bilişsel terapi

36
MELİKŞAH ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ AİLE DANIŞMANLIĞI TEMEL EĞİTİMİ SERTİFİKA PROGRAMI BİLİŞSEL TERAPİ DERS SORUMLUSU Yard. Doç. Dr. Hüseyin DOĞAN HAZIRLAYANLAR Nilay BOLATTAŞ Ömer ÖZER Nevzat BADEM Kayseri - 2011

Upload: oemer-oezer

Post on 11-Mar-2016

291 views

Category:

Documents


7 download

DESCRIPTION

Bilişsel Terapi Literatürüne İlişkin Derleme, REBT ve Beck'in Bilişsel Modeli

TRANSCRIPT

Page 1: Bilişsel Terapi

MEL İKŞAH ÜNİVERSİTESİ

SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZ İ

AİLE DANI ŞMANLI ĞI TEMEL E ĞİTİMİ

SERTİFİKA PROGRAMI

BİLİŞSEL TERAPİ

DERS SORUMLUSU

Yard. Doç. Dr. Hüseyin DOĞAN

HAZIRLAYANLAR

Nilay BOLATTA Ş

Ömer ÖZER

Nevzat BADEM

Kayseri - 2011

Page 2: Bilişsel Terapi

2

İÇİNDEKİLER

I. BÖLÜM

ALBERT ELL İS’İN AKILCI DUYGUSAL DAVRANI Ş TERAPİSİ (REBT) 3

Rebt’ İn Gelişimi 3

ANAHTAR KAVRAMLAR 3

İnsan Doğasına Bakış 3

A-B-C KİŞİLİK TEOR İSİ 5

TERAPÖTİK İŞLEM 6

Terapötik amaçlar 6

Terapistin İşlevi Ve Rolü 6

Terapide Danışan Deneyimi 9

Terapist Ve Danışan Arasındaki İlişki 11 UYGULAMA: TERAPÖT İK TEKN İKLER VE PROSEDÜR 12

Rasyonel Duygusal Terapi Uygulaması 12

Davranış Teknikleri 18

REBT UYGULAMALARI 18

Bireysel terapi uygulaması 19

Grup Terapisinin Uygulaması 19

Kısa Terapi 20

Evlilik Terapisi 21

Aile Terapisi Uygulamaları 21

II. BÖLÜM

AARON TEMK İN BECK’ İN BİLİŞSEL TERAPİSİ 22

BİLİŞSEL ÇARPITMALAR 23

BİLİŞSEL TEKN İKLER 24

BİLİŞSEL TERAPİ SÜRECİ VE KULLANILAN TEKN İKLER 27

REBT VE BECK’ İN BİLİŞSEL TERAPİSİNDEKİ DİĞER FARKLILIKLAR 34

KAYNAKÇA 36

Page 3: Bilişsel Terapi

3

ALBERT ELL İS’İN AKILCI DUYGUSAL DAVRANI Ş TERAPİSİ

(REBT)

REBT’ İN GELİŞİMİ

Ellis akılcı duygusal terapiyi danışmanlarıyla yapmış olduğu psikoanalitik uygulamalar ve

deneyimler sonucu geliştirmiştir. Ellis 1988 de psikoanalitik yaklaşımların daha fazla etkisiz

olduğunu tartışmıştır çünkü bu yaklaşımlar bireylerin kendilerini daha kötü hissetmelerine

neden olmaktadır.

REBT, psikoanalitik okulun bir çıkışı olarak görülsede, filozofik ve de davranışsal ögeleri

daha ağır basmaktadır. Doğu ve batı daki filozoflar tarafından bilişler, duygular ve davranışlar

arasındaki ilişkiler sıklıkla vurgulanmıştır. ( Ellis, 1984, b) . “ insanlar şeylerden rahatsız

olmazlar onlar şeylerle ilgili düşüncelerinden rahatsız olurlar” ( Dreyden ve Ellis 1988 p.214).

Ellis ayrıca Adler’in görüşlerini de önemsemiştir. Özellikle onun “duygusal tepkilerimiz ve

yaşam biçimimiz bizim inançlarımız ve yarattığımız bilinçle ilgilidir” savı ilgisini çekmiştir.

ANAHTAR KAVRAMLAR

İNSAN DOĞASINA BAKI Ş

Rasyonel duygusal terapi insanın akılcı bir potansiyelle doğduğunu güçlü

düşünebileceğini ancak irrasyonel ve rahatsızlık yaratacak düşünce biçimlerine de sahip

olabileceğini öne sürer. Bireyler mutlu olmaya, kendini gerçekleştirmeye, aşık olmaya,

kendilerini ifade etmeye, diğerleriyle ilişkiye girmeye ve kendilerini gerçekçi olarak

değerlendirmeye yatkındırlar. Var olan potansiyellerini , kendilerine yıkıcı yaklaşarak,

hoşgörüsüz davranarak , hatasız davranmaya yönelerek, mükemmelliyetçi davranarak,

kendilerini suçlayarak engellerler.

Ellis (1979b) REBT ile ilgili bazı anahtar kavramlar listelemiştir:

• birey biriciktir onlar şartlarındaki rahatsızlıklarından dolayı ve bunları algılayış

biçimleri nedeniyle acı çekerler.

• Dış şartlardan çok onların algıladıkları şartlardan rahatsızlık duyarlar.

• Kendi bilişlerini, duygularını ve davranışlarını değiştirebilme kapasiteleri vardır.

Alışılmış tarzlarının dışında ve onlardan farklı davranış biçimleri geliştirebilirler, diğerlerince

reddedilince üzüntü yaşarlar.

Page 4: Bilişsel Terapi

4

• Birey kendini ifade eden, kendini değerlendirebilen ve kendini destekleyen yapıya

sahiptir.

• Tüm insanların iki amacı vardır. Birincisi canlı kalmak ikincisi acıdan uzak kalarak

görece kendini mutlu hissetmektir.(1)

• Mantıklılık , mutluluk ve yaşamı sürdürmek için seçilen amaçlara ulaşmaya yol açan

düşünce yollarını içerirken, mantıksızlık ise bunlara ulaşmayı engelleyen ve işi karıştıran

düşünceleri içemektedir.

• Hedonizmin (yaşamın tek amacının zevk olduğu düşüncesi) uzun dönemli ve kısa

hedefleri arasında, ya da şimdi ve buradaki mutluluklar ile şu andaki disiplinden kazanılan

daha uzun hedefli mutluluklar arasında hassas dengeyi sağlayabilmeyi içerir.( ellis, 1973)

Ellis rasyonel terapi konusundaki ilk tazısında REBT , anlamak için temel olan 3 hipotez

önermiştir. Birincisi, düşünce ve duygu yakından ilişkilidir. İkincisi düşünce ve duygu

birbiriyle o denli yakın iki birbirlerine eşlik etmektedirler. Üçüncüsü hem düşünce hem de

duygu kendi kendine konuşmaya ve içselleştirilmi ş cümlelere dönüşme eğilimindedir. Pratik

olarak insanların kendi kendilerine söyledikleri ifadeleri onların düşünceleri ve duygularıdır

veya duyguları , düşünceleri haline gelmektedir.

Uygun olan ve olmayan duygular REBT in üzerinde durduğu bir olgudur. Kaygı akılcı

olmayan düşüncelere ve makul olmayan inançlara dayandığı için gerçekçi olan davranışı

engellediği ve karıştırdığı için uygun olmayan duygu durumu olarak kabul edilmektedir.

REBT, insanların hem mantıklı hem de mantıksız olmak için doğuştan olduğu kadar sonradan

da kazanılmış güçlü eğilimleri olduğu görüşündedir. Ellis2e göre insanlar hem mantıklı olmak

ve hoş şeyler üretmek için önemli potansiyele sahiptirler hem de hem kendilerine hem

başkalarına zarar vermek , mantıksız olmak ve aynı hataları tekrarlamak için büyük

potansiyele sahiptirler. Ellis, insanların mantıksızlığı nasıl geliştirdikleri ve nasıl korudukları

sorusu üzerinde durmaktadırlar. Mantıksızlığın gelişim süreci telkin ve öğretilerle

tamamlanmamaktadır. Ellis, insanların kendilerini mantıklı seçim yapma kapasitelerini

geliştirmediklerini, mantıklarını kullanmayarak kişisel duygusal rahatsızlıklarını büyük

ölçüde kendilerinin yarattığına inanmaktadır. Bunun yerine, çocukluk yıllarında kazanmış

oldukları orijinal önyargıları ve batıl itikatları kendi kendilerine telkin etmektedirler.

Page 5: Bilişsel Terapi

5

A-B-C KİŞİLİK TEOR İSİ

REBT, ABC çerçevesi içerisinde işlemektedir. Duygusal rahatsızlıklar irrasyonel düşünce

kalıplarından dolayıdır. İrrasyonel kalıplar – meli, - malı, zorunluluklar ve yapılması

gerekenler kapsamında irdelenir. REBT perspektifinden bakıldığında bir çok terapist, geçmiş

yaşantılar, geçmiş olaylar ve erken çocukluk anıları üzerine odaklanır. Bazı terapistler de

tanımlamayı, yorumu ve duyguları açıklama üzerine aşırı odaklanarak hata yaparlar. Bazı

danışanlar şimdiki duygularını ve erken yaşantılarını ısrarla anlatırlar. Ellis , danışan ve

terapistin beraberce çalışarak danışandaki hatalı bilişleri yakalamada işbirliği içinde olmaları

gerektiğini vurgular.

A (harekete geçiren olay) ----------- B (İnanç ) --------------------- C (duygusal ve davranışsal

! Tepki)

!

D (yadsınan müdahale)-------E (etki)---- F (yeni duygu)

A harekete geçiren olaydır, bir gerçeği veya olayın veya bir kişinin davranışını veya tutumunu

içerir.

B , kişinin A hakkındaki inançlarından ve sözel olarak ifade ettiklerinden oluşur.

C, sonuç veya bireyin duygusal tepkisidir., yanlış olarak doğrudan A’yı izleyeceği

varsayılmaktadır, mutsuzluk veya duygusal rahatsızlık ortaya çıkar.

Ellis, insanların iyi veya kötü yönde olsun kendi duygusal kaderlerini büyük ölçüde kontrol

ettiklerini düşünmektedir. Bu doğuştan sahip olduklarıyla sonradan kazandıklarıyla ve batıl

itikatlarıyla sürekli olarak tekrarlamalarıyla kazanılır. ABC bakımından bu B de ne olduğuyla

ilgilidir , böylece yaşamımızda bizi harekete geçiren çeşitli olayların duygusal ve davranışsal

sonuçları inanç sistemimiz tarafından kontrol edilmektedir.

Ellis rahatsızlık veren hemen hemen her duygunun aşağıda belirtilen 3 temel mantıksız

inançlardan bir ya da bir den çoğu ile yakından bağlantılı olduğunu ileri sürmektedir.

Page 6: Bilişsel Terapi

6

1- “İyisini yapmalıyım ve tüm başarılarım takdir edilmeli, aksi halde işe yaramaz biri

olacağım”

2- “Bana karşı nazik, düşünceli ve adaletli olmalısın halde puan kaybedersin”

3- “Yaşama koşullarım iyi ve rahat olmalı, böylece istediğim her şeyi çok fazla çaba sarf

etmeden ve rahatsızlık duymadan elde edebilmeliyim aksi takdirde lanet bir dünyadır ve hayat

yaşamaya değmez”

TERAPÖTİK İŞLEM

TERAPÖTİK AMAÇLAR

Akılcı duygusal terapide,bir çok gelişme hastanın duygusal rahatsızlıklarını ve onları

rahatsız eden kendi davranışlarını daha gerçekçi bir yaşam felsefesi oluşturarak azaltmasıyla

devam eder ve onlara bir varış noktasına kadar rehberlik eder. Diğer önemli terapötik amaçlar

yaşamdaki yanlışlıklar için kendini ve başkalarını suçlama eğilimini azaltmayı ve gelecekteki

sorunlarla etkili bir şekilde baş etme yollarını öğretmeyi kapsar.

REBT, insan sorunlarının felsefi köklü olduğu varsayımına dayalı felsefi yeniden

organizasyon/ değerlendirme ile uğraşır. Böylece o öncelikle semptomları gidermeyi

amaçlamaz, esas olarak bireylerin kendilerini rahatsız eden bazı temel değerleri ve özellikleri

incelemelerine ve değiştirmelerine ortam hazırlar. Eğer bir danışanın korkusu evlilikte

başarısız olma ise amaç yalnız özel korkuyu azaltmak değil bunun yerine hastadaki abartılmış

düşünce biçimlerini ve korkuları irdeleme ve yüzleşme girişimidir. REBT terapistlerinin

danışma sürecinde ulaşmak istedikleri özel amaçlar şunlardır: öz ilgi, sosyal ilgi, ilginin yönü,

hoşgörü, verimlilik, olasılıkların kabulü, özel düşünme, kesin karar, ütopist olmama,

rahatsızlıkları için sorumluluk alma (Ellis, 1979c, Aellis ve Bernard, 1986 Ellis ve Dryden

1987).

