zoom mayıs 2016 issuu 111

[ kıbrıs’ın ilk aylık turizm haber, magazin, aktüalite dergisi ]9694851900049

10 T

L/TÜ

RK

İYE

FİYA

TI 1

5TL

TURİZM ▶ TARİH ▶ ALIŞVERİŞ ▶ SAĞLIK ▶ MAGAZİN ▶ AKTUALİTE

Yatakta Uyumlu Değilseniz İlişkiniz Tehlikede

YIL: 10 SAYI: 111 MAYIS 2016

Hasan Karlıtaş;Lefke, Şeyh Nazım ve İnanç Turizmi

kıbrıs’ın ilk aylık turizm haber, magazin, aktüalite dergisi CYPRUSNORTH

Eski Mekan Y eni Tarz Papageno

Çok Özel Yerler

KEŞFEDİN!..ADA’NIN HERYANINDANGİDİLMEYE DEĞER MEKANLAR

Yaz SezonunaİNCE GİRİN!..

ANADOLU EFES MARKALARI

ÖDÜLE DOYMUYOR

FAISAL ALİ (21): BUSINESS ADMINISTRATION STUDENT, 1ST YEARArea is beautiful. University is small and beautiful. All professors and instructors are cooperative and very helpful. They give us good response. We are happy with facilities provided by BUN. Bus services to Lefkosa and Kyrenia are good. Cafeteria is good. Food is good but it would be good to improve prices. We had Turkish class in the first semester and we learned enough to handle in Cyprus. Scholarship opportunities are good. I definitely reccommend BUN to my friends in Pakistan.

FEYZA ÖZTÜRK (18)PDR 1. SINIF Okul otobüslerinde sıkıntı yok. Okulun yeri iyi, ulaşım olanakları iyi, hem Lefkoşa hem Girne’ye yakın. Birçok üniversitenin aksine, bizler BUN’da okuldaki sorunlar için konuşmak istediğimizde her seviyedeki kişiye ulaşabiliyoruz. Örneğin, okul yönetiminde Mütevelli Heyeti Başkan Yardımcısı Hasan Özok bey ile toplantı yaptık. Taleplerimizi ilettik. Çok olumlu yaklaştı. Yine daha önce talebimiz üzerine kütüphanemize 200 yeni kitap geldi. Taleplerimiz dikkate alınıyor ve Üniversite yönetimince yerine getirili-yor. Bize değer veriliyor. BUN’u tercih ederken, özellikle nüfusu az olan bir üniversite olduğu için daha başarılı olacağımı düşündüm ki haklı çıktım. Kendimi daha iyi ifade edebiliyorum. Etkinliklerden daha iyi yaralanabiliyorum. Okulda yapılan değisikliklerden memnunum. Ögrencinin gelişimi için her alanda gözle görülür çalışma var.

HASAN ÇETİN (20) PDR 1. SINIF Okulun küçük olması bir avantaj. Ortamı sıcak, her-kesle diyalog kurulabiliyor. Bence diğer bir çok okulla arasındaki en büyük fark Hocalar ile birebir görüşme ve yakın ilişki kurabiliyor olmamızdır. Okulda hem akademik kadroda hem öğrenciler arasında Yaban-cıların olması iyi. Onların kültürlerini öğrendiğimiz gibi, programımız Türkçe olduğundan, onlardan İngilizce öğrenme şansı da elde ediyoruz. Özellikle son 3 ayda çok büyük gelişmeler var, bizi memnun etmek için yatırım yapılıyor. Zaman içinde daha da iyi olacağına inanıyorum.

YÜKSEL SÖNMEZ (59) HUKUK 2. SINIF ÖĞRENCİSİ Okulun ilk açıldığından bu yana buradayım. 30 yıl önce İşletmeyi bitirdim. Okulun 2 yılda çok hızlı yol aldığını dü-şünüyorum. Beni cezbeden tarafı Üniversitenin adı oldu. British University of Nicosia ismi beni kendine çekti.Bu okul yakında çok büyük kapasiteye ulaşacak. BUN’da kaliteye eğitimden otobüs tasarımına kadar her noktada çok önem veriliyor. Okulun eğitim sistemi yeni açılmış olmasına rağmen bir çok eski okula göre çok daha iyi. Kampüsün küçük olması bana göre avantaj, okulun manzarasından havasına kadar çok memnunum. Ne Üniversitemi, ne de Girne’yi hiçbir şeye değişmem. Ho-calardan memnunum. Tüm BUN ekibi titizlikle çalışıyor. Otobüs giydirmeleri bile beni mutlu ediyor. Avukat olmak çocukluk hayalimdi. İstiyorum ki okul bitince Barolar Birliği sınavını takılmadan geçeyim ve burada verilen eğitimin kalitesine bakınca bu sınavı kolaylıkla geçeceğime inanıyorum. BUN sınavını kazandığım ve BUN’un bir parçası olduğum için memnunum.

AMİR KHAN : (20) COMPUTER AND SOFTWARE ENGINEERING STUDENT, FIRST SEMESTER I am feeling happy here. Management is very responsible to us. Fees affordable. Campus location and place is good and beautiful. I improve my study English and Turkish. Religion is same in Cyprus. So we dont have any problem. All Cyprus is peaceful and cheaper than most of the countries.

KASHİF UDDİN (21) TOURISM AND HOTEL MANAGEMENT, (2ND YEAR) İlk geldiğimizde üniversi-tede bir çok yatırım devam ediyordu. 2 yıldır her şey gelişiyor, büyüyor. Binalar, otobüs servisi, kafeterya hepsi iyi. İngilizceyi burada öğrendim. BUN öğrencisi olmaktan mutluyum. Buradaki Pakistanlı ulus-lararası öğrenciler olarak BUN’un parçası olmaktan mutluyuz. BUN’a bir çok yabancı öğrenci geliyor. İngilizce öğretmenleri çok iyi. Öğretmenler öğrencilere konsantre. Eşit davranıyorlar hepimize; ki bu çok güzel bir duygu. BUN’a ve Kıbrıs’a ilk geldi-ğimde İşletme (Business) okumak istyordum. Adayı ve buradaki turizm yatırımlarını gördükten sonra bölümümü değiştirmeye ve Turizm okumaya karar verdim. Girne ve Kıbrıs sakin ve huzur dolu. Adada barış ortamı var. Terorizm yok, çok memnunum, Ülkemdeki akrabalarıma ve arkadaş-larıma BUN’da okumalarını önerdim.

HAYDAR SAFA (19) PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK (PDR) 1. SINIF BUN Küçük ama sıcak bir üniversite. Kampüsümüz merkeze yakın, ulaşımı ko-lay. Kıbrıs’ın en güzel şehri Girne’de. Üniversitemizde ve yakın çevremizde birçok aktivite var. Kafeteryanın üst katındaki oyun ve bilardo salonu stresimizi atmamıza yardımcı oluyor. Akademik kadrodan memnunuz. Ög-renci Ögretmen ilişkisinden memnunuz, hocalarımız bizlere daha çok arkadaş gibi davranıyor. Diyalogumuz iyi. Okulun yeri çok iyi bir taraf dağ diğer taraf deniz. Havası güzel, zeytin ağaçları ile çevrili olması güzelTercih aşamasında Psikoloji okumak istediği-mizden, tercih listesinde Üniversitenin PDR bölümü olması nedeni ile seçtik. Okuldaki gelişmelerden ve yapılan değişikliklerden memnunuz. Okulumuzun biz mezun olana kadar daha da gelişeceğine inanıyoruz.

8 ZOOM

[email protected]

(Sahibi) Genel Yayın Yönetmeni Birol Bebek(Sahibi) Yayın Koordinatörü Gülsüm Gözenler

Reklam Pazarlama Profi l Reklam

KATKI KOYANLARReha Arar / Mesut Günsev / Selcan Biryılmaz Aygen Ersalıcı / Rauf Ersenal / Ali Özçil / Mustafa Şah / İhsan Erol Özçil / Feriha Nurluöz Hasan Karlıtaş

Grafi k-Tasarım Profi l Reklam

Yayın KuruluMesut Günsev Ersin GözenlerNurhan Günsev

Reklam Rezervasyonofi s: (0392) 22 77 595 (0533) 825 70 00 (0542) 875 96 66 (0533) 868 95 81 (0542) 875 55 04 Yayın TürüAylık Süreli Turizm-Haber-MagazinSanat ve Aktüalite DergisiBaskı; Okman

ZOOM YAYIN GRUBU, Profil Reklam ve Danışmanlık Limited Şirketi’ne aittir.Köşklüçiftlik / Lefkoşa - Posta Kutusu 888

[ Kıbrıs’ın ilk aylık turizm haber, magazin, aktüalite dergisi ]

9694851900049

10 T

L/TÜ

RK

İYE

FİYA

TI 1

5TL

TURİZM ▶ TARİH ▶ ALIŞVERİŞ ▶ SAĞLIK ▶ MAGAZİN ▶ AKTUALİTE

7 Altın Öneriyi Dikkate Alın, Kilo Almayın..

YIL: 9 SAYI: 110 NİSAN 2016

Hasan Karlıtaş;

Nisan Ayında

Nereye gidilir,

Neler yapılır?

Kıbrıs

Ot Yemekleri Bu Kitapta

Buluştu

Kıbrıs’ın ilk aylık turizm haber, magazin, aktüalite dergisi

CYPRUSNORTH

Girne'nin TarzıBackwood XLÇ

ok Özel

Yerler

GEZMENİN TAM ZAMANI!..

21. yüzyılın cesur tasarımı;

ASTON MARTİN DB11

NIKE YENİ

MODELİNİ TANITTI

FESTİVALLERHANGİ AY? NEREDE?

NE ZAMAN?

9694851900049

10 T

L/TÜ

RK

İYE

FİYA

TI 1

5TL

Girne'nin TarzıGirne'nin TarzıGirne'nin TarzıGirne'nin TarzıBackwood XLBackwood XLÇ

ok Özel

Yerler

Çok Ö

zel Yerle

r

Çok Ö

zel Yerle

r

Çok Ö

zel Yerle

r

Çok Ö

zel Yerle

r

Çok Ö

zel Yerle

r

Çok Ö

zel Yerle

r

Çok Ö

zel Yerle

r

ASTON MARTİN DB11ASTON MARTİN DB11

NIKE YENİ NIKE YENİ

MODELİNİ TANITTIMODELİNİ TANITTIMODELİNİ TANITTI

FESTİVALLERFESTİVALLERHANGİ AY? HANGİ AY? FESTİVALLERHANGİ AY? FESTİVALLER

NEREDE? NEREDE? NE ZAMAN?NE ZAMAN?

ZOOM DERGİ GRUBUTüm yayınlarında

çevre örgütlerine, çevre bilinciyle destek vermektedir.

[ Dış Basın Birliği tarafından verilen 'EN İYİ DERGİ GRUBU' ödülü ]

www.cypruszoom.com

D E R G İ G R U B U

İÇİNDEKİLER14 Elektronik cihazlar uyku kaçırıyor;

16 Bu ay nerede festival var?

21 Hasan Karlıtaş; Şeyh Nazım Kıbrıs ve

Lefke;’de İnanç Turizmi

26 Güneşin ve denizin en güzel yeri;

Tatlısu Zambak Tatil Köyü

,32 Nitovikla Kaldığı yerden

36 Johnnie Walker ile Çok Özel Yerler’de

Ayın Mekanı; Papageno

,42 Anadolu Efes Markaları Ödüle Doymuyor

46 Deniz Plaza ile Çok Satan Kitaplar

48 Rauf Ersenal; Kral’ın kılıcı”

52 Artık Restorandan fazlası;

Bellapais Gardens

56 Yolüstü mekanları.

60 Kıbrıs’ta Gerçek Köy kahvaltısı nerede yapılır

62 Hazar Kaba; Antik Kıbrıs’ta Kadın.

70 Avrupa’nın en yeşil şehirleri neresi?

72 Selülitlerden Kurtulmak İçin

Doğru Beslenme Önerileri..

74 İşte Renault Yeni Üyesi; KOLEOS

76 Plajların modası değişti..

82 Yatakta uyumlu değilseniz

ilişkiniz tehlikede

KIBRIS’TA TAZE BALIĞIN EN DOĞRU ADRESİ

Rezervasyon 0548 885 0200

Çatalköy/GİRNE

Taze Balık Vitrinimiz Açılmıştır

Öğle ve Akşam Yemeği, İş Yemekleri, Özel Organizasyon Yemekleri

Kaplıca Hotel&Restaurant

Büyüleyici deniz ve dağ manzarası, yılın dört mevsimi

yerli ve yabancı turistlerin durak noktası...

Günlük taze balığın yanısıra Türk ve dünya mutfaklarından seçkin

örneklerle birlikte Kıbrıs'ın yöresel lezzetlerini

tadabilirsiniz...

Rezervasyon: 0392 387 2032 (2029) - 0533 825 1361

Girne - Karpaz sahil yolu Kaplıca \ İSKELE

Akdenizin doyumsuz maviliği,

güneşin yakıcı sıcaklığını bulabileceğiniz ailece dinlenip

tatil yapabileceğiniz sıcak ve samimi bir

atmosfer...

Yerli balığın tek adresi - The best beach of North Cyprus

www.kaplıcabeach.com

12 ZOOM

Aralar kısaldı.Uzun süren gün ışığı zaman zaman bana çok yaşadığım hissi verse de,

kısa geceler beni mutlu ediyor. Göz açıp, kapayana dek yeniden aydınlanan gökyüzü sayesinde hayat doluyoruz.

Adeta güneşle besleniyoruz.Mangallı, pideli, duble duble wiskili, rakılı muhabbet dolu günlerimiz,

keyifle taçlanıyor. İşle geçmek bilmeyen saatler, mutlu zaman aralarına dönüşüveriyor.

Neyse ki dünyanın en şanslı coğrafyalarından birinde yaşıyoruz. Denizi, güneşi ile dünyanın geri kalan kısmının hayalini kurduğu Akdeniz

Bölgesi’nin en güzel yerindeyiz. Zeytinle, binbir türlü otlarımızla, olabildiği-ne doğal, alabildiğine lezzetli yemek masalarında günümüzü gün ediyoruz.

Düşünsenize; siyaseti, günlük hayatın içine eden tartışmaları, arasından çıkardığımızda, ne kadar da mutluyuz.

Ne kadar şanslıyız. Öyleyse durmak yok eğlenmeye devam..Geçtiğimiz ay wisky Festivali ile başlayan bahar, bu ay ortasında, Rakı

Festivali ile devam edecek. Onlarca mekanda, bir yığın organizasyon, bu süre içinde Türkiye’den gelecek onlarca özel isim ile yine keyif dolu günler bizi bekliyor.

Herkesin tatil için hayal kurduğu yerde yaşamının avantajı da bu olsa gerek. Wisky Fesivali’nin tadı damağımızda kalan konserlerinden sonra şimdi sıra rakıda. Bunun haberini verdik, detayları ay içinde heryerde kaşı-mıza çıkacaktır. Birkaç tanesini bile izleme, ya da içinde olma şansı yaratın kendinize. Sonuçları mutluluk, keyif olarak güzel anılarınız arasında yer alacaktır.

Bizde söylemesi.Bu ay yine bol renkli bir dergi hazırladık.Özellikle yeni mekanlar bulup, sizin için test ettik. Girne’de ılgaz Köyü’nde

kahvaltı. Tatlısu’da ve Lefke’de Girne - Karpaz yolu üzerinde kazara bile bu-lamayacağınız mekanları gezdik. Yedik, içtik gördük. Sizin için fotoğraflayıp dergimizin sayfalarına taşıdık. Gelecek ay da yine farklı öneriler ile karşınız-da olacağız. Yola çıkmadan önce marketten bir de ZOOM ve GURME dergile-rini alın. Rotanız üzerindeki özel yerleri, dinlenme aralarında okunabilecek onlarda güzel haberi okuyarak keyif yapın.

Gelecek ay buluşmak üzere;Keyifle kalın...

[email protected] Bebek

Genel Yayın Yönetmeni

www.cypruszoom.com 13

haber

GAZİ YÜKSEL’İN1’NCİ RESİM SERGİSİ 16 MAYIS’TA BEDESTEN’DE AÇILIYOR

“SOYTARILAR OKULU”5-11-16 MAYIS'TA SAHNEDE

Foto muhabiri kimliğiyle bilinen YDÜ öğretim görevlisi Gazi Yüksel, resim sanatıyla ilgili ilk sergisi 16 Mayıs’ta Lefkoşa’da Bedesten’de açılıyor.

“Duvarlarımız” ismini taşıyan ser-ginin açılışı saat 19:00’da Cumhur-başkanı Mustafa Akıncı tarafından yapılacak.

Sergide, duvar olgusunun metafo-rik olarak insan yaşamındaki imgesel yansımalarının konu edildiği 43 eser yer alacak.

Fotoğraflarında günümüz dünya-sında yalnızlaşan ve yabancılaşan insanın korku, umut ve beklentileri doğrultusunda çevresine ördüğü soyut duvarları metafiziksel anlamda değerlendiren sanatçı, “Duvarla-rımız” konulu sergisiyle ilk kişisel sergisini açmış olacak.

Akrilik ve yağlıboya çalışmaların yer aldığı sergi 27 Mayıs tarihine kadar gezilebilecek.

Tiyatroseverler, Mayıs ayı içinde Beyarmudu Mesarya Tiyatro Şöleni kapsamında farklı oyunları izleyebi-lecek.

Lefkoşa Belediye Tiyatrosu’nun sahneye koyguğu “Soytarılar Okulu” illki 5 Mayıs’da gerçekleşiyor.

11 Mayıs Çarşamba saat 20.30 de Lefkoşa Belediye Tiyatrosu’nun ve Lefkoşa Belediye Orkestrası’nın “Bozan Oratoryosu”, Beyarmudu Mesarya Tiyatro Şöleni’nde gerçek-leşecek.

16 Mayıs Pazartesi saat 20.30 de Lefkoşa Belediye Tiyarosu’nun “Ev” Oyunu Beyarmudu Mesarya Tiyatro Şöleni’nde sahnelenecek.

Rezervasyon için telefon: 22 78782

DAMIEN RICE,29 TEMMUZ’DAİSTANBUL'DA ZORLU PSM’DE!

Günümüzün en önemli şarkıcı ve şarkı sözü yazarları listesinde zirvedeki İrlandalı sanatçı Damien Rice, birbirin-den sevilen şarkılarıyla 29 Temmuz’da İstanbul’da Zorlu Performans Sanatları Merkezi Ana Tiyatro sahnesinde olacak.

Juniper isimli grubuyla müzik kari-yerine adım atan Rice, şairane şarkı sözleri ve duru sesini öne çıkardığı solo kariyerine ise 2002 tarihli ilk albümü O’yla başladı. Birer sesli kitap niteliğin-deki The Blower’s Daughter, Volcano ve Cannonball gibi şarkılarıyla büyük bir hayran kitlesi edinen Damien Rice, dünyanın en önemli müzik festivalle-rinde sahne aldı. Bir çok film ve dizinin soundtrack’inde yer alan Damien Rice şarkıları, bulundukları sahneleri izleyen-ler için ölümsüzleştirmeyi başardı.

8 yıl boyunca sessizliğini koruyan İrlandalı sanatçı, 2014’te yılın en iyi albümlerinden biri olarak tanımlanan “My Favourite Faded Fantasy” ile geri döndü. Defalarca Grammy kazanmış, ünlü yapımcı Rick Rubin’in prodüktörlü-ğünü üstlendiği bu geri dönüş albü-münde, Damien Rice, müzikseverlere “My Favourite Faded Fantasy”, “I Don’t Want To Change You” ve “The Greatest Bastard” gibi kendine özgü, unutulmaz şarkıları armağan etti.

Birçok insanın hayatının bir dönemin-de mutlaka soundtrack listesinde yer alan, dinleyicileri için büyük anlamlar ifade eden şarkıların sahibi Damien Rice’ın başarışı solo çalışmaları da yer alıyor...

haber

14 ZOOM

MEHTAP MERAL‘YANA YANA’ SÖYLÜYOR

ELEKTRONİK CİHAZLAR UYKUYU KAÇIYOR

ZEYTİNBURNU’NU 6. FOTOĞRAF YARIŞMASI BAŞLADI

Mehtap Meral, romantik şarkıların-dan oluşan ‘Yana Yana’ isimli yeni albümünü yayınladı.

Besteci, yorumcu ve şair Mehtap Meral beş yıl aradan sonra ‘Yana Yana’ isimli ikinci albümünü ya-yınladı. Ada Müzik’ten çıkan ‘Yana Yana’da tüm şarkılar sanatçının imzasını taşıyor.

