açlık sanatçısı franz kafka - turuz

36

Upload: others

Post on 17-Nov-2021

23 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: Açlık Sanatçısı Franz Kafka - Turuz
Page 2: Açlık Sanatçısı Franz Kafka - Turuz

AçlıkSanatçısıFranzKafka

Page 3: Açlık Sanatçısı Franz Kafka - Turuz

ALTIKIRBEŞYAYINEdebiyatdizisi,SeriKFranzKafka,AHungerArtistTürkçe’si:BanuIrmakYayınYönetmeniKaanÇaydamlıYayınaHazırlayanBanuIrmakDizgierhanaltay

Page 4: Açlık Sanatçısı Franz Kafka - Turuz

Bu çevirinin yayın haklarını sahiplendik. Tanıtım alıntıları dışında – makulboyutlarda-izinsizçoğaltılmasıahlakkurallarınaveyasalaraaykırı sayılmaktadır. Böyle bir harekete kalkışmak istediğinizde önce bize

sorarsanızuygardünyaadınaseviniriz.P.S.: Tüm fotokopi fanzinler, yukarıdaki açıklamalardan bağımsızdırlar. Onlar

istedikleri ALTIKIRKBEŞ kitabını veya metnini çoğaltabilir, bozup yenidenyaratabilirler. Okurlarımızı yasal dergileri değil "fotokopi fanzinleri” izlemeyeçağırıyoruz. Onlar sizi uçurumdan aşağı itecek güce sahiptirler ve uçmayıöğrenmeninzamanıgeldi.YaşasınFOTOKOPİ,YaşasınKAOS.ALTIKIRBEŞYAYINbirKaybedenlerKlübütribidir

Page 5: Açlık Sanatçısı Franz Kafka - Turuz

FranzKafka(3Temmuz1883,Prag–3Haziran1924,Kierling)Taşralı Çek proletaryasından gelip zengin bir tüccar konumuna yükselmiş bir

babailezenginveaydınbirAlmanYahudisibiranneninçocuğuolanFranzKafka,içedönükvehuzursuzkişiliğinibüyükölçüdeannesineborçluydu.Çeşitliailevivetoplumsalsebepleryüzündençevresineyabacılaşarakbüyüdü.AilesininPrag’dakiAlman toplumuyla kaynaşma çabaları sonucuncaAlman okullarında okudu. ÇekkökenlibirailedengeldiğihaldeAlmancayıanadiliolarakkullandığıiçintambirÇeksayılmayanFranz’ıAlmanlardatamanlamıylakendilerindengörmediler.Babasının zoruyla 1906’da tamamlayacağı hukuk eğitimine başladı. Eğitimini

tamamladıktan sonra bir sigorta şirketine girdi. Max Brod ile tanışıp, Pragedebiyatçevresinekatıldı.Sigortaşirketindeçalışmasıylayabancılaşmaduygusuiyice gelişen Kafka 1912’de Felice Bauer ile tanıştı. 1914 ve 1917’de iki kezFelice ile nişanlanmasına rağmen yazmaktan alıkoyacağı düşüncesiyle bir türlüevlenemedi.Builişkidengeriyebeşyüzüaşkınmektupkalmıştır.BirinciDünya Savaşı sırasında fiziksel yetersizlik nedeniyle askere alınmadı.

1917yılındaveremeyakalandığıanlaşıldı.1920’deyapıtlarınıÇekçeyeçevirmekisteyen Milena Jesenka ile tanıştı. Kendisinden on iki yaş küçük ve evli olanMilena’ylabirleşmelerininumutsuzolduğunubildiğihalde-yıllarcamektuplaştı.Sağlık sorunlarının artması üzerine emekliliğini istedi, son yıllarda yirmi

yaşındaki Dora Diamant ile mutluluğa takıldı. 1924’de Viyana yakınlarındaKierlingSanatoryumu’nakaldırıldıveoradançıkamadı.Prag’agömüldü.Nazilerin Çekoslovakya’yı işgali sırasında üç kız kardeşi de toplama

kamplarındaöldürüldü.Kafka ile ilgili birçokbelgeyokedildi.Yirmiyıl sürendostluklarının sonunda Kafka bütün yazdıklarını ölümünden sonra yakması içinMax Brod’a vermişti. Ama Brod, dostuna ihanet ederek bu yapıtları bastırdı.1935’debaşlananilktoplubasımönceengellendisonradayasaklandıamazamaniçindeünevesıkıbirsatışgarantisinekavuştu.

Page 6: Açlık Sanatçısı Franz Kafka - Turuz

ilkacıBir trapez sanatçısı–çok iyibilinirki; çalışmalarıbüyükvaryete tiyatrolarına

ait kubbelerin yükseklerinde yapılan bu sanat, insanoğlu tarafından en zorkazanılan sanatlardandır- trapeze her çıkışında aynı cesareti gösterebilmek için,önce mükemmellik adına bir çaba, sonraları ise zorba bir alışkanlık olarak,hayatını bütün gün ve gece boyunca trapez üzerinde kalabilecek şekildedüzenlemişti. Zaten son derece ikincil olan bütün ihtiyaçları da onu aşağıdanseyrederek nöbetleşe çalışan ve gerekli olan her şeyi yukarıya gönderip almakiçin yapılmış özel bir kutu kullanan yardımcılar tarafından karşılanırdı. Her nekadardiğergösterilerboyuncaonunyukarıdadurması–kibunugizlemekimkansızolduğunagöre-birazrahatsızediciolsadaböylebiryaşamtarzıetrafındakidünyaiçin olağandışı zorluklar yaratmazdı ve böyle zamanlarda daima hareketsizkalmasına rağmen seyircilerden ona bir bakış mutlaka ulaşırdı. Ama farklıidarelerbundanötürüonuhoşgörürlerdi,çünküosıradışıveyeridoldurulamazbir sanatçıydı. Ve tabii ki insanlar, onun kötü niyetinden değil devamlı idmanlıkalıpsanatınıkusursuzlukiçindekoruyabilmekiçinbutarzbiryaşamsürdürüyorolmasınıanlıyorlardı.Üstelik,yukarısısağlıklıydıveyılındahaılıkzamanlarındakubbeçevresindeki

yan pencereler açılıp da taze hava ve güneş büyük bir güçle aydınlık boşluğadoğru sızdığı zaman çok güzel bile olurdu. Kuşkusuz, insanlarla olan ilişkilerisınırlıydı;yalnızbazen jimnastikçi arkadaşlarındanbiri ipmerdiveni tırmanarakonun yanına çıkar, sonra ikisi de trapezin üzerinde otururlar, ip tutamaklarüzerinde bir sağa, bir sola yaslanarak sohbet ederlerdi ya da çatıda bazıdeğişiklikler yapan işçiler laf atarlar veya acil durum ışığını kontrol edenitfaiyeci,zarzorduyulabilmesinerağmen,saygıifadeedenbirtakımsözlerleonaseslenirdi.Bunlarolmadığızamanetrafıhepsessizdi; sadecebazızamanlarboştiyatroda gezinen işçi, öğleden sonra boyunca neredeyse göden kaybolan biryükseklikte, kendisinin gözlendiğinden hiçbir şekilde haberi olmayan trapezsanatçısınınsanatıiçinneredeçalıştığınayadanerededinlendiğinebakardı.Oradan oraya yaptığı o kaçınılmaz yolculukların aşırı zorlayıcı olduğunu

düşünüyordu, bunlar olmasaydı trapez sanatçısı huzurlu bir şekilde, böyle birhayatyaşayabilirdi.Menajer,trapezsanatçısınınacısınıgereksizyereuzatmaktankaçındığınadairbirişaretgörmekiçinçokuğraşıyordu.Evetbudoğruydu;zamanhiç fark etmezdi, akşamya da sabahın erken saatleri, şehirdeki yolculuklar içinyarış arabaları kullanılırdı, her ne kadar trapez sanatçısının özlemini gidermekiçinyeterli olmasadamümkünolan enyüksekhızlaboş caddelerdebirbirlerini

Page 7: Açlık Sanatçısı Franz Kafka - Turuz

kovalayıp dururlardı. Trapez sanatçısının, yolculuğunu, diğer zamanlarda hayatıiçinsefilbirnesneolan–fakatyinedebirnesne-bagajrafındageçirdiğitrenlerdeisebütünkompartımanıkapatırlardı;sanatçınıngideceğiyerevarışındançokuzunzamanönce,trapez,gösterininyapılacağıalandakiyerinialırveizlemesalonunagiden bütün kapılar açılıp tüm koridorlar boşaltılırdı –fakat yine de menajerinhayatınınengüzeldakikalarıtrapezsanatçısınınayağınıipmerdivenekoyupbüyükbirçabukluklatırmanaraktekrartrapezineasıldığıanlarolurdu.Menajer,pekçokyolculuğunüstesindenbaşarıylagelmişolmasına rağmen,bu

yolculukları hala tatsız buluyordu, çünkü, her şey bir yana yolculuklar trapezsanatçısınınsinirleriniyıpratıyordu.Yineberaberyolculukettikleribirgündü.Trapezsanatçısıbagajrafınauzanmış

hayal kuruyordu. Menajeri pencere yanında öne doğru eğilmiş kitap okuyordu.Trapez sanatçısı yumuşak bir tonla menajerine seslendi. Menajer hemen onunemrineamadeoldu.Trapezsanatçısıdudaklarınıısırarak,şimdiyekadarakrobasihareketleri için kullandığı tek trapez yerine artık, sürekli iki trapez kullanmasıgerektiğinisöyledi,karşılıklıikitrapez.Menajerbufikrihemenkabuletti.Trapezsanatçısı yinede, odurumdamenajerinonayınınbir karşı çıkmakadar değersizolduğunugöstermekistercesine,hangişartlaraltındaolursaolsunbirdahaaslatektrapezüzerindegösteriyapmayacağınısöyledi.Tekraraynışekildegösteriyapmafikri onu ürpertmiş gibi görünüyordu.Menajer onu izleyen tedirgin gözlerle bufikritamamenkabulettiğinitekrarladı,ikitrapeztektrapezdendahaiyiolacaktı.Aynı zamanda gösteriye yeni bir soluk getirdiği için bu düzen avantajlıydı da.Sonra trapezsanatçısıbirdenağlamayabaşladı.Derindenhuzursuzolanmenajeryukarıfırladıveneolduğunusordu.Sorusunacevapalamayıncabankatırmandıveadamınyüzünükendininkinedayadı.Trapezsanatçısınıngözyaşlarıkendiyüzündesüzülüyordu. Fakat, bir sürü soru ve gururunu okşayan sözden sonra trapezsanatçısı hıçkırarak konuşmaya başladı; "Elimde tek bir trapez çubuğuyla nasılyaşarım?” Artık menajerin trapez sanatçısını rahatlatması biraz dahakolaylaşmıştı; ilk istasyona varır varmaz gösteri alanına, ikinci trapezdenbahsedenbir telgraf çekeceğine söz verdi; bu kadar uzun zamanboyunca trapezsanatçısınıntekbirtrapezüzerindeçalışmasınaizinverdiğiiçinkendinisuçladı.Sonra ona teşekkür edip böyle bir hatanın varlığına dikkat çektiği için övgüleryağdırdı.Böylecemenajertrapezsanatçısınıyavaşyavaşyatıştırmayıbaşardıvetekrar köşesine çekildi. Fakat kendisi sakinleşmemişti, ciddi bir endişe hissiylekitabının ucundan gizlice trapez sanatçısına baktı. Böyle düşünceler ona acıçektirmeye başladıktan sonra, tamamen duracakları bir zaman hiç gelmeyecekmiydi?Sürekliçoğalmakzorundamıydılar?Bu,varoluşutehditedenbirşeydeğilmiydi? Ve menajer, hıçkırıkların sona erdiği dingin bir uykuda olan trapez

Page 8: Açlık Sanatçısı Franz Kafka - Turuz

sanatçısını seyrederek ilk kırışıklıkların, kendilerini onun kibar, çocuksu alnınanasıldakazımayabaşladıklarınıhayaletti.