TERAPİSTİN İŞLEV İ VE ROLÜ

Detaylandırılmış amaçları başarmak için terapistin özel görevleri vardır. İlk adım

danışanlara bir çok irrasyonel / akılcı olmayan düşünce biçimlerini irdelemeyi ve olumsuz

düşünceler yerine olumlu düşünceler geliştirebilmeyi öğretmek ve bunlara sahip olduklarını

göstermektir. Danışanlar rasyonel olmayan inançlarını rasyonel olanlardan ayırt etmeyi

öğrenirler. Danışanın bu farkına varışını sağlamak için terapist danışanın aslında

sorgulamadan kabul ettiği veya yarattığı kendini rahatsız eden düşüncelere meydan okuyan

bir bilim adamı işlevi görür. Terapist teşvik eder, ikna eder ve zaman zaman danışanı bu

Page 7: Bilişsel Terapi

7

propogandaya / kışkırtmaya karşılık verecek eylemlerde bulunmaya yöneltir. Terapötik

işlemde ikinci adım danışanın farkına varma aşamasının ötesine götürür. Terapist danışana,

mantıksız düşünmeye devam ederek ve kendisini rahatsız eden anlam ve felsefeleri

tekrarlayarak, duygusal rahatsızlıklarını nasıl aktif tuttuklarını gösterir. Diğer bir deyişle

danışanlar kendilerini telkin etttikleri için davranışlarının oluşturduğu sonuçlardan

sorumludurlar. Terapist danışanlarına sadece mantıksız işlevlere / fonksiyonel olmayan

tutumlara sahip olduğunu göstermesi yeterli değildir. Çünkü bu tip danışan muhtemelen “

şimdi başarısız olma korkusuna sahip olduğumu anlıyorum ve bu korkular abartılmış olabilir

fakat halen başarısızlıktan korkuyorum “ deme durumundadır.

Danışanları, irrasyonel düşüncelerinin ve duygularını fark etmelerinin ötesine götürmek

için terapist 3. adım atar. Onlara düşüncelerini belirlemeye ve irrasyonel düşüncelerden

kaçınmaya yardım etmeye çalışır. Çünkü rasyonel duygusal psikoloji hastaların mantıksız

inançlarının, değiştirilmesinin gerçekte zor olduğunu kabul eder. Dolayısıyla terapist bu

noktada hastanın kendini suçlama kısırdöngüsünü anlamada yardımcı olur. ( yaptıklarımdan

ben sorumluyum ancak yapmadan da duramıyorum o zaman gerçek suçlu benim Ç:N).

Terapötik işlemde dördüncü ve son adım danışanın gelecekte diğer irrasyonel inançlarının

esiri olmaktan kaçınması için irrasyonel yaşam felefesi geliştirmesine karşı çıkmaktır. Sadece

bir sorunu ve semptomu yakalamak yeni mantıksız inançların ortaya çıkmayacağını

göstermez. Terapist için arzulanan şey irrasyonel düşünce biçimine saldırma ve danışanlarına

nasıl bu düşüncelerle mücadele edileceğini ve olumsuz düşünceler yerine olumluların nasıl

konulacağını göstermedir. Ve yeni tavır ve düşünce biçimlerini nasıl edineceklerini

öğretmektir. Danışan ne kadar bilimsel olursa o kadar hoşgörülü olur.Ellis bu tarz düşünerek

hastaların onların daha az rahatsız olabileceklerini düşünür.

REBT çerçevesi içinde çalışan bir terapist diğer uygulamacılardan farklı bir şekilde görev

yapar. Çünkü REBT önemli bir şekilde bilişsel ve yol gösterici davranışsal işlemdir. O sık sık

danışman ve danışan arasındaki yaygın ilişkiyi azaltır. Terapist esas olarak eğitimi vurgulayan

ikna yöntemine başvurur. Ellis, rasyonel duygusal uygulayıcıların yaptıklarını şöyle açıklar (

1989, ss 215-216)

• Bir çok rahatsız davranışı motive eden birkaç temel irrasyonel düşünceyi danışanların

keşfetmesini sağlar

• Danışanların kendi fikirlerini anlamalarına yardım eder

Page 8: Bilişsel Terapi

8

• Danışanlara düşüncelerinin mantıksız doğasını gösterir.

• Danışan düşünüşünün akılcı olmayışına karşılık gelen mizah ve anlamsızlığı kullanır.

• Bu inanışların ne kadar anlamsız olduğunu ve gelecek duygu ve davranışsal

rahatsızlıklara nasıl zemin hazırladığını gösterir.

• Bu fikirlerin nasıl yakalanabileceğini deneysel olarak yerleşen rasyonel düşüncelerle

gösterir.

• Danışanların duygu ve davranışlarını öz tahribat yollarını besleyen mevcut ve olası

irrasyonel düşünceler ve mantıksız varsayımları gözlemlemek ve azaltmaları için bilim adamı

gibi nasıl düşünebileceklerini öğretir.

• Çeşitli duygusal ve davranışsal metotlarla duyguların üzerinde doğrudan çalışarak

danışanların kendi rahatsızlıkları ile mücadele etmeleri yönünde destekler ve irrasyonel

düşünceleri deşerek bunu danışan yararına kullanır.

Wessler ve Wessler (1980) tipik bir REBT durumu değerlendirmesi tanımlar; kritik ilk

oturum dostça ilişki oluşturma ve danışanın özgürce konuşmasını sağlamak, terapötik ilişki

biçimi oluşturmaya odaklanır. Bir kez işbirliği ve uyuşma şekillenirse ilişki görünümüne daha

az önem verilir. Terapi araştırması hedeflenen sorunların tanınmasıyla takip ediliri.

Terapistler sonu belli sorular sorarlar, şöyle ki ; “ en çok hangi sorununuza yardım edilmesini

istersiniz? terapiden en çok ne istersiniz?” Amaçların belirlenmesi terapinin ilk safhasında

temel bir görevdir. Danışanlar duygularını, inanışlarını ve kazanmak istedikleri davranışları

tanımlarlar. Terapist sorar:

“ hangi şekilde siz şimdi sizden farklı hissetmekten düşünmekten ve hareket etmekten

hoşlanırsınız? “. Danışanlar temel prensiplere ve REBT uygulamalarına odaklandırılır.

Rasyonel duygusal terapistler sırrı terapötik süreç dışına taşır, onlar danışanlarına irrasyonel

inanışların nasıl olumsuz sonuçlara yol açacağını göstererek rahatsızlığın bilişsel yapısı

hakkında bilgi verirler. Danışanlarda sahip oldukları irrasyonel inanışları yersiz duygu ve

davranışlara yol açtığını anladığı zaman terapist onları ortaya çıkarmak yerine niçin onlara

sıkıca sarıldıkları konusunda danışanları düşünmeye davet eder.

Ödev dikkatlice tasarlanır ve danışanı ölçülü hareketlere yöneltmek için planlanır ve

duygusal davranışsal değişiklik hedeflenir. Bu ödevlere daha sonraki oturumlarda da devam

edilir ve danışanlara kendilerini rahatsız eden düşünce ile mücadele etmek için etkili yolları

öğretirler.

Terapinin sonuna doğru danışanlar gelişmelerini gözden geçiri, planlar yapar, devam

eden veya potansiyel problemler ile ilgili olarak stratejiler belirlerler.

Page 9: Bilişsel Terapi

9

Özet olarak REBT terapistleri danışanlara kendilerini suçlamalarının ana sebeplerinden

birinin kendini suçlama olduğunu aktif olarak öğretirler. Bu suçlama duygusunun kendi

performanslarıyla kendilerini azarlayarak durdurmak olasıdır. Bu da davranışsal ödevler ve

sıkı takip ile mümkündür. Danışanlar, duygusal ve davranışsal rahatsızlıklara neden olan

irrasyonel düşüncelerden kendilerini kurtarabilirler.

REBT, diğer bir çok terapötik yaklaşımdan özgür, işbirliğine çok değer vermeyişi,

rüyalarla çalışma, danışanın geçmişine odaklanma, duyguları sonsuz bir şekilde ifade etme ve

araştırma ve herkesin başkasına yönelme fenomenine nazaran sürekli endişeyle yer

vermemesiyle ayrılır. Ellis ( 1989) bu faktörlere uzun zaman vermenin danışanın daha iyi

hissetmesiyle sonuçlanacağına fakat nadiren daha iyi olmada yardım eden hoşgörü terapisi

olduğuna inanır.

TERAPİDE DANIŞAN DENEYİMİ

Danışanlar çoğunlukla duygusal davranışsal sorunlarının dış kaynaklı olduğunu düşünürler.

REBT aracılığıyla danışanlar, bu sorunların esas olarak yanlış inanış sonuç olduğunu

öğrenirler. Danışanlar bir kez kendi inanışlarının duygu ve davranışlarının önemli sebebi

olduğunu kabul etmeye başlarlar ise, bilişsel yeniden yapılanma işlemine etkin olarak

katılabilirler. ( Ellis ve Ycager 1989). Bu nedenle de danışanın rolü büyük ölçüde öğrencinin

veya öğrenenin rolüdür. Psikoterapiye danışanın problem çözme ve duygusal değişikli ği

oluşturması mantıklı düşünceyi nasıl uygulayacağını öğrenmesi gibi yeniden eğitme işlevi

olarak bakılır.

Dryden ve Ellis (1988) e göre psikolojik değişiklikler oluşturmak için danışanlar şunları

yapmalıdırlar:

• kendi rahatsızlıklarını kendileri oluşturmaları gerçeğini kabul ederler ve bunu

değiştirecek yeteneğe sahiptirler.

• Kişisel sorunların köklerinin esas olarak gerçek olaylardan çok irrasyonel

mükemmeliyetçi inançlardan kaynaklandığını anlarlar.

• İrrasyonel inanışlarına kusur bulmayı bırakmayı ve onları rasyonel seçeneklerle uygun

hale getirmek için mücadele etmeyi öğrenirler.

• bilişsel duygusal ve davranışsal değişiklik yöntemini kullanarak yeni bir rasyonel

felsefenin oluşumuna doğru çalışma ve uygulama yapma anlaşması yaparlar.

Page 10: Bilişsel Terapi

10

Terapötik işlemler danışanın var olan deneyimlerine odaklanır. Birey merkezli ve varoluşçu

merkezli yaklaşımlar gibi REBT de “şimdi ve burada deneyimlerine” ve ayrıca olumsuz

otomatik düşüncelerin ve işlevsel olmayan sayıtlıların değiştirilmesine odaklanır. Terapist

danışanın geçmişini araştırmaya ve geçmiş ile şimdiki davranışları arasında bağlantı kurmaya

çok zaman harcamaz. Ve ebeveynleri ile kardeşleri ile olan ilişkilerini derinliğine araştırmaz

bunun yerine terapötik işlem, danışanın temel irrasyonel yaşam felsefesi ne olursa olsun,

onlar kendi dünya görüşlerini rahatsız eden düşüncelere inandıkları için şimdi rahatsız

olduklarını vurgular. Onların irrasyonel felsefeyi nerede niçin ve nasıl elde ettikleri ikincil

önem taşır. Esas sorun danışanların kendilerini rahatsız eden durumlar ile ifade ettikleri

felsefelerinin nasıl farkına varabilecekleri ve düşüncelere karşı nasıl meydan

okuyabilecekleridir.

REBT teorisine göre yüzeysel görünüş sadece kişilik değişikli ğine neden olmaz en iyi

şekilde insanlara sorunlara sahip ve bu rahatsızlığın nedenlerinin olumsuz düşünce biçimleri

olduğunu öğretir. Bunlarda geçmiş yaşantılarla şekillenmiştir. Anlayış doğru olduğu zaman

bile otomatik olarak iyi bir durum yaratmaz. REBT anlayışı tam olarak bize kendimizi nasıl

sabote ettiğimizi ve ediyor olduğumuzu göstermek ve bunu düzeltmek için neler

yapabileceğimizi görmemize yardım etmek demektir.

Ellis (1979 c, 1988), REBT te üç anlayış seviyesi tanımlar. Birincisi yaşamımızda ki

olaylardan bizi rahatsız etmesi için seçtiğimiz gerçekle ilgilidir. C (sonuç noktasında

kendimizi üzeriz aslında A (olayları canlandırma) noktasında olaydan etkilenerek üzülmeyiz

kendimize irrasyonel inançlar inşa ederek ve bunları kabul ederek üzeriz, ikinci anlayış

seviyesi aslında irrasyonel inancı hangi şekilde elde ettiğimize ve onlara nasıl devam

ettirmeyi seçtiğimizle ilgilidir aslında bizim nasıl ve niçin ve ne zaman duygusal olarak

rahatsız olduğumuz önemli değildir. Daha çok biz mutlakıyetçi inanışımızla kendimizi

yeniden telkin etmeye devam ettiğimizden bugün bu şekilde kalırız. Bizim kendimizi

şartlandırmamız başkaları daha önce şartlandırılmamızdan daha önemlidir.

