enver ziya karal - osmanlı İmparatorluğunda İlk nüfus sayımı (1831)

1

Click here to load reader

Upload: ersinhoca

Post on 03-Jan-2016

1.062 views

Category:

Documents


236 download

TRANSCRIPT

Page 1: Enver Ziya Karal - Osmanlı İmparatorluğunda İlk Nüfus Sayımı (1831)

OSMANLI İMPARATORLUĞUNDA

İLK NÜFUS SAYIMI

1831

T.C. BAŞBAKANLIK DEVLET İSTATİSTÎSTİK ENSTİTÜSÜ

Page 2: Enver Ziya Karal - Osmanlı İmparatorluğunda İlk Nüfus Sayımı (1831)

Bu yayının; 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre her hakkı Başbakanlık Devlet İstatistik Enstitüsü Başkanlığı'na aittir. Gerçek veya tüzel kişiler tarafından çoğaltılcrnaz ve yayınlanamaz.

Daha fazla bilgi için

Devlet istatistik Enstitüsü Yayın Haberleşme ve Halkla İlişkiler Şb. Necatibey Cad. No: 114

06100 ANKARA

veya Devlet İstatistik Enstitüsü Döner Sermaye İşletmesi Necatibey Cad. No: 114

06100 ANKARA

Tel: + (312) - 418 50 27 + (312) - 417 64 40 / 213 - 215 - 246

Fax: + (312) - 417 04 32

Tel: + (312) - 417 64 40/566 + (312) - 425 50 08

Fax: + (312) - 417 58 86

616

BAŞBAKANLIK DEVLET İSTATİSTİK ENSTİTÜSÜ MATBAASI - ANKARA, TEMMUZ 1995

MTB: - - Adet

Page 3: Enver Ziya Karal - Osmanlı İmparatorluğunda İlk Nüfus Sayımı (1831)

Ö N S Ö Z

İli

Page 4: Enver Ziya Karal - Osmanlı İmparatorluğunda İlk Nüfus Sayımı (1831)
Page 5: Enver Ziya Karal - Osmanlı İmparatorluğunda İlk Nüfus Sayımı (1831)

OSMANLI İ M P A R A T O R L U Ğ U N D A

İLK NÜFUS SAYIMI 1 8 3 1

Yazan :

P r o f . E N V E R Z İ Y A K A R A L

Page 6: Enver Ziya Karal - Osmanlı İmparatorluğunda İlk Nüfus Sayımı (1831)
Page 7: Enver Ziya Karal - Osmanlı İmparatorluğunda İlk Nüfus Sayımı (1831)

Ö N S Ö Z

Dairemiz neşriyat listesine bir göz atı lacak olursa, görülecektir ki, memleketin muhtelif faaliyet şubelerine ait olmak üzere ter t ip edilen ve adedi malûmatı havi neşriyat yanında, te tk ik ve tercümelere de yer verilmiştir.

Bunlarla takip edilen maksat , muhtelif konular üzerinde rakam­larla nasıl çalışılabileceği, onların dilinin nasıl anlaşılacağı hakkında, örnekler vermektir .

Dairemiz, yakın mazimize ve günümüze ait meseleler hakkındaki neşriyatı arasına, geçmişe ait istatistikler hakkındaki çalışmaları da sokmak istemiş ve bunun ilk örneğini (Osmanlı imparatorluğunun Ticaret Muvazenesi) adlı te tkikle vermiştir. [*]

(Tarihî İstatistik) 1er konusu üzerinde ikinci ve (Osmanlı İmpara­torluğunda ilk nüfus sayımı 1831) adlı te tkiki Profesör Enver Ziya Karal 'a borçluyuz.

U M U M M Ü D Ü R

CELÂL AYBAR

[*] Tetkikler No: 73 Yazan : Celâl Aybar

Page 8: Enver Ziya Karal - Osmanlı İmparatorluğunda İlk Nüfus Sayımı (1831)
Page 9: Enver Ziya Karal - Osmanlı İmparatorluğunda İlk Nüfus Sayımı (1831)

Osmanlı İmparatorluğunda Nüfus Sayımları

Osmanlı Devleti ve Reaya : Osmanlı İmparatorluğunun yayılış ve yükseliş sebepleri arasında en

önemlisi, her halde, halkın çokluğunu teşkil eden Reayaya [1] yapılan iyi muameledir. Türk olsun, Hıristiyan olsun, Reayanın devletle ilgisi ka­nunnamelerle gösterilmişti. Bütün Devlet sistemi Reayanın çalışması, zenginliği, devletten memnunluğu temellerine göre kurulmuştu. Osmanlı hükümdarlarının yolunu aydınlatan bilginlerin en büyük öğütleri Reaya­nın iyi kollanması ve kullanılması idi. Bu hususta sarayda ve devlet adamları arasında, bütün asırlar boyunca, kanun maddeleri kuvvetinde sözler söylenmiştir. Bu sözlerden bazıları kitaplara geçmiş ve zamanımıza kadar ulaşmıştır. Aşıkpaşa zade tarihinde padişah ite Reaya arasında bu­lunması gereken ilgi bir arifin ağzından şu satırlarla işaret edilmektedir :

Ariflerden birine sordular e Padişahlara hazine gerekmidir? » dediler. Arif cevap verdi,kim « bir asıl hazine vardır, ol gerektir » ve sordular kim «ne asıl hazinedir? » arif ider < Reayaların hayır duaları padişahlara hazinedir.» [2]

Kanuna göre, Reayanın her sene vermek zorunda kaldığı belli vergi­nin dışında şu veya bu isimle para istemekle Reayanın zayıflayacağı ve dolayisiyle devletin de zayıf düşeceği « Nasaihülvüzera velümera» da şu satırlarla anlatılmıştır.

<Ukalâi kâr azmude tekmil masarifi gavıi mühimine için Reaya fuka rasmdan tahammüllerinden ziyade mal tahsilini bir hanın temelinden toprak alup sathına sarf eylemeğe teşbih eylemişlerdir. Zira temelden alman toprak ile temele zaaf gelüp sutuhun ise ol hamli sakili çekmeğe iktidarı kalmayup bilkülliye hedmine bais olur. » [3] Ayni kitapta devletin

1] Osmanlı İmparatorluğunun ilk asırlarımla toprak ile uğraşa; lara R«aya denil­diği ma lûmdur .

2] Tevarih Âli - Osmandan Âşık paşazade tarihi S. 198. ts t .1322. 3] Defterdar Sarı Mehmet paşa. Nesjıihiil ümera velvlizera. «Ottoman S t a t e c ­

raft «W. L. Wright . S. 71 Londra 1935. »

- 5 —

Page 10: Enver Ziya Karal - Osmanlı İmparatorluğunda İlk Nüfus Sayımı (1831)

hakikî efendisinin Reaya olduğuna dair Kanunî Sultan Süleyman'a izafe edilen şu sözlere Taşlanmaktadır :

« Cennet Âşiyan merhum ve mağfur Sultan Süleyman han Aleyhir-rahmeti velgufran hazretleri bir gün meclisi şeriflerinde mahremanı hasul -hassa dürefşanı hitap olup veliyyünniamu âlem kimdir deyu buyurdukla­rında cümlesi hemzebani ittifak olup şehriyarı bâhirül - istihkak sultam âfâk hazretleridir deyicek havası mukarrebinden sudur eden kelâmi rnt zbur kabulü padişahi insafı ittisaf olmayıp velinimet filhakika Reayadır ki anlar ziraat ve haraset emrinde huzur ve ârâmi kendilere haram ve iktisap ettikleri nimet ile bizi it'am ederler » demişlerdir, [1].

Yukarıda yazdıklarımızdan açıkça anlaşılıyorki Reayanın iyi bir şekil­de idaresi Osmanlı İmparatorluğunun yükseliş ve yayılış devirlerinde, Devlet için esas sayılmıştır. Bu esasa göre Devletçe ilk bilinmesi gere­ken şeyin, Reayanın elinde bulunan toprak ile, bu toprak ve Reaya arasında var olan ilgilerin olduğu aşikârdır. Reaya ile toprak arasındaki ilgiyi tanıyup bilmek için de toprak ve nüfus yazımı gerekmekte idi.

