İÇİndekİler - kizilbayrak.orgkizilbayrak.org/2011/sikb. 11. 17/sikb 11-17.pdf2* sosyalizm...

32

Upload: others

Post on 18-Sep-2019

9 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: İÇİNDEKİLER - kizilbayrak.orgkizilbayrak.org/2011/sikb. 11. 17/sikb 11-17.pdf2* Sosyalizm Yolunda Kızıl Bayrak İÇİNDEKİLER 1 Mayıs’ın devrimci kazanımları …
Page 2: İÇİNDEKİLER - kizilbayrak.orgkizilbayrak.org/2011/sikb. 11. 17/sikb 11-17.pdf2* Sosyalizm Yolunda Kızıl Bayrak İÇİNDEKİLER 1 Mayıs’ın devrimci kazanımları …

2 * Sosyalizm Yolunda Kızıl Bayrak

İÇİNDEKİLER1 Mayıs’ın devrimci kazanımları ….. . . 3

Taksim’de coşkulu, kitlesel ve

görkemli 1 Mayıs!. . . . . . . . . . . . . . . . 4-5

İzmir’de 50 bin kişi Gündoğdu’da

toplandı. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 6

Ankara’da kitlesel ve

coşkulu 1 Mayıs! . . . . . . . . . . . . . . . . . . 7

Adana’da 1 Mayıs . . . . . . . . . . . . . . . . . 8

Bursa’da kitlesel 1 Mayıs. . . . . . . . . . . . 9

Eskişehir’de 1 Mayıs coşkusu . . . . . . . 10

Her yerde 1 Mayıs coşkusu!. . . . . . . . . 11

Newroz coşkusuyla 1 Mayıs . . . . . . . . 12

Kürt halkı militan

mücadeleyle kazandı! . . . . . . . . . . . . . 13

Direnen işçiler sendikal bürokrasinin

suskunluğunu bozdu! . . . . . . . . . . . 14-15

BDSP emekçileri

mücadeleye çağırıyor!.. . . . . . . . . 16-20

Dünyada 1 Mayıs... . . . . . . . . . . . . . . . 21

Almanya’da 1 Mayıs... . . . . . . . . . . 22-24

İsviçre’de 1 Mayıs.... . . . . . . . . . . . . . . 25

Suriye’de olaylar karmaşık

bir hal alıyor… . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 26

ABD Bin Ladin’i öldürdü...… . . . . . . . 27

Suriye’de siyasal durum

ve bazı saptamalar.. . . . . . . . . . . . . . 24-25

İngiltere’de işçi sınıfı meydanlarda! . . 26

Almanya’da nükleer santral karşıtı

kitlesel gösteriler. . . . . . . . . . . . . . . . . 27

Parti ve geçmişin devrimci

mirası H. Fırat . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 28

TKİP Kurucu Üyesi

Hatice Yürekli anıldı... . . . . . . . . . . . . . 29

Mahkeme Festus’un katillerini

aklamada ısrarlı . . . . . . . . . . . . . . . . . . 30

Mücadele Postası . . . . . . . . . . . . . . . . . 31

Kızıl BayrakHaftalık Sosyalist Siyasal Gazete

Yönetim Adresi:

Eksen Yayıncılık Molla Şeref Mahallesi, Simsar Sokak, No: 5, D: 3 Fatih / İstanbul

Tlf. No: (0212) 621 74 52e-mail: [email protected]

Web: http://www.kizilbayrak.orghttp://www.kizilbayrak.net

Baskı: SM MatbaacılıkÇobançeşme Mh. Sanayi Cd. Altay Sk. No 10 A Blok

Yenibosna / Bahçelievler / İSTANBUL / Tel: 0 (212) 654 94 18

Sayı: 2011/17 * 04 Mayıs 2011Fiyatı: 1 YTL

Sahibi ve Y. İşl. Md.: Ayten ÖZDOĞANEKSEN Basım Yayın Ltd. Şti.

Yayın türü: Süreli Yaygın

CMYK

Kızıl Bayrak’tan...Kızıl Bayrak’tan...

Kızıl Bayrak’tan... Sayı: 2011/17 * 04 Mayıs Nisan 2011

1 Mayıs geride kaldı. Türkiye'de ve dünyanın dörtköşesinde yüzbinlerce işçi ve emekçi 1 Mayısalanlarında saf tuttu. 1 Mayıs coşkusu, mücadelekararlılığı ve kızıllığı dünyayı sardı. Taksim 1 Mayısıise sadece Türkiye'de değil, dünyadaki kutlamalariçerisinde kitleselliği ve coşkusuyla öne çıktı.Yüzbinlerce işçi ve emekçi ile toplumun ezilenkesimleri öfke ve kararlılıkla Taksim Meydanı'nınyolunu tuttu. Ortaya çıkan bu tablo işçi sınıfınıntoplumun ezilen kesimleri üzerindeki birleştirici veöncü misyonunun pratik bir doğrulaması olmuştur.Çünkü ülkenin tüm toplumsal mücadele dinamikleribaşka hiçbir kitle eyleminde olmadığı ölçüde yanyanagelmiş, omuz omuza vermiştir. İşte bundan dolayı 1Mayıs tablosu hem umut yaymaktadır, hem degeleceğe güvenle bakmamıza dayanak olmaktadır.

Elbette geleceğe güvenle bakarken gününgörevlerini kararlılıkla omuzlayacağız. Çünkü 1Mayıs tablosu aynı zamanda geleceği kazanmak içindevrimci sınıf çalışmasına, daha yoğun bir emek vedaha büyük bir enerji ile yüklenmemiz gerektiğinigösteriyor.

Önümüzde zorlu mücadele gündemleri veaşılmayı bekleyen büyük engeller var. Sınıfmücadelesini zayıflatmak, işçi sınıfı ve emekçilerinsaflarındaki dağınıklığı büyütmek için tezgahlananseçim oyunu bunların başında geliyor. 1 Mayıs iletaçlanan sınıf ve kitle hareketinin geliştiği birdönemde, seçimler gerçek bir tuzaktır. Bu tuzağı boşadüşürmek devrimci sınıf mücadelesini yükseltmektengeçiyor. Bu da esas olarak bir dönemdir,sürdürdüğümüz sınıfı örgütleme seferberliğinibüyütmek demektir.

Bu yolda en büyük güvencemiz sadece 1 Mayısalanlarında yükseltilen devrimci coşku ve kararlılıkdeğil, aynı zamanda da şanlı devrimci mirasımızdır.Bu mirasın en kızıl sayfalarından birini ise Denizleriyazmıştır. 39 yıl önce bir 6 Mayıs sabahındakatledilirken canlarıyla devrim davasının butopraklara kök salmasını sağlayan bu büyükdevrimcilerin taşıdığı bayrağı büyük bir inanç vekararlılıkla taşımaya devam edeceğiz. Onların

canlarıyla yarattıkları devrimci değerleri kirletenlerin,devrim yolundan çarkedip düzen bataklığınasaplananların karşısında kararlılıkla durmaya devamedeceğiz. Böylelikle devrim yürüyüşümüzü geleceğetaşıyacağız.

***

Gazetemizin yayın periyodunda, 1 Mayıstablosunu hızla ulaştırmak kaygısıyla geçici birdeğişiklik yaptık. Önümüzdeki sayıdan itibarenolağan periyodumuzda yayınımızı sürdüreceğiz.

Sosyalizm Yolunda

KKiittaappççııllaarrddaa.. .. ..

Page 3: İÇİNDEKİLER - kizilbayrak.orgkizilbayrak.org/2011/sikb. 11. 17/sikb 11-17.pdf2* Sosyalizm Yolunda Kızıl Bayrak İÇİNDEKİLER 1 Mayıs’ın devrimci kazanımları …

Kapak Sosyalizm Yolunda Kızıl Bayrak* 3Sayı: 2011/17 * 04 Mayıs 2011

2011 1 Mayısı ülke çapında yaygın ve kitleselgösterilere sahne oldu. Ülkenin dört bir yanındaişçiler, emekçiler ve toplumun diğer ezilen kesimleri1 Mayıs alanlarında buluştular. Düzene karşıöfkelerini, taleplerini ve gelecek özlemlerinihaykırdılar. Kuşkusuz tüm alanlarda yürekler vegözler Taksim Meydanı’ndaydı. Çünkü TaksimMeydanı, anlamını sermaye ile emeğin cephedenkarşı karşıya gelmesinde bulan 1 Mayıs’ın özelmücadele sahnesidir. Bu düşünce sermaye veuşaklarının tüm çabalarına rağmen toplumunhafızasındaki canlılığını korumaktadır. Son yıllardaTaksim odaklı yürüyen sert mücadele de, 1 Mayıs’ınve Taksim’in bu anlamının geniş yığınlar içerisindeyeniden kavranmasını sağlamıştır.

2011 1 Mayısı’nda Taksim’de ortaya çıkan tablo,bunun ve elbette düzenin ağır saldırıları ve hakgasplarıyla bunalan milyonların saflarında birikenöfke ve tepkinin ürünü olmuştur. Öyle ki,milyonların gözünü diktiği Taksim Meydanı’nda işçisınıfı ile birlikte toplumun ezilen kesimlerindenyüzbinlerce insan biraraya gelmiştir. Kürtemekçilerinden gençliğe, kadınlardan avukatlara,çevrecilerden aydınlara kadar geniş bir yelpaze, 1Mayıs alanında talepleri ve düzene karşı öfkeleriyleyerlerini almıştır. Böylece 1 Mayıs alanı, sermayedüzeni karşısında, halkların ve ezilenlerinbuluşmasına sahne olmuştur.

Düzen cephesi ve liberaller 1 Mayıs alanlarındakibu çeşitliliği ve coşkuyu, 1 Mayıs’ın sınıfsal özünüve devrimci politik anlamını bulandırmak içinkullanmaya çalışmaktadır. Fakat Taksim 1Mayısı’nın tablosu onların bu heveslerinikursaklarında bırakmaktadır. Çünkü bu tabloda,liberal muhalefet çevrelerinin kuru gürültüsü değil,özgün talepleriyle alana çıkanların düzene karşıöfkesi ve mücadele kararlılığı vardır. Dahası alanıntoplamına damgasını vuran devrimci bir ruh vemücadele iradesi olmuştur. Tüm özgün talepleri verenkleriyle toplumun geniş kesimleri bu politikortam ve ruh içerisinde birleşmişlerdir.

Ayrıca sözkonusu olan herhangi bir politik kitleetkinliği değil, işçi sınıfının damgasını taşıyan 1Mayıs’tır. Bu ise işçi sınıfının bu toplum içerisindetuttuğu nesnel-devrimci konumun bir sonucudur. İşçisınıfının sermayeye karşı bu özel mücadele gününde,toplumun geniş yığınları bu alanda bulunmakkonusunda özel bir istek ve duyarlılıkgöstermektedirler. Bu bir tesadüf değildir. İşçisınıfından başka hiçbir toplumsal kesim bunusağlayamaz. Taksim’de ortaya çıkan tablo, sınıfmücadelelerinin ve bunun seyrinde işçi sınıfınınbelirgin biçimde öne çıkacağı bir süreç içerisindeolduğumuzu bir kez daha doğrulamaktadır.

Bu 1 Mayıs’ın dikkat çekici kazanımlarından biride, sendika bürokratlarının 1 Mayıs kürsüsüne çıkmagücünü kendilerinde bulamamış olmalarıdır. Bu dakürsünün devrimci politik özneler tarafından dakullanılabilmesini sağlamıştır. O sendikabürokratlarıdır ki yıllardır, sınıfa alçakça ihanetetmelerine rağmen, 1 Mayıs kürsülerinden nutukatma pervasızlığını gösteriyor ve gericilikkusuyorlardı. Kuşkusuz bu sonuç, Taksim’in yenidenkazanılması sırasında verilen kararlı mücadele ilegeçtiğimiz yıl ihanet çetesini o kürsüden kovanTEKEL işçilerinin militan mücadelesinin eseridir.Devrimci güçler ile sınıfın ileri-devrimci öncülerinin

ortak kazanımıdır. İşte bu mücadele sonucudur ki, okürsüde bugün devrimci müzik grupları sahnealmakta, direnişçi işçiler konuşmakta, dahası Kürtçekonuşmalar yapılmakta, Kürtçe marşlarçalınmaktadır.

Taksim 1 Mayıs’ı, içinden geçtiğimiz döneminkitle mücadelesi dinamiklerinin kendilerini, işçisınıfının mücadele yolundan ortaya koymasınavesile olmuştur. Kürt emekçileri ile öğrenci gençlikbu bakımdan özellikle dikkat çekmiştir. Her ne kadarkonulan iddianın gerisinde olsa da, Kürt emekçileri1 Mayıs alanına kitlesel biçimde çıkmışlardır. Liseligençlik başta olmak üzere gençlik kitleleri de toplamkatılım içerisinde önemli bir yer tutmuştur.

