17 - 30 haziran 2010 - sayı 178

16
DEMOKRAS‹ DEVR‹MLE GELECEK 17-30 Haziran 2010 178. Say› Fiyat› 1 TL e-posta:[email protected] www.devrimcidemokrasi.net 1 5 GÜNLÜK S‹YAS‹ GAZETE Onlar›n çözümü, teslimiyet ve imha PERSPEKT‹F Yasalc›l›k devrime sadakat mi? SAYFA 8 Devrimci savafla karfl›, oluflturular ajan, iflbirlikçi yerel a¤ içerisinde palazlanan devletin kontra unsurlar› pislik yayma- ya devam ediyor. Dersim Ovac›k’ta dev- let taraf›ndan palazlanan ajan iflbirlikçi unsur, küçük bir k›z çocu¤una tecavüz girifliminde bulunurken yakaland›. Kontrac› beslemeler pislik yay›yor GÜNCEL 5 Grup Yorum 25’inci y›l›n› büyük bir konserle kutlad›. Befliktafl ‹nönü Stadyumu'nda verdi¤i konserle on binlerce kifliye keyifli saatler ya- flatan Grup Yorum’a, sahnede Orhan fiall›el yö- netimindeki ‹stanbul Senfoni Orkestras› ve çe- flitli sanatç›lar efllik etti. Grup Yorum onbinlerle 25 yafl›nda GÜNCE 12 Yeflil Kundura patronu, iflyerinde toplu ifl söz- leflmesinin yap›lmas›n›n önüne geçmek için, örgütlenen iflçileri iflten ç›kart›yor, tehdit edi- yor. Yeflil Kundura'da çal›flan 3 kad›n iflçi, Deri- ‹fl Sendikas›’na üye olduklar› için iflten at›ld›. ‹fl- ten at›lan iflçiler fabrikan›n önünde direnifl bafllatarak, ifle iadelerini istediler. Yeflil Kundura, kara icraat! EMEK 7 Ölümsüzlüklerinin 5’in- ci y›ldönümünde 17’ler kavga sloganlar› ile an›l- d›. 17 Haziran 2005 tari- hinde Dersim Mercan Vadisi’nde 2’inci konrge haz›rl›k aflamas›nda iken katledilen 17’ler, Yeni Demokrasi fiehit ve Tutsak Aileleri Birli¤i ta- raf›ndan düzenlenen eylemlerle an›ld›. Der- sim’de 17’lerin mezar› bafl›nda yap›lan anma etkinli¤inde “17’lerin ar- d›llar›na b›rakt›klar› bay- rak dalgalan›yor” fliar› ön- ne ç›karken, ‹stanbul’da yaplan anma eyleminde ise, “Vartinik’ten Mer- can’a iktidara yürüyenle- rin tarihi bizim tarihimiz- dir” fliar› öne ç›kt›. Yap›lan eylemlerde at›lan ortak slogan ise “Vartinik’ten Mercan’a feda olsun can›- m›z Halk Savafl›’na” sloga- n› oldu. sayfa 16 Ovac›k Torunoba karakoluna ge- rillalar taraf›ndan 4 ayr› noktadan yap›lan sald›r›y› MKP’ye ba¤l› HKO gerillar›n›n yapt›¤› ö¤renildi. Ger- çekleflen karakol bask›n› ile ilgili olarak, kamuoyuna bilgilendirme yapan MKP Dersim Bölge Komite- si, eylemin ayr›nt›lar›n› aktard›. HKO gerillar›n›n karakol binas›n›n oldu¤u alana ve savunma tepesi olmak üzere iki noktaya yönelik eylem düzenlendi¤i aktar›lan bil- gilendirmede, gerillan›n çekilme hatt›n› kontrol alt›nda tutmas› ile rahat bir flekilde eylemi gerçek- lefltirdi¤i ifade edildi. Öte yandan ‹stanbul 1 May›s Mahalesi’nde 17’ler için eylem haz›rl›¤›nda olan MKP militanlar› ile polis aras›nda silahl› çat›flma yafland›. sayfa4 17’ler eylem ve etkinliklerle an›ld› Karakol bask›n›n› MKP/HKO üstlendi Irkç›-floven tutumunu ‹srail ç›- k›fl›n›n ard›na gizlemeye çal›- flan AKP, yeni bir “one munit- te” rüzgar›n› yaratman›n heve- siyle keskin ama bir o kadar da yapay ç›k›fllar yapmaktad›r. ‹srail'in Filistin halk›na uygula- d›¤› bask› ve katliam, karfl› ç›- k›lmas› gereken bir yerde dur- maktad›r kuflkusuz. Ancak egemen s›n›flar›n yapt›klar› ikiyüzlü, riyakar tutumun bir örne¤i. Kürt ulusu üzerinde es- tirilen terör, bask› ve zulüm orta yerde duruyorken, son süreçte kaybetti¤i imaj›n› ta- zeleme ad›na Filistin halk›n›n gerçek dostu gibi davranmas› iki yüzlülü¤ünü ortaya koy- maktad›r. Art›k bir devlet gele- ne¤i olarak süregelen sahte durufl, ülkemiz halklar› taraf›n- dan da anlafl›lm›fl durumdad›r. Demokrasi söylemlerini a¤z›n- dan düflürmeyenler, en küçük hak arama mücadelesine dahi sald›rmakta, yaflanan ifl cina- yetlerini savunabilmekte, Kürt ulusuna dönük katliamc› yü- zünü saklamaya gerek dahi duymamaktad›r. Bugün devlet katliamlar›n›n bilançosu ortadad›r. Bu durum bile bafll› bafl›na ne Türk dev- letinin ‹srail devletinden, ne de AKP hükümetinin ‹srail hükü- metinden afla¤› kal›r yan›n›n olmad›¤› göstermektedir. Ovac›k Torunoba karakoluna yönelik 4 ayr› noktadan yap›lan sald›r›y› Maoist Komünist Partisi’ne ba¤l› Halk Kurtulufl Ordusu gerillar›n›n gerçeklefltirdi¤i ö¤renildi. Zonguldak'ta, Türkiye Taflkömürü Kurumu Karadon Müessese Müdürlü¤ü’ne ait maden oca¤›nda meydana ge- len grizu patlamas›nda ölen 30 iflçinin ailelerinin ac›lar› dinmiyor. ‹flçi katliam› ile ilgili olarak ifadelerine baflvu- rulan madenci yak›nlar›, maden oca¤›nda yeterli denetimin olmad›¤›n› belirtterek, Yap›-Tek firmas› yetkili- leri hakk›nda flikayette bulundular. Madenlerde kazalarla ilgili s›k› denetleme yap›larak önlemlerin al›nmas› gerekti¤ini ifade eden aileler, grizu patlamas›nda ihmal oldu¤unu düflündüklerini söylediler. Öte yandan göçük alt›nda kalan 2 iflçiye halen ulafl›lamad›. sayfa 14 Aileler isyanda: Ecel de¤il, kader de¤il! Bu bir ihmal GÜNCEL “K›rg›z-Özbek Çat›flmas›” Gerici Emperyalist K›flk›rtmad›r Sayfa 10 “Çözüm” ve “aç›l›m” ad› alt›nda Kürt ulusunun meflru mücadelesini tasfiye etmeyi hedefleyen devlet ve AKP bunun kabul edilmemesi üzerine asl›nda hiç bir zaman vaz geçmedi¤i imha ve inkar sald›r›lar›n› yeniden yo¤unlaflt›rd›. Ulusal hareketin artt›rd›¤› eylemlerle AKP iyice ç›kmaza girerken, Erdo¤an son grup konuflmas›nda Kürt ulusuna ve BDP’ye yönelik zehir kusarak, ‘çözüm’ ad› alt›nda ya teslimiyeti ya imha’ mesaj›n› verdi. Recep Tayyip Erdo¤an, ekono- mik-politik istikrars›zl›kla bera- ber, artan gerilla eylemlerinin ya- ratt›¤› bunal›m› tersine çevirmek ad›na fluursuz bir flekilde hareket etmeye bafllad›. ‘Demokratik aç›- l›m’ projesinin hiçbir karfl›l›¤›n›n olmamas› yüzünden, hükümete yönelik geliflen kamuoyu tepkisi- ni baltalamak isteyen Erdo¤an, Kürt ulusunun eylemlerini balta- lamak için, hükümetlerinin “iyi” icraatlarda bulundu¤u her dö- nemde gerilla faliyetinin art›¤›n› iddia etti. Geliflen halk tepkilerine karfl› flovenizme s›¤›narak yafla- d›klar› t›kan›kl›¤› gölgelemek is- teyen Erdo¤an, flu günlerde dev- letin eskiyen gerici politikalar›na sar›l›p gürlerken zaman zaman da halk›n içerisinde yarat›lan et- nik-ulasal milliyetçi damara sar›- larak gürlemeye bafllad›. Hükü- mete geldi¤i 2002’den bu yana ekonomik alanda üretime yöne- lik hiçbir ad›m atmay›p, üreticile- ri yok eden, ç›kard›¤› yeni yasa- larla Kürt ulusu ve di¤er az›nl›k milliyetlerin haklar›n› gasp eden, farkl› etnik kimliklerin yaflad›¤› bask›y›, hakim kimlik üzerinden tan›mlay›p sözde eflitlik statüsü- ne getiren Erdo¤an’›n bu ç›k›flla- r›n›n, halk içerisinde teflhir olan partisini ayakta tutmaya çaba- lamas›na yönelik yorumlan›yor. Siyasi ç›karlar›n›n elinde yitme korkusu içerisinde fluursuzca hareket eden Erdo¤an’›n sa¤a sola savurdu¤u tehditler ise bu çaban›n en büyük belirtisi duru- munda. sayfa 5 Erdo¤an fluursuzca hareket etmeye bafllad› Sahtekarca Filistin halk›n›n savunuculu¤una soyu- nan Erdo¤an, teslimiyeti kabul etmeyen Kürt ulu- sunu tehdit etmekten geri durmuyor. Diyarbak›r D Tipi Hapishanesi’nde aylard›r tutuklu bulunan DHF üyesi ‹lhan Turan’ a 10 y›l 5 ay hapis ‘ceza’s› verildi. Diyarbak›r Adliyesi 4. A¤›r Ceza Mahkeme- si’nde davas› görülen ‹lhan Turan, demok- ratik hakk›n› kullanarak protesto gösterisi- ne kat›ld›¤› için toplam 10 y›l 5 ay hapse mahkum edildi. Abdullah Öcalan’›n hapishane koflullar›n›n düzeltilmesi için yap›lan eylem s›ras›nda polis taraf›ndan katledilen Ayd›n Erdem için, ö¤renci- si oldu¤u Dicle Üniversitesi'nde düzenlenen 1 haftal›k boykot eyleminin ard›ndan polis 18’i üni- versite ö¤rencisi 30’un üzerinde kifliyi 13 Aral›k 2009'da gözalt›na alm›flt›. SAYFA 2 DHF üyesine 10 y›l 5 ay hapis! Hindistan devleti Maoistlerin önderli¤indeki Halk Savafl›’n›n büyümesiyle birlikte gerillaya ve halka yönelik katliam sald›r›lar› yapmaya bafllad›. Bu sald›r›lara karfl› Hindistan Komünist Partisi (ML) Naxsalbari, Maoist Komünist Partisi (Türkiye-Ku- zey Kürdistan), ‹talya Komünist Partisi (Maoist), Fransa Komünist Partisi (Maoist), Kanada Devrimci Komünist Partisi ortak bir aç›klama yaparak dünya halklar›n› Hi- distan devletinin kirli savafl›na karfl› bir araya gelmeye ça¤›rd›. SAYFA 10 Halk Savafl›’na destek ça¤r›s›

Upload: ahmet-hakan

Post on 14-Mar-2016

246 views

Category:

Documents


5 download

DESCRIPTION

2001-2010 yılları arasında yayınlanan, Devrimci Demokrasi gazetesi.

TRANSCRIPT

Page 1: 17 - 30 Haziran 2010 -  Sayı 178

DEMOKRAS‹ DEVR‹MLE GELECEK

17-30 Haziran 2010 178. Say› Fiyat› 1 TL e-posta:[email protected] www.devrimcidemokrasi.net

1 5 GÜNLÜK S‹YAS‹ GAZETE

Onlar›n çözümü, teslimiyet ve imha

PERSPEKT ‹F YYaassaallcc››ll››kk ddeevvrriimmee ssaaddaakkaatt mmii?? SSAAYYFFAA 88

Devrimci savafla karfl›, oluflturular ajan,iflbirlikçi yerel a¤ içerisinde palazlanandevletin kontra unsurlar› pislik yayma-ya devam ediyor. Dersim Ovac›k’ta dev-let taraf›ndan palazlanan ajan iflbirlikçiunsur, küçük bir k›z çocu¤una tecavüzgirifliminde bulunurken yakaland›.

Kontrac›beslemelerpislik yay›yor

GÜNC

EL 5 Grup Yorum 25’inci y›l›n› büyük bir konserle

kutlad›. Befliktafl ‹nönü Stadyumu'nda verdi¤ikonserle on binlerce kifliye keyifli saatler ya-flatan Grup Yorum’a, sahnede Orhan fiall›el yö-netimindeki ‹stanbul Senfoni Orkestras› ve çe-flitli sanatç›lar efllik etti.

Grup Yorumonbinlerle25 yafl›nda

GÜNC

E 12Yeflil Kundura patronu, iflyerinde toplu ifl söz-

leflmesinin yap›lmas›n›n önüne geçmek için,örgütlenen iflçileri iflten ç›kart›yor, tehdit edi-yor. Yeflil Kundura'da çal›flan 3 kad›n iflçi, Deri-‹fl Sendikas›’na üye olduklar› için iflten at›ld›. ‹fl-ten at›lan iflçiler fabrikan›n önünde direniflbafllatarak, ifle iadelerini istediler.

YeflilKundura,kara icraat!

EMEK

7

Ölümsüzlüklerinin 5’in-ci y›ldönümünde 17’lerkavga sloganlar› ile an›l-d›. 17 Haziran 2005 tari-hinde Dersim MercanVadisi’nde 2’inci konrgehaz›rl›k aflamas›ndaiken katledilen 17’ler,Yeni Demokrasi fiehit veTutsak Aileleri Birli¤i ta-raf›ndan düzenleneneylemlerle an›ld›. Der-sim’de 17’lerin mezar›bafl›nda yap›lan anma

etkinli¤inde “17’lerin ar-d›llar›na b›rakt›klar› bay-rak dalgalan›yor” fliar› ön-ne ç›karken, ‹stanbul’dayaplan anma eylemindeise, “Vartinik’ten Mer-can’a iktidara yürüyenle-rin tarihi bizim tarihimiz-dir” fliar› öne ç›kt›. Yap›laneylemlerde at›lan ortakslogan ise “Vartinik’tenMercan’a feda olsun can›-m›z Halk Savafl›’na” sloga-n› oldu. sayfa 16

Ovac›k Torunoba karakoluna ge-rillalar taraf›ndan 4 ayr› noktadanyap›lan sald›r›y› MKP’ye ba¤l› HKOgerillar›n›n yapt›¤› ö¤renildi. Ger-çekleflen karakol bask›n› ile ilgiliolarak, kamuoyuna bilgilendirmeyapan MKP Dersim Bölge Komite-si, eylemin ayr›nt›lar›n› aktard›.HKO gerillar›n›n karakol binas›n›noldu¤u alana ve savunma tepesi

olmak üzere iki noktaya yönelikeylem düzenlendi¤i aktar›lan bil-gilendirmede, gerillan›n çekilmehatt›n› kontrol alt›nda tutmas› ilerahat bir flekilde eylemi gerçek-lefltirdi¤i ifade edildi. Öte yandan‹stanbul 1 May›s Mahalesi’nde17’ler için eylem haz›rl›¤›nda olanMKP militanlar› ile polis aras›ndasilahl› çat›flma yafland›. sayfa4

17’ler

eylem

ve et

kinlik

lerle

an›ld›

Karakol bask›n›n› MKP/HKO üstlendi

Irkç›-floven tutumunu ‹srail ç›-k›fl›n›n ard›na gizlemeye çal›-flan AKP, yeni bir “one munit-te” rüzgar›n› yaratman›n heve-siyle keskin ama bir o kadarda yapay ç›k›fllar yapmaktad›r.‹srail'in Filistin halk›na uygula-d›¤› bask› ve katliam, karfl› ç›-k›lmas› gereken bir yerde dur-maktad›r kuflkusuz. Ancakegemen s›n›flar›n yapt›klar›ikiyüzlü, riyakar tutumun birörne¤i. Kürt ulusu üzerinde es-tirilen terör, bask› ve zulümorta yerde duruyorken, sonsüreçte kaybetti¤i imaj›n› ta-zeleme ad›na Filistin halk›n›ngerçek dostu gibi davranmas›iki yüzlülü¤ünü ortaya koy-

maktad›r. Art›k bir devlet gele-ne¤i olarak süregelen sahtedurufl, ülkemiz halklar› taraf›n-dan da anlafl›lm›fl durumdad›r.Demokrasi söylemlerini a¤z›n-dan düflürmeyenler, en küçükhak arama mücadelesine dahisald›rmakta, yaflanan ifl cina-yetlerini savunabilmekte, Kürtulusuna dönük katliamc› yü-zünü saklamaya gerek dahiduymamaktad›r. Bugün devlet katliamlar›n›nbilançosu ortadad›r. Bu durumbile bafll› bafl›na ne Türk dev-letinin ‹srail devletinden, ne deAKP hükümetinin ‹srail hükü-metinden afla¤› kal›r yan›n›nolmad›¤› göstermektedir.

Ovac›k Torunoba karakoluna yönelik 4 ayr› noktadan yap›lansald›r›y› Maoist Komünist Partisi’ne ba¤l› Halk Kurtulufl Ordusugerillar›n›n gerçeklefltirdi¤i ö¤renildi.

Zonguldak'ta, Türkiye Taflkömürü Kurumu Karadon Müessese Müdürlü¤ü’ne ait maden oca¤›nda meydana ge-len grizu patlamas›nda ölen 30 iflçinin ailelerinin ac›lar› dinmiyor. ‹flçi katliam› ile ilgili olarak ifadelerine baflvu-rulan madenci yak›nlar›, maden oca¤›nda yeterli denetimin olmad›¤›n› belirtterek, Yap›-Tek firmas› yetkili-leri hakk›nda flikayette bulundular. Madenlerde kazalarla ilgili s›k› denetleme yap›larak önlemlerinal›nmas› gerekti¤ini ifade eden aileler, grizu patlamas›nda ihmal oldu¤unu düflündüklerini söylediler.Öte yandan göçük alt›nda kalan 2 iflçiye halen ulafl›lamad›. sayfa 14

Aileler isyanda: Ecel de¤il, kader de¤il! Bu bir ihmal

GÜNCEL “K›rg›z-Özbek Çat›flmas›” Gerici Emperyalist K›flk›rtmad›r Sayfa 10

“Çözüm” ve “aç›l›m” ad› alt›nda Kürt ulusunun meflru mücadelesini tasfiye etmeyi hedefleyen devlet ve AKPbunun kabul edilmemesi üzerine asl›nda hiç bir zaman vaz geçmedi¤i imha ve inkar sald›r›lar›n› yeniden

yo¤unlaflt›rd›. Ulusal hareketin artt›rd›¤› eylemlerle AKP iyice ç›kmaza girerken, Erdo¤an son grup konuflmas›ndaKürt ulusuna ve BDP’ye yönelik zehir kusarak, ‘çözüm’ ad› alt›nda ya teslimiyeti ya imha’ mesaj›n› verdi.

√√Recep Tayyip Erdo¤an, ekono-mik-politik istikrars›zl›kla bera-ber, artan gerilla eylemlerinin ya-ratt›¤› bunal›m› tersine çevirmekad›na fluursuz bir flekilde hareketetmeye bafllad›. ‘Demokratik aç›-l›m’ projesinin hiçbir karfl›l›¤›n›nolmamas› yüzünden, hükümeteyönelik geliflen kamuoyu tepkisi-ni baltalamak isteyen Erdo¤an,Kürt ulusunun eylemlerini balta-lamak için, hükümetlerinin “iyi”icraatlarda bulundu¤u her dö-nemde gerilla faliyetinin art›¤›n›iddia etti. Geliflen halk tepkilerinekarfl› flovenizme s›¤›narak yafla-d›klar› t›kan›kl›¤› gölgelemek is-teyen Erdo¤an, flu günlerde dev-letin eskiyen gerici politikalar›nasar›l›p gürlerken zaman zamanda halk›n içerisinde yarat›lan et-nik-ulasal milliyetçi damara sar›-larak gürlemeye bafllad›. Hükü-mete geldi¤i 2002’den bu yanaekonomik alanda üretime yöne-lik hiçbir ad›m atmay›p, üreticile-ri yok eden, ç›kard›¤› yeni yasa-larla Kürt ulusu ve di¤er az›nl›kmilliyetlerin haklar›n› gasp eden,farkl› etnik kimliklerin yaflad›¤›bask›y›, hakim kimlik üzerindentan›mlay›p sözde eflitlik statüsü-ne getiren Erdo¤an’›n bu ç›k›flla-r›n›n, halk içerisinde teflhir olanpartisini ayakta tutmaya çaba-lamas›na yönelik yorumlan›yor.Siyasi ç›karlar›n›n elinde yitmekorkusu içerisinde fluursuzcahareket eden Erdo¤an’›n sa¤asola savurdu¤u tehditler ise buçaban›n en büyük belirtisi duru-munda. sayfa 5

Erdo¤an fluursuzca hareket etmeye bafllad›

Sahtekarca Filistin halk›n›n savunuculu¤una soyu-nan Erdo¤an, teslimiyeti kabul etmeyen Kürt ulu-sunu tehdit etmekten geri durmuyor.

Diyarbak›r D Tipi Hapishanesi’nde aylard›rtutuklu bulunan DHF üyesi ‹lhan Turan’ a 10y›l 5 ay hapis ‘ceza’s› verildi.Diyarbak›r Adliyesi 4. A¤›r Ceza Mahkeme-si’nde davas› görülen ‹lhan Turan, demok-ratik hakk›n› kullanarak protesto gösterisi-ne kat›ld›¤› için toplam 10 y›l 5 ay hapsemahkum edildi. Abdullah Öcalan’›n hapishane koflullar›n›ndüzeltilmesi için yap›lan eylem s›ras›nda polistaraf›ndan katledilen Ayd›n Erdem için, ö¤renci-si oldu¤u Dicle Üniversitesi'nde düzenlenen 1haftal›k boykot eyleminin ard›ndan polis 18’i üni-versite ö¤rencisi 30’un üzerinde kifliyi 13 Aral›k2009'da gözalt›na alm›flt›. SAYFA 2

DHF üyesine 10 y›l 5 ay hapis!

Hindistan devleti Maoistlerin önderli¤indeki Halk Savafl›’n›n büyümesiyle birliktegerillaya ve halka yönelik katliam sald›r›lar› yapmaya bafllad›. Bu sald›r›lara karfl›Hindistan Komünist Partisi (ML) Naxsalbari, Maoist Komünist Partisi (Türkiye-Ku-zey Kürdistan), ‹talya Komünist Partisi (Maoist), Fransa Komünist Partisi (Maoist),Kanada Devrimci Komünist Partisi ortak bir aç›klama yaparak dünya halklar›n› Hi-distan devletinin kirli savafl›na karfl› bir araya gelmeye ça¤›rd›. SAYFA 10

Halk Savafl›’na destek ça¤r›s›

Page 2: 17 - 30 Haziran 2010 -  Sayı 178

Bahar›n gelmesiyle birlikte do¤an›n yaflam› ye-flerten çoflkusu nas›l ki yüre¤imizi coflturuyorsa,Maoistlerin kufland›¤› silahlar›n faflizmin burçla-r›n› döven sesleri de bizleri daha büyük ve tarifsizbir coflku seline kapt›r›yor. Evet yoldafllar, düfl-man›n Maoistlere yönelik çok kapsaml› yürüttü-¤ü sald›r›lar›n yaratt›¤› siyasi karamsarl›k havas›,s›n›f savafl›nda devrimci kitleleri kendi kabuklar›-na k›sa vadede hapsettese de, bununla beraberkaramsarl›k ruh hali etraf›m›z› sarsada, bu duru-mun s›n›f savafl›m›n›n seyri içerisinde geçici birdurum oldu¤unu kavray›p ona göre hareket et-mek bizlerin kavramas› gereken önemli bir olgu-dur. Siyasi ve politik arenada istedi¤imiz sonuç-lar› almak istiyorsak, devrimci durumun iyi oldu-¤u dönemlerde k›z›l bayra¤›m›z› dalgaland›ra dal-gand›ra hakim s›n›flar›n burçlar›n› büyük bir çofl-kuyla dövmek için öne at›l›yorsak, yine devrimcigüçlerin görece zay›flad›klar› ve devletin k›sa va-deli “zafer”i içerisinde de daha büyük çap›flmalariçin k›z›l bayra¤›m›z› dalgaland›ra dalgaland›rageri çekilmesini de bilece¤iz. Bilinmelidir ki heriki farkl› siyasal durumun da kendi koflullar› içeri-sinde baz› bedelleri vard›r. Devletin çeliflkilerde kurumsall›¤› ile görece ha-kim oldu¤u ve devrimci savafl› bask› alt›nda tutu-¤u günümüz koflullar›nda, Maoist hareketin yü-rüttü¤ü savafl seyrini büyütmek ve halk›m›z› si-yasi iktidar kavgas›nda özneye dönüfltürmek için

devrimci savafl›n flu anki ritimini zorlamam›z vebu düflük ölçekli ritim içerisinde savafl türküsünübiraz daha yüksek sesle söylemek için ci¤erleri-mizi zorlamam›z gerekmektedir. Komünist önder Cüneyt Kahraman’›n devrimcimücadelenin zor flartlar›nda dile getirdi¤i “bugünumutsuzluk, karars›zl›k ve karamsarl›k düflman-dan daha düflmand›r bize” sözünü ve bu sözünmahiyetini iyi anlamam›z gerekmektedir.Savafl›n düflük ölçekli oldu¤u koflullarda karam-sarl›k havas›, gerek düflman taraf›ndan, gereksede revformist-revizyonist yolun yeminli koflucula-r› taraf›ndan her yönden estirilirken, Maoistleriniktidar kavgas›nda sar›laca¤› tek fley vard›r; o daher parça盤›n› bedel ödeyerek yaratt›¤›m›z tari-himizin ta kendisidir.Ülkemiz topraklar›nda 1972 komünist ç›k›fl›ylabafllayan ve sürekli mücadele içerisinde 38 y›ll›ktarihe dönüflmüfl flanl› kavgam›z›n, nice komünistve devrimci kadrolar›m›z taraf›ndan ne zor flart-larda yarat›ld›¤›n› asla ve asla unutmamal›y›z. ‹k-tidar savafl›n›n süreklili¤i içerisinde yenilgi veyengilerle dolu, proletaran›n iktidar olma ve ora-dan da komünizme varma hedefinin hizmetindekimücadele tarihimiz; asla ve asla umutsuzluk, ka-rars›zl›k ve karamsarl›k içerisinde yarat›lmad›.En zor devrimci koflullar›n, en kötü do¤a koflulla-r›n›n, birer birer dökülen savafl kaçk›nlar›n›n içe-risinde, kimi zaman tek bafl›na ki her zaman yol-

dafl solu¤unun eksik olmad›¤› s›cak ve sevgi do-lu atmosferi içerisinde, birkez olsun dahi namlu-yu düflman hedeflerinden sapt›rmadan, faflizminkale burçlar›n› zapteylemenin büyük sorumlulu-¤uyla kenetlenmenin, kollektif birlikteli¤inin vehep birlikte savaflman›n bilinciyle yarat›ld›.Tarihimiz; birbirine her koflulda sürekli güvenme-nin, birlikte dövüflmenin ve en önemlisi büyük da-van›n gerçek koflucular› halk›m›zla ayr›flmadan,namlullar›n yol açt›¤› güzergahta iktidara yürü-menin bilincidir. fiimdi, devletin kitleler üzerinde kurumlar›yla ya-ratt›¤› denetim içerisinde, topyekün savafl ku-rumlar›n› harekete geçirip güçlü oldu¤u bu gün-lerde, yarat›lan bu bulan›kl›k ve keflmekefllik içe-risinde, kitlelerin devlete olan k›sa vadedeki ba-¤›n›n çözülmeyece¤ini düflünüp elimizdeki MLMsilah›n› b›rak›p, dizlerin ba¤›n›n çözülmesi gibi,bir anda kendimizi esen tasfiyecelik rügar›na tes-lim etmek, asla ve asla Maoist komünistlerin tu-tumu olamaz.Düflman için bugünkü durum k›sa vadede zafer ol-sa da, unutulmamas› gerek as›l nokta ise bu zafe-rin geçici oldu¤unu gösteren, tarihin ak›fl› ve çe-liflkilerin ba¤r›ndaki ilerleyiflinin halk›n artan ikta-dar olma iste¤ini a盤a ç›karmas› ile birlikte, buyönelimi siyasi bir savafla dönüfltüren Maoistlerinhalk iktidar› kavgas›n›n var oldu¤u gerçekli¤idir. ‹deallerimiz etraf›ndan kenetlenip iktidara yürü-

me gerçekli¤imiz ve bu u¤urda bizi yaratan hare-ketimizden ald›¤›m›z ikdirar› zapt eyleyecek cesa-retimiz bir abart› ve bir rüya de¤ildir. Kavgan›nritimlerine ayak uyduran, kolkola girmifl devrimcibedenlerin yaratt›klar›, birlikte dövüflmenin, pay-laflman›n, can feda yoldafll›k sevgisinin kazan›m›-n›n bilinçli ifadesidir. fiu günlerde etraf›m›z› bir hayli saran liberal vetasfiyeci çizginin sald›r›lar› karfl›s›nda, Maoistçizgiyi hedef alan süslü laflar›n, teorik lafazanl›-¤›n içerisinde boynumuzu öne e¤ip geri çekilmekasla ve asla bizim iflimiz de¤ildir ve olmam›flt›r.Maoist ideolojinin bilimsel klavuzunu kuflanarak,her türden ideolojik ve tasfiyeci sald›r›lar› gö¤üs-lemeli ve örgütsel birlikteli¤imizi daha güçlü çe-likten bir iradeye dönüfltürmeliyiz.Zaferin teminat› Maoist hareketin çat›s› alt›ndatoplanm›fl bilinçli dinamikerin birbirleriyle olanideolojik-örgütsel birlikteli¤inde köklerimize s›k›s›k› sar›lmakt›r. Bunu asla unutmamal›y›z. 17’le-rin bayrak koflucular› bizler, s›rt›m›za yüklenen buonurlu yükü tafl›rken, yolumuza döflenen her tür-den gereci-sinsi may›nlara karfl› uyan›k olmal› vebilincimizi diri tutarak, örgütsel görevlerimize s›-k› s›k›ya sar›lmal›y›z. Savafl›n ritmi bugün düflüktür fakat biz bu ritmeal›flk›n de¤iliz, o zaman savafl›n yüksek ritmi içe-risinde dövüflmenin büyük coflkusu için, kavgaritmini hep birlikte yükse¤e çekelim.

DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ DDEEMMOOKKRRAASS‹‹’’DDEENNdevrimci demokrasi senin sesindir

OKUKUT

ABONEBULABONEOLABONEL‹K SÜRES‹ Yurtiçi Yurtd›fl›

6 AYLIK 12 YTL 35 EURO1 YILLIK 24 YTL 70 EURO

HESAP NUMARALARI Ertafl ÖZTÜRK ad›na ‹fl Bankas› ‹st. Aksaray fiubesi: (TL) 1002 30000 1153314 ‹fl Bankas› ‹st. Aksaray fiubesi: (Euro) 1002 301000 1107308‹fl Bankas› ‹st. Aksaray fiubesi: (CHF) 1142699‹fl Bankas› ‹st. Aksaray fiubesi: (Sterlin) 1174906

17-30 HAZ‹RAN 2010 DEVRiMCi DEMOKRASiGGÜÜNNCCEELL2

Cumartesi AnneleriAnkara’ya yürüyor

Kay›plar›n ak›betlerininaç›klanmas› ve faillerinincezaland›r›lmas› için herCumartesi eylem yapankay›p yak›nlar›, bu seferAnkara’ya yürüyor. Aile-ler üzerinde bask› kur-mak isteyen polis ise yü-rüyüflü yak›ndan takipediyor. 'Kaybedilen’ yak›nlar›n›nak›betini ö¤renmek vesorumlular› cezaland›r›l-mas› için Ankara’ya yü-rüyüfl bafllatan kay›p ya-k›nlar›, Kocaeli, Yalova,Bursa, Eskiflehir güzerga-h›ndan Ankara'ya do¤ruyürüyecek.

‹lk Durak MaltepeAilelerin ilk dura¤› Mal-tepe’nin Gülsuyu Mahal-lesi oldu. Kad›köy'denMaltepe'ye E5 karayolu-nu yürüyen Kay›p yak›n-lar›, Maltepe Gülensu veGülsüyu halk› taraf›ndansloganlarla karfl›land›.''Analar›n öfkesi katilleribo¤acak'', ''Kaybedenlerkaybedecek'' sloganlar›n›atan kitle, kay›p yak›nla-r› ile dayan›flma içerisin-de olduklar›n› ifade etti-ler.Gülsüyu Meydan›’ndamahalle halk›na hitabenaç›klamada bulunan eski‹nsan Haklar› Derne¤i ‹s-tanbul fiubesi eski Baflka-n› Gülseren Yoleri, ''Güny›llarca yaflanan insanl›-

¤a karfl› ifllenmifl suçlarlayüzleflme günüdür. Ka-y›p yak›nlar›n›n bu uzunyürüyüflü, demokrasi veinsan haklar› sözcülü¤ü-nü dilinden düflürmeyenAKP iktidar› için de sami-miyet testi olacakt›r.’’dedi. Yoleri, devletin,“gözalt›nda kay›p’’ olgu-sunu kabul etmesi veuluslararas› anlaflmalaraimza atmas› gerekti¤inivurgulad›.Gülsuyu halk› ile vedala-flan kay›p yak›nlar›, Geb-ze’ye do¤ru yol ald›lar.Gebze’ye ulaflan aileleri,ESP, BDP, ÖDP, EMEP,E¤itim-Sen, Emekli-Sen,‹HD Kocaeli fiubesi üyeve yöneticileri karfl›lad›.Gebze'de yürüyüfle, 1989y›l›nda fi›rnak'›n Cizre il-çesinde gözalt›nda kay-bedilen Mehmet Er-türk'ün efli de kat›ld›.Burada bir konuflma ya-pan BDP Gebze ‹lçe Bafl-kan› Engin Güleflen, “Mi-safirlerimiz onurdur, siz-leri selaml›yorum” dedi.EMEP Gebze ‹lçe Baflkan›Kenan Dede, sisteminmuhalifleri kaybederekvarl›¤›n› sürdürdü¤ünübelirterek, 'Bu yöntemiuygulayanlar kaybede-cekler' dedi. Kay›p yak›n-lar›, yürüyüfllerini Kocae-li, Yalova, Bursa, Eskifle-hir güzergah›ndan Anka-ra'ya do¤ru sürdürecek..

AAMMEEDD-- Diyarbak›r D Tipi Hapis-hanesi’nde aylard›r tutuklu bu-lunan DHF üyesi ‹lhan Turan’ a10 y›l 5 ay hapis ‘ceza’s› verildi.Diyarbak›r Adliyesi 4. A¤›r CezaMahkemesi’nde davas› görülen‹lhan Turan, demokratik hakk›-n› kullanarak protesto gösterisi-ne katl›d›¤› için toplam 10 y›l 5ay hapse mahkum edildi. Abdullah Öcalan’›n hapishanekoflullar›n›n düzeltilmesi içinyap›lan eylem s›ras›nda polis ta-raf›ndan katledilen Ayd›n Er-dem için, ö¤rencisi oldu¤u DicleÜniversitesi'nde düzenlenen 1haftal›k boykot eyleminin ard›n-dan polis 18’i üniversite ö¤renci-si 30’un üzerinde kifliyi 13 Aral›k2009'da gözalt›na alm›flt›. Gözal-t›na al›nanlardan 19’u savc›l›¤aç›kart›l›rken, savc›l›k 11 kiflihakk›nda ‘örgüt ad›na eylemyapmak, yasad›fl› örgüt üyesi ol-mak, e¤itim ve ö¤retimi engelle-mek’ iddias›yla tutuklanmas›n›istemiflti. Mahkeme DemokratikHaklar Federasyonu (DHF) üye-si, ‹lhan Turan, Mahrumi Hay-

daro¤lu ve fienol Y›ld›z’›n daaralar›nda bulundu¤u 11’kiflinintutuklanmas›n› kabul etmiflti.Daha sonra 18 Mart 2010 tari-hinde Diyarbak›r 4. A¤›r CezaMahkemesi'nde görülen durufl-mada fienol Y›ld›z tutuksuz yar-g›lanmak üzere serbest b›rak›l›r-ken, Turan'›n ise tutukluluk ha-linin devam›na yönelik karar ve-rilmiflti. Ellerinde somut bir delil olma-mas›na ra¤men, polisin haz›rla-d›¤› yalan iddialarla dolu fezlekeile tutuklanan ‹lhami Turan, 6Haziran 2010 tarihinde Diyarba-k›r Adliyesi 4. A¤›r Ceza Mahke-mesi’nde, “örgüt üyesi olma-makla beraber, örgüt ad›na suçifllemek, Gösteri Yürüyüfl Kanu-nu’na ayk›r› hareket etmek vee¤itim-ö¤retim hakk›n› gasp et-mek” gerekçesi ile toplam 10 y›l5 ay hapse mahkum edildi. De-mokratik haklar›n› kullanarakprotesto gösterilerine kat›lanTuran’›n avukat› Hayrettin Gü-zel, mahkemenin verdi¤i karar›temyize götüreceklerini aç›klad›.

DHF üyesine 10 y›l 5 ay hapis!

AANNKKAARRAA-Düflünceye Özgürlük Giriflimi, “Türki-ye’de Bas›n Özgürlü¤ü Muhalif Gazetecilik veKürt Gazetecili¤i” bafll›kl› panelde bas›n özgürlü-¤ünün önündeki engelleri tart›flt›.Ankara Sanat Tiyatrosu salonunda gerçeklefltiri-len panele BDP Efl Baflkan› ve milletvekili GültenK›flanak, Ça¤dafl Gazeteciler Derne¤i (ÇGD) Ge-nel Baflkan› Ahmet Abakay, araflt›rmac› yazarTemel Demirer, Azadiya Welat gazetesi GenelYay›n Yönetmeni Tayip Temel kat›ld›. Oturumbaflkanl›¤›n› veaç›l›fl konuflmas›n› yapan araflt›r-mac› yazar Fikret Baflkaya, muhalif bas›n›n hertürlü bask›ya ve otoriteye karfl› koymak duru-munda oldu¤unu, her fleye ra¤men “bilincinhapsedilmesine engel olmak için beden hapsiningöze al›nd›¤›na” dikkat çekti. Egemen s›n›flar›nkarfl›s›nda olan, ona muhalif olan her türlü fik-rin ve düflüncenin egemenler taraf›ndan ayk›r›ve münaf›k ilan edilerek sansüre u¤rat›ld›¤›n›belirten Baflkaya, “Asl›nda bas›n suçlar› kapsa-m›nda yarg›lanarak cezaland›r›lanlar vas›tas›ylaonun seslendi¤i kesimlere korku vermek amaç-lanmaktad›r.” dedi.

Ülkede bas›n özgürlü¤ü meselesinin asl›nda dü-flünce özgürlü¤ü meselesi oldu¤una dikkat çekenBaflkaya, “Özgürlük mücadelesi söz konusu oldu-¤unda kaybetmek diye bir fley yoktur.” diyereksözü ÇGD Genel Baflkan› Ahmet Abakay’a b›rakt›.

Yaflananlar insan haklar›na ayk›r›d›rAbakay, ülkemizde güncel bas›n özgürlü¤ü so-runlar›n›n tarihte hiç olmad›¤› kadar artt›¤›nadikkat çekerek, “Sabahattin Ali, Musa Anter’le-rin ve bas›n faaliyetlerinin ilk bafllad›¤› dönem-leri aflan bir bask› ve sansür mevcut” dedi. Sonyüz y›lda 83 gazetecinin katledildi¤ini ve bunlar-dan 10’unun Ermeni kökenli gazeteci oldu¤unuanlatan Abakay, özellikle az›nl›k ulus ve milli-yetlerin bas›n yay›n faaliyetlerine bask›n›n sondönemlerde gittikçe artt›¤›na de¤indi. ‹ktidarla-r›n sürekli bas›n› ellerinde tutmaya çal›flt›¤›n› vebuna r›za ederek koflanlar kadar direnen muha-lif bas›n›n da oldu¤unu sözlerine ekleyen Aba-kay, direnenlerin sesinin k›s›lmak istendi¤ini,bunun amans›z bir mücadele oldu¤unu vurgula-d›. Halen 40 gazetecinin tutuklu oldu¤unu ve

son dönemde 15 yay›n hakk›nda kapatma kara-r›n›n al›nd›¤›n› aktaran Abakay, “Yaflananlar neuluslararas› hukuka, ne demokrasiye, ne de in-san haklar›na s›¤mamaktad›r.” ifadelerindebulundu.

Kemalist diktatörlük fikriyatlardan silinmelidirBu ülkede düflünce özgürlü¤ünün ancak bedeliödendi¤i durumda geçerli olaca¤›na dikkat çe-ken Temel Demirer, bir egemenlik ayg›t› olarakbahsetti¤i medyan›n ya iktidar›n yan›nda ya dakarfl›s›nda olaca¤›n› söyledi. Medyan›n; paran›negemenli¤ine hay›r demeden, egemen ideoloji veiktidar formasyonlar›n› elefltirmeden özgür ola-mayaca¤›na vurgu yapan Demirer, “Türkiye’dedemokrasi ve özgürlük bir retorikten ibarettir.”diyerek “Tarihi yaratan onun negatifleridir Kür-distan, Türkiye ve Ortado¤u bunu yeterince ya-flam›flt›r.” dedi. Demirel Gazeteci Vedat Kur-flun’un bize gerçekli¤imizi resmetti¤ini, Kemalistdiktatörlük fikriyatlardan silinmedikçe demokra-siden bahsedilemeyece¤ini sözlerine ekledi.Kürtlere tarihten bugüne uygulanan sürgün ve

gurbetçili¤in Kürtçe yay›nc›l›¤a da uyguland›¤›n›aktaran ve konuflmas›n› Kürtçe gerçeklefltirenTayyip Temel, Kürtçe üzerinde uygulanan asi-milasyonun muhalif Kürt gazetecili¤iyle iki kat›-na yükseldi¤ini vurgulad›. 1999 y›l›nda AzadiyaWelat gazetesine aç›lan bir davada, anlafl›lma-yan bir dilde yay›n yapman›n direkt propagandaolarak adland›r›ld›¤›n›, bunu ibretlik bir meseleolarak de¤erlendirdi¤ini belirtel Temel, “AKP de-mokrasi, Kürt sorununa çözüm aray›fllar›nda sa-mimi de¤ildir, bu Vedat Kurflun’a verilen ceza veAzadiya Welat gazetesine aç›lan davalarda dagörülmektedir. 116 y›l de¤il bin 116 y›l da verse-niz bu gazete ç›kmaya devam edecek.” dedi.Ayn› zamanda eski bir gazeteci olan BDP Millet-vekili Gülten K›flanak da, bas›n üzerinde 1990’l›y›llar›n bask› ve vahflet ortam›nda bile bu kadarbask›n›n olmad›¤›na dikkat çekti. Gülten K›fla-nak flöyle konufltu:

Öldürülmedi¤inize flükredinSol, sosyalist, muhalif Kürtçe yay›n yapan gaze-telere mahkeme süreci bile sonuçlanmadan,

savc› talimatlar›yla kapatma cezalar› uygulan-maktad›r. Bunun idamdan bir fark› yoktur. Çün-kü bir yay›n organ›n› kapatmak telafisi olmayanzararlar do¤urmaktad›r. 1990’l› y›llarda tetikçi-lere verilen ortadan kald›rma yetkisi flimdi desavc›lara verilmifltir. Adeta öldürmedi¤imizeflükredin mant›¤› mevcut.11 Eylül sonras›nda kurulu düzenlerin iyi ve dost,bunun d›fl›nda kalanlar›nsa terörist ilan edildi¤i-ne dikkat çeken K›flanak, sosyalist-devrimci bas›-na karfl› ‘Bir s›n›f›n egemenli¤ini ortadan kald›ra-rak, baflka bir s›n›f›n egemenli¤ini kurmak’ kap-sam›nda verilen ceza ve çarp›tmalar›n oldu¤unuifade etti. Kürt gazetecili¤inin ise bu alanda yü-rütülen asimilasyon politikalar›n› k›rmada bü-yük bir faktör oldu¤unu belirten K›flanak, sald›r›-lar›n ortak zemini gerek sosyalist, gerekse Kürtbas›n›n›n muhalif olmas›d›r dedi. Düflünceye Özgürlük Giriflimi Vedat Kurflun flah-s›nda bütün tutuklu gazeteciler için bafllatt›klar›özgürlük ve imza kampanyas›na herkesi katk›sunmaya ça¤›rmas›n›n ard›ndan panel sona erdi.

