ÖĞretmen dİlekÇe...6 kaynak: tdk.gov.tr “kİ”nİn yazimi bağlaç olan “ki” ayrı...
Post on 07-Jan-2020
11 Views
Preview:
TRANSCRIPT
ÖĞRETMEN
DİLEKÇE VE
YAZIM
KILAVUZU
EDEBİYAT - SOSYAL DERSLER BÖLÜMÜ
EYLÜL 2013
NO: 2
1 Kaynak: tdk.gov.tr
DİLEKÇE YAZIM KILAVUZU
Bir istek veya şikâyeti bildirmek amacıyla resmî veya özel kurumlara verilmek üzere yazılan yazılara “dilekçe” denir. Kişi çevresinde gördüğü birtakım yanlışlık ve eksikliklerden rahatsız olduğunda, bu durumu çözüme kavuşturmak için resmî veya özel kurumlardan yazılı talepte bulunur. Dilekçe, kişinin yasal hakkıdır. Dilekçenin sunulduğu kurum, kişiye yasal süre içerisinde mutlaka bir cevap vermek zorundadır. Dilekçe, konusuna göre uzun veya kısa yazılabilir. Ayrıntıya inilmemeli, kısa ve özlü bir anlatım benimsenmelidir. Dilekçede resmî ve ciddî bir üslûp kullanılır. Lâubali ve yapmacık ifadeler, gereksiz süslemeler, abartılı anlatımlar dilekçenin ciddiyetini bozar. KÂĞIT Dilekçe çizgisiz, beyaz kâğıda yazılır. Teksir
kâğıdı, çizgili kâğıt kullanılmaz. Dilekçe metni
genellikle kısa olur. Ancak bazı özel durumlarda
kâğıdın ön yüzü yeterli olmazsa kâğıdın arka
yüzüne yazılmaz ikinci bir kâğıt kullanılır.
KURUM ADI Dilekçeye sorunla ilgilenecek kuruma veya makama hitapla başlanır. Hitaplar kurumun idarî yapısına uygun olmalı ve eksiksiz yazılmalıdır. Okulumuza yazacağınız dilekçelerin başlığı “IŞIK LİSESİ MÜDÜRLÜĞÜNE” değil okulumuzun tam adı olan “FMV ÖZEL AYAZAĞA IŞIK LİSESİ MÜDÜRLÜĞÜNE” şeklinde olmalıdır.
Dilekçenin sunulacağı kurumun adı, kâğıdın üst
tarafına satırı ortalayacak şekilde yazılır. Kurum
adının tamamı veya adı oluşturan sözcüklerin
ilk harfleri büyük yazılır.
Kurum adının sonuna gelecek şekilde bir alt
satıra kurumun bulunduğu il ve ilçe adı yazılır.
Hitap, satırı ortalayacak şekilde aşağıdaki
örnekte olduğu gibi yazılmalıdır. Makamın
bulunduğu yer adı, büyük harflerle hitabın
altına, sağ tarafa yazılır. Kurum ve kuruluş
adlarına getirilen eklerin kesme işaretiyle
ayrılmadığına ve sonuna virgül veya noktalı
virgül konmadığına dikkat ediniz.
FMV ÖZEL AYAZAĞA IŞIK LİSESİ MÜDÜRLÜĞÜNE
SARIYER / İSTANBUL
DİLEKÇE METNİ Dilekçeyi yazan kişi kendisini kısaca tanıtır. İstek veya şikâyetini kısa ve öz bir anlatımla dile getirir. Ciddi, resmî, saygılı bir dil ve üslup kullanılmalıdır. Nesnel olunmalıdır. İstenen şey yasalara uygun olmalı; yasal çerçeve kesinlikle aşılmamalıdır. Bir şikâyet söz konusuysa sorun mutlaka belgelere ve tanıklara dayandırılarak açıklanmalıdır. Yazım ve noktalama kurallarına dikkat edilmelidir. SAYGI SÖZÜ İstek veya şikâyetin dile getirildiği paragraftan sonra satırbaşı yapılır. Bir konuda üst makamın bilgilendirilmesi
amaçlanmışsa "…durumu bilgilerinize
saygılarımla arz ederim."
Üst makamın bir sorunu çözmesi, bir işlemi
başlatması isteniyorsa "…gereğini
saygılarımla arz ederim."
Yapılacak bir işlem için izin isteniyorsa
"…gereğini olurlarınıza saygılarımla arz
ederim." gibi saygı ifadeleriyle son bulmalıdır.
Üst makama arz, ast makamdan rica edilir. Bu sebeple üst makamdan bir istekte bulunurken “rica ederim” denmez. TARİH Metnin sağ alt köşesine veya kâğıdın sağ üst kösesine tarih, gün/ay/yıl olarak yazılır. İMZA Dilekçeyi verenin adı soyadı metnin sağ altına yazılır ve imzalanır. İmza ismin üst kısmına atılır. Bir dilekçede sadece bir kişinin imzasının olacağı, imzasız dilekçelerin geçersiz olduğu ve imzanın okunabilecek nitelikte olması gerektiği unutulmamalıdır. ADRES Adres, yazının sol alt köşesine yazılır. EK Bazen dilekçeyle birlikte kimlik fotokopisi, tecil belgesi, diploma gibi başka belgeler de vermeniz gerekebilir. Dilekçeyle verilen ekler adres yazıldıktan sonra ekler başlığı altında numara verilerek sıralanır. Evrakın kaybolmaması için (varsa) ekler mutlaka belirtilmelidir. Bu durumda, sol alt köşeye EK yazarak bu belgelerin adları 1., 2., 3… diye alt alta sıralanır.
