Şahru pilten Özel:türkmen türkçesinde zaman...

25
Modern Türklük Araştırmaları Dergisi Cilt 4, Sayı 4 (Aralık 2007) Mak. #59, ss. 88-112 Telif Hakkı©Ankara Üniversitesi Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebîyatları Bölümü Türkmen Türkçesinde Zaman Kelimelerinin Zamanın İfadesindeki Yeri Şahru Pilten Özel Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü ÖZET "Zaman” fiil çekimleri dı ş ı nda zaman kelimeleri olarak tanı mladı ğı mı z kelime öbekleri, isim gruplar ı ve s ı fat tamlamalar ı ve zarflarla tamamlanı r. Zaman kelimeleri, durumun zamandaki yerinin kesin olarak belirlenmesini sağlar, izafî-mutlak zamanlar ı n gönderim noktas ı nı oluş turur. Bu yüzden hem mutlak, hem de izafî zamanlarda, hareketin zaman çizgisinde yerleş tirilmesi konusunda büyük önem taş ı r. Türkmen Türkçesinde zaman belirticilerini büyük ölçüde zarflar teş kil eder. Zarflar, Bennett ve Partee (1978) ve Nerbonne (1984)’un s ı nı flamalar ı ndan hareketle (i) sayı ve s ı kl ı k zarflar ı , (ii) çat ı zarflar ı (iii) dönem zarflar ı ve (iv) süreklilik zarflar ı ana baş l ı klar ı alt ı nda gruplandı r ı labilir. ANAHTAR SÖZCÜKLER Zaman, zaman kelimeleri, zarflar, zamanda yerleş tirme, gönderim noktas ı ABSTRACT Time specification involves not only verbs and verb phrases but other types of expressions such as noun phrases, adjectival phrases and adverbs. Time words provide determining the exact place of the situation in time. They constitute the reference point of the relative and absolute tenses. Because of this they have an important place in locating events in time line in both of this tenses. Furthermore they can change reference point and causes shifting of time and make certain distinction in time. In Turkmen Turkish, time adverbs are the main parts of the time expressions. Time adverbs can be classified into three groups according to Bennett and Partee (1978) and Nerbonne (1984)’s work: (i) number and frequency adverbials (ii) frame adverbials (iii) frist adverbials and (iv) durative adverbials. KEY WORDS Time, time words, adverbs, location in time, reference point

Upload: others

Post on 13-Jun-2020

4 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: Şahru Pilten Özel:Türkmen Türkçesinde Zaman …mtad.humanity.ankara.edu.tr/IV_4_Aralik2007/253_59_MTAD...Dildeki zaman yerle ştirmesi ifade eden sözlüksel birimler: şimdi,

Modern Türklük Araştırmaları Dergisi Cilt 4, Sayı 4 (Aralık 2007) Mak. #59, ss. 88-112 Telif Hakkı©Ankara Üniversitesi Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebîyatları Bölümü

Türkmen Türkçesinde Zaman Kelimelerinin Zamanın İfadesindeki Yeri

Şahru Pilten Özel Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü 

ÖZET "Zaman” fiil çekimleri dışında zaman kelimeleri olarak tanımladığımız kelime öbekleri, isim grupları ve sıfat tamlamaları ve zarflarla tamamlanır. Zaman kelimeleri, durumun zamandaki yerinin kesin olarak belirlenmesini sağlar, izafî-mutlak zamanların gönderim noktasını oluşturur. Bu yüzden hem mutlak, hem de izafî zamanlarda, hareketin zaman çizgisinde yerleştirilmesi konusunda büyük önem taşır. Türkmen Türkçesinde zaman belirticilerini büyük ölçüde zarflar teşkil eder. Zarflar, Bennett ve Partee (1978) ve Nerbonne (1984)’un sınıflamalarından hareketle (i) sayı ve sıklık zarfları, (ii) çatı zarfları (iii) dönem zarfları ve (iv) süreklilik zarfları ana başlıkları altında gruplandırılabilir. ANAHTAR SÖZCÜKLER Zaman, zaman kelimeleri, zarflar, zamanda yerleştirme, gönderim noktası ABSTRACT Time specification involves not only verbs and verb phrases but other types of expressions such as noun phrases, adjectival phrases and adverbs. Time words provide determining the exact place of the situation in time. They constitute the reference point of the relative and absolute tenses. Because of this they have an important place in locating events in time line in both of this tenses. Furthermore they can change reference point and causes shifting of time and make certain distinction in time. In Turkmen Turkish, time adverbs are the main parts of the time expressions. Time adverbs can be classified into three groups according to Bennett and Partee (1978) and Nerbonne (1984)’s work: (i) number and frequency adverbials (ii) frame adverbials (iii) frist adverbials and (iv) durative adverbials. KEY WORDS Time, time words, adverbs, location in time, reference point

Page 2: Şahru Pilten Özel:Türkmen Türkçesinde Zaman …mtad.humanity.ankara.edu.tr/IV_4_Aralik2007/253_59_MTAD...Dildeki zaman yerle ştirmesi ifade eden sözlüksel birimler: şimdi,

Türkmen Türkçesinde Zaman Kelimelerinin Zamanın İfadesindeki Yeri Şahru Pilten Özel

89

1. Zaman kelimelerinin zamanın ifadesindeki yeri

Binnick (1991: 300) “fiil zamanlarının biçimsel semantiğinin, sadece fiillerle değil, aynı zamanda kelime öbekleri: isim öbekleri ve sıfat öbekleri ve en önemlisi zarfları da içeren zaman belirticileri ile tamamlandığını” söyler. Aynı şekilde Comrie (1985: 12) de zaman  ifadesinin sadece  fiillerin görevi olmadığını  söyler. Bu görüşünü  şu  şekilde açıklar: “Zamana sahip çoğu dilde, zamanlar  fiilde veya  fiile bitişik olan dilbilgisel kelimelerle  belirtilir. Warlpiri  gibi  bazı diller  de  ise  zamanın  belirtilmesi,  cümlede yardımcı bir kısım gibi ikinci planda kalır. Her ne kadar gramerciler zamanı, fiile bağlı morfolojik  bir parçayı  temel  alan,  bir  fiil  kategorisi  olarak  görseler de,  şimdilerde zamanın  bütün  cümleyi  veya  ifadedeki  bütün  mantıkî  terimleri  içine  aldığı savunulmaktadır. Çünkü o, sadece fiile ait olan bir özellikten çok, bir bütün olarak ifadenin gerçek değeridir,”.  

Comrie  (1985:  9),  zamanda  yerleştirmede  kullanılan  ifadeleri, dilin  yapısı  için önemlerine göre üç gruba ayırır:  

Sözlüksel olarak birleşik  ifadeler, en küçük zaman aralıklarını dahi ölçebilir: John ayrıldıktan beş dakika sonra; büyük patlamadan 10 saniye sonra. 

Dildeki zaman yerleştirmesi ifade eden sözlüksel birimler: şimdi, bugün, dün vb.  Dilbilgisel  kategoriler:  İngilizcedeki  şimdiki  zaman  (present),  geçmiş  zaman 

(past),  gelecek  zaman  (future),  hikâye  birleşik  zamanı  (pluperfect),  gelecek  zamanın hikâyesi (future perfect) vb. 

1.1 Zaman zarfları

Reichenbach  (1947)’a  göre  zarfların  zamanları,  olayın  değil,  gönderim  noktası (reference  point)nın  zamanlarıdır.  Reichenbach,  zarfların  aynı  cümle  içinde  farklı zamanlarla  ilişkili  olabileceğini  ileri  sürmüştür.  Fakat  şimdi,  yarın  gideceğim  gibi cümleleri göz ardı etmiştir  (Binnick 1991: 113). Yarın gideceğim cümlesinde, gelecek zaman gönderim noktası, zarf tarafından belirtilmemiştir. Bu cümleyi geçmiş zaman gönderimli yarın gideceğini biliyordu cümlesiyle karşılaştıralım. Burada gelecek zaman ifade  eden  bir  zarf  kullanılmasına  rağmen  gönderim  zamanını  belirleyen  zaman kelimesi değildir.  

Zaman zarfları biçimsel olarak sözlüksel zarflar (bugün, yarın, dün, her zaman, daha önce,  sonunda,  sonsuza  dek,  eskiden,  sık  sık...)  ve  sözlüksel  olmayan  geçici  zarf ifadelerinden  oluşur  (partiden  sonra,  bütün  misafirler  gittikten  sonra,  gelecek  haftanın tamamında, gece, öğleden sonra, sabah 8:00’da...) (Binnick 1991: 300). 

Zarflar  hakkındaki  çalışmalar daha  çok,  sentaktik  kategorilerine  ve  gönderim anlamlarına  göre,  yani  zamanları  nasıl  yerleştirdiklerine  göre  yapılmıştır.  Zarflar 

Page 3: Şahru Pilten Özel:Türkmen Türkçesinde Zaman …mtad.humanity.ankara.edu.tr/IV_4_Aralik2007/253_59_MTAD...Dildeki zaman yerle ştirmesi ifade eden sözlüksel birimler: şimdi,

Modern Türklük Araştırmaları Dergisi Cilt 4 . Sayı 4 . Aralık 2007

90

anlamları  açısından  ilk  kez Bennett  ve Partee  (1978:22)  tarafından üç  grup  olarak incelenmiştir: 

1. Çatı zarfları (frame adverbials) ‘tanımlanan olayın yer almış olduğu iddia  edilen  zaman  aralığı’dır.  En  sık  kullanılan  zaman  aralığı belirticisidir: geçen hafta, gelecek ay, dünden önceki gün, bu sabah, üç gün önce, dün, bugün, Haziran 13’de... 

2. Sayı ve sıklık zarfları (number and frequency adverbials) meydana gelen  bir  olay  türünün  zaman  sayısını  bildirir:  en  az  bir  kere,  bazı zamanlarda, iki kez; yılda belirli zamanlarda, yılda iki kez, saat başı, geleneksel olarak.  

3. Süreklilik  zarfları  (durative  adverbials)  ‘tanımlanan  olayın meydana gelmiş olduğu zaman uzunluğunun sürekliliğini bildirir’. En belirgin örnekleri için edatı ile kurulmuş olanlardır: iki saat için, bir gün için... 

Nerbonne (1984: 61) zarflara, ‘dönem’ (frist) zarfları adını verdiği bir kategorinin daha  ilave edilmesini  ister. Bu zarflar süreç aralığını belirlemek  için kullanılır. Tıpkı süreklilik  zarfları  gibi  bunlarda  bir  aralık  belirtir.  Fakat  süreklilik  zarflarına benzemeyerek, çatı zarfları gibi, olayın  tabiatı hakkında bir  şey söylemezler, sadece belirli  bir  aralığın  içine  yerleştirirler. Dönem  zarflarının  en  önemli  örnekleri  içinde kelimesi ile birleşerek yapılanlardır: ‘Gizlenmiş harfleri birkaç dakika içinde buldu’ demek, arama işleminin ne kadar süre tuttuğunu belirtmek demek değildir, burada daha çok olayın hangi zaman aralığında meydana geldiği anlatılmaktadır.  