Page 9: Açlık Sanatçısı Franz Kafka - Turuz

küçükbirkadınO küçük bir kadındır; doğuştan ince yapılıdır, sımsıkı giyinir; ahşap rengine

benzeyen sarımsı gri tonlarda bir kumaştan yapılmış hep yanı kıyafet içindegörürümonu.Elbiseyineaynı renktekipüsküllerveyadüğmebenzeri saçaklarlasüslüdür; asla şapka takmaz, donuk sarı saçları yumuşacıktır ve gevşekbağlamasınarağmendağınıkdeğildir.Sımsıkıgiyinmesinekarşın,vücuduoldukçaesnektir, ellerinikalçalarında tutmayıçoksevervebedenininüstkısmını, insanıhayretedüşürenbirçevikliklevetekbirhareketleyanadöndürür.Ellerininbendebıraktığıizlenimisadece,parmaklarınınbirbirlerindenböylesinekesinçizgilerleyarıldığı bir eli hayatımda hiç görmediğimi söyleyerek anlatabilirim. Yine deellerindeanatomikbirgariplikyoktur,sonderecenormaldirler.Buküçükkadınbenimleykençokmutsuzdur,benimleilgilidaimaitirazedeceği

bir şeyler bulunur, tarafımdan sürekli haksızlığa uğradığını düşünür, her adımımonukızdırmayayeterlidir; eğerhayatı,olabilecekenküçükparçalarabölmekveherparçayıayrıayrıdeğerlendirmekmümkünolsaydı,hiçşüphesizhayatımınherparçası onu sinir edebilirdi.Onu neden bu kadar kızdırdığımı her zamanmereketmişimdir; benimle ilgili her şey onun güzellik ve adalet duygusuyla,alışkanlıklarıyla, gelenekleriyle, umutlarıyla çelişiyor olabilirdi; böyle karşıtözelliklerin varlığı aşikardı, fakat bu, neden onun böylesine acı çekmesine yolaçıyorduki?Aramızda,benimyüzümdenacıçekmesinenedenolabilecekherhangibirilişkiyoktu.Keşkebenimtamamenbiryabancıolduğumahükmetseydikizatenherşeyerağmenöyleyimveböylebirkararkarşısındayapabilecekhiçbirşeyimyok–keşkevarlığımıunutsaydı,kibunaonunezorladımnedezorlardım-böylecetüm acıları açıkça yok olurdu.Bu noktada, kendi durumumu daha doğrusu onundavranışlarınınbenirahatsızettiğigerçeğinihiçhesabakatmıyorum,onunacısıylakarşılaştırıldığındaburahatsızlığındevedekulakkaldığınınfarkındaolduğumiçinbuna aldırmıyorum. Bunun bir aşk acısı olmadığının da tamamen farkındayım;özellikle benimle ilgili karşı çıktığı her şey başarımı engelleyebilecek nitelikteolmadığına göre, bunun kişisel gelişimimle hiçbir ilgisi olamaz. Fakat benimbaşarım onun umurunda bile değil, onu ilgilendiren kesinlikle kendi çıkarları,yani, benim yüzümden çektiği işkencenin intikamını almak ve geleceğini tehditeden ben kaynaklı bir işkenceyi önlemek. Bir keresinde ona bu sürekli cansıkıntısını sona erdirecekmümkünolan en iyi yolugöstermeye çalıştım, amabuöyle bir öfke patlamasına neden oldu ki bir daha asla tekrarlamayakalkmayacağım.Bukadınbenimiçinbiryabancıvearamızdavarolantekilişkiondayattığım,

Page 10: Açlık Sanatçısı Franz Kafka - Turuz

dahadoğrusuöyleolmasınısağladığıöfkeolmasınarağmenbellibirsorumluluğutaşıyorolduğumsöylenebilir.Buöfkeyüzündenfizikselolarakdaacıçektiğibellivebubenimiçinbirkayıtsızlıkkonusuolamaz.Arasıra–sonzamanlardasıklıkla-sabahları solgungöründüğünde,uykuuyumadanbaş ağrılarıyla cebelleştiğineveneredeyse hiç çalışamaz durumda olduğuna dair bazı haberler alıyorum.Akrabalarıkadınhakkındaoldukçaendişeli.Durumunaneyinsebepolabileceğinibulmak için orada burada kapsamlı incelemeler yapıyorlar, fakat şu ana kadarherhangibirşeyeldeetmişdeğiller.Sadecebenbiliyorum;sebep,eskivedaimataze olan öfke. Elbette, akrabalarının endişelerini paylaşmıyorum; o güçlü vedayanıklıdır. Bu kadar öfkeli olabilme becerisini gösterebilen biri mutlaka buöfkenin sonuçlarıyla da baş edebilme becerisini gösterebilir; hatta –kısmen deolsa- sırf, bütün dünyanın benden şüphe etmesini sağlamak için kendisini acıçekerkengösteriyorolmasındanbilekuşkulanıyorum.Varlığımınonanekadaracıverdiğiniaçıkça ifadeetmektengururduyuyor;amabendendolayıdiğerlerindenyardımistemeyialçaltıcıbirşeyolarakgörecektir;benimleolan tekmeşguliyetiiçindeki tiksinti duygusundan, o sonsuz tiksintiden kaynaklanıyor; bu uygunsuzmeseleyi herkesin ortasında gündeme getirmek eminim ki, onun utancına utançeklerdi.Yinedebumeseleninonayaptığı süreklibaskıyüzündenkonuhakkındatamamensessizkalabilmeyidepekbaşaramıyor.Veböylecekadınsıkurnazlığınıkullanarakbirortayolarıyor;sessizlikiçindegizlibiracınınişaretlerinivererekmeseleyi dışardan izleyenlere sunuyor. Belki de, onların tüm bakışları bir kerebana doğru çevrildi mi, ben merkezli genel bir öfke oluşacağını ve durumunyaratacağı güçmekanizması sayesinde izleyenlerin beni, kendi kişisel nefretininyapabileceğinden –ki diğerine oranla zayıf kalıyor- daha çabuk ve güçlü birşekildemahkum edeceğini umuyor; sonra geri çekilip rahat bir nefes alacak vebana sırtını dönecek. Fakat eğer umduğu buysa, kendini kandırıyor. En güçlübüyüteçlerle beni inceleseler bile, bana dair hiçbir hata bulamayacaklar. Onundüşündüğükadarişeyaramazbirideğilimben.Amacımkendimleövünmekfalandeğil,helekibukonuyla ilgilihiçdeğil;bunarağmenözellikle işeyaramazbiriolduğum düşünülüyorsa, bunun zıddı olarak görünmeye de asla çabalamazdım.Sadece ona, onun o bembeyaz parlayan gözlerine böyle görünüyorum; kimseyibunaiknaedemeyecek.Pekibumeselehakkındaiçimtamamenrahatolabilirmi?Hayır,kesinliklehayır,çünküeğertavırlarımınonuhastaettiğianlaşılırsa(onunlailgili haberleri taşıma konusunda oldukça dikkatli olan birkaçmuhafızı durumukavramaküzereleryadaenazındanöylegibigörünüyorlar)bütündünyaüzerimegelecek ve bana, adam gibi davranmayarak neden kadına acı çektirdiğimi, onumezara sürüklemekgibi bir planımmıolduğunu, ne zamanmantıklı davranmayabaşlayacağımı ve basit toplum kurallarını benimseyip bu işe ne zaman sonvereceğimi soracaklardır –eğerbir dünya insanbanabu soruları soracakolursa

Page 11: Açlık Sanatçısı Franz Kafka - Turuz

bunlarıcevaplamakbenimiçinzorolurdu.Kadındakihastalıkbelirtileriniciddiyealmadığımı kabul mü etmem gerekiyordu? Dolayısıyla, kendimi bu utançtankurtarmakadına,sonderecekababirüsluplasuçudiğerlerininüzerineatarakhoşolmayan bir izlenim mi yaratmam gerekiyordu? Ve gerçekten hasta olduğunainansaydımbile,kendisibenimiçintamamenbiryabancıvearamızdavarolantekilişki,bütünüyleonuntarafındanyaratılanvesürdürülenbirilişkiolduğuiçinonakarşı en ufak bir sempati duymadığımı açıkça söyleyebilir miydim? Banainanmazlardı demek istemiyorum; aslında insanlar bana ne inanırlar neinanmazlardı;inancıntartışıldığıbirnoktayaaslagelemezlerdi;hastavezayıfbirkadınla ilgili cevabımı basit bir şekilde kayda geçerlerdi ve benim bundanherhangi bir çıkarım olamazdı. Böyle durumlarda akla gelebilecek bir aşkilişkisinin varlığından kuşkulanmalarını önlemek için vereceğim her cevaplaonlarıninatçıyetersizliğiylekarşıkarşıyakalacaktım.Kaldıki,böylebirilişkininvar olmadığı son derece açık, olsaydı bile, bunun benden kaynaklanması dahamuhtemeldi. Kararlılığındaki güç ve çıkarsamalarındaki azimden dolayı küçükkadınahayranolabilirdim,eğerbuerdemlersüreklibenicezalandırmasaydı.Herşeyerağmen,onuntarafındangelendostçabir ilişkiyedairhiçbirbelirtiyok;bututumundaoldukçasadıkvesamimi; tekumudumdabu; fakatböylebir ilişkininvarlığınainanmalarınısağlamak,onunsavaşplanınahernekadaruygundüşecekolsa da, kendisini, hiçbir şey yapamayacağı bu aşamaya getirecek kadarkaybetmezdi. Ne olursa olsun, bu tarz meseleler söz konusu olduğu zamantamamen aptallaşan izleyiciler, kendi fikirlerinde ısrarcı olacak ve daimaaleyhimdekararvereceklerdi.Bu nedenle bana kalan tek seçenek –diğerleri tam zamanında olayamüdahale

etmedenönce-kadınınöfkesinitamamenyoketmeden–kibuasladüşünülemez-enazından belli bir dereceye kadar hafifletecek ölçüde kendimi değiştirmektir.Aslında,bulunduğumdurumdan,kendimideğiştirmeyiistemeyecekkadarmemnunmuydum? Dolayısıyla kendimdeki belli değişikliklerin sorumluluğunu taşımakmümkün olacak mıydı? Acaba bunu onların gerekliliklerine ikna olduğum içindeğil de, sırf bir kadını yatıştırmak söz konusu olduğu içinmi yapıyordum?Busoruları, fırsat buldukça kendime sordum. Ve bütün samimiyetimle kendimideğiştirmeyidenedim,bununiçinbüyükbirözenvegayretgösterdim,hattabanayakıştı bile, neredeyse zevk alıyordum; bireysel değişiklikler açıkçagörülebiliyordu, kadının dikkatini çekmek için artı bir çaba harcamaya gerekyoktu, daha ben ona belli etmeden her şeyi önceden anladı, hatta dışavurumşeklimdenniyetiminneolduğunuanladı.Fakatbubaşarıbanabahşedilmedi.Herşeye rağmen bu nasıl olabilirdi? Şimdi anlıyorum; benimle ilgili tatminsizliğidaha derinlerde yatıyor; ben ortadan kalksam bile hiçbir şey bunu yok edemez.

Page 12: Açlık Sanatçısı Franz Kafka - Turuz

İntiharhaberimialdığındaöfkekrizlerisınır tanımazdı.Neolursaolsun,buzekikadının,suçsuzluğumuvenekadariyiniyetleyaklaşırsamyaklaşayım,isteklerinikarşılamadakiyetersizliğimivekendiçabalarınınumutsuzluğunubenimkadariyikavrayamıyorolduğunuasladüşünemem.Elbetteanlıyor,fakatsavaşçıbirmizacasahip olduğu için mücadele tutkusu ona bunu unutturuyor. Buna uygun olarak,talihsiz mizacım gereği –ki bu bana öylece bahşedildiği için- başka türlüdavranamam. Tamamen kontrolden çıkmış birinin kulağına yumuşak bir uyarıfısıldamak istiyorum:buşekildebiruzlaşmayavarılamayacağıçokaçık.Daima,sabahın ilk saatlerinin verdiği mutlulukla evden çıkacağım ve benim yüzümdençılgına dönmüş yüzünü göreceğim: öfkeden büzülmüş dudaklarını, sınava tabiitutan fakat sınavdanönce sonucubilenvehiçbir ayrıntıyıkaçırmayan–nekadarkısa olduğu hiç önemli değil- o bakışını, kız gibi yanaklarında taşıdığı o acıgülümsemesini,yakınangözlerlegökyüzünüsüzüşünü,kendinecesaretvermekiçinellerini kalçalarına koyuşunu, kızgınlığın verdiği solgunluk ve titremeyigöreceğim.Geçenlerde, bunun ne zaman olduğunu büyük bir şaşkınlıkla fark ettiğimde,

geçerkenuğradığımiyibirdostumameselehakkındailkdefabirşeylersöyledim;aslındabenimiçinsondereceönemsizbirşeymişgibigöstererekhadiseyibasitçebirkaç kelimeyle aktardım. Yine de ona tüm gerçeği anlatmadım. Dostumanlattıklarımaönemverip,kendiaçısındanbirdeolayıallandırıppullandırmasıve dikkatinin başka yöne çekilmesini reddederek bu konu üzerinde durması çoktuhaftı.Dahagaribiyse,banabir süreliğineuzaklaşmamı tavsiyeederek işin tamcanalıcıkısmındameseleninöneminiazaltmışolmasıydı.Hiçbirtavsiyebukadaranlayışsızolamazdı;olaylarsondereceaçık,birazdahayakındanbakanherhangibiri her şeyi anlayabilirdi, fakat gidişimin bütünmeseleyi, ya da en azından enönemlikısmınıhalledebilmesibukadarbasitdeğil.Aksineburadanayrılmaktankaçınmalıyım; eğer uymam gereken herhangi bir plan varsa, bu meseleyi, dışdünyayıhenüz içinealmamışolanvemeseleyikendidar sınırları içinde tutacakbirplanolmasıgerekiyor,yani,sessizolupneredeysemoradakalmalı,meselenin,dikkat çekebilecek büyük değişikliklere neden olmasını engellemeli ve aynızamanda bundan kimseye bahsetmemeliydim. Tüm bunlar tehlikeli bir sırolmasındandeğil, sadeceönemsiz,kişiselbirmeseleolmasındankaynaklanıyor.Bu şekilde, katlanılması daha kolay ve öyle de kalması gerekiyor. Bu noktadadostumun fikirleri pek de faydasız sayılmaz; belki bana hiçbir şey öğretmedileramakendifikriminsağlamlaşmasınanedenoldular.Dahaderinlemesinedüşünüldüğünde,meseleninzamaniçindegeçirdiğideğişim

özlübirdeğişimdeğil,sadecebenimbakışaçımıngelişmesidir.Meseleninözünedoğruyaklaşırkenbubakışaçısıdahasakinveerilbirhalalıyor.Diğertaraftan–

