her yönü İle ergonomi

55
1 HER YÖNÜ İLE ERGONOMİ ERGONOMĠNĠN TANIMI Ergonomi, Fransızca ―ergonomi‖ sözcüğünden dilimize ergonomi okuyuĢu Ģeklinde geçmiĢ olup aslında eski Yunanca iĢ anlamına gelen ERGON ve doğal yasa veya düzen anlamına gelen NOMOS ‗tan türetilmiĢ bir sözcüktür. Ergonomi; iĢletmede gerek çalıĢma koĢulları, gerekse üretkenliği iyileĢtirme açısından iĢin nicelik ya da nitelik olarak incelenmesidir. ĠĢçiler ve iĢ çevresiyle aralarındaki optimal iliĢkinin baĢarısıyla ilgili bir bilim dalıdır. Ergonomi; araç, gereç ve makinaların insan tarafından maksimum konfor emniyet ve temkinlikle kullanılabilmesi için gerekli olan ve insanların bilimsel özelliklerine ait bilgilerin toplamıdır. A.Wismer‘ e göre ise ergonomi; iĢ-insan iliĢkilerinden doğan problemlere uygulanabilen bir teknoloji olarak kabul edilmekte, bu nedenle çalıĢan insana yönelik etüd ve çalıĢmalar Ģeklinde tanımlanmaktadır. Diğer bir tabir ile;Ergonomi, insan ve çalıĢma ortamı arasındaki bilimsel iliĢki olarak tanımlanabilir. Burada çalıĢma ortamından kasıt sadece insanın içinde bulunduğu ortam değil buna ilaveten kullandığı makina, alet ve malzemeyi, çalıĢma metodunu, organize eden ergonomi, teknolojiden biyolojik (fizyoloji) ve toplumsal bilimlerden (psikoloji, toplum bilim) alınan yöntemlerin kesiĢme noktasındaki çalıĢma konusunda, insanın karĢılaĢtığı sorunlara bir yaklaĢım biçimidir. Ergonomi, iĢi insana uyarlamak için bir araĢtırma ve eylem programı içerir; ergonomi kavramı, iĢçinin kullandığı araçlarla gereçleri, çalıĢma yöntemlerini, iĢin gerek bireysel gerek küme çalıĢması düzeyinde tasarımlanıp örgütlendirilmesini kapsar. ÇalıĢma araçlarıyla gereçlerinin insanın gövde yapısı ile onun iç iĢleyiĢine uygun düĢecek bir biçimde düzenlenmesi, iĢin bireysel yeteneklere olduğu kadar genellikle insan doğasına da uygun olarak düzenlenmesi, makinaların çalıĢtırma düğmesi ya da kollarıyla denetim göstergelerinin en uygun bir düzen içinde bulunması, devinimlerin en az yorgunluk doğuracak biçimde bölünüp düzenlenmesi, elveriĢli ıĢık, ses, havalandırma, ısı, nem gibi çalıĢma koĢullarının sağlanması ergonominin baĢlıca koĢulları arasındadır. Makina ve araçlar düzenlenirken veya iĢyeri planlanırken, ergonomik kurallara göre düzenleme ve planlama yapılırsa, iĢ ile iĢçi arasında iyi bir uyum sağlanması ve böylece en az yorgunlukla, en yüksek verime ulaĢma sorunu daha kolay ve daha ucuz çözümlenir. ĠĢ ortamı insan davranıĢlarını etkileyen çok değiĢik faktörleri içerdiğinden, ergonominin ilgi alanı gittikçe geniĢlemektedir. Ergonominin temel amacı, bireylerin ve onların iĢ çevreleri ile aralarındaki iliĢkinin optimal olmasını sağlamaktır. Ergonomistler iĢ sistemlerini yeniden inceleyip, sistemdeki iĢ streslerini minimize etmeye uğraĢırlar. Ergonomi prensipleri aĢağıdaki alanlarda uygulanır;

Upload: mehmetkoz

Post on 20-Jun-2015

428 views

Category:

Health & Medicine


4 download

TRANSCRIPT

Page 1: Her Yönü İle Ergonomi

1

HER YÖNÜ İLE ERGONOMİ

ERGONOMĠNĠN TANIMI

Ergonomi, Fransızca ―ergonomi‖ sözcüğünden dilimize ergonomi okuyuĢu Ģeklinde geçmiĢ olup

aslında eski Yunanca iĢ anlamına gelen ERGON ve doğal yasa veya düzen anlamına gelen NOMOS

‗tan türetilmiĢ bir sözcüktür.

Ergonomi; iĢletmede gerek çalıĢma koĢulları, gerekse üretkenliği iyileĢtirme açısından iĢin nicelik ya

da nitelik olarak incelenmesidir. ĠĢçiler ve iĢ çevresiyle aralarındaki optimal iliĢkinin baĢarısıyla

ilgili bir bilim dalıdır.

Ergonomi; araç, gereç ve makinaların insan tarafından maksimum konfor emniyet ve temkinlikle

kullanılabilmesi için gerekli olan ve insanların bilimsel özelliklerine ait bilgilerin toplamıdır.

A.Wismer‘ e göre ise ergonomi; iĢ-insan iliĢkilerinden doğan problemlere uygulanabilen bir

teknoloji olarak kabul edilmekte, bu nedenle çalıĢan insana yönelik etüd ve çalıĢmalar Ģeklinde

tanımlanmaktadır.

Diğer bir tabir ile;Ergonomi, insan ve çalıĢma ortamı arasındaki bilimsel iliĢki olarak tanımlanabilir.

Burada çalıĢma ortamından kasıt sadece insanın içinde bulunduğu ortam değil buna ilaveten

kullandığı makina, alet ve malzemeyi, çalıĢma metodunu, organize eden ergonomi, teknolojiden

biyolojik (fizyoloji) ve toplumsal bilimlerden (psikoloji, toplum bilim) alınan yöntemlerin kesiĢme

noktasındaki çalıĢma konusunda, insanın karĢılaĢtığı sorunlara bir yaklaĢım biçimidir. Ergonomi, iĢi

insana uyarlamak için bir araĢtırma ve eylem programı içerir; ergonomi kavramı, iĢçinin kullandığı

araçlarla gereçleri, çalıĢma yöntemlerini, iĢin gerek bireysel gerek küme çalıĢması düzeyinde

tasarımlanıp örgütlendirilmesini kapsar. ÇalıĢma araçlarıyla gereçlerinin insanın gövde yapısı ile

onun iç iĢleyiĢine uygun düĢecek bir biçimde düzenlenmesi, iĢin bireysel yeteneklere olduğu kadar

genellikle insan doğasına da uygun olarak düzenlenmesi, makinaların çalıĢtırma düğmesi ya da

kollarıyla denetim göstergelerinin en uygun bir düzen içinde bulunması, devinimlerin en az

yorgunluk doğuracak biçimde bölünüp düzenlenmesi, elveriĢli ıĢık, ses, havalandırma, ısı, nem gibi

çalıĢma koĢullarının sağlanması ergonominin baĢlıca koĢulları arasındadır.

Makina ve araçlar düzenlenirken veya iĢyeri planlanırken, ergonomik kurallara göre düzenleme ve

planlama yapılırsa, iĢ ile iĢçi arasında iyi bir uyum sağlanması ve böylece en az yorgunlukla, en

yüksek verime ulaĢma sorunu daha kolay ve daha ucuz çözümlenir.

ĠĢ ortamı insan davranıĢlarını etkileyen çok değiĢik faktörleri içerdiğinden, ergonominin ilgi alanı

gittikçe geniĢlemektedir. Ergonominin temel amacı, bireylerin ve onların iĢ çevreleri ile aralarındaki

iliĢkinin optimal olmasını sağlamaktır. Ergonomistler iĢ sistemlerini yeniden inceleyip, sistemdeki iĢ

streslerini minimize etmeye uğraĢırlar.

Ergonomi prensipleri aĢağıdaki alanlarda uygulanır;

Page 2: Her Yönü İle Ergonomi

2

1. Dizayn etme, değiĢiklik yapma, düzenleme yapma, yüksek ürün prodüktivitesi, iĢ yaĢamı ve

ürün kalitesini arttırmak için ekipmanların bakımında,

2. Kolay ve hızlı iĢlem,servis ve bakım için iĢ alanlarının dizaynında,

3. Operatörler ve makinalar arasındaki görev tahsisatını içeren iĢ metodlarının düzeninde,

4. Yüksek prodüktivite ve iĢçilerin güvenliği için iĢyerlerindeki fiziksel faktörlerin

(sıcak,soğuk, gürültü, nem, aydınlatma, titreĢim) kontrolünde.

Ergonomi sadece iĢle ilgili problemleri değerlendirmek değil ayrıca bir çözüm bulma branĢıdır da.

Ergonominin amacı, iĢçinin refahını ve prodüktiviteyi, iĢ streslerini azaltarak optimize etmektir.

Ergonomi buluĢları, tıbbi müdahaleye gerek kalmadan, herhangi bir kaza oluĢmadan, önceden önlem

almaya yöneliktir.

ĠĢ yerlerindeki stres faktörleri ise Ģunlardır;

ĠĢyerlerinde kullanılan araç-gereçlerin miktarı ve karmaĢıklığı,

Yapay çevre koĢulları (gürültü, titreĢim, zehirli materyaller, vs.)

Mental ve fiziksel iĢ yükü.

Ergonomi uygulamalarının sonuçları ise Ģöyledir;

Yapılan iĢin, iĢçilerin bedenleri ve performansları üzerindeki etkilerinin anlaĢılması,

ĠĢin, iĢçi üzerindeki uzun dönemli potansiyel veya kümülatif etkilerini önceden tahmin etmek,

Bir iĢin yapılması için iĢ yerinin ve/veya araçlarının, iĢçilere uygunluğunun saptanması,

Prodüktivitenin geliĢtirilmesi ve iĢçilerin refahının sağlanmasında ―personelin göreve uyması‖ veya

―görevin personele uyması‖ yolunun optimal olanının seçimi.

Bu tarz bir giriĢimin sonucunda, iĢçi kapasitesi ve iĢin gerektirdikleri arasında iyi bir uygunluk

sağlanabilir.

ERGONOMĠNĠN ENDÜSTRĠ MÜHENDĠSLĠKTEKĠ YERĠ

Ergonomi çok geniĢ bir bilim dalı olduğundan baĢarılı ergonomik programlar, sınırları çok geniĢ

olan bu bilimi anlayıp, tüm alanından yararlanmaya çalıĢan ergonomik çözümler araĢtırmaya

yöneliktir. Bu yüzden eğer bir mühendis, mühendislik dıĢı faktörleri (veya bir psikolog, psikolojik

olmayan faktörleri) göz ardı ederse yapılan değerlendirmeler kısa dönemli olacaktır. Bu

değerlendirmeden de, iĢin gerektirdikleri ve insan kapasitesi ile limitlerinin tutarlı bir Ģekilde

karĢılaĢtırması beklenemez.

ĠĢ ortamı insan-makina sistemlerinin ―makina‖ bölümüne indirgenemez. Çünkü iĢi koĢullandıran,

kuĢkusuz, her zaman çevre sıcaklığı ve gürültü, oturma yerlerinin biçimi ve bedenin sıkıntılı

Page 3: Her Yönü İle Ergonomi

3

konumu, iĢaretlerin ve kumanda öğelerinin düzenleniĢidir. Bütün bu çözümleme konuları ile

ergonomi uğraĢır. Ayrıca iĢi koĢullandıran etkenlere; iĢin bölünmesi, görevlerin küçük parçalara

ayrılması, ara dinlenme sayısı ve süresi, yönergelerin sayısı ya da çokluğu, yapılan iĢin sonuçlarını

bilme ya da bilmeme, yapılan iĢle alınana ücret arasındaki iliĢki, vb. eklenebilir. Bütün bunlar

iĢletmede özel bir ―ergonomi‖ servisi kurma yerine, iĢletmenin bütün bölümlerine (özellikle iĢ

organizasyonu bölümüne) ergonomik yaklaĢımın girmesini sağlamanın daha yararlı olacağını

gösterir.

Bilim ve teknolojinin hızla geliĢmesi sonucu, gittikçe daha kompleks makinaların dizaynı ve

bunların ayrıntılı iĢlerde kullanılması olayı, insanın çalıĢma Ģekil ve standartlarının daha hassas bir

biçimde incelenmesini zorunlu kılmıĢtır. Bunun yanı sıra hafifmiĢ gibi görünen ancak monotonluk

ve dikkat unsurunu içinde bulunduran iĢler de bir takım ruhsal bozukluklara yol açmaktadır. Ayrıca

yapay ve doğal çevre Ģartlarının da çeĢitli faaliyetler üzerinde önemli etkisi vardır. Üretim

tekniklerinin geliĢip, makinaların daha kapsamlı hale dönüĢmesi yatırımın tutarları ve maliyet artıĢı

konularını beraberinde getirir. Bu sebeple teknoloji seçimi çok önemlidir. Teknik zorunluluklar ve

özellikle ekonomik Ģartlar, yatırımlardan devamlı ve maksimum bir Ģekilde yararlanmak için o

tesisin 24 saat aralıksız çalıĢtırılmasını gerektirir. Böyle bir durum ise vardiya sistemi ve gece

çalıĢmalarını ve dolayısıyla iĢçilerde devamsızlık , iĢi bırakma gibi önemli maliyet artıĢına sebep

olur.

ĠĢletmelerde verimliliğin arttırılıp karın yükseltilmesi için,insan sağlığı pahasına üretim temposunun

hızlandırılması, aĢırı iĢbölümü, gürültü, toz, titreĢim, ıĢık , dönüĢümlü vardiya sistemi gibi

durumların iĢçiler tarafından iyi karĢılanmaması, çalıĢma Ģartlarının incelenmesi ve üretim araç ve

gereçlerinin dizaynına iliĢkin bazı çalıĢmalar olması gerekliliğini doğurmuĢ ve bu tarz bir düĢünüĢün

geliĢtirilmesini zorunlu kılmıĢtır.

Yukarda bahsedilen ihtiyaçlardan doğan ergonomi bilimi, bir üretim ünitesinin etkinliğinin

arttırılmasına yönelik olduğu kadar çalıĢanların iĢ yüklerini azaltmayı da hedeflemektedir. BaĢ

döndürücü bir hızla geliĢmekte olan teknolojiyi kullanmakta olan insanoğlu da Ergonomiye ne

kadar gereksinmesi olduğunu anlamıĢtır. Artık bilimsel çalıĢmalar, Ergonomi ile aynı paralellikte

geliĢmekte olup birbirlerini besleyerek yeni dünyayı biçimlendirmektedirler. Ergonomik

düzenlemeleri uygulayacak olan en uygun mühendislik de endüstri mühendisliği olduğundan ve bu

bilim dalının yerinin ve öneminin tartıĢılmaz olduğu böylece ispatlanmıĢtır.

ĠġTE DURUġ ġEKLĠ (Ġġ POZĠSYONU)

ĠĢ pozisyonu çalıĢırken vücudun hareketli uzuvlarının aldığı duruĢ Ģeklidir. ĠĢ karĢısında duruĢ Ģekli,

vücut çatısını teĢkil eden uzuvların bir bütün halinde ve birbirine destek olacak Ģekilde iĢin gereği

olan pozisyonda durum almasıdır.

Page 4: Her Yönü İle Ergonomi

4

Bu duruĢ vücudun çevreden aldığı uyarılar ve iĢe hazırlanıĢ hareketleri ile bir bütün teĢkil eder. ĠĢin

baĢından sonuna kadar mekan içinde vuku bulan hareketler ve tavırlar fiziki faaliyetin temelini

oluĢturur.‖

ĠĢ duruĢu bir taraftan insan vücudunun anotamik ve fizyolojik karakteristiklerine, özel denge

kurallarına, fizik ve Biomekanik kanunlara tabi iken, diğer taraftan kiĢinin yapacağı iĢlemlere

bağlıdır. Nitekim ağır bir yükü taĢırken, bir iĢlem yaparken ya da araba sürerken aynı Ģahıs değiĢik

hareketler yaparak çeĢitli pozisyonlara girer.Üretim iĢlerinde mekanizasyonunun artması sayesinde

ağır ve yoğun bir takım iĢler (Örneğin malzeme taĢıma ve yerleĢtirme iĢleri) büyük ölçüde

azalmıĢtır.

Page 5: Her Yönü İle Ergonomi

5

Page 6: Her Yönü İle Ergonomi

6

Page 7: Her Yönü İle Ergonomi

7

Ancak gerek imalat sanayiinde ve gerekse yönetime iliĢkin büro iĢlerinde, çoğalan iĢ Ģekil ve

türlerine paralel olarak, iĢçilerin katlanmak durumunda oldukları zor ve yıpratıcı iĢ pozisyonları göz

önüne getirilirse, mekanizasyonun iĢleri azaltıp kolaylaĢtıracağından Ģüphe etmek gerekir. Örneğin,

oto montajında diz çökerek ya da yarı eğik pozisyonda yapılan çalıĢmalar, teknik ressamların veya

mekanik montörlerinin belirli Ģekilde durum almaları, sekreterlerin daktilo karĢısında, montörlerin

montaj masasında aynı pozisyonda uzun süre çalıĢmaları...vb. Kasların kısa sürede yorulmasına

neden olur ayrıca bu zorunlu duruĢ Ģekillerinin uzun sürede çok çeĢitli olumsuz etkiler yaratır. Kan

dolaĢım sisteminin aĢırı zorlaması sonucu meydana gelen ödem ve varisler, omurgadaki çeĢitli

bozuklukları, disk kaymaları, mafsal çarpıklıkları vb. bunlardan bazılarıdır. Görüldüğü gibi

çalıĢırken katlanılan zorunlu pozisyonlar uzun dönemde çok önemli Ģekil bozuklukları ve hastalıklar

yaratır.

UYGUN DURUġ KRĠTERLERĠ

Ergonomik açıdan iĢçinin ya da kötü iĢ duruĢunu tayin eden değiĢik kriterler vardır.Bunlardan

bazıları bütün iĢlere uygulanabilen anlamlı genel kriterlerdir.

