dinin grameri versus felsefenin mantığı İslam düşüncesi
Post on 17-Dec-2015
97 Views
Preview:
DESCRIPTION
TRANSCRIPT
-
1
Dinin Grameri versus Felsefenin Mant: slam Dncesinde
Din ve Felsef Epistemeler Gerilimin Mantksal ve Gramatik
Temelleri
Mehmet ULUKTK1
zet: slam dnce geleneinde mantklar ve gramerciler (nahivciler) arasndaki tartmalar
hem gramer hem de mantk tarihi asndan nemli bir muhtevaya sahip olmakla birlikte biz bu
makalede konuyu din ve felsef epistemeler arasndaki gerilimin nemli bir halkas olarak ele
almay denedik. Zira tartmada mantklarn tarafndan olan Eb Bir Mett b. Yunusun hem
Hristiyan hem de Aristocu olmas dolaysyla da Yunan dnya tasavvurunun ina ettii
epistemeye ait olmas ile gramercilerin tarafndan olan Eb Said Srfnin ise Mslman ve slam
dnya tasavvurunun ina ettii epistemeye sk skya bal olmas konunun sradan teknik bir
tartma olmadnn en nemli gstergesi saylabilir. Konunun litaratrde yeterince deinilmeyen
bu ynnn vurgulasnn gelecekte bu tartmann daha fazla entellektalize edilmesine ve
gnmz slam dncesi aratrmalarnn geliimine nemli almlar getireceini dnyoruz.
Anahtar Kelimeler: Gramerciler, Mantklar, Din-felsefe gerilimleri, Dil-kltr ilikileri, Dil-din
ilikileri.
Abscart: -Grammar of religion and Logic of Philosopy: Logical and Epistemological Tensions
Between Religious and Philosophical In Islamic Thought- Discussions between logicians and
grammarians in the tradition of Islamic thought and logic, as well as in the history of grammar is
important. However, in this article we have an important issue as a point of tension between the
religious and philosophical episteme tried to get hold of. Because the Abu Bishr Matta and
Christian debate, as well as by logicians of Aristotelyen. In this conception, Greece has built the
world belongs to episteme. Grammarians of the Muslims and the Islamic world by the vision of the
Abu Said Srf'nin episteme is closely linked to the building. This is the most important indicator
of whether the technical discussion of the issue include the ordinary. Highlight this aspect of the
matter addressed in enough resources in the future and the present of this debate to be become
more intellectually important implications for the development of research in the philosophy of
religion believe will bring.
Key Words: Grammarians, Logicians, The clash of religion and philosophy, The relationship
language-culture, The relationship language-religion.
1 r. Gr. nn niversitesi, lahiyat Fakltesi, Malatya. ulukutuk27@hotmail.com
-
2
Giri: Tartmann Tarihsel Seyri ve Metodolojik Temelleri
slam dnce geleneinde mantklar ve nahivciler arasndaki tartmalar bu
makalede din ve felsef epistemeler arasndaki gerilimin nemli bir halkas olarak ele
alnmaya allacaktr. Zira tartmada mantklarn tarafndan olan Eb Bir Mett b.
Yunusun hem Hristiyan hem de Aristocu olmas dolaysyla da Yunan dnya
tasavvurunun ina ettii epistemeye ait olmas ile gramercilerin tarafndan olan Eb Said
Srfnin ise Mslman ve slam dnya tasavvurunun ina ettii epistemeye sk skya
bal olmas konunun sradan teknik bir tartma olmadnn en nemli gstergesi
saylabilir. Burada kullandmz episteme kavramn ada Fransz felsefecilerinden
Michel Foucault (1926-1984) ve ada slam dnrlerinden Muhammed bid
Cbir(1936-2010)den ilham alarak kullandmz belirtelim.
slam dncesinde epistemolojik paradigmalar zerine uzun soluklu analizlere
girien Cbirye gre Foucaultcu armlara sahip tr epistemeden bahsedilebilir:
Beyn, rfn ve Burhn. Cbir sralad bu epistemeleri dillerine ve corafyalarna gre
bir ayrma da tabii tutar. Buna gre Beyn Araplarn, rfn Farislerin epistemesi iken,
Burhn ise Yunanlerin epistemesidir. zel anlamda kullandmz episteme kavramn
anlamak iin Foucaultun Kelimeler ve eylerde;
Bir dilin gramatiksel dzenleri, onun iinde sylenebilecek her eyin apriorisidir.
Sylemin gereklii filolojinin kurduu tuzakla kar karyadr. Bylece kanaatlerden,
felsefelerden ve belki de bilimlerden, onlar mmkn klan kelimelere ve buradan da, canll
henz gramerlerin ebekesinin iine alnmam bir dnceye kadar geri gitme ihtiyac buradan
kaynaklanmaktadr. (vurgular bize ait)2
eklindeki ifadeleri gz nnde bulundurulduunda episteme kavram zellikle dilsel
balam ifade meramnda kullanlr. Denilebilir ki her epistemenin dilsel bir ina olmas
ve belli bir gramere yaslanmas o episteme iinde sylenebilecek her eyin de a
priorisini de oluturur. Epistemenin anlam da aslnda burada yatar. Kantn zannettii
gibi tarihten ve toplumdan soyutlanm bir a priori olmad gibi dilden bamsz bir
epistemeden de sz edilemez.3 Bunun yannda Cbir, Arap-slam geleneindeki bilgi
sistemlerini Foucaultnun episteme kavramsallatrmas balamnda ele alarak analiz
etmeye alrken bu epistemeler arasndaki ilikileri geni bir tarihsel ve toplumsal
2 Foucault Michel, Kelimeler ve eyler-nsan Bilimlerinin Bir Arkeolojisi,(ev. M.A. Klbay), mge Yay,
stanbul 2001, s. 417. 3 Aktay, Yasin, Akln Sosyolojik Soykt: Soy Akldan Tarihsel ve Toplumsal Akla Doru, Toplum ve
Bilim, Say: 82, stanbul, 1999, s. 126.
-
3
balamda ele alr. Cbirnin slam dncesindeki epistemolojik sistemleri, kltrel ve
siyasal koullarn etkisi, bir anlamda da sonucu olarak eletirel bir analize tabii tutmas,
slam dncesindeki farkl disiplinleri epistemolojik sistemleri asndan snflandrmas
ile Foucaultun zellikle Kelimeler ve eylerde sorunsallatrd epistemeler arasnda da
nemli benzerlikler vardr. Foucault, episteme ile farkl sylem tiplerini birbirine
balayan ve belirli bir tarihsel dneme uygun den bir ilikiler btn anlatmaya alr.4
Buna gre episteme, bir kltrde ve belirli bir dnemde btn bilginin mmkn olu
koullarn belirleyen eye karlk gelir.5 Episteme belirli bir dnemde, bir bilgi alann
yaamn btnl iinde snrlayan, bu alanda grnen nesnelerin varlk biimini
tamamlayan, insann gnlk kavrayn teorik glerle donatan ve doru olarak bilinen
eyler zerinde kendilerinde insann bir sylem gelitirdii koullar belirleyen tarihsel a
prioridir.6 Bir kltrde ve belli bir nda, btn bilgilerin olabilirlik koullarn tanmlayan
ancak bir tek episteme vardr.7 Foucault, Bilginin Arkeolojisi adl eserinde episteme
hakknda yle bir tanm verir:
Dnya hakknda bir vizyon, btn bilgilerde ortak ve her bir bilgiye ayn yasalar ve ayn
postulatlar empoze edecek bir tarih dilimi, akln genel bir evresi, bir an insanlarnn kendisinden
kap kurtulamayaca belirli bir dnce yaps -genel bir el tarafndan herkes iin yazlm bir
yasalar toplam- gibi bir ey.8
Arkeolojik bir balamda bilginin koullarnn ve kurallarnn, tarihsel dzlemde
ve toplum pratikte nasl dntrldn gstermeye alrken Foucaultnun episteme
kavramnn nasl anlalmas gerektii de ortaya kar:
Dncelerin oluumu konusunda, gelenein iinde ya da znelerin bilinli retimleri
erevesinde, dncelerin kesintisiz olan evrimini savunan idealist ve hmanist yaklam
reddeden Foucault, bu yaklama kar bilginin mmkn oluunun koullarn ve kurallarn
arkeolojik olarak belirlemeye giriir. Karakterleri bakmndan evrensel ve deimez olmayp, tarih
iinde deimekte ve belirli sylemsel blgelere zg kalabilmekte olan bu kurallar, belirli bir
tarihsel dnemin deneysel dzenlerini ve toplumsal pratiklerini belirleyen epistemeyi ya da bilginin
biimini ina eden bir kltrn temel kodlarn olutururlar.9
4 Judith Revel, Foucault Szl, (ev. V. Urhan), Say Yay, stanbul 2012, s. 67. 5 Machado, Roberto, Arkeoloji ve Epistemoloji, Foucault ve Bilginin Arkeolojisi,(Der-ev. V. Urhan),
Paradigma Yay, stanbul 2000, s. 134. 6 Urhan, Veli, Michel Foucault ve Arkeolojik zmleme, Paradigma Yay, stanbul 2000, s. 46. 7 Michel Foucault, Kelimeler ve eyler, s. 244. 8 Foucault, Bilginin Arkeolojisi, (ev. V. Urhan) Ayrnt Yay, stanbul 2011, s. 250; ayrca bkz. Kelimeler ve
eyler, s. 244. 9 Urhan, Michel Foucault ve Arkeolojik zmleme, s. 47.