1 Mayıs’ın politik ve moral kazanımları, bukitlesel mücadele dinamiklerinin birleşik eksendegeliştirilmesi bakımından önemli bir işlev görecektir.Elbette bunun için 1 Mayıs’ın sınıfsal birleşmeekseninin 1 Mayıs’tan sonrasına taşınabilmesigerekmektedir. Bu bakımdan işimizin epeyce zorolduğuna kuşku yoktur. Çünkü 1 Mayıs alanındannet biçimde görüldüğü üzere, işçi sınıfınınsendikalarda örgütlü kesimleri, sendikalbürokrasinin egemenliğini aşabilecek örgütlü birtaban inisiyatifi geliştirememektedirler. Bunungerisinde sınıf hareketinin politik geriliği vezayıflığı vardır. Bu nedenle devrimci bir havanınegemen olduğu 1 Mayıs’ta işçi sınıfı maddiağırlığını koyamamıştır.

Ancak yine de 1 Mayıs tablosu, işçi sınıfıcephesinden mücadelenin sürdüğünü ve sınıfınyolunu açacak güçleri de hazırladığını göstermiştir.Bu güçler bugün politik kortejlerde yürüyensendikasız işçiler ile bir dizi fabrika ve işyerindedirenen işçilerdir. Öyle ki, sadece 1 Mayıs kürsüsünemilitan bir inisiyatifle çıkan ve sınıfın mücadelehavasını taşıyan direnişçi işçiler değil, aynı zamandaşu ya da bu sendika kortejinde yürüyen direnişçiişçiler de işçi sınıfına mücadele soluğu taşımaktadır.Bu direnişçi sınıf bölüklerinin tek başlarına işçi

sınıfının saflarını toparlayıp sendikal bürokrasiengelini aşabilecek bir müdahaleyi gerçekleştirmesizordur elbette. Ancak yaygın mevzi direnişler işçisınıfı saflarında yaygınlaşmaya başlayan mücadeleve örgütleme isteğinin bir ifadesidir. Eğer işçi sınıfıbu mevzi direnişlerin gücüne ve birikimlerine deyaslanarak bir birleşik mücadele zemini ve iradesiortaya çıkarabilirse, önümüzdeki dönemde sınıfcephesinden daha tok ve kararlı bir çıkış mümkünolabilecektir.

Sonuçta, mücadele ve örgütlenme planındaki tümzayıflığına rağmen, 2011 1 Mayısı işçi sınıfınınsiyasal-toplumsal alanda bağımsız bir odak olarakçıkmasının mümkün ve gerekli olduğunugöstermiştir. Bunun için Taksim 1 Mayıs’ı, işçisınıfına yapılmış örgütlenme ve siyasallaşma çağrısıolarak okunmalıdır.

Son olarak belirtmeliyiz ki, Taksim 1 Mayıs’ınındevrimci havasına rağmen, 1 Mayıs alanında kendiniortaya sol kitle potansiyeli üzerinde halenreformizmin belirgin bir ağırlığı vardır ve bunukırmak devrimci süreci ilerletmenin en önemlisorunlarından biridir. Her çeşidiyle reformistler, 1Mayıs üzerinden yansıyan önemli sol kitlepotansiyelini seçim sandığına devşirmek ve böyleceparlamenter kanallara akıtmak için kolları sıvamışdurumdalar. 1 Mayıs alanlarındaki devrimciatmosferle güç ve umut tazeleyen emekçilere 2Mayıs’ta seçim sandığını göstermektedirler. Bunu,sınıf devrimcilerinin sınıfı devrimci politika veeyleme kazanabilmek için 1 Mayıs’ın ardından aravermeden çalışmalarını kararlılıkla sürdürmek,devrim ve sosyalizm bayrağını daha da yükseltmekkonusunda yapılmış bir uyarı olarak ele almasıgerekir. 1 Mayıs’ın kazanımlarını kalıcı halegetirebilmek, sınıfı devrime kazanmanın yolunudaha güçlü biçimde açabilmek ve genel olarakdevrimci süreci ilerletebilmek, bunun gerekleriniyerine getirmekle, toplamında sınıf devrimciliğininhakkını vermekle sıkı sıkıya ilişkilidir.

1 Mayıs’ın devrimci kazanımları

Page 4: İÇİNDEKİLER - kizilbayrak.orgkizilbayrak.org/2011/sikb. 11. 17/sikb 11-17.pdf2* Sosyalizm Yolunda Kızıl Bayrak İÇİNDEKİLER 1 Mayıs’ın devrimci kazanımları …

1 Mayıs kutlamalarının kalbinin attığı Taksim’deyüzbinler buluştu. İşçiler, emekçiler, Kürt halkı vegençlik dört ayrı koldan yürüyerek alana girdiler.Kitlesel olduğu kadar coşkulu olan Taksim 1 Mayısı’nadevrimci bir politik hava egemendi. Liseli veüniversiteli gençliğin yoğun bir katılım gösterdiği 1Mayıs’a, son noktayı ise direnişçi işçiler koydu.

Şişli kolu: En canlı ve devrimci kol

DİSK’in en önde yürüdüğü Şişli kolu diğer kollariçerisinde en kitleseli ve politik bakımdan da en ileriolanıydı. Bu kola diğerlerinin aksine devrimci bir havaegemendi. Yine diğer kollara göre disiplini vecoşkusuyla da öne çıkmaktaydı.

Şişli kolunun en önünde her iki şeritte DİSK kortejiyürüdü. Kortejin önünde “Emek, barış, özgürlük vedemokrasi için 1 Mayıs” pankartı yer alıyordu.Pankartın arkasında en önde sendika yöneticileri ileSüleyman Çelebi, Kemal Türkler’in kızı Nilgün Soydanyürüdü. Hemen ardından ise “Kızıl Davul” yazılıönlükleriyle 30 kişiden oluşan bando takımı geliyordu.

DİSK’e bağlı sendikalar içerisinde en kitleselkatılımı Nakliyat-İş, Birleşik Metal-İş ve Sosyal-İşsağladı. Bu iki sendikayı ise Genel-İş, Emekli-Sen, DevSağlık-İş, Bank-Sen, Lastik-İş, Limter-İş takipediyordu. Basın-İş, Tümka-İş, Tekstil ve Enerji-Sen’inkatılımları ise sembolik düzeydeydi.

MESS Grup TİS sürecinde kullanılan büyük boy“Metal işçileri tarih yazıyor” pankartını açan BirleşikMetal, fabrika pankartlarıyla dikkat çekti. BirleşikMetal İstanbul 1 No’lu Şube’ye bağlı ABB, AnadoluMotor, Penta, AKS, Mert Akışkan; İstanbul 2 No’luŞube’ye bağlı Güven Elektrik, Ejot Tezmak, PancarMotor, Konvekta, Gimsan, RSA ve Birleşik MetalBursa Şubesi’ne bağlı Türk Prysmian, SCM ve AsilÇelik fabrikalarından işçiler de pankartlarını açarakkortejde yer aldı. Birleşik Metal-İş’in Gebze ve Trakyaşubeleri de şube pankartlarıyla alandaydı. Ayrıcadirenişçi Casper ve Mas-Daf işçileri de yürüdü.

Oldukça coşkulu ve kitlesel katılım sağlayanNakliyat-İş kortejinde ise direnişlerini kazanımlasonuçlandıran Nemtrans işçileri dikkat çekiyordu.Balnak işçileri “İşgal, grev, direniş” pankartı arkasındayürürken, onları ise Tüv Türk, Demtrans-TMD Lojistikişçileri izledi.

Büyük boy “Taşerona başkaldırıyoruz” pankartınınaçıldığı Dev Sağlık-İş kortejine ise coşku hakimdi.

‘77 1 Mayıs katliamının faillerinin yargılanmasıtalebini içeren pankartlarıyla yürüyen Genel-İş’inkatılımı ise geçtiğimiz yıllara göre düşüktü.

Metro Grossmarket işçilerinin de içerisinde yeraldığı Sosyal-İş Sendikası da kitlesel katılansendikalardan biriydi. “Turnikeler ayırır meydanlarbirleştirir” pankartıyla dikkat çeken Bank Sen, ÇağrıMerkezi Çalışanları Derneği ve Plaza işçileri birlikteyürüdü.

DİSK’in ardından sol şeritte TTB ile diğer meslekodaları sıralanıyordu. Başarılı bir grev örgütleyen sağlıkemekçileri anlamlı bir katılım sağladılar. Arkasından ise“Spor emekçileri ve emekten yana taraftar” yazılıpankartlarıyla çeşitli taraftar grupları yürüdü. BDPSakarya İl Örgütü de burada pankart açtı. Arkasındanise 150 kişilik katılımıyla Genç-Sen ve 78’lilerFederasyonu yürüdüler. Onları, çeşitli üniversitepankartlarıyla yürüyen öğrenciler ile SDPG, DevrimciHareket, DİP, Türkiye Gerçeği, Liseli Arkadaş ve SözDergisi takip etti. Devrimci Mimar Sinan Üniversitesiöğrencileri, SBDF, Rumelihisarüstü emekçileri ilekitlesel bir kortejle Dev-Lis yürüdü.

Ardından “1 Mayıs 1977 unutmadık sorumlularıyargılansın” pankartıyla Tekstil-Sen gelirken, onu ESPizliyordu. Mavi tonların egemen olduğu ESP kortejindeSGDF ile LÖB de yer aldı.

Partizan kortejinde Dersim yakınlarında göçüknedeniyle hayatını kaybeden gerillalar da anıldı. Bukortejde DDSB de yer aldı.

Partizan’ı ise Demokrat Pomaklar Platformu, EHP,Bilişim Emekçileri, Ürün, Tüm-İGD, SODAP, BATİS,Dersim Dernekleri Federasyonu izledi.

Ardından ise kitlesel katılımıyla dikkat çeken ve enönünde devrimci önderlerin büyük boy resimlerinintaşındığı DHF geliyordu.

BDSP kortejinin en önünde ise Marks, Engels,Lenin’in resimlerinin bulunduğu “Bütün ülkelerinişçileri birleşiniz!” yazılı pankart yer alırken, bupankartın hemen arkasında ise direnişçi Ontex/Canbebeve PTT işçileri yer aldı. Temel taleplerinin yazılı olduğupankartı taşıyan direnişçi işçilerin arkasındanpankartlarıyla Maltepe Belediyesi taşeron işçileriyürüdü. İşçi pankartlarının arkasından ise BDSPimzasını taşıyan büyük boy bir pankart ve “İşçi sınıfısavaşacak, sosyalizm kazanacak!” pankart sıralandı.Kızıl flamalarıyla coşkulu ve devrimci bir havanınhakim olduğu BDSP kortejinin hemen arkasından iseEkim Gençliği ve Devrimci Liseliler Birliği sıralandı.Ekim Gençliği kortejinde “Soruşturma, ceza terörüne,eğitimin ticarileştirilmesine, geleceksizliğe karşı örgütlümücadeleye! Çözüm devrimde kurtuluş sosyalizmde”yazılı bir pankart taşınırken, kortejde ayrıca “Ne seçimne meclis! Tek yol devrim, kurtuluş sosyalizm!” yazılışerit pankart taşındı. “Geleceğimiz ve özgürlüğümüz

için mücadeleye!” pankartıyla yürüyen DLB isecoşkulu kortejiyle dikkat çekti.

BDSP kortejini UİD-DER, İMD, İşçi FilmleriFestivali ve Halkevleri korteji izliyordu.

En önde “Mafen gelen haye, halkın hakları var”pankartıyla yürüyen Halkevleri, bu güzergahın enkitlesel kortejlerinden birini oluşturdu. Kortejinarkasında ise Arızlı Halk Meclisi, Liseli Genç Umut ileÖğrenci Kolektifleri sıralandı. Şişli kolunun solşeridinde son olarak Odak ile bazı anarşist gruplar yeraldı. Bu gruplar arama noktasının önünde mitinginsonuna kadar bekledikten sonra, geri döndüler.

***

Şişli kolunun sağ şeridinde DİSK’in arkasındanTMMOB korteji geliyordu. TMMOB’e üye odaların,özgün taleplerini içeren pankartlarıyla yürüdüğükortejde, nükleer santrallere yönelik tepki öne çıktı.Kitlesel katılımıyla dikkat çeken Makine MühendisleriOdası ise “Korku imparatorluğunu yıkacağız”pankartıyla yürüdü. Maden Mühendisleri Odası “Ölümmadencinin kaderi değildir” yazılı pankartıyla işcinayetlerine dikkat çekti. Şehir Plancıları Odasıkortejinde “Kamuda taşeronlaştırmaya hayır” pankartıtaşındı. TMMOB’li Öğrenciler de “Sermayenin nesnesideğil toplumun öznesiyiz” pankartı arkasında kitleselbiçimde yerlerini aldılar.

