lij - cdn.islamansiklopedisi.org.tr · 3. prose and poetry from hadramawt (london 1951 ). hadramut...

2
kukunu gözetmek ve mümkün ka- dar nefse tercih etmektir (a.g.e., Arifi bir temsille anlatan Seri arifin her yeri herkesin yükünü çeken yeryüzü, olan su ve her ta- gibi söy- ler. Ona göre Kur'an ve hadislerin zahiri bilgi geçersizdir (Ebu Nuaym, X, 121 marifete mak için çokça arnelde bulunarak nefsin hesaba çekilip gerekir. Seri'nin bu tasawufta nefis muhasebe- sini esas alan Haris el-Muhasibl'nin etkisi Seri es-Sakat! kerametiere güvenilme- mesi ve fazla önem verilmemesi gerekti- kerametiere sahip ilahi mahremiyet perdelerini sebep s. bir bahçeye konan "Selamünaleyküm ey ve- llsi" dile gelmesi vellde gönül ra- sebep oluyorsa bunun keramete esir olmak ifade et- (Ebu Nuaym. X. 118), da "nef- sin görmedeki körlük" tarif (Süleml. s. Onun tasavvufi tecrübesinde Allah mu- habbeti önemli bir yer tutar. Seri, "Mu- habbet ehlinin yüzüne vurulsa bun- dan haberi olmaz"; Bana ne ile azap edersen et, yeter ki perde koymak suretiyle azap etme" sözleriyle derecesindeki muhabbeti fena ve ittihad haliyle (a.g.e., s. 51; Ebu Nuaym, X. Tasawufu güzel ah- laka Seri'ye gö- re yerine getirmek. haramlardan gaflette olmamak, çokça sada- ka vermek. tövbekar ve olmak er- demli (Ebu Nuaym, X, Güzel ahlak incitmemek, kin beslemeden ve öç den halktan gelen eziyetlere katlanmak- (Sülemf, s. Bu ahlak onun melametl bir sonucudur. Seri es- Sakat(, "seyyidü't-taife" diye dat tasawuf ekolünün kurucusu Cü- neyd-i kendinden sonraki üzerinde etkili : Ebü Talib ei-Mekki, Kah ire 1961, 322; Sülemi, s. 48-55; Ebü Nuaym. /filye, X, 48, 116-127; Hat!b, Bagdad, VIII, 211; er-Risale, s. 64, 65, 761; Hücviri. s. 137, 558; Herevi. s. 96-97; ll, 371; Feri- düddin Attar. Tezkireta '1-euliya (tre. Sü leyman 1991, s. 354-366; Hallikan . Vefeyat, ll, 357-359; Hacer ei-Askalani. Usa· nü'l·fl1fzan, Beyrut 1390/1971, lll, 13; Lamii, 1'/e- feha.t Tercümesi, s. 106; 1, 74; Münavi. el-Keuakib, 231-233; M. Celal ref. Dirasal Beyrut 1404/ 1984, s. 179; Abdülhüseyin Zerrinküb. CüstücQ der lran, Tahran 1369 s. 114· 117; Aziz Seyyid Casim. Bagdad, 1997, s. 119-130; Tahsin "Seri-üs- Sakati". iA , X, 520; B. Reinert. "Sari al-Sakati", EJ2 (ing .). IX, 56 - 59 . liJ SüLEYMAN ULUDAG L L (bk. ( Hz . Peygamber'in bizzat kumandanlarla sevk ve idare sefer. _j _j Sözlükte "gece yapmak veya geceleyin yola anla- sera kökünden türeyen seriyye "askeri birlik, tim. ordunun bir bö- gelir. Bu askeri biriikiere görevlerinin