-
4
Buna gre her kltr ve inan kendine has bir episteme erevesinde dnmekte
bilgiyi temel kltrel kodlarna gre ina etmektedir. Bu balamda Cbiri, Arap-slam
geleneinde hkim epistemenin beyn olduunu iddia eder. Beyn paradigmadaki lfz-
mn ilikisinin Arap beyni aklnn eklini belirlediini dnen Cbir, beyn
sylemde ilk dikkati eken hususun birbirinden bamsz iki varlk alan olarak kabul
edilen lfz-mn dualitesi olduu grndedir.10 Bu sebeple o, lfz ile mnnn
birbirinden kopuk iki varlk alan veya lfz ve mnnn byk lde birbirinden
bamsz olarak alglanmasnn, beyn aratrma ve almalarn tmne egemen
olduunu dnr.11 Sz konusu perspektifle bakldnda, Cbirye gre, tedvin asrnn
balarnda Halil b. Ahmetin Arapay derleme almalarna bu lfz-mn dikotomisi,
yani mndan bamsz bir lafzn varlnn sz konusu olduu eilim ekil vermitir.
Lfz ve mn arasndaki ilikinin bu ekildeki tasavvuru, lfz ve mn arasndaki
ilikinin belirleyicilii rolnn Arapann gramerine verilmesiyle sonulanmtr.12
Bundan dolay da, Arap gramerinin grevinin kelimelerin ekli yapsnn kurallarnn
dzenlenmesinden daha ok, anlamn belirlenmesi ile alakal olduunu dnen Cbir,
nahivcilerin irab yoluyla anlamn aa karlmasyla uratklar grndedir. Ona
gre, nahivciler, dnce ve aratrmalarnda dilin mant ile dncenin mant
arasnda bir ba kurmak suretiyle, lfz ve mn arasndaki ilikiyi birbirinden ayr iki
varlk alan olarak telakki etmilerdir.
Arapada anlamn ortaya karlma ilemini nahivcilerin irab olarak
deerlendirmeleri, onlarn irab ve nahvi ayn anlamda kullanmalarna, dolaysyla da,
onlarn ilgi odan da lfz ve mana arasndaki ilikiyi belirleyen irab oluturmutur. Bu
nedenle o, lfz ve mn ilikisinin ortaya karlmasna ynelik ilevi dolaysyla,
nahvin, Arapann mantn oluturduu ve sadece Arapann doru bir ekilde
konuulup yazlmasyla ilgili olmayp, daha ok dildeki dnme ilke ve kaideleri
10 nsan, d dnya ile irtibatn kendisini ounlukla dier varlklardan farkl klan duygu ve dncelerini
lafz ve kalplar dkebilme zelliini kullanarak szleriyle gerekletirir. Bkz. brahim zdemir, slam
Dncesinde Dil ve Varlk, stanbul 2006, s. 20. Genel bir yaklamla er delillerden hkm elde etmede
kullanlan kurallar konu edinen fkh usul ilmi hkmlerin birincil kayna Kuran ve hadis ibarelerinin
vazetmek istedii hkme delalet eden metinleri zerine bina edilerek gelimitir. Hkme delalet asndan
lfz-mn ilikisi fkh usul ilminin en temel konularndan birini tekil etmektedir. Lfz-mn ilikisi
sadece Kuran ve hadis metinleriyle snrl braklmam ayn zamanda szl ifadelerin tamamn kapsayacak
ekilde bir metodolojiye de brndrlmtr. Tahsin Grgn, Lafz, Diyanet slam Ansiklopedisi,
stanbul 2003, XXVII, s. 44. 11 Cbir, Muhammed bid, Arap-slam Kltrnn Akl Yaps, ,(ev. B. Krolu, H. Hacakl, E. Demirli),
Kitabevi Yay, stanbul 2001. s. 53-54. 12 Cbir, el-Lafzu vel-Man f Beynil-Arab, Fusul, Kahire, Cilt: VI, Say: 1, s. 30.
-
5
konumunda olduu kanaatindedir.13 Arapa metnin okunabilmesi iin, ncelikle metnin
anlamnn anlalmasnn zorunlu olduunu ve sz syleyenin (metnin) anlamna ynelik
bir karar vermeden metni okumasnn imkn olmadn dnen Cbir, Arapann,
dnce ve ifade -mantk ve gramer- arasnda bir i ielik ierdii bu zelliinden dolay
da harekesiz yazld, dahas bu zelliin Arapann harekesiz yazlmann yannda daha
genel ve derin bir olguyu da bnyesinde barndrmasna neden olduu kanaatindedir. Zira
ona gre, nahivcilerin Arapa ibareleri tahlilleri gramatik olmayp Arapa bir cmlenin
mantk kiplerini tespite yneliktir. Nahivciler (Sibeveyh) tarafndan bu kipler; hsn-
kubuh, cevaz-vucup ve tenkuz eklinde ifade edilir. Bu kipler dil sahasna dhil, olmayp
anlam ile alakal olduundan, dncenin kurallar mesabesindedir. Yani mantk sahasna
dhil olmaktadrlar ki, gramer iin konulan -mantk- kipleri, szn mstakim -doru- ve
muhal oluunu belirler.14
Beyn episteme iindeki lfz-mn dualitesinin ortaya kn ve geliim seyrini
anlamamz asndan gramer ile mantk arasndaki tartma noktalarn tespit etmemiz
gerekir. Bu balamda mantk ile dil ya da mantk ile gramer arasndaki ilikiye dair
tartmalar olduka eskilere dayanr ve hala da tartlmaya devam etmektedir.
Felsefeciler ve mantklarn zaman zaman ne srd gibi evrensel apriori bir gramer
var mdr? Eer byle bir gramer varsa; bu, biimsel mantn bir dal olarak grlebilir
mi?15
Mantn ilikili olduu gramer alan salt bir gramer alan m, yoksa tarihi bir dile
ait, zamansall ve tarihsellii iinde sosyo-kltrel bir varlk alan dediimiz bir amprik
gramer alan m olduunu ortaya koyabilmek gerekmektedir. ayet mantk her dilin
yapsna uygun niversal modaliteler ieriyorsa bu durumda mantn bu ilevi insan
aklnn kmlatif abasnn sonucu olmasna uygun olarak her dile ve millete amil
klnmaldr. Aksi takdirde her dil ve millet kendi mantn kendisi mi ina edecektir?16
Aristotelesin mantk kitaplarnn Arapaya tercme edilmesine kar diren
gsteren gruplarn banda nahivciler gelmitir. Yabanc bir medeniyetin kendi dillerini
ve dolaysyla bu dil zerine kurulmu dinlerine ynelik bir tehdit olduu dncesiyle
13 Cbir, Arap-slam Kltrnn Akl Yaps, s. 57-58. Ayrca bkz. Durusoy, Ali, Nhiv-Mantk Tartmalar
Balamnda Sekkkinin Yeri, Marmara niversitesi, lahiyat Fakltesi Dergisi, stanbul, Say: 27 2004/2,
32-34. 14 Cbir, Arap-slam Kltrnn Akl Yaps, s. 61-62. 15 Bilen, Osman, Mantk ile Gramer likisi zerine ki Gr, Dokuz Eyll niversitesi lahiyat Fakltesi
Dergisi, 2001, say: 14, s. 91. 16 Doru, Nesim, Yahya Adye Gre Mantk-Gramer (Dilin Mant ve Mantn Dili zerine Bir Tartma),
Dicle niversitesi, lahiyat Fakltesi Dergisi, Cilt: 6, Say: 1, 2004, s.39-40.
-
6
onuncu asrda Ebul-Abbas el-N, bn Kuteybe, bnul-Esr gibi nahivcilerin katlmyla
zirveye ulaan bu direni bir dilin gramerinin anlam(lar) ortaya koymada yeterli ve
gerekli olduunu, Aristotelesin mantnn ise buna imkn salamadn ortaya
koymaya alr.17 Nahivcilerin iddiasna gre filozoflar, Yunan felsefesini slam lkesine
sokmak amacyla dil iinde dil ihdas etmeye, yani Kuran'da ortaya konulduu ekliyle
Arapay gereksiz ve sorumsuz bir tarzda tahrif etmeye kalkmlardr.18
Mantk, Arapaya tercme edilip slam aratrmalarn muhtelif dallarna
yaylmaya balaynca farkl Mslman gruplardan kuvvetli bir direnile karlat.
Direnenlerin banda nahivciler gelmekteydi. Bu grup, mantkta dini, dili ve nahvi tehdit
eden gayr-i slam unsurlar grmekteydiler.19 slam dnyasnda Aristotelesten yapt
tercmelerle tannan ve Farabi'nin hocas olarak da gsterilen Ebu Bir al-Mett b. Yunus
el-Kunn (870-940) ile nde gelen bir gramerci, Ebu Said el-Hasan b. Abdullah Srfi
(893-979) arasnda geen, mantk ve gramerin deeri zerinde durulan bir tartmann
yapld bilinmektedir.20 Batl baz yazarlarn bu tartmayla ilgili deerlendirmeleri bu
trden tartmalarn, sadece, mantk ve felsefenin slam kltr hayatna girmeye balad
17 ems nati, Mantk, (ev. . al-H.T. Baolu), slam Felsefesi Tarihi iinde, Ed. Seyyin Hseyin
Nasr, Oliver Leaman, Alm Kitap, stanbul 2007, s. 40. 18 kr B. Abid, Dil, s. 139. Ayrca bkz. Franz Rosenthal, Bilginin Zaferi: slam Dncesinde Bilgi
Kavram, (ev. L. Gngren), Ufuk Yay. stanbul 2004, s. 228-232; brahim Emirolu, Mantk, Trkiye
Diyanet Vakf slam Ansiklopedisi, Cilt: 28, stanbul 2005, s. 22. 19 ems nati, Mantk, s. 40. 20 Yakut el-Hamevi, Mucemul-Udeba, Daru'l-hya el-Turas el-Arabiyye, Beyrut C.VIII, ss. 190-229; Ebu
Hayyan el-Tevhd, Kitabu'l-mt ve'l-Mnese, Cilt: I, (nr.) Ahmed Emin ve Ahmed Zeyn, Kahire 1953, s.
