anadolu‟nun Ġslamlaġma sÜrecĠnde dÂru‟l...

27
ANADOLU‟NUN ĠSLAMLAġMA SÜRECĠNDE DÂRU‟L-HADĠSLER 08-09 Eylül 2012 ÇANKIRI / TÜRKĠYE __________________________________________________________

Upload: others

Post on 06-Jul-2020

3 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: ANADOLU‟NUN ĠSLAMLAġMA SÜRECĠNDE DÂRU‟L HADĠSLERisamveri.org/pdfdrg/G00074/2013/2013_YUCELE.pdf · 2015-12-04 · ANADOLU’NUN İSLAMLAŞMASINDA DARU’L-HADİSLER 168

ANADOLU‟NUN ĠSLAMLAġMA SÜRECĠNDE

DÂRU‟L-HADĠSLER

08-09 Eylül 2012 ÇANKIRI / TÜRKĠYE

__________________________________________________________

Page 2: ANADOLU‟NUN ĠSLAMLAġMA SÜRECĠNDE DÂRU‟L HADĠSLERisamveri.org/pdfdrg/G00074/2013/2013_YUCELE.pdf · 2015-12-04 · ANADOLU’NUN İSLAMLAŞMASINDA DARU’L-HADİSLER 168

EkremYÜCEL*

COĞRAFĠ MERKEZLERĠ BAKIMINDAN

DARU‟L-HADĠSLER

GiriĢ

Sistemli ve fonksiyonel anlamdaki hadis ihtisas medreseleri, kendinden

önce birkaç örnek olmakla birlikte, Nûriyye Dâru‟l-Hadîsi ile baĢlamaktadır. Bu

itibarla mezkûr müessese, dâru'l-hadîslerin miladı olarak kabul edilip, kendinden

sonra vücut bulmuĢ olan aynı türdeki kurumların açılmasına da örnek teĢkil et-

miĢtir.1 Siyasî, dînî ve ilmî pek çok sebebin neticesinde tesis edilen bu ilim ve

kültür kurumları,2 ilk dâru'l-hadîse ev sahipliği yapan ġam'dan baĢlamak suretiy-

le, müslümanların yaĢadığı diğer bölgelerde de sayıca artarak devam etmiĢtir.

Bu tebliğdeki amaç; farklı coğrafî merkezlerdeki dâru'l-hadîslerin ayrı ayrı

ele alınarak incelenmesi, müderrisleri veya müfredatı gibi muhtelif konu baĢlıkla-

rı değil, coğrafî merkezlerine vurgu yapılmasıdır. Bu itibarla aynı coğrafî mer-

kezde bulunan dâru'l-hadîslerden önemli görülenler hakkında bilgi verilerek,

diğerleri sadece ismen zikredilecektir. Hatta Ġstanbul örneğinde olduğu gibi,

sayının çokluğu nedeniyle, bazen de tespit edilenlerden sadece birkaçına iĢaret

etmekle yetinilecektir.

Dâru'l-Hadîslerin coğrafî merkezlerinin tespitinin yapılmasıyla, Ģehir ve

bölgelerin tarihi süreçte üstlendikleri ilim ve kültür merkezi olma özelliği yansı-

tılmıĢ olacaktır. Bununla beraber, hadis ve sünnet malzemesinin anlaĢılması,

yorumlanması ve tedrisine karĢı gösterilen gayretler ortaya çıkarılmıĢ olacaktır.

Zira müslümanların yaĢadığı hemen her yerde mezkûr kurumun tesis edildiği

görülmektedir.

Bu çalıĢmada dâru'l-hadîslerin coğrafî merkezleri;

* ArĢ. Gör., Fırat Üniversitesi Ġlahiyat Fakültesi Hadis Anabilim Dalı. 1 Bu konudaki görüşler için tebliğdeki Nûriyye Dâru'l-Hadisi kısmına bakınız. 2 Tarafımızdan kaleme alınan "Dâru’l-Hadîslerin Doğuşunu Hazırlayan Sebepler" isimli bir

makale yayınlanmak üzere, Hadis Tetkikleri Dergisine gönderilmiştir.

Page 3: ANADOLU‟NUN ĠSLAMLAġMA SÜRECĠNDE DÂRU‟L HADĠSLERisamveri.org/pdfdrg/G00074/2013/2013_YUCELE.pdf · 2015-12-04 · ANADOLU’NUN İSLAMLAŞMASINDA DARU’L-HADİSLER 168

ANADOLU’NUN İSLAMLAŞMASINDA DARU’L-HADİSLER

166

A. Ortadoğu ve Arap Yarımadası,

B. Anadolu,

C. Balkanlar

Ģeklinde üç baĢlık halinde ele alınmıĢtır. Bu tasnifin akabinde Orta Asya,

Ġran ve Hint Alt Kıtası gibi müslümanların yaĢadığı diğer bölgelerde tesis edilmiĢ

olan dâru'l-hadîs müessesesi yok mudur? Ģeklinde bir sorunun gündeme gelmesi

muhtemeldir. Kanaatimiz ve öngörümüz adı geçen diğer coğrafî merkezlerde de

dâru'l-hadîslerin kurulmuĢ olduğu yönündedir. Nitekim Delhi'de Rahmaniye

Dâru'l-Hadîsi'nin olduğu, MiĢkâtu‟l-Mesâbîh'in Ģerhi olan Mir‟âtu‟l-Mefâtîh

müellifi Mübârekfûrî'nin burada öğrencilik ve hocalık yaptığı bilinmektedir.3

Ancak zikri geçen bölgelerin ayrıca ve derinlemesine çalıĢılması neticesinde daha

sağlıklı bilgilerin ortaya çıkacağı da muhakkaktır. Bunun içinse ek çalıĢmalara

ihtiyaç duyulmaktadır. Bu itibarla mezkûr bölgeler çalıĢmanın kapsamı dıĢında

bırakılmıĢtır. Netice itibariyle, tebliğde ele alınan bölgelerin dâru'l-hadîslerin

nihâî merkezleri olmadığı, müslümanların yaĢadığı diğer bölgelerin de muhtemel

birer merkez oldukları gerçeği göz önünde bulundurulmalıdır. Burada serdedilen

görüĢlerin, ulaĢabildiğimiz kaynakların değerlendirilmesi neticesi olduğu dikkate

alınmalıdır.

Konunun anlaĢılabilmesi için izaha muhtaç olan diğer bir husus da, ele

alınan kurumlardan bazılarının dâru'l-hadîs olarak kabul edilip edilemeyeceği

meselesidir. Zira aynı kurum hakkında farklı kaynaklarda muhtelif bilgiler yer

almaktadır. Söz gelimi Baybars'ın ġam'da tesis ettirdiği Zâhiriyye'nin genel müf-

redatlı bir medrese mi? yoksa dâru'l-hadîs mi? olarak ele alınacağıdır. Çünkü

hakkındaki bilgiler farklılık arz etmektedir. ġam bölgesindeki dâru‟l-hadîsler

hakkında temel kaynaklardan biri olan Nuaymî‟nin ed-Dâris isimli eserinde

Zâhiriyye, dâru‟l-hadîsler içerisinde değil genel medreseler arasında ele alınmak-

tadır.4 Bununla beraber, bazı tabakât ve tarih kitapları, ġam Zâhiriyye Dâru‟l-

Hadîsi'nde meĢihatlık görevini üstlenen zevattan bahsetmektedir.5 Bu konuda

takip edeceğimiz metot, hakkında dâru'l-hadîs kaydı olan her müessesenin bu

kategori içerisinde mütalaa edilmesidir. Osman Ergin, bu konuda "Ġstanbul med-

reseleri arasında evvelce dâru‟l-hadîs iken sonraları terk edilmiĢ olan bulunaca-

ğı gibi evvelce dâru‟l-hadîs değilken sonradan dâru‟l-hadîs olanlar da buluna-

caktır"6 Ģeklinde bir değerlendirmede bulunmaktadır. Ayrıca Çankırılı Mustafa

Efendi'nin Ġstanbul'da, Edirne Kapısı haricinde Eski NiĢancılarda bulunan dâru‟l-

3 Ebu’l-Hasan Ubeydullah b. el-Allâme Muhammed Abdusselâm el-Mubârekfûrî (v. 1414),

Mişkâtu’l-Mesâbîh maa Şerhihi Mir’âtu’l-Mefâtîh, İdâretü’l-Buhûsi’l-İslamiyye, Hindistan, 1984, C. 1, s. 9 (Mukaddime).

4 Bkz. Nuaymî (v. 978), Abdulkâdir b. Muhammed ed-Dımeşkî, ed-Dâris fî Târîhi’l-Medâris, Fihristleri Hazırlayan, İbrâhîm Şemseddîn, Dâru’l-Kütübi’l-İlmiyye, Beyrut 1990, C. I, s. 263 vd.

5 Örnek olarak Bkz. İbnu’l-Imâd Şihâbuddîn Ebi’l-Felâh Abdulhay b. Ahmed b. Muhammed el-Akrî el-Hanbelî ed-Dımeşkî (v. 1089), Şezerâtu’z-Zeheb fî Ahbâri Men Zeheb, Tahkik Abdulkâdir el-Arnâût ve Mahmûd el-Arnâût, Dâru İbn Kesîr, Dımeşk 1991, C. 7, s. 700.

6 Osman Ergin, Türk Maarif Tarihi, Eser Matbası, İstanbul 1977, C. 2, s. 141.

Page 4: ANADOLU‟NUN ĠSLAMLAġMA SÜRECĠNDE DÂRU‟L HADĠSLERisamveri.org/pdfdrg/G00074/2013/2013_YUCELE.pdf · 2015-12-04 · ANADOLU’NUN İSLAMLAŞMASINDA DARU’L-HADİSLER 168

ANADOLU’NUN İSLAMLAŞMASINDA DARU’L-HADİSLER

167

hadîsi daha sonra NakĢibendi tekkesine tahvil edilmiĢtir.7 Kanaatimiz, Osman

Ergin'in Ġstanbul medreseleri için sarfettiği görüĢlerin diğer coğrafî merkezlerde-

ki kurumlar için de geçerli olduğu yönündedir.

A. Ortadoğu ve Arap Yarımadası

1. ġam

Gerek tesis edilen ilk dâru'l-hadîs medresesine mekân olması, gerekse si-

nesinde çok sayıda hadis ihtisas medresesini barındırmasından dolayı, hiç Ģüphe-

siz bu merkezlerin baĢında ġam Ģehri gelmektedir. Burada çok sayıda dâru'l-

hadîs medresesi inĢa edilmiĢtir. Önemli olduğu düĢünülen birkaçı hakkında bilgi

verilerek diğerleri ismen zikredilecektir.

Bunlardan en önemlisi Nûriyye Dâru'l-Hadîsi'dir. Zira kendinden önce

birkaç örnek olmakla birlikte, Nureddîn Mahmûd Zengi tarafından ġam'da 563

yılında8 inĢa ettirilen bu müessese, türünün ilk örneği olarak kabul edilmektedir.

9

ĠĢlevsel ve fonksiyonel olması, resmî ve devlet eliyle açılması ve devamlılık

göstermesi gibi birçok hususiyeti bunda etkili olmuĢtur.10

Ġslam dünyasındaki

dâru‟l-hadîsler, adı geçen kurumun tesisinden sonra çoğalmıĢtır.11

Bânisine

nisbetle Nûriyye Dâru‟l-Hadîsi diye meĢhur olan medrese, Dâru‟s-Sünne olarak

da bilinmektedir.12

Bu dâru‟l-hadîsin meĢihatlığını ilk olarak Ġbn Asâkir üstlen-

7 Fındıklılı İsmet Efendi, Tekmiletü’ş-Şakaik fî Hakk-ı Ehli’l-Hakaik, Haz. Abdulkadir Özcan,

çağrı yayınları, İstanbul, 1989, s 399. 8 Ahmed Çelebi, İslam’da Eğitim Öğretim Tarihi, Trc. Ali Yardım, Damla Yayınları, İstanbul

1983, s. 121. 9 İbnü’l-Esîr (v. 630), Ali b. Ebi’l-Kerem Muhammed b. Muhammed b. Abdulkerim b. Abdu’l-

Vâhid eş-Şeybânî el-Cezerî, et-Târîhu’l-Bâhir fi'd-Devleti'l-Atabekiyye, Tahkik, Abdulkâdir Ahmed Tuleymat, Dâru’l-Kütübi’l-Hadîse, Kahire 1963, s. 172; Ebu Şâme (v. 665), Şihâbuddîn Abdurrahman b. İsmâîl b. İbrâhîm b. Osman el-Makdisî ed-Dımeşkî eş-Şâfiî, Kitâbu’r-Ravdateyn fî Ahbâri’d-Devleteyn en-Nûriyye ve’s-Salâhiyye, Tahkik, İbrâhîm Şemseddîn, Dâru’l-Kütübi’l-İlmiyye, Beyrut 2002, C. 1, s. 107; Muhyiddîn Ebi Muhammed Abdulkâdir b. Muhammed b. Muhammed b. Nasrullah b. Sâlim b. Ebi’l-Vefâ el-Kureşî el-Hanefî (v. 775), el-Cevâhiru’l-Mudiyye fî Tabakâti’l-Hanefiyye, Tahkik, Abdulfettâh Muhammed el-Halû, Hicr, Cîze (Kahire) 1993, C. 3, s. 440; Takiyuddîn Ahmed b. Ali el-Makrîzî (v. 845), el-Mevâiz ve’l-İ’tibâr bi Zikri’l-Hıtati ve’l-Âsâr Hıtatu’l-Makrîziyye, Tahkik, Medîha Şarkâvî ve Muhammed Zînehum, Mektebetü’l-Medbûlâ, Kâhire 1998, C. III, s. 468; Gaytî (v. 981), Necmüddîn Ebu’l-Mevâhib Muhammed b. Ahmed, el-Ferâidu’l-Muntazama, Ankara Üniversitesi DTCF Kütüphanesi, İsmail Saib Sencer kısmı, No: 4384, Vr. 3a; Muhammed Kürd Ali, Hıtatu’ş-Şâm, Mektebetü’n-Nûrî, Dımeşk 1983, C. 6, s. 73; Muhammed Edîb Âli Takiyuddîn el-Huseynî, Kitabu Müntehabâti’t-Tevârîhi li Dımeşk, Takdim, Kemâl Süleyman es-Salîbî, Dâru’l-Âfâki’l-Cedîde, Beyrut 1979, C. 3, s. 941; Muhammed Süheyl Takkûş, Târîhu’z-Zengiyyîn fi’l-Musul ve Bilâdi’ş-Şâm, Dâru’n-Nefâis, Beyrut 1999, s. 414.

10 Bkz. Muhammed Ebu’l Ferec el-Hatîb el-Hasenî, İtina ve tamamlama, Muhammed Mucîr el-Hatîb el-Hasenî, Dâru’s-Sünne Dâru’l-Hadisi’n-Nûriyye bi Dımeşk Târîhuha ve Terâcimu Şuyûhiha, Dâru’l-Beşâir, Dımeşk 2002, s. 27-29.

11 Kürd Ali, Hıtatu’ş-Şâm, C. 6, s. 71; Ali Muhammed es-Sallâbî, ed-Devletü’z-Zengiyye, Dâru’l-Marife, Beyrut 2007, s. 313.

12 Bu dâru’l-hadîs hakkında müstakil olarak kitap telif eden Ebul Ferec el-Hatib el-Hasenî’nin eserinin adı bizzat buna delalet etmektedir. Bkz. el-Hasenî, Dâru’s-Sünne Dâru’l-Hadîsi’n-Nûriyye, s. 50.