Osmanlı Devletinde toprak yazımı ve nüfus sayımı :

Osmanlı imparatorluğunda, Devletin sayıma büyük önem verdiğini gösteren yazılar çoktur. Kemankeş Kara Mustafa paşanın Sadırazamlığı sıralarında (1638 - 1643) Sultan İbrahime sunduğu bir lâyihada sayım hakkında şu satırlar göze çarpmaktadır :

« Tahrir : memleket yazımı demektir. Gayet lâzımdır. Otuz yılda bir kerre tahriri memleket kanundur. Amma gayet müslüman ve dindar adamlar tavin olunup cümle mahrusa bir uğruna tahrir lâzımdır.» (2) Yukarda ismini yazdığımız Defterdar Sarı Mehmet paşa da, otuz yılda bir nüfus sayımının kanun olduğu hakkında şöyle demektedir :

« Reayanın defteri dahi Divanı - âli defterhanesinde mazbut olup otuz senede >ir tahrir olunup mürde ve marizleri ifraz ve hariç ezdefter olanları .lüceddeten deftere kaydettirmek lâzımdır > [3]

Bu yazılardan ve tarih olaylarından anlaşıldığına göre, Osmanlı İm paratorlu^.unda « nüfus sayımı » asırlarca, toprak yazımı münasebetile yapılmıştır. Şu halde arşivlerimizde bulunan ve toprak yazımını gösteren defterlerdin ancak tahmin ile bazı İmparatorluk bölgelerinin nüfusunu çıkarmak mümkün olacaktır. Arşivlerimizde toprak yazımına dair pek

1] W. iı. Wr igh t . Yukarıda adı geçen kitap S. 72 2) T a r i ı vesikaları S. 6. «Kemankeş Kara Mustafa paşa lâyihası» 3] W . L. Wrigh t , adı geçen kitap S. 74,

- 6 -

Page 11: Enver Ziya Karal - Osmanlı İmparatorluğunda İlk Nüfus Sayımı (1831)

çok defter olduğunu İktisad Fakültesi Profesörlerinden Ömer Barkan'ın bir yazısından öğreniyoruz. [1]

«Türkiyede İmparatorluk devirlerinde nüfus ve arazî tahriri* başlıklı kıymetli yazısında Profesör Ömer Lütfi Barkan arazî ve nüfus tahririnin menşeî üzerinde de durmakta ve bu hususta Profesör EbüPula Mardin'in ilk tahriri Sultan Orhan zamanında (1326- 1360) göstermiş olmasını hak­lı bulmaktadır. Fakat Ömer Lütfi Barkan'ın aynı yazısından öğreniyo-ruzki en eski arazi tahrir defteri Sultan Orhan değil^Sultan Murat devri­ne aittir. (1360 - 1389) öyle ise toprak ve dolayısiyle nüfus tahririnin menşeini kesin olarak çözülmemiş bir mesele olarak saymak zorundayız. Toprak ve dolayısiyle nüfus sayımının, yaşını kesin olarak göstermekte rasla'lığımız zorluğa sonunu kestirmekte de Taslamaktayız. Netayicül-vukuat yazıcısı Mustafa paşaya göre son toprak ve dolayısiyle nüfus tahriri Selim II devrinde (1566 - 1574) yapılmıştır. (2) Halbuki profesör Barkan, Murat III devrinde de (1574- 1595) tahrir yapıldığına dair vesi­kalar bulmuş ve yazısına eklemiştir. [3]

Fakat Murat devrinden sonra da nüfus sayımı yapıldığına dair kitap­larda yazılara raslanmaktadır. Netekim Hammerde şu satırları okuyoruz:

«Vasıl olduğumuz zamandan on sene mukaddem (4) Devletin hep nahiyeleri sayılarak beş yüz elli üç bine baliğ olmuş idi. [5] Lâkin Lehistan ile son muharebeyi müteakip [6] yapılan tadatda bu mikdardan yetmiş bin tenakus ettiği anlaşıldı. Nüfusun böyle müthiş bir surette azalması devleti ihata eden teaddiyattn neticeî zaruriyesi idi> [6],

Osmanlı imparatorluğu ile Bulgaristanın nüfusunu inceleyen Bulgar mütefekkirlerinden Nicola Michoff da XVII inci asrın başlarında bir nüfus sayımı yapıldığına işaret etmektedir [7]. Bu nüfus sayımının Ham-meıin gösterdiği nüfus sayımı olması gerçekten uzak değildir. XVII inci asırda başka nüfus sayımlarının yapıldığına dair kayıtlara raslayamadı-ğımız gibi XVIII inci asırda da raslıyamıyoruz. Fakat XIX uncu asırda bir çok defa nüfus sayımına teşebbüs edildiği ve bazan da kısmî veya küllî nüfus sayımı yapıldığı bilinmektedir. Bu kabilden olarak Mahmut

1] Prof. Ömer Lütfi Barkan « Türk iyede İmparator luk devir ler inde nüfus ve arazi t ahr i r i » ikt isat fakültesi mecmuası C. II sayı 1. S. 20 — 39.

2] Mustafa paşa. Netayicöl - vukua t . C. T. S. 145. 3] Adı geçen y a z ı . 4] Hammer, (1617-1618) Sultan Murtafa dan bahsederken böyle diyor, on gene

evvel 1608 yılına rast lamaktadır . 5] XVIT inci asrın sonlarında yapıldığı umumî olarak gösterilen sayım bu

olacak. 6] Genç Osmanın idare ettiği 1621 Lehistan harbi . 7] Le Dr. Nicolaa V . Michoff. La Population De la Turquie et de la Bulgarie

S. XVII ve 132 Sofya 1915

- 7 -

Page 12: Enver Ziya Karal - Osmanlı İmparatorluğunda İlk Nüfus Sayımı (1831)

II devrirde (1808-1839) ıslâhata dair lâyiha takdim edenlerden Ragıp efendinin lâyihasında arazî ve mülk yazımına dair bir kayıt vardırki şöyledir:

«Memurlar, şeh.'lerde ve onlara bağlı köylerde halkın tasarrufunda olan hane, han v<î hamam, dükkân, çiftlik, değirmen, bağ ve bağçe, tarla, çeltik, mera, çayır, zeytinlik, dutluk ve saireyi yazacaklardır. Ya­zarken de bu mülklere ait senetleri gfözden geçirecekler, mutasarrıfların isimlerile defterlere k^yıt ettikten sonra defterleri Istanbula göndere­ceklerdir.» [1],

Bu ve bu gibi lâyi! aların tesiriyle olacak ki Mahmut II nüfus sayımı yaptırmağa karar vern.iştir ve kararını yürürlüğe koymuştur. Fakat bu sefer yapılmasına ye^enilen sayımlar toprak veya mülk yazımı vesilesile değil, doğrudan doğruya nüfus sayımı için olmuştur.