Muhalif gazetecileri cezaland›rmak topluma korku vermektir

ED‹RNE- Edirne F Tipi Hapishanesi’ne görüfle gidenDHF’li tutuklu yak›nlar›, jandarma taraf›ndan zorla üstaramas› dayatmas›na maruz kald›. Keyfi uygulamaya ve onursuz aramaya karfl› tepki gös-teren DHF'liler ile jandarma aras›nda gerginlik yafland›.Gözalt›na al›nan DHF'liler, Jandarma karakoluna götü-rüldü. "Jandarmaya darp, mukavamet ve hakaret" iddi-alar›yla gözalt›na al›nan DHF'liler, daha sonra serbestb›rak›ld›lar.DHF, üyelerine yönelik bask› ve sald›r›lara iliflkin yapt›-

¤› yaz›l› aç›klamada “Siyasi iktidar, kendi yasalar›n› hi-çe sayarak, düzmece belgelerle ve hayali senaryolarlagerçeklefltirdi¤i ‘terör örgütü operasyonlar›yla’ DHF fa-aliyetçilerine yönelik sald›r›lar›n› farkl› bölgelerimizdemeflrulaflt›rmaya gayret etmekte; bu gayrete dahi ihti-yaç duymad›¤› koflullarda da çareyi, DHF faaliyetçileri-ni kaç›rmakta, iflkence etmekte, güpegündüz sokak or-tas›nda silahla tehdit etmekte ve hatta son dönemdede kad›n faaliyetçilere yönelik tacizler ve tecavüz giri-flimi gibi afla¤›l›k yöntemlere sar›lmakta bulmaktad›r.”

dedi.Tekirda¤ F Tipi Hapishanesi'nden Amed zindanlar›nadek ülkenin hapishanelerini dolduran iflçiler, köylüler,emekçiler ile gençler, kad›nlar ve di¤er ezilen kesimlerflahs›nda zindanlara kapat›lan DHF faaliyetçilerinin;emperyalizme ve uflaklar›na karfl› yürütülen ba¤›ms›zl›kve yeni demokrasi mücadelesinin devrimci irade beya-n› olarak okunmas› gerekti¤ini belirten DHF, sömürü vezulüm düzenine karfl› mücadelelerini büyütme kararl›-l›klar›n› sürdüreceklerini ifade etti.

Tutuklu yak›nlar›na sald›r›

Page 3: 17 - 30 Haziran 2010 -  Sayı 178

Göstermelik de olsa demokrasinin veya burjuva demok-rasisinin oldu¤u ülkeleri ayr› tutarsak Türkiye-KuzeyKürdistan gibi ülkelerde dönem dönem esasta da em-peryalistlerin politikalar› gere¤i bir demokrasi, özgür-lükler sorunu yapay olarak tart›fl›larak bu k›l›f›n alt›ndabura ülkelerinin emperyalistlerin stratejileri do¤rultu-sunda birtak›m düzenleme ve müdahalelerle yeni rollerüstlenmeleri sa¤lan›r. Kuflkusuz bu müdahaleler bazenaskeri darbeler fleklinde oldu¤u, olaca¤› gibi bazen isede¤iflik ad ve biçimlerde de yap›lmaktad›r. ‹flte böylesisüreçlerde öngörülen emperyalist plan›n bütünlüklüsürdürülmesi için konunun bu yan› ‘örtük’ tutularak ya-pay dedi¤imiz k›l›f durumundaki “de¤iflim, yenilenme,ça¤› yakalama” ve elbetteki tüm bunlar bir nevi sihirlikelime durumundaki “demokrasi-demokratikleflme”ad›yla sürdürülerek konunun bu yan› öne ç›kart›l›p bunagörünürlük kazand›r›l›r. Sürecin önceden haz›rlanm›fl müdahimleri ve seyredenaflamalar›nda yeni ifltirakç›lar›n da ilgisiz kalmayarak“demokratiklefliyoruz” üst bafll›¤›yla yapt›klar› tart›flma-lar esas olarak hakim s›n›flar›n sunduklar› bu zemindengüç alarak yükseltilir-yükseltilmektedir. Türkiye-Kuzey Kürdistan’da yaflanmakta olan geliflme-ler iflte böylesi bir arka planla ceryan etmektedir. ‹kin-ci AKP hükümeti döneminde iyice görünürlük kazananemperyalist stratejiler do¤rultusunda Türk devletininyeniden yap›land›r›lmas› tam da yukar›da de¤indi¤imizgibi ‘her fley demokrasi için’ yalan›yla sürdürüldü. S›rt›-

n› emperyalist yeniden yap›land›rma stratejisine yasla-yarak AKP hükümetinin de bu strateji do¤rultusunda or-taya att›¤› “aç›l›mlar” zincirinden güç alan bilimum libe-ral tayfan›n ak›l hocal›¤›nda en “dokunulmaz” konular“hiç kimsenin çesaret edemedi¤i” bu kesim taraf›ndantart›flma platformlar›n›n, aç›k oturumlar›n, sabahlarakadar süren canl› yay›nlar›n baflat konusu olarak ifllen-di. Devlet ‘derin olan yüzüyle hesaplaflmaya’ ça¤r›ld›.Çetelerden ‘ar›nd›r›ld›.’ Ülkenin ‘demokratikleflmesi’önünde engel teflkil eden sorunlar amaliyat masalar›nayat›r›ld›. ‘Kürt sorunu’nun varl›¤› yeniden keflfedildi.‘Çözüm’ patforumlar› kuruldu… vs. Büyük bir toplum mühendisli¤iyle yürütülen bu tasfiyecisüreç hiç kuflku yok ki demokratik, devrimci dinamikler-de de karfl›l›k bularak beklentiler içerisine girilip “bar›fl”ve “büyük uzlafl›” için dönem dönem hakim s›n›flar›njestleri ve restleri karfl›l›ks›z kalmad›. En son ad› “milibirlik ve mutabakat prajesi” olarak kararlaflt›r›lan tasfi-ye plan› “tarihi f›rsat” olarak savunulmaya çal›fl›ld›. Özellikle son süreçte egemen s›n›flar›n yürürlü¤e koy-duklar› politik yönelimlere bakt›¤›m›zda bu projelerintoplumun her kesimini birlefltirme ve bölgesel politika-lar› sorunsuz sürdürme giriflimleri öne ç›kmaktad›r.Emperyalist kapitalist politikalar›n yeni sürümleri ikti-dar›n yeni varislerini de haz›rlama çabas› bu sürecinnas›l bir sald›r› konseptiyle cereyan edece¤ini ortayakoymaktad›r. Di¤er taraftan ise baflta ulusal hareket olmak üzere bu

politikalar›n dayatt›¤› güzergahta beklenti içerisindeolanlar›n içerisine düfltükleri durum ve tasfiyeci dalga-n›n etkileri göze çarpmkatad›r. Demokratikleflme nutuk-lar›n›n pefline tak›lanlar sürece hemen uyum sa¤lam›flve devrimci mücadeleyi sistemin çizdi¤i çerçeveyi afl-mayan araçlara indirgemifllerdir. Elindeki mevcut ola-naklara ra¤men ulusal hareket de Türk devletinin bu ikiyüzlü tasfiye projesinden beklenti içerisine girmifltir.Gelinen aflamada ortaya ç›kan durum bu beklentilerinbofl oldu¤unu göstermifltir. Devletin bu tür giriflimleriher yeni süreçte ortaya ç›kan ve yükselen toplumsalmuhalefeti ve devrimci dalgay› sistem içi s›n›rlarahapsetmek için devreye koydu¤u aflikard›r.Türk devletinin bu projesine karfl›n, ulusal hareketinözellikle gerilla savafl›nda izledi¤i askeri sald›r› ve ey-lem çizgisi oldukça önemli geliflmedir ve bir anlamda daö¤reticidir. Ö¤retici olmas›n›n anlam›, silahl› mücadele-nin kaç›n›lmazl›¤› ve devrimcili¤inin sosyal pratik tara-f›ndan dayat›larak kabul edilmesidir. Ulusal hareket si-lahl› mücadeleyi taktik olarak ele alsa da; yaflanan burealite silahl› mücadelenin gerçek devrimci çare ve as›lmücadele biçimi oldu¤u gerçe¤ini de¤ifltirmez. Ulusalhareketin ideolojik k›r›lganl›¤› ve özellikle somut süreçkarfl›s›nda uzlaflma e¤iliminin güçlü olmas›na karfl›n,hakim s›n›flar ve sürecin özünün dayatmas›yla silahl›mücadeleye öyle ya da böyle baflvurmas› tarihsel vetoplumsal bir gerçe¤i parlatmaktad›r. Hakim s›n›flar›nkarakteri ve yürüttükleri süreç hakk›nda beslenen bek-

lenti ve bofl inançlar› y›km›flt›r. Türk hakim s›n›flar›n›ntasfiyeci emeli, karfl›-devrimci plan› ve sürecin özü birbiçimiyle alg›lanm›fl ya da kabul edilmifl-edilmek zorun-da kal›nm›flt›r. Demokrasi mücadelesinin devrim müca-delesinden ba¤›ms›z olmay›p silahl› devrimci zoru ge-rektirdi¤i, ulusal hareketin bu prati¤iyle de kan›tlan›pbir kez daha a盤a ç›km›flt›r.O halde; devrimci s›n›f hareketinin süreç karfl›s›nda yal-palayan ve süreçten beklentilere girerek tasfiyecili¤inde¤irmenine su tafl›yan kesimleri, süreçten ve ulusalhareketin bu prati¤inden ders almak durumundad›rlar.Söz konusu devrimci hareket bölümünün ders almas›anlam›nda, ulusal hareketin prati¤i ö¤reticidir. Devrim-ci s›n›f hareketinde demokratikleflme beklentilerine gi-rerek yasalc›l›k zemininde geliflen ölü süreçte, devrimcieylemin özellikle de gerilla-silahl› mücadele cephesin-den yükselmesi, yapay olarak oluflturulan atmosferibesleyen de¤il, y›kan bir e¤ilimdir.Elbette ki, ulusal hareketin ideolojik çizgisini düzeltti¤iya da stratejik siyasetinin de¤iflti¤ini düflünmüyoruz.Sürecin teslimiyet ve imha-inkar özüyle dayat›lmas› ulu-sal hareket taraf›ndan kabul edilmemifl, daralt›lm›fl dü-zeyde de olsa ileri sürdü¤ü talepler karfl›lanmam›flt›r.Ulusal hareket bu dayatmalar› ve bu uzlaflma zemininikabul etmemifltir. Taleplerinin kabul edilmesi ve dahaileri düzeyde bir uzlaflman›n sa¤lanmas› için taktik ola-rak gerilla eylemlerini benimseyip uygulamaktad›r. Herhalükarda dönemsel olarak da olsa benimsenen politik

mücadele biçimi olumludur. Ulusal hareket uzlaflmae¤ilimini koruyarak daha ileri düzeyde bir anlaflma yap-mak için silahl› mücadeleyi kullanmaktad›r.Buna karfl›n, ulusal hareketin taktik olarak da olsa gelifl-tirdi¤i süreç önemli ve sevindiricidir çünkü, ulusal hare-ket büyük yan›lg›s›n› geçici de olsa görmüfl olup, geçici-likle de olsa, girdi¤i tasfiyeci e¤ilim sürecinden askeri vepolitik mücadele bak›m›ndan, evet geçici de olsa ç›km›fl-t›r. Dahas›, tasfiyecili¤in derinleflerek devrimci hareketinba¤r›na kümelendi¤i ve devrimci eylemin genifl kesimceunutuldu¤u süreçte gerilla savafl›n›n geliflmesi elbettesevinçle karfl›lanmas› gereken önemli bir geliflmedir.Öte yandan geliflen gerilla savafl› ve gelen asker cena-zeleri Türk hakim s›n›flar›n›n iç krizlerini daha da derin-lefltirecektir. Bu da devrimci koflullar› ve dolay›s›yladevrimci hareketi pozitif anlamda etkileyecektir.Günün geliflmeleri Maoistlerin ulusal harekete yönelikelefltiri ve önerileri ile birlikte süreç hakk›ndaki tespitleri-ni de do¤rulamaktad›r. Yasalc› tasfiyecilik kulvar›na otur-maya aday olan ve tasfiyecili¤e bulaflm›fl olan devrimcihareket art›k uyanarak devrimci çizgiyi hakk›yla temsil et-melidir. Yaflanan süreçte devrimci mevzilerin gelifltirile-rek, ciddi kazan›mlar›n elde edilmesi son derece müm-kündür. Sistemin yasalc› tasfiyeci sald›r›lar› k›r›lgan birsavafl stratijisiyle püskürtülemez. Geliflen sürecin yaratt›-¤› politik atmosferin sarmala ald›¤› kitlelerin devrimci sa-vafl›n gerçekli¤iyle buluflturulmas› günün görevidir.

‘Celallanma’ krizin ve çaresizli¤in görünen yüzüdür‹SMA‹L UÇARSINIF TAVRI

17-30 Haziran 2010DEVRiMCi DEMOKRASi GGÜÜNNDDEEMM 3

Türk devleti ve AKP’nin ikiyüzlülü¤üKatliamlarla ülke gündeminde aktüel olaniki milli zulüm örne¤iyle karfl› karfl›yay›z. Bi-ri ‹srail siyonizminin Filistin-Arap ulusunave Filistin’le dayan›flma içinde bulunangruplara uygulad›¤› katliam; di¤eri Türk ha-kim s›n›flar›n›n Kürt ulusuna uygulad›klar›katliamlard›r. Her ikisinin de s›n›f zeminlerive karakterleri bir ve ayn›d›r. ‹kisi de ›rkç›-floven ve faflist ideolojiden beslenmektedir-ler. Birisinin Türk menfleli, di¤erinin ‹srailmenfleli olmas› ya da birinin Filistin veonunla dayan›flma içinde bulunanlara, öte-kinin Kürt ulusuna yap›lm›fl olmas› ne milli-yetçi faflist katliamlar gerçe¤ini de¤ifltirir vene de birini hakl›-di¤erini haks›z ç›karabilir.Türk hakim s›n›flar› ve özellikle bunlar›nsözcüsü AKP hükümeti, Filistin-Gazze kat-liam› ile buradaki ‹srail zulmüne kafl› Gaz-ze’ye yard›m götüren gemilere sald›r› yap›la-rak ‹srail’ce gerçeklefltirilen katliam karfl›-s›nda göstermelik de olsa “keskin” tutum al-maktad›r. Bu tavr›n alt›nda, bir; Hizbullah-Hamas ile dini ba¤ ve iliflkileri, iki; K›l›çda-ro¤lu ç›k›fl›yla AKP aleyhine ters dönen ülkekamuoyu ve AKP’nin kaybetti¤i oy deste¤i-nin geri kazan›lmas› hesab› yatmaktad›r. Ni-tekim, medyada esen K›l›çdaro¤lu “rüzgar›”bir anda yerini katliama ve dolay›s›yla daAKP-Erdo¤an popülizmine b›rakt›. Bu rast-lant› de¤ildi. AKP’nin katliam› bilerek ça¤›r-d›¤›, bu katliam› bekledi¤i ve politik atmos-feri lehine çevirmek için bilinçli olarak buflartlar› yaratt›¤› her halinden anlafl›lmakta-d›r. Yine bu süreçte, ‹skenderun’da Episko-pos Luigi Padovese’nin katledilmesi geliflme-lerin “tesadüf”ün ötesinde bir arka plan›n›nodu¤unu göstermektedir. AKP’nin ›rkç›-mil-liyetçi faflist duygular› yeniden k›flk›rtarakzeminini güçlendirmeyi planlad›¤› aç›kt›r. Sahnelenen mizansenin daha derinliklerin-de yatan ise, ABD’ye ba¤l› ve ABD ad›na Or-tado¤uda veya Türk-Müslüman kökenli ül-keler üzerinde AKP hükümeti-TC devletininbir otorite haline getirilerek, bu vas›tayla il-gili devletlerin belli bir denetim ve kontroleal›nmas›n›n hesab› yatmaktad›r. “One mu-nite” ç›k›fl›yla sa¤lanan yapay rüzgar, flimdide yine ‹srail’e karfl› Filistin-Arap ulusunasahip ç›k›lmas› takti¤iyle ilerletilmek isten-mektedir. Bu taktik ve oyunlarla, AKP bölgeülkelerinin gözdesi ve güven oda¤› haline ge-tirilerek, AKP hükümeti-TC devleti arac›ylabu bölge toplumlar›n›n ABD lehine denetim-de tutulup daha rahat yönlendirilmesiamaçlanmaktad›r. Buralardaki ABD karfl›tl›¤›veya ABD için tehdit görülen radikal funda-mentalist hareketlerin ehlilefltirilmesi hedef-lenmektedir. Esas strateji budur.

‹srail “karfl›tl›¤›” sahtekarl›¤› ve ikiz kardefl gerçekli¤iAKP’nin ‹srail karfl›tl›¤›n›n oyun oldu¤u, ara-lar›ndaki büyük askeri-ekonomik anlaflma veiflbirlikleriyle, bunlar›n devam ettirilmesiyleve AKP’nin kendi pozisyonunu itiraf eden flusözleriyle; “‹srail bölgedeki tek dostu olan ül-keyi kaybetme…” gözler önüne sermekte-se-rilmektedir.AKP’nin di¤er bir sahtekarl›¤› ise, ‹srail katli-amlar›na karfl› ç›kar gözükürken, öte taraf-

tan dönüp Kürt ulusuna ayn› katliam ve zul-mü uygulamas›d›r. Hamas’› direnifl hareketiama Kürt ulusal hareketini “terörist örgüt”olarak de¤erlendirmesi, AKP’nin çifte stan-dartç›, ikiyüzlü s›n›f siyaseti ve karfl›-dev-rimci siyasi gerçe¤inin ürünüdür.‹srail katliam› karfl›s›nda; sahtekarca insanhaklar› savunucusu, hümanist, zulüm vekatliam karfl›t›, mazlumdan yana gözükme-ye çal›fl›rken; Kürt ulusuna karfl› sistemli te-rör ve katliamlar›na her gün yenilerini ekle-yerek devam etmektedir. Onlarca çocu¤unkatledilmesine, bas›n önünde iflkence edil-mesine, kafalar›n›n dipçikle parçalanmas›ve kollar›n›n k›r›l›p üstüne üstlük hapsedil-mesine, yüzlerce çocu¤un a¤›r cezalaraçarpt›r›l›p içerde tutulmas›na flahit oldu¤u-muz yetmezmifl gibi, daha dün, fi›rnak’ta F›-rat BASAN isimli 14 yafl›ndaki çocuk, polisarac›n›n çarp›p sürüklemesi sonucu katle-dildi. Partilerinin kapat›l›p milletvekilleri ve partibaflkan›na siyaset yasa¤› getirilerek siyasetyasa¤›na tabi tutulmalar› ve hatta alçakçarencide edilmelerinden sonra; yeni Kürt ya-sal siyasal partisi BDP’li binlerce Kürt siya-setçinin, belediye baflkan›n›n, çal›flan yurt-severin onur k›r›c› ve insanl›k d›fl› muamele-lere tabi tutulup hapsedilmesi zulmü yetmi-yormufl gibi, daha dün, Silopi’de “savafl dur-sun” ça¤r›s›yla demokratik tepki ve eylemde

bulunan Kürt eylemcilere yap›lan polis sal-d›r›s›nda, Kürt kad›n milletvekili SevahirBay›nd›r yaralanm›flt›r. Sevahir Bay›nd›rflahs›ndaki sald›r› Kürt ulusunun iradesineyap›lm›fl bir sald›r›d›r. Polis arac›yla ezilipkatledilen 14 yafl›ndaki F›rat Basan flahs›ndayaflanan canilik Kürt çocuklar›na yap›lan fa-flist terör sald›r›s›n›n yaln›zca bir kan›t›d›r. AKP’nin talimat›yla milletvekillerine bu ka-dar pervas›zca sald›ran polisin, di¤er gösteri-cilere-Kürtlere neler yapt›¤›n› tart›flmaya bilegerek yoktur. Yoktur çünkü, her gün bir Kürtçocu¤u polis taraf›ndan ya katledilmekte, yaiflkenceye maruz kalmakta, ya yaralanmaktaya da hapse at›lmaktad›r. Ancak AKP hükümeti, halklar›m›z ve Kürtulusu karfl›s›ndaki bu kanl› gerçe¤ini yerdeb›rak›p atlayarak, ‹srail katliamlar›n› gör-mekte, Filistin’e uygulanan zulüm ve katlia-ma karfl› “sesini yükseltmektedir.” Kürtleriher gün katledip iflkenceden geçiren AKP ik-tidar›, Filistin halklar›n›n yan›nda oldu¤unaikna ettiremez kimseyi. Önce ellerindeki ka-n› y›kamal›d›r AKP ve Erdo¤an. Mazlum vemasumun yan›nda oldu¤unu söyleyen AKPve Erdo¤an yalan söylemektedir. MazlumKürt ulusu ve masum çocuklar›na her günbask› ve katliam uygulayan AKP hükümetiasla mazlumlar›n dostu olamaz.AKP’nin sivil toplum örgütü durumunda ol-du¤u aç›k olan ‹HH ve baflkan›; “‹nsan ol-

dukla-r› için Fi-listin’e-Gaz-ze’ye yard›m götürdüklerini-yard›ma gittik-lerini” söylemektedir. Peki öyleyse; yan› bafl›-m›zdaki Kürt ulusuna-çocuklar›na nedenyard›ma gitmemektedirler? Kuzey Kürdis-tan’da yaflanan insanl›k dram› daha m› az-d›r? Dürüst de¤iller, çünkü, Filistin’e Ha-mas’l› din kardefllerine yard›ma gitmektedir-ler. Onun için yan› bafl›ndaki Kürtlere yard›-ma gitmeyip Filistin’e gitmektedirler. Veçünkü, garantör beslemeleri AKP, Kürdis-tan’da katliam gerçeklefltirmektedir. Onuniçin Kürdistan’daki katliamlar karfl›s›nda “in-sanl›klar›n›n” gere¤ini yapmamaktad›rlar.Aç›kt›r ki ve her fleyden anlafl›lmaktad›r ki,AKP ve tüm yandafllar› kurumlar, halklar›nve mazlumlar›n yan›nda de¤il-olamazlar da;‘din kardeflleri’nin ve kendi s›n›flar›n›n ya-n›ndad›rlar. Bunlar›n ‹srail’le karfl› ald›klar›tav›r da, Gazze ve di¤er katliamlara karfl› al-

d›klar› tav›r da bu özü geçmemektedir. Da-has›, kopard›klar› bütün hengame, ülke ka-muoyunun AKP aleyhine geliflmeler göster-mesine karfl› bu rüzgar›n AKP lehine çevril-mesi için ve AKP’nin gündemleflmesinin tak-ti¤idir. Arap-Müslüman ülkelerin gönlününfethedilmesi içindir. Katliam pahas›na yürü-tülen siyaset budur. Dolay›s›yla yaflanankatliamda ‹srail siyonizminden sonra,AKP’nin de sorumlu oldu¤u atlanamaz. Hamas’› direnifl hareketi, Kürt ulusununhakl› direnifl ve mücadelesini “terör eylemi”olarak de¤erlendirip, Kürt ulusuna vahflibask› ve katliamlar uygulayan Türk devletive sözcüsü AKP hükümeti ve bunun güdü-mündeki kurumlar asla samimi ve demok-ratik de¤ildirler. Bunlar›n halk kitlelerini al-dat›p zehirlemesine sessiz kal›namaz-kal›n-mamal›d›r.

Her türden bask› ve milli zulüme karfl› ç›kmak görevdirDevrimci ve komünistlerin tutumu, emper-yalizm, feodalizm, komprador bürokrat kap-italizm ve her türden gericilik karfl›s›ndamazlum ulus ve çilekefl halklardan yana ka-rarl›ca tav›r almakt›r. Bu mücadelelere ön-derlik yapmak komünistlerin asli görevidir.Enternasyonalist duygu, dayan›flma ve bir-lik temelinde, proleter s›n›f bak›fl aç›s› bi-linciyle dünya devrim cephesinin parças›olan her devrimci ve demokratik hareketikoflulsuz olarak destekleyip, sahiplen-mek görevdir.Kimden gelirse gelsin, milli zulüm vevahfletin her türüne ve bunun uzant›s›durumundaki hiçbir katliama sessiz ka-lan›maz.‹srail siyonizminin Filistin’e uygulad›¤›zulme ve katliama karfl› mücadele yürüt-mek dün oldu¤u gibi bugün de devrimci

ve komünistlerin görevidir. ‹kiz kardefl du-rumundaki Türk ve ‹srail devletleri aras›n-

da bugün yaflanmakta olan sözde “restlefl-meler” ikiz kardefllerin fl›mar›kl›klar› ve bun-lar› fl›martan ise a¤ababalar› ABD emperya-lizmidir. Katliamlar›n perde arkas›ndaki güçde odur. Filistin-Gazze’de yap›lan vahflete “dur” diye-rek Filistin halk›yla dayan›flma içinde bulu-nanlar›n ‹stail siyonizmi taraf›ndan katledil-mesi kar›fl›s›nda onlar›n politik kimli¤i veinançlar› gerekçe yap›larak sessiz-tutuk ka-l›namaz. Filistin topraklar› üzerinde yaflam›ac›ya çeviren ‹srail ablukas›n› k›rmaya yö-nelik her eylemi, gerici emellerle birleflme-den desteklemek yanl›fl de¤ildir. Bütün bun-larda tavr›m›z, destek ve bu eylemlerin mefl-rulu¤unu savunmak olmak durumundad›r.Her türden gerici boyunduruk, katliam ve k›-r›ma karfl› kararl› bir tutumla karfl› ç›k›pmücadele etmek komünisterin görevidir.Emperyalizm ve onun her renkten hempala-r›na karfl› dil, din, ›rk, cins ve co¤rafya ayr›-m› yapmadan proletarya enternasyonalizmibilinciyle halklar›n kardeflli¤i-s›n›f birli¤i te-melinde devrimci savafllar› yükselterek, ‹s-rail siyonizmiyle faflist Türk devletinin Filis-tin ve Kürt ulusuna yönelik katliamlar›nakarfl› ç›kmak görevdir.

Türkdevleti ve AKP,

‹srail katliamlar›nakarfl› ç›kar gözükürken,

öte taraftan dönüp Kürtulusuna ayn› katliam ve zul-mü uygulamaktad›rlar. Ha-mas’› direnifl hareketi, Kürtulusal hareketini ise “terörörgütü” olarak de¤erlendirme-si, AKP’nin çifte standartç›,ikiyüzlü s›n›f siyaseti vekarfl›-devrimci siyasi

gerçe¤inin ürünü-dür

Page 4: 17 - 30 Haziran 2010 -  Sayı 178

4 Haziran günü akflam 8sular›nda Ovac›k To-

runoba karakolunagerillalar taraf›n-

dan 4 ayr› nokta-dan sald›r› dü-z e n l e n m i fl t i .Sald›r› s›ras›n-da karakoldabulunan Jan-darma ÖzelHarekat Tim-leri ile görevliaskerler geril-lara karfl› atefl-le karfl›l›k ver-

miflti. Burjuvabas›nda genifl yer

bulan karakol bas-k›n› ile ilgili olarak

MKP Dersim Bölge Ko-mitesi yaz›l› bir aç›kla-

ma yaparak karakola yöne-lik yapt›¤› bask›n›n ayr›nt›lar›n› kamu-oyuyla paylaflt›. MKP/HKO taraf›ndan gerçeklefltirilenkarakol bask›n›n›n genifl ayr›nt›lar›içeren MKP aç›klamas› flöyle: “Partimiz, Maoist Komünist Partisi ön-derli¤inde savaflan Halk Kurtulufl Or-dusu (HKO) gerillalar› taraf›ndan 4 Ha-ziran 2010 tarihinde ovac›k ilçesineba¤l› Torunoba Karakolu’na yönelikakflam saat 20:00 surlar›nda sald›r› dü-zenlenmifltir.Sald›r› karakol binas›n›n oldu¤u alanve savunma tepesi olmak üzere iki

noktaya yönelik düzenlenmifltir. Sald›-r›ya düflman ateflle karfl›l›k vermifl,düflman atefli asnas›nda gerilla birli¤i-miz çekilme hatt›n› temiz tutarak ka-y›p vermeden geri çekilmifltir. Geri çe-kilme esnas›nda düflman makineli,ferdi silahlar ile sald›r› noktalar› veçevre alan› atefl att›nda tutmaya çal›fl-m›flt›r.Bölge gece boyunca yo¤un havan at›fl-lar›na tutulmufltur. Çat›flman›n ertesigünü ise düflman Skorsky helikopter-lerle çat›flma alan›na yeni güçler tafl›-yarak operasyon düzenlemifltir. Ope-rasyon esnas›nda herhangi bir karfl›-laflma yasanmam›flt›r. Gerilla birli¤i-miz operasyon alan›ndan baflar›yla çe-kilmifltir.”

‘Halk Savafl› en anlaml› cevapt›r’Aç›klaman›n devam›nda ülkemiz halk-lar›na seslenen MKP Dersim Bölge Ko-mitesi, Halk Savafl›’n›n 38. y›l›nda ikti-dar yürüyüflünün ilerleme ve yenil-gilerle fakat sürekli bir savaflma karar-l›l›¤›yla devam etti¤ini vurgulad›.2005 y›l›nda 17'ler ile al›nan a¤›r dar-benin k›sa vadede afl›lmayacak a¤›ryüklere neden oldu¤unu ancak parti-nin k›sa sürde toplanarak 2. kongre ile1. kongrenin kavray›fl ve Halk Savafl›prati¤ini gelifltirmeye yönelik mütava-zi ama kendi koflullar› iflinde oldukçaönemli ad›mlar att›¤›n› kaydetti. Aç›klamada, “Dünya ve Türkiye-KuzeyKürdistan’da reformist-revizyonistkuflatman›n kol gezdi¤i bu süreçte si-

lahl› mücadele yürüten birçok hareketdahi bu alg›ya kap›larak düzenin dü-men suyuna yelkenleri k›rm›flt›r.” ifa-deleri kullan›larak, “Tüm bu kuflatmave yetmezlikler içinde dünyan›n yok-sullar› bedel ödeyerek yeni bir dünya-y› infla etmeye çal›fl›yor. Öncülü¤ünüMaoistlerin yapt›¤› bu son kanl› kav-gan›n bayrak tafl›y›c›lar› baflta Nepal,Peru, Hinditan, Filipinler, Türkiye-Ku-zey Kürdistan olmak üzere dünyan›nk›rlar›nda Maoizm’le kazanmaya yö-nelik yürütülen Halk Savafllar› dünyagericili¤ine ve reformist hatta verilenen anlaml› pratik ceveplard›r.” diyebelirtildi.

‘Partimiz MKP ile daha güçlü bütünleflelim’Rutin tekrarlarla de¤il, s›n›rlar› aflan,ezberleri bozan pratiklerle, akl›n ve ce-saretin diyalektik birli¤iyle Halk Sava-fl›’n›n geliflece¤i kaydedilen aç›klama-da, “S›n›rl› devrimcilik’ten kurtularakbütün benli¤imizle s›n›f savafl›na giripdevrimin s›ra neferi olarak ileri ç›ka-l›m. Halk Savafl› ancak onun flah da-mar› olan gerilla savafl›yla gelifltirilir.”denildi. Aç›klamada son olarak çeflitli ulus vemilliyetlerden ezilen halk›m›za, genç-lere ve kad›nlara seslenilerek, “MKPönderli¤indeki HKO’ya kat›lal›m. HalkSavafl›’n›n par›ldayan siperlerinde ye-rimizi alal›m. Daha güçlü gerilla sald›-r›lar› için nicel ve nitel gücümüzü art›-ral›m, partimiz MKP ile daha güçlü bü-tünleflelim.” ça¤r›s› yap›ld›.

Karakol bask›n›n› HKO üstlendi

17-30 HAZ‹RAN 2010 DEVRiMCi DEMOKRASiGGÜÜNNCCEELL4

AAMMEEDD –– Kürt siyasetçilere yönelik KCK ad› al-t›nda yap›lan tutuklama sald›r›s›n›n idiana-mesi mahkemeye sunuldu. ‹dianamade, 11kifli hakk›nda a¤›rlaflt›r›lm›fl müebbet hapisistenirken, Osman Baydemir ve Ahmet Türkiçin de hapis cezas› isteniyor.

Diyarbak›r Cumhuriyet Baflsavc›l›¤›’nca ha-z›rlanan 7 bin 578 sayfal›k KCK iddianame-sinde, bin 300 sayfa, PKK ve KCK aras›ndakiiliflkiye ayr›ld›. ‹ddianamede 103'ü tutuklu151 Kürt siyasetçi hakk›nda hapis cezas› iste-nirken, iddianamede, kapat›lan DTP'nin ge-nel baflkan yard›mc›lar› Kamuran Yüksek,Selma Irmak, Bayram Altun, Demokrasi Par-tisi (DEP) eski milletvekili Hatip Dicle, Ça¤daflYaflam› Destekleme Derne¤i (ÇYDD) EskiBaflkan› Türkan Saylan, CHP eski Genel Bafl-

kan› Deniz Baykal da yer ald›.

Hat›rlanaca¤› üzere 14 Nisan 2009 tarihindebafllat›lan tutuklama sald›r›s›nda aralar›ndaDTP'den 28 yönetici ile 12 belediye baflkan›-n›n da bulundu¤u yüzden fazla Kürt siyaset-çisi tutuklanmflt›.

Özel yetkili savc› taraf›ndan haz›rlanan 7 bin578 sayfal›k iddianame 6. A¤›r Ceza Mahke-mesi’ne gönderildi. Mahkemenin inceledi¤iiddianamede 103’ü tutuklu 151 kürt siyasetçi,TCK'n›n "Devletin birli¤ini ve bütünlü¤ünübozmak', "Örgüt üyesi ve yöneticisi olmak","Örgüte yard›m etmek"le suçlan›yor. ‹ddiana-mede, aralar›nda Sabri Ok ve Mehmet Abba-so¤lu'nun da bulundu¤u 11 kifli hakk›ndaa¤›rlaflt›r›lm›fl müebbet hapis istenirken, 140'›

hakk›nda ise "örgüt yöneticisi olmak, örgütüyesi olmak, örgüte yard›m etmek, GösteriYürüyüflü Kanunu’na muhalefet etmek”tenon y›llara varan hapis cezar› isteniyor.

Baydemir’e 36 y›l‹ddianamede, Diyarbak›r Büyükflehir Beledi-ye Baflkan› Osman Baydemir hakk›nda da,"Örgüt üyesi olmak, 2911 say›l› Gösteri ve Yü-rüyüfl Kanunu'na muhalefet ve örgüt propa-gandas› yapmak" iddias›yla 36.5 y›la kadarhapis cezas› isteniyor.

Deniz Baykal izin istemiflCumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) eski GenelBaflkan› Deniz Baykal'›n 2009 y›l›ndaki yerel

seçimlerden “KCK Türkiye Meclisi” sözcüle-rinden uygun görmeleri halinde Amed’e gel-mek için izin istedi¤i öne sürülen iddilar ara-s›nda yer al›yor.

Ahmet Türk, Obama görüflmesi‹ddianamede öne ç›kan di¤er bir olay ise ka-pat›lan DTP'nin eski Genel Baflkan› AhmetTürk'ün, ABD Baflkan› Barack Obama ile yap-t›¤› görüflme.

‹ddianamede görüflme s›ras›nda, Öcalan'›ntalimat› üzerine Sabr› Ok taraf›ndan haz›rla-nan ve Kürt sorununu içeren bir mektubun“KCK Türkiye Meclisi” yöneticilerine ulaflt›r›l-d›¤› ve daha sonra ise Ahmet Türk taraf›ndanObama'ya verildi¤i öne sürülüyor.

11 Kürt siyasetçi hakk›nda müebbet istendi

Türk ordusunun gerçek-

lefltirdi¤i sald›r›lar ve

HPG gerillalar›n›n yap-

t›klar› eylemlerin bilan-

çosu aç›kland›. HPG ta-

raf›ndan bas›na verilen

bilançoya göre 15 günde

21 operasyon gerçekle-

flirken, HPG gerillalar› 23

eylem yapt›. Yap›lan ey-

lem ve ç›kan çat›flmalar-

da 45 asker ölürken, 12

gerillan›n da yaflam›n›

yitirdi¤i belirtildi.

Bahar›n gelmesiyle bera-

ber Türk ordusunun ge-

rillaya yönelik sald›r›lar

da artt›. Özelikle Dersim,

Hakkari, fi›rnak’ta Geril-

lalarla türk ordusu ara-

s›nda genifl çapl› çat›fl-

malar yafland›. 13 Nisan

2009’da ilan ettikleri tek

tarafl› eylemsizlik süre-

cini 1 Haziran itibariyle

kald›rd›klar›n› ilan eden

HPG’nin eylemleri ise

artt›. HPG yapt›¤› eylem-

lerde 45 Türk askerinin

öldü¤ünü aç›klad›.

Sivillere yönelik obüs sald›r›s›Öte yandan Medya Sa-

vunma Alanlar›’na yö-

nelik gerçeklefltirilen

obüs ve havan sald›r›la-

r›n›n artt›¤› aç›klanan

bilgiler aras›nda dikkat

çekerken yine bu sald›r›-

lar›n Güney Kürdistan’›n

yerleflim yerlerine do¤ru

kayd›¤› da dikat çekici

bilgiler aras›nda.

Sivil kullan›m›n›n en yo-

¤un oldu¤u alanlar›n ba-

fl›nda gelen Haftanin ge-

çen on befl gün içinde en

çok sald›r›ya maruz kalan

alan oldu. Toplam 21

obüs ve havan toplu sald›-

r›ya maruz kalan Hafta-

nin’de çok say›da tarla ve

meyve bahçesi hasar gör-

dü. Yaz aylar›n›n gelifliyle

oval›k alana nazaran da-

ha serin olan Haftanin

yaylalar›na ç›kan köylüler

Türk ordusunun sald›r›-

lar› yüzünden bu hakla-

r›ndan mahrum kald›kla-

r›n› ifade ediyorlar.

AAMMEEDD-- Siirt’in Eruh ‹lçe-si Belediye Baflkan›BDP'li Melih Oktay› hak-k›nda 10 y›l hapis cezas›karar› al›nd›.Geçen y›l Eruh'ta beledi-ye taraf›ndan düzenle-nen ‘1'inci Eruh Ç›ravDo¤a ve Kültür SanatFestivali'nde aç›lan'Kahramanl›k destan›n›nyaz›ld›¤› Eruh'ta güneflins›cakl›¤›nda buluflal›m'yaz›l› afifl nedeniyleEruh Belediye Baflkan›Melih Oktay› hakk›ndadava aç›ld›. Diyarbak›r6'nc› A¤›r Ceza Mahke-mesi'nde görülen dava-da Oktay› hakk›nda, `Ör-güt propagandas› yap-ma' iddias› ile 1 y›l 8 ayhapis cezas› verildi. Yineayn› festivalde Okyay›'yayapt›¤› konuflma nedeniile de Diyarbak›r 5'inci

A¤›r Ceza Mahkeme-

si'nde aç›lan dava sonu-

cunda 2 y›l 1 ay hapis ce-

zas› verildi.

Oktay› ile festival tertip

komitesi üyesi 7 kifli

hakk›nda ise ‘örgüt ad›-

na suç ifllemek' iddias›y-

la aç›lan dava Diyarbak›r

5'inci A¤›r Ceza Mahke-

mesi'nde karara ba¤lan-

d›. Duruflmada festival

komite üyeleri beraat

ederken Oktay›'ya 6 y›l 3

ay hapis cezas› verildi.

Toplam 10 y›l hapis ce-

zas›na çarpt›r›lan Oktay›

verilen cezalar›n siyasi

oldu¤unu belirterek,

“Bundan sonrada ayn›

festivalleri yapmaya de-

vam edece¤im. Verilen

kararlar› temyiz edece-

¤im." dedi.

MMUU⁄⁄LLAA-- fierzan Kurt'unkatledildi¤i, polis destek-li faflist sald›r›n›n ard›n-dan bu sefer faflist yarg›ifl bafl›nda. Sald›r›lar›nard›ndan muhalif veözellikle Kürt ö¤rencile-re yönelik soruflturmaaç›lmaya baflland›. Mu¤la Cumhuriyet Sav-c›l›¤›, 11 May›s günü fa-flistlerin Kürt ö¤rencileresald›rmas›yla bafllayanve fierzan Kurt'un polis

kurflunuyla yaflam›n› yi-tirdi¤i olaylar hakk›ndasoruflturma bafllatt›. So-ruflturma çerçevesindehedef oevrimci demok-rat yurtsever ö¤renciler.Soruflturmada 56 ö¤ren-ciye isnat edilen suçla-malar ise flöyle: "2911Say›l› Toplant› ve Göste-ri Yürüyüflleri Kanu-nu'na muhalefet etmek”ve "kamu mal›na zararvermek".

15 günde 45 asker öldü

Festival düzenleyenbaflkana 10 y›l hapis!

Kürt ö¤rencilere sav-c›l›k soruflturmas›

‹‹SSTTAANNBBUULL- Maltepe Hapishanesi’nde Kürt ço-cuklar›na önce tehditler savuran, daha sonrasald›ran askerlerin çocuklara iflkence yapt›¤›ö¤renildi.‹stanbul Maltepe’de bulunan çocuk hapisha-nesinden tutuklu TMK ma¤duru Kürt çocuklar›-na askerler taraf›ndan iflkence yap›ld›¤› ö¤re-

nildi. Yemek verilmeyen ve hijyen, sa¤l›k vee¤itim hakk›ndan mahrum b›rak›lan çocuklar›nyaflad›klar› karfl›s›nda aileleri tepkili.ANF taraf›ndan servis edilen haberde, evinetelefon eden çocuklardan biri, say›ma gelenaskerlerin önce kendilerini tehdit ettiklerini,ard›ndan da gece geç saatlerde ko¤ufllara gi-

rerek kendilerine sald›rd›klar›n› söyledi¤i ö¤re-nildi. 8 Haziran’da gerçekleflti¤i ö¤renilen sal-d›r›da çocuklara yönelik kaba fliddet uygulan-d›¤› ve bask›lar›n giderek artt›¤› bildirildi. Ayn›gün 30’a yak›n askerin ko¤ufllara girerek rastgele sald›r›ya geçti¤i ve gardiyanlar›n da busald›r›da yer ald›¤›, çocuklara yemek verilme-

di¤i, sald›r› s›ras›nda baz› camlar›n da k›r›ld›¤›belirtildi.Ayr›ca daha önce ANF’de yer alan bir haberdeismi geçen W’nin, haberin Roj TV’de yay›nlan-mas› üzerin daha çok bask› gördü¤ü ve süreklitehdit edildi¤i ö¤renildi. Çocuklar›n aileleri isedurumdan endifleli.

Kürt çocuklar›na iflkence devam ediyor

D e r -sim Ovac›k

‹lçesi Afla¤› To-runoba Jandarma

Karakolu'na 4 ayr›noktadan yap›lansald›r›y› MKP’yeba¤l› HKO geril-lar›n›n yapt›¤›

ö¤renildi.

‹STANBUL- 17'ler için eylemhaz›rl›¤›nda olan MKP militan-lar› ile polis aras›nda çat›flmaç›kt›. 17 Haziran günü sabahsaatlerinde 1 May›s Mahalle-si'nde Maoist Komünist Parti-si (MKP) militanlar› ile polisaras›nda çat›flma ç›kt›.MKP millitanlar› sabah 4:30sular›nda eylem haz›rl›¤›ndaiken, devriye görevi yapanz›rhl› polis arac› taraf›ndanfark edildiler. Kendilerini farkeden ve müdahalede bulun-mak isteyen polislere silahlakarfl›l›k veren MKP militanlar›ile polis aras›nda silahl› çat›fl-ma yafland›. Çat›flman›n ar-d›ndan MKP militanlar› olayyerinden uzaklaflt›lar. Olay ye-rinde “17'ler ölmez. Yaflas›nHalk Savafl›” yaz›l› MKP/HKOimzal› pankartlar bulundu. Ça-t›flman›n ard›ndan takviyetimlerin bölgeye gönderilmesiile polis 1 May›s Mahallesi'niabluka alt›na ald›. Çat›flmadaölen ya da yaralanan olup ol-mad›¤› hakk›nda bir bilgiyeulafl›lamad›.

MKP m

ilitan

lar› i

le po

lis ar

as›nd

a çat

›flma y

aflan

d›

Page 5: 17 - 30 Haziran 2010 -  Sayı 178

17-30 HAZ‹RAN 2010DEVRiMCi DEMOKRASi GGÜÜNNCCEELL 5

AKP Genel Baflkan› ve Baflbakan Er-do¤an, ekonomik çalkant›lar›, artangerilla eylemlerinin yaratt›¤› bunal›-m› ve hükümetin içine düfltü¤ü siya-si t›kan›kl›¤› gölgelemek ad›na, fluur-suz bir flekilde har vurup harman sa-vurdu.‘Demokratik Aç›l›m’ ad› alt›ndayürütülen tasfiye projesinin iste-nilen sonucu vermemifl olmas› yü-zünden, hükümete yönelik geliflentepkilerin önünü almak isteyen Er-do¤an, PKK’nin Kürt ulusunun tem-silcisi olamayaca¤›n› belirterek, ‘hü-kümetlerinin iyi ifller yapt›¤›nda ge-rilla faliyetinin art›¤›n› aktararak,böylece yarat›lan flovenizme s›¤›na-rak yaflad›klar› t›kan›kl›¤› gölglemekistedi. Erdo¤an, “E¤er demokratik bir müca-dele verecekseniz, bunu demokrasi-nin kurallar› içinde verin... Ama yokdemokratik mücadele de¤il de insan-lar›n farkl› yöntemlerle, bölücü terörörgütünün verdi¤i desteklerle bir yer-lere gelmek istiyorsan›z... Bu ülkedebuna f›rsat verilmeyecektir. Bu milletbuna f›rsat vermeyecektir.” ifadelerinikullananarak, ezilen Kürt ulusununhakl› ve meflru savafl›n›, Türk hakims›n›flar›n›n yaratt›¤› floven ve milliyet-çi damar içerisinde linç etmek istedi.Utanmadan AKP hükümetinin, bele-diyelerinin iyi bir hizmet dönemigeçirdi¤ini ve ortaya koyduklar› hiz-met ve yat›r›mlar›n halk taraf›ndanbüyük bir ilgi ve alaka ile izlendi¤ini,memnuniyetle karfl›land›¤›n› ifadeeden Erdo¤an, yalanar›n› flöyle sür-dürdü: “Türkiye’yi büyütmeye çal›fl›r-

ken, Türk insan›na ayd›nl›k bir gele-cek haz›rlamaya gayret ederken biri-leri de bofl durmad›. Engel olmaya,kriz ç›karmaya, bizi yolumuzdan sap-t›rmaya çal›flt›lar. Çetelerle üzerimizegeldiler, medyayla, karanl›k yap›lan-malarla üzerimize geldiler; terör ör-gütleriyle, illegal yap›lanmalarla üze-rimize geldiler. Zaman oldu hukukuzorlad›lar, hukuku çi¤nediler; zamanoldu iftiralarla, ithamlarla, tahrikler-le bizi bask› alt›na almaya çal›flt›lar.’AK Parti iktidar› kaybetsin, zarar gör-sün de ülkeye ne olursa olsun’ dedi-ler. Hükümete zarar vermek için ül-kenin menfaatlerine zarar vermektençekinmediler. ‹stikrar›, huzuru, gü-venli¤i, büyümeyi bir ç›rp›da feda et-tiler...” 2002’den buyana üretime yönelik hiçbir ad›m atmay›p, üreticileri yokeden, Kürt ulusu ve di¤er az›nl›k mil-liyetlerin gasp edilen halklar›n› yeniyasalarla sürdüren, farkl› etnik kim-liklerin yaflad›¤› bask›y›, hakim kim-lik üzerinden tan›mlay›p sözde eflit-lik statüsüne getiren AKP, geliflenekonomik ve siyasi bunal›m› yapa-mad›¤› ifllerle gizlemek istiyor. Hal-k›n ezici ço¤unlu¤u içerisinde teflhirolan AKP hükümeti ve genel baflkan›Erdo¤an, siyasi ç›karlar›n›n elindeyitme korkusu içerisinde, fluursuzcahareket ederek, kimi zaman devletineskiyen gerici politikalar›na sar›l›r›pgürlerken, kimi zaman ise halk›niçerisinde yarat›lan etnik-ulasal mil-liyetçi damara sar›larak gürlemek is-tiyor. Erdo¤an’›n son ç›k›fl› ile bera-ber sa¤a sola savurdu¤u tehditlerin

arkas›nda, ülkemizde yaflanan eko-nomik ve siyasi krizin yarataca¤› ifl-çi, köylü kitleleri ile Kürt ulusunungeliflen eylemlerine azg›nca sald›ra-ca¤›n›n iflareti var.