Page 5: ANADOLU‟NUN ĠSLAMLAġMA SÜRECĠNDE DÂRU‟L HADĠSLERisamveri.org/pdfdrg/G00074/2013/2013_YUCELE.pdf · 2015-12-04 · ANADOLU’NUN İSLAMLAŞMASINDA DARU’L-HADİSLER 168

ANADOLU’NUN İSLAMLAŞMASINDA DARU’L-HADİSLER

168

miĢtir.13

Zengi döneminde burası, ġam‟daki yegâne dâru‟l-hadîs olarak kalmıĢ-

tır.14

Nûriyye Dâru‟l-Hadîsi'nde ilk meĢihatlık görevini üstlenen Ġbn Asâkir'den

sonra kendi soyundan gelenlerin bu vazifeyi îfâ ettikleri görülmektedir. Bundan

sonra ise Ġbn Kesîr, Mizzî ve Ġbnü‟l-Attâr gibi önemli simalar müderris olarak

görev yapmıĢtır.15

ġam'da tesis edilen önemli hadis ihtisas medreselerinden biri de EĢrefiyye

Dâru‟l-Hadîsi'dir. ġöhretine binaen bu kurum hakkında da bilgi vermek gerek-

mektedir. Kurucusu Eyyubî hükümdarlarından, el-Melik el-EĢref Muzafferuddîn

Mûsâ b. el-Adil‟dir (v. 635). O, özellikle Ehl-i Hadise karĢı çok cömert davran-

mıĢ; Ehl-i Hadis için, biri Kasiyon dağının yamaçlarında diğeri de Ģehrin içinde

ġâfiîler için yaptırdığı dâru‟l-hadîs olmak üzere iki farklı ihtisas medresesi16

inĢa

ettirmiĢtir. Bunlardan Ģehrin içinde olduğu söylenen Dâru‟l-Hadîsi‟l-EĢrefiyye el-

Cevvâniyyedir.17

Yapımına 628 yılında baĢlanan EĢrefiyye Dâru‟l-Hadîsi 630

yılında tamamlanarak,18

Ģaban ayının bir gece yarısında ġam kalesinin yanında

açılmıĢtır.19

Takiyuddin Ġbnu‟s-Salâh da müderrislik görevini üstlenerek, hadis

imlâ ettirmeye baĢlamıĢtır.20

Melik EĢref, mezkûr müessesenin yıllarca ayakta

kalmasını sağlayacak vakıflarla birlikte Hz. Peygamberin na‟linini de buraya

vakfetmiĢtir.21

Ancak buradaki, na‟lin sadece sol teki idi. Sağ teki ise Dimâğiyye

medresesinde idi.22

Bu hadis ihtisas medresesinde Ġbnu‟s-Salâh'dan baĢka ġihâbuddîn Ebû

ġame Abdurrahman b. Ġsmâîl el-Makdisî (v. 665), Yahyâ b. ġeref en-Nevevî (v.

677), Kemâleddîn Muhammed b. Ali b. Abdulvâhid ez-Zemlekânî (v. 727),

Kemâleddîn Ahmed b. Muhammed Ġbnu‟Ģ-ġerîĢî (v. 718), Cemâleddîn Yûsuf b.

ez-Zekî el-Mizzî (v. 742), Takiyuddîn es-Subkî (v. 756), Tâcuddîn Ebû Nasr

Abdulvehhâb b. Ali es-Subkî (v. 771), Sırâcuddîn Ömer b. Arslan el-Bulkînî (v.

13 en-Nuaymî (v. 978), ed-Dâris, C. I, s. 74-75. 14 es-Sallâbî, ed-Devletü’z-Zengiyye, s. 314-315. 15 Müderris listesi için Bkz. el-Hasenî, Dâru’s-Sünne Dâru’l-Hadîsi’n-Nûriyye, s. 167 vd. 16 İmâduddîn Ebu’l-Fidâ İsmâîl b. Ömer b. Kesîr el-Kureşî ed-Dımeşkî (v. 774), el-Bidâye ve’n-

Nihâye, Tahkik, Abdullah b. Abdulmuhsin et-Türkî, Dâru Hicr, yy. 1998, C. 17, s. 231-232. 17 Muhammed Edîb, Müntehabât, C. 3, s. 938. 18 Celâleddîn Abdurrahman es-Suyûtî (v. 911), Târîhu’l-Hulefâ, Dâru İbn Hazm, Beyrut 2003, s.

362; Muhammed Edîb, Müntehabât, C. 3, s. 938; Muhammed Mutî’ el-Hâfız, Dâru’l-Hadîsi’l-Eşrefiyye bi Dımeşk, Takdim, el-Mühendis Muhammed Bedruddîn el-Hasenî, Dâru’l-Fikr, Dımeşk 2001, s. 23.

19 İbn Kesîr (v. 774), el-Bidâye, C. 17, s. 202; Ayrıca Zehebî (v. 748), burada Buharî'nin okunduğunu belirtmektedir. Bkz. Şemseddîn Ebi Abdullah Muhammed b Ahmed b. Osman ez-Zehebî (v. 748), Târîhu’l-İslâm ve Vefeyâtu’l-Meşâhîr ve’l-A’lâm, Tahkik, Beşşâr Avvâd Ma’rûf, Dâru’l-Garbi’l-İslâmî, Beyrut 2003, C 13, s. 660.

20 en-Nuaymî (v. 978), ed-Dâris, C. I, s. 16. 21 İbn Kesîr (v. 774), el-Bidâye, C. 17, s. 232. 22 Muhammed Edîb, Müntehabât, C. 3, s. 938.

Page 6: ANADOLU‟NUN ĠSLAMLAġMA SÜRECĠNDE DÂRU‟L HADĠSLERisamveri.org/pdfdrg/G00074/2013/2013_YUCELE.pdf · 2015-12-04 · ANADOLU’NUN İSLAMLAŞMASINDA DARU’L-HADİSLER 168

ANADOLU’NUN İSLAMLAŞMASINDA DARU’L-HADİSLER

169

805), Ġsmâîl b. Ömer Ġbn Kesîr (v. 774) gibi önemli Ģahsiyetler müderrislik

yapmıĢtır.23

Zaman içerisinde değiĢik felaketler yaĢamıĢ olan bu güzide kurum, Yûsuf

el-Beybânî el-Mağribî ve oğlu Ģeyh Bedreddîn el-Hasenî vasıtasıyla varlığını

korumuĢtur.24

Bu müessese 1954 yılında ise Ġ‟dâdiyye Dâri'l-Hadîsi'n-Nebeviyye

ismiyle i'dâdi bir mektep olmuĢtur.25

Günümüz de varlığını bu Ģekilde devam

ettirmektedir.

Yine Melik EĢref'in tesis ettirdiği diğer bir ihtisas medresesi de Dâru‟l-

Hadîsi‟l-EĢrefiyyeti‟l-Berrâniyye'dir. ġam'ın dıĢında, Kasiyon dağının eteğinde,

Vezir Takiyuddîn Tevbe b. Ali et-Tikrîtî‟nin türbesi yönünde, Yezid nehrinin

kıyısında yer almaktadır.26

Kapısının üzerindeki taĢta yer alan vakfiyesinden 634

yılında inĢa edildiği anlaĢılmaktadır.27

Melik EĢref, mezkûr dâru‟l-hadîsi, Hanbe-

lî muhaddislere28

ve ġam‟da Hanbelî kadılık görevini üstlenen herkese vakfede-

rek,29

Hâfız Cemâleddîn Abdullah b. Takiyuddîn Abdulğani el-Makdisî‟yi mü-

derris olarak atamıĢtır.30

Zikri geçen müesseselerden baĢka,Urviyye, Bahâiyye, Kalânisiyye,

Sükkeriyye, ġukayĢakiyye, Kûsiyye, Hımsıyye, Devâdâriyye, Sâmerriyye,

Nâsıriyye (el-Berrâniyye), Fâdıliyye, Kerevvesiyye, Nefîsiyye, Dıyâiyye31

ve

Zâhiriye Dâru‟l-Hadîsi32

de ġam'da inĢa edilmiĢtir.

Mezkûr Ģehirde dâru'l-hadîs yaptırma geleneği, Osmanlı döneminde de

devam ettirilmiĢtir. Nitekim ġeyhülislam Feyzullah Efendi, Emevi camiinin içe-

risinde ders halkası diyebileceğimiz bir dâru'l-hadîs açtırmıĢtır. Hadiste mutkin

olan bir muhaddisin, yevmi 40 akçe ile burada kütüb-i sitte ve sair müellefât-ı

mütedâvileyi okutmasını Ģart koĢmuĢtur.33

2. Halep

23 Müderris listesi için Bkz. Mutî’ el-Hâfız, Dâru’l-Hadîsi’l-Eşrefiyye, s. 74-254. Bu dâru’l-hadîsin

müderris listesini Nuaymî de vermiştir. Ancak verilen listeye göre oldukça muhtasar sayılır. Bkz. en-Nuaymî (v. 978), ed-Dâris, C. I, s. 16-34.

24 Kürd Ali, Hıtatu’ş-Şâm, C. 6, s. 72. 25 Kuruluş aşamasındaki gelişmeler ve üyeler için Bkz. Mutî’ el-Hâfız, Dâru’l-Hadîsi’l-Eşrefiyye,

s. 293-299. 26 en-Nuaymî (v. 978), ed-Dâris, C. I, s. 36; Muhammed Edîb, Müntehabât, C. 3, s. 939-940. 27 Abdulkâdir Bedrân, Münâdemetü’l-Etlâl ve Müsâmeratü’l-Hayâl, Mec’meu’l-Arabî, Beyrut

1986, s. 33. 28 Bedrân, Münâdemetü’l-Etlâl, s. 33. 29 Muhammed Edîb, Müntehabât, C. 3, s. 939-940. 30 en-Nuaymî (v. 978), ed-Dâris, C. I, s. 36. 31 Şam'da tesis edilmiş dâru'l-hadisler için Bkz. en-Nuaymî (v. 978), ed-Dâris, C. I, s. 15 vd.;

Kürd Ali, Hıtatu’ş-Şâm, C. 6, s. 71 vd.; Bedrân, Münâdemetü’l-Etlâl, s. 24 vd.; Muhammed Edîb, Müntehabât, C. 3, s. 938 vd.; Ayrıca ülkemizde de bu konuyla ilgili bir yüksek lisans tezi hazırlanmıştır. Bkz. Hikmet Atan, Dâru’l-Hadis Müessesesinin Ortaya Çıkışı ve İlk Dönem Dımaşk Dâru’l-Hadisleri, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul 1993.

32 Zahiriyye ile ilgili açıklama daha önce yapılmıştı. Ancak örnek olarak Bkz. İbn Kesîr (v. 774), el-Bidâye, C. 18, s. 260.

33 VGA, Feyzullah Efendinin Vakfiye Örneği, Defter No: 2225, Sıra No: 46, s. 92.

Page 7: ANADOLU‟NUN ĠSLAMLAġMA SÜRECĠNDE DÂRU‟L HADĠSLERisamveri.org/pdfdrg/G00074/2013/2013_YUCELE.pdf · 2015-12-04 · ANADOLU’NUN İSLAMLAŞMASINDA DARU’L-HADİSLER 168

ANADOLU’NUN İSLAMLAŞMASINDA DARU’L-HADİSLER

170

Halep'te de Nureddîn Mahmûd'a nisbet edilen bir dâru‟l-hadîs mevcuttur.

Bânisine nispetle Nûriyye Dâru'l-Hadîsi demek mümkündür. Burası hadîs tedrisi

için vakfettiği Halep camiindeki zaviyeden baĢkadır.34

Ancak nerede olduğu

bilinmemektedir.35

Ayrıca kâdu‟l-kudât Ġbn ġeddâd Bahâuddin Ebû‟l-Iz Yûsuf b. Râfi‟ b.

Temîm el-Esedî e-Halebî eĢ-ġâfiî de Halep'te, önce bir medrese, yanına dâru‟l-

hadîs ve ikisinin arasına da türbe yaptırmıĢtır.36

Böylece, ilmin bereketinden, hem

yaĢarken hem de vefat edince faydalanmayı ummuĢtur. Bu yüzden insanlar, tür-

besinin iki ravza arasında olduğunu söylemiĢlerdir.37

Zahîruddîn b. el-Acemî'nin, Ġbn ġeddâd Dâru‟l-Hadîsi'nin kurbunda inĢa

ettirdiği dâru'l-hadîs,38

Nureddîn Mahmûd ez-Zengi‟nin nâibi olan Meciduddîn

b. ed-Dâye‟nin (v. 565) Haleb‟de inĢa ettirdiği dâru‟l-hadîs,39

Ümmü‟l-Meliki‟s-

Sâlih Ġsmâîl b. Nureddîn Mahmûd'un, hankâh‟ında açtırdığı dâru‟l-hadîs,40

Ebû

Ġshâk Ġbrâhîm b. Yûsuf b. Ġbrâhîm b. Abdulvâhid b. Mûsâ b. Ahmed b. Muham-

med b. Ġshâk b. Muhammed el-Vezir el-Kıftî‟nin Haleb‟in dıĢında el-Firdevs

yönünde inĢa ettirdiği dâru‟l-hadîsi41

ve BeklemiĢ‟in kâtibi olan Muhammed b.

es-Seyyid Hamza'nın, evinden tahvil edilen dâru‟l-hadîs42

Halep'te tesis edilmiĢ

diğer ihtisas medreseleridir.

3. Musul

Dâru'l-Hadîslerin coğrafî merkezlerinden biri de Musul Ģehridir. Burada

kurulan hadis ihtisas medreselerinden biri Muzafferiyye Dâru‟l-Hadîsi'dir. Mu-

sul‟da Babu‟l-Ezan yakınlarında inĢa ettirilmiĢtir.43

Bânisi, Sahibu Erbil (Erbil'in

Yöneticisi) denilen Gökbörü44

b. Ali b. Bektekin b. Muhammed es-Sultan el-

Meliku‟l-Muazzam Muzafferuddîn Ebû Saîd b. Zeyneddîn Ebî‟l-Hasan Ali Kü-

çük et-Türkmânî‟dir (v. 630).45

34 es-Sallâbî, ed-Devletü’z-Zengiyye, s. 314. 35 Sıbt İbni’l-Acemî el-Halebî (v. 884), Kunûzu’z-Zeheb fî Târîhi’l-Haleb, Tahkik, Şevkî Şa’s ve

Fâtih el-Bekkûr, Dâru’l-Kalem, Haleb 1996, C. 1, s. 377. 36 İbnu’l-Imâd (v. 1089), Şezerâtu’z-Zeheb, C. 7, s. 276. 37 İbnu’l-Acemî (v. 884), Kunûzu’z-Zeheb, C. 1, s. 294. 38 İbnu’l-Acemî (v. 884), Kunûzu’z-Zeheb, C. 1, s. 378. 39 es-Sallâbî, ed-Devletü’z-Zengiyye, s. 314. 40 es-Sallâbî, ed-Devletü’z-Zengiyye, s. 315. 41 İbnu’l-Acemî (v. 884), Kunûzu’z-Zeheb, C. 1, s. 379. 42 İbnu’l-Acemî (v. 884), Kunûzu’z-Zeheb, C. 1, s. 380. 43 İbnu’l-Mustevfâ Şerefuddîn Ebil’l-Berekât el-Mubârek b. Ahmed el-Lahmî el-Erbilî (v. 637),

Târîhu Erbil Nebâhatu’l-Beledi’l-Hâmil Bimen Veradehu Mine’l-Emâsil, Tahkik, Sâmî b. es-Seyyid Hamâs es-Sakâr, Dâru’r-Reşîd, Irak 1980 (2), C. 1, s. 168.

44 İnceleyebildiğimiz kaynaklarda muhakkiklerin bu kelimenin okunuşunda zorlandıkları görülmektedir. Zira harekeli olan metinlerde kûkubûrî ( سِر ِّي .şeklinde harekelenmiştir (وُكْوُكثُْكSafedî ise bu kelimenin anlamını da vererek (وْوثْس َهْؼٌَاٍُك الزئة اْْلَْصَسق) manası gök renkli kurt, demektedir. Bu izaha binaen isim, Gökbörü şeklinde okunmuştur. Bkz. Salâhaddîn Halîl b. Aybek es-Safedî (v. 764), el-Vâfî bi’l-Vefeyât, Tahkik, Ahmed el-Arnâût ve Türkî Mustafâ, Dâru İhyâi’t-Turâsi’l-Arabî, Beyrut, 2000, C. 24, s. 283.

45 ez-Zehebî (v. 748), Târîhu’l-İslâm, C. 13, s. 930.