XIX uncu asırda nüfus sayımları :

Mahmut II devrinde ilk nüfus sayımı teşebbüsü Vak'aîhayriye yani Yeniçeri ocağının kaldırılması iîe, Rusyaya karşı harbe girişilen yıllar arasında olmuştur. (1826 - 1828 ) . Bu hususta devrin vak'anüvisi şöyle demektedir :

«Vak'aîhayriyeden sonra devletiâliyenin ekser usul ve âdat ve niza-matî kadimesi değişüp zavabıtî mülkiyenin esası olan tahriri nüfus kaziyesi mukaddemce merkezi saltanatta icra olunmuş isede gavailî harbiyyenin teakubu manii tamimi olmuştur. » [2]

Michoff tarafından yazıldığı yukarıda işaret edilen kitapta ise bu nüfus sayımının 1829 da yapıldığı gösterilmektedir [3]. Muhakkak olan bir şey varsa o da, genel bir nüfus sayımı için bir nevi tecrübe olan bu sayımın harp dolayisiyle neticelenmediğidir. Osmanlı-Rus harbinin Edirne muahedesile neticelenmesini müteakip (1831) Osmanlı hükümetini yeni bir sayıma girişmiş görüyoruz. Bu seferki sayım geniş ölçüde na­zlılıklardan sonra Rumeli ve Anadolu sancaklariyle, kasabalarında mu­vaffakiyetle yapılmıştır. Bu Önemli nüfus sayımının yalnız Rumelide yapıldığını işaret eden yabancı yazıcılarda vardır [4]. l247 de kısmî bir sayım daha yapılmıştır. Vak'anüvis Lütfi-de bu sayım hakkında yazılan aynen şudur :

1] E. Ziya Karal . Ragıp ef. l ây ihan , «tarih vesikalar)» S. 5 2] Tarihi Lutfi cilt 3 . S. 142 3J Michoff. Adı y u k a r ı d a geçen ki tap S. XVII ve 70 4] Rudtorffer 'e atfen Michoff. Adı geçen k i tap S. XVII ve 274.

— 8 -

Page 13: Enver Ziya Karal - Osmanlı İmparatorluğunda İlk Nüfus Sayımı (1831)

« İstanbul ve Bilâdıselâsede kâin Kâffeî nüfusu zükûrun tahriri esami-siyle müceddeden zabtı defatir edilmesi icabı hâl ve maslahattan oldu­ğundan taraf taraf memurlar tayiniyle tahrire mübaşeret olundu. Vak'aî hayriyye akabinde dahi tahriri nüfus olunmuştur. Besbelli aradan haylıca vakit mürur eylediğinden yeniden tahrire ihtiyaç mes etmiş demektir, tş bu tahriri nüfus münasebetiyle tanzim olunan kararnamede muharrer usulü mazbuta ve tenbihatı kaviyye varakaî matbualarla ahaliî mahallata ve sair sükkânı memlekete ilân kılındı » [1]

Şaşılacak olan şey nüfus meselesine temas etmiş olan yazarların kat-iyyen bu sayımdan bahsetmemeleridir. [2]

İleride uzun uzadıya bahsedeceğimiz bu 1831 teşebbüsünden sonra yeni bir nüfus sayımı 1844 yılında yapılmıştır. Kur'a usulünün kabulü üzerine askerî bir gaye ile yapılmış olan bu nüfus sayımı hakkında Ord. Profesör ibrahim Hakkı Akyol şunları yazmaktadır:

«Modern esaslara göre bütün imparatorluk dahilinde ilk nüfus sayı­mına o zaman serasker olan Rıza paşa tarafından orduyu yeniden tanzim ve asker alma usulünü değiştirmek maksadiyle teşebbüs edil­miştir. Maalesef hükümetin bu ciddî teşebbüsü halk tarafından bir tered­dütle karşılanmıştır. Nüfus adedine göre her eyalet (Vilâyet) liva ve kazaya hükümetin teklifler yükleteceği şayiası ortaya çıkmış ve halk tarafından çok yerlerde nüfus adedi daha az mikdarda gösterilmek istenmiştir. Islâmın gayri unsurlar bu hususta hükümete karşı mesul ruhanî makamları ( Patriklik, Hahamlık) aldatıyor, her yerde nüfus gizleniyor sayım memurları da kabiliyetsizlikleri ve tenbellikh ri yüzün­den işe lâzım gelen ehemmiyeti vermiyor, hatta mutaların sıhhatini kontrol etmek külfetinde bile bulunmuyordu. Binaenaleyh bu şartlar altında ilk deneme olmak üzere vücuda getirilmiş olan modern resmî istatistikler kontrolsuz kabul edilemez. Hükümet sayım esnasında düştüğü hatayı anlayınca bidayette bunları neşretmek istememiştir. Mamafih mesele ile yakından alâkalı olan yabancılar yarı resmî mahiyette olmak üzere hü­kümetten lâzım gelen malûmatı almışlardır. [3]

Ordinaryüs Profesör İbrahim Hakkının ilk dediği bu sayım önceden de işaret ettiğimiz gibi. ilk sıfatını taşıyamıyacaktır. Esasen bir bütün olarakta neşredilmemiş olduğu için üzerinde, gerektiği kadar bilgimiz de yoktur.

1] Ne Cemal beyiu istatistik ve İhsaiyat k i tabında, ne de Ord. Profesör ibrahim Hakkı Akyolun «Tanzimat» isimli kitapta neşredilen ya / ı s ında , 1831 nüfus sayımına dair bir kayda ras layamadık .

2] Tarihî Lütfi C. 5. S. 109. 3] Ord. Prof. İbrahim Hakkı Akyol; -Taıızimatta Ooğrafva ve Jeoloji* Tanzimat.

S. 548. İst. 1940.

- 9 -

Page 14: Enver Ziya Karal - Osmanlı İmparatorluğunda İlk Nüfus Sayımı (1831)

1844 nüfus sayımından sonra bir kaç sayım tecrübesinin yapıldığına dair de kayıtlara Taşlanmaktadır. Michoff 1856 da yalnız Anadolu, Su­riye ve Kürdistanın bir kısmına inhisar eden bir sayımın yapıldığını yazmaktadır. [1]

Cemal bey. ise bu sayımın temettü vergisinin konması üzerine yapıl­dığını yazmakla ve muvaffakiyetle başaramadığını işaret etmektedir. [2] Osmanlı devleti bu muvaffakiyetsizliklerin altında kalmak istememiş olmalıki 1870 de genel bir nüfus sayımı için irade çıkarılmıştır. Fakat iç durumun kötülüğü yüzünden irade yürürlüğe girememiştir. [3] 1874 de yalnız Tuna vilâyetine inhisar eden bir sayım yapılmıştır. [4] Osmanlı - Rus harbinden sonra (1877 - 1878) yapılan bir nüfus sayımında yalnız tstanbulda sayım altı ay sürmüştür.

Küçük veya büyük bütün bu nüfus sayımlarının tam neticeleri hiç bir va­kit Devletçe neşredilmemiştir. Bununla beraber Devlet salnamelerinde ve ecnebilerin Türkiye üzerine yazdıkları kitaplarda genel neticelerden bahsedilmiştir. Arşiv ve kütüphanelerimizde bu nüfus sayımlarına ait dosya­ların mevcut olduğu muhakkaktır. Netekim Istanbulda arşiv ve kütüpha­nelerde araştırmalarla uğraştığımız sıralarda elimize 1831 nüfus sayımına dair vesikalar geçti. Bu vesikaları önemli bulduğumuzdan toplu bir halde neşretmeği uygun bulduk ve bu münasebetle 1831 sayımının ne gibi sebeplerin zoruyla ve nasıl yapıldığını kısaca yazılmasının faydalı olabi­leceğini düşündük.

1831 Nüfus Sayımı :

Rumelide ve Anadoluda toprak yazımı vesilesile olmayarak yapılan ilk nüfus sayımının şimdilik 1831 sayımı olduğu gözüküyor. İleride, daha önce yapılmış sayıma dair vesikalar çıkarsa pek tabiîdir ki 1831 sayımı ilk sıfatını kaybedecektir. 1831 sayımının mucip sebebleri arasın­da Mahmut II nin geniş ölçüde bir İslahat yapmak isteği başta geliyor. Osmanlı imparatorluğunun inhitata başlamasından beri Devletin yapmak istediği bütün yenilik teşebbüslerinin karşısında dikilerek, bir irtica un­suru olan Yeniçeri ordusunun 1826 da ortadan kaldırılması üzerine Mah­mut II gerçek padişah'ık salâhiyetlerim: kavuşuyor ve dilediği reformu, korkusuz yapabilmek imkânlarını kazanıyordu Yeniçeri ordusunun kal dırılmasından sonra yapılması gereken ilk reform, yeni bir ordunun

1] Michoff. adı yukar ıda geçen k i t ap S. 156 - 210 2] Cemal. Yukar ıda ismi İşaret edilen k i t ap . 3] Cemal. Yukar ıda ismi işare t edilen ki tap. 4] Cemal. Yukarıda ismi işaret edilen k i tap .

