1- emlakçilik mesleği bir disiplin altına · rita* emlak ve tapu sicil müdürlüklerinde...

10
1- Emlakçilik mesleği bir disiplin altına alınmalı (Harita-Emlak bilgilerini de ğerlendirebilecek bilgiden yoksun kişilere ruh sat verilmemesi). 2- Emlak bürolarının belediyeden ça lışma ruhsatı olmalıdır. Bu bürolar Belediye Ha rita* Emlak ve Tapu Sicil Müdürlüklerinde kayıtlı olrhahdır. I 3- İ mars ı z ve imarl ı yerlerde yasaya ay- kin hileli hisseli parsel satışı yapan emlak bü- rilarının çalışma ruhsatları iptal edilmeli, hak- larında yasal takibat yapılmalı. 4- Halk basın ve yayın kuruluşları ara cı l ı ğı ile mahkeme karar ı ile tapu verilen ar salardan satın almamaları uyarılmalı. 5- Belediyeler yasaların kendilerine ver diği yetkiler çerçevesinde imara aykırı yapılan kaçak yapıları yıktıracağını duyurmalı ve alınan yıkım kararlarını mutlaka uygulamalı ki va tandaşlarda; Af beklentisi, İmar İslah imar planı beklentisi, • Pazar cezası geciktirme ümitleri kal dırılmalıdır. 6-3194 say ı l ı yasan ı n 18. mad- desindeki istisnaları kötü niyetle kullananlar hakkında belediyeler; dava açmalı ve yine ka- nunda öngörülen cezai müeidelerin uy- gulanabildiğini birkaç örnekle kanıtlamalı. 7- . Plan değişiklikleri gündemde ol duğunda belediye meclislerinden canlı yayın yapılmalı ve değişiklikler açıklanmalıdır. 8- Hileli hisseli parsel satışlarını yapanlar ve yaptıranlar kamuoyuna açıklanmalı, Emlakçı, Parselasyon yapan, Satışlara vekil olan avukat, Karar veren Mahkeme Bu görevi yerine getirmek isteyen kamu kuruluşu niteliğindeki meslek odaları yö- neticilerine resmi dairelerinde yardımcı olun- malıdır. 9- Tapu sicil Müdürlükleri hileli olduğu an- laşılan satışlara ilişkin mahkeme kararlarını uy- gulamadan önce ilgili belediyelere satış tescilinin kamu yararı ısından bir mahsuru olup olmadığını sormalıdır. Mera yerleri; filen işgal edilen bu yerler satışa çıkıyor. Özel yasaya tabi olduğu için parsel nosu olan sınırlandırılıp bırakılıyor. Kadastro esnasında halen mera olduğu için, Bu gibi yerler bir an önce hazine adına tes cil olmalı, İmar planı kapsamına alınması ve belediye tarafından değerlendirilmesi gerekir. Karapınar ve Güllük örneğinde olduğu gibi İmarsız olunca satabiliyor, (tek tapu ise) İmar olan yerlerde imar açısından sakınca yoksa satabiliyor Köy yerleşim yeri dışında, vergi kayıtlarında sınırlara göre kadastro tesbiti yapılıyor, arasındaki fark Kadastro esnasında hazine adına tescil oluyor. Fiili işgal, köy senedi ile satış sonrası oluyor ve Kadastro sonrası bu gibi yerler satışa çıkıyor ve işgali olduğu gibi üçüncü şahıslara satış olabiliyor. Özel yasaya tabi olduğu için parsel nosu alıp sınırlandırılıp bırakılan meralar bir an önce hazine adına tescil olması imar planı kapsamına al ınması ve Belediye tarafından değerlendirilmesi için gi- rişimler hızlandırılmalı. Zira, mera olan yerler fiilen işgal edilen va- tandaşa veya 3. şahıslara satılması plansız bir ya- pılaşmaya neden olmaktadır. Buna örnek olarak Ka- rapınar/Güllük bölgelerini gösterebiliriz. Not: • imarsız olan hazineye ait olması gerekli bu gibi yerler işgal edenlere ve 3. şahıslara fiili emlak Müdürlük yerince satılabilmektedir. Benzer şekilde hazineye ait olup da imar planı olan yerlerde imar ısından sakınca yoksa, Milli Emlak dürlüklerince satış yapılabilmektedir. Fiilen işgal edi lip yap ı la ş ma olduysa serbest ihale ile sat ı ş ya pılmaktadır. 19

Upload: others

Post on 12-Oct-2019

6 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: 1- Emlakçilik mesleği bir disiplin altına · rita* Emlak ve Tapu Sicil Müdürlüklerinde kayıtlı olrhahdır. I 3- İmarsız ve imarlı yerlerde yasaya ay-kin hileli hisseli

1- Emlakçilik mesleği bir disiplin altına alınmalı (Harita-Emlak bilgilerini de ğerlendirebilecek bilgiden yoksun kişilere ruh sat verilmemesi).

2- Emlak bürolarının belediyeden ça lışma ruhsatı olmalıdır. Bu bürolar Belediye Ha rita* Emlak ve Tapu Sicil Müdürlüklerinde kayıtlı olrhahdır.

I 3- İmarsız ve imarlı yerlerde yasaya ay-kin hileli hisseli parsel satışı yapan emlak bü-rilarının çalışma ruhsatları iptal edilmeli, hak-larında yasal takibat yapılmalı.

4- Halk basın ve yayın kuruluşları ara cılığı ile mahkeme kararı ile tapu verilen ar salardan satın almamaları uyarılmalı.

5- Belediyeler yasaların kendilerine ver diği yetkiler çerçevesinde imara aykırı yapılan kaçak yapıları yıktıracağını duyurmalı ve alınan yıkım kararlarını mutlaka uygulamalı ki va tandaşlarda;

• Af beklentisi, • İmar İslah imar planı beklentisi, • Pazar cezası geciktirme ümitleri kal

dırılmalıdır. 6-3194 sayılı yasanın 18. mad-

desindeki istisnaları kötü niyetle kullananlar hakkında belediyeler; dava açmalı ve yine ka-nunda öngörülen cezai müeidelerin uy-gulanabildiğini birkaç örnekle kanıtlamalı.

7- . Plan değişiklikleri gündemde ol duğunda belediye meclislerinden canlı yayın yapılmalı ve değişiklikler açıklanmalıdır.