Mehtap Meral yaklaşık beş yıllık arada biriktirdiği şarkıları arşivlik şarkılarla müzikseverlerin beğe-nisine sundu. Meral, romantik ve güçlü sözlerle bezediği şarkılarında yorumculuğu ile yine dikkatleri çe-kiyor. Bestelerinde naif ve duygusal temaların olduğu ‘Yana Yana’ için Mehtap Meral “Aşkın her geçen gün hayatımızdan daha da eksildiği bu zamana aşk için ‘yana yana” sesleni-yoruz’.” yorumunu yapıyor.

‘Yana Yana’ albümle aynı adı taşıyan çıkış parçasına çekilen klip ile müzik dünyasını selamlıyor. Yönet-menliğini Gökhan Palas’ın yaptığı klip müzik kanallarında ve dijital platformlarda yayınlanmaya başladı.

İlk albümü ‘Aşk’ ile tango şarkılarını seslendiren Mehtap Meral, ‘Yana Yana’da yine romantik ve derin bir yolculuğa davet ediyor dinleyenle-rini.

Zeytinburnu’nu anlatan en iyi kareyi yakalamak için bu yıl 6’ncısı düzenlenen Geleneksel Zeytinburnu Fotoğraf Yarış-ması’na, katılımlar başladı. Birincinin 6 bin TL ile ödüllendirileceği yarışmanın son başvuru tarihi, 2 Aralık 2016 Cuma günü sona erecek.

Zeytinburnu Belediyesi ve Türkiye Fotoğraf Sanatı Federasyonu (TFSF) işbirliğiyle organize edilen Zeytinburnu Geleneksel Fotoğraf Yarışması’nda kayıt dönemi başladı. Bu yıl 6’ncısı düzenle-nen fotoğraf yarışmasının amacı, Zey-tinburnu’nun herhangi bir bölgesinde çekilmiş, renkli veya siyah-beyaz bir fo-toğrafla en iyi görüntü ve kompozisyo-nu yakalayabilmek. Bu amaçla fotoğraf makinesine sarılan amatör ve profesyo-nel fotoğrafçılar, dereceye girmek için deklanşörlere basmaya başladı.

Ünlü Foto Muhabir Ara Güler’in seçici kurul üyeleri arasında yer alacağı jüride; Haluk Çobanoğlu, İsmail Küçük, Murat Gür, Mustafa Yılmaz, Prof. Dr. Sabit Kalfagil ve Süleyman Gündüz gibi usta fotoğraf sanatçıları da yer alacak.

Yarışmacıların en fazla 4 adet fotoğ-rafla katılabileceği 8 aylık kıyasıya mü-cadelenin sonunda; birinci 6 bin, ikinci 4 bin, üçüncü 3 bin, Mansiyon Ödülü (5 adet) 2 bin, Zeytinburnu Belediyesi Özel Ödülü bin 500, Jüri Özel Ödülü bin, Sergilenmeye Değer Eserler (60 adet) 500 TL ile ödüllendirilecek.

Sadece online üzerinden başvurunun kabul edileceği fotoğraf yarışmasına katılmak isteyen yarışmacıların “www.tf-sfonayliyarismalar.org” adresinden kayıt yaptırmaları yeterli.

Uykusuzluk ya da çok uyuma gibi uyku sorunlarının en büyük sebebi-nin sınırsız ve kontrolsüz teknoloji kullanımı olduğuna dikkat çeken uzmanlar, sağlıklı uyku için önemli tavsiyelerde bulunuyor: Yatmadan iki saat önce bilgisayar, cep telefonu ve tablet gibi elektronik aletlerin kullanımı bırakılmasını tavsiye eden uzmanlar, bu cihazların yataktayken kullanımından da özellikle kaçınılma-ması gerektiğinin altını çiziyor.Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Nöropsikiyatri Hastanesi’nden nöroloji uzmanı Doç. Dr. Barış Metin, teknolojiyle beraber değişen yaşantımızda özellikle uyku ile ilgili sorunların baş gösterdiğine dikkat çekiyor.“Günümüzde birçok kişi uyku bo-zukluğu yaşamakta ve yaşadığı uyku bozuklukları sosyal ve iş yaşamla-rındaki performanslarını olumsuz olarak etkilemektedir. Sık karşılaşılan uyku bozuklukları uykuya dalamama ve aşırı uyumadır. Uykuya dalamama insomni olarak da isimlendirilir ve birçok insan insomni nedeniyle dok-tora başvuruyor ve tedavi arıyor.İnsomninin birçok nedeni olmasına karşın hastalarımızda karşılaştığımız önemli bir neden kişilerin geceleri kendilerini elektronik cihazlarla aşırı uyararak uykularını kaçırmaları. Sağlıklı bir uyku ve zinde uyanmak için uykuya dalmadan iki saat önce bilgisayar, cep telefonu ve tablet gibi elektronik aletlerin kullanımı bırakıl-malı. Bu cihazların yataktayken kul-lanımından da özellikle kaçınılmalı.

16 ZOOM

LEFKOŞA BÖLGESİNICOCIA DISCTRICT8 MayısEvvel zaman içinde Akıncılar (Luricina) Panayırı

- 8th May 2016-Akıncılar (Luricina) Village Festival

GİRNE BÖLGESİ (KYRENIA DISCTRICT)- 01 Mayısİşçi Bayramı Etkinlikleri (Girne)

- 07-08 Mayıs İpek Koza Festivali (Girne)

13-14-15 Mayıs2.Yoga Festivali

31 Mayıs-4 Haziran Esentepe Zerdali Festivali

01 May Labor Day Activities (Kyrenia)

07-08 MayCyprus Silk Festival

13-14-15 May2.Yoga Festival

31 May-04 June Esentepe Apricot Festival

GÜZELYURT BÖLGESİ(GÜZELYURT DISCTRICT)01 Mayıs Yeşilırmak Çilek Festivali

19 Mayıs Gençlik Festivali

01 May Yeşilırmak Strawberry Festival

19th May Youth Festival

MAĞUSA BÖLGESİ(FAMAGUSTA DISTRICT)15 Mayıs-01 Haziran Gazimağusa Çocuk Festivali

22 MayısGörneç Köyü El Makarnası Festival

10 MayısNergisli Şenliği

15 May-01 June Famagusta Children Festival

22nd May Görneç Homemade Pasta Festival

10th MayNergisli Festival

İSKELE BÖLGESİİSKELE DISTRICT15 Mayıs Büyükkonuk Eco-Gün Etkinlikleri

15th MayBüyükkonuk Traditional Eco-Day Events

haber

?Bu Ay Nerede Festival Var

R e s t a u r a n t | B a r | C a f e

Mithat Paşa Cad. No:7 Surlariçi Lefkoşa Rezervasyon: 444 3300 - 0533 833 7165 - 0542 873 6802www.bibliolife.net

Bibliotheque

R e s t a u r a n t | B a r | C a f e

Otantik Bir Mekanda Unutamayacağınız Anlar Yaşayın

Kıbrıs’ın Yeni Eğlence Kültürü

Restaurant - Bar & Cafe - Sergi Salonu - Sahne - Shop Kıbrıs ve Dünya müziğinin en iyi örnekleri...

İş ve özel yemekler için öğlen ve akşam servisi...

Fotoğraf: Kenan Hürdeniz

18 ZOOM


Bu ayın fotoğrafı Norveç’in en kuzeyi denilebilecek bir yerden Reine’de çekildi. Kenan Hürdeniz’in Reine’de

bir gün doğumunu çektiği bu fotoğrafta kutupların soğuğunu görmek, bunu içinizde hissetmek mümkün. Bir balıkçı kasabası olan Reine, yılın neredeyse tamamında hakim olan kar yığınları

ile biliniyor. Günün ilk saatleriyle farklı bir renge bürünen kasaba, kartpostalı andıran manzarası ile elinde fotoğraf makinası olan herkese ilham vermeye devam ediyor.

Kenan Hürdeniz’e ait bu ve çok daha fazla sayıda enteresan fotoğrafl ar, “Ol-dkyrenian, Awesome. Earth, isimleriyle Instagramdan da görebilir.

FOTOĞRAF DEDİĞİN..

20 ZOOM

Günümüz dünyasında, insan-ların en önemli boşluğunun ‘iç huzur’ olduğunu düşü-nüyorum. İşte bu nedenle-

dir ki, bu boşluğu doldurmak veya inanç sıçramalarını yakalamak için, turizmin yükselen trendi durumundaki, ‘İnanç Turizmi’, alternatif bir turizm hareketi olarak, tüm dünyada büyük bir hızla yayılıyor.

Kudüs ziyaretleri, Mekke ve Medine yolculuğu, Budist tapınakları ziyaretleri, Konya’da Mevlana’nın yaratmış olduğu etki ve ‘Aziz Paul’un ayak izlerini takip etmek, gibi inanç akımları, milyonlarca kişinin seyahat ettiği dinamik bir turizm hareketiyle, her geçen gün büyüyor.

Kıbrıs Adası ve Kuzey Kıbrıs’ı inanç turizmi açısından çok elverişli olup, yük-sek tarihi değeri bulunan birçok kiliseye, camiiye, manastıra ve bazilikaya ev sahipliği yapar. Kıbrıs’ın din yolları üze-rindeki konumu, hem Hıristiyan hem de İslami eserler bakımından çok zengin bir potansiyeli oluşmasına vesile teşkil etti. Lakin, bu zengin değerlerin, inanç turizmi anlamında yeterince kullanama-

dığını da üzülerek belirtmek isterim.

Kıbrıs’taki İnanç turizmi açısından değer taşıyan başlıca çekim noktalarını incelersek karşımıza şu değerler çıkar; Aziz Barnabas Manastırı, Larnaka’daki Hala Sultan Tekkesi, Çatalköy’deki Hz.Ömer Türbesi, Kırklar Köyü’ndeki Kırklar Türbesi, Mağusa’daki Kutup Osman Tekkesi, Lefkoşa’daki Mevle-vihane, Salamis, Baf, Kourium ve Soli gibi Antik Kentleri’ndeki inanç durakları, Dipkarpaz’daki Apostolos Andreas Manastırı, Lefke’deki Camiiler, Şeyh Nazım Kıbrisi’nin Türbesi, Vezir Osman Paşa Türbesi, Güzelyurt’taki Aziz Ma-mas Kilisesi, Larnaka’daki Aziz Lazarus Kilisesi, Baf’taki St. Paul Pillar ve Aşk ve Güzelllik Tanrıçası Afrodit ismi ile anılan noktalar...

LEFKE’DE İNANÇ TURİZMİ HAREKETİ VE ŞEYH NAZIM Kıbrıs Adası’nın batısında yer alan,

Lefke, tarih süreci boyunca, temiz havası, huzurlu ortamı, yeşilliği, bol su kaynakları ve çevresindeki bakır maden yataklarından dolayı birçok medeniyet tarafından tercih edildi.

ŞEYH NAZIM KIBRISİ ve İnanç Turizmi

[email protected]Ş

Dört yıl önce Kıbrıs’ı ziyaret eden, Katolik dünyasının ruhani lideri Papa 16.Benedict’in,

Şeyh Nazım ile görüşmesi, yine önemli bir gündem olmuştu.

gezi


22 ZOOM

tarih

Lefke, tabiatın ona bahşettikleriyle, bulunmaz bir cevher niteliğinde...

Yeşil Lefke, sakinliğini kasım 2015’te üye olduğu, uluslararası cittaslow (sakin şehir) payesi ile taçlandırdı. Tarih, kültür ve doğa de-ğerleri yanında Lefke, Nakşibendi-lerin merkezi olma özelliği ve Şeyh Nazım Kıbrısi’nin yaratmış olduğu inanç turizmi etkisi ile de anılıyor...

Nakşibendi Tarikatı’nın ölümsüz şeyhi, Şeyh Nazim’ın, yaratmış ol-duğu dini etki ile Lefke, her yıl çok farklı dil, kültür ve renkten binlerce kişiyi buluşturuyor. İç huzur arayışı ile maneviyat turizmi ne katılan mü-ridler için Lefke, barındırdığı doku

ile biçilmiş kaftan durumunda...

7 Mayıs 2014’te ölen Şeyh Nazım Kıbrisi, hiç tartışmasız Kıbrıs’lı Türk-ler içerisinde, en tanınmış isimlerin başında geliyor. Yaşadığı dönemde, sıcakkanlı davranışları, espirili yak-laşımları, ona has bakışı ve gözlerin-deki ifade ile Şeyh Nazım, çok farklı bir şeyh görüntüsü çizerek, binlerce insanı etkisi altına almıştı...

Şeyhin yaratmış olduğu güçlü etki ile Lefke’ye yılın farklı zamanlarında, eskisi kadar olmasa da halen çok sayıda konuk gelmesine yetiyor. İslam ülkelerine mensup çok sayıda üst düzey devlet yetkilisi, sultanlar, Amerika’dan, Almanya’ya , Malez-

ya’dan Türkiye’ye çok sayıda yetki-linin yolu Lefke ile kesişti. Abdullah Gül, Ahmet Davutoğlu, Pervez Müşerref, Malezya prensi ve dünya-ca ünlü sanatçı Cat Stevans (Yusuf İslam) ilk akla gelen isimler arasın-da. Beş yıl önce, Şili’deki bir maden kazasına uğrayıp göçük altında kalan ve şeyhin yazdığı muskalarla, karanlıktan kurtulduklarına inan Şilili madencilerin, Lefke’ye gelip Şeyh Nazım’a teşekkür etmeleri günlerce basında gündem yaratmıştı. Dört yıl önce Kıbrıs’ı ziyaret eden, Ka-tolik dünyasının ruhani lideri Papa 16.Benedict’in, Şeyh Nazım ile görüşmesi, yine önemli bir gündem olmuştu. Uzun yıllar önce, Mağusa

Hisarlarında her gece duyulan ve adete bir şehir efsanesine dönüşen ses konusunda, şeyhin yaptığı açık-lama halen konuşuluyor...

İNANÇ TURİZMİ TANITIMIN-DA KULLANILMALI “ŞEYH NAZIM’IN LEFKESİ”

21 Nisan 1922’de Larnaka’da doğan Şeyh Nazım’ın soyu, Mev-lana’ya kadar uzanıyor. Bir başka önemli tesadüf de, Şeyh Nazım’ın doğun tarihinin Hazireti Muham-med ile aynı güne denk gelmesi. Şeyh Nazım Kıbrısi, Şeyhi Abdullah Dağıstani’nin vefatı sonrasında, 1973 yılında Nakşibendiliğin mer-kezini, Şam’dan, batıya Kıbrıs Lef-


kültür

LEFKE, SAKINLIĞINI KASIM 2015’TE ÜYE OLDUĞU, ULUSLARARASI CITTASLOW (SAKIN ŞEHIR) PAYESI ILE TAÇLANDIRDI. TARIH, KÜLTÜR VE DOĞA DEĞERLERI YANINDA LEFKE, NAKŞIBENDILERIN MERKEZI OLMA ÖZELLIĞI VE ŞEYH NAZIM KIBRISI’NIN YARATMIŞ OLDUĞU INANÇ TURIZMININ ETKISI ILE DE DIKKAT ÇEKIYOR...

↘ke’ye taşıdı. Kıbrısi, Lefke’yi seçerken, kasabanın Osmanlı hüviyeti ve sakinliği-nin etkili olduğunu birçok konuşma-sında vurguladı Son nefesini verdiği, 7 Mayıs 2014’e kadar

Nakşibendi Şeyhi olarak büyük saygı ve kabul gören Şeyh Na-zım, İslam aleminde derin bir iz bıraktı.

Dünyanın farklı ülkelerinde merkezleri bulunan tarikat, oldukça örgütlü ve güçlü bir konuma sahip.

Şeyh Nazım Kıbrısi El Hakka-ni’nin ölümü sonrasında, oğlu Şeyh Mehmet, yeni Nakşibendi Şeyhi olarak misyonu devam ettiriyor. Lefke Turizm Derneği Yönetim Kurulu olarak, Şeyh Nazım Kıbrisi’nin vefat ettiği döneme çok yakın olan, Lefke Ceviz Festivalimizi Şeyhimize

saygı babında iptal etme kararı almıştık. Bu düşünceyle Derga-ha bir ziyaret gerçekleştirmiştik. Bizleri çok iyi bir konuksever-likle karşılayan yeni Şeyh Meh-met’in bizlere vermiş olduğu yanıt, hepimizi çok etkilemişti; “Hayır. Bu festivali iptal etme-yiniz. Arkadaşlar, babam buna çok üzülürdü. Bizlere devamlı olarak, Ceviz ve Hurma festi-valinin tarihini sorardı. Babam, festivale ürünleri ile aylardır hazırlanan üreticilerin, zanaat-karların kayba uğramasını iste-mez. Festivalinizi yapınız. Ancak sizden ricamız, yüksek sesle müzik konusuna ve ezan saati müzik yapılmaması hususunda dikkat etmenizdir. Üreticiler, ürettiklerini satmalı.”

92 yaşında hayata veda eden, Şeyh Nazım, Mehmet Nazım Adil, El-Hakkânî ve El-Kıbrısî olarak da biliniyor. İnanç turizmi anlamında, Şeyh Nazım, hem

Kıbrıs, hem de Lefke için çok önemli bir değer...

Nasıl ki, “Konya’nın Mevlanası” imajı turizm anlamında kullanı-lıyor, inanç turizmi tanıtımında “Şeyh Nazım’ın Lefke’si” imajını, bölgeyi turizme hazırlayarak kullanmak önemli bir potansiyel yaratacaktır.

Şeyh Nazım, hoşgörü demek... Kıbrıs’lı sıcak kanlığının teza-

hürü demek... İslama adanmış bir hayat de-

mek...

Yaşadığı dönemde, sıcakkanlı davranışları, esprili yaklaşımları, yüzünden nur akan ona has bakışları ve gözlerindeki ifade ile çok farklı bir şeyh görüntüsü çizerek, binlerce insanı etkisi altına almıştı...

Bu etki, halen devam ediyor... Onu, iyi hatıraları hatırlayaca-ğız...

Şeyh Nazım Kıbrısi El Hakkani’nin ölümü sonrasında, oğlu Şeyh Mehmet, yeni Nak-şibendi Şeyhi olarak misyonu devam etti-riyor.

24 ZOOM

sanat

ARİFALBAYRAK

Yenilenebilir enerji sistemi ile üretecek olduğunuz 1 kilovat enerji ile yılda yaklaşık 800 kg oksijen tasarrufu sağlayabiliyorsunuz ve bir yetişkin ağacın saatte 2,3 kg. karbondioksiti alıp 1,7 kg. oksijen verdiğini hesaplayacak olursak her yıl doğaya yüzlerce yetişkin ağaç dikmiş olacaksınız!

Ekrem Güneş Solar Limited Kıbrıs'ta Güneş Rüzgar ve diğer

yenilenebilir enerji kaynaklarından ürettiği enerjinin en verimli ve en ekonomik koşullarda sağlanması

için dinamik piyasa koşullarında müşterilerine anahtar teslim

projeler sunmaktadır.

Elektrik faturası öder gibi anlaşmalı olduğumuz bankalar ile bu sisteme sahip olabilirsiniz.

Güneş Fatura Göndermez

[email protected] 0392 224 0590 - 0542 868 7590 Fax: 0392 224 0591 Dr. Burhan Nalbantoğlu Cad. Aksın Apt. No:10/4A Lefkoşa

26 ZOOM

KAFANIZDA ŞEHRIN GÜRÜLTÜSÜNDEN KAÇIP, DOĞAYLA GÖKYÜZÜNÜN MAVISIYLE DENIZIN MAVISININ BIRBIRINE KARIŞTIĞI BIR YERDE OLMAK VARSA, ADA’DA GIDEBILECEĞINIZ YER ÇOK. AMA BU KADAR KEYIF VERENI BULMANIZ ZOR.

↘

Bugünlerde yapılacak en güzel şey, bütün bir hafta çalışıp,

kentin tüm stresini, tüm ağırlığını yüklenip olabile-cek en uzak yere boşaltmak. Eğer sizinde kafanızda bu varsa bir önerimiz olacak.

Altınızda arabanız var ise yola nereden çıktığınızın pek te önemi yok. En fazla birkaç saat içinde Tatlısu’da-sınız. Rotamız, her geçen gün biraz daha popüler hale gelen Zambak Tatil Köyü. Belediyeye ait. Ancak ba-şında turizm tecrübesi olan profesyonel bir yönetici yer alıyor. Burada deniz, kum, güneş; dahası muhteşem bir restoran sizi bekliyor. İster-seniz etrafta biraz yürümek, ya da kiralayacağınız bir bisiklet ile turlamak müm-kün. Sıcaksa denize girmek, acıkınca masa dolusu ziya-

fet, ya da manzaraya bakıp elinizde içkinizle denizin mavisinde kaybolmak size kalmış.

Şehrin gürültüsü, trafik karmaşası, hızla akan za-man, yorgunluk yok. Bütün bunlar artık çok uzağınızda kaldı.