10 —

Page 15: Enver Ziya Karal - Osmanlı İmparatorluğunda İlk Nüfus Sayımı (1831)

kurulması idi. Bu ordunun kurulması da yeni vergi kaynaklarının bulun­masını ve askerlik yapabilecek halkın sayısının bilinmesini gerektiriyordu.

Devletçe, yeni vergi kaynaklan zümresinden olarak her şahıs için senevî bir vergi tarhı düşünülmüştür. Bu hususta tarihî Lû'tfide şu satırlar vardır :

<0 zamanlarda dahi Devleti âliye, masarifi askeriyye ve mutadesine mukabil varidatı cedide taharrisinde bulunduğundan dahili defatir olan nüfus için aleleşhas vergi tahsisi tasavvur olunduğu sırada aşardan maada kâffeîtekâlifi miriye dahil olarak beher şahıs için senede bir defa yüz elli kuruş vergi tarh olunmuş olsa mebaliği hâsıla masarifin envaına badettaksim fazla kalacak yüz doksan altı bin kesenin irade buyrulacak masarife karşılık ittihazı olvakit beynel vükela tefevvüh olunmuş olduğu bazı evrakta görülmüştür» [1]

Nüfus sayımı için hazırlanan mucip sebebler lâyihasında ise vergi meselesi üzerinde daha esaslı bir şekilde durulmakta ve şu noktalarda bilhassa ısrar edilmektedir [2].

(1) — Bir müddetten beri yapılan harpler dolayısiyle halk çok mas­raf yapmış ve pek çok gereçler karşısında kalmıştır.

(2) — Mevcut kanun ve hükümlere aykırı hareket neticesi olarak bazı yerlerde, fakir ve zengin İslâm ve hıristiyan tebaanın Devlete ver­dikleri verginin temelleri sarsılmış bulunmaktadır. Bundan ötürü borçlu olduğu verginin ancak yarısını veya üçte birini veren kimseler olduğu gibi himaye ve iltimas görerek hiç vermiyenler de vardır.

(3) — Anadolunun bazı yerlerinde önceki tahrirlerde köprü, han ta­miri, derbent muhafızlığı karşılığı olarak bazı karyeler halkı vergiden affedilmişti. Fakat zamanla köprü ve hanlar yıkılıp binadan eser kalma­dığı ve derbentcilik lâfzı ise hemen lâfzı murat hükmünde kaldığı halde hâlâ o karyeler halkı vergi vermemekte ve hisseleri olan vergi mikdarı diğer karyelere yükletilmektedir.

(4) — Yukarda işaret edilen maddelerdeki haksızlıkları ortadan kal­dırmak için Devlet bazı tedbirlere her ne kadar evvelce müracaat etmiş­se de harpler dolayısile durumu düzeltmeğe muvaffak olamamıştır.

(5) — Fakat artık harpler bitmiştir. Ddlayısile herkesin devlete kar­şı olan borcunu gerçek sınırları dahilinde göstermek zamanı gelmiştir. Bunun için de bir nüfus sayımı ile işe girişmek lâzımdır.

Nüfus sayımı için mucip sebepler lâyihasındaki satırlar aynen şöyledir:

11 Tarihi Lîitfi. C. 3 . S. 146 2] Sıraladığımız noktalar ı lâyihanın muhtevas ından kısaltarak ç ıkar t t ık .

- 11 -

Page 16: Enver Ziya Karal - Osmanlı İmparatorluğunda İlk Nüfus Sayımı (1831)

c Bilcümle fukarayı raiyyet ve acezei vilâyetin sayei madeletvayei hidivanemde istihsâli erbabı refah ve asayişleri iradei katıai şahane ve emrü fermanı padişahanem muktezasından olmaktan naşi hususu mezburun hüsnü sureti bitteemmül ledel müzakere tekâlif maddesinin tahsisi ve tadil ve tesfiye şurutunun cümle hakkında icrası ecdadı izam zamanlarında dahi olduğu misillu behemehal memaliki mahrusamda bu­lunan ehli islâm ve Reayanın efradı bilinmek suretile hasıl olacağı cümle tarafından beyan olunmuştur» [1].

Ne mucip sebepler lâyihasında,ne de Lütfi tarihinde nüfus sayımının askerî bir maksatla da yapıldığı söylenmemiştir. Fakat ileride de görü­leceği veçhile böyle bir maksat güdülmüştür.

Nüfus sayımının ne şekilde yapılacağının tayini için özel bir meclis teşkil edilmiş ve bu meclis tarafından talimatnameler hazırlanmıştır. [2]

Esas itibarile sayımın Rumeli ve Anadoluda bulunan islâm ve Hıris­tiyan erkek nüfusuna inhisar ettirilmesi kabul edilmiştir Fakat o vakte kadar böyle genel bir nüfus sayımı yapılmamış olduğundan halkın endi­şeye düşebileceği ihtimali göz önüne alınmış ve bu ihtimalin önlenmesi için de nüfus sayımına şer'î memurlar tayin kılınmıştır [3].

Memurlar Anadolu ve Rumeliye hareketlerinden bir gün önce Babı-âliye gelerek harcirahlarını ve gizli olduğu işaret edilen memuriyetlerine dair talimatı almışlardır [4]

Memurların vazifeleri başına hareketlerinden sonra da, gönderdikleri defterleri derlemek ve genel neticeleri kestirmek üzere İstanbulda bir Ceride Nezareti kurulmuştur [5]. Bütün defterler geldikten sonra hülâsa edilerek neticeler bir defterde toplanmıştır. Nüfus sayımının son merhalesi olan bu iş,hülâsa defterinin [6] ilk yaprağında Mahmut II ye .şu satır­larla bildirilmektedir.

« . . . Nazarı kimya eseri şahaneleri hemişe nizamı askeri ve emri cihada mebzul ve himmet maali nehimınet padişahaneleri dembedem imarı mülk ve bilad ve asayişi emnü-rahatibad emrü hümayunlarına masruf ve meşmul olduğundan memaliki mahrüsatül-mesaliki mülükâne lerinde meskûn ve mütevattın ve mevcut olan ehli islâm ve Reayanın dahi tarafbetaraf tahririyle defatirinin takdimi ve bu emri ehemmin hüsnü husulü ahassî matlubu ulyayı şehinşahileri buyrularak ol babta keramet

1] Başvekâlet arşivi , samlık 67. No. 12 Lâyihanın sureti vesikalar kısmındadır . 2] Tarihi Lutfi C. 3 . S. 142. 3] Lütfi tar ihi C. 3 . S. 143. 4] Başvekâlet arşivi Divam-Hüınayun sandıkları S. 67. No. 20 5] Lütfi tar ihi cilt 3. S. 145 6] Üniversi te kütüphanesi , İs ta t is t ik defteri B. 29

- 12

Page 17: Enver Ziya Karal - Osmanlı İmparatorluğunda İlk Nüfus Sayımı (1831)

efzayı sünuh ve sudur buyrulan emrü-fermanı hümayun mesadet makrunu padişahaneleri mucibince ve ayanı ihlâsunvanan ve bendegânı ıhlas-nişananî saltanatı seniyelerinden bil intihap baevamiri âliyye Rumeli ve Anadolu caniplerine ve bazı adalara tayin ve irsal buyrulan memu­rinin icrai emrü memuriyetle götürüp terkim ve hakatebeyi<&amanmer-tebeyi mülükânelerine takdim eyledikleri berveçhi icmal defterlerinin kayıtları mecmuasıdır ki zirde başka başka zikrü beyan olunur.>

1831 Sayımının Hususiyetleri ve sayılan yerler : Sayım Rumeli ve Anadoluda yapılmıştır. Hulâsa defterinde gösteril­

diğine göre sayımın yapıldığı sancak, kaza, kasaba ve nahiyeler sırasiy-ledir :

