Hepimizin hedefi mezun olur olmaz iş bulmak. Ülkemizdeki milyonlarca diplomalı işsizden biri olmak en büyük korkumuz. Bu olumsuz tabloyu bir nebze de olsa kırmak için üniversitemizde daha mezun olmadan iş bulan arkadaşlarımızı araştırdık. Bize umut olmaları için her sayımızda, bir çalışan arkadaşımızı ağırlamaya karar verdik.

ERASMUS

Since 1987

Erasmus – Facts, FigurEs & trEndsThe European Union support for student and staff exchanges and university cooperation in 2009/2010

İletişim Fakültesi Uygulama Gazetesi

univers.ieu.edu.tr

kampüsKa

sım

2011

Yıl3

Say

ı25 Ünivers

11. yıla AKTS etiketiÜniversitemiz 11. akademik yılına başlarken, Avrupa’da AKTS Etiketi almaya hak kazanan 12 üniversite arasında olmanın mutluluğunu yaşıyor.

Ege Bölgesi’nin ilk vakıf üniversitesi olma özelliğini taşıyan İzmir Ekonomi Üniversitesi

11. akademik yılına birçok davetlinin katıldığı törenle başladı. İlk dersi Mütevelli Heyet Başkanı Ekrem Demirtaş verirken, kendisinin en büyük hayallerinden birinin İEÜ olduğunu, üniversite fikrini 1984 yılında ilk kez dile getirdiğini, zor bir sürecin sonunda bu hayalinin 2001 yılında gerçeğe dönüştüğünü kaydetti. İzmir

Ekonomi Üniversitesinde ilk kez bir akademik yılın açılışı 9.Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’siz gerçekleşti. İEÜ Mütevelli Heyet Başkanı Ekrem Demirtaş, açılış dersi öncesinde törene katılamayan Demirel’in gönderdiği mektubu okudu. Demirtaş, konuşmasını gençlere hayallerinin peşinden giderek, sabırlı ve girişimci olmalarını tavsiye ederek sürdürdü. İEÜ Rektörü Prof. Dr. Atilla Sezgin ise üniversitenin kuruluşunda belirlenen hedeflere doğru kararlı

adımlarla yürüdüklerini ifade ederken üniversitemizin ulaştığı büyüklük ve müktesebattan gurur ve mutluluk duyduğunu belirtti. Sezgin, Türkiye’de son yıllarda Üniversite sayısındaki hızlı artışa dikkat çekerek, eğitim kalitesiyle öne çıktıklarını söylerken, üniversitemizin Avrupa Kredi Transfer Sistemine kabul edilen 12 Avrupa üniversitesi arasında yer aldığı müjdesini de törene katılanlarla paylaştı. Sezgin, ‘’Eğitim kalitemizi, diploma eki etiketinden sonra

ECTS Label ile taçlandırdık’’ şeklinde konuştu. İEÜ’ye en yüksek puanla giren Mütercüm Tercümanılık birinci sınıf öğrencisi Hüseyin Kuru da törende önemli beklentilerle tercihini İEÜ’den yana yaptığını söylerken, en iyi doktora tezi Yardımcı Doçent Doktor Özgür Özpeynirci’nin oldu. Törenin sonunda ise halk dansları kulüp öğrencileri, “Sonsuz Zeybek” isimli dans gösterisiyle beğeni topladı.

Yeni dönemden ne bekliyoruz?

Arkadaşlarımıza 2011-2012 eğitim-öğretim yılından neler beklediklerini sorduk.

Bisiklet Kulübü

Geçen yıl kurulan Bisiklet Kulübü, İzmir’de bisiklet kulübü en etkin olan kulüp olmayı hedefliyor.

> 2. sayfada

Kraidy İEÜ’deydi

Pennsylvania Üniversitesi Annenberg İletişim Okulu’ndan Dr. Marwan Kraidy, Arap medyası ve yaşanan toplumsal değişimler üzerine konuştu.

> 8. sayfada

Çevre dostu BİM

Bilgi İşlem Merkezi Yeşil Bilgi İşlem-Green-IT projesiyle kağıtsız üniversite hedefiyle evrak kullanımını azaltıyor.

www.radyoeko.org

> 6. sayfada

> 3. sayfada

> 6. sayfada

OKULDA

N

İŞEOKULDA

N

İŞE

Farklı kültürleri ve ülkeleri tanıyıp değişik üniversitelerde öğrenim görmek isteyen

öğrenciler, Erasmus programıyla Avrupa’daki üniversitelerde eğitim görebiliyorlar. Okulumuzda da çok sayıda Erasmus öğrencisi bulunuyor. Bu güz döneminde Fransa, İtalya, Hollanda, Almanya, İspanya, İsveç, Yunanistan ve Polonya’dan 36 yabancı öğrenciyi ağırlıyoruz. Yeni Erasmuslu arkadaşlarımıza neden İzmir Ekonomi Üniversitesi’ni tercih ettiklerini sorduk.

> devamı 2. sayfada

> devamı 7. sayfada

Erasmus’ta tercih İEÜ

Hukukçulara geri sayım

Bu sene kurulan Hukuk Fakültesi, 2012-2013 akademik yılında öğrenci almaya başlayacak.

> devamı 4-5. sayfalarda

> 2. sayfada

Bir İletişimcinin Yolculuğu

Pazarlama Danışmanı Hakan Arı ‘Bir İletişimcinin Yolculuğu’ adını verdiği sunumunda pazarlama teknikleri ve müşteri ilişkileri yönetimiyle ilgili deneyimlerini Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü öğrencileriyle paylaştı.

Kasım2011 Yıl3 Sayı25kampüs’ten2

Diplomadan önce işi hazırHatice Şan, Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi-Endüstriyel Tasarım bölümü dördüncü sınıf öğrencisi. Hatice’nin mezun olunca ne yapacağım ya da iş bulabilecek miyim gibi kaygıları yok. Çünkü o daha mezun olmadan iş buldu.

N. Gülin Küpelioğlu

Hatice ilk olarak haziran ayında zorunlu stajını yapmak üzere

Karabağlar’da bulunan Ünsa Makina firmasına stajyer olarak girdi. Stajı dört hafta sonra bitti ancak, “Burada kendi yetilerimi fark etmemi sağladılar” diyen Hatice, yaz tatilini bir kenara bırakarak çalışmaya devam etti.

“10 günde yapılan işi 1,5 güne indirdim.”Üçüncü sınıfın ikinci döneminde tasarladıkları birebir çalışan ürünün maketini yapmak için

Genç hukukçular için geri sayımÜniversitemizin eksikliğini çektiği Hukuk Fakültesi, gelecek eğitim yılında öğrenci alımına başlayacak.

Alptekin Azılı

Gelecek öğretim yılında yeni akademik dönemine başlayacak olan

hukuk fakültesinin eğitim ve gelecek hedeflerini, beklentilerini, diğer hukuk fakültelerinden farkını öğrenmek için Hukuk Fakültesi Dekanı Huriye Kubilay’la konuştuk.Fakülte ne gibi beklentilerle açıldı?Aslında hukuk fakültesinin İzmir Ekonomi Üniversitesi’nin kuruluşunda açılması uygun olacaktı. Bu bakımdan biraz geç kalındığını düşünüyoruz. Her ne kadar hukuk fakültesi sayısı ülkemizde fazla olsa da kaliteli eğitim verecek olan hukuk fakültesi sayısının çok da fazla olmadığı bir gerçektir.Ne zaman öğrenci almaya

torna tezgahının olduğu bir atölye ararken şimdi çalıştığı firmayı bulan Hatice, “Yaptığım işlerle ilgili konuşurken çizimciye ihtiyaç duyduklarını söylediler. Ben burada yaptıkları işleri tornada kendileri işlemek yerine lazer kesime vererek hazır işlenmiş gelmesini sağlıyorum. Böylece 10 günde yapılan işi 1.5 güne indirdim” diyor. Hatice, sadece oturup çizim yapmadığını, üretime girip orada onların nasıl çalıştıklarını görüp kendini yetiştirmek adına da çalıştığı firmayı kullanabildiğini söylüyor. Hatice’nin en büyük mutluluğu ise çizimlerinin gerçek hayatta kesilip, montajlanarak bir ürün haline gelmesi.