2 Kaynak: tdk.gov.tr
DİLEKÇE HAKKININ KULLANILMASINA DAİR KANUN Kanun Numarası : 3071 Kabul Tarihi : 1/11/1984 Resmî Gazete : 10.11.1984/18571 Ek ve Değişiklikler: 1)K.No: 4778/2.1.2003 11.1.2003/24990 RG Amaç: Madde 1 – (Değişik: 2/1/2003-4778/23 md.) Bu Kanunun amacı, Türk vatandaşlarının ve Türkiye'de ikâmet eden yabancıların kendileriyle veya kamu ile ilgili dilek ve şikâyetleri hakkında, Türkiye Büyük Millet Meclisine ve yetkili makamlara yazı ile başvurma haklarının kullanılma biçimini düzenlemektir. Kapsam: Madde 2 – (Değişik: 2/1/2003-4778/24 md.) Bu Kanun, Türk vatandaşları ve Türkiye'de ikâmet eden yabancılar tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi ile idarî makamlara yapılan dilek ve şikâyetler hakkındaki başvuruları kapsar. Dilekçe hakkı: Madde 3 – Türk vatandaşları kendileriyle veya kamu ile ilgili dilek ve şikâyetleri hakkında, Türkiye Büyük Millet Meclisine ve yetkili makamlara yazı ile başvurma hakkına sahiptirler. (Ek: 2/1/2003-4778/25 md.) Türkiye'de ikamet eden yabancılar karşılıklılık esası gözetilmek ve dilekçelerinin Türkçe yazılması kaydıyla bu haktan yararlanabilirler. Dilekçede bulunması zorunlu şartlar: Madde 4 – (Değişik: 2/1/2003-4778/26 md.) Türkiye Büyük Millet Meclisine veya yetkili makamlara verilen veya gönderilen dilekçelerde, dilekçe sahibinin adı-soyadı ve imzası ile iş veya ikametgâh adresinin bulunması gerekir. Gönderilen makamda hata: Madde 5 – Dilekçe, konusuyla ilgili olmayan bir idari makama verilmesi durumunda, bu makam tarafından yetkili idari makama gönderilir ve ayrıca dilekçe sahibine de bilgi verilir. İncelenemeyecek dilekçeler: Madde 6 – Türkiye Büyük Millet Meclisine veya yetkili makamlara verilen veya gönderilen dilekçelerden; a) Belli bir konuyu ihtiva etmeyenler, b) Yargı mercilerinin görevine giren konularla ilgili olanlar,
c) 4. maddede gösterilen şartlardan herhangi birini taşımayanlar, İncelenemezler. Dilekçenin incelenmesi ve sonucunun bildirilmesi: Madde 7 – (Değişik: 2/1/2003-4778/27 md.) Türk vatandaşlarının ve Türkiye'de ikamet eden yabancıların kendileri ve kamu ile ilgili dilek ve şikâyetleri konusunda yetkili makamlara yaptıkları başvuruların sonucu veya yapılmakta olan işlemin safahatı hakkında dilekçe sahiplerine en geç otuz gün içinde gerekçeli olarak cevap verilir. İşlem safahatının duyurulması halinde alınan sonuç ayrıca bildirilir. Türkiye Büyük Millet Meclisine yapılan başvuruların incelenmesi: Madde 8 – (Değişik: 2/1/2003-4778/28 md.) TBMM’ye gönderilen dilekçelerin, Dilekçe Komisyonunda incelenmesi ve karara bağlanması altmış gün içinde sonuçlandırılır. İlgili kamu kurum veya kuruluşları Türkiye Büyük Millet Meclisi Dilekçe Komisyonunca gönderilen dilekçeleri otuz gün içinde cevaplandırır. İnceleme ve karara bağlamanın esas ve usulleri Türkiye Büyük Millet Meclisi İç tüzüğünde gösterilir. Kaldırılan hüküm: Madde 9 – 26 Aralık 1962 tarih ve 140 sayılı Türk Vatandaşlarının Türkiye Büyük Millet Meclisine Dilekçe ile Başvurmaları ve Dilekçelerin İncelenmesi ile Karara Bağlanmasının Düzenlenmesine Dair Kanun yürürlükten kaldırılmıştır. Geçici Madde 1 – (3071 sayılı Kanunun kendi numarasız geçici maddesi olup teselsül için numaralandırılmıştır.) Türkiye Büyük Millet Meclisi İç tüzüğünde gerekli değişiklikler yapılıncaya kadar, 140 sayılı Türk Vatandaşlarının Türkiye Büyük Millet Meclisine Dilekçe ile Başvurmaları ve Dilekçelerin İncelenmesi ile Karara Bağlanmasının Düzenlenmesine Dair Kanunun Dilekçe Komisyonunun çalışma esas ve usullerine ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunur. Yürürlük: Madde 10 – Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme: Madde 11 – Bu Kanun hükümlerini Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı ile Bakanlar Kurulu yürütür.
3 Kaynak: tdk.gov.tr
09.09.2013
FMV ÖZEL AYAZAĞA IŞIK LİSESİ MÜDÜRLÜĞÜNE
SARIYER/İSTANBUL
Okulunuzda Türk dili ve edebiyatı öğretmeni olarak görev yapmaktayım. Yıllık plan dâhilinde
06.11.2013 Salı günü 08.05-13.05 saatlerinde 9A ve 9B sınıflarının katılımıyla öğrencilerimizde
kütüphane bilincini oluşturmak, onlara kütüphane kullanma alışkanlığını kazandırmak
amacıyla “Süleymaniye Yazma Eserler Kütüphanesi”ne bir gezi yapmayı planlıyoruz.
Gereğini olurlarınıza saygılarımla arz ederim.
ADRES İMZA
Zafer YAZ
4 Kaynak: tdk.gov.tr
YAZIM KURALLARI
BÜYÜK HARFLERİN KULLANILIŞI
1-Cümleler büyük harfle başlar:
Biz, yazları bu gölün kenarına pikniğe geliriz.
UYARI: İki çizgi arasındaki açıklama cümleleri
büyük harfle başlamaz:
Sanatçı -annesini küçük yaşlarda kaybettiğinden
olmalı- bütün şiirlerinde anne sevgisinden söz ediyor.
2-Hitaplar büyük harfle başlar:
Değerli Öğrenciler, Sayın Valim, Sevgili Anneciğim
3-Özel isimler (kitap, dergi, gazete, insan, millet, dil,
din, mezhep, devlet, gezegen, yıldız, şehir, sokak,
cadde, ova, ırmak, kurum, kuruluş vb. adlar) büyük
harfle başlar:
Mehmet Âkif Ersoy, Zirve, Radikal, Sivas, Karabaş,
Vatan yahut Silistre, Kanarya Mahallesi, Çınaraltı
Sokağı, Sakarya Irmağı, Eğridir Gölü, Tuz Gölü,
Erciyes Dağı, Bafra Ovası, Türk Dil Kurumu, Türk Dış
Ticaret Vakfı, Alman,Protestanlık, Türkiye Cumhuriyeti,
Türkçe, İslamiyet
UYARI: Özel ada dâhil olmayan dergi, gazete gibi
isimler küçük yazılır:
Varlık dergisi, Sabah gazetesi
UYARI: Özel ada dâhil olmayıp tamlama kuran
şehir, il, ilçe, bucak, belde, köy vb. sözler küçük
harfle başlar:
Ankara ili, Safranbolu ilçesi, Ilıca köyü vb.