Üçüncü anlayış düzeyi kendimizi üzme eğilimimizi ve kişili ğimizi değiştirmek için hiçbir

sihirli yol olmadığını anlamakla ilgilidir. Eğer biz sadece çalışmaya ve uygulamaya istekli

isek değiştirebiliriz. İnanışın irrasyonel olduğunu kabul etmek değiştirmek için yeterli

değildir. Kendimizi ne kadar mutsuz ettiğimizi ve üzdüğümüzü açıkça görmek önemli

değildir. Bizim rahatsızlık yaratan inanışımızı aktif olarak değiştirmedikçe ve ona karşı

harekete geçmedikçe pek iyileşme sağlayamayız. Eğer rahatsızlık döngüsünün devamını

kırmayı umut edersek inanışlarımıza bilişsel duygusal ve davranışsal olarak kuvvetle ve

ısrarla karşı çıkarsak, önemli olan budur.

Page 11: Bilişsel Terapi

11

3. anlayış seviyesine benzetme yapmak için 13. bölümde tanıtılan Stan ın kadın korkusunda

çalıştığımızı farz edelim. O, çekici kadınlar tarafından tehdit edildiğini hisseder ve güçlü

kadınlara nasıl tepki vereceğini ve kadının ona yapacaklarından korkar.

1. Anlayış seviyesinde stan, kendi kadın korkusunun geçmiş nedenleri olduğunun

farkeder. Bu neden annesinin onu idaresi altına almaya uğraşması ile ilgili değildir. O daha

çok onun , “annesinin onu etkisi altına almaya uğraşmamış olması gerekir” şeklindeki

irrasyonel düşünce biçimi ile ilgilidir. O kadar mantıksızdır ki bu düşünce diğer kadınlar da

ona hükmetmeye çalışıyorlar şeklinde genellenir.

2. Anlayışın ikici düzeyinde Stan kadınlar tarafından tehdit edildiğini fark eder ve

onların varlığından rahatsızdır çünkü hala sonsuzlukla devam edeceğini düşünür.

Kadınlarlayken panik yaptığını görür çünkü o kendisine “ kadınlar beni hadım edebilirler” der

veya “onlar benim süperman olmamı beklerler” der. Veya başka irrasyonel düşünceler

oluşturur.

3. Anlayış seviyesi, aktif olarak mücadele ederek kendi irrasyonel inançlarını

değiştirmek için gayretle çalışmadıkça ve uygulama yapmadıkça ve karşı propoganda doğası

şeyler yapmadıkça hemen değişmeyeceğini Stan tarafından kabulü ile ilgilidir. Bu nedenle

onun ödevi cazibeli bir kadına yaklaşma ve tarihi / saati sorma olabilir. Bu tarihte irrasyonel

zorlayışla nerelere varabileceği veya ne olabileceği ve katastrofobik (felaket) beklentiler ile

mücadele edebilir. Korkuları hakkında konuşma önemli bir davranış değişikli ği

yaratmayacaktır. Önemli olan onu eyleme geçirecek ve irrasyonel düşüncelerini değiştirebilen

yeniden bilişsel yapılanma sürecine doğru yönelmesidir. Stan reddedilme korkusu ile başa

çıkma yollarını ve aynı zamanda reddedilme korkusu tespit edilmeden kendini nasıl

koruyabileceğini öğrenecektir.

TERAPİST VE DANIŞAN ARASINDAK İ İLİŞKİ

Terapist ve danışan arasındaki özel ilişki sorusu diğer bir çok terapide olduğundan bir

anlamda REBT de yer alır. Şartsız olumlu saygının birey merkezli kavramlara yakın olan

REBT kavramı kabul ve hoşgörüdür. Buradaki ana fikri danışanlara kendilerini suçlamadan

kaçınmalarına yardım etmektir. Danışanlar davranışlarını düzenleyebileceklerinden amaç

onların kendilerini kabulüne zemin hazırlamaktır. Davranışların ne kadar boş olduğu önemli

değildir. Terapistle bir kişilik olarak hastalarını değerlendirmeyi reddedecek aynı zamanda

onların saçma ve rahatszı edici davranışlarına karşı koymaya istekli olarak onlara tam kabul

gösterirler. REBT ilişki merkezli terapiler gibi değildir ve kişisel sıcaklık değerine ve empatik

anlayışa ve terapiste karşı bağımlılık duygusu geliştirerek üretici olabilen anlayışa ve sıcak

Page 12: Bilişsel Terapi

12

kabule yer vermez. Gerçekte REBT terapistleri danışanlarına öğretme, bibliyo terapi ve

davranış belirlemesi kişisel olmayan çeşitli teknikleri kullanma yerine onlara sıcaklık

vermeksizin kusurlu insanlar olarak kabul edebilirler. Fakat daima şartsız tam kabulü

öğreterek model olmaya çalışırlar.

Bazı REBT uygulayıcıları dostça ilişki ve birlikte çalışmaya Ellis2in yaptığından çok daha

fazla önem verirler. Wessler ve Wessler (1980) “ Rogers ‘ın terapötik şartlarının ( şartsız

olumlu saygı, empati, terapist ciddiyeti) önemli değişiklikler yarattı biz bu değişiklik

durumlarının önemli olduğuna inanırız fakat onlar yönlendirmesiz durumlar kadar

yönlendirici durumlara da uygulanırlar.”

Danışan ve terapist arasında dostça bir ilişki gelişimi Digiuseppe ve Wessler (19809

tarafından terapötik kazanımlar için bir anahtar olarak vurgulanmıştır rasyonel duygusal

terapistler kendi inanç ve değerlerini açmakta serbest ve dolaysız olurlar. Bazıları kendi

kusurlarını danışanlarıyla paylaşmaya isteklidirler. Bu süre boyunca etkileşim teşvik edilmez

ve oluştuğu zaman terapistlerin ona engel olması olasıdır.

UYGULAMA: TERAPÖT İK TEKN İKLER VE PROSEDÜR

RASYONEL DUYGUSAL TERAP İ UYGULAMASI

REBT terapistleri çok tipik ve tamamlayıcıdırlar ve bilişsel etkili davranış tekniklerini

bireysel danışmalarda kullanırlar. Bu teknikler genel klinik sorunlara, anksiyete, depresyon,

kızgınlık, evlilik sorunları kişiler arası ilişkilerde yetersizlik, ebeveyn başarısızlıkları, kişilik

bozuklukları, obsesif kompulsif bozukluk, yeme bozuklukları, psikosomatik bozukluklar,

cinsel işlev bozuklukları ve psikotik bozukluklara uygulanır.(Warren ve MC Belarrn 1987)

Takip eden konu esas bilişsel duygusal davranışsal tekniklerin Ellis tarafından tanımlanan

şeklinin kısa bir özetidir.

Bilişsel yöntem: REBT uygulamaları genellikle terapötik işlemi güçlü bir bilişsel

metadoloji ile birleştirirler. REBT , danışanlarının kendilerine söylemeye devam ettikleri

şeyin çabuk ve direkt durumunu gösterir. Sonra onlara artık inanmaları için kendi öz ifadeleri

ile nasıl ilgileneceklerini öğretir. REBT , onları gerçeğe bağlı felsefe elde etmeye teşvik eder.

REBT önemli şekilde, düşünmeye , mücadele etmeye, müzakereye karşı koymaya,

Page 13: Bilişsel Terapi

13

yorumlamaya, açıklamaya ve öğretmeye dayanır. Bu bilişsel tekniklerin bir kaçı REBT

terapistlerinde mevcut olduğu şekliyle şöyledir:

1-İrrasyonel inançlarla mücadele: REBT in ana bilişsel yöntemi , terapistin aktif olarak

danışanın irrasyonel inancına karşı koyması ve onlara nasıl karşı koyacaklarını öğretmekten

ibarettir.

Pek çok soru hastanın olumsuz otomatik düşüncelerini değerlendirip, bunları olumlularla

değiştirmelerine yardımcı olabilir. Görüşme sırasında terapist ve hasta olumsuz düşünceleri

birlikte sorgulayıp alternatifler üretirken, görüşme dışında hastaların ev ödevleri ve kayıtlar

yolu ile bunu sürdürmesi istenebilir.aşağıda olumsuz otomatik düşüncelerin rasyonel olup

olmadıklarının değerlendirilmesi ile ilgili bazı sorular vardır:

a) bu düşünce için ne gibi kanıtlarınız var?bu durum için başka bir bakş açısı olabilirmi?

b) Acaba başkası bu durumda nasıl düşünebilir?

c) Yargılarınız acaba nasıl hissettiğinize mi yoksa gerçek hayatta ne yaptığınıza mı

dayanıyor?

d) Kendinize gerçekçi olmayan ve ulaşamayacağınız kadar yüksek standartlar mı

belirliyorsunuz?

e) Ya hep ya hiç tarzında mı düşünüyorsunuz?

f) Eğer düşündüğünüz gibi olursa ne olur?

g) Bir ay ,bir yıl ,on yıl sonra ne olacak?

h) Sorunlarla baş etme becerinizi azımsıyor musunuz?

Danışanlar olumsuz otomatik düşüncelerini bırakıncaya veya onu kuvvetlice diğerinden

ayırıncaya kadar özellikle yapılması zorunlu olanları, yapılması gerekenleri ve yapılırsa iyi

olacakları tekrarlarlar. Danışanların kendilerine sormayı öğrenecekleri bazı soru ve ifadeler

şöyledir: niçin insanlar bana dürüstçe davranmalı? Eğer denediğim her şeyde başarılı

olamazsam tamamen çökmüş olacağımı nereden öğrendim? Eğer istediğim mesleğe sahip

olamazsam bu hayal kırıklığı yaratabilir ancak kesinlikle katlanmalıyım. Eğer yaşam

istediğim gibi gitmez ise bu felaket değil uygunsuzdur.

2- Bilişsel Ödev: REBT, danışanların sorunlarının bir listesini yapmalarını ister. Onların

mutlakıyetçi ( - meli, - malı tarzı)inanışlarını sorgulama ve bu inanışları ile mücadele etmek

için bu liste yapılır. Onlara, içlerindeki kendi mesajlarının bir parçası olan yapılması

gerekenler ve yapılması zorunlu olanlar tarzı ödevler verilir.

Bili şsel tedavilerde ev ödevlerinin önemli işlevleri vardır.bunlar şöyle özetlenebilir:

a) tedavi görüşmeleri dışında tedavinin sürmesi için bir yapı oluşturur.

Page 14: Bilişsel Terapi

14

b) Tedavinin daha spesifik olmasını sağlar

c) Tedavi görüşmesinde kazanılan iç görünün gerçek yaşama transferini kolaylaştırır.

d) Ev ödevlerinin sonuçları hastanın iyileşmesi ile ilgili bir geri bildirimdir.

e) Ev ödevleri hastanın tedaviye aktif katılımını sağlar. (3)

Ödevler kısmı günlük yaşamda karşılaşılan bir çok soruna uygulanan REBT in ABC kuramı

uygulamasından ibarettir. Danışanlar REBT öz yardım formunu doldururlar, danışanlar

kendilerini kısıtlayan inanışlara karşı koymalarını sağlayacak anlaşma ile kendilerini teşvik

ederler. Örneğin, başarısızlık korkusu nedeniyle seyirci önünde rol yapmaktan korkan ancak

yeteneği olan bireyin bir oyunda küçük bir rol alması istenebilir. “başarısız olacağım”

“aptalca görüleceğim” veya “ kimse benden hoşlanmayacak” gibi olumsuz ifadelerin yerine

Daha olumlu ifadeler mesela,” başarısız olsam bile bu beni aptal konumuna koymaz” “ rol

yapabilirim hatta elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışacağım” “ hoşlanılmak güzel anka

herkes beni sevmeli düşüncesi saçma ve mantıksız ve bu dünyanın sonu değil, yaptığım başka

güzel şeyler var” gibi konulması talimatı verilir. Bunun arkasındaki kuram ve benzer ödevler

insanların sık sık olumsuz kendini değerlendirmelerde bulunduklarını ve peşin hükümlü

olarak kendilerini başarısız kıldıklarına işaret eder. Danışanlar seanslarda ödevleri yapmaya

teşvik ediliri ve özellikle oturumlar arasında her günkü durumla ilgili olarak denenen

davranışların anksiyete düzeylerine nasıl etkilediği tartışılır. Dolayısyla danışanlar aşamalı

olarak anksiyete karşısında nasıl davranacaklarını ve irrasyonel düşünceleriyle nasıl baş

edeceklerini öğrenmeye çalışırlar. Önver., ss:29-30

Terapi bir eğitim süreci olarak/ yeniden yapılanma süreci olarak algılandığından Ellis in

terapiye ilişkin el kitaplarının okunması tavsiye edilir. Danışanlar kendi terapi oturumlarını

eleştirebilir ve dinleyebilirler. Değişiklik yapmak zor iştir ve oturumların dışında ödevleri

uygulama gerçek bir deneydir.