Page 13: Açlık Sanatçısı Franz Kafka - Turuz

hafif de olsa benimle kalmayı başaran- süregelen sarsıntılar bana belli birsinirlilikhaliyüklüyorlar.Var olduğuna inandığımmeseleye gelince, bu konu hakkında gittikçe daha da

sakinleşiyorum, çünkü bazen yakında bir karar verilecekmiş gibi görünse de,aslında bunun herhangi bir karara bağlanmayacağının farkındayım; insankararlarlabirlikteortayaçıkantempoyufazlasıylaabartmayaeğilimlidir,özelliklegençken. Küçük yargıcım, beni görmüş olmaktan kaynaklanan bir güçsüzlükleayakta durabilmek için bir eliyle iskemlenin arkasını tutarken diğer elini dekorsesine sokarak iskemlesinin yanlarına doğru yığılıp da, öfke ve umutsuzlukgözyaşları yanaklarından süzülmeyebaşladığı zamanlarda, daimakararın kapıdaolduğunu, ve her an hesaba çekilmek üzere çağrılacağımı düşünürdüm. Fakatherhangibirkararçıkmazvehesabaçekilmeküzereçağrılmazdım;kadınlarsıksıkkendilerini zayıf hissederler, bir dünya insanın, ortaya çıkan her sorunla tek tekilgilenebilecek kadar vakti yoktur. Peki bu kadar yıl boyunca neler olupbitti?Bazen güçlü, bazen zayıf bir biçimde kendilerini tekrarlayan, böylece sadecesayılarını artıran olaylar dışında hiçbir şey. Etrafta, eğer fırsat bulurlarsamüdahaleetmeyemeraklı insanlardavar.Fakataslabunafırsatbulamayacaklar.Şimdiye kadar güvendikleri tek şey sezgileri ve sezgilerin onları fazlasıylaoyalamayayeterliolacağıdoğru,fakatdiğerleriiçinhiçbirşeybiçemem.Aslındaişler daima bu şekilde yürür; köşede bekleyen insanlar hep vardır. Havayısolumaktanbaşkahiçbirşeyyapmayanbuinsanlaryakınlıklarınıhepakıllıcabirnedenle,tercihenakrabaoluşlarıylaaçıkladılar.Herzamanizliyorlarveburunlarıher zaman bu sezginin kokusunu alırdı, fakat tüm bunların sonunda hala oradaöylece duruyorlar. Eskiye oranla tek fark gün geçtikçe onların daha da farkınavarmam ve yüzleri arasında ayırım yapabiliyor olmamdır; daha önce farklıyerlerden yavaş yavaş geleceklerine, meselenin boyutlarının büyümeye devamedeceğine ve bunun tek başına, karar için yeterli olacağına inanırdım. Sanırımbugün şundan emin olabilirim; tüm bunlar baştan beri vardı ve aslında kararınyaklaşmasıylapekbir alakaları yoktu.Yakararınkendisi?Onunedenböylesinebir isimle adlandırıyorum ki? Eğer dışarıdan seyredenlerin bu meseleyleilgileneceği–kidaimatekrarlayacağımgibiböylebiryeteneğesahipdeğiller-birzamangelirse–kesinlikleyarınyadaondansonrakigündeğilvemuhtemelenasla-yargılanmasürecindensağsalimkurtulamayacağımıbiliyorum,fakatbuinsanlar,kendilerineyabancıolmadığımı,hemgüvenilenhemdebaşkalarınagüvenenbiriolarak, uzun zamandır onların gözü önünde yaşadığımı hesaba katacaklar,dolayısıyla sahneye sonradan çıkmış olan bu acılı küçük kadının, -bu aradabenden başka biri epeydir onu dulavratotu olarak görüp sessiz sedasızçizmelerinin altında eziyor olabilirdi- etrafımdakilerin uzun zaman önce kendi

Page 14: Açlık Sanatçısı Franz Kafka - Turuz

saygıdeğerguruplarınakatıp,banalayıkgördükleriseviyeyeenkötüdurumdabilesadeceçirkinbirkaralamaekleyeceğinikesinlikledüşüneceklerdir.Şuankidurumbuvepekbirrahatsızlıkhissetmiyorum.Yılargeçtikçehafifbirrahatsızlıkduymamın,meseleningerçekanlamıylahiçbir

alakasıyok;varolanöfkeninyetersizliğinibilsekbile,kimolursaolsunmutlakbirsıkıntıkaynağıolmakkatlanılmasıimkansızbirşeydir;insanrahatsızolur,yalnızfizikselanlamdabirsezgiyleoluşacaklarınaaslainanmadığıyargılarıbeklemeyebaşlar. Yine de, bir bakıma, bu sadece ileri yaşlarda oluşan bir olaydır; tatsızayrıntılargençliğin sonsuzgüçpınarındakaybolurlar; eğer insan,henüzgençbirçocukken etrafa biraz şüpheli gözlerle bakıyorsa, bu onun yüzüne vurulmaz,farkına bile varılmaz, hatta kendisi bile fark etmez; ileri yaşlara kadar hayattakalan şeyler kalıntılardır, hepsi gereklidir, hiçbiri yinelenmeyecektir, her biridikkatlegözdengeçirilirvegeçkinbiradamınşüpheylebakangözleri,barizbirşekilde şüpheyle bakıyordur; bunu görmek çok zor değildir. Fakat bu gerçek vesomutbirkötüyegidişdeğildir.Buyüzden,hangigözlebakarsambakayımgerçekolanşuki;-bufikretamamen

katılıyorum-buküçüksorunu,elimlehafifçeörtmeyedevamettiğimsürece,kadınne kadar öfkeye boğulsa da, hayatımı diğerleri tarafından rahatsız edilmedenşimdiyekadarolduğugibiözgürcesürdüreceğim.

Page 15: Açlık Sanatçısı Franz Kafka - Turuz

açlıksanatçısıSononyıldır açlık sanatçılarınaolan ilgiönemliderecedeazaldı.Eskidenbu

tip pahalı gösteriler ortaya koymak kazançlı bir işken, bugün bu tamamenimkânsız. İki farklı zaman dilimi. O zamanlar bütün şehir açlık sanatçısıylailgilenirdi;biraçkalmagünündendiğerineilgisürekliartardı;herkesenazındangünde bir defa açlık sanatçısını görmek isterdi; aç kalma gösterisi devam ettiğimüddetçe, küçük kafesin önünde bütün gün oturan müdavimler olurdu; etkiyiartırmak için kullanılan meşalelerin ışığı altında açlık sanatçısını seyretmeyegeceleyin bile gelenler olurdu; güzel havalarda kafes dışarı çıkarılır ve açlıksanatçısı özellikle çocuklara gösterilirdi; gösteri, sırf moda diye ilgilenenyetişkinleriçingeneldebireğlencearacıyken,çocuklarise,birbirlerininellerinitutarak pas kürkü içinde omurga kemikleri dışarı fırlamış, soluk benizli açlıksanatçısının, etrafa saçılmış saman yığını üzerinde, bir sandalyeye bile tenezzületmeden öylece oturuşunu, sahte bir gülümsemeyle nazikçe kafasını sallayaraksorularıcevaplayışınıve insanlarnekadarzayıfolduğunugörsünlerdiyekolunuparmaklıklarınarasındanuzatışını,ağızlarıaçık,şaşkınlıklaseyrederlerdi. İşteozamantamamenkendi içinekapanır,kimseyi,hattakafesteki tekeşyaolansaatinvuruşlarını –ki bu onun için çok önemlidir- bile umursamaz, sadece, neredeysekapalıgözlerledosdoğruileribakarvedudaklarınınemlendirmekiçinküçükbirbardaktanarasırabirkaçyudumsualırdı.Sürekli değişen seyirci öbeklerinin yanı sıra yine seyirciler tarafından üçlü

guruplar halinde seçilen ve genelde kasaplardan oluşan daimi nöbetçiler deolurdu. Bunların görevi açlık sanatçısının kendisini gizli gizli besleyipbeslemediğinden emin olmak için gece gündüz adamın başında nöbet tutmaktı.Yine de, bu sadece kalabalığı yatıştırmak için ortaya konmuş bir formaliteydi,çünkü oradakiler çok iyi bilirdi ki; aç kalma süresi boyunca sanatçı hangişartlardaolursaolsun,hattabunazorlansabileaslaenufakbirşeydahiyemezdi;sanatınınitibarıbunaizinvermezdi.Elbette,hernöbetçibunuanlayamazdı,gecenöbetinisavsaklayannöbetçiguruplarıdavardı.Kasten,uzakbirköşedeotururlarve açlık sanatçısının gizli bir yerden çıkarabileceğini düşündükleri ufak biryiyeceği yemesine açıkça izin vererek bir kağıt oyununda kendilerinikaybederlerdi.Açlıksanatçısıiçinböylenöbetçilerdendahaıstırapvericihiçbirşey yoktu; bu tipler sanatçının sanatını icra etmesini korkunç bir şekildezorlaştırıyordu; bazı zamanlar, kendisi hakkındaki şüphelerin ne kadar yersizolduğunu göstermek için güçsüzlüğüne rağmen böyle nöbetler sırasında elindengeldiği kadar şarkı söylemeye çalışırdı. Fakat bu da pek fayda etmezdi; sadece

Page 16: Açlık Sanatçısı Franz Kafka - Turuz

onunyemekyerkenbileşarkısöyleyebilmebecerisinehayretetmelerinisağlardı.Kafese yakın oturan, salondaki gece lambasının loş ışığıyla yetinmeyip,kendilerinemenajertarafındanverilenfenerleonuaydınlatannöbetçileridahaçoktercihederlerdi.Tamanlamıylauyumayıbaşaramasada,şiddetliaydınlıkonuhiçrahatsızetmez,ışığavesalondakiaşırıkalabalıkvegürültüyealdırmaksızınbirazolsun kestirmeyi daima başarırdı. Ne olursa olsun, böyle adamlar nöbet tuttuğuzaman, bütün geceyi hiç uyumadan geçirmek çok hoşuna giderdi; sırf adamlarıuyanık tutup onlara kafesin içinde yenilebilir hiçbir şey olmadığını ve kimseninyapamayacağı kadar aç kalabildiğini tekrar tekrar göstermek için onlarlaşakalaşıp kendi göçebe hayatı hakkında hikayeler anlatmaya ve onlarınhikayelerini dinlemeye dünden razıydı. Fakat en mutlu anlarını sabah olup da,kendicebindenödediğivenöbetçilerinyorucu,uykusuzbirgecedensonrabüyükbir iştahla saldırdıkları devasa kahvaltı getirildiğinde yaşardı. Bu nöbetçilerietkilemekiçinahlaksızcaortayakonanbirgirişimolarakdagörenleryokdeğildi,ama bu kadarı fazlaydı. Diğerlerine kahvaltı olmadan, sırf bu işi yapmak için,nöbeti devralıp alamayacakları sorulduğu zaman hemen ortadan yok oluyorlar,fakatneolursaolsunşüpheetmektendegerikalmıyorlardı.Yinedebu,açlıkgösterisininaslavazgeçilmezşüpheleriarasındaydı.Kimsenin,

bütünzamanınıaçlıksanatçısınınbaşındasüreklinöbet tutarakgeçirecekzamanıyoktu ve dolayısıyla, aç kalma eyleminin aralıksız doğru olarak gözlenipgözlenmediğini hiç kimse bilemezdi. Bunu sadece açlık sanatçısı bilebilirdi.Böylece, aç kalma eylemiyle tamamen tatmin olabilecek tek seyirci kendisiydi.Fakatdiğersebepleryüzündendeaslatatminolamıyordu.Belkidezayıflamasının–kibuzayıflık insanlarıngördüklerimanzarakarşısındaüzüntüduyupgösteridenuzaklaşmalarınanedenoluyordu-açlıklahiçbir ilgisiyoktuvebelkidebukadarzayıflamasına neden olan onun hoşnutsuzluğuydu. Çünkü aç kalmanın ne kadarbasit bir iş olduğunu kimsenin bilmediği kadar iyi biliyordu. Bu, dünyadaki enkolay işti.Vebunusırolarakdasaklamıyordu, fakatkimseona inanmıyordu.Eniyi ihtimallealçakgönüllüolduğunufarzediyorlardı.Amaçoğu,onunbir reklamdüşkünü olduğunu düşünüyor, hatta onu, aç kalma eyleminin, kolaylaştırmayollarını iyibildiği içinkendisinebasitgeldiğini itiraf edenyüzsüzbir sahtekarolarakgörüyordu.Tümbunlarlabaşetmekzorundaydıveyıllargeçtikçealışmıştı.Fakatiçindekibutatminsizlikonuyiyipbitiriyordu.Hiçbiraçkalmagösterisininbitiminde–kigösterininbellibirsüreolmasıonunlehineydi-kafesinikendiözgüriradesiyleterketmemişti.Menajerigösterininmaksimumsüresinikırkgünolarakbelirlemişti.Büyükkentlerdebile daha fazlasına asla izin vermezdi.Bunun içiniyinedenlerivardı.Bugünekadaredindiğitecrübelerona,kırkgünlükbirsüredereklamsayısınıartırarakkentinilgisinicanlandırabileceklerinigöstermişti.Fakat

