balik ve balikÇilikbalıkyağı ve balıkun fabrikasu dü törenlnı e İşletmeye açıld (*ı) et...

44
BALIK ve BALIKÇILIK • • . - rî w. İÇİNDEKİLER; Gıda ve Yağ Kaynağı Balıklar Dünya Balıkçılık Âlemi . Bir Fabrikamız İşletmeye Açıldı Burdur Gölünün Balıklandırılıııası 1 Profesyonel ve Amatör Balıkçılar Arasında . . . . 10 5 Arar'ın Marmara Gezisi 14 6 istanbul Balıkhanesinde Satılan Balık Fiatları . . . 22 7 ingilizce Balık ve Balıkçılık 37 KASIM 1954 ET ve BALIK KURUMU UMUM MÜDÜRLÜĞÜ TARAFINDAN NEŞREDİLİR.

Upload: others

Post on 04-Sep-2020

5 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: BALIK ve BALIKÇILIKBalıkyağı ve Balıkun Fabrikasu Dü Törenlnı e İşletmeye Açıld (*ı) Et ve Balı Kurumk u balıkyağ veı balıkun fabrikasu düı n Değirmendere' - deki

BAL IK ve BAL IKÇ IL IK

• •

. - rî w.

İ Ç İ N D E K İ L E R ; Gıda ve Yağ Kaynağı B a l ı k l a r

Dünya Ba l ıkç ı l ık  lemi .

Bir Fabr ikamız İş le tmeye Açı ld ı

Burdur Gölünün Ba l ık land ı r ı l ı ı ı as ı

1 Profesyonel ve Amatör Ba l ıkç ı l a r Aras ında . . . . 10

5 A r a r ' ı n M a r m a r a Gezisi 14

6 is tanbul Ba l ıkhanes inde Sat ı lan Ba l ık F i a t l a r ı . . . 22

7 ing i l i zce Bal ık ve Ba l ıkç ı l ı k 37

K A S I M 1 9 5 4

ET ve BALIK KURUMU UMUM MÜDÜRLÜĞÜ TARAFINDAN NEŞREDİLİR.

Page 2: BALIK ve BALIKÇILIKBalıkyağı ve Balıkun Fabrikasu Dü Törenlnı e İşletmeye Açıld (*ı) Et ve Balı Kurumk u balıkyağ veı balıkun fabrikasu düı n Değirmendere' - deki

ET ve BALIK KURUMU Ekrem C, Barias Umum Müdür

Bu sayıdaki yazı işlerini fiilen idare eden : Zeyat Krom

Kapak resmimiz Yugoslav balıkçılık uzmanı F A B İ A N GRUBİSİÇ tarafın-dan memleketimizde imal ettirilen Yugoslav tipi ıstakoz sepetlerinin

hazırlanmasına ait faaliyeti tespit etmektedir. (Foto: Rıdvan Tezel)

B A L I K ve B A L I K Ç I L I K : Yeni Valde Han, Kat 5, Yeni Postane karşısı, İstanbul. Tel. 24236.

Page 3: BALIK ve BALIKÇILIKBalıkyağı ve Balıkun Fabrikasu Dü Törenlnı e İşletmeye Açıld (*ı) Et ve Balı Kurumk u balıkyağ veı balıkun fabrikasu düı n Değirmendere' - deki

9

ET ¥e BALİK KURUMU TARAFINDAN HER AY NEŞREDİLİR

CİLT: II S A Y I : 11 K A S İ M 1954

Gıda ve Yağ Kaynağı Balıklar

Dr. HÜSEYİN PEKTAS

Kuzey memleketlerini ve Britanya adalarını ziyaret edenler, oralarda morina balığının, parçalar halinde yağda kızartılıp, İngilterede «chips» ismi verilen patatesle birlikte (fish and. chips) yenildiğini ve bu yemeğin, bu böl-genin bir spesialitesi olduğunu bilirler. Burada adı geçen «chips» İstanbul, da tanınan çips olmayıp, aşağı yukarı patates tavasının mukabilidir ve ba-lıkla birlikte bu iki gıda maddesinin istihlâki muazzam rakamlara erişecek derecededir. Harp yılları içinde ve gıda maddelerinin vesikaya tâbi bulun, duğu devrelerde Britanyalılarm istinat ettiği en mühim gıda maddesi deniz mahsulleri ve bilhassa morina balığı idi.

Filhakika morina, Gadus morrhua asırlardanberi bir gıda maddesi olarak Kuzey deniziyle Norveç ve Iskoçya sahillerinde muayyen mevsimler-de avlanmakta ve tuzlanmış veya kurutulmuş bir halde saklanarak bütün yıl boyunca istihlâk edilmektedir. Ancak 19 uncu asrın ikinci yarısında morina balıklarının, insan gıdası bakımından, proteinli bir gıda maddesi olmaktan gayrı bir vasfa daha malik olduğu anlaşılmıştır. Avlanan morinalar, tuzlanıp kurutulmak için temizlenip tasnife tâbi tutulduğu zaman, işe yaramıyan iç organları ile tuzlanıp kurutulmıya müsait olmıyan çok yağlı kısımları bir yığın haline getirilince, buradan bir nevi yağın sızmakta olduğu görülmüş

Page 4: BALIK ve BALIKÇILIKBalıkyağı ve Balıkun Fabrikasu Dü Törenlnı e İşletmeye Açıld (*ı) Et ve Balı Kurumk u balıkyağ veı balıkun fabrikasu düı n Değirmendere' - deki

ve bilâhare yağın bazı önemli tıbbî evsafa sahip olduğu anlaşılmıştır. 19 uncu asrın ikinci yarısında morina karaciğer yağında mevcut olduğu tecrübî ola-rak bulunan yüksek tıbbî evsaf, bugün çok iyi bildiğimiz vitaminlerin o za-man henüz anlaşılmamış olması dolayısiyle, muhtelif sebeplere ve bu arada yağın ihtiva ettiği iyot miktarına atfedilmişti. İçmek için en makbul balık, yağının taze bahklarm karaciğerinden istihraç edildiği göz önüne alınarak, yağın okside olmamış olmasının önemi anlaşılmış ve yağm tıbbî kıymetinin yağdaki doymamış yağ asitlerinin hususî konstrüksiyonunun bir tabii olduğu düşünülmüştü.

Sebebi ne olursa olsun, bu tecrübî buluşlar sayesinde sadece protein bakımından değiî ve fakat yağ bakımından da, su mahsullerinin insan bes-lenmesinde bir ehemmiyet taşıdığı anlaşılmış ve balıkçılığını geliştirmenin zarureti bir kerre daha tebarüz etmiştir.

Bugün bildiğimize göre balık karaciğer yağları, tabiatta malûm olan en zengin A ve D vitamini kaynaklarıdır ve bu vasıf lan dolayısiyle, bilhassa kuzey memleketlerinde, muazzam miktarlarda istihsal edilerek bütün dün-yaya dağılmakta ve her tarafta geniş istihlâk sahaları bulmaktadırlar. İçi-mini kolaylaştırmak için draje haline getirilmiş bir çok vitamin müstahzar-larının içinde doğrudan doğruya tabiî balık karaciğer yağları bulunmakta-dır. Bu kategorideki balık yağları arasında, morina karaciğer yağı (cod liver oil) en tanınmış olanı ise de memleketimiz sularında bol miktarda bulunan köpek balıklarının karaciğer yağları da, bunlardan aşağı kalmıya-cak evsaftadır. Türkiye sularında rastlanan köpek balıklarının karaciğer yağları henüz tam şekilde tetkik edilmemiş ise de, Mısırda yapılan bazı tetkiklerden, köpek balığı karaciğerlerindeki A . ve D. vitaminlerinin çok zengin olduğu anlaşılmaktadır.

Mısırda Birinci Fuat Hidrobioloji ve Balıkçılık Enstitüsünde yapılan son araştırmalara göre Kızıldenizdeki Ccırcharicıs cinsi balıklarda, karaciğer ağırlığının l/< 50 sinden fazlası yağlardan ileri gelmekte olup bu yağlar vi-tamin bakımından namlı morina karaciğer yağlarından üç misli daha zen-gin bulunmaktadır. (186.000 Enternasyonol Ünite). İ B R A H İ M A B O U S A M -R A (1) dan iktibas edilen aşağıdaki cedvelde, Kızıldenizde mebzul olarak bulunan köpek balıklarının karaciğer ağırlıkları, yağ miktarı ve yüzdeleri gösterilmiştir:

Balığın Cinsi Karaciğer Ağırlığı (Kg.) Yağ Miktarı (Kg.) % Yağ. Carcharías Trygon Carcharías

2.115 2.650 3.250

1.269 1.457 1.885

60 55 58

(1) IBRAHIM ABOU SAMRA. The Exploitation of the Egyptian Elasmobran-chi, Proceedings of the U. N. Scientific Conference on the Conservation and Utili-zation of Resources. 1949.. New York. U. A.

Page 5: BALIK ve BALIKÇILIKBalıkyağı ve Balıkun Fabrikasu Dü Törenlnı e İşletmeye Açıld (*ı) Et ve Balı Kurumk u balıkyağ veı balıkun fabrikasu düı n Değirmendere' - deki

Türk sularındaki köpek balıkları karaciğerinde de aynı vitamin zen-ginliğinin mevcut olduğundan şüphe etmeğe mahal olmadığı gibi bu konu. da yapılacak bir teşebbüs, meselâ İzmir ve İskenderun körfezlerinde ya-pılması düşünülen ve balıkçılarca temenni edilen köpek balığı mücadele-sine de hizmet edecektir. Buna ilâveten, Karadenizde mevcudiyeti bilinen ve son yıllarda Trabzondan itibaren batıya doğru yayılmakta olan iri istav-ritlerin karaciğerlerinin de vitamin bakımından çok zengin olduğunu zan. nettirecek emareler de ele geçmiş bulunuyor..

Balık yağlarının, direkt insan gıdası olarak, sadece vitamin noktayı nazarından önemli oldukları zannedilmemelidir. Filhakika, koku giderme (Deodorizasyon). hidrojenasyon ve yağ sertleştirme usulleri keşfedildik-ten sonra, balık yağlarının bu ameliyelere tabi tutularak, insanların doğru-dan doğruya yiyebileceği bir yağ haline getirilebilmesi mümkün olmuş, tur. Fakat aynı maksat için kullanılabilecek meselâ nebatî yağlar, daha u-cuza temin edilebilirse balık yağlarının hidrojenasyonunun bir nevi ikti-sadî israfa yol açacağı meydandadır. Buna mukabil balık yağları ve bilhassa balık karaciğer yağları -tabiî vitamin menbaı olarak kullanılan en yüksek kalitesinden arta kalan kısımlar, senayide geniş kullanış sahası bulmakta ve nebatî yağlardan çok yüksek fiyatlarla alıcı bulmaktadırlar. Bu gibi maksatlar için kullanılabileck bir yağı, %50 noksan fiyata temin edilebilen adî nebatî yağlar yerine, hidrojenasyon ve yağ sertleştirme müesseselerine sevketmek iktisaden hatalı bir hareket olur..

Okside olma kabiliyetleri yüksek olan balık yağları dericilikte ve bil-hassa güderi imâlinde kullanılmakta ve en iyi kalitede güderi, morina ba. lık yağı ile imâl edilmektedir. Bilindiği gibi güderi imâlinde kullanılmakta olan ham deri, koyun derişidir ve Türkiye, ham koyun derisi ihraç eden başlıca memleketlerden biridir. Dolayısiyle güderi sanayinin ham deriden sonra muhtaç olduğu ikinci esas madde de, yani okside olabilen balık yağ-ları da memleketimizde temin edilebildiği taktirde bu sanayi kolunun in-kişafı için memleketimizde her şey olacaktır demektir. Bugünkü durumda, memleketimiz yağla dibağlanmış güderiyi yabancı memleketlerden ithal et-mekte ve buııa mukabil o memleketlere ham koyun derisi ihraç etmekte-dir.. Bu mülâhazalar, Türkiyede bir balık yağı sanayinin kurulmasını zarurî kılmaktadır.. Fakat, bu noktada daha ileriye gitmeden, balık yağlarının muh-telif sınıf ve cinsleri hakkında bir az tafsilât vermek gerekiyor.