3- Kullanılan dili değiştirme: REBT , tam ve doğru olmayan dilin bozulmuş düşünce

sistemlerinin bir nedeni olduğu ile uğraşır. ( günümüzde NLP uygulamaları örnek verilebilir.

Ç:N.) Uygulamacılar , dilin düşünceyi şekillendirdiği ve düşünmenin dili şekillendirdiği

yerlerde danışanların kullanmış oldukları sözcük kalıplarına dikkat etmeleri gerektiğini

vurgular. Danışanlar, tercihlerle yapılması gerekenler/zorunluluklar, zorunlu olanlar ve

yapılsa iyi olanların değiştirilebileceğini öğrenirler. “............eğer olmazsa ne olur*” “olmazsa

uygunsuz olur” demeyi öğrenirler. Çaresizlik ve suçlama yansıtan sözcük kalıpları kullanan

danışanlar yeni sözcük kalıpları kullanmayı öğrenirler. Onlar gizil güçlerini yapılması

gerekenler ve zorunlu olanlarla, mutlakıyetçi tercihlerinin yerini değiştirerek kabul edebilirler.

Page 15: Bilişsel Terapi

15

Kendi dil kalıplarını değiştirme işlemi ve yeni ifadeler oluşturma isteği aracılığı ile danışanlar

farklı düşünme ve davranmaya başlarlar ve sonuç olarak farklı hissederler.

4- Mizah kullanımı: Bir araştırma mizahın REBT terapistlerinin en popüler tekniklerinden

biri olduğunu göstermiştir. Ellis kendisi danışanı soruna götüren abartılı düşünce biçimi ile

mücadele etmede mizahı iyi şekilde kullanma eğilimine sahiptir. REBT, duygusal

rahatsızlıkların, bir kimsenin kendini çok ciddiye almaktan ve yaşam olaylarında mizahı ve

esprili bakış açısını kaybetmesi durumunda ortaya çıktığını söyler. Sonuç olarak danışmanlar

bireyin aşırı ciddi taraflarına saldırıda bulunurlar ve onlara istinaden yaşam felsefelerine karşı

koymada yardım etmek için mizaha yer verirler. Ellis oturumlarında ve muayenesinde

özellikle rasyonel ve komik şarkılar kullanır ve insanları endişe ve depresyonda oldukları

zaman şarkı söylemeye teşvik eder. O mizahın danışanların mütemadiyen sürdürdükleri

düşüncelerin anlamsızlığını gösterdiğine inanır. Danışanlarını çok daha az ciddiye alarak

onlara yardım ettiğini düşünen bir yaklaşımdır.

5- Duygusal teknikler: duygusal olarak REBT uygulamacıları şartsız kabul, rasyonel

duygusal rol yapma, model oluşturma, rasyonel duygusal utandıran saldırılar hayal etme gibi

alıştırmaları kapsayan bir prosedür kullanırlar. Danışanlara şartsız kabulün bir değer olduğu

öğretilir. Hatta onların davranışlarının kabulü zor olsa bile onlar kendilerini duyarlı kişiler

olarak görebilirler. Danışanlara algıladıkları kusurlarının kendilerini tahrip etmede nasıl

kullandıkları gösterilir.terapistlerin danışanlarına kendilerini kabul etmeyi öğretmede

kullandıkları tekniklerden biri de model oluşturmadır. Terapistler oturumlarda kendileri

olabilmelidirler. Danışanlarının onayını aramaktan kaçınırlar ve olması gerekenler ile

zorunluluklar ile yaşamazlar. Ve danışanlarına karşı çıktıkları için kendilerini riske

attıklarının bilinci ile terapiyi sürdürürler. Onlar zor danışan modelini oluşturarak danışan

tarafından kendilerini kabule zorlarlar.

REBT terapistleri danışanların hüzünlü öykülerini hüzne uygun beden dili ile aktarmalarını

teşvik etmezler. Duygusal ve güçlü terapötik stratejiler karışımını kullanmasına rağmen , O,

seçici ve ayrımcı durumlarda böyle yapar. Bu stratejiler hem terapi hem de günlük yaşam

ödevlerinde kullanılır.bu gibi tekniklerin amacı basitçe bir temiz deneyim sağlamak değil

danışanlara düşüncelerini duygu ve davranışlarını değiştirmek için yardım etmektir bir yaşantı

geçirmelerini sağlamaktır. Bu uyarıcı ve duygusal terapötik tekniklerden bazıları aşağıdakileri

içerir:

Page 16: Bilişsel Terapi

16

1- RASYONEL DUYGUSAL HAYAL: Bu teknik yeni duygusal kalıplar kurmak için

tasarlanmış yoğun zihinsel uygulama şeklidir. Danışanlar tam olarak gerçek yaşamda

düşünmek, hissetmek ve davranmak istedikleri gibi düşündüklerini, hissettiklerini ve

davrandıklarını hayal ederler. Danışanlara olacak kötü şeylerden birinin ve durumları

hakkında abartılı üzüntü hissetmenin duygularını denemenin ve sonra düşüncelerini uygun

duygu durumuna dönüştürmenin nasıl hayal edileceğini de öğretilebilir. Bir kez dahi olsa

abartılı duygularını uygun duygu durumlarına dönüştürebilirlerse kendi yaşamlarında da bu

değişimi yakalama şansı elde edebilirler.böyle bir teknik kişiler arası ilişkilere ve birey için

sorun olan diğer durumlara da faydalı bir şekilde uygulanabilir.Ellis rasyonel duygusal

hayalin birkaç hafta süresince hafta da birkaç kez uygulanırsa bu tip olaylar karşısında artık

üzüntü hissedilmeyeceğini ifade eder.

2- ROL YAPMA : rol yapmada hem duygusal hem de davranış bileşenleri vardır.

Terapist sık sık danışanın kendi rahatsızlığını oluşturmak için kendisine ne söylediğini ve

uygun olmayan duygularını uygun olanlarla değiştirmek için neler yapabileceğini göstermek

için sözü keser. Danışanlar bir durumda hissettikleri şeyleri ortaya koymak için belirli

davranışları hikaye edebilirler. Odak noktası hoş olmayan inanışlar ile ilgili olan irrasyonel

düşünceyi önemseme şeklindedir. Örneğin, bir kadın kabul edilemez korkusu ile üniversite

mezunlarını öğrenci olarak kabul eden bir fakülteye başvurmaktan vazgeçebilir. Onun seçtiği

okula kabul edilmeme düşüncesi aptal olduğu inancını ortaya çıkarır. O, dekanın üniversite

mezunu öğrencilerle yaptığı bir mülakatta rol alır, üzüntüsünü ve ona sebep olan irrasyonel

inanışını ifade eder ve kesinlikle kabul edilmesi gerektiği şeklindeki irrasyonel düşüncesini

açıklar böyle bir kabul oluşturmasının anlamı kendisinin aptal ve yetersiz olduğu ile ilgili

değildir. Bunu ifade ederek hem kendini kabul eder hem olumsuz otomatik düşüncesini

sorgular hem de işlevsiz temel sayıltısından vazgeçer.

3- UTANMA VE SALDIRI ALI ŞTIRMALARI: Ellis (19889 belirli şekillerde

davranış üzerinde irrasyonel utanmadan insanları kurtarmak için alıştırmalar geliştirdi. Ona

göre, eğer birisi bizim aptal olduğumuzu düşünürse felaket olmadığını kendimize söyleyerek

utanma hissini inatla reddedebileceğimizi düşünür. Bu alıştırmaların ana noktası danışanların

başkaları onları beğenmediği zaman bile utanç hissi oluşturmamaları üzerinedir. Bu işlem

özellikle hem duygusal hem de davranışsal bileşenleri kapsar. Danışanlara başkalarının

düşüncelerinden korktukları için bazı şeyleri yapmaktan kendilerini alıkoyduklarını

söyleyerek bu riski almaları yönünde onlara ev ödevleri verilebilir. Danışanlar başkalarına ve

kendilerine zarar verebilecek alıştırmalar yapmaya teşvik edilmezler. Sosyal düzen kurallarını

Page 17: Bilişsel Terapi

17

az olarak bozma sıklıkla faydalılığa hizmet eder.örneğin; danışanları otobüs ve tren

duraklarında bağırmaya dikkat çekmek için kalın elbiseler giymeye ve şarkı söylemeye teşvik

edebilirler. Bir konferansta aptal bir soru sorabilirler, kendilerine yetersiz hizmet sunan bir

garsona bahşiş vermeyi reddedebilirler. Bu tip ödevleri yaparak danışanların, başkalarının

davranışları ile ilgilenmediklerini görmeleri olasıdır. Danışanlar utanç ve rezillik duygularına

kapılmadan kendileriyle ilgili alıştırmalar yapabilirler. Onlar kendi utanma duygularını

kendilerinin yarattığı inancına varıncaya kadar ve daha az yasaklanmış davranışlarda

bulununcaya kadar uygulamalara devam ederler. Danışanlar, sonuç olarak başkalarının

tepkilerine izin vermeye devam etmek için hiçbir nedene sahip olmamayı, yapmak istedikleri

şeyleri engelleyecek diğerlerinin tepkilerini ve beğenilmemeyi göze almayı öğrenirler.

4- GÜÇ VE KUVVET KULLANIMI: Ellis, güç ve kuvvet kullanımını, danışanların

zihinsel anlayıştan duygusal anlayışa geçmede yardım etmek için bir yol olarak önerir.

Danışanlar, irrasyonel inanışlarını ifade ettikleri güçlü diyaloglarını nasıl yöneteceklerini ve

onlara nasıl güçlü karşılıklar verebilecekleri gösterilir. Bazen terapist danışanların kendilerini

rahatsız eden irrasyonel felsefelerine kuvvetle bağlanarak rol yaparlar. Danışandan kendisini

ikna etmeye çalışan terapistle tartışması istenir ve bu yanlış fikirlerden vazgeçmesi için güç ve

enerjinin yukarda anlatılan utanma-saldırı alıştırmalarının temel bir parçası olduğu anlatılır.

DAVRANI Ş TEKN İKLER İ

REBT uygulayıcılar çok düzenli davranış terapi işlemleri özellikle bilgi şartlandırma, kendini

idare etme ilkeleri, sistematik duyarsızlaştırma, dinlenme teknikleri ve model oluşturmayı

kullanırlar. Davranış ödevlerinin özellikle gerçek yaşam durumlarında yapılması önemlidir.

Bu ödevler sistematik olarak yapılır ve bir forma kayıt edilir ve analiz edilir. Bir çoğu

hassaslığı azaltma, beceri eğitimi ve atılganlık eğitimini kapsar. REBT danışanları kendi

hassaslıklarını aşamalı olarak azaltmaya ve zaman zaman yapmaktan korktukları şeyleri

yapmaya teşvik edebilir. Örneğin, asansör korkusu olan bir şahıs günde 20-30 kez yukarı

aşağı çıkarak ve inerek korkusunu azaltabilir. Danışanlar gerçekten yeni ve zor şeyler

yaparlar ve bu şekilde daha güçlü olduklarını hissederler. Farklı hareket ederek “ ben daima

başarısız olacağım çünkü şimdiye kadar bir çok kez başarısız oldum” gibi irrasyonel

inanışlarını değiştirmeye yönelirler.

Page 18: Bilişsel Terapi

18

REBT UYGULAMALARI

REBT, anksiyete, düşmanlık, kişilik bozukluğu, psikotik bozukluk, depresyon, cinsiyet

sorunları, evlilik, çocuk büyütme, gelişim çağı sorunları, sosyal beceri eğitimi ve kendini

yönetme gibi alanlarda tedavi edici ve yol gösterici olarak uygulanmaktadır. Ellis tüm

danışanlara mantık analizi ve felsefi yeniden yapılanma aracılığı ile yardım edilebileceğini

iddia etmez. Bazıları şiddetli bir rasyonel analizi takip edebilecek kadar zeki değildir. Bazıları

gerçekten çok uzaktır. Bazıları çok yaşlı ve uysal değildir. Bazıları felsefi olarak rasyonel

analizleri kabul etmemek için savunma mekanizmalarını sıkça kullanır. Bazıları kronik

çekingen veya sihirli çözümler aramada ısrarcı davranarak sorumluluk almaktan kaçınırlar.