―Enerji harcama açısından‖ iĢçinin iĢ baĢında belirli bir pozisyonda durma zorunluluğu nedeni ile

harcanan ek enerji, o iĢin ağırlık ve yoruculuğu hakkında her zaman kesin bir fikir vermez.

Kalp frekansı: Kalp frekansları, yapılan iĢin durumu ve yoruculuğu hakkında araĢtırmacıya oldukça

güvenilir bir fikir verebilir. Bu yolla iĢçinin iĢ için harcadığı enerji miktarı yanında vücut

organlarının kalp seviyesinde yüksekliği, çeĢitli adale gruplarının gerilmeleri ve hidrodinamik

kurallara göre kalbin en uç noktadaki hücrelere kadar kan pompalama sırasında kan damarlarının iĢ

yüzlerine yüklenen basınç konusunda da yararlı bilgiler alınır. Bununla beraber, uygun bir duruĢla

her zaman hidrodinamik Ģartlar tam olarak sağlanamaz. Örneğin, ayakta eğilmiĢ vaziyette dururken

vücudun büyük kısmı kalp düzeyinde olduğu halde, omurganın gerilmesi ve omurga diskleri

arasında basıncın artması vücutta olumsuz etki yaparak yorulma ve tutukluğa sebep olur.

Page 8: Her Yönü İle Ergonomi

8

Elektromyografi: Elektromyografi metodu ile kasların gerilme dereceleri tespit edilerek, yorulma

belirtileri objektif olarak saptanabilir. Fakat bu metotla iĢçinin iĢ duruĢuna destek sağlayan (katılan)

tüm adalelerin yorulma durumlarını tespit etmek mümkün değildir. Özel hallerde bazı adale grupları

hakkında bilgiler almak Ģüphesiz çok yararlıdır ancak herhangi bir yanılgıya düĢmemek için bu

sonuçları diğer bazı kriterlerle birlikte değerlendirmek gerekir. Örneğin normal oturma durumunda

omurga dik ve az bir yükleme maruzdur. Durum genelde iyidir ancak bir süre sonra bel ve ayaklar

uyuĢur ve sıkıntılı bir durum yaratır.

Subjektif Kriterler: Yapılan iĢin subjektif yönü çok önemlidir. ĠĢçi zevkle yaptığı tehlikesiz bir iĢ

karĢısında kendinden emin ve rahattır. Tehlikeli kirli iĢler iĢçide ürkeklik ve huzursuzluk yaratır.

Page 9: Her Yönü İle Ergonomi

9

2.2. Ġġ DURUġUNU BELĠRLEYEN FAKTÖRLER

ĠĢ baĢında çalıĢan iĢçinin iĢ duruĢunu doğrudan etkileyen temel faktörler Ģunlardır:

GörüĢ Ģartları: Yapılacak iĢin detaylarının inceliği göz-iĢ mesafesini tayin eder.ĠĢin baĢ ve göz

ekseninin normal doğrultusunda bulunması gerekir. ĠĢ, iĢçinin ufak baĢ ve göz hareketleri ile

görebileceği bir konumda bulunmalı.

Vücudun iĢe göre durum alması: Bazı hassas ince iĢler genellikle bedensel hareketten ziyade

vücudun belirli bir pozisyonda sabit tutulmasını gerektirir. ĠĢ hassaslaĢtıkça vücut ekseni iĢe karĢıdan

ve uygun yatkınlıkta olmalı.

ĠĢe kuvvet uygulanması: Kumanda kollarının karĢı direnci, aletlerin ve yer değiĢtirme zorunluluğu

olan malzemelerin ağırlığı dolayısıyla iĢçi tarafından uygulanacak kuvvetin miktar seviyesi ve yönü

iĢe uygun Ģekilde düzenlenmeli, Vücut dengesi bozulmamalı.

ĠĢ mahallinin düzenlenmesi: ĠĢ yapılan tezgah ya da montaj masasında çalıĢma düzeni, malzeme

makine ve aletlerin durumu iĢ durumuna ve iĢlem sırasına uygun düzenlenmeli.

ĠĢin temposu: ĠĢin gereğine uygun olmalıdır.

Yukarıda sıraladığımız hususlar göz önünde bulundurularak, iĢçinin yorulmadan daha verimli

Ģekilde çalıĢabilmesini temin amacı ile, iĢçinin iĢ karĢısında uygun bir pozisyonda durması

sağlanmalı. Bu duruĢ düzenlenirken vücut dengeli olmalı, dolaĢım sistemi zorlanmamalı ve iĢ duruĢu

sık sık değiĢtirilmelidir. Yani iĢçi bazen oturarak bazen ayakta çalıĢabilmelidir.

Yukarıda bahsettiğimiz kriteri uygulamaya koyarken özetle Ģu hususlara dikkat edilmelidir:

Hareketler kuvvetle değil, insanın yapısına uygun yumuĢak bir esneklikle yapılmalıdır. Bunun için

dikey hareketler yerine yatay, doğrusal hareketler yerine devirli, içten dıĢa değil dıĢtan içe, itme

yerine çekme hareketleri tercih edilmeli.

Hareketlerin kontrolü değil serbest ve otomatik olarak yapılabilmesi çareleri aranmalı, bunu

sağlamak için; iĢlem görecek parçaları otomatikman kullanım pozisyonuna getirecek sevk edici,

oluklu malzeme kutu ya da kasalarından yararlanmalı, iĢi bitenler eski yerlerine gidebilmeli.

Page 10: Her Yönü İle Ergonomi

10

Lüzumsuz hareketler ekarte edilmeli, zorunlu hareketler en aza indirilmeli bunun için; birkaç

parçanın bir defada alınıp kullanılmasını sağlayan düzen geliĢtirilmeli, malzemeyi iĢleme

durumunda tutacak taĢıyıcı ya da mengene kullanılmalı.

ĠĢin en kısa yoldan ve devamlı olarak yapılması çareleri aranmalı.

Yapılacak iĢe uygun ve en az miktarda kas ya da kas grubu kullanmalıdır.

Bahsedilen kriterler seri üretimde veya montaj masalarında oturarak çalıĢan iĢçinin pozisyonuna

kolaylıkla uygulanabilir.

Genelde duruma göre hareket etmeyi ve güç kullanmayı gerektiren diğer üretim faaliyetlerine bu

kriterleri tümü ile uygulamak her zaman mümkün değildir.

Bu nedenle ergonomist bu gibi durumlarda deneyim görgü ve bilgilerine dayanarak en uygun çözüm

yollarını arayıp bulmak durumundadır.

Ġġ ARAÇLARININ YA DA ALETLERĠNĠN BOYUTLARI

ĠĢyeri tasarımında, ya da insanların araç ve gereçleri kolaylıkla kullanabilmelerini sağlamak için, bu

araç ve gereçlerin, insanın anato­mik, fizyolojik ve psikolojik özelliklerine ve kapasitesine uygun

olarak ta­sarımlanması gerekir.ÇalıĢanın boyuna göre çok yüksek veya alçak olan iĢ tezgahı, kendine

uzakta kalan alet ve kumanda kolları sebebiyle, eğilme, uzanma, kalkma gibi hareketler iĢçinin duruĢ

dengesini bozar ve yorgunluğa yol açar. Aynı Ģekilde alet saplarının gereğinden ince ya da kalın

olması, ayar düğmelerinin, direksiyon simidinin çok küçük veya büyük olması onların avuç içinde

tam güçle kavranılmasını engeller, bir oto kaportasının yeterince açılamaması o motor üzerinde

yapılacak bir arıza giderme çalıĢmasını zorlaĢtırır.

ÇalıĢma yerlerinin düzenlenmesinde insan ölçülerini göz önüne alı­nırken insan, yeni baĢtan

tasarlanamayacağına göre onun ölçülerinin dağılımının bilinmesi makinelerinin ve dolayısıyla insan-

makine sistemleri tasarımının ön koĢuludur.

ĠĢ hayatında iĢ tezgahının düzenlenmesi aletlerin ve makinaların yeri, ağırlıklarının ve hızlarının

tespiti gibi iĢlerin çoğu zaman ampirik olarak yapıldığı görülmektedir. Bu tür hareketler Ģüphesiz

zaman kaybına, lüzumsuz kuvvet harcamaya ve gereksiz malzeme hareketine neden olur, dolayısıyla

iĢ gücü verimliliği düĢer. KurulmuĢ bir düzenin sonradan Ģartlara göre değiĢtirilmesi zor ve

masraflıdır, bu sebeple iĢ tezgahı daha henüz tasarım safhasında iken ergonomik esaslara uygun

olarak düzenlenmelidir.

Page 11: Her Yönü İle Ergonomi

11

ĠĢ düzeni, araç ve gereçlerin boyut, ağırlık ve biçimleri, o üretim yerinde çalıĢan insan kitlesinin

antropometrik ve biomekanik nümerik verilerine dayandırılmalıdır.

Ticari amaçla üretilen mallar içinde antropometrik ölçüler çok önemli bir konudur. Örneğin, kaç

numara veya hangi boyda elbise ayakkabı ya da alet üreteceğimizi planlayabilmek için, evvela bu

talebin piyasalarda hangi boydaki, ağırlıktaki...vb tüketicilerden geldiğini bilmemiz gerekir. Bu

çalıĢma ve araĢtırmalar için istatistiki metodlar bize büyük kolaylıklar sağlar.

ANTROPOMETRĠK VERĠLER

Antropometri Yunanca Antrops (insan) ve Metikos (Ölçü) sözcükle­rinden oluĢan ve insan

vücudunun ölçülerini konu edinen bir bilim dalı­dır. Ġnsanlar tarafından kullanılmak üzere tasarlanan

objelerin ölçüleri insan ölçüleriyle ilgilidir. Ġnsana yakın çevrenin tasarlanması, insan vücudunun

strüktürünü, ölçülerini ve hareketlerinin sınırlarını bilmeyi gerektirir Ġnsan vücuduna ait çeĢitli

organların ölçülerini elde ederken bu ölçü­lerin çeĢitli topluluklar, meslekler, yaĢ ve cinse göre farklı

oluĢlarını, etkileyen etmenlerin araĢtırılması da antropometrinin araĢtırma konula­rı arasına girer.

Bunlar iki türdür, kemik uzunlukları ve mafsallar arası uzunluklar. Bu veriler biomekanik esaslara

dayalı olarak kiĢinin maksimum uzanma imkanını ve normal duruĢ eksenine göre vücut hareketli

uzuvlarının ulaĢabileceği alanları belirler.

Antropometrik Verilerden Yararlanma

Mafsal hareketlerinin maksimal alan geniĢlikleri ölçülebildiği için bilinmektedir. Ancak, bu durum

yaĢa, yetiĢkinliğe göre değiĢmekte olduğundan, ayrıca montaj masasından (iĢ yerinden) uzak

noktalardaki iĢ hareketleri ile mafsal hareketleri arasında yakın iliĢki bulunmadığından söz konusu

ölçüler uygulamada fazla kullanılamaz. Çoğu kez iĢ yeri düzenlemelerine konfor açısından bakıldığı

için iĢ yerleri ve bürolarda biraz geniĢlik aranır. Bu nedenle içinde çalıĢılan bir mekanın kol veya

bacak uzunluklarına göre hassas bir Ģekilde hesaplanması çoğu defa teorik düzeyde kalır.

Bu nedenle mekan düzenlemeleri yapılırken genel olarak ana kas gruplarını rahat ettirecek yan

onların fazla gerilmesine kasılmasına sebebiyet vermeyecek , sinir ve kas basıncını arttırmayacak

dolayısı ile kiĢi üzerinde yorgunluk ve ağrı yaratmayacak ölçü ve sınırlar içinde kalınmaya çalıĢılır.

Bu konuda araĢtırma yapan Rebiffe oturarak çalıĢma durumunun konfor Ģartlarını incelemiĢ, oturma

yerinin mafsal hareketlerini engellemeyecek Ģekilde geniĢ ve rahat olması, ayaklarının baldıra ve

baldırın da vücudun esas üst kısmına rahat destek sağlayacak Ģekilde durması gerektiğini

belirlemiĢtir.

Antropometrik değerler ait oldukları toplumun cinsiyet farklılıkları, yaĢ ve toplum özelliklerine

bağlıdır.

Page 12: Her Yönü İle Ergonomi

12

Ayrıca toplumları oluĢturan insanların antropometrik ölçüleri de çok farklı olduğundan kiĢilerin tek

tek ölçülerinin tespiti hem zor ve hem de bilimsel açıdan bir anlam taĢımaz. Bu bakımdan sonuçları

istatistiki bir Ģekilde tespit ve yorumlamak gerekir. Bunun için de genel olarak en küçüklerin %5‘i ve

en büyüklerin %5‘i dıĢarıda bırakılacak ana kitleyi %90 kapsayan varyasyonların indice değerleri

dikkate almak gerekir.

Pratikte bir iĢ yeri dizaynı yapılırken o iĢ yeri planına göre orantılı olarak küçültülmüĢ bir maket

yapılır ve içine küçültülmüĢ genelde üç boyutta (büyük, orta, küçük) hazırlanan mankenlerden

yararlanılır. Ancak mankenler kullanılarak yapılan etüt o iĢin biomekanik zorlukları ve özellikleri

hakkında tam bir bilgi veremez.

Bu nedenle iĢ alanlarının boyutsal sorunları, iĢ yer Ģartları ve o iĢe ait iĢ etüdleri Ģile birlikte yapılırsa

konu daha hassas ve gerçekçi olarak çözümlenmiĢ olur.

Rebiffe‘ in bu konuda yaptığı çalıĢmalar sonucunda önce iĢçinin en önemli iĢ Ģartlarının

düzenlenmesini hedef alan yeni bir met od geliĢtirilmiĢtir. Rebiffe‘ ye göre iĢ yeri düzenlenmesine

ilk olarak görüĢ Ģartları ve gözün iĢ karĢısındaki bakıĢ açısı belirlenmeli, ikinci olarak çeĢitli

eklemlerin boyları ve birbirine destek olacak Ģekilde en uygun duruĢ Ģekli düzenlenmeli, daha sonra

iĢçinin rahat çalıĢmasını sağlamak için oturma yeri ve iĢ tezgahı kumanda aletlerinin yerleri gibi

araçların Ģekil ve yerleri belirlenmelidir. Atölyelerin, çalıĢma yerlerinin, makinaların, aletlerin,

kumanda tertibatlarının boyutsal sorunlarının tasarımı ve düzenlenmesi için çok çeĢitli standart ve

doneler geliĢtirilmiĢtir.

ġartları iyi belirlenmiĢ bazı rutin iĢlerde bu standart ölçülerden kolaylıkla yararlanılır., komplike

iĢlerde ise boyutsal konularda çeĢitli uyumsuzluklar olabilir. Bu sebeple bu gibi durumlarda iĢin

karakteristiğine uygun gerekli değiĢiklikler yapılarak uyum sağlamaya çalıĢılmalıdır.

ETKĠN ÇALIġMA ALANI ÖLÇÜLERĠ

Etkin çalıĢma alanı vücut hareketli organları ile yoğun olarak çalıĢabilen alan olarak tarif

edilir.Boyutlar biraz yukarıdaki ölçülere nazaran daha az belirgindir. Bu ölçüler iĢçinin normal iĢ

düzeyini, sandalye, tezgah ve ya masasının yüksekliğini, kumanda tablosu ve düğmelerinin

mesafelerini alet ve malzemelerin yerlerini..vb. belirleme bakımından önemlidir.

Söz konusu yoğun ve en etkin çalıĢma alanına ait bu ölçüler, her iĢçi ve iĢin özelliğine ve iĢçinin

kullanacağı ekipmana(alet, eldiven, kask, emniyet ayakkabısı)göre ayarlanmalıdır. Vücudun

hareketli organlarının uzunluklarının Ģahıstan Ģahısa farklı olduğu gibi, aynı Ģahsın vücut ölçüleri de

zamanla değiĢir.Bu farklılıkların istatistiki metodlarla belirtilmesi gerekir. Bir toplumun

antropometrik karakteristiklerini belirleyebilmek için istatistiki yöntemlerle numune alma ve ölçme

son derece önemlidir. Antropometrik değerlerin temel karakteristikleri Ģu Ģekilde belirlenir,

Page 13: Her Yönü İle Ergonomi

13

Toplumun antropometrik ölçüleri Gauss eğrisine göre dağılır. Böylece ele alınan her değerin, bu

ortalama dağılım değerleri arasındaki yeri belirlenebilir. Vücut hareketli parçalarına ait çeĢitli ölçüler

arasında korelasyon katsayısı çok azdır. Bu sebeple örneğin vücudunun üst kısmının uzunluğu

bilinene bir kimsenin genelde ayak, kol, baldır gibi diğer hareketli organlarının boyu da

hesaplanabilir. Bütün vücut ölçümleri tam tamına ortalamalara uyan bir insan mevcut değildir.

DeğiĢikliğin bazı nedenleri Ģunlardır;

YaĢ; Ġnsan vücudu 20-25 yaĢına kadar geliĢmesini sürdürür. 35 yaĢından itibaren omurgadaki

deformasyon e eğilmeler sebebiyle boy kısalmaya baĢlar.

Cinsiyet; Kızlarda geliĢim erkeklere nazaran daha erken yaĢta baĢlar fakat kısa sürer. Ergin yaĢta

erkeklerin boyu, toplam nüfusta kadınların boy ortalamasına nazaran 12 cm daha uzundur.

Coğrafi farklılıklar; Ġsveçlilerin boy ortalaması Japonlara nazaran genelde 12 cm daha uzundur.

Sosyal ortam; Bir çok ülkede düz iĢçiler ile aynı yaĢtaki talebe grupları arasındaki boy farkı talebeler

lehine 6-7 cm daha uzundur.

Refah durumu; GeliĢmiĢ zengin toplumlarda ortalama boyun her 15 senede 1 cm arttığı tespit

edilmiĢtir.

ÇALIġMA ġEKLĠNĠN BELĠRLENMESĠ VE DÜZENLENMESĠ

Genellikle iĢler, ayakta ve oturarak yapılmaktadır. Yoğun vücut el kol hareketi isteyen iĢler ayakta

yapılmakta, buna karĢın sakin bir el hareketi isteyen iĢler veya kontrol iĢleri oturarak yapılır.

