devrÝmcÝ, antÝkapÝtalÝst haftalik gazete ÝÞsÝzlÝÐe … · denetiminde olan art tv'de...

12
sosyalist isci DEVRÝMCÝ, ANTÝKAPÝTALÝST HAFTALIK GAZETE www.sosyalistisci.org SAYI: 349 30 Ocak 2009 1 YTL ÝÞSÝZLÝÐE VE YOKSULLUÐA KARÞI SOKAÐA Sendikalar birleþti 15 Þubat’ta istanbul’da miting var antikapitalist pankartý altýnda yürüyoruz Küresel krizin faturasý çalýþanlara ödetiliyor. Þirketler kârlarýndan deðil, çalýþanlarýndan vazgeçiyor. Krizin en derin hissedildiði ABD’de geçen yýl 524 bin kiþi iþini kay- betti. 2008’in Eylül-Ekim- Kasým aylarý krizin en etk- ili olduðu zamanlardý. Sadece geçen Eylül dünya- da 260 bin çalýþan iþten çýkarýldý. Avrupa iþsizlik rekoru kýrdý, iþsizlerin sayýsý 20 milyona ulaþtý. Türkiye’de Eylül-Ekim- Kasým 2007 döneminde 500 bin iþçi iþten çýkarýldý. Kriz, ilk psikolojik þok atlatýlsa da devam ediyor. Bir çok çalýþaný iþten atýlma tehlikesi bekliyor. Ýþimizi, ekmeðimizi savunmalýyýz. Ýþten çýkar- malara karþý tepkimizi göstermeliyiz. Fedakarlýðý çalýþanlar deðil tüm zenginliðe el koyanlar yap- malýdýr. 31 ocak 2009 CUMARTESÝ 16.00 Ergenekon’a karþý ses çýkar! Tünel Meydaný, Ýstanbul Yürüyüþ ve basýn açýklamasý DARBELERE KARÞI 70 MÝLYON ADIM KOALÝSYONU

Upload: others

Post on 19-Apr-2020

9 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: DEVRÝMCÝ, ANTÝKAPÝTALÝST HAFTALIK GAZETE ÝÞSÝZLÝÐE … · denetiminde olan ART TV'de Ergenekon'dan tutuklu olan pek çok kiþinin programlara çýktýðý, bu programlarda

sosyalist isci DEVRÝMCÝ, ANTÝKAPÝTALÝST HAFTALIK GAZETE

www.sosyalistisci.org

SSAAYYII:: 334499 3300 OOccaakk 22000099 11 YYTTLL

ÝÝÞÞSSÝÝZZLLÝÝÐÐEE VVEEYYOOKKSSUULLLLUUÐÐAAKKAARRÞÞIISSOOKKAAÐÐAA

Sendikalar birleþti15 Þubat’ta istanbul’da miting var

aannttiikkaappiittaalliisstt pankartý altýnda yürüyoruz

Küresel krizin faturasýçalýþanlara ödetiliyor.Þirketler kârlarýndan deðil,çalýþanlarýndan vazgeçiyor.

Krizin en derinhissedildiði ABD’de geçenyýl 524 bin kiþi iþini kay-betti.

2008’in Eylül-Ekim-Kasým aylarý krizin en etk-

ili olduðu zamanlardý.Sadece geçen Eylül dünya-da 260 bin çalýþan iþtençýkarýldý. Avrupa iþsizlikrekoru kýrdý, iþsizlerinsayýsý 20 milyona ulaþtý.

Türkiye’de Eylül-Ekim-Kasým 2007 döneminde500 bin iþçi iþten çýkarýldý.

Kriz, ilk psikolojik þok

atlatýlsa da devam ediyor.Bir çok çalýþaný iþten atýlmatehlikesi bekliyor.

Ýþimizi, ekmeðimizisavunmalýyýz. Ýþten çýkar-malara karþý tepkimizigöstermeliyiz. Fedakarlýðýçalýþanlar deðil tümzenginliðe el koyanlar yap-malýdýr.

31 ocak 2009CUMARTESÝ16.00

EErrggeenneekkoonn’’aakkaarrþþýý sseess ççýýkkaarr!!Tünel Meydaný,

Ýstanbul

Yürüyüþ ve basýn açýklamasý

DARBELERE KARÞI70 MÝLYON ADIMKOALÝSYONU

Page 2: DEVRÝMCÝ, ANTÝKAPÝTALÝST HAFTALIK GAZETE ÝÞSÝZLÝÐE … · denetiminde olan ART TV'de Ergenekon'dan tutuklu olan pek çok kiþinin programlara çýktýðý, bu programlarda

2 sosyalist iþçi sayý: 349

Erdemir'de grev kararýnýn ardýndanlokavt

Erdemir'de çalýþan Türk MetalSendikasý'na baðlý iþçilerin 16Ocak'ta aldýklarý grev kararýnýnardýndan Erdemir Yönetimilokavt kararý aldý. SendikanýnEreðli Þube Baþkaný Yusuf ZiyaOdabaþ "Türk Metal Sendikasýolarak 16 Ocak'ta grev kararýalmýþtýk. Erdemir yönetimilokavt kararý aldý ve iþ yerlerineasýldý. Görüþmeler devam ede-cek. 59 gün içinde anlaþa-mazsak grev kararýný almamýzgerekiyor. Yasal süreç iþliyor."dedi.

Erdemir ile Türk MetalSendikasý arasýnda 5 bin 400iþçiyi kapsayan Toplu SözleþmeGörüþmesi'nde 31 maddedeanlaþma saðlanamamýþtý.

Sinter ve Gürsaþ iþçileri33 gündür direniþteSendikalaþtýklarý için

iþlerinden olan Sinter Metal veGürsaþ iþçileri direniþlerinin 33.gününde Ýstanbul KartalMeydaný'nda bir araya geldiler."Krizin faturasý patronlara"diyen iþçiler yapýlan yürüyüþünardýndan ise savcýlýða giderekiþverenleri hakkýnda suç duyu-rusunda bulundular.

Yapýlan açýklamada hemSinter, hem de Gürsaþ iþ-vereninin iþçilerin ücret, tazmi-nat ve diðer haklarýnýn gasp

edildiði dile getirildi.

Plaza eylemleridayanýþma ile devamediyor

IBM çalýþanlarýnýn "güvenli birelecek için güvenceli iþ isti-yoruz" talebiyle haftalardýrsüren eylemlerini yedincisigeçtiðimiz Çarþamba ATV-Sabah Plaza önünde gerçekleþti.ATV-Sabah iþçileri de týpký IBMiþçileri gibi sendikalý olduklarýiçin iþten çýkarýlmakta ya daistifa etmeye zorlanmaktalar.

Plaza önünde Tez-Koop-Ýþ'tenSinan Kahraman yaptýðý açýkla-mada "Faturayý bize ödetmekistiyorlar, krizin sorumlusu bizdeðiliz, mücadelemiz devamedecek" dedi. ATV-Sabah iþçi-leri adýna Türkiye GazetecilerSendikasý Genel SekreteriSergül Keskin iþçileresendikadan istifa etmeleri baskýyapýldýðýný ve iþten atýlmaklatehdit edildiklerini söyledi.Plaza eylemleri her çarþambagünü yapýlmaya devam ediyor.

Çelik fabrikasý iþçilerigreve çýkýyor

Eylül ayýndan bu yana toplu iþgörüþmelerinin devam ettiði veuyuþmazlýk raporunun tutul-duðu Bursa Asil Çelik fab-rikasýnda iþveren ile BirleþikMetal Ýþ Sendikasý arasýnda

yapýlan son görüþmeden desonuç çýkmadý. Ýþverenin sýfýrzam teklifi üzerine BirleþikMetal Ýþ Sendikasý grev kararýaldý. Birleþik Metal Bursa ÞubesiSekreteri Erol Bektaþ, bugünekadar iþçinin büyük fedakarlýk-lar yaptýðýný belirterek, "Biz sonana kadar masada anlaþmakiçin uðraþtýk, fakat artýk grevkaçýnýlmaz oldu" dedi. EylemePetrol Ýþ Sendikasý, Eðitim-Senve Zeytin Sen'de destek verdi.

Orhangazi ilçesinde kurulubulunan Asil Çelik fabrikasýndaiþçiler bir haftalýk yasal sürecinardýndan anlaþma saðlana-mazsa 30 Ocakta greve çýkacak-lar. Asil Çelik iþçileri, 2004yýlýnda da grev yapmýþ ve bugrev 155 gün sürmüþtü.

Adana'da krize karþýbinlerce kiþi yürüdü

Adana`da düzenlenen "Krize,iþten atmalara, iþsizliðe, yoksul-luða, özelleþtirmelere vesavaþlara karþý" mitinge bin-lerce iþçi ve emekçi katýldý.Türk-Ýþ, DÝSK, KESK, TMMOB,Adana Tabip Odasý ve AdanaEczacýlar Odasý`nýn düzenlediðimitinge katýlan iþçiler, iþsizler,kamu emekçileri ve köylülerinyanýsýra Mersin Limaný`ndaAkan-Sel isimli taþeron firmadaçalýþan ve TÜMTÝS`e üyeolduklarý için iþten atýlan ve 20gündür direnen iþçiler dekatýldý.

Ergenekon soruþturmasý onyýllardýr iþçi sýnýfý mücadele-sine ve Türk-Ýþ’e zarar vermiþolanlara uzandý. Türk Metal’in33 yýldýr deðiþmeyen baþkanýMustafa Özbek tutuklandý.

CHP milletvekilleri, bazýTürk-Ýþ yöneticileri ART veTürk Metal Sen'i ziyaret ettiler.Baykal bunu sendikalara karþýbir giriþim olarak niteledi.

Oysa ki, Türk MetalSendikasý'nýn faaliyetlerinibiraz uzaktan seyreden birkimse , Mustafa Özbek içindökülecek en ufak birgözyaþýnýn olamayacaðýný bilir.

Mustafa Özbek veSendikasýný biraz daha yakýn-dan tanýyalým:

Türk Metal Sen, öncü iþçilerintoplandýðý ve mücadeleci kim-liðiyle öne çýkan DÝSK'in güçlüolduðu 1970'li yýllarda ser-mayenin göz bebeði birsendikaydý. Bizzat faþisthareketin kadrolarýnca oluþtu-rulan MÝSK'ten sonra adetaikinci bir kontra sendika konu-mundaydý. Bu nedenle büyükpatronlardan destek aldýðýaþikardý. Türk Metal Sen bumisyonunu bugüne kadarsürdürdü. Toplu sözleþmel-erde patronlarla hemen kolayyoldan uzlaþarak, imzayýucuza kapatma, hak gasplarýnases çýkarmama, iþçi kýyýmlarýnakayýtsýz kalma Türk Metal'inbir rutinidir. Bütün bu olan-lara karþý tepki gösteren,sendikadan ayrýlan iþçilerintehdit edilmesi uygulananklasik mafyacý yöntemlerdir.

Özbek ise Türk Metal'in1975'ten beri baþýndadýr.Baþkanlýðý adeta birpadiþahlýða dönüþmüþtür.Özbek Sendikanýn deðiþmez,hatta deðiþtirilmesi dahi teklifedilemez genel baþkanýdýr.Son 33 yýl içerisinde Özbekservetine servet kattý.Bugünkü mal varlýðý holdingsahibi pek çok patronukýskandýracak boyutta.

* Kýrýkkale-Samsun yolundaHABAÞ Gaz Dolum Tesisleri

* Ankara Çankaya'da 2 apart-man

* Kuþadasý'nda villa* Ankara'da 12 dönümlük

arazi üzerinde havuzlu villa* Ankara Çubuk yolunda

Metal Kooperatifi'nde bulunandubleks villa

* Ankara Keçiören'de 2 daire* Ankara Bahçelievler'de 2

daire* Ankara Bilkent'te villa* Ankara ODTÜ

Kooperatifi'nde hisse* Ankara Gazi Üniversitesi

Kooperatifi'nde dubleks villa* Bursa'da ultla lüks bir daire

* Kýrýkkale'de 5 katlý, 10 daire-li apartman, (Burada, OrmanÝþletme Müdürlüðü kiracýolarak oturuyor)

* Ýzmir'de kooperatif hissesi* Kýrýkkale'de 40 dönüm arazi* Ankara OSTÝM'de tüp gaz

dolum tesisi* Kendisine ait bir jeep, eþi ve

çocuklarýna ait 4 otomobil* Ankara Beysukent'te 4 katlý

villa* Ankara Beysukent'te villa* Ankara Çayyolu'nda koop-

eratif hissesi* Çubuk'ta havuzlu çiftlik

EErrggeenneekkoonn''aa ppaarraaaakkttaarrddýý

Türk Metal Sen'in Ergenekonyapýlanmasýna da paraaktardýðýna dair iddialarda var.Sendikanýn Manisa ÞubeBaþkaný Mehmet Ali Özaltýn,yönetimin Ergenekon'a maddidestekte bulunduðunu iddiaetmiþti. Ayrýca Türk Metal'indenetiminde olan ART TV'deErgenekon'dan tutuklu olanpek çok kiþinin programlaraçýktýðý, bu programlarda hertürlü milliyetçi hezeyanýn veparanoyanýn dile getirildiði bil-inmekte. Diðer yandanMustafa Özbek'in baþkanýolduðu "Türkiyem Topluluðu"Ýstanbul temsilcisi ise,mahkeme önlerinde aydýnlarakarþý ýrkçý gösterileriörgütleyen ve bugün tutukluolan Kemal Kerinçsiz'di.

Mustafa Özbek'in yavruvataný Kýbrýs'ta da servetininyüklü olduðu bilinmekte. RaufDenktaþ'la geçmiþte kurduðuyakýn iliþki sayesindeneredeyse Kuzey Kýbrýs'ýn üçtebiri Özbek'e ait. Denktaþtarafýndan KKTC vatandaþlýðýda verildi.

Ýþte Kýbrýs'ta Özbek'e aitolduðu öne sürülen mal var-lýðý:

* Kýbrýs-Girne Çatalköy'de 15dönüm arazi üzerinde 2 villa

* Kýbrýs-Girne KaraoðluMahallesi'nde daire

* Kýbrýs Ozanköy'de 15dönüm arazi

* Yukarý Girne'de 1 daire* Küçükkaymaklý'da 1 daire* Kýzýlbaþ Organize Sanayi'de

tekstil fabrikasý* Kýbrýs'ýn en lüks semtinde

15 daire* Tarla, arsa, bahçeli bir ev ve

deðerli aðaçlar... Daireler, arsalar, fabrikalar...Özbek'in Kýbrýs'taki mal-

larýnýn haddi hesabý yok.* Kýbrýs-Girne Çatalköy'de 15

dönüm arazi üzerinde 2 villa* Kýbrýs-Girne Karaoðlu

Mahallesi'nde daire* Kýbrýs Ozanköy'de 15

dönüm arazi* Yukarý Girne'de 1 daire* Küçükkaymaklý'da 1 daire* Kýzýlbaþ Organize Sanayi'de

Tekstil fabrikasý* Kýbrýs'ýn en lüks semtinde

15 daire* Tarla, arsa, bahçeli bir ev ve

deðerli aðaçlar. Marx boþuna söylememiþ,

"Ýþçilerin vataný yoktur, vatanmülkler toplamýdýr" diye. Busöz bize Sendika PatronuMustafa Özbek'in neden"Anavatanýnýn yaný sýra yavruvatanýný da bu kadar sevdiðini"anlamamýza yardýmcý oluyor.

OOnnuurr ÖÖzzttüürrkk

ÝÝþþyyeerrlleerriinnddeenn,, ffaabbrriikkaallaarrddaann,, ssookkaakkllaarrddaann hhaabbeerrlleerr

“Kriz derinleþiyor. Ýþsizlik artýyor.Her gün binlerce aile daha açlýksýnýrýnýn altýnda yaþamak zorundakalýyor.

Krizin faturasýný ya biz yoksullar,emekçiler ödeyeceðiz ya dapatronlar.

Ýþte 15 Þubat’ta krizin faturasýnýkrizin sorumlularý olanlar, patron-lar ödesin diyenler “Antikapitalist”pankartýnýn altýnda buluþacak.

Yýllardýr savaþa, Irak iþgaline,Lübnan’da, Filistin’de süren Ýsrailsaldýrganlýðýna karþý KüreselBAK’ýn içinde mücadele edensavaþ karþýtlarýnýn bir kesimi 15Þubat’ta “Krizin faturasýný patron-lar ödesin” demek için buluþuyor.

Küresel Eylem Grubu’nun çatýsýaltýnda küresel ýsýnmayý durdur-

mak için, gezegeni kurtarmak içinmücadele eden aktivistler, yoksul-luða, iþsizliðe karþý, gezegenin kur-tulmasý için, “Baþka bir enerjimümkün” sloganýný bir kez dahahaykýrmak için 15 Þubat’ta Türk-Ýþ,KESK ve DÝSK’le birlikte sokaklar-da olacaklar.

“DTP kapatýlamaz” diyen, “Artýkyeter, Kürt sorununda demokratikçözüm” talebini yükseltenler 15Þubat’ta sokaklarda olacak.

Irkçýlýða, milliyetçiliðe dur diyen-ler, “Hrant için, Adalet için” talep-lerini yükselten aktivistler, “Özürdiliyoruz” kampanyasýyla halklarýnkardeþliðinin geliþmesi içinmücadele eden aktivistler de 15Þubat’ta yan yana yürüyecek.

Darbelere dur diyen, Ergenekon

davasýnda sonuna kadar gidilmesi-ni savunanlar,

Barýþarock’ta kapitalizme karþýküresel dayanýþmayý savunanlar,

“Nükleer öldürür” diyen, nükleersantrallara karþý yenilenebilir ener-jiyi savunanlar,

Þimdi hep birlikte, “Krizin fat-urasý patronlara” demek içinbuluþuyor.

Yoksulluk kader deðil,Ýþsizlik kader deðil,Sendikasýzlýk kader deðil, 15 Þubat’ta kaderimizi kendi eler-

imize alalým.Krizin faturasýný, krizin sorumlu-

larý ödesin diye Antikapitalist pankartýnýn altýnda

buluþalým”

15 Þubat’ta krize karþý Kadýköy’deyizGGeeççeenn hhaaffttaa SSoossyyaalliisstt ÝÝþþççii’’ddee sseennddiikkaallaarrýýnn iikkii aayyrrýý eeyylleemm yyaappmmaa kkaarraarrýýnnýý eelleeþþttiirrmmiiþþ vvee mmiittiinngglleerrii bbiirr-lleeþþttiirrmmee ççaaððrrýýssýý yyaappmmýýþþttýýkk.. BBuu ççaaððrrýý ttüümm ççaallýýþþaannllaarrýýnn ççaaððrrýýssýýyyddýý kkii TTüürrkk-ÝÝþþ,, DDÝÝSSKK,, KKEESSKK vvee mmeesslleekk öörrggüütt-lleerrii 1155 ÞÞuubbaatt’’ttaa ÝÝssttaannbbuull KKaaddýýkkööyy’’ddee bbiirrlleeþþiikk bbiirr mmiittiinngg yyaappmmaa kkaarraarrýýnnýý aallddýý.. 1155 ÞÞuubbaatt’’ttaa bbiinnlleerrccee iiþþççiinniinnKKaaddýýkkööyy’’ee aakkmmaassýý bbeekklleenniirrkkeenn bbiirr ççookk kkaammppaannyyaa vvee mmüüccaaddeelleeddee yyeerr aallaann aakkttiivviissttlleerr AAnnttiikkaappiittaalliissttlleerrppaannkkaarrttýýyyllaa yyüürrüüyyeecceekk..

