baĞlanma teorİsİ ve evrİmsel dİn...

16
db13/1 Dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi Cilt 13, Sayı 1, 2013 ss. 257 -272 BAĞLANMA TEORİSİ ve EVRİMSEL DİN PSİKOLOJİSİ * Lee A. KIRKPATRICK ** Çev.: Necmi KARSLI *** Özet Bolwby’ın anne çocuk bağlılığı teorisi, kurulmasından itibaren 40 yıldan fazla sü- re geçmiş olmasına rağmen, din psikolojisini de içine alan psikolojinin pek çok alan ve uygulamalarda yüksek düzeyde etki ve yaygın kabule sahip olmayı sür- dürmektedir. -Bowlby’ın orijinal teorisi ile pek çok ortak noktası olan- çağdaş ev- rimsel psikolojinin bakış açısından bağlanma sistemi, insanlığın geliştirdiği psiko- lojik yapıyı oluşturan işlevsel olarak pek çok özel bilişsel adaptasyonlardan biri- sidir. Evrimsel psikoloji, bağlanma sisteminin haklı olarak daha büyük bulmaca- nın –genelde psikoloji özelde ise din psikolojisi- sadece önemli küçük bir parçası olarak görülebildiği değerli bir bakış açısı ortaya koymakta ve bununla birlikte kapsamlı bir din psikolojisi geliştirmeye yönelik süreçte gerekli olacak olan diğer pek çok parçayı tanıma ve yerleştirmede güçlü ve üretken bir paradigma sun- maktadır. Anahtar Kelimeler: bağlanma teorisi, evrimsel, din psikolojisi Attachment Theory and the Evolutionary Psychology of Religion Abstract More than 40 years after its inception, Bowlby’s theory of infant-mother attach- ment remains widely accepted and highly influential across many areas and ap- plications of psychology, including the psychology of religion. From the perspec- tive of contemporary evolutionary psychology—with which Bowlby’s original theory has much in common—the attachment system is one among many func- tionally domain-specific cognitive adaptations that populate our species’ evolved psychological architecture. Evolutionary psychology offers a valuable perspective within which the attachment system can be seen properly as just one (im- portant) piece of a much larger puzzle—of psychology in general and religion in * International Journal for the Psychology of Religion, 22:231–241, 2012, Tylor & Francis Online, http://www.tandfonline.com/doi/abs/10.1080/10508619.2012.679556 ** Department of Psychology College of William & Mary *** Yrd. Doç. Dr., Karadeniz Teknik Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Din Psikolojisi Bilim Dalı, [email protected]

Upload: others

Post on 19-Jul-2020

4 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: BAĞLANMA TEORİSİ ve EVRİMSEL DİN PSİKOLOJİSİisamveri.org/pdfdrg/D03296/2013_1/2013_1_KIRKPATRICK.pdf · 2015-09-08 · db 13/1 si 1, 2013 . 2 57-2 72 BAĞLANMA TEORİSİ ve

db 13/1

Din

bili

mle

ri A

kad

emik

Ara

ştır

ma

Der

gisi

C

ilt 1

3, S

ayı 1

, 20

13

ss. 2

57

-27

2

BAĞLANMA TEORİSİ ve EVRİMSEL DİN PSİKOLOJİSİ*

Lee A. KIRKPATRICK** Çev.: Necmi KARSLI***

Özet

Bolwby’ın anne çocuk bağlılığı teorisi, kurulmasından itibaren 40 yıldan fazla sü-re geçmiş olmasına rağmen, din psikolojisini de içine alan psikolojinin pek çok alan ve uygulamalarda yüksek düzeyde etki ve yaygın kabule sahip olmayı sür-dürmektedir. -Bowlby’ın orijinal teorisi ile pek çok ortak noktası olan- çağdaş ev-rimsel psikolojinin bakış açısından bağlanma sistemi, insanlığın geliştirdiği psiko-lojik yapıyı oluşturan işlevsel olarak pek çok özel bilişsel adaptasyonlardan biri-sidir. Evrimsel psikoloji, bağlanma sisteminin haklı olarak daha büyük bulmaca-nın –genelde psikoloji özelde ise din psikolojisi- sadece önemli küçük bir parçası olarak görülebildiği değerli bir bakış açısı ortaya koymakta ve bununla birlikte kapsamlı bir din psikolojisi geliştirmeye yönelik süreçte gerekli olacak olan diğer pek çok parçayı tanıma ve yerleştirmede güçlü ve üretken bir paradigma sun-maktadır.

Anahtar Kelimeler: bağlanma teorisi, evrimsel, din psikolojisi

Attachment Theory and the Evolutionary Psychology

of Religion

Abstract

More than 40 years after its inception, Bowlby’s theory of infant-mother attach-ment remains widely accepted and highly influential across many areas and ap-plications of psychology, including the psychology of religion. From the perspec-tive of contemporary evolutionary psychology—with which Bowlby’s original theory has much in common—the attachment system is one among many func-tionally domain-specific cognitive adaptations that populate our species’ evolved psychological architecture. Evolutionary psychology offers a valuable perspective within which the attachment system can be seen properly as just one (im-portant) piece of a much larger puzzle—of psychology in general and religion in

* International Journal for the Psychology of Religion, 22:231–241, 2012, Tylor &

Francis Online, http://www.tandfonline.com/doi/abs/10.1080/10508619.2012.679556

** Department of Psychology College of William & Mary *** Yrd. Doç. Dr., Karadeniz Teknik Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Din Psikolojisi Bilim

Dalı, [email protected]

Page 2: BAĞLANMA TEORİSİ ve EVRİMSEL DİN PSİKOLOJİSİisamveri.org/pdfdrg/D03296/2013_1/2013_1_KIRKPATRICK.pdf · 2015-09-08 · db 13/1 si 1, 2013 . 2 57-2 72 BAĞLANMA TEORİSİ ve

LEE A. KIRKPATRICK

DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 13 SAYI 1

258| db

particular—as well as a powerful and generative paradigm for identifying and fitting together the many other pieces that will be required if we are to progress toward a comprehensive psychology of religion.

Key Words: attachment theory, evolutionary, religion psychology

Giriş

Bağlanma teorisinin din psikolojisi için güçlü bir teorik pers-pektif ortaya çıkarma potansiyeli olduğunu ilk defa basılı olarak önerdiğimin üzerinden yirmi yıldan biraz daha fazla bir süre geçti. (Kirkpatrick, 1992; Kirkpatrick & Shaver, 1990). O zamandan beri teori, Uluslararası Din Psikolojisi Dergisi’nin bu özel sayısı tarafın-dan örneklendirildiği gibi hatırı sayılır çoklukta deneysel araştırma üretti, yeni ve yaratıcı yönlerde gelişmeye devam etmektedir (ince-lemek için basında bkz. Granqvist & Kirkpatrick, 2008). Bunu elbet-te çok memnun edici bulmaktayım ancak bu saygınlıkla aslan payı-nı ben değil asıl John Bowlby hak etmektedir: Benim başlıca katkım onu gördüğümde iyi bir fikir olduğunun farkına varmak oldu. Şu-anda yirmi yıldan daha uzun süreli geçmişi olan bağlanma teorisi bugün o sadece yaygın kabul görülen bir teori değil aynı zamanda psikolojinin pek çok alt alanlarında yeni araştırmalar üretmektedir. Bağlanma Rehberi (Cassidy & Shaver, 2008), ikinci baskısını yap-mış, 40 bölüm ve 1000’i aşkın sayfadan oluşmaktadır. Psikoloji tarihinde bu şekilde güçlü kalabilen çok az teori vardır.