Fizyolojik ola­rak oturmak ayakta durmaya tercih edilmelidir.

Ayakta Durarak Yapılan ÇalıĢma

Mümkün olduğunca, kullanıcıların alıĢılagelmiĢ sık sık ve kısa süreli iĢleri ayakta durarak

yapacakları esas alınarak tasarım yapılır. Ayakta duran bir kullanıcının çalıĢma alanı oturanınki

kadar sınırlı de­ğildir. Çünkü ayakta duran kullanıcı her yöne dönebilir ve daha rahat ve çok durum

değiĢtirebilir. Kullanıcılar görevi yaparken fazla serbest de­ğillerse oturarak veya ayakta-oturarak

çalıĢma yerleri tasarımlanabilir. Kullanıcının arada sırada baktıkları veya ayarladıkları bir alet

yüksekliği uygun olmak Ģartıyla kullanıcının etrafında her han­gi bir yere yerleĢtirilebilir.

Kullanıcının dikkatini tek bir yöne yoğunlaĢması gerekmedikçe bu prensip uygulanmaz.

Page 14: Her Yönü İle Ergonomi

14

Ayakta durarak çalıĢma Ģeklinin bazı avantajları Ģunlardır.

Kullanıcının kolları daha çok kas kuvveti uygulayabilir ve daha geniĢ hareketler yapabilir.

Ayaktaki kullanıcı, oturan kullanıcının görüĢ alanına girmeyen malzemeyi görebilir ve kullanabilir.

Kullanıcı yorgunluk ve uyuĢmayı azaltmak için durumunu değiĢ­tirebilir. Ayakta yapılan bir çok iĢ

oturarak dayanılabilir.

Ayaktaki kullanıcı daha küçük boĢluklara ihtiyaç duyar. Yer tasarrufu sağlar.Ø

Ayakta durarak yapılan iĢlerde, çalıĢma yüksekliğinin ayarlanma­sı, kısa boylu ve uzun boylu

insanlar dikkate alındığında zorluk gösterir.Ayakta durarak yapılan iĢlerde Ģu rahatsızlıklar

görülebilir;

Varis hastalığı.

Damar iltihaplanmaları,

Eğri bacaklılık,

Vücut duruĢ hataları ortaya çıkar.

Oturarak ÇalıĢma

Oturarak yapılan iĢlerde, ―çalıĢma yüksekliği‖, ―oturak yüksekliği‖ ve ―çalıĢma alanı‖ çalıĢma

sırasında rahatlık ve yorulmayı önleme bakı­mından önem taĢımaktadır. ÇalıĢma yüksekliği, iĢin

türüne göre değiĢiklik gösterir. Ayrıca ba­kıĢ açısı ve göz uzaklığı da önemlidir. ÇalıĢma yüksekliği,

çalıĢma masası yüksekliği ile aynı değildir. ÇalıĢılan obje, çalıĢma masası üzerinde bulunacağından,

çalıĢma masası yüksekliği daha alçaktır. ÇalıĢma yüksekliği, oturarak yapılan iĢlerde o­turaktan

itibaren, ayakta yapılan iĢlerde ise tabandan itibaren ölçülür. Ayakların da kullanıldığı çalıĢma

yerlerinde, ayakların serbest hareket edebilmesi bakımından bu ölçülerin önemi büyüktür. Oturma

yeri tasarımında esas amaç personelin rahatça çalıĢabile­ceği vücut dengesini sağlamaktır. Bu

Ģekilde boyun, omuz ve sırt ağrıları önle­nebilir.Kullanıcı oturma yerini bir oturuĢta bir saatten fazla

kullanacaksa sandalyelere minder konulmalıdır. Fasılalı oturmalar için mindersiz ta­bureler veya

sıralar yeterlidir. Sürekli olarak kullanılacak aygıtların düzenlenmesinde kollar doğal ve rahat bir

biçimde omuzlardan sarkmalı, dirseklerse çalıĢma yüzeyi ile tatmin edici bir bağlantıda

Page 15: Her Yönü İle Ergonomi

15

olmalıdır.Oturma yerlerinin kol dayama yerleri bulunmalıdır. Böylece dir­sekler üst vücut ağırlığını

destekler. Kol dayama yerlerinin altları kalça ve uyluklara yer bırakacak Ģekilde açık olmalıdır. Kol

dayama yerleri kullanıcının bazı görevleri için gerektiğinde çıkarılabilir olmalı­dır.

Kullanıcıların 460 mm‘ den yüksek sandalyelerde çok uzun süre veya 760 mm‘ den geniĢ çalıĢma

yüzeylerinde çalıĢmaları gerekiyorsa, ayak dayama yerleri bulunmalıdır.

Oturarak yapılan iĢlerde ise Ģu rahatsızlıklarla karĢılaĢılabilir;

Kalp ve nefes Ģikayetleri,

Mide hastalıkları,

Sırt ağrıları,

Omuz Ģikayetleri,

Bacaklarda kan hareketi kusurları ortaya çıkar.

Gerek ayakta, gerek oturarak yapılan iĢlerde vücudun çeĢitli za­rarlardan korunması için devamlı

oturmak veya devamlı ayakta durmak yerine zaman zaman ikisi arasında değiĢtirme yoluna

gidilmelidir.

FĠZĠKĠ ÇEVRE ġARTLARI

Ġnsan, ısı, ses, ıĢık ve titreĢim gibi değiĢiklikleri ölçülebilen fiziki çevre Ģartları içinde yaĢar ve

çalıĢır.

Fiziki çevre Ģartları belirli sınırlar içinde kaldığı sürece insan bünyesi ona uyum sağlar, bu sebeple

ergonomist iĢ sağlığı açısından ―iĢitme organlarını sağırlaĢtıran ses yoğunluğu, mevzii ya da genel

rahatsızlık yaratan sıcak ...‖ gibi tehlikeli olan bazı sınırları belirlemek zorundadır. Söz konusu çevre

Ģartları insanla iĢ arasındaki iliĢkiyi doğrudan etkiler. Örneğin ani bir gürültü iĢitme organını

sakatlamasa dahi insanı daha yorgun hale sokar. Bu nedenle ergonomist yapılan iĢin özelliğine göre

çevre Ģartlarını optimal sınırlar içinde tutmaya çaba sarf etmelidir.

Diğer taraftan fiziki çevre Ģartları çalıĢan iĢçiye yaptığı iĢ hakkında bazı gerekli bilgiler

sağlanmasına da yardımcı olur., örneğin anormal bir ısı ya da ses, makinaların çalıĢma durumu

hakkında iĢçiyi uyarır., değiĢik bir aydınlatma düzeyi bir iĢin detaylarının görülmesine gizlenmesine

ya da deformasyonuna sebebiyet verir.

Page 16: Her Yönü İle Ergonomi

16

ISI ORTAMI

ĠĢ hayatında iĢin gereği olarak çok önemli ısı Ģartlarına maruz kalan pek çok iĢ yeri mevcuttur.

DıĢarıda (açıkta) çalıĢma, çok sıcak veya soğuk coğrafi kuĢaklardaki (kutuplar veya ekvator) iĢler,

ısı düzenlenmesi olmayan ya da iĢin gereği (soğuk hava deposu veya ocak karĢısında çalıĢma) aĢırı

ısı Ģartlarında çalıĢma zorunluluğu gibi olaylara her zaman rastlanmaktadır. Çevre Ģartları çalıĢan

insan üzerinde çok önemli etkiler yaratır. Bu noktada ergonomist için yapılması gereken iki önemli

iĢ vardır. Birincisi tolerans sınırlarını belirlemek ve onu geçmemek, ikincisi ise iĢ yeri konfor

Ģartları diğer bir ifade ile rahat çalıĢma Ģartlarını düzenlemektir.

ĠĢ Yerinin Isı Ayar Düzeni

Isı alıĢveriĢi: Ġnsan organizması ısı üretir ve bunun belirli bir düzeyde kalması için çaba sarf eder,

bu nedenle iĢçi iĢyeri çevre Ģartları ile devamlı ısı alıĢ veriĢi içinde bulunur. Isı alıĢ veriĢi ve ısı

düzenlenmesi aĢağıdaki dört Ģekilde olur.

Doğrudan temas yoluyla; vücut çevresi ile devamlı temas halindedir. Elbiseler, ayakkabılar, aletler,

kullanılan malzemeler temas yoluyla ısı alıĢveriĢini etkiler,

Konveksiyon yoluyla; vücut kendini çevreleyen hareket halindeki hava ile temas halindedir. Serbest

hava ya da cilt üstünde veya cilt ile elbise arasında kalan hava tabakası, konveksiyon yolu ile ısı

alıĢveriĢini etkiler.

Hava yoluyla; Bu tür ısı transferi elektro manyetik radyasyon yolu ile olur. Her insan vücudu bu

Ģekilde enerji alır ve enerji yayınlar. Ġnsan cildi enfraruj ıĢınlar yoluyla büyük oranda enerji

alıĢveriĢinde bulunur.

BuharlaĢma yoluyla; terleme sırsında hasıl olan buharlaĢan bir miktar enerjiyi beraberinde götürür.

―580 kcal/1 buharlaĢma‖ sıvı halde görülen akan ter pratik olarak önemli bir ısı kaybına sebep

olmaz., ısı alıĢveriĢini arttıran asıl sebep buharlaĢan terdir.

Vücut ısı düzen sistemi: Ġnsan organizması sahip olduğu doğal bir ısı düzen sistemi sayesinde, çevre

Ģartlarının bazı sınırlar arasında değiĢmesi karĢısında, kendi ısı üretimini düzenler bu suretle

bünyemiz ve sinir sistemi merkezlerinde sabit bir ısı düzeyinin korunması sağlanmıĢ olur. Duyu

organlarımız yoluyla ciltten alınan ―sıcak, soğuk‖ uyarıları sonucu büyük bir ihtimalle beyindeki bir

hypothalamiqoue merkez harekete geçerek organizmayı yönlendirir, gerek enerji üretimini arttırarak

gerek önemli kayıpları azaltarak ya da kayıplarını dengeleyerek normal vücut ısısını sabit tutmaya

çalıĢır.

Page 17: Her Yönü İle Ergonomi

17

Soğuk ortamda organizma, deri altındaki kılcal damarları daraltıp ısı kaybı azaltılır, cildin ısısı 28

dereceye kadar iner, diğer taraftan gerek iradi ve gerekse refleksler halinde çoğalan titreme kas

hareketleri ile vücut enerji üretmeye çalıĢır.

Sıcak ortamda ise aksine kılcal damarlar geniĢler cilt yüzeyine doğru kan akımı olur., çevre ile ısı

alıĢveriĢi artar., terlemenin de yardımı ile vücut ısısı normale döner.

Ilık ortamda çevre il vücut ısısı arasındaki denge, kılcal damarların basit hareketleri ile büyük bir güç

sarf edilmesi sağlanır.

Fiziki çalıĢma organizmanın ısı üretimini arttırır. Sıcak ortamda vücudun kaybı çok sınırlıdır. Bu

durumda organizma çalıĢan kaslara ve cilt yüzeyine yakın kısımlara daha çok kan sevk ederek ısıyı

düĢürmeye çalıĢır. Sıcak ortamda kalp ve dolaĢım sistemi hemen devreye girerek faaliyetini arttırır.

Terleme yoluyla da fazla ısı atılmaya çalıĢılır. Terleme çevre ısısına, çevre rutubet derecesine ve

hava cereyan hızına bağlıdır.

Kısaca, sıcak ortamda çalıĢma durumunda kalp atıĢları ve vücuda pompalanan kan miktarı artar,

terleme artar dolayısıyla kilo kaybı meydana gelir. Vücutta tuz kaybı olur, artan ısı Ģartları cildi

olduğu kadar vücut iç organlarını ve merkezi sinir sistemini de olumsuz etkiler.

Uzun süre sıcak ortamda yapılan çalıĢma sonunda adali gücü azalır, iĢ randımanı düĢer, zihni faaliyet

bozulur, iradi hareketler yavaĢlar, dikkat azalır, karar verme süresi uzar.

Ġnsan için kabul edilen tehlikeli olmaya ısı sınırları genelde her kiĢinin sağlık durumuna, yaĢına ve

çevreye uyum sağlayabilme özelliğine bağlıdır. Söz konusu sınırlar aĢıldığında iĢçi ―ısı çarpması‖

tehlikesine maruz kalır.

Ölçümler

Fiziki parametrelerin saptanması, aĢırı iĢ yükünün çalıĢan kiĢi üzerinde etkilerini azaltmak ve iĢçilere

normal bir çalıĢma ortamı sağlamak açısından önemlidir. Fizyolojik parametrelerin tespiti iĢçinin

fiili yükünü hesaplamak ve sonuçlarının kontrolü içinde gereklidir.

Çevre ısısının ölçümü:

Bu ölçüm Ģu parametrelerle belirlenir.

Kuru sıcaklık; klasik bir termometre ile ölçülebilir.

Nemli sıcaklık; hygrometres ve pscchrometreles ile ölçülebilir.

Ortam sıcaklığı; havadaki su buharının etkisi göz önünde bulundurulur.

Page 18: Her Yönü İle Ergonomi

18

Hava cereyan hızı; anemometrelerle tespit edilebilir.

IĢıma sıcaklığı; ıĢıyan sıcaklık akımı dır ve steradiometre veya siyah küreli termometrelerle ölçülür.

Halen bazı iĢletmelerde iĢ yerinin çeĢitli noktalarda değiĢik zamanlardaki ısı Ģartlarını izlemek için

―ortam ısı Ģartlarını takip‖ kartlarından yararlanılmaktadır.

Isı etkisinin ölçümü:

Kalp atıĢlarının ölçümü ile hem fiziki ve hem de ısısal yükün ikisi birden belirlenebilir. Ölçümleri

önce normal ısı Ģartlarında yaparak söz konusu iki olayı birbirinden ayırabiliriz. Isı Ģartlarına

tahammül konusunda kiĢiden kiĢiye değiĢir görülen farklılık yaratan faktörler;

YaĢ.

Cinsiyet; kadının küçük dolaĢım sistemi ve iç organları, kan debisinin artıĢına kolay uyum

sağlayamaz.

Sağlık durumu ve çevreye uyum sağlama; sağlıklı genç insanlarda ısı ortamına uyum sağlama

toleransı fazladır. Bu uyum artan ter miktarı ile sağlanır. Erken terleme, uzun süre ve fazla ter atma,

stok tuz miktarını gittikçe azaltır. Bunun sonucu olarak iç ısı ve kalp atıĢları yavaĢlar vücut denge

sağlamaya çalıĢır.

Kontrollü kısa süreli ve tekrarlanarak yapılan çalıĢmalarla ilk yirmi günde vücut ısı Ģartlarına, baĢta

hızla ve giderek yavaĢlayan bir tempo ile uyum sağlanır. Gerektiği gibi davranılmazsa uyum 4 hafta

sonra durur.

Korunma Yolları

Isısal Ģartlar değiĢtirilemiyorsa iĢe uygun bir düzen geliĢtirmek veya kiĢisel koruyucu malzeme

kullanmak. Bu önlem; uygun bir hava sirkülasyonu sağlayarak ısıyı ayarlamak, sıcak malzeme ile

temas halinde ısı geçirmeyen eldiven veya ayakkabı kullanmak Ģeklinde veya iĢi kısa dinlenmelerle

yapmak veya ısı düzeni sağlanmıĢ dinlenme salonlarından yararlanarak, iĢ yükü azaltılarak, iĢ yükü

ve temposunu azaltarak, iĢçiye bol sulu gıda ve meĢrubat vererek Ģeklinde olabilir.

Isısal Ģartlar değiĢtirilebiliyorsa, ısı kaynaklarını tecrit ederek veya mevcut durum uygun hale

getirilerek, düzen sağlanır.

GÜRÜLTÜ

Kulak yolu ile gelen rahatsız edici duygu yaratan belirli bileĢenleri olmayan her akustik olaya

―gürültü‖ denir.

Page 19: Her Yönü İle Ergonomi

19

Sanayi iĢletmelerinde, değiĢik tipte hızlı ve büyük makinaların kullanılması sonucu, gürültü en

önemli çevre sorunlarından biri haline gelmiĢtir.

Teknolojinin geliĢmesi sonucu artan gürültü çalıĢanlar üzerinde birçok sakıncalar doğurmaktadır.

ĠĢgücünün fiziksel ve ruhsal sağlığını bozmakta, belli bir sınırı aĢınca da kulakta onarılmaz hasarlara

neden olmaktadır. Gürültü sonucu meydana gelen iĢitme kayıpları gittikçe artmaktadır. ĠĢgücünün

ruhsal ve fiziksel sağlığını bozan gürültü önemli öl­çüde iĢgücü verimini olumsuz kılmaktadır.

Gürültü çağımızda artık sa­dece iĢyerlerinin değil, tüm toplumun sorunu haline gelmiĢtir. bu nedenle

gürültüyü doğru bir biçimde ölçmeli, değerlendirmeli ve gerekli önlemler vakit geçirmeden

alınmalıdır. .

Gürültüye ĠliĢkin Kavramlar

Sesin Ģiddeti: Sesi oluĢturan titreĢimlerin atmosferde yarattığı basınç, sesin Ģid­detini belirler. Ses

Ģiddeti ―desibel (dB)‖ ile ölçülür. Kulak 1000 Hz lik sesi ancak 0,00002 N/cm2 (0 desibel) basıncın

üstünde duymaya baĢlar. Dayanabileceği en üst ses Ģiddeti ise 130 desibeldir. Bu durumda kulakta

ağrı baĢlar. Gürültü 90 desibeli aĢarsa sözle anlaĢma imkanı kaybolur.

Page 20: Her Yönü İle Ergonomi

20

Frekans: Saniyedeki periyot sayısıdır. Frekans sesin tokluğunu veya tizliğini belirler. Frekans sesin

tokluğunu veya tizliğini belirler. Al­çak frekanslı ses tok, yüksek frekanslı ses ise tiz sestir.

