avrupa gündemi ý araþtýrma ve uygulama merkezi yýl 2...

26
ATAUM e-bülten NÝSAN 2010 Britanya Serbest Organ Piyasasý Britanya, nakit para ve cenaze masraflarýnýn karþýlanmasý gibi yollarla insanlarý daha çok organ baðýþýnda bulunmaya teþvik etmeyi planlanýyor. Nuffield Biotik Konseyi çalýþmalarýný yürüten Profesör Dame Marilyn Strathern kendilerine insanlarý daha fazla baðýþta bu- lunmaya teþvik etmek için ne kadar ileri gidebilecekleri sorusunu sürekli sorduklarýný belirtiyor. Britanya, nakit para ve cenaze masraflarýnýn karþýlanmasý gibi yollarla insanlarý daha çok organ baðýþýnda bulunmaya teþvik etmeyi planlanýyor. 1991’de kurulan ve adanýn önde gelen baðýmsýz düþünce kuruluþla- rýndan biri olan Nuffield Bioetik Konseyi tarafýndan ortaya atýlan bu fikrin kamuoyunda destek bulup bulma- yacaðý merak konusu. Bu sorunun cevabý için Konsey þu günlerde bir kamuoyu araþtýrmasý yürütmekte. Kon- sey yaptýðý araþtýrmayla kamuoyu nezdinde organ baðýþý için finansal teþviklerin etik olup olmadýðýný da sor- gulamýþ oluyor. Kamuoyuna yönelik bu araþtýrma en az 12 hafta sürecek ve sonuçlar 2011 sonbaharýndan yayýnlanacak. Öte yandan, þunu da belirtmek gerekir ki Britanya’da hâlihazýrda birçok organ ve doku tipi için ödeme yapmak yasal olarak mümkün deðil.(devamý 3.sayfada) Sahibinden satýlýk organ SÝZCE ETÝK MÝ? Emrecan ERDOÐAN Ankara Üniversitesi Avrupa Topluluklarý Araþtýrma ve Uygulama Merkezi Yýl 2 - Sayý 19 Avrupa Gündemi... üyelik ve diðer talepleriniz için [email protected] Avrupalý Liderler Küresel Banka Vergisinden Yana Esra AKGEMCÝ sayfa 16-17 Portre: Salvador Dali Yeþim ÖZTÜRK sayfa 18-19 Hollanda’da Mülteci Çocuðu Olmak Aydan DOÐAN sayfa 4 Britanya'nýn Seçimi Özlem HANGÜL sayfa 7 'Özkan Vakasý' Almanya Devletinin Temelleri Zafer ÖRNEK sayfa 11 Sýrbistan Srebrenica'yý Tanýdý(mý)? Ilgýn Su ÇATALKAYA sayfa 9 Yunanistan AB ve IMF'nin Kapýsýný Resmen Çaldý Emre ALPAY sayfa 14-15 Vatikan vs. Kürtaj Hapý Betül YILDIZHAN sayfa 12

Upload: haminh

Post on 29-Mar-2019

233 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: Avrupa Gündemi ý Araþtýrma ve Uygulama Merkezi Yýl 2 ...ataum.ankara.edu.tr/wp-content/uploads/sites/360/2017/02/Ebulten... · hayatýnýn ileriki bir döne- manýn da ne derece

ATAUMe-bülten

NÝSAN 2010

BritanyaSerbest Organ Piyasasý

Britanya, nakit para ve cenaze masraflarýnýn karþýlanmasý gibi yollarla insanlarý daha çok organbaðýþýnda bulunmaya teþvik etmeyi planlanýyor.

Nuffield Biotik Konseyi çalýþmalarýný yürüten Profesör Dame Marilyn Strathern kendilerine insanlarý daha fazla baðýþta bu-lunmaya teþvik etmek için ne kadar ileri gidebilecekleri sorusunu sürekli sorduklarýný belirtiyor.

Britanya, nakit para ve cenaze masraflarýnýn karþýlanmasý gibi yollarla insanlarý daha çok organ baðýþýnda bulunmaya teþvik etmeyi planlanýyor. 1991’de kurulan ve adanýn önde gelen baðýmsýz düþünce kuruluþla-rýndan biri olan Nuffield Bioetik Konseyi tarafýndan ortaya atýlan bu fikrin kamuoyunda destek bulup bulma-yacaðý merak konusu. Bu sorunun cevabý için Konsey þu günlerde bir kamuoyu araþtýrmasý yürütmekte. Kon-sey yaptýðý araþtýrmayla kamuoyu nezdinde organ baðýþý için finansal teþviklerin etik olup olmadýðýný da sor-gulamýþ oluyor. Kamuoyuna yönelik bu araþtýrma en az 12 hafta sürecek ve sonuçlar 2011 sonbaharýndan yayýnlanacak. Öte yandan, þunu da belirtmek gerekir ki Britanya’da hâlihazýrda birçok organ ve doku tipi için ödeme yapmak yasal olarak mümkün deðil.(devamý 3.sayfada)

Sahibinden satýlýk organ

SÝZCE ETÝK MÝ?Emrecan ERDOÐAN

Ankara Üniversitesi Avrupa Topluluklarý Araþtýrma ve Uygulama Merkezi Yýl 2 - Sayý 19Avrupa Gündemi...

üyelik ve diðer talepleriniz için [email protected]

Avrupalý Liderler Küresel Banka Vergisinden Yana

Esra AKGEMCÝsayfa 16-17

Portre:Salvador Dali

Yeþim ÖZTÜRKsayfa 18-19

Hollanda’da MülteciÇocuðu Olmak

Aydan DOÐANsayfa 4

Britanya'nýnSeçimi

Özlem HANGÜLsayfa 7

'Özkan Vakasý' Almanya Devletinin Temelleri

Zafer ÖRNEK

sayfa 11

Sýrbistan Srebrenica'yýTanýdý(mý)?

Ilgýn Su ÇATALKAYAsayfa 9

Yunanistan AB ve IMF'nin Kapýsýný Resmen Çaldý

Emre ALPAYsayfa 14-15

Vatikan vs. Kürtaj Hapý

Betül YILDIZHANsayfa 12

Page 2: Avrupa Gündemi ý Araþtýrma ve Uygulama Merkezi Yýl 2 ...ataum.ankara.edu.tr/wp-content/uploads/sites/360/2017/02/Ebulten... · hayatýnýn ileriki bir döne- manýn da ne derece

Merkel'in Ýkna ZiyaretleriEsra DERE

Merkel’in Ýkna ZiyaretleriAlmanya Baþbakaný Angela sunda Türkiye’den edindiði imtiyazlý ortaklýk, vizesiz se- bilmiþken, AB üyeliði, imti-Merkel dört yýl aradan sonra izlenimler, ABD Baþkaný Ba- yahat, Almanya’da yaþayan yazlý ortaklýk ve Ýran’a yaptý-29-30 Mart’ta Türkiye ziya- rack Obama tarafýndan dü- Türklerin uyum sorunu, AB rým uygulanmasý hususlarýn-retindeydi. Burada yaptýðý te- zenlenen Nükleer Güvenlik üyeliði ve Ýran’a yaptýrým da bir görüþ bir li ðine maslarýn ardýndan 12 Nisan’ Zirvesi’ne yansýyacaktý. konularýnda ayrý düþmüþtü. varýlamadý. Vizesiz seyahat da Amerika Birleþik Devletle- Merkel ve Baþbakan Tayyip Ne var ki, görüþmelerin ar- ise görüþülen konular ara-ri’ne gitti. Merkel’in Ýran’a Erdoðan, ziyaret öncesi yap- dýndan uyum sorunu konu- sýnda bile yer almadý. yaptýrým uygulanmasý konu- týklarý basýn açýklamalarýnda sunda bir sonuç elde edile-

ATAUMe-bülten

Almanya Baþbakaný Angela patmayarak, “Türkiye’de de lere ucu açýk olarak devam Türkiye'nin Avrupa Birliði'ne Merkel, Türkiye için AB’ye birçok þeyin deðiþtiðini görü- edileceði ifadesinin yer alý- katýlma arzusunda tutarlý ol-tam üyelik yerine imtiyazlý or- yoruz ve bunu memnuniyetle yor olmasýna raðmen Mer- manýn getirdiði bir erdemin taklýk önerisini yineledi. Bu ka rþýlýyoruz. Þimdi de sonu kel’in bu öneriyi yinelemesi varlýðýndan bahsederken, Ze-öneri için, çok özel bir iliþki a çýk olan bu süreci sürdür- muhalefetin tepkisine neden it Online imtiyazlý ortaklýðýn olarak düþündüklerini ama meliyiz. Benim açýmdan çö- oldu. Muhalefet gruplarýnýn yok edilmesi gerektiðini sa-bunun olumsuz algýlandýðýný züm bekleyen en önemli so- ortak eleþtirisi Merkel’in Hý- vunuyor. Merkel’in imtiyazlý dile getiren Merkel’e göre Av- run Ankara Protokolü’dür zi- ristiyan Demokrat Parti’nin li- ortaklýktaki ýsrarýnýn Anka-rupa Birliði deðiþmiþti, zaten ra bu durum, Kýbrýs mesele- deri olarak deðil, Almanya ra’nýn tam üyelik isteðiyle oyunun kurallarý da deðiþ- sinin açýklýða kavuþmadýðýný Baþbakaný olarak taþýdýðý so- karþýlaþmasý neticesine bak-miþti, yani 1960 yýllarý baþýn- ortaya koyuyor.” diye konuþ- rumluluklar çerçevesinde kal- týðýmýzda, bu tartýþmalar ya-daki durum yoktu. Buna rað- tu. Hýrýstiyan Birlik Partileri masý gerektiði noktasýnda kýn bir zamanda çözüme ka-men müzakerelere devam ( CD U/CSU) ile Hür Demok- birleþiyor. Dünya basýný ise vuþmayacaða benziyor.ediliyordu. Sonu açýk olan sü- rat Parti (FDP) arasýnda im- bu konuda muhalefete yakýn reci bu sözlerle anlatan Mer- zalanan hükümet protoko- bir anlayýþý gündeme taþýyor. kel, kapýlarý sonuna kadar ka- lünde, Türkiye ile müzakere- The Wall Street Journal,

Merkel 'imtiyazlý ortaklýk'ta ýsrarcý

Esra DERE

Görüþmeler öncesinde bü- faf olmamasý durumunda uygulandýðýný anýmsattý. Ni- yaret sýrasýnda “Ýran’a yaptý-yük bir görüþ ayrýlýðý içinde Tahran’a yaptýrým uygulan- tekim bu yaptýrýmlar Ýran’ýn rýma evet!” cevabýný alama-olan liderler, görüþmelerin masýndan yana bir tutum ser- nükleer silahlanmasý husu- yacaktý. Ankara’nýn Ýran’a ardýndan yapýlan basýn top- gilerken, Erdoðan yaptýrým sundaki sorunlarý gidermeye yaptýrým uygulanmasýndan lantýsýnda da Ýran konusun- yolunun saðlýklý bir yol olma- yetmemiþti. Türkiye’nin Ýran’ yana olmadýðýný net bir þekil-da çok farklý yaklaþýmlar ser- dýðý üzerinde durdu. Bu savý- la çok uzun ortak bir sýnýrýnýn d e o r t a y a k o y m a s ý , giledi. Merkel, Ýran’ýn nükle- ný güçlendirmek için, Ýran’a bulunduðunu, Ýran’ýn Rus- Washington’da yapýlacak er programýnda yeterince þef- daha önce iki defa yaptýrým ya’nýn ardýndan Türki-ye’ye Nükleer Güvenlik Zirvesi’nin

en çok enerji saðlayan ülke gündemini de etkileyecekti. olduðunun altýný çizen Erdo- Merkel’in Erdoðan ile görüþ-ðan, Ýran için “Þu anda bi- mesinden yaklaþýk iki hafta zim için çok önemli bir sonra kýrk yedi ülke temsilci-ortak.” dedi ve bu sözlerinin sinin katýldýðý Zirve, “Ýran’a ardýndan, Türkiye’nin nük- yaptýrým uygulanmalý mý?” leer silahlara kesinlikle karþý sorusunu tartýþmaya baþladý. olduðunu belirtmeyi de ih- Katýlýmcý ülkelerden Çin ve mal etmedi. Nisan ayýnda Rusya’nýn Türkiye ile benzer Washington’da bir toplantý bir politik anlayýþ içerisinde yapýlacaðýný ve konunun BM Ýran’a yaptýrým uygulanma-Güvenlik Konseyi’nde de gö- sýna karþý olduðu biliniyor. rüþüleceðini anýmsatan Er- Böyle bir durumda Merkel’in doðan, nihai kararýn ondan bu defa Çin ve Rusya’ya karþý sonra verileceðini sözlerine ikna çabalarýný burada da ekledi. Buradan anlaþýlýyor sürdürdüðünü söylemek güç ki, Merkel en azýndan bu zi- olmasa gerek.

Ýran’a yaptýrým uygulanmalý mý?

Merkel-Erdoðan görüþmesi- lerimizi karþýlýklý paylaþtýk. deki Almanya ziyaretinde rektiðini de sözlerine ekledi. nin dikkat çeken konularýn- Ayný statüde, benzer statüde binlerce Türk göçmene hita- Neticede, iki lider arasýndaki dan biri de Almanya’da Türk adýmlarýn Almanya’da atýla- ben yaptýðý “Asimilasyon bir Türk okullarý ile ilgili tartýþ-okullarýnýn açýlmasý idi. bileceði noktasýnda Bayan insanlýk suçudur.” þeklindeki ma, üzerinde uzlaþma saðla-Erdoðan’ýn Almanya’da Türk Merkel’den onu duymak be- konuþmasýna cevaben bura- nabilen tek konu oldu. okullarýnýn açýlmasý önerisi- ni ayrýca mutlu etti” sözleriy- da söz konusu olanýn asimi- Türkiye’nin AB süreci ve Ýran ne ziyaret öncesinde Mer- le dile getirirken, Merkel, lasyon olmadýðýný vurguladý. konularýndaki görüþ ayrýlýk-kel’den “hayýr” yanýtý gel- “Almanya'nýn Türkiye'de A lm an ya ’d a uyum konusun- larý ise giderilemedi. Nükle-miþti. Görüþmelerden sonra okullarý varsa Türkiye'nin de da yapýlan araþtýrmalarýn bir- er Güvenlik Zirvesi’nde gerçekleþtirilen basýn top- Almanya'da okullarý olabilir. çoðu uyum sorunu yaþayan- Ýran’a yaptýrým uygulanmasý lantýsýnda her iki lider de bu Bunlarý ayrýntýlý olarak ele al- larýn çoðunluðunun Türk göç- tartýþmasýna çekimser yakla-konuda bir sonuca varýldýðý dýk ve ortak bir tutum üzerin- menlerden oluþtuðunu orta- þan Çin Halk Cumhuriyeti ve yönünde açýklamalarda bu- de anlaþmaya vardýk.” ifade- ya koyuyor. Bunu göz önün- Rusya’nýn bundan sonra, lundu. Erdoðan saðlanan uz- sini kullandý. Almanya’da Al- de bulundurarak, üçüncü ve Türkiye’nin de BM Güvenlik laþmayý “Vatandaþlarýmýzýn manca bilmeyenlerin yaþa- dördüncü kuþaðýn toplumsal Konseyi’nden sonra sergile-kendi kültürlerini koruyarak masýnýn uygun olmayacaðýný yaþama katýlmasýný istedik- yecekleri tavýr Merkel’in ikna Alman toplumuna uyum sað- ve yaþadýklarý ülkenin dilini lerini belirten Merkel, Türk zi yaretlerinin ne derece he-lamalarý için her iki tarafýn bilmenin entegrasyon için ön okullarýnýn açýlmasýnýn Al- defe yaklaþtýðýný gösterecek-da önemli görevleri üstlen- koþul olduðunu kaydetti. manya’da yaþayan Türkler t ir. mesi gerektiði olan düþünce- Merkel, Erdoðan’ýn 2008’ için bahane olmamasý ge-

‘Amacýmýz asimilasyon deðil’

NÝSAN 20102

Page 3: Avrupa Gündemi ý Araþtýrma ve Uygulama Merkezi Yýl 2 ...ataum.ankara.edu.tr/wp-content/uploads/sites/360/2017/02/Ebulten... · hayatýnýn ileriki bir döne- manýn da ne derece

Var mý Organ Satan?Emrecan ERDOÐANATAUM

e-bülten3

Var mý Organ Satan?Emrecan ERDOÐANArtan talep

Organ baðýþýna yönelik ta- önünü açmasý gibi etkenlerle gan nakli beklerken hayatýný sanlarý da yeni araþtýrmalar leplerin son yýllarda arttýðý açýklanabilir. Yýlda ortalama kaybedenlerin yýlýk ortalama için insanlardan doku baðý-gözlemleniyor. Bu durum, üç bin beþ yüz civarýnda or- sayýsý ise yaklaþýk bin. Öte þýnda bulunmalarýný bekli-yaþlý nüfusundaki artýþ ve týp- gan nakli ameliyatý yapýlan yandan adada her yýl yakla- yor.taki ilerleme sonucunda in- Britanya’da geçtiðimiz yýl yak- þýk bin iki yüz yumurtalýk, beþ sanlarýn organ naklinden da- laþýk sekiz bin kiþi organ nak- yüz de sperm baðýþý talep ha fazla fayda görmesinin l i iç in sýrada beklemiþti. Or- edilmekte. Ek olarak bilim in-

Organ baðýþý için teþvik primiBaðýþ konusunda artan bu ta- üzerindeki çalýþmalarýný yü- duðu gözden kaçýrýlmamasý nu Rigg insanlar için gerekli lepler göz önüne alýndýðýnda rüten Profesör Dame Marilyn gereken bir soruyu gündeme organlara herkes için adil ve adada kan ve sperm gibi vü- Strathern kendilerine insan- getirmektedir. eþit bir þekilde ulaþýlabilecek cut materyallerin baðýþýnýn larý daha fazla baðýþta bu- Organ baðýþý konusundaki bir sistemin –mümkün oldu-yanýsýra insanlarýn organla- lunmaya teþvik etmek için ne günümüz sistemi insanlarýn ðunca- kurulmasý gerektiði-rýný öldükten sonra baðýþla- kadar ileri gidebilecekleri so- topluma yardým ve sevdikle- ne inanýyor. Hasta haklarý ile dýðýný bildiren kayýtlara imza rusunu sürekli sorduklarýný rini kurtarmak gibi fedakâr- ilgilenen bir kampanyanýn atmasýnýn da teþvik edici yol- belirtiyor. Ancak Profesör in- ca eylemleri çerçevesine iþ- baþkan yardýmcýlýðýný yürü-larý aranýyor. Nakit teþviki ve sanlara vücutlarýnýn bir par- lemekte. Çabalar ise tüm or- ten Joyce Robins ise Konse-cenaze masraflarýnýn karþý- çasý olan organlarýný baðýþ- gan baðýþlarýný tek bir etik yin çalýþmalarý sýrasýnda hiç-lanmasýnýn dýþýnda, eðer ki lamak konusunda baský yap- çerçeve içine almakta yo- bir hasta temsilcisi olmama-hayatýnýn ileriki bir döne- manýn da ne derece ahlaki ol- ðunlaþýyor. Nuffield Bioetik sýndan yakýnýyor. Robins or-minde baðýþçýnýn organ nak- duðunun da düþünülmesi ge- Konseyi üyesi ve Nottingham gan baðýþý için para öden-line ihtiyacý olmasý duru- reken bir konu olduðunu ka- Üniversitesi Hastanesi’nde mesi fikrinin düþük gelirli in-munda baðýþçýya öncelik ve- bul ediyor. Profesöre göre pa- organ nakli uzmaný olarak sanlarýn para ihtiyaçlarý için rilmesi ve baðýþçý yahut aile- ra teklifi ve diðer destekler in- görev alan Keith Rigg’a soru- hayatlarýný riske etmesi an-sine teþekkür yazýlarýnýn gön- sanlarý risk almak ve inanç- na baþka bir pencereden ba- lamýna gelebileceðine yöne-derilmesi gibi teþvik edici yol- larýnýn dýþýna çýkmak konu- kýyor. Ona göre bu konu l ik k a yg ýlarýn olduðunu da lar da deneniyor. Nuffield Bi- sunda teþvik edici olabilir an- üzerinde son derece dikkatli belirtmeden duramýyor.otik Konseyi’nin bu konu c ak b un un ne kadar ahlaki ol- düþünülmesi gereken bir ko-

Sahibinden satýlýk organKonseyin araþtýrmasýnýn tý rm as ýn da n olumlu sonuçlar sasýnýn oluþmasý uzak bir ih- halihazýrda mevcut olan or-önümüzdeki yýl sonuçlanma- çýkarsa yakýn gelecekte timal deðil gibi görünüyor. g a nlarýný da satýþa çýkarmasý sýnýn ardýndan bu konuda so- Britanya’da düþük gelirli in- Olasý bir düzenleme ile fakir gündeme gelebilir.mut adýmlarýn atýlmasý bek- sanlarýn organlarýný pazar- insanlarýn gerekli organý sa-leniyor. Eðer kamuoyu araþ- ladýðý bir serbest organ piya- týn almasý bir yana kendinin

NÝSAN 2010

Page 4: Avrupa Gündemi ý Araþtýrma ve Uygulama Merkezi Yýl 2 ...ataum.ankara.edu.tr/wp-content/uploads/sites/360/2017/02/Ebulten... · hayatýnýn ileriki bir döne- manýn da ne derece

Hollanda'da Mülteci Çocuðu OlmakAydan DOÐAN

Erdem GÜNEÞ

Hollanda, sýðýnma talepleri gündemde. pa Sosyal Haklar Komite- gerekçesiyle, çocuklarý olan reddedilenlerin çocuklarýna Hollanda, baðýmsýz bir ulus- si’ne þikâyet edilmiþ, Þu- ailelerin mülteci merkezle-ev saðlanmasýnýn gerekip ge- lararasý organizasyon olan bat’ta çýkan sonuç da Hol- rinden tahliye edilmesinin rekmediði konusunda çalka- “Defence For Children” tara- landa aleyhine olmuþtu. Ko- durdurulmasý gerektiðini lanýyor. Zira sýðýnma taleple- fýndan her çocuðun sýðýna- mite, Avrupa Sosyal Þartý ve açýklarken Hollanda’nýn yet-ri reddedilen ailelerin mülte- cak bir yeri olmasý gerektiði insan haklarýyla ilgili diðer ki sýnýrýnda olduðu sürece ço-ci merkezlerinden atýlmasý düþüncesiyle 2008’de Avru- düzenlemelere aykýrý olduðu cuklara barýnacak yer saðla-

masý gerektiðine de vurgu yaptý. Komite, “çocuklarýn ev-siz kalmasýna katkýda bulun-duðu” için Hollanda hükü-metinin çocuk haklarýný ihlal ettiðine hükmetti. Böylece, Çocuk Haklarý Sözleþmesi uyarýnca çocuklarýn yasal ya da yasadýþý gibi bir sýnýflan-dýrmaya tabi tutulamayaca-ðý, ülke sýnýrlarýndaki tüm ço-cuklara eþit davranýlmasý ge-rektiði konusunun ýsrarlý ta-kipçisi olan Defence for Chil-dren da haklý çýkmýþ oldu. Zaten rakamlar, yüzlerce ço-cuklu ailenin bu merkezler-den nerede kalacaklarý umursanmadan tahliye edil-mekte olduðunu gösteri-yordu.