“Diplomanı al, gel”Okulda aldığı teorik bilgilerin iş yaşamında kendisine çok yarar sağladığını özellikle belirten Hatice, “Aldığım malzeme bilgisi ve iletişim teknolojileri dersinin faydasını görüyorum. Hocamın derste slaytla gösterdiği şeyin burada nasıl çalıştığını, ne işe yaradığını biliyorum. Malzemeyi tanımam ve neyle işlenebileceğini de biliyor olmam ayrıca yarar sağladı” diyor. Okulda öğrenci olmak, iş yerinde ise çalışan olmak seni zorlamıyor mu diye sorduğumda, okulun çok başka bir yer, iş yerinin ise bambaşka bir yer olduğunu söylüyor. “İşe gelip gidiyorum diye derslerimi aksatmak istemem ama derslerim

var diye de burasını ihmal etmek istemiyorum. Çünkü burası hata kaldırmayacak bir yer, bir iş yeri. Tedirginliklerim var ama yine de okuduğum için iş verenim de bu konuda bana destek sağlıyor” diyor. Hatice, şimdilik haftada üç gün işe gidiyor, patronu ise mezun olmasını dört gözle bekliyor, “Diplomanı al ve hemen başla” diyor.

“Artık kendime güveniyorum.”Yedi ay sonra mezun olacak olan

Hatice, “Buraya hiç başlamamış olsaydım kendimi çalışmaya hazır hissetmezdim belki ama burada kendi yetilerimi fark etmemi sağladılar” diyor. “Ne biliyorsam söylemem için, fikrimi söylemem için işverenlerim bana yol gösteriyorlar. Dolayısıyla ben kendi yeteneklerimi keşfettim, neler yapabileceğimi burada gör-düm” diyen Hatice, bu nedenle kendine güveniyor. Edindiği deneyimle de iş bulamamak gibi bir kaygısı yok.

başlayacaksınız?2012-2013 eğitim öğretim yılında öğrenci almayı umuyoruz.Yeni açılan bir fakülte olarak akademik kadroyu yeterli buluyor musunuz?Fakültemiz öğretim üyesi kadrosu bakımından oldukça yeterlidir. Bütün sınıfları itibariyle 1., 2., 3., ve 4. sınıfta eğitim verecek öğretim üyelerimiz kadromuzda yer almaktadır. Bütün öğretim üyelerimiz tam zamanlı olarak hizmet vermektedir.Fakültenizin diğer hukuk fakültelerinden farkı nedir?Diğer hukuk fakültelerinden gerçekten çok önemli farklılıkları var. Bunlardan biri % 30 İngilizce, % 70 Türkçe eğitim verecek olması. İngilizce eğitim üniversitenin diğer birimlerinde de ortak olarak okutulan dersler de verilecektir. Ancaka hukukun temel dersleri türkçe olarak

verilecektir. Bu önemli bir farktır. Bunun yanında ikinci bir yabancı dil zorunludur, bu da diğer hukuk fakültelerinde olmayan bir özelliktir. Ayrıca fakültemizin ticaret hukuku alanında daha ağırlıklı bir eğitim vermesi planlanmaktadır. İEÜ’yü kuran vakfın İzmir Ticaret Odası Eğitim ve Sağlık Vakfı olması dolayısıyla daha çok ticaret hukuku alanında eğitim görmek isteyen kişilere eğitim vermesi düşünülmektedir. Bu amaçla da lisansüstü programlar için de öneride bulunulmuştur. Bu lisansüstü programlar olarak da ticaret hukuku alanında tezli-tezsiz yüksek lisans ve doktora, özel hukuk alanında tezli-tezsiz yüksek lisans ve doktora, kamu hukuku alanında tezli-tezsiz yüksek lisans ve doktora programları için YÖK’e başvuruda bulunulmuştur.

Hatice ve Uğur usta etiketleme makinası üzerinde tartışırken. (Fotoğraflar: N. Gülin Küpelioğlu)

Hatice, teknik çizim için makina parçalarını kumpasla ölçerken.

Eğitim nasıl olacak? Örneğin sınıfları duruşma salonu şeklinde oluşturulup uygulamalı bir eğitim verilecek mi?Bu da aslında fakültemizin diğer hukuk fakültelerinden farkını ortaya koyan bir özelliğidir. Üçüncü sınıfta da uygulanacak bir hukuk dersi mevcuttur ve staj zorunluluğu vardır. Yani hakimlik, avukatlık gibi lisans eğitiminin bitiminden sonra yapılacak olan zorunlu stajların, eğitim sırasında da zorunlu olarak yapılması sağlanacaktır. Bunun içinde öğrencilere staj yeri bulma konusunda yardımcı olunacaktır.Fakültenizden mezun olan biri öğrenci uluslar arası alanda çalışa-bilecek mi? Fakültemiz %30 ingilizce ağırlıklı olduğu için öğrencilerimizi uluslar arası gelişmelerden uzak tutmak mümkün değil. Temelde Türk

Hukuku verilmek üzere yani Türkiye’nin taraf olduğu uluslar arası anlaşmaların tamamı hukuk fakültesi öğrencilerimize öğretilecektir.Hukuk fakültesi olarak ileriye dönük hedefleriniz nelerdir?Öğrenci alacağımız süreye kadar yabancı üniversitelerle işbirliğine gitmeyi planlıyoruz. Bu arada üniversite konferans salonunda sempozyumlar düzenlemeyi planlıyoruz.Son olarak aday öğrencilere bir mesajınız var mı?Hukuk fakültesi tercihi yapmayı düşünen öğrencilerin yeterli ve kaliteli bir eğitim verecek hukuk fakültelerini seçmeleri konusunda özenli davranmalarını öneririm. Bu açıdan da fakültemizin gerek fiziksel koşullar, gerekse öğretim üyesi kapasitesi bakımından tüm gereksinimleri karşılayacak kapa-sitede olduğunu söylemek isterim.

OKULDAN

İŞEOKULDAN

İŞE

Kasım2011 Yıl3 Sayı25 3Kraidy,Arap medyasını anlattı

Pennsylvania Üniversi-tesi Annenberg İletişim Okulu’ndan Dr. Mar-wan Kraidy, İletişim

Fakültesi kolokyum serisinin konuğu oldu.

Kraidy, Arap Medyası, Cinsellik ve Müzik Videoları başlıklı konuşmada, özellikle video klipler üzerinden ortaya çıkan kamusal söylemi anlattı. Arap medyasının otoritelerin yoğun kontrolü altındaki devlet televizyonlarından, 700’den fazla uydu kanalının bulunduğu bir yayıncılık ortamına dönüş-tüğünü belirten Kraidy, kanal-larının çoğunun müzik videoları yayınladığını söyledi. Kraidy kliplerin savaş, siyaset ve isyanı da konu ettiğini, böylece kamu-nun gündemine girip tartışma yarattığını anlattı.

Dr. Kraidy konuşmasında Ortadoğu’da yaşayan Arap kö-kenli toplumlar arasında popüler olan müzik videolarını etnog-rafik yöntem, söylem analizi, ve semiotik analiz kullanarak ince-lerken, müzik videoları üzerine olan tartışmaların sonucunda oluşan kamusal alan ve kamusal söylem üzerine yaptığı analizleri aktardı.

