eg 90. sayı

60

Upload: ekim-gencligi

Post on 28-Mar-2016

259 views

Category:

Documents


1 download

DESCRIPTION

Ekim Gençliği 90. sayı / Ocak 2006

TRANSCRIPT

Ekim

Gençli¤i

3

Genç

komünistler, uzun,

yorucu ve ama bir o

kadar da umut

yüklü bir çal›flma

dönemini geride

b›rakt›lar. 24

Aral›k’ta

gerçeklefltirilen

etkinlik sadece

kampanyan›n finali

de¤il, ama bununla

birlikte çal›flmada

bir dönemin sonu

ve yeni bir sürecin

ilk ad›m›yd›.

10 y›l›m›z

bafltan sona onurlu

bir yürüyüflü

anlatmaktad›r.

Kampanya vesilesiyle çokça de¤erlendirdi¤imiz gibi tok,

kararl› ve iradeli bir duruflun tarihi olarak ele al›nmal›

geçmiflimiz. Elbette geçmiflimizi gözden geçirdi¤imizde

birçok hata, eksiklik ve yetersizliklerimiz oldu¤unu

çekinmeden söylüyoruz. Bizim üstünlü¤ümüz bu hatalar›

tahlil edebilmekte ve gerekti¤i gibi müdahale

edebilmektedir. As›l önemli olan tüm geçmiflimizde

devrimci duruflumuzu tart›flmal› hale getirebilecek tek bir

noktan›n yer almamas›d›r. 10 y›l›n muhasebesi

yap›lacaksa, ilk söylenmesi gereken de budur. fiimdi

buradan al›nacak güçle önümüzdeki dönemin görevlerini

nas›l ele alaca¤›m›z› tart›flmal›y›z.

10 y›ll›k bir birikim ve 10 y›ll›k bir eme¤in ard›ndan

bugün daha güçlü oldu¤umuzu söylüyoruz. Tabii ki bu en

baflta moral gücümüze iflaret eden bir olgu. Genel bir

çözülmenin ve tasfiye dalgas›n›n belirgin biçimde

yükseldi¤i günlerde devrimci kimli¤in korunmas›, kitle

hareketinin ihtiyaçlar›n› gözeten bir komünist faaliyetin

örgütlenebilmesi bu moral gücün anahtar›d›r. Kuflkusuz

bununla birlikte bizzat partiyi kazanm›fl olman›n kendisi,

buradan ald›¤›m›z güç, sürece yan›t verecek politikalar›n

sürdürücüsü olmam›z› sa¤layan niteli¤imizin bir di¤er

temel halkas›d›r.

Baflka hangi alanlarda güçlendik, gelifltik? Bu

sorular›n yan›t›n› düzenli okur dergi sayfalar›m›zda

bulabilecektir. Geçmifle göre çok daha yayg›n ve gençlik

hareketinin temel merkezlerini tutan bir örgütlülü¤e

sahibiz. Özellikle bulundu¤u alanlarda giderek derinleflen

ve kurumsallaflan bir örgütlülük yarat›labilmifltir. Bu

alanda hâlâ yapacak çok iflimiz oldu¤u halde, belli

yerellerde yarat›lan deneyimler bu konuda geçmifle

k›yasla ciddi bir mesafe al›nd›¤›n› göstermektedir. Henüz

bulunmad›¤›m›z ve önemsedi¤imiz yerler olmakla

birlikte, kendi güvencesini asgari oranda yaratarak bu

derece yayg›n bir a¤ oluflturabilmifl örgütlülü¤ümüz

giderek daha ileri hedefler belirleyebilir ve bunlar›

gerçeklefltirebilir. Dolay›s›yla çal›flmam›z›n yayg›nl›¤›n›

art›raca¤›m›z› flimdiden söyleyelim.

Buradaki as›l mesele, kendi d›fl›ndaki güçleri

etkileyebilme, sistemli ve merkezi müdahalelerle gençlik

güçlerine örgütsel olarak ulafl›lamayan yerlere bile

politika tafl›yabilme, hareketin yönünü belirleyebilme

yetene¤idir. Bugün merkezi politikalar›m›z,

tart›flmalar›m›z bunu yapacak güçtedir ve belli süreçlerde

bu konuda gözle görünür örnekler de yarat›lmaktad›r.

Yine de hareketin apolitik yaklafl›mlara bu denli aç›k

oldu¤u bir süreçte bu müdahaleler yeterli say›lamaz.

Bizim ihtiyaç duydu¤umuz ya da gençlik hareketinin

güncel ihtiyaçlar›n› karfl›layacak olan daha güçlü ve

tan›ml› politik yönlendirmelerdir. Önümüzdeki dönemin

görevleri içerisinde bir di¤er bafll›k da bunu yapabilecek

politik yüklenmeler ortaya koyabilmektir. Tüm bunlar› ne

övünmek, ne de kapanm›fl bir dönemin kay›tlar›n›

düflmek için söylüyoruz. Aksine daha yap›lacak çok

2244 AArraall››kk’’ttaann ggeelleeccee¤¤eeyyüürrüüyyoorruuzz!!

Ekim

Gençli¤i

4

iflimiz var. Yeni dönemin artan sorumluluklar› ve

görevleri karfl›s›nda hareket ve çal›flma tarz›m›z›

belirlerken dayanaca¤›m›z niteliklerimizin alt›n› çizmek

istiyoruz.

Kampanya döneminin eksiklerini yeni dönemde tamamlayaca¤›z

‹ki aya yak›n bir zaman boyunca 10. y›la iliflkin bir

kampanya yürüttük. Temel politikam›z› devrim ve

sosyalizm davas›n›n güncelli¤i üzerinden oluflturmufl

olmakla birlikte, belli yerel çal›flmalar›m›z›n da dikkatli

biçimde ortaya koydu¤u gibi, zaman zaman çok içe

kapal› kal›nabildi. Kuflkusuz kitle çal›flmas› aç›s›ndan

bunu söylemek mümkün de¤il, kampanya dönemi

boyunca yay›n›m›z›, materyallerimizi etkin bir biçimde

kulland›k. Ama politik planda dönemin durgunlu¤unu ve

toplam atalet tablosunu k›racak genifllikte politikalar›

yeterli güçlülükte ele alamad›¤›m›z söylenebilir. Burada

da fiemdinli konusunu ve 19 Aral›k haftas›n› d›flta

tutmak gerekiyor.

Bu iki temel sürecin d›fl›ndaki gündemlere yönelik

yeterli müdahalede bulunmam›fl olmam›z bir eksiklik

de¤il, fakat bir tercihti. Yo¤un bir kampanya dönemi

içerisinde daralmaya ve da¤›lmaya engel olmak için

yap›lan bir seçimdi. Kampanya anlam›, özü itibariyle

yeni dönemin zorlu görevlerine bir haz›rl›k oldu¤una

göre, önce buradan bafllayaca¤›z ve temel ülke

gündemlerini gençlik kitleleri içinde bir taraflaflma alan›

olarak ele al›p mücadeleye konu edece¤iz.

D›flar›da kanl› iflbirli¤i, içeride her alanda terör ve sald›rganl›k

Sermaye iktidar›, kitle hareketinin durgunlu¤unu da

f›rsat sayarak, neo-liberal sald›r›lar›n› azg›nca hayata

geçiriyor. Sermaye uluslararas› krizinin Türkiye’deki

faturas›n› çok da ciddi engellerle karfl›laflmadan iflçi

s›n›f›na, emekçilere ve biz gençli¤e ödetiyor. Sald›r›lar›

tek tek ele alarak listelemek yaz›m›z›n s›n›rlar›n›

fazlas›yla aflar. As›l söylemek istedi¤imiz, sald›r›lar tüm

h›z›yla sürerken bunlara karfl› toplumsal bir taraflaflma

yaratma ve kitlelerin öfkesini a盤a ç›karma

sorumlulu¤udur. Genç komünistler bu konuda özel bir

sorumlulu¤a sahiptirler. Ama az önce söyledi¤imiz gibi,

kampanya dönemi boyunca bir tercih yaparak

çal›flmam›z› kampanyayla s›n›rlad›k. Oysa ayn› günlerde

asgari ücretin belirlenmesi konusu gündemdeyken

ba¤›ms›z devrimci s›n›f güçlerinin yürüttü¤ü çal›flmalara

kendi cephemizden destek verebilir, asgari ücret

konusunu ve bu alandaki taleplerimizi özgünlefltirerek

gençlik kitlelerine tafl›yabilirdik. Buna benzer daha

birçok bafll›¤›n da var oldu¤unu söyleyelim. ‹flte yeni

dönem çal›flmam›zda önemli bir görev de bu tür

gündemlere etkin ve alan›n özgünlü¤üne uygun

müdahalelerde bulunmakt›r.

Sermaye iktidar›n›n güncel sald›r›lar›n›n iki yönü

vard›r. Birincisi emperyalistlerle girilen kanl› iflbirli¤idir.

Bunun bir sonucu olarak kardefl halklar›n k›y›m›nda

baflat bir rol üstlenmektir. Pazarl›klar›n rengi giderek

belirginleflmektedir. Geçti¤imiz haftalarda arka arkaya

Ankara’y› ziyaret eden FBI ve CIA heyetlerinin yapt›¤›

görüflmelerin emperyalist haydutlu¤un yeni planlar›

üzerine oldu¤u aç›kt›r. ABD, ‹srail, Türkiye üçlü çetesi

Ortado¤u halklar› için yeni ac›lar ve y›k›mlara imza

atmaya haz›rlan›yorlar. Halklar›n kardeflli¤ini korumak

ve emperyalistlerin hesaplar›n› bofla ç›karmak için

flimdiden mücadeleyi yükselterek harekete geçmek,

gençli¤i emperyalizm karfl›s›nda saf tutmaya ça¤›rmak

gerekiyor.

Sald›r›lar›n di¤er yönü ise, içeride sürdürülen ve tüm

ezilenleri hedef alan terör politikalar›d›r. fiemdinli’de

kirli ve derin yüzü bir kez daha a盤a ç›kan burjuva

devlet ayg›t› göstermelik bir aklanmaya bile ihtiyaç

duymamaktad›r. Meclis komisyonuna ifade veren

savc›n›n sorular› devlet s›rr› diyerek yan›ts›z b›rakmas›,

valinin benzer tutumu bunu gösteriyor. Meclis

komisyonu da haddini bilmifl ve burnunu gerekenden

fazlas›na sokmam›flt›r. Ama ayn› meclis, sald›r›

politikalar› sözkonusu oldu¤unda son derece rahat

davranmaktad›r. Yak›n zamanda meclise gelecek olan

yeni TMY tasar›s›n›n h›zla yasalaflt›r›laca¤› aç›kt›r. Tüm

hak ve özgürlükleri elimizden almaya çal›flan

diktatörlü¤ün meclisinden de baflka türlüsü beklenmez

zaten.

Sermaye iktidar› bizleri daha zor ve ac›l› günlere

sürüklemeye çal›flmaktad›r. Emekçiler için sefaleti,

gençlik için geleceksizli¤i a¤›rlaflt›rmaktan baflka bir

sonucu olmayacak bu politikalar›n bu kadar kolay

yürütülmesine, sald›r›lar›n bu denli pervas›zca hayata

geçirilmesine izin vermemeliyiz. Güncel görevimizin ilk

yönü bu sald›r›lar› her tür araç, yol, yöntemle gençlik

içinde gündemlefltirmektir. Konuyu çok yönlü bir

müdahale alan› olarak görmek gerekiyor. Tek bafl›na

Ortado¤u’ya yap›lacak olan yeni emperyalist seferi

de¤il, fakat gençli¤in kan›n›n bir kez daha kirli

pazarl›klara malzeme edilmesini iflleyebilmeliyiz. Di¤er

yön ise hiç kuflkusuz bu mücadele içinde gençli¤in

birleflik, militan hareket ihtiyac›n› gözetebilmektir. Böyle

bak›ld›¤›nda, sürece mücadele platformlar› oluflturarak

yan›t verebilmek gerekmektedir. Tüm gücümüzle

oyunlar› bozmak için gençli¤i harekete geçirmeliyiz.

10 y›l›n birikiminin ve gelece¤e yürüyüflümüzün

bizden bekledi¤i budur. Emperyalist-kapitalist barbarl›k

düzeninin karfl›s›na sosyalizm alternatifi koymak,

herfleyden önce ülkede ve dünyada emperyalist-kapitalist

düzenin sald›r›lar›n› bofla ç›karabilmeyi gerektirir.

10 y›ldan ö¤rendik, 10. y›lda daha güçlüyüz;

devrimci mücadele bayra¤›n› daha da yükseltecek,

kokuflmufl düzene iflçi s›n›f›n›n önderli¤inde son

verece¤iz!

Ekim

Gençli¤i

5

Tüm yerellerimizde bir ay önce bafllatt›¤›m›z EkimGençli¤i’nin 10. y›l kampanyas›n›n finali olarak belirledi¤imizetkinlik, 24 Aral›k günü Muammer Karaca Tiyatrosu’nda 220kiflilik bir kat›l›mla gerçeklefltirildi. Kat›l›m›n büyük bölümüçeflitli bölgelerde çal›flmam›z› aktif biçimde omuzlayanyoldafllar›m›zdan olufluyordu. Sabah saatlerinden itibarenteknik haz›rl›klar›n tamamlanmas› yönünde yo¤un bir çabaharcanmas›na karfl›n kötü hava koflullar› nedeniyle birkaç ilingecikmesi etkinli¤in biraz geç bafllamas›na neden oldu.

Etkinlik 2 bölüm halinde gerçekleflti. Ekim Gençli¤i’ninkat›ld›¤› eylem ve etkinlik görüntülerinden oluflan 5 dakikal›kk›sa bir sinevizyon gösterimi ile bafllayan etkinlik Naz›mHikmet’in “Hoflgeldiniz” fliiri eflli¤inde devrim ve sosyalizmmücadelesinde flehit düflenler an›s›na yap›lan sayg›durufluyla devam etti. Devrim mücadelesinde flehit düflenleran›s›na yüzlerce yumruk gö¤e yükselmifl bir flekilde yüzlerceyürek ayaktayd›. Yoldafllar›m›z›n gözlerinden biraradaolman›n ve flehitlerimizi anman›n heyecan› okunuyordu.

Sayg› duruflunun ard›ndan aç›l›fl konuflmas›n› yapmaküzere bir yoldafl›m›z kürsüye ç›kt›. Ekim Gençli¤i’nin 10.y›l›n›n salt 10 y›ll›k bir birikime de¤il, 17 y›ll›k bir iddia ve 150y›ll›k tarihsel bir deneyime dayand›¤›n› vurgulayan konuflma,bugün çal›flman›n geldi¤i düzey üzerine yap›lande¤erlendirmeyle devam etti. ‹lk sunumun ard›ndan “Geçmifliolmayanlar›n gelece¤i olmaz” isimli, ‘68’lerden günümüzedevrimci gençlik hareketinin tarihini anlatan bir sinevizyongösterimi yap›ld›. Denizler’in, Mahirler’in, ‹brahimler’inmücadelesinin ayd›nlatt›¤› yoldan bafllayarak, ‘80 darbesininilk sonuçlar›na, ‘96 eylemliliklerinden hücre sald›r›s›na karfl›sergilenen büyük Zindan Direnifli sürecinin gençlik içerisindeki

yans›malar›na de¤inen sinevizyon, gençlik hareketinin 2000’liy›llarda ortaya ç›kan tablosunu özetleyerek sona erdi.

‹lgiyle izlenen sinevizyonun ard›ndan gençlik hareketinintemel sorunlar›n› ve illerin deneyimlerini aktaran sunumlarageçildi. ‹lk sunumu neo-liberal e¤itim politikalar› bafll›¤›yla,etkinli¤e ev sahipli¤i yapan ‹stanbul gerçeklefltirdi. Bu bafll›kalt›nda ‘80 sonras› yaflanan dönüflüm iki eksende ele al›nd›.YÖK gibi bask›c› ve anti-demokratik bir kurumla disiplineedilmeye çal›fl›lan üniversiteler gerçe¤i ile susan,sorgulamayan, apolitik bir ö¤renci gençlik yarat›lmayaçal›fl›ld›¤› anlat›ld›. Di¤er yandan sermaye-üniversite iflbirli¤iad› alt›nda üniversitelerin ticarethaneye, e¤itimin de al›n›psat›labilir bir metaya dönüfltürülmek istenmesine vurguyap›ld›.

‹kinci sunum özgün esnek ö¤renci çal›flmalar›yla, 6Kas›mlar’da, 1 May›slar’da gençli¤i alanlara tafl›yan AnkaraEkim Gençli¤i’ne aitti. Bu sunum bafll›¤› alt›nda gençlikhareketinin ihtiyac›na uygun örgütlülüklerin yarat›lmas› veörgüt-politika iliflkisinin nas›l olmas› gerekti¤i ifade edildi.

Samsun’dan yoldafllar›m›z, toplam›nda Karadeniz’dekiüniversitelerimizin kültür-sanat faaliyetleri üzerinehaz›rlad›klar› sunum ile kendi yerellerindeki özgündeneyimleri aktard›lar.

Geçen y›l Newrozla birlikte bafllayan floven histeridalgas›n›n en çok hissedildi¤i, sürekli faflist sald›r›lar›püskürtmeye ve gençlik içerisinde “Yaflas›n halklar›nkardeflli¤i!” fliar›n› yaymaya çal›flan Güney Ekim Gençli¤iÇukurova’dan, Antep’ten, Antakya’dan, Mersin’den yoldaflçaselamlar›n› iletti. Güney Ekim Gençli¤i’nin coflkulu sunumu biranda salonun atmosferini de¤ifltirdi.

EEkkiimm GGeennççllii¤¤ii’’nniinn 1100.. yy››ll eettkkiinnllii¤¤ii bbaaflflaarr››yyllaa ggeerrççeekklleeflflttiirriillddii......

1100 yy››ll››nn ddeenneeyyiimmlleerrii,, bbuuggüünnüünniirraaddeessii vvee iiddddiiaass››yyllaa yyeennii EEkkiimmlleerr

iiççiinn iilleerrii!!

Ekim

Gençli¤i

6

Son sunumu büyük bir coflku ve inançla gerçeklefltiren ‹zmir Ekim Gençli¤i, “Ya barbarl›k ya sosyalizm!” bafll›¤›yla çürüyenkapitalist sitemin teflhirini yaparak, kurtuluflun ancak s›n›fs›z ve sömürüsüz bir dünyayla, ancak sosyalizmle mümkün oldu¤unuanlatt›.

Yerel sunumlar›n ard›ndan bir yoldafl›m›z Ekim Gençli¤i’nin 10. y›l›nda genç komünistlere düflen görevleri, 10 y›l›nbirikimine yaslanarak al›nan yolu anlatt›. Genç komünistlerin sorumluluklar›na iflaret etti, tafl›d›¤› temel iki misyona vurgu yapt›.‹lk olarak gençlik hareketi içerisinde devrimci öncü bir özne olarak politik müdahalelerde bulunman›n önemine de¤indi veö¤renci gençli¤i stratejik planda iflçi s›n›f› mücadelesine kazanma sorumlulu¤una iflaret etti. ‹kinci olarak ise toplumun önemlibir genç ayd›n rezervi olan ö¤renci gençlik içinden partili militanlar olarak iflçi s›n›f› mücadelesine kat›lacak komünist kadrolarç›karman›n önemine vurgu yapt›. Böylece tüm yoldafllar›m›za parti saflar›n› dinamik ve e¤itimli, inançl› ve özverili gençgüçlerle beslemek görev ve sorumlulu¤u çerçevesinde anlaml› bir ça¤r› yap›lm›fl oldu.

Sunumlar›n ard›ndan etkinli¤in ilk yar›s› sona erdi.20 dakikal›k arada yoldafllar›m›z birbiriyle kucaklaflma, tan›flma ve özlem giderme f›rsat› buldular. Birçok ilden gelen

yoldafllar›m›zda yo¤un bir kampanya sürecinin ard›ndan gösterilen eme¤in ve harcanan çaban›n yaratt›¤› bir heyecan vard›.Etkinli¤imizin ikinci yar›s› Büyük Sosyalist Ekim Devrimi’ni anlatan bir sinevizyon gösterisi ile bafllad›. ‹lgiyle izlenen

sinevizyonun ard›ndan etkinli¤in en coflkulu anlar›ndan biri yafland›. 19 Aral›k’›n 5. y›ldönümü vesilesiyle zindanlardaki katliam›ve direnifli anlatmak üzere kürsüye ça¤r›lan 2000 Ölüm Orucu direniflçisi Muharrem Kurflun coflkulu alk›fllarla karfl›land›.Sermaye devletinin 19 Aral›k’ta bir kez daha bütün vahfletiyle ortaya ç›kan katliamc› yüzünü anlatan Muharrem Kurflun, hücresald›r›s›n›n yaln›zca devrimci tutsaklar› de¤il fakat bütün bir toplumu hedef ald›¤›n› ifade etti. Herkesi içerideki ve d›flar›dakihücreleri parçalama mücadelesine kat›lmaya ça¤›rd›.

Etkinli¤imiz, Ekim Gençli¤i faaliyetinin yürütüldü¤ü ve etkinli¤e yo¤un bir emek ve çaba süreci üzerinden kat›lan illerdengelen yoldafllar›m›z›n deneyimleri, üniversitelerinden getirdikleri selamlar›, yaflad›klar› sorunlar› aktarmas›yla sürdü. Sakarya,Trabzon, Eskiflehir, Trakya, Mersin, Antakya, Antep, Adana, Sivas, Kayseri ve liseli yoldafllar›m›z kürsüye ç›karak haz›rlad›klar›mesajlar› okudular.

Çeflitli illerden gelen yoldafllar›m›z›n okuduklar› fliirler etkinli¤e ayr› bir canl›l›k katt›. Ard›ndan yaklafl›k 2 y›ld›r hemyay›nlar›m›zda hem de saflar›m›zda ayr›nt›l› tart›flmalara konu etti¤imiz “Gençlik hareketinin sorunlar›” bafll›kl› sunumgerçeklefltirildi. Sabah saatlerinde kaybetti¤imiz zaman nedeniyle sunum k›sa tutuldu. Gençlik hareketinin as›l sorunu olangençlik içerisinde yaflanan devrimci önderlik bofllu¤una vurgu yapan sunum k›sa tutulmas›na ra¤men anlaml›yd›.

Mamak ‹flçi Kültür Evleri Müzik Toplulu¤u Ekim Gençli¤i’nin 10. y›l etkinli¤ini haz›rlad›klar› marfllarla selamlad›lar.Salondaki yoldafllar›m›z›n da efllik etti¤i marfllarla beraber müzik dinletisi sona erdi.

Kapan›fl konuflmas›nda gençlik hareketine devrimci müdahalenin görevlerine, birleflik devrimci gençlik hareketininyarat›lmas› ihtiyac›na vurgu yap›ld›. Bugünün önderlik bofllu¤unun genç komünistler taraf›ndan doldurulmas› ihtiyac› vesorumlulu¤una de¤inilerek önümüzdeki dönem için hayata geçirilmesi planlanan kampanya ve y›l ortas›nda gerçeklefltirmeyidüflündü¤ümüz yerel ve merkezi kurultay çal›flmalar› dile getirildi. 10. y›l ve yeni dönem kampanyam›z›n ilk duyurusunuyapmak üzere etkinlikten sonra gerçeklefltirece¤imiz bas›n aç›klamas›na ça¤r› yap›ld›. Etkinli¤imiz tüm yoldafllar›m›z›n hep bira¤›zdan söyledi¤i Enternasyonal ile sona erdi.

Etkinlik boyunca salona coflkulu sloganlar hakimdi. Ayr›ca ‹stanbul’dan Partili komünistler, Ümraniye, Karadeniz, Gazi veGaziosmanpafla’dan komünistler ve ‹flçi Kültür Evleri Ekim Gençli¤i’nin 10. y›l etkinli¤ini selamlayarak mesajlar›n› gönderdiler.

Etkinli¤in ard›ndan Muammer Karaca Tiyatrosu’ndan sloganlar eflli¤inde Galatasaray Postanesi’ne yürüdük. Burada 10.y›l›m›z› ve yeni döneme dair politikalar›m›z› kamuoyuna duyuran bas›n aç›klamam›z› gerçeklefltirdik. Slogan ve alk›fllarla“Gençli¤in devrimci hareketini büyütmek için mücadeleye” fliar›yla gerçeklefltirdi¤imiz bas›n aç›klamam›z sona erdi.

Yeniden donand›¤›m›z bir mücadele ruhu ve birikimiyle illerine dönmek üzere yola ç›kan yoldafllar›m›zla vedalaflt›k.10 y›l›n birikimi, 17 y›l›n öncülü¤ü ve 150 y›ll›k bir tarihin ›fl›¤›nda yeni Ekimler için ileri!

Ekim Gençli¤i

Ekim

Gençli¤i

7

Ekim Gençli¤i’nin 10. y›l kampanyas›n› 24 Aral›k’ta ‹stanbul’da Muharrem Karaca Salonu’nda yapt›¤›m›z etkinlik ve hemenard›ndan Galatasaray Lisesi önünde gerçeklefltirdi¤imiz eylem ile sonland›rd›k. Kampanyam›z bafllang›c›nda önüne koydu¤uhedefler çerçevesinde bir ay› aflk›n bir zaman dilimi yo¤unlaflt›r›lm›fl bir emek seferberli¤i olarak yaflanm›fl ve hedeflerineulaflmada anlaml› sonuçlar elde etmifltir. Bununla beraber, 10. y›la yak›fl›r bir politik çal›flma düzeyi ortaya kondu¤unusöylerken, bunu nesnel imkanlar ve gençlik hareketinin verili s›n›rlar› ile birlikte de¤erlendirmek gerekiyor. Bu s›n›rlar› zorlayanbir çaba ve irade ortaya konulmufl, bunu tamamlayan biçimde mevziler yarat›lm›flt›r.

Kampanyan›n toplam›nda baflar›l› bir çal›flma yürütülmüfltür. Sonucunda var›lan yer bir bütün olarak olumludur. Bu elbetteeksikliklerin olmad›¤›, hatalar›n yap›lmad›¤› anlam›na gelmiyor. Biz her çal›flmam›zda eksikliklerimizi aç›k yüreklilikle ortayakoyuyoruz. Dahas›, bizim için bu kampanyan›n hedeflerinden biri de örgütlenme alan›ndaki eksiklerimizi görmemizi vegidermemizi sa¤layacak bir tarz, çal›flma temposu ortaya koymak ve kampanyan›n sonuçlar›n› bu çerçevede ele alarakönümüzü açacak müdahalelere konu etmekti.

Kampanyan›n hedefleri ve görevleri

Kampanyam›z› iki temel nokta üzerine oturtmufltuk. Bunlardan birincisi, Ekim Gençli¤i’nin 10 y›ll›k geçmiflinin de gerektirdi¤iflekilde gençlik kitleleri içinde devrimci proleter sosyalizminin sözünü yükseltmek, sosyalizmi insanl›¤›n yegâne kurtulufl yoluolarak en genifl gençlik kitleleri içinde gündemlefltirmekti. Sadece bizim misyonumuzun temel bir parças›, bizim varl›kzeminimiz oldu¤u için de¤il, fakat bununla kopmaz biçimde ba¤l› olarak hareketin ihtiyaçlar›n› da anlatt›¤› için bu çal›flmay›ertelenemez bir görev olarak önümüze koyduk ve kampanyam›z›n temel bafll›¤› olarak belirledik.

‹kinci hedefimiz ise, devrimci gençlik hareketini büyütme mücadelesini her ne kadar gençlik hareketinin di¤er devrimciöznelerinden kopararak ele almasak da, bu konuda temel sorumlulu¤un genç komünistlerin omuzlar›nda oldu¤unu bellideneyim ve de¤erlendirmelerin ›fl›¤›nda bir süredir daha aç›k ve net biçimde ortaya koyuyor olmam›z›n gereklerini yerinegetirecek bir örgütsel flekillenifl içine girebilmekti. Örgütlenme alan›nda daha zorlu görevlerin alt›na girece¤imiz bir dönemehaz›rlanmak, kitle ba¤lar›m›zdan propaganda araçlar›m›za kadar on y›ll›k birikimi kolektif olarak içsellefltirerek örgütlülü¤ümüzüher yönden gelifltirmek, geniflletmek ve güçlendirmekti.

Kampanyam›z, birkaç devrimci siyasal grubun s›n›rl› çabalar›n› d›flta tutarsak, gençlik hareketinde son y›llar›n en büyükdurgunlu¤unun ve politik öznelerin büyük bölümünde çok yönlü ve h›zl› bir erimenin yafland›¤› bir dönemde, bu hedeflerleplanland›. ‹lk an›ndan son an›na kadar merkezi biçimde örgütlendi, güçlerimizi bir bütün olarak seferber etti, planlanan tümçal›flmalar› gerçeklefltirdi. Bir dizi yerel alan kampanyay› özgünlefltiren, geniflleten ve güçlendiren pratikler ortaya koydu. Tümçal›flma alanlar›m›zda gözle görülür bir geliflme kaydedildi.

EEEEkkkkiiiimmmm GGGGeeeennnnççççllll iiii¤¤¤¤iiii 11110000.... yyyy›››› llll kkkkaaaammmmppppaaaannnnyyyyaaaassss››››nnnn›››› nnnnooookkkkttttaaaallllaaaadddd›››› .... .... ....

11110000 yyyy ›››› llll ››››nnnn vvvveeee 11110000.... yyyy ›››› llll ››››nnnnkkkkaaaazzzzaaaannnn››››mmmmllllaaaarrrr ›››› iiii llll eeee iiii llll eeeerrrr iiii !!!!

fiimdi bunlar› daha ayr›nt›l› biçimde ele alal›m.

‹nsanl›¤›n kurtuluflu sosyalizmde!

Kampanyam›z›n birinci hedefinin gençlik kitleleri içindesosyalizmin bir alternatif olarak gündemlefltirilmesi oldu¤unu söyledik.Tek bafl›na sosyalizm sözcü¤ünün yinelenmesi de¤il, fakat özelliklegençlik kitlelerinin talep ve özlemleri ile et ve t›rnak gibi kaynaflm›flbiçimde onlar›n karfl›s›na ç›kar›lmas›ndan bahsediyoruz.

Bu görevin hangi araçlarla ve nas›l yap›ld›¤›n› ele almadan öncebir noktay› vurgulayal›m. Ekim Gençli¤i, gençlik hareketinin yak›c›ihtiyac›n› birleflik, örgütlü, militan bir mücadele olaraktan›mlamaktad›r. Bununla birlikte biz di¤er siyasal e¤ilimlerle temelönemde farkl›l›klar›m›z›n alt›n› her zaman çiziyoruz. Çünkü bizherhangi bir sosyalizm anlay›fl›n›n de¤il, tarihsel köklerini BüyükSosyalist Ekim Devrimi’nde bulan devrimci proleter sosyalizminintemsilcisiyiz. Öyleyse bizim sosyalizm propagandam›z›n esas› daburadan oluflur ve bizim bu alanda yürütece¤imiz faaliyet birayr›flt›rma ve saflaflt›rma iflidir de. Kiminle ayr›flma ya da daha do¤rubir söyleyiflle kiminle farkl›l›¤›m›z› ortaya koyma? Öncelikle reformisthareketle. Kuflkusuz bizim temel görevlerimizden biri reformizmingençlik içindeki etkisini k›rmakt›r. Bununla beraber, birçok temelgündemde yak›n müttefi¤imiz olarak görsek de geleneksel küçükburjuva devrimcili¤iyle de aram›zdaki farkl›l›¤›n alt›n› çizen bir çal›flmatasarlad›k ve hayata geçirdik.

Çal›flmam›z boyunca Türkiye devrimci hareketinin miras›n›,yaratt›¤› de¤erleri sahiplenen ama bunlar› proleter sosyalizmiekseninde ele alan bir tarz› oturtmaya çal›flt›k. Ekim Devrimi’niny›ldönümüne denk gelecek biçimde ç›kard›¤›m›z ilk bildirimiz bunuifade ediyordu. Yine bu bildiri ve ayn› dönemde sürdürülen di¤erçal›flmalar›m›z en baflta reformist hareketle aram›zdaki farklar› ortayakoymaktad›r. Orada hiçbir mazerete baflvurmadan devrim vesosyalizm savunulmaktad›r, komünist s›n›f partisinin bir parças› olarakkomünist gençli¤in tafl›d›¤› k›z›l mücadele bayra¤› ile kitlelerinkarfl›s›na ç›k›lmaktad›r. Burada çal›flma araçlar›n›n hedeflerimizleba¤›n› uzun uzun tart›flma imkan›m›z yok; yaln›zca kampanyadöneminin tüm araçlar› ve planlamas›n›n hedeflerimizle ve iddiam›zlabirebir örtüfltü¤ünü söyleyebiliriz.

Ayn› flekilde sosyalizmin kuru bir propagandas›na dayal› ve içedönük de¤il, tersine yüzü genifl kitlelere dönük bir çal›flmayürütüldü¤ünün alt›n› çizelim. Kampanya dönemi boyunca 50 bineyak›n bildiri, 20 bin kadar afifl merkezi olarak ç›kar›ld› ve 20’ye yak›nkentte yayg›n bir biçimde kullan›ld›. Aç›k siyasal çal›flma yürütmeninpek de mümkün görülmedi¤i, bask›larla hat›rlanan bir dizi yereldes›n›rlar zorland›, cüretli bir tarzda çal›flma araçlar› buraya tafl›nd›.Örnek Antep çal›flmam›zd›r, Ankara Fen Fakültesi çal›flmas›d›r,burada tek tek sayamayaca¤›m›z daha birçok yerel çal›flmad›r. Bu birkampanyan›n s›n›rlar› içerisinde elde edilebilecek önemli bir baflar›d›rve gerçeklefltirilmifltir. Ama en önemlisi, sosyalizmin gençlik kitleleriningünlük yaflamlar› ile s›k› s›k›ya ba¤l› biçimde anlat›labilmesi, alanaözgü ve derinleflen bir tarz›n tutturulmufl olmas›d›r.

Kampanyan›n planlanan hedeflere en yak›n düzey ortayakoydu¤u alan kitle çal›flmas› olmufltur. Sadece merkezi materyallerde¤il, fakat yer yer bunu aflan bir kullan›m alan› buldu¤umuz veherbiri son derece yarat›c›, özgün say›labilecek bir dizi yerel arac› dadahil edersek, kampanyam›z toplam›nda 100 bini bulan bir materyalyo¤unlu¤u ile tamamlanm›flt›r. Özellikle ‹Ü Fen Edebiyat’ta

yürüttü¤ümüz çal›flman›n bu konuda her yönüyle örnek oluflturdu¤unu belirtelim. Bu alanda sadece bülten çal›flmas›yla bilebugünün gençlik hareketi s›n›rlar›n› pek çok yönden aflan bir düzey yakaland›¤›n› söyleyebiliriz.

Kitle çal›flmam›z›n bir baflka yönü gençlik kitleleriyle sol gruplar aras›nda ba¤lar›n iyice zay›flad›¤› bir dönemde, bunukurabilecek tarzda etkinlikleri daha da yayg›nlaflt›rmakt›. Kampanya çal›flmam›z› tüm yerellerde bir etkinlikler dizisi olarakplanlamak ve hedefli bir çal›flman›n temposunu tamamlayacak biçimde etkinlikli ve eylemli bir hat oluflturabilmekti. Aç›kças›kitle çal›flmas› alan›nda, belli yereller d›flta tutulursa, hedeflenenin gerisine düfltü¤ümüz tek bafll›k da bu olmufltur. Elbettehemen tüm yerel örgütlülüklerimiz eylemli bir dönem geçirmifller, özellikle kampanyadan ayr› ele almad›¤›m›z fiemdinli

Ekim

Gençli¤i

8

Ekim

Gençli¤i

9

gündemi üzerinden bu alandaki zay›fl›klar›n› bir ölçüde gidermifllerdir. Ama bu hedefledi¤imize ulaflt›¤›m›z anlam›na gelmiyor.Kampanyam›z istenilen ölçüde ba¤›ms›z etkinlik ve eylemlerle güçlendirilememifltir. Bu zay›fl›¤›n belirgin oldu¤u yerel çal›flmabirimlerimiz h›zla bunun üzerine giderek kendi geliflimleri aç›s›ndan da özel bir önem tafl›yan bu alanda ad›m atacak, deneyimve mevzi kazanacaklard›r.

Zonguldak ve Sakarya gibi bu tür deneyimlerin olmad›¤› bir dizi yerelde bu alanda at›lan anlaml› ad›mlar› ve kazan›lanmevzileri ayr›ca hat›rlatal›m. Benzer biçimde ‹stanbul çal›flmam›z›n tüm ayaklar›nda etkinlikler düzenli ve sistematik biçimdegerçeklefltirilmifl ve kal›c› bir kazan›m haline gelmifltir. Bir baflka olumlu örnek Adana’d›r. Kuflkusuz saymaya kalkt›¤›m›zda birdizi yerelin durumu olumludur, ama toplam hedefler ve planlamalar aç›s›ndan bak›ld›¤›nda eksikler ortadad›r ve giderilmelerigerekmektedir.

Kitle çal›flmas› için söylenebilecek daha birçok fley var. Ama biz burada toplam bir de¤erlendirme yap›yoruz ve sözümüzümümkün mertebe en derli toplu biçimde söylemeye çal›fl›yoruz.

Gençlik yay›n›m›z›n yayg›n ve ifllevli kullan›m›

Gençlik yay›n›m›z giderek her aç›dan güçlenmektedir. Belli eksikleri olmakla birlikte kendi alan›nda örnek bir yay›nd›r.Gençlik kitlelerinin gündemlerini, hareketin sorunlar›n›, di¤er politik gündemleri canl› bir biçimde tart›flan, politika belirleyen,süreçlere müdahale eden bir yay›nd›r sözkonusu olan. En önemlisi de bunun art›k bir düzeye oturtulmufl olmas›d›r. Dilindenbiçimine kadar bir dizi noktada gözle görülür bir mesafe alm›flt›r ve almaya devam etmektedir. Bununla beraber belli eksiklerihala da vard›r. Kültür sanat bafll›klar›na ay›rd›¤›m›z yerin s›n›rl›l›¤›, haber yo¤unlu¤u içinde nispeten s›n›rlanan deneyimaktar›mlar› gibi bafll›klarda eksikler olmakla birlikte, bunlar›n üzerine giden bir yay›n çizgisi ve çal›flma tarz› tutturulmufltur.

Elbette eksiklerimizi, mesela kültür ve sanat yaz›lar›na ay›rd›¤›m›z yerin s›n›rl›l›¤› gibi sorunlar› bir anda çözmemizmümkün de¤ildir. Bunun yolu, gençlikhareketinin temel bafll›klar›n› tart›flmaktanuzaklaflmak ya da bu haliyle zaten fazla olansayfa say›s›n› daha da art›rmak de¤ildir. Yay›ncephesinden yaflad›¤›m›z bir dizi sorununanahtar› yay›n çeflitlili¤imizi art›rmakt›r.Kampanya döneminde bu alanda da bir mesafeal›nm›flt›r. Bunlar kampanyan›n d›fl›ndakazan›mlard›r, fakat kampanya dönemindegiderek hedeflenen yere yaklaflm›fllard›r. Entemel örnek lise yay›n›m›zd›r. Giderekyayg›nlaflan yerel yay›nlar/gençlik bültenleri deeksiklerimizin kapat›laca¤› alanlar›belirlemektedir.

As›l konumuz olarak yay›n›n kullan›m›sorununa dönelim. Birçok aç›dan örnek al›nanve baflar›l› bulunan bir yay›n›m›z var. Peki yay›nistenildi¤i gibi kullan›labiliyor mu? ‹flleve uygunde¤erlendiriliyor mu? Sadece merkezipolitikalar›n anlafl›lmas› aç›s›ndan de¤il, fakatgençlik kitleleri ile buluflmak aç›s›ndan da yeterliemek veriliyor mu?

Kampanyam›z öncesinde bu sorulara yaz›kki yeterince tok cevaplar veremiyorduk.Gerçekten yay›n›m›z birçok alanda bir kitleçal›flmas›n›n arac› olarak ele al›nm›yor, böylekullan›lm›yordu. Kampanyam›z›n temel birbafll›¤› da bu sorunda mesafe almakt›. Bualanda kampanya dönemi içinde yürünebilecekyol yürünmüfltür. Neredeyse tüm yerel çal›flmaalanlar›m›z yay›n sat›fl›n› yaklafl›k iki katart›rm›flt›r. En önemlisi, bu alanda bir diziyerelde daha önce kullanmad›¤›m›z yöntemlerdevreye sokulabilmifltir. Bunun iyi bir örne¤iSamsun’dur. Samsun’da elden sat›fl zorlanm›flve bekledi¤imiz baflar› elde edilmifltir. Bir diziyerelde militan sat›fllar yap›lm›flt›r. Bunlar olumludeneyimler ve kazan›mlar olarakkampanyam›z›n hanesine yaz›lmal›d›r.

Yine de okur toplant›lar›n›n eksikb›rak›ld›¤›n›, yay›n sat›fl› sonras› okurlar›nde¤erlendirmelerinin yeterince al›nmad›¤›n›

Ekim

Gençli¤i

10

hat›rlatal›m. Baz› yerellerde bu aç›dan olumlu deneyimleryarat›lm›flt›r, bunlar› kolektife maletmekse önümüzdekidönemin temel bir hedefidir. Önümüzdeki dönem için buradadüflece¤imiz bir di¤er not ise, tüm yerellerimizin yay›nkullan›m›n› say›y› daha da yükselterek ifllevli bir halesokmalar› gere¤idir. S›n›rl› bir çabayla bunu eldeedebildiysek, sistemli bir yüklenmeyle daha fazlas›n›yapabiliriz. Önemli olan yay›n› götürdü¤ümüz insanlarüzerindeki etkimizi kazan›ma dönüfltürmektir.

Ekim Gençli¤i art›k daha güçlü!

Kampanya dönemi boyunca yerel çal›flmalar›m›z›n ciddibaflar›lar elde etti¤ini söyledik. fiimdi bu baflar›lar›n üretti¤iörgütsel sonuçlardan bahsedelim. Zira kampanyam›z›n temelbir görevi de bu alanda tan›mlanm›flt›.

Kampanya dönemi boyunca yerel örgütlerimizin kendis›n›rlar›n› aflmaya çal›flan bir performansla çal›flt›¤› aç›k. Hiçkuflku yok ki bu tempo örgütlülü¤ümüzü gelifltirmifl, onlarayeni bir dinamizm ve güç vermifltir. Yerel planlamalaryapmak, çevre örgütlenmeleri oluflturmak, iliflkide oldu¤umuzgüçleri do¤rudan kendi çal›flmam›z üzerinden seferberetmek, yer yer aksamakla birlikte temelde gerçekleflmifltir.Bunlar yerel örgütllülüklerimizi birer yerel önderlik düzeyineç›karmak, bu güçle donatmak istedi¤imiz bir dönemde olumlugeliflmelerdir.

Öte yandan, bu çal›flma temposunun karfl›l›¤› ne dereceal›nm›flt›r diye sordu¤umuzda, yaz›k ki bu konuda hala ciddiaç›klar›m›z oldu¤unu görüyoruz. Kampanya dönemindeözellikle iki büyük ilde bu sorunla yüzyüze kald›k. Kimialanlarda bu konuda mesafe alsak da, örne¤in Ankaraçal›flmam›z kendisinden beklenen sonuçlar› üretememifltir.Oysa kampanya döneminde birçok noktada burada baflar›l›bir çal›flma yürütülebilmifl, örne¤in yay›n kullan›m›konusunda baflar›l› bir performans ortaya konulmufl, fakat buörgütlü bir güce dönüfltürülememifltir. Burada seçilen örnekayn› zamanda genel eksikli¤i de tan›mlamaktad›r. Yüzü geniflkitlelere dönük bir çal›flmadan bahsediyoruz; yukar›dakabaca aktard›¤›m›z çal›flma dökümü ortada, buna ra¤menmerkezi etkinli¤imiz neredeyse tümüyle örgütlü güçlerimizlegerçekleflmifltir. Nesnel güçlükleri, tarihten ya da baflkakoflullardan kaynaklanan zorlanmalar› bir yana b›rakaraksöyleyelim; etkinli¤e kat›l›m bir kampanya dönemininard›ndan beklenenin yaz›k ki çok alt›nda kalm›flt›r. Elbette bizsay›lar› tart›flm›yoruz; çal›flma tarz›m›z›, eksiklik vezaaflar›m›z› tart›fl›yoruz. Yoksa daha kitlesel gerçeklefltirilipde geriye bir fley b›rakmayan, gelece¤e dönük bir birikimoluflturmayan sabun köpü¤ü misali etkinlikler de olabilir, kiörnekleri vard›r, fakat bizim ihtiyac›m›z bu de¤ildir. Biz sorunukendi durumumuz ve düzeyimiz üzerinden ele al›ptart›fl›yoruz, buna göre bir k›yaslama yap›yoruz vedolay›s›yla, bu alanda yaflanan belirgin zay›fl›¤a da buçerçevede iflaret etme ihtiyac› duyuyoruz.

Kampanyan›n örgütsel alandaki görevlerini tan›mlarken,örgütlülü¤ümüzü her aç›dan güçlendirmekten bahsettik.Bunun yegâne do¤ru yöntemi eksikleri do¤ru saptayabilmekve uygun müdahalelere konu etmektir. Bu alanda yukar›dabahsetti¤imiz olumsuzlu¤u da bir deneyim, dolay›s›yla birkazan›m olarak görüyoruz. Bu bizim çal›flma ve her alandabaflar›y› gö¤üsleme azmimizi bir nebze olsunzay›flatmayacak, aksine eksiklerimizin üzerine gitmekkonusundaki azim ve kararl›l›¤›m›z› daha da güçlendirecektir.Deneyimlerimizden ö¤renerek eksikliklerimizi aflaca¤›z. Bugüç bizde fazlas›yla var.