‘Erdo¤an yalan söylüyor’Erdo¤an’›n BDP hakk›ndaki sözlerineçok sert tepki gösteren BDP Efl Baflka-n› Selahattin Demirtafl, Erdo¤an’›nKürt sorunu konusunda yalan söyle-di¤ini belirterek, Baflbakan’›n BDPhakk›ndaki sözlerinin “kapatma tali-mat›” oldu¤unu söyledi.BDP grup toplant›s›nda konuflan BDPEfl Baflkan› Selahattin Demirtafl, Er-do¤an’›n kendilerine yönelik suçla-malar›na karfl›l›k verdi. Demirtafl,ülkenin önünde önemli ve kritikgündemler bulundu¤unu belirterek,bunlar›n en önemlisinin Kürt sorunuve Kürt sorunundan kaynakl› artançat›flmalar oldu¤unu vurgulad›. De-mirtafl, Baflbakan’›n konuflmalar›nade¤inerek, “Bir baflbakan kendi ülke-sindeki sorunlara iliflkin yalan atabi-liyorsa, halk›n gözünün içine bakabaka yalan atabiliyorsa, baflbakan›nsiyaseti, siyaset anlay›fl› bitmifl de-mektir.” dedi. Baflbakan’›n BDP’yisuçlad›¤›n› ifade eden Demirtafl, “Hiçutanmadan, s›k›lmadan bizi terörleifl birli¤i içinde olmakla suçluyor.”sözlerini kullanarak, Baflbakan’›nBDP hakk›nda kapatma davas› aç›l-mas› için talimat verdi¤ini kaydetti.Erdo¤an’›n ‘Sorununun çözümü içinherkesle görüflürüz’ sözlerine at›ftabulunan Demirtafl, “ABD, AB, Ba¤-dat’la kapal› kap›lar arkas›nda ifl pi-

flirecek, f›r›ldaklar çevireceksiniz;BDP’yi tasfiye etmeye çal›flacak,1500 kadrosunu içeri alacak, AdaletBakanl›¤› eliyle uyduruk iddianame-lerle Kürt siyasetçilerini y›llarca içe-ride tutacak, Kürt çocuklar›n› kelep-çeleyip tutuklayacak ve suçlayarak,sonra psikolojik harekata geçecektir.Ben çözecektim birileri engel oluyordiyecektir.” fleklinde konufltu.14 Nisan’dan beri süren ‘KCK ope-rasyonu’ ad› alt›ndaki sald›r›lar› ha-t›rlatan Demirtafl, bu tutuklamalar›nintikam alma oldu¤unu ve yarg›n›nda buna efllik etti¤ini söyledi.

Erdo¤an hakk›nda gensoruBDP, Kürt siyaseti üzerinde artanbask›lar nedeniyle Baflbakan Erdo¤anhakk›nda gensoru önergesi verdi.Grup baflkan vekilleri Ayla Akat Atave Bengi Y›ld›z imzas›yla verilenönergede, hükümetin aç›l›m ad› al-t›nda ayr›mc›l›k yapt›¤›; gizli dinle-melerle yarg›y› siyasallaflt›rd›¤›, mu-haliflerin üzerinde bask›lar›n› yo¤un-laflt›rd›¤› ifade edilerek, BDP millet-vekillerine sald›r› düzenlemesi, Gaz-ze olay› gibi konular gensorunun ge-rekçeleri aras›nda gösterildi. Yarg›-Yürütme-Yasama aras›ndaki uyu-mun bozuldu¤u ifade edilen genso-ruda, “Anayasa gere¤i, güçler ayr›l›¤›,güçler birli¤ine dönüflmüfl; yürütmeve yasama tek elde toplanm›fl, de-mokratik anlay›fl bir yana at›lm›fl,meclis ço¤unlu¤u hegemonyas› ‘sal-tanat anlay›fl›na’ dönüflmüfl, muha-lefet ve meclis adeta d›fllanm›flt›r.”denildi.

Çaresizli¤i Erdo¤an’› fluursuzlu¤a itiyor

DDEERRSS‹‹MM-- Siirt’te geçti¤imiz günlerde pat-lak veren ve birçok devlet yetkilisinin dekar›flt›¤› tecavüz olay›n›n ard›ndan sistemeliyle gerçeklefltirilen taciz ve tecavüzolaylar› patlak vermeye bafllad›. Bu olayaen son örnek Dersim’in Ovac›k ilçesindeyafland›. 9 Haziran Çarflamba günü Ovac›k ‹lçe-si'nde ad› devletin kontra örgütlenmesiiçerisinde kirli iliflkilerle an›lan ve AKP es-ki ilçe baflkan› R›za Çolak, devletten ald›¤›güçle kirli ifllerine devam ediyor. Son ola-rak 14 yafl›nda zihinsel engelli bir k›za te-cavüz girifliminde bulunan Çolak, durumuö¤renen halk›n elinden her zamanki gibikarakol sayesinde kurtuldu. Çolak, etraf›nda toplanan halk›n elindenkarakolun kendisine verdi¤i silah› göste-rerek kurtulup ilçe karakoluna s›¤›n›rken,olay›n bölge halk› taraf›ndan duyulmas›ile berabeber kaymakaml›k önünde top-lan ilçe halk›, Çolak’›n kendilerine veril-mesini istedi. Devletin yaratt›¤› kontra örgütlenme içe-risinde yer alan ve devletin verdi¤i destekile bölgede halk üzerinde terör estiren ifl-birlikçi unsur R›za Çolak, ilçe d›fl›nda ken-disine ait cipin içinde zihinsel engelli birk›z çocu¤una tecavüz girifliminde bulu-nurken, çevrede bulunan iki kifli taraf›n-dan görüldü. Tecavüz giriflimini fark edenköylüler, cipin yay›na giderek, k›z› kurtar-maya çal›flt›¤› s›rada Çolak, tabancas›n›çekerek, "Buradan uzaklafl›n yoksa sizivururum" diyerek tehdit etti. Çolak, daha

sonra arabas›yla birlikte h›zla olay yerin-den kaçarken, kendisine engel olmak iste-yen Murat Yerlikaya'ya çarpt›. Yerlikayayaralan›rken, Çolak, arac›yla birlikte ka-rakola s›¤›nd›.Olay›n duyulmas›n›n ard›ndan ilçede es-naf kepenk kapatt›, aralar›nda çocuk vekad›nlar›n da bulundu¤u Ovac›kl›lar ka-rakolun hemen yan›nda bulunan kayma-kaml›k binas› önünde toplan›p, Çolak'›nkendilerine teslim edilmesini istedi. K›sasürede kalabal›¤›n 2 bin kifliye ulaflmas›üzerine, polisin yan› s›ra jandarma datakviye olarak ilçeyi ablukaya ald›. Halkilçe caddelerinde yürüyerek, “Dersimonurdur, onuruna sahip ç›k”, sloganlar›att›. Kitlenin kararl› bekleyiflinin ard›ndan R›zaÇolak, z›rhl› bir araca konularak gizli birflekilde ‹lçe Jandarma Komutanl›¤›'na gö-türülüp, burada Cumhuriyet Savc›s› tara-f›ndan ifadesi al›nd›. Savc›n›n Çolak'›n ya-n› s›ra görgü tan›klar›n›n da ifadesine bafl-vurdu¤u ö¤renildi.

‘Susmayaca¤›z, hesap soraca¤›z’ Hain iflbirlikçi R›za Çolak taraf›ndan yap›-lan tecavüz girifliminin ard›ndan halk›nyükselen öfkesi olay›n ertesi günüde de-vam etti. Perflembe günü saat 11:00’daOvac›k girifli, Konutlar bölgesinden baflla-yan ve Ovac›k Hükümet Kona¤› önündesona eren yürüyüflle tecavüz giriflimi pro-testo edildi.Ovac›k Demokrasi Platformu’nun organi-

ze etti¤i eylem saat 11 sular›nda KonutlarMahallesi’nde bafllad›. Burada toplananOvac›k halk› “Siirt’ten Ovac›k’a sistemintecavüzcüleri ifl bafl›nda, susmayaca¤›z,hesap soraca¤›z” yaz›l›, Ovac›k Demokra-si Platformu imzal› pankartla yürüyüflegeçti. Yürüyüfl boyunca s›k s›k “Dersimonurdur onurunda sahip ç›k”, “Vur vur in-lesin R›za iti dinlesin”, “‹flte Ovac›k, ifltetek yumruk”, “Kad›nlar birleflin, sömürü-yü durdurun”, “Ovac›k faflizme mezar ola-cak”, “Mercan’›n katili R›za itleri” Ovac›kpolis karakolu önüne gelindi¤inde ise “‹fl-te buras› R›zolar›n yuvas›” sloganlar› at›l-d›. Yürüyüfle, Ovac›k esnaf› kepenk kapa-tarak eyleme destek verdi.Hükümet kona¤› önünde biten yürüyüflünard›ndan platform ad›na aç›klamay› Bur-

çin Yerlikaya yapt›. Yaflanan olay›n sadecebir tecavüz olmad›¤› programl› bir sald›r›oldu¤unu vurgulayan Yerlikaya, “R›za Ço-lak’› Ovac›k’ta herkes tan›r ve karanl›k ilifl-kilerini çok iyi bilir. Sistem kendi yoz kül-türünü yaymak için bu tarz yolara baflvu-ruyor. Bugün Siirt’e olanlarla Ovac›k’taolanlar birbirinden ba¤›ms›z de¤il. Siirt tebirçok insan›n gözü önünde yaflanan teca-vüz olay›n› nas›l sistem görmezden gelerekörtmeye çal›flt›ysa Ovac›k’ta yaflanan ola-y›n daha önceden tahmin edilmesi bu yön-de duyumlar›n hayli fazla olmas›na ra¤-men hiçbir yetkili bir ad›m atmad›.” dedi.Ovac›k Belediye Baflkan› Mustafa Sar›gülde k›sa bir konuflma yaparak, Ovac›k hal-k›n›n art›k mutlaka bu kiflilerden hesapsoraca¤›n› dile getirdi.

‹‹SSTTAANNBBUULL-- Dersim’inOvac›k ‹lçesi’nde ortayaç›kan tecavüz giriflimive Pertek ‹lçesi’nde ya-flanan taciz olaylar›, DE-DEF (Dersim DernekleriFederasyonu) taraf›n-dan yap›lan yürüyüflleprotesto edildi.

‘Siirt-Pervari-Ercifl’tenOvac›k’a, Pertek’e Siste-min Tecavüzcüleri ‹flba-fl›nda’ pankart› arkas›n-da Galatasaray Lisesiönünde biraraya gelenüyeler buradan TaksimMeydan›’na yürüdüler.“Dersim onurdur, onu-runa sahip ç›k”, “Cinsel,ulusal, s›n›fsal sömürü-ye son”, “Dersim’de ta-cize, tecavüze son”, “Te-cavüzcü zihniyet Mun-zur’da bo¤ulacak”, “Te-cavüzcü devlet, hesapverecek” sloganlar›n›nat›ld›¤› yüflürüyüflünard›ndan bas›n aç›kla-mas› yap›ld›.

Kamu görevlisi olmas› dikkat çekicidir’Üyeler ad›na aç›klamay›yapan Zeynep K›r›kka-ya, “Kad›n bedeni üze-rinden flekillenen busald›r›lar taraf›m›zcasadece kültürel veya ah-laki düflkünlük olarakde¤erlendirilmemekte-dir, bu sald›r›lar›n farkl›boyutlar›n›n da oldu¤u-nu düflünmekteyiz.

Bu tür tecavüz olaylar›-n›n daha önce Y‹BO’lar-

da bafllamas›, Siirt, Per-vari, Ercifl’le devam et-mesi ve son olarak tek-rar Dersim’de yaflanm›flolmas›; özellikle bu ta-ciz ve tecavüzleri ger-çeklefltirenlerin kamugörevlisi olmalar› dikkatçekici olmakla birliktebu sald›r›lar›n devletdestekli oldu¤u yönü-mündeki inanc›m›z› pe-kifltirmektedir.” dedi.

Dersim’de devletin sal-d›r›lar›n›n, OHAL uygu-lamalar› kapsam›nda1994 y›l›nda köy yakma-larla bafllat›ld›¤›n› vedevam›nda Merkezi Köyprojeleri kapsam›ndaOvac›k’ta oluflturulan,toplama kamp›n› and›-ran barakalarda insan-lar›n yaflamaya mah-kum edildi¤ini kayde-den K›r›kkaya, Der-sim’de yaflanan bu sal-d›r›lar›n sistematik birdevlet politikas›n›n so-nucu oldu¤unu söyledi.

K›r›kkaya, son olarakflunlar› söyledi: “Öldür-me, zorla göç ettirme,kilifliksizlefltirme, taciz,tecavüz ve daha bir diziinsanl›k suçundan mü-teflekkil olan bu devletpolitikas›na karfl› dünoldu¤u gibi bugün de veyar›n da karfl› ç›karakbize ait olmayan ancakbizi has›m görenlere aitolan bu onursuz zihni-yeti fliddetle reddediyorve k›n›yoruz.”

‘Dersim’deki taciz ve tecavüz olaylar›devlet desteklidir’

Ovac›k halk› tecavüze karfl› ayakta

Ovac›k ‹lçesi'nde ad› devletin kontra örgütlenmesi içerisinde kirli iliflkilerle an›lan ve AKP eski ilçe baflkan› olan R›za Çolak,devletten ald›¤› güçle kirli ifllerine devam ediyor. Son olarak 14 yafl›nda zihinsel engelli bir k›za tecavüz girifliminde bulunanÇolak, durumu ö¤renen halk›n elinden her zamanki gibi karakol sayesinde kurtuldu

ABD direktifleri ile ‘demokratikaç›l›m’, ‘anayasa’, ‘one minute’ç›k›fllar› ile halk içerisinde yük-selenen popülerli¤inin, artan ifl-sizlik ve ülkede politik bunal›m-la düflmeye bafllamas›yla bera-ber acze düflen Baflbakan RecepTayyip Erdo¤an, AKP’nin gruptoplant›s›nda fluursuz bir flekil-de yapt›¤› konuflmada BDP’yihedef alarak artan gerilla ey-lemlerini çarp›t›p, hükümümetinbüyük ifller baflard›¤› yalan›nasar›ld›.

DDEERRSS‹‹MM-- Genelkurmay Baflkanl›¤›, Dersim’de 7 Haziran-7 Eylül 2010 tarih-leri aras›nda 5 ayr› bölgeyi ‘geçici güvenlik bölgesi’ ilan ederek, buralaraköylülerin giriflini yasaklad›. Dersim’de her sene köylülerin yaflam›n› izd›rap haline getiren OHAL uygu-lamalar› bu sene de devam ediyor. Genelkurmay taraf›ndan yap›lan aç›kla-mada, Dersim’in 5 bölgesi köylülerin girifline yasakland›. Yasaklanan böl-geler ise flöyle:- Pülümür ‹lçesi s›n›rlar› içinde yer alan Efea¤al›, Alt›nhüseyin, K›z›lmesçitve Bingöl’ün Ki¤› s›n›r boyunu oluflturan da¤l›k ve ormanl›k alanlar.- Nazimiye ve Pülümür ilçeleri aras›nda yer alan Dokuzkaya Vadisi ve çev-

resi içinde yeralan da¤l›k ve ormanl›k alanlar.- Çemiflgezek, Hozat ve Ovac›k ilçeleri aras›nda yer alan ve Erzincan’›n Ke-maliye ‹lçesi s›n›rlar›na kadar uzanan Alibo¤az› Vadisi’nin de içinde yer al-d›¤› da¤l›k ormanl›k alanlar.- Pülümür ile Ovac›k ilçeleri aras›ndaki Kocatepe Köyü, Çambulak, Büyer-baba, Yalmanlar ve Ahpanos Vadisi ve çevresindeki da¤l›k ve ormanl›kalanlar.- Ovac›k ve Pülümür ilçeleri aras›nda yer alan ve k›smen Erzincan s›n›rlar›içinde yer alan Munzur ve Mercan da¤lar›n›n büyük bölümü.

Dersim’de OHAL uygulamalar› bafllad›

K›z›ldere’de yap›lan Mahir Çayan anmas› ve Gü-ler Zere için yap›lan eylemler gerekçe gösterile-rek 15 Haziran günü Ankara, ‹zmir ve ‹stan-bul’da düzenlenen ev ve kurum bask›nlar›nda 27kifli gözalt›na al›nd›. Gözalt›na al›nanlar aras›n-da KESK Örgütlenme Sekreteri Akman fiimflek,SES Kad›n Sekreteri Meryem Özsö¤üt ve BES An-kara fiubesi yöneticisi Ahmet Danano¤lu, TA-YAD üyesi Ahmet Kulaks›z ve Halk Cephesi üye-leri bulunuyor. 15 Haziran'da, Ankara Haklar Derne¤i, ÇankayaKültür Derne¤i siyasi poliser taraf›ndan bas›ld›.Bask›nda 27 kifli haklar›nda tutuklama karar› ol-du¤u gerekçesiyle gözalt›na al›nd›.

TAYAD: Gözalt›lar serbest b›rak›ls›nTAYAD üyeleri yapt›klar› eylemlerle gözalt›sald›r›lar› protesto ederek gözalt›na al›nanlar›nserbest b›rak›lmas›n› talep etti. TAYAD ad›na ya-p›lan aç›klamada demokrasi mücadelesi vereninsanlar›n gözalt›na al›nd›¤›, iflkence gördü¤ü veöldürüldü¤ü ifade edildi. Aç›klamada, "Demok-ratik haklar›m›z› kullanmak Ankara DGM'ye gö-re en büyük suç. Bizim kimi an›p kimi anmaya-ca¤›m›za Ankara DGM mi karar verecek?" sorusuyöneltilirken, Güler Zere ve di¤er hasta tutsakla-r›n tahliye edilmesi ve tedavilerinin yap›lmas›n›istemenin suç olmad›¤› belirtildi. aç›klamadae¤er bir suçlu aran›yorsa çal›flmadan kazananla-ra ve baflkalar›n›n eme¤ini çalanlara bak›lmas›gerekti¤i ifade edildi. KESK yönetici ve üyelerinin gözalt›na al›nmas›nailiflkin yaz›l› aç›klama yapan Kamu EmekçileriSendikalar› Konfederasyonu (KESK) Genel Baflka-n› Sami Evren, arkadafllar›n›n gözalt›na al›nmas›karfl›s›nda sessiz kalmayacaklar›n› dile getirdi.

Demokratik eylemlere kat›l-mak “suç”mufl

Page 6: 17 - 30 Haziran 2010 -  Sayı 178

17-30 HAZ‹RAN 2010 DEVRiMCi DEMOKRASiEEMMEEKK6

“Anayasa de¤iflikli¤ine evet derseniz belki grevhakk›n›z olur”Devlet Memurlar› Kanunu de¤iflikli¤iyle il-gili konuflan Bakan Yaz›c› grev hakk› için"‹nflallah gündeme gelir. Anayasa de¤iflikli-¤i gerek" dedi; "4C'yle ilgili herhangi bir ça-l›flmam›z yok" diye konufltu.Devlet Bakan› ve Baflbakan Yard›mc›s› Ha-yati Yaz›c›, memurlar›n grev hakk›n› tan›-man›n gündemlerinde olmad›¤›n› aç›klad›.Devlet Memurlar› Yasas›'n› de¤ifltirecek ta-sar›yla ilgili bas›n toplant›s›nda gazetecile-rin sorular›n› yan›tlayan Yaz›c›, grev hak-k›yla ilgili "‹nflallah daha sonraki süreçtegrev hakk› da gündeme gelir. Onun içinAnayasa de¤iflikli¤i gerekiyor ama bu haktastatülerin de yeniden gözden geçirilmesigerekir." dedi.Oysa Avrupa ‹nsan Haklar› Mahkemesi'nin(A‹HM) Türk devleti aleyhine verdi¤i karar-larda, memurlar›n sendika, toplu sözleflmeve grev haklar›n›n bir bütün oldu¤u belirtil-mifl durumda. Benzer flekilde alt›nda Türkdevletinin de imzas›n›n bulundu¤u Ulusla-raras› Çal›flma Örgütü (‹LO) de toplu sözlefl-me ve grevin memurlar›n hakk› oldu¤unukabul ediyor ve ‹LO kararlar› Türk devletinide ba¤l›yor.

4C de vekiller gibi dokunulmaz!TEKEL iflçilerinin 78 gün süren direniflininnedeni olan "geçici personel" bafll›kl› 4C dü-

zenlemesi içinse hükümet bir fley yapm›-yor.Yaz›c›, "4C konusunda bu tasar›da bir çal›fl-man›z var m›? Çal›flmalar ne aflamada?"sorusuna, "Herhangi bir çal›flmam›z yok"yan›t›n› vererek, 4C uygulamas›na devamedeceklerini bir kez daha ortaya koymufloldu.AKP'nin “demokratik”leflme ad›na yapmakistedi¤ini öne sürdü¤ü anayasa de¤iflikli¤i,ülkemizde milyonlarca çal›flan› do¤rudanetkileyen 4Cye dokunmuyor, grev hakk›n›Allah'a havale ediyor! Oysa TEKEL iflçileriaylarca 4C'ye karfl› mücadele etmifl ve aç-t›klar› davay› da kazanm›fllard›. Üstelikdevlet; k›sa vadede elektrik, demiryolu,PTT, fleker ve Çaykur gibi kamu iflletmele-rini özellefltirmeyi planl›yor ve bu iflletme-lerde iflçi statüsünde çal›flan on binlerceemekçi de 4C tehdidiyle karfl› karfl›ya!

“Çözüm” de¤il, kölelik belgesiUlusal ‹stihdam Strateji Belgesi ile iflsizli¤eçare diye sunulan tekliflerin hepsi çal›flan-lar›n mevcut haklar›nda geriye gidifller ge-tirdi¤i gibi yasalafl›rfla iflçiler kiralan›p, sat›-labilecek, yani birer köle muamelesi göre-cekler. Geçti¤imiz sal› günü Ekonomi Koordinas-yon Kurulu’nda (EKK) görüflülen “Taslaktaiflsizli¤e uzun vadeli çözüm öngörülüyor”bafll›¤› alt›nda duyurulan Taslakta, iflsizli¤eçare diye düflünülen ve öne sürülen düzen-

lemeler flöyle s›ralan›yor: 1- Esnek çal›flan-lar›n oran›n›n yüzde 3.6’dan yüzde 18.8’eyükseltilmesi, 2- K›demtazminat›n›n yeni-den düzenlenmesi, 3- Özel istihdam büro-lar›n›n kurulmas›, 4- Bölgesel asgari ücretuygulamas›na geçilmesi.

Esnek çal›flma=‹flçiye az maafl, patrona çok karEsnek çal›flma modelinde iflçilerin gelirleriazal›rken, iflverenlerin giderleri düflüyor,baflka bir deyiflle patronlar›n karlar› art›-yor. Bununla birlikte iflçilerin çal›flma süre-lerinin belirlenmesinde patron çok dahakat› haklara sahip oluyor. Patronlar›n ve el-bette onlar›n sözcüsü olarak hükümetin,esnek çal›flma konusunda y›llard›r ›srarc›olmalar›n›n bir nedeni bunlar iken, bir di-¤er nedeni de iflçilerin örgütlenmelerini en-gelleme istekleridir. Zira esnek çal›flma ile;belirli süreli ifl akitleri, part-time çal›flma,ça¤r› üzerine çal›flma, ödünç iflçilik vb. nor-mal iflçi-iflveren iliflkisi gibi bir de tafleron-laflt›rma ile ifller firma d›fl›na tafl›n›yor,böylece iflçilerin örgütlenmelerinin önünegeçmek çok daha olanakl› hale geliyor. Es-nek çal›flma modelleri, iflgücü maliyetlerinigidererek iflçinin ücretini, fiilen çal›flt›¤› sa-atler için yap›lan ödemelere yaklaflt›r›rken,fazla mesai, ikramiye, prim gibi ödemeleriortadan kald›r›yor, belirli durumlarda po-tansiyel iflgücü maliyetlerini -ihbar ve k›-dem tazminatlar›n› tasfiye ediyor, ifl gü-vencesi hükümlerini etkisiz k›l›yor. Yani

esnek çal›flma; örgüsüz iflçi, tafleronlaflma

ve k›dem tazminat›n›n yok olmas› anlam›-

na geliyor.

K›dem tazminat› kald›r›lmak isteniyorÇok say›da iflçi çal›flt›ran büyük firmalar ve

küçük iflyerleri y›llard›r k›dem tazminat›-

n›n kald›r›lmas›n› ya da her y›l için bir haf-

tal›k para ödenmesini istiyorlar. Böylece ifl-

ten atmalar daha kolay hale getirelecek,

tazminatlar ve k›dem tazminatlar›, iflçinin

iflten at›lmamas› için bir güvence olmaktan

ç›kacak, iflçi emekli oldu¤unda alaca¤› para

büyük oranda azalacak!

Özel ‹stihdam Bürolar›: ‹flçi al›n›r, iflçi sat›l›rTasla¤›n en çarp›c› noktalar›ndan birisi de,

iki kere yasalaflt›rma denemesi yap›lmas›-

na karfl›n baflar›l(a)mayan Özel ‹stihdam

Bürolar›'n›n kurulmas›n› öngörmesi. Özel

‹stihdam Bürolar›n›n kurulmas› ile iflçiler

birer mal gibi al›n›p-sat›labilecek, yani bi-

rer “köle” haline gelecek. Patronlar›n bu bü-

rolar›n kurulmas› için yo¤un bir çaba için-

de olmalar› bofluna de¤il. Çünkü patronlar,

Ö‹B arac›l›¤›yla iflçi al›rlarsa, iflçinin do¤ru-

dan muhattab› patron de¤il Ö‹B olacak.

Böylelikle iflyerinde sendikalaflman›n önü

kesilecek, toplu ifl sözleflmesi devre d›fl› b›-

rak›lacak, k›dem ve ihbar tazminat› orta-

dan kald›r›lacak!

‹‹SSTTAANNBBUULL-- Genel-‹fl Sendikas› ile Kad›köy Be-lediyesi aras›nda 135 gündür süren toplu iflsözleflmesi görüflmeleri anlaflmazl›kla sonuç-lan›nca iflçiler grev karar›n› belediye binas›naast›.11 Haziran günü, Kad›köy ‹skele Meydan›’ndatoplanan Genel-‹fl üyesi iflçiler yolu trafi¤e ka-patarak belediye binas›na yürüdüler. Çevrede-ki halk›n da alk›fllarla destek verdi¤i yürüyüfl-te s›k s›k, “Sözleflme hakk›m›z, söke söke al›-r›z”, “Taflerona de¤il çal›flana bütçe”, “Vur vur

inlesin, Selami dinlesin”, “Selami zamm›n› albafl›na çal”, “Yaflas›n s›n›f dayan›flmas›” slo-ganlar› at›ld›.Belediye binas›n›n bahçesinde bas›n aç›klama-s›n› okuyan Genel-‹fl ‹stanbul Anadolu Yakas›1 No’lu fiube Baflkan› fiahan ‹lseven, “Kad›köyayr›cal›kl›, yaflanabilir ve farkl› bir yer olduysabunda bizlerin eme¤i ve al›n teri vard›r. fiimdiise eme¤imizin, al›n terimizin karfl›l›¤›n› isti-yor, bunun için mücadele ediyoruz.” diyerekflöyle devam etti: “Tafleron firmalarda çal›flan-

lar›n durumu içler ac›s›d›r. Tafleron firmalardakölelik koflullar›nda iflçiler çal›flt›r›l›yor. Çal›fl-ma saatleri olabildi¤ince uzun ve ücretler açl›ks›n›r›n›n alt›nda, sigortas›z, kay›t d›fl›, ifl sa¤l›-¤›, ifl güvenli¤i önlemlerinden yoksun, kural-s›zl›¤›n kural haline getirildi¤i çal›flma koflulla-r› dayat›lmaktad›r. Selde hayat›n› kaybedenbelediye iflçisi Mevlüt Macit bu koflullarda ça-l›flan iflçilerden yaln›zca biri.” Kad›köy Beledi-yesi yönetimine, toplu ifl sözleflmesinin masa-da bitirilmesi için ça¤r› yap›lan aç›klamada

anlaflma olmad›¤› takdirde sendikan›n grevegidecek gücünün oldu¤u belirtildi. ‹lsevenaç›klamas›n›, “Baflkan güç meselesinden sözediyor. Bizim greve gidecek gücümüz olmad›-¤›n› düflündü¤ünden olacak ki, 1. y›l için %2, 2.y›l için %0 zam gibi komik önerilerde bulundu.Arkas›ndan da iktidara gelmek için iflçinin,yoksulun, emekçinin yan›nda olduklar›n› söy-lüyor. ‹flte çeliflki burada.” sözleriyle bitirken,aç›klamadan sonra belediye binas›na grev ka-rar› as›ld›.

Kad›köy Belediyesi yüzde “0” zam dedi, iflçi greve gitti

Hakk›n› isteyen 500iflçi iflten ç›kart›ld›

Çad›rlar kald›r›ld›,mücadele sürecek

KKAAHHRRAAMMAANN MMAARRAAfifi-- Afflin-Elbistan TermikSantrali'ne kömür tafl›yan tafleron firmadaçal›fl›rken iflten at›lan iflçiler ifllerine geri dön-mek için direnifle bafllad›lar.Elbistan'da iflten at›lan 500 kadar iflçi, kendi-lerini iflten atan tafleron flirkete karfl› eylemyapt›. Haklar›n› flirketten talep ettiklerinde ifl-ten ç›kar›lma tehditleri ile karfl›laflt›klar›n›ifade eden iflçiler, flirket görevlilerinin kendi-lerini sindirmek amac›yla havaya atefl açt›k-lar›n› ifade ettiler. “‹flçiler burada, vekiller ne-rede” slogan› atan iflçiler, ilgililerin kendileri-ne yard›mc› olmas›n› istediler.‹flçiler ad›na aç›klama yapan ifl makinesi ope-ratörü Bekir Do¤an, "Bizler dini ve milli bay-ramlarda sürekli çal›flt›r›ld›k. Pazar günleriçal›flt›r›ld›k. 2008 y›l›nda girdi¤imiz iflyerindemaafllar›m›za hiç zam yap›lmad›. Haklar›m›z›talep etti¤imizde ise tafleron firma taraf›ndanhaklar›m›z› ald›¤›m›za dair sözleflme imzala-mam›z istendi. Bunu yapmay›nca iflten atma-lar bafllad›. fiu an 500 iflçi arkadafl›m›z firma-ya dava açm›flt›r. Konuyu Maden-‹fl sendikas›yetkililerine de ilettik. Bizlere davalar›m›z› ge-ri çekmemiz gerekti¤i ifade edildi. Halen iflçiatmalar devam ediyor. Elbistanl›, Afflinli veGöksunlu iflçilerin yerine Osmaniye'den, Bal›-kesir'den, Denizli'den, Ad›yaman ve Malat-ya'dan insanlar getirilip çal›flt›r›l›yor." dedi."‹sim listeleri yay›nlan›yor ve bu firma tara-f›ndan iflten at›lanlar›n baflka flirketlerde iflbulmas› engelleniyor." diyen Do¤an, yetkili-lerden bu haks›zl›¤› gidermelerini istedi.

‹‹SSTTAANNBBUULL-- Galatasaray Lisesi önündeki ikigünlük eylemlerini sona erdiren Emekli-Senüyeleri, taleplerini elde edinceye dek müca-deleye devam edeceklerini vurgulad›lar.Maafllar›ndan gizli bir flekilde yap›lan dernekkesintilerinin durdurularak geri ödenmesi,ayl›k maafl bordrolar›n›n verilmesi, maafllar›-n›n insanca yaflamaya yetecek bir düzeye ç›-kart›lmas› ve örgütlenmelerinin önündeki en-gellerin kald›r›lmas› talepleriyle iki gün bo-yunca Galatasaray Lisesi önünde kurduklar›çad›rda direnen Emekli-Sen üyeleri, 11 Hazi-ran akflam› eylemlerine son verip her alandamücadeleye devam edeceklerini duyurdular.Yapt›klar› bir bas›n aç›klamas› ile sa¤l›k hiz-metlerinden faydalanmak için al›nan muaye-ne ücreti, katk› pay›, kat›l›m pay› ve ilaç para-s›n›n anayasaya ayk›r› oldu¤unu belirtenEmekli-Sen üyeleri, bu kesintilerin durdurul-mas› için dava açt›klar›n› da belirttiler.Ayr›ca ‹zmir, Ankara ve daha bir dizi ilde da-ha çad›r açarak oturma eylemi yapan Emek-li-Sen üyeleri de 11 Haziran günü eylemlerinisona erdirerek, tapleplerinin kabul edilmesiniistediler.

“Uzun vadeli çözüm” de¤il, uzun vadeli kölelik plan›Devlet Memurlar› Kanunu'na iliflkin de¤ifliklik mecliste. De¤ifliklik yasalafl›rsa, memurlar› ve iflçileri hayli zor günler bekliyor olacak:Ölümlere davetiye ç›kartan tafleronluk h›z kazanacak, sendikal örgütlenme baltalanacak, toplu ifl sözleflmelerinin önüne geçilecek,k›dem ve ihbar tazminatlar› rafa kald›r›lacak, iflçiler Özel ‹stihdam Bürolar›'ndan sat›n al›nacak-kiralanacak!

Hiçbir fley tektüze, düz bir hat izlemez. ‹nifller-ç›k›fllar, e¤rimler-k›vr›mlar her süreçte yaflan›r. Yengi ve yenilgiler tan›n›r, geliflme-ler ve gerilemeler toplumsal yaflam çeflnisini karmafl›klaflt›r›r. Ya-flananlar›n tüm çesitlili¤ine ra¤men öyle dönemler olur ki, kifli des›n›f da devrim yürüyüflünde di¤er ola¤an günlerde oldu¤undandaha farkl› anlamlar yüklenerek unutulmaz bir yer kaplar.‹flte o dönemler önemlidir, ö¤reticidir. O gün yaflananlar s›radanyaflanan yüzlerce günden daha ö¤reticidir, anlaml›d›r. Yaflanan odönemler kiflide, s›n›fta veya s›n›f›n öncüsünde önemli izler b›ra-k›r. ‹flçi s›n›f›m›z›n tarihinde, al›ml› görkemi, direnifli ve kitleselli-¤iyle 15-16 Haziran büyük iflçi direnifli böyle günlerdendir. Kendi-li¤inden gelme mücadeleleri 15-16 Haziran’da doru¤una ulaflm›fl,kendisinin önünde engel olan sendikal bürokrasi ve egemen s›n›fat›klar›n› tepeleyerek geçmifl, hakim s›n›flara geri ad›m att›rabil-miflti. ‹brahim yoldafl da 15-16 Haziran’dan önemli dersler ç›kar-m›flt›r. 15-16 Haziran direnifli bütün ö¤reticili¤ine ra¤men sonuç-ta kendili¤inden gelme hareketlerdendir. Kendili¤inden gelmehareketler ve s›n›f bilinçli hareketlerin aras›ndaki fark ya da s›n›-f›n kendili¤inden gelme hareketlerle s›n›f bilincine var›p varma-yaca¤› önemli konulardan biridir. ‹flçi s›n›f› içerisindeki hareket-lenmeler ve Maoistlerin bu hareketler karfl›s›nda görevlerini an-lamland›rmak amac›yla k›saca da olsa de¤inmek gerekir.S›n›flar ortaya ç›kt›ktan sonra, insanl›k tarihi s›n›flar mücadelesitarihidir... Devindirici güç olan s›n›f mücadelesi, hakl› ile haks›z; do¤ru ile

yanl›fl; ezen ile ezilen aras›ndaki savafl ve mücadelelerin bir so-nucu olarak bugüne kadar gelmifltir. Gerici hakim s›n›flar›n sat›l-m›fl kalemflörleri taraf›ndan s›n›f mücadelesinin tarihe gömüldü-¤ü safsatas› sürekli piflirilip piflirilip önümümüze konulsa da, bu-gün ayn› devindirici güç ifllevini görmektedir. Köle ile efendi, köy-lü ile a¤a, iflçi s›n›f› ile burjuvazinin ç›karlar›n›n uzlaflmaz flekildebirbirinden ayr›flm›fl olmas›, yani birinin ç›kar›na olan›n di¤erininzarar›na olmas› gerçekli¤i üzerine kurulu olmas›ndan gelir. Bu birniyet meselesi de¤ildir. Tamam›yla ç›karlar›n farkl›laflmas› ve ça-t›flmas›ndan baflka bir fley de¤ildir. S›n›flar›n oldu¤u yerde onlararas›nda uzlaflmaz çeliflkiler ve onun yol açt›¤› bir savafl kaç›n›l-mazd›r.Proletarya d›fl›nda, önceki bütün egemen s›n›flar, ç›karlar›n›n ge-re¤i olarak kendilerinin iktidarlar›n› süreklilefltirme iste¤i ve niye-tiyle kendi durumunu ve sistemini sonsuz ilan etti. Yaflanan kötüolaylar› da bafllarda kiflilere yükledi veya onlarla aç›klad›. Tabiikikiflilerin iyi ve kötü olma durumlar› söz konusu olabilir. Oynad›k-lar› rolün iyi veya kötü olmas› bu iflin kendisinde etkide bulunabi-lir. Yavafllatabilir-h›zland›rabilir, geciktirebilir-zaman›nda olufl-mas›na neden olabilir. Hepsi bu kadar, bundan fazlas› de¤il.‹flçi s›n›f›n›n mücadelesi genelde ve özelde farkl› tarihlerde ben-zer ç›k›fllarla makinelerin tahrip edilmeleri vb ile bafllad›. Müca-dele niteli¤inden çok, tepki ve umutsuz öc alma patlamalar› nite-li¤indeydi. Daha sonra ileri boyuta tafl›nd›. Kendi içinde bir geli-flim gösterdi ama bütün bu geliflim çizgisine ra¤men kendili¤in-

dencili¤i aflamamaktad›r. Kendili¤inden gelme hareketlerde hiçnitelik de¤iflimi yaflanmad› de¤il. Kendili¤inden gelme hareketlerilk do¤uflundan günümüze kadar önemli de¤iflimler yaflasa da öz-deki de¤iflikli¤i yaflayamad›-yaflayamazda. Çünkü kendili¤indengelme hareketler iktidara yönelmifl örgütlü s›n›f bilinci ve iradesiya da sosyalist bilinç tafl›mamaktad›r. Bu hiç bilinç tafl›mad›¤› an-lam›na gelmez. Kendili¤indenci unsur, özünde tohum halindekibir bilinçlenmeden baflka bir fley de¤ildir. ‹flçiler kendilerini ezensistemin kal›c›l›¤›n›n inanc›n› ve kölece boyun e¤me yerine diren-meyi anlamaktan çok, hissetmeye bafllamalar›d›r. Ama bu yinebir mücadele niteli¤inden çok umutsuzluk ve öc alma patlamlar›niteli¤indeydi. 15-16 Haziran büyük iflçi direnifli de iflverenlere-patronlara karfl›iflçilerde uyanmaya bafllayan düflmanl›klar› gösteriyordu. Bundanfazlas› de¤il. Çünkü onlar›n bilinci halen düzen s›n›rlar›n› aflarakiktidara yönelmifl tam bir örgütlü s›n›f davran›fl› ve hiç kuflkusuzki MLM bilinci de¤ildi. Ki, iflçiler sadece kendi çabalar›yla yaln›z-ca sendika bilincini, yani sendikalar içerisinde iflverenlere karfl›birleflmenin ve mücadele etmenin ve hükümete gerekli ifl yasa-lar›n›n ç›kar›lmas› için zorlaman›n gerekli oldu¤u bilinç düzeyin-deydiler.Genelde ve özelde de s›n›f›n ideolojisi iflçi s›n›f›n›n kendili¤indengelme hareketlerinden ba¤›ms›z olarak devrimci sosyalist ayd›ntabaka içerisinde düflünce geliflmesinin bir sonucu olarak do¤-mufltur. Bir ö¤reti olarak komünizmin kökleri t›pk› s›n›f mücadele-

si gibi modern ekonomik iliflkilerde bulunmaktad›r. Sosyalizm ves›n›f mücadelesi yanyana do¤ar, birbirinden de¤il. Herbiri farkl›koflullarda do¤ar. Komünist bilinç yaln›zca derin bilimsel bilgi te-meli üzerinde yükselebilir. Marx, Lenin, Mao, ‹brahim‘e bakaraksoyalizm bilincinin hangi kesimler içerisinde olufltu¤u anlafl›lm›flolur. Komünizm ö¤retisi kendisinden önce geliflen ekonomi politi¤in,felsefenin ve devrimci prati¤in tarihi bilgisi üzerinde yükselmifl-tir. ‹flçi s›n›f›n›n kendili¤inden gelme hareketleri birçok noktadaönemli fleyler ö¤retse de, iflçi s›n›f›n› kendi ideolojisine ulaflt›r-maz. Bununla ulaflaca¤›n› söylemek, asl›nda iflçi s›n›f›n›n müca-delelerini burjuvazinin havuzunda bo¤mak demektir. 15-16 ve odönemin koflullar›n›n ‹brahim yoldafl›n fikirlerini oluflturdu¤unusöylemek, sosyalizm ö¤retisinin dayand›¤› bilgi ve bu bilgi üze-rinde yükseldi¤ini inkar etkmektir. ‹brahim yoldafl› di¤er devrimciliderlerinden ay›ran en önemli noktalar›n birisi Maoizm cephesin-de yer almas›d›r. Bu gerçekli¤i ‹brahim yoldafl›n flu cümlelerindeözlü olarak ifadesini bulur: “Hareketimiz büyük proleter kültürdevriminin ürünüdür.“Komünizm ögretisi proleter kültür devrimleriyle maoizm aflamas›-na varm›flt›r. Maoizm‘i savunmas› (o dönemde MZD'nin savunul-mas›) ‹brahim’i komünist yapan en önemli noktad›r. ‹brahim yol-dafl›n Kemalizm ö¤retisi, Kemalizm hayranl›¤›n›n revaçta oldu¤ukoflullarda rüzgara gö¤üs germesini bilerek Kemalizm‘in gerçekkimli¤ini aç›klamas›, MLM ekonomi politik, s›n›flar, s›n›f mücade-

lesi, devlet vb. MLM ögretiyi kavray›fl›, bak›fl aç›s›, tutumu veyöntemini kullanmas›ndan ileri gelir. MLM bilimini kullan›fl›d›r,‹brahim‘i bu konularda do¤ru noktalara götüren. Tek bafl›na di-rengenli¤i ve s›n›f mücadelesinde gösterdi¤i kahramanl›klar bo-yutu olmufl olsayd›, di¤er radikal devrimcilerle ö¤retisi nitelik ay-r›l›¤›na varm›fl olmazd›.K›saca s›n›f kendili¤inden gelme hareketlerle komünizm bilincinikazanmaz. S›n›fa bilinç d›flar›dan götürülür. Bunun anlafl›lmad›¤›yerde kendili¤indencili¤in arkas›na tak›lmaktan baflka bir rol ay-nanmam›fl olacakt›r. S›n›f›n kendili¤inden gelme eylemleri dev-rimci dönüflümler için birçok avantajlar sunar. Maoistlerin görevikomünizm bilincini onlara götürmektir. Çünkü bilinç s›n›fa d›flar›-dan götürülür. Maoist bilinçle birleflmedikçe iflçi s›n›f›n›n tümgörkemli hareketleri tekrar ortaya ç›kt›¤› yere dönmek zorundakalacakt›r. Maoistler olarak iflçi s›n›f›n›n geliflen her türlü hareketlerini bü-yük bir direnifl olarak onu anlat›p övmek üzerine kuramay›z. Bu-gün her fleyden önemlisi geliflen tüm hareketlenmelerde tek birflekilde kendini s›n›rland›rmadan yap›lacak ajitasyonlarla iflçi s›-n›f›n›n kendisine siyasal bilinç götürülmelidir. 15-16 Haziran bü-yük iflçi direnifli “ her türlü fokocu eyleme darbe indirmifl, gerçekkahramanlar›n kitleler oldu¤unu bir kez daha göstermifltir.‘‘ der-sini ç›karan ‹brahim yoldafl›n ard›llar› olarak; devrimin kitlelerineseri oldu¤u bilinciyle, iflçi s›n›f› içerisindeki gerçekli¤imiz bizeörgütlenme ve kitleselleflmeyi dayatmaktad›r.