RUMELİ TARAFI :

Çatalca - (Silivri. Midye, Terkos ve Çekmeceler ve Türkeş çiftliği) - Tekfurdağ - înecik - Malkara - Gelibolu - Şarköy - Bergos - Çorlu -Ereğli - Babayıatik - Havasmahmutpaşa - Hayrabolu - Evreşe - Keşan -İnez - Cisriergene - Enez - Edirne - Kdirne nahiyeleri ( Ada, Çöke, Üs­küdar) - Çirmen - Çırpan-cisri Mustafa paşa - Ahiçelebi • Akçakızanlık -Zağraiatik - Dimetoka - Ferecik - Meğri - Gümülcüne - yenicei karasu -Uzuncaabat - Hasköy - Sultanyeri - Dırama - Cığlayık maa Sarı Şaban -Tırnava - Tırnava nevahisi (Sotalıç, Torluk, Sahra) - Filibe - Tatarpazan -Ahtıman - sofya - Şehir köy - Pravişte - Kavala - Berkofca - Cumapa-zarı - Sarı göl namı diğer Çarşamba - Eğri bucak - Serfiçe - Tikve^ -Petriç - Radvişte - Nevrekop - Menlik - Timürhisar - Zihne - Siroz -Selanik - Selanik nahiyeleri ( Kelmeriyye, Pazarkâh, Varv.ırin, Lankaza, Buğdan) - Yenicei vardar - Vodine - Ağustos - karaferye - Perzinek -İznebol - Usturumca - Toyran - Karadağ - Avrathisar - Donice - Radomir -İvraçe - Köstendil Sancağı (Karatuva, İvranya, Palangai Eğridere - Vidin -Vidin nevahisi « Akçar - Karalom - Çunarika - Godgoskaca - Esferlik » Köprülü - Perl epe - Samakov - Nefsi köstendil ve Karyeleri - Behişte -Kesriye - Persepe - Manastır - Filorina - Istrova - Hodpeşte - Nasliç - İştip Koçana - Komanova - Nifrfcolu sancağı kazaları « Servi - Izladı - Atrepoli -Lofça - Plevne - Rahva » - Çire namı diğer Sipre - Nikbolu - Ziştovi -Rusçuk - Yanbolu - Nevahii yanbolu - Zağrai cedit - Kızılağaç maa Hatuneli - Niş - Prezerin - Sahrika - Tirguvişte - Üsküp - Kalkandelen -Kırçova - Silistire sancağı kazaları < Varna - İshakcı - Minkalye - Balçık -Saçin - Köstence - Hırsova - Tolcı - Babadağı » « Edirne,Edirne ve nevahisi » Üsküdar - Manastır - Çöke - Ada - Tirfilli

- 13 —

Page 18: Enver Ziya Karal - Osmanlı İmparatorluğunda İlk Nüfus Sayımı (1831)

ANADOLU TARAFI : Hüdavendij^âr sancağı (Kazalar) :

Bursa - Bursa kariye ve kazaları - İnegöl - Yenişehir - Lefke - Gölpa-zarı Taraklı - Tobralı Köynek - Kara mihal - Karahisar Naliı • Gümüşabat-Nalhhan - maa Kuzupazarı - Beypazarı - Küllük mihalıççı - Günyüzü -Seferihisar - Söğüt - Yarhisar - Pazarcık - Domaniç - Harmancık.

Gemlik - Mudanya - Mihalıç - Soma maa Karaağaç - Gönen - Gök-çedağ - Kepsut Kirmastı - Aydıncık - Ayvacık - Bergama - Nevahii Ber­gama - İlıçeyi Bergama - Atranos - Nahiyei cebeli cedit - Kete - Nahiyei Cebeli Atik • Bayramiç - Kozak.

Karesi Sancağı (Kazalar) : Balıkesir - Gelenbe - Kozak [1] - Bigadiç - Sındırgı - Kemer • Ayaz-

ment - Manyas - Hatmaa şami - Edremit - İvrindi - Ayvalık.

Kocaeli sancağı (Kazalar) : İznikmit - Adapazarı maa Sapanca - Akhisar - Geyve - İznik - Pazar-

köy - Yalakabat - Karamürsel - Kaymas - Şehler - Kandıra maa Gençli -Ağaçlı - Hendek maa Akyazı - Karasu - İbsafı - Sarıçayır - Beşdivan -Akabat.

Şile - Taşköprü (Kocaeliye dahil değil)

Eskişehir Sancağı (Kazalar) :

Eskişehir - Seyitgazi - Karacaşehir - Bilecik - İnönü - Karahisar -Sandıklı - Şuhud - Sancaklı - Karamık - Çap - Çöle - Bolvadin - Han • Patçende - Nevahii patçende.

Karaman eyaleti [2]

Konya - Beyşehir - Akşehir - Aksaray - Kayseriyye - Niğde -Kırşehir.

İçel sancağı : [3]

Alaiyye Sancağı (Kazalar):

Alaiyye - Sökker maa Düşenbih - Manavgat.

Menteşe Sancağı (Kazalar) :

Muğla - Tavas - Yarangüme - Gebranes - Üzümlü - Ağırdos - Döğer -Eşen - Meyri - Datya - Tarahye - Ula Dalaman - Kerme - Köyceğiz.

1] Kozak'ın bir kısmı Hüdaveudi^âr sancağına tabi olduğu için orada yazılmıştır. 2] Karaman eyaletini teşkil eden kazaların nîîfus sayımı şöyle işaret edilmiştir.

Liva merkezi • Karyeler - Kazalar . 3 ] On iki aded Kazalarına ait nüfusları bir a rada .

Page 19: Enver Ziya Karal - Osmanlı İmparatorluğunda İlk Nüfus Sayımı (1831)

Gökabat - Karaova - Mandalyan - Bodrum - Tıronoz - Eskihisar - Subice -Mazon - Bozüyük - Yerkeski - Mesuli - Milas.

Teke Sancağı (Kazalar):

Antalya - Antalyaya tabi Kuralar - Istanos - Elmalı - Kaş - Kalkat Finike - Eğridir - maa Katdiç - Serik - Maa beş konak - Kara veliler maa Has - Bucak maa Germiye - Kızılkaya.

Hamit Sancağı: (Kazalar)

Jsparta - Patlu - Eğridir - Karaağaç - Afşar - Yalvaç - Hoyran -Uluborlu - Badle - Ağros • Gönan - Keçiborlu - Ağlasun - İncir

Burdur - Karaağaç - Kemerhamit - İbrala maa Boyce - Gülhisar -Tefenni maa siroz.

Denizli - Honaz - Ezinei Laskiye - Ezinei Çarşamba - Göynük.

Aydın Sancağı :

Güzel hisar - Tire - Bayındır - Ödemiş - Birgi - Kils - Balyanbolu -Sart maa Salihli - Dağ marmarası - Alaşehir - Kestel maa Nazilli -Yenişehir - Bozdoğan - Kuyucak - Arpaz - İnegöl - Akça - Sultanhisar -Amasya • Beypazarı - Köşk deresi - Köşk Dallıca - Vakıf - Ayasuluğu.

Saruhan Sancağı >

Muğla sancağı :

İzmir - İzmir nevahisi - Urla - Ayasefit - Birunabat - Tiryanda -Cumai abat • Karaburun - Çeşme - Seferihisar - Kuşadası - Söke - Mandice -Balat - Karpuzlu - Çine - Şahme - Talma - İneabat - Kızılhisar.

Bolu S a n c a ğ ı :

Bolu-Devrek - Gerede.

Viranşehir sancağı :

Viranşehir - Sahabettin - Krzılbel - Verice - Çarşamba - Perşembe -Bendereğli- Bartın - Amasra - Ulus - Safranbolu - Eflani Borlu - Keçinos Zerzene - Aktaş - Tefen - Ova - Börek - Kurukavak.