Bazan genel yağ sınıfına ithal edilen madenî yağlar bir tarafa bırakı-lırsa, biz yağlan menşe itibariyle hayvanî ve nebatî olmak üzre iki katego-riye ayırabilirz. Bunlardan hayvanî yağlar, kara hayvanları ve su hayvan-larından çıkarılan yağlar diye tekrar iki büyük gruba ayrılır. Su hayvan-larının yağları, hayvanın vücudünde bulunduğu yere göre de tekrar bir tasnife uğrar. Zira su hayvanlarında (deniz memelileri dahil) yağ, hayvanın

Page 6: BALIK ve BALIKÇILIKBalıkyağı ve Balıkun Fabrikasu Dü Törenlnı e İşletmeye Açıld (*ı) Et ve Balı Kurumk u balıkyağ veı balıkun fabrikasu düı n Değirmendere' - deki

ya cilt altında veya adale arasında veya nihayet karaciğerinde bulunur. Cilt altında ve adale arasındaki yağlara umumiyetle her türlü balıkta, az veya çok miktarlarda tesadüf etmek mümkündür. Bu nevi yağlar, balığın beslenme, sine ve içinde yaşadığı suyun suhunetine göre mevsimlik miktar değişimle-rine uğrar. Balıklar umumiyetle ilkbaharda çok yağsız bir hale geçerler yam çirozlaşırlar.. Buna mukabil yazı takip eden aylarda balıklar umumi, yetle yağlanmak ve kış aylarında kendilerini muhitin düşük suhunetine karşı koruyacak ve yaşamalarını temin edecek yağ stoklarını meydana ge-tirmektedirler. Bazı balık cinslerinde, muayyen mevsimlerde, mecmu yağ miktarı, balık ağırlığının % 25.30 unu bulmakta, diğer bazı mevsimlerde ise aynı balıktaki yağ yüzdesi %3 e kadar düşmektedir. Bilhassa yağı için avlanan ve bir deniz memelisi olan balinalarda, cilt altında muazzam yağ stoklarının mevcut olduğu ve balıkçıların gemide derhal bu yağı istihraç ederek, işe yaramıyan kısımları denize attıkları ve bu şekilde lüzumsuz bir yükten kurtuldukları bir hakikattir. Fakat, son zamanlara kadar etinden istifade edilmiyen balinaların şimdi etinden ve proteininden de istifadeye başlanmıştır.

Bizim sularımızda, şimdiye kadar bilhassa yağı için avlanan sadece bir cins deniz canlısı vardır ki o da yunus balıklarıdır. Yunuslardan çıkarılan yağlar teorik evsaf bakımından diğer balık yağlarına benzer, yani ihtiva ettiği doymamış yağ asidi strüktürünün tesiri altında kolayca okside olabi-lir. Fakat yazarın şahsî müşahede ve tecrübesine göre, bu yağın istihracı çok iptidaî usullerle yapılmakta ve dolayısiyle, elde edilen yağın bir kısmı daha istihsal anında okside olmaktadır. Bu keyfiyet yağın kalitesinin bo-zulmasına, renginin koyulaşmasına ve değerinin düşmesine yol açar. Bazı şahıslar, belkido bu bozulan evsafı düzeltmek gayesiyle, .yani rengi açmak emeliyle-, yağa kaba, renksiz madenî yağlar ve muhtemelen parafin katmak-tadırlar. Bu tağşiş, yağı büsbütün bozmakta ve hemen hemen işe yaramaz bir hale getirmektedir. Adı geçen tağşiş ameliyesiyle görünüş temin edil-miş, fakat yağ eskisinden de daha fena bir kaliteye düşmüş olur ki bu, ya kimyevî analizle veya senayide kullanış esnasında tamiri imkânsız güçlükle-rin doğmasiyle kendini gösterir. Hasılı bu nevi tağşişlerle, evsaf mükemmel-leştirilmiş değil bil'akis bozulmuş olur.

Şu halde, su servetlerimizden hakkiyle istifadeye yol açacak progra-mımızda, balık yağı istihsalinin de ele alınması ve fennî şekilde çalışacak bir imalâthanenin veya fabrikanın kurulmasının temini zaruridir. Dolayı-siyle, Trabzonda bu maksat için kurulmakta olan balık yağı ve balık unu fabrikasını, bu serveti kıymetlendirebilecek müsbet bir adım olarak karşı-lıyor ve memleket için semereli olmasını temenni ediyoruz,

Page 7: BALIK ve BALIKÇILIKBalıkyağı ve Balıkun Fabrikasu Dü Törenlnı e İşletmeye Açıld (*ı) Et ve Balı Kurumk u balıkyağ veı balıkun fabrikasu düı n Değirmendere' - deki

Dünya Balıkçılık Âlemi Memlekette:

•k Et ve Balık Kurumu Umum Müdürü EKREM C. B A R L A S , Beyşe-hir gölündeki balık neslinin islâhı, balıkların üretilmesi ve artan istihsalin ihracı mevzuunda tetkikler yapmak üzre beraberinde Prof. Dr. KOSSWİG, Dr. NÜMANN, Dr. FETHİ A K Ş İ R A Y olduğu halde Konyaya gitmiştir. Sa-yın Umum Müdür, Konya mebusları ve Konya valisiyle yaptığı tetkikleri bi-tirerek Ankaraya dönmüştür.

^ Geçen sayımızda Almanyaya gitmiş olduğunu haber verdiğimiz sa-tın alma heyeti, balıklara tevzi edilmek üzre, külliyetli miktarda balık ağı ipliği ve dizel deniz motörleri mübayaa etmiştir. Bu malzeme bir kaç ay zar-fında gelecek ve ihtiyaç erbabına tevzi edilecektir.

«Arar» balıkçılık araştırma gemisi 11-14 Kasım 1954 tarihleri arasın-da Marmarada bir tetkik seyyahatine çıkmıştır. Norveçli uzman O L A V AASEN'in de katıldığı bu tetkik seyyahatinde, 19 istasyonda su ve plânkton nümunesi alınmış, 500 millik seyir rotası boyunca, denizin dibi, Asdic iskandil cihaziyle fasılasız bir şekilde taranmıştır.

-fa Bazı İsviçre firmaları, memleketimizden canlı ve bol miktarda İsta-koz satın almak istediklerini bildirmişlerdir. Bu firmalar İstakozları uçakla nakletmeği tasarlamaktadırlar.

Hariçte:

•fc Norveçien gelen haberlere nazaran balık artıkları, plâstik maddeler senayiinde kullanılmağa başlanmıştır. Yapılan istatistiklere nazaran adı ge-çen memlekette senevi 30.000 tonluk balık artığı, israf edilmekte idi. Diğer taraftan 5 ton artıktan 1 ton toz halinde iptidaî madde elde edilmektedir. Plâs. tik senayiinde protein maddelerinin kullanılmasında yegâne mahzur, bu plâs-tiklerin fazla miktarda su massetmesi idi. Halbuki balık proteinlerindeki mo-leküllerin bazı gruplarını substitüe ederek su çekmesi de önlenmiş bulunmak-tadır.

İsveçte yapılmakta olan son araştırmalar neticesinde, konserve se-nayiinde inkilâp yaratacak istidatta yeni bir buluş kaydedilmiştir. Bugüne kadar kullanılmakta olan su buharı yerine, sıcak havanın kullanılması kon-serve tekniğinde bazı kolaylıklar hâsıl etmiştir. Kullanılmasına başlanmış olan yeni bir makine, 400 gramlık kutulardan 10,000 tanesini bir saat zarfın-da isterlize edebilmektedir. Beyan edildiğine göre bu sürat, sıcak hava kul-lanılmasiyle mümkün olmuştur. Yapılan lezzet ve çeşni araştırmaları da, mü-kemmel denebilecek neticeler vermiştir. Isıtmadan da tasarruf edilmiş oldu-ğundan bu usulün birdenbire revaç göreceğinden şüphe edilmemektedir.

Page 8: BALIK ve BALIKÇILIKBalıkyağı ve Balıkun Fabrikasu Dü Törenlnı e İşletmeye Açıld (*ı) Et ve Balı Kurumk u balıkyağ veı balıkun fabrikasu düı n Değirmendere' - deki

Balıkyağı ve Balıkunu Fabrikası Dün Törenle

İşletmeye Açıldı (*) Et ve Balık K u r u m u balıkyağı ve balıkunu fabrikası dün Değirmendere ' -

deki binasında yapılan bir törenle işletmeye açılmıştır. Törende vali, millet-vekillerimizden E M R U L L A H N U T K U , belediye reisi, banka müdürleri, Mmtaka Ticaret müdürü, Denizcilik Bankası ve Gümrük müdürleri, merkez tabibi, Ticaret odası reisi, Et ve Balık K u r u m u şefi, balık avlama tesisleriyle ilgili zevat hazır bulunmuştur.

Y . Mühendis O R H A N Ç I R A Ğ A N nutkunda ezcümle şunları söylemiştir: " — Kurumumuzun kuruluş kararnamesiyle tayin edilen en mühim va -

zifelerinden biri balık müstahsilinin kalkındırılmasıdır. Bir taraftan soğuk depolar tesisi ve soğuk hava kamyonları, gemileri ve trenleri işletme sure-tiyle balığa daha geniş bir istihlâk pazarı yaratılırken müstahsile av gemileri ve ev malzemesi tevzii suretiyle istihsal teşvik edilmekte, diğer taraftan araş-tırma gemileriyle ve bu gemilerdeki balık mevkii ve miktarını gösteren A s -dic gibi modern bir cihazla yapılan hidrobiolojik araştırmalarla Kurumumuz: memleketimizde modern balıkçılığın ilk adımlarını atmış bulunmaktadır.

Geçen sene istihsal olunan balık yağının ihraç edilmemiş olunması do -layısiyle yunus avcısının müşkül durumda kaldığını göz önüne alan Kuru-mumuz, bu tesisi işletmiye açmakla Karadeniz balıkçılığının en mühim da-valarından birini halletmek yoluna girmiş bulunmaktadır.

Bu tesiste saatte 1 ton yunus işlenerek balıkyağı ve balıkunu istihsal edilecektir. Yakında yunus derisini ve kemiğini de kıymetlendirmeğe baş-lıyacağız.

Balıkununun terkibinde % 70 - 75 protein bulunması ve bu proteinin gerek biolojik değerinin yüksek ve gerek, hazmedilebilme kabiliyetinin fazla oluşu dolayısiyle hayvanlar için mükemmel bir gıda teşkil etmektedir. Bi l -hassa inek ve koyunların sütünü arttırmak, piliç ve domuzları beslemek ga-yesiyle bi lûmum ileri memleketlerde kullanılmaktadır.

Balıkyağımn da başlıca kullanıldığı sanayi şubeleri olan nebatî yağ, sa-bun, boya sanayilerinin memleketimizde henüz yeni yeni modern bir şekle girmekte olduğu gözönünde buulndurulursa, yakın istikbalde balıkyağı için de dahilî istihlâk miktarının artacağı muhakkaktır.

Gerek balıkunu gerekse balıkyağı için geniş bir haricî piyasa mevcuttur. Dünyada senede takriben 25 milyon ton balık istihsal edilmekte ve bunun % 42 sinden yani 3,5 milyon ton balıktan balıkunu ve balıkyağı istihsal olun-maktadır.

Memleketimizde de bu küçük tesisimizle aynı hayırlı inkişafın başlama-sını ümit eder kıymetli valimizden tesisimizi işletmiye açmasını istirham ederim.