Çünkü artık yeşille mavi-nin birleştiği eşsiz bir doğa harikası olan Tatlısu’dasınız.

Bu doğa harikasının içinde, akdenizin kıyısında, ahşap malzemeden yapılmış, konforu içinde bulunduran odaların tamamı deniz ve orman manzarasıyla Tatlısu Zambak Tatil Köyü’ndesiniz. Mekan yılın her günü 7/24 açık. Unutmadan restoranda kış aylarında cumartesi, yaz aylarında yani bu aydan itibaren, çarşamba ve cu-martesi geceleri canlı müzik var. Özel günlerde, mesela bayramda 3 gece de canlı

müzikli organizasyonlar şimdiden programlanmış. Soner Yaran, Hasan Gom-ma, Aydın 4-5-6 Temmuz’a gelen bayram programı için şimdiden anlaşılan sanat-çılar.

Mekanda haftanın her günü kahvaltı bulmak ta mümkün. Sayı 20’yi aşınca açık büfe hazırlanan kah-valtıda artık gözleme, krep gibi seçeneklerde yer alıyor.

Kısa bir kaçamakla sinir, stres ve yorgunluğu Tatlı-su’da Zambak Tatil Köyü’n-de bırakıp, aynı enerjiyle haftaya başlamak size kalmış.

Denizin mavisini, gün batımının en kızılını, doğa-nın en bakirini arayanlar gitmek için bir seçeneğiniz daha sizi bekliyor.

Bizden söylemesi.

Güneşin ve Denizin en Güzel Yeri;

mekan

Tatlısu Zambak Tatil Köyü

Yıllar sonra Surlariçi hareketin merke-zi olmaya aday. Büyük Han ile başlayan hareketlilik, Biblioteque ile zirve yaptı. Sıradışı dekoru ile bölgenin çekim nok-tası haline gelen mekan, başta turistler olmak üzere, yerli yabancı herkesin uğ-rak yeri. Önünden geçenlerin uğrama-dan dönmediği mekan, renkli şemsiye-leri ile dikkat çekiyor. Kısa bir dinlenme

arası, bazen lezzetli bir yemek; bazen de keyifl i bir içki arası için tercih edilen mekan, yıpranan şemsiyelerini yeniledi. Yeni hali ile yine göz doldurmaya devam eden tesis, kafesi, restoranı ve barı yanında, üst katındaki terası ile de Lef-koşa’da mutlaka uğranılması gereken yerilerin başında geliyor..

SURLARİÇİ'NİN YÜZAKI

28 ZOOM

mekan


30 ZOOM

[email protected]

Mesut Günsev

Hem Türkiye de hem de Kıbrıs’ ta artan kitap yazma, yayım ve okunma haberleri

kitaplara düşkünlüğümden de olsa gerek beni çocuk gibi sevindiriyor…

KKTC’nin resmi istatistiki bilgilerine ulaşamadım ama her kitapçıya girdiğimde artık ayrı bir stantta yer alan Kıbrıs’a özgü çoğu telif eserlerin giderek artmasını, bazılarının çok kısa sürede ikinci baskı yapmasını çok olumlu bir ge-lişme olduğunu düşünüyorum.. “Söz uçar, yazı kalır” diyerek her birinin mutlaka bir boşlu-ğu doldurduğuna inandığım kitapların okurla buluşmasının daha da çoğalmasını, güzel Kıbrıs’ımızın bir “Kitaplar Adası” olarak da anılmasını diliyorum..

Anavatan Türkiye’de de artan kitap basım, satışları ve okunurluluğun çoğalması çok olumlu göstergeler.. Geçen yıl

Türkiye de kişi başına dü-şen kitap sayısı 8, üretilen toplam kitap sayısı 620 milyonun üstünde, bunların 238 milyonu ders kitabı, yılda ortalama okunan ki-tap sayısı 7.2, göstergelere göre kadınlar erkeklerden daha çok kitap okuyor, en çok kitap okuyanlar ise gençler ve çocuklar…

Bunlar çok yönendirici, ümit verici genelde grilik-lerle kaplı yaşamdan gelen pembe rakamlar…

Umarım artarak devam edecektir..

Mektuba gelince…Yazılarını ilgiyle okuduğum,

daha önce de ZOOM sayfaları-na konuk ettiğim Gülay Doğan bir süredir yazmayı bırakmış-tı…Ama yeniden başladığını uzaklardan gönderdiği ileti ile bildirdi ve beni çok mutlu etti…

Madem o beni kırmadı yazıla-rına başladı ben de hala tasnifi devam eden kütüphanemi ve arşivimin çalışmalarını hızlan-dıracağım.. Günlük, bitmeyen koşuşturmalar bu önemli işi çok yavaşlatmıştı… Tüm kitap-severlere selam olsun..Şimdi gelelim Gülay Doğan’ın mektubuna..

“Mesut bey merhaba . Nasılsınız? Bu yazıyı gerçekten hemen

sizinle doğum gününüzde ya-zıştıktan sonra yazıverdim. Ana sonra seyahatlerim oldu şimdi de Kanada’dayım, o nedenle düzenleyemedim resimleri falan.

Dün burada Whales Watch

turuna çıkıp açık denizde balinaları izledim eve dönünce onunla da ilgili yazdım. (Size onu da göndereceğim.) Ama o yazıyı yayınlamadan önce bunu yayınlamak istiyorum. Bugün oturup bu yazıyı son haline getirdim. Yayınlamadan sizin de izninizi alayım dedim.

Sevgiler..

4 Temmuz 2013 tarihinde bloğumda yayınladığım ya-zımdan kısa bir süre sonra bir e-mail aldım.

Daha sonra kendisiyle tanışma fırsatını bulacağım sevgili Mesut Günsev Kıbrıs’tan yazıyordu. Bir arkadaşımın facebook’tan arkadaşı olduğu için arkadaşımın paylaşımı sonucu yazımı facebook’ta okumuş ve benimle duyguları-nı paylaşmıştı. Yazımı yayınla-dığım o günlerde Mesut Bey ve eşi yeni evlerine taşınmak üzereydiler ve Mesut Bey’in ki-tapları yeni eve gitsin mi yoksa bir kütüphaneye mi bağışlansın konusu gündemdeydi. Aslında kendisi kitaplarının hepsini yeni eve götürmek istiyordu ama etrafındakilerin ona söyledikle-ri nedeniyle kafası karışmıştı.

İşte tam bu kafa karışıklığının içinde bir yazı “Kütüphaneler – Çocukluğum - Gezi - Val-des” Mesut Bey’in imdadına yetişmiş ve ona “Kitaplarımın hepsi benimle beraber yeni eve gidecekti.” dedirtmişti.

İşte hem bu duygularını benimle paylaşmak hem de yazımdan kendi yazılarının yayınlandığı dergide ve hatta yaptığı haftalık televizyon

programında bahsedebilir mi diye nazikçe sormak için bana e- mail göndermişti.

Henüz tanımadığım ama be-nimle aynı duyguları paylaşan bu nazik beyefendiye hayır demem mümkün müydü?

“Ne yapacağım kitapları? Çoğunu ikinci kez okumadım bile. Atatürk’e ait 3 binden fazla yazılmış eser... Bunları bir yere ver, bağışla, at kurtul, kitap öldü kardeşim, artık bilgisayar var, devir tablet devri, tıkla oku…” Bu ve buna benzer sözler kulaklarımda yankılanıyor. Tam bu sırada gözüm önümdeki bilgisayara ilişiyor. Bir gönderi “Kütüp-haneler – Çocukluğum, Gezi, Valdes” başlıklı Gülay Doğan imzalı yazı.”

Daha sonra Kıbrıs’a gidip kendisiyle tanıştığım zaman, yazımı okurlarıyla paylaştığı, bir kopyasını da bana verdi-ği, dergideki yazısında böyle yazmış ve benimle aynı duy-guları paylaştığını gösteren şu cümleleri de eklemişti.

“Bunları sanki ben yaşamışım gibi. Sonra rafl arın arasında bana göz kırpan iki mavi soluk bez cilt göz kırpıyor bana. ‘Çocuk Haftası’

Her hafta sabırsızlıkla beklediğim 75 kuruşa Yeldeğir-meni’ndeki tütüncü amca-dan satın aldığım dergiler. 1958’li yıllar. İlk iki cildi..

Bir Mektup ve “Kitaplar Adası” Kıbrıs


Dedi kiAslında demir yolcu olan ama hat sanatı ile de uğraşan, cilt yapan “Hafız Bey Amca” bana ciltlemişti. Tüm yaşamım bo-yunca benimle gelen ciltler.

İşte sevgili Gülay Doğan’ın yazısı, Hafiz Bey Amca’nın ciltleri benim kararımı kolay-laştırdı.

Kitaplarımın hepsi benimle beraber yeni eve gidecekti.”

Sonra yazılarımı kendisiyle hep paylaştım, fikrini aldım. Hatta bir keresinde bir New York seyahatimde, O da kendi yazdığı bir yazıyı yayınlama-dan önce benimle paylaşıp fikrimi sormuştu da kendimi ne kadar önemli ve ne kadar mutlu hissetmiştim, o küçük New York otel odasında.

Yazı yazmak benim için çok önemli, bir o kadar da can suyu gibi. Uçakta yazarım, cafe‘de otururken yazarım, bir konseri ya da operayı izlerken daha izleme anında kafamda yazarım…

Aslında bana hadi yaz yeni-den diyen bir çok arkadaşım var...

Ama ne olduysa oldu duruldum. Üzerimden bu durgunluğu atmak istediğim bazı anlarda ise yazdım ama yazdıklarımı yayınlayacak kadar beğenmedim.

Peki bu akşam ne oldu da böyle kağıda kaleme (klavye ve ekrana demek daha doğru sanırım) sarıldın derseniz çok fazla kullanmasam da facebo-ok ve Mesut Bey diyeceğim.

Facebook’a bakarken Mesut Bey’in doğum günü ol-duğunu gördüm ve kutladım.

O da hemen “sağ var ol Gülay.. Yazılarını çok özledim.. Nerede yayınlanıyor..” diye sormaz mı?

Maalesef hiç bir yerde.. Bir şekilde duruldum ve yeniden başlayamıyorum. Umarım yeniden açılı ve yazmaya

başlarım Mesut Bey..” dedim hemen.

Ve sonra öyle bir yanıt geldi ki kalem, kağıda daha doğrusu klavyenin tuşlarına değmemek olmazdı artık saat 00:47’yi gösterse de

“olmaaaz... lütfen yeniden başla.. ilk yazını da bana gön-der yayınlayayım..

O akide şeker tadındaki tar-çınlı yazılarını bekliyorum...

Ne güzeldi kitaplar hakkın-daki. Selam olsun..” diyordu.

İnsanın kendisini böyle yüreklendiren dostlarının olması ne güzel. İstiridye kabuğunun içindeki inci tanesi gibi kapalı, sizden uzakta dur-duklarını sanıyorsunuz ama sonra kabuğunu açıp öyle bir parlaklık ve değerle size bir şey yansıtıyorlar ki hem ilham kaynağı oluyorlar hem de ekran başında kendi kendinize gülümseyerek içinizi döküver-menize…

Bizi birleştiren, aynı heyecanı ve duyguları paylaştıran kitap ve sanatsa ki öyle; sevgiyle ve hep sanatla kalın diyorum uzun bir aradan sonra.”

Cemak Tuncer'i Çizdi

32 ZOOM

NİTOVİKLA KALDIĞI YERDEN

Ülkemiz turizminin yüzakı Nitovikla Hotel, geçtiğimiz ay çok özel isimleri ağırladı. Türkiye Gazeteciler Konfede-

rasyonu yönetiminden bir gurup gazeteci, geçtiğimiz ay Kıbrıs Türk Turizm Yazarları ve Gazetecileri Derneği’nin (KITUYAD) konuğuydu. Kısa süreli ziyarette, KITUYAD yönetimi konuklarına Kıbrıs Kültürü’nü ta-nıtma adına Kumyalı’da ülkemiz turizminin gözbebeği Nitovikla Hotel’de bir yemek verdi. Aynı zamanda dernek yönetiminde de yer alan Zekai Altan’ın sahibi olduğu tesiste ağırlanan davetliler, Kıbrıs kültürü-nü yerinde görme, ülkemiz gastronomisi-nin en özel tatlarını, orijinal sunumları ile deneme şansı buldular.

Yemekten-içeceklere, sunumdan-sohbe-te en ince detaylarına kadar buram buram Kıbrıs kokan buluşmada, çakıstesten, köy

ekmeğine, bakladan-gabbar turşusuna kadar tüm ayrıntılar yer aldı. Bahçeden toplanan yeşillikler, zeytin yağı, tesisin kendi adını taşıyan şarabı, buluşmanın en özel detayları arasındaydı. Tadına doyula-mayan ziyaretin; ziyafete dönüşen masası, ülkemiz kültürü ile yeni tanışan gazeteci gurubundan yüksek not aldı. Günün finalinde ise bugün hala birçok mekanda yapılmaya devam edilen, konukları zeytin yaprakları buhuruyla nazardan koruma ritüeli oldu...


KITUYAD’IN KONUĞU OLARAK ÜLKEMIZE KISA BIR ZIYARETTE BULUNAN TÜRKIYE GAZETECILER KONFEDERASYONU YÖNETIMI, NITOVIKLA HOTEL’DE KIBRIS’I VE KIBRIS GASTRONOMISINI YAŞAMA ŞANSI BULDU...

↘

34 ZOOM

Güney Kore’ye Ege tütünü-nü ihraç eden Hasan Erte-nü ve Ferda Kahraman’ın

1975 yılında Çeşme Ilıca Yıldızburnu’nda ortak aldıkları arsada inşaa ettikleri yalı, Villa Kore olarak uzun yıllar aile fertlerini ve onların dostlarını ağırladı. Şimdi ise ailenin ikinci ve üçüncü nesil temsilcileri tarafından butik otele dönüştürülerek Villa Kore Çeşme adıyla misafirlerini kabul etmeye başladı.

Tam kırk yıl boyunca iki ailenin en güzel hikayelerine tanıklık eden Villa Kore, 2016 yazında yepyeni hika-yelerin kahramanları için kapılarını misafirlerine aralıyor.

Çeşme’nin en güzel mevkii Ilıca Yıldızburnu’nda denize sıfır konumu, kendine ait özel plajı ile Villa Kore Çeşme iki bölümden oluşuyor, Villa Kore 10 odasıyla hizmet veriyor. Haziran ayından itibaren de tama-men modern mimariden esinlenerek tasarlanan butik otel, 18 odasıyla misafirlerini ağırlayacak.

ÇEŞME’NİN İÇİNDE GİZLİ BİR CENNET

Tümü geçmişe sadık kalınarak kısmen yenilenip düzenlenen ve farklı konseptlerde dekore edilen otel odalarının tamamı dünyaca ünlü Çeşme kum plajına bakıyor. Kendi özel plajının yanı sıra arka bölümünde ise özel havuzu bulunuyor.

Özel şöminesi ve terası ile yalının çatı katında 2 ayrı odadan oluşan

80 metrekarelik VILLA KORE 1975 Penthouse Suit ise özellikle aileler, balayı çiftleri ve kalabalık arkadaş grupları için ideal.

Villa Kore Çeşme misafirlerine Ger-miyan Köyü’nde bulunan çiftliklerin-de organik tarım ile yetiştirilen taze meyve ve sebzelerle bambaşka bir yeme içme deneyimi de sunuyor.

Çeşme Limanı’na 10 dakika, Ala-çatı’ya 15 dakika uzaklıkta bulunan butik otel, Çeşme’nin tüm hareketli-liğine yakın olmakla birlikte, yeşilliği, sakinliği ve misafirperverliğiyle gizli bir cennet.

VİLLA KORE ÇEŞME SEZONA HAZIR

36 ZOOM

Eski mekan yeni tarz;

Çok Özel YerlerÇok Özel YerlerÇok Özel YerlerÇok Özel Yerler

PAPAGENO


mekan

GIRNE’NIN GÖZDE MEKANI, GEÇTIĞIMIZ AYLARDA YENI IŞLETMECISI ILE YINE BIR BAŞLANGIÇ YAPTI. ÖZÜ BOZULMASA DA, DEKORASYONUNDA DEĞIŞIKLIĞE GIDILEN MEKAN, YENI HALIYLE, ARTIK DAHA FERAH, DAHA CANLI, DAHA KEYIFLI...

Mekanın ortaklarından Koray Topaloğlu

38 ZOOM

Ülkemiz, özel mekanlar cenneti. Artık her köşede çok özel, çok güzel bir yer bulmak mümkün. Ne

kadar şanslıyız ki, seçeneklerimizi en güzellerden, en özellerden yapıyoruz. Her defasında aynı yere gitmekten öte, artık ruh halimize göre bir me-kanı seçmek; günün stresini atmak mümkün.

Mekanlar farklı olsa da, masanın de-ğişmezi “Johnnie Walker Black Label ile Özel Mekanlar” serimizin bu ayki

adresi, daha önce dergimizde yer alsa da, yeni görüntüsü, yeni işletmecile-riyle birkez daha uğranılmayı hak etti.

Önceki ay planların tamamlanma-ması nedeniyle ertelediğimiz ziyareti-miz için yine aynı mekandayız.

Mekanın ismi değişmese de, görün-tü tamamen yenilenmiş gibi. Girişten itibaren başlayan değişiklik hemen dikkatimizi çekiyor.

Önce işletmeciden başlayalım.iki tanınmış ismin ortaklığı ile yeni-

den hayat bulan işletme, Girneliler’in

YAZ AYLARINDA HER GÜN BİR AKTİVİTEYE EV SAHİPLİĞİ YAPACAK OLAN PAPAGENO, TARZI VE LEZZET SEÇENEKLERİ

İLE YENİ BİR MUTLULUK NOKTASI...

mekan


yakından tanıdığı Koray Topaloğlu ve aynı zamanda bir avukat olan Harun Güryel’e ait.

Açıldığı ilk günden zirve yapan mekan, daha çok club havasında. Beş yıldızlı bir restoranı aratmayan menüsü ile dikkat çeken işletmede, patronlar değişse de şef değişme-miş.

Tavuk, steak, makarna, diet menü, salata ve sandüviç çeşitlerinden oluşan, bol lezzetli seçenekleri ile Papageno, gün içinde cafe&resto-ran, gecenin ilerleyen saatlerinde eğlenceli bir bara dönüşüyor.

Her gün 11’de açılıp, geç satlere kadar açık kalan mekanın; işin başında olan Koray Topaloğlu’nun sözleriyle kapanış saati yok.

40 yıldır hizmet sektöründe

olduğunun altını çizen Topaloğlu, Papageno’nun gece hayatının mer-kezi olmaya aday olduğuna dikkat çekiyor.

Sohbete hızlı girdik ama masamı-za gelen menünün seçkin örnekle-rinin de tadına bakıyoruz.

Gecenin keyfi için olmazsa olma-zımız Black Label’ımızdan ara ara yudumluyoruz. Masamıza gelen yemekler için tabak yerine, zeytin ağacından yapılmış bir sunum kullanılmış. Bu sadece mekanın değil, benzer restoranlarda da az rastladığımız bir sunum şekli. Doğ-rusunu söylemek gerekirse, sunum bu şekliyle hem estetik, hem de özel bir görüntü ortaya koyuyor. Lezzeti için söylenebilecek tek şey; mükemmel.

Daha fazlası için gitmeniz kesinlikle şart. İşin eğlen-ce kısmı oldukça renkli. Çarşamba ve cuma günleri canlı müzik var. Cumartesi Dj Boysal mixerin başına geçiyor.

Canlı müzik için anlaşılan sanatçılar seçkin isimlerden

oluşuyor. Çarşamba geceleri Pelin, Cuma geceleri ise Hikmet Kurtarıcıoğulları ve Erkan Erzurumlu sahneye çıkıyor. Yaz ayları içinse daha hareketli bir program var. Yaz programı için her gece bir akvite planladıklarını kaydeden Koray Topaloğlu,

yeni Papageno’nun, kafesi, restoranı ve barı ile Girne’nin gözdesi olcağının altını çiziyor.

Haksız da değil. Gidenin müdavimi olduğu mekan, yaz sezonunun en iddialı yer olacak gibi.

Bizden söylemesi...

