iii - cdn.islamansiklopedisi.org.trbu sırada islamiyet'e girdiği anlaşılmakta dır. nitekim...

2
versitesi'nde Tal]ricü'l-el).ô.di- ii Müdevve- Malik b. Enes ya- doktora tezi zikredilebilir (1 -111, Mekke 1406/ 1985) . el- Müdevvene'ye dair dikkati çeken lar, Kuzey Afrika üzerindeki in- celemeleriyle Miklos Muranyi ta- Muranyi'nin SahnOn'un eserleri üzerine kaleme Die Rechtsbücher des Qairawa- ners Sahnun b. Said: Entstehungsge- schiechte und Werküberlieterung (Stuttgart 1999) er- ken dönem Maliki ve özellikle eserleri zikredilmelidir. : Sahnün, el-Müdevvenetü'l-kübra, Kahire 1324 --> Beyrut, ts. (Daru I-VI; Berazii. et-Teh- ;;ib Muhammed el- Emin Veledü Muhammed Salim b. Dü- bey I, 32-35, 39, 133, 135-140; Hazm, Kahire, ts. I, 565; Abdülber. Abdü lfettah Ebü Gudde). Beyrut 997. s. 96, 99; 'l-mü- mehhidat, Kahire 1325, I, 27; Kadi Tertibü 'l- medarik M. Tavit Rabat 1981- 83, I-VIII, tür.yer.; Abdurrahman b. Muhammed Naci, Me'alimü'l-iman Mu- hammed Mildür-Muhammed ei-Ahmedi Ebü'n- NGr). Kahire 1972, ll, 13-15, 146-148; bi, 24; Burhaneddin FerhGn. (Muhammed Fet/:tu'l- 'aliyyi'I-Malik içinde). Kahire I, 57, 62, 64; a.mlf., ed-Dfbacü'l-mü;;heb Me' mGn b. Muhyiddin ei-Cennan). Beyrut 1996, tür.yer.; Haldun, el-Cüveydi). Beyrut s. 421-423; el-Mi'ya- rü'l-mu'rib, Beyrut 1401/1981, XI, XII, 23-24; Ahmed Baba et-Tinbükti, Neylü'l-ibtihac, Trablus 1408/1989, s. 163; MakkarL I, 458; lll, 22; a.mlf .• Ezharü'r-riyaz Said Ah- med A'rab Rabat 1398-1400/1978-80, ll, 22-23; Muhammed b. Ahmed ed-Desüki, Beyrut, ts. (Darü'l-fikr). I, 22; Muhammed Minaf:ti'l-celfl 'ala Mul;- Kahire I, 11; Mahlüf, tü'n-nür, s. 69, 73, 95, 104, 215; Brockel- mann. GAL, lll, 290; Suppl., ll, 337; Y. S. Abdullah er-Recraci. Fihrisü '1-ma/;tütati'I-'Ara- {i'l-/jizaneti'l-'amme, Paris 1954, 1, 294; Sezgin, GAS, 1, 400, 403, 404, 405, 407,469-471,481, 519; Hacvl, el-Fikrü's-sami, 440; ll, 210, 398; M. Abid ei-Fasi, Fihrisü mal;- tütati'l-/jizaneti'l-lfaraviyyfn, Darülbeyza 1399- 1400/1979-80, I, 332; ll, 436-441; lll, 269; Ab- dülaziz Binabdullah. Ma' lemetü Beyrut 1403/1983, s. 305-308; Tahir Muhammed ed-Derdiri, Tal;ricü ride Malik b. Enes, Mek- ke 1406/1985, I, 5-6; Ömer b. Abdülkerim el-Ci- di, Mu/:tfic;tarat fi tii.nl].i'l-Me;;hebi'I-Maliki fi'l-gar- Rabat 1987, s. 173-191 ; M. Muranyi, Dirilsat fi (tre. ömer Sa- bir Abdülcelil Beyrut s. 19-20, a.mlf.• "A Unique Manusedpt from Kairouan in the British Library: The Sama- Work of lbn a1-Qasim and of Methodology". Method and Theory in the Study of Jslamic Origins (ed . H. Berg). Leiden 2003, s. 330,331, 345, 356, 360-365, 368; Hasan Hüsni Abdülvehhab, Kitii.bü'I-'Ömr ve'l- mü'ellifine't-Tünisiyyin Muhammed el-Arti- si el-Matvi- Beyrut 1990, I, 650, 653; b. ei-Arabi, Fihrisü /jiza- neti Beyrut 1994, s. 214 (nr. 752. 753). 226 (nr. 803); Ali b. Muhammed ez- Zehrani. el-Hayatü'l-'ilmiyy e f1 miyye, Mekke 1417/1996, s. 314,315,321-326, 350; Mustafa HerrOs, el-Medresetü'l-Malikiyye- tü '1-Endelüsiyye ila Muhammediye 1418/1997, s. 374; Muham- med ei-Menüni, lfabes min ribi, Beyrut 1999, 1, 233, 235; M. 