MMeettaall EErrggeenneekkoonn iimmppaarraattoorrlluuððuu

TTüürrkk MMeettaall’’iinn aammbblleemmii yyöönneettii-cciilleerriinniinn zziihhnniiyyeett yyaappýýssýýnnýý ddaaoorrttaayyaa kkooyyuuyyoorr

Page 3: DEVRÝMCÝ, ANTÝKAPÝTALÝST HAFTALIK GAZETE ÝÞSÝZLÝÐE … · denetiminde olan ART TV'de Ergenekon'dan tutuklu olan pek çok kiþinin programlara çýktýðý, bu programlarda

sayý: 349 sosyalist iþçi 3

Ergenekonçetesindendavacýyýz!

Bizler, darbelerle demokra-sisi güdük kalmýþ bir ülkenininsanlarý olarak,

Ergenekon’dan davacýyýz. Yakýnlarýný faili meçhul

cinayetlerde kaybedenlerolarak Ergenekon’dandavacýyýz.

Arkadaþlarý adaletsizmahkemelerde bir hiç uðrunaidam edilenler olarak

Ergenekon’dan davacýyýz. Bir korku imparatorluðunda

yaþamaya mecbur edileninsanlar olarak

Ergenekon’dan davacýyýz. Hrant Dink’in acýsýný dindi-

remeyenler olarakErgenekon’dan davacýyýz. Kýyafetinden dolayý üniver-

siteden atýlanlar olarakErgenekon’dan davacýyýz. Bu davanýn takipçisiyiz.

Darbelere, faili meçhulcinayetlere, sansasyonelcinayetlere, cephaneliklere,suikastlere dur demek içinErgenekon’da sonuna kadargidilsin.

31 Ocak 2009 Cumartesi16.00 da Ýstiklal’de TünelMeydaný’nda buluþup sesçýkarýyoruz.

Hepinizi, 31 Ocak 2009 Cumartesi

16.00 da Ýstiklal’de TünelMeydaný’nda buluþup sesçýkarmaya davet ediyoruz.

DDaarrbbeelleerree KKaarrþþýý 7700 MMiillyyoonn AAddýýmm [email protected]

Ergenekon soruþturmasýhakkýnda yaratýlan tüm kuþku-larý yerle bir ederek ilerliyor.Ergenekon'un 'fasa-fiso'olduðunu söyleyenlerin sadeceemekli askerlere ulaþýldýðý ancakhalen görev yapan ve muvazzafolarak adlandýrýlanlara isedokunulmadýðýný gerekçe gös-teriyordu. 23 Ocak'ta tutuklanan3 teðmenin ardýndan 7 subaydaha tutuklandý.

JÝTEM'ci albayýn cenazesindetam kadro yer alan TSK isedavanýn ve tartýþýlan belgelerinmedyada yer almasýna þiddetletepki göstermeye devam etti. Ýti-rafçý Abdülkadir Aygan'ýn açýk-lamalarýna yer veren StarGazetesi'nin akreditasyonu iptaledildi. Ergenekon davasýnýyürüten mahkeme heyeti isedava dosyalarýný avukatlara ver-memeye baþladý.

Soruþturma iki emekli subayýbirbirine düþürdü. Ergenekon'unçekirdek kadrosunda yer aldýðýsöylenen eski Genel KurmayBaþkaný Ý. Hakký Karadayý VeliKüçük için "o adamý tanýmam"dedi. Küçük ise yazdýðý bir mek-tupla yýllarca kendisinin emrindeçalýþtýðýný Karadayý'ya hatýrlattý.Ancak Karadayý Encümen-iDaniþ adý verilen bir baþka gizliörgütlenmeyi açýklamaklameþguldü.

Soruþturmanýn samimiolmadýðýný söyleyenlerin birbölümü Fýrat'ýn öte tarafýnadokunulmamasýný gerekçe gös-teriyordu. Geçen hafta gözaltýnaalýnan Ýbrahim Þahin'in yakalat-týðý infaz timi listelerine dönükoperasyonda baþladý. 10 özel

harekatçý polis tutuklandý.Þahin'in adamlarý Kürtlere karþýyürütülen savaþta yer almýþtý.Ergenekon soruþturmasý ilk kezKürt illerine uzandý. JÝTEM'i veemniyeti de kapsamýna aldý.Tutuklanan özel harekatçýlardanbirinin 2005 yýlýnda Umutkitabevi bombalandýðý sýradaÞemdinli'de olduðu saptandý.

Ergenekon soruþturmasýnýyürüten savcýlarýn isteði üzerineSusurluk çetesinin iki aktörühakkýndaki dosyalar da getirtildi.Faþist tetikçi Abdullah Çatlý veJÝTEM liderlerinden Yeþil kodadlý Mahmut Yýldýrým'ýnErgenekon soruþturmasýna dahil

edilmesi davanýn Susurluk'la bir-leþmesinin yolunu açtý. 1997yýlýnda Mesut Yýlmaz baþbakan-lýðýndaki hükümet tarafýndanhazýrlanan Susurluk raporu dadava belgelerine eklendi. Rapor,yasadýþý örgütlenmenin siyaset,polis ve ordu içerisindeki iliþki-leri ile faaliyetlerinin birbölümünü tespit ediyordu.

2006'da Ümraniye'de birgecekonduda Cumhuriyetgazetesine atýlan bombalarýnbulunmasýndan bu yana MHP ileErgenekon arasýnda bir iliþkiyokmuþ gibi görünüyordu.Ancak Sivas'ta Ermeni Cemaatiliderini öldürme hazýrlandýðýn-

dan yakalandýðý halde emniyettebayrakla poz verdirilenler yakýnzamanda görevlerini býrakmýþSivas Ülkü Ocaklarý yönetici-leriydi. Ardýndan 1970'ler boyun-ca MHP'nin kalesi olarak görülenTürk Metal'e baskýn geldi.

Ergenekon soruþturmasýnýeleþtiren bir çok isim son iki haf-tadaki geliþmeler üzerine tutumdeðiþtirmeye baþladý. On yýl-lardýr ne hukuk ne de kural taný-yarak Türkiye’deki darbeler zin-cirini ayakta tutan çeteler tasfiyeediliyor. Kitlesel bir mücadeletasfiyenin çok daha ileri nokta-lara sýçramasýný saðlayabilir.

TTeemmiizzlliikk JJÝÝTTEEMM vvee eemmnniiyyeettee uuzzaannddýý

HHaallkk EErrggeenneekkoonn’’uunn vvaarrllýýððýýnnaa iinnaannýýyyoorr,, ssoorruuþþttuurrmmaayyýý ddeesstteekklliiyyoorrArka arkaya yayýnlanan iki

kamuoyu araþtýrmasýndan aynýsonuç çýktý. Halkýn büyük çoðun-luðu Ergenekon adlý örgütlen-menin varlýðýna inanýyor.Ergenekon soruþturmasýnýdestekliyor.

Araþtýrmalardan ilkini Genarisimli þirket yayýmladý. 09-19Ocak tarihleri arasýnda Ýstanbul,Ankara, Ýzmir, Bursa, Konya,Adana, Samsun, Trabzon,Diyarbakýr, Kayseri, Gaziantep,Tekirdað, Erzurum ve Malatyaillerinde 1903 kiþi ile yüz yüzegörüþülerek yapýlan anketteErgenekon soruþturmasýný"Devlet içindeki çeteleri ve gizliörgütlenmeler temizleniyor"olarak deðerlendirenlerin oranýyüzde 71 çýktý. Yüzde 28 ise"Muhalifler susturuluyor"görüþüne katýldýðýný açýkladý.Genar'ýn anketine katýlanlara ÞeþTV'ye nasýl baktýklarý da soruldu.Olumlu bakanlarýn oraný yüzde51.8 ile yine çoðunluk oldu.

Ýkinci araþtýrmayý ise AG isimlibir araþtýrma þirketi yaptý vesonuçlar Milliyet gazetesindeyayýmlandý. 17-19 Ocak tarih-lerinde 33 ilde 1201'i kadýntoplam 2 bin 407 kiþiyle yüzyüzegörüþüldü. Sonuçlar Türkiyetoplumundaki derin yarýlmayýsergiledi.

Ankete katýlanlarýn yüzde 49.3'üErgenekon soruþturmasýný "suçiþlemiþ çetelerin/darbecilerincezalandýrýlmasý" olarak yorum-larken "hükümetin muhalefeti ve

askerleri sindirmek için kul-landýðý bahane" olarak deðer-lendirenlerin oraný yüzde 22.3'tekaldý.

Ergenekon davasýna bakýþlailgili diðer sonuçlar da çokçarpýcý. Ankete katýlanlarýnyüzde 32.8'i "dava sürecinde herþey hukuk içinde iþliyor" dedi.Yüzde 14.5'lik kesim “bu davatamamen AKP'nin siyasimanevrasýdýr" derken yüzde 26,9devlette çeteleþme olduðunainandýðýný ancak "bazý kiþileringözdaðý vermek için davayadahil edildiðini" söyledi.

Araþtýrmaya katýlanlarýn yüzde61.7'si Ergenekon adlý örgütlen-menin varlýðýna inandýðýný açýk-larken yüzde 20.3'lük kesim"hayýr inanmýyorum" yanýtýnýverdi. Ankete katýlan CHP'lilerinyüzde 51'lik çoðunluðuErgenekon'un varlýðýna inan-madýðýný söyledi.

Büyük çoðunluk Ergenekonörgütünün varlýðýna inanýrkenfarklýlýklar dava sürecine iliþkindeðerlendirmelerde çýktý. Nasýlolur da birbirine hiç benzemeyenzýt fikirlerde ki insanlar aynýörgütte yer alabilirdi ki?Ergenekon soruþturmasýilerledikçe daha fazla isim veiliþkinin ortaya çýkmasý kuþkularýgiderebilir.

Ýki araþtýrmanýn sonuçlarýTürkiye halkýnýn çoðunluðunundarbeye ve Ergenekon’a karþýolduðunu teyit etti.

GGeennaarr vvee AA&&GG þþiirrkkeettlleerriinniinn yyaappttýýððýý aarraaþþttýýrrmmaallaarr ttoopplluummddaakkii rruuhh hhaallii-nnii ddee oorrttaayyaa kkooyyuuyyoorr.. SSoossyyaalliissttlleerr hhaallkkýýnn bbüüyyüükk ççooððuunnlluuððuunnuunn ttaallee-pplleerriinniinn yyaannýýnnddaa oollmmaakk zzoorruunnddaaddýýrr..

JJÝÝTTEEMM eelleemmaannllaarrýý 11999900-11999911 yyýýllllaarrýýnnddaa DDiiyyaarrbbaakkýýrr''ýýnn ÞÞeehhiittlliikk sseemmttiinnddee yyeerraallaann JJÝÝTTEEMM BBööllggee KKaarraarrggaahhýý''nnddaa ttoopplluuhhaallddee.. SSoollddaann ssaaððaa:: AAbbddüüllkkaaddiirr AAyyggaann,, AAddiill TTiimmuurrttaaþþ,, HHüüsseeyyiinn TTiillkkii,, RReecceepp TTiirriill,, FFeetthhii ÇÇeettiinn,, AAllii OOzzaannssooyy..

Page 4: DEVRÝMCÝ, ANTÝKAPÝTALÝST HAFTALIK GAZETE ÝÞSÝZLÝÐE … · denetiminde olan ART TV'de Ergenekon'dan tutuklu olan pek çok kiþinin programlara çýktýðý, bu programlarda

4 sosyalist iþçi sayý: 349

"Hamas'ýn Ýsrail'e karþý yaptýklarý"

Yahudiler arasýnda yaygýn bir espri vardýr.Dünyanýn herhangi bir yerinde herhangi bir þeyolduðunda, ne kadar alakasýz olursa olsun, köþedeoturan yaþlý babaanne "Yahudiler için iyi mi oldu?"diye sorar! Biri Everest'in tepesine çýkar, HutularTutsilere saldýrýr, Neil Armstrong aya ayak basar,"Yahudiler için iyi mi oldu?"

Türkler bir zamandýr Yahudilere benzemeyebaþladý. Öyle bir hale geldi ki, artýk Türkiye'detartýþýlan her þey "Ýslam açýsýndan iyi mi olur, kötümü olur?" çerçevesinde tartýþýlýyor!

Üstelik, bunu böyle yapanlar Ýslamcýlar deðil.Onlarýn böyle yapmasýnda bir gariplik olmazdý.Garip olan, baþka türlü düþünüyor olmasý gereken-lerin böyle yapýyor olmasý. CHP, TKP, çeþitli baþka"sol" örgütler, Genelkurmay Baþkanlýðý, kentli ortasýnýflar memlekette ve dünyada olan biten her þeyiÝslam açýsýndan deðerlendiriyor artýk. Herhangi birgeliþme Ýslam açýsýndan olumlu olabilecekse, "kötübir geliþme" olarak deðerlendiriliyor; Ýslam'ý veÝslam'a yakýn olanlarý zedeleyebilecek birgeliþmeyse, "iyi bir geliþme" olarak deðerlendiriliyor.Mihenk taþý artýk bu.

Darbe ihtimali mi var? "Ýslamcý" hükümeti devirir,iyi olur. Aman karþý çýkmayalým. Darbecileri koru-maya çalýþalým, darbe tehlikesine dikkat çekenleri vedarbecilerin yargýlanmasýný isteyenleri kötüleyelim.

Ergenekon davasý mý açýldý? Eyvah, "Ýslamcý"hükümeti devirebilecek olan bir terör örgütüzayýflatýlýyor, kötü oluyor. Örgütün varlýðýný red-dedelim, davayla dalga geçelim, savcýyý kötüleyelim,tutuklanýp sonra tahliye edilenlere gazetemizde yazýyazdýralým, Yalçýn Küçük'ün Marksist olduðunuiddia edelim.

Gazze saldýrýsýnýn ardýndan Yahudi düþmanlýðý mýyükseliyor? Ýyi, bunun kabahatini "Ýslamcý"hükümete yükleyebiliriz, iyi olur.

Bunlardan bile daha çarpýcý olan, kendisini solzanneden örgüt ve kiþilerin Filistin direniþi karþýsýn-daki tavrý.

Buyrun, bir örnek: "Kadýn, çocuk, yaþlý, genç bin üç yüzden fazla

Filistinli öldürüldü... Bütün bu felaketlere nedenolan iki güç, ateþkesten sonra karþýlýklý 'zafer' ilanetti... Peki Hamas nasýl bir 'zafer' kazandý? Hamas'ýmutlu ve muzaffer kýlan neydi? Hamas'a göre,meþruiyet ve Filistin'i temsil yetkisi kazanýldý... Amakazýn ayaðý öyle deðil. Gazze'yi yýkýma uðratan vekatliama yol açan savaþýn taraflarýndan birisininHamas olduðunu, bu savaþýn Filistin halkýna hiçbirþey kazandýrmayacaðýný, Hamas'ýn bu savaþý sadecekendine meþruiyet ve temsil yetkisi kazandýrmak,Filistin ve Arap Dünyasý'nda etkinlik oluþturmakiçin zorladýðýný [bilmek gerek]... Hamas... ateþkesibozarak Ýsrail'in, Gazze'deki kýrým ve yýkýmý yap-masýna vesile oldu."

Ýlk cümlede, savaþa neden olan iki güç var!Saldýranla direnen eþit ölçüde suçlu! Son cümlede,saldýran neredeyse yok olmuþ, direnen suçlu!

Bunlarý yazan, 1968'in efsanevi sol isimlerindenbiri! Günümüzün solcu bir internet sitesindeyazýlmýþ. Ve görüþlerinde yalnýz deðil.

Bir baþka örnek: "Hamas demokratik olarakseçilmiþti... Bu durum Hamas'ýn hem kendi toplumuiçinde hem de Ýsrail'e karþý yaptýklarýný haklý çýkar-maz." Vay canýna, "Hamas'ýn Ýsrail'e karþý yaptýk-larý"!

Onyýllardýr sorgusuzca ve haklý olarak desteklenenFilistin direniþi hakkýnda ansýzýn nasýl da kuþkuduymaya baþladý pek çok "solcu"! Niye, çünküHamas Ýslamcý ve Ýslamcýlar için iyi olan her þeybizim için kötüdür! Bu arada, tüm Arap halký vetüm Türkiye nüfusu Hamas'ý destekliyormuþ, neönemi var! "Hepsi yanýlýyor" deriz, olur biter.

RRoonnii MMaarrgguulliieess

GÖRÜÞ

OOzzaann TTeekkiinn

Onlarca çocuk, 14 Temmuz ve 20Ekim 2008 tarihlerinde Diyarbakýr,Adana, Hakkari, Van, Mersin veCizre'de yapýlan protesto gösterile-rine katýldýklarý iddiasýyla gözaltýnaalýndýlar. Kamu malýna zarar ver-mek, polise mukavemet, yürüyüþkanununa muhalefet etmek ve terörörgütü propagandasý yapmaklasuçlanan 15-18 yaþ arasý 50'ye yakýnçocuk, birkaç fotoðraf ve olay günügörev yapan polislerin tutanaklarýdelil olarak alýnarak, 23, 33 veya 58yýl hapis istemleriyle yargýlanýyorlar.

Türkiye Cumhuriyeti'nin altýnaimza attýðý ve uymak zorundaolduðu Birleþmiþ Milletler ÇocukHaklarý Sözleþmesi ve ÇocukKoruma Kanunu, "her ne olursaolsun, her ne fiil gerçekleþtirirsegerçekleþtirsin" 18 yaþ altýndaki tümbireyleri çocuk olarak kabul etmekte-dir. Ancak Diyarbakýr'da, 28 Mart2006'da on kiþinin ölümüylesonuçlanan protesto gösterilerindensonra, Terörle Mücadele Kanunu'ndabazý deðiþiklikler yapýlmýþtý. Kanunkapsamýna giren suçlarý iþleyen 15-18yaþ arasý çocuklarýn davalarýnýn,yetiþkinlerin yargýlandýðý ÖzelGörevli Aðýr Ceza Mahkemesi'ndegörülmesine karar verilmiþti. Devlet,imzaladýðý birçok uluslararasýsözleþmeyi hiçe sayýyor, BM ÇocukHaklarý Sözleþmesi ve ÇocukKoruma Kanunu'nu, dolayýsýylabuna uyma yükümlülüðü olanTürkiye Cumhuriyeti Anayasasý'nýihlâl ediyordu.