Hollanda’da MülteciÇocuðu Olmak

Aydan DOÐAN

ATAUMe-bülten4

Kararlar çatýþýyor; ailelerin kafasý karýþýk…Ancak Hollanda, konu Avru- kýldý. Yargýç, Avrupa Sosyal bir diðer sorun da, bu yeni uy- Hollanda hükümeti çocuklu pa Konseyi’nde görüþülme- Haklar Komitesi’nin kararý- gulamayla ülkede kalma ailelere konaklama saðla-diði sürece kural ve uygula- nýn “yetkili bir ifade” olarak hakkýný kaybeden ama kendi mak zorunda deðil. Tahliye malarýný deðiþtirmeyi plan- deðerlendirilmesi gerektiði- ülkelerine de dönemeyecek kararýna karþý Avrupa Sosyal lamadýðýný açýkladý. Avrupa ne vurgu yaptý. Bu, bir önka- durumda olanlarýn da katýlý- Haklar Komitesi’nin raporu-Konseyi’nde konunun görü- rar niteliði taþýmasý nedeniy- mýyla ülkedeki evsiz sayýsýn- na dayanarak dava açan þülmesine daha aylar oldu- le çok da baðlayýcý olmasa da patlama yaþanmasý. Ký- Angola’lý aile için karar þa-ðu düþünülürse, ulusal mah- da, özellikle acil barýnma sacasý, pek çok belediye sa- þýrtýcý oldu. Lahey’deki yar-kemelerin aldýðý kararlar çok merkezlerinin kapanmasý dece insaniyet namýna deðil gýç, söz konusu raporun bað-da þaþýrtýcý karþýlanmayabi- karþýtý kampanyaya destek þehir güvenliði adýna da çý- layýcý olmadýðýný vurgulaya-lir. Zira yakýn zamanda ülke- verenlerin yüzünü güldürdü; kacak sorunlara dikkat çeki- rak devletin barýndýrma zo-de farklý þehirlerde mahke- kampanyalar yasal bir zemin yor ve acil barýnma merkez- runluluðu olmadýðýna hük-meler konuyla ilgili farklý ka- kazandý. Yerel yönetimler ta- lerini yeniden açmayý düþü- metti. Hollanda da böylece 3 rarlar aldý. rafýndan finanse edilen acil nüyor. Utrecht mahkemesin- çocuklu bir aileyi evsiz býrak-Utrecht mahkemesi, Avrupa barýnma merkezleri son de- de alýnan kararla dirençleri ma hakkýný elde etmiþ oldu! Sosyal Haklar Komitesi kara- rece önemli bir iþlev görüyor, artan kampanyalar da tam Utrecht’teki kararla çeliþen rýna paralel bir hüküm verdi çünkü kapanmalarýný iste- da bu nedenle önem taþýyor. bu yeni karar, içerdiði bir dizi ve belediyenin sýðýnma tale- yen hükümete göre bu mer- Öte yandan, Lahey’de alý- sorun bir yana, Hollanda’da bi reddedilen çocuklu bir ai- kezlerin tüm mukimlerinin nan bir mahkeme kararý ise sýðýnma talepleri reddedilen leye 6 hafta içinde konakla- bir an önce ülkelerine dön- kafalarý bir kez daha karýþtýr- çocuklu aileler için büyük bir yacak yer bulmasýný zorunlu meleri gerekiyor. Baðlantýlý dý. Zira mahkemeye göre muamma yarattý.

Çocuk haklarý nereye gidiyor?Avrupa Sosyal Þartý’na ayký- ülkede bir vakýfta yaþanan Üçüncü dünya ülkelerindeki landýðýna yönelik þüpheleri rýlýðý açýkça ifade edilmesine dolandýrýcýlýk hikâyesi de bu çocuklara yardým amaçlý vak- çocuk haklarýna yönelik du-raðmen Hollanda’nýn tutu- kaygýlarý besliyor. Yakýn za- fa yapýlan baðýþlarýn amacý- yarsýzlaþmayý destekler nite-munu deðiþtirmemesi çocuk manda ChildRight adlý hayýr na uygun olarak kullanýlma- likte oldu.haklarýna ne kadar sahip çý- kurumuna yapýlan baðýþla- dýðý, hatta polisin vakfýn eski kýldýðý hakkýnda þüpheler do- rýn kaybolmasý Amsterdam baþkanýnýn toplanan parala-ðurmaya baþladý. Özellikle polisini devreye sokmuþtu. rý kumar oynamak için kul-

Çocuk ombudsmanýUNICEF ve Defence For “çocuk ombudsmaný” kurdu. Çocuk Haklarý Komitesi tara- çebildi. 18 yaþýndan küçük-Children’ýn tepkilerini çek- Eleþtiriler karþýsýnda biraz ol- fýndan böyle bir yapýlanma- lerin yöneteceði kurumun Ka-mekte olan Hollandalý yetki- sun nefes alma imkâný da ya gitmesi konusunda daha sým ayýna kadar kurulmasý liler, tam da bu artan kaygý saðlayan bu giriþim, aslýnda önce uyarýlan Hollanda, so- bekleniyor.ortamýnda, bu kez çocuk hak- yýllardýr yapýlan hazýrlýk tar- nunda politikacýlarýn uzlaþ-larý lehine bir adým attý ve týþmalarýnýn bir sonucu. BM masý sayesinde harekete ge-

NÝSAN 2010

Page 5: Avrupa Gündemi ý Araþtýrma ve Uygulama Merkezi Yýl 2 ...ataum.ankara.edu.tr/wp-content/uploads/sites/360/2017/02/Ebulten... · hayatýnýn ileriki bir döne- manýn da ne derece

ATAUMe-bülten

5Saðlýklý Çocuklara Engelli Müfredatý

Zahide Tuðba ÞENTERZÝ

Çek Cumhuriyeti, Romen uy- okullar”a gönderildiði anla- gittiði “pratik okullar”da eði- melerini tercih etmeleri ve ruklu öðrencilerin hafif zi- þýlýyor. Sayýnýn bu kadar yük- tim gördüðünün altýný çize- bunu resmen talep etmeleri! hinsel engelli çocuklar için ta- sek olmasýndaki bir diðer et- rek bu çocuklarýn hepsinin Neden mi? Çocuklarýnýn sarlanan “pratik okullar”a ken ise, bahsi geçen okulla- engelli olmasýnýn inandýrýcý “normal okullar”da ayrýmcý-yerleþtirilmesi konusunda yýl- rýn bu çocuklarý kabul et- olmadýðýný belirtti. Okul mü- lýk maðduru olmamalarý ve lardýr eleþtirilere maruz kalý- mekte gönüllü olmalarý. Ne- dürlerine hitaben yazýlan diðer Romen çocuklarla ayný yor. Ýki sene önce Avrupa deni ise gayet basit: Devlet mektubun devamýnda, ba- okulda okuyabilmeleri için. Ýnsan Haklarý Mahkeme- desteði. “Normal ilköðretim” kan, konuya dikkat edilmesi- Siyasi arenada bahsi geçen si’nin kararý ve uluslararasý okullarý öðrenci baþýna yak- ni ve “pratik okullar”a ger- kýsýr döngüyü deðiþtirmek örgütlerin yayýnladýðý insan laþýk bin altý yüz Euro alýrken, çekten zihinsel engeli bulu- için uygun bir ortam olduðu haklarý raporlarý sonucu Çek özel müfredata göre eðitim nan çocuklarýn yönlendiril- söylenebilir, çünkü halen ik-Eðitim Bakanlýðý harekete ge- gören çocuklar için verilen mesini ve diðer çocuklarýn te- tidarda olan “bürokratik çip soruþturma baþlatmýþtý. destek yüzde 50 oranýnda ar- mel eðitim sistemine entegre hükümet” siyasi baskýlardan Yapýlan inceleme sonuçlarý- týyor. Görünüþe bakýlýrsa, ço- edilmesine özen gösterilme- bir nebze de olsa etkilenme-na göre, ülke genelinde yak- cuklarý bu özel okullara yer- sini istedi. meyi baþarabiliyor. Bu avan-laþýk 34 “pratik okul”a 110 ci- leþtirmeden önce psikolojik Ancak bu mektubun amacý- tajý kullanan bakan Kopi-varýnda “saðlýklý” çocuk yer- ve pedagojik testlere tabi tut- na ulaþtýðý söylenemez. Zira, cová, gerçekleþemeyen eski leþtirilmiþti; 173 þüpheli va- masý gereken kurumlarýn da okul müdürlerinin bir kýsmý önerileri tekrar gündeme ge-kayla ilgili incelemelerse de- “pratik okullar”la iþbirliði b ak an a hi taben ve entegras- tirdi. Hükümetin onayladýðý vam ediyor. Ayrýca, yanlýþ i çe ri sinde olmasý, devlet des- yon politikalarýný eleþtiren ve 2012 yýlýna kadar aþama okula yerleþtirildikleri tespit teði karþýlýðý öðrenci alýmla- mektup yazarken, sanal aþama uygulanacak yeni pla-edilen öðrencilerin dörtte bi- rýný arttýrýyor. Sonuç itibariyle platformda da yüzlerce okul na göre, ana sýnýfý zorunlu rinden fazlasýnýn Romen uy- ortaya çýkan bir diðer gerçek müdürü, öðretmen ve veli Ro- hale getirilecek ve okullarda ruklu olduðu belirlendi. An- ise, okullarýn çocuklarýn ge- men çocuklarýn “normal özel ilgiye ihtiyaç duyan ço-cak gayri resmi kaynaklara lecekleriyle oynamalarýnýn okullar”da eðitim almasýna cuklara pedagog asistanlarý göre “pratik okullar”a yer- yaný sýra devletten haksýz ye- yönelik çalýþmalarý eleþtir- yardým edecek. Okullar, bu leþtirilen Romen çocuklarýn re en az 88 bin Euro tahsil et- mekte. Sistem sorununun sis- süreçte pedagog asistanlarý sayýsý tahminen 10 bini bulu- miþ olmalarý. temin kendisine dönüþtüðü için maddi destek talebinde yor. Teftiþ sonucu ortaya çý- Maddi unsurlarýn yaný sýra nokta da tam burada baþlý- bulunabilecekler. Son verile-kan manzara aslýnda olayýn maðdur edilen çocuklarýn ço- yor. Çocuklarýnýn Romen ço- re göre, Eðitim Bakanlýðý en-yalnýzca ýrkçý-zenofo-bik te- ðunun Romen uyruklu olma- cuklarla ayný okullarda eði- gelli çocuklara eðitim veren mellere dayanmadýðýný, sis- sý da gözden kaçmýyor. 100 tim almasýnýn çocuklarý için okullar için Avrupa fonlarýn-tem içerisindeki hatalarýn da Romen çocuktan 30’u özel o- zararlý olacaðýný düþünen ve- dan 7.8 milyon Euro ayýrmýþ sistemin kendisini oluþtur- kullara yerleþtirilirken, diðer liler de “pratik okul” öðret- durumda ve destek projele-duðunu ortaya çýkardý. 100 çocuktan yalnýzca 2’si men ve müdürlerini destekli- riyle birlikte bütçenin top-Yapýlan inceleme sonuçlarý- “pratik okullar”a gidiyor. Bu yor. Bu geniþ tabanlý veli des- lamda yaklaþýk 176 milyon na daha yakýndan bakýldý- orantýsýzlýk Eðitim Bakanýn teði ayný zamanda seçmen Euroya ulaþacaðý varsayýlý-ðýnda, Çek eðitim sistemin- gözünden de kaçmamýþ ola- desteði olduðundan siyasi yor. Uygulamada ne olacaðý de sorunlu ailelerden gelen, cak ki, Ocak ortalarýnda tüm partiler de bu özel kurumla- bilinmemekle beraber, sene-öðrenim ve davranýþ bozuk- okul müdürlerine dikkatleri- rýn tarafýný tutuyor ve deðiþi- ler süren ayrýmcýlýðýn önüne luðu olan çocuklarýn sorun- ni konuya çeken bir mektup mi imkânsýzlaþtýran bir ittifak geçilmesinde ciddi adýmlar larýnýn temel eðitim sistemi ya zdý. Bakan Miroslava Ko- kuruluyor. Durumun belki de atmaya istekli bir hükümetin içerisinde düzeltmeye çalýþýl- picová, mektubunda Romen en düþündürücü tarafý ise, kalan þu kýsa süresini olabil-madýðý ve bu çocuklarýn ço- çocuklarýn yüzde 26’sýnýn ha- Romen ailelerin de çocukla- diðince iyi deðerlendirmesi ðu zaman doðrudan “pratik fif zihinsel engelli çocuklarýn rýnýn “pratik okullar”a git- gerektiði kesin.

Saðlýklý Çocuklara Engelli Müfredatý

Zahide Tuðba ÞENTERZÝ

NÝSAN 2010

Page 6: Avrupa Gündemi ý Araþtýrma ve Uygulama Merkezi Yýl 2 ...ataum.ankara.edu.tr/wp-content/uploads/sites/360/2017/02/Ebulten... · hayatýnýn ileriki bir döne- manýn da ne derece

Britanya, 6 Mayýs’ta seçimle- rafýndan “Obama” benzet- kriz sonrasýnda Britanya’yý iyi tamamen medyanýn bir dol-re gitmeye hazýrlanýyor. mesi dahi yapýlmýþ durumda. bir noktaya götürmek bir ya- duruþundan mý ibaret yoksa Britanya’nýn seçim sistemi ge- Peki, ne oldu da ya da ne yap- na daha da dibe çektiði yay- Britanya gerçekten bir umu-nelde Ýþçi Partisi ve Muhafa- tý da Nick Clegg birden Bri- gýn hissiyat. “Adil Britan- da mý ihtiyaç duymakta? zakâr Parti’nin seçim yarýþý- tanya halký için umut kayna- ya”dan bahsettiði seçim kam- Öyleyse, peki bunun nedeni na sahne olmaya elveriþli. ðý oluþturmaya baþladý? panyalarýnda aslýnda temel ne? Örneðin, Reagan-That-Üçüncü parti olan Liberal De- Aslýnda, seçim sistemi nede- politikalarýnda bir deðiþiklik cher, Bush-Blair ikililerinde mokratlar bu yarýþtan uzakta niyle Nick Clegg büyük bir ih- vaadinde bulunmuþ da de- en bariz örnekleri görüldüðü kalmamaya çalýþsa da, niha- timalle seçimi kazanamaya- ðil. Liberal Demokratlar ise, üzere, sürekli ABD paralelin-yetinde çekiþme diðer iki par- cak. Ama yine de televizyon- Ýþçi Partisi’yle Muhafazakâr- de iç ve dýþ politika yürüt-ti arasýnda gerçekleþiyor. Ni- da yapýlan tartýþmadan son- larýn tersine Irak Savaþý’na mekle eleþtirilen/övülen Bri-tekim Britanya 1922 yýlýndan ra büyük bir atýlým gösteren savaþa karþý çýkmýþ ve ayný þe- tanya, þimdi de Obama’ya bu yana Liberal bir baþbakan partisi belki herkesi þaþýrta- kilde Afganistan’daki ope- ayak uyduracak bir lider pe-görmemiþ. Ýki partinin ege- bilir. Daha önce yapýlan an- rasyonlara da muhalif ol- þinde olabilir mi? Afganistan men olduðu mevcut seçim sis- ketlerde Muhafazakârlarýn muþtu. Seçim kampanyasýn- ve Irak’ýn yýprattýðý Ýþçi Partisi teminde Liberal Demokrat- önde götürdüðü seçim yarý- da vergi sisteminin adil bir þe- hükümetine alternatif ara-lar’a oy vermek boþa verilen þýnda Liberal Demokratlar k ild e düzeltilmesi ve nükleer yan ülke -týpký ABD’nin Oba-oy gibi algýlanýyor. Bu ise Li- üçüncü sýrada iken söz konu- füzelerin yenilenmesi proje- ma’da aradýðý üzere- tüm beral Demokratlar’ýn “ma- su tartýþma programýndan sinin kaldýrýlmasýndan bah- umutlarýný bu kez imaj taze-kus talihleri”ni yenmelerini sonra seçmen bakýþýnda cid- setmeleri de bir diðer avan- lemeye yatýrmak istiyor ola-daha da zorlaþtýrýyor. di deðiþiklikler olmuþa ben- tajlarý. Liberaller, daha bilir mi? Öte yandan, 6 Mayýs seçim- ziyor. Son anketlere göre Mu- “hoþgörülü” yaklaþýmlarýyla, Her durumda, geleneksel iki leri öncesinde bu genel du- hafazakâr Parti yüzde 33, Li- göçmenler konusunda da a na p artiden de memnun ol-rumda alýþýk olunmayan sah- beral Demokrat Parti yüzde ana iki partiden ayrýlýyor. mayan Britanya halký bir de-neler yaþanýyor. Parti baþ- 30, Ýþçi Partisi de yüzde 23 oy Nick Clegg’in “size alternatif ðiþim yaratabilecek mi bunu kanlarý ilk kez televizyonda a lacak. ve yeniyi sunacaðým” sözleri- göreceðiz. London School of (Amerikan tarzý) karþýlýklý tar- O zaman, baþta sorduðu- nin inandýrýcýlýðý böylece bi- Economics’ten Profesör Tony týþmalar yapýyor ve böylece muz sorulara tekrar döner- raz daha arttýrýyor. Travers, bu olasý durumun ülkenin büyük bir bölümü- sek, Clegg’in uzun zamandýr Medya’da yaþanan “Clegg Muhafazakâr Parti için kötü nün tanýmadýðý Liberal De- Britanya’da deðiþmeyen po- çýlgýnlýðý” ve Clegg’in bir h ab e r o ld uðunu çünkü Nick mokrat Parti’nin Baþkaný litikalara ve düzene “deði- umut sembolüne dönüþ C le gg ’in Ý þçi Partisinden çok Nick Clegg de daha sýk gün- þim umudu” getirdiði söyle- (türül)mesi ne derece ger- Muhafazakârlarýn oylarýný a-deme geliyor. Öyle ki, tartýþ- nebilir. Tony Blair’dan iktida- çeklik taþýmakta? Nick Clegg lacaðýný ve sonuçta hiçbir malardan büyük bir zaferle rý devralan Brown’ýn Irak ve ’in Churchill’den sonra Bri- partinin çoðunlukta olmadý-çýktýðýný söylemek mümkün. Afganistan’da izlediði politi- tanya tarihindeki en popüler ðý bir meclis olasýlýðýna gidil-Hatta Nick Clegg’e medya ta- kalar ve yaþanan ekonomik parti lideri olarak seçilmesi diðini söylüyor.

Britanya Kahramanýný ArýyorBilge ÞAHÝN

ATAUMe-bülten6

Bilge ÞAHÝN

Ýletiþim Adres: Ankara Üniversitesi Avrupa Topluluklarý Araþtýrma ve Uygulama Merkezi (ATAUM)

Cemal Gürsel Caddesi, 06590 Cebeci, Ankara

Telefon: 0 (312) 362 07 62

Faks: 0 (312) 320 50 61

Web: www.ataum.ankara.edu.tr/ebulten

E-posta: [email protected]

Editör: Erdem DENK

Tasarým: Volkan KAYA

* Yazýlarýnýzla katkýda bulunmak için [email protected] adresine email atabilirsiniz.* ATAUM E-Bülten’de yer alan yazýlar ve görüþler tamamen yazarlarýna aittir. ATAUM'un resmi görüþü deðildir.

* Bu e-bülten içinde yer alan özel kullaným lisanslý tüm yazý ve görsellerin bütün haklarý ATAUM`a aittir.* Bu e-bülten, kaynak gösterilerek kopyalanabilir, daðýtýlabilir, basýlabilir.