Marwan Kraidy lisans öğ-rencileri ile de bir araya geldi. Bu çerçevede “Arap İsyanları ve Medya” konulu bir konuşma yapan Dr. Kraidy öğrencilerden gelen soruları da yanıtladı. Kra-idy bugün Ortadoğu ülkelerinde yaşanan isyanları değerlendirir-ken süreç halen devam etmekte olduğu için sağlıklı analizler yapılamadığını ve bölgede ge-leneksel ve yeni medya mecra-larının klasik habercilik anlaşı dışında kullanımının sağlıklı ve doğru bilgi akışını engellediğini söyledi. İsyanların daha geniş

sosyo-politik ve ekonomik çerçe-vede değerlendirilmesi gerektiği-ni belirterek yeni medyanın bu isyanlardaki rolünü abartmanın veya isyanları doğrudan doğruya medya teknolojilerine bağlama-nın batılı hegemonik bakış açı-sını tekrar kuracağını ve bizleri teknolojik determinizmin ağına düşüreceğini söyledi.

Pennsylvania Üniversitesi’nden Dr. Marwan Kraidy, İletişim Fakültesi’nin konuğu oldu.

Adımını atmadan önce hedefini belirlePazarlama Danışmanı Hakan Arı, Halkla İlişkiler ve Reklamcılık bölümü, Pazarlama İletişiminde Uygulamalı Atölye dersine konuk oldu. Arı öğrencilerle, pazarlama teknikleri ve müşteri ilişkileri yönetimi ile ilgili deneyimlerini paylaştı.

Pazarlama Danışmanı Hakan Arı ‘Bir İletişimcinin Yolculuğu’ adını verdiği

sunumunda öğrencilerin kariyer yolculuğunda karşılaşabilecekleri fırsatlar ve zorluklar hakkında bilgi verdi. Arı araştırma, CRM ve pazarlama alanlarında yaklaşık 20 yıllık birikimini örnek olaylarla öğrencilere aktardı. Konuşmasında son yıllarda pazarlama alanında yapılan projeleri bir analoji ile değerlendiren Arı, “Şimdilerde önce atış yapılıp sonra nişan alınıyor. Oysa hiçbir zaman nişan almadan ateş etmemek gerekiyor” dedi.Markaların kendilerine göre farklı gelecek planları olduğunu esas alırsak, çalışmalarınızı nasıl biçimlendiriyorsunuz?İki grup müşterim var. Bunlardan biri sürekli çalıştığımız, her yıl aynı dönem benimle çalışan müşteriler. Bunların bir kısmı, araştırma desteği talep ediyor. Geçtiğimiz yılları yıl sonunda bayilerine, kendilerini değerlendirtiyor; bana kolay ulaşabildin mi, telefonlarına çıktım mı, ürünün ihtiyacına cevap verebildim mi gibi… Bütün bir yılın karnesini çıkartıyor. Dolayısıyla ekim ayında kimin beni çağıracağını, kime gideceğimi, kaç paralık bir iş yapacağımı, hangi büyüklükte

olacağını biliyorum. Yani müşterinin ne tür bir ihtiyacı olacağını tahmin edebiliyorum. Diğer bir grup ise, bir defalık çalıştığımız müşteriler. Bu tür müşterilerimiz de; diğer gruptaki müşterilere kıyasla sağlıklı olmayan ve daha az süreli işler yapıyoruz. 1999 yılında çok iyi çalıştığımız şirketler 2000-2001 yılında proje sayısını azalttı. Siz istediğiniz kadar iyi niyetli olun, bütçeyi iyi ayarlayın, müşterinin nabzını iyi tutun; sizin dışınızdaki etkenlerden dolayı, krizler sizi sekteye uğratabiliyor.Türkiye’ deki firmalar CRM’i (Müşteri İlişkileri Yönetimi) doğru ve yararlı şekilde uygulayabiliyorlar mı?Çok zor diyebilirim. Kullanan çok az, onlar dahi hiç beklemediğimiz hatalar yapabiliyorlar. En büyük hata şu; CRM’i yazılım olarak görüyorlar. Yani biz bilgi teknolojisi alt yapısını halledelim; CRM bizim için ilerlemiş, başarıya ulaşmış sayılır diye düşünüyorlar. Onlara CRM’in tanımı yapıldığı zaman, biz zaten bunu biliyoruz, farkında olmadan uygulamışız diye düşünüyorlar. Aslında onun altında bir strateji olmasının gerektiğini, kendi şirketlerinin vizyonuyla, kendi şirketlerinin stratejisiyle bunun örtüşüp örtüşmediğini; ondan sonra uygulamaya geçildiğini bilmiyorlar.Türkiye ile Dünyayı CRM yönünden kıyasladığımızda diğer ülkelere göre neredeyiz?Kredi kartlarında iyiyiz.

Havayolları yavaş yavaş toparlanmaya başladı ama Amerika’daki düzene girmiş sisteme ulaşmamız çok zor. Onların sistemine göre datalardan yola çıkarak müşterinin hizmeti belirleniyor. Türkiye’de en iyi CRM’i kullanan şirketler; Garanti Bankası ve Turkcell. Müşteriyi ayrıştırmayı başarıyorlar. Bu da işlerini çok daha kolaylaştırıyor. Günümüzde pazarlama müdürlüğü fonksiyon değiştiriyor diyebilirim. Yani pazarlama müdürlüğü yerini ayrıştırma müdürlüğüne bıraktı. Dünyadaki en büyük hata şu. Mesela 20 yaşındaki üniversite öğrencisinin alacağı araba markası Polo. 60 yaşındaki fiziki fonksiyonları daha az olan, gözleri daha az gören yaşlı adamın da alacağı araba markası da Polo. Fakat, aralarında dağlar kadar fark olan iki kişiyle ilgilenen pazarlama müdürü aynı. İkisi de Polo araba almak istiyor olabilir ama 20 yaşındaki çocuğun o arabayı tercih etmesinin nedeni farklı. Polo arabanın fiyatının ona hitap edeceğini düşündüğü için onu tercih ediyor olabilir. 60 yaşındaki adam ise, park edilebilmesi kolay olduğu için o arabayı istiyor olabilir. Kötü organize olmuş şirketler de aynı pazarlama müdürü ilgileniyor.Pazarlama sektörünü tercih eden genç girişimcilere ne gibi tavsiyeler-de bulunabilirsiniz?Şunu söyleyebilirim ki işleri çok zor. Dışarıda inanılmaz bir savaş var. O savaş marka olmak için, tanınmak için, itibar kazanmak için veriliyor. Birçok danışmanın önerisi gençlerin cesaretli olmaları gerektiği doğrultusunda. Kısmen katılıyorum ancak, önce strateji geliştirmelerini, ölçmelerini yani nişan almalarını, daha sonra biçmelerini yani ateş etmelerini öneriyorum. Ne yazık ki, çevremizde, önce ateş edip, sonra nişan alan çok girişimci var. Onların hatalarına düşmemek lazım.Üniversitemiz İletişim Fakültesi öğrencileri ile ilgili görüşleriniz neler?Sunuma katılan öğrencilerin tamamı, ders ve konuyla çok ilgililerdi. Çok akılcı yorumlar yaptılar. Sorularıma, çok hızlı cevap verdiler. Bugüne kadar 40’dan fazla üniversitede benzer dersler verdim. Gerek bana sordukları sorular, gerek yaptıkları yorumlar ve gerekse de sorularıma aldığım cevaplar açısından İzmir Ekonomi Üniversitesi öğrencilerinden çok memnun kaldığımı söyleyebilirim.

Pazarlama Danışmanı Arı, “Pazarlama müdürlüğü yerini ayrıştırma müdürlüğüne bıraktı” diyor.

Gamze Asan

Kraidy kimdir?Kraidy, halen Beyrut Ame-

rikan Üniversitesi Edward Said Amerikan Çalışmaları Kürsüsü’nde bulunuyor. Dr. Kraidy Batı-dışı ülkelerde top-lumsal modernite deneyimlerini şekillendirmede medya kurum-larının oynadığı rol konusunda uzman olarak kabul ediliyor. Kültürel küreselleşme, hibritlik, Arap medyası ve Orta Doğu’da reality televizyon konularında yazan Kraidy’nin önemli aka-demik dergilerdeki çok sayıda makalesinin yanısıra, dört kitabı bulunuyor: Hybridity or the Cultural Logic of Globalization (2005); Reality Television and Arab Politics: Contention in Public Life (2009), Arab Tele-vision Industries (2010), Global Media Studies: Ethnographic Perspectives (2003).