Bağlanma teorisinin uzun süreli ve başarılı olmasının arkasında belki pek çok neden vardır, ama bana göre en önemli nedenlerden birisi Bowlby’in onu doğru anlamasıydı. Tüm insanlarda (ve ayrın-tıda farklılıkları olmasına rağmen diğer pek çok canlı türünde) gü-venilir bir şekilde gelişen bir bağlanma sisteminin –aynı şekilde sanal bir sistem veya yeme düzenleme sisteminin- gerçekten var olduğuna inanıyorum. Bu sistemin bir takım bilgi işleme algoritma-ları olarak veya aslında Bowlby’ın tarif ettiği gibi çalışan psikolojik mekanizmalar olarak anlaşılabileceğine inanmaktayım. Bu meka-nizma ilk bakıcıya (bağlanma figürü |BF|) ve potansiyel tehlike işaretlerine yakınlık hakkındaki çevresel bilgiye bakmak, bu bilgiyi bağlanma figürü ile olan daha önceki tecrübelerin kayıtlı bilgileri ile birleştirmek ve bağlanma figürünün yakınlığı istenen seviyenin altına düştüğünde bağlanma davranışlarını motive etmek şeklinde çalışmaktadır. Bu bilişsel/duygusal sitemi kurma yönteminin insan genomunda (gen) kayıtlı olduğuna inanıyorum, çünkü o, doğal seleksiyon (natural selection) yoluyla savunmasız çocukların yırtıcı

Page 3: BAĞLANMA TEORİSİ ve EVRİMSEL DİN PSİKOLOJİSİisamveri.org/pdfdrg/D03296/2013_1/2013_1_KIRKPATRICK.pdf · 2015-09-08 · db 13/1 si 1, 2013 . 2 57-2 72 BAĞLANMA TEORİSİ ve

BAĞLANMA TEORİSİ ve EVRİMSEL DİN PSİKOLOJİSİ

DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 13 SAYI 1

db | 259

hayvanlardan ve yaşadıkları çevrelerde yüzleştikleri diğer tehlike-lerden korunma sorununa bir çözüm olarak kendileri ve ilk bakıcı-ları arasındaki yakınlığı sürdürmeleri sayesinde gelişmiştir. Dolayı-sıyla ebeveynlerin (özellikle annelerin) bağlanma davranışlarına gerçek ebeveyn bakım sisteminin yanında insanlarda ve diğer pek çok canlı türlerinde doğal seleksiyon tarafından tasarlanmış olan diğer gelişmiş bilişsel uyum sayesinde kendilerine özel şekillerde tepki vermeye motive olduklarına inanıyorum. Bağlanma sisteminin güvenilir şekilde kesin bireysel farklılık modelleri ürettiğine inanı-yorum, en azından bağlanma figürünün bağlanma davranışlarına neden olan algılanmış güvenirliği ve sürekli tehlike işaretlerinin varlığı gibi faktörlere bağlı olarak sistemin farklı bireylerde farklı şekillerde ayarlı kurulum noktası olmasına sebep olan çevresel gir-dilerdeki bir sistematik farklılıklar fonksiyonu olarak kısmen birey-sel farklılık modelleri ürettiğine inanıyorum. Bu makalenin ilk kıs-mında neden bu şeylerin doğru olduğuna inandığımı, bir bakıma neden diğer birçok psikoloji teorilerinin iddialarına inanmadığımı -diğer bir deyişle, neden bağlanma teorisinin iyi bir fikir olduğu (ve olmaya devam edeceğini) açıkladım.

Bununla birlikte bağlanma teorisi kapsamlı bir din psikolojisi teorisi değildir ve olamaz: O, din olgusunun sadece sınırlı bir alanı-na dair bir açıklama ve yeni hipotezler geliştirmek için teorik bir temel sunmaktadır. Bu alan içerisinde olabildiği kadar güçlü olan bağlanma teorisinin önyargı ve savaş üzerinde dinin etkisi, egemen-lik ve (yakın zamana değin insan düşüncesine egemen olan) çok tanrılı inanç sistemlerinin tabiatı veya kurbanlar, ayrıntılı ritüeller gibi yaygın dini pratiklerin ve Şamanizm kaynağı ve tabiatı gibi önemli sorular hakkında faydalı bir kavrayış sağlaması olası değil-dir. Benim iddiama göre bağlanma sistemi, türümüzün geliştirdiği psikolojik yapıyı yaşatan pek çok bilişsel duygusal sistemlerden sadece birisidir. Bu sebeple çok geniş kapsamlı bir psikoloji teorisi –ve geniş kapsamlı bir din psikolojisi teorisi- bağlanma sisteminin ötesinde diğer pek çok bilişsel uyumları da zorunlu olarak içermeli-dir. Öyleyse kritik soru şudur: Bu diğer sistemler ve onların dini inanç ve davranışı şekillendirmedeki rolü hakkında eşit derece ki “iyi fikirleri” nerede aramalıyız?. Bu makalenin ikinci kısmında bu soruya verdiğim cevap, modern evrimsel psikolojinin çok benzer nedenlerden ötürü bağlanma teorisini böyle bir “iyi fikir” yaptığıdır. Şu halde evrimsel psikolojik yaklaşımın din psikolojisindeki bazı bitmez tükenmez sorunlar ve konular üzerindeki güçlü ve yeni ba-

Page 4: BAĞLANMA TEORİSİ ve EVRİMSEL DİN PSİKOLOJİSİisamveri.org/pdfdrg/D03296/2013_1/2013_1_KIRKPATRICK.pdf · 2015-09-08 · db 13/1 si 1, 2013 . 2 57-2 72 BAĞLANMA TEORİSİ ve

LEE A. KIRKPATRICK

DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 13 SAYI 1

260| db

kış açısını kısaca bazı açılardan örnekleyerek bu sonuca vardım.

Neden Bağlanma Teorisi “İyi Bir Fikir” dir

İlk neden, Bowlby’ın teorisinin temelde doğru olduğuna inan-mam, bir bakıma diğer pek çok psikoloji teorilerinin doğru olduğu-na inanmamamdır: Bowlby, Bağlanma üçlüsünün bu ilk cildinde (1969) sadece bağlanma sisteminin ne olduğu ve onun nasıl çalıştı-ğına dair düşüncelerini açıklamakla kalmadı aynı zamanda neden bu şekilde olduğu ve neden diğer şekillerde olmadığını da ayrıntılı olarak açıklamıştır. Bağlanma sisteminin ve onu çalıştıran ilkelerin var olduğuna yönelik varsayımın gerekçelendirilmesi diğer pek çok teori gibi sadece mevcut bulguların veya bir koltukla elde edilen büyülü sezgilerin genelleştirilmesine dayanmıyordu. Bunun yerine O, kontrol sistemi teorisi, etoloji, evrimsel psikoloji gibi birbirinden farklı alanları kullanarak çağının psikoloji ve psikanalizinin dışına çıktı, bu farklı alanları birleşimi onu insan (ve diğer canlı türlerinin) psikolojisinin doğası ve işlevsel düzeni hakkında tamamen yeni bir düşünce şekline yöneltti. Bu bağlamda, Bowlby’ın gururu teorisini üretmekten değil, kullandığı yöntemden kaynaklanıyordu. Aksi takdirde, yaklaşık yirmi yıl sonra evrimsel psikoloji şeklinde yeni-den ortaya çıkana dek psikolojide genelde uyuşuk bir düşünme şekli hâkimdi (Örneğin, Cosmides & Tooby, 1987; Symons, 1987; Tooby & Cosmides, 1990, 1992).