Frekansın birimi ―Hertz (Hz)‖ dir. Genç ve sağlıklı bir insan 16-20.000 Hz frekanslı sesleri duyar.

Oktav: Birinin frekansı diğerinin iki katı olan iki titreĢimin aralığıdır.

Fon: Gürültünün öznel Ģiddetini ölçebilmek için kullanılan boyutsuz bir ölçü birimidir. Fon ölçüsü

aynı Ģiddette (aynı basıncı yaratan) fakat fre­kansları değiĢik seslerin eĢ Ģiddetle algılanmaması

olgusuna dayanmak­tadır. Fon değerleri teknik bir aletle ölçülemez. Bu değerler eğitilmiĢ

göz­lemcilerin takdir ettikleri öznel ses Ģiddeti değerleridir.

Son: Öznel Ģiddeti 40 fon olan bir sesin yüksekliği 1 son olarak kabul görmektedir.

dB(A): Kulak duyarlılığının frekansa göre değiĢkenlik göstermesi nede­niyle desibel değeri

gürültünün insan kulağına olan etkisini ölçmekte yeterli olamamaktadır. Bu nedenle ses Ģiddetinin

ölçü birimi olarak fre­kansa göre değerlendirilmiĢ olan dB(A) değerleri kullanılır. Ses ölçme

ci­hazları ses Ģiddetini genellikle dB(A) türünden ölçerler.

4.2.2. Gürültüyü Ölçme Ve Değerlendirme

Sesin Ģiddetini ölçmeye yarayan aygıtlara ses ölçer, ses düzeyi ölçe­nlere, sonometre denilmektedir.

Ses ölçer sesin Ģiddetini desibel olarak ölçer. Genellikle ses ölçerlerde A, B ve 0 olmak üzere üç

filtre mevcut olup sesin Ģiddetinin insan kulağı tarafından algılandığı gibi ölçülmesini sağlarlar. A

filtresi kulak duyumuna en yakın karĢılığı verdiği için, gürültünün ki­Ģiye etkisi araĢtırılırken

çoğunlukla A konumunda dB (A) birimiyle öl­çüm yapılır.

Gürültünün dB türünden Ģiddetinin ölçülmesi gürültünün zararlı etkilerini ortaya koymak için yeterli

olmayabilir. Kulak en fazla 1000. 6000 Hz arasındaki frekanslarda duyarlıdır. Bu nedenle frekans

analiz­leri yapılarak, gürültünün Ģiddeti yanında frekans değeri de bilinmelidir. Bir iĢyerinde

gürültüyü ölçmek için iĢyerinin birçok yerinde en az bir hafta ölçüm yapmak gereklidir.

Gürültünün Ġnsan Sağlığı Üzerindeki Etkisi

AĢırı gürültü verilen dikkati azaltmakta, sinirliliğe yol açmak­ta, anlaĢma olanaklarını

kısıtlamakta, kiĢiler arasındaki iliĢ­kiler üzerinde olumsuz sonuç doğurmakta ve iĢitme duygusunun

azalma­sına kadar gidebilmektedir.

Page 21: Her Yönü İle Ergonomi

21

Ayrıca gürültülü ortamda çalıĢmalarını zamanla konsantrasyon, dikkat ve reaksiyon

kapasitesi zayıflar, bunun sonucu olarak çeĢitli fonk­1siyonel bozukluklar (yorgunluk, uyku

bozuklukları baĢ ağrıları, dolaĢım semptomları gibi) ortaya çıkar.

ĠĢitme ile diğer duyu organları, sinir sistemleri ve duyu merkezleri arasında çok çeĢitli

etkileĢimler vardır. Ani gürültüde refleks halinde kafa sese doğru döner, gözler o tarafa yönelir

uykudan sıçrama halinde kalkılır, vb.

Bir takım yöneticilerin sandığı ve savunduğu gibi gürültüyü alıĢ­mak kolay değildir. Kaldı ki

gürültüye alıĢılsa bile yan etkilerinden kur­tulma olasılığı hemen hemen yoktur.

MakinalaĢmanın yoğunlaĢması nedeniyle giderek artan gürültü ve çoğu kez onunla birlikte

gelen titreĢimin olumsuz etkileri sadece fizyolojik nitelik taĢımaz. ĠĢ görenin sinir sistemi ve ruhsal

yapısı üzerinde izleri çok zor silinebilecek etkilerde yaratır. Gürültüyü zararlı etkileri açısından Ģu

aralıklarda incelemek olanaklıdır:

30-65 dB(A) gürültü aralığı: KiĢinin gürültünün kaynağı ile olan iliĢkisi, yaptığı iĢ, ruhsal ve

fi­ziksel durumu bu Ģiddetteki gürültüde rahatsız olup olmayacağım belirl­eyen faktörlerdir.

65-90 dB(A) gürültü aralığı: PsiĢik reaksiyonların yanında dolaĢım bozuklukları da bu gürültü

düzeyinde söz konusudur. Bunlar kiĢinin gürültüden etkilenme derece­sinden ve gürültüye olan

alıĢmıĢlıktan bağımsız olarak oluĢur.

90-120 dB(A) gürültü aralığı: Bu Ģiddetteki bir gürültü uzun sürerse kulakta kalıcı sağırlığa ne­den

olabilir. Etkisi belki günler sonra ortadan kalkar.

120 dB(Al) üstü: Bu düzeyde kısa bir süre için bile duyma duyusu hasara uğrayabi­lir.

Artan gürültü düzeyi beceri gerektiren el iĢleri ve düĢünsel çalıĢ­malarda, dikkatin toplanamaması

nedeniyle baĢarı yüzdesi düĢürmek­tedir.

Uygulamada bedensel iĢlerde 80 desibeli geçen ses ortamında iĢ gücü verimi düĢer.

Genel olarak çeĢitli iĢlerde üst sınır olarak Ģu değerler geçerlidir;

Sürekli ve yoğun zihinsel çalıĢma gerektiren iĢlerde 50 desibel

Büro ve benzeri iĢlerde 70 desibel,

Diğer ve bedensel iĢlerde 90 desibel.

Gürültü geçici kulak yorgunluğuna ve sağırlığa neden olur. Yoğun ve yüksek frekanslı net

sesle, aniden patlama Ģeklinde oluĢan ve uzun süren sesler tehlikelidir. Ġleri yaĢlarda bu risk daha da

artar. Tek bir tondan oluĢan gürültü, çeĢitli tonları kapsayanlardan daha çok rahatsızlık verir. Kısa

Page 22: Her Yönü İle Ergonomi

22

aralıklarla oluĢan gürültü, sürekli gürültüden daha çok rahatsızlık verir. Gürültü sessiz ortamlarda

daha etkilidir.

Gürültülerin ĠĢ Üzerindeki Etkisi

Endüstride gürültü pek çok açıdan önemli bir sorun olmaktadır. Öncelikle gürültü ortalama iĢ

gücünü, çalıĢma verimliliğini azaltıcı et­kide bulunur. Gürültü arttıkça dikkatin toplanması

zorlaĢmakta, beceri isteyen el iĢlerinde ve düĢünsel çalıĢmada verimlilik düĢmektedir. Verimli bir

çalıĢmanın olabilmesi için;

Devamlı dikkat isteyen el iĢlerinde,

Göstergelerdeki iĢaretlerin az belirli ve sinyallerin sık verildiği gözetleme iĢlerinde,

Çabukluk gereken iĢlerde,

DüĢüncenin ve dikkatin bir noktada toplanması gereken zihinsel iĢlerde, gürültünün iĢ

verimine olumsuz etkisi yanında, iĢ kazaları yönün­den de önemi büyüktür.

Gürültüler devamlı kapsamlı zihinsel çalıĢmaları engeller. KonuĢma gibi anlamlı gürültüler

basit iĢlerdeki monotonluğu azaltır denebilir ise de kompleks zihinsel yoğun çalıĢmaları olumsuz

Ģekilde etkiler.

Ayrıca gürültü iĢ emniyeti açısından Ģöyle bir önem teĢkil eder; bir makinanın çıkaracağı

anormal ses veya sesli ikaz iĢaretlerinin duyulmaması özellikle iĢ güvenliği açısından çok önemlidir.

Gürültünün Azaltılması Veya Önlenmesi

Gürültü ve titreĢimin olumsuz etkilerini gidermek, hiç değilse azaltmak için bir dizi önlemler

önerilmekte ve uygulanmaktadır. Örne­ğin, duvar ve ekranların örülmesi, yankının önlenmesi,

gürültü kaynakları arasına küçük levhalar ya da kalın keçe konularak titreĢimin sınırlandırılması,

kulaklara tampon yerleĢtirilmesi, kulak koruyucu kaskları kullanılması gibi.

Gürültüye karĢı alınabilecek tedbirleri Ģöyle sıralayabiliriz.

Gürültünün oluĢması engellenmelidir.

Tasarım aĢamalarında ses emici iç kaplamaların kullanılmasına malzemelerin seçiminde bu

etmenin de düĢünülmesine çalıĢılmalıdır.

Etkili periyodik bakım programları sonucu eskiyen bakımsız makinalardaki gürültü de

azaltılabilir.

ĠĢin yapım yöntemi için Ģartlar uygun olduğu takdirde daha az gü­rültülü yöntemler

seçilmeye çalıĢılmalıdır.

Makinaya teçhizatın yerleĢtirildiği düzlem, gürültü ve titreĢimi azaltacak biçimde

düzenlenmeye çalıĢılmalıdır.

Gürültünün yayılması önlenmelidir

Page 23: Her Yönü İle Ergonomi

23

Gürültülü kaynaklar mümkün olduğu kadar iĢyerinin uzağında ta­sarlanmalıdır.

Bunların yerleĢtirileceği binaların tavan ve döĢemeleri ses geçirmeyen malzeme ile

kaplanırsa, gürültüyle mücadele konusunda önemli bir adım atılmıĢ olur.

Ses emici akustik tuğla ve sıvalar, cam pa­mukları yüksek frekanslı sesleri emer.

Gürültünün kulağa gelmesi önlenmelidir

Gürültünün kiĢisel koruyucu önlemlerle kulağı rahatsız etmesi ön­lenmeye çalıĢılmalıdır.

Gürültülü yerlerde çalıĢanlar mutlaka kulak ko­ruyucuları kullanmalıdır.

Kullanmayı ihmal veya ret edenler mutlaka uyarılmalıdır. Ġyi bir kulak koruyucusu gürültüyü

25-40 dB‘ e indirebil­mektedir.

Gürültüyle savaĢta öznel duyarlılık sön derece önemlidir. Gürül­tüye duyarlı kiĢiler gürültülü

yerlerde çalıĢtırılmamalıdır. Mümkünse çok gürültülü yerlerde doğuĢtan sağır elemanların çalıĢması

sağlanmalı­dır. Bu aynı zamanda iĢyerlerinde belli alanda sakat çalıĢtırma yasasına uymaktadır.

Ayrıca gürültülü yerlerde çalıĢanlara düzenli kontrollerden geçirilip duyma eksikliği

gözlenenler, tekrar gürültülü yerlerde çalıĢtırıl­mamalıdır.

Tüm bu önlemler alınamıyor ve sonuç olumsuz ise, çalıĢma süresi mümkün olduğu kadar

kısa tutulmalı, yeterli dinlenme aralıkları ve­rilmeli iĢçiler değiĢimli olarak çalıĢtırılmalıdır

AYDINLATMA

Page 24: Her Yönü İle Ergonomi

24

IĢık, gözün duyarlı olduğu elektro manyetik titreĢimlerin bir parçasıdır. Diğer bir ifade iler ıĢık enerji

paçacıklarının dalgalı yayılma olayıdır. Endüstri tesislerindeki aydınlatmalar, yapılan iĢin cinsine,

çalıĢılan alanın büyüklüğüne, yerleĢme düzenine ve tavan yüksekliğine göre farklılıklar gösterir.

Ġstenilen aydınlatma kriterini sağlayan çözümlerden en ekonomik olanı tercih edilir. Ekonomiklik

analizinde sadece tesis masrafı değil, iĢletme ve bakım masrafları da göz önüne alınmalıdır.

Yaratılan kaliteli aydınlatma ile üretimin maksimum, iĢ kazalarının ise minimum olması amaçlanır.

ĠĢ türüne veya bazı endüstri kollarında önerilecek aydınlatma Ģid­detleri için aydınlatmayı

belirleyecek birimlere ihtiyaç vardır. Kandela , ıĢık Ģiddeti birimi; lümen ıĢık akısı birimi; lüks

aydınlatma birimidir. Ayrıca, ıĢık gücü, ıĢık verimi, aydınlatma gücü, kontrastlık, görünüm açısı,

bakma süresi, zeminin ıĢıklılığı, zeminin yapısı gibi verilere de ihtiyaç vardır.

Ġyi bir aydınlatma ile birçok gereksinmeye yanıt verirken genel ol­arak gereksinmelerden birine

öncelik verilir. Hiç kuĢku yok ki çalıĢma yerinin yeterince ıĢıklandırılması ile iĢin kolaylıkla

yapılması verimlilik arasında yakın bir iliĢki vardır. Ġyi aydınlatma iĢ baĢarımını arttırırken, kötü

aydınlatma göz yor­gunluğuna neden olarak iĢ baĢarımını önemli ölçüde düĢürür. Özellikle iyi

Page 25: Her Yönü İle Ergonomi

25

görmenin önemli olduğu, ince iĢlerin uzunca süre yapıldığı iĢyerle­rinde görme konforuna özen

vermek ve bu konforu sağlayacak tüm ay­dınlatma ilkelerini gerçekleĢtirmek yararlı olur.

Ġyi Bir Aydınlatmadan Ġstenen Özellikler

IĢığın miktarı ve kalitesi görüĢü çok etkiler; bunun için ince, hassas, hızlı, devamlı iĢlerde ıĢık

verimli bir üretimin temel unsurudur. ĠĢyerlerinde iyi bir aydınlatmanın iĢyeri üzerine etkisi

büyüktür.

Aydınlatma sistemlerinde Ģu özelliklere dikkat etmek gerektirir.

Aydınlatma Ģiddeti yeterli olmalı,

Aydınlatma bütün alana eĢit yayılmalı,

IĢık yönü ve gölgelemeye dikkat edilmeli,

IĢık yansımalarından kaçınmalı (göz kamaĢması),

Kullanılan ıĢığın niteliği uygun olmalı,

Aydınlatma sabit olmalı (TitreĢim ve parlaklık değiĢmeleri engel­lenmeli).

ĠĢ yerlerinde uygun renkler seçilmelik yansıma ve psikolojik et­ki),

Yeterli aydınlatma düzeyi iĢin türüne göre değiĢir. ÇeĢitli iĢlere göre aydınlatma Ģiddeti;

depolama ambalaj için 70-100lüx ; kalite ve renk kontrol için 2000lüx; mekanik atölyelerde kaba

iĢler için 100lüx; ortalama iĢler için 200-300; ince iĢler ve küçük parça rektifiyeleri için 300-500lüx;

parça kontrolü için 500-200lüx; basın iĢleri için 150-300lüx; laboratuar için 300lüx; dikimevlerinde

açık renk dikiĢ için 200-300lüx; koyu renk dikiĢ için 300-1000lüx; bürolarda koridor, bekleme

salonu ve lavabolar için 70lüx; arĢiv, büro için 150lüx; elektrik hesap yapılan yerlerde 300lüx

olarak; demir iĢlerinde, büyük parçalar için 70lüx; orta ve küçük parçalar için 100lüx olarak, vb.

belirlenmiĢtir.

Page 26: Her Yönü İle Ergonomi

26

Aydınlatma Ģiddetini belirleyen etmenler arasında çalıĢanın yaĢı da önemlidir.

Aydınlatma Sistemleri

Endüstri tesislerinde üç tip aydınlatma sistemi kullanılır. Bunlar; genel aydınlatma, çalıĢma

düzlemlerinde yoğunlaĢtırılmıĢ lokalize aydınlatma, lokal aydınlatmadır.

1. Genel aydınlatma

Tüm çalıĢma alanında makine ve bantların yerleĢim konumlarına bakılmaksızın belli bir düzgünlük

derecesi sağlanarak yapılan aydınlatmadır. IĢık kaynaklarının ve armatürlerin seçimi olası montaj

yüksekliklerine göre değiĢir.

Montaj yüksekliği 2,5-3 m ise;

Ofis tipli bu tür binaların tavanları genelde düz ve beyazdır. Tavanlar ıĢığın hacim içinde daha iyi

yayılmasını sağlayarak aydınlatmaya katkıda bulunan elemanlardır. Bu tür binalarda en iyi çözüm

flüoresan lambalı aydınlatmadır. Armatürler tavan eĢit aralıklı bantlar veya kareler halinde

yerleĢtirilebilir.

Montaj yüksekliği 3-4 m ise;

Yine flüoresan lambalı ve reflektörlü armatürlerin kullanılması en iyi çözümdür. Armatürler

genellikle pencerelere ve çalıĢanların bakıĢ doğrultularına paralel, çalıĢma bantları ve makine

sırlarına dik olarak uzanan sürekli veya eĢit aralıklarla kesintili bantlar Ģeklinde yerleĢtirilirler. Ġyi

ekranlanmıĢ armatürler bakıĢ doğrultusuna dik olarak da yerleĢtirilebilirler. Ekranlı armatürler düĢük

verimi ve temizlik sorunları düĢünüldüğünde il düzenin tercih edilmesi doğrudur. ÇalıĢma

alanlarının yer değiĢtirme olasılığı olan hacimlerde armatürlerin kolayca hareket edebilecekleri raylı

sistemlere monte edilmesi önerilir.

Montaj yüksekliği 4-7 m ise;

Genelde tavanlarda düz veya testere diĢ Ģeklinde ya da duvarlarının en üst kısımlarında pencereler

bulunmaktadır. Yapılan iĢin cinsine olursa olsun, gündüz saatlerinde bile doğal aydınlatma yeterli

olmamakta yapay aydınlatmaya ihtiyaç duyulmaktadır. 6m‘ den alçak montaj yüksekliklerinde

tavana veya çatı konstrüksiyonuna monte edilmiĢ ya da birkaç metrelik askı çubukları ile asılmıĢ

flüoresan lambalı ve reflektörlü armatürler pencerelere dik veya paralel uzanan sıralar Ģeklinde

yerleĢtirilmelidir. Gün ıĢığı seviyesinin yüksek olduğu yerlerde, gün ıĢığı kontrollü, ıĢık akısı

ayarlanabilen yüksek frekanslı flüoresan lambalı aydınlatma ekonomik bir çözüm olmaktadır.