Tabii ki etkinli¤in ve kampanyan›n örgütlenmesi sürecindeörgütsel cephede birçok olumlu örnek ortaya ç›kt›, ciddikazan›mlar elde edildi. Etkinli¤in örgütlenmesi sürecinde,yukar›da iflaret etti¤imiz eksikli¤i d›flta b›rak›rsak, yerelörgütlülüklerimizin her biri ciddi bir baflar› göstermifltir.Gereken ciddiyet ve disiplinle bu sürecin örgütlenmesi içinçaba harcam›flt›r. Etkinlik organizasyonunda ayr›nt›lardaortaya ç›kan kimi boflluklar bunu gölgeyebilecek bir a¤›rl›ktanuzakt›r. Yerel çal›flma alanlar›m›zda otobüslerden etkinlikalan›na kadar her dakika planlanm›fl ve baflar›ylauygulanm›flt›r. Merkezi etkinlik ‹stanbul gibi nispeten uzak biryerde yap›ld›¤› halde etkinli¤imizin tüm giderleri çal›flman›nkendi kaynaklar› ile karfl›lanabilmifl, milyarlar› bulan bir giderdo¤rudan gençlik güçlerimizin özverili ve en önemlisi örgütlüçabas› ile pek az bir zorlanma ile karfl›lanm›flt›r. Bu bile bafll›bafl›na anlaml›d›r.

Sonuç olarak flunu söyleyebiliriz. Örgütsel aç›dan bizimiçin gerçekten gelifltirici olan kampanyam›z s›ras›nda önemlibir eksi¤imiz bir kez daha karfl›m›za ç›km›fl, fakat bu alandada bir kampanya s›n›rlar› içine s›¤abilecek kazan›mlar eldeedilebilmifltir. Ve bir kez daha belirtelim; biz eksiklerimizdenkaçm›yoruz, görmezden gelmiyoruz, bunlar› aflmak içinönümüzde flimdiden politik plana oturtulmufl bir çal›flmadönemi var. Sorunlar›n üzerine gidecek irade, bunlar›çözecek kararl›l›¤a sahip oldu¤umuzu ise geride b›rakt›¤›m›z10 y›ll›k sürecimiz yeterli aç›kl›kta gösteriyor.

10 y›l›n ard›ndan gençlik çal›flmam›z›yeni bir düzeye ç›karmal›y›z!

Tüm yetersizliklerimize karfl›n baflar›l› bir kampanyadönemi geçirdik. Normal dönemlerde kolay eldeedilemeyecek bir dizi kazan›m elde ettik, küçümsenmeyecekbir mesafe ald›k. Genç komünistler 10. y›la yak›fl›r biçimdekenetlendi ve seferberlik halinde çal›flt›lar. Kazan›mlar›m›z›ve deneyimlerimizi uygun araçlarla kolektife maletmeyibaflarabildi¤imiz koflullarda kampanya dönemini bir bütünolarak kazand›¤›m›z› söyleyebiliriz. Aslolan da budur.

Önümüzde uzun bir yol, zorlu görevler bulunuyor. Buradatart›flmaya hiç girmedi¤imiz ikinci dönem çal›flmam›z›ntoplam bafll›¤› bile bafll› bafl›na bunu ifade etmektedir.Baflkalar› için ürkütücü olabilecek kadar iddial› böylesi birgörevin karfl›s›nda genç komünistler gerekli haz›rl›klar›yapm›fllar ve derslerini ç›karm›fllard›r. 10 y›l›n ard›ndangeçmifle ve bulundu¤u yere gururla bakabilen, amaböbürlenmek yerine daha fazlas›n› zorlayan, flikayet etmekyerine harekete geçen bir örgütlü yap› gelece¤ine de ayn›umutla bakar. Kendi gelece¤ini ayn› iddia, h›rs ve kararl›l›klaörgütler.

ÖÖyylleeyyssee 1100 yy››ll››nn aarrdd››nnddaann ddaahhaa ggüüççllüü bbiirr EEkkiimm GGeennççllii¤¤ii iillee iilleerrii!!

ÖÖyylleeyyssee tteeppeelleerrii,, ddoorruukkllaarr›› ddee¤¤iill,, ggöö¤¤üü ffeetthheeggiiddeennlleerriinn kkeennddiinnddeenn eemmiinn aadd››mmllaarr››yyllaa iilleerrii!!

ÖÖyylleeyyssee,, bbiirr kkeezz ddaahhaa bbüüyyüükk iiflfllleerr iiççiinn oorrttaayyaa çç››kkaann bbuubbüüyyüükk eenneerrjjiiyyllee ddeevvrriimmee,, flfleehhiitt yyoollddaaflflllaarr››mm››zzaa vvee PPaarrttii’’yyee

vveerrddii¤¤iimmiizz ssöözzüü ttuuttmmaakk iiççiinn iilleerrii!!

Genç Komünistler

Partiye, parti bayra¤›n›daha da yükseltmeye!

Pir Sultan diyar›ndan, K›z›l›rmak coflkusuyla merhabayoldafllar;

Bugün burada bir iddia ortaya koyuyoruz! “Türkiye’nindevrimci gelece¤ini örgütlüyoruz” diyerek… Bofl bir iddia de¤ilbu. Büyük bir cüret ve güçlü bir siyasal misyon duygusudurbizimkisi. Ayaklar›m›z› proletarya sosyalizminin bereketlitopra¤›na basal› 17 y›l oldu. 17 y›ld›r bu topraklardayükseltilen komünist proleter bir bayrak var! 8. mücadeley›l›nda, proletaryan›n ihtilalci komünist partisinin öncülü¤ündegelece¤e yürüyen genç komünistler var! Tarihten geliyoruz!Ekim Devrimi’nin k›z›l tarihinden. Savaflt›¤›m›z siyasalco¤rafyam›zda: “yeni bir çizgi, yeni bir gelenek, yeni bir kültüryaratarak”! Geçmiflle hesaplaflarak, önyarg›lar› parçalayarakgeldik bugüne. S›f›rdan bafllad›k her fleye. Hiçbir maddi güçdevralmadan, ama her fleyi var edecek marksist proleteryöntemimizi kuflanarak ç›kt›k yola. Küçük burjuvademokratizmini mahkum ederek proletarya devrimininprogram›n› bayraklaflt›rd›k. Bugün art›k yeni bir eflikteyiz!Art›k, “u¤runa tereddütsüz ölünebilecek davam›z›n”, partimizinomuzlar›nda yükseliyoruz. “Geceyle batmayan güneflimizin”k›z›ll›¤›nda flafa¤› karfl›l›yoruz, “esnemektense k›r›lmay›ye¤leyen” yoldafllar›m›z›n direngenli¤iyle! Art›k gözbebe¤imizgibi korumak zorunda oldu¤umuz “k›z›l gülümüzle” partimizleyürüyoruz. Ve biz genç komünistler bu k›z›l gülün gelecekteaçacak tomurcuklar›y›z. Partimizin gelece¤iyiz ve partimizink›z›l bayra¤›n›, köhnemifl burjuva düzeninin burçlar›nadikmenin sorumlulu¤unu tafl›yoruz.

Evet yoldafllar! Yeni Ekimler’i yaratma görevi bizleribekliyor!

Sivas Ekim Gençli¤i

Karadeniz’in h›rç›nsular›ndan merhaba!

10. y›l›n coflkusuyla yoldaflça kucakl›yoruz sizleri.Sömürünün, bask›n›n olmad›¤›, güzel günler için bafllad›¤›m›zbu kavgal› yolda 10 y›l› geride b›rakt›k ve mücadelemize dahaemin ve kararl› bir flekilde devam edece¤imizden hiçkuflkumuz yok.

Öncelikle kendi yerelimizin koflullar›ndan bahsetmekistiyoruz. Faflizmin en keskin bir flekilde kendini gösterdi¤iillerden birisidir Trabzon. KTÜ ise kendini flehirden soyutlam›flolmas›na ra¤men faflist sald›r›lar›n yo¤unca yafland›¤› birüniversitedir. Küçük bir çal›flmada bile her an sald›r› almaihtimalimiz vard›r. Ancak bask›lar hiçbir zaman tam anlam›ylaamac›na ulaflmam›fl ve çal›flmalara ket vuramam›flt›r. Bizlergenç komünistler olarak iradeli, kararl› bir flekildeçal›flmalar›m›za devam ettik, edece¤iz. (...)

Bizler 10 y›ld›r, faflist bask›lar, tutuklamalara, sald›r›larakarfl› devrimci tutarl›l›¤›m›zdan hiçbir fley kaybetmedenmücadelemizi sürdürüyoruz.

Hepinizi yeniden 10. y›l coflkusuyla kucakl›yoruz.

Trabzon Ekim Gençli¤i

Erciyes ›s›n›yor!“Yeni Ekimler için” demifltik 10 y›l önce. Yeni Ekimler’e

olan inanc›m›z ve bilincimizle. Bugün duruflumuz daha tok vedaha iddial›. K›z›l bayraklar›m›z› dalgaland›raca¤›m›z günlerinözlemiyle Kayseri’den merhaba.

Ekim Gençli¤i Erciyes Üniversitesi'nde de mücadeleediyor. Yeni Ekimler'e yürüdü¤ümüz 10 y›lda yeni mevzilerledaha güçlüyüz. ‹ç Anadolu’nun merkezi art›k daha s›cak.

Sermayenin tüm alanlardaki sald›r›s› e¤itimde deyaflan›yor. Özellefltirme, anti-bilimsel, anti-demokratik e¤itimve geleceksizlik dayat›l›yor gençli¤e. Geleceksizli¤in tekalternatifi örgütlü mücadeledir. Gençli¤in öncüsü ise partilibilinci gençli¤e tafl›yan genç komünistlerdir.

Gençlik partiye; partiyle devrime, sosyalizme!

Kayseri Ekim Gençli¤i

Gençlik gelecek, geleceksosyalizm!

Çukurova’n›n topraklar›nda ilmek ilmek ördü¤ümüz devrimve sosyalizm mücadelemizin verdi¤i coflkuyla tüm yoldafllaramerhaba;

Bizler Adana’dan genç komünistler olarak kampanyafaaliyetimiz dahilinde onlarca insanla yüzyüze geldik veonlara sosyalizmin tek alternatif oldu¤u anlatt›k. Yayg›npropaganda faaliyetimizle üniversitemizin dört bir yan›ndakiö¤rencilere Ekim Gençli¤i’nin solu¤unu tafl›d›k. Art›k umuduhayk›ran yüreklerin sesine ses katmak daha kolay. Çünküarkam›zda on y›l›n ortaya ç›kard›¤› ideolojik politik birikim var.Bu birikim ›fl›¤›nda gelece¤i kazanma mücadelemiz artaraksürecek. 10. y›l›m›zda kavgan›n k›z›l bayra¤›n› daha dayükseklere tafl›yaca¤›z.

Adana Ekim Gençli¤i

Ekim

Gençli¤i

11

1100.. yy››ll eettkkiinnllii¤¤iinnee ggeelleenn mmeessaajjllaarrddaann......

Yoldafllar merhaba;Öncelikle sizleri gelece¤i kazanma bilincini tafl›yan genç

komünistlerin sonsuz inanc›yla selaml›yoruz.Y›llar y›l› nice bask›lara ve zulümlere karfl› direnerek

bugünlere geldik. Ve bugün gençli¤in devrimci hareketinibüyütme mücadelemizde bir ad›m daha atm›flbulunmaktay›z.

Bu zorlu mücadelede en ufak bir muhalif hareketlili¤etahammül edemeyen kapitalist barbarl›k düzeni, gazbombalar›yla, silahlar›yla, coplarla sald›rd›. Cezaevlerinde,sokakta, da¤da, evlerde insanlar› katletti. Barbarl›k düzenininbugünkü en aç›k temsilcisi emperyalist ABD, bir baflkaülkenin topraklar›n› emperyalist ç›karlar u¤runa talan etti,milyonlarca insana ac›, gözyafl› ve açl›k dayat›ld›.

Fakat kapitalizmin varl›¤›n› devam ettirebilmesi içinsavafllar, katliamlar, cinayetler yeterli de¤ildir. Ki böyleolsayd› barbarl›k düzenini söküp atmak daha kolay olurdu.Kapitalist barbarl›k düzeni zulmün, bask›n›n k›sacas›faflizmin yetersiz kald›¤› anda bir tak›m araçlar kullanarakbireyi yok etme çal›flmas› bafllat›r. Kurum ve kurulufllar›arac›l›¤›yla yaln›zlaflt›rd›¤› bireye apolitik, bencil, düzenleuzlaflm›fl bir kimlik verir. Yani önce parçalar, yok eder sonrada kendi sistemine uygun bireyi ve toplumu yarat›r. Buradaas›l hedef kesim ise gençlerdir. Çünkü onlar da en az bizimkadar iyi biliyorlar ki gençlik, bu barbarl›k düzenine durdiyecek, onu de¤ifltirip dönüfltürecek bir yere sahiptir. Gençlikyar› ayd›n kimli¤iyle toplumsal muhalefet içerisinde önemli biryere sahip olmufl, bu mücadeleye güç tafl›m›flt›r. Bu nedenlegenç beyinler uyuflturucu ve alkolle uyuflturulmaya çal›fl›l›r.Bu nedenle e¤itim kurumlar›nda düflünmeyen, sorgulamayanbeyinler yarat›lmaya çal›fl›l›r. Bu nedenle yaz›l› ve görselbas›n arac›l›¤›yla, bilimiyle, sanat›yla topyekün bir sald›r›yla“bireyin bencilleflmesi” u¤rafl› verilir. Bananeci ve dünyagerçe¤ine uzaklaflt›r›lan gençlik çözümsüzlük girdab›nasürüklenir.

K›sacas› kapitalist düzenin gençlik kitleleri üzerindekikültürel dejenerasyonundan bahsediyoruz. Kültürel yozlaflmakapitalizmde toplumu, özel olarak da gençli¤igeleceksizlefltirmek için do¤rultulmufl bir silaht›r. Bu kültüreldejenerasyon öyle boyutlara ulaflm›flt›r ki, gençlikmücadelesinin en önemli sorunu haline gelmifltir. Gündengüne gençli¤in ileri yanlar›n› eritme çabas›nda olan burjuvakültürünün yaratm›fl oldu¤u kültürel dejenerasyonun boyutlar›o denli genifltir ki bunu saatlerce anlatabiliriz. Ancak bizburada bu sorunu k›saca anlatt›ktan sonra bu sorunla nas›lmücadele edilmesi gerekti¤ine ve bu alan›n araçlar›nade¤inece¤iz.

Bir mücadele cephesi: Kültür ve sanatBurjuvazinin dejenere, yoz kültürü gençlik içinde o denli

yayg›nlaflm›flt›r ki, bu alanda özel bir yönelim ve alternatifkültürü yaratma çabas› zorunlu hale gelmifltir. Bu anlamdadevrimci gençli¤in alternatif devrimci kültür ve sanatçal›flmas›n› yaratmas› gerekmektedir. Burada gerekli olan›nözü; proletarya kültüründen beslenen ve devrimci s›n›fçizgisiyle bütünleflen bir perspektiftir. Bu perspektiftenyoksun yönelimler en nihayetinde burjuva kültürüneyedeklenmek durumunda kal›r. O nedenle alternatif devrimcikültür ve sanat çal›flmas› gençli¤in toplam mücadelesiylebütünleflen bir yerden kurgulanmal› ve devrimci gençlikhareketini yaratma çabas›yla bütünlefltirilmelidir. Kültüreldejenerasyonun boyutlar›n›n gençlik hareketinin sorunlar›oldu¤unu gören bir yerden bak›ld›¤› sürece bu hiç de zorolmayacakt›r.

Burjuvazinin yoz kültürüne karfl› özel bir yönelimigerektiren nedenlerden bir tanesi de gençlik hareketininiçerisinde bulundu¤u örgütsüzlük tablosudur. Gençlikhareketinin kendi s›n›rlar› içerisinde kalm›fl ve süreklikendisini tekrar eden; bu nedenle de gençlik kitleleriniörgütleme yetene¤inden yoksun tek yönlü araçlar› h›zla terkedilmelidir. Bu alanda yarat›lacak etkin bir çal›flma yöntemiayn› zamanda gençlik hareketinin örgütsüzlük tablosuna dabir soluk borusu olacakt›r. Bu anlamda yap›lacak ensekçal›flmalar oldukça etkili ve anlaml› olacakt›r. Bu ayn›zamanda gençlik çal›flmas›n›n kendisinde güven bulankurumsall›¤›n› da beraberinde getirecektir. Kurumsall›¤›hedefleyen bir devrimci kültür ve sanat çal›flmas› büyükoranda güven veren bir çal›flma olma yetene¤initafl›yabilecektir.

Bir baflka aç›dan gençli¤in burjuva yoz kültür karfl›s›ndaalternatifsiz kald›¤› unutulmamal›d›r. Özellikle emekçiçocuklar›n›n maddi olanaks›zl›klardan kaynakl› burjuvakültürün meyvelerinden dahi yararlanamad›¤› gerçektir. Buanlamda onlara insan›n insan yönünü gelifltirebilecekleri veorada kendilerini üretip, orada toplumu de¤ifltirecek birkültürel flekillenmeyi yaflayabilecekleri bir araç yarat›lmal›d›r.Bu hem emekçi çocuklar›n›n ulaflamad›klar› kültürel vesanatsal etkinliklere ulaflmalar›na hem de bununla birliktekültür ve sanat›n her alan›nda özgün aç›l›mlargetirebilmelerine olanak sa¤layacakt›r. (...)

‹flte bu nedenlerle Karadenizli genç komünistler olarakgeçti¤imiz sene gençli¤in içerisinde bulundu¤u bu durumakarfl› bir yönelim belirlemek gerekti¤ine karar verdik. Gençlikkitlelerinin içerisinde bulundu¤u kültürel dejenerasyon vegençlik hareketinin sorunlar› çerçevesinde yürütmüfloldu¤umuz tart›flman›n ard›ndan bu alandaki bofllu¤u

Ekim

Gençli¤i

12

KKaarraaddeenniizz’’ddeenn GGeennççlliikk KKüüllttüürr vvee SSaannaatt EEvvii ÇÇaall››flflaannllaarr››’’nn››nn

1100.. yy››ll eettkkiinnllii¤¤iinnddee yyaapptt››¤¤›› ssuunnuumm......

YYoozz bbuurrjjuuvvaa kküüllttüürrüünnee kkaarrflfl››ggeennççlliikk iiççiinnddee ddeevvrriimmccii kküüllttüürr vveessaannaatt ffaaaalliiyyeettiinniinn aarrttaann öönneemmii

dolduracak bir çal›flma planlad›k ve Gençlik Kültür Sanat Eviçal›flmas›n› bafllatt›k. Sizlere geçti¤imiz sene bafllatm›floldu¤umuz bu Gençlik Kültür ve Sanat Evi çal›flmas›n›ndeneyimlerinden bahsetmek istiyoruz.

Sevgili yoldafllar;Karadeniz’de kültür sanat evi çal›flmas› ilk olarak

Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde gündeme gelmifl ve hemenard›ndan Trabzon Gençlik Kültür ve Sanat Evi aç›lm›flt›.Faflizmin flovenizmi kulland›¤› ve kitleleri sürülefltirdi¤i biryerelde böyle bir çal›flmay› yürütmenin elbette birçokzorluklar› olabilece¤inin daha bafl›ndan beri bilincindeydik.Yerelde çal›flma yürütmenin zorluklar›ndan ve tekniksorunlardan kaynakl› kurumumuz flu an aç›k de¤il. Ancakkültür sanat evi çal›flmas› sürecinde flekillenen kültür ve sanatçal›flmalar›na kurumsuz bir flekilde devam etmekteyiz. Buanlamda müzik grubu ve fliir atölyesi çal›flmalar›n›sürdürüyoruz. En k›sa zamanda kurumu faaliyete geçirmeyihedefliyoruz.

Geçti¤imiz sene kültür sanat evi çal›flmas›n›n gündemegeldi¤i di¤er bir yerel ise Samsun oldu. Yo¤un bir emeksonucunda burada da Samsun Gençlik Kültür ve Sanat Eviaç›ld›.

Aç›l›fl sürecinin kolektif bir emekle örgütlendi¤i SamsunGençlik Kültür ve Sanat Evi çal›flmas›n›n start›n›, kendieme¤imiz olan ürünlerimizin sergilendi¤i mum stand›ylavermifltik. Özel olarak üniversite gençli¤inin ve yerel halk›nyo¤un olarak bulundu¤u sahilde açt›¤›m›z mum stand› kendiifllevinin s›n›rlar›n› aflm›fl, adeta Samsun Gençlik Kültür veSanat Evi çal›flmas›n›n deklare edildi¤i ve propagandas›n›nyap›ld›¤› bir alana dönüflmüfltü. Yaklafl›k 1.5 hafta boyuncayüzlerce insana Samsun Gençlik Kültür ve Sanat Evi’ninaç›laca¤›n› duyurmufltuk. Bu hafta içerisinde aç›k havadayaklafl›k 60 kifliye küçük bir müzik dinletisi vermifl ve kültür vesanat evimizin aç›laca¤›n›n duyurusunu yapm›flt›k. Hemenard›ndan kendi güçlerimizden oluflan küçük bir aç›l›fletkinli¤iyle kurumumuzu faaliyete geçirmifltik.

Samsun Gençlik Kültür ve Sanat Evi çal›flmas›n›n enbüyük üstünlüklerinden birisi giderek yerelleflen bir çal›flmaolmas›d›r. Samsun Gençlik Kültür ve Sanat Evi çal›flmas›günden güne Samsunlu emekçi çocuklar›na ulaflmaya devametmekte ve bu alanda güçlenmektedir. Düzenlemifl oldu¤ukurslarla emekçi çocuklar›na ulaflm›fl, onlarla birlikteçal›flman›n di¤er alanlar›n› planlam›fl bulunmaktay›z.Böylelikle farkl› düzeye ulaflmaya do¤ru h›zl› ad›mlar atan,üniversiteli, liseli-dershaneli ve iflsiz gençlik unsurlar›ndanoluflan, birbirine uyumlu çal›flma tarz›n› flekillendirmeyibaflarm›fl durumday›z.

Dönem bafl›nda kültür ve sanat evi çal›flmas›n›nörgütlenmesi sorununa dair yürüttü¤ümüz tart›flmasonucunda çal›flman›n komisyonlar ve atölyeler fleklindebiçimlendirilmesi ve bunlar›n birlefltirildi¤i bir genelkomisyonun kurulmas› gerekti¤ine karar verdik. Komisyonlartemelinde örgütlenen faaliyetle her bir komisyonun birerörgütlülük haline dönüflme yolunda ilerleyece¤ini ve böylelikleözgün çal›flmalar›n önünün aç›laca¤›n› düflünüyoruz. fiu anbaz› sorunlardan kaynakl› istenilen enerjiyi sergileyemeyenkomisyonlar›n böylelikle geliflece¤ine inan›yoruz.

Sevgili yoldafllar;Bugün gelinen yerde kapitalizm sadece yaflam›m›z›,

ekme¤imizi, sa¤l›¤›m›z› ve gelece¤imizi çalm›yor bizden.Bununla birlikte bizim olan kültürümüzü ve hatta ruhumuzuçalmaya çal›fl›yor. Günden güne tüm devrimci de¤erlerimizya¤malan›yor, adeta kurumufl birer dala dönüfltürülüyoruz.Ancak kardelenin nas›l filizlendi¤ini bilenler anlayabilir bizi ve

ancak onlar koruyabilir de¤erlerini ve onun olan kültürünü.Kültür ve sanat evi bize ait olan bir kültürü, bize ait bir

dünyada yaflayabilmek için at›lm›fl mütevazi ama bir o kadarda hedeflerini gerçeklefltirmekte kararl› bir ad›md›r. Gençlikhareketinin sorunlar› içerisinde tart›flt›¤›m›z bu konu yeterinceanlafl›lmal›d›r. Bu yönelimi bölge bölge örmek, kapitalizmekarfl› bir silaha dönüfltürmek, bizim hedeflerimizigerçeklefltirmeye olan inanc›m›zla ve att›¤›m›z ad›mlar›nkararl›l›¤›yla gerçekleflecektir.

Sevgili yoldafllar;10. y›la girdi¤imiz bu zamana gelene kadar çok zorlu

süreçleri geride b›rakt›k. 10. y›l çok yönlü bir s›nan›fl olarakde¤erlendirilmeli ve o bilinç kuflan›lmal›d›r. En bafltasöyledi¤imiz gibi genç komünistlerin üzerine düflen görev debudur. Bizler Karadenizli genç komünistler olarak henüz dahayeni olan kültür sanat evi çal›flmas›n›n gelece¤i kazanmaiddias›nda sa¤lam bir mevzi olaca¤›na ve her geçen günartan bir ivmeyle ad›mlar›m›z› h›zland›raca¤›m›za sözveriyoruz.

Komün barikatlar›nda yanan ateflin Habip’in, Ümit’ingözlerindeki ›fl›lt›ya dönüfltü¤üne ve bizim avuçlar›m›zdagünü do¤uraca¤›na inan›yoruz.

O ›fl›lt›n›n ad› devrimdir. O ›fl›lt›n›n ad› devrim vesosyalizmdir.

‹flte bu bilinçle 10. y›l›m›z› kutluyor, gelece¤e uzanan birses oldu¤umuzu tekrarlamak istiyoruz. Bu uzun soluklumücadelede söylenecek tek fley var:

GGeelleecceekk ggeennçç kkoommüünniissttlleerriinn oommuuzzllaarr››nnddaa!!YYaaflflaass››nn ddeevvrriimmccii kküüllttüürr vvee ssaannaatt ççaall››flflmmaass››!!YYaaflflaass››nn ddeevvrriimm vvee ssoossyyaalliizzmm!!

Karadeniz’den Gençlik Kültür ve Sanat EviÇal›flanlar›

Ekim

Gençli¤i

13

ABD’nin Büyük Ortado¤u Projesi ad›

alt›nda Ortado¤u halklar›na karfl› açt›¤›

savafl›n üçüncü y›l›nday›z. Afganistan’› iflgalle

ifle bafllayan, Irak’› iflgalle ikinci ad›m› atan ve

Ortado¤u’da yeni iflgal planlar›na soyunan

ABD, henüz Irak’ta sapland›¤› bataktan

ç›kabilmifl de¤il.

ABD iflgalden bekledi¤i sonuçlar›

alamam›fl olsa da üç y›ld›r süren iflgal

Ortado¤u’da bir dizi siyasal de¤iflime yol

açm›fl durumda. Bu de¤iflimlerden en önemlisi

Güney Kürdistan lehine de¤iflen dengeler. Son

bir y›l içinde Irak Anayasas› onayland›. Celal

Talabani Irak Devlet Baflkan›, Mesut Barzani

Federe Kürdistan Baflkan› seçildi. Güney

Kürdistan’da ABD emperyalizmi himayesinde

devletleflmeye do¤ru h›zla ilerleniyor.

Elbette ki bu devletleflme k›sa ve uzun

dönemde Ortado¤u’nun belirsiz dengelerinde

daha bir dizi siyasal de¤iflime ve istikrars›zl›¤a

ön ayak olacakt›r. Bu süreç daha flimdiden

Türkiye burjuvazisi aç›s›ndan iç ve d›fl politika

üzerinden ilk sonuçlar›n› vermeye bafllad›.

‹çeride Mersin’de yaflanan bayrak

provokasyonuyla ilk ad›m› at›lan ve akabinde

Türkiye’nin her yerine yay›larak t›rmand›r›lan

faflizan dalga, son süreçte Kürdistan’a yönelik

operasyonlar›n art›r›lmas›, bizzat AKP

hükümeti ve bir dizi burjuva medya kalemflörü

taraf›ndan son süreçte yüksek sesle ve s›kça

gündeme getirilen üst kimlik-alt kimlik

tart›flmas›; d›flar›da ise “Irak’›n bölünmez

bütünlü¤ü” söyleminden Güney Kürdistan’›

fiilen tan›ma çizgisine kay›lmas›, ortaya ç›kan

ilk politik yönelimler...

Güney’de de¤iflen politika

Orgeneral Hilmi Özkök’ün 29 Ekim resepsiyonunda

yapt›¤› aç›klama son dönem Türkiye burjuvazisinin d›fl

politikada içine girdi¤i politik yönelimi tüm aç›kl›¤› ile

gözler önüne seriyordu: “Barzani bir afliret lideriydi. Bizöyle görüyorduk. Ama durum de¤iflti. Bu de¤iflikli¤ikabul etmemiz gerekiyor. Talabani’yi öyle görüyorduk.fiimdi, Irak Cumhurbaflkan›. Yar›n Irak Cumhurbaflkan›olarak Türkiye’yi ziyaret edecek. O gün nas›ldavranaca¤›z? Irak’› tan›yorsak, bu de¤iflen koflullara

göre hareket edece¤iz.” Bu aç›klamay› izleyen dönemde

M‹T müsteflar› ve iki üst düzey yöneticinin Barzani ile

görüflmesi, art›k fiili olarak Güney Kürdistan’›n

tan›nmas› anlam›na geliyor ve bu aç›klamay›

tamaml›yordu.

Türkiye burjuvazisi için, Irak iflgalinin bafl›ndan bu

yana, iflgalin olas› en korkutucu sonuçlar›ndan birisi

Irak’›n bölünmesi ve bunun üzerinden bir Kürt

devletinin kurulmas› idi. Bugün ABD emperyalizmine

göbekten ba¤l› Türkiye burjuvazisinin korktu¤u bafl›na

Ekim

Gençli¤i

14

SSeerrmmaayyee ddeevvlleettii AABBDD’’nniinnttaamm hhiizzmmeettiinnddee!!

gelmifl durumda ve tam da bu kölece ba¤›ml›l›k gere¤i

elinde bu gerçe¤i de¤ifltirme olana¤› yok. Nitekim bu

gerçek en yetkili a¤›zlar taraf›ndan da itiraf edilmifl ve

“realite” olarak kabul edilmifl durumda.

Ortado¤u’da de¤iflen dengeler dolay›s›yla sermaye

devletinin de¤iflen d›fl siyaseti sermaye devleti aç›s›ndan

bir tercihi de¤il zorunlulu¤u tan›ml›yor. Sermaye devleti

kendi co¤rafyas›nda Kürt sorununu resmen

tan›mlamaktan bile kaç›n›rken Güney’de bir Kürt

devletini tan›mak ABD emperyalizmi karfl›s›ndaki

aczinden kaynaklanmaktad›r. Güney’de bir Kürt

devletinin kurulmas›n›n sömürgeci burjuvazi için

Türkiye’deki Kürt sorununu a¤›rlaflt›raca¤› aç›kt›r.

Sermaye devleti buna karfl› kendince önlemler alma

çabas›ndad›r. Son dönem Kürt halk›na karfl› yo¤unlaflan

sald›r›lar, iki halk aras›nda yarat›lmaya çal›fl›lan

düflmanl›k bu önlemlerin en al›fl›ld›k olanlar›ndand›r.

Ancak sermaye devleti de kendi tarihsel deneyimlerinden

gayet iyi bilmektedir ki, tek bafl›na imha politikalar› Kürt

halk›n›n özgürlük istemine ket vuramamaktad›r. Son

dönem önlemlerinden bir baflkas› da (yeni olmamakla

birlikte sadece arac› de¤iflmifltir) Kürt hareketini düzen

içi kanallara ak›tma çabas›d›r. Son dönem alt kimlik-üst

kimlik tart›flmas›n›n örtüsü alt›nda gündeme giren bu

çaba, burjuvazinin seksen y›ll›k, yer yer onu gülünç

duruma düflüren inkâr politikas› göz önüne al›nd›¤›nda,

asl›nda bir baflka açmaz›n ifadesidir. Bugün Erdo¤an

“Kürt sorunu” tan›mlamas›n› kullanmak zorunda

kalm›flt›r.

Sermaye devleti ABD ile kurdu¤u uflakl›k iliflkisi

üzerinden çoktan “k›rm›z› çizgilerini” çi¤nemek zorunda

kalm›flt›r. 1 Mart tezkeresi kazas› dolay›s›yla bafla çuval

geçirme olay› ile gereken dersi ç›karm›fl ve hizaya

gelmifltir. Bu kez çok daha dikkatli davranmaktad›r.

Bunun en aç›k kan›tlar›ndan biri de son dönem burjuva

bas›nda da yay›nlanan sermaye düzeninin gizli ama

gerçek anayasas› Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’dir. Bu

belgede aç›kça “ABD ile iliflkiler tarihseldir ve çok

yönlüdür”, “Türkiye’nin ABD ile iliflkileri Orta Asya,

Balkanlar, Güney Kafkasya, Ortado¤u politikalar›

bak›m›ndan stratejiktir. Bu konularda iflbirli¤i, dayan›flma

Türkiye’nin ç›kar›nad›r. ” ifadeleri yer ald›. Metinde ABD

ile stratejik kader birli¤i bir kez daha vurgulan›rken

Büyük Ortado¤u Projesi’nde ABD’nin verece¤i yeni

görevlere de haz›r olundu¤u deklare ediliyor.

Büyük Ortado¤u Projesi de ABD’nin egemenlik

mücadelesi çerçevesinde yeni savafllar d›fl›nda baflka bir

anlama gelmiyor. Yani sermaye devleti, bir anlamda,

ABD emperyalizminin ç›karlar› do¤rultusunda yeni

savafllara haz›r oldu¤unu ifade ediyor. Bu cepheden

de¤iflen bir fley yok elbette, sermaye ordusu geçmiflte de

defalarca ABD emperyalizminin askerli¤ini yapt›. Ancak

Güney Kürdistan’›n “milli dava” söylemi terk edilerek

tan›nmas›, ABD’nin istedi¤ini alm›fl oldu¤unu gösteriyor.

Bir yandan Türkiye burjuvazisinden ABD’ye en üst

düzeyde hizmet sözü alarak Türkiye’yi daha ileriden

hizmetine koflmay› baflarm›flken, bir yandan da kendi

politikas›n› tan›ma sözü alarak Türkiye’yi Kürt

Federasyonu’nu tan›maya ikna etmifl oldu.

Elbette bu konuda hâlâ bir tak›m pazarl›klar yap›l›yor.

Arka arkaya Ankara’y› ziyaret eden ABD yetkililerinin

karfl›s›na her seferinde ç›kar›lan pazarl›k unsuru PKK ile

mücadele oldu. Anlafl›lan sömürgeci Türk burjuvazisi

Güney’deki geliflmelerin yönünü belirleyemeyece¤inin

fark›nda olarak ufak tefek bir fley elde etme çabas›nda.

PKK’yi farkl› bir düzleme çekme gayretine ABD’den

küçük de olsa destek koparman›n peflinde. Pazarl›klar

gizli sürdürülse de a盤a ç›kan iki noktan›n ilki, burjuva

medyan›n milliyetçi hezeyanlar› bast›rmak için her

seferinde ABD’nin PKK’ye karfl› mücadele edece¤ini ilan

etti¤ini söylemesidir. ‹kincisi ise ABD’nin PKK ile

do¤rudan çat›flmaya girmedi¤i, dengeleri gözeterek

girmeyi kolay kabul etmeyece¤idir.

Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’nde ifade edilen bir

baflka temel önemdeki gerçek, sermaye devletinin di¤er

bölge halklar›na karfl› alaca¤› tutuma dair. Metinle ilgili

Cumhuriyet gazetesi yazar› Mustafa Balbay’›n yazd›¤› bir

yaz› meseleyi flöyle aktar›yordu: “Cumhuriyet’in tümünü

ele geçirdi¤i MGSB’de çevre ülkelerle ciddi sorunlar

ç›kmas› halinde bunun çözüm yollar›na iliflkin net

ifadeler yer ald›. Türkiye’nin bu ülkelerle bugünkü

iliflkilerini zedelememek için bu bölümleri

aktarmayaca¤›z.” Çevre ülkelerden kas›t ABD’nin son

dönem terörist ilan etti¤i ‹ran ve Suriye’dir ve çözüm

yolundan kas›t aç›k aç›k ifade edilmese de bu ülkelere

karfl› savaflt›r. Aral›k ay› içerisinde Washington-Ankara

aras› yo¤unlaflan diplomasi trafi¤inden de anlafl›laca¤›

üzere ABD yeni ad›mlar atma haz›rl›¤›nda ve yine

anlafl›lan o ki Türkiye burjuvazisi at›lacak yeni ad›mlarda

dünden daha fazla görev üstlenecek. Bugüne kadar Kürt

sorununda ortak ç›karlar› üzerinden Suriye ve ‹ran ile

iliflkilerini hep iyi tutmaya çal›flan sermaye devletinin bu

yeni yönelimi de ABD’ye uflakl›kta hangi aflamaya

gelindi¤inin bir baflka göstergesi. Üstelik Amerika’n›n

Suriye ve ‹ran’a müdahalesi Türkiye’nin Kürt sorununu

daha da derinlefltirecekken durum böyle.

Sonuç olarak, sermaye devletinin bugün att›¤› ad›mlar

ABD ile en ileriden kader birli¤i anlam›na geliyor. Bu da

ABD’nin s›n›rlar›n› kanla çizmeye çal›flt›¤› Ortado¤u’da

flimdiden Türkiye’nin ana üs olarak kullan›laca¤›n›

gösteriyor. Türkiye burjuvazisi ABD’nin bölge halklar›na

karfl› açt›¤› savafl›n askeri olmaya flimdiden haz›r. Ayn›

zamanda d›flar›da bölge halklar›na düflmanl›¤›n içeride

Kürt halk›na düflmanl›kla kol kola gidece¤i gerçe¤i de

orta yerde duruyor. Kürt ve Türk gençli¤ine düflen görev

bölge halklar› ile dayan›flma sorumlulu¤unu yerine

getirmekken, içeride de flovenizmin güçlendirilmeye

çal›fl›ld›¤› böyle bir süreçte “Yaflas›n halklar›n

kardeflli¤i!” fliar›n› her zamankinden daha güçlü

hayk›rmakt›r.

Ekim

Gençli¤i

15

Ekim

Gençli¤i

16

Sermaye devletinin gizli anayasas› olan Milli GüvenlikSiyaset Belgesi, yak›n zamanda son geliflmeler ve ortayaç›kan yeni olgular göz önüne al›narak yenilendi. Birçokbölümü eksik olarak Cumhuriyet gazetesinde yay›nlanan bubelge, sermaye devletinin politikalar›n› belirliyor ve gerçekyüzünü gösteriyor.

Türkiye’de hangi parti hükümete gelirse gelsin, bupartilerin temel yönelim ve düflünce yap›s› ne olursa olsun,ellerine ilk olarak tutuflturulan ve s›n›rlar›n›n afl›lmas›mümkün olmayan tek belge, sermaye devletinin MilliGüvenlik Siyaset Belgesi’dir. Bu belge süreçler ve yenigeliflmelere göre güncellenir. Nitekim son süreçte yenidengözden geçirildi. Bunun sebebi Ortado¤u’da yaflanangeliflmeler ve bu çerçevede ABD ile iliflkilerin son süreçtekidurumu, Güney Kürdistan’daki geliflmeler ve içerideki Kürtsorunu. Bu geliflmeler sermaye devletinin gerçekanayasas›n› tekrar gözden geçirmesini gerektirdi.

ABD emperyalizmine tam ba¤›ml›l›k!

“ -ABD ile iliflkiler tarihseldir ve çok yönlüdür. -‹liflkilerin siyasi, ekonomik ve güvenlik boyutu vard›r. -Bu iliflkiler ticari ve teknolojik olarak da gelifltirilmelidir. -Türkiye'nin ABD ile iliflkileri Orta Asya, Balkanlar, Güney

Kafkasya, Ortado¤u politikalar› bak›m›ndan stratejiktir. Bukonularda iflbirli¤i, dayan›flma Türkiye'nin ç›kar›nad›r.

-Türkiye'nin ABD ile iliflkileri stratejiktir ancak baflka biriliflkinin alternatifi de¤ildir. ABD, AB sürecimizin bir alternatifide¤ildir.

-NATO'daki rolümüzü korumal›y›z. NATO'nun farkl›laflansiyasetinde yerimiz olmal›.”

(14 Kas›m ’05, Cumhuriyet)ABD ile iliflkilerini tarihsel ve çok yönlü olarak nitelendiren

Türk devleti, önümüzdeki dönemde ABD emperyalizmininplanlad›¤›, Ortado¤u halklar›n›n daha fazla katledilmesi

anlam›na gelecek olan politikalar›nda üzerine düflenifazlas›yla yapmaya çal›flaca¤›n› itiraf ediyor. ABD ile BOPçerçevesinde iflbirli¤i Türkiye’nin ç›kar›nad›r ve stratejik birönem tafl›maktad›r maddesi, ABD’nin BOP plan›ndaTürkiye’ye biçti¤i misyona göre hareket edilece¤ini, bununiçin gerekti¤inde Ortado¤u halklar›n›n kan›n›n dökülmesindebizzat rol üstlenilece¤ini anlat›yor.

Milli Güvenli Siyaset Belgesi’nde di¤er bir önemli noktaise devletin kendisine tehdit olarak gördü¤ü geliflmeler. Bunauygulanacak politikalar sermaye devletinin gerçek yüzünügösteriyor.

“ -Türkiye'nin güvenli¤ini tehdit eden temel unsurlar,irtica, bölücülük ve afl›r› sol ak›mlard›r.

-Türkiye'nin temel kurulufl ilkeleriyle hedefleri örtüflensivil toplum kurulufllar›yla iliflkiler önem tafl›maktad›r.

-Türkiye'de Türkçe’den baflka hiçbir dil, e¤itim-ö¤retimkurumlar›nda okutulamaz. Bu temel bir ilkedir.

-Türkiye Cumhuriyeti etnik temele dayal› olarakkurulmam›flt›r. Kurulufl esas›, tek devlet, tek ulus, tek bayrak,tek dildir. Atatürk'ün ‘Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Türkiyehalk›na Türk milleti denir’ sözü temel bir ilkedir. TürkiyeCumhuriyeti'ne vatandafll›k ba¤› ile ba¤l› bulunan herkesülkenin esas unsurudur.

- Afl›r› sol unsurlar›n fliddete dayal› faaliyetleri, toplumdas›n›f ayr›mc›l›¤› yaratmaya dönük çabalar› önlenmelidir. Buörgütlerin özellikle ö¤rencileri kullanmalar› dikkat çekicidir.Cezaevindeki faaliyetleri de önlenmelidir.” (Cumhuriyet)

Siyaset Belgesinin bu maddeleri de yine sermayedevletinin Türkiye’de yaflayan halklar› tan›mad›¤›n›n birkan›t›. Türkiye’de Türkçe’den baflka hiçbir dille e¤itimgörülemez temel ilkesiyle, kendi dilini ve kültürünü halklaradayatmaktan geri durmuyor.

Afl›r› sol ak›mlar diye nitelendirdi¤i bu ülkenin devrimci,komünist örgütlerini güvenli¤i tehdit eden yap›lanmalar olaraknitelendiriyor ve bu örgütlerle mücadele edilmesi gerekti¤inivurguluyor. Bu ülkede bask›ya, sömürüye karfl› mücadeleedenlere kesinlikle tahammülü olmad›¤›n› gösteriyor.

Sermayenin gizli anayasas› elbette bunlarla s›n›rl› de¤il.Fakat sadece bu maddeler bile sömürü ve soygun üzerinekurulu düzenlerini ayakta tutabilmek için uflakl›kta s›n›rtan›mayacaklar›n›, Kürt halk›na yönelik kirli savafl›sürdüreceklerini, ABD emperyalizminin ç›karlar› için kardeflhalklar›n kan›n› dökmekten çekinmeyeceklerini ortayakoyuyor. Baflta Kürt halk› olmak üzere Türkiye’de yaflayanbütün kardefl halklara Türklü¤ü dayat›yorlar. Türkiye içintemel tehdit unsuru olarak gösterdi¤i biz devrimcilerisusturmak, mücadelemizi bo¤mak için katliamlarabaflvuracaklar›n› aç›kça dile getiriyorlar.

Bu ülke için de¤il ama sermaye devleti için tehditoldu¤umuzu kabul ediyoruz ve zaman› geldi¤inde de sömürüve soygun üzerine kurulu bu düzeninizi y›kaca¤›z diyoruz.

E. Eren Korkmaz

DDDDeeeevvvvlllleeeetttt iiiinnnn ggiizzllii aammaa ggeerrççeekk aannaayyaassaass›› ........

MMiillllii GGüüvveennlliikk SSiiyyaasseett BBeellggeessii

BBeeyytteeppee’’ddee 1199 AArraall››kk aannmmaass››......

“Devrimci irade teslimal›namaz!”

Genç komünistler olarak Beytepe Kampüsü’nde, 19 Aral›kkatliam›nda flehit düflen devrimcileri anmak ve bu vahfli katliam›lanetlemek amac›yla DPG, Devrimci Gençlik, Kurtulufl PartisiGençli¤i, Gençlik Derne¤i ve SGD ile beraber bir dizi eylem veetkinlik örgütledik. Bas›n aç›klamas› ve yurt kantinindegerçeklefltirilecek bir etkinlik düzenlemeye ve her gün sergilenecekolan bir foto¤raf sergisi oluflturmaya karar verdik. Bas›naç›klamas›n›n yap›laca¤› tarihin üç gün öncesinden Y›ld›z Anfi’defoto¤raf sergisini oluflturduk. Sergide 19 Aral›k katliam›n›nfoto¤raflar›n›n yan› s›ra, faflist devletin gerçeklefltirdi¤i Gazi,Ulucanlar, Mercan, fiemdinli katliamlar›n›n foto¤raflar› dabulunuyordu. Üç gün boyunca bas›n aç›klamas› ve etkinli¤e dairafifllerle ö¤rencilere ça¤r›da bulunduk.

Bas›n aç›klamas›n› 22 Aral›k günü gerçeklefltirdik. EdebiyatFakültesi önünde toplanarak, “19 Aral›k katliam›n› unutmad›k,unutturmayaca¤›z!” pankart› arkas›nda yemekhaneye do¤ruyürüyüflümüze bafllad›k. Yürüyüfl boyunca “Katil devlet hesapverecek!”, “Devrimci irade teslim al›namaz!”, “Yaflas›n 19 Aral›kdireniflimiz!”, “‹çerde d›flarda hücreleri parçala!” sloganlar› at›ld›.Yemekhane önünde bas›n aç›klamas›n› okuyup, katil devlettenelbet hesap soraca¤›m›z› hayk›rarak eylemimizi sonland›rd›k.

