gÖlpazari ovasi ve Çevresİnde coĞrafİ gÖzlemler€¦ · gÖlpazari ovasi ve Çevresİnİn...
TRANSCRIPT
GÖLPAZARI OVASI VE ÇEVRESİNDE COĞRAFİ GÖZLEMLER
E. Murat ÖZGÜR*
Üzerindeki en büyük yerleşim b i r i m i olan Gölpazarı kasabasından adını alan Gölpazarı Ovası, Bilecik i l in in sınırları içinde kalan 3292 hektar yüzölçümlü bir ovadır. Bat ı Karadeniz Bölümünün batı ucunda yer-alan ova, Adapazarı-Eskişehir demiryolu üzerindeki Vezirhan istasyonunun 28 km. , Sakarya nehrinin de aynı doğrultuda 22 k m . doğusunda bulunmaktadır. Çevre köylerden gelen yolların toplandığı Gölpazarı Ovası, Bilecik il merkezinin de kuşuçuşu 35 k m . kuzeydoğusunda yeral-maktadır (Hari ta : 1).
Batıgüneybatı-doğukuzeydoğu doğrultusunda 11 k m . uzunluk, en geniş yerinde 4 k m . genişlik gösteren ovayı çevreleyen yükseklikler, Kör-oğlu dağ sırasının Sakarya nehrine doğru alçalarak plato karakteri kazanan devamından başka birşey değildir (Har i ta : 2). 560 m. yüksekliğindeki bir eşik vasıtasıyla batıdaki Karaağaç Ovasından aynlan Gölpazarı Ovası'nı, kuzeyden çevreleyen, ortalama yüksekliği 800—850 m. civarında olan saha, Üst Pilosen aşınım yüzeylerini oluşturmaktadır 1. Üst Kretase kalkerlerinin yaygın olduğu bu yüzey doğuya doğru yükselerek 1050^1100 m. yüksekliğindeki Eosen formasyonlarından oluşan Alıç terselmiş senklinaline ulaşır (Har i ta : 3). Bolatl ı , Aktaş, Keskin köylerinin yeraldığı bu yüzeyler çoğu yerde akarsular tarafından parçalanmışt ı r ve yer yer lapya gibi karstik oluşumlara rastlanmaktadır. Yaz aylarında büyük su sıkıntısı çekilen bu sahada, doğal b i t k i örtüsünü funda, katranardıcı, fındık, kızılcık ile meşelikler oluşturmaktadır. Doğal b i t k i örtüsünün tahribiyle açılmış tar ım alanlarında tahd, ayçiçeği ve nohut gibi ürünler yetiştirilmektedir. Akarsu boylarında meyve ve sebzelikler bunlara katılmaktadır. Bu kesimlerde verim değerleri ovaya nazaran düşüktür. Ovayı güneyden sınırlandıran Göldağı-Dokuz kütlesi Jura ve Kretase formasyonlarından oluşan 1100—1200 m. yüksekliğe sahip dağlık bir sahadır (Hari ta : 2). Bu dağlık sahayı ovadan ayıran yamaçlar ovanın uzanışına paralel bir fay yamacına tesadüf eder. Bu fay dikl iğ ini Kurşunlu K ö y ü güneyindeki yamaçlarda izlemek daha kolaydır
* A . Ü . D.T.C.F. Türkiye Coğrafyası Anabilim Dalında Araştırma Görevlisidir.
1 T. Bilgin (1980) Orta Sakarya Platolarında Yapı, Satıhlar ve Drenaj, s. 109—110.
398 E. M U R A T ÖZGÜR
(Hari ta : 3). Bu bölümde doğal b i t k i örtüsü ova kuzeyindeki plato sahasından daha gür ve çeşitlidir. Çalılık alanlardan sonra Göldağı'nda yaklaşık 900 m. den itibaren çam tür ler i ile gürgen dişbudak ağaç türlerine rastlanmaktadır. Böyle bir durumun ortaya çıkmasında hiç şüphesiz bakı ve yükselti şartlarının büyük rolü vardır.