Montaj yüksekliği 6m.‘yi aĢtığında ise;

Page 27: Her Yönü İle Ergonomi

27

Etkinlik faktörleri ve ekonomik ömürleri daha yüksek olan diğer deĢarj lambalarının kullanılması

iĢletme ve bakım giderlerinde önemli bir ekonomi sağlamaktadır. Endüstri tesislerinde yüksek

basınçlı cıva buharlı, rengi düzenlenmiĢ yüksek basınçlı sodyum buharlı ve metal halojen (halide)

lambalar kullanılmaktadır. Seçim yapılırken ekonomiden önce yaratılan aydınlatmanın kalitesinin

sağlanmasına çok dikkat edilmelidir. Renk ayırım özellikleri çok farklı olan bu ıĢık kaynakları

hacimde yapılan iĢin cinsine göre seçilmelidir. Örneğin boya renklerinin ayırt edilmesi gereken

alanlarda mutlaka metal halojen lambalar kullanılmalıdır. Çok yükseğe monte edilen bu kompakt

lambalar noktasal kaynaklar oluĢturduklarından, aydınlatmanın düzgünlüğünün sağlanmasına ve

sert gölgelerin önlenmesine de ayrı bir özen gösterilmelidir. Bu ıĢık kaynakları reflektörlü high-bay

diye adlandırılan armatürler içine yerleĢtirildikleri ve çok yükseğe monte edildikleri için görüĢ

alanındaki kamaĢma tehlikesi büyük ölçüde ortadan kalkmaktadır. Söz konusu high-bay armatürler

dar veya geniĢ açılı ıĢık dağılımına sahip olabilirler. Makinaların veya yüksek elemanların sık

bulunduğu alanlarda dar açılı armatürlerin kullanılması avantajlıdır. Diğer taraftan kontrol panelleri,

stok rafları gibi açıkça görülmesi gereken büyük düĢey çalıĢma düzlemlerinin bulunduğu alanlarda

ise geniĢ açılı armatürlerin kullanılması daha uygundur.

Montaj yüksekliği 7,0m‘den fazla ise;

Çok yüksek fabrika hacimlerinde armatürler tavana sıralar halinde yerleĢtirilir. Bakım çalıĢmaları

nedeniyle armatürlerin monte edildikleri düzleme vinç veya benzeri cihazlarla ulaĢılabilmelidir.

Ġhtiyaca göre dar veya geniĢ açılı ıĢık dağılımına sahip olabilen bu armatürlerin içlerinde güçleri 400

W‘ dan büyük olan yüksek ıĢık akılı deĢarj lambaları kullanılmaktadır. Yüksek güçlü lambaların

kullanılması her zaman daha ekonomik olmaktadır. Bu nedenle düzgünlük koĢullarının

sağlanabildiği en yüksek güçlü ıĢık kaynakları seçilmelidir.

Yüksek düĢey düzlemlerde yüksek aydınlık düzeylerine ihtiyaç duyulduğunda ise, içlerinde 1 kW‘

lık deĢarj lambaları bulunan asimetrik ıĢık dağılımlı projektör tipli armatürlerin bu düzlemlere

yönlendirilmesi daha uygun olmaktadır.

2. Lokalize aydınlatma

ÇalıĢma konumlarının sabit olduğu hacimlerde genel aydınlatma yerine, çalıĢma düzlemlerinde

yoğunlaĢtırılmıĢ lokalize aydınlatmanın tercih edilmesi bazı iĢletme ve bakım masrafları açısından

daha ekonomik olmaktadır.

Bu sistemde armatürler çalıĢma düzlemlerinin üzerinde oldukça alçak seviyelere monte

edilmektedir. KamaĢma bu sistemde de çevredeki parıltının genel aydınlatmadaki sınır değeri

aĢmamasına özen gösterilmelidir. Ayrıca çalıĢma düzlemlerinin arasındaki geçiĢ yollarının da

rahatça görme koĢullarının sağlanabileceği bir seviyede aydınlatması gerekmektedir.

Page 28: Her Yönü İle Ergonomi

28

3. Lokal aydınlatma

Aydınlık düzeyi yüksek değerlerin genel aydınlatma ile tüm hacimde sağlanması hem teknik hem de

ekonomik açıdan çoğu kez mümkün olmamaktadır. Böyle durumlarda normal düzeyde genel

aydınlatma ile beraber, sadece üzerinde çalıĢılan iĢin ve onun yakın çevresinin yoğun olarak

aydınlatıldığı lokal aydınlatmalar soruna çare olmaktadır. Bakılan iĢ ile onun arka fonu arasında iyi

bir parıltı kontrastı yaratarak görme iĢini kolaylaĢtıran lokal aydınlatma tek baĢına bir çözüm olarak

düĢünülmemeli, her zaman genel aydınlatmanın tamamlayıcısı olarak kullanılmalıdır. ÇalıĢanların

gözlerinde direkt kamaĢmanın olmasını önleyecek Ģekilde gerçekleĢtirilen lokal aydınlatmada

kullanılan ıĢık kaynaklarının cinsleri, renkleri ve yönleri iyi seçilerek yapılan iĢin daha kolay

görünmesi sağlanabilir.

Büyükçe iĢyerlerinde pencereler ne kadar büyük olursa olsun, gün­düz de yapay aydınlatma

kaçınılmaz olmaktadır. Ancak aydınlanma açısından pek yarar sağlamasa da bir çalıĢanın iĢ

baĢındayken pencereyi görebilmesi büyük önem taĢır. Pencereden 5 metre uzakta gün ıĢığının kayda

değer bir fizyolojik etkisi bulunmasa bile, bu bağlantı insanın za­man kavramına yardımcı olur. Aksi

halde psikomatik nedenlerden kay­naklanan vücut rahatsızlıkları görülebilir. DıĢarıya görüntü

bağlantısını sağlayan pencere, salonun yüzölçümünün en az % lO u büyüklüğünde olmalıdır. Küçük

bir iĢyerinin düzenlenmesinde çok kere Ģu basit kurallar büyük yarar sağlar:

Bir noktadan bakıldığında gökyüzü, bulutlar gözükmüyorsa gün ıĢığının sağladığı aydınlatma zaten

yeterli değildir. Yapay aydınlatma ile takviyesi Ģarttır.

Boydan boya pencere kapalı bir salonda çalıĢılan yerden gökyüzü gözükse bile Ģu kural

uygulanmalıdır. ÇalıĢma zemini ile pencerenin üst kenarı arasındaki yükseklik farkı iki ile çarpılır.

Söz konusu çalıĢma noktasının (tezgah veya masa) pen­cereden uzaklığı bu sayıdan fazla ise, gün

ıĢığı aydınlanması yine yeterli değildir.

Genel dar ama yüksek pencereler, geniĢ ama üst kenarı fazla yüksekte bulunmayan pencerelerden

daha avantajlıdır.

Doğuya, güneye veya batıya bakan pencerelerde güneĢe karĢı ön­lemler alınmalıdır. En iyi çözüm

dıĢtan kademesiz ayarlanabilir panjur takılmasıdır Kötü hava koĢullarına dayanabilen ayarlı

panjurlar pahalı olduğu için içten takıldığı da görülür. Fakat bu sıcağa karĢı hiçbir korunma

sağlamaz ve sadece güneĢin göz kamaĢtırmasını önlemeye yöneliktir.Bazen de pencerelerin önüne

sabit ızgara takılır. Bunlar güneĢin du­rumuna göre ayarlanamadığı için kapalı havalarda içeriye

giren gün ıĢığı miktarını olumsuz yönde etkiler. Ayrıca güneĢ ıĢığından korunmanın ge­reksiz

olduğu saatlerde veya hava koĢullarında görüntüyü gereksiz yere kapattığından psikolojik etkisi

Page 29: Her Yönü İle Ergonomi

29

olumsuzdur. GüneĢten koruyucu renkli takılması, içerisindeki renklerin algılanmasını etkilemeyecek

koyulukta tonlara sahip olduğu için uygun bir korunma yoludur. Ancak bu tip ko­ruyucu camlar da

aydınlatmanın tümüyle yapay ıĢığa dayalı olduğu ve pencerenin sadece dıĢarıyla görüntü bağlantısı

oluĢturduğu büyük bürolar içindir.

Çoğu iĢyerinde aydınlatma düzeni kademesizdir. Oysa aydınlat­mayı sadece gündüz yanacak ve

gece ek aydınlanma sağlayacak ıĢık sis­temi olarak iki ayrı elektrik devresi oluĢturacak harcama,

sağlanacaksa büyük tasarrufun yanında önemsiz kalır. Büyük büroların özel bir soru­nu, iĢ için

yeterli aydınlanma sağlanmıĢ olmasına karĢın pencerenin ay­dınlığının göz alması ve koyu gölgeler

oluĢturmasıdır

Hava kararmaya baĢladığında, en geç pencere aydınlığı içteki ay­dınlığın seviyesine yaklaĢtığı

zaman, gece aydınlatması tek veya birkaç kademe halinde devreye sokulmalıdır. Hava karardığı

zaman büyük bü­rolarda baĢka bir sorun daha ortaya çıkar. Normal olarak iç tarafın ay­dınlanmasına

ağırlık verilmiĢ olduğu için akĢamları iç taraflar diğer tar­aflardan daha aydınlık olabilir.

Aydınlanma yönünün bu Ģekilde tersine dönmesi ise bütün ıĢık, gölge dağılmasını değiĢtirir ve

gündüz koĢulları­na göre yerleĢmiĢ olan personelin çalıĢmasını çok zorlaĢtırır. Gece aydın­latması ya

düzgün bir ıĢık dağılımı sağlamalı veya daha iyisi, gündüzdeki koĢullara benzer bir ıĢık dağılımı

yaratmalıdır, yani pencere yakınların­da daha yüksek aydınlık sağlanarak ıĢık yönü korunmalıdır.

Hava karardıktan sonra da çalıĢılan iĢyerlerinde açık renk perde kullanılmasında büyük yarar vardır.

Geceleri pencereler simsiyah oldu­ğundan içerideki ıĢık pencereden dıĢarıya dağılır. Bu Ģekilde

kaybedilen ıĢık akıĢı önemli bir enerji harcamasına denk düĢtüğü için, ıĢığın çoğun içeriye doğru

yansıtacak açık renkte perdeler enerji tasarrufu demektir.

Gün ıĢığı ile yapay ıĢığın birlikte kullanıldığı durumlarda, yapa ıĢığın renginin gün ıĢığı beyazına

özellikle yakın seçilmesinde yarar vardır. Ayrıca hava kararmayı baĢladığı sırada dıĢ aydınlanma

yeterli olsa bile gece aydınlanmasına geçilmelidir. Aksi halde, dıĢ aydınlanmanın azalması

kontrastın azalmasına, dolayısıyla görüĢün zorlaĢmasına yol açar. Aynı nedenle motorlu taĢıtların

farları akĢamları henüz hava aydınlıkken yakılmalıdır.

Bir elemanın çalıĢtığı alanın çevresindeki ıĢık çalıĢma zeminindekinden fazla olmamalıdır. Yakın

çevredeki aydınlık çalıĢma zeminindekinin üçte birinden, uzak çevredeki aydınlık da çalıĢma

zeminindekinin onda birinden düĢük olursa rahatsızlık kaynağı olur. Aydınlatmanın ve­rimliliği

açısından iĢyerinin açık renkte badana, açık renk eĢyalar ile donatılmasında yarar vardır. Ancak

özellikle büyük salonlarda tek düzelikten kaçınılmalıdır. Çevreyle kontrast içinde çalıĢan kiĢiye

farklı uzak­lıklardaki nesnelerin yokluğu diğer bakımlardan son derece uygun bir aydınlatmada bile

baĢ ağrılarına yol açabilir. Aydınlık farklarına adap­tasyon zorluğundan koridorlar bile personelin

çalıĢma aydınlığının en az onda biri gücünde aydınlatılmalıdır.

Flüoresanlarla yapılan aydınlatmada biraz özenli bir yerleĢtir­meyle aĢırı gölgeler kolayca önlenir.

Ancak bir ıĢık dağılımı her zaman ideal değildir. Gölgeler üç boyutlu görmeyi oldukça kolaylaĢtırır.

Page 30: Her Yönü İle Ergonomi

30

Bir yü­zeyin düzgün olup olmadığını düzgün bir ıĢık dağılımında anlamak zordur. Oysa sert gölgeler

yapan yönlendirilmiĢ ıĢık altında yüzeydeki kü­çük düzensizlikler yaptıkları gölgelerle hemen

kendini belli eder. IĢık bir yüzeye çok eğimli düĢtüğü zaman gölgeler oluĢur. Bazı yerlerde gölgeler

hemen hemen hiç ıĢık olmayan. koyuluktadır Koyu bölgeler, ıĢık çok eğimli düĢtüğü zaman büyükçe

pürüzlerde, hiç ıĢık almayan yerlerde ol­uĢur. Çoğunlukla böylesi bir aydınlanma elveriĢsizdir ve

kesinlikle kaçı­nılması gereken bir durumdur. Bu nispetteki eğimli ıĢıklandırma tekstil ürünlerindeki

dokuma hatalarını bulmak, metal yüzeylerin pürüzlerini veya bombesini görmeye yarar. Buna

karĢılık çeĢitli ürünlerin üzerinde­ki boyanın düzgün olup olmadığını veya renkli bir afiĢi

değerlendirmek isteyecek bu tür gölgelenmeler ve eğimli ıĢığın yol açtığı yansımalar iĢi çok

zorlaĢtırır. Hatta ıĢık yönleniĢi dolaylı aydınlatma yolu ile hemen he­men tümüyle ortadan

kaldırılmalıdır.

Page 31: Her Yönü İle Ergonomi

31

Page 32: Her Yönü İle Ergonomi

32

Aydınlatmada Dikkat Edilecek Hususlar

a. Göz kamaĢması ve yansıma

IĢık bolluğunun tek baĢına yeterli olmadığı bilinen bir gerçektir. Lambalar çalıĢanın gözünün

kamaĢmasına yol açarak iĢini zorlaĢtırab­ilir. Göz kamaĢmasının nedeni göze gelen güçlü ıĢığın

gözün koruyucu tabakasında ve merceğinde kırılması ve ağ tabakasının üzerindeki görüntüyü

aydınlatmasıdır.

Bir ıĢık kaynağından direkt olarak veya üzerine yansıdığı bir par­lak yüzey aracılığıyla göze gelen

her ıĢık kamaĢmaya yol açar: Göz ka­maĢmasının ortaya çıkmaması için normal çalıĢma konumunda

hiçbir ıĢık kaynağının görülmemesi ve ayrıca ıĢığın hiçbir yüzeyin üzerinde parlama yapmaması

gerekir. Göz kamaĢmasını önlemenin birinci yolu göz doğrultusu ile ıĢık kaynağı arasındaki açıyı

arttırmak. (lambaları. yükseltmek veya tezgahın tepesine yaklaĢtırmak), diğer yolu ise uygun ıĢık

gücü dağılımı eğrilerine sahip lambalar seçmeye çalıĢmaktır.

Modern ıĢıklandırmada karĢılaĢılan en önemli sorunlardan birisi yansımanın göz kamaĢtırmasıdır

IĢık parlak bir yerde baĢlangıçta ki gücünü büyük ölçüde kaybetse de, ıĢık yansıması ile göz

doğrultusu arasındaki açı çok daha küçük olduğundan, yansıma yoluyla olan göz ka­maĢması

doğrudan ıĢık kaynağındakinden çok fazladır. Yansımanın zararlı etkisinin azaltılmasında

baĢvurulan en kesin yöntem, iĢyerinde çalıĢma sırasında yansıtma özelliği olmayan malze­melerin

seçilmesidir. Diğer bir yolu da, yüzey parlaklığı daha düĢük, daha geniĢ yüzeyli lambalar

kullanmaktır. ĠĢin türünden dolayı parlak malzemelerle çalıĢmak zorunluluğu varsa, yansıma yoluyla

göz kamaĢ­masını önlemenin yolu dolaylı ıĢıklandırma düzeni ve iĢin türüne uy­gun özel bir ıĢık

kaynağı kullanmaktır. Yansıma kamaĢmasını değerlen­dirmede mutlaka çalıĢmanın normal

konumlarına yerleĢilmeli, ıĢık aydınlatma hesabı öyle yapılmalıdır. Özellikle penceresi olmayan

yer­lerde göz kamaĢması çok daha rahatsız edicidir. Bu nedenle penceresiz yerlerde bu konuda özel

bir titizlik gösterilmelidir.

b. Renk faktörü

Renk ve ıĢıklandırma birbiri ile çok yakın iliĢkisi olan iki konudur Renk konusunda geçerli üç temel

prensip vardır;

IĢık kaynaklarında maksimum fayda sağlamak ve ıĢığın düzgün Ģekilde yayılmasını sağlamak için

renklerin yansıtma özelliklerinden yararlanılmalıdır.

IĢık kontrastı gözü yorduğundan, bu durum renklerle giderilmelidir.

Renklerin psikolojik özelliklerinden yararlanarak atölyelere veya bürolara, sıcak, serin ya da

dinlendirici hava verilmelidir.

Beyaz flüoresan ıĢığı insan psikolojisi üzerinde uyarıcı, faaliyete yö­neltici bir etki uyandırır. Bu

psikolojik etkenden baĢka, geçici miyopluk ve hipermetropluk yarattıkları için mavi ve kırmızı

Page 33: Her Yönü İle Ergonomi

33

renkteki ıĢıklardan kaçınılmalıdır. Parlak beyaz ile mavi-beyaz arasındaki renklerde aynı Ģekilde

rahatsızlık vericidir. ĠĢyerinde sarı-beyaz ile beyaz arasındaki 1ıĢık tonları kullanılmalıdır.