Page 17: Açlık Sanatçısı Franz Kafka - Turuz

kırkgününsonundakalabalıklardağılır,ilgigözlegörülürorandaazalırdı.Tabiikideğişikkentveülkelerarasındaküçükfarklılıklarortayaçıkardı,fakatmaksimumkırkgünlüksüreylesınırlıkuralhepkalırdı.Dolayısıyla,kırkıncıgününsonundaçiçeklerlekaplıkafesaçılır,amfitiyatroyubüyükbirseyircikalabalığıdoldurur,askeribandoçalar,açlıksanatçısınıngerekliölçümleriniyapmaküzereikidoktoriçeri girer, bir megafon aracılığıyla sonuçlar salona duyurulur ve son olarakkurada seçilmiş olmaktan çokmutlu görünen iki bayan gelerek açlık sanatçısınıkafesten birkaç adım indirerek, son derece özenle seçilmiş bir hasta yemeğininservis edildiği yere doğru götürmeye çalışırdı.Ve o anda açlık sanatçısı daimakendinikorumayaalırdı.Kemiklikollarını,onadoğrueğilmişbayanlarınyardımetmeyehazırgerginellerine,bırakıramabirtürlüayağakalkmakistemezdi.Kırkgününsonundaşimdinedentamamenvazgeçmesigerekiyordu?Dahauzunbirsüredayanabilirdi, çok daha uzun; tam da aç kalmak için kendisini en iyi şekildehazırlamışken, hatta istediği formu henüz yakalayamamışken neden şimdibitmeliydi?Neden,açkalmayadevamedipde, sadece tümzamanlarınenbüyükaçlık sanatçısı olma şerefinden değil –kimuhtemelen çoktan öyle olmuştu- aynızamandakendinibileaşıpakılalmazlıkkrallığınaulaşmaşerefindendemahrumediliyordu?Çünküonunaçkalmabecerisininhiçbir sınırıyoktu.Onahayranmışgibigörünenbukalabalıknedenbukadarsabırsızdavranıyorveeğersanatçıçokdaha uzun bir süre dayanabilecekse neden onlar da buna katlanmayıistemiyorlardı? Üstelik yorgundu da ve saman yığını üzerinde oturmaktanmemnundu. Fakat şimdi bütün ağırlığını kaldırıp yemeye doğru ilerlemesibekleniyordu.Kafasındakiyemekdüşüncesimidesininbulanmasınanedenoluyorve bayanlara olan saygısı yüzünden kendisini tutmaya çalışıyordu. Bayanlarınoldukçacanayakıngörünenfakatgerçektesonderecekabaolangözlerinebakarveağırkafasınızayıfboynuüzerindesallardı.Osıradaherzamanolanşeyyineolurdu. Menajer gelir ve sanki tanrının samanlar üzerindeki eserini, şehitliğinkıyısındaki bu zavallı adamı –ki açlık sanatçısı farklı bir yönden bakıldığındakesinlikle bu durumdaydı- görmesi için davet edercesine kollarını –müzikherhangibirkonuşmayıimkansızlaştırıyordu-sanatçınınüzerindesessizcehavayakaldırır,ardındaçoknarinbirşeytuttuğunubellietmekiçinincekollarınıabartılıbir özenle açlık sanatçısının beline dolar –aynı zamanda adamın bacakları vebedeninin üst kısmı kontrolsüz bir şekilde ileri geri sallansın diye onu gizlicesarsarak- ve yüzleri sapsarı kesilmiş bayanlara teslim ederdi. Fakat sanatçı herşeyi hoş görürdü; sanki kafası yuvarlanmış da açıklanamaz bir şekilde asılıduruyormuş gibi göğsünün üzerine serilir, bedeni büzülür ve bacakları korunmaiçgüdüsüyle,sankizemingerçekdeğilmişdeaslınıarıyormuşgibiyeresürtünerekdizlerindesıkıcakenetlenirdi;ufakdaolsavücudununbütünyükünübayanlardanbirineverirdi.Kendisineverilecekolanşerefligörevinböyleolacağınıhiçtahmin

Page 18: Açlık Sanatçısı Franz Kafka - Turuz

etmeyenkadın,açlıksanatçısıylatemastankaçınmakiçinönceleriyardımisteyengözlerle, soluk soluğa boynunu olabildiğince gerer, fakat sonra bunda başarılıolamayıp daha şanslı durumdaki arkadaşı ona yardım etmeyince (hatta açlıksanatçısının elini, bu küçük kemik yığınını tutuyor olmaktan memnun bir halivardı) kalabalığın haz dolu kahkahaları arasında gözyaşlarına boğulur veçoktandırhazırbekleyenbirgörevliyleyerdeğiştirmekzorundakalırdı.Ardındanyemekgelirdi.Açlıksanatçısıbüyülübirbaygınlığabenzeyenyarıuykulubirhalinhala tam ortasındayken, menajer ilgiyi sanatçının içinde bulunduğu durumdanbaşkabiryöneçekmekiçinbazınüktelisözlersarfederken,aynızamandaadamınboğazındanaşağıbirşeylerdökerdi;ardındanseyircilere,sözdeaçlıksanatçısınınmenajere fısıldadığı başka bir kutlamamesajı iletirdi. Orkestra, olan biten herşeyibüyükbirtantanayladestekler,kalabalıkdağılırdı.Artıkkimseninizlediklerigösterilerdenmemnunolmamakgibibir şansı yoktur, açlık sanatçısı dışındahiçkimsenin.Dinlenme için verilen kısa süreli ve düzenli aralar olduğu sürece insanlar

tarafından onurlandırılmış bir ihtişamla, ama yine de çoğunlukla tatsız bir ruhhaliyle –ki bu ruh halini kimse ciddiye almadığı için gittikçe artıyordu- böyleyaşayıpgiderdi.Herhangibirionutesellietmekiçinneyapabilirdiki?Buşartlaraltında daha ne isteyebilirdi ki?Kendisi için üzülüp çektiği acıların aslında açkalmaktan kaynaklandığını ona açıklamak isteyen iyi niyetli biri yanına geldiğizaman,özellikleaçkalmaeylemiileribiraşamadaysa,açlıksanatçısınınçiledençıkıp dehşetli bakışlar altında tıpkı bir hayvan gibi kafesin parmaklıklarınısarsmasıgibi bir durumortaya çıkabilirdi.Fakatmenajerinböyledurumlar içinkullanmayı sevdiği bir yöntemi vardı. Bir araya toplanmış kalabalığın önündeaçlıksanatçısı içinözürdilervebudavranışınınsadece, iyibeslenen insanlarınasla anlayamayacağı açlık olayının neden olduğu gerginlik haliyleaçıklanabileceğiniitirafederdi;ayrıca,hemenardındanaçlıksanatçısınınbugünekadaryaptığındandahauzunsüreaçkalabileceğini iddiaettiğindenbahseder-kibuaynışekildeaçıklanabilirdi-buiddiadavarolantutkuyu,iyiniyetliveferagatiöver, fakat ardındanbir takım fotoğraflar (aynı zamanda satılıkolan)göstererekbuiddiayıçürütmeyeçalışırdı.Buresimler,açlıksanatçısınıngösterininkırkıncıgününde zayıflıktan neredeyse erimiş bir halde yatakta yattığını gösteriyordu.Gerçeğin böylesine çarpıtılması açlık sanatçısı için çok fazlaydı. Bunu çok iyibiliyorolmasına rağmenherdefasındacesaretininkırılmasınıengelleyemiyordu.Açkalmagösterisinin vakitsiz gelenbitişinde yaşananlar bu çarpıtmanın nedeniolarakgösteriliyordu!Böylebiranlamamahaline,kocabiranlayışsızlarordusunakarşısavaşmakmümkündeğildi.Kafesinparmaklıklarıarkasındantambirbağlılıkiçindeveheveslemenajeridinlemeyedevameder, fakat fotoğraflarınherortaya

Page 19: Açlık Sanatçısı Franz Kafka - Turuz

çıkışında parmaklıkları bırakıp inleyerek geriye, samanların üzerine yığılıpkalırdı.Kalabalık,korkuyubiryanabırakıptekraryaklaşırveonabakardı.Böylezamanlaraşahitolanlarbirkaçyılsonratekrarhatırladıklarızaman,nasıl

davrandıklarını anlamakta sık sık zorluk çekerlerdi. Çünkü bu arada daha öncebahsedilenilgikaybıgerçekleşirdivebuçokaniolurdu.Oldukçaderinnedenleriolabilirdifakatonlarıkeşfetmekkiminumurundaki.Herneyse,şımartılmışaçlıksanatçısı bir gün, diğer gösterilere üşüşmeyi tercih eden eğlence avcısıkalabalıklartarafındanterkedildiğinifarketti.Menajereskiilgininbirkaçyerdehalavarolupolmadığınıanlamak içinaçlık sanatçısıylaAvrupa’nınyarısınıbirkez daha dolaştı, tüm çabaları boştu, sanki gizli bir anlaşma varmış gibi açlıkgösterisine karşı genel bir nefret oluşmuştu. Elbette, bu nefret böylesine anigerçekleşmemiştiveşimdi,olaysonrasında,başarınınsarhoşluğuylayeterikadarönem verilmeyip yok etme yoluna gidilmeyen ilk birkaç belirtiyi anımsamakmümkündü.Artıkbukonudabirşeyleryapmakiçinçokgeçti,amayaşayabilmekiçin bu bir teselli olamazdı. Açlık sanatçısının ne yapması gerekiyordu ki?Binlerce insanın alkışladığı adam kendisini küçük panayırdaki çadırlarda teşhiredemezdivebaşkabirmeslekedinebilmekiçinfazlayaşlıolmasınınyanındasonderece fanatik bir şekilde aç kalmaya bağımlıydı. Böylece, menajerine, eşibenzeri olmayanmeslek yaşantısındaki kader arkadaşına veda etti ve büyük birsirkteişbuldu.Duygularınıyoketmemekiçinsözleşmekoşullarınabakmadıbile.Sürekli birbirini dengeleyen ve tamamlayan çalışanları, hayvanları ve

donanımıyla büyük bir sirk, herhangi birini, istekleri makul olmak kaydıyla biraçlıksanatçısınıbileherhangibirzamandakullanabilirdi.Ayrıca,olağanüstübirdurum söz konusuydu; işe aldıkları kişi sadece bir açlık sanatçısı değildi, aynızamandaonuneski şöhretinide işealıyorlardı.Sanatçınınyaşıyladoğruorantılıolarak kaybolmamış kalitesi ve sanatının tuhaflığı düşünüldüğünde, kimsetükenmişamagücündenhiçbirşeykaybetmemişbirsanatçınınbusirktesıradanbirgörevyapmayaçalıştığınısöyleyemezdi.Aksine,açlıksanatçısıdahaöncekigibiaçkalabileceğini–kibuna inanmamakmümkündeğil-garantiediyor,hattakendibaşına bırakılırsa –ki bunun için daha başta söz vermişlerdi- ilk olarak tümdünyanınhaklışaşkınlığınıkazanacağınıiddiaediyordu.Kendidevrininhavasınıyansıtan –o anki coşkuyla açlık sanatçısı tarafından çok çabuk unutulmuş- biriddiaolduğuiçinilgilikişilerinsadecegülmelerinenedenoldu.Aslında açlık sanatçısı işlerin nasıl yürüdüğünün de çok iyi farkındaydı ve

içindebulunduğukafesin,sirkinenilgiçekicigösterisiymişgibiçemberinortalıkyerinde değil de ulaşılması kolay olan dış kısımda, halka teşhir edilen vahşihayvanlarınyanındatutuluyorolmasınıaçıkçakabullenmişti.Kafesinetrafı,parlakboyalarla boyanmış büyük posterlerle kaplanmıştı ve üzerinde, sunulacak

Page 20: Açlık Sanatçısı Franz Kafka - Turuz

gösteriler ilan ediliyordu. Gösteri aralarında vahşi hayvanların yanına doğruseğirtenhalkın,açlıksanatçısınınkafesininönündengeçipdebirsüredurmamasımümkün değildi. Eğer hayvanları görmeye can atan, bu duraksamayı bir türlüanlamayanvedargeçitboyuncaonlarıarkalarındanittirerekdahauzunbirseyriimkansız hale getiren insan kalabalığı olmasaydı orada daha fazla zamangeçirilebilirdi.Kendisininyaşamkaynağıolanbu izleyici topluluğunubüyükbirtutkuylabeklemesinerağmen,buziyaretzamanlarıonunaşırısinirlenmesinenedenolurdu. Başlarda, gösteri aralarını sabırsızlıkla beklerdi; kalabalığın kendisinedoğru hücumetmesini büyükbir zevkle seyrederdi.Ta ki, kısa bir süre sonra –neredeysebilinçlibirzihinleortayakonaneninatçıkendinikandırmaçabasıbilebu deneyim karşısında direnemezdi- onların, istisnasız her seferinde hayvanlarıgörmeyegittikleriniyadaenazındanniyetlerininbuolduğunukabullenenekadar.Ve belli bir mesafeden bakmak daima en güzeliydi. Çünkü ona ulaştıklarındaçığlıklaratıpküfürlersavuranbirgrupetrafınısarardı.İlkgrup–kikısabirzamansonra açlık sanatçısını çok daha huzursuz eden grup haline gelmişti- olayıanladıklarındandeğilsadecekaprisliveküstaholduklarıiçinboşvakitlerinionabakarakdoldurmak isterdi. İkinci grubun isevahşi hayvanlaraulaşmaktanbaşkabirniyetiyoktu.Büyükkalabalıkgeçipgittimiarkasındansürülerhalindediğerigelirdi. Durmalarına kimse karşı çıkmayacak olsa da bu insanlar, hala zamanvarkenbiranevvelhayvanlaraulaşabilmekiçin,neredeyseotarafahiçbakmadanuzun adımlarla geçip giderdi. Nadiren, bir baba yanında çocuğuyla gelip açlıksanatçısını göstererek buna benzeyen fakat çok daha fantastik olan gösterileregittiği eski zamanlardan bahsederdi. Hayattan ve okuldan edindikleri deneyimyetersiz kaldığı için pek bir şey anlamayan çocukların, sorgulayan gözlerindekiışık, dahamerhametli zamanların yakında geleceğini ele verirdi.Belki de açlıksanatçısıkendikendinesıksık,eğerkafesihayvanlarabukadaryakınolmasaydıherşeyinçokdahaiyiolacağınısöylüyordu.Buduruminsanlarınseçimyapmasınıkolaylaştırıyordu. Vahşi hayvanların teşhir edildiği bölümden gelen kokuların,gece yarısı bir türlü rahat durmamalarının, yırtıcı hayvanlar için taşınan çiğ etparçalarınınkafesinönündengeçmesininvebeslenmezamanındaatılançığlıklarınonunekadarhuzursuzedipbunalttığındanhiçbahsetmiyorumbile.Fakatbukonuhakkında bir kere bile şikayet etme cüretinde bulunmadı; arasından nadiren deolsabirhayrançıkabilecekolanziyaretçikalabalığıiçinbuhayvanlaramuhtaçtı.Bunun yanında, eğer onlara kendi varlığını, yani kabaca söylemek gerekirsehayvanlara giden yolda sadece bir engel olduğunuhatırlatmaya kalksa kimbilirhangiücraköşeyeatarlardıonu.Küçükbirengelolduğubarizdi,hergündahadaufalanbirengel. İnsanlar,bir

açlık sanatçısına dikkat çekmenin çağları aşan girişimine alışmışlardı.Böylece,

Page 21: Açlık Sanatçısı Franz Kafka - Turuz

sanatçının kararı kesinleşti. Elinden geldiğinin en iyisini yaparak aç kalmakistiyordu,yaptıda,fakatartıkonukimsekurtaramazdıveinsanlaryanındangeçipgidiyordu. Aç kalma sanatını kendinize açıklamaya çalışın! Yaşamayan aslaanlamaz. Güzel posterler kirlenip okunmaz hale geldi ve yırtıldı. Hiç kimseninaklınaonlarıdeğiştirmekgelmiyordu.Nekadarsüreaçkalacağınınyazılıolduğuvebaşlardatitizliklegüncellenenilantahtasıdauzunzamandıraynıdurumdaydı,çünküilkbirkaçhaftadansonrabuönemsizişoradaçalışanlariçinsıkıcıbirhalalmıştı.Açlıksanatçısıdahaöncehayalettiğigibiaçkalmayadevamediyorduvesöylediği gibi bunda tam anlamıyla başarılı da oldu. Fakat hiç kimse günlerisaymıyordu ve kendisi de dahil hiç kimse ne kadar büyük bir iş başardığınınfarkında değildi. Bu yüzden kalbi iyice yoruldu. Yine böyle bir zamanda aylakaylakdolaşanbirikafesinyanındadurduveeskisayıyladalgageçerekbununbirsahtekarlık olduğunu söyledi. Bu, kayıtsızlık ve doğuştan gelen kötü kalpliliğinuydurabileceği aptalca bir yalandı. Çünkü açlık sanatçısı kimseyi kandırmıyor,dürüst bir tavırla çalışıyordu; asıl tüm dünya alacağı ödül hakkında onukandırıyordu.Fakatgünlergeçti bukonubilekapandı.Birgünbiryetkili kafesi fark etti ve