AAÜÜ.. CCeebbeeccii KKaammppüüssüü’’nnddee 1199 AArraall››kk

kkaattlliiaamm›› llaanneettlleennddii......

19-22 Aral›k katliam›n› unutmad›k,unutturmayaca¤›z!

22 Aral›k günü AÜ Cebeci Kampüsünde Ekim Gençli¤i, AnkaraGençlik Derne¤i, Demokratik Gençlik Hareketi, Kald›raç, KurtuluflPartisi Gençli¤i, Sosyalist Gençlik Derne¤i ve Tüm ‹lerici GençlikDerne¤i taraf›ndan düzenlenen etkinli¤e 100’ü aflk›n ö¤renci kat›ld›.

Etkinlik aç›l›fl konuflmas›n›n ard›ndan sayg› duruflu ile bafllad›.Ard›ndan katliam› lanetleyen ve devleti teflhir eden ortak metinokundu. F tipi hücre sald›r›s›n›n sadece cezaevleriyle ilgili bir sorunolmad›¤›, dört taraf› demir parmakl›klarla çevrilen, kameralarlagözetlenen kampüslerimizin de F tipi sald›r›s›na hedef oldu¤uvurguland›, katliamlar›n direnifli ve devrimci iradeyi teslimalamayaca¤› belirtildi.

SSaakkaarryyaa’’ddaa 1199 AArraall››kk eeyylleemm vvee eettkkiinnllii¤¤ii......

“‹çeride d›flar›da hücreleriparçala!”

Sakarya’da zindanlarda yaflanan katliamlar› ve tecridi gündemetafl›mak amac›yla “Devrimci Demokrat Gençlik Platformu”oluflturuldu. Platform; Ekim Gençli¤i, Gençlik Derne¤i, YDG,Sosyalist Barikat ve Kald›raç bileflenlerinin biraraya gelmesiyleörgütlendi.

20 Aral›k günü ise Gençlik Derne¤i’nde bir anma etkinli¤igerçeklefltirildi. Devrim flehitleri an›s›na yap›lan bir dakikal›k sayg›duruflunun ard›ndan, 19-22 Aral›k katliam görüntülerinin yer ald›¤›sinevizyon gösterimi izlendi. Anma etkinli¤i, TAYAD çal›flanlar›Mehmet Güvel ve Zeliha Kurt’un katliama iliflkin anlat›mlar›yladevam etti.

19 Aral›k günü AKM önünde 19 Aral›k katliam›n› k›nayan birbas›n aç›klamas› düzenlendi.

ÇÇ..ÜÜ’’ddee 1199 AArraall››kk pprrootteessttoollaarr››......

fian olsun 19 Aral›k direnifliniyaratanlara!

19 Aral›k katliam›n› protesto etmek ve devrimci iradenin teslimal›namaca¤›n› göstermek amac›yla üniversitemizde Ekim Gençli¤i,DGH, YDG, SGD, DGD ve Koordinasyon olarak 2 günlük birprogram ç›kard›k. ‹lk olarak 19 Aral›k günü R1 dersli¤i önünde birbas›n aç›klamas› gerçeklefltirdik. 40 kiflinin kat›ld›¤› bas›naç›klamas›nda okunan metinde katliam›n yan›s›ra direnifl ön planaç›kart›ld›.

Bas›n aç›klamas›ndan sonra R1 kantininde k›sa bir etkinlikgerçeklefltirdik. Sayg› duruflunun ard›ndan bir arkadafl›m›z devletinzindan politikalar›n› ve cezaevlerinin nas›l direniflin merkezi halinegeldi¤ini anlatan bir metin okudu. Daha sonra 19 Aral›k katliam›n›ve direnifli anlatan k›sa bir sinevizyon gösterimi yapt›k. Gösterimeyaklafl›k 50 kifli kat›ld›.

20 Aral›k günü ise 19 Aral›k katliam›n› yaflam›fl olandevrimcilerle bir söylefli gerçeklefltirdik. Söyleflide 19 Aral›kkatliam›na kadar olan süreç anlat›ld› ve katliama de¤inildi. Tecrit veson ç›kart›lan yasalara da vurgu yap›larak yaklafl›k 25 kiflininkat›ld›¤› söylefli bitirildi.

‹‹ÜÜ’’ddee 1199 AArraall››kk eettkkiinnlliikklleerrii......

Bir türküdür direnifl, boy verirzindanlarda!

Genç komünistler olarak 19 Aral›k direniflini ö¤rencileringündemine tafl›mak sorumlulu¤unu baflar›yla yerine getirdik.Günler öncesinden konuyla ilgili genifl bir pano haz›rl›¤›nabafllad›k. 19 Aral›k direnifli ve cezaevleri ile ilgili foto¤raflar, direnifl-devrim-mücadele konulu fliirler ve duvar gazetesinden oluflan birpano haz›rlad›k. Panonun etkisini güçlendirmek için zindanlarla ilgilimarfllardan oluflan bir CD haz›rlayarak müzik yay›n› yapt›k. Ayr›caTUYAB’›n 19 Aral›k ile ilgili yapaca¤› mitinge afifllerle ça¤r›dabulunduk.

Ön haz›rl›¤›n› güçlü tuttu¤umuz pano bekledi¤imizden fazla biretki yaratt›. Ayr›ca direniflin y›ldönümü ile ilgili bir anma etkinli¤ihaz›rlad›k. Program 19 Aral›k ile ilgili sinevizyon gösteriminden, birölüm orucu direniflçisinin anlat›m›ndan, müzik ve fliirdenolufluyordu. Bir hafta boyunca masa açarak devrimci tutsaklara kartyollama eylemi plan›m›z vard›. Di¤er ö¤renci gruplar› da anmaetkinli¤inin bir parças› olmak isteyince etkinli¤i ortaklaflt›rd›k.

Ayr›ca konuyla ilgili bir bas›n aç›klamas› örgütledik. Bas›naç›klamas› ve anma etkinli¤i 20 Aral›k günü gerçeklefltirildi.Kantinde toplanarak burada konuflma yapt›k ve sloganlarlaEdebiyat Fakültesi kap›s›na gelerek bas›n aç›klamas›n› okuduk.Aç›klamaya yaklafl›k 40 kifli kat›ld›.

Ard›ndan Edebiyat kantininde toplan›ld› ve anma etkinli¤igerçeklefltirildi. 19 Aral›k direniflinde yitirdi¤imiz devrimcilerflahs›nda tüm devrim flehitleri an›s›na sayg› duruflu yap›ld›. Birarkadafl›m›z›n 19 Aral›k ile ilgili yapt›¤› konuflmadan sonrasinevizyon gösterimi yap›ld›. Daha sonra sözü ölüm orucudirenifline kat›lm›fl ve 19 Aral›k’› yaflam›fl iki devrimci olanEsmehan Ekinci ve Muharrem Kurflun ald›. Etkinli¤e kat›lanlarbüyük bir ilgiyle konuflmalar› dinledi. Anma etkinli¤ini hep bira¤›zdan söyledi¤imiz “Ak›n var günefle ak›n/Günefli zaptedece¤izgüneflin zapt› yak›n” dizeleriyle bitirdik. Anma etkinli¤ine 70’i aflk›nö¤renci kat›ld›. Dönem bafl›ndan bu yana yap›lan en kitlesel vedevrimci içeri¤i güçlü etkinlik oldu.

Buradan bir kez daha 19 Aral›k direnifli vesilesiyle belirtiyoruz:Devrimci tutsaklar›n kanlar›yla k›z›llaflt›rd›klar› mücadele bayra¤›n›her zaman en yükseklerde dalgaland›raca¤›z.

Ekim

Gençli¤i

17

1199 AArraall››kk aannmmaa eettkkiinnlliikklleerriinnddeenn......

Ekim

Gençli¤i

18

17 Aral›k mitingi, yaklafl›k 20 bin iflçi ve emekçinin kat›l›m›yla gerçekleflti. Kat›l›m›n beklenenin alt›nda olmas›, mitinginönemli zaaflar›ndan biriydi. Mitinge “temsilen” gelen 700 kiflilik D‹SK korteji ve sembolik bir kat›l›mla miting alan›nda bulunanTTB korteji, mitingin toplam kat›l›m›na dair bir fikir vermekteydi. Mitingin kat›l›m›n› “kurtaran”, E¤itim Sen’in kat›l›m›yla bellibir canl›l›k bulan KESK korteji idi. Özellikle taflra illerinden ve Kürt illerinden yo¤un bir kat›l›m sa¤layan E¤itim Senkortejlerinde Büyük E¤itimci Yürüyüflü’ne yönelik polis sald›r›s›na karfl› öfke ve bunun yaratt›¤› mücadele iste¤i gözeçarp›yordu. Yine benzeri biçimde fiemdinli’de yaflanan kontrgerilla sald›r›s›na ve faflizme karfl› mücadele iste¤i, bukortejlerin politik bir tutumla mitingekat›ld›¤›n›n da ifadesiydi.

Genç komünistler olarak, 17Aral›k’ta yapmay› düflündümüzmerkezi 10. y›l etkinli¤imizi, bumiting sebebiyle 24 Aral›k’aertelemifltik. Bu mitinge de,gençli¤in devrimci sesi EkimGençli¤i’nin 10. y›l›n› iflçi-emekçikitleleriyle paylaflmak, gençkomünistlerin fliarlar›n› kitlelereyans›tmak amac›yla güçlü birkat›l›m sa¤lamaya çal›flt›k. “Büyüksosyalist Ekim Devrimi yolumuzuayd›nlat›yor! Yeni Ekimler için EkimGençli¤i saflar›na!” ve “Eflit, paras›z,bilimsel, anadilde e¤itimsosyalizmde!” pankartlar›yla 100’übiraz aflan bir güçle kat›ld›k. Güçlü,canl› ve disiplinli bir kortej ileyürüyüfl s›ras›nda gençli¤indevrimci solu¤unu kitleleretafl›d›k, iflçilerin,emekçilerin ve gençli¤inhakl› ve meflru taleplerinikararl›l›kla sahiplendi¤imizigösterdik. Alanda, gençlikgüçlerimizin kat›l›m›yla 10.y›l etkinli¤imizindavetiyelerini iflçilere,emekçilere ve gençlereulaflt›rd›k, takvim vedergimizin sat›fl›n›gerçeklefltirdik. Mitingbitiminde, toplu bir flekildetüm illerden yoldafllar›m›zlaHipodrom alan›na geridöndük ve burada 10. y›lkampanyam›z›n birde¤erlendirmesini yapt›k.Daha sonra, çeflitli illerdengelen yoldafllar›m›z vedostlar›m›z› u¤urlayarak,mitingi kendi cephemizdenbitirmifl olduk.

Ankara Ekim Gençli¤i

GGeennçç kkoommüünniissttlleerr 1100.. mmüüccaaddeellee yy››ll››nnddaa bbiirr kkeezz ddaahhaa hhaayykk››rrdd››......

GGeennççlliikk ggeelleeccee¤¤ii iiççiinn eemmeekkççiilleerriinnssaaff››nnddaa ss››nn››ff ssaavvaaflfl››nnaa!!

TTeekkeell iiflflççiilleerrii eeyylleemmddee........

KKuurrttuulluuflfl yyookk tteekk bbaaflfl››nnaa,, yyaa hheeppbbeerraabbeerr yyaa hhiiççbbiirriimmiizz!!

Bugün yan› bafl›m›zda olan Tekel kapat›l›yor. Tekel’in Adana için büyük bir önemi var.Büyük bir ifl sahas› olan Tekel, bünyesinde 700 iflçi çal›flt›r›yor, yani yaklafl›k 2500 insan›geçindiriyor. Tekel’in kapat›lmas›yla bu insanlar iflsiz kalacak ve evlerine ekmekgötüremeyecekler. Tekel’in kapat›lmas›yla, yaln›zca Tekel iflçileri de¤il, yüzlerce Tütün iflçiside iflsiz kalacak.

Bizler Adana Liseli Gençlik Platformu olarak 4 Ocak günü E¤itim Sen taraf›ndanörgütlenen Tekel ‹flçisiyle Dayan›flma Yürüyüflü’ne kat›larak Tekel iflçisinin yan›ndaoldu¤umuzu gösterdik. Gerçeklefltirilen meflaleli yürüyüfl E¤itim Sen’in önünden Tekel SigaraFabrikas›’n›n önüne kadar sürdü. Tekel’in önüne geldi¤imizde direnen Tekel iflçilerininkararl›l›¤› ve büyük coflkusuyla karfl›laflt›k. Sloganlar›m›zla her zaman Tekel iflçisinin yan›ndaolaca¤›m›z› hayk›rd›k. Eylem bir süre daha devam ettikten sonra sona erdi. Coflkulu geçeneylemde, iflçilerle bütünleflerek, tek yumruk oldu¤umuzu gösterdik. Adana Liseli GençlikPlatformu olarak her zaman iflçi s›n›f›n›n yan›nda olaca¤›m›z› buradan bir kez dahahayk›r›yoruz.

‹‹flflççiilleerriinn bbiirrllii¤¤ii sseerrmmaayyeeyyii yyeenneecceekk!!KKuurrttuulluuflfl yyookk tteekk bbaaflfl››nnaa,, yyaa hheepp bbeerraabbeerr,, yyaa hhiiççbbiirriimmiizz!!

Adana’dan bir ALGP’li

Ekim

Gençli¤i

19

‹stanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde yürüttü¤ümüz10. y›l kampanya çal›flmas›n›n ortaya ç›kard›¤› deneyimlerönümüzdeki dönemde yürütece¤imiz çal›flmalar aç›s›ndananlaml› bir referans olmufltur. Kampanya süreci boyuncadeneyimlerimizi paylaflm›fl, kulland›¤›m›z araç ve yöntemleri,düzenledi¤imiz etkinlikleri düzenli bir biçimde yay›nlar›m›zatafl›m›flt›k. Bu yüzden 24 Aral›k’ta örgütlenen etkinli¤imiz ileberaber sonlanan kampanya çal›flmam›z›n toplamde¤erlendirmesini yapmak yerine özgün yanlar›na ve bizeö¤rettiklerine vurgu yapaca¤›z.

Hedefli ve sistemli çal›flman›n önemi

Edebiyat Fakültesi’nde yürüttü¤ümüz faaliyetin öncelikleüzerinde durulmas› gereken noktay› buras› oluflturuyor.Kampanya çal›flmam›z, kampanyan›n bafllang›c›ndan songüne dek, ana hatlar›, kullan›lacak araçlar›yla vehedefledikleriyle bir bütünlük içerisinde ve planl›yd›.Bafllang›çta her hafta iki etkinlik yapmaya, bu etkinliklerdenbirinin film gösterimi, di¤erinin ise tart›flma toplant›s› olmas›nakarar vermifltik. Etkinliklerde gösterilecek filmleri veyürütülecek tart›flmalar›n bafll›klar›n› haftal›k yap›lacak etkinlikörgütleme komitesi toplant›lar›nda belirleme karar› ald›k.

Yine planlama çerçevesinde kampanya süresi boyuncadüzenli bir biçimde toplanacak bir etkinlik örgütleme komitesioluflturmaya ve bu komiteyi kampanya süreci boyuncagelifltirmeye ve kampanya çal›flmas›n›n merkezine oturtmayakarar verdik.

Ayr›ca bu süreçte Ekim Gençli¤i ve K›z›l Bayraksat›fllar›n›n bir sistemati¤e oturtulmas› ve yayg›nlaflt›r›lmas›,alanda çal›flma yürüten yoldafllar›m›z›n bireysel inisiyatifiolmaktan ç›kart›l›p kolektif bir çal›flmaya dönüfltürülmesikarar›n› alm›flt›k.

Bu planlamalar›n hayata geçirildi¤i ilk hafta sonundaortaya ç›kan imkanlar, bizi bambaflka ve daha geliflkinsonuçlara ulaflt›rd›. Hedeflerimizi gerçeklefltirdikçe hem araçaç›s›ndan, hem de kampanyay› özgünlefltirmek aç›s›ndandaha üretken olmak zorunda kald›k. Söylenebilir ki, biz bu birayda gerçekten kitle çal›flmas›yla ö¤rendik.

Yerelimizde yay›nlar›m›z›n kullan›m›

Edebiyat Fakültesi’nde yay›n kullan›m›m›z alan›n tafl›d›¤›politik imkanlar göz önüne al›nd›¤›nda oldukça s›n›rl›kal›yordu. Birçok kez yay›n sat›fl›n› art›rma noktas›nda ad›matmaya çal›flsak da, yay›n sat›fl› çok yönlü bir politik faaliyetve ›srarla bütünleflmedi¤inde ister istemez tan›d›k insanlarlas›n›rlan›yordu. Kampanya süreci bu aç›dan yay›n sat›fl›n›art›rma ve Ekim Gençli¤i’ni genifl gençlik kitleleriyle

buluflturman›n da bir imkan›yd›. Hedef olarak önümüze yay›nsat›fl›m›z› iki kat›na ç›kartmay› koymufltuk. Ancak kampanyasürecinin sonunda yay›n sat›fl›m›z geçen seneki ortalamasat›fl›m›z›n üç kat›na ç›kt›.

Ekim Gençli¤i’nin sat›fl›nda belirli bir sistem oturtulduktansonra, haftan›n bir gününü K›z›l Bayrak sat›fl›na ay›rd›k. Bunoktada da asgari bir baflar› gösterdi¤imizi söyleyebiliriz.Haftada 6 tane satarak bafllad›¤›m›z K›z›l Bayrakkullan›m›m›z, bugün 40’a ulaflm›fl durumda.

Yay›nlar›m›z›n masa sat›fl› veya tan›d›klar›m›zaulaflt›r›lmas›n›n ötesinde, elden, birebir ve konuflup tart›flarakkullan›m› çal›flmam›za bir dizi imkan yaratt›. Genifl bir iliflkia¤› yaratmas›n›n yan› s›ra, Ekim Gençli¤i’ni insanlarlatart›flmak ve onlar›n elefltirilerini alabilmek imkan›na dakavuflmufl olduk.

Kampanya sürecinde sistemli olarak sürdürdü¤ümüz etkinlikler

Kampanya süresi boyunca her hafta iki etkinlikplanlam›flt›k. Bu etkinlikler faaliyetimiz aç›s›ndan anlaml›sonuçlar do¤urdu. Etkinliklerimizin hiçbirini genifl ö¤rencikat›l›m›yla gerçeklefltirmedik. Ancak alanda yürüttü¤ümüzyayg›n ajitasyon-propaganda faaliyetini bütünledi¤i için buetkinlikler çal›flmam›z›n adresine dönüfltü ve alanda var olanetkinlik örgütleme komitemizi güçlendirdi

Kampanya süreci boyunca Kanl› Pazar, GüneflliPazartesiler filmlerini gösterdik ve Ekim Devrimi YolumuzuAyd›nlat›yor isimli bir belgesel gösterimi yapt›k. Ayr›ca gençlikhareketinin sorunlar›, fiemdinli ve ulusal sorun, fiemdinli vegençli¤e düflen görevler bafll›kl› tart›flmalar örgütledik.

Etkinlikler kampanya çal›flmam›z aç›s›ndan büyük birönem tafl›yordu. Ancak biz bu süreçte yakalad›¤›m›z bu tarz›genellefltirmek zorunda oldu¤umuzu düflünüyor ve bugünbunun imkanlar›na sahip oldu¤umuzu da görüyoruz.Beraberinde bugün bu etkinlikleri daha kurumsal bir tarzdayürütmek sorumlulu¤u ile karfl› karfl›yay›z.

Sözkonusu tart›flma bafll›klar› içerisinde özellikle fiemdinliile ilgili olanlar önem tafl›maktayd›. Zira kampanyagündemlerini ortaya ç›kan güncel geliflmelere ba¤lamakaç›s›ndan anlaml› bir yerde duruyordu. Ayn› refleks kampanyasürecinin son haftas›nda 19 Aral›k gündemine olanmüdahalemizde de ortaya ç›kt›. 19 Aral›k ile ilgili bir etkinlikplanlad›k, ancak daha sonra devrimci sorumluluk gere¤i buetkinli¤i di¤er siyasal gençlik gruplar›yla ortaklaflt›rd›k. Buetkinlik öncesi yerelde görsel aç›dan güçlü bir panohaz›rlad›k. Bas›n aç›klamas› gerçeklefltirdik. Kampanyam›zla19 Aral›k’›n ba¤›n› kuran metinleri fakülte duvarlar›na ast›k.Kampanya gündemleri ile di¤er gündemler aras›nda ba¤

1100.. yy››ll kkaammppaannyyaass››nn››nnddeenneeyyiimmlleerriiyyllee yyeennii ddöönneemmii

kkaazzaannaaccaa¤¤››zz!!

20

Ekim

Gençli¤i

kurabilmek noktas›nda baflar›l› bir çal›flma örne¤i ortayaç›kard›k ve bunun sonuçlar›n› da gördük.

‹flleyen bir komiteye sahip olman›n önemi

Yerelimizde kampanya çal›flmam›z›n ortaya ç›kard›¤› entemel örgütsel sonuç, bütün kampanya çal›flmam›z›n yükünüüstlenen komite çal›flmam›z oldu. Örgütsel planda esnek biryap›ya sahip olmakla beraber, tümüyle kampanyaçal›flmam›z› planlad›¤›m›z ve hayata geçirmemizingüvencesi olan komite, yerel çal›flmam›z›n kendi s›n›rlar›n›zorlaman›n da bir arac› oldu.

Komite toplant›lar›, etkinlikler ya da yay›n sat›fl› s›ras›ndatan›flt›¤›m›z ve kampanya çal›flmam›zda yer almak isteyenarkadafllar›m›z›n kat›l›m› ile gerçekleflti. Bafllang›çta yerelörgütümüzün planlamalar›n› aktard›¤› ve planlamalarla ilgilifikir ifade edilen bir yer olan komite, ilerleyen zamandakampanyay› yerellefltirilen, adeta kampanya içinde bir yerelkampanya örgütleyen, bu yerel kampanyay› alandasürükleyen bir tart›flma platformuna dönüfltü.

Burada kampanya örgütleme komitemizin planlay›phayata geçirdi¤i “Suçlu kim?” kampanyas›ndan da söz etmekgerekiyor. “Suçlu kim?” kampanyas›, 10. y›l kampanyam›zdas›kça kulland›¤›m›z “Ya kapitalist barbarl›k, ya sosyalizm!”fliar›n›n derinlefltirilmesi ve ö¤renci gençli¤in zihnindekapitalist barbarl›¤›n somutlaflt›r›lmas› kayg›s›yla olufltu. Buhedefle üç yerel afifl ve bu yerel afifllerde kullan›lanresimlerin kullan›ld›¤› üç çeflit kart haz›rlad›k. Bu afifl vekartlarda “Suçlu kim?” sorusunu sorduk. Yemekhane ves›n›flarda yayg›n bir biçimde ö¤rencilerle buluflturdu¤umuzkartlar›m›zla bir hafta içerisinde 300’ü aflk›n say›da yan›ttoplam›fl olduk.

Daha sonra ayn› sorunun derinlefltirildi¤i bir bültenç›kartma karar› ald›k. ‹smini “Tek renk k›z›l” koydu¤umuzbültenimiz, “Fen-Edebiyat Fakülteleri Ekim Gençli¤i”imzas›yla ç›kt›. Küresel ›s›nmadan yabanc›laflmaya, açl›kve sefaletten savafla, diplomal› iflsizlikten uyuflturucuya,fiemdinli’ye kadar bir dizi gündemi iflleyerek kapitalistbarbarl›¤a vurgu yapan bültenimizi fakültemizde yaklafl›kbin kifliye ulaflt›rd›k.

Oldukça özgün olan bu çal›flmam›z› bütün anketlerinas›ld›¤› ve bültenin de as›ld›¤› güçlü bir duvar gazetesi ilesonland›rd›k.

Çal›flman›n eksiklikleri

Kaba bir döküm ile özetledi¤imiz kampanyaçal›flmam›z, aç›k ki kampanya gündemlerinin di¤ergündemlerle bütünlefltirilmesi, merkezi kampanyan›nyerellefltirilmesi, çeflitli araçlar›n bir arada ve yayg›nkullan›m›, komiteleflme ile örgütsel sonuçlar›nhedeflenmesi, kitle çal›flmas›n›n güçlülü¤ü gibi bir diziaç›dan olumlu ve baflar›l› de¤erlendirilmelidir. Ancak bunara¤men çal›flmam›zda eksik kalan noktalar vard›r. Bunlar›nbafl›nda alanda kal›c› esnek örgütlülükler oluflturmaknoktas›nda at›l kal›nmas› gelmektedir. Komitemiz bu aç›danolumlu bir örnektir. Ancak yerelimizde kampanya süreciöncesinde ad›mlar›n›n at›ld›¤› kültür ve sanat çal›flmam›z›kampanya süreci içerisinde gelifltirmemiz ve daha örgütlübir forma sokmam›z gerekti¤i halde, çal›flman›n yo¤unlu¤uiçerisinde gereken özeni gösteremeyip, çal›flmam›z›tümüyle bofla düflürmüfl olmam›z temel bir sorundur.Önümüzdeki dönemde kampanya çal›flmam›z›n yaratt›¤›imkanlarla daha güçlü bir biçimde yeniden örgütleyece¤imiz

bu faaliyete kampanya süresi içerisinde sistemli birmüdahalede bulunmufl olsayd›k, aç›k ki bu kampanyaçal›flmam›z› da besleyecekti.

Önümüzdeki dönem

Önümüzdeki dönemde kampanya çal›flmas›n›n ortayaç›kard›¤› deneyimler ›fl›¤›nda sistemli bir çal›flma tarz›içerisine girece¤iz. Komitemiz farkl› bir misyonla da olsadevam ediyor. Ve kampanya süreci sonras› tatilin hemenöncesine denk gelmesine karfl›n kampanya sürecindeyarat›lan belirli çal›flma formlar›n› süreklilefltirme çabas›harc›yor.

Yeni y›lla ilgili bir duvar gazetesi haz›rland›. Komitemizdeher hafta baflka bir gündemle ilgili duvar gazetesihaz›rlanmas›, sürekli müzik yay›n› yap›lmas›, yayg›n biryay›n da¤›t›m› gerçeklefltirilmesi ve yine panonun iflledi¤igündeme iliflkin ayn› hafta içerisinde bir film ya da belgeselgösterimi yap›lmas› karar› al›nd›. Yani etkinliklerimizi desürdürece¤iz.

Kampanya sürecinde yo¤unluktan dolay› eksikkald›¤›m›z› düflündü¤ümüz çeflitli gündemlere iliflkin yerelbildiri kullan›m›na da a¤›rl›k verece¤iz.

Ancak özel planda önümüzdeki dönemde a¤›rl›kverece¤imiz temel nokta, çok yönlü bir faaliyet örmenin temelgere¤i olan çeflitli düzeylerde esnek kitle örgütlenmelerininoluflturulmas› olacak. 10. y›l kampanyam›zdan ald›¤›m›z güçve deneyimle yeni dönemi kazanaca¤›z!

‹Ü Fen Edebiyat / Ekim Gençli¤i

Çukurova Üniversitesi’nde 10. y›l kampanyam›za, 6 Kas›msürecinin hemen ard›ndan yapt›¤›m›z bir dizi planlamaylaberaber bafllad›k. Önümüzde 10. y›l kampanyam›zla berabervarolan hedeflerimizi hayata geçirmek gibi temel önemde birsorumlulu¤umuz vard›. Kampanyam›z› kendi yerelimizeuyarlamak, yerelimizin özgün koflullar›n› göz önündebulundurarak gerekli araçlar›m›z› tespit etmek, yerelçal›flmam›z› her aç›dan gelifltirmek, güçlendirmek ve alan›nahakim bir hareket kapasitesine ulaflt›rmak için hareketegeçtik. Üniversitemizin özgünlü¤ünde ortaya ç›kan ve belirlibir alana s›k›flan politik faaliyeti üniversitenin geneline do¤rugeniflletebilmek, giderek üniversitenin bütün fakültelerindekurumsallaflan, kendi çal›flma tempomuzu aflan bir hattailerleyebilmek ve Ekim Gençli¤i’ni 10. y›l›nda daha fazlainsana anlatabilmek, sosyalizmin gençli¤in genifl y›¤›nlar›içerisinde hayat bulmas›n› sa¤lamak gereklili¤i ile karfl›karfl›yayd›k. Kampanyam›z›n bafl›nda yürüttü¤ümüztart›flmalarda bu konularda aç›kl›k sa¤lamaya çal›flt›k.Çevremizde bulunan iliflkilerimizi kampanyam›z›n bir parças›haline getirebilmek, kampanyam›z ekseninde onlar›gelifltirmek ve devrim davas›na daha ileriden kazanmak içinkampanya örgütleme komitesi kurmay›, kampanyam›z›n temelönemde bir politikas› olarak kurgulad›k. ‹ki kez toplant›yapmam›za ra¤men komiteyi kuramamam›z kampanyasürecinde yaflad›¤›m›z en önemli eksikliklerimiz aras›nda.Kampanya faaliyetlerimiz çerçevesinde bir dizi insan›harekete geçirdik, ama bu durum daha planl› ve örgütlü birtarzda oluflturulacak bir hareket tarz›n›n engeli de¤ildi.

Yayg›n bir ajitasyon ve propaganda faaliyeti yürüttük

Kampanya faaliyetimize ilk baflta Ekim Devrimi ve partietkinli¤i çal›flmalar›yla bafllad›k. Yaklafl›k bir hafta boyuncaafifllerimizle, bildirilerimizle, standlar›m›zla, birebir

tart›flmalar›m›zla Ekim Devrimi’ni, partimizi ö¤rencilere tafl›d›kve tan›tt›k. Etkinli¤in hemen ard›ndan 10. y›l kampanyam›zadaha da yo¤unlaflarak, yapt›¤›m›z planlama dahilindeçal›flmalar›m›z› sürdürdük. Afifllerimizi, bildirilerimiziüniversitenin hemen her yerine tafl›d›k. Ekim Gençli¤i’ni 10.y›l›nda ö¤rencilere tan›tabilmek için yayg›n bir flekildekonuflarak sat›fllar›n› gerçeklefltirdik. Üniversitemizde R1kantinine s›k›flan çal›flmalar› aflabilmek için di¤er fakültelerdede standlar açmak gibi bir hedefimiz vard›. ‹stedi¤imiz gibiolmasa da asgari düzeyde bu hedefimizi yerine getirdik. Busüreç içerisinde yürüttü¤ümüz faaliyetin ve ›srar›m›z›n sonucuolarak yay›n›m›z›n sat›fl›n› iki kat›na ç›kard›k. Okulda onuncuy›l›m›zla ilgili haz›rlad›¤›m›z duvar gazeteleriyle kulland›¤›m›zaraçlar› gelifltirmeye ve güçlendirmeye çal›flt›k. Stand›m›zdayapt›¤›m›z müzik dinletisi ö¤renciler taraf›ndan ilgiylekarfl›land› ve olumlu sonuçlar üretti. Takvim ve davetiyesat›fllar›m›zla bir yan›yla merkezi etkinli¤imize giderken malianlamda rahatlamaya çal›flt›k, bir yan›yla insanlarla birebiriliflkiye geçme ve onlara kendimizi anlatma f›rsat› bulduk.

Günümüzü daha verimli kullanabilmek için temelplanlamalar yapt›k ve buna uygun davrand›k. Sabah erkensaatte okula geliyor, okulun geneline afifllerimizi as›yor,stand›m›z› aç›yor, bildirilerimizi ya da Ekim Gençli¤i’ninsat›fl›n› örgütlüyorduk. Bununla beraber insanlarla birebiriliflkiye geçerek çal›flmalar›m›z› sürdürdük. Kampanyafaaliyetimiz devam ederken ortaya ç›kan gündemler ya datarihsel gündemleri de ö¤rencilerin gündemine tafl›mayaçal›flt›k.

fiemdinli olay›n›n patlak vermesinin ard›ndan yapt›¤›m›ztoplant› ça¤r›s›yla bir çal›flma plan› ç›kartt›k. Afiflimizle,bildirilerimizle olay› teflhir ettik ve ça¤r›larla duyurusunuyapt›¤›m›z bir bas›n aç›klamas› gerçeklefltirdik. 19 Aral›kkatliam›n› protesto etmek için iki günlük bir anma ve söylefligerçeklefltirdik. Bunlar›n yan›nda kampanya faaliyetimizi dezay›flatmaks›z›n sürdürerek kendi geliflme düzeyimizaç›s›ndan, farkl› gündemleri ayn› anda iflleyebilme noktas›nda

Ekim

Gençli¤i

1100.. yy››ll››mm››zzddaa ddaahhaa ggüüççllüüyyüüzz……

YYeennii EEkkiimmlleerr iiççiinn iilleerrii!!

21

Ekim Gençli¤i’nin yaklafl›k bir buçuk ayd›r sürdürdü¤ü 10. y›l kampanyas› 24 Aral›k’ta ‹stanbul’da gerçeklefltirilen merkezietkinlikle sonland›r›ld›. Ekim Gençli¤i’nin 10. y›l› vesilesiyle yayg›n bir kitle çal›flmas› yürütüldü. Genç komünistler bulunduklar›her alanda azami bir çaba harcayarak kampanya çal›flmas› sürdürdüler.

Biz de Eskiflehir Ekim Gençli¤i olarak kampanya çal›flmalar›na merkezi materyallerimizi kullanarak bafllad›k. Ard›ndan birtan›t›m toplant›s› örgütleyerek kampanyan›n amaç ve hedeflerini anlatmaya çal›flt›k. Kat›l›m›n bekledi¤imizin alt›nda olmas›nara¤men toplant›n›n belli tart›flmalar çerçevesinde ilerlemesi oldukça anlaml›yd›. Daha sonra bir film gösterimi gerçeklefltirdik.Çal›flmalar›m›za etkinlik gününden bir gün öncesine kadar yerel araçlar›m›zla devam ettik. Merkezi takvim ve davetiyelerimiziokul içerisinde ve d›fl›nda kitlelere ulaflt›rarak bir yandan kampanyay› anlatmaya çal›flt›k, di¤er yandan masraflar›m›z› buradanelde etti¤imiz gelirle karfl›lad›k.

Eskiflehir Ekim Gençli¤i olarak kampanya sürecini de¤erlendirdi¤imizde, hedeflerimizin bir k›sm›n› kimi aksamalardankaynakl› gerçeklefltirememifl olsak da, bu süreçte yakalanan iliflkilerle s›cak ba¤lar kurulmas›nda kampanya döneminin etkilioldu¤unu söyleyebiliriz. Bizim aç›m›zdan yeni bir çal›flma alan› olan Eskiflehir’de Ekim Gençli¤i’nin tan›t›lmas› ileriye dönükanlaml› ad›mlar›n at›ld›¤› bir bafllang›ç oldu. Merkezi etkinli¤e Eskiflehir’den kat›lan arkadafllar›m›z›n olumlu izlenimlerleayr›lmas›, etkinli¤in politik içeri¤inin güçlü olmas›yla ba¤lant›l›yd›. Baz› sunumlar›n etkinli¤in geç bafllamas›ndan kaynakl›k›salt›larak anlat›lmas›na ra¤men içeri¤inin güçlü verilmesi oldukça anlaml›yd›.

Ayr›ca etkinli¤in bafl›ndan itibaren salona hakim olan coflkunun etkinlik sonras› yap›lan bas›n aç›klamas›na da yans›mas›genç komünistlerin 10. mücadele y›l›na yak›flan bir etkinlik gerçeklefltirdiklerinin anlaml› bir ifadesi oldu.

1100.. mmüüccaaddeellee yy››ll››nn››nn bbiirriikkiimmiiyyllee ggeelleeccee¤¤ii kkaazzaannmmaayyaa!!GGeennççlliikk ggeelleecceekk,, ggeelleecceekk ssoossyyaalliizzmm!!

Eskiflehir Ekim Gençli¤i

Ekim

Gençli¤i

22

EEsskkiiflfleehhiirr EEkkiimm GGeennççllii¤¤ii::

1100.. mmüüccaaddeellee yy››ll››nn››nn bbiirriikkiimmiiyyllee ddeevvrriimmiinn vveessoossyyaalliizzmmiinn kk››zz››ll bbaayyrraa¤¤››nn›› ddaallggaallaanndd››rrmmaayyaa

ddeevvaamm eeddeeccee¤¤iizz!!

asgari bir baflar› yakalad›k. Bu da önümüzdeki dönemdeönümüzü açacak bir deneyim olarak anlaml› bir geliflmeydi.

Yurtlara da çal›flmalar›m›z› s›n›rl› da olsa tafl›yabilmemizbizim aç›m›zdan bir kazan›md›. Faaliyetlerimizi sadeceüniversitede s›n›rl› bir tarzda kurgulamad›k. Çarfl› merkezinede Ekim Gençli¤i’nin solu¤unu tafl›yabilmek, sloganlar›m›z›orada da hayk›rabilmek için militan sat›fllar örgütledik vebelirli düzeyde bir etki yaratt›k, bir dizi insanla tan›fl›ptart›flma olana¤› bulduk.

24 Aral›k’taki merkezi etkinli¤imize kat›l›m sa¤layabilmekiçin kampanyam›z› son haftalarda birebir iliflkiler alan›nakayd›rd›k. Okulda yürüttü¤ümüz di¤er çal›flmalar›m›z›nyan›nda daha çok birebir tart›flma ve sohbetlerimizle EkimGençli¤i’ni anlatmaya ve etkinli¤imizin ça¤r›s›n› yapmayaçal›flt›k. Akflamlar› ev ziyaretleriyle çal›flmam›z›n bu alan›n›güçlendirmeye çal›flt›k. Otobüsün tutulmas›ndan otobüstehangi etkinlikleri yapaca¤›m›za kadar herfleyi öncedenplanlayarak eksik bir alan b›rakmamaya çal›flt›k. Amaetkinli¤in okulun son haftas›na denk gelmesi ve insanlar›nbirço¤unun ödev, sunum yo¤unlu¤unun olmas›ndan ve bizimde herfleye ra¤men eksikliklerimizin büyük etkisiyle çok fazlainsan› etkinli¤imize tafl›yamad›k. 24 Aral›k’tagerçeklefltirdi¤imiz etkinli¤imizin ard›ndan kampanyaçal›flmalar›m›z› sonland›rd›k ve önümüzdeki döneme dahagüçlü haz›rlan›yoruz.

Art›k daha güçlüyüz!

Etkinli¤e kat›l›m anlam›yla, daha güçlü ve örgütsel olarakdaha etkili bir birikime kavuflabilece¤imiz bir kampanyaörgütleyemedi¤imizi söylememiz gerekiyor. Bir dizi

eksikli¤imiz ve zaaf alan›m›z oldu¤u bir gerçek. Ama bugündaha güçlü oldu¤umuzu ve 10. y›l›m›z›n yaratt›¤› coflku vemotivasyonla bayra¤›m›z› daha yükseklerdedalgaland›raca¤›m›z› söylüyoruz. Bunu söylerken birtemenniden bahsetmiyoruz. Geldi¤imiz yerin düzeyi itibariyleve bir gerçeklik olarak söylüyoruz. Hem merkezi olarak hemde yerel olarak art›k farkl› bir yer ve konumday›z. Onuncu y›lkampanyam›z içerisinde bunu daha net ve aç›k gördük. Evetbugün bir dizi zaaf alan›m›z var ama, yürüttü¤ümüzkampanya bu zaaflar›m›z› tespit etme ve çözüm yollar›n›görme anlam›nda bize çok fley kazand›rd›. Her aç›dankendimizi gelifltirme ve güçlendirme olana¤› yakalamam›zönümüzü açt›.

Kampanya sürecinde elde etti¤imiz politik ve örgütselbirikim bugünden büyük bir sonuç üretmemifl olabilir ama,günübirlik düflünmedi¤imiz ve olgular› bir süreç olarakalg›lad›¤›m›z oranda bize birçok fley kazand›rd›. Ayr›ca sonsüreçte yaflanan politik gerilik atmosferinde genifl gençliky›¤›nlar›na hitabedebilecek tarzda bir kampanyaörgütlememiz bir cüret ve iddia ifliydi. Biz bugün bunu dabaflarm›fl durumday›z. Bu iddia ve cüretin bizlerekazand›rd›¤› ise tart›fl›lmaz bir öneme ve de¤ere sahip.Bunun ötesi, Partimizin yol göstericili¤inde zaaf alanlar›m›z›bir bir aflmak, elde etti¤imiz birikim ve deneyimleriortaklaflt›rarak önümüze koydu¤umuz “gençli¤in devrimciönderlik bofllu¤unu doldurma” misyonuyla hareket etmektir.Deneyimlerimizin gösterdi¤i gibi art›k daha güçlüyüz. Devrimve sosyalizm davas›, parti davas› art›k daha güçlü!

Adana Ekim Gençli¤i

Ekim

Gençli¤i

23

SSaakkaarryyaa EEkkiimm GGeennççllii¤¤ii’’nniinn 1100.. yy››ll kkaammppaannyyaa ffaaaalliiyyeettii....

KKaazzaanndd››¤¤››mm››zz ddeenneeyyiimmlleerrlleeggeelleeccee¤¤ee yyüürrüüyyoorruuzz!!

Bizler Sakarya’dan genç komünistler olarak 10. y›l kampanyas› üzerine deneyimlerimizi ve etkinli¤ine dair

gözlemlerimizi sizlerle paylaflmak istiyoruz.

10. y›l kampanyas›n›n bafl›nda 3 haftal›k bir etkinlik plan› oluflturduk. “Ekim Devrimi”, “Türkiye Devrimci

Gençlik Hareketi Tarihi” ve son olarak “Günümüz Gençlik Hareketinin Sorunlar›/Ekim Gençli¤i’nin Misyonu”

bafll›kl› paneller düzenleme, Ekim Devrimi belgeseli dahil olmak üzere çeflitli film gösterimleri gerçeklefltirme

hedefiyle yola ç›kt›k.

Etkinlikler için Sakarya ‹HD ‹l yönetiminden yer talebinde bulunduk. Israr ve sab›rla yönetimle sürdürdü¤ümüz

görüflmelere ra¤men, çok da anlafl›l›r bulmad›¤›m›z gerekçelerle yaflanan 2 haftal›k bir gecikme sonucunda yer

talebimiz olumlu karfl›land›. Fakat tam da etkinlik haz›rl›klar›m›z› tamamlad›¤›m›z bir süreçte, ‹HD yönetimi bizlere,

kendi aralar›nda oluflan iletiflim eksikli¤inden kaynakl› paneli gerçeklefltiremeyece¤imizi bildirdi. Üstelik bizler her

türlü sorumlulu¤u üzerimize almam›za ra¤men ‹HD yönetiminden bir temsilci kolluk güçleriyle bafllar›n›n derde

girmesini istemediklerini aç›k bir dille ifade etti. ‹HD, y›llard›r mücadele eden, faflizme karfl› bedel ödeyen bir

kurumdur. Bu vesileyle Sakarya ‹HD yönetimine sormak istiyoruz; ‹HD genel olarak insan haklar› savunuculu¤unun

neresinde duruyor? ‹nsan haklar› sözkonusu oldu¤unda misyonunun ne kadar fark›nda? Bu ba¤lamda sorumsuzca

hareket eden flah›slar›n, yönetimdeki yerlerini toplumsal duyarl›l›¤› olan ve bu bilinçle hareket eden kiflilere

b›rakmas›n› öneriyoruz.

Yaflanan bu sorundan sonra “Ekim Devrimi ve Ekim Gençli¤i’nin Misyonu” bafll›kl› paneli E¤itim-Sen binas›nda

gerçeklefltirdik. Di¤er panelleri yapamad›k. Ekim Gençli¤i belgeseli ve iki ayr› film gösterimini, s›n›rl› olanaklar›m›z

do¤rultusunda kampanya sürecine dahil ettik. Çevre iliflkilerimizle Ekim Gençli¤i’nin misyonu üzerine birebir

sohbetlerde bulunduk. ‹lk kez Sakarya’da Ekim Gençli¤i olarak afifl yapt›k. Ayr›ca buraya özgü bu ilk deneyimin

yan›s›ra, kitle faaliyeti ve kurumlarla diyalog noktas›nda önemli tecrübeler edindik. Politik faaliyetimiz çerçevesinde

yararlanabilece¤imiz olanaklar› daha yak›ndan tan›d›k. Birçok aç›dan deneyim kazand›k.

*** Sakarya’daki faaliyetimizin ard›ndan 10. y›l

etkinli¤ine kat›ld›k. Kapitalist sistemin baflar›l›

bir flekilde teflhir edildi¤i, Türkiye devrimci

gençlik hareketinin tarihsel ve güncel misyonu

üzerine önemli tespitler içeren sunumlar›n

yap›ld›¤› 10. y›l etkinli¤i belli baz› eksiklikler

tafl›yordu. En belirgin olan›, iflçi s›n›f›n›n

önderlik misyonundan yeterince bahsedilmemifl

olunmas›yd›.

Olumsuz hava flartlar› ve etkinlik tarihinin

final s›navlar›n›n arifesine denk gelmesi kat›l›m›

düflürmüfltü. Ancak yine de tüm eksikliklere

ra¤men güçlü bir ajitasyon ve propagandayla

sömürüsüz bir dünyan›n yarat›labilmesi,

örgütlenmenin ve devrimci mücadelenin

zorunlulu¤u ve bunun için üzerimize düflen

sorumluluklara ›srarla vurgu yap›ld›.

Yeni Ekimler yaratma iddias› ve

kararl›l›¤›yla bafllayan mücadelemiz devam

ediyor. Devrim ve sosyalizm mücadelesine

önderlik edecek olan iflçi s›n›f›n›n yan›nday›z.

Gençlik partiye, devrime, sosyalizme!

Sakarya Ekim Gençli¤i

1100.. yy››ll kkaammppaannyyaass››nn›› kkeessiinnttiissiizzssüürrddüürrddüükk

Yaklafl›k iki hafta boyunca kampanya faaliyetimiz kapsam›nda

Tando¤an gençli¤ini 24 Aral›k’ta 10. y›ldönümümüzde mücadele

deneyimlerimizi, gelene¤imizi paylaflmaya ça¤›rd›k.

