lij - cdn.islamansiklopedisi.org.tr · ya tercüme ettiği ve bir farsça sözlük ha zırladığı...
TRANSCRIPT
MÜEZZiN
72-73, 122, 125-126, 143, 173, 177, 180, 186, 205, 219, 221. 244-246, 269, 307, 333; Kitabü Va/i:fi's-Sultan en-Naşır (nşr. Hüveyda ei-Harisl). Beyrut 1422/2001, s. 157-158, 214; İbn Haldun, Mu/i:addime (nşr. Derviş el-Cüveydl). Beyrut 1416/ 1996, s. 238, 393-394; Kalkaşendl, Şubf:ıu'l-a'şa, X, 266; XIV, 177 -178; Makrtzl, el-ljıtat, ll, 367-368, 394-395, 438-439; lll, 370; IV, 8-9, 13, 45-51, 163-165, 295-296, 409; Tecrid Tercemesi, ll, 567; Nuaymt. ed-Daris {f tarfl;i' l-medaris (nşr.
Ca'fer el-Hasenl). Kahire 1988, I, 228; ll, 130, 310-311; Nureddin ei-Halebl. insanü'l-'uyün, Beyrut, ts. (Darü 'l-ma 'rife). ll, 296 vd., 437, 525, 540; Topçular Katibi Abdülkadir (Kadri) Efendi Tarihi (haz. Ziya Yılmazer). Ankara 2003, I, 20, 54, 285, 297, 653, 655; Evliya Çelebi. Seyahatname (Dağlı). I, 224-226; V, 209; VII, 10, 33, 94, 182; VIII, 87, 208-209, 269, 287; IX, 13, 51, 87,119, 169,205,234,271, 285,313,377, 388; Hezarfen, Telhfsü'l-beyan (nşr. Sevim ilgürel). Ankara 1998, s. 94, 234; Tay/esanizade Hafız Abdullah Efendi Tarihi: istanbul'un Uzun Dört Yılı: 1785-1789(haz. Feridun M. Emecen). İstanbul 2003, s. 69, 184, 278, 334; Hızır İlyas, Tarih-i Enderun, İstanbul 1276, s. 33, 48, 55, 122, 178-179, 190, 252-253, 307, 440-441, 446, 455; Mehmed Emin Behiç. Sevanihü'l-levayih (haz. Ali Osman Çınar, yüksek lisans tezi, 1992). MÜ Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, vr. 7b, 8' , 12•-b; D'Ohsson, Tableau general, VII, 9, 36; Mir'atü'lHaremeyn, ll, 76, 90; Mecelle-i Umar-ı Belediyye, 1, 270-271, 478; ll, 579-580; VI, 3507, 3535; İbnülemin-Hüseyin Hüsameddin [Yasar] . Evka{-ı Hümayun Nezaretinin Tarihçe-i Teşkilatı ve Nüzzarın Teracim-i Ahvali, İstanbul 1335, s. 247; Mahmud Muhammed es-Sübkl. el-Menhelü'l-'~bü'l-mevrud, Riyad, ts . (ei-Mektebetü'lislamiyye). IV, 125, 179, 193, 209-210; Türkiye Maarif Tarihi, 1, 40, 163; V, 1349; Uzunçarşılı, Kapukulu Ocak/arı, I, 232, 453; ll, 102; Barkan. Kanun/ar, s. 32, 36, 50, 384; a.mlf .. Osmanlı Devleti'nin Sosyal ve Ekonomik Tarihi (haz. Hüseyin Özdeğer). İstanbul 2000, I, 689; ll, 764, 851,1037,1039,1043,1070,1108-1109, 1134; Ahmet Temir. Kırşehir Emiri Caca Oğlu Nur elDfn'in 1272 Tarihli Arapça-Moğolca Vakfiyesi, Ankara 1959, s. 96, 101 , 126, 129, 134; Hasan el-Başa. el-Fünunü '1-is lamiyye ve'l-ve;:a'if 'ale'laşari'l-'Arabiyye, Kahire, ts. (Darü'n-nehdati 'IArabiyye). III , 1163-1168; Vehbe ez-Zühayll, elFı/i:hü'l-islamf ve edilletüh, Dımaşk 1405/1985, I, 533-562; Abdülhay