8- Hileli hisseli parsel satışlarını yapanlar ve yaptıranlar kamuoyuna açıklanmalı,

• Emlakçı, • Parselasyon yapan, • Satışlara vekil olan avukat, • Karar veren Mahkeme Bu görevi yerine getirmek isteyen kamu

kuruluşu niteliğindeki meslek odaları yö-neticilerine resmi dairelerinde yardımcı olun-

malıdır. 9- Tapu sicil Müdürlükleri hileli olduğu an-

laşılan satışlara ilişkin mahkeme kararlarını uy-gulamadan önce ilgili belediyelere satış tescilinin kamu yararı açısından bir mahsuru olup olmadığını sormalıdır.

Mera yerleri; filen işgal edilen bu yerler satışa çıkıyor. Özel yasaya tabi olduğu için parsel nosu olan sınırlandırılıp bırakılıyor. Kadastro esnasında halen mera olduğu için,

• Bu gibi yerler bir an önce hazine adına tes cil olmalı,

• İmar planı kapsamına alınması ve belediye tarafından değerlendirilmesi gerekir. Karapınar ve Güllük örneğinde olduğu gibi

• İmarsız olunca satabiliyor, (tek tapu ise) • İmar olan yerlerde imar açısından sakınca

yoksa satabiliyor • Köy yerleşim yeri dışında, vergi kayıtlarında

sınırlara göre kadastro tesbiti yapılıyor, arasındaki fark Kadastro esnasında hazine adına tescil oluyor.

Fiili işgal, köy senedi ile satış sonrası oluyor ve Kadastro sonrası bu gibi yerler satışa çıkıyor ve işgali olduğu gibi üçüncü şahıslara satış olabiliyor.

Özel yasaya tabi olduğu için parsel nosu alıp sınırlandırılıp bırakılan meralar bir an önce hazine adına tescil olması imar planı kapsamına alınması ve Belediye tarafından değerlendirilmesi için gi-rişimler hızlandırılmalı.

Zira, mera olan yerler fiilen işgal edilen va-tandaşa veya 3. şahıslara satılması plansız bir ya-pılaşmaya neden olmaktadır. Buna örnek olarak Ka-rapınar/Güllük bölgelerini gösterebiliriz.

Not: • imarsız olan hazineye ait olması gerekli bu

gibi yerler işgal edenlere ve 3. şahıslara fiili emlak Müdürlük yerince satılabilmektedir. Benzer şekilde hazineye ait olup da imar planı olan yerlerde imar açısından sakınca yoksa, Milli Emlak Mü dürlüklerince satış yapılabilmektedir. Fiilen işgal edi lip yapılaşma olduysa serbest ihale ile satış ya pılmaktadır.

19

Page 2: 1- Emlakçilik mesleği bir disiplin altına · rita* Emlak ve Tapu Sicil Müdürlüklerinde kayıtlı olrhahdır. I 3- İmarsız ve imarlı yerlerde yasaya ay-kin hileli hisseli

E. Gürkan KANBİR Bursa Şubesi Başkanı

Antalya-Belek'de yakıcı Akdeniz güneşinin altında kav-rulurken "Haydi! Raftinge gi-diyoruz" cümlesini işitmek he-yecanın yanında, serinliği getiriverdi yüreklerimize. Sizi alt edemeyecek suyla boğuşmak oldukça zevklidir. Raftinge baş-layacağımız yer; Serik ilçesine bağlı Beşkonak köyünden geçen Köprülü Çayın'ın ken-disiyle Beşkonak, Serik'e 45 km. uzaklıkta bir orman köyü. Çayın kenarına raf- tingde kullanılacak botları kiralayan işletmeciler yer leşmişler. Başkonak kö yüne de yer karşılığı az bir yardımda bulunuyorlar. Köylüler yardımların köye yansımadığını, muh- tarlarda kaldığını söy lemeden edemiyorlar. Köyde muhtar olmak ho bisi yerleşmiş. Botların iş- letmecileri yabancılardan kişi başına 100 mark'a kadar binme ücreti alabiliyorlar. Yerlilere yani bizlere; tavan birbuçuk milyon Tl. ile taban ye-diyüzellibin Tl. arasında pa-zarlığınızın kuvvetine göre bir rakamda kalabiliyorlar. Bursa grubu olarak (ilk kezmiş) iş-letmeciyi beşyüzbin Tl. razı ettik. Allanın çayı şarıl şarıl kar-şınızda akıyor, sermaye olarak botları alıyorsunuz, vergisi, de-netimi olmadan paranızı ka-zanıyorsunuz. Güzel iş doğrusu.

Köprülü çay; Toroslardaki yeraltı sularının değişik hatlarda yerüstüne çıkmasıyla beslenen, genişliği kimi kesimlerde lOOm.ye yaklaşan + 7 derece sıcaklığında, yer yer 5-6 m. de-rinliğinde olan, akış hızı orta de-receli, üzerindeki şelaleleri ile kıvrıla kıvrıla Akdenize dökülen bir Çay. İsmini doğduğu ve güç-lendiği kanyonun arasına ya-pılan kemerli köprüden alıyor. Tarihi Romalılar kadar eski ol-duğu belirtilen 4 m. ge-

nişliğindeki köprü, Torosların tepesine kurulan keşişlerin kö-yüne bağlantıyı sağlıyormuş. Şimdi ise yörük köylerine ulaş-mada kullanılıyor. Odun taşıyan kamyonlar ın geçiş i ya-saklanmış. Köprünün altında bir göl gibi durağan ve tertemiz olan çay, suda çimilecek en uygun yerinin burası olduğunu adeta size fısıldıyor. Köprülü çay, Star televizyonunun sa-hipleri üzan'ların da dikkatini çekmiş. Ozanlar üzerinde bir baraj kurarak, elektrik satmayı

düşünmüşler. Köylüler ve çev-reci birimlerin sert baskısıyla bu projeden şimdilik vazgeçilmiş.