ARAŞTIRMA ALANININ YERİ ve SINIRLARI
GÖLPAZARI OVASI 399
GÖLPAZARI OVASI ve ÇEVRESİNİN TOPOĞRAFYA HARİTASI
Ova güneyindeki bu sahadada yine kuru tar ım ürünleri tar ım alanlarını işgal eder (Hari ta : 4). 540 m. eşyükselti eğrisiyle sınırlandırılan Gölpazan Ovası'nın oluşumu üzerinde de durmak yararlı olacaktır. Bu konuda yapılan jeolojik araştırmaların sonuçlarından faydalandabüir. 1942'de yapılan bir araştırmada Gölpazan Ovası'nın bir senklinale teka-
400 E. MURAT ÖZGÜR
GÖLPAZARI OVASI ve ÇEVRESİNİN JEOMORFOLOJİ HARİTASI
bül ett iği belirtilmektedir 2 . Ürgün ise, bu senklinalin kuzey ve güney kanatlarının kırılmış olduğunu ifade etmektedir3. Topoğrafyaya da yan-
2 Stchepinsky (1942) Kocaeli-Bolu-Bursa-Bilecik-Eskişehir Mıntıkasının Umumi Jeolojisi
Hakkında Rapor, M T A RP. No: 1316 3 S. Ürgün (1956) Gölpazan-Geyve-Taraklı-Göknük Civarının Jeolojisi, M T A Rp, No: 2711.
G Ö L P A Z A R I O V A S I 401
GÖLPAZARI OVASI ve ÇEVRESİNİN ARAZİDEN FAYDALANMA HARİTASI
siyan bu fay hatları daha sonra yapılan çalışmalarla doğrulanmıştır.4
Ova doğusundaki Doğancılar yakınındaki ılıca da bu fay hattının bir deli l i olarak gösterilebilir.
4 Gölpazan Ovası Hidrojeolojik Etüd Raporu 1974.
M. Ardos (1985) Türkiye Ovalarının Jeomorfolojisi I I , s. 94.
402 E. MURAT ÖZGÜR
B a t ı kesimi 1963 yılına kadar sığ bir göl tarafından işgal edilen ova, yakın bir jeolojik devre kadar kapalı bir havza durumundaydı. 5 Bu havza, güneyden Sakarya nehrinin bir ko lu olan İlmece (Erbis) deresi tarafından geriye aşındırma faaliyeti sonucu kapılarak dış drenaja bağlanmıştır.
Bi r çöküntü hendeği karakterindeki Gölpazarı Ovasının, kabaca Gölpazarı kasabası ile Akçay' ın ovayı terk ettiği boğaz arasında çizilecek bir hatt ın doğusu ile batısı; toprak ve hidrografik özellikler bakımından birbirinden farklılıklar arzeder. Belirlenen bu farklılıklar beşeri ve ekonomik olaylara da yansımaktadır. Ova batısı, yani eskiden göl olan saha, k i l l i unsurların hâkim olduğu, 300 m . ye yaklaşan kalınlıktaki ve yeraltı suyunun bulunmadığı bir alüvyal malzemeden oluşmaktadır. K u m l u , k i l l i ve çakıllı bir yapıya sahip ovasnın doğu bölümü yeraltı suyu rezervi bakımından uygun şartlar içermektedir.
Fiz ik i özelliklerine kısaca değindiğimiz Gölpazarı Ovası, beşeri ve ekonomik bakımdan da değişik özelliklere sahiptir. Ovada yerleşme tar i h i oldukça eskilere uzanmaktadır. Arıcaklar K ö y ü kuzeyindeki bir höyükten elde edilen bilgilere göre H i t i t , Fr ig ve Roma dönemlerinde bu sahada yerleşilmiştir6.
Henüz araştırılmamış bir höyük de batıda, Kurşunlu K ö y ü yakınlarında bulunmaktadır. Mevcut tar ihi kalıntılardan yerleşmenin eski olduğunu anlamakla bir l ikte, o devirdeki nüfus ekonomik faaliyetler ve benzeri coğrafyayı ilgilendiren hususlar hakkında bir şeyler söylemek pek mümkün değildir.