'inde'l-Malikiyye, Dübey 2000, s. 83, 85, 98, 99, 267-268, 282-285; J. Brockopp, "Competing Theories of Authority in Early Maliki Texts", Studies in lslamic Legal Theory (ed Bernard G. Weiss). Leiden 2002, s. 3- 22; a.mlf .• "Literary Genealogies from the Mos- que-Library of Kairouan". Jslamic Law and So- ciety, VI 999). s. 393-402; Abdullah Muham- med EbO- zabi 1425/2 004, lll, 1644-1651; Ali Hakan Çavu- Irak Maliki Ekolü (doktora tezi. 2004) . Sosyal Bilimler Enstitüsü, tür.yer.; M. b. keyfe tetavver", Ata- IV/2, Arnman 1996, s. 74-77; H. Tun- cay "Hicn Genel özellikleri ve Mezheplerin Yeniden si", Dergisi, III /2, 1998, s. 130 vd.; N. Cottart, "Malikiyya", EJ2 VI, 278; M. Talbi, "Sahnün", a.e., VIII, 843-845; Cen- giz Kallek. "Esed b. Furat", Xl, 366-367. L Iii ALi HAKAN (Beni Müdlic) ( ) Adnaniler' e mensup bir Arap kabilesi. _j Kinane'ye Müdlic'in nesebi Mür- re b. Abdümenat b. Kinane b. Huzeyme yoluyla Adnan 'a Damre, Müzeyne ve Cüheyne kabileleriyle olan Beni Müdlic. zuhurunda Medine'nin ba- YenbOunnahl du. Beni Müdlic Cahiliye devrinde iz sür- me, ayak izlerine bakarak hak- bilgi verme (iyafe) ve fiziki hareketle neseple- ri. ahlak ve karakterleri tahmin yürütme Bunlardan Mücez- ziz b. A'ver'in üsame'nin baka- rak Zeyd'in söylemesi Hz. Peygamber'i çok memnun (Bu- h8rl. "Fera'iZ", 31; Müslim. "Raçla<", 40) . islamiyerten önce ve müttefiklerinden dini- iktisadi imtiyaziara sahip kabileler (Hums) da yer Huzaa ve MÜDLiC menT Müdlicl Damre kabilelerinin müttefikiydi. Rivaye- te göre durumlarda deveden fay- günah adeti (bk. BA- HIRE) Müberred de haram yerle- rini yetkisinin Beni Müdlic'in elinde bildiren bir rivayet (e l-Kamil, 11. 577); ancak da bu yetkinin Kinane'nin Beni Fukaym'a ait bilinmektedir. Beni Müdlic'in reisi Süraka b. Malik, Mek- keliler'in vaad ödülü almak la hicret Hz. Peygam- ber'in fakat ona tökezlernesi üzerine onun manevi güçler kendisinden özür ve ileri- de kullanmak için bir emanname al- Hicretten sonra ResOl-i Ekrem ile Beni Müdlic olumlu yön- de Kabile, 2. (623 bir takip maksa- yola kendilerine ait ye kadar gelen Hz. Peygamber ile mütte- Beni Damre'nin de bir ma ve onunla askerlerini çok iyi bir hatta bu se- bep söylenir (b k. EbO Abdullah Har- mete b. ResOl-i Ekrem'e gele- rek kabul ancak hicret etme- yip kendi yurdunda kalmak için ondan izin kaydedilmektedir Abdülber. 362). Mekke'nin fethinden önce Hz. Pey- gamber'in müttefiki Beni Huzaa'ya ran Beni Bekir'i desteklemekten bir bu islamiyet'e Nitekim bu kabileden Vakkas b. - cezziz 6 (627) Gabe Gazvesi'nde hid Mekke'nin fethine Müdlic'e mensup askerlerin fethin dan Halid b. Velid'in emrinde Cezime ka- bilesine gönderilen birlikte yer bi- linmektedir. Süraka b. Malik 8 (629) da Huneyn ganimetierinin da Ci'rane'ye gelerek müslüman fakat kabilesinin önemli bir Hz. Pey- gamber'in 9. hac mevsimine kadar (Mart 631) eski dinine Kaynaklarda Beni Müdlic ile Huzaa, Tev- be sOresinin ilk ayetinde kendileriyle bir za- man ya- bildirilen veya 4. ayette Ianna belirtilen ka- bileler gösterilmektedir. Hz. Peygamber, 9 (630) düzen- ilk deniz seferinin 473