Bir özel ada bağlı unvan sıfatları, saygı sözcükleri,
takma adlar ve özel isimden türeyen sözcükler
büyük harfle başlar:
Salih Bey, Suat Efendi, Binbaşı Yalçın, Doktor Recep,
Kayserili, Türkçülük, Osmanlılar
UYARI: Akrabalık bildiren kelimeler büyük harfle
başlamaz:
Nurdan abla, Ayşe teyze, Azime nine, Ragıp dayı
UYARI: Akrabalık bildiren kelimeler başa
geldiğinde lakap yerine kullanıldığı için büyük
harfle başlar:
Dayı Kemal, Hala Sultan, Nene Hatun, Baba Gündüz
5-Dünya, güneş, ay sözcükleri coğrafi terim olduğu
zaman büyük harfle başlar, diğer zamanlarda küçük
harfle başlar:
Bugün Güneş tutulması olacakmış.
Onun odası güneş görmüyor.
6-Bir tarihe bağlı gün ve ay adları büyük harfle
başlar:
29 Nisan 1972, 13 Kasım Salı, Haziran 2011’de
7-Yön isimleri başta olursa büyük, sonda olursa
küçük harfle başlar:
Doğu Karadeniz > Karadeniz’in doğusu
Kuzey Afrika > Afrika’nın kuzeyi
UYARI: Yön adları; belli devletleri, ulusları, kültürleri
karşıladığında büyük harfle başlar:
Topluma yön veren bazı düşünürler Doğu’dan çıkmıştır.
Bu dönemde birçok yazarımız Batı’da eğitim görmüştür.
8-Kanun, tüzük, yönetmelik, yönerge, genelge
adlarının her kelimesi büyük harfle başlar:
Medeni Kanun, Borçlar Hukuku (kanun), Telif Hakkı
Yayın ve Satış Yönetmeliği
9-Tarihî olay, çağ ve dönem adları büyük harfle
başlar:
Tanzimat Dönemi, Yükselme Devri, Millî Mücadele, Cilalı
Taş Devri, İlk Çağ, Millî Edebiyat Dönemi, Servetifünun
Dönemi
UYARI: Tarihî dönem bildirmeyip tür veya tarz
bildiren terimler küçük harfle başlar: halk şiiri, halk
edebiyatı, eski Türk edebiyatı, divan şiiri, divan edebiyatı,
Türk sanat müziği, Türk halk müziği, tekke edebiyatı
5 Kaynak: tdk.gov.tr
10-Yer bildiren özel isimlerde de kısaltmalı söyleyiş
söz konusu olduğu zaman, kelime başında büyük
harf kullanılır:
Hisar’ı gezerken fotoğraf çektirdik.
Boğaz’dan geçen gemilerin sayısı arttı.
11- Kurum, kuruluş, kurul, merkez, bakanlık,
üniversite, fakülte, bölüm, kanun, tüzük,
yönetmelik vb.ni bildiren kelimeler, belli bir kurum
vb. kastedildiğinde büyük harfle başlar:
Bu hafta Meclis, yeni kanunları ele alacak.
Bu yıl Kurum, etimolojik sözlük hazırlama kararı aldı.
Bazı üyeler Yönetmelik’in 2’nci maddesine itiraz ettiler.
ALIŞTIRMA:
Aşağıdaki cümlelerde büyük harflerin kullanımıyla
ilgili yapılan yazım yanlışlarını gösteriniz.
Annem, kardeşime, “şimdi okula gitmelisin.” dedi.
Sayın seyirciler, birazdan programımıza kaldığımız
yerden devam edeceğiz.
Okurlar, “Mai Ve Siyah” adlı romanın yeni baskısını
beğenmedi.
Bugün coğrafya dersinde Ağrı dağını işledik.
Bizim Mahallede değil, Doğancılar Mahallesi’nde
oturuyormuş.
Markete biraz önce Halit usta uğramıştı.
13 kasım pazartesi günü arkadaşlarla buluşacağız.
Bugün ülkemizin Batı bölgeleri yağmurlu geçecek.
Bizim firma da Zeytinburnu İlçesinde bir temsilcilik
açacak.
Bu şairimiz Tanzimat Edebiyatı döneminde eserler
vermiştir.
“MI, Mİ”NİN YAZIMI
“mı, mi” her zaman kendinden önceki sözcükten ayrı
yazılır. Ancak kendinden sonra gelen eklere bitişik
yazılır.
Yarın onlara uğrayacak mısın?
Yeni eşyalar geldi mi evin havası değişecek.
Odasında güzel mi güzel bir kitaplık vardı.
UYARI: “mı, mi”, özel isimlerden sonra gelse de
kesme işaretiyle ayrılmaz:
Oraya Murat’mı gidecek? (yanlış)
Oraya Murat mı gidecek. (doğru)
“DE, DA”NIN YAZIMI
Bağlaç olan “de, da” her zaman ayrı yazılır ve bu
bağlacın “te, ta” şekli yoktur.
Durum (hal) eki olan “-de, -da” ise bitişik yazılır ve
“-te, -ta” şekli vardır.
UYARI: “de, da” bağlacı özel isimlerden sonra
gelse de kesme işaretiyle ayrılmaz.
Bu duyguları Faruk Nafiz’de dile getirmiştir. (yanlış)
Bu duyguları Faruk Nafiz de dile getirmiştir. (doğru)
SAYILARIN YAZIMI
Sayılar, yazıyla yazıldığında her sözcük ayrı yazılır:
on iki, yüz otuz üç, iki bin üç, iki milyon yüz yedi bin
Sayılardan sonraki ekler ünsüz uyumuna uyar ve
kesme işaretiyle ayrılır.
1970'den (yanlış), 1970'ten (doğru)
1960'da (yanlış), 1960'ta (doğru)
7'inci (yanlış), 7'nci (doğru)
8'te (yanlış), 8'de (doğru)
6 Kaynak: tdk.gov.tr
“Kİ”NİN YAZIMI
Bağlaç olan “ki” ayrı yazılır.
Anladım ki yine beni üzeceksin
Öyle bir şiir ki insanı çarpıyor adeta.
İlgi adılı olan “-ki” ve sıfat yapan “-ki” bitişik yazılır.
Bizim mahalle, sizinkinden daha temiz.
Elindeki dergiyi bize uzattı.
