haksızlığa tanıklık edince tarafsız olamazsın. durdurmak istemezsen taraf tutmuş olursun

12
Ruanda katliamı Ruanda’da 94 yılında sadece 100 gün içinde 1 milyon kişi öldürülmüş (günde 10 bin kişi ediyor) Daha da vahim olanı ise bu insanlar atom bombası ile,

Upload: can-can

Post on 04-Mar-2016

225 views

Category:

Documents


2 download

DESCRIPTION

haksızlığa tanıklık edince tarafsız olamazsın. Durdurmak istemezsen taraf tutmuş olursun

TRANSCRIPT

Page 1: haksızlığa tanıklık edince tarafsız olamazsın. Durdurmak istemezsen taraf tutmuş olursun

Ruanda katliamı

Ruanda’da 94 yılında sadece 100 gün içinde 1

milyon kişi öldürülmüş (günde 10

bin kişi ediyor) Daha da

vahim olanı ise

bu insanlar atom

bombası ile, taramalı tüfekle ya da kimyasal

silahlarla topyekün öldürülmeleri değil “pala”larla, kolları bacakları kesilerek

ve doğranarak öldürülmeleridir.

Page 2: haksızlığa tanıklık edince tarafsız olamazsın. Durdurmak istemezsen taraf tutmuş olursun

Hem de kendi kapı komşuları ve kendi halkı

tarafından. Gerçekte biyolojik

kökenleri bir, tarihi bir, dili bir, kültürü bir, dini

bir ama…

Sömürgeciler tarafından farklılaştırılmış,

Hutu ve Tutsi adlı iki talihsiz insan topluluğundan biri, diğerine amansız

kıyıyor.Peki nasıl oluyor da bu denli bir vahşet

hem de Birleşmiş Milletler ve tüm dünyanın gözü önünde olabiliyor?

Bu taşın altından da yine Avrupa’nın sömürgeci zihniyeti çıkıyor.

Page 3: haksızlığa tanıklık edince tarafsız olamazsın. Durdurmak istemezsen taraf tutmuş olursun

Ruanda 1890’larda aç gözlü Avrupa’nın sömürge paylaşımında Almanya’nın payına düşmüş. Fakat Birinci Dünya Savaşı sonunda Almanlar yenilince Ruanda’nın

yönetimi Belçika hükümetine devredilmiş. Belçika, ülke halkını geniş yüz hatları ve burun deliklerine göre

şekillendirip Tutsi ve Hutu olmak üzere iki kabileye bölmüş. Ülke yönetimini daha zengin ama azınlık

(nüfusun yüzde 11’i) olan Tutsiler ile birlikte sürdürürken fakir olan Hutu kabilesine devlet memurluğu ve yüksek öğrenimi yasaklamış.

Bu politikalar sonucu ezilen Hutular, hem Belçikalılara, hem de kendi soydaşları olan

Tutsilere içten içe nefret duygusu beslemeye başlamışlar. Çoğunluğu oluşturan Hutular

kendilerine yönelik bu olumsuz politikalardan rahatsızlık duyarak kendi aralarında

örgütlenmeye ve hatta silahlanmaya başlamışlar. 1960’larda çıkardıkları bir ayaklanmayla Tutsilerin

iktidarına son verip yönetimi ele geçirmişler

Page 4: haksızlığa tanıklık edince tarafsız olamazsın. Durdurmak istemezsen taraf tutmuş olursun

(Belçika’nın Tutsileri, Fransızların ise Hutuları gizlice silahlandırdığı sonradan ortaya çıktı. Ayrıca, 1994 yılında Ruanda’da işlenen soykırımdan kurtulmayı başaran 6 Ruandalı, bölgede görev yapan Fransız ordusunu soykırıma ortak olmakla suçladı. Ruandalılar, konu hakkında inceleme yapan Paris Askeri Mahkemesi’ne verdikleri ifadelerde Fransız askerlerine yönelik dehşet verici açıklamalarda

Page 5: haksızlığa tanıklık edince tarafsız olamazsın. Durdurmak istemezsen taraf tutmuş olursun

bulundu. Biri kadın 6 Ruanda vatandaşı, Fransız yargıç Brigitte Raynaud’a verdikleri ifadelerinde 1994 yılında BM bünyesinde gerçekleştirilen ‘Turkuaz’ operasyonuna katılan Fransız askerlerinin, Hutuların ‘güvenlik bölgeleri’nde toplanan Tutsileri katletmelerine yardımcı olduklarını açıkladı. Tanıklar, bazı Fransız askerlerinin, Fransız ordusunun korumasındaki Murambi mülteci kampında Tutsileri öldürdüklerine şahit olduklarını iddia etti.