2008 yýlýnda tutuklanan çocuklar,aylarca cezaevinde kaldýlar.Yukarýda bahsedilen deðiþiklik sonu-

cu, 18 yaþýnýn altýnda olmalarýna rað-men davalarý yetiþkinlerin yargý-landýðý Aðýr Ceza Mahkemeleri'ndegörülen çocuklarýn bazýlarý, delilyetersizliðinden tahliye edildi. Birkýsmýnýn ise davalarý ertelendi vetutukluluk hâlleri devam ediyor.Yargý sürecini, içlerinde GündemÇocuk Derneði, Diyarbakýr Barosu veIrkçýlýða ve Milliyetçiliðe Dur DeGiriþimi'nin de olduðu pek çokdernek, "Çocuklar Ýçin AdaletGiriþimi" adýyla izliyor. Göz altýna

alýnan çocuklarýn cezai sorumluluk-larýný belirleyen Adli Týp raporlarý,sadece akýl saðlýklarý deðerlendiri-lerek verilmiþ. Yasada öngörüldüðügibi sosyoekonomik durum ve çevrekoþullarý incelenmemiþ. Çocuklarýnaile ve avukatlarýyla görüþmelerikonusunda da devamlý olarak zorlukçýkartýlýyor. Duruþmalarý takip edenhukukçular ve hak savunucularý,kararlarý kabul edilemez buluyor vetutuklamalar için hukuksal neden-lerin var olmadýðýný ifade ediyorlar.

15-18 yaþarasý çocuklarýn, çocuk-lara özgü olmayan koþullardayargýlanmasý, Türkiye’nin imzacýsýolduðu BM Çocuk HaklarýSözleþmesi'ne ve adalete aykýrýdýr.Yargýlamalar, eþitlik ilkesine uygunolarak çocuk mahkemelerindeyapýlmalýdýr. Gözaltýna alýnançocuklarýn suça itilme nedenlerikapsamlý, baðýmsýz ve tarafsýz birþekilde deðerlendirilmelidir.Onlarýn tekrar suça itilmesiniönleyecek mekanizmalar oluþturul-

malý; gerek yargýlama sürecinde,gerekse yargýlama sonrasýndaeðitim baþta olmak üzere hiçbirhaklarýndan yoksun kalmamalarý,psikolojik ve geliþimsel destekalmalarý saðlanmalýdýr. Çocuklarýntutuklanmasý, uluslararasý anlaþ-malarda belirtildiði üzere son çareolarak görülmelidir. Baþka bölge-lerde iþlendiðinde daha hafifcezalara çarptýrýlan suçlarýn, sözkonusu Diyarbakýr ve çevresiolduðunda böyle sonuçlar doður-

masý, ýrkçýlýktan baþka bir nedenleaçýklanamaz.

Çocuklarýn maruz kaldýðý ayrým-cýlýða, onlarýn toplumdan ve eðitim-lerinden hukuk çiðnenerek koparýl-malarýna sessiz kalýnamaz. Ýsrail'inson dönemde Filistin'e gerçek-leþtirdiði saldýrýlarda, en büyükacýyý çocuklar çekti.

Diyarbakýr ve çevre illerde tutuk-lanan çocuklarýn da "çocuk"olduðunu hatýrlatýyoruz. Çocukhaklarýný savunmak tüm emek vedemokrasi yanlýlarýnýn görevidir.Her gün öldürülen, dövülen,tecavüze uðranan, hapse atýlançocuklarý savunalým.

HHaannggii hhuukkuukkuunn ddeevvlleettii??Kürt sorunu çözülmesin diye çocuklar kurban ediliyor

Ayrýmcýlýk kabul edilemez!

Çocuk haklarý içinaktivizm

Gündem Çocuk Derneði,Diyarbakýr’daki çocuklar gibiTürkiye’deki tüm çocuk haklarý ihlal-lerine karþý mücadele ediyor.

“Her birey on sekiz yaþýna kadarçocuk olarak kabul edilir. Her çocukvazgeçilmez haklara sahiptir” diyenGündem Çocuk aktivistleri çaðýrýyor:

“Çocuk haklarýnýn tanýtýmý,yaygýlaþtýrýlmasý, uygulanmasý veuygulamalarýn izlenmesine KATILIN,DESTEK olun! Sizi, en uygun GündemÇocuk çalýþmalarýna yönlendire-bilmemiz iç[email protected]

wwwwww..gguunnddeemmccooccuukk..oorrgg

2233 OOccaakk CCuummaa ggüünnüü,, FFaattiihh BBeelleeddiiyyeessii''nnddeenn ggeelleenn yyýýkkýýmm eekkiipplleerrii,, aayyllaarrddýýrr ÇÇooccuukkMMeerrkkeezzii iiþþlleevviinnii ggöörreenn bbiinnaayyýý yyýýkkmmaakk üüzzeerree bbööllggeeyyee vvaarrddýýkkllaarrýýnnddaa kkaarrþþýýllaarrýýnnddaaççooccuukkllaarrýý bbuulldduullaarr.. ÇÇooccuukkllaarr,, ddoozzeerrlleerree rraaððmmeenn bbiinnaannýýnn üüsstt kkaattýýnnaa ççýýkkýýpp ppeenncceerree-lleerrddeenn yyýýkkýýmmllaarraa vvee bbeelleeddiiyyeeyyee kkaarrþþýý hheepp bbiirr aaððýýzzddaann ssllooggaannllaarr aattttýýllaarr,, ddaarr-bbuukkaallaarrýýnnýý ççaallddýýllaarr,, þþaarrkkýýllaarr ssööyylleeddiilleerr vvee eekkiipplleerr mmaahhaalllleeyyii tteerrkkeeddeennee kkaaddaarr ssuuss-mmaaddýýllaarr.. YYýýkkýýmm eekkiipplleerrii ççooccuukkllaarrýýnn bbiinnaayyýý iiþþggaall eettmmiiþþ oollmmaassýýnnýýnn yyýýkkýýmmýý oollaannaakkssýýzzhhaallee ggeettiirrddiiððiinnee kkaarraarr vveerriipp mmaahhaalllleeyyii tteerrkkeettttii..

Page 5: DEVRÝMCÝ, ANTÝKAPÝTALÝST HAFTALIK GAZETE ÝÞSÝZLÝÐE … · denetiminde olan ART TV'de Ergenekon'dan tutuklu olan pek çok kiþinin programlara çýktýðý, bu programlarda

sayý: 349 sosyalist iþçi 5

Barack Obama, 20 Ocak'tadünyanýn 1 numaralý teröristiGeorge W. Bush'tan devraldýðýgörevine baþladý. Ýlk icraatlarýBush'un bazý pisliklerini temizle-mek oldu. Bush dönemindeinsanlýk dýþý uygulamalarla,iþkencelerle anýlan Guantanamoüssünün 2010'a kadar kapatýla-caðýný duyurdu. Ýlk olarakReagan döneminde getirilen,Clinton tarafýndan kaldýrýlan,Bush döneminde yeniden yürür-lüðe konan kürtaj yasaðýkaldýrýlýyor. Yine Bush döne-minde izin verilmeyen kök hücreçalýþmalarýna da izin çýktý. Buçalýþmalar, baþta felç olmaküzere pek çok sinir sistemihastalýðýný iyileþtirmede gelecekvaadediyor.

Tüm bunlar umut verici adým-lar, ancak bir de madalyonunöteki yüzü var.

Guantanamo üssü kapatýlacakolsa da, oradaki vahþetin gerçeksorumlularýnýn yargýlanacaðýnadair hiçbir ipucu yok. Bush'un enbüyük suçlarýndan olan Irak veAfganistan'daki savaþlarýn aký-beti belli deðil. Obama seçimdenönce Irak'taki savaþýn yanlýþolduðunu söylüyordu. Ancaksavaþa ilkesel olarak karþý çýk-mýyor, yalnýzca yöntemlerini vezamanlamasýný eleþtiriyordu.Irak'taki savaþýn "baþarýyla,sorumlu ve kademeli bir çek-ilmeyle" bitirileceðini söylüyor.Bu, muðlak bir ifade. Obama'nýnkurduðu ekibe baktýðýmýzda dadurum hiç iç açýcý deðil: Terörleilgili baþ danýþman olarakiþkenceleri destekleyen bir ismi,CIA görevlisi John Brennan'ýatadý. Irak savaþýný sonuna kadarsavunan, Bush'un "terörlemücadele" politikalarýný hararetlesavunan Joe Biden Obama'nýnyardýmcýsý, yani ABD'nin "ikinciadamý" olarak görev yapacak.

Filistin konusunda da poli-tikanýn deðiþmesini maalesefbeklememeliyiz. Hemen herkonuda yorum yapan Obama,

Ýsrail'in Gazze'deki sonkatliamlarý hakkýnda "henüzgörevine baþlamadýðý" gerekçe-siyle sessiz kalmýþtý. Ancak nedüþündüðünü, seçim öncesinde-ki sözlerine bakarak az çok tah-min edebiliyoruz: Obama,Ýsrail'in "kendini savunma"hakkýna sonuna kadar destekvereceðini, askeri ve ekonomikiliþkilerin geliþtirileceðini,yardýmlarýn devam edeceðinibelirtiyor. Demokratik bir seçim-le baþa gelmiþ olan Hamas'ý taný-mayý reddediyor. Üstelik birkonuþmasýnda "Kudüs bölün-meden, sonsuza kadar Ýsrail'inbaþkenti olarak kalacaktýr" dahidiyebilmiþti.

Ýran konusunda Bush kadar sertkonuþmuyor, diplomatik yollarýn"henüz" tükenmediðini söylüy-or. Ancak Bush'un Ýran'a yöneliksert sözlerinin arkasýndaki

bahaneler Obama için de geçerli."Diplomatik yollar" tükendiðindene olacaðýndan bahsetmiyor.

Tüm bunlar Obama dönemindeBush'un bazý aþýrýlýklarýnýn tör-püleneceði, ancak Irak,Afganistan, Filistin ve Ýran gibiönemli konulardaki politikalarýnbiraz yumuþamak dýþýnda pek dedeðiþmeyeceðini gösteriyor.

Obama, Bush yönetimi tarafýn-dan baþlatýlan Pakistan'ýn Afgansýnýrýna füze saldýrýlarýný devamettirdi. 23 Ocak'ta CIA'in pilotsuzuçaklarýndan atýlan füzelerPakistan'ýn KuzeyVeziristan'daki Mir Ali kasabasýile Güney Veziristan'daki Vanakasabasýný vurdu. Yerel yetk-ililere göre, Vana'da iki füzeylevurulan evde ölen yedi kiþininmilitanlýkla ilgisi yok Ýkisi okulçaðýnda, biri iki yaþýnda üç çocukda ölenler arasýnda.

Öðrenciler ve isyanYunanistan, Ýtalya, Ýspanya, Ýrlanda. Geçtiðimiz iki ayda öðren-

ci hareketinde Fransa cumhurbaþkaný Nicholas Sarkozy'nin1968'deki öðrenci ayaklanmasýný hatýrlamasýna yol açan bir yük-seliþ yaþandý. Sarkozy dost yöneticileri bir "1968 Avrupasý"nakarþý uyardý.

Ýngiltere'de altý yýl önce Irak Savaþý'na karþý yapýlan devasa gös-terilerin merkezinde yer alan öðrenciler, Gazze'deki Ýsrailkatliamýna karþý protestolarýn da önemli bir bileþeni durumunda.

Öðrencilerin rolü önümüzdeki dönemde daha az hayati olmay-acak. "Teröre karþý savaþ" hala Afganistan'daki ve Kuzey ve BatýPakistan'daki köylerinin bombalanmasý anlamýna geliyor.

Bu savaþlara yol açan dengesizlik 1930'lardan beri görülen enciddi ekonomik krizin geliþmesiyle birlikte sadece artma eylemigösterebilir.

TTeettiikklleeyyiicciiGeçmiþte birçok kez öðrenci protestolarýnýn daha yaygýn

hareketler için tetikleyici etkisi yaptýðýný gördük. Bunun böyle olmasýnýn sebebi öðrencilerin günde sekiz saat bir

tezgâha ya da büroya baðlý olmamasýdýr. Onlar tam zamanlýçalýþanlarýn nadiren yapabileceði þekilde tartýþmak ve hareketegeçmek için bir araya gelebilirler.

Tüm gençler gibi öðrenciler de sistem tarafýndan her gün ezilen,gündelik zorlamalardan yenik düþmüþ yetiþkinlerde olmayan birheves, hayal gücü ve mücadeleci ruha sahiptirler.

1968-1974 arasýnda dünyayý silip süpüren isyan dalgasý bizebunu gösterdi.

Fransa'daki mayýs olaylarýnda, Vietnam savaþý karþýtýmücadelede, ABD'deki siyah hareketinde ve sonundaYunanistan, Portekiz ve Ýspanya'daki diktatörlükleri yýkan çalka-ntýlarda bunun da ötesine geçti.

Ama bütün öðrenciler ayný ölçüde menfaat elde edemez.Çoðunluðun sonu monoton bir iþ bulmak olurken; varlýklýsýnýflara katýlmayý arzulayan azýnlýk mevcut sistem ile iþbirliðiyapar. Radikal öðrenciler tek baþlarýna hükümetleri deviremez,savaþlarý durduramaz ya da krizlerin milyonlarca insanýn hay-atýný mahvetmesini önleyemezler.

Bu her gün fabrikalarda, bürolarda, madenlerde ve limanlardaçalýþarak sistemin var olmaya devam etmesini saðlayan karýüreten geniþ kitlelerin hareketlerine baðlýdýr. Ýþçiler ne zamanharekete geçerse hükümetler o zaman devrilir-Son on yýl içindeArjantin, Bolivya, Ekvator ve Nepal'da olduðu gibi.

Ýki sene önce Fransa'da iþçilerin öðrencilerin düzenlediði devasagösterilere katýlýmý, gençlerin iþyeri haklarýný kýsýtlamaya çalýþanyasaya karþý olan mücadelenin baþarýlý olmasýný saðladý. Eðertoplumu gerçekten deðiþtirmek istiyorsanýz öðrencileri olduðukadar en militan iþçileri de birleþtirmeyi hedefleyen daha geniþbir örgütün parçasý olmalýsýnýz.

Böyle bir örgüt tek tek aktivistleri de kazanarak onlaramücadelelerinin bireysel konular olmadýðýný göstermek zorunda.Bunlar bütün bir sisteme karþý mücadelede birer cephe.

HHââkkiimmiiyyeettMevcut sistem gücünü ekonomik, politik ve ideolojik

hâkimiyetini birleþtirerek sürdürüyor. Kendi krizinin bedelini iþçilere ve öðrencilere ödetmeye çalýþ-

masýna karþý çýkmadan ve buna karþý çýkan her direniþi destek-lemeden onunla politik olarak savaþamazsýnýz.

Ayný þekilde üniversiteleri yönetenlerin desteklediði ve burjuvabasýnýnda basitleþtirilmiþ olarak yer alan fikirlerle hesaplaþ-madan da onunla savaþamazsýnýz.

Devrimci sosyalistlerin yapmak istediði de budur. Eðer savaþa,ýrkçýlýða ve küçük bir egemen sýnýfýn kitleleri sömürmesinekarþýysanýz, bize katýlýn.

Chris Harman(Socialist Worker'dan Onur Devrim Üçbaþ tarafýndan çevrildi)

Haftalardýr dünya kamuoyuGazze'deki savaþýn etkisiyle çalka-lanýyor. Sonunda Ýsrail, Gazze'dekiüç haftalýk katliamýndan sonraaniden "Hamas'ý yendiðini" duyu-rarak tek taraflý ateþkes ilan etti.1300'den fazla insanýn ölümüneneden olan, okullar ve hastanelerdahil Gazze'deki pek çok binayýyerle bir eden, altyapýsýný mahve-den, Gazzelileri açlýða ve hastalýðamahkum eden saldýrýlarýna bahaneolarak Hamas direniþini ve atýlanfüzeleri gösteriyordu.

Direniþi kýrmak ve füzelere sonvermek uðruna beyaz fosfor gibiyasaklanmýþ silahlarý kullanaraksavaþ suçu iþlemekten çekinmedi.Ancak dalga dalga gelen bu vahþisaldýrýlardan sonra Filistin'dekiduruma baktýðýmýzda Ýsrail'inkazandýðýný söylemek güç. Savaþsonunda Hamas hâlâ ayakta duru-yor. Pek çok Filistinli saldýrýlaresnasýnda Hamas'a yardýma koþtuve ateþkes ilan edilirken füzeler desusmuþ deðildi. Mahmut Abbasdesteðini hýzla yitirirken Hamas'atüm dünyadaki destek arttý.Lübnan'da aldýðý yenilgiyle ordusu-nun gücü sorgulanmaya baþlayanÝsrail bu savaþta da prestijini geri

kazanamadý. Bunlar, Ýsrail'in amacý-na ulaþamadýðýnýn göstergesi.

Ýsrail yalnýzca askeri açýdan deðil,siyasi olarak da yenilmiþ durumda.Tüm dünyada milyonlarca insanÝsrail karþýtý gösteriler yaptý, Filistinile dayanýþma gösterdi. ÖzellikleABD yanlýsý Arap ülkelerindeki veTürkiye'deki gösteriler, Ýsrail veABD'nin bölgedeki tüm prestijinisarstý.

Büyük bir öfke dalgasý baþta Mýsýrlideri Hüsnü Mübarek olmak üzereGazze'ye yardým etmeyen tüm lid-erlerin desteklerini tamamenyitirmelerine neden oldu. YalnýzcaArap ülkelerinde deðil, tüm dünya-da Orta Doðu'daki emperyalizminvahþeti gözler önüne serildi.

Hamas direniþinin meþru birdireniþ olduðu fikri yayýlýrken,Ýsrail'in meþruluðu da sorgulan-maya baþlandý. ABD baþkanýObama, daha görevine baþlamadandesteðini yitirmekten çekindiði içinolsa gerek, Gazze konusunda hiçbirþey söylememeyi tercih etti. Katar,kitle gösterilerinin basýncýyla Ýsrail

ile olan iliþkilerini dondurmakzorunda kaldý. Savaþ sýrasýndaGazze'ye girmesine izin verilmeyenBirleþmiþ Milletler Ýnsan HaklarýRaportörü Richard Falk, Ýsrail'inGazze'de savaþ suçu iþlediðinibelirterek bölgeyi VaroþvaGettosu'na benzetti.

