kuram ve eylem yÖnÜyle dİn eĞİtİmİnİn teolojİk ve...

18
KURAM VE EYLEM YÖNÜYLE DİN EĞİTİMİNİN TEOLOJİK VE FELSEFİ TEMELLERİ - SEMPOZYUM - 8 - 9 MAYIS 2009 MERAM / KONYA KONEVİ KÜLTÜR MERKEZİ

Upload: others

Post on 24-May-2020

18 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: KURAM VE EYLEM YÖNÜYLE DİN EĞİTİMİNİN TEOLOJİK VE …isamveri.org/pdfdrg/D264685/2010/2010_OZDEMIRS_ARICII.pdfçok çeşitli anlamlar nedeniyle tam ve doyurucu bir tanımını

KURAM VE EYLEM YÖNÜYLE DİN EĞİTİMİNİN

TEOLOJİK VE FELSEFİ TEMELLERİ

- SEMPOZYUM -

8 - 9 MAYIS 2009

MERAM / KONYA

KONEVİ KÜLTÜR MERKEZİ

Page 2: KURAM VE EYLEM YÖNÜYLE DİN EĞİTİMİNİN TEOLOJİK VE …isamveri.org/pdfdrg/D264685/2010/2010_OZDEMIRS_ARICII.pdfçok çeşitli anlamlar nedeniyle tam ve doyurucu bir tanımını

KONYA İLAHİYAT DERNEĞİ YAYINLARI Yayın No: 5

Kongre / Sempozyum / Toplantı: 4

Kuram Ve Eylem Yönüyle Din Eğitiminin

Teolojik Ve Felsefi Temelleri

8-9 Mayıs 2009

KONYA

1. Baskı: Mayıs 2010, Konya

ISBN: 978-975-01799- 5- 2

Tertip Komitesi: Prof. Dr. Ahmet Önkal (Başkan) Prof. Dr. Abdullah Özbek Prof. Dr. Mustafa Tavukçuoğlu Doç. Dr. Muhiddin Okumuşlar Fatih Aslan

Redaksiyon: Prof. Dr. Mustafa Tavukçuoğlu

Düzelti: Fatih Aslan

Dizgi/sayfa düzeni/kapak: Muhiddin Okumuşlar

Baskı/cilt: Sebat Ofset Matbaacılık Tel:0.332.3420153 Fax:0.332.3423780 www.sebat.com / [email protected]

Page 3: KURAM VE EYLEM YÖNÜYLE DİN EĞİTİMİNİN TEOLOJİK VE …isamveri.org/pdfdrg/D264685/2010/2010_OZDEMIRS_ARICII.pdfçok çeşitli anlamlar nedeniyle tam ve doyurucu bir tanımını

Beşinci Oturum

309

2. TEBLİĞ

HADİSLER BAĞLAMINDA

İLETİŞİM İLKELERİ

Prof. Dr. Şuayip ÖZDEMİR Dr. İsmail ARICI

Fırat Üniversitesi İlahiyat Fakültesi

1. KAVRAM OLARAK İLETİŞİM

Yaşamı, bir açıdan iletişim kurma süreci olarak tanımlamak mümkün-dür. İnsan, yaşamını iletişim ile yürütür. İletişim, insanın bireysel ve top-lumsal hayatının vazgeçilmez bir ihtiyacıdır.

Bu ihtiyaç sadece insanla sınırlı olmayıp, en gelişmişinden en basitine tüm canlı varlıklar için geçerlidir. Zira istek ve ihtiyaçlar, duygu ve düşün-celer, ancak iletişim aracılığıyla paylaşılabilir.125 İnsan ilişkilerinin vazgeçi-lemez bir unsuru olan iletişim, örgütsel ve toplumsal faaliyetlerin sürdü-rülmesi için de zorunludur. Bütün toplumsal unsurlar arasındaki ilişki, uyum ve koordinasyon iletişim ağıyla gerçekleşir.126

Bireysel ve sosyal hayatın vazgeçilmezi olan iletişim sözlükte; “Duygu, düşünce veya bilgilerin akla gelebilecek her türlü yolla başkalarına akta-rılması, bildirişim, haberleşme, komünikasyon”127 şeklinde tanımlanmak-tadır. Terim olarak ise iletişim, “Gönderici ve alıcı arasında, anlamlardan sonuç çıkarma ve bilgi değişimi”128 şeklinde tanımlanabilir. Yine iletişimi, “Davranış değişikliği meydana getirmek üzere fikir, bilgi, haber, tutum, duygu ve becerilerin paylaşılması süreci”129 olarak ifade edebiliriz.

İletişim de tıpkı “eğitim” gibi çok tanımlı bir kavramdır. Tanımların bazıları epistemolojik yani bilginin aktarılmasına yönelik iken, bazıları da

———— 125 Mustafa Köylü, “Dini İletişimde Hedef Kitle Sorunu”, Değerler Eğitimi Dergisi, C. 1, Sayı: 1,

İstanbul, 2003, s. 111. 126 Hasan Tutar-M. Kemal Yılmaz, Genel İletişim (Kavramlar ve Modeller), Nobel Yayın Dağıtım,

Geliştirilmiş 2. Baskı, Ankara, 2002, s. 2. 127 http://tdkterim.gov.tr/bts/?kategori=veritbn&kelimesec=166587, 24.03.2009, 22:40. 128 Judith Gordon, Organizational Behavioral, Allyn and Bacon, Inc., Boston, 1997, p., 223.,

Aktaran:Tutar-Yılmaz, a.g.e, s. 7. 129 Kamuran Çilenti, Eğitim Teknolojisi ve Öğretim, Gül Yayınevi, Ankara, 1981, s. 43.

Page 4: KURAM VE EYLEM YÖNÜYLE DİN EĞİTİMİNİN TEOLOJİK VE …isamveri.org/pdfdrg/D264685/2010/2010_OZDEMIRS_ARICII.pdfçok çeşitli anlamlar nedeniyle tam ve doyurucu bir tanımını

Kuram ve Eylem Yönüyle Din Eğitiminin Teolojik ve Felsefi Temelleri

310

“anlam” ve “anlama”yı öne çıkarmaktadır. Bu tanımların bazıları da “top-lumsal etkileşim” ve “toplumsal gerçeklik” açısından yapılmıştır. Kısacası iletişim tanımları da tıpkı diğer bazı kavramlarda olduğu gibi, tanımı yapanların eğilimlerine ve konuya yaklaşımlarına göre değişmektedir. Bu tanımların ortak yanlarını birleştirerek, Dökmen’in vardığı uzlaştırıcı tanım ise şöyledir: “İletişim, katılanların, bilgi/sembol üreterek birbirlerine ilettikleri ve bu iletileri anlamaya, yorumlamaya çalıştıkları bir süreçtir.”130

İletişim, yalın tanımıyla, mesaj gönderme faaliyetidir. Ancak, bu tanı-mın çok geniş anlamları vardır. İletişim yaşama dair her şeydir; görüş bildirme, bakış, mimik, yüz yüze konuşma, düşünce paylaşımı, giyiniş tarzı, sözün rengi ve müziğidir. Kısaca yaşamın ta kendisidir. İletişim salt ve soyut bir bilimsel kavram değil, aynı zamanda bir sanat, insanın ve toplumun kendilerini temsil yeteneğidir. İletişim kavramının, taşıdığı bu çok çeşitli anlamlar nedeniyle tam ve doyurucu bir tanımını yapmak, neredeyse imkansızdır. Yukarıda bir kaçına yer verdiğimiz bu tanımlar doğrultusunda iletişim kavramı ile ilgili olarak özetle şunlar söylenebilir:

“İletişim toplumun temelini oluşturan bir sistem, örgütsel ve kurumsal yapının düzenli işleyişini sağlayan bir araç, bireysel davranışları düzenle-yen bir teknik131, sosyal süreçler bakımından zorunlu bir bilim ve sosyal armoni için gerekli bir sanattır.”132

2. İLETİŞİM İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

2.1 İletişimin Öğeleri

İletişim sürecinin en temel ve en genel öğeleri; kaynak, hedef, mesaj, kanal ve araçtır.133

Bu temel unsurlar yanında, mesajın gönderilmeden önce gönderici ta-rafından biçimlendirilmesi anlamına gelen kodlama, gönderilen mesajın anlamının algılanması sürecini ifade eden kod çözme, mesajın kaynaktan hedefe gönderilmesinde yararlanılan araç anlamını taşıyan kanal, kaynağın hedeften tepki alması biçimi anlamını ifade eden geri bildirim ve bazı du-rumlarda mesajın kaynaktan hedefe iletilmesine veya hedeften kaynağa geri dönmesine engel olan çeşitli faktörleri tanımlamak için kullanılan gürültü134 gibi ikincil öğeler de vardır.