Suyla boğuşmaya (raf-tinge) başlayacağımız nokta, köprünün 300 m. güneyi. İş-letmeci her bota bir rehber ve-riyor. 7 kişiyi rahatlıkla ta-şıyabilen botların birim ederi yüzyirmimilyon TL. ci-varındaymış. Botların yırtılma, patlama ve kaçırılmasına engel olmak rehberimizin işi. 13 km. uzunluğundaki bir parkuru ge-

çeceğimiz söyleniyor. Parkurun ortalarında çayın kenarına ku-rulmuş rafting mut-faklarına uğray ıp fahiş fiatla bir şeyler yiyip, içebilme olanağı da sağlanmış. Paranızın canı sa-ğolsun. Can ye-leklerini taktıktan sonra İnşaat-Harita-Makina mühendisleri

ile Mimardan oluşan dört kişilik ekibimizle bir bota yerleştik. Genç rehberimiz küreğiyle dü-mencilik yapacak. Nerede, nasıl kürek çekileceğini bize söyleyecek. Bota oturmamızla çay ın soğuk suyu ile ıs-lanmamız bir oldu. İşletmeci ta-rafından yapılan ıslama mu-habbeti hoşgeldiniz demekmiş. Rafting çok sulu geçecek an-laşılan. Fotoğraf makinamı yüzme bilmediğimden yanıma alamıyorum. Akıntıya karşı kü-reklere asıldık, Kemerli köp-

20

Page 3: 1- Emlakçilik mesleği bir disiplin altına · rita* Emlak ve Tapu Sicil Müdürlüklerinde kayıtlı olrhahdır. I 3- İmarsız ve imarlı yerlerde yasaya ay-kin hileli hisseli

rünün altına doğru. Oldukça zorlanıyoruz, yarım saatlik uğ raşının ardından, köprünün al tındayız. Berrak, masmavi du rağan Çayı bir havuz gibi doldurmaya çalışan güçlü kay nak sulan, değişik yer ve yük seltilerden gelen şelaler gö rülmeye değer bir manzarayı oluşturuyor. Botumuzu hızla yu karılardan gelen bir şelalenin al tına sokuyoruz. Kana kana buz gibi sudan içerken, bir yandan duşumuzu da yapıyoruz. Botun içindeki suyu delikleri olmasına karşın boşaltmayı unutmuyoruz. Akdeniz güneşi hemen ku- rutuveriyor insanı. Suyun de rinliğine ve berraklığına da yanamıyorum. Bottan atlıyorum. Atlamamla irkilmem bir oluyor. Soğuktan bütün vü cudum kasılıyor. Bota bir türlü çıkamıyorum. Botumuz akıntı yönünde sessizce bizleri gö türeceği güzelliklere doğru ka yıyor. Mühendislerin uğaşısı so nucunda güç te olsa bota çıkıyorum. Bir daha atlamaya tövbe ediyorum. Akıntının şid deti artıyor, botumuzun hızıda yükseliyor. Kürek çekmeye baş lıyoruz. Yeşil ormanı içerisinde, Torosların göserişli yükseltileri arasında kartal gibi süzülerek yol alıyoruz. Çaydaki şelalelerin ilkine süratle ve çığlıklar ara sında giriyoruz. İtiraf etmeliyim, Bursasporun maçlarında bile bukadar içten ve doğal ba- ğırmamıştım. Herkes sırılsıklam oldu. Botun kar gibi bembeyaz, köpüklü su zerreleri ve dam laları tarafından kuşatılarak Çaya gömülerek çıkması kar şısında çıldırmamak içten bile

değil. Güneş ve suyun oyunları, küçük gökkuşakları avuç-larımıza doğuyor. Almanların ve Rusların bindikleri botlara rast-lıyoruz. Rusların yanından "ge-çerken küreklerimizle hepsini ıslatıyoruz. Saldırıya uğradık korkusu hemen gözlerine yan-sıyor. Şaka yaptığımızı an-ladıkları anda rafting yarışına başlıyoruz. Milli dava uğruna küreklere olanca kuvvetimizle asılıyoruz. Botlardan yayılan Rusça ve Türkçe komut sesleri ortalığı kaplıyor. Botları küçük olan Ruslar kıyıya çarpıp, çaya gömülene kadar sürüyor çılgın yarışımız. Herkesin kolları yo-ruldu. Kürek çekemiyoruz. Çay, botumuzu götürmeye devam ediyor. Etabın yanısıra gel-diğimizi söyleyen . rehberimiz, kumsallık bir yerde mola ver-diriyor. Tüplerden sigaralar çı-karılıyor, hemen yakılıyor. Az sonra Ruslar da yanımıza ge-liyor. Sigara ikram ediyoruz. Si-biryadan gelmişler. Oldukça güçlü ve atletik gözüküyorlar. Tipik odun kesicilere ben-zetiyoruz onları, ülkemizi çok sevmişler. Bu sefer akıntıya karşı yüzme yarışına giriyoruz. Bir metre bile ilerleyemeden ol-duğumuz, yerde çırpınıp du-ruyoruz. Yeniden botumuzu akıntıya veriyoruz. Kürek çek-meye hep birlikte komutla baş-lıyoruz. Eski bir yörük köyüne yaklaşıyoruz. Birkaç su motoru bahçelere su çekiyor. Keçi sü-rüsü çayın kenarına inmiş. Esmer tenli, saçları uzamış genç keçi çobanıyla se-lamlaşıyoruz. Köyde betonarme binay yok. Çam deniziyle kap-

lanmış Toroslarda yanan büyük bir bölge hemen kendini gös-teriyor. Yanık kurtarılmış tom-ruklar öbek öbek istiflenmiş. Rehberimiz tarla açmak isteyen iki kişinin yüzünden yangının çıktığını anlatıyor. Rüzgârın şid-detli olması yanma alanını bü-yütmüş. Turistler söndürme ça-lışmalarında çok yardımcı olmuşlar. Sürekli şelaleli böl-geye giriyoruz. Birtürlü ku-ruyamıyoruz. Feryat, figan ba-ğırmalarımız devam ediyor. Çayın rengi biraz bulanıklaştı. Başladığımız andan itibaren dört saatin geçtiğini fark edi-yoruz. Herkes taftinge ka-tıldığına memun. Hanımlar bitiş noktasında bekliyorlar. Kork-tuklarından raftinge ka-tılmadılar. Son final şelalemize hızla giriyoruz, üç yönlü kuv-vetli su akımının içerisinde ka-lıyoruz. Devrilmeyi zor ön-lüyoruz. Nihayet rafting bitiyor. Kollarımız yoruldu ve ağırma belirtileri gösteriyorlar. Bek-leyen grup çilingir sofrasını kur-muş. Rakı kadehindeki dub-lesini bitiren çaya atladıktan sonra, yeni dublesini içebilir ku-ralını koymuşlar. Tabii rakı tü-ketimi artmış. Tekeli kâra ge-çirmenin bir yolu da buymuş. Ballandıra, ballandıra suyla bo-ğuşmamızı anlatıyoruz. Çaya girmeden Belek'e tekrar gir-diğimizde yine rafting yapmaya söz veriyoruz. Yüzme bilen bir fotoğraf makinası mutlaka ya-nımda olacak. Türkiyemiz cen-net. Her şey bol ve mi-safirperver. Ah şu paranın ve zamanın gözü kör olsun!..