Page 8: ANADOLU‟NUN ĠSLAMLAġMA SÜRECĠNDE DÂRU‟L HADĠSLERisamveri.org/pdfdrg/G00074/2013/2013_YUCELE.pdf · 2015-12-04 · ANADOLU’NUN İSLAMLAŞMASINDA DARU’L-HADİSLER 168

ANADOLU’NUN İSLAMLAŞMASINDA DARU’L-HADİSLER

171

Musul‟da tesis edilen ihtisas medreselerinden bir diğeri de Muhâciriyye

Dâru‟l-Hadîsi'dir. Kurucusu ise Ebû‟l-Kâsım Ali b. el-Muhâcir b. Ali‟dir.46

Bânisine nispetle Muhâciriyye Ģeklinde isimlendirilmiĢtir. Hakkındaki bilgiler,

burada müderrislik yapan, Ebû Ġshâk Ġbrâhîm b. el-Muzaffer b. Ġbrâhîm b. Mu-

hammed b. Ali b. Selman el- Vâiz el-Harbî‟nin (v. 622)47

biyografisinde zikre-

dilmekten ibarettir.

4. Erbil

Hadis ihtisas medreselerinin merkezlerinden biri de Erbil'dir. Ġzah sade-

dinde olduğumuz bu merkezde de Muzafferiyye Dâru‟l-Hadîsi tesis edilmiĢtir.

Vâkıfı, Musul‟da tesis edilen ve aynı isimle anılan ihtisas medresesinin de kuru-

cusu olan Sahibu Erbil (Erbil'in Yöneticisi) Muzafferuddîn Ebû Saîd'dir.48

Bu

medrese h. 594 yılında yapımı tamamlanarak hizmete açılmıĢtır. Bundan dolayı

Muzafferiyye Dâru‟l-Hadîsleri, Ġslam dünyasında tesis edilmeye baĢlayan bu

türün en eski örneklerinden biri addedilmektedir.49

5. Kâhire

Kâhire'de, tespit edebildiğimiz üç dâru'l-hadîs medresesi tesis edilmiĢtir.

Bunlardan en meĢhur olanı hiç Ģüphesiz, Eyyûbî hükümdarlarından Sultan Melik

el-Kâmil'in Kâhire'deki iki saray arasında50

ve el-Muazziyye51

denilen yerde

62152

veya 622 yılında53

yaptırdığı Kâmiliyye Dâru'l-Hadîsi'dir. Burayı hadîsle

iĢtigal edenlerle ġafiî fukahaya vakfetmiĢtir. MeĢihatlık görevine, ilk olarak, el-

Hâfız Ebû‟l-Hattâb Ömer b. el-Hasan b. Ali b. Dıhye getirilmiĢtir.54

ĠnĢa ediliĢ

tarihi itibariyle Kâmiliyye, Kâhire‟deki ilk, Ġslam dünyasındaki ikinci dâru‟l-

hadîs55

olarak değerlendirilmiĢtir. Ancak diğer coğrafî merkezlerde tanıtılan

dâru‟l-hadîslerin bânisi ve yapılıĢ tarihleri dikkate alınınca Ġslam dünyasında

tesis edilen ikinci dâru‟l-hadîs olduğu yönündeki bilginin tashihe muhtaç olduğu

görülmektedir. Zira ilk dâru‟l-hadîs bânisi olan Nureddîn Zengi'nin Halep'te de

46 İbnu’l-Mustevfâ (v. 637), Târîhu Erbil, C. 1, s. 155. Ancak taradığımız kaynaklarda, ismi

dışında vâkıf hakkında herhangi bir bilgi tespit edemedik. 47 İbnu’l-Mustevfâ (v. 637), Târîhu Erbil, C. 1, s. 155; Abdurrahman b. Ahmed İbn Receb (v.

795), ez-Zeylu alâ Tabakâti’l-Hanâbile, Tahkik, Abdurrahman b. Süleyman el-Useymîn, Mektebetü Abîkân, Riyâd 2005, C. 3, s. 319; ez-Zehebî (v. 748), Târîhu’l-İslâm, C. 13, s. 699; İbnu’l-Imâd (v. 1089), Şezerâtu’z-Zeheb, C. 7, s. 175.

48 İbnu’l-Mustevfâ (v. 637), Târîhu Erbil, C. 1, s. 144. 49 İbnu’l-Mustevfâ (v. 637), Târîhu Erbil, C. 2, s. 196 (talik). 50 el-Makrîzî (v. 845), Hıtatu’l-Makrîziyye, C. III, s. 467; ez-Zehebî (v. 748), Târîhu’l-İslâm, C. 13,

s. 631; Cemaleddîn Ebi’l-Mehâsin Yûsuf b. Tefrî Berdî el-Atâbekî (v. 874), en-Nucûmu’z-Zâhira fî Mulûki Mısır ve’l-Kâhire, Tadim ve Talik, Muhammed Hüseyin Şemseddîn, Dâru’l-Kütübi’l-İlmiyye, Beyrut, 1992, C. 6, s. 228.

51 Gaytî (v. 981), el-Ferâidu’l-Muntazama, Vr. 3a. 52 ez-Zehebî (v. 748), Târîhu’l-İslâm, C. 13, s. 631; es-Safedî (v. 764), el-Vâfî bi’l-Vefeyât, C. 1, s.

158; es-Suyûtî (v. 911), Târîhu’l-Hulefâ, s. 358; İbn Kesîr (v. 774), el-Bidâye, C. 17, s. 129. 53 el-Makrîzî (v. 845), Hıtatu’l-Makrîziyye, C. III, s. 467. 54 el-Makrîzî (v. 845), Hıtatu’l-Makrîziyye, C. III, s. 468. 55 el-Makrîzî (v. 845), Hıtatu’l-Makrîziyye, C. III, s. 467-468; Gaytî (v. 981), el-Ferâidu’l-

Muntazama, Vr. 3a.

Page 9: ANADOLU‟NUN ĠSLAMLAġMA SÜRECĠNDE DÂRU‟L HADĠSLERisamveri.org/pdfdrg/G00074/2013/2013_YUCELE.pdf · 2015-12-04 · ANADOLU’NUN İSLAMLAŞMASINDA DARU’L-HADİSLER 168

ANADOLU’NUN İSLAMLAŞMASINDA DARU’L-HADİSLER

172

inĢa ettirdiğini daha önce zikretmiĢtik. Aynı Ģekilde Musul ve Erbil'de açılan

Muzafferiyye Dâru‟l-Hadîsleri'nin de tarihî olarak öncelikleri anlaĢılmaktadır.

Kâhire'de tesis edilmiĢ ikinci hadis ihtisas medresesi ise Melik Zahir

Baybars‟ın iki saray arasına56

inĢa ettirdiği Zâhiriyye Dâru‟l-Hadîsi'dir. 660 yı-

lında yapımına baĢlanan medrese, 662 yılında tamamlanmıĢtır. Bu medresede

ġafiiler, Hanefiler, Ehl-i Hadis ve kurrâların her biri için ayrı ayrı olmak üzere

toplam dört eyvan yer almaktaydı.57

Zâhiriyye Dâru‟l-Hadîsi tamamlanınca Ehl-i

Hadis için olan eyvanda ġerefuddîn ed-Dimyâtî, meĢihatlık görevini üstlenmiĢ-

tir.58

Melik Zahir Baybars, inĢa ettirdiği bu medresede hadis dersleri için ayrı bir

eyvan yaptırınca, medrese inĢa ettiren hükümdar ve meliklerin çoğu, ona tabi

olmuĢtur.59

Kanaatimizce bu yapının bir külliyeyi andırması ve içerisinde dört

ayrı ders verilmesinden dolayı, kurum hakkında bilgi veren kaynaklar Zâhiriyye

Dâru‟l-Hadîsi'ni genel medreseler içerisinde mütalaa etmektedirler.60

Bunun

yanında bazı tarih ve tabakât kitaplarında "Zâhiriyye Dâru‟l-Hadîsi" ifadesi de

yer almaktadır.61

Kâhire'de inĢa edilen üçüncü dâru'l-hadîs ise Emir Seyfeddîn ġeyhû el-

Umerî‟nin 75662

veya 75763

senesinde yaptırdığı hankâhıdır. ġeyhûniyye

Hankâhı, Kâhire‟nin dıĢında ġeyhû camii yönünde Salîbe bölgesindedir.64

ġeyhûniyye Hankâhı'nda, dört mezhep (Hanefiler, ġafiiler, Malikiler, Hanbelîler)

için dört ders ile birlikte kıraat ve hadis dersleri tanzim edildi. Yine aynı mekân-

da ayrıca Sahihayn ve ġifa meĢihatlığı da ihdas edildi.65

Böylece toplam yedi

farklı kürsü kurulmuĢ oldu. Bu hankâhtaki hadis tedrisinin gayet önemli olduğu

ve ününün yayılarak dâru‟l-hadîs olarak isimlendirilmeyi hak ettiği anlaĢılmakta-

dır. Zira merhum Ali Yardım, konuyla ilgili makalesinde mezkûr kurumu dâru‟l-

hadîs olarak kabul ettiği gibi,66

Suyûtî de Kâmiliyye ile ġeyhûniyye Dâru‟l-

Hadîsi'nden baĢka Mısır‟da dâru‟l-hadîs olmadığını belirtmektedir.67

Cemâleddîn

Abdullah ez-Zûlî, Ġbn Hacer, Celâleddîn es-Suyûtî ve Gaytî gibi simalar burada

müderrislik yapmıĢtır.68

56 ez-Zehebî (v. 748), Târîhu’l-İslâm, C. 15, s. 9; Gaytî (v. 981), el-Ferâidu’l-Muntazama, Vr. 3a. 57 el-Makrîzî (v. 845), Hıtatu’l-Makrîziyye, C. III, s. 476-477. 58 ez-Zehebî (v. 748), Târîhu’l-İslâm, C. 15, s. 9; Celâleddîn Abdurrahman es-Suyûtî (v. 911),

Hüsnü’l-Muhâdara fî Târîhi Mısır ve’l-Kâhira, Tahkik, Muhammmed Ebu’l-Fazl İbrâhîm, Dâru İhyâi’l-Kütübi’l-Arabiyye, y.y. 1968(1. Cilt 1967), C. 2, s. 264.

59 Gaytî (v. 981), el-Ferâidu’l-Muntazama, Vr. 3a. 60 el-Makrîzî (v. 845), Hıtatu’l-Makrîziyye, C. III, s. 476 vd. 61 Örnek olarak Bkz. ez-Zehebî (v. 748), Târîhu’l-İslâm, C. 15, s. 9; İbn Kesîr (v. 774), el-Bidâye,

C. 17, s. 453. 62 el-Makrîzî (v. 845), Hıtatu’l-Makrîziyye, C. III, s. 584. 63 Gaytî (v. 981), el-Ferâidu’l-Muntazama, Vr. 3a. 64 el-Makrîzî (v. 845), Hıtatu’l-Makrîziyye, C. III, s. 584-585. 65 Gaytî (v. 981), el-Ferâidu’l-Muntazama, Vr. 3a. 66 Ali Yardım, “Temel Kültür Müesseselerimizden Dârülhadisler”, 59-119, Ekrem Hakkı Ayverdi

Hâtıra Kitabı, İstanbul 1995, s. 63. 67 es-Suyûtî (v. 911), Hüsnü’l-Muhâdara, C. 2, s. 262. 68 Gaytî (v. 981), el-Ferâidu’l-Muntazama, Vr. 3a.

Page 10: ANADOLU‟NUN ĠSLAMLAġMA SÜRECĠNDE DÂRU‟L HADĠSLERisamveri.org/pdfdrg/G00074/2013/2013_YUCELE.pdf · 2015-12-04 · ANADOLU’NUN İSLAMLAŞMASINDA DARU’L-HADİSLER 168

ANADOLU’NUN İSLAMLAŞMASINDA DARU’L-HADİSLER

173

6. Bağdat

Özellikle Abbasîler devrinde önemli bir ilim ve kültür merkezi olan Bağ-

dat da dâru'l-hadîslerin coğrafî merkezlerinden biridir. Burada tespit edebildiği-

miz tek dâru'l-hadîs Mustansıriyye Dâru‟l-Hadîsi'dir. Abbasî halifesi Mustansır

Billâh‟ın (v. 640) Bağdat‟da Dicle nehrinin doğu taraf kenarında69

yaptırdığı

medresedir. Yapımı h. 631 yılında70

tamamlanmıĢtır. Bu yapı, sadece mezkûr

ihtisas medresesine tahsis edilmiĢ olmayıp, külliye niteliğindeydi ve dâru‟l-hadîs

bu yapının bir parçasıydı. Bu açıdan Mustansıriyye Medresesi, günümüzdeki

tabiriyle bir kampüs konumundaydı. Zira burası dört mezhebin tedrisi için vakfe-

dilmekle birlikte, içerisinde iki maristan (hastane),71

hamam, dâru‟t-tıb, dâru‟l-

hadîs,72

dâru‟l-kurrâ ve eytam mektebi de yer almaktaydı. Yeryüzünde bu medre-

seden daha güzel ve vakfı daha çok olan bir kurum inĢa edilmemiĢtir.73

Mustansırıyye medresesinin yapımı tamamlanınca buraya, gerek vakfedilen ki-

tapların çokluğu, gerek nüshalarının güzelliği gerekse kitaplarının kalitesi itiba-

riyle daha önce misli görülmemiĢ74

bir kütüphane yaptırılmıĢtır. Sonradan nakle-

dilenlerden baĢka, ilk aĢamada 160 yük/bineklik kitap buraya taĢınmıĢtır.75

Bütün

bu hususiyetler dikkate alınınca bu medrese sadece Bağdat için değil diğer belde-

ler için de önemliydi76

ve örneklik teĢkil etmekteydi.

7. Kudüs

Kudüs'te tespit edebildiğimiz iki hadis ihtisas medresesi mevcuttur. Bun-

lardan ilki el-Emîr ġerefuddîn Ġsa b. Bedreddîn Ebî‟l-Kâsım el-Hakkârî'nin, 666

yılında, el-Câlikîyye Türbesi'nin batı yönünde inĢa ettirdiği dâru'l-hadîstir.77

Ġkincisi ise; bazı kaynakların, el-Hâfız Salâhaddîn Ebû Saîd Halil b.

Keykeldî el-Alâî ed-DımeĢkî eĢ-ġâfiî‟nin (v. 761) biyografisinde değindikleri

Seyfiyye Dâru‟l-Hadîsi'dir.78

Ancak yaptığımız araĢtırmalarda bânisinin kim

olduğu ve Kudüs‟ün neresinde yer aldığı hakkında herhangi bir bilgiye vâkıf

olamadık.

69 Hayreddîn ez-Ziriklî (v. 1396), el-A’lâm, Dâru’l-İlm lilmelâyîn, Beyrut 2002, C. 7, s. 304. 70 ez-Zehebî (v. 748), Târîhu’l-İslâm, C. 14, s. 8. 71 es-Suyûtî (v. 911), Târîhu’l-Hulefâ, s. 362. 72 İbn Kesîr (v. 774), el-Bidâye, C. 17, s. 261. 73 es-Suyûtî (v. 911), Târîhu’l-Hulefâ, s. 361-362. 74 İbn Kesîr (v. 774), el-Bidâye, C. 17, s. 213. 75 ez-Zehebî (v. 748), Târîhu’l-İslâm, C. 14, s. 8. 76 İbn Kesîr (v. 774), el-Bidâye, C. 17, s. 261. 77 Abdurrahman b. Muhammed b. Abdurrahman el-Uleymî el-Hanbelî Ebu’l-Yemen Mucîruddin

(v. 928), el-Ünsü’l-Celîl bi Târîhi’l-Kuds ve’l-Halîl, Tahkik, Adnan Yunus Abdulmecid Nebate, Mektebetü Dendîs, Amman Tarihsiz, C. 2, s. 43-44. Cd Şâmile. Ancak bu şekilde isimlendirilmesi bânisine nispetle tarafımızdan yapılmıştır. Zira alıntı yaptığımız kaynakta sadece dâru’l-hadîs denilmektedir.