Dostlarýný, akrabalarýný kaybeden,abluka ve ambargonun getirdiðiaçlýk ve sefalet altýnda yýkýkbinalarýn yanýnda yaþamaya çalýþanFilistin halký savaþýn faturasýnýþüphesiz en aðýr ödeyenler oldu.Emperyalizmin neden olduðusavaþlar bir kez daha insanlýðabüyük zarar verdi. Ancak tümyaþananlar, tek kaybedenin Filistinhalký olmadýðýný gösteriyor. Artýkmeþruiyetini yitiren Ýsrail ve onunbekçisi olduðu ABD'nin yalanlarýnakimse inanmayacak. "Kendinisavunmak"tan bahsederken bin-lerce insaný gözünü kýrpmadanöldüren katiller bundan sonra dabüyük bir direniþle karþýlaþacak,karþýlarýnda savaþ karþýtlarýný bula-caklar.

Muhip Tezcan

Obama Döneminde savaþ:

TTaammaamm mmýý,, ddeevvaamm mmýý??

KKiimm kkaazzaannddýý??

Page 6: DEVRÝMCÝ, ANTÝKAPÝTALÝST HAFTALIK GAZETE ÝÞSÝZLÝÐE … · denetiminde olan ART TV'de Ergenekon'dan tutuklu olan pek çok kiþinin programlara çýktýðý, bu programlarda

6 sosyalist iþçi sayý: 349

AKP faþizmi ya da AKP tipifaþizm. Kemalist sola göreTürkiye'de her iki kiþiden birininoy verdiði AKP faþist bir parti.Ýtalya'da Mussolini'nin,Almanya'da Hitler'in, Ýspanya'daFranco'nun kurduðu faþist dik-tatörlüklerin bir benzeriniTürkiye'de kurmak istiyor. EðerAKP faþist bir parti ise tarihtekibenzerleri gibi demokratikmekanizmalarý kullanarakhükümet olacak ancakhakimiyetini giderek uzun sürelibir diktatörlüðe dönüþtürecek.Kemalist sola göre AKP, NaziPartisi kadar tehlikeli.

Bu tespitin doðrudan sonucu"faþist" AKP'nin ne pahasýnaolursa olsun durdurulmasýdýr.Kemalist solun bir bölümünegöre "AKP faþizmini" durdura-cak yegâne güç ordudur. Bukesim açýkça darbe çaðrýsý yap-makyor. Diðer bölümü ise kenar-da durup kapýþmayý izlemeyitercih etmekyor. Kendisi durdu-ramadýðý için askerlerin durdur-masýný yeðliyor.

Faþizm, þakaya gelmeyecek birsiyasi durumdur. Bir politikakýma faþist demek, bir ülkedefaþist diktatörlüðün seçilmiþhükümet eliyle kurulduðunusöylemek ciddi bir tespittir. Ýkikere durup düþünmek, sözkonusu siyasi hareketi faþisthareketlerle karþýlaþtýrmak veuluslararasý iþçi hareketinin ders-lerini ele almak gerekir. Ancak"AKP faþizmi" tespitinin sahip-leri marksist bir açýklamaylailgilenmiyor. Onlar bambaþkakaynaklardan besleniyor.

ÝÝssllaammii ffaaþþiizzmm tteezzlleerriiAKP'nin faþist olmasýnýn en

popüler kanýtý olarak onunÝslamcý oluþu gösteriliyor. "Ýslamifaþizm" ya da "dinci faþizm"tespitleri iki olayýn ardýndan ilerisürüldü.

Cezayir'de 1988 yýlýnda ekmekfiyatlarýndaki artýþa karþý büyükbir ayaklanma gerçekleþti. Buayaklanmanýn liderliðini yapanÝslamcýlar, 70'lerin sonu ve80'lerin baþýnda özellikle üniver-sitelerde Cezayir solu ileçatýþmýþtý. Asker bu çatýþmayýbahane ederek demokratik kural-larý askýya alýyordu.

Ayaklanmadan bir yýl sonra FISadlý islamcý parti kuruldu. 1990yýlýnda yapýlan yerel seçimlerdeFIS oylarýn yüzde 54'ünükazandý. Ülkede bir hareketvardý, genel grevler gerçekleþi-yordu. FÝS 1991'de yapýlan genelseçimlerin ilk turunda oylarýnyüzde 55'ini aldý. Ýkinci turyapýlamadan 1992'de askeridarbe gerçekleþti.

Darbenin temel gerekçesidemokrasinin kendisini korumahakkýydý. Eski bir Fransýz sömür-gesi olan ve II. Dünya Savaþý'nda1,5 milyon Cezayirlinin Fransaordusu tarafýndan katledildiðiCezayir'deki rejim aynýTürkiye'deki gibi katý bir laiklikilkesine sahipti. Cezayir solununbir bölümü FIS'i faþist bir hareketolarak gördü ve darbeyi destek-ledi. Laisizmi radikal bir þekildesavunan Fransýz solunda da Ýsla-mi faþizm tespitleri taraftarkazanacak ve buradan dünyaya

yayýlacaktý. Ne de olsa Ýslamcýmilitanlar yakýn geçmiþte solasaldýrmýþ, önde gelen sosyalist-leri öldürmüþtü.

Cezayir tüm dünyada olduðugibi Türkiye'de de tartýþýlýyordu.FIS gibi Türkiye'de de ÝslamcýRefah Partisi (RP) güçleniyordu.1991'de gerçekleþen genel seçim-lerde oylarýn yüzde 16,4'ünüalmýþtý. Erbakan'ýn partisi "adildüzen" sloganýyla yoksullarýndesteðini kazanmýþ ve tarihseloylarýný ikiye katlamýþtý.

Kemalist sol FIS ile RP arasýn-daki benzerliðe hemen dikkatçekti. Cezayir'deki darbeden biryýl sonra 2 Temmuz 1993'teSivas'ta 37 kiþinin yakýlaraköldürülmesine yol açan Sivaskatliamý gerçekleþti. SivasBelediyesi RP'nin elindeydi.Madýmak otelinin önündetoplanan ve yangýný heveslekörükleyen yüzlerce kiþi “dincifaþizmin” açýk bir kanýtý olarakgösterildi. Sivas'ta yakýlanlarýnAnkara'da gerçekleþen cenaze-sinde yürüyen yüz binlerce insan"Sivas'ýn katili kontrgerilla" diyehaykýrmýþtý. Ama dikkatler “þeri-atçý faþizme” çekildi.

Cezayir ve ardýndan Sivaskatliamý Türkiye solunuderinden etkiledi. Kemalist solCezayir'deki darbeyi haklý olarakgördü, FIS'i destekleyen milyon-larca Cezayirli emekçi böylecefaþizmin toplumsal tabaný olarakkabul edildi. Sivas katliamýndadevlete yönelik kuþkularýnüzerine gitmedi, bir bütün olarakSünni dindarlarý sorumlu tuttu.Cezayir'de darbeyle baþarýlanTürkiye'de darbe olmadanbaþarýlmýþtý. Toplum ve emekçisýnýflar laik ve þeriatçý olarak ikisuni kampa bölündü. BugünErgenekon soruþturmasý ileSivas'ta gerçekleþen provokas-yonun ardýndaki gerçek aktörler

belirginleþse de Cezayir'de cun-tanýn uyguladýðý baský ve þid-detin gerçek yüzü görülse de"Ýslamcý faþizm" tespiti yaþamayadevam etti.

28 Þubat 1997'de Türkiye'deÝslamcý RP'nin önü bir darbeylekesilecekti. 28 Þubat darbesininsözcüleri "dinci faþizmden","demokratik cumhuriyetin ken-dini koruma hakký"ndan sözediyordu. Ýslamcýlarýn aslýndafaþist olduðunu varsayanpopüler kitaplar HarpAkademileri'nde okutuluyordu.

Ýslamcý hareketler ise Afrika'da,Ortadoðu'da, Uzak Asya'dagüçlenmeye devam etti. Ýslamcýakýmlar yeni-liberal ekonomikpolitikalarý, yoksulluðu veemperyalizmi eleþtiriyordu.Kokuþmuþ rejimler karþýsýndatek muhalefet onlardý. 11Eylül'de ABD'de Ýkiz Kulelereyönelik saldýrýnýn arkasýndanBush 77 ülkeyi düþman ilan etti.Hepsi Müslüman ülkelerdi. Neo-con teorisyenler Ýslam'ýn yenifaþizm olduðunu yazdýlar.Saddam Hüseyin, Bush tarafýn-dan yeni Hitler ilan edilirken,Irak iþgal edilecekti. Bush küreselbir 28 Þubat'ý baþlatmýþtý. Dünyaçapýnda yayýlan Ýslam fobisininönde gelen argümanlarýndan biri"Ýslamcý faþizm" oldu.

AAKKPP ffaaþþiisstt mmii??Türkiye solu Ýslamcý faþizm

tespitini mücadele ettiði egemengüçler tarafýndan yayýlmasýnaraðmen kolayca kabul etti.Çünkü faþizmin Marksist analizi-ni hiçbir zaman sahip olmadý. Bugerçek bir faþist parti olanMHP'nin görülmemesine vesiyasi olarak yenilgiye uðratýla-mamasýna yol açtý. Ancak çokdaha tehlikeli bir sonucu davardý. AKP eðer bir faþist partiise ona oy verenler de faþisttir.

Yani Türkiye'de yaþayan 16,5milyon insan, her iki seçmendenbiri faþist! AKP'ye oy veren mil-yonlarca iþçi ve kent yoksulukarþý-devrimci!

Oysa Ýslamcý hareketle faþizmarasýnda bir benzerlik olmadýðý20. yüzyýlýn faþizm deneylerinebakýlarak kolayca görülebilir.Nazizm, faþizm, falanjizm veülkücülük hem Ýslamcý hareket-ten hem de diðer siyasal akýmlar-dan köklü olarak farklýdýr.Faþizm:

- Kriz içerisinde mülksüzleþenve iþçileþme tehdidiyle karþýkarþýya olan küçük burjuvazininaþaðýdan hareketini örgütler.

- Demokrasi ve demokratiktalepleri reddeder, hedefi burju-va demokrasisinin kaldýrýlmasýve her bireyin devletleþtirilme-sidir.

- Faþizm, tüm iþçi örgütlen-melerine, sola, azýnlýklara,yaþlýlara, sakatlara karþý savaþaçar. Kitle hareketini muhalefetiyýldýrmak ve daðýtmak üzereyönlendirir.

- Faþist parti, askeri temeldeörgütlenir. Yanýlmaz bir lidere,emir komuta zincirine baðlýdýr.SS ya da Ülkü Ocaklarý gibisilahlý örgütlere sahiptir.

- Faþist akýmlar için din talî biröneme sahiptir. Millet ve mil-liyetçilik önemlidir. Sýnýflar veeþitsizlik doðaldýr. Dünyadakiulus-devletler arasýndaki sistemve emperyalizm de doðaldýr.Yani deðiþmez olgular olarakgösterilir.

- Faþizm, savaþ ve yayýlmacýlýkdemektir.

20. yüzyýlýn deneylerindençýkan faþist hareketlere dair ortaknoktalarý AKP ile kýyarlarsak:

- AKP'nin tabanýnda umutsuz -luktan çýldýrmýþ küçük burju-valar deðil toplumun çok dahageniþ kesimleri bulunmaktadýr.

Bu kesimler arasýnda geçmiþtesolun tabanýnda yer alan iþçilerve yoksullar önemli bir yer tut-maktadýr.

- 2002'den bu yana süren AKPiktidarý önceki hükümetler gibibir çok anti-demokratik uygula-maya imza attý. Ancak hiçbirzaman meclisi kapatmak, siyasipartileri ve sendikalarý yasakla-mak için adým atmadý.

- AKP, egemen sýnýfýn bir par-tisi olarak iktidarý boyunca yeni-liberal ekonomik politikalarýuyguladý.

1 Mayýs 2007 ve 2008'te olduðugibi kitle gösterilerine karþý polisþiddetini sakýnmadan uygulattý.Ancak Naziler ya da Ülkücülergibi sola, azýnlýklara karþýsaldýrýlar düzenlemedi. Her bur-juva partisi gibi mücadeleleripolitik olarak bastýrmanýn yolu-nu seçti. Ancak AKP iktidarýnýnsistematik bir terör politikasýuyguladýðý iddia edilemez. Ýkincikere hükümet olarak seçilmesi-nin baþlýca nedenlerinden biriönceki hükümetlere göre AKPiktidarýnda istikrarýn saðlanmýþolmasýydý.

- AKP'nin askeri bir temeldeörgütlenmediði açýktýr. Gizliparamiliter yapýlarý olmadýðý daaçýktýr. Aksine cephanelikler onudevirmek için tutulmaktadýr.Orduyla ve devletin güvenlikkurumlarýyla kavgalýdýr.

- AKP rakiplerine özellikleDTP'ye karþý milliyetçilik silahýnýkullanmaktadýr. Ancak diðerpartiler gibi Kemalist birgelenekten gelmediði gibiAKP'yi niteleyen milliyetçilikdeðil, Ýslam kardeþliðidir. AKPtüm Ýslamcý muhalif hareketlergibi sýnýflarý ve emperyalizmidoðal bir olgu olarak görmez.Aksine deðiþimden bahseder. 16buçuk milyon kiþi AKP’yehilafeti geri getirmesi için deðilrefah, adalet, demokrasi gibi ta-leplerden yola çýkarak oy verdi.

- AKP döneminde sýnýr ötesioperasyonlar devam etti. Amayayýlmacý ve savaþ yanlýsý birpolitika izlenmedi. 1 Mart2003’te AKP milletvekilerinin birbölümünün karþý oyuylaTürkiye’nin Irak savaþýna dahiledilmesi engellendi. ABD’ninisteklerinin aksine Ýran, Suriye veFilistin’de Hamas’la iyi iliþkilerkurdu.

AKP’yi faþist olarak nitelemekgerçeklerin ters yüz edilmesidir.En büyük zararý ise AKP’ye oyveren halk yýðýnlarý ile sol poli-tikalarýn arasýný açmasýdýr.

AKP muhafazakar bir partidir.Egemen sýnýfýn bütün kanat-larýnýn çýkarlarýný savunmak-tadýr. Ýktidar dönemi boyuncaherhangi bir gizli amacýnýnolmadýðý görülmüþtür. AKP’ninfaþizmi kurduðunu söyleyenleremekçi yýðýnlarý gerçek birmücadele hattýndan uzak tut-maktalar. Tek amaçlarý kendi-lerinin seçimlerle yenemediðiAKP’yi ordunun devirmesi.Türkiye’de demokrasi üzerindebir tehdidin varlýðýndan sözedilecekse bu tehdit faþizm deðildarbedir. Darbenin arkasýnda isekemalist asker ve sivil bürokrasidurmaktadýr.

Ýslamcý hareket ve faþizm

22 TTeemmmmuuzz 11999933,, SSiivvaass’’ttaa MMaaddýýmmaakk OOtteellii yyaakkýýllýýyyoorr..PPiirr SSuullttaann AAbbddaall ÞÞeennlliikklleerrii’’nnddeenn bbiirr kkaaçç ggüünn öönncceeþþeehhiirrddee bbiillddiirriilleerr ddoollaaþþýýyyoorr,, ““þþeeyyttaann”” AAzziizz NNeessiinn’’iinnggeelleecceeððiinnddeenn bbaahhsseeddiilliiyyoorr.. AAzziizz NNeessiinn,, ÞÞeeyyttaannAAyyeettlleerrii hhaakkkkýýnnddaa DDooððuu PPeerriinnççeekk vvee aarrkkaaddaaþþllaarrýýttaarraaffýýnnddaann ççýýkkaarrýýllaann AAyyddýýnnllýýkk GGaazzeetteessii’’nnee yyaazzmmýýþþttýý..GGöörrüünnmmeeyyeenn bbiirr eell þþeehhiirrddeekkii SSüünnnniilleerrii AAlleevviilleerreekkaarrþþýý hhýýzzllaa kkýýþþkkýýrrttttýý.. ÝÝkkii hhaaffttaa öönnccee SSiivvaass’’ttaa EErrmmeenniiCCeemmaaaattii lliiddeerriinnee,, AAlleevvii cceemmaaaattiinniinn iikkii öönneemmllii lliiddeerr-iinnee ssuuiikkaasstt hhaazzýýrrllýýððýýnnddaa bbuulluunnaann EErrggeenneekkoonn ttiimmiiyyaakkaallaannmmýýþþttýý.. 22,,55 yyýýllddýýrr AAlleevvii öörrggüüttlleerrii CCHHPP ttaarraaffýýnn-ddaann hhüükküümmeettii ddeevviirrmmee ppllaannllaarrýýnnaa ddaahhiill eeddiillmmeekkiisstteenniiyyoorrdduu.. AAnnkkaarraa’’ddaa ggeerrççeekklleeþþeenn BBüüyyüükk AAlleevviiYYüürrüüyyüüþþüü’’nnüünn aarrkkaassýýnnddaann ggeelleecceekk ssuuiikkaassttlleerrbbüüttüünn AAlleevviilleerrii aayyaaððaa kkaallddýýrraaccaakk vvee oorrdduu ggöörreevveeççaaððrrýýllaaccaakkttýý.. KKaattlliiaamm yyýýllllaarr ssoonnrraa bbiirr kkoonnttrrggeerriillllaaeeyylleemmii oollaarraakk ttaarrttýýþþýýllýýyyoorr..

Page 7: DEVRÝMCÝ, ANTÝKAPÝTALÝST HAFTALIK GAZETE ÝÞSÝZLÝÐE … · denetiminde olan ART TV'de Ergenekon'dan tutuklu olan pek çok kiþinin programlara çýktýðý, bu programlarda

sayý: 349 sosyalist iþçi 7

"AKP faþizmin bütün özellik-lerini taþýyor. AKP kural taný-maz. AKP emeðe düþmandýr.AKP sola düþmandýr. AKPAmerikancýdýr. AKP gericidir.AKP karþý-devrimcidir." Bualýntý Ergenekon operasyo-nunun sola karþý gerçekleþtiðiniileri süren kemalist bir sol par-tinin geçen yýl yayýnladýðý bil-diriden yapýldý.

Özgün deðil, Dimitrov 'un-kinin Türkiye'ye uyarlanmýþhali. Aslý ise þöyledir:

"Tekelci burjuvazinin en geri-ci, en þoven, en emperyalistunsurlarýnýn terörcü diktatör-lüðü"dür.

"Faþizm, sermayenin emekçihalk kitlelerine yöneltebileceðien azgýn saldýrýdýr.

Faþizm, dizginlenmemiþ birþovenizm ve yaðma savaþýdýr.

Faþizm, kudurmuþ bir gericilikve karþý devrim hareketidir.