Sahibi: ATAUM adýna Çaðrý ERHAN · Sorumlu Yazý Ýþleri Müdürü: B. Erdem DENK · Yayýnýn Türü: Süreli (Aylýk) · Basým Yeri: Ankara Üniversitesi Basýmevi, Ýncitaþý Sokak No:10 06510 Beþevler/ANKARA Tel: 0(312) 213 66 55 · Basým Tarihi:

ATAUMe-bülten

Britanya Kahramanýný Arýyor!NÝSAN 2010

Page 7: Avrupa Gündemi ý Araþtýrma ve Uygulama Merkezi Yýl 2 ...ataum.ankara.edu.tr/wp-content/uploads/sites/360/2017/02/Ebulten... · hayatýnýn ileriki bir döne- manýn da ne derece

Britanya'nýn SeçimiÖzlem HANGÜL

Britanya’nýn SeçimiÖzlem HANGÜL

Kraliçe II. Elizabeth ile parla- miyle su yüzüne çýkan millet- okudular. En can alýcý konu- Ýþçi Partisi ve Muhafazakâr mentonun feshini usulen gö- vekili harcamalarý skandalý lar da haliyle ekonomik du- Parti arasýnda geçmekte; Li-rüþen Britanya Baþbakaný sonrasýnda çoðu Ýþçi Parti- rum ve bütçe açýðý ile ilgiliy- beral Demokratlarýn þansý Gordon Brown, genel seçim- si’ne mensup 150’den fazla di. Rakipleri tarafýndan kötü ise -deyim yerindeyse- Mu-lerin tarihini açýkladý: 6 Ma- milletvekili bu seçimlerde ye- giden ekonomik durumdan, hafazakarlarla ve Ýþçi Partile-yýs 2010. niden aday olmayacaklarýný iþsizlik ve bütçe açýðýndan so- rinin “birbirini yeme” oraný-Toplam 650 seçim bölgesin- açýkladý. rumlu tutulan Ýþçi Partisi lide- na baðlý. Aslýnda neredeyse de yapýlacak olan ve yaklaþýk Muhafazakârlarýn “Deðiþim” ri Gordon Brown, kendisini dönüþümlü iktidar ortaklarý 45 milyon seçmenin oy sloganýna karþýlýk, Ýþçi Partisi ve partisini Britanya’yý küre- olan bu iki ezeli rakip arasýn-kullanmasýnýn beklendiði “Yeni Britanya”, Liberal De- sel ekonomik krizin etkilerin- daki mücadele, siyasi arena 2010 genel seçimleri, pek mokratlar ise “Sizin için De- den maksimum derecede dýþýndaki alanlarda da gö-çok açýdan ilkleri de berabe- ðiþim” sloganlarý ile yürütü- koruduklarý ve seçim sonrasý rülmekte. Özellikle Brown-rinde getirmekte. Seçim yarý- yor kampanyalarýný. Ayrýca, politikalarýyla da ekonomik Cameron çekiþmesi öyle sýký þý 3 parti arasýnda sürüyor: parti liderleri Britanya siyasi durumu daha da iyileþtire- bir þekilde devam etmekte 13 yýldýr iktidarda olan Ýþçi tarihinde bir ilke de imza at- cekleri yönündeki açýkla- ki, iki parti lideri de birbirin-Partisi, iktidarý 13 yýl önce Ýþçi týlar. Canlý yayýnlanan tartýþ- malarýyla savundu. den geri kalmayarak katýl-Partisi’ne kaptýrmýþ olan Mu- ma programlarýnda biraraya Ýlk canlý televizyon oturumu dýklarý programlarda özel ha-hafazakâr Parti ve en son ne gelerek parti programlarýný sonrasý yapýlan kamuoyu yatlarýndan ve kaybettikleri zaman iktidar olduðunu ký- ve vaatlerini açýklayan Gor- yoklamalarýnda beklenme- çocuklarýndan bahsedip göz-demli seçmenlerin bile hayal don Brown, David Cameron yen bir farkla öne geçen Li- yaþý dökmekteler.meyal hatýrladýðý Liberal Par- ve Nick Clegg, birbirlerine beral Demokratlar þaþýrtsa ti. Geçtiðimiz aylarda tama- ilk kez “canlý canlý” meydan da, asýl mücadele sanki yine

Yasal olmayan milletvekili cak Brown’un yakasýný asýl almasý gerekenlerin ala- ve Brown’un bu skandaldan harcamalarýna göz yuman, talihsizlikler de býrakmýyor. madýðýný belirten Ýþçi Partisi sonra da ciddi anlamda seç-gayrisafi milli hâsýlanýn yüz- Yaþadýðý ve bir þekilde destekçisi Bayan Duffy’nin men kaybettiði belirtiliyor; as-de 12’sine tekabül eden büt- “atlattýðý” onca krizden son- sorularýný kaçamak bir þekil- lýnda birçoklarýnýn da dile ge-çe açýðýnýn oluþmasýný ve gi- ra seçimler için adeta “imaj de yanýtladýktan sonra aracý- tirdiði gibi Brown dönemin-derek artan iþsizliði engelle- çalýþmalarý” yapan Brown’u na giderken “Baðnaz bir de izlenen politikalar nede-yemeyen Ýþçi Partisi’nin bu kez de Rochdale’de 66 ya- kadýn” diye söylenen Brown, niyle çokça kan kaybeden “vekaleten” baþkaný Gordon þýndaki Gillian Duffy adlý önce böyle bir söz sarf etme- Ýþçi Partisi için 13 yýllýk iktida-Brown için 6 Mayýs’ta yapýla- seçmenle konuþtuktan sonra diðini iddia etse de bandýn rýn sonu gelmiþ gibi gözük-cak olan seçim göründüðün- yaka mikrofonunun azizliði- dinletilmesinden sonra özür mekte.den de büyük önem taþýyor. ne uðrayan cümleleri yaktý. diledi ve çokça zedelenen Zira Brown lider olarak ilk Doðu Avrupalý göçmenlerin imajý düzeltmek için Duffy’yi kez genel seçime gidiyor. An- sosyal yardým aldýðýný ancak evinde ziyaret etti. Ýþçi Partisi

Brown’ýn PR faaliyetleri

Neyin seçimi?Partilerin programlarý kýyas- lere yanýt da iktidarlarý bo- göçmenler fillerin tepiþme- çim sis te mi ne de niy le landýðýnda aslýnda vaadet- yunca göçmen sayý sýný sine asýl kurban gidecekler “s istem dýþýna itilmiþ” parti-tikleri birbirinden çok da düþürdükleri, puan sistemiy- olacak. lerin seslerinin çýk(a)mama-farklý deðil ve hatta partiler le vatandaþlýða kabulü zor- Seçimi hangi partinin kaza- sýnýn sonucu olarak, Britan-birbirleriyle o denli yarýþ için- laþtýrdýklarý yönündeki açýk- nacaðý 6 Mayýs’ta belli ola- ya’da geleneksel olarak iki de ki kimi zaman söylemler lamalarla geliyor! Hatta c ak ; a n ca k açýk olan þu ki, parti arasýnda mekik doku-ve eylemler tek bir örnek B r ow n b ir adým daha ileri gi- hangi parti iktidara gelirse yan iktidar bu seçimlerde de olup çýkýyor. Muhafazakârla- derek bir konuþmasýnda göç- gelsin aðýr bir ekonomik yük “ya þundadýr ya bunda” rýn göçmenlere ve Ýþçi Partisi menlere “you are not wel- altýna girecek ve aslýnda Bri- tercihiyle þekillenecek.hükümetinin göçmen politi- come” dahi demiþ durumda. tanya için deðiþen pek de bir kalarýna yönelik aðýr eleþtiri- Görünen o ki bu seçimde de þey olmayacak. Küçük ve se-

NÝSAN 2010ATAUMe-bülten

7

Page 8: Avrupa Gündemi ý Araþtýrma ve Uygulama Merkezi Yýl 2 ...ataum.ankara.edu.tr/wp-content/uploads/sites/360/2017/02/Ebulten... · hayatýnýn ileriki bir döne- manýn da ne derece

Seçim RüzgarlarýEylül Baþak TUNCEL

Macaristan'daÝçinden geçmekte olduðu- don Brown-David Cameron- yeceðiz. Avrupa halklarýnýn rusuna yeni boyutlar ekleye-muz aylar seçim sandýklarý Nick Clegg mücadelesini ge- mevcut ve müstakbel irade- cek. Þimdilik elimizdekilere ve oy pusulalarýyla dolu ha- tirecek; ardýndan da Çek leri, özellikle son zamanlar- bakalým ve genel bir çýkarým reketli günler vaat ediyor AB Cumhuriyeti, Hollanda ve da sýklýkla irdelenen “Avru- yapmak için birkaç ay daha için. Mayýs, Ýngiltere’de Gor- Slovenya’yý seçimlerde izle- pa’da sað yükseliþte mi?” so- bekleyelim.

Eylül Baþak TUNCEL

Fransa ve Ýtalya’da yerel seçimlerMart ayýnda Fransa’da ger- sýzlarýn Sarkozy’e duyduklarý karþýsýnda test etmiþ oldu. Jean-Marie Le Pen’in ýrkçý çekleþen yerel seçimlerde kýzgýnlýðý tetiklemekte. So- Görünen o ki, genel bir çýka- partisinin gösterdiði perfor-sosyalistler büyük baþarý gös- nuçlarýn Sarkozy’yi planlarý- rým yapmak aslýnda zor. Zira mansýn verdiði ürpertinin bir terirken, Sarkozy’nin almýþ ný gözden geçirmeye yönel- Fransa’da iktidar partisi oy benzeri Macaristan’da ya-olduðu yenilginin 2012’deki teceði rahatlýkla söylenebilir. kaybederken Ýtalya’da Ber- þandý. Aþýrý sað, Ýkinci Dünya cumhurbaþkanlýðý seçimleri Ýtalya’da 13 bölgede yapýlan lusconi -hem de bin bir türlü Savaþý’ndan bu yana aldýðý öncesinde halkýn görüþlerini seçimlerde 6 bölgeyi alan skandala raðmen- popülari- en yüksek oyla parlamento-yansýttýðý genel kaný. Anlaþý- Berlusconi ve Halkýn Özgür- tesini artýrmayý baþarmýþ gö- ya girdi. lan, iþsizlik, grevler, seçim va- lüðü Partisi ise, “sevgi, kýs- rünüyor. Öte yandan, 2002’ atlerinin yerine getirilmeme- kançlýk ve nefreti her zaman de Fransa cumhurbaþkanlýðý si gibi bir dizi sorun Fran- yener” sloganýný sol partiler seçimlerinin ilk turunda

Avusturya cumhurbaþkanlýðý seçimleriYahudilerle derdi olan tek Av- Partisi”nin (FPÖ) cumhur- kanunen yasak. Rosenk- landýðýný söylese de, çoðu rupa partisi Jobbik deðil. 25 baþkaný adayý olan Rosenk- ranz’ýn açýklamalarý çok bü- Avusturyalý geçmiþleri konu-Nisan’da gerçekleþen Avus- ranz, “Verbotsgesetz” olarak yük tepkiler aldý. Protestocu sunda çok hassas ve bunu turya cumhurbaþkanlýðý se- bilinen katý anti-Nazi yasala- kalabalýk gruplar adaylýðýnýn gösterdiler. Seçimleri, sosya-çimlerinde yarýþan adaylar- rýnýn bir kýsmýný “ifade öz- bir skandal olduðu, böylesi listlerin de desteðiyle oylarýn dan Barbara Rosenkranz, 51 gürlüðünü kýsýtladýðý” gerek- düþüncelere sahip bir kiþinin yüzde 80’ini alan görevdeki yaþýnda 10 çocuk annesi ve çesiyle eleþtiriyor. 1938’de bu göreve gelmesinin akýl al- devlet baþkaný Heinz Fischer yasaklanmýþ bir radikal sað Nazi Almanyasý tarafýndan il- maz olduðunu görüþünde. kazandý.partinin üyesiyle evli bir poli- hak edilen Avusturya’da Her ne kadar Rosenkranz tikacý. Jörg Haider’den hatýr- Holokost’u inkar eden ve Na- yandaþlarý, görüþlerinin med-ladýðýmýz aþýrý sað “Özgürlük zi rejimini öven açýklamalar ya tarafýndan yanlýþ yorum-

Macaristan’da Fidezs’in yükseliþiMacaristan’da 11 Nisan’da koltukla milliyetçi-ýrkçý Job- ise ekonomik kriz boyunca alýnan kötü sonuçla çizgisini yapýlan genel seçimlerin ilk bik (yüzde 12) ve 16 koltukla devleti oldukça iyi idare et- liberalizmden muhafazakâr-turundan merkez sað Fidesz (yüzde 4.1) yeni bir Yeþil parti tikleri, yüz bin kiþilik istihdam lýða kaydýran parti, adýna aldýðý yüzde 52.77 oyla bi- olan “Politika Farklý Olabilir” yarattýklarý ve hukuk ve ada- “Macar Yurttaþlýk” ifadesini rinci parti olarak çýktý. 25 izledi. Fidesz lideri Viktor Or- leti geliþtirdikleri görüþünde. de ekledi. Ve böylece 2003’ Nisan’da gerçekleþen ikinci ban yeni hükümetin baþba- Fidesz (Genç Demokratlarýn den bu yanan Fidesz- Macar turda da oylarýn 2/3’ünü k an sý fatýyla, bürokrasinin Ýt tif aký) 1988’de çoðunlukla Yurttaþlýk Birliði olarak anýlý-alan Fidesz, parlamentodaki azaltýlacaðý, vergilerin ine- öðrenciler tarafýndan kuru- yor.386 koltuðun 262’sine sahip ceði, yeni iþ olanaklarý yara- lan, “anti-komünist ve öz-oldu. Onlarý 59 koltukla tý la ca ðý sözlerini verdi. 8 yýl- gürlükçü” bir parti olarak (yüzde 15) Sosyalistler, 47 dýr iktidarda olan Sosyalistler doðdu. 1994 seçimlerinde

Jobbik Milliyetçi-ýrkçý parti Jobbik, iþ- söylemiþ, ülkenin Roman (M a ca r Muhafýzlarý) grubu Tamas Vardai adlý üniversite sizliðin oldukça yüksek oldu- azýnlýðýný kontrol altýnda tut- da Macaristan’daki Nazileri- öðrencisi, Jobbik’in ülkeyi dü-ðu ülkede, ekonomik krizden mak i çin Csendorség’i nin savaþ zamanýndaki sem- zene koyacak tek parti oldu-yarar saðladýðýný iddia ettiði (Jandarma) harekete geçir- bolünü üniformalarýnda ta- ðunu söylüyor. Ülkeyi “kurta-Yahudi ve Romanlarý genel iþ- me yönünde kampanya yü- þýyarak bu döneme bir gön- racak” olan bu partinin haf-sizliðin ve yoksulluðun gü- rütmüþtü. Malum, Csendor- derme daha yapýyor. Bu si- talýk gazetesinde Aziz Gellert nah keçisi ilan etmeyi tercih ség, 500 bin Macar Yahudisi- lahlý paramiliter grubun da heykeli elinde haç yerine Ya-etti. “Daha iyi bir Macaristan ni Nazi toplama kamplarýna yardýmýyla Jobbik, komünist, hudilerin törensel þamdan-hareketi” sloganýyla ortaya gönderdiði için savaþ sonra- Roman ve Yahudilerden te- larý “menorah”ý tutarken res-çýkan 31 yaþýndaki liderleri sýnda daðýtýlmýþtý. Öte yan- mizlenmiþ “saf” bir Macaris- mediliyor ve altýnda þöyle so-Gabor Vona, IMF reformla- dan Jobbik ile yakýndan bað- tan hayali kuruyor. Görünen ruluyor: “Ýstediðiniz bu mu?”rýyla mücadele edeceklerini lantýsý olan “Magyar Garda” o ki, oldukça da yandaþý var.

‘Radikal’in yükseliþi?Avrupa bir deðiþim içinde; destekte artýþ var; Hollan- ðunu gözlemlemek müm- yetsizliklerini dile getirmenin bunu ekonomik temellere da- da’da Geert Wilders’ýn Ýslam kün, Fransa ve Almanya bu- bir yolu olarak “radikal”e yö-yanarak iþsizlik ve kriz ile ve- karþýtý partisi aldýðý destekle nun örnekleri. Dolayýsýyla, nelmelerinden söz edebiliriz. ya göçmenlik, yabancýlara ikinci oldu; Avusturya’daysa merkezdeki partilere, hâli- Tüm bu tepkilerin haklý bir ya-yönelik hoþgörüsüzlük vb. aþýrý sað parti oylarýný ikiye hazýrdaki hükümetlere ve on- ný var elbette. Ama “radikal” sosyal güdülerle irdeleyebili- katladý. Macaristan ve Fin- larýn baþarýsýzlýklarýna, ana yýkýcý olduðu kadar yapýcýdýr riz. Tepkiler artýyor, kimi hü- landiya seçimlerinde sað par- partilerin yýllardýr iktidarda d a. Týpký yapýcý olduðu kadar kümete yöneltiyor bunu, ki- tiler baþarýlý oldu. Ancak ra- olup da bir þey deðiþtireme- yýkýcý da olduðu gibi.mi “iþini elinden alan” göç- dikal saða olduðu kadar ra- melerine yönelik bir tepki-mene. Ýngiltere’de aþýrý saða dikal sola da bir kayýþ oldu- den ve halklarýn memnuni-

NÝSAN 2010

Avrupa'da Seçim SýrasýATAUM

e-bülten8

Page 9: Avrupa Gündemi ý Araþtýrma ve Uygulama Merkezi Yýl 2 ...ataum.ankara.edu.tr/wp-content/uploads/sites/360/2017/02/Ebulten... · hayatýnýn ileriki bir döne- manýn da ne derece

Sýrbistan Srebrenica'yý Tanýdý(mý)?Ilgýn Su ÇATALKAYA

Sýrbistan Srebrenica’yý Tanýdý(mý?)Ilgýn Su ÇATALKAYAYugoslavya’yý parçalanmaya Travmalarýn yaný sýra suçla- olarak görülmesi yönünde d ý. Hemen dikkat çekeceði gi-götüren iç savaþ, en korkunç rýn da… önemli bir adým olacaðý” gö- bi, burada aslýnda nüanslý yüzlerinden birini Srebreni- Mirasçý devletlerden Sýrbis- rüþündeydi. Hükümet, tasa- bir durum söz konusu. Zira ca’da göstermiþti bundan 15 tan, geçtiðimiz günlerde par- rýlarýn Srebrenica ile sýnýrlý Sýrbistan da, týpký atýf yapýlan sene önce. 1995’te Bosna lamentosunda Srebrenica k alm ayacaðý ve eski Yugos- Uluslararasý Adalet Divaný gi-Hersek’in Srebrenica kasa- olaylarýyla ilgili olarak bir ya- lavya’daki tüm savaþ suçlarý- bi, olayý bir soykýrým ya da basýnda binlerce Boþnak, sa tasarýsýný görüþtü. Srebre- nýn da baþka bir metinle ký- suç olarak nitelemekle birlik-Bosnalý Sýrp milislerce katle- nica’da yaþanan katliamdan nanacaðýný eklemeyi de ih- te suçun failini iþaret etmiyor. dilmiþti. Olay öncesinde BM ötürü resmen özür dilenme- mal et me di. 30 Mart Divan’ýn verdiði “onurlu çý-tarafýndan güvenli bölge ilan sini öngören yasa Sýrp Parla- 2010’da görüþülen “Srebre- kýþ” pasý, Sýrbistan tarafýn-edilen kasaba, 11 Temmuz mentosu’nda oldukça hara- nica Yasasý”, ertesi gün milli- dan deðerlendirilmiþ oluyor. 1995’e kadar Hollandalý BM retli tartýþmalar yaþanmasý- yetçi partilerin þiddetli mu- Ki yasa, maðdurlardan “Sýr-barýþ gücü askerleri tarafýn- na neden oldu. halefetine raðmen mecliste bistan’ýn yaþanan trajik olay-dan korunuyordu. BM tara- Parlamento’daki milliyetçi hazýr bulunan 173 milletve- larý engellemek için daha faz-fýndan/adýna korunmasý ge- partiler, tasarýya karþý oy kul- kilinden 127'sinin oyuyla ka- la çaba sarf edilmemesinden rekirken korunamayan Sreb- lanacaklarýný açýkladýlar. Mil- bul edildi. Srebrenica'da ö tü rü ” ö zü r diliyor.renica, olaylardan sonra yi- liyetçi lider Todoroviç’e göre, 8 bin Boþnak'ýn öldürülmesi- Karar metninde, eski Yugos-ne BM sistemi tarafýndan böylesi bir karar “Sýrp halkýný ni kýnayan ve kurbanlarýn ai- lavya için kurulan uluslara-“soykýrým” þeklinde nitelen- hiç iþlemediði suçtan dolayý lelerinden özür dileyen me- rasý mahkemeyle iþbirliðinin dirilecek bir kýyýma sahne ol- cezalandýracak”tý. Batý yanlý- tinde “Sýrbistan meclisi, s ürd ü rü lec eð i de belirtiliyor du. Yugoslavya, savaþ sonra- sý Sýrp hükümeti, ise “Srebre- Uluslararasý Adalet Diva- ve Srebrenica'da Sýrp kuvvet-sý imzalanan Dayton Antaþ- nica'da yaþananlar nedeniy- ný'nýn da tespit ettiði gibi, lerine komuta eden ve soyký-masý’yla tarihe karýþýrken, le ö zü r dilemelerinin ülkenin 1995 yý lý Temmuzu'nda rým yapmakla suçlanan firari onun mirasçýsý olan devlet- geçmiþiyle hesaplaþmaya ha- Srebrenica'da Boþnak halký- Radko Mladic'in yakalanarak ler, iç savaþýn ve travmalarý- zýr, AB hedefine sahip, çok na karþý iþlenen suçu var gü- yargýlanmasý gerektiðine de nýn da mirasçýsýydý elbette. kültürlü, demokratik bir ülke cüyle kýnar” ifadesi kullanýl- deðiniliyor.