Dr. Kraidy İEÜ Haber Merkezi’nde Yrd.Doç.Dr. Yeşim Kaptan ile Arap medyası hakkında bir söyleşi de gerçekleştirdi.

Gerçekleşen hayalin 11. yılı

İzmir Ekonomi Üniversitesi, 2011–2012 eğitim-öğretim yılını İzmir Ticaret Odası Başkanı Ekrem Demirtaş’ın

verdiği ‘ilk ders’ ile açtı. Aka-demisyenlerin ve öğrencilerin büyük ilgi gösterdiği törene İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcısı Celal Kocabaş, Cumhuriyet Başsavcısı Durdu Kavak, Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Candeğer Yılmaz, İngiliz İl Başkonsolosu Anthony Willy Buttigieg, KKTC Konsolosu Uğur Umar, Moldova Fahri Konsolosu Refik Diker, siyasi partilerin il başkanları ve çok sayıda davetli katıldı.Mustafa Kemal Atatürk anısı-na yapılan bir dakikalık saygı duruşunun ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından, törenin açılış konuşmasını yapmak üzere kürsüye gelen İzmir Ekonomi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Attila Sezgin, üniversitenin 10 yıl içinde gösterdiği gelişim ve başarılardan bahsederken, “Üni-versitemiz 2011 yılı itibariyle, kontenjanı 750’den fazla olan va-kıf üniversiteleri arasında, yüzde 85 doluluk oranıyla ilk 13 vakıf üniversitesinden biri olmuştur” diye konuştu.Burslu öğrencileri dikkate almadan yapılacak bir sıralamada, İzmir Ekonomi Üniversitesi’nin, öğrencilerin ‘aldığı hizmetin bedelini ödemek suretiyle’ en çok okumak istediği vakıf üniversiteleri arasında yer aldığını belirten Attila Sezgin, bu tespit ve gözlemlerden de anlaşılacağı üzere, üniversitenin hem ülkemiz hem de bölgemiz genelinde gurur verici, saygın bir konuma taşındığını belirtti.

İEÜ ilk 12 üniversite arasındaİzmir Ekonomi Üniversitesi’nin gelişimini anlatırken sunula-cak sayısal büyüklüklerin fikir edinmek için yeterli olmadığı belirten Attila Sezgin “Bugün İzmir Ekonomi Üniversitesi, başta Avrupa Üniversiteler Birliği (EUA), Akdeniz Üniversiteler Birliği (CMU), Manga Charta Universitatum ve Uluslararası Üniversiteler Birliği (IAU) olmak üzere dünyanın gelişmiş üni-versitelerince oluşturulmuş pek çok birlik ve kuruluşun üyesidir” dedi.

Önemi dolayısıyla Avrupa Üniversiteler Birliği (EUA) hakkında bilgi vermek istediğini söyleyen Prof. Dr. Sezgin “Üyesi olduğumuz, merkezi Belçika’da bulunan ve Avrupa’da yükse-köğretim kurumlarını temsil eden EUA’nın amacı; Avrupa yükseköğretim kurumlarının eğitim ve kalite standartlarını

yükseltmek ve sürekli bir biçimde iyileştirilmelerini sağlamaktır. Biz de, üniversite olarak, kalite ve standartlar yönünden dış dene-tim istedik ve 2009 yılı itibariyle EUA ‘Kurumsal Değerlendirme’ sürecini başarıyla tamamladık” dedi.EUA sürecinde üniversitemizin gösterdiği ciddiyet ve başarıdan dolayı Bologna sürecini hayata geçirmek bakımından Yükseköğretim Kurulu, vakıf üniversiteleri arasından yalnızca İzmir Ekonomi Üniversitesi’ni, Türkiye üniversitelerine rol model olması açısından, pilot üniversite olarak seçmiştir diyen Attila Sezgin, üniversitemizin Avrupa Kredi Transfer Sistemi’ne (AKTS) kabul edilmesi ile ilgili açıklamalar yaptı.

Sezgin, “Üniversitemiz, bugün Avrupa Kredi Transfer Sistemi’ne kabul edilmiştir. Bu başarı ulaştığımız çok önemli akademik kazançtır. Bu sene Anadolu Üniversitesi ve Ege Üniversitesi’nin yanında İzmir Ekonomi Üniversitesi’nin de olması büyük bir olaydır. AKTS bir akademik denklik sistemi olup, temel amacı farklı ülkelerin eğitim kurumlarında öğrenim gören değişim öğrencilerinin aldıkları derslerin sonuçlarının olabildiğince adil bir biçimde ilgili kurumlarca karşılıklı olarak tanınmasını sağlamaktır. Üniversitemiz, bu sürecin tamamlanmasıyla, hem yüksek öğretimde kalite güvencesi sistemleri ağını oluşturmuş ve yaygınlaştırmış, hem de öğrencilerimize ve öğretim elemanlarımıza yaygın bir mobilite sağlanmış olacaktır” dedi.

Aramıza yeni katılan öğren-cilere de okulun imkânlarından kısaca bahseden Prof. Dr. Sezgin, 14 öğrenciye bir tam zamanlı öğretim üyesi düştüğünü ve öğrencilerin bunu değerlendir-mesi gerekti-ğini söylerken, İzmir Ekonomi Üniversitesi’nin öğrenen, sorgu-layan, irdele-yen, ‘neden, niçin ve nasıl’ sorularını sora-bilen öğrenciler çıkaracağını ifade etti.Merhum belediye başkanı Ahmet Priştina’yı ve O’nun sıcak ve samimi desteğini unutmadığını söyleyen Prof. Dr. Sezgin konuşmasını “Üniversitemize bugüne kadar verdikleri destek dolayısıyla huzurlarınızda, başta Sayın Ekrem Demirtaş olmak üzere, İzmir Ticaret Odası Meclis ve Yönetim Kurulu üyelerine, yakın ilgi ve desteklerini bizden esirgemeyen İzmir Valisi Sayın Cahit Kıraç’a, İzmir

Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’na, değerli medya kuruluşlarımıza, sivil toplum örgütlerimize ve nihayet akademik ve idari personelimize minnet ve şükranlarımı bir kez daha arz etmek isterim” diyerek sonlandırdı.

Rektör Attila Sezgin’den sonra 2011–2012 öğretim yılının ilk dersini vermek için İzmir Ticaret Odası Başkanı ve İzmir Ekonomi Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Ekrem Demirtaş kürsüye geldi. İzmir Ekonomi Üniversitesi’nde ilk kez bir akademik yılın açılışı 9. Cumhurbaşkanı Süleyman

Demirel’siz gerçekleşti. Demirtaş, açılış dersi öncesinde törene katılamayan Demirel’in gönderdiği mektubu okudu. Demirel’in açılış derslerini kitap haline getirdiklerini belirten Demirtaş, daha sonra slayt gösterileriyle birlikte ‘Hayal Etmek’ temalı ilk dersi verdi.Ekrem Demirtaş hayal etmenin öneminvvden bahsederken kendi hayallerini ve nasıl gerçekleştiklerini

de dinleyicileriyle paylaştı. En önemli hayalinin ise bir üniversite kurmak olduğunu anlattı. Bu isteğini ilk olarak 1984 yılında dile getirdiğini belirten Demirtaş, 2001 yılında bu hayaline kavuştuğunu söyledi.

‘İlk Dersin’ son sözlerinde, “Sevgili gençler, hatta benim yaşımda olanlara bile sesleniyorum” diyen Demirtaş, “Cesurca hayal kurun, elbette engeller çıkacak, hedefe erişim zaman alacak, yolunuzdan dönmeyin, sabırlı ve girişimci olun. Benim dersimden bir şeyler alırsınız ya da almazsınız ama insan en iyi dersi yaşayarak alır.

En iyi öğretici, yaşamdır” dedi.