Bowlby’ın insan davranışına yönelik yaklaşımının genişlemesi modern evrimsel psikolojinin daha dikkate değer olduğunu tahmin etmesiyle oldu. Özellikle, onun teorisini parça parça kurarken kul-landığı usul, aşağıda gösterilen modern evrimsel psikolojinin bazı merkezi tanımsal özelliklerini resmetmektedir:

1. Bowlby, genel olarak hayvan davranışları bağlamında insan davranışlarının değerlendirmesi gerekliliğini kabul ederek işe baş-ladı. İnsan davranışlarını daha büyük bağlama yerleştirmek için etoloji ve karşılaştırmalı psikolojiyi aşırı şekilde kullandı. Örneğin, yavru kuşlardaki (Lorenz, 1957) içgüdüsel davranışın işlevsel ola-rak insan bağlılığına benzediğini gördü ve Harlow’un (1958) yavru maymunların laboratuvardaki yapay annelere yönelik davranışları üzerine olan klasik araştırmasının önemini gördü. Türler arasındaki önemli farklılıkları bilmesine karşın insan davranışlarının diğer hayvanların davranışları ile tutarlı olması gerektiğine yönelik açık-lamaları kabul etmiştir.

2. Bowlby bir doğal seleksiyon ürünü olarak tüm türlerdeki

Page 5: BAĞLANMA TEORİSİ ve EVRİMSEL DİN PSİKOLOJİSİisamveri.org/pdfdrg/D03296/2013_1/2013_1_KIRKPATRICK.pdf · 2015-09-08 · db 13/1 si 1, 2013 . 2 57-2 72 BAĞLANMA TEORİSİ ve

BAĞLANMA TEORİSİ ve EVRİMSEL DİN PSİKOLOJİSİ

DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 13 SAYI 1

db | 261

evrimleşmiş davranış örneklerinin, türlerin evrimsel tarihleri bo-yunca yüzleştikleri sorunlara uyum etrafında düzenlenmiş olduğu-nu değerlendirdi. Bu durumda çözülmesi gereken uyumsal sorun, savunmasız çocukların bağlanma figürü ile olan yakınlığı devam ettirmek suretiyle yırtıcı hayvanlar ve diğer tehlikelere karşı hayatta kalma ihtimallerini artırmalarıdır. O, Lorenz’in gözlemlerinde oldu-ğu gibi, kaz yavrularındaki gelişmiş içgüdüsel sistemin maymunlar-daki bağlanma sistemine benzer şekilde uyum sorunlarını çözmek için doğal seleksiyon tarafından tasarlandığını fark etti, fakat evrim-leşmiş çözümün ayrıntıları türler arasında diğer ekolojik ve biyolo-jik koşulların ışığında ister istemez farklılaşmaktadır. (örneğin, in-san yavrularının aksine kaz yavruları doğumdan hemen sonra yü-rürler.)

3. Önceki konunun devamı olarak Bowlby, bağlanma sistemi gibi psikolojik uyumları (modern anlatımla) işlevsel özel alan ola-rak kabul etti: O alana göre, farklı tür uyumsal sorunları çözmek için farklı davranış programları gerekmektedir. Bowlby, gıda temini ve yırtıcı hayvanlardan kaçınma ile ilgili uyumsal sorunların işlevsel olarak farklı oldukları ve böylece onları çözümlemek için farklı bi-lişsel programlar gerektiği göstererek Harlow’un (1935) çalışması-nın önemini kabul etti. Bundan başka O, bağlanma sistemini (tehli-ke işaretlerinin yokluğunun ve güvenli bağlanmanın olanak verdiği) çocuğun keşfetme sistemi ve (yokluğunda bağlanma davranışlarının faydasız olacağı) ebeveynin bakıcılık sistemi gibi diğer ilişkili (fakat işlevsel olarak farklı) adaptasyonlardan dikkatli bir şekilde ayırt etmiştir.

4. Bowlby, etolojiden yararlanarak, bazı evrimleşmiş davranış sistemlerinin belirli uyarıcıların otomatik olarak basmakalıp tepkile-re (örn. siyam kedilerinin kendi türdeşine veya aynadaki yansıma-sına saldırması) neden olduğu sabit davranış örneklerindeki gibi çok basit bir şekilde tasarlanmış olmalarına rağmen diğer davranış düzenleme sistemlerinin daha karmaşık olduğuna işaret etmiştir. Yapay zeka ve bilgisayar programcılığının temelini oluşturan kont-rol sistemleri teorisinden yararlanarak bağlanma sitemini özel girdi-ler, geri besleme döngüleri ve çıktılar ile dinamik bir bilgi-işleme sistemi olarak tasavvur etmiştir. Her ne kadar bir termostat oda sıcaklığını gösterse de, aslında o sıcaklığı önceden ayarlı bir kuru-lum noktası ile karşılaştırır ve ona göre ısıtma veya soğutma sistem-lerini aktif hale getirir. Bağlanma sistemleri de istenen ayar nokta-sına göre bağlanma figürünün yakınlığı izler ve uyuşmazlıklara karşılık olarak bağlanma davranışını etkin hale getirir. Bu şekilde

Page 6: BAĞLANMA TEORİSİ ve EVRİMSEL DİN PSİKOLOJİSİisamveri.org/pdfdrg/D03296/2013_1/2013_1_KIRKPATRICK.pdf · 2015-09-08 · db 13/1 si 1, 2013 . 2 57-2 72 BAĞLANMA TEORİSİ ve

LEE A. KIRKPATRICK

DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 13 SAYI 1

262| db

kavramlaştırılan motivasyon, o zamanki psikoloji ve psikanalizden temelden farklılaşmıştır.

5. Doğal seleksiyonun uyumsal sorunlara çözümler olarak psi-kolojik ve fiziksel sistemlere nasıl şekil verdiği sorunu hakkında düşünürken, Bowlby uyumların doğal seleksiyon tarafından geçmi-şin sorunlarına yani uyumun geliştiği zaman dilimi süresince var olan uyumsal sorunlara çözümler olarak tasarlandığını kabul etmiş-tir. Aslında Bowlby’ın evrimsel biyolojiye en dikkat çekici mirası tanıttığı bu kavramın yansıması olan terimdir: evrimsel uygunluk ortamı (EUO). Yeni yumurtadan çıkmış kaz yavrularının yakınında bulunan –kendisini onların göreceği ilk büyük hareket eden nesne olarak düzenleyen- bir insan etoloğunu takip edeceği gerçeği ev-rimsel uygunluk ortamında güvenilir biçimde üretilmiş uyumsal sorunlar sisteminin nasıl yeni ortamlarda (bu olayda, ortam zeki etologları içermektedir) potansiyel olarak uygunsuz tepkiler ürete-bileceğini açıklamaktadır. Görünüşte işlevsiz davranış üretiyor gibi görünen, atadan kalma ortam ile modern ortam arasındaki uyum-suzlukların bu potansiyeli evrimsel psikoloji (EP) bakış açısıyla in-san davranışı üzerine bir çeşit eşsiz anlayış sunmakta ve pek çok psikolojik araştırma alanlarında yaygın uygulamalara yol açmakta-dır.