TMMOB kortejinden sonra Ayazma mağdurları,Spor Sen, Oyuncular Sendikası, Ankara Barosu,Devrimci 78’liler Federasyonu, İstanbul BilgiÜniversitesi çalışanları, İstanbul Barosu, To-Der, Ozan-Der yürüdü. Bunlar arasında taraftar gruplarının yeraldığı Spor Sen renkli ve coşkulu kortejiyle dikkat çekti.

Suyun Ticarileştirilmesine Hayır Platformu ise 10ayrı dilde yazılan “Su hayattır satılamaz” pankartıylayürüdü. Onu Eğitim Emekçileri Derneği izledi.

ÇHD’li avukatlar zindanlardaki baskılara dikkatçekerken, onun hemen arkasından yürüyen PSAKD isekitlesel ve coşkulu katılımıyla dikkat çekti. PSA’yıAGEP ve Bağımsız Alevi Hareketi gibi Alevi örgütleriile Divriği Kültür Derneği, Yağbasan Köylüleri, DivriğiArıkbaşı Köyü Derneği, Tokat Zile Karşıpınar KöyüDayanışma Derneği izledi.

Ortak taleplerle yürüyen derneklerden sonra iseAlınteri, Emek ve Özgürlük Cephesi, ProleterceDevrimci Duruş sıralandı. Bu grupları ise kitleselkatılımıyla Kaldıraç korteji izledi.

“Çerkesler sokakta, emeğin yanında” pankartıylayürüyen Jineps ise renkli ve coşkulu kortejiyle dikkatçekti. Kangal Dernekleri Federasyonu, KadıköyMaarifliler ve Anadolu Lisesi mezunları, Hacı BektaşVeli Vakfı ile çok sayıda dernek ve öğrenci grubu daonları izledi.

Ardından ise en önde tek tip üniforma giyen grubunyer aldığı Halk Cephesi korteji yer aldı. Bu kolun enkitlesel kortejini oluşturan Halk Cephesi kortejinde,beyaz önlükleri ve kızıl bantlarıyla TAYAD’lı ailelerdikkat çekti.

Bu korteji ise İmece, TSİP, SGB, Mustafa SuphiKültür Merkezi, HAKPAR, SDH, ÖSP, Çağrı, DevrimciDönüşüm izledi.

Direnişlerinin 66. gününde bulunan KonakBelediyesi temizlik işçileri iş kıyafetleriyle yürüyüşkolundaydı. Direnişçi işçileri “Fabrikalar, tarlalar, siyasiiktidar, herşey emeğin olacak” pankartıyla MücadeleBirliği Platformu izledi. Devamında ise İşçi Birliği,RED, Öğrenci Muhalefeti, daha sonra ise Ermenice ve

1 Mayıs4 * Sosyalizm Yolunda Kızıl Bayrak Sayı: 2011/17 * 04 Mayıs 2011

Taksim’de coşkulu, kitlesel ve görkemli 1 Mayıs!

Son sözü direnenler söyledi

Page 5: İÇİNDEKİLER - kizilbayrak.orgkizilbayrak.org/2011/sikb. 11. 17/sikb 11-17.pdf2* Sosyalizm Yolunda Kızıl Bayrak İÇİNDEKİLER 1 Mayıs’ın devrimci kazanımları …

Türkçe “Eşitlik, özgürlük, kardeşlik” yazanpankartlarıyla Nor Zartonk yürüdü. Son olarak iseSosyalist Umut, ÖDP, Gençlik Muhalefeti sıralandı.

En büyük kitle katılımının gerçekleştiği Şişlikolunda alana girişler, 1 Mayıs programın yarısına kadarancak tamamlanabildi.

Dolmabahçe kolu: Cansız ve dağınık

Türk-İş’e bağlı sendikaların önde yürüdüğü bu koldaağırlığı işçiler oluştururken, birkaç istisna hariç kortejlercansız bir görünüme sahipti. Birçok kortejde sloganatılmazken, birçok sendika da temsili katılım sağladı.Türk-İş kortejinden yansıyan dikkat çekici gözlemlerdenbiri de, geçmiş 1 Mayıslar’dan farklı olarak en öndeTürk-İş imzalı bir pankartın taşınmamasıydı.

Bu kolda en önde 300 kişilik kortejiyle Yol-İş 1No’lu Şube “Yaşasın 1 Mayıs” pankartıyla yürüdü. Yol-İş’in arkasından gelen Harb-İş de yine en kitleselsendikalardan biriydi. Bu kortejde de yaklaşık 300 işçiyürüdü. “Türk-İş uyuma sözüne sahip çık” sloganıdikkat çekiyordu. Harb-İş’in arkasından yürüyen birgrup tersane işçisi de taleplerini içeren dövizler taşıdı.

Yaklaşık 300 kişilik kortejiyle yürüyen Tez Koop-İşise en canlı kortejlerden biriydi. Kortejde “Çılgınprojeden önce insanca çalışma koşulları, ücret veişgüvencesi istiyoruz” yazılı pankart dikkat çekiyordu.

400 kişilik Deri-İş kortejinde ise direnişlerin belirginbir etkisi vardı. “Yaşasın Tuzla direnişimiz!”, “YaşasınKampana direnişimiz!” sloganları sıklıkla atılıyordu.Deri-İş’in ardından ise “İşçi kurultayı komitesi” imzalıpankartla bir grup işçi yürüdü.

Peşinden basın işkolundan sendikalar sıralandı.Herbirinde 60-70 işçinin yürüdüğü BASS, Basisen veBasın-İş kortejlerinde coşku zayıftı. Arkasından 30kişiyle yürüyen Denizciler Sendikası kortejine isesessizlik hakimdi.

Yaklaşık 150 kişinin yürüdüğü Hava-İş kortejindeTEC’deki grev sürecinin belirgin etkisi vardı. Kortejdegrevle ilgili ajitasyon konuşmaları yapılırken “Guiza’ya20 milyon, işçiye gelince kapı dışarı, Nihat ÖzdemirSabiha Gökçen’de toplu sözleşme masasına” yazılıpankart dikkat çekiyordu.

Türk-İş’in en kitlesel sendikalarından olan Belediye-İş kortejinde (yaklaşık 400 işçi) ise “yandaş”sendikalarla ilgili sloganlar öne çıkmaktaydı. Belediye-İş kortejinde “Emperyalist saldırganlığa karşı birlik-mücadele-zafer” gibi politik içerikli pankartlar dataşındı.

Belediye-İş’i ise 120 kişilik katılımla Kristal-İş takipetti. Arkadan gelen Petrol-İş kortejinde ise 400 işçiyeyakın bir katılım vardı. Sendikaya üye direnişçi işçilerayrı pankart açmadı.

Bu sendikaları ise zayıf katılımlarıyla şu sendikalar

izledi: Koop-İş 20 kişi, Demiryol-İş 40 kişi, Tarım-İş 10kişi.

Bu kolda Türk-İş’e bağlı sendikaları, ulusalcıçizgideki Birleşik Kamu-İş, Eğitim-İş (Aydın veKırşehir şubeleri) izledi. Hemen ardından ise“Cumhuriyet Güçbirliği” pankartı arkasında sıralanangruplar yürüdü. Bu gruplardan bazıları şunlardı: İP,Ulusal Sanatçılar Birliği, TGB, ADD. Onları DSP, SporEmek-Sen izledi. Bu grupların toplam sayısı bin 500’übuluyordu.

Bu kolda siyasal gruplar içerisinde en kitleselkatılımı yaklaşık 4 bin kişilik katılımıyla TKP sağladı.“Boyun eğmeyenler... 1 Mayısınız kutlu olsun” pankartıarasında yürüyen TKP kortejinde de bu kolunbütününde olduğu gibi coşku zayıftı. Ayrıca yer yerdağınık bir görünüm sergilendi.

Şişhane kolu: Kürt halkı damgasını vurdu

Bu kolun sağ tarafında KESK’e bağlı kamuemekçileri ve ilerici güçler yürüdü. Bu yöndeki yürüyüşkolunun en kitlesel katılımını Eğitim Sen sağladı. Koldaöne çıkan temel vurgu güvencesizliğe karşı mücadeleolurken, dağınık ve coşkusuz bir tablo vardı.

Kortejin en önünde, “Ekmek, barış, özgür vedemokrasi için 1 Mayıs’a” yazılı pankartın ardından

Ardından KESK İstanbul Şubeler Platformu pankartıyer aldı. KESK kolunda İstanbul şubeleri dışında, Bolu,Tekirdağ ve Gebze’den Eğitim Sen’e şubeleri de vardı.Eğitim Sen üyeleri okul pankartları açtı. Bu okullariçerisinde Haydarpaşa Endüstri Meslek LisesindenEğitmenler, “Yaşasın 1 Mayıs” şiarıyla alanda yeraldılar.

Eğtim-Sen’in ardından BES İstanbul Şubelerisıralandı. BES 1 Nolu Şube, “Zama-zulme karşı ayağakalk” pankartıyla yer alırken. 3 No’lu Şube ise“Özgürlük, eşitlik, barış” şiarlı pankartını açtı.

BES’in ardından yürüyen SES ise “İş, ekmek,özgürlük, demokrasi, barış ve kardeşlik için Yaşasın 1Mayıs” ana pankartını açtı. Bu pankartın arkasında Şişli,Bakırköy ve Anadolu Şubeleri pankart ve dövizleriyleyer aldılar. Tüm Bel-Sen, ESM, Yapı Yol-Sen, TarımOrkam-Sen, Haber-Sen ve BTS şubeleri ardısıra sınırlıkatılımla yürüyüşte yerlerini aldılar.

BTS’nin ardından Gazi Cemevi ile İşçinin Sesi adlıgrup yer aldı. Onları Deri Kundura ve Tekstil İşçileriDerneği, Gökkuşağı Hareketi, Esenyurt ve Terazidereişçileri izledi. Burada ayrıca Tez-Kop-İş 2 No’lu Şubede “Kahrolsun sendika ağaları - İşçiler sendikayönetimine” pankartıyla dikkat çekti.

Sosyalizm, DSİP, Yeşiller, EDP, KÖZ ve İşçiCephesi bu koldan giren çevreler oldular. Bu koldaayrıca Kıbrıs’tan KGP de “Yaşasın 1 Mayıs YaşasınKıbrıs Türkiye ve dünya emekçilerinin dayanışması”

şiarlı pankartıyla yerini aldılar. Bu kolda genellikle, “Yaşasın 1 Mayıs-Biji yek

gulan!” sloganı atıldı. Beyoğlu Emniyet Müdürlüğü önünde polis arama

noktasından geçilmesinin ardından bu kol, çok kısa birsürede Taksim Meydanı’na çıktı.

Şişhane kolunun diğer şeridinde ise önde BDPkorteji yürüdü. Bu koldaki genel havanın aksine oldukçacoşkulu olan BDP kortejinde sarı, kırmızı, yeşilbayraklar taşınırken geleneksel kıyafetleriyle kadınlardikkat çekiyordu. BDP kortejinde yoğunlukla “Bijiserok Apo!” sloganı atıldı.

Bu kolun en kitlesel kortejlerinden birini oluşturanEMEP korteji ise yine dağınık bir görünümvermekteydi. EMEP dışında bu kolda SDP, TÖB, Dev-Lis yer aldı.

Mete Caddesi kolu: Şovenizm ve gericilik bayraklaştırıldı

Diğer kollardan farklı olarak gericiliğin veşovenizmin bayraklaştırıldığı bu kolda katılım da bin500 kadardı. Hak-İş’in başta yürüdüğü bu koldaHizmet-İş ve Çelik-İş ağırlığı oluşturuyordu.

Bu kolda ayrıca Memur-Sen de temsili olarakkatıldı. Sıklıkla Mehter Marşı’nın çalındığı bu kolda“köçek” de oynatıldı. Tek bir slogan dahi atılmadı.

Bu koldaki ileri ve anlamlı katılım Çelik-İşkortejinde yürüyen Feniş Alüminyum işçilerininkatılımıydı.

Bu kol alana en hızlı giren kol oldu ve aynı hızladağıldı.

1 Mayıs alanı: Son sözü direnenler söyledi!

Dört koldan yapılan yürüyüşlerin ardından girilen 1Mayıs alanı erken saatlerden itibaren hınca hınç doldu.İşçi sendikalarının kortejleri alana ilk giren kortejlerolurken, çok kısa bir süre sonra da dağıldılar. Programhenüz yarılanmadan birçok işçi alanı terk etmeyebaşlamıştı. Öyle ki müzik gruplarının sahne aldığı sıradaalan hemen hemen politik kortejlerin egemenliğialtındaydı. Buna rağmen alan Taksim Gezi Parkı’nataşacak biçimde dolup taşarken coşku da hep yüksekkaldı.