(*) Trabzon gazetesinin 16 Kasım tarihli sayısından iktibas edilmiştir.

Page 9: BALIK ve BALIKÇILIKBalıkyağı ve Balıkun Fabrikasu Dü Törenlnı e İşletmeye Açıld (*ı) Et ve Balı Kurumk u balıkyağ veı balıkun fabrikasu düı n Değirmendere' - deki

Burdur Gölünün Balıklandırılması Teşebbüsü

istanbul Üniversitesine bağlı olan Hidrobioloji Araştırma Enstitüsünün başlıca vazifeleri arasında Türk balıkçılığının kalkındırılması mevzuu da bulunmaktadır. Türk balıkçılığı birinci derecede denizlerde icra edilirse de Türkiye göllerinin senelik istihsalinin 5.000 ton kadar olduğu unutulmama-lıdır.

Türkiye göllerinden elde edilen istihsalin iki yol vasıtasiyle bir hayli arttırılabileceğiııe şüphe yoktur. Bunların birisi daha modern âletlerle ve il-mî bir kontrol ile balık avının kuvvetlendirilmesi, ikincisi ise bu iş için mü-sait olan göllerin balıklandırılması'dır.

Enstitü tarafından balıksız göllerin balıklandırılması meselesi ciddî su-rette ele alınmış ve dört sene evvel Ankara civarında bulunan Moğan gölü-nün sazanlarla zenginleştirilmesi muvaffakiyetle bitirilmiştir.

Anadolu'nun bazı gölleri tuzlu olduklarından, ya hiç balık ihtiva etmez ve yahutta ancak iktisadî ehemmiyeti olmıyan veyahut küçük kalan balık-ların hayat sahasını teşkil ederler. Bu meyanda birinci sırada Burdur gölü gelmektedir. Burdur gölünde milyonlarca fert halinde ve olsa olsa 6 sm. uzunluğunda bir balık olan sazancıklarm yaşamakta olması bu gölde de ha. yatın mümkün olduğunu ispat eder.

Normal olarak bir gölün küçük balıkları, büyük balıkların gıdasını teş. kil eder. Burdur gölünde ise böyle büyük bir balık nev'i yoktur. Bunun se-bebi göl suyunun tuz muhteviyatıdır.

Daha ziyads sodyum klortir yani âdi sofra tuzunu havi olan diğer acı su. ların aksine olarak Burdur gölünün suyu bilhassa İngiliz tuzu (sodium sül-fat ve magnezyum sülfat) da ihtiva etmektedir. Mezkûr tuzların yüksek konsantrasyonundan dolayı Burdur gölü ancak mah. dut adette bir kaç balık nev'ine müsait hayat şartlarını temin eder. Anadolu', nun. iç sularında yaşamakta olan büyük balık nevilerinin hiç birisi bu tuz konsantrasyonuna mütehammil değildir.

Burdur gölünün balıklandırılması meselesi ele alındığı zaman mesele evvelâ bir kere bu göldeki hayat şartlarına mütehammil bir nev'in bulunma-sı idi. Hayat şartları mefhumu yalnız gölün tuzluluğunu kastetmez, aynı za-

Page 10: BALIK ve BALIKÇILIKBalıkyağı ve Balıkun Fabrikasu Dü Törenlnı e İşletmeye Açıld (*ı) Et ve Balı Kurumk u balıkyağ veı balıkun fabrikasu düı n Değirmendere' - deki

manda gölün bir senelik devrinde gösterdiği suhunet tahavvülâtı ve ihtiva ettiği oksijen miktarı da bu bakımdan mühim bir rol oynar.

Enstitü tarafından bir senedenberi yapılan araştırmalar neticesinde gö-lün dibindeki suhunetin en soğuk zamanda dahi -¡-8 °C derecesinde olduğu ve daima oksijen ihtiva ettiği tesbit edilmiştir. Ayrıca, göldeki besleyici tuz-ların miktarı ölçülmüş, göl suyunda yaşıyan ve yukarıda zikredilen sazancık balıklarının gıdası olan mikroskopik cesamette organizmaların miktarı da araştırılmıştır. Bütün bu malûmat toplandıktan sonra hangi balık nev'inin göle atılabileceği mevzuuna geçilebilmiş ve bu husustaki araştırmalara Bal-talimandaki Hidrobioloji Araştırma Enstitüsünde başlanılmıştır.

Burdur gölünden damacanalarla su nümuneleri Enstitüye getirilmiş ve orada yetiştirilmesi düşünülen ve atılabilecek balık nev'i üzerinde tetkikat yapılmıştır. Müsbet netice vereceğini ümit ettiğimiz balığın vatanı Filistin ve Suriye olduğundan henüz Türkçe bir ismi yoktur; ilimde bu balıklara Tilapia denilir (Şekil: 1).

Tilapia'lar meselâ: Ürdün nehrinde ve Tiberas gölünde en kıymetli sof-ra balığı telâkki edilir. Boyları 20 sm kadar olup ağırlıkları 250 - 300 gram-dır.

Tilapia balığının en enteresan tarafı üreme şeklidir. Dişi balık kendi aç-tığı bir çukurda iri cüsseli yumurtaları bıraktıktan sonra yumurtalar erkek balık tarafından ilkah edilir. İlkah edilen yumurtalar ananın ağzından ba-banın ağzına bir kaç defa mübadele edilerek yer değiştirir. Nihayet ana ba-lık yumurtaları ağzında kuluçkaya yatar, yavrular yumurtadan çıktıktan sonra dahi tehlike anında analarının ağzında emin bir sığmak bulurlar. A n . cak bir hayli büyüdükten sonra kendi başına yaşamıya başlarlar.

Tikpia'lar bu yavru bakımı dolayısile fazla olan bir zürriyet meydana getiremiyorlarsa da küçük balıklar reşit bir halde müstakil hayata başladık-larından diğer balık yavruları için en tehlikeli zaman atlatılmış bulunuyor.

Tilapia'lar Enstitüde Burdur suyuna konulmuş bu suda haftalarca yaşa-

Page 11: BALIK ve BALIKÇILIKBalıkyağı ve Balıkun Fabrikasu Dü Törenlnı e İşletmeye Açıld (*ı) Et ve Balı Kurumk u balıkyağ veı balıkun fabrikasu düı n Değirmendere' - deki

dıkları ve normal bir şekilde beslendikleri tespit edilmiştir. Kışın bir kaç hafta + 5 ile + 8 derecelerde yaşatılabildikten sonra bu balıklarla Burdur gölünde bir balıklandırma tecrübesinin yapılması cihetine gidilmiştir.

Son atlatılacak güçlük balıkların en kısa bir zamanda Burdur 'a gönde-rilmesi idi. Bu problem de halledilerek balıkların bir uçakla İstanbul'dan İs-parta'ya gönderilmesi mümkün kılınmıştır.

Bu suretle 10 tenekede nakledilen balıklar 21 Ağustos'ta merasimle gö -le bırakılmıştır (Şekil — 2) . Suya alıştırmak maksadı ile balıklar evvelâ yü -zer bir havuza konulmuş ve bu havuz müsait bir yere çekilerek balıklar gö-

Şekil 2 — Burdur gölünün balıklandırılmasmdan bir intiba (Foto: Cafer Türkmen)

le tevdi edilmiştii". Sayın Burdur Valisinin merasimde irat ettiği nutkunda belirttiği gibi bu ilk teşebbüsün muvaffakiyetle neticelenmesinin bundan sonraki teşebbüslere de bir teşvik olacağını ümit ediyoruz.

Page 12: BALIK ve BALIKÇILIKBalıkyağı ve Balıkun Fabrikasu Dü Törenlnı e İşletmeye Açıld (*ı) Et ve Balı Kurumk u balıkyağ veı balıkun fabrikasu düı n Değirmendere' - deki

^P^'J^W rj.

Balıkçı RIZA VURAL'ın Sandalında

Bugünlerde balıkçılarla mülâkat yapmak istiyen bir muharrir için on-ları ele geçirmek kolay bir iş değildir. Nitekim balıkçı R I Z A Efendinin bir haftadır peşindeyim. Bir türlü ele geçmiyor. Artık sabahları Bebek rıhtı-mında nöbet tutmağa başladım. Kimbilir nerelerdedir. Bu sabah da yine ümi-dimi kesmek üzre idim. Bir de baktım Rumelihisarından doğru geliyor. "Be-reketli olsun", diye aşinalık ettim. Derhal sandalını siya ederek, kenara ya-naştı.

"— Atla beyim atla, 63 numaranın denizini yemiyelim", diyerek beni sandala aldı. Tenekelerde balık dolu. Bir de iri kıyım İstakoz, hareketsiz yatıyor. Naylon oltaya basmıyayım diye itinalı bir şekilde, sandalın içinde yürüyerek başa geçtim.

Balıkçı R I Z A Efendi benim ilk balıkçılık hocamdı. Ondan kıl olta örme-sini, balıkçı düğümlerinin çeşidini öğrendim. Yani bende epey hakkı vardır. Bu sabah da tıpkı Kuzey kutbuna gidecek şekilde giyinmiş. Bebek koyunda-ki fenerin hizasını bulduk. " — Bey, diyor, sor bakalım, yoksa beni imti-han mı edeceksin?"

"— Amma yaptın yahu, imtihan etmek lazımsa, senin beni etmen lâzım. Benim maksadını, sadece bizim mecmua için bir röportaj yapmak. Sen olta-larını düzelte dur. Hem de benim suallerime cevap ver. Evvelâ istersen Ro-manya'dan burada gelişinden başlıyalım."

"— Türkiyeye 1924 senesinde muhaceret ettik. 1320 doğumluyum. Ba-bam, amcam, hattâ dedem hepsi balıkçı idiler. 25 senedenberi balıkçılık ya-pıyorum. Her nevi balık tutarım. Mevsimine göre. Malûm ya, her mevsimin kendine göre rağbette olan balığı vardır. Mevsim balığı yağlıdır, lezzetlidir. Aynı zamanda fazla para da getirir."

"— Tuttuğun balıklar içinde hangisini daima tutmağı tercih edersin?" " — İstakoz ve pisi balığı üzerine mütehassısım diyebilirim. Pisi balığını

herkes tutamaz. B u balık fanyalı ağ ile tutulur. İstakozun da bildiğiniz gibi

Page 13: BALIK ve BALIKÇILIKBalıkyağı ve Balıkun Fabrikasu Dü Törenlnı e İşletmeye Açıld (*ı) Et ve Balı Kurumk u balıkyağ veı balıkun fabrikasu düı n Değirmendere' - deki

11 -

sepetleri vardır. Bu ikisi çok iyi para getirir. Bu maksatla, Boğazın bazı yer-lerine ağ v e sepetlerimi atarım. B u yerleri pek herkes bilmez. Meselâ Kır -mızı Yalının (* ) önünde herkes ağ atar. İstakoz tutamaz. Halbuki ben attı-ğım zaman, aşağı yukarı bir şeyler çıkarırım."

" — Peki bu yerleri kimden öğrendin?"

Şekil 1 — "Atla beyim atla, 63 numaranın denizini yemiyelim!"

" — Eski balıkçılardan sora sora. Sonra dedim ya, 25 . 30 senedenberi, ara vermeden, her gün tecrübe ede ede buraları bulmuşumdur. Meselâ Ana-doluhisariyla bi lmem hangi yalının hizasını buldun mu, orada malûm olan bir taşın civarına sepetini atarsın. Ertesi sabah, Allah ne verdiyse, bir kaç parça gelir. Bu yerleri başkasına söylersen, onlar da atarlar. O zaman bize bir şey kalmaz."

" — İstakoza an bahsettin de aklıma geldi. İstakoz tutma mevsimi var mı-d ı r ? "

" — Senenin her mevsiminde tutulur. Ancak onlar da uskumru gibi, Marttan itibaren yukarı akar. Ağustostan sonra da, aşağıya akmağa başlar. Bir de yerleşmiş olan İstakozlar vardır. Yerliler taşlara yerleşir. Orada ka-lır. İstakoz iyi para getirdiği için, insan, Marmarada sadece istakozculuk yapsa geçinir."