Bazıları önemli bir şekilde REBT uygulamalarında işbirliğine ve ev ödevlerini yerine

getirmede etkisiz kalırlar. bazıları kendi gizemlerine bağlı temel değişiklikler yapmayı

reddeder. REBT in uygulama alanlarından bazıları: 1- bireysel terapi 2- grup terapisi 3- kısa

terapi 4- evlilik terapisi 5- aile terapisi.

1- BİREYSEL TERAPİ UYGULAMASI

Bire bir uygulamada REBT özel bir soruna kısa dönemde odaklanmaya eğilimlidir. Ellis bir

çok danışanın haftada bir oturumla görüşüldüğünü söyler. Danışanlar kendilerini baskı altında

tutan sorunlarını tartışırlar. Ve bu durumlarda kendilerini üzen duyguları anlatırlar. Sonra

terapist üzücü duyguya neden olan geçmiş olayları keşfeder. Danışana ödev verilerek

irrasyonel inanışlarına karşı koymasına yardım eder. Terapist danışanın irrasyonel fikirlerini

direkt olarak uygulamamalarını destekler ve bu düşünceler yerine daha rasyonel kalıplar

geliştirmeleri yönünde teşvik eder.her hafta danışandaki gelişmeler kontrol edilir ve

danışanlar daima önemli semptomlardan çoğunu kaybedinceye kadar ve daha hoşgörülü daha

rasyonel yaşam tarzını öğreninceye kadar görüşmelere devam edilir. Bu süreçte danışanlar

irrasyonellikleri ile nasıl mücadele edeceklerini öğrenirler.

Ellis, bir çok duygusal rahatsızlık çeken danışanının bireysel veya grup terapisine öğrendikleri

şeyleri de uygulamaları için bir yıl devam etmelerini önerir.

Page 19: Bilişsel Terapi

19

2- GRUP TERAPİSİNİN UYGULAMASI

REBT , grup terapisi için çok uygundur. Çünkü tüm bireylere grup oturumlarında REBT

prensipleri uygulama ile öğretilir. Onlar riske girerek yeni davranışlar geliştirmeyi ve bol bol

ödev yapma fırsatı bulurlar. Üyeler atılganlık eğitimi, rol yapma ve çeşitli riske girme

aktivitelerini deneme fırsatına sahip olurlar. Sosyal becerileri öğrenir ve grup oturumlarında

ve sonrasında diğerleri ile etkileşim uygulaması yaparlar. Hem diğer grup üyeleri ve lider

onların davranışlarını gözlemleyebilir ve geri bildirimde bulunabilir. Bireysel terapide danışan

genellikle gerçek raporlar ve sonrasını ifade eder fakat grup terapisinde danışanlar radikal

felsefi değişiklikleri geliştirebilmek için tasarlanan irtibatlara angaje olabilir. Ellis bir çok

REBT danışanının bazı noktalarda bireysel terapi kadar grup terapisini de denemelerini

önerir.

3- KISA TERAPİ

Tasarı olarak REBT kısa terapi olarak ta uygundur. Kısa zaman terapi görecek olan danışanlar

için A,B,C yaklaşımı hem anlamaya hem de rahatsızlık yaratan tavırları değiştirmeye çalışır.

1- 10 oturumda yapılabilir. Özel sorunlu insanlar için işini kaybetme korkusu emeklilik gibi

durumlarda REBT kısa sürede yardımcı olabilir. Bu gibi durumlarda danışanlara REBT

prensiplerin, tedaviye ek öğretici malzemelerle (teyp, öz yardım formları gibi) nasıl

uygulayacakları öğretilir. Faydalı bir araç danışanlar için terapi oturumlarını kayda almak ve

daha sonra sık sık bu oturumları danışanlara dinletmektir. Bu işleme bağlanarak kendi

sorunlarının doğasını daha iyi idrak eder ve kendilerine çare bulma yolunda görmeye

başlarlar.

Hem zihinsel sağlık çalışanlarına hem de profesyoneller için REBT kriz durumlarında

yardım etmek için faydalıdır. Rahatsızlığa neden olan sadece kriz değil olaylara nasıl

yaklaştığımız nasıl yorumladığımızdır. Yaklaşım ve yorumlarımız tepkilere tepkilerimiz de

rahatsızlığa neden olur. örneğin, karısının kendisinden ayrılacağını öğrenen orta yaşlı adamın

durumuna bakalım, adı Sam. Karısı uzun süreli başka bir ilişkiye giriyor . Sam tamamen

yıkılmış bir şekilde “beni kimse istemez”” ben sevimsiz hoşa gitmeyen biriyim” tarzı

düşüncelerle terapiste başvurabilir. Sam ile yapılan terapötik çalışmada onu yanlış

yönlendirilmiş bir programa benzediğini düşünmek faydalı olacaktır. Sam bu bilgiyi nasıl

Page 20: Bilişsel Terapi

20

karşılayacaktır. Eğer o karısını yıllardır kendisini seven ve kendisinden memnun olan biri

görseydi ona olan duyguları çok güçlü olacaktı. Terapist Sam ın beklentilerini ve aynı

zamanda kendini aşağılayan lanet okuyan ifadelerini ortaya çıkararak bunlar arasında

bağlantılarla işe başlayabilir. Sam’ın kendini incinmiş, kullanılmış ve üzgün hissetmesine

rağmen karısı tarafından aldatıldığında kendisini fazla harap etmemesi ve terk edilen biri

olarak bu duyguları hissetmemeyi öğrenmesi mümkündür. REBT araçlarını kullanarak hiç bir

kadının onunla hiçbir şey yapmak istemeyeceği gibi kendini kısıtlayıcı ve zora sokucu

düşünceleriyle baş etmesini sağlamak mümkündür. Şayet bir kadınla ilişkiye girmek isterse

kadınla beraber olmak ve buluşmak için neler yapması gerekiyor ise onları yaparak kendisi ile

mücadeleye başlayabilir. Karısını yüceltme ve ona yüklediği güce kritik bir bakış yapabilir,

eleştirebilir ve yeni ilişkisinde yeni bakış açıları anlamlar üreterek üzüntüsünü hafifletmeye

çalışabilir. (“ aldatıldım ancak bu sevilmediğim anlamına gelmez”, “her kadın beni aldatacak

diye bir şey yok”, “yeni ilişkim yeni başlangıçlar yapmam için bir fırsat olabilir” tarzı Ç.N.)

4- EVLL İLİK TERAP İSİ : REBT uygulamacıları çiftleri özellikle birlikte görür.

Terapist her bireyin şikayetini dinler ve kısa zamanda suçu, depresyonu ve düşmanlığı

azaltma girişiminde bulunur.eşlere farklılıklardan daha az rahatsız olsun diye veya farklılıkları

bulup çıkarsınlar diye REBT prensipleri öğretilir. Çiftlerin ili şki üzerinde çalışmak isteyip

istemediklerine karar vermeleri eklenir. Eğer onlar bazı temel sorunların neler olduğu

konusunda hem fikirler ise sözleşme yaparlar çaba ve fedakarlıklar yoluyla sorunlarını

çözmeye çalışırlar. Ve birbirleriyle dolaysız ve rasyonel bir şekilde nasıl konuşacaklarını

öğrenirler. Her terapi terapiye gelen çiftler için özeldir ve her ilişki için tek tip bir düzenleme

yapılamaz fakat iletişim, cinsiyet ve diğer beceriler öğretilebilir. Her birey REBT ilkelerini

bireysel olarak öğrenir ve ilişkiye sunar böylece zamanla ilişkinin yapısı değişir sorunlar daha

azalır.

5- AİLE TERAP İSİ UYGULAMALARI : aile terapisin amaçları temel olarak bireysel

terapininkilerle aynıdır. Aslında aile üyelerine diğer üyelerin hareketlerini çok ciddiye alarak

kendilerini rahatsız etme konusunda sorumlu olduklarını görmelerine yardımcı olunur. Diğer

bir deyişle onlara” aile üyenizin şu davranışını olumsuz yorumlayarak kendinizi rahatsız

ediyorsunuz” tarzı aşılanır. Onlara diğer aile bireylerinin onları istediği biçimde yönetme izni

verdileri konusu ile ilgili olarak ilişkileri üzerinde düşünmeye teşvik edilirler. ( “başkalarının

tuzağına düşmemek için bir asansör olduğunuzu düşünün ve şu levhayı asın..-kullanım dışı-

Page 21: Bilişsel Terapi

21

..siz asansörseniz diğerleri düğmeye bastığında sinirleneceksiniz basmadığında

sinirlenmeyeceksiniz. Ç.N.)

REBT aile üyelerine kendi harekelerinden öncelikle sorumlu olduklarını ve aile ortamlarında

kendi tepkilerini değiştirmeyi öğretir. Rasyonel duygusal bakış açısı, aile bireylerinin

ailedeki bir bireyi doğrudan değiştirmek için çok az güce sahip olduklarını düşünür. Bir aile

olarak her bireyin kendi bireysel düşünme ve hissetme kalıplarını kontrol etme gücüne sahip

olduğu gösterilir. ( bizler sadece kendimizi kontrol edebiliriz diğerlerini değil. Ç.N.). Bu

nedenle her birey bir birim olarak aileyi dolaylı etkileyen kendi davranışlarını belirleme ve

yönetme durumundadır.

Page 22: Bilişsel Terapi

22

AARON TEMK İN BECK’ İN BİLİŞSEL TERAPİSİ

Bili şsel kurama göre kişileri rahatsız eden duygusal sıkıntılar, doğrudan olayların ve

yaşantıların kendisinden değil, bunların algılanma ve değerlendirilme biçiminden kaynaklanır.

Bili şsel terapi bunu söylerken, ruhsal rahatsızlıkların tek nedeninin, bilişsel yapıdaki sorunlar

olduğunu öne sürmemektedir, bilişsel, çevresel ya da bilişsel nedenlerin etkileşimiyle ortaya

çıkabilen sorunların sürmesinde bilişsel etkenlerin önemli bir sürdürücü etken olduğuna vurgu

yapılmaktadır. Ruhsal sıkıntılara ve davranış sorunlarına yol açan düşünceler, bilgi işleme

sürecindeki yanlılıkların, kör noktaların veya bilişsel eksikliklerin sonucu olabilir. Bilişsel

terapi, öncelikle duygu, davranış ve düşünceler arasındaki bağlantıları saptamaya çalışarak,

bireyin yaşantılarını daha gerçeğe uygun ve uyumsal biçimde yorumlamasına çalışır. Sorun

doğuran anlamlandırma ve yorumlama biçimlerinin yerine gerçeklikle daha uyumlu ve

işlevsel olanları bulmaya ve göstermeye dayalıdır (edt.Köroğlu ve Türkçapar, 2009).

Yirmi yıl önce bilişsel terapi, sadece depresyon tedavisi olarak tanımlanıyordu. Aaron

Beck’in 1970’lerdeki yeni ufuklar açan çalışması (Cognitive Therapy and the Emotional

Disorders,1976), depresyonun, kendilerini, bugünkü yaşantılarına ve geleceklerine olumsuz

ve kötümser bakan depresyon hastalarının bilinçli olumsuz düşüncelerinin bir sonucu

olduğunu ileri sürdü. Beck psikiyatrik bozuklukta onu diğerlerinden ayırt eden belirli bilişsel

içerik bulunduğunu ve terapinin amacının ise hastanın düşüncesindeki çarpıtma ve önyargıları

ve hastanın kendisine özgü bilişsel şemalarını tanımlamak ve değiştirmek olduğunu öne

sürdü. Bilişsel modele göre nevrotik işleyiş, hastanın kendiliğinden tamamlanan olumsuz bilgi

işlemesi ile korunur veya kötüleşir (Leahy,2007).

Benzer bir yönelim ile Abramson ve çalışma arkadaşları (1978) depresyonun, olaylara

olumsuz açıklama getirmenin sonucu olduğunu öne süren yorumlama modelini geliştirdiler.

Araştırmacılar, depresif optimizm ve özgüven eksikliği olan kişilerin, olumsuz olayları ve

yaşadıkları başarısızlığı diğer yaşantılara ve gelecekteki olaylara genelleyerek kendilerini

hasta ettiklerini gözler önüne serdi. Beck’in bilişsel modeline benzer şekilde yorumlama

modeli, depresyonlu bireylerin bilinçli düşünce süreçlerine vurgu yapıyor, hastanın başarı ve

başarısızlık için nedensellik yorumlamalarına ve hastanın olumsuzlukları farklı durum ve

zamanlara genelleme eğilimine odaklanıyordu (Leahy,2007).