Dönem zarflarını diğer zarf çeşitlerinden ayıran iki önemli sebep vardır. Birincisi çatı zarfları Aristo görünüşünün her çeşidinde meydana gelebilir (Susan dün bütün gün hastaydı “durum”; Susan dün bütün gün koştu “aktivite”; Susan dün su tesisatını tamir etti  “tamamlama”).  Dönem  zarfları  ise  performans  cümleleri  (performative sentences)nde  bulunamaz  (*Susan  bir  saat  içinde  hastaydı.  *Susan  bir  saat  içinde koşuyordu.) (Dowty 1979: 324). 

Çatı zarflarıyla dönem zarflarının ayrılmasının ikinci sebebi şudur: Çatı zarfları gönderim  anını  belirtmektedir.  Çatı  zarfları  Dowty’nin  terminolojisiyle  ana  fiil zamanı  (main  tense) zarflarıdır ve hareketin  tarzı  (aktionsart)ndan ve görünüşten daha geniş bir  faaliyet alanına sahiptir ve  fiil zamanına daha çok yakındır  (Dowty 1979:  325).  Pazartesi  eve  gittim  cümlesinde  Pazartesi  geçmişte  bir  Pazartesiyi anlatmaktadır,  bağlamdan  bir  önceki  pazartesiden  bahsedildiği  sonucu çıkartılabilmektedir,  Pazartesi  eve  gideceğim  de  ise  gelecekteki  bir  Pazartesiden, genellikle bir sonraki Pazartesiden bahsedilmektedir (Binnick 1991: 308). 

Fakat dönem zarfları sadece olay anını yerleştirir (John mezuniyetinden birkaç ay sonra evi terk etti). Dönem zarfları hem görünüşün hem de hareketin tarzının faaliyet 

Page 4: Şahru Pilten Özel:Türkmen Türkçesinde Zaman …mtad.humanity.ankara.edu.tr/IV_4_Aralik2007/253_59_MTAD...Dildeki zaman yerle ştirmesi ifade eden sözlüksel birimler: şimdi,

Türkmen Türkçesinde Zaman Kelimelerinin Zamanın İfadesindeki Yeri Şahru Pilten Özel

91

sahasında bulunurlar, bu yüzden Dowty  (1979: 332) süreklilik ve dönem zarflarını görünüş (aspect) zarfları olarak tanımlar. 

Sauer  (1984:  42)  ise  zaman  zarflarını  geçici  (temporal)  zarflar  ve  sayma (counting) zarfları olarak ikiye ayırır. bugün, dün ve yarın zarflarını basit geçici zarflar olarak ele alır. dün zarfı geçmiş zamanda, yarın zarfı gelecek zamanda kullanılırken, bugün  zarfı  her  üç  zamanda  da  kullanılabilmektedir.  Geçmiş  zaman  şimdiki zamandan önceki kısmı, gelecek ise şimdiki zamandan sonraki kısmı kapsamaktadır. Şimdiki zaman  bugün zarfının büyük bir parçasını oluşturmakla beraber, bağlama göre bugün zarfı  izafî  (relative) geçmiş zamanın veya  izafî gelecek zamanın da bir parçası olabilir (John bugün sigara içti; John bugün sigara içecek: John bugün sigara içecekti). 

Saurer  (1984: 60), geçici zarflar kategorisinin  içine cümlesel  (sentential) zarflar adını verdiği saat beşte, savaştan sonra, yemekten beri gibi zarfları da dâhil eder. Dün, John yemekten sonra yürüdü cümlesini incelediği aşağıdaki şemadan hareket ederek, birleşik geçici zarflar (compound temporal adverb)ın birbiri içine geçmiş olan, birden fazla zaman dilimini ifade ettiklerini belirtir (1984: 53):  

                                   dün                                 şimdiki an                        dün                                                            yemek anı  John’un yürüyüşü 

 Şekil I. Birleşik geçici zarfların zaman çizgisinde yerleştirilmesi Kaynak: Saurer (1984: 60)  Saurer (1984: 63), fiil zamanlarının tek başlarına ele alındığında, hep tek bir olay 

zamanını  gösterdiklerini  söyler.  Bu  duruma  John  banyo  yaptı  ve  John  sigara  içti. cümlelerini örnek verir. Bu iki cümlenin olayı anlatmakta olduğunu hâlbuki John iki kere banyo yaptı. John sıklıkla sigara içti. cümlelerinde ise zarfların cümleye birden çok olay zamanı anlamı kattığını belirtir. Geçmiş zamanda tekrarlanan olayları ifade eden bu  tarz  zarflara  sayma  zarfları  ismini verir. Bu  zarfları  John  dün  iki  kere  sigara  içti cümlesinden hareketle aşağıdaki şemayla anlatır (Saurer 1984: 60): 

                                                      dün                                                                                                 şimdiki an                             John sigara içti       John sigara içti Şekil II. Sayma zarflarının zaman çizgisinde yerleştirilmesi Kaynak: Saurer (1984: 60) 

zaman¹ zaman²

zaman¹ zaman²

Page 5: Şahru Pilten Özel:Türkmen Türkçesinde Zaman …mtad.humanity.ankara.edu.tr/IV_4_Aralik2007/253_59_MTAD...Dildeki zaman yerle ştirmesi ifade eden sözlüksel birimler: şimdi,

Modern Türklük Araştırmaları Dergisi Cilt 4 . Sayı 4 . Aralık 2007

92

Binnick (1991: 308), cümlede etkiledikleri yere göre çatı zarflarını, sayı ve sıklık zarflarını, süreklilik ve dönem zarflarını ‘cümlesel (sentential) (ana fiil zamanı) zarflar’ ve ‘kelime öbekleri şeklinde zarflar’ şeklinde iki kategoriye ayırabileceğimizi söyler.  

1.2 Zaman kelimeleri ve uzaklığın derecelendirilmesi

Fiil  zamanlarının  ve  zaman  zarflarının  ilişkisi,  biçimsel  semantiğe  karşı  çıkan  bir durum ortaya çıkartmıştır. Bunun sebebi, fiil zamanları ve zarfların  izafî alanlarının değerlendirilmesi  paradoksudur  (Bennett  1977:  503;  Cresswell  1973:  195f.; Dowty 1979: 323f., 1982: 23f.; Richards 1982: 63ff.) 

Sözdizimi  tarafından  herhangi  bir  gönderim  noktası  saptanmadığında,  basit geçmiş  zaman, bir gönderim noktası  tayin  etmek  için bir  zarfa gereksinim duyar. Fakat eğer gönderim noktası daha önce saptanmışsa, o zaman basit geçmiş zaman bu gönderim noktasını, yeni ve biraz daha ileride bir gönderim noktası tayin etmek için yeterli görür (Binnick 1991: 407).  

Zarflar, geçici belirlemenin  içine nasıl  tamamen dâhil olur? Hinrichs  (1986: 63) gösterici  merkezli  zarfların  ve  bağımsız  tarihlerin  gönderim  noktasını değiştirmemelerine rağmen zarfların, olayların yapı sistemine en az zamanlar kadar dâhil olduğunu söyler ve Smith (1981)’i temel alarak, dört zarf çeşidinin farklılıkları üzerinde durur: 

1. Gösterici  merkezli  zarflar  (deictic  adverbials)  söylem  tarafından özelleştirilmiş bir zamana bağlı olmayabilir. Sadece konuşma‐hareket anı açısından tanımlanabilir: geçen hafta, dün, şimdi, şu an, üç gün içinde, yarın. 

2. Bağlı zarflar (dependent adverbials) söylem tarafından özelleştirilmiş bir zamana bağlı olmalıdır. Bu zamana bağlı olarak tanımlanırlar: daha sonra, daha önce, aynı anda, sonralarında, sonra. 

3. Esnek bağlar  (flexible anchoring)  söylem  tarafından özelleştirilmiş bir zamana  bağlı  olabilir.  Hem  belirli  bir  zamana  bağlı  olarak  hem  de konuşma‐hareket  anına  bağlı  olarak  tanımlanabilirler:  Salı  günleri,  John gitmeden önce. 

4. Bitmiş  (bağımsız)  tarihler  (complete/independent  dates)  söylem tarafından  özelleştirilmiş  bir  zamana  bağlı  olmayabilir.  Kesinlikle  bir gönderim  noktası  olmadan,  ne  belirli  bir  zamana  bağlı  olarak,  ne  de konuşma‐hareket  anına  bağlı  olarak  tanımlanabilirler:  on  dokuzuncu yüzyılda, 1897’de, Mart 1976’da, 1980 (Hinrichs 1986: 78f). 

Binnick (1991: 321) Tom was  in  love with Sue. Yesterday he  fell  in  love with Tammy. (Tom Sue’yu seviyordu. Dün Tammy’e aşık oldu.) ve Tom was in love with Sue. In June of 1987 he fell in love with Tammy. (Tom Sue’yu seviyordu. Haziran 1987’de Tammy’e aşık 

Page 6: Şahru Pilten Özel:Türkmen Türkçesinde Zaman …mtad.humanity.ankara.edu.tr/IV_4_Aralik2007/253_59_MTAD...Dildeki zaman yerle ştirmesi ifade eden sözlüksel birimler: şimdi,

Türkmen Türkçesinde Zaman Kelimelerinin Zamanın İfadesindeki Yeri Şahru Pilten Özel

93

oldu.)  cümlelerinde,  G(önderim)  noktasının  değişiminin,  hikâye  sırasına  bağlı olduğunu belirtir. Fakat diğer zarf çeşitlerinin G noktasını değiştirdiğini vurgular: Tom was  in  love with  Sue. Previously  he  fell  in  love with Tammy.  (Tom  Sue’yu  seviyordu. Önceden Tammy’e aşık oldu.) ve Tom was in love with Sue. Before meeting Sue at the mall, he fell in love with Tammy. (Tom Sue’yu seviyordu. Sue ile sokakta karşılaşmadan önce, Tammy’e  aşık  oldu.)  cümlelerinde  ise  zarflar, G  noktasını metindeki  ilk  cümlede verilen G  noktasından  uzağa  (metindeki  duruma  göre  daha  önceki  bir  noktaya) yerleştirirler. 

Hikâye birleşik zamanı bir zarfa bağlı olarak, bir gönderim noktası saptayabilir. Fakat  bir  önceki  cümlede var  olan  bir  zarfı  göz  önüne  alarak,  yeni  bir  gönderim noktası atayamaz. Bu yüzden hikâye birleşik zamanı, bir zarfla birlikte hikâyeci an yaratarak G noktasını değiştirir. Fakat Kamp ve Rohrer de dâhil olmak üzere pek çok bilim adamı, hikâye birleşik zamanlarının bir durum değişikliği olduğunda, bir zarf bulunmasa bile, yeni bir G noktası meydana getireceğini öne sürerler. Bir durumun değişmesinden kastedilen, bahsedilen olaydaki bir durumdan bir diğerine yapılan geçiştir: hasta olmaktan iyileşmeye, bir şeyi fark etmemekten fark etmeye gibi (Kamp ve Rohrer 1983: 259).  