Upload: others

Post on 17-Apr-2020

3 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: Iii - cdn.islamansiklopedisi.org.trbu sırada islamiyet'e girdiği anlaşılmakta dır. Nitekim bu kabileden Vakkas b. Mü cezziz 6 (627) yılında Gabe Gazvesi'nde şe hid düşmüştür

versitesi'nde hazırladığı, Tal]ricü'l-el).ô.di­şi'n-nebeviyyeti'l-vô.ride ii Müdevve­neti 'l-İmô.m Malik b. Enes başlığıyla ya­yımlanan doktora tezi zikredilebilir (1 -111, Mekke 1406/ 1985) . Batı dünyasında el­Müdevvene'ye dair dikkati çeken çalışma­lar, Kuzey Afrika yazmaları üzerindeki in­celemeleriyle tanınan Miklos Muranyi ta­rafından gerçekleştirilmiştir. Muranyi'nin SahnOn'un eserleri üzerine kaleme almış olduğu Die Rechtsbücher des Qairawa­ners Sahnun b. Said: Entstehungsge­schiechte und Werküberlieterung adlı çalışmasının yanı sıra (Stuttgart 1999) er­ken dönem Maliki kaynakları ve özellikle ibnü'I-Kasım'ın semaı hakkındaki eserleri zikredilmelidir.

BİBLİYOGRAFYA :

Sahnün, el-Müdevvenetü'l-kübra, Kahire 1324 --> Beyrut, ts. (Daru Sadır). I-VI; Berazii. et-Teh­;;ib {i'l;tişari'l-Müdevvene (nşr. Muhammed el­Emin Veledü Muhammed Salim b. eş-Şeyh). Dü­bey ı420/1999, neşredenin girişi, I, 32-35, 39, 10ı. 133, 135-140; İbn Hazm, el-İ/:tkam, Kahire, ts. (Matbaatü'l-asıme). I, 565; İbn Abdülber. ei-İn­ti~a' (nşr. Abdülfettah Ebü Gudde). Beyrut ı417/ ı 997. s. 96, 99; İbn Rüşd, el-Mu~addimatü 'l-mü­mehhidat, Kahire 1325, I, 27; Kadi İyaz. Tertibü 'l­medarik (nşr. M. Tavit et-Tanciv.dğr.), Rabat 1981-83, I-VIII, tür.yer.; Abdurrahman b. Muhammed ed-Debbağ- İbn Naci, Me'alimü'l-iman (nşr. Mu­hammed Mildür-Muhammed ei-Ahmedi Ebü'n­NGr). Kahire 1972, ll, 13-15, ı7 , 146-148; Şatı­bi, ei-Muvil{a~at, ı. 24; Burhaneddin İbn FerhGn. Tebşıratü'l-f:tükkam (Muhammed iliş. Fet/:tu'l­'aliyyi'I-Malik içinde). Kahire ı378/1958, I, 57, 62, 64; a.mlf., ed-Dfbacü'l-mü;;heb (nşr. Me'mGn b. Muhyiddin ei-Cennan). Beyrut 1996, tür.yer.; İbn Haldun, Mu~addime (nşr. Derviş el-Cüveydi). Beyrut ı996, s. 421-423; Venşerisi. el-Mi'ya­rü'l-mu'rib, Beyrut 1401/1981, XI, ıo9-1 ı ı; XII, 23-24; Ahmed Baba et-Tinbükti, Neylü 'l-ibtihac, Trablus 1408/1989, s. 163; MakkarL Nefl:ıu't-tfb, I, 458; lll, 22; a.mlf .• Ezharü'r-riyaz (nşr. Said Ah­med A'rab v.dğr.). Rabat 1398-1400/1978-80, ll, 22-23; Muhammed b. Ahmed ed-Desüki, /faşiye 'ale'ş-Şerf:ti'l-kebir, Beyrut, ts. (Darü'l-fikr). I, 22; Muhammed İliş, Şerf:tu Minaf:ti'l-celfl 'ala Mul;­taşari'l-/jalfl, Kahire ı297, I, 11; Mahlüf, Şecere­tü'n-nür, s. 69, 73, 95, 104, ıo8 , 215; Brockel­mann. GAL, lll , 290; Suppl., ll, 337; Y. S. Allüş­Abdullah er-Recraci. Fihrisü '1-ma/;tütati'I-'Ara­biyyeti 'l-ma/:tffı+a {i'l-/jizaneti'l-'amme, Paris 1954, 1, 294; Sezgin, GAS, 1, 400, 403, 404, 405, 407,469-471,481, 519; Hacvl, el-Fikrü's-sami, ı ,

