hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü mayıs 2013 sayı: 52 gazi...

16
Gazi Üniversitesi Rektörlüğü’nün öğretim üyesi alım ilanında Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı profesör kadrosu için adaylardan “Oral mukozada dumansız tütünün etkileri üzerine çalışması olması” istendi. Bu çok spesifik tarif dermatoloji camiasında şaşkınlıkla karşılanırken, ilgili anabilim dalının böyle bir kadro ihtiyacı ve talebi olmadığı, öğretim üyesi alımının Rektörlük kararı olduğu öğrenildi. 3 )) TTB, akademik kadroların amaç dışı ve haksız kullanımı ile ilgili olarak YÖK’ten inceleme talebinde bulundu. 3 )) Akademik kadrolar için inceleme talebi Sözleşmeye ATO onayı tazminattan kurtardı Çalıştıkları özel sağlık kuruluşundan ayrılan hekimler, maaş alamamaktan tazminat ödemeye kadar pek çok zorlukla karşı karşıya kalabiliyor. ATO, sorunla karşılaşan hekimlerin derhal meslek odalarına başvurmalarını öneriyor. 4 )) Kamu taksi 112 112 acil sağlık hizmetleri, sağlık politikaları nedeniyle acil sağlık hizmeti sunmaktan öte hasta taşımacığı yapan kamu taksilere dönüşmeye başladı. 10 )) Hocasız tıp fakültesinden şikayet var! Kafkas Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bünyamin Ünal, Türkiye’de bilim adına bir şey yapılmadığından şikayet etti. 12 )) SGK’nın eli yurttaşın cebinden çıkmıyor Hazırlanan Torba Yasada sağlık hizmetlerinin finansmanı büyük ölçüde hastalara yükleniyor. Öte yandan, kamu üniversitelerinde “öğretim üyesinden sağlık hizmeti” adı altında ücretli sağlık hizmetlerinin kapsamı genişletiliyor. 9 )) Hep ressamdım sonra doktor oldum Ankara Tabip Odası, ana rahmine düştüğü andan ölümüne kadar insanın en zor, en mutlu anlarına tanık olan ve bu özel tanıklığı sanat eserine dönüştürmek isteyen hekimler için Dr. Fatih Kızılcan eğitmenliğinde bir atölye düzenliyor. 15 )) İade Adresi: Ankara Tabip Odası Mithatpaşa Cad. No: 62/18 06420 Kızılay ANKARA hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Mayıs 2013 Sayı: 52 P.P. 44 Yenişehir Ankara güncel özel hekim kültür sanat tıp fakültesi sağlık politikaları İbni Sina’da saldırı ve ölümle tehdit Ankara Üniversitesi İbni Sina Hastanesi’nde 18 Nisan akşamı bir hasta yakını, asistan hekim, intörn hekim ve hemşireye belindeki silahı göstererek ölümle tehdit etti. Hastanedeki asistan hekimler 19 Nisan Cuma günü sabahtan itibaren iş bıraktı, tüm polikliniklerde hizmet durdu. 6 )) Dr. Ersin Arslan’ın ölüm yıldönümü olan 17 Nisan’da tüm Türkiye’de olduğu gibi Ankara’da da beyaz yürüyüş yapıldı. Hekim ve sağlık çalışanları Ankara Üniversitesi İbni Sina Hastanesi önünde toplanarak Sağlık Bakanlığı’na yürüdüler. Yürüyüşün ardından hekimler, ellerindeki köpükten kalpleri ve siyah çelengi Sağlık Bakanlığı’nın önüne bıraktılar. 5 )) Dr. Ersin Arslan için yürüdüler Gazi Rektörlüğü’nden "bilimsel atak!" Yaz geldi Hastanelerde karne heyecanı KHB hastane ve yöneticileri Temmuz ayında ek ödemeye de etki edecek ilk ara karnelerini almaya hazırlanıyor. Puan hesaplamasında, verilen hizmetin niteliğinden çok sayılar yarışacak 8 ))

Upload: others

Post on 11-Jan-2020

3 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Mayıs 2013 Sayı: 52 Gazi …ato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2013/Mayis2013.pdf · 2019-07-02 · İbni Sina’da saldırı ve ölümle tehdit

Gazi Üniversitesi Rektörlüğü’nün öğretim üyesi alım ilanında TıpFakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı profesör kadrosu içinadaylardan “Oral mukozada dumansız tütünün etkileri üzerineçalışması olması” istendi. Bu çok spesifik tarif dermatoloji camiasında şaşkınlıklakarşılanırken, ilgili anabilim dalının böyle bir kadro ihtiyacı ve talebi olmadığı, öğretimüyesi alımının Rektörlük kararı olduğu öğrenildi. 3 ))

TTB,akademikkadrolarınamaç dışıve haksızkullanımı ileilgili olarakYÖK’ten incelemetalebinde bulundu. 3 ))

Akademikkadrolar içininceleme talebi

Sözleşmeye ATO onayıtazminattan kurtardıÇalıştıkları özel sağlıkkuruluşundan ayrılan hekimler,maaş alamamaktan tazminatödemeye kadar pek çokzorlukla karşı karşıyakalabiliyor. ATO, sorunlakarşılaşan hekimlerin derhalmeslek odalarınabaşvurmalarını öneriyor. 4 ))

Kamu taksi 112112 acil sağlık hizmetleri,sağlık politikalarınedeniyle acil sağlıkhizmeti sunmaktanöte hastataşımacığıyapan kamutaksileredönüşmeyebaşladı. 10 ))

Hocasız tıpfakültesinden

şikayet var!Kafkas Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. BünyaminÜnal, Türkiye’de

bilim adına bir şey yapılmadığından

şikayet etti. 12 ))

SGK’nın eli yurttaşıncebinden çıkmıyorHazırlanan Torba Yasada sağlıkhizmetlerinin finansmanı büyükölçüde hastalara yükleniyor. Öte yandan, kamuüniversitelerinde “öğretimüyesinden sağlık hizmeti” adıaltında ücretli sağlıkhizmetlerinin kapsamıgenişletiliyor. 9 ))

Hep ressamdımsonra doktor oldumAnkara Tabip Odası, anarahmine düştüğü andanölümüne kadar insanın en zor,en mutlu anlarına tanık olan vebu özel tanıklığı sanat eserinedönüştürmek isteyen hekimleriçin Dr. Fatih Kızılcaneğitmenliğinde bir atölyedüzenliyor. 15 ))

İad

e A

dre

si:

An

kara

Tab

ip O

dası

Mit

hat

paşa

Cad

. No:

62/

18

0642

0 K

ızıl

ay A

NK

AR

A

hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Mayıs 2013 Sayı: 52

P.P.

44

Yen

işeh

ir A

nk

ara

güncelözel hekim kültür sanattıp fakültesi sağlık politikaları

İbni Sina’da saldırı ve ölümle tehditAnkara Üniversitesi İbni SinaHastanesi’nde 18 Nisan akşamıbir hasta yakını, asistan hekim,intörn hekim ve hemşireyebelindeki silahı göstererekölümle tehdit etti. Hastanedekiasistan hekimler 19 NisanCuma günü sabahtan itibareniş bıraktı, tüm polikliniklerdehizmet durdu. 6 ))

Dr. Ersin Arslan’ın ölümyıldönümü olan 17

Nisan’da tümTürkiye’de olduğu gibi

Ankara’da da beyazyürüyüş yapıldı.Hekim ve sağlık

çalışanları AnkaraÜniversitesi İbni Sina Hastanesi

önünde toplanarak Sağlık Bakanlığı’na yürüdüler.Yürüyüşün ardından hekimler, ellerindeki köpüktenkalpleri ve siyah çelengi Sağlık Bakanlığı’nın önüne

bıraktılar. 5 ))

Dr. Ersin

Arslan için

yürüdüler

Gazi Rektörlüğü’nden

"bilimselatak!"

Yaz geldiHastanelerdekarneheyecanıKHB hastane veyöneticileri Temmuz ayındaek ödemeye de etki edecek ilk ara karnelerini almayahazırlanıyor. Puanhesaplamasında, verilenhizmetin niteliğinden çok sayılar yarışacak 8 ))

Page 2: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Mayıs 2013 Sayı: 52 Gazi …ato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2013/Mayis2013.pdf · 2019-07-02 · İbni Sina’da saldırı ve ölümle tehdit

Hekim PostasıSahibi:Ankara Tabip Odası adınaDr. H. Özden ŞenerSorumlu Yazı işleri Müdürü:Dr. H. Özden Şener

Yayımlayan:Ankara Tabip Odası Yayının Türü:Yerel, süreliYayının Şekli:Aylık Türkçe Yıl: 2013, Sayı: 5012.000 adet basılmıştır.

Yayın İdare Merkezi:Ankara Tabip Odası Mithatpaşa Cad. No: 62/18 Kızılay ANKARA www.ato.org.trTel : (312) 418 87 00 Fax : (312) 418 77 94

Yayın Kurulu: Dr. Selçuk Atalay,Dr. Ebru Basa,Dr. Burhanettin Kaya,Dr. Mine Önal, Dr. H. Özden Şener

Editör:Bercis Mani Şipal

Haber Merkezi:Bercis Mani Şipal,Kansu Yıldırım,Sibel Durak

Haber, yorum ve yazılarınızı [email protected] gönderebilirsiniz.Ankara Tabip Odası Basın YayınKomisyonu ürünüdür.Ayda bir yayınlanır.

ATO üyelerine ücretsiz gönderilir.

Baskı öncesi hazırlık: GEO Tanıtım ve Reklam HizmetleriTurgut Reis Caddesi 47/6 06570Maltepe /Ankara Tel :(0312) 229 09 85 Faks :(0312) 230 82 76 [email protected]

Basım yeri ve tarihi: İhlas Gazetecilik AŞ. TurgutÖzal Bulvarı Demirciler Sitesi 1.Cadde No:68Siteler Ankara TEL: 353 29 61 / 15 Mayıs 2013

Biber gazı en azsigara kadar zararlıTürk Toraks Derneği’nin desteklediğiProf. Dr. Peri Arbak tarafındanyürütülen “Göz Yaşartıcı GazlaKarşılaşan Bireylerin Solunum SistemiYakınmaları ve Bulguları” başlıklıçalışmanın sonuçları biber gazının üsthavayollarından alt havayollarınakadar sigara kullanımına benzer zararlıetkilere yol açtığını ortaya çıkardı

Prof. Dr. Peri Arbak tarafından yürütülen“Göz Yaşartıcı Gazla Karşılaşan Bireylerin So-lunum Sistemi Yakınmaları ve Bulguları” başlıklıçalışmanın sonuçları Türk Toraks Derneği ta-rafından bir yıl önce kamuoyuyla paylaşıldı.Çalışma sonuçları, gazla karşılaşan bireylerdehışıltılı solunum, nefes daralması, öksürük, gö-ğüste sıkışma gibi yakınmaların görüldüğünüve özellikle son iki yılda gazla karşılaşanlardabu yakınmaların arttığını gözler önüne serdi.

İstanbul’da Birleşik Metal İş ve Ankara’daSağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası’nda2012 yılının Mart ve Nisan aylarında tümüerkek 120 bireyle gerçekleştirilen araştırma so-nuçlarına göre araştırmaya katılanların yüzde60’ında hışıltılı solunum, yüzde 45’inde sonyılda dinlenme sırasında nefes daralması/ök-sürük, yüzde 35’inde göğüste sıkışma, yüzde43’ünde egzersiz sonrası nefes daralması/öksü-rük, yüzde 23’ünde kronik bronşitle uyumluyakınmalar gözlendi. Olguların tüm yaşamlarıboyunca gazla karşılaşma sayıları ortalaması8.5, son iki yılda ise 5.6 olarak belirlendi.

Sigara riski artırıyorBulgular, gazla karşılaşmanın solunum fonk-

siyonları üstünde neredeyse sigara kadar olum-suz ve kalıcı etkileri olduğunu gösterdi. Çalış-manın sonucunda “Sigara kullanımı, tüm solu-numsal yakınmalar için riski artırırken, sonbir haftada gazla karşılaşma hışıltılı solunum,son yılda egzersizle nefes darlığı artışı, öksürük,balgam, burun tıkanıklığı ve göz kızarması içinriski artırmıştır” denildi.

Kapalı alanda ölümcül olabilirKapalı alanlarda gaz kullanımının ölüme yol

açabildiğinin raporlaştırıldığına işaret edilenaçıklamada “Uluslararası literatür incelendiğindebiber gazı kullanımının nefes borusu ve havayollarında daralma, havayolu ve akciğer doku-sunda iltihap ve şişmeye yol açtığı görülmektedir.Biber gazı kullanımıyla astım ataklarının geliştiğigözlenmiştir ve daha önceden bilinen akciğerhastalığı olanlarda kullanımı güvenli bulun-mamaktadır astım atakları ölümcül olabilmek-tedir” uyarısı yapıldı.

1 Mayıs Birlik, Mücadele veDayanışma Günü Ankara’da coş-kuyla kutlandı. DİSK Ankara BölgeTemsilciliği, KESK Ankara ŞubelerPlatformu, TMMOB Ankara İl Ko-ordinasyon Kurulu ve Ankara Ta-bip Odası öncülüğünde sabah sa-atlerinde TCDD Garı önünde top-lanılmaya başlandı. Ellerdeki pan-kartlar ve bayraklarla bir bayramhavasında oluşturulan kortejlereşliğinde işçi ve kamu çalışanlarısendikaları, Türk-İş’e bağlı pekçok sendika, demokratik kitle ör-

gütleri, siyasi partiler ve çok sa-yıda kurum ve dernek, taleplerinidile getirmek üzere Sıhhiye Mey-danı’na yürüdü.

Ankara Tabip Odası yöneticilerive üyelerinin de katıldığı yürü-yüşte OSTİM işçileri de kendipankartlarının arkasında yer aldı.

Atık kağıt toplayıcılarının elarabaları ile indikleri alanlardaODTÜ’lü öğrencilerden Ankaralıfotoğraf sanatçılarına, öğrenci ko-lektiflerinden feministlere kadarher kesim kendi sloganlarıyla ta-leplerini seslendirdi.

Miting alanında açılış konuş-

masını yapan Tertip Komitesi Baş-kanı ve KESK Dönem SözcüsüDengiz Sönmez, işsizliğe, taşe-ronlaşmaya, iş cinayetlerine vekötü çalışma koşullarına karşıtepkilerini dile getirdi.

Mitingde Ankara Tabip OdasıBaşkanı Dr. Özden Şener de birkonuşma yaparak, sağlık çalışan-larına yönelik şiddet konusunadikkat çekti ve “paran kadar sağ-lık” anlayışının sağlıkta şiddetitetiklediğini, yapılan saldırıların,emekçiyi emekçiye kırdırma po-litikasının sonucu olduğunu söy-ledi.