Mekanın ortakları Harun Güryel ve Koray Topaloğlu

40 ZOOM

Bilgi ve Rezervasyon: Tel +90 548 830 08 81 www.grandturkishhamam.com e-mail: [email protected]

Pazartesi: Kapalı / Salı: 09.00-15.00 Sadece Erkek, 15.30-21.00 Turistik / Çarşamba: 09.00-15.00 Sadece Bayan, 15.30-21.00 Turistik Perşembe: 09.00-15.00 Sadece Erkek, 15.30-21.00 Turistik / Cuma: 09.00-21.00 Turistik / Cumartesi: 09.00-16.00 Sadece Bayan,

16.30-21.00 Turistik / Pazar: 09.00-16.00 Sadece Erkek, 16.30-21.00 Turistik

Tarihin Geçmişten Gelen Yasemin Kokusu

haber

Anado-lu Efes markaları dünyanın

en köklü ve tanın-mış kalite enstitü-lerinden biri olarak bilinen Monde Sele-ction’a yine damga-sını vurdu. Anadolu Efes’in Efes Pilsen, Efes Malt, Efes Xtra ve Efes Xtra Shot, Bomonti ve Bomonti Filtresiz olmak üzere 6 markası, Monde Selection’dan 3 Altın, 3 Gümüş Madalya kazanarak, ödül sayısını 45’e yükselt-ti. Her yıl olduğu gibi bu yıl da Türkiye’yi dünyada layıkıyla temsil eden Anadolu Efes, ödül kazandığı ürün çeşitliliğiyle 2016 senesinde de adından söz ettirdi.

Türkiye bira pazarının açık ara lideri, dünyanın 12’inci Avrupa’nın ise 6’ncı büyük bira üreticisi olan Ana-dolu Efes, Belçika’da

geçekleşen ulusla-rarası kalite ve lezzet enstitüsü Monde Selection’da 3 Altın ve 3 Gümüş Madalya kazanarak organi-zasyona damgasını vurdu. Anadolu Efes, ödül kazandığı Efes Pilsen, Efes Malt, Efes Xtra ve Efes Xtra Shot, Bomonti ve Bomonti Filtresiz markaları ile 1973’ten beri yalnızca Monde Selection’da toplam 17 Altın, 15 Gümüş, 3 Bronz Madalya ka-zanarak Türkiye’de olduğu gibi dünyada beğenilen güçlü bir portföyü olduğunu kanıtladı.

Monde Selection’ın yanı sıra World Beer Cup ve Internatio-nal Taste & Quality Institute (iTQi) gibi prestijli uluslararası yarışmalarda da birçok ödüle layık görülen Anadolu Efes markaları, lezzet kalitesini otoriteler tarafından tescille-

meye devam ediyor. Monde Selection 2016’in ardından Anadolu Efes marka-larının toplam ödül sayısı 45’e yükseldi.

Uluslararası sahnede büyük bir saygınlığa sahip olan Monde Selection, 1961 yılında kurulan ve tüketici ürünlerini testlerden geçirerek kalite düzeylerini belirleyen bağım-sız ve uluslararası bir kalite enstitüsü. Kendi tadım ve test metodolojilerini yaratması ve yasal kurallar izlenmesi enstitünün bilimsel analiz güvenilirliğini sağlamış durumda. Monde Selection’a katılan ürünler, 70’in üzerinde bilim adamı, uzman, bes-lenme ve sağlık da-nışmanları, gurmeler ve prestijli aşçılık kuruluşlarından ge-len şefler tarafından değerlendiriliyor.

42 ZOOM

ANADOLU EFES MARKALARI ÖDÜLE DOYMUYOR

haber


BELÇIKA’DA YAPILAN MONDE SELECTION’DA, 70’IN ÜZERINDE BILIM ADAMI, UZMAN, BESLENME VE SAĞLIK DANIŞMANLARI, GURMELER VE PRESTIJLI AŞÇILIK KURULUŞLARINDAN GELEN ŞEFLER, ANADOLU EFES MARKALARINA 3 ALTIN, 3 GÜMÜŞ MADALYA VERDI. ALINAN YENI ÖDÜLLERLE ANADOLU EFES MARKALARININ ULUSLARARASI PRESTIJLI YARIŞMALARDAN ALDIĞI MADALYA SAYISI 45’E YÜKSELDI...

↘

44 ZOOM

Havalara bakılırsa bahar ayının etkilerini görmeye devam edeceğiz. Bu kısa sürede sayfadaki manzaranın benzerleri, hatta çok daha güzellerine rastlamak mümkün.

Şansınızı zorlayıp, biraz daha araştırırsanız, çeşitliliği artırabilir; ülkemizin fl orası konusunda zenginliklerimizi yakından görebilirsiniz. Çok daha önemlisi macro fo-toğrafl ar konusunda bolca malzeme bulabilirsiniz. Kar-paz’da Genel Yayın Yönetmenimiz Birol Bebek’in çektiği bu fotoğraf, zenginliğimizin sadece bir tanesine işrat ediyor. Devamını fotoğrafl amak için şimdi tam zamanı..


“For Your Future”

Yeni Kayıt veya Yatay Geçiş Yapacak Tüm KKTC’li Öğrenciler

HERKES ÜNİVERSİTEYİ RAHAT OKUSUN DİYE

Tel: 650 00 00 - www.bun.edu.tr /britishuniversityofnicosia

BURS SINAVINA BAŞVURULAR BAŞLAMIŞTIR.BURS SINAVIMIZ

10 HAZİRAN 2016 CUMA GÜNÜ YAPILACAKTIR.SINAV ÜCRETSİZDİR

1 YIL EĞİTİM ÜCRETİ HEDİYE!

46 ZOOM

kitap

İSKENDER PALAMESEL

ŞAHSENEMYABANCI

1958, Uşak doğumlu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’ni bitirdi (1979). Divan edebiyatı dalında doktor (1983), doçent (1993) ve profesör (1998) oldu. Divan edebiyatının halk kitlelerince yeniden sevilip anlaşılabilmesi için klasik şiirden ilham alan makaleler, denemeler, hikâyeler ve gazete yazıları yazdı. Düzenlediği Divan Edebiyatı seminerleri ve konferansları geniş kitleler tarafından takip edildi.

“Divan Şiirini Sevdiren Adam” olarak da tanı-nan İskender Pala, Türkiye Yazarlar Birliği Dil Ödülü’nü (1989), AKDTYK Türk Dil Kurumu Ödülü’nü (1990), Türkiye Yazarlar Birliği İnceleme Ödülü’nü (1996) aldı. Hemşehrileri tarafından “Uşak Halk Kahramanı” seçildi. Babil’de Ölüm İstanbul’da Aşk, Katre-i Ma-tem ve Şah&Sultan adlı romanlarının baskı-ları yüz binlere ulaştı, pek çok ödül aldı. Türk Patent Enstitüsü tarafından marka ödülüne layık görüldü ve adı tescillendi. Evli ve üç ço-cuk babası olan Pala, halen Uşak Üniversitesi öğretim üyesidir.

Sen cennetin varlığından gurur duy, ben cehennemi istiyorum.

Yağan kar şiddetini gitgide artırıyor, koyu renk saçlarıma tutunan kar tanelerinin sayısı çoğalıyordu. Konuşmadı, konuşmadım. Sessizlik... Aramızda her daim geçerli olan bir alfabeydi sessizlik. Ben de bu alfabeye bir kez daha boyun eğdim ve uzun, titreyen parmaklarımı avuçlarımın içine bastırdım. Elimi yanıma indirdiğimde avuçlarımda eriyen kar yere damladı...

Rengi, kan rengiydi.Rengi, kaybın rengiydi.Rengi, bir cinayetin rengiydi.(Tanıtım Bülteninden)

ŞEBNEM BURCUOĞLUŞEKER FAREKocan Kadar Konuş ve Kocan Kadar Konuş Diriliş romanlarının yazarı Şebnem Burcu-oğlu, ilkbaharı Alfa Yayınları’ndan çıkan yeni romanı Şeker-fare ile selamlıyor!“Merhaba, ben Şükran Tanay. İsmim tanıdık geldi mi? Gelmedi tabii, nereden gelecek. Hafızanızı hiç boşuna zorlamayın, beni ta-nımıyorsunuz. Ben de ünlü ve zengin olma hayaliyle yırtmaya çalışıp yırtamayan mil-yonlarca insandan biriyim sadece.Her şey Şeker-fare isimli hikâyemi bir film şirketine sattığım gün başladı. Düşünsenize, yazdıklarım film olacak, ben de ünlü olup çılgın gibi para kazanacaktım. Boğazdaki yalıma gelen misafirlere “Çok rutubet olu-yor” diye yalandan söylenip gittiklerinde verandada göbek atacaktım. Yengeç yiyip şampanya içecek, paparazziye yakalanır-sam menajerimi arayıp fotoğrafl arı ellerin-den aldıracaktım.Hayaller Kim Kardashian, gerçekler Şükran Nanay. O pırıl pırıl görünen film dünyasında başıma gelmedik şey kalmayınca Şeker-fa-re isimli bir kitap yazıp yaşadıklarımı bir bir anlatayım dedim. Hem belki bu sefer kitap-tan yırtarım, kim bilir?”Alfa Yayınları’ndan çıkan kitap, Burcuoğ-lu’nun rahat okunan ve espri diliyle yeniden okuyucuyla buluşurken yine bir kadın hika-yesini merkeze alıyor.

EN ÇOK SATAN

KİTAPLAR


MARINA FIORATOŞIFACI

PAULA MCLAINGÜNEŞI KUŞATMAK

“Bu kitap, uzun volta seanslarında, sarı duvar manzarasında, üst katın demir kar-yolasında, alt katta kaloriferin yanı başında tasarlandı. (...) En güzel kitapların en muh-teşem manzaralara karşı yazıldığını zannet-meyin. Tersine... Bazen güzel manzaralar karşısında uyuşup tembelleşen hayal gücü, duvarla karşılaştı mı, ardını görmek heve-siyle havalanıyor. Duvara tırmanıyor. Bu da ona yetişmeye çalışan kalemi kamçılıyor.Zindan zemini kindarlık üretmeye müsait... Onu sabırla derine gömmek, onun yerine tevekkülün çelebiliğini koymak, masumi-yetten güç almak gerekiyor. Masumiyetin sessiz bir gücü var. Karanlıktan korkmayan, sözünü sakınmayan, hiçbir kudretliye yas-lanmayan, tehdit edilse de uslanmayan bir gücü var masumiyetin... (...) Ona güveniyo-rum.”Bugüne dek defalarca yakın tarihimize ışık tutmuş olan Can Dündar, 2015 Kasım’ında hapse atıldığında basın özgürlüğü mücade-lesinin ve tarihin bir öznesi haline geldi.Tutuklandık, sadece edebiyatın usta mahkûmlarına selam gönderen bir hapis-hane kitabı değil, yaşamakta olduğumuz döneme dair de “içeriden” bir tanıklık...

Dünyaya hükmeden iki güç: Venedik Cum-huriyeti ve Osmanlı İmparatorluğu. İmpa-ratorlukta saltanatı elinde tutan bir kadın: Nur Banu Sultan. Ve ölüm döşeğindeyken ortaya çıkan müthiş bir sır.1580’ler, Osmanlı İmparatorluğu. Ha-remdeki kadınları iyileştiren bir şifacı olan Feyra, bir sabah yine her zamanki gibi Topkapı Sarayı’nın yollarını arşınlayıp hare-me gittiğinde, sultanı Nur Banu’nun hasta olduğunu görür. Başlangıçta bu durumu pek önemsemeyen Feyra, bir süre sonra Nur Banu’nun zehirlendiğini anlar ve Nur Banu’nun son saatlerini rahat geçirmesi için kendisine ilaç verir. Bu esnada Nur Banu Sultan, Feyra’yla yıllardır sakladığı sırrını paylaşır: Feyra, Nur Banu Sultan’ın kızıdır. Son anlarında gerçekleri dile getiren Nur Banu Sultan, ayrıca oğlu Murat’ın Vene-diklilere ve kendisine olan düşmanlığından bahsedip hazırladığı tuzağı anlatır. Feyra’yı uyaran Nur Banu Sultan, kendisine iki bü-yük devletin kaderini belirleyecek önemli bir görev verir. Hem imparatorluğun hem de Feyra’nın babasının kaderi Feyra’nın ellerindedir artık.“Eğer tarihi romanları seviyorsanız, bu kitabı okumayı denemelisiniz. Fiorato ustaca kaleme aldığı hikâyesinde heyecan verici bir biçimde güzel ve bilinmeyen bir dünya yaratmış.” -bcfreviews.wordpress-(Tanıtım Bülteninden)

Çok satan Paris’teki Eş yazarından... Top-lumsal önyargılara karşı direnen cesur bir kadının romanı...

Büyük ilgi gören ve haftalarca çok satanlar listesinde yer alan Paris’teki Eş’in yazarı Paula McLain, Güneşi Kuşatmak adlı roma-nında bizi 1920’lerin sömürge Kenya’sında bir yolculuğa çıkarıyor. McLain’in bu seferki kahramanı Beryl Markham, bir kadın pilot olarak rekorlara imza atmış, korkusuz, bü-yüleyici sıradışı biridir... Küçük yaşta ailesiyle Afrika’ya gelen ve annesi onları terk edince, arazilerinde yaşayan kabile çocuklarıyla bir arada büyüyen Beryl, vahşi doğayı tutkuyla seven cesur bir genç kadına dönüşür.

Beryl, hayal kırıklıklarıyla sonlanan başarısız ilişkilerinden sonra kendini karizmatik safari avcısı Denys Finch Hatton ve Out of Africa kitabının yazarı Karen Blixen’la tutkulu bir aşk üçgeninin içinde bulur. Hatton’a duydu-ğu aşk, Beryl’in gerçek kimliğini bulmasını sağlayacak ve göklerdeki kaderini çizecek-tir. Yirminci yüzyılın başlarında Afrika’nın görkemli doğasında geçen bu roman, çağı-nın ilerisinde giden bir kadının olağanüstü maceralarını gözler önüne seriyor.(Tanıtım Bülteninden)

www.denizplaza.com0392 228 8320 /Kitap Dahili :[email protected]

CAN DÜNDARTUTUKLANDIK

48 ZOOM

RAUFERSENAL

↘ KIBRIS DÜNYADA KALİTELİ BAKIR ÜRETİMİNİN MERKEZLERİNDEN BİRİSİYDİ ANTİK ÇAĞDA. BAKIRIN KALAY İLE BULUŞMASI SONUCU ORTAYA ÇOK GÜÇLÜ BİR MALZEME ÇIKTI. “BRONZ” YA DA DİĞER ADIYLA TUNÇ. BİNLERCE YILLIK DÖNEME ADINI VEREN ÖNEMLİ BİR KEŞİF. BRONZUN KEŞFİYLE BİRLİKTE İLK KULLANIM ALANLARINDAN BİR TANESİ DE SAVAŞ ALANLARIYDI.

13

Kılıç, tarih boyunca bir-çok uygarlık tarafın-dan kullanılmış, metal veya başka malze-

melerden yapılmış çeşitli bo-yutlarda olabilen, keskin kenarlı, sivri uçlu, delici ve kesici olan ateşsiz silahtır. Bazı kaynaklara göre kılıç, modern ateşsiz silahla-rın atasıdır. Tarih boyunca birçok uygarlık kendi kültürlerine özgü kılıçlar yapmıştır. Bunlara örnek olarak, Romalılar tarafından kul-lanılan gladius, Japonlara özgü katana ve Türklere özgü yatağan sayılabilir.

Kılıç genellikle bele asılarak taşınır. Ayrıca, özel bir kemer yardımı ile omuza da asılabilir. Savaşta kılıçlar atın üstüne bağ-lanan kayışa takılır. Kılıcın boyu 50 santimetre ile 2 metre arasın-da değişir. Bazı kılıçlar 2 metre-den daha uzun olabilir. Özellikle süvariler 5 metreye varan kılıçlar kullanır. Kılıcın elle tutulan bölü-müne(sapına) kabza, gövde ucu-na taban, eli saldırıya karşı ko-ruyan parçasına ise balçak denir. Kılıç muhafaza için kınına konur. Kın ya deriden ya da madeni bir malzemeden yapılmıştır. Bütün uygarlıklar kılıcı güzel göstermek için özellikle kınına çeşitli de-senler, süsler, resimler veya bazı yazı ve dualar eklerlerdi. Romalı-ların gladiusları küçüktü ve de-mirden olmasına rağmen hafi fti. Fransızlar’ın kılıçları da demirdi, fakat biraz daha ağırdı. Haçlılar da aynı şekilde demirden kılıç kullanmıştı. Fakat en ağır kılıçlar onlarınkilerdi. Türkler Orta As-

ya’da kılıç yapımına başlayınca kılıçlarıyla ünlü olmuşlardı. Ana-dolu’ya göç edince kılıç yapım merkezleri kurdular. Bu gelenek Selçuklular ve Osmanlılar döne-minde de devam etti. Bu kılıçları batı kılıçlarından ayıran özellik, eğri, çok su verilmiş ve eğriliğin-den dolayı çok rahat kullanılabilir oluşlarıydı. Kılıç kullanımı Av-rupa’da 18. yüzyılın ortalarında Osmanlı’da ise 19. yüzyılda azal-dı. Artık neredeyse dünyanın her yerinde sadece törenlerde, tören üniformalarında ve geçitlerde kullanılır oldu.

Kılıç ilk olarak ne zaman ortaya çıkmıştır?

Metal işleme bilgisi, sadece kılıcın değil, kimi zaman mede-niyetlerin kaderini de belirleyen en temel değişkenlerden biridir ve bu bilgiye sahip toplumlar ile olmayanlar arasına kesin bir çizgi koymuştur. Jared Diamond, “Guns, Germs and Steel” isimli kitabında kısaca şu sonuca varır; bazı toplumların başka toplum-lara üstünlük sağlama ve onları tarih sahnesinden silme konu-sundaki başarısı metalürji bilgi-leriyle doğrudan alakalıdır. Bu-radan da görüleceği üzere, metal işleme ve onun savaşlardaki doğrudan ifadesi olan kılıç, aslın-da tarih sahnesinde sıradan bir silahtan daha fazlasıdır, toplum-ların kaderini çizen bir gereçtir.

Gerçek anlamıyla “kılıç” kavra-mı, bronz üretme ve işleme tek-niği keşfedildikten sonra ortaya çıkmıştır.

"KRALIN KILICI”


Bronzdan önce kul-lanılan bakır madeni yumuşak yapısı ve bü-külgenliği sebebiyle uzun bıçak gövdeleri üretmeye izin vermediğinden ötürü hançer veya el bıçağından daha uzun silahların etkin biçimde üretilmesi pek mümkün değildi.

Bronzdan yapılan en eski kılıç örneklerine Malatya yakınlarındaki Aslantepe yöresindeki kazılarda rastlanmıştır ve bu örnekler yaklaşık olarak MÖ 3300 yıllarına tarihlenmiştir. Bu dönem-

de üretilen kılıçlar han-çerlerden bir miktar daha uzundu ve bu erken dö-nem örneklerin gerçekten kılıç sayılıp sayılmaya-cağı halen kimi tarihçiler tarafından tartışılan bir konudur.

Bronzdan yapılan silah-lar birkaç binyıl boyunca Avrasya bölgesinde sıkça kullanıldılar ve bronz işle-me bilgisi bu coğrafyada yayıldı. Erken dönemlerde üretilen bronz kılıçlar daha çok saplama ama-cıyla kullanılmaktaydı çünkü henüz emekleme

aşamasındaki metalürji teknikle-ri sebebiyle savurma amacıyla kullanılabilecek sağlamlık ve uzunlukta kılıçların üretimi halen uzaktı. Bronz-kalay ala-şımındaki oranlar zaman içinde değiştikçe, daha sağlam kılıçların üretimi de mümkün oldu ve kılıç boyları uzamaya başladı.

Bronz döneminde üre-tilen kılıçların tamamı kısa kılıç sınıfına girerler, ancak uzunluktan başka bronz kılıçları sınıfl andır-makta kullanabileceğimiz

belli başlı örnekler vardır: Xiphos benzeri kılıçlar bir grubu oluştururken Ko-pis, Makhaira, Kopesh ve Falcata (falçata) benzerleri diğer grubu oluştururlar.

Orta-geç Bronz döne-minde üretilen kılıçlar belirgin bir yaprak biçi-mine büründüler; Akde-niz kıyısı, ortadoğu ve Britanya adalarında bile

de üretilen kılıçlar han-çerlerden bir miktar daha uzundu ve bu erken dö-nem örneklerin gerçekten kılıç sayılıp sayılmaya-cağı halen kimi tarihçiler tarafından tartışılan bir konudur.

Bronzdan yapılan silah-lar birkaç binyıl boyunca Avrasya bölgesinde sıkça kullanıldılar ve bronz işle-me bilgisi bu coğrafyada yayıldı. Erken dönemlerde

aşamasındaki metalürji teknikle-ri sebebiyle savurma amacıyla kullanılabilecek sağlamlık ve uzunlukta kılıçların üretimi halen uzaktı. Bronz-kalay ala-şımındaki oranlar zaman içinde değiştikçe, daha sağlam kılıçların üretimi de mümkün oldu ve kılıç boyları uzamaya başladı.

