konstantİne porphyrogenİtus’unacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/zahide.pdf · gİrİŞ:...

152
T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH (ORTAÇAĞ TARİHİ) ANABİLİM DALI KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UN DE ADMİNİSTRANDO İMPERİO ADLI ESERİNİN ÇEVİRİSİ VE YORUMLANMASI Yüksek Lisans Tezi Zahide EKMEKCİ Ankara-2016

Upload: others

Post on 07-Sep-2019

19 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

T.C.

ANKARA ÜNİVERSİTESİ

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

TARİH (ORTAÇAĞ TARİHİ)

ANABİLİM DALI

KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UN

DE ADMİNİSTRANDO İMPERİO ADLI ESERİNİN

ÇEVİRİSİ VE YORUMLANMASI

Yüksek Lisans Tezi

Zahide EKMEKCİ

Ankara-2016

Page 2: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

2

T.C.

ANKARA ÜNİVERSİTESİ

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

TARİH (ORTAÇAĞ TARİHİ)

ANABİLİM DALI

KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UN

DE ADMİNİSTRANDO İMPERİO ADLI ESERİNİN

ÇEVİRİSİ VE YORUMLANMASI

Yüksek Lisans Tezi

Zahide EKMEKCİ

Tez Danışmanı

Prof.Dr. Melek Delilbaşı

Ankara-2016

Page 3: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

3

T.C.

ANKARA ÜNİVERSİTESİ

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

TARİH (ORTAÇAĞ TARİHİ)

ANABİLİM DALI

KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UN

DE ADMİNİSTRANDO İMPERİO ADLI ESERİNİN

ÇEVİRİSİ VE YORUMLANMASI

Yüksek Lisans Tezi

Tez Danışmanı: Prof.Dr. Melek Delilbaşı

Tez Jürisi Üyeleri

Adı ve Soyadı İmzası

.................................................................... ........................................

.................................................................... ........................................

.................................................................... ........................................

.................................................................... .........................................

.................................................................... .........................................

.................................................................... .........................................

Tez Sınavı Tarihi ..................................

Page 4: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

4

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANKARA ÜNİVERSİTESİ

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜNE

Bu belge ile, bu tezdeki bütün bilgilerin akademik kurallara ve etik

davranış ilkelerine uygun olarak toplanıp sunulduğunu beyan ederim. Bu

kural ve ilkelerin gereği olarak, çalışmada bana ait olmayan tüm veri,

düşünce ve sonuçları andığımı ve kaynağını gösterdiğimi ayrıca beyan

ederim.(……/……/200…)

Tezi Hazırlayan Öğrencinin

Adı ve Soyadı

………………………………………

İmzası

………………………………………

Page 5: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

5

KISALTMALAR

age. : Adı geçen eser.

agm. : Adı geçen makale.

AP : Archeion Pontou

AÜDTCFD : Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dergisi.

Bkz. : bakınız.

BZ : Byzantinische Zeitschrift

C : cilt.

çev. : Çeviren.

DOP : Dumbarton Oaks Paper

DİA : Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi

EI2 : The Encyclopaedia of Islam, Second Edition.

h. : Hicri.

İA : İslam Ansiklopedisi.

m. : Miladi.

mad. : Maddesi.

REB : Revue des études Byzantines

TD : Tarih Dergisi.

TED : Tarih Enstitüsü Dergisi.

TİD : Tarih İncelemeleri Dergisi.

TM : Turkiyat Mecmuası.

TSD : Tarih Semineri Dergisi.

TTK : Türk Tarih Kurumu.

Page 6: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

6

İÇİNDEKİLER

ÖNSÖZ .........................................................................................................10

GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu……….……………………..13

KAYNAKLAR

A)Birincil Kaynaklar ………………………………………………………………17

1. VI. Leo Taktika …………………………………………………………………17

2. Anna Komnena, Alexiad ………………………………………………….…..18

3. John Skylitzes, A Synopsis Byzantine History……………………………..18

B) Tetkik Eserler…………………………………………………………………..19

1. Akdes Nimet Kurat: IV.ve XVIII. yy’da Karadeniz’in Kuzey’indeki Türk

Kavimleri …………………………………………………………………………..19

2. Arnold Toynbee: Constantine Porphyrogenitus and His World ………….19

3. Constantine Porphyrogenitus De Administrando İmperio A Commentary.20

4. Georg Ostrogorsky: Bizans Dünyası Tarihi …………………………………20

5. A. A Vasiliev: Bizans İmparatorluğu Tarihi ………………………………….21

6. Alexsander Kazhan: The Oxford Dictionary of Byzantium ……………….21

7. J. B. Bury: Treatise De Administrando İmperio …………………………….22

Page 7: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

7

8. Dimitri Obolensky: The Byzantine Commenwealth Eastern Europe 500-

1453 ………………………………………………………………………………..23

1. BÖLÜM:

Konstantine Porphyrogenitus’un Bizans Dünyası……….……………………24

İmparator Konstantine Porphyrogenitus Kimdir? ………………………….…27

Konstantine Porphyrogenitus’un Eserleri ve De Administrando İmperio’nun

Önemi …………………………………………………………………………….29

2. BÖLÜM : ESERİN GREKÇE’DEN ÇEVİRİSİ

Mukaddime ……………………………………………………………………….33

Bölüm I. Peçenekler ve Romalıların İmparatoru ile Barış İçinde Olmaları

Halinde Avantajların Ne Kadar Artacağı Üzerine ………………………….….35

Bölüm II. Peçenekler ve Ruslar Hakkında …………………………………..…36

Bölüm III. Peçenekler ve Türkler Hakkında …………………………………....37

Bölüm IV. Peçenekler, Ruslar ve Türkler Hakkında ………………………….38

Bölüm V. Peçenekler ve Bulgarlar Hakkında ……………………………….…39

Bölüm VI. Peçenekler ve Chersonlular Üzerine ……………………………..40

Bölüm VII. İmparatorluk Temsilcilerinin Kırımdan Patzinacia’ya Gönderilmesi

Üzerine …………………………………………………………………………….41

Bölüm VIII. İmparatorluk Temsilcilerinin Tanrı’nın Koruduğu Şehirlerden

Tuna, Dinyeper ve Dinyester Nehirleri Boyunca Patzinacia’ya Savaş Gemileri

İle Gönderilmesi Hakkında ………………………………………………………42

Bölüm IX. Kara Bulgaristan ve Hazar Diyarı Hakkında ………………………44

Page 8: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

8

Bölüm X. Türklere Komşu Olan Uluslar Hakkında ……………………………45

Bölüm XI. Peçenek Ulusu Hakkında ……………………………………………52

Bölüm XII. Türkler’in Kökenleri ve Hangi Soydan Geldikleri Üzerine ………55

Bölüm XIII. Kabaroi Ulusu Hakkında …………………………………………..58

Bölüm XIV. Kabaroi Boyları ve Türkler Hakkında …………………………….59

Bölüm XV. Selanik’ten Tuna Nehri’ne ve Belgrad Şehrine, Türkiye ve

Patzinacia’den Hazar’ın Şehrine, Dinyeper Nehri Yakınlarındaki Pontus

Denizi’ndeki Sarkel’e, Rusya ve Nekropila’ya, Bosporan İle Birlikte

Cherson’a, İkisi Arasındaki Bölge’de Uzanan Şehirlere, Ardından

genişliğinden dolayı deniz olarak adlandırılan Maeotis Gölü’ne, Tamatorcha

şehri ve Zichia’ya, dahası Papagia’ya Kaş ve Alanya ve Abasgia ve

Sotirioupolis Şehrine Kadar Olan Yerlerin Coğrafi

Tasviri………………………………………………………...…………………….62

Bölüm XVI. Apachounis Ülkesi ve Manzikiert, Perkri, Chliat, Chaliat, Arzes,

Tibi, Chert, Salamas ve Tzermatzou Şehirleri Hakkında …………………….67

Bölüm XVII.Cherson Şehrinin Hikayesi …………………………………….….72

3. BÖLÜM : ESERE İLİŞKİN NOTLAR VE ESERİN AÇIKLANMASI

BÖLÜM I. Peçenekler ……………………………………………………………92

Açıklamalar ……………………………………………………………………….95

BÖLÜM II. Ruslar’ın Kökeni ……………………………………………….……97

Açıklamalar ………………………………………………………………………103

Page 9: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

9

BÖLÜM V. Bulgarlar Kimlerdir? ……………………………………………….104

Bulgar Devleti’nin Hristiyanlığı Kabulü ve I. Boris Hükümdarlığı ……….….108

Bogomilism ………………………………………………………………………111

Bogomilism Öğretisi …………………………………………………………….113

Açıklamalar ………………………………………………………………………115

BÖLÜM IX. IX ve X. yy’da Hazar- Bizans İlişkileri ……………..……………116

Açıklamalar ………………………………………………………………………124

BÖLÜM XII. Macarlar (Türkler)………….………………………….………….125

Macarlar’ın Yurt Bulmaları ……………………………………………………..127

Macarlar’ın Hristiyanlığı Kabulü ……………………………………………….129

Macarlar’ın Türk Menşei ………………………………………………………..130

Açıklamalar ………………………………………………………………………131

SONUÇ …………………………………………………………………………..132

KAYNAKÇA ……………………………………………………………………...134

ÖZET ……………………………………………………………………………..141

ABSTRACT ……………………………………………………………………...143

EKLER …………………………………………………………………………...145

Page 10: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

10

ÖNSÖZ

De Administrando İmperio, VII. Konstantine tarafından kaleme alınmış

önemli bir eserdir. Eser, kaleme alındığı dönemin dış politika ve devlet

yönetimi kaynağıdır. Çalışma zengin bir içeriğe sahiptir ve özellikle Türk

Ulusları hakkında en önemli kaynaklardan biridir. Ancak eserin ana dilinin

Klasik Grekçe olması ülkemizde yapılan çalışmalarda eserin temel kaynak

olarak kullanılmasını engellemiştir.

Tezimizin konusu ‘De Administrando İmperio’ adlı eserin ‘Türk Ulusları’

hakkında olan kısımlarının çevrilmesi ve çevrilen kısımların yorumlanmasıdır.

İmparatorun zaman zaman eserinde özensiz dil kullanması, çeviriyi yoruma

açık bırakmıştır. Bunun yanında imparatorun eserinde verdiği duygu göz

önüne alınarak çeviri dikkatle yapılmıştır. Eserin Orta Bizans Dünyası’ndan

kalma birinci el kaynak olması ‘Türkler’ hakkında bize detaylı bilgileri

vermiştir.

Tez; kaynaklar, eserin anadili olan Klasik Grekçe’den çevrilip İngilizce

neşrinden kontrol edilmesi ve araştırmalar olarak üç kısımda incelenmiştir.

Kaynaklar bölümünde De Administrando İmperio’nun çevirisine katkı

sağlayan ve yapılacak gerekli açıklamalara yardımcı olan tüm temel eserler

detaylı bir şekilde tanıtılmıştır. Birinci el kaynaklar, tetkik eserler ve Bizans

Tarihi adına yazılmış sözlükler yazarlarıyla birlikte açıklanmıştır. Ayrıca De

Administrando İmperio’nun daha kolay anlaşılması için ‘Romilly J. H. Jenkins’

tarafından düzenlenen De Administrando İmperio a Commentary adlı yorum

kaynağı detaylı bir şekilde incelenmiştir. J. Bury tarafından kaleme alınan

Page 11: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

11

The Treatise De Administrondo İmperio, Byzantinische Zeitschrift XV.

sayısında çıkan makalesi de açıklamalarda detaylı olarak değerlendirimiştir.

Kullanılan diğer birinci el ve tetkik eserlerde kaynakçada gösterilmiştir.

Tezin birinci bölümünü oluşturan kısım, eserin ana dili olan Klasik

Grekçe1’den çevrilmiştir. Ayrıca eserin Romilly Jenkins tarafından neşredilmiş

olan İngilizcesi’nden de kontrol edilmiştir. Çeviride imparatorun kullandığı dile

özen gösterilmiştir. İmparatorun kullandığı dil zaman zaman çeviri yapılırken

anlam kargaşası oluşmasına neden olsa da; imparatorun ne demek istediği

göz önüne alınarak çeviri yapılmıştır.

İkinci bölümde ise; imparatorun Türkler hakkında kaleme aldığı kısımlar

açıklanmıştır. Özellikle Peçenekler’in önemi ve Bizans-Peçenek ilişkilerine

önem verilmiştir. Ruslar, Rus-Bizans ilişkileri hakkında bilgi verilmiştir. Ayrıca

VII. Konstantine zamanında Ruslar’ın Hristiyanlığı kabulü de detaylı olarak

incelenmiştir. Bulgarlar’ın Balkan havzasına yerleşmeleri ve orada bir devlet

oluşturmaları hakkında detaylı bir çalışma yapılmıştır. Ayrıca Bizans

İmparatorluğu’nun Bulgarlar’a karşı bakış açısı da kaleme alınmıştır. Bunların

yanı sıra IX ve X. yy’da Hazar-Bizans ilişkileri geniş bir çerçevede yazılmıştır.

Sonuç olarak, VII. Konstantine Porphyrogenitus tarafından kaleme alınan ve

bir çeşit ‘Dış Politika’ kitabı olan kaynak eser ‘De Administrando İmperio’ da

bulunan Türklerle alakalı kısımlar Klasik Grekçe’sinden ve İngilizce

neşrinden, günümüz Türkçe’sine büyük bir titizlikle çevrilmiştir. Bunun yanı

1 De Administrando İmperio adlı eseri Klasik Grekçe’den çevirirken, aynı zamanda eserin R.

J. H. Jenkins tarafından İngilizece çevirisinden de yardım aldım. Ayrıca çeviride zaman zaman oluşan anlam sıkıntılarında yine Jenkins tarafından derlenen De Administrando İmperio A Commentary adlı eseri kaynak olarak kullandım.

Page 12: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

12

sıra Türk kimliği taşıyan ya da taşıdığı düşünülen bütün milletler detaylı bir

şekilde araştırılıp, açıklanmıştır.

Öncelikle tez konumuzun tespitinden, tezin tamamlanmasına kadar geçen

her aşamasında benim için büyük emek sarfeden sayın hocam Prof. Dr.

Melek Delilbaşı’ya teşekkür etmeyi bir borç bilirim. Ayrıca bu çalışmanın

ortaya çıkmasında yardımlarını gördüğüm diğer kişileri de burada anmak bir

vefa borcudur. Türk Tarih Kurumu Kütüphanesinde çalışan değerli

çalışanlara, Çağdaş Yunan Dili ve Edebiyatı Bölümündeki saygıdeğer

hocalarıma, bu meşakkatli yolda bıkmadan beni destekleyen arkadaşlarıma

ve her zaman desteklerini eksik etmeyen aileme çok teşekkür ederim.

Mayıs, 2016

Page 13: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

13

GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu

X.’yy Bizans İmparatorluğu için hem sosyal alanda, hem de askeri alanda

büyük gelişmelerin yaşandığı bir dönemdi. VII. yy’dan beri yaşanan çalkantılı

durum, Makedonya Hanedanlığı ile birlikte son bulmuş ve imparatorluk adeta

bir rönesans dönemine girmiştir.

X.’yy da Makedonya Hanedanlığı’nın kültürel dahası askeri alanda da

meyvelerini vermiştir. 877’den 1025’e kadar Bizans Devletinin gücüne güç

katan hanedanlık, Araplar’a karşı taaruzza geçti. Suriye gibi, Girit gibi

bölgeler tekrar ele geçirildi ve Bizans ordusu nerdeyse Kudüs’e kadar sızdı,

imparatorluk Filistin’in filli hamisi oldu. 2 Güney İtalya’da Bizans sadece

kontrolünü pekiştirmekle kalmadı aynı zamanda buralarda yönetim

reformlarını da başlattı3. Devletin önceki dönemlerinde büyük sorun teşkil

eden Bulgar tehdidi de XI. yy kadar bertaraf edildi.

Bizans’ın bu parlak dönemindeki fetihler imparatorluğun ortaçağ

dönemindeki eşsiz ordusu ve denizciliği sayesinde olmuştur. Bizans

İmparatorluğu’nun çeşitli geleneksel askeri tekniklerine rağmen, X.yy’da

askeri alanda yeni taktikler geliştirildi, yeni reformlar yapıldı ve hatta özel

silahlar üretildi. Bu silahların bir tanesi de donanmayı neredeyse yenilmez

hale getiren ‘Grek Ateşi’ idi. 4 Bizans ordusu, strategosların 5 kontrolü

altındaydı ve çok iyi şekilde organize edilirlerdi. İmparatorluğun başlıca ordu

2Deno, John, Geanakoplos, Byzantium Church, Society and Civilization Seen Through

Contemporary Eyes, University of Chicago Press, 1984 s.5 3 Obolensky, Dimitri, The Byzantine Commonwealth Eastern Europe 500-1453, Praeger

Publisher, 1971 s.102 4 Deno, John, Geanakoplos, Byzantium Church, Society and Civilization Seen Through

Contemporary Eyes, University of Chicago Press, 1984 s.6 5 ‘Eski dönemlerde general anlamında kullanılan Grekçe bir terimdir. Bizans

İmparatorluğunda VIII. yy’da orduyu yöneten kişiye verilen unvandır.’ Kazhdan, Alexander, Oxford Dictionary of Byzantium, Oxford University Press,1991, c:3, s.1963

Page 14: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

14

birlikleri, ağır süvarilerden ve zırhlı atlı birliklerden oluşturulmuştu. 6 Bu

dönemde savaşların fazla olması orduda bir rönesansın yanı sıra birde yeni

bir savaş taktiği kazandırmıştır. Kama düzeni adı verilen bu taktik Bizans

ordusunu dayanılmaz kılıyordu.7

İmparatorluğun; askeri, politik, dinsel ve hatta diplomasi alanında zaferleri,

Bizans’ın etki alanlarının kayda değer yönde artmasına neden oldu. Bizans’ın

ticari ve askeri temaslarıyla Kuzeydeki milletler Ortodoks dinini benimsemeyi

kabul ettiler. Özellikle Rus Prensesi Olga’nın Konstantinopolis’e gelip

İmparator VII. Konstantine tarafından vaftiz edilmesi X. yy’ın kayda değer en

önemli olayı olarak tarihe geçmiştir. Hem doğuda hem batıda Bizans

hiyerarşisine karşı bir hayranlık uyanmıştır.

X.yy imparatorluğa önemli derecede ticari önem kazandırmıştır.

Konstantinopolis’in tartışmasız Hristiyan dünyasının başkenti olması ve

bulunduğu konumdan ötürü doğu-batı ticaretinde önemli bir rol üstlenmiştir.

Rus ve Yunan tüccarlar Konstantinopolis üzerinden Akdeniz’e mallarını

pazarlayabiliyorlardı. Bizans’ın iç ticareti yerli Grek tüccarların elindeydi.8

Rus denizciler ise Rusya- Baltık Denizi hattına ve Rusya Akdeniz rotasında

seyrederken Konstantinopolis uğradıkları en büyük liman oluyordu. Bizans’ın

doğu batı yönlü bu ticaret rotası pek çok pahalı ürünün ihraç edilmesine

neden olmuştur.

6 Deno, John, Geanakoplos, Byzantium Church, Society and Civilization Seen Through

Contemporary Eyes, University of Chicago Press, 1984 s.6 7 Deno, John, Geanakoplos, Byzantium Church, Society and Civilization Seen Through

Contemporary Eyes, University of Chicago Press, 1984 s.6 8 Deno, John, Geanakoplos, Byzantium Church, Society and Civilization Seen Through

Contemporary Eyes, University of Chicago Press, 1984 s.6

Page 15: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

15

Bu dönem aynı zamanda en büyük kanunların yapıldığı bir dönem olmuştur.

I.Basil ve oğlu VI. Leo Justinianus’dan sonra gelen en büyük kanun koyucular

olmuşlardır. 9 Onların yeni yasaları Latince yerine, imparatorluk dili olan

Grekçe yazıldı. 10 Ayrıca kanunlar Justinianus’un koyduğu kanunlar

genişletilerek tekrar yazılmıştır.11

Bizans dış dünyası bu kadar olumlu giderken, imparatorluğun içindeki durum

pek iç açıcı değildi. İmparator ile köylü toprağını kontrol eden toprak

aristokratları arasında ciddi ayrımlar vardı. 12 Bizans devletinin belkemiğini

oluşturan özgür köylüydü. Özgür köylüler, hem devlete vergi verip devletin

hazinesini zengin ederken, aynı zamanda da ordunun yapı taşlarını

oluştururlardı.

Bizans İmparatorluğu’nun ilk dönemlerinden beri çözümü bulunamayan kilise

arazisi X.yy’da büyük bir patlama gösterdi. Özgür köylülerden kilise

tarafından zorla alınan toprak, onları yarı bağımlı hale getirip toprak

sahiplerine itaate zorlanıyordu. Bu durum, köylülerin gelirleri üzerinden alınan

vergiyi oldukça etkilemişti, köylülerin büyük çoğunluğu üretimini yapamaz

hale gelmişti. Köylüler ya iflasın eşiğindelerdi ya da zengin komşularına

boğazlarına kadar borca batmışlardı. Bu durum X.yy’ın ortalarında daha da

katlanılmaz bir hal aldı ve küçük çiftçiler yaşamlarını sürdürebilmek için

arazilerini devretmek zorunda kaldılar. Bu dönemdeki hükümdar olan tüm

9 Deno, John, Geanakoplos, Byzantium Church, Society and Civilization Seen Through

Contemporary Eyes, University of Chicago Press, 1984 s.6 10

Deno, John, Geanakoplos, Byzantium Church, Society and Civilization Seen Through

Contemporary Eyes, University of Chicago Press, 1984 s.6 11

Deno, John, Geanakoplos, Byzantium Church, Society and Civilization Seen Through

Contemporary Eyes, University of Chicago Press, 1984 s.7 12

Deno, John, Geanakoplos, Byzantium Church, Society and Civilization Seen Through

Contemporary Eyes, University of Chicago Press, 1984 s.7

Page 16: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

16

imparatorlar oluşan bu eşitsizliğin farkındalardı. Büyüyen aristokrat arazi

sahiplerini frenlemek için katı kanunlar oluşturdular. Kalıcı olmasa da geçici

sonuçlar veren bu kanunlara rağmen içteki derin çatlak daha da büyümeye

devam ediyordu.

İçteki bu sorunlara rağmen X.yy’da Bizans gerek imparatorlarıyla gerekse

hem kültürel hem askeri faaliyetleriyle Avrupa ve Orta Doğu’nun en önemli

gücü haline gelmişti.13

13

Deno, John, Geanakoplos, Byzantium Church, Society and Civilization Seen Through

Contemporary Eyes, University of Chicago Press, 1984 s.7

Page 17: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

17

KAYNAKLAR

A)Birincil Kaynaklar:

1. VI. Leo Taktika:

İmparator VII. Konstantine’nin babası VI. Leo’dur. VI. Leo ‘Bilge’ unvanını

hep üzerinde taşımıştır. Çocukluğundan beri kitap kurdu idi. Kendini ilime ve

okumaya adamıştı. Ayrıca teolojik bilgisi çok iyi olan VI. Leo, kendini dini

konulara vermiş, onlar hakkında yazılar yazmıştır.

VI. Leon’un en önemli çalışması babası I. Basileios tarafından yarım

bırakılmış olan ‘Basilika’yı tamamlamış olmaktır. Hakim Leon’un 60 kitaba

taksim edilmiş 6 cilt kapsayan imparator kanunları Ortaçağ Bizans Devletinin

en büyük kanun koleksiyonunu teşkil eder.14

VI. Leo iç politikasında yenilikler yapsa da, dış politikasında o kadar kudretli

değildi. Hem Bulgarlar’a karşı hem de Sarazenler’e karşı Leo’nun

başarısızlığı dış politikada ne kadar yetersiz olduğunu kanıtlamıştır. 15 Hem

batıda Bulgarlar hem doğuda Araplarla mücadeleler Bizans diplomasisinde

kalıcı değişimlerin olması için sinyaller veriyordu.

Kendini okumaya adayan VI. Leo, tarafından kaleme alınmış ‘Taktikon’ adlı

eseri oğlu VII. Konstantine tarafından derlenmiştir. Sanata, kültüre ve bilime

önem veren VI. Leo’nun eserinin ana teması savaş idaresi sanatıdır. Eserde

Bizans tarihinin askeri taktikleri detaylı bir şekilde ele alınır.

14

Georg, Ostrogorsky, Bizans Devleti Tarihi, çev: Fikret Işıltan Türk Tarih Kurumu, Ankara, 2011, s. 237 15

Romilly, Jenkins, Byzantium The Imperial Centuries AD 610 to 1071, Random House, 1966 s.198

Page 18: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

18

2. Anna Komnena, Alexiad:

Komnenoslar Hanedanlığı’nda I.Aleksios Komnenos’un kızıdır. Anna

Komnena Bizans tarihinin en önemli ve ilk kadın müellefidir. Alexiad adlı

eserde babası I. Aleksios Komnenos16’un tahta çıkarılışından ölümüne kadar

olan süre zarfını kaleme almıştır. Anna’nın saray terbiyesinde büyümesi,

antik kültürü çok iyi bilmesi ve sanatsal dili, şiirsel kalemi eserine de

yansımıştır. Anna’nın tafsilatlı tasviri, Bizans’ın yeniden büyük bir devlet

olarak ihyasını, batı dünyasının ilk Haçlı Seferinde Bizans temasını,

Normanlar ve kuzey ve doğunun step kavimleri ile yapılan mücadeleleri

kapsayan bu önemli devre hakkındaki bilginin ana temelini teşkil eder. 17

Anna Komnena kadın olmanın verdiği bir duygu ile zaman zaman yanlı

davranmış ve objektif olamamıştır.18

3. John Skylitzes, A Synopsis Byzantine History:

XI. yy’da yaşamış Bizanslı bir memurdur. Skylitzes’in hayatı hakkında detaylı

bilgi yoktur. Eser 811’den 1057’ye kadar uzanan bir kroniktir. XI. yy’ın

sonunda Theophanes Kroniği 19 ’nin bir devamı niteliğindedir. Romanus

Lecapenus’un sükutuna kadar olan devre için özellikle Theophanes’in

16

Komnenoslar dönemi; askeri sınıfın yükselmeye başladığı dönemdir. Aleksios Komnenos Komnenos Hanedanlığı’nın ilk imparatorudur. O tahta çıktığında Bizans dünyasının dış politikası çökmüş haldeydi. İç siyasette ise; imparatorluğa karşı güven yoksunluğu, para sıkıntısı, iktisadi ve sosyal konularda büyük kaos vardı. Aleksios bunların üstesinden gelebilmek için kendince yeni yöntemler geliştirdi. Bkz: Georg, Ostrogorsky, Bizans Devleti Tarihi, çev: Fikret Işıltan Türk Tarih Kurumu, Ankara, 2011 s.329 17

Georg, Ostrogorsky, Bizans Devleti Tarihi, çev: Fikret Işıltan Türk Tarih Kurumu, Ankara, 2011 s.325 18

Anna, Komnena, Alexiad, çevirenin önsözü: Bilge Umar, İnkılap Kitapevi, İstanbul, 1996 s.7 19

Gerçek ismi Theophanes Continuatus ya da Latince ismi Scriptores post Theophanem’dir. Eserin ilk bölümü Ermeni hanedanlığına mensup V. Leo’dan III. Michael’e kadar uzanır. İkinci eser; Vita Basilii yani I. Basil’in hayatıdır. Üçüncü eser ise; 886’dan 961’e kadar uzanır. Bkz: Alexander, Kazhdan, The Oxford Dictionary of Byzantium, Oxford University Press, 1991, c: 3, s.2061

Page 19: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

19

Kroniğinden faydalanmıştır. 20 Skylitzes kilise kaynaklarından da

faydalanmayı ihmal etmemiştir. Öte yandan bu önemli kronik eser 2010

yılında neşredilmiştir.

B) Tetkik Eserler

1. Akdes Nimet Kurat: IV.ve XVIII. yy’da Karadeniz’in Kuzey’indeki Türk

Kavimleri:

Akdes Nimet Kurat, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi’nin

seçkin hocalarındandır. ‘Peçenek Tarihi’, ‘Başlangıcından 1911’e Kadar

Rusya Tarihi’ ve ‘IV. yy- XVII. yy Karadeniz’in Kuzey’indeki Türk Kavimleri ve

Devletleri’ en önemli eserleridir. Akdes Nimet Kurat bu son eserinde en eski

dönemlerden XVIII. yy’a gelene değin yaşamış olan kavimler ve topluluklar

hakkında en derin ve detaylı bilgiyi vermiştir.

2. Arnold Toynbee: Constantine Porphyrogenitus and His World:

Arnold Toynbee, İngiliz bir bilim insanıdır. Toynbee tarafından kaleme alınan

‘Constantine Porphyrogenitus and His World’ Bilge Konstantine hakkında ve

onun yaşadığı dönem hakkında en kapsamlı bilgileri bize sunar.

Konstantine’in yaşamı ve ilgi alanları kitapta detaylı bir şekilde sunulmuştur.

İmparator’un dönemindeki, themalar, Slavlar’ın göçleri, vergi sistemi,

ordudaki gelişmeler, Ortodoksluk’un yayılması, ülkenin iç ve dış politikası,

toplum yapısı, kilisenin güçlemesi, kültürün gelişmesi ve ekonomik yapı

hakkında bilge veren önemli araştırma eserlerden birisidir. Eser sadece

20

Georg, Ostrogorsky, Bizans Devleti Tarihi, çev: Fikret Işıltan Türk Tarih Kurumu, Ankara, 2011s.197

Page 20: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

20

imparatorluk dönemini değil, VII.yy’dan itibaren süregelen değişimleri ele

almıştır.

3. Constantine Porphyrogenitus De Administrando İmperio A

Commentary:

Romilly Jenkins tarafından derlenen esere; Francis Dvornik, Bernard Lewis,

Gyula Moravcsik, Dimitri Obolensky, Steven Runciman gibi büyük tarihçiler

katkıda bulunmuşlardır. Eserin Klasik Grekçe olan aslında sık sık rastlanan

özensiz yazı, bazı kelimelerin anlamlarının tam olarak verilememesi eseri

okuyup anlamakta büyük sıkıntı yaratmıştır. Bu sebeple De Administrando

İmperio A Commentary bir nevi kılavuz görevini üstlenmektedir. Metinlerin

açıklayıcısı ve asıl metinde oluşmuş olan kopuklukların gidericisi bir

kaynaktır. Müellifler her bölüm için ayrı bibliografya oluşturmuşlardır.

4. Georg Ostrogorsky: Bizans Dünyası Tarihi:

Georg Ostrogorsky’nin kitabının gerçek adı ‘Geschichte des Byzantinisches

Staates’dir.21 Ostrogorsky’nin eseri daha önce iki cilt halinde sunulmuştur.

Eserde Ostrogorsky, Bizans Devleti’nin gelişmesini iç ve dış siyaset

değişimlerinin karşılıklı etkileriyle zorunlu olarak aldığı şekliyle belirtmiştir.22

Bizans tarihinin siyasi, dini, sosyal ve ekonomik yapısı eserde tüm

detaylarıyla ele alınmıştır. Ostrogorsky, eserinin her bölümünde verdiği

detaylı bibliografya ile kitabın önemine önem katmıştır. Bizans tarihi hakkında

okuyucuya genel bir çerçeve çizmiştir.

21

Georg, Ostrogorsky, Bizans Devleti Tarihi, çev: Fikret Işıltan Türk Tarih Kurumu, Ankara,

2011 s. XIII. 22

Georg, Ostrogorsky, Bizans Devleti Tarihi, çev: Fikret Işıltan Türk Tarih Kurumu, Ankara, 2011 s. XIII.

Page 21: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

21

Georg Ostrogorsky’nin çığır açan kitabı Türkçe’ye 1981 yılında İstanbul

Üniversitesi hocalarından Prof. Dr. Fikret Işıltan tarafından çevrilmiştir.

Böylece eser Türkiye’deki Bizans tarih çalışmalarında bir mihenk taşı

olmuştur.

5. A. A Vasiliev: Bizans İmparatorluğu Tarihi:

XIX. yy sonu ve XX. yy başında Bizans çalışmalarının gelişmesinde büyük

katkılar sağlamıştır. Vasiliev’in asıl çalışmaları IX.yy ve X. yy Bizans-Arap

münasebetleridir. 23 Müellif 1917 yılında Rusça olarak; Bizans Devleti’nin

tarihini, başlangıcından Haçlı Seferlerine kadar kaleme almıştır. Daha sonra

eserin devamı niteliğinde iki cilt eser daha kaleme alındı.24 Birinci eser Haçlı

Seferler-Latin hakimiyeti, ikinci eser ise son hanedanlık Paleologoslar 25

hakkındadır.

Büyük Bizantolog İngilizce olarak ‘History of the Byzantine Empire’ adlı

eserini iki cilt olarak yayınladı. Ardından eserin Fransızca neşri izledi ‘Histoire

de l’Empire Byzantine’26 1943 yılında da Türkiye’deki Bizans çalışmaları için

büyük kolaylık olarak Türkçeye çevrildi.

6. Alexsander Kazhan: The Oxford Dictionary of Byzantium:

Oxford University Press tarafından yayınlanan 3 ciltlik bir eserdir. Bizans ve

ortaçağa ait bütün kelimeler, coğrafi bütün yerler, önemli kişiler, imparatorlar

23

Georg, Ostrogorsky, Bizans Devleti Tarihi, çev: Fikret Işıltan Türk Tarih Kurumu, Ankara, 2011s.18 24

Georg, Ostrogorsky, Bizans Devleti Tarihi, çev: Fikret Işıltan, Türk Tarih Kurumu, Ankara,

2011s.18 25

Bizans İmparatorluğu’nun son hanedanlığıdır. Bk Georg, Ostrogorsky, Bizans Devleti Tarihi, Türk Tarih Kurumu, Ankara, 2011 26

Georg, Ostrogorsky, Bizans Devleti Tarihi, çev: Fikret Işıltan Türk Tarih Kurumu, Ankara, 2011 s.18

Page 22: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

22

büyük bir titizlikle açıklanmıştır. Ayrıca Bizans’ın toplum yapısı, din konusu,

hukuk, eğitim konularında da başucu kaynağıdı

7. J. B. Bury: Treatise De Administrando İmperio:

XIX. yy İngiliz Bizans tarih çalışmalarının öncüsü olarak Bury sayılabilir. Bury

hiç şüphesiz bütün devirlerin en büyük Bizans tarihçilerinden birisidir; çok

uzak görüşlü, olağanüstü bilgi sahibi, derin bir analiz kabiliyeti olan ciddi bir

bilgindir.27 Çok önemli eserler meydana getirmiştir. Eserleri; History of the

Later Roman Empire, A History of the Eastern Roman Empire ve I.

Theodosios’dan I. Justinianus ‘dur.

Bury, Treatise De Administrando İmperio adlı makalesini Karl Krumbacher28

tarafından yayınlanan Byzantinische Zeithschrifte29’nin 1906 yılında basılan

sayısında yazmıştır. Makale De Administrando İmperio adlı eser hakkında

detaylı bilgi vermek anlam kargaşası oluşturan kelimeleri netleştirmek ve

yoruma açık yerleri daha anlaşılır hale getirmek için yazılmıştır.