Faþizm, iþçi sýnýfýnýn ve bütünemekçi halkýn en korkunç düþ-manýdýr." (Faþizme KarþýBirleþik Cephe, G. Dimitrov)

Tüm burjuva partiler kuraltanýmaz, kendi koyduklarýyasalarý kolayca ihlal edebilirya da yerlerine zýt konuluyasalar koyabilirler. Kurallar solve emekçiler içindir.

Tüm egemen sýnýf partileri sontahlilde "emeðe düþmandýr."Sermayenin ekonomik ve siyasiçýkarlarýnýn savunular.

Tüm burjuva partilerinin ortaközelliði sola karþý olmalarýdýr.AKP, NATO'ya, ABD'ye veAB'ye karþý deðildir. Ancakdarbe yanlýsý CHP baþta olmaküzere diðer düzen içi partiler deküresel kapitalizme düþmandeðildir, bu anlamda "Ameri-kancý"dýr.

Kýsacasý faþizmin temel özel-likleri olarak sayýlanlar aslýndatüm burjuva partilerin temelözellikleridir. Ergenekon'unsavunucularý bunun farkýnavarýr ve iki özellik daha ekler.AKP faþisttir çünkü dincidir.AKP faþisttir çünkücumhuriyetin kazanýmlarýnýyok etmek istemektedir..

12 Eylül'ün diktatörü KenanEvren, 28 Þubat'ýn arkasýndakiisim Süleyman Demirel gibi birçok laik siyasetçi dini siyasetiçin kullanmýþtýr, bu anlamýylagericidirler.

Türkiye'de devasa bir bütçeyesahip olan ve din görevlileriniatayan Diyanet ÝþleriBaþkanlýðý, Mustafa Kemal vearkadaþlarýnýn eseridir. Onlarda bal gibi gericidir.

Herkes gericiyken, AKP'nindaha gerici olduðunu iddiaetmek ne anlama geliyor?Dimitrov'un analizinde "en"lerbüyük önem taþýr. Faþizm bur-juvazinin "en gerici, en þoven,en emperyalist" kesiminin ikti-darýysa; ABD'nin Yeþil Kuþakprojesinin bir ürünü olduðu vebir karþý-devrim gerçekleþtir-meye hazýrlandýðý ileri sürülenAKP "en gerici" olarak faþizmitemsil ederken Sinan Aygüngibi yerli patronlar, TÜSÝAD,Cumhuriyet Mitingleri'nekatýlanlar böylece birleþikcephenin üyeleri oluverir.

1970'lerde popüler olan bir deyerli faþizm teorileri var."Sömürge tipi faþizm" teorisibunlardan biri. Teoriye göre,dünyada 2. Dünya Savaþý'ndansonra eski sömürgecilik dönemibitmiþ, yeni sömürgecilik döne-mi baþlamýþtýr. Emperyalistgüçlerin iþgali gizli bir biçimdesürmektedir. Türkiye gibisömürge ülkelerde keskinçeliþkileri önlemek için süreklifaþizm bir yönetim biçimiolarak var olur. Bütün burjuvaiktidarlar gücünü emperya-lizmden alýr, yani kökleridýþarýdadýr. Faþizm de yerliiþbirlikçiler tarafýndan dýþarý-dan (ABD/Pentagon) bize day-atýlmaktadýr. Devlet eliyleuygulanan faþizme hizmet edentüm partiler de aralarýndakiayrýmlar ne olursa olsun faþist-tirler.

Eðer Türkiye sömürge bir

ülkeyse o zaman baðýmsýzlýkmücadelesi verilmelidir."Sömürge tipi faþizm" teorisinibugüne "AKP tipi faþizm"olarak uygulayanlarýn tamamýulusalcýlarla ayný sloganý pay-laþmaktadýr: Tam baðýmsýzTürkiye.

12 Eylül de faþizmdir, dar-beyle devrilmeye çalýþýlan AKPhükümeti de. Aslýnda "zam,zulüm, iþkence" uygulayanherkes faþisttir. Bu anlayýþýnsahiplerinin ortak noktasýgerçek faþist güç olan MHP'ninbu özelliðini kolayca ört-meleridir. Oysa her biri kapita-list sistemin devamýndan yanaolsalar da burjuva partilerinfarklýlýklarý önemsiz olamaz.Sýradan bir saðcý partiyle birfaþist parti ayný kefeye koymakfaþizmi küçümsemektir.

AB'ye girmeye çalýþan, ABDile iyi iliþkiler kuran, piyasa

ekonomisini kararlýlýkla savu-nan AKP daha iþbirlikçi, deðilmidir? Türkiye'deki Kemalistrejim baþýndan itibaren emper-yalist güç odaklarýný tanýmýþ veonlarla uzlaþarak ayakta kal-mýþtýr. Tüm askeri darbelerinilk ilaný NATO'ya baðlýlýkolmuþtur. 12 Eylül darbesindensonra kurulan tüm hükümetlerözelleþtirmeyi, piyasaekonomisini AKP kadar savun-muþtur. "Yabancý sermaye" ilekolayca ortaklýklar kurabilenOYAK Holding deðil de nedensadece AKP iþbirlikçi oluyor?

"Sömürge tipi faþizm" teorisi70'lerin Türkiye'si gibi bugününTürkiye'sini de zerre kadaraçýklamýyor. Kapitalizmi, burju-va akýmlarý ve faþizmi dýþarý-dan dayatýlmýþ bir olgu olarakgörüyor. Anti-faþist bir per-spektif sunmak yerine ulusal-cýlara argüman sunuyor.

AKP’ye karþý ulusalcýlarla birleþik cephe

Sömürge tipi faþizm böyle mi oluyor?

Faþizmin Marksist açýklamasý,Rus devrimcisi Leon Troçkitarafýndan yapýldý. TroçkiFaþizme Karþý Mücadele adýverilen yazýlarýnda 1920'lerinortasýndan itibaren Almanya'dadevrim fýrsatýnýn nasýlkaçýrýldýðýný ve Nazilerin nasýliktidara geldiðini an be an takipetti.

Faþizme Karþý Mücadele, 1930Eylül'ün de yapýlan Almanseçimlerini inceleyen“Komünist Enternasyonal'dekiDönüþ ve Almanya'dakiDurum” baþlýklý makaleylebaþlar. Genel seçimlerde sosyaldemokrat parti oylarýn yüzde24'ünü, komünist parti yüzde13.1'ini, Naziler ise yüzde18.3'ünü almýþtý.

Komünist Enternasyonal veAlman Komünist Partisi (KP)durumu zafer olarak niteledi:

"Komintern'in [3. Enternasyo-nal'in kýsaltmasý] resmi yayýnýAlman seçim sonuçlarýný (Eylül1930) “Almanya Sovyeti” slo-ganýný günün baþlýðý halinegetiren komünizmin muazzambir zaferi olarak gösteriliyor.Ýyimser bürokratlar seçim ista-tistiklikleriyle ortaya çýkmýþolan güçlerin iliþkilerininanlamýný yansýtmak istemiyor-lar. Onlar mevcut durum ve budurumun getirdiði engellertarafýndan oluþturulmuþ olan,devrimci görevlerden baðýmsýzolarak kazanýlmýþ olankomünist oy rakamlarýnabakýyorlar."

Troçki'ye göre "gerçek devrim-ci partinin birinci özelliðigerçekle yüz yüze gelebilmek-tir." Gerçekler stalinist KP'ningösterdiðinin tam tersidir:

"Komünist Partisi 1928'dealdýðý 3 milyon 3 yüz bin oyakarþýn bu seçimde 4 milyon 600bin oy aldý. 'Normal' parla-menter aygýtlarýn durduðu nok-tadan, 1 milyon 300 bin oylukbir kazaným, seçmenlerintoplam sayýsýndaki artýþý gözönüne alsak bile önemlidir.Ama partinin kazanýmý,faþizmin 800 binden 6 milyon400 bin oya sýçramasý yanýndatamamen önemsiz kalýr…"

Troçki'ye göre faþizm küçükburjuvazinin hareketidir:

"Nasyonal sosyalizmindevasa büyüyüþü iki nedeninsonucudur: Küçük burjuvakitlelerini dengesizleþtirenderin bir sosyal kriz ve bugünhalk kitleleri tarafýndan devrim-ci öncü olarak tanýnacakdevrimci bir partinin yokluðu.Eðer Komünist Partisi devrimciumudun partisiyse, o zaman,faþizm bir kitle hareketi olarak,karþý-devrimci çaresizliðin par-tisidir. Devrimci umut tüm pro-leter kitleyi kucaklarsa, kaçýnýl-maz olarak devrim yolunaküçük burjuvazinin önemli birkýsmýný da sürükler. Bu anlam-da seçimler karþýt tabloyugözler önüne serdi: Karþý-devrimci çaresizlik küçük bur-juva kitleyi öylesine kucakladýki proletaryanýn büyük kýsmýnýpeþinden sürükledi…

"Burjuva rejiminin çaresizdurumunun, sosyaldemokrasinin rejimdeki tutucu

rolünün ve bunu yok etmekiçin Komünist Partisi'nin topye-kun güçsüzlüðünün son ifadesiolarak Almanya'da faþizmgerçek bir tehlike haline geldi."(26 Eylül 1930)

KP, 1930 seçiminin dersleriniçýkarmadý. Sosyal demokratlarýsosyal faþist olarak ilan etti.Nazileri küçümsedi. 1933'egelindiðinde Naziler iktidarýalacak, ilk iþ olarak komünist vesosyal demokrat iþçileri tutuk-layacaktý.

Almanya'da Naziler'in ikti-dara geliþiyle AKP'nin 29Mart'taki yerel seçimlerdekizaferi arasýnda bir benzerlikkurulabilir mi? Sýnýf mücade-lesinin bu anýnda mý yer alý-yoruz? Gerçek aktörler kimler?Bir benzerlik kurabilmek içindaha gerilere gitmek gerekir.

8 Kasým 1923 akþamý Münihticaret örgütlerinin,Bürgerbräukeller isimli bir bira-hanede düzenlediði gecedekonuþma yapmakta olan vonKahr ve orada bulunan yönetimekibi, Adolf Hitler ve ona baðlý600 silahlý adamýnýn müdahale-siyle rehin duruma düþtüler.Hitler bu üçlünün kendisiyleiþbirliði yapmasýný talep etti.Ancak üçü de bu konuda istek-sizdiler. Bu aþamada Hitler'eAlmanlarýn 1. DünyaSavaþý'ndaki efsanevi komutanýLudendorff yardýmcý oldu vegörünüþte Hitler'e katýldýlar.

Birahane çýkýþýnda oluþan kar-gaþada bu üçlü görev yerlerinekaçmayý baþarmýþ ve Hitler,Ludendorf'la baþbaþa kalmýþtýr.Ertesi gün 9 Kasým sabahýHitler ve Ludendorff bir hücumtaburunun önünde Münih'inmerkezine doðru yürüyüþegeçtiler. Þehrin merkezinegiden yollarý kapatan polistaburlarýyla çýkan çatýþmaHitler için baþarýsýzlýklasonuçlanmýþ ve hücum taburudaðýlmýþtýr. Olayda 16 Nazi ve3 polis ölmüþtür. Ludendorffolay yerinde tutuklanmýþ, AdolfHitler ise oradan kaçmýþ ve ikigün sonra o da yakalanmýþtý.

Yýl 1923'tü. Baþarýsýz darbegiriþiminin ardýndan Nazilerdurdurulabilirdi. 1923'tegerçekleþtirdiði birahane darbe-siyle alay konusu olmuþ adamve küçümsenen örgütlenmesi10 yýl sonra iktidara gelecek vefaþizmin dehþetini tümdünyaya gösterecekti. Buhikaye size bir yerden tanýdýkgelmiyor mu? Sarýkýz, Ayýþýðý,Eldiven...

Hitler ve Almanya’daNazilerin iktidarý

"Gerçek devrimci partinin birinci özelliði gerçekle yüz yüzegelebilmektir."

(Troçki)

Page 8: DEVRÝMCÝ, ANTÝKAPÝTALÝST HAFTALIK GAZETE ÝÞSÝZLÝÐE … · denetiminde olan ART TV'de Ergenekon'dan tutuklu olan pek çok kiþinin programlara çýktýðý, bu programlarda

8 sosyalist iþçi sayý: 349

DSiP’eüye ol!

Darbeye karþýysan,Kürt sorununda

demokratik bir çözümistiyorsan,

Cinsiyetçiliðe vehomofobiye karþýysan

Küresel krize karþýmücadele etmek istiy-orsaan

Küresel ýsýnmaya,nükleer santrallarakarþýysan

ssoossyyaalliisstt iisscciiSSoossyyaalliisstt ÝÝþþççii hheerr hhaaffttaa ssaavvaaþþaa,, ddaarrbbeelleerree,, ýýrrkkççýýllýýððaa vvee mmiilllliiyyeettççiilliiððee,,yyeennii lliibbeerraalliizzmmee,, cciinnssiiyyeettççiilliiððee vvee hhoommooffoobbiiyyee kkaarrþþýý ddeevvrriimmccii,,aannttiikkaappiittaalliisstt bbiirr yyaayyýýnn yyaappýýyyoorr.. OOnnaa oommuuzz vveerreebbiilliirrssiinniizz..AAbboonnee oolluunn,, ddaaððýýttýýmmccýýllaarrýýmmýýzz ssiizzee hheerr hhaaffttaa ggaazzeetteenniizzii iilleettssiinnlleerr yyaa ddaappoossttaa iillee yyoollllaayyaallýýmm.. 55 ssaayyýý 55 YYTTLL..

i n t e r n e t barisarock.orgkureselbarisveadalet.orgkureseleylem.orgdurde.orgmahalledenmeclise.orghranticinadaleticin.comtuzladaolumlereson.blogspot.com70milyonadim.orgdtpkapatilamaz.blogspot.com

www.dsip.org www.sosyalistisci.org

ssoossyyaalliisstt iissccii 1155 ÞÞuubbaatt

Ýþsizlik ve yoksulluðakarþý mücadele

Ýþçi hareketi birleþti. Türk-Ýþ, KESK ve DÝSKbir araya gelerek 15 Þubat’ta Ýstanbul’da birliktemiting yapmaya karar verdiler. Daha önceKESK ve DÝSK, TMMOB, TTB gibi meslekörgütleri ile birlikte 22 Þubat’ta eylem yapacak-tý, Türk Ýþ ise 15 Þubat’ta.

Sendikalarýn birleþerek ortak eylem yapmakararý almalarý kimi sekter “solcularýn” eleþtiri-lerine raðmen çok olumludur.

Devrimci sosyalistler bu gösteriye iþçi sýnýfýnýnbirliði için AAnnttiikkaappiittaalliissttlleerr pankartýnýn arkasýn-da katýlacak. Daðýtýlmaya baþlanan çaðrýdasavaþa karþý Küresel BAK’ta, iklim deðiþimineve nükleer enerjiye karþý Küresel EylemGrubu’nda, ýrkçýlýða ve milliyetçiliðe karþýDurDe’de, Hrant için, Adalet için kampanyasýn-da, 21 Haziran gösterisini düzenleyen DarbelereKarþý 70 Milyon Adým kampanyasýnda, DTPKapatýlamaz kampanyasýnda, Barýþ Meclisi’nde,BarýþaRock’ýn örgütlenmesinde, Baskýn Oran veUfuk Uras seçim kampanyalarýnda çalýþmýþolan tüm aktivistler 15 Þubat’ta ve daha sonraAAnnttiikkaappiittaalliissttlleerr olarak yürümeye çaðrýlmak-tadýr.

Neden Hamas?Filistin’de Gazze’ye saldýran Siyonist Ýsrail

1300 Filistinliyi öldürdü ve sonunda ateþ kesikabul etti.

Ýsrail’in bu vahþi saldýrýsý Türkiye’nin hemenher yerinde büyük kalabalýklar tarafýndankýnandý. Binlerce insan “kahrolsun emperya-lizm”, “kahrolsun Ýsrail” sloganlarý ile sokak-lara çýktýlar.

Gösterilerde kimi zaman Yahudi düþmanlýðýda yapýldý. Ne var ki bu unsur çok ama çoksilikti. Esas çizgi anti emperyalizmdi.

Kimileri Ýsrail’in bu saldýrýsýnýn nedeni olarakHamas’ý ve Hamas’ýn Ýslamcýlýðýný gösteriyor.

Oysa Filistin’de süren savaþ bir dinler savaþýdeðil. Ayný þekilde Afganistan ya da Irak’tasüren savaþlar da din savaþlarý deðil.

Afganistan ve Irak’ý iþgale giriþen ABD sorunubir dinler savaþý olarak koyuyor ve onlarýndiliyle “teröre karþý savaþ” bir dinler savaþý.

Hamas, Filistin halkýnýn yüzde 60’danfazlasýnýn desteðini almýþ bir örgüt. Bununnedeni de Ýslami bir örgüt olmasý deðil. Asýlneden Hamas’ýn iki devlet konusunda Ýsrail ileuzlaþmayý reddetmesi. Hamas’ýn bu politiktutumunu eskiden FKÖ/El Fetih savunmaktave bu politikalar etrafýnda direnmekteydi veFilistin halkýnýn tek meþru örgütlenmesi duru-mundaydý. El Fetih bu mücadeleci çizgiyi terkedince desteðini yitirmeye baþladý ve onunbýraktýðý boþluðu Hamas doldurdu.

Hamas’ýn Ýslamcýlýðý veya zamanýnda ElFetih’e karþý kurulmuþ olmasý gibi olgular ikin-cildir. Aynen Afganistan’da iþgale karþý direnenTaliban’da da ikincil olmasý gibi.

Bir de Hamas’ýn El Fetih taraftarlarýna baskýyaptýðý iddiasý var. Bu sahte bir iddia. Gerçektam tersi. El Fetih seçilmiþ Hamas iktidarýnakarþý darbe yapmaya kalkýþtý.

DDooððaann TTAARRKKAANN

Ergenekon’un son dalgasý bir taraftanyeni subaylarý ve polisleri göz altýnaalýrken diðer taraftan da baþta TürkMetal’in baþkaný Mustafa Özbek olmaküzere bir kýsým sendika yöneticisini gözaltýna aldý. Daha sonra mahkemeMustafa Özbek’i tutukladý.

Türk Metal’in yöneticilerinin tutuklan-masý üzerine “dava sendikacýlara davurdu” yorumlarý yapýldý, yapýlýyor.

Bunlarýn bir kýsmý sað basýndan geli-yor. Sendika hareketine oldum olasýkarþý olanlar nihayet Ergenekonsendikalarý da vurdu diye seviniyorlar.

Bir de “sol”da Türk Metal’i savunan-lar var. Sendika diye savunuyorlar.Örneðin TKP’nin Sol adlý internetsitesinde yazan Ýlker Belek “MustafaÖzbek'in baþýna gelenlere sevinilmeme-lidir. Çünkü planlanan, emek hareketiiçindeki kontrgerilla baðlantýlarýnýn yokedilmesi deðil, bu sendikanýn doðrudanAKP denetimine alýnmasýdýr.” diyor.Ona göre Ergenekon davasý TürkMetal’in bir grup yöneticisini yargýla-mayý deðil sendikayý ele geçirmeyiplanlamaktadýr.