Oylamadan sonra konuþan olarak gören Sýrp hükümeti- tazminat talebiyle BM ve Hol- dir" denildi. Srebrenica mað-hükümet yetkilisi Nenad Ca- ni “samimiyetsiz” bulanlar landa hükümetine karþý açtý- durlarý yüzlerine adaletin bir nak, "Bu bildiri sadece baþ- da var. Örneðin, bu özrün sa- ðý davalarýn reddedilmesi. kapýsýnýn daha kapandýðý gö-langýç; zira yüzleþmemiz ge- dece AB sürecinin baþarýyla “Srebrenica Anneleri”yle yak- rüþünde. Radko Mladic’in bir reken geçmiþin sorunlarýnýn iþletilmesi amacýyla göster- laþýk altý bin Srebrenica mað- an önce yakalanmasýný iste-sadece bir kýsmýna iliþkin" di- melik olarak dilendiðini dü- duru ve yakýnlarýndan olu- yen ve Radovan Karadzic’in yor ve yakýn geçmiþi yeniden þünen “Srebrenica Anneleri” þan grup, BM ve Hollanda hü- de Slobodan Milosevic gibi yazma sürecinin uzun ve acýlý dâhil bazý savaþ maðdurlarý. kümetinden kasabayý katli- ceza almadan ölmesinden olacaðýný belirtiyor. Cumhur- Israrla “soykýrým” ifadesini amdan koruyamadýklarý ge- endiþe ettiklerini açýkça be-baþkaný Boris Tadiç de kullanmaktan kaçýnmasýnýn rekçesiyle tazminat talep y an e de n savaþ kurbanlarý, “Parlamento'nun özür dile- Sýrbistan’ýn geçmiþle gerçek- ediyordu. Lahey'deki temyiz gecikmiþ adalete bile ta-mesinin Sýrbistan'ýn Avrupa ten yüzleþmeye hazýr olup ol- mahkemesinin kararýnda, "- hammül gösteremeyecekle-kültürü ve uygarlýðýnýn ayrýl- madýðý sorusunu havada bý- Uluslararasý sözleþmelere gö- rini de söylemiþ oluyorlar. Ta-maz parçasý olduðunu raktýðýný düþünüyorlar. re, BM'nin üye ülkelerden bii adaleti bulurlarsa…gösterdiði” görüþünde. Kuþkularý artýran ya da siniz- herhangi birinin ulusal mah-Tasarýnýn kabul edilmesini mi besleyense ayný günlerde kemesinde yargýlanamaya-AB yolunda önemli bir adým Srebrenica maðdurlarýnýn caðý açýkça ifade edilmekte-

AB’ye kýrpýlan göz

NÝSAN 2010ATAUMe-bülten

9

Page 10: Avrupa Gündemi ý Araþtýrma ve Uygulama Merkezi Yýl 2 ...ataum.ankara.edu.tr/wp-content/uploads/sites/360/2017/02/Ebulten... · hayatýnýn ileriki bir döne- manýn da ne derece

Almanya'nýn Ýlk Türk Bakaný Özkan Çarmýhta!Ali KAYA

Almanya'nýn Ýlk Türk Bakaný Özkan Çarmýhta!

Ali KAYA

Soðuk duþ

Bugünlerde, Alman kamuo- 2008 yýlýnda yapýlan eyalet geliþtirme ihtiyacý ve çabasý- öteye gidemeyeceðini, resmi yunda ilk kez Türk kökenli ve parlamentosu seçimlerinde dýr. Christian Wulff ve dolayý- yemin töreni öncesinde doð-Müslüman bir kiþinin bakan Aþaðý Saksonya Eyalet Parla- sýyla CDU, bu atama ile top- ru partide olup olmadýðýný olmasý tartýþýlýyor. Aygül mentosu’na giriyor. luma partinin ne kadar Özkan’ýn yeniden düþünme-Özkan, Aþaðý Saksonya Eya- Aþaðý Saksonya Eyaleti Baþ- “açýk” olduðunu gösterme ar- si gerektiðini söyledi.leti Baþbakaný Christian bakaný Christian Wulff, 19 Ni- zusundaydý; ancak göçmen- Peki, bir Müslüman nasýl bir Wulff tarafýndan Mechthild san'da Özkan’ý bakanlýða le re y önelik yeni bir bakýþ d a m a r bulmalýydý ki CDU Ross-Luttmann'ýn yerine a ta dýð ýn da tartýþmalar da ar- açýsý geliþtirme gayretinin al- üyesi olabilsin? Bu soruya ve-eyaletin Sosyal Ýþler, Kadýn, dý sýra geldi. Baþbakan Wulff, týnýn doldurulamamasý hem rilebilecek genelgeçer yanýt Aile ve Saðlýk Bakanlýðý gö- Özkan’ýn bakan olarak atan- CDU hem de Christian bellidir: Muhafazakârlýk. revine getirildi. Özkan’ýn öz- masýný, “göçmen geçmiþi W u lff ’un siyasi geleceði için Özkan kendini kýsaca üç ke-geçmiþine baktýðýmýzda kar- olan çocuk ve gençler için iyi birtakým sorunlar yarattý. lime ile tanýmlýyor: “Genç, þýmýza iyi eðitimli göçmen bir iþaret” olarak nitelendir- Özkan’ýn atanmasý Türkiye muhafazakâr ve Müslüman”. bir Alman vatandaþý çýkýyor. di. Wulff’un bu kararý Ýslam’ý ve Almanya’daki Türkler ta- Hiç kuþku yok ki, CDU ile Liseyi Allee Altona’da ta- “köktencilik” ve “fanatiklik” rafýndan sevinçle karþýlanýr- Özkan’ý ve onun nezdinde mamladýktan sonra Ham- ile eþit kabul eden bir ülke- ken, geniþ Alman kamuo- Müslüman göçmen oylarýný burg Üniversitesi Hukuk de oldukça radikal kabul y un d a b u nun doðru bir karar kesiþtiren tek nokta “Muha-Fakültesi’ni bitiriyor. 1998 yý- edilebilir. Özkan da bunun bi- olup olmadýðý konusundaki fazakârlýk”. “Gençlik” ve lýnda Alman Telekom þirke- lincinde olsa gerek ki, ata- kuþkular çoktan filizlenmiþti. “Müslümanlýk” ise Almanya tinde iþe baþlayan Özkan, fir- masýnýn ardýndan yaptýðý Ýl k o la ra k açýlan tartýþma baþ- koþullarýnda uzun vadeli manýn bazý idari birimlerin- açýklamada baþbakanýný lýklarýndan biri, Özkan’ýn prim kazandýran siyasi enst-de görev aldýktan sonra doðrulayarak kendisinin “rol kimliðini “Hýristiyanlýk” üze- rümanlar olarak kabul edile-2004 yýlýndan itibaren çalýþ- model” olduðunun farkýnda rine kuran bir partinin üyesi m ez. Öte yandan Wulff ata-maya baþladýðý TNT Post lo- olduðunun altýný çizdi. olup olamayacaðý oldu. maya tepki gösterenlere, bu jistik þirketinde Kuzey Al- Christian Wulff’un bu adýmý Örneðin, Sosyal Demokrat kararýn göçmenlerin enteg-manya Bölge Müdürü oluyor. atmasýnýn arkasýnda yatan te- Parti Baþkan Vekili Klaus rasyonu açýsýndan Alman-Politik yaþamýna 2004 yýlýn- mel nedenlerden biri, CDU’ Wowereit, Özkan’ýn bakan- ya’ya saðlayacaðý katkýnýn da Hýristiyan Demokrat nun göçmenlere olan yakla- lýk görevine getirilmesinin 20-30 yýl içinde daha net an-Parti’de baþlayan Özkan, þýmýnda yeni bir bakýþ açýsý sembolik bir adým olmaktan laþýlacaðýný belirtiyordu.

Tartýþmalar, iyi dilekler, ilk he- biçimde cevap almasýný sað-yecan, umut ve sevinç gibi çe- layacak zemini hazýrlama-þitli duygu sirkülâsyonlarýnýn sýydý. Almanya’da dillendiri-içinde bakan olarak atan- len konulardan bir diðeri de masýndan kýsa bir süre sonra Özkan’ýn basýna demeç ver-Özkan’ýn haftalýk Focus der- me konusunda tecrübesiz ol-gisine verdiði röportaj ise duðu oldu. Bununla birlikte CDU ve geniþ Alman kamu- sadece Özkan deðil, basýn oyunda soðuk duþ etkisi ya- demeçlerini hazýrlamakla so-rattý. Röportajýnda “Hýristi- rumlu olan CDU’lu danýþ-yanlýk sembolleri”nin, daha manlar da eleþtirildi. Wulff, da spesifik olarak “Ýsa’lý çar- Alman devlet televizyonu mýh figürü”nün (Kruzifix) ve ARD’de yayýmlanan “Mor-ayrýca Ýslami baþörtüsünün genmagazin” adlý program-devlet okullarýnda yerinin ol- da Özkan’ý savunarak, “ben mamasý gerektiðini belirti- Özkan'dan bugüne kadar Deutschlandfunk radyosun- leri daha açýk bir þekilde sor-yordu. Özkan’ýn bu açýkla- yüzde 99 oranýnda harika, da açýkladýðý gibi, her ne ka- gulanabilir hale geldi. Bu sý-malarý Alman kamuoyunda yüzde 1 oranýnda kýþkýrtýcý da r gün lük pra tik lerde ra la rd a, Y un a nis tan’a yar-büyük bir tepki topladý. Açýk- açýklamalar duydum" dedi. önemli bir yer iþgal etmese dým konusunda prestij savaþý lamanýn bu denli tepki yarat- Her þeye raðmen bunun ta- de, Kruzifix Alman toplumu- veren Angela Merkel ve veli-masýnýn arkasýndaki neden- lihsiz bir açýklama olduðunu nun ve kültürünün gelenek ahdý olarak adlandýrýlan se, görünenin aksine din te- belirterek, Özkan’ýn kendisi- ve deðerlerinin önemli bir C h r ist ian Wulff’un göçmen-melli deðildi. Asýl sorun, nin de eyalet okullarýndaki ifadesidir. Tartýþmalarda ba- lere yönelik yeni bir bakýþ Özkan’ýn yeni göreve gelmiþ uygulamayý kabul ettiðini ve kýlýrsa, ortada kemikleþmiþ açýsý geliþtirme giriþimi kýsa ilk Türk kökenli Müslüman söz konusu demecinden do- bir tabu olduðu ve bunun gö- vadede baþarýsýz addedildi. bakan ve deneyimli bir poli- layý özür dilediðini belirtti. Bu reve yeni gelmiþ Müslüman Genel kaný, Özkan’ýn bu tikacý olarak, çoðunluðu Pro- durum Frankfurter Allgemei- bir Türk bakan tarafýndan açýklamasýnýn bir kasýt taþý-testan olan bir bölgede, ne Zeitung ve Frankfurter gündeme getirilmesinin de madýðý ve bunun sadece Kruzifix ya da diðer dini sem- Rundschau gibi bazý önemli Almanlarýn pek hoþuna git- Özkan’ýn deðil CDU’nun da bollerin günlük hayatta pek gazeteler tarafýndan “geri mediði rahatlýkla söylenebi- hatasý olduðu yönündeydi.fazla önem taþýmadýðýný bile adým” olarak nitelendirildi. lir. Ancak, Alman yorumcu- Kýsacasý, þimdiye kadar ebe-bile böyle bir açýklama yap- Açýkça belirtmek gerekir ki, larýn üzerinde en fazla dur- veynler ve öðretmenler tara-ma ihtiyacý hissetmesi ve böy- yaþanan bu olay oldukça gi- duklarý nokta, Özkan’ýn Müs- fýndan bir þikâyet gelmediði lece siyaseten çam devirme- rift siyasi, kültürel ve dinsel lüman olmasýndan çok böyle sürece tolere edilen Kruz-siydi. deðerler yumaðýnýn, þimdiye bir siyasi hatayý nasýl yapa- ifix’in ve onun nezdinde di-

bildiði oldu. Sonuç olarak, ðer dini sembollerin devlet Bütün bu toz dumanýn ortaya kadar sorgulanmaktan kaçý-CDU ve onun kardeþ partisi okullarýndan kaldýrýlmasý ge-çýkmasýný ateþleyen kývýlcým- nýlan bir ucundan yakalana-CSU’nun içinden Özkan’a yö- rekliðinin ilk Türk kökenli lardan biri de röportajý ya- rak yanlýþ zamanda, yanlýþ nelik önemli sayýlabilecek M ü slü man bakan tarafýndan pan gazetecinin Özkan’a bir kiþinin elinde ve irticalen oranda bir tepki doðdu. söylenmesinde en azýndan Türkiye’deki laiklik uygula- açýlmaya çalýþýlmasýdýr. Al-Özellikle sýradan halk ara- bir zamanlama hatasý oldu-masýyla ilgili sorular sorma- man Hükümeti’nin Göç ve sýnda göçmen kökenlilerin ðu rahatlýkla söylenebilir.sýnýn ardýndan bu konuyu Uyumdan Sorumlu Bakaný politika yapabilme kabiliyet-gündeme getirerek istediði Ma r i a Böhmer ’ i n de

NÝSAN 2010ATAUM

e-bülten10

Page 11: Avrupa Gündemi ý Araþtýrma ve Uygulama Merkezi Yýl 2 ...ataum.ankara.edu.tr/wp-content/uploads/sites/360/2017/02/Ebulten... · hayatýnýn ileriki bir döne- manýn da ne derece

Aygül Özkan, Almanya’nýn bi muhafazakâr bir parti için ilk Türk kökenli bakaný ola- küçümsenmeyecek bir deði-rak 27 Nisan’da yemin etti ve þim olabilir ve göçmenlerin Aþaðý Saksonya Eyaleti Sos- toplumla bütünleþmesi “so-yal Ýþler, Kadýn, Aile ve Saðlýk runu”nun çözümüne bir kat-Bakaný olarak görevine baþ- ký saðlayabilirdi. Fakat ladý. 6 yýl önce Hýristiyan De- atamayý takip eden geliþme-mokrat Parti’ye (CDU) gire- ler, Özkan’ýn parti içinde dýþ-rek siyaset yapmaya baþla- lanmasýna neden olarak ye-yan 38 yaþýndaki avukat ni bir tartýþmayý da berabe-Özkan’ýn, Almanya’nýn 16 rinde getirdi. Bu durum eyaletinin en büyüklerinden CDU’nun göçmenlerin oyla-biri olan Aþaðý Saksonya’da rýný çekme çabalarýný da bo-bu göreve getirilmesi CDU gi- þa çýkarabilir.

'Özkan Vakasý' Almanya Devletinin TemelleriZafer ÖRNEK

'Özkan Vakasý'Almanya Devletinin TemelleriZafer ÖRNEK

‘Ancak manavlýk yaparlar’Çok uzun bir süredir Alman- ediliyor. Türkiye’nin AB üyeli- Sarrazin gibi üst düzey yetki- edemem. Bu durum Ber-ya’nýn gündeminde olan en- ðine doðrudan karþý çýkan ve lilerin göçmen karþýtý düþün- lin'de yaþayan Türklerin yüz-teg ras yon tar týþma la rý, getirdiði imtiyazlý ortaklýk c ele ri hesaba katýlýrsa, en- de yetmiþi ve Araplarýn yüz-Türkiye’den Almanya’ya göç önerisiyle olasý tam üyeliðin tegrasyon tartýþmalarýnýn ye- de doksaný için geçerli. et miþ “Gastarbeiter”ler gerçekleþmesini engelleye- niden deðerlendirilmesi bir Yanlýþ politikalar sebebiyle (misafir iþçi) ve onlarýn bu ül- cek bir hükümet tarafýndan zorunluluk. Ekim 2009’da, Berlin'de sayýlarý artan Türk-kede doðmuþ çocuklarý için yönetilen Almanya’da, söz Sarrazin “sosyal yardýmlarla ler ve Araplar üretime katký-pek de iç açýcý kavramlarla konusu entegrasyon argü- yaþarken devleti reddeden, da bulunmamakta, ancak yürütülmemekte. Toplumla manlarýnýn geçerliliði su gö- çocuklarýnýn eðitimi için gay- manavlýk yapabilmekte” bütünleþme açýsýndan en ba- türür nitelikte. Dahasý, Al- ret göstermeyen ve devamlý demiþti.þarýsýz göçmen grup olarak manya Merkez Bankasý Yö- olarak baþörtülü kýz çocuklar Türkiye’den gelenler iþaret n e tim Kurulu Üyesi Thilo üreten bir topluluðu kabul

‘Hýristiyanlýk devletin temeli’ mi?Ber lusconi hükümetinin Alman toplumunun deðer tartýþma konusu. Öte yan- layý üzgün olduðunu” kamu-AÝHM’e tepkisine benzer bir yargýlarýný yansýttýðýný iddia dan, muhalefette yer alan oyuyla paylaþýnca, Aþaðý Sak-þekilde, Angela Merkel’den etti. Yine CDU’dan Federal Sosyal Demokrat Parti (SDP), sonya Baþbakaný Christian baþlayarak CDU’dan çok sa- Meclis Grubu Kilise ve Dini Yeþiller ve Sol Parti üyeleri hü- Wulff bakanýna destek verdi. yýda yetkili de çiçeði burnun- Cemaatler sorumlusu Maria kümet yetkililerinin tersine Wulff, “Sayýn Özkan Aþaðý da eyalet bakanýnýn açýkla- Flachsbarth, Hýristiyanlýk Özkan’ýn açýklamalarýna des- Saksonya okullarýnda haç bu-masýna þiddetli tepki göster- sembol le ri nin Almanya tek verdi. lunmasýnýn istenen bir uygu-di; hatta bazýlarý Özkan’ýn gö- Anayasasý’nýn temelini oluþ- Tartýþmanýn büyümesi üzeri- lama olduðunu kabul ederek reve baþlamasýnýn iptalini da- turduðunu açýkladý. Bu ifa- ne özür dileyen ve yanlýþ an- çizgimizi paylaþýyor” diye ko-hi istedi. Göç ve Uyumdan So- delerin toplumun sekülerliði laþýldýðýný belirten Özkan nuþtu. Kýsacasý, Özkan’ýn ge-rumlu Federal Devlet Bakaný veya devletin laikliði ile nasýl “kafa karýþýklýðý ve farklý yo- ri adým atmasýyla sorun þim-CDU’lu Maria Böhmer, haçýn iliþkilendirileceði de farklý bir rumlara yol açmasýndan do- dilik rafa kaldýrýlmýþ oldu.