Kendili¤inden gelme hareketler ve s›n›f bilinciDursun BAfiTU⁄EME⁄‹N KÜRSÜSÜ

Page 7: 17 - 30 Haziran 2010 -  Sayı 178

17-30 HAZ‹RAN 2010DEVRiMCi DEMOKRASi EEMMEEKK 7

ÇÇOORRLLUU-- Yeflil Kundura'da çal›flan 3iflçi, Deri-‹fl sendikas›na üye oldukla-r› için iflten at›ld›. Ülkemizin bilenen ayakkab› firmala-r›ndan biri olan, ayn› zamanda ulus-lararas› firmalara da üretim yapanYeflil Kundura patronu, iflyerindetoplu ifl sözleflmesinin yap›lmas›n›nönüne geçmek için, örgütlenen iflçi-leri tehdit ediyor, iflten ç›kart›yor.Çorlu E-5 Karayolu üzeri Marmara-c›k beldesinde faaliyet gösteren Ye-flil Kundura Sanayi Afi’de çal›flan 3iflçi, anayasal haklar›n› kullanarakDeri-‹fl sendikas›na üye olduklar›için patron taraf›ndan iflten ç›kar›l-d›. ‹flten at›lan iflçiler fabrikan›nönünde direnifl bafllatarak, ifle iade-lerini istediler.Çok say›da demokratik, devrimci ku-rumun da ziyaret ederek destek ver-di¤i iflçiler, 27 May›s'ta bafllad›klar›mücadelelerinin, sendikal› bir flekil-de ifl bafl› yapana kadar devam ede-ce¤ini belirtiyorlar.

“‹mam getirip bizi vazgeçirmeye çal›flt›lar”‹flten ç›kart›lan iflçilerden Kezban El-mas, sendikal› olmamalar› için pat-ronun, önce kendilerinin aileleriylegörüfltü¤ünü, ifli daha da ileri götü-rürek, cami imam›n› dahi getirerekörgütlenme çabalar›na engel olmakistedi¤ini söyledi. Bütün bu giriflim-lere karfl›n sendikal› olmaktan vazgeçmemeleri üzerine patron taraf›n-dan, iflyerinde daralmaya gidilice¤ibahanesi ile iflten ç›kart›ld›klar›n›belirtti. Eylemleri s›ras›nda patronun flikaye-ti üzerine "iflyerinde üretimi engelle-dikleri" gerekçesiyle iki kez gözalt›naal›nd›klar›n› belirten direniflteki iflçi-lerden Kezban Elmas, eylemlerini,

ifle al›n›ncaya kadar sürdürmektekararl› olduklar›n› ifade etti.Günde 12 saat ayakta çal›flt›klar›n›ve tuvalet sürelerinin bile hesaplan-d›¤›n› belirten direniflteki bir di¤eriflçi Dilek Kurtulufl da, "Ne insan gibimaafl veriyor, ne de ikramiyelerimi-zi. Bizi resmen köpek gibi çal›flt›r›-yordu. Buna karfl› ç›k›nca da kap›önüne koydu." fleklinde konufltu.

“Yeflil Kundura'da Sendikalaflma Mücademiz Sürüyor”Direniflteki iflçilerle birlikte bir aç›k-lama yapan Deri-‹fl Genel Baflkan›Musa Servi, üyelerinin ve sendikala-r›n›n temsilcilerinin gözalt›na al›n-mas›na tepki göstererek, "‹flveren bi-zi emniyet güçleri ile karfl› karfl›yagetirmekten vazgeçmelidir. Çünküburada iflçi arkadafllar›m›z en do-mokratik en insani haklar›n› kulla-n›yorlar. Anayasan›n vermifl oldu¤uhaklar› kulland›klar›ndan dolay› ifl-veren iflçileri atm›flt›r. Burada iflçiarkadafllar›m›zla bu mücadeleyi bü-yüterek devam edece¤iz. ‹flverenbask› yöntemiyle bu mücadeleninönüne geçebilece¤ini san›yorsa yan›-l›yor." ifadelerinde bulundu. Yeflil Kundura iflçilerinin uzun çal›fl-ma saatleri, zorunlu mesailer, 2 y›l-d›r ödenmeyen ikramiyeler, asgariücret düzeyinde ve düzenli verilme-yen ücretler, kart sistemi ile yap›lantuvalet uygulamalar› ve tuvaletlerdegeçen sürelerin ücretlerden kesilme-si, molalarda verilen çaylar›n paraile iflçilere sat›lmas›, ikramiye vefazla mesailerin bordrolarda göste-rilmemesi, iflyerinde yayg›n olan kö-tü muameleler nedeniyle May›s ay›bafl›nda Deri-‹fl'e üye olmaya baflla-d›klar›n› söyleyen Servi, “‹flçilerinsendikam›za üye olamaya baflla-

d›klar›n› ö¤renen iflveren, sendikaüyesi 3 kad›n üyemizi önce sendika-dan istifa ettirmeye çal›flt›. ‹stifay›reddeden kad›n üyelerimiz 26 May›s2010 tarihinde ‘iflçi azalt›lmas›’ gibias›ls›z bir nedenle iflten at›ld›. Sendi-kal nedenle iflten at›lan kad›n üyele-rimiz at›ld›klar› gün olan 27 May›s2010 tarihinden itibaren Yeflil Kun-dura fabrikas›n›n önünde direniflebafllad›lar. Bugün devam eden direniflimiz hak-l› ve meflrudur. Üyelerimiz yasalaraayk›r› flekilde hareket eden ve örgüt-lenme özgürlü¤üne sayg› gösterme-yen Yeflil Kundura iflvereninin keyfitutumuna ve haks›z bir flekilde ifltenat›lmalar›na karfl› bu mücadeleyisürdürüyorlar. Mücadelemizin hak-l›l›¤› bir yana, Yeflil Kundura iflvere-ni Anayasal ve yasal bir hak olan,uluslararas› sözleflmelerle güvencealt›na al›nan sendikalaflma hakk›n›nkullan›lmas›n› engellemeye çal›fl-makla suç ifllemifltir. Bu konudahakk›nda yasal ifllem yap›lmas› ge-reken biz de¤il Yeflil Kundura iflvere-nidir.” dedi. Yeflil Kundura’da direnifl bafllama-dan önce ay›n yirmisine kadar ma-afllar›n›n önce üçte birini, geri kala-n›n› ise iki ayda bir alabilen YeflilKundura iflçilerinin, direniflin baflla-d›¤› günden sonra 2009’daki ikrami-yelerini ve maafllar›n› zaman›ndaalabildiklerini kaydeden Servi, “Bu,aç›kça sendikam›z›n bu mücadelesi,direniflimizin kararl› bir flekilde de-vam ediyor olmas› sayesinde müm-kün olabilmifltir.” dedi.Servi aç›klamas›n›, direniflteki iflçile-rin ifllerine geri al›nmalar› ve YeflilKundura'da sendikal hakka dönüksald›r›lar›n durdurulmas› gerekti¤iniifade ederek sona erdirdi.

Yeflil Kundura, kara icraat! ‹‹SSTTAANNBBUULL-- D‹SK'e ba¤l›Genel-‹fl Sendikas› ile Be-fliktafl Belediyesi aras›ndasüren toplu ifl görüflmele-rinde anlaflma sa¤lana-may›nca iflçiler 8 Hazirangünü belediye binas›nagrev karar›n› ast›.D‹SK Genel-‹fl Sendikas›ile Befliktafl Belediyesiaras›nda ocak ay›ndan buyana süren toplu ifl söz-leflmesi (T‹S) görüflmele-rinde anlaflma sa¤lana-mad›. Sendika, belediyebinas›na grev karar› ast›.Belediye binas› önündetoplanan iflçiler, "Direnedirene kazanaca¤›z" ve"Toplu sözleflme hakk›-m›z, grev silah›m›z" slo-ganlar› att›. Grev karar›n›nas›lmas› sonras› bir ko-nuflma yapan D‹SK BölgeBaflkan› Mehmet Kara-göz, "Maalesef görüflme-lerden bir sonuç ç›kmad›.Bugün itibariyle grev ka-rar›n› as›yoruz. Yasal süresonunda bir anlaflma sa¤-lanamazsa grev karar›m›-z› sürdürece¤iz. Yapt›klar›teklif bizi tatmin etmedi-¤i için grev karar› ald›k.Uzlaflma olmad›¤› sürecetoplu sözleflmeyi imzala-mayaca¤›z." dedi.Karagöz'ün ard›ndan sözalan Genel-‹fl Sendikas› 1No’lu fiube Baflkan› Hik-met Aygün, toplu ifl söz-leflmesi görüflmelerindetüm iyi niyetli giriflim veçabalar›na ra¤men, 10 ta-ne ekonomik ve demok-ratik madde üzerinde an-laflma sa¤layamad›klar›n›belirterek, bu yüzdengrev karar›n› ast›klar›n›söyledi.

Topl

u sö

zlefl

me

hakl

ar› i

çin

grev

dele

r

Binlerce köylünün dört gözle bekledi¤i hu-bubat al›m fiyatlar› Tar›m ve Köyiflleri Ba-kan› Mehdi Eker taraf›ndan aç›kland›. Eke-rin aç›klad›¤› fiyatlar üretici köylünün yü-zünü güldürmekten hayli uzak.Tar›m Bakanl›¤› 2010-2011 sezonu için hu-bubat müdahale al›m fiyat›n› ton bafl›na550 TL olarak belirledi. Asl›nda devletin ‘it-halat'la ilgili ald›¤› karar, hububat fiyatla-r›nda belirleyici olacak gibi görünüyor. Da-hilde ‹flleme Rejimi (D‹R) kapsam›nda 1 y›lsüreyle bu¤day ithalat›n› yasaklayan dev-let, böylece, bu sene rekoltenin de k›smendüflük olmas› beklenen bu¤dayda, arz faz-las›n› s›n›rlay›p fiyatlar›n piyasada yüksel-mesini sa¤lama yoluna gitti! Baflka bir de-yiflle hububat fiyat›n› tüccar›n insaf›na b›-rakt›.Tar›m ve Köyiflleri Bakan› Mehmet MehdiEker, Toprak Mahsulleri Ofisi'nin (TMO) hu-bubatta müdahale al›m fiyatlar›n› aç›klad›.Buna göre kademeli olarak uygulanacakmüdahale al›m fiyat› 2010-2011 üretim se-zonunda ‘Anadolu k›rm›z› ekmeklik sertbu¤day' için haziran, temmuz ve a¤ustosaylar›nda ton bafl›na 550 lira, eylül ay›nda560 lira, ekimde 570 lira ve kas›m ay›nda ise

580 lira olacak. Ancak TMO geçmifl y›llardaüretici köylünün elindeki hububat›n küçükbir bölümünü alm›fl ve bu durum fiyatlar›nbelirlenen seviyenin çok alt›na düflmesineneden olmufltu. Birçok köylü örgütü, bu y›lda hububat üreticisini benzer bir durumunbekledi¤ini söylüyor.

“Çiftçi kaderine terk edilmifltir”Osmaniye Ziraat Odas› Baflkan› Bahad›rSezgin, aç›klanan hububat fiyatlar›n›n üre-tim maliyetinin alt›nda oldu¤unu ifade ede-rek, “Yapt›¤›m›z masraf› göz önüne ald›¤›-m›zda aç›klanan al›m fiyat›yla, üreticimizma¤dur olmufltur. Uygulanan politikadaçiftçi kaderine terk edilmifltir. Gerek iç, ge-rekse d›fl tar›m politikalar›n›n etkisi tar›msektörünü ç›kmaza sürüklemektedir. Bun-dan da en çok hububat üreticisi etkilenmifl-tir.” dedi. Bu y›l ton bafl›na hububat fiyat›n›nen az 670 lira olmas› gerekti¤ini dile getirenSezgin, TMO’nun aç›klad›¤› fiyat›n çiftçinineline geçebilmesi için yeterli al›m yapmas›gerekti¤ini kaydetti ve ekledi: “OysaTMO’nun geçmifl y›llardaki al›mlar›na ba-k›ld›¤›nda etkin bir al›m yapmayaca¤› ifla-retleri oldukça güçlüdür.”

'Bir kilo bu¤day 50 kurufl”Türkiye Ziraatçiler Derne¤i (TZD) GenelBaflkan› ‹brahim Yetkin, bu¤day fiyat›n›nmaliyet civar›nda oldu¤unu ve fiyat›n çift-çilerin beklentisinin alt›nda kald›¤›n› söy-ledi.Yetkin, "Bu¤day›n fiyat›n›n yaklafl›k iki y›ld›rkilogram bafl›na 50 kurufl civar›nda gezindi-¤i, buna karfl›l›k çiftçinin kulland›¤› gübreve mazot gibi girdilerin fiyatlar›nda bu ikiy›l boyunca yaklafl›k yüzde 100 art›fl oldu¤udüflünülürse, fiyat›n neden beklentileri kar-fl›lamad›¤› daha iyi anlafl›labilir. TMO'nun

ödemeleri peflin yapmas› ve bu¤daya veri-len primde bir miktar art›fla gidilmesi duru-munda bir ölçüde bile olsa çiftçinin ma¤du-riyeti giderilebilir. Beklentimiz bu yönde-dir." dedi. Türkiye Ziraat Odalar› Birli¤i(TZOB) Genel Baflkan› fiemsi Bayraktar,Adana'n›n Ceyhan ilçesi Ziraat Odas› Bafl-kan› Yavuz Tezcan, Seyhan Ziraat Odas›Baflkan› Süleyman Girmen ve Antakya Zira-at Odas› Baflkan› Celal Civelek de yapt›klar›aç›klamalarda, her y›l oldu¤u gibi bu¤dayüreticisinin bu y›l da hüsrana u¤rat›ld›¤›nadikkat çektiler.

Hububat üreticisi tüccar›n insaf›na terk edildi

ÇANAKKALE- Ülkemizin önemli kiraz üretim merkezleri aras›nda yeralan Bayramiç ilçesinde kiraz üreticisi bu y›l umdu¤unu bulamad›. Bayramiç Ziraat Odas› Baflkan› ‹smail Pehlivan, hasat döneminde-ki ya¤murun üreticiyi periflan etti¤ini, ihracat›n durmas›n›n fiyatla-r› da düflürdü¤ünü söyledi. ‹ç piyasada da fiyatlar›n çok düflük ol-du¤unu, kiraz›n kilogram›n›n 1 ile 1.50 TL aras›nda sat›ld›¤›n› belir-ten Pehlivan, “Üreticinin elleri koynunda kald›. Bir y›ld›r bak›m›ylaperiflan oldu¤u kiraz dip yapt›. Hasat dönemi ya¤an ya¤murlar kira-

z›n çatlamas›na neden oldu. ‹hracat durdurulunca üretici ne yapa-ca¤›n› flafl›rd›.” diye konufltu.Pehlivan, girdilerin her geçen dönem yükseldi¤ine iflaret ederek,flöyle konufltu: “Fiyatlar geçen y›l›n yar›s›na düfltü. Üretici al›c› bu-lam›yor. ‹ç piyasa doydu. Satt›¤› ürününden alaca¤› paran›n yar›s›,toplama masraf›na gidiyor. Kalan›yla gübre, ilaç ve bak›m masraf›-n› nas›l karfl›layacak? Üretici pazar bulamay›nca kiraz dal›nda çürü-dü. Umutlar gelecek y›lki hasada kald›.”

Kiraz üreticisidertli

AANNKKAARRAA-- E¤itim-Sen An-kara fiube Temsilcileri ö¤-retmen aç›klar›n›n her ge-çen gün artarken MEB’inkomik atama rakamlar›ylasorunu çözemeyece¤iniifade ettiler.8 Haziran günü, Milli E¤i-tim Bakanl›¤› binas› önünegelerek e¤itim politikalar›-n› elefltiren ve atamalar›nbeklentileri karfl›lamad›¤›-n› ifade eden E¤itim-SenAnkara fiube Baflkanlar›bina önüne b›rakt›klar› si-yah bir çelenkle protestogerçeklefltirdiler. E¤itimSen fiubeleri Dönem Söz-cüsü Tu¤rul Çulfa, AKPhükümeti döneminde olu-flan ö¤retmen aç›klar›naparalel olarak güvencesizistihdam edilen ö¤retmensay›s›nda da tam bir patla-ma yafland›¤›n› aç›klad›. Kalabal›k s›n›f mevcutlar›,ikili e¤itim, birlefltirilmifls›n›f ve tafl›mal› e¤itimgerçekli¤i de göz önüneal›nd›¤›nda 400 bin civa-r›nda ö¤retmen a盤›n›noldu¤unu ifade eden Çul-fa, “327 bin iflsiz ö¤retme-nin oldu¤u bir dönemde

MEB’n›n cimri tutumu dik-kat çekicidir” dedi. Çulfa,mevcut ve görüflülmekteolan düzenlemelerle ö¤-retmenler aras›nda kariyerbasamaklar› oluflturuldu-¤unu, eflit ifle eflit ücret vee¤itimin kamusal niteli¤iy-le ba¤daflmayan düzenle-melerin e¤itim hayat›nda-ki olumsuzluklar› daha daart›raca¤›n› ifade etti. Haziranda yap›lacak illeraras› ve il içi atama politi-kalar›n› da elefltiren Çulfa,Milli E¤itim Bakanl›¤› bir-çok ilde aç›k okullar›n dahiatamaya aç›lmad›¤›na,yetkililerin kendi yasalar›-n› dahi çi¤nediklerine dik-kat çekti. A¤ustos ay›ndaemekli olacak ö¤retmenle-rin yerine sözleflmeli vegüvencesiz çal›flma esas›-na ba¤l› olarak yeni al›m-lar›n gerçekleflmesininmuhtemel oldu¤unu,2010-2011 e¤itim ö¤retimy›l›n›n sorunlarla dolu biry›l olarak devam edece¤inivurgulayarak, yetkilileri,derhal uygulanan politi-kalardan vazgeçmeye ça-¤›rd›.

AADDAANNAA- Çukurova Üni-versitesi Balcal› Hastane-si'nde sa¤l›k emekçilerihizmet al›m ihalesinin ya-p›laca¤› binay› iflgal ede-rek, tafleron firmalar› içerialmad›. Eylem üzerine iha-le iptal edildi. Dan›fltay ve Çal›flma Ba-kanl›¤›'n›n “Hastanede iflebafllayan her iflçi hastaneiflçisidir” ve “‹haleyle sa¤-l›k iflçisi çal›flt›r›lamaz” ka-rarlar›na uymayan Çuku-rova Üniversitesi Balcal›Hastanesi yönetimi, hiz-met al›m› için ihale açt›.Ancak “Sa¤l›kta tafleronolmaz” diyerek uzun za-mand›r mücadele yürütenDev-Sa¤l›k-‹fl üyelerinineylemi sonucu ihale iptaledildi.Dev-Sa¤l›k-‹fl üyesi 150sa¤l›k iflçisi, ihale salonu-nu iflgal ederek, firmalar›nihale salonuna girmeleriniengelledi. ‹flçiler, "Rektörekul, taflerona köle olmaya-ca¤›z", "Bu ihale buradayap›lmayacak", "Taflerondefol hastane bizimdir","‹nsanca yaflamak istiyo-ruz", "Biz hakl›y›z, biz ka-

zanaca¤›z" sloganlar›yladirenirken, d›flar›da Sa¤l›kve Sosyal Hizmet Emekçi-leri Sendikas› (SES) ve Dev-Sa¤l›k-‹fl üyesi sa¤l›kç›lar,iflgal eylemine destek ver-diler. Bir süre sonra eylemyerine gelen baflhekim, ey-lemin sonland›r›lmas›n›istedi. ‹flçiler ise, “Çal›flmaBakanl›¤› karar› ile hasta-nemizde yap›lan ihalelerinhukuksuz oldu¤u ve bizle-rin iflbafl› yapt›¤›m›z tarih-ten itibaren üniversite iflçi-leri oldu¤umuz belgelendi.Buna ra¤men halen hasta-nemizde ihale yap›lmak is-teniyor, bu ihale iptal edil-meden buray› terk etme-yece¤iz.” yan›t›n› verdiler.Baflhekim bunun üzerineiflçilere ihalenin iptal oldu-¤unu bildirdi. Bu aç›kla-may› yeterli görmeyen ifl-çiler, aç›klaman›n ihaleyegirmek isteyen tafleron fir-malara da bildirilmesiniistediler. Baflhekim d›flar›ç›karak firmalara bu ihale-nin iptal edildi¤ini söyledi.Bunun üzerine, iflçiler ey-lemi alk›fllarla sonland›r-d›lar.

400 bin ö¤retmen a盤›için 10 bin atama yap›ld›

Tafleronlaflma emekçile-rin barikat›na tak›ld›

Page 8: 17 - 30 Haziran 2010 -  Sayı 178

Yasalc›l›k ve yasal örgüt-örgütlenme, mücadele biçimlerini kullanmakProleter devrimci siyaset kendisini kat› kurallarla sap-tanm›fl sabit araç ve tek biçimle s›n›rlamaz. Bin bir tür-lü takti¤i, gereklili¤ine inanarak kullan›r. Devrim yara-r›na olan en küçük f›rsat ve olana¤› ihmal etmez. MLMbiliminin yaflayan canl› ruhunu ifade eden “somut ko-flullar›n somut tahlili” ilkesine ba¤l› olarak hareket eder.Devrimci ilkelerin deformasyonu veya erozyonuna da-yal› geliflen yasalc›l›k e¤ilimini sa¤ tasfiyecilik olarakmahkum etti¤i kadar, devrime hizmet eden taktik araçve örgütlenmeleri reddederek sabit-tek biçimlere sapla-n›p kalan e¤ilimi de soldan tasfiyecilik olarak görür. Proleter devrimci siyasetin yetene¤i; dogmatik revizyo-nizmden farkl› olarak, devrimci ilkeleri zedeleyip terketmeden temel biçimler ile taktik biçimleri devrimci he-deflerde ustaca birlefltirmesinden ve statik biçimde be-lirlenmifl araç ve yöntemlerle yetinmeden, s›n›f müca-delesinin stratejik-taktik ihtiyaçlar›na uygun olarak ve-ya k›sa-orta-uzun vadeli ç›karlar›n› kollamak üzere,devrimci pratik içinde metotlar›n› yenileyip zenginlefl-tirmesinden ileri gelir. Ve, bilumum burjuva uzlaflmac›-l›¤› ile pragmatizmini reddederek idealizmi y›k›p geçenbilimsel karakterinden, kesin ilkelere sahip olmas›ndan,s›n›f niteli¤inden, en nihayetinde gelece¤i temsil edendevrimci özünden al›r yetene¤ini. S›n›flar üstü siyasetz›rvas›n› yerle bir ederek, devrimci s›n›flar›n ç›karlar›ad›na net ve kesin hedefler sahiplenip temsil ederek yo-la koyulmas›ndan al›r gücünü. Proleter devrimci siya-set; çak›lm›fl bir kaz›¤a zincirle ba¤l› olmay›p bu kaz›ketraf›nda zincirin uzunlu¤unu geçmeyen çemberler çi-zen dar döngüde olmad›¤› gibi; s›n›f yörüngesini flafl›ra-rak kendisini inkarla burjuva sulara gömülen rotada he-defsiz seyreden ve kayna¤› belirsiz bir nehir de de¤ildir. E¤er her devrimin temel meselesi siyasi iktidar sorunuise, gerçek devrimci mücadele komünizm amac›na tabiolarak belirlenmifl ilkelere tutunmak durumundad›r.Aksi halde ne iddiada olursa olsun ilkesiz hareketinburjuvazinin kuca¤›na oturmas›, niyetten ba¤›ms›z daolsa nesnel bak›mdan kaç›n›lmaz sonuç olur. Öteden beri s›n›f hareketleri d›fl-siyasi düflman›na karfl›savafl vermekle birlikte, içte de ideolojik düflmanlarlatan›flm›fl ve bunlara karfl› da savafl›m vererek geliflmifl-tir. Hiçbir s›n›f hareketi içten baltalanma sald›r›s›ndanmuaf kalmam›flt›r. Ne ki, s›n›f mücadelesi iç ihanetlerekarfl›n da kendi kanunlar›yla yürüyüp tökezlememifl,önündeki engelleri bir bir söküp atarak ileri yürüyüflü-nü sürdürmüfltür.

“De¤iflim” cilas›yla kutsanan yasalc›l›k Co¤rafyam›z devrimci hareketinde aç›k devrimci seba-t›n yan› s›ra, hareketin talihsiz ve felçli do¤umu olanyasalc›l›k uru da, kara bulutlar›n hareket etmesi gibiaya¤a kalkarak tasfiye yolunu tutmufl durumdad›r. Ya-salc›l›k vakas› aktüel olup güç kazanm›fl olarak, devrim-ci teori, devrimci pratik ve radikal biçimi kemiren atakdurumda bulunmaktad›r. Devrimci harekete daha etkinmusallat olan tasfiyeci yasalc›l›¤›n zemini ideolojik do-kuda olsa da, güncel besleyici ve tetikleyici jargonu, “de-mokratiklefleme”-“aç›l›m”-“çözüm” ya da “milli mutaba-kat ve kardefllik projesi” safsatalar›yla gelifltirilen karfl›-devrimci kapsaml› tasfiye sald›r›s›ndan peydahlanmak-tad›r. Kimi devrimci yap›lar ve özellikle komünist hare-ket söz konusu tasfiyeci sald›r› süreci karfl›s›nda esastasa¤lam duruflunu korudu¤u halde, ideolojik dayanakla-r› aç›s›ndan meyilli olan hareketlerin esen rüzgar›n yö-nüne yatarak yasalc›l›¤a kofltuklar› kolayca izlenebil-

mektedir. Dolay›s›yla ülkemiz devrimci hareketinde ya-salc›l›k urunun büyüdü¤ünü söylemek haks›zl›k ya daabart› olmaz.Sallant›l› duran yönelimleri saymazsak, genifl bir kesi-min illegal örgütlenme ve mücadele biçimlerini terk et-ti¤ini ileri sürerek, gerçekli¤i ifade etmekten baflka birfley yapm›fl olmay›z. Yasal güvenceye yaslanarak yertutmak-varl›k göstermek bu kesim için esas ve belki detek u¤rafl durumundad›r. Biraz haks›zl›k yaparak söy-lersek, illegal saha örgütlenme ve mücadelesinde yap-rak k›p›rdamazken, legal bölge yasalc›l›k kulvar›nda yü-zen yar›flmac›lar havuzun üstünü kapatacak kadar ka-labal›klaflm›flt›r. Bu, devrimin düzen içine çekilerek tas-fiye edilmesinden baflka anlama gelmez.Hiç flüphe yok ki, legal veya yasal örgütlenme ve müca-deleye mutlak flekilde karfl› ç›k›fl ya da kapal› olma an-lay›fl› yanl›flt›r. Böyle bir fley düpedüz tekçilik körlü¤ü,kaba s›¤ sekterizm, kat›ks›z salt oportünizm ve “çocuklukhastal›¤›d›r.” Dolay›s›yla, yasalc›l›¤› elefltirirken, yasaldaha do¤rusu iktidar perspektifini ›skalamayan demok-ratik haklar eksenli meflru demokratik-ekonomik örgüt-lenme ve çal›flmalara karfl› oldu¤umuz anlafl›lmamal›-d›r. Yasal veya legal örgütlenmedeki perspektifimizi, “…ne kadar zay›f olursa olsun her türlü legal imkandan yarar-lanmas›n› ö¤renmelidir; …” ö¤üdünden almaktay›z. En ni-hayetinde legal mücadele ile illegal mücadeleye yakla-fl›m ve kabul etti¤imiz görev bilincini flöyle ifade edebi-liriz: “Parti, iflçilerin bulundu¤u, iflçilerle konuflman›n, emekçikitleleri etkilemenin mümkün oldu¤u her yerde bulunmal›d›r.Legal ve illegal çal›flma her ne pahas›na olursa olsun, birleflti-rilmeli, illegal parti, kendi iflçi örgütleri yoluyla, legal faaliyetüzerinde sistemli, sürekli ve s›k› kontrol uygulamal›d›r. Bu ko-lay ifl de¤ildir, fakat, genel olarak söylersek, proleter devrimi‘kolay’ görevler ya da ‘kolay’ mücadele vas›talar› diye bir fleybilmez ve bilemez.” (Lenin. K‹P. Çal›flmas›. Sf:115) Tüm bunlarla birlikte, yasalc›l›k ile yasal çal›flma-örgüt-lenme taktiklerini ve bunlar›n kullan›lmas›n› ayr›flt›rd›-¤›m›z›; birincisine karfl› olup ikincisini benimsedi¤imizibelirtmeliyiz. Ülkemiz devrimci hareketi flahs›nda elefl-tirdi¤imiz meselenin, legal-yasal örgütlenme biçimleri-ni kullanmak de¤il, bilakis yasalc›l›k sapmas› oldu¤u-nun alt›n› da çizelim.Günün yan›lt›c› etkisine kap›larak günübirlik yaklafl›m-larla politika yapanlar, yan›lg›lar›n›n daha do¤rusu ide-olojik-politik günahlar›n›n bedelini a¤›r ödeyeceklerdir.Karfl›-devrimin, göz önünde-el alt›nda bulunan muha-liflerini ayaklar alt›na al›p silindir gibi ezip geçmesiningünleri yaklaflmaktad›r. Komprador kliklerin kendi içle-rindeki meseleyi halettikten sonra, karfl›-devrimci bü-yük dalgan›n halk kitleleri ile devrimci ve komünistgüçlere daha keskin dönece¤i unutulmaktad›r. Azg›n fa-flist sald›r› s›ras›n›n devrimci harekete gelece¤i beklen-melidir. Mevcut koflullar›n hep böyle devam edece¤inidüflünmek faflist hakim s›n›flar› tan›mamak demektir.Dahas›, geliflmeleri tahlil edememek ve öngörüde bulu-namamak demektir. Tüm bunlar›n alt›nda yatan ger-çeklik ise, “demokratikleflmeye” duyulan inanç ve ha-kim s›n›flardan demokrasi uygulayacaklar›n› beklemeyan›lg›s›d›r. Devrim ile karfl›-devrimin çat›flma do¤as›-n›n tan›nmamas› ve egemen s›n›f mantalitesi hakk›ndaiyimser kuflkulara sahip olmakt›r, yasalc›l›k hayranl›¤›-n›n temeli.

Demokrasi ayn› zamanda devrim sorunudurUyduruk burjuva demokrasisinin bile bulunmad›¤› ül-kemiz koflullar›nda, demokrasi hülyas›yla hareket edipyasalc›l›k kona¤›na yerleflenler aç›k ki, devrimci örgüt-lenmeden uzaklaflarak tasfiyecilik bata¤›na düflüp dev-

rimden kopmufl durumdad›rlar. ‹llegal örgütlenmeyetövbe edip düzen içi yasalc›l›¤› kutsayanlar›n devrimciörgütlenmeyi kovduklar› her bak›mdan alenidir. Dedi¤i-miz gibi, bunlar, ülkemizde demokrasinin geliflti¤ineinanmakta ve objektif ya da sübjektif olarak faflist ha-kim s›n›flardan demokrasi uygulayacaklar›n› beklemek-tedirler. Dolay›s›yla da illegal ve devrimci özde duranmevzilenmeyi so¤uk bulmakta, burjuva çöplü¤ün yasal-c› kona¤›n› stratejik mekan olarak s›cak tutmaktad›rlar.fiartlar›m›z faflizmin kal›n kabuklar›na gömülü oldu¤uhalde, bunlar›n burjuva demokrasisine dair ifltahl› boflütopyalar›n› bir an do¤ru kabul etsek bile; illegal örgüt-lenme ve devrimci biçimleri yuhalayarak yasalc›l›¤› bafltac› eden saplant›lar› zerre kadar bilimsel ve hakl› ola-maz. Bak›n Lenin ne diyor: “Bütün ülkelerde, hatta s›n›f mücadelesinin en az keskin olma-s› anlam›nda en özgür, en ‘legal’ ve en ‘sakin’ olan ülkelerdebile legal ve illegal çal›flmay›, legal ve illegal örgütleri sistem-li bir flekilde birlefltirmek art›k her komünist parti için kesin-likle zorunlu olmufltur.” (Lenin. K‹PÇ. Sf:130) fiimdi, illegal mücadeleden ve devrimci eylemden öcügibi ürken, hatta küfredip küçümseyerek burun bükenve yasal (bar›flç›l-legal) örgütlenmeyi esas ve tek biçimolarak öngören-uygulayan büyük devrim teorisyenleri-ne (!) ne demeli?Ülkemiz hakim s›n›flar› düzeninde “demokrasinin” ege-men oldu¤unu veya en az›ndan geliflmekte oldu¤unuvarsaymakla ve tabii ki faflizmi inkar ederek de, illegalörgütlenmeyi yerin dibine sokup yasalc›l›¤› tek devrim-ci seçenek say›p kurtulufl bayra¤› edinerek gerici ege-men s›n›flar›n safsata ve kand›rmacalar›n›n üstüne at-layanlar Lenin’e ne diyeceklerdir?!Devrimci halk kitlelerinin burjuva-feodal gericili¤in bo-yunduru¤u alt›nda tutuldu¤u ve ücretli köleli¤in vahflido¤as›yla hüküm sürdü¤ü koflullarda; ulus ve az›nl›kla-r›n ötekilefltirilerek koyu bir milli zulüm alt›nda asimi-lasyona tabi tutulup entegre edilmek istendi¤i, ulusal-etnik hak ve iradelerinin hiçlefltirilmek istendi¤i ve im-ha-inkar politikalar› dayat›larak zulümkar boyunduru-¤un a¤›rlaflt›r›ld›¤› flartlarda; “demokratikleflme”, “aç›-l›m”, “çözüm” gibi renkli boncuklar›n “milli birlik ve kar-defllik” temaflas› ipine tak›larak tasfiyecili¤in hakim s›-n›flarca da aç›k edildi¤i müzmin gerici egemenlik sald›-r›lar› atmosferinde; evet, tam da bu koflullar hüküm sü-rerken; faflist hakim s›n›flar›n bafl›na iltifatla demokra-si tac›n› takan bu mantalite, parlamentarist yasalc›l›¤ahas olup devrim fikrinden temelden sapmad›r.

Neye sadakat?Gerici egemenler düzeni flartlar›nda süren ve hakl› ola-rak iktidar hedefinin geçerlilikle söz konusu oldu¤u dev-rimci mücadele ikliminde, illegal ve keskin devrimci ör-gütlenme biçimlerini reddederek, parlamentarizmdenbeslenen salt yasalc›l›k görüflünü savunan fikriyat dev-rime sadakat de¤il, devrimden dönekliktir. Gerici s›n›f-lardan bar›flç›l yol ve biçimlerle iktidar›n al›nabilece¤initasavvur etmek; bir taraftan bofl bir hayalken, öte yan-dan ve özünde de gerici düzeni muhafaza ederek besle-yen reformist e¤ilimdir. ‹llegal parti örgütlenmesi vegizli devrimci mücadelenin h›zla ötelenerek, legal ör-gütlenme ve mantar gibi f›flk›ran yasal parti e¤iliminin“盤 gibi” geliflmesi gerçe¤i, reformist e¤ilimin aç›k birgöstergesidir. Lenin flöyle diyordu: “Burada hareketimizin en acil sorununa, yaral› noktas›na -ör-güt sorununa¬- geliyoruz. Devrimci örgütün ve disiplinin dü-zeltilmesi, gizlilik tekni¤inin mükemmellefltirilmesi ivediliklegereklidir.” (Lenin-Stalin. Örgütlenme Üzerine. Sf:8)Elbette parlamentarizm ile parlamentonun bir kürsü

olarak kullan›lmas›n›, yasalc›l›kla yasal örgütlenmelerinkullan›lmas›n› ve yasal partinin stratejik unsur ya dataktik bir araç olarak kullan›lmas›n› titizlikle ayr›flt›r›-yor, ayn›laflt›rm›yoruz. Bu üç ikilemden; parlamentonunbir kürsü olarak kullan›lmas›n›, yasal örgütlenmelerdenbilimsellikle yararlan›lmas›n› ve yasal partinin taktik biraraç olarak kullan›lmas›n› ilkesel olarak benimsiyor,önermelerin ikinci boyutunu reddediyoruz. Bu devrimciMLM’nin bak›fl›d›r. Dolay›s›yla elefltiri konusu yapt›¤›m›zhususun do¤ru kavranmas› gerekmektedir.Evet, yasal partiden dolay› bir bardak suda f›rt›na kopar-m›yoruz. Yasal partiyi ilkesel olarak reddetmiyor, flartla-ra ba¤l› olarak benimsiyoruz. Fakat yasal partinin dev-rimde ilkesel bir örgütlenme arac› ve stratejik bir unsuroldu¤u görüflünü reddediyor, devrimci yoldan kopuflolarak de¤erlendiriyoruz. Dahas› ülkemiz devrimci hare-ketinde peydahlanm›fl hastal›k anlam›nda somut eleflti-rimize konu olan öz, illegal gizli devrimci parti ve örgüt-lenmelerin reddedilmesi kofluluyla anlam kazanan yasalparti savunusu veya yasal parti hayranl›¤›d›r. Ve yasalpartinin esaslaflt›r›larak parlamentonun amaçlaflt›r›l-mas›d›r temelden yads›d›¤›m›z. Elbette ki, yasal partinindevrim yetene¤ine sahip oldu¤u, devrimde vazgeçilmezstratejik ve hatta tek araç, ilkesel örgütlenme oldu¤u fik-rine karfl› ç›kmakta, bunu; reformist, tasfiyeci ve parla-mentarist yasalc›l›k olarak de¤erlendirip yeriyoruz.E¤er, gizli parti örgütlenmesi reddediliyor ve yaln›zca ya-sal parti arac›yla (ki,bu devrimde ilkesel-stratejik de¤er-de ele al›n›yor) iktidar›n ele geçirilmesi düflleniyorsa, bu-radan parlamentarizmden baflka bir fleye ç›k›lmaz. Yani,devrimci bir taktik olarak (yeri geldi¤inde-koflullar› ol-gunlaflt›¤›nda) yasal partinin devrimde kullan›lmas› an-lay›fl›ndan tamamen ayr› ve devrimci de¤il, reformisttirbu yol. Somutumuzda, faflizmi peçeleyen parlamentoyatafl›nmay›, orada ço¤unlu¤u ele geçirerek iktidar olmay›hayal etmektedirler reformist yasalc› yolcular. Proletarya ve halk kitlelerinin devrimci kurtulufllar› içinburjuva büyük bafllar›n parlamento ah›r›na girmelerininzorunlu-flart oldu¤unu söyleyenler; e¤er s›n›f mücadele-sinin bilinçli düflmanlar› de¤illerse, en alas›ndan tescilliahmaklar olabilirler. Binlerce sömürü biçimi ve çeliflki-nin iç içe geçti¤i, bask›c›, sömürgen ve zulümkar s›n›fla-r›n iktidar egemenli¤iyle karakterize olan faflist-ceberutdevlet flartlar› alt›nda; devrimci zor ve illegal örgüt esas-lar›n› atlayarak inkar eden ve yasalc›l›k sevdas›yla par-lamento çöplü¤ünü çare sayan bir hareketin reformistde¤il de devrimci özde oldu¤unu kim söyleyebilir ki…

Savaflmak, savaflmak, savaflmak...Burjuva diktatörlü¤ü biçimlerinden kurtulmak m› isti-yorsunuz? O halde komünizm perspektifiyle proletaryadiktatörlü¤ü biçimleri ve bizzat proletarya diktatörlü¤üiçin savaflmak zorundas›n›z. Bilumum burjuva diktatör-lüklerini de¤il de, halk ve proletarya diktatörlü¤ünü müistiyorsunuz? O halde, gerici sistemi içten iyilefltirme bi-çimindeki reformist yolu terk edip devrimin yolunu tut-mak ve salt bar›flç›l biçime saplan›p kalmay› terk edipdevrimci olan tüm metotlara baflvurmak zorundas›n›z.Son sözü Stalin’e b›rakal›m: “Proletarya diktatörlü¤ü –diyor Lenin-, eski toplumun güçleri-ne ve geleneklerine karfl›, kanl› ve kans›z, fliddete baflvuran vebar›flç›, askeri ve iktisadi, e¤itici ve idari inatç› bir savaflt›r.…” (Örgütlenme Üzerine. Lenin-Stalin. Sf: 190) Proletarya diktatörlü¤ü kurulmadan evvelki gerici dik-tatörlükler alt›nda ise, bu mücadelenin illegal öze ba¤l›olmas› gibi, kanl› ve fliddete dayal› biçimler kullanmas›tamamen gerekli ve mutlak bir o kadar da zorunludur.

17-30 Haziran 2010 DEVRiMCi DEMOKRASiPPEERRSSPPEEKKTT‹‹FF8

Yasalc›l›k: devrime sadakat mi, devrim dönekli¤i mi?

Burjuva diktatörlü¤ü biçimlerinden kurtulmak m› istiyorsunuz? O halde komü-nizm perspektifiyle proletarya diktatörlü¤ü biçimleri ve bizzat proletarya dik-tatörlü¤ü için savaflmak zorundas›n›z. Bilumum burjuva diktatörlüklerini de-¤il de, halk ve proletarya diktatörlü¤ünü mü istiyorsunuz? O halde, gerici sis-temi içten iyilefltirme biçimindeki reformist yolu terk edip devrimin yolunu tut-mak ve salt bar›flç›l biçime saplan›p kalmay› terk edip devrimci olan tüm me-totlara baflvurmak zorundas›n›z.

Page 9: 17 - 30 Haziran 2010 -  Sayı 178

17-30 HAZ‹RAN 2010DEVRiMCi DEMOKRASi GGÜÜNNCCEELL 9

Demokratik Haklar Fedarsoyunu (DHF), Devrimci 1 May›sPlatformu içerisinde bir dizi tart›flmalar›n gerekli olgunlu¤aulaflamamas›ndan ve platformu bir araya getiren niteli¤inbaz› kurumlar taraf›ndan tahrif edilmesinden kaynakl›, plat-formdan çekildi¤ini aç›klad›. DHF taraf›ndan yap›lan yaz›l› aç›klamada, hâkim s›n›flar›n,halk›m›z›n hakl› kavgas›n›, sömürü düzeninin s›n›rlar›nahapsetme sald›r›lar›n›n yo¤unlaflt›¤›na dikkat çekilerek,“Reformizmin ve revizyonizmin yükseldi¤i böylesi tarihselkoflullarda, devrimci-demokratik güçlerin ortak platformlaretraf›nda bir araya gelmesi önemli ve ertelenemez bir gö-revdir” denildi.Bu görevin hâkim s›n›flar›n sald›r›lar›ndan ba¤›ms›z olarak,halk›m›z›n insanca bir yaflam ve gerçekten demokratik birülke, dünya yaratma mücadelesinin omuzlar›m›za yükledi¤iönemli bir sorumluluk oldu¤unun ifade edildi¤i aç›klamada,“DHF, mücadele platformlar›na omuzlar›nda hissetti¤i buönemli sorumlukla yaklaflmaktad›r. Ortak platfomlar etra-f›nda örgütlenmek ve sömürü düzeninin sald›r›lar›na karfl›demokratik haklar mücadelesini yükseltmek önemli bir gö-revken, maalesef oluflturulan platformlar devrimci-demok-ratik güçlerin tutars›z, ilkesiz, sorumsuz, sekter, dar-gupçuvb. olumsuz pratikleri sonucu bir bir da¤›lmakta ya da ifllev-sizleflerek anlam›n› yitirmektedir.” denildi.S›n›f düflmanlar›yla aras›ndaki ayr›m çizgilerini siliklefltirenkurumlar›n dostlar›na karfl› ise dizginsiz bir y›k›c›l›kla hareketettti¤ini belirten DHF, “Bu pratikler de bir araya gelmemeninzeminini kuvvetlendirmektedir. S›n›f düflmanlar›na karfl› tu-tars›z ve ilkesiz hareket edenlerin dostlar›na karfl› ‘güç gös-terisinde’ bulunmas›, düzene do¤ru yürümenin en bariz gös-tergeleridir. Devrimci saflardaki bu k›r›lmay› da s›n›fsal ze-minden kopuk, dar, kitle faaliyetinden uzak, içe kapal› faali-yet tarz› bütünlemektedir.” belirlemesinde bulundu.Ortak platformlar›n, halk›n hak talepleri mücadelesinde al-ternatif olmaktan ziyade, “tart›flma platformlar›na” dönüfl-tu¤ünü ve devrimci-demokratik güçlerin onlarca y›la varan“ortak platform” deneyimlerini gözden geçirildi¤inde, bugerçe¤in apaç›k ortaya ç›kt›¤›n› aktaran DHF, “Bu deneyim-lere bakt›¤›m›zda, süreklili¤i olan uzun vadeli birliktelikler-den söz etmek mümkün de¤ildir.” sözlerini kulland›.

Devrimci 1 May›s Platformu'ndan ÇekildikDevrimci 1 May›s Platformu’nun, 2005 y›l›nda kuruldu¤un-da, temel yönelim olarak 1 May›s'lara devrimci program›daha etkili bir flekilde tafl›ma ve sendikal bürokrasiye karfl›

ortak hareket etmeyi belirledi¤ini hat›rlatan DHF, gelinenaflamada birdizi önemli eksikliklerin gün yüzüne ç›kt›¤›n›belirterek “Bu eksikleri 2010 1 May›s'› öncesinde ve sonra-s›nda tart›flt›rm›fl ve bu eksiklerin giderilmedi¤i takdirdeplatformun varl›k gerekçelerini ortadan kald›raca¤›n› ifadeetmifltir.” dedi.DHF platformadan çekilmesine iliflkin yapt›¤› aç›klamadaelefltirilerini iki bafll›kta toplad›. Aç›klamada yer alan elefl-tirilerin önemli yerleri:

1- Sendikal Bürokrasiye Karfl› Mücadele, Bizzat Sendikalar ‹çerisinde Örgütlenmelidir!Platform bileflenleri, sendikal bürokrasiye karfl› mücadeleetmeyi önemli bir görev olarak belirlemesine karfl›n, bu ko-nuda büyük oranda tutars›z davranm›fllard›r.Platform bileflenleri bu gerçe¤i bilmelerine karfl›n, hiçbirsomut çal›flma yapmayarak elefltirisini yapt›klar› cepheyikuvvetlendirmifllerdir. Dolay›s›yla sendikal bürokrasiye kar-fl› mücadele, söylem düzeyinin ötesine geçememifltir.Kan›m›zca platformun en büyük tutars›zl›¤› ve eksikli¤i debu olmufltur. Sendikal bürokrasiye karfl› mücadele amac›y-la oluflturulan platformun faaliyetlerinin esas›na böylesi birçal›flmay› koymamas›, üzerinden atlanmadan sorgulanmas›gereken çok temel bir meseledir. Zira özünde devrimci-de-mokratik kurumlar›n s›n›f zemininden ne kadar uzaklaflt›¤›-n› da göstermektedir.DHF, platform bileflenlerine, sendikalarda bulunan bütüngüçleri birlefltirerek sendikal bürokrasiye dönük mücadele-nin somutlaflt›r›lmas›n› önermifl fakat büyük oranda karfl›l›kalamam›flt›r. Ancak flafl›rt›c›d›r ki platform faaliyetine dairsunulan birçok öneriye, en biçimsel olanlar› da dâhil olmaküzere, somut yan›tlar verilirken bu gündem sessizlikle ge-çifltirilmifltir.