Comrie  (1985:  32)  çalışmasında  tamamlanmış  fiil  zamanları  ile  zaman  zarfları arasındaki ilişkiyi inceler. Tamamlanmış fiil zamanlarında, geçmiş zaman zarflarının kullanılmamasından  hareketle,  tamamlanmış  fiil  zamanının  şimdiki  zamanı  ifade ettiğini söyler (Comrie 1985: 33).  

2.1 Türkmen Türkçesinde zaman kelimelerinin zamanın ifadesindeki yeri1

Zaman  ifadeleri  sadece  fiil  çekimleriyle  sağlanmaz.  Zaman  kelimeleri,  durumun zamandaki  yerinin  kesin  olarak  belirlenmesini  sağlar,  izafî‐mutlak  zamanların gönderim  noktasını  oluşturur.  Bu  yüzden  hem mutlak  (absolute)  ,  hem  de  izafî zamanlarda, hareketin zaman çizgisinde yerleştirilmesi konusunda büyük önem taşır. 

Zaman belirticileri  fiil  çekimleri dışında kelime öbekleri,  isim grupları ve  sıfat tamlamaları ve en önemlisi zarflarla tamamlanır.  

İsim  grupları  genelde  isim‐fiillerden  oluşur.  Burada  fiil  çekim  ekleri,  isim grubunun zamanda yerleştirilmesini sağlar.  

(1)  Militsiya  i:şgä:rleri  bi:ri‐bi:riniŋ  yüzüne  seredip,  onuŋ  nä:medir  aytcak bolya:nını  a:ŋladılar  (H  29)  (Milis  işçileri  birbirlerinin  yüzüne  bakıp,  onun birşeyler söyleyecek olduğunu anladılar.)  

1  Çalışmamızda  ele  aldığımız  örnekler  A.  Durdıyev  (1985)’in  Han  Küyli  isimli  eserinden alınmıştır. 

Page 7: Şahru Pilten Özel:Türkmen Türkçesinde Zaman …mtad.humanity.ankara.edu.tr/IV_4_Aralik2007/253_59_MTAD...Dildeki zaman yerle ştirmesi ifade eden sözlüksel birimler: şimdi,

Modern Türklük Araştırmaları Dergisi Cilt 4 . Sayı 4 . Aralık 2007

94

Yukarıdaki örnekte aytcak bolya:nını (söyleyecek olduğunu) kelime grubu şimdiki zamanda  yapılmasına  karar  verilmiş  bir  gelecek  zaman  hareketini  anlatmaktadır. Aşağıda isim gruplarına örnekler verilmiştir: 

(2)  Maŋlayıŋa yazılanını gör!‐ diyeninden, A:kcama:l: ‐Bu za:tlarıŋ hemisinin yene ö:zümden göryä:n. (H 26) (Kaderine yazılanı gör! – dedikten sonra, Akcamal: ‐ Bu olanların tümünü yine kendimden biliyorum) 

(3)  Etcekleri öldi:r ya:lı urcakları dä:lmidi?! (H 26) (Yapacakları öldürecek kadar vurmak değil miydi?!) 

(4)  Bu bürgütden sıpıbilse, Şu:ra hökümetine yüz tutcagına ınamı ba:r. (H 28) (Bu kartaldan kaçabilse, Şura hükümetine yüz tutacağına inancı var.) 

(5)  Yıgımçılarıŋ  içinde  yalta,  haya:l  i:şleyä:nlerden  birkisi  ba:r, Emma:  depgin  gatı güyçli  bolansoŋ,  govaça:nıŋ  düybünde  a:ybogdaşını  gurup,  kä:vagt  bir  ha:na sogurya:nlar görünmeyä:r. (H 50) (Toplayıcıların içinde tembel, çalışmayan bir ikisi  var,  ama  tempo  çok  güçlü  olduktan  sonra,  ekinin  dibinde  bağdaşını kurup, kimi zaman bir pamuk kozasını sökenler görünmüyor.) 

(6)  Dürli:  ve Dürsolta:nıŋ  sallanışıp,  suva  barya:nını  gören  yigitler  a:t‐ya:bılarını yaŋı  suva  görkezen  balsalar‐da,  gı:zlara  sı:n  etmek üçi:n  yene ma:llarını  guya  alıp gelerdiler.  (H  59)  (Dürli  ve  Dürsultan’ın  salınarak,  suya  gittiklerini  gören yiğitler,  atlarını  yeni  suya  götürmüş  olsalar  da,  kızları  görmek  için  yine hayvanlarını kuyuya getirirlerdi.) 

(7)  Şol  sebä:pli  barcak  a:damlarıŋ  nä:tüyslüdigini  ata:‐enelerine  ve  kö:ne  a:datı yö:redyä:nlere  ınam  etmä:n,  ö:zleri  bi:ri‐birlerine:  “Meniŋ  sataşcagımı  sen  gör, seniŋ sataşcagıŋı men göreyin” diyip, ö:z a:ralarında şöyle şertleri goya:rdılar. (H 64) (Bu sebepten varacakları adamların nasıl olduklarını anne babalarına ve eski adetleri  yürütenlere  itimat  etmeyip,  kendileri  birbirlerine:  “Benim evleneceğimi sen gör, senin evleneceğini ben göreyim” diye, kendi aralarında bu şartları koyuyorlardı.) 

Sıfat  grupları,  ismi  zaman  yönünden  niteler:  (8)  Ogulbossa:nıŋ  bu  günki zeyrenmeginiŋ sebä:bi: bri:ga:da başlıgı Ora:z ö:z garındaşı bolan Ogulgeregi bi:rinci i:şeŋŋir pagta:  yıgıcı  hasa:p  edip,  görelde  sı:lag  almak  üçi:n  yo:karı:k  yazıp  beripdir.  (H  37) (Oğulbossan’ın bugünkü şikâyetinin sebebi: brigada başkanı Oraz kendi akrabası olan Oğulgerek’i birinci gayretli pamuk yığıcı sayıp, örnek gösterilme nişanı almak  için yukarı yazmış.) örneğindeki bu günki zeyrenmegi sıfat tamlamasında bu günki sıfatı, tamladığı  ismin  G  noktasını  belirlemektedir.  Aşağıda,  zaman  belirtici  sıfat tamlamalarına örnek verilmiştir: 

(9)  Ogulbossa:n oglunı ya:tı:rdı ve erti:rki ya:rışcagı hakında pikir etmä:ge başladı. (H 38) (Oğulbossan oğlunu yatırdı ve ertesi günki yarışı hakkında düşünmeye başladı.) 

(10)   Şol sebä:pli barcak a:damlarıŋ nä:tüyslüdigini ata:‐enelerine ve kö:ne a:datı yö:redyä:nlere  ınam etmä:n, ö:zleri bi:ri‐birlerine: “Meniŋ sataşcagımı sen gör, seniŋ 

Page 8: Şahru Pilten Özel:Türkmen Türkçesinde Zaman …mtad.humanity.ankara.edu.tr/IV_4_Aralik2007/253_59_MTAD...Dildeki zaman yerle ştirmesi ifade eden sözlüksel birimler: şimdi,

Türkmen Türkçesinde Zaman Kelimelerinin Zamanın İfadesindeki Yeri Şahru Pilten Özel

95

sataşcagıŋı men göreyin” diyip, ö:z a:ralarında şöyle şertleri goya:rdılar. (H 64) (Bu sebepten  varacakları  adamların  nasıl  olduklarını  anne  babalarına  ve  eski adetleri  yürütenlere  itimat  etmeyip,  kendileri  birbirlerine:  “Benim evleneceğimi sen gör, senin evleneceğini ben göreyim” diye, kendi aralarında bu şartları koyuyorlardı.) 

(11)   Sona: bu gürrüŋleriŋ ı:zından: ‐ A:y, gı:zlar, düyn agşamkı bolan yıgnakda Oktya:br bayramına tayya:rlık hakında edilen gürrüŋleri eşitdiŋizmi?‐ diydi. (H 41) (Sona bu konuşmaların ardından:  ‐ Ay, kızlar, dün akşamki toplantıda Ekim bayramına hazırlıklar hakkında yapılan konuşmaları işittiniz mi? – dedi.) 

(12)   Onda‐da  şu vagtkı  günümden  govı  bolardı‐  diydi.  (H  26)  (Onda da  şu vakitki günümden iyi olurdu – dedi.) 

(13)   Hä:lki oturanlarıŋ içinden uzı:nak yigit – kolho:z başlıgı yerinden turdı‐da, daşına‐içine göz ayladı: ‐ Hemmä:ŋiz geldiŋizmi? (H 81) (Daha önceki oturanların içinden uzunca bir yiğit – çiftlik müdürü yerinden kalktı, etrafına göz attı:  ‐ Hepiniz geldiniz mi?) 

(14)   Nazar ba:y ha:s hem ayagı bişen pişik ya:lı, bir yerde durubilmä:n, gelyä:n atlını  tanacak  bolya:rmı  ya  bir  gep  aytcak  bolya:rmı,  bazzı‐bu:zzu  edip,  gepini düşündirip  bilmä:n du:rdı.  (H 46)  (Nazar Bey, ayağı pişen kedi gibi bir yerde duramıyordu, gelen atlıyı  tanıyor mu ya da bir söz mü söylemeye çalışıyor, heyecanlanıp, sözünü anlatamadan duruyordu.) 

Türkmen  Türkçesinde  zaman  belirticilerini  büyük  ölçüde  zarflar  teşkil  eder. Zarfların,  fiilleri  zaman bakımından daha belirgin duruma getiren veya  sınırlayan kelimeler olması açısından daha ayrıntılı incelenmesi gerekmektedir. 

2.1.1 Zaman zarfları

Zarflar Türk  lehçelerinin  tartışmalı konularından biridir. Dil bilim araştırmalarında zarf,  ya  tamamıyla  reddedilmekte  ya  da  bağımsız  bir  kelime  türü  olarak  kabul edilmemekte  ve  yardımcı  bir  kelime  türü  olarak  incelenmektedir.  Söyegov  bu durumu “Zarflar, Türkmen Türkçesinde henüz ayrı bir morfolojik kategori olarak tam olarak  şekillenen  bir  kelime  grubu  değildir. Henüz  kelime  grubu  olma  sürecinin başındadırlar.  Edebiyatta  kullanılışlarına  göre,  bir  taraftan  sıfatlardan,  bir  taraftan isimlerden yavaş yavaş farklılaşmaktadırlar” şeklinde izah eder. Fakat “zarfların da, diğer  söz  grupları  gibi  kendilerine  has morfolojik  ve  sentaktik  ayrımları  vardır” diyerek zarfların varlığını kabul eder (Söyegov 2000: 449).  

Zaman zarfları  için Türkmen dil bilimcileri  tarafından vagt görkezyä:n hallar terimi  kullanılmaktadır.  Fakat  Türkmen  gramerlerinde  zaman  zarfları  konusu yukarıda belirttiğimiz sebeplerden ayrıntıları ile incelenmemiştir. Fakat biz yukarıda özetlemeye  çalıştığımız dil  bilim  çalışmalarını  göz  önüne  alarak  zarfları  iki  gruba ayırabiliriz. 