440; ll, 210, 398; M. Abid ei-Fasi, Fihrisü mal;­tütati 'l-/jizaneti'l-lfaraviyyfn, Darülbeyza 1399-1400/1979-80, I, 332; ll, 436-441; lll, 269; Ab­dülaziz Binabdullah. Ma' lemetü 'l·{L~hi'l-Maliki, Beyrut 1403/1983, s. 305-308; Tahir Muhammed ed-Derdiri, Tal;ricü '1-e/:tfidişi'n-nebeviyyeti'l-va­ride fi'l-Müdevveneti'I-İmam Malik b. Enes, Mek­ke 1406/1985, I, 5-6; Ömer b. Abdülkerim el-Ci­di, Mu/:tfic;tarat fi tii.nl].i'l-Me;;hebi'I-Maliki fi'l-gar­bi'l-İslamf, Rabat 1987, s. 173-191 ; M. Muranyi, Dirilsat fi meşadiri 'l-{L~hi 'l-Maliki (tre. ömer Sa­bir Abdülcelil v.dğr.), Beyrut 1409/ı988, s. ı2,

14-ı8, 19-20, ı65; a.mlf .• "A Unique Manusedpt from Kairouan in the British Library: The Sama­Work of lbn a1-Qasim al-'Utaqı and ıssues of

Methodology". Method and Theory in the Study of Jslamic Origins (ed. H. Berg). Leiden 2003, s. 330,331, 345, 356, 360-365, 368; Hasan Hüsni Abdülvehhab, Kitii.bü'I-'Ömr fi'l-muşannefat ve'l­mü'ellifine't-Tünisiyyin ( n şr. Muhammed el-Arti­si el-Matvi- Beşir el-Bekkfiş). Beyrut 1990, I, 650, 653; Sıddik b. ei-Arabi, Fihrisü mal;taıati /jiza­neti İbn YQsufbi-Merraküş, Beyrut 1994, s. 214 (nr. 752. 753). 226 (nr. 803); Ali b. Muhammed ez­Zehrani. el-Hayatü'l-'ilmiyye f1 Şı~ılliyeti'l-lsla­miyye, Mekke 1417/1996, s. 314,315,321-326, 350; Mustafa HerrOs, el-Medresetü'l-Malikiyye­tü '1-Endelüsiyye ila nihfiyeti 'l-~arni 'ş-şalişi 'l­

hicn~ Muhammediye 1418/1997, s. 374; Muham­med ei-Menüni, lfabes min 'aıa'i 'l-mal;tüti'l-Mag­ribi, Beyrut 1999, 1, 233, 235; M. İbrahim Ali,Jş­tıla/:tu'l-me;;heb 'inde'l-Malikiyye, Dübey 142ı /