21

Page 4: 1- Emlakçilik mesleği bir disiplin altına · rita* Emlak ve Tapu Sicil Müdürlüklerinde kayıtlı olrhahdır. I 3- İmarsız ve imarlı yerlerde yasaya ay-kin hileli hisseli
Page 5: 1- Emlakçilik mesleği bir disiplin altına · rita* Emlak ve Tapu Sicil Müdürlüklerinde kayıtlı olrhahdır. I 3- İmarsız ve imarlı yerlerde yasaya ay-kin hileli hisseli

ADAMA ŞUBEMİZİN

TEMSİLCİLER ı Wl ANllSI YAPILDI

'u .0 19?'o ı,jnu Adjnc. voo r i ı ' ı İ M Z ı ~ J t h ı l ' i k n t n pirimiûı m-ıcyi tı_ms!İ(.ıİL'i tupldntib! jdpilmıjin. Temsilcilik düzeyinde geniş katılımın sağlandığı toplantıda aşağıdaki ko-nular görüşülerek karşılıklı fikir alış-verişi yapılmıştır.

Adana şubesi nezdinde temsilcilik ziyaret ve denetimlerinde ortaya çıkan sonuçlar, temsilci ar-kadaşlarımızın tekrar bilgilerine su-nularak sorunların yerinde ve za-manında değerlendirilerek çözümde uygulanacak yöntemlerde bütünsellik gösterme gayret ve çabasına gi-dilmesi gerektiğine değinildi.'

HKMO Ankara genel merkez dü-zeyinde ve şubelerin de ortak kat-kısıyla ayda bir olarak yayınlanan Harita Bülteni gerek il temsilciliği, ge-rekse ilçe temsilcilikleri bazında mes-leki gelişimleri, uygulamaları, olayları ve hayatın kendisini ifade edebilme düşüncesinde, demokratik katılımın da taban bazında yaşama geçirilmesi amacıyla, temsilciliklerin kendi etki alanları içerisinde yayın kurulu oluş-turmalarının gereğine değinilerek tek-rar bir çağrı yapıldı.

Mühendislik Hizmetleri Asgari ücret Tarifesinin uygulama aşa-masında yoruma mahal bı-rakmaksızın kullanıma gidilmesi amacıyla, pratikte karşılaşılan ve de-ğişik uygulamaya gidildiğini gör-düğümüz ve duyduğumuz ilgili mad-deler gündeme getirilerek standart uygulamanın örnekleriyle açıklaması yapılarak temsilci arkadaşlarımız bil-gilendirildi.

Temsilci arkadaşlarımızın, tem-silcilik sınırları içerisinde karşı kar-şıya kaldıkları sorunlar tartışılarak çözümler üretme, üretilen çözümleri de bir an önce uygulamaya geçirme

bazında kararlar verildi. Toplantı sonunda bir sonraki tem-

silciler toplantısının Mersin tem-silciliğinde yapılmasına karar ve-rilerek toplantı gündemlerinin görüşülmesi sona erdi. Ve ardından gündem dışı konuların sohbet bazında görüşülmesine geçildi..

HKMO Adana Şubesinin her

yıl düzenli olarak yaptığı ve gelenek haline getirdiği HKMO Adana Şubesi yemeği bu yıl da Adana Büyük Sür-meli Oteli'nde yapıldı.

Meslektaşlarımızın yılda bir defa da olsa ortak bir mekan altında birlikteliği ve meslek coşkusunu, da-yanışma ve paylaşımı heyecanla ya-şayabildiklerini görebilmenin ortamını yaratan bu tür davetlerde, mes-lektaşlarımızın genel eğiliminin böyle gecelerin sık sık tekrarlanması ol-duğunu görebiliyoruz.

23.11.1996 Cumartesi günü yapılan geleneksel yemeğimize mes-lektaşlarımız beklenenden daha çok ilgi göstererek geçmişteki ye-meklerimize oranla rekor düzeyde ka-tılımı sağlamış oldular. Katılımın Adana merkez dışında Hatay, Ga-ziantep, K.Maraş ve Mersin bazında da olması mesleki dayanışma açı-sından sevindirici karşılanmıştır. Yine

Adana Teimsilciler toplantısından görünüm

Page 6: 1- Emlakçilik mesleği bir disiplin altına · rita* Emlak ve Tapu Sicil Müdürlüklerinde kayıtlı olrhahdır. I 3- İmarsız ve imarlı yerlerde yasaya ay-kin hileli hisseli

Adana Şube sınırları dışından genel merkez düzeyinde değerli mes-lektaşlarımız Sayın Eyüp S. Kart ve sayın uğur Aşkır, İstanbul şubesinden sayın Cankut D. İnce, Ankara şu-besinden sayın Mustafa Kızılkaya'ya katılımlarından dolayı bir kez daha te-şekkür ederiz.

Adana şubesi bazında HKMO yönetim kurulunun almış olduğu bir kararla bir gelenek yaratılması te mennisiyle, mesleğimize hizmette bu lunmuş ve emeği geçmiş mes lektaşlarımıza mesleğimize katkılarından dolayı teşekkür etmek ve o anı da unutmamaları düşüncesi ile bir şükran plaketi ile onur landırmayı uygun bulduk. Bu dü şüncenin ilk adımı olarak da Adana'mızda mesleğimize hiz metlerde bulunmuş değerli bü yüklerimizden sayın Hüsamettin Ergin, sayın Hayrullah Öğüncü, sayın M. Niyazi Ekerbiçer, sayın Özdilek Adalı ve sayın Ekrem İşözen hiz metlerinden dolayı teşekkür edilerek birer plaketle onurlandırıldılar. Plaket töreninden sonra gecemiz birliktelik ve dayanışma ruhu içerisinde, büyük bir coşku ile ilerleyen saatlere kadar devam etti.