olarak çok defa gece- leyin yol gizli hareket etmeleri ve harekat yürütme- leri seriyye Ke- lime terim olarak Ekrem'in hedef ve kendisinin ancak bizzat kumanda etmeyip sahabeden biri- nin askeri bir- lik ve harekatlar için Bu yö- nüyle kumanda askeri seferleri ifade eden gazveden Ha- rekat asker ve operasyon bi- çimleri gazve ile seriyye da fark varsa da bu iki terimin da en önemli belirleyici unsur Hz. Peygam- ber'in bizzat kumanda edip etmemesidir. Bununla birlikte Zatüsselasil ve gibi seriyyelere kelimenin sözlük hareketle gazve görmek mümkündür. bu durumun askeri ve özellikleriyle de ilgili söylenebi- lir . Öte yandan gazve ile kökten türe- yen ve yeri, an- "me- gazi" de Ekrem'in gazve ve seriy- yelerinin içeren bir terim ola- rak bu konuda eseriere "kitabü'l-megazl" en Kaynaklarda seriyye bazan "ba's" (gönder- mek, teriminin. "vak'a, SERiYYE yevm" gibi kelimelerin hem gazve hem se- riyye için görülür. Hz. Peygamber'in hicretten bir sü- re sonra fiili mücadele dönemi- nin en önemli faaliyetlerinden olan seriy- yeler gerek strateji ve taktikleri ge- rekse dini ve siyasi büyük önem ve düzenli askeri gücün tatbikat rolü askeri ve idari uygu- Seriyye- lerin gazvelerle bütünlük içinde, is- lamiyet'in engel un- bertaraf etmek, mad- di ve manevi kurtararak din- lerini özgürce bir ortam Bunun seriyyelerin her biri özel stratejik olan askeri ve bu sebep ve itibariyle dört ana grup- ta mümkündür. Birincisi Su- riye ticaret yolunu kontrol almaya yönelik. takip eden se- riyyelerdir. Hicretin ilk iki bi- çimde sevkedilen bu seriyyelerle ekono- mik ve siyasal ambargo stratejisi uygula- yarak ticareti engellenmeye, böy- lece bir taraftan iktisadi dü- bir taraftan da bölgede etkinli- ve ele geçi- rilmesine Hicretin birinci gönderilen Hamza b. Abdülmuttalib ls Seriyyesi. Ubeyde b. Haris Seriyyesi ve Sa'd b. Vakkas Har- rar Seriyyesi Medine'nin iç ve yönelik seriyyelerdir. Mekke ve Medine man kabilelerden gelen mak. yerinde ya da gerçekle- cevap vermek yan bu seriyyelerin çoktur ve bun- larda önemli sonuçlar elde Selerne Katan. Muham- med b. Mesleme'nin Kurata, b. Gamre, Ubeyde b. Zülkassa, Zeyd b. Harise'nin ve Alkame b. Mücezziz'in tarihinde ilk deniz seferi mahiyetindeki seriyye- leri bu türdendir. Üçüncüsü yine güven- likle ilgili, istihbarat toplamak ve yap- mak için gönderilen seriyyelerdir. Hz. Pey- gamber'in askeri büyük olan bu tür seriyyelerin ilki ve en hicretin on yedinci rece- bin (Ocak 624 Abdullah b. kumanda Nahle Seriyyesi'dir. Ab- 565