çalışanlara bu işe yarar kafesin neden buraya terk edildiğini, nedenkullanılmadığını ve içinin neden çürümüş samanlarla kaplı olduğunu sordu.Üzerinde sayı yazan ilan tahtasını gören biri açlık sanatçısını hatırlayana kadarkimsebusorularıncevabınıbilmiyordu.Sopalarlasamanlarıeşeledilerveaçlıksanatçısınıniçerideolduğunugördüler."Halaaçmısın?”diyesorduyetkili."Hiçdurmayacak mısın?” Açlık sanatçısı; "Lütfen beni bağışlayın,” diye mırıldandı;onusadecekulağınıparmaklıklaradayamışolanyetkiliişitebildi."Elbette,”diyecevap verdi yetkili ve açlık sanatçısının durumunu orada çalışanlara göstermekiçinparmağınıkaşınınüzerinekoydu."Elbettesenibağışlarız”"Hepaçkalışımıtakdir etmenizi istedim.”Yetkili yardıma hazır bir ifadeyle; "Ve bunu takdir deediyoruz,”dedi.Açlıksanatçısı;"Amatakdiretmemenizgerekiyor,”dedi.Yetkili;"Peki, o zaman takdir etmiyoruz. Ama neden takdir etmeyelim ki?” diye sordu."Çünküaçkalmakzorundayım,başkatürlüyaşayamam.”dediaçlıksanatçısı."Netuhaf, neden başka türlü yaşayamazsın?” "Çünkü,” dedi açlık sanatçısı ufakkafasınıhafifçekaldırarakvesankiöpecekmişgibidudaklarınıbüzereksöylediğihiçbir şeyin boşa gitmemesi için yetkilinin kulağına doğru konuştu; "Çünküsevdiğim yiyeceği bulamıyorum. Eğer bulsaydım, inanın bana, ben de siz vediğerlerigibitıkabasakarnımıdoyururdum.”Bunlaronunsonsözlerioldu,fakatkırıkbakışlarındaaçkalmayadevamedeceğinedairsağlamvekesinliklegururlubirinancınvarlığıseziliyordu."Burayıtemizleyin,”diyekonuştuyetkiliveaçlıksanatçısınısamanlarlaberaber

Page 22: Açlık Sanatçısı Franz Kafka - Turuz

gömdüler. Kafese genç bir panter koydular. Uzun zamandır işe yaramayan buhayvanın kafesin içinde kendisini oradan oraya atışını görmek, en zor anlayanbeyinlerinbilefarkedebileceğibirgelişmeydi.Panterinherşeyivardı.Bakıcılarhiç tereddütsüzhayvanınsevdiği tümyiyeceklerigetiriyorlardı;özgürlüğünübilearadığısöylenemezdi; ihtiyacıolanherşeyininneredeyse tıksıranakadar tedarikedildiğibuasilvücut,çevresindeözgürlükbarındırıyorgibiydi,sankibuözgürlükçenesinde bir yerlere takılmıştı; hayattan aldığı haz gırtlağından öyle bir güçledışarıçıkıyordukionuizleyenlerinkaçmamasımümkündeğildi.Fakatyinedebuduygunun üstesinden gelip kafesin etrafına toplaşırlar ve oradan asla ayrılmakistemezlerdi.

Page 23: Açlık Sanatçısı Franz Kafka - Turuz

JOSEPHINE,ŞARKICIYADAFAREİNSANLAR

Şarkıcımızın adı Josephine. Onu dinlemeyen biri, şarkının gücünü bilmiyordemektir.Halkımızıntamamımüziktenhoşlanmadığıiçinçokdahaetkileyiciolanşarkısınısöylediğizamanberaberindeuzaklarasürüklenmeyecekkimseyoktur.Ensevdiğimizmüzikhuzurdur;zorbiryaşantımızvar,hattadiğerzamanlargündeliksorumluluklarımızdan silkinmek istediğimizde, müzik gibi hayatlarımızdan uzakolanşeylerlerahatlamayaçalışmayız.Fakatbundançokdaşikayetçideğiliz;aslaşikayetedilecekkadardailerigitmeyiz;enbüyüküstünlüğümüzün,elbettemümkünolan en yüksek derecede ihtiyacımız olan pratik kurnazlığımız olduğunudüşünüyoruzvemüziğinsağlayacağıbirmutlulukiçinözlemduyacakolsakbile,-kibuaslaolmaz-karşılaştığımızherdurumdakurnazlıkgülümsemesinibirteselliolarak kullanmayı alışkanlık haline getirmişiz. Fakat Josephine bir istisnadır;müziği çok severveonunlaaramızınasılbulacağını çok iyibilir;obir tanedir;onunölümüylemüzikkimbilir nekadar uzunbir süre hayatlarımızdanyokolupgidecektir.Bumüziğin gerçekte nasıl bir güce sahip olduğunu hepmerak etmişimdir.Biz

müziğekarşıtamamenyeteneksiziz;nasıloluyordaJosephine’inşarkısınıanlıyoryadaJosephinebunuinkarettiğinegöreenazındananladığımızısanıyoruz?Bunaenbasitcevap,enkatıkalplerinbileonakarşıkoyamayacağınısöylemekolurdu.Fakat bu cevap kesinlikle tatmin edici değil. Eğer bu, gerçekten doğru olsaydı,kimolursaolsun,ilkandaveherdurumdabuşarkıylailgilisıradışıbirduyguyakapılır, o gırtlaktan, hayatı boyunca hiç duymadığı, duyma yetisine de sahipolmadığı ve Josephine’den başka hiç kimsenin duyamayacağı seslerin çıktığınadair bir hislenme yaşardı. Fakat bence gerçekleşen şey bu değil; ben böylehissetmiyorum ve başkasının da bunları hissettiğine şahit olmadım. Kişiseltoplantılarda birbirimize Josephine’in şarkısının özünde sıra dışı hiçbir şeysimgelemediğiniaçıkçaitirafediyoruz.Tam anlamıyla şarkı mı acaba? Müziğe karşı yeteneksiz olsak da bir şarkı

geleneğimizvar;ulusumuzunilkgünlerindeşarkılarımızvardı;efsanelerdebundanbahsediliyor ve kimse söylemiyor olsa da elbette bazı şarkılar günümüze kadargelmiş.Buyüzden şarkının ne olduğuhakkındabir fikrimiz var ve Josephine’inicraettiğisanatkafamızdakişarkıtanımınauymuyor.Bu,tamanlamıylaşarkımı?Belki sadece ıslıktır?Ve hepimizin aşina olduğu ıslık çalma işi, halkımızın tek

Page 24: Açlık Sanatçısı Franz Kafka - Turuz

becerisidir, ya da sadece bir beceri değil hayatın tipik bir ifadesidir. Hepimizıslık çalarız, fakat elbette hiç kimse bunu sanat olarak sunmayı düşünmez,yaptığımız şeyin ne olduğunu düşünmeden, daha doğrusu farkında olmadan ıslıkçalarız ve hatta aramızdan pek çoğu, ıslık çalmanın özelliklerimizden biriolduğunu bile bilmiyordur. Eğer Josephine’in şarkı söylemeyip ıslık çaldığı -kibana öyle geliyor- normal bir ıslık çalma becerisinin sınırlarını bile güç belaaştığı,belkidesıradanbirişçininişineekolarakbütüngünboyuncaçıkarabildiğisıradanbirıslığıbileçalmakiçinyeterligücüolmadığı-doğruolsaydı,ozamanJosephine’inilerisürdüğüsanatsalnitelikgörüşüçürümüşolur,amaonunnedenbukadar güçlü bir etki yarattığı meselesi hala çözülmesi gereken bir sır olarakkalırdı.Neolursaolsunortayakoyduğu şey salt ıslık çalmaktandaha fazlasıydı.Uzak

bir yere oturup onu dinlemeye başladığınızda, ya da o diğer seslerin arasındaşarkısöylerkenkendinizi,onunsesini tanımaişinevererekküçükbirsınava tabituttuğunuzda,normalamahassaslığıyadanarinliğiyüzündenhafifdikkati çekenbirıslıktanbaşkahiçbirsesduymadığınızıfarkedersiniz.Eğeronunhemenönüneoturursanız, salt ıslıktan çok daha fazlasını işitirsiniz; onun sanatınıanlayabilmeniziçinsadeceonugörmenizyeterlideğildir,aynızamandaduymanızda gerekir. Bu, her günkü ıslığımız bile olsa, normal bir ıslıktan başka bir şeyyapmadığımızıbüyükbirciddiyetleortayakoyuşumuzdakiözgünlük,dahailkandagözeçarpar.Fındıkkırmakgerçektenbirsanatdeğildirvebuyüzdenhiçkimsebirseyircitopluluğunubirarayagetirip,önlerindefındıkkırarakonlarıeğlendirmeyekalkışmaz. Bunu bir şekilde gerçekleştirip amacında başarılı olursa, o artıkkesinlikle tek başına bir fındık kırma eylemi değildir.Veya bu bir fındık kırmaeylemidirde,iyibildiğimizbirişolduğuiçinbusanatıpekönemsememişizdirvebuyeni fındıkkırıcıbize fındıkkırma işininözünügösterir,kibuşartlaraltındafındık kırma işinde onun çoğumuzdan daha beceriksiz olması olayın etkisiaçısındanyararlıolabilir.BelkideJosephine’inşarkısındadabunabenzerbirşeylervardır;kendimizde

beğenmediğimiz bazı şeyleri o yaptığı zaman beğeniyoruz, dahası bu konuhakkında bize tamamen katılıyor. Bir keresinde içimizden biri, Josephine’esıradan halk ağzıyla çalınan ıslığı –bu doğal olarak çok sık gerçekleşirdi-gösterdiğisıradabendeyanlarındaydım,aslındasonderecegösterişsizdi.FakatJosephineiçinbubileçokfazlaydı.Onunkikadarküstahvekibirlibirgülümsemehayatımdahiçgörmemiştim.İçindeböylepekçokdişitiplemesibulunanhalkımızarasındabileazrastlanantürden,olağanüstüvekusursuzbirnarinliğesahipolanJosephine, dışarıdan bakıldığında gerçekten çok kaba görünüyordu. Aşırıduyarlılığı sayesinde kendisi de bunu fark etmiş olmalı ki, soğukkanlılığını

Page 25: Açlık Sanatçısı Franz Kafka - Turuz

korumayakararverdi.Şartlarneolursaolsunıslıkçalmaklakendisanatıarasındaherhangibirbağlantıolduğunuaslakabuletmiyor.Bunun tamzıddınıdüşünenleriçin hissettiği tek şey küçümseme ya da muhtemelen gizli bir düşmanlıktır. Bukendini beğenmişlik pekde normal sayılmaz, çünkübenimdedahil olduğumbukarşıt düşünceli zihinler, en az kalabalıklar kadar ona hayranlık duyuyor. FakatJosephinesadecetakdiredilmekdeğilaynızamandatamolarakkendibuyurduğuşekilde takdiredilmek istiyor; tekbaşına takdirgörmeninonun içinherhangibiranlamı yok.Ve ne zaman biri onun önüne otursa çaldığı ıslığın ıslık olmadığınıbilir.Islık çalmak, üzerinde fazla düşünülmemiş alışkanlıklarımızdan biri olduğuna

göre,halkınJosephine’idinlerkendeıslıkçaldığınainanılabilir;nedeolsaonunsanatıbizemutlulukveriyorvebiznezamanmutluolsak ıslıkçalarız; fakatonudinlerkenasla ıslık çalmayız, farelerkadar sessizleşir, kendi ıslığımızyüzündenuzak ve hasret kaldığımız huzurla kutsanmış gibi sessiz oluruz. Bizi büyüleyenonun şarkısımıyoksa zayıf, alçak sesini kuşatan ilahihuzurmu?Birkeresinde,Josephine ıslıklaşarkısöylerkenküçükbirbudalabütünsaflığıyla ıslıkçalmayabaşlamıştı.OanJosephine’denduyduğumuzdakesinlikleaynısesti;karşımızda,bütün tekrarlamalarına rağmenhalaçekingenliğinikoruyanbir ıslık,diğeryandaiseseyircilerinarasındakendinibilmez,çocuksubirötüşduruyordu.Farkıortayakoymak mümkün değildi; yine de bu davetsiz kızı tıslamalar ve ıslıklarlasusturduk. Gerçi buna hiç gerek yoktu; Josephine, tümüyle uzamış boynu vegerilmişkollarıylazaferıslığınıçalmayabaşlayıpdatamamenkendindengeçtiğizaman,neolursaolsunkız,utançvekorkuiçindeezilecekti.Zaten,Josephineherzamanböyledir;onuniçinönemsizherayrıntı,herkaza,her

dayanıklılık gösterisi, parke üzerinde herhangi bir çıtırtı, diş gıcırtısı ya daışıklandırmadabirzayıflamaşarkısınınetkisiniartıracakmükemmelbirerfırsattır.Kendince sağırkulaklara şarkı söylediğinidüşünüyor,obüyük ilgivealkıştaenufakbirazalmabelirtisibileolmamasınarağmenbubeğeniningerçekanlamdabirkavramaylaortayakonmadığınıbilerekyaşamayıçokuzunzamanönceöğrenmiş.Bu nedenle bütün rahatsızlıkları makul karşılıyor. Şarkısının duruluğuna karşıkoyan ve en basit mücadelede, daha doğrusu herhangi bir mücadele bileverilmedentümbudışmüdahaleler,anlayışmeselesihernekadarkonudışıkalsada, onun en azından kalabalığı uyandırıp onlara beğeni dolu bir saygıyıöğretmesineyarıyor.Eğerufaktefekşeyleronunişinebukadaryarıyorsa,dahabüyüklerikimbilirne

kadar faydalı olurdu. Bizim hayatımız kıpır kıpırdır, her gün karşımıza öylesürprizler, kaygılar, umutlar ve korkular çıkar ki gece gündüz bize destek olankader arkadaşlarımız olmadan tüm bunlara tahammül etmek mümkün değildir.