Çal›flmalar›m›za düzenli bir periyoda kavuflturdu¤umuz dergi

sat›fl›yla bafllatt›k. Oldukça iddial› oldu¤umuz bu faaliyette yay›n

sat›fl›m›z› iki kat›na ç›kard›k. Ard›ndan kampanya bildirilerinin

da¤›t›m› s›ras›nda insanlarla birebir diyalog kurduk.

Yaklafl›k bir y›ld›r Tando¤an Kampüsü’nde düzenli olarak

faaliyet yürüten Ekim Gençli¤i apolitik atmosferi da¤›tm›fl,

gençli¤i gündemi izlemeye sevketmifltir. Bunun için en etkili araç

ise sürekli olarak yapt›¤›m›z afifl çal›flmas›d›r. 10. y›l

kampanyam›zda da bu arac› etkili bir flekilde kullanmay›

baflard›k.

Tüm bu çal›flma boyunca Tando¤an’da s›kça yaflad›¤›m›z bir

durum olan sivil polis ablukas›yla karfl›laflt›k. Faaliyetimizi ve

insanlarla kurdu¤umuz iliflkileri engelleme çabalar›na karfl› güçlü

ve iradeli tutumumuzu bir kez daha gösterdik. Bir kampanyam›z›

daha baflar›l› bir flekilde Tando¤an Kampüsü’ne tafl›d›k.

Ekim Gençli¤i/Tando¤an Kampüsü

Ekim

Gençli¤i

24

EEkkiimm GGeennççllii¤¤ii’’nniinn 1100.. yy››ll››nnddaa

DDeevvrriimmccii ggeennççlliikk hhaarreekkeettiinnii bbüüyyüütteelliimm!!Mersin Ekim Gençli¤i olarak 10. y›lda her yerde oldu¤u gibi burada da çal›flmalara bafllad›k. Merkezi etkinli¤in

çal›flmas›n› yapmak bizim için ayr› bir öneme sahipti. Buradan olabildi¤ince kat›l›m sa¤layabilmek için bütün gücümüzle 10. y›l etkinli¤imize yüklendik. Ekim Gençli¤i

takvimlerimizi satt›k. Amaçlad›¤›m›z flekilde insanlar› sadece etkinli¤e ça¤›rmad›k, kendilerinin de bu çal›flman›n bir parças›olmalar›n› istedik. Bizim onlara gitti¤imiz flekilde kendi çevrelerindeki arkadafllar›n› etkinli¤e ça¤›rmalar›n› ve takvimvermelerini söyledik ve flu ana kadar olumsuz bir yan›t da almad›k. Mersin’de 10. y›l çal›flmam›z› sadece üniversitede de¤il,liselerde de yürüttük.

fiunu da belirtmek gerekiyor: Bugüne kadar Mersin Üniversitesi’nde siyasetlerin bir çal›flmas› olmam›fl. Bugün de MersinÜniversitesi’nde ortak eylemlilikler d›fl›nda bir çal›flma fazla görünmüyor. Üniversiteye sadece platform çal›flmas› oldu¤uzaman afifl as›l›yor. Ama biz bu zorluklar› yenmeye kararl›yd›k ve de ilk ad›m›m›z› 10. y›l etkinli¤imizin çal›flmas›nda att›k.Afifllerimizi yapabildi¤imiz kadar üniversite merkez kampüsüne yapt›k.

Ve Mersin Ekim Gençli¤i olarak üzerimize düflen görev ve sorumluluklar› görerek Mersin’de, Ekim Gençli¤i’ nin 10 y›ld›rdalgalanan o flanl› bayra¤›n› yükselterek, bundan sonraki çal›flmalar›m›z› daha güçlü bir biçimde gerçeklefltirece¤imizikan›tlad›k. Gerek üniversitede, gerek yurtta, liselerde ve dershanelerde...

Gençli¤in sesini art›k Mersin’de daha güçlü bir flekilde duyuraca¤›z.

Mersin Ekim Gençli¤i

1100.. yy››ll ccooflflkkuussuuyyllaa yyeennii EEkkiimmlleerr iiççiinn iilleerrii!!Ekim Gençli¤i 10. y›l etkinli¤i baflar›yla gerçeklefltirildi. Bu etkinli¤in yap›lmas›ndaki as›l amaç Ekim Gençli¤i’nin yeni

yafl›n› kutlamaktan çok öteydi. Bu etkinlik, durgun olan ö¤renci gençli¤e kendi cephemizden müdahale edebilmek ve kendimisyonumuzu ortaya koymak için yap›ld›. Her yerel birim özgün koflullar›na göre çeflitli çal›flmalarla etkinli¤in ça¤r›s›n› yapt›.

Edirne’de ise bu çal›flma, yerelin özgün koflullar› nedeniyle materyal kullan›m›, etkinlikler, flenlikler, bas›n aç›klamalar›olmaks›z›n salt birebir kurulan diyaloglar fleklinde ilerledi. Yerelin özgün durumu kapsaml› bir çal›flma yürütülmesine engeloldu. Yine de böyle bir süreçte bu etkinli¤in ça¤r›s›n› birçok insana yapabilmek anlaml›yd›.

Etkinlik hava koflullar›ndan dolay› farkl› yerellerden gelen yoldafllar›m›z›n gecikmesinden kaynakl› geç bafllad›. Etkinlikteyap›lan sunumlar yeni dönem için oldukça ön aç›c› oldu. Dönemsel tablonun çizilmesi ve bu tablo içerisindeki ihtiyaçlar›n iyibelirlenmifl olmas› bu sürece müdahalede bize çok yararl› olacakt›r. Birçok yerelden yoldafllar›m›z kendi deneyimlerini bizlereaktararak birikimlerini paylaflt›lar. Sinevizyon gösterimleri de anlaml› ve yol gösterici oldu.

Etkinlik sonunda ‹stiklal Caddesi’ndeki sloganl› yürüyüfl ve ard›ndan Galatasaray Postanesi önündeki bas›n aç›klamas›,devrimci duruflumuzu ortaya koydu. Tüm Taksim sloganlar›m›zla yank›land›.

Tüm bu tablo bize gösteriyor ki; Ekim Gençli¤i 10. y›l coflkusuyla yeni döneme, yeni Ekimler yaratma iddias›yla, tümbask›lara ve engellemelere ra¤men daha güçlü girecektir. Ekim Devrimi’nin, Paris Komünü’nün birikimiyle Habipler’den,Ümitler’den, Haticeler’den ald›¤›m›z k›z›l bayra¤› dosta düflmana karfl› dalgaland›raca¤›m›z› ve bu bayra¤› onurlu bir flekildetafl›yaca¤›m›z› burada ilan etmifl bulunuyoruz.

Edirne Ekim Gençli¤i

YYeennii EEkkiimmlleerr’’iinn ddeevvrriimmccii sseessii 1100.. yy››ll››nnddaa ddaahhaa ggüürr çç››kk››yyoorr!!

Geçti¤imiz günlerde göz bebe¤imiz Ekim Gençli¤i’nin 10. y›l›n› büyük bir coflku ile kutlad›k. Kutlama etkinli¤inin her yerel üzerindenbir haz›rl›k süreci vard›. Bizler de bu sorumluluk bilinci ile kendi alan›m›zda kampanya örgütledik.

‹lk olarak bütün ö¤renci gençlik kesimlerini kesen “Paras›z, bilimsel, anadilde e¤itim!” fliarl› bir imza kampanyas› bafllatt›k. ‹mzakampanyam›z› imkanlar›m›z dahilinde lise ve dershanelerde yayg›n bir flekilde yürüttük. ‹mza ald›¤›m›z birçok ö¤renci ile hemakademik-demokratik sorunlar üzerine hem de Ekim Gençli¤i’nin 10. y›l› üzerine sohbetler ettik. Ekim Devrimi’nin 88., partimizin 7. y›l›ile ilgili gelen Ekim Gençli¤i imzal› merkezi bildirilerimizi flehrin en merkezi bölgelerinde, ö¤rencilerin yo¤un oldu¤u yerlerde da¤›tt›k.Ayr›ca Ekim Gençli¤i’nin 10. y›l›na vurgu yapan merkezi bildirilerimizi de yine ayn› bölgelerde yo¤un olarak da¤›tt›k. Bildiri da¤›t›m›ndaö¤rencilerden yo¤un ilgi gördük. Bizim için büyük bir öneme sahip olan Ekim Gençli¤i’nin sat›fl›n› iki kat›na ç›kard›k.

Antakya’da liseli gençlik çal›flmam›z üzerinden özel bir öneme sahip olan ve bir dönüm noktas› olan liseli gençlik bültenimizi bukampanya dahilinde kulland›k. Bülten verdi¤imiz her ö¤renciyle kampanyam›z ve Ekim Gençli¤i’nin 10. y›l› üzerine sohbetler ettik.Kampanya nedeniyle bas›lan Ekim Gençli¤i imzal› 2006 takvimlerinin ö¤rencilerle sohbet konusunda çok büyük faydas› oldu. Birçokö¤renci takvimlerimizi satmak için bizden takvim ald›. Bunun da etkisiyle Hatay’›n birçok bölgesinde takvimlerimiz sat›ld›.

Bu kampanya sürecinde biz genç komünistler, tüm eksiklik ve zay›fl›klar›m›za ra¤men, hem çal›flmam›z› daha ileri bir boyuta tafl›ma,hem de 10. y›l etkinli¤i ön haz›rl›¤› bak›m›ndan bafl›m›z dik ç›kt›k.

Ülke genelinde ve bunun do¤al yans›mas› olarak ilimizde gençlik hareketinin da¤›n›kl›¤›n› aflabilme noktas›nda Antakya’da dahabüyük çaba sarf edip, yay›n›m›z› gençli¤in her alan›na ulaflt›rabilmek ve politikalar›m›z ekseninde örgütlü mücadeleye tafl›mak gibi biriddia tafl›yoruz. Cüret ettik, baflaraca¤›z da!

Antakya Ekim Gençli¤i

Geçen y›llara oranla gençlik hareketinin daha dagerilemesi ODTÜ’deki çal›flmay› da etkiledi. Ancak bu gerilikbizlerde daha büyük bir sorumluluk ve çal›flma azmi yaratt›.Sürekli bir çal›flma neticesinde, afifllerle, bildirilerle, elilanlar›yla, etkinliklerle, 10. y›l kampanyam›zla ö¤rencilereulaflmaya çal›flt›k. Ne kadar etkili oldu, somut kazan›mlar›oldu mu diye soracak olursak, k›sa vadede sonuç ald›¤›m›z›,kitleleri harekete geçirdi¤imizi söyleyemeyiz. Ancakgerçeklefltirilenler birçok yönüyle gücümüzü aflan yönleresahipti. Okula yeni gelen bir ö¤renciyle konufltu¤umuzda,bizim örgütlülü¤ümüzün ODTÜ’de 50-60 kiflilik bir niceli¤esahip oldu¤unu düflündü¤ünü farkettik. Bir elin parmaklar›n›geçmeyecek kadar oldu¤umuzu ö¤renince nas›l oldu¤unuanlayamad›. Ancak biz anl›yorduk, böyle bir çal›flma ancak veancak genç komünistlerin iradesiyle gerçeklefltirilebilirdi.

‹lk olarak KESK, TMMOB, TTB ve D‹SK’in düzenledi¤i“Halk ‹çin Bütçe” mitingi öncesinde, okulda mitinge yönelikortak bir çal›flma yürütmek amac›yla DPG, Kald›raç ve SGDile ortak bir panel örgütleme karar› ald›k. Mitinge ça¤r› yapanortak afifl ve bildirileri hafta boyunca kulland›k. Daha sonraayn› siyasetlerle, önümüzdeki haftan›n (19-23 Aral›k) 19 Aral›kkatliam› ile ilgili bir çal›flmaya konu edilmesi ve 22 Aral›kPerflembe günü bir yurt etkinli¤i yap›lmas› karar› ald›k. 19Aral›k Pazartesi gününden itibaren katliam› teflhir eden duvargazetelerimizi, bildirilerimizi ve etkinli¤e ça¤r› yapanafifllerimizi yayg›n olarak kulland›k. Özellikle hapishanelerdekiözgür tutsaklar›n yazm›fl oldu¤u mektuplar ve çizmifl olduklar›karikatürlerden oluflan duvar gazeteleri oldukça ilgi çekti.

20 Aral›k günü okula Genelkurmay Baflkan›’n›n gelece¤ive Rektörlük ile görüfltükten sonra Teknokent’e gidece¤ihaberini ald›k. Rektörlük’e çok yak›n olan Fizik bölümüçevresinde jandarmalar›n ve ÖGB’lerin bekledi¤ini gördük.Arkadafllar›m›z› haberdar etmek için Fizik bölümü önündebeklemeye bafllad›k. O s›rada çeflitli siyasetlerdenarkadafllar›m›zla bu olaya karfl› nas›l tepki koyaca¤›m›z›tart›fl›rken Genelkurmay Baflkan›’n›n Teknokent’e gitti¤ihaberini ald›k ve 21 Aral›k günü bir bas›n aç›klamas› yapmakarar› ald›k.

21 Aral›k günü as›lan afifller ve da¤›t›lan bildirleri ile bas›naç›klamas›n›n duyurusunu yapt›k. Fizik bölümü önündeyaklafl›k 20 kifliyle bafllayan yürüyüfl yemekhane içinde 35kifliye ulaflm›flt›. Bu yürüyüflün öncesinde “ODTÜ’nün örgütseltablosu ortada. Bu kadar az insanla yürüyüp insanlar›kendimize güldürmeyelim.” diyen siyaset temsilcileri kendiiradesizliklerini de göstermifl oldular. Gençli¤inörgütsüzlü¤ünü ve geri bilincini neden gösterenler, bu bilincekap›l›p “bas›n aç›klamas›n› hemen nas›l sonland›rabiliriz”inderdine düflebiliyorlar. Denildi¤i gibi, ODTÜ’nün örgütseltablosu ortadayken, zaten s›n›rl› say›da olan örgütlüinsanlar›n bir k›sm›n›n eylem s›ras›nda yemekhane içindestand açmalar› ise baflka bir irade örne¤i!

22 Aral›k günü ise Siyaset Bilimi Toplulu¤u’nun ça¤r›s›n›yapt›¤› “Türkiye’nin Gündemini fiemdinli’den Okumak” bafll›kl›panele kat›ld›k. Panelde kat›l›mc› olarak P›nar Selek, ‹HDGenel Baflkan› Yusuf Alatafl ve 78’liler Vakf› Baflkan›Celalettin Can vard›. fiemdinli’de yaflanan olaylara de¤inilenpanelde a¤›rl›kl› olarak Kürt halk›n›n demokratik özlemleri vebar›fl talebi dillendirildi. Devlet kavram›n›, görünen devlet,

derin devlet, darbeci devlet vb. gibi ayr›flt›rma yoluna gidenpanelistler her nedense bunlar›n hepsinin birleflti¤i gerçekdevletten, sermaye devletinden bahsetmediler. Dinleyicileraras›nda olan bir ö¤retim üyesi, kapitalist sistemin bütün iflçive emekçilere, Türk, Kürt, Laz , Arap fark etmedensald›rd›¤›n›, sonuç olarak ortak düflmana karfl› birlikte hareketedilmesi gerekti¤ini söylese de panelistler “biz burada sistemide¤il, fiemdinli’yi tart›fl›yoruz” diyerek kendi dar bak›fllar›naherkesi geri döndürdüler.

Ayn› günün akflam› yapmay› planlad›¤›m›z 19 Aral›kanmas›na buradan bir ça¤r› yapt›k. Panel ç›k›fl›nda elilanlar›m›z› da¤›tt›k.

Etkinlik, 1. Yurt kantininde Lale Çolak’›n direniflinin konuedildi¤i “Görüflece¤iz Lale” isimli belgeselin gösterimiylebafllad›. Ard›ndan gerçeklefltirilen sayg› duruflu ve BurdurCezaevi’nde operasyon s›ras›nda kolunu kaybeden VeliSaç›l›k’›n konuflmas›yla devam etti. Mehmet Özer’in sundu¤ufliir dinletisinin ard›ndan müzik dinletisi ile sona erdi. Etkinli¤e30-35 kifli kat›ld›.

Bu etkinlik,19 Aral›k katliam›n›n salt bir cezaevioperasyonu olmad›¤›, 12 Eylül’den bu yana planlanantoplumsal dönüflüm projesinin bir aya¤› oldu¤u gerçe¤inigözler önüne serdi. Okulun genel havas› ve etkinlik s›ras›ndayaflananlar nas›l bir hücrelefltirme sald›r›s›yla karfl› karfl›yaoldu¤umuzu görmemizi sa¤lad›.

Gerçeklefltirilen sald›r›lara karfl› tok bir yan›t verememiflolmak bizlerin omuzlar›na binen sorumlulu¤u daha daartt›r›yor ve görüyoruz ki devrimci çal›flma taraf›ndandoldurulamayan boflluk, düzen cephesi ve reformizmtaraf›ndan h›zla dolduruluyor. ODTÜ’de uzun zamand›rsolunan atalet havas›n›, yaflanan politik iradesizlik tablosunude¤ifltirmek görev olarak önümüzde duruyor.

Bütün bu y›lg›nl›k ve inançs›zl›¤a karfl›n sermayenin bütünsald›r›lar›na karfl› yan›t›m›z nettir: ODTÜ bizimdir! Bu bilinçlemücadelemiz devam ediyor ve edecektir.

Ekim Gençli¤i/ODTÜ

Ekim

Gençli¤i

25

OODDTTÜÜ’’ddee nneelleerr oolluuyyoorr??

ÖÖ¤¤rreenncciilleerriinn ookkuullddaakkii tteerröörree

yyaann››tt››::

PPoolliiss--iiddaarree iiflflbbiirrllii¤¤iinnee ssoonn!!Serkan Ero¤lu’nu katleden zihniyetin 27 Aral›k’ta okula girerek

estirdi¤i terörü protesto etmek amac›yla bütün siyasetler taraf›ndanortaklafla yap›lan eyleme 400 ö¤renci kat›ld›. 28 Aral›k’ta gerçeklefleneylemde kitle önce Edebiyat Fakültesi önünde toplanarak bas›naç›klamas› yapt›. “Polis-idare iflbirli¤ine son!”, “F tipi üniversiteistemiyoruz!”, “Katil polis üniversiteden defol!”, “Faflizme karfl› omuzomuza!” sloganlar›yla Edebiyat Fakültesi dekanl›¤›na yürüyüfle geçildi.Burada E¤itim Sen’in ve tartaklanan hocalar›n konuflmas›na destekveren ö¤renciler, ard›ndan sa¤l›k hizmeti vermek üzere kurulmufl olanancak dün yaralanan 9 arkadafl›m›z› tedavi etmeyen Mediko’yasloganlarla yürüyüfle geçti. Mediko önüne gelindi¤inde kitle “Polis-idareiflbirli¤ine son!”, “Ege faflizme mezar olacak!”, “Yaflas›n örgütlümücadelemiz!”, “YÖK, polis, medya bu abluka da¤›t›lacak!” sloganlar›ve yuhalamalardan sonra ö¤renci çarfl›s›na do¤ru yürüyüfle devam etti.Çarfl›da ö¤rencileri duyarl› olmaya ve yan›bafllar›nda yaflanan terörekarfl› örgütlenmeye ça¤›rd›ktan sonra tekrar sloganlarla EdebiyatFakültesi önüne yürüfle geçildi. Fakülte önünde, gözalt›na al›nanlar›beklemek üzere, eylem sona erdirildi.

‹zmir Ekim Gençli¤i

EEggee ÜÜnniivveerrssiitteessii’’nnddeekkii aannmmaayyaa ppoolliiss aazzgg››nnccaa

ssaalldd››rrdd››......

““SSeerrkkaann EErroo¤¤lluu ööllüümmssüüzzddüürr!!””Ege Üniversitesi’nde bu y›l yap›lan Serkan Ero¤lu anmas›na polis

azg›nca sald›rd›. Devrimci Demokrat Ö¤renciler taraf›ndanyap›lan anmada sald›r› sonras› birçok ö¤renci yaraland›, 9 ö¤rencigözalt›na al›nd›.

27 Aral›k günü Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi önünde birarayagelen ö¤renciler “Serkan Ero¤lu ölümsüzdür! Katili polis-idare iflbirli¤idir!Marafl'tan fiemdinli’ye katliamlar›n sorumlusu devlettir! Hesapsoral›m!/Devrimci-Demokrat Ö¤renciler” imzal› pankart tafl›d›lar.Rektörlü¤e yürümek isteyen ö¤rencilere kampüs ç›k›fl›nda barikatkurarak sald›ran polis, bir yandan tazyikli su s›karken di¤er yandan gazbombas› kulland›. Panzere ve bombalara tafllarla karfl›l›k verenö¤renciler daha sonra Edebiyat Fakültesi’ne çekildiler. EdebiyatFakültesi’ne giren robocoplar burada hem eylemcilere hem de di¤erö¤rencilere ve ö¤retim görevlilerine sald›rd›, okulun camlar›n› coplar›ylak›rd›.

Ö¤renciler gözalt›na al›nan arkadafllar›n›n b›rak›lmas› için EdebiyatFakültesi önünde beklemeye bafllad›lar.

‹zmir Ekim Gençli¤i

SSAAÜÜ--DDEERR’’iinn öö¤¤rreennccii flfleennllii¤¤ii......

KKaappiittaalliissttyyaabbaanncc››llaaflflmmaayyaa

kkaarrflfl››ddaayyaann››flflmmaayyaa!!

SAÜ-DER olarak 6 Aral›k günü, “Bireycili¤e,yabanc›laflmaya, yozlaflmaya, kuflat›lm›fll›¤a karfl›dayan›flmay› birlikte örelim!” fliar›yla bir etkinlikgerçeklefltirdik.

Dönem bafl›nda gerçeklefltirmeyi planlad›¤›m›zaç›l›fl etkinli¤i, dernek çal›flmalar›n›n istedi¤imizdüzeyde yap›lamamas›ndan dolay› sonraki birtarihe ertelenmiflti. SAÜ-DER’i tan›tmak ve birleflik,kitlesel bir ö¤renci hareketi yaratmak için dahaönceden yapt›¤›m›z tan›flma toplant›s›n›n ard›ndanböylesi bir etkinli¤in ön aç›c› olaca¤›n› düflündük.

Etkinli¤in ön çal›flmalar›na haz›rland›¤›m›zsüreçte sivil faflistlerin sald›r› ve tehditlerindendolay› çal›flmam›za ara verdik. Faflist sald›r›lar›püskürtmek için yo¤unlaflt›k. Bu olay nedeniyleflenli¤in ön haz›rl›k çal›flmalar›n› bir haftal›k birzaman dilimine s›¤d›rmak zorunda kald›k.

Bir kez daha okul yönetiminin hiçbir makulgerekçe göstermeksizin sergiledi¤i yasakç›tutumuyla karfl› karfl›ya kald›k. ÖGB ve faflistçetelerle yaflanan gerginliklere ald›rmadan kampüsiçerisinde stand›m›z› açt›k ve bildirilerimizi da¤›tt›k.Kampüs yolu ve flehrin belli kesimlerini deafifllerimizle donatt›k.

SAÜ-DER üyesi bir arkadafl›m›z›n yapt›¤› aç›l›flkonuflmas›yla bafllayan etkinli¤imiz Tuzla Deri ‹flSendikas› ad›na kat›lan U¤ur Parlak adl› iflçininkapitalist sistemi teflhir eden ve örgütlenmeihtiyac›na vurgu yapan özlü konuflmas›yla devametti. Ard›ndan Barbara Halk Sahnesi’nin “Ben alttakald›m abi” adl› tiyatro oyunu be¤eniyle izlendi.Grup Hazal söyledi¤i Kürtçe, Türkçe, Arapça veErmenice ezgiler salondaki coflkuyu art›rd›. K›sa biraran›n ad›ndan sahneyi SAÜ-DER fiiir Toplulu¤uald›. Büyük be¤eni toplayan fliir dinletisininard›ndan Grup May›s’›n dinletisiyle etkinli¤imizsona erdi.

Yaklafl›k 350 kiflinin kat›l›m›yla gerçekleflenetkinlik coflkulu geçti. Ne var ki elde olmayannedenlerle Grup Hazal’›n geç gelmesi veberaberinde yaflanan teknik aksakl›klar,kat›l›mc›lar›n zaman zaman s›k›lmalar›na yol açt›.Salonda istedi¤imiz düzeyde bir organizasyonsa¤layamad›k. Eksikliklere müdahalede kimi zamanyetersiz kald›k. Bu tür sorunlar› deneyimkazand›kça aflaca¤›m›za inan›yoruz.

Ayr›ca kolluk kuvvetlerinin etkinlik süresincevermeye çal›flt›¤› gözda¤›n›n bofla düflürülmesianlaml›yd›. Bir tak›m eksikliklere ra¤mengerçeklefltirdi¤imiz etkinlikle burjuvazinin yoz veçürümüfl kültürüne karfl› alternatif devrimci kültürve sanat›n yarat›lmas› için önemli bir ad›m atm›flolduk.

Sakarya Ekim Gençli¤i

Ekim

Gençli¤i

26

‹stanbul Üniversitesi geçti¤imiz sene sivil faflistlerle uzunsüreli yaflanan gerginliklere sahne olmufltu. Soruflturmaterörü ile desteklenen bu süreç esas›nda Beyaz›t’taki politikfaaliyeti durdurma hedefiyle sürdürülmüfltü. Dönemin songününe kadar sald›r› kimi zaman sivil faflistler eliyle, kimizaman rektörlü¤ün ihtiyati tedbir, disiplin soruflturmas› benzeriuygulamalar›yla süreklilefltirilmiflti.

Geçen sene yaflanan süreci K›z›l Bayrak sayfalar›ndanmümkün oldu¤unca de¤erlendirmeye çal›flm›fl, öne ç›kane¤ilimleri tart›flt›¤›m›z gibi, sald›r›lar vesilesiyle anti faflistmücadele perspektifimizi de ortaya koymufltuk. ‹stanbulÜniversitesi’nde son bir hafta içerisinde tekrar t›rmand›r›lmayaçal›fl›lan sivil faflist sald›r›lar› ve karfl›s›nda geliflen tepkiyide¤erlendirdi¤imizde, geçen sene yaflananlara dönüp bakmakbir zorunluluk ifade etmektedir. Zira geçen sene yaflanandeneyim, gerek farkl› e¤ilimlerin soruna yaklafl›m›, gerekseortaya ç›kan sonuçlar ve bu sonuçlar› do¤uran pratik yönelimnoktas›nda bir dizi hata içermekteydi. Bugün esas›nda yenibir süreci de¤il, geçen senenin devam›n› yaflamaktay›z. Tekfark, geçen seneye oranla bu sene daha sistemli bir sald›r›ylakarfl› karfl›ya oldu¤umuzun a盤a ç›km›fl olmas›d›r.

Devrimci faaliyete yönelik operasyon

Geçen sene sivil faflistlerin sald›r›lar› ekseninde yürüyensüreç, beraberinde polis terörünün devreye sokulmas›n›nimkan› olmufl, ancak hepsinden önemlisi rektörlükçe devrimcifaaliyet alan›n›n daralt›lmas›na, kazan›mlar›n ortadankald›r›lmas›na vesile olmufltur. Üniversitede idareninbask›lar›na sivil faflist sald›r›lar kadar siyasal gençlikgruplar›n›n birleflik hareket etmekten uzak oluflu da zeminyaratm›flt›r. Kap›larda ve toplu girifllerde kimlik kontrolü, üstaramas› vb. bir dizi uygulama bu süreçte devreye sokulmufl,karfl›s›nda güçlü ve örgütlü bir tepki göremeyincesüreklileflmifltir.

Dönem bafl›ndan bu yana ‹stanbul Üniversitesi’nde ortayaç›kan uygulamalara bak›ld›¤›nda geçen sene at›lan ad›mlar›nbugünkü sonuçlar› olduklar› görülebilir. Kameralardan çantave kimlik kontrollerine, üst aramalar›ndan fakülteler aras›geçifl yasa¤›na kadar, herbiri geçen sene faflist sald›r›larsürecinde rektörlükçe dayat›lm›fl olup, siyasal gençlikgruplar›nca püskürtülememifl sald›r›lar›n kendisidir.Rektörlü¤ün bugüne kadar görülmemifl uygulamalar›na baflkabir aç›klama yapmak mümkün de¤ildir.

Son dönemde ‹stanbul Üniversitesi’nde kendini sivil faflistsald›r›lar görünümünde d›flavuran süreç, esas›nda devrimcifaaliyete yönelik bir operasyon niteli¤i tafl›maktad›r. Sivilfaflistler bu noktada rektörlü¤ün ve kolluk kuvvetlerininüniversite içerisindeki politik atmosferi da¤›tmalar›n›n ve

devrimci faaliyete dönük sald›r›lar›n›n bahanesinioluflturmaktad›r.

‹stanbul Üniversitesi bir s›nav›n efli¤indedir. Sald›r›largeçen seneye oranla ne kadar sistemliyse, siyasal gençlikgruplar› da geçen seneye oranla o ölçüde da¤›n›k bir tabloyasahiptir. Bu durum ise, bafllat›lan operasyonun güç ald›¤›zay›f noktay› oluflturmaktad›r.

Merkez Kampüs’te yaflanan süreç

Merkez Kampüs döneme oldukça a¤›rlaflt›r›lm›fl güvenlikönlemleri ve beraberinde artan idari ve polisiye bask›ylabafllad›. Örgütlü güçlerin alabildi¤ine darald›¤› MerkezKampüs’te dönem bafl›ndan bu yana devreye sokulan bask›araçlar› karfl›s›nda güçlü tek bir tepki verilemedi.

‹lk günden bu yana, üniversitedeki politik faaliyetinengellenmesi hedefiyle hareket edildi¤i aç›kça ortadayd›.Üniversite girifl kap›lar›n›n sadece bir tanesi aç›k b›rak›lm›flt›ve bu kap›dan da ö¤renciler çanta aramas›yla al›nmaktayd›.Afifl, bildiri, pankart gibi çeflitli materyallerin üniversiteyeal›nmamas› noktas›nda rektörlü¤ün ve güvenlik görevlilerininnet bir tutumu vard›. Merkez Kampüs’e di¤er fakültelerin giriflitümüyle yasaklanm›fl, kampüs adeta bir F tipi hapishaneyedönüfltürülmüfltü.

Kameralardan turnikelere, aramalara kadar türlü bask›yollar›na baflvurmufl olmas›na karfl›n, kampüste güçlü ya dade¤il ama sürekli bir politik faaliyetin varl›¤›n› sürdürmesi, sivilfaflist sald›r›lar›n tekrar devreye sokulmas› ihtiyac›n› do¤urdu.Devrimci faaliyetin engellenmesi hedefinin do¤urdu¤uihtiyaçlar merkezinde, 9 Aral›k günü Merkez Kampüs’tekifaflistler, afifllerimize sald›rmaya kalkt›lar. Do¤all›¤›nda tok birtutumla karfl›laflt›lar. 9 Aral›k günü fiilen bafllayan süreç, 12Aral›k günü faflistlerin Merkez Kampüs koridorunakonufllanmalar› ile iyice t›rmand›. Afifllere bir kez dahasald›ran faflistler, bir kez daha yan›tlar›n› ald›lar. Bu aradadaha kapsaml› bir karfl› karfl›ya gelifli önlemek derdindeymiflgibi görünen çevik kuvvet de üniversite koridorunakonuflland›. Bu arada ayn› gün Edebiyat Fakültesi’nde 50kiflilk bir bas›n aç›klamas› gerçeklefltirildi.

13 Aral›k günü de benzer bir biçimde geçti. Faflistlere hermüdahale giriflimimiz araya çevik kuvvetin girmesi ileengellendi. Bu arada üniversite d›fl›nda devriye gezen sivilfaflistler, ÖKM’ye sald›rd›lar, birkaç baflar›s›z pusu giriflimindebulundular.

Sivil faflist sald›r›lar sözkonusu oldu¤unda temel hedefingündem buland›rmak, devrimci faaliyeti engellemek oldu¤ubilinen bir gerçektir. Yine rektörlü¤ün bu kirli amac›n iflbirlikçisioldu¤u da bilinir. Ancak son süreç, bu gerçeklerin somutörneklerle alt›n›n çizilmesini sa¤lad›. Çünkü hem rektörlü¤ün,

Ekim

Gençli¤i

27

‹‹ÜÜ MMeerrkkeezz KKaammppüüssüü’’nnddee ppllaannll›› vvee kkoooorrddiinneellii ffaaflfliisstt ssaalldd››rr››llaarr ssüürrüüyyoorr......

PPoolliiss--iiddaarree--ssiivviill ffaaflfliissttiiflflbbiirrllii¤¤iinnee kkaarrflfl››

bbiirrlleeflfliikk ddeevvrriimmccii mmüüccaaddeellee!!

hem dekan›n, hem polisler arac›l›¤›yadevletin, hem de faflistlerin ortak paydas›,fakültede afifl as›lmas›n›n yasaklanmas›yd›.Üniversite yönetimine iletilen her talebinkarfl›s›na afifl sorunu ç›kart›l›yordu. Verilerinbu kadar aç›k oldu¤u yerde flu an yaflanansüreci tek bafl›na bir faflist sald›rganl›k olarakele almak, bütünlüklü hareket etmenin önünüt›kayacakt›r. Zira bugün yaflananlar›nkapsam› bir sivil faflist sald›r› kapsam›ndanöte, devrimci faaliyeti karfl›s›na alm›fl güçlerinplanl› iflbirli¤i anlam›n› tafl›maktad›r.

14 Aral›k günü yaflananlar soruna dairbiraz önce çizdi¤imiz hatt› tümüyle do¤rularnitelikte geliflti. Edebiyat Fakültesi’ne toplugirifl esnas›nda çanta aratmama tutumununal›nmas›n›n ard›ndan çevik kuvvet sald›rd›.Ve 14 ö¤renci dövülerek gözalt›na al›nd›.Saat 14:00’te bütün fakülteler EdebiyatFakültesi kap›s› önünde topland›. Bubuluflman›n ard›ndan beraber Adliye’ye dekyüründü ve gözalt›ndaki arkadafllar b›rak›lanadek orada beklendi. Yürüyüfle 200’e yak›nö¤renci kat›ld›.

Geliflen süreç ve al›nmas› gerekentutum

Merkez ve Edebiyat Kampüsler’indeyaflanan sürecin bir özetini geçtikten sonra,bu sürecin gerektirdi¤i tutuma dair birbelirleme yap›labilir.

Öncelikle flu bilinç aç›kl›¤›na ulaflmakgerekli, sald›r› kendinden menkul bir sivilfaflist sald›r› de¤ildir. Aksine üniversitededevrimci siyasetin kökünü kaz›mahedeflerinin bir göstergesidir. Bu süreçte endo¤ru yaklafl›m, faaliyeti sürdürmek,güçlendirmek ve kesintisiz hale getirmekolacakt›r. Bu ba¤lamda Ekim Gençli¤i olarak19 Aral›k haftas›n› fakültede gündemlefltirdik.Bu sivil faflistlere ve iflbirlikçilerine verilmiflgüçlü bir yan›tt›. hem 19 Aral›k flehitlerininhem de cezaevflndeki operasyonunfoto¤raflar›n› sergiledi¤imiz güçlü bir panohaz›rlad›k ve yayg›n bildiri da¤›t›m›gerçeklefltirdik.

Ancak aç›k ki burada sözü edilen faflistleriyok sayarak rutin faaliyeti gerçeklefltirmeyeçal›flmak de¤ildir. Aksine, faflistlere karfl›devrimci fliddetin uygulanmas› gereklili¤izaten tart›flma gerektirmeyen bir meseledir.Ve yine flu da farkedilmelidir ki, bu sald›r›lartoplam›n bir aya¤› oldu¤u yerde, salt ‹stanbulÜniversitesi’ni de¤il, aksine tüm ‹stanbul’ukesen sorunlard›r. Yani bu sald›r›lar›nyan›tlanmas› da tek bafl›na ‹stanbul Üniversitesi’nin ifli de¤ildir. Bugün içinden geçilensüreç devrimci faaliyeti bitirmeyi hedefledi¤iyerde, yap›lmas› gereken, politik faaliyettenödün vermeyen ama devrimci fliddetinmeflrulu¤una uygun bir tutum gelifltirmektir.

‹Ü Merkez Kampüs/Ekim Gençli¤i

Ekim

Gençli¤i

28

fiemdinli’yi unutma, unutturma!fiemdinli’de yaflanan devlet terörünün ard›ndan Avc›lar Kampüsü’nde

olay› gündemlefltirmek amac›yla üç haftal›k ortak bir çal›flma plan›haz›rlad›k.

‹lk hafta, haz›rlad›¤›m›z duvar gazetesi ve da¤›tt›¤›m›z bildirilerle, Kürthalk›na yönelik sald›r›lar› ve çeteci devleti teflhir ettik. Taksim’de yap›lanmerkezi bas›n aç›klamas›na ve meflaleli eyleme ça¤r› yapt›k.

‹kinci hafta üç farkl› duvar gazetesi haz›rlad›k ve her gün fakülteleredönüflümlü olarak ast›k. Yerelde haz›rlad›¤›m›z bildiriyi haftan›n son üçgünü 1300 adet da¤›tt›k.

Üçüncü hafta “fiemdinli’yi unutma, unutturma!” bafll›kl› bir foto¤rafsergisi haz›rlad›k. 6 Aral›k günü yemekhanede 25 kiflinin kat›l›m›yla alk›fll›eylem gerçeklefltirdik. “fiemdinli halk› yaln›z de¤ildir!”, “Kahrolsun MGK,M‹T, C‹A, kontr-gerilla!”, “Kürdistan faflizme mezar olacak!”, “Kurtulufl yoktek bafl›na, ya hep beraber ya da hiçbirimiz!” sloganlar›yla tümyemekhaneyi dolaflt›k. Devlet terörünün dün oldu¤u gibi bugün desürdü¤ünü, sessiz kal›rsak yar›n da sürece¤ini ve etkinli¤e davet edenk›sa bir konuflma yapt›k.

8 Aral›k günü etkinli¤imizi düzenledik. Etkinlik bir aç›l›fl konuflmas›ylabafllad›. Ard›ndan daha önce yaflanan katliamlardan ve fiemdinli’dengörüntülerin yerald›¤› k›sa bir sinevizyon gösterdik. Etkinli¤in ilk k›sm›na50 kifli kat›ld›. ‹kinci bölümde 20 kiflinin kat›l›m›yla bir söylefligerçeklefltirdik.

KKüürrtt hhaallkk››nnaa öözzggüürrllüükk,, eeflfliittlliikk,, ggöönnüüllllüü bbiirrlliikk!!YYaa ççeettee ddüüzzeennii,, yyaa ssoossyyaalliizzmm!!

Ekim Gençli¤i/‹.Ü.Avc›lar Kampüsü

Zonguldak’ta faflistsald›r›lar› protesto...

Geçti¤imiz haftalarda faflistler merkez kampüs kantininde bir masadabulunan Gündem gazetesini y›rtarak, gazeteyi okuyan Kürt ö¤rencilerirahats›z ettiler. Faflistlerin meslek yüksek okulunda olduklar› anlafl›l›ncadevrimci-demokrat ö¤renciler biraraya gelerek faflistleri cezaland›rd›lar.

3 Aral›k günü ise faflistler Kozlu’da SGD’li bir arkadafla sald›rd›lar.Arkadafl›m›z birçok yerinden darbe alarak yaraland›. Faflist sald›r›lar 4Aral›k günü Madenci An›t›’nda yap›lan bas›n aç›klamas›yla protestoedildi. “Faflizme karfl› karfl› omuz omuza!/ZKÜ Ö¤rencileri” imzal›pankart›n aç›ld›¤› eyleme yaklafl›k 50 kifli kat›ld› ve “Faflizme karfl› omuzomuza!”, “Faflizmi döktü¤ü kanda bo¤aca¤›z!”, “Yaflas›n devrimcidayan›flma!” sloganlar› at›ld›.

Zonguldak Ekim Gençli¤i

Trabzon’da faflist sald›r›larsürüyor...

KTÜ’de faflist sald›r›lar devam ediyor. 1 Aral›k günü Jeodezi veFotogrametri Mühendisli¤i ö¤rencisi Eyüp Sobac› üç faflist taraf›ndansald›r›ya u¤rad›. Sobac›, ö¤renci temsilci¤ine adayl›¤›n› koydu¤u son biraydan beri faflistler taraf›ndan tehdit ediliyordu.

Okulumuzda y›llard›r demokratik, bilimsel üniversite mücadelesiveriliyor. Fakat bu mücadele her zaman faflist çeteler taraf›ndanengellenmeye çal›fl›l›yor. ‹ki ay önce de bir arkadafl›m›z› döverek silahlatehdit etmifllerdi. fiimdi de baflka bir arkadafl›m›z sald›r›ya u¤rad›. Artanfaflist sald›r›lara karfl› gençlik hareketinin birleflik bir mücadele hatt›oluflturmas› kaç›n›lmaz ve acil bir görevdir.

Trabzon Ekim Gençli¤i

Ekim

Gençli¤i

29

Van Yüzüncü Y›l Üniversitesi rektörü Yücel Aflk›n’›n

tutuklanmas›, düzen güçleri aras›nda taraflaflmaya neden

olmufltu. Ordudan YÖK’e, üniversite rektörlerinden

cumhurbaflkan›na, her renkten düzen partisine kadar

genifl bir yelpaze bu taraflaflman›n bir parças› haline

getirilmek istendi.

Yaz aylar›nda rektör Aflk›n hakk›nda ortaya at›lan

iddialar Ekim ay›nda rektörün tutuklanmas›yla bir üst

boyuta s›çrad›. Tutuklama karar›n›n hemen ard›ndan

YÖK ve rektörlerin cezaevi ziyareti, Cumhurbaflkan›’n›n

resepsiyon tutumu, çeflitli partilerin aç›klamalar› vb. bir

saflaflmay› anlat›yordu. Hatta tart›flmaya son dönemde

TÜS‹AD da kat›larak aç›k bir tutum ifade etti. Rektör

Aflk›n’a destek ç›kan kifli ve kurumlara aç›k bir sald›r›

halinde yönelen AKP hükümeti, bu tutumunu en son

TÜS‹AD ve YÖK’e yönelik hukuki inceleme giriflimine

kadar vard›rd›. Her ne kadar Aflk›n tahliye edilse de

tart›flma yat›flm›fl de¤il.

Düzen güçlerinin dönem dönem birbirleriyle bu

biçimde karfl› karfl›ya geliflleri, düzenin kendi iç tahkimat›

aç›s›ndan da bir de¤er tafl›maktad›r. 28 fiubat sürecine

benzer bir biçimde, düzen tahkimat›, toplumun de¤iflik

kesimlerini hedef almak ya da yedeklemek plan›nda

önemli bir rol oynuyor. Ordu merkezli saflaflman›n en

önemli silahlar› yine CHP ve medya olurken, ulusal solun

da saf› yine ordunun taraf› olmufltur. Devletin bu iç

tahkimat süreci, bir tak›m siyasal özneler flahs›nda

kitlelerin yeniden düzene yedeklenmelerini sa¤lamay›

hedefliyor.

Bugün yaflanan bu iç çat›flman›n 28 fiubat sürecinden

belli farklar› da bulunuyor. ABD deste¤iyle iktidara gelen

AKP, o dönemden bu yana düzen sözcülerinin istikrar

diye tan›mlad›klar› ihtiyac› önemli ölçüde

karfl›lamaktad›r. AB ile entegrasyon sürecinde,

özellefltirme politikalar›nda sermayenin temel bir ihtiyac›

olarak bu sözde istikrar› tafl›yabilir görünen bir siyasal

odak olarak ortaya ç›kan AKP, özellikle son dönemde

ordunun tepkisini üzerine çekecek uygulamalara imza

atmaya bafllad›. Düzen ise bu ç›k›fllar› düzen solu CHP

ile, medya ile kontrol etme yoluna gitti. Son dönem

TÜS‹AD ile yaflanan gerginliklere de bu gözle bakmak

gerekiyor. Çok aç›k biçimde AKP ordu ile karfl› karfl›ya

gelmekte, bu alanda ciddi sürtüflmeler yaflanmaktad›r.

Buna ra¤men bugün AKP’nin hâlâ da hükümet

edebilmesinin gerisinde, AKP’nin boflaltt›¤› yeri

doldurabilecek bir siyasal seçene¤in bulunamamas›

yat›yor. YÖK ile hükümet aras›ndaki gerilimin bu denli

uzayabilmesinin gerisinde bu var. AKP’nin düzenin

istikrar aray›fl› için önemli bir olanak teflkil etmesi,

AKP’nin YÖK süreci üzerinden kolayca

harcanabilmesinin önüne geçmektedir. Yoksa bu kadar

“Atatürkçü” bir rektörün gördü¤ü muamele çoktan yeni

bir “post-modern darbe”ye bahane olabilirdi.

Ancak, yine 28 fiubat sürecine benzer bir biçimde,

komünistlerin sürece dair de¤erlendirmeleri, kitle

hareketinin verili durumuyla birlikte de¤er

kazanmaktad›r. Bu süreci üniversiteler cephesinden ele

ald›¤›m›zda, karfl›m›za ciddi sorumluluklar ç›kmaktad›r.

Üniversite güçleri de bu tart›flman›n bir taraf› haline

getirilmeye çal›fl›ld›, hem AKP hem de YÖK

taraf›ndan“demokrasi” mücadelesi vermeye ça¤›r›ld›.

Ancak AKP yak›n dönem icraatlar› ve dinsel gerici

kimli¤i ile, YÖK 24 y›ll›k geçmifli ile , demokrasi

tart›flmas›nda fazlas›yla gerici odaklar› temsil ediyorlar.

AKP demokrasisini anlamak için 3 Kas›m seçimlerinden

bu yana yaflanan toplumsal olaylara bir göz atmak yeterli

olacakt›r.