27

Georg, Ostrogorsky, Bizans Devleti Tarihi, çev: Fikret Işıltan Türk Tarih Kurumu, Ankara, 2011 s.10 28

Almanya’da Bizans alanında sistematik çalışmaların babasıdır. 1891 yılında Geschichte der Byzantinischen Literatur’u yayınladı. Bizans araştırmalarının en büyük rehberi olmuştur. bkz: Georg, Ostrogorsky, Bizans Devleti Tarihi, Türk Tarih Kurumu, Ankara, 2011 s.7 29

Karl Krumbacher tarafından 1892 yılında kurulmuştur. Krumbacher, Bizantoloji bilimine, bu tarihten itibaren etrafında bütün Avrupa Bizans tetkiklerinin toplandığı ve mükemmel bir bibliografya ile Bizans araştırmalarına karşı ilgi duyanların incelemelerin durumu hakkında sürekli olarak haberdar eden devamlı bir ilim organı oldu. Bkz: Georg, Ostrogorsky, Bizans Devleti Tarihi, Türk Tarih Kurumu, Ankara, 2011 s.7

Page 23: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

23

8. Dimitri Obolensky: The Byzantine Commenwealth Eastern Europe

500-1453:

Dimitri Obolensky, en değerli Balkan tarihçilerinden biridir. Obolensky’nin en

büyük başarısı sayılabilecek eseri, Byzantine Commonwealth’dir. Byzantine

Commonwealth müellifin Doğu Roma İmparatorluğu’nun tarihine dayanan

geniş kapsamlı bir tezdir. Eserde, Balkanlar’ın en eski dönemleri, barbar

milletlerin Balkan havzasına gelişleri, IX.yy’da Balkanlar’da Bizans ıslahatları,

X. yy’da bu bölgede yaşanan krizler ve millet olma durumları, Karadeniz

kıyıları, stepler ve Rusya hakkında çok önemli bilgiler içerir. Obolensky’nin

diğer en önemli çalışmaları ise; Balkanlar’da oluşan Bogomil hareketi üzerine

yazılmış ‘The Bogomilism’dir.

Page 24: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

24

1.BÖLÜM

Konstantine Porphyrogenitus’un Bizans Dünyası

Konstantine Porphyrogenitus 33 yıldan beri taşıdığı imparatorluk payesini

nihayetinde 40 yaşına geldiğinde tek başına elde etti. Okumaya ve

araştırmaya olan aşırı ilgisi, VII. Konstantine’nin devlet adamlığı ünvanının

önüne geçmişti.30 İmparatorun eserleri Orta Bizans Dünyasını aydınlatırken,

dünya tarihine de büyük bir hediye olmuştur.

İmparator hem iç politikada hem de dış politikada başarılı bir yönetim

uygulamak için büyük çaba gösterdi. İç politikada Romanus Lecapenus31’un

mirasını devam ettirdi.32 Romanus Lecapenus’un politikası; birkaç yıldır çok

fazla toprak alan zengin feodal aristokrasiye karşı, küçük toprak sahibi

köylüleri korumaktı.33 VII. Konstantine zirai politika sahasında bile Romanus

Lecapenus’un açtığı yolu koruyarak, Lecapenus’un adını anmayarak küçük

arazi mülkiyetinin korunması için başka kanun çıkardı.34 Bu kanuna göre;

aristokratların ele geçirdikleri veya geçirecekleri tüm mülkler eski sahiplerine

tazminat olmaksızın geri verilecekti.35 Kanunun diğer bir maddesi ise asker

mülklerini konu edinmişti. Askerlerin barındırılması ve askeri ekipmanlarının

sağlanması için için arazilerinin satışa çıkarılıp çıkarılmaması kanuna

30

J. J, Norwich, Byzantium The Apogee, Knopf Publishing, 1992 s.163 31

Romanus Lecapenus: Konstantine Porphyrogenitus’un kayınpederi. Muhteşem bir politikacı ve diplomattır. Makedonya Hanedanlığı’nın askeri gücü bu dönemde zirve noktaya erişmiştir. Bkz: Georg, Ostrogorsky, Bizans Devleti Tarihi, çev: Fikret Işıltan, Türk Tarih Kurumu, Ankara, 2011, s.251 32

J. J, Norwich, Byzantium The Apogee, Knopf Publishing, 1992 s.172 33

J. J, Norwich, Byzantium The Apogee, Knopf Publishing, 1992 s.172 34

Georg, Ostrogorsky, Bizans Devleti Tarihi, çev: Fikret Işıltan Türk Tarih Kurumu, Ankara, 2011 s.261 35

J. J, Norwich, Byzantium The Apogee, Knopf Publishing, 1992 s.173

Page 25: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

25

bağlanmıştı.36 Ayrıca askerin üzerindeki arazi asker öldükten sonra veraset

sistemine göre paylaşılacaktı. Veraset sisteminden yararlanmak isteyen

varislerin askeri hizmette bulunma şartı vardı.37

VII. Konstantine’nin dış politikasıda, iç politikası gibi kendinden önceki

dönemlerin devamı niteliğindeydi.38 Bizans kuvvetleri Anadolu ve Akdeniz’in

doğusunda büyük mücadeleler veriyorlardı.39 Korsan yuvası olan Girit’e karşı

VII. Konstantine büyük bir taaruzza girişti. 40 Fakat taarruz Konstantine

Gongylas’ın orduyu iyi komuta edememesinden dolayı fiyaskoyla

sonuçlandı.41

VII. Konstantine yönetiminin ilk dönemlerinde güney İtalya’ya büyük bir kaos

hakimdi. İmparatorluğun İtalya’da yönetim reformu oluşturma çabaları bile

yanıt vermemişti.42 Bulgar çarı Symeon’un ölümünde sonra yerine geçen

varisi Petro ve Bizans İmparatorluğu arasında yapılan barış anlaşması

Balkanlar’da büyük bir barış rüzgarının esmesine neden oldu. Bu barış süreci

Konstantine Porphyrogenitus’un hükümranlık sürecine de yansımıştı. Bizans

ordusunun gücü artarken, doğu sınırında büyük bir tehlike vardı. Eski

düşman Seyf ed- Devle43 imparatorluğun sınırlarına hızla ilerliyordu. Fırat’ı

36

J. J, Norwich, Byzantium The Apogee, Knopf Publishing, 1992 s.173 37

J. J, Norwich, Byzantium The Apogee, Knopf Publishing, 1992 s.172 38

J. J, Norwich, Byzantium The Apogee, Knopf Publishing, 1992 s.172 39

Georg, Ostrogorsky, Bizans Devleti Tarihi, çev: Fikret Işıltan Türk Tarih Kurumu, Ankara, 2011 s.263 40

Georg, Ostrogorsky, Bizans Devleti Tarihi, çev: Fikret Işıltan Türk Tarih Kurumu, Ankara, 2011 s.263 41

J. J, Norwich, Byzantium The Apogee, Knopf Publishing, 1992 s.167 42

J. J, Norwich, Byzantium The Apogee, Knopf Publishing, 1992 s.167 43

Hamdani Hanedanının Musul ve Halep emiri. Bkz: Georg, Ostrogorsky, Bizans Devleti Tarihi, Türk Tarih Kurumu, Ankara, 2011 s.258

Page 26: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

26

geçerek Maraş’ı Bizans İmparatorluğundan geri aldı.44 İmparatorluğun askeri

gücü 954’e kadar bu tehlikeye bir cevap veremedi.

Konstantine Porphyrogenitus dönemi Bizans tarihinin en önemli dilimini

oluşturur. Edebi ve kültürel çalişmaların yanında De Administrando İmperio

adlı eserinden de anlayacağımız üzere imparator diplomatik ilişkilere çok

önem vermiştir. Araplarla yapılan savaşlar sonucunda, Arap elçiler

ağırlanmış, Alman İmparatoru Büyük Otto kabul edilmiş ve hatta Rus

Prenses Olga VII. Konstantine döneminde diplomatik törenlerle

ağırlanmışlardır.45

44

Georg, Ostrogorsky, Bizans Devleti Tarihi, çev: Fikret Işıltan Türk Tarih Kurumu, Ankara 2011 s.263 45

J. J, Norwich, Byzantium The Apogee, Knopf Publishing, 1992 s.171

Page 27: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

27

İmparator Konstantine Porphyrogenitus Kimdir?

VII. Konstantine uzun boylu, geniş, dik ve erkeksi omuzlara sahip, uzun

yüzlü, kartal burunlu, uzun siyah bıyıklı soluk bir benize sahip ancak heybetli

duruşu olan bir imparatordu.46 Porphyrogenitus, babası VI. Leo tahta iken

sarayın mor odasında dünyaya gözlerini açmiş ve böylece saltanatta hak

sahibi olmuştur.47

İmparator VII. Konstantine babası Bilge VI. Leo nun hayatta kalan tek

oğludur.48 Küçük imparator sekiz yaşından on altı yaşına kadar başta annesi

ve amcası olmak üzere pek çok nüfuzlu insan tarafından piyon olarak

kullanılmıştır. Romanus Lecapenus’un ihtiraslarının kurbanı olmuş, eşi

Lecapenus kanı taşıyan Helenle evli olmasına rağmen hakkı olan saltanattan

azad edilmiş hatta müşterek imparatorlar sıralamasında sonlara atılmıştı.

Ancak VII. Konstantine’nin kendi haklarını savunamamış olması, devlet

adamlığının zayıf kalması ve kendini ilime adamış olması hep bunlara birer

örnekti.

İmparator ancak 945 yılında kendine gelebilmiş ve yaklaşık 33 sene taşıdığı

sembolik tacın hakkını vermek istemiştir. 40 yaşında tahtını ve tacını elinden

alan Lecapenidleri ülkesinden sürdürmüş ve taraftarlarının desteğiyle

meşruiyetini geri alabilmiştir.

Meşruiyetini geri almasından ölümüne kadar imparator kendini

imparatorluğun ve ülkesinin yönetimine adadı. Ülkesini refah düzeye

getirmesinde en büyük katkı bilgeliği ve eğitime verdiği önem ile olmuştur. 44

46

Arnold, Toynbee, Constantine Porphyrogenitus and His World, Oxford University Press, 1973 s.24 47

Arnold, Toynbee, Constantine Porphyrogenitus and His World, Oxford University Press,

1973 s.12 48

Romilly, Jenkıns, Byzantium The Imperial Centuries, Random House, 1966 s.256

Page 28: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

28

yaşına geldiğinde imparator entrikalardan yaşlanmış ve bitap düşmüştü. 14

yıllık meşru iktidarı süresince mücadelelerle savaşan zayıf ve bitap vücudu

daha fazla dayanamadı ve 15 Kasım 959’da vefat etti.49

Mutluluğu çok sevdiği üç kızı arasında bulan imparator tek oğlu, varisi

Romanus konusunda pek şanslı değildi. Oğlunun kendi yerini alması ve

ülkesini daha da iyi yönetmesi için eğitimine çok çaba harcadı. Ancak zayıf

Romanus 24 yaşında öldü.

VII. Konstantine özel yaşamına çok düşkün bir imparatordu. Bunun yanında

asla resmi görevlerini de ihmal etmezdi.50 Babası gibi bilge olan imparator,

bütün yaşamı boyunca bilginin derin sularında yüzmüştü. Ansiklopediler ve

döneminde kaleme alınmış klasik eserler üzerinde çalışmak onu psikolojik

anlamda rahatlatıyordu. Bunun dışında imparator; kendi kendine resim

yapmayı öğrenmişti.51 Diğer ilgi alanları ise; heykeltıraşlık, arkeoloji, müzik,

gemi yapımı ve kuyumculuktu. VII. Konstantine; dini sanatta da çok faydalı

olmuştur. 52 İmparatorlar arasında tek sanatkar imparator VII. Konstantine

olmuştur.

49

Arnold, Toynbee, Constantine Porphyrogenitus and His World, Oxford University Press, 1973 s.24 50

Arnold Toynbee, Constantine Porphyrogenitus and His World, Oxford University Press, 1973 s.5 51

Arnold, Toynbee, Constantine Porphyrogenitus and His World, Oxford University Press, 1973 s.5 52

Arnold, Toynbee, Constantine Porphyrogenitus and His World, Oxford University Press, 1973 s.5

Page 29: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

29

Konstantine Porphyrogennetus’un Eserleri ve De Administrando

İmperio’nun Önemi

Babası ‘Wise’(Bilge) VI. Leo ’nun izinden giden imparator, kendisini dahiyane

bir şekilde kültürel alanda geliştirmişti. İnceleme ve yazı yazmak ihtirasını

teşkil eden öğrenme hırsıyla dolu bir kitap dostu, tarihe karşı büyük ilgi duyan

yorulmak bilmez bir araştırıcı olan bu zat için bulunduğu zamandan ziyade

mazide yaşamaktaydı.53

Klasik öğrenme konusunda oldukça tecrübeliydi, ilginç zekası ve pratik

çözümleri sayesinde bilginin teorik ve pratik yanlarını hemen

kavrayabiliyordu.54 Ceasar Bardas ve VII. Konstantine ’nin kurucusu oldukları

üniversiteyi kendi ekollerine göre yönetip, en iyi alimleri buraya getirerek

bilginin doyumsuzluğunu yaşatıp, devletin yüksek mevkili bürokratlarını ve

din adamlarını buradan seçerlerdi.55

X. yy’da Bizansta eğitim seviyesinin yükselmesiyle başlamasının asıl nedeni

VII. Konstantine’e bağlanabilir. Ancak o dönemde materyallerin kısıtlı olması

sebebiyle imparator üç yolla malzemeleri tedarik etti.56

1. Sayılarının oldukça yetersiz olduğu kitapların ayrıntılı bir biçimde

araştırılması ve toplanması.

2. Toplanan bu kitapları herhangi bir bilim adamının okuması çok zahmetli

olduğundan daha çok antoloji ve ansiklopedilerin derlenmesi.

53

Georg, Ostorogorsky, Bizans Devleti Tarihi, çeviri: Fikret Işıltan, Türk Tarih Kurumu, Ankara, 2011 s.260 54

Constantine Porphrogenitus De Administrando İmperio, İngilizce Çevirisi: Romilly, Jenkins,

Dumbarton Oaks Centre for Byzantine Studies, Harvard University, 1967 s.9 55

Constantine Porphrogenitus De Administrando İmperio, İngilizce Çevirisi: Romilly, Jenkins,

Dumbarton Oaks Centre for Byzantine Studies, Harvard University, 1967 s.9 56

Constantine Porphrogenitus De Administrando İmperio, İngilizce Çevirisi: Romilly, Jenkins, Dumbarton Oaks Centre for Byzantine Studies, Harvard University, 1967 s.10

Page 30: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

30

3. Yakın zamanda hem dışta hem içte gerçekleşen olayların tarihçelerinin

yazılması ve ülke yönetimi hakkında teknik kitapların yazdırılması.

Bir tarihçi komisyonu imparatorun kendi gözleri önünde ya da onun istediği

şekilde kayıtlarını tutardı. 57 Devlete ait tüm evraklar özenle incelenir ve

özetlenirdi. Bölge valileri ve imparatorluk elçileri görevli bulundukları yerlerin

tarihi ve coğrafi özellikleri hakkında imparatora raporlar sundular.58 Yabancı

ülkelerden gelen elçilerden ülkeleri hakkında bilgi toplandı. VII. Konstantine

’nin reformlarıyla Bizans toplumu ilerlemenin ve entellektualitenin kapılarını

açtılar. Konstantine kütüphaneleri bir araya getirdi ve ünlü sanat eserlerinin

koruyucusu oldu.

Yazar hayatını okumaya ve üretmeye adamıştı. De Administrando İmperio

adlı eserinden önce değinilmesi gereken iki kitabı daha vardır. Birincisi; De

Thematibus(Eyaletler Kitabı) imparatorluğa ait themaların kökeni, tarihi ve

topografik özelliklerini anlatan derleme bir kitaptır. İkincisi; De Ceremoniis

aulae Byzantince(Törenler Kitabı) adlı eserinde ise imparatorluğa ait bütün

törenler en ince detayına kadar kaleme alınmıştır.59

‘De Administrando İmperio’ Meursius tarafından verilmiş Latince bir isim olup,

imparatorun 948-952 yılları arasında kaleme aldığı eserin derlenmiş adıdır.

İmparator Konstantine bu eserini oğlu Romanus’a ithaf etmiştir.60 Bir nevi

hükümdarlık sanatı el kitabı olan eser, genç imparatorluk varisi Romanus’a

57

Constantine Porphrogenitus De Administrando İmperio, İngilizce Çevirisi: Romilly, Jenkins,

Dumbarton Oaks Centre for Byzantine Studies, Harvard University, 1967 s.10 58

Constantine Porphrogenitus De Administrando İmperio, İngilizce Çevirisi: Romilly, Jenkins,

Dumbarton Oaks Centre for Byzantine Studies, Harvard University, 1967 s.10 59

Constantine Porphrogenitus De Administrando İmperio, İngilizce Çevirisi: Romilly, Jenkins,

Dumbarton Oaks Centre for Byzantine Studies, Harvard University, 1967 s.12 60

Constantine Porphrogenitus De Administrando İmperio, İngilizce Çevirisi: Romilly,

Jenkins, Dumbarton Oaks Centre for Byzantine Studies, Harvard University, 1967 s.11

Page 31: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

31

geçmişin ve içinde bulunulan dönemin konularıyla ilgili bilgi vererek; gelecek

muhtemel sorunlar içinde deneyimlerini anlatarak bir yol haritası çizmiştir.

İmparator bu eserini dört temel kısımdan oluşturmuştur:61

1. Kuzeyliler ve İskitler

2. Kuzeydeki sorunlar üzerine sürdürülecek diplomasi

3. Sarazenlerden başlayarak, Akdeniz ve Karadeniz havzalarına oradan

Ermenistan’a ulaşan bir alanda tarihi ve topografik bilgiler

4. İmparatorluk içindeki tarih, politika ve yönetim

İmparatorun zaman zaman özensiz yazı dili eserin içerisinde kopukluklara

neden olmuştur. Tüm eksikliklerine rağmen De Administrando İmperio Orta

Bizans’tan kalan en önemli eserdir.62

61

Constantine Porphrogenitus De Administrando İmperio, İngilizce Çevirisi: Romilly, Jenkins,

Dumbarton Oaks Centre for Byzantine Studies, Harvard University, 1967 s.12 62

Constantine Porphrogenitus De Administrando İmperio, İngilizce Çevirisi: Romilly, Jenkins,

Dumbarton Oaks Centre for Byzantine Studies, Harvard University, 1967 s.14

Page 32: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

32

2.BÖLÜM

ESERİN GREKÇE’DEN ÇEVİRİSİ

Page 33: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

33

Mukaddime

Ebedi Hükümdar, Romalıların İmparatoru İsa Mesih’in Adıyla Tacını

Tanrıdan Alan Soylu Oğlu Hükümdar Romanus’a

Ferasetli oğul babayı memnun eder, şefkatli baba da basiretli oğuldan razı

olur. Zira Tanrı, vakti geldiğinde konuşması için akıl, duyması içinde kulak

vermiş, bilgelik hazinesi O’nunladır her kusursuz ödül O’ndadır; krallara tacını

O verir ve tüm halkının üzerinde egemenlik ihsan eder. Bu yüzdendir ki, oğul,

kulak ver bana, öğrettiklerimde mahir ol ki, basiret sahipleri arasında bilge

sen olasın, bilgeler arasında basiretli sayılasın; halklar seni kutsasın, halk

toplulukları sana kutsanmış desin. Bilinecek her şeyden evvel sonra lazım

geleni öğren, hükümranlığının idaresini beceriyle elinde tut. Mevcut olanı

araştır, olacak olanları da öğren ki, deneyimlerini sağlıklı muhakeme ile

biriktirebilesin, işlerinde en salahiyetli olabilesin. İşte, sana bir düstur anlattım

ki, deneyim ve bilgiyle bileyip en iyi gayeler ve kamu yararına

tökezlemeyesin. Öncelikle, hangi milletin Romalılara karşı güçte üstün

geldiğini ve hangi millete nasıl ve neyle zarar verileceği tek tek silahlanarak

ele alınmalı ve onlara boyun eğdirilmelidir; ardından bu milletlerin aç ve

doymak bilmez tabiatları ve hadlerini açarak istedikleri ihsanlar; sonra diğer

milletler arasındaki fark, kökenleri, gelenekleri ve yaşam tarzları, yaşadıkları

toprakların konumu ve iklimi, coğrafi tarif ve ölçüleri, dahası Romalılar ve

diğer milletler arasında çeşitli zamanlarda olagelmiş olaylar ve bundan sonra

da devletimizde ve tüm Roma İmparatorluğu boyunca zaman zaman

yürürlüğe girmiş reform konularının neler olduğu. Bu maddeleri ben kendi

hikmetimle buldum ve buyurdum ki, bunları sen de bilesin sevgili oğul, ola ki

Page 34: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

34

bu milletler arasındaki farkları ve onlara karşı nasıl bir tutum takınacağını ve

onları nasıl uzlaştırabileceğini ya da savaş yapıp karşı duracağını bilmezsin

diye sıraladım sana. Bil ki, bilgelikte kudretli olan senin karşında titresinler,

ateşten kaçar gibi kaçsınlar senden; dudakları açılmasın sana karşı ve

sözlerin adeta ok gibi onları öldüresiye yaralasın. Onlara karşı korkunç görün,

titremeler ele geçirsin varlıklarını. Ve Kadr’i mutlaka siper olsun sana (?),

Yüce Yaradan seni anlayışla yönlendirsin; O sana yol gösterecek, önüne

emin bir temel oluşturacaktır. Tahtın O’nun önünde bir güneş olacaktır adeta,

O’nun gözleri sana doğru bakacaktır hiçbir kötülük sana erişemeyecektir, zira

O seni seçti ve annenin rahmine koydu, tüm insanlık içinde tek mükemmel

olarak sana bahşetti saltanatını, bir tepedeki sığınak gibi tayin etti seni,

yüksek bir yerdeki altın heykel gibi, dağ üzerinde bir kent gibi seni yükseltti ki

halklar sana hediyelerini sunabilsin ve dünya yüzünde tapılasın diye. Fakat

Sen, ey saltanatı sonsuza dek baki olan Yüce Tanrım, senin yoluna benim

aracılığımla gelen oğlumu refaha erdir, yüzünü ondan yana döndür ve

niyazlarına kulak ver. Ellerin onu korusun, sadakatle hüküm sürsün, sağ elin

ona yol göstersin; yolunda doğru düzgün kıl ki, kaidelerini takip etsin.

Hasımları oğlumun karşısında alçalsın, düşmanları yere serilsin. Irkından

çoğalan ağacın yaprakları bol olsun, meyvelerinin gölgesi haşmetli dağları

kaplasın zira krallar Sen’in sayende, sonsuza dek Sen’i hamd ederek

hükmederler.

Page 35: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

35

Bölüm I. Peçenekler ve Romalıların İmparatoru ile Barış İçinde Olmaları

Halinde Avantajların Ne Kadar Artacağı Üzerine

Dinle şimdi ey oğul, cahil kalmaman ve yönetimi eline aldığında uyanık olman

gereken şeyleri. Zira öğrenmek kullarımız olan herkes için iyidir, ancak senin

için özellikle gereklidir, sen ki herkesin güvenliğinden sorumlusun ve dahi

dünya denen yüklü gemiyi yönlendirmekten ve ona rehberlik etmekten ve ola

ki hedefini belirlerken hitabetin sıradan ve çok kullanılmış yolunu, deyim

yerindeyse tembelce konuşma ve basit yazıyı seçtiysem, buna şaşırma oğul.

Zira güzel yazı yazmada yahut yüce ve ulvi olanla yoğurulmuş zarif bir tarzda

yazmaya hiç merakım olmadı, bilakis, bunun yerine bilgisiz kalmaman

gerektiğini düşündüğüm konuları sana öğretmek için günlük dil ile

konuşmaya karşı hevesli oldum, ki bu konular uzun süren deneyimlerin

meyvesi olan zeka ve sağduyuyu kolay bir şekilde kazandıracağını bildim.

Şimdi kavrıyorum ki, Peçenekler ile barışı sabit tutmak ve bu ulusla dostluk

anlaşmalarında ve mukavelelerinde karar kılmak, o ulusa yaraşır hediyelerle

her yıl bir diplomatik ulak göndermek, taraflarından teminat almak ki bu

tutsaklar yoluyla ve diplomatik bir aracı ile olacaktır, bu kimseler, şehrin yetkili

devlet vekilince bir araya getirilecek ve imparatorun bahsedeceği tüm

imparatorluk ihsan ve lütuflarından faydalanacaktır.

Bu Peçenek halkı Cherson 63 bölgesine komşudur ve ola ki bizle dostça

kalmazlar ise, Cherson’a girip yağma ve baskınlara yeltenebilirler ve bizzat

Cherson ve havalisini talan edebilirler.

63

Cherson: Kırım yarımadasında günümüz Sivastopol’un hemen yakınlarında kurulmuş olan eski bir Grek kolonisidir. II.yy’dan itibaren Roma İmparatorluğunun Aşağı Moesia (Bizans

Page 36: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

36

Bölüm II. Peçenekler ve Ruslar Hakkında

Peçenekler, Ruslarla hem komşu hem de sınırdaştırlar ve birbirleri ile barış

halinde olmadıkları zamanlar Rusya’yı yağmalarlar ve önemli ölçüde zarar

verip kötülüklerde bulunurlardı. Ruslar da Peçeneklerle barışı koruma

konusunda istekliydiler. Çünkü onlardan boynuzlu sığır, at ve koyun alırlar ve

böylece adı geçen hayvanların Rusya’da bulunmadığından daha kolay ve

daha rahat yaşarlardı. Dahası, Ruslar eğer Peçeneklerle barış içinde

olmazlarsa sınırlarının ötesinde savaşa çıkamazlardı, çünkü onlar evlerinden

uzakta iken, gelip mülklerini yok edip, yağmalayabilirlerdi. Bu yüzden Ruslar,

hem onlardan gelecek zarardan kaçınmak hem de bu ulusun gücü yüzünden

daima onlarla ittifak içinde olmaya ve onların desteklerini almaya ve böylece

düşmanlıklarından kurtulmaya, onların yardımlarından faydalanmaya özen

gösterirlerdi. Ruslar, Romalıların bu kutsal şehrine Peçenekler ile barış içinde

olmazlarsa, savaşmak için ya da ticaret için gelemezlerdi. Çünkü Ruslar

gemileri ile nehrin barajlarına geldiklerinde, gemilerini omuzlarında

taşıyamazlarsa o vakit Peçenek halkı onların üzerine üşüşür ve aynı anda iki

işi yapamayacaklarından dolayı Ruslar kolaylıkla yağmalanır ve parça parça

edilirlerdi.

İmparatorluğu dönemimde Romanya) bölgesinin bir parçası olmuştur. Bkz: Alexander Kazhdan, The Oxford Dictionary of Byzantium, Oxford University Press, 1991, c:1 s.418

Page 37: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

37

Bölüm III. Peçenekler ve Türkler Hakkında

Türk kabilesinde 64 Peçeneklerden çok fazla ürperti duyulur ve onlardan

korkulurdu. Çünkü Türkler, Peçenekler tarafından sık sık yenilgiye

uğratılmışlar ve tam bir yok oluşun eşiğine getirilmişlerdi. Bu yüzden Türkler

Peçeneklere korku ve dehşet içinde bakarlar ve sürekli gözlenirlerdi.

64

Türk isminin nasıl türediğine dair Macarlar’a atıfta bulunmak tartışmalı bir durumdur. Bazı bilim adamları, ismin Bizans orjinli ve sadece coğrafi ve kültürel anlam ifade ettiğini varsayarlar; diğer bilim adamları ise ismi tarihsel olaylara bağlamışlardır. Üçüncü bir görüşe göre ise Macarlar kendilerini ‘Türk’ olarak çağırıyorlardı ve Bilge Leo’nun eserinde Macarlar’ı Türk olarak isimlendirmiştir. Bkz: Romilly Jenkins, Constantine Porphyrogenitus De Administrando İmperio A Commentary, Dumbarton Oaks, 2012, s.13 3/2

Page 38: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

38

Bölüm IV. Peçenekler, Ruslar ve Türkler Hakkında

Roma imparatoru65 Peçeneklerle barış içinde olduğu sürece ne Ruslar ne de

Türkler silah gücüyle Roma eyaletlerine gelemezler, barışın karşılığında

Romalılardan aşırı miktarda para ve mal talep edemezlerdi. Çünkü

Romalılara karşı sefer yaparken imparatorun onlara karşı çevirebileceği bu

ulusun gücünden korkarlar. Peçenekler içinse, eğer imparatorla dostlukları

sağlanır mektup ve hediyelerle kendileri kazanılırsa, kolaylıkla Rusların ve

Türklerin ülkesine gönderilebilirler, onların çocuklarını ve kadınlarını köle

edebilirler, ülkelerini yağmalayabilirlerdi.

65

Roma İmparatoru, burada dönemin imparatoru olan Konstantine Porphyrogenitus’a atıfta bulunulmuştur.

Page 39: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

39

Bölüm V. Peçenekler ve Bulgarlar Hakkında

Bulgarlar için, Romalıların imparatoru daha ulu görünecektir ve huzurun

sağlanması için onlara yüklenebilir, eğer kendisi Peçeneklerle barış içinde

olursa, Peçenekler Bulgarlar’a komşu oldukları için ve şahsi menfaat elde

etmek ya da Roma imparatoruna iyilik yapmak istediklerinde kolaylıkla

Bulgarların üstüne yürüyebilir, ezici çoğunluk ve kuvvetleri ile onlara üstün

gelip yenilgiye uğratabilirlerdi. Ve bu yüzden de Bulgarlar da sürekli olarak

Peçeneklerle barışı ve huzuru sürdürebilmek için çabalarlardı. Sık sık ezici

bir şekilde yenilgiye uğratıldıkları ve yağmalandıkları için tecrübeyle

Peçeneklerle daima barış içinde olmanın değerini ve faydalarını

öğrenmişlerdir.

Page 40: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

40

Bölüm VI. Peçenekler ve Chersonlular Üzerine

Lakin bu Peçenekliler’in diğer bir halkı Cherson bölgesine doğru sarkarlar;

Chersonlular ile ticaret yaparlar, Rusya, Hazar ve Zikya’da 66 ve onun

ötesindeki her yerde imparator için hizmette bulunurlar; bir başka deyişle

yaptıkları iç ve yarattıkları sorunlarla orantılı olarak, her bir Chersonlunun bir

Peçenekli ile yaptığı veya kabul ettiği anlaşmaya göre mor kumaş parçaları,

kurdeleler, gevşek dokunmuş kumaşlar, sırma altını, biber, gerçek Pars derisi

ve ihtiyaç duydukları diğer malları önceden belirlenerek bir ücret olarak

alırlar. Çünkü bu Peçenekler özgür ve bağımsız adamlardır ve asla

karşılıksız hiçbir hizmette bulunmazlar.

66

Zikya Karadeniz’in doğu kıyısında yer alır ve Kuban tarafından Tamatarcha-Tmutorokan’dan ayrılır. Konstantine Porphyrogenitus De Administrando İmperio adlı eserinde nehir ve şehirden ‘Nikopsis’ olarak söz eder. Bkz: Alexander Kazhdan, The Oxford Dictionary of Byzantium, Oxford University Press, 1991, c:3 s.2226

Page 41: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

41

Bölüm VII. İmparatorluk Temsilcilerinin Kırımdan Patzinacia’ya

Gönderilmesi Üzerine

Bir imparatorluk temsilcisi bu hizmeti yerine getirmek için Cherson üzerinden

geçtiğinde, hemen Patzinacia’ya 67 görevliler göndermeli, rehineler ve

muhafız talep etmeli ve bunların ulaşmasından sonra rehineleri Cherson

şehrinde vesayet altında bırakmalı kendisi de muhafız birliği ile birlikte

Patzinacia’ya gidip ona verilen talimatları yerine getirmeliydi. Kendilerinde

oldukça nadir olan eşyalar konusunda açgözlü ve aşırı tamahkâr olan

Peçenekler, cömert hediye taleplerinde oldukça utanmazdırlar. Rehineler bu

hediyeleri kendileri için ve eşleri için, muhafız birliğinde kendi girdikleri

zahmetler için talep ederlerdi. Daha sonra, imparatorluk temsilcisi ülkelerine

girdiğinde, ilk olarak imparatorun hediyelerini isterler, bu hediyeler erkekleri

doyurunca, eşleri ve ebeveynleri için hediyeler isterler. Ayrıca Cherson’a

dönüş yolunda kendisine muhafızlık edenlere zahmetleri karşılığında ödeme

yapılır.

67

Patzinacia, IX.yy sonlarında Orta Asya’dan, Volga havzasına taşınmış kökenleri tartışmalı olan göçebe insanlardır. Hazarlar ve Macarlarla çarpıştıktan sonra, Don ve aşağı Tuna stepleri arasına yerleşmişlerdir. Bkz: Alexander Kazhdan, The Oxford Dictionary of Byzantium, Oxford University Press, 1991 c:3 s.1613 ayrıca bkz: Pechenegs

Page 42: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

42

Bölüm VIII. İmparatorluk Temsilcilerinin Tanrı’nın Koruduğu Şehirlerden

Tuna68, Dinyeper ve Dinyester Nehirleri Boyunca Patzinacia’ya Savaş

Gemileri İle Gönderilmesi Hakkında

Bulgaristan bölgesinde de, Dinyeper69-Dinyester70 nehirlerine doğru ve diğer

nehirler boyunca Peçeneklerin bir halkı yaşamaktadır. Bir imparatorluk

temsilcisi buradan savaş gemileri ile gönderildiğinde daha Cherson’a

gitmeden bu bölgede aynı Peçenek halkından bulabilir ve onları bulduğunda

imparatorluk temsilcisi savaş gemilerinde bulunan imparatorluk eşyalarına

muhafızlık etmek amacıyla savaş gemilerinde kalır, adamları ile onlara bir

mesaj gönderir. Peçeneklerde temsilciye gelirler, imparatorluk temsilcisi

kendilerine rehine olarak adamlarını verir ve kendisi de Peçeneklerden

rehineler alır. Bu rehineleri temsilci savaş gemilerinde tutar ve daha sonra

onlarla anlaşma yapılır. Peçenekler “Zakana 71 ”larına uygun olarak

imparatorluk temsilcisine etmiş oldukları yemini yerine getirdiklerinde temsilci

onlara imparatorluk hediyeleri sunar ve onlardan iyi durumda görünenlerden

“arkadaş” alıp döner (zinde olanlardan). Anlaşma koşulları şunlardı;

imparator onları nereye çağırırsa çağırsın, ister Ruslar’a veya Bulgarlar’a

68

Tuna/ Danube: Eski Istros, Orta ve Güneydoğu Avrupa’nın en önemli nehridir. Danoubios/ Danoubis ismi antik çağlardan beri kullanılmaktaydı fakat tamamen klasik Istros’un yerini alamamıştır. Tuna nehri Almanya’nın Kara Ormanlar’ından doğar ve büyük bir delta şekline bürünerek Karadeniz’e dökülür. Bkz: Romilly Jenkins, Constantine Porphyrogenitus De Administrando İmperio A Commentary, Dumbarton Oaks, 2012, s.15 69

Dinyeper nehri Valday tepelerinden Kırım’ın batısındaki Karadeniz’e akar. Irmak ayakları ve taşıma kanalları üst Dinyeper’den başlayarak Volga’ya, doğuda Dvina ve Lavat’a, oradan da Novgorod’dan Baltık Deniz’ine açılır. Bkz: Romilly Jenkins, Constantine Porphyrogenitus De Administrando İmperio A Commentary, Dumbarton Oaks, 2012, s.18 70

Dinyester eski adı Turla olan nehir günümüz Ukraynası’nın Polonya sınırından Karadeniz’e akar. Bkz: Romilly Jenkins, Constantine Porphyrogenitus De Administrando İmperio A Commentary, Dumbarton Oaks, 2012, s.16 71

Bu kelime Peçeneklerle ilgili olarak kullanılmaktaydı ve Orta Yunancada Peçenekler’e atıfta bulunmak için çok yaygın bir şekilde kullanılmaktaydı. Tam olarak anlamı bilinmemektedir. Bkz: Romilly Jenkins, Constantine Porphyrogenitus De Administrando İmperio A Commentary, Dumbarton Oaks, 2012, s.146 8/17

Page 43: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

43

karşı isterse de Türkler’e karşı olsun, ona hizmet etmek zorundalar. Çünkü

onlar bütün bu halklarla savaşabilirler ve sık sık karşı karşıya geldikleri için,

onlar tarafından Peçenekler’e korkuyla bakılırdı. Aşağıda anlatılan olayda bu

korku açıkça belirtiliyor.