Aydınlanma gücü yükseldikçe ıĢığın rengi gün ıĢığı beyazına doğru kaymalıdır. Aydınlanma gücü

düĢtükçe de sarı-beyaza yakın tonlar ter­cih edilmelidir. Sarı-beyaz tonlardaki yüksek aydınlanma

güçleri (1000 lüks ve fazlası) yapaylık izlenimi uyandırır ve düĢük aydınlanmada flüoresan ıĢığınınki

gibi rahatsızlık verir.

IĢığın renginden baĢka renkleri gösterme özelliği de önemlidir. Renkli ıĢık altında cisimlerin

renklerinin değiĢtiği bilinmektedir. Ancak aynı renkteki iki ıĢığın da renkleri farklı gösterdiğinin

farkına genellikle varılmaz.

Duvarlar ıĢık yansıtma oranı %60-75 olan , makinalar ise %15-20 olan renklere boyanmalıdır. Eğer

duvarlar soluk sıcak renklere boyanmıĢ ise, makinalar soluk fakat soğuk renklere boyanmalıdır.

Sıcak iĢ yerlerinde duvarlara soğuk renk makinalara sıcak renk uygulamalı. DöĢemede beyaz bir

zemin olursa o iĢ yerinde genel bir serinlik ve ferahlık yaratılır. Uygulamada pratik olarak genellikle

tavan ile duvarların üst kısımları, ıĢık yansıtma özellikleri dolayısıyla beyaz renkle boyanır.

c. Yorgunluğu önleme

Tüm aydınlatma kuralları çerçevesinde yorgunluğu kaldırmak için Ģu noktalara dikkat etmek gerekir:

Yeterince yüksek aydınlatmalı sarı-beyaz ıĢık kullanmak.

Cisimler çok küçük veya kontrastları düĢükse özel aydınlatma koĢulları sağlanmalıdır.

Monoton iĢlerde fırsat buldukça gözü birkaç saniyeliğine yum­mak veya iĢlem aralarında

bazı zaman etrafta göz gezdirmek rahatlama sağlar.

Sürekli yakma bakarak iĢ yapanların birkaç metre uzaklıktaki nesnelere bakması yeterlidir.

Buna karĢılık normal olarak uzağa bakan­larsa (sürücüler) fırsat buldukça yakına bakmalıdır.

Ġyi Aydınlatmanın Etkileri

Ġyi aydınlatma görme keskinliğini artırır.

Ġyi aydınlatma ile iĢ kazaları azalır. Algılama, karar verme ve uy­gulamanın çabuk ve daha

görülebilir biçimde yapılması sonucu, yorgun­luğun azalmasıyla kazalarda düĢüĢ olur.

Ġyi aydınlatmayla iĢçinin baĢarısı artmaktadır. Aydınlatma Ģid­deti arttıkça yorgunluk

azalmakta, baĢarı durumu artmaktadır.

Ġyi aydınlatma iĢ görmede çabukluk sağlar. Uygun aydınlatma iyi görmeyi sağlayarak bir iĢin

daha kısa sürede bitirilmesine yardım eder.

Page 34: Her Yönü İle Ergonomi

34

HAVA KOġULLARI

Ġnsan vücudu devamlı bir sıcaklık dengesine sahiptir. Genellikle 370C civarında bulunan vücut

sıcaklığı, soğuk havalarda oksijenle besin maddeleri yakılarak, sıcak havalarda ise terleme

fonksiyonu ile dengede tutulur. Soğukta kan dolaĢımı yavaĢlar, sıcakta ise hızlanır. Vücut ısı

dengesinin bu Ģekilde korunması sınırlıdır. Havalandırmanın etkisi;

Hastalıklar üzerinde etkisi; ısı 20‘ den 35 dereceye yükseldiği za­man özellikle maden iĢçilerinde

solunum hastalıklarının % 63 oranında yükseldiği saptanmıĢtır.

Kazalar üzerinde etkisi: Isı 25 dereceyi geçtiği zaman iĢ kazaları­na % 40 arttığı görülmüĢtür.

Yorgunluk üzerine etkisi: Toplam ısı 25 derece ile 35 derece ara­sında olduğu zaman çalıĢma

kapasitesi % 60 azalmıĢtır.

BaĢarı üzerine etkisi: Isı 16 dereceden 24 dereceye yükseldiğinde iĢçilerin verimi % 100‘den % 74‘e

düĢmüĢtür.

ĠĢ yerinde ısının yükselmesi kadar belirli düzeyin altında düĢmesi de iĢ görenlerin çalıĢma verimini

olumsuz yönde etkileyecek, iĢin yavaĢla­tılmasına ya da devamsızlık ve çalıĢma isteksizliğine yol

açabilecektir.

Ġnsan vücudunun ürettiği ısı miktarı kontrol edilemediği için, ısı düzenlenmesi ancak çevreyle olan

ısı alıĢveriĢi ile sağlanabilir.

Birimler Ve Kavramlar

Nem: Havada bulunan su buharı miktarıdır.

Radyant ısı: Katı çevreden (çevredeki cisimlerden) yayılan sıcaklıktır.

Efektif ısı: Çevredeki sıcaklık tek bir değiĢkene bağlı değildir. Nemin ve hava akım hızının da

sıcaklığa etkisi vardır.

Hava KoĢullarının Ölçümü

Havanın sıcaklığı termometre, nemi psikrometre veya higrometre ve akım hızı anemometre ile

ölçülür. Hava koĢullarının iĢe etkisi incelenirken, sıcaklık denildiğinde ona etki eden nem ve hava

akım hızı hata radyant ısının da sıcaklığı etkiledikleri unutulma­malıdır.

Sıcaklık ve baĢarının düĢmesi

ÇalıĢılan yerdeki hava koĢulları ne kadar çalıĢana uygun olursa, çalıĢan o kadar kendini rahat

hisseder. Bit durumda düĢünme ve çalıĢma kapasitesi baĢarısı artan iĢgücü verimli çalıĢır. Yüksek

sıcaklık gibi düĢük sıcaklığın da çalıĢma baĢarısı üzerine olumsuz etkileri vardır. DüĢük sıcaklıkta

algılama ve reaksiyon süresi uzar. Ellerin becerisi azalır. DüĢük sıcaklığın etkisi yüksek sıcaklığın

et­kisinden daha azdır. DüĢük sıcaklıkta daha fazla giyinerek etkiler azaltı­labilir~

Page 35: Her Yönü İle Ergonomi

35

Sıcaklık ve iĢ kazaları

Yüksek sıcaklık usanmaya, çabuk kızmaya, dikkatin azalmasına neden olup iĢ kazalarının artmasına

yol açar. Özellikle çok dikkat isteyen iĢlerde, iĢ fazla yorucu olmasa bile belli bir sıcaklığa kadar

kaza sayısı sabit olmakta, bu sıcaklıktan daha üst değerlere doğru ise kaza sayısı artmaktadır.

Ortamın, normalin üstünde sıcak olması ile Ģu olumsuz özellikler ortaya çıkabilir;

Bıkkınlık,

Sinirlilik,

Dikkatsizlik,

Hataların yoğunlaĢması,

Zihinsel çalıĢmalarda yerini düĢüklüğü,

Yetenek ve becerilerin azalması,

ĠĢ kazalarının fazlalaĢması,

Ağır bedensel iĢlerde verim düĢüklüğü,

Vücutta su ve asit-tuz dengesinin bozulması,

Kan dolaĢımının zorlaĢması,

Yorgunluk.

Soğukta ve sıcak ortamda çalıĢmak, iĢ veriminin düĢmesine neden olur. Soğukta çalıĢma, uygun

giyim ile belli ölçülerde telafi edilebilmek­tedir. bu bakımdan sıcak ortamda çalıĢmak, daha fazla

sorunlar ortaya çıkarmaktadır.

ÇalıĢma ortamına hava nem oranı da etki etmektedir. Nem, havada bulunan su buharı miktarıdır.

ÇalıĢanların üzerindeki fizyolojik olaylar, iĢ baĢarısını büyük öl­çüde etkiler. BaĢarı ve fizyolojik

faaliyetler iliĢkisi için yapılan bir araĢ­tırma sonucunda, iĢ baĢarısının sıcaklığa ve havadaki nem

oranına bağlı olduğu anlaĢılmıĢtır.

Zihinsel faaliyet isteyen iĢlerde ise, sıcaklıktan dolayı meydana ge­len gerilim, isteki baĢarıyı etkiler.

Bu gibi durumlarda, iĢ baĢarısını, iĢin süresi, cinsi, kiĢilerin çevreye uyabilme derecesi ve eğitim

düzeyleri gibi faktörle de etkiler.

ÇalıĢılan iĢyerleri iyi bir havalandırmayı gerektirir. Özellikle kü­çük odalarda veya çalıĢanların

sayısının fazla olduğu yerlerde havalan­dırmanın önemi büyüktür.

Hava KoĢullarının Ayarlanması

Page 36: Her Yönü İle Ergonomi

36

Ürünün ve kalitenin artması için iĢçiye konforlu bir hava ortamı sağlanmalıdır Hava çok soğuk ve

çok sıcak olmamalı, nemi uygun olma­lı, hissedilir bir hava akımı olmalıdır. Konforlu bir yerde

çalıĢan iĢçi­nin rahat etmesi sonucu verimliliğin artması doğaldır.

ĠĢ gücünün üzerinde çalıĢtığı döĢeme uygun bir malzeme ile ka­planarak yerden gelebilecek soğuk

önlenmelidir.

Sıcak iĢyerlerinde havalandırma içi doğal veya mekanik havalan­dırmadan yararlanılmalıdır.

Doğal havalandırma yetersiz kalırsa vantilatörlerden faydalanıl­malıdır. Tüm iĢyerini havalandırmak

pahalı olduğunda sadece belli yerl­er havalandırılabilir. Ortam sıcaklığı çok yüksekse sadece

havalandırma yetmeyeceğinden, soğutma fazlasıyla ısıtma kaynakları yerinde soğutul­malıdır.

Pencerelerden veya havalandırma deliklerinden gelen hava, iĢgü­cüne ulaĢmadan önce ısıtılacak

Ģekilde ısıtıcıların konumu ayarlanmalı­dır.

Uygun bir ısıtma sistemiyle iĢyeri istenilen düzeyde ısıtılmalıdır. ĠĢyerinin ısıtma düzeyi, çevrenin

iklim koĢullarına, içinde bulunulan mevsime, yapının tipine, yapılan iĢin gerektirdiği kas

çalıĢmasına, üre­tim sürecine ve iĢçilerin giyinme alıĢkanlıklarına bağlıdır.

Isınan hava yükselir. Sıcak havayı dıĢarıya atabilmek için yerd­en ayarlanan çatı pencereleri

olmalıdır.

Ġyi bir havalandırma sisteminin kurulması gerekir.

ÇalıĢma yerlerinin kuzeye bakan kısımlarının yalıtılması soğuğa karĢı etkin bir önlemdir.

ĠĢyerinin sıcaklığına üretim süreci neden oluyorsa, sistemden do­ğan ısının ortama yayılmasını

önlemek gerekir. Bu tür ısı kaynakları yapının ortasına yerleĢtirilmemeli, iĢyerinin geriye kalan

bölümlerinden ayrılmalı, çıkan ısının iĢçilere ulaĢmadan dıĢarıya atılma yolları araĢtı­rılmalıdır.

Isıdan etkilenen kiĢiler ciltlerini özel giysilerle, gözlerini gözlük­lerle korumalıdır.

Page 37: Her Yönü İle Ergonomi

37

Nemli veya nemsiz ortamın çalıĢanın sağlığını etkileyecek düzeyde olduğunda nem gücünü kontrol

edebilen klimalar kullanılmalıdır. ÇalıĢ­ma süreci nedeniyle önlenemeyen nem durumunda az iĢçi

çalıĢtırılmalı, dinlenme süreleri uzun ve sık olmalıdır.

Sıcak havalarda az miktarda sıvı içilmelidir. Çok soğuk meĢru­bat, hazmı zor olan süt, alkollü

içkinin sıcakta içilmemesi gerekir.

ĠĢyerinde gerektiği vakit açılıp kapanabilen çok sayıda pencere bulundurulmalıdır.

Mümkünse aĢırı kas çalıĢması yapılmamalıdır.

Hiç bir Ģey yapılamıyorsa ısıda çalıĢan iĢçi sayısı azaltılmalı, ça­lıĢma süresi kısaltılmalı, çalıĢma

süresi içinde uzun ve sık dinlenme süresi bulunmalıdır.

Ekranlı Araçlarla ÇalıĢmalarda Sağlık ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmelik

ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından:

BĠRĠNCĠ BÖLÜM

Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Amaç

Page 38: Her Yönü İle Ergonomi

38

Madde 1 — Bu Yönetmeliğin amacı, ekranlı araçlarla çalıĢmalarda alınacak asgari sağlık ve

güvenlik önlemlerini belirlemektir.

Bu Yönetmelikte belirtilen daha sıkı ve özel önlemler saklı kalmak kaydı ile 4 üncü maddede

tanımlanan ekranlı araçların kullanımında, ĠĢ Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği hükümleri de

uygulanır.

Kapsam

Madde 2 — Bu Yönetmelik, 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı ĠĢ Kanunu kapsamına giren ve ekranlı

araçlarla çalıĢmaların yapıldığı tüm iĢyerlerini kapsar.

Ancak, bu Yönetmelik hükümleri:

a) Hareketli makine ve araçların kumanda kabinleri ve sürücü mahallinde,

b) TaĢıma araçlarındaki bilgisayar sistemlerinde,

c) Toplumun kullanımına açık bilgisayar sistemlerinde,

d) ĠĢyerinde, kullanımı sürekli olmayan taĢınabilir sistemlerde,

e) Hesap makineleri, yazar kasa ve benzeri, data veya ölçüm sonuçlarını gösteren küçük ekranlı

cihazlarda,

f) Ekranlı daktilolarda,

uygulanmaz.

Kanuni Dayanak

Madde 3 — Bu Yönetmelik, 4857 sayılı ĠĢ Kanunu'nun 78 inci maddesi uyarınca hazırlanmıĢtır.

Tanımlar

Madde 4 — Bu Yönetmelikte geçen;

a) Ekranlı araç : Uygulanan iĢlemin içeriğine bakılmaksızın ekranında harf, rakam, Ģekil, grafik ve

resim gösteren her türlü aracı,

b) Operatör : Ekranlı aracı kullanan kiĢiyi,

c) Zorlayıcı Travmalar : Göz yorgunluğu, kas gücünün aĢırı kullanımı, uygun olmayan duruĢ biçimi,

uzun süre ekranlı araç karĢısında ara vermeden çalıĢma, aĢırı iĢ yükü duygusu, zihinsel yorgunluk ve

stres ile gürültü, ısı, nem ve aydınlatmanın neden olduğu olumsuzluklarının tümünü,

d) ÇalıĢma merkezi : Operatörün oturduğu sandalye, ekranlı aracın konulduğu masa, bilgi kayıt

ünitesi, monitör, klavye, yazıcı, telefon, faks, modem ve benzeri aksesuar ve ekranlı araçla ilgili tüm

donanımların tamamının veya bir kısmının bulunduğu çalıĢma yerini,

ifade eder.

ĠKĠNCĠ BÖLÜM

ĠĢverenin Yükümlülükleri

ÇalıĢma Merkezleri

Madde 5 — ĠĢveren, çalıĢma merkezlerinde, ekranlı araçların kullanımından kaynaklanan zorlayıcı

travmalara neden olabilecek riskleri belirleyecek ve bu riskleri ortadan kaldıracak veya en aza

indirecek sağlık ve güvenlik önlemlerini alacaktır.

Page 39: Her Yönü İle Ergonomi

39

ÇalıĢanların Bilgilendirilmesi ve Eğitimi

Madde 6 — Ekranlı araçlarla çalıĢmalarda, çalıĢanların bilgilendirilmesi ve eğitimi ile ilgili olarak

aĢağıdaki hususlara uyulacaktır:

a) ĠĢveren, iĢçilere ve temsilcilerine çalıĢma yerlerinde sağlık ve güvenlik ile ilgili bütün konularda

ve özellikle bu Yönetmeliğin 5, 7 ve 9 uncu maddelerinde belirtilen hususlarda bilgi verecektir.

b) ĠĢveren ekranlı araçlarla çalıĢanlara, iĢe baĢlamadan önce ve çalıĢma koĢullarında önemli bir

değiĢiklik olduğunda gerekli eğitimi verecek ve bu eğitimler periyodik olarak tekrarlanacaktır.

Eğitim, özellikle aĢağıdaki konuları içerecektir;

1) Zorlayıcı travmalar ve korunma yolları,

2) Doğru oturuĢ,

3) Gözlerin korunması,

4) Gözleri en az yoran yazı karakterleri ve renkler,

5) ÇalıĢma sırasında gözleri kısa sürelerle dinlendirme alıĢkanlığı,

6) Gözlerin, kas ve iskelet sisteminin dinlendirilmesi,

7) Ara dinlenmeleri.

Günlük ÇalıĢma Düzeni

Madde 7 — ĠĢveren, ekranlı araçlarla yapılan çalıĢmalardan kaynaklanan iĢ yükünü ve etkilenmeyi

azaltmak amacıyla, uygun çalıĢma planı yaparak, operatörlerin periyodik olarak ara vermesini veya

dönüĢümlü olarak baĢka iĢlerde çalıĢmalarını sağlayacaktır.

ÇalıĢanların GörüĢlerinin Alınması ve Katılımlarının Sağlanması

Madde 8 — ĠĢveren çalıĢanların ve temsilcilerinin bu Yönetmelik ve ekinde belirtilen konularda ĠĢ

Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği‘nde belirtildiği Ģekilde görüĢ ve önerilerini dikkate alacak ve

katılımlarını sağlayacaktır.