İstanbul’daki 1 Mayıs kutla-malarına polisin sert müdahalesidamga vurdu. Beşiktaş Meyda-nı’nda 1 Mayıs nedeniyle toplananeylemcilere ve Taksim’e doğruyürümek isteyen emekçilere polisgün boyu tazyikli su ve biber ga-zıyla müdahale etti. Taksim’dekiçalışmaların mitinge gelenlerin

can güvenliğini tehlikeye sokacağıgerekçesiyle meydan kutlamalarakapatılırken, polisin ağır müda-halesi sonucu yüzlerce kişi yara-landı. Birçok ev ve işyerinin yanısıra hastanelere dahi biber gazıatıldı.

Olaylı İstanbul 1 Mayıs’ındakigaz kullanımı ile ilgili bir açıklamayayımlayan Türk Toraks Derneği,biber gazının yol açabileceği ciddi

sonuçlara ilişkin daha önceki birçalışmasına atıfta bulunarak, bi-limsel araştırmaların sonuçlarınakesin olarak uyulmasını istedi.

Açıklamada halk sağlığına vekoruyucu hekimlik uygulamala-rına aykırı olan biber gazı kulla-nımından vazgeçilmesi gerekti-ğinin altı çizilirken, bu yılki 1Mayıs’ta açık alanda olsa bilseyoğun göz yaşartıcı gaz bulutla-rının İstanbul’un Avrupa yakasınahakim olacak kadar pervasızcakullanıldığı ifade edildi. “Bibergazına bağlı halk sağlığı sorun-larından (yalnızca kutlamaya ka-tılanları değil, bölge sakinlerinide etkileyen) ortaya çıkacak so-rumluluk da büyüktür” denilenaçıklamada, olaylar sonucundabiber gazına maruz kalmış tümbireyler İstanbul Üniversitesi TıpFakültesi Göğüs Hastalıkları Ana-bilim Dalı’nda kontrole çağrıldı.

İstanbul biber gazına boğuldu

1 Mayıs Ankara’da coşkuyla kutlandı

Hekim Postası

Hekim Postası

güncel

Page 3: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Mayıs 2013 Sayı: 52 Gazi …ato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2013/Mayis2013.pdf · 2019-07-02 · İbni Sina’da saldırı ve ölümle tehdit

Dr. Özden Şener ATO Yönetim Kurulu Başkanı[email protected]

evet önümüz bahardır biliyorumleylaklar açacak biliyorum

kiraz da çıkacak yakındaiyi şeyler söylemek de gerek biliyorum

sevgilim güzelim bir tanem biliyorum daşimdilik bağışla

Turgut Uyar

Kelimenin tam anlamıyla bir şok! Ülkemizde barış vekardeşlik umutları yeşermekteyken Reyhanlı’daki korkunçsaldırı! Sanki iyi şeyler, güzel hayaller haram bize! Nekiraz ne leylaklar ne dallardan fışkıran bahar!

Biraz sağduyu sahibi hiç kimse için beklenmedik dedeğil gerçi. Suriye sınırını aşıp köylerimize düşen bombalar,düşürülen Türk savaş uçağı, Akçakale saldırıları, İsrail’inSuriye’ye saldırısı, Suriyeli muhaliflerin Antakya’ya yer-leşmeleri, yaralıların burada tedavi edilip iç savaşa geridönmeleri, Suriye’den neredeyse her gün gelen yeni birkatliam haberi, yığınla askeri, diplomatik, siyasi senaryo,yeniden çizilen haritalar, hayatta kalmaya çalışan bir Suriyerejimi ve oraya müdahil olma, o rejimi değiştirme hevesindekiTürkiye Cumhuriyeti Hükümeti; ve Reyhanlı!

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, “Kimse gücümüzütest etmeye kalkmasın” diyor ama görünen o ki NATO,ABD, İsrail, Fransa, Almanya, İngiltere geriye çekilmiş ikenhepsinden kahraman Türk hükümeti, Suriye hükümetiningücünü iki yılı aşkın bir süredir test edip duruyor. Tunus’tanbaşlamış olan ve domino etkisiyle doğuya doğru ilerleyenBatı bloku destekli Arap Baharı Şam’da takılmış görünüyor.Şam’ın düşmesinin ardından gelecek adımı Batıdakilerkadar Suriye hükümetini destekleyen Rusya, Çin ve İranda biliyor elbette.

Bütün bu devlet isimlerini bir arada, bir savaşın çevresindeanmak dahi tüyler ürpertici iken burada çıkacak devletler-arası bir çatışmanın hangi boyutlara ulaşacağını, neye malolacağını, nasıl sonuçlanacağını önceden kestirebilmekmümkün değilse de büyük felaketlere yol açabileceğinisöylemek de kehanet değil. Üstelik bölgede bu çatışmalarıTürkiye’nin ve Suriye’nin kontrolü dışında ve hatta onlararağmen tetikleyebilecek o kadar çok unsur var ki!

Şüphesiz devlet yetkilileri bütün bu ihtimalleri biliyordur.Yine de; Başbakan’ın ve Bakanlar Kurulu’nun, felaketlerinhep başkalarının başına geleceği, bizim için kötü ihtimalleringerçekleşmeyeceği gibi bir fikri/inancı olabilir. Böyle birdüşünce örüntüsü insan doğasında vardır. Doğaldır doğalolmasına lakin gerçek bu değildir.

Bugün hepimizin öncelikli görevi, mümkün olan bütünyolları kullanarak hükümete felaketlerden azade olmadığımızıanlatmak ve onları –insani ve ahlaki bütün diğer gerekçelerledeğilse bile sırf bu gerekçeyle- yayılmacı heveslerden vaz-geçirmeye çalışmak olsa gerektir.

Hayır! Dur!Yapma!

ato’dantıp fakültesi

Sağlık Bakanlığı bünyesinde sözleşmeli yö-netici statüsünde çalışan pek çok öğretim üye-sinin halen üniversitelerin kadrolarında yer al-mayı da sürdürmeleri üzerine TTB hareketegeçti ve YÖK’e yazı yazarak inceleme ve so-nucunun bildirilmesi talebinde bulundu.TTB’den yapılan açıklamada, bu öğ-retim üyelerinin asıl kadrolarınınbulunduğu üniversitelerde öğretimüyesi açığı olduğu ancak mevcutdurum itibariyle ilgili öğretimüyelerinin bu üniversitelere birkatkı sunmadıkları dile getirildi.

Açıklamada ayrıca, Sağlık Ba-

kanlığı bünyesinde sözleşmeli statüyle çalışmayabaşlayan bu öğretim üyelerinin ücretsiz izneayrıldıklarının belirtildiği, ancak bu işlemin hu-kuki dayanağının olmadığı ifade edildi.

Öte yandan, yapılan açıklamada, Sağlık Ba-kanlığı bünyesinde sözleşmeli yöneticiliğe baş-

layan kimi öğretim üyelerinin akademikunvanlarını aldıktan sonra iki yıl sü-

reyle üniversitede fiilen çalışmadan,Kamu Hastane Birlikleri’nin uy-gulamaya geçtiği 02.11.2012 tarihiitibarıyla ücretsiz izne ayrıldıklarıve YÖK Yasasına aykırı biçimdeakademik unvanlarını kullanma-ya devam ettiklerine de dikkat

çekildi.

Akademik kadrolar içininceleme talebiTTB, akademik kadroların amaç dışı ve haksız kullanımı ile ilgili olarakYÖK’ten inceleme talebinde bulundu.

Türk DermatolojiDerneği’ndenduyarlılık çağrısı

Türk Dermatoloji DerneğiYönetim Kurulu konuya ilişkinolarak yaptığı açıklamada, “Birsüredir üniversitelerimizde, il-gili bilim ya da anabilim dalla-rının görüşleri dikkate alın-maksızın kadrolar açıldığını vebölümlere tepeden atamalaryapılmaya başlandığını biliyo-ruz. Anabilim dallarımız da bi-limsel olmayan ve akademik

geleneklerle bağdaşmayan butip uygulamalarla karşılaşmayabaşlamıştır.” denilerek üniver-sitelerde yapılacak atama iş-lemlerinde, yalnızca bilimselve akademik değerlerin dikkatealınmasının zorunlu olduğu,bilgi üretebilmenin ve üst dü-zeyde bir eğitim hizmeti suna-bilmenin; kurumsallaşmayı, ge-lenek oluşturmayı ve ortak ça-lışabilme kültürünü egemenkılmayı gerektirdiği savunuldu.Dernek; bilimselliği, bilimselözerkliği, çalışma barışını veakademik değerleri hiçe sayan

bu gi-rişimi etik

bulmadığını ilan ederek bu ko-nuda tüm meslektaşları duyarlıolmaya çağırdı.

ATO’dan notertasdikli tahmin

Hatırlanacağı gibi, yine ben-zeri bir olayda Ankara TabipOdası iki yıl önce Yıldırım Be-yazıt Üniversitesi Tıp Fakülte-si’nde kişiye özel şartlarla öğ-retim üyesi alımını noterdenbelgelemiş, Mahkeme de şart-ları iptal etmişti.

Gazi Üniversitesi“dumansız tütününoral mukozadakietkileri” konusundaatağa kalktıGazi Üniversitesi Rektörlüğü’nün 04 Mayıs 2013tarihli öğretim üyesi alım ilanında Tıp FakültesiDermatoloji Anabilim Dalı profesör kadrosuiçin adaylardan “Oral mukozada dumansıztütünün etkileri üzerine çalışması olması”istendi. Bu çok spesifik tarif dermatolojicamiasında şaşkınlıkla karşılanırken, ilgilianabilim dalının böyle bir kadro ihtiyacı vetalebi olmadığı, öğretim üyesi alımınınRektörlük kararı olduğu öğrenildi.

Hekim Postası

Hekim Postası

Page 4: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Mayıs 2013 Sayı: 52 Gazi …ato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2013/Mayis2013.pdf · 2019-07-02 · İbni Sina’da saldırı ve ölümle tehdit

özel hekim

Sözleşmeye ATO onayı tazminattan kurtardıÇalıştıkları özel sağlık kuruluşundan ayrılan hekimler, maaş alamamaktan tazminat ödemeye kadar pek çok zorluklakarşı karşıya kalabiliyor. Ankara Tabip Odası bir süredir sözleşmelere müdahil olarak hekimlerin hak kayıplarınıönlüyor. ATO, sorunla karşılaşan hekimlerin derhal meslek odasına başvurmalarını öneriyor.

Özel sağlık kuruluşlarındaçalışan pek çok hekim özel-likle işten ayrılma sırasın-

da hak kaybına uğrayabiliyor. Özelhastaneler, “ticari sır” gerekçesiylesözleşmelerini hekimlere vermiyor.

Sözleşmeyi kontrol edemeyen he-kimler ayrılış sürecinde sorunlarlakarşılaşıyor. 

Bu türlü mağduriyetlere karşı ön-lem almayı hedefleyen Ankara TabipOdası’nın 1.5 yıl önce başlattığı uy-gulamanın amacına ulaştığı gözleni-yor. Uygulama çerçevesinde özelsağlık kuruluşlarında çalışmayabaşlayacak hekimlerin iş sözleş-melerini inceleyen ATO avukat-ları, hekim aleyhine olabilecekeksiklikler saptadıkları takdirdeATO, kuruluştan bunların dü-zeltilmesini istiyor. Tek teki n c e l e n e ns ö z l e ş m emaddelerin-de, ücret veödenme biçi-mi, çalışma günve saatleri, yıllıkücretli izin ve fesihhalleri maddelerin-de hekimleri mağduredecek hükümlerinyer almaması ve söz-leşmelerin imzalı vekaşeli olması dikkatealınıyor.

“Hekimlerin haklarınıkoruyoruz”

Uygulamayla  ilgili bilgialdığımız  ATO hukukçularındanAv. Ayşegül Bulut, amaçlarının he-kimlerin işini zora sokmak değil alan-daki emek sömürüsünün önüne geç-mek olduğunu kaydetti ve “Bir an-laşmazlık durumunda en azından bi-

zim elimizde sözleşme örneğioluyor.  Hekimi işten çı-

karttıkları zamankimi haklarını busayede koruyabi-liyoruz” diye ko-nuştu.

“Sözleşmelerikarşılaştırın”

Kötü niyetli davranışları önlemekadına hekimlerin de sözleşmeleriniokumalarının önemli olduğunu akta-ran Bulut, bazen ATO’ya verilen söz-leşme ile hekime verilen sözleşmeninfarklı olabildiğini hatırlatarak, bu gibidurumlara karşı hekimleri dikkatliolmaya çağırdı. 

Maddeler nasıldüzeltiliyor?

Uygulamanın geri dönüşlerini al-maya başladıklarını belirtenBulut,  birçok sözleşmede çalışmagün ve saatlerinin yasal süreler ol-madığını gördüklerini ve haftada 45saati aşanları genel olarak değiştir-dikleri ya da fazla mesaiden saydır-tarak ücret ödenmesini sağladıklarınıanlattı.

Fesih halinde hekimlere tek taraflıtazminat ödeme zorunluluğu getiril-mesini kabul etmediklerini ifade edenBulut, “Farklı illerde şubesi olan ku-rumların yaptıkları sözleşmelerde he-kimin diğer şubelerde de görevlendi-rilebileceği” ifadesini  “Ankara sınırlarıiçinde” ifadesiyle değiştirdiklerini;ücretli yıllık izinler konusunda “has-

tanenin belirlediği zamanlar” gibikatı ifadeleri “hastanenin onayverdiği” değil “uygun olduğu”bir zaman dilimi biçimindedüzelttiklerini aktardı.

Ankara Tabip Odası’nın,tıp fakültesi öğrencilerinehekim ailelerin çocukla-rıyla zaman geçirerek veyaderslerine yardımcı olarakharçlıklarını kazanma im-kanı sağlayan “DestekOlun Destek Alın” kam-panyası Dr. Nergis BozkurtBakay ile tıp fakültesi öğ-rencisi Gökçe Altunay’ınyollarını buluşturdu.

Karşılıklı destekHaftada 2 gün 3’er saat

çocuğunun bakımı içindestek aldığını belirten Dr.Bakay, “Bir yandan destek

alırken bir yandan da öğ-renci destekliyor olmakçok güzel bir duygu” dedi.Mezun olduktan 17 yılsonra bugünkü hekimadaylarını tanıma, hayatabakışlarını görme şansıbulması da Dr. Bakay içinkampanyanın en keyifliyönlerinden biri.

Güven sorunuyaşanmıyor

Hekim aileleri ve öğ-renciler için kampanyanınen büyük artısı güven so-runu yaşamamaları. Dr.Bakay çocuğunu emanetettiği kişinin tıp fakültesi

öğrencisi olmasının ken-disine daha fazla güvenverdiğini ifade ederken,tıp öğrencisi Altunay daarada ATO’nun olmasınıngüvende hissettirdiğini an-lattı. İş arayışı içinde ol-duğu dönemde internetüzerinden kampanyadanhaberdar olan Altunay,başvurusunun bir ay için-de sonuçlandığını söyledi.Çalışma saatlerini karşılıklıayarladıklarını dile getirenAltunay, “Meslektaş olma-mız büyük rahatlık sağladı.Birbirimizi anlamamızdaha kolay oldu” diye ko-nuştu.