Bir keresinde din adamı Gabriel imparatorluk fermanıyla Türkler’e gönderilip

“İmparator size gidip Peçenekleri yerlerinden sürüp kendinizin oraya

yerleşmesini buyuruyor (Çünkü eski günlerde orada kendiniz yaşıyordunuz.).

Böylece benim imparatorluk ihtişamıma yakın olabilir ve ben ne zaman

dilersem çabucak elçi gönderir ve sizi bulabilirim.” dediğinde Türkler’in bütün

başları hep bir ağızdan bağırarak “Bizler Peçenekler’in peşine gitmiyoruz,

çünkü biz onlarla savaşmayız, onların ülkesi çok büyük ve halkının sayısı çok

fazla, onlar şeytanın piçleridir (veletleri), ve bunu bize tekrar söyleme, çünkü

biz bunu sevmedik.” dediler. Bahar sona erdiğinde, Peçenekler Dinyeper

nehrinin uzak tarafına geçerler ve daima yazı orada geçiriler.

Page 44: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

44

Bölüm IX. Kara Bulgaristan ve Hazar Diyarı Hakkında

Kara Bulgarlar72 denilenler de Hazarlarla saldırabilirler.

72

Kara Bulgarlar ismi ilk kez Rus İlk Tarih kaynağında geçmiştir. Kara Bulgarlar’ın yerleri tartışmalıdır. Bazılarına göre, Kuban bölgesinde yaşamışlardır, bazı bilim adamlarına göre ise Don ve Dnyeper arasında. Arap kaynaklarında ise bu topluluk Volga-Bulgarları olarak geçmektedir. Bkz: Romilly Jenkins, Constantine Porphyrogenitus De Administrando İmperio A Commentary, Dumbarton Oaks, 2012, s.62

Page 45: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

45

Bölüm X. Türklere Komşu Olan Uluslar Hakkında

Bu uluslar Türklere komşudur:

Batı yanlarında Francia73; kuzey yanlarında Peçenekler ve doğu tarafında

büyük Moravia 74 Sphendoplokos’un ülkesi ki bu ülke Türkler tarafından

tamamen yok edilmiştir. Dağların bulunduğu tarafta ise Hırvatlar75 Türklere

komşudur. Peçenekler yukarıda da bahsedildiği üzere Türklere saldırabilir ve

hatta müthiş zarar verebilir ve yağmada bulunabilirler.

Oğlum! Aklını sözlerime ver ve emrettiğim şeyleri öğren, zamanı gelince

atalarının bilgelikleriyle doldurduğu bilgi birikimini kullanabilecek biri

olacaksın. Bu yüzden kuzeyin bütün kabilelerinin yaratılışlarından dolayı asla

doymayan bir para hırsının olduğu bu nedenle sınır tanımaksızın her şeyi

talep ve arzu ettiklerini, küçük bir hizmet karşılığında büyük karlar elde

etmeyi arzuladıklarını bil. Bu yüzden ısrarcı talepler ve yüzsüzce istekler

makul konuşmalar ve ihtiyatlı zekice bahaneler ile geri çevirmelidir ki

deneyimlerimiz bizi bu noktaya getirdi. Özetle, şu şekilde uygulanmalıdır.

İster Hazarlar ya da Türkler olsun ister yine Ruslar veya kuzeylilerin herhangi

bir diğer ulusu ve İskitler olsun, sık sık olduğu gibi hizmetlerinin ya da

memuriyetlerinin karşılığında imparatorluk kıyafeti, tacı ya da devlet kaftanı

73

Frank etnik terimi, Latin terimi olan Francia’dan türemiştir. Genel olarak Prokopios, Agathios, Theophanes ve VII. Konstantine Frankları Almanlar’a eşit saymışlardır. X.yy’da bu terim tamamen Almanlar’a uyarlanmış ve I. Büyük Otto Kral olarak ve hatta Franklar’ın bile kralı olarak konuşma yapmıştır. Bkz: Alexander Kazhdan, The Oxford Dictionary of Byzantium, Oxford University Press, 1991, c:2 s.803 74

Avar kağanlığının yıkılmasından sonra, IX.yy’ın başlarında Pannonia bölgesinde yer alan Svjatopluk’un ülkesi Büyük Moravya’dır. Macarlar tarafından 906 yılında yıkılmıştır. Bkz: Romilly Jenkins, Constantine Porphyrogenitus De Administrando İmperio A Commentary, Dumbarton Oaks, 2012, s.62 75

VII. yy’da Kuzeybatı Balkanlar’da Slav Hırvatlar tarafından oluşturulmuştur. VII. Konstantine göre iki farklı Hırvat topluluğu vardı birincisi pagan olan Beyaz Hırvatlar, ikincisi ise vaftiz edilmiş Dalmatian Hırvatlar. Bkz: Alexander Kazhdan, The Oxford Dictionary of Byzantium, Oxford University Press, 1991, c:1 s.549

Page 46: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

46

gibi herhangi bir talepte bulunurlarsa, o zaman bu talepleri kibarca şu şekilde

reddedebilirsin: Bu devlet kaftanları ve sizin “Kamelauikia76” dediğiniz taçlar

insanlar tarafından hazırlanmış ya da süslenmiş değildir. Bizim eski gizli tarihi

hikâyelerden bulduğumuz üzere, Tanrı ilk Hristiyan İmparator yaptığında, bu

kaftanları ve sizin “Kamelauikia” dediğiniz taçları baş meleğiyle gönderdi.

Tanrının kutsal kilisesine, Tanrı’nın mülkü olan Ayasofya’ya sermekle

görevlendirdi. Kendisine bunları her gün giymemesini ancak Tanrı’nın

buyurduğu bayramlarda giymesini emretti. Yine Tanrı’nın emriyle onları

yerden aldı ve bu kilisenin mabedinde bulunan kutsal masanın üzerine astı.

Tanrı’nın ya da Yüce İsa’nın bir bayramı geldiğinde bu devlet kaftanlarını ve

taçlarını duruma uygun bir şekilde oradan alır ve bunları tören esnasında

giyer sonra Tanrı’nın hizmetkârı ve temsilcisi olarak bunları tekrar kiliseye

geri gönderir orada kıyafetler tutulurdu. Dahası Tanrı’nın kilisesinden kutsal

masası üzerine kutsal ve yüce İmparator Konstantine’in kazımış olduğu bir

lanet vardır. Buna göre kendisi Tanrı’nın meleği aracılığıyla

görevlendirilmiştir, eğer bir imparator herhangi bir amaçla ya da özel bir

durum için ya da zamansız bir arzu ile onları almaya kalkışırsa, kendisi bunu

suistimal ederse ya da başkasına verirse, Tanrı’nın hasmı ve düşmanı olarak

aforoz edilecek ve kiliseden kovulacaktır.

Bu kaftanları ya da taçları Tanrı’nın kutsal kilisesinden çıkarmak ne

imparatorun ne patriğin ne de herhangi bir başkasının yetkisinde

76

Geç dönem Bizans çalışmalarına göre taç kameleukion olarak adlandırılmıştı ve bu sözcük altından tepesi olan tüm kafayı kaplayan bir nesnedir. Bkz: Romilly Jenkins, Constantine Porphyrogenitus De Administrando İmperio A Commentary, Dumbarton Oaks, 2012, s.64

Page 47: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

47

olmayacaktır. Bu ilahi fermanı çiğnemeye tenezzül eden herkesin üzerine

muazzam kötülükler çöker.

Bir keresinde Hazarya’dan biriyle evlenmiş Leo isimli bir imparator aptalca bir

davranışıyla, aceleyle Tanrı’nın herhangi bir bayramı olmamasına rağmen bu

taçlardan birini aldı ve patriğin onayını almadan başına koydu. O anda

hemen alnının üzerinde bir kan çıbanı ortaya çıktı ve onun acısının vermiş

olduğu işkenceyle talihsiz yaşamını terk edip zamansız bir şekilde ölüme

koştu. Bu aptalca hareket derhal cezalandırılınca, sonrasında bir kanun

hazırlandı. Taç giydirilmek üzere olan bir imparator antik zamanlardan beri

sürdürülen ve takdir edilen hiçbir şeye karşı gelmeyeceğine dair öncelikle

yemin edip teminat vermeli, daha sonra patrik tarafından taç giydirilirdi.

Böylece imparator belirli bayramlarda uygun ayin gerçekleştirebilir.

Benzer bir hassasiyeti diğer önemli konularda olduğu gibi Grek ateşinde de

göstermelisin. Böylece eğer herhangi biri, sık sık bizden de istedikleri gibi

bunu da talep etmeye yeltenirse, onları şu sözlerle caydırabilirsin: “Bu da ilk

Hristiyan İmparator Büyük Konstantine Tanrı’nın bir meleği aracılığıyla

öğretilmiştir ve bunda da aynı melekten büyük yükümlülükler almıştır. İmanlı

babalarımız ve büyük babalarımızın şahitliğinden emin olduğumuz üzere bu

ateş sadece Hristiyanlar arasında ve onların yönettiği şehirde yapılmalı. Asla

başka bir yerde yapılmamalı ya da başka bir ulusa hiçbir koşulda

öğretilmemeli ya da gönderilmemeli. Bu yüzden ondan sonra gelenler

arasında da bu emrin tasdik edilmesi için bu büyük imparator Tanrı’nın

kilisesinin kutsal masasının üzerine lanetler yazdırdı. Her kim bu ateşi başka

bir ulusa vermeye cesaret ederse kendisine ne Hristiyan denilecek ne de

Page 48: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

48

herhangi bir makam yahut rütbe verilecekti. Eğer böyle bir şeye kalkışırsa

derhal sınır dışı edilecek öte yandan aforoz edilecektir. İster imparator ister

patrik veya herhangi biri her kim bu emre itaat etmezse sonsuza kadar teşhir

edilecektir (anlatılacaktır). Tanrı inancı ve tanrı korkusu olan herkese, bu

büyük emre itaat etmeyen herkesi düşman olarak göreceğini ve nefret dolu

bir biçimde derhal ölümle cezalandırılacağına yemin etti. Benzer bir olay

tekrar vuku buldu. Belli başlı yabancılar tarafından sürekli rüşvet verilen bir

askeri vali bu ateşin bir kısmını onlara verdi ve Tanrı böyle bir günahı cezasız

bırakmaya katlanamayacağı için, tam Tanrı’nın kutsal kilisesine girmek

üzereyken, gökyüzünden bir ateş gelip onu tamamen yiyip bitirdi. Sonrasında

tüm insanların kalplerine korku ve terör yerleşti, o zamandan beri asla hiç

kimse ister imparator ya da soylu ister sıradan vatandaş ya da askeri vali

veyahut her ne türlü insan olursa olsun bırakın bunu yapmaya kalkışmayı

düşünmeye bile cesaret edemedi.

“Ama gel şimdi dön” ve başka bir korkunç yakışıksız talebi geri çevirmek için

uygun yakışır sözler arayıp bul. Çünkü, eğer bu kuzeyin güvenilmez, onursuz

kafir uluslarından herhangi biri Romalıların imparatoru ile kızını eşi olarak

almak ya da kızlarından birini eşi olması için vermek yoluyla evlilik ittifakı

kurmayı talep ederse, yine onların bu korkunç talebini şu sözleri söyleyerek

geri çevirebilirsin. “Bu konuyla da ilgili olarak Hristiyanların evrensel kilisesi

Ayasofya’nın masasının üzerine büyük bir Kutsal Konstantine’in fermanı ve

gerçek yükümlülükler kazınmıştır. Buna göre hiçbir Roma imparatoru Roma

düzeninden farklı olan ya da geleneklerine yabancı olan bir ulusla evlilik

yoluyla ittifak kuramaz. Özellikle de sadece Franklar dışındaki kâfirler ve

Page 49: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

49

vaftiz edilmeyenler. Çünkü yalnızca Franklar bu büyük adam Konstantine

tarafından bu fermanın dışında tutulmuşlardır. Çünkü o atalarının onlardan

geldiğine inanmıştır; çünkü Franklar ve Romalılar arasında çok fazla ilişki ve

iletişim vardır.

Peki neden Roma imparatorlarının sadece onlarla evlilik yapmalarını

emretmiştir? O toprakların geleneksel şöhreti ve soyluluğu yüzünden. Ama

başka hiçbir ulusla hiçbir koşulda bunu yapmaya kalkışırsa Hristiyanlar

arasında bir yabancı olarak kınanacaktır. Atalardan kalan yasalara ve

imparatorluk fermanlarına ihanet eden biri olarak aforoza maruz kalacaktır.

Yukarıda bahsi geçen Leo, az önce de bahsedildiği üzere, kanunsuzca ve

hesapsızca patriğin izni olmadan tacı kiliseden alıp başına ve bu

hareketinden ötürü derhal cezalandırılan imparator, kutsal imparatorun

açıkça belirtmiş olduğu bu emre de karşı çıkmış, tanrı korkusu ve emirlerini

bir kenara atmış ve böylece Hazar Kağanı ile evlilik yoluyla ittifak kurmuş,

onun kızını eş olarak almış. Böylece Roma imparatorluğuna ve kendisine

büyük bir utanca sebep olmuştur. Çünkü o atalardan kalan emirleri feshetmiş

ve hiçe saymıştır, ama kendisi bir Ortodoks Hristiyan değil bir heretik ve

simgelerinin yok edicisiydi. Bu kanun dışı saygısızlıklarından ötürü, kendisi

sürekli olarak Tanrı’nın ve kutsal İmparator Konstantine’nin emirlerini hiçe

sayan adam olarak dinden kovulmaktaydı ve lanetlenmekteydi. Peki, yasalar

bunu yasaklarken ve tüm kilise bunun Hristiyanlık düzenine aykırı bulunurken

Hristiyanlar kâfirlerle evlilik ittifakı yapması nasıl kabul edilebilir? Ya da

tanınmış soylu ve bilge Roma imparatorlarından hangisi bunu kabul etmişti?

Ama eğer onlar “ O zaman imparator Romanus nasıl olurda kız torununu

Page 50: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

50

Bulgar kralı Peter’e vererek evlilik ittifakı kurdu?” diyecek olurlarsa savunman

şöyle olmalı: İmparator Romanus sıradan cahil bir adamdı. Ne sarayda

doğup başından sonuna kadar Roma geleneklerini takip etmiş biri ne de

imparatorluk soyundan gelen soylu biri, ve bu sebepten ötürü davranışlarının

çoğunda aşırı despot ve kibirli biriydi bununla beraber bu olayda da kilisenin

yasağını dikkate almış ne de Büyük Konstantine’nin emirlerine ve onun

fermanına itaat etmiştir, bunun yerine büyük kibri, cehaleti ile bunu yapmaya

cesaret etmişti. Şunları da söyleyebilirsin; (söyleyeceklerine ekleyebilirsin) bu

hareketle çok sayıda Hristiyan mahkumun fidyesi ödenmiştir ve bizim dinimiz

gibi Bulgarlar da Hristiyandır ve evlilik için verilen gelin yasal imparatorun en

büyük kızı değil hükümet konularında söz hakkı olmayan hala ast olan

üçüncü ve en küçük kızıdır. Ancak bu imparatorluk ister yakın ister uzaktan

akraba herhangi bir kızını vermekten farklı değildi. Yasalara, dini geleneklere,

ulu ve kutsal imparator Konstantine’in fetvasına ve emirlerine aykırı olarak

bunu yaptığı için yukarıda bahsi geçen imparator Romanus yaşamı boyunca

hor görülmüş, senato kilise ve avam tarafından iftiraya uğramış ve nefret

edilmiştir, öyle ki hayatının son döneminde kendisine karşı olan kin, nefret

iyice ayyuka çıkmış o öldükten sonra Roma yönetim şekline aykırı yenilikler

getirdiği için aynı şekilde kötülenmiş, iftiraya uğramış ve lanetlenmiştir. “Nasıl

ki her bir hayvan türü kendi türünden biriyle eşleşiyorsa, her bir halkından

başka bir ırk ve dilden biriyle evlenme, beraber yaşama haklarına sahiptir.

Böylece insanlar arasında düşünce uyumu, birlikte yaşama istediği ve

dostane ilişkiler kurma olgusu ortaya çıkar. Fakat yabancı gelenekler ve farklı

yasalar tam aksine büyük ihtimalle düşmanlıklara, tartışmalara, garez ve

Page 51: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

51

kavgalara neden olur. Şunu da unutma ki bu adaletli bir şekilde yönetmeyi

dileyen birinin dileyeceği bir şey değil, daha çok kendisinden önce gelen

kibirli ve cahil yöneticileri taklit etmek isteyenlerin istediği bir şeydir. İmparator

Romanus’un dik kafalı, inatçı davranışları onun kötü uygulamalarına rağmen

özenen herhangi birini dizginlemek için yeterli bir uyarıdır. Ama şimdi benim

çok sevgili oğlum şunları da bilmelisin ki, bunları bilmek sana çok büyük

fayda sağlayabilir ve daha fazla takdire mazhar olabilirsin. Yani bir başka

deyişle diğer uluslar arasındaki farklılıklar, onların kökenleri, adetleri ve hayat

tarzları, topraklarının konumu ve iklimi, bu toprakların coğrafi tanımların ve

onların yüz ölçümleri bundan sonrasında bunlardan fazlasıyla bahsedilecek.

Page 52: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

52

Bölüm XI. Peçenek Ulusu Hakkında

Başlangıçta Peçenekler Atil 77 nehri ve yine benzer şekilde Geich 78 nehri

kenarlarına yerleşmişlerdir ve Hazarlar ve Uzlar79 (Oğuzlarla) ortak sınırları

vardı. Fakat 50 yıl önce Uzlar denilen ulus Hazarlarla ittifak yaptı ve

Peçeneklerle savaşa girip üzerlerinde hâkimiyet kurdu ve bugüne kadar işgal

ettikleri topraklardan kendilerini çıkarttılar. Peçenekler kaçtılar ve yerleşmek

için yeni bir yer aradılar ve bugün sahip oldukları yerlere ulaşıp orada

Türklerin yaşamakta olduğunu görünce onları savaşta yendiler,

topraklarından sürdüler ve buralara yerleştiler ve 50 yıldır bu toprakların

sahipleridirler.

Patzinacia’nın tamamı sekiz büyük prens arasında sekiz vilayete

bölünmüştür. Bu vilayetler şunlardır: İlk vilayetin adı Irtim’dir, ikincisinin adı

Tzour, üçüncüsü Gyla, dördüncüsü Koulpei, beşincisi Charaboi, altıncısı

Talmat, yedincisi Chopon, sekizincisinin adı da Tzopon’dur. Peçeneklerin

memleketlerinden sürüldükleri dönemde, prensleri Irtim’de, Baitzas Tzour’da,

Kouel Gyla’da Kourkoutai Koulpei’de Ipaos Charaboi’de Kaidoum, Talmat

vilayetinde Kostas, Chopon’da Giazis Tzopon vilayetinde Batas vardır.

Ölümlerinden sonra kuzenleri yerlerine geçti. Aralarındaki eski kaideler ve

yasalar oğullarına ya da erkek kardeşlerine rütbelerini devretmeyi (geçirmeyi)

engellediği ve sadece yaşamları boyu hüküm sürmelerine müsaade ettiği

77

Türkçe ismi İtil olan VIII. ile X. yylar arasında Peçeneklerin yaşadığı bölgedir. Bkz: Romilly Jenkins, Constantine Porphyrogenitus De Administrando İmperio A Commentary, Dumbarton Oaks, 2012, s.143 78

Türk ismi Volga ve Ural’dır. Peçenekler’in gerçek anavatanıdır. Bkz: Romilly Jenkins, Constantine Porphyrogenitus De Administrando İmperio A Commentary, Dumbarton Oaks, 2012, s.143 79

Volga ve Aral’ın arasında Hazar Deniz’nin kuzey doğu bölgesinde X.yy’da yaşamış göçebe

Türk kabilesidir. Bkz: Romilly Jenkins, Constantine Porphyrogenitus De Administrando İmperio A Commentary, Dumbarton Oaks, 2012, s.161

Page 53: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

53

için, öldüklerinde rütbelerinin sadece tek bir aile tarafından hükmedilmesini

engellemek amacıyla kuzenlere ya da kuzenlerin erkek evlatları atanmak

zorundadır. Böylece yabancı bir ailenin işgaline ve prens olmasına engel

olunur. Sekiz vilayet kırk bölgeye (kazaya) bölünmüştür ve bunların

başlarında küçük prensler (genç prensler) bulunur.

Peçeneklerin dört boyu, yani Kouartzitzour ili, Syroukalpei ili, Borotalmat ili ve

Boulatzopon ili Dinyeper nehri boyunca Uzia, Hazar, Alania ve Cherson

bakan doğu ve kuzey kısımlarına doğru uzanır. Diğer dört kalan nehrin bu

tarafı boyunca batı ve kuzey kısımlarına doğru uzanır. Bir başka deyişle

Giazichopon ili Bulgariaya komşudur, Kato Gyla ili Türkiye’ye (?) komşudur,

Charaboi ili Rusya’ya ve Iabdiertim ili Rusya ülkesinin haraç veren

bölgelerine, Oultinlere, Dervleninlere Lenzeninlere ve Slavlar’ın geri kalanına

komşudur. Patzinacia, Uzia ve Hazar’dan beş günlük Alania’da altı günlük,

Mordia’dan 80 on günlük Rusya’dan bir günlük, Türkiye’den dört günlük,

Bulgaristan’dan yarım günlük yürüyüş mesafesindedir. Cherson’a çok yakın,

Bosphorus’a ise çok daha yakındır.

Peçeneklerin memleketlerinden sürüldükleri dönemde bazıları kendi istekleri

ile geride kalıp Uzlarla birleştiler ve hatta bugün dahi aralarında yaşarlar,

onların farklı olduğunu, köklerine ihanet ettiklerine ve kendi halklarından nasıl

ayrıldıklarını gösteren belirleyici kıyafetler giyerler; tunikleri kısadır, dize

kadar iner ve gömlek kolları omuzdan kesilmiştir ve bu onların halklarından

ve ırklarından koparıldıklarını gösterir.

80

Finno-Ugrian halkının adıdır. Bkz: Romilly Jenkins, Constantine Porphyrogenitus De Administrando İmperio A Commentary, Dumbarton Oaks, 2012, s.145 37/46

Page 54: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

54

Dinyeper nehrinin bu tarafında, Bulgaristan’a bakan kısımlarında, bu nehrin

geçit noktalarında terk edilmiş şehirler vardır. Birinci şehrine Peçeneklerin

verdiği ad Aspron’dur, çünkü taşları çok beyaz görünür ikinci şehir Toungatai,

üçüncü şehir Kraknakatai, dördüncü şehir Salmakatai, beşinci şehir

Sakakatai ve altıncı şehir Giaioukatai’dir. Bu antik şehirlerin binaları arasında

kilise ve gözenekli taştan yontulmuş haçlar bulunmaktadır. Bazıları

Romalıların bir zamanlar buralarda bulunan yerleşimlerinin geleneklerini

korumaktadır. Peçeneklere aynı zamanda “Kangar 81 ” denir fakat sadece

Iobdierti, Kouartzitzour ve Chabouxingyla illerinin halklarına bu isim verilir.

Çünkü diğer geri kalanlarından daha yiğit ve soyludurlar ve “Kangar”

kelimesinin vurgulamak istediği şey budur.

81

Peçenek kaynaklarında geçen bir tanımdır. Hangör ya da kangör isimlerinden türediği düşünüür. Suriye kaynaklarında, VI.yüzyılda Perslerle yapılan savaşları anlatılır. Bkz: Romilly Jenkins, Constantine Porphyrogenitus De Administrando İmperio A Commentary, Dumbarton Oaks, 2012, s.145 37/68

Page 55: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

55

Bölüm XII. Türkler’in Kökenleri ve Hangi Soydan Geldikleri Üzerine

Türk ulusu eskiden Hazaria’nın bitişiğinde adını ilk voyvodaları Lebedias’tan

alan Lebedia 82 ’da yaşarlardı. Şimdi bu yerde yani az önce söylediğim

Lebedia’da Chingilous denilen Chidmas nehri akar. O zamanlar onlara

Türkler değil de o veya bu sebepten ötürü “Sabartoi asphaloi” denirdi. Türkler

de yedi boydular ve başlarında asla yerli ya da yabancı bir prensleri

olmamıştı ama ilki az önce de bahsettiğim Lebedias olan voyvodalar vardı.

Hazarlarla üç yıl birlikte yaşadılar ve tüm savaşlarda Hazarlarla ittifak içinde

savaştılar. Cesaretleri ve ittifakları sebebi ile Hazar kağan prensi Türklerin ilk

voyvodası Lebedias’a çocuk sahibi olabilsin diye soylu bir Hazar Prensesi ile

evlendirdi. Şimdi daha önceden “Kangar” onların arasında soyluluğu ve

asaleti simgelerdi. Hazarlar’a karşı savaşa kalkıştılar ve yenilince

memleketlerini terk edip Türklerin yurduna yerleşmek zorunda bırakıldılar. Ve

o zamanlar Kangar denilen Peçeneklerle Türkler savaşa tutuştuklarında,

Türklerin ordusu yenilgiye uğradı ve iki parçaya bölündü. Bir parçası doğuya

gitti ve İran (Persia) bölgesine yerleşti ve bugüne kadar Türklerin eski ismiyle

Sabartoi asphaloi olarak anıldılar; fakat diğer parçası voyvodaları ve şefleri

Lebedias’la birlikte, şimdi Peçeneklerin yaşadığı batıdaki Atelkouzou 83

denilen yerlere yerleştiler. Kısa bir süre sonra, o zaman ki Hazar Kağan’ı

82

İsmin kökeni Grekçe’dir. Lakin Macarlar kendileri için kullanmışlar ve yaşadıkları bölgeye Levedi adını vermişlerdir. Levedia’nın yeri tam olarak bilinmemektedir. Bazı bilimadamlarına göre Levedia, Dinyeper ve Tuna arasında ve Kuban kenarında bir yerde olduğu belirtmişlerdir. Son dönem araştırmacılarına göre ise Levedia Tuna’nın batısında yer aldığı belirtilmiştir. Bkz: Romilly Jenkins, Constantine Porphyrogenitus De Administrando İmperio A Commentary, Dumbarton Oaks, 2012, s.147 38/14 83

İsim Etel ve Kouzu olmak üzere iki kelimenin birleşiminden meydana gelmiştir. Etel-Kouzu şüphesiz ki Eski Macaristan’ı temsil eder; Mezopotamya ya da nehirler arasında anlamına gelir. Fakat Etelkouzu’nün tam olarak neresi olduğu bilinmemektedir. Bkz: Romilly Jenkins, Constantine Porphyrogenitus De Administrando İmperio A Commentary, Dumbarton Oaks, 2012, s.148 38/30

Page 56: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

56

Türkler’e ilk voyvodaları Lebedias’ı kendisine göndermelerini buyuran bir

mesaj gönderdi. Lebedias, bu yüzden Hazaria kağanına geldi ve kendisini

huzuruna çağırmasının sebebini sordu. “Seni şu nedenden ötürü davet ettik,

sen soylu yiğit ve bilge olduğun ve Türkler arasında ilk olduğun için, biz seni

halkının prensi olarak atayabiliriz ve sen de bizim emir ve buyruklarımıza

itaat edebilirsin” dedi. Ancak Lebedias Kağan’a şu cevabı verdi: “ilginize ve

benimle ilgili amacınıza büyük saygı duyuyorum ve teşekkürlerimi ifade

etmeyi bir borç bilirim. Fakat bu hakimiyet (yönetim) için yeterince güçlü

olmadığımdan ötürü size itaat edemem: öte yandan, benim dışımda

Almoutzis84 denilen bir voyvoda daha ve onun da Arpad adlı bir oğlu var.

Benden ziyade Almoutzis’ya da oğlu Arpad’ın prens olarak atanmasına

müsaade edin ve onlarda sizin sözünüze itaat etsin. “Kağan bu sözlerden

memnun oldu ve adamlarından birkaçının onunla birlikte Türkler’e gönderdi,

konuyu Türklerle konuştuktan sonra Türkler babası Almoutzis’ten ziyade oğul

Arpad’ın prens yapılmasını tercih ettiler. Çünkü yiğitliği, bilgeliği ve

öğütlerinden dolayı çok fazla takdir ediliyordu ve babasından daha üstün

vasıflara sahipti. Bu yüzden onu gelenek uyarınca bir kalkan üzerinde

kaldırarak Hazarların “Zakanon” u yaptılar. Bu Arpad’den önce Türklerin

hiçbir dönemde bir prensi olmamıştı ve bu yüzden bugün bile Türkiye’nin

prensi bu ailedendir. Birkaç yıl sonra Peçenekler Türklere hücum ettiler ve

prensleri Arpadla birlikte halkını sürdüler. Türkler kaçarak ve yeni bir yurt

arayışı içinde büyük Moravia’ya geldiler, halkını sürdüler ve bugüne değin

84

Almoutzis Macar kaynaklarında Almus ya da Almos olarak geçer. Almos gerçekte ilk prenstir ancak Arpad’ın oğlu değldir. Bkz: Romilly Jenkins, Constantine Porphyrogenitus De Administrando İmperio A Commentary, Dumbarton Oaks, 2012, s.148

Page 57: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

57

yaşadıkları bu topraklara yerleştiler. Ve o zamandan beri Peçeneklerden

herhangi bir saldırıya maruz kalmadılar. Doğuda Persia bölgesinde yaşayan

az önce bahsi geçen Türk ulusuna batı bölgesinde yaşayan bu Türkler hala

onları arayan tüccarlar gönderirler ve sıklıkla onlardan resmi mesajlar

getirirler.

O dönemde Türklerin yaşadığı Peçeneklerin yurdu yerel nehirlerden ismini

alır. Nehirler şunlardır: Birinci nehre Barouch85 denir, ikinci nehre Koubou86,

üçüncüye Troullos87, dördüncü nehre Broustos88 ve beşinci nehre Seretos89

denir.

85

Muhtemelen Dnyeper’in Peçeneklerdeki ismidir. Bkz: Romilly Jenkins, Constantine Porphyrogenitus De Administrando İmperio A Commentary, Dumbarton Oaks, 2012, s.149 38/68 86

Peçenekler’e göre Bug nehrinin adıdır. Bkz: Romilly Jenkins, Constantine Porphyrogenitus De Administrando İmperio A Commentary, Dumbarton Oaks, 2012, s.149 38/69 87

Sonraki dönem kaynaklarında Turla olarak geçer. Türkçe ismi Dnyesterdir. Bkz: Romilly Jenkins, Constantine Porphyrogenitus De Administrando İmperio A Commentary, Dumbarton Oaks, 2012, s.149 38/70 88

Modern Prut’un ismidir. Bkz: Romilly Jenkins, Constantine Porphyrogenitus De Administrando İmperio A Commentary, Dumbarton Oaks, 2012, s.149 38/70 89

Modern Serettir. Bkz: Romilly Jenkins, Constantine Porphyrogenitus De Administrando İmperio A Commentary, Dumbarton Oaks, 2012, s.149 38/71

Page 58: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

58

BölümXIII. Kabaroi Ulusu Hakkında

Kabaroi 90 denilen halk Hazar soyundandı. Şimdi ortaya çıktığı üzere

hükümetleri arasında bir ayrılık gerçekleşti ve bir iç savaş patlak verince ilk

hükümetleri üstün geldi ve bazıları katledildi ancak diğerleri kaçtı ve

Peçeneklerin yurdunda Türklerle birlikte yaşamaya geldiler, birbirleri ile

dostluk kurdular ve kendilerine “Kabaroi” denildi. Ve bu yüzden bu Türklere

Hazarlar’ın dilini de öğrettiler ve bugüne değin aynı dile sahip oldular. Fakat

Türklerin diğer dillerini de bilirler. Savaşlarda sekiz boyun en güçlüsü ve yiğidi

oldukları ve savaşlarda liderlik ettikleri için ilk boy mertebesine çıkartıldılar.

Aralarında bir prens var, yani bugün bile Kabaroi’nin üç boyu arasından

demek istiyorum.