Elbette bu yaklaşımın çeşitli unsurları hem Bowlby’den (1969) önce hem de O’ndan sonra ki psikoloji tarihi boyunca diğer teorik geleneklerde ve alt disiplinlerde ortaya çıkmıştır. Alan 1900’lu yılların başında içgüdülerin aslında nasıl çalıştığına dair anlayışın verimsizliğinden dolayı başladığı gibi hızlı bir şekilde çö-ken içgüdüsel psikoloji ile kısa süreli flört etti (bkz. önceki dördün-cü madde). Bowlby’in hayvan deneklerini özgürce ve çok farklı amaçlarla (örneğin, içgüdülerin alternatifi olarak davranışı açıkla-ma amacı güden son derece genel öğrenme süreçlerini araştırmak için; bkz. önceki üçündü madde) kullanımını yazdığında geleneksel davranışçılık hala etkiliydi. Bilişsel psikologlar (ve daha sonra, biliş-bilim araştırmacıları), davranışları tasarlamadan sorumlu olan ev-rimsel süreçleri (ve uyum mantığını) genellikle hesaba katmaksızın, işlevsel olarak uzmanlaşmış bilgi işleme sistemleri şeklinde biliş modelleri geliştirdiler.1 Bu nedenle Bowlby’ın dehası bu özel fikirle-

1 Barret (2007) ve diğerleri tarafından bilişsel din bilimi şeklinde isimlendirilen bilim-

sel din araştırmalarında ortaya çıkan diğer disiplin, benzer şekilde, çok sayıda işlev-sel olarak uzmanlaşmış mekanizma ve sistemler tarafından içi doldurulan bir evren-sel-türe özgü psikolojik yapı hakkındaki bu varsayımı benimsemektedir. Bu yaklaşım-

Page 7: BAĞLANMA TEORİSİ ve EVRİMSEL DİN PSİKOLOJİSİisamveri.org/pdfdrg/D03296/2013_1/2013_1_KIRKPATRICK.pdf · 2015-09-08 · db 13/1 si 1, 2013 . 2 57-2 72 BAĞLANMA TEORİSİ ve

BAĞLANMA TEORİSİ ve EVRİMSEL DİN PSİKOLOJİSİ

DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 13 SAYI 1

db | 263

rin herhangi birisinin kendi başında üretilmesinden değil, insan psikolojisinin tabiatı ve düzeninin yeniden kavramlaştırılması için tamamen farklı kaynaklardan alınan fikirleri uyumlu, mantıksal, tutarlı bir yapı içerisine çekmesinden kaynaklanıyordu.

Bowlby’in (1969) yirmi yıl önceki yayınından buyana evrimsel psikolojiyi de içine alan bilim dünyasında pek çok önemli değişim-ler olduğunu söyleyemeye gerek yok. Daha önce de belirtildiği gibi aklın/beynin büyük ölçüde modüler olduğu –(yani az miktarda genel etki alanına sahip olmayıp aksine) pek çok işlevsel olarak uzmanlaşmış bilgi işleme sistemlerini kapsadığı–bilişsel psikoloji, sinirbilimi ve biliş bilimi tarafından kabul edilmiştir. Bu kabul edi-len modele göre, evrimsel psikoloji evrimleşmiş bilişsel yapımızın neden bu şekilde geliştiğine dair bir tür açıklama ve evrimsel teori-ye dayanan psikolojik mekanizmalar hakkında yeni hipotezler üretmek için güçlü bir teorik temel kazandırmıştır. 1970’lerin orta-larında ortaya çıkan sosyobiyoloji bilim dalı evrim temelli kuramlaş-tırmaya bir geri dönüş getirmiştir, antropoloji ve diğer alanlarda bugün hala popüler olan insan davranış ekolojisi geleneği gibi sos-yobiyoloji de gözlemlenebilir davranışları proksimal bir seviyede onları üreten psikolojik yapıyı dikkate almaksızın doğrudan doğal seleksiyon açısından açıklamaya çalışmaktadır.2 (Özellikle) sosyal davranışı anlamayı sağlayan önemli içerikleri olan bir takım yeni güçlü teorilerin geliştirilmesiyle evrim teorisinde çok sayıda önemli değişiklikler olmuştur (örn. Trivers, 1971, 1972, 1974). Bowlby’in 1969’da geliştirdiği evrimleşmiş-insan psikolojisi modeli hakkında üretilen hipotezleri düzenlemek için bugün çok sayıda teorik araç-lara sahip bulunmaktayız.

Bununla birlikte, Bowlby’ın (1969) psikolojik bir teori geliştir-mek için hazırladığı temel şablonun çoğu çağdaş evrimsel psikoloji

ların bazıları açıkça evrimsel psikolojiye dayanmaktadır, ancak –(biyolojik/genetik evrime karşı) kültürel evrim şeklinde çok farklı anlamda “evrimsel” olarak görüle-bilmelerine rağmen- diğer pek çoğu öyle değildir. Evrimsel psikoloji ve bilişsel din bi-limi modellerinin birbirleriyle örtüşen ve örtüşmeyen yönlerini tartışmak için (basın-da) Kirkpatrick’e bkz.

2 Evrimsel psikolojinin diğer evrimsel yaklaşımlardan farklı olarak ortaya çıkmasına yol açan temel argüman, evrimsel ve davranışsal analiz seviyelerinin arasına eklenen bilişsel veya psikolojik analiz seviyelerinin gerekli olduğudur (örn. Cosmides & To-oby, 1987; Symons, 1987). Doğal seleksiyonun sonucu olan genetik çözümler davra-nış üretmek için çevresel girdilerle etkileşim yaparak bilişsel adaptasyonlar üretmek-tedir. Bu daha önceki kayıp ilişki, davranışın kendisinin sıklıkla uyumsuz veya uyar-lamalı olarak kararsız olabildiği pek çok yönü anlamak için gereklidir. (Bu düzeyde yakın zamanda yapılan analizleri incelemek için bkz. Kirkpatrick, 2009)

Page 8: BAĞLANMA TEORİSİ ve EVRİMSEL DİN PSİKOLOJİSİisamveri.org/pdfdrg/D03296/2013_1/2013_1_KIRKPATRICK.pdf · 2015-09-08 · db 13/1 si 1, 2013 . 2 57-2 72 BAĞLANMA TEORİSİ ve

LEE A. KIRKPATRICK

DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 13 SAYI 1

264| db

biçiminde neredeyse hiç bozulmadan varlığını sürdürmektedir. İn-sanlık topluca insan tabiatını meydana getiren çok sayıda işlevsel olarak belli-alanlı mekanizmalar ve –insan bedenindeki pek çok gelişmiş organ ve sistemlere benzer- sistemleri içeren bir tür-evrensel psikoloji tarafından karakterize edilmektedir. Bedensel organlarımız ve diğer psikolojik sistemler gibi bu bilişsel adaptas-yonlar, uzak atalarımızın defalarca karşılaştıkları uyumsal sorunlara çözümler olarak doğal seleksiyon yoluyla evrimleşmiştir. Sonuç olarak tabiat ve bunun gibi mekanizma ve sistemler hakkında hipo-tezler geliştirmek (ve deneysel olarak test etmek) için doğal seleksi-yonunun etkilediği süreçler ve kriter anlayışımızı kullanabiliriz. Aslında evrimsel psikoloji, psikoloji alanındaki tüm konu ve sorula-ra yönelik teori kurmak için Bowlby’ın yöntemini kullanan genel bir –örnek veya örgütsel metateori-yaklaşımdır (Buss, 1995). Bu çerçe-vede bağlama teorisi, türlerimizin evrimleşmiş psikolojik yapısını oluşturan pek çok bilişsel uyumdan sadece birisidir.