2.2. İletişimin Temel Özellikleri

İletişimin temel özellikleri şunlardır:

———— 130 Üstün Dökmen, İletişim Çatışmaları ve Empati, İstanbul, 2005, s. 321. 131 Zeyyat Sabuncuoğlu, Endüstriyel Davranışlar, İ.T.İ.A: İşletme Fakültesi Yayını, Bursa, 1982,

s. 160. 132 Tutar-Yılmaz, a.g.e., s. 8. 133 Bkz., Suat Cebeci, Öğrenme ve Öğretme Süreçlerinde Dini İletişim, İz Yayıncılık, İstanbul, 2003,

s. 30-37, Tutar-Yılmaz, a.g.e., s. 14-34. 134 Doğan Cüceloğlu, Yeniden İnsan İnsana, Remzi Kitabevi, 8. Basım, İstanbul, 1994, s. 74,

Merih Zıllıoğlu, İletişim Nedir?, Cem Yay., İstanbul, 1993, s. 253.

Page 5: KURAM VE EYLEM YÖNÜYLE DİN EĞİTİMİNİN TEOLOJİK VE …isamveri.org/pdfdrg/D264685/2010/2010_OZDEMIRS_ARICII.pdfçok çeşitli anlamlar nedeniyle tam ve doyurucu bir tanımını

Beşinci Oturum

311

1. Bilinçli ya da bilinçsiz olarak gerçekleşebilir. 2. Kullanılan sembollere, alıcı ve kaynak farklı anlamlar verebilir. 3. Sözcüklerle ve beden diliyle gerçekleşir. 4. Sözel olmayan iletişim duyu organlarıyla algılanabilir. 5. Geri-bildirime ihtiyaç duyan çift yönlü bir eylemdir. 6. Meydana geldiği ortamdan etkilenir.135

2.3. İletişim Türleri

2.3.1.Sözlü İletişim

Sözlü iletişim; yüz yüze görüşmeler, toplantılardaki konuşmalar, sözlü brifingler, halka hitaplar, sözlü sunumlar, telefonla yapılan görüşmeler, kurslarda yapılan eğitim faaliyetlerindeki konuşmalar, resmi konuşmalar, komiteler vb gibi söze dayalı iletişim türüdür.

Sözlü iletişimin en önemli unsuru coşkulu olmaktır. Coşkulu bir sunu-şun dışa yansıyan özellikleri; net ve güçlü bir ses, uygun hız ve etkili vurgulamadır. Sunuş heyecan taşımıyorsa, coşkuyu yakalamak zordur. Sözlü iletişim dil ve ötesi olmak üzere iki kategoride değerlendirilebilir. Dil ile iletişimde “ne söylendiği”, dil ötesi iletişimde “nasıl söylendiği” önem-lidir.

2.3.2. Sözsüz İletişim

İletişimin birincil aracı dildir; fakat mesajın gönderilmesinde ve alın-masında iletişime katkı sağlayan başka faktörler de vardır. Sözsüz iletişim veya vücut dili yoluyla, kıyafet, mekan kullanımı, kelimeleri vurgulayış biçimi, jest ve mimikler, göz hareketleri ve göz teması mesajın iletilmesinde yardımcı olur.

Sözlü ve sözsüz iletişim iki temel iletişim kurma yöntemleridir. Sözlü ve sözsüz her iki iletişim kurma biçimi de, iletişim sürecinde birlikte kulla-nılır.

2.3.3. Yazılı İletişim

Yazılı iletişim; mektuplar, telgraflar, raporlar, bültenler, özetler, maka-leler, tutanaklar, basın bildirileri, basılı notlar, e-posta gibi çeşitli yazılı mesajları içerir. Yazılı iletişim, sözlü iletişime göre, alıcının okuması, yo-rumlaması sonra da cevaplaması nedeniyle, gecikmeli olarak kurulur.

2.3.4. Elektronik İletişim

Elektronik iletişim, bilgisayar ve video görüşmelerini, elektronik posta-yı (e-mail), faks makinelerini kapsar. Elektronik iletişim, elektronik medya aracılığı ile kurulur. Radyo, televizyon, bilgisayar vb çeşitli ses kayıt cihaz-larında mesaj, elektronik olarak iletilir.136

———— 135 Tutar-Yılmaz, a.g.e, s. 10. 136 Bkz., Tutar-Yılmaz, a.g.e., s. 50-68, Cebeci, a.g.e., s. 43-60.

Page 6: KURAM VE EYLEM YÖNÜYLE DİN EĞİTİMİNİN TEOLOJİK VE …isamveri.org/pdfdrg/D264685/2010/2010_OZDEMIRS_ARICII.pdfçok çeşitli anlamlar nedeniyle tam ve doyurucu bir tanımını

Kuram ve Eylem Yönüyle Din Eğitiminin Teolojik ve Felsefi Temelleri

312

3. İLETİŞİMİN ÖNEMİ

Sosyal bir varlık olan insanoğlunun hayatını sağlıklı ve verimli bir şe-kilde sürdürebilmesi, onun, bu sosyal yapı içindeki ilişkilerini düzenleye-bilmesine ve kontrol edebilmesine, diğer bir ifadeyle sahip olduğu iletişim becerisine bağlıdır. Derin ve anlamlı iletişimler, olumlu bir kişilik geliştir-miş olmanın göstergesi olduğu gibi, aynı zamanda sonucudur. Ancak iletişimin kompleks bir yapı arz etmesi bireyi, iletişimi sadece sosyal bir mekanizma olarak ele almaktan alıkoymaktadır. Çünkü iletişim, öncelikle kişinin kendisiyle başlar. Ardından insanın, çevresi ve Yaratıcısı ile olan iletişimin boyutları gelir. Her ne kadar iletişimin bu üç boyutu birbirinden farklı ve bağımsız olarak görünse de, aslında bu üç boyut iç içe ve birbirle-riyle bağlantılıdır, dolayısıyla bir etkileşim içindedir. İletişimin boyutu ne olursa olsun, ortaya çıkacak iletişimsel problemler, beraberinde çatışmaları da getirecektir.

İletişim, hayatın vazgeçilmezleri listesinin başında yer alan en temel, en stratejik ve en kritik süreçlerden biridir. İletişim temel bir süreçtir; çünkü doğası gereği insan, gerek kendisi gerek çevresi ve gerekse Aşkın Varlık olan yaratıcısı ile eylem, duygu ve düşünce boyutunda bir etkileşim ve alışveriş, kısacası iletişim içindedir. İletişim aynı zamanda stratejiktir; çünkü iletişim, doğru ve etkin bir şekilde kullanıldığında, kendisiyle birlik-te özgüven, kendini geliştirme, başarı ve iç huzuru da getirecektir. Yine iletişim kritik bir süreçtir; çünkü, sağlıklı gerçekleşmediği takdirde ters tepki verme olasılığı yüksektir.137

İletişim sayesinde insanlar zihinlerindeki kavram ve fikirleri açığa vurma, onları paylaşma ve değerlendirme imkanı elde ederler. Başkalarını etkileme ve onlardan etkilenme, yararlanma, yararlı olma ve bir başarı elde etme iletişimle mümkün olur. İnsanlar arası ilişkilerin temelinde iletişim vardır. Öğrenmek, öğretmek, anlamak, anlatmak, etkilemek, etkilenmek, sahip olmak ve paylaşmak için iletişim kurarız. Bunların dışında yeme, içme, barınma gibi temel ve fizyolojik ihtiyaçlarımızı da iletişim kurarak gidermeye çalışırız. Bu anlamda iletişim tüm insanlar ve sosyal sistemler için hayati önem taşımaktadır. Özellikle “Bilgi Çağı” olarak nitelendirilen çağımıza adını veren bilginin bir değer olarak ortaya çıkması ve iletilmesi iletişim sayesinde olabilmektedir.