Katılımcı meslektaş ve mi-safirlerimize buradan tekrar teşekkür ediyor ve meslektaşlarımızın bu ilgi ve coşkularını mesleki kitle ör-gütlülüğümüze de yansıtmasını te-menni ediyor, mesleki kazanım ve çı-karlarımızın mesleki kitle örgütümüz olan HKMO'na sahip çıkmak ve du-yarlı olmaktan geçtiğine inanarak meslektaşlarımıza başarılar diliyoruz.

23

Page 7: 1- Emlakçilik mesleği bir disiplin altına · rita* Emlak ve Tapu Sicil Müdürlüklerinde kayıtlı olrhahdır. I 3- İmarsız ve imarlı yerlerde yasaya ay-kin hileli hisseli

Harita ve Kadastro Mü-hendisleri Odası Ankara Şubesi ta-rafından 25 Ekim 1996 tarihinde DİE toplantı salonunda 21. Yüzyıla Girerken "HARİTA KADASTRO SEKTÖRÜ VE SORUNLARI" konulu seminer ve panel düzenlendi.

Şube yönetim kurulu üyesi Doç. Dr. Kamil EREN tarafından yürütülen panele Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünden sorumlu Devlet Bakanı Sn. Işılay SAYGI, An-kara Büyük Şehir Belediye Başkanı Sn. İ. Melih GÖKÇEK, ilgili Kurum Genel Müdürleri ve mes-lektaşlarımız katılmışlardır.

Panelist olarak Tapu ve Ka-dastro Genel Müdürü Sn. A. Yüksel AKIN, Arsa Ofisi Genel Müdür vekili Sn. Hasan Fehmi EZBER, Ankara Büyük Şehir Belediyesi İmar Daire Başkan vekili Sn. Cemal İŞLEYİCÎ, Hacettepe Üniversitesinden Sn. Prof. Dr. Hayrettin GÜRBÜZ ve MNG A.Ş. Genel Müdürü Sn. Zeki SAGAY katılmışlardır.

Şube Başkanı M. Zeki ADLI açılış konuşmasında; ülkemizde kent bilgi sistemiyle ilgili ça-lışmaların yapıldığı ancak, bu ça-lışmalarda hedeflerin sağlıklı kon-madığı için kurumlar arasında koordinasyonda noksanlıklar bu-lunduğu için sonuca ulaşılmadığını,

24

yatırıma yönelik her türlü altyapı projelendirme çalışmaları için ge-rekli olan haritaların üretiminde ana unsur olan yüzey ağı problemlerinin çözümlenmesi gerektiğini,

Devletin küçültülmesi ve temel bazı hizmetler dışında kalan hizmetlerin özel sektör kanalıyla yaptırılması herkes tarafından sa-vunulmasına rağmen harita ve ka-dastro hizmetlerinin halâ yoğun bir şekilde resmi kurumlar tarafından yapılmakta olduğunu, bu ve buna benzer sorunların ise ancak Tür-kiye'de sivil haritacılık birimiyle il-gili olarak yeniden yapılanma ile çözümlenebileceğini belirtmiştir.

Şube Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Kamil EREN yaptığı ko-nuşmada 20. yüzyılın ikinci ya-rısında bilgisayar ve uydu tek-nolojisinde olağanüstü gelişmelere şahit olduğu, böylece haritaların veri tabanlarıyla bilgisayar or-tamında entegrasyonun ger-çekleştiği buna da "Coğrafi Kent Bilgi Sistemi" adının verildiğini, Coğrafi Kent Bilgi Sisteminin he-pimizin hayatını dolaylı veya en-direkt olarak etkilediği, bugün ek-randa bir logo üzerine gelindiğinde yolun konumu, ölçülerini, mal-zemesini, hangi hatları bir-leştirdiğini, rengini, bir yol hattına gelindiğinde yolun konumu, ge-nişliği, bakımı, hizmeti, aynı şekilde bir bina üzerine gelindiğinde onun coğrafi konumu, malikler, emlak ve

< o\ ı o \ ergileri cjoıulclucjunü;

Yapılan SCMTİIIKM ve pa neli hom mev- ı ul dununu ve -.oıunldiı sap tamak hem de modem ha- ıılaulıga bilgi sısU-rnkMine gec ıs yön-

temle! mı adreslemek için düzenlendiğini söyledi.

Ankara Büyük Şehir Be-lediye Başkanı İ. Melih GÖKÇEK konuşmasında; yol, su, kanal, te-lefon ve enerji nakil hatları, köprü, tünel, viyadük, metro gibi altyapı, sanat yapıları ve ulaşımlarıyla ilgili proöelendirme ve inşaat işlerinde teknolojik gelişmeler ve bilgisayar çalışmalarının on derece öemli ol-duğunu; bunları yapacak ve ger-çekten bunlara yön verecek olan ki-şiler de harita ve kadastro mühendislerinin olduğunu be-lirterek, bu branştaki mühendislerin özellikle iş alımlarında hayli sıkıntı içerisinde bulunduklarını belirtti.

Sn. İ. Melih GÖKÇEK ko-nuşmasına Ankara'nın şehirleşme konusundaki problemlerinden bah-setti.

En büyük sorunlarından bi-rinin 1/5000'liklerin ve 1/ 1000'liklerin aynı elden çıkmaması, dolayısıyla konuların kilitlenmesidir. 1/5000'lik nazım imar planlan bü-yükşehir belediyeleri tarafından ya-pıldığını buna karşılık 1/1000'lik planlar ilçe belediyeleri tarafından yapıldığını; bunun sonucunda da problemlerin yaşandığı;

Yine Ankara'nın bir başka sorunu trafik konusunu ele alarak belirli kesimlerdeki trafik yo-ğunluğunu azaltmak için alt geçitler yapıldığını; bir kısmının faaliyete geçtiğini, bir kısmının yapımının devam ettiğini, bir kısmının ise

Page 8: 1- Emlakçilik mesleği bir disiplin altına · rita* Emlak ve Tapu Sicil Müdürlüklerinde kayıtlı olrhahdır. I 3- İmarsız ve imarlı yerlerde yasaya ay-kin hileli hisseli

planlama safhasında olduğunu be-lirtti.