ei-Kettant, et-Teratfbü '1-idariyye (Özel). I, 156-160; ll, 49-50; N. Beldiceanu. XIV. Yüzyıldan XVI. Yüzyıla Osmanlı Devleti 'nde Tımar(trc . M. Ali Kılıçbay). Ankara 1985, s. 38; Dayfullalı Yahya ez-Zehranl, en-Nafa/i:at ve idfıretühfı fi'd-devleti'l-'Abbasiyye, Mekke 1406/ 1986, s. 206, 470; Feridun M. Emecen, XVI. Asırda Manisa Kazası, Ankara 1989, s. 57, 87, 92, 95-97; İdris Bostan, Osmanlı Bahriye Teşkilatı: XV//. Yüzyılda Tersane-i Amire, Ankara 1992, s. 48; a.mlf .. Kürek/i ve Yelkenli Osmanlı Gemileri, İstanbul 2005, s. 339; Sadi Kucur. Vakfiyelere Göre Sivas, Tokat ve Amasya'da Selçuklu ve Beylikler Devri Vakıfları (doktora tezi , 1993). MÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü, s. 19-22, 91-92; Raşid elKahtanl, Ev/i:a{ü's-Sultani'l-Eşref Şa'bfın 'ale 'l/faremeyn, Riyad 1414/1994, s. 98-99, 120-121; Sadık Albayrak. Son Devir Osmanlı Uleması, İstanbul 1996, 1, 13, 121; ll, 275; Hasan Yüksel. Osmanlı Sosyal ve Ekonomik Hayatında Vakıfların Rolü: 1585-1683, Sivas 1998, s. 76-77, 174,
496
233; Kemal Beydilli. Osmanlı Döneminde imamlar ve Bir imarnın Günlüğü, İstanbul 2001 , s. 1-3, 29, 36-37,46-48, 51-54, 67-68; Osman G. özgüdenli, "Bir ilhanlı Şehir Modeli: Rab'-i Reşldl'de Meslekler, Görevliler ve Ücretler'', Osmanlı Öncesi ile Osmanlı ve Cumhuriyet Dönemlerinde Esnaf ve Ekonomi Semineri, Bildiriler, İstanbul 2003, I, 116; Osman Turan. "Selçuk Kervansaraylan" , TTK Belleten, X/39 ( 1946), s. 482-483; Haluk Dursun. "20. Yüzyılda İstanbul'da Cami Musikisi ve Müezzinler" , KAM, XVII/2 (1988).
s. 27-33; "E"im", Mv.F, ll, 367-369.
r
liJ MusTAFA SABRi KüçüKAşcı
MÜEZZİNOVİÇ, Mehmet (1913-1981)
Bosna- Hersekli epigrafi uzmanı. L ~
29 Temmuz 1913'te Saraybosna'da doğdu. Babası, Müezzinoviç ailesine mensup bir alim olan Mustafa Efendi' dir. Dini eğitim yanında özel hocalardan Türkçe. Arapça ve Farsça öğrendi. Gazi Hüsrev Bey Medresesi'nden (I 935) ve Yüksek İslam Şeriat- Teoloji Okulu'ndan (I 939) mezun oldu. Saraybosna'daki liselerde din dersi hacatığı yaptı (I 940- I 945) Gazi Hüsrev Bey Medresesi'nde müderrislik ve sekreterlik görevlerinde bulundu (I 94 5-1949) . Ardından Saraybosna'daki devlet matbaasına musahhih olarak tayin edildi. Bosna- Hersek Tarihi Abideler ve Tabiatta Nadir Eserleri Koruma Derneği'nde görevtendirildi (I 951) ve kitabelerin kayıt ve çözümlenmesi işiyle meşgul oldu. 1 Ocak 1980'de emekli oluncaya kadar bu vazifesini sürdürdü. Müezzinoviç ayrıca babasından sonra otuz altı yıl Saraybosna'daki Vekilharç Camii imamlığı yaptı ve Gazi Hüsrev Bey Camii'nde cüzhanlık görevini üstlendi.