Bağlanmanın Ötesinde: Evrimsel Din

Psikolojisine Doğru

Bağlanma sisteminin (veya herhangi bir başka bilişsel adaptas-yonun) niçin ve nasıl çalıştığını anlamak, bilgisayarınızdaki favori Word programı gibi özel bir yazılım parçasının doğasını ve çalışma şeklini anlamaya benzemektedir. Bilgisayarınızın çok büyük görev-ler dizisini tamamlamayı nasıl başardığını genel olarak anlamak için bu tek özel program, bulmacanın pek çok parçalarından sadece birisini sunmaktadır; daha geniş kapsamlı anlayış zorunlu olarak, web tarayıcılarına, istatistik analiz programlarına, muhasebe prog-ramlarına ve benzerlerine başvurmayı gerektirmektedir. Sırasıyla, bunların her birisini anlamak için pek çok daha küçük uzmanlaşmış programların ve bu daha büyük sistemlerin her birini oluşturan alt programların daha ileri analizleri gerekmektedir. Ayrıca, tasarlan-mış her bir programın işlevi ve nasıl çalıştığını anlaşılması zorunlu olarak çabanızı gerektirmektedir.

Bundan başka bilgisayarınızın “davranışını” doğru bir şekilde anlamanın aslında bazı başka programın işlemini yansıtan herhangi bir özel programın işlemlerini açıklamaya odaklanma çabaları tara-fından engellendiğine dikkat edilmelidir. Hepimiz yeni bir progra-mın nasıl kullanılacağını öğrenmek için çabalamayı ve diğerinde çalışan komutların çok benzer başka programda artık aynı etkilere sahip olmadığını; farklı programların farklı kurallarla çalıştığını

Page 9: BAĞLANMA TEORİSİ ve EVRİMSEL DİN PSİKOLOJİSİisamveri.org/pdfdrg/D03296/2013_1/2013_1_KIRKPATRICK.pdf · 2015-09-08 · db 13/1 si 1, 2013 . 2 57-2 72 BAĞLANMA TEORİSİ ve

BAĞLANMA TEORİSİ ve EVRİMSEL DİN PSİKOLOJİSİ

DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 13 SAYI 1

db | 265

(çoğunlukla can sıkıcı şekilde) tecrübe etmişizdir. Başlangıçta keli-me işleme (word) ve istatiksel analiz (spss) için muhtemelen farklı programların gerektiğini farz etmeksizin kelime işleme (word) programınızın çalışma şekli ile pek çok bilgisayar davranışlarını açıklamaya çalışmak hata olurdu. Aynı şekilde dini inanç ve davra-nışı da içine alan insan psikolojisini sadece bağlanma sistemi açı-sından açıklama yapmaya çalışmak ta yanlış olur. Doğal açıklayıcı alanının ötesinde gelişen bağlanma teorisinden ziyade bağlanmanın muhtemelen dini etkileyen pek çok evrimleşmiş psikolojik sitemden sadece birisi olduğunu başlangıçta kabul etmek, çok fazla yolu daha hızlı bir şekilde kat etmemizi sağlayacaktır.

Öyleyse evrimsel psikoloji üzerine kurulmuş olan din psikoloji-sinin temel görevi “dini” olarak tanımlamayı seçtiğimiz düşünce ve davranışlara ve bunun nasıl meydana geldiğini açıklamaya rehber-lik eden evrimleşmiş psikolojik sistemleri tanımaktır. Bu özel sayıda örneklendirildiği gibi bağlanma sistemi, hatırı sayılır miktarda de-neysel destek almış olan pek çok özel hipotez için temel sağlayan bir sitemdir. Bağlanma ve din üzerine devam eden araştırmaları hayal kırıklığına uğratmayı asla istemiyorum, fakat çalışmaları dini inanç ve davranışlara da katkıda bulunan pek çok diğer evrimleşmiş psikolojik sistemler üzerine ilerletmenin de alan için çok faydalı olacağını önermek istiyorum.

Başka bir yerde (Kirkpatrick, 1999, 2005) özellikle işlevsel ola-rak farklı tür kişilerarası ilişkiler bağlamında bu konunun son dere-ce umut verici birkaç yönü hakkında düşüncelerimi, ana hatlarıyla açıkladım. Bowlby, bağlanmanın çok özel bir tür kişilerarası ilişki ile ilgili olduğunu vurgulamıştır. Tarihimiz, son derece sosyal türler olarak ele alındığında, eski insanların karşılaştıkları uyumsal sorun-ların pek çok türü, onların diğer insanlarla olan ilişkilerinin sonu-cunda ortaya çıkmıştır. Bu nedenle, evrimleşmiş psikolojimiz büyük oranda insanların üstesinden gelmesi gereken pek çok işlevsel ola-rak (bağlanmayı da içeren) farklı türlerde ki kişiler arası ilişkileri başarmak için tasarlanmıştır.

Örneğin, (diğer pek çok canlı türünde olduğu gibi) insanların genetik akrabayı tanıması ve ona karşı akraba olmayandan daha farklı bir şekilde davranması için bilişsel uyumlara sahip olması beklenmektedir. Hamilton’un (1964) gösterdiği gibi doğal seleksi-yon uyumları sıkı kapsayıcı uygunluk ölçütüne göre tasarlamakta-dır: O ölçüt ise, uyum için gen kodlarının seviyesinin (alternatif

Page 10: BAĞLANMA TEORİSİ ve EVRİMSEL DİN PSİKOLOJİSİisamveri.org/pdfdrg/D03296/2013_1/2013_1_KIRKPATRICK.pdf · 2015-09-08 · db 13/1 si 1, 2013 . 2 57-2 72 BAĞLANMA TEORİSİ ve

LEE A. KIRKPATRICK

DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 13 SAYI 1

266| db

tasarımlar için genlerle ilgili olarak) gelecek nesillerde daha fazla sayıda olmasıdır. Genlerin başka genlere üstün gelmesinin tek yolu başarılı şekilde tekrar çoğalacak kadar uzun yaşayan organizmalar inşa etmektir-bağlanma sistemi böyle bir uyum örneğidir- fakat bir diğer yol ise muhtemel benzer genlerin kopyalarını taşıyan diğer organizmalara faydalı olan şekillerde davranmaktır. Bu şekildeki akrabalık temelli fedakârlığın açık bir örneği elbette varlığı evrim-leşmiş bağlanma sistemi için gerekli olan ebeveyn bakıcılık sistemi-dir. Dini metinlerde ve topluluklarda basmakalıp olan ve birçok kişi tarafından onaylanmış gözleme sahip (Baba olarak Tanrı, Tanrı’nın Oğlu olarak İsa, “kız ve erkek kardeşler” olarak ibadet eden kişiler v.b. gibi) akrabalık dili haricinde akrabalık psikolojisi sistemlerinin diğer potansiyel rolleri din psikologları tarafından genellikle keşfe-dilmemiş durumdadır (örn. Batson, 1983). Bununla birlikte akraba-lık psikolojisi pek çok antropolojik dini görüşlerle önemli bir temas noktası oluşturmaktadır, bu antropolojik dini görüşlerde atalar hakkındaki inançlar gibi dünya dinlerindeki akrabalık algılarının önemi ve bu tür düşüncenin kültürel grupları bağlı işbirlikçi birim-lere dönüştürmedeki önemli rolü uzun süredir vurgulanmaktadır (örn. Crippen & Machalek, 1989).