90

Türk kökenli bir isimdir. Peçenek ismi olan Kangardan türemiş olabileceği düşünülmektedir. Ancak bu ismin Slavonik şekillisi Vangar adı altında Macarlarda da görülür. Kavar veya Chwar şeklinde de rastlanabilir. Kabarlar IX.yy’da Poltava çevresinde yaşamış olan Türk boylarıdır. IX.yy kadar Hazar Kağanlığında yaşadılar ve bir isyan sonucu kağanlıktan kovuldular. Macarlara sığındılar. Bkz: Romilly Jenkins, Constantine Porphyrogenitus De Administrando İmperio A Commentary, Dumbarton Oaks, 2012, s.149 39/2

Page 59: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

59

Bölüm XIV. Kabaroi Boyları ve Türkler Hakkında

Hazarlardan ayrılan boylardan ilki daha önce de bahsettiğimiz Kabaroi’dir;

ikincisi Nekis, üçüncüsü Megeris, dördüncüsü Kourtaugermatos, beşincisi

Tarianas, altıncısı Genach, yedincisi Kari ve sekizincisi Kasi’dir.91 Birbirleriyle

birleştikten sonra, Kabaroiler Türklerle birlikte Peçeneklerin memleketlerinde

yaşadılar. Bundan daha sonra Hristiyanların biricik sevgilisi, muzaffer

imparator Leo’nun daveti üzerine sınırı geçip Symeon92’la savaşa tutuştular

ve onu tam bir yenilgiye uğratıp Preslav93’a kadar ilerlediler, Moundraga94

denilen şehre kendisini hapsettikten sonra memleketlerine geri döndüler. O

dönemde Arpad’ın oğlu Liountikas95 prensleriydi. Fakat Symeon bir kez daha

Romalıların imparatoru ile barış yapıp hareket imkanı bulunca Peçeneklere

elçiler gönderdi ve Türklere saldırıp onları yok etmek üzere uzlaştılar. Türkler

bir sefere çıktıklarında, Symeon ile birlikte Peçenekler hücum edip ailelerini

tamamen yok edip yurtlarını savunmak için geride kalan halkı berbat bir

halde memleketlerinden ettiler. Seferden dönüp yurtlarının terk edilmiş ve

harap bir halde bulunca, daha önce de söylediğim gibi nehir isimleriyle anılan

bugünkü yurtlarına yerleştiler. Bu memleketle eski günlerden kalan çeşitli

anıtlar vardır; birincisi Türk diyarının (Türkiye) sınırlarının başladığı yerde

91

Cümlede bahsi geçen bu isimler Macar kabile isimleridir. Etimolojik açıdan bakıldığında birinci ve ikinci isim Fin-Ugor, diğer isimler ise Türk kökenlidir. Bkz: Romilly Jenkins, Constantine Porphyrogenitus De Administrando İmperio A Commentary, Dumbarton Oaks, 2012, s.150 92

Bulgar kralı Büyük Symeon Bkz: Alexander Kazhdan, The Oxford Dictionary of Byzantium, Oxford University Press, 1991 c:3 s.1984 93

Bulgar kenti Preslav Bkz: Romilly Jenkins, Constantine Porphyrogenitus De Administrando İmperio A Commentary, Dumbarton Oaks, 2012, s.151 40/10 94

Günümüzde Madara adı verilen Bulgar yerleşim yeri. Bkz: Romilly Jenkins, Constantine Porphyrogenitus De Administrando İmperio A Commentary, Dumbarton Oaks, 2012, s.151 95

Kraliyet ailesinde Arpad’ın oğulları arasında adı geçmez. Gyla Nemeth’e göre Lioundika’yı Tarkatsouz ile bağdaştırır ve iki ismi olduğuna inanır. Bkz: Romilly Jenkins, Constantine Porphyrogenitus De Administrando İmperio A Commentary, Dumbarton Oaks, 2012, s.151 40/12

Page 60: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

60

bulunan Trajan köprüsüdür. Bu köprüden üç günlük bir mesafede o zamanın

hükümdarı kutsal ve yüce imparator Konstantine’in kulesinin bulunduğun

Belgrad vardır ve yine nehrin diğer tarafında Belgrad’tan 96 iki günlük bir

mesafede meşhur Sirmium 97 ve onun da ötesinde vaftiz edilmemiş olan

eskiden Sphendoplokos 98 ’un hükmettiği ama Türklerin ortadan kaldırdığı

büyük Moravya99 bulunmaktadır.

Bunlar Tuna nehri boyunca uzanan anıtlar ve isimlerdir; ancak bütün Türk

diyarlarını içeren bölgeler içlerinde akan nehirlerin isimleriyle anılırlar.

Nehirler ve adları şunlardır: birinci nehir Timisidir100, ikincisi Toutis101, üçüncü

nehir Morisis102, dördüncüsü Krisos103 ve yine başka bir nehirde Titza104’dır.

Türklerin komşuları doğu sınırında memleketlerinin içnden Tunada denilen

İstros nehrinin aktığı Bulgarlar; kuzeyinde Peçenekler; batısında Tranklar ve

güneyde Hırvatlar’dır. Türklerin sekiz boyu da kendi prenslerine itaat

etmezler ancak nehirler boyunca her nerede bir savaş patlak verirse tüm

içtenlikleri ve hevesleri ile birlikte savaşacakları hususunda bir uzlaşı

96

Modern Belgrad ve eski Singidinum. Bkz: Romilly Jenkins, Constantine Porphyrogenitus De Administrando İmperio A Commentary, Dumbarton Oaks, 2012 s.151 40/29 97

Sava ve Tuna nehirlerinin birleşme noktasıdır. Antik dönemlerde Sava nehrinin üzerine yapılan köprü şehri Via Egnatia’nın önemli bir durağı haline getirdi. Bkz: Romilly Jenkins, Constantine Porphyrogenitus De Administrando İmperio A Commentary, Dumbarton Oaks, 2012 s.113 98

Moravya’nın yöneticisi. Bkz: Romilly Jenkins, Constantine Porphyrogenitus De Administrando İmperio A Commentary, Dumbarton Oaks, 2012 s.151 40/34 99

IX. yy’da Avar hanlığının yıkılmasından sonra Pannonia ülkesinde doğmuştur. Macarlar tarafından yıkılmışlardır. Bkz: Romilly Jenkins, Constantine Porphyrogenitus De Administrando İmperio A Commentary, Dumbarton Oaks, 2012 s.153 41/2 100

Modern Temes. Bkz: Romilly Jenkins, Constantine Porphyrogenitus De Administrando İmperio A Commentary, Dumbarton Oaks, 2012 s.152 40/38 101

Bu nehir bilinmemektedir. Bkz: Romilly Jenkins, Constantine Porphyrogenitus De Administrando İmperio A Commentary, Dumbarton Oaks, 2012 s.152 40/38 102

Modern Maros. Bkz: Romilly Jenkins, Constantine Porphyrogenitus De Administrando İmperio A Commentary, Dumbarton Oaks, 2012 s.152 40/39 103

Modern Koros. Bkz: Romilly Jenkins, Constantine Porphyrogenitus De Administrando İmperio A Commentary, Dumbarton Oaks, 2012 s.152 40/40 104

Modern Tisza. Bkz: Romilly Jenkins, Constantine Porphyrogenitus De Administrando İmperio A Commentary, Dumbarton Oaks, 2012 s.152 40/40

Page 61: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

61

içindedirler. Arpad’ın ailesinin soyundan gelen bir baş prensleri ve yargıç

rütbesine naiz Gylas105 ve Karchas isimli diğer iki prensleri vardır; bunun

yanında her boyun kendi prensi bulunmaktadır. Gylas ve Karchas106 gerçek

isimler değil makam adlarıdır.

Türklerin diyarının büyük prensi Arpad’ın dört oğlu vardı: birincisi Tarkatzous,

ikincisi İelech, üçüncüsü İoutotzas; dördüncüsü de Zaltas’dır.

Arpad’ın en büyük oğlu Tarkatzous’un Tebelis ismli bir oğlu ikinci oğul

İelech’in Ezelech isimli bir oğlu üçüncü bir oğul İoutotzas’ın Phalitsiz isimli bir

oğlu ve şu anda prens olan dördüncü oğul Zaltas’ın Taksis isimli bir oğlu

vardı.

Arpad’ın bütün oğulları öldü ama torunları Phalis ve Tasis 107 ve onların

kuzeni Taxis hayattadır.

Tebelis öldü ve Türk diyarının Karchas’ı ve üçüncü prensi Boultzous ile

birlikte dost olarak yakın zamanda ziyaretimize gelen Tebelesin oğlu

Termatzous’dur.

Karchas Boultzous, Karchas Kalis’in oğludur ve Khalis gerçek bir isim iken

Karchas kendisinin üstü olan Gylas gibi bir makam adıdır.

105

Eski Macar payesinden, modern adı Gyla. Bkz: Romilly Jenkins, Constantine Porphyrogenitus De Administrando İmperio A Commentary, Dumbarton Oaks, 2012 s.152 40/49 106

Eski Macar payesinden. Bkz: Romilly Jenkins, Constantine Porphyrogenitus De Administrando İmperio A Commentary, Dumbarton Oaks, 2012 s.152 40/49 107

Ailesi hakkında pek bilgi yoktur. Arpad’ın oğulları listesinde yoktur. Bkz: Romilly Jenkins, Constantine Porphyrogenitus De Administrando İmperio A Commentary, Dumbarton Oaks, 2012 s.153 40/63

Page 62: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

62

Bölüm XV. Selanik’ten Tuna Nehri’ne ve Belgrad Şehrine, Türkiye ve

Patzinacia’den Hazar’ın Şehrine, Dinyeper Nehri Yakınlarındaki

Pontus108 Denizi’ndeki Sarkel’e, Rusya ve Nekropila’ya, Bosporan İle

Birlikte Kırım’a, İkisi Arasındaki Bölge’de Uzanan Şehirlere, Ardından

genişliğinden dolayı deniz olarak adlandırılan Maeotis Gölü’ne,

Tamatorcha şehri ve Zichia’ya, dahası Papagia’ya Kaş ve Alanya ve

Abasgia ve Sotirioupolis Şehrine Kadar Olan Yerlerin Coğrafi Tasviri

Selanik’ten Belgrad şehrinde bulunan Tuna Nehri’ne, aceleyle değil de,

yavaş yavaş gidilirse sekiz gün sürer. Tuna nehrinin ötesinde, Moravya

diyarında ve tabii ki de Tuna ve Save nehirleri arasında Türkler yaşar. Tuna

nehrinin alçaldığı yerden Distra’nın109 karşısına doğru Patzinacia uzanır ve

sakinleri Sarkel110’den Hazar şehrine değin bölgeyi kontrol altında tutar, 300

kişilik askeri birlikleri her yıl yenilenir. Sarkel “beyaz ev” demektir ve Hazar

halkı imparator Theophilus’tan bu şehri onlar için kurmasını istediğinde

spaotharocandidate111 Petronas Camaterus tarafından inşa edilmiştir. Zira, o

dönemde Hazar, İmparator Theophilus’a elçiler göndererek Sarkel şehrinin

kendileri adına inşa edilmesini rica ettiler, bunun üzerine imparator isteklerini

kabul etti ve az önce adı geçen Petronas’ı imparatorluk donanmasının savaş

108

Karadeniz’in güney sahil kısmıdır. Kızılırmak’tan, Phasis deltasına uzanır. Bkz: Alexander Kazhdan, The Oxford Dictionary of Byzantium, Oxford University Press, 1991 c:3 s.1697 109

Eski Dorostolum. Bulgaristan’ın Distra şehridir. Bkz: Romilly Jenkins, Constantine Porphyrogenitus De Administrando İmperio A Commentary, Dumbarton Oaks, 2012 s.154 42/21 110

Bir Hazar ismi olan Sarkel, Beyaz Ev ya da Beyaz Kasaba anlamına gelir. . Bkz: Romilly Jenkins, Constantine Porphyrogenitus De Administrando İmperio A Commentary, Dumbarton Oaks, 2012 s.154 42/24 111

Saygınlık belirten bir payedir. Spathorios ve Kandidates kelimeleriyle oluşmuştur. Bkz: Alexander Kazhdan, The Oxford Dictionary of Byzantium, Oxford University Press, 1991 c:3 s.1936

Page 63: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

63

gemileri ile birlikte onlara gönderdi, Paphlagonia112 bahriye albayının savaş

gemilerini de gönderdi. Aynı Petronas, Cherson’a vardı ve savaş gemilerini

orada bıraktı, adamlarını yük gemilerine bindirip Tanais nehri üzerindeki bu

yere şehri inşa etmeye gitti. Burada şehri inşa etmeye uygun taş olmadığı

görülünce, fırınlar bulunup içlerinde tuğla pişirildi, nehirden getirilen kumla

harç yapılıp şehir böylece inşa edildi. Sarkel’i yaptıktan sonra bu Petronas,

İmparator Theophilus’a giderek şöyle dedi: “Cherson şehrinde ve oradaki

yerlerde muhakkak bir hakimiyet ve idare arzusundaysanız ve ellerinizden

kayıp gitmesini istemiyorsanız, kendi askeri idarecisini görevlendirin,

piskoposlarına ve soylularına itimat etmeyin.” İmparator Theophilus devrine

dek buradan gönderilen herhangi bir askeri idareci yoktu, tüm idare şehrin

babaları denilen sözde piskoposların elindeydi. İmparator Theophilus hangi

idareciyi göndereceği hususunda düşündü taşındı ve sonunda yukarıda adı

geçen Petronas’ı göndermeye karar verdi, onun o yöre hakkında deneyimleri

vardı ve bu işlerde hiç de beceriksiz değildi, böylece onu protospatharius ilan

etti ve asker idareci tayin edip Cherson’a gönderdi, piskopos dahi herkesin

ona itaat etmesini emretti, o günden bu güne değin Cherson’a gidecek askeri

idarecilerin buradan görevlendirilmeleri kural oldu. O zamanlar bu daha çok

Sarkel şehrinin inşası içindi. Tuna nehrinden adı geçen Sarkel’e gitmek 60

günlük bir yolculuktur. Bu ikisinin arasındaki topraklarda çok nehir vardır: en

büyükleri Dinyester ve Dinyeper’dir. Ancak Syngoul, Hybyl, Almatai, Kouphis,

Bogau113 ve daha birçok başka nehir de vardır. Dinyeper nehrinin yükseldiği

112

Karadeniz’in kıyısı, Pontus ve Bitinya arasında kalan bölgedir. Bkz: Alexander Kazhdan, The Oxford Dictionary of Byzantium, Oxford University Press, 1991 c:3 s.1579 113

Syngoul nehri bilinmemektedir. Hybyl ve Almatoi nehirleri de neresi olduğu bilinmemektedir. Theophanes Kouphis nehrini Koufis nehri ile ilişkilendirmiştir. Ancak

Page 64: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

64

yerlerde Ruslar yaşar, nehrin aşağısına yelkenle gidilirse Romalılara varılır.

Bosporan,Cherson, Sarat114, Bourat115 ve dahi otuz yer, Rusya’ya varana dek

Patzinacia’ya aittir. Tuna nehri ile Dinyester nehri arasındaki kıyı şeridi 120

mildir. Dinyester’den Dinyeper’e olan mesafe 80 mildir, buraya “altın sahil”

denir. Dinyeper nehrinin ağzından sonra Adara gelir, burada Nekropyla116

denen çok geniş bir körfez vardır ve insanın geçmesi neredeyse imkansızdır.

Dinyeper nehrinden Cherson’a olan mesafe 300 mildir, aralarında bataklıklar

ve limanlar vardır ve burada Chersonlular tuz işler. Cherson ve Bosporan

arasında Regions şehirleri uzanır, uzaklıkları ise 300 mildir. Bosporan’dan

sonra Maeotic gölü gelir ve genişliği nedeniyle herkes ona deniz der.

Maeotic denizine dökülen çok sayıda nehir vardır; kuzeyinde Dinyeper ki

Ruslar buradan Kara Bulgaristan’a, Hazar yurduna ve Suriye’ye geçerler.

Maeotic körfezi Dinyeper’e yakın Nekropyla’ların karşısına denk gelir ve

onları birleştirir, kadim insanların çukur kazıp denizi içinden geçirdiği tüm

Cherson havalisi ve Bosporan’ı içeren 1000 millik, hatta daha geniş bir alanı

kaplar. Uzun yıllar boyunca bu bahsi geçen çukur alüvyonla dolmuş ve

üzerinde ulu bir orman oluşmuştur, içinden iki yol geçer, bu ormadan

Peçenekler Cherson, Bosporan ve havalisine gider. Maeotic gölünün doğu

yakasından çok sayıda nehir doğar, Sarkel şehrinden çıkıp gelen Tanais

Thephanes bu nehirleri karıştırmıştır. Bogou’nun günümüz ismi de Bug’dur. Bkz: Romilly Jenkins, Constantine Porphyrogenitus De Administrando İmperio A Commentary, Dumbarton Oaks, 2012 s.155 42/58 114

Günümüz Serettir. Bkz: Romilly Jenkins, Constantine Porphyrogenitus De Administrando İmperio A Commentary, Dumbarton Oaks, 2012 s.155 42/63 115

Günümüz Pruttur. Bkz: Romilly Jenkins, Constantine Porphyrogenitus De Administrando İmperio A Commentary, Dumbarton Oaks, 2012 s.155 42/63 116

Eski Karkinitik Körfezi’dir. Bkz: Romilly Jenkins, Constantine Porphyrogenitus De Administrando İmperio A Commentary, Dumbarton Oaks, 2012 s.155 42/69

Page 65: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

65

nehri, mersin balığı avlanan Charakoul117, Bal ve Bourlik, Chadir118 gibi pek

çok nehir vardır. Maeotic gölünde Bourlik adı verilen bir haliç bulunur,

Bosporanların olduğu Pontus denizine doğru akar ve Bosporan’ın karşısında

Tamatarcha119 şehri bulunur; bu halicin boğaz genişliği 18 mildir. Bu 18 milin

ortasında geniş, alçak bir ada bulunur, adı Atech 120 ’tir. Tamatarcha’nın

ardından 18-20 mil kadar ileride Oukrouch121 adlı bir nehir bulunur. Bu nehir

Zichia122 ve Tamatarcha’yı ayırır, Oukrouch’tan sonra Nikopsis nehri gelir ki

üzerinde nehirle aynı adı taşıyan bir şehir bulunur, ülkenin adı Zichia’dır;

buraya uzaklığı 300 mildir, Zichia’nın ötesinde Papagia123 adlı ülke yer alır,

onunda ötesinde Kasachia124, ardından Kafkas Dağları, dağların ötesinde de

Alan yurdu uzanır. Zichia’da denizden uzaklaşınca biri büyük olan üç tane

daha ada bulunur; kıyıya yakın bölgelerde başka adalar da vardır, bunlar

Zichia’lılar tarafından düzenlenmiş, otlak olarak kullanılmışlardır, adları

Tourganirch, Tzarbaganin ve Spalaton limanında bir ada daha vardır;

117

Bilinmeyen bir nehirdir. Bkz: Romilly Jenkins, Constantine Porphyrogenitus De Administrando İmperio A Commentary, Dumbarton Oaks, 2012 s.156 42/88 118

Bu nehirler bilinmemektedir. Bkz: Romilly Jenkins, Constantine Porphyrogenitus De Administrando İmperio A Commentary, Dumbarton Oaks, 2012 s.156 42/88 119

Eski Rus kaynaklarında Tmutarokan olarak geçer ve Kırım’ın doğu bölümünde olan bir şehirdir. Bkz: : Romilly Jenkins, Constantine Porphyrogenitus De Administrando İmperio A Commentary, Dumbarton Oaks, 2012 s.156 42/92 120

Tarihi hakkında bir bilgi yoktur. Bkz: Romilly Jenkins, Constantine Porphyrogenitus De Administrando İmperio A Commentary, Dumbarton Oaks, 2012 s.156 42/95 121

Büyük olasılıkla Kuban’dır. Bkz: Romilly Jenkins, Constantine Porphyrogenitus De Administrando İmperio A Commentary, Dumbarton Oaks, 2012 s.156 42/96 122

Karadeniz’in doğu kesiminde yer alır. Ouckrouch tarafından Tamarcha’dan ayrılır. Nehir Nikopsis adıyla anılır. Bkz: Romilly Jenkins, Constantine Porphyrogenitus De Administrando İmperio A Commentary, Dumbarton Oaks, 2012 s.156 42/97 123

Hiçbir yerde bahsedilmemiştir. Bkz: Romilly Jenkins, Constantine Porphyrogenitus De Administrando İmperio A Commentary, Dumbarton Oaks, 2012 s.156 42/100 124

Rus kroniklerinde Kasagi olarak geçen Trans-Kafkasya ülkesidir. Bkz: Romilly Jenkins, Constantine Porphyrogenitus De Administrando İmperio A Commentary, Dumbarton Oaks, 2012 s.156 42/101

Page 66: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

66

Pteleai’de bir tane daha, bu ada Zichia’lıların Alan125 akınları süresince adeta

bir sığınak olmuştur. Zichia kıyı şeridi – Abasgia 126 ülkesinde bulunan

Nikopsis nehrinden başlayarak, Sotirioupolis 127 şehrine dek; 300 mil

uzunluğundadır.

125

İstanbul’un batısında olan bir topluluktur. Savaşçı yetenekleri dillere destandır. Bkz: Alexander Kazhdan, The Oxford Dictionary of Byzantium, Oxford University Press, 1991, c:1 s.51 126

Karadeniz’in doğu sınırındadır. I. yy ile IV. yy arasında Lazika krallığının bir parçası olmuştur. Bkz: Romilly Jenkins, Constantine Porphyrogenitus De Administrando İmperio A Commentary, Dumbarton Oaks, 2012 s.156 42/109 127

Eski Pityus ve modern Pitsunda Bkz: Romilly Jenkins, Constantine Porphyrogenitus De Administrando İmperio A Commentary, Dumbarton Oaks, 2012 s.156 42/110 .

Page 67: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

67

Bölüm XVI. Apachounis 128 Ülkesi ve Manzikiert 129 , Perkri 130 , Chliat,

Chaliat131, Arzes132, Tibi133, Chert, Salamas134 ve Tzermatzou135 Şehirleri

Hakkında

Magister rütbesi ile onurlandırılan Apaesakios ve kendisinden önce

prenslerin prensi olan Asotios136 isimli iki oğlu olan Pers emiri Aposata137i’nin

boynunu vurduğu prenslerin prensi Symbatios’un babası prenslerin prensi

Asatios'un zamanından önce Perkri, Chaliat ve Arzes isimli bu üç şehir

Persia’nın kontrolündeydi.

128

Apahounik, Van gölünün kuzeyinde, Fırat nehrinin güney kolundaki vadileri içeren bir sınır çizer. Önemli bir stratejik konuma sahip olduğundan dolayı Bograit ve Taron’u içine alarak Orta Ermenistan’a kadar kontrol rotası çizer. Bkz: Romilly Jenkins, Constantine Porphyrogenitus De Administrando İmperio A Commentary, Dumbarton Oaks, 2012 s.167 44/1 129

Daha sonra Romanus IV. Alp Arslan tarafından yenilmesiyle Malazgirt, Ermenistan’ın en eski kasabalarından biridir. Malazgirt Fırat nehrine yakın bir mesafededir. Bkz: Romilly Jenkins, Constantine Porphyrogenitus De Administrando İmperio A Commentary, Dumbarton Oaks, 2012 s.167 44/2 130

Ermenice Bekri, Van gölünün kuzey doğu ucundadır. X.yy’ın başlarına kadar Arap emir Uthman handanlığının elindeydi. Bkz: Romilly Jenkins, Constantine Porphyrogenitus De Administrando İmperio A Commentary, Dumbarton Oaks, 2012 s.167 44/2 131

Chliat ve Chaliat her iki isimde aynı kasaba için kullanılır. Ermenice’de Khelat ve Arapçada Akhlath’dır. Van gölünün kuzeybatı köşesinde yer alır. Bkz: Romilly Jenkins, Constantine Porphyrogenitus De Administrando İmperio A Commentary, Dumbarton Oaks, 2012 s.167 44/3 132

Van gölünün kuzey doğu kıyısıdır. Ermenice Ardjesh’dir. Bkz: Romilly Jenkins, Constantine Porphyrogenitus De Administrando İmperio A Commentary, Dumbarton Oaks, 2012 s.168 133

Ermenice Davin ya da Dvin, Arapça Dabil, Eski Grekçe de Doubıos şeklindedir. Erivan’ın birkaç mil güney doğusunda yer alır. Bkz: Romilly Jenkins, Constantine Porphyrogenitus De Administrando İmperio A Commentary, Dumbarton Oaks, 2012 s.168 44/4 134

Chert ve Salamas, Vaspurakan’ın doğusunda Urmia gölünün kuzey batısında yer alırlar. Bkz: Romilly Jenkins, Constantine Porphyrogenitus De Administrando İmperio A Commentary, Dumbarton Oaks, 2012 s.168 44/4 135

Van gölünün güneyindeki Mokktaki olabilir, fakat daha çok Taron’un kuzeyindeki Sermantzou da olabilir. Bkz: Romilly Jenkins, Constantine Porphyrogenitus De Administrando İmperio A Commentary, Dumbarton Oaks, 2012 s.:168 44/5 136

Büyük Ashot. Bkz: Romilly Jenkins, Constantine Porphyrogenitus De Administrando İmperio A Commentary, Dumbarton Oaks, 2012 s.168 44/6 137

Yusuf Abu Kasım ibn Abu Sadj, halife tarafından görevlendirilmiş Ermenistan ve Azerbaycan yönetcisi. Bkz: Romilly Jenkins, Constantine Porphyrogenitus De Administrando İmperio A Commentary, Dumbarton Oaks, 2012 s.168 44/8

Page 68: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

68

Prenslerin prensinin tahtı büyük Ermenistan138’da Kars139 şehrindeydi ve az

önce bahsettiğim Perkri, Chaliat ve Arzes şehirlerini ve bunlara ek olarak

Tibi, Chart ve Salamas ‘ı elinde tutuyordu. Apelbart Manzikiert’e hakimdi ve

prenslerin prensi Symbatious’un babası Asatios’un idaresi altındaydı. Aynı

Asotios, prenslerin prensi, bu aynı Apelbartla Chliat, Arzes ve Perkri

şehirlerini de vermişti; çünkü az önce söylediğim gibi Asotios, prenslerin

prensi Symbatios’un babası doğunun bütün memleketlerinin hakimiydi.

Apelbart’ın ölümü üzerine oğlu Abelchamit ülkeye hakim oldu ve

Abelchamit’in ölümüyle en büyük oğlu ve Aposebatas ülkenin hakimi oldu.

Persia emiri Aposatai tarafından prenslerin prensleri Symbatios’un

katledilmesinden sonra mutlak ve bağımsız bir hükümdar olarak Manzikiert

ve diğer şehirlerin, memleketleri hakimiyetini ele geçirdi ve diğer iki erkek

kardeşi Apolesphouet ve Aposelmisle birlikte illeri başkomutan tarafından

birkaç kez yıkılıp yağmalandıktan sonra imparatora bağlılıklarını sundular ve

şehirleri ve civarlarının ellerinde kalması karşılığında imparatora yıllık

haraçlarını ödediler. Ancak, Aposakios’un magisteri ikinci Asotios’un en

büyük babası ve Symbatios’un babası, prenslerin prensi az önce bahsettiğim

Asotios’un zamanında prenslerin prensi ikinci Asotios’un zamanına dek bu üç

şehir prenslerin prensinin hakimiyeti altındaydı ve prenslerin prensi bunlardan

haraç alıyordu. Bunun yanında, Manzikiert şehri, Apachounis, Kori ve

138

Geleneksel olarak Büyük Ermenistan Fırattan Hazarlara kadar olan ülkedir. Bkz: Romilly Jenkins, Constantine Porphyrogenitus De Administrando İmperio A Commentary, Dumbarton Oaks, 2012 s.169 44/13 139

Metinde hatalı verilmiştir. Kars sadece Abas döneminde Ermenistan’ın başkenti olmuştur. Bkz: Romilly Jenkins, Constantine Porphyrogenitus De Administrando İmperio A Commentary, Dumbarton Oaks, 2012 s.169 44/14

Page 69: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

69

Charka140 diyarları ile birlikte Manzikiert emiri Aposebatas ve iki erkek kardeşi

Apolesphouet ve Aposelmis sadakatlerini imparatora sunup şehirleri

karşılığında haraç ödedikleri zamana dek aynı prenslerin hakimiyeti

altındaydı, ve prenslerin prensi Romalıların hizmetkarı ordu onun tarafından

atandığı ve rütbesini ondan aldığı için hükümdarı olduğu şehirlerin,

kasabaların ve bölgelerin Roma imparatoruna da ait olduğu açıktır.

Büyük Ermenistan’ın prenslerin prensi Symbatios, İran (Persia) emiri

Aposatai tarafından tutsak edilip boynu vurulunca Aposebatas Manzikiert

şehrindeki tahtı ile birlikte Chaliat ve Perkri şehirlerini ve Arzas kazasını

hakimiyetini eline geçirdi.

Aposebatas’ın ikinci erkek kardeşi Apolesphouet ve onun yeğeni ve üvey

oğlu olan Achmet, Chliat, Arzes ve Altzike 141 şehirlerinin hakimiyetini

üstlendiler ve onlarda Romalıların imparatoruna bağlılıklarını sundular, bunun

hakimiyetini tanıdılar ve şehirleri karşılığında en büyük kardeş Aposebatas’ın

yaptığı gibi haraç ödediler.

Aposebatas ve Aplesphouetin üçüncü erkek kardeşi Tzermatzou şehrinin ve

civarını hakimiydi ve tıpkı en büyük erkek kardeş Aposebatas ve ikinci erkek

kardeş Apolesphouet gibi o da Romalıların imparatoruna sadakatini sundu ve

haraç ödedi.

Aposebatas’ın ölümü üzerine oğlu Abderacheim Manzikiert şehri ve

topraklarına ve tüm mülküne sahip oldu. Abderacheimin ölümü üzerine

140

Kharkhorounik ve Charka Malazgirt’in kuzey batısında ve batısında bulunan iki sınırdır. Bkz: Romilly Jenkins, Constantine Porphyrogenitus De Administrando İmperio A Commentary, Dumbarton Oaks, 2012 s.170 44/41 141

Van gölüne bakan bir tepedeki kaledir. Bkz: Romilly Jenkins, Constantine Porphyrogenitus De Administrando İmperio A Commentary, Dumbarton Oaks, 2012 s.170 44/57

Page 70: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

70

Aposebatas’ın ikinci erkek kardeşi ve Abderacheim’in amcası olan

Apolesphouet Manzikiert şehrine ve az önce bahsettiğim tüm memleketlere

hakim oldu. Üçüncü erkek kardeşinin ölümü üzerine de, Aposelmis

Manzikiert ve bahsetmiş olduğum tüm memleketlerin hakimi oldu.

Aposebatas’ın Abderacheim ve diğeri de Apelmouze adlı iki oğlu vardı.

Apolesphouet’in Achemet isimli bir üvey oğlu aynı zamanda yeğeni vardı.

Achemet onun öz oğlu değil üvey oğlu ve yeğeniydi.

Aposelmis’in şu anda Manzikiert’in hakimi olan Apelbart isimli bir oğlu vardı.

Aposebatas’ın ölümü üzerine oğlu Abderachim’i emir olarak bıraktı, ancak

diğer oğlu Apelmouze yalnızca bir bebekti ve bu yüzden de babasının ve

kardeşinin yerine geçmek için uygun değildi.

En büyük kardeş Aposebatas’ın tahtı Manzikiert şehrindeydi ve az önce de

dediğim gibi Apachounis Kori ve Charka memleketlerini hakimiydi ve Roma

imparatoruna haraç ödüyordu; onun ölümüyle oğlu Abderachcim yerine geçti

ve o da haracını ödedi. Erkek kardeşi Apelmouze yukarıda da bahsedildiği

üzere yalnızca bir bebekti.

Abderacheim’in ölümü üzerine kardeşi Apelmouse henüz bir bebek

olmasından ötürü Manzikiert ve yukarıda bahsi geçen memleketlerin

mülkiyeti ikinci kardeş Aposebatas’a, yukarıda bahsetmiş olduğum

Apolesphouet’e, yani amcasına geçti.

Apolesphoet’in ölümü üzerine Aposebatas’ın üçüncü erkek kardeşi yani

Aposelmis Manzikiert şehrinin civar bölgeleri ile birlikte hakimiyetine aldı.

Apolesphouet’in üvey oğlu ve yeğeni olan daha önce bahsetmiş olduğum

Achamet Apolesphouet’in izni ve vasiyeti ile Chliat, Arzes ve Perkri’nin

Page 71: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

71

hakimiyetini üzerine aldı. Çünkü az önce de söylendiği üzere Apolesphouet’in

bir oğlu yoktu ve bu yüzden yeğeni ve üvey oğlu Achemet’i tüm mülkünü,

şehirlerinin ve arazilerini mirasçısı yaptı. Aposelmis’in ölümü üzerine oğlu

Apelbart Manzikiert şehrine çevresindeki arazilerle birlikte sahip oldu. Fakat

Achmet Chliat, Arzes ve Altzike şehirlerinin hakimiydi.

Bu Achmet’e daha önce söylendiği üzere imparatorun hizmetkarıydı ve o da

kendi adına ve amcası Apolesphouet adına haracını öderdi. Fakat Apelpant

kurnazlık ve hile ile Achmet’i katletti ve bu üç şehri yani Chliat, Arzes ve

Altzikeyi hakimiyeti altına aldı. İşte bu şehirler kendi mülkü olduğu için

imparator tarafından geri alınmalıdır.

Yukarıda bahsi geçen bütün bu şehirler ve diyarlar hiçbir zaman Persia’nın

ya da sadık komutanların hakimiyeti altında olmamıştı. Bunlar imparator Leo

döneminde prenslerin prensi Symbatios’un hakimiyeti altında ve sonrasında

yukarıda bahsi geçen üç kardeşin yani Aposebatas, Apolsphouet ve

Aposelmis’in idaresi altındaydı ve onların zamanında imparatorun hizmetine

girdiler, Roma imparatorlarına haraç ödediler. Eğer bu üç şehir yani Chliat,

Arzes ve Perkri imparatorun hakimiyeti altında olursa, bir pers ordusu

Romalıların memleketine saldıramaz. Çünkü bu şehirler Roma diyarı ve

Ermenistan arasındadır ve ordular için bir bariyer ve mola yeri vazifesini

görmektedir.