İstanbul'dan başlayarak Kudüs'te son bulan, M.S. 82 yıllarında yapıldığı inikaslarından anlaşılan Romalılara ait Hacı Yolu da Gölpazarı Ovasını katetmektediı 7 . Anadolu'da T ü r k hakimiyetiyle birl ikte yol şebekesinde meydana gelen değişikliklerle bu y o l önemini kaybederek kuzeye, Göynük-Nallıhan hattına kaymıştır. Osmanlı Devletinin kuruluş yıllarında Gölpazarı kasabası ordunun konaklama yeri olmuştur8.
Bu gün, ana yollardan uzakta kalmış ovanın en büyük yerleşmesi adını, ova batısını bir zamanlar işgal eden göl ile kenarında kurulan bir pazardan alan Gölpazarı'dır. 16. Yüzyılda genel olarak.kışlak vazifesini
5 M. Ardos, a.g.e., s. 95. 6 İ . K . Kökten (1951) "Kuzeybatı Anadolu'nun Tarih Öncesi Hakkında Yeni Gözlemler"
D T C F Derg. I X , s. 208—209.
7 D. French (1981) Roman Roads and Milestones of Asia Minör
8 Bu dönemden kalan han (Taşhan) ve hamam (Mihalgazi Hamamı) hâlâ ayaktadır.
GÖLPAZARI OVASI
gören G ö l ovas ındak i b u yerleşme m e r k e z i H ü d a v e n d i g â r Sancağı 'na
b a ğ l ı b i r n a h i y e i d i 9 . 18. Y ü z y ı l d a E r t u ğ r u l Sancağı 'nın nahiyes i ha l ine,
1926'da B i l e c i k i l i n e b a ğ l ı b i r i lçe m e r k e z i k o n u m u n a y ü k s e l m i ş t i r .
16. Y ü z y ı l d a kasabada 125 hane b u l u n m a k t a y d ı k i , b u d a y a k l a ş ı k 6 0 0 -
650 k i ş i l i k b i r insan t o p l u l u ğ u n d a n o l u ş t u ğ u n u göstermektedir . Gölpa
z a n , 1927'de 903 nüfusa s a h i p t i ve kasaba bu g ü n k ü O r t a mahal le i le
İ s m e t Paşa m a h a l l e l e r i n d e n (Aşağı v e Y u k a r ı Mahal le) o l u ş m a k t a y d ı .
Sadece 1940 nüfusu b i r ö n c e k i sayıma göre % 11.5 oranında düşmüş
G ö l p a z a r ı ' n ı n nüfusu 1985 say ımında 5989 o l a r a k b e l i r l e n m i ş t i r ' 0 . K a
saba, özel l ikle çevre k ö y l e r d e n nüfus a ld ığ ı g i b i , a y n ı zamanda i s t a n b u l
başta o l m a k üzere, Eskişehir ve B u r s a ' y a da nüfus g ö n d e r m e k t e d i r . B a
t ı y a d o ğ r u V e z i r h a n y o l u b o y u n c a gelişme gösteren G ö l p a z a n , idar î
b i r merkez o l m a n ı n yanıs ıra, t i c a r e t ve k ı s m e n sanay i f a a l i y e t l e r i y l e de
çevresinin e k o n o m i k m e r k e z i o l m a öze l l iğ in i de k o r u r . G ö l p a z a n b i r ata
r ı m kasabası h ü v i y e t i t a ş ı m a k t a d ı r .
O v a d a G ö l p a z a n ' n ı n dışında 3 k ö y , 1 mahal le , 1 de d a m denen per i
y o d i k yerleşme b u l u n m a k t a d ı r ( H a r i t a : 5). G ö l p a z a n Ovas ı 'n ı i ı güney
doğusunda fay y a m a c ı üzer inde k u r u l m u ş 189 n ü f u s l u (1985 say ımına
göre) Çımışk ı K ö y ü , n ü f u s u n u n b i r b ö l ü m ü n ü 4 k m . u z a ğ ı n d a k i kasaba
y a k a p t ı r m ı ş t ı r . T a r ı m a l a n l a r ı Çımışkı K ö y ü s ın ı r lar ı i ç i n d e k a l a n , an
cak G ö l p a z a r ı ' n d a o t u r a n Çımışkı lar h e m t i c a r e t y a p m a k t a , h e m d e
g i d i p ge lmek sure t iy le t a r ı m a l a n l a r ı n ı i ş lemektedi r ler . B u k ö y d e k i mes
kenlerde e n ö n e m l i e k o n o m i k faa l iye t o l a n m e y v e c i l i ğ i n e t k i l e r i g ö r ü l ü r .