Önceki 1 Mayıslar’dan farklı olarak bu yıl herhangibir sendika başkanı kürsüden konuşmadı. Geçtiğimiz yılyaşanan kürsü işgalinden sonra bu kez sendikabaşkanları konuşmaktan kaçındılar. Konuşmalarınyerine 1 Mayıs’ı örgütleyen konfederasyon ve odalarınimzasını taşıyan bir ortak metin, direnişçi işçilertarafından okundu. Bericap, Casper direnişlerinden birerişçi ve bir sağlık emekçisi metni okudu. Ayrıca devimcive ilerici siyasetlerin ortak imzasını taşıyan bir başkametin de Kürtçe ve Türkçe okundu. Bu iki metin dışındada kürsüden başka bir konuşma yapılmadı. Bununyerine ise program müzik gruplarıyla dolduruldu. GrupYorum, Kardeş Türküler ve Agire Jiyan sahne alanmüzik gruplarıydı.

Müzik gruplarının marşları ve türküleriyle alandacoşkulu bir hava oluşturulurken, aynı zamanda butersinden alandaki mücadeleci havayı bir ölçüdezayıflattı. Öyle ki dikkat çekici biçimde slogan pek azatıldı. Bu havayı bozanlar ise direnişçi işçiler oldular.Bariyerleri aşarak kürsüye çıkan Konak işçilerimücadeleden yana bir hava estirirken, görevlilertarafından sahneden indirildiler. Ancak onlarla birliktebekleyen Ontex/Canbebe ve PTT direnişçilerininkararlılığı sayesinde, program direnişçi işçilerin sahneyedavet edilmesiyle noktalandı. Sahneye yumrukları vecoşkulu sloganlarıyla çıkan direnişçi işçiler, TertipKomitesi’ni kendilerine söz vermemesinden dolayıkınarken, alana sınıf mücadelesinin soluğunu taşıdılar.Taksim 1 Mayısı’na böylelikle son noktayı koydular.

Kızıl Bayrak / İstanbul

1 Mayıs Sosyalizm Yolunda Kızıl Bayrak * 5Sayı: 2011/17 * 04 Mayıs 2011

Page 6: İÇİNDEKİLER - kizilbayrak.orgkizilbayrak.org/2011/sikb. 11. 17/sikb 11-17.pdf2* Sosyalizm Yolunda Kızıl Bayrak İÇİNDEKİLER 1 Mayıs’ın devrimci kazanımları …

1 Mayıs6 * Sosyalizm Yolunda Kızıl Bayrak Sayı: 2011/17 * 04 Mayıs 2011

İzmir’de 2011 1 Mayısı kitlesel bir biçimdeGündoğdu Meydanı’nda kutlandı. Üç koldan GündoğduMeydanı’na yürüyen on binlerce işçi ve emekçi coşkulusloganlar eşliğinde taleplerini haykırdılar, sorunlarını vegündemlerini alana taşıdılar.

DİSK, KESK, Türk-İş, TMMOB, TTB ve TEBtarafından organize edilen mitingde kürsüden ağırlıklıolarak bu kurumlar adına konuşmalar yapıldı. Konuşmayapmak isteyen Konak Belediyesi taşeron işçileri iseancak mücadele vererek kürsüye çıkabildiler.

Konak kolu

Konak Meydanı’nda toplanan ve kordon boyuyürüyen kortejde KESK ve ağırlığını devrimcilerinoluşturduğu kurumlar yer aldı.

Yürüyüş kolunun en önünde KESK İzmir ŞubelerPlatformu pankartı taşınırken ardında ise KESK’in tümşubelerinin pankartları yer aldı. KESK kortejlerinde“‘77 1 Mayısı’nı unutmadık” şiarları öne çıkıyordu.

Bu kolda KESK’in ardında ise aralarında BDSP,PSAKD Şubeleri, Devrimci Hareket, Alevi KültürDernekleri, ÇHD, Devrimci 78’liler, Partizan veDHF’nin bulunduğu ilerici ve devrimci güçler yürüdü.

Aralarında TKP’nin de bulunduğu çeşitli kurumlarise yürüyüş koluna Cumhuriyet Meydanı’ndankatıldılar.

Sınıf devrimcileri sandığa değilkavgaya çağırdı!

Bu kolda yürüyen sınıf devrimcileri en önde Marks,Engels ve Lenin’in portrelerini ve ardından BDSPimzalı “Yaşasın sosyalist işçi emekçi iktidarı!” ve“Çözüm ne seçimde ne mecliste! Çözüm devrimde,kurtuluş sosyalizmde!” pankartlarını taşıdılar.

BDSP kortejinin arkasında ise “İşten atmalara,esnek çalışmaya, taşeronlaştırmaya hayır! Kahrolsunücretli kölelik düzeni!” şiarlı pankartlarıyla Metalİşçileri Birliği ve “Düşük ücretlere, uzun çalışmasaatlerine, taşeronlaştırmaya ve kölece çalışmaya son!Köle değil işçiyiz, örgütlüysek güçlüyüz!” pankartı ileTekstil İşçileri Bülteni yer aldı.

“BDSP” yazılı kızıl flamaların taşındığı kortejdeyürüyüş boyunca sloganlar, ajitasyon konuşmaları vemarşlar hiç susmadı. Metal İşçileri Birliği kortejinde isegenel sloganların yanısıra sektörün taleplerine dairsloganlar da öne çıkarıldı.

Atılan sloganlarda genel sosyalizm propagandasınınyanısıra direnen Ortadoğu halkları da selamlandı.Ayrıca komünist şehitler de atılan sloganlarla anıldı.150 kişilik BDSP korteji, canlı ve coşkulu yürüyüşüyledikkat çekti.

Ayrıca sınıf devrimcileri 2011 seçim dönemineilişkin hazırlanan bildirgeleri dağıtarak alana müdahaleettiler.

Basmane kolu

Basmane kolundan DİSK’e bağlı sendikalar,Belediye-İş, Konak taşeron işçileri ve BDP’nin dearalarında olduğu blok bileşenleri yürüdü.

Basmane kolu Bornova ve Konak park bahçeişçilerinin yürüyüşü ile başladı. Direnişlerinin 66.gününde olan Konak taşeron İşçileri CHP’yi hedef alan“67 kişiye sahip çıkamayan 70 milyona nasıl sahipçıkacak?” şiarlı ve Alaattin Yüksel, Güldal Mumcu,Musa Çam’ın fotoğraflarının yer aldığı bir pankart ileyürüdüler.

Bornova park bahçe işçileri ise “Sendikalaşmaya

yürüyoruz / Bornova Park Bahçe Emekçileri” pankartıaçarak yürüyüşe geçtiler. Eyleme geçmiş yıllara göredaha kitlesel katılan Genç Sen de işçiler ile birlikteyürüdü.

Bu kolda yürüyen DİSK kortejleri arasında Genel-İşkitleselliği ve coşkusuyla dikkat çekti. Yolu çift taraflıkeserek yürüyen Genel-İş üyeleri alana girene kadarsloganlarını coşkuyla haykırdılar. Genel-İş kortejindeşube pankartlarının yanısıra geçtiğimiz aylardasendikalaşan ve İzenerji’ye geçen park bahçe işçilerininpankartları da yer aldı.

Birleşik Metal-İş Sendikası da mitingin en dinamiksendikalarındandı. Alana “Yaşasın işçilerin uluslararasıbirliği” şiarlı pankart açarak katılan ve grev coşkusunualana taşıyan metal işçileri eyleme fabrika pankartlarıile katıldılar. Kitlesel kortejde Delphi, Totomak, Mahle,Polkima, Retting, Şenkaya, Schnieder, Lombardini, ZFLemförder, FC, FTB Fastener pankartları açıldı. Ayrıcakortejin en önünde Kemal Türkler’in portresi taşındı.

DİSK bünyesinde Genel-İş ve Birleşik Metal’inyanısıra Lastik-İş, Sosyal-İş ve Emekli Sen de yürüdü.Tekel Emeklileri ve Çalışanları Derneği de bu koldapankartlarıyla yerlerini aldı.

Bu kolda yer alan Belediye-İş Sendikası da kitleselkatılım gösterdi.

Bu kolda kitleselliği ile BDP de dikkat çekti. BDPKürt halkına yönelik saldırıları gündeme aldığıkortejinde coşkulu sloganlarla dikkat çekti.Kadifekale’den gelen BDP’li grup ile polis arasındakısa süreli bir arbede de yaşandı.

Bu kolda ayrıca EMEP, ESP, TÖP, SDP, Dev-Lisgibi kurumlar da yer aldı.

Alsancak Liman kolu

Türk-İş’e bağlı sendikalar ise alana limandanyürüyüş gerçekleştirerek geldiler. Bu kolda Harb-İş EgeBölgesi, Tes-İş, Petrol-İş, Tek Gıda-İş, Demiryol-İş,Ağaç-İş, Yol-İş, Türk Metal, Birleşik Kamu İş, GenelSağlık İş, Eğitim-İş, Maden-İş, Deri-İş, TÜMTİS,Maden-İş, Tez-Koop-İş, Tes-İş Yatağan Şubesi veBASS katıldı.

Bu kolda en coşkulu kortej her yıl olduğu gibiTÜMTİS’ti. Aileleriyle katılan ambar işçileri ve UPSişçileri Türk-İş koluna damga vurdular. Deri-İşSendikası da aileleriyle katılım gösterdi. Petrol-İş’in dekatılımı oldukça fazlaydı.

Bu kolda TGB, CHP ve DSP de yürüdü.

Kürsüden mücadele çağrısı

Kortejlerin Gündoğdu Meydanı’na doğru

yürüyüşleri sürdüğü sırada miting programı başlatıldı.Program 1 Mayıs şehitlerinin isimlerinin sayılmasıylabaşladı. Bu sırada Konak Belediyesi taşeron işçilerikürsüye yaklaşarak söz istediler. Kürsüdekisendikacıların ayak diremesi üzerine işçiler fiili olarakkürsüye çıkmak istedi. Bu sırada yaşanan engellemeçabalarına rağmen işçilere söz verildi ve kısa birkonuşma yapıldı.

İşçiler adına konuşan Gülbeniz Dönmez nedendirenişte olduklarını anlattı ve 66 gün sürendirenişlerinden bahsetti. Genel-İş ve Belediye-İş’inyanlarında olmadığını, sendikacıların sınıf sendikacılığıyapmadığını eleştirerek kendilerinin kürsüye çıkmasınındahi engellenmeye çalışılmasını teşhir etti. Konuşma,“Taşeron sistemi istemiyoruz” sloganları ile karşılandı. Saygı duruşu ve Enternasyonal marşının hep birağızdan söylenmesinin ardından konuşmalara geçildi.Petrol-İş Genel Başkanı Mustafa Öztaşkın, DİSK EgeBölge Temsilcisi ve Birleşik Metal-İş İzmir ŞubeBaşkanı Ali Çeltek, KESK MYK Üyesi İlhami Şahbaz,KESK Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü AbdullahTunalı ve TMMOB İKK Sekreteri Ferdan Çiftçi kitleyeseslendi ve mücadele çağrısı yaptı.

Konuşmaların ardından program müzik grubununsöylediği marşlarla sona erdi.

Mitingden notlar

* Miting sırasında kürsüden milletvekili adaylarınınanonsları yapıldı. Belediye-İş kortejinden ise ses aracıile CHP adaylarına destek çağrısı yapıldı. Konakdirenişçileri görmezden gelinerek CHP’nin taşeronsistemini kaldırdığı söylenerek, teşekkür edildi.

* Geçmiş yıllarda sürekli olarak okunan İstiklalMarşı yerine bu kez Enternasyonal’in okunmasıoldukça anlamlıydı. Ancak tertip komitesi tarafındansöz verilmesine rağmen miting programı tüm kurumlaralana girmeden başlatıldı.

* Yürüyüş sırasında hayli coşkulu olan kortejlerinalana girdikten sonra kürsünün tekdüzeliğinin deetkisiyle dağılma yaşakları gözlendi. Alana giren işçikortejleri kısa süre sonra alanı terketti.

* Miting programının ortak metni TÜRKİŞ veDİSK’ten birer işçi tarafından okunacaktı ancak bugerçekleştirilmedi. Kürsüdeki polislere tek sözsöylemeyen tertip komitesinin basın emekçilerinikürsüden indirme çabası da dikkat çekti.

* Konak taşeron işçileri de eylem boyunca kürsününönünde durarak çıkan sendikacıları yuhaladılar.

* DHF üyeleri miting alanında Ontex direnişiniselamlayan ve boykot çağrısı yapan kuşlamalargerçekleştirdiler.

Kızıl Bayrak / İzmir

İzmir’de 50 bin kişi Gündoğdu’da toplandı

Page 7: İÇİNDEKİLER - kizilbayrak.orgkizilbayrak.org/2011/sikb. 11. 17/sikb 11-17.pdf2* Sosyalizm Yolunda Kızıl Bayrak İÇİNDEKİLER 1 Mayıs’ın devrimci kazanımları …

Ankara’da bu yıl 1 Mayıs DİSK Bölge Temsilciliği,KESK Ankara Şubeler Platformu, Türk-İş BölgeTemsilciliği, Ankara Tabip Odası ve TMMOB AnkaraİKK’nın çağrısı ile Sıhhiye Meydanı’nda gerçekleşti.