KISALTMALARIN YAZIMI
Özel isimlerin kısaltmalarında büyük harfler
kullanılır ve her kelimenin ilk harfi alınır:
THY, TDK, ODTÜ, İSKİ
UYARI: Kısaltmalara gelen ekler, kısaltmanın
okunuşuna göre getirilir ve kesme işareti ile ayrılır:
TBMM’ye, ABD’den, TV’de, MEB’i
AYRI VE BİTİŞİK YAZIMLAR
1-Ses düşmesi ya da ses türemesi gibi bir ses
olayına uğrayan birleşik sözcükler bitişik yazılır:
kahvaltı, zannetmek, kaybetmek, hapsolmak
2-Kurallı birleşik fiiller, anlamca kaynaşmış bazı
fiiller bitişik yazılır.
atıvermek, alabilmek, bakakalmak, süregelmek
varsaymak, öngörmek, başvurmak, vazgeçmek
3-Ara yönleri belirten sözcükler bitişik yazılır:
güneybatı, kuzeydoğu, güneydoğu
4-“hane” sözcüğüyle yapılan birleşik isimler bitişik
yazılır:
muayenehane, ameliyathane, yatakhane, yazıhane,
dershane
UYARI: “-a” sesiyle biten bazı sözcüklere gelen
“hane” sözcüğündeki “-ha” hecesi düşer.
hastane, eczane, pastane, postane
5-Pekiştirilmiş sözcükler bitişik yazılır:
mosmor, tertemiz, kıpkırmızı, masmavi
güpegündüz, çepeçevre, yapayalnız
karmakarışık, paramparça, darmadağınık
6-İkilemeler ayrı yazılır:
yavaş yavaş, gide gele, göz göze, omuz omuza
yüz yüze, bile bile, yan yana, günden güne
UYARI: İkilemeler bir varlığa veya kavrama ad
olduğunda bitişik yazılır:
gırgır, dırdır, çıtçıt, patpat, şakşak
7-Sözcüklerden her ikisi veya ikincisi, birleşme
sırasında benzetme yoluyla anlam değişmesine
uğradığında bitişik yazılır:
Bitki: aslanağzı, keçiboynuzu, kuşburnu
Hayvan: danaburnu (böcek), akbaş (kuş),
Yiyecek: kuşlokumu (kurabiye), bülbülyuvası (tatlı)
Gök cisimleri: Arıkovanı, Büyükayı (yıldız kümesi)
Renk: gülkurusu, kavuniçi, baklaçiçeği, balköpüğü
8-Somut olarak yer bildirmeyen alt, üst ve üzeri
sözlerinin sona getirilmesiyle kurulan birleşik
sözcükler bitişik yazılır:
ayakaltı, bilinçaltı; akşamüstü, akşamüzeri, ayaküstü,
gerçeküstü, olağanüstü, öğleüstü, öğleüzeri, suçüstü,
yüzüstü
9-Dilimizde her iki ögesi de asıl anlamını koruduğu
hâlde yaygın bir biçimde gelenekleşmiş olarak baş,
başı, ev sözcükleriyle kurulan birleşik
sözcüklerbitişik yazılır:
başbakan, başkahraman; aşçıbaşı, binbaşı; aşevi,
basımevi, huzurevi, konukevi, yayınevi
10-Birleşme sırasında kelimelerinden hiçbiri veya
ikinci kelimesi anlam değişikliğine uğramayan
birleşik sözcükler ayrı yazılır:
Hayvan: köpek balığı, deve kuşu, hamam böceği
7 Kaynak: tdk.gov.tr
Bitki: eğrelti otu, yer elması, Japon gülü, Antep fıstığı
Nesne: Oltu taşı, kahve değirmeni, su dolabı, duvar
saati, kol saati, yemek masası, el kitabı, İngiliz
anahtarı, alt geçit, tüp geçit, üst geçit, dolma kalem
11-Yol ve ulaşımla ilgili birleşik kelimeler ayrı
yazılır:
Arnavut kaldırımı, çevre yolu, deniz yolu, hava yolu,
kara yolu, keçi yolu
12-Durum, olgu ve olay bildiren sözlerden biriyle
kurulan birleşik kelimeler ayrı yazılır:
açık oturum, açık öğretim, ana dili, çıkış yolu, dil birliği,
güç birliği, iş birliği, yer çekimi
13-Yuvar ve küre sözleriyle kurulan birleşik
kelimeler ayrı yazılır:
göz yuvarı, yer yuvarı; hava küre, yarım küre
14-Yiyecek, içecek adlarından biriyle kurulan
birleşik kelimeler ayrı yazılır:
bohça böreği, su böreği, meyve suyu, kaşar peyniri
15- “Dış, iç, sıra” sözleriyle oluşturulan birleşik
kelime ve terimler ayrı yazılır:
çağ dışı, kanun dışı, olağan dışı, yasa dışı, hafta içi,
yurt içi, aklı sıra, ardı sıra, peşi sıra
16-Somut olarak yer belirten alt ve üst sözleriyle
oluşturulan birleşik kelime ve terimler ayrı yazılır:
deri altı, su altı, toprak altı, yer altı (yüzey); arka üstü,
baş üstü, böbrek üstü bezi, tepe üstü (trafikte)
17-Alt, üst, ana, ön, art, arka, yan, karşı, iç, dış, orta, büyük, küçük, sağ, sol, peşin, bir, iki, tek, çok, çift sözlerinin başa getirilmesiyle oluşturulan birleşik kelime ve terimler ayrı yazılır: alt yazı, üst kat; ana bilim dalı, ön söz, ön yargı, yan
cümle, karşı görüş, iç savaş, iç tüzük, dış hat, orta
oyunu, büyük baba, küçük harf
UYARI: Çiçek dışında anlamlar taşıyan baklaçiçeği (renk), narçiçeği (renk), suçiçeği (hastalık); ot dışında anlamlar taşıyan ağızotu (barut), sıçanotu (arsenik); ses düşmesine uğramış olan çöreotu ve yaygın bir biçimde gelenekleşmiş olan semizotu, dereotu, sivrisinek ve karasinek gibi sözcükler bitişik yazılır.
EK EYLEMİN YAZIMI
Bitişik de yazılabilir, ayrı da yazılabilir.
Üzerindeki elbise yeniymiş. > yeni imiş
Son romanının anlatımı sadeydi. > sade idi
Onlar eve gelmemişse haber verelim. > gelmemiş ise
SATIR SONU YAZIMI
Satır sonuna sığmayan birleşik sözcükler tek
sözcük gibi hecelenir.
..................................................................................il-
kokul (doğru)
................................................................................ilk-
okul (yanlış)
Satır sonunda biten özel adlardan sonra kesme
işareti konulduktan sonra kısa çizgi (-) konulmaz.