Page 72: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

72

Bölüm XVII.Cherson Şehrinin Hikayesi

Diocletian 142 Roma’nın imparatoru ve Themistus’un oğlu Chersonitelerin

yurdunun baş yargıcı ve baş piskoposu iken, Criscoronus’un oğlu Bosporianlı

Sauromatus 143 Maeotic gölü(Azak Denizi) civarında yaşamakta olan

Sarmatyalıları toplayıp Romalılar’a karşı yürüyüşe geçti ve Lazi144 yurdunu

işgal edip orada bulunanları yenilgiye uğrattıktan sonra Halys(Kızılırmak)

nehrine kadar ilerledi. Lazi yurdunun ve Pontic(Karadeniz toprakları Pontus)

toprakların yakılıp yıkıldığını öğrenen imparator Diocletian, Sarmatlılar’ı

durdurmak niyetiyle oraya bir ordu gönderdi. Ordunun komutanı Romalı

subay Konstans 145 ’tı ve Konstans orduyla Halys ırmağına varınca oraya

oturdu ve Sarmatlılar’ın Halys ırmağını geçmesine mani oldu. Ve tek başına

onlara karşı direnemeyen Konstans, Bosporanlar ve Maeotic gölünden

gelenlerin komşularından bazılarının Sauromatus’un duyup savaştan

çekilmesi için bunlar üzerine gönderilip savaştırılmadıkça ve aileleri

yağmalanmadıkça Sarmatyalılar’ı süremeyeceğini ve bunu bir mesajla

imparatora iletilmesi gerektiğini, böylece imparatorun Chersonlular’a elçi

gönderip komşuları Sarmatlılar’a karşı ailelerine saldırması için

kışkırtabileceğini ve bunu duyan Sauramatus’un hızla savaştan çekileceğini

142

Diocletian Dalmaçya’da doğmuş ve Split’te ölmüştür. Diocles, genellikle bu isimle bilinir, orduya girebilmek için kendi kökenini saklamıştır ve imparatorluğa kadar yükselmiştir. Bkz: Alexander Kazhdan, The Oxford Dictionary of Byzantium, Oxford University Press, 1991 c:1 s.626 143

Diocletian hanedanlığının Thatharses süresince Bosporanlı tarihi yöneticidir. Bkz: Romilly Jenkins, Constantine Porphyrogenitus De Administrando İmperio A Commentary, Dumbarton Oaks, 2012 s.206 53/3 144

Karadeniz’in doğu kıyılarında uzanır ve Phasis nehrini içine alan dağların kenarındadır. Lazika sıksık Tzanika ile karıştırılır. Bkz: Alexander Kazhdan, The Oxford Dictionary of Byzantium, Oxford University Press, 1991 c:2 s.1199 145

Konstans’ın kariyeri hakkında bilgi yoktur. Bkz: Romilly Jenkins, Constantine Porphyrogenitus De Administrando İmperio A Commentary, Dumbarton Oaks, 2012 s.206 53/10

Page 73: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

73

düşündü. İmparator Diocletian bunu duyar duymaz Chersonlular’a haber

yollayıp savaşta kendisine katılmalarını Bosporanlar ve Sarmatlar’ın

yurtlarına saldırıp ailelerini tutsak etmelerini buyurdu. Cherson yurdunun baş

yargıcı(magister) ve piskoposu o dönem Papias’ın oğlu Chrestus idi ve

Kersonlular imparatorun buyruğuna canı gönülden itaat ettiler ve böylece

Sauramatus şehrini, Bosporus’u ve Maeotis’in kalelerini ele geçirmek için

neler yapabileceklerini tasarlamaya giriştiler. Komşu kalelerin erkekleriyle bir

araya gelip askeri yük arabaları inşaa ettiler ve içlerine arbalet denilen

mancınıklar yerleştirip Bosporianlılar’ın şehrine vardılar. Gece pusu

kurduktan sonra, içlerinden çok azı şehirdeki savaşa katıldı ve surların

önünde şafaktan üçüncü saate kadar savaştıktan sonra yük arabalarında

bulunan mancınıkları açık etmeden sözde kaçmaya başladılar. Tabii

Bosporusta bulunanlar Chersonlular’ın sayılarının az olmasından dolayı

yenildiklerini ve kaçmakta olduklarını düşünüp tam bir özgüven içinde onları

takip etmek için surlardan dışarıya hücum ettiler. Fakat yavaş yavaş çekiliyor

gibi görünen Chersonlular kendilerini takip eden Bosporanları mancınıklarla

mahvettiler ve geride pusuya yatan Chersonlular işe koyulup Bosporanları

kuşatıp hepsini kılıçtan geçirdiler, dönüp Bosporus’u benzer bir hareketle

Maeotic gölü üzerindeki kaleleri ve Sarmatlar’ın bütün ailelerini zapt ettiler.

Savaşanlar dışındaki hiç kimseyi kılıçtan geçirmeyip, onların canlarını

bağışladılar. Bosporus’u sarıp himayeleri altına aldılar. Bir kaç gün geçtikten

sonra Papias’ın oğlu Chrestus Sarmatlar’ın kadınlarına şöyle seslendi:

‘Sizinle savaşmak gibi bir niyetimiz yoktu ama Sauromatus Romalılar’ın

yurdunu yakıp yıkmaya giriştiği için bu sebepten ötürü bizler tebası

Page 74: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

74

olduğumuz Roma imparatorunun emriyle sizinle savaştık.Bu yüzden şimdi,

eğer şehrinizde yaşayacaksanız gelin kralınız Sauromatus’a Romalılarla

barış yapmasını ve o bölgelerden geri çekilmesini ve bizimde sizleri serbest

bırakmamız için ve yurdunuza geri dönebilmeniz için elçiler gönderelim; fakat

ancak Sauromatus bizim elçilerimize buraya kadar refakat eder ve kendi

adamlarıyla barış haberini gönderirse sizi serbest bırakırız ve geri çekiliriz;

fakat eğer Sauromatus herhangi bir hile ile bize burada saldırıp yok etme

inancıyla ilerlemeye çalışırsa, izcilerimiz aracılığıyla bunu öğrenir ve küçük

büyük hepinizi kılıçtan geçirir, ardından geri çekiliriz. Peki bütün ailesi ve

şehri yok edildikten sonra Sauromatus’un eline ne geçecek? Bunu duyan

Sauromatus’un kadınları hevesle, şevkle gerekli hazırlıkları yaptılar.

Bosporoslularla birlikte Chersonlular Sauromatus’a neler yapıldığını ve neler

söylendiğini bildirmek için beş elçi gönderdiler. Elçiler Halys nehri bölgesinde

Sauromatus’a ulaşınca, Bosporanlar’a Chersonlar tarafından yapılan her şey

anlatıldı. Derin bir endişe duyan Sauromatus ‘Yorgun olduğunuz için birkaç

gün dinlenmenizi arzuluyorum, sonra dediğiniz herşeyi yapacağım’ dedi.

Roma’nın elçilerine gidin ve onları, size verdiğim sözlerin gerçek olduğu ve

yalan söylemediğim konusunda ikna edin.’Chersonlular Sauromatus’un

elçileri ile birlikte Konstans’a gittiler ve aralarında geçen konuşmaları,

Sauromatus’un ailelerini nasıl tutsak ettiklerini Bosporan diyarında ve

Maeotic gölünde neler yaptıklarını ve Sauromatus’un bunun üzerine barışa

nasıl yanaşmak zorunda bırakıldığını anlattılar. Bunu duyan Konstans’ın canı

sıkıldı ve Chersonlular’a ‘Onlara çok fazla altın vermek üzere anlaştığıma

göre sizin benimle olan işbirliğinizin bana ne faydası olacak ki?’ dedi. Bunun

Page 75: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

75

üzerine Chersonlular ona ‘Üzülmeyin Efendim. Eğer dilerseniz ödemeniz

karşılığında yapmış olduğunuz anlaşmayı bozabiliriz’ dediler. Konstans ‘ bu

nasıl mümkün olabilir?’ diye sordu. Chersonlular ‘siz üzerinize düşeni yapın

ve Sauromatus’a şunu bildirin: Aramızda yaptığımız anlaşmalar geçerlidir; ve

şimdi sizin açınızdan bakıldığında ben de Romadan orduyla bu yana gelirken

masraf yaptığıma ve büyük kayba uğradığıma göre, siz de üzerinize düşeni

yapın ve bunların bedelini bana ödeyin, bende size ailelerinizi ve şehrinizi

geri vereyim.’ Konstans çok mutlu oldu ve bu mesajı Sauromatus’a gönderdi.

Sauromatus bunu duyunca canı çok sıkıldı ve Konstans’a şunları ifade eden

bir mesaj gönderdi:’ Ne bir şey ödeyeceğim ne de alacağım. Ancak bana

Chersonlular’ı gönder ki bende geri çekilebileyim.’ Chersonlular Konstans’a

‘Bütün mahkumları geri alıncaya kadar bizi göndermeyin.’ Dediler. Sonra

Konstans Sauromatus’a ‘ Esir olarak elinde tuttuğun herkesi bana gönder ve

ben de Chersonlular’ı göndereyim’ diyen bir mesaj gönderdi. Sauromatus

bunu duyunca gönülsüzce ve istemeye istemeye de olsa elinde tuttuğu tüm

esirleri son ferdine kadar geri gönderdi. Böylece Konstans baskınlarda ele

geçirilen tüm tutsakları geri aldıktan sonra Chersonlular’dan iki elçiyi yanında

tuttu ve diğerlerini Sauromatus’a gönderdi. Sauromatus bunları aldı ve

Bosporan ve ailelerinin teslim edileceği kendi adamları ile birlikte Lazi

yurdunun dışına gönderdi. Sauromatus kendisi de Chersonlular dürüstçe

aileleri teslim edip geri çekilsinler diye ordusuyla birlikte dizili bir halde

yürüyüşe geçti. Chersonlular Bosporan’da kendi elçilerini alıp Konstans ve

Sauromatus tarafından yapılanları öğrendikten sonra Sauromatus’un

adamlarına hem Bosporus’u ve Maeotis’in kalelerini ve ailelerini söz verdikleri

Page 76: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

76

gibi zarar görmeden teslim ettiler ve barış içinde memleketlerine döndüler.

Konstans’ta Sauromatus’un Roma topraklarından çekilmesi üzerine Roma’ya

doğru yola çıktı ve Chersonlularca yapılan herşeyi imparatora anlattı; ve

yanında iki de Cherson elçisi getirmişti ve imparator onlarla da görüşüp

cömertçe ödüllendirdi, minnettar ifadelerle teşekkür edip onlara şöyle

seslendi: ‘’ Minnettarlığımın bir ifadesi olarak işbirliğiniz ve iyilikleriniz

karşılığında size ve şehrinize ne bahşedebilirim? ‘’ Onlar imparatora ‘’ Biz

Efendim kendimiz için hiç bir şey dilemiyoruz, ancak sadece şunu temenni

ediyoruz; Majestelerinin özgürlük taahütünü ve ödemekte olduğumuz

haraçtan muaf tutulmayı ‘’ dediler. İmparator ricalarını memnuniyetle kabul

etti, hiç çekinmeden onlara özgürlüklerini ve yıllık haraçtan muaf tutulma

imtiyazını bahşetti ve bir sürü armağanla birlikte Roma İmparatorluğu’nun

gerçek birer ferdi olarak Cherson diyarına gönderdi. Sarmatlılar’la yapılan

savaştaki cesurca desteğinden ötürü Konstans’ta İmparator Diocletian

tarafından cömertçe ödüllendirildi, soylu ve meşhur oldu, ve Diocletian

Nikomedia 146 ’ya inzivaya çekildikten kısa bir süre sonrada Romalılar’ın

imparatoru olarak ilan edildi.

Konstans’ın ölümü üzerine, oğlu Konstantine Roma’da imparator oldu,

Byzantiuma geldiğinde ve İskitler 147 ’in belli başlı kimseleri ona karşı

ayaklandığında babasının Chersonlular’ın iyilikleri ve işbirlikleri hakkında

146

Bugünkü İzmit. Bkz: Alexander Kazhdan, The Oxford Dictionary of Byzantium, Oxford University Press, 1991 c:3 s.1483 147

İskit, Skyths, Saka. Bazı kaynaklara göre Kuzeyli anlamında kullanılmıştır. M.Ö. VIII. yy ile M.Ö. III. yy arasında Avrupa’nın doğusu ile Orta Asya arasında yaşamış göçebe bir halktır. X.yy ve XI.yy kaynaklarında özellikle Psellos’un Kronographiasında İskit kelimesi Slav anlamında kullanılmıştır. Bkz: Alexander Kazhdan, The Oxford Dictionary of Byzantium, Oxford University Press, 1991 c:3 s.1857

Page 77: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

77

söylediklerini aklına getirdi ve Cherson yurduna elçiler gönderip kendilerine

İskitler’in diyarına gidip kendisine karşı ayaklananlarla savaşmalarını emretti.

Chersonlular’ın o dönemdeki baş magistratesi ve başpiskoposu Diogenes’in

oğlu Diogenes’ti ve Chersonlular memnuniyetle imparatorluk emrine itaat

edip büyük bir hevesle askeri yük arabaları ve arbaletler148 inşa ettikten sonra

İster nehrine vardılar; nehri geçtikten sonra isyancıların karşısında sıraya

dizilip onların kökünü kazıdılar. Kazandıkları zaferi duyan imparator

ülkelerine dönmelerini buyurdu, fakat baş magistrateyi Byzantium şehrine

davet edip kendisine minnettarlıklarını ifade ettikten sonra şöyle seslendi: ‘

Yine bizim adımıza tıpkı saygı değer yüce atalarımızın zamanında olduğu

gibi sadık bir biçimde çaba harcadığınız için, bizlerde Romalılar’ın şehrinde

imparatorluk hükümetimizce size zaten bahşedilmiş olan özgürlük ahdi ve

haraç muafiyetini tasdik ediyoruz, ve buna ek olarak şehrinizin

güzelleştirilmesi için imparatorluk pelerini, nişanı ve bir altın taç ile birlikte

altın bir heykel; ayrıca sizin ve denizcileriniz için özgürlük ve haraçtan

muafiyet imtiyazı ve de sevginizin saflığının karşılığı olarak da saygıdeğer

kişiliklerimizin benzerliğini ifade eden yüzükler veriyoruz. Zaman zaman

sizlerden bizlere ulaştırılması gereken rapor ve dilekçeleri bu yüzüklerle

mühürleyiniz ki böylece elçileriniz tarafımızca bilinsin; ve bütün bu

bahşettiklerimize ek olarak oklarınızın yapımı için yıllık sicim, kenevir, demir

ve yağ, okçular olabilmeniz için de size bin kişilik askeri tayın veriyoruz.

148

Tarihsel olarak Doğu Asya, Avrupa ve Akdeniz’de önemli rol oynayan ve en güçlü zırhları bile delebilecek güce sahip ilkel savaş aracıdır. Avrupa’da X. ve XI. yy’da kullanılmaya başlanmıştır. Bkz: Alexander Kazhdan, The Oxford Dictionary of Byzantium, Oxford University Press, 1991 c:1 s.152

Page 78: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

78

Bütün bu malzemeler ve hibeler her yıl buradan Cherson yurduna tarafımızca

gönderilecektir.’ Chersonlular bu istikakı alınca kendileri ve oğulları arasında

pay ettiler ve böylece birlik oluşturdular, ve işte bu yüzden bugüne dek

oğullar babalarının asker eksiğini tamamlamak için birliğe yazılırlar. Diogenes

ve mahiyetini Tanrı’nın sevgili oğlu Konstantine tarafından çok sayıda

malzeme ve hediye ile onurlandırıldı ve yüce imparator tarafından bahşedilen

hediyelerle birlikte Cherson yurduna döndü.

Bu olaylar cereyan ettikten birkaç yıl sonra Lazike’ye saldıran Criscoronus

oğlu Sauromatus’un torunu Sauromatus Maeotic gölünden savaşçı bir gücü

bir araya topladı ve görünüşe göre imparator Diocletian zamanında büyük

babasına yapılan aşağılamanın intikamını almak amacıyla Chersonlular’a

karşı ayaklandılar. O zaman Chersonlular’ın başında baş magistirate ve

başpiskopos olan Supolichus’un oğlu Byscus bunu öğrenince kendi

cephelerinde Sauromatos’a karşı dizildiler.

Kapha denilen bölgede Sauromatusla karşılaşıp savaşa tutuştular Tanrı’nın

yardımıyla Chersonlular onu yenilgiye uğratıp ordusuyla birlikte yurtlarından

öteye sürdüler; Sarmatusla savaşıp onu yenilgiye uğrattıkları Kapha denilen

bu yerde sınır taşları diktiler ve bu Sauromatus ve kendisiyle birlikte sağ

kalanlar aralarında dikilen bu sınır taşlarının ötesine savaş niyetiyle

geçmeyeceklerine ve taşlarca belirlenen sınırlarında kalacaklarına dair kati

suretle yemin ettiler. Ve böylece Sauromates Bosporan’a, Chersonlular da

kendi evlerine geri döndüler.

Bunlar olduktan birkaç zaman sonra bir kez daha başka bir Sauromatus

ayaklandı ve beraberindeki Maeotic gölünden gelen çok sayıda adamla

Page 79: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

79

birlikte ilk Sauromatus tarafından hiçbir Bosparanlının savaş niyeti ile

geçemeyeceğini ifade eden yeminle dikilen sınır taşlarını ötesine intikam

almak ve zorla kendilerinden alınan toprakları geri almak arzusuyla geçtiler.

O dönemlerde Cherson yurdunun baş yargıcı ve baş piskoposu

Pharnacus’un oğlu Pharnacust idi ve Chersonlular kendi taraflarında

Sauromatus’a karşı hizaya geçtiler ve iki taraf yukarıda bahsi geçen Kapha

bölgesinde karşılaştı, her bir taraf dağlarda pozisyonunu aldı. Çok iri cüsseli

olan, kendisine ve de mahiyetinde olan çok sayıdaki adama güven

Sauromatus Chersonlular’a küstahça böbürlendi. Fakat Sauromatus’a kıyasla

daha küçük cüssede olan Pharnacus Sauromatus’un sayısal çokluğunu

görünce, çok sayıda canın yok olmasından kaçınmak için ordusuyla konuşup

Sauromatusla tek kişilik bir dövüşte savaşması gerektiğine hükmetti.

Aralarında uzlaşmaya vardıktan sonra Pharnacus Sauromatus’un adamlarına

şöyle seslendi:’Böylesine büyük bir kalabalığın yok edilmesine ne gerek var?

Sizler bu savaşa kendi arzunuzla değil Sauromatus’un buyruğuyla girdiniz. O

zaman onu benimle tek başına dövüşmesi için zorlayın ve eğer Tanrı’nın

inayetiyle onun hakkından gelirsem sizler zarar görmeden evlerinize

dönerseniz, o ve şehri benim hakimiyetime geçer; ama o eğer benim

hakkımdan gelirse, bu durumda da sizler kendi evlerinize geri dönersiniz ve o

da benim yurdumun sahibi olur.’ Sarmat gürhu bunu sevinçle kabul ettiler ve

Sauromatus’a Pharnacusla tek kişilik bir dövüşte savaşmasını söylediler.

Böylece Sauromatus kendisinin dev gibi cüssesine karşılık Pharnacus’un

oldukça kısa boylu olduğunu öğrenince bu teklife çok sevindi, çünkü

tamamiyle korunduğu zırhının içinde kendi gücüne güveniyordu. Bu şekilde

Page 80: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

80

karara varıldıktan sonra Pharnacus ordusuna ‘ Ben Tanrı’nın yardımı ile bu

tek kişilik savaşa girdiğimde, sizler Sauramatus’un sırtının size dönük ve

yüzünün kendi adamlarına dönük, benim yüzümün size doğru olduğunu ve

sırtımın düşmana dönük olduğunu gördüğünüz zaman hep birlikte sadece

Ah! Ah! Diye bağıracaksınız ve bunu tekrar etmeyeceksiniz.’ dedi. Ve

böylece her ikisi de tek kişilik dövüş için ovaya inip ve birbirlerine karşı

hamleler yaparken Pharnacus Sauromatus’un, Sauromatusta Pharnacus’un

alanına geçtiği anda Pharnacus’un ordusu bir kez bağırdı ‘Ah! Ah!’.

Sauromatus bu bağırtıyı duyunca o anda Pharnacus’un ordusundan gelen

bağırtının sebebini anlamak için döndü. Sauromatus yüzünü geriye çevirdiği

için başlığının kaplamasında bir açık oluştu ve Pharnacus derhal ona hücum

edip Sauromatus’u mızraklayarak katletti. Sauromatus düşünce Pharnacus

atından inip onun kafasını kesti ve savaşı kazandığı için Azaklı kalabalığı

serbest bıraktı, ancak Bosporanları tutsak alıp topraklarını eline geçirdi

Chersonlular’ın yurdunun ötesindeki Kybernikon’da sınır taşları dikerek

Bosporanlar’a sadece kırk mil civarında bir toprak bıraktı ve bu sınır taşları

bugüne kadar kalıp Kapha’daki o ilk sınır taşları geçersiz olmuştur.

Pharnacus birkaç Bosporanlı yı tarım işi yapsınlar diye yanında tutup,

merhamet ederek geri kalanları yurtlarına dönmelerine izin verdi ve onlarda

Pharnacus tarafından serbest bırakılınca kendilerine karşı göstermiş olduğu

ihsan ve merhametin bir karşılığı olarak bir sütun diktiler. O andan itibaren

Sarmatlar’ın Bosporustaki hakimiyeti sona erdi.

Bu olaylar daha sonra azaldı; fakat Lamachus Cherson yurdunun baş

magistratesi ve baş piskoposu Asender de Bosporan diyarının kralı iken,

Page 81: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

81

Bosporanlılar Chersonlular’a karşı kötü niyetle dolu oldukları ve

kötülüklerinden de geri kalmadıkları için Chersonlular’a olan esaretlerinin

intikamını almak hususunda hala istekliydiler. Ve bu yüzden Lamachus’un

sadece Gykia isimli bir kızı olduğunu öğrenince, Asender’ın oğullarından

biriyle evlendirilerek bir evlilik ittifakının planlarına başladılar. Böylece

güvenle Chersonlular’ın yurdunda bir tutunma noktası elde edebilecekler ve

intikamlarını alabileceklerdi. Cherson yurduna bu isteklerini belirtmek için

elçiler gönderdiler‘Eğer bizler aramızda samimi bir sevginin var olduğunu

biliyorsak ve birbirimizle olan ilişkilerimizde kurnazlık yok ise, evlilik yoluyla

ittifak kurmamıza müsaade edin ve lideriniz Lamachus’un kızını kralımız

Asender’in oğluna gelin olarak verin ya da onu yanınıza damadınız olarak

alın ve biz de kralın oğlu aranızda iken birbirimize karşı bağlılığımız olduğunu

bilelim.’Chersonlular kendilerine şu cevabı verdi: ‘Kızımızı size veremeyiz;

ama eğer kralınız Asender’in oğullarından birini damat olarak kabul ederiz;

ancak evlilik ile bize katılacak olan Asender’in oğlu artık hiçbir zaman

yurdundaki gücüne sahip olamayacak ya da ziyaret ya da babasını kutlamak

amacıyla Bosporan diyarına gidemeyecek ve eğer buna itaat etmezse,

kesinlikle o saat ölür.’ Elçiler huzurundan ayrılıp Bosporanlar’ın yurduna

ulaştılar ve bunu anlattılar, Asender bir kez daha Kersonlular’a elçiler

gönderip şunu söyledi:’ Eğer içtenlikle konuşuyorsanız ve Lamachus’un

kızını, oraya göndereceğim en büyük oğlumla evlendireceğine garanti

verirseniz, evladımı evlilikle size bağlanması için göndereceğim.’ Görünüşe

göre Lamachus o günler altın ve gümüş, erkek ve kadın köleler çok çeşitli

türde sığır ve emlaktan oluşan servetiyle böbürleniyordu ve konağı dört

Page 82: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

82

avluyu kaplayıp Sosae denilen yerin altına kadar uzanıyordu. Bu konağın

duvarda kendi kapısı, giriş ve çıkış için dört ana giriş yolu ile birlikte diğer

küçük yan girişleri vardı. Böylece hayvanları şehre girdiğinde, her bir hayvan,

aygır, kısrak, inek, düve, koyun ve eşek sürüsü kendi kapısından geçip kendi

ahırlarına gidiyordu. Chersonlular bu yüzden Lamachus’a Asender’in oğlunun

damadı olabilmesi için yalvardılar. Lamachus ricalarını yerine getirdi ve

Asender’in oğlu Kerson’a gelip Gykia ile evlendi. Yaklaşık iki yıllık bir aradan

sonra Lamachus öldü; Gykia’nın annesi de ondan önce ölmüştü. Bu yüzden

bir yıl geçtikten sonra, babasının ölüm yıl dönümü yaklaştığında, Gykia

babasının hatırasını canlı tutmak dileğiyle şehrin baş magistratesi ve

piskoposu olan Zethon’un oğlu Zethustan tüm halkla birlikte gelip

kendisinden şarap, ekmek, yağ, et, av eti ve şenlik icin gereken her ne varsa

almalarını, babasının vefat ettiği günün sonun kadar tüm vatandaşların eşleri

ve çocuklarıyla birlikte kendi avlularında ziyafet çekip eğlenmelerini,

sokaklarda dans etmelerini ve işten uzak durmalarını rica etti. Ve

vatandaşlara yaşadığı sürece her yıl Lamachus’un ölüm yıldönümünde şenlik

düzenlemek için gerekli her şeyi vereceğine dair yemin etti. Bunun bu şekilde

ayarlanıp yeminle tasdik edilmesiyle gizlice kumpas kuran ve ihanet için

uygun bir fırsat kollayan Gykia’nın kocası gelip anne ve babasına karşı

göstermiş olduğu gerçek evlat sevgisinden dolayı Gykia’yı kutladı ve kendisi

de eğlenmeye ve bu sözleştirilmiş törende toprağa şarap dökmeye razı oldu.

Daha sonra, kutlama ve eğlenceler bitince, gizli kölesiyle Bosporusdakilere

şunları bildiren bir mesaj gönderdi: Cherson’u çok sıkıntı yaşamadan ele

geçirebilecek bir yol buldum; şimdi sizle bana hediye gönderiyor bahanesiyle

Page 83: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

83

geminin kürekçilerine ek olarak belirli aralıklarla on ya da on iki tane işe yarar

genç delikanlıyı gönderin ve buraya gelen gemileriniz Symbolan’a demir atıp

orada beklesinler, ben gelen gençleri ve gönderilen hediyeleri at sırtında

şehre taşıyacağım.’ Böylece bu şekilde iki yıl boyunca Bosporanlar her

defasında birkaç kişi olarak, yanlarında şehrin kumpası anlamaması için

hediyelerle geldiler ve Asender’in oğlu onları yürüyerek Symbolon’dan taşıdı

ve tekrar birkaç gün sonra akşam geç vakitte elbette onları şehrin dışına

gönderdi. Şehirden üç mil dışarıya gidecekler ve sonra hava zifiri kararınca

geriye dönüp Liman denilen yere dönecekler ve böylece onları tekne

Sosae’ye taşıyabilecek, duvarın içinde bulunan bir kapıdan onları köşke

sokabilecekti. Üç Bosporanlı kölesi dışında hepsini gizledi ki o üç köle onun

tek sırdaşlarıydı.Bunlardan biri Symbolon’a gider ve gemilerin ayrılması

emirlerini iletir, diğeri Bosporianları geri getirir ve onları Liman’a nakleder ve

sonuncusuda onları tekneyle Limandan Sosae’ye taşır ve Lamachus’un

köşküne geri dönerlerdi; bu üç kölenin ajanlıkları sayesinde Gykia’nın

kumpası fark etmesine imkan kalmadan gizlendikleri yerde adamların

ihtiyaçları giderilirdi. O daha önce de söylendiği gibi Lamachus’un ölüm

yıldönümünde, şehir şenlik yaparken ya da uyumaya gittiklerinde

Bosporanlar ve köleleri işe başlayarak, şehri yakıp herkesi kılıçtan

geçirebileceklerini umuyorlardı. Bu iki yıllık boşluk boyunca iki yüz kadar

Bosporanlı Gykia’nın köşkünde toplanmıştı ve Lamachus’un ölüm yıldönümü

çoktan yaklaşıyordu. Gykia’nın aşırı şekilde düşkün olduğu oda hizmetçisi bir

hata işledi ve Gykia’nın yanından uzaklaştırıp kilit altına alındı. Kızın

kapatıldığı odanın altında Bosporanlar saklanıyordu. Kız oturup keten

Page 84: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

84

örerken ağırlık milini yere düşürdü ve mil yuvarlanıp duvarın yanındaki derin

bir çatlağın içine düştü. Onu yerden toplamak için ayağa kalktığında onun

çok derin bir çatlağın içine düştüğünü gördü ve o derin çatlaktan

çıkartamayınca, duvarın dibinde zeminden bir tuğla çıkartmak zorunda kaldı

ve çatlağın içinden bodrum odasındaki çok sayıda adamı gördü. Bunları

görünce, aşağıdakilerin kendisini fark etmemesi için becerikli bir şekilde

tuğlayı yerine koydu ve gizlice hizmetçilerden birini sahibesini çağırtmak için

gönderdi, çünkü onun duyması ve görmesi gereken bir şey vardı. Tanrı

tarafından uyarılan Gykia köle kıza gitti ve odaya girip kapıyı kapattığında

köle kız ayaklarına kapandı ve şöyle dedi ‘Leydim sizinki beni gibi değersiz

bir kölenin üzerinde bir güçtür; ancak sahibeme tuhaf ve fark edilmemiş bir

şey gösterecektim.’ Gykia ona ‘Korkma! Konuş ve bunu ne olduğunu

göster.’dedi. Köle kız onu duvara götürdü ve becerikli bir şekilde tuğlayı

çıkartarak Gykia’ya şöyle dedi: ‘Leydim çatlağın içinden aşağıda saklanan

Bosporan sürüsünü görüyor musunuz?’ Gykia baktı ve olaya şaşırıp şöyle

dedi: ‘Bu ciddi bir entrika’ ‘ Bu olayı nasıl fark ettin?’ Köle kız ‘Kesinlikle

Leydim Tanrı’nın dileğiyle, ağırlık milimi düşürdü ve bu çatlağın içine düştü ve

çıkartamadığım için tuğlayı yerinden çıkartmak zorunda kaldım, o zaman

onları gördüm.’ Dedi. Kıza tuğlayı yerine koymasını emretti ve kollarından

yakalayıp onu kucakladı ve öptü, sonra şöyle dedi:’Hiçbir şeyden korkma

çocuğum, hatan affedildi, çünkü Tanrı senin hata yapmanı dilemiş, böylece

entrikayı gözlerimizin önüne serdi; şimdi bütün yapabileceğin konuyu gizli

tutmak, ve sakın kimseye güvenmeye yeltenme!’ Gelecek için onu yanındaki

en büyük sırdaşı olarak tuttu. Daha sonra Gykia çok fazla güvendiği iki

Page 85: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

85

akrabasını çağırttı ve onlara gizlice şöyle dedi:’ Gidin ve gizlice piskoposları

ve şehrin soylularını bir araya toplayın, ve onlara güvenebilecekleri ve verilen

görevleri yerine getirebilecek üçer kişi seçmelerini söyleyin; onlara ne görev

verirsem yerine getireceklerine dair yemin ettirsinler ve sonra onları gizlice

bana göndersinler, bende onlara şehrin menfaatine dair önemli bir sır

vereceğim. Yalnızca çabucak size ne söylüyorsam onu yapın!’ Akrabaları

gittiler ve gizlice piskoposlara bunu anlattılar, onlarda derhal

güvenebileceklerini bildikleri üç adam seçtiler ve onlara Gykia’nın dediği her

şeyi yapacaklarına, sözlerinden asla geri dönmeyip son ana kadar kendisine

ne söz verdilerse yerine getireceklerine dair yemin ettirdiler. Bu adamlar

gizlice Gykiaya gittiler ve Gykia şöyle dedi:’ Sizden isteyeceğim şeyleri yerine

getireceğinize dair bana yemin verebilir misiniz?’ Onlarsa şu cevabı verdi:’

Evet hanımefendi, bizler bizden isteyeceğiniz her şeyi sonuna kadar yerine

getireceğimize dair size yemin ediyoruz.’ Daha sonra Gykia onlara şöyle

seslendi:’ Bana yemin edin eğer ben ölürsem beni şehrin ortasına

gömeceksiniz ve ben size sırrımı açıklayacağım; gördüğünüz üzere sizden,

size külfet olacak bir şey talep etmiyorum.’ Adamlar bunu duyunca yemin

ettiler:’ Eğer ölürseniz sizi şehrin ortasına gömeceğiz ve duvarların dışına sizi

taşımayacağız.’ Gykia onların yeminlerine inandı ve şöyle dedi:’ Bana vermiş

olduğunuz kefaretten ötürü şimdi size sırrımı açıklayacağım; kendi şehrinin

varisi olan kocam bize karşı haset içinde ve entrikalar kuruyor ve köşküme

gizlice bir sürü Bosporanlıyı sokmuş. Her seferinde birkaç tane ve toplamda

iki yüz kadar silahlı kişiler ve onları kocam saklıyor, bense olaydan

habersizdim; ama şimdi Tanrım bunu bana göstermek için bir olay buldu.

Page 86: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

86

Şimdi onun planı şu, şehirde şenlik düzenleyeceğim babamın ölüm

yıldönümünde siz eğlenip uyumaya gittiğinizde, gece onunla beraber olan

Bosporanlılar ve köleleri hepinizi kılıçtan geçirip evlerinizi ateşe verecek.

Babamın ölüm yıldönümü yaklaşıyor ve ettiğim yemin uyarınca şenlik için

gerekli şeyleri her zaman olduğu gibi size vereceğim. Sizde o zaman neşeyle

koşup gidip her şeyi istekli bir şekilde gelip alacaksınız, böylece o bizim

olaydan haberdar olduğumuzu fark edemez ve bir iç savaş aniden patlak

veremez. Bu yüzden toplu her zaman olduğu gibi şenliğinizi yapın ama makul

şekilde ve meydanlarda dans edin ama herkes evinde kereste, çalı çırpı ve

kuru meşaleler hazırlasın böylece şenliği ve danslarınızı sona erdirip

dinlenmek için evlerinize gidiyor gibi göründüğünde, bende evdekileri paydos

edip kapıları kilitlemelerini emrettiğimde, siz sessizce erkek ve kadın

köleleriniz ve de tüm ev hanelerinizle yanlarınızda kereste, çalılar ve

meşaleleri getirmeli; onları kapı önlerine, yan geçitler ve evin tüm etrafına

yığmalı ve keresteler üzerine daha çabuk ateş alsın diye yağ dökmelisiniz.

Ben dışarı çıkıp emri verince bunları ateşe vermelisiniz ve sizlerde camlardan

dışarı atlayan olduğunda onları kılıçtan geçirebilmek için evin etrafında

silahlarınızla durun. Şimdi gidin ve bu sırrı anlatıp size söylediğim her şeyi

hazırlayın.’ Bu şeyleri üç adamdan duyunca, vatandaşlar her şeyi Gykia’nın

emirlerine uygun biçimde aceleyle yaptılar. Anma günü geldiğinde Gykia

neşeli gibi görünerek şehrin erkeklerine haber gönderip şenlikler için gerekli

şeyleri almalarını söyledi. Kocası da buna yardım etti ve şenlikler için daha

fazla şarap verilmesini rica etti. Vatandaşlar mutlulukla her şeyi aldılar ve

emredildiği gibi şenliklere başladılar, bütün gün dans ettiler, ancak akşam

Page 87: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

87

olduğunda vatandaşlar ayrılmaya ve dinlenmek için evlerine dönmeye

başladılar. Tüm ev haneleriyle de şenlik yaptılar Gykia’da kendi evindeki

herkese sarhoş olup uyumaları için içirdi, sadece oda hizmetçilerinin ayık

kalmasını emretti ve kendisi de şaraptan uzak durdu. Çünkü mor bir kupa

bulmuştu ve onu oda hizmetçisine verdi, gizlice ona içine su doldurmasını

tembihledi. Kocası mor kupayı görünce, içinde su olduğunu fark edemedi.

Akşam olduğunda ve az önce de söylediğim gibi vatandaşlar şenlikleri

bitirince Gykia kocasına ‘Şenliğimizi yaptık; hadi gidip yatalım’ dedi. Bunu

duyan kocası sadece çok mutlu oldu, yatmaya gitmek için acele etti; çünkü

çevirdiği entrikalarla ilgili karısına bir ipucu verebilirdi. Böylece Gykia bütün

kapı ve pencerelerin kilitlenmesini sonra da her zaman ki gibi anahtarların

kendisine getirilmesini buyurdu. Bunlar yapılınca kumpastan haberdar olan

özel hizmetçisine ‘ Sen ve oda hizmetçilerinin geri kalanları kucaklarınızda

taşıyabileceğiniz tüm mücevherlerimi ve altınlarımı sessizce alacaksınız ve

hazırlıklı olacaksınız, size emir verdiğimde beni takip edeceksiniz.’ dedi.