Bütün psikiyatrik bozukluklar için tek bir bilişsel terapi yoktur. Örneğin depresyonun

bilişsel terapi modeli ve tedavisi panik bozukluk modeli ve tedavisinden önemli ölçüde

Page 23: Bilişsel Terapi

23

farklıdır. Bilişsel terapi, tek bir kalıbı her duruma uydurmaya çalışan basitleştirici ve

indirgemeci bir yaklaşım değildir.

BİLİŞSEL ÇARPITMALAR

1. Beyin Okuma: Kişilerin size yönelik düşünceleri hakkında yeterli deliliniz olmadığı halde

onların ne düşündüklerini bildiğimizi varsayarız. “benim başarısızın teki olduğumu

düşünüyor.”

2. Falcılık: Geleceği tahmin edersiniz, her şey daha kötü olacak veya tehlikeli bir şey olacak gibi.

“Bu sınavı geçemeyeceğim” ve “Bu işi alamayacağım.”

3. Felaketçilik: Olmuş veya olacak olan şeylerin dayanamayacağınız kadar korkunç ve çekilmez

olduğuna inanırsınız. “Başaramazsam çok feci olacak.”

4. Etiketleme: Bazı genel olumsuz özellikleri kendinize veya başkalarına yüklersiniz. “Ben

istenilmeyen birisiyim.”

5. Olumlu şeyleri önemsememe: Sizin veya başkalarının sahip olduğu olumlu şeylerin önemsiz

olduğunu iddia edersiniz. “Bu başarılar çok kolay, dolayısıyla önemsiz.”

6. Olumsuz filtre: olumsuz şeyleri ayırarak hemen her zaman onlara odaklanırsınız ve nadiren

olumlu şeyleri fark edersiniz. “beni sevmeyen şu insanların tümüne bir bak.”

7. Aşırı genelleme: tek bir olay üzerinden genel olumsuz şeyleri algılarsınız. “Bu bana her zaman

oluyor, birçok şeyde başarısız olacağım galiba.”

8. İki uçtan birinde düşünme: Olaylara ve insanlara ya hep ya hiç terimleriyle bakarsınız.

“Herkes tarafından reddedildim.”

9. Olması gerekenler: Her şeyi basitçe ne olduğunu anlamaya odaklanmak yerine nasıl olması

gerektiği açısından yorumlarsınız. “Çok iyi yapmalıyım. Yapamazsam başarısızım demektir.”

10. Kişileştirme: Olumsuz olayları büyük oranda kendinize atfedersiniz ve belli olaylara

başkalarının da sebep olduğunu göremezsiniz. “Evlilik benim başarısızlığımdan dolayı sona

erdi.”

11. Suçlama: Olumsuz düşüncelerinizin kaynağı olarak bir başkasını görürsünüz ve kendinizi

değiştirme sorumluluğunu almayı reddedersiniz. “Şu anki hislerimin sorumlusu tamamen o.”

Page 24: Bilişsel Terapi

24

12. Haksız mukayese: olayları gerçekçi olmayan standartlar açısından değerlendirirsiniz; örneğin

öncelikle sizden daha iyi yapmış olanlara odaklanırsınız ve kendinizi onlarla

karşılaştırırsınız.”O benden daha başarılı.”

13. Pişmanlık yöneltme: Şuan daha iyi olarak ne yapabileceğiniz yerine geçmişte neyi

yapabileceğiniz fikrine odaklanırsınız. “Uğraşsaydım daha iyi bir işim olabilirdi.”

14. Ya şöyle olursa: Sürekli olarak ‘ya şöyle olursa?’ tarzında sorular sorarsınız. Aldığınız

cevapların hiçbirisi sizi tatmin etmez. “Evet ama ya bunalıma girersem.”

15. Duygusal muhakeme: duygularınızın gerçeği yorumlamanıza rehberlik etmesine izin

verirsiniz. Örneğin; “Canım sıkılıyor, demek ki evliliğim iyi gitmiyor.”

16. Kurtulma yetersizliği: Olumsuz düşüncelerinizle çatışabilecek her türlü kanıt veya argümanı

reddedersiniz. Örneğin “Ben sevilmeyen biriyim” düşüncesine sahipseniz insanların sizi

sevdiğine dair delilleri alakasız diye reddedersiniz.

17. Yargı odaklanması: başkalarını veya olayları basitçe tarif etmek, kabul etmek veya anlamak

yerine kendinize iyi-kötü veya üstün-aşağı değerlendirmeleri açısından bakarsınız. Sürekli

olarak kendinizi ve başkalarını yetersiz bularak, yapay standartlara göre değerlendirirsiniz.

Kendiniz hakkındaki yargılarınız kadar başkalarının yargılarına da odaklanırsınız. “Kolejde iyi

bir performans göstermedim.” (Leahy, 1996).

BİLİŞSEL TEKN İKLER

Olumsuz düşünceleri belirleyin Hasta depresyon, anksiyete ve öfke ile ilişkili

düşüncelerini yansıtır. Örnek: Hasta daha

kötü hissettiğinde ne düşünüyor olduğunu

kendisi yansıtır. “Kendimi bunalımda

hissettiğimde başarısız olacağımı

düşünüyorum.”

Düşüncedeki inanç derecesini ve

İnançla bağdaşan duygu derecesini

değerlendirin.

Hasta olumsuz duygularını (ör.; mutsuz,

sinirli, öfkeli) belirledikten sonra her bir

duyguyla hangi düşüncelerin

bağdaştırıldığını belli eder. Daha sonra ne

kadar mutsuz olduğuna ve olumsuz

Page 25: Bilişsel Terapi

25

düşüncesine ne kadar inandığına (o’dan

100’e kadar) bir değer verir. Örnek: “Beni

sevecek birini asla bulamayacağımı

düşündüğümde kendimi %85 oranında

mutsuz hissettim. Bu düşünceye %90

oranında inanıyorum.”

Olumsuz düşünceleri tasnif edin. Hasta düşünceyi, düşünce tarafından

örneklendirilen düşünce (biliş) çarpıtmaların

örnekleri falcılık, beyin okuma, yanlış

etiketleme, felaketçilik, kişiselleştirme, ya

hep hiç tarzında düşünme, olumlu şeyleri

önemsememe ve aşırı genellemedir.

Düşünce doğru olsaydı ne

Anlama gelirdi?

(Dikey iniş)

Terapist sorar: “eğer (düşünceniz)” doğru ise,

bu sizin için ne anlam ifade eder? Bu niçin

bir sorun olsun? Ne olacak? “ Bu sorular

verilen her cevap için sorulur. Örneğin: “

Eğer partide reddedilseydiniz, bunun sizin

için çekici olmadığını anlamında geldiğini

söylediniz. Çekici olmasaydınız ne olurdu?”

Gizli varsayım nedir?

Terapist hastanın gizli kurallarını inceler.

Örneğin; hastanın “öyle ise böyle” veya “

meli, malı” cümleleri. Örneğin; “Eğer biri

beni sevmiyorsa, o halde bu benim

sevilmeyen biri olduğum anlamına gelir.”

Düşüncenin zarar ve faydaları nelerdir? Terapist hastadan düşüncenin kendisi için

avantajlarını ve dezavantajlarını listelemesini

ve avantajlar ve dezavantajlar arasında 100

puan belirlemesini ister. Bu hastanın

düşünceyi değiştirmeye olan motivasyonunu

gösterir.

Kanıtlar nedir?

Hasta düşüncesini destekleyen veya reddeden

kanıtları listeler. Kanıtlar ne kadar ağır

Page 26: Bilişsel Terapi

26

basıyor?, Kanıtın niteliği nedir?

Olayı bakış açınıza alın. Hastadan olayı 0’dan 100’e kadar aralıksız

bir bütünlük boyunca incelemesi istenir. Olay

gerçekleşirse aslında ne olur? Sonuçta daha

kötü ve daha iyi ne olur, ne aynı kalır? Olay

gerçekleşse bile, hala yapılabilecek olan şey

nedir?

Çifte standart Terapist hastaya sorar, “aynı standardı

başkalarında da uygular mısın? Niçin evet

(veya niçin hayır?)”

Düşünceyi tartışmaya geri dönün Terapist ve hasta, hastanın olumsuz

düşüncelerine karşı çıkmasının istenmesinde

rol alır. Roller değişebilir.

Mantıklı analiz Hasta haksız sonuçlar çıkartıyor mu?

Örneğin; “Eğer sınavda başarısız olursam,

ben başarısın biriyim demektir.”

Bilgi eksikliği Hasta sonuca varmak için gerekli olan tüm

bilgiye sahip mi? Örneğin; hasta

göğüslerinde bir şişkinlik fark eder ve kanser

olduğu sonucuna varır. Bir doktor ona daha

fazla (doğru) bilgi verebilir mi?

Alternatif bir açıklama var mı? Hastadan mümkün olduğu kadar çok

alternatif sebepler ve sonuçları, özellikle

daha az olumsuz olan alternatifleri

incelemesi istenir.

Çözülecek bir sorun var mı? Hasta sorununa bir sorun çözücü olarak

yaklaşabiliyor mu? Sorun nedir; amaç ne

olacak; ilgili kaynaklar, bilgiler yetiler ve

hareketler nelerdir? Hasta sorunu çözmek

için ne tür planların gerektiğine inanıyor?

Kabul Hastanın, düzeltmeye veya onunla çatışmaya

çalışmaktan ziyade, kabul etmeyi

öğrenebileceği bir gerçeklik var mı?

Page 27: Bilişsel Terapi

27

Tecrübeli bilişsel terapist her hastayı aynı çözüm dolu çantayla yaklaşmaz. Terapist,

hastanın özel durumlara ait bilişsel şemalarını, başa çıkma tarzını ve toplumsal realiteyi göz

önünde tutarak, bir vaka kavramsallaştırması geliştirmeye çalışır(Persons, 1989). Bilişsel

terapi ilk olarak bir direnç (recistance) modeline sahip olmadığı için eleştirilmi ştir. Bu

eleştiriler, bir çok yazar tarafından kişilik bozukluklarını değerlendirirken (Beck ve Freeman)

ve kendini ketleme stratejilerini incelerken dile getirilmiştir. Ayrıca, bilişsel terapistler ,

bilişsel şemaları harekete geçirmek, düşünce ve duygu durumu değiştirmek için, davranışçı

teknikleri, hipnozu ve betimsel sonuç çıkarma ve yeniden yapılandırmayı bütünleştirirler

(Leahy, 1996).

BİLİŞSEL TERAPİ SÜRECİ VE KULLANILAN TEKN İKLER

Bili şsel terapi, yapılandırılmış türde bir terapidir. Yani her seansta özel bir durum yoksa

aşağı yukarı aynı temel bileşenler yer alır. Bir bilişsel terapi seansı aşağıda sıralanan

öğelerden oluşur. Bir bilişsel terapi seansı aşağıdaki sıralanan öğelerden oluşur:

1. Duygudurum kontrolü

2. Hafta içi önemli olaylar

3. Önceki seansla bağlantı kurma

4. Ödev kontrolü

5. Gündem belirleme

6. Gündem maddelerinin ele alınması

7. Ödev verme

8. Seansın özetlenmesi

9. Hastadan geribildirim

Bu yapı, terapi sürecindeki görüşmeler boyunca aşağı yukarı hep aynı kalır. Süreç içinde,

başlangıçta, terapist gündem belirleme, ödevleri belirleme ve özetlemelerde daha etkinken,

giderek hastanın da etkinliği arttırıp daha fazla rol almaya başlar.

Page 28: Bilişsel Terapi

28

Duygudurum kontrolü ve hafta içinde yaşanan önemli olaylar: Bilişsel terapi seansı,

hastanın genel olarak kendisini nasıl hissettiğinin araştırılmasıyla başlar. Burada amaç,

hastanın o anda karşımızdayken kendini nasıl hissettiğini anlamaktır. Bu noktada istenen şey,

hastanın özeti ya da neler yaşadığı değil, hastayı halen etkileyen önemli bir olay yaşayıp

yaşamadığının öğrenilmesidir. Sorulan sorularla ortaya çıkan materyalde, terapide ele almaya

değer önemli bir konu varsa, bu detaylandırılmaz ve gündem maddesi olarak kaydedilerek

gündeme alınır.

Önceki seansla bağlantı kurma: Burada amaç, terapideki bütünlüğü sağlamak, bir önceki

seansta konulanları hatırlamak, ayrıca seansla ilgili, daha sonradan ortaya çıkan soruları

cevaplamak ve seansla ilgili geribildirim almaktır.

Ödev kontrolü: Ödev konusu gündem maddeleriyle ilintili ise, ödevin ele alınması bu

gündem maddesiyle birlikte yapılabilir. Ödevde detaylı olarak ele almayı gerektiren bir

özellik varsa ya da ortaya çıktıysa, ödevin ele alınması ayrıca bir gündem maddesi olarak

ayrıntılı biçimde yapılabilir. Ödevin ele alınması, bilişsel terapinin değişim için çok önemli

gördüğü bir öğenin vurgulanmasını sağlar. Ödevler alınmazsa izleyen seanslarda verilen

ödevlere hastanın önem vererek yapması olasılığı azalır.