78 es-Safedî (v. 764), el-Vâfî bi’l-Vefeyât, C. 13, s. 258; en-Nuaymî (v. 978), ed-Dâris, C. I, s. 47; Salâhaddîn Ebu Saîd b. Halîl b. Keykeldî el-Alâî (v. 761), Câmiu’t-Tahsîl fî Ahkâmi’l-Merâsîl, Tahkik Hamdî Abdulmecîd es-Seleyfâ, Âlemu’l-Kütüb, Beyrut 1986, s. 6 (Muhakkik).

Page 11: ANADOLU‟NUN ĠSLAMLAġMA SÜRECĠNDE DÂRU‟L HADĠSLERisamveri.org/pdfdrg/G00074/2013/2013_YUCELE.pdf · 2015-12-04 · ANADOLU’NUN İSLAMLAŞMASINDA DARU’L-HADİSLER 168

ANADOLU’NUN İSLAMLAŞMASINDA DARU’L-HADİSLER

174

8. Medîne

Dâru‟l-Hadîslerin coğrafî merkezlerinden biri de; sahâbe Ģehri ve bizatihi

kendisi Dâru's-Sünne olan Medîne'dir. Mezkûr Ģehirde tespit edebildiğimiz tek

ihtisas medresesi Osmanlı devrinde bâbu's-saade ağası olan BeĢir Ağa'nın inĢa

ettirdiği dâru‟l-hadîstir. Elimizde mevcut 1151 tarihli vakfiyesine göre, Medîne-i

Münevvere'de Bâbu's-Selâm bitiĢiğinde 20 adet kârkir odadan oluĢan bir yapıdır.

Zikredilen odalarda 20 öğrenci ikamet edecektir. Yine vakfiyesine göre müderri-

se, ġam gelirlerinden 70 ve adı geçen vakfın gelirlerinden 50 akçe olmak üzere

yevmi 120, öğrencilere ise bahsedilen gelirlerden yevmi beĢer akçe olmak üzere

toplam 10 akçe vazife verilmesi Ģart koĢulmuĢtur.79

B. Anadolu

1. Çankırı

Selçuklu Atabeyi Nureddin Zengi ile ġam'da baĢlayan dâru'l-hadîs gele-

neği, Selçukluların Anadolu içlerine kadar ilerlemeleri ve Anadolu Selçuklu

Devletini kurmalarıyla birlikte bu coğrafyaya da taĢınmıĢtır. Bu bağlamda Ana-

dolu'nun ortasında yer alan Çankırı'da tesis edilen hadis ihtisas medresesi, orijinal

kitabesi ile günümüze kadar gelen en eski dâru'l-hadîs olma özelliğini taĢımakta-

dır.80

ġehre hâkim, kayalık bir tepe üzerinde bulunmakta olan yapı, halk arasında

TaĢ Mescit diye tanınmaktadır. Dâru'l-Hadîsin güneyindeki düzlükte, Dâru'Ģ-

ġifa'nın bulunduğu bilinmektedir. Kitabesine göre Dâru'Ģ-ġifa, 633/1235 yılında

Atabey Lala Cemaleddin Ferruh tarafından yaptırılmıĢtır.81

Günümüze kadar

ulaĢan dâru'l-hadîs kitabesinde ise; "Bu dâru‟l-hadîs ve mezarlığın yapılmasını,

640/1242 yılında lutfu bol olan Allahın rahmetine muhtaç zayıf kul, Abdullah

oğlu, Atabey Ferruh emretti",82

yazmaktadır.

2. Konya

Osmanlı öncesi Anadolu'sunda dâru'l-hadîs medreselerinin inĢa edildiği

merkezlerden biri de Anadolu Selçuklu Devleti'ne payitaht olmuĢ Konya'dır.

Bunlardan en meĢhur olanı ise Sahib Ata'nın inĢa ettirdiği Ġnce Minare Dâru‟l-

Hadîsi'dir. Bu müessese, Alaaddin tepesinin batısında, Beyhekim mahallesinde-

dir. Mektep, dâru'l-hadîs, mecsid ve minareden müteĢekkildir.83

Sahib Ata,

Ġzzeddin Keykavus ile Rukneddin IV. Kılıçarslan'ın müĢtereken Selçuklu saltana-

tında bulundukları zaman Ġzzeddin Keykavusun vezirliğini yapmıĢ olup, 684

senesinde vefat etmiĢtir. Konya ve baĢka yerlerde bir çok eseri olup meĢhurları

Ģunlardır. Konya'da Ġnce Minare Dâru'l-Hadîsi, çifte hamam, birçok çeĢme, Il-

gın'da kaplıca, AkĢehir'de taĢ medrese, Kayseri'de sahn medresesi, Sivas'ta Gök

Medresedir. Ġnce Minare Dâru'l-Hadîsi'nin mimarı Külük b. Abdullah'tır. YapılıĢ

79 VGMA, Defter No: 638, Sayfa No: 81, Sıra No: 51. 80 Yardım, “Temel Kültür Müesseselerimizden Dârülhadisler”, s. 66. 81 Aptullah Kuran, Anadolu Medreseleri, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara, 1969, C. I, s.

110. 82 Yardım, “Temel Kültür Müesseselerimizden Dârülhadisler”, s. 65. 83 İbrahim Hakkı Konyalı, Âbideleri ve Kitabeleri ile Konya Tarihi, Burak matbaası, Ankara

1997, s. 802.

Page 12: ANADOLU‟NUN ĠSLAMLAġMA SÜRECĠNDE DÂRU‟L HADĠSLERisamveri.org/pdfdrg/G00074/2013/2013_YUCELE.pdf · 2015-12-04 · ANADOLU’NUN İSLAMLAŞMASINDA DARU’L-HADİSLER 168

ANADOLU’NUN İSLAMLAŞMASINDA DARU’L-HADİSLER

175

tarihi kesin olmamakla birlikte h. 678'dir.84

Ġnce minare 1954 yılında Milli Eği-

tim Bakanlığı'nca kısmen tamir dilmiĢ, 1956 yılında Selçuklular devri taĢ ve

ahĢap müzesi haline getirilmiĢtir.85

Anadolu Selçukluları devrinde tesis edilen ikinci hadis ihtisas medresesi

ise Konya kadılar kadısı Ebu'l-Meali Ahmed'in babası, Kadı HürremĢah'ın adına

nispetle anılan dâru'l-hadîstir. Mevlana Ahmed, Alaaddin Camiinin 634/1236

tarihli vakfiyesini tanzim etmiĢtir. ġeyh Sadreddin Konevî mahallesinde bulun-

maktaydı. ġimdi dâru'l-hadîsin yalnızca kapısı ile kapının solundaki musluğu

kalmıĢ olup, dâru'l-hadîs yıkılmıĢtır. Burası sonradan Sadreddin Konevî evkafına

ilhak edilmiĢtir.86

Konyalı'nın verdiği tarihe bakınca Kadı HürremĢah'ın yaptırdı-

ğı bu müessesenin Anadolu'da tesis edilen ilk dâru'l-hadîslerden biri belki de

birincisi olduğu söylenebilir. Ancak yapım tarihi hakkında herhangi bir malumat

olmadığı için, Çankırı'da bulunan dâru'l-hadîsin ilk olduğu kabul edilebilir.87

Anadolu Selçukluları döneminde iki hadis ihtisas medresesinin faaliyet

gösterdiği Konya, Osmanlı döneminde de bu kurumlara mekân olma özelliğini

devam ettirmiĢtir. Saraçzâde Abdülkerim Efendi Dâru‟l-Hadîsi,88

Hacı

Abdülfettah ÇavuĢ Dâru‟l-Hadîsi,89

Han Dâru‟l-Hadîsi (Han-ı Cedîd Medrese-

si),90

Musahib Mustafa PaĢa (ġeyh Ahmed Efendi veya TaĢkapı) Dâru'l-Hadîsi,

91 medreseleri bu cümleden olarak zikredilebilir.

3.Sivas

Anadolu Selçukluları döneminde ilim ve kültür merkezlerinden biri de Si-

vas Ģehri olmuĢtur. Burada tesis edilen müesseselerin envanteri dahi bu durumun

izahına kafi görülmektedir. Bu meyanda dâru'l-hadîs müessesesinin coğrafî mer-

kezlerinden biri olma hüviyetini de kazanmıĢtır. Kaynaklarımız incelendiği tak-

dirde, bu Ģehirde bir dâru'l-hadîs olduğunda ittifak edilmiĢ olmakla birlikte, Çifte

Minare'nin mi? yoksa Gök Medrese'nin mi? dâru'l-hadîs olduğu konusunda bir

84 Mehmed Yusuf (Konya Âsâr-ı Atik Müzesi Müdürü), Konya'da İnce Minare Dâru'l-Hadisi ve

Karatay-ı Kebîr Medresesi, Mevlana Müzesi Türkçe Yazmaları, No: 3714/2, Vr. 2a. 85 Konyalı, Konya Tarihi, 817. 86 Konyalı, Konya Tarihi, s. 842-843. 87 Nitekim bunu dile getiren Merhum Ali Yardım da " orijinal kitabesiyle günümüze kadar

gelebilen en eski dâru'l-hadis binasıdır" şeklinde daha mutedil bir ifade kullanmaktadır. Bkz. Yardım, “Temel Kültür Müesseselerimizden Dârülhadisler”, s. 66.

88 Bkz. Yusuf Küçükdağ, Caner Arabacı, “Konya’da Osmanlı Döneminde İnşa Edilen Medreseler”, 123-162, Osmanlı Döneminde Konya, Konya Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Konya 2003, s. 135.

89 Bkz. Yusuf Küçükdağ, Caner Arabacı, “Konya’da Osmanlı Döneminde İnşa Edilen Medreseler”, s. 133-134.

90 Bkz. Yusuf Küçükdağ, Caner Arabacı, “Konya’da Osmanlı Döneminde İnşa Edilen Medreseler”, s. 134.

91 Bkz. Sami Ağaoğlu, "Musahip Mustafa Paşa Vakfı", Türkiyat Araştırmaları Dergisi, S. 15, Güz 2004, Konya, 377-399, s. 386 vd.; Yusuf Küçükdağ, Caner Arabacı, “Konya’da Osmanlı Döne-minde İnşa Edilen Medreseler”, s. 135.

Page 13: ANADOLU‟NUN ĠSLAMLAġMA SÜRECĠNDE DÂRU‟L HADĠSLERisamveri.org/pdfdrg/G00074/2013/2013_YUCELE.pdf · 2015-12-04 · ANADOLU’NUN İSLAMLAŞMASINDA DARU’L-HADİSLER 168

ANADOLU’NUN İSLAMLAŞMASINDA DARU’L-HADİSLER

176

takım farklı görüĢlere tesadüf edilmektedir.92

Biz, vardığımız kanaatin sonucu

olarak, Çifte Minareyi dâru‟l-hadîs olarak kabul edip bunun üzerinde duracağız.

Ġlhanlı veziri ġemseddin Cüveyni, 670/1271 yılında yaptırmıĢtır.93

Vezir

ġemseddin Medresesi, dâru'l-hadîs veya Çifte Minare olarak tanınan bu medrese,

Sivas'ın hükümet konağı civarında ve ġifaiyye Medresesi'nin karĢısında bulun-

maktadır.94

Binanın kitabesi celi hatla yazılmıĢ olup, kapının sağ tarafındaki

odadan baĢlar, oradan ortaya yani asıl kapının üstüne, oradan da sol taraftaki

odanın üstüne geçerek son bulmaktadır.

Sağdaki odanın üstünde

امر بعمارة هذه المدرسة الصحب االعظم

Kapının üstünde

ملك الملوك الوزراء فً العالم شمس الدنٌا و الدٌن محمد بن محمد بن محمد صاحب

Soldaki odanın üstünde ise

الدٌوان خلد هللا دولته فً سنة سبعٌن و ستماٌه

"Bu medresenin yapılmasını baĢ vekil, dünyadaki vezirlerin meliklerin me-

liki, din ve dünyanın güneĢi Muhammed b. Muhammed b. Muhammed sahibu'd-

divan Allah devletini sürekli kılsın 670/1271 yılında emretti"95

yazısı yer almak-

tadır.

4. Erzurum

Osmanlı devleti öncesinde Anadolu'da dâru'l-hadîs inĢa edilen merkezler-

den bir diğeri de Erzurum olmuĢtur. Mezkûr Ģehirdeki hadis ihtisas medresesi,

Ġlhanlılar vasıtasıyla yapılan Ahmediye Dâru'l-hadîsi'dir. Yapının orijinal kitabesi

günümüze kadar gelmiĢtir. Kitabede; "Hz. Ali (r.a.)'dan Hz. Peygamber (a.s)'ın

Ģöyle buyurduğu nakledilmiĢtir. Ümmetimden kim kırk hadis bellerse, o, ulema

sınıfında yer alır. (Bu medreseyi), Gani olan Allah'a muhtaç bulunan Ahmed b.

Ali b. Yusuf, 714 (1314) yılında yaptırmıĢtır"96

ibaresi yer almaktadır. Küçük ve

mütevazi bir yapı olan Ahmediye Dâru'l-hadîsi, Erzincan çarĢısında Murat PaĢa

camiinin doğusunda bulunmaktadır. Müessesenin, sadece giriĢ ve esas eyvanıyla,

ikincisinin doğusundaki bir odası ayakta kalmıĢtır. Birinci dünya savaĢının ilk

yıllarına kadar faal olan bu yapıyı 1965 yılında Kur'an kursu öğrencileri kullan-

92 Karşılaştırma için Bkz. Yardım, “Temel Kültür Müesseselerimizden Dârülhadisler”, s. 68;

Sami Şahin, “Sivas Gök Medrese (Sahibiye Medresesi) ve Kitabelerindeki Rivayetlerin Hadis Değeri”, Cumhuriyet Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, Sivas 2006, C. X/1, s. 150-151.

93 Kuran, Anadolu Medreseleri, C. I, s. 115. 94 Rıdvan Nafiz, İsmail Hakkı, Sivas Şehri, Hazırlayan Recep Toparlı, Seyran Yayınları, Sivas

2005, s. 127-128. 95 Kitabe ve tercümesi İsmail Hakkı’nın Sivas şehri isimli kitabından alınmıştır. Bkz. Rıdvan

Nafiz, İsmail Hakkı, Sivas Şehri, s. 128-129. 96 Yardım, “Temel Kültür Müesseselerimizden Dârülhadisler”, s. 74.

Page 14: ANADOLU‟NUN ĠSLAMLAġMA SÜRECĠNDE DÂRU‟L HADĠSLERisamveri.org/pdfdrg/G00074/2013/2013_YUCELE.pdf · 2015-12-04 · ANADOLU’NUN İSLAMLAŞMASINDA DARU’L-HADİSLER 168

ANADOLU’NUN İSLAMLAŞMASINDA DARU’L-HADİSLER

177

maktaydı.97

ġu anda restore edilmiĢ ve Kur'an kursu öğrencilerine tahsis edilmiĢ-

tir.98

5. Ġznik

KuruluĢ döneminde Osmanlı Devletine baĢkentlik yapmıĢ olan Ġznik, bu-

na paralel olarak ilim ve kültür merkezi de olmuĢtur. Zira ilk Osmanlı medresesi

de devletin hemen kuruluĢ aĢamasında Orhan Gazi tarafından burada inĢa ettiril-

miĢtir.99

Aynı Ģekilde bu devrin ilk hadis ihtisas medresesinin mekânı da Çandarlı

Hayreddin PaĢa Dâru‟l-Hadîsi ile birlikte Ġznik olmuĢtur. Adı geçen kurumun,

YeĢil Cami yanında100

veya mezkûr cami, Nilüfer Ġmareti ve ġeyh Kudbuddîn

Camii'nin çevirdiği saha ile Ġznik suru arasında kalan meydanda101

vücut bulmuĢ

olması muhtemeldir. Medresenin inĢa tarihi hakkında kesin bir bilgi olmamakla

beraber cami ile birlikte yapılma ihtimali göz önüne alınarak 780/1378 yılında

yapılmıĢ olabileceği belirtilmektedir.102

Hakkındaki malumat sınırlı olmasına

karĢılık I. Murad devrinde Ġznik‟te inĢa edilen bu medrese, Osmanlı Devleti za-

manında kurulan ilk dâru‟l-hadîs olması103

bakımından ayrı bir öneme sahiptir.