..………………………………..........................Salihli’
ye (doğru)
…...........…………………………...................Salihli’-
ye (yanlış)
NOT:
8 Kaynak: tdk.gov.tr
NOKTALAMA İŞARETLERİ
NOKTA (.)
Anlamca tamamlanmış cümlelerin sonunda
kullanılır:
Buraya gelirken çiçekçiden bir demet çiçek aldım.
Bazı kısaltmaların sonunda kullanılır:
Dr. (Doktor), Bşk. (Başkan), dk. (dakika)
Sayılardan sonra “-ncı” ekinin yerine kullanılır:
100. yıl, 7. sınıf, 158. sayfa
Rakamlar arasında çarpı işareti yerine kullanılır:
15.20=300
Arka arkaya sıralandıkları için virgülle veya çizgiyle
ayrılan rakamlardan yalnızca sonuncu rakamdan
sonra nokta konur:
5, 8 ve 11. maddeler; XIII - XVII. yüzyıllar arasında
Ay adları yazıyla da yazılabilir. Bu durumda ay
adlarından önce ve sonra nokta kullanılmaz:
19 Mayıs 1919, 29 Ekim 1923
Tarihlerde gün, ay, yıl bildiren sayıların arasına
konur:
04.10.1983, 27.01.2008
Saat ile dakika arasına konur:
Toplantı 14.00'te başladı.
VİRGÜL (,)
Eş görevli sözcük ya da sözcük gruplarının
arasında kullanılır:
Gurbette ailemi, dostlarımı çok özlemiştim.
Sıralı cümleyi oluşturan cümleleri ayırmada
kullanılır:
Sabah erkenden yola çıktık, bir görevli bize rehberlik
yaptı.
Cümlede özellikle belirtilmek istenen, söylenirken
biraz durularak vurgulanan ögelerden sonra
kullanılır:
Çocuklar, yolcu otobüsünün etrafında toplandılar.
Bir sözcüğün kendisinden sonra gelen sözcük veya
sözcük gruplarıyla yapı ve anlam bakımından
bağlantısı olmadığını göstermek ve anlam
karışıklığını önlemek için kullanılır:
Genç, doktordan yardım istedi.
Ara sözlerin başında ve sonunda kullanılır:
Adamcağız, iki gündür uyumadığından olmalı,
kendisini çok yorgun hissediyordu.
Tırnakla gösterilmeyen alıntı sözlerin sonunda
kullanılır:
Yolculara, bir saat içinde otobüs hareket edecek, dedi.
Konuşma çizgisinden ve aktarma cümlelerden
önce konabilir:
Kadın pencereyi açtı. Sokakta oynayan çocuklarına,
– Akşam oldu, eve gelin artık, dedi.
UYARILAR
Tekrarlı bağlaçlardan önce ve sonra virgül konmaz:
Gerek şiirde gerek öyküde özgün bir söyleyişe ulaşmış
bir sanatçıdır o.
Cümlede pekiştirme ve bağlama görevinde
kullanılan da / de bağlacından sonra virgül konmaz:
Dün akşam eve gelmiş de bizi evde bulamamış.
Mı / mi soru ekinden sonra virgül konmaz:
Bahar geldi mi buralar rengârenk çiçeklerle donanırdı.
Şart eki (-se/-sa)nden sonra virgül konmaz:
Yurt dışına gidersem dil eğitimimi tamamlayacağım.
Metin içinde “-erek/-arak, -ıp/-ip/-up/-üp, -
madan/-meden, -ken, -dıkça/-dikçe eklerinden
sonra virgül konmaz:
İnsanlarla olan sorunlarınızı konuşarak halletmelisiniz.
9 Kaynak: tdk.gov.tr
NOKTALI VİRGÜL (;)
Sıralı cümleleri birbirinden ayırmak için kullanılır:
Kel ölür, sırma saçlı olur; kör ölür, badem gözlü olur.
Ögeleri arasında virgül bulunan sıralı cümleleri
birbirinden ayırmak için konur:
Bahçemizde vişne, kayısı, ayva ağaçları vardı; annem
bunlardan reçel, marmelat, komposto yapardı.
Virgülle ayrılmış bölümler arasında kullanılır:
Bugün balkonu, koridoru, merdiven boşluğunu; yarın
da mutfağı, salonu, diğer odaları boyarız.
Özneyi, içinde virgüller bulunan ögeden ayırmada
kullanılır:
Kartepe; Uludağ, Erciyes, Palandöken gibi en gözde
kayak merkezlerinden biridir.
Adlaşmış sıfatın, sıfat gibi anlaşılmaması için
virgülün yetersiz kaldığı durumlarda adlaşmış
sıfattan sonra kullanılır:
İhtiyar; hasta eşinin yanından bir an olsun ayrılmadı.
İKİ NOKTA (:)
Konuşma çizgisinden önce kullanılabilir:
Doktor, hastaya seslendi:
– Ameliyatınız çok başarılı geçti.
Açıklaması yapılacak veya örnek verilecek sözün
ya da cümlenin sonuna konur:
Uyak: Şiirlerde dize sonlarındaki ses benzerliği.
Sözcükler kök yönüyle ikiye ayrılır: Adlar ve eylemler.
Yazınsal yapıtlardaki karşılıklı konuşmalarda
konuşan kişinin adından sonra kullanılır:
Koro: Ey talihsiz bir babanın evladı, Elektra!
Ne bitmez tükenmez gözyaşlarıyla ağlıyorsun.
Elektra: Ey soylu ailelerin kızları!
Acımı avutmak için buraya geldiniz.
UYARI: İki noktadan sonra açıklama yapılacaksa
açıklama büyük harfle, devam eden örnekler
sıralanacaksa örnekler küçük harfle başlar.
Sanatçının öykülerinin ilham kaynakları şunlardır:
Çocukluğu ve maceralarla dolu yaşamı.
Burada pek çok meyve yetişir: elma, armut, kayısı...
ÜÇ NOKTA (...)
Olaylar, nitelikler, adlar, örnekler sıralandıktan
sonra benzerlerinin de var olduğunu belirtmek için
kullanılır:
Müzede Osmanlı sanatının en güzel örnekleri
sergileniyor: hat, tezhip, ebru, seramik, minyatür...
Eksiltili (bitirilmemiş) cümlelerin sonunda
kullanılır.
Kanlıca’da pırıl pırıl bir bahar sabahı...
Söylenmek istenmeyen sözcüklerin yerine
kullanılır.