Geçtiğimiz yıllarda kimi sendikaların Taksim’egitme kararları, mitingin toplam olarak örgütlenmesinietkilemiş ve parçalı bir tablo yaratmıştı. Bu yıl kimidevrimci güçler dışında sendika, oda ve sol güçlerin 1Mayıs’a Ankara’da katılma kararı mitinge katılımıarttırdı. Sendikaların çağrısının son haftayoğunlaşmasına, Ankara’da ancak son hafta mitinghavası esmesine rağmen mitinge 20 bini aşkın işçi veemekçi katıldı.

Sabah saatlerinden itibaren Ankara Garı’ndakitlenin toplanmasının ardından saat 12.00’de ise ikikoldan Sıhhiye Meydanı’na doğru yürüyüş başladı.

DİSK kortejleri alandaydı

Sağ kolda, en önde “Yaşasın 1 Mayıs BirlikMücadele Dayanışma” şiarının yer aldığı ortak pankarttaşındı. DİSK pankartı arkasında ağırlıklı olarak Genel-İş üyeleri yer aldı. Genel-İş Ankara 2 No’lu Şube veYenimahalle Belediyesi işçilerinin pankartlarınınarkasında Birleşik Metal-İş Anadolu Şubesi yürüdü.Dev Sağlık-İş Anadolu Bölge Temsilciliği, Emekli-Sen,Genç Sen’in ardında ise Sosyal-İş Sendikası yer aldı.“Taşeronu ezeceğiz her yerde” pankartının taşındığıSosyal-İş kortejinde ayrıca Belde AŞ ve İmar AŞişçileri “Yaşasın örgütlü mücadelemiz” pankartınıtaşıdılar.

Türk-İş kortejlerinden yansıyanlar

DİSK’in ardından ise Türk-İş’e bağlı sendikalarsıralandı. En önde “Piyasalaştırmaya, özelleştirmeye,taşeronlaştırmaya, esnek çalışmaya, güvencesiz vekayıt dışı çalıştırmalara karşı emeğimize, onurumuzasahip çıkıyoruz” pankartıyla Tez-Koop-İş Sendikası yeralırken, TÜMTİS Ankara Şubesi ise “İş ekmeközgürlük” yazılı pankartı ile yürüdü. Kortejde UPSişçilerinin açtığı pankart da dikkat çekti. TÜMTİSkortejinin en önünde 1 Mayıs önlükleri giyen işçiçocukları dikkat çekerken, işçi ailelerinin katılımı,coşkuları ve kitleselliği de kendini gösterdi.

Türk-İş’e bağlı sendikalardan Türk Metal, Tes-İş,Petrol-İş, Harb-İş, Basın-İş, Şeker-İş, Yol-İş, TürkiyeGazeteciler Sendikası da alandaydı. Bu kortejde Petrol-İş Sendikası kitleselliği ile dikkat çektiği gibi, farklıillerde direnişlerini sürdüren işçilerle dayanışmaçağrısını yükselten tek sendikaydı.

Sendikaların ardından çok sayıda demokratik kitleörgütü ve yöre derneği kendi taleplerini ve 1 Mayıs’ıele alan pankartlarını açtılar.

Derneklerin ardından ise ilerici ve devrimcikurumlar sırayla kortej düzeninde yerlerini aldılar.Sıralama Alınteri, BDSP, DHF, Partizan, DevrimciProletarya, SDH, Devrimci Yolda Özgürlük, KızılHareket, Odak, Köz biçiminde oldu.

Siyasal kortejler ve emekçiler

Komünistler “Sınıfa karşı sınıf, düzene karşıdevrim, kapitalizme karşı sosyalizm/ BDSP”,“Güvencesiz çalışmaya, geleceksiz yaşamaya karşıörgütlü mücadeleye –Metal İşçileri Birliği”, “Buçürümüş düzenin tek alternatifi sosyalizmdir-gençlikgelecek gelecek sosyalizm / Ekim Gençliği-DLB”

pankartları, flamaları ve dövizleri ile alanda yerlerinialdılar.

Devrimci güçlerin ardından reformist partilerkonumlandılar. En önde “Yaşasın işçilerin birliğihalkların kardeşliği” şiarı ile Emek ve DemokrasiBloğu pankartı arkasında BDP yürüdü. Ardındansırasıyla, EMEP, SDP-TÖP-SBH, EDP, ESP,HAKPAR, alanda yerlerini aldılar.

Yürüyüş kortejinin sol kolundan ise, “Artık yeter,toplu sözleşme hemen şimdi” şiarıyla KESK yürüdü.KESK kortejinin yarısını oluşturan Eğitim Sen tektek şube pankartları açtı. Eğitim Sen 1 No’lu Şube“İş, ekmek, özgürlük” şiarlı pankart taşırken, 2 No’luŞube’ye bağlı işyeri temsilcilikleri kendi ozalitleriyleyerlerini aldılar. Eğitim Sen 5 No’lu ÜniversitelerŞubesi pankartı arkasında ise Beytepe İşyeriTemsilciliği “Güvenceli iş, güvenli gelecek, özgürbilim, özgür üniversite” pankartını açtı.

“Umut yürekte, yürek isyanda, isyan her yerde”pankartını açan SES Ankara Şube canlılığıyla dikkatçekti. Baskılara, cezalara karşı şiarlarını yükseltenHaber Sen’in ardından BES, ESM, BTS, Tüm Bel Sen,Tarım Orkam-Sen, Kültür Sanat Sen de KESK’inarkasında konumlandı.

Mitingde Ankara SMMOB’un yanısıra TMMOB’yebağlı Elektrik, Makine, Jeoloji, İnşaat, Harita,Mimarlar, Petrol, Gıda Mühendisleri Odalarıpankartlarıyla katıldılar. Ankara Tabip Odası isesonbaharda gerçekleşecek İşçi Sağlığı Kongresi’ninduyurusunu açtığı pankart ile mitinge taşıdı.

Odaların arkasından, farklı üniversitelerden öğrencikortejleri yer aldı. SBF, DTCF, Hacettepe, Gazi, ODTÜöğrencileri peşpeşe konumlandılar. ODTÜ öğrencileri“başkaldırıyoruz” pankartı ve taleplerini içerendövizlerinin yanısıra ve kitlesellikleriyle dikkat çekti.

Halkevleri ve TKP de bu kolda yer alan kurumlardı.

“Ancak bu böyle gitmez, sömürü devam etmez”

Kortejlerin alana gelmesiyle birlikte kısa birsunuşun ardından ilk olarak demokrasi ve devrimşehitleri adına saygı duruşunda bulunuldu. GrupKibele’nin katılımıyla 1 Mayıs marşının okunmasınınardından Tertip Komitesi adına açılış konuşmasınıDİSK Bölge Temsilcisi Kani Beko yaptı. Bekokonuşmada, 2011 1 Mayıs’ının karşılandığı koşullarıözetledi. Esnek çalışma, güvencesizlik,taşeronlaştırmanın yaygınlaştığına vurgu yapan Beko,torba yasa ile 52 bin işçinin sürgüne gönderildiğinisöyledi. Sosyal adaleti ve demokratik anayasayıistediklerini söyleyen Beko, asıl olarak emeğin

iktidarını istediklerinibelirtti. Beko, konuşmasının devamında işçiler,emekçiler, kadınlar, gençler, Aleviler vb. için taleplerisıraladı. Konuşmasını Denizler’i, Mahirler’i,İbrahimler’i, devrim ve sosyalizm mücadelesindetoprağa düşenleri selamlayarak sonlandırdı.

KESK Ankara Şubeler Platformu adına konuşanİbrahim Kara ise AKP’nin icraatlarını teşhir edereközetledi. 4-C, taşeron, 50/d, istihdam paketine karşımücadele çağrısını yükseltti.

Miting programı, Grup Kibele’nin Türkçe, Kürtçe,İtalyanca söylediği devrimci marşlarla son buldu.

Mitingden notlar: * Miting hazırlıkları kapsamında son hafta 5 örgüt

başvuruyu gerçekleştirmiş, devrimci ve ilerici güçlereson hafta yapılan çağrı eleştirilere konu olmuştu. Bukapsamda mitingin devrimci bir atmosferdegerçekleşmesi için öneriler de sunulmuştu.

* Miting Tertip Komitesi’nin metni, yapılansunumlar ve seslendirilen marşlar 1 Mayıs’ın tarihselözüne uygun gerçekleştirildi.

* Aynı zamanda CHP ve İP’in katılmasınıneleştirilmesi üzerine miting tertip komitesi sıralamayıdeğiştirerek siyasi partileri, devrimci grupların arkasınaaldı. Siyasi partilerin en sonunda ise CHP ve İPkonumlandı. Kürsüden son gelen partilerselamlanmazken, alana girmeye çalışan TGB çetesinedevrimci güçler müdahale etti. Miting programı devamederken, Abdi İpekçi Parkı’nda yaşanan çatışmadaTGB, çeviklerin arkasına sığınırken, 2 devrimci deatılan taşlardan yaralandı.

* Alanda sol güçlerin içinde liselilerin ağırlığıdikkat çekti. Liseli kortejlerinde şifre skandalı pankartve sloganlarla teşhir edildi.

* Komünistler alanda Kızıl Bayrak, Liselilerin Sesi,Ekim Gençliği satışı gerçekleştirirken, 6 Mayıs günüDenizler anmasının çağrı el ilanları dağıtıldı.

Kızıl Bayrak / Ankara

1 Mayıs Sosyalizm Yolunda Kızıl Bayrak * 7Sayı: 2011/17 * 04 Mayıs 2011

1 Mayıs 2011 /Ankara

Ankara’da kitlesel ve coşkulu 1 Mayıs!

Page 8: İÇİNDEKİLER - kizilbayrak.orgkizilbayrak.org/2011/sikb. 11. 17/sikb 11-17.pdf2* Sosyalizm Yolunda Kızıl Bayrak İÇİNDEKİLER 1 Mayıs’ın devrimci kazanımları …

Adana’da 1 Mayıs kutlaması Mimar Sinan Açık HavaTiyatrosu’nda başladı. İki koldan Uğur MumcuMeydanı’na yürünerek başlayan 1 Mayıs mitinginde soltarafta en önde DİSK pankartı açıldı. DİSK kortejindeGenel-İş, DİSK Tekstil Bossa, Dev Sağlık-İş ve Emekli-Sen yürüdü. Bu kortejde Genel-İş’in kitleselliği gözeçarptı. DİSK’in ardında KESK korteji yer aldı. EğitimSen, Tüm Bel-Sen, BES, Yapı Yol-Sen, Tarım Orkam-Sen, Haber-Sen, BTS, SES bu kortejde yer aldı. EğitimSen de KESK kortejinin en kitlesel grubuydu. KESK’inardından Adana Tabip Odası, Eğitim-Der, TÖB-DER,İHD, ÇHD yer aldı. ÇHD’nin arkasından siyasal kurumlarsıralandı.

Halkevleri, BDSP, DHF, Anadolu Halkları Kültür veDayanışma Derneği, YDİ Çağrı, Emek ve ÖzgürlükCephesi, ESP, Emek Özgürlük ve Demokrasi Bloğu bukolda yürüdü. BDP’nin bu yılki 1 Mayıs’a katılımınıngeçen seneye göre daha az olduğu gözlemlendi.

Bu kolda yürüyen sınıf devrimcileri BDSP flamaları,“Yaşasın 1 Mayıs, yaşasın sosyalizm”, “Canbebe, HelenHarper, Canped, ONTEX’e boykot, direnişe destek”dövizleri ve devrimci önderlerin resimlerini taşıdı. “İşçisınıfı savaşacak sosyalizm kazanacak / BDSP” ve “Köledeğil işçiyiz örgütlüysek güçlüyüz / SİDER” pankartlarıaçıldı. BDSP kortejinde yaklaşık 70 işçi ve emekçiyürüdü. Düzenlilik ve görsellik olarak olumlu bir görüntüoluşturan BDSP kortejinde ajitasyon konuşmalarıeşliğinde devrimci sloganlar atıldı. Konuşmalarda sosyalyıkım saldırıları ve faşist katliamlar teşhir edildi. Şehit

yoldaşlarımız ve devrimci önderler de unutulmadı. Sağ koldan ise en önde Türk-İş’e bağlı sendikalar,

meslek örgütleri ve siyasi partiler sıralandı. Bu koldasırasıyla Demiryol-İş, Yol-İş, Petrol-İş, TÜMTİS, T.Harb-İş, Çimse-İş, Tez Koop-İş, Tek Gıda-İş, Belediye-İşyürüdü. Türk-İş kortejinde en kitlesel ve coşkulu katılımıTÜMTİS korteji oluşturmaktaydı. Sendikaların arkasındaTMMOB, Devrimci Yolda Özgürlük, ÖDP, TKP yürüdü.