H e m e n her evde bahçelerden t o p l a n a n m e y v e l e r i n depolandığ ı b i r b ö l ü m
b u l u n m a k t a d ı r .
Ç ı m ı ş k ı ' n ı n 1.5 k m . doğusunda b u l u n a n A r ı c a k l a r K ö y ü y ü z y ı l ba
şında o v a y a gelen y ö r ü k l e r t a r a f ı n d a n b u g ü n k ü y e r i n d e k u r u l m u ş t u r .
1965' ten sonra n ü f u s u n u n b i r b ö l ü m ü G ö l p a z a n , Eskişehir , i s t a n b u l v e
F . A l m a n y a ' y a göç e t m i ş t i r .
1926 y ı l ı n a k a d a r Göldağ ı k ö y ü n d e yaşayan g a y r i m ü s l i m h a l k ı n
b ö c e k l i k o l a r a k k u l l a n d ı ğ ı K u r ş u n l u K ö y ü , b u t a r i h t e n sonra Yugos
l a v y a ve B u l g a r i s t a n ' d a n gelen göçmen a i l e l e r i n i n yer le ş t i r i lmes iy le de
v a m l ı b i r yerleşme alanına d ö n ü ş m ü ş t ü r i 1 . D ü z e n l i s o k a k l a r ı v e y ü k s e k
d u v a r l ı a v l u l a r i ç i n d e k i t i p i k k o n u t l a r ı i le K u r ş u n l u , G ö l p a z a n i lçes in in
en k a l a b a l ı k k ö y l e r i n d e n b i r i d i r . (1985 nüfusu 516 'd ı r) .
9 Hüdavendigâr Sancağı'na ait 80 no'lu tahrir defterine göre.
10 1985 Genel Nüfus Sayımı Bilecik Nüfusun Sosyal ve Ekonomik Nitelikleri, s. 4.
11 Böceklik diye, çalışma sahamızda ipekböceğinin yetiştirildiği yerlere denmektedir.
403
404 E. MURAT ÖZGÜR
GÖLPAZARI OVASI ve ÇEVRESİNDE YERLEŞMELERİN DAĞILIŞI HARİTASI
Aktaş damları adıyla andan yerleşmenin, 1959 yılında Aktaş K ö y ü ' nden gelen 5 ailenin daimi yerleşmeye dönüştürdüğü Beşevler'e Vezirhan-Gölpazarı asfaltı boyunca uzanan bir yolboyu yerleşmesi gözü ile bakda-bil ir .
Gölpazarı Ovası'nın 10 k m . doğusunda Kızdçay vadisindeki Dereli Köyü'nden yaz aylarında tarım işlerini yürütmek ve hayvancılık yap-
GÖLPAZARI OVASI 405
mak üzere ovaya gelen ailelerin periyodik bir yerleşme gösterdikleri 15 haneli Dereli Damları'nda kış aylarında sadece i k i sürü sahibi kalmak^ tadır.
Gölpazarı Ovası, bünyesindeki 5 daimi yerleşme merkezinde 7200 nüfusu barındıran bir coğrafi ünitedir. K m 2 ye 220 kişi l ik bir aritmetik yoğunluğun görüldüğü ve bu yoğunluk değerinin Gölpazarı ilçesi için ortalama 25 olduğu göz önüne alınırsa, ovanın barındırdığı nüfus yönünden önemi daha i y i anlaşılır. Bi r başka ifade ile ova, ilçe toplam nüfusunun % 32 sinin hayatını sürdürdüğü bir alan olarak karşımıza çıkar. Aynı oran 1935'de % 20 civarındaydı k i , Gölpazarı kasabasının fonksiyon-larındaki gelişmeler ile tarımdaki ilerlemeler ve bataklık alanların kurutulması ova nüfusunun payını artırmıştır (Hari ta : 6).