Upload: others

Post on 30-Apr-2020

2 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: liJ - cdn.islamansiklopedisi.org.tr · 3. Prose and Poetry from Hadramawt (London 1951 ). Hadramut nesir ve nazı mından derlediği parçalar üzerindeki çalış-malarıdır. 4

kukunu gözetmek ve mümkün olduğu ka­dar nefse tercih etmektir (a.g.e., ayı. Arifi bir temsille anlatan Seri arifin her yeri ışıklandıran güneş. herkesin yükünü çeken yeryüzü, hayatın kaynağı olan su ve her ta­rafı aydınlatan meşale gibi olduğunu söy­ler. Ona göre Kur'an ve hadislerin zahiri

manalarıyla çelişen batıni bilgi geçersizdir (Ebu Nuaym, X, 121 ı Batıni marifete ulaş­mak için çokça arnelde bulunarak nefsin hesaba çekilip eğitilmesi gerekir. Seri'nin bu tavrında tasawufta nefis muhasebe­sini esas alan Haris el-Muhasibl'nin etkisi vardır.

Seri es-Sakat! kerametiere güvenilme­

mesi ve fazla önem verilmemesi gerekti­ğini, sCıfinin kerametiere sahip olmasının ilahi mahremiyet perdelerini yırtmasına

sebep olacağını söylemiş (Kuşeyrf. s. 65ı. bir bahçeye girildiğinde ağaçlara konan

kuşların. "Selamünaleyküm ey Allah'ın ve­llsi" şeklinde dile gelmesi vellde gönül ra­hatlığına sebep oluyorsa bunun keramete

esir olmak anlamına geleceğini ifade et­miş (Ebu Nuaym. X. 118), istidracı da "nef­sin kusurlarını görmedeki körlük" şeklinde

tarif etmiştir (Süleml. s. 54ı.

Onun tasavvufi tecrübesinde Allah mu­habbeti önemli bir yer tutar. Seri, "Mu­habbet ehlinin yüzüne kılıç vurulsa bun­

dan haberi olmaz"; "Allahım! Bana ne ile azap edersen et, yeter ki aramıza perde

koymak suretiyle azap etme" sözleriyle aşk derecesindeki muhabbeti fena ve ittihad haliyle irtibatlandırmıştır (a.g.e., s. 51;

Ebu Nuaym, X. 12oı. Tasawufu güzel ah­laka ulaşma şeklinde algılayan Seri'ye gö­re farzları yerine getirmek. haramlardan

kaçınmak, gaflette olmamak, çokça sada­ka vermek. tövbekar ve şefkatli olmak er­demli kişilerin ahlakıdır (Ebu Nuaym, X,

123ı . Güzel ahlak insanları incitmemek, kin beslemeden ve öç almayı düşünme­den halktan gelen eziyetlere katlanmak­

tır (Sülemf, s. 53ı. Bu ahlak anlayışı onun melametl tavrının bir sonucudur. Seri es­Sakat(, "seyyidü't-taife" diye anılan Bağ­

dat tasawuf ekolünün kurucusu Cü­neyd-i Bağdadl'yi yetiştirerek kendinden sonraki sCıfiler üzerinde etkili olmuştur.

BİBLİYOGRAFYA :

Ebü Talib ei-Mekki, ~ütü '1-~ulüb, Kah i re 1961, ı, 322; Sülemi, Taba~at, s. 48-55; Ebü Nuaym. /filye, X, 48, 116-127; Hat!b, TM/:ıu Bagdad, VIII, 211; Kuşeyri. er-Risale, s . 64, 65, 761; Hücviri. Keşfü'l·ma/:ıcüb, s. 137, 558; Herevi. Taba~at. s . 96-97; İbnü'I-Cevzı. Şıfatü'ş-şa{ue, ll, 371; Feri­düddin Attar. Tezkireta '1-euliya (tre. Süleyman Uludağ). İstanbul 1991, s. 354-366; İbn Hallikan.

Vefeyat, ll, 357-359; İbn Hacer ei-Askalani. Usa· nü'l·fl1fzan, Beyrut 1390/1971, lll , 13; Lamii, 1'/e­feha.t Tercümesi, s. 106; Şa'rani. et·Taba~at, 1, 74; Münavi. el-Keuakib, ı. 231-233; M. Celal Şe­ref. Dirasal fi't-taşauuufi'l-islami, Beyrut 1404/ 1984, s. 179; Abdülhüseyin Zerrinküb. CüstücQ der Taşauuuf-i lran, Tahran 1369 hş . , s . 114· 117; Aziz Seyyid Casim. Mutaşauuifetü Bagdad, Bağdad 1997, s. 119-130; Tahsin Yazıcı. "Seri-üs­Sakati". iA, X, 520; B. Reinert. "Sari al-Sakati",

EJ2 (ing.). IX, 56-59. liJ SüLEYMAN ULUDAG

L

L

SERİKA

(bk. İNTİHAL) .

SERİYYE ( ~.rJI)

Hz. Peygamber'in bizzat katılınayıp görevlendirdiği kumandanlarla

sevk ve idare ettiği sefer.