Hekim Postası

Hekim çocukları tıp öğrencilerine emanet

Geçtiğimiz yıl işe başlarken söz-leşmesini incelenmek üzere ATO’yateslim eden bir hekim, çıkışını is-terken yaşadığı sorunları bu uygu-lama sayesinde aştığını belirtti. Ça-lıştığı özel sağlık kuruluşundan ay-rılma sürecinde çalıştığı sürenin 1.5ay eksik sayıldığını ve tazminattalep edildiğini söyleyen hekim, işegiriş sırasında ATO’ya teslim ettiğisözleşme örneği sayesinde hak kaybıyaşamaktan kurtulduğunu aktardı.

Uygulamanın önemini işten ay-rılırken anladığını ifade eden hekimyaşadığı süreci şöyle anlattı: “Has-taneler ticari sır diye iş sözleşmele-rini vermiyorlar. O dönem bana davermediler. ATO’dan da, sözleşmeörneği vermeden üyelik belgesi al-mamı istediler ama ATO bunu kabuletmedi ve sözleşme örneğini verdik.Bir yılın sonunda işten ayrılırkenise ihbar süresini doldurmamı vebir ay daha çalışmamı, çalışmaya-caksam da tazminat ödememi iste-diler. İşe başladığımda çalışma iznimçıkana kadarki bir buçuk aylık ça-lışmamın maaşını ise henüz öde-memişlerdi. O ilk dönem için elimdesözleşme olmadığından hakkımı ara-maya kalksam arayamayacaktım.Neyse ki ATO’da sözleşmem olduğuiçin tazminat ödemeyeceğimi birbuçuk aylık maaşıma saymaları ge-rektiğini söyleyerek iştenayrıldım.  Bu uygulamanın ATO ta-rafından zorunlu tutulmasının öne-mini o zaman anladım. Bundan benavantajlı çıktım.”

Hekim Postası

Av. Ayşegül Bulut

Page 5: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Mayıs 2013 Sayı: 52 Gazi …ato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2013/Mayis2013.pdf · 2019-07-02 · İbni Sina’da saldırı ve ölümle tehdit

Dr. Selçuk AtalayAnkara Tabip Odası Genel [email protected]

Gündem

Katliam. Reyhanlı’da resmi rakamlara göre 51insan hayatını kaybetti. Sosyal medyada sayınınçok daha fazla olduğu söyleniyor. Hükümet eliyle

Reyhanlı’nın üstü örtüldü. Reyhanlı’da halk tepkili, Suriyelimültecilerin Reyhanlı’dan kaçtıkları söyleniyor.

Biz hekimler her daim insandan, yaşamdan yanayız.Bu, mesleğimizden dolayı en temel duygularımızdan biri.Aylardır ülkemizin bir yanından gelen ölüm haberlerisustu. Çatışmalar durdu, olumlu bir hava hepimizi sarıyor.Hekim olmaya da gerek yok insan olmak yeter “kan dö-külmemesini” istemek için.

Suriye’ye yönelik yürütülen politikalardan, sürecin ba-şından beri rahatsız olduğumuzu dile getiriyoruz. Bölgemizdebarışı, insanca onurlu yaşamayı savunuyoruz. Şüphesiztüm kamuoyu gibi biz de bilmiyoruz: kimin ne hesabıvar? Hepimizin kendimizce fikirleri var. Ama hangi bilgi,hangi hesap bizi ikna edebilir ki kan dökülmesi gerektiği-ne.

Bu hayli yoğun, kimi umutlu kimi çok acı gündemlerinarasında, sağlık alanı gündem olmaktan çıkıyor. Son yapılananketlerde vatandaşın öncelik sıralamasında, sağlığın geriplana düştüğü anlaşılıyor. Hükümetin gündeminde de aynıdurum söz konusu. 2014 seçimlerinde, sağlığın önceki dö-nemlerde olduğu kadar çok konuşulmayacağı anlaşılıyor.

Programlarında bir değişiklik yok ama Mehmet Müez-zinoğlu ile birlikte sağlık alanındaki piyasalaşma sürecidaha da hızlandı. Kendisi de özel hastane patronluğundangeldiği için kamuya, kamusal hizmete mesafeli. Takip et-mişsinizdir, özel hastanelerin fark ücreti %200’e çıktı.Nasıl yüksek bir kar marjıyla çalışıyor özel hastaneler.Hekimlere verdikleri ücretler, hekimlerin onlara kazan-dırdığının yanında devede kulak kalıyor. Ciro baskısıcabası. Son zamanlarda hekimler özelden kamuya yöneli-yorlar. İkisinde de koşullar iç açıcı değil.

Vatandaşın sağlıkla ilgili algısı giderek bozuluyor. “İste-diğin hastaneye gidebilirsin” iddialarının nasıl fos çıktığını,sağlık hizmetinin niteliğinin düştüğünü görüyorlar. Herbirimize, her geçen gün hastanelerde tıkanmış, çaresizkalmış tanıdıklardan gelen telefonların sayısı artıyor.Sistem yoksullar için de, varsıllar için de tıkanıyor.

Mapfre sigorta geçtiğimiz günlerde tamamlayıcı sigortaçerçevesinde 20 bin yeni sigortalı kaydettiklerini açıkladı.Bu sayı orta üst gelir seviyesi içinde daha yürüyecek. Hü-kümetin derdi bu: Sağlıktan nasıl daha fazla kaynak yara-tırız!

Kaynak yaratmak konusunda başından beri en büyükprojeleri “sağlık turizmi”. Şimdiden dünya sağlık turizmiiçinde hatırı sayılır yer tuttular. Bu iş için yeni bir bürokrasibile oluşturuluyor. Vatandaş nitelikli sağlık hizmetineulaşmış ulaşmamış kimin umurunda… Dertleri para,iktidar. Başka bir şeyi göremiyor, anlayamıyorlar. İşte oyüzden başından beri hekimleri de para üzerinden suçluyor,sıkıştırmaya çalışıyorlar. Kişi kendinden biliyor işi!

Türkiye çok zor bir dönemden geçiyor. Uzun bir yolculuk.Ama umut var! Çünkü biz varız, çocuklarımız var! Aşarız,aşacağız. Barışı tereddütsüz savunacağız, demokrasi içinmücadelemizi sürdüreceğiz. Eşit, adil, laik ve barış içindeinsanca yaşayacağımız bir Türkiye hayalini gerçekleştire-ceğiz.

Sağlık. Bu hengame içinde sağlık alanını, hem kendiderdimizi, hem de vatandaşın derdini görünür kılmak içinçaba harcamaya devam edeceğiz.

şiddet

Dr. Ersin Arslan’ın ölüm yıldönümü olan 17Nisan’da tüm Türkiye’de olduğu gibi Ankara’dada beyaz yürüyüş yapıldı. Hekim ve sağlık ça-lışanları Ankara Üniversitesi İbni Sina Hastanesiönünde toplanarak Sağlık Bakanlığı’na yürü-düler. Siyah-beyaz balonlar ve ellerinde “kırıkkalplerini” temsilen köpükten kalpli dövizlerleyürüyen sağlıkçılara CHP milletvekilleri AytuğAtıcı, Kadir Gökmen, Mehmet Şeker, MehmetHilal Kaplan, Muharrem Işık da destek verdiler.

Yürüyüşün ardından hekimler, ellerindekiköpükten kalpleri ve siyah çelengi Sağlık Ba-kanlığı’nın önüne bıraktılar. Daha sonra sağlıkörgütleri adına Bakanlık önünde yapılan ortakbasın açıklamasını SES Ankara Şube Başkanıİbrahim Kara okudu. 

“Performansla çalışsanızmaaş alamazdınız!”

Açıklamanın ardından Ankaralı hekimleradına bir konuşma yapan Ankara Tabip OdasıBaşkanı Dr. Özden Şener, meslek örgütününçok uzun bir süredir sağlık alanında şiddetingiderek arttığına dikkat çektiğini ancak bununyetkililer tarafından görmez-den gelindiğini hatırlattı.

ATO Başkanı, eski Sağ-lık Bakanı Recep Ak-dağ’ın da şimdiki BakanMehmet Müezzinoğ-lu’nun da şiddet konusuile ilgili olarak her se-

ferinde “Çalışıyoruz” cevabı verdiklerine işaretederek, “Çok çalışkansınız. Bunca zamandır,caydırıcılığın artması adına TCK’ya eklenmesinitalep ettiğimiz 2 yasa maddesini çıkaramadınız.İki maddeyi çıkaramazken Anayasa’yı nasıl ya-pacaksınız? Bizim gibi performans sistemiyleçalışıyor olsaydınız maaş alamazdınız” diye ko-nuştu. Dr. Özden Şener’in sözleri, hekimler vesağlık çalışanları tarafından büyük alkış aldı.

Sağlık Çalışanlarına YönelikŞiddeti Önleme Günü için kanunteklifi

Daha sonra bir konuşma yapan TTB GenelSekreteri Dr. Bayazıt İlhan da, TTB’nin 17 Ni-san’ın “Dünya Sağlık Çalışanlarına Yönelik Şid-deti Önleme Günü” olarak ilan edilmesi içinDünya Sağlık Örgütü nezdinde girişimde bu-lunduğunu hatırlattı. Dr. İlhan, CHP İzmir Mil-letvekili Hülya Güven tarafından TBMM Baş-kanlığı’na bugün sunulan bir kanun teklifi ileaynı önerinin Parlamento nezdinde gündemegetirilmesinden dolayı hekim örgütü olarakduydukları memnuniyeti ifade etti.

Konuşmaların ardın-dan hekimler ve sağ-

lıkçılar ellerindekisiyah beyaz ba-

lonları gökyü-züne bırak-

tılar.

Dr. ErsinArslan için

yürüdüler

Page 6: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Mayıs 2013 Sayı: 52 Gazi …ato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2013/Mayis2013.pdf · 2019-07-02 · İbni Sina’da saldırı ve ölümle tehdit

şiddet

Endokrinoloji kliniğinde akşam sa-atlerinde meydana gelen olayda, hastayakını Metin Ataoğulları nöbetçi asistanhekim B.E, intörn hekim Z.G.K. ve hem-şire B.T’ye ağır küfür ve hakaretleredip fiziksel saldırıda bulunarak, be-lindeki silahı gösterip “Ölmek mi isti-yorsun?” diyerek ölümle tehdit etti.

Yaşananlar üzerine İbni Sina Hasta-nesi’nde asistan hekimler ve sağlık ça-lışanları 19 Nisan Cuma günü, günboyu iş bıraktı. Tüm polikliniklerindurduğu hastanede sabah saatlerin iti-baren bahçede toplanmaya başlayanhekimler daha sonra bir basın açıklamasıgerçekleştirerek yaşanan şiddeti protestoetti.

Sağlıkta Şiddeti ÖnlemeYasası talebi tekrar edildi

Ankara Üniversitesi Tıp FakültesiAsistan Hekimleri adına basın açıkla-masını okuyan Dr. İzzet Doğan, alınmasıgereken tedbirlere ilişkin somut önerive taleplerini rektörlük ve dekanlık ilepaylaştıklarını söyledi.

Daha sonra sağlık alanı sendikalarınıntemsilcileri tarafından yapılan konuş-malarda yaşanan olay kınanırken, TTBİkinci Başkanı Dr. Gülriz Erişgen deşiddetin son bulmasına ilişkin düzen-lemelerin bir yıldır yapılmamış olmasınatepki gösterdi.

“Çalışmaya devam ettik,yanlış yaptık!”

Ankara Tabip Odası Başkanı Dr. Öz-den Şener, “Sağlıkta şiddetin önlenmesiiçin Türk Ceza Kanunu’na eklenecekiki madde iki bakan eskitti. Bunun halayapılmaması, bir yıldır bizi oyaladığınızanlamına gelmektedir” diye konuştu.Yapılan protesto eylemine katılımın ikigün önce Dr. Ersin Arslan anmasındagerçekleşmediğine dikkat çeken ATOBaşkanı’nın, “O gün biz burada çalış-maya devam ettik, yanlış yaptık. He-kimler, sağlık çalışanları, güvenlik gö-revlileri veya hastane personeli birercam tüp değildir. Kırıldı, biz işimize

devam edelim diyemeyiz.” şeklindekisözleri kalabalıktan büyük alkış aldı.

Hekimlerin şiddeti protesto amacıylayapılan iş bırakma eylemlerine tepkigösteren hükümet yetkililerine seslenenŞener, “Bayramlarda 9 günü tatil eder-ken, sağlık çalışanları 2 gün iş bıraktıdiye laf edemezsiniz. Siz kimi kandırı-yorsunuz?” diye konuştu.

Silahlı saldırganserbest bırakıldı

Saldırganın aynı gün mahkemeye çı-karılacağı haberinin gelmesi üzerinekalabalık “Asistan Hekimler”, “AnkaraTabip Odası” ve sendikaların pankartları

arkasında Ankara Adliyesi önüne yü-rüyüşe geçti ve mahkeme başlayanakadar adliye önünden ayrılmadı. Sağlıkemekçilerinin saldırganın tutuklu yar-gılanması taleplerine karşın, MetinAtaoğulları çıkarıldığı mahkeme tara-fından serbest bırakıldı.

Açılan kamu davasına müdahil olanAnkara Tabip Odası Hukuk Bürosu ser-best bırakma kararına itirazda bulun-du.

Ankara Üniversitesi Rektörlüğü veTıp Fakültesi Dekanlığı ile yapılan gö-rüşmeler sonrasında, asistan hekimlertarafından iletilen güvenlik önlemlerineilişkin taleplerin en kısa sürede karşı-lanacağı öğrenildi.

Hekim Postası

Ankara Üniversitesi İbni Sina Hastanesi’nde 18 Nisan akşamıbir hasta yakını, asistan hekim, intörn hekim ve hemşireyebelindeki silahı göstererek ölümle tehdit etti. Hastanedekiasistan hekimler 19 Nisan Cuma günü sabahtan itibaren işbıraktı, tüm polikliniklerde hizmet durdu.

İbni Sina’dasaldırı veölümle tehdit

Page 7: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Mayıs 2013 Sayı: 52 Gazi …ato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2013/Mayis2013.pdf · 2019-07-02 · İbni Sina’da saldırı ve ölümle tehdit

asistan hekimAsistan Hekim Komisyonu

Sağlık = Şiddetmidir acaba?

Şiddet; toplumun geri bırakılmışlı-ğının, yozlaştırılmışlığının ve çağ dışı-lığının göstergesidir. “Hangi Batılı mem-lekette ya da gerçekten demokratikhangi ülkede sağlık çalışanına el kal-kar?” sorusunun yanıtı yoktur.

Şiddet, toplumda her şeyin yolundagittiğinin mi göstergesidir?