107-129da nakledilmektedir. Bu tartmann Trkeye tam evirisi iin bkz. Osman Bilen, Ebu Bir Mett
ile Ebu Sad Srfi Arasnda Mantk ve Gramer zerine Bir Tartma, slamiyt, 2004, Say 2, s. 155-172
Konuyla ilgili geni bilgi ve literatr iin bkz. Sahba Khalifat, The Logical Linguistic Analysis Methodology
in Arabic Islamic Thought (Theory & Application) Arnman 2004-2005, I, 61-74; D.S. Morgoliout, The
Discussion Between Abu Bishr Matt and Abu Said al-Sirafi on the Merits of Logic and Grammar, Journal
of the Royal Asiatic Society, 1905, s.79; Muhsin, Mahdi, Language and Logic in Classical Islam, Logic in
Islamic Culture iinde, Ed. G.E. Von Grunebaum, Wiesbaden: Otto Harrossowitz, 1970, s. 55-57; Versteegh
Cornelis, Greek Elements in Arabic Linguistic Thinking, Leiden: E.J. Brill, 1977; Rescher, Nicolas,
Tatavvurul-mantkil-Arab, terc. M. Mihran, Darul-Mearif, Kahire 1985; Sadk Trker, Farbde Dil ve
Mantk likisi, Kutadgubilig, Say 1, 2002, s. 137-175; Sadk Trker, Farbde Dil ve Mantk likisi,
(Baslmam Yksek Lisans Tezi), stanbul 1997; Yahya b. Yahya, Makltu Yahya b. Ad el-Felsef, tah.
Sehban Halifat, Menflurtul-Cmietil-Urduniyye, Amman 1988; Gerhard Endress, Maklatu Yahya b.
Ad b. Hamid b. Zekeriyya fi tebyinil fasl beyne snetey el-mantkil-felsefiyyi ven-nahvil-Arab,
Journal For The History Of Arabic Science, 2, (1987), s. 38-50; Abdulkerim M. el-Es'ed, Beyne'n-nahvi vel-
mantk ve ulumi-eri'e, Daru'l-ulum, Riyad, 1983; Mehmet irin kar, Nahiv-Mantk Tartmalarnda
Yahya b. Adnin Konumu ve Yunan Mant ile Arap Nahvi Arasndaki Fasllar adl Makalesi,
Kutadgubilig Felsefe-Bilim Aratrmalar Dergisi, Say:7, Mart 2005, s. 65-76.
-
7
dnemde, dini ilimlerle megul olanlarn dardan alnan ilimlere (ulum-u dhiliye)21
kar duyduklar tepkiyi yanstt eklindedir.22 Zira gramerci olan Srfi'nin, mantk
Mettya ynelttii itirazlar ok nemli bir konuya temas etmektedir: Mantn dilsel bir
ilevi vardr; gramer ve dille ilgili tahlillerin mantk iin bir de n art ya da n hazrlk
olmas gerektii zerinde durulmaldr. Daha zel bir ifade ile mantklar mennin,
yani szdeki anlamlarn kendi disiplinleri ierisinde incelenmesi gerektiini ileri srerek
elfzn, yani belirli bir dildeki bu anlamlarn riz ifadelerinin incelenmesinin
gramercilere braklmas gerektiini iddia etmekteydiler.23
Mett, bu tartmada, her dildeki kelimelerin anlamlarn yneten klli bir mantk
olduunu ileri srer ve felsefi tutumunu u ifade ile ortaya koyar: Ben mantktan, sahih
anlam sahih olmayandan ayrt ermeye yarayan, szn bir aracn anlyorum. Mantk, ar
ile hafifi, batan ile ykseleni ayrmaya yarayan bir terazi gibidir.24 Mettya gre akl
insanlarda eit olarak mevcut olduundan, Grekler tarafndan gelitirilen mantk her yerde
uygulanabilir. Buna karlk, Srfi, insan doasnn deimez ve evrensel zellikleri
olduunu kabul etmekle birlikte; doru ifadeleri yanl olanlardan ayrt etmek iin
biimsel mantn zorunlu olduunu kabul etmez. Srfi'ye gre her dil kendi geleneine
baldr ve hi bir dil doal deildir; her bir dilin kendine has, farkl bir yorumlama ilkesi
ya da tarz vardr ki, bu o dilin iinde doduu gelenee aittir.25 Dolaysyla, Grekler
tarafndan gelitirilen mantk, ancak Greke iin uygulanabilir ve Arapann unsurlarn
tahlil etmede kullanlamaz.26 Ona gre, eer mantk Grekede Grek tarafndan
gelitirilmise, bunun baka toplumlarda ve dillerde de geerli olduunu savunmak
yersizdir.
...bir Yunanl (Aristo) tarafndan kendi lkesindeki halkn diline gre ve onlarn o dildeki
muvazaalarna (stlhihim aleyh), aralarnda o dille ilgili olarak mtearef olan resm ve sfatlarna
gre vazedilmi olduundan, Trklerin, Hintlilerin, Frislerin ve Araplarn onu renmeleri ve onu
21 Tevhidnin kulland ve i felsefe/felsefenin ii ya da z olarak tercme edilebilecek olan el-
felsefetd-dhile, aslnda Kindnin gnmze gelmeyen bir eserinin balnda da gemektedir:
Kitbulfelsefetid-dhile vel-mesilil-mantkiyye vel-mutsa ve m fevkat-tabiyyt; bkz. bnn-Nedm,
el-Fihrist, 315,29-316,1. Kavram, Tevhdnin el-mt velmnesesinde bu defa Eb Sad es-Srf ile Eb
Bir Mett b. Ynus arasndaki mehur tartmada Srf tarafndan Kindye atfen, ancak ona ait bir eser
olduu izlenimi verilmeksizin telaffuz edilmektedir; bkz. Tevhd, el-mt vel-mnese, 1953, 127,7-8. 22 Oliver Leaman, Ortaa slam Felsefesine Giri, (ev. T. Ko), Rey Yaynlar, Kayseri 1992, s. 11-12.. 23 Versteegh, Kees, Bir Onuncu Yzyl Gramercisinde Felsefenin Tanm, (ev. . M. Alper), stanbul
niversitesi, lahiyat Fakltesi Dergisi, Say: 21, Yl: 2005, s. 134. 24 Yakut, Mucemul-Udeba, s.193; Ebu Hayyan, Kitabu'l-mt ve'l-Mnese, s. 109 25 Yakut, Mucemul-Udeba, s.193; Ebu Hayyan, Kitabu'l-mt ve'l-Mnese, s. 111. 26 Yakut, Mucemul-Udeba, s.195; Ebu Hayyan, Kitabu'l-mt ve'l-Mnese, s. 110.
-
8
hakem olarak kabul etmelerinin, onun kabul ettiini kabul, reddettiini red mecburiyetinde olacak
ekilde leh ve aleyhlerine olan kararlarn benimsemelerinin gerekesi nedir?27
Srfi, aklla kavranan anlamlarn ancak dil aracl ile kazanldn ve dil ile
ifadeye kavutuunu ne srd iin dilbilgisini vazgeilemez grr. Fakat Srfi,
yaayan bir dilin ifade imknlarna kullanlmayan bir dile gre daha iyi nfuz
edilebileceine inanr. Yine, bir dilden dier bir dile yaplan tercmelerde ortaya kan
anlam deiikliklerini mantksal zmlemelerle deil; ancak, her iki dilin gramerini de
iyi bilmekle ve bu dillerin kendine has ifade tarzlarna hkim olmakla en aza
indirgenebileceini ileri srer. Mett ise buna verdii cevapta ok nemli bir hermeneutik
ilkeyi hatrlatr:28 Her ne kadar, Grekler dilleriyle birlikte kaybolmularsa da, tercmeler
yine de yazarlarn kastlarn, anlamlarn muhafaza etmitir.29 Ayrca, Aristoteles'in
grne dayanarak Mett, mantk iin lafzlarn deil, anlamn esas olduunu; gramer de
ise anlamn deil, lafzlarn esas olduunu belirtir.30 Bu fikre bal kalarak, semantik
deerlerin Arapada yeniden retilebildii srece Grekeden yaplan tercmelerde dile
bal her trl ayrntnn korunabileceini ifade eder.31
Srfi bu iddiay kabul etmez ve mantn mana(lar) ile gramerin ise lafzla ilgili
olduu grn iddetle reddeder. O, her bir dilin tamamen kendisine has zellikleri
olduunu ve bunlarn, baka bir dilde birebir bir karl olmadna inanr. Bu
hkmden Srfi'nin, mantn yalnzca iinden kt dile uygulanabilecei sonucunu
karmas artc grlmemelidir. Bununla beraber o, sz ile anlam arasnda bir ayrm
yaparak birincinin doal ve deiken; ikincisinin akl ve kalc olduunu belirtir. Bununla
Srfi hem farkl dillerin varln ve hem eitli diller arasndaki farkllklar aklamay
amalar; ayn zaman da insanlar arasnda anlam ve dnce alveriini ve deiimini
evrensel bir ilkeye, yani akllie dayandrmaya alr. Fakat Srfi burada Aristotelesle
balayan gelenekte benimsenen mantn bir tr akl yrtme yntemi olduu grn
27 Ebu Hayyan, Kitabu'l-mt ve'l-Mnese, s. 110. 28 Bilen, Osman, Mantk ile Gramer likisi zerine ki Gr, s. 93. 29 Yakut, Mucem, s.197; Ebu Hayyan, el-mt, s 111. 30 Aristoteles, Metafizik, (ev. A. Arslan), Ege niversitesi Edebiyat Fakltesi Yay, zmir, 1985, s. 196. 31 Yakut, Mu`cem el-Udeb, s. 204. Ebu Hayyan, el-mt, s.115. Bkz. John Walbridge, God and Logic In
Islam The Caliphate of Reason, Cambridge University Press, USA, 2011, s. 83, 108. Grekeden yaplan
tercmelerde dile bal her trl ayrntnn korunabileceine ynelik iddiay daha nceki bir makalemizde
tartm ve bunun zellikle hermeneutik adan mmkn olamadn ifade etmitik. Bkz. Mehmet Uluktk,
slam Dncesinde Tercme Faaliyetleri: Hermeneutik ve Bibliyografik Bir Katk, nn niversitesi,
lahiyat Fakltesi Dergisi, Yl:1, Say:2, 2010, s. 249-288.