_j

_j

Sözlükte "gece yolculuğu yapmak veya yaptırmak, geceleyin yola çıkmak" anla­mındaki sera kökünden türeyen seriyye "askeri birlik, silahlı tim. ordunun bir bö­lüğü" manalarına gelir. Bu askeri biriikiere görevlerinin gereği olarak çok defa gece­leyin yol almaları. gizli hareket etmeleri ve baskın şeklinde harekat planı yürütme­leri dolayısıyla seriyye adı verilmiştir. Ke­lime terim olarak ResCıl-i Ekrem'in hedef ve planlarını kendisinin belirlediği. ancak bizzat kumanda etmeyip sahabeden biri­nin kumandasında gönderdiği askeri bir­lik ve harekatlar için kullanılmıştır. Bu yö­nüyle ResCılullah'ın kumanda ettiği askeri seferleri ifade eden gazveden ayrılır. Ha­rekat planları . asker sayısı ve operasyon bi­çimleri açısından gazve ile seriyye arasın­da fark varsa da bu iki terimin ayrılmasın­da en önemli belirleyici unsur Hz. Peygam­ber'in bizzat kumanda edip etmemesidir. Bununla birlikte Bi'rimaCıne, Zatüsselasil ve MCıte gibi bazı seriyyelere kelimenin sözlük anlamından hareketle gazve adı ­

nın verildiğini görmek mümkündür. Ayrıca bu durumun askeri harekatın büyüklüğü ve özellikleriyle de ilgili olduğu söylenebi­lir. Öte yandan gazve ile aynı kökten türe­yen ve "savaş. savaş yeri, savaş anı" an­lamlarını taşıyan "megza"nın çağulu "me­gazi" de ResCıl-i Ekrem'in gazve ve seriy­yelerinin tamamını içeren bir terim ola­rak kullanılmış. bu konuda yazılan eseriere "kitabü'l-megazl" denilmiştir; bunların en meşhuru Vakıdl'nin kitabıdır. Kaynaklarda seriyye karşılığında bazan "ba's" (gönder­mek, sevketmekı teriminin. ayrıca "vak'a,

SERiYYE

yevm" gibi kelimelerin hem gazve hem se­riyye için kullanıldığı görülür.

Hz. Peygamber'in hicretten kısa bir sü­

re sonra başlattığı fiili mücadele dönemi­nin en önemli faaliyetlerinden olan seriy­yeler gerek strateji ve savaş taktikleri ge­

rekse dini ve siyasi sonuçları bakımından büyük önem taşır. Ayrıca kalıcı ve düzenli askeri gücün oluşumunda planlı tatbikat rolü oynamış. askeri ve idari açıdan uygu­lamalı eğitim imkanı sağlamıştır. Seriyye­lerin amacı gazvelerle bütünlük içinde, is­

lamiyet'in yayılmasına engel oluşturan un­surları bertaraf etmek, müslümanları mad­

di ve manevi baskılardan kurtararak din­lerini özgürce yaşayabilecekleri bir ortam

sağlamaktır. Bunun yanında seriyyelerin her biri özel stratejik amaçları olan askeri operasyonlardır ve bu açıdan bakıldığında sebep ve sonuçları itibariyle dört ana grup­ta toplanmaları mümkündür. Birincisi Su­riye ticaret yolunu kontrol altına almaya

yönelik. Kureyş kervanlarını takip eden se­riyyelerdir. Hicretin ilk iki yılında yoğun bi­çimde sevkedilen bu seriyyelerle ekono­mik ve siyasal ambargo stratejisi uygula­yarak Kureyş'in ticareti engellenmeye, böy­lece bir taraftan onları iktisadi zayıflığa dü­şürürken bir taraftan da bölgede etkinli­ğin arttınlmasına ve üstünlüğün ele geçi­

rilmesine çalışılmıştır. Hicretin birinci yı­lında gönderilen Hamza b. Abdülmuttalib kumandasındaki ls Seriyyesi. Ubeyde b. Haris kumandasındaki Rabiğ Seriyyesi ve Sa'd b. EbCı Vakkas kumandasındaki Har­rar Seriyyesi bunların başlıcalarıdır.