Devlet Bakanı Işılay SAYGIN konuşmasında; Toprak-İskan iliş-kilerinin çok önem kazandığı gü-nümüzde bu ilişkilerin düzenli bir şekilde yürütülmesi, denetlenmesi için harita ve kadastro hizmetlerine duyulan ihtiyacın daha da arttığını; toprağa ve altyapıya ilişkin verilerin belirli bir sistem içinde toplanması, güncelleştirilmesi ve hizmete su-nulması tapu ve kadastro hiz-metlerinin çağın gereklerine uygun bir yaklaşımla sürdürülmesinin zo-runluluğunu;

Tapu ve Kadastro Genel Mü-dürlüğü'nde kurulması planlanan tapu ve kadastro bilgi sistemine yö-nelik ihtiyaç duyulan altlık bilgiler ve birçok birimde bilgisayar or-tamına aktarılması çalışmalarına başladığını;

Harita, tapu kadastro hiz-metlerinin temel altlığını teşkil eden yüzey ağının yapımı için 1997 yılı Yatırım Bütçesinden 100 milyar ödenek ayrıldığını; bu yatırımla yıl-larca gündemde tutulan yüzey ağı oluşturma projesi 1997 yılında uy-gulamaya konularak harita bil-gilerinin ülke genelinde aynı sistem içinde üretilmesinin sağlanacağını;

Tesis kadastrosu; hizmeti ta-mamlanan birçok yerlerde birtakım hak ve fiziksel değişikliklerin mey-dana geldiğini, bu değişikliklerin iz-lenmemiş olması bilgilerin gün-celliğini yitirdiğini, bu nedenle 3402 sayılı Kadastro Kanununun bazı maddelerinin değiştirilmesine yö-nelik hazırlanan kanun tasarısı Baş-kanlığa sunulduğunu söylemiştir.

Panelistlerden A. Yüksel AKIN, insanın yaşamını gü zelleştiren, insanları hayata bağ layan tutkularının en değerlisi mül kiyet edinme hakkının kullanılmasını, korunmasını, hiz mete sunulmasını sağlamakla gö revli Tapu ve Kadastro Genel Mü-

dürlüğü genel bütçe içinde ayrı büt-çesi olan bir kuruluş olarak hizmet vermekte olduğunu; verdiği hiz-metler karşılığında ise genel büt-çeye gelir sağladığını birkaç örnekle açıkladı.

1995 yılında Tapu ve Ka-

dastro Genel Müdürlüğüne tahsis edilen bütçenin 3 trilyon olduğunu; 17 trilyon harç gelirinin ise genel bütçeye sağlandığını söyledi.

Bu arada bugünkü çağımızın

iletişim sistemlerinden de fay-dalanarak faks ağı kuruluş ça-lışmalarına başladığını, 350.000 birim arasında hızlı bir iletişimde sağladığını; bulunulan yerden başka bir yerin koordinatlarının faks ile alı-nabileceğini açıkladı.

Sn. A. Yüksel AKIN, 3402

sayılı Kadastro Kanununda niçin değişiklikler yapıldığını şöyle açık-lıyor: Klasik dediğimiz grafik bilgiler hukuki boyut kazanmış; bunların çözümlenmesi lâzım. Hukuki bo-yutun çözümlenmesi için bir yasa gerekli. İşte 3402 sayılı Kanun ta-sarısı kanunlaştığı taktirde eskiye dönük işlemler de bir an önce bu grafik bilgiler hukuki boyuta ka-zandırılacaktır.

Sn. Cemal İŞLEYİCİ yaptığı

konuşmasında; 3914 sayılı İmar Kanununun 18 inci maddesinin uy-gulanmasıyla ilgili yönetmelik ya-pımında bizzat katkısının olduğunu belirterek; bu yönetmelik varken

niçin buna uyul madan yö netmeliğin ha ricinde, hatta yasada 15 ve 16 inci mad deler çok açık, parselasyon planı yapılmış yerlerde ifraz tevhit ya- pılabileceği açıkça be-

lirtilmiş olmasına rağmen, meslektaşlarımızın mı bu konuya eğilmemesinden, elemanlarımızın mı fazla olmamasından, bölgede halkın mı bi-linçlendirilmememesinden mi; 18 inci madde uygulamasına gi-rilemeyip 15 ve 16 inci maddelerin uygulandığını söyledi.

İfraz tevhit yöntemiyle uy-gulama yapmanın sonucu belki o anda masraf yapmıyor, vatandaş uygulamasını yapıyor encümenden çıkartarak imar parseli' elde ediliyor gibi gelse de sonuçta tamamının uygulanmasından dolayı parasal yük getirdiğini ve yine parseli uy-gulamaktan dolayı planın özünün bozulduğunu söyledi.

(Sn. Cemal İŞLEYİCİ ko-nuşmasının ikinci bölümünde) Kent Bilgi Sisteminin altlığını oluşturacak harita kıymetlendirmesi yapıp, de-ğerlendirmesi yapıp bitinceye kadar bazı bilgilerin de hemen anında is-tenebilmesi için şimdiden veri ola-rak alınması gerektiğini belirtti.

Sn. Cemal İŞLEYİCİ ko-nuşmasında, vatandaşların bu-lunduğu yerden alınıp başka yere götürülmesi ve hisselendirilmesi olaylarının sebebinin plan olduğunu söyleyerek şöyle açıklama getirdi. İmar planını yapan plancı, kent plancısı zaten imar planını ya-parken koymuş olduğu bazı kamu alanları kullanımı varsa, yol, mey-dan, park, otopark, çocuk bahçesi,

25

Page 9: 1- Emlakçilik mesleği bir disiplin altına · rita* Emlak ve Tapu Sicil Müdürlüklerinde kayıtlı olrhahdır. I 3- İmarsız ve imarlı yerlerde yasaya ay-kin hileli hisseli

yeşil saha; bunun yanında kamu alanları, eğitim, kültür; bunları diyor ki "sen buradaki vatandaşları alıp başka yere götüreceksin" yani ta-şıyan harita ve kadastro mü-hendisleri değil, taşıyan planı yapan.

Çok hisselendirmenin de plandan kaynaklandığını şöyle açık-lıyor: Küçük hisseli bir yerde yani küçük kadastral parsellerin olu-şumu olduğu bir yerde, büyük imar parselinin verilmesinden yana ol-duğunu belirtti.