Bununla birlikte yakın akrabalık dışında, genel olarak ne başka-larının refahı için yardım etmeye kendimizi mecbur hissederiz ne de onların bize yardım etmesini umarız. Akrabalık haricinde diğer pek çok sosyal işbirlikçi ilişkiler karşılıklı fedakârlığın evrimsel ilke-lerine dayanan gelişmiş bir sosyal değiş tokuş sistemi tarafından yönetilmektedir. Oysa Tanrı hakkındaki Hristiyan inançları bağlan-ma sisteminin işleyişini fazlasıyla yansıtabilir (örn. seni önemseyen ve seven, güvenli cennet ve sağlam temel sağlayan bir bağlanma figürü olarak Tanrı algısı), dünyanın dört bir yanındaki birçok dinin Tanrı’ları bağlanma figürlerine hiç benzememektedir. Bunun yerine onlar çoğunlukla insanlara faydası olan şeyler yapabilen sosyal de-ğiş tokuş ortakları olarak algılanmaktadır, bu değiş tokuşta, onlar insanlar için bir şeyler yapmakta, karşılık olarak inanlar da belirli şekillerde kurban sunmaktadırlar. (Burkert, 1996; Ridley,1996). (Bağlanma-temeline karşı olarak) Tanrı ile ilgili sosyal takas mantı-ğı bazı Hristiyan geleneklerde Tanrı’nın sevgisi ve desteğinin insa-nın yaptığı “iyi işlere” ve günahlardan pişmanlığa bağlı olduğuna dair inançta olduğu gibi çeşitli derecelerde bulunmaktadır. (Birey veya Tanrı ile olan özel bir ilişki hakkında inançlar ve muhakeme-nin diğer psikolojik sistemleri dışlayarak yalnızca bir psikolojik sis-

Page 11: BAĞLANMA TEORİSİ ve EVRİMSEL DİN PSİKOLOJİSİisamveri.org/pdfdrg/D03296/2013_1/2013_1_KIRKPATRICK.pdf · 2015-09-08 · db 13/1 si 1, 2013 . 2 57-2 72 BAĞLANMA TEORİSİ ve

BAĞLANMA TEORİSİ ve EVRİMSEL DİN PSİKOLOJİSİ

DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 13 SAYI 1

db | 267

tem gerektirmesi gerektiğine dair hiçbir neden olmadığına dikkat ediniz: Örneğin, genel olarak bir bağlanma figürü olarak işlevini yerine getiren bir ebeveyn yine de bir çocuğa evin etrafındaki işleri karşılık olarak yapma konusunda tolerans gösterebilir.)

Gelişmiş psikolojinin dini anlamak için açık ilgi ve önem verdiği diğer etki alanı, hangi insanların iç grup üyelerini dış grup üyele-rinden kolayca ayırt edebildiği ve onlara farklı şekilde davrandığını gibi konuları inceleyen koalisyon (birliktelik, işbirliği) psikolojisidir. Olumlu tarafından bakacak olursak, koalisyon psikolojisi dini grup-lar içerisinde ortak dayanışma ve fedakârlık için bir temel sağla-maktadır, olumsuz açıdan bakıldığında ise o, gruplar arası çatışma-ya temel teşkil etmektedir. Evrimsel psikoloji temelli bir koalisyon psikolojisi anlayışı dinin hem “önyargı yapma ve hem de önyargıyı kaldırma” yöntemleri gibi din psikolojisindeki bitmek tükenmek bilmeyen pek çok sorunun belirlenmesi için çok önemlidir (Allport, 1954, s.444). Deneysel bulgular, dini fundementalizmin dış grup önyargısı ile dinde güçlü bir koalisyon psikolojisi kapsamını geniş bir şekilde yansıtan fundementalist ideoloji fikri ile tutarlı olan din-darlığın diğer boyutlarına göre daha fazla ilişkili olduğunu göster-miştir (Laythe, Finkel, Bringle, & Kirkpatrick, 2002). Ayrıca, bağ-lanma sisteminin böyle bir koalisyonal düşüncede önemli bir rol oynadığı şüphelidir.

Din psikolojisini açıkça ilgilendiren soru, evrimleşmiş psikolojik yapımızı oluşturan pek çok özel bilişsel uyum alanları arasında do-ğal seleksiyon tarafından özellikle din için dizayn edilmiş bir ya da daha fazla sistem veya mekanizmaların olup olmadığıdır. Başka bir yerde bu olasılık hakkında şüphe duymak için sayısız neden açıkla-dım: Dindarlığın (veya onun herhangi bir özel yönünün) geçmişe ait ortamlarda–artan üretken başarı veya kapsamlı zindelik algısın-daki- uyumsal sorunları güvenilir bir şekilde çözdüğü ve bunu doğal seleksiyonun çok daha kolaylıkla bulabildiği daha basit tasarımlar-dan çok daha etkili bir şekilde yaptığına bir kimsenin ikna olmasını beklemek çok daha zordur (Kirkpatrick, 2006, 2008). Bağlanma teorisinin din psikolojisine uygulanması, dini başka amaçlar (bu olayda, genç çocuklar ile onların ilk bakıcıları arasında devam eden yakınlık) için gelişmiş bir sistemin evrimsel bir yan ürünü olarak kavramlaştırmak suretiyle dini uyum hipotezlerine alternatif bir örnek teşkil etmektedir. Elbette bu, dinin birey ve gruplar için çeşit-li şekillerde işlevsel ve faydalı olmadığı anlamına gelmiyor fakat o her zaman öyle olmasını zorunlu olarak beklemememiz gerektiği

Page 12: BAĞLANMA TEORİSİ ve EVRİMSEL DİN PSİKOLOJİSİisamveri.org/pdfdrg/D03296/2013_1/2013_1_KIRKPATRICK.pdf · 2015-09-08 · db 13/1 si 1, 2013 . 2 57-2 72 BAĞLANMA TEORİSİ ve

LEE A. KIRKPATRICK

DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 13 SAYI 1

268| db

anlamına geliyor (ki takibi ki öyledir).

Evrimsel Yaklaşımın Din Psikolojisine Yönelik

Diğer Sonuçları

Henüz gelişmiş çeşitli tartışmaların ötesinde, din psikolojisine yönelik bir evrimsel-psikolojik bakış açısı benimsemek başka tür psikoloji teorilerinin ötesinde farklı türde faydalar sunmaktadır. Bu bölümde alanın bazı çok önemli ve uzun süredir devam eden sorun-larını tespit etme ve yeniden çerçevelemede evrimsel psikolojinin sunduğu faydalı yöntemlerden bir kaçını ana hatlarıyla özetleyece-ğim (Ayrıntılı bilgi için basında Kirkpatrick’e bkz).