Page 9: Şahru Pilten Özel:Türkmen Türkçesinde Zaman …mtad.humanity.ankara.edu.tr/IV_4_Aralik2007/253_59_MTAD...Dildeki zaman yerle ştirmesi ifade eden sözlüksel birimler: şimdi,

Modern Türklük Araştırmaları Dergisi Cilt 4 . Sayı 4 . Aralık 2007

96

Bazı zaman zarfları  sözlüksel  zarflardır, bunlar:  bu gün  (bugün),  bu günki gün (bugün), ertesi (ertesi gün), erti:r/erte (yarın sabah), birigün (yarından sonraki gün), i:r (erken), daŋdan  (çok erken),  i:rden  (sabah erkenden),  i:r bilen  (sabah erkenden), erti:r agşam (yarın akşam), e:rtir i:rden (yarın sabah), i:rde‐gi:çde (er geç), şu gün (bugün), şu günki gün (bugün), şol gi:ceniŋ erti:ri (bir sonraki gün), düyn (dün), öŋŋün (evvelki gün), öŋküsigün  (iki  gün  önce),  gi:ç  (geç),  gi:ca:ra  (akşam),  agşam  (akşam),  agşama:ra (akşamda), agşamlık (akşamda), bu gi:ce (bu gece), düyn i:rden (dün sabah), düyn agşam (dün akşam), hä:zir (şimdi), indi (şimdi), şu vagt (şimdi), hä:zircek (şimdi), şol vagt(lar) (o zamanlar), ol vagt(lar) (o zamanlar), yaŋı (yeni), yan(k)ıca (yenice), yan‐yaŋı (yeni), ertek (henüz), heni:z (henüz), derrev (biran önce), öŋ(ler) (önce), mundan öŋ (bundan önce), öŋ‐öŋler  (geçmişte), öŋde  (bundan önce), öŋürtü  (önce, bundan önce), ozal  (daha önce), ozallar (daha önce, bir zamanlar), eyyäm (çoktan), soŋ (son), soŋra (sonra), ondan/şondan soŋ (ondan sonra), onsoŋ (sonra), soŋkı vagtda (sonraki zamanda), soŋabaka: (sonunda), bir çak (uzun süre önce), bireyyäm (uzun süre önce), basım/bahım (yakında), yakı:n vagtda (yakın zamanda), şu yakı:nda (yakın zamanda), ilki (ilk önce), a:radan (bir süre sonra), iŋ soŋunda (en sonunda), gaytadan (tekrar), tä:zeden (tekrar), yene(‐de) (yine), yene bir gün (yine bir gün), indiki(le) (başka zaman), köp vagtdan (uzun zamandan beri), köp vagtla:p (uzun  zamandan  beri),  kä:te(‐de)  (bazen),  kävagt  (zaman  zaman),  hä:li‐şindi  (zaman zaman), mıda:m(a) (her zaman), hemi:şe (her zaman), uzak vagtlar (uzun zamandır), uzak vagtlayın (uzun zamandır)... 

Zaman  zarflarının  büyük  bir  kısmı  da,  sözlüksel  olmayan  geçici  zarf ifadelerinden oluşur: 

(15) Ayazlı gi:cä:niŋ ya:rımında (H 19) (Ayazlı gecenin ortasında) 

(16) ilki nika: gıylan agşamsı (H 25) (ilk nikah kıyılan akşam) 

(17) suva baran vagtı (H 28) (suya vardığı zaman) 

(18)  ‐ Ayt,  dogan,  bizden  çekinme!  –  diyenlerinden  soŋ  (H  29)  (‐Söyle,  kardeş, bizden çekinme! – dediklerinden sonra) 

(19)  şeyle  agır  günlerde  gezip  yören  vagtı  (H  29)  (şöyle  ağır  günlerde  gezip yürüdüğü zaman) 

(20) İ:şe baran vagtım (H 37) (işe, vardığım vakit) 

(21) sıgırları o:ba: sürmek vagtı (H 46) (sığırları köye sürme vakti) 

(22) 18‐ici yılda (H 60) (1918’de) 

(23) ınkılap vagtında (H 60) (inkılap zamanında) 

(24) ol seniŋ sözüŋe dä:l diyilmeyä:n vagt (H 78) (o senin sözüne hayır diyememe zamanı) 

(25) Yel üstüŋden alıp gitcek bolup du:r – diyeninden soŋ (H 78) (Rüzgâr üstünden alıp gidecek oluyor – dedikten sonra) 

(26)  otunı  düyesine  yüklä:p  a:ladaŋda:n  (H  16)  (otunu  devesinin  üstüne 

Page 10: Şahru Pilten Özel:Türkmen Türkçesinde Zaman …mtad.humanity.ankara.edu.tr/IV_4_Aralik2007/253_59_MTAD...Dildeki zaman yerle ştirmesi ifade eden sözlüksel birimler: şimdi,

Türkmen Türkçesinde Zaman Kelimelerinin Zamanın İfadesindeki Yeri Şahru Pilten Özel

97

yerleştirdikten sonra) 

(27) Yigrimi minu:t geçen soŋ (H 18) (yirmi dakika geçtikten sonra) vb. 

2.1.2 Zaman kelimeleri ve uzaklığın derecelendirilmesi

2.1.2.1 Sayı ve sıklık zarfları

Sayı ve sıklık zarfları meydana gelen bir hareketin zaman  içindeki gerçekleştirilme sayısını, zaman çizgisinde ne sıklıkta yapıldığını bildirir. Aşağıda verilen üç cümleyi şemalarla inceleyerek konuyu daha açık hâle getirebiliriz:  

(28)   Ogulbossa:n  orta  boylı,  garayagız,  agacetli,  elmıda:m  süŋŋüsa:gatlıgından kolho:zıŋ  her  bir  işinden  basılmaz  kolho:zçı  aya:ldır.  (H  36)  (Ogulbossan,  orta boylu, kara yağız, her zaman çiftliğin her bir işinde üstüne olmayan çiftçi bir kadındır.) 

(29)   Sen bir minu:t hem Dürli:ni goyma, ol her vagt tayya:r.  (H 69)  (Sen bir dakika Dürlü’yü bırakma, o her zaman hazır.) 

(30)   Käbir yalta erkekler bolsa bir düyp govaça:nıŋ düybünde a:ybogdaşını gurup, kä:vagt  bir  ha:na  pagta:  sogrup,  gürrüŋ  edip  oturya:rlar.  (H  38)  (Bazı  tembel erkekler  ise  ekinin dibinde  bağdaşını  kurup,  bazen  bir pamuk  alıp,  sohbet edip, oturuyorlar.) 

Birinci örneğimizde (28) elmı:dam (her zaman) sayı ve sıklık zarfı, ayaldır ek‐fiilini geçmişten konuşma anına kadar olan bir sürece yerleştirir: 

                                                                            K=G=O                                                                                   elmı:dam      ayaldır  Şekil III. Sayı ve sıklık zarfları  İkinci örneğimizde (29)  ise sayı ve sıklık zarfı her vagt, tayya:r fiilinin geçmişten 

geleceğe bütün zaman süreçlerinde geçerli olduğunu belirtir:                                                                                K=G         O                                                                                                         tayya:r Şekil IV. Sayı ve sıklık zarfları  

Page 11: Şahru Pilten Özel:Türkmen Türkçesinde Zaman …mtad.humanity.ankara.edu.tr/IV_4_Aralik2007/253_59_MTAD...Dildeki zaman yerle ştirmesi ifade eden sözlüksel birimler: şimdi,

Modern Türklük Araştırmaları Dergisi Cilt 4 . Sayı 4 . Aralık 2007

98

Üçüncü örnekte (30) ise kä:vagt zarfı, oturya:rlar fiilinin, geçmişten bugüne kadar belirli zamanlarda meydana gelen bir hareket olduğunu anlatmaktadır:     

                                                                           K=G=O                                                                                         kä:vagt      oturya:rlar          Şekil V. Sayı ve sıklık zarfları  

2.1.2.1.1 Cümlesel sayı ve sıklık zarfları

Binnick  (1991)  sayı  ve  sıklık  zarflarını  cümlesel  ve  kelime  öbeği  şeklinde  olanlar şeklinde iki grup hâlinde incelemiştir. Cümlesel zarflar sözlüksel zarflardır. Cümlesel zarflar zamanda geniş bir süreci ele alırlar ve cümlede ifade edilen hareketi bu geniş süreç  içine  yerleştirirler. Aşağıda  Türkmen  Türkçesindeki  cümlesel  sayı  ve  sıklık zarflarına örnekler verilmiştir: 

(31)   Munuŋ  aşına‐suvuna  pä:ki:ze  bolşı,  çä:ynek‐kä:seleri  yaŋı ma:şından  çıkan ya:lı, elmıda:ma  lovurda:p durşı, biş‐du:ş tagamına‐da gant atılan ya:lı,  iyip‐doyup bolmazdı. (H 32) (Bunun yemeğinin suyunun temiz oluşu, çaydanlık ve kâseleri yeni fabrikadan çıkmış gibi her zaman ışıldayan duruşu, pişirdiklerinin lezzeti şeker atılmış gibi, yiyip doyulmazdı.) 

(32)   Ogulbossa:n  orta  boylı,  garayagız,  agacetli,  elmıda:m  süŋŋüsa:gatlıgından kolho:zıŋ her bir işinden basılmaz kolho:zçı aya:ldır. (H 36) (Ogulbossan, orta boylu, kara  yağız,  her  zaman  çiftliğin  her  bir  işinde  üstüne  olmayan  çiftçi  bir kadındır.) 

(33)   Her gün erti:r hem agşam salkın bri:ga:dalar Gızıl goşun ya:lı nızımlı pagta: gi:rip, bri:ga:dalarıŋ  içinde  sotsyalizm gurucı zarpçılar  toparı – komsomo:llar  toparı elleriniŋ etişdiklerinden haydaya:rlar, ha:s hem sotsyalizm gurucı uda:rnikler toparınıŋ yıgan pagta:ları üyşmek‐üyşmek a:k pagta: bolup, birnä:çe a:damlar halta dıkıp, çekip yetişibilmeyä:rler.  (H 50)  (Hergün sabahtan akşama kadar gruplar, Kızıl ordu gibi,  düzenli  bir  şekilde  pamuğa  girip,  grupların  içinde  sosyalizm  kurucu gençler grubu – birlik üyeleri grubu ellerinden geldikçe çalışıyorlar, sosyalizm kurucu gençler grubunun yığdıkları pamuklar küme küme ak pamuk olup, birkaç adam bunları çuvala koyup, çekmeye yetişemiyorlar.) 

(34)   Sen bir minu:t hem Dürli:ni goyma,  ol her vagt  tayya:r.  (H 69)  (Sen bir dakika Dürlü’yü bırakma, o her zaman hazır.) 