İşin aslını ... Bey’den öğrendik.
Alıntılardaki atlamaları göstermek için kullanılır.
Emniyet müdürü, “... Denetimler arttıkça trafik kazaları
da azalıyor.” dedi.
ÜNLEM İŞARETİ (!)
Ünlem bildiren sözcüklerin, seslenmelerin ve
cümlelerin sonuna konur:
Ne şirin bir bebek bu böyle!
Tüh, vapuru yine kaçırdık!
Alay, kinaye veya küçümseme anlamı
kazandırılmak istenen sözden hemen sonra yay
ayraç içinde ünlem işareti kullanılır:
İşe her sabah vaktinde (!) geliyormuşsun.
SORU İŞARETİ (?)
Soru anlamı taşıyan cümle ve sözcüklerin sonuna
konur:
Oraya en kısa sürede nasıl gidebiliriz? Doğum
tarihiniz?
10 Kaynak: tdk.gov.tr
Sıralanmış sorularda bölümler virgülle ayrılır, soru
işareti cümlenin sonuna konur.
Yağmura mı yakalandınız, şemsiyeniz yok muydu,
niçin bir yere sığınmadınız?
Kanıtlanmamış bilgilerin yanında, ayraç içinde
kullanılır.
Karacaoğlan (? - ?) halk edebiyatımızın en önemli
ozanlarından biridir.
UYARI: Soru eki veya soru sözcüğü bulunan ancak
soru anlamı taşımayan cümlelerde soru işareti
kullanılmaz.
Yarışmada kaç kişi finale kaldı, bilmiyorum.
TIRNAK İŞARETİ (“ ”)
Aktarma cümlelerin başında ve sonunda kullanılır:
Albert Einstein, “İnsan aklın sınırlarını zorlamadıkça
hiçbir şeye erişemez.” diyor.
Öğretmenimiz, “Kitap sizin en iyi arkadaşınızdır.”
demişti.
Cümle içinde vurgulanmak istenen sözler, terimler
tırnak içine alınır:
Bugün derste “üçgen” konusunu işleyeceğiz.
Bir yazar için “ödül” her şey değildir.
Yapıt adları, yazı başlıkları yazı içinde tırnak
arasında verilir:
İlk tarihi roman “Cezmi”dir.
Şair, “Han Duvarları” adlı şiiriyle dikkat çekmiştir.
TEK TIRNAK İŞARETİ (‘)
Bir alıntının içinde başka bir alıntıyı göstermek
veya bir sözcük ya da sözü vurgulamak için
kullanılır.
Öğretmenimiz, “Ahmet Hamdi’nin ‘Beş Şehir’ adlı
eserini okumalısınız.” dedi.
KESME İŞARETİ (’)
Özel adlara eklenen çekim eklerinden önce
kullanılır:
Yalova’da bu yıl yaz şenlikleri düzenlenecek.
UYARI: Özel adlara getirilen yapım ekleri, çokluk
eki ve bunlardan sonra gelen diğer ekler kesmeyle
ayrılmaz:
Türklerin Ahmet Haşimler
İzmirliye Erdallarla
UYARI: Sonunda 3. teklik kişi iyelik eki olan özel ada, bu ek dışında başka bir iyelik eki getirildiğinde kesme işareti konmaz: Boğaz Köprümüzün güzelliği, Amik Ovamızın bitki örtüsü, Kuşadamızdaki liman vb.
Kısaltmalara getirilen eklerden önce kullanılır:
GAP’ın TDK’nin
TRT’de TCDD’nin
İTÜ’ye TÜBİTAK’tan
Sayılara getirilen eklerden önce kullanılır:
177’nci 1983’te 21.45’te
Belirtilmek istenen harf veya sözcükten sonra
kullanılır:
Türkçede, b ünsüzüyle karşılaşan n’nin değişerek m’ye
dönüştüğü görülür.
Şiirlerde ölçü gereği düşürülen seslerin yerine
kullanılır:
Karac’oğlan devranım var, demim var
Özel adlar için yay ayraç içinde bir açıklama
yapıldığında kesme işareti yay ayraçtan önce
kullanılır ancak cins isimler için yapılacak
açıklamalarda kesme işaretine gerek yoktur:
Tarık Buğra’nın (1918–1994) çok sayıda romanı vardır.
Sanat yaşamı boyunca hikâyeye (öykü) önem verdi.
11 Kaynak: tdk.gov.tr
Saray, köşk, han, kale, köprü, anıt vb. adlarına
eklenen çekim eklerinden önce kullanılır:
Dolmabahçe Sarayı’nın, Çankaya Köşkü’ne, Sait Halim
Paşa Yalısı’ndan, Ankara Kalesi’nden, Horozlu Han’ın,
Galata Köprüsü’nün, Bilge Kağan Abidesi’nde,
Çanakkale Şehitleri Anıtı’na
Yer bildiren özel isimlerde kısaltmalı söyleyiş söz
konusu olduğu zaman ekten önce kesme işareti
kullanılır:
Hisar’dan (Anadolu Hisarı, Rumeli Hisarı)
Boğaz’dan (İstanbul Boğazı, Çanakkale Boğazı)
Kişi adlarından sonra gelen saygı sözlerine
getirilen ekleri ayırmak için konur:
Cemal Efendi’ye, Enver Paşa’ya, Nihat Bey’e, Nihal
Hanım’dan,
UYARILAR
Özel adlar yerine kullanılan “o” zamiri cümle içinde
büyük harfle yazılmaz ve kendisinden sonra gelen
ekler kesme işaretiyle ayrılmaz:
Bu konuda onun düşüncelerini önemsiyorum.
Kurum, kuruluş, kurul ve iş yeri adlarına gelen ekler
kesmeyle ayrılmaz:
Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Dekanlığına
Bakanlar Kurulunun
Türkiye Büyük Millet Meclisine
İstanbul Şehir Tiyatrolarının
Güzel Sanatlar Akademisinde
Unvanlar özel adın yerini tuttuğunda unvanlara
gelen ekler kesmeyle ayrılmaz:
Cumhurbaşkanına
Başbakana
Marmara Üniversitesi Rektöründen
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanına
Sonunda nokta bulunan kısaltmalarla üs işaretli
kısaltmalar kesmeyle ayrılmaz. Bu tür
kısaltmalarda ek noktadan ve üs işaretinden sonra,
sözcüğün ve üs işaretinin okunuşuna uygun olarak
yazılır:
Alm.dan (Almancadan)
cm³e (santimetre küpe)
İng.yi (İngilizceyi)
m²ye (metre kareye)
vb.leri (ve benzerleri)
6³ten (altı üssü üçten)
Akım, çağ ve dönem adlarından sonra gelen ekler
kesmeyle ayrılır:
Buzul Çağı’ndan, Yontma Taş Devri’ne, Eski Çağ’ın,
Yükselme Dönemi’nin, Cumhuriyet Dönemi Türk
Edebiyatı’na
UZUN ÇİZGİ ( – )
Konuşma metinlerinde cümlelerin veya sözlerin
başında kullanılır.