Bronz döneminde üre-tilen kılıçların tamamı

belli başlı örnekler vardır: Xiphos benzeri kılıçlar bir grubu oluştururken Ko-pis, Makhaira, Kopesh ve Falcata (falçata) benzerleri diğer grubu oluştururlar.

Orta-geç Bronz döne-minde üretilen kılıçlar

50 ZOOM

tarih

yaygın olan bu yaprak şekli, bronzun yapısına en uygun kılıcın yaratıl-masına olanak sağladı; bıçağın ucuna yakın yerdeki enli ve ağır kısmıyla kesme ve sa-vurmalarda gerekli güç sağlanıyordu ve giderek incelerek sivrilen ucu da batırmalarda kolayca bükülmüyordu. Tahmin edileceği gibi her kültür bu tür kılıçlara kendine has bir isim vermiş olsa da, elimizde sadece Yu-nan tarihçilerin kayıtları olduğu için bu kılıç tü-rüne Yunanların verdiği isimle, Xiphos olarak hitap edilmektedir. Xip-hos biçimi, devam eden demir döneminde de sıkça kullanılacaktır.

(Kaynak: //kuzgunakade-

mi.com/)

Kıbrıs dünyada kaliteli bakır üretiminin mer-kezlerinden birisiydi antik çağda. Bakırın ka-lay ile buluşması sonu-cu ortaya çok güçlü bir malzeme çıktı. “Bronz” ya da diğer adıyla tunç. Binlerce yıllık döneme adını veren önemli bir keşif. Bronzun keşfiyle birlikte ilk kullanım alanlarından bir tanesi de savaş alanlarıydı. Günümüzde de öyle değil mi? Metalürji

yanında teknolojiyi de kullanan süper güçler dünyaya egemen ol-mak için her türlü yolu deniyorlar. Geçmişte de öyleydi.

Kıbrıs’ta özellikle arkaik dönem pişmiş toprak heykellerinde birçok savaşçı figürini-ne dikkatlice baktığımız zaman kılıçların belde değil, koltuk altında taşındığı görebiliriz. Çapraz olarak hazırla-nan vücut askılarının koltuk altına gelen kısmında kılıf ve kılıfın içerisinde de kılıcı gös-teren birçok obje yıllar öncesinde dikkatimi çekmişti. Bunun bir

sebebi olmalıydı. Bele asılan kılıç yürüyen veya koşan savaşçıla-rın hareket kabiliyetini sınırlaması nedeniyle koltuk altında taşınması daha uygun görülmüş-tü. Kazafana’da 60 yıl önce İsveç Arkeoloji ekibi tarafından yapılan yüzey araştırmalarında ortaya çıkarılan iki tors üzerinde kılıç kılıflarının koltuk altında olması oldukça dikkat çekiciy-di. Kral, Prens ya da ordu komutanlarını sembo-lize eden bu iki torsun üzerindeki motifler de kıyafetlerin ne denli gösterişli olduğunu biz-lere göstermektedir.

Antik çağda Krallara özel hediyelerin başın-da kaliteli kılıçlar gel-mekteydi. Arkeologlar tarafından yapılan kazı-larda Kral mezarlarında ortaya çıkan kılıçların diğerlerinden farklı, altın ve gümüş süsle-meleri yanında üzerle-rindeki değerli taşlar da göz kamaştırıyordu. En güzel kılıçlar Krallar için yapılan kılıçlardı. Kılıç ustaları Kralların en çok değer verdiği ustalardı diye düşünüyorum. Çünkü bir ülkenin kade-ri onların üreteceği kali-teli kılıçların ucundaydı bir zamanlar.

TATLISU ZAMBAK TATİL KÖYÜ Yeşille Mavinin Birleştiği Eşsiz Bir Doğa Harikası

* Doğal, sakin ve temiz havası * Harup Restoranı* Bar * Lobi * Balık Tutma * Ücretli su sporları imkanı (Deniz bisikleti, kano gibi) * Wireless Internet Hizmeti

Tatlısu-Gazimağusa / KKTCCep: 0533 869 22 33 / 0533 826 1199

Fax: 0392 389 20 [email protected]

Facebook: Zambak Tatil Köyü

52 ZOOM

Kuzey Kıbrıs’ın seçkin mekanlarından biri olan Bellapais Gardens’ın viz-yonu ile dikkat çekiyor.

Bellapais Gardens İşletme Müdü-rü Erkan Yeşilpınar ile Ödüllü Execu-tive Chef Selim Yeşilpınar, Bellapais Gardens’ın yakın gelecekteki planla-rını dergimize anlattı.

Ödüllü şefleri mekanda ağırlamak için hazırlık yapan işletme, üretimine başladığı şaraplarını da geliştirme planı içerisinde.

Yıllardır devam eden klasik Bella-pais Gardens kalitesinden vazgeçil-miyor. Bugünkü adı Beylerbeyi olan Bellapais köyünden deniz manza-rasına sahip mekan, özel günlere ev sahipliği yapmaya ve seçkin müş-terilerine hizmet vermeye devam edecek. Ödüllü lezzetlerine de yer verecek, ancak müşterilerine yeni lezzetler de tattırtacak. Üstelik bu kez lezzetlerine heyecan da katacak.

Bir süre önce başlatılan Ödüllü Şefler Geceleri’ne artan sıklıklarla devam edilecek. Hatta zaman zaman Avrupa’dan konuk şefler getirilecek ve bu şeflerin kendilerine özel me-nüleri ile Bellapais Gardens’ın seçkin müşterileri bir araya getirtilecek.

Gerek menüye girecek yeni lez-zetleri, Ödüllü Şefler Geceleri’nde yer alacak lezzetler ve gerekse Avru-palı şeflerin sunacakları farklı lezzet-leri tatmak arzusunda olacak lezzet düşkünleri heyecanlı, güzel ve özel anları Bellapais Gardens’da yaşamış olacaklar.

Bellapais Gardens’ın vizyonların-dan biri de şarapçılığı Kuzey Kıbrıs turizmine kazandırmak olacak. Bugün, kendi üzümlerinden üretilen ve 2013 yılından beri barik fıçılarda

↘ BELLAPAIS GARDENS TÜRKİYE VE AVRUPADAN ÖDÜLLÜ ŞEFLERİ MEKANINDA AĞIRLAYACAK. BUNUN YANINDA 2013 YILINDAN BU YANA BARİK FIÇILARDA BEKLETİLEN ŞARAPLAR MÜŞTERİYE SUNULMAYA BAŞLANDI. MEKANIN KENDİ ÜRETİMİ KIRMIZI ŞARAPLAR’A BEYAZ ŞARAP TA EKLENECEK...

Bellapais Gardens İşletme Müdürü Erkan Yeşilpınar ile Ödüllü Executive Chef Selim Yeşilpınar

Artık Restorandan fazlası;

BELLAPAIS GARDENS


bekletilen kırmızı şarabı şişeleyip müşteri-lerine sunmaya başlayan mekan, bununla yetinmeyecek.

Önce beyaz üzüm yetiştirilmeye başla-nıp, kırmızı şarabın yanına beyaz şarap da konulacak. Ancak bununla da kalınmaya-cak. Bellapais Gardens şarap üretimi ayrı bir turizm aracı olacak. Gerek konuklamak, gerekse yemek için mekana gelen müş-teriler, şarap üretiminin her evresini gezip görme ve şarap tatma olanağına da sahip olacaklar.

Restorandı yaz ve kış iki ayrı mekanda hizmet veren Bellapais Gardens, her mev-sim ayrı bir güzelliğe sahip. Bu güzelliklere eklenecek etkinlik ve lezzet macerası ile birçok seçkin konuğun defalarca ziyaret edeceği bir mekan olup, adından söz ettir-meyi sürdürecek.

haber

Derin Design 2016 koleksiyonu “Geçmişten kopabilecek cesarete sahip olduğumuzda

günümüzü yön-lendirebilmenin heyecanı ile yaşarız. Yani vazgeçtiğimiz kadar yaşarız. Derin Design koleksi-yonunun ortaya çıkma hikâyesi de böyle başladı” diyor, Derin Design ortağı, tasarımcısı ve Art Direktörü Derin Sarıyer.

Marka; çeşitli zamanların, sani-yelerin bir araya gelmesiyle oluştur-duğu birikimle bir estetik kültür inşa ediyor. Bu kültürün kodları, yeniye olan heyecanı, tasarı-mın bağlamları ile buluştururken, aynı zamanda özgür bırakıyor. Özgür bırakabildiği ölçüde de evrenselleşi-yor.“Şimdi”ye ait olan, bağlamından çıkıp dünyaya mal oluyor.

Birikim üzerine yeni bir fi kir ekle-yebilmek endişesini tasarımın merke-zine koyan Derin Design 2016 Ko-leksiyonu, güvenli alan yaratmanın ötesinde risk alan, yaşama ve çalışma mekânlarında yeni işlevler tanımlayan, detayda ve fi kirde sürprizler sunan bir seri olarak karşımı-za çıkıyor. Tasarım matematiğini keskin çizgilerde sunan, mekânlara ve anlara adapte edilebilen bir seri. Ürünlerin hikâyeleri ve çıkış noktaları farklı başlangıç-lardan yol alıyor ve kendi başlarına bağımsız değer yaratan fonksiyonel birer objeye dönü-şüyor.

54 ZOOM

SER, Aziz SarıyerSer, Derin’in estetik birikimindeki geo-metrisine alternatif yaratan bir oturma birimi. Ayaklarda sırttan aldığı desteği vurgulayan ürün, sade ve aynı zamanda hareketli bir deneyim sunuyor.

EGAL, Aziz SarıyerAdını eşitlikten alan Egal’in çıkış noktası, tasarım-da bütün çizgisel açıların birbiri ile aynı olması. Egal’in iddialı simetrisi, dayandığı geometri ile tasarıma müdahale eden yapısını vurguluyor.

X TABLE, Aziz SarıyerKapladığı hacme ters oranla, X formundaki ayakla-rında yer alan temas noktasının 1 cm’ye indiği, basit bir anlayışla dengeyi bulan ürün, dünyadaki diğer X masalardan ayrışıyor.

JOLLY, Aziz SarıyerJolly, keskin form-larının ötesinde ergonomik yapısıve hareketli matematiği-nin ardındaki denge ile ön plana çıkıyor. Ürün kendi ekseni et-rafında hareket eden ayağı dışında, sırt dengesini sağlamak adına arkaya doğru zarifçe uzayan bir ayak öneriyor. Ürünün denge arayışında kendi formunu kendisi yaratması, samimi bir davranışı tanımlıyor.

SIZE, Derin SarıyerSade bir oturma elemanından beklentiyi farklı mekanlarda kullanıma yönelik adapte eden Size, kendi hacmi içerisinde farklılaşarak iki kişilik sandalye işlevi sağlıyor.

Derin Design ortağı, tasarımcısı ve Art Direktörü Derin Sarıyer


TURN, Aziz SarıyerTurn, ofisler için tek bir kütlede oturma alanı ihtiyacını karşılayan, çıkış noktasının ötesine geçen, farklı mekanlarda kullanılabilecek bir oturma grubu tanımlıyor.

MOD, Derin SarıyerMod, dünyada süregelen modüler sistemlerin en büyük yapıtaşı olan simetriden bağım-sız, daha fazla sürprize yol açan bir senaryo sunuyor. Ürünün matematiğinde ortak dağılma-yan açıların yarattığı asimetri, tek bir formdan yola çıkarak, birbirinden farklı birden çok form varmış duygusu yaratıyor.

CABIN WORKSTATION, Pentagon DesignDünyadaki çalışma alışkanlıklarının değişme-sine paralel olarak Finlandiyalı tasarım stüd-yosu Pentagon’un Derin Design için tasarladı-ğı çalışma istasyonları iki farklı ölçüde üretildi. Aydınlatma, elektrik ve depolama işlevlerini bir arada bulundurmasında dolayı ürünler kendi içinde tutarlı. Ortak ve hareketli çalışma kavramı üzerine kurgulanmış kabinler, özel ve ortak alan arasındaki sınırı kaldırıyor.

GAMA, Aziz SarıyerGama, mobilyada dört ayak üzerinde denge arayan anlayışa farklı bir ayak adaptasyonu öneriyor. Ürün geometrisinde, keskin hatları olmayan ayakların cam yüzey ile birleştiği noktada grafik anlamda bir illüzyon oluşuyor.

GRADE, Aziz SarıyerTüm açıları105 derece olan Grade, işlevden yola çıkarak aldığı açıyı mekanda yarattığı sürpriz ile pekiştiriyor. Ergonomik ürün, mobilyada denge sorgulamasına farklıbir bakış açısı sunuyor.

SHELL, Aziz SarıyerÜstü kabuk şek-linde kapanan ve kendi içinde bir mekan tanımla-masının ötesinde, birden fazla me-kanda işlevsel bir alan yaratan Shell, zarif hatları ile kütlenin formuna dikkat çekiyor.

LOOP, Aziz SarıyerOtel, ofis ve yaşama mekânlarında kulla-nılabilecek Loop, baskın yek bir kütle ile tanımlanan, arkası tamamen dairesel hatlı bir ürün olması ile estetik açıdan farklı bir kullanıcı deneyimi sunuyor.

NEAT, Aziz SarıyerParça parça birleştirilen, ayaklarında özel bağlantı-lar bulunan Neat, çalışma masasına ait tüm detayları bir arada tutması ile ofisler için bütüncül bir çözüm üretiyor.

TAB, Aziz SarıyerKolundaki hareket ile çalışma ve yaşama mekanlarına adapte olabilen, hareketli bir kullanım alanı sağlayan Tab, iki farklı boyutu ile ofis sandalyesinde kullanıcı deneyimini zenginleştiriyor.

Şu sıralar Kıbrıs’ta, özellikle hafta sonları yapılan en önemli sosyal faaliyetler arasında çilek turları var.

Ailece Yeşilırmak’a gitmek, tarladan kendi elleriyle çilek topla-mak, dönüşte de güzel bir mekanda mola verip karnını doyurmak günün olmazsa olmazı.

Biz herkesin bildiğinin dışında bir mekanı sizin için test ettik. Soli’deki mekan ana yol üstünde ancak dik-katli olunca fark edilebiliyor. Biz de son anda fark ettiğimiz mekanı geç-tikten sonra algılayabildik. Park edip içeri girdiğimizde dışarıdan sıradan bir görüntüye sahip mekanın san-dalyesinden-masasına; hatta masa örtüsüne kadar her detayı doğru seçilmiş güzel bir yer olduğuna şahit olduk. Günlük taze balık menüsü ile öne çıkan mekan, şatafattan uzak sunumu ile güzeldi. Masaya fix gelen mezeler başka yerde alışkın oldu-ğumuzdan daha lezzetliydi. Extra istediğimiz karides, 4 kişi olmamıza karşılık ortaya tercih ettiğimiz 3 kişi-lik karışık balık, bize fazlasıyla yetti. Deniz kıyısında olmasa da, salaş görüntüsü, içerinin dekoru ile beğen-diğimiz mekan uğranılmaya değer olduğunu gösterdi. Servis elemanla-rının güler yüzü tamam ama; yaşa-dığımız tek sorun siparişlerin gecik-mesiydi. Bunun dışında gidilesi bir mekan görüntüsü veren Swan Soli Restaurant, keyifli bir mola için doğru adres. Yolunuz Yeşilırmak’a düşerse dönüşte Aspava Restaurant’ı geçer geçmez yolun soluna dikkatli bakın. Mekan yaklaşık 50 metre sonra. Biz az kalsın kaçırıyorduk, siz olsun ka-çırmayın...

56 ZOOM

"Yolüstü Mekanları"


↘ HEP BILDIK MEKANLARA GITMEKTEN SIKILANLAR IÇIN YENI YERLER DERGIMIZDE SIZINLE OLMAYA DEVAM EDIYOR. BU AYIN KEŞFI SOLI’DEN. YOL ÜSTÜ RESTORANI OLAN MEKAN, BELKI DENIZ KENARINDA DEĞIL AMA; SALAŞ GÖRÜNTÜSÜ ILE TAM BIR BALIK RESTORANI OLARAK GIDILMEYI HAK EDIYOR...

mekan

58 ZOOM

Golden Beach’a bir de böyle bakmak gerek. Genel Yayın Yönetmeni-miz Birol Bebek’in obje-

tifinden dergimize taşınan bu fotoğraf, aslında yabancı gözüyle plajın nasıl göründüğünü anlatır gibi. Bakir doğa-ya açılan bu pencere, aslında ülkemizin

güzelliklerini daha yakından görmek açısından önemli. Panaromik bir bakış açısıyla kaybolan detayları bir kadraja sığdırmak zor. Ama nereden bakılırsa bakılsın bu güzelliği birkez daha fotoğ-rafl amak her defasında farklı, her defa-sında çok güzel haksız değil miyiz..


haber


NARS Tahiti Bronze Koleksiyonu ile duyuların yolculuğuna davetlisiniz. Bora Bora yakınlarında bulunan küçük bir Tahiti adası olan Motu Tane’den esinlenen koleksiyonda, ilgi çekici yeni ürünler NARS’ın kült ürünleri ile birleşerek, yüz ve vücut için geniş bir seçki sunuyor.

NARS TAHITI BRONZE KOLEKSİYONU

Sıvı Laguna Bronzer

Laguna Tiare Bronzer

Monoï Kokulu Mum

Monoï Body Glow

NARS’ın favori ürünlerinden, Laguna Bronzer’ın evrensel güzelliğe davet eden sıcak kahve rengi Laguna, bu kez ışıltılı ve sıvı versiyonu ile karşımıza çıkıyor, Monoï ve Tamanu yağları ile zengin-leştirilen, vanilya esansı ile nemlendirici özellik kazanan Sıvı Laguna Bronzer’ın anti-oksidan etkisi de bulunuyor.

NARS ikonik Laguna Bronzer – altın parıltıları ile cilde nüfus eden kahve bronzer pudrası, sınırlı sayıda üretilen kompakt görünümü ve mini Ita Kabuki fırçası ile birlikte sunuluyor. Üstelik bu yaza özel, Monoi kokusuy-la zenginleştirilmiş formülüyle!

Fransız Polonezyası’nın imzası haline gelen Monoï kokulsuyla bu sınırlı sayıda üretilen mum ruhunuza dokunacak! Parafinsiz içermez.

NARS’ın favori ürünlerinden orijinal Monoï güzellik yağı; Tiare çiçek özü ile zenginleştirilmiş, doğal hindistan cevizi yağı ile cildi beslerken yarattığı muhteşem bronz parlaklık ile alışkan-lık yaratıyor.

Monoï güzellik yağından sonra en çok satanlar arasında 2. sırada bulunan, çok amaçlı kullanıma sahip vücut yağı, kullanımının ardında bıraktığı yumuşaklık ve parlaklık ile dikkat çekiyor. Tiare çiçeği, beyaz Frangipani bitkisi, Ylang-Ylang çiçeği ve vanilyanın bir araya gelmesi ile oluşan hoş kokusu ile kadınlar için vazgeçilmezler arasına giriyor.

Monoï Body Glow II

60 ZOOM

Gerçek köy kahvaltısı“ılgaz Köy Fırını Kafeterya”

Artık herkes haftasonu gitmek için farklı bir mekan arayışında. Biz

geçtiğimiz ay bir tane bulup si-zin için test ettik. Gitmesi zah-metli de olsa, manzara eşliğin-de yapacağınız seyahat buna değecek. Girne’de Ilgay Köyü merkezinde yer alan “Ilgaz Köy Fırını Kafeterya” şirin mi şirin bir hanımefendinin cesaretinin

ürünü. Kıymey Sarıoğlu’nun hayata geçirdiği mekan, gerçek bir köy kahvaltısını özleyenlere unutamayacakları bir ziya-fet sunuyor. Ziyafetin içinde masanıza gelenlerin yanısıra, başka yerde göremeyeceğiniz dağ ve deniz manzarası da var. Kıymet hanımın kendi elleriyle yaptığı reçeller, börekler, taze sebze ve günlük yumurtalar

tabağınızdaki lezzetin asıl nedeni olabilir. Kısa sürede ilgi odağı olan mekan küçük, sıcak bir kafeteryadan fasla-sına sahip. Bu yazdıklarımız hissettiklerimiz yanında küçük bir detay. Biraz beklemeyi ve seyehati göze alıyorsanız daha fazlası için mutlaka gidilmesi gereken bir mekan sizi bekli-yor. Biz denedik sıra size..

Mekanın sahibi Kıymet Sarıoğlu

haber


Ulaşmak zamanınızı alacak. Ancak mekana vardığınızda muhteşem manzara, leziz seçenekler ile yapacağınız

kahvaltı, buna değeceğini gösterecek...

Köy meydanında yer alan Ilgaz Köy Fırını Kafeterya, muhteşem bir kahvaltı seçeneği olarak dikkat çekiyor. Harikka bir haftasonu kahvaltısı için yer arayanlara duyurulur.