Yerleşme ve nüfus özelbklerinin yanında ovayı ekonomik faaliyetler ve potansiyeller açısından da değerlendirmek gerekir. Ovada en önemli faaliyet hiç şüphesiz tarımdır. Ova toplam yüzölçümünün yaklaşık % 35'inde sulu tar ım yapılmaktadır, ve bu tar ım t ü r ü esas gelir kaynağını oluşturmaktadır (Hari ta : 4).
1942'den sonra Eskişehir şeker fabrikası iç in üretimine başlanan ve 1953'te kurulan Adapazarı fabrikasıyla ekim alanlarını genişleten şekerpancarı ile meyve ve sebze en fazla gelir sağlayan ürünlerdir.. Yıllara göre ekim alanı bir miktar değişen şekerpancarı 5000 dekarlık bir alana yayılır ve suya olan ihtiyacı nedeniyle, Akçay ile ovanın doğu yarısında , yoğunlaşan artezyenler çevresinde toplanmıştır. Yı l l ık ortalama yağış miktarının 500 m m . kadar olduğu Gölpazarı'nda bu miktar ın aylara dağılışı ve sıcaklığın yaz aylarındaki yüksekliği ovada sulamayı zorunlu kdar. Zira yaz aylarında yı l l ık yağışın ancak % 11'i düşmektedir. Sıcaklığın arttığı ve yağışın azaldığı Temmuz, Ağustos aylarında kurakhk kendini hissettirir (Grafik: 1, 2).
Sulamanın yanısıra, şekerpancarının aradığı kumlu, az k i l l i , aynı zamanda alt katları gevşek toprakların, bilhassa ovanın doğu kesiminde bulunması ürün dağılışı ve b i r im alandan alınan verim miktarlarını da etkilemektedir. Ova batısındaki Kurşunlu Köyü'nde arazinin k i l l i olması nedeniyle pancarın az ekilisinin ve verimin dekara 2.5 t o n gibi düşük bir değer göstermesi bu konuda i y i bir örnek teşkil eder. Gölpazarı Ovası'nda her y ı l ortalama 20-22 bin ton pancar üretilmektedir 1 2 .
12 Bu değer, Gölpazarı Pancar Şefliğinden alman köylere ait üretim miktarlarının orta
lamağıdır.
406 E. MURAT ÖZGÜR
GÖLPAZARI OVASI ve ÇEVRESİNİN NÜFUS YOĞUNLUĞU HARİTASI ı ı ısı
Tahılın ovada en geniş alana yayılması, münavebeye girmesi, kıraç alanlarda, özellikle ovanın yamaçlarında da yetişebilmesi, hayvancılık faaliyetine destek olması ve halkın temel gıda maddesini oluşturması ile i lgi l idir. 13 bin dekar alanda yürütülen tahıl tarımından yılda ortalama 1400 t o n buğday, 1350 ton arpa elde edilmektedir. Daha çok E y l ü l başında kurulan Gölpazarı panayırında veya kışın tüccara satılan tahıl ken-
Grafik 1. Gölpazarı Meteoroloji İstasyonunda Yağışın Aylara Dağılışı (1956 -1974)
Grafik 2. Bursa, Bilecik ve Nallıhan'da Ortalama Sıcaklık Değerlerinin Aylara Dağılışı.
GÖLPAZARI OVASI 407
408 E. M U R A T ÖZGÜR
dini mesken planlarında hissettirir. Ova köylerindeki hemen t ü m meskenlerde ortak yönlerden birisi, meskenin içinde veya Beşeyler'de olduğu gibi ayrı olarak bir tahıl ambarının bulunmasıdır. Samanlık ise, her zaman meskenden ayrı, bazen ahır ile bitişik halde inşa edilmiştir.
Dekardan ortalama 1.5—2 ton alınan soğan, ihracat imkânlarının arttığı yıllarda i y i gelir sağlayan, alanı genişleyen, fakat ovanın en istikrarsız ürünüdür. 1980'lere kadar daha fazla ekilen bu ürün, tahıl ve ayçiçeği ile birl ikte dağılş göstermekte ve daha çok Arıcaklarhlar tarafından rağbet görmektedir. Üretilen 1000 ton civarındaki soğan, Adapazarı ve istanbul'a sevk edilmektedir.