Hasta yakınları görevliye sorar:
– Geçmiş olsuna geldik, hastamızı görebilir miyiz?
YAY AYRAÇ ( ( ) )
Açıklayıcı nitelikteki sözler ayraç içine alınır:
Ben o tarihte (6 Kasım 1974) doğmuştum.
Yabancı sözcüklerin okunuşu ayraç içinde
gösterilir:
Shakespeare (Şekspir)
Tiyatro yapıtlarında ve senaryolarda konuşanın
hareketlerini, durumunu açıklamak ve göstermek
için kullanılır:
İhtiyar – (Yavaş yavaş Kaymakama yaklaşır.) Ne oluyor
beyefendi?
Allah rızası için bana da anlatın.
Bir sözcüğün eş anlamlısı parantez içinde
gösterilir:
Benzetme (teşbih) edebiyatta en çok kullanılan
sanattır.
Kişilerin doğum ve ölüm tarihleri ayraç içinde
gösterilir:
Namık Kemal (1840-1888) birçok türde eser vermiştir.
12 Kaynak: tdk.gov.tr
KÖŞELİ AYRAÇ ( [ ] )
Ayraç içinde ayraç kullanılması gereken
durumlarda yay ayraçtan önce köşeli ayraç
kullanılır:
Orhan Kemal [Mehmet Raşit Öğütçü (1914-1970)]
edebiyatımıza toplumcu çizgide özgün yapıtlar
kazandırmıştır.
KISA ÇİZGİ (-)
Satır sonunda sözcükler bölündüğünde kullanılır.
..................................................................................il-
kokul
Ara sözlerin ya da ara cümlelerin başında ve
sonunda kullanılır:
Aklında kalsın diye -pek aklında kalmaz ya-
hatırlatıyorum.
Birbiriyle ilişkili tarih, ulus adları ve isimler
arasında kullanılır:
Türk-Yunan ilişkileri
2005-2006 öğretim yılı
Ankara-İstanbul kara yolu
Yalova-Yenikapı feribotu
Galatasaray-Fenerbahçe karşılaşması
Sözcüklerin köklerini ve eklerini gösterirken
kullanılır:
gel-di-ler
yaş-lı-lar-dan
deniz-ci-lik-te
Fiillerin sonunda mastar eki yerine kullanılır:
gel-, gör-, bil-, bul-, sev-
Matematikte çıkarma işareti olarak kullanılır:
150-50=100
NOT:
13 Kaynak: tdk.gov.tr
SES BİLGİSİ
BÜYÜK ÜNLÜ UYUMU (Kalınlık-İncelik Uyumu)
Bir sözcüğün ilk hecesinde kalın bir ünlü (a, ı, o, u)
varsa daha sonraki hecelerde de kalın; ince bir ünlü (e,
i, ö, ü) varsa daha sonraki hecelerde de ince ünlü
bulunur:
çiçek, balık, yürek, yuva...
KÜÇÜK ÜNLÜ UYUMU
(Düzlük-Yuvarlaklık Uyumu)
a) Düz ünlülerden (a, e, ı, i) biriyle oluşan bir heceyi,
yine düz ünlülerden (a, e, ı, i) oluşan bir hece izler.
yapıt, bilmek, yeni...
b) Yuvarlak ünlülerden (o, ö, u, ü) biriyle oluşan bir
heceyi, ya düz-geniş (a, e) ya dar-yuvarlak (u, ü)
ünlülerden oluşan bir hece izler.
bulut, yüzmek, konak, yoğurt...
ÜNSÜZLERİN ÖZELLİKLERİ
SÜREKSİZ SÜREKLİ
SERT p, ç, t, k f, h, s, ş
YUMUŞAK b, c, d, g ğ, j, l, m, n, r, v, y, z
ÜNSÜZ YUMUŞAMASI (ÜNSÜZ DEĞİŞİMİ)
“p, ç, t, k” ünsüzleriyle biten sözcükler, ünlü ile
başlayan bir ek aldığında ya da ünlü ile başlayan bir
sözcükle birleştiğinde sondaki “p, ç, t, k” sert
ünsüzleri, yumuşayarak “b, c, d, g, ğ” olur. Buna
ünsüz yumuşaması denir.
dolap-ın > dolabın
kanat-ı > kanadı
ayak-a > ayağa
yamaç-ı > yamacı
kayıp olmak > kaybolmak
UYARILAR:
1-Tek heceli sözcüklerde genellikle yumuşama
görülmez.
ip-i, süt-ü, ot-u, çek-i, et-i, süt-ü, yük-ü
2- Bazı tek heceli sözcüklerde yumuşama görülür.
cep-i > cebi, çok-u > çoğu, tat-ı > tadı, dip-ı > dibi
3- Yabancı kökenli sözcüklerde genellikle
yumuşama görülmez.
devlet-i, cennet-i, sanat-ın, millet-e, roket-i, basket-i
4- Özel isimlerde yumuşama, konuşurken olur
fakat bu, yazımda gösterilmez.
Karabük’ün, Ayvalık’a, Ahmet’e, Zeynep’e
5- Bazı türemiş sözcüklerde yumuşama olmaz.
yakıt-ı, yapıt-ı, anıt-ı, boyut-u, konut-u, yaşıt-ın
ALIŞTIRMA:
Aşağıdaki cümlelerde geçen ünsüz
yumuşamalarını gösteriniz.
Bu iyiliğinizi unutmayacağımızdan emin olun.
Bildiğiniz gibi bu onun ilk romanı değil.
Zaman kaybı yaşamamak için sabah uçağıyla
gideceğiz.