Gündem belirleme: bilişsel terapiyi diğer terapilerden ayıran en önemli farklılık, her

seansta ele alınacak olan konuların seansın başında belirlenmesidir. Gündem belirlemenin

terapötik yanı, özünde hastanın genel ve karmaşık sorun yumağının parçalara bölünmesidir.

Bu etkinlik bile kendi başına terapötik bir etki yaratabilir. Hastanın sorunu ağır bir biçimde

yaşamasının nedenlerinden biri de, sorunu karmaşık, büyük ve ele alınamaz biçimde

görmesidir, gündem belirlemeyle bu karmaşık ve birbiri içine geçmiş sorunlar tanımlanır ve

sınırı çizilir. Gündem konularını genellikle bir ile üç konu oluşturur. Daha fazla madde

konduğunda, genellikle çok kısa ele alınıp, üzerinde derinleşemez ki bu da etkinliği azaltır.

Gündem maddelerinin ele alınışı: genellikle seansın ilk 5-6 dakikasında, gündem

maddelerinin belirlenmesi ve maddelerin ele alınmaya başlanması istenir. Gündem maddeleri

birden fazla olduğunda, terapi hedefleri açısından önemli olan birine ağırlık verilerek,

diğerleri daha somut ve kısa olarak ele alınabilir, eğer maddeler eşit ağırlıkta ise süre de buna

uygun bir şekilde paylaştırılabilir.

Ödev verilmesi: seansın bu bileşeni, sıralamada genellikle gündem maddelerinin ele

alınmasıyla beraberdir. Ödevler başlangıçta ağırlıklı olarak bilgi vermeye dönük ek çalışmalar

veya bilgi almaya dönük ek çalışmalara şeklindedir. İlerleyen seanslarda ödevlerin içeriği,

ortaya çıkan bilişsel değişikli ği yaşantıyla desteklemek amacıyla oluşturulmuş üzerine gitme

deneyleri, deney öncesi kendi kendine düşünceyi yapılandırma çalışmaları, davranış

Page 29: Bilişsel Terapi

29

değişikli ği ve sonuçların gözlenmesi şeklinde olmaya başlar. Ödev verilirken dikkat edilmesi

gereken konular, ödevin hastanın becerisine uygun olması, ödevin gerçekleştirilme süresinin

makul olmasıdır. Ödevin ne olduğu, nasıl yapılacağı açıklandıktan sonra sean içinde

örneklendirilmesi ve başlatılması, ödevi yaparken ne gibi engeller çıkabileceği ve bunların

nasıl halledilebileceğinin konulması, ödevin ne olduğunun hem hasta hem de bizim

tarafımızdan yazılarak kaydedilmesi, ödevin yapılma olasılığını arttırır.

Seansın Özetlenmesi: Seans içinde önemli anlarda belli bir gündem maddesi

tamamlandığında ya da bir konu netleştirilmek üzere özetlemeler kullanılır. Seansın

sonlarında ise seansın önemli konuları içeren genel bir özetle yapılır. Bu hem bilgileri

pekiştirir hem de netleşmeyi sağlar.

Geribildirim: Bili şsel terapi seanslarının son öğesi, hastadan seansla ilgili bir

değerlendirmenin istenmesidir. Burada özellikle olumsuz noktaların gündeme gelmesi istenir.

Yönlendirilmi ş Keşif

Bili şsel terapi, bütün psikoterapilerde olduğu gibi ağırlıklı olarak sözel etkileşime ve soru

sormaya dayalıdır. Bilişsel terapide soru sorma belki de diğer terapilere göre daha önem taşır.

Soru sorma, bilgi almada temel araç olmanın yanı sıra temel terapötik işlevlere sahiptir.

Bunların başlıcaları belirsiz soyut yakınmaları somut tekil sorunlara tercüme etmek, soruna

değişik yaklaşımları araştırarak karar vermeyi sağlamak, uyum bozucu davranışların

sonuçlarını araştırmak, başta otomatik düşünceler olmak üzere, bilişleri açığa çıkarmak,

çarpık realiteden uzak bilişlerin geçerliliğini incelemek ve hatalarını göstermek, gerçeğe daha

uygun alternatifler oluşturmaktır. Bilişsel terapide terapi içeriğini gerçekleştirirken kullanılan

sorular Sokratik Sorgulama dediğimiz bir tarzda gerçekleştirilir. Yerinde sorularla hem kişinin

merakı uyandırılır, hem de kişi bildiklerinden yola çıkarak bilmediklerini öğrenir.

Yönlendirilmiş keşif beş aşamadan oluşur:

1. Bilgi edinme

2. Dinleme

3. Özetleme

4. Analitik sentez soruları

5. Uygulama soruları

Bili şsel tekniklerde, kişinin belirli bir durum özelinde yaptığı anlık değerlendirmeleri

içeren otomatik düşünceler değişime en açık katmandır. Seans başlangıcında ele alınacak

Page 30: Bilişsel Terapi

30

sorular belirlendikten sonra bu sorunlarla ilgili bili şsel içeriğinde ele alınması seansın ana

kısmını oluşturur. Otomatik düşüncelerin elde edilmesinde ilk yöntem hastaya sorun olan

duygu-davranışı yaşadığı anda aklından ne geçtiğini sormaktır.

Hasta olumsuz otomatik düşünceleri saptamayı öğrendikten sonra atılacak olan ikinci adım

bu düşünceyi incelemektir. Burada amaç düşüncesini, içinde bulunduğu durum, ortam,

yaşadığı olay, kendisi veya diğerleriyle ilgili ortaya atılmış bir varsayım olarak görmesi ve

bu varsayımın gerçekliğe ne kadar uyduğunu incelemesidir.

Bütün düşünce hatalarını incelerken otomatik düşünceleri değiştirmede kullanabileceğimiz

teknikleri kullanabiliriz.

Çifte Standart Tekniği: Bir arkadaşının başına aynı durum gelse ve kendisi gibi düşünse

ona ne diyeceğini hastaya sormaktır.

Alternatif açıklamalar: hastanın otomatik düşüncesinin yaşanan durumla ilgili bir

açıklama, belirleme veya niteleme olduğu durumlarda kullanılabilecek bir tekniktir.

Hastaya “Bu durum başka ne anlama gelebilir ve başka nasıl yorumlanabilir?” sorusu

sorulabilir.

Terimleri Tanımlama: bu teknik hastanın kendisini çaresiz, zayıf, değersiz, yetersiz,

çekingen, korkak vb. gibi hayatta karşılığı olmayan kavramlarla tanımladığında bunların

anlamsızlığını hastaya göstermektir. Bu, aynı zamanda etiketleme düşünce hatasına karşı

kullandığımız bir tekniktir. Örneğin beceriksizim yerine bazı şeyleri yapamıyorum demek

gibi…

Doğrudan farklı dü şünce getirme yaklaşımı: hastaya duygusal olarak sıkıntı

yaşadığında gerçeğe uygun olmayan biçimde olumsuz düşünmek yerine daha olumlu ve

gerçekçi bir şekilde düşünseydik ne olurdu bu sorulur.

Deneysel teknik: Hasta, olumsuz düşüncenin geçerliliğini sınamak için bir deney yapar.

Örneğin yapılan muayenelerinde herhangi bir kalp rahatsızlığı saptanamayan bir panik

bozukluğu hastası, panik atağı sırasında oluşan çarpıntı sonucunda kalp krizi geçirip

ölmekten korkuyorsa, bu nedenle de kalp atım hızı artıracak her türlü etkinlikten

kaçınıyorsa hastanın bu inancını sınaması için ona birkaç kat merdiven çıkartarak deneme

yapabiliriz.

Derecelenmiş düşünce: Olayları siyah- beyaz şeklinde kategoriler halinde düşünmek

yerine, hayatın, olayların genellikle ikisi arasında yer alan grinin tonlarından oluştuğunu

göstermektir.

Semantik yöntem: Duygusal olarak daha az yüklü ve gerçeğe daha uygun bir dil

yerleştirererk olumsuz duyguyu azaltmaya çalışmaktır. Örneğin iş hayatıyla ilgili olarak

Page 31: Bilişsel Terapi

31

“başarılı olmalım” diye düşünen ve kaygı duyan bir iş adamı, duygusal olarak yüklü ve

gerçeğe uygun olmayan bir beklenti seti içindedir. Bu kişiyle ilgili olarak “neden başarılı

olmak zorundasın? , Bu nereden çıkıyor?, Bu nerede yazıyor”diye sorulabilir.

Yeniden atfetme: herhangi bir durumla ilgili bireyin tek yönlü bir değerlendirme yapmak

yerine (örneğin sadece kendisini ya da tam tersi başkalarını sorumlu görerek suçlaması)

tüm etkenleri ve olasılıkları göz önüne alarak değerlendire yapmasıdır. Bu tekniğin en

güzel yönü pasta dilimi tekniğidir.

Rol oynama teknikleri: Hasta ve terapistin sırayla gerçeğe uygun olmayan olumsuz ve

gerçeğe uygun olumlu düşünceleri seslendirmesidir. Olumsuz düşünceyi seslendiren

saldırır, diğeri de savunmada kalır. Bu tekniği uygularken başta hasta, kendisini sıkıntıya

sokan olumsuz durumları seslendirir, terapist bunlara gerçekçi yanıtlar veriri ve bir süre

sonra da hasta tekniği öğrendiğinde roller değiştirilir. Buna benzeyen ‘korkutan fantezi ‘

veya ‘şeytanın avukatı’ tekniklerinde hastanın kötü hissetmesini sağlayan olumsuz

değerlendirmeler ve otomatik düşünceler hasta tarafından seslendirilir ve hasta adına

terapist bunları yanıtlar.

Yarar-zarar analizi: Bu otomatik düşünceler doğruluğu, yanlışlığı veya gerçeğe

uygunluğu-uygunsuzluğu ele alınamayacak kişisel kanılar şeklinde olabilirler. Yine bazı

otomatik düşünceler, bazı koşullar altında gerçeğe uygun kanılar da olabilirler. Böylesi bir

düşünce eğer kişide soruna yol açıyorsa, ele alınırken yarar- zarar tekniği kullanılabilir.

Bilişsel terapide önceliğin bilişsel tekniklerde olması ve değişimde bilişsel değişikli ğin

vurgulanması davranışçı teknikleri sanki ikinci plana itiyormuş gibi görünebilir. Ancak

bilişsel değişikli ği oluşturmanın en etkili ve kalıcı yolu davranışçı tekniklerle gelişir.

Çünkü insan öğrenmeleri başlıca üç yolla gerçekleşir: Yaparak-yaşayarak, gözlemleyerek,

anlatılarak-dinleyerek. Bu üç yoldan en kalıcı ve etkili olanı yaşantıdır. Bilişsel terapide

bilişsel ve davranışçı teknikleri kullanılır. Genellikle öncelikle bilişsel teknikler kullanılır

bunlarla belirtiler biraz azaltılıp hasta bilişsel olarak hazırlanarak rasyoneli iyice

açıkladıktan sonra, davranışçı tekniklere geçilir. Sadece istisna depresyon tedavisindedir.

Bu tedavide ilk davranışçı teknikler kullanılır.

Maruz bırakma (exposure) ve tepki önleme: Bili şsel terapide kullanılan en önemli

davranışçı tekniktir. Bir kısım hastanın yaşantısına bakıldığında, sorunun, diğer insanların

rahatlıkla ve sık sık yapabildikleri “ kapı açma, kapama, görünür pisliği olmadığı halde bazı

nesnelere dokunamama, diğer insanlarla birlikteyken yeme/içme, gözlenme bakılma… gibi

bazı etkinlikleri yaparken zorlanarak sıkıntı duydukları ve yapmaktan kaçındıkları diğer

yandan insanların az çok yaptıkları veya önem vermedikleri el yıkama, temizlenme, silme,

Page 32: Bilişsel Terapi

32

kapı, pencere kontrolü gibi kimi davranışları sürekli veya fazla miktarda yaparlar. Bunun

nedeni, kişinin kaçındığı durumlarda bir sıkıntı yaşaması, fazla ve sık yaptığı davranışlarla da

rahatlamasıdır. Kişinin sıkıntısına çare olarak geliştirdiği bu iki strateji, kaçınma ve güvenlik

önlemi alam aslında kişinin rahatsızlığını da oluşturmaktadır. İşte kişinin kaçındığı veya

korktuğu durum veya nesnelere maruz bırakılması ve ardıdan ortaya çıkan tepkinin

önlenmesi bu kısır döngüyü kırmada en güçlü tekniktir. Bu teknik uygulanırken önce kişinin

kaçındığı veya kendisine sıkıntı veren durum veya nesnelerin tam bir listesi çıkarılır. Daha

sonra da bu durumların ne kadar sıkıntı verdiğine ilişkin hastanın tahminleri “Rahatsızlığın

Öznel Derecesi” çizelgesine göre saptanabilir ve orta düzeyde sıkıntı veren bir durumla maruz

bırakma tedavinse başlanır.