-
9
tersine evirerek, mant doru konuma sanat olarak anlar. Buna sebep olarak dnemin
baz mantklarnn Hitabeti, Organonun bir paras saymalar gsterilebilir.32
Burada aka dile getirilmemekle birlikte, sz konusu itirazdan kurtulabilmek
iin Metta anlam ile kastedilen eyin, lafzlarn delalet ettii veya isimlendirdii nesne
ile olan gsteren-gsterilen ilikisi deil; her dilin yapsnda mevcut bulunan ve btn
dillerde ortak olan gramatik terkibin ilkelerine uymakla hsl olan deer olduunu
belirtmeliydi. Srfi, yine de Aristoteles mantnn Greke dnda baka bir dile
dorudan uygulanamayaca grn tekrar edecektir. Srfi'ye gre, bir dilde anlam
doru ifade etmenin yntemi tespit edilerek bu, bir bilime, yani gramere dntrlr ve
byle ve dilin biimsel terkip kurallar bylece oluur. Srfnin bu iddiasndan kan
sonu; belki, sz konusu biimsel kurallarn ve akledilir anlamlarn btn dillerde ayn
olduudur. Fakat ona gre, bunlar sadece ve sadece bir dilde kavranabilir ve daha sonra
baka bir dilde var olan biimsel kurallarla karlatrlabilir.
Bu tr bir mantk tanmndan hareketle diyebiliriz ki, Srfye gre hakiki bir
mantk her zaman kendisini dzgn olarak ifade edebilmeli ve her dzeyde, doru ifade
ile doru olmayan ifadeyi ayrabilmelidir. Buna karlk Mett, btn doal diller iin
geerli olan evrensel bir gramerin, formel mantn bir dal olarak kabul edilebileceini
ne srer. Srf ise doal dilleri etkileyen psikolojik ve tarihsel olgularn eitliliine
dikkat eker. Mett, bir konuma arac (let) olan mantn, dzgn konuma ile hatal
olan ve doru anlam ile yanl anlam birbirinden ayrmaya (terazi/l gibi) yaradn
iddia etmitir. Srf ise, dzgn ve hatal konumay tertibin (bin-nazmil-melf vel-
irbil-marf), doru ve yanl anlam da akln ayrt ettiini savunmutur. Ayrca
Yunanca terminolojiye dayanan Aristoteles mantnn baka toplumlar iin balayc
olamayaca grnde olan Srf, daha sonra tartmay anlam-lafz ve konuma-anlam
ilikisine ekmitir. Mantkla bu iki ayr alann bilinemeyeceini, insanlarn Arapa,
Yunanca gibi farkl dillerde konumalar gerektii tezini ortaya atmtr. Srf mant da
bu aralardan herhangi birisi gibi kabul etmitir. Matt, dilin tabi ynne vurgu yaparak
eylerin anlalabilirliini esas alm ve bunun toplumlara gre deimeyeceini
bildirmitir.33
32 Farabi, hsa'l-Ulum: limlerin Saym, (ev. A. Ate), Milli Eitim Bakanl Yay, stanbul 1990, s. 88.
brahim Emirolu, Mantk, s. 22. 33 Sadk Trker, Frbde Dil ve Mantk likisi, s. 143-144.
-
10
Tartmann bize intikal eden metnine yansyan ynlerine dayanarak unu
belirlemek mmkndr. Mettnn savunduu gr iki ekilde ele alnabilir: a) Formel
mantn kurallar, herhangi bir dildeki terkip kurallarn ve gramatik yapy aklamak
iin yeterlidir. b) Bir dil iinde mmkn olan anlaml terkip kurallarn dzenleyen
gramer yaplar zaten mantn alanna dhildir.34
Bu gre kar Srfi'nin ynelttii itiraz ise u noktada toplanr: Bir ifadenin
anlaml olmas ile doru olmas ayn ey deildir. Fakat szn anlaml olmasnn n art,
dilin biimsel kurallarna, gramer kaidelerine uymasdr. rnein, tek tek lafzlar anlaml
olsa dahi, bu aa, yoldaki yeil gibi bir szn anlamszlk ve hatta samalk
dzeyinden kmas iin, bunun uygun bir gramer yapsna gre tertip edilmesi gerekir.
Szn doruluk deerinin akl bir ilemle llebileceini inkr etmese de Srfi, bunun
iin Grekeden soyutlanarak ulalan Aristoteles mantnn deil; kullanlan bir dilin
gramerinden karlan biimsel kurallarn yeterli olaca grn savunur. Bu da,
Srfi'nin mant, da vurulan ifadenin dzenlenmesi anlamnda ald ve Frb'nin
belirttii gramercilere dhil olduunu gsterir.35 Ayrca, Srfi'nin, dilin meneini doal
deil; tamamen, geleneksel (konvansiyonel) saydn anlyoruz. Oysa mantn btn
dillerde ortak olan ilkelere dayandn kabul etmek iin, dil ile dnce arasndaki
ilikinin de doal ve ftr olduunu; daha dorusu, dilin de doal ve ftr olduunu kabul
etmek gerekir. Nitekim Farabi'nin konuya byle bir anlaya yaklatn gryoruz.
Ancak, Srfi'nin itirazlarnn daha sonraki mantklardan bazlarn etkilemi
olabileceini de gz nnde bulundurmak gerekir. Farabi bu tr bir yarar iin dilbilgisinin
(nahiv) yeterli olduu savna kar mantkla dilbilgisini karlatrma yoluna gider.
Nitekim Muhsin Mahdiye gre, Farabinin bu konuya ilgisinin temelinde kendi
zamannda mantk biliminin bir st dil olarak evrensel geerliliini savunan mantk
Mett ile Araplarn yntemsel yanllara kar kendilerini korumalar iin Arapa
dilbilgisinin yeterli olduunu dnerek mant kmseyen Srf arasndaki tartma
yer alr.36
34 Bilen, Osman, Mantk ile Gramer likisi zerine ki Gr, s. 94. 35 Farabi hsa'l-Ulum (s. 79)da bu duruma iaret eder. Ayrca, bn'l-Sikkt'in (. 867) gramer ile ilgili
Islh'l-Mantk adl bir eser yazdn ve el-Srfi'nin olu, Yusuf b. Hasan el-Srfnin bu esere bir erh
yazdn hatrlamak gerekir. 36 Mahdi, Muhsin, Language and Logic in Classical Islam, s. 58-59.
-
11
slam mantklarnn bu itirazdan ne derece etkilendiklerini tespit etmek
mmkn deilse de, Farabi'nin burada tartlan konular dikkate ald sylenebilir.37
Ancak, gramer belli bir dile mahsus kanunlarla ilgilenirken; mantk ilmi de, btn
milletlerin kelimelerini iine alan mterek kanunlar vermek bakmndan ondan
ayrlr.38 Farabi'nin bu konuda ne srd grlerinden en nemlisi udur: Gramer
dahi, belli bir dilin kendine has zelliklerini aratrrken, bu zelliklerin btn dillerde
ortak olmalar bakmndan deilse de; aslnda, dillerin hepsinde mterek olan ynleriyle
ilgilenir.39
O halde Farabi'ye gre gramerin konusu dillerde mterek olan, apriori
kurallar aratrmaktr. Fakat bu kurallar mukayeseli olarak deil, bir dilde mevcut
olduu iin, gramatik olarak ortak hususlar tespit ederek yapar. Mantk iin n-art olan
bu gramer bilgisi, belli bir dilin grameri olmayp, kelimelerin tabi olduu kanunlar
mterek olmalar dolaysyla bilmektir. Mantk Farabi'nin ifadesiyle, belli bir dile
mahsus olan eylerin hi birine bakmaz, belki bu hususta muhta olunan eylerin bu
dilde ilim sahibi olanlardan alnp renilmesini tavsiye eder. 40
Din ve Felsefenin Mantksal ve Gramatikal Gerilimleri
Mantk ile gramer ilikileri zerine yukarda belirttiimiz tarihsel ve metodolojik
hususlar gz nne alndnda esasnda/ya da zmnnda meselenin mantn klasik slam
dncesindeki meruiyeti problemi olduu grlebilir. zellikle de mantn Yunan
meneli olmas mantk ile gramer arasndaki gerilimin dinamiini oluturmua benziyor.