İkincisi Medine'nin iç ve dış güvenliğini sağlamaya yönelik seriyyelerdir. Mekke

müşriklerinden ve Medine civarındaki düş­man kabilelerden gelen saldırıları karşıla­

mak. yerinde bastırmak ya da gerçekle­şen saldırılara cevap vermek amacını taşı­yan bu seriyyelerin sayısı çoktur ve bun­larda önemli sonuçlar elde edilmiştir. EbCı Selerne el-MahzCıml'nin Katan. Muham­med b. Mesleme'nin Kurata, Ukkaşe b. Mihsan'ın Gamre, EbCı Ubeyde b. Cerrah'ın Zülkassa, Zeyd b. Harise'nin Cemlım ve Alkame b. Mücezziz'in İslam tarihinde ilk

deniz seferi mahiyetindeki Habeş seriyye­leri bu türdendir. Üçüncüsü yine güven­likle ilgili, istihbarat toplamak ve keşif yap­mak için gönderilen seriyyelerdir. Hz. Pey­gamber'in askeri başarısında büyük payı

olan bu tür seriyyelerin ilki ve en meşhuru, hicretin on yedinci ayına rastlayarı rece­bin başında (Ocak 624 ı Abdullah b. Cahş'ın kumanda ettiği Nahle Seriyyesi'dir. Ab-

565

Page 2: liJ - cdn.islamansiklopedisi.org.tr · 3. Prose and Poetry from Hadramawt (London 1951 ). Hadramut nesir ve nazı mından derlediği parçalar üzerindeki çalış-malarıdır. 4

SERiYYE

dullah b. Revaha ve Abbad b. Bişr'in Hay­ber seriyyeleri de bu gruptandır. Dördün­cüsü özel görevlerle yollanan seriyyelerdir. Bunlardan Asım b. Sabit'in Reci', Münzir b. Amr'ın Bi'rimaune ve Abdurrahman b. Avf'ın Dumetülcendel seriyyeleri İslam'a davet için gönderilmiştir. Özel görevli se­riyyelerin bir başka türü de dine ve kutsal değerlere hakaret edenlerin bertaraf edil­mesi amacıyla Umeyr b. Adi'nin Asma bint Mervan, Salim b. Umeyr'in Ebu Afek, Mu­hammed b. Mesleme'nin Ka'b b. Eşref ve Abdullah b. üneys'in Halid b. Süfyan'ı (ve­ya Süfyan b. Halid) cezalandırması örnek­lerinde olduğu gibi islam düşmanlarının üzerine sevkedilenlerdir. Halid b. Velid Uz­za, Sa'd b. Zeyd el-Eşherı Menat ve Ebu Süfyan ile Mugire b. Şu'be de Lat putları­nı yıkmakla görevlendirilmiştir.

Seriyyelerin sayısı ve adiandıniması ko­nusunda kaynaklarda farklı bilgilere rast­lanmaktadır. Bu husustaki en ayrıntılı

açıklamalar Vakıdi'nin el-Megazfsi ve İbn Sa'd'ın et-Taba]fiit'ında yer almaktadır. Her iki müellif de seriyyelerin sayısını kırk yedi olarak zikretmekle birlikte Vakıdi elli beş, İbn Sa'd elli yedi seriyye hakkında bil­gi vermiştir (el-MegazL ı. 4-7; et-Tabakat, ll, 5-6). Şemseddin eş-Şami'ye göre ise se­riyyelerin sayısı yetmiştir (Sübülü'l-hüda, VI, 3) . Seriyyeler genellikle gönderildikleri yerin ya da kumandanın ismiyle anılmış­tır. Ancak aynı istikamete birden fazla se­riyye yollandığı veya aynı kumandana bir­den fazla görev verildiği için isim karışık­lıkları olmuş, bu sebeple bazı kaynak ve araştırmalarda yer ve kumandan isimle­rini birlikte kaydetmek suretiyle adlan­dırma yoluna gidilmiştir.