Emrettiği gibi her şeyi yaptılar ve hazırlandılar. Tabi ki kocası şehre karşı

ihanet etmeden önce birazcık kestirmek için uzanıyordu ama Gykia bütün ev

halkı yatıncaya kadar uyumaktan kaçındı, ve kocası içkili alemlerden sonra

adam akıllı yorgun düşmüştü. Uyuyormuş gibi görünen Gykia kocasını içeride

kapatarak ustaca yatak odasını kilitledi, hizmetçileriyle beraber aşağı indi

sessizce yan kapılardan çıkıp kapıları kilitledi ve hemen evin her tarafının

yakılmasını emretti. Ateş yakıldı ve ev alevlere boğuldu, evin dışına atlamayı

başaranlar vatandaşlarca katledildi. Bütün ev içindekilerle beraber

temellerine kadar tahrip oldu ve Tanrı Chersonlular’ın şehrini hilekar

Page 88: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

88

Bosporanlar’dan korudu. Vatandaşlar tahrip olmuş evi kazıp araziyi yeni

inşaat için temizlemeyi istediklerinde Gykia buna izin vermeyip şehre karşı

tertip edilen entrikaya sebep olduğu için tüm vatandaşlardan tahrip olmuş

evin üzerine pisliklerini getirip dökmelerini istedi ve bu yüzden bugüne kadar

bu yer Lamachus’un casus kulesi olarak çağırılmıştır.

Bütün bunlar nihayete erdiğinde, Gykia’nın Tanrı’nın kudretiyle kendilerine

sunmuş olduğu sayısız nimeti, kendisi için asla bir şey istemeyip şehrin

kurtuluşunu her şeyin önüne koymasını gören Chersonlular, hizmetlerinin bir

karşılığı olarak şehir meydanına onuruna iki bronz anıt diktiler. Bu anıtlar

onun gençlik yıllarında vatandaşlara yapmış olduğu iyilikleri ve göstermiş

olduğu şefkati temsil ediyordu. O müşfik yaşında baba topraklarını Tanrı’nın

inayeti ile korunmasında büyük bir bilgelik göstermişti. Sütunlardan birinin

üzerine o ölçülü bir biçimde süslenmişti ve vatandaşlara kocasının ihanetinin

hikayesini anlatıyordu, diğerinde ise şehre ihanet edenlerle savaşırken

resmediliyordu; anıtının kaidesinin üzerinde Tanrı’nın inayetiyle şehir için

yaptığı tüm iyilikler yazılmıştı. Erdem sahibi bir olarak kaideyi ovaladığınızda

yazılı olan her şeyi ve hain Bosporanlar’ın alt edilişini okuyabilirsiniz.

Birkaç yıl sonra Cherson yurdunun baş magistratesi ve piskoposunun

Philomusus’un oğlu Stratophilus olduğu zaman, üstün bir zekaya sahip olan

Gykia, Kersonlular’ın ebedi sözlerini yerine getirip kendisini şehrin ortasına

gömüp gömmeyeceklerini anlamak ve Chersonlular’ın kendilerini bu konuda

ispatlaması için bir oyun oynamaya karar verdi. Kız köleleri ile

kararlaştırdıktan sonra kendisini yaşlanıp ölmüş gibi gösterdi. Köleleri onu

musalla taşına uzatıp şehrin vatandaşlarına şu mesajı gönderdiler:’

Page 89: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

89

Hanımefendi öldü, onu nereye gömeceğimizi bize gösterin.’ Gykia’nın

öldüğünü duyunca Chersonlular mevzuyu düşünüp taşındılar ve artık onu

şehrin ortasına gömeceklerine dair ettikleri yemini tutmak konusunda istekli

değillerdi, ve onu alıp şehrin dışına gömmek için taşıdılar. Fakat sehpa

mezara konmak üzere iken Gykia kalktı ve tüm vatandaşlara bakıp şöyle

dedi:’ Sizin ebedi sözünüz bu mu? Bütün işlerinizde gerçek bu mu? Cherson

vatandaşına inanan herkese eyvahlar olsun o zaman!’ Chersonlular

Gykia’nın kendileri için söylemiş olduğu sözleri duyunca sözlerinden

döndükleri için büyük utanç duydular ve hatalarını affetmesi için, onu

yatıştırmak için etrafını sardılar ve onu öldüğünde şehrin ortasına

gömeceklerine dair tekrar yemin ettiler. Gykia öldüğünde yeminlerine sadık

kaldılar. Hala hayatta iken tabutunu seçtiği noktaya kurdular ve mezarının

üzerine yeni bir bronz anıt yaptılar.

Tamatarcha şehrinin dışında neft çıkarılan pek çok kuyu vardır. Papagia

bölgesinde, içinde Zichianlar’ın yaşadığı Zichiadaki Pagi denilen yerde neft

çıkartılan dokuz kuyu vardır, ancak bu dokuz kuyunun yağları aynı renk

değildir, bazıları kırmız, bazıları sarı ve bazısı da siyahımsıdır.

Zichiada Papagideki Sapaxi( ki anlamı toz demektir.) denilen köyde içinde

neft çıkan bir dere vardır. Ama Chamouch denilen köyde neft akan başka bir

pınar daha vardır. Chamouch eski zamanlarda köyü kuran adamın adıdır; bu

sebepten ötürü o köye Chamouch denilmektedir. Bu yerler at

değiştirmeksizin denizden bir günlük yolculuk mesafesindedir.

Derzene eyaletinde, Sapikion ve Episkopion köyleri yakınlarında neft

çıkarılan bir kuyu vardır.

Page 90: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

90

Tziliapert eyaletinde, Srechiabarax köyünün altında neft çıkarılan bir kuyu

vardır.

Eğer Cherson şehrinin erkekleri ayaklanırsa ya da imparatorluk emirlerinin

aksine hareket etmeye karar verirlerse, o zaman Konstantinopolis’deki tüm

Cherson gemilerine yükleriyle birlikte el konulmalı, Chersonlu denizciler ve

yolcular tutuklanıp hapse atılmalı ve daha sonra üç imparatorluk temsilcisi

gönderilmelidir: Bir tanesi Armeniakoi eyaleti kıyılarına, diğeri Paphlagonia

eyaleti kıyılarına ve diğeri de Boukellarian kıyılarına Cherson gemilerinin

mülkiyetlerini almak, onların yüklerine ve gemilerine el koymak, adamlarını

tutuklayıp onları hapse atmak ve bu olayları rapor etmek için. Dahası bu

imparatorluk temsilcileri Paphlagonyalı, Boukellarianlı ticari gemilerin ve

Pontus’un kıyı gemilerinin Cherson’a tahıl, şarap veya herhangi bir ticari

malla geçişlerini yasaklamalılar. Daha sonra askeri vali de hazine tarafından

Cherson şehrine imtiyaz olarak verilen on poundu ve iki pounluk haracı

haczetmesi konusunda bilgilendirilmeli, daha sonra da askeri vali

Chersondan geri çekilip başka bir şehre yerleşmelidir.

Eğer Chersonlular Roma diyarına seyahat edip Peçeneklerden ticaret

yoluyla ettikleri deri ve balmumunu satamazlarsa, yaşayamazlar.

Eğer tahıl Aminsos, Paplagonya, Boukellarioi ve Armeniakoi uçlarından

geçmezlerse, Chersonlular yaşayamazlar.

Page 91: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

91

3.BÖLÜM

ESERE İLİŞKİN NOTLAR VE ESERİN AÇIKLANMASI

Page 92: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

92

BÖLÜM I. Peçenekler

Bir devlet olamasalar da Peçenekler güçlü bir kavim olarak tarihe isimlerini

yazdırmışlardır Peçenekler Batı Göktürk boylarına mensup bir kavimdir.149

VIII. yy ’da Işık150 ve Balkaş151 gölleri arasında yaşamakta olup Batı Göktürk

Devleti’nin dağılmasıyla diğer Türk boylarıyla mücadele ederek Batı’ya doğru

sürülmüşlerdir. Bu ilerleyişin neticesinde Tolaç boyundan Sir Derya bölgesine

geçmişlerdir. Bununla birlikte kavmin yer değiştirmesi uzun yıllar boyunca

devam etmiştir. Bu bölgeye yerleşmelerinin ardından Oğuzlar’ın ilerlemesiyle

Hazar Kağanlığı’na komşu olmuşlardır. IX. yy ın ortalarında bu coğrafyada

başlayan göç dalgasının sebebi göçebe yaşam tarzını benimseyen bu

kavimlerin hayvanları için daha iyi otlak alanlar bulma arayışı olmuştur.

Peçenekler’in ilk dönem yaşayış tarzlarına dair bilgiler çok azdır. Bununla

birlikte IX. yy da Emba ve Yayık bölgelerinde yaşadıkları bilinmektedir.

Yazları Orta İdil bölgesinde, Kışları ise Yayık bölgesinde geçirmişlerdir.

Oğuzlar’ın baskısıyla Hazar 152 Kağanlığı’na komşu olan Peçenekler’le

yerleşik hayata geçmiş olan Hazarlar arasında pek de dostane olmayan

ilişkiler gerçekleşmiştir. Askeri açıdan zayıflayan Hazar Kağanlığı’na giden

ticaret kervanlarına sık sık saldırıp yağmalamışlardır. Peçenekler İdil’in

batısına geçtiğinde Karadeniz bölgesinin bu bölümü nispeten boştu. 153

149

Akdes Nimet, Kurat, Peçenek Tarihi, İstanbul, 1937 s.26 150

Günümüzde Kırgızistan sınırında kalmıştır. Issık Gölü olarak geçer. Bkz: Akdes Nimet, Kurat, Peçenek Tarihi, İstanbul, 1937, s.30 151

Peçenekler’in ilk yerleşim yerleridir. Bkz: Иссык-Куль. Нарын:Энциклопедия [Encyclopedia of Issyk-Kul and Naryn Oblasts] (in Russian). Bishkek: Chief Editorial Board of Kyrgyz Soviet Encyclopedia. 1994. s.512. 152

12. Bölümde detaylı bilgi verilmiştir. 153

Akdes Nimet, Kurat, IV-XVIII. Yüzyıllarda Karadeniz’in Kuzeyindeki Türk Kavimleri ve Devletleri, Ankara 1972 s.45

Page 93: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

93

Karadeniz’in kuzey bölümüne geçmeleri daha sonra Avrupa’nın ve

Balkanlar’ın etnik ve siyasi yapılarında değişimlere neden olacaktır.154

Peçenekler’in tarihine ait kaynaklar çoğunlukla bu kavimle savaşa tutuşan

devletler tarafında kaleme alınmıştır. Rus ve özellikle Bizans kaynakları

bizlere güvenilir bilgiler sağlamaktadır. VII. Konstantine Porphyrogenitus’un

kaleme almış olduğu De Administrando İmperio adlı eser Bizans- Peçenek

siyasi ilişkilerinin anlaşılması açısından iyi bir kaynak teşkil etmektedir. Öte

yandan Rus kaynaklarında ise daha çok Ruslar ve Peçenekler arasında

yaşanmış olan savaşlardan bahsedilmektedir. Peçenekler’in Ruslar ve

Bizans imparatorluğu ile yakın münasebet içinde olmalarından dolayı bu

kaynaklar daha güvenilir kabul edilmektedir. Doğu kaynaklarına bakıldığında

ise Arap ve Fars kaynakları ikinci ve hatta üçüncü el bilgiler

barındırmasından dolayı genel olarak daha az güvenilirdir.155

Peçenek adının kökenleri hususunda çeşitli görüş farklılıkları bulunmaktadır.

İsmin kökeni yinede bir akrabalık terimi olan ‘bacanak’ kelimesine

dayandırılmaktadır.156 Peçenek adı kaynaklarda Yunanca Patzinak, Latince

Pacinacea-Bisseni-Bizzenus, Rusça Peçenyeg, Bulgarca Peçenegi, Hırvatça

Peçenezi, Macarca Besenyo, Ermenice Badzinag ve Çince Pei Ju olarak yer

almaktadır. 157 Öte yandan Türk kaynaklarında ve Gök-Türk kitabelerinde

Kenger, Kengeris isimleriyle anılmaktadır. İmparator Konstantine

Porphyrogenitus De Administrando İmperio adlı eserinde Peçenek ulusu

154

Akdes Nimet, Kurat, IV-XVIII. Yüzyıllarda Karadeniz’in Kuzeyindeki Türk Kavimleri ve Devletleri, Ankara 1972 s. 46 155

Akdes Nimet, Kurat, Peçenek Tarihi, İstanbul 1937 s.50 156

Sadettin, Gömeç, Türk Tarihinde Peçenekler, AÜDTCF Dergisi, c.53, 2013 s.2 157

Uli, Schamilogi, The Name of The Pecheneges in ibn Hayyan’s AL-MUQTABAS, Jurnal of Turkish Studies, 1984 s.216

Page 94: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

94

hakkında bilgi verirken onların iki boyundan ‘Kangar’ olarak söz eder ve

Kangar kelimesinin yiğit soylu anlamına geldiğni belirtir.158 XI. yy ın en önemli

eserlerinden biri olan Anna Komnena’nın ele aldığı Alexiad adlı eserde

Peçenekler’den Skitler159 olarak bahsedilmektedir.160

Peçenekler 150 yıldan fazla bir süreyle Karadeniz’in kuzeyine hakim bir

şekilde varlıklarını sürdürmüşlerdir. Ancak ‘Uruğ’ sistemiyle yönetilmelerine

rağmen asla bir devlet kuramamışlardır. 161 Uruğlar halinde yaşamış olan

Peçenekler göçebe hayatın gerekliliklerinden olan yazlak ve kışlak hayatını

benimsemişler, sürekli hayvanları için bir otlak arayışı içinde olmuşlardır.

Bu kavim yaşam koşullarının çetin olması nedeniyle askeri sisteme göre bir

nizam kurmuşlardır. Sert ve mücadeleci yaşam koşulları onları küçük yaşta

ata binip silah kullanmak zorunda bırakmıştır. 162 Aileler, obalar, oymaklar

hepsi askeri bir nizama ve disipline tabi idiler.163

VIII.yy dan XII.yy’a kadar devam eden Peçenek akınları Karadeniz’in

güneyinden başlayarak Avrupa ve Balkanlar’ın şekillenmesine neden

olmuşlardır. Sonunda ulaştıkları yerlerde diğer milletlerce asimile edilerek

kimliklerini yitirmişlerdir.

158

Constantine Porhyrogenitus, De Administrando İmperio, Gyla Moravcsik- R.J.H. Jenkins, Washington, 1967 s.145 159

M.Ö. VIII.yy ile M.Ö. III.yy arasında Avrupa’da ve Orta Asya’da yaşayan topluluklardır. Saka, İskit olarak da kaynaklarda yer almışlardır. Bkz: Alexander Kazhdan, The Oxford Dictionary of Byzantium, Oxford University Press, 1991 c:3 s.1857 160

Anna Komnena, Alexiad, Çev. Bilge Umar, İstanbul 1996 s.155 161

Akdes Nimet, Kurat, IV-XVIII. Yüzyıllarda Karadeniz’in Kuzeyindeki Türk Kavimleri ve Devletleri, Ankara 1972 s.59 162

Akdes Nimet Kurat, Peçenek Tarihi, İstanbul 1937 s.58 163

Akdes Nimet, Kurat, IV-XVIII. Yüzyıllarda Karadeniz’in Kuzeyindeki Türk Kavimleri ve Devletleri, Ankara 1972 s.58

Page 95: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

95

Açıklamalar

Anna Komnena, Alexiad, Çev. Bilge Umar, İstanbul 1996.

Constantine Porhyrogenistus, De Administrando İmperio, Gyla Moravcsik-

R.J.H. Jenkins, Washington, 1967.

Gömeç, Sadettin, Türk Tarihinde Peçenekler, AÜDTCF Dergisi, c.53,2013.

Kurat, Akdes Nimet, IV-XVIII. Yüzyıllarda Karadeniz’in Kuzeyindeki Türk

Kavimleri ve Devletleri, Ankara 1972.

Kurat, Akdes Nimet, IV-XVIII. Yüzyıllarda Karadeniz’in Kuzeyindeki Türk

Kavimleri ve Devletleri, Ankara 1972.

Kurat, Akdes Nimet, Peçenek Tarihi, İstanbul 1937.

Mesudi, Muruc Ez-Zeheb çeviren: D. Asen Batur, Selenge Yayınları, İstanbul

2011.

Minorsky, V, Hududü’l Alem Mine’l Meşrik ile’l Magrib, çeviren: Murat Ağari,

Kitapyurdu Yayınevi, İstanbul 2008.

Mukaddesi, İslam Coğrafyası (Ahsenü’t Takasim) çeviren: Ahsen D. Batur,

Selenge Yayınları, İstanbul 2015.

Nemeth, Gyula, Peçenek ve Kumanlar’ın Dili, Belleten s.14-15, Ankara,1951.

Pritsak, Omeljan, The Pechenegs: A Case of Social and Economic

Transformation, Journal Article in Archivum Eurasiae medii aevi, 1975.

Page 96: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

96

Schamilogi, Uli, The Name of The Pecheneges in ibn Hayyan’s AL-

MUQTABAS, Jurnal of Turkish Studies, 1984.

Иссык-Куль. Нарын:Энциклопедия [Encyclopedia of Issyk-Kul and Naryn Oblasts] (in Russian). Bishkek Chief Editorial Board of Kyrgyz Soviet Encyclopedia. 1994.:

Page 97: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

97

BÖLÜM II. Ruslar’ın Kökeni

Günümüzde Rusya olarak bilinen bölge Orta ve Batı Avrupa’dan Sibirya’nın

derinliklerine kadar uzanan çok büyük bir ovadır. Bu devasa ovanın

güneybatısında Karpatlar 164 , güneyinde Kafkaslar, doğusunda Pamir

Dağları165, Altay Sıradağları166 ve Tanrı Dağları167 bulunmaktadır. Yine bu

ova tarih boyunca bu coğrafyada yaşayan toplumlar için büyük önem arz

eden nehirleri barındırmaktadır. Bu nehirlerin birçoğu kuzey güney

doğrultusunda akmaktadır ve Baltık ve Kuzey Buz Denizini ya da Karadeniz

ve Hazar Denizine akmaktadır.168 Bu nehirlerin en önemlileri Dnyeper, Don,

Volga, Dnester (Turla), Amur, Kuzey Dvina ve Pechora’dır. Akarsular kadar

göller de büyük Rus ovasında önemli bir yer tutmaktadır. Bölgenin en önemli

gölleri Avrupa tarafından Ladoga ve Onega, Sibirya tarafında ise Baykal

bulunmaktadır.

Bulunduğu coğrafi enlemler ve yüksek dağ sıralarıyla kuşatılmış olması

Rusya’nın ikliminde en önemli etkenlerdir. Bölgede sert karasal iklim

hakimdir. Bu iklim özelliğine bağlı olarak çok çeşitli bitki örtüsüne rastlamak

mümkümdür. Öncelikle bu diyarın yaklaşık %15’ini tunduralar yani bataklık,

yosun, turba ve çalılıklardan oluşan topraklar teşkil eder.

Bugün böylesine çeşitli yeryüzü şekillerine sahip bu topraklarda yaşayan

Ruslar dediğimiz ulusun ataları birden çok etnik yapının oluşturduğu bir

164

Doğu Avrupa’da bir dağ silsilesi Bkz: Diyanet Vakfi İslam Ansiklopedisi, İstanbul, 2010, c:35 s.167 165

Himalaya dağlarının kuzey silsilesi Bkz: Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, İstanbul, 2010, c:18 s.251 166

Rusya, Moğolistan ve Çin’e uzanan dağ sırası. Bkz: Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, İstanbul, 2010, c:3 s.507 167

Orta Asya’da bulunan büyük dağ sistemi. Bkz: Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, İstanbul, 2010, c:35 s.572 168

V. Nicholas Rıasnovsky & D. Mark Steinberg, Rusya Tarihi, İnkılap Kitapevi,2011 s.20

Page 98: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

98

halktı. Bu topluluk içinde ne kadar çok etnik grubu barındırmış olursa olsun

(Örn: Hazarlar, İskitler) büyük oranda Doğu Slavlarından etkilenmişler ve

Slavlaşmışlardır. Doğu Slavlar Rus havzasına VII, VIII ve IX. Yüzyıllar

boyunca yerleşmişlerdir. Bu halkın konuştuğu dil Doğu Slav diliydi ve kısa

zaman sonra büyük bir imparatorluk haline gelecek devletin de resmi dili

olacaktır.

Kendilerine ait ilk yazılı referanslar Yaşlı Pliny (Büyük Plinius)169 ve Tacitus170

gibi erken dönem klasik yazarlarına ve Bizanslı Procopius 171 ile Gotlu

Jordanes172 gibi sonraki dönem tarihçilerine aittir.173 Slavlar için bu yazarların

ve tarihçilerin en çok kullandıkları terimler ‘Venedi’ ve ‘Ant’ tır. Doğu

Slavlarıyla ilgili en önemli kaynak XII. Yüzyıldan kalma Primary Chronicle174

yani İlk Tarih’tir. Bu kaynağa göre Doğu Slavlar, Karadeniz’den, Tuna’dan,

Karpat Dağlar’ından, Ukrayna’dan ve ötesinden kuzeyde Novgorod

topraklarına ve doğuda Volga’ya doğru Rus ovasına yerleşen on iki

kavimdir.175 Bu halk arasında IX. yüzyılda tarım gelişmişti. Tarımın yanı sıra;

balıkçılık, avcılık, arıcılık, büyükbaş hayvan yetiştiriciliği, dokumacılık,

169

Yazar ve filozof olan Yaşlı Plinius, insanlık tarihinin ilk ansiklopedisini yazmıştır. Doğa tarihi adında bir derleme kitabı bulunmaktadır. Bkz: Pliny the Younger; Constantine E. Prichard; Edward R. Bernard (Editors) (1896). Selected Letters. Oxford: Clarendon Press. s. 1. 170

Roma tarihi ve imparatorluğun kuzeyindeki Germenler adı eserleriyle ünlüdür. Hatip, filozof, avukattır. Bkz: Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, İstanbul, 2010, c:23 s.212 171

Bizanslı önemli tarihçilerdendir. Savaş döneminde İmparator Justinianus’un generaline eşlik etmiş ve savaşta gözlemlediklerini kayda geçirmiştir. Justinianus'un Savaşları, I. Justinianus'un Binaları ve Gizli Tarih isimli kitapları yazmıştır. Bkz: Procopius, Bizans’ın Gizli Tarihi, çeviren: Orhan Duru, Ada Yayınları, İstanbul, 1990, s.10 172

Romalı bir tarihçi olan Jordanes, VI. yüzyılda iki tarihi eser kaleme almıştır. birisi “ de suma temporum vel origine actibusque romanorum “ diğeri ise “ romanorum, getica” dır. ilki bir dünya kronoğidir. ikinci eser ise Got Tarihi’dir. Bkz: Alexander Kazhdan, The Oxford Dictionary of Byzantium, The Oxford University Press, 1991, c:2 s.1072 173

V. Nicholas Rıasnovsky& D. Mark Steinberg, , Rusya Tarihi, İnkılap Kitapevi,2011 s.120 174

Old Church Slavonic: Повѣсть времѧньныхъ лѣтъ, Pověstĭ Vremęnĭnyhŭ Lětŭ, gerçek ismidir. 175

V. Nicholas Rıasnovsky& D. Mark, Steinberg, Rusya Tarihi, İnkılap Kitapevi,2011 s.125

Page 99: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

99

çömlekçilik ve doğramacılıkla da meşgul olmuşlardır. Demiri işlemeyi

biliyorlar ve ticaretle de yakından ilgileniyorlardı. Novgorod, Smalensk ve

Kiev gibi üç büyük şehirleri vardı. Ruslar’ın ilk devletini işte bu üç şehirden

biri olan Kiev kuracaktır.

Geleneksel olarak, M.S 862 yılı Rusya tarihinin başlangıcı olarak kabul edilir.

İlk tarihe göre o yıl ilk Rus hanedanlığının kurucusu olan ‘Ruirik 176 ’

muhtemelen iki kardeşi ve savaşçılarıyla birlikte Novgorod’a gelir.

Novgorodda yaşayan Slavlar kendilerinden büyük haraçlar talep eden

Varegler’e karşı ayaklanmışlar ve onları şehirlerinden sürmüşlerdi. Ancak

kısa süre sonra kendi aralarında çatışmalar başlamıştı. Bu çatışmalar şehri

kaosa sürüklemiş ve en büyük darbeyi ticaret almıştı. Slav halk umutsuzluk

içinde Varenglerden geri dönmelerini ve kendilerini tekrar yönetmelerini

istemiştir. Bunun üzerine Ruirik kardeşleri Askold ve Dir ile birlikte

Novgorod’a gelirler fakat kısa bir süre sonra 600 mil güneyde bulunan Kiev

şehrine taşınırlar ve burada ilk büyük Rus devletinin temelini atmış olurlar.

Modern Rusya’nın başlangıcının bu derece romantik bir şekilde tasvir

edilmesi tarihçiler tarafından günümüzde pek kabul görmemektedir. 862

tarihinin çok daha öncesinde Doğu Slavlar belirli seviyede politik bir oluşum

içine girmişlerdir. Konstantinopolis şehri 360 ylında Doğu Slavlar tarafından

kuşatılmıştır177. Kiev’in Dnyeper nehrinin üç koluna ve steplere olan yakınlığı

Kiev’in hızla yükselmesinde büyük katkı sağladı. Novgorod, Smolensk ve

diğer kuzey yerleşimlerinden nakledilen mallar burada birleştiriliyor ve

176

Novgorod ve Kiev Rusyasını yönetmek için Novgorod halkının Varaeglerden istediği hanedanlığı başı. Bkz: Ian, Grey, Horizon of Russia, American Heritage Publishing Co. Inc, 1970 s.17 177

Ian, Grey, Horizon of Russia, American Heritage Publishing Co. Inc, 1970 s.17

Page 100: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

100

dönemin çeşitli deniz ve akarsu vasıtalarıyla önce Karadeniz’e daha sonra da

Konstantinopolis’e ulaştırılıyordu. Kitabımızın yazarı İmparator VII.

Konstantine detaylı bir şekilde malların Kiev’de toplanışını ve nakledilişini

anlatmaktadır.

Öte yandan Ruirik’in kardeşleri Askold ve Dir Peçenekler’e ve komşu Slavlar

üzerindeki nüfuzlarını Kiev’den idare ediyorlardı. Şehri ticaret rotalarının ve

daha sonra step göçebelerine karşı korunduğu bir üs haline getirmişlerdi.

Ruirik’in halefi olan diğer bir Varagian Oleg 879’da Novgorod’a geldi Askold

ve kardeşi Dir’i katletti.

Oleg bunun üzerine hükümdarlığını ilan etti. Oleg aktif bir hükümdardı ve

efsanelerde ‘Bilge olan’ (Veschi) olarak yaşatılmaktadır. Hükümdarlığı

boyunca kuzeyde ve güneyde kabileler arasında hakimiyetini kurmuştu. İlk

kez Bizans’a giden nehir yolları boyunca belli derecede bir birlik oluşmuştu.

Oleg 33 yıllık hükümdarlığında zirve noktası 907 yılındaki Konstantinopolis’e

yaptığı hırslı saldırıydı. Oleg’in gemilerinden Grekler ve Ruslar’a bir elçi

gönderdiler ve ondan şehri yıkmamalarını talep ettiler, eğer bu teklifi kabul

ederlerse, istedikleri haracı ödeyecekelerini belirttiler. Olaylar Oleg’in istediği

şekilde sonuçlanmıştı ve Bizans’a zoraki bir ticaret anlaşması imzalattılar.

Oleg zaferle ayrılmıştı ve Kiev’e beyaz keten, altın, meyve, şarap ve her türlü

ziynet eşyasıyla dönmüştü.

Bizans’ın masalsı pazarlarının kendi halkına açılmasıyla Oleg Kiev ve

nüfuzunun sonraki 300 yıl boyunca büyümesinin temelleri atılmıştı.178

178

Ian, Grey, Horizon of Russia, American Heritage Publishing Co. Inc, 1970 s.24

Page 101: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

101

912 yılında Oleg öldü yerine Ruirik’in oğlu ya da torunu olan Igor yüce prens

oldu. Oleg gibi Igor’da etkili bir hükümdardı. Derevlian Slavlar179’ı arasında

çıkan bir isyanı bastırdı ve Peçenekler’in bir işgalini de önledi.

Günümüz Türkiyesi olan Anatolia’ya ve Transkafkasya’ya ( Gürcistan,

Ermenistan, Azerbaycan) pahalı ve başarısızlıkla sonuçlanan seferlere girişti.

944’te Bizans’a karşı bir saldırı için Peçenek ve Varagian birliklerini kiraladı.

Ancak Bizans elçileri Ruslar’a bir barış ve ticaret antlaşması talep ettiler.

945’te ikinci bir Rus-Bizans antlaşması imzalandı. Ancak Igor bu antlaşmanın

faydalarını göremeden hemen öldü.

Igor’un oğlu Svyatoslav’ın 180 henüz küçük bir çocuk olmasından dolayı,

annesi prenses Olga naip olarak ülkenin idaresini üstlendi. İsmi İskandinav

kökenli olmasına rağmen, bir Pslov181 yerlisi ve Slav olan Olga ‘Kadınların en

bilgesiydi.’ Igor’un katilleri Kiev’e gelip prensese evlilik teklifinde bulundular.

Ancak prenses kurnaz bir devlet adamı olduğunu ispat etti ve onlara ‘

Teklifiniz beni mutlu etti; işin aslı kocam ölümde geri dönemez’ dedi. 182

Olga’nın bütün amacı kocasının katillerinden öç almak ve onları

cezalandırmaktı. Olga kalenin içine tekneleriyle girecek olan Derevlianlar için

büyük hendekler kazdırdı. Olga’nın kurnaz planı hakkında tüm halkı uyarıldı.

Kievliler sanki bir fatih onurlandırılıyormuşçasına Derevlian gemilerini

Olga’nın huzuruna taşıdılar ve daha sonra bu tekneleri adamlarıyla birlikte

hendeğe yuvarladılar. Olga kocasının öcünü en ağır şekilde almıştı.

179

VI. ile X. yy’da Ukraynanın sınırlarına yakın bölgelerde yaşamış kabiledir. Bkz: Alexander Kazhdan, The Oxford Dictionary of Byzantium, The Oxford University Press, 1991, c:3 s.1916 180

Igor ve Olga’nın oğlu. Bkz: Alexander Kazhdan, The Oxford Dictionary of Byzantium, The Oxford University Press, 1991, c:3 s.1979 181

Rusya’nın kuzeybatısında yer alır. X.yyda Kiev Kağanlığına bağlıydı. 182

Ian, Grey, Horizon of Russia, American Heritage Publishing Co. Inc, 1970 s.25

Page 102: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

102

Düşmanlardan kurtulur kurtulmaz, Olga pagan inanışını terketti, prensesin bu

girişimi özellikle keşiş kroniklerinde sevinçle anlatılır. Bu olay ya 955 yılında

Kiev’de ya da ondan üç yıl sonra Konstantinopolis’i ziyaretinde gerçekleşti.

Her durumda yetenekli bir kadındı. Ülkenin genel idaresi konusunda

reformlara girişti ve toprakları vergi ödeyen bölgeler şeklinde bölerek

vergilerin toplanması ve ödenmesi hususunda uzmanlar atamıştı.

İmparatorluk şehri Konstantinopolis Kievli tüccarların asıl hedefiydi ve

muhteşem şehir Slavlar arasında çok ünlüydü. Dahası Bizansla kurulan

bağlar bazı Ruslar’ın Hristiyan olmasını tetikledi ancak bunların sayıları çok

fazla değildi. Bu sebepten dolayı Prenses Olga’nın Hristiyan olması önemli

bir olaydı. Prensesin vaftiz babalığı İmparator Konstantine tarafından yapıldı

ve Konstantine’nin eşi imparatoriçe Helen’in adını onurlandırmak için Olga

Helen ismini aldı. 183 Olga’nın bu seçimi tüm Rus halkının Hristiyanlığı

benimsemesi için bir adım olmadı.184 Buna en iyi örnek Prenses Olga’nın

oğlu I. Svyatoslav annesinin büyük ısrarına rağmen Hristiyanlığı kabul

etmedi.185

183

Ian, Grey, Horizon of Russia, American Heritage Publishing Co. Inc, 1970 s.25 184

Ian, Grey Horizon of Russia, American Heritage Publishing Co. Inc, 1970 s.25 185

Ian, Grey, Horizon of Russia, American Heritage Publishing Co. Inc, 1970 s.25

Page 103: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

103

Açıklamalar

Bushkovitch, Paul, Peter The Great, Rowman& Littlefield Publisher, 2003.

Constantine E. Prichard; Edward R. Bernard (Editors) (1896). Pliny The

Younger, Selected Letters. Oxford: Clarendon Press.

Dmytryshyn, Basil, Medieval Russia A Source Book, 850-1700, Holt Rinehart

& Winston Publisher,1990.

Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, İstanbul, 2010.

Franklin S, Jonathan S, Emergency of Rus 750-1200, Longman Publisher,

1996.

Grey, Ian, Horizon of Russia, American Heritage Publishing Co. Inc, 1970.

Kurat, Akdes, Nimet, Rusya Tarihi Başlangıçtan 1917’ye kadar, TTK,

Ankara, 2010.

Ostrogorsky, Georg, Bizans Devleti Tarihi, Türk Tarih Kurumu, Ankara, 2011.

Perrie, Maureen, The Cambridge History of Russia vol:1 From Early Rus to

1689, Cambridge University Press, 2006.

Prokopius, Bizans’ın Gizli Tarihi, çeviren: Orhan Duru, Ada Yayınları,

İstanbul, 2010.

Rıasnovsky, V. Nicholas& Steinberg, D. Mark, Rusya Tarihi, İnkılap

Kitapevi,2011.

Translated by, Cross, Hazzard, Samuel and Sherbowitz-Wetzor, Oldgerd,

The Russian Primary Chronicle, Mediaeval Academy of America

Vernadsky, George, Rusya Tarihi, Selenge Yayınları,2010.

Page 104: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

104

BÖLÜM V. Bulgarlar Kimlerdir?

Bulgaristan, bugün Balkanlarda; batıda Sırbistan ve Makedonya, doğuda

Karadeniz, kuzeyde Romanya, güneyde Yunanistan, güneydoğuda ise,

Türkiye’ye komşu olan bir Avrupa ülkesidir. Yer aldığı jeopolitik konumdan

dolayı ülke tarih boyunca önemini korumuştur.