Zira Osmanlı Devletinin bu alandaki kurumsallaĢmasını erken denilebilecek bir

dönemde baĢlattığını göstermesi bakımından câlib-i dikkattir.

6. Edirne104

Ġznik gibi Osmanlı Devleti'ne baĢkentlik yapmıĢ olan Edirne de, mezkûr

dönem içerisinde Ģöhreti ve değeri bakımından oldukça önemli olan bir dâru'l-

hadîse ev sahipliği yapmıĢtır. Edirne Dâru‟l-Hadîsi'nin bânisi, Osmanlı Sultanla-

rından II. Murad'dır. Osmanlı dönemi dâru‟l-hadîsleri kurucularına nispetle anı-

lırken bu medrese, kaynaklarda "dâru‟l-hadîs" ya da "dâru‟l-hadîs medresesi"

Ģeklinde zikredilmektedir.105

Dâru‟l-Hadîs, kale içinde Manyas Kapısı civarında,

97 Kuran, Anadolu Medreseleri, C. I, s. 127. 98 Ziyaret etme imkanı bulamadığımız bu yapının son durumu hakkındaki bilgiyi, tebliğin

müzakerecisi olan Doç. Dr. Nihat Yatkın Bey eklemiştir. Bu vesile ile kendilerine teşekkür ederiz.

99 Mehmed Mecdî Efendi, Hadâiku’ş-Şakâik (Tercüme-i Şakâik), Dâru’t-Tibaati’l-Âmire, İstanbul 1269, s. 27.

100 Uzunçarşılı, İsmail Hakkı, Çandarlı Vezir Ailesi, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara, 1974, s. 23.

101 Ekrem Hakkı Ayverdi, İstanbul Mimari Çağının Menşei Osmanlı Mimarisinin İlk Devri, Baha Matbaası, İstanbul 1966, s. 319-320; Mustafa Bilge, İlk Osmanlı Medreseleri, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yayınları, İstanbul 1984,s. 80; Yardım, Temel Kültür Müesseselerimizden Dâru'l-Hadisler, s. 78.

102 Cahid Baltacı, XV-XVI. Asırlarda Osmanlı Medreseleri, İrfan Matbası, İstanbul 1976, s. 594; Bilge, İlk Osmanlı Medreseleri, s. 80.

103 Baltacı, XV-XVI. Asırlarda Osmanlı Medreseleri, s. 20; Bilge, İlk Osmanlı Medreseleri, s. 13. 104 Edirne şehri, fiziki coğrafya olarak Balkanlara dahil olsa da siyasi coğrafya itibariyle

Anadoluya bağlı olması bakımından bu kategori içerisinde mütalaa edilmesi uygun görülmüştür.

105 Selahattin Yıldırım, Osmanlı İlim Geleneğinde Edirne Dâru’l-Hadîs’i ve Müderrisleri, Dâru’l-Hadîs Yayınları, İstanbul 2001, s. 37.

Page 15: ANADOLU‟NUN ĠSLAMLAġMA SÜRECĠNDE DÂRU‟L HADĠSLERisamveri.org/pdfdrg/G00074/2013/2013_YUCELE.pdf · 2015-12-04 · ANADOLU’NUN İSLAMLAŞMASINDA DARU’L-HADİSLER 168

ANADOLU’NUN İSLAMLAŞMASINDA DARU’L-HADİSLER

178

Germe Kapı caddesinde ve Tunca Nehrine yakın bir yerde106

Ġbn Arab mahalle-

sinde107

inĢa edilmiĢtir. Ancak günümüze kadar ulaĢmamıĢtır.108

Camiin kitabesi-

ne göre dâru‟l-hadîs, 20 ġaban 838/23 Mart 1435 yılında yapılmıĢtır.109

838/1435 tarihli vakfiyesine göre dâru‟l-hadîs'de Ģer‟i ilimleri bilen bir

müderris bulunup yevmi 30 akçe vazife alacaktır. Zeki bir muid olacak ve günlük

8 akçe vazife verilecektir. 20 öğrenciden her birine günlük ikiĢer akçe verilecek-

tir.110

Vakfiyeye göre müderrislerin 30 akçe almaları gerekmektedir. Ancak uy-

gulama diğer tesislerde olduğu gibi olmuĢ ve zamanla artarak 50-60 hatta 100

akçeye kadar çıkmıĢtır.111

Zamanında bu medresenin en yüksek ilmi payede bulunduğu, bu durumun

uzun müddet devam ettiği bilinmektedir.112

Dâru‟l-Hadîs Medresesi, Kanuni

Sultan Süleyman devrine kadar önemini korumuĢ ancak Süleymaniye Dâru‟l-

Hadîsi'yle birlikte gücünü kaybetmiĢtir. Ġlk dönem müderrislerinin ülkenin farklı

bölgelerinden gelmiĢ olmasına rağmen, özellikle XVII. yüzyılın ortalarından

sonra hemen tamamının Edirneli olması, medresenin bir zaman sonra içine ka-

pandığının, merkezi rolünü kaybettiğinin bir göstergesi olarak değerlendirilebi-

lir.113

Mezkûr medreseden baĢka, Selimiye Dâru‟l-Hadîsi114

ile TaĢlık Dâru‟l-

Hadîsi115

de Edirne'de tesis edilmiĢ hadis ihtisas medreseleri olarak zikredilebilir.

7. Bursa

Osmanlı dönemindeki önemli merkezlerden biri de Bursa Ģehridir. Bu iti-

barla dâru‟l-hadîslerin coğrafî merkezlerinden biri olmuĢtur. Bu Ģehirde kurulan

önemli hadis ihtisas medreselerinden biri Lutfullah Çelebi Dâru‟l-Hadîsi'dir.

Kale içinde, Yer Kapı Mescidi karĢısında bulunan yapının kitabesi, 875/1470

tarihini taĢımaktadır. Ancak günümüzde yerine apartman yapılmıĢtır.116

Vekayiu‟l-Fudâlâ müellifi, Hafızzâde ġeyh Mehmed Efendi‟nin, 1050 senesinde

106 Ekrem Hakkı Ayverdi, Osmanlı Mimarisinde Çelebi ve II. Sultan Murad Devri, Baha Matbaası,

İstanbul 1972, C. II, s. 382; Bilge, İlk Osmanlı Medreseleri, s. 140; Yardım, Temel Kültür Müesseselerimizden Dâru'l-Hadisler, s. 79.

107 Bkz. Baltacı, s. 586; Gül, Osmanlı Medreselerinde Eğitim-Öğretim ve Bunlar Arasında Dâru’l-Hadîslerin Yeri, s. 142; Yıldırım, Edirne Dârulhadisi ve Müderrisleri, s. 38.

108 Bilge, İlk Osmanlı Medreseleri, s. 140. 109 Baltacı, s. 587; Ahmet Gül, Osmanlı Medreselerinde Eğitim Öğretim ve Bunlar Arasında

Dâru’l-Hadîslerin Yeri, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara 1997, s. 143; Mustafa Bilge ise Neşrî’den naklen 22 Şubat 1435 olduğunu belirtmektedir. Bkz. İlk Osmanlı Medreseleri, s. 140; Edirne dâru'l-hadisi hakkında müstakil bir kitap telif eden Selahattin Yıldırım ise bu iki tarihi de zikretmektedir. Bkz. Yıldırım, Edirne Dârulhadisi ve Müderrisleri, s. 38.

110 Bilge, İlk Osmanlı Medreseleri, s. 142. 111 Bilge, İlk Osmanlı Medreseleri, s. 145. 112 Bilge, İlk Osmanlı Medreseleri, s. 140. 113 Yıldırım, Edirne Dârulhadisi ve Müderrisleri, s. 55-58. 114 Bkz. Cahid Baltacı, XV-XVI. Asırlarda Osmanlı Medreseleri, s. 597-598. 115 Arşivde bulunan bir belgede; " Edirne'de Taşlık nam diğer Ali Bey Dâru’l-Hadîs medresesi

vakfından ..." şeklinde bir kayıt yer almaktadır. Bkz. VGMA, Defter No: 993.65. Sayfa No: 129, Sıra No: 152.

116 Yardım, Temel Kültür Müesseselerimizden Dâru'l-Hadisler, s. 83.

Page 16: ANADOLU‟NUN ĠSLAMLAġMA SÜRECĠNDE DÂRU‟L HADĠSLERisamveri.org/pdfdrg/G00074/2013/2013_YUCELE.pdf · 2015-12-04 · ANADOLU’NUN İSLAMLAŞMASINDA DARU’L-HADİSLER 168

ANADOLU’NUN İSLAMLAŞMASINDA DARU’L-HADİSLER

179

Bursa‟da vefat edince, dâhil-i kalede Bab-ı Zemayık kurbunda dâru‟l-hadîs saha-

sına defnedildiğini117

belirtmektedir.

Vakıflar Genel Müdürlüğü arĢivinde bulunan bir defterden ise, Hocazâde

Abdurrahman Efendi Dâru‟l-Hadîsi'nin de adı geçen Ģehirde tesis edilmiĢ oldu-

ğunu öğreniyoruz. Söz konusu belge mütevelli hakkında olmakla birlikte, adı

geçen kurumun vakfiyesinin 1160 ve 1161 tarihli olduğu da anlaĢılmaktadır.118

8. Tokat

Tokat Ģehri de, hadis ihtisas medresesi tespit edebildiğimiz merkezlerden

biridir. Kadı Hasan Dâru‟l-Hadîsi Ģehrin merkezinde açılmıĢ hadis ihtisas medre-

sesidir. Vakfiyesine göre, müderrise yevmi 4 akçe ile 18 müd galle (mahsul), altı

fakihe, yevmi dört akçe ile yılda on iki müd galle, dört hafıza da yevmi dört akçe

verilecektir. Vakfiyede ayrıca, vâkıfın mütevelli hakkındaki Ģartı ile diğer görev-

lilere verilecek ücretler ve özel günlerde yapılacak etkinlikler hakkında da malu-

mat bulunmaktadır.119

Tokat merkezden baĢka, ilçesi Niksar'da da ihtisas medresesinin varlığını,

arĢivde yer alan belgelerden öğrenmekteyiz. Osmanlı arĢivinde bulunan ve Nik-

sar'daki vakıfların 1281 yılına ait varidatlarının yer aldığı bir defterde, dâru‟l-

hadîs medresesi de zikredilmektedir.120

9. Amasya

Osmanlı devri Anadolu'sunun önemli ilim merkezlerinden birisi de Ģehza-

deler Ģehri Amasya'dır. Tarih-i Amasya müellifi Abdizâde Hüseyin Hüsameddin,

burada vücut bulmuĢ dört dâru'l-hadîsten bahsetmektedir.

Bunlar içerisinde Abdulllah PaĢa Dâru'l-hadîsi önem arz etmektedir. Zira

kitabesi günümüze ulaĢmıĢ yapılardan birisidir. Bu müessesenin bânisi, umera

zümresinden, II. Bayezid'e vezirlik yapmıĢ olan Abdullah PaĢa'dır. Dâru'l-hadîs,

890/1485 yılında, Abdullah PaĢa Camii bahçesinde ve iki odadan müteĢekkil

olarak tesis edilmiĢtir. Dershane olarak ise cami kullanılmıĢtır.121

Orijinal kitabe-

si günümüze kadar gelen bu kurum, Sofular Camii diye bilinmektedir. Kitabesin-

de, " (Bu) dâru'l-hadîsi, -yardımı bol olsun- Sultan Bayezid'in devr-i saltanatın-

117 Şeyhî Mehmed Efendi, Vekayiü’l-Fudalâ, Şakaik-ı Nu’maniye ve Zeyilleri, Neşre Hazırlayan,

Aldulkadir Özcan, Çağrı Yayınları, İstanbul 1989, C. I, s. 144. Bu ifadelerden Merhum Ali Yardım, "Beyliğin emniyetinin tam sağlama alınmadığı ilk devirlerde yapılmış bir dâru'l-hadis mekânının adı olduğu intibaını vermektedir", dedikten sonra Lutfullah Çelebi Dâru'l-Hadisi'nin olma ihtimalinin bulunduğunu da belirtir. Bkz. Yardım, Temel Kültür Müesseselerimizden Dâru'l-Hadisler, s. 78 ve 51. dipnot. Verilen bilgilerin, Ayverdi'nin naklettiği Lutfullah Çelebi Dâru'l-Hadisi'nin yeri ile aynı olması, ikinci ihtimalin daha güçlü olduğunu gösterir niteliktedir.

118 VGMA, Defter No: 307.52 Sayfa No: 105, Sıra No: 187. 119 VGMA, Defter No: 610, Sayfa 73, Sıra 100. 120 BOA, EV.d., 19389, s. 4. 121 Baltacı, XV-XVI. Asırlarda Osmanlı Medreseleri, s. 583.

Page 17: ANADOLU‟NUN ĠSLAMLAġMA SÜRECĠNDE DÂRU‟L HADĠSLERisamveri.org/pdfdrg/G00074/2013/2013_YUCELE.pdf · 2015-12-04 · ANADOLU’NUN İSLAMLAŞMASINDA DARU’L-HADİSLER 168

ANADOLU’NUN İSLAMLAŞMASINDA DARU’L-HADİSLER

180

da, Hacı Sinan oğlu Hacı Abdullah PaĢa -Allah her ikisini de bağıĢlasın- 890

tarihinde mamur eylemiĢtir"122

kaydı yer almaktadır.

Abdullah PaĢa Dâru'l-hadîsi'nden baĢka, Osman Çelebi, Ġbrahim Efendi

ve Osman Bey Dâru‟l-Hadîsleri de123

Amasya'da vücut bulmuĢ olan hadis ihtisas

medreseleridir.

10. Ġstanbul

Ġstanbul, siyasî alanda olduğu gibi ilmî ve kültürel alanda da Cihan devleti

Osmanlı'ya payitahtlık yapmıĢtır. Bu hususiyeti, bünyesinde barındırdığı ilim ve

kültür müesseselerinin, hem niceliği hem de niteliği itibariyle, üst düzey olmasını

sağlamıĢtır. Dâru'l-hadîsler nokta-i nazarından konuya bakıldığı takdirde ise bu

kanaatin doğruluğu anlaĢılmaktadır. Zira hadis ihtisas medreseleri olarak tesis

edilen bu kurumlar, belki de en çok Ġstanbul'da yoğunlaĢmıĢtır. Bunlar içerisinde

ise, zirve dönemin zirve medresesi olma özelliği taĢıyan, Süleymaniye Dâru'l-

Hadîsi'nin ayrı bir ehemmiyeti vardır.

Bu itibarla Süleymaniye Dâru'l-Hadîsi hakkında bilgi verilerek, Ġstanbul'-

da tesis edilmiĢ olan bazı dâru'l-hadîsler, sadece ismen zikredilecektir. Bununla

birlikte, sayının çokluğundan dolayı tespit edildiği halde hiç değinilmeyen ku-

rumların da varlığı bilinmelidir. Mamafih tebliğde ele alınan coğrafî merkezlerin

nihâî olmadıkları gibi, bir Ģehirde ismi zikredilen hadis ihtisas medreselerinin de

hepsini içermediği dikkate alınmalıdır.124

Süleymaniye Dâru'l-Hadîsi, Kanuni Sultan Süleyman tarafından 964 yılı-

nın zilhicce ayında,125

Süleymaniye camiinin tam karĢısında,126

inĢa ettirilmiĢtir.

Vakfiyesine göre Süleymaniye Dâru‟l-Hadîsi, büyük bir külliyenin içerisinde yer

alan, birimlerden biridir. Zira Süleymaniye külliyesi; cami, mekteb, imaret,

dâru‟l-hadîs, ikisi caminin doğu tarafında, ikisi de batı tarafında olmak üzere

toplam dört medrese, dâru'Ģ-Ģifa, tabhane, tıp medresesi, doğu taraftaki medrese-

lerin yakınında 18 oda, türbe,127

hamam, dâru‟l-kurrâ ve kütüphaneden128

müte-

Ģekkildir.