Bugün bizim için önemli olan, YÖK ve AKP’nin

ortaklaflt›¤› zeminlerin üstünün örtülmesine çal›fl›lmas›d›r.

Üniversitelerin ticarilefltirilmesi süreci, neo-liberal e¤itim

politikalar›, üniversite bileflenlerinin söz, yetki, karar

haklar›n›n yok edilmesi ve daha nice sald›r› program›nda

ortaklaflan iki oda¤›n çat›flmas›d›r sözkonusu olan.

Dolay›s›yla üniversite güçlerine önemli görevler düflüyor.

28 fiubat sürecine benzer bir biçimde, düzen, bu iç

çat›flma vesilesiyle toplumsal muhalefeti iç çat›flman›n

yedek gücü haline getirmeye çal›flmaktad›r. Genç

komünistlerin güncel görevi, üniversitede yaflanan bu

sözde çat›flman›n içyüzünü ortaya sermek, bu sözde

demokrasi havarilerinin gerçek yüzlerini teflhir etmektir.

Üniversitelerin gerçek sahiplerine ait oldu¤u ajitasyonu

genifl kitlelere mâl edilebilmek durumundad›r.

Y. Kalan

DDDDüüüüzzzzeeeennnn cccceeeepppphhhheeeessssiiiinnnnddddeeeekkkkiiii iiiiçççç ççççaaaatttt ››››flflflflmmmmaaaallllaaaarrrr››››nnnn ggggöööösssstttteeeerrrrddddiiiikkkklllleeeerrrriiii .... .... ....

ÜÜÜÜnnnniiii vvvveeeerrrrssss iiii tttteeee lllleeeerrrr bbbb iiii zzzz iiiimmmmddddiiii rrrr !!!!

Gençlik hareketinin sorunlar› ve açmazlar› giderek derinlefliyor. Bu süreçdevrimci önderlik bofllu¤unu tüm yak›c›l›¤› ile ortaya koyuyor. Kitle mücadelesi veörgütlenmesinin sorunlar› elbette ki devrimci önderli¤in sorunlar›ndan çok daha geniflbir kapsama sahiptir ve çözümü belirleyen bir dizi nesnel ve öznel etken içiçegeçmifltir. Ancak ortaya ç›kan olanaklar› güce dönüfltürmek için devrimci önderlikbofllu¤unun doldurulmas› tayin edici bir önem tafl›maktad›r. ‹flte tam da bu nedenlegenç komünistler yeni dönemde tüm olanaklar›n› harekete daha güçlü müdahaleimkanlar› ile birlikte düflünmeli ve devrimci önderlik sorumlulu¤unun gereklerinihayata geçirmek için canla baflla çal›flmal›d›rlar.

Bu de¤erlendirme 10. y›l kampanyam›z sonras› harekete daha etkili ve güçlü birmüdahalenin imkanlar›n› tart›flmay› hedeflemektedir. Zira bu tart›flmalar önümüzdekisürece daha etkin ve sistemli müdahalelerin önünü açmak için genifl bir tart›flmaplatformu oluflturmak bak›m›ndan önemlidir.

10. y›l kampanyas› ve ilk sonuçlar

Kampanya çal›flmam›z tüm eksik ve güçlülükleri ile genç komünistlerin gençlikiçerisinde tuttuklar› yeri ortaya koyan bir kapsama sahiptir. Kampanya süreci bundansonra ortaya koyaca¤›m›z çal›flmalar ve hedefler aç›s›ndan bir bafllang›ç olaraktan›mlanm›flt›. Bu aç›dan bu sürecin ortaya ç›kard›¤› sonuçlar sonraki dönemaç›s›ndan etkin bir tart›flmaya konu edilmeli ve yeni dönemi kazanma perspektifimiziçerisinde temel bir yere oturtulabilmedir.

Kampanya çal›flmam›z hedefli ve sonuç almaya kilitlenen bir faaliyet kapasitesiniortaya ç›karm›flt›r. Tüm olanaks›zl›klar›m›za, yaflanan olumsuzluklara ra¤menkampanya süreci boyunca kilitlenilen hedefler etkin bir biçimde prati¤e tafl›nmayaçal›fl›lm›flt›r. Aç›k faaliyet imkanlar› zay›f alanlarda yürütülen kitle çal›flmalar› veetkinlikler bunun en özlü ifadeleridir. Ancak bundan da önemlisi, genç komünistlerbelirledikleri kampanya gündemlerini etkin ve çok yönlü bir kitle çal›flmas›na konuetmifllerdir. Kitle çal›flmas›na konu olabilmesi oldukça zor olan bafll›klar yaklafl›k 1,5ayl›k kampanya sürecinde yerel ve merkezi araçlarla beraber çok yönlü bir faaliyetekonu olabilmifltir. Bu bile tek bafl›na önderlik iddiam›z aç›s›ndan bir s›nanman›nifadesidir.

Kampanya süresince çal›flmalar›m›z bir dizi yeni güçle tan›flm›fl ve bu yenigüçler kitle çal›flmam›z›n bir parças› haline getirilebilmifltir. Öte yandan, yine bukampanya süreci bir dizi özgün kitle çal›flmas› ve örgütlenmesi arac›n› ortayaç›karm›fl ve bu araçlar birçok çal›flma alan›nda etkin bir biçimde devreye sokulmayaçal›fl›lm›flt›r.

Bu araçlar›n bafl›nda planl› ve hedefli bir biçimde örgütlenmeye çal›fl›lanetkinlikler gelmektedir. Gençlik hareketinin bu ölçüde darald›¤› ve derin bir apolitizmesürüklendi¤i bir dönemde birçok yerelde yap›lan tart›flma toplant›lar› gelece¤e yönvermeye çal›flan bir hareket aç›s›ndan önemli bir kazan›m olarak tan›mlanmal›d›r.Etkinliklerde; gençlik hareketinin sorunlar› , Ekim Devrimi ve genç komünistlerinmisyonu gibi bir dizi bafll›k, ülkede ortaya ç›kan temel gündemler fiemdinli ve ulusalsorun ve ticari e¤itim, kameralar, faflist sald›r›lar vb. gündemlerle etkin bir biçimdebütünlefltirilmeye çal›fl›lm›flt›r. Biz kampanya faaliyetinin yöntemini tan›mlarken ikitemel noktaya iflaret etmifltik: Merkezi planlamalar›n etkin bir biçimde yerellefltirilmesive öte yandan bunun kitle çal›flmas› ve kitle örgütlenmesi prati¤i ile birlefltirilmesi...Bu aç›dan örneklendirmeye çal›flt›¤›m›z bu çal›flma tarz› yeni dönem çal›flmam›z

YYeennii ddöönneemmii kkaazzaannmmaakk vvee

GGeennççlliikk kkuurruuhhaazz››

30

Kurultay gençlik

hareketine

müdahalede bir

araçtır, kendi

içerisinde bir amaç

veya çözüm

platformu değildir.

Bu açıdan hareketin

ve gençliğin

yaşadığı tüm

sorunlar kurultayın

gündemleri ve

örgütlenme süreci

içinde tanımlanmak

zorundadır. Bugün

bu araç ancak etkili

bir kampanya

içerisinde

tanımlandığı ve bu

temelde

değerlendirildiği

ölçüde bir anlam

taşıyacaktır.

Birleşik

mücadelenin

olanaklarının

olabildiğine dar

olduğu böylesine bir

dönemde merkezi

bir kurultay hangi

hedefe

kilitlenmelidir? Bu

soruya verilecek

yanıt açık ki gençlik

hareketinin

yaşadığı sorunlarda

gizlidir.

aç›s›ndan temel bir yönelimi ortaya koymaktad›r. Yerellerde kullan›lan kitle çal›flmas› araçlar› ve bu

araçlar›n çeflitlili¤i ise kampanya sürecinin bir di¤erkazan›m›n› oluflturmaktad›r. Bir k›s›m yerelde kampanyafaaliyeti ile bafllayan yerel yay›n pratikleri önümüzdeki dönemaç›s›ndan mutlaka etkili bir biçimde devam ettirilebilmeli vedi¤er çal›flma alanlar›na yayg›nlaflt›r›lmal›d›r. Bununla beraberyerel propaganda araçlar› olarak bildiriler, afifller, duvargazeteleri ve aç›lan standlara de¤inmek gerekiyor. Bu araçlar,bir yandan çal›flman›n propaganda boyutunu güçlendirirken,öte yandan yerel örgütlerimizin daha etkin hale gelmesindeanlaml› birer ad›m olabilmifllerdir.

Ancak bu olumlu sonuçlar elbette yeterli de¤ildir. Bizgençlik içerisinde devrimci önderlik sorumlulu¤unungereklerini tart›fl›yoruz. Bu tart›flmalar zorunlu olarak biziyetersizlik ve eksiklik alanlar›m›z› tart›flmaya itmektedir. Buaç›dan tart›flmalar›m›z›n kilitlendi¤i temel noktalar: Güçlüyerel örgütlenme oluflturmak, kitle çal›flmas› ve kitleörgütlenmesi iliflkisine mücadelenin ve çal›flman›nihtiyaçlar›na paralel çözümler üretmek ve öte yandan busürecin içinde anlaml› bir kadrolaflma ve örgütlenme çabas›içerisine girebilmektir.

Dönemin bafl›ndan bu yana ifade etti¤imiz bir gerçe¤inalt›n› bu sefer daha kal›n bir biçimde çizmek istiyoruz. Üstteifade edilen sorun alanlar›n› faaliyetin her ad›m›ndatart›flmad›¤›m›z ve bu sorunlara kal›c› bir tak›m çözümleroluflturamad›¤›m›z koflullarda harekete devrimci önderlikiddiam›z ka¤›t üzerinde kalmaya mahkum olacakt›r.

Gençlik hareketine müdahale arac›:Gençlik kurultay›

Bugün gençlik hareketi kitle taban›, mücadele kapasitesive örgütlülük düzeyi ile genifl gençlik y›¤›nlar›ndan

olabildi¤ine uzak ve daralm›fl durumdad›r. Bu sorunlar›nafl›lmas› harekete çok yönlü müdahaleyi zorunlu k›lmaktad›r.Bugün tart›flmaya bafllad›¤›m›z merkezi gençlik kurultay› vegençlik kamp›, gençlik hareketinin yaflad›¤› sorunlara çokyönlü bir müdahale olarak tan›mlanmal›d›r.

Kurultay hareketin sorunlar›n›n tart›fl›lmas›n›n bir arac›d›r.Bugün hareketin yaflad›¤› parçal› tablo ve da¤›n›kl›kdüflünüldü¤ünde, merkezi bir gençlik kurultay›n›n hareketiçerisindeki tüm siyasal öznelerin e¤ilim ve yaklafl›mlar›n›yans›tt›¤› koflullarda etkili bir sonuç yaratabilece¤i aç›kt›r.Geçen y›l›n deneyimlerine bak›ld›¤›nda, bugün sözünüetti¤imiz ihtiyaçlar› karfl›layabilecek bir kurultay›nörgütlenmesinin imkanlar› oldukça dard›r. Zira geçti¤imiz y›lyap›lan kurultay tart›flmalar›na kat›lan siyasal örgütlülüklerinbir k›sm› bu tart›flmalara dair tek bir de¤erlendirme yapmaihtiyac› dahi duymam›fllard›r. Bunu o dönem apolitizm veiddias›zl›k olarak tan›mlam›flt›k. Bugün siyasal gençlikgruplar›n›n mevcut tablosu bu sorunun halen devam etti¤inive hatta derinleflti¤ini aç›k bir biçimde göstermektedir. Budurum sorunlara iliflkin tart›flman›n ertelenmesi anlam›nagelmemektedir. Aksine politik bir öznenin alaca¤› tutum aç›k kihareketin sorun ve ihtiyaçlar›n› her koflulda tart›flmak vetart›flt›rmakt›r. Öyleyse yüzümüzü gençli¤e dönerek butart›flmalara h›zl› bir biçimde bafllamam›z gerekiyor. Kurultaysüreci boyunca yüzü gençli¤in genifl kesimlerine dönük birçal›flma içerisinde hareketin ve tabii ki gençli¤in sorunlar›n›tart›flmaya çal›flaca¤›z.

Kurultay gençlik hareketine müdahalede bir araçt›r, kendiiçerisinde bir amaç veya çözüm platformu de¤ildir. Bu aç›danhareketin ve gençli¤in yaflad›¤› tüm sorunlar kurultay›ngündemleri ve örgütlenme süreci içinde tan›mlanmakzorundad›r. Bugün bu araç ancak etkili bir kampanyaiçerisinde tan›mland›¤› ve bu temelde de¤erlendirildi¤i ölçüdebir anlam tafl›yacakt›r. Birleflik mücadelenin olanaklar›n›nolabildi¤ine dar oldu¤u böylesine bir dönemde merkezi bir

ggeennççllii¤¤ii ggeelleecceekkllee bbuulluuflflttuurrmmaakk iiççiinn......

uullttaayy››nnaa vvee kkaammpp››nnaa››rrllaann››yyoorruuzz!!

Ekim

Gençli¤i

31

kurultay hangi hedefe kilitlenmelidir? Busoruya verilecek yan›t aç›k ki gençlikhareketinin yaflad›¤› sorunlarda gizlidir.

HHaarreekkeett kkiittlleelleerrddeenn kkooppuukk bbiirr ssüürreeççyyaaflfl››yyoorr.. Öyleyse gençlik kurultay› gençli¤inmücadele taleplerini etkin bir kitle çal›flmas›prati¤i içerisinde kitlelerin somut mücadelegündemleri haline sokmay› hedeflemelidir.

HHaarreekkeett öörrggüüttsseell ppllaannddaa bbiirr ddaarrll››kk vveeddaa¤¤››nn››kkll››kk yyaaflfl››yyoorr.. Öyleyse kurultay kendis›n›rlar› içinde gençli¤in ileri güçlerini somuttalepler ve mücadele gündemleri üzerindenbirlefltirmeye kilitlenmelidir. Bu temelde des›n›rlar›na bakmaks›z›n yerel örgütlenmelerprati¤ini etkili bir biçimde gündemegetirebilmelidir.

HHaarreekkeett ddeerriinn bbiirr aappoolliittiizzmm iiççeerriissiinnddeessüürrüükklleenniiyyoorr.. Öyleyse kurultay bu apolitizmekarfl› çok yönlü bir siyasal çal›flma süreciolarak tan›mlanmal› ve alanlar›m›zdayaflanan durgunlu¤u aflman›n bir arac›nadönüfltürülmelidir.

Bugün bu sorunlar›n çözümü elbette kibizim s›n›rlar›m›z› aflmaktad›r. Hiç kimseninolmad›¤› kadar bunun fark›nday›z. Ancak gençlik hareketinisürüklendi¤i yok olufltan ç›kartmaya çabalamak, bunungerektirdi¤i çok yönlü çabay› ortaya koymak devrimciönderlik dedi¤imiz fleyin kendisidir. Biz sürüklenmiyoruz.Sorunlara müdahale ediyoruz. Öyleyse ikinci dönemi birbütün olarak kesen sürecin kendisini bu temelde tan›mlamal›.S›n›rlar› ne olursa olsun hareketin mevcut tablosu içindeoluflturdu¤umuz her mevziyi kendimizden çok hareketinkazan›m› olarak tan›mlayabiliriz. Hedefimiz ikinci dönemboyunca bu mevzileri oluflturmak olmal›d›r.

Kurultay› bu temelde bütünlüklü bir süreç olaraktan›mlad›¤›m›zda, hedefimizin tek bafl›na yüzlerce ö¤renciyigençlik kurultay›na tafl›mak olmad›¤› tüm aç›kl›¤› ile ortayaç›km›fl olacakt›r. Sorunlar›n tart›fl›lmas›n›n yan›nda busorunlara çözücü bir çaban›n ortaya konuldu¤u bir süreçolabilmelidir gençlik kurultay›. Bu aç›dan kurultay› önceleyensüreç yerel veya bölgesel planda bir mücadele veörgütlenme süreci olarak yaflanacakt›r.

Kurultay çal›flmas›n›n gündemleri veörgütlenme biçimi

Önümüzdeki süreci temel ve kapsay›c› bir bafll›küzerinden örgütlenen bir kampanya süreci olarak tan›mlamakyerinde olacakt›r. Kampanya çal›flmam›z bu aç›dan gençli¤inve ülkenin temel gündemleri üzerinden bir mücadele ça¤r›s›olabilmelidir. Bugün gençlik neo-liberal e¤itim politikalar›n›nuzant›s› çok yönlü sorunlarla karfl› karfl›ya bulunuyor. E¤itimher düzeyde ticarilefltiriliyor ve gençli¤in gelecek özlemi busüreç içersinde ya yok oluyor ya da bask› ve terörle ezilmeyeçal›fl›l›yor. Kampanya süreci ticari e¤itim uygulamalar›na vebu temelde de YÖK k›skac›na karfl› bir mücadele bayra¤›olabilmek zorundad›r.

Öte yandan ülkemiz Ortado¤u’da derinleflen sorunlarçerçevesinde emperyalist güçlerin savafl arabas›na koflulmakistenmektedir. Irak’la bafllayan süreç Suriye ve ‹ran’la devamettirilmek istenmekte ve Ortado¤u’yu kanl› bir süreçbeklemektedir. Halihaz›rda emperyalistlerle girilen pazarl›klarsürecin tüm h›z›yla devam etti¤ini göstermektedir. Ve bupazarl›klar içerisinde sunulan biz gençli¤in kan› ve gelece¤i

olacakt›r. Öyleyse kampanya süreci ABD askeriolmayaca¤›m›z› ve emperyalist savafla ve iflgale karfl›halklar›n kardeflli¤i fliar›n› tüm kararl›l›¤›m›zla hayk›rd›¤›m›zbir süreç olabilmelidir.

Öte yandan bugün bu emperyalist politikalarçerçevesinde ülkemizde halklar aras› düflmanl›klarkörüklenmekte, bask› ve terör boyutland›r›lmaktad›r.Kampanya süresince flovenizme ve faflizme karfl› halklar›nkardeflli¤i fliar›n› her zamankinden daha güçlü ve etkili birbiçimde hayk›raca¤›z. Gelece¤imiz ve özgürlü¤ümüz içinmücadele etmek d›fl›nda bir ç›kar yolumuz bulunmad›¤›n› engenifl kesimlere anlatmaya çal›flaca¤›z.

Bu temel bafll›klar yeni dönem kampanyam›z›ngündemlerini ifade etmektedir. Bunlar› etkili bir kampanyafliar› içerisinde tüm bir dönem boyunca iflleyece¤iz.

10. y›l kampanyam›z bir kampanya çal›flmas›n›n nas›l eleal›nmas› gerekti¤ine dair anlaml› örnekler oluflturmufltur.Bunlar›n bafl›nda ise yerel ve merkezi gündemlerin etkili birbiçimde birlefltirilmesi gelmektedir. Kampanya süresince butarz çal›flma etkili bir biçimde hayata geçirilmeyeçal›fl›lmal›d›r. Örne¤in “ticari e¤itime hay›r!” fliar› birkampanya fliar› olarak anlam tafl›yabilir. Ancak yerelçal›flmalar›m›z bunu yerellerde ortaya ç›kan ticari e¤itimsorunlar› ile bütünlefltiremedi¤i koflullarda bu fliar›n genel birpropaganda fliar›n›n ötesine geçemeyece¤ini flimdidenbelirtelim. Öyleyse örne¤in ODTÜ çal›flmam›z bu fliar›teknokentlere karfl› etkili bir yerel kampanya süreci ilebirlefltirebilmelidir. Veya ‹stanbul Üniversitesi’nde kameralarave turnikelere karfl› bir kampanya süreci içerisinde bu fliarkendi anlam›n› bulabilmelidir.

10. y›l kampanyam›z bu aç›dan anlaml› birtak›m sonuçlaroluflturmakla beraber yetersizliklerimizi de ortaya ç›kartm›flt›r.Aç›k bir biçimde ifade edersek, hedefsiz bir çal›flma sürecibugün gençlik hareketinin ve harekete önderlik iddias›ndakigenç komünistlerin ifli de¤ildir. Geçmifl dönemlerde zamanzaman tekrarlad›¤›m›z arkas›n› göremedi¤imiz pratikleriniçerisinde sürüklenmek yerine hareketin ihtiyaçlar›na uygunhedefli çal›flmalar yürütmek zorunday›z. Bu sorumluluk tümyerel örgütlülüklerimizin omuzlar›ndad›r. Tüm çal›flmalar›m›zbu aç›dan merkezi kampanyam›zla paralel yerel kampanyagündemleri ve çal›flmalar› oluflturmak sorumlulu¤u ile karfl›

Ekim

Gençli¤i

32

karfl›ya bulunmaktad›r. Yeni kampanya süreci kitle mücadelesine paralel olarak

yerel esnek örgütlenmeler deneyimi oluflturmam›z›gerektirmektedir. Bugün için kitle mücadelesini gelifltirmekaç›s›ndan bu örgütlenmeler en temel araçlar olarak öneç›kmaktad›r. Yerellerde ördü¤ümüz kampanyalar ve bukampanyalar›n bafll›klar› üzerinden yerel örgütlenmeleroluflturmaya kilitlenece¤iz. Paral› e¤itim karfl›t› platform vekomite tarz› örgütlenmeler, yerel gündem ve bafll›klarüzerinden bafllat›lan örgütlenme çal›flmalar› veya iflgal vesavafl karfl›t› oluflumlar bu örgütlenmelere örnek olarakverilebilir. Tüm çal›flma alanlar›m›z önümüzdeki dönemboyunca örece¤i çal›flmay› yerel örgütlenme hedefine etkin birbiçimde kilitleyebilmelidir. Zira bu tarz örgütlenmelerioluflturmak, süreklilefltirmek ve gelifltirmek, kampanya vekurultay›n kapsam›n› aflan bir öneme sahiptir.

Öte yandan bu kampanya sürecini kurumsal kültür vesanat çal›flmalar›, tart›flma platformlar› oluflturman›n da birarac›na dönüfltürmek zorunlulu¤u ile karfl› karfl›yay›z.Özellikle bir dizi taflra üniversitesinde yürütülen kültür vesanat çal›flmalar›m›z›n oluflturdu¤u imkanlar düflünüldü¤ünde,bu çal›flmalar›n yayg›nlaflt›r›lamam›fl olmas› ciddi bireksikliktir. Önümüzdeki süreç bu eksikli¤in afl›lmas› için yo¤unve hedefli bir çaba harcanmal›d›r.

Bu sürecin bütünü içerisinde mutlaka her ad›mdakurumsallaflmaya özen göstermek zorunday›z. Aç›k ve geniflbir kitle platformundan dar bir e¤itim grubuna kadar tümörgütsel formlar çal›flman›n ihtiyaçlar›na göre etkili bir biçimdedevreye sokulabilmelidir. Bu baflar›lamad›¤› koflullardaçal›flma daha bafltan hedefleri aç›s›ndan bir daralma ile karfl›karfl›ya kalacakt›r. Bu kampanya süreci, sonras›nakurumsallaflm›fl ne kadar örgüt ve çal›flma b›rakabilmiflse,kendi baflar›s›n› da buradan tan›mlamak zorundad›r.

Çal›flmam›zda bir di¤er önemli araç ise yerel yay›nçal›flmalar› olacakt›r. Yerellerde çevremizin darl›¤›natak›lmadan yerel yay›n çal›flmalar›n› kampanya faaliyetimizsüresince etkili bir biçimde prati¤e tafl›mak sorumlulu¤u ilekarfl› karfl›yay›z. Halihaz›rda bafllam›fl olan yerel yay›nçabalar› daha sistemli ve hedefli bir hale getirilebilmeli, yerelörgütlenme çabam›z›n etkin bir arac›na dönüfltürülebilmelidir.

Son olarak bu çabay› bütünleyecek bir biçimde yereltart›flma toplant›lar› ve yerel etkinlikler gelmektedir.Önümüzdeki dönemde bu etkinlikleri daha kurumsal vehedefli bir biçimde hayata geçirmek çal›flmam›z›n temelhedeflerinden birisini oluflturmaktad›r. Geçti¤imiz kampanyasüreci boyunca ortaya konulan anlaml› çabalar eksiklerindenar›nd›r›larak yayg›nlaflt›r›ld›¤›nda, kitlelerle buluflmak, temelpolitikalar›m›z› genifl kesimlere anlatabilmekte önemli bireraraca kavuflmufl olaca¤›z.

Kurultay ise, ortaya ç›kan bu yerel ölçekli sonuçlar›ntafl›nd›¤› bir alan olabilmelidir. Yerellerde ortaya konanmücadele kararl›l›¤› May›s ay›nda merkezi gençlik kurultay›natafl›nmal› ve burada mücadelenin daha güçlü ve kararl› birbiçimde sürdürülmesinin yöntemleri ve hedefleribelirlenebilmelidir.

Kurultay kendi içerisinde bir amaç de¤il, mücadelenindaha hedefli ve güçlü bir biçime kavuflmas›n›n bir arac›d›r. Buaç›dan kurultay› örgütleyecek olan irade, genç komünistlerinöncü müdahaleleri ile oluflturulmufl ve bu süreç içerisindeonlarca ilerici ve devrimci gençlik gücünü içerisine alan yerelörgütlülüklerin kendisi olacakt›r. Ya da daha do¤ru bir ifadeile, bu tarz örgütlenmelere dayanmayan bir kurultay›nhedeflerimiz aç›s›ndan baflar› flans› bulunmamaktad›r.

Bir e¤itim ve tart›flma süreci:Gençlik kamp›

Henüz dönemin bafl›nda olmam›za ra¤men hedefledi¤imizgençlik kamp›n›n en az›ndan bafllang›ç çerçevesini çizmektefayda var. Zira kampanya ve kurultay sürecine paralel olarakgençlik kamp›m›z›n çal›flmalar›n› da flimdiden bafllatmak vebu temelde geçmifl y›llardaki deneyimlerimizi aflan bir kampsüreci örgütlemek sorumlulu¤u ile karfl› karfl›yabulunmaktay›z.

Gençlik kamp› iki temel hedefe kilitlenmelidir. Birincisigençli¤in ve hareketin sorunlar›, ikincisi ise teorik ve ideolojike¤itim sorunu. Bu aç›dan kamp› önceleyen süreç bu yönleriile etkili bir tart›flma, haz›rl›k ve e¤itim süreci olaraktan›mlanmal›d›r. Saflar›m›zda yaflanan e¤itim sorunuçevremizi de içerisine katarak bu süreç içerisinde etkin birçözüme ba¤lanabilmeli ve kamp›m›z bu sürecin bir ürünüolabilmelidir.

Partinin son dönem yapt›¤› de¤erlendirmelerde e¤itimsorunu özel olarak vurgulanm›fl, bu aç›dan sistemli birçaban›n olmazsa olmaz oldu¤u aç›k bir biçimde ifadeedilmifltir. Devrimci s›n›f hareketinin genç ve ayd›n militanlar›olma iddiam›za uygun olarak tüm çal›flma alanlar›m›zdakamp›m›zla paralel olarak planl› bir çaba içerisinegirebilmeliyiz.

Öte yandan bugün gençlik içerisinde bir dizi önemlisoruna iliflkin tart›flmalarla karfl›laflmak neredeyse olanaks›zhale gelmifltir. Geçmiflte bu sorunlara özel olarak ilgi gösterenkimi çevreler de dahil marksist klasikler, ülkenin ve dünyan›ngüncel sorunlar›, Türkiye devrimi ve tabii ki gençlik hareketive sorunlar› neredeyse hiç tart›fl›lmayan bafll›klar olarak ortayerde durmaktad›r. Gelece¤i yaratma iddias›ndaki birhareketin gelece¤ini oluflturan genç komünistler olarakideolojik ve teorik zeminde bir sürüklenme yaflama flans›m›zbulunmamaktad›r. Öyleyse bu süreç tek bafl›nayoldafllar›m›z›n e¤itim süreci olarak de¤il, ayn› zamandaçeflitli esnek çal›flma gruplar› oluflturularak genifl kesimlerinkat›ld›¤› ve aç›k ça¤r›lar› yap›lan bir süreç olarakörgütlenebilmelidir. Geçti¤imiz y›llarda Ankara’da yap›lan,ancak çeflitli nedenlerle devam ettirilemeyen “KomünistTart›flmalar” çal›flmas› bu aç›dan bir örnek olaraktan›mlanabilir. Kamp›m›z mutlaka böylesi yerel çal›flmapratikleri üzerinden yükselmeli ve bu temelde kurultaysürecinde ortaya ç›kan sonuçlar› tart›flmal› vede¤erlendirebilmelidir.

Gençli¤i gelece¤i ile buluflturmak için!

Gençli¤in devrimci önderlik bofllu¤unu doldurmak, gençli¤igelece¤i ile buluflturmak demektir. Çünkü gençli¤in devrimdenve sosyalizmden baflka kurtuluflu ve gelece¤ibulunmamaktad›r.

Biz hareketin sorunlar› karfl›s›nda hep gerçekçi bir çizginintemsilcisi olduk. Hareketi ve açmazlar›n› ac›mas›zcaelefltirdik. fiimdi iddia ediyoruz; gençlik hareketi bugünküdüzeyine mahkum de¤ildir. Gençli¤in yaflad›¤› sorunlardaöznel yetersizlikler çok önemli bir rol oynamaktad›r. Buiddian›n ard›nda bu çeliflkiyi çözecek olan iradenin kendisidurmaktad›r. Bu iddia ise genç komünist iradenin kendisidir.

ÖÖyylleeyyssee ggüünnee yyüükklleennmmeekk vvee ggeelleeccee¤¤ii kkaazzaannmmaakk iiççiinniilleerrlleeyyeelliimm!!

HHaarreekkeettiinn ddeevvrriimmccii öönnddeerrlliikk bbooflfllluu¤¤uunnuu ddoolldduurrmmaakkiiççiinn iilleerrlleeyyeelliimm!!

BBiirrlleeflfliikk vvee ddeevvrriimmccii bbiirr ggeennççlliikk hhaarreekkeettii iiççiinniilleerrlleeyyeelliimm!!

Ekim

Gençli¤i

33

BBuu mmeettiinn TTKK‹‹PP MMeerrkkeezzii YYaayy››nn OOrrggaann›› EEkkiimm’’iinn AArraall››kk22000055 ttaarriihhllii 224433.. ssaayy››ss››nnddaa GGeennçç KKoommüünniissttlleerr iimmzzaass›› iillee

yyaayy››nnllaannaann YYeennii DDöönneemm GGeennççlliikk HHaarreekkeettii vvee GGöörreevvlleerriimmiizzbbaaflflll››kkll›› ttoopplluu ddee¤¤eerrlleennddiirrmmeenniinn aarraa bbiirr bbööllüümmüüddüürr......

Geçti¤imiz ö¤renim y›l› boyunca hareketin sorunlarınailiflkin ayrıntılı tartıflmalar yapılmıfl ve bunlar gençlikyayınımıza sürekli bir biçimde taflınmıfltır. Bu tartıflmalarınortaya çıkardı¤ı sonuçları de¤erlendirmek ve bu temelde yenidönemde birleflik ve kitlesel bir devrimci gençlik hareketifliarını daha güçlü bir biçimde prati¤e taflımak, gençlikhareketinin sürüklendi¤i kısır döngüyü aflmanın önemli birhalkasıdır.

Bugünün gençlik hareketi kısır bir tablo içerisindesürükleniyor demifltik. Bu kısır tablo; gençlik hareketiningerçek ve yak›c› ihtiyaçları ile bu ihtiyaçları asgari ölçüdeolsun karflılayabilecek öznel devrimci müdahale eksikli¤indendo¤an çeliflkinin ürünüdür.

Bugünün gençlik hareketi kitlelerlebuluflmak ve örgütsel plandakendini güçlendirmekaçısından önemli birkısırlık içerisindedir. Bukısırlık aflılamadı¤ıkoflullarda devrimcisiyasal mücadeleninüzerinde serpilece¤i birgençlik hareketi de mümkünde¤ildir. Partimiz geçene¤itim y›l› bafl›nda konuyailiflkin de¤erlendirmelerinde bugerçe¤i önemle vurgulam›fl veafl›labilmesinin olanaklar›n› eleal›rken de flu gerçe¤in alt›n›önemle çizmifltir:

“Gençlik hareketi kısa vadedekendine bir çıkıfl hazırlayacaksa e¤er, bu ancak gençlikhareketinde yer tutan ilerici-devrimci güçlerin asgari biriflbirli¤i temelinde mümkün olabilir. Politik müdahalede veörgütlenmede bu türden bir birleflik davranıflınsa¤lanamadı¤ı bir durumda ise, hareketin seyri bir kez dahabüyük ölçüde kendili¤inden bir akıbetle yüzyüze kalır vehâlihazırdaki gidifl iyiye ve ileriye do¤ru olmadı¤ına göre,geriye düflüfl kaçınılmaz bir akıbet haline gelir.”(GençlikHareketinin Sorunlar›, Ekim, say›: 239, baflyaz› )

Siyasal güçlerin birleflik mücadelesi kendi içinde bir amaçde¤il, fakat birleflik bir devrimci gençlik hareketi oluflturmaçabasının bir aracıdır yaln›zca. Dolay›s›yla buna hizmet etti¤iölçüde bir anlam ve önem tafl›r. Ancak küçük-burjuva gençlikgruplar›n›n yafladı¤ı belirgin kavrayıflsızlık ve politikadanyoksunluk durumu, bunlara efllik eden politik ilgisizlik ve kabasorumsuzluk, bu olana¤›n birleflik bir devrimci gençlikhareketi oluflturma hedefi do¤rultusunda etkin bir politik

müdahale manivelasına dönüflmesini engellemektedir. Bu isegençlik hareketini kısır bir döngüye sokan çeliflkininkendisidir. Yani sorunun çözümü birleflik bir mücadeleyizorunlu kılıyor; ancak geleneksel harekete mensup siyasalgençlik güçleri, bu ihtiyac› gördükleri yerde bile bu sorunaçözüm oluflturabilecek devrimci sorumlulu¤u ve politik iradeyiortaya koymak güç ve iste¤inden yoksunlar.

Her türlü yanl›fl anlamay› engellemek üzere flunu daekleyelim: Gençlik hareketi içindeki ilerici-devrimci birikiminmanivelas›n› oluflturaca¤› birleflik bir gençlik hareketiyaratma sorunu hiçbir biçimde basitçe gençlikgruplar›n›n tepeden kotar›lacak güçve eylem birli¤i sorununaindirgenemez.Sorunun

böylede bir boyutu

elbette var. Fakat bunabelirleyici ve çözücü halka anlam›

atfetmek, daha bafltan ifli tümüyle birç›kmaza saplamak demektir. Zira salt buradan giderek

sorunu çözmeye çal›flmak, hem sorunu gruplar aras› özneliliflkiler alan›na daraltmak ve hem de bu alanda gelenekselgençlik gruplar›n›n neredeyse bir gelenek haline getirdi¤igrupçuluk ve sorumsuzluk duvar›na çarparak baflar›s›zl›¤au¤ramak demektir. Geçen ö¤renim döneminin deneyimi bukonuda fazlas›yla ö¤reticidir ve üzerinde önemle durulmay›gerektirmektedir.

Partimizin bu konuya iliflkin tespiti, gençlik hareketininnesnel olanaklar›na ve ihtiyaçlar›na dayanmaktad›r.Dolay›s›yla sorunun özü, bu nesnel olanaklar›de¤erlendirebilecek gündemlere, politikalara ve çal›flmatarz›na sahip olmak, soruna buradan ve öncelikle kendiba¤›ms›z çal›flmam›zla yüklenmek ve bunu, gençlikhareketinin gerçek ihtiyaçlar›na gözünü kapayan veyaoportünist politikalar›yla onu yanl›fl bir yöne kanalize etmeyeçal›flan tüm görüfl ve tutumlara karfl› etkili bir mücadele ilebirlefltirmektir. Ancak bunda baflar›l› olundu¤u ölçüdedir ki,mevcut gençlik gruplar›n›n gençlik hareketinin ihtiyaçlar›nayönelik az çok istikrarl› bir iflbirli¤i konusunda umutluolunabilir. Partimizin de¤erlendirmelerinde bu konuda yeterli

Ekim

Gençli¤i

34

GGeennççlliikk hhaarreekkeettiinniinn ssoorruunnllaarrıı vvee ddeevvrriimmccii öönnddeerrlliikk

ssoorruummlluulluu¤¤uu......

BBeelliirrggiinnlleeflfleenn ee¤¤iilliimmlleerr vvee ppoolliittiikk ooddaakkllaaflflmmaann››nn öönneemmii

Ekim

Gençli¤i

35

uyar›lar daha bafltan yap›lm›fl bulundu¤u için burada sözüdaha fazla uzatmak istemiyoruz. (Bkz. Gençlik HareketininSorunlar› bafll›kl› yaz›n›n “Parçal› güçlerin birleflik mücadelesizorunlulu¤u” bafll›kl› alt bölümü ile Gençlik Hareketi veKomünist Gençli¤in Görevleri bafll›kl› yaz›n›n “Gerekti¤indekendi bafl›na fakat olanakl› oldu¤unca en genifl güçlerle...”bafll›kl› alt bölümü. Ekim, say›: 239 ve 240)

Bu önemli ve zorunlu ara uyar›n›n ard›ndan konumuzadevam edebiliriz.

Geçti¤imiz yıl boyunca siyasal gençlik grupları arasındaiflin asl›nda dinamik ve sonuç alıcı bir ideolojik tartıflmazeminini bir ölçüde olsun oluflturabildik. Ancak bir tartıflmakendini pratik sonuçlarına ba¤layamıyorsa, sonuçta biranlamı kalmamaktadır. Gerek kurultay sürecinde yaflananlar,gerekse deklarasyon tartıflmaları bize ideolojik planda birsonuca ikna olmakla, bu sonucuprati¤e taflıyacak bir

iddianın ortayakonulmasıarasındaki farkı tümaçıklı¤ı ilegöstermifltir.Siyasal gençlikgruplarının birkesimi sorununkapsamınıalgılamanoktas›ndatam bir

kavrayıflsızlık örne¤isergilerken, öteki bir kesimi

ise soruna çözüm oluflturmak açısındaniddiasız kalmaktadır.

Bu tablo, siyasal gençlik örgütlenmelerine sıkıflmıfl birtartıflmanın karflılaflaca¤ı do¤al sonuçtur, bunu az öncekiönemli uyar› çerçevesinde de belirtmifl olduk. Siyasal gençlikgruplarının bir sürüklenme yafladı¤ı, politik iddia ve moraldayanaklarını yitirdi¤i, kitlelere yabancılafltı¤ı, kadrosalplanda daraldı¤ı bir dönemde pratik süreçte, hızlı karflılıkoluflturamayan her çaba aynı akıbetle yüzyüze kalmayamahkûmdur. Bu açıdan genç komünistler geçen ö¤renim yıl›boyunca bu sorun çerçevesinde tartıflmalar› zorlam›fl, süreçkitle mücadelesinin dıflında ideolojik bir tartıflma ve butemelde bir ikna süreci olarak yaflanmıfltır. Kısa dönemde birölçüde olsun sonuç oluflturabilecek tartıflmalar, süreçuzadıkça pratik sonuç oluflturabilme flansını da haliylekaybetmifltir.

fiunu açıklıkla belirtmek gerekiyor ki, gençlik hareketineönderlik sorununun önemli halkası siyasal gençlik gruplarınınetki alt›nda tuttu¤u güçleri sürükleme yetene¤idir. Buçerçevede, ortaya konulacak bir pratik-politik çabanınöncelikli muhatapları politize olmufl ilerici-devrimci kesimlerdir.Öncelikle bu kesim bu sürecin bir parçası haline getirilmelidirve yerine göre bu onlar› denetim alt›nda tutan gruplarara¤men yap›labilmelidir. Do¤ru politika ve gündemler,çal›flmada ›srar, tutarl›l›k ve kararl›l›k, ve nihayet yerindemüdahale ve etkin pratik inisiyatif koflullar›nda, bu hiç deolanaks›z de¤ildir. Bu açıdan geçti¤imiz yıl ortayakoydu¤umuz çaba önümüzdeki dönemde de devamedecektir. Öncelikle ilerici-devrimci potansiyeli kucaklamay›hedeflemeyen ve bunda mesafe alamayan bir politik çal›flmave mücadelenin mevcut durumun üstesinden gelmede

baflar›s›z kalaca¤›, en az›ndan belirgin biçimde zorlanaca¤›aç›k olmal›d›r.

Bizim açımızdan öncelikli hedef gençlik hareketi içerisindepolitik bir odaklaflma yaratmaktır. Bugün tartıfltı¤ımız sorunlarbizim de¤il bir bütün olarak gençlik hareketinin sorunları isee¤er, bu sorunların çözümünde böyle bir odaklaflma yaratmaçabası zorunludur. Ancak bugünkü muhataplarımızın tablosudüflünüldü¤ünde, bu çabanın pratik süreçlerle do¤rudanba¤lar oluflturabilecek bir flekilde tanımlanması özellikleönemlidir. Bu açıdan hareketi eylemsel planda etkileyen 6Kasım ve 1 Mayıs gibi süreçler, faflist saldırı dalgasınınyo¤unlafltı¤ı dönemler veya YÖK, ticari e¤itim, savafl vb.gündemler, birleflik ve devrimci bir gençlik hareketitartıflmasının etkin bir biçimde yap›laca¤› süreçler olacaktır.Burada bahsedilen hiç de bir eylemsel ortaklaflma veya birsiyasal gündem üzerinden ortak bir çalıflma yapmak de¤il,gençlik hareketinin sorunlarını merkeze koyarak bu pratiksüreçleri ve gündemleri hedefli bir tarzda ifllemektir.

Geçi¤imiz yılın ortaya çıkardı¤ı bir di¤er önemli sonuç ise,birleflik bir devrimci gençlik hareketini hedefleyen adımlarınöncelikle yerel ölçekli at›lmas› gerekti¤i, tartıflmaların da buyerel sonuçlara ba¤lı olarak bir anlam taflıdı¤ıdır. Bu açıdangeçmifl dönem yapt›¤›m›z tart›flmalar› tüm yerellerde etkin birbiçimde ileri ve örgütlü gençlik güçlerine taflımakdurumunday›z

Bu çabaları ortaya koyarken dikkat edece¤imiz bir di¤ernokta ise, odaklaflmanın politik planda olabilmesi ve ortaktaban› hedeflemesidir. Zira mevcut siyasal gruplar tablosudüflünüldü¤ünde, halen herhangi bir devrimci gençlikgrubuyla örgütsel planda bir odaklaflma yaflama flansımızbulunmadı¤ı gibi, herhangi bir reformist grupla ilkesel plandaböyle bir çaba içerisine girmemiz de sözkonusu de¤ildir.Bugün gençlik hareketinin ihtiyacı, politik planda birodaklaflma sa¤lamak ve bu odaklaflmayı pratik süreçlerüzerinden gerçeklefltirmektir. Elbette her dönem devrimcieylem ve güç birli¤i önemlidir, ancak bugün tartıfltı¤ımız bude¤ildir. Daha önce de ifade etti¤imiz gibi, biz siyasalgruplar›n herhangi biri ile ne bir birlik tartıflması yapmaktayız,ne de gençlik hareketine önderlik sorununu bu türdengruplara ba¤lamaktayız. Bizim açımızdan siyasal gruplarlaortak mücadele birleflik ve devrimci bir gençlik hareketiyaratma çabasına hizmet etti¤i ölçüde anlamlıdır. Bu temeldepolitik planda ortaklafltı¤ımız ilerici-devrimci güçlerlepolitikanın gerektirdi¤i ortak tutumu almak noktasında birtereddüdümüz bulmamaktadır. Zira “biz ilerici-devrimci gençlikbirikiminin birleflik bir güç olarak kullanılmasından sözederken, onu denetim altında tutan çok sayıda grubun bunane denli istek gösterip gösterememesinden çok, kitlesel birgençlik hareketini gelifltirme nesnel ihtiyacından ve bununnesnel olanaklarından hareket ediyoruz. Söz konusu birikimde yılların ürünü olarak bu olanakların bir parçasıdır. Bubirikimin çok sayıda grup arasında da¤ılmıfl olması isesorunun yalnızca öznel yönüdür.”

“Bu öznel durumun getirdi¤i güçlükleri ve engelleri aflmaküzere ilkelere dayalı sistemli ve inatçı bir mücadele yürütmek,sözü edilen nesnel olana¤ı gençlik hareketini mevcutdarlıktan ve kısır döngüden kurtarmak hedefi çerçevesindeetkin biçimde de¤erlendirebilmenin koflullarını yaratmak,bugün gençlik hareketi alanındaki en önemli devrimcisorumluluk ve en acil devrimci görevdir.” (Gençlik HareketininSorunlar›)

Ekim

Gençli¤i

36

GaziÜniversitesi’nde

ad›mlar›m›z›s›klaflt›r›yoruz!

27 Ekim sürecinde ça¤r›s›n› yapt›¤›m›z vetoplant›lar›na a¤›rl›kl› olarak ba¤›ms›zö¤rencilerin kat›ld›¤› Gazi Ö¤rencileriOluflumu belirledi¤i hedefleri birer birergerçeklefltiriyor.

27 Ekim eylemine “Gazili olmakayr›cal›kt›r!” safsatas›na karfl›l›k“Ayr›cal›¤›m›z faflizm de¤il direnifl olacak!”fliar›yla açt›¤›m›z pankart›m›zla kat›lm›fl,eylem ve etkinliklerimize ilk ad›m›m›z›atm›flt›k. Ad›mlar›m›z› s›klaflt›rarak ilerlemeye

devam ediyoruz. Gençlik hareketinin parçal› tablosunu ve örgütsüzlük sorununu aflmak için öngördü¤ümüz bu esnek oluflumla, Gazi

Üniversitesi’nin öznel koflullar›ndan kaynakl› sorunlar› aflmak için bir dizi etkinlik yapma karar› ald›k. ‹lk olarak daha genifl birö¤renci kesimine ulaflmak amac›yla film gösterimi yapma karar› ald›k ve 11 Aral›k günü etkinli¤imizi gerçeklefltirdik. S›navdönemi olmas› nedeniyle kat›l›m bekledi¤imizin alt›nda oldu. Etkinli¤e 25 kifli kat›ld›. Gelemeyen arkadafllar bir sonrakietkinli¤e kat›lma sözü verdiler.