Le Monde gazetesinin ele geçirdiği ifadelerden bazıları şöyle:Auréa Mukakalisa: “Fransız askerlerinin parlak büyük bıçaklarla Tutsileri öldürdüklerini gördüm. Bu gerçek. Yaklaşık bir haftadır oradaydım. Tutsiler bir arabayla kampa getirildiler. Kampın girişinde bariyerlerin yanında öldürüldüler.”François Bagirubwira: “Kampta, Hutu milisleri oradaki Fransız askerlerine Tutsileri gösteriyordu. Ben kendim 10 kadar Tutsi’nin helikopterlere bindirildiğini gördüm. Bu helikopterlerin kapıları sürekli açıktı. Fransız askerlerinin elleri bağlı Tutsileri helikopterlere koyduklarını da gözlerimle gördüm. 1994 yılının Temmuz ayında üç Fransız askerinin yirmi yaşlarındaki Rose

Page 6: haksızlığa tanıklık edince tarafsız olamazsın. Durdurmak istemezsen taraf tutmuş olursun

isimli bir kızı sürüklediklerini ve zorla kaldıkları yere götürdüklerini gördüm.”Aaron Nshymiryayo: “Arkadaşım Jacqueline’e defalarca tecavüz ettiler. Fransız askerleri tarafından bıçakla tehdit ediliyordu. Bazen de ona bisküvi veya biraz para veriyorlardı.”

6 Nisan 1994’te Hutulu cumhurbaşkanı Habyarimana’yı taşıyan uçak düşürülmüş

(bundan Tutsiler sorumlu tutulmuş.) Bunun üzerine, zaten sallantıda olan Ruanda’ da olaylar patlak vermiş. Nisandan temmuz ortasına kadar, 100 gün içinde 1 milyon

Tutsi ve onlara sempati duydukları düşünülen Hutu öldürülmüş. Milyonlarca

insan mülteci olarak komşu ülkelere sığınmak zorunda kalmış. Gözü kulağı kapalı olan tüm dünya ise olaylar durduktan sonra

bile maalesef kanlı bilançonun gerçek boyutunu medyalarında yansıtmaktan uzak

ve aciz bir çizgideydi.

Page 7: haksızlığa tanıklık edince tarafsız olamazsın. Durdurmak istemezsen taraf tutmuş olursun

http://www.juzztv.com/watch_video.php?v=e623ea93c26cfa5

eğer izlemek isterseniz……………………………………

Katliamlara şahit olan bölgedeki Kanada ordusuna bağlı bir komutan, bizzat Birleşmiş Milletler Sekreteri (Kofi Annan'ı arayarak) katliamı bildirmiş ve ne yapılması

gerektiğini sormuş olmasına rağmen müdahale etmemesi emrini almıştır. 

Fransa Eski Cumhurbaşkanı François Mitterrand O ülkelerde bir soykırım yaşanması o kadar da önemli bir şey değil. şeklinde

açıklamada bulunmuştur. (Le Figaro, 12 Ocak 1998)

Ceset saklanabilecek her yer cesetlerle dolmuş, cesetlere saldıran köpeklere sinirlenen Hutular, o

Page 8: haksızlığa tanıklık edince tarafsız olamazsın. Durdurmak istemezsen taraf tutmuş olursun

dönemde neredeyse ülkedeki tüm köpekleri öldürerek yok etmişlerdir. Dünyadaki soykırımlara

seyirci kalmayacağını söyleyen Fransa ve ABD gibi ülkeler, bölgeye müdahale etmemek için

BM'de soykırım sözcüğünü içeren tüm önergelerde değişiklik isteyerek, belgelerden

çıkartılmasını istemişlerdir .  

Fransızlar her ne kadar en yetkili ağızlardan katliamlar ve soykırımla ilgileri olmadığını ifade etseler de başta Fransız kamuoyu olmak üzere

buna kimsenin inanmadığına kuşku yok. Hazırlanan 500 sayfalık raporun da asla inkar

edilemeyecek delillerle dolu olduğu ifade ediliyor. Fakat Güvenlik Konseyi’nin sabıkalı üyelerinden

hangisi Fransa’yı yargılayacak? Maalesef hepimiz göreceğiz ki, hazırlanan rapor sadece savaş

dönemi literatürünün parçalarından biri olarak kalacak ve “büyük devlet Fransa” kendine yakışır

bir biçimde icraatlarına devam edecek

Page 9: haksızlığa tanıklık edince tarafsız olamazsın. Durdurmak istemezsen taraf tutmuş olursun

Murangira, katliamdan kurtulan üç-beş kişiden biri. Olayların yaşandığı sırada gecenin karanlığından faydalanıp sürünerek

karşı tepeye tırmanıyor ve burada bir ağacın altından olan biteni seyrediyor. Murangira, katillerin işlerini bitirdikten sonra cesetlerin buldozerlerle açılan çukurlara itildiklerini, birçoğunun

daha ölmeden diri diri gömüldüğünü anlatıyor. Katliamın izlerinin silinmesi amacıyla bölgeye gelen Fransız askerlerinin

buldozerlerle etrafı düzelttiklerini ve sonrasında ölüleri gömdükleri bu yerler üzerinde oyunlar oynadıklarını anlatıyor. 

Fransa, Hutuların yanında savaşın taraflarından biri oldu. Öncelikle Ruanda’ya getirilen ve katillerin ellerine verilen silahlar, Fransa tarafından ya da Fransa desteği ile ülkeye

sokulmuş, katliamı yapan birlikler Fransız askerlerce eğitilmişti. Katliamın arttığı günlerde Fransa’nın Hutu yönetimine hibe yardımları artmış ve hatta Fransız askerleri bizzat katliama karışmışlardı. Fransız uçakları bir yandan bölgeye binlerce

tonluk cephaneyi kendi uçaklarıyla indirirken Fransız hükümeti de bir yandan bunları inkar edebiliyordu.