Hadis nakli için bina olunan dâru‟l-hadîste; âlim, âmil, fâzıl, kâmil, tefsir

ilmine kâdir, nakl-i ehadis-i sahihada mâhir, Müslim ve Buharî naklinde yegâne

122 Yardım, “Temel Kültür Müesseselerimizden Dârülhadisler”, s. 84-85. 123 Abdizâde Hüseyin Hüsameddin, Tarih-i Amasya, Hikmet Matba-i İslamiyyesi, İstanbul 1328,

C. I, s. 270. 124 Tespiti yapılan dâru'l-hadisler "Osmanlı Devri Dâru'l-Hadislerinde Hadis Eğitimi" isimli

devam eden doktora tezimizde daha teferruatlı olarak ele alınacaktır. 125 Atâî, Ataullah b. Yahya Nev’izâde, Hadâiku’l-Hakâik fi Tekmileti’ş-Şakâik, İstanbul 1268, s.

100. 126 Pakalın, Mehmet Zeki, Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü, Milli Eğitim Basımevi,

İstanbul 1983, C. I, s. 398. 127 VGMA, Kanuni Sultan Süleyman Vakfiyesi, Defter No: 1390. Ayrıca Bkz. Mübahat S.

Kütükoğlu, XX. Asra Erişen İstanbul Medreseleri, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara, 2000, s. 117.

128 Yasin Yılmaz, Kanuni Vakfiyesi Süleymaniye Külliyesi, Vakıflar Genel Müdürlüğü Yayınları, Ankara 2008, s. 127-130.

Page 18: ANADOLU‟NUN ĠSLAMLAġMA SÜRECĠNDE DÂRU‟L HADĠSLERisamveri.org/pdfdrg/G00074/2013/2013_YUCELE.pdf · 2015-12-04 · ANADOLU’NUN İSLAMLAŞMASINDA DARU’L-HADİSLER 168

ANADOLU’NUN İSLAMLAŞMASINDA DARU’L-HADİSLER

181

olan bir zatın müderris ve muhaddis olarak görev yapması ve yevmi 50 akçe

verilmesi Ģart koĢulmuĢtur. Talebe-i ilimden 15 kiĢi odalarda ikamet edip, dersle-

re devam ettikleri takdirde kendilerine yevmi ikiĢer akçe vazife verilmesi de129

vâkıfın Ģartıdır. Vakfiyede müderrise yevmi 50 akçe verilmesi Ģart koĢulmasına

rağmen, ilk müderris yevmi 100 akçe almıĢtır.130

AnlaĢılan vakfiye medresenin

inĢasından daha önce tanzim edilmiĢ ve medrese tamamlanınca müderrisin akçe-

sine yevmi 50 akçe daha ilave edilmiĢtir.131

Dâru‟l-Hadîsin yeri güzel ve havadardır. Odaları ise ikiĢer kiĢi kalacak

Ģekilde yapılmıĢtır. Buna rağmen avlusunun darlığı, gusülhane ve abdesthanele-

rin odaların karĢısında bulunması, binanın dökmeci dükkanlarının üzerinde yer

alması gibi sebeplerden ötürü, 1914‟de öğrencilerin kalması için çok uygun ol-

madığı kanaatine rağmen, dâru'l-hilafe kadrosuna alınmıĢtır. 30 öğrencinin kal-

masına müsait olduğu düĢünülen medresede 15‟i dıĢarda olmak üzere 45 kadar

öğrenci bulunuyordu. 1792‟de ise biri müderris olmak üzere toplam 45 kiĢi bu-

lunmaktaydı.132

Süleymaniye Dâru‟l-Hadîsi'nden baĢka Ġstanbul'da inĢa edilen çok sayıda

hadis ihtisas medresesi yapılmıĢtır. Bunlardan bazıları ise Ģunlardır: Molla

Gürani Dâru‟l-Hadîsi,133

Defterdar Nazlı Mahmud Çelebi Dâru‟l-Hadîsi,134

Papasoğlu Dâru‟l-Hadîsi,135

ġemsi PaĢa Dâru‟l-Hadîsi,136

Atik Valide Dâru‟l-

Hadîsi,137

Cafer PaĢa Dâru‟l-Hadîsi,138

Mehmed Ağa Dâru‟l-Hadîsi,139

Ahmet

ÇavuĢ ve Ayni Hatun Dâru‟l-Hadîsi,140

Sinan PaĢa Dâru‟l-Hadîsi,141

Damad

Efendi Dâru‟l-Hadîsi,142

I. Ahmed Dâru‟l-Hadîsi,143

Sofu Mehmed PaĢa Dâru‟l-

Hadîsi,144

Köprülü Mehmed PaĢa Dâru‟l-Hadîsi,145

Kara Mustafa PaĢa Dâru‟l-

129 VGMA, Kanuni Sultan Süleyman Vakfiyesi, Defter No: 1390. 130 Baltacı, XV-XVI. Asırlarda Osmanlı Medreseleri, s. 601-602; Gül, Osmanlı Medreselerinde

Eğitim-Öğretim ve Bunlar Arasında Dâru’l-Hadîslerin Yeri, s. 171. 131 Baltacı, XV-XVI. Asırlarda Osmanlı Medreseleri, s. 602; Gül, Osmanlı Medreselerinde Eğitim-

Öğretim ve Bunlar Arasında Dâru’l-Hadîslerin Yeri, s. 171. 132 Kütükoğlu, XX. Asra Erişen İstanbul Medreseleri, s. 121. 133 Ekrem Hakkı Ayverdi, Osmanlı Mimarisinde Fatih Devri, Baha Matbaası, İstanbul 1973, C. III,

s. 460; Yardım, Temel Kültür Müesseselerimizden Dâru'l-Hadisler, s. 83. 134 Baltacı, XV-XVI. Asırlarda Osmanlı Medreseleri, s. 592; Gül, Osmanlı Medreselerinde Eğitim-

Öğretim ve Bunlar Arasında Dâru’l-Hadislerin Yeri, s. 169. 135 VGMA, Defter No: 570, Sayfa No: 66, Sıra No: 39. 136 VGMA, Şemsi Ahmed Paşa Vakfiyesi, Defter No: 1489, Kasa No: 109. 137 VGMA, Murad Salisin Validesi Atik Valide Sultan Vakfiyesi, Defter No: 1426, Kasa, 121. 138 Baltacı, XV-XVI. Asırlarda Osmanlı Medreseleri, s. 585-86. 139 Baltacı, XV-XVI. Asırlarda Osmanlı Medreseleri, s. 595; Kütükoğlu, XX. Asra Erişen İstanbul

Medreseleri, s. 244. 140 VGMA, Defter No: 958, Sayfa, 40-41, Sıra No: 81. 141 Baltacı, XV-XVI. Asırlarda Osmanlı Medreseleri, s. 598. 142 Hâfız Hüseyin Ayvânsarayî, Hadîkatü’l-Cevâmi, Matba-i Âmire, İstanbul 1281, C. I, s. 120-

121. 143 VGMA, Sultan Ahmed Camii Vakfiyesi, Defter No: 1936, Kutu 8. Sayfa No: 01, Sıra No: 01. 144 Baltacı, XV-XVI. Asırlarda Osmanlı Medreseleri, s. 601; Gül, Osmanlı Medreselerinde Eğitim-

Öğretim ve Bunlar Arasında Dâru’l-Hadislerin Yeri, s. 170. 145 Köprülü Mehmed Paşa Vakfiyesi, VGMA, Defter No: 580, Sayfa No: 127, Sıra No:77.

Page 19: ANADOLU‟NUN ĠSLAMLAġMA SÜRECĠNDE DÂRU‟L HADĠSLERisamveri.org/pdfdrg/G00074/2013/2013_YUCELE.pdf · 2015-12-04 · ANADOLU’NUN İSLAMLAŞMASINDA DARU’L-HADİSLER 168

ANADOLU’NUN İSLAMLAŞMASINDA DARU’L-HADİSLER

182

Hadîsi,146

Amcazâde Hüseyin PaĢa Dâru‟l-Hadîsi,147

Hacı BeĢir Ağa Dâru‟l-

Hadîsi,148

Zekeriya Efendi Dâru‟l-Hadîsi'dir.149

11. Birgi (Aydın)

Birgi'de, hadis ihtisas medresesi olarak inĢa edilen, Ataullah Efendi

Dâru‟l-Hadîsi'dir. Bânisi II. Selim'in hocası olan Ataullah Efendi'dir.150

979 tarih-

li vakfiyesine göre; 7 odayı muhtevi dâru‟l-hadîs, Aydın vilayetine tabi Birgi

kasabasında Ġsa Bey Camii kurbunda inĢa ettirilmiĢtir. Vâkıf, tatil günleri hari-

cinde takrir ve ifadeye müdavim, sâlih, fâzıl, âlim, âmil, kâmil, temiz, mütteki,

itkan sahibi, dindar, zeki, Ģer'i ilimlerin tamamında, bilhassa hadis ve tefsirde

mümtaz ve muhterem bir üstaddan icazet almıĢ bir zâtın müderris olarak tayin

edilmesini Ģart koĢmuĢtur. Ayrıca, dâru‟l-hadîse 7 talebe alınarak, yevmi dört

dirhem verilmesini, talebe yediden fazla olduğu takdirde ise vakfın müsadesi ve

Ģeyhin arzusuna göre bu öğrencilere de vazife verilmesini Ģart koĢmuĢtur.151

Vakfiyenin tarihi 979/1573 olduğuna göre bu veya buna yakın tarihte inĢa edil-

miĢtir.152

12. Balıkesir

Balıkesir'de varlığı tespit edilen hadis ihtisas medresesi Bostan ÇavuĢ

Dâru‟l-Hadîsi'dir. 991 tarihli vakfiyesine göre; Balıkesir‟de vefat eden merhum

Bostan ÇavuĢ Ġbn el-Hac Sinan‟ın mezkûr Ģehrin Salahaddin mahallesinde inĢa

ettirdiği muallimhane ve beĢ oda ile bir dâru‟l-kurrâdır. Ayrıca dâru‟l-kurrâ Ģey-

hinin hadis naklettiği belirtilmektedir.153

Görüldüğü üzere vakfiyede dâru‟l-hadîs

zikredilmemektedir. Ancak arĢivde yer alan bazı belgelerde "Bostan ÇavuĢ

Dâru‟l-Hadîsi" ifadesi yer almaktadır. Bu belgeler daha çok mütevelli ile ilgili

olup, günlük 5 akçe vazife verildiği anlaĢılmaktadır. Mesela Bostan ÇavuĢ tevli-

yet beratı suretinde, Balıkesir kasabasında vaki Bostan ÇavuĢ Dâru‟l-Hadîsi

vakfının yevmi 5 akçe vazife ile mütevellisi olan es-Seyyid Osman Halife Ġbn

Mehmed‟in ölümünden mütevellit mezkûr görevin Ġsmail Ġbn Ali‟ye tevdi edil-

mesi istenmektedir.154

13. Kütahya

Dâru‟l-Hadîslerin Anadolu'daki merkezlerinden biri de Kütahya Ģehridir.

Ġzah sadedinde olduğumuz merkezde tespiti yapılan müesseseyi Ahmed PaĢa

yaptırmıĢtır. 1092 tarihli vakfiyesine göre, Kütahya‟da vaki büyük cami

kurbunda, bir dâru‟l-hadîs ve muallimhane inĢa ettirmiĢtir. Müderrise, 12 akçe

146 Ayvânsarayî, Hadîkatü’l-Cevâmi, C. I, s. 71. 147 Kütükoğlu, XX. Asra Erişen İstanbul Medreseleri, s. 257. 148 Kütükoğlu, XX. Asra Erişen İstanbul Medreseleri, s. 307. 149 Baltacı, XV-XVI. Asırlarda Osmanlı Medreseleri, s. 583. 150 Baltacı, XV-XVI. Asırlarda Osmanlı Medreseleri, s. 584; Gül, Osmanlı Medreselerinde Eğitim-

Öğretim ve Bunlar Arasında Dâru’l-Hadîslerin Yeri, s. 183. 151 VGMA, Defter No: 624, Sayfa No: 13, Sıra No: 7. 152 Baltacı, XV-XVI. Asırlarda Osmanlı Medreseleri, s. 584; Gül, Osmanlı Medreselerinde Eğitim-

Öğretim ve Bunlar Arasında Dâru’l-Hadîslerin Yeri, s. 183. 153 VGMA, Defter No: 602, Sayfa No: 83, Sıra No: 139. 154 Balıkesir Şeriyye Sicili, 5657.16, s. 77.

Page 20: ANADOLU‟NUN ĠSLAMLAġMA SÜRECĠNDE DÂRU‟L HADĠSLERisamveri.org/pdfdrg/G00074/2013/2013_YUCELE.pdf · 2015-12-04 · ANADOLU’NUN İSLAMLAŞMASINDA DARU’L-HADİSLER 168

ANADOLU’NUN İSLAMLAŞMASINDA DARU’L-HADİSLER

183

vazife ile senede 6 keyl buğday verilecektir.155

Vakfiyesinden Ahmed PaĢanın

yaptırdığı anlaĢılan dâru‟l-hadîs, arĢivde bulunan bazı kayıtlarda, Osman PaĢaza-

de merhum Ahmed PaĢa Dâru‟l-Hadîsi156

Ģeklinde yer almaktadır. Örneğin 1295

tarihli bir belgede Osman PaĢazade merhum Ahmed PaĢa Dâru‟l-Hadîsi muhad-

dislik ciheti ile Yıldırım Sultan Bayezid Han Camii vaizi, Ebubekir Efendi Ġbn

Hüseyin'in vefatı üzerine boĢalan cihetlerin, sulbî büyük oğlu Hafız Hüseyin

Efendi'nin adem-i iktidarından nâĢi, Ebubekir Ġbn Ahmed'e tevcih edildiği anla-

Ģılmaktadır.157

Babasının vefatından sonra oğluna nispetle bu Ģekilde anılması

muhtemeldir.

Kütahya'da, Ahmed PaĢa Dâru‟l-Hadîsi'nden baĢka, bir de Hacı Süleyman

Dâru‟l-Hadîsi'nin olduğu anlaĢılmaktadır. ArĢivde yer alan bir belgede "Medine-i

Kütahya'da Takiyyeciler Cami-i ġerifi havalisinde ashab-ı hayrattan NakkaĢ el-

Hac Süleyman nam sahib-i hayrın müceddeden ebna eylediği fevkani bir hücre

dâru‟l-hadîs-i Ģerifede rivayet-i hadis-i Ģerife layık bir müderris nasb ve tayin

olunması ..."158

Ģeklinde bir kayıt yer almaktadır.

14. Kastamonu

Kastamonu'da Mustafa PaĢa Dâru‟l-Hadîsi inĢa edilmiĢtir. 948/1541 yılın-

da Kara Mustafa paĢa tarafından yaptırılmıĢtır.159

ArĢivde yer alan belgede ise

"Kastamonu'da vaki Mustafa PaĢa Dâru'l-Kurrâsı ile Dâru‟l-Hadîsi vakfında,

Hacı Mustafa'nın uhdesinden mahlul olan nısf hisse hafız-ı kütüplük cihetinin

müteveffay-ı muma ileyhin mahdumu Abdullah Beyin keff-i yedinden hafidi Hafız

Ahmed Ziyaeddin Efendi'ye tevcihi..."160

Ģeklinde kayıt yer almaktadır. Bahsi

geçen bu iki kurumda, 1248'de 16, 1253'de 8, 1291'de 14, 1317'de 92, 1319'da 67

ve 1321'de 70 öğrenci bulunmaktaydı.161

15. Ġzmit

Ġzmit'te, Yusuf Efendi Dâru‟l-Hadîsi'nin mevcudiyeti, arĢivdeki bir def-

terden anlaĢılmaktadır. Söz konusu defterde "Ġzmit'te Yusuf Efendi Ġbn

Abdulkerim Dâru‟l-Hadîsi vakfından Ģehri 4 kuruĢ vazife ile dersiâm-ı dâru‟l-

hadîs ciheti ile ..." ifadeleri yer almaktadır. Aynı belgeden, kurumun 1114 tarihli

vakfiyesinin olduğu anlaĢılmaktadır.162

155 VGMA, Defter No: 608/22, sayfa No: 113, Sıra No: 134. 156 VGMA, Defter No: 876.15, s. 28. 157 BOA, EV.MKT, 929. 158 BOA, C. Maarif, 1191. 159 Abdullah Bay, "Modernleşme Dönemi Osmanlı Taşra Medreseleri: Kastamonu Medreseleri

ve Taşrada Medrese Hayatı", Karadeniz Araştırmaları Dergisi, Bahar 2012, S. 33, 59-95, s. 64.