Açılış töre-ninde, bu yıl üniversitemize en yüksek puanla yerleşen Müter-cim Tercümanlık Bölümü 1. sınıf öğrencisi Hüse-yin Kuru kısa bir konuşma yaptı.

İzmir Ekonomi Üniversitesi’ni kazandığı için mutlu olduğu-nu belirten Kuru, “Buradan, mesleki anlamda en üst düzeyde bilgiye ulaşmış, eleştirebilen, kavrayabilen, çağın gerektirdiği donanımlara sahip olarak mezun olmayı amaçlıyorum” dedi. Ayrı-ca geçtiğimiz aylarda Uluslararası Çok Amaçlı Karar Verme Derne-ği (MCDM) tarafından düzenle-nen Doktora Tezi Yarışması’nda ‘En İyi Doktora Tezi’ ödülünü

4

kazanan Yard. Doç. Dr. Özgür Özpeynirci’ye teşekkür plaketi verildi.

Törenin sonunda ise İzmir Ekonomi Üniversitesi Halk Dansları Kulübü öğrencileri tarafından sahnelenen ‘Sonsuz Zeybek’ isimli dans gösterisi büyük beğeni topladı.

Açılıştan sonra İEÜ Haber Merkezine duygularını paylaşan İzmir Ekonomi Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Ekrem Demirtaş, ‘’Bir mesaj, ilk derste vermeye çalıştım. Başarıların kolay gelmeyeceğini ve kolay başarıların çok kalıcı olmayacağını, onun için sabretmek gerektiğini ve inatla ve ısrarla projelerin uygulama konusunda çalışmanın devam etmesi gerektiğini örneklerle

Ayten Kan - Yavuz Kara -Eda Şahin - Turgut F. Şentürk

Törene İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcısı Celal Kocabaş, Cumhuriyet Başsavcısı Durdu Kavak, Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Candeğer Yılmaz, İngiltere Başkonsolosu Anthony Willy Buttigieg, KKTC Konsolosu Uğur Umar, Moldova Fahri Konsolosu Refik Diker, siyasi partilerin il başkanları ve çok sayıda davetli katıldı. (Fotoğraf: Turgut F. Şentürk)

Cesurca hayal kurun. Sabırlı

olun, girişimci olun

Üniversitemizin 11. akademik eğitim öğretim yılı, Mütevelli Heyeti Başkanı Ekrem Demirtaş’ın ilk dersi ile başladı. Demirtaş, 25 yıl önce hayal ettiği ve 11 yıl önce gerçekleştirdiği üniversitenin eğitim öğretim yılı açılışında ilk dersi verirken öğrencilere, “Ben hayal ettim başardım. Siz de hayallerinizin peşinden gidin” dedi..

Demirtaş; “Üniversitemiz yüzyıllarca var olacak”.

Gerçekleşen hayalin 11. yılı 12 üniversite arasındayızÜniversitemiz Avrupa Komisyonu tarafından öğrencilerin farklı ülkelerde eğitim görmele-rine kolaylık sağlanması amacıyla geliştirilen Avrupa Kredi Transfer Sistemi’ne (AKTS) kabul edilen 12 Avrupa üniversitesi arasında.

Ayten Kan

Yüksek Öğretim Kurulu tarafından yürütülen Bologna sürecinde Türkiye’de

pilot üniversite olma görevini başarıyla gerçekleştiren İzmir Ekonomi Üniversitesi önemli bir başarıya imza attı.Üniversitemizin iki yıldır Bologna süreci ile ilgili yoğun çalışma içerisinde olduğunu

belirten Rektör Prof. Dr. Atilla Sezgin, “Gerek dersler, ders programları, gerekse öğrenci ve öğretim üyelerine varıncaya kadar çok sayıda ön faktör gözden geçirildi. Bu yüzden almış olduğumuz bu belge Bologna sürecine bütünüyle uyum sağladığımızın kanıtıdır” dedi. AKTS’nin önemini vurgulayan Sezgin, “Avrupa Kredi Transfer Sistemi dediğimiz bu sistemde, burada alınan bir kredinin Avrupa’daki üniversitelerde geçerliliği artık onaylanmış

Kasım2011 Yıl3 Sayı25 5

,kendi hayatımdan örneklerle verdim. Tabi 11’inci yıl çok anlamlı, bu üniversitenin ilk açılış konuşmasında büyük yolculuklar küçük adımlarla başlar demiştim. Bu büyük bir yolculuk. İzmir Ekonomi Üniversitesi yüzyıllarca var olacaktır daha 11’inci yılındayız

ama 11’inci yılda da Türkiye’deki üniversiteler arasında da belli bir başarıyı yakaladık. 5 binin üzerinde öğrenci mezun ettik . Kentin ticari yaşamına, sosyal yaşamına , kültürel yaşamına katkılar yaptık ve çağdaş aydınlık Türkiye’nin çağdaş üniversitesi olarak daha yolumuza devam edeceğiz, sizlerle birlikte.’’ şeklinde konuştu.

İzmir Ekonomi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Atilla Sezgin

Törene İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcısı Celal Kocabaş, Cumhuriyet Başsavcısı Durdu Kavak, Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Candeğer Yılmaz, İngiltere Başkonsolosu Anthony Willy Buttigieg, KKTC Konsolosu Uğur Umar, Moldova Fahri Konsolosu Refik Diker, siyasi partilerin il başkanları ve çok sayıda davetli katıldı. (Fotoğraf: Turgut F. Şentürk)

oluyor. Bu belgeye sahip olan bir üniversitenin vermiş olduğu krediler, tüm Avrupa ülkelerindeki üniversitelerde geçerlilik kazanmış oluyor’’ dedi. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Oğuz Esen ise, AKTS sürecinin başarıyla tamamladığı haberini aldıklarında çok sevindiklerini belirterek, “Bologna süreci yüksek öğrenimli bir reformu içeriyor, öğretme odaklı bir eğitimden, öğrenme odaklı bir eğitime geçmeyi hedefliyor.

Biz de bu süreçte önce nasıl bir mezun istiyoruzdan başlayıp, bu mezuna sağlayacağımız bilgiye ve yeterliliklerin belirlenmesine kadar birçok alanda değişiklikler yaptık” dedi. Türkiye’de çok sayıda üniversitenin bu belge için başvurduğunu belirten Esen,“ İncelemeler sonucunda üçü Türkiye’de olmak üzere, Avrupa’dan toplam 12 üniversite AKTS belgesini almaya hak kazandı, İzmir Ekonomi Üniversitesi’de bunlardan biri oldu” diye ekledi.

ise, ‘’Bugün 2011-2012 akademik yılımızın resmi açılış törenini yaptık. Üniversitemizin 11’inci akademik döneminin başlangıcı oluyor. 11 yılda çok mesafe aldığımızı düşünüyorum. Hele bugün sabah gelen haberle Avrupa Komisyonunun AKTS dediğimiz Avrupa Kredi Transfer Sistemi etiketine hak kazanmış olmamız ve bu etiketin verilmiş olması da bizi son dercede mutlu etti. Türkiye’den bu etiketi şu anda alan, yani bu yıl alan 3 üniversite var. Ege Üniversitesi, Anadolu Üniversitesi ve İzmir Ekonomi Üniversitesi. Toplamda ise 12 üniversite var. Dolayısıyla büyük bir başarı diye düşünüyorum,

bu üniversitemizin daha önce 2010 yılında aldığı diploma eki etiketini düşünecek olursak, üniversitemizin akademik standartını ve eğitim standartının çok üst düzeyde bulunduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Çünkü bu belgelerle ve bu çalışmalar bizim üniversitemizin eğitim öğretim açısından ulaştığı yüksek dereceyi göstermesi bakımından önemli olduğunu düşünüyorum. Bugünde çok güzel bir tören oldu. Atatürk’ün 1950 yılında Selim Sırrı Tarcana yaptırdığı modern zeybek oyunuyla bugünkü açılışı taçlandırmış olduk. Bu nedenle de çok mutlu olduğumu söyleyebilirim.’’