Sendikal Bürokrasiye Karfl› Tav›rs›zl›k Yeni De¤ildirSomut çal›flma yürütmemenin gerekçesi, 30 kurum içerisin-de yer alan kimi kurumlar›n da büyük oranda ‘sendikal bü-rokrasinin’ birer parças› haline gelmifl olmalar›d›r.Sendikalarda sahip olunan ‘koltuklar’ üzerinden yap›lan‘çal›flmalar’ s›n›f›n ç›karlar›yla çeliflmekte ve devrimci-de-mokratik güçleri ayn› çark›n parçalar› haline getirmektedir.Bu gerçeklik, sar› sendikalar›n elini kuvvetlendirmekte veonlar› daha pervas›z hareket etmeye sevk etmektedir.Sendikal bürokrasiye dönük mücadele söylem düzeyini afl-mad›kça devrimci-demokratik güçler benzer sald›r›lar›n he-

defi olmaktan kurtulamayacakt›r.

2 - Platform Kitle Faaliyetini Esas Almal›d›r!Platformun geçmifl y›llardan bugüne devam eden en önem-li eksikliklerinden birisi de kitle faaliyetini esas almamas›ve pratik olarak sadece afifl ve bildiri çal›flmas› ile birkaçbas›n aç›klamas›yla s›n›rl› faaliyet yürütmesidir.Platform, bu nedenle sendikalar›n kendi bafllar›na olufltur-duklar› kitlelerden kopuk ‘eylem takvimlerinin’ peflindensürüklenmekten kurtulamamaktad›r. Bu eksik sadece Dev-rimci 1 May›s Platformu ile s›n›rl› de¤ildir. Hem di¤er plat-formlar hem de teker teker bileflenler aç›s›ndan, ayn› eksik-lik güncelli¤ini korumaktad›r.Platformda bu y›l, ilgili gündeme yönelik yo¤un tart›flmalarsonras› s›n›rl› da olsa somut bir ad›m at›larak ‹stanbul’dabelirli emekçi semtlerde ortak eylem ve etkinlikler, söylefli-ler örgütlenmeye çal›fl›lm›flt›r.Semtlerdeki bu etkinliklere platform d›fl›ndaki kurumlar dadâhil edilmeye çal›fl›lm›fl ancak bu faaliyetler, merkezi ola-rak takip edilmedi¤i ve yeterince önemsenmedi¤i için ge-nel olarak dar, c›l›z ve etkisiz faaliyetlere dönüflerek isteni-len baflar›y› yakalayamam›flt›r.Devrimci 1 May›s Platformu’nun 5 y›ll›k prati¤i de kitle fa-aliyeti içerisinde geliflmeyen hiçbir ortak çal›flman›n kal›c›-laflan ve geliflerek büyüyen bir baflar› flans› ortaya ç›kara-mayaca¤›n› bir kez daha göstermifltir.

1 May›s 2010'un Akabinde Yaflanan Geliflmeler ve DHF'nin TutumuDHF, söz konusu edilen bu iki bafll›kta toplad›¤› elefltirileri-ni platformdan ayr›lma gerekçesi yapmad› ve pratik faali-yet içerisinde bu eksiklerle mücadele etmeyi, bu konulardakendisini de gelifltirmeyi önüne bir hedef olarak koydu.Fakat bu tart›flmalar›n sürdürüldü¤ü ayn› toplant›da, HalkCephesi’nin 1 May›s alan›nda, Devrimci Çözüm’e dönükgerçeklefltirdi¤i sald›r›lar›n tart›fl›lmaya bafllanmas›ylabirlikte, devrimci saflarda bahsini yapt›¤›m›z geriliklerkendisini gösterdi ve platformdan ayr›lmak kaç›n›lmaz ha-le geldi.Platform, 1 May›s öncesi, hâkim s›n›flar›n yo¤unlaflan ya-lan ve çarp›tmalar›na karfl› oldukça dikkatli ve hassas yak-laflma karar› ald› ve alanda kendi güvenli¤inin yan›nda ge-nel kitlenin güvenli¤ini de dikkate alarak üzerine düflen so-rumlulu¤u yerine getirmenin önemine vurgu yapt›.Bu konu üzerinde önemle duruldu¤u halde, platform bile-

flenlerinden olan Halk Cephesi, kortejlerin s›raland›¤› afla-mada ve sonras›nda iki kere, temsilcilerinin kontrolü ve bil-gisi dâhilinde, Devrimci Çözüm kortejine sald›rm›fl, bu sal-d›r›y› engellemeye çal›flan DHF ve Partizan faaliyetçileriylede gerginlik yaflanmas›na sebep olmufltur.Halk Cephesi, platformun disiplinine uymayan, al›nan ortakkarar› çi¤neyen, devlet eliyle yarat›labilecek bir provokas-yona zemin sunan, platformun ortak ifl yapma kültürüneriayet etmeyen, kendi bafl›na buyruk hareket eden bir tu-tum izlemifl ve bu olumsuz tavr› alana yans›m›flt›r.Halk Cephesi’nin bu tavr› federasyonumuzla birlikte Parti-zan, Yeni Dünya için Ça¤r›, Devrimci Proletarya ve Odak ta-raf›ndan da elefltirilmifl, Halk Cephesi’nin özelefltiri verme-si istenmifltir. Ayr›ca mevcut sorunu, platform bileflenleri-nin tümünün de¤erlendirmesi ve platform ad›na Halk Cep-hesi’nden ortak bir özelefltiri talebi olmas› gerekti¤i ifadeedilmifltir. BDSP temsilcisi, ilk toplant›da olay› görmedikle-rini, ayr›nt›lar› bu toplant›da duyduklar›n› ve kurumsal ola-rak bir yorumda bulunamayacaklar›n›, kurumsal bir de¤er-lendirme yapt›ktan sonra düflüncelerini belirteceklerini ifa-de etmifl, daha sonra mevcut olay› sol içi fliddet olarak de-¤erlendirdiklerini ve HC'yi elefltirerek özelefltiri vermelerigerekti¤ini dile getirmifllerdir.Yukar›da belirtti¤imiz bileflenler d›fl›nda kalan kurumlar(PDD, EÖC, Kald›raç), genel olarak bu gündemin platformungündemi olmad›¤›n›, baflka bir platformda de¤erlendirilme-si gerekti¤ini, Halk Cephesi’nin “do¤ru olmayan”, “olum-suz” bir davran›flta bulundu¤unu, ancak özelefltiri beklenti-lerinin olmad›¤›n› farkl› cümlelerle ancak benzer içerikle di-le getirmifllerdir. Hatta bu gündemin burada aç›lmas›ndanduyulan kayg› da belirtilerek platformun gerçeklefltirdi¤iortak ifllerin önüne geçmesine yol açabilece¤i ifade edil-mifltir.Mevcut görüfllerin aktar›lmas›ndan sonra söz alan HalkCephesi, alandaki tavr›n› sahiplendi¤ini ve arkas›nda dur-du¤unu, her yerde ve her platformda ayn› tavr› yine göste-receklerini, sald›rd›klar› kurumu devrimci olarak görmedik-lerini, karfl›-devrimci olarak de¤erlendirdiklerini ve tümdevrimcilerin de bu tavra ortak olmas› gerekti¤ini ifade et-mifllerdir. Devamla, elefltiride bulunan platform bileflenle-rinin “faydac›” yaklaflt›klar›n›, platformu ba¤layan bir ola-y›n yaflanmad›¤›n›, kendi tav›rlar›n›n kesinlikle “güvenli¤i”tehlikeye atan bir durum yaratmad›¤›n›, “kontrollü bir bi-çimde yapmalar› gerekeni yapt›klar›n›” ve özelefltiri vere-cek bir durumun olmad›¤›n› ifade etmifllerdir.

Halk Cephesi’nin özelefltiri vermemesinin yan›nda di¤er ku-rumlara yönelik a¤›r ithamlarda bulunmas›, elefltirileriniifade ederken hakarete varan, ‘devrimci bir tav›r’ olarakifade edilemeyecek tarza düflmesi sebebiyle, tekrar eleflti-rilmesi üzerine, Halk Cephesi gerginli¤i t›rmand›ran tarz›n›çok daha pervas›z bir biçimde devam ettirmifltir. Bu tav›rkarfl›s›nda o ana kadar elefltirilere kat›lmayan kurumlar daHalk Cephesi’ni tarz›ndan kaynakl› elefltirerek platformaözelefltiri vermesi gerekti¤ini ifade etmifltir.Halk Cephesi özelefltiri vermedi¤i gibi, mevcut tarz›n› dasahiplenerek, ‘bu tarz› özellikle sergilediklerini, devrimcikurumlar› kendilerine getirmeye çal›flt›klar›n›’ ifade etmiflve ayn› tarz›n› devam ettirmifltir.Bu yaklafl›m üzerine DHF elefltirilerini tekrarlam›fl, sergile-nen tarz›n kesinlikle kabul edilemeyece¤ini, hele ki ‘dev-rimci bir tarz’ olarak sahiplenilemeyece¤ini, devrimci bir ta-v›r ve tutumla uzaktan yak›ndan ilgisi olmayan bu tutumun,toplam bileflenler taraf›ndan de¤erlendirilip mahkûm edil-mesi gerekti¤ini ifade ederek, sergilenecek ortak tutumuniçeri¤ine göre platformu de¤erlendirece¤ini ifade etmifltir.Mevcut gündeme dair sonras›nda tekrar bir araya gelindi-¤inde durumun de¤iflmemifl oldu¤u görülmüfl ve federasyo-numuz bunun üzerine, platformdan çekildi¤ini aç›klam›flt›r.Halk Cephesi, sadece güvenlik aç›s›ndan de¤il, DevrimciÇözüm’e dönük ’karfl› devrimci’ tan›mlamas› ve buna uyar-l› prati¤i itibariyle de yanl›fl bir tutum içerisindedir. Bu be-lirlemelere di¤er kurumlar›n uymas›n› da beklemek tam birtutars›zl›k örne¤idir.DTP’nin Halk Cephesi’ne dönük sald›r›lar› ve yine son 2 y›liçerisinde çeflitli kurumlar›n birbirlerine dönük sald›r›lar›karfl›s›nda “çözüm ve diyalo¤u” ön plana ç›karan Halk Cep-hesi, sald›r›y› kendisi gerçeklefltirince “çözüm ve diyalo¤u”rafa kald›rmaktad›r.Bu tutars›zl›k örne¤i, devrimci saflardaki savrulman›n sonyans›malar›ndan birisi olmufltur.Elefltirilerimiz sadece Halk Cephesi’nin özelefltiriden kaç›-nan ve bunu meflrulaflt›ran tutumlar›na de¤il ayn› zamandaHalk Cephesi’ne aç›k elefltiride bulunmayan, liberal ve fay-dac› bir yaklafl›mla hareket eden tüm platform bileflenleri-ne yöneliktir.DHF, ilkesiz ve tutars›z platformlar içerisinde yer almaya-cak, fakat devrimci-demokratik güçlerin, halk›m›z›n somuttalepleri ekseninde, ilkeli ve tutarl› platformlarda bir arayagelmeleri için üzerine düflen sorumluluklar› yerine getir-mekten de kaç›nmayacakt›r.

AANNKKAARRAA-- Hükümet, kamu çal›flan-lar›n›n, iflçi ve emekçilerin çal›flmayaflam›n›n sorunlar›na yönelik ger-çeklefltirdikleri demokratik meflruhak alma eylemlerini yasa d›fl› ilanedip soruflturma ve iflten atmalarlasindirme çabalar›na devam ediyor. Devlet gizli ve bir gecede düzenledik-leri yeni tasar›larla kazan›lm›fl hak-lara daha da pervas›z sald›r›lar› ha-yata geçirmeye çal›fl›yor. Kamu çal›-flanlar›n›n KESK’in ça¤r›s›yla 25 Ka-s›m 2009’da gerçeklefltirdikleri birgünlük ifl b›rakma eylemine kat›lanBTS ve Türk Ulafl›m-Sen üyesi 16TCDD çal›flan› görevden uzaklaflt›r›l-m›flt›. Bunun üzerine TCDD çal›flan-lar›, iflten at›lan arkadafllar›n›n göre-ve iade edilmesi için 15 Aral›k akfla-m› saat 22.00’de Ankara Gar›’nda ba-s›n aç›klamas› yaparak 16 Aral›k’tadayan›flma amac›yla bir günlük ifl b›-rakma eylemi yapacaklar›n› duyur-mufllard›. KESK’e ba¤l› sendikac›lar,bas›n aç›klamas›n›n ard›ndan kalk›flsaati gelen Ankara-‹stanbul treniniiki saat sonra bafllayacak olan ifl b›-rakma eylemi nedeniyle hareket et-tirmemiflti. Bunun üzerine TCDD yö-

netimi ile sendikac›lar aras›nda tar-t›flmalar yaflanm›flt›. Ankara-‹stan-bul trenini al›koyduklar› gerekçesiyleBTS Genel Baflkan› Yunus Ak›l, BTSüyesi Ali Kitapç› ile eylemde destekamac›yla bulunan SES Ankara fiubeSekreteri Fikret Çala¤an ve E¤itimSen Ankara 2 Nolu fiube Baflkan›Tu¤rul Çulfa hakk›nda dava aç›ld›.Treni al›koyduklar› iddias›yla 2 y›l-dan 5 y›la kadar hapis cezas› istenensendikac›lar›n, tutuklu bulunduklar›süre içerisinde memuriyet hizmeti,seçme, seçilme ve siyasi haklar›n›nellerinden al›nmas›, dernek, sendikagibi kurumlarda yöneticilik yapmahaklar›n›n yasaklanmas› isteniyor.‹lk duruflmas› 8 Temmuz’da Ankara11’inci Asliye Ceza Mahkemesi’ndegörülecek olan dava ve davan›n ver-di¤i mesaja iliflkin BTS Genel Baflka-n› Yunus Ak›l ile görüfltük.

‘Hak verilmez al›n›r’BTS Genel Baflkan› Yunus Ak›l, kon-federasyonlar› olan KESK’in yaklafl›k20 y›ll›k toplu sözleflmeli grev hakk›mücadelesinin ve miras›n›n BTS’ninde mücadelesi ve miras› oldu¤una

dikkat çekti. 12 Eylül AFC’sininemekçileri köfleye s›k›flt›rma ve sin-dirme amaçl› politikalar›ndan bah-sederek o mant›¤›n emekçiler ve ça-l›flma yaflam› üzerinde yaratt›¤› tah-ribatlara 25 Kas›m 2009 greviyle ce-vap verdiklerini belirtti. Gelinen afla-mada geçmiflten bu yana parça par-ça yaflama geçirilmeye çal›fl›lanemek düflman› politikalara kimi yan-dafl sendika ve konfederasyonlar›nçanak tuttu¤unu sözlerine ekleyenAk›l, “25 Kas›m grevinin hakl›l›¤› vemeflrulu¤u bütün kesimleri etkile-mifltir.” dedi. Hak verilmez al›n›r an-lay›fl›n›n en önemli yans›mas› olarakgördü¤ü 25 Kas›m grevi ile kendilerihakk›nda aç›lan davay› bize flu söz-cüklerle anlatt›.Demiryolu iflçileri ve sendikas› için25 Kas›m bir grevden çok direniflti.Grev saati geldi¤inde yani saat00:00’da bafllayarak di¤er gün ayn›saatte bitirilmesi, o gün sabah uya-nan 2 Milyon kamu emekçisini etki-lemiflti. Hükümet ise grevden 12 günsonra 16 demiryolu çal›flan›n› a盤aalm›fl, onlar›n nezdinde 2 milyon ka-mu emekçisini sindirme ve cezalan-

d›rmay› hedeflemiflti. Biz de bunakarfl› ülkemiz tarihinde pek benzeriolmayan, di¤er sendikalar›n da kat›l-d›klar› 16 Aral›k dayan›flma grevinigerçeklefltirdik. Bu dayan›flma gre-vinde 30 arkadafl›m›z daha iflindenuzaklaflt›r›ld›. Dirençli ve kararl› du-ruflumuzla iflten uzaklaflt›r›lan 46 ki-fli ifline iade edildi. Hükümetin daya-n›flma grevi öncesi tehdit ve sindir-me amaçl› aç›klamalar› tutmay›ncasendikam›z›n Adana, ‹zmir, Ankaraüyelerine ve yöneticilerine dava aç›l-d›. SES, E¤itim-Sen ve BTS’ye aç›landavalar›n sebebi, kamu çal›flanlar›-n›n, TEKEL, itfaiye ve belediye iflçile-rinin hakl›, meflru eylemleriyle orta-ya koyduklar› direnifller ve dayan›fl-ma pratiklerinin emekçiler üzerinde-ki ölü topra¤›n› ataca¤› korkusu vedayan›flma grevinin baflar›yla sonuç-lanmas›yd›. Elbette bu korku sonu-cunda bizlere gül da¤›tmayacaklar-d›, fakat sonuçlar› ne olursa olsunuluslararas› hukuku çi¤neyerek grevhakk›n› yok sayan bir zihniyetin kar-fl›s›nda grev ve toplusözleflme hakk›-m›z› savunmaya devam edece¤iz.”

KESK üyeleri ve ba¤l› sendika yöneticilerine 5 y›l hapis isteniyor

‹lkeli birliktelikler, devrimci kitle faaliyeti ve devrimci sorumluluk bilinciyle mümkündür!

Demokratik Haklar Federasyonu (DHF), 15-16Haziran iflçi direnifllerine iliflkin bir aç›klamayay›nlayarak, direnifllerden örnek al›narakileri at›lmak gerekti¤i vurgusunu yapt›. DHF taraf›ndan yap›lan yaz›l› aç›klamada 40y›l önce hak gasplar›na karfl› bafllat›lan dire-niflin bafllama süreci aktar›larak, “Jandarmabirliklerinden, süngülerden, tanklardan kuru-lu barikatlara hücum edilen gösterilerde, on-larca iflçi ve ö¤renci yaralan›rken, aralar›ndaTürk-‹fl üyesi iflçilerin de oldu¤u Mehmet G›-dak, Yaflar Y›ld›r›m ve Mustafa Baylan isimliiflçiler yaflamlar›n› yitirdiler.Siyasi iktidar, 3 ay boyunca s›k›yönetim ilanederek, büyük bir terör harekât› bafllatt›. Yüz-lerce iflçi ve ö¤renci, günlerce süren sokakgösterilerinde, çat›flmalarda gözalt›na al›n›r-ken, onlarcas› tutukland›. Hemen hepsine,yüzlerce y›la varan hapis istemleriyle davalaraç›ld›. Fabrikalar, jandarma birliklerince ku-flat›ld›, 6 binden fazla iflçi, iflten at›ld›.” hat›r-latmalar› yap›ld›.

‘Sistemde de¤iflen birfley yok’40 y›l önce de siyasi iktidar›n, iflçi s›n›f›n›,emekçileri kontrol etmek ve tahakküm alt›n-da tutmak için anayasa de¤ifliklikleri gibibask› yöntemleri gelifltirdi¤inin ifade edildi¤iaç›klamada, “Bu de¤iflikliklerle birlikte, ‘iflçis›n›f›na milli fluur’ afl›lamak isteyen hâkim s›-

n›flar, özünde, ekonomik ve sendikal alandakontrol alt›nda tuttuklar› Türk-‹fl gibi sendika-lar›n d›fl›nda; ekonomik, sosyal ve siyasal haktaleplerini, bütünlük içerisinde savunacak, sa-vunabilecek ve böylelikle devrimci düflüncele-rin geliflimine hizmet edebilecek sendikal birgiriflimi durdurmay› amaçlam›fllard›. Hâkim s›-n›flar›n, iflçi ve emekçi kitle hareketlerini kon-trol etmeye dönük sald›r›lar› günümüzde deniteli¤inden hemen hiçbir fley yitirmeden de-vam etmektedir.” denildi. TEKEL direnifli vedirenifle yap›lan sald›r›lar›n hat›rlat›ld›¤› aç›k-lamada, uygulamalar›n 40 y›l öncekinden hiçbir fark tafl›mad›¤›na dikkat çekildi.

“Sendikal bürokrasiye karfl› mücadele etmeliyiz”Aç›kamada, 40 y›l önce oldu¤u gibi bugün deiflçi ve emekçilerin yo¤un bir sömürü cende-resine tutuldu¤u belirtilerek flu ifadelere yerverildi: “Emek mücadelesini salt ekonomikve sendikal taleplere s›k›flt›ran, siyasi iktida-r›n istemleri do¤rultusunda, ilerici, demokratve devrimci iflçileri tasfiye eden sa¤ ve neo-liberal sol sendika bürokrasisine karfl› dahagüçlü bir ideolojik, siyasi ve örgütsel müca-dele için; bizzat sendikalar içerisinde, sendi-kal bürokrasiye karfl› mücadele yürütmek, er-telenemez temel görevimizdir.”

‘15-16 Haziran’dan ö¤renelim’

Page 10: 17 - 30 Haziran 2010 -  Sayı 178

17-30 HAZ‹RAN 2010 DEVRiMCi DEMOKRASiDDÜÜNNYYAA10

K›rg›zistan’da 11 Haziran 2010 tarihinde bafl-layan “K›rg›z-Özbek” çat›flmas› günlerdir de-vam ediyor. Mevcut geçici yönetim Rusya’danmüdahale etme-asker yollama talebinde bu-lundu. Bas›na yans›yan bilgilere göre çat›flma-larda 170 kifli hayat›n› kaybederken, 2000 do-lay›nda kifli de yaraland›. Çat›flmalar nedeniy-le ülkedeki yüz binlerce Kazak ve Özbek'in ül-keyi terk etmeye çal›flt›¤› belirtiliyor. Özbekis-tan’›n yüz bin mülteci kayd› yapt›¤›, fakatmültecilerin sorunlar› karfl›s›nda yetersiz ka-larak BM’den yard›m istedi¤i ve daha fazlamülteci ak›n›n› önlemek için kap›lar›n› kapat-t›¤› da gelen bilgiler aras›nda. Roza Otunbaye-va hükümetinin asker talebine olumlu yan›tvermeyen Rusya, K›rg›zistan'daki üsleriningüvenli¤ini almak üzere 1800-2000 dolay›ndaaskerini ülkeye gönderdi. Bununla birlikte li-derli¤i Rusya'n›n yapt›¤› “Kolektif GüvenlikAnlaflmas› Örgütü”nün K›rg›zistan hükümeti-ne, olaylar› “kontrol alt›na almas›” için yard›mgönderme karar› ald›¤› aç›kland›.

Çat›flmalar›n yükseldi¤i zeminEtnik çat›flmalar›n patlak verdi¤i kentlerdenCelalabat’›n Kurmanbek Bakiyev’in memleke-ti olmas› bir rastlant› de¤ildir. Yine Ofl kentide Bakiyev’in etkin oldu¤u-kitle deste¤iningüçlü oldu¤u ülkenin güney kenti olmas› iti-bariyle anlaml›d›r. Ülkenin güneyinde bulu-nan bu iki kent de Bakiyev’in güçlü destekbuldu¤u bölgedir. Buradaki Özbek nüfus ya daaz›nl›k Bakiyev’in taban›n› oluflturuyordu… Hat›rlanaca¤› gibi; K›rg›zistan eski ya da dev-rik devlet baflkan› Kurmanbek Bakiyev, Nisanay›nda halk kitlelerinin dahil edildi¤i bir “is-yan hareketi”yle devrilmifl ve Roza Otubayeva

baflkanl›¤›nda yeni bir hükümet kurulmufltu.Bu geliflmeler evresinde ülkenin güneyine ka-çan Bakiyev’in, iktidar› geri almak için bu böl-gede örgütlenip tehditler savurdu¤u hat›rlan-maktad›r. Yani, memleketi ve genel olarak dagüneyde büyük bir deste¤i oldu¤u için orayakaç›p yerleflmifl, istifa etmeyerek iktidar› gerialmak üzere tehditlerde bulunmufl, belli ha-z›rl›klar-örgütlenmeler yap›p yürütmüfltü. Zi-ra Bakiyev devrildikten sonra K›rg›zistan içteniçe k›p›rdan›p kayn›yordu… Tüm bunlar yeni olaylar›n zeminini iflaretederek gösteren verilerdi(r). Yani iki klik veonlar› perde arkas›ndan yöneten emperyalistgüçler aras›ndaki iktidar dalafl› bugünkü olay-lar›n patlak vermesine neden oldu. Ve elbettegerici iktidar u¤runa etnik sorunun k›flk›rt›la-rak halklar›n birbirine k›rd›r›lmas› suretiylesahnelenen kanl› oyunda, farkl› etnik nüfu-sun yo¤un bulundu¤u Celalabat ve Ofl flehirle-ri seçildi… Çünkü befl buçuk milyon olan ülkenüfusunun yüzde yirmisi Özbeklerden oluflu-yor ve K›rg›zistan’daki ilk etnik çat›flma da 20y›l önce yine ayn› kentlerde yaflanm›flt›! Bubak›mdan söz konusu flehirler, iktidar için et-nik çat›flman›n devreye sokulmas› noktas›ndabirçok aç›dan “uygun” özelliklere sahip… Dolay›s›yla, bugün olaylar›n patlak verdi¤ikentlerin Bakiyev’in etkin oldu¤u kentler ol-mas›, olaylar›n neden-niçin-nas›l geliflti¤inedair aç›k bir ipucu durumundad›r. Eski iktidarde¤iflikli¤i ya da iktidar›n “halk hareketi” görü-nümlü darbeyle ele geçirilmesi, bugünkü et-nik olaylar›n güçlü bir nedenini oluflturmak-tad›r. Aç›k ki, Bakiyev’in devlet baflkanl›¤›n-dan düflürülmesiyle yaflanan klikler aras› he-saplaflma Bakiyev ve onu kullanan emperya-

list güçler taraf›ndan kapat›lm›fl de¤ildir. Birbiçimiyle sürdürülmektedir. Etnik çat›flman›nk›flk›rt›l›p halklar›n birbirine k›rd›r›lmas›ylakurgulanan gerici çat›flmada, halklar›n bir ç›-kar› ve düflmanl›¤› olmad›¤› gibi, tek nedenemperyalizm ve onun yerli uflaklar›n›n iktidarh›rs›d›r.

K›rg›z-Özbek mi, yoksa Rusya-ABD çat›flmas› m›?Bilindi¤i gibi yeniden ABD’ye yeflil ›fl›k yak›pyönünü oraya dönen Bakiyev, yukar›da özet-ledi¤imiz bu geliflmeler dönemi devrilmiflti.Bakiyev’in devrilmesinin alt›nda, amiyane de-yimle Rusya’n›n parma¤› vard›. Ezeli tarihinderinliklerine uzanan Sovyet-ABD çat›flmas›,Sovyet sonras› dönemde renkli darbelerle ya-flanan geliflmelerle farkl› bir aflamaya girmifl-ti. Nitekim, Sovyetler sonras› BDT-Rusya dö-neminde özellikle Putin baflkanl›¤›ndaABD’nin renkli darbeler ata¤› bofla ç›kar›larakbir nevi püskürtülmüfltü. Sular durulmamak-la birlikte, Rusya’da belli geliflmelere tan›kl›kediliyordu. Gürcistan-Osetya sorunu ABD-Rusya aras›ndaki çat›flman›n izdüflümü ola-rak yaflanm›fl, Rusya buradan baflar›l› ç›km›fl-t› denebilir. K›sacas›, eski Sovyet cumhuriyetiülkeleri üzerinde ABD ile Rusya’n›n dalafl› bit-mek bilmiyor. Geliflmeler emperyalist dalafl›nyeni hamlelerle ilerleyece¤ini gösteriyor.‹flte, flimdiki K›rg›z-Özbek çat›flmas› olarakyans›t›lan geliflmeler de söz konusu ABD-Rus-ya çat›flmas›n›n bir uzant›s› durumundad›r.Çat›flman›n temelinde emperyalist dalafl anaetkenken, somut olarak yaflanan K›rg›z-Özbekçat›flmas› iki emperyalist gücün K›rg›zistanflahs›ndaki çat›flmas›d›r. Emperyalist h›rlama-n›n yans›mas› olan etnik çat›flma; ABD yanl›s›

(ABD’ye yaklaflan) devrik baflkan Bakiyev ileRusya yanl›s› Otunbayeva’n›n bafl›nda bulun-du¤u geçici hükümetin temsil etti¤i klikleraras›ndaki iktidar çat›flmas›ndan baflka birfley de¤ildir. Çat›flmaya yol açan somut etniksorun, emperyalizm ile yerli hakim s›n›flar›nyaratt›klar› “yapay” bir sorun oldu¤u gibi; buçat›flman›n “çeteler çat›flmas›” oldu¤u veyaböyle bafllad›¤› iddias› ise gerçeklerin çarp›t›l-mas›ndan baflka bir fley de¤ildir.Elbette ki, K›rg›zistan’›n Özbek az›nl›¤a uygu-lad›¤› bask›lar kabul edilemez gerici bask›lar-d›r. Özbek az›nl›¤›n etnik kökenine dayal› ola-rak kendili¤inden sahip oldu¤u hak ve özgür-lüklerinin tan›nmas› zorunlu ve gereklidir. Nevar ki, etnik çat›flman›n as›l nedeni, etnik bas-k›lardan ziyade, emperyalist senaryolar ve ge-rici hakim s›n›flar›n iktidar sevdas›d›r. Özbek kökenli halk kitlelerinin bu gerici çat›fl-malar içinde evlerini terk ederek mülteci du-rumuna düflüp çekti¤i ac›lar ve yaflad›¤› tümdram›n gerçek sorumlusu, baflta ilgili emper-yalist güçler ve iktidar için gözlerini kararta-rak halklar› birbirine k›rd›ran hakim s›n›flar-d›r. Tüm halklar gibi, Özbek ve K›rg›z halklar›da kardefltir. K›rg›z ve Özbek halklar›, emper-yalizm ve hakim s›n›flar›n gerici iktidar u¤ru-na, etnik k›flk›rtma ve çat›flmayla halklar› bir-birine k›rd›rma oyununa gelmemeli, birbirle-riyle savaflmamal›d›rlar. Çünkü onlar›n ger-çek kurtuluflu s›n›f düflmanlar›na ve dünyagericili¤ine karfl› savaflmaktan geçer. De¤iflikulus ve az›nl›ktan halklar-Özbek ve K›rg›zhalklar› birleflerek emperyalizm ve yerli geri-cili¤e karfl› savaflmal›d›rlar. Halklar›n kurtu-luflu, ulus ve az›nl›klar›n ba¤›ms›zl›¤› ancakböyle mümkün olacakt›r.

“K›rg›z-Özbek Çat›flmas›” Gerici Emperyalist K›flk›rtmad›r!

8 Haziran Sal› günü ‹spanya, son y›llar›n›n enbüyük memur grevine sahne oldu. ‹spanya dev-letinin ve onun sözde sosyalist baflbakan› Zapa-tero'nun liderli¤ini yapt›¤› hükümetin kemers›kma politikas›na karfl› 2 milyon kamu emekçi-si bir günlük grev yaparak sokaklara indi.‹dare sektörü, e¤itim ve sa¤l›k alan›ndaki me-murlar›n kat›ld›klar› grev nedeniyle sokaklardançöpler toplanmazken, tren seferlerinde ciddi ak-sakl›klar olufltu, birçok devlet dairesinde ifllerdurma noktas›na geldi. E¤itim görevlileri, postaemekçileri, yarg› personelleri, havayolu çal›flan-lar›, toplu tafl›ma çal›flanlar› ve sa¤l›k emekçile-rinin de kat›ld›klar› greve en büyük kat›l›m Sevil-le ve Andalucía kentlerinde oldu.Sal› günkü grev, ekonomik krizi bahane ederek15 milyon euro tasarruf sa¤lamak üzere iflçi veemekçilere kemer s›kma politikas› dayatmas›na

karfl› gösterilen ilk direnifl. Bu kemer s›kma poli-tikas›, ‹spanya'n›n memur maafllar›nda bu ay-dan bafllamak üzere yüzde 5 kesintiye gidilmesive 2011 y›l›na kadar maafl art›r›m›n› durdurma-s› gibi kritik bir tak›m bafll›klar› içeriyor. Kamuemekçilerinin bas›na yapt›klar› aç›klamalar, gre-vin ve devam edecek olan direnifllerin maafl ke-sintilerini önlemeye, yani ekonomik sald›r›lar›durdurmaya kilitlenmifl dar bir hareket olmad›-¤›n› gösterir nitelikte. Memurlar; IMF, DünyaBankas› ve Avrupa Birli¤i taraf›ndan dayat›lanyeni çal›flma yasalar›na, sosyal haklar›n gasp›nave ülkede çal›flanlar›n daha fazla soyulmas›nakarfl› bu direnifle bafllad›klar›n›n alt›n› çiziyorlar.‹spanya devletinin hayata geçirmek istedi¤i bupolitikalar, kelimenin gerçek manas›nda çal›-flanlar›n sosyal-ekonomik haklar›n› budamaküzere, bu kesimlere karfl› aç›lm›fl bir savafl ilan›.

Çünkü bu plan›n yürürlü¤e girmesi ile birliktesadece kamu emekçilerinin de¤il, tüm çal›flanla-r›n iflten ç›kart›lmalar› çok daha kolay hale gele-cek, tazminatlar büyük oranda eriyecek, patronkriz yönetimi bahanesiyle iflçinin maafl›nda cid-di kesintilere gidebilecek. Dahas›, kamu emekçi-leri ve milyonlarca iflçi, bu sald›r› ile, toplu iflsözleflmesi haklar›n› da kaybetmifl olacak!Sal› günkü grevin, 28 May›s'ta yap›lan ve geniflbir etki yaratan devlet demiryollar›ndaki grevinard›ndan gelmesi, çal›flanlar›n teslim olmaya ni-yetli olmad›klar›n› devlete bir kez daha göster-mesi bak›m›ndan da önemliydi. Alanlara ç›kan milyonlarca kamu emekçisi ad›-na sendika temsilcileri taraf›ndan yap›lan aç›k-lamada, devletin bütçe a盤›n› kapatmak içinmemur maafllar›nda kesintiye gitmesinin, sos-yal haklar› budamas›n›n kabul edilemeyece¤i

belirtilerek, “2.6 milyon memurdan 2 milyonu-nun soka¤a ç›kmas› bunun göstergesidir.” denil-di. Greve kat›lan kamu emekçisi Maria Zaragoza isehükümetin tutumuna tepki göstererek, “Dünya-y› etkisi alt›na alm›fl olsa da, bizim üretmedi¤i-miz bir krizin faturas›n› neden biz ödeyelim?” di-ye konufltu. Üniversitede hukuk profesörü ola-rak ders veren Ahel Manuel Moreno ise, “Hazi-ran ay› için kayb›m 300 euro olacak ve eflim de300 euro daha az maafl alacak. Yani aile geliri-miz bir ayda 600 euro düflecek. Tabi-i ki biz sadece bu maafl erimelerine karfl› sokak-lara ç›km›fl de¤iliz. Sokaklara ç›kt›k, çünkü busald›r›n›n çok kapsaml› oldu¤unu, her türlü hak-k›m›za büyük bir darbe vuraca¤›n› biliyoruz veönünü almaz isek, bu büyük sald›r›y› yenilerininizlemesi kaç›n›lmaz olacakt›r.”

Ülkenin en büyük sendikas› Comisiones Obreras(CCOO) Baflkan› Ignacio Fernandez Toxo, "Toplu-mun büyük ço¤unlu¤unun bizi destekledi¤ini bi-liyoruz. Hükümetin öne sürdü¤ü bütçe kesintiprogram›n›n alternatifleri var. E¤er hükümet ifl-çilere zarar verecek çal›flma reformunu öne sü-rerse flüphesiz daha kitlesel genel grevler ola-cakt›r. Hükümetin sald›r›lar›n›n dozu artt›kça,eylemlerimizin sars›c› etkisi de artacakt›r. Hiçbirsald›r›y› yan›ts›z b›rakmayaca¤›z." fleklinde ko-nufltu. Hükümet, milyonlarca çal›flan›n karfl› ç›kmas›nara¤men çal›flma yasalar›ndaki de¤ifliklik önerisi-ni Çarflamba günü iflveren ve iflçi sendikalar›nasunacak. Baflbakan Luis Rodriguez Zapatero, iflçive iflverenlerin uzlaflmaya varmamalar› duru-munda, kendi reform planlar›n› 16 Haziran günüonaylayarak ilan edeceklerini söyledi.

“Hiçbir sald›r›y› karfl›l›ks›z b›rakmayaca¤›z”

Bugün Hindistan’da Hint burjuvazisine ve emperyalizmekarfl› verilmekte olan Halk Savafl› ülkenin üçte birinde h›z-l› bir biçimde gelifliyor. Alt kastlardan ve kabilelerden ge-len birkaç bin savaflç› taraf›ndan verilmekte olan basit birgerilla savafl› de¤il söz konusu olan. Kurtulufllar› için bafl-ka bir çarenin olmad›¤›n›n bilincinde olan ve flimdiden birdüzine eyalette genifl kurtar›lm›fl bölgeler oluflturma iflinegiriflen, milyonlarca yoksul köylü, parya ve kad›n taraf›n-dan da desteklenen ve Hindistan proletaryas›n›n partisiolan Hindistan Komünist Partisi (Maoist) önderli¤inde ve-rilmekte olan gerçek bir Halk Savafl›’d›r. Halk Savafl› yoksullu¤un, feodal ve kapitalist sömürünün,kast zulmünün ve do¤al kaynaklar›n ya¤malan›fl›n›n en yo-¤un oldu¤u, emperyalist güdümlü Hint kapitalizminin ya-ratt›¤› çeliflkilerin en keskin bir biçimde hissedildi¤i birbölgede bafllat›lm›flt›. Bugün bu Halk Savafl› flehirlerde degençleri, ö¤rencileri ve devrimci-demokrat ayd›nlar› y›¤›n-lar halinde saflar›na çekmekte oldu¤u gibi uluslararas›alanda muazzam bir deste¤e sahiptir.Halk Savafl›’n› bast›rma amac›yla, emperyalizmin deste¤i-ni arkas›na alan Hindistan devleti “Yeflil Av Operasyonu”ad› verilen devasa bir operasyon bafllatm›flt›r. Halka uygu-lanan bask›n›n en etkin flekilde yayg›nlaflt›r›lmas›ndanbaflka bir fley olmayan bu operasyon Hindistan’›n yoksulemekçi kitlelerine “yok edilecek asalaklar” muamelesininyap›lmas›na da olanak tan›m›flt›r. Hindistan devleti, ülkes›n›rlar› dahilinde, halka karfl› askeri bir sald›r› bafllatm›fl,bu sald›r›y› da ileri teknoloji ürünü silahlar kuflanm›fl polismüfrezeleri ve köylerde ya¤ma, ekin yakma, önceden tes-pit edilen flah›slara suikast ve toplu katliam ve tecavüz ey-lemlerine baflvurarak halka terör estiren paramiliterlerarac›l›¤›yla sürdürmektedir. Operasyon bu bak›mdan yak›ntarihte Sri Lanka’da Tamil halk›na ve Tamil Ulusal Kurtu-lufl Hareketi’ne uygulanan soyk›r›m benzeri sald›r›y› and›r-maktad›r. Hindistan devleti bütün bunlar› halk›n devrimci kurtuluflmücadelesini kan ile bo¤abilece¤ini zannederek yapmak-tad›r. Aralar›nda ABD’nin, Avrupa devletlerinin, Rusya’n›nda bulundu¤u emperyalist güçler ve onlar›n bas›nlar› daolanlara sessiz kalarak katliam› onaylamaktad›rlar. Hindis-tan devletinin suçlar› ülke içinde, aralar›nda küreselleflmekarfl›t› hareketin öne ç›kan isimlerinden olan yazar Arund-hati Roy’un da bulundu¤u, kalabal›k bir ayd›nlar toplulu¤u-nun muhalefeti ile karfl›laflmaktad›r. Dünyan›n dört bir ya-n›nda da siyasi aktivistler “Yeflil Av” dahilinde ifllenensuçlar› lanetlemekte ve operasyonun durdurulmas› için ça-ba sarf etmektedirler. “Hindistan Halk›’na Karfl› Gerçekleflmekte Olan Savafl’aKarfl› Uluslararas› Kampanya” adl› hareket Hindistan hal-k› ile dayan›flma ve ülkedeki durum hakk›nda insanlara bil-gi verme amac›yla bir kampanya bafllatm›flt›r. Ama Hindis-tan’daki karfl›devrimci güçlerin iflledi¤i suçlar› lanetlemek-ten öteye gitmek zorunday›z. Hindistan Komünist Partisi(Maoist)’in önderli¤indeki emekçi halk kitleleri bugün tarihyaz›yorlar. Küresel çapta emperyalizm ve karfl›-devrimciburjuvazi ile proletarya ve devrimci halk s›n›flar› aras›ndavar olan s›n›f savafl›m›n›n destans› bir bölümünü üstelik.Hindistan’daki Halk Savafl›’n›n geliflimi, günümüz dünya-s›nda devrimin esas e¤ilim oldu¤unun yepyeni ve güçlü birkan›t›d›r. Ça¤›m›z›n Marksizm-Leninizm’i olan Maoizm’in bunal›mça¤›ndaki emperyalizme karfl› dünya halklar›n›n rehberi ol-du¤unu da aç›kça gözler önüne sermektedir. Proleter öncülerin Hindistan’daki Halk Savafl›’n›n sadeceGüney Asya’da de¤il tüm dünyada al›fl›lm›fl güç dengeleri-ne karfl› ç›kacak bir olay oldu¤unu kavramalar› zorunludur.Bu yüzden biz Maoist ve devrimci partiler ve örgütler kit-lesel bir destek kampanyas› bafllat›yor ve çeflitli ülkelerde-özellikle de emperyalist canavar›n ba¤r›nda-konferanslar,yürüyüfller, toplant›lar düzenleyecek uluslararas› bir des-tek komitesi oluflturulmas› için ça¤r›da bulunuyoruz.Hindistan’da Halk Savafl› ile zafere do¤ru!

Maoist Komünist Partisi (Türkiye-Kuzey Kürdistan)Maoist Komünist Parti (Fransa)Maoist Komünist Parti (‹talya)Devrimci Komünist Parti (Kanada)Hindistan Komünist Partisi (ML) Naxalbari

Hindistan’daki Halk Savafl’›na Uluslararas›Destek ‹çin Ça¤r›

K›rg›z-Özbek çat›fl-mas› da söz konu-su ABD-Rusya ça-t›flmas›n›n biruzant›s› durumun-dad›r. Çat›flman›ntemelinde emper-yalist dalafl anaetkenken, somutolarak yaflananK›rg›z-Özbek çat›fl-mas› iki emperya-list gücün K›rg›zis-tan flahs›ndaki ça-t›flmas›d›r

‹pod, Macbook Pro ve ‹phone'lar› üre-ten birkaç firmadan birisi olan, Mo-torola, Nokia ve Sony Ericsson markatelefonlara parça üreten, dünyan›nen büyük bilgisayar kasas›, anakart,ekran kart› ve bilgisayar fanlar› üre-tici Foxconn'da iflçi intiharlar› dur-muyor. Firmada, bu y›l›n bafl›ndanbu yana yaflanan intihar giriflimle-rinde 15 iflçi yaflam›n› yitirdi. Çin'de di¤er say›s›z iflyerinin yapt›¤›gibi Foxconn'da da iflçilere ayl›k 132dolar gibi son derece düflük bir ma-afl ödeyerek, kar›na kar kat›yor. Seriüretim nedeniyle iflçilerin bafllar›n›

kafl›yacak zaman bulamad›klar› flir-kette, çal›flma koflullar› son derecekötü ve sosyal güvenlik yok. Bunakarfl›n firma bugüne kadar ne iflçile-rin çal›flma koflullar›n› düzeltmekiçin bir giriflmde bulundu, ne de ma-afllar›na zam yapt›. Sene bafl›ndanberi 12 iflçinin, bu kötü koflullar ne-deni ile intihar ederek yaflamlar›nason vermeleri ve bu olaylar›n bas›nayans›mas› dahi flirkete bu konudaad›m att›rmaya yetmedi! Ancak ye-ni intiharla hayat›n› kaybedenlerinsay›s›n›n 15'i bulmas› ve dünya ge-nelinde Foxconn'a tepkilerin artma-

s› üzerine HP, Apple, Nokia ve Dellgibi emperyalist tekeller Fox-conn'un üretim tesislerinde bas›naç›klamas› yaparak, bu iflçilerinölümlerindeki paylar›n› gizlemeyeçal›flt›lar ve bunu da Foxconn'u, ifl-çilerin çal›flma koflullar›nda k›sm›iyilefltirmeler yapmaya yönelterekgerçeklefltirmeye yoluna gittiler.Tüketici halk›n tepkisini çekmemekve sat›fllar›ndan elde ettikleri karla-r›n› korumak kayg›s›yla bu tekelle-rin yapt›klar› bask›, Foxconn'un dabenzer kayg›lar› ile buluflunca, iflçimaafllar›na zam haberleri gelmeye

bafllad›. Önceleri 132 dolar olan iflçi-lerin ayl›klar›, ilk olarak 176 dolaraç›kart›ld›, ard›ndan da 294 dolara ç›-kart›ld›¤› aç›kland›. Böylece Fox-conn bünyesinde çal›flan 800 bin ifl-çinin ayl›klar›nda yüzde 66 oran›n-da bir art›fl sa¤lanm›fl oldu. Tabi-i ki 15 iflçinin hayat› pahas›na!Ancak Foxconn patronlar›n›n, dün-ya tekelleri ile rekabet etmek ve da-ha fazla kar pay› elde etmek için ça-balayacaklar› dikkate al›nd›¤›nda,olaylar gündemden düfltü¤ü andaiflçi maafllar›n›n yeniden düflmesimuhtemel görünüyor. Zira kötü ça-

l›flma koflullar› ve düflük maafllar

nedeniyle iflçilerin tepkilerinin artt›-

¤› Foxconn tam bir kaynayan kazan

haline gelmifl durumdayd›. fiirketin

patronlar›, kaynayan kazandaki su-

yun üzerlerine dökülmemesi için bu

ad›m› atm›fl gibi görünüyorlar. Bu-

nunla birlikte Honda iflçilerinin ve

ülkedeki kimi di¤er tekellerdeki iflçi-

lerin son dönemlerde artan direnifl-

leri ve elde ettikleri kazan›mlar, ül-

kede iflçilerin çal›flma koflullar›n›n

düzeltilmesi için umut verici bir ve-

ri sunuyor.