Etkinlikte “‹htiyar delikanl›” filmini gösterdik. Filmin sonunda bir sonraki toplant›n›n bilgisini verdik ve ça¤r› yapt›k. Hemenarkas›ndan toplant›m›z› gerçeklefltirdik. Toplant›da yak›n bir süreçte ç›karmay› planlad›¤›m›z bülten üzerine tart›flmalar yapt›k.Yeni gelen arkadafllar›m›z da toplant›ya aktif olarak kat›ld›lar, fikirlerini söylediler, tart›flt›lar ve görev almak istediklerinibelirttiler.

Yaz›lar›n ve di¤er sorumluluklar›n paylafl›m›n›n ard›ndan bültenimizi ç›kard›k. Bültenimizin ad›n› “Gazi Biz-Siz” olarakbelirledik. Henüz ilk deneyimimiz oldu¤u için bir dizi eksikli¤imiz var. Ancak Gazi gibi faflist bask›n›n yo¤un yafland›¤› birokulda böyle bir ifli baflarm›fl olman›n yaratt›¤› motivasyonla zay›fl›klar›m›z› aflaca¤›m›za inan›yoruz. ‹lk say›m›z› 500’den fazlainsana ulaflt›rd›k. fiimdi ikinci say›m›z›n haz›rl›klar›na bafllad›k. Bültenimizin yeni say›lar›n› da kitlelerin kat›l›m›na aç›k düzenlitoplant›larla haz›rlamay› sürdürece¤iz. Ayn› zamanda film gösterimlerini de düzenli bir periyodla gerçeklefltirmeyi hedefliyoruz.Planlad›¤›m›z çal›flmalarla daha fazla insana ulaflaca¤›m›z› düflünüyoruz.

Gazi faflizme mezar olacak!

Gazi Ö¤rencileri Oluflumu’ndanbir Ekim Gençli¤i okuru

‹‹ÜÜ EEddeebbiiyyaatt FFaakküülltteessii ggiirriiflfliinnddee 1144 öö¤¤rreennccii ggöözzaalltt››nnaa aall››nndd››......

Soruflturmalar, tutuklamalar, bask›larbizi y›ld›ramaz!

‹Ü Edebiyat Fakültesi’nde geçti¤imiz haftalarda faflist sald›r›lardan kaynakl› toplu girifl örgütleniyordu. Merkez Kampüsö¤rencileri Beyaz›t Kampüsü’ne b›rak›ld›ktan sonra, topluca Edebiyat Fakültesi’ne geçildi. Edebiyat Fakültesi giriflinde, iki s›raçevik kuvvet ve kap›y› tutmufl ÖGB’ler taraf›ndan karfl›lanan ö¤rencilere kimlik kontrolü ile beraber çanta aramas› dadayat›l›nca çanta aratmama tutumu al›nd›.

Ö¤rencilerin üst ve çanta aratmamalar› üzerine sald›r›ya geçen çevik kuvvet, 14 ö¤renciyi döverek gözalt›na ald›. Polisinsald›r›s›na karfl›l›k veren ö¤renciler, zorla polis otobüsüne bindirildiler. Ö¤renciler direndikçe ve slogan att›kça azg›nlaflanpolis, özellikle karfl›s›nda direngen bir tutum görmenin öfkesini yafl›yordu.

Üniversiteye girebilen ö¤renciler ise, rektölü¤ün uygulamalar›n› ve çevik kuvvetin tutumunu teflhir eden bir yürüyüflgerçeklefltirdi. Edebiyat Fakültesi önünde buluflan 200’e yak›n ö¤renci buradan Sultanahmet Adliyesi’ne do¤ru yürüyüflegeçti. Emniyet, Adliye önüne geçifli engellemek istedi ve bekleme yeri olarak Sultanahmet Park›’n› gösterdi. Bunun üzerineSultanahmet giriflinde duruldu ve parka gidilmedi.

Edebiyat Fakültesi’nden arkadafllar›m›z serbest b›rak›lana dek Adliye önünde beklendi. Atefl yak›larak türkü söylendi,sohbetler yap›ld›. Arkadafllar›m›z serbest b›rak›ld›ktan sonra alk›fllarla eylem bitirildi.

‹Ü Ekim Gençli¤i

Ekim

Gençli¤i

37

‹‹LLGGPP’’ddeenn GGüüllssuuyyuu EErrttuu¤¤rruull GGaazzii LLiisseessii’’nnddee aannmmaa......

EErrddaall EErreenn ööllüümmssüüzzddüürr!!‹stanbul Liseli Gençlik Platformu (‹LPG) olarak Gülsuyu Ertu¤rul Gazi Lisesi’nde 13 Aral›k günü Erdal Eren anmas›

gerçeklefltirdik. Son dönemde okulumuzda artan idari bask›lara ve ya¤d›r›lan disiplin cezalar›na da tok bir yan›t olaneylemimizi okul ç›k›fl›, okul kap›s›n›n önünde yapt›k. 25 kiflinin kat›ld›¤› eylemimizi, 200’ü aflk›n ö¤renci etraf›m›z› sararakizledi.

Sayg› duruflu ile bafllayan eylem, Erdal Eren'in devrimci kimli¤i ve mücadelesini anlatan metnin okunmas›yla sürdü. Metninokunmas›ndan ve son sloganlar›n at›lmas›n›n ard›ndan, bütün izleyenlerin alk›fllamas› oldukça etkiliydi. Okul idaresi veö¤retmenler eylemimizden korktuklar› için okuldan ç›kmad›lar ve okulun araç kap›s›n› kapatt›lar.

Olays›z da¤›lan eylemin ard›ndan tan›d›¤›m›z ve tan›mad›¤›m›z bir sürü arkadafl yan›m›za gelip bizi tebrik etti. Oldukçabaflar›l› geçen bas›n aç›klamam›z›n bekledi¤imiz etkiyi yaratt›¤›n› gözlemledik.

Ertu¤rul Gazi Lisesi/‹LGP

Beytepe’de devrimci etkinliklerDönemin sonuna yaklaflt›¤›m›z bir süreçte Beytepe’de faaliyetimiz güçlenerek sürüyor. En son geçti¤imiz 27 Aral›k günü

Charlie Chaplin’in 38. ölüm y›ldönümü vesilesi ile bir film gösterimi yapt›k. Devrimci sanatç›n›n savafl, diktatörlük gibikavramlar› ve toplam›nda kapitalizmi ironik bir flekilde iflledi¤i “Büyük Diktatör” filmini gösterdik.

Bir yandan Chaplin’i anarken di¤er yandan bugünün gündemini gençlik içerisinde ifllemifl olduk. Faaliyet s›ras›nda temelvurgumuz Ortado¤u’da emperyalistlerin kirli planlar› ile iflgal ve katliamlar oldu. Yo¤un afifl ve el ilan› kullanarak yaklafl›k birhafta duyurdu¤umuz etkinli¤imiz güçlü geçti. 30 kiflinin kat›ld›¤› ve k›sa bir aç›l›fl konuflmas› ile bafllayan etkinli¤imiz geleninsanlar taraf›ndan be¤eniyle izlendi.

Etkinli¤imizin duyurusu s›ras›nda okuldaki tüm alanlara seslenmeye özen gösterdik. Haz›rl›k, Edebiyat, Y›ld›z Anfi, E¤itim’eyo¤un olarak el ilan› da¤›tt›k. Hatta haz›rl›ktan Y›ld›z Anfi güzergâh›nda da el ilan›m›z› gençli¤e ulaflt›rd›k.

Okulun bir çok alan›nda ulafl›lmay› bekleyen, duyurular›m›z› ciddiye alan insanlar var. Bunlara ulaflmak için enerji, ›srar vesüreklilik ile çal›flmaya yüklenmek, inisiyatifli davranmak gerekiyor.

Etkinli¤in ertesi günü de Haz›rl›k’ta stand›m›z› açt›k. Ama stand› bir oturma alan› olarak de¤il, araç olarak kulland›k.Yoldafllar›m›z ç›k›fl saatinde fakülte içinde aç›k sat›fl gerçeklefltirdiler. Gençli¤e gazetemizi tan›tm›fl olmam›z›n yan›s›ra dostundüflman›n gözü önünde flunu göstermifl olduk: Komünistler buradalar, K›z›l Bayrak burada!

Beytepe’de güçlü bir devrimci gençlik hareketi için, yeni Ekimler’in mücadele bayra¤›n› daha da yükseklere çekerekgelece¤i kazanaca¤›z.

Gençlik gelecek, gelecek sosyalizm!

Beytepe Ekim Gençli¤i

AAnnkkaarraa EEkkiimm GGeennççllii¤¤ii’’nnddeenn EErrddaall EErreenn

aannmmaass››......

EErrddaall EErreenn YYaaflfl››yyoorr!!13 Aral›k tarihi önemli bir tarih. Ankara’da liseli ve üniversiteli

gençlik olarak bu önemli tarihi, öncesinde yapt›¤›m›z çal›flmalar›nd›fl›nda, bir anmaya konu ettik. 18 Aral›k’ta “Erdal Eren yafl›yor, gençkomünistler savafl›yor!” fliar› ile Erdal’›n mezar› bafl›nda topland›k.Burada okunan fliirler, konuflmalar ve sloganlarla k›sa bir anmaetkinli¤i gerçeklefltirdik. Üzerinde Erdal’›n resminin de bulundu¤u“Devrimciler ölmez, devrim davas› yenilmezdir!/ Ekim Gençli¤i” fliarl›pankart›m›zla gerçeklefltirdi¤imiz yürüyüflümüzün ard›ndan hep birliktegeldi¤imiz minibüsümüze binerek okullar›m›zda, mahallelerimizde,alanlarda Erdal’›n mücadelesini, mücadelemizi sürdürmek üzere geridöndük.

Etkinli¤imiz 17 Aral›k mitinginin hemen ertesi gün gerçekleflti¤i içinkat›l›m plan›nda zay›fl›k içeriyordu. Buna ra¤men kat›lan yoldafllar›m›zve dostlar›m›z›n coflku ve motivasyonlar› anlaml› idi. Mezar bafl›ndayap›lan konuflmada da denildi¤i gibi bugün koydu¤umuz iddia ile tarihibir görevi üstlenmifl oluyoruz. Bu görevi yerine getirebilmek içinmücadelemiz, çabam›z sürüyor, sürecek. Erdal Eren ve di¤er devrimflehitleri bu mücadelede yafl›yorlar. Bugün eksikliklerimizin üstünee¤ilerek mücadeleyi büyütmeye devam edece¤iz.

Ankara Ekim Gençli¤i

‹‹LLGGPP’’ddeenn RReeffhhaannTTüümmeerr LLiisseessii’’nnddee

aannmmaa......Okulda idari bask›n›n artt›¤› günlerde,

sorunlar›m›z› tart›flmak için bir toplant› düzenledik.Toplant›da Erdal Eren anmas› yaparak okulda politikbir atmosfer yaratma karar› ald›k.

Bir s›n›fta gerçeklefltirdi¤imiz anmaya sayg›durufluyla baflland›. Ard›ndan bir arkadafl›m›z ErdalEren’i ve onun mücadelesini anlatan bir konuflmayapt›. “Büyü” parças›yla sonlanan anmam›za 50 kiflikat›ld›.

Refhan Tümer Lisesi ‹LGP

Ekim

Gençli¤i

38

Sevgili yoldafllar,Yurtd›fl› Ekim Gençli¤i olarak Ekim Gençli¤i’nin 10. y›l›n›

kutluyor, 10.y›l vesilesi ile yürütmekte oldu¤unuz kampanyay›derin yoldafll›k duygular›ya selaml›yoruz.

Kuflkusuz ki, on y›l k›sa bir zaman de¤il. Fakat EkimGençli¤i’nin bu on y›lda katetti¤i mesafe gerçekten dikkatede¤er. Nereden bak›l›rsa bak›ls›n, bu on y›l içinde al›nanmesafe kesin bir baflar›d›r. Gerek bugün ortaya konulanpolitik faaliyet kapasitesi, gerek yakalanan örgütsel düzey,gerekse de Ekim Gençli¤i’nin yay›n politikas› ve niteli¤i, tümübirarada bu baflar›n›n somut göstergeleridir.

Ekim Gençli¤i, ideolojik, politik ve örgütsel düzeydegençlik hareketine önderlik misyonu ile hareket eden devrimcigençlik gruplar›n›n bafl›nda gelmektedir. Aradan geçen ony›lda elde edilen bu baflar›n›n, bilimsel temellere dayal›sa¤lam bir inanc›n, süzülmüfl yo¤un bir eme¤in ve pahabiçilmez bir militanl›¤›n eseri oldu¤u tart›flmas›zd›r. Hiçbirgerçek baflar›, bu koflullar olmadan elde edilemez. Fakat,mücadele edilen ülke, Türkiye gibi pek çok aç›dan zorlu birbölge ise e¤er, örne¤in bu ülkede çal›flanlar›n yar›s›ndanfazlas› sefalet ücretine mahkumsa, yine çal›flanlar›n yar›yayak›n› b›rakal›m sendikal› olmay› sigorta hakk›ndan bilemahrumsa, nüfusun yar›ya yak›n› yoksulluk s›n›r›n›n dahialt›nda ise ve açl›kla pençelefliyorsa; öte yandan, bas›naç›klamas› yapan insanlar›n kafalar›nda coplar k›r›l›yorsa,Naz›m’›n fliirini okuyan lise ögrencisi gözalt›na al›nabiliyorsa,üniversiteler birer k›fllaya çevrilmiflse, demokratik bir eylemekat›lmak dahi soruflturma terörü ile karfl›lan›yorsa, k›sacas›bu ülke bask› ve terör rejimiyle yönetiliyorsa, mücadele iki katdaha zorludur ve dolay›s›yla bu koflullarda al›nan mesafe deoldukça anlaml› ve önemlidir.

Bu aç›dan Ekim Gençli¤i’nin baflar›s› her türlü tart›flman›nötesindedir ve her türlü övgüye de¤erdir.

Kuflkusuz, Ekim Gençli¤i’ni bugün gençlik hareketi içindetuttu¤u özel konuma getiren sadece harcanan yo¤un emek,ortaya konulan militanl›k ve ödenen bedeller de¤ildir. Zirasay›lan özellikler Türkiye devrimci gençlik hareketinde hepvard›. Ne var ki tüm bunlar, ancak do¤ru bir ideolojik çizgi,do¤ru bir program, bunlar›n ürünü ve ifadesi politikalar venihayet bunlar›n cisimleflmifl hali örgütsel bir yap› sayesindebir anlam kazanabilir ve gelece¤e tafl›nabilir. Dolay›s›yla EkimGençli¤i’nin baflar›s›, katedilen belirgin mesafe, partimizinçizgisinden ve önderlik prati¤inden ayr› düflünülemez.

***Sevgili yoldafllar,Yürüttü¤ünüz kampanyay› büyük bir ilgi ve heyecanla

izlemekteyiz. Benzer bir kampanyan›n, koflullar›nfarkl›l›¤›ndan dolay› yurtd›fl›nda birebir yürütülemeyece¤inielbette biliyoruz. Fakat yine de benzer bir kampanyay› kendiözgünlü¤ümüze uyarlay›p yürütebilirdik. Bugün bunuyapamam›fl olman›n ezikli¤i içindeyiz. Ekim Gençli¤i’ninbugün yaklad›¤› düzeyi, baflar›l› kampanyalara konu edilenözgün ve isabetli politiklara borçlu oldu¤unu biliyoruz. Yurtd›fl›Ekim Gençli¤i olarak bugüne kadar baflaramad›¤›m›z dabudur. Bugüne kadar bizleri gençlik kitleleri ile do¤rudan

yüzyüze getirecek bir çal›flmay› yaz›k ki örgütlüyemedik.Oysa ki, politik bir kampanyaya konu olabilecek, ›rkç›l›k,yabanc› düflmanl›¤›, sosyal hak gasplar›, e¤itiminözellefltirilmesi, uyuflturucu ve kültürel yozlaflma gibi, bir dizizengin gündem var önümüzde. Bu çerçevede EkimGençli¤i’nden ö¤renmemiz gereken çok fley oldu¤unudüflünüyoruz. Ekim Gençli¤i’nin 10. y›l kampanyas›n› da hiçde¤ilse bu eksikli¤imizin üzerine gitme ve geride b›rakman›nvesilesi yapmak istiyoruz.

Tüm bu eksikliklere ve yetersizliklere ra¤men yurtd›fl›ndada bir gençlik çal›flmam›z ve bunun sonucunda oluflmufl belligençlik güçlerimiz var. Bu alanda iyi kötü bir birikim vedeneyimimiz de var. Tüm sorun gelip kadro sorunundadü¤ümleniyor. Bulundu¤umuz ülkelerin koflullar›na uygun birçal›flman›n yöneticisi ve tafl›y›c›s› olabilecek yeterliliktekadrolardan halihaz›rda yoksunuz. Fakat, umutsuz da de¤iliz.Tersine bu s›k›nt›y› geride b›rakaca¤›m›za olan inanc›m›z herzamankinden daha güçlüdür. Bugüne kadar elde etti¤imizbirikim, yurtd›fl›n›n kadrosu olmaya aday insanlar›m›z›nvarl›¤›, bunlar›n e¤itilmesi çabalar› ve nihayet, sonzamanlarda yerel çal›flmalar›n güçlendirilmesi yönünde at›lanad›mlar, bizi gelecek konusunda iyimser k›lmaktad›r.

Ekim Gençli¤i’nin onuncu y›l› vesilesi ile flunu söylemekistiyoruz; partimizin ideolojik-politik çizgisinden ald›¤›m›z güçve Ekim Gençli¤i’nin yakalad›¤› baflar›n›n verdi¤i moral vemotivasyonla, yurtd›fl›nda da Ekim Gençli¤i’ni etkin k›lmak,belirgin bir güç haline getirmek, bu amaçla gençli¤e yönelikpolitik ve kültürel faaliyeti güçlendirmek ve zenginlefltirmekiçin daha fazla çaba sarf edece¤iz.

Bir kez daha, 10. y›l›n›z› kutluyor, devrim ve sosyalizmhedefiyle nice on y›llara diyor, mücadelenizde baflar›lardiliyoruz.

Yoldaflça selamlar›m›z› iletiyoruz...

Yurtd›fl› Ekim Gençli¤i

1100.. yy››ll››nnddaa EEkkiimm GGeennççllii¤¤ii’’nnii kkuuttlluuyyoorruuzz......

HHeerrflfleeyy yyeennii EEkkiimmlleerr iiççiinn!!

39

Durup düflünmeye zaman› olan varsa düflünsün bir. Nedirbu sokaklardaki koskoca kaosun sebebi?

Önce sokaklar rengarenk ›fl›klarla donat›lmaya bafll›yor,ard›ndan havai fifleklerle ayd›nlan›yor gece. Dünden ya¤mayabafllayan kar, hafiften at›flt›r›yor asi bir çocuk gibi. Bütüninsanlarda bir telafl, bir heyecan... Ve caddeler dalga dalgayay›lan seslerle ç›nl›yor. Kimi bu karmafla dalgas›n›n birparças›, kimi ise olan bitenden habersiz... Ve küçük çelimsizbir gencin ellerinde gazeteler, yeni y›l› müjdeliyor. Nas›rlaflm›flelleri, çökmüfl gözleri ve y›rt›k iskarpinleriyle dikkat çekmeyenbu genç, söyledi¤i sözün fark›nda bile olmadan satt›¤›gazetelerin say›s›nda buluyor gelece¤ini. Bir taraftan telafl veheyecan içindeki kalabal›k al›flverifl merkezlerine ak›nediyorlar...

Her sene tan›k oldu¤umuz bu sahneler asl›nda düzeninbir nebze de olsa insanlara da¤›tmaya çal›flt›¤› sahtemutluluktan baflka bir fley de¤ildir. Baflrolü kitle iletiflimaraçlar›n›n, halkla iliflkiler kampanyalar›n›n, reklamlar›noynad›¤› bu koca senaryo, temelinde yo¤un bir aldatmacay›bar›nd›rmaktad›r. Bütün de¤erlerimiz piyasa egemenli¤itaraf›ndan çürütülürken, görünenin cazibesine kap›lan bizler,metalaflman›n sadece halkalar›ndan birini oluflturuyoruz.Böylece tüketim ç›lg›nl›¤› medyan›n zihin sald›r›lar›do¤rultusunda kendi arzular›m›z› bask› alt›na al›yoruz.

Bizler genç olarak tüketim pastas›n›n en büyük pay›n›tüketmifl oluyoruz. ‹lk olarak ifle evlerimize kadar sokulantelevizyonlarla bafll›yorlar, yo¤un bir u¤rafl›n sonunda kaleiçten fethediliyor. Gündelik hayat› unutturan sürükleyicitelevizyon programlar›, baflka dünyalardan hayaller afl›l›yorbize. Asl›nda bu kültürel yozlaflma bizlere karfl› aç›lansavafl›n, askeri olmayan araçlarla devam› gibidir. Bireysel,nemelaz›mc›, k›sacas› körleflmeyi ve kurulu düzene köleli¤isa¤layan unsurlar; özellikle televizyonlar taraf›ndan yarat›lankültürel çöküflün sonuçlar›ndan sadece birkaç›d›r. Yaflamtarz›n›zla bütünlefltirdi¤iniz televizyonlar, adeta narkoz tüpüifllevine sahip. Televizyonun en hafif tahribat› onu açman›zlabafllar. Ekrana ne gelirse seyretmeye koyulman›z ve dipsiz birkuyunun kuytu karanl›klar›na do¤ru kaymayabafllamam›zdand›r. Ekranda ne gösterilece¤i önemli de¤il. Bubir yabanc› film olabilece¤i gibi, hiç kimsenin ilgisiniçekmeyen türden baflka fleylerde olabilir. Bir süre sonradüflünme yorgunlu¤uyla seyrettiklerinizi unutmaya veflekerleme yapmaya bafllars›n›z. Sanki birileri befli¤inizisall›yor, sanki birileri “sak›n k›p›rdamay›n ve yerinizdenkalkmay›n” diye size teflvik ediyordur. Gözleriniz aç›k olsa dabeyninizin pencereleri kapanmaktad›r. Sizi harekete geçirecekaktif ve üretken hale getirecek duygular›n›z art›k televizyontaraf›ndan esir al›nm›flt›r.

Bu süreç bir y›l boyunca devam ediyor. Art›k istenilenk›vama gelen hamura s›ra flekil vermeye geliyor. Bu,istenildi¤inden daha kolay ve basit gerçeklefliyor. Bu karmaflave kaosun alt›nda yatan gerçeklerin temel tafl›n› oluflturuyor.

Tüm bu yok oluflun zeminini haz›rlayan, göz al›c› veoyalay›c› nesnelerin üretimini sa¤layan, tüm bu çöpleflmeningerçek nedeni kapitalizmin ta kendisidir. Kapitalist egemenliksistemi ümitlendirip oyalamak temeline dayanmak zorundad›r.T›pk› her yeni y›lda her fleyin güzel olaca¤›na dair verilen

sözler ve içi bofl olan umutlar gibi. Yeteneklerimizi,umutlar›m›z› yaln›zca sömürülebilir araçlar haline getirenkapitalizmin bu bak›fl aç›s›yla yaflam›m›z› sistem için ifllevselhale getirdi¤inin en büyük kan›t›d›r.

Oyunu bozmam›z gerekiyor!

Körleflme duygusunu, kültürel yozlaflmaya yol açacak boflvermifllik olgusunu yarat›p hayata geçirmek istiyorlar. Zatenyarat›lmak istenen tüketim toplumu art›k ete kemi¤ebürünmüfl flekilde önümüzdedir. Bu dünyan›n her yerindeayn› imgeler ve görüntülerle mesaj› fliddetle kaz›maktan geridurmamaktad›r. Çeliflkiler zinciri ise beyinlerin bir köflesineitilip bast›r›lm›fl duygular olmaktan kurtulam›yor.

Her gününde bombalar patlayan, insanlar›n iflkencetezgahlar›nda öldürüldü¤ü yüzy›l›m›zda, savafllar›n ortas›ndaölüme mahkum edilen insanlar var. Açl›¤›n ve yoksullu¤unpençesinde k›vranarak bir günü di¤erine deviriyor bu dünya.Eflitsizlik hükmünü sürmeye devam ediyor. Bir tarafta ac›larlak›vranan halklar, bir tarafta gününü gün edenler, g›rla flamatabir tarafta. Bar›fl›n gelece¤i, savafl›n bitece¤ine dairkonuflmalar yapanlar...

Yaflanan ve bize yaflat›lan bu karanl›¤›n k›sac›k bir dünyaoldu¤unu anlayal›m. Gerçekte yollar›m›za kurdu¤u ›fl›kl› verenkli yalan zincirleriyle bizi ba¤lamaya çal›flan düzene karfl›gerçeklerin pencerisinden bakal›m inad›na...

Biz yaflanacak tek dünyan›n “bir a¤aç gibi tek ve hür, birorman gibi kardeflçesine” bir dünya olaca¤›n› bilerek veisteyerek sürdürelim kavgam›z›!..

“Gündüzlerinde sömürülmeyen, gecelerinde aç yat›lmayangünler” için bu atefli yüreklerimizde tafl›yal›m!..

“fiafak söktü sökecek Bir k›ym›k kopuyor ufuktanBizim olan bir dünyada

Umudun ve sabr›n vakti yok art›kAc›n›n içinden geçiyor sevinçVe gecenin içinden ayd›nl›k...”

Orhan Cemal Fersoy’ Lisesi’nden bir ‹LGP’li((ÖÖzzggüürr bbiirr ggeelleecceekk iiççiinn LL‹‹SSEELL‹‹LLEERR‹‹NN SSEESS‹‹’’nniinn

33.. ssaayy››ss››nnddaann aall››nnmm››flfltt››rr))

Ekim

Gençli¤i

GGüünnddüüzzlleerriinnddee ssöömmüürrüüllmmeeyyeenn,, ggeecceelleerriinnddee aaçç yyaatt››llmmaayyaann bbiirr ddüünnyyaa ddiillee¤¤iiyyllee......

MMuuttlluu yy››llllaarr!!

Ekim

Gençli¤i

40

‹‹ssttaannbbuull ÜÜnniivveerrssiitteessii EEddeebbiiyyaatt FFaakküülltteessiinniinn kkaammppaannyyaakkaappssaamm››nnddaa çç››kkaarrtttt››¤¤›› bbüülltteennddiirr.. BBüülltteenn kkaammppaannyyaa

ssüürreessiinnccee oonnllaarrccaa ‹‹ÜÜ oo¤¤rreenncciissiinniinn kkaatt››ll››mm›› iillee çç››kkaarrtt››llmm››flflvvee yyaakkllaaflfl››kk 550000 öö¤¤rreenncciiyyee uullaaflfltt››rr››llmm››flfltt››rr..

EEkkiimm GGeennççllii¤¤ii

Toplumsal yaflamda alabildi¤ine derinleflen yaln›zlaflmave yabanc›laflma güvensiz, ikircikli ve mutsuz insanlardo¤uruyor. Toplumun küçük ölçekli tasarlanm›fl haliüniversitelerde de iflte bu yabanc› ve her koflulda yaln›zyaflan›lmas› gereken dünyaya adapte olabilecek bireyleryetifltiriliyor.

Üflenme ve koridorda karfl›na ilk ç›kan insan›n yüzünebak! Ayn› günlerde, ayn› saatlerde, ayn› koridordarastlafl›yorsunuz. Merhabas›z ve selams›z sabahs›z... Kendiyaflam alan›na karfl› tak›nd›¤›n tutumun ad›: Umursamazl›kve vurdumduymazl›k!

Sahip oldu¤un üç-befl kiflilik arkadafl grubu bugün senimutlu ediyor. Ama aç›k ki yaflam› kavray›fl›n›n s›n›rlar›n› daçiziyor. Korkuyor ve korktukça yaln›zlafl›yor ve dar, güvenli,üç-befl kiflilik kabu¤una çekiliyorsun. Oysa yüre¤in dünyay›alabilecek büyüklükte. Sevememenin, yaln›z oluflununnedenini d›flar›da ar›yor, kendine dürüstdavranm›yor, de¤iflime ayak diriyorsun. Kendinekarfl› tak›nd›¤›n tutumun ad›: Umursamazl›k vevurdumduymazl›k!

Irak’a ilk bomba düfltü¤ünde s›n›f›ndayd›n. Veertesi hafta olacak s›navlar› düflünüyordun. EbuGarip’ten iflkence sesleri yükselirken, sen vitrinlerebak›yordun. Pakistan depremi birilerine evlerinimezar ederken ya da emekçiler kondular›ndanedilirken, hatta daha yak›n zamanda fiemdinli’deinsanlar›n üzerine kurflun ya¤d›r›l›rken, senasl›nda süregelen yaflamla uzaktan yak›ndan ilgisiolmayan yaflam›na dair ince ayr›nt›larlau¤rafl›yordun. Kilo kaybetmek gibi, saç rengi ya dayeni ald›¤›n bilmem ne özelliklerine sahip mp3player gibi. Dünyaya karfl› tak›nd›¤›n tutumun ad›:Umursamazl›k ve vurdumduymazl›k!

Peki suçlu kim?

Suçlu seni, beni ve baflka baz› birileriniumursamaz ve vurdumduymaz yetifltiren düzenelbette. Daha ilkokul s›ralar›nda rekabeti ö¤reten,“benim” dedirten düzen. Ama hiçbir zaman saltkendine ait olan› sahiplenmekle s›n›rl› kalmayantabii... Geliflme ça¤›nda “benim olsun” demeyi,biraz daha büyüyünce “hep benim olsun”, nihayetyetiflkinlik evresinde “yaln›z benim olsun!” demeyiö¤reten düzen! Ama dünyada öyle çok ac›, öylederin bir sefalet var ki, ö¤retilmifl yalanlar›ngerçeklik sanr›s› bir anda da¤›labiliyor. Birileriç›k›yor ve önce vurdumduymazl›k veumursamazl›k duvar›n› y›k›yor, sonra bu düzeni dey›kaca¤›n› söylüyor! Demek ki kendine, kendiyaflam alan›na, dünyaya karfl› tak›nd›¤›n tutumdo¤al de¤il. Mecbur de¤ilsin! O zaman suçun bir

parças›n› da sen üstlen ve kendini aklamak için bu korkunçkurallarla iflleyen düzenin suç orta¤› olma. De¤ifltirmek içinvur ve sesini duyur!

Umursa!Suçlu kapitalist düzen, evet ama, aç›k ki bu düzeni

kabullendi¤in için, onun kurallar›yla oynad›¤›n, ona tâbioldu¤un ve onu de¤ifltirmeye çal›flmad›¤›n için dünyadaaçl›ktan ölen her çocuk yüzünden, savafllarda dökülen kanyüzünden ve hatta uyuflturucu ba¤›ml›l›¤›ndan, fuhufltan,hatta A‹DS’ten, dahas› Pakistan depremi sonras›yaflananlardan, Kurtköy’de y›k›lan evlerden sen desorumlusun!

Yaflama sahip ç›kmad›¤›n sürece, sorumlu kalacaks›n!Kapitalist düzen düzensizli¤in kendisidir. Düzeni düzene

koymak için, suçunu kabullen ve sonra de¤iflmek vede¤ifltirmek için

UMURSA!

‹Ü Fen ve Edebiyat Fakülteleri Ekim Gençli¤i Bülteni

TEK RENK KIZIL

YYaabbaanncc››llaaflflmmaa

Ekim

Gençli¤i

41

‹‹ttaallyyaann11.. FFuuttbbooll LLiiggii SSeerrii aa’’ddaa ooyynnaannaann LLiivvoorrnnoo--LLaazziioommaaçç›› ss››rraass››nnddaa aatttt››¤¤›› ggoollddeenn ssoonnrraa ffaaflfliisstt sseellaamm›› vveerreenn llaazziioo’’lluu

FFuuttbboollccuu DDii CCaanniioo ‹‹ttaallyyaa’’ddaakkii bbiirrççookk aannttii ffaaflfliittiinn tteeppkkiissiinneenneeddeenn oolldduu.. AAvvrruuppaa ççaapp››nnddaa yyaayygg››nnllaaflflaann ››rrkkçç››ll››¤¤››nn kkaarrflfl››ss››nnddaa

ddiirreennmmeekk aavvrruuppaa iiflflççii vvee eemmeekkççiilleerriinniinn tteemmeell ggöörreevviiddiirr.. DDii CCaanniioo ffaaflfliisstt iiflflaarreettii yyaappmmaakk iiççiinn öözzeelllliikkllee bbuu mmaaçç›› tteerrcciihh

eettmmiiflflttiirr.. ZZiirraa LLiivvoorrnnoo iittaallyyaa kk››zz››ll kkaassaabbaa oollaarraakkttaann››mmllaannmmaakkttaadd››rr.. LLiivvoorrnnoo ttaarraaffttaarrllaarr›› ssoonnrraakkii NNaappoollii mmaaçç››nnddaa

DDii CCaanniioo’’yyaa ggeerreekkeenn yyaann››tt›› aannttii ffaaflfliisstt mmüüccaaddeelleenniinn bbüüyyüükköönnddeerrii SSttaalliinn’’ii sseellaammllaayyaarraakk vveerrmmiiflflttiirr..

BBiizzlleerr ddee EEkkiimm GGeennççllii¤¤ii oollaarraakk ssppoorrddaa yyaaflflaannaannyyoozzllaaflflmmaann››nn vvee ççüürrüümmeenniinn kkaarrflfl››ss››nnddaakkii bbuu aalltteerrnnaattiiff vvee

ddeevvrriimmccii ttuuttuummuu ddeesstteekklliiyyoorruuzz..EEkkiimm GGeennççllii¤¤ii

Maçlarda faflist selam› veren, düpedüz Mussolini'ye methiyelerdüzen, antisemitist beyanlardan kaç›nmayan Lazio'lu Di Canio,Livornolulardan nefret ediyor. Bu, Livorno için büyük bir flereftir.

Eray Özer, geçen pazartesi Di Canio'nun rezilliklerini yazd›."Livorno taraftarlar› da sol yumruklar›n› s›k›yorlar. O da siyasetde¤il mi?" diye hakl›laflt›r›yordu kendini. Ald›¤› bir maçtan men vepara cezas›n› da 'politik' olarak tan›mlad›, faflistli¤i gönülrahatl›¤›yla kabullenen Di Canio. Kim futbolun politika d›fl›oldu¤unu iddia edebilir ki? Hele, Milan kulübünün sahibi vefutbolun yay›nc› kuruluflunun maliki Silvio Berlusconi'nin, millitak›m›n slogan›n› (Forza Italia) parti ad› yaparak baflbakanl›¤ayükseldi¤i ‹talya gibi bir memlekette!

En 'k›z›l' flehir Bu âlemde, Di Canio'nun karfl› kutbunun, Livorno'nun hali

nice? Orta ‹talya'n›n kuzeyindeki Toskana bölgesinde, 150 binnüfuslu bir liman flehri, Livorno. ‹flçi hareketinin ve komünistlerinkalesi olan bölgenin en 'k›z›l' flehri. K›z›l bayrak, orak-çekiç, flehrinfolklorunun parçalar›. Son 10 y›lda büyük direnifllere ra¤men limanendüstrisinin tasfiyesi, flehri öldürmüfl. Neoliberal rejime büyük biröfke var. Livornolular, Roma'ya tek bafl›na direnen Asteriks'in köyügibi tahayyül ediyorlar kendilerini. '11 Freunde' dergisinin Aral›k2004 say›s›na göre 'Otonomlar Tugay›' taraftar grubu, Livorno'yu,'Liverpool'la beraber, proleter gururu tafl›yan iki liman flehrindenbiri' olarak tan›ml›yor.

Taraftarlar›n lokali '1921' ad›n› tafl›yor; yani ‹talyan KomünistPartisi'nin kurulufl tarihinin. fiehrin tak›m› da, koyu k›z›l formas›yla,bu öfke ve direnifl ruhunun bayra¤›!

1921'de kurulan A.S. Livorno Calcio, 1949'da Serie A'dandüfltükten sonra 30 y›l boyunca 3. ve 4. ligde sürünen ultra-ehemmiyetsiz bir kulüptü. 2002'de Serie B'ye t›rmand›. 2004'te de55 y›l sonra Serie A'ya dönmeyi baflard›lar. fiampiyonluke¤lencelerinin bir parças›, neofaflist partinin Livornobürosunun tahrip edilmesiydi. O dönem flehrin gar›naast›klar› 'Silvio, geliyoruz!' yaz›l› pankart, hâlâ duruyormufl!

Serie A'daki ilk sezonunu, dokuzunculuk gibi baflar›l›say›labilecek bir yerde bitirdiler. Koltuklu tribünzorunlulu¤unu, beton bloklara 60 santimetre arayla çizgilerboyay›p numaralar yazarak 'halletmifllerdi'! Tabii as›l,taraftarlar›yla temayüz ettiler. Standart tribün flark›lar›:'Bandiera rossa', 'Bela ciao'. Baflbakana hakaret edentezahüratlardan ötürü, kulüp birçok iç saha maç›ndansonra birkaç bin avro ceza ödedi.

Milan deplasman›na giden Livornolular, Berlusconi'ninsaç ektirdikten sonra tek gözünü eflarpla kapatarak korsanpozu vermesiyle alay etmek için, baflörtüleri takm›fllard›!

Irak'ta Nas›riye'de ölen 17 ‹talyan askerinin an›s›na bütünmaçlarda sayg› duruflunda bulunulurken, Livorno kale arkas›köflesinden ('Kurva') 'On, yüz, bin Nas›riye!' tezahürat› yükselmiflti.Tepkilerini "Bunlar iflgalci askerlerdi. ‹talya'da her y›l 1500 kifli iflkazas›nda ölüyor. Onlar için niye devlet töreni düzenlenmiyor?"diye aç›klad›lar. 200 taraftar›n maçlara girifl yasa¤› var. Ciddi'sert'ler! Vahim olaylara sebebiyet verebiliyorlar molotofkokteyliyleyaralamaya yol açmak gibi.

O bir efsane: Lucarelli fiehrin isyanc› ruhunun bayra¤› Livorno tak›m›ysa, tak›m›n

bayra¤› da Cristiano Lucarelli. 29 yafl›ndaki forvet, bural› bir limaniflçisinin çocu¤u. 12 yafl›ndan beri Livorno tribünlerinin gediklisi.Torino, Lecce, Valencia, Atalanta gibi üst düzey tak›mlardaoynarken, sakat ya da cezal› oldu¤unda da, Livorno 'Kurva's›ndayerini al›yordu. 2003'te, Torino'yu b›rak›p, 100 bin avro afla¤›s›naLivorno'ya gelmesi, onu büsbütün efsanelefltirdi. Menajeri,'Milyonunuz Sizde Kals›n' ad›yla kitaplaflt›rd› onun öyküsünü. Kitapflu cümleyle bitiyor: "Livorno herhangi bir tak›m de¤ildir, ‹talyafutbolunu kurtaracak güçlerden biridir."

Lucarelli 25 golle, Livorno'nun Seria A'ya ç›k›fl›nda büyük roloynad›. Otonom Tugaylar taraftar grubunun kurulufl y›l› olan1999'a selamla, 99 s›rt numaras›n› tafl›yor. "Do¤du¤umdan berikomünistim" demiflti bir beyanat›nda. 1996'da 21 yaflalt› millitak›mda att›¤› ilk golde formas›n› s›y›r›p Che Guevaral› tiflörtünügöstermiflti. Bir daha milli tak›ma ça¤r›lmad›. fiimdi, 'rezerv'kadroda yer al›yor. Sol yumru¤uyla 'komünist selâm›' verdi¤i için DiCanio'ya verilenin üç kat› cezaya çarpt›r›lm›flt›. Livorno, Milan'aevinde 3-0 yenilerek sezonun ilk devresini 5. s›rada tamamlad›.Daha önce 2-1 ma¤lup etti¤i Di Canio'nun Lazio'su, 9...

Tan›l Bora (27-12-2005 tarihli Radikal)

DDii CCaanniioo''yyaa iinnaatt LLiivvoorrnnoo

Ekim

Gençli¤i

42

“Sözcü¤e benim verdi¤imanlamda entellektüel, ne

insanlar› teskin etme ne dekonsensüs oluflturma

derdindedir; çok ciddi biranlamda, ucuz formülleri, haz›r

klifleler ya da iktidarsahiplerini ve uzlaflmac›lar›n

söylediklerinde, yap›pettiklerinde gözlenen sorunsuz,

uzlaflt›r›c› olumlamalar›kabullenmeyi istememe

anlam›nda tüm varl›¤›n› ortayakoyan biridir. Hatta sadece bir

fleyleri pasif olarak istemekleyetinmez. Bunu aktif olarak

kamuoyuna söyler de.”EEddwwaarrdd SSaaiidd

Kapitalizmin yabanc›laflma

kelepçesi ile yaflad›¤› dünyadan

kopart›lan insan, gerçekleri

görmekten uzaklafl›rken tuhaf

androidlere dönüflmeye bafllad›.

Burjuvazinin salt iflçi s›n›f›n›

de¤il bir bütün olarak tüm

insanl›¤› gerçek d›fl› bir

dünyada yaflad›¤›na ikna etme

u¤rafl› sürüyor. Yabanc›laflma

ve bilinç birbirine diyalektik

olarak ba¤l› iki kavram

oldu¤una göre, gündelik

hayat›n tüm keflmekefli içinde,

daha do¤rusu hayat›n kontrol

edilemeyen ve bireyin

s›n›rlar›n› aflan ak›fl› içinde “s›radan” bir insan›n bu

gidifle “dur” demesini beklemek, hatta kendi içinde

sorgulamas›n› ummak fazlaca ütopik olacakt›r. Öyleyse

bilinç kitleye d›flar›dan verilen bir fleydir. “Bilimintafl›y›c›s› proletarya de¤il burjuva ayd›n katmand›r:modern sosyalizm, bu katman›n tek tek üyelerininzihinlerinden kaynaklanm›flt›r ve bunu entelektüel olarakdaha geliflmifl olan koflullar›n elverdi¤i yerlerde modernsosyalizmi proleter s›n›f savafl›m›na sokan, proleterlereiletenler de bunlar olmufltur.” (Ne Yapmal›, Sol

Yay›nlar›, s.90) Ne Yapmal›’da Lenin’in Kautsky’den

henüz dönek olmad›¤› zamanlarda yapt›¤› bu al›nt›

kabaca ayd›n›n toplumdaki misyonunu tan›ml›yor.

Dönemin ekonomistlerine verilen bu cevap günümüz

ayd›n›na bugün beklenenden fazlaca görev yüklüyor gibi

gözükse de, özü itibariyle ayd›n›n kendini de¤il toplumu

ayd›nlatmas›n› gerekti¤ini aç›kça ortaya koymakta.

Postmodern dünyada art›k sonunda kâr üretmeyen

bilim gereksiz bir u¤rafl olmufltur. Böylece tüm sosyal

bilimler yetim b›rak›larak güdüklefltirilmifl, dar s›n›rlara

hapsedilir olmaya bafllam›flt›r. Burjuvazinin “tarihin

sonu” masal› “ayd›nlanman›n sonu” ile beslenmeye,

böylece bireyin tüm toplumsal sorumluluklar› yok

say›lmaya baflland›. Sorunlar kendi nedensellikleri

d›fl›nda iflaret edilen noktalardan de¤erlendirilmekte ve

kitleler medya eliyle oluflturulan sanal bir dünyan›n esiri

edilmektedir.

Bilginin meta olarak tan›mlanmas› ve burjuvazinin

salt bir egemenlik arac›na dönüflmesi ayd›n› ve

ürettiklerini de metalaflt›rd›. Böylece Engels’in “Her fleyvarl›¤›n› ya akl›n yarg›ç sandalyesi önünde hakl›ç›karmak ya da varl›¤›ndan vazgeçmek zorundayd›.

AAyydd››nn kkiimmee ddeenniirr??

Ekim

Gençli¤i

43

Düflünen ak›l her fleyinölçüsü halinegelmiflti.” olarak

tan›mlad›¤›

ayd›nlanma ve onun temsilcileri kapitalizmin boy hedefi

haline geldi. Ayd›nlanma, ilk anlafl›lan anlam›yla dinin

veya di¤er gerici ideolojilerin karfl›s›nda bilimselli¤i

savunmakt›r. Ancak insanl›¤›n bugüne kadar üretti¤i tek

bilimsel ideoloji olan sosyalizmin kapitalizmin

demagojileri karfl›s›nda pratikte kendini var etmekte

zorland›¤› bir dönemde ayd›n kimli¤i de ciddi bir

savrulma yafl›yor. Özellikle popüler tabir edebilece¤imiz

ayd›n tabakas›n›n en ileri unsurlar› bile kapitalizmin

s›n›rlar›n› aflam›yor. Liberalizmi, tüm tarihsel gericili¤ine

karfl›n yeni bir fley bulmufl gibi önümüze süren kara cahil

bir ayd›n tak›m›, halk› afla¤›layan tarzlar› ile ayd›n ve

toplum aras›nda uçurumlar yarat›yor. Bu kapitalizmin

çok da bilinçli yapt›¤› bir fley olmasa da büyük bir zevkle

kulland›¤› bir silah haline geliyor.

Eylül f›rt›nas› devrimci hareketin üzerinden geçerken,

dönemin ayd›n kimlikli insanlar›n› da oradan oraya

savurarak ilerlemiflti. Toplumda yaratt›¤› derin tahribat

kitleleri apolitiklefltirirken, dönemin deyim yerindeyse

“mürekkep yalam›fl” kesiminde de anlafl›lmaz bir

küskünlü¤e yol açt›. Bar köflelerinde zorlama bir Latince

sos ile servis edilen gerçekten de anlafl›lmaz muhabbetler

entelektüellik, bohem bir yaflam sürmek ise vazgeçilmez

bir ayd›n aksesuar› olmaya bafllad›. Ayd›n kelimesi

elefltirel bir s›fat oldu ve oportünistin efl anlaml›s› olarak

kullan›lmaya bafllad›. Bu arada “entel” k›saltmas› ile

simgeleflen entelektüellik aç›k bir küfür oldu. Tüm bunlar

günümüz ayd›n›n›n karakterini belirledi. Öyle ki ’80

öncesinde k›yas›ya elefltirilen Aziz Nesin, Yaflar Kemal,

Can Yücel gibi sanatç›lar ayd›n kelimesi ile adeta

özdefllefltiler.