Üniversitemizin 11. akademik eğitim öğretim yılı, Mütevelli Heyeti Başkanı Ekrem Demirtaş’ın ilk dersi ile başladı. Demirtaş, 25 yıl önce hayal ettiği ve 11 yıl önce gerçekleştirdiği üniversitenin eğitim öğretim yılı açılışında ilk dersi verirken öğrencilere, “Ben hayal ettim başardım. Siz de hayallerinizin peşinden gidin” dedi..

Mütevelli heyet Başkanımız Ekrem Demirtaş ve Rektörümüz Atilla Sezgin, Halk Dansları Kulübüyle (Fotoğraf: Yavuz Kara)

Rektör Sezgin; “Bu belge Bologna sürecine uyum sağladığımızın kanıtıdır.”

Demirtaş; “Üniversitemiz yüzyıllarca var olacak”.

Burçak KaramanMedya ve İletişimOkulun çeşitli projelerde bulunmasını istiyorum. Şenliklerin daha uzun sürmesini,

konserlerin daha çok olmasını istiyorum. OASIS’e bir çözüm getirilmesini, teknik aksaklıkların giderilmesini istiyorum, çünkü çok fazla sorun yaşıyoruz.

Gökhan SoyumerMedya ve İletişim

İletişim Fakültesi olarak en

büyük sıkıntımız ders seçimlerini en son gün yapmamız, bu nedenle kendi seçmemiz gereken dersleri seçemiyoruz buna bir çözüm bulunmasını istiyorum.

Ruhan AydoğanUluslararası Tic. ve Finansman Öncelikli beklentim vize haftasının olması. Hem derslere girmek, hem sınavlara çalışmak

çok yorucu oluyor ve istediğimiz başarıyı elde edemiyoruz. Bahar Şenlikleri’nde dersler olduğu için çoğu etkinliğe de katılamıyoruz

Okan DikişMutfak Sanatları Geçen yıl bölümümüzle ilgili

eksiklikler vardı fakat okulumuz bunu karşıladı, yeni düzenlemeler yapıldı. Bu yüzden çok mut-luyum, keyifli bir şekilde yeni öğretim yılına başladım.

Kübra TelekUluslararası Tic. ve Finansman Vize haftalarında okulun tatil olması en büyük beklentim

ve ayrıca OASIS’in daha aktif olmasını istiyorum. Bahar Şenliği’nde derslere girme zorunluluğu olduğu için birçok etkinliğe katılamıyoruz, yapılan etkinliklerden yararlanamıyoruz.

Gazi Caner TekinUluslararası İlişkiler ve ABVize haftasında derslere girme zorunluluğu olduğu için sınavlara tam olarak çalışamıyoruz. Çoğu üniversitede vize haftasında tatil oluyor. Bu uygulama bizim okulumuzda da olursa herkes için daha yararlı olacağını

düşünüyorum. Diğer bir konu ise halı sahanın yıkımı hakkında

bir takım söylentiler var umarım böyle bir şey olmaz. Zaten okulda yeşil alan sıkıntısı var. Diğer eklemek istediğim bir konu ise Firuz Catering’in yapmış olduğu zamlar. Tüm öğrencilerin sıkıntısı oldu, okul yönetiminin bu konuyla ilgilenmesini istiyorum.

Nesli Lara GünerHalkla İlişkiler ve Reklamcılık

Derslerde uygulamalı çalışmaların daha fazla olmasını ve İletişim Fakültesi olarak tanınmış kişilerin derslerimizde

yer almasını istiyorum. En büyük beklentim vize haftasının olması.

Çağla KayaUluslararası İlişkiler ve ABFiruz Catering’in yapmış olduğu zamlar her yıl gittikçe artıyor buna bir son verilmesini istiyorum. Diğer bir beklentim de vize haftasının olması, olmasa bile hiç değilse derslere girme zorunluluğu olmasın.

Doğan EvciYazılım MühendisliğiVize haftasının olmaması ve seçmeli derslerin kontenjanlarında yaşanan sıkıntılardan şikayetçiyim.

Kasım2011 Yıl3 Sayı256Yeni dönemden ne bekliyoruz?İEÜ 2011-2012 yeni akademik yılına başlarken, İEÜ Öğrencilerine bu yıldan beklentilerinin neler olduğunu sorduk.

Ayşegül Yıldırım - Melis B. Bıyık

Çevre dostu ‘Green-IT’Üniversitemiz Bilgi İşlem Merkezi, ‘Yeşil Bilgi İşlem-Green IT’ ile enerji ve kağıt tüketimini azaltmak, çevre dostu sunucular üretilmesi gibi amaçlar doğrultusunda teknolojiyi yakından takip ederek hizmet veriyor.

Zeynep Yüncüler- Mert Erten

Bilgi İşlem Müdürü Tijen Ayas ve Aydın Mutlu, Green-IT projesiyle kağıt tüketimini azaltmayı hedefliyor. (Fotoğraf: Mert Erten)

İzmir Ekonomi Üniversitesi Bilgi İşlem Merkezi, sahip olduğu projeleri ile daha yeşil bir gelecek için büyük

adımlar atmaya devam ediyor. Bilgi İşlem Müdürü Mehveş Tijen Ayas ve ekibinin en güncel ve öncelik verdiği projelerinden birisi ‘Doküman Yönetim Sistemi.’ Haziran ayı başında devreye giren doğa dostu projenin amacı, kağıtsız üniversiteye doğru yol alarak evrak kullanımı azaltmak.

‘Yeşil Bilgi İşlem- Green IT’ politikası ile çevreci uygulamalarBilgi İşlem Merkezi, projelerini ‘Green IT’ sloganı altında toplayarak daha yeşil bir çevre için çalışıyor. Döküman Yönetim Sistemi Projesi de bu slogan kapsamında çevreci adımlar atıyor. Bilgi İşlem Müdürü Ayas, ‘Green IT’ kapsamında olan uygulamaları açıklayarak, “Türkiye’de bir ofiste kişi başına düşen 0.7 kg kağıt miktarı ile günde ortalama bir kişi, 140 adet sayfa harcıyor. Bilgi İşlem

Merkezi ise uyguladığı projesi ile sayfa tüketimini en aza indirmeye çalışarak, ağaç kayıplarını önlemeyivv hedefliyor. Örneğin, Doküman Yönetim Sistemi Projesi’nin uygulamalarından biri olan ‘Online Anket Sistemi’ ile binlerce kağıt israfı önlenerek geleceğe yatırım yapılıyor’ dedi. 2009 yılından itibaren ‘Ekoprint Sistemi’ ile de okul içerisinde kullanıcıların istedikleri bilgisayardan kendi kullanıcı

adı ve şifrelerini kullanarak ya da Eko Kart’larına bakiye yükleyerek yazıcılardan çıktı alabildiklerini belirten Ayas, “Bu sistem ile kağıt israfı önemli ölçüde azaltılıyor. Geliştirileren ‘Emax Duyuru Sistemi’ de akademik, idari personel ve tüm öğrencilere duyuruları online olarak ulaştırarak çok sayıda kağıt tasarrufu sağlıyor. Bir diğer önemli uygulamalardan biri olan kişisel web ve disk alanları

sayesinde dosyalar online olarak paylaşılıp çıktı alınmasına gerek kalmadığı için birçok kağıttan kazanç sağlanıyor” dedi.

‘Green IT’ ile İzmir Ekonomi Üniversitesi Ormanı büyüyorBilgi İşlem Merkezi, ‘Green IT’ slogonu kapsamında ‘Bir dizüstü bir fidan’ projesiyle 4 bin 600’ü aşan fidan sayısıyla üniversite ormanını büyütmeye devam ediyor. Ayrıca bitmiş kartuşların

tekrar değerlendirilmesi için geri dönüşüme verilerek bu kartuşlara karşılık olarak üniversitemiz adına fidan dikiliyor. Bilgi İşlem Müdürlüğü, ‘Yeşil Bilgi İşlem-Green IT’ ile enerji ve kağıt tüketimini azaltmak, maliyetleri düşürmek, daha az yer kaplayan ve daha az soğutma gerektiren sunucular üretilmesi gibi amaçlar doğrultusunda teknolojiyi yakından takip ederek hizmet vermeye devam ediyor.