Bu kadar intihara bu kadar maafl art›fl›!

Page 11: 17 - 30 Haziran 2010 -  Sayı 178

17-30 HAZ‹RAN 2010DEVRiMCi DEMOKRASi AANNAALL‹‹ZZ 11

Türkiye-Kuzey Kürdistan’da devrimci durum uy-gun olup, kendili¤inden gelme hareket belli birvarl›k gösterse de, komünist ve devrimci hareketya da bilinçli örgütlü s›n›f hareketi ne yaz›k ki, c›-l›z durumdad›r. Dolay›s›yla geliflmeleri yönlendi-ren veya belirgin derecede etkide bulunan durum-da de¤ildir. Stratejik aç›dan devrimci gelece¤itemsil etse de, taktik-örgütsel bak›mdan ciddi birsiyasi güç de¤ildir. O halde geliflmelerin taktik-ge-çici niteli¤inin devrimci çizginin inisiyatifinde ol-may›p, hakim s›n›flar›n inisiyatifinde seyretti¤inisöyleyebiliriz. Buna karfl›n, karfl›-devrim içindekiçatlaklar, klikler aras› iktidar dalafl›, siyasi istik-rars›zl›klar›n›n derinleflmesi, emperyalist ekono-mik krizin yans›malar›, hakim s›n›flar›n emperya-list ekonomik politikalar ba¤lam›nda ç›kard›klar›faflist bask› ve sömürü yasalar›, özellefltirme poli-tikalar›n›n sonuçlar›, proletarya ile emekçi halkkitlelerinin derinleflen yoksullu¤u, iflsizlik ve ge-çim sorunu, ekonomik-demokratik sorunlara ba¤-l› olarak büyüyen talepleri, hakim s›n›flar›n halk-lar›m›z ve Kürt ulusuna karfl› yürüttükleri ›rkç› fa-flist sald›r›lar ve devrimci durumu ile devrimcidalgay› besleyen daha birçok etmen; komünist vedevrimci hareketin geliflmesine imkan tan›yan vedevrimci geliflmeye meydan açan nesnel flartlar›bar›nd›rmaktad›r. Yani devrimin subjektif güçlerinispeten zay›f ve güdük de olsa, objektif flartlardevrim ve devrimci savafl için uygundur. Gericihakim s›n›flar›n inisiyatifinde de olsa, süreç dev-rimci geliflmelere gebedir, bu özelli¤i kesinlikle veobjektif olarak tafl›maktad›r. Yinelemek gerekirse; objektif flartlar devrimcizenginlikle uygun f›rsatlar verse de, devrimin sub-jektif flart› olan bilinçli devrimci s›n›f hareketininpratik-örgütsel siyasi güç olarak son derece yeter-siz oldu¤u aç›kt›r. Öte yandan politik aç›dan veya askeri güç ve kit-lesellik bak›mlar›ndan etkin olan Kürt ulusal ha-reketi hakim s›n›flar› zorlayacak durumda olupgeliflmelerde rol oynamaktad›r. Burjuva milliyetçimantalite zeminindeki ideolojik ve stratejik çizgiaç›s›ndan k›r›lgan olan ulusal hareket realitesi, fluanki (devrimci) siyasi pozisyonu itibar›yla hakims›n›flar›n siyasi istikrar›n› etkilemekte, kompra-dor, bürokrat, feodal klikler aras› çeliflkilerin de-rinleflmesine etkide bulunmaktad›r. Ulusal hare-ket, taktik biçim olarak kulland›¤› gerilla savafl›n-da önemli bir pratik ortaya koymaktad›r. Politikbak›mdan devrimci taktik olarak girdi¤i süreçolumlu geliflmeyi ifade eder. Bu durum, tasfiyecie¤ilime karfl› devrimci e¤ilimi güçlendiren önemlibir geliflmedir. Bu devrimci eylemin hakim s›n›fla-r› bask› alt›na ald›¤› da özellikle görülmek duru-mundad›r. ‹ktidar›n yürüttü¤ü malum süreç,mevcut haliyle Kürt ulusal hareketi ya da Kürtulusu iradesinin direnifline tak›ld›. Önümüzdekisürecin Kürt ulusal hareketinin belli talepleri do¤-rultusunda at›lacak somut ad›mlarla geliflece¤ibelirmektedir. Ne var ki bunlar›n da Kürt ulusalhareketinin taleplerini karfl›lamaktan uzak olaca-¤› ve ulusal sorunun demokratik çözümündenfersah fersah uzak oldu¤u-olaca¤› aç›kt›r. “De-mokratikleflme-çözüm” süreci denen projeyleKürt ulusuna neler uyguland›¤› aç›kt›r. DTP’ninkapat›lmas›, aralar›nda belediye baflkanlar› veparti yöneticilerinin de bulundu¤u binleri aflankiflinin tutuklanmas›, parti baflkanlar›na siyasetyasa¤› ve fliddet uygulamalar› ile rencide eden uy-gulamalar, çocuklar›n katledilip, hapsedilmesi vedaha birçok faflist milli zulümcü imha-inkar poli-tikas›ndaki ›srar, uluslararas› konseptlerle derin-lefltirilmek istenen tasfiye hareketi her fleyi ale-nen ortaya koymaktad›r. Ki, bunu gören ulusalhareketin gerilla savafl›n› t›rmand›rmas› da “çö-züm” denen sald›r›n›n nemenem oldu¤unu göste-ren ayr› bir kan›tt›r.K›sacas›, flartlar devrimci savafl›n gelifltirilmesiiçin haz›r ve lehinde olmakla yeterli bulunmakta-d›r. Bu, birinci cephedeki durumdur. Ve komünist-ler elbette ki, meseleye bu yönden, yani devrimcidinamiklerden yaklaflmak durumundad›rlar. Poli-tika ve taktiklerini bu öz üzerinden flekillendirirler.Fakat ikinci yan› da göz ard› edemezler.Co¤rafyam›zdaki geliflmeler emperyalist dünyasistemi d›fl›nda olmad›¤› gibi, esasta emperyalistpolitikalar›n tesirinde cereyan etmektedirler. Bu,geliflmelerin karfl›-devrimci özelli¤ini, yani ikincicepheyi oluflturan yand›r. Çünkü, co¤rafyam›zda-ki devlet iktidar› ve hakim s›n›flar emperyalizmegöbekten ba¤›ml› yar›-sömürge-yar› feodal statü-de bulunmaktad›rlar. Emperyalizm devlete eko-nomik olarak hükmetmekte ve politikalar›n› tayinetmektedir. Bu bak›mdan devlet iktidar›n›n siyasiba¤›ms›zl›¤› da göstermelik olmaktan öteye geç-memektedir. Dolay›s›yla siyasi kararlar› da em-peryalizmle olan hukukuna göre biçimlenmekte-dir. ‹ç politika aç›s›ndan da, d›fl politika bak›m›n-dan da; Türk devletinin belirleyip ald›¤› karar veuygulad›¤› politikalar emperyalist pazarl›klar›n vegerici ç›kar hesaplar›n›n gere¤idir. Fakat her fleybu kadar düz de¤ildir.Emperyalist güçler aras› dengeler ve bu dengeler-deki geliflmeler, emperyalizmin de¤iflik devlet-uluslardan uflaklar› aras›nda tesis etmek duru-munda oldu¤u ç›kar dengesi veya uyumu, uflakla-r›n›n belli ç›karlar›n› gözeterek konjonktürel du-rumdan ve jeo-politik co¤rafik konumlar›ndan fay-dalan›p emperyalist dengelere dayanarak imtiyaz-lar›nda ›srar etmesi, hatta uflakl›k hizmetine kar-fl›l›k olarak da olsa devlet veya iktidar s›n›flar› ç›-

karlar›n›n kollanmas›, komprador burjuvazininpalazlanma istemi, emperyalist ç›kar ve stratejiler-le uflak s›n›flar devleti ç›karlar›n›n çat›flmas›, efen-di ile uflak aras›nda arz-talep uyumsuzlu¤u, iç ge-liflmelerle uluslararas› geliflmeler aras›nda uyumsorununun gündeme gelmesi, ülke içindeki hakims›n›flar aras›ndaki dalafl, y›pranm›fl yüzlerin yeni-lenmesi anlam›nda siyasi temsillerin de¤ifltirilme-si ve bunun yaratt›¤› çeliflki gibi birçok unsur, süre-cin ya da geliflmelerin düz bir çizgi izlemeyip kar-mafl›k geliflmelere tan›k olmas›n› koflullar.

Bilinen taktik “sol” iflletmeDahas›, emperyalizmin derinleflmesi ve uluslara-ras› tekellerin büyüyerek yeni pazarlara ihtiyaçduymas› ve ayn› zamanda daha büyük kamplafl-malara geçmesi, emperyalist sistemde çalkant›la-

ra yol açmakta, yeni aray›fllara iterek pazar dalafl-lar›n› derinlefltirmektedir. Öte yandan kriz ürete-rek t›kanmalar yaflayan emperyalist dünya siste-mi, hem emperyalist-kapitalist sistemin iç çeliflki-si ve istikrar› aç›s›ndan bay›l›p sendromlar yafla-yarak iç çat›flmalar›n› derinlefltirmekte ve hem dekölelik boyunduru¤u alt›ndaki proletarya ve halk-lar›n mücadelelerinin geliflmesine zemin sunupyol açmaktad›r. Yine sosyal patlamalar korkusu,emperyalist gericili¤i, yeni strateji ve ataklar ge-lifltirmeye ya da dünyay› yeniden dizayn etmeyeitmektedir. Emperyalist çözümsüzlük ve krizler,emekçi halklar›n alternatif kuvvetler olarak ör-gütlenip devrime yönelmelerinin zeminini güç-lendirirken; dünya gericili¤i bu muhalefetin sis-tem içinde tutulmas›-düzene entegre edilmesiiçin sahte sosyal-demokrasi modelini taktik ola-rak devreye sokmaktad›r. “Sol” halkç› söylem vegörünümlü burjuva muhalefeti örgütleyerek bu-nu çare olarak sunmaktad›r. Sol ak›m veya dev-rimci halk hareketinin geliflme koflullar› nesnelolarak derinleflmektedir. Bunun egemen s›n›flaraç›s›ndan bertaraf edilmesi ancak sahte bir sol’unyarat›lmas› ile mümkündür. Tarihsel olarak em-peryalizmin de sa¤›n politikalar›nda ipli¤i pazaraç›km›flt›r. Siyasal olarak da yaflanan kriz ile bu-nun yoksul dünyay› vuran sonuçlar› ve emperya-list sald›rganl›¤›n teflhir olmas›, dünya ölçe¤indeanti-emperyalist hareketin geliflmesinin yan› s›ra,halk hareketlerinin var olan›n üzerinden patlakvermesi beklenmektedir. Bunun önlenmesi için,halk kitlelerini oyalayarak sistem içinde tutmayayarayan “sosyal devlet” modeli veya “sol iktidarla-r›” çare olarak devreye sokan takti¤e baflvururlar.Emperyalist talan, sömürü ve krizin yükünüomuzlayan ba¤›ml› ülkelerde ise, devrimci hare-ket daha da kabarma efli¤indedir. Buralar hakims›n›flar› daha erken paçavraya dönmekte ve de¤i-flimleri koflullamaktad›r. Emperyalist stratejileriyürütmede, halk kitlelerini karfl›s›na alan veyatoplumsal uyumu sa¤lamada zaafiyet göstererekbaflar›s›z kalan hükümetler at›larak yerine yenile-ri getirilir. Demode olmufl bu emperyalist gericimizansen maalesef hala tutmaktad›r. Co¤rafyam›zda CHP flahs›nda gündeme gelen-ge-tirilen geliflmelerin bir yan› hiç kuflkusuz ki, halkkitlelerini kontrol etmek için yedek lastik olaraktuttuklar› “sol” k›l›kl› parti ve hükümetleri devre-ye sokan taktikten ileri gelmektedir. Bu, CHP’nintek bafl›na hükümet yap›laca¤› anlam›na gelmez.AKP’nin tek bafl›na iktidar› emperyalist sürecinyürütülmesi için yeterli de¤ildir art›k. Ne var ki,AKP’nin Müslüman dünya üzerindeki etkisi, onun

bir ç›rp›da veya tamamen devre d›fl› b›rakmas›n›nönünde engel görülmektedir. Dolay›s›yla, koalis-yon biçimi daha kuvvetli tercihtir. Koalisyonuntoplumsal uyumu sa¤lama, halk kitlelerinin mu-halefetini kontrol etme, uluslararas› sahada (enaz›ndan bölgede) ABD karfl›tl›¤›n›n güçlü oldu¤u‹slam dünyas›nda ABD ad›na belli bir yumuflamaveya kontrolü tesis edebilecek özellikte olmas›aranacakt›r. Bu da AKP-CHP koalisyonunu güçlüihtimal haline getirmektedir…

Türk devletinin AKP hükümetiyle yolculu¤uTürk devleti BM’nin ‹ran’a yapt›r›m uygulama ka-rar›na ret oyu verdi. Lübnan çekimser oy kulland›.Türk devleti ‹srail katliam› ve Gazze iflgali-abluka-s›na karfl› tavr› ile ‹ran’a yapt›r›m uygulamaya retoyu veren bu tavr› ‹slam veya Arap dünyas›nda

“one munite”den sonra ikinci bir dalgalanma ya-ratt›. Bu geliflme, Türkiye-Kuzey Kürdistan’da dabenzer flekilde yank› buldu. Özellikle din unsuru-na dayal› kendi taban ve çevrede kuvvetli bir be-¤eni ve övgüyle karfl›lan›p, AKP-Erdo¤an etraf›ndabir kenetlenme dalgas› yaratt›. Öyle ki, K›l›çdaro¤-lu “rüzgar›” bir ç›rp›da gündemden düfltü-düflü-rülmüfl oldu. Fakat Gülen’in aç›klamas› gecikme-den devreye girdi ve durum yeniden ve belli boyu-tuyla AKP aleyhine evirilmeye bafllad›. Ki, buAKP’ye verilen mesaj anlam›nda son derece an-laml›yd›…Kaba alg› veya reel görüntü fluydu: AKP-Erdo¤an,ABD’ye ra¤men ‹srail’in Gazze iflgal zulmü ve Ma-vi Marmara katliam› flahs›nda ‹srail’e karfl› tav›ralarak Filistin-Hamas yan›nda yer ald›. YineABD’ye ra¤men, BM’nin ‹ran’a yapt›r›m karar›nakarfl› ç›karak ‹ran’›n yan›nda ve ABD karfl›s›ndayer ald›... Bu planl› ad›mlarla AKP’nin ç›k›fl yapt›-¤›n› söylemek gerekir. AKP bunu yapmak duru-mundayd› çünkü, oy kayb› bafllam›fl, Baykal skan-dal›yla yakalanan CHP-K›l›çdaro¤lu sansasyonugündemi sürükleyerek AKP’yi geriletmifl ve enönemlisi de ABD, AKP’nin zay›flat›larak tek bafl›nahükümet olma pozisyonundan geri alma ad›mla-r›n› devreye sokmufltu… Türk devletinin ABD’ye ra¤men bu tutumu d›fltanbak›ld›¤›nda veya yüzeysel bak›fl aç›s›yla de¤er-lendirildi¤inde ve eminiz ki birçok kesim aç›s›n-dan flafl›rt›c› oldu ya da flaflk›nl›kla karfl›land›. Oy-sa geliflmelerin iç yüzüne bak›ld›¤›nda, geliflmeleranlamland›r›l›p izah edilebilir durumdad›r. Özet olarak; ABD’nin ‹ran’› kontrol etme, etkisizlefltirme vebenzeri sorunu var. Amaç, ‹ran’› kendi hükümalan›nda tutmak, denetime almak veya bölgedekuraca¤› kendi istikrar›na karfl› bir unsur olmak-tan ç›karmak ve Rusya’n›n bafl›n› çekti¤i kampaetkin olarak dahil olmas›n› engellemektir. Tümbunlar›n uzant›s›nda uzun zamand›r gösterdi¤içabadan da anlafl›laca¤› üzere, en nihayetinde‹ran’da kendine ba¤›ml› bir iktidar oluflturmakt›r.Bu ere¤ine k›sa vadede ulaflamad›¤›ndan hiç de-¤ilse oradaki ABD karfl›tl›¤›n› minimize etmek, birbiçimiyle lehine çevirmektir. Yukar›da özetledi¤imiz durum göz önüne al›nd›-¤›nda, adeta kendi inisiyatifi ve kontrolünde ifllet-ti¤i BM’den ‹ran’a yapt›r›m karar› ç›karmas› bek-lenen geliflmeydi. Bir taraftan bu yolla ‹ran’› ablu-kaya al›rken, öte yandan Türk devleti vas›tas›yla‹ran’› belli noktalara çekip tutmay› ve oyalamay›sa¤lamas› son derece baflar›l› bir taktik veya stra-tejidir. ‹ran’›n Türk devleti üzerinden belli bir de-

netim veya kontrole tabi tutulmas› amac›yla,Türk devletinin BM “karfl›t›” ve ‹ran yanl›s› bir tu-tum almas› gerekirdi. Dolay›s›yla Türk devletinin‹ran’a karfl› yapt›r›m karar›na karfl› oy kullanma-s›nda flafl›lacak bir durum yoktur. Türk devletininbu tutumu tamamen ABD’nin mizansenine uy-gundur. Nitekim Erdo¤an; “‹ran’la yapt›¤›m›z nük-leer enerji takas› anlaflmas› Obama’n›n bizleregönderdi¤i mektubun gere¤idir” tarz›ndaki aç›kla-mas›, geliflmelerin ABD oyunu oldu¤unu ve Türkdevletinin de ABD’nin direktifleriyle bu oyundarol ald›¤›n› deflifre etmektedir. ABD ile Türk devle-tinin stratejik ortakl›¤›, yani Türk devletinin stra-tejik uflakl›¤› zemininde, ‹ran’a yapt›r›m uygula-ma meselesinde, esasta ABD’nin oyununa uygunolarak tutum geliflmifltir. Türk devletinin ‹ran’la takas anlaflmas›, diploma-

tik eksendeki bu oyunun parças› olarak ABD’ninTürk devletine emretti¤i ve ABD’nin uygulad›¤›stratejik politikan›n ürünüydü. Yani, Türk devleti-nin yapt›r›m uygulama karar›nda ABD’ye tersdüflmesi, yine ABD’nin Türk devleti üzerinden‹ran’› belli bir yerde tutarak oyalama veya bir bi-çimiyle geriletme amac›na uygundu.ABD’nin, AKP hükümetinden deste¤ini yavafl ya-vafl çekerek, bu hükümetin de¤ifltirilmesi için bel-li ad›mlar att›¤› görülüyor. Bu, AKP’nin mutlak fle-kilde gözden ç›kar›ld›¤› anlam›na gelmez. Bilakis,yeni hükümetin koalisyon orta¤› yap›lmas›-olma-s› büyük bir olas›l›kt›r. Fakat, böyle de olsaAKP’nin mevcut pozisyonu veya hükümeti yeterligörülmeyerek bu do¤rultuda ad›mlar at›lmakta-d›r. CHP’nin hükümete tafl›nmas› veya ortak edil-mesi amac›yla, Baykal’›n bildik organizasyonlarlave uygun zeminde ekarte edilerek bafla getirilenK›l›çdaro¤lu takti¤iyle yaflanan geliflmeler,AKP’nin en az›ndan tek bafl›na hükümet etmesi-nin sonland›r›laca¤› iflaretiydi. ABD’de yaflayanCIA unsuru Fetullah Gülen’in AKP’ye ters aç›kla-malar› da dikkate de¤erdir. AKP bu durumu fark etmifl durumdad›r. Bundan-d›r ki, bir taraftan popülist propaganda ve diniduygulara hitap ederek kendi “oy deposunu” ya¤-malatmama ve il il gezip destek arama-oy topla-ma çal›flmalar›n› yo¤unlaflt›rmakta, öte yandanyap›land›rma projesi dahilinde “demokratiklefl-me-aç›l›m” demagojisine ba¤l› olarak anayasa de-¤iflikli¤i-referandum ad›mlar› ile emperyalistleregüvence vermeye ve özellikle “tafl atan çocuklaraaf” düzenlemesi kapsam›nda Kürt ulusunun kimihassas duygular›na hitap ederek oy deposunu bu-radan doldurmaya çal›flmaktad›r. Oy potansiye-liyle-halk deste¤iyle kendisini yeniden emperya-listlerin tercihi haline getirmeye çal›flmaktad›r.Ancak, karfl›-devrimci bir özelli¤i anlam›nda em-peryalist tasfiyeci süreç olan devletin yap›land›r›l-mas› sürecini AKP’nin tam baflar›yla yürütemedi-¤i a盤a ç›km›flt›r. Dolay›s›yla de¤iflik toplumsalkategorilerin uzlaflmas›n› sa¤layarak, emperyalistproje sürecini daha baflar›l› yürütecek bir hükü-metin ifl bafl›na getirilmesi, ABD aç›s›ndan da,Türk hakim s›n›flar›n›n ezici ço¤unlu¤u aç›s›ndanda bir uzlafl› ve ihtiyaç haline gelmifltir. K›sacas›, AKP devletin yap›land›r›lmas› sürecinde.Bunlarla birlikte bu baflar› belli bir y›pranma pa-has›na elde edildi. Dolay›s›yla ABD bu stratejisiniuygulamak için, baflar›l› olacak daha uygun veyadaha makul bir hükümet oluflturmaya karar ver-mifl görünüyor. Dolay›s›yla da AKP’nin mevcutpozisyonuna da bir anlamda son vermeye yönel-

mifl görünüyor. Bundan dolay› AKP, ABD’ye karfl›tkimi ad›mlar gelifltirmekte, tezatl›k yans›tmakta-d›r. Bir taraftan Rusya ile büyük stratejik anlafl-malar imzalamakta, öte yandan “demokratiklefl-me-aç›l›mlar” sürecine devam ettiklerini aç›klaya-rak ABD’ye çeflitli mesajlar vermektedir.

Eksen de¤iflikli¤i mi?‹flte gündeme oturan eksen de¤ifltirme tart›flmala-r›n›n temeli de bu zemindeki geliflmelere dayan-maktad›r. Eksen kaymas› tart›flmas›nda göz önü-ne al›nmas› gereken hakikat fludur: Ne emperyalistler ve ne de yerel gerici-faflist ikti-darlar hiçbir zaman eli kolu ba¤l› kalmalar›na yolaçacak siyasetler gütmezler. Genellikle tek siyasetve stratejiye ba¤l› kalmazlar. Daima ikiyüzlü oy-nar, ikili politika ve hesaplar yaparlar. Blörf veflantaja baflvurmay›, ellerindeki kozlar› kendi im-tiyazlar› için kullanmay› asla ihmal etmezler. S›-n›f ve iktidar ç›karlar› neyi gerektirirse onu yapar-lar. Dolay›s›yla, onlar› ve politikalar›n› biçimlendi-rip yönlendiren, gerici s›n›f bencil ç›karlar›na da-yal› iktidar egemenlikleridir.Ne var ki, göbek ba¤›yla emperyalizme ba¤›ml›olan ülke iktidarlar› veya gerici egemen s›n›flargenellikle iplerini tutan emperyalist gücün inisi-yatifinde hareket eder-etmek zorundad›rlar. Bunakarfl›n belirli flartlarda, kendi uflakl›k pozisyonla-r›n› ya da zengin sömürü pazar› olma statülerinipazarl›k unsuru haline getirerek, de¤iflik emper-yalist güçlere göz k›rparlar. Yani, emperyalistkamplar aras› güç dengelerindeki geliflen durumaba¤l› olarak, ülke pazarlar›n› pazarl›k unsuru ola-rak kullan›p, kopard›klar› tavizlere ba¤l› olarakefendi de¤ifltirebilir; iktidar olma veya benzer ge-rekçelerle birine ya da ötekine yanaflmay› tercihedebilirler.Somut durumda gerçekleflen tam bir eksen de¤i-flikli¤i de¤ildir. ‹slami sermayeye ve devletlere da-ha fazla yaklaflma realitesi ABD veya Bat›l› serma-yeden kopma anlam›na gelmemektedir. AKP hü-kümetinin ABD taraf›ndan bir nevi gözden ç›kar›l-mas› durumu, AKP’nin blöf yapmas›na yol aç-maktad›r. Putin ziyaretleri ve Rusya’yla yap›lananlaflmalar bir yan›yla bunun göstergesidir. Ve el-bette yerli hakim s›n›flar efendileriyle girdiklerianlaflmazl›klara ba¤l› olarak farkl› güçlerle anlafl-malar imzalama gibi ad›mlar atabilirler. Bundaemperyalist kamplar aras› geliflme ve dengelerde-ki de¤ifliklikde rol oynar.Bugünkü durumda söz sahibi-egemen olan tekel-ci büyük emperyalist sermayenin hükmü eksende¤iflikli¤ine izin vermeyecek etkidedir. K›sacas›yaflanan eksen de¤iflikli¤i de¤il, bilakis ABD güdü-münde Türk devletine biçilen misyonun yerinegetirilmesi esas›na ba¤l› politikalar güdülmekte-dir. Sürecin esas yan› budur. Mevcut kimi gelifl-meler, çat›flma ve tezatl›klar bu ana ekseni de¤ifl-tiren nitelikte de¤ildir. Emperyalist dünya gericili-¤inin kundaktaki bebe¤i durumunda olanAKP’nin, emperyalizme ra¤men eksen de¤ifltirme-si genel olarak mümkün olmay›p, bugün itibariy-le bunun flartlar› yoktur. Refah Partisi’nin ak›betiörnektir. Öte yandan, AKP’nin yürüttü¤ü süreçkarfl›s›nda yaflad›¤› t›kan›kl›k ve hükümetinin kri-tik noktaya gelmesi de bunu göstermektedir. Devletin yap›land›r›lmas› projesine ba¤l› olarak,Kemalist devlet gelene¤inin tutucu-statükoculu-¤u afl›larak, Türk devleti emperyalizmin stratejikve güncel ihtiyaçlar›na uygun biçimde düzenlen-mektedir. ‹flte yaflananlar›n özü budur. Hakim s›n›flar cephesindeki tart›flmalar hükümetde¤iflikli¤i üzerinde odaklanmaktad›r. Her klikolanaklar›n› seferber etmifl durumdad›r. GerekAKP’nin temsil etti¤i klik ve gerekse muhalefeteden kli¤in tüm siyasetleri iktidar›n elde tutulma-s› veya ele geçirilmesine dönük yürümektedir.Anayasa tart›flmalar›ndan, yarg› tart›flmalar›na,“Ergenekon”dan CHP’deki geliflmelere, faflistliksuçlamalar›ndan demokrasi ve halkç› söylevlere,devletin yap›land›r›lmas›ndan eksen de¤iflikli¤itart›flmalar›na kadar tüm tart›flmalar, kompradorkliklerin bir birini yenerek iktidara oturup halkkitlelerini ezip sömürme hakk›n› elde etme u¤ru-na yap›lmaktad›r. Elbette, iktidar olarak emperya-list hayduda daha iyi hizmet etme yar›fl› da ayr›bir gerici münakafla nedeni durumundad›r. Ziraiyi bilirler ki, bu haydut iyi hizmetkar›n› iktidaraoturtmaya muktedirdir. Ona yaslanmadan iktidarolamayacaklar›n› pekiyi bilirler çünkü.Sonuç olarak; proletarya önderli¤inde halk kitlele-ri iktidarlar›n› kurmadan, iflbirlikçi komprador,bürokrat, feodal kliklerin iktidar u¤runa iç dalafl›tekrar edip durur. Buna son vermek, devrimci sa-vafl yoluyla bunlar› iktidardan uzaklaflt›rmaklamümkündür. Bu görev her bak›mdan somut veaktüeldir. S›n›flar çeliflkisi baflat olup, devrimci s›-n›f savafl›m› geçerli tek çözümdür. Devrimci s›n›fiktidar›n› kurmak ve komünizme yürümek flartt›r.Gerici hakim s›n›flar iktidardan devrimci yollaalafla¤› edildiklerinde de devrimci iktidara karfl›düflmanl›klar›n› sürdürmekten geri durmazlar.Bu, onlar›n yeniden ve yeniden devrimci tarzdayenilgiye u¤ratmay› gerektirir. Bunun için MLMideolojisi ›fl›¤›nda devrimleri s›ra halkalar biçi-minde kesintisiz olarak sürdürelim. Temel görevi-mizin böyle uzayaca¤›n› flimdiden bilmek duru-munday›z. Emperyalist dünya gericili¤i ve bilu-mum gerici zümreyi silip süpürmek üzere, s›n›fmücadelesini proletarya partisi önderli¤inde ko-münist topluma kadar sürdürelim.

Türkiye-Kuzey Kürdistan’da geliflmelerin niteli¤i

Ne emperyalistler ve ne de yerel gerici-faflist iktidarlar hiçbir zaman eli kolu ba¤l› kalmalar›na yol açacak siyaset-ler gütmezler. Genellikle tek siyaset ve stratejiye ba¤l› kalmazlar. Daima ikiyüzlü oynar, ikili politika ve hesaplaryaparlar. Blöf ve flantaja baflvurmay›, elindeki kozlar› kendi imtiyazlar› için kullanmay› asla ihmal etmezler. S›n›f veiktidar ç›karlar› neyi gerektirirse onu yaparlar. Dolay›s›yla, onlar› ve politikalar›n› biçimlendirip yönlendiren, gericis›n›f bencil ç›karlar›na dayal› iktidar egemenlikleridir.

Page 12: 17 - 30 Haziran 2010 -  Sayı 178

17-30 HAZ‹RAN 2010 DEVRiMCi DEMOKRASiKKÜÜLLTTÜÜRR--SSAANNAATT12

ALMANYA- Avrupa Dersim DernekleriFederasyonu ve Avrupa Demokratik Hak-lar Federasyonu’nun düzenledi¤i 5. Avru-pa Dersim Kültür Festivali binlerce kifli-nin kat›l›m›yla baflar›yla sonuçland›.Gladbeck Alevi Kültür Merkezi, AvrupaKoçgiriler Birli¤i, Solingen Ovac›klarDerne¤i’nin de destek verdi¤i festivaldeMunzur nehri üzerinde yap›lmak istenenbaraj projesi protesto edildi.Gelirinin yar›s› “Dersim 38 Sözlü TarihProjesi”ne aktar›lacak olan ve “Son Ta-n›klar Göçmeden, Dersim Sulara Bo¤ul-madan Uzat Elini” slogan›yla Alman-

ya’n›n Gladbeck kentinde gerçeklefltiri-len festivalde, coflkulu anlara sahneoldu.Festivalde, Avrupa Dersim DernekleriFederasyonu Baflkan› Yaflar Kaya, Der-sim Dernekleri Federasyonu Baflkan› Öz-kan Tacer, Avrupa Alevi Birlikleri Fede-rasyonu Baflkan› Turgut Öker, AvrupaDemekratik Haklar Konfederasyonu tem-silcisi Mazlum Ceylan, Gladbeck AleviKültür Merkezi Baflkan› Tecer Ceylan,Avrupa Koçgiriler Birli¤i Baflkan› AliGenç, Prof. Tamer Akçam, ‹WAA giriflimive Alman kurum temsilcileri taraf›ndan

konuflmalar gerçeklefltirildi.Devletin, Dersim halk›na karfl› uygulad›-¤› bask› ve katliamc› politikas›na de¤ini-len konuflmalarda Dersim’de barajlar›nyap›lmas›yla esas›nda Dersim’i tarihtensilmenin hedeflendi¤i söylendi. Devle-tin, aç›l›m politikas›nda samimi olmad›-¤›n›, Türkiye-Kuzey Kürdistan’da halkayönelik uygulamalar›n›n bunu ispatlad›-¤›n› vurgulayan konuflmac›lar, halklararas›nda birlik ve beraberlik sa¤lan›lma-s› gerekti¤ini belirttiler.Konuflmalarda, ayr›ca, Avrupa ve Ameri-ka’daki üniversite ve vak›flara, Avrupa

Dersim Dernekleri Federasyonu deste¤iile bafllat›lan, Dersim 38 tan›klar›n›n an-lat›mlar›n›n belgelefltirilmesinin amaç-land›¤› ‘Dersim 38 Sözlü Tarih Projesi’nemaddi destek verilmesi ça¤r›s›nda bulu-nuldu.Festival kat›l›mc›lar› taraf›ndan sonunakadar izlenen program Grup Munzur,Ozan Emekçi, Grup ‹syan, Sait Baksi, Ha-san Sa¤lam, H›d›r Kutan, fievval Sam,Cihan Çelik, Kadri Karagöz, Taner Özde-mir, Grup ‹syan, Süleyman Turan, Ali K›-l›ç ve grubu, Berlin Derne¤i Korosu, GrupKlan’›n sahne almas›yla devam etti.

Yurt d›fl›nda binler 5. Dersim Kültür Festivali'nde bulufltu“Son tan›klar göçmeden, Dersim sulara bo¤ulmadan uzat elini” slogan›yla gerçeklefltirilen5. Avrupa Dersim Kültür Festivali, Almanya’n›n Gladbeck kentinde gerçeklefltirildi

Yard›m›n›za ihtiyac›m var insan kardefllerim. ..Benimle biraz empati yapmaya var m›s›n›z?Birlikte dusunup, birlikte hissedelim mi?Düflünün! Ya da isterseniz imgeleyin... Tercih sizin... Ye-ter ki deneyin benimle birlikte büyümeyi...Dokuz yafl›nda, bir k›z çocu¤usunuz, 1962 Diyarbak›r do-¤umlu... Haziran 1964'ten itibaren ‹stanbul'dur art›k ya-flayaca¤›n›z flehir...Ad›n›z iki tane... Bir resmi ad›n›z var; sadece ka¤›t üstün-de anlam bulan, zorunluluk, korkular›n dayatt›¤› bir sa-vunma arac›, bir tedbir olarak verilmifl size aileniz tara-f›ndan. Türkçe bir isim...Yani bir Türk ad›... Di¤eri; mensubu oldu¤unuz etnik kim-li¤e ait bir isim... Vaftizinizde verilmifl size... Resmi hiçbiryerde geçmeyen ama size seslenildi¤inde bakt›¤›n›z teksesler toplulu¤u...fiimdi ‹stanbul'das›n›z, Laleli, Azimkar Sokak'ta, y›l1971... Bakkala gidiyorsunuz annenizin sipariflini alma-ya... Karfl› komflunuzun o¤lu Tuncay abiniz her yerde, yada siz o yafl›n›zda öyle alg›l›yorsunuz, KORKUYORSU-NUZ...Bakkalda, sokakta sizi ¤ördü¤ünde öylesine bir nefretlebak›yor ki, ürküyorsunuz, sizden büyük, 15-17 yafllar›ndao. "Pis ¤avur, gelme buraya" diyor... "Pis ¤avur git yur-dumdan" diyor...Nedir gavur? Nedir yurt? Neden pisim ben? Neden göz-lerinde bunca nefret ?Siz sadece bir çocuksunuz... Anlam›yorsunuz... AmaKORKUYORSUNUZ... Ve üzülüyorsunuz, hem de çok...Hüzün; bu günlerden dost oluyor yüre¤inize... ‹leri yafllar-da 'nefleli hüzünlere' dönüfltürseniz de bunu; hep sizinleolacak, hep sizinle kalacak bir arkadafll›kt›r art›k dene-yimledi¤iniz...Bir pazar günü, bakkaldan fleker al›p eve dönmektesiniz,Tuncay abi ordad›r, gelir elinize vurup yere döker ald›kla-r›n›z›, nefretle söylenerek.. .Korkuyla, a¤layarak evinize s›¤›n›rs›n›z. Evde misafirleri-niz vard›r, anneniz dayanamaz sizin a¤laman›za, (baban›zyoktur evde) d›flar› ç›kar, gider karfl› komflunuz olan Tun-cay'›n sokak kap›s›n›n önüne ve "Neden yapiyorsun bunu,çocuklar›m› rahat b›rak" der...Evdeki misafirleri filan unutturmufltur annelik içgüdüsü...Tuncay abinin elinde gazoz fliflesi vard›r, yeni boflalm›fl...Anneniz onunla konuflurken apartmanin içinden annesive babas› görünür; "Vur o¤lum vur! " derler. fiifleyi hava-ya kald›rm›flt›r Tuncay...Korkakt›r eli... Babas›, anas› "Vur o¤lum vur!" derler...Cesaret al›r ve vurur Tuncay... Annenizin kafas› yar›lm›fl-t›r, kanlar akar yüzüne... "Sebebi benim" dersiniz, suçlu-luk duyars›n›z ve yine 'KORKARSINIZ'...Çocuksunuz ya, anneniz ölecek san›rs›n›z. Kan korkutur...Kan görmek; hele sevdi¤i birinin kan›n› görmek nas›l ya-ralay›c›d›r bilir misiniz, 9 yafl›nda bir çocuk için?Bu olay› izleyen bir pazar sabah›, baban›z ve iki erkek kar-defliniz Yenikap› sahiline inip hava almak için yola ç›kar-s›n›z evinizden... Giderken yolda; Tuncay abinin babas›gelir karfl›dan, baban›z bilir korkular›n›z›, yaflad›klar›n›z›."Baba bak; bu Tuncay abinin babas›" dersiniz masumca.‹flten eve , evden ifle gidip mahallede kimseyi tan›mayanbaban›za... Ailesini korumak içgüdüsü ile baban›z konufl-maya haz›rlan›r."Komflu konuflabilir miyiz? O¤lunuz..." demeye kalmaz;Tuncay abinin babas› ba¤›rmaya bafllar avaz avaz: "Ga-vurlar gidin yurdumuzdan, pis Ermeniler, buras› bizim va-tan›m›z". Baban›z cebinden nufüs ka¤›d›n› ç›kar›r, öfkey-le "Bak burda ne yaz›yor? Burda da ay y›ld›z var, ben de

Türk vatandafl›y›m... Bu ülke en az senin kadar benim devatan›m!" der.Ama Tuncay abinin babas› avaz avaz ba¤›rmaya devameder: "Yetiflin! adam öldürüyorlar!" diye. "Ahmet bey!Ahmet bey! Diye... (Ahmet beyle oyun oynad›klar› az ile-rideki kahveden yeni ç›km›flt›r çünkü) Siz yine çok KOR-KARSINIZ...'Keflke hiç söylemeseydim dersiniz kendi kendinize kah-rolarak... Ahmet bey gelir... Araya girer... Bu olay mahke-meye yans›r. Tuncay abinin babas› dava açar; "Ermenilerdört (4) kifli bana sald›rd›lar" diye ve Ahmet Bey'i flahityazar... Mahkeme bafllar...Duruflmada baban›za hakim sorar "Dört kifliyle sald›rd›¤›-n›z do¤ru mu?" "Evet hakim bey" der baban›z "Dört kifliy-dik" "Nas›l yani, kabul ediyor musunuz iddialar›?""Evet hakim bey; dört kifliydik... Ben ve 9 yafl›ndaki k›z›mTülay, 7 yafl›ndaki o¤lum Suren, 3 yafl›ndaki o¤lum Isa-hak" der baban›z... Hakim anlar ve güler...Ilerleyen günlerde karfl› taraf›n flahidi Ahmet bey; tan›-d›kça sizleri ve ö¤rendikçe gerçe¤i, baban›zdan yana fla-hitlik yapar... Tuncay abinin babas› ba¤›r›r duruflmalarda;"Hakim bey bunlar Mahmutpafla'y› istila etmifller, heryerde bunlar var, Ermenistan kurmufllar!" Hakim anlar...‹nsand›r çok flükür... Azarlar, oturtur yerine... Mahkeme-yi baban›z kazan›r...Komflular imza toplam›fllard›r bu geçimsiz aileyi mahalle-den yollamak için... Sonucu beklemeden tafl›n›rs›n›z or-dan... Daha sonra duyars›n›z gittiklerini, memleketlerinedöndüklerini.Lise y›llar›nda okul ikiye bölünür sizin yüzünüzden (!) Do-kuz y›l Bezciyan ortaokulunda okuduktan sonra, Bak›rköyK›z Meslek Lisesi'ne kaydolursunuz. Baban›z izin vermezSamatya ve Beyo¤lu'nda bulunan Ermeni liselerinde oku-man›za, çünkü tren ya da otobüsle yolculuk etmeniz teh-likelere gebedir ona göre, Anadolu'da Hay k›zlar› kaç›r›l-m›flt›r ya hep. Korkar olsa gerek bundan, güzel k›z› için...O yafllarda öfkelenirsiniz ama y›llar sonra anlars›n›z bukorkuyu besleyen nedenleri... ‹lk y›l›d›r lisenin. Okul ikiyeneden bölünür? Etnik kimli¤inizden ötürü sizi kabul ede-meyenler, size hakaret edenler ve sizi sevip, savunanlararas›nda yaflan›r bölünme...Sizinle olan arkadafllar›n›z›n aileleri gelir müdüriyete;"Bu tür olaylara nas›l izin verebiliyorsunuz?" diye hesapsorarlar... Biraz teselli bulursunuz ama çokça üzülürsü-nüz. Üzülürsünüz; “tüm bunlar›n sebebi yine benim etnikkimli¤im mi?'' Neden bu hor görme ve afla¤›lama? 16 ya-fl›n›zda flunlar› not düflersiniz defterinize; 'Tanr›m! flayetbenim ölüp ölüp tekrar dirilmem dünyaya sulh getirecekise , ben ac›lar içinde tekrar tekrar, ölüp ölüp dirilmeyeevet diyorum. Ne olur kurban olarak beni al, yeter ki dün-yaya sulh gelsin! 'Olaylar›n yafland›¤› gün, kriz halinde,susmadan a¤lars›n›z. O ilk ve son a¤laman›zd›r. Üç (3) y›lbir daha a¤lamazs›n›z.Çocuklu¤unuzdan itibaren; televizyonun siyah-beyaz za-manlar› koca koca adamlar›n flunlar› söyledi¤ini duyarkula¤›n›z: "Ermeni ›rk› diye bir ›rk yoktur." fiafl›r›rs›n›z, ka-r›fl›rs›n›z...Kariflmaktan ötedir bu, bir alt üst olufltur. Gitti¤iniz okul-da farkl› bir alfabe, farkl› bir dil ö¤renirsiniz, 'anadili 'olarak...Büyükleriniz vard›r size; "Hay" (Ermeni) oldu¤unuzu söy-leyen. Kiliseye gidersiniz ço¤unluktan farkl› olarak...Ama televizyonda koca koca amcalar; "Büyükleriniz ya-lan söyler, siz asl›nda yoksunuz" derler.Kimdir do¤ruyu söyleyen? Birileri yalan söylemektedir...Siz çocuksunuz henüz. Bilemezsiniz... Anlayamazs›n›z...

Sadece kar›fl›rs›n›z... Allak bullak olursunuz...Y›llar geçer, büyürsünüz. Etnik kimli¤iniz ticaret yaflam›-n›zda, günlük yaflam›n›zda, önünüze engeller konmas›nasebeptir... Hakaret ve küfür için, baz›lar›n›n vazgeçilmezmalzemesidir...Ama tüm bunlar›n yan›nda; komflular›n›z vard›r ölesiyesevilesi... Dostlar›n›z vard›r can verilesi...Henüz siz 16 yafl›n›zda iken size Marksizm’i anlatan, kar-fl› komflunuz bir Mehmet abiniz vard›r...D‹SK'i anlat›r size. Nas›l mücadele verdiklerini, yap›lançal›flmalar›... Hayrans›n›zd›r...Y›llar geçer... Tüm üst kimliklerinizden soyunup "‹NSAN"olman›n erdemli duruflunu ö¤renirsiniz... Deneyimlersi-niz; "Sevgi" nin tek anahtar oldu¤unu...Sadece "fi‹MD‹" de var olman›n ¤erçek ö¤reti oldu¤unu...Ve bilinçle, isteyerek, severek, keyifle soyunursunuz tümüst kimliklerinizden... Amaaa!!!! Hani flu inkar var ya...Size, soyunmak için bir ömür verdi¤iniz tüm üst kimlikle-rinizi; bir cümleyle, tek bir sözcükle yeniden giydiriverir.‹flte en zoru, en dayan›lmaz› budur insan kardefllerim.‹flte tamda burda sizlerden yard›m isterim... Ne yapmal›-y›z? Kendimize karfl› sorumluluklar›m›z m›, yoksa mensu-bu oldu¤umuz halka karfl› (benim için daha çok dedeleri-me karfl›) duydu¤umuz sorumluluklar m›? Ne yapmal›-y›m? ‹flte tam da burada altüst olurum ben...‹ki dedem vard› benim. Sanmay›nki hergün geçmifli konu-flurlard›! ‹nsanlar; yafllan›nca geçmifllerini yeniden ya-flarlar bilirsiniz, bu ba¤lamdad›r anlatt›klar›. Hepsi bu...Nefreti asla bilmedim, buna flahitlik etmedim... Sadeceendifle ve korkuydu bizim için besledikleri...Sason'lu dedem; "Katsek lavo, katsek katsek!" "Gidin la-vo gidin gidin!" derdi... Diyarbak›r'l› dedemin hikayesinizaten biliyorsunuz...Hat›rlad›¤›n›z fley sadece 'ACI' iken onlara dair... Süreklibir inkar›n bu insanlara 'yalanc›' demek anlam› tafl›d›¤›n›bildi¤inizden ve ONLAR art›k yokken...Evet onlar yokken; kim savunacak haklar›n›? Kim konufl-mal› onlar›n yerine? Halbuki bana sorarsan›z; ben BEN'iyaflamak isterim sadece...Ç›r›lç›plak '‹NSAN' olman›n keyfini deneyimledikten son-ra, ne zordur bir bilseniz flu etnik kimlik gömle¤ini giyin-mek...Tüm oyuncular› gerçek K›z›lderililerden oluflan bir (ilk)film izledim birkaç y›l önce... Filmde yafll› dede, bencilyaklafl›mlar sergileyen torununa flunu söylüyordu; "Bizimdilimizde 'BEN' sözcü¤ü yoktur, ‘B‹Z' sözcü¤ü vard›r"...Nas›l da utanm›flt›m...‹nsan kardefllerim böylesi bilge bir ö¤retiye sahip bu hal-k› "vahfli" diyerek katletmiflti... Utand›m ve utan›yorum.Amerikan yerlilerinin ve di¤er tüm katledilmifl halklar›nhikayelerini bilsem de, onlar için ben birebir flahitlik ede-mem ne yaz›k ki...Mensubu bulundu¤um halk›n hikayesine flahitlik edebili-rim ancak... Ömrümü bununla geçirmek asla benim terci-him de¤ildir... Ama inkar hep sorumluluk yükler dururboynuma...Ben "BEN"i keflfetmekte ve "AN" › yaflamay› deneyimle-mekte iken, hafiflemifl iken, tekrar üst kimliklerin a¤›rl›-¤›nda bo¤ulmak istemem! Yeryüzündeki tüm cinayet,katliam ve soyk›r›mlardan utan›r›m! Can›m ac›r! Sussam;o ruhlara ihanet, konuflsam; kendime ihannettir yaflad›-¤›m en derin ikilem... Her inkarda yeniden, tüm masumruhlar›n 盤l›klar›yla uyan›rken ben...‹flte tamda burda atar›m yar›m 盤l›¤›m›...Ne yapmal›y›m insan kardefllerim, söyleyin ne yapmal›-y›m?