Bunlar Ergenekon operasyonlarýbaþladýðýndan beri tekrarlananhezeyanlar. Ergenekon bu parti vetaraftarlarýnca AKP’nin sola, özelliklede yurtsever sola karþý operasyonudur.

Türk Metal 30 yýldan fazla birzamandýr Mustafa Özbek vearkadaþlarýnýn elindedir. BaþlangýçtaDÝSK’e baðlý Maden iþ karþýsýnda dahaetkisiz bir sendikaydý, giderek güçlendi.12 Eylül’de Türk Metal bütünüylefaþistlerin kontrolüne geçti.

Türk Metal çok özgün bir örnek.Baþkanýnýn tam anlamý ile çöplüðü.DÝSK’e baðlý Birleþik Metal bu örgütüve yöneticilerini þöyle tanýmlýyor:

“Örgütlü olduðu iþyerlerinde iþçiler-den çok iþverenlerin bir taþeronu gibiçalýþarak yýllardan beri iþçileri haklarýnýkorumak adýna iþçi kýyýmlarýný gerçek-leþtiren, otuz yýldýr baþýnda olduðu

kurumu bir kýþlaya çeviren, býrakýndemokratik iþleyiþi, en baskýcý yönetimmodellerinde bile az rastlanacak yön-temlerle yöneticilik yapmaya çalýþan bukiþilerin, bugün karþýlaþtýklarý durum,asla sendikalara ve sendikacýlýða karþýyapýlmýþ bir müdahale olarak algýlan-mamalýdýr.

“Ýþverenlerin, iþçileri iþten çýkartmasý-na göz yuman, örgütlenmesini iþçilerintalepleri üzerine deðil, iþverenlerin bek-lentileri ve çaðrýlarý üzerine kuran, iþçiaidatlarýný adýna kurduðu vakýfüzerinden kullanan, bazý iddialara göreise, sahibi olduðu Avrasya televizyonuiçin aldýðý reklamlar karþýlýðý on bin-lerce iþçinin hakkýný iþverenlere peþkeþ

çeken böyle bir anlayýþýn sendikacýlýklave sendika adýyla anýlmamasý gerekir.”(Birleþik Metal bildirisi)

Ama Türk Metal tek örnek deðil. 12Eylül ile birlikte bir dizi sendikada ben-zer geliþmeler yaþandý. Hatta DÝSK’inkimi sendiklarýnda bile MHP’liler yöne-timleri ele geçirdi. Ama bunlarýn hiçbiriTürk Metal düzeyine çýkamadý.

Bir süredir MHP’li sendikalar vesendikacýlar vatansever/yurtseverçizgiye geçiyorlar.

Mustafa Özbek’in servetinde Avrasyatelevizyonunun sahipliði ve Cumhuri-yet gazetesi hisseleri var.

Birleþik Metal þöyle diyor: “Özbekhanedanlýðýnýn yýllardan beri uygu-ladýðý baskýlarla iþverenlere teslim ettiðion binlerce metal iþçisinin kesemediðicezayý bugün yargý kesecektir.”

Mustafa Özbek üzerine DÝSK BaþkanýSüleyman Çelebi’de üst üste iki açýkla-ma yaptý. Ýlk açýklamasýnda “ErgenekonDavasý’nýn arkasýnda olduklarýný”söyleyen DÝSK baþkaný Çelebi ertesigün yaptýðý açýklamada bu ifadeleriniyumuþattý. Ergenekon davasýkonusun-da tereddütlerini söyledi. Tam dadavayý desteklemediklerini anlattý.

Türk-Ýþ baþkaný Mustafa Kumlu iseTürk-Ýþ Baþkanlar Kurulu’nun Özbek’inyanýnda olacaðýný söyledi.

Mustafa Kumlu seçildiðinde AKP’liolarak tanýtýlmýþtý!

Çok açýk ki demokrasiyi savunmayanbir solun ve sendika hareketinin iþçi veemekçi yýðýnlar içinde kazanma þansýyok. Ergenekon davasýnýn arkasýndadurmadan, bu davada sonuna kadargidilmesi için destek vermeden iþçi veemekçileri kazanmak mümkün deðil.

Kimileri “AKP’den büyük halk var”diyor. Çok doðru. Bugün yayýnlananiki kamuoyu araþtýrmasýnda halkýnkabaca yüzde 61’i ila 73’ü Ergenekondavasýnýn devlet içindeki çetelerlemücadele olduðunu söylüyor.

Yani halk Ergenekon davasýnýnarkasýnda duruyor.

Ya Çelebi, Kumlu ve kimi “sol”cular?

Geçen hafta iki çarpýcý ama biraz komikhaber vardý gazetelerde.

Birincisi Ergenekon’un onuncu dal-gasýnda alýnan Yalçýn Küçük’ün tahliye-sine iliþkin. Tahliye olduðu gün þunlarýsöylemiþ:

“Ben orducu sosyalistim” ve devamediyor “Bu ülkede askerin müdahaleedeceði kadar kaos vardýr. Bomba atýla-cakmýþ. Bomba atýlmýyor muTürkiye’de? Güngören’de atýlan bombabaþka bomba mý? Doðu’da atýlmýyormu, yarbaylar ölmüyor mu? Türkordusu müdahale edecek olduðuzaman taþeron kullanmaz. Þurada bura-da yazan üç tane ahmak bunlarý yazýy-or.”

Kimilerinin “turnusol kaðýdý” ve“marksist” gördüðü Yalçýn Küçük bu

söyledikleri ile neden Ergenekoncuolduðunu anlatýyor.

Muhterem devam ediyor: “12 Eylül’dehukuk vardý...”

Ehh, insan “orducu sosyalist” oluncaelbette 12 Eylül’de de hukuk olduðunuiddia eder.

Bir de Hurþit Paþa’ya övgüsü var:“Hurþit Paþayý çok yakýþýklý ve gençbuldum. Hareketliydi. Koridorda koþtu-ruyordu. Ancak bir an evvel çýkmasýlazým, bir paþaya orasý yakýþmaz.”

Yoruma gerek yok... Zaten yýllar önceCan Yücel gerekli olaný söylemiþ, “Yal-çýn Küçüktür ama mide bulandýrýr.”

Ýtalya’da tehlike!

Ýkinci haberlerden öðrendiðimize göre

Ýtalya’nýn baþkenti Roma’da saat 21’densonra içki satýþý yasaklanmýþ.

Türkiye’de de Kadýköy’de Moda iske-lesinde ki belediye lokantasýnda içkisatýþý kaldýrýldýðýnda Moda DenizKlübü sakinleri ile (bilindiði gibiErgenekon davasýnda adý geçenEncümen-i Daniþ toplantýlarý yapýlýyor)ADD’ciler ve TKP’liler haftalarcacumhuriyeti savunma ve içki hakký gös-teriler yapmýþlardý.

AKP’yi istemiyoruz talebini “içki gös-terisine” çevirenlerin Roma’da da“cumhuriyet deðerleri elden gidiyor”diyerek “Gladio Berlusconi’nin solakarþý bir oyunudur” diye gösteri yap-malarý uygun olmaz mý?

Öyleyse, haydi TKP Roma’ya!Yanýnýza Yalçýn Küçük’ü de alsanýz...

Ergenekon soruþturmasý ve Türk Metal

Orducu sosyalist ve onu marksist görenler

DÝSK Baþkaný Süleyyman Çelebi

TTürk-ÝÝþ Baþkaný MMusstafa Kumlu

Page 9: DEVRÝMCÝ, ANTÝKAPÝTALÝST HAFTALIK GAZETE ÝÞSÝZLÝÐE … · denetiminde olan ART TV'de Ergenekon'dan tutuklu olan pek çok kiþinin programlara çýktýðý, bu programlarda

sayý: 349 sosyalist iþçi 9

John Molyneux

Bugünlerde milyonlar-ca insan kredi krizinebakarak kapitalizminçalýþmadýðýný görüy-or. Ama bu milyon-

larca insan kapitalizmin biralternatifi olmadýðýný dadüþünüyor.

Oysa tam anlamýyla açýk biralternatif, sosyalizm, 1848’deMarx ve Engels’in KomünistManifesto’yu yazmalarýndan buyana 160 yýldýr var. Sosyalizmkapitalizm ile karþýlaþtýrýldýðýn-da çok basit. Üretim araçlarýnýn,topraðýn, fabrikalarýn,bankalarýn ve ticaretin kollektifmülkiyetine ve insanihtiyaçlarýný gidermek için kul-lanýlmasýna ve sýnýflarýn ortadankaldýrýlmasýna dayanýyor.

Birçok insan bu fikirleriinanýlamayacak kadar iyi bulu-yor. Çoðumuz kapitalizm altýn-da yaþamaktan umutsuzluðadüþmüþ durumdayýz, sosya-lizmin hiçbir zaman gerçek-leþmeyeceðine inanýyoruz.

Bu yazýda sosyalizme karþý birdizi argümanýn aslýnda kapital-ist sýnýf tarafýndan yapýldýðýnýve doðru olmadýðýný anlata-caðým.

Örneðin 1963’de Ýngiltere’desiyahlarýn otobüs þoförlüðüyapmalarýna bazýlarý itirazederken siyahlarýn yeterincehýzlý reaksiyonlarý olmadýðýnýsöylüyorlardý. Pele veMuhammede Ali’nin mi hýzlýreaksiyonu yok? Bu tür argü-manlar tabii çok hýzla ortadankaybolmak zorunda kaldý.

Önce en önemli sorundanbaþlayalým: insanlarýn karýn-larýnýn doyurulmasý.

Dünya þu anda her zamankin-den daha zengin ancakBirleþmiþ Milletler’e göre 963milyon insan aç yaþýyor ve hergün çoðu çocuk 25 bin insanaçlýktan ölüyor. Yeterince gýdamaddesi yok mu? Hayýr var.

Bugün dünyada her insanagünde 3.500 kalori verecek ka-dar buðday, pirinç ya da tahýlvar. Buna sebzeleri, baklagilleri,yemiþleri otla beslenen hayvan-larý ve balýklarý katmýyoruz.

Dünyada her insana 1 kilocivarýnda tahýl, baklagil veyemiþ, yarým kilo meyve vesebze, yarým kilo et, yumurta vesüt düþüyor. Bazýlarýmýzý þiþ-man yapacak kadar çok! En açülkelerde bile herkese yetecekkadar gýda maddesi var. Çoðugýda madesi ihraç ediyorlar.

Acaba sorun bu gýda mad-delerinin nakliyesi mi? Hayýrbugün insanlýðýn çoðu büyükkentlerde yaþýyor. Kamplardakiinsanlara bile gýda maddesiulaþtýrmak çok kolay. Bombaatan sayýsýz uçaðý bu iþte kul-lanmak mümkün.

Öyleyse insanlar neden aç?Çünkü yoksul ve bu nedenlevar olan gýda maddelerinialamýyorlar.

Kapitalist toplumda gýda mad-deleri bir metadýr ve pazardasatýlýr.

DDaaððýýttýýmmSosyalizm açlýkla en basit

biçimde mücadele edecek.herkese ihtiyacý kadar gýdamaddesi verecek.

Bir aile içinde büyükler yeter-ince gýda maddesi varken 4çocuktan birinin aç kalmasýnaizin verirler mi? Aynen böyle.

Yani açlýk ve çocuklarýn günde12 saat çalýþmasý, yaþlýlarýn çek-tiði acýlar, dilencilik ortadankalkacak.

Baþka hiçbir þey olmasasosyalizm için bu bile yeterincebüyük bir baþarý olacaktýr.

Peki gýda maddeleri parasýzbir biçimde herekese ihtiyacýkadar daðýtýlýrsa insanlar çalýþ-maktan vaz geçmez mi?

Hayýr. Ýnsanlar karýnlarý tokolunca çalýþmaktan vaz geçmez.Dünyada birçok insan tok veçalýþýyor. Gerçek tam tersine.Açsanýz bir süre sonra çalýþa-maz hale geliyorsunuz ve tok-sanýz daha verimli oluyorsunuz.

Burada iki nokta var. Eðergýda maddelerini parasýzdaðýtýrsanýz birincisi büyük þir-ketler buradan kâr elde edemez.Ýkincisi eðer gýda maddeleriniparasýz daðýtýyorsanýz baþkaþeyleri de parasýz daðýta-bilirsiniz. Mesela konutlarý.

Konut insanlarýn en önemliihtiyaçlarýndan birisi. Amadünyanýn en zengin ülkeeinde,en zengin kentlerde bile,ABD’de, sokakta yaþayan evsizinsanlar var. Dünyanýn yoksulülkelerinin devasa kentlerindeise durum çok vahim.

Sosyalist planlama bu sorunuçok kolayca çözebilir. MeselaÝngiltereyi örnek alýn. Konuteksiði yok. Ýnsanlar kira ver-mekte zorlanýyorlar. Boþbinalarý doldurun konut sorunubiter.

Herkes için yeterli konut yap-mak için konut inþaatý baþlatýn,binlerce insana iþ olanaðýsaðlayýn iþte çözüm. Herkesinbir konutu olmasýný herçocuðun okula gitme hakký, herinsanýn saðlýk hizmetlerindenyararlanma hakký gibi saðlaya-bilirsiniz. Konutlar meta olmak-tan çýkýnca çözüm var.

Ayný þeyi ulaþýmda da yapa-bilirsiniz. Teknik olarak insan-larýn dünyanýn çevresindedolaþtýrmak her zamankindendaha kolay olmasýna raðmenulaþým þu anda tam bir rezaletdurumunda. Kapitalizm altýndaulaþým hem çok sorunlu hem dezararlý.

Ana ulaþým aracý otomobil vebu nedenle yollar dolu. Trafiksýkýþýk. O kadar ki büyükkentlerde yürümek çok zamandaha hýzlý. Ayrýca trafik küreselýsýnmanýn baþlýca nedenlerindenbirisi.

Sosyalist çözüm çok açýk.Parasýz, entegre bir kamuulaþým sistemi kurun sorunbiter. Daha hýzlý, daha ucuz veotomobil ve kamyonlara göredaha temiz olduklarý içindemiryollarýný çoðaltýn.Kentlerde ise tramvaylar,metrolar, otobüsler. Ayrýntýyaburada gerek yok.

Temel nokta þu, eðer kamuulaþýmýný yeterli ve yeterincehýzlý bir biçimde sunarsanýz,otomobil kullanýmý ortadankalkar. Dolayýsýyla kazalar aza-lýr, park sorunu biter, trafiksýkýþýklýðý, hava kirliliði ortadankalkar. Yaþam kolaylaþýr vegüzelleþir.

Þu ana kadar parasýz saðlýk vehizmetin yaný sýra parasýz gýdamaddesi, konut ve ulaþým

saðladýk. Hemen sorulacaktýr. Bütün

bunlarýn parasý nereden gele-cek? Son zamanlarda bankalarýnkurtarýlmasý için kullanýlaninanýlmaz yüksek miktarlarkarþýsýnda bu soru etkisinikaybediyor ama gene de sorunanasýl baktýðýnýza baðlý olarak ikiyanýtý var.

Ýlk yanýt þu, bir çok kamuhizmeti ve ordular ve savaþlargibi vergilerden karþýlanacak.Açýk ki gýda, konut ve ulaþýmparasýz olunca insanlarýn dahaçok vergi verme olasýlýðý olacak.

Ama aslýnda zenginliði vehizmetleri para saðlamaz. Ýnsanemeðinin doðada kullanýmýbunlarý saðlar. Para sadecehizmetlerin ve diðer maddelerindeðiþimi için kullanýlýr. Budeðiþim ortadan kalktýkça para-da onunla birlikte ortadankalkacaktýr. Sosyalizm bunuamaçlayacaktýr.

Dolayýsýyla asýl soru þudur.Bütün insanlar için yeterli gýdamaddesi üretmek, herkesekonut saðlamak ve trenleri,tramvaylarý ve otobüsleri üret-mek ve iþletmek için yeterliemek gücü var mý? Bunun ceva-býný biliyoruz, evet. Çünküzaten þu anda da var.

Peki bütün bu kollektifmülkiyet altýndaki sanayilernasýl iþletilecek? Devasa birbürokrasi ve tepesinde bir dik-tatörlük mü gerekiyor?

20’inci yüzyýlda StalinistRusya’sý, Kim Il Sung’un KuzeyKore’si veya devlet demiryollarýveya sigorta kurumlarýdüþünüldüðünde bu önemli birsorun. Ve bu sorunun yanýtýsosyalizmden ne anladýðýmýzýntam da merkezi.

Sosyalist planlama dem ok-ratik olmadýkça ve sýradaninsanlarýn yýðýnsal olarakkatýlýmý olmadan sosyalist ola-maz.

Burada küçük bir ideolog “buhiç bir zaman olamaz. Sýradaninsanlar, iþçiler bunlarý yapa-maz. Yeterince akýllý, yeterinceeðitimli deðiller. Ve daima iþintepesine oturan birisi çýkar”diyor.

Ama bu iddaya karþý herhangibir iþyerine bakýn. Yönetici has-taysa veya baþka bir nedenleiþde deðilse iþyeri duruyor mu?Elbette hayýr çünkü iþçiler iþinnasýl yapýlacaðýný zaten biliyor-lar.

Bir süre benim çalýþtýðýmüniversitede rektör yardýmcýsýyolsuzluktan dolayý iþten atýldý.Birkaç ay boyunca yenisi atan-madý. Bu süre boyunca üniver-site mükemmel bir biçimdeçalýþtý.

Ama eðer üniversiteninçalýþanlarý çalýþmazsa okuldurur.

Birilerinin iþin tepesine otur-masý ise bir sorun. Ýnsan doðasýböyle olduðu için deðil, sosya-lizm aþaðýdan, çalýþan insanlartarafýndan inþa edilmelidir,yukarýdan, çok bilmiþler tarafýn-dan deðil.

Bu sorunun cevabý da þu.1871’de ordu tarafýndan yýkýl-madan önce Paris Komünü’ndede olduðu gibi yöneticileri geriçekecek mekanizmalar ve kural-lar koymak lazým.

Bütün kamu yöneticileriseçilmeli.ve geri çekilebilmeli,ortalama bir ücretten fazlasýnýalmamalý. Rus Devrimi’ndenberi de biliyoruz ki bu mekaniz-malar iþyerine dayalý seçimlerleoluþmalý. Çünkü bu biçimdekollektif tartýþma ve karar almadaha kolay.

Bunlar ilk kez Rusya’da 1905yýlýnda St Petersburg’da ortayaçýkan sovyet sisteminin sosyal-izme katkýsý. 1917 Devrimi’ndede ayný þeyler tekrarlandý.