NÝSAN 2010

Okullardaki dini sembolleri ne yapalým?Böyle bir konjonktürde, ikti- Özkan, mülakatýnda, dini ne ait sembollerin dinsizleri rumda. Finlandiya asýllý dardaki CDU’nun eyalet dü- sembollerin devlet okullarýn- veya diðer dinlere mensup Ýta lyan vatandaþý Soile Laut-zeyindeki bir bakanlýðýna da kullanýlmamasý gerektiði- olanlarý rahatsýz edebilece- si’nin baþvurusu üzerine Özkan’ýn getirilmesi olumlu ni ifade ediyor ki bu -Özkan’ ðini öngörmüþ, ailelerin baþ- AÝHM, Ýsa ve haç figürlerinin bir geliþme olarak deðerlen- ýn avukat olmasý da düþünü- vurusuyla da sýnýflardaki haç- “ebeveynlerin çocuklarýný dirilebilir. Fakat Özkan’ýn, gö- lürse- aslýnda Federal Ana- larýn kaldýrýlabileceðine hük- kendi inançlarý doðrultusun-revine baþlamasýna birkaç yasa Mahkemesi’nin 1995’ metmiþti. Böyle bir uygula- da yetiþtirme hakký”ný ve gün kala, haç ve baþörtüsü- teki haç kararýný tekrarla- ma (henüz) Almanya’nýn her- “öðrencilerin din özgürlü-nün devlet okullarýndaki yeri maktan baþka bir þey deðil. hangi bir yerinde hayata ðü”nü ihlal ettiði gerekçesiy-konusunda haftalýk Focus Söz konusu kararda mahke- geçirilmiþ deðil. Aslýnda ben- le Ýtalya’yý 5000 Euro tazmi-Dergisi’ne yaptýðý bir açýkla- me, devletin bütün dinlere z e r bir karar Avrupa Ýnsan natla cezalandýrmýþtý.ma bu olumlu geliþmeyi ter- eþit yaklaþmasý gerektiðini Haklarý Mahkemesi (AÝHM) sine çevirmiþ durumda. ve haç gibi Hýristiyanlýk dini- tarafýndan da verilmiþ du-

Misilleme gibi…Özkan tartýþmasý diner din- Belçika’da Nisan sonunda sa, ülkede burka giyen ka- mesini isteyenler üzerinden mez, Avrupa Parlamentosu parlamentonun alt kanadý- dýnlara para veya hapis ce- bütün Avrupa’ya yayýlacak gi-Baþkan Yardýmcýsý (Almanya nýn kabul ettiði burka yasa- zasý verilebilecek. bi gö zük mek te. Ay gül vatandaþý) Silvana Koch- ðýný örnek gösteren Koch- Ýngiltere ve Fransa’da birkaç Özkan’ýn bakanlýðýnýn ilk Mehrin, burka ve türbanýn Mehrin, “Almanya’da, hatta yýldýr gündemde olan burka günlerinde bizzat kendi parti Avrupa genelinde yasaklan- mümkünse bütün Avrupa’da yasaðý, Belçika parlamento- arkadaþlarý-nýn tepkilerine masý gerektiðini dile getire- bu yasaðýn uygulanmasý”ný sunun alt kanadýnýn burkayý maruz kalmasý da bu görüþü rek, ayný tartýþmayý tekrar istediðini duyurdu. Eðer Bel- yasaklama teklifi ve bunun destekler nitelikte.gündeme taþýmýþ oldu. çika Senatosu teklifi onaylar- Almanya’da da gündeme gel-

ATAUMe-bülten

11

Page 12: Avrupa Gündemi ý Araþtýrma ve Uygulama Merkezi Yýl 2 ...ataum.ankara.edu.tr/wp-content/uploads/sites/360/2017/02/Ebulten... · hayatýnýn ileriki bir döne- manýn da ne derece

Kürtaj HapýBetül YILDIZHAN

VatikanBetül YILDIZHAN

Yaþayan bireylerin büyük bir rumlar da vardýr. O zaman ler her yerde mevcut. Böyle- taj hapý hala çok az ülkede çoðunluðu, çocuk yapma, da baþta kadýnlar olmak s in e h as sas bir konuda k ull an ým d a. G e çti ðimiz ay mutlu olma gibi hayallere sa- üzere pek çok kiþi için altý -teknoloji saðolsun- artýk da- hapýn hastanelerde kullaný-hip. Çocuk ve aile konsepti, harften müteþekkil “ürkütü- ha az tedirgin edici alterna- mýna izin verme hazýrlýklarý sýcak, huzur verici ve adeta cü” bir birleþim çýkar karþý- tifler de var. Örneðin, kürtaj yapan Ýtalya ise Vatikan’ýn kutsaldýr. Fakat bir de þirinlik mýza: Kürtaj. hapý. Kürtaj hakkýnýn yeni ye- kýrmýzý kartýyla karþýlaþtý.abidesi olarak tabir edilen Malum, geliþmiþ ülkeler dâ- ni kabul edilmeye baþlandýðý bebeklerin istenmediði du- hil kürtaja karþý çýkan kesim- yýllarda piyasaya çýkan kür-

Ýlk kez Fransa'da Dr. Etienne- hamilelik esnasýnda salgýla- düþükle sonuçlanmasýna ne- maddesi nedeniyle bu isimle Emile Baulieu tarafýndan nan progesteron hormonu- den oluyor. RU486, yoðun de anýlmaktadýr. Ýlaç, 7 haf-1980 yýlýnda geliþtirilen hap, nu bloke ederek gebeliðin miktarda içerdiði mifepriston taya kadar olan gebeliklerde

kullanýlabilmekte.Ýlacýn kullaným aþamasý, yak-laþýk 15 dakika süren kürtaj iþleminden aslýnda hem da-ha uzun hem de daha zah-metli. Zira mifepriston ile ge-beliðin sona erdirilmesi için 14 gün ve en az 3 doktor kontrolü gerekli. Bu görece uzun sürecin yaný sýra hap, kürtaja göre daha fazla yan etkiye sebep olmakta. Fakat bu olumsuzluklara raðmen, psikolojik etkileri aðýr olabi-len cerrahi müdahaleye ge-rek býrakmadýðý ve steril ol-mayan ortamlarda yapýlan kürtajlardan dolayý oluþabi-lecek sorunlarý engellendiði için bazý ülkelerde tercih edi-liyor. Mifepriston, yaklaþýk 30 ülkede serbest. Fakat he-men her ülkede kullaným ve satýþýna iliþkin sýnýrlamalar mevcut ve sadece yetkili dok-tor kontrolünde verilebiliyor.

Kürtaj hapý: nam-ý diðer RU486

Haç, minik beyaz katile karþýÝtalya’da kürtaj 1978 yýlýnda Bakanlýðý bu konuda bir þey alanýndaki hastanelerde bu hassasiyetine çok önem veri-yasal hale gelmiþti. Parla- yapar. Çünkü bu hap bir ilaç ilacýn kullanýmý söz konusu yoruz" diyerek dile getirdi gö-mentonun geçtiðimiz Ara- deðil ölümcül bir zehirdir. o lm a y acak. Papa’nýn söyle- rüþünü. Bu görüþlere katýl-lýk’ta kürtaj hapýna yeþil ýþýk Eminim bu hapýn piyasaya sü- diklerini kulak arkasý ede- mayan Demokratik Partili Do-yakmasýyla da kürtaj konusu rülme nedeni, ekonomik ve mem” derken, Piemonte Böl- rina Bianchi ise, "eminiz ki tekrar Ýtalya gündeminde ye- siyasi baskýdýr" diyerek ilaç fir- gesi Valisi Robarto Cota da AIFA dikkatlice bir karar ala-rini aldý. masýný uyardý. Ancak AIFA “tüm hastanelere bu ilacýn caktýr. Kesinlikle kadýnlarýn Katolik kilisesi boþanmaya, Genel Müdürü Guido Rasi k u ll an ýmýnýn durdurulmasý güvenliðini de düþünecektir. suni döllenmeye ve kürtaja ise "biz rahatýz. Söylenenlere talimatýný verdim. Fikrim de- Þunun altýný çizmeliyim ki bu karþý. Kiliseye göre kürtaj bü- kulak asmadan kararýmýzý ve- ðiþmedi. Umarým bu ilaç de- hap piyasaya çýkarsa, bun-yük bir günah. Kilise, sert tep- receðiz. Bizler uzmanýz ve polarda çürür” açýklamasýn- dan çocuk düþürmenin kolay kisini 1978’de kürtaj yasal doðru kararý alacaðýz" diye- da bulundu. olacaðý anlamý çýkarýlmama-çerçeveye kavuþturulduðun- rek Vatikan’ýn uyarýsýný göz Ýlacýn yan etkileri ve güveni- lý" diye konuþtu. Saðlýk eski da göstermiþti. Þimdi de, kür- ardý etti. lirliðinin hala tartýþýlmasý ne- bakaný Livia Turco da hapýn taj hapýný dine aykýrý bulmuþ Vatikan’ýn tepkisi Papa düze- deniyle, Ýtalyan kadýn politi- muhaliflerini eleþtirerek, durumda. yinde de dile getirildi. 16. Be- kacýlardan da bazý tepkiler "sadece kuruldaki uzmanlarý Ýtalyan ilaç kurumu AIFA, Ni- nedikt, Paskalya yortusu ko- geldi. Francesca Martini, "bu dinlememiz gerekir, politika-san baþýnda düzenlediði top- nuþmasýnda, bu haksýzlýða hap þaka deðil. Bu ilacý alýn- cýlarý deðil" dedi. lantýda hapýn hastanelerde hayatiyet kazandýrýlmamasý ca operasyona gerek kalmý- Farklý çevrelerden gelen tep-kullanýlmasý yönünde karar ve doðmamýþ masum bebek- yor ama her halükarda kadý- kiler devam ederken, hap aldý. Fakat daha toplantý sü- lerin öldürülmesine izin ve- nýn canýný acýtýyor. Bu ilaç bir Ýtalyan hastanelerinde kulla-rerken Vatikan tepkilerini di- ren yasalarýn reddedilmesi mucize deðil" derken, Saðlýk nýlmaya baþladý. Kilise her le getirmeye baþladý. Papalýk gerektiðini söyledi. Bakaný yardýmcýsý Eugenia ne kadar hapa doðmamýþ be-Hayat Akademisi Baþkaný Ýtalya’da resmi düzeyden de Roccella de "bu hapý piyasa- beklerin ölümüne neden Monsignor Elio Sgreccia, yap- farklý tepkiler geldi. Vati- ya sürmeden önce 29 kadý- olan bir katil gözüyle baksa týðý yazýlý açýklamada, “bu ha- kan’a ilk destek Veneto ve Pi- nýn öldüðünü hatýrlamak la- da, artýk kiþinin (annenin?) pý kullananlar da hapý veren yamonte valilerinden geldi. zým. Ýtalya, Avrupa genelin- mutluluðunun ve saðlýðýnýn doktorlar da dinden çýkar. V e neto Bölgesi Valisi Luca de kürtaj yapýlan ülkelerin so- dinsel kurallarýn önüne geç-Umarým hükümet ve Saðlýk Zaia, “hiçbir zaman yetkim nunda geliyor. Çünkü aile tiði aþikâr.

NÝSAN 2010

vs.Kürtaj Hapý

ATAUMe-bülten12

Page 13: Avrupa Gündemi ý Araþtýrma ve Uygulama Merkezi Yýl 2 ...ataum.ankara.edu.tr/wp-content/uploads/sites/360/2017/02/Ebulten... · hayatýnýn ileriki bir döne- manýn da ne derece

Ýspanyol yargýç Baltasar Ga- valarýyla da Ýspanya günde-rzón Real, dünya çapýndaki mini son on yýlda epeyce meþ-ününü, Güney Amerika’dan gul etti. Örneðin, “Ýspan-Ortadoðu’ya, terörden dikta ya’nýn Antalyasý” sayýlabile-rejimlerine açtýðý savaþlarla cek “ünlü” Marbella kentinin kazanmýþtý. Þimdiyse kendi eski belediye baþkaný ve geçmiþiyle hesaplaþmaya Club Atletico Madrid’in sahi-zorladýðý ülkesinin savcýlarý bi Jesus Gil’in çeþitli yolsuz-tarafýndan yargýlanýyor. luklarýný ortaya çýkartarak 2008’de “Tarihi Bellek Yasa- üzerine gitmiþti. Bu tip dava-sý” kapsamýnda içlerinde ün- larýn en sonuncusu, “Caso lü þair Federico Garcia Lor- Gürtel” adýyla bilinen, yet-ca’nýn da mezarýnýn bulun- miþ iki muhalefet partili (PP) duðu düþünülen toplu me- milletvekilinin müdahil oldu-zarlarýn açýlmasý, iç savaþ ve ðu yolsuzluklar zinciri dava-Franco diktasýnýn ilk yýllarý- sýydý. Aslýnda Garzón’a karþý nýn kayýplarýnýn araþtýrýlmasý hareketler ilk olarak bu da-için bir dizi soruþturma baþ- vayla filizlenmeye baþladý. la tan Garzón a leyhine Milletvekilleriyle avukatlarý “görevi kö tü ye kul lan- arasýndaki konuþmalarý din-mak”tan Ýspanya Yüksek leten Garzón aleyhine yargý Mahkemesi tarafýndan dava yetkisi aþýmýndan ve özel ha-açýldý. yatýn gizliliði ilkesine aykýrý Ülkesinin içinde ve dýþýnda davranmaktan soruþturma pek çok sorgulama baþlatan açýldý. Böylece, “süper yar-Garzón, ilk kez 1998’de gýç” olarak bilinen Baltasar Bask dilini yayma amacý taþý- Garzón’un diktatör Franco yan bir organizasyonun dönemi sorumlularýný sanýk ETA’yla baðlantýsýný ortaya çý- sandalyesine oturtma giriþi-kardýðýnda adýný duyurmuþ, mi de engellenmiþ oldu. Her daha sonralarý çeþitli Bask ne kadar davanýn yarým kal-medya þirketlerinin faaliyet- masý Ýspanya’da büyük tep-lerini durdurmuþ ve Bask di- kiyle karþýlaþsa da, Garzón -linde yayýn yapan Egunkaria görevini kötüye kullandýðý gazetesinin kapatýlma dava- ispatlanýrsa- 12 ila 22 yýl yar-sýnda önemli rol oynamýþtý. gýdan uzaklaþtýrýlma ihtima-Tüm bunlar o dönemde, liyle karþý karþýya! Yüksek Bask dilinin yaygýnlaþmasýný Mahkeme üyeliðiyse þu an savunanlar tarafýndan ol- zaten düþmüþ durumda. Bu

dava açan Yüksek Mahkeme görevinden apar topar geçici dukça yoðun þekilde eleþti- karar tüm Ýspanya’da hem ký-Baþsavcýsý Luciano Varela’ya olarak ayrýldýðýný göstermiþ rilmiþ ve kýnanmýþtý. yasýya eleþtiriliyor hem de göre yargýcýn temel suçu, yet- bulunuyor. Tüm bunlara ba-Baltasar Garzón, Arjantin’de yandaþ buluyor. Franco kisinin olmadýðýný bildiði hal- karak Garzón’a yýllardýr kin diktatörlük döneminde kay- yanlýlarýna göre, Garzón ta-de Franco dönemini soruþ- besleyen aþýrý saðcý çevrele-bolan Ýspanyollara iliþkin dö- rihi yeni baþtan yazma gibi turmaya çalýþmak. Bunun hu- rin yargýlama kararýný çýkart-nemin Arjantinli yetkilileri bir iddiayla ortaya çýkmýþ; oy-kuka tamamen aykýrý olduðu týðý kabul edilir, baþsavcýnýn hakkýnda ve görevde olduðu sa mezarlarý kazmak yerine da elbette yargýcýn vardýðý çekilmesi de Garzón’un böy-sýrada Ýspanyollarý öldürüp iþ- baþka þeyler yapmasý gere-bir diðer sonuç. Deyim yerin- le bir gerekçeyle yargýlana-kence yaptýðý iddiasýyla eski kiyor. Madrid sokaklarýnda deyse “dünyayý dize getirme- bilmesine gelen her tür çev-Þili diktatörü Augusto Pinoc- taþýdýklarý pankartlarda yer ye” çalýþan yargýcý bu nokta- resel baskýya yorulursa, yar-het hakkýnda insanlýða karþý alan kimi ifadeler ise haylý ya getirenin Ýspanya’daki fa- gýnýn baðýmsýzlýðýna dair so-suç kavramýna yaslanarak ve sarsýcý: “Tarihimizle gurur þist ve saðcý çevrelerin bir tür ru iþaretlerinin Akdeniz’in evrensel yargý yetkisini kulla- duyuyoruz.” Öte yandan, ay-“intikam” baskýsý olduðu da öteki ucunda da yerlerini ko-narak dava açmýþtý. Ayrýca, ný sokaklar ünlü yönetmen acý bir gerçek. Yalnýz son ge- ruyor demektir.Guantanamo üssünün ko- Pedro Almodovar’ýn da ha-liþmeler Luciano Varela’nýn þullarýna iliþkin olarak da r ar et li bir konuþma yaptýðý Garzón’un savunmasýný iþle-Amerika Birleþik Devletle- yüksek katý lýmlý des tek me koyarak Mahkeme’deki ri’ni sert bir þekilde eleþtir- mitinglerine de ev sahipliði

miþti. 2003’te de Irak Sava- yapmakta.þý’na karþýt kampanya baþla- Garzón ise bazýlarýnýn kendi-tan ünlü yargýç, El Kaide lide- sini sanýk sandalyesinde gör-ri Usame Bin Ladin için tu- mekten hoþlanacaðýný bildi-tuklama emri çýkarmýþ ve ðini söylüyor ama yargýçlarýn Gazze'de iþlenen savaþ suç- da herhangi bir vatandaþ gi-larý hakkýnda Ýsrailli siyasi ve bi olduðunu ve yasalarý uy-askeri yetkililer aleyhine da- gulamalarý gerektiðini de ek-va açma giriþiminde buluna- liyor. Ona göre, yasalar her-rak Ýsrail’in ve Yahudi lobile- kese eþit uygulanýr ve -ge-rinin büyük tepkisiyle karþý- rekmediðine inansa da- sa-laþmýþtý. nýk sandalyesine oturma sý-Garzón, sadece ses getiren rasý þimdi kendinde. O da uluslararasý konularda deðil, herkes gibi kendisini savu-ülke içi büyük tartýþmalar n a ca k. açan yolsuzluk ve rüþvet da- Ýlk kez 7 Þubat’ta Garzon’a

Ýspanya'nýn Yargý SavaþýCeren DÖNMEZ

Ýspanya’nýn Yargý SavaþýCeren DÖNMEZ

NÝSAN 2010ATAUMe-bülten

13

Page 14: Avrupa Gündemi ý Araþtýrma ve Uygulama Merkezi Yýl 2 ...ataum.ankara.edu.tr/wp-content/uploads/sites/360/2017/02/Ebulten... · hayatýnýn ileriki bir döne- manýn da ne derece

Yunanistan AB ve IMF'nin Kapýsýný Resmen ÇaldýEmre ALPAY

Yunanistan, AB ve IMF’nin rim daha için ülkeyi negatif iz- yani tam üç kademe birde in- bancý bankalarýn Yunanis-toplam 45 milyar Euro’yu bu- lemeye aldýðýný duyurmuþtu. direrek “yatýrým yapýlamaz” tan’daki alacaklarýnýn top-lacak kurtarma paketine 23 Öte yandan Yunanistan’a kö- seviyeye çekti. Kuruluþ, yap- lam 242.8 milyar dolar oldu-Nisan’da resmen baþvurdu. tü bir haber de Eurostat’tan týðý açýklamada, Yunanistan ðu göz önünde bulunduru-Yunan Hükümeti’nin paket g e ldi. Avrupa Birliði Ýstatistik hükümetinin kamu finans- lursa, oldukça yüksek bir ra-için harekete geçmesi Avru- Ofisi, 2009 yýlý milli gelirinin maný sorununu sürdürülebi- kam. Bu rakamlar ve liderle-pa borsalarýnda da olumlu yüzde 12.9’u olarak tahmin lir bir düþüþ yörüngesine sok- rin çekiþmeleri, Almanya ve bir hava yarattý. Yunanistan edilen bütçe açýðýnýn yüzde maktaki çabalarýnda karþý Fransa’nýn Yunanistan’ý kur-Hükümeti kurtarma paketi 1 3 .6 altý olarak gerçekleþti- karþýya olduðu politik, eko- tarmaktan çok alacaklarýný ile ayrýlan kaynaklarý kullan- ðini duyurdu. Buna karþýlýk nomik ve bütçe zorluklarýna k urtarmaya çalýþtýklarýný dü-ma kararý almayý bir süredir Yunanistan Maliye Bakaný iliþkin güncellenmiþ deðer- þündüren bir tablo ortaya çý-geciktiriyordu. Bu geciktir- Yorgo Papakostandinu, ülke- lendirmelerin etkili olduðu- karýyor. Bu tabloyu destekle-menin en önemli sebeplerin- de uygulamaya konulan is- nu belirtti. yen bir baþka unsur ise Avru-den birisi ise Yunan kamuo- tikrar ve kalkýnma programý- Yunanistan’ýn resmen baþ- pa Birliði’nin iki lider ülkesi-yundaki yaygýn IMF karþýtlý- nýn hedefleri doðrultusunda vurmasý üzerine Almanya ve nin Yunanistan krizinin çözü-ðýydý. 2010 yýlýnda bütçe açýðýnýn Fransa’nýn bir süredir üzerin- müne IMF’yi de dâhil etmesi. Bu direniþin sona ermesinde en az yüzde dört azaltýlaca- de uzlaþamadýðý yardým ko- IMF Baþkaný Dominique St-uluslararasý kredi derecelen- ðýný ve hedeflerinin geçerli ol- nusu da yeniden gündeme rauss Kahn, Almanya ve dirme kuruluþu MOODY’S duðunu belirten bir açýklama geldi. Uzmanlar, Yunanistan Fransa’nýn isteklerinin etki-den sonra FITCH’in de yaptý. Bütün bu tartýþmalarýn konusundaki Alman-Fransýz siyle de olsa gerek, Yunanis-Yunanistan’ýn kredi notunu üzerine 27 Nisan’da bir baþ- anlaþmazlýðýnýn derin olma- tan’ýn Euro Bölgesi-IMF yar-düþürmesinin etkili olduðu ka kredi derecelendirme ku- dýðýný ve hatta bu iki ülkenin dým mekanizmasýný hareke-da söyleniyor. MOODY’S, ruluþu Standard and Poors Yunanistan’dan toplam ala- te geçirmeye yönelik olarak Yunanistan’ýn kredi notunu Yunanistan’ýn uzun vadeli caklarýnýn 124 milyar dolar 23 Nisan’da yaptýðý baþvuru-indirirken olasý yeni bir indi- kredi notunu BBB’den BB’ye olduðu söylüyorlar. Bu, ya- yu ivedilikle karþýlamaya ha-