Evde kadına şiddet, trafikte şiddet,demokratik hakkını kullanmak isteyençalışana devlet şiddeti derken… Tür-kiye’nin gerçeği haline gelen bu mevzuzamanımızın büyük kısmını şekillen-dirmektedir.

Dr. Ersin Arslan’ın katledilişinin üze-rinden bir yıl geçti.

Sağlık Bakanlığı sağlıkta şiddetinönlenmesi için çalışmalara başlamış.

Tabii bu arada gördüğümüz, gör-mediğimiz, yaşadığımız yüzlerce iriliufaklı şiddet olayına doğrudan ya dadolaylı olarak maruz kaldık.

Hizmet verebilmenin en önemli önkoşulu, güvenliğin sağlanmasıdır. Gü-venliğin olmadığı yerde üretim de ol-maz. Burada bizler sağlık çalışanlarıolarak, haklı talebimizin arkasında ke-netlenirsek bu vahim ortama “dur” di-yebiliriz.

Biz asistan hekimler, “Sağlıkta Şid-dete 0 Tolerans” diyoruz.

Her koşulda hizmet veririz. Ancakcan güvenliğimizin tehdit altında olmasıbu koşullara dahil değildir.

Sağlık çalışanını itibarsızlaştıran sü-reci geri çevirmenin tek yolu, sağlıkçalışanlarının beraber hareket etmesidir.

Ankara Tabip Odası, şiddeti önlemeve şiddet karşısında sağlık çalışanınıyalnız bırakmama noktasında örnekmeslek örgütüdür.

Sağlıkta sözlü ya da fiziki şiddeteuğrayan meslektaşlarımızın, olayın ol-duğu andan itibaren ATO ile irtibatageçmesini, başta hukuki ve meslektaşdayanışması olmak üzere meslek ör-gütünden destek almasını tavsiye et-mekteyiz.

(ATO Şiddet Bildirim Hattı:05305667575)

İbni Sina’daki şiddet olayı18 Nisan 2013 tarihinde Ankara Üni-

versitesi Tıp Fakültesi İbni Sina Has-tanesi’nde yaşanan şiddet olayı sonrasıasistan hekimlerin birlik ve beraberliği,yaşanan olumsuz süreci bir şansa çe-virmiştir.

Ankara Üniversitesi asistan hekim-lerine duyarlılıkları, Ankara Tabip Oda-sı’na sahiplenici ve destekleyici tavrı,Ankara Üniversitesi yöneticilerine degüvenlik konusunda asistan hekimlerintüm önerilerine olumlu yaklaşarak ser-giledikleri demokratik tavır nedeni ileşükranlarımızı sunarız.

Asistan hekimler, her alanda duyar-lılıkları ölçüsünde sorunlarını çöze-ceklerdir.

S.B. Dr. Sami Ulus Kadın DoğumÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Eğitimve Araştırma Hastanesi’nde 15 Nisan2013 saat 21:00 sularında gerçekleşensaldırıda bir hastane güvenlik görevlisive bir güvenlik amiri yaralandı. Uğ-radığı saldırıda güvenlik görevlisininbaşı döner bıçağı ile yarılıp yüzü ta-nınmaz hale getirilirken, güvenlikamiri de bacağından yaralandı.

Tanıkların ifadelerine göre, saldır-gan önce acil serviste görevli doktora

saldırmaya hazırlanırken dışarı çı-kartıldı. Daha sonra güvenlik görev-lisinin saldırgana aracını ambulansınönüne park etmemesini söylemesiüzerine saldırgan araçtan çıkardığı“sallama” tabir edilen döner bıçağıile güvenlik görevlisine saldırarakağır yaraladı.

Olay sonrası, önceki dönem TTBMerkez Konseyi Başkanı Dr. Eriş Bi-laloğlu, Ankara Tabip Odası YönetimKurulu Başkanı Dr. Özden Şener veAnkara Tabip Odası Genel SekreteriDr. Selçuk Atalay hastaneye giderek,

hekimler, sağlık çalışanları, taşeronçalışanlar ile görüştü. ATO yetkilileriayrıca Hastane Başhekimi ile de te-masta bulunarak olayı değerlendirdi.

Hekim Postası

Sağlık çalışanına döner bıçaklı saldırıDr. Sami Ulus Kadın Doğum Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Eğitim ve AraştırmaHastanesi yine bir şiddet olayı ile sarsıldı. Dr. Ersin Arslan’ın yıldönümüne iki günkala gerçekleşen saldırıda güvenlik görevlisi, döner bıçaklı bir saldırgan tarafındanyaralandı.

Acil servislerde yaşanan şiddetolaylarının nedenleri ve çözümönerilerinin ele alındığı çalıştaysonuçlarının yer aldığı rapor şiddetolayları karşısında cezaların cay-dırıcı olmadığı gerçeğini bir kezdaha gözler önüne sererken şiddetuygulayanlara para cezası yerineacil serviste çalışma cezası veril-mesini istendi.

Dernek Genel Merkezi’nde 9Mart’ta gerçekleştirilen çalıştaya112 Acil Sağlık Hizmetleri DaireBaşkanı Mehmet Akif Güleç, TATD

Yönetim Kurulu Başkanı Dr.Levent Avşaroğulları, eşbaşkanı Dr. Oktay Eray,yönetim kurulu üyesi Dr.Ahmet Demircan ile Tür-kiye’nin çeşitli illerindenfarklı kademelerden acil tıpçalışanları katıldı.

Yaptırımları artırılsınÇalıştay sonuçlarına göre sağlık

çalışanlarına karşı görev başın-dayken işlenen suçların cezasınınyetersiz kalması ve caydırıcılığınınolmaması artan şiddet olaylarının

nedenlerinden biri olarakgörüldü. Şiddet olayla-rını takiben kurumsaldavaların açılması, hu-kuksal desteklerin kolay

ulaşılabilir olması da is-tenen hukuksal düzenle-

meler arasında yer aldı.Yöneticilerin herhangi bir tar-

tışmada sağlık çalışanlarına destekolmadıkları, kurumun idari ve hu-kuki olarak çalışanlarına yeterikadar sahip çıkmadığı dile getirilençalıştayda, uygunsuz ve kötü has-tane yöneticiliği de şiddet olayla-rının nedenleri arasında gösterildi.

Acil serviste çalışma cezası verilsin

Türkiye Acil Tıp Derneği, Acil Sağlık Hizmetlerinde Sağlık Çalışanlarına YönelikŞiddet Çalıştayı düzenledi. Çalıştay sonuçlarında, şiddet uygulayanlara acilserviste çalışma cezası verilmesi önerisi yer aldı.

Hekim Postası

Yükseköğretim Kurulu BaşkanıProf. Dr. Gökhan Çetinsaya, 7 Nisan’dailk kez uygulanan Yabancı Dil BilgisiSeviye Belirleme Sınavındaki (YDS)sorulara ilişkin şikayetleri değerlen-dirdiklerini söyledi. Soruların ince-lenmesi amacıyla bir çalışma grubukurduklarını ifade eden Çetinsaya,“Akademisyen adayları, yüksek lisansadayları da bu sınavlara girdikleriiçin sınavların kalitesi, derecesi, zor-luğu önemli. Bir çalışma grubu kur-duk, bu soruları inceletiyoruz. Tümmuhataplarımızla konuyu görüşece-ğiz” şeklinde konuştu.

Yabancı dil puanının TUS’a girmekiçin baraj olması nedeniyle çok sayıdahekim de sınavla ilgili şikayetlerinimeslek örgütüne iletmiş ve2013 Sonbahar dönemi TUSöncesinde bir yabancı dilsınavının olmamasının ya-ratacağı sorunlar nedeniylegirişimde bulunulmasınıtalep etmişti. TTB, konuyuÖSYM ile görüşerek ulaşanşikayetleri paylaştı.

Daha sonra ÖSYM tara-fından yeniden yapılan birplanlama ile 6 Ekim’de ya-pılacak olan yabancı dil sı-navı 1 Eylül 2013 tarihine

alındı. Böylece, 8 Eylül 2013 tarihindeyapılacak olan TUS öncesinde, alın-ması gereken yabancı dil puanı ile

ilgili bir olanak daha eldeedildi. TTB’den yapılanaçıklamada, “ÖSYM’ye gös-terdiği duyarlılık için te-şekkür ederiz. Ancak sına-vın zorluk derecesinin fazlaolduğu, mesleki İngilizcebilgisini ölçmeye yönelikolmadığı yönünde de mes-lektaşlarımızdan yoğun şi-kayetler gelmektedir.ÖSYM’nin bu konuda daadım atmasını bekliyoruz.”denildi.

YDS soruları inceleniyorHekim Postası

Prof. Dr. Gök-han Çetinsaya

Page 8: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Mayıs 2013 Sayı: 52 Gazi …ato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2013/Mayis2013.pdf · 2019-07-02 · İbni Sina’da saldırı ve ölümle tehdit

devlet hastanesi

Hastanelerde karneli dönem baş-ladı. İlk 6 aylık veriler ve gözlemseldeğerlendirmeye göre KHB hastaneve yöneticilerine verilecek karnelerdekriter grupları arasında yer alan Eği-tim, Tıbbi, İdari, Mali, Kalite, Mem-nuniyet, Hasta ve Çalışan Güvenliği,İzlem, Veri Doğrulama ve Kanıta Da-yalı Gözlemsel Değerlendirme kalem-leri 1000’er puan üzerinden değer-lendirilecek. Türkiye Kamu Hastane-leri Kurumu Verimlilik Daire Başkan-lığı tarafından yayınlanan vVerimlilikgGösterge kKartlarında detayları açık-lanan hesaplama yöntemleriyle sıra-sında, kriter gruplarını oluşturan hergösterge için farklı veriler kullanılarakSağlık Tesisi Değeri “(STD”) hesapla-nacak. Bu değerin Kabul EdilebilirDeğer “(KED”) oranına göre de kaçpuan verileceği ortaya çıkacak.

Tıbbi kriterler içinde yer alan gös-tergelerden ‘yoğun bakım yatak kul-lanımı’ 150 puan; ‘acilden sevk edilenhasta oranı’, ‘acil etkinlik skoru’, ‘po-liklinik etkinlik skoru’, ‘hasta yatışları’,

‘yataklı servis etkinlik skoru’,‘ameliyat etkinlik skoru’, ‘labo-ratuvar bekleme süresi’ ve ‘gö-rüntüleme bekleme süresi’ 100’erpuan; ‘acil servis müracaat yo-ğunluğu’ ise 50 puan üzerindendeğerlendirilecek.

Nitelik değil sayılarkonuşuyor

Sağlık hizmetinin kalitesini ölçenbir kriter bulunmuyor. Verimlilikkriterlerinin bir kısmı verilen hiz-metin ya ortalama değerden uzaklığınagöre ya da verilen hizmetin mutlaksayısına bakarak hesaplanıyor. Böyleceher bir sağlık hizmetinin daha iyideğil ortalamaya daha yakın ve çoksayıda olması teşvik eidliyor.

Tıbbi kriterler içinde en yüksekpuanlı ‘yoğun bakım yatak kullanımı’hesaplamasında, ‘yoğun bakım yatakdoluluk oranı’ ve ‘yoğun bakım orta-lama kalış gün sayısı’ndan yararlanı-lacak. Acil servislerde yeşil alan kul-lanımının takip edilmesi amaçlanan‘acil servis müracaat yoğunluğu’ he-saplamasında ise acil servise yapılan

top-lam başvuru sayısı, yeşil alan

müracaat sayısı ve sağlık tesisine ya-pılan toplam başvuru dikkate alınacak.Cerrahi ve dahili branşlarda hastayatışları için ilgili branşta yatırılanhasta sayısı, başvuru sayısı, aktif ça-lışma gün katsayıları toplamı hesap-lamada kullanılacak veriler arasındayer alacak.

Kritik verimlilikgöstergeleri

Bunlar arasında, ‘acilden sevk edi-len hasta oranı’, ‘laboratuvar beklemesüresi’ ile ‘görüntüleme bekle süresi’

de bulunuyor. Nitelikten çokniceliğin ön plana çıktığı de-ğerlendirme kriterlerinde sı-rasında ‘acilden sevk edilenhasta oranı’ için, sevk sayısı-nın acil servise yapılan top-lam başvuru sayısına ora-nıyla tesis değeri hesapla-nacak.

‘Laboratuar bekleme sü-resi’ için EEG ve EMG tet-

kikleri için en uzun randevu sü-resi STD değeri olarak kabul edilecek.Bu değer Bakanlıkça belirlenen enuzun randevu süresinden büyüksesıfır puan alınacak.

Etkinlik skorlarıAcil servis, poliklinik, yataklı servis,

etkinlik skorlarının ölçümünde ilgilibirimlere yapılan toplam müracaat,hekim ve yardımcı personel ile polik-linik oda ve yatak sayısına bakılacak.Ameliyat etkinlik skoru için de ame-liyat, cerrah ve yardımcı personel,ameliyat masası, cerrah başına anes-tezi uzmanı sayıları ile laparoskopikaltyapı veri olarak kullanılacak.

Hastanelerde karne heyecanı

Hekim Postası

Yaz Geldi!KHB hastane ve yöneticileri Temmuz ayında ek ödemeye de etki edecek ilk ara karnelerini almaya hazırlanıyor. Puanhesaplamasında verilen hizmetin niteliğinden çok sayılar yarışacak.

Hastaların tıbbi aciliyete göresınıflandırılması esasına daya-nan triaj uygulaması için SGK,yeşil alana kaydırılan hastalarıpolikliniklerdeki gibi paket uy-gulamasına tabi tutup hastabaşı ödeme yapıyor. Sarı vekırmızı alandaki hastalar içinise paket uygulaması yapılmı-yor ve istenen tüm tetkik vetedavilerin ödemeleri gerçek-leştiriliyor.

Türkiye Acil Tıp Derneği(TATD) tarafından konuyla ilgiliyapılan açıklamada, “Bazı has-tanelerde acil servise gelen veacil durumda olmayan hasta-lardan tetkikler istenmekte vebunların parası SGK’dan alın-makta idi, ancak yeşil olarakişaretlediğiniz hastalar için ar-tık bu imkan kalmadı. SGK buhastalar için paket ödeme ya-pıyor. Bazı hastaneler bu se-beple hastalara yeşil kod ver-

mek istemiyor olabilir, ancakbu durum kural dışı bir uygu-lamadır.” denildi.

Şiddete nedenolabiliyor

SGK, yeşil alan hastalarındanpolikliniklerde olduğu gibi mua-

yene farkı için ekstra ücretalırken, bu fark sarı ve kırmızıhasta gruplarından alınmıyor.Triaj uygulaması nedeniyle he-kim ile hastayı karşı karşıyagetiren durumların yaşandığıbelirtilen TATD açıklamasında,yeşil triaj kodu yazılan hasta-ların ilaç almaya gidip fark üc-

retini gördüğünde “Neden banaacil yazmadın, yazsan fark öde-meyecektim” diyerek doktorasaldırabildiği ve doktorun dakendi canını düşünerek, has-taları sarı kategoriye kaydırıpkendisini korumaya çalıştığıkaydedildi.