Page 26: Açlık Sanatçısı Franz Kafka - Turuz

Fakat hal böyleyken bile sık sık zorluklarla karşılaşırız; bazı zamanlar gerçektetek bir kişinin taşıması gereken bir yük altında binlerce omuz titrer. İşte böylezamanlarda Josephine sıranın kendisine geldiğini düşünür. Dehşet içindeki bunarin yaratık korkudan titreyerek –özellikle göğüs kısmı- karşımıza dikiliverir;sankitümgücünüşarkısıiçintopluyormuşgibi,sankioanakadarşarkısınahizmetetmemiş neyi varsa; bütün enerjisi, neredeyse bütün yaşam şansı ondan sökülüpalınmış gibi, sanki kendini iyi kalpli ruhların korunmasına adamış çırılçıplakuzanan bir kurban gibi, sanki kendi benliğinden tamamen çekip çıkarılmış dasoğuk birmeltem rüzgarıyla kaybolup gidecek o şarkıda yaşıyormuş gibi. Fakatböylemanzaralarkarşısındarakipolaraktanımlananbizler,kendikendimizeşöyledemealışkanlığınıedinmişizdir;"Islıkbileçalamıyor;bırakınşarkısöylemeyi–şarkıdanhiçbahsetmiyorum-enazındannormalbir ıslığıbileçalması içindahayüz fırın ekmek yemesi gerekiyor.” Bize öyle geliyor. Fakat yine de daha öncesöylediğim gibi, ilk izlenimin ne kadar kaçınılmaz olup olmadığı önemli değil;sonuçtabu,yüzeyselvegeçicibirizlenim.Kısabirsüreiçinde,bizdekendimizi,büyük bir içtenlik ve heyecanla, onu dinleyen kalabalığın duygulanımınabırakıveririz.Josephine’in,belliolmayanyönlerdeorayaburayakoşuşturanvesüreklihareket

halinde olan halkımızı bir araya toplamak için, çoğunlukla şarkı söylemekniyetinde olduğunu gösteren bir tavır takınması yeterlidir –küçük kafası geriyedoğruuzanır, ağzıyarıaçılır,gözlerigökyüzüneyönelir.Bunu istediğiheryerdeyapabilir,illaçokuzaklardangörülebilenbiryerdeolmasıgerekmez;tesadüfen,oaniçinseçilmişherhangibirgizliköşeaynıderecedeişgörebilir.Şarkısöylemekistediğine dair haberler anında yayılır ve kısa bir süre içinde merasim başlar.Bazen birtakım engeller de çıkmıyor değil; zira, Josephine özellikle, pek çokkaygı ve üzüntünün bizi farklı yollara savurduğu heyecan anlarında şarkısöylemeyisever,hattanekadar istesenizdeJosephine’in istediğiçabukluktabirarayagelemezsiniz.Yetersizsayıdakidinleyicikarşısındabirmüddetomuhteşempozunu takınır, ardından sinirlenmeye başlar, ayaklarını yere vurur, etrafa birkadınayakışmayacakküfürlersavurur,hatta ısırırbile.Fakatbu tarzdavranışlarbile onun ününe zarar vermez; halk, onun isteklerini zapt etmek için çaba sarfetmek yerine, hepsini yerine getirmek için elinden gelenin en iyisini yapar;dinleyicitoplamasıiçindışarıyahaberlergönderilir(buişondangizliyürütülür);çevre yollara yerleştirilmiş görevliler oraya doğru yaklaşanlara el sallayarakçabukolmalarınıisterler;makulsayıdabirdinleyicitopluluğuoluşturulanakadartümbunlardevameder.HalkınJosephineiçinböylezahmetegirmesininsebebineolabilir?Buöylebir

soru ki, cevabı, Josephine’in şarkısıyla ilgili sorunun cevabından daha kolay

Page 27: Açlık Sanatçısı Franz Kafka - Turuz

değil,zatenbusorudaşarkıylabağlantılı.Eğerhalkımızınonunşarkısınakayıtsızşartsızbağlıolduğunuiddiaetmekmümkünolsaydı,ilksoruyubirkalemdegeçiptamamen ikinci soruyla bağlantılıyabilirdiniz. Fakat, asıl mesele bu değil;halkımızın kayıtsız şartsız bağlılıkla uzaktan yakından en ufak bir ilgisi yoktur;zararsız hinlikleri ve kuşkusuz, sadece dudak hareketi gerektiren masumdedikodularısevenböylebirhalk,kendinimutlakbağlılığaadayamazvetabiikiJosephine de bunu sezmektedir; işte o güçsüz boğazıyla mücadele ettiği asılmeselebu.Yine de, böyle genellemeleri çok ileri götüremezsiniz; halk Josephine’e

bağlıdır,amakayıtsızşartsızdeğil.ÖrneğinJosephine’egülmezler.Josephine’deinsanı güldürecek pek çok şeyin var olduğunu kabul ediyorum. Gerçekte daimagülmeye eğilimliyizdir. Yaşamımızın getirdiği bütün acılara rağmen,yuvalarımızda belli bir dereceye kadar kahkaha eylemi barındırırız, fakatJosephine’e asla gülmeyiz. Bazı zamanlar halkın Josephine ile –kendi fikrinceşarkısıyüzündendiğerlerindenayrılan,korunmayamuhtaçbunarinyaratıkla-olanilişkisinianladığıizleniminekapılırım,sankiJosephineonlaraemanetedilmişveonlardaonagözkulakolmakzorundaymışlargibi.Nedeninikimsebilmiyor,fakatvar olan gerçek kesinlikle inkar edilemez. Emanet edilmiş bir şey söz konusuolduğunda kimse gülmez, bu şekilde davranmak emanete hıyanet demektir.Aramızdaki bazı kötü niyetlilerin Josephine için, kalkıp; "Josephine şarkısöylediği zaman kahkaha bizi terk ediyor” diye konuşarak ona yüklenmesindendahaberbatbirşeyolamaz.Böylece, halk, kendine el uzatan –rica ederekmi yoksa zorlayarakmı, kimse

bundanemindeğil-birçocuğuevlatedinenbirbabatavrıylaJosephine’ikoruyupkolluyor. Halkımızın böyle babacan sorumlulukları yerine getirebilme becerisigösteremeyeceğinidüşünebilirsiniz,amagerçekte,enazındanböylebirdurumda,bu sorumlulukları örnek teşkil edecek şekilde yerine getiriyorlar. Halkın bukonudabirbütünolarakyapmakzorundaolduğuşeyitekbirkişiaslayapamazdı.Elbette halkın gücü ile tek kişinin gücü arasındaki fark son derece büyüktür;halkın,koruyacağıkişininsorumluluğunuyerinegetirebilmesiiçinakrabalıklarınınsamimi ortamında bulunuyor olması yeterlidir. Ne olursa olsun, hiç kimseJosephineileböylemeselelerikonuşmayacesaretedemez.Ozaman,"Korunmasızbirıslıkçalıyorum.”diyesöylenir.Bizdeiçimizden,"İstediğinherşeyiçinıslıkçalabilirsin.” diye geçiririz. Bunun yanında, karşı çıkışı gerçek anlamda birçürütme değil de, daha çok, çocukça bir tavırla ortaya koyduğuminnettarlığınınifadesidirvebirbabanınbunarahatsızlıkhissiyleyaklaşmamasıgerekir.Her şeye rağmen, bu meselede başka bir şeylerin rol oynadığı belli. Bunun,

Josephineilehalkarasındakiilişkiyedayanarakaçıklanmasıhiçdekolaydeğildir.

Page 28: Açlık Sanatçısı Franz Kafka - Turuz

Çünkü, Josephine tam zıddını savunuyor; halkı koruyan tek kişinin kendisiolduğunainanıyor.Sondereceateşlibirşekildesavunduğuşu:Şarkısı,bizikötüpolitikveekonomikşartlardankurtarıyormuş,başkadabirşeyyapmıyorvekötütalihimizi bizden uzaklaştıramıyor olsa bile en azından bize dayanma gücüveriyormuş.O,bunuböyleifadeetmiyor,hiçbirşekildeifadeetmiyor.Josephinegeneldeazkonuşur,kafaütüleyenoncaağzınarasındahepsessizkalır,fakatağzıkapalı olsa bile ne demek istediği gözlerinde çakar (çok azımız ağzını kapalıtutmayı başarır ama o yapabilir). Her kötü haber karşısında –pek çok günleryanlışıyladoğrusuylaartardabirsürühaberüşüşüpdurur-hemendoğrulur.Diğerzamanlar yorgunluktan yere doğru yönelir fakat böyle durumlarda, doğrularakboğazını uzatır ve fırtınadan önce bir çobanın yaptığı gibi, sürüsünü gözününönündenayırmamayaçalışır.Taşkın,kontrolsüzdavranışlarsergileyençocuklarında buna benzer isteklerde bulundukları doğrudur, ama Josephine’in istekleridiğerlerinkindevarolmayanbirtemeledayanır.Elbette,nebizikurtardığıvarnede bize güç verdiği; herhangi biri için acı çekmeye alışkın, kendi çıkarınıdüşünmeyen,çabukkararveren,ölümünbilincindeolan,sadeceüzerindesüreklitaşımakzorundaolduğu aşırı cesaretlilikhalininyarattığı ortamıdert ediyormuşgibigörünenvedahasıyürekliolduğukadarüretkendeolanbuhalkınkurtarıcısıolduğunuönesürmekçokkolaybence,hernekadarbazıkurbanlarverilsede–kibunlarsözkonusuolduğuzamantarihçiler(geneldetarihitamamenihmalederiz)dehşet içinde donup kalırlar- tüm bu gerçekliklerden sonra, çıkıp da, daimakendini kurtaracak bir yol bulan bu halkın kurtarıcısı olduğunu söylemek çokkolay.Neolursa olsunkriz zamanlarında Josephine’in sesini diğer zamanlardandahabirdikkatledinleriz.Başımızınüzerindegezinentehlikelerbizidahasessiz,alçakgönüllü ve Josephine’in diktatör eğilimi karşısında daha itaatkar yapıyor;özellikle,toplanmanedenimizasılmeselenineziyetindençokuzakolduğuiçinbiraraya gelip birbirimize sokulmaktanmemnunuz, sanki savaştan önce bir bardakbarışşarabıdahaiçmekiçintopluhaldeacele(evetaceleetmemizgerekiyorveJosephinebunusıksıkunutuyor)edergibiyiz.Şarkılıbirgösteridençokbirhalktoplantısınabenziyor,öntaraftangelenküçükıslıkdışındatamamensessizolanbirtoplantı;herkesiçinzamanboşlaflageçirilemeyecekkadarönemli.Elbette böyle bir ilişki Josephine’i tatmin etmezdi. İçinde bulunduğu durum

yüzündenruhunukaplayanvehiçbirzamantamanlamıylaaçıklanamayanogerginsıkıntıyarağmen,kendineolanaşırıgüveniJosephine’ingözlerinikörediyor.Buyüzden de göremediği pek çok şey var; daha fazlasını görmesini sağlamak içinbüyük bir çaba harcamaya gerek yok; bu amaç uğruna, demek istediğim aslındahalkayararlıbiramaç içinçalışanbirgrupdalkavukdaima işbaşında–yinedeJosephineşarkısını,birhalktoplantısıköşesinde,farkedilmedenşarkısöylemek

Page 29: Açlık Sanatçısı Franz Kafka - Turuz

içinaslafedaetmezdi,kibuokadardaönemsizbirsorundeğil.Zatenonufedaetmekzorundadeğilki,çünküsanatınınfarkındaolanlardavar.