Sovyetler iþçilerin bütüntoplumu yönetmesininaraçlarýdýr.

Açlarý doyurmak, herkesekonut saðlamak, eþitsizliði vesýnýflarý ortadan kaldýrmak,ekonominin demokratik planla-masýný yapabilmek, iklimdeðiþimini durdurabilmek,uluslararasý barýþý ve birliðisaðlayabilmek için önce birülkede sonra bütün dünyadabunlarý yapabilmek için iþçilerintoplumu yönetmesi bir önkoþuldur.

Ýþçi konseyleri de bununanahtarýdýr. Kapitalizm altýndaiþçi mücadelelerini örgütlemek,grevleri ve fabrika iþgallerinigerçekleþtirmek için ortayaçýkarlar.

Kapitalizme karþý alternatifiktidar organlarý haline gelirlerve devrimin kritik noktasýndakapitalizmi yýkýp iþçi iktidarýnýkurarlar.

Aþaðýdan yükselen iþçi iktidarýen büyük çoðunluðu özgür-leþtirir.

Bu bir kere oldu mu, daha iyibir dünya bir olasýlýk olmaktançýkar, gerçek haline gelir.

Nasýl bir sosyalist toplum?

Page 10: DEVRÝMCÝ, ANTÝKAPÝTALÝST HAFTALIK GAZETE ÝÞSÝZLÝÐE … · denetiminde olan ART TV'de Ergenekon'dan tutuklu olan pek çok kiþinin programlara çýktýðý, bu programlarda

10 sosyalist iþçi sayý: 349

DDeevvlleettiinn vvaarroolluuþþ kkooþþuulluuKarl Marks ve Friedrich Engels Komünist

Manifesto isimli kitapçýðýn 1872 yýlý baskýsýnayazdýklarý önsözde, 1871 yýlýnda Paris'te yaþananKomün ayaklanmasýndan, iþçi sýnýfýnýn ilk kez poli-tik egemenliði iki ay boyunca elinde tuttuðu ParisKomünü'nden edinilen deneyimlerin deðer-lendirilmesi gerektiðini vurguladýlar.

"Komün özellikle bir þeyi, 'iþçi sýnýfýnýn, yalnýzcahazýr devlet mekanizmasýný elde tutarak onu kendiamaçlarý için kullanamayacaðýný' kanýtlamýþtýr."(Marks-Engels)

Küçük bir özel mülk sahibi sýnýfýn toplumunbüyük çoðunluðunu ezmek için kullandýðý bir baskýaygýtý olan devlet, sadece karmaþýk örgütlenmesiylederinleþme eðilimine sahip olmakla kalmaz, gerçekgüçler ayrýlýðý konusunda da büyük bir kafa karýþýk-lýðý yaratýr.

Devlet, egemen sýnýfýn baský aygýtý olmasýna rað-men, devlet görevlileri dizginleri tek tek burjuvalarabaðlý bir biçimde çalýþmazlar. Bu yüzden devletbirer birer patronlarýn direktiflerini yerine getirenbir aygýt deðildir. Ýster, Marks'ýn Fransa'da analizettiði Bonapartist diktatörlük gibi rejimler olsun,isterse en saf örneðine Alman Nazi rejiminde ulaþanfaþist devlet yapýlanmasý ya da askeri diktatörlüklerolsun, isterse de parlamenter rejimler olsun, tüm budevlet biçimleri, tek tek burjuvalarýn çýkarlarýnýdeðil, bir sýnýf olarak patronlar grubunun genelçýkarlarýný korur ve savunur.

Üstelik, devlet mekanizmasý, zaman zaman burju-va sýnýfýnýn genel çýkarlarý için tek tek bazý patrongruplarýna karþý önlemler de alabilir.

Bu özellikleri devletin sýnýflardan baðýmsýz, taraf-sýz görüntüsünü güçlendirir.

Bu görüntünün sahte olduðu ise her seferinde,toplumsal muhalefetin özellikle kitleselleþtiði anlar-da açýða çýkar. Bütün baský araçlarýyla olaðandönemlerde sakin bir iþeyiþe sahip olan ama tümprofesyonel mekanizmasýyla gün yirmi dört saatyargýlayan, istihbarat toplayan, iþkence yapan, gözaltýna alan, trafiði kontrol eden, hapse atan, askerealan, silah satýn alan, silah eðitimi veren, yasalarçýkartan, yasalarý uygulayan, kýsacasý, egemensýnýfýn lehine toplumun olaðan akýþýný düzenleyendevlet, muhalefetin kýpýrdadýðý her seferinde, silahlýmüfrezeleriyle olay yerinde bir çýrpýda bitiverir.

Tarafsýzlýk görüntüsü, burada sona erer. Gerçekiþlevi açýða çýkar.

Devlet, toplumsal iþ bölümünün geliþmesinin, buiþ bölümüne baðlý olarak ekonomiyle siyaset, üre-timle toplumun idaresi arasýndaki bölünmeninüzerinde yükseldi. Kapitalist devlet, o gün sahipolduðu biçimden baðýmsýz olarak, sermaye birikimsürecinin, sermayenin dolaþým devrelerinin, küreselpazar iliþkileri içinde ulusal sermayenin rekabetgücünün garantiye alýnmasýnýn komitesinden baþkabir þey deðildir.

Doðrudan üreticilerin, iþyerlerinde, üretimaraçlarýndan ve üretimin planlanmasý ve hede-flerinden kopuk bir biçimde, ömürlerinin sonunakadar emek güçlerinin sömürülmesine "ikna"edilmesi, yeni iþçi kuþaklarýnýn ayný ikna mekaniz-masýndan geçerek emek gücü pazarýna sunulmasýsadece devletin garanti altýna almak zorundaolduðu bir süreç deðildir, bu ayný zamanda devletinvaroluþ koþuludur.

Bu yüzden Marks, iþçi sýnýfýnýn, hazýr devletmekanizmasýný elde tutarak onu kendi amaçlarý içinkullanamayacaðýnýn altýný özellikle çizdi.

Þenol Karakaþ

.

KKitaplýKKHER

HAFTABÝR

KÝTAP

Tomris Giritlioðlu Varlýk Vergisinikonu edindiði Salkým HanýmýnTaneleri'nden sonra yeni filmi GüzSancýsý'yla vizyonda. Yeni film 6-7Eylül döneminde aþk, ihanet veentrika hikayesi anlatýyor ama bizdaha çok dönemin kendisiyleilgileniyorsak biraz daha olsaydýdemekten kendimizi alamýyoruz.

Cumhuriyet tarihinin belki de enayyuka çýkmýþ devletin azýnlýklarakarþý halký kýþkýrtma senaryosu olan6-7 Eylül olaylarý, etnik homojen-leþtirme ve müslüman orta sýnýf ser-mayeyi ya da ulusal burjuvaziyiyapýlandýrma politikasýnýn mihenktaþlarýndan biri olarak karþýmýzdaduruyor. Bu sürecin daha az dilegetirilen 1928'de kamusal alanlarda(özellikle ekonomik faaliyetlerinyapýldýðý) Türkçe dýþýnda bir dilinkonuþulmasýna engel olan kampa-nya, 1934 Trakya'da Yahudi yer-leþimlerine yönelik saldýrýlar, 1929-1934 arasý Ermenilere karþý zorunlugöç 'teþvik'i, 1941'de tedbir olarakgayrimüslimlerin zorunlu askerlikadý altýnda çalýþma kamplarýna gön-

derilmesi, 1942'de Varlýk Vergisigibi aþamalarýnda söz etmekmümkün. Hepsinden bir kaç filmçýkabilir.

1946'da CHP 9. Büro AzýnlýkRaporu aðzýndan baklayý çýkarýr:"Ýstanbul'un fethinin 500.yýldönümüne kadar, bu þehirde birtek Rum bile kalmamalýdýr." Geçteolsa nisbeten baþarýlý olmuþ bir

temenni. Aðýzdan bakla çýkarmanýnyakýn örneðini Vecdi Gönül'de degörmüþ, milli devlet olmamýzýnelere borçlu olduðumuz konusun-da bilgi sahibi olmuþtuk. DilekGüven'in 6-7 Eylül Olaylarý kitabýn-da söylediði gibi Kýbrýs, "1920'li yýl-lardan beri sürdürülen azýnlýklarýngöç ettirilmesi sürecine katkýdabulunan, "olumlu" bir geliþme"olarak kabul gördü. Ýç burkanolumlu geliþmelerin sinemamýzayaptýðý katkýya teþekkür edip, sonbir hatýrlatma yapýyoruz; amanözür dilemeyelim, belki kaybedecekbir þeyimiz kalmýþtýr.

OOrrhhaann GGöözztteeppee

SÝNEMA - DVD

Emperyalizm ve Dünya Ekonomisi, Nikolay Buharin, Baðlam Yayýnlarý, 183 sayfa

Emperyalizmi anlamak için enönemli marksist kaynaklarýn baþýndaNikolay Buharin'in DünyaEkonomisi ve Emperyalizm adlýçalýþmasý gelir.

Buharin 1888'de Moskova'dadoðdu. 1905 devrimine katýldýðý sýra-da Moskova Üniversitesi'nde okuy-ordu. Öðrenci hareketinin ardýndan1906'da Bolþevik Partisi'ne katýldý vegençlik örgütünü kurmaya giriþti. 21yaþýna geldiðinden partinin merkezkomitesi üyesi olmuþtu. 1911'de kýsabir sure hapiste yattý, ardýndansürgüne gönderildi. Burada devamettiði okuma ve araþtýrmalarýylaBolþeviklerin önde gelen yazarlarýn-dan biri oldu. Lenin, Buharin'i 'par-tinin sevgilisi' olarak adlandýracaktý.

Buharin'de 1914'te patlak veren 1.Dünya Savaþý ile birlikte emperyal-izmin marksist açýklamasýyla ilgilen-di. 1915-1917 yýllarý arasýnda yaptýðýaraþtýrmadan bütünlüklü biremperyalizm teorisi çýkarttý. DünyaEkonomisi ve Emperyalizm adlýkitapta kapitalizmin yeni aþamasýnýortaya koydu.

Buharin'e göre emperyalizm finanssermayesinin geliþme eðiliminin birsonucuydu:

"Küçük þirketleri yutan büyük þir-ketler ve bankalarýn bu süreciörgütlemeleri ile "ulusal ekonomi"sýnýrlarýný sürekli olarak aþan organi-zasyon süreci, her geliþmiþ "ulusal

kapitalizm"in tek bir "devlet-kapital-isti tröst"e dönüþümüne yol açtý.

Diðer yandan üretim güçlerinin bugeliþme süreci, "ulusal" sistemleridünya pazarý için rekabetlerinde çokbüyük catýþmalarýn içinde býraktý."

Emperyalizm sermayeninmerkezileþme ve yoðunlaþma eðilim-inin bir sonucudur. Lenin'da aynýsaptamayý en baþta yapmýþtý.Buharin ise finans kapitalin yapýsýnýortaya koyarak devam eder. kapital-izmin temel güdüsü olan sermayebirikimi rekabetle güdülenir. Bireyselsermayeler ve þirketler Pazar içinrekaber eder. Hem rekabet hem desistemin bir türlü kurtulamadýðý kri-zler sonucu küçük iþletmeler iflaseder. Sermaye büyük þirketleregeçer. Çeþitli sektörlerde birden fazlabüyük þirtketin birleþek oluþturduðu

tekeller hakim hale gelir. Bu aynýzamanda sanayi sermayesi ile bankasermayesinin birleþmesi sürecidir.Finans sermayesi bu sentezin birsonucudur.

Buharin finans sermayesinin ulus-lararasý rekabet için ulus-devleti kul-landýðýný, bunun ise 'devlet kapital-izmi'ni doðurduðu sonucuna ulaþtý.18. yüzyýlýn bireysel girþimcilerinrekabetine dayalý kapitalizmi çoktandeðiþmiþti. Yerine pazarý controleden ve rekabeti belirleyen devlet-kapitalisti tekellerin iktidarý gelmiþti.Buharin'e göre 1. dünya savaþý bueðilimin doðal bir sonucuydu.

Buharin’in kitabý emperyalizm, çokuluslu þirketler ve savaþ arasýndakiiliþkiye dair güçlü bir açýklamasunuyor.

Finans sermayenin hakimiyeti

Beyaz Perdede 6-7 Eylül 1955

Güz Sancýsý

Page 11: DEVRÝMCÝ, ANTÝKAPÝTALÝST HAFTALIK GAZETE ÝÞSÝZLÝÐE … · denetiminde olan ART TV'de Ergenekon'dan tutuklu olan pek çok kiþinin programlara çýktýðý, bu programlarda

sayý: 349 sosyalist iþçi 11

1970’li yýllarýn son çeyreðiydi. Ben de 20’liyaþlarda idim. O yýllarda baþýma gelen bir olaylaTürk Metal Sendikasý ile somut tanýþmamýyaþadým. Daha doðrusu ‘Türk Metal gerçeði’ ile...

Geçtiðimiz günlerde ‘Ergenekon Terör Örgütü’(ETÖ) soruþturmasý kapsamýnda sendika aranýp,yöneticileri gözaltýna alýnýnca birden aklýma geldiÞimdi tutuklanan Mustafa Özbek, o yýllarda dasendikanýn baþýnda idi...

* * *12 Mart faþist darbesini yemiþ Dev-Genç köken-

li geniþ bir çevre ile birlikte Ýzmir’de TürkiyeSosyalist Ýþçi Partisi (TSÝP)’nde örgütlenmiþtik.Kiþisel tarihimi oluþturan politik serüvenimdehenüz “Öncü Hareketi” adýyla baðýmsýz grupolduðumuzu ilan edip TSÝP’ten ayrýlmamýþtýk.Tarihi Türkiye Komünist Partisi(TKP)’ne de henüzkatýlmamýþ, hatta epeyce de mesafeli idik. KemalTürkler Türkiye Maden-Ýþ Sendikasý’nýn veDÝSK’in Genel Baþkaný idi. Türk-Ýþ’in devletdestekli ve güdümlü “sarý” sendikacýlýðýna karþý,

DÝSK’in demokratik sýnýf ve kitle sendikacýlýðýnýnbayraðýnýn yükselmeye baþladýðý yýllardý. Biz deiliþkide olduðumuz iþçilerin, DÝSK’e baðlýsendikalarda örgütlenmesine katký yapmayaçalýþýyorduk. Dev-Genç kökenli TSÝP’li yakýnarkadaþým Aybey Takan, büyük bir özveriyle,özellikle maden iþçilerinin örgütlenmesiyleuðraþýyor, epey de mesafe alýyorduk., ‘Korku’ ve‘yýlgýnlýk’ nedir bilmeyen kendi çapýnda ‘kahra-manlar’ gibiydik adeta. Derken çalýþmalar ilkürünlerini vermeye baþlamýþtý. Ve ‘direniþ’ debaþlamýþtý...

Ýzmir’in o yýllardaki en büyük fabrikasý BMC’deiþçiler, DÝSK’e baðlý T. Maden-Ýþ Sendikasý’nageçmek için direniþe baþlamýþlardý. Politizeolmuþ büyükçe bir grup öncü iþçi, demir kapýlarýiçerden kaynaklayarak kendilerini iþletmeniniçine hapsetmiþti. Gerçi bu anlamda deðiþen pekfazla bir þey olmadý Türkiye’de ama, özellikle oyýllarda sendikalaþmak hele de DÝSK’e baðlýsendikalara geçmek büyük direniþleri gerektiriy-ordu. Yani gönül rýzasý ile sendikaya üye olmakyetmiyordu. Ýþte o geliþme ve olay üzerine, otur-duk bir güzel bildiri hazýrladýk TSÝP imzalý veatladýk gittik Bornova Pýnarbaþý’nda kurulu BMCfabrikasýnýn önüne. Zor yoluyla ya da çeþitlibaskýlarla kandýrýlýp çalýþtýrýlan iþçilerin daðýlmasaatinde, iþçiler servis otobüslerine binerken bizde bildirileri daðýtýp iþçilere ‘gerçeði’ gösterecek,direnen iþçi arkadaþlarýna katýlmaya çaðýracaktýk.

Fakat o da ne? Aybey’le ben, elimizdeki bildirileriiþçilere daðýtmaya baþlamýþtýk ki yanýmýzdabeliren kabadayý kýlýklý adamlarýn emir kipindeki“uzaklaþýn lan”, “kaybolun” uyarýlarýyla irkildik.Kendi çapýnda birer “kahraman”dýk ya. Ýki kiþiolmamýza raðmen diklendik tabi... Elimizdekibildiri tomarýný almaya çalýþtýlar. Biz de ani birrefleksle servis o0tobüsünün birine Aybey diðer-ine de ben atlayarak elimizdeki bildirilerin ziyanolmasýna izin vermeyerek iþçilerin üzerlerine fýr-lattýk. Tabi bir yandan da, “direnen sýnýf kardeþ-lerinize katýlýn” demeyi ihmal etmeden. Ýþçiler-den biri, bir eliyle bildiriyi alýr cebine koyarken,fýsýldayan bir sesle bizi de; “dikkat edin, TürkMetal’in adamlarý bunlar, bellerinde silah var!”þeklinde uyardý. Gerçekten silahlýydýlar. Bizimse,elimizdeki bildirilerimiz ve güçlülüðünü hak-lýlýðýndan alan direngen ruhumuzdan baþkacaüzerimizde herhangi bir savunma aracýmýzyoktu... Dakikalar içinde yaþanan bu hareketlilikiçinde elimizdeki bildirileri, iþçilere savurmamýzüzerine önce havaya atýþ baþladý. Aybey’le benkaçýþtýk tabii. Ama bir türlü eylem yerimizi terketmek istemiyorduk. Fabrikanýn hemen önündekiormanlýk araziye daldýk. Üzerimize doðru yönelikateþ ve kurþun yaðmuru altýnda, iþçilere oradanda sesleniþimizi sürdürüyorduk: “Sýnýf kardeþ-lerinizin direniþine katýlýn, içerdeki kardeþlerinizeyiyecek yemek, ekmek götürün!...” Bizimhaykýrýþlarýmýz ve peþimizdeki “azgýn silahlý

çetenin” kovalamacasý týrmandýðýmýz daðlardabir köy kahvesine sýðýnmamýza dek sürdü...

* * *Devlet destekli ve güdümlü ‘sendikacýlýðýn’ mili-

tan örneðinin ve baþýndaki kiþinin iliþkiler aðýnýErgenekon davasý sürecinde daha yakýnda göre-ceðiz umarým. Türk Metal Sendikasý GenelBaþkaný Mustafa Özbek’in tutuklanmasý sonrasýtelevizyonlarda “sendikacýlýða aðýr darbe” gibilaflar edenlerin maskesini düþürmeye yetmezelbette ama, benim Türk Metal’le tanýþmam iþteböyle oldu. Ýlerdeki yýllarda yaþadýðým, kamuoyu-nun gözleri önünde gerçekleþen tanýklýklar iseoldukça kabarýk...