İlk olarak daha önce belirtildiği gibi bağlanma teorisinin güçlü yanlarından birisi, hem bağlanma (ve dinin) kuralcı yönlerini hem de bağlanma (ve dindeki) bireysel farklılıkları tek bir teorik yapı içerisinde açıklayabilme yeteneğidir. Dini pek çok farklı psikolojik sistemin bir yan ürünü olarak kavramlaştırmak bu analize bir kat-man eklemektedir: Oysa birey ve kültürlerin üzerindeki dini inanç ve davranıştaki ortaklıklar, iki tür kaynağa dayanabilen kültür ve bireyler arasındaki farklılıkların bir yan ürünü olarak ortaya çıkan evrensel-türler psikolojisi açısından anlaşılabilir. Öncelikle, bağ-lanma teorisi tarafından örneklendirildiği gibi herhangi bir özel evrimleşmiş sistem, bireyin nüfuz alanı ile ilgili tecrübelerinin bir sonucu olarak bazı tahmin edilebilir bireysel farklılık örnekleri üre-tecektir. Uzun süre bağlanma figürünün olmaması veya çokça tek-rarlanan güvenilmeyen bağlanma figürü tecrübesi, zamanla bağ-lanma-sistemi parametrelerinin yeninden ayarlanmasına yol açabi-lir ve bu şekilde (güvenli, sakıngan ve kaygılı/kararsız bağlanma biçimleri gibi) davranıştaki sabit bireysel farklılık örnekleri ile de-neyimde, sosyal zıtlaşma alanlarında, sosyal değiş tokuş düşüncele-rinde ve benzerlerindeki bireysel farklılıklar bu şahsi sistemlerin parametrelerinde ve ilişkili bireysel farklılık örneklerinde muhteme-len öngörülebilir değişikliklere neden olabilir. Yani, özel bir bireyin (veya kültürün) dini düşüncesi herhangi bir psikolojik sistemin yan ürünüdür ve temel oluşturan sistemden kaynaklanan bireysel farklı-lıklar muhtemelen belirli dindarlık boyutları ile birlikte yansıtılabi-lir. İkincisi, bireysel ve kültürel farklılıklar, bir bireyin ve kültürün dini inançlarını etkileyen çeşitli psikolojik sistemlerin göreceli sevi-yesini alternatif olarak yansıtabilir. Yani dini düşüncesi öncelikli olarak koalisyonal psikoloji –belki daha önce bahsedildiği üzere fundamentalist dinler) tarafından yönlendirilen insanlar ve kültür-

Page 13: BAĞLANMA TEORİSİ ve EVRİMSEL DİN PSİKOLOJİSİisamveri.org/pdfdrg/D03296/2013_1/2013_1_KIRKPATRICK.pdf · 2015-09-08 · db 13/1 si 1, 2013 . 2 57-2 72 BAĞLANMA TEORİSİ ve

BAĞLANMA TEORİSİ ve EVRİMSEL DİN PSİKOLOJİSİ

DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 13 SAYI 1

db | 269

ler, dini düşüncesi öncelikli olarak sosyal değiş tokuş ve bağlanma tarafından yönlendirilen insanlardan muhtemelen sistematik olarak farklılaşacaktır.

Aynı şekilde ikinci olarak, psikolojiyi çok sayıda işlevsel olarak uzmanlaşmış ve gelişmiş mekanizmalar olarak kavramlaştırmak, farklılıkların sadece betimleyici değil aynı zamanda işlevsel olarak önemli olduğu gerçeğine uygun olarak din ve maneviyatın türlerini ve farklılıklarını tanımlamak için doğal bir temel sunmaktadır. Ör-neğin bir kimse bireyleri duaya motive eden temel psikolojik sis-temler açısından bir dua türleri tipolojisi geliştirebilir: Bağlanma-temelli dua Tanrı’ya yakın hissetme veya destek ve korunma isteme çabalarını yansıtabilir; sosyal değiş tokuş düşüncesine dayanan dua istenilen iyiliklere karşılık olarak Tanrı’nın istediği veya umduğu şeyleri sağlama girişimlerini gerektirebilir. Üstünlük hiyerarşilerine göre çalışan bir bilişsel sisteme dayalı olan dua, temel olarak Tan-rı’nın büyüklüğü ve her şeye gücünün yettiğini kabul etmeye odak-lanabilir. Türleri analiz etmek için böyle bir işlevsel yaklaşım, sade-ce sınıflama için göreli olmayan bir temel sağlamakla kalmaz, aynı zamanda, özel çevresel koşulların (ve önceki paragrafta belirtildiği gibi bireysel farklılık örneklerinin) onları motive edebildiği veya artırabildiği gibi konu ile ilgili özel hipotezler üretmek için açık bir teorik temel de sunmaktadır.

Üçüncüsü, evrimsel-psikolojik yaklaşım dinin kendine özgü olup olmadığı hakkındaki çoktandır sorulan (fakat sıklıkla muğlak şekilde ifade edilen) sorunun çözümüne yönelik işlevsel bir yol sağlamaktadır: o ise, prensipte ister kendine özgü olsun ister olma-sın din, diğer sıradan süreçler veya olgu açısından tamamen açıkla-nabilir (daha fazla bilgi için bkz. Pargament, Magyar-Russell, & Murray-Swank, 2005). Evrimsel bir bakış açısıyla bu soru ya dinin (veya onun bazı yönlerinin) belirli bir biçimde bu amaçla tasarlan-mış bir uyum ürünü olduğu veya onun başka amaçlar için gelişmiş olan bir veya daha fazla sistemin bir yan ürünü olduğu şeklinde doğru bir şekilde yeni bir çerçeveye oturtulabilir. Benim de savun-duğum ikinci görüşe göre, din herhangi bir eşsiz, dini-özel bilişsel uyumları hesaba katmayarak (en azından prensipte) anlaşılabilme-lidir. Eğer bir kimse meseleyi bir veya daha fazla dini-özel bilişsel uyumların gelişimi açısından başarılı bir şekilde inceleseydi, yine de, cevap farklı olurdu.

Ve bağlantılı olarak dördüncüsü, burada özetlediğim evrimsel-

Page 14: BAĞLANMA TEORİSİ ve EVRİMSEL DİN PSİKOLOJİSİisamveri.org/pdfdrg/D03296/2013_1/2013_1_KIRKPATRICK.pdf · 2015-09-08 · db 13/1 si 1, 2013 . 2 57-2 72 BAĞLANMA TEORİSİ ve

LEE A. KIRKPATRICK

DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 13 SAYI 1

270| db

psikolojik yaklaşım her şeyden önce “din” ve “maneviyat” gibi te-rimleri tanımlamadaki nihayetsiz sorunlara yönelik anlayışlar sun-maktadır. Eğer bir kimse dini-özel bilişsel uyumların varlığını sa-vunmak isterse, böyle bir sistemin üretmek için tasarlandığı belirli tür düşünce, değer, tecrübe veya davranışları açık olarak belirte-bilmesi o kişinin kendi sorumluluğundadır: Bu belirli sonuçlar, işlevsel olarak, teorik temelli bir din tanıma hizmet etmektedir. Diğer yandan, eğer din doğal seleksiyon tarafından –kendine özgü olmayan- başka amaçlar için tasarlanmış çok sayıda gelişmiş siste-min bir yan ürünü olarak incelenirse, o zaman muhtemelen dine yönelik kesin bir tanımı kabul ettirmek için küçük bir adım olmuş olur, Ayrıca “dini” olarak isimlendirmeye meyilli olduğumuz her-hangi bir inanç ve davranış örneğinden dolayı şaşırmamalıyız, bir veya daha çok şekilde son derece benzermiş gibi görünen fakat çoğumuzun “dini” olarak kabul etmeyeceği fenomen örneklerini üretmek son derece kolaydır. Aslında, yüksek motivasyonlu bilim adamlarının dini olanı dini olmayandan açık bir şekilde ayırt eden tek genel bir din tanımı yapma konusun yüzyıllardır aciz olmaları gerçeği adaptasyoncu din hipotezlerine karşı, birçok yan ürün hipo-tezler lehine önemli bir tartışma oluşturmaktadır.