(* ) Eskiden mevcut olan ve son zamanlarda yıkılan bu yalı, meşhur bir avlama yeridir. Bugün biJe, "Kırmızı Yalının önünde iskorpit tuttum" kabilinden lâflar edilir.

Page 14: BALIK ve BALIKÇILIKBalıkyağı ve Balıkun Fabrikasu Dü Törenlnı e İşletmeye Açıld (*ı) Et ve Balı Kurumk u balıkyağ veı balıkun fabrikasu düı n Değirmendere' - deki

— 12 —

İstakozların boşaldığından bahsederler. Sen ne dersin?" " — Mehtapta ekseriya içleri boşalır. Çünkü yem bulamaz. Halbuki ka-

ranlıkta bulunduğu taşın kenarına gizlenerek, avını kolayca yakalar. Çünkü yanma yaklaşan balık hareket ederken yakamoz yapacağından derhal onu görür ve yakalar. Mehtapta aç kalmasının bir başka sebebi de, yem havala. mr (yükselir). İstakoz da dipte dolaştığı için, aç kalır. Sonra bazı kimseler İstakozu pişirmesini bilmezler. Soğuk suya atarak kaynatırlar. Bu esnada içi dolu ise bile, boşalır. Halbuki suyu kaynatıp, içine İstakozu, evvelâ kuyruk kısmından başlıyarak sokacak olursanız içi boşalmadan haşlanmış olur."

Bu esnada seyirtme oltalarını yerleştiriyordu. Bir kısmını mazgallamış ve parlatmıştı. Çok dikkatli baktığımı görerek;

" — Zokalarım da iyi iş görür. Meselâ şu üçü de palamut içindir. Hepsi-nin gördüğü iş başka. Eskiden meşhur kalıpçılar vardı. Bunlar tecrübelerine dayanarak çeşitli kalıplar yaparlardı. Meselâ Ahırkapı'daki BAHRİYELİ AHMED'in kalıpları daima aranırdı. Bazan da daha eskiden yaşamış olan kalıpçıların eserlerini toplarlar. Bizim Bebekli ANGELİ'nin gayet güzel pa-lamut kalıpları vardır. Bunların beherini üç sarı altın liraya aldığını söyler. Satın almak için epeyi ısrar ettim. Bir türlü satmadı. Bu size gösterdiklerim BEYLERBEYLI'nin zoka kalıbiyle dökülmüştür. BEYLERBEYLİ'nin kalı. bı deyince bütün balıkçılar bilir. Şu zoka iyi iş gördüğünden dolayı daima onu kullanırım.»

"— Acaba uskumrular Marmarada nerelere gidiyorlar? Balıkçılar bu hususta ne düşünüyorlar?"

"r— Ben askerliğimi Tekirdağda yaptım. K u m Bağı ile Marmara adası arasında dip çamurluktur. Tecrübeli balıkçılar, uskumrunun burada, çamur, luğa yatarak, kışı geçirdiğini ve yumurtladığım söylerler. Nihayet ilkbahar, da, beslenmek için Karadenize çıkarlar. Biz de Boğazda bol bol balık tutarız. Kışın en çok para getiren balık uskumrudur. Geçen sene, bereket versin, hamsiden epeyi para' kazandık.»

" — Sadece Boğazda mı balık tutarsın?" " — Hayır. Sardalya için Marmaraya çıkarım. Marmarada, Bandırma,

Çanakkale iyi balık avlama yerleridir. Karadeniz her zaman, balık vermez. Tam balığa çıkacağın sırada hava patlar. Çıkamazsın. Halbuki, Bandırma, Çanakkale, Geliboluda istediğin zaman balık tutarsın." ,' "—: İyi takımın var. mı? "

" — Bütün takımlarım tamamdır. Bir de takma motörüm var. Artık bu-gün mötörsüz balıkçı olmaz; çünkü herkeste var. Kürekle balığa gitmenin modası geçti. Sen gideyim dersen bile, herkes işini bitirir döner. Sonra tu-tulan balığı bozulmadan şehre getirmek de lâzımdır."

"— RIZA Efendi mesleğinden memnun musun?" " — Çok memnunum. Belki de daha kârlı olan işler teklif ettiler. Kabul

Page 15: BALIK ve BALIKÇILIKBalıkyağı ve Balıkun Fabrikasu Dü Törenlnı e İşletmeye Açıld (*ı) Et ve Balı Kurumk u balıkyağ veı balıkun fabrikasu düı n Değirmendere' - deki

- 13 —

etmedim. Dedim ya bizim meslekte ne karışan vardır ne de görüşen. Serbest meslektir. İstediğin gibi hareket edersin.»

" — Peki ya büyük bir piyango isabet ederse? " " — Bak o zaman iş değişir. İşi büyütürüm. Gırgır takımı ve motor alı-

rım. Böyle bir takım düzebilmek için, en aşağı 50 bin lira lâzım." " — Şayet para artsaydı, dalyan kurmak istemez misin?" " — Dalyaneılıkta mühim olan yerdir. Bugüne kadar en iyi yerler tutul-

muştur. Meselâ Bebekteki dalyan fazla iş yapmaz. Halbuki Beykozdaki dal-yanda senede en az 30 - 40 bin liralık balık tutulur. Peki sizin oltalar duru-yor m u ? "

" — Pek meşgul olduğum yok. Evde duruyor. Biliyorsun son senelerde balığa hiç çıktığım yok. Belki de naftalinlenmediği için güve yemiştir."

" — Karşıda, Kandillide M U A M M E R Bey vardır. Onun takımları meş. hurdur. Manyat bile çevirir. Motörleri, her şeyi tamamdır. Kendisi mercan balığı üzerine Istanbulda meşhurdur. Bir eşi daha yoktur. Boğazda nerede mercan balığı tutulduğunu bilir. Bazan böyle meraklı amatörler de çıkıyor."

" — Bu sene balık bol olacak mı? " " — Bey oııu Allah bilir. Havası olursa balık bol yapar. Bu sene Kara-

denizde uskumru daha görünmedi. Halbuki geçen sene bu zamanlar Boğaza girmişti. Gırgırlarla bol bol tutuluyordu. Hiç bir zaman şu balık bu sene bol tutulacak denemez. Bazı balıkçılar belki atarlar ama, ben böyle bir tahmin yapmak istemem."

"•— Tuzlama bilir misin?" " — Her balıkçı kadar. Ama ben senede bir iki teneke balık tuzlıyana

tuzlama bilir demem. Nasıl turşucular işlerinin erbabı iseler, tuzlamacılar da öyledir. Öyle usta lâkerdacılar vardır ki poyraz balığından bir haftada lâ. kerda hazırlarlar. Poyraz balığı dedim. Bu balık sıkı olur, lâkerdası da o kadar lezzetlidir Lodos havada tutulan lodos balığı gevşektir. Ondan dolayı iyi lâkerda olmaz."

RIZA Efendi takımlarını toplamış, oltalarını sarmıştı. Galiba bana da gitmek düşüyordu. " — Nereye bu hazırlık" diye soramadım. Zira nerede ba-lık tutacağını belki de söylemek istemiyecekti. Zaten sualin arkası da kesil-miş olduğundan beni rıhtıma ymaştırmıştı. Teşekkür ederek ve "Rast ge-le", diyerek rıhtıma atladım.

Page 16: BALIK ve BALIKÇILIKBalıkyağı ve Balıkun Fabrikasu Dü Törenlnı e İşletmeye Açıld (*ı) Et ve Balı Kurumk u balıkyağ veı balıkun fabrikasu düı n Değirmendere' - deki

"Arar, , in Marmara Gezisine İştirak Ettim

RIDVAN TEZEL

«Arar» balıkçılık gemisinin Marmaraya yapacağı 3 günlük tetkik se-yahatine iştirak etmek üzre davet edildiğim zaman, ne yalan söyliyeyim çok sevindim. B u fırsattan istifade ederek, «Balık ve Balıkçılık» mecmuasının okuyucularını âdeta böyle bir seyyahate iştirak etmişçesine malûmattar ede-cek, çekeceğim dokûmanter resimler ve çevireceğim filmlerle enteresan bir röportaj hazırlıyacaktım.

Bir taraftan, barometre ibresinin fırtınaya kaçıp kaçmadığını kontrol edei'ken, öbür yandan valizime, bol fotoğraf ve f i lm malzemesi yerleştiri-yordum. Asdic iskandil cihazının «Arar»a takılmasmdanberi, bu âletin nasıl çalıştığını tetkike imkân bulamamıştım. Halbuki bu cihaz, görmüş olduğum iskandil cihazlarının en mükemmeli idi. Keşfedildiği Norveçten sonra ilk de-fa olarak memleketimizde bir araştırma gemisine takılmış bulunuyordu. B u itibarla da «Arar» m bu seyyahatine iştirak etmek enteresan olacaktı.

11 Kasım 1954 Perşembe sabahı saat dokuzda gemide idim. Herkeste bir faaliyet. Sandıklar dolusu numaralanmış nümune şişeleri, geminin koridor-larına yerleştirilmiş. Su nümunesi almakta kullanılan cihazların ve büret . lerin asılma yerleri yapılmış. Bu kabilden ufak tefek ilâveler göze çarpıyor. Ortalığı dolaşırken gözüm şöyle bir ilişti. 3 günlük kumanya ile kiler ağız ağıza doldurulmuş. Etlerin de buz dolabında olduğunu söylediler.

*

* X Saat dokuz otuzda İstinyeden hareket ediyoruz. Hava o kadar güzel ki,

âdeta yazdan kalma bir gün. Bu seferki seyyahate, F. A . O. tarafından mem-leketimize gönderilmiş bulunan Norveçli uzman O L A V A A S E N de iştirak ediyor. İngilteıede Lowestoft Balıkçılık Enstitüsünde 6 ay kadar staj gör-mek üzre Birleşmiş Milletler F. A. O. tarafından gönderilmiş bulunan ER-D O Ğ A N A K Y Ü Z de aramızda. Balıkçılık bioloğu İ L H A M A R T Ü Z , araştır-ma kadrosuna yeni iltihak etmiş olan A Y D I N Ö K E R ve asistan C E Y H U N Ö Z A L P S A N ' a izahat veriyor. * rt *

Uzman A A S E N ' i n ilk işi Asdic (* ) cihazını işletmek oldu (Şekil — 1).

(*) Bank ve Balıkçılık Sayı G Haziran 1954, Sayfa: 11.

Page 17: BALIK ve BALIKÇILIKBalıkyağı ve Balıkun Fabrikasu Dü Törenlnı e İşletmeye Açıld (*ı) Et ve Balı Kurumk u balıkyağ veı balıkun fabrikasu düı n Değirmendere' - deki

15 —

Demirli bulunan ve yanımızdan geçen gemileri, cihazın iğnesi, hususî kâğıda kaydediyor. Kızkulesini geçtik. İnsan kendi kendine «— Eh, artık Marmara-ya çıkıyoruz» diyor.

Seyyahatimizin progra-rammı İLHAM! A R T Ü Z ' e soruyorum.

«— B u araştırma sey-yahatimizi normal olarak bir haftada ikmal etmek ka-bildir. Fakat biz, mütemadi bir mesaî yaparak bunu üç güne sığdıracağız. On do-kuz istasyonumuz var (Şe-kil — 2). Bunların hepsin-den su nümunesi alacağız. Plânkton tetkikleri yapaca-ğız. Ayr ıca seyredeceğimiz

Şekil 1 - Uzman OLAV AASEN, Asdic 5 0 0 m i l l i k mesafeyi, Asdic ' -cihazının başında. le tarıyacağız.», diyor.