Tepkiyi önleme: Tepkiyi önleme hastanın kaygı ve sıkıntı uyandıran duruma maruz kaldıktan

sonra sıkıntısını gidermek için gerçekleştirdiği davranışı yapmaması veya geciktirmesidir.

Aşamalı etkinlik planlaması: Depresyon ve bazı kaygı bozukluklarında bireylerin

gerekleştirmeleri gereken pratik konuları ertelemeleri ve kaçınmaları görülür. Bu birikenler,

en sonunda tamamıyla kişinin gücünü aşar ve yapılması çok zor hale gelir. Bu da ertelemeye

yol açar. Bu durumda kullanılan tekniklerden en önemlisi aşamalı etkinlik planlamasıdır. Bu

teknikte, öncelikle kişi yapmak durumunda olduğu şeylerin bir listesini çıkarır. Daha sonra

bunlardan birini seçerek bu işin gerçekleşmesi için hangi adımların atılması gerektiğini saptar.

Örneğin; kinin hedefi sınıfı geçmekse bununla ilgili atabileceği adımlar derslere devam

etmek, ders çalışmak ve sınavlara girmektir.

Bili şsel terapi, bireyin bütün sorunlarının ve bu sorunların şiddetinin sadece bilişsel etkenler

tarafından belirlendiğini öne sürmez. Yaşanan olayların, içinde bulunan ortamın ve kişinin

çevresinin de sorunların oluşumunda bir rolü vardır. Kişinin duygusal tepkisi ve davranışı

onun için bir sorun oluşturmakla birlikte duruma uygun tepkiler olup, büyük ölçüde yaşanan

durum veya içinde bulunulan ortamdan kaynaklanıyorsa o zaman başvurulacak teknik çözüm

sorun çözmedir. Bu teknikte, ilk önce kişinin üzerinde çalışacağı konuları tanımlaması

gerekmektedir. Ardından bu sorunları güvendiği bir insanla paylaşması ve tartışmasının

ardından bu sorunun nasıl değişebileceğine ilişkin olarak hangi yollar veya yöntemlerin

kullanılabileceğini, herhangi bir kısıtlama olmaksızın düşünmesi ve bulduğu seçeneklerin

tamamını yazması, daha sonra da bu seçeneklerin her birinin yarar ve zararlarını ya da

artılarını ve eksilerini incelemesi ve bunlardan en uygun olanını seçip aşamalı etkinlik

planlamasında olduğu gibi bu çözümün gerçekleşebilmesi için atılması gereken adımları

saptaması gerekir.

Page 33: Bilişsel Terapi

33

Bili şsel terapiye göre zihinsel işleyin içinde yer alan otomatik düşünceler, kişinin inanç ve

kurallarından kaynaklanır. Temel inançlarımız, ara inançlarımız, varsayımlarımız

sıkıntılarının nedenlerini oluştururlar. Ara inançları ortaya çıkarmak ve kalıcı değişiklik

yapabilmek için davranış deneyleri kullanılır.

Mantıksal Çürütme: Bireyin ara inançlarının mantıksal tutarlılık ve anlamsal geçerlilik

açısından sorgulanmasıdır. Hedefi, kişinin ara inançlarının ve kurallarının aslında istekleri

olduğunu anlaması ve bir şeyin daha istenir olmasının o şeyin gerçekleşmesini zorunlu hale

getirmediğini anlayıp kabul etmesidir ve buna dönük sorular sorulur.

Ampirik çürütme: Hastanın inançlarının ampirik gerçeklikle uyumlu olup olmadığının

sorgulanmasını içeren sorulardan oluşur.

Pragmatik çürütme: Danışanın inancına karşı çıkmak yerine inanç siteminin pratik değer ve

sonuçlarını bu inancı sürdürmenin yara ve zararlarını ele almak biçimindedir.

Davranış deneyleri: Ara inançlar ve temel inançlara inanma düzeyi otomatik düşüncelere

göre oldukça güçlü olduğu için sadece sözel tekniklerle değişimin sağlanabilmesi güçtür.

İnsan öğrenmeleri içinde en etkili olan kişinin doğrudan yaşantı yoluyla öğrenmesidir. Bu da

davranış deneyleriyle sağlanır.

Page 34: Bilişsel Terapi

34

REBT VE BECK’ İN BİLİŞSEL TERAPİSİNDEKİ DİĞER FARKLILIKLAR

Hem Beck’in bilişsel terapisinde hem de REBT de gerçeklik testinin organizasyonu söz

konusudur. Danışanlar, kendi yaşantılarına verdikleri yanlış anlamları deneysel düzeyde fark

ederler.REBT ve Bilişsel Terapi arasında bazı önemli farklar vardır özellikle terapötik yöntem

ve tarz bakımından. REBT önemli derecede teslimiyetçi, iknacı ve müdahale edicidir.Beck ise

daha çok Sokratik diyaloğa önem verir. O daha çok danışanların yanlış kavramlarını kendileri

için keşfetmeleri gereği üzerinde durur. Bilişsel terapi danışanların farklı kavrama tarzlarıyla

değişik arasında bağlantı kurar ve bu yüzden o bozukluklara bağlı değişik terapötik araçlar

kullanır.REBT bireyin kişili ğine ve danışanın direncine bağlı değişik teknikler kullanır.

Bili şsel terapide terapist sıklıkla yanlış şekillenmiş ve düşmanca duygulara dikkat çekse de

REBT terapistlerinden daha çok danışanla işbirliği içinde çalışır.

Beck doğru olmayan sonuçlara önem verir. O kesin düşüncelerin irrasyonel değil fakat daha

çok genel ve aşırı olduğu fikrini öne sürer. Beck’ e göre insanlar kurallarla yaşar.ve onlar

gerçekçi olmayan kural düzenekleri etiketledikleri, yorumladıkları ve değerlendirdikleri ve

uygunsuz aşırı kurallar koydukları zaman sorun yaşarlar. Eğer danışanlar mutsuzluğa yol açan

kurallarla yaşamaya karar verirlerse terapist onlara dikkate alabilecekleri alternatif kurallar

önerebilir. Bilişsel terapi danışanın algısal çerçevesini tanımaya başlamasına rağmen, terapist

danışanın inanç sistemi için kanıt istemeye devam eder. “------------------------için kanıt

nerede?” sıkca sorulan sorulardan biridir.

Beck’in bilişsel terapisi ile REBT arasında başka farklılıklar da vardır fakat çoğu önemsiz ve

terapistin kullandığı tarz ile ilişkilidir. Bir çok REBT uygulamacısı ılımlı ve yavaş hareket

ediyor olabilir.

Bilişsel terapi uygulamaları yapan terapist bir anlamda televizyon dedektifi Kolombo’nun

özelliklerini taşır. Durumsal olarak oldukça saf bir görünüm altında durumla ilgili tüm verileri

ustaca bir araya getiren parlak bir zeka taşır. Amaçlanan hasta ile ilgili verileri olabildiğince

yansız ve yorumsuz olarak toplamaktır. Başka bir deyişle bu işlem sırasında hastanın temel

düşünce ve inanç sistemleri tehdit edilmeksizin sorgulanmaktadır. Epiktetus, M.Ö.

“yaşantımızı belirleyen olaylar değil olaylarla ilgili algılamalarımızdır” demiştir. Bili şsel

Page 35: Bilişsel Terapi

35

terapiler bu algıları ve dolayısıyla duyguları belirleyen düşünce sistemleri üzerinde odaklanır.

Hastaya düşünce biçimlerini daha iyi anlamasını, düşünce biçimlerini çeşitli bili şsel

çarpıtmalar yönünden ele almasını ve düşüncelerini daha uyumlu olanlarla yer değiştirmesini

öğretir. Özetle hastanın hastalığını daha iyi anlamasını, anlamsız gibi görünene anlam

verebilmesini ve uygulanacak tedavinin rasyonelini daha iyi anlamasını, kavramasını

sağlayarak hasta ile terapistin işbirliğini kolaylaştırır. (Sungur MZ. 1997).

Bili şsel-davranışçı terapi uygulamaları sırasında üzerinde önemle durulması gereken

konulardan biri, tekniklerin standart biçimde kullanılmasıyla ilgilidir. Standart veya paket

tedavi programları başarısız olmaya mahkumdur. “Hastalık yok, hasta vardır” ilkesinden yola

çıkarak tedavinin her hasta için, o hastanın bireysel ve kültürel özellik ve gereksinmeleri göz

önünde bulundurularak düzenlenmesi gerekir. Çünkü tanılar aynı olsa da hastalığın gidişi her

bireyde farklılıklar gösterecektir. Diğer yandan her tedavi yaklaşımının kendine özgü ilkeleri

olsa da, tümüyle bu ilkelere yapışarak tedavi yapmaya çalışmak, hastayı unutup kuram ve

tekniklere odaklanmak anlamına gelir. Böyle bir tutum ise terapisti “uygulamacı” olmaktan

çıkarıp “kuramcı” yapar. Oysa iyi terapist kuramcı değil uygulamacıdır. Başka bir deyişle,

başarılı bir tedavi için kuramla gerekli ancak yeterli değildir. (Sungur MZ. 1997).

Son olarak; bilişsel-davranışçı terapiler tüm psikiyatrik sorunların çözümünde

kullanılabilen sihirli değnek değildir. Ruhsal bozukluklar, bilişsel-davranışçı yaklaşımlar

popüler olmadan önce de farklı yaklaşımlarla tedavi edilebilmekteydi. Bazı klinisyenler bu

gerçeği bili şsel-davranışçı terapilerin öğrenilmesinin pek de gerekli olmadığı biçimindeki

savlarına kanıt olarak kullanmaktadırlar. Gerçekten de iyileşmeyi belirleyen tek etken seçilen

yaklaşım değildir. Hatta hiçbir teknik yöntem kullanmadan yalnızca hastayı dinlemek, ona ilgi

ve empati gösterip, zaman ayırmak bile bazı olgularda önemli yararlar sağlayabilmektedir.

Ancak, aynı hastalıkta birden fazla tedavi yaklaşımının etkili olduğunu bilmek, uygulamada

bunlar arasında bir seçim yapmamak anlamına gelmemelidir. İnsülün bulunmadan önce de,

çeşitli bileşikler aracılığıyla kan şekeri düşürülebilmekte idi. Ancak bu, insülünün

bulunuşunun önemini ve değerini azaltmamıştır. İyi klinisyenler uygun tedavi yaklaşımını

seçebilmek ve bu yaklaşımı hastanın bireysel özellikleri ve gereksinmelerine uyarlayarak

kullanabilenlerdir. Terapistin seçim yapabilmesi ise ancak bir dizi terapi yaklaşımı konusunda

yeterli bilgi ve beceri kazanmış olabilmesiyle mümkündür(Sungur MZ. 1997).

Page 36: Bilişsel Terapi

36

KAYNAKÇA:

Corey G. Psikolojik Danışma Psikoterapi Kuram ve Uygulamaları (T. Ergene

Çev.)..Mentis Yayınları.2005 . Ankara.

Hackney, H. ve Cormier, S. (2008). Psikolojik danışma ilke ve teknikleri: Psikolojik

yardım süreci el kitabı. (T. Ergene ve S. Aydemir Sevim, Çev.). Mentis Yayıncılık. Ankara.

Köroğlu E., Türkçapar H. (2009) Psikoterapi Yöntemleri Kuramlar ve Uygulama

Yönergeleri . HYB Yayıncılık 1. Baskı. Ankara.

Köroğlu E. (2005 ). Düşünsel Duygulanımcı Davranış Terapisi İlkeleri Bilişsel -

Davranışçı Psikoterapiler. HYB Yayıncılık 1. Basım . Ankara.

Leahy L. R. (2004). Bilişsel Terapi ve Uygulamaları . Çeviri: H. Hacak-Mu. Macit-

F.Özpilavcı 2. basım,Litera Yayınları, İstanbul.

Leahy L. R. (2009). Bilişsel Terapi Yöntemleri. Çeviri: Türkçapar H. , Köroğlu , HYB

Yayıncılık, 2. basım. Ankara.

Sungur M.Z: (1997). Bilişsel ve Davranışçı Terapilerin Gelişim Öyküsü. Ege

Psikiyatri Sürekli Yayınları, 4:50-66.

Türkçapar M. (2007). Bilişsel Terapi, Temel İlkeler ve Uygulama. . HYB Yayıncılık,

4. Basım. Ankara.