4. DİN EĞİTİMİNDE İLETİŞİM

İletişim ile öğrenme, davranış ve tutum değişikliği arasında yakın ilişki vardır. Bilgi ve beceri, öğrenme, tutum geliştirme ve değiştirme süreci aynı zamanda bir iletişim sürecidir. Tutum ve davranış değişimi genellikle bir etkileşim ve iletişim sürecinde oluşur. İletişim yoluyla insanların tutumla-———— 137 Muhammed Altun, İslam Eğitim Geleneği’nin Temel Kaynaklarında Empatik Yaklaşım, Ankara

Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İlköğretim Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği Anabilim Dalı (Din Eğitimi), Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara, 2006, s. IV, 12.

Page 7: KURAM VE EYLEM YÖNÜYLE DİN EĞİTİMİNİN TEOLOJİK VE …isamveri.org/pdfdrg/D264685/2010/2010_OZDEMIRS_ARICII.pdfçok çeşitli anlamlar nedeniyle tam ve doyurucu bir tanımını

Beşinci Oturum

313

rını değiştirmek, pekiştirmek veya yeni tutumlar kazandırmak mümkün-dür.138

Din eğitimi de ancak iletişim yoluyla gerçekleşir. Din eğitimi ve öğre-timinde iletişim sürecinin sağlıklı bir şekilde yürütülebilmesi, din eğitimi ve öğretiminden beklenen amaçların gerçekleşmesi açısından büyük önem taşımaktadır.139

İletişimin temel öğeleri kaynak, hedef, mesaj, kanal ve araçtır. Din eği-timi ve öğretiminde de bu öğelerin işlerlik kazandırılarak amaca hizmet edebilmesi açısından bir takım ilkelere dikkat edilmesi gerekmektedir. Bu öğelerin özellikleri iletişimin etkinliğini, sonuç olarak tutum ve davranış değişim sürecini belirler. İletişim sürecinin, hedefe uygun kanallar yoluyla mesajı sembolleştirerek ileten unsur olması açısından belki de en önemli ve temel öğesi kaynaktır. Din eğitimi ve öğretimi açısından düşünüldüğünde; özelde öğretmenler, din görevlileri, vaizler v.b profesyonel meslek grupla-rına mensup bireyler, genelde de din eğitimi ve öğretimi faaliyetlerinde bulunmakla mükellef, başta ebeveynler olmak üzere tüm eğiticiler, kaynak-lık rolü üstlenmişlerdir.

Eğitimi ve öğretimi yapılan İslam Dini’nin Peygamberi Hz. Muham-med’in örnek kaynak olarak iletişimsel niteliklerinin incelenip, değerlendi-rilmesi, adeta bir yaşam süreci olan iletişim sürecinin, din eğitimi ve öğre-timinde daha verimli, yararlı şekilde gerçekleştirilebilmesine hiç şüphesiz katkıda bulunacaktır. Bu bağlamda; Hz. Peygamber’in söz, tavır ve davra-nışlarından çıkarılabilecek iletişim ilkelerinin din eğitimi ve öğretimi açı-sından önemi ortadadır.

Hz. Peygamber’in Arap yarımadasındaki insanlık dışı durumu düzelt-mesi, Kur’an’ın desteği ve insanlar arası ilişkilerindeki başarısıyla mümkün olmuştur. Allah, Kur’an vasıtasıyla O’na takip etmesi gereken yolu gös-termiş, O’da etkin ve verimli bir iletişimle Allah’ın vahyettiğini insanlara bildirmiştir. Hz. Peygamber’in iletişim biçimi bencillikten uzak, katılımcı ve paylaşımcı bir niteliğe sahiptir. O’nun alçak gönüllülük ve hoşgörüyle beslenen iletişim becerisi, mükemmel bir liderlik örneğinin ortaya çıkışına yardımcı olmuştur.140

5. HADİSLERDE İLETİŞİM İLKELERİ

Din eğitimcilerinin görevlerinden en önemlisi halka rehberliktir. Çünkü onlar halkın manevi önderidirler. Halka rehberlik halkla ilişkiler manasına gelmektedir. Uygulamada bir sanat olan halkla ilişkiler, iletişim kurallarını bilmeden yapılacak işlerden değildir. Bundan dolayıdır ki, din eğitimcile-rinin halkla ilişkiler konusunda da çok iyi bir alt yapıya sahip olmaları ———— 138 Mevlüt Kaya, Din Eğitiminde İletişim ve Dini Tutum, Etüt Yayınları:6, Samsun, 1998, s. 75. 139 Bkz., Cemal Tosun-Recai Doğan, İmam Hatip Liseleri Hitabet ve Mesleki Uygulama, Milli

Eğitim Bakanlığı Yayınları, İkinci Baskı, Ankara, 2003, s. 40-44. 140 Altun, a.g.t., s. 98.

Page 8: KURAM VE EYLEM YÖNÜYLE DİN EĞİTİMİNİN TEOLOJİK VE …isamveri.org/pdfdrg/D264685/2010/2010_OZDEMIRS_ARICII.pdfçok çeşitli anlamlar nedeniyle tam ve doyurucu bir tanımını

Kuram ve Eylem Yönüyle Din Eğitiminin Teolojik ve Felsefi Temelleri

314

gerekmektedir.

Kişilerin, sosyal hayatta duydukları zaruri ihtiyaçlarından biri de ileti-şim yeterliliğine sahip olmalarıdır. Zira, iletişim yeterliliği sayesinde insan-lar arasındaki birçok sosyal problemler çözülmekte ve sosyal uyum kolay-laşmaktadır.

Son Peygamber olarak gönderilen Hz. Muhammed aynı zamanda bir öğretmendir. O bir din eğitimcisidir. “Ben bir muallim olarak gönderil-dim”141 hadisi bu görevini açıkça ortaya koymaktadır. Hz. Peygamber bir eğitimci olarak sadece inanan insanları değil; dini, dili, ırkı, cinsiyeti, sosyal statü ve rolü farklı da olsa bütün insanları değerli görerek muhatap almış, bütün insanların aynı haklara sahip olduklarını, aralarında ayırım yapma-nın doğru olmadığını açık bir dille ve net tavırlarıyla ortaya koymuştur. Bütün hayatı bir iletişim süreci içinde geçen Hz. Peygamber ile çevresinde-ki kişiler arasındaki iletişim, sadece mescide ve hutbelere özgü değildi. Aralarındaki iletişim süreci hayatın tabii seyri içinde, evde, yolda ve çarşı-da da sürmekteydi. Hz. Peygamber bu insanlara yeni bir inanç sistemi, yeni bir anlayış, yeni bir yaklaşım tarzı getirmiş ve onlarla iyi bir iletişim kurarak büyük çoğunluğunu ikna etmeyi başarmıştır.142

Hz. Peygamber’in bir din eğitimcisi olarak ashabına yaptığı rehberlik ve onlarla ilişkilerinde dikkatle uyguladığı iletişim ilkeleri evrensel olup, günümüzde uygulanabilirlik özelliğine sahiptir. O’nun uyguladığı iletişim ilkelerinin ortaya konulması bu açıdan önem taşımaktadır. Hz. Peygam-ber’in hadislerde ifadesini bulan iletişim ilkelerini ana başlıklar altında şu şekilde ele alabiliriz:

1. Bireyin Eğitim ve Kültür Düzeyini Dikkate Almak

İnsanlar arasında, bir çok bireysel ayrılıkların bulunması psikolojik araştırmaların ortaya çıkardığı en önemli gerçeklerden birisidir. İnsanlar, yetişme tarzları ve geçmiş yaşantıları, yani görgüleri, bilgileri, alışkanlıkla-rı, yakın çevrelerinden kazandıkları değer yargıları bakımından farklılık gösterirler. İnsanlar, içinde bulundukları kültürel çevrenin görenek, gele-nek ve değerler sisteminin, uygulanan eğitim yöntemlerinin etkisi altında, kendilerine özgü bir kişilik gösterirler.143

Bu yüzden bireylerden seviyelerinin üzerindeki bir konuşmayı anlama-ları beklenemez. Bireyin eğitim seviyesi, kültür düzeyi, anlayış kabiliyeti, içerisinde yaşadığı sosyal, kültürel, ekonomik ve coğrafi çevre başarılı bir iletişim ve mesajların doğru ve anlaşılır şekilde muhataplara ulaştırılması açısından son derece önemlidir.