Kimlik istememANJEL D‹KME

‹STANBUL- 25 y›ld›r devrimci mücadele içerisinde üretti¤i sanatlabugüne gelen Grup Yorum, ‹nönü Stadyumu'nda verdi¤i konserle onbinlerce kifliye keyifli saatler yaflatt›. 25. y›l›nda “25 y›l hiç durmadan” slogan›yla Yorum taraf›ndan Beflik-tafl ‹nönü Stadyumu'nda gerçeklefltirilen konsere 55 bin kifli kat›ld›.Orhan fiall›el yönetimindeki ‹stanbul Senfoni Orkestras›'n›n efllik et-ti¤i Yorum konserine çok say›da konuk sanatç› da kat›ld›. Gecede Ruhi Su Dostlar Korosu, Yasemin Göksu, Suavi, Nejat Yava-flo¤ullar›, Zeynel Aba, Ali Ekber Eren, Sevcan Orhan, ‹brahim Karacave Erdal Bayrako¤lu’nun yan› s›ra usta oyuncu Tuncel Kurtiz de sah-neye ç›kt› ve bir fliir okudu.‘Devrimci Yürüyüflümüz Sürüyor’ adl› enstrümantal ezgisiyle konserebafllayan Grup Yorum y›llard›r dillerden düflmeyen flark›lar›n› binler-le birlikte seslendirdi. Konuk sanatç›lar›n da teker teker sahne ald›¤›konserde yerli konuklar›n yan› s›ra Venezüella'dan gelen bir sanatç›da vard›. ‘El Aparecido’ ve ‘Hasta Siempre’ flark›lar›n› seslendirenmüzisyen Ali Primera, ülkemiz devrimcilerine ülkesinden selam getir-di¤ini ifade etti. Devrimci marfllar›n, türkü ve flark›lar›n seslendirildi¤i konsere Yo-rum'un gitaristi Muharrem Cengiz tutuklu bulundu¤u Trabzon Hapis-hanesi'nden gönderdi¤i mesajla kat›ld›. S›k s›k “Amerika defol”, “Yaflas›n halklar›n kardeflli¤i” sloganlar›n›nat›ld›¤› konser hep bir a¤›zdan söylenen “Cemo” türküsü ve “Hakl›y›zKazanaca¤›z” marfl›yla sona erdi.

TMK ma¤duru çocuklar için ‹zmir ve ‹stanbul'da sergiler açan karika-

türistlerin üçüncü dura¤› Ankara. Polise tafl att›klar› iddialar› ile tu-

tuklanan ve haklar›nda uzun y›llar hapis istenen Kürt çocuklar› için

Çocuklar ‹çin Adalet Ça¤r›c›lar› (Ç‹AÇ) taraf›ndan sürdürülen mücade-

leye destek amac›yla karikatüristler de 'Bütün dünyan›n karikatürist-

leri TMK ma¤duru çocuklar için çizin' kampanyas› bafllatt›. Bu proje

çerçevesinde gelen destek karikatürleri daha önce ‹zmir ve ‹stan-

bul’da sergilenmiflti.

‹zmir ve ‹stanbul'un ard›ndan karikatürüstlerin üçüncü dura¤› Ankara

olacak. Karikatürlerden bir k›sm› BEKSAV’›n Ankara’daki K›z›lay Ata-

türk Bulvar› No: 151/1 (Bat› Sinemas› Girifli) adresinde 19 Haziran ve

5 Temmuz tarihleri aras›nda sergilenecek.

Yorum, 25. y›l›naonbinlerle girdi

Karikatüristler TMKma¤duru çocuklariçin birleflti!

Page 13: 17 - 30 Haziran 2010 -  Sayı 178

17-30 HAZ‹RAN 2010DEVRiMCi DEMOKRASi KKAADDIINN--GGÜÜNNCCEELL 13BM’nin ABD’nin güdümündeemperyalist örgütlenme oldu¤ubilinmektedir. Görevi emperya-list dünya sisteminin ç›karlar›n›kollamak ve özellikle deABD’nin ç›karlar›n› kollamak ol-du¤u tüm pratik uygulamalar› vekararlar›yla aç›kt›r. ‹çinde farkl›emperyalist güçler olup zamanzaman bunlar›n uyumsuzluklar›olsa da, tayin edici güç ABD’dir.Emperyalist BM flemsiyesi,esasta ABD sald›rganl›¤›n›n çokuluslu kalkan› ve askeri-ekono-mik yapt›r›m gücünü temsil et-mektedir. Bugüne kadar çeflitlidünya ülkelerine uygulananekonomik ve askeri yapt›r›mlar,iflgal-ilhak sald›rganl›klar› veuygulanan katliamlar bunu aç›k-tan teyit etmektedir. Bu politi-kalar›n ya da uygulamalar›n biride bugün ‹ran flahs›nda vukuubulmaktad›r. BM (Güvenlik Konseyi)’nin‹ran’a yapt›r›m karar› almas›,‹ran’› yaln›zlaflt›rmay› ve özerin-deki bask›y› somut ad›mlara dö-kerek geri ad›m att›rmay› he-deflemektedir. Ayn› zamanda‹ran’a askeri müdahalenin ya-p›lmas› için zeminin haz›rlan-mas›n› ifade etmektedir. Tümbunlar ‹ran yönetimini zor duru-ma sokarak, içte istikrars›zl›¤asürüklenip iç muhalefetin gelifl-tirilerek iktidar de¤iflikli¤ini dehedeflemektedir. Amaç, ‹ran’daABD yanl›s› ya da ABD’ye ba-¤›ml› bir iktidar›n kurulmas›d›r.ABD’nin dünya ve özellikle böl-ge stratejisi bunu gerektirmek-tedir. Bölgedeki ‹slam kökenliABD karfl›tl›¤› güçlü olup, bununönemli aktör ve odaklar›ndan bi-ri ‹ran’d›r. Dahas›, ‹ran’›n ‹srail’ekarfl› has›mane tutumu daABD’yi rahats›z etmektedir.Çünkü bölge jandarmas› duru-mundaki ‹srail’in güvenli¤i, ayn›zamanda bölge projesini ve böl-gedeki ç›karlar›n› da etkilemek-le birlikte, ABD’yi yak›ndan ilgi-lendirmektedir. Nükleer enerjisorunu yaln›zca bir bahanedir.‹ran’›n demokratikleflmesi soru-nu ise, BM-ABD’nin ve benzerisorunu olmad›¤› gibi, iç mesele-sidir ve bunun gerekçe edilmesiemperyalist sald›rganl›¤›n ka-mufle edilmesi takti¤idir.Hedeflendi¤i üzere, ‹ran’a uygu-lanan yapt›r›mlarla iç muhalefe-tin gelifltirilip mevcut iktidar›nde¤ifltirilmesi gerçeklefltirile-mez ise, bu yapt›r›m karar›n›ndevam›nda plan›n ikinci aflama-s› olarak, ‹ran’a askeri sald›r›n›ndevreye sokulup ABD yanl›s›-ifl-birlikçisi bir iktidar›n kurulmas›aflamas›na geçilecektir.Askeri müdahale seçene¤indenönce yapt›r›m karar› alman›nanlam›, birinci olarak ‹ran’›n di-rencinin zay›flat›lmas›-k›r›lmas›nedenidir. Uluslararas› emper-yalist uyumla ‹ran’›n bask›lan-ma alt›na al›nmas›-yaln›zlaflt›-r›lmas› ve ayn› biçimde içtekimuhalefet ve çeliflkilerin derin-lefltirilmesi yoluyla mevcut ‹ranyönetimi belli sorunlara gömü-lerek zay›flat›lm›fl olacakt›r.‹kinci olarak da, askeri müdaha-lenin kolayca göze al›namad›¤›ve BM içindeki çeflitli emperya-list güçlerin askeri müdahaleseçene¤inden önce diplomatikgiriflimler seçene¤inin kullan›l-mas›n› öncelikle tercih etmele-ridir. Burada esas neden, aske-ri müdahale, yani bir savafl du-rumunda ‹ran’la ekonomik-tica-ri ve benzeri iliflkiler içinde olanemperyalist güçlerin karfl›lafla-ca¤› zararlar ve en önemlisi de,savafl durumunda ‹ran’›n Hür-müz Bo¤az›’n› kapatarak gemigeçifllerini engellemesiyle gün-deme gelecek olan sonuçlard›r.Ki bu sonuçlar, emperyalistle-rin, henüz atlat›lamam›fl olanekonomik kriz gerçekli¤inde,yeni ve daha derin yeni bir kriz-le karfl› karfl›ya getirecektir.Bundan dolay› askeri müdahaleseçene¤ini denemeden önce di-¤er planlar› (mevcut iktidar› za-y›flatarak iç muhalefet üzerin-

den devirmeyi) tercih etmekte-dirler.“TC” vas›tas›yla ‹ran’›n masada tutulmas› veya oyalanmas›takti¤i, yani “TC” ile ‹ran’›n ger-çeklefltirdi¤i takas anlaflmas›da, askeri müdahale seçene¤iniikinci planda tuttuklar›n› do¤ru-layan geliflmeydi. Ve elbette,‹ran da emperyalistlere karfl›elinde tuttu¤u avantajlar› bildi-¤inden “cesur” davran›p bellibiçimde “meydan okumakta-d›r.”Öyle ki, ‹srail’in “insani yard›mgemilerine” karfl› gerçeklefltir-di¤i katliama ra¤men, Gazze’yeiki yard›m gemisi gönderme ha-z›rl›klar› içindedir. Bu tutumunu,BM’nin karar›ndan sonra yap-mas› ise, büsbütün anlaml› vesözlü aç›klamas›nda da belirtti-¤i gibi BM’nin bu karar›na mey-dan okuma tutumudur.Geliflmeler gösteriyor ki, ‹ran ‹s-rail’le bir çat›flmaya ad›m at›yor.Bura üzerinden ABD-BM’ye me-saj veriyor. ABD-BM’nin ilk se-çenek olarak kullanmaktan çe-kindi¤i-tercih etmedi¤i askeriçat›flmay› erkene alarak, emper-yalistleri haz›rl›ks›z yakalayarakgeriletmeyi ve ayn› zamandaBM aras›nda bölünme yaratma-y› hedefliyor. Muhtemel bir ‹ran-‹srail çat›flmas› veya savafl›ndaABD’nin ‹srail’i destekleyece¤iaç›kken, BM içindeki di¤er kimiemperyalist gücün bundan sak›-naca¤› ve ‹srail’i desteklemeye-ce¤i aç›kt›r.Evet, ‹ran’›n ‹srail’le çat›flmas›muhtemeldir. ‹srail’le girilecekbir çat›flma veya savafl için ko-flullar ‹srail aleyhinedir. Zira Gaz-ze iflgal ablukas› ve katliamlar›üstüne eklenen Mavi Marmarakatliam› ‹srail’in dünya çap›ndateflhir olmas›na önemli orandayol açm›fl durumdad›r. Arap veyaMüslüman dünyada büyük bir ‹s-rail karfl›tl›¤› geliflmifl bulunmak-tad›r. ‹ran bölgede önemli bir güçoldu¤unu kan›tlay›p öne ç›kmakistiyorsa, tamda bugün ‹srail’lebir çat›flmaya girmesi bu amac›-n› baltalamaz, bilakis önemli birdestek bulur.Aç›k ki, ‹ran hakim s›n›flar›, em-peryalist sald›rganl›¤›n BM ka-rar› hamleleri karfl›s›ndaki “ça-resizliklerini” aflmak, üstündekiemperyalist bask› ve tehdidiemperyalist güçleri bölerek ge-riletmek, kendi toplumunu etra-f›nda birlefltirerek mevcut ikti-dar›n› korumak kayg›s›yla tehli-keli bir blöf ya da aç›ktan ç›lg›n-l›k yaparak ‹srail’le savafla gir-me e¤ilimindedir. Emperyalizm‹ran’a baflka bir yol b›rakma-makta, savafla sürerek yeni fe-laketler haz›rlamaktad›r. ‹ran-‹s-rail savafl› muhtemeldir.Ne var ki, bu söylemlerimiz‹ran’›n ‹srail’e sald›rmas›n› hakl›gösteren-do¤rulayan bir anlamtafl›maz-tafl›yamaz da. Emperya-list sald›rganl›k ve savafllara,bunlar›n parças› olan gerici sa-vafl ve sald›rganl›klara karfl›y›z.Emperyalist senaryolarla veyagerici bölgesel dalafllarla sahne-lenen, gerici ç›kar savafllar›nave bu savafllarda halklar›nbirbirlerine k›rd›r›lmalar›na ke-sinlikle karfl›y›z ve bunlardaherhangi bir gerekçeyle tarafolamay›z-olmam›z söz konusuolamaz.Öte yandan, BM’nin ‹ran’a yap-t›r›m karar› almas›n›n haks›zemperyalist bir karar oldu¤unusöyleyelim. Karar›n haks›zl›¤›,nükleer enerji ve silahlar hak-k›nda çifte standartç›, ikiyüzlüemperyalist politikadan, kendi-sine hak görüp baflkas›na ya-saklama küstahl›¤›ndan ve‹ran’a müdahale etmesi ile di-¤er emperyalist emellerindenileri gelmektedir. ‹ran gericili¤i-nin nükleer silah edinmesinekarfl› oldu¤umuz gibi, en bafltada emperyalistlerin nükleer vebiyolojik silahlara sahip olmas›-na karfl›y›z. Ve di¤er geridevletlerin de...

BAKIfi CAN

‹ran

’a Y

apt›r

›m K

arar

› ve

Muh

tem

el T

ehlik

e!

UFUK Ç‹ZG‹S‹

Savc›, Turgut'un yapt›¤›n› taciz olarak görmediAkflam gazetesinde yay›mlanan kö-flesinde Kürt flark›c› Rojin'e yöneliksözlü tacizde bulunan Serdar Tur-gut'un 2 y›l 4 ay hapsi istendi. Tacizolay› ise savc› taraf›ndan taciz ola-rak de¤erlendirilmedi. Savc›, "cinseltaciz"den beraat istedi.“PKK teröristi olmad›¤›ma piflma-n›m” bafll›kl› yaz›s›nda Rojin'e haka-ret eden, sözlü tacizde bulunan Tur-gut hakk›nda 2 y›l 4 ay hapis istendi.Yaz›s›nda Rojin'i "da¤a kald›rmak-tan ve seks kölesi yapmaktan" bah-

seden Turgut, yarg›land›¤› davan›nduruflmas›na kat›lmad›. Rojin'in ha-z›r bulundu¤u duruflmada savc›,Turgut'un, 24 Ekim 2009 tarihli Ak-flam gazetesinde yay›mlanan yaz›-s›nda Rojin'in fleref ve haysiyetineyönelik hakaret içeren ifadeler kul-land›¤›n› belirtti.“Bas›n yoluyla alenen hakaret'' su-çundan Turgut'un 3 ay ile 2 y›l 4 ayaras›nda hapis cezas›na çarpt›r›lma-s›n› talep eden savc› ''cinsel taciz'suçunun yasal unsurlar› oluflmad›-

¤›ndan” Turgut'un bu suçtan bera-

at›na karar verilmesini istedi. Tur-

gut taraf›ndan yap›lan sald›r›y› cin-

sel taciz olarak de¤erlendirmeyen

savc›, Turgut hakk›ndaki hükmün

aç›klanmas›n›n CMK'n›n 231. mad-

desi uyar›nca geri b›rak›lmas›na ka-

rar verilmesini de talep etti. Rojin'in

avukat› Müçteba K›l›ç, Turgut'un ce-

zaland›r›lmas›na karar verilmesini

istedi.

UURRFFAA-- Kredi ve Yurtlar Kuru-mu'na ba¤l› olan, Korukent otoal›m sat›m bölgesinin arkas›ndabulunan “k›z yurdu”nda kalan üni-versiteli genç kad›nlar her gün, heran tacizle karfl› karfl›ya kal›yor.Yurda girifl ve ç›k›fllarda s›k s›k ta-cize u¤rayan genç kad›nlar bunuprotesto etmek için yapt›klar› ey-lemde ise bu sefer de polisin taci-zine maruz kald›lar. Yurda girifl ve ç›k›fllarda sözlü, fi-ziksel tacizlere maruz kalan ka-d›nlar yurt yetkilileri ve polisler ta-raf›ndan da buna katlanmaya zor-lan›yor. Taciz sald›r›lar› ile ilgiliBianet'e görüfllerini aktaran bir ka-d›n ö¤renci flunlar› dile getirdi: “Bi-rinci s›n›fta okuyorum. Birinci s›n›fö¤rencilerinin büyük ço¤unlu¤uKorukent oto al›m sat›m arkas›n-daki bu yurtta kal›yor. Sanayi böl-gesinin içinde oldu¤u için yurt çoksapada kal›yor. Yurttan d›flar› ç›k-mam›zla tacize u¤ramam›z bir olu-

yor. Hemen her gün laf at›yor, elletacizde bulunuyorlar. Bir arkadafl›-m›z› dört kere kaç›rmaya çal›flt›lar.‹kinci ö¤retimde okudu¤umuz içinderslerimiz geç bitiyor. O saatteotobüsten indi¤imiz yerden yurdayürümek zorunda kal›yoruz. Bizikorumak için erkek arkadafllar›m›zyurda b›rakmaya bafllad›."

“Kuyruk sallarsan›z...”Meydana gelen tacizlere karfl› tep-ki göstermek amac› ile eylem ya-pan kad›nlar bu sefer ise polisintaciz ve hakaretlerine ma¤ruz kal-d›lar. Kad›n ö¤renci sald›r›lara vepolisin tutumuna iliflkin flunlar›aktard›: "Geçti¤imiz günlerde yinebir k›z arkadafl›m›z› taciz ettiler,bir arkadafl›m›z› da kaç›rmaya ça-l›flt›lar. Bazen de yurda gelip cam-lar›m›z› tafll›yorlar. Arabalarla bizitakip ediyorlar. Biz de yeter art›kdeyip geçen pazar günü (30 May›s)yurdun önünde eylem yapt›k. Bu-

nun üzerine polisler gelip kimlik-lerimizi istediler. Onlara flikayetle-rimizi anlatt›¤›m›zda 'Siz kuyruksallamazsan›z, gece vakti sürt-mezseniz böyle fleyler olmaz. Bu-ras› Urfa, buras› erkek yeri bilmi-yor musunuz?' dediler. Biz sesimi-zi yükseltince tart›flma ç›kt›. Polis-lerden biri küfredip 'Siz de ona gö-re giyinin, ona göre gezin' diye ba-¤›rd›."Polisin tacizine iliflkin fianl›urfaEmniyet Müdürü Sabri Durmufllarise tacizci polisler hakk›nda ifllemyap›labilmesi için yaz›l› talep ol-mas› gerekti¤ini belirterek, “Baz›polislerin k›zlara hakaret etti¤inibiliyorum. Bu sözleri söyleyen po-lisler ile ilgili ifllem yap›labilmesiiçin ilgili makamlara yaz›l› bir ta-lep gerekiyor. Geçenlerde yurt mü-dürleri de bu durumdan flikayetle-rini dile getirdiler. Devriye say›s›n›art›rmaya çal›fl›yoruz." demekleyetindi.

Urfa'da kad›n ö¤rencilerin güvenli¤i yok

AANNTTAALLYYAA-- Eflini kaynar suyla yakan Menderes

Y›ld›r›m, mahkemeden ald›¤› 2 y›l 6 ayl›k ha-

pis cezas› ile ödüllendirildi!

Mevcut devletin di¤er tüm hücreleri gibi hu-

kuk sistemine de hakim olan erkek egemen

sistemin erke¤i “korunmac›” yaklafl›mlar› de-

vam ediyor. Kad›na uygulanan fliddet olayla-

r›nda kad›n› suçlu ç›kartan yaklafl›mlar› ken-

disine ilke edinmifl olan yarg›, bu anlay›fl›n›

birkez daha gösterdi. Birlikte yaflad›¤› Mende-

res Y›ld›r›m'dan ar›lmak isteyen Seçil Ok, Y›l-

d›r›m taraf›ndan kaynar suyla haflland›. Ok'un

vücudunda 2. ve 3'cü derece yan›klar olufltu.

Olaydan 3 gün sonra tutuklanan Y›ld›r›m, 1 ay

tutuklu kald›ktan sonra tutuksuz yarg›lanmak

üzere serbest b›rak›ld›.

Seçil Ok, avukat› Salih Samsa arac›l›¤› ile dava-

n›n aç›ld›¤› Antalya 6'nc› Asliye Ceza Mahke-

mesi'ne verdi¤i dilekçesinde, bu olay›n kaza de-

¤il, ‘öldürmeye tam teflebbüs’ oldu¤unu ve A¤›r

Ceza Mahkemesi'nde görülmesini istedi. Fakat

Ok'un talebi mahkeme taraf›ndan reddedildi.

2008 y›l›nda meydana gelen fliddet olay›nda

Ok'un yüzünde derin yan›k izleri oluflurken, 22

ay süren yarg›lama sonunda Menderes Y›ld›-

r›m son kez mahkeme karfl›s›na ç›kt›. Görülen

mahkemede Seçil Ok'u kasten yaralad›¤› ge-

rekçesiyle Menderes Y›ld›r›m'a 3 y›l hapis ce-

zas› verildi. Ceza daha sonra Y›ld›r›m'›n iyi ha-

li nedeniyle 2 y›l 6 ay hapse indirildi.

‹zmir Bar›fl Anneleri üyesi Sultan Ac›buca'yayapt›¤› bir konuflmas›nda “Biji afliti” dedi¤i için6 y›l 3 ay hapis cezas› verildi. 8 Mart 2008 tarihinde Dünya Emekçi Kad›nlarGünü nedeniyle düzenlenen mitingde Ac›bu-ca'n›n yapt›¤› konuflma, ‹zmir 10. A¤›r CezaMahkemesi taraf›ndan 'Yasa d›fl› örgüt üyesiolma, örgüt propagandas› yapma ve suç vesuçluyu övme' olarak de¤erlendirilerek hak-k›nda dava aç›ld›.Görülen son duruflmada Ac›buca hakk›nda ha-pis karar› verildi. Ceza almas›n›n gerekçesiolarak ileri sürülen konuflmas›nda, “Ben isti-yorum ki bu savafl bir an önce son bulsun. Busavafl›n insan ve hayvanlar üzerindeki y›k›m›son bulsun. Art›k bar›fl ve kardefllik istiyorum.Art›k Yeter. Savafl istemiyoruz." diyen Ac›bu-ca, TCK 314/2 ve TMK'n›n 5 maddesi gere¤ince"Yasad›fl› örgüte üye olma" iddias› ile 6 y›l 3 ayhapis cezas› ald›.

5 Temmuz 1857'de Saksonya eyaletin-de dünyaya gelen Clara Zetkin sürdür-dü¤ü devrimci bir yaflam›n ard›ndan20 Haziran 1933'de hayat›n› kaybetti. Devrimci bilinçle örülmüfl mücadele-lerle geçen bir yaflam›n içerisinde yeralan Zetkin, kad›n sorunu üzerine ya-ratt›¤› düflüncelerle kendisinden son-raki dönemlerde kad›nlara öncülükedecek örnek bir pratik ve teori yarat-t›. 2. Enternasyonal'e ba¤l› olarak1907'de Stuttgart'ta toplanan 1. Enter-nasyolanlist Kad›nlar Kongresi, bir ka-d›n enternasyonalinin kurulmas›n› ka-rarlaflt›rd› ve bununla Clara Zetkin'igörevlendirdi. Zetkin bu görevi 1937'yekadar sürdürdü. 8 Mart'›n “DünyaEmekçi Kad›nlar Günü” olarak tan›m-lanmas› ise Zetkin'in öneriyle oldu.Zetkin'in yaflam› boyunca arkas›ndadurdu¤u ve dillendirdi¤i kad›nlar›nüzerinde var olan bask› ve sömürüyekarfl› taleplerini dile getirece¤i bir gün-dür 8 Mart. Zetkin bu günün emekçikad›nlar›n eylem günü olmas› gerekti-¤ini flu sözleri ile aç›kl›yordu: “1910'da

Kopenhag'daki ‹kinci Uluslararas›Konferans›, birleflik uluslararas› eylemolarak her y›lki kad›nlar gününü ka-rarlaflt›rd›. Kad›nlar günü, proleter ka-d›nlar›n güncel taleplerinden, örne¤inkad›nlar›n seçim hakk›ndan yola ç›ka-rak, proleter kad›n ve erkeklerin bur-juva toplumuna karfl› devrimci bir s›-n›f hareketi olmal›yd›.” Devrimci mücadelesinden ödün ver-meyen Zetkin 1914'de bafllayan I. Em-peryalist Paylafl›m Savafl› s›ras›nda sa-vafl karfl›t› görüflleri nedeniyle süreklibask› alt›ndayd› ve görüfllerinden do-lay› defalarca kez tutukland›. Tümbunlara ra¤men 1915 y›l›nda Berlin'desavafl karfl›t› Uluslararas› Sosyalist Ka-d›nlar Konferans›'n›n düzenlenmesin-den etkin rol üstlendi. "Kad›n iflçiler kad›n›n özgürlü¤ününayr› de¤il, büyük sosyal sorunun birparças› oldu¤undan tamamen emin-dirler. Bu sorunun bugünkü toplumdahiçbir zaman çözülemeyece¤inin, an-cak toplumun köklü de¤iflimindensonra bunun mümkün olabilece¤inin

de bilincindedirler... Kad›n›n özgürlü-

¤ü, tüm insanl›¤›n özgürlü¤ü gibi, yal-

n›zca eme¤in sermayenin boyunduru-

¤undan kurtulmas›yla olacakt›r. Sade-

ce sosyalist toplumda, kad›nlar›n iflçi-

ler gibi haklar›n›n tam sahibi olmas›

mümkündür." diyen Zetkin, kad›nlar

için mücadelenin hedefine ve kurtulu-

fla iflaret etmifltir.

Kurtuluflun ancak ve ancak mücadele-

de oldu¤unu görüflleri ve prati¤i ile or-

taya koyan Zetkin, faflist Adolf Hit-

ler`in, Almanya Komünist Partisi`ni

Reichstag yang›n›ndan sonra yasakla-

mas›yla ömrünün son zamanlar›n›

Sovyetler Birli¤i`nde sürgünde geçirdi.

1933`te Moskova`da kalp krizi geçire-

rek fiziki olarak mücadeleden ayr›ld›-

¤›nda mücadelesini devam ettirecek

kad›nlara önemli kazan›mlar b›rakt›.

Zetkin kad›n›n direnebilece¤inin, öne

at›labilece¤inin ve dünyay› de¤ifltirme

prati¤inin a¤›r yükünü en az erkekler

kadar omuzlayabilece¤inin en önemli

kan›t› oldu kad›nlar için.

Clara Zetkin’i sayg›yla an›yoruz

Mahkeme ve erkek dayan›flmas›

'Bar›fl' istemine 6y›l hapis!

Page 14: 17 - 30 Haziran 2010 -  Sayı 178

17-30 Haziran 2010 DEVRiMCi DEMOKRASiGGÜÜNNCCEELL14

Geçti¤imiz günlerde Adana 1. A¤›r CezaMahkemesi’nde gerçekleflen duruflmada, 5fiubat 2010 tarihinde Sümer Mahallesi Ka-raafat Caddesi'ndeki bir marketten 65 TLde¤erinde birer kiloluk 5 paket kaflar peyni-rini çald›¤› iddia edilen tutuklu san›klarNevzat ve Nayime Dinkçier birden fazla kiflitaraf›ndan birlikte ya¤ma, kilitlenmek sure-tiyle muhafaza alt›na al›nan eflya hakk›ndah›rs›zl›k’ suçlar›ndan 15’er y›la kadar hapiscezas› istemiyle yarg›land›. San›klardan Na-yime Dinkçier maddi durumlar› iyi olmad›-¤›, ilkö¤retim okuluna giden çocu¤una tostyapmak için kaflar peyniri alamad›¤›n› söy-ledi. Mahkemede piflmanl›klar›n› dile geti-

rirken market sahibi çiftten flikayetçi olma-d›. Mahkeme Nevzat Dinkçier’i etkin pifl-manl›k ve mahkemedeki iyi halini de dikka-te alarak gasp suçundan 5 y›l 10 ay hapis ce-zas›na çarpt›rd›. Nayime Dinkçier’e ise h›r-s›zl›k suçundan 1 y›l 3 ay hapis cezas› veril-di. Nayime Dinkçier’in hapis cezas› tecil edi-lip, tahliyesi kararlaflt›r›ld›.

Çalacaksan büyük çalfieffaf ve temiz toplum slogan›yla yola ç›kanAKP hükümeti bir yandan da yolsuzluk re-korlar› k›rmaya devam ediyor. Dokunul-mazl›k z›rh›n›n arkas›na s›¤›nan AKP’lilerinkar›flt›¤› ve mecliste gündeme gelen yüzler-

ce yolsuzluk davas› sürüncemede b›rak›l›-yor. Elbette AKP’liler bu davalardan da yü-zünün ‘AK’›yla ç›kacaklar ve ‘AK’lanacak-lar. Öte yandan 5 kilo kaflar peynir çalan dargelirli yoksul insanlar›m›z ise 5 y›l 10 ay ha-pis yiyecek. Bu topraklarda böyle haberlere al›fl›¤›z asl›n-da. Diyarbak›r’da baklava çalan çocuklaraverilen cezalar hala haf›zalar›m›zdaki yerinikoruyor. Belle¤imizde banka hortumlayan-lar›n devlet taraf›ndan korundu¤u, kolland›-¤›, ceza almadan ve yapt›¤› hortumlardanhesap vermeden halk aras›nda dolaflt›klar›-n›, hala hortumlara devam etti¤i de var.Bankalardaki h›rs›zl›¤›n bedelini vatandafl›n

s›rt›na yükleyen devlet, büyük h›rs›zlar› da‘AK’lad›. Devlet demek istiyor ki çalacaksanbüyük çalacaks›n yoksa hapsi boylars›n!

Kaflar çalan içeri hortumlayanlar zaman afl›m›ndan d›flar› Devleti milyonlarca dolar zarara u¤ratan,hükümet olan parti mensuplar›, akrabalar›ve ifl ortaklar› hakk›nda aç›lan davalar tozluraflarda zaman afl›m›ndan düflerken, yok-sul insanlar›m›z ise yarg›n›n “adeletinden“kurtulam›yor. Uzanlar, Demireller, Çillerler,Çiçekler, Kutanlar, Erdo¤anlar, Albayraklar,Balkanerler, Koçlar, Sabanc›lar devletin ör-tülü ödeneklerini, halktan toplanan vergi-

lerle zenginliklerine zenginlik katarken, hal-k›m›z ise bir kuru ekme¤e halen muhtaç.Elektirik, do¤algaz, su faturas›n› ödeyeme-di¤i için hapse girenler, intihar edenler ülkegündeminde has›ralt› edilirken, yine has›-ralt› edilen bir di¤er konu ise, bu ülkeninyasalar› iflçiyi, emekçiyi, yoksullar› koruyanyasalar de¤il tam tersine onlar› cezaland›-ran, sömürülmesine ve bask› alt›nda kalma-s›n› sa¤layan yasalar oldu¤u gerçekli¤i. ‹flteson olarak uzanlara aç›lan dava, her neka-dar hükümet ile ters düflmeleri sonucu yar-g›lansalar da yine de devletle olan iliflkileri-nin hat›r› sonucu hapse girmeden zamanafl›m›ndan beraat ettiler.

5 kilo kaflara 5 y›l hapis, kepçeyle hortumlayanlar ise sebestAdana'da bir marketten 5 kilogram kaflar peyniri ya¤malad›¤› iddias›yla yarg›lanan san›k 5 y›l 10 ay, efli 1 y›l 3 ay hapis cezas›na çarpt›r›ld›

Komflular›yla vizeyikald›rmakla övünenTürk hakim güçlerikendi halk›na adetavize uyguluyor.Her y›l Karadeniz’ef›nd›k toplamaya gi-den Kürt iflçiler sony›llarda devlet destek-li hortlat›lan ›rkç› flo-ven sald›r›lara maruzkalmaktayd›lar. Bu se-ne ise bu sald›r›lar›nboyutu daha da art-m›fl görünüyor.Bu sene Kürt iflçilereKaradeniz’i tamamenkapatan devlet, f›nd›¤›toplamak için Gürcis-tan’dan iflçi getirecek.May›s ay›nda Gire-sun’da, Tokat, Gire-sun, Samsun, Ordu,‹stanbul, Dersim, Si-vas, Gümüflhane,Amasya illerinin; em-niyet, istihbarat ve üstdüzey askeri yetkilile-rinin kat›l›m›yla yap›-lan toplant› da bu ille-rin tek tek toplumsalanalizi yap›larak, birdizi kararlar al›nm›flt›.Bu kararlar›n baz›lar›Karadeniz bölgesindeistihbarat, koruculukve köylülere silah da-¤›t›mi iken, di¤er biryan›n› da f›nd›k topla-maya gelecek Kürt ifl-çilerin bu illerdeçal›flmas›n› engelle-mek oluflturuyor. Ge-rekçe olarak ta Kürtiflçilerin bölgedePKK’ye yard›m edece-¤i gerekçesiyle böylebir karar›n al›nd›¤›söylenmekte.

Kürt iflçilere mülteci muamelesi yap›l›yorMültecilere yap›lanuygulamalar dahi bukadar a¤›r de¤il. 18saati bulan çal›flma

saatlerine ra¤men çokcüzi ücretlerle çal›flanKürt iflçileri yerine da-ha fazla bir ücretleGürcistan’dan iflçi ge-tirilece¤i söyleniyor.Buna ra¤men bölgedekendine ifl bulmay›baflaran Kürt iflçilerinkimlik bilgileri bahçesahipleri taraf›ndanönce Tar›m ‹l Müdür-lükleri’ne bildirilecekburadan da valiliklereve valiliklerden de bü-tün güvenlik birimle-rine iletilecek.Bölgede her türlü en-gellemelerle karfl› kar-fl›ya kalan, buna ra¤-men her y›l büyükzorluklarla buralaraçal›flmaya gelen Kürtiflçilere bir ayr›mc›l›k-ta ücretlerde yap›l›-yor. Yerli iflçilere 25,Gürcü iflçilere 20, Kürtiflçilere ise 15 TL veri-liyor.

1 milyon kifliye ifl bulaca¤›n› söyleyenAKP’nin ikiyüzlülü¤ü Her y›l Urfa, Batman,Mardin, Diyarbak›r,Antep illerinden, say›-lar› 150 ila 200 binibulan Kürt iflçiler Or-du, Giresun, Trabzon,Düzce, Bolu ve Sakar-ya gibi illere geliyor-lar. 2 ila 3 hafta ifl bul-ma imkan›na sahipolan Kürt iflçilerininbu imkanlar›n› dahibin bir türlü bask› veayak oyunlar›yla en-gellemeye çal›flanTürk hakim güçlerininbu günkü temsilcisiAKP kli¤inin 1 milyoninsana ifl bulma vaadide iki yüzlü sahtekar-ca yalandan baflka birfley de¤il.

Kürt iflçilerinin kaderi miyoksa Türk hakim güçle-rinin iki yüzlülü¤ümü

Zonguldak'ta, Türkiye Taflkömürü Kurumu(TTK) Karadon Müessese Müdürlü¤ü madenoca¤›nda meydana gelen grizu patlamas›n›nard›ndan ortaya ç›kan iflçi katliam› ile ilgiliifade veren madenci yak›nlar› maden oca¤›n-da yeterli denetimin olmad›¤›n› belirttiler. Ai-leler, Yap›-Tek firmas› yetkilileri hakk›nda fli-kayette bulundular. 17 May›s’taki patlamada hayat›n› kaybeden30 maden iflçisinden Adem Çengel, EkremAkkaya ve Hüseyin Arslan'›n aileleri, avukat-l›klar›n› üstlenen Ünal Demirtafl ile birliktekarakola giderek ifade verdiler.

‘Ecel de¤il, kader de¤il, bu bir ihmal’26 yafl›ndaki Ekrem Akkaya'n›n efli 3 ayl›k ha-mile olan Yeter Akkaya, "Biz birbirimize doy-duk mu, doyamad›k. Ecel de¤il, kader de¤il,bu bir ihmal" dedi. Maden oca¤›nda havalan-d›rma sisteminin çal›flmad›¤›, ifl güvenli¤i ko-flullar›n›n yetersiz oldu¤u için eflinin s›k s›kkendisine yak›nd›¤›n› belirten Akkaya, "Eflimiflten geldi¤i zaman, 'Bize duay› fazla yap. Bençal›fl›rken arkada arkadafllar›m kaza geçiri-yordu, kimse ilgilenmiyordu. Çok s›cak olu-yor. Biz üstsüz çal›fl›yoruz. Havaland›rma ça-l›flm›yor' diyordu. Yetkililer böyle bir ortam›n

oldu¤unu bilmiyorlar m›? Ölenler için 'ecel'diyorlar. Ecel de¤il, kader de¤il, bu bir ihmal.Hem TTK'dan, hem Yap›-Tek'ten flikayetçi-yim. 3 ayl›k hamileyim ve do¤acak çocu¤umiçin bu davay› takip edece¤im" dedi.Madencilerden Hüseyin Arslan'›n efli FatmaArslan, TTK'dan emekli olan eflinin, çekti¤ikrediyi ödeyebilmek için flirkette yeniden iflebafllamak zorunda kald›¤›n› aktararak, ''Efli-me 4 gün istirahat vermifllerdi. Evdeki soh-betlerimizde ifl yerlerinde çok ihmaller ya-fland›¤›n›, denetimlerin yap›lmad›¤›n›, çal›fl-ma ortam›n›n sa¤l›kl› olmad›¤›n› anlat›rd›. ‹s-tirahati bitti¤inde art›k çal›flmayaca¤› sözünüvermiflti. Patlaman›n oldu¤u gün, istirahatibitiyordu, ka¤›tlar›n› vermek için ifl yerine gi-decekti. Olay› duyunca birden içime kuflkudüfltü, oca¤›n oraya gittik. Arabas›n› her za-man park etti¤i yerde göremeyince 'demekburaya gelmemifl, ocakta de¤il' diyerek sevin-mifltik. Ancak akflam saatlerine kadar kendi-sinden haber alamay›nca ocakta oldu¤unuanlad›k. ‹fl yerindeki dolab›nda da ifl k›yafet-leri de¤il üzerinden ç›kard›¤› temiz elbiselerbulunuyordu.'' dedi.Eflinin oca¤a zorla sokuldu¤u fleklinde kuv-vetli ihtimallerin bulundu¤unu aktaran, Ars-

lan, ''‹stirahat ka¤›d›n› ifl yerine verip döne-cekti. O ka¤›tlar bile dolaptaki k›yafetinin ce-binden ç›kt›. Olaydan bir akflam önce kendisi-ni arayan bir mühendisle tart›flt›, aya¤›n›na¤r›d›¤›n›, art›k çal›flmayaca¤›n› belirtiyordu.Suçlular›n bulunmas›n›, cezaland›r›lmas›n›istiyorum'' diye konufltu.Ayn› patlamada ölen Adem Çengel adl› iflçi-nin kardefli Güler Kubilay da, a¤abeyi ile soh-bet ettiklerinde ifl yeri ortam›n› kendisine an-latt›¤›n› ve a¤abeyinin ocakta gaz detektörle-rine güvenmedi¤ini, gerekli denetimlerin veölçümlerin yap›lmad›¤›n› söyledi¤ini aç›klad›.Abisinin patlama tehlikesine karfl› ocaktakifarelerden medet umarak önlem ald›¤›n› an-latan Kubilay, ''A¤abeyim fareler ocakta dola-fl›yorsa gaz tehlikesi olmad›¤›n› anl›yormufl.Hayvanlar kaçmaya bafllarsa gaz›n yükseldi-¤ini tahmin ediyormufl. Hatta, oca¤a kafestekufl getirmeyi bile düflünüyordu, çünkü onla-r›n kokuya hassas oldu¤unu söylerdi'' dedi.

Avukat Demirtafl: Aileler yasal haklar›n› kullanacakAvukat Ünal Demirtafl da madenlerde kaza-larla ilgili s›k› denetleme yap›larak önlemle-rin al›nmas› gerekti¤ini, ailelerin grizu patla-mas›nda ihmal oldu¤unu düflündüklerini

söyledi. Sonuna kadar ailelerin yasal haklar›-n› kullanaca¤›n› anlatan Demirtafl, ''fiu afla-mada yarg› süreci bafllad›. Özellikle ilgili ba-kanl›¤›n müfettifllik ve savc›l›k taraf›ndan ha-z›rlanacak bilirkifli raporunun haz›rlanmas›-n›, yasal tahkikat›n neticelenmesini bekliyo-ruz. ‹hmalle ilgili son sözü bilirkifli söyleye-cek'' dedi. Demirtafl, 16-17 ailenin ‹l Emniyet Müdürlü-¤ü Asayifl fiubesi’nde ifade vererek, yetkilillerhak›nda flikayette bulunduklar›n› söyledi.Maden oca¤›ndaki grizu patlamas›n›n ard›n-dan oluflan ana göçüklerin kald›r›lmas›nara¤men cesetlerine rastlan›lamayan 2 ma-dencinin ailesi, cenazelere ulafl›lamad›¤› içinölüm ayl›¤› ve geliri alam›yor.

Can ac›s›na bir de bürokratik engellerin keflmekeflli¤i eklendiMadencilerin yaflamlar›n› kaybetmeleri aile-leri derinden sarsarken, devletin bürokratikifllemleri geride kalan ailelerin ac›lar›n› ve ya-flad›¤› dramlar›n› kat be kat art›r›yor.Maden oca¤›nda meydana gelen patlaman›nard›ndan göçük alt›nda kalan Engin Düzcükve Dursun Kartal'›n cesetleri, kald›r›lan y›¤›n-lar›n alt›nda da halen bulunamad›.Bulunamayan naafllar›n aileler üzerinde ya-ratt›¤› derin sars›nt› devam ederken, ailelerinyaflad›¤› ac›ya devletin bürokratik engellerideeklenmeye baflland›. Bürokratik ifllemlerden kaynakl› cesetlerineulafl›lamad›¤› için nüfus kütüklerine ''ölü''olarak kay›tlar› düflülemeyen 2 madencininailelerine, hak ettikleri ölüm ayl›¤› ve geliriSosyal Güvenlik Kurumu’nca ödenmiyor.Olay›n ortaya ç›kmas›n›n ard›ndan yetkililerkonuyu çözeceklerini söyleseler de, ailelerinöfkesi dinmiyor.Sosyal Güvenlik Kurumu yetkilileri, cesedineulafl›lan madencilerden 21'inin ailesine ma-afllar›n›n ba¤land›¤›n›, 7 bekar iflçiden de3'ünün ailesinin hak sahibi oldu¤unun belir-lenerek ifllemlerinin devam ettirildi¤ini bildir-diler. Zonguldak Cumhuriyet Baflsavc›s› HüseyinÖzbak›r da, madencilerle ilgili Medenci Kanu-nu'nun öngördü¤ü sürenin tamamlanmas›-n›n ard›ndan ''gaiplik (kay›pl›k) karar›'' da al›-nabilece¤ini, ancak bu konuda yine kiflilerinönce ilgili mahkemeye baflvurmalar› gerekti-¤ini belirtti. Ancak aileler ise geçen her za-man içerisinde hem manevi hem de maddiçöküntü içerisinde ne yapacaklar›n› flafl›rm›fldurumdalar. Kanuna göre, gaiplik karar›n›n istenebilmesiiçin ölüm tehlikesinin üzerinden en az bir y›lveya son haber tarihinin üzerinden en az befly›l geçmifl olmas› gerekiyor. Bu uzun zamandilimi içerisinde yoksullu¤un sar›p sarmala-d›¤› ailelerin, yaflama nas›l tutunacaklar› isemuamma olarak kalmaya devam ediyor.

Aileler isyanda: Ecel de¤il, kader de¤il, bu bir ihmal

Zonguldak'ta maden oca¤›nda meydana gelen patlamada yaflam›n› yitiren ma-dencilerin aileleri, Yap›-Tek firmas› yetkilileri hakk›nda flikayette bulundular.

TBMM Genel Kurulu'nda görüflülecek olan vegeçmesi muhtemel “Belediye Kanunu'nda De¤i-fliklik Yap›lmas›na Dair Kanun Teklifi” ile AKP’libüyükflehir belediye baflkanlar›na istedikleri yet-kiler veriliyor. AKP ‹stanbul Milletvekili Nusret Bayraktar ve 14milletvekilinin haz›rlad›¤› Belediye Kanunu'ndaDe¤ifliklik Yap›lmas›na Dair Kanun Teklifi’nderant kap›s›n›n önündeki engeller tek tek kald›r›-l›yor. Teklifte belediye, belediye meclisi karar›y-la; konut alanlar›, sanayi alanlar›, ticaret alanla-r›, teknoloji parklar›, kamu hizmeti alanlar›, rek-reasyon alanlar› ve her türlü sosyal donat› alan-lar› oluflturmak, eskiyen kent k›s›mlar›n› yeni-den inflaa ve restore etmek, kentin tarihi ve kül-

türel dokusunu korumak veya deprem riskinekarfl› tedbirler almak amac›yla kentsel dönüflümve geliflim projeleri uygulayabilecek.