Pankartların alana girmesinin ardından emek vedemokrasi şehitleri anısına bir dakikalık saygı duruşugerçekleştirildi. Saygı duruşunun ardından tertip komitesiadına Tez-Koop-İş, Genel-İş, Eğitim Sen şube başkanları,TMMOB İKK Sekreteri, Tabip Odası temsilcisi kitleyiselamlayarak 1 Mayıs’ı kutladılar.

1 Mayıs mitinginin dikkat çeken yanlarından biri Tez-Koop-İş başkanının konuşması sırasında bazı işçilertarafından protesto edilerek su fırlatılmasıydı. Tertipkomitesinin konuşmalarının ardından işyerleri kapananancak alacaklarını alamayan Özbucak işçileri adınaMehmet Şeker konuştu. Şeker konuşmasında sürecianlatarak yargının da işçileri haklı bulduğunu amaÖzbucak patronunun alacaklarını vermediğini dile getirdi.Ardından Dev Sağlık-İş Çukurova Bölge BaşkanıMustafa Hotlar kürsüye çıktı. Hotlar konuşmasındaNumune direnişini anlattı. Verilen mücadele sonucundaişçilerin işbaşı yapacaklarını söyledi. Yaklaşık 7 bin işçive emekçinin katıldığı 1 Mayıs mitingi konuşmalarınardından çekilen halaylarla sona erdi.

Kızıl Bayrak / Adana

Manisa ve Tokat’ta 1 Mayıs

1 Mayıs, Manisa ve Tokat’tagerçekleştirilen yürüyüşlerle kutlandı.

Tokat Tokat’ta Hüseyin Akbaş Stadyumu

önünde toplanan kitle GaziosmanpaşaCaddesi üzerinden Cumhuriyet Meydanı’nayürüdü.

Çoğunluğunu Eğitim Sen üyelerininoluşturduğu KESK kortejinde 200 kişibaşlayan yürüyüş, çevredeki emekçilerin dedesteğiyle 400 kişiye ulaştı.

Özgür Eğitim-Sen, TOKAD, Genç-Sen,TODÖB-DER’in de katıldığı 1 Mayısmitinginde Alevi Bektaşi Federasyonupankartı arkasında PSAKD yürüdü. Ulusalcıçetelerin de boy gösterdiği 1 Mayıs mitingineÖDP-Gençlik Muhalefeti ise 120 kişiylekatıldı.

Yürüyüşte başlangıçta KESK kortejindekicansızlık dikkat çekti. Bununla birliktedevrimci-demokrat emekçilerinmüdahalesiyle kortejde belli bir canlanmayaşandı. Kitle alana ulaştığında mitingprogramına saygı duruşuyla başlandı.Ardından KESK Dönem Sözcüsü Ertan Uysalbir konuşma gerçekleştirdi. Miting halaylarlasona erdi.

Manisa İşçi sendikalarının İzmir’e gitme kararı

alması üzerine bu yıl Manisa’da 1 Mayıs,basın açıklaması yapılarak kutlandı.

Emekçiler çeşitli sloganlar ve alkışlarlaManolya Meydanı’nda toplandı. Basınaçıklamasını KESK dönem sözcüsü SerpilDeniz okudu. Deniz 1 Mayıs’ın tarihçesindensöz etti ve emekçilerin taleplerini dile getirdi.Basın açıklamasının ardından çeşitlisloganlarla yolun tek şeridini trafiğe kapatanemekçiler, öğretmenevine doğru yürüyüşegeçti. Öğretmenevinde biraraya gelenemekçilerin bir kısmı İzmir’de yapılacak 1Mayıs’a diğer bir kısmı da Salihli’de yapılacak1 Mayıs mitingine katılmak üzere otobüslerebindi. Basın açıklamasına 250 kadar emekçikatıldı.

Kızıl Bayrak / Tokat - Manisa

1 Mayıs8 * Sosyalizm Yolunda Kızıl Bayrak Sayı: 2011/17 * 04 Mayıs 2011

Adana’da 1 Mayıs

1 Mayıs Antakya’da da kutlandı. Antakya Emek veDemokrasi Platformu tarafından örgütlenen miting içinDoğuş okulları önünde toplanılmaya başlandı. UğurMumcu alanına doğru yürüyüş başladı.

Önde DİSK’e bağlı sendikalardan Genel-İş veEmekli Sen, ardından Belediye-İş üyesi işçiler yürüdü.Genel-İş 200’e yakın katılımıyla dikkat çekti. TMMOBüyeleri de mitinge katılım sağlarken mitingin kitleselkortejlerinden olan KESK kortejinde ise SES, EğitimSen ve Tarım Orkam-Sen yürüdü. Bu kortejde EğitimSen 500’e yakın kişiyle mitinge katılım sağladı.KESK’in en kitlesel kortejiydi. Hatay Tabip Odası veİHD ise bu kortejin ardından yürüdü.

Bu sıralamayı devrimci ve ilerici kurumlar takipetti. Sırasıyla BDSP, ESP, Halkevleri, ÖDP, SosyalistDayanışma Platformu, Sosyalist Yeniden Kuruluş PartiGirişimi, Atak, BDP, Partizan, EMEP, Mücadele Birliği

yürürken alana düzen partisi CHP de geldi. Yapılan saygı duruşunun ardından miting programı

başladı. KESK ve DİSK adına yapılan konuşmalardansonra, Grup Nidal’in söylediği türkü ve marşlareşliğinde halaylar çekildi. Müzik dinletisinden sonramiting programı bitirildi. 4 bini aşkın kişinin katıldığımitingde geçen yıllara göre katılımın fazla olduğugörüldü.

Komünistler “Yaşasın devrim ve sosyalizm” şiarlıpankartıyla 1 Mayıs’a katıldı. Yürüyüş kortejindeAlaattin Karadağ’ın fotoğrafları taşınırken, yürüyüşboyunca “Bedel ödedik bedel ödeteceğiz!”, “Katilpolis-devlet hesap verecek!”, “Alaattin yoldaşölümsüzdür!”, “1 Mayıs kızıldır kızıl kalacak!”,“Yaşasın devrim ve sosyalizm” sloganları coşkuylaatıldı. BSDP kortejinde 40’ı aşkın emekçi yürüdü.

Kızıl Bayrak / Antakya

Antakya’da 1 Mayıs

1 Mayıs 2011 / Manisa

Page 9: İÇİNDEKİLER - kizilbayrak.orgkizilbayrak.org/2011/sikb. 11. 17/sikb 11-17.pdf2* Sosyalizm Yolunda Kızıl Bayrak İÇİNDEKİLER 1 Mayıs’ın devrimci kazanımları …

Bursa’da Kent Meydanı’nda gerçekleştirilen 1 Mayıskutlamalarına 10 bini aşkın işçi ve emekçi katıldı.Stadyum önünde toplanmaya başlayan emekçilerhalaylar çektiler.

Yürüyüş kolunun en önünde mitingin tertipkomitesini oluşturan Türk-İş, KESK, TMMOB, TTBimzalı “Yaşasın 1 Mayıs!” pankartı taşındı. Ortakpankartın ardından büyük boy bir Türk bayrağı ilebirlikte Türk-İş Bursa Sendikaları yürüdü. 2000 kişilikTürk-İş kortejinin en kitlesel kortejini ise 1200 kişilikkatılımla Türk Metal oluşturuyordu. Buna karşınBursa’da 40 binin üzerinde üyesi bulunan Türk Metal 1Mayıs mitingine oldukça sınırlı bir katılım gösterdi.Türk Metal kortejinde Tofaş, Grammer, Bamesa, Kırpart,Componenta, Borusan Group, Ficosa, Delphi, TiberinaOtomotiv, Rollmech, Sıla Teknik, Yazaki, Renault veMako fabrika pankartları açıldı.

Türk Metal’in ardından Türk İş’e bağlı diğersendikalar yürürken bu sendikaların katılımı da oldukçasınırlıydı. Türk-İş içerisinde sadece TÜMTİS ve Petrol-İş taleplerini pankartlarına yansıtırken, TÜMTİSkortejinde, geçtiğimiz aylarda sendikalaştıkları için iştenatılan Mepar işçileri taleplerini içeren pankartları ve“Susma haykır sendika haktır” sloganları ile yer aldılar.TÜMTİS kortejinde ambar İşçileri de “Yaşasın 1 Mayıs”pankartı ile yer alırken Petrol-İş üyeleri de “Sendikalı ol,güçlü ol!” pankartı ile 1 Mayıs mitingine katıldılar.

Türk-İş içerisinde Türk Metal, Kristal-İş, Petrol İşkortejlerinde Türk bayrağı yoğun olarak bulunurkenözellikle Türk Metal kortejinden yer yer ırkçı sloganlarınatıldığı görüldü.

KESK: “Örgütün gücündür, örgütlen değiştirelim!”

Yürüyüş kolunda Türk-İş’in arkasında toplamı 1000kişiyi aşan korteji ile KESK yer aldı. Sürekli olarakajitasyon konuşmalarının yapıldığı KESK kortejindegüvenceli iş, güvenli gelecek talebi öne çıktı. Sermayehükümetine ve ABD emperyalizmine karşı dasloganların yükseldiği KESK kortejinde “Emekçiler elele genel greve!” sloganı ile genel grev çağrısıyapılırken, “Her yer Taksim, her yer direniş!” sloganı ilede Taksim 1 Mayıs’ı selamlandı.

Bursa 1 Mayıs’ında KESK’in arkasında İşçi HaklarıDerneği, Bursa Tabip Odası, TMMOB, TMMOBÖğrenci, Gökkuşağı, Eğitim İş kortejleri yer aldı.

Bu kortejlerin ardından DİSK’e bağlı sendikalardanTaksim’e gitmeyen Emekli Sen ve Dev Sağlık-İş yürüdü.Dev Sağlık-İş “İnsan ihaleyle çalıştırılmaz, sağlıktataşeron olmaz” pankartı ile mitingdeki yerini aldı.

SODAP ise sendikaların ardından BATİS ve BAMİSile birlikte oluşturduğu Bursa Dayanışma Platformu ile 1Mayıs’a katıldı. “İş, ekmek, adalet için alanlardayız!”

pankartının açıldığı bu kortejde adalet talebi ön planaçıktı.

SODAP’ın ardından güvencesiz öğretmenler, PSA,Doğa-Der, Nilüfer Kent konseyi ve ÇHD yürüdü.

Reformistlerden gençlik yoğunluklu katılım

Bursa 1 Mayıs’ında reformistler kitlesel katılımlarıile dikkat çektiler. Özellikle Halkevleri toplamda 600kişiyi aşan korteji ile 1 Mayıs mitingine katıldı. ÖDP’nin250, EMEP’in 200, Emek, Özgürlük ve DemokrasiBloğu’nun 400, Sosyalist Yeniden Kuruluş PartiGirişimi’nin 250, ESP’nin 75 kişiyle yürüdüğü bukortejlerde özellikle lise ve üniversite öğrencileriyoğunluktaydı.

Yürüyüşte reformist partilerin yer aldığı bu kısımdasosyal şoven İP ve CHP de yer aldı. Özellikle CHP 1000kişiyi aşan korteji ile yaklaşan genel seçimlerde işçi veemekçilerin oylarına göz diktiğini de kanıtlamış oldu.

Devrimci güçler: Yaşasın 1 Mayıs

Tertip Komitesi tarafından yürüyüş kolunun ensonuna bırakılan devrimci güçler ise 1 Mayıs’ı devrimciözüne uygun kutlama çabaları ile alandaki yerlerinialdılar. Yürüyüşün son kısmında yer alan BDSP, DHF vePartizan attıkları ortak sloganlarla da ortak bir tutumsergilediler.

“Yaşasın 1 Mayıs, Yaşasın Sosyalizm-BDSP”pankartı ile yürüyen komünistler yürüyüş boyuncaajitasyon konuşmaları gerçekleştirdiler, işçi emekçilerinve gençliğin temel taleplerini haykırdılar. Yürüyüşkolunda seçim bildirgesinin dağıtımını da gerçekleştirenkomünistler işçi ve emekçileri devrim ve sosyalizmdavasını büyütmeye çağırdılar.

Örgütlü mücadele çağrısı

Kortejler alana girerken kürsüden yapılan ajitasyonkonuşmaları ile birlikte alana giren kortejler selamlandı.Kortejlerin tamamının alana girmesinin ardından saygıduruşu ile miting programı başladı.