(35)   Käbir yalta erkekler bolsa bir düyp govaça:nıŋ düybünde a:ybogdaşını gurup, kä:vagt  bir  ha:na  pagta:  sogrup,  gürrüŋ  edip  oturya:rlar.  (H  38)  (Bazı  tembel 

Page 12: Şahru Pilten Özel:Türkmen Türkçesinde Zaman …mtad.humanity.ankara.edu.tr/IV_4_Aralik2007/253_59_MTAD...Dildeki zaman yerle ştirmesi ifade eden sözlüksel birimler: şimdi,

Türkmen Türkçesinde Zaman Kelimelerinin Zamanın İfadesindeki Yeri Şahru Pilten Özel

99

erkekler  ise  ekinin dibinde  bağdaşını  kurup,  bazen  bir pamuk  alıp,  sohbet edip, oturuyorlar.) 

(36)   A:rada  bu‐ya: hakı:t  ö:züniŋ  suv ho:ba:tını göz‐görtele Paşçık  ba:ya  aldırıp gelä:ydi. (H 33) (Arada aslında kendinin olan su sırasını göz göre göre Paşçık Ba:y’a aldırıp gelirdi.) 

(37)   Başga  pagta:  yıgya:nlar  bu  ikisine  hayra:n  ga:lıp,  köp  vagtlar  aŋkarılıp durya:rlar. (H 38) (Diğer pamuk toplayanlar bu ikisine hayran kalıp, uzun süre şaşkın şaşkın bakıp duruyorlar.) 

(38)   Akıllı zähmetkeş hi:ç vagt ö:züniŋ zıya:nına çalmalı dä:l” diyip, iklerini derrev düzedişdim  –  diyip  gürrüŋ  beryä:r.  (H  57)  (Akıllı  işçi  hiçbir  zaman  kendinin ziyanına yol açmamalı” diye, iğlerini hemen düzelttim – diye konuşuyor.) 

2.1.2.1.2 Kelime öbeği şeklinde sayı ve sıklık zarfları

Kelime öbeği şeklindeki zarflar ise sözlüksel olmayan geçici zarf ifadelerinden oluşur. Cümlesel sayı zarflarının kelime öbeği şeklindeki sayı ve sıklık zarflarından farkı da, cümlesel  zarfların  zamanın  daha  geniş  bir  sürecini  ele  almaları,  kelime  öbeği şeklindekilerin  ise daha dakik  bir  yerleştirme  yapmalarıdır. Aşağıda  kelime  öbeği şeklinde sayı ve sıklık zarflarına örnekler verilmiştir: 

(39)   Her habar eşidenimde ata:ŋa aza:p yamanını beryä:n. (H 26) (Her haber işittiğimde babana yaman aza:p veriyorum.) 

(40)   – Her salkın yıgımda Ata: sömelek bir govaça:nıŋ düşbünde dikilen garantga ya:lı sömelip durya:r, Berdi: seleŋ bolsa bir ha:na pagta: sogurma:n, ekinçi sıgır ya:lı, govaça:  içinden garpız gözlä:p,  seleŋlä:p yö:ryä:r.  (H 41)  (Her pamuk yığımında Sömelek Ata bir pamuğun dibine dikilen korkuluk gibi dikilip duruyor, Selen Berdi  ise bir avuç pamuk  toplamadan,  ekinci  sığır gibi, pamuklar arasında karpuz arayıp, gezinip duruyor.) 

(41)   Her top sesi çıka:nında, Nazar ba:y  ızlı‐ızına kelemesini övüryä:r.  (H 48) (Her top sesi çıktığında, Nazar Bey arka arkaya kelimeişahadet getiriyor.) 

(42)   Bili kemer guşaklı, dı:zından bolup dura:n gö:k çä:kmeni bilen ayagınıŋ çarıgı Gurba:n  a:ga  her  bir  i:şe  ugranda,  asgıncaŋ  bolma:n,  yelk  yasaya:nlıgı  görnüp durya:r. (H 49) (Beli kemer kuşaklı, dizine kadar yeşil giysisi ile ayağının çarığı, Gurban Ağa’nın her bir  işe gittiğinde, sıkıntı çekmeyerek, çabucak yürüyüp gittiğini görüyor.) 

(43)   A:kcama:l  suva  baran  vagtı,  ö:zi  ya:lı  gelinler  oŋa  maslahat  bererdiler: “A:kcama:l, şol ga:yınıŋ elinden göryä:n ho:rlugıŋı a:dam görmez. (H 28) (Akcamal suya  vardığı  vakit,  kendi  gibi  gelinler  ona  nasihat  verirlerdi:  “Akcamal,  şu kaynının elinden gördüğün eziyeti insan görmez.) 

(44)   İ:şe baran vagtım, yaltanıp, güymenip otura:n aya:llara‐da: “Hay, bolaveriŋ, guta:raveri:ŋ!” diyip, arkayın oturdamo:k – diyip, Ogulbossa:n a:glaycak bolya:r. (H 37)  (İşe gittiğim  zaman,  tembellik  edip,  eğlenip oturan kadınlara da:  “Hay, 

Page 13: Şahru Pilten Özel:Türkmen Türkçesinde Zaman …mtad.humanity.ankara.edu.tr/IV_4_Aralik2007/253_59_MTAD...Dildeki zaman yerle ştirmesi ifade eden sözlüksel birimler: şimdi,

Modern Türklük Araştırmaları Dergisi Cilt 4 . Sayı 4 . Aralık 2007

100

çalışın, bitiriverin!” diye, rahat oturtmuyorum – diye, Oğulbossan ağlayacak oluyor.) 

2.1.2.2 Çatı zarfları

Çatı zarfları tanımlanan olayın yer almış olduğu iddia edilen zaman aralığını belirtir. Geçmişteki, gelecekteki veya şimdiki andaki tek bir noktayı belirtir ve fiil zamanını bu noktaya bağlar. Aşağıda verilen üç cümleyi şemalarla inceleyerek konuyu daha açık hâle getirebiliriz: 

(45)   Ol agşamsı nika: gıydılar. (H 24) (O akşam nikah kıydılar.) 

(46)   Bu  gün  erti:r  gı:zlarıŋ  ulusı  önünde,  kiçi:si  ızında  gaz  yö:rişlerini  edip, alnında:kı ala öymeleriniŋ hüypüpiklerine  şemal degip, ülpüldä:p gelyä:rler. (H 60) (Bugün  sabah,  kızların  büyüğü  önde,  küçüğü  arkada  yavaş  yavaş  kaz yürüyüşü ile yürüyüp, alınlarındaki ala ipek başörtülerinin ibibiklerine rüzgâr değip, sallanarak geliyorlar.) 

(47)   Erti:r gelnalıcı gelcek. (H 68) (Yarın gelin alıcı gelecek) 

Yukarıda verilen birinci örnekte (45) ol agşamsı çatı zarfı, nikâh kıyma eyleminin, zaman çizgisinde bulunan geçmişteki bir noktaya kesin olarak yerleştirilmesini sağlar: 

                                                 O                    G=K                                                                              ol agşamsı Şekil VI. Çatı zarfları  İkinci  örneğimizde  (46)  ise  bu  gün  erti:r  çatı  zarfı  gelyä:rler  eylemini  şimdiki 

zamanda bir noktaya bağlar:                                                                        O=G=K                                                                                  gelyä:rler                                               bu gün erti:r Şekil VII. Çatı zarfları  

    

Page 14: Şahru Pilten Özel:Türkmen Türkçesinde Zaman …mtad.humanity.ankara.edu.tr/IV_4_Aralik2007/253_59_MTAD...Dildeki zaman yerle ştirmesi ifade eden sözlüksel birimler: şimdi,

Türkmen Türkçesinde Zaman Kelimelerinin Zamanın İfadesindeki Yeri Şahru Pilten Özel

101

Üçüncü örnekte ise (47) erti:r çatı zarfı gelcek eylemini gelecek zamandaki kesin bir noktaya yerleştirir: 

                                                                         G=K         erti:r                                                                                                                                                 gelcek=O Şekil VIII. Çatı zarfları   Aşağıda çatı zarflarına örnekler verilmiştir: 

(48)   Bu  gün  o:ba:nıŋ  uludan‐kiçi:leri  ayak  üstünde,  barınıŋ  bolsa  gözleri  şäher tarapında.  (H  46)  (Bugün  köyün  büyükten  küçüğe  tümü  ayakta,  hepsinin gözleri şehir tarafında.) 

(49)   Sona:  gülüp,  daşında:kı  aya:l‐gı:zlara  gara:p:  ‐  A:y,  gı:zlar,  şu  gün  Ata: sömelek  bilen Berdi:  seleŋi gördüŋizmi? – diyenden, daşında:kılar:  ‐Gördük – diyip gülüşdiler. (H 41) (Sona gülüp, etrafındaki kadınlara kızlara bakıp: ‐ Ay, kızlar bugün  Sömelek  Ata  ile  Selen  Berdiyi  gördünüz  mü?  –  dedikten  sonra, etrafındakiler: ‐ Gördük – diye, gülüştüler.) 

(50)   Ertesi gün Oguldursun  ogluna:  ‐Ba:r,  oglum, geliŋ ya:nına! – diyeninden, gelniŋ depe saçı üyşüp, ö:züni garadere basdırıp, uludan bir demini aldı. (H 25) (Ertesi gün Oğuldursun oğluna: ‐ Var, oğlum, gelinin yanına!‐ dediğini duyan gelinin saçları diken diken olup, kendisini ter basıp, derin bir nefes aldı.) 

(51)   Bu gün gülseŋ, erti:r a:glarsıŋ. (H 80) (Bugün gülsen, yarın ağlarsın.) 

(52)   İndi A:kcama:l gelinde sabır ga:lmadı. (H 28) (Şimdi Akcamal gelinde sabır kalmadı.) 

(53)   Agşamada  kolho:zçılar  i:şden  çıkdılar.  (H  51)  (Akşama  çiftçiler  işten çıktılar.) 

(54)   Muŋa  i:şa:nıŋ yelegi yel çırpıp, Kerim ba:y gara:p:  ‐ Kerim ba:y, Ora:z ra:zı boldı, gürrüŋ guta:rdı, sen erti:r agşamsı gel‐de, Ora:za ma:lıŋı geçir. (H 66) (Buna hocanın etekleri zil çalıp, Kerim Beye bakıp: ‐ Kerim Bey, Oraz razı oldu, söz sona erdi, sen yarın akşam gibi gel de, Oraz’a sığırlarını getir.) 

(55)   Ogulbossa:n  erti:r  i:rden  turup,  ça:yını  gaynadıp,  ça:y  içip,  çöregini  iyip, pagta:  urma:ga  şayını  tutdı.  (H  38)  (Oğulbossan  erkenden  kalkıp,  çayını demleyip, çay içip, ekmeğini yiyip, pamuk toplamaya hazırlandı.) 

(56)   – Berdi: ilkagşam‐a ba:rdı. (H 70) (‐ Berdi ilk akşam vardı.) 

(57)   1931‐inci  yılda  bir  gün  daŋ  saz  beriberende,  Seyi:dovıŋ  bö:legi  birkemsiz şayını tutup, yö:rşe çıkdı. (H 83) (1931 yılında, bir gün tan ağarırken, Seyidov’un bölüğü eksiksiz hazırlıklarını tamamlayıp, yürüyüşe çıktı.) 