Mehmet Müezzinoviç, 1972'de kurulan Anali Gazi Husrevbegove Biblioteke (Anali GHB) dergisinin redaksiyon heyeti üyesi ve teknik sorumlusu idi. Nase Starine adlı derginin teknik redaktörlüğünü yaptı. Kasım Dobraca'nın vefatından (ö.
I 979) sonra onun hazırladığı Katalog Arapskih, Turskih-i Perzijskih Rukopisa adlı eserin ll. cildinin redaksiyon sorumluluğunu üstlendi. Saraybosna'daki ilmi çevrelerde iyi bir hattat olarak tanınan Müezzinoviç'in Bosna- Hersek'teki kitabelerin tesbitinde büyük hizmetleri oldu. Bosna- Hersek' i birkaç defa baştan başa dolaştı ve birçok kitabeyi kaydetti. Ayrıca Makedonya, Sırbistan , Karadağ ve Kosova'ya davet edildi. Buralarda ve bilhassa Kalkandelen, Ohri, Prizren, Kaçanik. İpek, Novi Pazar, Büelo PoUe ve Bar şehirlerinde bulunan Osmanlı dönemine ait kitabe-
ler hakkında önemli araştırmalar yaptı . 14 Mayıs 1981 tarihinde vefat etti. Mehmet Müezzinoviç. Osmanlı dönemine ait epigrafi ekolünün tek temsilcisi olarak kabul edilir. Başarılı çalışmalarından dolayı "Saraybosna şehrinin 6 Nisan ödülü" ile "Veselin Maslesa Ödülü"nü kazanmıştır.
Eserleri. 1. Islamska Epigrafika u Bosni i Hercegovini. Veselin Maslesa tarafından neşredilen eserin ı. cildi Saraybosna'daki kitabeleri içerir (Sarajevo I974) . ll. ciltte Doğu ve Orta Bosna'ya ait İslami epigrafi çalışmaları yer almıştır (Sarajevo 1977). lll. cilt Bosanska Krajina, Batı Bosna ve Hersek bölgelerindeki kitabeleri ihtiva eder (Sarajevo 1982). Eserde 1SOO'e yakın kitabenin Osmanlı Türkçesi ile asılları ve Boşnakça çevirileri, 1800' e yakın kitabenin de kısmen orüinalleri ve çevirileri yer alır. Kitaba Osmanlı mimarisine ait eserler ve mezar taşlarıyla ilgili fotoğraflar da konulmuş , ciltlerin sonunda Bosna - Hersek'te meşhur olan 100'den fazla epigrafi uzmanına yer verilmiştir. z. Gazi Husrevbegova Biblioteka u Sarajevu (Sarajevo 1968). Bu broşürde Sarayova'daki Gazi Hüsrev Bey Kütüphanesi tanıtılmaktadır. 3. Stari Mostavi u Bosni i Hercegovini (Dzemal Celic ile birlikte, Sarajevo 1969). Akademikçevrelerde Bosna- Hersek'teki tarihi köprüler hakkında yapılan ilmi bir çalışma olarak tanınmaktadır. 4. Uloga Dzamije Mehmed-bega Stocanina u Formiranju Gornjeg Vakufa-Povodom Nove Izgradnje Dzamije (Gornji Vakuf'un inşası konusunda Mehmed Bey Stoçanin Camii'nin rolüyenicaminin inşası münasebetiyle; Muhammed Hacıyahiç ile birlikte, Gornji Vakuf 197 I ) . S. Gazi H usrevbegova Biblioteka (Mahmud Traljic ile beraber, Sarajevo I982) . Gazi Hüsrev Bey Kütüphanesi'ni tanıtan broşürün Arapça ve İngilizce baskıları da mevcuttur.