YunanistanAB ve IMF’nin

Kapýsýný Resmen Çaldý!Emre ALPAY

NÝSAN 2010ATAUM

e-bülten14

Page 15: Avrupa Gündemi ý Araþtýrma ve Uygulama Merkezi Yýl 2 ...ataum.ankara.edu.tr/wp-content/uploads/sites/360/2017/02/Ebulten... · hayatýnýn ileriki bir döne- manýn da ne derece

zýr olduklarýný söyledi. Nite- bep olan göstericiler, parla- rasý basýnda “IMF’den Halk- den çekiniliyor.kim IMF Baþkaný ve Yunanis- mento binasýnýn önüne ka- la Ýliþkiler Faaliyetleri” baþlý- Almanya Baþbakaný’nýn tan Maliye Bakaný, IMF- dar yürüdüler ve buradan da- ðý altýnda yer buldu. Yunanistan’a yapýlacak yar-Dünya Bankasý ortak toplan- ðýldýlar. Yoðun güvenlik ön- Yunanistan, bir yandan Was- dým konusunda temkinli ol-týlarý için bulunduklarý Was- lemlerinin alýnmasý sebebiy- hington’da IMF ile anlaþma- masýnýn yanýnda Alman ka-hington’da bir araya geldiler. le kent merkezindeki trafik ya varýp kritik tarih olan 19 muoyu da hareketlenmeye Atina Yönetimi 19 Mayýs’ta de durma noktasýna geldi. Mayýs’taki borç ödemeleri b aþ la dý . Söz konusu paket 11 milyar 3 yüz milyon dolar IMF Baþkaný Strauss-Kahn i çin te krar borçlanmaya çalý- hayata geçirilirse Yunanis-borç ödemek zorunda ve ise, 24 Nisan’da Washing- þýrken kurtarma paketinin tan’a yapýlacak yardýmlarda IMF’ten o tarihe kadar 13 mil- ton’da bakanlar düzeyinde bir diðer ortaðý olacak Avru- 2012 yýlýna kadar Alman-yar 4 yüz milyon dolar tuta- toplanan yönlendirme komi- pa Birliði’nde yeniden çatýr- ya’nýn yaklaþýk olarak 18 mil-rýnda bir kredi açýlmasýný isti- tesinin toplantýsýnýn ardýn- damalar baþladý. Almanya yar Euro katkýsýnýn bulunma-yor. dan Yunanlý bir gazetecinin Baþbakaný Angela Merkel, sý bekleniyor. Almanya’nýn IMF’nin bu “istekli” tavrýna Yunanlýlarýn Fon’dan ve Yunanistan için hazýrlanacak önde gelen gazetelerinden raðmen yardým haberleri Fon’un dahil olmasý ile birlik- bir yardým paketine “koþullu Bild, haberlerinde “metelik-Yunanistan’da pek de sevin- te ekonomik krizin daha da destek” sözü verdi. Angela siz Yunanlýlar” olarak bah-dirici bulunmadý. Borsalarýn kötüleþeceðinden korktukla- Merkel, "Eðer Yunanistan sa- settiði Yunanistan’a Paul birkaç puan yükselmesini rýný söy lemesi üze rine dece bir yýl için deðil, önü- Ronzheimer adlý muhabirini saymazsak, krizin baþlangý- “Yunan vatandaþlarý IMF’ müzdeki yýllarda da sert ön- yolladý ve durumu yerinde in-cýndan bu yana baþkentin so- den korkmamalý. Onlara yar- lemler almaya hazýrsa, Euro celetti. Sokaktaki insanlarýn kaklarýnda eksik olmayan dým etmek için oradayýz” ya- bölgesinin istikrarýný hepimiz tasarruf yoluna gitmediði ve gerginlik yine týrmandý. 24 nýtýný verdi. Strauss Kahn, Yu- için temin etme yolunda e m ek lile ri n de Alman emek-Nisan’da kent merkezindeki nan halkýnýn IMF'yi, dünya ül- önümüzde iyi bir þans var de- lilerine göre çok daha iyi du-Atina Üniversitesi önünde kelerinin uluslararasý toplum mektir" dedi. Ancak Merkel, rumda olduðu yönünde bir toplanan ve kendilerini ikti- adýna danýþmanlýk ve kay- tasarruf tedbirlerinin her gün haber yayýnlayan Ronzhei-dar karþýtý olarak tanýmlayan nak saðlayarak baþý dertte a r ttýrýldýðý Yunanistan’da da- mer’a göre, ülkede kriz yok. bir grup, IMF ile planlanan olan ülkelere yardým için bir- ha sert önlemlerle neyi kas- Ronzheimer, Yunanistan’ýn anlaþmayý protesto etti ve po- likte çalýþtýðý ''iþbirliði içinde- tettiðini belirtmedi. Mer- Euro bölgesinden çýkartýla-lise taþlý sopalý saldýrýlarda ki bir organizasyon'' olarak kel’in tutumunun yaklaþan rak eski para birimine dön-bulundu, molotof kokteyli at- düþünmesi gerektiðini ifade yerel seçimler (9 Mayýs) do- dürülmesini dahi teklif etti.tý. Bölgedeki bir iþyeri ve ban- etti. IMF Baþkaný’nýn tüm bu layýsýyla iç politika hesaplarý ka þubesinde aðýr hasara se- sözleri ise ulusal ve uluslara- doðrultusunda sertleþmesin-

Son olarak Ýspanya’dan bir için bir dizi tasarruf tedbirleri i se yar dým pa ke tin de 110 milyon Euro kazanç ge-not: Yunanistan Baþbakaný alýr, Brüksel ve Washing- Ýspanya’nýn payýna düþen 3 tireceðini açýkladý.Papandreu ülkesinin ekono- ton’un kapýsýný çalarken, milyar 662 milyon Euro’nun mik durumunu düzeltmek Ýs pa n ya Baþbakaný Zapatero yaklaþýk yüzde 5 faizle yýllýk

Papandreu borç derdinde, Zapatero kâr derdinde…

NÝSAN 2010Yunanistan AB ve IMF'nin Kapýsýný Resmen Çaldý

Emre ALPAYATAUMe-bülten

15

Page 16: Avrupa Gündemi ý Araþtýrma ve Uygulama Merkezi Yýl 2 ...ataum.ankara.edu.tr/wp-content/uploads/sites/360/2017/02/Ebulten... · hayatýnýn ileriki bir döne- manýn da ne derece

Avrupalý Liderler Küresel Banka Vergisinden YanaEsra AKGEMCÝ

Avrupalý LiderlerKüresel Banka Vergisinden YanaEsra AKGEMCÝ

Banka kurtarmaya (Bailout) son!

ABD Baþkaný Barack Oba- uygulanmasýyla ilgili önerisi, cekte ortaya çýkabilecek kriz- bankalara kendi oluþturduk-ma’nýn gelecekteki banka if- Avrupa’da giderek taraftar lerde hükümetlerin bankacý- larý fondan yardým yapýla-laslarýný finanse etmek için kazanmaya baþladý. Küresel lýk sistemine müdahale et- cak. bankalara doðrudan vergi vergilendirme yoluyla gele- mesine gerek kalmayacak,

Fi nan sal kriz bo yun ca dar büyük olduðu düþünülen ruma sürükledi. Sonuçta durumda. Bugüne kadar sýký Avrupalý liderler bankalarý (too big to fail) bankalarý kur- Avrupalý bankalar hükümet mali denetimden kaçýnan kurtarmak için milli gelirleri- tarmak için 5.3 trilyon dolar- fonlarýyla saðlýksýz bir þekil- Britanya’nýn bile Londra’daki nin önemli bir kýsmýný harca- dan fazla yardým yaptý. Bu sü- de büyüyerek kredi krizinden güçlü finans kuruluþlarýna dýlar. Almanya’da IKB ve Hy- reçte ödedikleri vergilerle eskisine göre daha büyük r að m en bu kararý destekle-po Real Estate milyarlarca pa- bankalarýn kurtarýlmasýna is- olarak çýktý. Bu durum da ye- mesi Avrupa’da güçlü bir mu-ra harcanarak kurtarýldý. yan eden Avrupalýlarsa so- ni krizlere davetiye çýkardý. tabakat olduðunu gösteri-Commerzbank’ýn sermaye- kaklara döküldü. Son iki yýl- Krizin maliyetleri hükümetler yor. Yüksek risk almaktan çe-sini korumak için devlet yüz- dýr Avrupa baþkentlerinin so- için o kadar aðýr oldu ki hem kinmeyen ve ortaya çýkan ris-de 25 hisseyi satýn aldý. Bri- kaklarýný sendikalar, me- bir dahaki krizdeki ayný yar- ki yönetemeyen, bu sebeple tan ya, Ro yal Bank of murlar, iþçiler ve iþsizler dol- dýmlarý yapmalarý mümkün küresel krizin sorumlusu ola-Scotland’ý kamulaþtýrdý ve durdu; grev dalgalarý tüm ký- deðil hem de bunu vergi r ak gö s terilen finans kuru-Lloyds dahil olmak üzere bir- taya yayýldý. ödeyen vatandaþlara açýkla- luþlarýna gönderilen mesaj çok bankayý fonladý. Fransa Diðer yandan, yüksek riskli malarý. Sonunda Avrupalý li- çok açýk: “Hükümetlerin da-sermaye desteðiyle Dexia’yý kredilerin hükümet tarafýn- derler banka kurtarma pa- ha fazla acil durum planý kurtardý ve Banque Populai- dan desteklenmesi ve batýk ketlerine bir son vermek ve fi- yok; kendi hatalarýnýzý ken-re ve Caisse d’Epargne’yi bir- kredilerin fonlanmasý, krizi nansal hareketleri vergilen- dini zin ödeme zamaný leþtirdi. Avrupalý hükümetler çözmek bir yana, sistemi da- dirmek konusunda daha ön- geldi…”son 2 yýlda batmayacak ka- ha da içinden çýkýlmaz bir du- ce olmadýðý kadar uzlaþmýþ

Almanya kesin kararlýYetkililer, banka vergisinin düzenlenmesi gerekiyor. An- ya baþladý bile. Merkel gele- dan 1.35 ve 1.62 milyar do-ancak küresel düzeyde uy- cak küresel bir düzenleme ol- cekteki olasý banka iflaslarý- lar arasýnda bir vergi toplan-gulanýrsa iþe yaracaðýný vur- masa bile Almanya kendi ver- na fon saðlamak için bu ver- masý hedefleniyor. Bu para guluyor. Bankalarýn iþlemle- gisini uygulama konusunda gilerin “bir çeþit sigorta” ola- bankalar için bir kriz fonu rini vergi uygulanmayan ül- kararlý. Merkel hükümeti ver- rak görülmesini istedi. Al- niteliðindeki “istikrar fo-kelere kaydýrmalarýnýn önü- ginin uygulanmasý konusun- man Maliye Bakaný Schäub- nu”nda toplanacak.ne geçmek için böyle bir ver- da kararýný verdi ve konunun le’ýn verdiði rakamlara göre, gilendirmenin küresel olarak ayrýntýlarý üzerinde çalýþma- bir yýlda ülkedeki bankalar-

NÝSAN 2010ATAUM

e-bülten16

Page 17: Avrupa Gündemi ý Araþtýrma ve Uygulama Merkezi Yýl 2 ...ataum.ankara.edu.tr/wp-content/uploads/sites/360/2017/02/Ebulten... · hayatýnýn ileriki bir döne- manýn da ne derece

ATAUMe-bülten

17

IMF’nin önerileriIMF’nin iki ayrý vergi önerisi nen vergiler. Yüksek riskli iþ lerin nereye harcanacaðý ko- lak hazýrlamasýný istediler. var. Birincisi, iflas eden fi- yapan bankalardan daha nusu ülkelerin kendilerine bý- Avrupalý liderler, G-20 ülke-nansal kurumun maliyetini ç o k vergi alýnacak. Ayrýca sa- rakýlacak. Banka vergisinin lerinin ABD’yi takip edeceði-ödeyecek bilançolara daya- dece bankalar deðil, sigorta- destekçileri ABD, Almanya, ni ve Kasým ayýnda Güney narak, ikincisiyse krizin ek cýlar, hedge fonlar ve diðer fi- Fransa ve Britanya IMF’den Kore’de yapýlacak G-20 maliyetlerini karþýlamaya nansal kurumlar da vergi- 26-27 Haziranda Toronto’da zirvesinde anlaþma saðlana-yardým edecek tazminat ve lendirmeye dâhil olacak. Ver- yapýlacak G-20 zirvesinde caðýný umuyor.kârlara dayanarak belirle- gilerden elde edilecek gelir- sunmak üzere ayrýntýlý bir tas-

AB’ye yýllýk 50 milyar Euro gelirKüresel banka vergisinin ön- ri istiyor. yor. Bu miktar, bütün banka- bankacýlýk sistemine uygu-cülüðünü yapan ABD, ban- Avrupa’daysa bu verginin ön- cýlýk sisteminin çökmesinin l ar sa yýllýk 13 milyar Euro, kalarýn toptan satýþ fonlama- cülüðünü Ýsveç yapýyor. ekonomiye maliyeti olarak ABD’nin oranlarýný uygula-larýna vergi getirdi bile. Ýs ve ç’ te ge çe n sene hükümet tahmin ediliyor. Vergi her ku- nýrsa 50 milyar Euro’dan faz-Obama hükümeti, 10 yýl b an ka la r ve diðer kredi ku- rumun yýllýk pasif kaynaklarý- la gelir elde ediyor. Kýsacasý içinde bankalardan 90 mil- ruluþlarýna kalýcý bir vergi ge- nýn 0.018’inden oluþuyor. Bu AB, yýllýk 50 milyar Euro’yu yar dolar vergi alýnmasýný he- tirdi. Ulusal Borç Ofisi vergi- oran 2011 yýlýnda kaynakla- bulan bir vergi uygulamayý defliyor. Bu para hükümetin leri bir istikrar fonunda top- rýn 0.0362’sýna çýkarýlacak. planlýyor.bankalarý kurtarmak için lu yo r. 1 5 yýl içinde toplanan Avrupa Komisyonu raporuna ödediði para. Kýsacasý hükü- vergilerin milli gelirin yüzde göre, AB model olarak met bankalardan parasýný ge- 2.5’ine ulaþmasý planlaný- Ýsveç’in oranlarýný alýp tüm

Ýngiltere’de baþka hesaplar da varÝngiltere Baþbakaný Gordon lardan ne kadar vergi alýna- öneriye destek verdi. Came- sadüf olmasa gerek. Britan-Brown da böyle bir verginin caðý konusunda açýklama ron, Londra’daki finans mer- yalý Bankacýlar Derneði savunucularýndan. Fakat bü- yapmaktansa çekiniyor. Di- kezinin bundan hoþlanma- (British Bankers’ Association) tün finansal kuruluþlar açý- ðer yandan Muhafazakâr yacaðýný bildiðini fakat bu vergi kararýný “popülist, siya-sýndan en verimli tasarýnýn Parti lideri David Cameron verginin adil ve gerekli oldu- si ve cezalandýrýcý” olarak ni-hazýrlanmasýný istiyor ve da “bankalara en büyük yar- ðunu söyledi. Ýngiltere’de se- telendiriyor. Bu kararýn siyasi “küresel sorumluluk vergisi” dýmý biz yaptýk, hiçbir þey ol- çimlere kýsa bir süre kala ve/veya uygulanabilir olup olarak adlandýrdýðý bu vergi- mamýþ gibi davranamayýz, hem iktidarýn hem de muha- olmadýðýný seçimlerden son-nin mutlaka küresel düzeyde bu vergileri her þeyden önce lefet partilerinin, kriz döne- ra göreve gelecek hüküme-uygulanmasý gerektiðini söy- bankalarý korumak için minde halkýn tepkisini çeken tin tavrý gösterecek. lüyor. Ýngiltere’deki banka- uygulamalýyýz” sözleriyle b an ka la ra yüklenmeleri te-

Sorun krizler mi sonuçlarýn telafisi mi?Unutulmamasý gereken d ýrm a ya yö nelik mekaniz- Kriz dönemlerinde iþsizlik ar- riyor. Ýngiltere’de iþsizlik son önemli bir nokta da þu ki, Av- malar üretilmeye çalýþýlmý- týyor, ülkeler resesyona giri- 16 yýlýn zirvesine ulaþýrken di-rupa Para Fonu’nun kurul- yor diye sormak gerek. Kriz- yor fakat büyük þirketler kriz- ðer yanda bu bin kiþinin top-masý, küresel banka vergisi- lerin küresel finansal siste- den kâr sarhoþu olarak çýký- lam serveti 77 milyar sterlin nin uygulanmasý ve bütün bu min kaçýnýlmaz bir parçasý ol- yor. Nitekim bu ay Sunday artarak 333.5 milyar sterline benzer önlemler, gelecekte duðunu hatta bir noktada sis- Times’ýn yaptýðý araþtýrmaya ulaþýyor ki bu rakam ulusal ortaya çýkabilecek krizlerin temin evrimi için gerekli bir göre, Ýngiltere’nin en zengin borcun üçte birine denk geli-önlenmesi için deðil daha ko- unsur olduðunu savunan yay- bin kiþisi son bir yýl içinde ser- yor. Bu tablo da bize krizlerin lay atlatýlabilmesi için gün- gýn bir düþünce var. Diðer vetlerini yüzde 30 artýrdý. Bu neden “gerekli” olduðunu a-deme getirildi. Bu noktada yandan göz ardý etmemiz ge- rakam son 21 yýldan bu yana çýkça gösteriyor.neden krizleri ortadan kal- reken bir gerçek de ortada: yaþanan en hýzlý artýþý göste-

IMF, G-20 ülkelerini ikna etmeye çalýþacak22-23 Nisan’da Washing- receðini, piyasa disiplinini za-ton’daki IMF-Dünya Bankasý yýflatacaðýný ve kredilere za-toplantýsýnda bir araya gelen rar vereceðini öne sürdü. G-20 ülkelerinin maliye ba- IMF Baþkaný Strauss-Kahn, kanlarý ve Merkez Bankasý yö- banka vergisine muhalefet neticileri, küresel banka ver- edenlerin bankacýlýk sistemi gisi konusunu da masaya ya- hükümet yardýmlarýna gerek týrdý. Güçlü bir finansal sis- kalmadan kurtulan devletler temi olan Kanada ve Japon- olduðunu hatýrlattý. IMF ra-ya ile geliþmekte olan ülke- porunda G-20 hükümetleri-lerden Hindistan, Avustralya nin son krizde GSYÝH’lerinin ve Brezilya küresel vergiye o r ta lama yüzde 2.7’sini ban-itiraz ediyor. Bu vergilerin, ka- kalara aktardýklarý, kümüla-yýplarýný telafi etmeye çalýþa- tif olarak hesaplandýðýnday-cak bankalarýn risk alma iþ- sa bu kaybýn G-20 ülkeleri-tahlarýný ve sübjektif riskleri- nin toplam gelirinin yüzde ni artýracaðýna dair endiþeler 25’ine denk geldiði belirtildi. var. Dünyanýn en büyük fi- Ayný raporda, finansal siste-nans kuruluþlarýný temsil m i b ü yü k b ir yükün altýnda bý-eden Uluslararasý Finans Ku- rakmadan, adil ve ayný za-ruluþu (The Institute of Inter- manda hükümetleri bir daha national Finance-IIF) Baþka- bankacýlýk sistemine müda-ný Charles Dallara ise, G-20 hale etmeye mecbur býrak-Maliye Bakanlarýna bir mek- mayacak saðlam bir vergi-tup yazarak böyle bir vergi- lendirme sistemine ihtiyaç nin tüm finansal sisteme 2 duyulduðu vurgulandý.trilyon dolarlýk maliyet geti-

NÝSAN 2010Avrupalý Liderler Küresel Banka Vergisinden Yana

Esra AKGEMCÝ

Page 18: Avrupa Gündemi ý Araþtýrma ve Uygulama Merkezi Yýl 2 ...ataum.ankara.edu.tr/wp-content/uploads/sites/360/2017/02/Ebulten... · hayatýnýn ileriki bir döne- manýn da ne derece

Portre

Yeþim ÖZTÜRK

Kendi deyimiyle sistemli ola-rak kargaþa yaratan ve bu þe-kilde yaratýcýlýðýný körükle-yen sanatçý. Ki giyimi, görü-nüþü, sözleri ve eserleriyle her zaman da ses getirdi.Dali, 11 Mayýs 1904’te Ýspanya’nýn Katalonya böl-gesinde çiftçi bir ailenin ço-cuðu olarak dünyaya geldi. Hayata baþlamasýnda dokuz ay önce ölen aðabeyi Salva-dor’un ismini verdiler ona. Böylece ölen aðabeyinin göl-gesinde geçen hayatý baþla-dý ve belki de bu, sanatçýnýn kimliðini þekillendiren en önemli etmen oldu. Yýllar sonra “Doðar doðmaz tapý-nýlan bir ölünün ayak izle-rinden yürümeye baþladým. Beni severken hala onu sevi-yorlardý aslýnda. Belki de benden çok onu…” derken küçük yaþta yalnýzlýða mah-kûm oluþu ve bu durumun kendi benliðinde açtýðý ya-ralarý anlatýyordu sanatçý. Çocukken tüm davranýþlarý itibarýyla ailesinin dikkatini çekmek üzerine odaklanan biri büyüdüðünde dünyanýn dikkatini çekmekte çok da zorlanmamýþ olsa gerek. Ve biliyoruz ki Dali bu konuda gerçekten de hiç zorlanma-dý.1914’te bir resim okuluna kaydolan sanatçý, ilk eserle-rini babasýnýn desteðiyle ev-lerinde sergiledi. Ýlk resmi sergisi ise 1919'da Figue-r e s ' t e k i M u n i c i p a l Theater'da açýldý. Katalan empresyonist ve realistlerini tanýdýktan sonra kübizm akýmýný keþfetti. Dali’nin ha-yatýndaki en önemli travmalardan biri çok sevdi-ði annesini henüz 17 yaþýn-dayken kaybetmesi oldu. An-

Avrupa’da I. ve II. Dünya Savaþlarý arasý dönemde ortaya çýkan sürrealizmakýmýnýn tüm dünyada ün kazanmýþ en önemli ismi Salvador Dali.