“Ayd›n kimdir” sorusu Adalet A¤ao¤lu’nun ‹HD’den

istifa etmesiyle yeniden ve son derece olumsuz bir

yerden gündeme gelmiflti ve flimdi de Orhan Pamuk

davas› ile yeniden alevlendi. Yaflananlar üzerine herkes

bir fleyler söyledi ancak bu soru yan›ts›z olarak ortada

b›rak›ld›. Bir anda verdi¤i sivri demeçlerini, burjuva

demokrasisinin ev sahipli¤inde özgürce dillendiren

Pamuk, evine geri döndü¤ünde reddetmifl ve çark etmiflti.

Üç befl kitab›n›n promosyon marifetiyle çok satmas›yla

ayd›n mertebesine yükselen Orhan Pamuk AB’nin liberal

ayd›n kimli¤ine “cuk”

oturan tarz› ile, gerekti¤inde girmekten çekinmedi¤i

oportünizmin rant› yüksek yollar›ndan ilerlemeye devam

ediyor. Karfl›l›kl› ç›kar iliflkisi içinde burjuvazi ile

paslaflarak Pamuk gibi solculuk, demokratl›k yapmak

elbette ki istenen sonuçlar› üretiyor. Al›nan ödüller, güzel

bir tan›t›m pefli s›ra gelen edebiyat otoritesi olmak…

Türkiye’nin sürgüne gönderilen, suikastlarda

katledilen ayd›nlar› bir anda unutulurken tek gerçek

ayd›n Orhan Pamuk oldu. Her fleyin oldu¤u gibi ayd›n

kavram›n›n da içini boflaltan ve alabildi¤ine manipüle

eden sistem bu noktada Orhan Pamuk’a fazlaca önem

veriyor. Dikkat edilirse Pamuk’un yazarl›k yetenekleri

veya bugüne kadar yapt›klar› hiç tart›flmaya dahil

edilmiyor. Tart›flma, vatanseverlik, milliyetçilik ve

“dünyaya mâl” oldu¤u iddia edilen bir de¤erin korunmas›

eksenine oturtulurken, arada bir görünüp kaybolan Naz›m

Hikmet ile de tart›flma soldan besleniyor. Verilen bu tarz

ara gazlarla zenginlefltirilen tart›flmalar›n nereye gidece¤i

merak konusu olmuflken bir anda ortaya AB ç›k›yor.

Dönüp dolafl›p tüm demokratik talepler için AB’yi adres

vermek al›fl›ld›k bir tarz olmas›na karfl›n bu kez ayd›nlar

kullan›l›yor. 301. madde de¤iflsin mi kals›n m›, düflünce

özgür mü de¤il mi? Bu tart›flmalar bizi çok fazla

ilgilendirmiyor. Neticesi ne olursa olsun bize düflen fley

elmalar olmayacak.

Zindanlara at›lanlar, iflkence tezgâhlar›ndan geçenler

burjuva medyan›n tart›flma konusu bile de¤il.

Yaflananlara, TC tarihinin ilk faili meçhullerinden olan ve

hiçbir zaman hakketti¤i de¤eri burjuvaziden alamayan

Sabahattin Ali, dizeleriyle sessizce olanlara gülüyor ve

“Ald›rma gönül ald›rma” diyor.

“Ayd›n kimdir?” sorusuna baflta Lenin’den yapt›¤›m›z

al›nt›n›n ›fl›¤›nda, yaflad›¤› günün sorunlar›na duyarl› olan

ve bu u¤urda mücadele etmeye haz›r olan, akl›n ve

eme¤in de¤erlerine yaslanarak uyumlu olmay› de¤il

onurlu olmay› seçen, köhnemifl inançlara tak›lmadan

inand›klar›n› korkusuzca söyleyen, bilimselli¤in z›rh›na

girmifl flövalye diye yan›t verebiliriz.

S. Kurtulufl

Burjuvazi tarih sahnesine ilk ç›kt›¤›nda feodalizme karfl›devrimci bir rol üstlendi. Bu ilerici rolünü oynarken ortayakoydu¤u sanatsal yap›tlar da görkemli oldu. Ama iktidarayerleflir yerleflmez burjuvazi kendini önemli bir tehdit alt›ndabuldu. Ücretli emek sömürüsü karfl›s›nda yükselen iflçilerinmücadelesi karfl›s›nda bask› ve teröre baflvurarak gericileflti.Bunun sanata yans›mamas› beklenemezdi. Burjuva sanat› dabundan pay›n› ald›. Kendi düzenini kurumsallaflt›r›p geliflenburjuvazi, sanat› bu geliflimin ihtiyaçlar›na göre uyarlad›.Sanat› metalaflt›rman›n yan› s›ra yoz ve gerici sanat› dakitleleri sersemletip uyuflturmak için kulland›.

Bugün milyonlarca insan müzik dinliyor, sinemayagidiyor... Bunu flöyle de okuyabiliriz. Bugün milyonlarca insanburjuva sanat› ile büyüyor, bu sanat ile zehirleniyor. Yaniburjuva dünyas›n›n yozlu¤u ve bencilli¤i ile insan kiflili¤idumura u¤rat›l›yor.

‹lkin milyonlarca insan›n sanata gösterdi¤i ilgiyiaç›klamal›y›z. Sanat insan hayat›nda hep önemli bir rolüstlendi. Bu neden böyle oluyor? “Belli ki kendini aflmakistiyor insan. Tüm insan olmak istiyor. Ayr› bir birey olmaklayetinemiyor; bireysel yaflam›n kopmufllu¤undan kurtulmaya,bireycili¤inin bütün s›n›rl›l›¤› ile onu yoksun b›rakt›¤›, amaonun gene de sezip özledi¤i bir dolulu¤a, daha do¤ru, dahaanlaml› bir dünyaya geçmek için çabal›yor. Kiflili¤inin geçici,rasgele s›n›rlar›, yaflay›fl›n›n kapan›kl›¤› içinde kendinitüketmek zorunlulu¤una baflkald›r›yor. ‹stiyor ki, ‘benli¤inden’ötede, kendi d›fl›nda ama gene de kendi içinde vazgeçilmezbir fleyin parças› olsun. Çevresindeki dünyay› so¤urmay›,kendisinin k›lmay›, merakl›, çevreye aç benli¤ini bilimin,tekni¤in en uzak burçlar›na, atomun en gizli derinliklerinede¤in yöneltmeyi, s›n›rl› benli¤ini sanatta toplu yaflay›fllabirlefltirmeyi, bireyselli¤ini toplumsallaflt›rmay› özlüyor.”(Sanat›n Gereklili¤i, Ernst Fischer, E Yay›nlar›, s.8)

Sanat›n geliflimi, görevleri, burjuva s›n›f›n›n sanat›bozguna u¤ratmas› üzerine daha genifl bir flekilde durulabilir.Ama burada as›l vurgulanmak istenen, sanat›n toplumsalönemi üzerinden ona gereken ilgiyi göstermektir. Kültür vesanata yaklafl›m ve bunun üzerinden bugüne dair üstlenmesigereken görevleri irdelemektir. Kültür ve sanat üzerinepartinin bak›fl› ortad›r. “TK‹P, kültür ve sanat› komünizmi

kuracak yeni kuflaklar›n yetifltirilmesinin temel bir arac› olarakgörür.” (Türkiye Komünist ‹flçi Partisi program›...) Bundan,sanat›n ayn› zamanda bugünün mücadelesinde de benzer birtemel araç olmas› gerekti¤i sonucu ç›kar›lmal›d›r. Geçmifldeneyimler ve bugün yaflananlar üzerinden sanat›n bumisyonunu görmek zor de¤il. ‹nsanl›¤›n sömürü ve bask›yakarfl› verdi¤i mücadelede sanat, salt bir sözcülük göreviüstlenmekle kalmam›fl, ayn› zamanda bu mücadeleyiyürütenlere umut afl›lam›fl, savaflma gücünü art›rm›flt›r.Bununla yetinmemifl, yeni kuflaklar›n ço¤unun devrimi,sosyalizmi duyup etkilenmelerine vesile olmufltur. Tam da buyüzdendir ki, düzen devrimci sanatç›lardan öcü gibi korkmufl,onlar›n sesini k›smaya ve kitlelerle buluflmalar›n›engellemeye çal›flm›flt›r. Hapis cezalar›, sürgünler, ölümlerledevrimci sanatç›lar› terbiye etmeye çal›flm›flt›r. Bugüngeçmiflin devrimci miras›n› sahiplenmek önemli olmaklabirlikte, sanat cephesinde bu miras› yükseltme, düzeningerici-yoz sanat›na karfl› bir alternatif oluflturma sorumlulu¤uvard›r.

Kültür ve sanat çal›flmas› ve genç komünistler

Genç komünistler politika yapma konusunda gün geçtikçedaha da yetkinleflmektedirler. Ama çal›flman›n toplam›ndafarkl› alanlara yönelmek, bunlar› birlikte yürütmek konusundabaflar›s›z kalabilmektedirler. Bu alanlar›n bafl›nda geçmiflteoldu¤u gibi kültür ve sanat bölümü gelmektedir. “Çal›flman›ntoplam›nda bir eksiklik alan› da kültürel faaliyetlerdir. Sözkonusu olan gençlik çal›flmas› olunca, bu eksiklik daha dayak›c› hale geliyor. Kültürel alan hem bir mücadele alan›d›r,hem de partinin kitleleri etkilemede kullan›lmas› gereken etkilibir araçt›r. Bu ülkede birçok gencin devrimcilikletan›flmalar›n›n bir kültürel etkinlik üzerinden yaflanmas› bualan›n gücünü ortaya koyuyor.” (Kitle Çal›flmas› ÜzerineNotlar-II, Ekim Gençli¤i, fiubat 2000)

Kültür ve sanat alan›na yönelik parti olarak net biraç›kl›¤a sahip olmam›za ra¤men pratikte bunun gerekleriniyerine getirememek genç komünistlerin konuyla ilgili yeterlibir aç›kl›¤a sahip olmad›¤›na iflaret ediyor. Gençlik yay›n

organ›nda sürekli vedoyurucu kültür vesanat sayfalar›n›nolmamas›, burayaüniversitelerdenkültür ve sanatalan›na dair herhangibir gözlemin veyadeneyiminyans›mamas›bununla ilgili ilk aklagelebilecekler. Yenibir çal›flma tarz›na

Ekim

Gençli¤i

44

GGeennççllii¤¤iinn ddeevvrriimmccii kküüllttüürr vveessaannaatt üürreettiimmiinnee ddaaiirr

sahip olmak, kültür-sanatla ilgiligereken ad›mlar› atmakgerekiyor. Ekim Gençli¤i’ndedüzenli kültür ve sanatsayfalar›n›n oluflturulmas›,yerelliklerde yaflanangeliflmelerin, buna dönük at›lansomut ad›mlar›n deneyimlerininaktar›lmas›, gençlik çal›flmas›ndabu alana dönük ilginin oluflmas›n›sa¤layacakt›r.

Her yerel çal›flma alan› kendiimkanlar› ölçüsünde bu konudasomut ad›mlar atabilmelidir. Buiki önemli imkan sunacakt›r bize.‹lkin düzenin gerici ve yoz kültür-sanat›na karfl› devrimci biralternatif oluflturarak kitlelerinsersemletilmesine, düzen içinekanalize edilmesine set çekilmiflolacakt›r. ‹kinci olarak daüniversitelerde bu alana dönükküçümsenmeyecek ilginindönüfltürücü biçimde kullan›lmas›sa¤lanacakt›r. Bunun sonüçlar› ayn› zamandatoplam faaliyete yans›yacakt›r.

Her yerelin imkanlar› farkl› olmakla beraberbu konuda ilk elden yap›labilecekler s›n›rl›olabilir. ‹lkin üniversitelerde bulunantopluluklar/kulüplerde çal›flma yürütmeyi, ikinciolarak bunlar›n imkan›n olmad›¤› yerlerde ya daöznel tercihlerle kültür ve sanat atölyelerioluflturmaya çal›flmak gerekir.

Kulüp, kol ve topluluklar

Üniversitelerde sanat›n de¤iflik alanlar›ndaçal›flma yürüten az›msanmayacak bir dizikulüp/topluluk bulunuyor. Bunlar›n belli birö¤renci kitlesini çal›flmalar›na katabildiklerinigörebiliyoruz. Hatta baz›lar› kendi çal›flmaalanlar›nda zamanla yar›-profesyonel bir nitelikde kazanabiliyor. Ço¤u, düzenin dayatt›¤› yozsanata karfl› alternatifler üretme u¤rafl›nda olsabile bunun sa¤l›kl› bir bak›fl aç›s›yla yap›ld›¤›n›söyleyemeyiz. Üniversite kampüslerinin d›fl›naç›kmak bir yana, genifl ö¤renci kitlesineüretimlerini sunma gibi bir u¤rafl içinde deolmayabiliyorlar.

Bu kulüp, kol ve topluluklara yönelik ikiönemli tutumdan bahsedilebilir. ‹lkin, imkanlar›n elverdi¤idurumda do¤rudan bunlar›n çal›flmalar›na kat›lmak. Bununolanakl› olmad›¤› durumlarda, ortaya ç›kard›klar› ürünlerisunmalar›n› sa¤lamak. Üniversitelerde yap›lan etkinliklerdebunlar›n çal›flmalar› kullan›labilir (müzik kulübünün bir dinletivermesini sa¤lamak, tiyatro kulübüne k›sa bir oyunhaz›rlatmak, foto¤raf kulübünün bir konuyla ilgilihaz›rlayaca¤› foto¤raf sergisi vb.).

Belli yerellerde bu olanaklar kuflkusuz de¤erlendirilmeyeçal›fl›l›yor. Ama bu daha yayg›nlaflt›r›lmal› ve bir çal›flmakültürü haline getirilmeli. Burada genç komünistlerin üstünedüflen sorumluluktan da bahsetmek gerekiyor.Topluluk/kulüplerin üretimlerini iflçi ve emekçilere tafl›mak!Bu baflar›labildi¤i oranda, hem bu alanlarda çal›flanlar›n

kime yönelik bir sanatsal üretim yapmalar› konusunda dahagenifl düflünmeleri, hem de üniversite d›fl›na ç›karak iflçi veemekçilerle buluflmalar› sa¤lanabilir.

Geçmiflte okul d›fl›nda amatör bir tiyatro grubuylakurulan iliflki bu aç›dan örnek al›nabilir. Bu grupla kurulaniliflki üzerinden bir tak›m etkinlikler daha da zenginlefltirilmifl,bir çok iflçi ve emekçinin ilk defa tiyatro ile tan›flmas›sa¤lanm›flt›r. Kurulan iliflki üzerinden bu tiyatro grubu iflçi veemekçilere ulaflabilmifl, böylece hem sanatsal üretimleriniart›rabilmifl, hem bunun için gereken motivasyonukazanabilmifltir. Bugün üniversitelerde faaliyet yürüten butopluluk ve kulüpler ile sa¤l›kl› bir iletiflim kurulabildi¤indeayn› misyonu yerine getirebileceklerdir.

devam edecek...

Ekim

Gençli¤i

45

“Taraflar›n vazgeçme ihtimali ve küçük ayr›nt›lar berdeligerilimli bir havaya sokar. Yine öyleydi. Bunu aflman›n tekyolu vard›: Çabukluk. Yan yana gelen arabalar bir ç›rp›dade¤ifltirdi gelinleri ve birer toz bulutu içinde geldikleri yeredöndü. Köylerde k›zlar›n› yollad›¤› için a¤layan kad›nlar bukez gelinin geliflini kutluyorlard› z›lg›tlarla. Çocuklar›nhayranl›k ve korku ile izledi¤i silahl›lar tetiklere as›ld›. Berdelbitti.’” (Atlas Dergisi, say›:83)

Yukar›daki al›nt›, kad›n cinsinin yaflad›¤› fliddetin birifadesidir. Bir gelene¤in, feodal bir iflleyiflin, afliret zincirlerinindibimizdeki fliddetidir berdel, bildik bir dilde ‘onun yerine’...Töre cinayetlerinin vars›ll›¤›n›, berdelin gerçekli¤ini, tecavüzeu¤rayan bedenleri, çürümüfl etleri, k›r›lm›fl belleri, süpürgeedilen saçlar› itidal içinde karfl›lamak pek mümkün olmasagerek flu zamanlarda.

Bir fliddet ikliminde yafl›yoruz. Kan›n, ac›n›n, vahfletin,açl›¤›n, yoksullu¤un kan›ksand›¤›, sanki hep varm›fl gibi,sanki hep olacakm›fl gibi, sanki insanl›¤›n baflka ç›k›fl yoluyokmufl gibi yüzlerce kez, milyonlarca kez, hermekan›m›zda, her an›m›zda, her tavr›m›zda çok yönlü birbombard›mana u¤ruyoruz. Kulaklar› sa¤›r edercesine,nefesimizi kesercesine, etlerimizi parçalarcas›na, nihayetindeinsanl›¤›m›z› yok edercesine bir bombard›man. 3. sayfayak›c›l›¤›nda, akflam haberlerinde, s›n›r ötesinde, memurstatüsünde, sivil görünümlü bir resmiyette, okul s›ras›nda,makine bafl›nda, çocuk yaflta, sözle, elle, gözle, bilerek,bilmeyerek, bilmezden gelerek, görerek, görmekistemeyerek, sistemli, istemli, gece karanl›¤›nda, günayd›nl›¤›nda, çizgi film k›vam›nda, canl›-cans›z yay›nlarda,aile içinde, kad›n bedeninde... fiiddetin bu kadar çokgözümüze sokuldu¤u bir dünyada, kad›n cinsi de kendipay›na düfleni fazlas›yla al›yor. fiimdilerde s›¤ bir yarat›¤adönüfltürülen kad›n, sistemin karanl›¤›nda çifter çifter ezilip,sömürülüyor.

Geçmiflin tap›las› figüranlar›, idolleri, borç karfl›l›¤› sat›lanesirleri, mitolojinin aldat›lan Hera’s›, güzellik sembolüAfrodit’i, savaflç› Amazonlar’›, Anadolu’nun berdelleri, sokakfahifleleri, iflçi Ayfleler’i, par›lt›l› yaflamlar›nHülyalar’›... Tüm bu kad›n tipleri biranda oluflmad› elbette. Hepsi birtak›m ekonomikve toplumsalde¤iflimlerinsonunda etekemi¤e büründü.‹lkel komünaltoplumdakianaerkil yap›,s›n›fl› toplumageçiflle, yeriniataerkilyap›lanmaya terkedince, kad›n›nda toplum içindeki

yeri tepe taklak oldu. S›n›fl› toplum düzeniyle birlikte kad›ntoplumsal üretimden uzaklaflt›r›l›p, beraberinde ezilen cinskonumuna düfltü. Feodal toplumda eve kapanarak, dinin,geleneklerin ve kat› ahlak kurallar›n›n kölesi oldu. S›n›fl›toplum düzeninin son aflamas› olan kapitalist düzende isekad›n hem süregelen feodal kal›nt›lar›n alt›nda ezilip gerikonuma düflmekte, hem de s›n›fsal kimli¤iylesömürülmektedir. Tüm bunlar›n yan›nda bir de kültürelyozlaflman›n kapsaml› bir parças› oluveriyor. Demekistedi¤im, son zamanlarda yamac›m›za kadar sokulan vekad›nlar› hedef alan programlar... ‹simlere yabanc› kalmakpek mümkün de¤il. Serap Ezgü ile Biz Bize, Esra CeyhanSizlerle, Yasemin Bozkurt’la Kad›n›n Sesi... Sabah dokuz,akflam befl aras› belli periyotlarda yay›nlanan, benzeriçerikteki programlar. Bir yanda yemek tarifleri, di¤er yandaavukatlar, doktorlar, beride hayat›n içinden çekip kopar›lm›flhikayeler, ötede ismini vermek istemeyen telefonlar, alk›fllar,kavgalar, k›yametler, 盤l›klar, ba¤r›fllar, ertesinde silahlar,ölümler, ucuz yaflamlar, araya giren reklamlar, tavana vuranreytingler, ekrana kilitlenen gözler, sözler... ‹nsanlar›n içindebulunduklar› sorunlar› dolafl›ma sokarak aç›ktan bir ‘kötününkötüsü var haline flükret’ propagandas› yapan, bir yönüyleinsanlar› sorunlar›n kayna¤›ndan uzaklaflt›r›p kendi darbilinçlerine hapseden sistemli bir politika. Son zamanlardayaflanan ve bir taraf›yla bu programlar›n tetikçisi oldu¤ucinayetler beraberinde yalanc›ktan bir tak›m yasaklamalar›getirdi. Ama meyve veren a¤aç tafllanmaz sözüne at›ftabulunacak derecede bir anl›k yan›lsama olarak. fiimditelevizyonu aç›p bakt›¤›n›zda o çirkin suratlar› karfl›m›zdagörmemiz içten bile de¤il.

Bugün insanl›k bir sorunlar yuma¤› içinde bilinçsizcedebelenip durmakta. Bir yanda savafllar, ölümler, katliamlar,iflkenceler, di¤er yanda açl›k, yoksulluk, sefalet... Bunlar›n

beraberinde çevre sorunu, ulusal sorun,kad›n sorunu bütün ç›plakl›¤› ile ortayerde duruyor. Tabii ki tüm busorunlar›n kayna¤›, hayatlar›m›za bir

karabasan gibi çöken kapitalist sistemgerçe¤i. Ne ç›kart›lan yasalar,

genelgeler, yap›lan bir tak›m sözdereformlar, ne de aç›lan morart›lm›fl çat›lar,

kurulan kad›n birlikleri kad›nlar içinbir kurtulufl olamaz. Kaynak tümç›plakl›¤› ve fliddetiyle yan›bafl›m›zda soluk al›yor...

Toplumsal kurtulufl toplam birmücadelenin eseri olacaksa ve

sonunda kurtulufl sosyalizmdekilitleniyorsa, kad›n›n kurtuluflu

da bu mücadelenin beraberindegelecektir.

N. Asya

Ekim

Gençli¤i

46

KKaadd››nn››nn kkuurrttuulluuflfluussoossyyaalliizzmmddee!!

Emperyalistlere uflakl›kta kusur etmeyen, reform ad›

alt›nda iflçi ve emekçileri gün geçtikçe açl›¤a ve sefalete

sürükleyen sermaye iktidar›, üniversitelerden sonra

yurtlarda da ö¤rencileri sömürmeye ve bask› alt›na

almaya çal›flmaktad›r.

Bilgiden çok stres ve heyecan ölçme arac› ÖSS’yi

kazanan ve ancak paras› olanlar›n üniversite kap›s›ndan

içeri ad›m att›¤› bir düzende yafl›yoruz. Üniversiteyi

kazand›ktan sonra bar›nma sorununu çözmek isteyen

ö¤renciler yine paras› varsa yurtlara girebilmektedir.

Tüm yurtlarda oldu¤u gibi ‹zmir Tatari K›z Ö¤renci

Yurdu’nun her kat›nda büyük boy çerçeveli “gelece¤in

gençleri” bafll›kl› yaz›lar vard›r. Ö¤rencilerin de¤erini

vurgulayan ve yurda yerleflmeleri konusunda asla

s›k›nt›ya düflmemeleri gerekti¤ini söyleyenler, yurda

girmeye “hak kazanamayan” ö¤rencilerin nerede

kalabilece¤i konusunda sessiz kalmaktad›rlar.

Kald› ki çevre düzenlemesi için yap›lan kald›r›m

çal›flmalar›na, yurt d›fl›ndan getirilen lalelere, flehir içinde

özel olarak oluflturulan ve pahal› çiçeklerle donat›lan

meydanlara milyarlarca lira harcama yap›l›rken kamuya

ait yeni yurtlar infla edilmemekte, ö¤renciler özel

yurtlarda kalmak zorunda b›rak›lmaktad›r.

Ö¤rencilere kantinde ve yemekhanede (cumartesi-

pazar günleri hariç) 1,5 milyon lira de¤erinde yemek

kuponlar› verilmektedir. Bu sene bafllat›lan, de¤eri 300

bin lira olan ancak yeni y›l ile birlikte 1 milyon liraya

ulaflan kahvalt› kuponu uygulamas› ile

fifllerimizi kullanma alan›m›z

s›n›rland›r›lm›flt›r. Ayr›ca bu fifllerle

ö¤rencilerde yurtta cüzi fiyata kald›klar›

düflüncesi yarat›lmaya çal›fl›lmaktad›r. Maliyeti

oldukça düflük olan kimlikler için al›nan 6

milyon, kay›t için zorla al›nan 10 milyon

liran›n sorgulanmas› bu flekilde engellenmekte,

ö¤rencilerin gözü sadaka niteli¤indeki sözüm

ona yard›mlarla boyanmaktad›r

Bir di¤er yeni uygulama ise valizlerimizin,

battaniye “çalma” ihtimali nedeniyle aranmaya

bafllat›lmas›d›r. Milyonlar› sömüren, bankalar›

hortumlayan, halklar› kana ve gözyafl›na

bo¤mak için silah pazarlayan ve satan devlet

bu yapt›klar›n› unutmakta, ö¤rencilerden bir

battaniyenin hesab›n› sormak için utanç verici

uygulamalar›n alt›na imza atmaktad›r.

Villalar› at koflturacak kadar büyük olanlar,

her hastal›¤› bar›nd›ran ve birçok kiflinin

kulland›¤› banyo ve tuvaletlerden, sekiz kiflinin kald›¤›

darac›k odalardan bihaberdir.

Ne koflullarda haz›rland›¤›n› bilmedi¤imiz

yemeklerden ç›kan karafatma ve solucanlarla sa¤l›m›zla

oynanmaktad›r.

Okuldan sonra ö¤rencinin evi olan yurtta sosyal

faaliyet ad› verilen etkinlikler hayata geçmemektedir.

Sene bafl›nda yüksek müzikler eflli¤inde “tan›flma”

partileri düzenlenmifl, ö¤renciler saatlerce dans ettikten

sonra tan›flm›flt›r.

‹fline giderken her sabah gördü¤ü bakkal Hüseyin

Efendi’ye nas›l al›flm›flsa gözü yurt sakinlerinin paralar›

yoksa bar›nmamay›, okumamay› garipsemiyorlar. Ölümü

gösterip kansere raz› edenleri kabul ediyorlar!

Ama biz raz› olanlardan de¤iliz. Yurdumuzda

duydu¤umuz bu rahats›zl›klardan; ad› bugün çeflitli

nedenlerle süslendirilen fakat eminiz ki yar›n aç›kça

bask›ya bürünecek olan ad›mlardan dolay› yaflad›¤›m›z

alanlarda varl›¤›m›z›, bilincimizi korumak ve

hissettirmek gerekti¤ini düflündü¤ümüzden burada

kültür–edebiyat toplulu¤u kurmaya karar verdik.

Kütüphanenin ansiklopedilerle doldurulmufl raflar›ndan

öte ciddi anlamda hayat bulmas› için çabalamaya,

“yurdumuza kitapl›k koyal›m” kampanya çal›flmas›

yürütmeyi planlad›k.

Kiflileri, toplulu¤umuz arac›l›¤›yla münazaralar

yapmaya, söylefliler düzenlemeye ça¤›rmaya karar

Ekim

Gençli¤i

47

‹‹zzmmiirr TTaattaarrii KK››zz ÖÖ¤¤rreennccii YYuurrdduu’’nnddaaaannllaammll›› bbiirr ççaall››flflmmaa

Ekim

Gençli¤i

48

verdik. Ayr›ca yurt sorunlar›na ile kitapl›k ve topluluk

fikirlerine dair anket çal›flmas› yürütmekteyiz.

Düzenin dejenere etti¤i ve siyah beyaz filmler kadar

an›lmayacak zamanlara gömdü¤ünü düflündü¤ü arkadafll›k,

dostluk iliflkilerini ve s›cak insani ba¤lar› tekrar oluflturaca¤›z.

‹nan›yoruz ki düflüncelerimiz, umudumuz topra¤›n

a¤›rl›¤›na ra¤men flu anda kendince kaynayan küçük bir yeralt›

suyu olsa da, ilerleyen zamanlarda oldu¤u yerden f›flk›racak,

canlanacak ve ›rmak olup denize akacakt›r. Yurt arkadafllar›m›z

da bu ›rma¤›n coflkun sesiyle bize kat›lacak, çal›flmalar›m›za

bir damla sunacakt›r. Bu yurttaki ö¤renciler, bir gün bu

düzenin yerine yeni bir dünya kurmak isteyen emekçilerin

yüreklerinin yan›na yüreklerini katacak, baflka bir dünya

özleminin ateflinden bir k›v›lc›m olacaklard›r.

‹zmir Tatari K›z Ö¤renci Yurdu’ndanEkim Gençli¤i okurlar›

Bir yurt ö¤rencisiylekonufltuk...

“Baflaraca¤›m›zainan›yorum!”

- Yurttaki herhangi bir faaliyete kat›ld›n›z m›?

Evet, voleybola kat›ld›m. Fakat henüz kurulan

bir tak›m ve hayata geçen bir fley yok. San›r›m bu

di¤er aktivitelerde de böyleymifl.

- Yurt yaflam› size neyi ifade etmektedir?

Bu sene ilk senem. Sonuçta buras› evim

durumunda. Çevreyi ve insanlar› henüz

tan›mad›¤›m için zaman›m›n okuldan sonra en

fazla geçti¤i yer durumunda. Yurt yaflam›na

gelince, kendiniz d›fl›nda yedi tane insanla ayn›

oday› ve daha onlarcas›yla da ayn› tuvaleti ve

banyoyu paylafl›yor, kullan›yorsunuz.

- Temizlikten, yemeklerden, arkadafll›k

iliflkilerinden (sosyal iliflkilerden) memnun

musunuz?

Hay›r de¤ilim. Temizlik çok çok kötü de¤il,

ancak yak›n zamanda yemeklerden ç›kan

karafatma ve solucan san›r›m fazla söze gerek

b›rakm›yor. Sosyal iliflkilere gelince, kuru bir

kalabal›k var burada.

- ‹darenin çok yak›nda uygulamaya koydu¤u

valiz aramas› hakk›nda ne düflünüyorsunuz?

Bunun, battaniye çalan ö¤rencileri engellemek

amaçl› yap›ld›¤› söyleniyor. Düflünüyorum da, bu

yurtta onbefl y›ldan beri devam eden bu olaya

neden “flimdi” müdahale sözkonusu. Kald› ki,

benim de valizimi “battaniye çalm›fl olabilirsin, bir

bakal›m” mant›¤›yla arayacaklar. Bu insana, üstü

kapal› da olsa yap›lan bir suçlamad›r.

- Bizler yurttaki sosyal aktivitelerin tamamen

yerine getirilmedi¤ini düflünmekteyiz. Eminiz ki

bizimle hem fikir olan büyük bir ço¤unluk vard›r.

Duydu¤umuz bu rahats›zl›ktan dolay› yurt

hayat›m›z› renklendirmek, alan›m›z› yaflanabilir ve

canl› k›lmak için kültür-edebiyat çal›flmas›

bafllatmay›, münazaralar gerçeklefltirmeyi,

kütüphanenin ifllevini artt›rmay›, hatta ilerleyen

süreçte film gösterimleri yapmay›

hedeflemekteyiz. Yapaca¤›m›z bu çal›flma

hakk›ndaki fikirleriniz nedir? Bize sunabilece¤iniz

bir katk›n›z olabilir mi?

Bence çok güzel düflünmüflsünüz. Aç›kças›

yeni oldu¤um için d›flar›daki etkinliklere

güvenemem. Hem maddi bir külfet de içermiyor.

Yedi y›ldan beri tiyatroyla ilgileniyorum. Bu

konuyla ilgili elimden geleni yapar›m.

Samimiyetinize ve baflaraca¤›m›za inan›yorum.

Birer saray olarak sunulan özel yurtlar.

ücretleri yüzlerce miyonu bulmakta...

Ekim

Gençli¤i

49

“Dokumada çal›flan k›zlarGünleri naylon iplik, ucuz keten

Eme¤in, al›nterinin ve aflk›n kan› damlarkirpiklerinden”

Yeni bir y›la girdik. Ekranlarda yine bildik

görüntüler, burjuvalar›n en münasebetsiz e¤lenceleri,

ak›l almaz lüksler içerisinde kutlanan bir gece, patlayan

havai fiflekler, ›fl›kl› salonlar, kadehler ve dekolteler…

Birileri kar›ncalar gibi çal›flm›fl, bunca ürünü

gözlerinden damla damla akan, elleriyle yarat›lan o

hünerli eme¤iyle ifllemifl, üretmiflti. O birileri bu

salonlarda yoktu. Kendileri kondular›nda yar› aç yar›

tok seyrederken bu zevki sefay›, onlar›n piflirdikleri,

dokuduklar›, tafl›d›klar› dolduruyordu ekranlar›.

Ayfle, Sadife, Gülden, Necla, ve Sevgi… Bunlar

birileri içinde en flanss›zlar›yd›. Onlar so¤uk k›fl

gecelerinde s›cac›k sar›l›nacak yumuflac›k yorganlar›,

masalar›n üstünü bir bahar manzaras› gibi örtülecek

örtüleri dokuyarak haz›rlan›yordu yeni y›la. Onlar

burjuvalar› daha zengin, daha rahat, daha s›cak, daha

tok yani daha büyük kârlarla yeni y›la haz›rl›yorlard›.

Kendileri ise gün do¤umu ile gün bat›m›n› bafl›nda

yitirdikleri dikifl makinelerinde, ütülerinde, ocaklar›nda

ölüme haz›rlan›yorlard›. Kim bilir kaç ifl kazas›

geçirmifllerdi öncesinde, kaç arkadafllar›, bir alet, bir

çark, bir makine kadar de¤er görmeyen kaç iflçi

yaralanm›flt› iflçi güvenli¤inin yok say›ld›¤› bu

cehennemde. T›pk› her gün bir can›n yitirildi¤i

tersanelerde oldu¤u gibi. T›pk› onlarca iflçiyi birlikte

gömdü¤ümüz kör madenler gibi. T›pk› milyonlarca s›n›f

kardeflleri gibi patronlar›n vahfli kâr h›rslar›n›n ördü¤ü

kader bekliyordu onlar›. Ayfle, Sadife, Gülden, Necla, ve

Sevgi, 28 Aral›k akflam› fabrikalar›nda ç›kan yang›nda

öldüler.

Henüz on beflindeydi Ayfle, dumanlar ci¤erlerini

doldurup onu soluksuz b›rakt›¤›nda. Kim bilir kaç

yafl›ndayd› Ayfle mavi önlü¤ünü ç›kar›p mavi ifl

elbiselerini giydi¤inde?

Belki de, 28 Aral›k günü, tüm di¤er s›radan günler

gibi bir gündü onun için. Belki sabah güçlükle uyand› ve

belki üflüdü¤ü için yata¤›ndan ç›kmakta güçlük çekti.

Ama ç›kmal›yd›, ç›kmal› ve aile bütçesine katk›da

bulunmal›yd›. O yafl›tlar›ndan farkl› olarak yaflamak için

çal›flmak zorunda olanlardand›.

Onsekiz yafl›ndan küçüklerin mesaiye kalmalar›

burjuvazinin kendi kölelik yasalar›na dahi s›¤m›yorken,

ölüm onu gece mesaisinde dokuma tezgâh›n›n bafl›nda

buldu. Gecenin geç saatlerine kadar, üflüyen elleriyle,

birilerinin daha fazla ›s›nabilmesi için elyaf yorgan

dokuyordu. Birileri yaklaflan y›lbafl›n›n haz›rl›klar›n›

yaparken ve ç›lg›nca tüketirken, o, dokuz arkadafl›yla

birlikte, y›l›n son günlerini de fazla mesai ile geçirecekti.

Belki, yang›n ç›kmadan az evvel, yorgunluk

bunaltm›flken çocuk bedenini ve beynini, o, alaca¤› asgari

ücreti bile bulmayan ayl›¤›n› düfllüyordu. Belki de

kafas›n› bunca yoran, bir ay›n sonunda ald›¤› ayl›¤› ile

PPaattrroonnllaarr›› yyeennii yy››llaahhaazz››rrllaarrkkeenn

ööllüümmee hhaazz››rrllaannaannllaarr üüzzeerriinnee

Ekim

Gençli¤i

50

bir türlü denk getiremedi¤i

hesaplar›yd›. Belki, bir sonraki

ay, daha fazla ›s›nabilmek için,

saatler ilerledikçe daha da fazla

çal›fl›yor, bunun düflüyle

›s›n›yordu. Ama mutlaka

biliyordu ki, o ayl›¤› ile bir gün

içerisinde kendi dokudu¤u

yorganlar› dahi alamayacakt›.

Babas› o öldükten sonra,

“Ayl›¤›n› düzenli alam›yordu”

diyecekti ve o son ayl›¤›n› da

alamayacakt›.

Soluksuz kald›¤›nda yaln›z

de¤ildi. ‹fl arkadafllar› Sadife,

Gülden, Necla ve Sevgi de

onunla birlikte ç›kan yang›nda

soluksuz kald›lar. Sadife daha üç

gün önce onsekizine girmiflti. O

da t›pk› Ayfle gibi, üç gün

öncesine kadar kanunsuz çal›flt›r›l›yordu. Sevgi öldü¤ünde üç ayl›k hamileydi. Hamile olmas›na ald›rmadan, gecenin

geç saatlerine kadar çal›flmas› belki de bebe¤inin kaderi kendisininkine benzemesin diyeydi. Necla ise gün ›fl›d›ktan,

yang›n söndürüldükten saatler sonra bulundu, ailesi saatlerce “ölmedi” diye avutuldu. Oysa cans›z bedeni dokuma

tezgâh›n›n bafl›ndayd›. Sigortas›z çal›flt›r›l›yordu. Oysa çal›flt›¤› fabrika daha aç›ld›¤› ilk günden sigortalanm›flt›.

Kaderi, hemen hemen tüm tekstil fabrikalar›nda çal›flan öteki iflçi kardefllerinden farkl› de¤ildi. Yani, onun, burjuvazi

için bir “mal” kadar de¤eri yoktu.

fiimdi onun ve öteki dört arkadafl›n›n adlar› ifl kazas›nda ölenler listesine, milyonlar›n yan›na eklenmifl durumda.

Yani flimdi onlar›n ölümü, bu düzen için, istatistikî bir veriden baflka bir fley de¤il. Ölümleri, görmeyen ve

duymayanlar için, burjuva bas›n›n ikinci sayfa haberlerinde eskiyip gidecek. Soruflturma dosyalar›na, her zaman

oldu¤u gibi flimdi de, yang›n›n gerekçesi, iflçilerin ihmalkârl›¤› olarak not düflülecek.

Ölmeden önce ustabafl›n› aray›p; “Ölüyoruz, kurtar›n bizi!” demifllerdi. Oysa art›k çok geçti, patron, tüm di¤er

patronlar gibi, daha fazla kâr h›rs› ile maliyetten kaçm›fl gereken önlemleri vaktinde almam›flt›. Kapitalizmin kendi

do¤as› gere¤i, bu böyleydi. Bu düzende insan›n bir mal kadar de¤eri yoktu. Ne de olsa d›flar›da bekleyen say›lar›

yüzbinleri bulan bir iflsizler ordusu vard›. Burjuvazi için biri gider, bir yenisi mutlaka gelir, t›pk› eskiyen bir eflya

gibi.

fiimdi siz iflçiler, emekçiler, gençler siz düflünün yaflad›¤›n›z hayat›… Sevdi¤iniz kad›n›, do¤mam›fl yavrunuzu

düflünün, ana karn›nda s›n›fsal bir cinayetin kurban› olabilecek olan belki üç, belki befl, belki dokuz ayl›k yavrunuzu.

Sevdi¤iniz genci düflünün, onunla kuraca¤›n›z s›cak yuvada tencereyi kaynatabilmek için göze ald›¤›n›z ölümü.

Sevdi¤inizin bir eve kolsuz, bacaks›z gelebilece¤ini ya da sabah size gülerek, sizi öperek ya da sizinle tart›flarak

ç›kt›¤› kap›dan bir daha hiç gelemeyece¤ini.

Kendinizi düflünün, yaflamak için bu sömürü, bu zulme katlanmak zorunda kalan, bezirgânlar›n keselerini alt›nlar,

hisse senetleri, dolarlarla dolduran kendinizi. ‹nsanl›k nam›na bu koflullar alt›nda çal›flan milyonlarca s›n›f kardeflinizi

düflünün.

Gece uykuya dalmadan önce, daha fazla ›s›nmak için sar›lmadan önce yorgana, düflünmeli insan bir kere daha,

Ayfle’yi ve di¤erlerini... Dokuma tezgâh›n›n bafl›nda sabahlayanlar›, belki de bir daha hiç uyanmamak üzere tezgâh›n

bafl›nda uyuyakalanlar›. Kaz›mal›y›z bilinçlerimize ve eme¤in tarihine onlar›n adlar›n›. Ve bilemeliyiz kinimizi, bu

bir avuç asala¤›n rahat› u¤runa milyonlar›n sefaleti ve ölümü üzerinde yükselen barbarl›k düzenine karfl›. Onlar›n

“kurtar›n bizi” diyen ça¤r›lar› ölüme de¤il, kurtulufllar› kavgaya haz›rlanan kollar›m›zla mümkün olacak. Bu sömürü

cehennemi içinde zincirlerinden baflka kaybedecekleri olmayan kollar kurtaracak Ayfleler’i, Sevgiler’i, bizleri, tüm

insanl›¤›... Bu kollar›n kazanacaklar› bir dünya var. Nas›rl›, bilge, çal›flkan ellerin kuraca¤› bu dünyaya bir ad›m daha

yaklaflt›¤›m›z› hat›rlatacak bize her geçen y›l, gün ve ay.

Ve siz burjuva beyler; geceleri, üzerinden on iki-on üç yafl›ndaki çocuklar›n kanlar›n›n damlad›¤› yataklar›n›zda

rahat uyumay›n. Çünkü o dokuma tezgâhlar›nda, madenlerde, fabrikalarda, atölyelerde ve tersanelerde her gece ve

gündüz sizin, mezar kaz›c›lar›n›z çal›flmakta, onlar “sermayenin kefenini dokumakta”. Çocuk yaflta büyüyenler ve

ölenlerimizle bilendi kinimiz. Biz haz›r›z o büyük hesaplaflma gününe, ya siz?

S. K›z›l›rmak/A. Derya

Ekim

Gençli¤i

51

Tarih boyunca insanl›¤›n gidiflat› üzerinde belki de en

belirleyici ve dönüfltürücü etkiye sahip olan Lenin,

sadece ilk muzaffer devrimin önderi olarak de¤il ama, bu

devrimi takip eden ve edecek olan tüm devrimlerin yol

göstericisi olarak da önem tafl›maktad›r. Tarihte oynad›¤›

rolün büyüklü¤ü, misyonunun önemi, büyük sosyalist

Ekim Devrimi’nin ötesinde, yaratt›¤› ideolojik, politik,

örgütsel birikimle, evrensel boyutta sosyalist harekete

bugüne dek yap›lm›fl en büyük katk›dan ileri gelmektedir.

Lenin’in yaflam›na dönüp bak›ld›¤›nda, dönemin

Rusyas›’n›n sosyo-ekonomik ve siyasal süreçleri,

dünyada yaflananlar›n birebir etkileri rahatl›kla

görülecektir. Lenin için çokça söylenen “24 saatini

devrim için ay›rm›fl, rüyas›nda bile devrimi gören önder”

sözü esas›nda Lenin’in özgeçmiflinin en anlaml› özetidir.

Lenin’in yaratt›¤› eserlerden de¤erlere, bütün bunlar

sosyalist Ekim Devrimi’nin zafere ulaflma süreci ve

Sovyetler’i yaratan ihtilalci Bolflevikler’in ideolojik hatt›,

örgütsel yap›s› içerisinde bir anlam bulur. Ekim Devrimi

ve elbette Bolflevikler tart›fl›lmaks›z›n Lenin’in ne

devrimci kimli¤i, ne önderlik misyonu, ne düflünürlü¤ü,

ne de insani yan› anlafl›labilir. Lenin’i, b›rakt›¤› düflünsel

ve eylemsel mirastan ba¤›ms›z ele almak, onun tarihsel

misyonunun üzerinden atlamakt›r.

21 Ocak 1924 y›l›nda ölen Lenin, yaflad›¤› yar›m

yüzy›la koca bir tarihi s›¤d›rm›flt›r. Bu yar›m yüzy›l, iflçi

s›n›f›n›n tek devrimci s›n›f oldu¤u gerçe¤inin tüm dünya

iflçi s›n›f›n›n ve elbette burjuvazisinin haf›zas›na

kaz›nmas›n› sa¤lam›fl, devrimci örgüt üzerine o güne dek

verilmemifl dersleri vermifl ve ihtilalci bir partinin devrim

ve sosyalizm mücadelesi içerisinde olmazsa olmaz,

devredilmez misyonuna iflaret etmifltir. Lenin’in en büyük

miras› da esas›nda yaratt›¤› deneyimlerin de ötesinde,

kaleme ald›klar› ve evrensel düzeyde devrim ve

sosyalizm mücadelesine b›rakt›klar› olmufltur.