2000, s. 83 , 85, 98, 99, 267-268, 282-285; J. Brockopp, "Competing Theories of Authority in Early Maliki Texts", Studies in lslamic Legal Theory (ed Bernard G. Weiss). Leiden 2002, s. 3-22; a.mlf .• "Literary Genealogies from the Mos­que-Library of Kairouan". Jslamic Law and So­ciety, VI ( ı 999). s. 393-402; Abdullah Muham­med ei-Habeşi. Cami'u'ş-şürüf:t ve'l-f:tavfişi, EbO­zabi 1425/2004, lll , 1644-1651; Ali Hakan Çavu­şoğlu, Irak Maliki Ekolü (doktora tezi . 2004). MÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü, tür.yer.; M. Fazı! b. Aşar, "el-Meıhebü'l-Milliki keyfe tetavver", Ata­~u'l-İslam, IV/2, Arnman 1996, s. 74-77; H. Tun­cay Başoğlu. "Hicn Beşinci Asırda Fıkıh: Genel özellikleri ve Mezheplerin Yeniden Şekillenme­si", İLAMAraştırma Dergisi, III/2, İstanbul 1998, s. 130 vd.; N. Cottart, "Malikiyya", EJ2 (İng.). VI, 278; M. Talbi, "Sahnün", a.e., VIII, 843-845; Cen­giz Kallek. "Esed b. Furat", DİA, Xl, 366-367.

L

Iii ALi HAKAN ÇAVUŞOÖLU

MÜDLİC (Beni Müdlic) ( ~.>.o ,:.ı )

Adnaniler' e mensup bir Arap kabilesi.

_j

Kinane'ye bağlı Abdümenat'ın kolların­dandır. Adını aldığı Müdlic'in nesebi Mür­re b. Abdümenat b. Kinane b. Huzeyme yoluyla Adnan'a ulaşır. Damre, Müzeyne ve Cüheyne kabileleriyle komşu olan Beni Müdlic. islam'ın zuhurunda Medine'nin ba­tısındaki YenbOunnahl civarında yaşıyor­du. Beni Müdlic Cahiliye devrinde iz sür­me, insanların ayak izlerine bakarak hak­larında bilgi verme (iyafe) ve fiziki yapıla­rından, organlarından hareketle neseple­ri. ahlak ve karakterleri hakkında tahmin yürütme (kıyafe) alanlarında meşhur olmuş kişileriyle tanınıyordu. Bunlardan Mücez­ziz b. A'ver'in üsame'nin ayaklarına baka­rak Zeyd'in oğlu olduğunu söylemesi Hz. Peygamber'i çok memnun etmiştir (Bu­h8rl. "Fera'iZ", 31; Müslim. "Raçla<", 40) . Müdlicoğulları, islamiyerten önce Kureyş ve müttefiklerinden oluşan dini- iktisadi imtiyaziara sahip kabileler (Hums) arasın­da yer alıyordu; ayrıca Mustali~. Huzaa ve

MÜDLiC menT Müdlicl

Damre kabilelerinin müttefikiydi. Rivaye­te göre bazı durumlarda dişi deveden fay­dalanmanın günah sayılması adeti (bk. BA­

HIRE) Müdlicoğulları tarafından başlatıl­mıştır. Müberred de haram ayların yerle­rini değiştirme yetkisinin Beni Müdlic'in elinde bulunduğunu bildiren bir rivayet aktarmıştır (el-Kamil, 11. 577); ancak aslın­da bu yetkinin Kinane'nin kollarından Beni Fukaym'a ait olduğu bilinmektedir.

Beni Müdlic'in reisi Süraka b. Malik, Mek­keliler'in vaad ettiği ödülü almak amacıy­la hicret yolculuğu sırasında Hz. Peygam­ber'in peşine düşmüş, fakat ona yetiştiği sırada atının tökezlernesi üzerine onun manevi güçler tarafından korunduğunu aniayıp kendisinden özür dilemiş ve ileri­de kullanmak için yazılı bir emanname al­mıştı. Hicretten sonra ResOl-i Ekrem ile Beni Müdlic arasındaki ilişkiler olumlu yön­de gelişti. Kabile, 2. xııın ortalarında (623

sonları) bir Kureyş kervanını takip maksa­dıyla yola çıkarak kendilerine ait Uşeyre'­ye kadar gelen Hz. Peygamber ile mütte­fıki Beni Damre'nin de katıldığı bir antlaş­ma imzalamış ve onunla askerlerini çok iyi bir şekilde ağırlamıştı; hatta bu ağırla­manın Kureyş kervanının kaçmasına se­bep olduğu söylenir (b k. UŞEYRE GAZVESİ).