Özellikle Kurşunlu çiftçisinin i lg i gösterdiği ayçiçeği, ova genelinde 700 tondan biraz fazla üretilmektedir. 1970 yılına göre alanı nisbeten daralmış ayçiçeği son zamanlarda Gölpazarı kasabasındaki yağ imalathanelerinin etkisiyle daha fazla ekilir olmuştur 1 3.
Meyvecilik, Çımışkı Köyü'nde başlıca gelir kaynağıdır ve bu faaliyet her geçen gün monokültür tar ım haline dönüşmektedir. Köyde ekonomik anlamda i l k meyvelikler 1964'te kurulmaya başlanmışsa da bu işin t icari bir değere sahip olması son 10—15 y ı l içinde gerçekleşmiştir. Gölpazarı-Yenipazar yolu kenarındaki bahçelerle bir l ikte ovadaki 20 b i n elma ağacından yılda 3000—3500 t o n elma alınmaktadır. Elmanın yanısıra şeftali ve kiraz da meyveler arasında son yıllarda ön plana çıkan ürünlerdir.
Sebzelikler köylere yakın alanlarda, hatta meyve bahçeleriyle beraber, sadece sahiplerinin ihtiyaçlarına cevap veren bağlar yamaçlarda toplanmıştır. Gölpazarı Ovası güneyindeki Türkmen, Kümbet, Üzümlü köyleri çevrelerinde bağ alanları daha geniş yer tutar. Ovada nadas olayı hemen hemen kalmamış gibidir. Eski göl yerindeki drenaj yetersizliği ve yüksek alkalilik, tuzluluk gösteren alanlardan mera olarak faydalanılmaktadır (Har i ta : 4).
Dutluklar, Gölpazarı kasabası ile Çımışkı K ö y ü çevresinde daha fazladır. Zaten bu i k i merkez, yaklaşık 3000 kg. ipek kozası üretimiyle ova ipekböcekçiliğinde % 80'lik bir paya sahiptir.
Geçmişte ovada üretilmiş olup da bu gün göremediğimiz veya kaybolmaya yüz tutmuş ürünler de vardır. Evvelce göl kenarında yetiştirilen çeltik, gölün kurutulması ile ortadan kalkmıştır. Balkanlardan gelen
13 1987 itibariyle kasabada 7 yağ imalathanesi vardır.
GÖLPAZARI OVASI 409
göçmenlerin ovaya soktuğu t ü t ü n tutunamamıştır. Cuinet'nin ekildiğinden söz ettiği haşhaş devletin bu ürüne uyguladığı polit ika ve gölün kurutulmasına bağlı olarak, sıtma hastalığının sona ermesiyle ovayı terk etmiştir 1 4 . K a v u n ve karpuz t ü r ü ürünler hemen hiç ekilmez durumdadır.
Gölpazarı Ovası'nda büyükbaş hayvancılık, mera ve ahır hayvancılığı şeklinde yürütülür. Ahırlarda eti ve sütü için hayvan besleme, Gölpazarı, Kurşunlu ve Beşevler'de önem kazanır. Bunun yanısıra çevredeki doğal b i t k i örtüsü ve çeşitli tar ım faaliyetleri küçükbaş hayvancılığın ova ve çevresinde yürütülmesine imkân tanımıştır. Ova genelinde çoğunluğu koyun olmak üzere 4200 civarında küçükbaş, 2000 kadar da sığır cinsi hayvan bulunmaktadır (Tablo: 1). Ovanın kuzeyi ve güneyine gidildikçe küçükbaş hayvan sayısının plato ve dağlık alanlara doğru arttığı gözlenmektedir. Ovadaki hayvancdık, tarımdan sonra gelmekte ve onu çoğu yerde desteklemek gayesi ile yapılmaktadır.
Tablo 1 Gölpazarı Ovasındaki Yerleşmelerde Hayvan Varlığı.