Temeldehernekadarfarklıişlerleilgileniyorolsakdaçaldığııslık–kimsebunuyadsıyamaz- kaçınılmaz bir şekilde her birimizin içine işliyor. Pek çoğumuzkafasını kaldırıp ona bakmazbile, hatta onunyerine yüzünühemenyanındakininpostunagömerveJosephineyukarıdaboşaçabasarfeder.Sessizlikdiğerlerininüzerine çöktüğü sırada yükselenbir ıslık halktanbireye gelenbirmesaj gibidir.Josephine’in ciddi kararların alındığı böyle bir ortamda yükselen zayıf ıslığı,düşmanbirdünyanınkaosununtamortasındayeralanhalkımızınacıklıyaşamınabenzetilebilir.SesvebaşarısözkonusuolduğundaaslındabirhiçolanJosephinekendinikanıtlamayaçalışarakbizeaçılanbiryolarar;buşekildedüşünmekbizekendimizi iyi hissettiriyor. Bir gün içimizden gerçek bir ses sanatçısı çıkacakolursa, onu bu gibi durumlar ortaya çıktığında kesinlikle dayanılmaz bulur vehepimiz birlik olup böyle anlamsız bir gösteriyi geri çeviririz. Josephine, onudinlememizin şarkısına karşı çıkışımızın bir kanıtı olduğunu umarım fark etmez.Aslında bundan şüphelenmiyor da değil –neden ısrarla onu dinlediğimizi inkaretsin ki- ama şarkı söylemeye ve içindeki şüpheleri es geçerek ıslık çalmayadevamediyor.Bunun aksi bile olsa, onu teselli edecek şeyler hep vardır; hiç kuşkusuz onu,

büyük bir samimiyetle ve gerçek bir ses sanatçısı nasıl dinlenirse aynen öyledinliyoruz, gerçek bir ses sanatçısının boş bir çabayla üzerimizde yaratmakistediği etki için–kibu,yetersizkalanyöntemlerinekarşılıkkendisinedoğuştanbahşedilmiş- Josephine’in hiç uğraşmasına bile gerek yok.Bu, her şeyden önceyaşamtarzımızlabağlantılı.Halkımız arasında gençlik, hatta kısa bir çocukluk dönemi bile yaşanmaz.

Dönem dönem, çocuklara özel bir bağımsızlık, özel bir muafiyet sağlanmasınadair istekler olur; bir nebze olsun sorunlardan uzak yaşamaya ve amaçsızcaoynayıp eğlenmeye onların da hakkı var. Bu hak onlara tanınır ve yerinegetirilmesiiçinyardımedilir.Evet,böyleisteklerolurvehemenhemenherkesbuistekleri onaylar, onaylanmayı bunlardan daha çok hak eden hiçbir şey yoktur,fakatgerçekyaşamşartlarımızdüşünüldüğündebunlarındışındabirşeylerinonayalması pekmuhtemel değildir. İstekler onaylanır, buuğurda emekharcanır fakatkısabirsüreiçindeherşeyeskihalinedöner.Bizimyaşamımızöylebiryaşamdırkibirçocukhafiftenyürümeyeveçevresiniazbuçukayırtetmeyebaşlarbaşlamaztıpkı bir yetişkin gibi kendi başının çaresine bakmak zorundadır. Ekonomiksebeplerle dağınık yaşamak zorunda kaldığımız bölgeler çok geniş, çok fazladüşmanımız var ve bizim için hazırlanan tuzakları önceden görmek çok zor –çocuklarımızı var olma savaşının içinden çekip alamayız, eğer bunu yapsaydık

Page 30: Açlık Sanatçısı Franz Kafka - Turuz

onların vakitsiz ölümlerini hazırlamış olurduk. Yine de bu hazin nedenlere ekolarakyükselişgösterenbirbaşkanedendahavar;türümüzündoğurganlığı.Sayıcafazla olan her bir neslin, diğeri üzerinde büyük baskısı var; çocukların çocukolmaya vakitleri yok. Eğer diğer toplulukların çocukları özenle büyütülüyor,küçükler için okullar açılıyor, halkın geleceği olan çocuklar uzun bir zamanboyunca,hergünbuokullardanselgibiakıyorsa,birgündendiğerineortayaçıkanyineaynıçocukolacaktır.Bizimokullarımızyok,halkımızmümkünolanenkısaaralıklarla çocuklarımızdan oluşan geniş bir kalabalık yaratabilir –henüz ıslıkçalamadıkları için neşeyle tıslayıp ötüşürler, henüz yürüyemedikleri içinüzerlerindeki baskı yüzünden yerde debelenip yuvarlanırlar, henüz tam olarakgöremedikleri için dimdik duran kütleleri yüzünden her şeyi beceriksizceberaberlerindesürüklerler,iştebizimçocuklarımız!Veokullardaolduğugibiaynıçocuk değillerdir, hayır, daima ve daima sonu gelmeksizin, durmadan yenilerigelirvebiröncekiartıkkesinlikleçocukdeğildir–hemenardından,kalabalıkvetelaş içinde ayırt edilemeyen, mutluluktan pembeleşmiş o çocuksu yüzler, itişkakışbirarayatoplanırlar.Hiçkuşkusuz,bununolumluyanlarıdavarvediğerlerihaklıolarakbunedenlebizikıskanıyor, fakatçocuklarımızagerçekbirçocuklukdönemiyaşatmakelimizdedeğil.Bunundakendi içindebazı sonuçlarıvar.Yokedilemez, elde kalmış bir çocuksuluk halkımızın içine işlenmiş; en iyiözelliklerimizveyanılmazpratikzekamızlatambirçelişkiiçinde,bazızamanlartıpkıçocuklarınyaptığıgibisondereceaptalcadavranışlargösteriyoruz;amaçsız,savurgan, bağışlayıcı, dikkatsiz; dahası tüm bu davranışları çoğu zaman sırfeğlence olsun diye sergiliyoruz. Tabii ki bundan aldığımız zevk, bütünüyleçocuksubirhazzıngücüolmasada,doğalolarakondanbirşeylermutlakavardır.ÜstelikhalkımızınçocuksuluğuJosephine’inişineyarıyor.Fakat bizim halkımızın sadece çocuksu bir yanı yoktur; aynı zamanda erken

olgunlaşmış bireyleriz biz. Bizde çocukluk ve yaşlılık dönemleri diğerlerindeolduğundandahafarklıortayaçıkar.Gençlikdiyebirşeyyoktur,tamodönemdeyetişkin oluyor ve uzun zaman öyle kalıyoruz. Bu yüzden, bir bütün halindedirençliveiyimserolanhalkımızınözünebellibirbitkinlikveumutsuzlukçöker.Müziğeolanilgimizmuhtemelenbunabağlı;müzikiçinçokyaşlıyız,onunuyarıcıve heyecan veren gücü ciddiyetimize uymuyor, yorgun bir halde onu kovuyoruz,ıslığa sığınıyoruz; ara sıra hafif bir ıslık, bizim için uygun olan bu. İçimizdenbirininmüziğekabiliyetiolupolmadığınıkimbilir?Eğerolsaydı,türdeşlerimizinkarakteri gereği daha ortaya çıkmadan baskı altına alınırdı. Diğer yandanJosephineistediğiniyapabilir; ıslıkçalıpşarkısöyleyebilir,yadaişte,kendinceher ne yapıyorsa, bizi rahatsız etmiyor, makul karşılıyor ve tahammüledebiliyoruz.Eğermüzikadınabirşeyleriçerseydi,budamümkünolduğuölçüde

Page 31: Açlık Sanatçısı Franz Kafka - Turuz

önemsizleştirilirdi.Onaulaşmakiçinenufakbirçabasarfetmesekbilebellibirmüzikalgeleneğisürdürmekteyiz.Fakat halkımızın bu hislerine rağmen Josephine onlara daha fazlasını veriyor.

Konserlerinde, özellikle de ciddi anlarda onun şarkıcı sıfatıyla ilgilenenlersadece çok genç olanlardır. Dudaklarını büzüp havayı küçük, sevimli dişlerininarasındanüfleyen,kendiyarattığınotalarkarşısındahayranlıklakendisindengeçenvebubayıltanbüyüyükendinceçokdahamüthişsonuçlareldeetmekadınateşvikedici bir araç olarak kullanan şarkıcıyı zevkle bir tek onlar izler. Açıkçagörülebileceği gibi kalabalığın çoğu kendi içine döner. Nadiren yaşananduraksamalar sırasında itişip kalkışan halk rüyalara dalar; sanki grup, benliğiniözgürbırakıyor,huzurdanyoksunbirinesadecebirdefalığınagenişvesıcakhalkyatağındauzanıpyatmaizniveriyor.Vebudüşlerinarasında,bazenJosephine’inıslığıduyulur;ocoşturduğunainanıyor,bizisesinirbozucubuluyoruz.Neolursaolsunbaşkahiçbiryereaitolmadığı içinonunıslığıburayaaittir;yoksamüziğinkendisi için uygun bir zaman bulması çok zor olacaktır. Bu ıslıkta, kısa sürenzavallı çocukluğumuza,birdahaaslagerigelmeyecekolankayıpmutluluğadairbirşeylervar, fakataynızamandabugününçalışmahayatınaveonunküçük,akılermezamakatlanılabilirveaslasöndürülemezneşesinedairbirşeylerdevar.Vetüm bunlar kocaman notalar eşliğinde değil, sadece hafif, gizli ve bazen kısıktonlarda çıkanbir ıslığın içinde sözedökülüyor.Tabii ki bubir ıslık.Başkaneolabilirdiki? Islıkhalkımızındilidir,pekçokzaman içimizdenbirineyaptığınıbilmeden bütün hayatı boyunca ıslık çalar. Fakat ıslık çalmak günlük hayatınbaskılarındanbağımsızdırvekısabirsüreliğinedeolsabizimdekendimiziözgürhissetmemizi sağlar. Bu gösteriler kesinlikle kaçırmak istemeyeceğimiz türdenolaylardır.Her şeye rağmen, bunun, Josephine’in böyle zamanlarda bize yeni bir güç

verdiğine dair ortaya attığı iddia ile uzaktan yakından hiçbir ilgisi yok. Elbettebunusıradankişileriçinsöylüyorum,Josephine’indalkavuklarıiçindeğil.Onlardizginlenemeyen bir küstahlıkla şöyle derler: "Başka nasıl olabilir ki?Gelmesimuhtemeltehlikenintehdidialtındabulunanvebutehlikekarşısındagösterilerin,yerindevezamanındabirsavunmadanalıkoyulduğuanlarbilevarlığınısürdürenbubüyükilgibaşkanasılaçıklanabilirki?”Neyazıkki,sonkısmahakvermemekelde değil. Fakat bunun Josephine’in şöhretine herhangi bir katkısı yoktur.Özelliklebiriçıkıpdaşunlarıdaeklerseböyledüşünmemekmümkündeğil;böyletoplantılar düşman tarafından beklenmedik bir şekilde bölünüp de pek çoğumuzhayatını feda etmek zorunda kaldığı zaman, bütün olanların sorumlusu olan vebelki de ıslığıyla düşmanı harekete geçiren Josephine diama en güvenli bölgeyisahiplenirvetaraftarlarıtarafındanbüyükbiraceleylesessizceortadanyokedilen

Page 32: Açlık Sanatçısı Franz Kafka - Turuz

ilk kişi olurdu. Fakat aslında bu da herkesçe biliniyor ve Josephine bir dahakisefereyine şarkı söylemek içinkendiuygungördüğübiryereyükseldiğindeonayetişmekiçinaceleediyorlar.Bundanşusonucavarılabilir;Josephine,bütünbirhalkınhayatınıtehlikeyesoksabilekendisineistediğiherşeyiyapmaimkanıverenkanunlarınneredeysedışındayeralırveherşeyonabağışlanmıştır.Eğerbudoğruolsaydı, Josephine’in iddiası tamamıyla anlaşılabilirdi; evet, eğer halk ona, buözgürlüğü, bu hiç kimseye bahşedilmeyen ve aslında kanunları yok sayanolağanüstüarmağanıverdiyse,bundabelliölçülerdebirkabullenmeninvarolduğufark edilebilirdi; tıpkı Josephine’in iddia ettiği gibi halk onu anlamıyor, sadeceçaresizcetakdirediyor,sanatınadeğervermiyor,onaverdiklerizararıtelafietmekiçin oldukça zalim yöntemler kullanıyor ve nasıl ki Josephine’in sanatı onlarınanlayışının ötesindeyse, onun kişiliği ve dileklerini de kendilerine ait olanhakimiyet gücünün ötesine yerleştiriyorlar. Anlaşıldığı gibi bu tamamen yanlış;belki de halk kendisini Josephine’e, bireysel detaylar söz konusu olduğunda bukadar çabuk teslim ediyor, fakat kendilerini kimseye mutlak bir teslimiyetlebırakmadıklarıiçinonadabırakmazlar.Uzun süreönce, belki de sanatsalmeslekyaşamınınbaşladığı gündenbuyana