Gözlerin Korunması

Madde 9 — Ekranlı araçlarla çalıĢmalarda iĢçilerin gözlerinin korunması için uyulacak hususlar

aĢağıda belirtilmiĢtir:

a) AĢağıdaki durumlarda iĢçilerin göz muayeneleri yapılacaktır;

- ekranlı araçlarla çalıĢmaya baĢlamadan önce,

- düzenli aralıklarla ve

- ekranlı araçla çalıĢmalardan kaynaklanacak görme zorluğu olduğunda.

b) Yukarıda belirtilen muayene sonuçlarına göre gerekiyorsa iĢçiler oftalmolojik testlere tabi

tutulacaktır.

c) Yukarıda (a) ve (b) bentlerinde belirtilen muayene ve test sonuçlarına göre gerekiyorsa iĢçilere

yaptıkları iĢe uygun araç ve gereç verilecektir.

d) Bu madde uyarınca alınacak önlemler iĢçilere herhangi bir maddi yük getirmeyecektir.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

ÇeĢitli Hükümler

Yönetmelik Hükümlerine Uyum

Page 40: Her Yönü İle Ergonomi

40

Madde 10 — Yönetmeliğin yayımlandığı tarihten sonra açılacak çalıĢma merkezleri bu Yönetmelik

hükümlerine uygun olarak kurulacaklardır. Yönetmeliğin yayımlandığı tarihte faaliyette olan çalıĢma

merkezleri ise 2 yıl içinde Yönetmelik hükümlerine uygun hale getirilecektir.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

Ġlgili Avrupa Birliği Mevzuatı, Yürürlük, Yürütme

Ġlgili Avrupa Birliği Mevzuatı

Madde 11 — Bu Yönetmelik 29/5/1990 tarihli ve 90/270/EEC sayılı Konsey Direktifi esas alınarak

hazırlanmıĢtır.

Yürürlük

Madde 12 — Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

Madde 13 — Bu Yönetmelik hükümlerini ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı yürütür.

EK - 1

EKRANLI ARAÇLARLA ÇALIġMALARDA ARANACAK ASGARĠ GEREKLER

1. Ekipman

a) Genel hususlar

Bu tür ekipmanın kullanımı iĢçiler için risk kaynağı olmayacaktır.

b) Monitör

Ekranda görünen karakterler kolayca seçilebilecek Ģekil ve formda, uygun büyüklükte olacak, satır

ve karakterler arasında yeterli boĢluk bulunacaktır.

Ekran görüntüsü stabil olacak, görüntünün titremesi ve benzeri olumsuzluklar bulunmayacaktır.

Parlaklık ve karakterler ile arka plan arasındaki kontrast, operatör tarafından kolaylıkla

ayarlanabilecektir.

Ekran, operatörün ihtiyacına göre kolaylıkla her yöne döndürülerek ayarlanabilir olacaktır.

Ekranın ayrı bir kaide veya ayarlanabilir bir masa üzerinde kullanılması mümkün olacaktır.

Kullanıcıyı rahatsız edebilecek yansıma ve parlamalar önlenecektir.

c) Klavye

Klavye, operatörün el ve kollarının yorulmaması ve rahatça çalıĢabilmesi için ekrandan ayrı ve

hareketli olacaktır.

Klavyenin ön tarafına, operatörün bileklerini dayayabileceği özel destek konulacaktır.

Operatörün elleri ve kolları için klavyenin önünde yeterli boĢluk olacaktır.

Klavyenin rengi mat olacak ve ıĢığı yansıtmayacaktır.

Klavye karakterlerinin yerleri kullanımı kolaylaĢtıracak Ģekilde düzenlenmiĢ olacaktır.

Page 41: Her Yönü İle Ergonomi

41

ÇalıĢma pozisyonuna göre, tuĢlar üzerindeki semboller kolaylıkla seçilebilecek, düzgün ve okunaklı

olacaktır.

d) ÇalıĢma masası veya çalıĢma yüzeyi

ÇalıĢma masası veya çalıĢma yüzeyi; ekran, klavye, dokümanlar ve diğer ilgili malzemelerin rahat

bir Ģekilde düzenlenebilmesine olanak sağlayacak Ģekilde ve yeterli büyüklükte olacak ve yüzeyi

ıĢığı yansıtmayacak nitelikte olacaktır.

Operatörün rahatsız edici göz ve baĢ hareketleri ihtiyacını en aza indirecek Ģekilde yerleĢtirilmiĢ ve

ayarlanabilir özellikte doküman tutucu kullanılacaktır.

ÇalıĢanın rahat bir pozisyonda olması için yeterli alan olacaktır.

e) ÇalıĢma sandalyesi

Sandalye dengeli ve operatörün rahat bir pozisyonda oturabileceği ve kolaylıkla hareket edebileceği

Ģekilde olacaktır.

Oturma yerinin yüksekliği ayarlanabilir olacaktır.

Sırt dayama yeri öne-arkaya ve yukarı-aĢağı ayarlanabilir, sırt desteği bele uygun ve esnek olacaktır.

Ġstendiğinde operatöre uygun bir ayak dayanağı sağlanacaktır.

2. ÇalıĢma ortamı

a) Gerekli alan

Operatörün oturma Ģeklini değiĢtirebilmesi ve rahatça hareket edebilmesi için çalıĢma merkezi

yeterli geniĢlikte olacak ve uygun Ģekilde düzenlenecektir.

b) Aydınlatma

Operatörün gereksinimleri ve yapılan iĢin türü dikkate alınarak uygun aydınlatma Ģartları

sağlanacak, arka planla ekran arasında uygun kontrast bulunacaktır.

Yapay aydınlatma kaynaklarının yeri ve teknik özellikleri ekrandaki ve diğer ekipmanlar üzerindeki

parlama ve yansımaları önlenecek Ģekilde olacaktır.

c) Yansıma ve parlama

Pencereler, açıklıklar ve benzeri yerler, saydam veya yarı saydam duvarlar ve parlak renkli cisim ve

yüzeylerden ekran üzerine direk ıĢık gelmeyecek ve mümkünse yansımalar önlenecektir.

Ekrana gelen gün ıĢığının kontrol edilebilmesi için yatay ve dikey ayarlanabilir perdeler

kullanılacaktır.

d) Gürültü

ÇalıĢma merkezlerinde kullanılan ekipmanların gürültüsü çalıĢanların dikkatini dağıtmayacak ve

karĢılıklı konuĢmayı engellemeyecek düzeyde olacaktır.

e) Isı

ÇalıĢma merkezindeki ekipmanlar çalıĢanları rahatsız edecek düzeyde ortama ısı vermeyecektir.

f) Radyasyon

ÇalıĢma merkezindeki görünür ıĢık dıĢındaki tüm radyasyonların sağlığa zarar vermeyecek

düzeylerde olması için gerekli önlemler alınacaktır.

g) Nem

ÇalıĢma ortamındaki nemin uygun düzeyde olması sağlanacak ve bu düzey korunacaktır.

3. Bilgisayar programları

Page 42: Her Yönü İle Ergonomi

42

ĠĢveren, ekranlı araçlarla yapılacak iĢin düzenlenmesinde ve kullanılacak programların seçiminde

aĢağıdaki hususlara uyacaktır.

a) Programlar iĢe uygun olacaktır.

b) Programlar kolay kullanılabilir ve eğer uygunsa operatörün bilgi düzeyine ve deneyimine göre

ayarlanabilir olacaktır. Operatörün bilgisi dıĢında programlara müdahale edilemeyecektir.

c) Sistemler çalıĢanların verimini artıracak ve kolaylık sağlayacak Ģekilde geri beslemeli olacaktır.

d) Sistemler operatöre uygun hız ve formatta bilgi verecek Ģekilde olacaktır.

e) Programlar, özellikle verilerin algılanması ve kullanılması konusunda ergonomi prensiplerine

uygun olacaktır.

OFİS ERGONOMİSİNDE PRATİK BİLGİLER

Page 43: Her Yönü İle Ergonomi

43

Page 44: Her Yönü İle Ergonomi

44

Page 45: Her Yönü İle Ergonomi

45

Page 46: Her Yönü İle Ergonomi

46

Günümüz teknolojisinin hızlı geliĢimi , özellikle bilgisayar kullanımının her sektörde ve her çalıĢma

alanında ―ofis‖ tarzı çalıĢmanın önemli ölçüde artmasına yol açmıĢtır.

Ofis yaĢamındaki daktilo, hesap makinesi gibi geleneksel araçlar , planlamadan uygulamaya kadar

Page 47: Her Yönü İle Ergonomi

47

yapılan iĢlerin her safhasında yerini bilgisayarlara bırakmıĢ, kuruluĢların amaçladığı her fonksiyon

bilgisayar ortamında yerine getirilmeye baĢlanmıĢtır. Bu Ģartlar, ofislerdeki çalıĢma ortamının

optimizasyonunu zorunlu kılmaktadır.

Ülkemizde endüstri mühendisliğinin alt konuları arasında yer alan ―ergonomi‖; maksimum iĢ

güvenliği ve verimlilik sağlamak amacıyla , insanların anatomik ve biliĢsel özelliklerinin, çalıĢtıkları

çevre ve sistemlerin incelenmesine ve bu öğeler arasında maksimum uyumun sağlanmasına yönelik

çalıĢmaların bütünü olarak tanımlanabilir. Endüstriyel yaĢamın güçlendiği yüzyılımızın baĢlarından

itibaren, insan faktörü fikir aĢamasında ele alınmıĢ, özellikle silah sistemlerinin geliĢtiği ve

karmaĢıklaĢtığı, insan –sistem uyumundaki eksikliğin ölümcül sonuçlarının hissedildiği ikinci dünya

savaĢında insan faktörüne yönelik çalıĢmalar hız kazanmıĢtır. Eski Yunanca‘da ―iĢ yasası ― anlamına

gelen ―ergonomi ―, terim olarak ilk kez 1949‘da Oxford Üniversitesinde anatomi, fizyoloji, psikoloji

ve mühendislik gibi farklı disiplinlerden gelen araĢtırmacıların katıldığı bir toplantıda önerilmiĢ ve

kabul görmüĢtür.

Genel olarak insan ve yaptığı iĢ arasında uyum sağlamayı amaçlayan ergonominin sosyal anlamda

―yaĢamı daha yaĢanılabilir kılma‖ çabası olduğu söylenebilir. ÇalıĢma ortamlarında ergonomik

Ģartların sağlanması, personelin verimini, iĢ tatminini ve memnuniyetini artıracak , ve uzun vadede

baĢ gösteren iĢ hastalıklarını önleyecek çok önemli bir faktördür.

Günlük faaliyetler içerisinde yerine getirilebilecek pratik metotlar ve alınacak pratik yöntemler

sayesinde, ofis ortamlarının ergonomik koĢullara uygunluğunu sağlamak mümkün olacaktır.

1- GENEL ÇEVRESEL ġARTLAR:

Ofisler topluca ve uzun süreli bulunulan yerler olduğundan dolayı temiz ve bakımlı olmasına

azami özen gösterilmelidir.

Personelin vücut ölçülerine göre ayarlanabilir mefruĢat tercih edilmelidir.

Sürekli kullanılan cihazlar personelin kol eriĢim mesafesinde olmadır.

Sürekli baĢvurulan tablo, grafik, vb. iĢ yardımcıları, okunaklı, açık ve kolay algılanabilir olmalı,

personelin normal görüĢ açısı ±15o içerisine yerleĢtirilmeli, personelin görüĢ mesafesinde

engelleyici cisimler bulunmamalıdır.

Statik(durağan) hareketler minimuma indirilmeli, dinamik hareketler hedeflenmelidir. Bu amaçla

ofisler personelin rahatça hareket edeceği, her personele minimum 2 m2 hareket olanağı

sağlanacak Ģekilde düzenlenmelidir.

Tüm açma – kapatma düğmelerinin hareket yönünün aynı olasına dikkat edilmelidir.

Ofisler sık sık havalandırılmalı, ortamdaki hava kalitesinin düĢmesi önlenmeli, her personele

minimum 10 m3 hava düĢecek Ģekilde düzenleme yapılmalıdır.Toz, polen gibi uçuĢan partiküller

için portatif hava temizleyicilerin kullanılması faydalı olacaktır.

Genel aydınlatmada ıĢık kaynakları mümkün olduğu kadar yükseğe yerleĢtirilmelidir. Alçak ıĢık

kaynakları yansımayı ve kamaĢmayı arttırır.

Hassas ve göz yorucu iĢlerde lokal aydınlatmaya baĢvurulmalı, gözler sık sık kapatılarak ve uzak

Page 48: Her Yönü İle Ergonomi

48

objelere bakmak suretiyle dinlendirilmelidir.

Açık renkli demirbaĢ eĢyalar, camlar ve parlak yüzeyler,ıĢığı yansıttığı için görüĢte rahatsızlığa

ve kamaĢmaya sebep olurlar. Böyle bir durum söz konusu ise, aydınlatma azaltılmalı ve mat

eĢyalar tercih edilmelidir.

Tavan aydınlatmaları çalıĢma yüzeyi ile 45 o açı yapmalı, direk çalıĢma noktasına vurmamalıdır.

Ofislerde pencere bulunmasının ve pencerelerin açık tutulmasının personelin motivasyonu

üzerinde olumlu etkisi olacaktır.

Fotoğraf, bitki, tablo gibi kiĢiliğe hitap eden öğeler kullanılması psikolojik olarak çalıĢma

ortamına bağlılığı güçlendirecektir.

Personelin sürekli olarak koyu- açık renk ortalar arasında göz hareketi yapmasını gerektirecek

iĢlerden kaçınılmalıdır.

Ofis çalıĢmaları yüksek dikkat gerektirdiğinden dolayı, sürekli gürültü önlenmeli, yüksek ses

çıkaran cihazlar izole edilmelidir.

Ofis ortamında ısı 20 – 22 o C civarında tutulmalıdır.

ÇalıĢma pozisyonu düzenli olarak değiĢtirilmelidir.

2- BĠLGĠSAYARLA ÇALIġMA ġARTLARI

Bilgisayarla çalıĢmada bakıĢ yönü belge – ekran – masa arsında sürekli değiĢtiğinden oturma

yeri olarak eksenden dönebilen, yüksekliği ayarlanabilir, kolçaklı ve devrilmeye karĢı güvenli 5

tekerlekli sandalyeler kullanılmalıdır.

ÇalıĢma esnasında ayaklar ve bacaklar için yeterli hareket alanı bulunmalı ve çalıĢma yüzeyi

yansıtma katsayısı % 30 – 50 olmalıdır.

ÇalıĢma masası sabit ise alt kenarının yerden yüksekliği 680 mm, ayarlanabilir ise 640 – 740 mm

arasında olmalıdır.

Klavye ortasının yerden yüksekliği 710 – 740 mm. olmalıdır.

Sandalye ve arkalık yüksekliği otururken kolayca ayarlanabilir olmalı, oturma yüksekliği

kolların mümkün olduğu kadar az gergin ve yatay olmasına, baldırın iç yüzeyine gelen basıncı

azaltmak için de ayakların zemine veya ayak altlığına yeterince oturmasına dikkat edilmelidir.

Page 49: Her Yönü İle Ergonomi

49

Ġdeal bir çalıĢma sandalyesinin boyutları Ģöyle sıralanabilir;

Oturma yüzeyi:

Eni : 400 – 450 mm.

Boyu : 400 – 440 mm

Eğimi : 3 o – 5

o

Sırt yüzeyi: Oturma yüzeyindenYükseklği : 100 – 250 mm.

GeniĢliği : 330 mm

Geriye yatıĢ toleransı : 104 o - 120

o

Kolçak yüksekliği

(oturma yüzeyinden) : 200 mm.

Dik oturma, omurgaya yaklaĢık % 25 daha az yük binmesini sağlar ve bir çok sırt problemini

önler. Bu sebeple personele doğru oturma pozisyonun önemi aĢılanmalıdır.

Bilgisayar ekranının görüntü kalitesi, göz sağlığı açısından çok önemlidir. Ekrandaki yazı

karakterlerinin büyüklüğü 2.6 mm. ‗nin altına düĢmemeli, ekran tozlu kalmamalı ve görüntüde

titreĢim olmamalıdır.

Ekrana bakıĢ uzaklığı 500 – 700 mm. arasında olmalıdır. IĢık yansımasını minimuma

indirebilmek amacıyla ekranlar mümkünse pencerelere 90o dik olacak Ģekilde yerleĢtirilmelidir.

Ekranlarda siyah fon kullanmak, personelde koyu bir tünele giriĢ etkisi yapabilir ve aydınlık

ortamda göz kamaĢma etkisini de arttırır.

Ekranın üst kenarı göz hizasında veya az aĢağısında olmalı, personel çalıĢırken baĢının eğmek

veya geriye atmak eğiliminde olmamalıdır. Bu durum boyun bölgesine uzun süreli statik yük

getireceği için rahatsızlıklara yol açılabilir.

Page 50: Her Yönü İle Ergonomi

50

Uzun süreli klavye kullanımında, kolların masa yüzeyinden aĢağıda kalması ve buna bağlı olarak

bileklerin sürekli masa kenarına dayalı tutulması, bilek bölgesindeki sinirlere zarar

verebilmektedir. Kollar yazı yazarken, yere paralel tutulmalı ve bilekler bükülmemelidir.

Klavyenin yüzeyi parlamamalı, rengi nötr olmalıdır.

Nümerik tuĢların telefon düzeninde yerleĢtirilmiĢ olması, zihinsel iĢlemlerin etkinliği için

önemlidir.

Uzun süreli mouse(fare), kullanımı avuç içi, parmak ve bilek sinirlerini zedeleyebilmektedir. Bu

yüzden mouse kullanımı minimuma indirilmeli, iĢlemler mümkün olduğunca klavye ile

yapılmalıdır.

Özellikle veri giriĢi gibi materyale sürekli bakmayı gerektiren iĢlerde, baĢ hareketini minimuma

indirmek amacıyla ekrana monte edilen doküman tutma aparatlarının kullanılması, performansı

olumlu yönde etkiler.

Sağlıklı bilgisayar çalıĢması için ofisteki gürültü maximum 55 – 65 desibel, ortam ısısı 21 – 23 o

C, nem oranı % 45 – 55 olmalıdır.

Bilgisayar çalıĢmasında ıĢık üst – yanlardan 45 o açıyla gelmelidir, karĢıdan gelen ıĢık gözleri

rahatsız eder.