Zira Yunan mant slam dnyasna girmeye baladnda, pek ok dnr tarafndan,
davetsiz gelen bir yabancym41 gibi pheyle karlanmtr. Mantk kendisini,
dncenin en soyut teorik arac olarak gryor ve her ne kadar dilin formunu
alabiliyorsa da, aslnda kendisini bu dilin en derin temeli olarak kabul ediyordu. Doal
dilin kendisine has bir temel mant vardr ve dili tam olarak anlayabilmek iin ncelikle
bu mant anlamamz gerekir. Me filozoflarnn en etkilisi olan Frb, bu iddiay
zaman zaman yinelemitir. Baz dnrler, slami bilimlere (nahiv, fkh, kelam vb.)
alternatif bir aklama tarz getirdiini ve dahas bizzat slamn evrenselliini ve kendi
kendine yeterliliini sinsice tehdit ettiini dndklerinden, mantn slam kltr
37 Bilen, Osman, Mantk ile Gramer likisi zerine ki Gr, s. 95. 38 Farabi, hsa'l-Ulum, s.76 39 Farabi, hsa'l-Ulum, s.77 40 Farabi, hsa'l-Ulum, s. 77-78. 41 ems nati, Mantk, s. 31-53.
-
12
ierisine dhil edilmesine kar kmlardr. Manta yneltilen bu kkl eletiri ciddi bir
destek bulmu ve dnrlerin nemli bir blm, gerek bir slami meruiyet
gsteremeyen her trl teorik alete kar dmanca bir tavr taknmlardr. Ancak
mant, felsefeyi gzden karmak pahasna savunan hatr saylr bir dnr grubu da
vardr. yle ki bunlar, mantn ayet varsa felsefi armlarndan tamamen
arndrlabileceini ve din yoluyla da elde edilebilecek olan birtakm hakikatlerin daha bir
kesinlikle ifade edilmesinde tmyle ntr olarak kullanlabileceini ileri srmlerdir.42
Aslnda slm dncesinde nemli bir yeri olan mantklarla gramerciler
(nahivciler) arasndaki tartmalar, Aristoteles mantnn Arap diline uygulanmas ile
ortaya kan glklerden kaynaklanr. Literatrde Badat tartmas43 olarak da anlan
olay, Latinler iin Abelardn diyalektii ile Bernard de Clairvauxnun teolojisi
arasndaki oku nceden yaayan slam ile Hellenizm arasnda bir yzleme olarak
sunmak abartl olsa bile, biri Mslman dieri Hristiyan iki lim arasndaki tartmada
somut hale gelen mantk ile gramer arasndaki kartln Mslmanlarn tez vakitte
haric ilimler (felsefe ve dolaysyla mantk) ve bir anlamda Kurana bal bulunan ve
Kuran tefsirini kolaylatran geleneksel ilimler (zellikle de gramer) olarak
adlandrdklar ey arasnda gizli bir ekilde var olan ztln sahneye konuluu gibidir.
Arap grameri ile Kuran arasndaki gizli ba, slam iinde Arap dilinin bizzat imtiyazl
olmas, dorudan gramer ile mantk arasnda bir uuruma yol aar: Mantk, Arapann
mant deildir ve Kurann diliyle hibir alakas yoktur. Bu yzden mantklar ile
gramerciler arasnda mantn temsilcilerinin Hristiyan olmas ve dolaysyla da bir
anlamda dardan birisi olmas tesadf olmasa gerektir.44
Aristotelesin kategorileri ile nahivcilerin tremi (mtk) kelime gruplar
arasndaki farkll grdmzde sz konusu durum daha ak hale gelir. Nahivci Srf
ile mantk Mett arasnda yaplan nl mnazara sonucunda slm dncesinde,
Aristotelesin kategorilerine Arap nahvinden eitli karlklar getirilir:
42 Leaman, Oliver, slam Dncesinde Mantk Dmanl, (ev. Y. Dademir), Seluk niversitesi
lahiyat Fakltesi Dergisi, 31, 2011, s. 252. 43 Kayack, Ahmet, Badat Okulu ve slam Dncesindeki Yeri, niversitesi Kitapevi Yaynlar, stanbul
2004, 125-131. 44 Alain de Libera, Ortaa Felsefesi, (ev.A. Meral) Litera Yaynlar, stanbul 2005, s.91-92.
-
13
Cevher....................................................................................Fiil
Nicelik..........................................sm-i merre, mbalaa sigalar
Nitelik....sm-i Heyet, sfatul- mebbehe, ism-i tafdil sigalar
zafe.......................?
Mekn........................................................................sm-i mekn
Zaman........................................................................sm-i zaman
Vad(Durum).............................................................................?
Mlkiyet/Aidiyet........................................................................?
Fiil...................................................................................sm-i fil
nfial..........................................................................sm-i mefl
?..........................................................................................Mastar
?......................................................................................sm-i let45
Tabloya baktmz zaman nahivcilerin kelime gruplar ile Aristotelesin
kategorileri arasnda tam bir rtme olmadn grrz. Aristotelesin kategorileri, salt
formel mantksal ve dilsel gramatik olmalarnn yan sra belirli bir metafizik de ierir.
Nahivcilerin tretilmi kelime formlar ise fonksiyonlar bakmndan mantksal karakter
ve belirli bir metafizik ierik tar. Aristotelesin kategorileri cevherden balamakla ve
dier kategorileri ona yklemekle, dnceye, bir hkm ifade eder tarzda fonksiyon
grdrr. Arap nahivcileri ise fiil den hareket ederek bundan isimler treterek cmleyi,
fiilin olduu ekilde veya onu yapanla ya da onunla bir biimde ilikili olan ey/kii
hakknda aklama yapar tarzda iletir.46
Bunun yannda Aristotelesin kategorileri ne salt formel mantksal ne de dilsel ve
gramatik olmayp bunlarn yannda belirli bir metafizik ierik de tar. Buna karlk
45 Cbir, Arap-slm Kltrnn Akl Yaps, s. 65. 46 Cbir, Arap-slm Kltrnn Akl Yaps, s. 66.
-
14
nahivcilerin tretilmi kelime formlar da ilevi bakmndan mantk bir karakterinin
yannda belirli bir metafizik ierik de tar. Tam da buna bal olarak Yunan dnya
tasavvuru ile Beyn Arap-slam dnya tasavvuru arasnda metafizik bir boluk olumas
kanlmaz hale gelir. Bunun en iyi rneini mlkiyet (iyelik) kategorisinin Beyan Arap
dncesinde olmaynda grebiliriz. Bu, hkmdarl ve her eyin mlkiyetini Allaha
ait gren ve insan Allahn hkmdarl altndaki eyann sadece kullancs olarak
dnen Arap-slam dncesiyle uyum ierisinde olduunu gsterir.47 Bu rnek
gramercilerle (nahivcilerle) mantklar arasndaki tartmann salt teknik, mantksal ve
gramatik bir atmann tesinde birbirinden tamamen farkl iki episteme arasndaki derin
gr farkllklarn ierdiini gsterir. Zira Srfnin Yunanllar ve onlarn Arap
filozoflar arasndaki balca destekilerini itibardan drme teebbsnn, mantk ve
dilin nisb faziletlerine dair basit bir tartmann tesinde ve stnde imlar vardr.
Srfnin eletirisi, yabanc kltrlere ve onlardan Arap-slam kltrne ynelmi olarak
alglanan tehditlerinin ortaya kard gerilimlere karlk Mslmanlarn takndklar
tutumu sorgulamasna derinden nfuz eder.48 Baka bir ifadeyle bu, Yunanllarn ve dier
yabanclarn Arap-slam kltrne etkisine ynelik kar bir mcadele teebbsdr. Bu
on nc ve on drdnc asrlarda da devam eden din retilere kar olarak grlen
felsefi sylemi kertmeye ynelik bir savatr ayn zamanda.49
Ancak unu da belirtmek gerekir ki; Srfnin, mantn evrensel bir dnce
disiplini olduu iddiasna kar ileri srd, her dile zg bir dnce ve ifde sistemi
bulunduu, dolaysyla Arap dilbilgisinin bir Arap mant olduu iddis, sadece manta
kar kan dilbilginlerini cesaretlendirmekle kalmam, Frb (. 339/950) ve Sicistn
(. 391/1000) gibi mantklara dah ilhm kayna olmutur. Zira Aristoteles
mantndan olduka farkl bir ekilde, mantn hem anlamlar hem de kltrlere gre
deien lafzlar aratrdn ileri sren Frb, mantn evrensel bir anlam yaps ve
notasyona sahip olmamasndan kaynaklanan evrensel geerlilii sorununu ilk kez ele
alarak manta yeni bir kavramsal ereve vermitir.50 Bu yeni kavramsal erevenin
47 Cbir, Arap-slm Kltrnn Akl Yaps, s. 66. 48 Bu balamda nahvin mantktan arndrlmas abasna bir rnek olarak Ebul-Ksm ez-Zecccyi de
sayabiliriz. Bkz. kar, Mehmet irin, ez-Zecccnin el-dh fi ilelin-nahv ve el-Cumel fin-nahv Adl
Eserleri Balamnda Nahiv lmine Bak, Nsha, Yl 4, say: 14, 2004, s. 71-79. 49 kr B. Abid, Dil, slam Felsefesi Tarihi iinde, Ed. Seyyid Hseyin Nasr, Oliver Leaman, (ev. .
al-H.T. Baolu), Alm Kitap, stanbul 2007, s.144. 50 Trker, Sadk, Erken Klsik Arap Dilbilgisel Dncesinde Kyas ve Temelleri, Kutadgubilig Dergisi,
Say: XI, stanbul, (137-197), 2007, s.143.