Ankara :

Ankara - Ayaş - Murtazaabat - Nahiyei Süfla - Arapsun - Haymanateyn -Şorba - Çubuk abat - Yörükân - Yabanabat - Nahyei balâ.

Çankırı Sancağı :

Çankırı - Kalecik - Koçhisar-Keskin - Milan - Karacaviran - Bicure -Şaban özü-Tuht Kargı - Tosya - Öküz - Kurşunlu-Boğaz-Çerkeş- Karıpazarı.

Page 20: Enver Ziya Karal - Osmanlı İmparatorluğunda İlk Nüfus Sayımı (1831)

Amasya '• Amasya - (Ezine pazarı - Akdağ - Geldiklan) • Erbaa - Akdağ- nahiyesi

Day ve Zennun abat - Kel kurası - Kedeğre - Havza - Lâdik - Gümüş maden hümayunu - Gümüş - Hacıköy - Zeytun - Merzifon.

Sivas Sancağı :

Divriği Sancağı :

Divriği - Darende - Gürün - Eşidi - Ayvalık deresi.

Bozok Sancağı s

Yozgat - Kızılkoca - Selmanh - Budakozu - Akdağ - Sorgun - Karahi-sar - Behramşah - Geciıkçubuk - Emlâk - Süleymanlı - Boğazlıyan.

Çorum Sancağı :

Çorum - İskilip - Osmancık - Hacı hamza derbend' - Saz.

Biga Sancağı

Kalai Sultaniye - kumkale - Ezine - Kazdağı - Bayramiç - Çan - Ünye -Balya - Güvercinlik - Biga - Lapseki - Bozcaada - İmroz - Paşa limanı -Marmara adası.

Akdeniz Adaları :

Midilli - Yunda - Limni - Taşoz - Semadrek - istanköy - Sakız - Rodos -Kıbrıs Kazaları - ( Lefkoşe - Dağ - Değirmenlik - Omorfo - Tuzla ve iskele -Hırisofu - Lefke - Leymoson - Piskopu - Gilan - Evdim - Karpaz - Magosa -Girine - Baf - Mesarya).

Erdek - Kapudağ - Bandırma.

Kütahya sancağı :

Kütahya - Kütahya nahiyeleri Etraf - Emruteli - Örencik - Giray -Tavşanlı - Altıntaş.

Kazalar: Uşak ve Nahiyei Niyaz - Kula - Eşme - Sirge - Küre - İnay -Silindi - Keteş - Eğrigöz - Danışmentlu Çal - Simav - Dağardı - Gedis -Şehlu - Taşkın - Kempler - Soma - Baklan .

Adana sancağı : Adana - Adana nahiyeleri (Yöreğir) kazalar: Sarıçam - Aşağı Din-

darlu - Karaisalu.

Bilan sancağı :

Kazayı Payas ve Azır sancağı :

Payas - Misis.

Tarsus sancağı :

Tarsus - Kusun - Elvanlı - Ulaş - Kuştimür - Namrun - Gökçe.

- 16 —

Page 21: Enver Ziya Karal - Osmanlı İmparatorluğunda İlk Nüfus Sayımı (1831)

Trabzon :

Trabzon - Künyen - Rize ve Hemsin - Giresun ve Keşap Görele Vakfıkebir - Polathane Yümrenek - Tonyan - Sürmene - Of.

Canik sancağı :

Çıldır eyaleti :

Kars eyaleti :

Kastamonu (I) : Kastamonu - Taşköprü - Boyabat - Gökçeağaç - Devregân - Sinop -

Gerze - Saray - Canlı - Akkaya - Islefan - Ayandon - Gineulu - İnebolu Hoşalay - Cide - Zarı - Küreinuhas - Azdavay - Devrekani - Güney -Göl- Çiğlene - Eflani - Merküze - Araç - Sarp - Boyalı - Yurükaniaraç Gerede Akyürken.

Silistire : [2]

Karinâbat - Babadağı - Dostkasrı - Aydos - Yeni pazar - Pravadi -Vakfiyye - Kozluca - Pazarcık - Çardak.

Sayım usulü : «Belli başlı guruplar*:

Sayım önceden yazdığımız gibi şer'î memurlar vasıtasile yapılmıştır. Bu memurların isimleriyle öz vazifeleri ve sayım yaptıkları yerler ilerideki sahifelerde görülecektir. Sayım memurlarının yazdıkları şa­hısları bizzat gördüklerini Sakız adasının yazımını üzerine almış olan mevallden Halim Mollanın şerhinden anlamaktayız. Sayımda ilk esas olarak umumiyetle din göz önüne alınmıştır. Bütün Sancak, Kaza, Nahiye ve çiftliklerde halk islâm ve Reaya diye iki belli başlı guruba ayrılmıştır. Rumeli tarafında mevcut kiptiler islâm olsun, Hıristiyan olsun ayrı sa­yılmışlar, kipti taifesi diye yekûnlandırılmışlardır. Kiptiler için kabul edilmiş olan usul Yahudi ve Fellahlar için de kabul edilmiştir. Rumeli ve Anadolıınun aşiretleri İslâm nüfus yekûnuna katılmadan önce sayım müfredatları gösterilmiştir. Anadolunun bazı Sancak ve Kazalarında mevcut nüfustan başka mahalle ve evlerin sayısı gösterildiği gibi yine

1] Sayım hülâsa defteıinde Kas tamouunun nüfusu yoktur . İs tanbul Üniversitesi kü tüphanes inde «İs ta t is t ik ve def a t ir » ka ta logunda sekiz n u m a r a ile kayı t l ı ve Kas-t amonunun nüfus sayımını gösteren bir defter vard ı . Onu aynen kopya ederek sayım hülâsa defterinin arkas ına ekledik. Kastamonunun ne vakit sayıldığı defterde yazılı değildir .

2J Silistire sancağının bir lasını kazalar ı sayım hülasa deflerinde vardı r . Ol­mayanlar ı da ayrı bir kâğıt üzerinde Başvekâlet arşivinde 67 numara l ı sandıkta b u l ­duk ve t u r a y a ekledik.

Page 22: Enver Ziya Karal - Osmanlı İmparatorluğunda İlk Nüfus Sayımı (1831)

aynı yerlerde bulanan aşiretlerin çadır sayısı da işaret edilmiş bulunmaktadır.

İslâm, Reaya ve aşiret halkı sayılırken de bir takım tefrikler gösterilmiştir.

İslâm nüfusun sayımında tefrik: İslâm nüfus umumiyetle (matluba muvafık) ve (matluba gayri muvafık)

diye iki kısma tefrik edilerek yazılmıştır. Matluba gayri muvafık kısım içinde bazan ihtiyar, sabi, sakat, amelmande diye ikinci derecede ay­rımlar işaret edilmiştir.

Bazı yerlerde islamların ayrımlarında yaş göz önünde tutulmuş ve (bir yaşından on altı yaşına kadar olanlar) (on altı yaşından kırk yaşma kadar olanlar) (kırk yaşından yukarı olanlar) diye üç kategoride gösteril­miştir. (Keşan, Inoz, Orta) Anadolunun ve Rumelinin bir kaç kaza ve kasabasında ise islamların bölümüne bıyık ve sakal esas olarak alınmış (bıyıklı) ve (terbıyıklı) (kara ve sarı sakallı) (ak ve kır sakallı) diye bö­lümler gösterilmiştir. (Hamil ve İç'il sancakları Piriştine ve Kesriye).

Memurların islâm nüfusunu tefrikte aynı esasa göre hareket etme­meleri belki de ellerine yazılı talimat verilmemiş olmasından ötürüdür. İstanbuldan vazifeleri başına hareketlerinden önce Babıâliye davet edile­rek kendilerine vazifelerinin yalnızca ana hatlarının anlatılmış olması ve teferruatta serbest bırakılmış olmaları çok mümkündür.