160 BOA, EV.MKT, 1843.155. 161 Bkz. Bay, "Modernleşme Dönemi Osmanlı Taşra Medreseleri: Kastamonu Medreseleri ve

Taşrada Medrese Hayatı", s. 88. 162 VGMA, İzmit Vakfiye ve Vakıf Belgeleri Defteri, Defter No: 3027, 17, s. 33.

Page 21: ANADOLU‟NUN ĠSLAMLAġMA SÜRECĠNDE DÂRU‟L HADĠSLERisamveri.org/pdfdrg/G00074/2013/2013_YUCELE.pdf · 2015-12-04 · ANADOLU’NUN İSLAMLAŞMASINDA DARU’L-HADİSLER 168

ANADOLU’NUN İSLAMLAŞMASINDA DARU’L-HADİSLER

184

16. Kayseri

Kayseri'de tesis edilmiĢ iki hadis ihtisas medresesi tespit edilmiĢtir. Bun-

lardan ilki, Hacı DerviĢ Ağa b. Hasan Ağa‟nın Kayseri, Hasat Yeli mahallesinde

inĢa ettirdiği dâru‟l-hadîstir. 1126 tarihli vakfiyeye göre, müderrise her sene elli

kuruĢ vazife verilecektir. Dâru‟l-Hadîsde vâkıfın tayin ettiği ve seçtiği bir kiĢi

müderris olacaktır. Vâkıfın vefatını müteakip ise zikrolunan dâru‟l-hadîste mez-

kûr Ģehirdeki fetva makamının sahibi mütevelli marifetiyle müderris olacaktır.163

Zikri geçen dâru'l-hadîsten baĢka, Sitti Hatun Dâru‟l-Hadîsi'nin de bu

merkezde olduğu arĢivde yer alan bir belgeden anlaĢılmaktadır. Söz konusu bel-

gede "Kayseri'de Hace Sitti Hatun Dâru‟l-Hadîsi vakfında ba muîne ile mütevel-

lileri bulunan Seyyid Mahmud ..."164

Ģeklinde ifade yer almaktadır.

17. Adana

ArĢivde yer alan bir belgeden hadis ihtisas medreselerinin merkezlerinden

birinin de Adana olduğu anlaĢılmaktadır. Mezkûr belgede "Medine-i Adana'da

Ramazan oğlu Halil Bey'in bina eylediği dâru'l-hadîsin vazife-i muîne ile müder-

risi olan ġeyh Abdurrahman Efendi fevt olup medrese-i merkuma mahlul olmağın

biraderi ġeyh Süleyman Efendi daileri her vechile ehl-i ilim ve muhaddis ve mü-

fessir ve mahalle müstahak daileri olmağın ..."165

denmektedir.

18. Arapkir

Arapkir'deki Ahmed Efendi Dâru‟l-Hadîsi'nin mevcudiyeti, 1246 tarihli

bir belgede yer alan "Anadolu'da Arapkir kasabasında ve Galata'da Hacı Zikket

mahallesinde kâin sabıkan valide kethüdası merhum el-Hac Ahmed Efendi

Dâru‟l-Hadîsi vakfının tevliyeti evladı karındaĢı el-Hac Musa Ġbn Veliyuddin

..."166

Ģeklindeki bir kayıttan anlaĢılmaktadır.

C. Balkanlar

Ortadoğu, Arap Yarımadası ve Anadolu gibi Balkanlar da dâru'l-

hadîslerin coğrafî merkezlerinden birini oluĢturmaktadır. Bu geniĢ coğrafyada da

çok sayıda hadis ihtisas medreselerinin kurulmuĢ olması muhtemeldir. Nitekim

Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesini bu amaçla tarayan Tayyib Okiç, Yunanistan,

Bulgaristan, Arnavutluk, Makedonya Hırvatistan, Sırbistan, Bosna ve Hersek gibi

devletlerde yer alan birçok dâru'l-hadîsten bahsetmektedir.167

Ancak biz, Evliya

Çelebi'nin verdiği bilgileri teyide muhtaç olarak değerlendirip, daha somut ve

bilimsel verilere dayanarak, ihtiyatlı hareket etmeyi uygun gördük. Bu bağlam'da,

mezkûr coğrafyada daha çok merkezin olabileceği kanaatini taĢımamıza rağmen,

tespit edebildiğimiz iki merkezden bahsetmekle iktifa edeceğiz

163 VGMA, Defter No: 734, Sayfa 283, Sıra no: 143. 164 VGMA, Defter No: 1216/23. 165 BOA, A.E.II. Mustafa, 3/246. 166 İstanbul Müftülüğü Evkf. Müfettişliği, 00396.00043. 167 Tayyib Okiç, Bazı Hadis Meseleleri Üzerine Tedkikler, Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi

Yayınları, Osman Yalçın Matbaası, İstanbul 1959, s. 112-114.

Page 22: ANADOLU‟NUN ĠSLAMLAġMA SÜRECĠNDE DÂRU‟L HADĠSLERisamveri.org/pdfdrg/G00074/2013/2013_YUCELE.pdf · 2015-12-04 · ANADOLU’NUN İSLAMLAŞMASINDA DARU’L-HADİSLER 168

ANADOLU’NUN İSLAMLAŞMASINDA DARU’L-HADİSLER

185

1. ĠĢtip (Makedonya)

Hadis ihtisas medresesinin vücut bulduğu yerlerden biri de, Hüdavendigar

Dâru‟l-Hadîsi ile birlikte, Makedonya‟nın ĠĢtip Ģehridir. Bu yapının, adı geçen

Ģehirde yer alan Hüdavendigar Camii önünde olduğu168

tahmin edilmektedir.

Burada bulunan medrese ve dâru‟l-hadîsin 784/1383 yılında mezkûr Ģehrin fethi-

ni müteakip169

DemirtaĢ PaĢa tarafından yaptırıldığı170

sanılmaktadır

2. Narde (Yunanistan)

Narde, Yunanistan'a tabi olan Ģehirlerden biridir.171

Süleyman Ağa Dâru‟l-

Hadîsinin burada mevcudiyetini yine arĢiv belgelerinden öğrenmekteyiz. Buna

göre "Medine-i Narde'de merhum müteveffa Faik PaĢayı Atik Cami-i Ģerifi ve

imareti, evkafı mülhakatından müĢarun ileyhin kethüdası müteveffa Süleyman

Ağa nam sahib-i hayrın medine-i mezkûrada vaki dâru‟l-hadîsi hayrât ve

hasenâtı ..."172

Ģeklinde kayıt yer almaktadır. Aynı Ģahsın mezkûr Ģehirde zaviye,

medrese ve mektebi olduğu da bir baĢka vesikadan173

anlaĢılmaktadır.

Tespiti yapılan dâru'l-hadîslerin kimi bir camiin içerisindeki ders halkası,

kimi evlerin dönüĢtürülmesi neticesinde oluĢmuĢ yapılar, kimi mütevazi ve sade

bir bina, kimi büyük külliyenin bir parçası, kimi ise insanı büyüleyen muhteĢem

bir mimari eser olarak karĢımıza çıkmaktadır. Büyüklükleri ve payeleri farklı

olmakla birlikte,bu kurumlar merhum Ali Yardım'ın ifadesi ile "Peygamber sev-

gisini, Peygamber saygısını, Peygamber ahlâkını, Peygamber tavrını ve Pey-

gamber üslûbunu, bir kılcal damar gibi, her seviyedeki insana ulaĢtırabilme

gayesiyle kurulmuĢ müesseselerdir".174

168 Ekrem Hakkı Ayverdi, Avrupa’da Osmanlı Mimari Eserleri Yugoslavya, Bilmen Basımevi,

İstanbul 1981, C. III, s. 48. 169 Baltacı, XV-XVI. Asırlarda Osmanlı Medreseleri, s. 594; Gül, Osmanlı Medreselerinde Eğitim-

Öğretim ve Bunlar Arasında Dâru’l-Hadîslerin Yeri, s. 142. 170 Ayverdi, Avrupa’da Osmanlı Mimari Eserleri Yugoslavya, C. III, s. 48. Cahit Baltacı ise İştip’in

784/1382 yılında Timurtaş Paşa tarafından fethedildiğini zikretmekle beraber dâru’l-hadîsin onun yaptırdığına dair herhangi bir malumat zikretmez. Bkz. Baltacı, XV-XVI. Asırlarda Osmanlı Medreseleri, s. 594.

171 Tahir Sezen, Osmanlı Yer Adları, Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü, Ankara 2006, s. 379.

172 BOA., EV.EMH. No: 00056.00197. Buna benzer ifadelerle dâru'l-hadisi olduğu bir başka belgede de yer almaktadır. Bkz. BOA, EV.THR. No: 32/19.

173 VGMA, Defter No: 880/138, Sayfa No: 283. 174 Yardım, “Temel Kültür Müesseselerimizden Dârülhadisler”, s. 118.

Page 23: ANADOLU‟NUN ĠSLAMLAġMA SÜRECĠNDE DÂRU‟L HADĠSLERisamveri.org/pdfdrg/G00074/2013/2013_YUCELE.pdf · 2015-12-04 · ANADOLU’NUN İSLAMLAŞMASINDA DARU’L-HADİSLER 168

ANADOLU’NUN İSLAMLAŞMASINDA DARU’L-HADİSLER

186

SONUÇ:

Sistemli ve fonksiyonel anlamdaki ilk dâru‟l-hadîs h. VI. asırda Selçuklu

Atabeyi Nûreddîn Zengi tarafından ġam‟da kurdurulmuĢtur. Bundan kısa bir

müddet sonra Haleb, Kâhire, Musul, Erbil, Kudüs ve Bağdat gibi merkezlerde de

tesis edilmiĢtir. Anadolu Selçukluları ve Ġlhanlılar dönemi ile birlikte Anadolu'-

nun Çankırı, Konya, Sivas ve Erzurum gibi muhtelif Ģehirlerinde de tesis edildi-

ğine Ģahit olmaktayız. Zikredilen bu dâru‟l-hadîsler Anadolu‟daki ilk örnekleri

olması bakımından ayrı bir öneme sahiptir.

Selçuklulardan kültürel mirası devralan Osmanlı Devleti de aynı geleneği

devam ettirmiĢtir. Mezkûr dönem siyasî alanda olduğu gibi kurumsallaĢma ala-

nında da kendinden önceki dönemlerden daha güçlü görünmektedir. Buna paralel

olarak dâru‟l-hadîs sayısında da ciddi bir artıĢ yaĢanmıĢtır. Osmanlı Devleti‟nin

payitahtı olan Ġstanbul baĢta olmak üzere Anadolu‟nun muhtelif Ģehirlerinde tesis

edilmiĢ dâru‟l-hadîsler bulunmaktadır. Ġznik, Edirne, Bursa, Tokat, Amasya,

Konya, Balıkesir, Kütahya, Kastamonu, Ġzmit, Kayseri ve Ġzmir gibi Ģehirler bu

cümleden olarak zikredilebilir. Anadolu coğrafyası bir bütün olarak düĢünüldü-

ğünde, dâru'l-hadîslerin taĢra tabir edilen Ģehirlerde de varlığına rağmen, daha

çok Osmanlı devletine payitaht olan Ġznik, Edirne ve Ġstanbul ile bu merkezlere

yakın olan yerlerde yoğunlaĢtığı görülmektedir. Bu durum, dâru'l-hadîslerin daha

çok merkezlerde tesis edildiği Ģeklinde yorumlanabileceği gibi, diğer merkezlerle

ilgili bilgilerin henüz tespit edilemediği Ģeklinde de izah edilebilir.

Osmanlı devrinde Anadolu coğrafyası dıĢında Medine, ĠĢtip (Makedonya)

ve Narde (Yunanistan)'de de hadis ihtisas medreseleri tesis edilmiĢtir. ArĢiv bel-

gelerinin ve kaynakların tamamının taranamadığı gerçeği dikkate alınınca bu

coğrafî merkezlerin daha da artacağı muhtemel bir sonuç olarak görülmektedir.

Bahsi geçen dönem ve coğrafî merkezlerden bağımsız olarak Delhi‟de de Rah-

maniye Dâru‟l-Hadîsi‟nin varlığına dair kaynaklarımızda bilgiler mevcuttur.

Zikredilen coğrafî merkezler dikkate alındığında, Balkanlardan Anadolu'-

ya, Anadolu'dan Ortadoğu ve Arap yarımadasına, oradan da Hint alt kıtasına

uzanan Müslümanların yaĢadığı hemen her bölgede dâru‟l-hadîs medreselerinin

tesis edildiği görülmektedir. Ancak Osmanlı devletine baĢkentlik yapmıĢ olan

Ġstanbul‟un sayısal anlamda daha önde olduğu anlaĢılmaktadır. Bununla birlikte,

zikredilen coğrafî merkezlerin nihâî sonuçlar olmadığının, bu alandaki çalıĢmalar

devam ettikçe, farklı coğrafyalarda tesis edilmiĢ dâru‟l-hadîslerin tespit edilebile-

ceğinin altını bir kez daha çizmek gerekmektedir.

Page 24: ANADOLU‟NUN ĠSLAMLAġMA SÜRECĠNDE DÂRU‟L HADĠSLERisamveri.org/pdfdrg/G00074/2013/2013_YUCELE.pdf · 2015-12-04 · ANADOLU’NUN İSLAMLAŞMASINDA DARU’L-HADİSLER 168

ANADOLU’NUN İSLAMLAŞMASINDA DARU’L-HADİSLER

187

KAYNAKÇA

A. Vakfiye ve ArĢiv Belgeleri

Balıkesir ġeriyye Sicili, 5657.16, s. 77.

BOA, A.E.II. Mustafa, 3/246. BOA, C. Maarif, 1191.

BOA, EV.d., 19389, s. 4.

BOA, EV.MKT, 1843.155. BOA, EV.MKT, 929.

BOA, EV.THR. No: 32/19.

BOA., EV.EMH. No: 00056.00197. Ġstanbul Müftülüğü Evkf. MüfettiĢliği, 00396.00043.

VGMA, Feyzullah Efendinin Vakfiye Örneği, Defter No: 2225, Sıra No: 46.

VGMA, Defter No: 1216/23.

VGMA, Defter No: 307.52 Sayfa No: 105, Sıra No: 187.

VGMA, Defter No: 570, Sayfa No: 66, Sıra No: 39.

VGMA, Defter No: 602, Sayfa No: 83, Sıra No: 139. VGMA, Defter No: 608/22, sayfa No: 113, Sıra No: 134.

VGMA, Defter No: 610, Sayfa 73, Sıra, 100.

VGMA, Defter No: 624, Sayfa No: 13, Sıra No: 7. VGMA, Defter No: 638, Sayfa No: 81, Sıra No: 51.

VGMA, Defter No: 734, Sayfa 283, Sıra no: 143.

VGMA, Defter No: 876.15, s. 28. VGMA, Defter No: 880/138, Sayfa No: 283

VGMA, Defter No: 958, Sayfa, 40-41, Sıra No: 81.

VGMA, Defter No: 993.65. Sayfa No: 129, Sıra No: 152. VGMA, Ġzmit Vakfiye ve Vakıf Belgeleri Defteri, Defter No: 3027, 17, s. 33.

VGMA, Kanuni Sultan Süleyman Vakfiyesi, Defter No: 1390.