şarkı sayesinde, çalışmaktan muaf olmaya uğramıştır. Geçim sıkıntısı vevarlığımızı sürdürebilme çabalarımızla ilgili her şeyin baskısı onun üzerindenkalkmalı ve bütün bu yük –muhtemelen- halkın sırtına binmeliydi. Ona ilgigöstermeyedündenrazıolanbiri–kiböyletiplerçokdeğildi-buisteğinnekadartuhaf olduğundan ve böyle bir isteğe ulaşabilme eğilimine sahip bir zihninvarlığından çok bu isteğin içsel haklılığını görmeyi tercih edebilir. Ne olursaolsunhalkımızbaşkasonuçlarçıkarıpbuisteğibasitbirtavırlageriçevirir.Aynızamanda bu talep için üretilen nedenleri çürütmek adına da fazla bir çaba sarfetmezler. Örneğin; Josephine şunu özellikle belirtir; çalışmanın yol açacağıgerginliksesinezararverirmiş,söylediğişarkınınyanındabugerginlikçokdahaazkalsabileşarkısınısöylediktensonrayeterincedinlenipbirsonrakişarkıiçingücünü yeniden toplama olanağını yok ediyormuş; kendini tamamen bunavermeliymiş ve bu şartlar altında en iyisine asla ulaşamazmış.Halk onu dinleramaönemsemezdi.Etkialtınaalınmasıçokkolayolanbuhalkbazızamanlaraslaikna edilemez.Halkın reddedişi, bazen o kadar sert olur ki Josephine bile kısakesmek zorunda kalır; boyun eğmiş gibi görünür, düzenli bir şekilde çalışır,elindengeldiğikadar iyi şarkı söyler, fakat tümbunlarbir süreliğinegeçerlidir.Sonramücadeleyekaldığıyerdendahabirgüçleyenidenbaşlar.Öylegörünüyorki,bukonudasınırsızbirgücesahip.Aslında,Josephineistediğişeyi tamameneldeetmekiçinuğraşmıyor.Mantıklı

biridir ve çalışmaya karşı herhangi bir nefreti yoktur. Çalışmaktan nefret etmek

Page 33: Açlık Sanatçısı Franz Kafka - Turuz

bizim için tamamen bilinmez bir şeydir. Hatta isteği gerçekleştirilse bile,kesinlikle şimdi olduğundan daha farklı yaşamaz, çalışmak onun şarkısına aslaengelolmazveböyleceşarkısıdahadagüzelleşirdi–osadecehalkiçin,sanatınınçağlarboyudevamedecekolanveşimdiyekadarbilenenherşeyinötesindebirkabul için çabalıyor. Belki de saldırılarının yönünü daha baştan değiştirmesigerekiyordu, belki de şimdi, yaptığı hatanın farkında, ama geri dönemiyor.Herhangi bir geri dönüş kendisine yapılmış bir haksızlık demekti, bu istekleberaberyaşamalıyadaölmeli.Söylediğigibi eğergerçektendüşmanlarıolsaydı, eminimbu savaşıbüyükbir

zevkle seyrederler, parmaklarını bile kıpırdatmazlardı. Oysaki, onun hiçbirdüşmanıyoktu.Arasıraiçimizdenbirkaçıonakarşıbazıitirazlardabulunsada,bumücadelekimseyezevkvermezdi,çünkühalkböylebirdurumdamahkemeduvarıgibisoğukbir ifade takınırdı–kibu tavrıancakkırkyıldabirgörebilirsiniz.VeJosephine böyle bir durumda sergilenen bu tavra göz yumsa bile halkın kendiiçinden birine dahi aynı şekilde davranabileceği fikri herhangi bir eğlencedüşüncesini akıllardan siliyordu. Geri çevirme eylemi, Josephine’in isteğiylebenzeryönler taşıyordu.Kaldıki asılmesele,bu isteğinözündekilerdeğil dahaçokhalkın,kendivatandaşlarındanbirinekarşıdaböylesineanlaşılmazbirkararverebilmegücüne sahipolmasıydı.Heleki, babacanbir tavırla, hatta büyükbirözveriylekoruduklarıvatandaşlarınakarşıbileböylesineacımasızolabilecekleridüşünülürse.Eğer halkın yerinde tek bir kişi olsaydı, Josephine, hiç bitmeyen o son, tutku

doluisteğinisöylediğizamanbukişininsırfyaptığıiyiliklerebirsonvermekiçin,ne pahasına olursa olsun ortaya koyduğu cömertliğini son raddesine ulaştırarak,katı bir inançla ve bütün benliğiyle ona boyun eğeceğini, evet sırf Josephine’işımartıp, durmadan yeni isteklerde bulunmasını sağlamak için gerekli olandandahafazlaboyuneğeceğinivesonrahiçbeklemediğiandauzunsüredirhazırladığıosondarbeyiindiriponugeriçevireceğinidüşünebilirsiniz.Fakatdurumunböyleolmadığı çok açık; halkın böyle numaralara ihtiyacı yok; ayrıca Josephine içinduyduklarıhayranlıksamimivekanıtlanmış. Josephine’in isteğiokadaraşırıydıki,küçücükbir çocukbile sonucuöncedengörebilirdi.Bununlaberaber,bu tarzvarsayımlar da Josephine’in meseleyi algılayışında rol oynuyor olabilir vereddedilmeninverdiğiacıyıdahadaçoğaltıyorolabilirdi.Fakat böyle varsayımlarda bulunuyor olsa bile, bu onunmücadeleden korkup

kaçmasına asla neden olmaz. Hatta son zamanlarda, verdiği savaş iyiceşiddetlendi.Önceleribuişisadecesözlerlegerçekleştirirkenşimdilerdekendinedaha etkili olduğunu düşündüğü, fakat bize onun için tehlikeli görünen başkaaraçlarkullanıyor.

Page 34: Açlık Sanatçısı Franz Kafka - Turuz

Pek çoğumuz, kendisinin yaşlandığını, sesinde güçsüzlüğe dair bazı belirtilerbaş gösterdiğini hissettiğimiz için fazlasıyla ısrarcı olmaya başladığınainanıyoruz.Bu yüzden, onay almak için son hamleyi yapma zamanının geldiğinidüşünüyor. Ben buna inanmıyorum. Eğer bu doğru olsaydı Josephine, Josephineolmaktan çıkardı. Onun için yaşlanma ve sesinde herhangi bir zayıflama sözkonusu olamaz. Bir şey istiyorsa, bu dış faktörlerden değil tamamen içselgereksinimlerdenkaynaklanıyordemektir.Biranhafifalçaldığıiçindeğil,doruktaolduğuiçinenyüksektedurantacauzanıyor.Eğergücüyetseydi,butacıdahadayükseğekoyardı.Ne olursa olsun, dışardan gelen güçlüklere tepeden bakan tavrı en aşağılık

yöntemleri kullanmaktan da onu alı koymuyor. Öyle görünüyor ki; haklılığındanson derece emin; dolayısıyla bu fikre nasıl ulaştığının pek bir önemi yok; onundüşüncesine göre dünyadaki bütün ciddi yöntemler tam anlamıyla başarısızlığamahkumdurlar. Belki de bunun nedeni, verdiği mücadelenin yönünü şarkısınınkrallığından daha değersiz bir tarafa çekmiş olmasından kaynaklanıyor.Taraftarlarıondanduyduklarısözlerietrafayayıyorlar.Söylentileregöre,okadardeğişik bir tarzda şarkı söyleyecekmiş ki, en gizli itirazları yapanlar da dahil,toplumunherkesimindenkişilere,kendialgıladıklarışekildebirmutlulukdeğildeJosephine’inuzunzamandırhasretiniçektiğişekilde,gerçekbirmutluluk–kihalk,bu mutluluğu daima hissettiğini savunuyor- yaratabilirmiş. Ardından şunu daekliyormuş;yüceolanıbozup,adiolanınapirimveremeyeceğinegöreherşeytıpkıeskiden olduğu gibi kalmak zorundaymış. Fakat, çalışmaktan muaf olmak içinverdiğisavaşsözkonusuolduğundadurumdeğişiyor,şarkısıuğrunayürüttüğübirmücadele gibi görünse de, silah olarak doğrudan şarkısının o değerli gücünükullanmıyor;buyüzdenkullandığıheraraçyeterikadariyikalıyor.Sonuçolarak, eğer istekleri karşılanmazsayüksekperdedenokuduğuparçaları

kısaltacağına dair söylentiler yayıldı, örneğin. Yüksek perdeden okumanın nedemek olduğunu bilmiyorum ve Josephine’in şarkılarında böyle bir şeyin varolduğuna dair en ufak bir iz bile görmedim. Ne olursa olsun Josephine yüksekperdeden okuduğu doğaçlama parçaları kısaltmak istiyordu. Şu an için onlarıtamamen yok etmeyecek, sadece kısaltacak. Önceki gösterisiyle arasında hiçbirfark görmediğim için, benim dışımda herkes gözdağı vermekle iyi yaptığınıdüşünüyor.Bütünhalkparçalarınkısaltılmasıhakkındahiçbirlafetmedenonuherzaman olduğu gibi dinledi. Ve onun isteklerine karşı tavırlarında herhangi birdeğişiklik olmadı. Dahası, Josephine’in görünümündeki büyüleyici bir şeylerinvarlığınasılkaçınılmazsa,kabuletmeliyimkiaynıbüyüleyicilikdüşüncetarzındadamevcut.Örneğin,bugösteridensonra,sankişarkılarıyla ilgiliverdiğikararınçoksertveaniolduğunudüşünüyormuşgibibirdahakisefereokuduğuparçaları

Page 35: Açlık Sanatçısı Franz Kafka - Turuz

tekrar kendi bütünlükleri içinde icra edeceğini açıkladı. Fakat bir sonrakikonserdensonrabununüzerineyenidendüşündü.Şimdiomuhteşemparçalariyilikadına tamamen yok oldu ve Josephine’in onayıyla aksi yönde bir kararalınmadıkça bir daha da geri dönmeyecekler. Artık halk tüm bu açıklamaları,verilen kararları ve yapılan değişiklikleri iyi niyetli fakat anlayıştan uzak birtutumladuymazdangeliyor.Tıpkı,düşünceleredalmışbiryetişkininbirçocuğununmırıldanmalarınakulakasmamasıgibi.Her şeye rağmen, Josephine vazgeçmiyor. Mesela, son zamanlarda, çalışma

sırasında meydana gelen ve şarkı söylediği süre boyunca ayakta durmasınızorlaştıran ayağındaki yarayla başı dertte. Çünkü sadece ayaktayken şarkısöyleyebiliyorveşarkılarınıkısaltmakzorunda.Topallamasınavetaraftarlarındankendisinidesteklemeleriniistemesinerağmenkimseonungerçektenyaralandığınainanmıyor.Hernekadaronunufakbedenininözelbirhassasiyetesahipolduğunuitirafediyorolsamda,biz,işçilerdenoluşanbirhalkızveJosephinebizdenbiri.Eğer bedenimizdeki çürüklere dayanarak topallamaya kalkışsaydık, bütün birhalkıntopallamasıasladurmazdı.Fakat,onekadaretraftasakatgibibaşkalarınınyardımıyla dolaşsa da, halkın karşısında sık sık acınacak duruma düşse de,gösterininkısaltılmasındandolayıgereksizyaygarakoparmaksızınonutıpkıdahaönceolduğugibibüyükbirminnettarlıkvezevkledinliyorlar.Sonsuza kadar topallayamayacağına göre, mutlaka başka şeyler icat eder,

yorgunluğunu,kızgınlığınıyadagüçsüzlüğünüönesürerdi.Böylecekonserlereekolarakbirdedramlarımızolmuştu.Josephine’inarkasındakitaraftarlarıonaşarkısöylemesi için yalvarıyorlar. Şarkı söylemeyi çok isterdi, ama yapamıyor. Onuteselliediyorlar,iltifatlaryağdırıyorlar,şarkısöylemesiiçinöncedenayarlanmışyereneredeysekucaklarında taşıyarakgötürüyorlar.Sonundaanlaşılmasıgüçbirağlamakrizinegiriyorvedirenmektenvazgeçiyor.Belliki,sonbirgayretleşarkısöylemeye çalışıyor; kolları her zamanki gibi iki yana doğru uzanmıyor, onunyerine insana sanki biraz daha kısalmış izlenimi verecek şekilde bedeninin ikiyanında cansız bir halde salınıyorlar.Bu şekilde şarkı söylemeye çalışıyor amabirkezdahaişeyaramıyor.Bu,istemsizbirşekildeseğirenkafasındananlaşılıyorvegözlerimizinönündeyığılıveriyor.Fakatardındanayaklarıüzerindekalkmayaçalışıyor ve diğer zamanlardan farklı olmadığına inandığım tarzda şarkısınısöylüyor. Eğer, ince nüansları fark edebilecek kadar iyi kulağa sahip biri varsaburada normal olmayan bir heyecan olduğunu sezebilir, fakat bunun ancakperformansa bir katkısı olabilir. Ve bittiği zaman önceki zamanlardan daha azyoruluyor; sağlam adımlarla –eğer telaşlı tökezlemeleri böyle tanımlanabilirse-taraftarlarındangelecekherhangibiryardımıreddederkenkendisinesaygıylayolaçankalabalığısoğukbakışlarlasüzerekilerliyor.

Page 36: Açlık Sanatçısı Franz Kafka - Turuz

Onunla ilgili son yaşananlar bunlardı. Yine de, en son gelişme, şarkısınısöylemesi beklendiği bir zamanda ortadan kayboluşu oldu. Onu arama işindesadece taraftarları değil pek çok kişi görevlendirildi. Fakat tüm çabalarboşunaydı,Josephineortadanyokoldu;neşarkısöylemeknedeşarkısöylemesiiçinherhangibiryalvarışduymakistiyordu,buseferdönmemeküzeregitmişti.Parlakzekasınakarşınböylesinekötübirhesapyapmışolmasıçoktuhaf,öyleki

bunu hiç hesaplamadığı ve bizim dünyamızda başa gelebilecek en hazin kadertarafından zorlanmış olduğu düşünülebilir. Şarkıdan uzaklaşan, ruhlarımızüzerinde kurduğu gücü yok eden kendisi. Eğer bu ruhlar hakkında çok az şeybiliyorsa,bugücünasılkazanmışolabilir?Saklanıyorveşarkısöylemiyor,fakatsakin, görünürde herhangi bir hayal kırıklığı yaşamayan, bu kontrollü kitle, kiyaşananlar tamtersinisöylesedeetrafahediyelerdağıtıpJosephinededahilhiçkimsedenhediyekabuletmeyenbuhalkkendiyolundailerlemeyedevamediyor.Her şeye rağmen Josephine için işler daha da kötüye gidebilir. Son ıslığını

öttürüp ardından tamamen sessizliğe bürüneceği zaman çok yakın. Onun olayı,halkımızın sonsuz tarihinde sadece önemsiz bir yarıntı. Halkımız bu kaybınüstesindengelecektir.Elbettebu,bizimiçinkolayolmayacak;bukatıksızsessizlikiçindehalkıbirarayatoplamaknasılmümkünolacak?HemJosephinevarkenbilesessizdeğillermiydi?Onungerçekıslığıhatırasındançokdahayüksekvecanlımıolacaktı?Halkımızşarkısınınaslayokolamayacağıdüşüncesiyle,büyükbirerdemsergileyerekJosephine’inşarkısınafazlasıyladeğervermedimi?Belkide, tümbunlararağmenözleminiçekeceğimizçokfazlaşeyyoktur, fakat

dünyeviacılardankurtulmuşolanJosephine–kionagörebuseçilmişlereözgübirdurum- büyük bir neşeyle, halkımızın kahramanlarından oluşan geniş birkalabalığıniçindekayıplarakarışacakvetarihimizikaydetmekgibibirmeselemizolmadığı için bütün kardeşleri gibi kısa bir sürede yüksek bir kurtuluş içindeunutulupgidecek.