Kasım2011 Yıl3 Sayı25 7“Erasmus öğrencileri bu yıl iki katına çıktı”Dünyada her yıl binlerce üniversite öğrencisi Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programı (Erasmus) adı altındaki programla farklı kültürleri ve ülkeleri tanıyıp çeşitli üniversitelerde öğrenim görüyorlar.

Ayşegül Çığır-Merve Zorer

Exchange Student olarak da bilinen Avrupa Birliği’ne üye ve üye olmaya aday ülke-

ler arasında yapılan üniversite öğrencilerinin karşılıklı değişim programı olan Erasmus kap-samında üniversitemiz bu yıl Fransa, İtalya, Hollanda, Alman-ya, İspanya, İsveç, Yunanistan ve Polonya olmak üzere çeşitli ülkelerden 36 yabancı öğrenciyi misafir ediyor. Biz de sizler için Uluslararası İlişkiler ofisinde görevli Damla Aktan ile Erasmus hakkında konuştuk.Erasmus nedir ?Avrupa Birliği tarafından verilen hibe desteği kapsamında, üniver-siterin anlaşmalı olduğu Avrupa Birliği üyesi ve adayı ülkeler arasında gerçekleşen bir organi-zasyondur.Üniversitemizin anlaşmalı olduğu ülkeler hangileri?Şu anda üniversitemizin 78 tane ülke ile Erasmus anlaşması var. Bunlara örnek olarak İngilte-re, Fransa, Slovakya, Slovenya, Danimarka, Hollanda, İspanya ve Yunanistan’ı gösterebiliriz. Bu güz döneminde de Fransa, İtalya, Hollanda, Almanya, İspanya, İsveç, Yunanistan ve Polonya olmak üzere 36 yabancı öğrenci ağırlıyoruz. Tercih edilen bölüm olarak ilk sırada İşletme Bölümü yer alıyor. Bunu da Uluslar arası İlişkiler, Halkla İlişkiler, Bilgi-sayar Mühendisliği, Ekonomi ve Psikoloji bölümleri takip ediyor.Geçen yıllara oranla bu yıl ki

erasmus öğrencilerinin sayısındaki artışı neye bağlıyorsunuz ?Aslında giden öğrencilerin ne kadar güzel bir pazarlama yaptı-ğını gösteren bir şey bu. Buradan memnun kalarak giden öğrenci, buranın tanıtımını o kadar iyi yapıyor ki Erasmus öğrencileri bu yıl iki katına çıktı. Okulumuzda yarım dönem içerisinde Eras-mus öğrencilerinin sayısı 23’den 36’ya çıktı. Bundaki diğer etken de, İzmir’in yavaş yavaş popüler bir şehir haline gelmesi ve çok fazla tanıtımlarının yapılmasıdır. Ticaret Odası da bu anlamvda İzmir’e katkı sağlıyor.Okulumuz ERASMUS öğrencile-rine uyum sağlama sürecinde hangi konularda destek oluyor ?Öğrencilere ilk geldiklerinde iki ya da üç gün boyunca oryan-tasyon programı uyguluyoruz. O program kapsamında yaşaya-bilecekleri ufak tefek sorunlar, gerçekleştirmeleri gereken pro-sedürler, ders kayıtları, oturma iznini nasıl ve nereden alabilecek-leri hakkında bütün okulla ilgili teknik; dersleri ile ilgili bütün bilgileri bizler onların ellerine bir paket halinde sunuyoruz. Ayrıca her yabancı öğrencinin yanına ‘body student’ adı altında yardımcı olabilecek öğrenciler ve-riyoruz ve bu öğrencileri genelde daha önce Erasmus programına katılmış öğrencilerden tercih ediyoruz. Örneğin İtalya’ya giden bir öğrencimizi, İtalya’dan gelen yabancı öğrencimizin yanına veriyoruz. Bu yöntemin kültürel değişim anlamında çok etkili olduğunu düşünüyoruz.Erasmus öğrencileri kendi aralarında ne tür aktiviteler

düzenliyorlar?Buraya geldikleri andan itibaren her hafta farklı organizasyonlar yapıyorlar. Mesela geçtiğimiz haftalarda Efes’e, Pamukkale’ye ve Çeşme’ye gittiler. Bütün İzmir içerisinde farklı organizasyonlar-da bulunuyorlar. Geriye döndük-leri zaman, okul ve eğitimin yanı sıra aldıkları sosyal etkileşimlerde onlar için büyük artı oluşturuyor.

Okulumuza gelen Erasmus öğrencilerine neden İzmir Ekonomi

Üniversitesini tercih ettiklerini sorduk.

Julien Rapenne: İşletme Bölümü öğrencisi

Fransa’da işletme bölümünde okuyorum ama bizim üniversite-miz çoğunlukla işletme bölümü üzerine fakat İzmir Ekonomi Üniversitesi bünyesinde birçok bölüm barındırmakta ve bizler de seçmeli olarak farklı bölümlerden

yararlanabiliyoruz. Derslerin dı-şında bize kalan zamanlarda bir takım aktiviteler düzenliyoruz. Facebook’ta bir grubumuz var ve bu grup üzerinden organizasyon-

lar yapıyoruz. Örneğin her pazar çevreyi tanıma ya da eğlenme amaçlı programlarımız var bu da bizim sosyal etkileşimlerde bulunmamızı sağlıyor.

Ines Araujo: Uluslararası İlişkiler ve Avrupa Birliği Bölümü öğrencisi

Portekiz’de okuyorum ama değişim programı ile bu dönem üniversitenize geldim. Derslerime ve arkadaşlarıma uyum sağlamakta zorluk çekmedim

çünkü okulda hocalarda dahil olmak üzere herkes çok sıcak ve samimi. Kendi üniversitemde almadığım bazı dersleri burada alıyorum.Zaten gelmeden önce de Ekonomi Üniversitesini çok araştırmıştım ve şimdi iyi ki gelmişim diyorum.

Simao Reis: Uluslararası İlişkiler ve Avrupa Birliği Bölümü öğrencisi

Bölümüm Uluslararası İlişki-ler olduğu için farklı bir ülkeye gidip değişik kültürleri tanımam gerekliydi ve bende Türkiye’yi seçtim. İzmir’i, çok seviyorum. Okul bize her türlü imkanları

sunuyor, hiçbir problemimiz yok.

Oljas Koulimbaiev: İşletme Bölümü öğrencisi

Ekonomi Üniversitesi Avru-pa’daki diğer üniversiteler gibi modern bir yapı ve eğitime sahip. Ayrıca derslerin ingilizce olması bu üniversiteye olan yabancı öğ-renci talebini arttırıyor. Bunların yanı sıra ikinci bir yabancı dil öğretilmesi de bizler için avantaj. Bu üniversiteyi tercih ettiğim için mutluyum çünkü etrafımda açık görüşlü ve yardımcı insanlar oldukça fazla. Okulun yurdunda kalıyoruz ve istediğimiz bütün olanaklar bizler için sağlanmış durumda.

Karadağ Cumhurbaşkanı Filip Vujanoviç üniversitemizi ve Haber Merkezi’mizi ziyaret etti. Okul gazetemiz Ünivers’i inceleyen Vujanoviç, gazetemizi çok başarılı bulduğunu söyledi. İzmir Ticaret Odası Başkanı ve üniversitemiz Mütevelli Heyet Başkanı Ekrem Demirtaş’ı ziyaret eden Cumhurbaşkanı Vujanoviç, iki ülke arasındaki ticaretin artması için ellerinden geleni yapacaklarını ve İzmir’in EXPO 2020 adaylığına destek vereceklerini belirtti.