Page 15: Şahru Pilten Özel:Türkmen Türkçesinde Zaman …mtad.humanity.ankara.edu.tr/IV_4_Aralik2007/253_59_MTAD...Dildeki zaman yerle ştirmesi ifade eden sözlüksel birimler: şimdi,

Modern Türklük Araştırmaları Dergisi Cilt 4 . Sayı 4 . Aralık 2007

102

2.1.2.3 Dönem zarfları

Dönem zarfları, süreç aralığını belirlemek için kullanılır. Tıpkı süreklilik zarfları gibi bunlar da bir aralık belirtir. Fakat  süreklilik zarfları gibi hareketin kesintisiz olarak meydana geldiği zaman aralıklarını belirtmezler. Dönem zarflarının işlevi hareketin ne  kadar  süre  tuttuğunu  belirtmek  demek  değil,  daha  çok  olayın  hangi  zaman aralığında meydana  geldiğini  anlatmaktır.  Bu  özelliği  ile  çatı  zarflarına  benzerler. Fakat  çatı  zarfları  referans  anını  belirtirlerken,  dönem  zarfları  sadece  olay  anını yerleştirir. Bu yerleştirmelerde zaman aralıklarından istifade eder. Bu yerleştirmelerde daha çok “soŋ”, “onsoŋ”, “soŋra” ve “içinde” zarfları kullanılır. 

(58)   Emma: a:z vagtıŋ  içinde Ora:zıŋ goŋşusı bolan Nu:rı a:ga:nıŋ Berdi: diyen oglı Moskova:da oka:p yöre:n yerinden üç a:ylık rugsada geldi. (H 68) (Ama: az vaktın içinde Oraz’ın komşusu olan Nuri Ağanın Berdi denilen oğlu Moskova’da okuduğu yerden üç aylık izne geldi.) (59)   Yigrimi minu:t geçen soŋ, Bayrama:lı o:ba:çılıgına yakı:n geldi. (H 18) (Yirmi dakika geçtikten sonra, Bayramali köyüne yaklaştı.) 

Birinci örneğimizde (58) a:z vagtıŋ içinde dönem zarfı geldi ana fiilinin hangi zaman aralığında meydana geldiği anlatmaktır: 

                                                                      a:z vagtıŋ içinde                                                                                                                                    K=G                                                                            geldi =O Şekil IX. Dönem zarfları   İkinci cümlede (59) yigrimi minu:t geçen soŋ dönem zarfı olay anını başka bir olaya 

bağlı olarak zaman çizgisi içinde yerleştirmektedir:                                                                         yigrimi minu:t                                                                                                                                K=G                                                                              geldi=O Şekil X. Dönem zarfları   Aşağıda dönem zarflarına örnekler verilmiştir: 

(60)   Ol otunı düyesine yüklä:p  a:ladaŋda:n  şähere ugradı.  (H  16)  (O otunu 

Page 16: Şahru Pilten Özel:Türkmen Türkçesinde Zaman …mtad.humanity.ankara.edu.tr/IV_4_Aralik2007/253_59_MTAD...Dildeki zaman yerle ştirmesi ifade eden sözlüksel birimler: şimdi,

Türkmen Türkçesinde Zaman Kelimelerinin Zamanın İfadesindeki Yeri Şahru Pilten Özel

103

devesinin üstüne yerleştirdikten sonra şehire uğradı) 

(61)   Sona:  gülüp,  daşında:kı  aya:l‐gı:zlara  gara:p:  ‐ A:y,  gı:zlar,  şu  gün Ata: sömelek  bilen Berdi:  seleŋi  gördüŋizmi?  –  diyenden,  daşında:kılar:  ‐Gördük  – diyip gülüşdiler. (H 41) (Sona gülüp, etrafındaki kadınlara kızlara bakıp:  ‐ Ay, kızlar bugün Sömelek Ata ile Selen Berdiyi gördünüz mü? – dedikten sonra, etrafındakiler: ‐ Gördük – diye, gülüştüler.) 

(62)   Kolho:zçılar  agşam  okuvını  guta:ranlarından  soŋra,  çatmalarıŋ kä:bi:rlerinde  ya:ş  yigitler  üyşüp,  tüydük  çalıp,  aydım  aydıp  oturya:rdılar.  (H  42) (Çiftçiler akşam okulunu bitirdikten sonra çadırların bazılarında genç yiğitler toplanıp, kaval çalıp, türkü söyleyip oturuyorlardı.) 

(63)   Ö:züŋ o:ba: geleniŋ bä:ri,  iki‐üç gün boldı, şu üç günüŋ  içinde ayratı:n‐da uludan‐kiçi:niŋ agzından düşürmeyä:n gürrüŋini sen eşideŋo:kmı? (H 69) (Sen köyle geldiğinden  beri,  iki  üç  gün  oldu,  şu  üç  günün  içinde  özellikle  büyükten küçüğe herkesin ağzından düşürmediği sözü sen işitmiyor musun?) 

(64)   Yel üstüŋden alıp gitcek bolup du:r – diyeninden soŋ, Ba:ba a:ga haydan‐hay turup, ılga:p, i:şigi açıp, daşarı:k çıkdı. (H 78) (Rüzgâr üstünden alıp gidecek oluyor – dedikten sonra, Baba Ağa hemen kalkıp, koşup, kapıyı açıp, dışarı çıktı.) 

(65)   Onsoŋ  hem  pagta:nı  ti:z  guta:rıbilcek,  ca:y  salmak  meselesine  gi:rişcek” diyyä:rdiler.  (H  80)  (Ondan  sonra  da  pamuğu  tez  bitirebilecek,  ev  kurmak meselesine girişeceksin” diyorlardı.) 

(66)   Soŋra bri:ga:da başlıkları yeke‐yekeden söz alıp çıkıp geplediler. (H 81) (Sonra grup başkanları tek tek söz alıp çıkıp konuştular.) 

2.1.2.4 Süreklilik zarfları

Süreklilik  zarf  grupları  “tanımlanan  olayın  tutmuş  olduğu  iddia  edilen  zaman uzunluğunun  sürekliliğini  bildirir”  (Binnick  1991:  309). Burada  söz  edilen hareket zaman çizgisinde kesintisiz bir şekilde devamlılık gösterir.  

(67)   A:nnageldi ba:yda bä:ş put algıŋ ba:rdı,  iki yıldan bä:ri zıgır‐zıgır gatna:p alıbilmediŋ.  (H 33)  (Zengin Annageldi’de beş ölçek alacağın vardı,  iki yıldan beri gidip alamadın.) 

(68)   Kerim  ba:y  bize  gelen  gününden  beylä:k,  gı:zım  du:z‐çörekden  kesilip gu:radı.  (H 72)  (Kerim Bey bize geldiği günden beri, kızım yemekten kesilip kurudu.) 

Birinci örnekte (67) verilen, iki yıldan bä:ri süreklilik zarfları, cümlenin ana fiilinde anlatılan hareketin iki yıldır, kesintisiz bir şekilde devam ettiğini anlatmaktadır: 

   

Page 17: Şahru Pilten Özel:Türkmen Türkçesinde Zaman …mtad.humanity.ankara.edu.tr/IV_4_Aralik2007/253_59_MTAD...Dildeki zaman yerle ştirmesi ifade eden sözlüksel birimler: şimdi,

Modern Türklük Araştırmaları Dergisi Cilt 4 . Sayı 4 . Aralık 2007

104

                                               O                                   R=G                 iki yıldan bä:ri           alıbilmediŋ Şekil XI. Süreklilik zarfları   İkinci örnekte (68) de bize gelen gününden beylä:k kelime öbeği guradı ana fiilinde 

belirtilen hareketin  gelen  sıfat‐fiili  ile  anlatılan  zaman diliminden  itibaren kesintisiz devam ettiğini bildirmektedir: 

                                                                O                          R=G   bize gelen gününden beylä:k          guradı Şekil XII. Süreklilik zarfları  Süreklilik zarfları da cümlesel ve kelime öbekleri olmalarına göre ikiye ayrılır.  

2.1.2.4.1 Cümlesel süreklilik zarfları

Cümlesel süreklilik zarfları sözlüksel zarflardır. Aşağıda cümlesel süreklilik zarflarına örnekler verilmiştir: 

(69)   İl gelnini bir a:ydan köp saklama:n, ata:sı öyüne görme‐görşe i:beryä:n bolsa, Oguldursun gelnini  tegelek üç a:y sakla:p, öylerine görme‐görşe  i:berdi.  (H 25)  (El gelinini bir aydan fazla tutmadan babasının evine görüşmeye gönderiyor ise de, Oğuldursun gelinini tam üç ay tutup, evlerine görüşmeye gönderdi.) 

(70)   Ma:llar daŋılma:n, uzı:n gi:ce o:ba:nıŋ a:rasında sıŋsıraklaşıp yö:rler. (H 43) (Mallar bağlanmadan, uzun geceler boyunca köyün arasında orada burada dolaşıp duruyorlar.) 

(71)   Ti:z  vagtda  i:şiŋizi  düzgüne  salmak  gerek.  (H  44)  (Tez  vakitte  işinizi düzeltmeniz lâzım.) 

(72)   Inha:,  şu  bize  bakıp  dura:n  öküzeleri  göryärmiŋ,  şular  öten  yılkı  göle‐dä, atasam şol, bular yene bir yıldan ata:sınıŋ ızından yetcekler –diyip, yene ikisi tirkeşip, düyelere aylandılar.  (H 52)  (İşte,  şu bize bakıp duran küçük öküzleri görüyor musun? Bunlar geçen yılki danalar, atası da şu, bunlar yine bir yılda atasının arkasından yetecekler – diye, yine ikisi toplanıp, develere döndüler.) 

(73)   –  Biz‐ä:,  gı:zım,  şol  a:damıŋ  heni:z  habarını  hem  alamzo:k,  nä:me  üçi:n 

Page 18: Şahru Pilten Özel:Türkmen Türkçesinde Zaman …mtad.humanity.ankara.edu.tr/IV_4_Aralik2007/253_59_MTAD...Dildeki zaman yerle ştirmesi ifade eden sözlüksel birimler: şimdi,

Türkmen Türkçesinde Zaman Kelimelerinin Zamanın İfadesindeki Yeri Şahru Pilten Özel

105

gelenini‐de bilemzo:k, ata:ŋa habarını berer‐dä:! (H 61) (‐ Biz de, kızım o adamın henüz haberini de  almadık, niçin  geldiğini de  bilmiyoruz,  babana haberini verir ya!) 

(74)   Sen  bir minu:t hem Dürli:ni goyma,  ol her vagt  tayya:r.  (H 69)  (Sen bir dakika Dürlü’yü bırakma, o her zaman hazır.) 

(75)   Gelcek  bolsa,  bireyyä:m  gelerdi.  (H  71)  (Gelecek  olsa,  bu  vakte  kadar gelirdi.) 