Yerleşmenin A d ı
A K T A Ş K Ö Y Ü Beşevler M h . A R I C A K L A R K Ö Y Ü Ç I M I Ş K I K Ö Y Ü G Ö L P A Z A R I Çay Mahallesi İsmetpaşa Mh. İst iklâl Mh. Orta M h . Reşadive M h . K U R Ş U N L U K Ö Y Ü
T O P L A M
Sığır
120 218 370 172
93 70
106 202 360 330
2141
K o y u n
334 254 490
88
3 224
40 506 181 695
2825
Keçi
78 •• 18
161 2
431
925
119
1734
Kaynak: Gölpazarı İlçe Tarım Müdürlüğü istatistikleri. (1984).
Gözlem türündeki bu araştırmanın sonucunda şunları söyleyebiliriz: Gölpazarı Ovasının f iz ik i tabiatı ile beşeri hayat arasında sıkı ilişkiler bulunmaktadır. Buna göre ovada farklı yerleşme şekil ve t ipleri , ekonomik faaliyetler görülmektedir. Elimizde köy bazında istatistiksel veri olmamasına rağmen ekonomik durumlarına göre köyleri tiplendirmek mümkündür. Meselâ, Çımışkı K ö y ü meyveci, Beşevler mahallesi ve Kurşunlu K ö y ü ayçiçeği tarımı ve ahır hayvancılığı yapan köyler olarak kar-
14 V. Cuinet (1894) La Turquie d'Asia, s. 176
410 E. M U R A T ÖZGÜR
şımıza çıkar. Arıeaklar ise şekerpancarı, fakat daha çok soğan tarımının ağır bastığı bir köydür. Gölpazarı, idari ve t icari merkezliğinin yanısıra, hâlâ tarla tar ımı ve tarım işçiliği ile geçinen bir kasabadır. Kasabanın ekonomik ilişkileri gibi sosyal i l işkileri de bağlı bulunduğu Bilecik ile değil, istanbul ve Eskişehir, kısmen de Bursa i ledir 1 5 .
Ovanın mevcut durumu, gerek ekonomik, gerekse nüfus potansiyeli bakımından olumlu izlenimler yaratmaktadır. Ancak bu potansiyellerden yeterince yararlanıldığı söylenemez. Sulu tarım alanlarının yarısından yararlanılan ovada, dekardan buğday için ortalama 175 kg. ürün alınmaktadır. Ovadan toplanan sütler işlenmek üzere başka yerlere gönderilmektedir. Oysa ovadan faydalanan köyler dışında ovayı çevreleyen alanlardaki yerleşme merkezlerindeki hayvan varlığı, sahada hayvan ürünlerinin değerlendirilebileceği küçük sanayi tesislerinin kurulabilmesi için uygun hammadde bulunduğunu göstermektedir.
Ayrıca başlı başına bir gelir kaynağı olarak görülmeyen.işlerden elde edilen gelirler küçümsenemeyecek ölçülerdedir. Öyle k i , 45 günlük bir devrede (Mayıs ve Haziran ayları içinde) yetiştirilen ipekböceğinin 1 paketinden elde edilen ortalama 35 kg. koza 1987 rakamlarıyla 250 b in T L . gelir sağlayabilmektedir. Bu geliri kazanabilmek için bir çiftçi ailesinin 35 dekarlık bir buğday alanını işlemesi gerekecektir. Ovadaki arı kovanına sahip üreticilerden edinilen bilgiye göre, bir arı kovanından yılda 20—25 kg. bal alınabilmektedir. 10 kovanın sağlayacağı para t u tar ı yaklaşık 178 dekarlık buğday alanından sağlanabilecek olana eşittir.
Tarım imkanlarının artırılması, hammaddeye bağlı küçük sanayi tesislerinin kurulması ve ovada zaten belirmiş olan tarımsal işbölümünün desteklenerek üreticilerin belirl i üretim alanlarında uzmanlaşmalarının sağlanması, Gölpazarı Ovası çevresinden olan nüfus göçünün yavaşlamasını, nüfusun yerinde istihdam edilmesini sağlamada önemli rol oynayabilecek özelliktedir.
15 Bu merkezlerden İstanbul'a günde 3, Eskişehir'e 2, Bursa'ya 1 otobüs seferi düzenlenmektedir.