Kültürlü bir insanı cahil gibi kabul ederek konuşmak, zeka seviyesi dü-

———— 141 İbn Mace, Mukaddime, 17. 142 Yusuf Macit, İletişimde Model Olarak Hazreti Muhammed, Yeni Akademi Yayınları, İzmir,

2006, s. 12. 143 Feriha Baymur, Genel Psikoloji, İnkılap Kitabevi, İstanbul, 1994, s. 225-226.

Page 9: KURAM VE EYLEM YÖNÜYLE DİN EĞİTİMİNİN TEOLOJİK VE …isamveri.org/pdfdrg/D264685/2010/2010_OZDEMIRS_ARICII.pdfçok çeşitli anlamlar nedeniyle tam ve doyurucu bir tanımını

Beşinci Oturum

315

şük bir kimseyle, zeki bir insanla muhatap oluyormuş gibi davranmak, inanan birisine, inkar durumunda olan birisine anlatır gibi anlatmak, yahut aksini yapmak, hiçbir zaman iyi sonuçlar vermez.144

Hz. Peygamber iletişimde ve insanlar arası ilişkilerde hitabını muhata-bının bireysel özelliklerine ve eğitim seviyesine uygun yapmaya dikkat etmiş, konuları onların anlayabilecekleri bir üslupla sunmuş ve sürekli olarak bunu öğütlemiştir. Hadislerde “insanlarla anlayabilecekleri kadar, onların seviyelerine göre konuşun”145 ve “meseleleri insanların anlayış derecelerine göre açıklayınız”146 diye buyurarak bu durumu açık bir şekil-de ortaya koymuştur. Hz. Peygamber aynı tip sorulara dahi değişik cevap-lar vererek, hitap ettiği kitlenin anlayış farklılıklarını daima göz önünde bulundurmuştur.147

Bir defasında mescidin içinde bevl etmeye kalkışan bir bedeviye mü-dahale etmeye kalkışanlara engel olmuş, “bırakın ihtiyacını görsün” dedik-ten sonra bedevinin kirlettiği yeri suyla temizletmiştir.148

Hz. Peygamber, insan insana diyaloglarında bireysel farklılıklara dik-kat etmiştir. Örneğin eşinin doğurduğu siyah çocuğun kendisinden olma-dığı iddiasıyla reddetmek isteyen bir bedevi ile aralarında şöyle bir diyalog geçmiştir:

“Benim eşim siyah bir çocuk doğurdu. Ben bu çocuğu reddetmek isti-yorum.” “Senin develerin var mı?” “Evet.” “O develerin renkleri nasıldır?” “Kırmızıdır.” “Bunların içinde beyazı siyaha çalan boz deve var mı?” “Evet, onların içinde boz renkli develer elbette vardır.” “Öyleyse bu boz renklerin nereden geldiğini düşünüyorsun?” “Ya Rasulallah bu soyunun damarıdır, ona çekmiştir.” “Belki bu oğlan da eski bir soy köküne çekmiştir (yani ona benzemiştir).”149

Hz. Peygamber burada, peygamberlik otoritesine dayanarak, “hayır, ben Allah’ın Elçisi olarak söylüyorum, bu senin çocuğundur” dememiş; bedevinin anlayacağı dilden, pratikte ilgilendiği develerden örnek vererek yaşadığı hayattan bir benzetme ile seviyesini dikkate alarak konuşmuş, muhatabın tecrübesinden de faydalanarak, ikna edici üslupla, adeta sonu-cu bedeviye söylettiren bir yöntemle problemi çözmüştür.150

Yine Hz. Peygamber’in bir defasında ashabına “Size bir kavmin ileri

———— 144 Ahmet Lütfi Kazancı, Peygamber Efendimizin Hitabeti, Marifet Yayınları, İstanbul, 1992, s.

133. 145 Ebu Davud, Edep, 20. 146 Ebu Davud, Edep, 23, Müslim, Mukaddime, 3. 147 Bu konuda çeşitli örnekler için bkz., Buhari, Talak, 26, Müslim, Lian, 18, Ebu Davud, Talak,

28, Tirmizi, Vela, 4, İbn Mace, Nikah, 58, Ahmed b. Hanbel, C. 2, s. 233. 148 Buhari, Edep, 35, 80. 149 Buhari, Talak, 26, Müslim, Lian, 18, Ebu Davud, Talak, 28, Tirmizi, Vela, 4. 150 Abdullah Özbek, Bir Eğitimci Olarak Hz. Muhammed, Esra Yayınları, Konya, 1991, s. 88,

Macit, a.g.e., s. 145.

Page 10: KURAM VE EYLEM YÖNÜYLE DİN EĞİTİMİNİN TEOLOJİK VE …isamveri.org/pdfdrg/D264685/2010/2010_OZDEMIRS_ARICII.pdfçok çeşitli anlamlar nedeniyle tam ve doyurucu bir tanımını

Kuram ve Eylem Yönüyle Din Eğitiminin Teolojik ve Felsefi Temelleri

316

gelenleri geldiğinde onlara ikram ediniz”151 diye buyurması insanların seviyelerine ne denli önem verdiğini ortaya koymaktadır.

İnsanlara anlayacakları ölçüler içinde konuşmak, Hz. Peygamber’in uyguladığı önemli ilkelerindendir.152 Eğer bu prensibe riayet edilmezse, Allah ve Resulü’nün sözlerini anlamak güç olur.153 Hatta bir topluluğa akıllarının kavrayamadığı bir sözü söylemek, onlardan bir kısmı için fitne-ye bile sebep olur.154

Hz. Peygamber’in insanlara dini tebliğinde onların eğitim ve kültür düzeylerini ve anlayış kabiliyetlerini dikkate alması, mesajını kolay bir şekilde iletmesinde ve başarıya ulaşmasında önemli bir faktör olmuştur. Günümüzde de eğitim uygulamalarında, camilerde okunan hutbelerde, verilen vaazlarda, halka yönelik dini sohbetlerde muhatap kitlenin eğitim düzeyini dikkate almak öncelikli olarak uyulması gereken bir ilke olarak ön plana çıkmaktadır. Bu durum Hz. Peygamber’in uygulamalarının ev-renselliği açısından önem taşımaktadır.

2. Bireyin İlgi ve İhtiyaçlarını Dikkate Almak

Hz. Peygamber insanlarla iletişim kuracağı zamanları çok iyi seçer, he-def kitlenin dikkatlerinin yoğun ve isteklerinin dorukta olduğu zamanları tercih ederdi.