(76)   Dürsolta:n  Şu:ra  agzasınıŋ bu  eden yagşılıgını ömründe ya:dından  çıkarar ya:lı bolma:nını bilip:  ‐ Şu:ra a:ga, yetişer yerde yetişdiŋ! (H 75) (Dürsultan, Şura üyesinin  yaptığı  bu  iyiliği  ömrü  boyunca  aklından  çıkarmayacağını  bilip:  ‐ Şura Ağa, tam zamanında yetiştin!) 

(77)   Öŋ  vagtlarda  suv  tutanımızda,  suvları  pellere  düzüşdirip,  öye  gelip, arkayın  ya:tıbererdik.  (H  89)  (Önceki  zamanlarda  su  tuttuğumuzda,  suları sınırlara akıtıp, eve gelip, rahatça yatıverirdik.) 

2.1.2.4.2 Kelime öbekleri şeklinde süreklilik zarfları

Kelime öbekleri şeklinde süreklilik zarfları, sözlüksel olmayıp geçici zarf ifadelerinden oluşan süreklilik zarflarıdır. Aşağıda bu zarf çeşidine örnekler verilmiştir: 

(78)   Oguldursun  gelni  gelen  gününden  beylä:k,  tur‐otur,  kersen  getir  edip ezmä:ge başladı.  (H 27)  (Oğuldursun gelini geldiği günden  itibaren, her  türlü işte kullanıp ezmeye başladı.) (79)   “İndi bir yerde barara gapı bolsa barıp: ‐ Dogan ca:nlar, men bir eci:z bi:çä:re, şeyle güne düşüpdirin. Meni şu günden guta:rıŋ! – diysem meni guta:rarlar” diyip, tä:  ga:yınınıŋ  öyüne  barya:nça  pikir  edip,  öŋündä:ki  gazıga  büdrä:p,  bir  bedre suvunı dökenini ö:zi‐de duyma:n galdı. (H 29) (Şimdi bir yerde gidilecek bir kapı olsa  gidip:  ‐Kardeş  canlar,  ben  aciz  bicare,  şöyle  hâle düşmüşüm. Beni  bu hâlden kurtarın! – desem beni kurtarırlar” diye taa kaynının evine varıncaya kadar düşünüp, önündeki kazığa  ayağı  takılıp bir kova  suyunu dökmesini kendisi de fark etmedi.) 

(80)   Geldi a:ga şu ya:şına gadar kişi:niŋ hi:leli za:dına el urma:n, haramı‐halalı selcerip gezerdi,  kä:‐de  agzına dökülcek bolup dura:n  aşdan boyun  tovlardı.  (H 32) (Geldi Ağa şu yaşına kadar hileli hiçbir şeye el sürmemiş, haramı helali ayırıp yaşardı, bazen de boğazından geçecek bir lokma aştan bile kaçınırdı.) 

(81)   Bu ikisi, gün ya:şma:ga yakı:nlaşya:nça:, haydadılar. (H 39) (Bu ikisi gün batımına kadar çalıştılar.) 

(82)   Ol öye barya:nça, ulı pikire gidip: “Heni:ze çenli Kerim ba:y biziŋ bilen yo:l üstünde  sala:mlaşmagı  ö:züne  kiçi:lik  bilip  yören  a:dam.  (H  61)  (O  eve  varınca, düşündü:  “Şimdiye  kadar  Kerim  Bey  bizim  ile  yol  üstünde  selamlaşmayı kendine küçüklük bilen adam.) 

(83)   Olarıŋ hemmesi ölyä:nçä, saŋa gargap yö:rler. (H 65) (Onların hepsi ölene 

Page 19: Şahru Pilten Özel:Türkmen Türkçesinde Zaman …mtad.humanity.ankara.edu.tr/IV_4_Aralik2007/253_59_MTAD...Dildeki zaman yerle ştirmesi ifade eden sözlüksel birimler: şimdi,

Modern Türklük Araştırmaları Dergisi Cilt 4 . Sayı 4 . Aralık 2007

106

kadar, sana lanet ediyorlar.) 

(84)   Dürli: ulı pikirde, köp günlerden bäri za:t datma:n, ö:züni ho:rla:p oturdı. (H 69)  (Dürli derin düşüncede, çok günlerden beri bir  şey yemeden, kendisine eziyet ediyordu.) 

(85)   Tä: ya:tar vagta çenli şunuŋ ya:lı gürrüŋler dova:m etdi. (H 91) (Ta yatma zamanına kadar bunun gibi sohbetler devam etti.) 

2.2 Mutlak ve Mutlak-İzafî Zaman Kavramı

Comrie  (1985: 36) mutlak zamanları  ‘anlamının bir kısmı, gösterici merkez olarak, şimdiki  zamanı  kapsayan  zamanlara mutlak  zaman denir’  şeklinde  tanımlamıştır. Şimdiki anı, gösterici merkez olarak aldığımızda, karşımıza geçmiş, gelecek ve şimdiki zaman olmak üzere, üç temel zaman çıkar. Bu zamanlara mutlak zamanlar adı verilir. Mutlak‐izafî  zamanlarda  ise  gösterici  merkezi  hâlâ  konuşmacının  şimdiki  anına bağlıdır.  Mutlak‐izafî  zamanlarda  olay,  gönderim  ilişkisine,  gönderim  ise  olay ilişkisine bağlı olarak yerleştirilir. Bunu O>G>K olarak gösterebiliriz.  

Mutlak‐izafî zaman, Türkmen Türkçesinde hikâye birleşik zamanları tarafından ifade edilir. Çünkü hikâye birleşik zamanının ana işlevi, geçmişteki başka bir zaman noktasından önce, sonra veya eş zamanlı olan bir zaman noktasını göstermektir. Bu durumda hikâye birleşik zamanı kendi başına da geçmişte yerleştirilmiştir. Hikâye birleşik zamanında geçmişte bir gönderim noktası vardır ve durum, bu gönderim noktasına bağlantılı olarak yerleştirilmiştir. Özellikle mutlak‐izafî  şimdiki zaman ve gelecek zamanda gönderim noktası çoğunlukla bir zaman zarfı tarafından verilir.  

2.2.1 Mutlak-İzafî Şimdiki Zaman ve Zaman Kelimeleri

Bu fiil zamanı, çeşitli zaman kelimeleri ve öbekleriyle birleşerek uzun bir zaman periyodu  içinde  devamlılık  göstererek  veya  tekrarlanarak meydana  gelen  olayları ifade eder. Bu fiil zamanı dâhil olduğu cümleye ‘(bir şey) yapıyor olmak’ veya ‘bir şey yapmak’  anlamını  verir.  Türkmen  Türkçesinde  bu  zaman  –ya:rdı/‐yä:rdi  ekleriyle kurulmaktadır. Bu ek, Türkiye Türkçesinde–yordu eki  ile uygunluk göstermektedir. Çoğunlukla  bu  fiil  zamanı,  zaman  zarflarıyla  tamamlanır.  Mutlak‐izafî  şimdiki zamanla en çok kullanılan zaman zarfları şunlardır:  

hemi:şe (her zaman)                    hi:ç vagt (hiçbir zaman) ol vagtlar (o zamanlar)                her vagt (her zaman) ol dövürde (o devirde)                ti:z‐ti:zden (çoğunlukla) gün‐günden (günden güne)     yıgı‐yıgıdan (sık sık) ça:galıkda (çocuklukta)               kö:neden (eskiden) 

Page 20: Şahru Pilten Özel:Türkmen Türkçesinde Zaman …mtad.humanity.ankara.edu.tr/IV_4_Aralik2007/253_59_MTAD...Dildeki zaman yerle ştirmesi ifade eden sözlüksel birimler: şimdi,

Türkmen Türkçesinde Zaman Kelimelerinin Zamanın İfadesindeki Yeri Şahru Pilten Özel

107

Mutlak‐izafî şimdiki zaman ve zaman kelimelerinin ilişkisini daha açık bir şekilde ortaya  koymak  için  için  bu  zamanda  kurulmuş  cümleleri  inceleyebiliriz.  (86)  Şol vagtlar kolho:z başlıgınıŋ ya:nında  sırdım bir yigit  eli arkasında, barmaklarını bi:ri‐bi:riniŋ içinden geçirip,  ö:zi  esger geyiminde  bolsa‐da,  esger dä:ldigi  açık bildiryä:rdi.  (H 51)  (Bu sıralar  çiftlik müdürünın  yanında  bir  yiğit  eli  arkasında,  parmaklarını  birbirinin içinden geçirip, kendi asker kılığında olsa da, asker olmadığı açıkça anlaşılıyordu.) cümlesinde gönderim noktasını şol vagtlar zarfı belirler: 

                                               şol vagtlar=G                  K                                                                                                                                                                        bildiryä:rdi = O                                         Şekil XIII. Mutlak‐izafî şimdiki zamanda zaman kelimelerinin kullanımı  

(87) Yeri, kö:neçilligiŋi goysana, şu çaka çenli ba:y‐i:şanlar a:lda:p, seniŋ da:ban etiŋi iyip gelyä:rdiler.  (H 34)  (Hadi, eski kafalılığını bırak artık,  şu zamana kadar zengin hocalar aldatıp, senin kanının emiyorlardı.)  

Örnek (87)’de ise, şu çaka çenli zarfı olayların bitiş noktasını şimdiki zamanı içine almayan geçmiş zamana yerleştirmektedir: 

                                                        şu çaka çenli=G                                                                                             K                                                                            gelyä:rdiler=O  Şekil XIV. Mutlak‐izafî şimdiki zamanda zaman kelimelerinin kullanımı  Aşağıda  mutlak‐izafî  şimdiki  zamanda  zaman  kelimelerinin  kullanımına 

örnekler verilmiştir: (88)   Ol  vagtlar  Şu:ra  hökümetimiziŋ  aya:llara  hak‐hukuk  bermek  dogrusında çıkaran kararları büti:n o:ba:la:ra yayra:p, köpçüligiŋ agzında ulı gürrüŋ bolya:rdı hem‐de  i:ş  yüzüne  geçirilip  ugraldı.  (H  63)  (O  vakitler  Şura  hükümetimizin kadınlara hak hukuk vermek doğrultusunda çıkaran kararları bütün köylere yayılıp, halkın ağzında konuşuluyordu, iş hayata geçiriliyordu.) 

Page 21: Şahru Pilten Özel:Türkmen Türkçesinde Zaman …mtad.humanity.ankara.edu.tr/IV_4_Aralik2007/253_59_MTAD...Dildeki zaman yerle ştirmesi ifade eden sözlüksel birimler: şimdi,

Modern Türklük Araştırmaları Dergisi Cilt 4 . Sayı 4 . Aralık 2007

108

(89)   Kolho:zçılar  agşam  okuvını  guta:ranlarından  soŋra,  çatmalarıŋ kä:bi:rlerinde ya:ş yigitler üyşüp,  tüydük  çalıp, aydım aydıp oturya:rdılar.  (H 42) (Çiftçiler akşam okulunu bitirdikten sonra çadırların bazılarında genç yiğitler toplanıp, kaval çalıp, türkü söyleyip oturuyorlardı.) 