BİBLİYOGRAFYA :

İbnü'ı-EsTr, en-Nihaye, ı, 773; Lisanü'l-'Arab, "sıy", "gzv" md. leri; Wıkıdl, el-Megaz~ 1, 5-8 vd.; ibn Hişam. es-Sire2, ll, 176, 179, 200-211; İbn Sa'd, et-Tabakat, ll , 5-6, 7 vd.; Belazürl. Ensiib, ı, 344, 477; İbnü'I-Eslr, Üsdü 'l-gabe, lll, 385; İbn Kesir, el-Bidaye, lll, 248-252; ŞamT, Sübülü'l-hü­da, VI, 3 vd. ; Abdülhay ei-Kettanl, et-Teratibü'l­idariyye, 1, 306; Hamldullah, İslam Peygamberi, ı , 238; a.mlf .• el- Veşa' ilw 's-siyasiyye, Beyrut 1405/1985, s. 67-68; M. Muhsin ei-Fakih. el­Mevsü'atü '1-kübra fi gazavati'n-nebiyyi'l-a'?am, Beyrut 1417/1996, 1-V, tür.yer.; Serdar Özdemir, Hz. Peygamber'in Seriyyeleri, İstanbul2001, s. 15 vd.; Elşad Mahmudov. Sebep ve Sonuçları Açı­

sından Hz. Peygamber'in Savaşları (doktora te­zi, 2005), MÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü, s. 14-16, 485-497, ayrıca bk. tür.yer.; Ahmed Emin eş-Şin­kitT, el-Bu'üş ve'l-gazavat mürettebe bi-l;ıase­

bi 's-senevat, Kahire 1427/2006, tür. yer.; Musta­fa Fayda. "Batn-ı Nahle Seriyyesi" , DİA, V, 202-203; Hüseyin Algül, "Gazve", a.e., XIII, 488.

li] SERDAR ÖZDEMİR

566

L

SERJEANT, Robert Bertram (1915-1993)

İngiliz şarkiyatçısı. _j

İskoçya'nın Edinburgh şehrinde doğdu ve öğrenimini burada tamamladıktan son­ra Cambridge Üniversitesi Trinity College'­da C. A. Storey'in danışmanlığında İslam dokumacılığı konusunda doktora yaptı ( 1939). Aynı yıl o dönemde ingiliz kolonisi olan Yemen'in Aden şehrine giderek Arap lehçeleri üzerinde çalışmaya başladı. 1940'­ta ilk defa Aden Himaye Yönetimi'ne bağlı hükümet muhafızları biriminde resmi bir işe girdi. 1942-1945 yılları arasında BBC Arapça Servisi'nde görev aldı. ll. Dünya Sa­vaşı'nın ardından Londra Üniversitesi'ne bağlı School of Oriental and African Stu­dies'te (SOAS) Arapça akutmanlığına ta­yin edildi. 194Tde araştırmacı statüsüyle Hadramut'a gitti. Ertesi yıl School of Ori­ental and African Studies'te öğretim üye­si, 19SS'te de profesör unvanıyla Modern Arapça Kürsüsü'nün başkanı oldu. 1964'te Cambridge Üniversitesi'ne geçti ve bu dö­nemde öğretim üyeliğinin yanında Doğu Araştırmaları Enstitüsü'ne bağlı Ortado­ğu Merkezi'nin, daha sonra da Pembroke College'ın müdürlüğünü üstlendi. 1969'da A. J. Arberry'nin ölümünün ardından Sir Thomas Adams Arapça Kürsüsü'nün baş­kanlığına getirildi. 1974'te Robin Bidwell ile birlikte Arabian Studies dergisini çı­karmaya başladı. 1976'da Kahire'deki Mec­mau'I-lugati'l-Arabiyye'ye üye kabul edilen, çeşitli şeref doktorası ve payeleri sahibi olan Serjeant, Aralık 1981 'de emekliye ay­rılıp anayurdu İskoçya'nın St. Andrews ya­kınlarındaki Denhead şehrine yerleşti; 29 Nisan 1993'te burada vefat etti. Editörler kurulunda yer aldığı New Arabian Stu­dies'in çıkışını göremedi; derginin ilk sayı­sı 1994'te neşredildi. Serjeant'ın kitap ve makalelerinin çoğu Güney Arabistan üze­rine yaptığı incelemelerden oluşmaktadır. Başlıca makaleleri bir araya getirilerek ki­tap halinde tekrar yayımlanmıştır. Bazı

önemli çalışmalann da editörlüğünü veya ortak editörlüğünü yapmıştır.