Bulgarlara, Avrupa’nın güney doğusunda Karanlık Çağlardan beri rastlanır.186

Hun İmparatorluğu187 parçalandıktan sonra, kimlikleri bilinen ilk gruptur. Bu

grup Kutrigurs 188 ve Utigurs, VI. yy’da Karadeniz’e ve Tuna’nın kuzey

bölgesindeki steplere yerleştiler. Kutrigurs ve Utigurs boylarının kısa sürede

bu bölgede yerleşmelerinin sebebi, VI. yy’da sınır komşuları Bizans

İmparatorluğu’nun askeri açıdan zayıf olmasıydı. Bulgar prensinin yaklaşık

600 yılında, vaftiz için Konstantinopolis’e gitmesi, Slav ve Avar189 tehtidine

karşı Bizans’ın diplomatik tepki göstermesine neden oldu. 190 Avarlar’ın

Pannonia191 bölgesinde genişlemeleri, hem Bizans İmparatorluğu hem de

Bulgarlar için büyük tehdit oluşturuyordu. Bu tehdidi kırmak için Bulgar

tarafından ‘Kubrat’ adında bir lider, Avarlar’a karşı savaş açtı ve onları geri

püskürttü. Slavlarla da müttefiklik anlaşması imzalandı. Balkan havzasında

186

Robert, Browning, Byzantium and Bulgaria, University of California Press, 1975 s.45 187

Asya steplerinden yola çıkarak, Avrupa’ya yola çıkan ve bu süreçte de Büyük Kavimler Göçünün sebebi olan imparatorluktur. Günümüz Avrupası’nın temellerini atmışlardır. Bkz: Alexander Kazhdan, The Oxford Dictionary of Byzantium, The Oxford University Press, 1991, c:2 s.957 188

Avrupa Hunlarının bir kabilesi olan Ön Bulgarların Ogurlar gibi öncül boylarından biri olduğu varsayılan Türk boyudur. Bkz: Edward Luttwak, The Grand Strategy of Byzantine Empire, Harvard University Press, 2009, s.93 189

VI.yy’da Orta ve Doğu Avrupa’da kurulmuş bir kağanlıktır. Kökeni Prototürkler’den olan kağanlık Türk kabilelerin bir araya gelmesiyle oluşturdukları birliktir. Bkz: Alexander Kazhdan, The Oxford Dictionary of Byzantium, The Oxford University Press, 1991, c:1 s.237 190

Robert, Browning, Byzantium and Bulgaria, University of California Press, 1975 s.46 191

Günümüzde, Macaristan, Avusturya, Hırvatistan, Sırbistan, Slovenya ve Bosna-Hersek’i içine alan bölgedir. Bkz: Alexander Kazhdan, The Oxford Dictionary of Byzantium, The Oxford University Press, 1991, c:3 s.1572

Page 105: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

105

ve step bölgesinde lidersiz kalan pek çok grubu Kubrat kendi hakimiyeti

altına aldı.192

Kubrat öldüğünde tam olarak devlet şeklini oluşturamayan kabileler,

Hazarlar’ın saldırısı ile tekrar dağıldılar. En büyük grubun lideri Asparuh,

günümüz Bulgar devletinin yapısını oluşturan grupları da yanına alarak Tuna

Dağları’na yerleşti. Daha sonra Slav kabilelerini iterek Balkan Dağları’nın

kuzeyine kadar geldiler. Bizans İmparatorluğu, sınırına çok yakın Balkan

bölgesindeki denge değişimlerinden rahatsızdı. 681 yılında Bulgarlar’ın başı

Asparuhla birlikte bir barış anlaşması imzaladılar ve Bizans İmparatorluğu,

Bulgar devletini resmen tanımış oldu 193 Böylece devlet Bizans sınırını

güvenceye alarak, Balkan Dağlarından Karpatlara kadar genişlemeyi

sürdürmüştü. Devlet başkentini, Slavlarla birlikte Geç Roma’dan kalma Tuna

Balkan hattında bulunan Pliskaya kurdu.194

Devlet düzenini oluşturan Asparuh’un ölümünden sonra yerine Tervel geçti.

Sürgüne gönderilmiş olan Bizans İmparatoru II. Justinianus, Bulgar khanı

Tervel’den yardım istedi.195 Bu isteği geri çevirmeyen Tervel II. Justinianus ile

bir ittifak imzalayarak, güçlerini birleştirdiler. Bu güç birlikte Konstantinopolis

önlerinde görüldüler. Ancak şehrin güçlü surlarından dolayı bir şey

yapamayan bu iki müttefik, Konstantinopolis’e su borularından girdiler.196 II.

Justinianus tahtını ele geçirdi ve ödül olarak Tervel’e ödül olarak yıllık haraç

vermeye devam etti.197 Zafer sarhoşu olan II. Justinianus gücünü topladıktan

192

John, Fine, The Early Medieval Balkans, The University of Michigan Press, 1991 s.44 193

John, Fine, The Early Medieval Balkans, The University of Michigan Press, 1991 s.67 194

John, Fine, The Early Medieval Balkans, The University of Michigan Press, 1991 s.68 195

Robert, Browning, Byzantium and Bulgaria, University of California Press, 1975 s.48 196

John, Fine, The Early Medieval Balkans, The University of Michigan Press, 1991 s.48 197

John, Fine, The Early Medieval Balkans, The University of Michigan Press, 1991 s.48

Page 106: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

106

sonra ilk olarak gücünden korktuğu müttefiki Tervel’in topraklarını işgal etmek

istedi. Ancak Bulgar kuvvetleri bu saldırıyı önceden engellediler. 716’ya

kadar bir barış sessizliği oluştu iki devlet arasında. Bu sessizlik hem Bizans’ı

hem de Bulgarlar’ı tehdit eden Arap akınları ile son buldu. Bir Bizans Bulgar

ittifakı da Araplar’a karşı oluşturuldu ve Araplar geri püskürtüldü.

Tervel öldükten sonra, 803 yılında büyük savaşçı Krum devletin başına geçti.

Krum tahta çıktıktan kısa süre sonra, Avarlarla bir savaş yaptı ve bu savaşta

başarılı oldu. Bulgarlar, doğu-batı doğrultulu büyük bir coğrafyaya sahip

oldular ve Balkan havzasındaki en büyük devlet haline geldiler. Bulgar

gücünden korkan Bizans İmparatoru I.Nicephorus, 807 yılında Bulgar

topraklarını işgal etti.198 809 yılında ise; Bulgar ordusu Serdika’yı(Sofya) aldı

ve Bizans kalelerini tahrip etti. Buna kayıtsız kalmayan I. Nicephorus Krum’un

başkenti Pliska’yı yaktı.199 Hırsı gözünü döndüren Nicephorus 811 yılında

Pliska’yı taş üstünde taş kalmayacak şekilde tahrip etti. Buna rağmen

Nicephorus’a barış teklif eden Krum’un teklifi reddedildi. Bu duruma

sinirlenen Krum, Pliska’dan dönen imparatora tuzak kurdu ve adamlarıyla

birlikte dağlık bir bölgede imparatoru sıkıştırarak öldürdü200 Krum gücüne güç

katarak Burgaz’ı ve Karadeniz’in batı kıyısındaki Mesembria’yı aldı. 813’te

Konstantinopolis’in surlarına tekrar dayandı ancak 814’te Krum’un ölümüyle

şehir ele geçirilemedi.201

Krum’dan sonra tahta geçen isim Omurtag oldu. Omurtag dönemi 816-846’ya

kadar Bizansla barş dönemi idi. İmparatorlukla oluşturulan bu dönem her iki

198

Robert, Browning, Byzantium and Bulgaria, University of California Press, 1975 s.49 199

John, Fine, The Early Medieval Balkans, The University of Michigan Press, 1991 s.95 200

Robert, Browning, Byzantium and Bulgaria, University of California Press, 1975 s.74 201

Robert, Browning, Byzantium and Bulgaria, University of California Press, 1975 s.74

Page 107: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

107

taraf içinde büyük çıkarlar sağladı ve adına Otuz Yıllık Barış anlaşması

denildi. Bu anlaşmaya göre; sınır Trakya’yı iki taraf arasında bölerek

Develtos(Burgaz)’dan meşhur büyük müdafaa hattı boyunca, yani Edirne ve

Filibe arasında Makrolivada’ya kadar ve oradan da kuzeye Balkan dağlarına

uzanacaktı.202 Bizans tehdidini bir barış anlaşması ile garanti altına aldıktan

sonra iç işlerini düzenlemeye önem verdi. Nicephorus’un tahrip ettiği Pliska’yı

restore etti ve ülkenin başkentini Preslav’a taşıdı.203

818 yılında Franklar ve Bulgarlar arasındaki müttefikliğin bozulması,

Bulgarlar’a yaradı ve devlet topraklarını doğu batı yönlü genişletti. 204 827

yılında tüm batı bölgesini kontrolü altına almayı başaran Omurtag, Beograd,

Branicevo ve Sirmium hatta doğu Slavania’nın bir kısmını da sınırları içine

almayı başardı. 205 831 yılında ölen Omurtag’ın yerine Boris geçti. Boris

döneminine en önemli olayı Hristiyanlığa geçiş olmuştur.206

202

Georg, Ostrogorsky, Bizans Devleti Tarihi, çeviri:Fikret Işıltan, Türk Tarih Kurumu, Ankara, 2011 s.183 203

Robert, Browning, Byzantium and Bulgaria, University of California Press, 1975 s.57 204

Robert, Browning, Byzantium and Bulgaria, University of California Press, 1975 s.57 205

Robert, Browning, Byzantium and Bulgaria, University of California Press, 1975 s.58 206

Robert, Browning, Byzantium and Bulgaria, University of California Press, 1975 s.60

Page 108: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

108

Bulgar Devleti’nin Hristiyanlığı Kabulü ve I. Boris Hükümdarlığı

IX.yy’ın sonu ve X.yy’ın başı hem Bizans İmparatorluğu hem de Balkan

devletleri için oldukça farklılık gösteren ve temel yapı taşlarını değiştiren bir

dönem olmuştur.

İstanbul kapılarına dayanan Ruslar ve o dönemde Araplar’la mücadele içinde

olan imparator patrikle birlikte halkını cesaretlendirmek istedi. 207 Böylece

halkı düşman korkusunu yenebilmesi için dini yola sevk etmeye başladılar.

Halk kendini Tanrı’ya adamıştı. Patriğin de katkılarıyla dönemin ilk

misyonerlik faaliyeti başlamış oldu. Bizans imparatoru ve büyük patrik

misyonerlik faaliyetlerinin ikinci adımı olarak bu faaliyetleri sürdürebilecek bir

elçi arayışına girdiler. Hristiyan dinini ve kültürünü yayabilecek bir elçi. Bu

durum için en uygun iki isim Selanik piskoposu Konstantinos (Cyrill) ve

Methodios 208 kardeşlerdi. Ayrıca bu dönemde Moravya hükümdarının

Bizans’tan misyonerlik konusunda yardım istemesi faaliyetlerin daha

hızlanmasına ve daha başlamadan meyvelerinin alınacağı kanaatini

getirmişti. Bizans İmparatorluğu bu faaliyetlerle Hristiyan patrikliğinin temeli

olacak ve uzak diyarları bile kontrol edebilecekti. İlk hazırlık olarak kardeşler

glogolotik adı verilen bir Slav alfabesi oluşturup Kutsal Kitaplarını bu alfabeye

uyarladılar. Moravya’da büyük ses getiren bu faaliyetlerden sonra misyoner

kardeşler yönlerini Bulgar Devletine doğru çevirmişlerdi. Ancak Bulgarlar

daha önce davranıp Franklar’dan bir misyoner talebinde bulunmuşlardı.

Bulgarlar’ın Franklar’dan misyoner talebi sınır komşuları olan Bizans’ı zora

207

Georg, Ostrogorsky, Bizans Devleti Tarihi, çeviri: Fikret Işıltan, Türk Tarih Kurumu, Ankara, 2011 s.214 208

Bizans Hristiyan teologları ve Hristiyan misyonerleridir. Bkz: Alexander Kazhdan, The Oxford Dictionary of Byzantium, The Oxford University Press, 1991, c:1 s.571

Page 109: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

109

sokacak nitelikteydi. Çünkü Franklar Roma Kilisesine bağlıydılar. Bizans bu

durumu askeri yolla çözmeye karar verdi ve Bulgarlar’ı karadan ve denizden

kuşatma altına aldı. Bu durumdan korkan Boris Bizans’a boyun eğmek

zorunda kaldı. Bizans İmparatoru Boris’i vaftiz etti ve Boris, Mikhail-Boris

adını aldı209. Bizans misyonerlik faaliyetlerinde bir başarı daha gösterdi ve

Bulgar Devleti Hristiyanlaşarak Bulgar kilisesinin yapı taşları konuldu. Ancak

vaftiz edilen Boris’in isteği İstanbul patrikliğine bağlı bir kilise değil, kendi

milletine ait bir kilisenin olmasıydı. Bizans, Boris’in bu düşüncesini kabul

etmedi ve Boris tekrar yüzünü Roma Kilisesine döndü. Bulgarlar’ın bu ikilemi

İstanbul Patrikliği ile Roma Kilisesini karşı karşıya bırakmıştı.

Boris’in olaylı Hristiyanlığa geçiş süreciden sonra, yerine Büyük Symeon

geçti. Büyük Symeon dönemi hem kilise tarafından hem de halk tarafından

‘sarayın uğurlu gücü’ olarak nitelendirilir ve yüzyıllar boyunca da herkes

tarafından ‘Büyük’ olarak kabul edilirdi. 210 Symeon, dinsel yaşamı en iyi

şekilde öğrenmek ve Bulgar kilisesine öncü aday olabilmek için İstanbul’da

büyüdü.211 İstanbulda büyümesine rağmen hanedanlığının ilk dönemlerinde

komşu Bizansla ve diğer komşularıyla savaşlar içinde buldu. Her ne kadar

kilise yaşamı sürmek istese de damarlarındaki kan ataları gibi milletinin

topraklarını genişletmek için akıyordu. Boris’in yarım bıraktığı işi de

tamamlayarak bağımsız Bulgar kilisesini kurdu. Radikal değişiklikler yaparak

209

Georg, Ostrogorsky, Bizans Devleti Tarihi, çeviri: Fikret Işıltan, Türk Tarih Kurumu, Ankara, 2011 s.215 210

Georg, Ostrogorsky, Bizans Devleti Tarihi, çeviri: Fikret Işıltan, Türk Tarih Kurumu, Ankara, 2011 s.215 211

Georg, Ostrogorsky, Bizans Devleti Tarihi, çeviri: Fikret Işıltan, Türk Tarih Kurumu, Ankara, 2011 s.245

Page 110: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

110

ülkesinin başkentini Preslav’a taşıdı.212 Yeni başkent sanatın ve kültürün ana

kapısı haline geldi.

927’de Symeon öldü yerine oğlu Petro geçti. Petro hanedanlığın başına

geldiğinde savaştan yorgun düşmüş bir halk ve mali sıkıntıları olan bir ülke

vardı. Halk yorgun ve fakirken, kilise aksine gün geçtikçe zenginleşiyordu.

Zar zor bağımsızlığı kazanılan kiliseye karşı güven azalmış ve düşmanlık

artmıştı. Bu düşmanlığın sonucunda ‘Bogomillik’213 adı altında sapkın bir din

ortaya çıkmıştı. Bununla beraber Bulgar Devleti’ni içte Bogomiller yerken

dışarda ise kuzeyden gelen Macar istilası zayıflatmaya başlamıştı. Ekonomik

ve askeri gücünü yitiren devlet 1018 yılında Bizans egemenliğine tabi oldu.

212

Georg, Ostrogorsky, Bizans Devleti Tarihi, çeviri: Fikret Işıltan, Türk Tarih Kurumu, Ankara, 2011 s.:249 213

Bogomolizm:’ X. yy’da Bulgaristan’da, Papa Bogomil tarafından kurulan düalist bir tarikattır. Bogomilisim, Orthodoksluğun temel doktrinlerini reddeder.’ Aleksander Kazhdan, Oxford Byzantium Dictionary, Oxford University Press, 1991, c:1 s.301

Page 111: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

111

Bogomilism

Bogomil hareketi, Avrupa tarihinin en dikkat çeken hareketleri arasındadır.

Bogomilism hareketi Batı Avrupa’da, Bulgaristan, Makedonya, Sırbistan ve

Bosna’da çok etkili oldu. İtalya ve Fransa hatta Rusya gibi ülkelere sıçrasada

yeterince taraftar bulamadı.

Bogomil hareketi ilk olarak Bulgar Çarı Peter zamanında 927-929 yılları

arasında ortaya çıktı.214 Çar Symeon’un parlak ve fetihçi döneminden sonra

başa geçen Çar Peter dönemi hiç iç açıcı olmamıştır. Çar Peter dönemindeki

yönetim bozukluğu, dini, sosyal, ekonomik ve kültürel alanlarda başarısızlık

yarattı. Bu başarısız ortam Bogomil hareketinin oluşması ve yayılması için

zemin hazırladı. Fakir, zengin ayrımı baş gösterdi, feodalizm güçlendi ve

kilisenin nüfuzu arttı. Halkın arasında oluşan bu eşitsizlik Bogomil hareketinin

güçlü bir akıma dönüşmesine neden oldu.

Bogomil hareketinin kurucusu Papaz Bogomil’dir. Papaz Bogomil tarafından

kurulan tarikat radikal bir kilise karşıtıdır.215 Çar Peter, köylülerin arasında

fazla taraftar bulan bu hareketten çok korktu. Bu yüzden Konstantinopolis’in

Patriği Theophylactus’a iki mektup gönderdi.216 Bu mektuplarda Çar,

Patrikten Bogomil hareketinden kurtulmak ve bu harekete katılanları

engellemek için bir öneri istemiştir. 217 Ancak Patrik’in yeterli derecede

214

Dimiter, Angelov, The Bogomil Movement, Sofia Press,1987 s.5 215

Georg, Ostrogorsky, Bizans Devleti Tarihi, çeviri: Fikret Işıltan, Türk Tarih Kurumu, Ankara, 2011 s.250 216

Arnold, Toynbee, Constantine Porphyrogenitus And His World, Oxford University Press, 1973 s.65 217

Dimiter, Angelov, The Bogomil Movement, Sofia Press,1987 s.29

Page 112: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

112

teolojik bilgiye sahip olmamasından dolayı verdiği yanıt çok açklayıcı

olmadı218.

Papa Bogomil’in isim babası olduğu bu hareket günümüze kadar bu isimle

anılmaya devam etmiştir. Prezbyter Kozma Bogomilism konusunda ilk

bilgileri bir araya getirmiştir. Bogomolism’in doğuşuna dair ilk güvenilir kaynak

Rahip Kosmas’ın Vaazı’dır.219 Bogomilismin ikinci yazması ise, Çar Boril

tarafından 1211’de yazılmıştır. Fakat bu iki eserden de günümüze pek az

bilgi gelmiştir.

218

J. Hamilton, B. Hamilton, B. Baysal, Bizanslı Herektiklerin Tarihi, Kalkedon, İstanbul, 2010 s.48 219

J. Hamilton, B. Hamilton, B. Baysal, Bizanslı Herektiklerin Tarihi, Kalkedon, İstanbul, 2010 s.48

Page 113: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

113

Bogomilism Öğretisi

Tüm dinlerin ve tarikatların tek tanrı (monoteizm) inancına karşı Bogomolism

tarikatında düalizm220 hareketi görülür. Bogomilism hareketi büyük ve

heretik221 bir hareket olarak bilinir.

Bogomil öğretisi iki temel prensipten oluşmaktadır. ‘İyi’ ve ‘şeytan’. İyilik

tanrıyı, şeytan ise kötülüğün simgesidir. Birbirine zıt bu iki kudret arasındaki

mücadelenin bütün dünya olaylarını ve her insanın hayatını tanzim ettiğini

kabul eden düalist bir doktrindir.222

Bogomilsm’e göre; başlangıçta evreni yaratan iyi bir tanrı vardı, tanrı evreni

yedi katmandan ve dört elementten223 meydana getirdi.224 Dünya ‘Satan’ adı

verilen bir şeytanla beraber yönetiliyordu. Satan iyi tanrıyı kıskandı ve onunla

bir savaşa girdi. Bu savaştan yenilen iyi tanrı kurduğu dünyadan çekip gitti.

Satan kendine yeni bir yeryüzü inşa etti. Bu yeryüzünde gökyüzü, denizler,

nehirler, ırmaklar, bitkiler ve hayvanlar vardı.225 Kendine hizmet edecek

insanı yarattı ve onlara ruh bahşetti. Dualist akıma göre bu insanlar kadın ve

erkek olarak vücuda geldiler. Bu hizmetçilerle beraber Satan dünyanın hakimi

220

Din ve felsefe gibi disiplinlerde çeşitli öğretilerin tanımlanması için geliştirilen bir yöntemdir. Bu yöntemde genellikle iki zıt kavram vardır. Karanlık- aydınlık, günah-sevap gibi. Bkz: Alexander Kazhdan, The Oxford Dictionary of Byzantium, The Oxford University Press, 1991, c:1 s.665 221

Hristiyalıkta, dinden sapanlara kilise tarafından verilen isim. Bkz: Alexander Kazhdan, The Oxford Dictionary of Byzantium, The Oxford University Press, 1991, c:2 s.918 222

Georg, Ostrogorsky, Bizans Devleti Tarihi, çeviri: Fikret Işıltan, Türk Tarih Kurumu, Ankara, 2011 s.250 223

Dört element; hava, su, ateş, toprak. Bkz: Dimiter Angelov, The Bogomil Movement, Sofia Press, s.:11 224

Dimiter, Angelov, The Bogomil Movement, Sofia Press,1987 s.11 225

Dimiter, Angelov, The Bogomil Movement, Sofia Press,1987 s.12

Page 114: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

114

oldu.226 Bunun üzerine iyi tanrıya bir yardımcı verildi. O yardımcı İsa idi. İsa,

Satanla savaşmak için yeryüzüne indi. Cennetten gelirkende yanında kutsal

kitabı getirip, kiliseye kilitledi.227

Kilise öğretisinden farklı, olarak Bogomilism hareketinde iki farklı durum

vardır;

1. Kilise öğretileri dogmatiktir228, fakat Bogomilism’de düalist yaklaşım

vardır.

2. Kilise ve Bogomilism hareketinin temel sorusu ‘insanın özü’dür. Ancak

ayrıldıkları nokta, kilise insan ve insan ruhunun tanrı tarafından

yaratıldığını savunurken, Bogomil hareketi ise; insan şeytan tarafından

yaratıldı ama ruh onu iyi olmaya zorladı.

Sonuç olarak; Bogomilism kudretlilere ve kiliseye karşı kurulsa da Bulgaristan

ve Makedonya’da uzun yıllar boyunca varlıklarını devam ettirdiler. Bu tarz

dini ve sapkın düşünceler buhran ve kıtlık devirlerinde etrafta hep kol

gezmiştir, çünkü bunların aslında çok derin bir karamsarlığa dayanan,

yalnızca belirli bir düzeni değil, bütün fani dünyayı olduğu gibi reddeden

dünya görüşleri, böyle zamanlarda daha kuvvetle beslenebilmekte ve

protestoları kandırıcı görünmektedir.229

226

Dimiter, Angelov, The Bogomil Movement, Sofia Press,1987 s.13 227

J. Hamilton, B. Hamilton, B. Baysal, Bizanslı Herektiklerin Tarihi, Kalkedon, İstanbul, 2010 s.49 228

İnceleme, araştırma ve eleştiri kabul etmeyen öğretiler. Bkz: Alexander Kazhdan, The Oxford Dictionary of Byzantium, The Oxford University Press, 1991, c:1 s.644 229

Georg, Ostrogorsky, Bizans Devleti Tarihi, çeviri: Fikret Işıltan, Türk Tarih Kurumu, Ankara, 2011 s.251

Page 115: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

115

Açıklamalar

Angelov, Dimiter, The Bogomil Movement, Sofia Press, 1987.

Browning, R. Byzantium and Bulgaria, University of California Press, 1975.

Crampton. R.J, A Concise History of Bulgaria, Cambridge University

Press,2006.

Fine, John, The Early Medieval Balkans, The University of Michigan

Press,1991.

Forbes, Nevill, The Balkans A History of Bulgaria- Serbia- Greece- Rumania-

Turkey, CreateSpace Independent Publishing Platform, 2014.

Hamilton, Janet – Hamilton, Bernard, Baysal Barış, Bizanslı Herektiklerin

Tarihi, Kalkedon Yayınları, 2010.

Luttwak, Edward, The Grand Strategy of Byzantine Empire, Harvard

University Press, 2009

Ostrogorsky, Georg, Bizans Devleti Tarihi, Türk Tarih Kurumu, 2011.

Runciman, Steven, A History of First Bulgarian Empire, Ams Pr Inc, 1980.

Stephenson, Paul, Byzantium's Balkan Frontier, Cambridge University

Press,2006.

Toynbee, Arnold, Constantine Porphyrogenitus and His World, Oxford

University Press, 1973.

Page 116: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

116

BÖLÜM IX. IX ve X. yy’da Hazar- Bizans İlişkileri

Hazarlar VII. ve XI. yüzyıllar arasında Karadeniz ile Kafkas dağlarının

kuzeyinde ve İdil (Volga) nehri dolaylarında hüküm süren bir Türk

devletidir.230

Doğu Avrupa’da ilk muntazam bir devlet kuran kavim Hazarlar olmuştur.

Hazarlar menşei itibariyle Türk olup Orta Asya’dan gelmişlerdir.231 Hazarlar

tarih sahnesine Sabar Türkleri’nin devamı olarak çıkmışlardır. X. Yüzyıl İslam

tarihçisi Mes’udi İranlılar’ın Hazar adını verdiği topluluğa Türklerin Sabar

(Sabir) dediklerini söylemektedir. Günümüzde Hazar Denizi adında

yaşamaya devam etmektedir.232

Hazarlar’ın işgal ettikleri saha coğrafi bakımdan çok önemlidir. Hazar Denizi

ile Karadeniz arasındaki sahayı kaplıyordu. Hazarların ülkesi önceleri Terek

mansaplarında iken, sonraları sıklet merkezini Aşağı İdil boyu teşkil etmiştir.

Buraları İdil Nehri, Yayık, Don ve Kuban gibi dört büyük nehrin havzasını

teşkil etmekten başka bu devrin en büyük ticaret yollarının kaynağında

bulunuyordu.

En önemlisi İdil (Volga) nehrinin kendisi idi. 233 Aşağı İdil boyuna ve oradan

da Karadeniz sahillerine giden büyük kervan yolu da Aşağı İdil’den geçerdi.

İran ve Bizanstan türlü sanat ve ziynet eşyası gelirdi. VIII. Yüzyıldan itibaren

Doğu Avrupa’nın ekonomik faaliyet ve gelişme bakımından en elverişli yeri

230Ahmet, Taşağıl Hazarlar, DİA, c.17, İstanbul, 1998 s.116 231

Akdes, Nimet, Kurat, IV. – XVIII. yy Karadeniz’in Kuzeyindeki Türk Kavimleri ve Devletleri TTK Ankara 1972 s.30 232

Ahmet, Taşağıl, Hazarlar, DİA, c. 17, İstanbul,1998 s.116 233

Akdes Nimet, Kurat, IV. – XVIII. yy Karadeniz’in Kuzeyindeki Türk Kavimleri ve Devletleri TTK Ankara 1972 s.30

Page 117: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

117

olmuş ve coğrafi durum Hazar Devleti’nin gelişmesinde önemli rol

oynamıştır.234

VIII. ve IX. Yüzyıllarda iyice genişleyen Hazar Hakanlığına İdil Bulgarları,

Kama ve İdil boylarındaki çeşitli Fin kavimleriyle Burtaslar ve Orta Dinyepr

yöresindeki Slav Kavimleri de itaat ettiler.

Göktürk Devleti 582 yılında doğu ve batı olmak üzere ikiye ayrıldığında

Hazarlar batı kağanlığının en uç noktasını oluşturdular ve bu devletin arzusu

üzerine Sasani İmparatorluğuna karşı Bizans’a yardım ettiler.

626 yılında Sasaniler ile Avarlar’ın İstanbul’u kuşatmaları üzerine Bizans

İmparatoru Herakleios Hazarlar’dan 40.000 kişilik yardım sağladı, Herakleios

kızı Eudokia’yı Hazar Hakanına teklif etmişse de düğün hazırlıkları sürerken

hakanın ölümü üzerine bu evlilik gerçekleşmedi. Azak Denizi kıyılarının ele

geçirilmesi Bizans’la temasların sıklaşmasına yol açarken Tuna nehrine

kadar geniş bir alanın kontrolüne de imkan sağladı.235

VII. yüzyılın başlarında Hazarlar’ın desteğini alan Bizans İmparatoru

Herakleios Sasani içlerine kadar ilerlemeye muvafaak olmuştur.

VII. yüzyılın ortaları hem İslamiyet’in hem de Hazarlar’ın hızla yayıldığı bir

dönem olduğundan, bu dönemde Hazarlarla İslam orduları sık sık

karşılaşmaya başlamışlardır. Hazar Devleti, İran karşısında Bizans’ın en iyi

müttefiki durumunda idi. Hazar – Bizans işbirliği sayesinde Sasani

234

Akdes Nimet, Kurat, IV. – XVIII. yy Karadeniz’in Kuzeyindeki Türk Kavimleri ve Devletleri TTK Ankara,1972 s.31 235

Ahmet, Taşağıl, Hazarlar, DİA, c. 17, İstanbul 1998 s.117

Page 118: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

118

İmparatorluğu zayıflamıştır. Hazarlar ve Araplar’ın mücadeleleri şiddetli ve

devamlı olmuştur.236

Göktürkler’in batıdaki en uç kanadını meydana getiren Hazarlar Sabarlar’ın

bir devamı olarak tarih sahnesine çıkmışlar ve bundan sonra Hazar Denizi ve

Karadeniz arasında dağınık bir halde yaşayan ve aslen Sabar olan

Semender ve Belencer adlı iki Hazar boyu ile hakanlık topraklarında yaşayan

diğer Sarogur ve Onogur gibi bütün Türk kavimlerini kendi bünyelerinde

eritmişlerdir.

Hazarların tarih sahnesine çıkışları kaynakların ifadesi ile kesin olarak MS. II.

Yüzyılın sonlarına doğru olmuştur. MS 198 yılında Hazarlar Barsilialar’la

birlikte Ermenistan’a saldırmışlardır. MS II. Yüzyıldan başlayarak IV. Yüzyılın

ortalarına kadar Ermenistan Bölgesinde Bizans ve Sasani İmparatorlukları

arasında meydana gelen savaşlarda Hazarlar her zaman Sasaniler’in

yanında yer almışlar ve Bizans’a karşı onlarla birlikte savaşmışlardır.

Ancak MS. IV. Yüzyılın ikinci yarısından itibaren Sasaniler Ermenistan’ı istila

edip, komşularına karşı istilacı bir siyaset izleyince, Hazarlar bu defa Bizans

ile anlaşarak, onlara karşı savaşmaya başlamışlardır. MS. 363 yılında Bizans

İmparatoru Julianus’un Ermenistan’da bulunan Sasaniler’e karşı yaptığı

savaşa Hazarlar’da katılarak Bizans’a yardım etmişlerdir.237

Bizans İmparatoru uzun süre Hazarlar’la ittifak içinde bulunmuş, önce Sasani

İranı’yla, en tehlikeli düşmanı Araplar’la girdiği savaşta ona güvenmişti.

Bizans’ın iç olaylarında önemli rol oynuyorlardı. Hazarlar’ın mevcudiyetlerini

236

Mualla, Uydu Yücel, Hazar Hakanlığı", Türkler, c.2, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara, 2002 s.447 237

Mualla, Uydu Yücel,Hazar Hakanlığı", Türkler, c.2, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara, 2002 s.446-447

Page 119: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

119

sürdürdükleri tüm zaman boyunca Bizans kaynaklarında onlarla ilgili pek çok

bilgi bulunmaktadır.238

Hazarlar’ın VIII. Yüzyılın birinci çeyreğinde Kafkas ötesine düzenledikleri

saldırıların artması sadece onların şahsi çıkarları değil, aynı şekilde o

sıralarda Araplar’ın ciddi tehdiklerine maruz kalan Bizans’ın tahriklerin

kaynaklandığı düşünülmektedir. Bizans, Hazarlar’la müttefik olmanın hatırına

Cherson’daki çıkarlarından bile fedakarlık etmiştir.239

VIII. yüzyılda kuzey ve batıda Hazarlar için tehlike teşkil eden düşman ve

rakipler yoktu. Tüm Karadeniz bozkırları Dnyeper’e belki daha ilerisine kadar

Hazar hakimiyeti altındaydı. Çoğunlukla da Araplar için tehlike

oluşturmuştur.240

Araplar, Hazarlar’ı Kafkas sıradağlarının kuzeyini fethetmekten alıkoymakla

kalmayıp, Kafkas ötesinde fethettikleri yerleri ellerinde tutmak içinde çok

enerji harcamalarına yol açan güçlü rakipler bulmuşlardı. Hazarların askeri

gücü özellikle Bizans için değerliydi. Çünkü Bizans, onlar sayesinde sadece

Araplar karşısında durmayı başarmamış, aynı zamanda onlara bir dizi

hissedilir darbeler indirmiştir. Bizans, düşman Araplar’ın gücünü ve dikkatini

batıdan kuzeye çeviren müttefiklerine değer veriyor ve hatta yeterince sebep

olmasına rağmen Hazarlar’a karşı çıkma riskine de girmiyordu. 780’lerde

238

M.İ, Artamonov, Hazar Tarihi Türkler, Yahudiler, Ruslar Selenge Yayınları, İstanbul 2004 s. 24 239

M.İ, Artamonov, Hazar Tarihi Türkler, Yahudiler, Ruslar Selenge Yayınları, İstanbul 2004 s.307 240

M.İ, Artamonov Hazar Tarihi Türkler, Yahudiler, Ruslar Selenge Yayınları, İstanbul 2004 s.316

Page 120: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

120

Cherson Gotyası’nda Hazarla’a karşı düzenlenen fetih hareketi sırasında

Bizans’ın itaatkar bir tavır takınmasından bu sonuç çıkabilir.241

VIII. yüzyılda Hazarların dini meselesi en önemli siyasi konuydu. Güçlü bir

Hazar Devleti, birbiriyle savaşmaktan yorgun düşen Bizans ve Arap halifeliği

için aranan bir müttefikti. Her iki devlet Hakan’la sıhri bağlarını geliştirmek

süretiyle defalarca Hazarlar’la dostane ilişkiler kurmayı denemiş ve yine her

ikisi de kendilerinden çok emin bir şekilde onları kendi dinlerine çekerek,

mevcut şartlara göre siyasi amaçları için kullanmaya teşebbüs etmişlerdi.242

Zaman zaman Hazarlar Bizans’taki iç karışıklıklardan yararlanarak Bizans

siyasetinde de etkili olmuşlardır. Hazarların desteklediği hükümdarların tahta

çıkması Bizans ve Hazarlar arasında dostane münasebetlerin ortaya

çıkmasını sağlamıştır.243

Bizans’a bağlı Cherson ahalisinin isyan etmesi ve Hazarlar’ın asilerin tarafını

tutması üzerine Hazar- Bizans ilişkileri sekteye uğradı. Ancak Araplar’ın

İrminiye bölgesine kadar uzanmaları Hazar- Bizans ittifakını tekrar gündeme

getirdi. 717 yılında İslam orduları İstanbul’u kuşattığı zaman Hazarlar

Bizanslılar’ın isteği doğrultusunda Kafkaslar’ı aşıp Azerbaycan’a girdiler,

İslam kuvvetleri tarafından geri püskürtüldüler. Bizans İmparatoru III. Leon’un

oğlu ve halefi V. Konstantinos sonra Irene adını alan Çiçek adlı bir Hazar

prensesiyle evlendi, bu prensesten doğan oğlu IV. Leon tarihte ’ Hazar Leon’

241

M.İ, Artamonov, Hazar Tarihi Türkler, Yahudiler, Ruslar Selenge Yayınları, İstanbul 2004 s.329 242

M.İ, Artamonov, Hazar Tarihi Türkler, Yahudiler, Ruslar Selenge Yayınları, İstanbul 2004 s.343 243

M.İ, Artamonov, Hazar Tarihi Türkler, Yahudiler, Ruslar Selenge Yayınları, İstanbul 2004 s.330

Page 121: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

121

lakabıyla meşhur olmuştur. Aynı devirde Orta Asya’dan gelen göçler

Hazarlar’ı sıkıştırıyordu.