İslâm nüfusunun, yaşa, sakala ve yahut matlubu âliye uygun olup ol-' m a d u n a göre tefrik edilmiş olmasının askerlikle alâkadar bir keyfiyet olduğu her nekadar vak'anüvislerden anlaşılamıyorsa da } sayım hülâsa defterinde rasladığımız bir kayıt bu hususta kat'iyyen şüphe bırakma­maktadır. Kayıt sakız ceziresini yazmağa memur edilen mevaliden Halim mollanındır ve aynen şöyledir :

«Cezirei mezkûrede bulunan nüfusu islâmın hini tahrirde askerliğe elverecekleri re'yülayn müşahede olundukça şahsı vahide ifşa olunma-yarak hafi işareti gayri jtnütebeyyine ile hıfız ve badehu Yusuf paşa bendelerine müslimini mezkûreden topçu ve kal'a neferatı tayin olun­muşları varmıdır deyu sual olundukta badel istidlâ cemi nüfusu mevcu-de tahrir ve işe yarayanların topçu tayin olunması sayei şeriri saltanatı ülyayi arz mucibince Sakız kalesine topcijt tayin olunmakla icmali ak-lamı hümayunladır, deyu cevap vermiş olduğu ve nüfusu mevcudei mezkûreden asakiri mansurei Mahmudiyeye şayan olanların esamileri zirine mim işaret kılınmış idügi».

Bu şerh tarih vak'alarına da çok uymaktadır. Çünkü 1826 da Yeni-

— 18 -

Page 23: Enver Ziya Karal - Osmanlı İmparatorluğunda İlk Nüfus Sayımı (1831)

çeri ordusu ortadan kaldırılmış ve derhal asakiri mansurei Mahmudiyye ismiyle yeni askerin teşkiline girişilmişti. Fakat Yunan isyanları vesile-sile patlıyan Osmanlı - Rus harbi (1828 1829) bu işe zaruri bir aralık vermiştir. Edirne muahedesinin aktinden sonra devlet giriştiği nüfus sayımında, Anadolu ve Rumeliden ne kadar asker toplıyabileceğini tayin etmek endişesiyle ve fakat halkı ürkütmemek için «matlubu âliye muvafık» ve yahut «mim işareti vaz olunan» etiketleri altında, askerliğe yaıar kimseleri kaydetmeğe başlamıştır.

Hıristiyan tebaanın sayımında tefrik :

Hıristiyan tebaa nüfus sayımında Reaya diye gösterilmiştir. Bulgarlar, Rumlar, Ermeniler, Reaya itibar edilmiş Hıristiyan kıptilere kipti Rea­yası denmiş Yahudiler de ayrıca işaret edilmiştir.

Sayımda Reaya umumiyetle iki kısma tefrik edilerek yazılmıştır.

(Cizyeye müstehak olan Reaya) (Cizyeye müstehak olmıyan Reaya) Fakat Cizyeye müstehak olan ve olmayan Reayada ikinci derecede taksime uğramıştır. Şöyleki Rumeli'de olsun Anadoluda olsun (Cizyeye müstehak Reaya) üç bölüme ayrılmıştır. Âlâ, Evsat, Edna, (Cizyeye müs­tehak olmıyan Reayaya) da ihtiyar, amelmande denilmiştir.

Cizyeye müstehak olan Reayanın üç kısma tefrik edilmiş olması, Reayanın devlete karşı olan mükellefiyeti bakımından ileri geldiği aşi­kârdır. (1) Abdürrahman Tevfik'e göre (2) Cizyenin âlâsı kırk sekiz, ev satı yirmi dört, ednası ise on iki kuruş itibar edilmişti.

Reayanın Kalabalık olduğu büyük şehirlerde, millet bakımından da bölümlendiği sayım defterinde gösterilmektedir. Netekim Filibede Selâ-nikde, Edirnede Bulgar. Rum, Ermeni diye tefrik yapılmıştır. Aynı tefrik batı Anadolu ve bilhassa İzmirle Aydın sancaklarında da tatbik edilmiş

1] Abdurrahman Tevfik'in tekâlif k.ıvaidinde (S. 44 - 45) Reaya ile cizye arasındaki münasebe t le re dair şunlar yazılıdır .

«Devlet i â l iyyenin bidayeti teessüsünden tanzimah hayr iyyen in neşrine kadar t am beş buçuk asır Cizyenin usulü t a rh ve taksiminde esasen hiç bir gûnâ tebeddül ve t a g a y y u r vnkna getiri lmiyerek mesruiiyeti dairesinde idare edi lmişt i r . Yalnız tevziinde ve tahsilinde bazı ıslahat icra olunmuştur ki bunlar ın en mühimler inden birisi Sadrıazam Köprülü Fazıl Mustafa Pa^a zamanımla icra olunan İs lahat t ı r . Mü­şarüni leyh u lema ile müşavere ederek Cizye mükelleflerinin yedlerine veri lmek ve he r sene tebdil edilmek üzere âlâ, Evsat ve edna r a m i y l e mühür l e r hâk ve renkli tevzi varakalar ı tanzim ve bunlarla tabdiriı edilmek ve o vakt in paras ı? te a ladan dörder , evsat tan ikişer, ednadan birer şerifi alt unu a l ınmak karar laş t ı r ı lmış t ı r .

21 Aynı k i t ap .

Page 24: Enver Ziya Karal - Osmanlı İmparatorluğunda İlk Nüfus Sayımı (1831)

tir. İzmirde, Yabancı devletlerin himayesinde olau kimselerin sayısı da tesbit edilmiş bulunmaktadır.

Aşiret ve Yörüklerin Sayımında Tefrik :

Aşiret ve Yörüklerin sayım ve yazımında aynı usule göre hareket edilmediği nüfus sayım defterinden anlaşılmaktadır. Terim olarak da aşi­ret ile yörük kelimesinin karıştırıldığı görülmektedir. Umumiyetle aşiret ve yörüklerin sayısı Reayanın sayısından sonra, deftere geçirilmiştir. Bazı sancaklarda « Haymenişin aşair » diye umumî yekûna bir sayı eklenmiş (Bursada olduğu gibi) bazı sancaklarda ise aşiretlerin ve cemaatlerin cinsleri gösterilmiştir. Meselâ Karaman sancağında (Pehlivanlu) aşireti, (Çermauuelu ), (Ş-reflu), (Boynu iucciu) eemaatieriie yörükier ayrı ayrı gösterilmiştir. Aynı tefrik Tarsus sancağında da yapılmıştır. Aşiretlerin yazımında güçlükler çıktığı sayım defterindeki bazı şerhlerden anlaşılmak­tadır. Netekim Karaman eyaleti dahilinde mevcut aşiretler deftere şu ka­yıtla geçirilmiş bulunmaktadır.

«Karaman eyaleti dahilinde mütevattm eshabı alâkadan Boynu incelu ve (Pehlivanlu) aşiretleri mukaddem tahrir olunmuş isede aşayiri mezkûre baid mahallerde perakende olduğundan kalmasın muiânazasıyle bitteharri zahire ihraç olunarak tahriri murat oiundukta irat etmiş oldukları itizarı vahiyelerine sayei hümavayei hazreti cihandaride havalei sem olunmıyarak ve bir ferdi geri bırakılmıyarak aşireti mezküreden tahrir olunan aşayirin hane ve kebir ve sağır defteri hülâsası». (1)

Sayımın buraya kadar saydığımız belli başlı hususiyetlerinden sonra bir kaç kelime ile neticelerini işaret edeceğiz.

1831 Sayımının Neticeleri:

Sayım, yalnız erkek nüfusun sayımı olarak yapıldığı için Rumeli ve Anadolunun tam nüfusunu göstermekten uzaktır. Mamafih erkekler sayısına göre kadın mevcudunu aşağı yukarı tahmin de mümkün oldu­ğundan, on dokuzuncu asrın ilk yarısında Rumeli ve Anadoluda yaşıyan insanların mikdarı hakkında doğruya yakın bir fikir edinmek kabil olacaktır.