Müezzinoviç, M ula Mustafa Başeski tarafından Osmanlı Türkçesi ile yazılmış olan Mecmua adlı eseri Boşnakça'ya tercüme etmiştir (Sarajevo 1968, 1981). Bir başka tercümesi de Livnolu Hacı Yusuf'un 161 S'te yine Osmanlı Türkçesi ile kaleme aldığı hac seyahatiyle ilgili kitabıdır. Eser önce Zivot adlı dergide yayımianmış (XLV/41Sarajevo I974J. s. 439-477). daha sonra kitap halinde neşredilmiştir (Sara j ev o I 981 ) . Diğer bir çevirisi Üsküplü Hacı Mustafa'nın yine hac seyahatine dair makalesidir (lslamska Misao, ll ısarajevo 19801. s. 24-40) Müezzinoviç'in vefatından kısa bir süre önce Mostar müftüsü Sıdkı Sarajlic'in Arapça kaleme aldığı bir eseri Boşnakça'-
ya tercüme ettiği ve bir Farsça sözlük hazırladığı da bilinmektedir (Tra ljiC, Istaknuti Bosnjaci, s. I I 8).
Mehmet Müezzinoviç'in 1 OO'den fazla makalesi vardır. Bunların büyük bir kısmı Glasnik, El-Hidaje, Prilozi za Orijentalnu Flol ogiju, A nali GHB, Nase Starine, Takvim, Bakije -A lmanah, Preporod, Islamska Misao, Z emzem , Odjek, Zivot gibi Saraybosna'da çıkan dergilerde ve yıllıklarda yayımlanmıştır. Ayrıca Prişti
ne'de çıkan Starine Kosova i Metohije, Yenipazar'daki Novipazarski Zbornik, Zagreb'deki Bulletin za Likovnu Umjetnost adlı dergilerde ve yıllıklarda da makaleleri neşredilmiştir (Fajic. s. 145; Tral jic, Anali GHB, IX-X 1 I 983 ] , s. 329-333)
BİBLİYOGRAFYA :
Zejnil Fajic, "Mujezinovic, Mehmed hadzi" , Bibliogra{ıja Glasnika Vrhovnog Islamskog Staljesinstva u SFRJ od 1933. do 1982 Godine, Sarajevo 1983, s. 145; Mustafa Ceman, Bibliografüa Bosnj acke Knjizevnosti, Zagreb 1994, s. 530, 588; Mahmud TraUic , Istaknuti Bosrıjaci,
Zagreb 1994, s . 113-127; a.mlf., "lslamska Epigrafıka u Bosni i Hercegovini. Mehmed Mujezinovic, lslamska Epigrafıka u Bosni i Hercegovini, knj. !. ", Takvim, Sarajevo 1974, s. 300-301; a.mlf., "lslamska Epigrafıka u Bosni i Hercegov ini , knj . ı (prikaz)", Glasnik VIS, XXXVIII/7-8 (ı 975 ). s. 375-377; a.mlf., "Merhum Hafız Mustafa ef. Mujezinovic", Takvim, Sarajevo 1976, s. 190-193; a.mıf.. "Sacuvana Ljepota Natpisa (Mehmed Mujezi novic, ıslamska Epigrafika, kn jiga ll. , Sarajevo ı 977) ", a .e. (ı 979). s. 332-334; a.mlf., "Hadzi Mehmed ef. Mujezinovic (Merhu m)", Glasnik VIS, XLIV/4 [1981). s. 423-427; a.mlf., "Kapitalno djelo [Mehmed Mu jezi novic, lslamska Epigrafika Bosne i Hercegovine. knj. llL , Bosanska Krajina , Zapadna Bos na i Hercegovi na. Sarajevo 1 982)" , a.e., XLV/3 ( 1 982). s. 351-354; a.mlf .. "Hadzi jusuf Livnjak, Odazivam TI se Boze" , Takvim, Sarajevo 1982, s. 265-266; a.mlf .. "Prof. Mehmed ef. Mujezinovic", Ana/i GHB, IX-X (1983). s . 327 -333, 339; Muhamed Hadzijahic, "Marginalija uz najnoviju Mujezinovicevu knjigu o islamskoj epigrafıci", Radio Sarajevo- TreC:i Program, Vll/20, Sarajevo 1978, s. 916-919; Rusmir Mahmutcehajic, "Kroz Groblja i Harfovlja (Mehmed MujezinoviC, lslamska Epigrafika Bosne i Hercegovine. lstocna i Centra lna Bosna)", Zivot, XXVll/6, Sarajevo 1978, s. 728-730; a.mlf .. "Skica za tarih", Cas Sjecanja-Mehmed Mujezinovic 29.7.1913 - 1451981 (nşr.