(Fotoğraf: Nilay Aygün)

İEÜ Haber Merkezi Karadağ Cumhurbaşkanı’nı ağırladı

Kasım2011 Yıl3 Sayı258Pedalların dayanışmasıİEÜ bisiklet kulübü, toplu olarak bisiklete nasıl binileceğini ve tehlikeli yollarda nasıl kullanılacağını öğretiyor.

Hayvan barınağına ilk adımÜniversitemizde geçtiğimiz yıl kurulan Hayvanseverler Kulübü, birçok sosyal sorumluluk projesinde yer almayı ve belediyeyle ortak yürütülecek bir projeyle üniversitemizde bir hayvan barınağı oluşturmayı planlıyor.

Alptekin Azılı

Ülkemizde ne yazık ki hayvanlara değer verilmiyor. Birçok hayvan, insanlar

tarafından sokağa terk ediliyor, işkence görüyor ve öldürülüyor. Geçtiğimiz yıl faliyete geçen üniversitemizin Hayvanseverler Kulübü hayvanları koruma adına birçok sosyal sorumluluk projesinde rol olmayı, sokak hayvanlarına ve barınaklara yardım etmeyi planlıyor. Kulübü daha yakından tanımak ve tanıtmak için kulüp başkanı Cemre Ağ ile görüştük.

Sizi tanıyabilir miyiz?Ben Cemre Ağ, iç mimarlık, 2. sınıf öğrencisiyim.Bu kulübü kurma fikri nasıl ortaya çıktı?Arkadaşlarım hayvanlarla ilgili bir sunum yapması gerekiyordu, biz de oturup hayvanların ne gibi sorunları olduğunu konuşurken bir kulüp kursak nasıl olur dedik ve dekanlığa gidip görüştük. Çok olumlu karşıladılar ve böylece kulübü kurduk.Kulübün amacı nedir?Amacımız sokak hayvanlarına ve barınaklara yardım etmekti.Çalışmalarınız var mı?Şu an görünen yüzün üzerinde

üyemiz var. Geçen yıl kendi imkanlarımızla bir kermes düzenledik, stand açtık. Ayrıca bir milyarın üzerinde para topladık. Dokuz Eylül Üvniversitesi’vnin bir kampanyası vardı ona yardımda bulunduk. Ayrıca barınakları gezerek mama yardımında bulunduk.Başka ne gibi çalışmalar yapmayı düşünüyorsunuz?Bu sene de kermes yapıp, stand açacağız ve barınaklara mama yardımımız devam edecek. Bunlara ek olarak bir de projemiz var. Olur mu, olmaz mı şu an bilmiyorum ama belediyeyle ortak yürütülecek bir projeyle çok yakın bir zamanda okulumuzun

bir barınağı olabilir. Bu konuyla ilgili görüşmeleri en yakın zamanda yapacağız.Türkiye’ deki hayvan hakları hakkında yapılan çalışmaları nasıl buluyorsunuz?Bu konuyla ilgilenen çok insan varmış gibi görünüyor ama işin içine girince gerçeğin hiç de öyle olmadığını anlıyorsunuz. Barınaklara gittiğimizde soruyoruz yardım eden ne kadar insan var diye, aldığımız cevap ise yılda üç-beş kişi. Bu da durumun ciddiyetini gözler önüne sermek için yeterli diye düşünüyorum.Kulübe katılım nasıl oluyor?İsteyen herkes kulübümüze

üye olabilir. Bizim en büyük sıkıntımız kulübe katılanların aktif olmaması, gerçek manada aktif olarak çalışan dört kişiyiz. Bu yüzden bu kulübe, gerçekten bir şeyler yapmak isteyen, çalışacak insanlara ihtiyacımız var.Katılmayı düşünenlere mesajınız nedir?Hayvanları seven herkesin onlar için yapmak isteği bir şeyler mutlaka vardır. Eğer bu kulübe gelirlerse hep beraber birçok yardım yapabiliriz. Sokakta ölü bir hayvan gördüğümüz za-man bile içimiz acıyor. Bu tür manzaları görmemek ve onlara yardım etmek için kulübümüze katılabilirler.

Ece İzmit

Üniversitesimizin Bisiklet Kulübü, Perşembe Akşamı Bisikletçileri’nden

esinlenerek 22 Ağustos 2011’de kuruldu. Üniversitemizden birçok öğretim görevlisi ve öğrenci Perşembe Akşamı Bisikletçileri’nin bir parçası. Fikrin sahipleri 2. Sınıf Mutfak Sanatları ve Yönetimi öğrencisi Ercan Aydın ve Fransızca biriminde öğretim görevlisi olan Utkan Boyacıoğlu. Perşembe Akşamı Bisikletçileri’nin içinde bulunan Aydın ve Boyacıoğlu, bisiklet kültürünü okulumuza da entegre

etmek istediklerini, amaçlarının üniversitemizi İzmir’de bisiklet kulübü en etkin olan okul haline getirmek olduğunu belirttiler. Sosyalleşmeye katkı sağlayan bu grubun getirileri de var. Mesela tehlikeli yollarda yalnız başınıza bisiklete binmek zorunda kalmıyorsunuz ve toplulukla birlikte nasıl bisiklete binmeniz gerektiğini öğreniyorsunuz. Gruptakilerin yardımıyla trafikte daha güvenli bir şekilde bisiklete binebiliyorsunuz. Üniversitemizin bisiklet kulübü özel günlerde de etkinlikler yapmayı planlıyor ve hatta bir tanesini gerçekleştirmişler bile. 9 Eylül’de okuldan çıkıp Belkahve’ye Atatürk’ün

İzmir’i ilk gördüğü yere pedal çevirerek 40 km yol gitmişler. Atatürk heykelinin önünde İEÜ bayrağı açarak saygı duruşunda bulunmuşlar. Bir sonraki büyük tur ise 18 Mart’ta Çanakkale Şehitliği olarak planlanıyor. Aynı zamanda hafta sonları ve hafta içleri de turlar başlıyor. Hafta içi okuldan başlayan kısa turlar ve hafta sonları okuldan ya da sahilden başlayan uzun turların yapılması amaçlanıyor. Uzun mesafeli turlardan bazıları; Sasalı, Kuş Cenneti ve Seferihisar. Stres atmaya birebir olan bu spor için kulübün başkanı Ercan ve danışmanı Utkan Bey, “Ekonomi Üniversitesi’nde katılım artmalı,

bizimle bisiklete binin” diyerek okulumuzdaki öğrencilere ve öğretim görevlilerine sesleniyorlar. Şu anda 100 üyesi bulunan kulübün Facebook sayfası da var. İlgilenenler; https://www.facebook.com/groups/216667831690461/ adresinden iletişim kurabilirler.

Perşembe Akşamı BisikletçileriPerşembe Akşamı Bisikletçileri, Muhlis Dilmaç tarafından 2007’de kuruldu. Bir perşembe gecesi bisiklet gezintisi olarak birkaç arkadaşla başlayan bu tur daha sonraki haftalarda katılımcıları artarak bir bisiklet turu rutinini oluşturdu.

Bisikletçiler her perşembe saat 20.00’de Göztepe İskele’den yola çıkarak Bostanlı’ya kadar gidiyor. Ayrıca artık sadece perşembeleri değil her güne alternatif turlar var. Salı Karşıyaka’dan, çarşamba Bornova’dan ve cuma Konak’tan olmak üzere bisiklet turuna çıkmak mümkün. Bisikletçilerin amacı bisikletin şehir içinde kullanılacak modern bir ulaşım aracı olduğunu kanıtlamak ve bulundukları şehirleri bisiklet kullanımının yoğun olduğu yerler haline getirmek. Sosyalleşmeyi sağlayan bu kültür sayesinde grupta tanışıp evlenen birkaç çift var; düğünlerinde bisikletlerine binip konvoy yapmışlar.

Kulüp öğrencileri bisiklet kültürünü aşılamaya çalışırken; öğrencileri sosyalleşmesine de katkı sağlıyor. (Fotoğraf: Ece İzmit)