Saygı duruşunun ardından mitingi örgütleyenkurumların temsilcileri kürsüye çıkarak katılımcılarıselamladılar. Ancak geçtiğimiz yıllarda devrimcigüçlerin sendika bürokratlarına karşı gerçekleştirdikleriprotestoların bir sonucu olarak konuşmalar KESK veTürk-İş üyesi iki işçi tarafından yapıldı. KESK üyesiGüler Yılmaz ve Türk İş üyesi Hasan Balaban’ınokuduğu metinlerde örgütlü mücadeleyi büyütme çağrısıyapıldı. Yapılan konuşmaların ardından alanın büyükçoğunluğu boşalırken Grup Kucaklaşma’nın söylediğitürkü ve marşlarla miting sona erdi.

Kızıl Bayrak / Bursa

1 Mayıs Sosyalizm Yolunda Kızıl Bayrak * 9Sayı: 2011/17 * 04 Mayıs 2011

Bursa’da kitlesel 1 Mayıs

Edirne’de 1 Mayıscoşkusu

Edirne’de 1 Mayıs kutlamaları iki farklıyerde yapıldı. İlk kutlama ulusalcı çizgidekisendikalar ve siyasi partiler tarafından yapıldı.

Edirne Demokrasi ve Meslek ÖrgütleriPlatformu’nun (Türk İş, DİSK, KESK,TMMOB, TTB, TDB, Edirne Eczacılar Odası,Veteriner Hekimler Odası) düzenlediği mitingise Saraçlar Caddesi’nde yapıldı.

Coşkulu ve kitlesel 1 Mayıs!

Edirne’de ilk olarak Trakya ÜniversitesiÖğrencileri Eğitim Sen önünde toplanarakburadan mitingin asıl toplanma yeri olanBelediye önüne ortak pankart ve sloganlarlayürüyüş gerçekleştirdiler.

Toplanma yerinde kortejlerinoluşturulmasının ardından Saraçlar Caddesi’neyapılan yürüyüş boyunca kitleye coşku hakimdi.Alana gelindiğinde ilk olarak tüm devrim vedemokrasi şehitleri için anma gerçekleştirildi vesendika temsilcilerinin konuşmalarının ardındanGrup Orpheus ve Grup Ada müzik dinletisiverdi. Çekilen halayların ardından eylemsloganlarla son buldu. Eyleme yaklaşık 2500kişi katıldı.

Eylemde sendikaların yanısıra SosyalistParti, ÖDP, EMEP, CHP, Ekim Gençliği,Gençlik Muhalefeti, SÖZ Dergisi, DHF, TÖK,DYG, Eğitimde Eşitlik ve Adalet İsteyenler depankartlarıyla yerlerini aldılar. İran’dan gelenİranlı Göçmen İşçiler de kendi pankartlarıylamitinge katıldılar.

Eylemden notlar:* Gençlik örgütlerinde coşku, kitlesellik ve

militanlık göze çarptı. * Konuşmalar bitince TEKSİF alandan

ayrıldı.* Sendika bürokratlarının yaptığı

konuşmalar sırasında komünistler “Kahrolsunsendikal bürokrasi!” sloganını gür bir şekildeattı.

* Yürüyüş sırasında ve alanda emekçilerineyleme ilgisi yoğundu.

* Konuşmalarda hak gaspları, neo-liberalpolitikalar, torba yasa, örgütlenme üzerindekiengellere vurgu yapıldı. Fakat konuşmalar genelolarak salt hükümet karşıtı bir çizgide kaldı.

Kızıl Bayrak / Edirne

1 Mayis 2011 / Edirne

Page 10: İÇİNDEKİLER - kizilbayrak.orgkizilbayrak.org/2011/sikb. 11. 17/sikb 11-17.pdf2* Sosyalizm Yolunda Kızıl Bayrak İÇİNDEKİLER 1 Mayıs’ın devrimci kazanımları …

1 Mayıs Eskişehir’de coşkuyla kutlandı. AnadoluÜniversitesi civarında toplanmaya başlayan kitle, 13.00sıralarında yürüyüşe geçti. Sınıf devrimcileri de “Hakgasplarına, seçim aldatmacasına, emperyalist yıkımahayır! / Çözüm devrimde kurtuluş sosyalizmde /BDSP” ve “Soruşturma-ceza kampları değil, özerk-demokratik üniversite / Ekim Gençliği” yazılıpankartlarını Anadolu Üniversitesi tramvay durağıkarşısına açtılar.

Direnişler selamlandı

1 Mayıs marşı çalarak bir süre bekleyen devrimcilerdaha sonra kortej düzeni alarak yürüyüşe geçtiler.Ajitasyon konuşmalarıyla direnişteki Ontex/Canbebe,PTT ve ÇEL-MER işçileri selamlandı. Türk-İş binasınıişgal eden Ontex/Canbebe işçilerinin onurlumücadelesi anlatılıp sendika ağaları teşhir edildi.

“Yaşasın 1 Mayıs, Biji yek gulan”, “Habip yoldaş,Ümit yoldaş, Hatice yoldaş, Hüseyin yoldaş, Alaattinyoldaş yaşıyor/Devrim şehitleri ölümsüzdür”, “İşçisınıfı savaşacak, sosyalizm kazanacak”, “Eşitlik,kardeşlik, Kürt ulusuna özgürlük!”, “Yeni Ekimler içinileri!”, “Gençlik gelecek, gelecek sosyalizm!”sloganlarını coşkuyla atan BDSP ve Ekim Gençliğikorteji disiplinli duruşuyla 1 Mayıs’a kızıl renginitaşıdı.

Yürüyüş sürerken sendikalar ve meslek örgütlerininardından ilerici devrimci kurumlar ve demokratik kitleörgütleri arkasından da siyasi partiler sırayla alana girişyaptılar. Türk-İş’e bağlı Türk Metal, Çimse-İş, Madenİş, Belediye-İş, Harb-İş, Petrol İş, TÜMTİS’inardından DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş, Emekli-Senve Genç-Sen’in ardından da KESK alana giriş yaptı.

Komünistler alana girdiklerinde işçi ve emekçilertarafından coşkulu alkışlarla karşılandı. Tüm örgütlerinalanda yerlerini almasıyla 1 Mayıs programı başlatıldı.Mücadelede yitirilen devrimciler için yapılan saygıduruşunun ardından kürsüden İstiklal Marşı çalınması

sırasında BDP oturma eylemi gerçekleştirdi. İstiklalmarşının bitiminde devrimciler “Yaşasın halklarınkardeşliği!” sloganını attılar. Daha sonra Enternasyonalmarşı kitlenin coşkulu katılımıyla söylendi.

Kürsüde sırasıyla TMMOB, Türk-İş, DİSK veKESK adına konuşmalar yapıldı. Türk-İş adınakonuşma yapan Türk Metal üyesi bir kadın işçi 1Mayıs’ın tarihini anlatıp, güvencesiz çalışmakoşullarından bahsederek alandaki işçi birlikteliğinindevamının gelmesinin önemini vurguladı. Ardından sözalan Birleşik Metal-İş üyesi Süsler Doruk işçisiMustafa Akman, işsizlik ve yoksulluğun arttığı vekrizin etkilerinin giderek arttığı ülkede özelliklereferandum sonrası sistemin artan baskı ve kuşatmasınıişçi sınıfının dayanışmayla kıracağından bahsetti.Sermayenin MESS eliyle yarattığı saldırıyı, metalişçilerinin grev gücünü kullanarak geri çektirdiğinianlatan Akman tüm işçi ve emekçileri sermayeye karşımücadeleye çağırarak, grevleri süresince destek verenmeslek örgütlerine, devrimcilere ve sosyalistlereteşekkür etti.

Konuşmaların ardından Tepebaşı Belediyesitemizlik işçileri iş araçlarından hazırladıklarıenstrümanlarla bir müzik dinletisi sundular. YeniTürkü’nün konseri ile 1 Mayıs sona erdi.

Miting alanında provokasyon

Ayrıca alanda HEPAR ve İşçi Partisi provokasyongirişiminde bulundu. Alana önce giren ve BDP’yetehditkar söylemlerde bulunan HEPAR’la devrimcigüçler arasında, ardından da ESP ve İşçi Partisiarasında İstiklal Marşı söylenip söylenmemesikonusunda kısa süreli gerilim yaşandı.

1 Mayıs’a DHF, DPG, ÖDP, Halkevleri, EMEP iledüzen partilerinden CHP ve İşçi Partisi katıldı.Mitinge BDP ve TKP kitlesel katıldı. Alandaki tümsendikalar ise zayıf ve sınırlı bir katılım gösterdiler.

Kızıl Bayrak / Eskişehir

1 Mayıs10 * Sosyalizm Yolunda Kızıl Bayrak Sayı: 2011/17 * 04 Mayıs 2011

Eskişehir’de 1 Mayıs coşkusu

Samsun’da 1 Mayıs mitingi KESK ve Türk-İştarafından örgütlendi.

Miting için Cumhuriyet Caddesi Ray Apartmanıönünde toplanılmaya başlandı. BuradanCumhuriyet Meydanı’na doğru yürüyüşe geçildi.

Kitlenin tamamının Cumhuriyet Meydanı’nagirmesinin ardından KESK ve Türk-İş adınakonuşmalar gerçekleştirildi. Kürsüden Dev Sağlık-İş üyesi işten atılan iki işçinin konuşmasına izinverilmemesi üzerine kürsü önünde bir gerginlik

yaşandı ve kitlenin bir kısmı ile TKP ve Halkevlerialanı terk etti.

Marşlar ve halaylarla devam eden miting konsereşliğinde sona erdi. British American Tobacco(BAT) firmasına ait sigara fabrikasında işten atılantütün işçilerinin de yer aldığı 1 Mayıs mitingine 3binden fazla kişi katıldı. Memur-Sen ve Hak-İşmitinge katılmadı.

Kızıl Bayrak / Samsun

Samsun’da 1 Mayıs

Kayseri’de kitlesel ve

coşkulu 1 MayısKayseri’de son yılların en kitlesel 1 Mayıs’ı

kutlandı. İşçi katılımının bu 1 Mayıs’ta arttığıgörüldü. DİSK’in katılımı dikkat çekiciyken, Türk-İşde geçmiş yıllara oranla daha iyi bir katılım sağladı.

BDSP, BDP, SDP’den oluşan Devrimci 1 MayısPlatformu “Haklarımız ve geleceğimiz içinmücadeleye” pankartı altında birleşti. Devrimci 1Mayıs Platformu yürüyüşe Kayseri Lisesi önündenbaşladı.

Coşkusu ve disipliniyle dikkat çeken Devrimci 1Mayıs Platformu hem nicelik hem de nitelik olarakgöz doldurdu. Yaklaşık 250 kişinin yürüdüğükortejlerde kriz, emeğin korunması, son aylarayayılan işçi direnişlerine yönelik sloganların yanısıraKürt sorunu, demokratik hak ve özgürlüklere ilişkinsloganlar da coşkulu bir şekilde atıldı.

Kayseri 3. İşçi Kurultayı’nda oluşturulan Kayseriİşçi Platformu da 1 Mayıs alanındaydı. “Birleşenişçiler yenilmezdir” pankartı arkasında 50 işçibiraraya geldi. İşçiler yürüyüş boyunca ve alandataleplerini haykırdılar.

KESK, DİSK, Türk-İş, siyasi partiler ve demokratikkitle örgütlerinden oluşan kortej, HüseyinAvgunpaşa İlköğretim Okulu önünden yürüyerekMimar Sinan Parkı’nda bulunan 1 Mayıs alanınaulaştı.

Devrimci 1 Mayıs Platformu ile buluşankortejde yürüyenlerin sayısı yaklaşık 4 bineyaklaştı.

ESP kortejinde yaklaşık 40 kişi yürüdü. DHFkortejine ise yaklaşık 40 kişi katılım sağladı. EMEPise 150 kişi ile yürüdü.

Kayseri’de öğrencilerin katılımı açısından enkitlesel 1 Mayıs kutlandı. Yaklaşık 100 üniversiteöğrencisi 1 Mayıs alanındaydı. Meslek liseliler veliselilerin, 1 Mayıs’a katılımı da dikkat çekiciydi.

En kitlesel kortej başta Eğitim Sen olmak üzereKESK’e bağlı şubelerin kortejleriydi.

Mitingde KESK adına Eğitim Sen Şube BaşkanıSedat Ünsal konuştu. Ünsal, dünya ve Türkiye’deyaşanan krizin sorumlusunun sermaye olduğunu,buna rağmen faturanın işçi ve emekçilereödettirilmeye çalışıldığını söyledi. Halklarınkardeşliğine büyük ihtiyaç duyulduğunu, bütünetkinliklere açık olan Taksim’in işçi ve emekçilereaçılmasının ancak verilen büyük mücadeleylesağlanabildiğini belirtti. İşçi ve emekçilerimücadeleyi büyütmeye çağırdı.

DİSK Genel-İş Bölge Başkanı Cumali Sağlam işçisınıfına yönelik saldırıları dile getirdi. Kıdemtazminatlarının gasbına izin vermeyeceklerinibelirtti. Saldırılara karşı mücadeleden başka bir yolbulunmadığını belirtti.