Müdlicoğulları'ndan EbO Abdullah Har­mete b. Cü'şüm'ün ResOl-i Ekrem'e gele­rek islam'ı kabul ettiği, ancak hicret etme­yip kendi yurdunda kalmak için ondan izin aldığı kaydedilmektedir (İbn Abdülber. ı. 362). Mekke'nin fethinden önce Hz. Pey­gamber'in müttefiki Beni Huzaa'ya saldı­ran akrabaları Beni Bekir'i desteklemekten kaçınan Müdlicoğulları'ndan bir kısmının bu sırada islamiyet'e girdiği anlaşılmakta­dır. Nitekim bu kabileden Vakkas b. Mü­cezziz 6 (627) yılında Gabe Gazvesi'nde şe­hid düşmüştür. Mekke'nin fethine katılan Müdlic'e mensup askerlerin fethin ardın­dan Halid b. Velid'in emrinde Cezime ka­bilesine gönderilen birlikte yer aldıkları bi­linmektedir. Süraka b. Malik 8 (629) yılın­da Huneyn ganimetierinin dağıtıldığı sıra­da Ci'rane'ye gelerek müslüman olmuş, fakat kabilesinin önemli bir kısmı, Hz. Pey­gamber'in müşriklerle imzaladığı antlaş­maları lağvettiği 9. yılın hac mevsimine kadar (Mart 631) eski dinine sadık kalmış­tır. Kaynaklarda Beni Müdlic ile Huzaa, Tev­be sOresinin ilk ayetinde kendileriyle bir za­man sınırlaması konmaksızın antlaşma ya­pıldığı bildirilen veya 4. ayette antlaşma­Ianna sadık kaldıkları belirtilen müşrik ka­bileler arasında gösterilmektedir.

Hz. Peygamber, 9 (630) yılında düzen­lediği ilk deniz seferinin kumandanlığına

473

Page 2: Iii - cdn.islamansiklopedisi.org.trbu sırada islamiyet'e girdiği anlaşılmakta dır. Nitekim bu kabileden Vakkas b. Mü cezziz 6 (627) yılında Gabe Gazvesi'nde şe hid düşmüştür

MÜDLiC menf Müdlicl

Müdlicoğulları'ndan Alkame b. Mücezziz'i tayin etmişti. Mısır fetihlerine katılan Be­ni Müdlic askerlerinden bir kısmı, Hz. Os­man'ın öldürülmesinin ardından bir müd­det Yezld b. Hikis ei-Müdlicl'nin liderliğin­de Hiribta'da üslenen Hz. Osman taraf­tarlarının içinde yer almış ve Hz. Ali'nin va­lisine biat etmemiştir. Daha sonraları olay­larda adına rastlanmayan Beni Müdtic'­den bazıları Dimyat ve çevresine yerleş­

miştir. Önemli ravilerden Abdurrahman b. Malik b. Cü'şüm ile Sahr b. Abdullah b. Harmele, Mısır kadısı Ebü Nadle Hibban b. Halid ve Şafii fakihi Kemaleddin Ahmed b. Amr Beni Müdlic'e mensup meşhur ki­şilerdir.

BİBLİYOGRAFYA :

Buhar1. "Fera'iZ", 31; Müslim, "Raçlacu, 40; Va­kıdl, el-Megazf, ı, 404; II, 783; lll, 945; İbn Hişam, es-Sfre2

, I, 489-490, 599; ll, 429; İbn Sa'd, et-Ta­bah;at, ı, 10, 63; Belazürl, Ensab (nşr. MahmOd Firdevs ei-Azm), Dımaşk 1997-2000, I, 305, 336; X, 62-65; Müberred, el-Kamil (nşr. M. Ahmed ed­Da ll). Beyrut 1406/1986, ll, 577; Tabert Tarfl; (Ebü'l-Fazl), ll, 406, 408; III , 66; IV, 549; İbn Dü­reyd, el-İştih;ah;, s. 195; İbn Hazm. Cemhere, s. 187; İbn Abdülber, el-İstf'ab, ı, 362; Sem'anl, el­Ensab (BarOdl), V, 232-233; İbnü'I-Eslr, el- Kamil, ll, 112, 344, 374; lll, 26, 269; Makrlzl, lmta'u'l­esma' (nşr. MahmOd M. Şakir), Kahire 1941, I, 42, 55; İbn Hacer. el-İşabe, I, 321, 408; Cevact Ali, el­Mu{aşşal, I, 400, 515; IV, 267,312, 532; VI, 204; Muhammed Hamldullah, el-Veşa'ii!'-u's-siyasiyye, Beyrut 1987, s. 266; Köksal, İslam Tarihi (Mek­ke), s. 418-421; Ömer Rızil Kehhale, Mu'cemü 1!'-a­bii'ili'l-'Arab, Beyrut 1991, lll , 1061; Abd Avn er­Ravzan, Mevsü'atü'l-h;abii'ili'l-'Arabiyye, Am-man 2002, I, 518. Gı::ı