Portre

Salvador Dali

Page 19: Avrupa Gündemi ý Araþtýrma ve Uygulama Merkezi Yýl 2 ...ataum.ankara.edu.tr/wp-content/uploads/sites/360/2017/02/Ebulten... · hayatýnýn ileriki bir döne- manýn da ne derece

Portre: Salvador DaliYeþim ÖZTÜRKATAUM

e-bülten19

nesinin ölümünden sonra ba-basý baldýzýyla evlenmiþ, Dali ise Madrid’de bulunan San Fernando Güzel Sanatlar Okulu'nun öðrenci yurduna yerleþmiþti. Kübizm aký-mýnýn etkisiyle oluþturduðu e-serlerinin giderek daha çok il-gi gördüðü bu dönemde yurt arkadaþlarýndan biri ünlü Ýspanyol þair/sanatçý Federi-co Garcia Lorca, diðeri de si-ne ma yö net me ni Lu is Buñuel’di. 1925’te Barselo-na’da açtýðý kiþisel sergi de büyük ilgi gördü. Ertesi yýl Paris’te, o dönem yaptýðý tab-lolara damgasýný vuracak olan Picasso ile tanýþtý. Ülke-sine geri döndüðünde, daha önce disiplin cezalarý almýþ olduðu okulundan kovuldu ve bir süre sonra da askere alýndý.1928’de Lluís Montanyà ve Sebastià Gasch ile beraber "S anat Kar þý tý Ka ta lan Manifesto"yu yazdý. Sürrea-lizm akýmýnýn etkileri eserle-rinde iyiden iyiye hissedili-yordu. 1929’da Luis Buñuel ile beraber çektikleri “Bir En-dülüs Köpeði” isimli kýsa film sürrealist çevrelerin dikkatini çekti ve bu sayede Dali aký-mýn öncüleri André Breton ve Paul Éluard ile tanýþma o-lanaðý buldu. Dali’nin haya-týnýn dönüm noktalarýndan bir diðeri olan bu tanýþma, Breton ve Éluard’ýn sanat ha-yatýna saðladýklarý katký ne-deniyle deðil de Dali’nin Éluard’ýn karýsý Helena Ývanovna Diakonova (namý diðer Gala) ile tanýþma fýrsatý

de bu nedenle bir deliyle l ad ý. E þi nin ölümünden son- gibidir. Gerçeðin insandaki elde etmesinden kaynakla-arasýndaki tek fark olan ken- ra zamanýnýn büyük bir kýs- iz düþümü olarak bilinçdýþý, nýyordu. Bu dönemden itiba-disinin deli olmadýðý “gerçe- mýný ona almýþ olduðu þato- eserlerini en özgün kýlan un-ren Dali’nin eserlerinde ðine” vurgu yapmak istemiþ- da geçirdi. 1989’da Figueras surdur. Dali’nin baþlýca esin Gala’nýn etkisinin görüldüðü tir sanatçý. Çünkü hayatý bo- hastanesinde hayata gözle- kaynaklarý hayaller, korku-söylenebilir çünkü Gala hem yunca hep içinde delilik ba- rini yumduktan sonra da Dali lar, düþlerdir ve bunlarý anla-tutkulu bir aþk, hem bir il-rýndýran insanlardan sayýldý. Tiyatrosu ve Müzesi’ndeki tabilme, çizebilme yeteneði ham perisi, hem de model ol-Dali’nin en çok tepki çeken dev kubbenin altýna gömül- kendisine büyük bir þöhretin muþtu sanatçý için. Bu tutkulu hareketi General Francisco dü. Tüm koleksiyonunu kapýlarýný açmýþtýr. Politik du-aþk 1934’te evliliðe dönüþ-Franco’nun galibiyetiyle bi- Ýspanya devletine býrakmýþtý. ruþu ya da aykýrý tavýrlarý ne müþ; Gala, Dali’nin hayatýna ten Ýspanya Ýç Savaþý sonrasý Dali’nin politik söylemleri çe- kadar eleþtirilirse eleþtirilsin, bir daha çýkmamak üzere Diktatör Franco’yu destekle- liþkilidir. Örneðin “Her za- eserlerini güzel yapan öz-girmiþti. Sanatçýnýn aþkýyla il-diðini açýklamasýydý. Bu m a n a na rþ is t ve ayný zaman- günlükleri, farklýlýklarý ve an-gili en çok konuþulan þey açýklamadan itibaren sürre- da da monarþisttim. Her za- latým güçleridir. Resim dýþýn-Dali’nin Paul Éluard’ýn karý-alistler Dali karþýtý bir tavýr al- man burjuvaziye karþýydým da heykeltýraþlýk, fotoðrafçý-sýný “çalmýþ” olmasý, diðeri mýþ ve Dali “Sürrealizm ve hala da öyleyim. Gerçek lýk ve filmciliðe de ilgi duy-de Gala için 1968’de Pu-benim!” diyerek yýllar süre- kültürel devrim monarþist muþ, çeþitli taþ baský eserler, bal’da satýn aldýðý þatodur. cek bir çekiþmenin temelleri- prensiplerin restoresiyle kitap illüstrasyonlarý, tiyatro Çiftin aralarýnda yaptýðý an-ni atmýþtý. Breton tarafýndan mümkündür” gibi bir açýkla- dekorlarý ve kostümleri de laþmaya göre Dali, ancak Fransýzca dolar düþkünü an- ma yapan ve Madrid yýllarýn- yapmýþtýr sanatçý. En iyi bili-Gala’nýn yazýlý izniyle þatoya lamýna gelen "Avida Dollars" da anarþist eylemlere de ka- nen eseri “belleðin azmi”dir. girebilmekteydi. Gala bir dö-anagramýna layýk görülen sa- týlmýþ olan sanatçý, “Beni Kendisine göre “gerçek bir nem bu þatoda yaþadý, natçý, yapýtlarýný bir meta M a rk si zm bir parça bile ilgi- ressam, en sýradan þeyler 1982’deki ölümünden sonra olarak ortaya koymuþ ol- lendirmiyordu. Politika bir karþýsýnda en sýra dýþý fikirleri da buraya gömüldü.makla eleþtirilmiþti. Aslýnda kansere benziyordu” da de- üretebilen kiþidir.” Dolayýsýy-Madrid ve Barcelona’dan Dali her zaman "Sanat için sa- miþti. Bazý çevrelerin sürekli la Dali gerçek bir ressamdýr. sonra Dali’nin eserleri gerek nat" düþüncesinin karþýsýnda dikkat çekmeye çalýþtýðýný Her sabah uyandýðýnda ABD’de gerekse Ýngiltere’de olmuþtu. söyledikleri Dali’yi tam da bu “Salvador Dali olmanýn eþsiz ilgi görmüþ, sanatçýnýn kiþili-II. Dünya Savaþý yýllarýnda ka- nedenle itici ve çeliþkili bul- zevkini” yeniden yaþamasý ði ve sözleri de dikkat çek-rýsýyla birlikte ABD’ye yerle- malarý da bundan kaynakla- da yaptýðý iþe olan baðlýlýðý-meye baþlamýþtý. Özellikle þen sanatçý, daha sonra tek- nýyor. Ancak Dali’ye göre ya- nýn bir sonucudur.Londra Uluslararasý Sürrea-rar Katalonya’ya taþýndý ve þamý yaratan çeliþkidir.list Sergisi’nde dalgýç tulumu doðduðu yer olan Figue- Sigmund Freud’un bilinçdý-giymiþ olarak yaptýðý konuþ-res’te 1974 yýlýna kadar uð- þýyla ilgili analizlerinden et-ma gazetelerin manþetlerini raþ vereceði Dali Tiyatrosu ve kilenen sanatçýnýn eserleri, süslemiþ, sanatçý aykýrý tavýr-Müzesi'nin çalýþmalarýna baþ- bilinçdýþýnýn bir dýþa vurumu larýyla tanýnýr olmuþtu. Belki

NÝSAN 2010

Page 20: Avrupa Gündemi ý Araþtýrma ve Uygulama Merkezi Yýl 2 ...ataum.ankara.edu.tr/wp-content/uploads/sites/360/2017/02/Ebulten... · hayatýnýn ileriki bir döne- manýn da ne derece

Pýnar Dilan SÖNMEZ

Nisan'da AvrupaJean Paul Sartre (21 Haziran 1905- 15 Nisan 1980)

Yalnýz bir adamdý, otuz yýl ön- lasý bozuk bir çocuðun içine gürdür çünkü o özgürlüðün için Küba’ya gider; 68 Hare-ce göçüp giderken. Yalnýzlý- doðduðu dünyayý memnun esiridir. Henüz liseden me- ketleri’ne katýlýr; Doðu ülke-ðýnýn ve içine doðduðu dün- etme çabasý serilir önümüze. zun olurken tanýþtýðý ve bir leri üzerindeki baskýlarýn kal-yasýndaki baðýmlýlýklarýnýn Sonra aniden Fransa’nýn en burjuva kurumu olarak gör- dýrýlmasý, insan haklarý gibi özgürlüðüne tutsak yaþamýþ- prestijli liselerinden biri olan düðü evliliði reddederek bir konularda çalýþmalar yürü-tý, yýllarca. Bilinmeyen ya da Louis Le Grand Lisesi’nden hayat kurduðu Simone de tür. Sartre, çaðýnýn tanýðý ve zaten henüz var olmayan m e zu n olup felsefi metinlere Beauvoir’ýn sýcaklýðýndaki tut- vicdanýdýr. Kendisine bahþe-özüne varmaya çalýþmýþtý, merak salan ve nihayet Der- saklýktýr, özgürlük dediði. Ya- dilen Nobel Ödülü’nü ise red-var olduktan sonra. Kim ola- rida, Foucault, Althusser gibi ni baðýmlýlýktýr, aslýnda. Ba- detmiþtir. Çünkü o, yaptýðý caðý, nasýl olacaðý kendi ö ne m li isim leri mezun etmiþ ðýmlýlýklarýn zorladýðý seçim- her þeyi severek yapmýþtý. Bu avuçlarýnda þekillenecekti, E co le Normale Superieure lerle kazanýlan özdür, ben- ise ödüllerin en güzeliydi ve ona dayatýlan seçimler ara- Üniversitesi’nde felsefe oku- liktir; varoluþtan sonra gelen baþka bir ödül istemiyordu. sýnda. Babasýný bilmeyen, m a ya baþlamýþ bir delikanlý ve bilinmeyendir özgürlük. Zamana yorgun düþen göz-uzun yýllar benim diyemediði belirir. Dünyanýn en kanlý yüz- Ýþte o, bu anlayýþýyla bir öz- lerini kaybetmeye baþladý ön-yerlerde, benim diyemediði yýlýdýr yaþanan. Nazi Alman- gürlük felsefesi olan varoluþ- ce. Oysa buna üzülmüyordu. insanlarla dýþlanmýþlýk hissi ya sýnýn esirliðini tadar, kendi çuluðun da babasýdýr. Felsefi Yalnýz adamýn yalnýzlýðýyla il-içinde sahte davranýþlara kendine direnerek; esirlikten tavrýný, politik duruþuna da gili belki de en büyük yanýl-mahkûm yaþayan bir çocu- kurtulan bedeni, toplumsal yansýtýr ve sömürüye karþý gýsý, Simone yanýndaydý ve ðun sahipsizliðiydi, onun b ir dir en iþe hazýrlanýr kurdu- toplumsal mücadelelerin görmeyen gözleriydi. Sözle-özüne iþlenen. Modernizme ðu Sosyalizm ve Barbarlýk tam da göbeðinde yer alarak riyle yazdý metinlerini, sesini ve burjuvaziye karþý duruþu- grubuyla ve bir lise öðretme- örnek bir tutum sergiler. Ce- kaydederek. Ve yine Simo-nu, diðer bir deyiþle düþün- nidir ayný zamanda. Sonra zayir Savaþý’ný bir özgürlük ne’un yanýnda öldü. Varlýðý celerini ve seçimlerini yaþa- yazmaya verir kendini. Her savaþý olarak onaylayan 121 göçüp gitti. Yarattýðý özü de mýnýn her alanýna yansýtma- fýrsatta varlýðýný, var etmeye Bildirgesi’nde imzasý vardýr; yanýnda götürdü. Tarihi ya çalýþan bir düþünür, bir ya- çalýþtýðý özünü ve var olma- Vietnam Savaþý’ndan sonra sorumluluklarý omuzlanmýþ-zardý durup dikilen karþýmýz- nýn ona gösterdiklerini anla- Amerikan savaþ suçlularýný tý. Yükünü ortaya býraktý ve da. Yetmiþ beþ yýllýk ömrün- týr oyunlarýnda, kitaplarýnda. yargýlayan Russel Mahkeme- düþünmeye çaðýrdý kendin-de, önce hiçbir yere ait olma- Mutlak bir özgürlük hâkimdir si’nde görev alýr; Castro ve den sonra var olacaklarý. yan, evde eðitim gören, im- yaþama. Esirliðinde dahi öz- Che Guevara ile tanýþmak

Namlulardan yükselen ka- Birliði ekseninde dönerek þe- ne sömürge savaþlarý baþlat- alandaki çözümsüzlük arttýk-ranfil kokularýnýn peþi sýra et- killenen ve yarýný kestirile- mýþtý. 1961’den 1974’e dek ça rejimin deðiþmesini iste-rafý saran kýpkýrmýzý bir yan- meyen bir dünyada küçük bir sürecek savaþ ve çatýþmalar- yenlere muhalefetten de des-gýnýn içinde yürüyordu yüz diktatörlüktü. Salazar’la baþ- da devlet eliyle gerçekleþtiri- tek gelmiþ ve toplumsal dev-binler. Yarattýklarý yangýný ül- layan uzun soluklu hikâyenin len çeþitli uygulamalar, sa- rimin altyapýsý tamamlan-kenin her bir köþesine ka- açmaza girdiði 1960’lý yýllar- vaþlarýn yarattýðý ekonomik mýþtý. Bir bahar günü, ani-ranfiller daðýtarak yaymaya da sömürgelerde baðýmsýz- yük ve içeride toplum üzerin- den, yasaklý “Grândola” çal-yemin etmiþ insanlarýyla dev- lýk hareketleri yükselirken, deki baskýlar adým adým reji- maya baþladý. Radyolardan rimine koþuyordu. Sömürge- deðiþen konjonktür sebebiy- min sonunu hazýrlýyordu. Sö- evlere süzüldü. Evlerden lerin birer birer özgürlüðüne le sömürgelerini terk eden mürgelerden gelen haberler alýp, yüz binleri sokaða dök-kavuþtuðu, ADB-Sovyetler çoðu Avrupa ülkesinin aksi- basýna yansýdýkça ve siyasal tü Portekiz’in ýlýk rüzgârlarýy-

Karanfil Devrimi -Revolução dos Cravos (25 Nisan 1974)

Page 21: Avrupa Gündemi ý Araþtýrma ve Uygulama Merkezi Yýl 2 ...ataum.ankara.edu.tr/wp-content/uploads/sites/360/2017/02/Ebulten... · hayatýnýn ileriki bir döne- manýn da ne derece

la. Bir toplumun uyanýþýydý kaða çýkma yasaðýný delerek bir buçuk yýl sonra saðcý bir rýna kavuþuyor, Batý Avru-bu. Caddeler boyu akan kan- caddeleri dolduran Portekizli darbeyle sona erecekti. Or- pa’nýn en uzun süreli dikta-lar yerine göðe yükselen çi- iþçiler olacaktý. 1 Mayýs’ta du içindeki sol kanat temiz- törlük yönetimi “Estado çek kokularýyla, uçup giden 500 bin iþçinin Lizbon sokak- lenirken, rejim liberal de- Novo” sona eriyor, Portekiz kurþunlar yerine namlular- larýnda çýnlayan sesleri, dev- mokrasiye evrilecekti. Porte- Komünist Partisi siyasi are-dan sarkan karanfillerle ger- rimle gelecek rejimin sinyal- kiz Devrimi ya da Karanfil nanýn önemli partilerinden çekleþtirilecek bir devrimin lerini veriyordu: Sosyalist bir Devrimi yenilmiþti. Fakat za- biri haline geliyor ve devrim-sabahýydý. Düþük rütbeli su- devlet kurulacaktý! Bugün ha- ferleri yenilgisinden büyük- ci iþçi hareketinin gücü ken-baylar ve sol görüþlü asker- la Portekiz’de özgürlük günü tü. Devrimle, sömürgeler d in i bir de Portekiz’de göste-ler tarafýndan baþlatýlmýþtý. olarak kutlanan 25 Nisan’da (Mozambik, Angola, Gine- riyordu.Devrimi sürükleyenler ise so- baþlayan bu devrim, yaklaþýk Bissau) bir bir baðýmsýzlýkla-

Nazi Hükümeti Kamu Hizmeti Yasasý (7 Nisan 1933)

Nisan`da AvrupaPýnar Dilan SÖNMEZ

Alman Nasyonel Sosyalist belirirken, yükselen faþizm Baþlatýlan tasfiye süreci yal- duklarýný kanýtlamalarýydý. Partisi, 1920’de yayýnladýðý dalgasý tüm Almanya’yý sar- nýzca Yahudilere yönelik de Kamu Hizmeti Düzenleme Ya-parti programýnda benimse- maya baþlamýþtý. Alman ýrký- deðildi. Ýktidarý eleþtiren mu- sasý zorunlu emekliliði getir-diði ilkelere baðlýlýðýný ikti- nýn korunmasý, baþka ýrklar- halif kesimler de bundan za- diði gibi Yahudi öðrencilerin dara geldikten sonra da sür- la karýþmamasý için kamu gö- rar görmüþtü. Emekli edil- okullardaki sayýlarýný da sý-dürmüþ ve hatta birer birer revlerinden cinsel iliþkinin memenin ya da diðer bir de- nýrlýyordu. 1933 tarihli bu ya-uygulamaya baþlamýþtý. Bu il- kimler arasýnda gerçekleþe- yiþle kamu hizmetinden çý- sayý, Nazi iktidarýnýn pek çok kelerin temelinde Yahudi düþ- bileceðine kadar pek çok ko- karýlmamanýn tek koþulu ise uygulamasýný kodifiye ede-manlýðý ve arî ýrk yaratma n u d a çýkarýlan yasalar, tah- kiþilerin anne-babalarýnýn re, hükümetin ýrkçý anlayýþýný ideali yatýyordu. Diðer bir de- min edilebileceði gibi Çin- ya da büyükanne-büyük- kurumsallaþtýracak olan yiþle antisemitizm, en baþýn- genelerle birlikte özellikle Ya- babalarýnýn dinlerini belge- 1935 tarihli Nürnberg Yasa-dan beri Alman Ulusal Sos- hudiler aleyhinde sonuçlar leyerek Alman ýrkýndan ol- larý takip edecekti.yalizminin yani Nazizmin ay- doðurmaya baþlamýþtý. Nite-rýlmaz bir parçasý olmuþtu. kim bu kanunlarýn baþýnda 7 Yahudi ýrkýna karþý önyargý- Nisan 1933 tarihinde çýkarý-larýn ve bu önyargýlarýn bes- lan Profesyonel Kamu Hiz-lediði yoðun nefretin sonucu meti Düzenleme Yasasý gel-olarak toplumun bu kesimi- mekteydi. Önce Yahudi iþlet-ne yönelik uygulamalar, Na- melere ve bizzat Yahudi va-zi iktidarý dönemine ve hatta tandaþlara yönelik yürütülen dünya tarihine damgasýný vu- ýrkçý terör eylemleri artýk ya-racaktý. Ýnsanlýk tarihini ýrk- salara yansýmýþtý. 1933 ta-lar arasý savaþlarýn, mücade- rihli bu yasa ile Yahudiler gü-lelerin tarihi olarak gören, in- venilmeyen, dolayýsýyla da san davranýþlarýnýn kalýtsal k a mu hizmetinde çalýþmalarý özelliklerden kaynaklandýðý tehlikeli olan kiþiler olarak görüþünü benimseyen bu ik- görülüyordu. Bu sebeple, o sý-tidar, 1930’lu yýllarla birlikte rada kamu hizmetinde çalýþ-çeþitli yasalar yoluyla toplu- makta olan Yahudilerin he-mu, Alman, Yahudi ya da men hemen hepsi zorunlu o-Çingene olarak çeþitli kate- larak emekli edilmeye baþ-gorilere ayrýþtýrmaya baþla- landý. Bu, bir anlamda Yahu-mýþtý. Arî ýrký yücelten tezle- dilerin her türlü devlet hiz-rin ortaya atýlmasý bu sürecin metinden çýkarýlmasý düþün-meþrulaþtýrma aracý olarak cesinin ilk uygulamasýydý.

ATAUMe-bülten

21NÝSAN 2010

Page 22: Avrupa Gündemi ý Araþtýrma ve Uygulama Merkezi Yýl 2 ...ataum.ankara.edu.tr/wp-content/uploads/sites/360/2017/02/Ebulten... · hayatýnýn ileriki bir döne- manýn da ne derece

Dünyanýn her tarafýnda özel- zakâr tavrýn dinsel pratikler rýda bahsedilen püritenlik r in bi rbiriyle ciddi benzerlik-likle muhafazakâr kimlikle- üzerinden kendini kurmasýn- arayýþýyla taban tabana zýt ler taþýdýðý gerçeði karþýsýn-rin kendilerini ve “öteki”ni da aslýnda çok ironik bir du- bir durum meydana getiri- da oldukça anlamlý duruyor. tanýmlamada dinsel söyleme rum da göze çarpýyor. yor. Toplumun dinsel kimliði- Kökeni çok eskilere kadar baþvurmalarý sýklýkla karþýla- Özellikle ayný coðrafyada ta- ne sahip çýkma sürecinin u za týl m as ý m ümkün olan Pas-þýlan bir olgu. Genelde rih sahnesine çýkan Yahudi- ibadetler üzerinden kurgu- kalya, belki de bu farklý din-“öteki”ne karþý dýþlayýcý bir tu- lik, Ýslam ve Hýristiyanlýðýn lanmasý ve sosyal farklýlaþ- lerin pratikleri arasýndaki tumla malul ve zihinsel arka dinsel pratiklerinin iç içe geç- mada dinsel pratiklere vur- benzeþmenin en çok somut-planda bir püritenlik arayý- miþ ve birbirine oldukça ben- guyla kültürel bir ayrýþma- landýðý dinsel öðelerin ba-þýyla yola çýkan bu muhafa- zeyen yanlar taþýmasý, yuka- dan bahsedilmesi, pratikle- þýnda geliyor.