Sn. Hasan Fehmi EZBER ko-nuşmasında; kentleşme olayı eko-nomik gelişme ve sanayileşme, tu-rizm sektöründeki gelişmeler arsa fiyatlarının aşırı derecede artmasına neden olduğunu;

Kentleşmenin düzeli bir şe-kilde olması arsa politikalarıyla çok yakından ilişkili olduğu için konuya Devlet eliyle çözüm aranmış ve 1969 yılında Arsa Ofisi Genel Mü-dürlüğü'nün kurulduğunu; kuruluş amacı olarak arsaların aşırı fiyat ar-tışlarını önlemek amacıyla tanzim alış ve satış yapmak, konut, sanayi, eğitim ve turizm yatırımları ve kamu tesisleri için arazi ve arsa sağlamak olduğunu belirtti.

Sn. Hasan Fehmi EZBER, Arsa Ofisi Genel Müdürlüğü'nün ça-lışmalarını dört ana grupta de-ğerlendirerek; bunlardan birincisinin kamulaştırma çalışmaları, ikincisi kentsel arsa üretimi kapsamında Hazineden devir alınan taşınmaz malların değerlendirme çalışmaları ve diğer planlama çalışmaları ol-duğunu örneklerle açıkladı.

Sn. Zeki SAGAY ko-nuşmasında; teknolojik uy-gulamalarda özellikle sayısal harita üretimi ve kent bilgi sistemi ça-lışmalarında standartların son de-rece önemli olduğunu, stan-dartların değişik iş gruplarına, değişik uygulamalara göre be-

lirlenmesi ve nihai biçimde ya-yınlanmasının önemine değinerek sözüne şöyle devam ediyor.

Standartları belirleyen bir makamın varlığı, üretilen hiz-metlerin sonuçlarının paylaşıyabilir olacağını, standartlar belirlendikten sonra bu standartlara dayalı iş ka-lemlerinin ayrıntılı tanımları, birim fiyat analizleri ve kalite tanımları teker teker yapılmalı ve bu ku-rumlar üstü bir standart şeklinde olacağını;

Değişik uygulamalar için ör-neğin kamulaştırma, imar uy-gulamaları, fotogrametrik harita üretimi, kent bilgi sistemi kurulma çalışmaları gibi tip şartnameler ha-zırlanmalı; bu tip şartnameler her kurumun kendi çabasına bı-rakılmayıp ülkede en genel amaçlı kullanıma yönelik ayrıntılı .teknik şartname şeklinde olmasını, ye-terliliklerin değerlendirilmesi ve iha-lenin uygulanması sırasında işin ka-lite denetiminin yapılması;

Bir onur kurulu kurularak bu kurulun yürütülen işlerde Türkiye genelinde her grupta, her disiplinde eğer kalitesiz bir iş üretiliyorsa bunun teşhirinii sağlanmalı, böylece üretimde kalitenin zorunluluğu da beraberinde getirileceğini söyledi.

(Zeki SAGAY konuşmasının ikinci bölümünde)

Sayısal harita, kent bilgi sis-teminin temel altlığıdır ve kent bilgi sisteminin temel altlığı olması ne-deniyle de tüm kullanıcılar ara-sındaki koordinasyonu sağlayıcı bir niteliğe haiz olduğunu;

Sayısal harita üretimi ta-mamlandığı zaman o artık sadece bir sayısal harita olmaktan öte ciddi bir altlık niteliği kazanacağını söy-ledi.

Sn. Prof. Dr. Hayrettin GÜR-BÜZ konuşmasında; her sektörde, her disiplinde her başarının onuru

ve her başar ıs ızl ığ ın so-rumluluğunun büyük ölçüde eği-timcilere düştüğünü söyleyen Prof. Dr. Hayrettin GÜRBÜZ.

Harita-Kadastro eğitiminin kuruluşundan itibaren günümüze kadar olan süreçte mesleğimizin hangi okullarda ve hangi dü-zeylerde kurulup geliştiği hakkında bilgi verecek, Üniversitelerimizin hepsinde öğretim elemanı prob-lemine değindi.

Öğrenci kaynağı bakımından da şanslı olunmadığını, gelen öğ-rencilerin % 80'inin dar gelirli ai-lelerin çocuğu olduğu, % 80-85'inin göz kararıyla, el yordamıyla mes-leğimize girdiklerini, hemen girer girmez % 44'ü tercihinden mem-nunluk ifade etmiş, % 75'i de mes-leğini sevdiğini belirtmiştir.

YÖK üyesi bir kişinin in-celemesinde "Bölümümüzün iş bulma olanağı ve de uygulama alanı cok olmasına rağmen ön-rencilerin hep alt düzeydeki tercih sıralamalarında bu bölümü seç-tiklerini belirtmiş ve mesleğimizi ye-teri kadar anlatamadığımızdan kay-naklandığını" söylemiş.

Konuşmasının sonunda Sn. Prof. Dr. Hayrettin GÜRBÜZ alet ve cihaz konusuna da değinerek bun-ların yeterli olmadığını belirterek mesleğimizin geleceğini güç-lendirmek, tekniğini yükseltmek için herkesin elbirliği ile eğitime ya-pışması gerektiğini söyledi,

(Sn. Prof. Dr. Hayrettin GÜR-BÜZ konuşmasının ikinci bö-lümünde ise)

Kimsenin hocalığa gel-mediğini söyleyen Sn. Prof. Dr. Hayrettin GÜRBÜZ, hocalığın bir gönül işi olduğunu söyleyerek sö-züne şöyle devam etti: "Birileri mes-leğe gönül verecek ve ömrünün so-nuna da o tazelikle onu devam ettirecektir."

26

■■:-ı

Page 10: 1- Emlakçilik mesleği bir disiplin altına · rita* Emlak ve Tapu Sicil Müdürlüklerinde kayıtlı olrhahdır. I 3- İmarsız ve imarlı yerlerde yasaya ay-kin hileli hisseli

20/10/1996 tarihinde yö-

netim kurulu üyelerimiz Kayseri tem-silciliğini ziyaret etmişlerdir. Kayseri temsilciliğinin organize ettiği zi-yarette 34 üyemiz katılmıştır. Be-raber yenilen yemekten sonra, tem-silciliğimizin karşılaştığı problemler ve yöreye özgü problemlerin tar-tışıldığı güzel bir ortam oluşmuştu.

Toplantıya Kayseri tem-silcimizin Mustafa ALTÜN açılış ko-nuşmasında, temsilciliğimize yapılan ziyaret dolayısıyla teşekkürlerini ifade etmiştir.