Kulturno Drustvo Bosnjaka "Preporod"). Sarajevo 1996, s. 3-13 (aynı maka le için bk. Odjek, XXXIV/ 23, Sarajevo ı98ı. s. 18-26); Kasim Hadzic, "Merhum H. Mehmed Ef. Mujezinovic", Takvim, Sa rajevo 1982, s. 267 -269; Enes Pelidüa. "Naucni doprinos Mehıneda Mujezinovica", Pregled, LXXII/lO, Sarajevo 1983, s . 1035-1 039.
li! MUHAMMED Aımçi
MÜFAHARE
L (bk. FAHR).
_j
MÜFEKKİRE ( Q j:.;.oJ 1 )
Duygu planında idrak edilen imajları
çeşitli birleştirme ve ayırma işlemleriyle akıl için yeniden üreten
düşünme gücünü belirten
L
eski psikoloji terimi (bk. DUYU; HAYAL).
MÜFESSER ( .,.:.Wl )
_j
Hükme açık biçimde delalet eden, te'vil ve tahsis ihtimali taşımayan lafız
anlamında usiil-i fıkıh terimi. L _j
Tefslr masdanndan türetilen ve sözlükte "açıklanmış" anlamına gelen müfesser kelimesi Hanefi usul terminolojisinde hükme te'vil ve tahsis ihtimali taşımayacak derecede açık biçimde delalet eden lafzı ifade eder. Kelime Kur' an-ı Kerim'de ve hadislerde geçmemekle birlikte bir ayette (ei-Furkan 25/33) ve birçok hadiste (Wensinck, el-Mu'cem, "fsr" md.) tefsir kelimesine rastlanır. iki hadisin rivayetinde biri ravi Ya'la b. Memlek'in (Tirmizi, "Şevabü'l.[\ur'an", 23; Nesa!. " İftitiıl:ıu'ş-şalat", 83,
"1\ıyamü ' l-leyl", 13). diğeri Buharl'nin ("Zekat", 55) değerlendirme ifadesi içinde olmak üzere müfesser kelimesi geçmekle beraber bunların sözlük anlamında kullanıldığı görülmektedir.