Tam.Adalar açığmdayız. Üç isknadil cihazı: Asdic, Bendix ve Elac hiç fasıla vermeden denizleri tarıyor. Asdic cihazının bulunduğu odada bir faa-liyet var. Uzman A A S E N , Türk arkadaşlarına bir balık sürüsünün civarın-dan geçtiğimizi işaret, ediyor (Şekil — 3). Hemen kaptana haber veriyoruz. Makine dairesinde «Dur» işaretini veren kampana ça lmıyor. Gemi istop ediyor. • » _

1 1 1 i p "i:

Motörler durduğu için ge-mide mutlak bir sükûnet var. Acaba bu palamutları yemli ile tutmak mümkün m ü ? C E Y H U N ÖZALP. , S A N yemli oltasını mazgal-ladıktan sonra, cıva ile par-latıyor. Bir kaç el çekiyor. Nedense balıklar zokaya salmıyorlar.

Tekrar hareket ediyo-ruz. Marmara tam bir çar-şaf ^ gibi- ikinci kaptan ge]tii 3 — işte bir palamut sürüsü. Gençler nerede ise EMİN G Ü Ç L Ü ' n ü n ifade- cihazın içine girecekler. Hepsi dikkat kesilmiş.

Page 18: BALIK ve BALIKÇILIKBalıkyağı ve Balıkun Fabrikasu Dü Törenlnı e İşletmeye Açıld (*ı) Et ve Balı Kurumk u balıkyağ veı balıkun fabrikasu düı n Değirmendere' - deki

Sekil 2 — «Arar» araştırma gemisinin Marmaradaki yaptığı istasyonları gösterir harita.

Page 19: BALIK ve BALIKÇILIKBalıkyağı ve Balıkun Fabrikasu Dü Törenlnı e İşletmeye Açıld (*ı) Et ve Balı Kurumk u balıkyağ veı balıkun fabrikasu düı n Değirmendere' - deki

„ 17 —

T&SSsSS/m

1 '-I. V İn

- i ' r î - s i f . ' • > " , ' • ' " ' • v ? ' î l i in

k H H H b M M l ı B g

!

m m

j- 'i

sine göre, karıncalar böyle sakin sularda, deniz kenarında su içerlermiş. Ba-zan da N A Z I M K A P T A N bana takılıyor. « — Bey, diyor, b u inbat, havadan sonra bir lodos patlarsa ne yaparız?» Şu anda Herekeye doğru açılıyoruz. Gözümüzün ucuyla da, ah-çıbaşıyı takip ediyoruz. Bembeyaz takkesini sol ka-şına eğmiş. Arasıra, mut-faktan mis gibi yemek ko-kuları geliyor. B u deniz ha-vası insanı ne de çabuk a. cıktırıyor?

Öğle yemeğini mütea. | kip ikinci istasyona geliyo-ruz. Her istasyonda aşağı yukarı, 45 dakikalık bir me-saî var. 25-50,75 metre de . rinliklerden su nümuneleri alınıyor. B u sularda oksi. jen, tuzluluk tayinleri, he~

Sekil 4

Şekil 5 — ERDOĞAN AKYUZ, geceleyin saat ikide oksijen tayini yapıyor.

- Uzman AASEN su nümunesini şişelere alıyor.

men yapılıyor (Şekil — 4, 5, 6). «Arar» âdeta yüzen bir lâboratuvar halinde. Diğer taraftan muhtelif derinliklere atılan plankton kepçeleri (Şekil — 7) balıkların gıdasını teşkil eden ve adı-na Plânkton denen hayvancıkları, in-cecik süzgeçleri sayesinde, «Arar» m güvertesine çıkarıyor. Bunlar nerede bol ise, balıklar da o mahalde o kadar bol imiş. Hattâ bazı ağzının tadını bi -len balıklar, meselâ şu veya bu famil-yaya mensup planktonları ısrarla ari-yorlarmış. Şu hale nazaran, plankton tetkiki, bize o sularda hangi balıkların ne miktarda bulunabileceğini hesapla-ma imkânı verirmiş.

* * *

Hiç durmadan seyr halindeyiz. Meşhur tabiriyle «Ufukta günün b o y -nu büküldü». Güneş başka dünyalara göç etmeden evvel, bulutlarda ne gü .

Page 20: BALIK ve BALIKÇILIKBalıkyağı ve Balıkun Fabrikasu Dü Törenlnı e İşletmeye Açıld (*ı) Et ve Balı Kurumk u balıkyağ veı balıkun fabrikasu düı n Değirmendere' - deki

18

f t

Şekil 6 — İLHAM ARTÜZ hararet derecelerini okuyor.

tüsüne uyandım. Yukarıdan E R D O -Ğ A N A K Y Ü Z ' ü n sesi geliyor. Vincin bir tanesi su nümunesi alırken diğeri de plankton kepçesini vira ediyor (Şe~, kil — 8, 9, 10). Çıkarılan planktonlar formolde tespit ediliyor (Şekil — 11). Sabahın saat ikisinde oksijen tayini yapılmakta... Uzman A A S E N hâlâ A s . dic'in başında. Gözleri kan çanağına dönmüş. Ne kadar ısrarlı bir çalışma. Mehtabı hiç sormayın. Tam semti reis-te. Bu istasyondaki faaliyet de sona er. ri. Kaptan, 3 saat sonra Ereğli açıkla-rmdayız, diyor.

*

Sabahleyin güneşin doğuşu, batı-şından aşağı kalmıyor. Y e r yer atıl. mış pamuk manzarasında olan bulut-lar, evvelâ lâl, sonra erguvanı renkle-re boyanıyor. Kaptan köprüsünden

zel şekiller hasıl ediyor. Işık noksanı-nı ay telâfi etmeğe azmetmiş gibi görü-nüyor, Geriye baktığımız zaman, İz-mit körfezinden Divan şâirinin «Servü Simin» diye vasıflandırdığı gümüşten yapılmış gibi görünen servi ağacı şek-lindeki aksini seyrediyoruz. Günün mesaisi genç arkadaşları yormamış gö-rünüyor. Derhal gece için iki ekip yap-mışlar. Vardiyalar da altışar saat. A k -şam yemeği yenirken İ L H A M A R -TÜZ'Ie A Y D I N Ö K E R nöbetteler. Uz-man A A S E N , Asdic ' in başından bir türlü ayrılmıyor. 50 metrelik kayıt bandı bitmiş. Yenisini takmakla meş-gul.. . Öyle bir faaliyet ki, hiç durmak dinlenmek yok. İki istasyon arasında da, alman nümuneler analiz ediliyor. *

* *

Geceleyin saat ikide vincin gürül-

Şekil 7 — Plânkton kepçesi denize indiriliyor.

Page 21: BALIK ve BALIKÇILIKBalıkyağı ve Balıkun Fabrikasu Dü Törenlnı e İşletmeye Açıld (*ı) Et ve Balı Kurumk u balıkyağ veı balıkun fabrikasu düı n Değirmendere' - deki

_ 19 _

aşağıya bakıyorum. İ L H A M A R T Ü Z ekibi vardiya almış. Hep aynı faaliyet. Yine muhtelif derinliklerden su nümunesi almıyor. Plânkton kepçelerinin muhteviyatı itinalı bir şekilde etiket ilâve edilen şişelere boşaltılıyor. A z kal-sın unutuyordum. Uçaklar-dan atılan bombayı hatır, latan bir âlet: bathy.ther. mograph, denizin derinlik-lerine doğru inerken, muh-telif tabakaların suhuneti. ni, isli bir cam üzerine oto matik olarak kaydediyor (Şekil — 12).

Öğle yemeğinden sonra kamaramda istirahat edi-yordum. Yukarıdan yine bir sesler geliyor. Muhak. kak enteresan bir şey oL malı. Bir elimde Linhof fo-toğraf makinesi öbür elim-

Şekil 8 — Uzman AASEN, su nümunesi alma cihazını çelik tele bağlıyor.

de Paillard sinema alma makinesi, yukarı fırladım. Bir koşuşmalar oluyor. Acaba nedir? Ne oluyoruz? Asdic başından bir türlü ayrılmıyan A A S E N , birdenbire büyük bir palamut sürüsünü tesbit ederek, etrafına genç arka-daşları toplamış. Maamafih cihazın resmettiği çizgilere bile bakmağa lüzum

yok. Pencereye başınızı ce-li | virerek dışarıya bakınız.

Yüzlerce palamut 'Hamsi-nin tavada sıçramasını' ha-

~f f tırlatacak şekilde, suyun • Îj üstünde sıçrayıp duruyor-

}• 1ar. Asistan C E Y H U N Ö Z -| N A L P S A N yine zokalarını ı parlattı. Dişlemelerine rağ-• '] men bir türlü yemiyorlar.

¡§g|j Belki de bu balıkların tok-luğun verdiği neşe ile yap-tıkları bir danstır. Fakat bu

I halleri âdeta bizimle alay » • L edercesine oluyor. Bunu fil-

me çekmekten başka elden Şekil 9 — Nümune alma cihazı vira ediliyor. ne gelir?

Page 22: BALIK ve BALIKÇILIKBalıkyağı ve Balıkun Fabrikasu Dü Törenlnı e İşletmeye Açıld (*ı) Et ve Balı Kurumk u balıkyağ veı balıkun fabrikasu düı n Değirmendere' - deki

_ 20 _

İkinci gün de akşam oluyor. Hava yine sakin. Güneş zulmette bıraka-cağı Marmara'yı, mehtaba emanet etmiş olduğunu ima edercesine ardına bakıyor. Ekipler yine vardiyadalar. Fakat uykusuzluğun çehrelerde bırak-

tığı derin, izler vazıhan o-kunuyor. Buna rağmen ne zaman girerseniz girin, As-dic ile baş başa oturan bi-risine rastlıyorsunuz. Bu zavallı makine, Elac ve Bendix'e emniyet edemi-yormuş gibi 40 saattenberi vardiya tutuyor.

Biolog İLHAM ARTÜZ, "— Karadenizde 21 istas-yon yaparak ve 2500 mil katederek yaptığımız sey-yahat esnasında, daha sık ve kesif sürülere tesadüf

Şekil 10 — Plankton kepçesi «Arar» m ediyorduk", diyor. "Bu ba-güvertesine alınmadan evvel yıkanıyor. kımdan Marmarada, Kara-

denize nazaran daha az balık sürüsü tesbit edebiliyiruz? İşte size bir kaç ti-pik diyagram göstereyim (Ekogramlar kapak 3 cü sahifededir). Bunlar muh-telif yerlerde rastladığımız, palamut, istavrit ve orkinoz sürülerine ait diyag-ramlardır. Üçüncü Karadeniz seyyahatimizde 185 istasyonda tetkiklerimize devam edeceğiz".

Geçirdiğimiz ikinci ge-cenin sabahında yağmur pencereleri kamçılıyor. Var-diyadaki EMİN K A P T A N , "—• Bey, diyor, hava bozdu ama, fırtına yok ya sen ona bak. İşte son 19 numaralı istasyona geliyoruz. Şu u-zakta görünen Nara burnu feneri. Sağımızda çıkan da Boğalı feneridir. Allah kıs-met ederse, on bir buçukta Çanakkaledeyiz. Buradan geçerken insanın zihni gay-ri ihtiyarî bir kaç sene ev- g e k ü n _ piânkton kepçesi muhteviyatı şişeye vel verdiğimiz kurbanlara alınırken, dikkat kesilmiş uzmanlar merak içinde.

Page 23: BALIK ve BALIKÇILIKBalıkyağı ve Balıkun Fabrikasu Dü Törenlnı e İşletmeye Açıld (*ı) Et ve Balı Kurumk u balıkyağ veı balıkun fabrikasu düı n Değirmendere' - deki

— 21 —

takılıyor. Ya karşı sırtlardaki yüz binlerce şüheda? *

* *

19 cu istasyondan da sonuncu numune alındı. Artık hareket etmek üze-reyiz. 48 satalik yorucu araştırma bitti. Son olarak Akbaş feneri önünde en

derin yerdeyiz. Elac 85 metre kayde-diyor. Esasen Amirallik Dairesinin neşrettiği haritaya uzman A A S E N işa-ret koymuş. Burada 75 metredeki su-huneti ölçeceğiz. Bathythermograph sonuncu defa olmak üzre denizin de-rinliklerine gömülüyor.