“Yeşil alan” net değilAcil servis çalışanı bir hekim

yeşil alan uygulamasına ilişkinolarak, “Hastayla bizi karşı kar-şıya bırakan bir şey. Sağlık Ba-kanlığı’nın belirlediği yeşil alançok net değil. ‘Acil olduğunudüşünmediğiniz, tetkik isteme-diğiniz hastalara yeşil alan ka-şesi basabilirsiniz’ denildi, buşekilde uygulanıyor ama uy-gulamada güçlükler var. Has-tanın girişini yapıp, içeri alıpmuayene ediyorsun o aşamadansonra sen acil değilsin, yarınpolikliniğe git demek hoş ol-muyor.” açıklamasında bulun-du.

“Hasta geriçevrilmeyecek”dendiği içinuygulamanın anlamıyok

Bir başka acil servis çalışanıda, “Hiçbir hasta geri çevril-meyecek denildiği için, gelenher hasta işlemleri yapıldıktansonra, acil olup olmadığına ba-kılmaksızın hekimin yanına ka-dar çıkıyor. Bu noktadan sonrahekim için, hastayı polikliniğeyönlendirmenin bir anlamı kal-mıyor” diye konuştu.

Hastaların zarargörme olasılıkları var

Öte yandan hekimler, bu türbir “ücret ödeme yaptırımı”nınhastaneye başvurmakta çekinceyaratabilmesi ve gerçekten acilolabilecek sağlık sorunları ne-deniyle hastaların zarar görmeolasılığından endişe ediyorlar.

Acil serviste yeşil alan karmaşasıTriaj uygulamasında yeşil alana kaydırılan hastaların tetkik ve girişimsel işlemleri SGK tarafından paket kapsamında ödendiği için acilservislerin bir kısmında yeşil alan sadece ismen var ancak uygulanmıyor. Hiçbir hastanın geri çevrilmemesi dayatması da uygulamayıanlamsız kılıyor.

Hekim Postası

Page 9: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Mayıs 2013 Sayı: 52 Gazi …ato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2013/Mayis2013.pdf · 2019-07-02 · İbni Sina’da saldırı ve ölümle tehdit

Hazırlanan torba yasa tasarısında,kamu sağlık kurumlarıhizmetlerinde yapılan değişiklikleüniversite öğretim üyelerindenmesai saati dışında hizmetalınması da ilave ücret koşulunabağlanıyor. Tasarıda, ilave ücretinmiktarının, SUT ile belirlenen“sağlık hizmet bedelini aşmayacakşekilde Bakanlar Kurulu tarafındanbelirlenmesi” ve “bir seferdeödenecek ilave ücretin asgariücreti geçemeyeceği” belirtiliyor. Türk Tabipleri Birliği’nden konuylailgili yapılan açıklamada, tıp vetıpta uzmanlık eğitiminin ayrılmazbir parçasını oluşturan hizmetsunumunda öğretim üyesinindoğrudan yer almasının hastanınparasal gücüne göre değil,hastalığın tedavisi için ya datedavinin öğrenci ve asistanlaraöğretilmesinde öğretim üyesine

duyulan ihtiyaca görebelirlenebileceği vurgulandı. Tasarının mevcut haliyle öğretimüyeleri için üniversitehastanelerinin “çekim merkezi”haline gelmesinin çok zor olduğunubelirten TTB, üniversitede kalmakiçin özveride bulunan öğretimüyelerinin sorunlarınınçözülmediğini, aksine mesaisonrası da çalışmalarının önününaçıldığını kaydetti. TTB’den yapılanaçıklamada ayrıca, dönersermayeden ek ödeme yapılmasınailişkin düzenlemeler sebebiylehastadan alınacak ilave ücretinancak küçük bir kısmı hizmetidoğrudan sunan öğretim üyesineödeneceğinin, ancak hastalarıncebinden çıkan ilave paranınsorumlusu olarak öğretim üyesiningörüleceğinin altı çizildi.

Tasarıda üniversite hastaneleri de var

SGK’nın eli yurttaşın cebinden çıkmıyor

sağlık politikaları

İktidar partisinden isimle-rin imzasını taşıyan, torbayasa içerisinde çıkarılması

planlanan, 8 Mayıs 2013 günüTBMM Plan ve Bütçe Komisyo-nunda görüşmelerine başlananSosyal Sigortalar ve Genel SağlıkSigortası Yasasında Değişiklik Ya-pılmasına ilişkin Yasa Tasarısı,hastaların sağlık hizmetlerineerişimini kısıtlayacak değişikliklerve vatandaşlara yeni yükümlü-lükler getiriyor.

Buna göre, katılım payların-daki artış ile sağlık hizmetlerininfinansmanı büyük ölçüde hasta-lara yükleniyor. Öte yandan,kamu üniversitelerinde “öğretimüyesinden sağlık hizmeti” adı al-tında ücretli sağlık hizmetlerininkapsamı genişletiliyor.

Özelde hizmete%200 zam!

Tasarının gerekçesinde yer alan“Sözleşmeli özel sağlık hizmetisunucuları ve vakıf üniversitesihastanelerinin daha fazla ilaveücret alabilmeleri” ibaresine göre

vakıf üniversiteleri dâhil SosyalGüvenlik Kurumu ile sözleşmelibütün özel sağlık kuruluşlarındansağlık hizmeti alan vatandaşlarınödeyeceği “ilave ücret” iki katınaçıkarılacak. Özel hastaneler, vakıfüniversitesi eğitim ve araştırmahastaneleri, tıp merkezleri ve po-liklinikler gibi sağlık kuruluşla-rına başvuran hastadan, SUT ilebelirlenen sağlık hizmeti ücretininiki katı ilave ücret alınabilecek.İlave ücretin miktarını ise Ba-kanlar Kurulu belirleyecek. Bumiktar daha önce sağlık hizmetibedelinin %30’u, sonra %70’i, ar-dından %90’ına kadar yükseltil-miş iken, yapılması planlanandeğişiklikle %200’e çıkarılacak.

TTB’den konuya ilişkin olarakyapılan değerlendirmede “Herkesher yerden çok cüzi ilave ücret-lerle istediği sağlık hizmetini ala-cak propagandası çökmüştür. SUTile gerçekçi ücret belirlenmemek-te, sağlık hizmetinin maliyetininen az üçte ikisi hastaya yüklen-mektedir” denildi.

İstisnai diye diye...YENİ EKLENEN İŞLEMLER Fiyat (TL) Ek ücret (TL)

Çift balonlu enteroskopi 504 1.512

Endoskopik koanal atrezi açılması 605 1.817

Endoskopik septoplasti 470 1.410

Lazer asiste uvulektomi 480 1.440

Splenektomi, parsiyel, laparoskopik 2.250 6.750

Splenektomi, total, laparoskopik 1.999 5.999

Fundoplikasyon, laparoskopik 1.999 5.999

Midede wedge rezeksiyon, laparoskopik 1.299 3.899

Artroskopik mozaikplasti 1.518 4.555

Artroskopik artrodez 1.214 3.644

Epidural anestezi ilevajinal doğum (Çoğul gebelik) 137.4 412.2

Laparoskopik histerektomi 1.486 4.458

Mikrocerrahi ile miyomektomi 764 2.292

Penis rekonstrüksiyonu, mikrocerrahigerektiren bir teknik ile 1.681 5.043

Prostatektomi, bipolar TUR (Kanama diyatezive kalp yetmezliği olan hastalar hariç) 1.200 3.600

Mikrocerrahi epididimal sperm aspirasyonu 556 1.668

Perkütan epididimal sperm aspirasyonu 417 1.251

Resmî Gazete’de 24 Mart 2013 tarihinde yayımlanarak yürürlüğegiren Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) ile tanıya dayalı işlemler,ayaktan ve yatarak tedavi branşlarında pek çok önemli değişikliğeimza atıldı.

Halkın sağlığını ve cebini ilgilendiren en kritik değişikler,hastadan katılım payı ve otelcilik hizmeti dışında ücret almasınınönünü açan İlave Ücret Alınabilecek İstisnai Sağlık Hizmetlerindegerçekleşti. 2012 yılında yayımlanmış olan tebliğde istisnai sağlıkhizmeti kapsamında tanımlı işlemlerin sayısı 12 kalemden 29’açıktı.

Sosyal Güvenlik Kurumu internet sitesinde yayımlanan yenitebliğ uyarınca istisnai sağlık hizmetleri için ayrıca, SGK ile söz-leşmeli veya protokol imzalamış sağlık kuruluşlarına kamu-özelfark etmeksizin her işlemin 3 katına kadar ücret alınmasının daönü açılıyor.

Dr. Bengisun: Parası olmayan acı çekerYeni tebliğ uyarınca, işlemin türüne göre vatandaş 100 TL ila

7.500 TL arasında değişen bir yelpazede cepten ücret ödeyecek.Konuya ilişkin görüşüne başvurduğumuz Genel Cerrah Prof.

Dr. Uğur Bengisun laparoskopik işlemlerin tıpta çığır açtığını,uzun yıllardır yaygın olarak kullanılmakta olduğunu, hastanınağrı süresini kısalttığını, ağrı şiddetini azalttığını, günlük hayatadönüş süresini kısalttığını ifade ederek, “Şimdi SGK tarafındanbu işlemlerin peyderpey geri ödeme kapsamından çıkarılmaktaolduğunu görüyoruz. Parası olmayanın acı çekmesini uygungören bir sistem getiriyorlar. Oysa tıbben en az travmatik, enhızlı iyileşmeyi sağlayan yöntem en uygun yöntemdir.” diye ko-nuştu.

Page 10: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Mayıs 2013 Sayı: 52 Gazi …ato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2013/Mayis2013.pdf · 2019-07-02 · İbni Sina’da saldırı ve ölümle tehdit

güncel

112 acil sağlık hizmetleri, sağlık politikalarınedeniyle acil sağlık hizmeti sunmaktan

öte hasta taşımacığı yapan kamutaksilere dönüşmeye başladı.

Hiçbir eleme yapılmadan gelenher çağrıya yanıt verilmesinedeniyle Ankara genelinde

yıllık vaka sayısının 25-30 bin-lerden 400 bine ulaştığı, istas-

yonlar bazında günlük 20-25 çağrınınsadece 4 veya 5 tanesinin gerçek acil vaka olduğu aktarılıyor.

“Dişi de ağrısa her çağrıya gidilecek!”112 modelinin son 10 yılda dejenere olduğunu ifade eden bir

112 çalışanı, popülist yaklaşımların bu duruma neden olduğunuifade ederek, “’Dişi dahi ağrısa her arayan vakaya gideceksiniz’denildi. Vatandaşlar ambulansları kamu taksi gibi kullanmayabaşladı. Yıllık vaka sayıları 25-30 binden 400 bine çıktı. Bu,Ankara için günlük bin vaka demek -ki dünyanın hiçbir yerindeolacak şey değil.” açıklamasında bulundu.

Performans sisteminin sonuçlarıSGK’nın her ambulans çıkışı için 300-350 TL arasında değişen

bir ödeme yapıyor. Konuyu değerlendiren 112 çalışanı, “yürüyenhasta için 3 kişilik ekip gönderiliyor ve buna devlet para ödüyor.”diye anlattı.

Ekiplerin motivasyonu düşüyorAmbulansa ihtiyaç duymayan, kendi imkanlarıyla hastaneye

gidebilecek, acil tıbbi müdahale gerektirmeyen vakalarla karşı-laşmaları duyarlılığı da azaltabiliyor. Ekiplerin günde 20 vakayagönderilmeleri ve bunların çoğunun da acil vaka olmamasıekiplerin motivasyonu düşürüyor. 112 çalışanları, bir çağrı gel-diğinde saniyeler içinde hazırlanıp olay yerine gitmesi gerekenekiplerin “nasılsa acil vaka değildir” düşüncesine kapılıp acilvakalara geç kalabileceklerine dikkat çektiler.

Çalışanlar tükenmişlik sendromu yaşıyorVaka sayısının artmasına rağmen aile hekimliği sistemini

geçişle birlikte 112’de hekim sayısında da ciddi bir azalma ya-şanıyor. Ankara genelinde 121 istasyondan sadece 10-15 tanesindedoktor bulunuyor. Pek çok istasyonda hekim ve paramedik ek-sikliğinden dolayı artık acil tıp teknikleri veya hemşireler ileşoförden oluşan ekipler vakaya gidiyor. Hekim sayısındaki azal-maya karşın artan vaka sayısı ve iş yoğunluğu ise çalışanlarıntükenmişlik sendromu yaşamalarına yol açıyor.

Kamu taksi 112112 Ambulansları acil olmayan çağrılar nedeniylekamu taksisi haline geldi.

Ankara Tabip Odası 2013 yılı Ara Genel Kurulu 27 Nisan’daİbni Sina Hastanesi Hasan Ali Yücel Salonu’nda gerçekleştirildi.ATO delegelerinin hazır bulunduğu genel kurulda, diğer sendikave meslek odalarından temsilciler de destek vermek üzere katıl-dılar.

Divan üyelerinin seçilmesinin ardından açılış konuşmasınıyapan ATO Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Özden Şener, bir yıllıksüre içerisinde ATO’nun en önemli gündem maddesinin “sağlıktaşiddet” olduğunu söyledi. Dr. Şener’in, konuşmasının ardındanATO Genel Sekreteri Dr. Selçuk Atalay tarafından yönetim ku-rulunun bir yıllık çalışma raporu sunuldu.

Bir yıl içerisinde tam 1372 faaliyet ve etkinlik yürütüldüğünükaydeden Dr. Atalay, tüm bu süreçte gerek komisyon çalışmalarıbünyesinde gerekse bireysel olarak emek veren tüm hekimlereteşekkür etti. Çalışma raporu, bir yıllık mali rapor ve denetimkurulu raporunun okunmasının ardından tüm raporlar delegelertarafından oybirliği ile ibra edildi.

12 Mayıs Dünya Hemşireler Günü nedeniyle,11 Mayıs 2013 Cumartesi günü Ankara Abdiİpekçi Parkı’nda buluştu hemşireler. Uzun biraradan sonra, gerçek anlamda ilk kez sokağainiyorlardı.

Son yılların en geniş katılımlı eylemiydi.Ülkenin dört bir yanından kopup gelen hem-şireler, öbek öbek girdiler alana. Coşkuluydular.Yaşadıkları sorunları ve taleplerini haykırdılar.Bir grup genç tiyatrocuyla birlikte konuşmasınıgerçekleştiren Türk Hemşireler Derneği GenelBaşkanı Saadet Ülker, kürsüyü bir tiyatro sah-nesi gibi kullanarak coşkuyu hep zirvede tut-mayı başardı. Sözleri, özellikle genç hemşirelereve “çocuk” hemşire adaylarına hemşirelik dersigibiydi. Bizlere de, mitingde sahne nasıl kul-lanılırı gösteriyordu adeta.