Lenin’in yaflam›na dair haz›rlanan kronolojik

özetlerde öne ç›kar›lan her bir tarih, Ekim Devrimi süreci

içerisinde önem tafl›yan tarihlerdir. Zira Lenin’in önderlik

kapasitesinden, devrimci kimli¤ine dek bir çok ayr›nt›

birinci emperyalist paylafl›m savafl›ndaki tutumundan

geçici hükümete yaklafl›m›na kadar bir dizi tarihsel

süreçte d›fla vurumunu bulur. Lenin yaflam›n› devrime

adam›fl ve ölümünden y›llar sonra dahi kendisine dair

söylenecek her söz için yaflad›¤› dönemin bütünlüklü bir

incelemesinin yap›lmas›n› mecbur k›lm›flt›r. Bir

devrimciye baflar›l› diyebilmekte temel ölçütlerden biri de

bu olmal›d›r. Devrim ve sosyalizm mücadelesinin kendi

verileri ve gerçekleri d›fl›nda hiçbir olgu bir insan›

anlatmakta kullan›lam›yorsa, iflte o zaman aç›kça bir

bütünleflmeden söz edebilmek mümkündür. Ve aç›k ki

tarihteki hiçbir kimse, önderlik etti¤i devrimle bu denli

bütünleflmemifltir. Lenin’den söz etmeden Ekim

Devrimi’ni anlatmak nas›l imkans›zsa, Ekim Devrimi’ni

yok sayarak Lenin’e bir özgeçmifl yaratmak ayn› ölçüde

imkans›z ve gülünç bir çaba olacakt›r.

Lenin ve onunla bütünleflmifl Bolflevizm ve Ekim

Devrimi bugün yolumuzu ayd›nlat›yor. Yaratt›¤› de¤erleri

bilince ç›karmak ve bu de¤erler ekseninde ad›m atmak

bütün devrimci hareketin, dünya iflçi s›n›f›na borcudur.

Lenin “partili mücadele” demektir

Bugün Lenin’in yaflam›ndan ö¤renmek, O’nun açt›¤›

yolda yürümeyi gerektirmektedir. Bu gereklili¤in do¤al

sonucu Lenin’in ortaya koyduklar›n› özümsemek ve

uygulamakt›r. Bunlar aras›nda bugün özel bir önem

tafl›yan nokta, Lenin taraf›ndan defalarca alt› çizilen ve

bir devrimin gerçekleflmesi için olmazsa olmaz olarak

tariflenen partili mücadelenin kendisidir. Bugün

Bolflevikler ile Ekim Devrimi aras›nda ayr›flt›r›c› bir

cümle kurman›n anlams›zl›¤› kadar olanaks›zl›¤› da

buradan gelmektedir.

Aç›k ki devrim ve sosyalizm mücadelelerinin baflar›

ile sonuçlanabilmesinde belirleyici halkalardan biri

ihtilalci bir partinin varl›¤›d›r. ‹htilalci bir parti, Lenin’in

deyimiyle, Rusya’y› altüst edecek, bugüne uyarland›¤›nda

ise devrim mücadelesinin temel güvencesi olacakt›r.

Bugün hala Lenin üzerine olsun, sosyalist mücadele

üzerine olsun çokça yaz›p çizenler, gerek dünya

ölçe¤inde, gerek ulusal bazda yaflananlar›n da etkisiyle,

Leninizmin temel ilkelerinden biri olan bu ilkeyi ve

beraberinde iflçi s›n›f› mücadelesinin bu temel ihtiyac›n›

görmezden gelmekte, reformize etmekte yahut güne

uyarlama ad›na terk etmektedirler. Bunun do¤al sonucu

devrim ve sosyalizm mücadelesinden kopmak ve düzene

kapaklanmak olmaktad›r.

Lenin “partili kimlik” demektir

Lenin, devrime adanm›fll›¤›n tek bir sözcükle

özetlenmesidir. Düflünen ve savaflan militan s›fat›

kayna¤›n› Lenin’den al›r. Parti’nin ihtiyaçlar› ile

devrimin ihtiyaçlar›n›n içiçe geçmiflli¤i, “Herfley parti

için, herfley devrim için!” diyebilmenin zeminini

LLeenniinn’’iinn aaççtt››¤¤››yyoollddaa yyüürrüümmeekk!!

Ekim

Gençli¤i

52

yaratmaktad›r.

Lenin, partili kimli¤in

yarat›labilmesi noktas›nda aç›kça yol

gösterici bir misyon tafl›maktad›r.

Kiflisel arzu ve istekleri dizginlemek,

kiflisel ç›karlar›n yerine devrimin

ç›karlar›n› koymak, devrim

mücadelesini “u¤runa tereddütsüz

ölünecek bir dava” olarak

kavrayabilmek ve bütün bunlar›n

yan› s›ra devrim ve sosyalizm

mücadelesi içerisinde yo¤un u¤rafllar

verirken, yine bu mücadele için

üretmek... ‹flte bunlar aç›k ki partili

kimli¤in, düflünen ve savaflan militan

olman›n gerekleridir.

Yine aç›k ki, bunun do¤al sonucu

pratik mücadelenin yan›nda, hem

düzene, hem de düzene

kapaklananlara karfl› ideolojik

mücadele yürütebilmenin kendisidir.

Bugün hala Leninizmi bayrak

edindi¤ini iddia edenler, ideolojik

savafl›n oklar›, elefltiri olarak

kendilerine döndü¤ünde, bunu küfür

olarak alg›l›yorlarsa, dönüp Lenin’i

tekrar tekrar okumalar› onlar›n

devrim mücadelesi sahnesinde

“devrimci” bir örgüt olarak

varl›klar›n› sürdürebilmeleri için

olmazsa olmazd›r.

Lenin yolumuzu ayd›nlat›yor!

Bugün Lenin’in ölümü üzerine

söylenecek en özlü söz budur; ”Lenin

yolumuzu ayd›nlat›yor”. O, yaflam›n›

dünya iflçi s›n›f›na adam›fl ve bu

u¤urda savafl›rken, düflüncelerini

hiçbir dönemde Rusya’n›n genifl

co¤rafyas› ile s›n›rlamam›flt›r. Kendisiyle beraber,

Bolflevikler’e de Rusya’n›n ihtilalci örgütü olman›n

ötesinde, dünya devriminin öncüsü, uluslararas› bir

devrimci örgüt misyonu yükleyen bu adanm›fll›¤›n

kendisidir.

Dünya iflçi s›n›f› ve ezilen halklar› için bugün

sosyalist devrim mücadelesi ve bu devrimin baflar›s›

ihtiyac› yak›c›l›¤›n› her geçen gün artarak

hissettirmektedir. Bu ihtiyac› karfl›layabilme iddias› tam

da Lenin’den ö¤renmekten geçmektedir. Partili kimlik

ve partili mücadele vurgular›n›n öne ç›kart›lmas› da bu

ihtiyac›n kendisinden kaynaklanmaktad›r.

Dünya ölçe¤inde devrim mücadelelerine karfl›

yürütülen anti-propagandan›n yaratt›¤› tahribat, tek

bafl›na genifl iflçi ve emekçi kesimlerinin sosyalizme olan

inanç ve umutlar›na zarar vermekle kalmam›fl, devrim ve

sosyalizm mücadelesi içerisinde yer tutan

örgütlenmelerin, ideolojik çizgilerini, örgütsel yap›lar›n›

da tahribata u¤ratm›flt›r. Ancak bugün iflçi s›n›f›na

yap›labilecek en büyük haks›zl›k tam da budur. Tam da

s›n›f savafl›m›n›n fliddetlendi¤i, servet-sefalet

kutuplaflmas›n›n derinleflti¤i, ideolojik karalama

kampanyalar›n›n çok yönlü sürdürüldü¤ü günlerde,

Lenin’i ve Bolflevizmi bayrak edinmek ve Ekim

Devrimi’nin yol göstericili¤inde ilerlemek

gerekmektedir. Ötesi b›rak›lan mirasa yüz çevirmek, ama

daha da önemlisi iflçi s›n›f›na ihanet etmektir.

Büyük sosyalist Ekim Devrimi’nin mimar›, devrim

ve sosyalizm mücadelesinin sars›lmaz neferi hâlâ dünya

iflçi s›n›f›na yol gösteriyor! Ölümünün 82. y›l›nda ve

devrim ve sosyalizm mücadelesinin her safhas›nda O’nu

sayg›yla an›yoruz.

Ekim

Gençli¤i

53

Avrupa Konseyi tarihi de¤ifltirmeye karar verdi. Kurbanlarsald›rganlarla, kahramanlar suçlularla, kurtar›c›lar iflgalcilerle,komünistler Nazilerle ayn› kefeye konacak; tarih çarp›t›lacak.

Avrupa Konseyi, Nazizmin en büyük düflman›n›, yanikomünistleri, suçlu yerine koyuyor ve Nazilerle bir tutuyor!Hatta dertlenip protesto ediyor; çünkü Hitlerciler uluslararas›kamuoyu taraf›ndan k›nan›rken, komünistler flimdiye kadarihmal edilmifl, k›nanmam›fllar!

‹flte bu yüzden, söz konusu k›naman›n 23–27 Ocak’tatoplanacak olan Avrupa Konseyi Parlamenterler AsamblesiGenel Kurulu'nda yap›lmas› öneriliyor.

Avrupa Konseyi “kamuoyu totaliter komünist rejimleriniflledikleri suçlar hakk›nda bilinçsiz oldu¤u için” ve ayn›zamanda “Komünist Partiler baz› ülkelerde halen yasal veaktif olduklar› ve hatta kimi örneklerde suçlar›na s›rtçevirmedikleri için” endifleliymifl.

Baflka bir deyiflle, Avrupa Konseyi, bir zamanlarGestapo'nun cellâtlar›n›n ve Makronisos Kamp›'ndakiiflkencecilerin de hedefi olan, fikirlerinden caymam›fl Avrupal›komünistlere gelecekte zulüm edilece¤iniönceden ilan ediyor.

Belki de yar›n komünist partileriyasaklama karar› alacaklar ve böylece Hitlerve Himmler'in hortlaklar›n›n geçmesi içinkap›y› aralayacaklar. Bilindi¤i gibi, bu ikisikariyerlerine komünist partileri yasaklayarakve komünistleri ölüm kamplar›na t›karakbafllam›fllard›.

Fakat sonunda kendi kurbanlar›n›n,Sovyetler Birli¤i'ndeki 20 milyon ölünün veYunanistan dahil olmak üzere Avrupa'n›ndört bir yan›nda ulusal direnifl hareketlerininön saflar›nda can›n› veren di¤er yüz binlercekomünistin kan›nda bo¤uldular.

Ancak, tarih ve halklar nezdindemahkûm edilmifl yöntemleri diriltmek isteyenAvrupa Konseyi'ndeki beyefendiler ikincis›radalar. Çünkü, Amerikan hapishaneleriyledolu olarak, harap halinde b›rak›lan, binlercemasum kurban›n korkunç ve aleni birflekilde her gün iflkenceden geçirildi¤i Irak'taoldu¤u gibi, Hitlervari yöntemlerle halklar›katleden büyük a¤abeyleri ABD taraf›ndangeçildiler.

Avrupa Konseyi'nin, insanl›¤a karfl›ifllenen bu suç karfl›s›nda veGuantanamo'daki ça¤dafl Hitlervari iflkencekamplar›na dair söyleyecek hiçbir fleyi yok.

Kendi ülkelerinde, Avrupa'da bile, hiçbirhakka sahip olmayan insanlar› iflkenceden

geçirmek için özel hapishanelere tafl›yan CIA uçaklar›na yeflil›fl›k yakanlar›n, samimi olarak insan haklar›yla ilgilendiklerinenas›l inanabiliriz?

Bu insanlar savc›l›k taslayamazlar. Tarih mahkemesibüyük a¤abeylerini Vietnam'dan fiili'ye, Güney Amerika'danIrak'a iflledi¤i say›s›z suç için cezaland›rd›¤›nda, kendileri desuça göz yummak nedeniyle san›k sandalyesinde oturacaklar,tabi e¤er suç ortakl›¤›ndan yarg›lanm›yorlarsa.

Ne yaz›k ki bugün yaflayanlardan ziyade ölüler ad›nakonuflmak durumunday›m. Bu yüzden, Nazizmi yenmek veözgürlü¤ü kutlayabilmek için Gestapo'da, ölüm kamplar›ndave idam sehpalar›nda yaflam›n› yitiren komünist yoldafllar›mad›na, bu "beyefendilere" söyleyecek tek bir sözüm var:UTANIN!

Atina, 22.12.2005

Mikis Theodorakis

(Sendika.org sitesinden al›nm›flt›r...)

MMiikkiiss TThheeooddoorraakkiiss’’iinn aaçç››kkllaammaass››::

KKoommüünniizzmm bbiirr iinnssaannll››kk ssuuççuu mmuudduurr?? Avrupa Konseyi'ndeki gericiler uzun bir süredir komünizmin de faşizm gibi insanlık suçu

olduğunun kabul edilmesine dönük bir faaliyet içerisindeler. Konsey 24 Ocak'ta bir kınama

önerisini oylayacak. Türkiye'den milletvekillerinin de oy kullanacağı oturum öncesinde birçok

ülkede komünistler ve ilericiler protesto etkinlikleri düzenliyor. Konsey'deki girişime karşı ünlü

Yunan müzisyen Mikis Theodorakis sert bir açıklama yaptı. Müzisyeni desteklemek amacıyla

Türkiye'de de aydınlar imza toplamaya başladılar.

Çürümüfl ve kokuflmufl kapitalist düzen baflta

devrimciler olmak üzere tüm muhalif güçler üzerindeki

faflist bask› ve terörünü gün geçtikçe t›rmand›r›yor.

Sosyal, siyasal ve kültürel alanda birbiri ard›na süren

sald›r› dalgas›n› pürüzsüz bir flekilde devam ettirmek için

vahflilikte ve alçakl›kta s›n›r tan›m›yor. Tarihsel olarak

geleceksiz olan burjuvazi gün geçtikçe kudurganlafl›yor.

Asalak sermaye s›n›f›, bir taraftan iflçi ve emekçilerin

yaflamlar›n› cehenneme çeviren azg›n sömürü

koflullar›n›n önünü düzlerken, öte taraftan kitlelerin

bilincini ve dolay›s›yla gelece¤ini teslim almak için

kültürel yozlaflma ve dejenerasyonun boyutlar›n› binbir

çeflit araçla derinlefltirmeye çal›fl›yor. Bu flekilde

çürümüfl, örgütsüz ve geleceksiz bir toplum yaratarak

saltanatlar›n› sürdürmeyi hedefliyorlar. Ve bunun

yetmedi¤i yerde her türlü bask› ve zor yöntemlerini

alçakça uyguluyorlar. Esasta h›zla yaklaflan kendi

sonlar›n› bu kirli ve çürümüfl yöntemlerle geciktirmeye

çal›fl›yorlar. Bu sald›r›lar›n hedefinde ise ilk olarak dün

oldu¤u gibi bugün de toplumun en örgütlü kesimi olan

devrimciler yer al›yor.

Bunun en son örne¤ini Sevda Ayd›n flahs›nda

yaflad›k. Sevda Ayd›n, tam da bu kokuflmufl düzenin

kitlelere dayatt›¤› yoz kültürün karfl›s›nda, devrimci

faaliyetin kültür ve sanat cephesinde mücadelesini

sürdüren bir kad›n devrimcidir. ‹flte bu kimli¤i ve

mücadelesi ile düzenin hedefi olmaya yetmifl ve 12

Aral›k 2005’te ‹kitelli Yusufpafla Dura¤›’nda güpegündüz

sivil polislerce kaç›r›larak

vahflice tecavüz edilmifltir. Daha

sonras›nda Çobançeflme

yak›nlar›nda b›rak›lan Ayd›n’a

tecavüzcüler taraf›ndan “Haydiflimdi, bu halinle yap devrimcisanat›n›” denilmifltir. Bu söz,

onlar›n kim olduklar›n›

aç›klamakta fazlas›yla yeterlidir.

Onlar, devrimcilere karfl› her

türlü vahfleti yapmakla

görevlendirilmifl olan sistemin

bekçi köpeklerinden baflkalar›

de¤ildir.

Bu olay, birkaç katliamc›,

tecavüzcünün organize etti¤i

münferit bir olay› de¤il; tam

tersine kapitalist barbarl›k

düzeninin özünü yans›tmaktad›r.

Biz bu düzeni ve onun bekçi

köpeklerini katliamlar›ndan,

tecavüzlerinden,

iflkencelerinden, halklara uygulad›¤› bask› ve zulümden,

iflçi ve emekçiye getirdi¤i sömürü ve y›k›m

politikalar›ndan iyi tan›yoruz. Bunlar ezilenlere ancak

kan, gözyafl› ve vahflet verebilirler. Bu sistemde ezilen

s›n›flar, ezilen halklar, ezilen cinsler hep ayn› barbarl›¤a

maruz kal›rlar. Ve bunun gerisinde kapitalist düzenin

çürümüfllü¤ü, kokuflmufllu¤u vard›r. Adam kaç›rmak,

iflkence yapmak, kaybetmek, tecavüz etmek bu düzenin

mayas›nda vard›r ve bu aç›dan sermaye iktidar›n›n sicili

hayli kabar›kt›r.

‹flçi Kültür Evleri olarak Sevda Ayd›n’a yönelik

gerçekleflen sald›r›y› asl›nda tüm devrimcilere ve iflçi

s›n›f›na dönük bir sald›r› olarak görüyoruz. Sevda Ayd›n

flahs›nda tüm iflçi ve emekçilere bir mesaj verilmek

istenmektedir. Fakat hiçbir gözda¤› ve sald›r› bizleri

y›ld›ramayacakt›r. Tersine alçakça devam eden tüm bu

sald›r›lar sadece öfkemizi bilemekte ve yapt›klar›n›n

yanlar›na kalmayaca¤› o tarihsel hesaplaflma günlerini

h›zla yaklaflt›rmaktad›r.

‹flçi s›n›f›n›n devrimci kültür ve sanat mücadelesinde

bir mevzi olarak bulundu¤umuz her alanda devrimcilere

yönelik süren bu alçakça sald›r›lar karfl›s›nda bir kez

daha hayk›r›yoruz. Tüm bu sald›r›lar›n›z beyhudedir.

Sonunuz h›zla yaklaflmaktad›r ve yapt›klar›n›z yan›n›za

kalmayacakt›r.

YYaaflflaass››nn ddeevvrriimmccii ddaayyaann››flflmmaa!!

KKaahhrroollssuunn ffaaflfliisstt sseerrmmaayyee iikkttiiddaarr››!!

‹flçi Kültür Evleri

SSeevvddaa AAyydd››nn yyaallnn››zz ddee¤¤iillddiirr!!

TTeeccaavvüüzzccüü ddeevvlleett!!....

Ekim

Gençli¤i

54

Gö¤sümde on befl yara var!..Sapland› gö¤süme on befl kara sapl› b›çak!..Kalbim yine çarp›yor,Kalbim yine çarpacak!!!Gö¤sümde on befl yara var

Sar›ld› on befl yaramaKara kaygan y›lanlar gibi sular!Karadeniz bo¤mak istiyor beni,Bo¤mak istiyor beniKanl› karanl›k sular!!!

NNaazz››mm HHiikkmmeett

O karanl›k sular ki, onbefl kere açt› gö¤sünü Onbefller için28 Ocak 1921’de. O karanl›k sular, komünist önder MustafaSuphi ve 14 yoldafl›n› örttü¤ü zaman, Kemalist katillersand›lar ki, çarpmaz art›k kalbim kederinden...

Kalbim yine çarp›yor,Kalbim kanl› k›z›l bir bayrak gibi çarp›yor!Çar-pa-cak!!!Mustafa Suphi 9 Temmuz 1882’de Giresun’da do¤du.

Babas›n›n görevi dolay›s›yla ilkö¤renimini Kudüs ve fiam’da,ortaö¤renimini Erzurum’da tamamlad›. ‹stanbul HukukMektebi’ni bitirip ö¤renimini Paris’te Siyasal BilgilerFakültesi’nde sürdürdü. 1910’da “Osmanl› MemleketlerindeTar›m Kredisi Teflkilat›n›n Bugünü ve Gelece¤i ” konulu teziylemezun oldu. Ard›ndan ‹stanbul’a döndü ve Tanin, ‹fham gibigazetelerde yazarl›k ve yöneticilik yapmaya bafllad›. Yazd›¤›yaz›larda iflçilerin, köylülerin durumu ve sendikal hareketüzerinde duruyor; iflçileri, emekçileri pervas›zca aldatan,ümitlerini bofla ç›karan Jön Türkler’in, ‹ttihat ve Terakkiçevresinin iç yüzlerini amans›zca a盤a vuruyordu.

1913 y›l› Mustafa Suphi’nin hayat› aç›s›ndan bir dönümnoktas›yd›. Haziran 1913’te Sadrazam Mahmut fievketPafla’n›n öldürülmesi üzerine estirilen terör rüzgar› sonucundabirçok tutuklama oldu. ‹fham gazetesindeki bir yaz› bahaneedilerek Mustafa Suphi de tutuklan›p, Sinop’a sürgün edildi.May›s 1914’te 12 arkadafl› ile birlikte Sinop’tan bir kay›klaRusya’ya kaçt›. O y›llarda Rusya’da sürmekte olan I. DünyaSavafl› sebebiyle, bütün savafl esirlerinin tutuklanmas› veRusya’n›n iç bölgelerine sürülmesi karar› al›nm›flt›. MustafaSuphi ve arkadafllar› Batum’da tutuklan›p, önce Kaluga’ya,daha sonra da Ural’a sürüldüler. Mustafa Suphi, savafl esirleriiçinde örgütlenme çal›flmas› yürüten Bolfleviklerle tan›fl›p,onlarla iliflki kurmaya ve Marksist eserlere yo¤unlaflmayabafllad›. 1915 y›l›nda Rusya Sosyal Demokrat ‹flçi Partisi’neüye oldu ve savafl esirleri içinde propaganda ve örgütlenmeçal›flmalar› yürüttü.

1917’de Rusya proletaryas›n›n s›n›rs›z, s›n›fs›z, özgür birtopluma ulaflmak için burjuvaziye karfl› savafl›m›n›n sonucuolan Büyük Sosyalist Ekim Devrimi’ne tan›kl›k etti, bizzatdevrimin içinde yer alarak ondan ö¤rendi.

Mart 1918’de Moskova’ya geldi ve hemen, Ekim

Devrimi’nin yolunda, Bolflevizm’i yaymak üzere -özellikle Türksavafl esirleri aras›nda- harekete geçti. Yeni Dünya gazetesiniç›kard›. “Yeni Dünya”n›n ç›k›fl amac›; Anadolu’da komünistörgütlenmelerin oluflmas›na katk›da bulunmak, Marksist-Leninist dünya görüflünü yaymak ve Sovyet proletaryas›nadestek olmakt›. Ayn› amaçlarla 22 Temmuz 1918’de Türk SolSosyalistleri I. Kongresi yap›ld› ve Mustafa Suphi baflkanseçildi.

Mustafa Suphi, kongreyle beraber ülkenin dört biryan›nda, Avrupa Rusyas›’nda, K›r›m’da, Orta Asya içlerinde,Kafkasya’da çal›flmalar›n› sürdürdü. Türkistan’da Türkler’denoluflan bir K›z›lordu birli¤i örgütledi. Ayn› zamanda Anadolu ileba¤lar›n› kuvvetlendirdi ve s›k s›k birkaç yoldafl›yla beraberAnadolu’ya yay›n, propaganda malzemesi gönderdi. Kas›m1918’de Moskova Komünistler Kongresi’ne kat›ld›. Aral›k1918’de Uluslararas› Devrimciler Toplant›s›’na ve Mart1919’da 3. Enternasyonal’in (Komünist Enternasyonal)Kurulufl Kongresi’ne Türkiye temsilcisi olarak kat›ld›.Kongre’de, Anadolu’da sosyalizmin k›z›l bayra¤›n›dalgaland›racak olan komünistlere seslendi: “Yoldafllar... BizTürk komünistleri için en önemli ve birinci görev; do¤udakikapitalizmin kökünü kaz›mak ve böylece iktidar›nproletaryan›n eline geçmesini ve sosyalizmin kurulmas›n›

Ekim

Gençli¤i

55

MMuussttaaffaa SSuupphhii vvee yyoollddaaflflllaarr›› kkaavvggaamm››zzddaa yyaaflfl››yyoorrllaarr!!

YYoollddaaflfl,, 2288 KKaannuunnuussaanniiyyiiuunnuuttmmaa!!

sa¤lamakt›r...”Sosyalist Ekim Devrimi, bir yandan Rusya’da yaflayan

Türk savafl esirleri içinde Marksizm-Leninizm’inyayg›nlaflmas›n›, öte yandan Anadolu’da Bolflevizm’in etkialan›n›n genifllemesini sa¤l›yordu. Anadolu’nun birçokyerinde birbirlerinden ba¤›ms›z komünist örgütler olufluyordu.

1 Eylül 1920’de, Bakü’de, 3. Enternasyonal’in 2.Kongresi’nin ald›¤› karar üzerine, fiark Milletleri Kurultay›topland›. Kurultayda Do¤u halklar›yla ilgili çal›flmalar›nh›zland›r›lmas›, fiark ‹li ad›nda üç dilde yay›nlanacak biryay›n ç›kar›lmas›, do¤ulu iflçi ve emekçilere komünist dünyagörüflünü anlatmak amac›yla Sosyal ‹limler Üniversitesi’ninkurulmas› gibi kararlar al›nd›.

Kurultaydan hemen sonra 10 Eylül 1920’de Bakü’de;‹stanbul, Eskiflehir-Ankara ve Bakü merkezliörgütlenmelerden ve Anadolu’nun di¤er illerinden gelen 51’imisafir 125 delegenin kat›ld›¤› kongrede TKP kuruldu. Genelsekreterli¤e Ethem Nejat, baflkanl›¤a Mustafa Suphi seçildi.Kurulufl Kongresi için ayn› zamandabirlik kongresi de denilebilir, çünküAnadolu’daki çeflitli komünist örgütlerart›k tek bir parti çat›s› alt›ndamücadelelerine devam edecekti.

“Arkadafllar, Türkiye’de komünistörgüt olmaz dediler, fakat Türkiye’ninde¤iflik flehirlerinden gelen komünisttemsilciler, bunun aksini ispat ettiler.Türkiye’de iflçi ve yoksul köylü komünistörgütü gittikçe geniflliyor ve güçkazan›yor. fiimdi Komünist Partisi’ninsömürgeci kuvvetleri ezmeye kararl›halka rehber olaca¤›na flüphe edilemez.”Mustafa Suphi’nin de belirtti¤i gibi;kongrede, ulusal mücadeleninilerlemesine yard›mc› olmak, bu hareketidevrimle taçland›rmak ve iflçi s›n›f›n›nas›l hedefi olan sosyalizmi infla etmekiçin TKP’nin Anadolu’ya tafl›nmas› karar›al›nd›.

Bu kongrenin üzerine, komünistörgütlenmelerin etkilerini k›rabilmek,toplumsal çalkant›y› kontrol alt›na almakve deste¤ine ihtiyaç duydu¤u SSCB ile iliflkilerin devametmesi için Mustafa Kemal’in önerisiyle meclis çat›s› alt›ndasahte bir komünist f›rka -Türkiye Komünist F›rkas›- kuruldu.Fakat bu parti iflçi s›n›f›n›n öncüsü olacak bir parti de¤il;aksine iflçileri, emekçileri ezen, sömüren, açl›¤a mahkumeden Kemalist burjuvaziyi ve toprak a¤alar›n› temsil eden birpartiydi.

Onbefller’in katledilmesi

Karadenizonbefl kere açt› gö¤sünüonbefl kere örtüldü.Onbefllerin hepsibir komünist gibi öldü.TKP’nin Kurulufl Kongresi’nden 4 ay sonra Mustafa Suphi

ve 14 yoldafl› Mustafa Kemal’den ve meclisten ald›klar› davetüzerine Anadolu’ya geçme karar› ald›lar. Fakat ayn› zamandaMustafa Kemal taraf›ndan Kaz›m Karabekir Pafla’ya flifreliemir verildi: “Mustafa Suphi Ankara’ya ulaflmamal›d›r.Vaziyete göre hareket edin.”

Mustafa Suphi ve yoldafllar› Kars üzerinden Türkiye’ye

geldiler. Daha sonra Erzurum’a geçtiler ve k›flk›rt›lan halktaraf›ndan flehre sokulmad›lar. Kaz›m Karabekir Pafla ileyapt›klar› görüflmede geri dönmeleri söylendi ve Batumüzerinden Bakü’ye geri gönderilmek üzere Trabzon’ayolland›lar. Trabzon’a kadar yol boyunca bir sürü zorluklarç›kar›ld›, provokasyonlar devam etti. Trabzon yak›nlar›nda,Mustafa Kemal’in korumal›¤›n› yapan Topal Osman’›n adam›olan Yahya Kaptan ve çetesinin sald›r›s›na u¤rad›lar. fiehregirmelerine izin verilmedi, jandarma yollar›n› kesti vebileklerine kelepçe vuruldu. Ve sonra önceden haz›rlanm›flbir takaya bindirilerek denize aç›ld›lar. Arkalar›ndan yetiflenYahya Kaptan’›n silahl› adamlar› 28 Ocak’› 29’una ba¤layangece Mustafa Suphi ve 14 yoldafl›n› katlettiler.

Tarihin alçakça ifllenmifl en ak›l almaz cinayetlerindenbiridir bu katliam. Komünistler Kurulufl Kongresi’nde ald›klar›ulusal mücadeleye destek karar› do¤rultusunda Anadolu’yadönerken, Kemalistler TKP’nin 15 neferini katlederek, s›n›fsalkinlerini ortaya koydular. Bu katliamla birlikte, Türk devletinin

mayas›nda, kuruluflundan itibaren,devrimcilere karfl› toplu katliam›n varoldu¤unu gösterdiler.

TKP, önder kadrolar›n›n Kemalistburjuvazi taraf›ndan katledilmesindensonra gerilemifl, oportünizmin vereformizmin batakl›¤›na saplanm›flt›r. fiefikHüsnü ve çevresindekilerin partiyiyönlendirmesiyle bafllayan bu süreç;küçük-burjuva ayd›nlardan oluflanönderlerin partiyi darlaflt›r›pyozlaflt›rmalar›yla, partinin Kemalizm’eboyun e¤mesiyle ve burjuvaziyle ittifakaray›fllar› içine girmesiyle devam etmifl veböylece partinin sonu haz›rlanm›flt›r.

Ve flu anda TKP ad›n› kullananlar›n,TKP’nin mirasç›s› olduklar›n› söyleyenlerinizledikleri çizgi tam da bu çizgidir. Devletindümen suyunda, egemen s›n›flar içindekiçatlaklarda politika yapan, floven, küçük-burjuva partilerinin mirasç›s› olduklar› çizgi,Onbefller’in katledilmesinden sonraTKP’nin izledi¤i oportünist-reformistçizgidir.

TKP’nin Suphiler’den kalan devrimci miras›n›,proletaryan›n devrim mücadelesinde komünizmin k›z›lbayra¤›n› dalgaland›ran partimiz, komünist iflçi partisiyaflatacakt›r.

“Partimizin kuruluflu, on y›llard›r bu topraklarda devrim vesosyalizm davas› u¤runa kavga vermifl, emek harcam›fl, ac›çekmifl, büyük yi¤itlik örnekleri sergilemifl, dünün ve bugünündevrimci kuflaklar›n›n yaratt›¤› birikimin güvenceyeal›nmas›d›r...Türkiye Komünist ‹flçi Partisi, dünyada veTürkiye’de zafer ve yenilgilerden oluflan zengin bir devrimcimiras›n üzerinde yükselmektedir. Partimiz bu miras›karal›l›kla savunmakta, kendisini onun bugünkü temsilcisi veyar›nlara tafl›y›c›s› saymaktad›r...” ( TK‹P KuruluflBildirisi’nden...)

Onbefller’in tafl›d›¤› k›z›l bayrak ellerimizdedir. An›lar›daima kavgam›zda yaflayacakt›r.

Karadeniz... bunu duysun derinliklerin:O ateflli gö¤üsleri delen hançerinKabzas›n› alaca¤›z biz elimize!Her ne yapsan varaca¤›z emelimize!

O. Baran

Ekim

Gençli¤i

56

Ekim

Gençli¤i

57

K›z›l Bayrak’›n örnek kullan›m›Edebiyat Fakültesi’nden genç komünistler olarak dönem bafl›ndan itibaren devrim ve sosyalizm davas›n› büyütmek

için canla baflla çabal›yoruz. ‹lerici-devrimci ö¤renci gruplar›n›n neredeyse hepsi politik arenadan elini aya¤›n›

çekmiflken ortaya ç›kan bofllu¤u doldurmaya çal›fl›yoruz. Bunun için bir dizi araçla birlikte K›z›l Bayrak’› en etkin bir

flekilde kullan›yoruz. Politik yay›n organ›m›z salt Türkiye’de de¤il tüm dünyada yaflanan politik olaylar› okuyucular›na

aktarmas›, geleneksel soldaki tasfiyecili¤e ve Kürt hareketindeki teslimiyetçili¤e karfl› verdi¤i ilkeli mücadele nedeniyle

takip edilmesi gereken devrimci sosyalist bir gazete. O kitlelere devrimci s›n›f partisinin sesini tafl›makta temel önemde

bir rol oynamaktad›r.

Dönem bafl›nda K›z›l Bayrak’› etkin kullanmak yönünde bir tart›flma yürütmüfl ve belli bir tak›m sonuçlar ç›karm›flt›k.

Bunun için haftan›n bir günü yemekhane s›ras›nda ö¤rencilere gazetemizi ulaflt›rmaya bafllad›k. Dönem bafl›nda say›s› 5-

6 olan gazete sat›fl›m›z gelinen aflamada haftada 40 gazeteye ulaflm›fl durumda. Gazete sat›fl›nda dönem bafl›ndan bu yana

yo¤un olarak yürüttü¤ümüz politik faaliyetimizin de dolays›z bir etkisi bulunuyor.

Halihaz›rda haftal›k gazete sat›fl›m›z›n say›sal rakam› bizim aç›m›zdan yeterli de¤il. Ancak bir ayl›k k›sa bir zaman

diliminde ortaya koydu¤umuz pratik fazlas›yla yüz a¤art›c›. Baflta her ne olursa olsun gazete kullan›m›n› planlamalar›m›z

içine ald›k. Bu art›k birkaç yoldafl›n kiflisel inisiyatifi olmaktan ç›kt› tüm kolektife malolan bir pratik haline geldi. Bu

durum baz› yoldafllar›m›z›n pratik faaliyet içinde kitlelerle yüzyüze gelme konusunda yaflad›klar› zorlanmalar› aflmalar›na

da yard›mc› oluyor. ‹kincisi gazete kullan›m› bizim aç›m›zdan ola¤an bir kitle çal›flmas› haline gelmifl bulunuyor. Kitle

çal›flmas›nda sürekli kullan›labilecek araçlardan biri olarak K›z›l Bayrak’›n devreye sokulmas› önemli bir kazan›md›r.

Üçüncüsü politik yay›n organ›m›z kitlelerle ba¤ kurman›n önemli bir arac› haline gelmifl bulunuyor. Bu son nokta

üzerinde biraz daha yetkinleflmemiz gerekti¤i ortada. Yine de k›sa bir zaman içinde önemli somut kazan›mlar elde

edebildi¤imizi görebiliyoruz. Ama bunu di¤er politik faaliyetlerimizden ayr› ele almamak gerekiyor. Son olarak

gazetemizi kitlelere yönelik etkin bir propaganda arac›na dönüfltürebildi¤imizden bahsedebiliriz. Yüzlerce ö¤renciye

devrim ve sosyalizm mücadelesinin propagandas›n› yapmak önemsenmesi gereken bir nokta.

Edebiyat Fakültesi’nde yaflanan bu deneyimden de görüldü¤ü gibi gençlik çal›flmas›nda politik yay›n organ›n› etkin

bir flekilde kullanmak tüm yerel çal›flma alanlar›n›n gündemine almas› gereken bir konu. Bu faaliyetin kendisi bir yandan

partinin de¤erlerine sahip ç›karak etkili bir silaha dönüfltürmemizi sa¤layacak, di¤er yandan ise çal›flmam›za ayr› bir güç

katacakt›r.

‹Ü Edebiyat Fakültesi/Ekim Gençli¤i

EElllleerr aarrtt››kk kkeennddii ddüünnyyaass››nn››üürreettmmeekkttee

Bugün sanat, salonla sahne, ka¤›tla yazar, notayla müzisyen, tuvalle ressam, stüdyoyla yönetmen aras›na

s›k›flm›fl durumda. Sanatç› kendini toplumdan soyut bir varl›k olarak görmekte, sanat egemen s›n›f›n elinde

oyuncak edilmektedir.

Dünyada yaflananlar, bu sisteme hizmet eden, düzeni pohpohlayan biçimde bir k›l›fa sokulup bizlere sunuluyor

ve bizler sadece seyretmekle yetinen edilgen canl›lar oluveriyoruz.

Sahiplendirilmeye çal›fl›lan kültür de bizi bu düzene çeken kollardan biri. Kurdu¤umuz iliflkiden, tüketti¤imiz

nesneye, dinlenmemiz, e¤lenmemiz, yememiz, okumam›z, izlememiz için sunulan herfley kültürün bir parças›d›r.

Ve bask›n olan kültür toplumdaki egemen s›n›f›nkidir. Ve de bugün bize dayat›lan yoz kültürle de, sunulan sanatla

da tüketen, düflünmeyen, sorgulamayan insan yarat›lmak istenmekte.

Yaflam flartlar› iyice zorlafl›rken, bizler geleceksizlefltirilirken, sömürü her geçen gün artarken, susmam›z s›k›

s›k› tembih edilirken, bir yol olmal›...

Bu sistemden kurtulmam›z hayat›m›z›n her noktas›ndaki dayatmalar› reddetmekle bafllar…

Ve bizler Avc›lar’da yürüttü¤ümüz Kurflun Kalem çal›flmas›yla bireyselleflmeye, gençli¤in yozlaflt›r›lmas›na

karfl› birlikte üretebilmek ve alternatif oluflturmak için çabal›yoruz.

Düzenli olarak açt›¤›m›z Kurflun Kalem masas›n›n bir bölümünde Kurflun Kalem arflivini ve son say›y›

bulunduruyoruz. Di¤er bölümde ise tiyatro, fliir, öykü vb. kitaplardan oluflan okuma masas› var. Gençli¤in

istedikleri kitaplar› belli bir süreli¤ine okumak için alabildikleri alternatif bir kütüphane yaratt›k. ‹lerleyen süreçte,

düzenli film, belgesel gösterimleri, foto¤raf sergisi ve fliir dinletisi haz›rlayaca¤›z.

‹nsanlar› edilgenlikten kurtar›p etkinlefltirme ve alan› dönüfltürme çabas›nday›z. Yozlaflmaya teslim

olmayaca¤›z!

Kurflun Kalem çal›flmas›ndan bir EG okuru

EEEEkkkkiiiimmmm

GGGGeeeennnnççççlllliiii¤¤¤¤iiii

58

‹nsanlar›n öz de¤erlerini yitirdi¤i dünyam›zda bir taraftan kendi öz de¤erlerinioluflturmaya, di¤er taraftan da kazan›lan de¤erleri kaybetmemeye çal›flan biriyim.

Bugüne kadar insanlar aras›ndaki tüm ayr›mlardan nefret ettim. Güçlü güçsüz,küçük büyük, zengin fakir, patron iflçi... Bunlar›n çevremde olmas›n› elimden

geldi¤ince engellemeye çal›flt›m. Aç›kças› elimden bir fley gelmedi. Tek bafl›naolmuyor. Yani hep bir fleylere karfl› ç›kt›m ve hep birileri taraf›ndan bast›r›ld›m.

Hep bir fleylere karfl› ç›kt›m ama neyin karfl›s›nda oldu¤umu bilmiyordum. Bunun neoldu¤unu Ekim Gençli¤i'nin 10. y›l etkinli¤inde anlad›m. Daha önce çevremde benim gibi

insanlar olmad›¤› için art›k “bu tip insanlar kalmad›” diyordum. Fakat 10. y›l faaliyetleriarac›l›¤›yla tan›flt›¤›m sizler farkl›s›n›z. Gerek otobüs yolculu¤unda gerekse de ev

sohbetlerinde daha yeni tan›flmam›za ra¤men ilginiz ve samimiyetiniz çok hofluma gitti.Ben daha önce hiç arkadafl edinmedim. Buna ihtiyac›m olmad›. Çünkü zaten benim bir

arkadafl grubum vard›. Ancak onlarla aram›zdaki ba¤lar kopunca arkadafl edinme ihtiyac›hissettim. Aç›kças› onlar gibisini bulabilece¤imi düflünmüyordum. Ama buldum. Sizlerle tan›flt›¤›m için mutluyum.

Etkinlikte beni en çok etkileyen olay sinevizyon gösteriminde çocuklarla ilgili bölümlerdi. ‹nsanlar›n ezilmesinin, ikinci s›n›fmuamelesi görmesinin hatta insan yerine dahi konulmamas›n›n karfl›s›nday›m. Bir de iflin içine çocuklar girdi¤inde...Savafllarda insanlar suçsuz yere (s›rf bir grup insan daha rahat yaflas›n diye ) öldürülüyor. Bundan nefret ediyorum. Yetiflkinlerniye öldüklerini biliyorlar ancak çocuklar niye öldüklerini, savafl›n ne demek oldu¤unu bilmiyorlar. Devletler ve insanlararas›ndaki ç›kar çat›flmas› onlar› ilgilendirmiyor. Onlar sadece yaflamak istiyor. Nerede, hangi ülkede olursa olsun yaflamakistiyorlar. Daha hiçbir fley görüp yaflamam›fllar. Buna zamanlar› yetmemifl. Bu nedenle çocuklara gelince ifl de¤iflir. Bu içkemiren durumu etkinlikte yeniden gördüm. Bir fleyler yapma ihtiyac› hissettim. Bunu da tek bafl›ma yapamayaca¤›m›biliyorum. Anlad›m ki insanlar bir tak›m fleylerin fark›na varmal›. Duyarl› insanlar oldukça bir gün bu çirkinlikler bitecek,çocuklar yaflayacak ve gülecek.

Aç›kça söylemek gerekirse yavafl yavafl umudumu kaybediyordum. ‹nsanlar›n birer "robot" haline dönüflmeye, tepkisiz veduyars›z olmaya bafllad›¤›n› düflünüyordum. Ancak umudumu kaybetmemem gerekti¤ini, hala yap›labilecek birçok fleyoldu¤unu anlad›m. Zaten duyarl› bir insan oldu¤umu düflünüyordum. Ama sadece duyarl› olmak yetmiyor. Duyarl›l›¤› ifllevedökmek gerekiyor. Bunun için de birileriyle elele vermem gerekti¤ini farkettim. Ben umudumu kaybedersem, sen umudunukaybedersen, insanlar bir kenara çekilirse dünya yaflanmaz bir hal al›r. Birilerinin ç›k›p buna dur demesi gerekiyor. Neden buinsanlardan biri de ben olmayay›m?

Ege Üniversitesi’nden bir Ekim Gençli¤i okuru

Kar tanesi de¤il 盤 olal›m!Ekim Gençli¤i ile k›sa bir süre önce tan›flt›m. Bu süre

içinde ö¤rendiklerim gözümdeki perdeyi aralad›. Etraftaolup biten haks›zl›klara karfl› ne yapaca¤›m› kara karadüflünürken ne kadar yanl›fl bir yerde oldu¤umu,kabu¤uma çekilerek bulaca¤›m çözümün de kabu¤uniçinde kalaca¤›n› gösterdi. Yani sadece düflünmekyetmiyordu. Bu haks›zl›klar sadece etraf›mda de¤ildünyan›n her yerinde yaflan›yor. ‹nsanlar benzerflekillerde eziliyor, sömürülüyorlar.

Okudukça ö¤reniyorum bizden s›r gibi saklanangerçeklerin ne oldu¤unu. Anlad›kça içimde sürekli artanbir öfke duyuyorum bu düzene karfl›. Ve mücadeleyekat›l›p hayk›rma iste¤im art›yor: Boyun e¤meyelim, pesetmeyelim, kabu¤umuza çekilmeyelim. Kolayca eriyen birkar tanesi de¤il büyüyen 盤 olal›m diye.

Örgütlü mücadeleye olan inanc›m iflte bu k›sa süreiçerisinde büyüdü ve büyümeye devam edecek.

‹Ü Avc›lar Kampüsü’nden bir ö¤renci

BBiirriilleerriinniinn ttüümm kkööttüüllüükklleerree““dduurr!!”” ddeemmeessii ggeerreekkiiyyoorr

MMüüccaaddeellee

mmeekkttuuppllaarr››

Ekim Gençli¤i ile bafllang›çEkim Gençli¤i’ni ve mücadelesini bilmeyen yoktur ‹stanbul

Üniversitesi’nde. Ben de ilk zamanlar Ekim Gençli¤i’ni bilen fakatgörmezden gelen ö¤rencilerden biriydim. Ekim Gençli¤i’nigörmezden gelirken asl›nda kendimi de, içimdeki yaflamaarzusunu da görmezden gelmifl, hep ezilmifl ve ezilmeyikabullenmiflim.

Bir tesadüf sonucu Ekim Gençli¤i’nden bir arkadafl iletan›flma, konuflma flans›m oldu. Bir tesadüf de¤ildi asl›nda birf›rsatt›, Ekim Gençli¤i’nin bana verdi¤i bir f›rsat. O günden sonraEkim Gençli¤i içimdeki bast›r›lm›fl duygular›n, yasaklanm›fll›¤›nbir 盤l›¤› olarak yükseldi. ‹nsanl›¤a ve kendime karfl› duydu¤umsuçlulu¤un sona ermesiydi. Susarak ve yaflananlara sessizkalarak suçlulu¤um günden güne art›yordu, art›k susmamay› vehakk›m›, hakk›m›z› aramay› ö¤rendim. Yapt›¤›m en do¤ru fleyEkim Gençli¤i’ne kat›lmak oldu.

Ekim Gençli¤i olarak çok güzel çal›flmalar yapt›¤›m›za,yapmaya çal›flt›¤›m›za inan›yorum. Ekim Gençli¤i ile hayata yenibir bafllang›ç yapt›m, bu bafllang›c›n hiçbir zaman sonuolmayacak. Ekim Gençli¤i ile gerçe¤i buldum ve bu gerçe¤i aslakaybetmeyece¤im.

‹Ü Edebiyat Fakültesi’nden bir EG okuru