Eserleri. 1. AH andlist of the Arabic, Persian and Hindustani MSS. of New College, Edinburgh (London 1942). Edin­burg New College'da bulunan Arapça, Fars­ça ve Hindustan1 el yazmalarının katalogu­dur. Z. The Arabs (Harmondsworth 1947).

3. Prose and Poetry from Hadramawt (London 1951 ). Hadramut nesir ve nazı­mından derlediği parçalar üzerindeki çalış-

malarıdır. 4. The Saiyids of Hadramawt (London 1957). S Temmuz 19S6'da ver­diği bir konferansın dipnotları eklenmiş tam metnidir. S. The Portuguese of the South Arabian Coast. Hadrami Chro­nicles (Oxford 1963). Portekizliler'in Gü­ney Arabistan sahillerini terketmesiyle il­gili )N ve )NI. yüzyıldan kalma Hadrami metinlerinden oluşmaktadır. 6. Islamic Textiles (Beyrut ı 972) . Daha önce "Ma­teria! for a History of Islamic Textifes up to the Mongol Conquest" adıyla dört ma­kale halinde yayımlanmıştır (Al, sy. 9- I 6. !Michigan I 942- I 95 I 1). 7. South Ara b ian Hunt (London I976). Güney Arabis­tan'da islam öncesi dönemlerden günü­müze kadar devam eden geleneksel dağ keçisi avı üzerine bir incelemedir. 8. The Islamic City (Paris I 980). Serjeant'ın edi­törlüğünü yaptığı eser 19-23 Temmuz 1976'da Cambridge Üniversitesi Ortadoğu Merkezi'nin düzenlediği sempozyumda su­nulan tebliğlerden oluşmuş ve UNESCO tarafından yayımlanmıştır. Eserde onun da "Social Stratifıcation in Arabia" isimli bir makalesi bulunmaktadır (s. I 26-147) .

Kitap İslam Şehri ismiyle Türkçe'ye çev­rilmiştir (tre. Elif Topçugil, istanbul 1992,

1997). 9. Studies in Arabian History and Civilisation (London 1981). Daha önce yayımianmış on üç makalesinin top­lu halde yapılan tıpkı basımıdır. 10. San'a': AnArabian Islamic City (Lon­don 1983). Ronald Lewcock ile birlikte derlenmiş ve büyük kısmı Serjeant tara­fından yazılmış olan eser San'a şehrinin sosyal, ekonomik, tarihi, mimari ve kül­türel bakımdan incelendiği kapsamlı bir çalışmadır. 11. A Miscellany of the Mid­dle Eastern Articles (Harlow 1988).

1970-1982 yılları arasında Londra Üniver­sitesi'nde Arapça profesörlüğü yapmış olan Thomas Muir Johnstone'un ( ö. I 983) anı­

sına R. B. Serjeant, A. K. lrvine ve G. Rex Smith tarafından hazırlanan hatıra kitabı­dır. 12. Religion, Learning and Scien­ce in the 'Abbasid Period (Cambridge­New York 1990). The Cambridge History of Arabic Literature serisinde yayımlanan eser editörlüğünü R. B. Serjeant, M. J. L. Young ve J. D. Latham'ın gerçekleştirdiği

bir ortak yayındır. 13. Customary and Sharia'ah Law in Arabian Society (London 1991). 1951-1989 yılları arasında yayımianmış olan makalelerinden on sekiz tanesinin toplu halde yapılmış tıpkı tası­mıdır. 14. Farmers and Fisherman in Arabia: Studies in Customary Law and Practice (Aldershot-Brookfield I 995). G. Rex Smith tarafından derlenmiştir. 1 s.