Şube Başkanı M. Zeki ADLI, Şubemizin şimdiye kadarki fa-aliyetlerini sıraladıktan sonra, bu fa-aliyetleri yaparken karşılaştığımız sı-kıntıların bizi yıldırmadığını, aksine şevkimizi daha da artırdığını ifade et-tiler. Oda aktivitelerinin daha verimli olması için tüm üyelerimizin des-teğine ihtiyaç vardır. Temsilcilikle üyelerimiz arasında muhtemel prob-lemler bu' ziyaretlerimiz ve gö-rüşmelerimizle çözüme kavuşacaktır, üyelerimizden "Yüksek Kırımlar" la il-gili gelen bir soruda Sayın Baş-kanımız, Şubemizin bu konudaki tav-rının açık ve net olduğunu, tüm serbest çalışan üyelerimizle yapmış olduğumuz toplantı ve üst kademede bulunan yöneticilerle yaptığımız gö-rüşmeler, ayrıca 26/10/1996 ta-rihinde yapılacak elan (Oda, Şube, Dernekler) toplantıda bu konunun çözümü konusunda yardımcı olması için gayret göstereceğiz. Kayseri'nin yüzey ağı problemi ile ilgili gelen so-ruda, Sn. Başkan Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü, Şubemiz ile müş-terek yürütülen ve bir noktaya kadar getirdiğimiz "Türkiye Yüzey Ağı Pro-jesi" gerçekleşirse bu problemler kal-kacaktır. Meslektaşlarımızın talepleri şube çalışmalarımıza yön ve güç ka-tacaktır. Bu sayede daha katılımcı ve verimli bir çalışmanın oluşmasına yardımcı olacaktır. Üyelerimizin daha etkin yerlerde görev alması ve

bu sayede mesleğimizin tanıtımına yardımcı olacaklardır. Bu konuda Şube üzerine bir görev düşerse yar-dımcı olacaktır.

Sn. Atilla KALKAN, Şube ça-lışmalarından dolayı mem-nuniyetlerini ifade ettikten sonra, Oda ve Şubemizde bulunan ya-yınların bültende yer almasını bu ve-sile ile mesleğimizin teknolojik ba-kımdan takip etmemize yardımcı olacaktır.

Sn. Mehmet ÇANAKÇIOĞLÜ, Şubemizin üst kademelerde mes-lektaşlarımızın görev alması ça-lışmalarını faydalı görüyor ve bizi memnun etmektedir. Oda ve Şu-benin YÖK nezdinde temasa geçerek alt yapısı olmayan yerlerde bölüm açılmasının kaliteli elemanın ye-tişmesini engelliyor. Kayseri'de bu alt yapının olduğunu burada bir bö-lümün açılması bizi sevindirecek, bu vesile ile Kayseri'deki mes-lektaşlarımızın teknolojiyi daha ya-kından takip edeceklerdir. Yüksek kırımları dışarıdan birisinin ön-leyemeyeceğini, bu konuyu kendi aramızda çözeceğimize inanıyoruz.

Sn. Dursun ÇAKICI, Ba-yındırlık Bakanlığı'na karne almak için başvuru yapan, (Mustafa ALTÜN,Mustafa YILDIZ, Oktay DİN-ÇER, Dursun ÇAKICI) üyelerimizin dilekçelerine cevap verilmediği, özel sektörde geçen hizmetten dolayı yö-netmelikte yer alan ifadenin uy-gulamasının yapılmadığı ifade edil-miştir. Bu durumdaki üyelerimizin problemlerin çözülmesi gerektiğini ifade ettiler. Hazine mallan ile ilgili Kayseri Defterdarlığı bu konuda biz-leri zor durumda bırakıyor. Tüm 18. madde uygulamalarını mahkemeye götürüyor. 18. madde konusunda "Yeteri Kadar" ifadesinin daha açık olarak neyi ifade ettiğini belirtmesi gerekir. Yönetmeliklerde uy-gulanabilir kuralların -konulması ge-rekir. Bazı ihalelerde belli bir fir-manın yazılımın istenmesi, bazı arkadaşları mağdur etmektedir.

Sn. Atilla KALKAN, Emlak Müşavirliği konusunda bil-

gilendirilmemiz gerikir. Bu konunun ne aşamada olduğunu sordular.

Sn. Başkan, tüm kurumların ve tüm meslek örgütlerinin pay kap-mak için verdikleri mücadele bu ko-nunun daha uzun süre kanunların yürürlüğe geçmesi hayli zaman ala-cağı ifade edildi.

Sn. Mustafa YILDIZ, ihalelerde ticaret odası belgesi istenmesini eleştirdi. Odamızın belgesinin yeterli olduğu, Odanın bize maliye formunu doldurtması bizi üzüyor. Odamızın maliye müfettişi gibi denetlemesi bizi üzüyor. Temsilciliklerde de ihale ka-tılma belgesi yetkisinin verilmesi dile getirildi. Mesleki denetimlerdeki % 2'lik kesinti makbuzunun vatandaşın adına kesilmesi ifade edildi.

Sn. Mustafa ALTÜN, yazıların daha hızlı cevaplanması yö-netmeliklerde tüm temsilciliklerin farklı yorumlanması sonucu diğer bölgelerden gelen meslektaşlarımızın dosyalarının mesleki denetimlerini yaptığımızda zorluk çıkartıyormuşuz izlenimi vermektedir. Mesleki de-netim yönetmeliğinin 17. mad-desinin işlerlik kazanması gerekir. Asgari ücret tarifesinin sa-deleştirilmesi gerekir. Faturanın tüm-den kaldırılması Asgari ücret ta-rifesinin Ocak ve Temmuz'un ilk haftasında elimize geçecek şekilde hazırlanması, kırtasiyeciliğin azal-tılması gibi konulardaki görüşlerini dile getirmişlerdir.

Sn. A. Latif İNAN, fatura uy-gulamasının yapılıp yapılmayacağı konusunda bir anket hazırlatıp, tüm üyelerimizin görüşlerini aldıktan sonra, Genel Merkez'e ileterek bu konunun açığa kavuşmasını sağ-layacaklarını ifade ettiler.

Sn. Başkan, bu toplantının faydalı geçtiğini, yerinde yapılan zi-yaretlerin olumlu sonuçlar çı-kardığını belirttiler. Kayseri'deki üye-lerimizin konulara karşı duyarlılığı, organizasyondan dolayı mem-nuniyetlerini belirterek, tüm üye-lerimizle vedalaşma sonucu top-lantıyı kapatmıştır.

27