Abdullah İbn-i Mesud bu hususu ifade eden şu rivayeti nakletmiştir: “Ashabı usanıp sıkılır düşüncesiyle Hz. Peygamber bize her gün değil, ara sıra vaaz ve nasihat ederdi.”155

Yine O, konuşurken, kendisini dinleyen ilk muhataplarının ihtiyaçlarını ve beklentilerini sürekli gözetmiş, örneklerini, muhataplarının yaşadığı ve iyi bildiği bir dünyadan seçmiştir. Hayvanlardan deve, bitkilerden hurma Onun başlıca örneklerini teşkil etmiştir. Onun çevresindeki insanların bir kısmını medeniler (şehirde yaşayan), bir kısmını bedeviler (çölde yaşayan) oluşturmuştur. Bu sebeple Hz. Peygamber bütün çağları ve bütün insanlığı kapsayacak mesajlarını iletirken, özellikle ilk muhataplarının akıl ve dü-şüncelerine, algı ve kabiliyetlerine göre iletişimde bulunmak gibi, oldukça zor bir sorumluluğun bilinci içinde hareket etmiştir.156

Hz. Peygamber bir defasında namazı uzatan imama kızmış, “Ey insan-lar, nefret ettiriyorsunuz, kim namaz kıldırırsa kısa tutsun. Çünkü cemaat arasında hasta, güçsüz ve ihtiyaç sahipleri vardır.”157 diye buyurarak insanların mevcut durumlarının göz önünde bulundurulmasını istemiştir.

Görüldüğü gibi Hz. Peygamber muhatapları ile olan iletişiminde ev-———— 151 İbn Mace, Edep, 19. 152 Özbek, a.g.e., s. 133. 153 Buhari, İlim, 49. 154 Müslim, Mukaddime, 5. 155 Buhari, İlim, 11-12. 156 Macit, a.g.e., s. 150. 157 Buhari, İlim, 27.

Page 11: KURAM VE EYLEM YÖNÜYLE DİN EĞİTİMİNİN TEOLOJİK VE …isamveri.org/pdfdrg/D264685/2010/2010_OZDEMIRS_ARICII.pdfçok çeşitli anlamlar nedeniyle tam ve doyurucu bir tanımını

Beşinci Oturum

317

rensel eğitim ilkelerini uygulamıştır. Muhatapların ilgilerini verebildiği zamanı en iyi şekilde dikkate alma, örnekleri onların günlük yaşamların-dan seçme, algı ve kabiliyetlerini göz önünde bulundurma, ihtiyaçları olan bilgilere öncelik verme Hz. Peygamber’in iletişimde dikkate aldığı önemli eğitsel ilkeler olarak karşımıza çıkmaktadır.

3. Empatik Yaklaşım

Empati, bir kişinin kendisini karşısındaki kişinin yerine koyarak olayla-ra onun bakış açısıyla bakması, o kişinin duygularını ve düşüncelerini doğru olarak anlaması, hissetmesi ve bu durumu ona iletmesi sürecidir.158

Empatide, kişinin kendisini karşısındakinin yerine koyarak hareket et-mesi ve onu anlamaya çalışması esastır. Empatik tavır Hz. Peygamber’in en önemli özelliğidir. Kur’an’da “Andolsun, içinizden size öyle bir pey-gamber geldi ki, sıkıntıya uğramanız ona ağır gelir, size düşkün, mü’minlere şefkatli, merhametlidir”159 şeklinde tanımlanan Hz. Peygamber insanlarla olan ilişkilerinde empatik yaklaşımı en iyi şekilde uygulamış ve biz mü’minlere de bunu tavsiye etmiştir.

Hadislerde empatiyi öne çıkaran ifadelere sıkça rastlamak mümkün-dür. Nitekim “…sizden birisi kendisi için istediğini komşusu veya kardeşi için istemedikçe tam anlamıyla iman etmiş olamaz”160 hadisinde kendisini başkasının yerine koymak doğrudan iman ile ilişkilendirilmiştir. Böylece empatik anlayışta zirveye çıkıldığını görmekteyiz. Tam bir empatik bakış açısıyla bir kimsenin kendisi için istediğini diğer insanlar için de arzu etmesi ile iman etme arasında bağ kurulması; sevinç ve kederlerini payla-şan, ortak değerler etrafında birleşen ve sağlam temellere dayanan bir toplumun oluşturulması açısından son derece önem taşımaktadır. Empatiyi bütün yönleri ile ortaya koyan bu hadis, İslam’ın dünya görüşünü de özetler niteliktedir.

Bencillik ve empati, bir biriyle bağdaşmayan iki tutumdur.161 Empati kurmak, kişiyi bencillikten uzaklaştırdığı gibi, diğergamlık noktasında da güdüleyici bir faktördür. Bu açıdan, yukarıda zikredilen hadis, kişiler arası iletişimin canlılığını ve niteliğini olumlu yönde artırmak için başkalarını düşünmenin gerekliliğini vurgulamaktadır.

Empatik yaklaşımın açıkça ifade bulduğu hadislerden birisi de şudur:

“Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir!” 162

Bu hadiste de empatik bir anlayışla başkalarını düşünmeye ve birey-lerde paylaşım ahlakını geliştirilmeye kuvvetli bir vurgunun yapıldığını görmekteyiz. Başkalarını düşünmenin ve ilişkileri ona göre düzenlemenin, ———— 158 C. R. Rogers, “Empatik Olmak Değeri Anlaşılmamış Bir Varoluş Şeklidir”, Çev. F. Akkoyun,

Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dergisi, Sayı: 16, Ankara, 1983, s. 103-124. 159 Tevbe, 9/128. 160 Müslim, 1/İman, 71 (I 67) 161 Dökmen, a.g.e., s. 141. 162 Buhari, Edeb’ül-Müfred, 112.

Page 12: KURAM VE EYLEM YÖNÜYLE DİN EĞİTİMİNİN TEOLOJİK VE …isamveri.org/pdfdrg/D264685/2010/2010_OZDEMIRS_ARICII.pdfçok çeşitli anlamlar nedeniyle tam ve doyurucu bir tanımını

Kuram ve Eylem Yönüyle Din Eğitiminin Teolojik ve Felsefi Temelleri

318

insanlarla olan iletişimi güçlendirmede ve toplumsal kaynaşmayı sağlama-da önemli bir etki sağladığını söyleyebiliriz.

Yine rivayetlere göre; Hz. Peygamber’in kendi elbiselerini temizlemesi ve dikmesi, koyun sağması, evi süpürmesi, çarşıdan aldıklarını bizzat kendisinin taşıması163, başkalarını düşünüp ona göre davrandığının, çevre-siyle empati kurarak yaşadığının göstergeleridir.

Sonuç olarak diyebiliriz ki Hz. Peygamber gerek insanlarla olan ilişki-lerinde gerekse çevresi ile iletişiminde sürekli olarak empatik yaklaşım sergilemiş ve ashabından da böyle davranmasını istemiştir.164 Buna göre insanları birbirine yaklaştıran, duyarlılığı artıran, bireyi fedakarlık yapma noktasında güdüleyen, kişiyle daha derin bir seviyede iletişim kurmaya yardımcı olan empati,165 Hz. Peygamber’in yaşam felsefesinin önemli dinamiklerinin başında gelmektedir.

4. Fiziksel Görünüme Dikkat Etmek

Fiziksel görünüm, kişiler arası iletişimde ilk izlenimlerin oluşmasında etkili olan bir görünüş kodudur. Karşı karşıya gelen iki kişi arasındaki ilk etkileşim, iletişim sürecinin önemli bir belirleyicisidir.166

Görüntünün verdiği ilk izlenimler sözel iletişimleri ve ilişkisel iletişim-leri etkilemekte ve yönlendirmektedir. İnsanlar bu ilk izlenimlerin tesiri altında birbirleriyle iletişimlerinin yönünü tayin etmektedirler.167 Bu yüz-den iletişimde kaynak önemli bir unsurdur. Kaynağın bilgisi, iletişim becerisi ve inandırıcılığı yanında saygınlığı, giyim kuşamına dikkat etmesi, temiz giyinmesi ve çevresinde görünüm olarak güzel bir izlenim bırakması da mesajın hedefe uygun şekilde iletilmesi açısından önem taşımaktadır.