* *

Saat on ikiye doğru Çanakkalede demirliyerek şehre çıkıyoruz. Et ve Balık, Kurumunun soğuk deposunu zi-yaret edeceğiz. Depoya girdiğimiz za-man 15 kiloluk bir mercanı ve yüze ya-kın irili ufaklı balıkları kar şeklinde kırılmış olan buzla ambalaj ediyorlar. Burada dondurulduktan sonra, akşam üstü İstanbul'a sevkedilecek. Yarın sa-bah Balıkpazarında, öğle yemeğinde tabağımızda. Balıkların sahibi, " — Ya-rın sabah İstanbulda, diyor. Soğuk de-po olmasaydı, bunları ölü fiyatına satıp elden çıkarmağa mecbur olacaktım."

" A r a r " gemisiyle yapılmış olan tetkikler, mesleğine bağlı olan kimsele-rin, neler başarabileceğine çok güzel bir misal teşkil ediyor. Kurumun mad-dî hiç bir fedakârlıktan kaçmmıyarak temine gayret ettiği modern vesaiti, kullanarak, memleket balıkçılığının kalkındırılması için bilfiil hizmet eden-leri gelin de takdir etmeyin.

Şekil 12 — Uzman AASEN bathy -thermography kontrol ediyor.

Page 24: BALIK ve BALIKÇILIKBalıkyağı ve Balıkun Fabrikasu Dü Törenlnı e İşletmeye Açıld (*ı) Et ve Balı Kurumk u balıkyağ veı balıkun fabrikasu düı n Değirmendere' - deki

— 22

ET VE B A L I K K U R U M U UMUM MÜDÜRLÜĞÜ

BALIKÇILIK İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ

İstanbul Balıkhanesi

Günlük Balık Satış Fiatlaı-ı

(Fiatlar kilo bağına kuruştur)

Cinsi 1 2 3 4 5 6 7 8 V asatî

Torik 500 500 610 850 500 1200 1000 550 713,7 Palamut 110 — 225 290 175 400 160 200 222,8 Barbunya 1050 900 1200 1300 950 1300 850 900 1056,2 Tekir 400 400 450 500 500 600 400 450 457 Kefal 200 250 — • 250 250 300 200 200 235,7 Sardalya 140 152,5 162,5 190 160 250 200 200 181.8 Kolyos 55 80 112,5 120 120 180 102,5 105 109,3 Levrek 550 750 550 650 750 750 750 750 687,5 Mercan 250 250 300 300 400 350 300 300 306,2 Gelincik — — — — — 800 — • • — 800 Sinarit 250 250 300 300 400 350 300 300 306,2 Kılıç 450 500 — • 1000 850 750 575 550 667.8 Kalkan — .—. • — — — — • — • — • —

Uskumru • — • — • — • — • 150 .—. 90 — 120 İstavrit 75 90 102,5 85 125 .—. 75 — 92 Lüfer — 250 .—. 250 250 250 350 250 266,6 Çinakop 175 200 350 200 225 275 225 225 234,3 Hamsi — .—.

Pisi — — - — — — — — • — —

T. Levreği — —

Kırlangıç — — • — — — — — .— —

İzmarit —

Yayın — _ —

Dil | — — • — — — — I —

SENE: 1954 A Y : Ağustos HAFTA: I.

Page 25: BALIK ve BALIKÇILIKBalıkyağı ve Balıkun Fabrikasu Dü Törenlnı e İşletmeye Açıld (*ı) Et ve Balı Kurumk u balıkyağ veı balıkun fabrikasu düı n Değirmendere' - deki

SENE: 1954 A Y : Ağustos HAFTA: II.

İstanbul Balıkhanesi

Günlük Balık Satış Fiatları

Cinsi 9 10 11 12 13 14 15 16 Vasatı

Torik 500 ' — • 550 .—. — • — — • — • 525

Palamut 200 • — • 175 300 350 350 265 325 280,7 Barbunya 1100 — 1100 1300 1250 1400 1500 1250 1271,4 Tekir 500 — • 550 500 500 550 500 500 514,2

Kefal 200 — ' 225 — — • — 200 — 208 Sardalya 150 — 112,5 225 250 225 150 275 198,1

Kolyos 62,5 — ' 62,5 102,5 125 150 125 130 108,1 Levrek 700 — 750 850 950 1150 1000 850 878,5 Mercan 300 — • 300 400 400 400 400 400 371.4 Gelincik — — — • — — — — — —

Sinarit 300 — • 300 400 400 400 100 400 371.4 Kılıç 600 .— 700 750 700 750 1000 700 744.4 Kalkan — ,— — — — — — — —

Uskumru — — — — — — — — —

İstavrit 90 — 75 100 100 — — • — • 91,2 Lüfer 250 .—. 250 350 300 300 — 400 241,6 Çinakop 200 — 200 250 250 250 — 250 233,3 Hamsi — — — — — — — — —

Pisi — — - — — — . — — — —

T. Levreği — — — — • — — ,— — —

Kırlangıç — — — —

İzmarit — — — — — — — — —

Yayın — — — — — — — — .—

Dil — — — — — — — — —

Page 26: BALIK ve BALIKÇILIKBalıkyağı ve Balıkun Fabrikasu Dü Törenlnı e İşletmeye Açıld (*ı) Et ve Balı Kurumk u balıkyağ veı balıkun fabrikasu düı n Değirmendere' - deki

__ 24 —

SENE : 1954 A Y : Ağustos HAFTA: III,

İstaııbııl Balıkhanesi

Günlük Iîalık Satış Fiatları

Cinsi 17 18 19 20 21 22 23 24 Vasatı

Torik — 650 350 610 450 700 600 500 550 Palamut 325 225 225 200 212,5 110 195 192,5 210,6 Barbunya 1250 1250 1150 950 950 1250 1000 1250 1256,2 Tekir 500 500 500 500 450 500 500 500 493,7 Kefal — • 300 225 250 175 300 225 225 191,2 Sardclya 250 250 287,5 287,5 190 115 140 110 242,8 Kolyos 130 150 120 110 80 62,5 57,5 90 100 Levrek 650 800 950 875 1000 750 650 800 809,3 Mercan 500 400 475 350 450 250 275 300 375 Gelincik — — — • — — • — 600 500 550 Sinarit 500 400 475 350 450 • 250 250 300 372,1 Kılıç 1000 925 825 750 800 800 700 650 806,2 Kalkan • — __ — • — — • • — — — . —

Uskumru .—. — . — — • — — . — • — — •

İstavrit — • 85 95 — 75 32,5 — • 92,5 76 Lüfer 450 350 300 325 400 325 275 350 346,8 Çinakop 250 300 250 250 250 250 225 22 £5 253,1 Hamsi — • — — • — — — — • — — •

Pisi — — — — .

T. Levreği — — — — — — — — —

Kırlangıç — — — — — — — — —

İzmarit — • — • — — — — — — • —

Yayın — — — — — • — — — —

Dil — . . . — — _ — _ — —

Page 27: BALIK ve BALIKÇILIKBalıkyağı ve Balıkun Fabrikasu Dü Törenlnı e İşletmeye Açıld (*ı) Et ve Balı Kurumk u balıkyağ veı balıkun fabrikasu düı n Değirmendere' - deki

SENE: 1954 A Y : Ağustos HAFTA: I I .

İstanbul Balıkhanesi

Günlük Balık Satış Fiatları

Cinsi 25 26 27 28 29 30 31 Vasatı

Torik 450 400 500 500 450 525 1600 632,1

Palamut 120 65 200 200 212,5 212,5 525 176,4

Barbunya 1150 1150 1150 1150 1050 1050 1250 1135,7

Tekir 500 500 500 500 500 500 500 500

Kefal 175 150 200 190 187,5 150 250 186.

Sardalya 97,5 102,5 187,5 130 137,5 200 1.50,5 143,6

Kolyos 60 65 100 80 100 102,5 120 89,5

Levrek 1000 800 1000 950 600 700 800 835,7

Mercan 300 300 500 575 575 350 400 428,5 Gelincik — — • — — 700 — . — . 700

Sinarit 300 300 500 575 575 350 400 428,5

Kılıç 650 800 1150 1200 1050 900 1000 964,2

Kalkan — . • — — — — — • ..— —

Uskumru — . — — • — • — • — — —

İstavrit 50 50 50 50 70 100 70 62,8 Lüfer 325 275 300 325 350 350 362,5 326,7 Çinakop 200 200 250 200 250 225 250 225

Hamsi — — • — — — — — • — .

Pisi — • _ — — — — . — — •

T. Levreği — • — • — . — • — • — — . — .

Kırlangıç — • — — — . — .— _ — •

İzmarit — - — • — — — — .—.

Yayın — — — • • —

— — . — .

Dil — — — — — — — .

Page 28: BALIK ve BALIKÇILIKBalıkyağı ve Balıkun Fabrikasu Dü Törenlnı e İşletmeye Açıld (*ı) Et ve Balı Kurumk u balıkyağ veı balıkun fabrikasu düı n Değirmendere' - deki

SENE : 1954 A Y : Ağustos

İstanbul Balıkhanesi

Haftalık Balık Satış Fiat Vasatileri

ı

H a f t a l a r

Cinsi I. II. III. IV. Ayl ık

Vasati

Torik 713,7 525 550 632,1 605,1 Palamut 228,8 280,7 210,6 176,4 222)5 Barbunya 1056,2 1271,4 1256,2 1135,7 1179,8 Tekir 457 514,2 493,7 500 491,2 Kefal 235,7 208 242,8 186 218,1 Sardalya 181,8 198,1 191,2 143,6 178,6 Kolyos 109,3 108,1 100 89,5 101,7 Levrek 687,5 878,5 809,3 835,7 802,7 Mercan 306,2 371,4 375 428,5 370,2 Gelincik 800 — 550 700 683,3 Sinarit 306,2 374,4 372,1 428,5 369,5 Kılıç 667,8 744,4 806,2 964,2 795,6 Kalkan — — . —

Çiroz 120 — — • — . 120 İstavrit 92 912 76 62,8 80,5 Lüfer 266,6 241,6 346,8 326,7 295,4

Çinakop 234,3 233,3 253,1 225 236,4 Hamsi — . • — — • —

— .

Pisi — • • — — — . —

T. Levreği — . — • — — — .

Kırlangıç — — , — . — —

izmarit — • — — _ —

Yayın • • — _ —

Dil — . — — — —

Page 29: BALIK ve BALIKÇILIKBalıkyağı ve Balıkun Fabrikasu Dü Törenlnı e İşletmeye Açıld (*ı) Et ve Balı Kurumk u balıkyağ veı balıkun fabrikasu düı n Değirmendere' - deki

_ 27 —

SENE : 1954 A Y : Eylül HAFTA: I.

İstanbul Balıkhanesi

Günlük Balık Satış Fiatları

Cinsi 1 2 3 4 5 6 7 8 Vasatı

Torik 600 500 .—- ,— — — — 550 Palamut 75 172,5 340 275 300 225 202,5 187,5 222,1 Barbunya 1150 1200 1250 1400 1100 1300 1150 1300 1231,2 Tekir 500 500 500 550 450 500 500 300 500 Kefal 175 — • — • 375 250 350 162,5 — 262,4 Sardalya — 160 225 175 225 125 235 115 180 Kolyos 95 100 150 125 142,5 175 125 100 126,5 Levrek 950 1050 900 950 1300 900 1000 — 1007,1 Mercan 475 525 700 525 500 400 500 600 528,1 Gelincik — • • — • — — • 500 — •

— — 500 Sinarit 475 525 700 525 500 400 500 600 528,1

Kılıç 800 1050 1150 1000 950 900 1200 900 993,7 Kalkan .— — • - — — • — . — — — • —

Uskumru — — • 175 • — • — • — . _ . — 175 İstavrit 40 125 • — • 75 125 85 115 50 87,8

Lüfer 300 375 575 600 850 450 350 350 481,2

Çinakop 175 200 300 300 375 300 250 250 268,5

Hamsi — — • — — — — — — • -

Pisi — — — - — — — — • —

T. Levreği — — — — — — • — —

Kırlangıç — — — — — _ — • —

Yayın — — — — — • — • — • — — .