-
15
nirengi noktalarndan birisi felsefe ile din arasndaki epistemolojik ilikinin yeniden
dzenlenmesidir. Mantk ile gramerin, yani akln kategorileriyle lafzlar arasndaki
ilikinin epistemolojik dzlemde dzenlenmesi, kulland dilin gramerini kendi zel
mant olarak benimsemi/zel manta dntrm ya da en azndan lafzlarla
makultn kurallarn birbirinden ayrmaya byk nem vermeyen bir kltrde mant
temellendirmek iin atlmas gereken admn tersine olacaktr.51
Gramer-mantk ilikisinde zikredilmesi gereken mhim noktalardan birisi de
Srfnin Arapann Yunan mantna ihtiyacnn olmadn iddia ederken Arapann
mantn nahiv, Yunan mantn da Yunancann grameri olarak grmesidir.52 Bu
yaklam Cbirye gre Srfnin evrensel akl reddettii anlamna geliyordu. Bu red,
aslnda birbirinden tamamen farkl iki bilgi sisteminin, yani episteminin atmasn
yanstmaktadr. Buna gre mesele, basit bir bak as farkllnn tesinde ok daha
derin ve kkl olup sistemlerin temelden farkllamas anlamna gelmektedir. Bu
mnazara sadece Srf deil, btn nahivci ve kelamclarn mantklara ve felsefecilere
kar zaferi olarak kaytlara gemitir. Baka bir ifadeyle mnazara Beynn Burhna
kar zaferinin tescili olmutur. Mantn nahiv evrelerini istila etmeye balad bir
dneme rastlamas ise hi phesiz bu zaferin nemini daha artrmaktadr.53
Dier yandan yine Cbirnin tespitlerine gre nahiv ile mantk, daha genel bir
ifadeyle beyn ile burhn arasndaki atma ya da kavga Metta ile Srafnin dnemine
has bir ey deildi. Aksine Kind dneminden bu yana evrensel akln slam kltr iinde
grevlendirilmesiyle balamt.54 Bu ynyle tartmaya Kindnin dinde rasyoneli
Yunan evrensel aklnn rnleriyle desteklemeye ksaca beyn burhn zerine ina
etmeye- ynelik teebbslerinin altnda baktmzda sz konusu tartmann Arap-
slam kltrndeki temeller krizinin en nemli tezahrlerinden birisi olduu anlalm
olacaktr.55
Yine bu tartmada mantklarn, nahvin manta muhta olduunu ileri srp
grameri kmsedikleri, bunun zerine Srafnin byle bir tepki gsterdii iddia
51 Cbir, Arap-slm Kltrnn Akl Yaps, s. 531-532. 52 Chamy, Gerard, kliyyetu'l-luaviyye fi'l-felsefeti'l-Arabiyye, Darul-Merik, Beyrut 1994, s. 167-168. 53 Cbir, Arap-slam Aklnn Oluumu, (ev. . Akbaba), Kitabevi Yaynlar, stanbul 2001, s. 292. 54 Cbir, Arap-slam Aklnn Oluumu, s. 293. 55 Cbir, Arap-slam Aklnn Oluumu, s. 295; Benzer bir yorum iin bkz. smail Abdulaziz, Medreset
Badad ve eseruha fi tatavvuril-Mantkil-Arabi, Kahire 1989; konunun Kelm balamda deerlendirilmesi
hakknda bkz. lyas elebi, slam nan Sisteminde Aklclk ve Kad Abdulcebbar, Rabet Yay. stanbul
2002, s. 105-107.
-
16
ediliyorsa da56
bu yaklam tartmann derinliklerini anlammza engel olabilir. Zira
Srfnin mantk ile gramerin alanlarnn ayn olduunu ileri srmesi, bir anlamda
gramerin yeterliliini vurgulayarak bir kltr krizinin nne gemek olarak
deerlendirilebilir. Toplumun sahip olduu kutsal metnin yani Kuran kendisini apak
Arapa bir kitap57 diye takdim ettiine gre devreye Yunan mantn sokmak, kutsaln
dejenere olmasna ve bozulmasna yol aabilir diye dnd sylenebilir.58
Yukarda anlatmaya altmz tartmann gramercilerle mantklar arasndaki
tartma olduu kadar, ierii ve dncel uzanmlar asndan ayn zamanda kelam-
felsefe arasnda bir tartma olarak grlebileceini iddia eden Oliver Lemann mesele
ile ilgili deerlendirmeleri konumuz asnda nemlidir. Ona gre Srfinin Yunan
felsefesinin slam entelektel hayata girmesine saldrlar yneltirken iledii nemli bir
konu da, Yunann ve Yunanllarn slam toplumuyla mukayese edilerek yceltilmesine
kar km olmasdr. O, Yunan kltrne hayranln bir zenti olduunu ve hibir
milletin kendi baarlarnn btnl iinde teki milletlerden stn olmadn iddia
eder.59
Bu tartma yine Leamana gre kelam ve felsefenin yararlar zerine yaplan
tartma, Yunan felsefenin slam toplumundaki problematik ynne ilikin nemli bir
izah da gzler nne serer: Felsefenin kendi kendisine ynelttii sorularn birounun
slam dncesi ve inanc balamnda verilmi cevaplar zaten mevcuttu. rnein;
insanlarn nasl yaamas ve hangi davranlarda bulunmas gerektiine ynelik soru,
kurtuluu elde etmek iin din ve toplumsal davranla ilgili her eyi bildiren Kuranda
cevaplandrlmt. slam dncesi ierisinde ortaya km olan sorunlar en bata fkh
ilmi ierisinde zme kavuturulmaya allm, kudret, kader ve Tanr ile ilgili
sorunlar kelam ilmi balamnda ele alnm, bunlarn yan sra iyi bir dilbilim gelenei
varln hep srdrmtr. Daha sonra entelektel alanda sahneye kan felsefenin bu
geleneksel slam ilimlerin birouna meydan okuduu ve o tr bilgi formlarnda uzman
olan kimseleri tehdit ettii grld.60 te gramerciler ve mantklar arasndaki
tartmann en nemli ynlerin birisi de budur ve buradaki gerilim anlalmadan konunun
yeterince anlalmas mmkn deildir.
56 kr B. Abid, Dil, s.142. 57 Nahl 16/103. 58 Tokta, Fatih, slam Dncesinde Felsefe Eletirileri, Klasik Yaynlar, stanbul 2004, s.25-26. 59 Leaman, Ortaa slam Felsefesine Giri, s. 12-13. 60 Leaman, Ortaa slam Felsefesine Giri, s. 14.
-
17
Konu her ne kadar mantklar ve gramerciler zelinde incelense de aslnda
bahsettiimiz din ve felsef epistemeler arasndaki gerilimin mantksal ve gramatik daha
genelde dilsel temelleri slam dnce gelenei iinde farkl balamlarda ele alndn da
belirtmek gerekir. Mesela bn Rd Aristocu felsefenin byk bir savunucusu olmasna
ramen Aristonun iir hakknda sylediklerinin bir ksmnn baka kltrlerinin iirlerine
uygulanamayacana iaret etmektedir. Bu yzden bn Rd iin Aristonun eserlerinin
incelenmesi, Yunanllarn kendi kltrleri lehinde nyarglarn ve bu metotlarn Yunanl
olmayan kltrlere uygulamalarnn imknszl nedeniyle deerlendirmelerinin
snrlln ortaya koymaktadr. bn Rd, slam dnyasnda Yunan dncesinin en
ateli savunucularndan birisi olarak tannmaktadr. Ancak onun Aristocu iirin snrl
uygulanabilirlii deerlendirmesi, kltrel farklln dourduu potansiyel nyargya
ilikin genel duyarlln gl bir gstergesi saylabilir.61 slam dncesinde Sirf ile
birlikte bn Teymiyye ve Gazzl gibi Mslman dnrler Arap-slam medeniyetinin
evrimi boyunca kltrler aras dncel mdahalelere kar direnmilerdir.62 Mett ve
Sirf arasndaki tartmada Sirfnin Yunan dncesindeki biimiyle mantn, hakikati
sahihlikten ayrmak iin doru bir kstas olduu iddiasna kar kndaki itirazn bu
balamda da ele almak gerekir. Ancak bn Rd Fasll-Maklnda Sirfye itiraz
mahiyetinde Hayvanlar kurban etmede kullanlan aralar, yararl olduklar srece, bizim
dinimizi paylamayan insanlar tarafndan kullanlp kullanlmadklarna baklmaz.63 Bu
argmandaki problem kullanlabilirlik artlarnn tanmlanmasndaki glktr. Mesela
Amerikal filozof John Deweye gre mantk, doal olarak belli bir prensip lehine
nyargldr. Mantklar bir felsef doktirine gl bir biimde baldr ve ou zaman
analizleri ve sonularn bu doktirine dayandrrlar.64 Bu durum ayn zamanda sosyal
bilimler felsefesi balamnda tartlan bilim mi metodolojiyi takip eder yoksa metodoloji
mi bilimi takip eder tartmasnda da grlr. Son yllarda Aydnlanmac ve Analitik
felsefe geleneinin aksine metodolojinin konu edindii bilimi izlemek zorunda kald
sklkla ifade edilir olmutur.65
61 Bazi, Saad Abdurrahman, Metodolojinin tesinde Bat Edeb Eletirisinde nyarg Biimleri, nyarg -
Fen ve Sosyal Bilimlerde nyarg-, iinde, Abdulvahab M. El-Messiri, (ev..Kapaklkaya), Mahya Yay.
stanbul 2012, s.257. 62 Bazi, Metodolojinin tesinde Bat Edeb Eletirisinde nyarg Biimleri, 258. 63 bn Rd, Fasll-Makl fi ma beynel Hikme ve-eria minel-ittisal, s. 126. 64 Dewey, John, Mantk: Nazariyyatul-bahs , (ev. Z. N. Mahmud), Darul-Mearif Kahire 1969, s. 56. 65 Winch, Peter, Sosyal Bilim Dncesi ve Felsefesi, (ev. . Demir), Vadi Yay. Ankara 1994, s. 7-8.