62 ZOOM

tarih

HAZARKABA

Antik Kıbrıs’ta

KADIN

Adı en bilindiği şekliyle ölümsüz bir kadınla, bir tan-rıçayla anılan

bir coğrafyadır Kıbrıs. Büyük ozan Ho-meros’un ‘Kıbrıslı’ dediği tanrıça Aph-rodite’nin adasıdır. Adı, her daim kadın ile anılan bu coğrafya-da kadınlar birer eş, anne, rahibe veya kraliçe olarak hiç kuşkusuz pek çok önemli rol almıştır. Kıbrıs’ın antik geçmişinde, kadına ait izler tüm bunları doğ-rulayacak şekilde ta-rihin başlangıcı kadar eskiye dayanmaktadır. Arkeolojik buluntular, antik Kıbrıslılar’ın yerle-şik hayata geçtiği andan itibaren kadının toplumda önemli bir rol oynadığını gös-terir bizlere. Kıbrıslı sanatçılar da ta o zamanlardan itibaren bizi antik Kıbrıs’ın kadınlarının tasvirleri ile donatmışlardır. Bu tasvirler ve arkeolojik buluntular Kıbrıs’ta kadının onbinlerce yıla dayanan canlı ve ilgi çekici macerası ile bizi bizden alır adeta. Kadını kimi zaman çouğu kucağında bir anne, kimi zaman ekmek yoğurup yemek pişi-ren bir ev kadını, hayatın zevklerini her şekilde yaşayan bir soylu veya ailesi için ölümün bile untturamadığı bir varlık olarak görürüz antik Kıbrıs’ta.

Kıbrıs’ın görsel sanatında ilk olarak bir idol biçeminde karşımıza çıkar kadın. Düz bir idol şeklindeki Kıbrıslı kadın gözleri, bereketi simgeleyen cinsel organı ve

göğüsleri ile betimlenmiş sade vir varlıktır ilk başta. Sonraki dö-nemlerde Kıbrıslı kadınlar dolgun

vücutları, dikkat çekici gözleri ile öne çıkan kucaklarında tuttukları

bebekleri ile “hayat veren” karakterleri vurgulanan kutsal ama bir o kadar da dünyevi varlıkları

gibi betimlenmiştir. Belki de bildiğimiz, alışageldiği-

miz kadınsal karakterlerini ta o zamandan edindiklerini

gösterecek şekilde kulakla-rında küpeleri ile betimlen-

mişlerdir ayrıca. Demek ki “süssüz kadın olmaz” anlayışının temelleri o kadar eskiden atılmış kadın dünyasında.Tunç Çağı ile beraber

kadının Kıbrıs gündelik yaşamındaki daha haya-

ti karakteri gözler önüne serilmeye başlanır. Artık Kıbrıslı

kadın gündelik hayatın ve toplum yapısının en önemli kollarından

biri olan üretimde de tam anlamı ile yerini almıştır. Buğdayı öğütmekte,

ekmek yoğurmakta ve pişirmekte, testiyle su taşımakta veya yemek

hazırlamaktadır. Kıbrıslı sanatçılar, antik Kıbrıslı kadını

sadece günlük işlerde betimlemez. Haya-tın her anında kolaylığı ve zorluğu ile ola-

bilecek tüm kadınsı yönlerle irdelenmiştir kadın. Bunun en güzel örneği Lapethos’da

bulunmuş bir pişmiş toprak heykel grubunda karşımıza çıkar. Üç figürün betimlendiği Lapethos örneğin-

de, bir kadın tarafından arkadan tutularak yardım edilen anne adayının doğum anı be-timlenmiştir. Anne adayı ve destekçisi yere

dı en bilindiği şekliyle ölümsüz bir kadınla, bir tan-rıçayla anılan

da kadınlar birer eş, anne, rahibe veya kraliçe olarak hiç kuşkusuz pek çok önemli rol almıştır. Kıbrıs’ın antik geçmişinde, kadına ait

antik Kıbrıslılar’ın yerle-şik hayata geçtiği andan itibaren kadının toplumda önemli bir rol oynadığını gös-terir bizlere. Kıbrıslı sanatçılar da ta o zamanlardan itibaren bizi antik Kıbrıs’ın kadınlarının tasvirleri ile donatmışlardır. Bu tasvirler ve arkeolojik buluntular Kıbrıs’ta kadının onbinlerce yıla dayanan canlı ve ilgi çekici macerası ile bizi bizden alır adeta. Kadını kimi zaman çouğu kucağında bir anne, kimi zaman ekmek yoğurup yemek pişi-ren bir ev kadını, hayatın zevklerini her şekilde yaşayan bir soylu veya ailesi için ölümün bile untturamadığı bir varlık olarak görürüz antik Kıbrıs’ta.

Kıbrıs’ın görsel sanatında ilk olarak bir idol biçeminde karşımıza çıkar kadın. Düz bir idol şeklindeki Kıbrıslı kadın gözleri, bereketi simgeleyen cinsel organı ve

göğüsleri ile betimlenmiş sade vir varlıktır ilk başta. Sonraki dö-nemlerde Kıbrıslı kadınlar dolgun

vücutları, dikkat çekici gözleri ile öne çıkan kucaklarında tuttukları

gibi betimlenmiştir. Belki de bildiğimiz, alışageldiği-

miz kadınsal karakterlerini ta o zamandan edindiklerini

gösterecek şekilde kulakla-rında küpeleri ile betimlen-

yaşamındaki daha haya-ti karakteri gözler önüne

serilmeye başlanır. Artık Kıbrıslı kadın gündelik hayatın ve toplum

yapısının en önemli kollarından biri olan üretimde de tam anlamı ile

yerini almıştır. Buğdayı öğütmekte, ekmek yoğurmakta ve pişirmekte,

testiyle su taşımakta veya yemek hazırlamaktadır. Kıbrıslı sanatçılar, antik Kıbrıslı kadını

sadece günlük işlerde betimlemez. Haya-tın her anında kolaylığı ve zorluğu ile ola-

bilecek tüm kadınsı yönlerle irdelenmiştir kadın. Bunun en güzel örneği Lapethos’da

bulunmuş bir pişmiş toprak heykel grubunda karşımıza çıkar. Üç figürün betimlendiği Lapethos örneğin-

de, bir kadın tarafından arkadan tutularak yardım edilen anne adayının doğum anı be-timlenmiştir. Anne adayı ve destekçisi yere


oturmuş bir şekilde doğuma odaklanmıştır. İki figürün karşısındaki ebe ise, yine yere oturmuş fakat kollarını anne adayının bacak arasına doğru uzatmıştır. Büyük oranda dışarı çıkmış olan bebek ise artık ebenin kolla-rında güvene kavuşmuştur. Bir doğumun en rahatlatıcı ve mutluluk verici anının yakalanıp bu kadar başarılı bir şekilde yansıtılmış olması, rastlantı olamayacak kadar güzel bir detaydır. Lapethos heykelciği, antik Kıbrıs’ın kadınlarının hayatındaki sıradan bir kesiti, yaşananları

tüm canlılığı ile vurgulaya-cak ve kadın dayanışmasına parmak basacak şekilde yansıtmaktadır bizlere.

Ancak antik Kıbrıs’ta kadınlar sadece çalışıp gündelik hayatın uğraşları arasında kaybolmamaktadır. Pişmiş toprak heykelcikler Lir veya Tef çalan kadınları da betimlemiştir. Günümüzde olduğu gibi antik Kıbrıs’ta da kadınların en sevdiği uğraşlardan birinin gezmek olduğu kolayca anlaşılmakta-dır. Çünkü heykelcikler ayrıca tüm canlılığıyla iki tekerlekli arabalarda uzanmış, müzik-

çiler eşliğinde salına salına gezen Kıbrıslı soylu kadınları da tasvir etmektedir.

Hatta anlaşılan odur ki maddi durumu yeten Kıbrıslı kadınların evlerinde pek çok iş hizmetçiler tarafından ya-pılmaktadır. Bu hizmetçilere sahip olmak o kadar önemli olmalıdır ki, bazı Kıbrıslı kadınların mezar stellerinde onlara hizmetçileri de eşlik etmektedir. Roma Dönemi tarihli Kıbrıs kökenli bir hey-kel, bu durumu tüm gerçek-çiliği ile tasvir eden en güzel örneklerden biridir. Stel sahibi soylu kadın bir tabure-

de otururken betimlenmiştir. Yanında ise elinde süslü bir takı kutusu ve ayna tutan bir hizmetli yer almaktadır. Ha-yal gücü azacık gelişmiş olan birisi bile, bu eser ışığında, kutu içinden istediği takıları kendisine veren veya güzelli-ğine bakması için ayna tutan minik hizmetçisi yardımıyla hazırlanan Kıbrıslı bir soylu kadını aklında canlandırabilir.

Antik Kıbrıs’ta kadınların gündelik hayatının en azın-dan belli bir zamanının da çeşitli oyunlarla geçtiği an-laşılmaktadır. Güzelyurt’taki Soli antik kentinde bulunmuş

64 ZOOM

tarih

altın bir yüzük üzerindeki sahne, Kıbrıslı kadınların oynadığı oyunlar arasında belki de en popülerinin astragalus oyunu olduğuna işaret etmektedir. Günümüz “beş taş” oyununun atası olan astragalus oyununun Kıbrıslı bir kadının yüzüğü üzerine resmedilmesi, antik Kıbrıs’taki kadınların bu oyun ile haşır neşir olduğu-nun güçlü bir kanıtı olabilir.

Adamızın zengin geçmi-şine dair buluntular, antik Kıbrıs’ta kadınların nasıl göründüğüne dair ipuçları da sunar bizlere. Görsel anlamda en güçlü kanıtlar heykel sanatında karşımıza çıkmaktadır. Kıbrıslı ustala-rın elinden çıkmış heykeller, bizi antik Kıbrıs’ın kadınları-nın en görkemli tasvirleri ile donatır. Khiton ve hymation denen uzun ve bol kıvrımlı elbiseler içindeki Kıbrıslı kadınlar bu heykellerde tüm zarafetiyle canlanmıştır. Boyunları, kulakları, kolları, bilekleri ve başları sayısız takı ile donatılmıştır. Saçları ise sayılamayacak kadar çok şekle sokulmuştur.

Mesarya’daki antik Golgoi yerleşiminde bulunmuş bir heykel, Klasik Dönem’de yaşamış Kıbrıslı bir kadının görünümü hakkında bize bilgiler sunma bakımından dikkat çekicidir. Golgoi’li kadının zarif sandaletler içindeki ayakları uzun ve kıvrımlı elbisesinin altından görünmektedir. Saçları, ön kısımda bir taç ile zapt edil-miş, ancak yanlardan uzun ve gösterişli lüleler halinde omuzlarına dökülmüştür. Bilekleri yılan başı şeklin-de sonlanan bileziklerle, boynu da taneli ve sarkaçlı kolyelerle donatılmıştır. Kulaklarında ise iri küpeler sallanmaktadır.

Başka bir heykel başı da, günümüz kadınlarını kıskandıracak güzellikteki bir Kıbrıslının tasviri olarak

karşımıza çıkar. Bu Kıbrıslı kadın, heykeli yapılacak ka-dar önemli biri, belki de bir kraliçe, prenses veya rahibe olmalı idi.

Heykeldeki kadının, her birinin ucu bukleler şeklinde kıvrılmış lüleli saçlarının ha-zırlanmasının ne kadar sür-düğünü ancak yine kadınlar bilebilecektir. Alnın üzerin-de bir bant ile tutturulmuş kahküllerinin uçları da her biri birbirinden bağımsız lülelerle sonlanmaktadır. Kulaklarına ise altın olduğu şüphe götürmeyen küpeler takılmıştır. Günümüz kadın-larını bile kıskandıra-cak güzellikte boncuklu bir kolye de boy-nunu süs-le-mek-tedir bu Kıbrıslı kadının.

Görsel sanatlar dışında özellik-le Ada’nın dört bir tarafındaki mezar-lardan çıkan eserler de Kıbrıs’ın kadınları için süslenmenin önemi-ne işaret eder. Neredeyse her mezarın vazgeçilmezi olan altın ve gümüş takılar sadece zenginlik göstergesi değildir. Aynı zamanda heykellerdeki betimleme-lerin gerçekçiliğinin de bir kanıtıdır.

Nitekim Golgoi kökenli kadın heykelinin bileğini süsleyen yılan başı bitimli bilezikler antik Kıbrıs takı repertuvarının vazgeçil-mez parçalarıdır. Bilezik-ler yanında heykellerde gördüğümüz taçların farklı çeşitlerde örnekleri, Kıbrıs üretimi olduğu bilinen spi-ralli küpeler, çeşitli yüzükler

ve daha nice takı Kıbrıslı kadınların zamanlarının büyük çoğunluğunu güzel görünmeye ayırdığının göstergeleridir.

Ancak kadınsanız, güzel görünmek sadece takı takmakla olmaz tabi. Tamı tamına bir kadınsal güzellik makyaj ve hoş kokmakla olur ancak. Arkeolojik bulgular bu durumun antik Kıbrıs’ta da aynı olduğunu güçlü bir şekilde kanıtla-maktadır. Pek çok mezarda ele geçmiş tunç veya gü-müş çubuklar özellikle bu konuda dikkat çekicidir. Her

iki ucu minik bir damla şeklinde sonlanan

bu çubuklar arkeolojide

“makyaj çubuğu” olarak anıl-mak-tadır.

Bu ismi de öyle

havadan almamışlardır

hani. Özellikle Baf’taki Polis

kasabasının yakın-larında yer alan Marion antik kentindeki kadın mezarlarında bulunan

makyaj çubuklarında hala ilginç bir şekilde makyaj-larda kullanılan kırmızı ve pastel rengi boyaların izleri durmaktadır.

Bir kadının ayna olma-dan makyaj yapması da mümkün değildir tabi. Neredeyse her kadın me-zarında ele geçmiş kadın figürleri, sarmaşık dalları veya kıvrılan bitki sapları gibi süslerle donatılmıştı aynaların, bu bağlamda, antik Kıbrıs’ın kadınlarının önemli bir yoldaşı olduğu söylenebilecektir. Çeşitli şekillerde süslü ve güzel görünümlü şişecikler ise, Kıbrıs’ta kadınların önemli isteklerinden bir diğeri olan

hoş kokulu parfümlerin saklandığı kaplardır.

Antik Kıbrıs’ın kadınlarının hikâyesi, yaşam biçemleri bu satırlara ve sayfalara sığmayacak kadar derindir. Ancak sadece bu satırların anlattığı bile kadının antik Kıbrıs hayatında ne kadar geniş bir yere sahip olduğu-nu gösterir. Hayat verme gücü veya gündelik hayatın keşmekeşindeki rolü o ka-dar önemlidir ki heykellere konu olmuştur. Süsü püsü ve güzelliğini de unutma-mak lazımdır Kıbrıslı kadı-nın. Zira o da heykellere ve resimlere konu olmuş başka bir özelliğidir.

Kadınlar dönemlerinin kabul edilebilir şartlarında saygı da görmüştür tabi. Antik Kıbrıs’ta kadına duyulan sevgi ve onun eksikliğinin getirdiği özlem en duygusal şekilde mezar stellerinde can bulur. Bu durum da en iyi haliyle Ma-rion’da bulunmuş bir mezar stelinde ölümsüzleşmiştir. Bu stelin ve tabi ait olduğu mezarın sahibi, kocası tarafından stel üzerine iş-lettirilmiş bir satırla anılmış ve taşa kazınmış şekilde ölümsüzleştirilmiştir. Taşın üzerindeki ibare basittir basit olmasına, ama oradan geçen herkesin görmesi-ni istercesine eşine karşı sevgi dolu bir kocanın aitlik dolu son sözlerini yansıtır aslında:

“Burada Onasis’in eşi Salamisli Aristila yatmak-tadır!”

cak güzellikte

dışında özellik-le Ada’nın dört bir tarafındaki mezar-lardan çıkan eserler

şeklinde sonlanan bu çubuklar

almamışlardır hani. Özellikle

Baf’taki Polis kasabasının yakın-

larında yer alan Marion antik kentindeki kadın mezarlarında bulunan

66 ZOOM

ARİFALBAYRAK

karikatürleriyle

kozmetik ve kişisel bakım ürünleri merkezi

www.pilottrading.com

Cosmetica Önder AVM LefkosaCosmetica Önder AVM Mağusa

Cosmetica Erülkü DemirhanCosmetica Ziya Rızkı Caddesi-Girne

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

zoom katlamalý kapak.pdf 1 3.12.2015 10:39:09

kozmetik ve kişisel bakım ürünleri merkezi

www.pilottrading.com

Cosmetica Önder AVM LefkosaCosmetica Önder AVM Mağusa

Cosmetica Erülkü DemirhanCosmetica Ziya Rızkı Caddesi-Girne

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

zoom katlamalý kapak.pdf 1 3.12.2015 10:39:09

70 ZOOM

Sabah pence-reden odanıza

giren güneş, kulağınıza gelen kuş sesleri, sokakları saran çiçek kokuları baharın en bü-yük müjdecisidir. Dünyanın birçok yerinde sevinç ve coşkuyla karşılanan bu mevsim, her coğrafyada farklı tatlarda yaşanı-yor. Altı yüzden fazla içeriğiyle Prontotourblog, Prontotour reh-berlerinin tecrü-belerine daya-narak hazırladığı ilginç seyahat bilgileriyle, gezi tutkunlarının seyahat pusulası oluyor. Baharın gelişiyle yeşile olan tutkunun arttığı bugünler-de Prontotourb-log’dan Avru-pa’nın en yeşil şehirleri:

AVRUPA’NIN EN YEŞİL ŞEHİRLERİ

AMSTERDAMAmsterdam’ın kartpostallara yansıyan en ünlü siluetlerinden biri rengârenk çiçeklerle donanmış kanal demirlerine park edilmiş şirin bisikletlerdir. İnsanın içini kıpır kıpır eden bu görüntü aslında şehrin tüm atmosferini yansıtır. Kilometrelerce genişliğe sahip yeşil parkları, insan sayısından çok olan bisikletleri, rengin her tonuna sahip dünyaca ünlü laleleri ile Amsterdam tam bir bahar cenneti.

LONDRAKimileri doğuştan şanslıdır. Kimileri için ise başarı, yoğun bir emek süreci ile eş anlamlıdır. Londra’yı, daha yeşil ve daha yaşanılabilir bir dünya için çalışmaktan yorulmayan bir atom karıncaya benzetebilirsiniz. Yüksek nüfus ve gelişmiş sanayi gibi doğa açısından dezavantaj oluşturabilecek bazı durumları olabildiğince yeşil alan çoğaltma girişimleriyle suspanse eden Londra, doğal güzelliklerini ve bundan beslenen bahar enerjisini tarih, görkem ve estetikle birlikte sunuyor ziyaretçisine.


BERLİNMinimalist tasarımlı hipster kafeleri ve arka sokaklarını süsleyen grafitileriyle belleklerde yer edinen Berlin de tıpkı Londra gibi mevcut doğal güzelliğini korumak ve üstüne hep daha fazla-sını ekleyebilmek için sürekli çalışan ülkelerden. Kapalı iklim yapısı nede-niyle bahar aylarının daha bir kıymetli olduğu Berlin’de, güneşin ve uyanan doğanın da yardımıyla bambaşka bir başkent keşfedebilirsiniz.

haberKOPENHAGİnsan yoğunluğun az, doğal alanların da tam aksine tüm şehri kapladığı Ko-penhag’da çimlere uzanmış güneşlenen, banklarda kitaplarını okuyan, bisiklet turuyla tertemiz havayı içine çeken insanlar, bahar enerjisinin şehre en güzel yansıması oluyor. Siz de bir şekilde bahara Kopenhag’da merhaba deme fırsa-tı bulursanız, bu enerjiyi dünyanın her tarafında kullanabiliyor olacaksınız.

STOCKHOLM1970’lerde başlayan çevre politikaları zaten halihazırda cennetten bir parça olan Stockholm’u öyle bir hale getirdi ki, bahara merhaba demek için uğrayacağınız bu şehirde, bütün bir haya-tınızı geçirmek isteyeceğinizden hiç kuşkunuz olmasın. 2010 yılında “European Green Capital” ödülünü kazanan Stockholm, “Avrupa’nın Yeşil Şehri” unvanını sonuna kadar hak ediyor.

Yaz ayları yaklaşırken pek çok kişi formda gözükme telaşına gi-rer. Özellikle kadınla-

rın korkulu rüyası selülitle başa çıkmak aslında mümkün.

Doğru beslenme ile portakal kabuğu görünümüne veda edebilirsiniz. Uzman Diyetisyen İpek Ağca Özger’in selülite karşı beslenme programı ile siz de yaza formda girebilirsiniz.