M İBRAHiM SARIÇAM

MÜDREC (~).Wl)

Kur'an-ı Kerim'in aslından olmadığı halde

bazı sahabilerin açıklama maksadıyla ellerindeki mushaf metni arasına

ilave ettikleri kelime

L

L

(bk. KIRAAT).

MÜDREC (~).Wl)

Sened veya metnine, aslında olmayan bir şey

ilave edilen hadis.

_j

_j

Sözlükte "eklemek, ilave etmek" anla­mındaki dere kökünden türeyen müdrec kelimesi "kendisine ekleme yapılan şey" demektir. Terim olarak senedinde veya metninde bir fazlalık bulunan hadisi ifade eder. Böyle bir ilaveye idrac denir. Müd­rec hadisi rivayet eden hoca hadisin met-

474

nini yahut senedini açıklarken onu dinle­yen talebe bu açıklamaların metnin aslın­da veya senedde bulunduğunu zannedip bu şekilde naklederse de muhaddisler ha­disi diğer rivayetlerle karşılaştırdıklarında hatayı farkedip düzeltirler.

Müdrec tabiri ilk üç asırda belli bir ta­nımı yapılmadan mevzü, muallel, maklüb, muztarih ve münker gibi terimlerle birlik­te hadisin zayıf ve metrük olduğuna işaret etmek üzere kullanılmıştır (Tirmizi, 'İlel, s. 21 o). Terim üzerinde ilk defa duran ve onu açıklayan Hakim en-Nisabürl olmuş, ardın­dan Hatlb ei-Bağdadl bu konuda müsta­kil bir eser yazmış, diğer hadis usulcüleri de aynı bilgileri eserlerinde tekrarlamış­lardır.

Müdrec hadis "müdrecü'l-isnad" ve "müdrecü'l-metn" olmak üzere iki kısma ayrılır. Asıl nüshaya göre bir değişikliğin veya ilavenin yapıldığı müdrecü'l-isnact Ha­tın ei-Bağdadl'ye göre üç, İbn Hacer ei-As­kalanl'ye göre beş şekilde olabilir. Birçok isnadı bulunan hadisi nakleden ravi sened­leri birbirine karıştırabilir; iki ayrı isnadla gelen sahih iki ayrı hadisi senedierden bi­riyle rivayet edebilir veya hadislerden biri­ni kendi senediyle rivayet etmekle birlikte diğer hadisin metninden bir kısmını ona katabilir. Kendisine iki farklı isnadla biri tam, diğeri eksik iki metin halinde ulaşan hadisin tam olan metnini eksik metnin se­nediyle rivayet edebilir. Hocanın bir hadisin senedini zikrettikten sonra yaptığı açık­lamayı hadisin metni sanıp öyle naklede­bilir (İbn Hacer ei-Askalan!, en-Nüket, ll , 832-837).

Tirmizi'nin Süfyan es-Sevr! > Vasıl b. Hayyan ei-Küfi > Ebu Vail Şakik b. Sele­me > Amr b. Şürahbll > Abdullah b. Mes­'üd isnadıyla tahric ettiği, en büyük güna­hın mahiyetine dair birinci rivayet ("Tefs1-rü'l-~uran", 25) müdrecü'l-isnadın örneği

olup bu hadisin senedinde Amr b. Şürah­b!l'in yer almaması gerekir. Hadisin Sü­nen-i Tirmiz;i'de aynı babda yer alan ikin­ci rivayetiyle Şal;il:ı-i Bu.(ıari'deki rivaye­tinin senedinde ("Tefslrü'l-~uran", 2/3) Amr b. Şürahbll'in bulunmaması bunu göstermektedir. Nitekim senedler üze­rinde yapılan inceleme sonunda Tirmizi'­nin, içinde Amr'ın da yer aldığı senedi başka bir senedie karıştırdığı anlaşılmış­tır.