VGMA, Murad Salisin Validesi Atik Valide Sultan Vakfiyesi, Defter No: 1426, Kasa, 121.

VGMA, ġemsi Ahmed PaĢa Vakfiyesi, Defter No: 1489, Kasa No: 109.

B. Kitaplar

Abdizâde Hüseyin Hüsameddin, Tarih-i Amasya, Hikmet Matba-i Ġslamiyyesi, Ġstanbul 1328.

Abdurrahman b. Muhammed b. Abdurrahman el-Uleymî el-Hanbelî Ebu‟l-Yemen Mucîruddin (v.

928), el-Ünsü‟l-Celîl bi Târîhi‟l-Kuds ve‟l-Halîl, Tahkik, Adnan Yunus Abdulmecid

Nebate, Mektebetü Dendîs, Amman Tarihsiz. (Cd ġâmile).

Ağaoğlu, Sami, "Musahip Mustafa PaĢa Vakfı", 377-399, Türkiyat AraĢtırmaları Dergisi, S. 15, Güz 2004, Konya.

Atâî, Ataullah b. Yahya Nev‟izâde, Hadâiku‟l-Hakâik fi Tekmileti‟Ģ-ġakâik, Ġstanbul 1268. Atan, Hikmet, Dâru'l-hadîs Müessesesinin Ortaya ÇıkıĢı ve Ġlk Dönem DımaĢk Dâru'l-hadîsleri,

BasılmamıĢ Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ġstan-

bul 1993. Ayvânsarayî, Hâfız Hüseyin, Hadîkatü‟l-Cevâmi, Matba-i Âmire, Ġstanbul 1281.

Ayverdi, Ekrem Hakkı, Avrupa‟da Osmanlı Mimari Eserleri Yugoslavya, Bilmen Basımevi, Ġstanbul

1981. Ayverdi, Ekrem Hakkı, Ġstanbul Mimari Çağının MenĢei Osmanlı Mimarisinin Ġlk Devri, Baha Mat-

baası, Ġstanbul 1966.

Ayverdi, Ekrem Hakkı, Osmanlı Mimarisinde Çelebi ve II. Sultan Murad Devri, Baha Matbaası, Ġstanbul 1972.

Ayverdi, Ekrem Hakkı, Osmanlı Mimarisinde Fatih Devri, Baha Matbaası, Ġstanbul 1973.

Baltacı, Cahid, XV-XVI. Asırlarda Osmanlı Medreseleri, Ġrfan Matbası, Ġstanbul 1976. Bay, Abdullah, "ModernleĢme Dönemi Osmanlı TaĢra Medreseleri: Kastamonu Medreseleri ve

TaĢrada Medrese Hayatı", 59-95, Karadeniz AraĢtırmaları Dergisi, Bahar 2012, S. 33.

Bedrân, Abdulkâdir, Münâdemetü‟l-Etlâl ve Müsâmeratü‟l-Hayâl, Mec‟meu‟l-Arabî, Beyrut 1986.

Bilge, Mustafa, Ġlk Osmanlı Medreseleri, Ġstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yayınları, Ġstanbul

1984.

Çelebi, Ahmed, Ġslam‟da Eğitim Öğretim Tarihi, Trc. Ali Yardım, Damla Yayınları, Ġstanbul 1983.

Page 25: ANADOLU‟NUN ĠSLAMLAġMA SÜRECĠNDE DÂRU‟L HADĠSLERisamveri.org/pdfdrg/G00074/2013/2013_YUCELE.pdf · 2015-12-04 · ANADOLU’NUN İSLAMLAŞMASINDA DARU’L-HADİSLER 168

ANADOLU’NUN İSLAMLAŞMASINDA DARU’L-HADİSLER

188

Ebu ġâme (v. 665), ġihâbuddîn Abdurrahman b. Ġsmâîl b. Ġbrâhîm b. Osman el-Makdisî ed-DımeĢkî eĢ-ġâfiî, Kitâbu‟r-Ravdateyn fî Ahbâri‟d-Devleteyn en-Nûriyye ve‟s-Salâhiyye, Tahkik,

Ġbrâhîm ġemseddîn, Dâru‟l-Kütübi‟l-Ġlmiyye, Beyrut 2002.

Ebu‟l-Mehâsin (v. 874), Cemaleddîn Yûsuf b. Tefrî Berdî el-Atâbekî, en-Nucûmu‟z-Zâhira fî Mulûki Mısır ve‟l-Kâhire, Tadim ve Talik, Muhammed Hüseyin ġemseddîn, Dâru‟l-Kütübi‟l-

Ġlmiyye, Beyrut 1992.

Ebu‟l-Vefâ (v. 775), Muhyiddîn Ebi Muhammed Abdulkâdir b. Muhammed b. Muhammed b. Nasrullah b. Sâlim el-KureĢî el-Hanefî, el-Cevâhiru‟l-Mudiyye fî Tabakâti‟l-Hanefiyye,

Tahkik, Abdulfettâh Muhammed el-Halû, Hicr, Kahire 1993.

Ergin, Osman, Türk Maarif Tarihi, Eser Matbası, Ġstanbul 1977. Fındıklılı Ġsmet Efendi, Tekmiletü‟Ģ-ġakaik fî Hakk-ı Ehli‟l-Hakaik, Haz. Abdulkadir Özcan, çağrı

yayınları, Ġstanbul 1989.

Gaytî (v. 981), Necmüddîn Ebu‟l-Mevâhib Muhammed b. Ahmed, el-Ferâidu‟l-Muntazama, Ankara Üniversitesi DTCF Kütüphanesi, Ġsmail Saib Sencer kısmı, No: 4384.

Gül, Ahmet, Osmanlı Medreselerinde Eğitim Öğretim ve Bunlar Arasında Dâru‟l-Hadîslerin Yeri, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara 1997.

Hasenî, Muhammed Ebu‟l Ferec el-Hatîb, Ġtina ve Tamamlama, Muhammed Mucîr el-Hatîb el-

Hasenî, Dâru‟s-Sünne Dâru'l-hadîsi‟n-Nûriyye bi DımeĢk Târîhuha ve Terâcimu ġuyûhiha, Dâru‟l-BeĢâir, DımeĢk 2002.

Ġbn Kesîr (v. 774), Ġmâduddîn Ebu‟l-Fidâ Ġsmâîl b. Ömer el-KureĢî ed-DımeĢkî, el-Bidâye ve‟n-

Nihâye, Tahkik, Abdullah b. Abdulmuhsin et-Türkî, Dâru Hicr, yy. 1998. Ġbn Keykeldî el-Alâî (v. 761), Salâhaddîn Ebu Saîd b. Halîl, Câmiu‟t-Tahsîl fî Ahkâmi‟l-Merâsîl,

Tahkik Hamdî Abdulmecîd es-Seleyfâ, Âlemu‟l-Kütüb, Beyrut 1986.

Ġbn Receb (v. 795), Abdurrahman b. Ahmed, ez-Zeylu alâ Tabakâti‟l-Hanâbile, Tahkik, Abdurrahman b. Süleyman el-Useymîn, Mektebetü Abîkân, Riyâd 2005.

Ġbnu‟l-Acemî el-Halebî (v. 884), Kunûzu‟z-Zeheb fî Târîhi‟l-Haleb, Tahkik, ġevkî ġa‟s ve Fâtih el-

Bekkûr, Dâru‟l-Kalem, Haleb 1996. Ġbnu‟l-Imâd, ġihâbuddîn Ebi‟l-Felâh Abdulhay b. Ahmed b. Muhammed el-Akrî el-Hanbelî ed-

DımeĢkî (v. 1089), ġezerâtu‟z-Zeheb fî Ahbâri Men Zeheb, Tahkik Abdulkâdir el-

Arnâût ve Mahmûd el-Arnâût, Dâru Ġbn Kesîr, DımeĢk 1991. Ġbnu‟l-Mustevfâ (v. 637), ġerefuddîn Ebil‟l-Berekât el-Mubârek b. Ahmed el-Lahmî el-Erbilî, Târîhu

Erbil Nebâhatu‟l-Beledi‟l-Hâmil Bimen Veradehu Mine‟l-Emâsil, Tahkik, Sâmî b. es-

Seyyid Hamâs es-Sakâr, Dâru‟r-ReĢîd, Irak 1980. Ġbnü‟l-Esîr (v. 630), Ali b. Ebi‟l-Kerem Muhammed b. Muhammed b. Abdulkerim b. Abdu‟l-Vâhid

eĢ-ġeybânî el-Cezerî, et-Târîhu‟l-Bâhir fi'd-Devleti'l-Atabekiyye, Tahkik, Abdulkâdir

Ahmed Tuleymat, Dâru‟l-Kütübi‟l-Hadîse, Kahire 1963. Konyalı, Ġbrahim Hakkı, Âbideleri ve Kitabeleri ile Konya Tarihi, Burak Matbaası, Ankara 1997.

Kuran, Aptullah, Anadolu Medreseleri, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara, 1969.

Küçükdağ, Yusuf ve Arabacı, Caner, “Konya‟da Osmanlı Döneminde ĠnĢa Edilen Medreseler”, 123-162, Osmanlı Döneminde Konya, Konya Valiliği Ġl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Kon-

ya 2003.

Kürd Ali, Muhammed, Hıtatu‟Ģ-ġâm, Mektebetü‟n-Nûrî, DımeĢk 1983. Kütükoğlu, Mübahat S., XX. Asra EriĢen Ġstanbul Medreseleri, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Anka-

ra 2000.

Makrîzî (v. 845), Takiyuddîn Ahmed b. Ali, el-Mevâiz ve‟l-Ġ‟tibâr bi Zikri‟l-Hıtati ve‟l-Âsâr Hıtatu‟l-Makrîziyye, Tahkik, Medîha ġarkâvî ve Muhammed Zînehum, Mektebetü‟l-Medbûlâ,

Kâhire 1998.

Mehmed Mecdî Efendi, Hadâiku‟Ģ-ġakâik (Tercüme-i ġakâik), Dâru‟t-Tibaati‟l-Âmire, Ġstanbul 1269.

Mehmed Yusuf (Konya Âsâr-ı Atik Müzesi Müdürü), Konya'da Ġnce Minare Dâru'l-hadîsi ve Kara-

tay-ı Kebîr Medresesi, Mevlana Müzesi Türkçe Yazmaları, No: 3714/2. Mubârekfûrî (v. 1414), Ebu‟l-Hasan Ubeydullah b. el-Allâme Muhammed Abdusselâm, MiĢkâtu‟l-

Mesâbîh maa ġerhihi Mir‟âtu‟l-Mefâtîh, Ġdâretü‟l-Buhûsi‟l-Ġslamiyye, Hindistan, 1984.

Muhammed Edîb Âli Takiyuddîn el-Huseynî, Kitabu Müntehabâti‟t-Tevârîhi li DımeĢk, Takdim, Kemâl Süleyman es-Salîbî, Dâru‟l-Âfâki‟l-Cedîde, Beyrut 1979.

Muhammed Mutî‟ el-Hâfız, Dâru‟l-Hadîsi‟l-EĢrefiyye bi DımeĢk, Takdim, el-Mühendis Muhammed

Bedruddîn el-Hasenî, Dâru‟l-Fikr, DımeĢk 2001.

Page 26: ANADOLU‟NUN ĠSLAMLAġMA SÜRECĠNDE DÂRU‟L HADĠSLERisamveri.org/pdfdrg/G00074/2013/2013_YUCELE.pdf · 2015-12-04 · ANADOLU’NUN İSLAMLAŞMASINDA DARU’L-HADİSLER 168

ANADOLU’NUN İSLAMLAŞMASINDA DARU’L-HADİSLER

189

Nafiz, Rıdvan ve UzunçarĢılı, Ġsmail Hakkı, Sivas ġehri, Hazırlayan Recep Toparlı, Seyran Yayınları, Sivas 2005.

Nuaymî (v. 978), Abdulkâdir b. Muhammed ed-DımeĢkî, ed-Dâris fî Târîhi‟l-Medâris, Fihristleri

Hazırlayan, Ġbrâhîm ġemseddîn, Dâru‟l-Kütübi‟l-Ġlmiyye, Beyrut 1990. Okiç, Tayyib, Bazı Hadis Meseleleri Üzerine Tedkikler, Ankara Üniversitesi Ġlahiyat Fakültesi Ya-

yınları, Osman Yalçın Matbaası, Ġstanbul 1959.

Pakalın, Mehmet Zeki, Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü, Milli Eğitim Basımevi, Ġstanbul 1983.

Safedî (v. 764), Salâhaddîn Halîl b. Aybek, el-Vâfî bi‟l-Vefeyât, Tahkik, Ahmed el-Arnâût ve Türkî

Mustafâ, Dâru Ġhyâi‟t-Turâsi‟l-Arabî, Beyrut 2000. Sallâbî, Ali Muhammed, ed-Devletü‟z-Zengiyye, Dâru‟l-Marife, Beyrut 2007.

Sezen, Tahir, Osmanlı Yer Adları, BaĢbakanlık Devlet ArĢivleri Genel Müdürlüğü, Ankara 2006.

Suyûtî (v. 911), Celâleddîn Abdurrahman, Hüsnü‟l-Muhâdara fî Târîhi Mısır ve‟l-Kâhira, Tahkik, Muhammmed Ebu‟l-Fazl Ġbrâhîm, Dâru Ġhyâi‟l-Kütübi‟l-Arabiyye, y.y. 1968(1. Cilt

1967). Suyûtî (v. 911), Celâleddîn Abdurrahman, Târîhu‟l-Hulefâ, Dâru Ġbn Hazm, Beyrut 2003.

ġahin, Sami, “Sivas Gök Medrese (Sahibiye Medresesi) ve Kitabelerindeki Rivayetlerin Hadis Değe-

ri”, Cumhuriyet Üniversitesi Ġlahiyat Fakültesi Dergisi, Sivas 2006, C. X/1. TakkûĢ, Muhammed Süheyl, Târîhu‟z-Zengiyyîn fi‟l-Musul ve Bilâdi‟Ģ-ġâm, Dâru‟n-Nefâis, Beyrut

1999.

UzunçarĢılı, Ġsmail Hakkı, Çandarlı Vezir Ailesi, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara 1974. Yardım, Ali, “Temel Kültür Müesseselerimizden Dârülhadisler”, 59-119, Ekrem Hakkı Ayverdi

Hâtıra Kitabı, Ġstanbul 1995.

Yıldırım, Selahattin, Osmanlı Ġlim Geleneğinde Edirne Dâru‟l-Hadîs‟i ve Müderrisleri, Dâru‟l-Hadîs Yayınları, Ġstanbul 2001.

Yılmaz, Yasin, Kanuni Vakfiyesi Süleymaniye Külliyesi, Vakıflar Genel Müdürlüğü Yayınları,

Ankara 2008. Zehebî (v. 748), ġemseddîn Ebi Abdullah Muhammed b Ahmed b. Osman, Târîhu‟l-Ġslâm ve

Vefeyâtu‟l-MeĢâhîr ve‟l-A‟lâm, Tahkik, BeĢĢâr Avvâd Ma‟rûf, Dâru‟l-Garbi‟l-Ġslâmî,

Beyrut 2003. Ziriklî, Hayreddîn (v. 1396), el-A‟lâm, Dâru‟l-Ġlm lilmelâyîn, Beyrut 2002

.

Page 27: ANADOLU‟NUN ĠSLAMLAġMA SÜRECĠNDE DÂRU‟L HADĠSLERisamveri.org/pdfdrg/G00074/2013/2013_YUCELE.pdf · 2015-12-04 · ANADOLU’NUN İSLAMLAŞMASINDA DARU’L-HADİSLER 168

ANADOLU’NUN İSLAMLAŞMASINDA DARU’L-HADİSLER

190

Oturum BaĢkanı: Prof. Dr. Kamil Çakın

Evet tebliğciler dolu dolu olunca dinlenmeye de doyum olmuyor tabi sağ

olsunlar. ġimdi Ekrem kardeĢimizin tebliğini tartıĢmak üzere Nihat Yatkın ho-

camızı davet ediyorum. Hocam buyurun.