Selülit en basit anlamıyla deri-nin altında biriken yağlardır. Bu yağ dokuları bağ dokularını ters

yöne doğru iter ve cildi buruşuk gösterir. Sağlık açısından bir sakıncası olmasa da kötü gö-rüntüsü nedeniyle pek çok kişi selülitlerinden kurtulmak ister.

Genellikle erkeklerden çok kadınlarda görülen selülit yal-nızca kilolu insanlarda oluşmaz. Zayıf hatta sıfır beden kişilerde de rastlanmaktadır. Bu nedenle kilo problemi olmayanlar da bu sorunla karşılaşabilir.

Düzenli egzersizin yanında doğru ve sağlıklı beslenmek se-lülite karşı mücadelede en etkili

yöntemdir. Örneğin doymuş yağ oranı yüksek hazır gıdalar selülit oluşumunu arttırırken, muz gibi potasyum içeriği yüksek olan besinlerin selülitler üzerinde olumlu etkilisi olmaktadır.

Yaşam tarzı, genetik faktör-ler ve genel sağlık durumu cilt yapısını etkiler. Ancak yine de doğru beslenme programı ile selüliti önlemek veya mevcut görüntüyü düzeltmek mümkün. Peki bunun için nasıl beslenme-liyiz, nelere dikkat etmeliyiz?

İşte Özger’in tavsiyeleri:

Selülitlerden Kurtulmak İçin Doğru Beslenme Önerileri

72 ZOOM

• İdeal kilo korunmalı. Fazla kilonuz var ise mutlaka bir Diyetisyen eşliğinde kişiye özel diyet programı planlanmalı.

• Medyada sıklıkla kar-şılaştığımız hızlı kilo ver-diren diyetler su ve kas kaybına neden olurlar. Bu tür diyetlerden kesinlikle uzak durulmalı.

• Bol su içilmeli. Yetiş-kinlerde ortalama 2 – 2,5 lt. su tüketimi sağlanmalı.

• Düzenli egzersiz ya-pılmalı, fiziksel aktiviteyi arttırmak yaşam tarzı haline getirilmeli.

• Selülitlerden kurtul-mak istiyorsanız hergün en az 45 dak. Hafif tem-poda yürüyüş yapılmalı.

• Alkolden mümkün ol-duğunca uzak durulmalı, içilecekse şarap tercih edilmeli.

• Asitli ve şekerli, hazır içeceklerden uzak durul-malı.

• Çay, kahve, bitki çayla-rı şekersiz tüketilmeli, şe-kersiz tüketmek alışkanlık haline gelmeli.

• Kahve sanıldığı gibi selülite sebep olmaz; günde 3-4 fincandan fazla olmamak şartıyla kahve tercih edilebilir.

• Şeker ve şekerli yiye-cekler yerine tatlı ihtiyacı olduğunda meyve tercih edilmeli.

• Kızartma pişirme yöntemi kullanmak yerine haşlama, buharda pişirme, ızgara yöntemle-

ri kullanılmalı.• Katı yağlar kesinlikle

tüketilmemeli.• Börek, poğaça gibi

yağ oranı yüksek hamur işi besinlerden uzak durulmalı; tüketilmek istendiği zaman az yağlı, tam buğday unundan yapılarak tercih edilmeli.

• Tuz alımı kısıtlanmalı. Günlük tuz ihtiyacımız 1 tatlı kaşığını geçmemeli(-yemeklerin içinden gelen tuz dahil)

• Gün içerisinde 3-4 porsiyon meyve tüke-tilmeli. Bu meyveler 1er porsiyon şeklinde ara öğünlere dağıtılmalı. (1 porsiyon meyve 1 avuç kadardır)

• Ananasta bulunan bromelin enzimi selü-litlerden korunmada etkilidir. Ananas, gün içe-risindeki meyve tercihleri arasında yerini almalı.

• Yeşil çay tüketimi arttırılmalı; içine zencefil ilave ederek metabo-lizmanın hızlanması sağlanmalı.

• Haftada 2-3 kez balık tüketilmeli. (Kızartma hariç herhangi şekilde pişirilebilir)

• Koyu yeşil yapraklı sebzelerin (roka, tere, nane, maydanoz, ıspanak gibi) tüketimi selülitler-den kurtlamada çok etki-lidir. Koyu yeşil sebzelerin tüketimi arttırılmalı.

• Düzenli bir hayat ve uyku düzeni sağlanmalı.

haber


Renault, lüks otomobil se-risini uluslara-rası pazarlara

yönelik bir SUV ile genişletiyor.

Renault, global ürün gamının yeni üyesi yeni KOLEOS’un 2016 Pekin Uluslararası Otomobil Fuarı’nda ilk gösterimini gerçekleştirdi.

Yeni KOLEOS bir D-segment SUV aracın-dan beklenen her şeyi sunuyor:

• Güçlü, kaslı dış hatlar,

• Eşsiz dört tekerlek-ten çekiş teknolojisi,

• 231 mm’lik zemin yüksekliği sayesinde her türlü arazide sürüş kabiliyeti.

• Kategorisinin en iyisi durumundaki tekno-loji ve tasarıma sahip

koltuklarla donatılmış rafine, konforlu iç mekân,

• 289mm’lik arka koltuk diz mesafesi ile birlikte sınıfının lideri olan iç mekan,

• R-LINK2 multimedya tableti gibi Renault’nun diğer lüks modellerinde sunulan ekipmanlar.

Bununla birlikte Rena-ult’nun bilindik bilgi ve birikimini de bünyesin-de barındırıyor:

Yeni KOLEOS, SUV araçlarla özdeşleşmiş sağlamlık özelliğinin yanı sıra üst segment otomobillerde görmeye alıştığımız zarafeti ve özellikleri de bünyesin-de barındırıyor.

Özellikleri, Yeni KOLEOS’u konfor ve zerafet konusunda sınıfında referans haline

getiriyor. Talisman’dan esinlenen gözalıcı tasarımı ile Yeni Koleos, Renault’nun crossover (Espace), D Sedan modeli (Talisman) ve station wagonversi-yonundan (Talisman Estate) oluşan lüks sınıfı serisini tamamlıyor.

Dünyanın dört bir yanındaki müşterile-rin taleplerine uygun olarak her ayrıntısı üzerinde incelikle düşünülmüş olan Yeni KOLEOS’un satışla-rı 2016’nın üçüncü çeyreğinde Avustralya, Türkiye, Körfez ülkeleri ve bazı Latin Amerika ülkelerinde başlayacak. 2016’nın sonuna doğru ise Çin’de, ardından 2017 yılı başında Rusya ve Avrupa’da satışa sunulacak.

İşte Renault Yeni

KOLEOS

74 ZOOM

haber

haber


Plajlarda Renk FırtınasıYaşanacak

76 ZOOM

haber

Dünyaca ünlü markaların plaj koleksiyonlarıyla bu yaz trendleri yakalayacaksınız. Bunun için yapmanız gere-

ken her zevke ve beden tipine uygun modellerin yer aldığı koleksiyonlardan seçeceğiniz ürünleri Amerika’dan satın almak! Amerikadaniste.com aracılığıyla kolayca satın alacağınız mayolar, bikini-ler, şort mayolar, plaj kıyafetleri ve ak-sesuarları birkaç günde kapınıza kadar ulaşacak.

Bel dekolteli mayolar kadınların göz-desi olacak

2016 plaj koleksiyonlarındaki bikiniler-de ince askılı ve bol bantlı modeller öne çıkıyor. 1960’lı yılları anımsatan yüksek belli bikini altları da sıkça göze çarpıyor. Bu modeller yine kaplı bikini üstleriyle kombinleniyor. Straplez modeller ise neredeyse yok denecek kadar az. Tığ işi bikiniler ise adeta plajın en havalı seçimi!

Mayolarda ise adeta bikinilerle yarışan modeller var. Bel dekolteli, boyundan bağcıklı mayolar yaza formda bir vücut-la giren kadınların gözdesi olmaya aday. Mayolarda da 1950’li-60’lı yıllara gön-derme yapan modellere de sıkça rastla-mak mümkün. Su sporlarıyla ilgilenenler için yüzücü kıyafetlerine gönderme yapan mayolar ideal bir seçim oluşturu-yor. Yeniliklerle arası iyi olmayanlar için klasik modeller ve tankiniler de koleksi-yonlarda yerini koruyor.

Renkler ve desenler göz kamaştıracakHem bikinilerde hem mayolarda renk-

ler ve desenler ise alabildiğine özgür! Parlak renkler de var, ışıl ışıl desenlerde… Aksesuar kullanımının minimum dü-zeyde olduğu modellerde batik, çizgiler, şal deseni ise sıkça göze çarpıyor.

Bu yaz plaj kıyafetleri yine rengârenk! Ünlü markaların koleksiyonlarında pas-tel tonlardan canlı renklere uzanan bir yelpazede farklı modellerde plaj kıya-fetleri bulmak mümkün… Hatta bazıları o kadar farklı ve şık ki günden geceye geçiş yaparken şık bir ayakkabı ya da sandaletle bu kıyafetleri partilerde bile giyebilirsiniz.

Erkekler plaj aksesuarlarıyla fark yaratacak

Plajda tarzına önem veren erkekler için de bu yaz çok hoş modeller göze çarpı-yor. Geçtiğimiz yıllarda slip mayolar tek-rar trend olmuş olsa da bu senenin erkek plaj modasında yine birbirinden şık ve rahat şort mayolar öne çıkıyor. Kadın modellerinde olduğu gibi şort mayolarda da göz kamaştıran renkler dikkat çeki-yor. Her ten rengine uyum sağlayacak şort mayoların yanı sıra tasarımlarıyla fark yaratan gözlükler, kumaş kalitesi ile göz dolduran havlular, klasik ve spor şapkalar da bu yaz erkeklerin bir numa-ralı tercihi olacak.

Bu yaz kumsallarda renkleri ve desenle-riyle olduğu kadar farklı kesimleriyle de dikkat çeken mayo, bikini ve şort mayolar çok moda! Sizde farkınızı ortaya koymak istiyorsanız seçiminizi yapmadan önce Amerika’daki alternatiflere mutlaka göz atmalısınız. Amerikadaniste.com aracılı-ğıyla dünyaca ünlü markalarının koleksi-yonlarından satın alacağınız mayo, bikini, şort mayo ve plaj giysileriyle sahillerin en şık kadını ve erkeği siz olacaksınız.


78 ZOOM

PLAJLARA YAZ GELDİ

Penti’de, uygun fiyatları ve çeşitliliğiyle her ka-dına güneş açtıran plaj koleksiyonu bu sezon

daha da iddialı! Geçtiğimiz sezon ‘yok satan’

Plaj Koleksiyonu, bu kez Küba enerjisini plajlara taşıyor.

6 farklı konseptten ve bu kon-septleri tamamlayan aksesuarlar-dan oluşan Penti Plaj Koleksiyo-nu, yaz heyecanını ikiye katlıyor!

Çekimleri Küba’da gerçekleşen ve Küba enerjisini yansıtan koleksiyon, tatil bavullarının vaz-geçilmezi olmaya hazır! ‘Karıştır Yakıştır’ konseptiyle kadınlara kendi tarzlarını yaratma keyfini yaşatan Penti’de her parçayı birbiriyle kombinlemek serbest!

Plaj koleksiyonu; tüm dün-yada herkesin takip ettiği ve kendi modasını yarattığı müzik festivallerine gönderme yapan “Festival” konsepti, geometrik baskılar, seksi detaylar ve farklı modelleriyle plajlarda bohem bir rüzgar estirecek “Bohemian” konsepti, slogan baskılı, şeker renkli, eğlenceli, cıvıl cıvıl “Candy Pop”, Küba ve Fas seramiklerinin hayat verdiği “Morocco”, her sene koleksiyonun ve plajların olmazsa olması “Hot” ve gençlerin gözdesi olacak “Penti Young” ile 2016 yazını akıllara kazıyacak.

Özellikle 14-18 yaş arası gençle-rin severek giyeceği renk, baskı ve modellerden oluşan “Penti Young”, 32 beden dahil tüm be-denlerde satışa sunulacak.


Yaza Beliniz

İncelerek Girin

Baharın ilk günleri ile birlikte çoğu insanın hayali

ince bir bel ile yazı karşı-lamak oldu. Yaza kadar belinizi inceltmek o kadar zor mu?

Sadece diyet ile bölgesel zayıfl ama mümkün olmasa da, bilimsel araştırma-lar bazı besinlerin diğerlerine göre karın yağlanmasını daha fazla azaltabile-ceğini gösterdi. Tek yapmanız gere-ken Diyetisyen & Yaşam Koçu Gizem Şeber’in önerdiği

bel incelmesine yardımcı olan besinleri daha fazla tercih etmek ve düşük glisemik indeksli yani kan şekerinizi yavaş yükselten bir beslenme programına geçmek.

Sayfada verilen beslenme programı; 25-35 yaş arası, HİÇ BİR sağlık sorunu olmayan ve ilaç kul-lanmayan, masa başı çalışan kadınlar için örnek olarak verilmiş-tir. Size özel bir diyet programı için lütfen diyetisyene başvurun;

1.HAFTAKAHVALTI:1 su bardağı yarım yağlı süt6 yemek kaşığı müsli

ARA: 2 adet hurma

ÖĞLE: 1 kase (2 kepçe) az yağlı çorba6 yemek kaşığı sebze yemeği 4 yemek kaşığı kaymaksız yoğurt

ARA: 2 dilim ananas10 adet badem

AKŞAM: 1 porsiyon ızgara beyaz et2 yemek kaşığı dolusu haşlanmış kinoa veya bulgurYağsız bol salata

ARA: 1 adet kivi veya 1 adet ekşi yeşil elma

2.HAFTAKAHVALTI: 1 adet yumurtadan yağsız omlet1 adet ceviz2 adet mayasız krakerYağsız söğüş sebze

ÖĞLE: 8 yemek kaşığı kurubaklagil ye-meği2 adet mayasız kraker1 su bardağı kefi r

ARA: 4 adet kuru kayısı2 adet tam ceviz

AKŞAM: adet ızgara köfte veya 1 adet yağsız biftek2 adet mayasız krakerYağsız bol salata

ARA: 1 kutu probiyotik yoğurt

3.HAFTAKAHVALTI: 1 adet yağsız ke-pekli ekmeğe pey-nirli tostBol söğüş sebze

ÖĞLE: Mercimekli veya kinoalı veya kırmı-zı fasulyeli salata1 dilim Çavdarlı ekmek

ARA: 1 kutu light süt veya ayran½ paket light bis-küvi

AKŞAM:1 yumurtadan pey-nirli yağsız sınırsız menemen1 dilim Çavdarlı ekmek

ARA: 2 dilim ananas

4.HAFTAKAHVALTI: 1 kutu probiyotik yoğurt1 adet elma veya armut12 adet badem

ÖĞLE: 1 porsiyon ızgara tavuk veya hindi veya balıkYağsız bol salata

ARA:1 bardak kefi r½ paket kepekli kraker

AKŞAM: 1 kepçe çorba4 yemek kaşığı sebze yemeği4 yemek kaşığı yoğurt2 adet mayasız kraker

ARA: 2 adet hurma ve 1 adet ceviz

İNCELME PROGRAMI

mümkün olmasa da, bilimsel araştırma-lar bazı besinlerin diğerlerine göre karın yağlanmasını daha fazla azaltabile-ceğini gösterdi. Tek yapmanız gere-ken Diyetisyen & Yaşam Koçu Gizem Şeber’in önerdiği

beslenme programı; 25-35 yaş arası, HİÇ BİR sağlık sorunu olmayan ve ilaç kul-lanmayan, masa başı çalışan kadınlar için örnek olarak verilmiş-tir. Size özel bir diyet programı için lütfen diyetisyene başvurun;

82 ZOOM

Cinsel uyumsuzluk ya da ten uyuşmazlığı çiftlerin birbirlerin-den uzaklaşmasına,

aldatmaya hatta ayrılık ve bo-şanmalara neden olan en yay-gın sebeplerden biri. Partne-rinizle birbirinize deli gibi aşık olabilirsiniz ama ne var ki yatak odasında istekli ve uyumlu değilseniz, o zaman ilişkiniz tehlikede demektir.

Peki partnerinizle uyumlu olup olmadığınızı nasıl anlaya-caksınız? Uzman Klinik Psiko-log ve Hipnoz Uzmanı Mehmet Başkak’a kulak verelim:

FARKLI LİBİDO SEVİYELERİHerkesin aynı seviyede libi-

doya sahip olduğu söylenemez. Ayrıca sadece erkeklerin daha çok cinsellik istediğini iddia etmek de bir haksızlık. Kadınlar da en az erkekler kadar cinsel-liği yaşamaya istekli olabilir. Stres, iş yoğunluğu ve yaşam tarzıyla ilgili sorunlar kişinin libidosunu etkileyebilir ve ki-şinin cinsellikten uzaklaşma-sına sebep olabilir ya da başka sebeplerden libido düşüklüğü söz konusu olabilir. Partneriniz ve siz böyle bir problemle karşı karşıyaysanız, durum daha kötüye gitmeden konuşmalı ve gerekirse destek almalısınız.

BASKICI PARTNERPartneriniz, siz istemediğiniz

zamanlarda, seks yapma konu-sunda size sürekli baskı yapı-yorsa ve rahatsız olduğunuz bir şeyi yapmaya zorlanıyor hisse-

diyorsanız, aranızda cinsel bir uyumdan bahsetmek mümkün olmayabilir.

BENCİL PARTNERBirçok kadın cinsellikte part-

nerlerinin bencilliğinden şika-yet eder. Genelleme yapmaktan kaçınsak da çoğunlukla ilk önce erkeklerin orgazma ulaştığı bir gerçek. Ama bu bir problem olmaktan çıkarılabilir. Partne-riniz yine de sizi memnun ede-bilir. Ama o bencil davranmayı tercih ediyor ve bunun için çaba göstermiyorsa uyumsuzluğun ortasındasınız demektir. Cinsel ilişkide bencillik orta vadede ciddi bir sıkıntı meydana getirir

ve bir tarafı mağdur durumuna düşürür.

ESKİ PARTNERLERLE KIYAS-LAMA

Partnerinizin cinsel yönden sizi eski sevgili ya da eski eşiy-le kıyaslaması hiç hoş bir şey olmadığı gibi aynı zamanda sinir bozucu da. Partneriniz sizi sürekli eskiden birlikte olduğu kadınlarla kıyaslıyorsa, bu size saygı duymadığı anlamına ge-lir. Rahatsız olmanıza rağmen bu rencide edici tavrından vaz-geçmiyorsa, konuyu gündemin birinci sırasına almalı ve çözüm üretmelisiniz.

SUÇLULUK DUYGUSU

Partnerinizle yaşadığınız cinsellik sizi duygusal yönden memnun ya da mutlu etmiyor aksine pişmanlık ve suçluluk hissediyorsanız, bu ciddi bir bi-linçaltı sebebe işaret edebilir. Bir şeyi yapmaya kendinizi adeta itiliyor gibi hissediyorsanız, sıkıntıya girerek ilişki yaşıyor-sanız bu tablo ilişkide uyum-suzluğun ciddi göstergesidir.

YATAKTA AGRESİFLİKHer iki tarafın da rızası olduğu

sürece, yatakta biraz agresiflik normal karşılanabilir. Ama bazı erkekler, partnerlerini rahatsız edecek derecede agresif dav-ranışlar sergilerler. Partneriniz,

Yatakta uyumlu değilseniz ilişkiniz tehlikede


haber

sizin sınırlarınızı aşacak kadar saldırgan davranıyorsa, bir orta yol bulmanın zamanı gelmiş demektir.

RAHATSIZ EDEN TALEPLERÇiftlerden biri zengin fantezi

dünyasına sahip olabilir. Partneriyle bu anlamda bir dengeye sahip değilse; cinsellikte geniş fanteziye sahip olanın talepleri diğer tarafa ağır, uygunsuz, ters gelebilir. Cinsel ilişkide tek tarafın beklentilerine cevap vermemek konusunda sürekli bir tartışma varsa burada zaten uyum söz konusu olamaz.

CİNSEL UYUMSUZLUĞUN TEHLİKE SİNYALLERİ

Bir ilişkinin, özellikle evlilik-lerde, uzun süre devam etmesi için partnerlerin cinsel yönden uyumlu olmasının büyük önem taşıdığına dikkati çeken Uzman Klinik Psikolog ve Hip-noz Uzmanı Mehmet Başkak, cinsel uyumsuzluğun başlıca sinyallerini ise şöyle sıralıyor:

CİNSEL DÜRTÜNÜZ ÇOK MU ZAYIF?

Partnerlerden birindeki zayıf cinsel dürtü, cinsel uyumsuz-luk belirtisi olabilir. Fakat bu durum bir hastalık nedeniyle ya da stresten de kaynaklan-

mış olabilir. Zayıf cinsel dürtü meselesini ciddiye alın ve arkasında yatan sebebi bul-maya çalışın. Tek başınıza çö-züm bulamıyorsanız özellikle cinsellik konusunda deneyimli bir uzman desteği alın.