Sonuçlar

Maalesef, Bowlby’ın (1969) yayınından sonra farklı bir grup araştırmacının modern evrimsel psikoloji yöntemi ile yaptığı geniş araştırmalarla Bowlby’ın sonuçlarına etkili bir şekilde yeniden ula-şılması yaklaşık yirmi yıl sürdü. Bu araştırmacılar, insan psikolojisi-nin bedenin diğer organları gibi işlevsel olarak uzmanlaşmış meka-nizma ve sistemler açısından doğal şekilde düzenlenmiş olduğu, (psikolojik) bir sistemin nasıl çalıştığının anlaşılması ve sistemin neyi ve niçin yapmak için tasarlandığı hakkındaki anlayışla (en azından bir hipotezle) başlamanın değerli olduğu konularında Bowlby’ın değerlendirmelerine katıldılar. Kabul edilen bu genel perspektife göre, bağlanma teorisinin din psikolojisinin üzerine inşa edilebileceği sayısız evrimsel teoriden sadece birisi olduğu oldukça açıktır. Bu makalenin ilk kısmında iddia ettiğim gibi, bağlanma teorisinin başarılı ve uzun ömürlü olduğuna ikna olmamın tek ne-deni Bowlby’ın onu aslında doğru anlamasıdır. Önümüzdeki 20 yıl boyunca onun teorisinin din psikolojisine uygulanmasının aynı se-viyede güçlü kalıp kalmayacağını bilemeyiz. Bununla birlikte, pek çok eşit derecede “iyi fikir”lerin yanında bağlanma teorisinin de önemli bir role sahip olmayı sürdüreceği daha geniş bir evrimsel

Page 15: BAĞLANMA TEORİSİ ve EVRİMSEL DİN PSİKOLOJİSİisamveri.org/pdfdrg/D03296/2013_1/2013_1_KIRKPATRICK.pdf · 2015-09-08 · db 13/1 si 1, 2013 . 2 57-2 72 BAĞLANMA TEORİSİ ve

BAĞLANMA TEORİSİ ve EVRİMSEL DİN PSİKOLOJİSİ

DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 13 SAYI 1

db | 271

din psikolojisi için arayışa başlamayı önerdiğim için yeterince iyim-serim, şimdilik, daha ileri gelişmeyi beklemekteyim.

Kaynakça Allport, G. W. (1954). The nature of prejudice. Reading, MA: Addison-Wesley. Barrett, J. L. (2007). Cognitive science of religion: What is it and why is it? Religion

Compass, 1, 768–786. Batson, C. D. (1983). Sociobiology and the role of religion in promoting prosocial behav-

ior: An alternative view. Journal of Personality and Social Psychology, 45, 1380–1385.

Bowlby, J. (1969). Attachment and loss. Vol. 1. Attachment. New York, NY: Basic Books. Burkert, W. (1996). Creation Of The Sacred: Tracks Of Biology In Early Religions. Cam-

bridge, MA: Harvard University Press. Buss, D. M. (1995). Evolutionary psychology: A new paradigm for psychological science.

Psychological Inquiry, 6, 1–30. Cassidy, J., & Shaver, P. R. (Eds.). (2008). Handbook of attachment: Theory, research, and

clinical applications (2nd ed.). New York, NY: Guilford. Cosmides, L. & Tooby, J. (1987). From evolution to behavior: Evolutionary psychology

as the missing link. In J. Dupre (Ed.), The latest on the best: Essays on evolution and optimality (pp. 121–146). Cambridge, MA: MIT Press.

Crippen, T., & Machalek, R. (1989). The evolutionary foundations of the religious life. International Review of Sociology, 3, 61–84.

Granqvist, P., & Kirkpatrick, L. A. (2008). Attachment and religious representations and behavior. In J. Cassidy & P. R. Shaver (Eds.), Handbook of attachment: Theory, research, and clinical applications (2nd ed., pp. 906–933).New York, NY: Guil-ford.

Granqvist, P., & Kirkpatrick, L. A. (in press). Religion, spirituality, and attachment. In K. I. Pargament, J. Exline, & J. Jones. (Eds.), APA handbook of psychology, religion, and spirituality. Washington, DC: American Psychological Association.

Hamilton, W. D. (1964). The evolution of social behavior. Journal of Theoretical Biology, 7, 1–52.

Harlow, H. F. (1958). The nature of love. American Psychologist, 13, 673. Kirkpatrick, L. A. (1992). An attachment-theory approach to the psychology of religion.

The International Journal for the Psychology of Religion, 2, 3–28. ________, (1999). Toward an evolutionary psychology of religion. Journal of Personality,

67, 921–952. ________, (2005). Attachment, evolution, and the psychology of religion. New York, NY:

Guilford. ________, (2006). Religion is not an adaptation. In P. McNamara (Ed.), Where God and

science meet: How brain and evolutionary studies alter our understanding of reli-gion (Vol. 1, pp. 159–179). Westport, CT: Praeger Perspectives.

________, (2008). Religion is not an adaptation: Some fundamental issues and argu-ments. In R. Sosis, J. Bulbulia, E. Harris, C. Genet, R. Genet, & K. Wyman (Eds.), The evolution of religion: Studies, theories, and critiques (pp. 47–52). Santa Mar-garita, CA: Collins Foundation Press.

________, (2009). Between evolution and culture: Psychology at the nexus. In M. Schaller, S. J. Heine, A. Norenzayan, T. Yamagishi, & T. Kameda (Eds.), Evolution, culture, and the human mind (pp. 71–79). Mahwah, NJ: Erlbaum.

________, (in press). Evolutionary psychology: An emerging new foundation for the psychology of religion. In R. F. Paloutzian & C. L. Park (Eds.), Handbook of the

Page 16: BAĞLANMA TEORİSİ ve EVRİMSEL DİN PSİKOLOJİSİisamveri.org/pdfdrg/D03296/2013_1/2013_1_KIRKPATRICK.pdf · 2015-09-08 · db 13/1 si 1, 2013 . 2 57-2 72 BAĞLANMA TEORİSİ ve

LEE A. KIRKPATRICK

DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 13 SAYI 1

272| db

psychology of religion and spirituality (2nd ed.). New York, NY: Guilford. ________, & Shaver, P. R. (1990). Attachment theory and religion: Childhood attach-

ments, religious beliefs, and conversion. Journal for the Scientific Study of Reli-gion, 29, 315–334.

Laythe, B., Finkel, D., Bringle, R., & Kirkpatrick, L. A. (2002). Religious fundamentalism as a predictor of prejudice: A two-component model. Journal for the Scientific Study of Religion, 41, 623–635.

Lorenz, K. E. (1957). Der Kumpan in der Umvelt des Vogels [The nature of instinct]. In C. H. Shiller (Ed.), Instinctive behavior (pp. 129–175). New York, NY: Interna-tional Universities Press.

Pargament, K. I., Magyar-Russell, G. M., & Murray-Swank, N. A. (2005). The sacred and the search for significance: Religion as a unique process. Journal of Social Issues, 61, 665–687.

Ridley, M. (1996). The origins of virtue: Human instincts and the evolution of cooperation. New York, NY: Viking. Symons, D. (1987). If we’re all Darwinians, what’s the fuss about? In C. B. Crawford, M. F. Smith, & D. L. Krebs (Eds.), Sociobiology and psychology (pp. 121–146). Hillsdale, NJ: Erlbaum.

Tooby, J., & Cosmides, L. (1990). On the universality of human nature and the unique-ness of the individual: The role of genetics and adaptation. Journal of Personali-ty, 58, 17–67.

________, (1992). The psychological foundations of culture. In J. H. Barkow, L. Cos-mides, & J. Tooby (Eds.), The adapted mind (pp. 19–136). New York, NY: Oxford University Press.

Trivers, R. L. (1971). The evolution of reciprocal altruism. Quarterly Review of Biology, 46, 35–57.

________, (1972). Parental investment and sexual selection. In R. B. Campbell (Ed.), Sexual selection and the descent of man: 1871–1971 (pp. 136–179). Chicago, IL: Aldine.

________, (1974). Parent–offspring conflict. American Zoologist, 24, 249–264.