ÜNSÜZ BENZEŞMESİ
(ÜNSÜZ UYUMU - ÜNSÜZ SERTLEŞMESİ)
Sert bir ünsüzle (f, s, t, k, ç, ş, h, p) biten sözcüklerden
sonra “c, d, g” yumuşak ünsüzleriyle başlayan bir ek
getirilirse, bu sesler sertleşerek “ç, t, k” sert
ünsüzlerine dönüşür. Buna ünsüz benzeşmesi denir.
kitap-dan > kitaptan ot-cul > otçul
et-gin > etkin çalış-gan > çalışkan
kayıt-cı > kayıtçı yazış-dı > yazıştı
bilet-ci > biletçi 35’den > 35’ten
14 Kaynak: tdk.gov.tr
ALIŞTIRMA:
Aşağıdaki cümlelerde geçen ünsüz benzeşmelerini
gösteriniz.
Ürettiklerimizin yarıdan fazlasını ihraç ettik.
Sanatçı çok sayıda şiiriyle, üretken bir şair olduğunu
ispat etti.
Mektubunda içten yazdığı satırlarıyla bizi ağlattı.
ÜNLÜ DARALMASI
Şimdiki zaman eki (-yor), geniş ünlülerden (a, e) sonra
geldiğinde bu ünlüleri daraltarak “ı, i, u, ü”ye
dönüştürür:
kokla-yor > kokluyor
ara-yor > arıyor
söyle-yor > söylüyor
gülme-yor > gülmüyor
anla-yor > anlıyor
UYARI: “y” kaynaştırma ünsüzü, “de-”, “ye-”, “ne”
(yiyen, yiyecek, diye, diyecek, niye...) sözcükleri
dışında daraltma yapmaz.
almayacak (doğru) bekleyeceğim (doğru)
almıyacak (yanlış) bekliyeceğim (yanlış)
ALIŞTIRMA:
Aşağıdaki cümlelerde geçen ünsüz daralmalarını
gösteriniz.
Saatlerdir dinliyorum ama hiçbir şey anlamadım.
Onun bunları diyebileceğini sanmıyordum.
Yarınki davete bütün öğrencilerin gelmesini istiyorum.
Çocuklar mahalledeki parkta oynuyor.
SES TÜREMESİ
a) Ünsüz Türemesi (İkizleşme): Kimi sözcüklere ünlü
ile başlayan bir ek ya da yardımcı eylem getirildiğinde
ünsüz türemesi olur:
sır - ım > sırrım,
af etmek > affetmek
his - i > hissi,
his etmek > hissetmek
af - ı > affı,
zan etmek > zannetmek
şık - ı > şıkkı,
hal etmek > halletmek
hak - ım > hakkım
b) Ünlü Türemesi : Kimi sözcüklere “-cık, -cik”
küçültme eki eklendiğinde ünlü türemesi görülür:
bir - cik > biricik, genç - cik > gencecik
az - cık > azıcık, dar - cık > daracık
KAYNAŞTIRMA ÜNSÜZLERİ
Türkçe sözcüklerde iki ünlü yan yana bulunmaz. Ünlü
ile biten sözcüklere ünlü ile başlayan bir ek getirilirse
araya “y, ş, s, n” ünsüzleri girer. Bunlara kaynaştırma
ünsüzleri denir:
araba-y-a, iki-ş-er, pasta-s-ı,
kuzu-n-un, rüya-n-ın, sıva-y-ı
UYARI: Bazı sözcüklerde birden çok kaynaştırma
ünsüzü bulunabilir.
odasını > oda-s-ı (iyelik eki)-n-ı (hâl eki)
ALIŞTIRMA:
Aşağıdaki dizelerde geçen kaynaştırma ünsüzlerini
gösteriniz.
Kalkıyor tozlu zaman perdesi her an aradan
Gecenin bitmeye yüz tuttuğu andan beridir
Duyulan gökte kanat, yerde ayak sesleridir
15 Kaynak: tdk.gov.tr
SES DÜŞMESİ (SES KAYBI)
a) Ünlü (Hece) Düşmesi: Son hecesinde dar ünlü (ı,
i, u, ü) bulunan sözcüklere ünlü ile başlayan bir ek
getirilirse son hecedeki dar ünlü düşer. Buna ünlü
düşmesi denir.
burun-um > burnum
akıl-ım > aklım
omuz-u > omzu
resim-i > resmi
alın-ı > alnı
UYARI: Ünlü düşmesi, bazı sözcükler türetilirken
olabilir.
sızı - la > sızla- oyun - a > oyna-
devir - il > devril- uyu - ku > uyku
ileri - le > ilerle- yumurta - la > yumurtla-
sarı- ar > sarar- ayır - ı > ayrı
UYARI: Ünlü düşmesi, birleşik sözcük
oluşturulurken olabilir.
kayıp olmak > kaybolmak
cuma ertesi > cumartesi
hapis etmek > hapsetmek
ne için > niçin
UYARI: İkinci hecesinde dar ünlü bulunan
sözcüklerden ikileme oluşturulurken ses düşmesi
görülmez.
omuz omuza, burun buruna, şehirden şehire
UYARI: İkinci hecesinde dar ünlü bulunan bazı
sözcüklerde ve özel adlarda ses düşmesi görülmez.
kanıt - ı, bilim - e, çizim - e
Gönül’e hediye aldım.
Ufuk’u dün okulda görmedim.
b) Ünsüz Düşmesi: “k” ünsüzü ile biten kimi
sözcüklere bazı yapım ekleri getirildiğinde “k” ünsüzü
düşer.
küçük - cük > küçücük yüksek - l > yüksel-
minik - cik > minicik küçük - l > küçül-
büyük - cek > büyücek ufak - l > ufal-
ALIŞTIRMA:
Aşağıdaki cümlelerde bulunan ünlü ve ünsüz
düşmelerini gösteriniz.
Listedeki birkaç ismi telaffuz edemeyince utandı. Uçaklar iniş yapmak için iyice alçaldı. Programa çağrılmayınca ünlü sanatçı kızdı.
ULAMA
Ünsüzle biten sözcüğün, ünlüyle başlayan sözcüğe
bağlanarak okunmasına ulama denir.
Gönlünü Şirin'in aşkı sarınca
Yol almış hayatın ufuklarınca,
O hızla dağları Ferhat yarınca
Başlamış akmaya çoban çeşmesi
UYARI: İki sözcük arasında herhangi bir noktalama
işareti varsa ulama olmaz.
Örtün, üstüme örtün, serin karanlıkları
“N - M” DEĞİŞİMİ
Türkçede b ünsüzü kendisinden önce gelen n
ünsüzünü m’ye dönüştürür.
saklanbaç > saklambaç
dolanbaç > dolambaç
tenbel > tembel
anbar > ambar
UYARI: Özel adlarda ve birleşik sözcüklerde bu
kural uygulanmaz.
binbaşı, İstanbul, Safranbolu, sonbahar
top related