PaskalyaErbil ERTÜRK

içtimaiyat

Nereden geliyor?Dinlerin tarih sahnesine çýk-masýndan önce de toplumla-rýn inanýþlarýnda Paskalyayla karþýlaþmak mümkün. Zira Pagan dönemlerde özellikle baharýn geliþi, doðanýn -ye-niden- uyanýþýný kutlamak amacýyla yapýlan ritüellerin Paskalyanýn atasý olduðu ka-bul ediliyor. Pagan dönemde doðal süreçlerin gündelik ha-yatý belirleyen esas unsur ol-masýna paralel olarak- Pa-gan inanýþlarda kutsallýðýn doðaya atfedildiði de göz önünde bulunulursa- ilkba-harla birlikte doðanýn uya-nýþýna motifinin neden mer-kezi bir yer atfedildiðini an-lamlandýrmak mümkün. Za-ten eski takvimlerde Paskal-yanýn ya da ilkbahar baþlan-gýcýnýn yýlbaþý olarak kutlan-dýðý da biliniyor. Dolayýsýyla Pagan dönemde Paskalya adýyla anýlmasa da bahar baþlangýcýnýn kutsal kabul edildiði ve tek tanrýlý dinlerin de bu gelenekle bir þekilde iliþki kurduklarý görülüyor.Etimolojik kökenine indiði-mizdeyse, Paskalya kelimesi-nin Ýbraniceden Eski Yunan-caya geçerek dilimize geldi-

bir anlam çerçevesi sunuyor. her dilde Paskalya kelimesini dinden önce ve din dýþý refe-ðini, Batý dünyasýnýnsa bir de Tahmin edilebileceði gibi, bu karþýlayan farklý bir kelime ranslarla insanlýk tarihine gir-Latince dolayýmý yaþadýðýný geçiþ Yahudi anlatýsýndaki bulunuyor. Pagan döneme diði anlamýnda okunabilir.görüyoruz. Ýbranicede “Pes-Mýsýr’dan çýkýþ ve Kýzýldeniz’i kadar gittiði bilinen Paskal-s a h” k e l i m e s i , b i z e geçiþ hikâyesine atýfta bulu- yanýn dilsel anlamdaki bu “üstünden/deðmeden geç-nuyor. Öte yandan hemen ifade çeþitliliði, Paskalyanýn me” ya da “geçiþ” þeklinde

Hamursuz BayramýYahudi cemaatinin kutladýðý çýkýþýn yaný sýra baharýn geli- gün eksik olmak üzere) ve beraber daha sonra diðer Paskalya (Pessah), Mýsýr’dan þi ya da baþka bir deyiþle ta- mayalý yiyeceklerin tüketil- dinler (ancak aðýrlýklý olarak çýkýþý anmak üzerine kurulu. rým sezonun baþlamasýnýn mediði, Ýslam’daki orucu çað- Hýristiyanlýk) tarafýndan be-Her yýl 14 Nisan ve onu takip kutlanmasýný da içeriyor. Bu- rýþtýran bu perhiz döneminin nimsenen kuzu kurban edil-eden hafta boyunca idrak n a göre, 14 Nisan’ý takip b a zý a kþ amlarýnda Seder adý mesi, kan, ekmek gibi bugün edilen Pessah, Türkiye’de Ha- eden bir hafta boyunca sü- verilen sofralarda Mýsýr’dan hepsi çok revaçta olmayan mursuz Bayramý olarak bili- ren (Ýsrail’deki reforma uð- çýkýþ hikâyesi okunuyor. Ya- bazý semboller de mevcuttur.niyor. Bu bayram, Mýsýr’dan ramýþ Yahudi doktrininde bir hudi inanýþýnda Paskalyayla

Page 23: Avrupa Gündemi ý Araþtýrma ve Uygulama Merkezi Yýl 2 ...ataum.ankara.edu.tr/wp-content/uploads/sites/360/2017/02/Ebulten... · hayatýnýn ileriki bir döne- manýn da ne derece

Hýristiyan dünyasýnýn Paskal- ra dirilmesini (resurrection) haliyle ay takvimine göre be- olarak algýlanýþý konusunda yasýnýn Yahudi gelenekleriy- kutluyor. Ancak Yeni Ahit’e lirlenen ve her yýl 22 Mart’la Ortodoks ve Katolik kilisele-le iliþkisi tahmin edilebilece- göre Ýsa’nýn Pessah sýrasýnda 25 Nisan arasý bir tarihte kut- rinin arasýnda bazý farklýlýk-ði gibi bazý ortak sembollerin dirilmesi sebebiyle, Hýristi- lanan Paskalya yortusu, ayný lar göze çarparken, Katolik kullanýlmasýna indirgene- yan öð re ti Paskal yada zamanda kýrk gün süren per- kilisesinin Yahudi gelenekle-meyecek kadar girift ve çok Ýsa’nýn çarmýha gerilmesi, ye- hiz dönemini (Hýristiyan öð- riyle baðlantý konusunda Or-boyutlu. Pek çok geleneðinin dinci gün mezarýnda yenilen retisindeki Paskalya kavra- todoks kilisesine göre daha yaný sýra peygamberi de Ya- yemek ve diriliþle birlikte Ya- mý, esasen bu perhiz döne- ketum olduðu görülüyor. hudi olan Hýristiyanlýk, Pas- hudilerin Mýsýr’dan çýkýþýný mini de içeriyor) sonlandýrý-kalyada esasen Ýsa’nýn çar- da selamlýyor. 325’te Ýznik yor. Ancak Paskalyanýn kut-mýha gerildikten üç gün son- Konseyi’nde kararlaþtýrýlan lanýþý, tarihi ve daha genel

Ýçtimaiyat: PaskalyaErbil ERTÜRK

Diriliþ Yortusu

Sepet sepet yumurta…Günümüzde Paskalya deyin-ce akla ilk gelen þey, farklý renklere boyanmýþ yumurta-lar oluyor. Genelde çikolata-dan yapýlmýþ olan bu rengâ-renk yumurtalarýn Paskalya kutlamalarýna ayrý bir renk ve heyecan kattýðý bir ger-çek. Hatta Paskalya günün-de insanlara boyanmýþ yu-murta ikram etme geleneði Hýristiyan cemaatin dýþýna da taþmýþ durumda. Yine yu-murta kadar popüler olmasa da bir diðer önemli sembol olarak tavþan öne çýkýyor. Tavþan ve yumurtanýn Pas-kalya sembolleri olarak gö-rülmesini yine bahar ve do-ðanýn uyanýþýyla baðlantýlý olarak anlamak gerekiyor. Özellikle boyanmýþ yumurta hediye etme geleneðinin An-tik Yunan, Mýsýr ve Roma’ya kadar uzandýðý ve yumurta-nýn yaþamýn ve yeniden do-ðuþun sembolü olarak be-n im sen di ð i b i l i n i yor. Kuran’da da ilk vahiyde “O, insaný aþýlanmýþ bir yumur-tadan yarattý” ifadesinin bu-lunmasý, kutsal metinlerde yumurtanýn doðum, hayat verme, yaþam kaynaðý þek-linde kodlanmasýna farklý bir örnek teþkil ediyor. Öte yan-

vuklarýn insanlarla beraber kün. Hemen her þeyle satýn dönemler için en temel ikti-dan bir diðer sembol olan bu yasaða uymasý söz konu- aldýðý meta üzerinden iliþki sadi etkinlik olan tarým sezo-tavþan da, daha çok doður-su olmadýðý için yumurtalarý kuran modern insan için Pas- nun baþlangýcý olarak da se-ganlýk çaðrýþýmýný içinde ba-yiyemeyen inançlý Hýristiyan- kalya da hediyelik boyalý yu- lamlandýðýný unutmayalým) rýndýrmasýyla göze batýyor. larýn boyayarak yumurtalarý murta satýn alma þeklinde al- eski çaðlardakine benzer bir Yumurta hediye etmenin bu birbirlerine hediye etme yo- gýlanýyor demek çok da ç að rýþ ým ý olm asa da, dinsel þekliyle öne çýkmasýnýn bir di-lunu seçtikleri görülüyor. Mo- abartý olmayacaktýr. Baharýn bir bayramýn kutlanýþ ve al-ðer sebebi de, Paskalya’dan dern dünyadaysa ciddi bir geliþinin mevcut sosyo- gýlanýþ biçimindeki deðiþme önceki 40 günlük perhiz sü-Paskalya yumurtasý sektö- ekonomik koþullar içinde (Pa- oldukça anlamlý.resince yumurtanýn yasaklý yi-ründen bahsetmek müm- skalyanýn ayný zamanda o yecekler listesinde olmasý. Ta-

Paskalya, her ne kadar kilise li yumurtalarý yuvarlamak- masý gibi envai çeþit pratik da bize önemli ipuçlarý sunu-merkezli bir bayram olsa da, tan uçurtma uçurmaya ka- görülüyor. yor. Bahar bayramlarýnýn sos-yerel geleneklerle oldukça dar geniþ yelpazede bir kut- Eski ve köklü bir uygarlýk mer- yal hayatýn doða olaylarýna zenginleþtirilmiþ bir içeriðe lama listesi görülüyor. Öte kezi olan Fars kültür dairesi v e mevsim deðiþimlerine en-sahip. Nitekim ülkeden ülke- yandan Ýskandinav ülkele- içinde de Paskalya benzeri deksli olduðu eski çaðlarda ye bazý farklýlýklar gösteren rinde görülen deðiþik bir ge- bir kutlamaya tabi. Farsçada kutlanmaya baþlanmasý, ar-Paskalya kutlamalarý, doðal leneðe göreyse, insanlar Pas- “yeni gün” anlamýna gelen dýndan buna dinsel öðelerin olarak bölgesel kültürel öðe- kalyada birbirlerine korku ve ve hemen hemen ayný dö- eklenmesi ve günümüzde bü-lerden bir hayli etkileniyor. cinayet hikayeleri anlatýyor- nemlerde idrak edilen Nev- yük ölçüde boyanmýþ yumur-Örneðin Belçika, Fransa ve lar ya da televizyondaki ruz, baharýn baþlangýcýný ta satýn almaya dönüþmesi, Ýtalya’da Kutsal Perþem- polisiye-cinayet filmlerini iz- müjdeliyor. Dinsel referans- aslýnda Paskalya üzerinden be’den baþlayarak takip li yo rla r. O rta Avrupa’daysa larýný bir kenara koyduðu- kaba hatlarýyla bir insanlýk ta-eden iki gün içinde çalma- birbirine soðuk ya da par- muzda hem Nevruzda hem rihi dönemlendirmesini de malarý için saatleri sessiz ko- fümlü su serpme, Kilisede de Paskalyadaki ana motifin mümkün kýlýyor.numa getirmeye dikkat edili- kutsanmak üzere yiyecek se- doðanýn uyanýþý olmasý, ba-yor. Anglo-sakson dünya- peti hazýrlama, erkeðin ka- har bayramý olgusunun ant-daysa tepeden aþaðýya renk- dýna sembolik bir tokat vur- ropolojik temelleri konusun-

Farklý ülkeler farklý gelenekler

ATAUMe-bülten

23NÝSAN 2010

Page 24: Avrupa Gündemi ý Araþtýrma ve Uygulama Merkezi Yýl 2 ...ataum.ankara.edu.tr/wp-content/uploads/sites/360/2017/02/Ebulten... · hayatýnýn ileriki bir döne- manýn da ne derece

Avrupa`nýn BayraklarýYiðit KÖSEOÐLU

Voltaire’nin dediði gibi: di. Siyah karanlýktan çýkýþý, bulunan altýn sarýsýnýn çýka- çember içinde siyah swastika “Kutsal Roma Ýmparatorluðu sarý özgürlüðü, kýrmýzý ise bu rýlmasýyla, renkleri siyah ve bulunan bayrak III. Reich’ýn ne kutsaldý, ne Roma’ydý ne iki amacý gerçekleþtirmek a ltý n sarýsý olan Avusturya bayraðý oldude bir imparatorluk.” Bu si- üzere dökülecek kaný simge- Krallýðý’na artýk baðlý olun-yasi yapýlanma, hanedanlýk- lemekteydi. madýðý ilan edilmekteydi. lardan oluþan omurgasý, içe- 1815’teki Viyana Kongresi 1 8 71 ’de oluþturulan Alman rideki yüksek Germen nüfus ile Alman Konfederasyonu Birliði de siyah, beyaz ve kýr-yoðunluðu ve Roma gelene- (1815-1866) kuruldu. Kon- mýzý renklerden oluþan bu ðini taþýmaktan uzak oluþu federasyon’nun bayraðý bu- bayraðý ulusal bayrak olarak nedeniyle Voltaire’in sözünü lunmamaktaydý. Bu tarihteki kabul etti ve Almanya’nýn N a z i Dönemi Almanya Bay-kanýtlamasýna raðmen, Ger- bir diðer geliþme de Lützow I. Dünya Savaþý’ndan yenik raðý.menlerin dünyada söz sahibi Birlikleri’nde görev alan kiþi- çýktýðý ve Weimar Cumhuri-olduðu devirleri niteleyen lerin kurduðu, ilk öðrenci bir- yeti’nin kurulduðu yýl olan Almanya savaþtan sonra “Reich”in, yani imparatorlu- liði olan “Urburschenschaft ” 1918’e kadar bu bayrak kul- Fransa, Amerika Birleþik Dev-ðun, birincisini temsil etmesi ýn doðuþuydu; çünkü bu bir- lanýmda kaldý. letleri, Ýngiltere ve Sovyet ve modern Almanya ve lik Alman ulusunun birleþ- Sosyalist Cumhuriyetler Bir-Avusturya’nýn habercisi ol- mesinin ilk kývýlcýmý olacak, liði arasýnda dört iþgal böl-masý açýsýndan önemli bir a y rýc a siyah, kýrmýzý ve altýn gesine ayrýldý. Bu durumda oluþum olarak karþýmýza çýk- sarýsý renklerden oluþan bay- bir Alman Devleti’nden bah-makta. Bu sebeple Alman- rak birlik yolundaki Alman- setmek imkânsýzdý ama tica-ya’nýn bugünkü devlet bay- larýn özgürlük aþkýný yansý- ret sahasýnda eski devletten raðýnda (Dienstflagge der tan bir sembol olarak öðren- Kuzey Alman Konfederasyo- kalan birçok gemi vardý ve Bundesbehörden) Kutsal Ro- cilerin ellerinde dalgalan- nu uluslararasý alanda bayrak-ma Ýmparatorluðu’ nun maya baþlayacaktý. Mayýs sýz kaldýklarýndan sorunlar (962-1806) sembolü siyah 1832’de özgürlük, birleþme Weimar Dönemi’nde (1918- yaþanmaktaydý. Sonuç ola-kartalýn bulunmasý þaþýrtýcý ve yurttaþlýk haklarý için Ham- 1933) eski bayraða (siyah- rak dört devlet karýþýklýklarý olmamakta. bach Festivali’nde bir araya sarý-kýrmýzý) dönüldü. Bu ge- önlemek amacýyla ortaya bir As l ýn da, Kut sal Ro ma gelen 30 bin kiþinin ellerin- ri dönüþ içerideki milliyetçi bayrak çýkardýlar: C-Flamasý Ýmparatorluðu’nun bir bay- deki bayraklar da bu bayrak- kesimler tarafýndan pek hoþ (1946–49). raðý yoktu. Bayrak yerine al- tan baþkasý olmayacaktý. karþýlanmadý; siyah, beyaz týn sarýsý zemin üzerinde yer Siyah, kýrmýzý ve altýn sarýsý ve kýrmýzý renklerden oluþan alan tek ya da çift baþlý siyah bayrak, 1848 Devrimleri son- bayraðýn yeniden kabulü yö-bir kartalýn bulunduðu fla- rasýnda kurulan Frankfurt nünde propagandalara baþ-malar kullanýlmaktaydý. Kar- Parlamentosu tarafýndan mil- landý. Sonuç olarak ulusal tallarýn gaga ve pençelerin- li bayrak olarak ilan edildi ba y rak deðiþmezken devle-de yer alan kýrmýzý renk ise ama ömrü çok kýsa oldu; çün- tin diplomatik görevlerde kul- C-Flamasý13.-14. yüzyýllar arasýnda ek- kü Frankfurt Parlamentosu lanacaðý bayraðýn eski bay-lenmiþti. 1850’de daðýldý. Germen rak olmasýna karar verildi. Almanya, 1949’de ise Al-

Konfederasyonu, Avusturya Diplomatik bayrak aþýrý milli- man Demokratik Cumhuri-güdümü altýnda revize edildi yetçi çevrelerin simgesiyken, yeti ve Alman Federal Cum-ve revizyondan bayrak da na- ayný zamanda bu çizgide du- huriyeti olmak üzere ikiye bö-sibini aldý. ran partilerin de renkleriydi. lündü. Ýki taraf da siyah-

Ayrýca bu dönemde yükselen kýrmýzý-sarý renkli bayraðý komünist ideolojinin Weimar ulusal bayrak olarak benim-

Kutsal Roma Ýmparatorluðu Cumhuriyeti’ni tehdit ettiði sedi: Fakat Doðu Almanya Flamalarý. düþünülmekteydi. Bu sebep- 1959’da bayraða kendi ar-

le ulusal bayrak hem swasti- masýný da ekledi. Bilindiði üzere, Kutsal Roma kaya (gamalý haç) hem de ký-Ýmparatorluðu 1806’da çök- zýl yýldýza karþý demokratik tü ve çöken imparatorluðun Frankurt Parlamentosu’nun yönetimden yana olanlarýn prens ve dükleri Napoleon Kabul Ettiði Ulusal Bayrak simgesi haline gelerek poli-Bonaparte himayesinde Ren tik bir misyon üstlenmiþti. Fa-Konfoderasyonu’nu (1806- 1867’de yirmi iki krallýðýn Al- kat Weimar Cumhuriyeti bu 1813) kurdu. Konfederas- man Konfederasyonu’nun savaþtan yenik ayrýldý ve yon, Napoleon’un da etkisiy- en güçlü devleti olan Prusya 1933’te baþa Nasyonal Sos-le Fransýz bayraðýný benim- Krallýðý’nýn altýnda toplan- yalist Alman Ýþçi Partisi 1989’da Berlin Duvarý’nýn yý-sedi. O dönemde Napoleon masý ile Kuzey Alman Konfe- (1919-1945) geldi. Ýlk iþ ola- kýlmasýyla beraber bölün-Savaþlarý (1803-1815) sür- derasyonu kuruldu. Kuruluþ- rak Almanya’nýn “gerçek” müþlük sona erecek, siyah, mekteydi ve bugünkü Al- la beraber konfederasyon renklerine dönüldü ve Adolf kýrmýzý ve altýn sarýsý renkler-man ya top rak la r ýn da bayraðýnýn nasýl olacaðý tar- Hitler tarafýndan tasarlan- d e n o l u þ a n b a y r a k Fransýzlara karþý direniþ baþ- týþmalarý da baþ gösterdi. mýþ ünlü, kýrmýzý zemin üze- Almanya’nýn ulusal bayraðý lamýþtý. Prusya ordusunda bu Çözüm olarak 13-17. yüzyýl rinde, ortasýnda beyaz bir olarak benimsenecektir.direniþe gönüllü olarak katý- deniz ticaretinde tekel ola-lan ve akademisyen ve öð- rak öne çýkmýþ Hanstiatik rencilerden oluþturulan Lü- Birliði’ne üye olan ve Prus-tzow Birlikleri, kendi yaptýk- ya’dan sonra konfederasyo-larý siyah renkli, kýrmýzý fitilli nun baþýný çeken devletlerin ve altýn düðmeli üniformala- (Bremen, Hamburg ve Lü-rýyla savaþýn sýcaklýðýna beck) kullandýðý kýrmýzý-doðru ilerliyorlardý. Kutsal beyaz ile Prusya Krallýðý’nýn Roma Ýmparatorluðu’nu dü- renkleri olan siyah ve beya-þündüren bu renkler aslýnda zýn birleþtirilmesine karar ve-baþka anlamlara gelmektey- rildi. Bayrakta daha önceden

Doðu Almaya’nýn Bayraðý

Almanya

Federal Almanya Cumhuriyeti Bayraðý

Page 25: Avrupa Gündemi ý Araþtýrma ve Uygulama Merkezi Yýl 2 ...ataum.ankara.edu.tr/wp-content/uploads/sites/360/2017/02/Ebulten... · hayatýnýn ileriki bir döne- manýn da ne derece

BASINDA TÜRKÝYE - ABÝLÝÞKÝLERÝNÝN 50 YILI

BASINDA TÜRKÝYE - ABÝLÝÞKÝLERÝNÝN 50 YILI

Türkiye-AB iliþkileri, çeþitli iniþ-çýkýþlara raðmen taraflarýn bir þekilde sürdürmekte kararlý göründükleri ve somut geliþmelerin çok ötesinde anlam yükledikleri bir süreç. Bu 50 yýllýk sürecin kimisi unutulan kimisi de belleklerde yer eden halkalarýnýn basýnýn farklý kanatlarý tarafýndan nasýl haberleþtirildiði de önemli. Zira yazýlý basýn, sadece tarihsel geliþmeleri bir bütünlük içinde deðerlendirmek ve siyasal süreçlerin izini sürmek açýsýndan deðil, ilgili geliþmelerin yaþandýklarý andaki algýlanýþ ve yansýtýlýþ þekillerini tespit etmek açýsýndan da ziyadesiyle “öðretici” olabilir. Farklý dönemlerde farklý geliþmeler konusunda Türkiye’de oluþan farklý algýlarý çarpýcý bir þekilde tespit etme olanaðý yaratacaðý için...

14 Nisan 1987'de Zaman gazetesinde yayýnlanan bu haber,ATAUM tarafýndan hazýrlanmakta olan “Basýnda Türkiye-AB Ýliþkilerinin 50 Yýlý“ baþlýklý kitaptan alýnmýþtýr.

Page 26: Avrupa Gündemi ý Araþtýrma ve Uygulama Merkezi Yýl 2 ...ataum.ankara.edu.tr/wp-content/uploads/sites/360/2017/02/Ebulten... · hayatýnýn ileriki bir döne- manýn da ne derece

ATAUMe-bülten

AvrupaGündemi...

bulmak isteyene not:sadece elektronik posta kutusunda bulunur...

ATA

UM

-BÝM

(03-2

010)