İzmarit — — .—. — — . _ — • — .—.

Dil — — 850 _ — i • •• • — — . 850

Page 30: BALIK ve BALIKÇILIKBalıkyağı ve Balıkun Fabrikasu Dü Törenlnı e İşletmeye Açıld (*ı) Et ve Balı Kurumk u balıkyağ veı balıkun fabrikasu düı n Değirmendere' - deki

— 28 —

SENE: 1954 A Y : Eylül HAFTA: II.

İstanbul Balıkhanesi

Günlük Balık Satış Fiatları

Cinsi 9 10 11 12 13 14 15 16 Vasatı

Torik — 850 — 1000 3000 — 2400 1200 1890 Palamut 112,5 145 75 97,5 110 140 162,5 85 115,8 Barbunya 1300 1000 1100 1050 1000 1000 1100 1100 1081,2 Tekir 500 350 250 325 400 450 400 400 384,3 Kefal • — 200 150 — 150 275 225 250 208,2 Sardalya . 175 162,5 112,5 112,5 112,5 125 117,5 95 126,7 Kolyos 125 85 85 100 112,5 130 120 90 107,6 Levrek — , 975 1200 — • 600 750 600 900 837,5 Mercan 600 400 275 250 250 300 275 400 356,8 Gelincik — 850 — 850 Sinarit 600 400 275 250 250 300 275 400 343,7 Kılıç — 1200 900 950 1000 1000 850 950 978,5 Kalkan — — . .—

Çiroz — — — — — • • — — _ — .

İstavrit 75 112,5 75 112,5 65 125 75 50 87,2 Lüfer 300 350 350 300 300 375 350 300 328,1 Çinakop 175 250 200 175 175 250 200 175 200 Hamsi — — • — — — — • — — , —

Pisi — • — — • — — . _ — . — .—.

T. Levreği — — — . 200 .—. — — — , 200 Kırlangıç — — • — • — — . — .—. .—. — .

İzmarit — • — . — — • — — — .—

Yayın — — — _ — — • — — .

Dil — — — — — . — — — • —

Page 31: BALIK ve BALIKÇILIKBalıkyağı ve Balıkun Fabrikasu Dü Törenlnı e İşletmeye Açıld (*ı) Et ve Balı Kurumk u balıkyağ veı balıkun fabrikasu düı n Değirmendere' - deki

28 ---

SENE: 1954 A Y : Eylül IIAFTA: III.

İstanbul Balıkhanesi

Günlük Balık Satış Fiatlaıı

Cinsi 17 18 19 20 21 22 23 24 Vasatı

Torik 1200 350 — 1000 1500 400 — . 1000 925 Palamut 85 125 220 80 87,5 55 96,5 300 131,1 Barbunya 1100 725 850 1000 1000 1050 1100 850 959,3 Tekir 400 300 475 400 350 350 400 400 384,3 Kefal — 175 300 250 300 250 275 262,5 258,9 Sardalya 95 115 95 92,5 112,5 12,5 107,E 90,5 104,1 Kolyos 90 112,5 107,5 85 110 112,5 110 100 103,4 Levrek 900 1000 750 800 — 1000 850 900 885,7 Mercan 400 375 400 325 450 350 450 550 412,5 Gelincik — • — ,— — — — — • — —

Sinarit 400 375 400 325 450 350 450 550 412,5 Kılıç 950 1050 950 800 800 1100 1100 — 964,2 Kalkan — — 450 — — — , — — . 450 Uskumru — — — — — • — _ — —

İstavrit 50 75 50 75 100 75 75 100 75 Lüfer 300 300 325 400 350 300 350 525 356,2

Çinakop 175 150 250 225 200 125 150 250 190,6 Hamsi — — — — • — — — — —

Pisi — — — —

T. Levreği — — . — — — — — —

Kırlangıç — , — — —

İzmarit - — — — — — • — — • — —

Yayın — 55 — — . 100 — — 77,5 Dil — — — — — — — • — .

Page 32: BALIK ve BALIKÇILIKBalıkyağı ve Balıkun Fabrikasu Dü Törenlnı e İşletmeye Açıld (*ı) Et ve Balı Kurumk u balıkyağ veı balıkun fabrikasu düı n Değirmendere' - deki

30

SENE: 1954 AY : Eylül IIAFTA: IV.

İstanbul Balıkhanesi

Günlük Balık Satış Fiatları

Cinsi 25 26 27 28 29 30 Vasatı

Torik — — 2050 500 1300 1950 1450 Palamut — 170 250 85 90 132,5 145,4 Barbunya 1100 1650 1150 1150 1150 1100 1216,6 Tekir 450 700 450 450 450 450 491,6 Kefal — 400 250 175 200 400 285 Sardalya — — 187,5 102,5 130 100 130 Kolyos — 200 137,5 60 85 102,5 117 Levrek 925 450 1025 850 1050 1000 883,3 Mercan 575 ___ 400 350 450 450 445 Gelincik — 800 600 — 500 — 633,3 Sinarit 575 — 400 350 450 450 445 Kılıç — — 1100 1100 900 1000 1025 Kalkan — — — — 225 — 225 Uskumru — — — — — — • — .

İstavrit — 125 150 75 97,5 80 105,4 Lüfer 800 750 425 300 425 400 516,6 Çinakop 300 350 250 150 150 150 225 Hamsi — — — — — • — —

Pisi — — • — — — , —

T. Levreği — — — — — — —

Kırlangıç — — • — — — — —

İzmarit — — — — . — • — —

Yayın ,— • — • — — — — —

Dil — ' — — • — 650 — 650

Page 33: BALIK ve BALIKÇILIKBalıkyağı ve Balıkun Fabrikasu Dü Törenlnı e İşletmeye Açıld (*ı) Et ve Balı Kurumk u balıkyağ veı balıkun fabrikasu düı n Değirmendere' - deki

_ 31 —

SENE : 1954

A Y : Eylül İstanbul Balıkhanesi

Haftalık Balık Satış Fiat Vasatileri

H a f t a l a r

Ciıısi I. II. III. IV. Ayl ık Vasati

Torik 550 1890 925 1450 1203,7 Palamut 221,1 115,8 131,1 145,4 153,5 Barbunya 1231,2 1081,2 959,3 1216,6 1122 Tekir 500 384,3 384,3 491,6 440 Kefal 262,4 208,2 258,9 285 253j5 Sardalya 180 126,7 104,1 130 135,2

Kolyos 126,5 107,6 103,4 117 113,6 Levrek 1007,1 837,5 885,7 883,3 903,5 Mercan 528,1 356,8 412,7 445 435,6 Gelincik 500 850 • — • 633,3 661,1 Sinarit 528,1 343,7 412,5 445 432,4

Kılıç 993,7 978,5 964,2 1025 990,3 Kalkan • — • — 450 225 337,5

Uskumru 175 — — — 175

İstavrit 87,8 87,2 75 105,4 88,6

Lüfer 481,2 328,1 356,2 516,6 425,5

Çinakop 268,5 200 190,6 225 221

Hamsi — — — — —

Pisi — — — — —

T. Levreği — 200 — — 200 Kırlangıç — — • — — —

İzmarit — — — — —

Yayın — — — — —

Dil 850 — — 650 750

Page 34: BALIK ve BALIKÇILIKBalıkyağı ve Balıkun Fabrikasu Dü Törenlnı e İşletmeye Açıld (*ı) Et ve Balı Kurumk u balıkyağ veı balıkun fabrikasu düı n Değirmendere' - deki

. ^•32 —

SENE: 1954 A Y : Ekim HAFTA: I.

İstanbul Balıkhanesi

Günlük Balık Satış Fiatları

Cinsi 1 2 3 4 5 6 7 8 Vasatı

Torik — 262,5 — 1100 1100 850 1200 1900 1462,5 Palamut 85 97,5 105 112,5 90 59 60,5 — • 87,3 Barbunya 1150 1100 1150 1100 800 750 800 700 943,7 Tekir 550 450 500 450 400 400 400 275 428,1 Kefal — 300 • — • 200 300 175 — 175 230 Sardalya — 112,5 -i— ••• 125 115 115 90 85 107 Kolyos 112,5 112,5 142,5 175 152,5 185 200 90 143,7 Levrek 102,5 550 750 600 700 900 750 950 662,7 Mercan 450 400 375 275 500 — 300 300 371,4 Gelincik 1000 — — — .—. 750 — • 650 800 Sinarit 450 400 375 275 500 350 300 300 368,7 Kılıç 850 900 900 675 675 1200 825 800 853,1 Kalkan • — • — . — . — 450 — • — , — • 450 Uskumru — — — — . — — • — —

İstavrit — 75 125 100 125 125 125 125 114,2 Lüfer 550 300 300 300 262,5 325 275 325 329,6 Çinakop 250 150 150 150 150 200 175 250 184,3 Hamsi 1400 1100 — — • — • „. — • — — • 1250 Pisi _ — 600 ' — _ — — — 700 650 T. Levreği — • — • — — • 150 — • — — • 150 Kırlangıç — • — • — - — • — - , — — — • — •

izmarit — - — • . . — . _ — - — — — :

Y a y m • — • — - — _ - — - _ — — — — — Dil — — — " — , — • — 700 650

Page 35: BALIK ve BALIKÇILIKBalıkyağı ve Balıkun Fabrikasu Dü Törenlnı e İşletmeye Açıld (*ı) Et ve Balı Kurumk u balıkyağ veı balıkun fabrikasu düı n Değirmendere' - deki

.—• 33 —

SENE : 1954 A Y : Ekim HAFTA: II.

İstanbul Balıkhanesi

Günlük Balık Satış Fiatları

Cinsi 9 10 11 12 13 14 15 16 Vasatı

Torik 1750 1200 1100 1550 1350 1250 2200 1800 1525 Palamut 102,5 130 175 135 109,5 127,5 165 167,5 139 Barbunya 700 1000 1050 1000 1000 1150 1150 1100 1018,7 Tekir 350 500 350 450 350 450 450 450 428,7 Kefal 200 • — • 225 200 225 250 275 400 253,5 Sardalya 137,5 120 162,5 — • • — 120 — 200 148 Kolyos 97,5 112,5 125 — 212,5 150 175 200 153,1 Levrek 650 — 800 1300 700 950 700 900 857,1 .Mercan 325 325 325 400 300 500 450 350 371,8 Gelincik — — — • — • 400 625 800 - — • 608,3 Sinarit 325 325 400 400 300 500 450 350 381,2 Kılıç — — 900 900 1050 — 1000 600 890 Kalkan 350 255 550 — 500 — . — — 406,2 Uskumru — • — — — • — • .—. — . — .—

İstavrit 125 125 125 125 100 87,5 125 150 112,8 Lüfer 325 450 400 475 400 475 475 500 437,5 Çinakop 175 300 250 250 250 250 300 250 253,1 Hamsi — — • — — • — . — ' — • — • — .

Pisi — — • • — • — 550 — . 650 - — 600 T. Levreği • — — — — • — — — • — • —

Kırlangıç — • — — — .— — • — — —

İzmarit — — — — • — • — • — — —

Yayın — • .—. .— — . — .—. — . — — •

Dil — — . — — • 550 — , 650 — 600

Page 36: BALIK ve BALIKÇILIKBalıkyağı ve Balıkun Fabrikasu Dü Törenlnı e İşletmeye Açıld (*ı) Et ve Balı Kurumk u balıkyağ veı balıkun fabrikasu düı n Değirmendere' - deki

— 34 —

SENE: 1954 A Y : Ekim HAFTA: III.