-
18
Buraya kadar anlatmaya altmz meseleyi Foucaultcu episteme kavram ve
onun ifade ettii anlamsal ereve iinde ifade edecek olursak episteme, bir kltrde ve
belirli bir dnemde btn bilginin mmkn olu koullarn belirleyen eye karlk
geldii66 gibi ayn zamanda belirli bir dnemde, bir bilgi alann yaamn btnl
iinde snrlayan, bu alanda grnen nesnelerin varlk biimini tamamlayan, insann
gnlk kavrayn teorik glerle donatan ve doru olarak bilinen eyler zerinde
kendilerinde insann bir sylem gelitirdii koullar belirleyen tarihsel a prioridir.67 Bir
kltrde ve belli bir nda, btn bilgilerin olabilirlik koullarn tanmlayan ancak bir tek
episteme vardr.68 Buna gre mantk Yunan epistemesinin snrlar ve balam ierisinde
bir yere konumlanrken nahiv Arap-slam dncesinin kltrel ve dnsel kodlarnn
snrlar ve balam ierisinde konumlanmaktadr. slam episteme iinde meseleye
bakanlar mant, dnce ise kark olan genelletirilmi bir Yunanca gramer, buna
kar nahvi de bandan beri bir metodoloji ve dnce teorileriyle i ieydi. Nitekim dil
gramerciler tarafndan ilkesi akl, vastas lfz ve meyvesi yazdr eklinde formle
edilmiti. Dolaysyla Srfnin ahsnda slam episteme iin nahiv bir Arap
mantyd.69 Yani Adam Mezin ifadesiyle Arapann grameri din, Yunanllarn grameri
ise akldr. 70
Sonu
slam dnce geleneinde mantklar ve nahivciler arasndaki tartmalar hem
gramer hem de mantk tarihi asndan nemli bir muhtevaya sahiptir. Yukarda
gstermeye altmz gibi konu din ve felsef epistemeler arasndaki gerilimin nemli
bir dinamiini de oluturmaktadr. Zira tartmada mantklarn tarafndan olan Eb Bir
Mett b. Yunusun hem Hristiyan hem de Aristocu olmas dolaysyla da Yunan dnya
tasavvurunun ina ettii epistemeye ait olmas ile gramercilerin tarafndan olan Eb Said
Srfnin ise Mslman ve slam dnya tasavvurunun ina ettii epistemeye sk skya
bal olmas konunun sradan teknik bir tartma olmadnn en nemli gstergesi
saylabilir. Ele aldmz kaynaklarda tartmann bu ynne zellikle Cbirnin dikkat
66 Roberto, Arkeoloji ve Epistemoloji, s. 134. 67 Urhan, Michel Foucault ve Arkeolojik zmleme, s. 46. 68 Michel Kelimeler ve eyler, s. 244. 69 Trker, Farbde Dil ve Mantk likisi, s. 144. 70 Mez, Adam, Onuncu Yzylda slam Medeniyeti-slamn Rnesans- (ev. S. aban), nsan Yay. stanbul
2000, s. 280. Ayrca bkz. Soner Gndzz, Arap Dncesinin Bybozumu-Arap Dilbiliminin Felsef ve
deolojik Yaplanma, Ett Yaynlar, Samsun 2011, s. 85.
-
19
ektiini grdk. Cbir konuyu beyn episteme ile burhn episteme arasndaki krizin
ortaya kmasnn nemli amillerinden birisi olarak grmektedir. Aslnda mesele, nesnel
bir gramer ile nesnel bir mantk arasndaki iliki ve seviye sorunu deil, iki farkl dnya
tasavvurunun ve epistemenin mnya, lafza ve kltre ykledikleri anlamlarn
atmasnn yansmasdr.
Zira ele alnan meseleye belli bir epistemenin perspektifi ve snrlar iinde
baktnzda ilk bakta sorunsuz grnen, hatta teknik bir tartma olarak zannedilen pek
ok ayrnt ciddi bir ihtilaf konusu olabilmektedir. Biz de bu almamzda meseleye
aslnda birbirinden farkl epistemelere sahip insanlarn sylemlerinin arkaplannda kendi
epistemelerinin yattn gstermeye altk. Burada episteme kavram her ne kadar
ada felsefede Foucaultcu bir balamda kullanlsa da burada konunun anlalmasnda
bize gre nemli grlmtr. Epistemeler kendi etrafnda oluturulmu epistemik
cemaatlere karlarna kan meseleleri anlama ve zmleme erevesi sunarlar. Ayn
zamanda belli bir tarihsel dnemde bilgiyi ina eden bir kltrn temel kodlarn
olutururlar. imdinin epistemesi ierisinde gemiin problemlerine bakan bizlerin
orada sadece teknik bir takm ayrnt ve tartmalar grmemiz orann gerekte bizim
algladmz ekilde olduklarn gstermeyebilir. te biz burada bize gre o
gsterilemeyen, grlemeyen taraflara iaret etmeye altk. Konunun bu ynne bata
Cbir olmak zere (beyn-burhn) Leaman (kelm-felsefe) ve de Liberann (slam-
Hellenizm/dhil ilimler) iaret ettiini grdk. Onlarn perspektiflerinin de bu
tartmalara dhil olmas gerektiine iaret ettik. Zira onlarn perspektiflerine gre
tartma bir ynyle de bir dinin ilah hitabnn dilinin grameri ile bir milletin kulland
mant arasndaki ilikiye de gndermede bulunmakla aslnda iki ayr dnyann
snrlarna ve epistemelerine iaret etmektedir.
Aslnda ilah hitabn anlalmas iin ilah hitabn dilinin gramerinin ruhuna
uygun bir ekilde kavranlmas ve yorumlanmas gerekmektedir. Burada ilah hitabn dili
olan Arapay ve onun grameri bilmenin nemi ortaya kmaktadr. zellikle nasslarn
anlalmas ve yorumlanmasnda vazgeilmez slam ilimlerin banda gelen fkh usul
asndan bakldnda bu durum daha net bir ekilde anlalr. Zira nasslar yorumlayarak
hkm karmak ve irade beyannda kullanlan szleri yorumlayarak hukuki sonulara
ulamak, kukusuz ncelikle sylenen cmleyi anlamaya baldr. Bu da ancak cmlenin,
eleri ve yaps bakmndan tahlil edilmesi ile mmkn olur. Bu itibarla usl bilginleri
dil bahislerine nem vermiler ve usl eserlerinin neredeyse yarya yaknn dil
-
20
bahislerine ayrmlardr. Konunun litaratrde yeterince deinilmeyen bu ynlerini
vurgulamann gelecekte bu tartmann daha fazla entellektalize edilmesinde ve
gnmzdeki slam dncesi aratrmalarn geliimine nemli almlar getireceini
dnyoruz. Son olarak bize gre bu konu zellikle ada Bat felsefesinin nemli
tartma noktalarna da gnderme yapmaktadr. Analitik ve Kta Avrupas felsefelerinin
anlamn hermeneutii ile anlamn mant erevesinde ne srdkleri pek ok mesele,
Nietzsche ve Heideggerin grameri mantktan kurtarma arlar, Aristoteles mantna
ynelik eletiriler, Bat metafiziinin gramatik yapbozumuna ynelik tm yaklam ve
tartmalar Sirf ve Mett arasndaki tartmalar balamnda farkl alardan ele alnp
tartlabilir. Ancak makalemizin snrlar fazlasyla aaca iin bu tr konulara girmedik.
Ancak bu tr konulara ayr birer makale konusu dier almalarmzda girmek istiyoruz.
KAYNAKA
Abdulaziz, smail, Medreset Badad ve eseruha fi tatavvuril-Mantkil-Arabi, Kahire 1989.
Abdulkerim M. el-Es'ed, Beyne'n-nahvi ve'l-mantk ve ulumi-erie, Daru'l-ulum, Riyad, 1983.
Abed, Shukri B. Aristotelian Logic and the Arabic Language in Al-farabi Albany, Suny, 1991.
Abed,Shukri B. Dil, (ev. . al-H.T. Baolu), slam Felsefesi Tarihi iinde, Ed. Seyyid
Hseyin Nasr, Oliver Leaman, Alm Kitap, stanbul 2007.
Adanal, A. Hadi, Erken Dnem slamda Gramer ve Mantk Tartmas, slmiyt, 2004, cilt:
VII, say: 2, [Karlama 2: slam ve Helenistik Kltr zel says], s. 61-73.
Aktay, Yasin, Akln Sosyolojik Soykt: Soy Akldan Tarihsel ve Toplumsal Akla Doru,
Toplum ve Bilim, Say: 82, stanbul, 1999, s. 126.
Altuner, lyas, Beyn ve Burhn Epistemolojilerin Yntem Tartmalar Asndan
ncelenmesi, Beytulhikme An International Journal of Philosophy, Say: 2, 2011, s. 89-103.