Bir rehber olarak insanları doğru yola çağıran ve onlara dini mesajı en iyi şekilde ulaştıran Hz. Peygamber fiziksel görünüme son derece önem verirdi. Her zaman sade ve temiz giyinir, İslam’ı tebliğ maksadıyla görüşe-ceği heyetlerin karşısına en güzel elbiseleri ile çıkar, yanındakileri de bu hususta uyarırdı.168

Hz. Peygamber, sözlü ve fiili olarak başkalarına rahatsızlık vermemeye özen gösterdiği gibi beden diliyle de rahatsızlık vermemeye dikkat eder, görüntüsüyle çevreye rahatsızlık verenleri uyarırdı.169 Bu manada devamlı temiz elbiseler giyer170, saçlarını itina ile tarardı.171 Sakalını hiçbir zaman ———— 163 Ahmed b. Hanbel, VI, 256, no. 26237. 164 Peygamberimizin uygulamalarında Empati örnekleri için bkz., Cemal Ağırman, “İdeal Bir

Davranış Biçimi Olarak ‘Empati’ ve Hadislerde ‘Empati’ Örnekleri”, Cumhuriyet Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, X /2, 2006, s. 23-53.

165 Altun, a.g.t., s. 105. 166 Zuhal Baltaş-Acar Baltaş, Bedenin Dili, Remzi Kitabevi, İstanbul, 2000, s. 19, 167 Cebeci, a.g.e., s. 240. 168 Abdurrahman Çetin, Hitabet ve İrşad-Güzel Konuşma ve İnsanları Etkileme Yolları, Aksa

Yayınları, Bursa, 1998, s. 181. 169 Ağırman, “a.g.m.”, s. 43. 170 Ebu Davud, Libas, 8.

Page 13: KURAM VE EYLEM YÖNÜYLE DİN EĞİTİMİNİN TEOLOJİK VE …isamveri.org/pdfdrg/D264685/2010/2010_OZDEMIRS_ARICII.pdfçok çeşitli anlamlar nedeniyle tam ve doyurucu bir tanımını

Beşinci Oturum

319

dağınık halde bırakmaz172, sürme ve koku kullanırdı.173

5. Mesajın İçeriğine Uygun Hareket Etmek-Söz ve Davranış Bütünlüğü-

İletişimde söz ve davranış bütünlüğü mesajın muhataplar üzerindeki etkisi açısından son derece önem taşımaktadır. Dini iletişimde kaynak durumunda bulunan din eğitimcileri öncelikle söylediklerini kendileri yaşamalıdır. Söylediklerini hayatında uygulamayan din eğitimcilerinin muhatap kitleye mesajlarını ulaştırmaları ve olumlu bir etki meydana getirebilmeleri mümkün değildir.

Nitekim Kuranı-Kerim’de, “Kitabı okuyup durduğunuz halde kendini-zi unutur da başkalarına mı iyilikle emredersiniz”174 ayetinde ifade edildiği üzere iletmek istediğini kendi bünyesinde barındırmayan, kendi uymadığı mesajı başkasına iletmeye çalışan kişinin başarılı olamayacağı açıkça ifade edilmektedir.

Söz ve davranış bütünlüğünün örneklerine Hz. Peygamber’in hayatın-da sıkça rastlamaktayız. Aşağıda nakledilen anekdot, Hz. Peygamber’in uygulamalarında açıkça ortaya çıkan inanç-davranış bütünlüğünün, ileti-şimde inandırıcı ve güvenilir olmanın önemini ortaya koymaktadır.

“Umman Meliki el-Cülendi'ye Resulüllah'ın İslâm'a davet mektubu ulaştığı zaman o, Efendimiz'in hayatı hakkında bilgi istedi. Gerekli bilgiyi aldıktan sonra:

“Allah bana bu ümmi Peygamber'i tanımayı nasip etti. O, hiçbir iyiliği ilk olarak kendisi tatbik etmeden emretmiyor; hiçbir kötülüğü de evvela kendisi bırakmadan nehyetmiyor. O mutlaka galip gelecek, engellenmeye-cektir; mutlaka üstün çıkacak, darda bırakılmayacaktır. O, ahde vefa göste-rir, va'dini yerine getirir. Ben kesinlikle kabul ediyorum ki o, bir peygam-berdir,” diyerek Müslüman olmuştur.175

6. Sevgi ve Hoşgörüye Dayalı Olumlu ve Yapıcı Yaklaşım Sergilemek

Sevgi ve hoşgörü Hz. Peygamber’in insanlarla olan ilişkilerinde baş-vurduğu yegane bir yöntemdir. Hz. Peygamber insanlara olan sevgisini her zaman göstermiş, hak etmediği uygulamalara maruz kalsa bile hiçbir zaman küsmemiş, onlara beddua etmemiştir. Hatta maruz kaldığı bazı olumsuz durumlarda bile; “Allah’ım onlara doğruyu göster, onlar bilmi-yorlar” diye dua etmiş, muhataplarına sevgi ile yaklaşmıştır.176

Hz. Peygamber iletişimde, zorluktan değil kolaylıktan yana olmayı, in-sanların nefretine sebep olabilecek davranışlardan kaçınmayı öğütlemiştir.

→ → 171 Ebu Davud, Libas, 3. 172 Ebu Davud, Tereccül, 3. 173 Ebu Davud, Libas, 2. 174 Bakara Suresi, 2/44. 175 http://www.usveihasene.com/ic_ornek_hayati.htm. 176 İsmail Lütfi Çakan, Dini Hitabet Çeşitleri-İlkeleri-Örnekleri, Marmara Üniversitesi İlahiyat

Fakültesi Vakfı Yayınları:155, İstanbul, 1998, s. 118.

Page 14: KURAM VE EYLEM YÖNÜYLE DİN EĞİTİMİNİN TEOLOJİK VE …isamveri.org/pdfdrg/D264685/2010/2010_OZDEMIRS_ARICII.pdfçok çeşitli anlamlar nedeniyle tam ve doyurucu bir tanımını

Kuram ve Eylem Yönüyle Din Eğitiminin Teolojik ve Felsefi Temelleri

320

“Kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız, müjdeleyiniz nefret ettirmeyiniz!”177 hadisi bu ilkeyi açık bir şekilde ifade etmektedir.

Yine O; insanların hatalarını yüzlerine vurmaktan kaçınmış, onları kü-çük düşürmemiş, olumlu ve yapıcı bir üslup kullanmaya özen göstermiş, dedikodu ve gıybetten uzak durulması hususunda azami gayret sarf etmiş-tir.178

Kur’an Hz. Peygamber’in insanlarla olan iletişiminde yol gösterici şu öğütlerde bulunmaktadır:

“Onlara öğüt ver ve onlara içlerine tesir edecek güzel söz söyle.”179

“Hikmetle ve güzel öğütle Rabbinin yoluna çağır ve onlarla en güzel şekilde tartış.”180

“İyilikle kötülük bir olmaz, kötülüğü en güzel bir şekilde sav. O zaman bakarsın ki seninle arasında düşmanlık bulunan kimse sıcak bir dost olu-vermiştir.”181

“Allah’ın rahmeti sayesinde sen onlara yumuşak davrandın. Eğer kaba ve katı yürekli olsaydın onlar etrafından dağılıp giderlerdi.”182

“Kullarıma söyle en güzel sözü söylesinler, yoksa şeytan aralarına gi-rer. Muhakkak ki şeytan insanın apaçık düşmanıdır.”183

Görüldüğü gibi ayetlerde ‘güzel söz’, ‘güzel öğüt’, ‘en güzel şekilde tar-tışma’, ‘en güzel söz’, ‘yumuşak davranma’, ‘hikmet’ ve ‘kötülüğe iyilikle karşılık verme’ iletişimle ilgili öne çıkan ifadelerdir. İnsanlar güzel sözler-den, iyi davranışlardan kolayca etkilenebilmekte ve iletişimde bulunan kimsenin etkisi altında kalabilmektedirler. Yüce Allah’ın Hz. Peygamber’e mesajlarını iletirken bu yönde davranmaya teşvik etmesi, din eğitimcileri-nin sonuca çabucak ulaşmalarını sağlayıcı bir yöntem olması açısından önem taşımaktadır.