(90)   Sona:  her  bir  işde,  ılayta‐da  pagta:  yıgımında  başga  bri:ga:dalar  bilen sotsialistik ya:rışlarda bi:rinciligi alya:rdı.  (H 41)  (Sona her bir  işte, özellikle de pamuk  yığımında,  başka  brigidalar  ile  yapılan  sotsialistik  yarışlarında birinciliği alıyordu.) 

2.2.3 Mutlak-İzafî Geçmiş Zaman ve Zaman Kelimeleri

Bu fiil zamanı, çok önce olmuş bir olayı veya daha yakın bir olaydan önce olmuş bir hareketi  ifade  eder.  Türkmen  Türkçesi,  geçmişte  bir  noktada  tamamlanmış hareketlerin anlatıldığı bu fiil zamanını, olumlu cümlelerde ‐ıpdı/‐ipdi eki ile olumsuz cümlelerde ‐mandı/‐mändi eki ile ifade eder. ‐ıpdı/‐ipdi eki, ‐ıp/‐ip fiilimsi eki ile geçmiş zaman eki –dı/‐di’nin birleşmesinden oluşmuştur. 

Çoğunlukla bir zaman sürecini veya yakın geçmişi  içine alan kelimeler, bu  fiil zamanını  taşıyan  cümlelerde kullanılarak durumu  zamana kesin olarak yerleştirir. Aşağıdaki örnekleri inceleyelim: 

(91) A:nnagulı:ŋ Gızıl Goşun gullugına gidenine yıl yarım bolupdı. (G) (Annagulı Kızıl Orduya katıldığından beri bir buçuk yıl olmuştu.)  

Yukarıdaki örnekte (91) Gızıl Goşun gullugına gidenine zarfı bolupdı fiilinin kesin bir noktaya yerleştirmektedir: 

                                                            yıl yarım                                                                              O                       G                     K     Gızıl Goşun gullugına gidenine                    bolupdı  Şekil XV. Mutlak‐izafî geçmiş zaman  

(92) Ozal  hiç‐haçan  şeyle  zatlar  bolmandı  (N)  (Bundan  önce  böyle  şeyler hiç olmamıştı.)  

(92).  cümlede  de  ozal  zarfı,  bolmandı  fiilini  zaman  çizgisinde  bilinmeyen  bir geçmişten, başka bir geçmiş zaman noktasına yerleştiren bir gönderim noktasıdır: 

 

Page 22: Şahru Pilten Özel:Türkmen Türkçesinde Zaman …mtad.humanity.ankara.edu.tr/IV_4_Aralik2007/253_59_MTAD...Dildeki zaman yerle ştirmesi ifade eden sözlüksel birimler: şimdi,

Türkmen Türkçesinde Zaman Kelimelerinin Zamanın İfadesindeki Yeri Şahru Pilten Özel

109

                                                                ozal=G                                K                                                                                                 bolmandı=O  Şekil XVI. Mutlak‐izafî geçmiş zaman  

2.3. Gönderim Noktası ve Zaman Kelimeleri

Bir  hareketin  başka  bir  hareketi  veya  bir  zamanı  esas  alarak  yerleştirilmesine gönderim noktası adı verilir. Comrie (1985)’ye göre basit zamanlarda konuşma anına, hikâye birleşik zamanlarında kendinden önce veya sonra gelen bir olaya bağlı olarak gönderim yapılır.  

Zarflar,  gönderim  noktasını  etkileyen  önemli  bir  faktördür.  Zarf  yapıları gönderim zamanını tanımlar. (94) İtalmaz ba:y iki yıl sürgünde bolup, soŋ “öldi” diylen habar eşidildi. (H 24) (Zengin İtalmaz iki sene sürgünde kaldıktan sonra, “öldü” diye haberi işitildi.) örneğinde verilen iki yıl ve soŋ zarfları, haberin duyulması hareketini, kesin bir zamana bağlamaktadır. 

                                                                   iki yıl                                                                                                       O                    K=G                           sürgüne gitmesi                                haberin duyulması  Şekil XVII. Zarflara bağlı gönderim noktası değişimi  Aynı  şekilde,  (95) Ata:ŋa  aza:p  yamanını  beryä:n.  (H  26)  (Babana  yaman  azap 

veriyorum.) cümlesini (96) Her habar eşidenimde ata:ŋa aza:p yamanını beryä:n. (H 26) (Her haber işittiğimde babana yaman azap veriyorum.) cümlesi ile kıyaslayalım. Ana cümlede  konuşmacının,  bahsettiği  azap  verme  durumu  konuşma  anında yapılmaktadır. Dolayısıyla şimdiki zaman gönderim merkezlidir. 

 

Page 23: Şahru Pilten Özel:Türkmen Türkçesinde Zaman …mtad.humanity.ankara.edu.tr/IV_4_Aralik2007/253_59_MTAD...Dildeki zaman yerle ştirmesi ifade eden sözlüksel birimler: şimdi,

Modern Türklük Araştırmaları Dergisi Cilt 4 . Sayı 4 . Aralık 2007

110

                                              K=G=O                                       azap yamanını beryä:n  Şekil XVIII. Zarflara bağlı gönderim noktası değişimi  Yan cümlede ise “her haber işittiğimde” zarf yapısı, hareketin geçmişten bugüne 

tekrarlanarak  süre  gelen  bir  sıklık  durumu  olduğunu  anlatmaktadır. Konuşmacı, konuşması esnasında bu eylemi gerçekleştirmemekle birlikte, “her haber işittiğimde babana  azap  veriyorum”  cümlesindeki  durum,  şimdiki  zaman  için  de  geçerlidir. Gelecek zaman için de geçerli olması mümkündür. 

                                                                                               O                                                                                                                                              K=G    Şekil XIX. Zarflara bağlı gönderim noktası değişimi  Belirli geçmiş zamanın hikâyesi, geçmişteki bir olayı, daha önce meydana geldiği 

kesin olan bir diğer olaydan sonra yerleştiren zaman kelimeleriyle kullanıldığında, bu fiil zamanı mutlak geçmiş zaman ile eş görevli olabilir. 

(93) Mä:mmet bay düyn harmana gidipdi. (G) (Memmet Bey dün harmana gitmişti) cümlesinde düyn zarfı, gidipdi fiilini zaman çizgisinde kesin bir noktaya yerleştirmiştir ve mutlak geçmiş zaman ifade etmektedir: 

                                                      düyn                                      G = K                                                                 gidipdi=O                     Şekil XX. Mutlak‐izafî geçmiş zamanın mutlak geçmiş zamana değişimi  

Page 24: Şahru Pilten Özel:Türkmen Türkçesinde Zaman …mtad.humanity.ankara.edu.tr/IV_4_Aralik2007/253_59_MTAD...Dildeki zaman yerle ştirmesi ifade eden sözlüksel birimler: şimdi,

Türkmen Türkçesinde Zaman Kelimelerinin Zamanın İfadesindeki Yeri Şahru Pilten Özel

111

3. Sonuç

Zamanı geçmiş ve geleceğe doğru uzanan bir çizgi olarak düşündüğümüzde, olayları bu zaman çizgisine yerleştirmek  için çeşitli referans noktalarına  ihtiyaç duyarız. Fiil zamanları, bize bu referans noktalarını kısmen sağlar. Geçmiş zaman çekimli bir fiil, durumu,  şimdiki  an  zaman  noktasının  soluna,  gelecek  zaman  çekimli  bir  fiil  ise soluna  yerleştirir.  Fakat  fiil  çekimleri  bize  kesin  bir  referans  noktası  veremez. Durumun  zamandaki  yerinin  kesin  olarak  belirlenmesi  zaman  kelimelerinin görevidir. Özellikle gönderim noktası olarak şimdiki zamanın alınamayacağı hikâye birleşik  zamanı  gibi  izafî  zamanlarda  zaman  zarfları  bir  gönderim  noktası  tayin ederler. Zaman kelimelerinin  “zaman”ın üzerindeki gücünü gönderim noktasında yaptığı değişikliklerle fiil zamanında kaymalara sebep olmasından anlayabiliriz. 

Kaynaklar

BENNETT, Michael  (1977) A Guide  to  the Logic  of Tense  and Aspect  in English. Logique  et Analyse, n.s., 80.491‐517. 

BENNETT, Michael  and  Barbara  PARTEE,  (1978)  Toward  the  Logic  of  Tense  and Aspect  in English. Bloomington: Indiana University Clup. Revision of 1972 ms. 

BINNICK, Robert, (1991). Time and the Verb, A Guide to Tense and Aspect. New York, Oxford: Oxford University Press. 

COMRIE, Bernard, (1985). Tense. Cambridge: Cambridge University Press. CRESSWELL, M. J., (1973). Logics and Languages. London: Methuen. DOWTY, David R., (1979). Word Meaning and Montague Grammar. Dordrecht: D. Reidel. DOWTY, David R., Tenses, Time Adverbs, and Compositional Semantic Theory. Linguistic and 

Philosophy 5.23‐55. DURDI YEV, Agahan, (1985). Han Küyli. Aşgabat. HINRICHS, Erhard, (1986). Temporal Anaphora in Discourse. Linquistics and Philosophy 9,63‐

82. KAMP, Hans  ve ROHRER, Christian  (1983). Tense  in Texts. Bäuerle,  Schwarze,  and  Stechow 

(1983), 250‐63.  NERBONNE, John, (1984). German Temporal Semantics: Three‐Dimensional Tense Logic and a 

GPSG Fragment. Ohio State Working Papers in Linguistics 30. REİCHENBACH, Hans, (1947). Elements of Symbolic Logic. New York: Collier‐Macmillan, and 

London:  Macmillan.  Repr.  New  York:  The  Free  Press,  1966.  Pp.  287‐310  reprinted  in Moravesik (1974), 122‐41. 

RICHARDS,  Barry,  (1982).  Tense,  Aspect,  and  Time  Adverbials,  Part  I.  Linguistics  and Philosophy 5.59‐107. 

SAURER, Werner, (1984). A Formal Semantics of Tense, Aspect and Aktionsarten. Bloomington: Indiana University Linguistics Club. 

SMITH, Carlota, Semantic and Syntactic Constraints on Temporal Interpretation. Tedeschi and Zaenen (1981), 213‐37. 

SÖYEGOV, M., (2000). Türkmen Diliniŋ Grammatikası. Morfologiya. Aşgabat  

Page 25: Şahru Pilten Özel:Türkmen Türkçesinde Zaman …mtad.humanity.ankara.edu.tr/IV_4_Aralik2007/253_59_MTAD...Dildeki zaman yerle ştirmesi ifade eden sözlüksel birimler: şimdi,

Modern Türklük Araştırmaları Dergisi Cilt 4 . Sayı 4 . Aralık 2007

112

Şahru Pilten Özel

Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Anabilim Dalı doktora öğrencisi. Türkmenlerin dili ve edebiyatı; Türk anlam bilimi. Adres: Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümü 06100 Sıhhiye ANKARA / TÜRKİYE E-posta: [email protected]

 Yazı bilgisi : Alındığı tarih: 10 Mayıs 2007 Yayına kabul edildiği tarih: 20 Temmuz 2007 E-yayın tarihi: 3 Ocak 2008 Çıktı sayfa sayısı: 25 Kaynak sayısı: 16