Sağlık alanının olmazsa olmazı olan hem-şirelik mesleği, hekimliğin diğer yarısı gibidir.Biri öbürüsüz olmaz. Bir elmanın iki yarısıgibi…

Sağlıkta dönüşüm programının adım adımsağlığı piyasa koşullarına terk etmesi hemşi-releri de pek çok diğer meslek gibi diplomalıama niteliksiz ve ucuz emek gücüne dönüş-türdü.

12 Mayıs Dünya Hemşireler Günü’nü heryıl kapalı salonlarda kutlayan, sorunlarını si-yasilere, bürokratlara, medya aracılığı ile halkaduyurmaya çalışan ama bir türlü duyuramayanDernek, bu yıl meslektaşlarından ve öğrenci-lerden gelen baskının da etkisiyle dışarı çık-maya, içinden çıkılmaz hale gelmiş sorunlarınıbir de dışarıda dile getirmeye karar verdi.

Sağlık ekibindeki diğer meslek mensubudostlarıyla dayanışmaya başladılar. Gördülerve anladılar ki tek başına güç olunmuyor. Bir-likten kuvvet doğuyor.

Hemşirelik; tansiyon ölçmek, iğne yapmak,ilaç vermekten ibaret değildir. Asıl verilmesigereken hemşirelik hizmeti engelleniyor.

“Gizlenen asıl hedef şudur: Sen daha çok,usta çırak ilişkisi içinde bazı ufak tefek teknikbecerileri öğren, senden ne istenirse onu yap.Aklını kullanmana gerek yok! Sorgulamayakalkışma. Zaten sende sorgulayacak hal bı-rakmıyoruz. Söyleneni dinle ve yap! Biz seniniçin en iyisini düşünür, yaparız, verilene razıol. Ses çıkartma.”

1954 tarihli Hemşirelik Kanunu da 2007’yekadar tam 53 yıl bu kimliği koruyarak zihinlereiyiden iyiye yerleştirdi...

İçine sokuldukları bu durum; “hemşire de-diğin fedakârdır”, “hemşire dediğin almadanverir”, “hemşire dediğin kendini bir yana koyar,başkaları için çalışır, beyaz melektir o!” söz-leriyle süslendi.

Hemşirelik eğitimini,hemşirelik hizmetlerini yinehemşirelerin yönettiği, sağlıkekibinin güçlü bir üyesi ol-mak istiyor hemşireler.

Hemşirelik bakımını üst-lenecek bilgi ve beceri do-nanımı istiyorlar. Böyle birdavranış ortaya koyabile-cekleri sağlık sistemi içindeyer almak istiyorlar.

Çocuklardan hemşire ya-pılıyor

Hemşirelerin ileri yaşta

ve çok iyi bir mesleki eğitimden geçmesi ge-rekiyor.

Ve devam ediyor hemşireler konuşmaya vehaykırıyorlar:

“Oysa Türkiye’de çocuklardan hemşire ya-pılıyor. Bu çocuklar çok tehlikeli iş yeri olaraksınıflandırılan hastanelere, velilerinin yazılıizni ile meslek eğitiminin önemli bir parçasıolan staj için çıkıyorlar. Çocuk yaşta yaşıtlarınınmisli misli yüklü saatler içeren bir eğitimdengeçiyorlar. Hastalarını gerektiğinde koruması,gerektiğinde savunması, bakım vermesi gerekenbu çocukların kendileri yaşları itibariyle ba-kılma, savunulma, korunma ihtiyacı içindeykenkendilerinden hastalarına bu hizmetleri ver-meleri bekleniyor.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Ge-nelgesi 2012: Çocuk yuvalarında bakıcı olmakiçin 25 yaş üstünde olmak gerekir diyor.

Milli Eğitim Bakanlığı ise hasta bakımı,yaşlı bakımı, engelli bakımları için çocuk yaştainsan gücü yetiştiriyor. Bu işler için DünyaBankası ve AB’den milyonlarca euro-dolarlıkprojeler yapılıyor. UCUZ İŞ GÜCÜ OLSUNDİYE. Aynı ülkede iki ayrı kurum ve derin çe-lişkiler!

Paralı çoğu lise öğretmeni özel sağlık mesleklisesi hemşirelik bölümü açıyor. Öğrenci başınayılda 7-10 bin TL kazanılıyor. İş imkânı, üni-versiteye giriş garantisi veriliyor. Çok sayıdahemşireye ihtiyaç var gerekçesiyle açılıyorbunlar. Asıl amaç, ucuz emek gücü yetiştir-mek.”

“Yetmiyor, diploması hemşire olmayanlarahemşirelik yaptırılıyor.”

“Yetmiyor, sistemde birçok hata, önü arkasıaraştırılmadan hemşireye havale ediliyor!”

“ŞİDDET BU! HEMŞİRELERE ŞİDDET UY-GULANIYOR… FARKINDA DEĞİLİZ.”

“Başarılma şansının elde edilebileceği tekeğitim düzeyi hemşirelikte üniversite eğiti-midir.”

“HEMŞİRELİK BAKIMI, DOKTOR TEDAVİSİKADAR ÖNEMLİ. BUNU BİLELİM.”

“HEMŞİRELERİ DESTEKLEYELİM. KEN-DİMİZ İÇİN DESTEKLEYELİM.”

“KORKUNUN ECELE FAYDASI YOK!”“SESİMİZİ VAR GÜCÜYLE HAYKIRACAĞIZ

BUNDAN BÖYLE …”“YETER ARTIK !”

Dr. Serdar Koç

11 Mayıs 2013Hemşirelik tarihinde önemli bir gün olacak

ATO Ara Genel Kurulu yapıldı

Page 11: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Mayıs 2013 Sayı: 52 Gazi …ato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2013/Mayis2013.pdf · 2019-07-02 · İbni Sina’da saldırı ve ölümle tehdit

Ankara Tabip Odası Baş-kanı Prof. Dr. Özden Şener,Hekim Postası’nın Mart 2013sayısında hekimlerin günde230’a varan sayılarda hastabaktığından söz ederek budurumu sorguluyor. Konuyailişkin sorular soruyor. Canalıcı, düşündürücü ama ke-sinlikle yanıt verilmesi gere-ken sorular... Ben de 40 yılıaşkın meslek yaşamıma da-yalı olarak bu sorulara yanıtaradım. Bu yazıda, sorulardansonra benim yanıtlarımı bu-lacaksınız.

“Çok hızlı hasta bakmakbize fakültede öğretilmediğinegöre, biz bu beceriyi ne za-man, nerede kazandık?”

Gerçekten de bize hızlı has-ta bakmak öğretilmedi. Tamtersi öğretildi. Benim öğren-ciliğimde, asistanlığımda, sa-atler süren zor vizitler vehasta başında uzun tartış-malar olurdu. Eğiticilerimiz,yorucu günlerin akşamlarındauzun uzun aldığımız öykülerlehazırladığımız sunumları be-ğenmez, daha öğreneceğimizçok şey olduğunu söyleyerekbizi utandırırlar ama bir yan-dan da daha iyisini yapmakiçin uyarmış olurlardı. Bunubildiğimiz halde, gene de çoküzülürdük doğrusu... Yani odönemlerde, hastaya az süreayırmak değil, çok zaman veemek vererek hasta için eniyisini yapmaktı geçerli dav-ranış biçimi.

Sonuç ve sorunun yanıtı:Bize hızlı hasta bakmak öğ-retilmedi. Dolayısıyla biz bubeceriyi okulda kazanmadık.Bu durum bize neoliberal sağ-lık politikalarının dayattığıbir sonuçtur. Koşullar gereği,herkes kendisine uygun birbiçimde zamanla yarışıyor.Önce o denli özenle bize öğ-retilen “öykü almak”tan vaz-geçiliyor. Sonra sıra muaye-neye geliyor. Başlangıçta fizikincelemede yalnızca sorunlusistem ya da organa odakla-nılırken, sonraları muayenetümüyle kalkıyor. Öyle ki,hastalar muayene yapan birhekime rastlarlarsa, ne denlişanslı olduklarını söylemeyebaşlıyorlar: “Muayene edenhekim!” Sanki aksi olabilirmişgibi. Ama oluyor işte...

Soyunup giyinmeye yet-meyecek sürede nasıl hastabakabiliyoruz?

Ne yazık ki bakamıyoruz.O kadar sürede hastaya odak-lanıp sorununa çözüm bulmaolanağı yoktur.

40, 50, 60, 80, 100, 150,200, 230! Bir hekim bir gündekaç hasta bakabilir?

Birinci basamak hekimininbir günde bakacağı hasta sa-yısı 50’yi geçmemelidir. Busayı diğer uzmanlıklar içindaha düşük olmalıdır.

Hasta sayısı arttıkça mıbiz hızlanıyoruz yoksa bizhızlandıkça mı kapıda bek-leyen hasta sayısı artıyor?

İkisi de doğru ve iç içe...Hızlandıkça nitelik düşüyorve hasta daha çok kez hekimebaşvuruyor.

Dünya Sağlık Örgütü’nün,TTB’nin yirmi dakika öneri-leri var. Bizim kişisel limitimiznedir?

Böyle bir sayı var mıdır?Olmalı mıdır? Kendi kendi-mize “Ben bir günde bu kadarhasta bakamam” dediğimizsayı kaçtır?

Hasta sayısı yerine, yeterlizaman ayırma kavramı dahaanlamlı. Dolayısıyla sayı ye-rine, yeterli/gerekli süre üze-rinde durulmalı. Çünkü sürehastaya göre değişebilir. An-cak ortalamayı en az 15 da-kika kabul edersek, 8 saatlikbir iş gününde, bir saatlikyemek süresi çıkarıldığında,7 saatte 28 hasta bakılabile-ceği ortaya çıkmaktadır.

Mesleği, hekimlik pratiğinibizden, sadece bizden öğre-necek olan asistanımızı kar-şımıza alıp ‘Bir günde dahafazla hastaya bakılamaz’ de-diğimiz sayı kaçtır?

Açık ve net olarak, günde50’nin üzerinde hasta, hiçbirhekim tarafından kabul edil-memelidir, diyorum.

Sorumluluğumuz altındabakılan yüz hasta “tamam”mıdır?

.............

Hastamıza “yeterli süre”ayırmamızın önündeki engelnedir?

“Sağlıkta dönüşümün mi-marları”nın sorumluluğu bi-zim kişisel sorumluluğumuzuortadan kaldırır mı? Bu eğerbir sorun ise, çözümü olma-yan bir sorun mudur?

Bu sorun ancak örgütselbütünlük içinde çözüme ulaş-tırılabilir. Ancak her hekiminhastasına yeterli zaman ayır-ma hakkı vardır; bu bir haktırve iyi hekimlik yapma so-rumluluğunun bir gereğidir.Sağlıkta dönüşümün sorum-luluğu kadar, her dönemdekikapitalist sistem bozukluğu-nun payını da unutmamakgerekir. Daha önce de hemenher dönemde yaşanmış olanbir sorundur. Onun için busoruların yanıtları önemli.Eğer hep birlikte bu sorularabilimsel verilerin ışığında ya-nıt arıyorsak, kararlıysak, so-run çözümlenme yolundadır.

Evet, çözüm bellidir. Yan-lışa boyun eğmemek, iyi he-kimlik ve halkın sağlığı içindoğru olanı yapmak. Yani herhastaya yeterli zaman ayır-mak, buna yönelik gerekliadımları atmak, birinci ba-samaktan başlayarak optimalsayıda hasta kabul etmek içingerekli örgütlenmeyi sağla-mak. Adım atabilmek içinkuşkusuz meslek örgütüne vesendikalara görev düşmekte-dir. Bu iş örgütlü ve kararlıbir çalışma gerektirir. Pek çokkonuda başarılmış olanlar, buyaşamsal konuda da başarısağlanabileceğinin gösterge-sidir. Örgütsel bütünlük için-de, tüm hekimler hastalaragerekli özeni göstermek an-lamında olan yeterli zamanıayırmak için kendilerine dü-şen sorumluluğu yerine ge-tirmek üzere harekete geç-melidir. Günümüzde en büyükeylemlilik böyle bir kararıalıp uygulamak olacaktır.

Kamu Özel Ortaklığı Yasasınıniptali istendi. Cumhuriyet HalkPartisi, Resmi Gazete’de 9 Mart2013 tarihinde yayımlanarak yü-rürlüğe giren 6428 Sayılı SağlıkBakanlığınca Kamu Özel İş BirliğiModeli İle Tesis Yaptırılması, Ye-nilenmesi Ve Hizmet Alınmasıİle Bazı Kanun Ve Kanun Hük-münde Kararnamelerde Değişik-lik Yapılması Hakkında Kanununiptali istemiyle Anayasa Mah-kemesi’ne başvurdu.

Türk Tabipleri Birliği’nin deTBMM’deki görüşmelerine davetedildiği yasa tasarısına ilişkinhazırlanan görüş Plan ve BütçeKomisyonu’na iletilmiş ve TTBGenel Sekreteri Dr. Bayazıt İlhan,Komisyon görüşmelerinde birsunum yapmıştı. 

“KamuoyunuYanıltmayın”

Öte yandan Ankara Tabip Oda-sı da 11 Mayıs’ta düzenlediğibir basın toplantısı ile kamu özelortaklığı yoluyla sağlık alanındayapılan düzenlemeler ve harca-maları bir kez daha gündemetaşıdı. Kamuoyu önünde telaffuzedilen rakamların gerçeği yan-

sıtmadığı savunulan basın top-lantısına ATO Başkanı Dr. ÖzdenŞener ve Genel Sekreteri Dr. Sel-çuk Atalay katıldı.

Toplantıda konuşan Dr. Atalay,Etlik Sağlık Kampüsünün kamuözel ortaklığı yoluyla devreyegirmesinin ardından kamununmasrafının yıllık 200-250 milyonTL seviyesine düşeceği, yani ka-munun 700 milyon TL tasarrufyapacağına ilişkin olarak basınayansıyan haberleri yalanladı. Buiddiayı ortaya atanın inşaat şir-ketinin yönetim kurulu başkanıolduğuna dikkat çeken Atalay,yapılacak olan tesisin sadece yıl-lık kira bedelinin 319 milyon TLolduğunu hatırlattı.

ATO Genel Sekreteri ayrıca,Sağlık Bakanlığı’nın 2012 yılıbütçesinin 14 milyar TL, dönersermaye bütçesinin ise 16 milyarTL olduğunu ve sadece 5 hastaneinşaatı için ödenecek kira miktarıdeğerlendirildiğinde, 45 kamuözel ortaklığı projesi için SağlıkBakanlığı’nın bütçesi ve dönersermaye gelirlerinin toplamınınyıllık kirayı ödemeye yetmeye-ceğinin anlaşıldığını da kaydet-ti.