833 yılında Hazar hakanının yardım istemesi üzerine Bizans’tan gönderilen

Petronas adlı mühendisin idaresindeki ustalar Don nehrinin sol kıyısında

Sarkel Kalesi’ni (Beyaz Kale) inşa ettiler. Hazar – Bizans münasebetleri

İmparator Romanus Lekapenus döneminde Bizans’ın Yahudileri takip ve

tazyik etmeleri sonucunda bozulmuştur.244

932’de Bizans’ta baskılara maruz kalan çok sayıdaki Yahudi’nin Hazarlar’a

sığınması sonucunda Bizans Hazar dostluğu bozuldu ve Hazarlar da

ülkedeki Hristiyanlara baskı yapmaya başladılar.

Bunun üzerine Kiev Prensi İgor ile ittifak kuran Bizans İmparatoru I. Romanus

Lekapenus Hazarlar’ın üzerine yürüdü. Müttefikler bir kısım toprak ele

geçirdilerse de daha sonra geri püskürtüldüler; Rus kuvvetleri perişan

edildi.245

Hazarların gittikçe güçten düşmeye başladıkları dönemde dostane ilişkiler

bozularak düşmanlık meydana gelmiştir. Bizans eski gücünü kaybeden

Hazar’lardan artık faydalanamayacağını anlayınca hemen dostluğu kesmiş

Ruslar ve diğer Türk boyları ile anlaşıp Hazar Devleti’nin yıkılmasına sebep

olmuştur.246

IX. yüzyılda bazı Hazar yöneticileri ve Hazar nüfusunun bir kısmı “Musevi”

dinini benimsediler. Bizanslı yöneticiler buna engel olmaya çalıştılar.

Hazarlar’ın Museviliği benimsemeleri Hazar – Bizans ilişkilerine ters yönde

244

Mualla, Uydu Yücel, Hazar Hakanlığı", Türkler, c.2, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara, 2002 s.449 245

Ahmet Taşağıl, Hazarlar, DİA, c. 17, İstanbul 1998 s.117 246

Yücel, Uydu Mualla, Hazar Hakanlığı", Türkler, c.2, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara, 2002 s.449

Page 122: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

122

etkide bulundu. Hazarlar Arap fatihi Mesleme vasıtasıyla İslam’ı Bizans

misyoneri Cyrill vasıtasıyla da Hristiyanlığı benimsemişlerdi. Ancak bu ikisini

de terk ederek Yahudiliği benimsediler.247

Hazarlar arasında hristiyanlığın yaygınlaşması 860 yıllarında başşehir İdil’e

gelen Slav Azizi Cyrill sayesinde en yüksek noktaya ulaşmıştır. 860 yılından

sonra Don ve Dnyeper nehirleri arasında ki araziyi ele geçiren Peçenek ve

Uzlar Hazar Devletini iyice zayıflattılar. 1000 yılını takiben Hazar ülkesi yine

doğrudan gelen çok yoğun bir Kuman – Kıpçak baskısına maruz kaldı.

Zayıflamış olan devlet bu baskıya karşı koyamadı siyasi varlığı XI. Yüzyıl

içinde eriyip gitti. Bunda Hazarların gittikçe asker devlet olmaktan çıkmaları

büyük rol oynadı. Son zamanda ordularında Harezmden gelme 10 – 12.000

kadar ücretli asker bulunuyordu. Daha sonra ticaret yollarının kesilmesiyle

ekonomide bozuldu. Devlet askeri ve siyasi yönden sarsıldı. Museviliğin

hanedan tarafından resmen kabulü de toplumu huzursuz etmişti, İslamiyet

hristiyanlık ve gök tanrı dinlerine mensup olan halkla eskisi gibi hanedanı

desteklemiyordu. Tüm bunlar çöküşünde önemli rol oynamıştır.248

Sonuç olarak Hazarlar IX. Yüzyılın ortalarına kadar gelişmesini sürdürmüş ve

çok geniş topraklara yayılmış ve pek çok milleti hakimiyeti altına almıştır.

IX. yüzyılın ortalarından itibaren doğudan gelen saldırılar Kuman- Kıpçaklar,

Uzlar ve en önemlisi Peçeneklerin saldırılarıyla zayıflamıştır. 965 yılındaki

Rus seferinden sonra eski kuvvetini kazanamayan Hazar Devleti’nin

çökmesine birinci derece etken Ruslar’dır. Ruslar’dan sonraki en büyük

darbe Peçeneklerden gelmiştir, Museviliğin kabul edilmesinden sonra da

247

Mualla, Uydu Yücel, Hazar Hakanlığı", Türkler, c.2, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara, 2002 s.468 248

Ahmet, Taşağıl, Hazarlar, DİA, c. 17, İstanbul 1998 s.118

Page 123: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

123

Hazarlar’ın hakimiyeti altındaki kabilelerin birer birer kopmaya başlamaları

Hazarlar’ı tamamen güçsüz duruma getirmiştir.

XI. yüzyıl başlarında hem askeri hem ekonomik olarak sarsılan Hazarlar’ın,

siyasi mücadeleler sonucunda da devlet olarak mevcudiyeti son bulmuştur.

Peçenekler, Oğuzlar, Selçuklular, Kıpçaklar gibi Türk boylarının hakimiyeti

altına girmişlerdir, bir kısmı da Ruslar arasına karışarak onların arasında

erimişlerdir. Hazarlar’dan bize ulaşan tek hatıra “Hazar Denizi”nin adıdır.249

249

Mualla, Uydu Yücel, Hazar Hakanlığı", Türkler, c.2, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara, 2002 s.452

Page 124: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

124

Açıklamalar

Artamonov, Mikhail İllarionoviç, Hazar Tarihi Türkler, Yahudiler, Ruslar, çev.

A. Batur, Selenge Yayınları, İstanbul 2004.

Brook, Kevın Alan, "Hazar Bizans İlişkileri" Türkler, çev. Zülfiye Veliyeva, c.2,

Yeni Türkiye Yayınları, Ankara, 2002.

Kafesoğlu, İbrahim, Türk Milli Kültürü, Ötüken Neşriyat, İstanbul 1999.

Koestler, Arthur, Onüçüncü Kabile, çev. B. Çorakçı, İstanbul 1984.

Kurat, Akdes Nimet, IV.-XVIII. Yüzyıllarda Karadeniz'in Kuzeyindeki Türk

Kavimleri ve Devletleri, TTK, Ankara 1972.

Ostrogorsky, George, Bizans Devleti Tarihi, çev. Prof. Dr. Fikret Işıltan, TTK,

Ankara 2011.

Pachymeres, Georges, Bizanslı Gözüyle Türkler, çev. İlcan Bihter Barlas, İlgi

Kültür Sanat Yayıncılık, İstanbul 2009.

Prokopius, Bizans'ın Gizli Tarihi, çev. Orhan Duru, Ada Yayınları, Eylül 1990.

Taşağıl, Ahmet, "Hazarlar", Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, c.17,

İstanbul, 1998.

Togan, Z.V, "Hazarlar" İslam Ansiklopedisi, c.V, Milli Eğitim, Basımevi,

İstanbul, 1970.

Vasiliev, Aleksandr Aleksandroviç, Bizans İmparatorluğu Tarihi, çev. Arif

Müfid Mansel, Maarif Matbaası, Ankara 1943.

Yücel, Mualla Uydu, "Hazar Hakanlığı", Türkler, c.2, Yeni Türkiye Yayınları,

Ankara, 2002.

Page 125: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

125

BÖLÜM XII. Macarlar (Türkler)

Orta Avrupa’da yer alan, batıda Avusturya ve Slovenya, doğuda Romanya ve

Ukrayna, kuzeyde Slovakya, güneyde Sırbistan ve Hırvatistan’a komşu olan

ülkenin günümüz başkenti Budapeşte’dir. Arkeolojik araştırmalarda pagan

olarak açıklanan ilk Macarlar’ın kökenlerinin büyük olasılıkla Türk olduğu

düşünülür. 250 Türk olduklarını linguistik çalışmalar ve runic alfabenin bir

versiyonuda kanıtlar niteliktedir. 251 870 yılında Macar topraklarını ziyaret

eden Müslüman tacirlerden ilk detaylı bilgiler edinilmiştir.252 İlk defa Macar

tolumunun ismi Ceyhani’nin 253 920’li yıllarda coğrafik bir çalışmasında

geçer 254 . Daha sonnraki dönemlerde bu toplumun ismi Pers/ İran

kaynaklarında ve hatta Arap kaynaklarında da sık sık geçer.255 Ibn Rüsteh256

Macarlar’ı ‘Macar ülkesinin bir ucu Karadeniz’e değmek üzere yüz fersahlık

bir karedir. Karadeniz’e bir ırmak dökülür ve Macarlar’ın yurdu bu ırmağın

kolları arasındadır.’ şeklinde ifade eder257. Gerdizi258 ise; Macarlar’ın sağında

bulunan nehir Slavlar’ın ülkesine varır, oradan Hazar ülkesine akar.’ diye

250

Pal, Engel, Realm of St. Stephen: A History of Medieval Hungary 895-1526, I. B. Tauris

Publisher, 2005 s.8 251

Pal, Engel Realm of St. Stephen: A History of Medieval Hungary 895-1526, I. B. Tauris Publisher, 2005 s.8 252

Pal, Engel, Realm of St. Stephen: A History of Medieval Hungary 895-1526, I. B. Tauris Publisher, 2005 s.8 253

CEYHANİ: Sâmânî veziri ve meşhur İslâm coğrafyacısı. Bkz: Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, 1996, c:7 s.467 254

Pal, Engel, Realm of St. Stephen: A History of Medieval Hungary 895-1526, I. B. Tauris Publisher, 2005 s.8 255

Pal, Engel, Realm of St. Stephen: A History of Medieval Hungary 895-1526, I. B. Tauris

Publisher, 2005 s.8 256

İbn Rüsteh olarak tanınan coğrafyacının tam adı Ebû Ali Ahmed b. Ömer’dir. Bilinen ve günümüze bir cildinin ulaştığı tek eseri Kitâbu’l-A’lâki’n-Nefîse’dir. Bkz: Ramazan Şeşeni İslam Coğrafyasına Göre Türkler ve Türk Ülkeleri, Türk Tarih Kurumu, Ankara, 2001, s.38 257

Ramazan, Şeşen, İslam Coğrafyasına Göre Türkler ve Türk Ülkeleri, TTK, Ankara, 2001 s.38 258

Gerdiz: Zeynü’l-ahbâr adlı eseriyle tanınan İranlı tarihçi. Bkz: Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, 1996, c:14 s.29

Page 126: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

126

Macar ülkesini betimler.259 Doğu kaynaklarında Macarlar hakkında bu kadar

çok detaylı bilgi bulunurken, o dönemki batı kaynaklarında bu kavmin ismi

çok az geçer.

İmparator VII. Konstantine babasi Bilge Leo (İmparator Leo VI) ‘Tactica’ adlı

eserinde Macar toplumunun günlük yaşamları ve askeri yaşamları hakkında

bilgiler sunarken; oğlu İmparator VII. Konstantine ise; ‘De Administrando

İmperio’ adlı eserinde Macarlar’ın politik yapılarına değinir.260

259

Ramazan, Şeşen, İslam Coğrafyasına Göre Türkler ve Türk Ülkeleri, TTK, Ankara, 2001 s.38 260

Pal, Engel, Realm of St. Stephen: A History of Medieval Hungary 895-1526, I. B. Tauris

Publisher, 2005 s.8

Page 127: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

127

Macarlar’ın Yurt Bulmaları

Doğu ve batı kaynaklarında Macarlar’ın yurtları hakkında çeşitli tutarsızlıklar

bulunmaktadır. Kimi kaynağa göre üç yurt değiştirmişler, kimine göre ise dört

tane yurt edinip oralardan göç ederek en son bugünkü yurtlarına

ulaşmışlardır.261

Macarlar 830 yıllarında Don ile Dnyeper arasında Levedia bölgesinde

varolmuşlardır. Yarım yüzyıl bu bölgede kaldıktan sonra doğudan gelen

Peçenek baskısıyla birlikte biraz daha batıya kaçarak Etelkozü262 topraklarına

yerleşiyorlar. O dönemde kabileler şeklinde ve konar göçer şekilde yaşayan

Macarlar en kuvvetli kabilenin reisi olan Arpad’ı kendi topluluklarının genel

başkanı olarak seçtiler. Kendilerini dış baskılardan korumak için güçlü olmak

için artık bir yönetenleri vardı ve böylece onlar için büyük oranda devlet

hayatına adım atılmış oldu.

Macarlar Etelköz’de her ne kadar güçlenseler de doğudan gelen Peçenek ve

Bulgar baskıları onları yerlerinden etmeye zorladı. Macar kuvvetleri Büyük

Moravya arazisine akınlarda bulundukları sırada, doğu ve güney komşuları

yurtları olan Etelköz’ü işgal etmişler ve burayı ağır tahribata uğratmışlardır.263

Tekrar yer değiştirmekten başka çareleri kalmayan Macarlar, Karpatlar’ı

aşarak bugünkü yurtlarına yakın bir yere ulaşmışlar, daha sonra biraz daha

göç ederek Tuna’nın ötesine yerleşmişlerdir.

261

Pal, Engel, Realm of St. Stephen: A History of Medieval Hungary 895-1526, I. B. Tauris

Publisher, 2005 s.11 262

Etelköz bugünkü Moldovya ile Basarabya toprakları. Bkz: Romilly Jenkins, Constantine Porphyrogenitus De Administrando İmperio A Commentary, Dumbarton Oaks, 2012 s.148. 263

F. Eckhart, Macaristan Tarihi, çev: İbrahim Kafesoğlu, Türk Tarih Kurumu, Ankara, 2010 s.10

Page 128: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

128

Yurtlarını tam olarak belirledikten sonra Macar toplumu büyüme ve güçlenme

politikası izlemiştir. Öte yandan Almanya’nın büyüme ve gelişmesine yaptığı

akınlara sık sık destek veren Macarlar Büyük Moravya’nın fethinde önemli rol

oynamışlardır. Bir süre sonra Moravya hükümdarının ölmesiyle birlikte

gelişen otorite boşluğundan yararlanan Macarlar bir hücumla ülkeyi ele

geçirip burada yurt kurmaya başlamışlardır.

Page 129: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

129

Macarlar’ın Hristiyanlığı Kabulü

Hristiyanlığın Macarlar daha Don boylarında iken aralarında yayıldığını

tahmin etmek zor değildir. 264 Macarlar akın yaparken ve yeni yurtlarına

yerleşirken en çok Katolik Hristiyan toplumlarıyla ilişkiler kurdular. Ayrıca

Almanya’dan Macar topraklarına göç eden esirler de Hristiyanlığı yeni

kurulan bu devlete empoze etmeye başlamışlardı.

Yurt bulmak ve göçebe bir yaşam tarzı olan Macarlar daha sonra kendi yurt

sınırlarını çizip devlet yaşamına geçtikten sonra, devletin ilk prensi Geza

oldu. Güçlü ve savaşçı bir kişiliğe sahip olan Prens Geza halkının yavaş

yavaş Hristiyanlaşmasına kayıtsız kalmadı. Özel misyonerler çağırtarak kendi

de Hristiyanlığı benimsedi. Fakat görünüşte Hristiyan olan prens pagan

adetlerini sürdürmeye devam etti. Prens Geza’nın ölümünden sonra yerine

geçen oğul Prens Vajk Hristiyanlığın temsilcisi oldu. Papalık ve Roma-

Germen İmparatorluğu elinden taç giyen Prens Vajk resmi olarak devletin

kimliğinin Hristiyan olduğunu duyurdu. 265 Prens Vajkla birlikte artan

Hristiyanlık gelişmeleri Macarlar’ın temel yapı taşlarının değişmesine ve

Türklüklerini yitirmelerine sebep olmuştur.

264

Gyula, Moravcsik, Byzantine Christianity and the Magyars in the Period of Their Migration, The American Slavic and East European Review vol:5, 1946 s.139 265

Nora, Berend, At the Gate of Christendom, Cambridge University Press, 2006 s.106

Page 130: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

130

Macarlar’ın Türk Menşei

Doğu ve batı kaynaklarında ‘Türk’ ismi bir dönem Göktürk veya Hazar

egemenliği altında yaşamalarından dolayı söylenir.266 Ancak kaynaklar ‘Türk’

isminin bir yaşam tarzı olarak kullanılıp, yalnızca Macarlar hakkında bilgi

verirken etnik anlamda kullanılırdı. 267 İslam kaynaklarında Macarlar’ın bir

Türk kabilesi olabileceği söylenir. Temel kaynağımız ve birinci dereceden

olaylara hakim VII. Konstantine ve eseri De Administrando İmperio’da Macar

toplumu ‘Türk’ adı altında ele alınmıştır. İmparator VII. Konstantine ’den önce

babası İmparator Bilge Leo ‘Taktika’ adlı eserinde Macarlar’ın Bizansla yakın

ilişki kurduklarını ve onların savaşçılıklarını ‘Türk’ adı altında anlatır. 268

Macarlar’ın Türk olarak adledildiklerinin en büyük kanıtı ise Roma ve İstanbul

kiliselerinin Macar Kralı I. Geza’ya yolladıkları tacın altında ‘Türkler’in sadık

kralı Geza’ya’ yazmasıdır.269

266

Pal, Engel, Realm of St. Stephen: A History of Medieval Hungary 895-1526, I. B. Tauris Publisher, 2005 s.18 267

Pal, Engel,Realm of St. Stephen: A History of Medieval Hungary 895-1526, I. B. Tauris

Publisher, 2005 s.20 268

The Taktika of Leo VI, çeviri: George T. Dennis, Dumbarton Oaks Texts, 2010, s.150 269

Anthony Endrey, The Holy Crown of Hungary, Hungarian Institute,1977 s.65

Page 131: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

131

Açıklamalar

Anthony Endrey, The Holy Crown of Hungary, Hungarian Institute,1977

Berend, Nora, At the Gate of Christendom, Cambridge University Press,

2006

Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, İstanbul,1996

Echkart, F. Macaristan Tarihi, TTK, 2010

Engel, Pal, Realm of St. Stephen: A History of Medieval Hungary 895-1526,

I. B. Tauris Publisher , 2005

Molnar, Miklos, A Concise History of Hungary, Cambridge University

Press,2001

Moravcsik, Gyula, Byzantine Christianity and the Magyars in the Period of

Their Migration, The American Slavic and East European Review vol:5, 1946

Şeşen, Ramazan, İslam Coğrafyasına Göre Türkler ve Türk Ülkeleri, Türk

Tarih Kurumu, Ankara, 2001

The Taktika of Leo VI, çeviri: George T. Dennis, Dumbarton Oaks Texts,

2010.

Page 132: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

132

SONUÇ

Bizans İmparatorluğu, Makedonya Hanedanlığı kurulduktan sonra en parlak

dönemini yaşamıştır. Özellikle Romanus Lecapenus’tan sonra tahta geçen

İmparator VII. Konstantine Porphyrogenitus ile imparatorluk ilim ve kültür

anlamında en önemli döneme girmiştir. Bunun en önemli etkeni VII.

Konstantine’nin müşterek (yardımcı) imparatorluk sıralamasında en arka

sıralara düşmesi ve kendini müzmin hayatına adayıp okumaya, araştırmaya

adaması olmuştur. VII. Konstantine her ne kadar askeri alanda yetenekli

olmasa da, kültürel alanda dünyaya üç büyük eser armağan etmeyi

başarmıştır. Bunlardan birincisi; Konstantinopolis’deki şölenlerin tasvir

edildiği De Ceremoniis; ikincisi; ülkenin sınırlarının anlatıldığı De Thematibus

eseri ve en sonuncusu hem iç politika, hem de dış politika kitabı olan De

Administrando İmperio’dur.

İmparator De Administrando İmperio adlı eserinde sınır komşuları hakkında

detaylı bilgi verirken; aynı zamanda imparatorluğun ulaşamadığı uzak

diyarlar hakkında da bilgi vermektedir. IX.yy’dan itibaren imparatorlukla yakın

ilişkiler kurmaya başlayan Türkler ve onların Karadeniz’in kuzeyindeki

hareketleri, Balkan havzasında yeni milletler kurmaları VII. Konstantine’nin

gözünden anlatılmıştır. Türkler’e karşı imparatorluğun politikaları da önemli

yer tutar. Kuzeyliler, İskitler, Sarazenler, Akdeniz ve Karadeniz’deki milletler,

Ermeni havzasında yaşayan tüm ırklar hakkında politik, tarihi ve coğrafi

bilgiler imparator tarafından kaleme alınmıştır.

Page 133: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

133

Sonuç olarak; X.yy’da Konstantine Porphyrogenitus tarafından kaleme alınan

kronik eser, Klasik Grekçe aslına sadık kalınarak ve İngilizce neşrinden

kontrol edilerek çevrilmiştir. X.yy Türk-Bizans ilişkilerini anlamak ve Bizans

dış politikasını görmek için önemli bir eserdir.

Page 134: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

134

KAYNAKÇA

Attaleites, Michael, History, Çev: Anthony Kaldellis- Dimitris Krallis, Harvard

University Press, 2012.

Bailly, Auguste, Bizans İmparatorluğu Tarihi, Çev: Hüseyin Şaman, Nokta

Kitap, İstanbul,2005.

Barford, Paul, The Early Slavs Culture and Social, Cornell University Press,

2001.

Baskıcı, Murat, Bizans Döneminde Anadolu 900-1261, Phoenix Yayınevi,

Ankara, 2009.

Baynes, H. N. Byzantium, An Introduction to East Roman Civilization,

Clarendon Press,1961.

Brook, Kevin Alan, Hazar- Bizans İlişkileri, Türkler Ansiklopedisi, Cilt:2,

Ankara, 2002.

Browning, Robert, Byzantium-Bulgaria, University of California Press,1975.

Bryennios, Nikephoros, Tarihin Özü, Çev: Bilge Umar, Arkeoloji Sanat

Yayınları, İstanbul, 2000.

Bury, J. B. The Invasion of Europe by the Barbarians, W.W.

Norton&Company, London, 1928.

Bury, J. B. The Treatise De Administrando Imperio, Byzantinische Zeitschrift

XV, 1906.

Page 135: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

135

Bushkovıtch, Paul, Peter The Great, Rowman& Littlefield Publishers, Inc,

2003.

Cameron, Averil, The Byzantines, Wiley-Blackwell,2009.

Chary, Frederick B, History of Bulgaria, Greenwood Publisher, 2011.

Constantine Porphrogenitus, De Administrando Imperio Commentary Vol:II,

Dumbarton Oaks, 2012.

Crampton, R. J, A Concise History of Bulgaria, Cambridge University Press,

2006.

Curta, Florin, Southeastern Europe in Middle Ages, Cambridge University

Press, 2006.

Czegledy, Karoly, Bozkır Kavimlerinin Doğudan Batıya Göçleri, Doruk

Yayınları, İstanbul,2006.

Eckhart, F. Macaristan Tarihi, Türk Tarih Kurumu, Ankara, 2010.

Fine, John, The Early Medieval Balkanks, The University of Michigan Press,

1991.

Franklin Simon And Shepard Jonathan, The Emergence of Rus 750-1200,

Routledge Publisher, 1996.

Geanakoplos, Dena John, Byzantium, Church, Society and Civilization Seen

Through Contemporary Eyes, University of Chicago Press, 1984.

Page 136: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

136

Gibbon, Edward, The Decline and Fall of the Roman Empire, Wordsworth

Classics of World Literature,1998.

Golden, Peter B, Türk Halkları Tarihine Giriş, Çev: Osman Karatay, Ötüken

Neşriyat, İstanbul, 2012.

Golden, Peter B. Turks and Khazar, Ashgate Variarum, 2010.

Gömeç, Saadettin, Türk Tarihinde Peçenekler, Ankara Üniversitesi Sosyal

Bilimler Fakültesi Dergisi, AÜDTCF Dergisi, Cilt:53, 2013.

Gregory, Timothy, A History of Byzantium, Wiley-Blackwell Publishing, 2010.

Grey, Ian, Horizon of Russia, American Heritage Publishing Co., Ing, 1970.

Grousset, R. Bozkır İmparatorluğu, Çev: Reşat Uzmen, Ötüken Yayınları,

İstanbul, 1980.

Harvath, Andras Paloczi, Pechenegs, Cumans, Iasians, Kultura Publisher,

1989.

Howard, J. D.- Hakkert, Johnstan Adolf, Byzantium and The West c.850-

c.1200 Proceedings of the XVIII. Spring Symposium of Byzantine Studies,

John Benjamins Publishing Co. 1988.

Ibn Fadlan, Çev: Ramazan Şeşen, Seyahatname, Yeditepe Yayınevi,

İstanbul.2010

Jenkins, Romilly, Byzantium: The Imperial Centuries AD 610 to 1071,

Random House Press, 1966.

Page 137: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

137

Jenkins, Romilly, Studies on Byzantine of the 9th and 10th Centuries,

Variarum Reprints, London,1970.

Kadlec, Charles, The Empire and its Northern Neighbours, The Cambridge

Medieval History, Cambridge At The University Press, 1923.

Kazhdan, Alexsander, The Oxford of Byzantium, Oxford University Press,

1991.

Komnena, Anna, Alexiad, Penguin Classics, 1979.

Kurat, Akdes Nimet, Peçenek Tarihi, Türk Tarih Kurumu, Ankara,1937.

Kurat, Akdes Nimet, Rusya Tarihi Başlangıçtan Günümüze, Türk Tarih

Kurumu, Ankara, 2014.

Kurat, Akdes Nimet, VI. ve XVIII. yy Karadeniz’in Kuzeyindeki Türk

Kavimleri, Türk Tarih Kurumu, Ankara, 1972.

Lemerle, Paul, Bizans Tarihi, Çev: Galip Üstün, İletişim Yayınları, 2013.

Levtchenko, M. V. Kuruluşundan Yıkılışına Kadar Bizans Tarihi, Çev:Maide

Selen, Doruk Yayınevi, İstanbul,2008.

Luttwak, Edward N. The Grand Strategy of Byzantine Empire, Belknap Press

Publisher, 2011.

Magdalino, Paul, New Constantines, Variorum Press, 1994.

Mangdalino, Paul, Byzantium in the Year 1000, Brill Academic Publishing,

2002.

Page 138: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

138

Mango, Cyril, The Oxford History of Byzantium, Oxford University Press,

2002.

Moravcsik, Guyla, Byzantine Christianity and Magyars in the Period of Their

Migration, Academia Scientiarum, Budapeşt, 1967.

Moravcsik, Guyla, Byzantinoturcica I-II, Brill Academic Publisher, 1997.

Moravcsik, Guyla, Byzantium and Magyars, Hakkert Publisher, 1970.

Nemeth Guyla, Peçenek ve Kumanların Dili, Belleten, Sayı :14-15.

Norwich, J.J, Byzantium The Apogee, Knopf Publishing, 1992.

Obolensky, Dimitri, Byzantine Commonwealth, Proeger Publisher, New York,

1971.

Orkun, Hüseyin Namık, Peçenekler, Remzi Kitaphanesi, İstanbul, 1933.

Ostorogorsky, Georg, Bizans Devleti Tarihi, Çev: Prof. Fikret Işıltan, Türk

Tarih Kurumu, Ankara, 2011.

Perrie, Maureen, The Cambridge History of Russia Vol.1 From Early Rus’ to

1689, Cambridge University Press, 2006.

Purton, Peter, A History of the Early Medieval Siege 450-1200, Boydell

Press, 2010.

Rasonyi, L. Tarihte Türklük, Örgün Yayınları, İstanbul, 2007.

Rıasonovsky, V. Nicholas &Steinberg, D. Mark, Rusya Tarihi, İnkılap

Yayınevi, 2011.

Page 139: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

139

Runciman, Steven, A History First Bulgarian Empire, G. Bell&Sons,

London,1930.

Runciman, Steven, The Emperor Romanus Lecapenus and His Reign,

Cambridge University Press, 1963.

Schamilogli, Uli, The Name of the Pechenegs in Ibn Hayyans Al- Muqtabas,

Journals of Turkish Studies,1984.

Sevcenko, Ihor, Byzantine and Slavs in Letters and Culture, Harvard

University Press,1991.

Shepard, Jonathan, The Cambridge History of Byzantine, Cambridge

University Press,2009.

Skylitzes, John, A Synopsis of Byzantine History 811-1057, Cambridge

University Press, 2012.

Spinei Victor, The Romanias and The Turkic Nomads Nortth of the Danube

Delta from to the Mid-Thirteenth Century, Brill Publisher, 2009.

Stephenson, Paul, Byzantium’s Balkans Frontier, Cambridge Unviversity

Press,2006.

Sümer, Faruk, Oğuzlar Tarihleri Boy Teşkilatı, Türk Dünyası Araştırma Vakfı,

Ankara, 1972.

The Taktica of Leo VI, Çev: George T. Dennis, Dumbarton Oaks Texts, 2010.

Page 140: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

140

Todorov, Boris, The Value of Empire: Tenth Century Bulgaria between

Magyars, Pechenegs and Byzantium, Yansei University, Journal of Medieval

History, 2010

Toynbee, Arnold, Constantine Porphyrogenitus and His World, Oxford

University Press, New York, 1970.

Treadgold, Warren, A History of the Byzantine State and Society, Standford

University Press, 1997.

Vasiliev, A. A, Bizans İmparatorluğu Tarihi, Çev: Arif Müfit Mansel, Maarif

Matbaası, Ankara, 1943.

Whittow, Mark, Marking of Byzantium 600-1025, University of California

Press, 1996.

Page 141: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

141

ÖZET

Tez; kaynaklar, eserin anadili olan Klasik Grekçe’den çevrilip İngilizce

neşrinden kontrol edilmesi ve araştırmalar olarak üç kısımda incelenmiştir.

Kaynaklar bölümünde eserin çevirisine ve yapılacak gerekli açıklamalara

yardımcı olan tüm temel eserler detaylı bir şekilde tanıtılmıştır. Birinci el

kaynaklar, tetkik eserler ve Bizans Tarihi adına yazılmış sözlükler yazarlarıyla

birlikte açıklanmıştır.

Tezin birinci bölümünü oluşturan kısım, eserin ana dili olan Klasik

Grekçe’den çevrilmiştir. Ayrıca çeviride imparatorun söylemek istediğinin net

verilmesi açısından İngilizce neşrinden de kontrol edilmiştir. Çeviride

imparatorun kullandığı dile özen gösterilmiştir. İmparatorun kullandığı dil

zaman zaman çeviri yapılırken anlam kargaşasısı oluşmasına neden olsa da;

imparatorun ne demek istediği göz önüne alınarak çeviri yapılmıştır.

İkinci bölümde ise; imparatorun Türkler hakkında kaleme aldığı kısımlar

açıklanmıştır. Özellikle Peçenekler’in önemi ve Bizans-Peçenek ilişkilerine

önem verilmiştir. Ruslar, Rus-Bizans ilişkileri hakkında bilgi verilmiştir. Ayrıca

VII. Konstantine zamanında Ruslar’ın Hristiyanlığı kabulü de detaylı olarak

incelenmiştir. Bulgarlar’ın Balkan havzasına yerleşmeleri ve orada bir devlet

oluşturmaları hakkında detaylı bir çalışma yapılmıştır. Ayrıca Bizans

İmparatorluğu’nun Bulgarlar’a karşı bakış açısı da kaleme alınmıştır. Bunların

yanı sıra IX ve X. yy’da Hazar-Bizans ilişkileri geniş bir çerçevede yazılmıştır.

Page 142: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

142

Sonuç olarak, VII. Konstantine Porphyrogenitus tarafından kaleme alınan ve

bir çeşit ‘Dış Politika’ kitabı olan kaynak eser ‘De Administrando İmperio’ da

bulunan Türklerle alakalı kısımlar Klasik Grekçe’sinden ve İngilizcesi’nden

günümüz Türkçe’sine büyük bir titizlikle çevrilmiştir. Bunun yanı sıra Türk

kimliği taşıyan ya da taşıdığı düşünülen bütün milletler detaylı bir şekilde

araştırılıp, açıklanmıştır.

Page 143: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

143

ABSTRACT

The thesis was examined in three parts; resources, translation of the work

from Classic Greek and enquiries.

In the resources part, all the works which are helpful to the translation of this

work and the explanations that are necessary were all introduced in detail.

Primary sources, survey sources and the dictionaries written in the name of

Byzantine history were explained along with their authors.

The part which constitutes the first part of the thesis, was translated from

Classical Greek, the native language of the work. In the translation great

attention was paid to the language the emperor used. Although the language

used by emperor caused some ambiguities; the translation was made taking

into account what the emperor really meant.

As for the second part; the parts written by emperor about Turks were

explained. Especially the importance of Pechenegs and Pechenegs-

Byzantine relations were placed and emphasis. Russian and Russian-

Byzantine relations were explained. Furthermore, the Russian’ avowal of

Christianity during the time of VIIth Constantine was explained in detail. A

detailed study about the Bulgarians’ setting to the Balkan basin and founding

a state there was carried out. What’s more, the perspective of the Byzantine

Empire against the Bulgarians were written down. Besides, Chazar-

Byzantine relations in the IX. and X.th centuries were written in a wide scope.

Page 144: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

144

As a result, the parts related to Turks in the work De Administrando Imperio,

a kind of foreign policy book written by Constantine Porphyrogenitus, was

translated to Turkish from Classical Greek with great care. Furthermore, all

nations having Turkish origins or thought to have Turkish origins were

searched and explained in detail.

Page 145: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

145

EKLER

Page 146: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

146

270

270

Akdes, Nimet, Kurat, Başlangıçtan 1917’ye Kadar Rusya Tarihi, Türk Tarih Kurumu, Ankara, 2014, s.555

Page 147: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

147

271

271

R. J. Crampton, A Concise History of Bulgaria, Cambridge University Press, 1997, s.13

Page 148: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

148

272

272

R. J. Crampton, A Concise History of Bulgaria, Cambridge University Press, 1997, s.19

Page 149: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

149

273

273

Ian, Grey, Horizon of Russia, American Heritage Publishing Co. Inc. 1970, s.16

Page 150: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

150

274

274

Andras, Paloczi, Horvath, Pechenegs, Cumans, Iasians, Steppe People in Medieval Hungary, Hereditas Corvina, Hungary, 1989, s.8

Page 151: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

151

275

275

R. J. Crampton, A Concise History of Bulgaria, Cambridge University Press, 1997, s.2

Page 152: KONSTANTİNE PORPHYROGENİTUS’UNacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/31983/ZAHIDE.pdf · GİRİŞ: X.’yy İçte ve Dışta Bizans İmparatorluğu X.’yy Bizans İmparatorluğu için

152

276

276

Colin, McEvedy, Ortaçağ Tarih Atlası, Sabancı Üniversitesi, 2004, s.55