Hadisin metnine yapılan idrac metnin baş tarafında veya ortasında, çoğunlukla

da sonunda bulunur. Hz. Peygamber'in Hi­ra mağarasına çekilip ibadet ettiğini anla­tan rivayetin "ve kane yahlü bi-gari Hirain fe yetehannesü fihi -ve hüve't-teabbüdü-

el-leyaliye zevati'l-adedi" (O Hira mağarası­na çekilir ve burada birkaç gün tehannüs ederdi -tehannüs ibadet etmek demektir-) ibaresindeki (Buhar!, "Bed,ü'l-vaJ::ıy", ı;

Müslim, "İman", 252) "ve hüve't-teabbü­dü" ifadesini hadisin ravilerinden Zühr! açıklama için ilave etmiş (İbn Hacer ei­Askalanl, Fet!J,u'l-barf, 1, 23), fakat daha sonraki raviler bu açıklamanın hadisin met­nine ait olduğunu zannetmişlerdir.

Sened ve metninin durumuna göre müdrec hadis sahih, hasen veya zayıf ola­bilir. Hadiste bulunan garlb bir kelimeyi veya muğlak bir ifadeyi izah için yapılan idracın sakıncasının olmadığı ittifakla ka­bul edilmiştir. Yanılma sonucu meydana gelen idrac, ravi için bir kusur teşkil etme­mekle birlikte bu durumun aynı ravide sık sık görülmesi onun zabt niteliğine zarar verir, kasten yapılması ise adalet vasfını yok eder.

Müdrec hadis konusunu el-Faşlli'l-vaş­li'l-müdrec fi'n-na]fl adlı eseriyle (nşr. Muhammed b. Matar ez-Zehranl, 1-11, Ri­yad 1418/1997) ilk defa ele alan Hatlb ei­Bağdadl'dir. Kitap senedinde ve metnin­de idrac bulunan 111 rivayeti içermekte, ancak bunların bir kısmının müdrec olma­dığı belirtilmektedir. İbn Hacer ei-Askala­nl eseri yeniden düzenlemiş ve çalışmasına Ta'rif (Tal!:rfb )ü '1-menhec bi-tertib (tai!:­rfb)i'l-müdrec adını vermiştir (en-Nüket, ll , 811; Keşfü';;-?unün, 1, 465). Onun Ta]f­vimü's-sinad bi-müdreci'l-isnad adlı bir çalışmasının daha bulunduğu belirtilmek­tedir (SüyCıtl, Nazmü'l-'il!:yan, s. 48). Sü­yütl, İbn Hacer'in eserinden sadece met­ninde idrac bulunan yetmiş kadar rivayeti senedierini hazfederek el-Medrec ile'l­müdrec isimli eserinde bir araya getir­miştir (nşr. Subhl ei-Bedrl es-Samerral, Küveyt 1400). Abdülazlz b. Muhammed b. Sıddik ei-Gumarl, Teshilü'l-Medrec ile'l­müdrec'inde (Dımaşk 1403) Süyütl'nin bu eserindeki rivayetleri alfabetik sıraya koy­muştur. Mehmet Yılmaz, Sahihayn'deki Müdrec Hadisler ve Bunların Genel Değerlendirmesi adıyla yüksek lisans te­zi hazırlamıştır ( 1994, sü ilahiyat Fakül­tesi). BİBLİYOGRAFYA : Buhar!, "Bed'ü'l-vaJ:ıy", 1, "Tefslrü'l-~uran",

2/3; Müslim, "iman", 252; Tirmizi, "Tefslrü'l­~uran", 25; a.mlf., 'İlelü't-Tirm[?f el-kebfr (nşr. Subhl es-Samerral vdğr. ) . Beyrut 1409/ 1989, s. 210; Hakim en-NlsabOr'i, Ma'ri{etü 'ulami'l-f:ıa­dfş (nşr. Seyyid Muazzam Hüseyin). Medine-Bey­rut 1397/1977, s. 39-41; Hatlb ei-Bağdadl, el-Faşl li'l-vaşli'l-müdrec fl'n-nah;l (nşr. Muhammed b. Matar ez-Zehranl). Riyad 1418/1 997, neşrede­

nin girişi, I, 22-35; ibnü's-Salah, 'Ulümü'l-f:ıadfş, s. 95-98; Nevevl, irşadü tullabi'l-f:ıal!;a'ii!'- (nş r.