Uðradýðý baskýlar, kapatýlma serüvenleri ile baþeden ve sonunda Birleþik Metal Ýþ’e dönüþen (T.Maden Ýþ Sendikasý) sendikanýn; onca gürültüarasýnda duyulmayan açýklamasýndaki þu cüm-leyi bir ibret belgesi olarak buraya alýyorum:

“Türk Metal- Ýþ Genel Baþkaný Mustafa Özbekve bazý yöneticilere yönelik yapýlan operasyon-larýn, 'bir sendikaya yapýlan bir saldýrý' olarakalgýlanmasý bu ülkede gerçekten de tüm zorluk-lara raðmen iþçilerin ekmekleri, haklarý ve insan-ca yaþamalarý için mücadele eden bizim gibisendikalar ve sendikacýlar için büyük bir ayýp ola-caktýr...”

Yalçýn ERGÜNDOÐ[email protected]

YYYYAAAAÞÞÞÞAAAAMMMM SSSSAAAAVVVVUUUUNNNNUUUUSSSSUUUUDoðanýn da, hayvanlarýn da ne haklarýný savunacak 'avukatlarý',ne çýkarlarýný koruyacak 'sendikalarý', ne de 'oy haklarý' var.Görev 'yaþam savunucularý'na düþüyor... Unutmayýn! Türcülükde, týpký "ýrkçýlýk" ve "cinsiyet ayrýmcýlýðý" gibidir.

Ergenekon ve 'sendika'...

ÝÝSSTTAANNBBUULL: Hrant’ýnarkadaþlarý 26 Ocak sabahý yineBeþiktaþ Barbaros Meydaný’ndatoplandý. 1,5 boyunca adalet içinbeklediler. Ardýndan “HepimizHrantýz, hepimiz Ermeniyiz”,“Hrant’ýn katili, Ergenekon çete-si” sloganlarý atýldý ve bir basýnaçýklamasý yapýldý.

AANNKKAARRAA: 26 Ocak’ta sokaklar

adalet talebi ile yankýlandý."Irkçýlýða ve Milliyetçiliðe DurDe" giriþiminin çaðrýsýyla biraraya gelenler, "Hrant'ýn katiliErgenekon çetesi" sloganlarýattýlar. Hrant Dink cinayetinindavasý nedeniyle YükselCaddesi'nde yapýlan basýn açýk-lamasýnda, Hrant Dink'in katil-lerine ulaþýlmasýnýn Ergenekon

operasyonlarýnda derinegidilmesi mümkün olacaðý vur-gulandý.

Irkçýlýk ve milliyetçilik karþýt-larýnýn yýlmadan adalet talebiniyineleyeceðinin ifade edildiðibasýn açýklamasý "Hepimiz halaHrant Dink'iz" sloganlarýyla sonbuldu.

Hrant’ýn arkadaþlarý yine sokaktaydý

Filistin’e özgürlük!24 Ocak’ta Taksim Gezi

Park’ýnda toplanan aralarýndanKüresel BAK’ýn da olduðu bir çokkurum ve örgüt Filistinle dayanýþ-ma için basýn açýklamasý yaptý.

Savaþ karþýtlarý Ýsrail'le ikilianlaþmalar iptal edilmesini talepettiler.

Basýn açýklamasý metnini gazete-ci, yazar Leyla Ýpekçi okudu.Basýn açýklamasýnda bugünbölgede yapýldýðý iddia edilenateþkesin gerçek bir ateþkesolmadýðý ve Ýsrail'in insanlýk suçuiþlediði ve yargýlanmasý gerektiði-ni belirttik. Ýsrail ile tüm askeri,ekonomik iþbirliðini durdurul-masý, tüm askeri anlaþmalarýniptal edilmesi, Ýsrail'li pilotlarýnTürkiye'de Konya'da eðitilmesine,bu iþbirliðine derhal son verilmesiistendi

"Neden Özür Diliyoruz?"baþlýklý tartýþma toplan-týlarýnýn ikincisi 23 Ocakakþamý Ýstanbul’da gerçekleþti.Toplantýya katýlanlar arasýndaAdalet Aðaoðlu, Ahmet Ýnsel,Cengiz Aktar, Zeynep Tanbayve ÝHD Diyarbakýr ÞubeBaþkaný A. Muharrem Erbeyde vardý.

Bir çok katýlýmcý kampan-

yanýn nasýl geliþtirileceði,ýrkçýlýða karþý neler yapýlabile-ceðini tartýþtý.

"Neden özür diliyoruz?"forumlarýný çoðaltma fikribenimsendi.

Ýzmir, Ankara, Bursa,Diyarbakýr baþta olmak üzeregidebileceðimiz her yerde ben-zeri toplantýlar düzenlenecek.

wwwwww..dduurrddee..oorrgg

ÖÖzzüürr DDiilliiyyoorruuzz ttooppllaannttýýllaarrýýddeevvaamm eeddiiyyoorr

Konuþmacý:

Roni MARGULIESKarakedi Kültür Merkezi

ÝZMÝR

2. Kordon no: 278/1 Alsancak

((ÇÇoorrbbaaccýý SSeebboo vvee FFoonnKKýýrrttaassiiyyee kkaarrþþýýssýý))

""KKeemmaalliizzmm,, DDeerriinn DDeevvlleett vvee EErrggeenneekkoonn""

Sosyalist Ýþçi yazarý ve seson-line.net haber sitesi GenelYayýn Yönetmeni gazeteci-yazar Yalçýn Ergündoðan'ýn 26Nisan 2005'te BÝRGüngazetesinde yayýnlanan"Müritleri Haydar Baþ'a baþkaldýrdý" baþlýklý haberinedeniyle Baðýmsýz TürkiyePartisi (BTP) Genel Baþkaný veKadiri Tarikati þeyhi HaydarBaþ'ýn þikâyeti üzerine hakkýn-da açýlan ceza davasý sürüyor.29 Ocak 2009 Perþembe günüÝstanbul, (Kasýmpaþa) Beyoðlu2. Asliye Ceza Mahkemesi'ndegörülecek ceza davasýndagazeteci-yazar Ergündoðanhakkýnda 3 yýl hapis isteniyor.

Ergündoðan hakkýnda açýlan'ceza davasý'nýn dýþýnda tazmi-nat davalarý da bulunuyor.

Ergündoðan'ýn Haydar Baþ'la

ilgili yazýsýnýn 26 Nisan'daBirGün'de yayýnlanmasýnýnardýndan 28 Nisan 2005'te "YeniMesaj" gazetesindeErgündoðan için 'seher vak-tinde' ve her fýrsat buldukçaokunmasý istenen bir de 'bed-dua' yayýnlanmýþtý.

EErrggüünnddooððaann''aa aaççýýllaann cceezzaaddaavvaassýý 2299 OOccaakk''ttaa

Ermenilerden Özür Diliyoruzbaþlýklý imza kampanyasýnýbaþlatanlar hakkýnda ýrkçý 301.maddeden yargýlanmalarýtalebiyle yapýlan suç duyurusuhakkýnda Ankara CumhuriyetBaþsavcýlýðý takipsizlik kararýverdi. Yani dava açýlmayacak.

Baþsavcýlýk kararýnýngerekçesini þöyle açýkladý:"Demokratik toplumlardakarþýt fikirlerin de düþünceözgürlüðü çerçevesinde koru-ma altýnda olduðu gerekçesiylekovuþturmaya yer olmadýðýnakarar verildi."

Cumhurbaþkaný Gül’de imza

kampanyasýný demokratik birhak olarak yorumlamýþtý.

Bu bir kazaným. Hrant Dinkarkasýndan “HepimizErmeniyiz” diye yürüyenlerin,301. maddenin kaldýrýlmasý içinkampanya yürüten DurDeaktivistlerinin, her mahkemegünü Hrant için Beþiktaþ’tatoplananlarýn kazanýmý. Ýmzakampanyasýnýn baþlatýcýlarýn-dan olan Aydýn Engin,Marksizm 2008’de yaptýðýkonuþmada Ermenilerin baþýnaneler geldiðinin artýk tartýþala-bildiðini, bunun büyük birbaþarý olduðunu söylemiþti.

ÖÖzzüürr ddiilleeyyeennlleerree ddaavvaa yyookk

Page 12: DEVRÝMCÝ, ANTÝKAPÝTALÝST HAFTALIK GAZETE ÝÞSÝZLÝÐE … · denetiminde olan ART TV'de Ergenekon'dan tutuklu olan pek çok kiþinin programlara çýktýðý, bu programlarda

"Kýlýç karakteriyle senaryogereði adam öldürdük. Ama neyazýk ki bu vatan için ben gerçekhayatta 10 kiþiyi vurdum.Askerlikte terhisime 1 günkalmýþtý. Tam o sýrada KýbrýsBarýþ Hareketi oldu. BeniMersin'den Kýbrýs'a gönderdiler.Savaþýn en acýmasýzca ve enkanlý bölümünün sürdüðü temi-zleme harekatýnda görev verdil-er. Komutana 'Yapamam, adamöldüremem, ben sanatçýyým'dedim. 'Burada sanat bitti. Burasýgerçek hayat, savaþ. Emir verdimmi öldüreceksin' dedi. Ýlköldürdüðüm çocuk 19 yaþýnda,esir düþmüþ bir askerdi. Silahýyüzüne doðrulttuðumdayüzüme tükürdü. Alnýndan vur-dum, öldü. Daha sonraki çatýþ-malarda 9 kiþiyi daha öldürdüm.Öldürdükten sonra gidipkarargâhta aðlýyor, ertesi günyine öldürüyordum. Rüyamdançýkmýyor. Uzun süre psikolojiktedavi gördüm. Bu yüzden halaet yiyemiyorum. Kan göremiyo-rum. Aklýma öldürdüðüm çocuk-lar, kokmuþ cesetler geliyor."

Oyuncu Atilla Olgaç’ýnkatýldýðý bir TV programýndakiitirafý büyük bir tartýþma yarattý.Olgaç ertesi gün geri adým attý ve"Kafamda bir senaryo yazdým"dedi. Ancak hem Türkiye'de hemde Kýbrýs'ta yaþayan halklar söz-lerindeki gerçeði görmüþtü.Kamuoyu Olgaç sözlerindekiciddiyeti 1974'te yaþananlarýn iti-rafý olarak yorumladý. Olgaç'ýnbüyük bir baskýyla karþý karþýyaolduðu belliydi. O dönem KýbrýsTürk Devlet Tiyatrolarý'nýnbaþýndaki kiþi onun için torpilyaptýðýný ima ederek 10 kiþiyiöldürmediðini 10 kilo patatessoyduðunu söyleyerek Olgaç'ýitibarsýzlaþtýrmak istedi. Ancakbu yine ikna edici olmadý.

Atilla Olgaç'ýn 1974'te Türkordusunun Kýbrýs'ýn kuzeyiniiþgal etmesi sýrasýnda baþýndangeçenler Yunanistan ve Kýbrýs'ý

ayaða kaldýrdý. Türkiye adayayasadýþý bir askeri müdahaledebulunmuþ ve insan haklarý ayak-lar altýna alýnmýþtý. 35 yýl sonrabir Türk bunu itiraf etmiþti.Diplomatik kriz Olgaç'ýn geriadým atmasýyla giderildi. Amageride þu soru kaldý. 1974gerçekten bir barýþ harekatýmýydý?

KKýýbbrrýýss''ttaa ggeerrççeekkttee nneeoolldduu??

Devlet politikasý ve eðitimmüfredatý 1974'teki müdahaleyibir barýþ harekatý olarak sunar.Rumlar adada yaþayan Türkleresaldýrmýþ, Türkiye'de soy-daþlarýný korumak için adayýiþgal etmiþti. Kýbrýs aslýnda Türktopraðýydý. Osmanlý Ýmparator-luðu'nun bir parçasýydý. 1.Dünya Savaþý'nýn ertesinde

emperyalistlerin diplomatikoyunlarýyla elimizden alýnmýþtý.Osmanlý Ýmparatorluðu'nundevamcýsý olan TürkiyeCumhuriyeti'nin de Kýbrýsüzerinde tarihsel haklarý vardý.Oysa Kýbrýs bir Ýngiliz sömürge-siydi.

Kýbrýs 1878'de Osmanlýlartarafýndan Britanya Ýmparator-luðu'na kiralandý.

1923'te Lozan BarýþAntlaþmasý'nýn 20. Maddesigereðince, Türkiye adanýnÝngiltere'ye ilhakýný kabul etti.

2. Dünya Savaþý'ndan sonraÝngiliz hakimiyetine karþýmücadele güçlendi.

1960'ta Kýbrýs baðýmsýzlýðýnýilan etti, Kýbrýs Cumhuriyetikuruldu.

1956'da adanýn taksimedilmesini savunan Türkiye1974'te Kýbrýs'ýn yüzde 37'siniþgal etti.

Kýbrýs'ta Ýngiliz hakimiyetinekarþý mücadele güçleniyordu.Ama baþkalarý da vardý. TürkMilli Mukavemet Teþkilatý veRauf Denktaþ. Teþkilat,Türkiye'deki Özel HarpDairesi'nin bir uzantýsýydý.Denktaþ ise eski bir sömürgesavcýsýydý. Yýllarca Ýngilizlerinemrinde çalýþmýþ, bir çokdireniþçinin hayatýna mal olankararlara imza atmýþtým.Kontrgerilla 1960'lardan itibareniki kardeþ halký bölme planýnýyürürlüðe soktu. Adada Rumsosyalistlerle ayný parti vesendikalarda yönetici olanlar

öldürüldü. Suikastlar Türkmuhaliflerden Rumlara uzandý.O gün dek aralarýnda herhangibir problem olmayan iki halk bir-birine düþman edildi ve savaþýnyollarý döþendi.

Neden 1974? 1968'deYunanistan'da bir darbe olmuþve Albaylar Cuntasý yönetime elkoymuþtu.1974'e gelindiðindePoliteknik direniþi baþlamýþ vecunta zor durumda kalmýþtý.Kýbrýs'ta bir darbe giriþimindebulundular. Albaylar, bu gir-iþimin kaybettikleri prestiji gerigetirebileceðini düþünüyorlardý.Bu darbe giriþimi Türkiye'ninKýbrýs'a girmesine neden oldu veAlbaylar savaþ ilan ettiklerindehiç kimse Politeknik katliamýnýgerçekleþtirenlerin prestijini kur-tarmak için savaþmak istemedi.Yunanistan'da cuntanýn sonugelmiþti. Ancak Kýbrýs'ta o günekadar yaþayan Türkler veRumlar artýk bölünmüþ, aralarý-na sýnýrlar ve ordular girmiþti.Savaþ ve gerilim adada 35 yýldýrsürüyor.

1974'te orada ne olmuþtu?Atilla Olgaç neyi anlatmakistiyordu?

788 Kýbrýslý Türk, 353 Rum, 497Türk askeri, 88 Yunan askerininöldüðü iki tarafýn verdiði rakam-larýn ortalamasý. Ancak 1974'te2000 bine yakýn kiþi kayboldu.Çoðu Rum'du. Olgaç insanöldürmenin ne anlama geldiðinibu yüzden açýklamýþtý.

Bugün Kýbrýs'ta 800 bine yakýninsan yaþýyor. Nüfusun yüzde59'u Kýbrýslý Rum. Yüzde 41 Türkolarak geçiyor Ancak KýbrýslýTürkler adadaki nüfus yoðun-luðunu dengelemek için TürkiyeCumhuriyeti tarafýndan göç ettir-ilenleri kendinden saymýyor.

Ýki tarafta birleþme yanlýsýhükümetler iktidarda ve adadayaþayanlarýn çoðunluðu tek birKýbrýs'tan yana. 1974'te açýlansavaþ defterinin tamamen kap-atýlmasý için Türk ordusunun biran önce adadan çekilmesigerekiyor.

ssoossyyaalliisstt iissccii Z Yayýncýlýk ve tanýtým hizmetleri Ltd. Þti.

Sahibi: Arife Köse Sorumlu Yazýiþleri Müdürü:Volkan Tamusta Adres: Caferaða Mahallesi, Nail

Bey Sokak, No: 9/15, Kadýköy/ÝstanbulBaský: Yön Matbaasý, Davutpaþa Cad. Güven

Sanayi Sitesi, B Blok 366 Topkapý, Ýstanbul -Tel:0212 544 66 34 Yerel süreli yayýn, haftada bir

yayýnlanýr. wwwwww..ssoossyyaalliissttiissccii..oorrgg

Kýbrýs’ýn iþgalive Kontrgerillafaaliyetleri

Özel Harp Dairesi’ninKýbrýs'taki örgütlenmelerininbaþlangýç tarihi de 1955'edayanýyor. Kýbrýs Türkleriiçinde "Volkan", "9 Eylül" gibikontrgerilla örgütleri de butarihlerde örgütlendi, 1958yýlýnda ise, bizzat Türk gener-allerinin örgütlediði "KýbrýsTürk Mukavemet Teþkilatý"adýyla merkezileþtirildi. 1974iþgaline kadar geçen süre için-deki ÖHD'nin çalýþmalarý bukanaldan yürüdü.

1923'te imzalanan Lozan ant-laþmasý uyarýnca Kýbrýsüzerinde hiçbir hakkýnýnolmadýðýný teyit eden Türkiye,sömürgeci Ýngiltere'nintetikçiliðini kabullenerek,Kýbrýs üzerinde yeniden "haksahibi" olmayý baþardý.Ýngiltere, Kýbrýs'ta görülmesigereken bütün kirli iþlerini(katliam, iþkence, sürgün,talan) tetikçisine býraktý.Türkiye devletinin yardýmýy-la, baðýmsýzlýðý için savaþanKýbrýs halklarýnýn bölünmesi-ni baþardý. Yüz yýllardýrbirarada yaþayan, birbirlerinindillerini de konuþabilen ikihalkýn arasýnda bir "Türk-Rum" ayrýmý yaratarak, Kýbrýshalklarýnýn kendi kaderinitayin hakkýna engel oldu.Böylelikle adadaki sömürgecivarlýðýný bugünkü ABkoþullarý atýnda bilesürdürmeyi baþarýyor.

EEttnniikk tteemmiizzlliikk ttaammaammllaannýýyyoorr

Tamamen bilinçli, öngörülüve planlý olarak tezgâhlanan6-7 Eylül olaylarý büyükþehirlerdeki etnik unsurlarýnda son bir hamleyle yokedilmeleri giriþimiydi. Devlet,bu politikasýný hem o gün-lerde sürdürülmekte olanKýbrýs görüþmelerinde birþantaj, hem de Ýstanbul veÝzmir'in kadim halklarýndankurtulmak için bir fýrsatolarak kullandý.

1974 KIBRIS

AAttiillllaa OOllggaaçç