7. Jest ve Mimiklerden Yararlanmak

Bedenimizle ilettiğimiz mesajlar genellikle bilinçsiz olarak meydana ge-len, ruh halimizi ve hislerimizi anlatan belirtilerdir.184 Bu belirtiler jest ve mimiklerdir. Mimik, kaynağın iç yaşantı, düşünce ve duygularını, hedef kişi veya kişilere vurgulayarak iletmek üzere, yüz hareketiyle yansıtması-dır. Mimik genellikle bütünleyici bir anlatım aracı olarak jestle birlikte yer alır.185 İnsan ya konuşurken yüz şekillerinin yardımı ile sözünü kuvvetlen-dirip pekiştirir ya da hiç söz söylemeden sadece yüz hareketleri ile maksa-———— 177 Buhari, İlim, s. 11. 178 Çakan, age., s. 123; Ahmet Önkal, Rasulullah’ın İslam’a Davet Metodu, Konya, 1983, s. 161. 179 Nisa, 4/63. 180 Nahl, 16/25. 181 Fussilet, 41/34. 182 Ali İmran, 3/159. 183 İsra, 17/53. 184 Otto Schober, Beden Dili, Çev., Süeda Özbert, Arıon Yay., İstanbul, 1999, s. 21. 185 Aziz Çalışlar, Tiyatro Ansiklopedisi, T. C. Kültür Bakanlığı Yay., Ankara, 1995, s. 430.

Page 15: KURAM VE EYLEM YÖNÜYLE DİN EĞİTİMİNİN TEOLOJİK VE …isamveri.org/pdfdrg/D264685/2010/2010_OZDEMIRS_ARICII.pdfçok çeşitli anlamlar nedeniyle tam ve doyurucu bir tanımını

Beşinci Oturum

321

dını anlatır. Konuşurken mimiklerini doğru kullanan insanlar daha başarılı iletişim kurmakta, karşısındakine ne demek istediğini doğru ve etkili anlatabilmektedir.186

Kaynağın, sözel iletişimini destekleyici nitelikte kullandığı baş, el, kol, ayak, bacak ve beden hareketlerine ise jest denmektedir.187 Jestler ifade edilmek istenen fikir ve hisleri anlatmak için bazen kelimeden çok işe yararlar188 ve daha kalıcı iz bırakırlar.189 El ve kol hareketleri konuşmayla öylesine bütünleşiktir ki, onlar kullanılmadığı zaman konuşma çok soğuk, duygusuz ve cansızdır. Ancak jestlerin iletişime canlılık ve güç katması, onların yerli yerinde, kararınca ve anlamlı olmasına bağlıdır.190

Hz. Peygamber konuşmalarında ilgi ve dikkatleri toplamak ve devam ettirmek için jest ve mimiklerini en iyi şekilde kullanmaya özen gösterirdi. Elleriyle ifadelerine canlılık katardı:

“Mü’min, diğer mü’min için birbirine destek olan bir bina gibidir”191 derken parmaklarını kenetleyerek göstermesi, “Ben kıyamet ile sizin ara-nızda şu kadar mesafe kaldığı bir zamanda nübüvvet vazifesiyle gönderil-dim”192 derken şehadet parmağıyla orta parmağının arasını hafifçe açarak göstermesi, “Yetimin kefili olanla ben cennette şu ikisi gibiyiz.”193 derken şehadet parmağıyla orta parmağının arasını hafifçe açması, Muaz b. Ce-bel’e öğütlerde bulunurken dilini eliyle tutarak: “İşte bunu muhafaza et”194 demesi, takvanın söz ya da şekille olmadığını kalpte olduğunu anlatırken de;” işte takva buradadır!” şeklinde parmağıyla kalbini işaret etmesi195 elleriyle yaptığı jestlerdendir.

Hz. Peygamber iletişim içinde bulunduğu kişiye sadece başını çevir-meyip, bütün vücuduyla yönelir196 ve böylece sıcak bir ortam oluşturur, konuşurken konunun içeriğine göre gözleri kızarır, sesi yükselir ve sinirleri gerilirdi.197 Ashabı çoğu defa O’nun ne konuşacağını, neler düşündüğünü, bakışlarından ve yüz hatlarından anlardı. Bazen de söze başlamadan önce nasıl, ne tarzda bir konuşma yapacağını fark ederdi.198

8. Akıcı ve Anlaşılır Bir Üslup Kullanmak

———— 186 Cebeci, a.g.e., s. 58. 187 Baltaş, a.g.e., s. 37, İ. Galip Arcan, Tiyatroda Diksiyon, Ankara, 1947, s. 195, Schober, a.g.e., s.

63. 188 Herbert No Casson, Söz Söylemek Sanatı (Retorik), Çev., Ertuğrul Muhsin, İstanbul, 1937, s.

53. 189 Kazancı, a.g.e., s. 63. 190 Cebeci, a.g.e., s. 58. 191 Buhari, Salat, 88. 192 Buhari, Talak, 25. 193 Buhari, Talak, 25. 194 Tirmizi, İman, 8/2616, V/12. 195 http://www.mustafakaratas.com/makale_oku.do?id=18 196 Tirmizi, Şemail, 250. 197 Müslim, Cuma, 43. 198 Kazancı, a.g.e., s. 68.

Page 16: KURAM VE EYLEM YÖNÜYLE DİN EĞİTİMİNİN TEOLOJİK VE …isamveri.org/pdfdrg/D264685/2010/2010_OZDEMIRS_ARICII.pdfçok çeşitli anlamlar nedeniyle tam ve doyurucu bir tanımını

Kuram ve Eylem Yönüyle Din Eğitiminin Teolojik ve Felsefi Temelleri

322

Sözel konuşmanın temelini telaffuz oluşturmaktadır. Kelimeleri telaf-fuz edemediğimizi düşündüğümüzde etkili bir konuşma yapmanın ne denli zor olduğunu görürüz.199

Heceler tam, sağlam ve gereken tonda doğru olarak ifade edilmelidir. Dinlemek ve anlaşılmanın asgari şartı budur.200 Bu yüzden din eğitimcile-rinin muhatap kitle üzerinde etkili olabilmeleri ve mesajlarını doğru bir şekilde ilebilmeleri için açık ve anlaşılır bir dil kullanmaları son derece önemlidir.

Hz. Peygamber’in konuşmalarında akıcı ve anlaşılır bir dil kullandığını görmekteyiz. Onun konuşmaları oldukça fasihtir. Konuşurken kullandığı kelimeleri, cümleleri, son derece pürüzsüz ve kulağa hoş gelecek şekilde söylemiştir. Aynı zamanda bu konuşmalar, söylenen sözün mekana, zama-na, şartlara uygunluğu açısından son derece beliğdir.201

Hz. Peygamber sözü az, manası çok olan sözler söylerdi. “Cevami-u’l-kelim (az, öz söyleme kabiliyeti) ile gönderildim”202 diye buyurarak bu yönüne dikkat çekmiştir.

Hz. Peygamber’in hutbeleri de insanları usandırmayacak derecede kısa idi. Az ama akıcı ve anlaşılır konuşma tarzını tercih ediyordu.203 Acele ile konuşmaz, açık ve ağır konuşurdu. Dinleyen sözünü hemen ezberleyebi-lirdi.204 Kuran-ı Kerim’de de ifade edildiği üzere205 konuşmalarında yapma-cık tavırlar sergileyen biri değildi. Az, öz, yeterli ve anlamlı konuşmaya dikkat ederdi.206

SONUÇ

Hz. Peygamber bir öğretmen ve tebliğci olarak mesajlarıyla insanlığı delaletten kurtarmış ve hidayet yoluna ulaştırmıştır. O, bizler için yaşamın her alanına ilişkin olarak örnek alınacak üstün vasıflara sahiptir. İnsanlarla olan ilişkilerinde uyguladığı iletişim yöntemi, çağlar boyunca takip edile-cek yegane umdeler içermektedir.