Aristoteles, Metafizik, (ev. A. Arslan), Ege niversitesi Edebiyat Fakltesi Yay, zmir, 1985.
Ayk, Hasan, slam Mantk Gelenei ve Doulularn Mant, Ensar Neriyat, stanbul 2007.
Bazi, Saad Abdurrahman, Metodolojinin tesinde Bat Edeb Eletirisinde nyarg Biimleri,
iinde, nyarg -Fen ve Sosyal Bilimlerde nyarg-, Abdulvahab M. El-Messiri,
(ev..Kapaklkaya), Mahya Yay. stanbul 2012, s.245-275.
-
21
Bilen, Osman, Ebu Bir Metta ile Ebu Sad Srfi Arasnda Mantk ve Gramer zerine Bir
Tartma, slamiyt, 2004, Say 2, s. 155-172.
Bilen, Osman, Mantk ile Gramer likisi zerine ki Gr, Dokuz Eyll niversitesi lahiyat
Fakltesi Dergisi, 2001, say: 14, s. 89-100.
Cbir, Muhammed bid, Lafzu vel-Man f Beynil-Arab, Fusul, Kahire, Cilt: 6, Say: 1.
Cbir, Muhammed bid, Arap-slam Aklnn Oluumu, (ev. . Akbaba), Kitabevi Yay, stanbul
2001.
Cbir, Muhammed bid, Arap-slam Kltrnn Akl Yaps,(ev. B. Krolu, H. Hacakl, E.
Demirli), Kitabevi Yay, stanbul 2001.
Chamy, Gerard, kliyyetu'l-luaviyye fi'l-felsefeti'l-Arabiyye, Darul-Merik, Beyrut 1994.
Cornelis, Versteegh, Greek Elements in Arabic Linguistic Thinking, Leiden: E.J. Brill, 1977.
elebi, lyas, slam nan Sisteminde Aklclk ve Kad Abdulcebbar, Rabet Yay. stanbul 2002.
kar, Mehmet irin, ez-Zecccnin el-dh fi ilelin-nahv ve el-Cumel fin-nahv adl eserleri
Balamnda Nahiv lmine Bak, Nsha, Yl 4, say: 14, 2004, s. 71-79.
kar, Mehmet irin, Nahiv-Mantk Tartmalarnda Yahya b. Adnin Konumu ve Yunan
Mant ile Arap Nahvi Arasndaki Fasllar adl Makalesi, Kutadgubilig Felsefe-Bilim
Aratrmalar Dergisi, Say:7, Mart 2005, s. 65-76.
kar, Mehmet irin, Nahivcilerle Mantklar Arasndaki Tartmalar, TDV-SAM Yaynlar,
stanbul 2009.
D.S. Morgoliout, The Discussion Between Abu Bishr Matt and Abu Said al-Sirafi on the Merits
of Logic and Grammar, Journal of the Royal Asiatic Society, 1905.
Dewey, John, Mantk: Nazariyyatul-bahs , (ev. Z. N. Mahmud), Darul-Mearif Kahire 1969.
Doru, Nesim, Yahya Adye Gre Mantk-Gramer (Dilin Mant ve Mantn Dili zerine Bir
Tartma), Dicle niversitesi, lahiyat Fakltesi Dergisi, Cilt: 6, Say: 1, 2004, s.39-48.
Durusoy, Ali, Nhiv-Mantk Tartmalar Balamnda Sekkkinin Yeri, Marmara niversitesi,
lahiyat Fakltesi Dergisi, stanbul, Say: 27 (2004/2), 25-39.
Ebu Hayyan el-Tevhd, Kitabu'l-mt ve'l-Mnese, C. I, (nr.) Ahmed Emin ve Ahmed Zeyn,
Kahire 1953.
Emirolu, brahim, Mantk, Trkiye Diyanet Vakf slam Ansiklopedisi, Cilt: 28, stanbul 2005,
s. 18-28.
-
22
Endress, Gerhard, Klasik slam Dncesinde Yunan Mant Savunucular ile Arap Nahivcileri
Arasndaki Tartmalar, (ev. M. . kar), EKEV Akademi Dergisi - Sosyal Bilimler -, 2002,
cilt: VI, say: 11, s. 205-216.
Endress, Gerhard, Maklatu Yahya b. Ad b. Hamid b. Zekeriyya fi tebyinil fasl beyne snetey
el-mantkil-felsefiyyi ven-nahvil-Arab, Journal for The History of Arabic Science, 2, 1987, s.
38-50.
Farabi, hsa'l-Ulum: limlerin Saym, (ev. A. Ate), Milli Eitim Bakanl Yay, stanbul 1990.
Foucault, Michel, Bilginin Arkeolojisi, (ev. V. Urhan) Ayrnt Yay. stanbul 2011.
Foucault, Michel, Kelimeler ve eyler,(ev. M.A. Klbay), mge Yay, stanbul 2001.
Grgn, Tahsin, Lafz, Diyanet slam Ansiklopedisi, Cilt:27, stanbul 2003.
Gndzz, Soner, Arap Dncesinin Bybozumu-Arap Dilbiliminin Felsef ve deolojik
Yaplanma, Ett Yay, Samsun 2011.
bn Rd, Fasll-Makl fi ma beynel Hikme ve-eria minel-ittisal, Messesetul-Arabiyya
Dirasat ven-ner, Beyrut 1986.
bnn-Nedm, el-Fihrist, nr. Rza Teceddd, Tahran ts.
nati, ems, Mantk, (ev. . al-H.T. Baolu), slam Felsefesi Tarihi iinde, Ed. Seyyid
Hseyin Nasr, Oliver Leaman, Alm Kitap, stanbul 2007, s. 31-53.
Judith Revel, Foucault Szl, (ev. V. Urhan), Say Yay, stanbul 2012.
Leaman, Oliver, slam Dncesinde Mantk Dmanl, (ev. Y. Dademir), Seluk
niversitesi lahiyat Fakltesi Dergisi, 31, 2011, s. 251-268.
Leaman, Oliver, Ortaa slam Felsefesine Giri, (ev. T. Ko), Rey Yaynlar, Kayseri 1992.
Libera, Alain de, Ortaa Felsefesi, (ev.A. Meral) Litera Yaynlar, stanbul 2005.
Machado, Roberto, Arkeoloji ve Epistemoloji, Foucault ve Bilginin Arkeolojisi,(Der-ev. V.
Urhan), Paradigma Yaynlar, stanbul 2000.
Mez, Adam, Onuncu Yzylda slam Medeniyeti-slamn Rnesans- (ev. S. aban), nsan Yay.
stanbul 2000.
Muhsin, Mahdi, Language and Logic in Classical Islam, Logic in Islamic Culture iinde, Ed.
G.E. Von Grunebaum, Wiesbaden Otto Harrossowitz, 1970, s. 55-57.
zdemir, brahim, slam Dncesinde Dil ve Varlk, z Yaynlar, stanbul 2006.
Rescher, Nicholasi, Studies in The History of Arabic Logic, (ev. . Abdulaziz) Kahire 1985.
Rescher, Nicolas, Tatavvurul-mantkil-Arab, (ev. M. Mihran), Darul-Mearif, Kahire 1985.
-
23
Rosenthal, Franz, Bilginin Zaferi: slam Dncesinde Bilgi Kavram, (ev. L. Gngren), Ufuk
Yay. stanbul 2004.
Sahba Khalifat, The Logical Linguistic Analysis Methodology in Arabic Islamic Thought (Theory
& Application) Arnman 2004-2005, I, 61-74.
Sirf, Eb Sad Hasan b. Abdullah, Ahbrn-nahviyynel-Basriyyn (nr. Muhammed brahim
el-Benn) Drul-itism, Kahire 1977.
Tokta, Fatih, slam Dncesinde Felsefe Eletirileri, Klasik Yay, stanbul 2004.
Trker, Sadk, Erken Klsik Arap Dilbilgisel Dncesinde Kyas ve Temelleri, Kutadgubilig
Dergisi, Say: XI, stanbul, (137-197), 2007.
Trker, Sadk, Farbde Dil ve Mantk likisi, Kutadgubilig, Say 1, 2002, s. 137-175.
Trker, Sadk, Aristoteles, Gazzl ve Leibnizde Yarg Mant, Dergh Yay. stanbul 2002.
Trker, Sadk, Farbde Dil ve Mantk likisi, (Baslmam Yksek Lisans Tezi), stanbul 1997.
Uluktk, Mehmet, slam Dncesinde Tercme Faaliyetleri: Hermeneutik ve Bibliyografik Bir
Katk, nn niversitesi, lahiyat Fakltesi Dergisi, Yl:1, Say:2, 2010, s. 249-288.
Urhan, Veli, Michel Foucault ve Arkeolojik zmleme, Paradigma Yay, stanbul 2000.
Versteegh, Kees, Bir Onuncu Yzyl Gramercisinde Felsefenin Tanm, (ev. . M. Alper),
stanbul niversitesi, lahiyat Fakltesi Dergisi, Say: 21, Yl: 2005.
Walbridge, John, God and Logic In Islam The Caliphate of Reason, Cambridge University Press,
USA, 2011.
Winch, Peter, Sosyal Bilim Dncesi ve Felsefesi, (ev. . Demir), Vadi Yay. Ankara 1994.
Yahya b. Yahya, Makltu Yahya b. Ad el-Felsef, tah. Sehban Halifat, Menflurtul-Camietil-
Urduniyye, Amman 1988.
Yakut el-Hamevi, Mucemul-Udeba, Daru'l-hya el-Turas el-Arabiyye Beyrut. Trs.
top related