1 saatlik çalıĢma sonunda 5 – 10 dakikalık, 2 saatlik çalıĢma sonunda 15 – 20 dakikalık dinlenme

verilmeli, bu süre ekrandan uzakta, mümkünse dinamik hareket içeren bir Ģekilde

değerlendirilmelidir.

Lekeli veya tozlu gözlük camları görüĢü engellediği gibi yansımaya da yol açacağı için

kullanılmalıdır.

Çok göze çarpıcı veya Ģiddetli karĢıt renk giysiler ekrana rahatsız edici Ģekillerde yansıyabileceği

için tercih edilmemelidir.

Page 51: Her Yönü İle Ergonomi

51

ĠĢ planlaması yapılırken çok uzun süreyle, kesintisiz olarak veri giriĢi, vb. bilgisayar çalıĢması yapan

personelin monotonluk ve diyalog eksikliği sebebiyle psikolojik rahatsızlıklar yaĢayabileceği, göz

önünde bulundurulmalıdır.

KAYNAKLAR

1. ĠĢ sistemi ve süreç düzenleme Cilt: II MESS yayınları

2. Leyla Kılıç ―ĠĢverenin iĢ sağlığı ve güvenliğini sağlama hükümlülüğü ve sorumluluğu‖

Yetkin yayınları ,2006

3. ĠĢ Sağlığı ve Meslek Hastalıkları ;Dr Cahit Erkan ;Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi

Yayınlarından Sayı.441;Ankara-1984

4. Halk Sağlığı Temel Bilgiler ;Hacettepe Üniversitesi Yayınları 2006;Editörler:Prof.Dr.

Çağatay Güler-Prof.Dr. Levent Akın

5. ĠĢ Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemleri ve Risk Değerlendirme Metodolojileri ; Özlem

Özkılıç;TĠSK,Ankara-Mart 2005

6. Hukuki ve teknik yönleriyle ( mevzuat kapsamında) ĠĢçi sağlığı ve ĠĢ Güvenliği

Esasları Eğitim-Ders Notları ),MESA Ġmalat,Avukat Murat Erokay, Ocak 2000

7. ĠĢyeri Hekimliği, Türk Tabipleri Birliği ,Av.Ziynet Özçelik-Av.Mustafa Güler-Dr Hakan

Giritlioğlu, Eylül 1997

Page 52: Her Yönü İle Ergonomi

52

8. Sağlık Psikolojisi –Halk Sağlığında DavranıĢ Bilimleri ;Prof.Dr. Zuhal BaltaĢ;Remzi

Kitapevi;Ġstanbul-Aralık 2008

9. ĠĢ Güvenliği ve ĠĢçi Sağlığı,Prof.Dr. Abdulvahap Yiğit,Aktüel 2005

10. ĠĢ Güvenliği ve Sağlığı; Prof.Dr. Abdulvahap Yiğit,Alfa Akademi Ltd.ġti.Kasım 2008

11. Türk ĠĢ Hukukunda ĠĢ sağlığı ve Güvenliği Denetimi ; Yrd.Doç.Dr. Fuat Bayram,ġubat

2008-Ġstanbul Beta Basım Yayım Dağıtım A.ġ.

12. Etkin ĠletiĢim ,Harvard Business Review Dergisinden Seçmeler,;MESS ġubat 2000

Ġstanbul

13. ĠĢverenin ĠĢ Sağlığı ve Güvenliğini Sağlama Hükümlülüğü ve Sorumluluğu;Avukat Leyla

Kılıç,Yetkin Yayınları-2006 Ankara

14. Güvenli ĠnĢaat-ġantiyede ĠĢ Sağlığı ve Güvenliği,ĠNTES ,Ġbrahim Dere,28 Ağustos 2007-

Ankara

15. Ulusal ve Uluslararası Hukukta ĠĢ Güvenliği Uzmanlığı,Prof.Dr. A. Murat

Demircioğlu,Beta Basım A.ġ.,Temmuz 2006-Ġstanbul

16. 4857 Sayılı ĠĢ kanunu ve Gerekçesi,YenilenmiĢ 3. Baskı,TĠSK-15 Kasım 2009

17. YeĢil ĠĢyeri, Leigh Stringer,MESS Yayın No:590,2009

18. ĠĢ güvenliği ve Risk Değerlendirme Uygulamaları,Mehmet Bayır-Mümin Ergül,Martı

Ajans ,Mart 2006

19. ĠĢ Sağlığı ,Güvenliği ve Çevresel Etki Risk Değerlendirmesi; Özlem Özkılıç-MESS Yayın

No.540 , Aralık 2007

20. ĠĢ Sistami ve Süreç Düzenleme 2; MESS-REFA ;BZD Yayın ve ĠletiĢim Hizmetleri –Mart

2005 ,Ankara

21. ĠĢ Sağlığı ve Güvenliğinde Yeni OluĢumlar-Risk değerlendirmesi ve OHSAS

18001;Çimento Müstahsilleri ĠĢverenleri Sendikası,H.Serdar ġardan; Ağustos 2005

22. ĠĢ Sağlığı ve ĠĢ Güvenliği Mevzuatı Uygulama Rehberi,Ġsa KarakaĢ-Adalet

Yayınevi;Ankara 2007

23. Mühendis ve makine dergisi –TMMOB Makine Mühendisleri Odası Mayıs 2009 Sayı:592

24. Mühendis ve makine dergisi –TMMOB Makine Mühendisleri Odası Aralık 2007 Sayı:575

25. Mühendis ve makine dergisi –TMMOB Makine Mühendisleri Odası Ekim 2009 Sayı:597

26. Mühendis ve makine dergisi –TMMOB Makine Mühendisleri Odası Eylül 2007 Sayı:572

27. Mühendis ve makine dergisi –TMMOB Makine Mühendisleri Odası Mart 2008 Sayı:578

28. Mühendis ve makine dergisi –TMMOB Makine Mühendisleri Odası Nisan 2008 Sayı:579

29. ĠĢ Güvenliği Kültürü ;DoçDr. Tunç Demirbilek,Legal yayıncılık ,2005

30. ĠĢ Sağlığı Ve Güvenliği Ġçin Eğitim Seti ; Özlem Özkılıç,Forum Media Yayıncılık Tic.Ltd.

ġti.,Aralık 2009

31. ÇalıĢma YaĢamında Sağlık Güvenlik ; FiĢek Enstitüsü ÇalıĢan Çocuklar Bilim ve Eylem

Merkezi Vakfı Bilim Dizisi:2; Ptro.Dr. Gürhan FiĢek,ġubat 2009 Ankara

32. ĠĢ Sağlığı ve Güvenliği ; Hacettepe Üniversitesi Yayınları 2004; Prof.Dr. Nazmi Bilir-

Öğ.Gör. Dr. Ali Naci Yıldız,PhD

33. Rantanen J., (2005) Basic Occupational Health Services. A WHO/ILO/ICOH 2nd revised

edition, Finnish Institute of Occupational Health, Helsinki.

34. The Global Plan of Action on Workers‘ Health 2008-2017, (2007). World Health

Organisation, the 60th World Health Assembly, Geneva.

35. A Global Strategy on Occupational Safety and Health, (2003). International Labour

Organisation, the 91st session of the International Labour Conference, Geneva.

36. WHO Occupational Health website at http://www.who.int/occupational_health/en/

37. ĠĢyeri Hekimliği Ders Notları;T.T.B. 3. Basım;Ankara,Aralık 1998

Page 53: Her Yönü İle Ergonomi

53

38. AKAL Z . - ĠĢ Etüdü (1981) MPM Yayınları

39. ERKAN N. Dr., Ergonomi (1997) MPM Yayınları

40. PULAT M.- Fundamentals of Industrial Ergonomics – (1992) – Wavwlendress, Inc

41. SANDERS M . & McCORMICK E. - Human Factors in Engineering and Design - (1987) –

Mcgraw Hill Inc

42. Hulley SB, Cummings SR, Browner WS, Grady DG, Newman TB. Designing Clinical

Research. Third Edition. Wolters Kluwer Health. Lippincott Williams & Wilkins.,

Philadelphia, 2007

43. Abramson JH. Survey Methods in CommunĢty Medicine. Epidemiological Studies,

Programme Evaluation, Clinical Trials. Fourth Edition. Churchill Livingstone. New

York, 1990.

44. Gordis L. Epidemiology. W. B. Saunders Company. Philadelphia, 1996.

45. Aktan, CoĢkun Can (2001), Sağlık Reformu ve Zorunlu Özel Sağlık Sigortası Modeli

Önerisi, Yeni Türkiye Sağlık Özel Sayısı, Yıl 7; Sayı 40.

46. Akyıldız Nazlı (2001), ―Türkiye‘de Temel Sağlık Hizmetleri‖, Yeni Türkiye Sağlık Özel

Sayısı, Sayı:39.

47. Altay, Asuman (2005), Türkiye‘de BeĢeri Sermayenin KarĢılaĢtırmalı Analizi, TÜGĠAD,

Ankara.

48. Avcı, Adnan (1997), Özel Sigorta Kanunları Uygulaması ve Mevzuatı, Melisa Matbaacılık,

Ġstanbul.

49. Bulutoğlu, Kenan (1981), Kamu Ekonomisine GiriĢ, Filiz Kitapevi, Ġstanbul.

50. Demiral, Y., A. Ergör, S. ġemin(1999), ―KüreselleĢme ve Sağlık ĠĢkolunda Yeni ÇalıĢma

YaĢamı Sorunları‖, Toplum ve Hekim, 14(6).

51. DPT, 2005 Yılı Programı, Ankara,http://ekutup.dpt.gov.tr/program/2005.pdf,

EriĢim T: 28.02.2007.

52. DPT, Temel Ekonomik Göstergeler, http://www.dpt.gov.tr/, EriĢim Tarihi: 28.02.2007.

53. http://www.deloitte.com/dtt/newsletter/0,1012,sid=6788&cid=83891,00.ht ml, EriĢim

Tarihi: 28.02.2007.

54. http://www.sabem.saglik.gov.tr/kaynaklar/671_6yesil_kart_uygulamasi.pdf, EriĢim Tarihi:

28.02.2007.

55. http://www.saglik.gov.tr/extras/birimler/bidb/tsbs.pdf, EriĢim Tarihi: 28.02.2007.

56. http://www.who.int/nha/country/tur/en/, EriĢim Tarihi: 28.02.2007.

57. Lee, K, (2001), ―An Overview of Global Health and Environmental Risks‖,

Aktaran:Osman Hayran, ―KüreselleĢme ve Sağlık‖, Yeni Türkiye Sağlık Özel sayısı,

Cilt:2, Sayı:40.

58. Orhaner Emine (2006), Türkiye‘de Saglık Hizmetlerinin Finansmanı Ve Genel Saglık

Sigortası, Ticaret ve Turizm Egitim Fakültesi Dergisi Yıl: 2006 Sayı: 1.

59. Stiglitz Joseph E. (1988), Economics of the Public Sector, 2nd ed. New York, W.N. Norton

Comp; Inc.

60. ġener Orhan (1996), Kamu Ekonomisi, Beta Basım Yayım dağıtım A.ġ., Ġstanbul.

61. T.C. Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü. Sağlık Ġstatistikleri 2001

http://www.saglik.gov.tr/extras/istatistikler/ temel2001/69-70.htm, EriĢim Tarihi:

28.02.2007.

62. T.C. Sağlık Bakanlığı, 80. Yılda Tedavi Hizmetleri (1923-2003), Tedavi Hizmetleri Genel

Müdürlüğü, Ankara, 2004.

63. T.C. Sağlık Bakanlığı, Türkiye Sağlık Bilgi Sistemi Eylem Planı, Ocak 2004.

64. FiĢek, HN. Halk Sağlığı'na GiriĢ. Çağ Mtb. Ankara. 1983.

Page 54: Her Yönü İle Ergonomi

54

65. Zenz C.Occupational Medicine, Year Book Medical Publishers, 1975.

66. HO. Early Detection of Occupational Diseases, Geneva, 1986.

67. Karvonen M, Mikheev MI. Epidemiology of Occupational Health, WHO Reg. Publications,

European Ser No:20, Örebro, Sweden, 1986.

i. LaDou J.Occupational Medicine, Appleton and Lange, 1990.

68. Last JM, Wallace RB. Public Health and Preventive Medicine. Section 1 ve 3 Appleton and

Lange, 1992.

69. Lopez C, Sherin KM. Occupational Medicine Ġn Textbook of Family Practice. 4th ed.

Rakel RE. Sect. 2 W.B. Saunders Comp. 1990.

70. Noble J.Occupational Helath. in Textbook of General Medicine and Primary Çare. By

Barry S.Levy. Wegnıan D.H Little. Brown and Company, Bos-ton/Toronto, 1987.

71. BarıĢ. lY.Asbestosis and Erionite Related Chesl Diseases, Semih Ofset Matbaacılık.

Ankara. 1987.

72. Bulut. T. ĠĢçi Sağlığı Prensip ve Uygulamaları Sistem Yayıncılık. Ġstanbul. 1994.

73. Akbulut. T.Uygulamalı ĠĢçi Sağlığı. Eser Matbaası Samsun 1986.

74. TTB(Türk Tabipleri Birliği). Is Hekimliği Ders Notları 3. Baskı. Maya Matbaacılık

Yayıncılık, Ankara. 1993

75. Gürbüz YILMAZ "ĠĢ Güvenliğine Genel BakıĢ", Mühendis ve Makine Dergisi Sayı 224

76. Özlem Özkılıç ―ĠĢ sağlığ güvenliği ve çevresel etki rsik değerlendirilmesi‖

77. "ĠĢ Yerlerinde Tükenen YaĢam", Petrol-ĠĢ Sendikası Yayını

78. "Ġstatistik Yıllıklar", SSK Yayınları

79. "ÇalıĢma Ġstatistikleri", Uluslararası ÇalıĢma Örgütü (ILO) Yayını

80. Gürbüz YILMAZ ―ĠĢ Güvenliğinin ilkeleri‖

81. Prof:Dr.Ali Seyyar ―makaleleri‖

82. Alaattin BĠLGĠ; ―Önce Emek Vardı‖, Bilim ve Sanat Dergisi Sayı 81

83. Cahit ERKAN Dr.; ―ĠĢ Sağlığı ve Meslek Hastalıkları‖, AÜ Tıp Fakültesi Yayınları

84. Cahit TALAS Prof.Dr.; ―Toplumsal Politikaya GiriĢ‖, SavaĢ Yayınları

85. ―ÇalıĢma Ġstatistikleri‖, Uluslararası ÇalıĢma Örgütü (ILO) Yayını

86. Gürbüz YILMAZ;―ĠĢ Güvenliğine Genel BakıĢ‖, Mühendis ve Makine Dergisi Sayı 224

87. Sarper SÜZEK Doç.Dr.; ―ĠĢ Güvenliği Hukuku‖, SavaĢ Yayınları

88. Ġsmail TOPUZOĞLU Dr.; ―Çevre Sağlığı ve ĠĢ Sağlığı‖, ÇalıĢma Bakanlığı Yayını

89. ―ĠĢ Yerlerinde Tükenen YaĢam‖, Petrol-ĠĢ Sendikası Yayını

90. ―Ġstatistik Yıllıkları‖, SSK Yayınları

91. S. Kurtz, J. Silverman and J. Draper, Teaching and Learning Communication Skills

in

92. Medicine, Radcliffe Medical Press, 1998.

93. 2. S. Kurtz, J. Silverman and J. Draper, Skills for Communicating with Patients,

Radcliffe

94. Medical Press, 1999.

95. H. S. Barrows, Simulated (Standardized) Patients and Other Human Simulations, Health

Sciences Consortium, 1987

96. P. Wallace, Following the threads of an innovation: The History of Standardized Patients in

Medical Education, www.aspeducators.org/wallace.htm. en son 17 Mayıs 2004‘de ziyaret

edilmiĢtir.

97. H.S. Barrows, An Overview of the Uses of Standardized Patients for Teaching and Evaluating

Clinical Skills, Academic Medicine, 68 (1993): 443-453.

Page 55: Her Yönü İle Ergonomi

55

98. ĠĢçi/BaĢvuran/Hasta ile GörüĢme Yapma Becerisi (ĠĢçi sağlığı, iĢyeri hekimliği alanına

uyarlama), Doç. Dr. Melih Elçin ve Ark., Hacettepe Üniv. Tıp Fakültesi, Tıp Eğitimi ve

BiliĢimi AD, Ġyi Hekimlik Uygulamaları, 2008. Sayfa 45, Ankara

99. Zor Hasta/ĠĢçi ile GörüĢme Yapma Becerisi, (ĠĢçi sağlığı, iĢyeri hekimliği alanına uyarlama),

Doç. Dr. Melih Elçin ve Ark., Hacettepe Üniv. Tıp Fakültesi, Tıp Eğitimi ve BiliĢimi AD, Ġyi

Hekimlik Uygulamaları, 2008. Sayfa 49, Ankara

100. Geribildirim Verme Rehberi, (ĠĢçi sağlığı, iĢyeri hekimliği alanına uyarlama), Doç. Dr.

Melih Elçin ve Ark., Hacettepe Üniv. Tıp Fakültesi, Tıp Eğitimi ve BiliĢimi AD, Ġyi Hekimlik

Uygulamaları, 2008. Sayfa 54, Ankara

101. ĠletiĢim Becerileri Eğitimi Değerlendirme Rehberi, ĠĢçi/BaĢvuran /Hasta ile

GörüĢme Becerisi, (ĠĢçi sağlığı, iĢyeri hekimliği alanına uyarlama), Doç. Dr. Melih

Elçin ve Ark., Hacettepe Üniv. Tıp Fakültesi, Tıp Eğitimi ve BiliĢimi AD, Ġyi

Hekimlik Uygulamaları, 2008. Sayfa 95, Ankara

102. Problem-Based Learning (S.E Baptiste), Fostering Reflection and Providing Feedback

(J. Westberg, H. Jason) ve Evaluation Resource Package (McMaster University)

103. http://www.amaltas.org/show/ergonomics-power-computer-users.html