Kamu Özel Ortaklığı YasasıAnayasa Mahkemesi’nde

Kamuda çalışan hekimlerinözellikle de emeklilikten sonraaldıkları düşük ücretler Meclisgündemine taşındı. CHP An-talya Milletvekili Op. Dr. ArifBulut, emekli ve çalışan he-kimlerin ücretlerinin artırıl-ması için TBMM Başkanlığı’naKanun Teklifi verdi.

Diğer gruplara verilen taz-minatların hekimlere verilme-diğine dikkat çekilen kanunteklifinde, 657 sayılı DevletMemurları Kanunu’nda ma-kam tazminatı öngörülen çoksayıda kamu görevlisinin ol-duğu cetvele ek bir satır ekle-nerek hekimlerin de makamtazminatı ve makam tazmi-natının bir sonucu olarak tem-sil tazminatından yararlandı-rılabileceği ifade edildi.

Bu çerçevede, hekimlerinalmakta oldukları aylıklardayaklaşık olarak 1.575, 00 TL’likbir artış söz konusu olacağınaişaret edilen kanun teklifinde,emekli aylığı almakta olan he-kimlerin de bu tazminatlardanyararlanabilmesi için 5510 sa-yılı Yasa’nın Geçici 4. Madde-sine ek bir fıkra eklenmesi yö-nünde düzenleme yapılmasıönerildi.

Düzenlemelerin yapılmasıhalinde bile, ¼ derecesindebir uzman hekimin alacağı ay-lık, orta düzeyde devlet me-murlarının aldığı 4.163,35TL’ye ancak yükselebilecek.Öte yandan ¼ derecedenemekli bir uzman hekiminemekli aylığı ise, birçok ku-rumdan emekli bazı devletmemurlarının almış olduğu3.507,41 TL’ye ancak yükse-lebilecek.

Hekim ücretlerininartırılması için kanun teklifi

Hekim PostasıGünde kaçhasta?

Dr. Özen Aşut

güncel

Page 12: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Mayıs 2013 Sayı: 52 Gazi …ato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2013/Mayis2013.pdf · 2019-07-02 · İbni Sina’da saldırı ve ölümle tehdit

tıp fakültesi

Ankara’nın beşinci devlet üniversitesiolarak 2010’da kurulan Yıldırım BeyazıtÜniversitesi (YBÜ) Tıp Fakültesinde eği-timler 2011 yılında İngilizce tıp ile baş-ladı. 2012 yılında ise Türkçe tıp bölümüaçıldı. Fakültede henüz sadece birincisınıflar eğitim görüyor. Dersler Salıgünleri Etlik’teki üniversite binasındadiğer günler Atatürk Eğitim ve Araş-tırma Hastanesi’nin arka tarafında, 2derslik, 1 laboratuvar, kantin, öğrenciişleri ve öğretim üyelerine ayrılan küçükbir odanın bulunduğu binada yapılıyor.Binanın tıp fakültesi görünümündenuzak olduğunun fakülte yönetimi defarkında. “Bu nasıl tıp fakültesi” dü-şüncesi uyandırmamak için binanınüzerine tıp fakültesi levhasının özellikleasılmadığı ve öğrencilerin önümüzdekiyıl Yaşamkent’te sağlık turizmi hizmetide verilmesi planlanan ikiz kulelerdeeğitimlerini sürdürecekleri dile getirildi.Fakültenin Yaşamkent’e taşınmasıylakendilerine ait bir binave 3-4 tane la-boratuarlarının olacağını söyleyen öğ-renciler, “Sorunlarımız oluyor ama ho-calarımız ‘sabredin her şey düzelecek’

diyorlar. Biz de bekliyoruz” diye ko-nuştular.

Yabancılar dil Türkler bursiçin tercih ediyor

İngilizce tıp bölümünde 103 öğren-cinin 25’i, Türkçe tıpta ise 50 öğrencinin10’u yabancı uyruklu. Afganistan, Tu-nus ve Arnavutluk, yabancı uyrukluöğrencilerin geldikleri ülkeler arasında.Yıllık eğitim giderleri ise 15 bin TL. Af-ganistan’dan gelen öğrenci-lerin tamamı kendi ülkele-rinin bursuyla eğitimlerinisürdürürken, Arnavut-luk’tan gelenler ise yüzdeelli burslu okuyor. Yabancıuyruklu öğrencilerin YBÜ’yütercih etmelerinin en büyüknedeni eğitim dilinin İngi-lizce olması.. Türk öğrenci-lerin tercih nedenlerinin ara-sındaysa, verilen karşılıksızburslar yer alıyor. Üniversitesınavında ilk 100’e girenlere9 ay boyunca 750 TL, 101-1000 aralığında yer alanlara500 TL karşılıksız YBÜ Ba-şarı Ödülü veriliyor. ÖSYM

Kılavuzunda yer alan “tercihlerinde ilküç sırada YBÜ’yü yazan öğrencilere öğ-renci asistanlık uygulamasında önceliktanınması” uygulamasının ne olduğuhenüz öğrenci işleri ve öğrenciler vetarafından bilinmese de yine tercihnedenlerinden bir diğeri.

Dershane ortamı gibiAnkara’da kalmak için YBÜ’yü tercih

ettiğini belirten bir öğrenci, fakültenin

yeni olmasından ötürü bir takım sıkın-tılar yaşadıklarını ancak eğitim ve öğ-retim üyelerinden çok memnun olduk-larının söyledi. Üçüncü tercihi olan YBÜTıp Fakültesine 538 puanla yerleştiril-diğini anlatan bir öğrenci de “Hastanemizçok güzel. Geleceği parlak olduğu içinburayı seçtim. Hocalarımız çok ilgililer.Çoğu zaman öğrenci hocanın peşindenkoşar burada hocalar bizi arıyor. Ders-hane ortamı gibi, anlamadığımızı soru-

yoruz. Sıkıntılarımız olu-yor ama herkes taşın al-tına elini koyuyor.” diyekonuştu.

Sosyal mekan yokFakülte bünyesinde

hiçbir sosyal mekan bu-lunmuyor. Öğrenciler,özellikle kütüphaneleri-nin olmamasından rahat-sızlar. İngilizce kaynak-ları bulmakta zorlandık-larını anlatan öğrencilerMilli Kütüphane veya Ha-cettepe Üniversitesi kü-tüphanesinden yararlan-dıklarını söylediler.

Levhası asılmayan tıp fakültesiAtatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi bünyesinde fakülte görünümünden uzak küçük bir binada eğitimlerini sürdüren YıldırımBeyazıt Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencileri, fakülte koşullarına kavuşmak için Yaşamkent’e taşınmayı bekliyorlar.

Hekim Postası

Kars Kafkas Üniversitesi Tıp Fa-kültesi Nöroloji Ana Bilim Dalı tara-fından 02 Mayıs 2013 tarihinde dü-zenlenen Uluslararası Kafkas MultiplSkleroz Sempozyumu’nda konuşan TıpFakültesi Dekanı Prof. Dr. BünyaminÜnal, Türkiye’de bilim adına bir şeyyapılmadığını söyledi ve bunun so-rumlusu olarak yürütülen bilim poli-tikalarına işaret etti.

Konuşmasında Türkiye’de bilimselçalışmalara harcanan paranın 10 katarttığını kaydeden Ünal, parasal kay-naklar açısından bir problemi olma-masına rağmen bilim politikaları üre-tilmediğinin altını çizdi.

Profesör olup eskigörevlerine devamediyorlar

Ünal’ın açıklamaları, Ankara TabipOdası’nın ilk olarak 2011’de gündemegetirdiği ve basına “jet profesörler”olarak yansıyan konuyu akıllara getirdi.ATO tarafından arka arkaya yapılanaçıklamalarda, bazı öğretim üyelerininKars, Rize, Sakarya, Karabük, Erzincan

illerindeki üniversitelerin tıp fakültesikadrosunu işgal ettikleri halde fakül-teye neredeyse hiç uğramadıkları veSağlık Bakanlığı hastanelerinde 38.Madde ile görevlendirilerek, şef, eğitimsorumlusu gibi görevler sürdürdükleri,YÖK Yasasına aykırı şekilde profesörünvanlarını kullanmaya devam ettik-lerine dikkat çekilmişti.

“Öğretim üyesi açığı var”Bilim adına bir şey yapılmadığı yö-

nündeki açıklaması üzerine, bu konukendisine hatırlatılan Kafkas Üniver-sitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr.Bünyamin Ünal da, coğrafi ve sosyo-ekonomik gelişmişlik koşullarını yeterligörmeyen akademisyenlerin Kars ilinitercih etmediklerini söyledi ve 10 yılönce kurulan tıp fakültesinde bu so-runun hep yaşandığını belirtti. De-kanlık görevini 7–8 aydan bu yanayürüttüğünü dile getiren Prof. Ünal,tıp fakültesinin fiziksel şartlar, ekip-man ve cihaz eksiklerini büyük ölçüdegiderdiklerini ancak başta temel bi-limler olmak üzere diğer branşlardaöğretim üyesi eksiği olduğunu kay-detti. Öte yandan Prof. Ünal, öğretim

üyesi açığına rağmen Kars dışınayapılan geçici görevlendirme-ler konusuna ise açıklık ge-tirmedi.

Yedi kişi “geçicigörevde”

ATO’nun yaptığı araş-tırmaya göre Kars KafkasÜniversitesi’ne profesör ola-rak atanmış olup büyük şehir-lerdeki eğitim araştırma hastanele-rinde geçici görevlendirme ile çalış-makta olan 7 isim var. Bu isimler dı-şında 3 hekimin de profesör unvanınıelde  ettikten sonra Kafkas Üniversitesikadrolarını boşalttıkları biliniyor.

“Akademik ünvanlarhaksız kullanılıyor”

Türk Tabipleri Birliği Genel SekreteriDr. Bayazıt İlhan, Kafkas ÜniversitesiTıp Fakültesi Dekanı’nın Türkiye’debilim olmadığına dair eleştirisinin endikkat çekici kısmının, eleştirinin gel-diği üniversite olduğunu söyledi. DekanProf. Ünal’ın “jet profesörlük” yönte-mini açıklarken öğretim üyelerininKars’ta ikamet etmek istemediklerini

belirttiğine ve özellikle temelbilimlerde sıkıntı yaşa-

dıklarını ifade ettiğinedikkat çeken İlhan,“Oysa bizim tespitle-rimize göre bu yön-temle profesör olantemel bilim mensubu

hekim yok, tümü klinikbölümlerde.” dedi.

“Jet profesör” olanlarınprofesör unvanını üniversite dışındakullanmak için gerekli olan iki yıllıksüreyi doldurunca zaman yitirmedenbu üniversitelerden ayrıldıklarını veüniversiteye hiç hizmet etmeden al-dıkları akademik ünvanla ya SağlıkBakanlığı’nda yönetici ya da büyükillerde özel sağlık kurumlarında pro-fesör ünvanlı hekimler haline geldik-lerini anlatan TTB Genel Sekreteri,“Kafkas Üniversitesi ne yazık ki Er-zincan, Rize, Karabük, Sakarya, Kırk-lareli üniversitelerimiz gibi bu işe enfazla müsamaha göstermiş üniversi-telerimizdendir. Bu üniversitelerimizbu amaçla mı kurulmaktadır? Bu du-rumda hangi bilimden söz edilebilirki!” diye konuştu.

Hocasız tıp fakültesinden şikayet var!Kafkas Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bünyamin Ünal, Türkiye’de bilim adına bir şey yapılmadığından şikayet etti.

Hekim Postası

Page 13: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Mayıs 2013 Sayı: 52 Gazi …ato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2013/Mayis2013.pdf · 2019-07-02 · İbni Sina’da saldırı ve ölümle tehdit

Dr. Haluk Başçıl

1.İşveren, çalıştıracağı -beyaz yada mavi yakalı olması fark et-

mez- işçinin iş kazalarına karşı vücutbütünselliğini ve can güvenliğini, meslekhastalıklarına karşı da sağını korumakzorundadır. İşverene bu zorunluluğunuhatırlatacak ve gereğini yapmaya zor-layacak olan da devlettir. Yasal düzen-lemeler, herkesin anlayabileceği ve farklıyorumlara yol açmayacak bir açıklıktaoluşturmalıdır.

2.İşçilerin sağlıklarının korunmasıve geliştirilmesi hususunda dev-

let, ekonomik, politik, sosyal ve hukuksaldüzenlemeler ve bunlara uygun orga-nizasyonlar için gerekli tüm adımlarınatılması, finansmanın sağlanması içinişverenin görev ve sorumluluklarınıaçık olarak tanımlamakla yükümlüdür.

3.Çalışma yaşamında fiziki, ruhsalve sosyal olarak en fazla yıpra-

nan işçilerin sağlıklarının korunmasıiçin işyeri sağlık hizmetinin oluşturul-ması ve buna uygun hekim ve diğerpersonelin yetiştirilmesi, toplum sağlığıhizmetinin bir gereğidir. Bu nedenleişçi sağlığı ile ilgili her türlü yasal dü-zenleme toplum sağlığının geliştirilipgüçlendirilmesine yönelik politikalarlabütünsellik içinde olmalıdır.

4.İşyeri hekimi ve iş güvenliğiuzmanı, mesleki bağımsızlığı

sağlandığı ölçüde bilimsel özgürce ça-lışabilir; işçilerin sağlık ve güvenliklerinigözetebilir. İşverenin işyeri sağlık vegüvenlik birimlerini oluşturmasını veamaca uygun olarak çalışmasını sağla-yacak yasal düzenlemeler –bu yönet-melik taslağında yapılanın aksine- açıkve net olmalıdır.

5.İşverenin doğrudan ve birinciderecede sorumlu olduğu işçi

sağlığı ve güvenliği organizasyonu oluş-turma yükümlülüğünü bir başkasınadevredecek şekilde dışarıdan özel birkuruluştan hizmet almasına olanak sağ-lanması, hukuka, sosyal adalete ve ah-laki yükümlülüklere aykırıdır. OSGB’denhizmet alımı, kaçınılmaz olarak işyerihekiminin mesleki bağımsızlığını ta-mamen ortadan kaldıracaktır. İşyeri

hekimi ve iş güvenliği uzmanı, bilimseltemelde işçi sağlığı ve güvenliğine yö-nelik bir çalışma yerine işverenin istekve amaçlarına uygun davranmak du-rumunda kalacaktır. OSGB işletmesisahibi, ‘iş sağlığı ve güvenliği’ hizmetineyönelik işverenle yaptığı anlaşmayı sür-dürebilmek için zayıf konumdaki işçi-lerin hak ve çıkarlarını gözetmek yerinegüçlü durumdaki işverenin istekleriniyerine getirecektir. OSGB’nin istisnaive sıkı kurallara tabi kılınması gere-kirken, tam aksine genelleştirildiği vegenel bir uygulama olan İSGB’nin deistisnai bir uygulamaya dönüştürüldüğügörülmektedir. Bundan vazgeçilmeli-dir.