Hz. Peygamber okuduğu hutbelerin, verdiği vaazların, ashabı ile yap-tığı dini sohbetlerin yanı sıra çarşıda, pazarda ve yaşamın farklı alanların-da insanlarla olan diyaloglarında bir eğitimci olarak iletişim ilkelerini en iyi şekilde tatbik etmiştir.

O’nun hayatı iletişim alanında sayısız örneklerle doludur. İnsanların eğitim seviyesine göre hareket etmek, kişilerin ilgi ve ihtiyaçlarını dikkate

———— 199 A. Haluk Yüksel, Din Hizmetlerinde İletişim ve Halkla İlişkiler, Eskişehir, 1999, s. 35. 200 Çakan, a.g.e., s. 134. 201 Özbek, a.g.e., s. 128. 202 Buhari, Cihad, 122. 203 Çakan, a.g.e., s. 114. 204 Buhari, Menakıb, 23, Davud, İlim, 7; Edeb, 8. 205 Sad, 38/86. 206 Çakan, a.g.e., s. 124.

Page 17: KURAM VE EYLEM YÖNÜYLE DİN EĞİTİMİNİN TEOLOJİK VE …isamveri.org/pdfdrg/D264685/2010/2010_OZDEMIRS_ARICII.pdfçok çeşitli anlamlar nedeniyle tam ve doyurucu bir tanımını

Beşinci Oturum

323

almak, öğretim için en uygun zamanı seçmek, empatik yaklaşım, kılık kıyafet düzgünlüğü, söz davranış uyumu, hoşgörülü olmak, insanlara sevgi ile yaklaşmak, yapıcı davranmak, jest ve mimiklerden yararlanmak, akıcı ve anlaşılır konuşmak, diyaloglarında insanların anlayabileceği bir ifade tarzı benimsemek Hz. Peygamber’in ashabı ile olan iletişiminde öne çıkan unsurlardan önemlileridir.

Hz. Peygamber’in iletişim ilkeleri evrensel olup, her zaman için uygu-lanabilirlik özelliğine sahiptir. Günümüzde pedagogların eğitim görüşle-rinde Hz. Peygamber’in insanlarla olan ilişkilerinde takip ettiği iletişim ilkeleri merkezi bir yer tutmaktadır. Din eğitimcilerinin okullarımızda din derslerinde, din görevlilerimizin camilerde okuduğu hutbelerde, verdiği vaazlarda, yaptığı dini sohbetlerde, Kur’an kurslarında çocuklara yönelik eğitim çalışmalarında, zaman zaman düzenlenen dini merasimlerde ve insanlarla olan diyaloglarında Hz. Peygamber’in yukarıda saydığımız iletişim ilkelerini uygulamaları mesajlarını kolayca ulaştırmalarında önemli bir etken olacaktır.

KAYNAKÇA

Ağırman, Cemal, “İdeal Bir Davranış Biçimi Olarak ‘Empati’ ve Hadislerde ‘Empati’ Örnekleri”, Cumhuriyet Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, X /2, 2006.

Ahmed b. Hanbel, Müsned, Çağrı Yayınları, İstanbul, 1992.

Altun, Muhammed, İslam Eğitim Geleneği’nin Temel Kaynaklarında Empatik Yakla-şım, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İlköğretim Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği Anabilim Dalı (Din Eğitimi ), Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara, 2006.

Arcan, İ. Galip, Tiyatroda Diksiyon, Ankara, 1947.

Baltaş, Zuhal, Baltaş, Acar, Bedenin Dili, Remzi Kitabevi, İstanbul, 2000.

Buhari, Ebu Abdillah Muhammed b. İsmail, Camiu’s-Sahih, Çağrı Yayınları, İs-tanbul, 1993.

Casson, Herbert No, Söz Söylemek Sanatı (Retorik), Çev., Ertuğrul Muhsin, İstan-bul, 1937.

Cebeci, Suat, Öğrenme ve Öğretme Süreçlerinde Dini İletişim, İz Yayıncılık, İstan-bul, 2003.

Cüceloğlu, Doğan, Yeniden İnsan İnsana, Remzi Kitabevi, 8. Basım, İstanbul, 1994.

Çakan, İsmail Lütfi, Dini Hitabet Çeşitleri-İlkeleri-Örnekleri, Marmara Üniversitesi İstek Vakfı Yayınları:155, İstanbul, 1998.

Çalışlar, Aziz, Tiyatro Ansiklopedisi, T. C. Kültür Bakanlığı Yay., Ankara, 1995.

Çetin, Abdurrahman, Hitabet ve İrşad-Güzel Konuşma ve İnsanları Etkileme Yolları, Aksa Yayınları, Bursa, 1998.

Çilenti, Kamuran, Eğitim Teknolojisi ve Öğretim, Gül Yayınevi, Ankara, 1981.

Dökmen, Üstün, İletişim Çatışmaları ve Empati, İstanbul, 2005.

Ebu Davud, Süleyman b. Eş’as es-Sicistani, Sünen, Çağrı Yayınları, İstanbul, 1993.

Gordon, Judith, Organizational Behavioral, Allyn and Bacon, Inc., Boston, 1997.

Page 18: KURAM VE EYLEM YÖNÜYLE DİN EĞİTİMİNİN TEOLOJİK VE …isamveri.org/pdfdrg/D264685/2010/2010_OZDEMIRS_ARICII.pdfçok çeşitli anlamlar nedeniyle tam ve doyurucu bir tanımını

Kuram ve Eylem Yönüyle Din Eğitiminin Teolojik ve Felsefi Temelleri

324

http://tdkterim.gov.tr/bts/?kategori=veritbn&kelimesec=166587, 24.03.2009, 22:40.

İbn Mace, Ebu Abdillah Muhammed b.Yezid, Sünen, Çağrı Yayınları, İstanbul, 1993.

Kaya, Mevlüt, Din Eğitiminde İletişim ve Dini Tutum, Etüt Yayınları:6, Samsun, 1998.

Kazancı, Ahmet Lütfi, Peygamber Efendimizin Hitabeti, Marifet Yayınları, İstan-bul, 1992.

Köylü, Mustafa, “Dini İletişimde Hedef Kitle Sorunu”, Değerler Eğitimi Dergisi, C. 1, Sayı: 1, İstanbul, 2003.

Macit, Yusuf, İletişimde Model Olarak Hazreti Muhammed, Yeni Akademi Yayınla-rı, İzmir, 2006.

Müslim, Ebu’l-Huseyn Müslim b. Haccac el-Kuşeyri, Camiu’s-Sahih, Çağrı Ya-yınları, İstanbul, 1993.

Önkal, Ahmet, Rasulillah’ın İslam’a Davet Metodu, Konya, 1983.

Özbek, Abdullah, Bir Eğitimci Olarak Hz. Muhammed, Esra Yayınları, Konya, 1991.

Rogers, C. R., “Empatik Olmak Değeri Anlaşılmamış Bir Varoluş Şeklidir”, Çev. F. Akkoyun, Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dergisi, Sayı: 16, Ankara, 1983.

Sabuncuoğlu, Zeyyat, Endüstriyel Davranışlar, İ.T.İ.A: İşletme Fakültesi Yayını, Bursa, 1982.

Schober, Otto, Beden Dili, Çev., Süeda Özbert, Arıon Yay., istanbul, 1999.

Tosun, Cemal, Doğan, Recai, İmam Hatip Liseleri Hitabet ve Mesleki Uygulama, Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları, İkinci Baskı, Ankara, 2003.

Tutar, Hasan, Yılmaz, M. Kemal, Genel İletişim (Kavramlar ve Modeller), Nobel Yayın Dağıtım, Geliştirilmiş 2. Baskı, Ankara, 2002.

Tirmizi, Ebu İsa Muhammed b. İsa b. Sevre, Sünen, Çağrı Yayınları, İstan-bul,1993.

Zıllıoğlu, Merih, İletişim Nedir?, Cem Yay., İstanbul, 1993.

Prof. Dr. Abdullah Özbek: Bu tebliğin müzakeresi Tuğrul Yörük tara-fından okunacaktır. Buyurun Sayın Yörük.