Fıkıh usulünde Kitap ve Sünnet'teki ifadelerin yorumuyla ilgili kurallar belirlenirken lafız değişik açılardan ayınma tabi tutulmuştur. Hanefi usulcülerinin açıklık bakımından yaptığı "zahir. nas, müfesser, muhkem" şeklindeki dörtlü tasnif içinde müfesser muhkemden sonra açıklık düzeyi en yüksek lafız türünü ifade eder. Serahsl'nin müfesseri tanıtmak üzere yaptığı izahı. "Has ise te'vil, am ise tahsis ihtimali bırakmayacak şekilde açıklanmış olup kendisiyle neyin kastedildiği zahir ve nastan daha ileri düzeyde bir açıklıkta bilinen lafız" şeklinde özetlemek mümkündür (Uşul, ı. 165) Alaeddin es-Semerkandl müfesseri tanımlarken sözü söyleyenin amacı hakkında kati delil bulunduğu için başka bir manaya gelme ihtimalinin ortadan kalkmış olması unsuruna ağırlık verir ve bu sebeple ona "mübeyyen" ve "mufassal" adlarının da verildiğini belirtir (Mizanü 'l-uşul, s. 35 1 ) . Bir lafız kendi slgasındaki açıklık düzeyi sebebiyle müfesser sayılabileceği gibi, başlangıçta te'vile açık olduğu veya sözün sahibinden izah gelme-
MÜ FESSER
den aniaşılamayacak durumda bulunduğu halde daha sonra hiçbir kapalılık taşımayacak şekilde açıklanmış olan lafızlar da müfesser kapsamına girer. Bazı ahkam ayetlerindeki "semanln" (seksen) ve "selase" (üç) gibi sayı bildiren lafızlarla müşriklerle savaş hakkındaki ayette (et-Tevbe 9/ 36) tahsis ihtimalini ortadan kaldıran "kaffeten" (topyekün) lafzı müfesserin birinci türü için verilen örnekler arasında yer alır.
Müfesserin ikinci türü için "salat" (namaz) gibi dini terime dönüştürülen ve içeriği başka açıklama gerektirmeyecek ölçüde açık hale getirilen lafızlar örnek verilebilir (ayrıca bk. MÜCMEL) Öte yandan müşterek, müşkil ve mücmellafızlar da kati deHile ihtimal veya işkali ortadan kaldıracak şekilde açık hale getirildiğinde müfessere dönüşmüş olur (a.g.e., s. 35 1 ). ikisinin de beyana konu olması yönünden müfesser ile müewel terimleri arasında benzerlik bulunmakla birlikte müfesserde açık
lamayı yapan bizzat şari'dir ve lafız kesin bir biçimde açıklandığı için artık başka manaya gelme ihtimali yoktur; müewelde ise lafzın manası müctehidin zann-ı galibi ve ictihadı ile ortaya çıkarılır ve bu mana kesin olmadığı için başka bir mananın kastedilmiş olma ihtimali varlığını korur (ayrı ca bk. MÜEWEL)
Müfesserin hükmü, neshi hakkında delil bulunmadığı takdirde delalet ettiği manaya uygun olarak amel etmenin gerekli olmasıdır. Te'vil ve tahsis ihtimaline kapalı olmakla birlikte müfesser neshi kabil arneli bir hükümle ilgiliyse nesih ihtimaline açıktır (Şemsüleimme es-Serahsl, I, 165); ancak bu ihtimal Hz. Peygamber'in hayatta bulunduğu süre ile sınırlıdır. Onun vefatından sonra sadece müfesser lafızlar değil
bütün naslar nesih açısından muhkem niteliğinde olup nesih ve iptale kapalıdır. Lafızların açıklık düzeyi bakımından bu şekilde sıralamaya tabi tutulmasının pratik sonucu aynı konuda iki farklı seviyede lafız bulunması halinde ortaya çıkar. Böyle bir durumda müfesser zahir ve nassa, muhkem de müfessere tercih edilir (örnekler için bk. M. Edlb Sa lih, 1, 187- I 96; Zekiyyüdd in Şa'ban , s. 374-375)
Hanefiler dışındaki usul çevrelerinde müfesser için yapılmış tanımiara rastlanmakla beraber ( İbn FCırek. s. 147; ibn Hazm, 1, 43; Bad, s. 48) mütekellimln metodunu benimseyen usulcülerin eserlerinde müfesser Hanefiler'deki gibi yaygın bir kullanıma konu olmamış ve yerleşik bir terim haline gelmemiştir. Onlardan bazıları müfesseri "tefsire ihtiyacı bulunmayan" ve
497