İstanbul Balıkhanesi

Günlük Balık Satış Fiatları

Cinsi 17 18 19 20 21 22 23 24 Vasatı

Torik 1500 1500 1200 1250 925 1200 1200 1000 1221,8 Palamut 162,5 155 112,5 110 87,5 80 86,5 78 109 Barbunya 1075 900 1050 950 750 950 1050 1000 965,6 Tekir 425 350 450 4-50 500 450 400 450 434,3 Kefal 200 — - 325 275 300 250 150 200 242,8 Sardalya 200 200 200 — 225 162,5 — 150 189,5 Kolyos 175 150 200 175 155 190 175 190 176,2 Levrek — 725 — 900 900 750 600 — • 777 Mercan 350 325 — 350 300 325 325 300 325 Gelincik 500 600 500 500 — • 750 — • 800 608,2 Sinarit 350 325 — 350 300 325 325 300 325 Kılıç 1100 700 .—. 750 — 925 1000 • — • 895 Kalkan — 187,5 .— — — — . 400 — 293,7 Uskumru 200 — • — . — — — • — — • 200 İstavrit 150 150 162,5 150 150 150 175 150 154,6 Lüfer ¿•.50 450 450 475 475 500 500 475 471,8

Çinakop 325 325 275 300 300 , 400 350 300 321,8 Hamsi — , — . — — • — — • — • .— —

Pisi 650 650 600 . — .—. — — 700 600 T. Levreği — _ — . — . — — • — — —

Kırlangıç — • — — — — — _ — —

İzmarit — — — _ — — • — • — —

Yayın — — — — — — • — .—

1 D i ı 650 650 600 — . — — 700 600

Page 37: BALIK ve BALIKÇILIKBalıkyağı ve Balıkun Fabrikasu Dü Törenlnı e İşletmeye Açıld (*ı) Et ve Balı Kurumk u balıkyağ veı balıkun fabrikasu düı n Değirmendere' - deki

— 35 —

SENE : 1954 A Y : Ekim HAFTA: IV.

İstanbul Balıkhanesi

Günlük Balık Satış Fiatları

Cinsi 25 26 27 28 29 30 31 Vasatı

Torik 900 1000 1250 1250 — — 1300 1140 Palamut 72,5 102,5 55 66 — 82,5 135 85,5 Barbunya 900 1000 1000 1150 — . 1150 1175 162,5 Tekir 350 450 450 450 — 500 500 450 Kefal 200 250 250 275 _ 225 250 241,6 Sardalya 115 85 95 125 — 110 115 107,5 Kolyos 110 175 100 87,5 — - 175 152,5 133,1 Levrek 550 800 750 800 — 600 750 708,3 Mercan 300 350 300 300 — . 375 300 320,8 Gelincik • — • — 600 700 — . • — • • — 650 Sinarit 300 350 300 300 — . 375 300 320,8 Kılıç — • 1000 750 900 . — .— — 883,3 Kalıcan 100 — • 300 — — — • — 200 Uskumru — — .—. — • — — . .— — .

İstavrit 150 150 140 125 — • 135 140 140 Lııfer 450 500 450 675 — • 450 275 466,6 Çinakop 300 325 300 400 — 350 300 329,1 Hamsi • — • — — — • — — — — ,

Pisi — • — 700 650 — 1150 900 850 T. Levreği — • — • — — — — • — —

Kırlangıç — — _ — • — — — —

İzmarit — .—. — .— — — — — .

Yayın — — _ — — — .— • —

Dil — — 700 650 _ 1150 900 850

Page 38: BALIK ve BALIKÇILIKBalıkyağı ve Balıkun Fabrikasu Dü Törenlnı e İşletmeye Açıld (*ı) Et ve Balı Kurumk u balıkyağ veı balıkun fabrikasu düı n Değirmendere' - deki

_ 36 —

SENE : 1954

A Y : Ekim İstanbul Balıkhanesi

Haftalık Balık Satış Fiat Vasatileri

H a f t a l a r

Cinsi I. II. III. IV. Aylık Vasati

Torik 1462,5 1525 1221,8 1140 1337,3 Palamut 87,3 139 109 85,5 105,2 Rarbunya 943,7 1018,7 965,6 162,5 772,6 Tekir 428,1 418,7 434,3 450 432,7 Kefal 230 253,5 242,8 241,6 241,9 Sardalya 107 148 189,5 107,5 138 Kolyos 143,7 153,1 176,2 133,1 151,5 Levrek 662,7 857,1 777 708,3 751,2 Mercan 371,4 371,8 325 320,8 347,5 Gelincik 800 608,3 608,2 650 445,3 Sinarit 368,7 381,2 325 320,8 348,9 Kılıç 853,1 890 895 883,3 830,3 Kalkan 450 406,2 293,7 200 337,4 Uskumru — — . 200 — • 200 İstavrit 114,2 112,8 154,6 140 130,4 Lüfer 329,6 437,5 471,8 466,6 426,3 Çinakop 184,3 253,1 321,8 329,1 272 Hamsi 1250 — • — • 1250 Pisi 650 600 600 850 875 T. Levreği 150 — • — . — . 150 Kırlangıç — — . — . • — • —

İzmarit — • — .— — . —

Yayın — — • . . — — • —

Dil 650 600 600 850 445

Page 39: BALIK ve BALIKÇILIKBalıkyağı ve Balıkun Fabrikasu Dü Törenlnı e İşletmeye Açıld (*ı) Et ve Balı Kurumk u balıkyağ veı balıkun fabrikasu düı n Değirmendere' - deki

H İ R T ) monthly publication of the Et ve Balık Kurumu

Vol II. No. 11 N O V E M B E R 1 9 5 4 Kat 5, Yeni Valde Han

Sirkeci, İstanbul

Zeyat Krom, Editör.

A new feature of the B A L I K ve BALIKÇILIK is the incorporation of a supplement in English beginning with No. 11 of the Ilnd volume.

The English section aims in no way at being a summary or translation of the Turkish text in the issue and will therefore be an indépendant review of fishery events and information in Turkey that might be of possible interest to readers abroad.

BALIK ve BALIKÇILIK which means Fish and Fishery was enti-rely refounded and reorganized when its editing was taken over by the Fishery Department of the Et ve Balık Kurumu (the Meat and Fish Office of the Ministry of Economy). Vol. I which was published during 1952-53 was edited by the Institute of H'ydrobiolog'y of the University of Istanbul more or less as a popular version of its learned sister HIDROBIOLOJI.

The B A L I K VE BALIKÇILIK has lately shown a tendency to turn into a fish trade and technology journal from the popular fishery biology review it was in former days.

GOOD BONITO CATCH

There were 2,608.325 pairs of bonito sold in the Istanbul fish.marke't

Page 40: BALIK ve BALIKÇILIKBalıkyağı ve Balıkun Fabrikasu Dü Törenlnı e İşletmeye Açıld (*ı) Et ve Balı Kurumk u balıkyağ veı balıkun fabrikasu düı n Değirmendere' - deki

alone between September 9 and October 11 th. of this year. This year the bonito catch seems to be particularly good and at the end of the season the Istanbul sales will probably exceed 4.000.000 pairs. The average weight of the pair for the season is between 1200 - 1500 gr. Large specimens being 900 gr. or more individually.

A curious fact is that the Lüfer (Temnedon saltator) continues also in large quantities alongside the bonito, and the catch which is made with hand line shows no tendency to decrease as the season advances.

* * *

On the other hand the mackerel is still absent from the waters around Istanbul and is definitely late in appearing.

Small schools of Spanish mackerel (Scomber colicis) were sighted at the Black Sea entrance of the Bosphorus around November 20th.

CALIFORNIA PURSE.SEINES FOR THE KURUM

Completely finished and treated with oak tan preservative, one large and three medium size California type purse seines have arrived, for use on the Kurum purse-seiners.

These nets will be used in the Black Sea for anchovy and horse mackerel. They were manufactured by the C. J. Hendry Co. of San Pedro, California. Length hung measurement of the large net is approximately 240 fm, cork line and 216 fm. lead line with a depth of 30 fm. The dimension of the medium size nets are 200 fm. cork line, 180 fm. lead line and 24 fm. for depth.

KURUM BIOLOGIST RETURNS

ERDOĞAN F. A K Y Ü Z , fishery biologist of the Et ve Balık Kurumu, has returned from a trip aboard sponsered by F. A . O.

He was in the Lowestoft Fishery Laboratory, England, where he studied methods of fishery biology and biometrics. He visited various other European research centers to acquire first hand information on advanced research methods. He ended with a study of the Mediterranean Sardine fishery which took him to the Institute of Oceanography and Fishery in Split, Yugoslavia.

He was counterpart to the former F. A. O. fishery biologist in Turkey Dr. GEORGE A. ROUNSEFELL of Woods Hole, Mass.

Page 41: BALIK ve BALIKÇILIKBalıkyağı ve Balıkun Fabrikasu Dü Törenlnı e İşletmeye Açıld (*ı) Et ve Balı Kurumk u balıkyağ veı balıkun fabrikasu düı n Değirmendere' - deki

Mr. A K Y U Z intends to concentrate on anchovy populations of the Black Sea during the coming year.

BLACK SEA SURVEY

The Kurum's program for a thorough survey of the fishery potential of the Turkish waters of the Black Sea is now well under way.

The 175-ton research m/s Arar will, it was decided, be used to that end exclusively.

The Arar, powered by a 380 Hp. M. A. N. diesel engine, was built in Elmsholm by Kremer U. Sohn in 1952, contains two laboratories and can ac-comodate six scientists besides a crew of eleven. Particularly rich in echo-sounder equipment is is fitted with an Elac-Echolot visual sounder, a Bendix graphic echo recorder as well as the new Simrad Asdiclot. The F. A. O. has also helped with the loan of several instruments which although ordered already abroad by the Kurum cannot be delivered before 1955.

m/s Arar

The first and main part of the program is a survey of the movements and density of the pelagic fish species in the Black Sea at various times of the year. A series of hydrographic stations is contemplated up to May 1954. Credit for planning and organizing the work must go to Mr. O L A V A A S E N

Page 42: BALIK ve BALIKÇILIKBalıkyağı ve Balıkun Fabrikasu Dü Törenlnı e İşletmeye Açıld (*ı) Et ve Balı Kurumk u balıkyağ veı balıkun fabrikasu düı n Değirmendere' - deki

of Bergen, the F. A. 0 . fishery biologist, who will remain in Turkey till the summer of 1955 and keep in constant touch with the development of the survey.

The biologist, in charge of the scientific work on board the Arar is Mr. ÎLHAM A R T t i Z with two assistants, Messrs. CEYHUN Ô Z A L P S A N and A Y D I N ÔKER. The scientific staff includes also two chemists as well as a planktonologist at the shore laboratory.

Mr. ARTÙZ, who is the F. A. O. specialist's counterpart, has already made one trip where he covered 5500 sQ. mi. in the Black Sea making 21 hydrographie and biological stations.

Page 43: BALIK ve BALIKÇILIKBalıkyağı ve Balıkun Fabrikasu Dü Törenlnı e İşletmeye Açıld (*ı) Et ve Balı Kurumk u balıkyağ veı balıkun fabrikasu düı n Değirmendere' - deki

«Arar» m Karadeniz araştırma seyyahatinde Asdic cihaziyle elde edilen tipik ekogramlardan bir kaç nümune.

Page 44: BALIK ve BALIKÇILIKBalıkyağı ve Balıkun Fabrikasu Dü Törenlnı e İşletmeye Açıld (*ı) Et ve Balı Kurumk u balıkyağ veı balıkun fabrikasu düı n Değirmendere' - deki

İ S T A N B U L — 1 9 5 4