6.İşçi Sağlığı ve Güvenliği Servi-sinde görev yapan sağlık ve gü-

venlik personelinin yasalarla belirlenengörevlerini hiçbir güç odağının etkisialtında kalmaksızın bağımsız olarakyapabilmelerine yönelik özel yasal dü-zenlemelere ihtiyaç vardır. Hizmetindışarıdan alınmasına yönelik getirilendüzenlemelerle birlikte OSGB’de çalı-şacak işyeri hekimi, sahip olduğu kısmimesleki bağımsızlığını da kaybedecekve bundan da en büyük zararı işçilergörecektir. Yönetmelik taslağında yeralan OSGB’de ısrarlı olunacaksa, bura-larda görev alan işçi sağlığı ve güvenliğihizmet ekibinin, (işe giriş, işten çıkarılış,ücret vb özlük haklarını, mesleki etikdeğerlerini koruyan) mesleki bağımsız-lıkları yasalarla garanti altına alınma-lıdır.

7.İşyeri hekimliği sertifika eğiti-minin tıp eğitimi ile yetkilendi-

rilmiş eğitim kurumları ve meslek ör-gütü aracılığıyla verilmesi bilimsel yak-laşım gereğidir. Aktif işyeri hekimlerininde işçi sağlığına yönelik ulusal programdoğrultusunda sürekli eğitimleri önemlibir ihtiyaç olup, bu eğitim de yine tıpeğitimi vermeye yetkili kuruluşlarcaverilmelidir. Piyasada hiçbir bilimselyaklaşıma sahip olmayan, yetersiz vesadece para kazanma arzusu içindeolan şirketlere verilen eğitim yetkileriiptal edilmelidir. Ayrıca, ülkemizin ih-tiyacı olan işyeri hekimliği bir uzmanlıkalanı olarak da tanımlanmalıdır.

8.İ ş ç isağlı-

ğının işyerle-rinde hayat bul-masına yönelikpolitikalar ve bun-ların hayata geçiril-mesi devletin belirlediğiçerçevede ve onun sorum-luluğu altında ulusal ve bölgeselnitelikte kamusal yapılanmalar ilebütünlük içinde sağlanabilir. İşçi Sağlığıve Güvenliği Servislerinin ve OSGB’lerindenetimi genel kamu çıkarı doğrultu-sunda, devlet ve işçi, işveren ve ilgili

mes-lek ör-

gütlerinintemsilcilerin-

den oluşacak bir ya-pılanma aracılığıyla yapılmalıdır. Ser-viste görev yapan personel de bu dene-time danışman olarak katılabilmelidir.Taslakta buna yer verilmelidir.

işyeri hekimliği

Hekim Postası’nın Şubat sayısında çalışma yaşamında uygulamaya giren yeni teknolojiler,yeni istihdam biçimleri ile uyumlu ve sermayeden yana tek taraflı yasaldüzenlemelerin bir parçasını oluşturan ‘İşyeri Hekimleri ve Diğer Sağlık PersonelininGörev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmelik Taslağı’nın işçisağlığını gözetmediğini vurgulamaya çalışmıştım. Mart ayında da bir işverenprojesi olan işyeri risk yönetimi anlayışının tıbbi koruyucu sağlık gözetimininyerine ikame edilecek şekilde işyeri hekimliği hizmetlerinin altının oyulduğunubelirtmiştim. Bu yazıda ise işçilerin sağlıklarının korunması doğrultusunda işyerihekimlerinin mesleklerini gerektiği gibi icra edebilmeleri için bir işyeri hekimiolarak Yönetmelikten beklentimi kısaca ortaya koymaya çalışacağım:

İşyeri hekimlerinin Yönetmelikten beklentileri…

ciceksatis.com

Canımız, doktorlarımıza özeltüm ürünlerde geçerli %20 indirim

“Çiçe€in sanatla bulufltu€u adres”

INDI

RIM

KODU

: AN

KTBP

2013

Page 14: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Mayıs 2013 Sayı: 52 Gazi …ato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2013/Mayis2013.pdf · 2019-07-02 · İbni Sina’da saldırı ve ölümle tehdit

dünya

İtalya’da doktorlarkrize meydan okuyor

İtalya’da ekonomik kriz gerekçesiyle Milano kentinde bu-lunan San Raffaele Hastanesi’ndeki işten çıkarmalara karşıbaşlatılan eylemler Nisan ayı boyunca devam etti. İşten çı-karılan işçilerin işe geri dönmesi ve ücret iyileştirmeleriamacıyla başlatılan gösteriler hastane önünde gerçekleştirildi.Gösteriye müdahale eden polis ile sağlık çalışanları arasındayaşanan çatışmalar sonrası sağlık çalışanları San RaffaeleHastanesi’ni işgal ettiler. Çıkan olaylar sırasında üç sağlıkçalışanı yaralandı, polis bazı çalışanları gözaltına aldı.

Sendikalar, Milano’daki sağlıkçıların eylemlerinin süre-ceğinin sinyallerini verdiler. Sağlık alanında örgütlü CGIL,CISL ve UIL gibi sendikalar ile bölgesel sendika USB ve USI-AIT de eylemlere destek vereceklerini duyurdular. (Kaynak:Libcom.org)

Novartis eczacılararüşvet mi verdi?Dünya’nın lider ilaç firmalarından Novartis, immünosüpressanilacı Myfortic satışlarını artırmak için ABD de eczanelere rüşvetvermekle suçlanıyor. Amerika’da gündemi sarsan habere göre Novartis, eczacılarayapılan teklifte sattıkları her Myfortic için %5 komisyon veyabenzer ilaç kullanan bin hastayı Myfortic’e çevirdikleri takdirdeyüz binlerce dolar vadetmekle itham ediliyor.Haberler üzerine harekete geçen savcılık, Novartis hakkındasoruşturma başlattı. Soruşturma sonucunda, New York eyaletindeNovartis aleyhine açılan yolsuzluk davasında savcı, onlarca ec-zanenin 2005 yılından beri, binlerce böbrek nakli yapılmışhastayı benzerleri yerine Myfortic isimli ilaca yönlendirdiklerive binlerce dolar haksız kazanç elde ettiğini tespit etti.

Amerikan ilaç piyasasını yakından ilgilendiren benzer birdava, Amgen isimli şirket tarafından Aranesp için verilenrüşvetler dolayısı ile açılmıştı. Dava sonucunda Amgen suçlubulunmuş, 24.9 milyon dolar ceza ödemeye mahkum edilmişti.(Kaynak: Voice of America)

Sud

oku

ları

n c

evap

ları

na

ww

w.h

ekim

pos

tasi

.org

.tr

adre

sin

den

ula

şab

ilir

sin

iz.

İspanya’da işsizlik zirvede,doktorlar sokakta

Avrupa’yı sarsan mali krizin etkileriniatlatamayan İspanya’da hükümetinuygulamaya koyduğu reform pa-

ketleri beklentileri karşılamadı. İspanya Ulu-sal İstatistik Kurumu’nun ve Çalışma Ba-kanlığı’nın açıkladığı verilere göre 4 milyon989 bin kişi işsiz. Ekonomik reformlar kap-samında hükümetin kamu harcamalarındave ücretlerde kesintiye gitmesi, Sağlık Ba-kanlığı ve hükümet ile sağlık çalışanlarınıkarşı karşıya getirdi.

Sağlık sektöründe örgütlü 6 sendikanınNisan ayı içerisinde aldığı grev kararınıntüm ülkede hayata geçirilmesi planlanıyor.Greve 70 binin üzerinde sağlık çalışanın ka-tılması planlanıyor. Sağlık çalışanlarının üc-

retlerde iyileştirme, işsizliğin önlenmesi, gü-venceli çalışma koşulları gibi talepleri yerinegetirilinceye kadar grevlere devam edecekleribildirildi.

Kent merkezindeki Reina Sofia Müzesi’ninönünde toplanan bir grup sağlık personeli,grev süresince hastalara asgari hizmetin ve-rileceğini söyledi. İspanya Ulusal Televizyo-nuna göre geçen yılsonunda aynı gerekçelerlegerçekleştirilen grevlerden dolayı 50 bindenfazla muayene ve 6 bin 500 kadar ameliyatertelenmişti.

Edinilen bilgiye göre 16 Mayıs, 29 Mayısve 4 Haziran’da da iş bırakmalar devamedecek.

(Kaynak: Euronews)

Page 15: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Mayıs 2013 Sayı: 52 Gazi …ato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2013/Mayis2013.pdf · 2019-07-02 · İbni Sina’da saldırı ve ölümle tehdit

kültür sanat

ATO SinemaAtölyesindenizlenimlerDr. Ufuk Beyazova

ATO’nun film okuma atölyesinde keyifli bir gündaha geçti. Böyle bir kursun yapılacağını e-postamagelen iletiden öğrenmiştim. İyi ki duymuşum. Sonradankonuştuğum pek çok arkadaşım haberleri olmadığı içinhayıflandılar. Her pazar saat 10:00 ila 14:00 arasındasıcacık çay ve simit eşliğinde sinema eleştirisi üzerinesöyleşip bazen kısa bazen uzun metrajlı filmler izleyipduygu ve düşüncelerimizi paylaşıyoruz.

Bir profesyonel ile çalışıyoruz. Hocamız İnan Gün-doğdu ile Aristoteles’ten başlayıp, Brecht’ten devamederek, sinema akımlarını tartışarak, filmler üzerinedüşüncelerimizi olgunlaştırıyoruz. Hem onun, hem ka-tılımcı arkadaşlarımızın düşüncelerini dinleyip izledi-ğimiz filmler hakkında daha farklı açılardan yorumyapmayı öğreniyoruz. Katılımcılar arasında iki psiki-yatristin de olması filmlerdeki karakterlerin derinle-mesine irdelenmesinde yeni ufuklar açıyor bizlere.Hafta sonu bir iş çıkacak da kursu kaçıracağım diyeödüm kopuyor.

Kursa kaydolurken bir sinemasever olarak, diğer si-nema tutkunlarıyla bir arada olmayı, bir yapıtın senaryo,kurgu, yapım, oyuncu seçimi, kamera gibi değişikyönleri hakkında daha çok bilgilenmeyi, bir film eleş-tirisinin nasıl yapılacağını öğrenmeyi hedeflemiştim.Aradıklarımın hepsini buldum. Kafa dengi yeni arka-daşlar kazanmak da cabası. Yaşamı sanatla süslemekne denli zenginleştiriyor insanı… İyi ki ıskalamamışımonca işin arasında bu kursu. ATO’ya da bu çabası içinbir teşekkür borçluyum.

Resme ilgisi küçük yaşlardabaşlayan Dr. Fatih Kızılcan “So-kakta maç yapayım derdindeolmadım hiç. Leonardo’ya öy-künen bir çocuktum.” diye tarifediyor o yılları. Lise çağlarındabaşarılı bir öğrenci olması, Kı-zılcan’ın tıp eğitimine itmiş.Ankara Üniversitesi Tıp Fakül-tesi amfilerinde ders dinlerkenhocaların portresini çizen Kı-zılcan’ın hayatından resim,mesleğe başladıktan sonra enyoğun çalıştığı dönemlerde bileçıkmamış.

Hekimlik sanat içinbir artı

“Hep ressamdım sonra dok-tor oldum” diyen Kızılcan’agöre, hekimlerin entelektüelseviyelerinin yüksek olması vederin duygular yaşatan olaylargörmeleri de yaptıkları sanatiçin bir artı. Resim eğitimi al-mamasına karşın çocukluğun-dan itibaren okuyarak, araştı-rarak yetiştirmiş kendini. Yıllariçinde ‘resim nasıl yapılırdan’öte ‘sanat nedir’, ‘neden resimyapıyoruz’ sorularının peşinedüşen Kızılcan, “Her kitabı oku-dum. Belli başlı tüm müzeleri,çağdaş sanatın yapıldığı atöl-yeleri, galerileri, bienalleri gez-

dim” diye anlatıyor öyküsünü.Bu süreçte fark ediyor ki kata-loglarda, müzelerde gördüğüinsanlar en yakın arkadaşlarıolmuş.

“Yaptığımız işeyabancılaşarak farklıbir gözle bakmayıgöstereceğimatölyede”

“Varoluşsal bir duruş araş-tırması” dediği resimlerindeduruşu, bakışı, karakteri, yüzifadesiyle insanı anlatıyor Kı-zılcan. Yoğun iş temposundanbulduğu her fırsatta atölyesinderesimlerine sığınan Kızılcan,hafta sonları çocuk ve erişkin-lere de eğitim veriyor. Eğitim-lerde bütüncül bakmayı öğret-

meye çalıştığını anlatan Kızıl-can, ATO bünyesinde yapılacakatölye çalışmasında da aynıyolu izleyecek ve bu sefer he-kimlere her gün yaptıkları işefarklı bir yönden bakabilmeyigösterecek. Hazır bir malzemekullanılsa bile onu alıp asmaeyleminin de sanat olduğunuifade eden Kızılcan’a göre sanatasıl olarak neyi, niye, nasıl yap-tığımızla ilgili bir şey.

Atölye, hekimlerin ellerin-deki onca malzemeyi nasıl sa-nat haline getirebileceklerininpeşine düşeceklerini söyleyenKızılcan, “Yaptığımız işe ya-bancılaşarak farklı bir gözlebakmayı göstereceğim” diye an-latıyor planladığı çalışma biçi-mini.

Hep ressamdımsonra doktor oldumAnkara Tabip Odası Kültür Sanat Komisyonu, ana rahmine düştüğüandan ölümüne kadar insanın en zor, en mutlu anlarına tanık olan vebu özel tanıklığı sanat eserine dönüştürmek isteyen hekimler için Dr.Fatih Kızılcan eğitmenliğinde bir atölye düzenliyor.

Çocukluğundan itibaren insanı tuvallerine işleyen Kızılcan ile HekimPostası için resmin renkli dünyasında bir yolculuğa çıktık.

Ankara Deneme Sahnesi, Nazım Hikmet’in 1936 yılında BursaCezaevi’nde yazdığı “Simavna Kadısı Oğlu Şeyh BedreddinDestanı” adlı şiirsel anlatısı ile Küçük Tiyatro’da seyirci karşısınaçıkıyor.

Nazım Hikmet’in, Şeyh Bedreddin’in idamını da kapsayanyaşamına ait tarihsel geçekleri nakış nakış işlediği ‘SimavnaKadısı Oğlu Şeyh Bedreddin Destanı’, Prof. Dr. Nurhan Karadağrejisi ile sahneye taşındı. Amatör ve profesyonel oyuncularıaynı sahnede buluşturan ve 20 Mayıs Pazartesi günü Küçük Ti-yatro’da izlenebilecek olan oyun, göstermeci bir anlayışla, danslımüzikli bir anlatım üzerine kurulu.

Şeyh Bedreddin DestanıKüçük Tiyatro’da

Page 16: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Mayıs 2013 Sayı: 52 Gazi …ato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2013/Mayis2013.pdf · 2019-07-02 · İbni Sina’da saldırı ve ölümle tehdit

Üye Olun Güç Verin