STRESİş ya da ekonomik sıkıntılar,

ailevi sorunlar nedeniyle yaşadığınız stres cinsel yaşa-mınızı ciddi manada olumsuz etkileyebilir, fakat partneri-nizle cinsel yönden uyumsuz olmanız da sizde strese neden olabilir. Partnerinizle daha iyi bir cinsel yaşam için stres ve iş yoğunluğunuzu kontrol altına


sizin sınırlarınızı aşacak kadar saldırgan davranıyorsa, bir orta yol bulmanın zamanı gelmiş demektir.

RAHATSIZ EDEN TALEPLERÇiftlerden biri zengin fantezi

dünyasına sahip olabilir. Partneriyle bu anlamda bir dengeye sahip değilse; cinsellikte geniş fanteziye sahip olanın talepleri diğer tarafa ağır, uygunsuz, ters gelebilir. Cinsel ilişkide tek tarafın beklentilerine cevap vermemek konusunda sürekli bir tartışma varsa burada zaten uyum söz konusu olamaz.

CİNSEL UYUMSUZLUĞUN TEHLİKE SİNYALLERİ

Bir ilişkinin, özellikle evlilik-lerde, uzun süre devam etmesi için partnerlerin cinsel yönden uyumlu olmasının büyük önem taşıdığına dikkati çeken Uzman Klinik Psikolog ve Hip-noz Uzmanı Mehmet Başkak, cinsel uyumsuzluğun başlıca sinyallerini ise şöyle sıralıyor:

CİNSEL DÜRTÜNÜZ ÇOK MU ZAYIF?

Partnerlerden birindeki zayıf cinsel dürtü, cinsel uyumsuz-luk belirtisi olabilir. Fakat bu durum bir hastalık nedeniyle ya da stresten de kaynaklan-

mış olabilir. Zayıf cinsel dürtü meselesini ciddiye alın ve arkasında yatan sebebi bul-maya çalışın. Tek başınıza çö-züm bulamıyorsanız özellikle cinsellik konusunda deneyimli bir uzman desteği alın.

STRESİş ya da ekonomik sıkıntılar,

ailevi sorunlar nedeniyle yaşadığınız stres cinsel yaşa-mınızı ciddi manada olumsuz etkileyebilir, fakat partneri-nizle cinsel yönden uyumsuz olmanız da sizde strese neden olabilir. Partnerinizle daha iyi bir cinsel yaşam için stres ve iş yoğunluğunuzu kontrol altına

84 ZOOM

almaya çalışın. Özellikle stres, korku kaynaklı uyumsuzluk konularında hipnoterapi hızlı bir çözüm olasılığı sunar.

DEPRESYON LİBİDONUZU ÖL-DÜREBİLİR

Depresyon partnerinizle cinsel yönden uyumsuz olduğunuzun başka bir belirtisi olabilir. Depres-yon, enerjinin düşük olması, ya-şamdan zevk almama, çökkün-lük şeklinde kendini belli eder ve bu ağır duyguların olduğu yerde cinsel enerjiyi aramak boşunadır. Bu, uyumsuzluk sorununu daha da ağırlaştırabilir ve hatta libido-nuzu tamamen öldürebilir. Dene-yimli bir uzmana başvurmanın vakti gelmiş demektir.

CİNSEL BİRLİKTELİK AZALIRSAPartnerinizle cinsel yönden

uyumsuz olmanız günlük ha-yatta ona karşı davranışlarınızda da kendini belli eder. Bir ilişki-deki cinsel birlikteliklerin sayısı azaldıkça, bu durum çoğunlukla partnerler arası ilişkide sorunla-rın baş göstermesine sebep olur. Uzun zamandır aynı evde kalan kankalar gibi yaşamaya başla-

mışsınız alarm sinyalleri çalıyor demektir.

CİNSELLİKLE İLGİLİ ÇEKİNCELERPartnerinizle cinselliğe dair

yeni bir şeyi deneme konusunda isteksizseniz, bu durum sonunda partnerinizin de heyecanının azalmasına sebep olur, ilişkiden kaçınmasına dahi yol açabilir. Bu, partnerler arası cinsel uyumsuz-luğun ya da kimyaların uyuşma-masının çok basit bir göstergesi olabilir.

ÇEKİM YOKSA EREKTİL BOZUKLUK ORTAYA ÇIKAR

Erkeklerde görülen bu sorunun kökeninde genelde tıbbi bir sebep vardır ama tamamen duygusal bir sebep de erektil (sertleşme) bozukluğa neden olabilir. Part-nerler arasında çekimin olma-ması ve cinsel uyumsuzluk erkek partnerde erektil bozukluk olarak ortaya çıkabilir.

PARTNERİNİZ HAZIR VAZİYETE BEKLERKEN UYUMAYIN

Partnerlerden biri cinsel birlik-telik için hazır vaziyette bekler-ken, diğer partner onun yanında

uyumayı tercih ediyorsa ve bu durum çok sık yaşanıyorsa sıkıntı büyük olabilir. Bu durum, partnerler arası çeşitli sebeplere bağlı bir cinsel uyumsuzluktan kaynaklanıyor olabilir. Fakat, partnerlerden biri çok yorgun olduğu için böyle davranıyorsa, o zaman sabırlı olun ve ertesi günü bekleyin.

PARTNERİNİZİ AÇINPartneriniz sizinle cinsel ko-

nularda konuşamıyor ya da bu konuları konuştuğunda rahatsız oluyorsa, bu durum aranızda bir cinsel uyumsuzluk göstergesi olabilir. Çekingen mizaçta olmak, çok dindar ya da aşırı geleneksel bir aile tarafından büyütülmüş olmak gibi faktörler de bu duru-mun sebebi olabilir. O nedenle partnerinize biraz destek olun ve açılması için ona biraz zaman verin.

DAHA AZ CİNSEL İLİŞKİYE GİRİ-YORSANIZ

Cinsel uyumsuzluğun en önemli göstergesi artık ilişkinizde cinsel birlikteliğin hiç olmuyor oluşu-dur. Bu tehlike sinyalini ciddiye

alın ve partnerinizle ilişkinizi düzeltmek için bu konu hakkında konuşun. Zira bu durum çok daha büyük sorunların da göstergesi olabilir. İşin içinden çıkamayacak gibiyseniz iyi bir uzman desteği size arzu ettiğiniz mutluluk için yol gösterici olacaktır.

CİNSEL UYUMSUZLUĞA HİPNO-TERAPİ

Cinselliğin eğitimli bireyler ara-sında dahi tabu olduğunu belirten Uzman Klinik Psikolog ve Hipnoz Uzmanı Mehmet Başkak, sorun çok büyük dahi olsa genellikle “demek ki böyle oluyor” derce-sine cinsel uyumsuzluğun nor-mal gören, çaresinin olmadığını düşünen insanların olduğunu söylüyor.

Cinsel uyumsuzluğun hipnote-rapi gibi hiçbir tıbbi işlem gerek-tirmeyen bir yöntemle artık bir sorun olmaktan çıktığını belirten ve bu konuda etkili çalışmalar yapan Psikolog Başkak, uyum-suzluk yaşayan çiftlerin hipno-terapi tekniğiyle mutlu bir uyum yakalayabildiğini vurguluyor.

haber


Bahar, Günsev ailesine yaradı. Değerli büyüğümüz Yayın Ku-rulu Başkanımız Mesut Gün-sev’in küçük oğlu Berk Gün-

sev’den geçtiğimiz ay güzel bir haber geldi. Bahara yeni bir yaşam müjdesi ile giren Günsev, Gizem Telci ile evliliğe ilk adımı attı. Gelenekseli bozmayarak küçük bir seramoni ile başlayan akşam, takılan yüzüklerin ardından, kesilen pasta ile genç çiftin gelecek planlarının ilk tuğlası kondu. Mütevazi bir törenle evlilik yolunda ilk adımı atan çiftin bu özel gecesinde sadece çekirdek aile üyeleri yer aldı.

Günsev Ailesinde

Son Bekar da Yolcu

Yayın Kurulu Başkanımız Mesut Günsev’in İstanbul’da yaşayan küçük oğlu Berk Günsev, geçtiğimiz ay mütevazi bir törenle evliliğe ilk adımı attı.

86 ZOOM

BİZİM İÇİN23 NİSAN BAYRAM

haber


Geçtiğimiz ayı özel kılan 23 Nisan tarihiydi. Türkiye’de terör gereçkçesiyle törenler

iptal edilse de; bayram ülkemizde sevgiyle hatırlandı. Atarükün sadece Türkiye çocuklarına değil tüm dünya çocuklarına armağan ettiği 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, tüm okullarda şehir merkezlerinde sahalarda düzenlenen etkinliklerle kutlandı...

Tunaç RidingClub

Kıbrıs'ın ilk Binicilik Okulu Karaoğlanoğlu/GİRNE

0533 851 38 13

Binicilik dersleriDağ gezisi + Piknik turları

Engel atlama dersleriÇocuklar için Midilli ve

Pony'lerle eğitim

FISTIK

fistikCOMPUTERS&ELEKTRONICS

Fıstık Bilgisayar Ltd. Okullar Yolu 77A-B K.kaymaklıLefkoşa / K.K.T.C. Mersin 10 / TurkeyTel : 0090 (392) 227 3 [email protected]

* FOTOKOPİ

* RENKLİ PRINT

* MİMARİ ÇIKTI

* PROJE KATLAMA MAKİNASI

* LAZER KESİM MAKİNASI

* BÜYÜK BOY POSTER BASKI

facebook.com/fistikcopycenter

90 ZOOM

Şubat- Hotel, Restoran, Kafe ve Gastronomi Fuarı- Orkide Yürüyüşü- Türk Film Günleri (Şubat-Nisan)- Lefkoşa Müzik Festivali (Şubat-Nisan)- Eşek Günü (Büyükkonuk Ekoköy)

Mart- DAU Uluslararası Sualtı fotoğrafçılığı ve Film Festivali- 10. Tepebaşı Lale Festivali (3. Hafta)- 10. Avtepe Kıbrıs Lalesi Festivali - Geçitkale Geleneksel 10 Mayıs Kutlamaları- 4. Beşparmak Tiyatro Festivali- DAU Uluslararası Futsal Turnuvası- HASDER Çocuk ve Hikâyeler Festivali- Eğitim ve Kitap Fuarı- İskele Belediyesi Kültür ve Sanat Festivali- 7. Uluslararası Şiir Toplantıları- 3. Bağlıköy Ekogün- 7. Lapta Turizm Festivali (Mart-Nisan-Mayıs-Haziran)

Nisan- Bellapais İlkbahar Müzik Festivali (Nisan-Mayıs)- 6. Mormenekşe Enginar Festivali- 23. Nisan Kurtuluş ve Çocuk Bayramı- 5. Yiğitler Köyü Global Enginar Festivali- 8. ODTÜ Tiyatro Festivali- 2. Hisarköy Bahar Festivali- 2. Gönendere Kültür ve Sanat Festivali- Müzik Express Rock' n DAU- Güzelyurt GÜSAD Festivali- 6. Mağusa Çocuk Festivali-Değirmenlik Geleneksel Çocuk Festivali-2. Akdeniz Ayrelli Festivali-3. Kıbrıs Kültür ve Sanat Festivali (Kanavaç)

Mayıs- GÜSAD Güzelyurt Kültür ve Sanat Festivali- Güzelyurt Uluslararası Kültür ve Sanat Festivali- Bellapais İlkbahar Müzik Festivali (Nisan-Mayıs)- 3. Mehmetçik Eko gün- 5. Hisarköy Orkide Festivali- LAU İlkbahar Şenlikleri- 2. Luricina Köy Festivali- GAU İlkbahar Şenlikleri- 6. Kıbrıs Tango Festivali-ODTÜ Bahar Şenlikleri-DAU Kum Heykel Festivali-DAU Bahar Şenlikleri-16. UKÜ ` Yaza Merhaba' Şenlikleri-YDÜ Bahar Şenlikleri-6. Esentepe Kayısı Festivali (Nisan-Haziran)-HASDER Çocuk Festivali-9. Kıbrıs İpek Festivali (Bellapais Manastırı)-14. Büyükkonuk Geleneksel Ekogün-18. Kuzey Kıbrıs Uluslararası Müzik Festivali-4. Mağusa Gençlik Günleri

Haziran- 4. Yıldırım Karpuz Festival- 4. Folklor ve Çocuk Festivali- 17. Türksoy Opera Günleri- 19. İskele Folklor Festivali (CIOFF)- 37. Güzelyurt Portakal Festivali (Haziran-Temmuz)- 46. İskele Festivali- 11. HASDER Çocuk Cümbüşü- 6. Hamitköy Kültür ve Dayanışma Şöleni- 3. Alaniçi Hasat Festivali- 5. Dikmen 11 Meşale Festivali- 18. Uluslararsı Mağusa Kültür ve Sanat Festivali (Haziran- Temmuz)- 4. Çınarlı-İncirli Mağara Kültürü ve Sanatı Festivali- 5. Lefke Ceviz Festivali- 9. Yeşilırmak Çilek Festivali- 4. Vadili Çocuk Festivali - 8. Gönyeli Çocuk Festivali

2014Şubat- Hotel, Restoran, Kafe ve Gastronomi Fuarı- Orkide Yürüyüşü- Türk Film Günleri (Şubat-Nisan)- Lefkoşa Müzik Festivali (Şubat-Nisan)- Eşek Günü (Büyükkonuk Ekoköy)





Kıbrıs Festivalleri

haber

90 ZOOM












haber












haber

90 ZOOM












haber












haber

90 ZOOM












haber












haber

90 ZOOM












haber

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

90.pdf 1 5.01.2016 12:53:59




Nisan- Bellapais İlkbahar Müzik Festivali (Nisan-Mayıs)- 6. Mormenekşe Enginar Festivali- 23. Nisan Kurtuluş ve Çocuk Bayramı- 5. Yiğitler Köyü Global Enginar Festivali- 8. ODTÜ Tiyatro Festivali- 2. Hisarköy Bahar Festivali- 2. Gönendere Kültür ve Sanat Festivali- Müzik Express Rock’n DAU- Güzelyurt GÜSAD Festivali- 6. Mağusa Çocuk Festivali-Değirmenlik Geleneksel Çocuk Festivali-2. Akdeniz Ayrelli Festivali-3. Kıbrıs Kültür ve Sanat Festivali (Kanavaç)

Mayıs- GÜSAD Güzelyurt Kültür ve Sanat Festivali- Güzelyurt Uluslararası Kültür ve Sanat Festivali- Bellapais İlkbahar Müzik Festivali (Nisan-Mayıs)- 3. Mehmetçik Eko gün- 5. Hisarköy Orkide Festivali- LAU İlkbahar Şenlikleri- 2. Luricina Köy Festivali- GAU İlkbahar Şenlikleri- 6. Kıbrıs Tango Festivali-ODTÜ Bahar Şenlikleri-DAU Kum Heykel Festivali-DAU Bahar Şenlikleri-16. UKÜ ‘Yaza Merhaba’ Şenlikleri-YDÜ Bahar Şenlikleri-6. Esentepe Kayısı Festivali (Nisan-Haziran)-HASDER Çocuk Festivali-9. Kıbrıs İpek Festivali (Bellapais Manastırı)-14. Büyükkonuk Geleneksel Ekogün-18. Kuzey Kıbrıs Uluslararası Müzik Festivali-4. Mağusa Gençlik Günleri


92 ZOOM 92 ZOOM







92 ZOOM

haber

92 ZOOM 90 ZOOM

Temmuz- Beyarmudu Patates Kültür ve Sanat Festivali- Geleneksel Kısa Film ve Belgesel Festivali (Temmuz-Ağustos)- 19. Gönyeli Uluslararası Folklor ve Kültür Festivali- 7. Geleneksel Karpaz Sahil Cümbüşleri- 7. Esentepe Yabani Kayısı Festivali

Ağustos- 3. Alayköy Tahıl Festivali- 3. Taşkent Kültür Festivali- 11. Lefkoşa Belediyesi Uluslararası Folklor Festivali- 6. Ozanköy Harnup Pekmezi Festivali- Serdarlı Belediyesi Babutsa Festivali- 7. Yeniboğaziçi Siyah Kupa Festivali- 8. HASDER Lefkoşa Gençlik Günleri- Mağusa Kültür-Sanat Festivali (Ağustos-Eylül)- 3. Çamlıbel Köy Şenlikleri- 26. Kitap Festivali (Ağustos-Eylül)- 54. Uluslararası Mehmetçik Üzüm Festivali

Eylül- 7. Geçitkake Hellim Festivali- 12. Kıbrıs Tiyatro Festivali (Lefkoşa)- 7. Tatlısu Harnup Festivali- Kuzey Kıbrıs Uluslararası Müzik Festivali (Eylül-Ekim)- Fençlik Merkezi Cümbüşleri- Kıbrıs Türk Sanatçıları Müzik Festivali- Avrupa’nın İncisi Güzellik Yarışması- UKÜ Uluslararası Gece- 3. Kalkanlı Çakısdes Festivali (Son Hafta)- 8. Vadilili Uluslararası Kültür ve Sanat Festivali- 8. Yıllık Latin Dansları ve Müzik Festivali- 2. Geleneksel Mutfak Festivali- 2. Lefkoşa Klasik Caz ve Dünya Müziği Festivali- Efes Blues Festival

Ekim- 13. Zeytin Festivali (Girne)- 5. Çatalköy Kültür ve Sanat Günleri- GAU Geleneksel Cumhuriyet Koşusu- 15. Büyükkonuk Geleneksel Ekogün- Devlet Folklor Federasyonu Folklor Cümbüşleri

Kasım- 7. Uluslararası İşçi Filmleri Festivali- Kuzey Kıbrıs Lefke - Uluslararası Sanat Festivali- 6. Kitap Festivali- 6. Cumhuriyet Folklor Festivali- Güzelyurt Tiyatro Günleri- 5. Lefke Hurma Festivali- 4. Klasik Ralli- 11. YDU Uluslararası Fotoğraf Günleri- 3. Doğanköy Alıç Festivali

Aralık- DAU Şarkı Günleri- UKÜ Yeni Yıla Merhaba Şenlikleri- GAU Yeni yıl Kutlamaları


haber



Eylül- 7. Geçitkake Hellim Festivali- 12. Kıbrıs Tiyatro Festivali (Lefkoşa)- 7. Tatlısu Harnup Festivali- Kuzey Kıbrıs Uluslararası Müzik Festivali (Eylül-Ekim)- Fençlik Merkezi Cümbüşleri- Kıbrıs Türk Sanatçıları Müzik Festivali- Avrupa’nın İncisi Güzellik Yarışması- UKÜ Uluslararası Gece- 3. Kalkanlı Çakısdes Festivali (Son Hafta)- 8. Vadilili Uluslararası Kültür ve Sanat Festivali- 8. Yıllık Latin Dansları ve Müzik Festivali- 2. Geleneksel Mutfak Festivali- 2. Lefkoşa Klasik Caz ve Dünya Müziği Festivali




www.cypruszoom.com 93www.cypruszoom.com 91






92 ZOOM 92 ZOOM







92 ZOOM

haber

92 ZOOM








haber













92 ZOOM 92 ZOOM







92 ZOOM

haber

92 ZOOM 90 ZOOM








haber













92 ZOOM 92 ZOOM







92 ZOOM

haber

92 ZOOM








haber













92 ZOOM 92 ZOOM







92 ZOOM

haber

92 ZOOM 90 ZOOM








haber













92 ZOOM 92 ZOOM







92 ZOOM

haber

92 ZOOM








haber













92 ZOOM 92 ZOOM







92 ZOOM

haber

92 ZOOM 90 ZOOM








haber













92 ZOOM 92 ZOOM







92 ZOOM

haber

92 ZOOM








haber








TECHNO ÖZ-İŞ (Alayköy Sanayi Bölgesi) TORNO ÖZ-İŞ (Lefkoşa Sanayi Bölgesi)Tel: 0533 853 1593 - 0533 870 9297 - 0392 225 3844

TECHNO ÖZ-İŞTORNO ÖZ-İŞ

• Kapı Başlığı • Trapez Saç • Tüp Bombe (Çelik Kazan) • CNC Plazma Kesimi • CNC Water Jet Kesimi (Sulu Kesim) • Torna İşleri • Ferforje İşleri • Çatı İşleri • Güneş Enerji Sistemleri • Hırdavat Satışı

• Alüminyum Kaynak İşleri • Saç Kesme ve Doğrama İşleri • Polietilen Su Depoları 1-10 Ton

747 85 22 (0392)

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

15877_KRF_2016_DERGI_ZOOM_22X31.pdf 1 22.04.2016 16:18

zoom mayıs 2016 issuu 111

Documents