Erkek nüfusun sayımı genel olarak din bölümüne göre yapılmış bu­lunmaktadır. Bu bakımdan Rumeli ve Anadolunun İslâm ve Hıristiyan olarak nüfusları tesbit edilmiştir. İslâm nüfus, Türk olan islâmlar, Türk olmıyan islâmlar diye bölünmemiştir. Yalnız İslâm nüfusu için de, asi­

li Defterin Karamaa eyaleti istatistiklerine bakınız .

— 20 -

Page 25: Enver Ziya Karal - Osmanlı İmparatorluğunda İlk Nüfus Sayımı (1831)

retlere ayrı bir yer verilmiş bulunmaktadır. Reaya etiketi altında sayıl­mış olan hıristiyanlara gelince onlarda tam olarak, ırk, din veya dil bakımından tefrik edilmemiştir. İstisna olarak büyük şehirlerde, Rum ve Ermeni, tefriki yapılmış bir çok yerlerde de islâm olmıyan halk Reaya diye işaret edilmiştir. Bu kelimenin altına giren Hıristiyanların hangi milletten olduklarını kesin olarak tesbite imkân yoktur.

Bu izahattan anlaşılıyorki 1831 nüfus sayımı bize İmparatorluğun Rumeli ve Anadolu gibi iki büyük parçasının islâm ve Hıristiyan erkek nüfusunu tanıtmaktadır.

Lutfi tarihinde sayım neticesinin beş milyona yakın olduğu şu satır­larla anlaşılmaktadır :

«Tahrir işi hitampezir olup memurların avdetlerinde defatiri nüfus iye yekûnlarından alınan hülâsada müstesna tutulan memalikten maada bu defa tahrir olunan mahallerde gayri ez asakiri mansure zükür ahalii müsüme ve gayri müslime maa sübyan beş milyona karip olduğu gösteril­miştir >

Bu netice sayım defterine pek uymamaktadır. Çünkü sayım defterine göre Anadolu ve Rumelinin nüfusu beş milyona değil, dört milyona ya­kın görülmektedir. Aradaki bir milyona yakın farkı izah etmek güçtür* Mamafih şöyle bir ihtimal vardır. Nüfus sayımı hülâsa defterine bazı sancak ve kazaların sayım neticeleri yazılmamış olabilir. Netekim defter­de Kastamonu ile, Silislire sancağının bir kaç kazasının sayım netice­leri görül miyor.

Sayım hulâsa defterinde dört milyona yakın görülen erkek nüfusun bir buçuk milyona yakın mikdarı Rumelide, iki buçuk milyondan bir az fazlası da Anadoluda gözükmektedir. Rumeli nüfusundan kipti ve Yahu­diler bir tarafa bırakıldığı takdirde geri kalan nüfusta islâm ve Hıristi­yan nisbeti aşağı yukarı bire ikidir. Yuvarlak hesap ($00000 Hıristiyana karşı £90000 İslâm vardır.) Fakat bu nüfusu dağılış bakımından incele­diğimizde bazı bölgelerde kahir bir Hıristiyan ekseriyetinin varlığı ve bazı bölğelerdede tam bunun aksi göze çarpmaktadır. Netekim Filibe sancağında Bulgarların adedi 44959 İslamların ise 10920 dir. Sof yada 39692 Bulgar, 416/ islâm vardır. Buna mukabil batı Trakyasında çoklu­ğun Türklerde olduğu şu rakamlardan anlaşılmaktadır,

Sultanyeri 6Z5( İslâm, 51 Hıristiyan. Drama 8618 İslâm, 3107 Hıristi­yan, Gümülcinede 30517 İslâm ve ancak 5320 Hıristiyan vardır.

Anadolunun sayım genel neticelerine gelince: göze çarpan cihet islâm nüfusun mutlak bir çokluk teşkil ettiğidir. Aşağı yukarı iki milyon

- 21 -

Page 26: Enver Ziya Karal - Osmanlı İmparatorluğunda İlk Nüfus Sayımı (1831)

yüz bin islâm nüfusuna karşı dört yüz bin Hıristiyan bes bin Yahudi ve €Dİi bin kipti vardır.

Hem Anadoluda hem de Rumelide İslâm ve Hıristiyan nüfusunun dağılış bölgelerini göstermek ve bu bölgelere islâm, hıristiyan nüfusunun türlü, türlü yönden durumlarını tetkik etmek Coğrafya ve Sosyal ilim­lerle uğraşan bilginlere düşmektedir. Biz neşrettiğimiz, sayım hulâsa def­teri hakkında son düşüncemizi yazmış olmak için, bir kaç kelime ile yazımın genel önemi üzerinde durmağı uygun bulduk.

1831 Nüfus sayımının genel önemi :

1831 Nüfus sayımının önemini belirtmek için, her şeyden önce ilk genel sayım olduğunu işaret etmemiz gerekmektedir. Rumeli ve Ana­doluda yapılmış olan bu ve bundan sonraki genel sayımların tam neti­celeri hiç bir vakit neşredilmemiş olduğuna göre, 1831 sayımı bu etütle neticeleri ilk defa olarak umumî efkâra sunulan sayımdır. İlk sayım, yapıldığı vakit, bütün neticeler verilmiş olsaydı o vakit sayımın yalnız istatistik bir önemi olacağı şüphesizdi. Fakat yüz on sene geçtikten sonra sayımın neşri tarih bakımından bir önem kazanmış bulunmaktadır. Biz ondan, şimdiye kadar belirtilmemiş tarihî bir hakikati anlıyoruz: 1831 sayımı XIX ve XX inci asırlarda, politika zihniyetile Avrupa ve Balkan dev­letlerinin Ru;neli ve Anadolu Hıristiyan nüfusunu İslâm nüfusundan fazla göstermek gayretile ortaya attıkları bazı İstatistiklerin sahte olduğunu tebarüz ettirmektedir.

Belki bazı kimseler 1831 sayımının neticelerinden şüphe etmek iste­yeceklerdir. Devletin her hangi bir maksatla İslâm nüfusunu fazla gös­termiş olmasını düşünebileceklerdir. Fakat bunun böyle olmadığını açık göstermek kolaydır. 1831 nüfusu her hangi bir politika gayretile yapıl­mamıştır. Devlet İslâm nüfusun mikdarını askerlik bakımından Hıristiyan nüfusun da sayısını vergi bakımından öğrenmek istemiştir.

İslâm nüfusunu fazla göstermek kendi kendini aldatmak, Hıristiyan nüfusu az göstermek muhtaç olduğu paranın bir kısmından feragat etmek manasına alınmak icap eder ki her iki cihet devletin aleyhindedir. Esa­sen nüfusta tam bir tarafsızlık gösterildiğini gösteren başka bir cihet de vardır ki, Trakyanın Çatalcadan itibaren genel olarak Hıristiyan ekseri­yetle meskûn olduğunun gösterilmesidir. Eğer devlet mahsus bir düşün­ce ile bu sayımı yaptırmış olsaydı bu yerlerin ahalisinin ekseriyetini pek âlâ İslâm gösterebilirdi. Halbuki devlet önceden de işaret ettiğimiz bu İstatistikleri neşrederek bir dava kazanmak için değil,fakat kendi işini yürütmek için yaptırmış idi. Mamafih nüfus sayımında gerek islâm gerek-

— 22 -

Page 27: Enver Ziya Karal - Osmanlı İmparatorluğunda İlk Nüfus Sayımı (1831)

se Hıristiyan tebaadan muhtelif endişelerin tesirile saklanan ve yazılma­yan kimselerin mevcut olmadığı ileri sürülemez.

Yalnız bu suretle genel yekûna girmemiş olanların sayısı pek çok olmıyacağı ve fslâm- Hıristiyan nüfusunun nisbetini değiştirmiyeceği tabii­dir. 1831 nüfus sayımının en büyük önemi Türk Ulusunun, Rumeli ve Anadoluyu islâmlaştırmak yolunda attığı dev adımını göstermemesidir.

1831 sayım neticelerinin yayımını temin eden İstatistik Umum Müdürü Celâl Aybar 'a en derin teşekkürlerimi sunmağı borç tanırım.

Enver Ziya Karal