Rantta ilçe belediyeleri saf d›fl› b›rak›ld› Teklifte ilçe belediyelerinin gelir kaynaklar›ndanbiri olan ruhsatland›rma ve kullan›m izni vermeuygulamas› do¤rudan büyükflehir belediyelerineveriliyor. Kentsel dönüflüm ve geliflim alan› olarak ilanedilecek alan›n tüm yetkileri belediye meclisininyetkisinde olacak. ‹mar Kanunu'nda belediyele-re verilen yetkilerini büyükflehir belediyeleridevralacak. Rant›n k›sa zamanda bitmesi içinteklife “Verilecek kamulaflt›rman›n aceleli¤i ka-

rar› Büyükflehir belediye meclisi taraf›ndan veri-lecek” ibareside eklenmifl. Yine teklifte rant›nsa¤lanabilmesi için gerekli kaynak, “kentlerininher yerinde 500 hektar’› geçmemek kofluluyla, il-gili alan kentsel dönüflüm alan› ilan edilebiline-cek” ve yine “Kentsel dönüflüm ve geliflim alan-lar› içinde yer alan e¤itim ve sa¤l›k alanlar› ha-riç kamuya ait gayrimenkuller harca esas de¤erüzerinden belediyelere devredilecek.” fieklindekimaddelerle sa¤lan›yor.

Küçük mülk sahipleri çaresiz b›rak›ld›Teklifte, rant kap›s› içerisinde özelikle AKP’li bü-yükflehir belediyelerine aç›lan rant kap›s› içeri-

sinde mülkünü belediyeye devretmek istemeyenküçük mülk sahiplerinin ellerindeki tafl›nmazla-r›n belediye taraf›ndan k›sa sürede en az giderlegasp edilmesi için belideye s›n›rs›z yetki verili-yor. Verilen yetkilerle büyükflehir belediyesi an-laflmaya yanaflmayan mülk sahiplerinin evlerinimevcut de¤eri üzerinden sat›n alacak ya da on-lara istedi¤i bir yerde yer gösterebilecek.

Yarg›sal süreçte hesaba kat›lm›flTeklifte, olas› itirazlar ve yarg›ya tafl›nmas› dü-flünülen olaylarda hesaba kat›lm›fl. Söz konusuteklifle beraber “yarg› denetimi bak›m›ndan iflle-yifli kolaylaflt›rmak” ad› alt›nda maddeler s›ra-land›r›larak yat›r›m tamamland›ktan sonra yü-

rütmeyi durdurma veya iptal karar› fiilen im-kans›z hale getirilmifl.

Gökçek ve Topbafl en karl›s›AKP’li bürokratlara ve yandafl sermayedarlar›nabüyük rantlar sa¤layan Kentsel Dönüflüm Proje-si’nin uygulamada yaflad›¤› t›kan›kl›¤›n›n gide-rildi¤i söz konusu teklif ile birlikte ülkenin ikibüyük belediyesini elinde bulunduran AKP bü-rokrat› ‹stanbul Büyük fiehir Belediyesi Baflkan›Kadir Topbafl ve Ankara Büyük fiehir BelediyesiBaflkan› Melih Gökçek iflin en karl›lar›ndan. Sözkonusu iki belideyi ülkenin ekonomik alandanen güçlüsü ve en çok paran›n döndü¤ü iki mer-kez olma özelli¤ini tafl›yor.

Rant kap›s›n›n önündeki engeller kald›r›ld›

Page 15: 17 - 30 Haziran 2010 -  Sayı 178

17-30 HAZ‹RAN 2010DEVRiMCi DEMOKRASi GGÜÜNNCCEELL 15

Meksika Körfezi’nde "Deepwater Hori-zon" adl› petrol platformunun 22 Nis-san’da yaflanan patlaman›n ard›ndanbatmas›yla beraber denizin bin 500metre alt›nda aç›lan petrol kuyusuzarar görerek, denize petrol kusmayabafllad›. Yap›lan aç›klamalara görepetrol s›z›nt›s›n›n bu zamana kadarkimiktar› 100 milyon litrenin üzerinde.Denizi yok eden petrol MeksikaKörfezi’ni sararken, s›z›nt›n›n ABD k›-y›lar›na ulaflt›¤› aç›kland›.Patlaman›n ard›ndan zarar gören ku-yunun yaratt›¤› tehlike, ‹ngiliz men-fleli BP ve ABD devleti taraf›ndan giz-lense de, s›z›nt›n›n giderilememesi veçevre felaketinin kendisini iyiden iyi-ye hissettirmesi, iki taraf› da zorunluaç›klamalara itti. BP flirketi s›z›nt›n›ndurdurulmas› için "kuyunun öldürül-mesi" çal›flmalar›nda baflar›s›z oludu-¤unu aç›klarken, ABD ise bölgedekihalk›n tepkisini dindirebilmek için za-rar›n BP taraf›ndan karfl›lanaca¤›n›aç›klad›.

Tekeller do¤ay› ve insan› yok ediyorVarl›¤›n› dünyay› s›n›rs›zca sömürme-ye borçlu olan BP’nin bu gibi kazalarakarfl› kesin önlem amaçl› zerre kadarbir tedbiri olmad›¤›, ‘kuyunun öldü-rülmesi’ çal›flmalar›nda a盤a ç›kt›.Bütün giderlerini maksimum karodakl› harcayan BP ve onun benzeritekeller, tek hedefleri olabildi¤ince azmaliyetle ifli yürüterek ve gerekli ka-zanc› k›sa sürede kazanmak. ‹flte Ba-

tan platformun ard›ndan ortaya ç›kançevre felekatinin nedeni bu kar h›rs›.BP’nin platformun kurulmas› ve iflle-tilmesinde oluflabilicek bütün risklerihesaba katmadan hareket edip, tez el-den do¤ay› ve insan› sömürebilmekiçin çal›flmalar›n› bafllatt›¤›, tedbiramaçl› ve olas› risklere karfl› önlemmetodlar›n› düflünmedi¤i kuyununmilyonlarca litre petrolü denize kus-mas›yla a盤a ç›kt›. Günde ortalama40 bin varil petrolün Meksika körfezi-ne akt›¤› art›k gizlenemiyor. Ve yinegizlenemeyen bir gerçeklikde BP’ninkuyunun kapat›lmas› için elindekiteknolojinin yetersizli¤i. Denizi karar-tan petrolün zaman›nda önleneme-mesiyle, geri dönülemez bir do¤a kat-liam› bizleri bekleyecek. Yaklafl›k ikiayd›r süren bu felaket bu güne kadardurdurulamad›, daha ne kadar sürer,ne zaman durdurulabilir petrol s›z›n-t›s› bilinmiyor. Kimi aç›klamalara gö-re en az üç ay sürecek.

Obama’n›n timsah gözyafllar›Maden yasas›n› tekellerin ç›karlar›n›gözeterek yapan ABD Baflkan› Oba-ma’n›n BP’yi suçlayan aç›klamalar›timsah gözyafllar›ndan baflka bir fleyde¤il. Zira tekelleri gözeten yasalar›y-la onlar da bu suçun orta¤›d›r. Ve hat-ta bafl sorumlusudurlar. BP flu ana kadar denizden 25 milyonlitre petrol toplam›fl. Günde ortalama40 bin varil 8 milyon litre petrolün de-nize kar›flt›¤› söyleniyor. 20 Nisan’dan

bu yana ise 200 milyon litre civar›ndapetrolün denize akt›¤› ifade ediliyor.Bu tabloya bakt›¤›m›zda denizin veberaberinde içinde bulunan do¤al ya-flam›n geri dönülmez bir y›k›mla karfl›karfl›ya kald›¤› çok rahatl›kla görülür.Ancak yukar›da da belirtti¤imiz gibiemperyalist kapitalist sistemin tümodaklar›n›; do¤an›n maruz kald›¤› buac› tablo de¤il, BP’ye maliyeti ilgilen-diriyor.Petrol flirketlerinin denetim formlar›-n› kurflun kalemle doldurdu¤u, ABD‹çiflleri Bakanl›¤› bünyesindeki MadenYönetimi Kurumu müfettifllerinin isesadece bu yaz›lar›n üzerinden tüken-mezle geçti¤i gerçekli¤ini göz önüneald›¤›m›zda, bunun ne kadar do¤ruoldu¤unu görürüz. Örne¤in ülkemizdede var olan yasalar yeterli gelmeyincedaha pervazs›zca hareket edilerekgeçti¤imiz ay içerisinde meclisten ale-lacele madencilik yasas›nda adeta kü-mese tilkiyi bekçi yapan bir de¤ifliklikyap›lm›flt›. Zira bu durum ülkemizeözel bir fley de¤il, sömürüye dayal›devletlerin ve sistemlerin tabiat›d›r.Bu sistemde do¤a ya da insan gözetil-mez, tek gözetilecek fley hep daha faz-la kard›r. Gerisi ise teferruatt›r.

Bu ilk de¤ilBP'nin neden oldu¤u ilk felaket Meksi-ka Körfezi’nde yaflanan çevre felaketide¤il. BP’nin do¤aya verdi¤i zararlar›ns›n›r› yok. Son 5 y›l›n bilançosu bileBP’nin insanl›¤a ve do¤aya verdi¤i za-

rarlar›n boyutlar›n› ortaya koyuyor.

2005 y›l›nda BP'nin Tekas'taki bir rafi-

nerisi patlad›. 15 iflçi yaflam›n› yitirir-

ken 170 iflçi yaraland›.

2006 y›l›nda BP'nin Alaska'daki boru

hatt›n›n patlamas›yla çevreye 800 bin

litre petrol yay›ld›.

2009 y›l›nda gerçekleflen rafineri pat-

lamas›nda da BP do¤a büyük yara

ald›.

Tek dertleri hisseleri kurtarmak Obama Çevre felaketine yeterince sert

tepki göstermedi¤i gerekçesiyle çevre

örgütleri taraf›ndan s›kça elefltirilere

maruz kald›¤›ndan bir kez daha Mek-

sika Körfezi’ne giderek incelemelerde

bulunarak zevahiri kurtarmaya çal›fl›-

yor.

Öte yandan ‘BP’yi çökertmek isteme-

yiz ama tazminat gerekiyor’ diyen

Obama, çevreyi de¤il de ‹ngiliz hükü-

metini ve BP’yi daha çok düflündü¤ü-

nü ortaya koyarak ‹ngiliz Baflbakan›

David Cameron’la yapt›¤› telefon gö-

rüflmesinde, s›z›nt›n›n iki ülke aras›n-

da yol açt›¤› gerginli¤i azaltmaya ça-

l›flt›.

Hisseleri iki ay içinde yüzde 39 düflen

BP’nin, piyasa de¤erinin 74 milyar do-

lar azalmas›, ‹ngilizlerin tek derdi gibi

görünüyor. Zira ‹ngiliz yönetimi,

ABD’den yap›lan aç›klamalar›n BP’nin

de¤erini iyice düflürerek flirketi çöküfle

sürükledi¤ini savunuyor.

RR‹‹ZZEE-- HES ve baraj yap›mlar› için flart koflulan

çevresel etki de¤erlendirmesi (ÇED) raporu için

bir durdurma karar› daha geldi. Bölge halk›n›n

r›zas› olmadan flirketlerin ç›karlar› do¤rultusun-

da al›nan ve bilimel teknikler kullan›lmadan ya-

p›lan çevresel etki de¤erlendirmesi (ÇED) raporu

mahkeme taraf›ndan ‘ciddi zararlar do¤uraca¤›’

kanaatiyle geçersiz say›ld›.

Rize ‹dare Mahkemesi, Rize'nin Güneysu ilçesi

Gürgen Deresi'nde yap›m› planlanan Tepe 1-2

HES projesinin ÇED de¤erlendirmesi ''olumlu''

karar› için yürütmenin durdurulmas› karar› ver-

di.

Karar›n ard›ndan Derelerin Kardeflli¤i Platformu

avukat› Remzi Kazmaz bir aç›klama yaparak, bir

firman›n, Rize'nin Güneysu ilçesine ba¤l› Gürgen

Deresi'nde yap›m› planlanan Tepe 1-2 regülatö-

rü ve HES projeleriyle ilgili üretim lisans› ald›¤›-

n›, Çevre ve Orman Bakanl›¤›’n›n proje için ''ÇED

olumlu'' raporu verdi¤ini hat›rlatt›.

Rize ‹dare Mahkemesine ''ÇED olumlu'' karar›

için ''yürütmeyi durdurma ve iptal'' davas› açt›k-

lar›n› ifade eden Kazmaz, “Mahkemenin 'telafi-

si güç ve imkans›z zararlar do¤abilece¤ini' göz

önüne alarak, 'yürütmenin durdurulmas›na'

hükmetmesi önemli bir vurgu. Bizim en bafl›n-

dan HES'ler konusunda ortaya koymufl oldu¤u-

muz tepki ve mücadeleyi özetliyor.'' dedi. Hukuk

ve yasalar çerçevesinde HES'lere karfl› al›nan ka-

rarlara ra¤men projelerin yap›m› konusunda ›s-

rarc› olunmas›n› anlamad›klar›n› vurgulayan

Kazmaz, ''Bu bizim akl›m›za, 'Acaba bu projeler-

le derelerimiz, vadilerimiz ve sular›m›z üzerinde

yap›lan baflka hesaplar m› var' sorusunu getiri-

yor. Yarg› kararlar›n›n yan›nda düzenlenen bilir-

kifli raporlar› ve bilimsel raporlar, HES projeleri-

nin ülkemize ve yap›lmas› planlanan bölgelerde-

ki insanlara faydal› olmad›¤›n›, aksine çok yönlü

zararlar›n›n oldu¤unu ortaya koymaktad›r. Rant

ve ç›kar hesaplar› ile hareket eden HES yap›m-

c›s› firmalar, bu h›rslar›ndan vazgeçerek, daha

fazla zarar etmeden ve daha çok geri dönüflüm-

süz zararlar vermeden bu iflten el çekmelidir-

ler.'' ifadelerini kulland›. Güneysu ilçesindeki

HES projelerinin bölgede verdi¤i geri dönüflüm-

süz zararlar aç›s›ndan önemli göstergeler olufl-

turdu¤una dikkat çeken Kazmaz, Gürgen Dere-

si'nde yap›lmakta olan ve deneme üretimi afla-

mas›na gelen Kale HES projesinin dereyi kurut-

ma noktas›na getirdi¤ini belirtti.

Rize Güneysu'da 2 HES'e durdurma

HATAY- Hatay’›n Erzin il-çesinde Burnaz sahilineyap›lmas› planlanan limanve tersaneyi protesto edenköylüler, çevresel etki de-¤erlendirme (ÇED) toplan-t›s›n›n yap›lmas›na izinvermediler. Liman ve tersane yap›m›-n›n bölgeye hiçbir getirisi-nin olmayaca¤›n› ve do¤a-ya zarar verece¤ini belir-

ten köylüler, yap›m› üst-lnen flirket yetkililerini taflya¤muruna tuttular. Köylü-ler ÇED toplant›s› için böl-geye gelen flirket yetkilile-rinin bindi¤i arac› tafl ya¤-muruna tuttu.Erzin s›n›rlar› içerisindebulunan Burnaz sahilineyap›lmas› düflünülen limanve tersane projesinin tart›-fl›laca¤› ÇED toplant›s›ndaprotesto yafland›. TurunçluBurnaz ‹lkö¤retim Okulusalonunda yap›lmas› düflü-nülen bilgilendirme top-lant›s›na izin vermeyenAfla¤› Burnaz, Yukar› Bur-naz ve Turunçlu köyü sa-kinleri flirket yetkilileriniprotesto ettiler.Yaflam alanlar› içerisineyap›lacak liman ve tersa-nenin köylerinde ve çevre-sinde hayat› olumsuz etki-leyece¤ini söyleyen köylü-ler, liman ve tersaneyi ya-pacak olan flirket yetkilile-rinin bölgeden ayr›lmas›n›istediler.Köylülerin sert tepkisi ilekarfl›laflan baz› flirket yet-kilileri, araçlar›na binerekkaçt›. Baz› flirket yönetici-lerinin bindikleri araçlar›

tafl ya¤muruna tutuldu.Jandarman›n müdahalesi-ne ra¤men uzun süre olayyerinden ayr›lmayan köylü-ler ÇED toplant›s›n›n yap›l-mayaca¤›n›n aç›klanmas›üzerine evlerine döndüler.Bölgeye yap›lmas› düflünü-len termik santralin ard›n-dan ayn› bölgeye liman vetersane yap›lmas›na izinvermeyeceklerini belirtenAfla¤› Burnaz Köyü Muhta-r› Hasan Armut, kendileri-nin ve çocuklar›n›n geçimkayna¤› olan topraklar›nzehirlenmesini istemedik-lerini söyledi.

Artvin köylüleri kararl›Artvin’in Ardanuç ilçesineba¤l› Bulan›k köyü s›n›rlar›içerisinde Yeflil Mavi Elek-tik flirketi taraf›ndan yap›l-mas› planlanan Ardanuç-3ve 4 regülatörleri ile HESprojesi için, Bulan›k Kö-yü’nde yap›lmak istenen‘ÇED Sürecine Halk›n Kat›-l›m› Toplant›s›’, köylülerinprotestolar› nedeniyle ya-p›lamad›.Köy kahvehanesinde yap›l-mas› planlanan ÇED top-lant›s›na Artvin Çevre veOrman ‹l Müdürü YaflarIfl›k, MTA yetkilisi Dr. Al-per Demirbugan, DS‹ 26.Bölge Müdürlü¤ü ÇevreMühendisi Ali fianl›, ÇEDDosyas›n› haz›rlayan VadiMühendislik firmas›ndanTeoman De¤irmenci ileArtvin ‹l Özel ‹daresi’ndenÇevre Mühendisi DuyguAvc›o¤lu kat›l›rken; köylü-ler köy meydan›nda topla-narak, köy kahvehanesiniaçt›rmad›.Toplant›ya gelen ÇED he-yeti, köy meydan›nda top-lanan köylüler taraf›ndanellerindeki döviz ve pan-kartlarla, “Dereler özgür-dür, özgür akacak”, “YeflilMavi defol, bu halk sat›l›kde¤il”, “Dereler bizimdir,bizim kalacak” sloganlar›ile karfl›land›.Köylülerin eylemi nedeniy-le toplant›n›n yap›laca¤›kahvehaneye giremeyenÇED heyeti, köylülerin tep-kileri üzerine köy karakolu-na giderek, toplant›n›n ya-p›lamad›¤›na iliflkin bir tu-tanak haz›rlad›lar. Köylü-ler, yaklafl›k 500 metrelikbir mesafedeki karakolunönüne kadar ellerindekipankart ve dövizlerle yürü-yerek, att›klar› sloganlarlaHES projelerini protestoettiler.

Köylüler ÇEDtoplant›lar›na izin vermiyor

Köylüler, do¤a-y› yok edenHES ve barajyap›mlar›nakarfl› eylemleri-ne devam edi-yorlar. Ha-tay’da HESprojesinin ar-d›ndan Limanprojesi için ge-len yetkililerbölge halk› ta-raf›ndan tafl-land›. Yine Art-vin’de Bulan›kKöyü’nde ya-p›lmas› planla-nan HES proje-si, köylüler ta-raf›ndan pro-testo edildi.

Tekeller do¤ay› yok ediyor

‹ngiliz petrol flirketi BP’nin iflletti¤i "Deepwater Horizon" adl› platformun batt›¤› 22 Nisan tarihinden bu yana MeksikaKörfezi'ne ham petrol ak›yor. Meksika Körfezi’nde batan platformun ard›ndan büyük bir çevre kirlili¤ine yol açan denizdibindeki petrol kuyusu, Meksika Körfezini yok ediyor. ABD baflkan› Obama halk›n tepkisini dindirebilmek ad›na bütünzarar› BP’nin ödeyece¤ini aç›klasa da, söz konusu çevre k›y›m›n›n parayla gidirilemeyece¤i aç›k.

SS‹‹NNOOPP-- Sinop'a gelen Çevre ve OrmanBakan› Veysel Ero¤lu nükleer santral-lerin temiz enerji kayna¤› oldu¤unusöyleyerek, "Bunun çevreye hiçbirmahsuru yoktur" demesi, Sinop halk›taraf›ndan öfkeyle karfl›land›. Sinophalk› bakan Ero¤lu’nu, “Ne termik, nenükleer, günefl ve rüzgar bize yeter"diyerek protesto etti.AKP’nin il koordinasyon toplant›s›nakat›lmak üzere Sinop'a gelen Çevreve Orman Bakan› Veysel Ero¤lu, Si-nop Çevre Platformu üyeleri taraf›n-

dan protesto edildi. Platformu üyeleri"Ne termik, ne nükleer, günefl ve rüz-gar bize yeter" yaz›l› pankart açt›. Vali Güvençer'den makam›nda kentile ilgili brifing alan Çevre ve OrmanBakan› Veysel Ero¤lu, bas›n mensup-lar›n›n protesto ile ilgili sorular›n› ya-n›tlad›.Sinop'a kurulacak olan nükleer ve ter-mik santraller hakk›nda bilgi verenÇevre ve Orman Bakan› Veysel Ero¤lu,"Ben çok aç›k konuflan bir insan›m. Busantraller için peflin bir hükmümüz

yok. Ancak flartlar uygunsa, her ba-k›mdan bir tak›m tedbirler al›n›rsa,bütün kurumlar da uygun görüfl verir-se, bizzat ben kendim de ÇED ve Plan-ma Genel Müdürlü¤ü’müzün raporla-r›n› inceler, Çevre Genel Müdürlü¤üde teknik bir tak›m tedbirler al›yorsaancak ondan sonra 'biz haz›r›z' deriz."diye konufltu.

Temiz enerji kayna¤›ym›flNükleer santraller konusunun Enerjive Tabii Kaynaklar Bakanl›¤›'n› ilgi-

lendirdi¤ini aç›klayan Bakan Ero¤lu,

"Çevre aç›s›ndan nükleer santraller

dünyada temiz enerji kayna¤› olarak

bilinir. Nükleer at›klar›n bertaraf›

mümkündür. Çok basittir, teknolojisi

vard›r. Temiz enerji kayna¤›d›r. " dedi.

Bakan Ero¤lu’nun yapt›¤› aç›klamalar

ise bölge halk› taraf›ndan öfkeyle kar-

fl›land›. Halk, “Günefl ve rüzgar bize

yeter” diyerek Sinop’un yok olmas›n›

istemedi¤ini dile getirdi.

Günefl verüzgar bizeyeter

Page 16: 17 - 30 Haziran 2010 -  Sayı 178

KARDELEN BASIM-YAYIM REKLAM GÖSTER‹ ORGAN‹ZASYON L‹M‹TED fi‹RKET‹ Sahibi ve Yaz› ‹flleri Müdürü: Ferda Bafl Yay›n Türü: Yayg›n Süreli

‹‹ZZMM‹‹RR:: fiehit Fethi Bey Cadde No: 13 Eski Eshot ‹flhan› Kat:4 Konak/‹zmir Tel-Fax: : (0232) 482 01 63 � KKAARRTTAALL:: ‹stasyon Cad.P›nar ‹flhan› Kat:2 Daire:38 KARTAL Tel-Fax: (0216) 389 65 63 � MMEERRSS‹‹NN: Çankaya Mahallesi 4702. Sok. No:8 KAt:3

Akdeniz/Mersin � AAMMEEDD:: ‹skender Pafla Mah. ‹nönü Cad. MA-GÜL ‹flhan› Kat:4 No:10 Da¤kap›/Amed � AATT‹‹NNAA:: Spiro trikoupi 2110683 eksarxia GREECE/Yunanistan e-mail: [email protected]

YYDD TTEEMMSS‹‹LLCC‹‹LL‹‹⁄⁄‹‹:: Kaiser-Wilhelm Str. 275 47169 Duisburg/DEUTSCHLAND e-mail: [email protected]

TTeekknniikk HHaazz››rrll››kk:: Kardelen Yay›mc›l›k Adres:

Mahmut fievket Pafla Mah. Sivas Sok. No:2 Kat:3

Okmeydan›/‹STANBUL Tel-Fax: (0212) 238 37 96

BBaasskk››:: SM. Matbaac›l›k

Adres: Çobançeflme Mah. Sanayi Cad. Altay Sokak NO:10 A

Blok Yenibosna Bahçelievler-‹ST. Tel ( 0212) 654 94 18

BBÜÜRROO

LLAARR

devrimci Demokrasi� � �

Köklerimize sar›larak özgür gelece¤e yürüyoruz

‹‹SSTTAANNBBUULL-- 2005 y›l›nda ölümsü-zleflen 17’ler, Sar›gazi, Cebeci veOkmeydan›’nda yap›lan eylemler-le an›ld›. Yeni Demokrasi fiehit veTutsak Aileleri Birli¤i taraf›ndanyap›lan anma etkinliklerinde “Kök-lerimize Sar›larak Özgür Gelece¤eYürüyoruz” fliar› öne ç›kart›ld›.Okmeydan›’nda düzenlenen kitle-sel yürüyüfl öncesi Sar›gazi ve Ce-beci mezarl›klar›nda anma etkin-likleri gerçeklefltirildi.

‘17’ler Ölümsüzdür’Cebeci Mezarl›¤› giriflinde 17’lerinfoto¤raflar›n›n bulundu¤u pankartarkas›nda yürüyüfle geçen kitle,“Bedel ödedik, bedel ödetece¤iz”,“Analar›n öfkesi katilleri bo¤acak”,“17’ler ölmez, yaflas›n Halk Savafl›”sloganlar› att›lar.17’lerin aras›nda Bulunan Ca¤daflCan, Dursun Turgurt ve Ersin Kan-tar’›n mezar› bafl›nda toplanan kit-le 17’ler flahs›nda devrim flehitleriiçin sayg› duruflunda bulundu. Da-ha sonra kitle ad›na yap›lan aç›k-lamada, Vartinik’ten Mercan’a sö-zünde koca bir tarihin, komünistmiras›n ve gelece¤i kazanma ›sra-r›n›n var oldu¤u söylendi. ‹ktidaru¤runa hakl› savaflta ›srar edenle-rin tarihine sahip ç›k›ld›¤› dile geti-rilen aç›klamada, “O¤ullar›m›z›n,k›zlar›m›z›n, kardefllerimizin, yol-dafllar›m›z›n tereddütsüz yazd›kla-r› bu tarihe uzak duramay›z. Bu,

ezilen, sömürülen halk›n kurtuluflkavgas›n›n ta kendisidir.” denildi.17’lerin önemini, devrime olaninançlar›n› anlamayanlar›n ve an-lamak istemeyenlerin, onlar›n ne-den s›n›f düflmanlar› taraf›ndanhunharca katledildi¤ini de anlaya-mayacaklar›n›n ifade edildi¤i aç›k-lamada, “Çünkü 17’ler, tasfiyecili-¤in ba¤r›na saplanan k›z›l bir han-çerdir. Çünkü 17’ler, k›r›lman›n,ideolojik inançs›zl›¤›n, savrulma-n›n, yenilmenin somutlaflt›¤›, tas-fiyecili¤in ortal›¤› sard›¤› bir dö-nemde, Marksizm-Leninizm-Mao-izm bayra¤›n› dalgaland›rd›lar.” di-ye belirtildi. Eylemde Ca¤daflCan’›n annesi bir konuflma yapar-ken ayr›ca Ersin Kantar’›n kendisesinden fliiri dinletildi. Anma et-kinli¤i, Grup Munzur’un seslendir-di¤i marfllarla sona erdi.

Gerillalar ölmez yaflas›n Halk Savafl›Büyük bir iddian›n savaflc›lar› veönderleri olan 17'ler Sar›gazi’dean›ld›.Sar›gazi Mezarl›¤›’nda 17'ler ara-s›nda bulunan Cemal Çakmak’›nmezar› bafl›nda toplanan kitle,“Kavgalar› kavgam›z, idealleriniyaflataca¤›z” yaz›l› Yeni Demokrasifiehit ve Tutsak Aileleri Birli¤i im-zal› pankart açarak, “17'ler ölüm-süzdür”, “Vartinik’ten Mercan’a fe-da olsun can›m›z Halk Savafl›’na”,“Gerillalar ölmez, yaflas›n Halk Sa-

vafl›, “Mercan’da bir ses, 17'ler öl-mez” sloganlar› att›.Daha sonra grup ad›na yap›lanaç›klamada, 17'lerin halk savafl›n-da ›sr›r›n ad› oldu¤u vurgulanarak,“Parlayan bombalar›n sesiydi on-lar. fiafa¤› uyand›ran ›fl›k, günefllesöyleflen türküydü onlar... Karanl›-¤› parçalayan karanfil gülüfllüydüonlar... Onlar teslimiyete karfl› yü-reklerini yumruk yap›p göklereuzanan... Onlard› her dilden halay-lar çeken. Kavgaya suskundu top-rak, flafak uyand› kar›nca sessizli-¤iyle, gün maviye durdu bitimsizbir sevdayla... Ve onlar coflkun yü-rekleriyle yürüdüler Munzurlara17 Haziran’d›, 17 partizand›, to-hum olup düfltüler topra¤a.” denil-di. Okunan aç›klaman›n ard›ndananma at›lan sloganlarla sona erdi.

‘Onlar devrime akan durdurulamaz ›r-ma¤›n ad› oldular’Mezar anmalar›n›n ard›ndan Ok-meydan›’nda meflaleli yürüyüflgerçeklefltirildi. 17 meflalenin ellerde tafl›nd›¤› yü-rüyüflte, 17’lerin resimlerinin bu-lundu¤u pankart aç›larak, kavgasloganlar› hayk›r›ld›.Dikilitafl Park›’nda bir araya gelenYeni Demokrasi fiehit ve TutsakAileleri Birli¤i üyeleri buradan kor-tejler oluflturarak, Okmeydan›caddelerinde yürümeye bafllad›.Kortejin geçti¤i yerlerde halk›n

deste¤iyle karfl›laflan kitle, “Geril-lalar ölmez, yaflas›n Halk Savafl›”,“A¤a patron devletini y›kaca¤›z,halk iktidar› kuraca¤›z”, “Faflistler-den hesap lafla sorulmaz, bizdehesaplar› namlular sorar”, “Bedelödedik bedel ödetece¤iz”, “Önderi-miz ‹brahim Kaypakkaya” slogan-lar›n› att›. Ayr›ca yürüyüfl boyunca17’lerin isimleri tek tek okunarak“yafl›yor” denildi.Yürüyüflün ard›ndan Sibel Yalç›nPark›’na gelen kitle, burada 17’lerflahs›nda devrim ve komünizmmücadelesinde ölümsüzleflenleriçin sayg› duruflunda bulundu. Ar-d›ndan 17’leri anlatan sinevizyongösterimi yap›ld›. Daha sonra Aile Birli¤i ad›na aç›k-lama yap›larak, “O¤ullar›m›z›, k›z-lar›m›z›, kardefllerimizi ve can yol-dafllar›m›z› sadece duygusall›klave an›larla anlatmay› de¤il, onlar›hayat›n her alan›ndaki düflüncele-ri ile, politik-ideolojik durufllar› ileanlatmay› tercih ediyoruz, onlar›böyle yaflatmak istiyoruz.” denildi.Aç›klamada, “17’ler bir ça¤r›d›r, ta-rihimizde yap›lan en büyük ça¤r›-d›r. Hiçbir bildiri, hiçbir kararl›l›kilan›, 17’lerin b›rakt›¤› ça¤r› kadarnet, gerçek ve önemli olamaz. Butarihin önemini kavrayal›m! B›rak-t›klar› ideolojik, politik mücadeleyiyaflam›m›z›n her alan›nda yaflamfelsefemiz olarak kuflanal›m.” ifa-deleri kullan›ld›.

Yaklafl›k 7 ay› aflk›n bir süredir hükümetin erteleyip durdu-¤u ve haf›zalara ‘TMK ma¤duru çocuklar’ olarak kaz›nan ya-sa ‘Suça itilen çocuklar’ olarak de¤ifltiriliyor. Özellikle KuzeyKürdistan’da yaflanan eylemler sonucu kolluk kuvvetlerininölümü reva gördü¤ü en iyi ihtimalle yakalay›p iflkence, kötümuamele yapt›¤›, mahkemelerin on y›llar› bulan hapis ceza-lar›na çarpt›rd›¤› çocuklar için Adalet Komisyonu’nda bekle-yen yasa tasar›s›, kamuoyunun da bask›s›yla görüflülmeküzere gündeme al›nd›. Meclis kapanmadan önce meclis ge-nel kurulunda görüflülüp yasalaflmas› beklenen tasar› tekli-finde, toplant› ve gösteri yürüyüflleri yasas›n›n çocuklar le-hine de¤ifltirilmesinin amaçland›¤› iddia ediliyor.Tasar› teklifi ise flöyle:Toplant› ve gösteri yürüyüflü yasas›n› ihlal ederek ilk defa

“suç” iflleyen çocuklar hapse girmeyecek, cezalar› süresinceçocuklara özgü güvenlik tedbiri uygulanacak. Bundan fayda-lanacak çocuklar›n, gösteriye ateflli silah, mermi, b›çak ya dapatlay›c› maddelerle kat›lmam›fl olmalar› gerekiyor. ‘TerörleMücadele Kanunu’nu de¤ifltirilerek, çocuklar›n özel yetkilia¤›r ceza mahkemelerinde de¤il, çocuk mahkemelerindeyarg›lanmas› sa¤lanacak. Çocuklara ceza ve infazda eflitlikgetirilmesi de öngörülüyor. Ayn› “suçu” ikinci kez iflleyençocuklara ise güvenlik tedbiri uygulanmayacak. Kanuna ay-k›r› toplant› ve gösteri yürüyüflüne kat›lmaktan, kanuna ay-k›r› toplant› ve gösteri yürüyüflüne kat›lmaya ba¤l› olarakörgüt üyeli¤inden, toplant› ve gösteri yürüyüflü s›ras›ndapropoganda yapmaktan mahkum olan çocuklar bu fiilleri ilkdefa iflliyorlarsa hapse girmeyecek. Hâkim, çocu¤un bir e¤i-

tim kurumuna devam›na, kurslara gitmesine, iflyerlerineyerlefltirilmesine karar verebilecek. AKP Grup Baflkanvekili Bekir Bozda¤, bas›na verdi¤i demeç-lerde, "Suça itilen çocuklar›n aleyhine bir infaz vard›, dörtteüç oran›nda. ‹nfaz, di¤er çocuk suçlularla eflit hale getiriliyorüçte ikiye dönüfltürülüyor." dedi.Tasar›n›n, esasta çocuklar›n tutuklanmas›n› ve hapsedilme-sini ortadan kald›rmayaca¤›n›, yerel ve uluslararas› tepkiningetirdi¤i kayg›lardan kaynakl› -özü de¤ifltirilmeden- de¤iflik-likler yap›ld›¤› anlafl›l›yor.‹lk etapta her ne kadar çocuklar›n bu de¤ifliklikle birlikte ce-za almayaca¤› veya hapisten kurtulaca¤› düflünülse de son-raki süreçlerde hapishanelerin daha fazla çocuklarla dolaca-¤›n›n iflaretlerini veriyor.

Örne¤in; “…..Ayn› suçu ikinci kez iflleyen çocuklara ise gü-venlik tedbiri uygulanmayacak” ifadesi; bir çocu¤un bir su-çu ilk kez iflledi¤inde çocuk say›labilece¤i ama ikinci keziflledi¤inde ‘çocuk say›lamayaca¤›!’ belirtiliyor. De¤iflikliklerin çocuklar›n yetiflkinlerle ayn› uygulamalaratabi kalmas›n›n önüne geçece¤i görüflü hakim, fakat ceza-lar›n ortadan kald›r›lmas› söz konusu bile edilmiyor. TMKma¤duru toplam 32 ilde yaklafl›k 4 bin civar›ndaki çocuktasar› ile hapishanelerde kötü sa¤l›k koflullar›nda aylard›rbekletilirken, hem kendi yasalar›n› hem de çocuk yafltaki-lerin uluslararas› haklar›n› ihlal eden hükümetin, tasar›ylasorunu ne kadar çözece¤i aç›k bir kuflku yarat›rken, ifadeedilenlerin uygulamaya ne kadar yans›yaca¤› ise flimdidenbelli.

TMK’daki de¤ifliklikler çocuklar› korumuyor

Maoist Komünist Partisi (MKP), 17’lerinölümsüzlük y›l dönümünde yaz›l› biraç›klama yaparak, “Mercan’ da can fe-da direnerek flehit düflen 17’ler; ideolo-jik, politik, askeri, örgütsel ve kültürelolarak Türkiye-Kuzey Kürdistan halkla-r›na, politik iktidar bilinciyle Maoistideolojik bir durufl ve Halk Savafl›’nda›srar ça¤r›s›d›r.” ifadelerine yer verdi.Mercan’da 2’inci kongre haz›rl›k afla-mas›nda faflist türk ordusunun gerçek-lefltirdi¤i sald›r› ile ölümsüzleflen MKPönder kadrosu, üye ve saflc›s› 17’lerinflehit düflmelerinin 5. y›ldönümündeMKP taraf›ndan yaz›l› bir aç›klama ya-p›ld›. Siyasi Büro taraf›ndan yap›lan aç›kla-mada, “17’ler, kanla yaz›lan tarihimizinmihenk tafllar›d›r. Kavga bayraklar›m›z-da yafl›yorlar.” ifadeleri kullan›ld›.Türkiye-Kuzey Kürdistan’dan çeflitliulus ve milliyetlere mensup iflçiler, köy-lüler, gençler, emekçiler, tüm ezilen vesömürülenlere seslenilen aç›klamada,“‹nsana, eme¤e ve do¤aya düflman sö-mürü ve zulmün bafl aktörleri uluslararas› emperyalist tekelci devletler veonlar›n iflbirlikçi uflak rejimleri, varl›kla-r›n› ve sistemlerini daha uzun sürekoruyabilmek için ezilen ulus ve halkla-ra her alanda pervas›z sald›r›lar›n› geç-miflte oldu¤u gibi günümüzde de sürdü-rüyorlar.” denildi.

‘17’ler, her fleyden önce bilimseltutum ve yöntemde ›srard›r.’17’lerin, her fleyden önce bilimsel tu-tum ve yöntemde ›srar oldu¤u vurgula-nan aç›klamada flunlara de¤inildi:“TKP(ML)’ den MKP’ye Bu Tarih Bizim!fliar›yla parti tarihimizin do¤ru ve bilim-sel temelde ideolojik, politik, örgütselve askeri aç›lardan muhasebe edilmesi,geçmifl hatalardan dersler ç›kar›larakstratejik önderli¤in öneminin görülme-si, Halk Savafl›’n›n daha da berrak birflekilde kavranmas› ve somut örgütlen-mesi ve daha bir dizi ideolojik, siyasal,örgütsel, askeri ve kültürel konularda 1.kongremiz ile özdeflleflen 17’lerin nitelkatk›lar›, tart›flma götürmez bir gerçek-liktir. Faflist Kemalist Türk devleti debunun fark›na varm›fl ve partimize karfl›daha sistemli ve kapsaml› sald›r›lar›n-da yo¤unlaflm›flt›r. ‘Bitirdik, yok oldular, tükendiler’ narala-r›yla fiziki imhas›n› psikolojik sald›r›lar-la tamamlamak isteyen düflman›m›z›nhevesi kursa¤›nda kalm›fl ve Türkiye-Kuzey Kürdistan’›n birçok alan›nda‘Vartinik’ten Mercan’a Feda Olsun Ca-n›m›z Halk Savafl›na’, ‘‹brahim’den Ca-fer’e Halk Savafl›yla Zafere’ fliarlar›ylaflehirlerde, köylerde, sokaklarda, mey-

danlarda ve dünyan›n birçok ülkesindedirenifl, komünist kararl›l›k ve faflizmemeydan okuyuflla yükseltilmifltir. Partimiz 38 y›l› aflan tarihiyle 15 Eylül2002’de 1. kongre ve 2007’de ise 2.kongresini daha yüksek bir bilinçle ger-çeklefltirip yeni bir sürece girerek halk-lar›m›z›n kurtuluflunda uzun ve meflak-katli mücadelesine devam etmektedir.Manevi delegeleri olarak ölümsüz17’lere atfedilen 2. kongremiz baflar›l›bir flekilde gerçeklefltirilerek düflman›-m›z›n hevesleri kursa¤›nda b›rak›lm›fl-t›r. Küllerinden yeniden do¤arak filizle-nen partimiz, düflman›m›z›n korkulu rü-yas› olmaya devam etmektedir.

‘Biz Kazanaca¤›z, Halk Kazana-cak, Halk Savafl› Kazanacak’17’ler, Halk Savafl›’nda ve onun somutolarak örgütlenmesinde ›srard›r. Mer-kezi görev olan k›z›l siyasi iktidarlar içinköylü gerilla savafl›n› gelifltirip yayg›n-laflt›rarak faflist Kemalist Türk devletiniparça parça y›kmakt›r.Gerek dünya düzleminde, gerekse deülkemiz özgülünde ideolojik-politik ola-rak okun sivri ucunu, uzlaflmac› tasfiye-ci reformizme yöneltmektir.17’leri anmak; geçmifle, güne ve gele-ce¤e iliflkin onlar›n bilimsel ve elefltirelruhuna ve tutumlar›na sahip olarakgeçmifli ve bugünü anlamak ve ona mü-dahale etme bilinci ve tutumunu pratik-te göstererek gelece¤e bilimsel ve do¤-ru temelde ›fl›k olmakt›r.17’leri anmak; iflçi s›n›f›, yoksul köylü-lük, yi¤it gençli¤in ve emekçilerin, ezi-len Kürt ulusu ve milliyetlerin demokra-tik ve meflru haklar›n› savunarak müca-dele araç ve yöntemlerini gelifltirmek-tir.17’leri anmak; halklara ve tüm ezilenemekçilere kan kusturan düflmanlar›m›-za karfl› her alanda Halk Savafl›’n› so-mut olarak örgütlemektir. 17’leri anmak; flehitlerimizin mezar tafl-lar›n› devrik b›rakmayarak Kulaks›z yüz-bafl› gibilere tarihsel olarak hak et-tikleri cezay› vererek, her alanda radi-kal devrimci bir durufl sergileyerek ba-¤›ms›zl›k, Halk Demokrasisi, Sosyalizmve Komünizm için silahl› mücadeleyigelifltirmektir. Mercan’da can feda direnerek flehit dü-flen 17’ler; ideolojik, politik, askeri, ör-gütsel ve kültürel olarak Türkiye-KuzeyKürdistan halklar›na, politik iktidar bi-linciyle Maoist ideolojik bir durufl veHalk Savafl›’nda ›srar ça¤r›s›d›r.And olsun ki yoldafllar; biz kazanaca¤›z,halk kazanacak, halk savafl› kazana-cak!”

17’ler, Kanla Yaz›lanTarihimizin MihenkTafllar›d›r!

Devletin tasfiyeci, bozguncu sald›r›lar›na karfl›, halk›n iktidar mücadelesini en zor flartlarda dahiomuzlamaya devam eden 17’ler, kavga sloganlar› ve iktidara yürüyen bilincin berakl›¤›yla an›ld›.

‘Mercan flehitleri yolumuzu ayd›nlat›yor!’HABER MERKEZ‹- ADHK, ölümsüzlüklerinin 5’inci y›l dönümünde 17’ler için biraç›klama yay›nlayarak, “ideallerini ve adlar›n› yaflataca¤›z” ifadesini kulland›.17 komünist ve devrimcinin aras›nda ADHK Genel Konsey üyesi ve DemokratikKad›n Hareketinin kurucusu Berna Sayg›l› Ünsal’›n da bulundu¤unun belirtildi-¤i aç›klamada “Emperyalist-kapitalist efendilerin sad›k ufla¤› faflist Türkiyedevleti onlar› katlederek umudun, direniflin sesini susturmak istedi. 90 y›ll›kTürkiye tarihi bafl›ndan beri katliamlar, komplolarla ezilenlerin direniflini bast›r-ma tarihidir. 17 Haziran 2005’te bu suçlar›na bir yenisini eklemifltir. Lakin unut-tuklar› bir nokta var ki Türkiye-Kuzey Kürdistan topraklar› her katliam›n ard›n-dan ba¤r›nda yeni isyanlar, isyanc›lar yetifltiren vefal› topraklard›r” denildi.

17'lerDersim’dean›ld›

DDEERRSS‹‹MM-- Dersim’de 17’ler mezar-lar› bafl›nda yoldafllar›, dostlar› veaileleri taraf›ndan an›ld›.17 Haziran 2005 tarihinde DersimOvac›k Mercan Vadisi’nde katledi-len 17’ler, Dersim’de kavga slo-ganlar›yla an›ld›.Mezarlar› Dersim merkezde bulu-nan Cafer Cangöz, Ayd›n Hamba-yat, Ali R›za Sabur, Taylan Y›ld›z,

Ahmet Perktafl 17 Haziran günümezarlar› bafl›nda an›ld›. Anma,17’ler flahs›nda tüm devrim ve ko-münizm mücadelesinde ölümsüz-leflenler an›s›na sayg› duruflu ndabulunulmas›yla bafllad›. Sayg› du-ruflunun ard›ndan Yeni Demokra-si fiehit ve Tutsak Aileleri Birli¤iad›na bir aç›klama yap›ld›. Aç›kla-mada flunlara de¤inildi: “S›n›f mü-

cadelesi yüzy›llard›r devam edi-yor, ezenle ezilen aras›ndaki mü-cadele devam ediyor. Bu mücade-lede sistem ya tek tek yada toplukatliamlar gerçeklefltiriyor. Tarihbunlar›n örnekleri ile doludur.Mustafa Suphiler, Mahirler, De-nizler, ‹brahimler ve 17’ler. Evet,egemenler Munzurlarda yak›lan oatefli söndürmek için 17’leri kat-

lettiler ve böylece bitireceklerinisand›lar. Ama öyle olmad›. 17’le-rin cenazeleri binlerin omuzlar›n-da sonsuzlu¤a u¤urland›. Bugünhala da¤larda, okullarda, fabrika-larda 17'lerin ard›llar›na b›rakt›k-lar› bayrak dalgalan›yor.” Anmaetkinli¤i ölümsüz 17’lerin aras›n-da yer alan Ersin Kantar’›n yazd›¤›fliirin okunmas› ile sona erdi.