Türk-İş Bölge Temsilcisi kıdem tazminatınıngasbına izin vermeyeceklerini belirtti.

Miting saat 17.00’de sona erdi. Kızıl Bayrak / Kayseri

Page 11: İÇİNDEKİLER - kizilbayrak.orgkizilbayrak.org/2011/sikb. 11. 17/sikb 11-17.pdf2* Sosyalizm Yolunda Kızıl Bayrak İÇİNDEKİLER 1 Mayıs’ın devrimci kazanımları …

MersinDİSK, Türk-İş, KESK, TMMOB ve TTB’nin

çağrısıyla Mersin Garı önünde toplanan yüzlerce emekçitaşıdıkları pankart ve attıkları sloganlar eşliğindeCumhuriyet Meydanı’na yürüdü. KESK’e bağlısendikalardan Eğitim Sen’in katılımının göze çarptığı 1Mayıs’ta DİSK’e bağlı sendikaların yanısıra TÜMTİSüyesi liman işçileri de pankartlarıyla katıldılar. Liseligençlik de 1 Mayıs alanında yerini aldı. YGS’deki şifreskandalını protesto etti. 1 Mayıs mitinginde ayrıcaMersin Akkuyu’da kurulmak istenen nükleer santralprojesi ve Kars’taki İnsanlık Anıtı’nın yıkılması daprotesto edildi.

ZonguldakZonguldak’taki 1 Mayıs kutlamasında maden

işçilerinin kitlesel katılımı öne çıktı. Genel Maden İşçileriSendikası (GMİS) tarafından düzenlenen mitingde işçiler,başlarında sarı baret ve ayaklarında çizmelerle katıldı.

Kozlu üretim bölgesinden ve Üzülmez üretimbölgesinde çalışan maden işçileri sabahın erkensaatlerinde işletmede buluşarak yaklaşık 7 km yürüyerekistasyona geldiler. Armutçuk, Karadon ve Amasra üretimbölgelerinden gelen işçilerle birlikte maden işçileri alanagirdiklerinde sayıları 3 bini bulmuştu. KESK ŞubelerPlatformu, TMMOB ve DİSK’in de yer aldığı 1 Mayısmitingi madenci anıtı önündeki programla devam etti.

Çaycuma Zonguldak’ın Çaycuma ilçesindeki 1 Mayıs kutlaması

Türk-İş ve KESK’e bağlı sendikalar tarafından Çarşımeydanında yapıldı. Taşeron ve güvencesiz çalışmayakarşı sloganların atıldığı kutlamada gençlik de yer aldı.Mitingde Selüloz-İş Çaycuma Şube Başkanı SüleymanKarakabak ve Eğitim Sen Temsilcisi İsmet Akyolkonuştu.

Lüleburgaz Kırklareli’nin Lüleburgaz ilçesinde Hükümet Konağı

önünde toplanan emekçiler Kongre Meydanı’na yürüdü.Türk-İş’e bağlı sendikalardan Petrol-İş, Kristal-İş, Tes-İş,Harb-İş, DİSK’e bağlı sendikalardan Genel-İş’in de yeraldığı 1 Mayıs mitingine ayrıca KESK, Tüm Köy-Sen ileçeşitli ilerici güçler katıldı.

Kocaeli Kocaeli’de 1 Mayıs, Eğitim Sen, SES, Yapı Yol-Sen,

ESM, BTS, Tarım Orkam-Sen, Emekli-Sen ve TMMOBİl Koordinasyon Kurulu tarafından gerçekleştirilenmitingle kutlandı. Yürüyüşün ardından Sabri YalımParkı’nda toplanan emekçilere Eğitim Sen Kocaeli ŞubeBaşkanı Veysel Kaplan seslendi.

Antalya Antalya’da TRT kavşağında toplanan emekçiler

sloganlar eşliğinde Yavuz Özcan Parkı önüne kadaryürüdü. Park girişinde, üst arama uygulamasına tepkigösteren bir grupla polis arasında kısa süreli bir gerilimyaşandı. Üniversite öğrencileri, yürüyüş öncesindegerçekleştirdikleri halat çekme yarışıyla YGS’yi protestoetti.

DüzceDüzce Sendikalar Platformu tarafından Düzce’de

düzenlenen 1 Mayıs mitingi Düzce Belediyesi önündetoplanmayla başladı. Düzce’de direnişlerini sürdürenBirleşik Metal-İş üyesi MAS-DAF işçilerinin yanısıraDeri-İş üyesi DESA işçileri sendika hakkı talebiyle 1

Mayıs alanındaydı. Petrol-İş, Birleşik Metal-İşsendikalarının şube başkanları ve üyeleri Düzce’ye geldi.

Trabzon Trabzon’da TÜRK-İŞ, DİSK, KESK ve HAK-İŞ’e

bağlı sendikalar 1 Mayıs’ı kutladı. Çoruh ElektrikDağıtım A.Ş. Trabzon İl Müdürlüğü önünde, kortejlerhalinde biraraya gelen emekçiler eski Trabzon Belediyebinası önündeki alana yürüdü.

Giresun Giresun’da Debboy mevkisinden başlayan ve Gazi

Caddesi boyunca davul-zurna eşliğinde halaylar çekilereksürdürülen yürüyüş, belediye binası önünde sona erdi.

Artvin’Artvin merkez ve ilçelerinde de 1 Mayıs kutlandı.

Artvin Atapark’ta toplanan emekçiler, yasaklı 1.Cadde’ye doğru yürüyüşe geçtiler. Cadde girişindebarikat kuran polis, kitleyi engellemek için biber gazıkullandı. Ancak tüm engellemelere rağmen 1. Cadde’yegiren emekçiler 1 Mayıs’ı burada kutladı. Mitingde HESprojelerine karşı mücadele çağrısı öne çıktı.

NevşehirNevşehir’de Eğitim Sen tarafından düzenlenen 1

Mayıs yürüyüşü Ticaret Borsası Kavşağı’ndatoplanmayla başladı. Ellerinde pankart ve sloganlarlayürüyen gençlik kitlesi 1 Mayıs’a coşku kattı. TürkTelekom Meydanı’ndaki mitingde Eğitim Sen NevşehirŞube Başkanı Ahmet Çelik emekçilere seslendi.

AfyonAfyon’da Eğitim Sen binası önünde buluşan

emekçiler Cumhuriyet Meydanı’na kadar yürüdü. KESKve Türk-İş’e bağlı sendikaların katılımıylagerçekleştirilen kutlama coşkulu bir atmosferde geçti.

ÇanakkaleÇanakkale’de 1 Mayıs Cumhuriyet Meydanı’nda

kutlandı. Türk-İş, DİSK ve KESK’e bağlı sendikalarınkatıldığı mitingde halaylar çekildi. Mitinge ayrıca,siyanürlü altın madenine karşı mücadele yürüten köylülerde katıldı.

NiğdeNiğde’de KESK ve DİSK’e bağlı sendikalar ile

demokratik kitle örgütlerinin katıldığı 1 Mayıs mitingiİmam Hatip Meydanı’nda yapıldı.

1 Mayıs Sosyalizm Yolunda Kızıl Bayrak * 11Sayı: 2011/17 * 04 Mayıs 2011

Her yerde 1 Mayıs coşkusu! Numune’de direniş kazandıAdana Numune Hastanesi’nde çalışırken işten

atılan taşeron sağlık işçileri 115 gün sürendirenişlerinin ardından direnişlerini kazanımlanoktaladılar.

Numune Hastanesi’nde çalışırken bünyesindeçalıştıkları taşeron şirketin sözleşmelerinifeshetmeleri üzerine işçiler 4 Ocak günü hastaneönünde direnişe başlamışlardı. İşçiler direnişleriboyunca, işe geri alınma talebiyle çeşitli eylemlergerçekleştirerek seslerini duyurmaya çalıştılar. DevSağlık-İş Sendikası öncülüğünde mücadele edenişçiler Adana’da emekçilerin de desteğiyledirenişlerini kazanımla sonuçlandırdılar.Otomasyon, yemekhane ve güvenlik bölümündeçalışan 32 işçi işbaşı yapacak.

Bianchi’de direniş sona

erdiManisa Organize Sanayi Bölgesi’nde kurulu

Accell Bisiklet Sanayi A.Ş. (Bianchi) BisikletFabrikası’nda sendikalaştıkları için işten çıkartılanişçilerin direnişi sona erdi.

Türk Metal Sendikası’na üye oldukları için iştençıkartılan ve işe geri alınmak için fabrika önündedirenişe geçen Bianchi işçilerinin direnişi sona erdi.Geçtiğimiz haftasonu sendika yetkilileri işçilereerzak dağıtarak direnişi sonlandırdı. İşten atılan 40işçinin akıbeti mahkeme sonucuna bırakıldı.

Böylelikle sendika yetkililerinin “gerekirseüretimden gelen gücümüzü kullanırız” söylemleride boşa düşmüş oldu.

Kızıl Bayrak / Manisa

Standard Depo’da grev

hazımsızlığıGrup TİS sürecinde greve çıkan üç fabrikadan

biri olan Standard Depo ve Raf Sistemleri A.Ş’de,Birleşik Metal-İş Sendikası’nın Grup TİSsözleşmesini imzalamasının ardından 22 NisanCuma günü işten atma saldırısı yaşandı. Gerekçegösterilmeden işten atılan Birleşik Metal-İş üyesi 4işçi fabrika önünde direnişe geçti.

Metal işçileri işten atmalara kitlesel bir eylemleyanıt verdi. 28 Nisan günü akşam vardiyasıçıkışında, Birleşik Metal-İş Kocaeli Şube’nin örgütlüolduğu çeşitli fabrikalardan işçiler fabrika önündeeylem yaparak patronu uyardı. Birleşik Metal-İşSendikası Kocaeli Şube Başkanı Baltacı yaptığıaçıklamada, fabrika yönetiminin yaptığı hatadandönmesini istedi. Mücadele kararlılıklarını dilegetirdi.

Eylemde konuşan Genel Sekreter SelçukGöktaş, işverene barış elini son kez uzattıklarını vebuna karşılık vermediği taktirde herkesin bedelödeyeceğini söyledi.

Gazetemize bilgilendirmede bulunan BirleşikMetal-İş Kocaeli Şube Sekreteri Telat Çelik,Standard’daki işten atmaları “grevin rövanşı”olarak değerlendirdi. MESS’in, Grup TİS sürecindenkazanımlarla çıkan metal işçilerinden rövanş almakiçin harekete geçtiğini belirten Çelik, işten atılanişçilerin fabrikadaki temsilcinin yakın akrabalarıolmalarına ve öncü kimliklerine dikkat çekti.

İşten atılan 4 işçiden birinin eski işyeritemsilcisi, diğer üç işçiden ikisinin fabrikanın şuandaki baştemsilcisinin amca oğulları, diğerinin isekardeşi olduğu bilgisini veren Çelik, örgütlüduruşlarıyla bu saldırıları püskürteceklerini söyledi.

Kızıl Bayrak / Kocaeli

Page 12: İÇİNDEKİLER - kizilbayrak.orgkizilbayrak.org/2011/sikb. 11. 17/sikb 11-17.pdf2* Sosyalizm Yolunda Kızıl Bayrak İÇİNDEKİLER 1 Mayıs’ın devrimci kazanımları …

1 Mayıs Kürt illerinde de coşkuyla kutlandı. Kürthalkının eşitlik ve özgürlük talepleri 1 Mayısalanlarına yansıdı. Diyarbakır, Mardin, Şırnak, Elazığ,Adıyaman, Dersim ve Antep’te binlerce kişi alanlaraçıktı.

DiyarbakırDiyarbakır Emek Platformu bileşeni sendika,

meslek örgütü ve demokratik örgütlerin çağrısıyla 1Mayıs Dağkapı Meydanı’nda kutlandı. Eğitim SenDiyarbakır Şube binası ve Diyarbakır BüyükşehirBelediyesi önünde biraraya gelen emekçiler iki koldanDağkapı Meydanı’na geldi. Alanda, polis kurşunu ileöldürülen lise öğrencisi İbrahim Oruç’un posteri ve“Bijî yek Gulan” ile “Sosyalizmde ısrar insan olmaktaısrardır” pankartı açıldı. 1 Mayıs’a BDP Eş GenelBaşkanları Hamit Geylani ile Filiz Koçali’nin yanısıraEmek Özgürlük ve Demokrasi Bloğu BağımsızMilletveki adayları Gülten Kışanak, Leyla Zana veNursel Aydoğan da katıldı.

Mardin Mardin merkezde 6 yıl aradan sonra ilk defa 1

Mayıs kutlandı. KESK öncülüğünde düzenlenenkutlamaların merkezi ise Newroz alanı oldu. KESKbinası önünde biraraya gelerek Vali Ozan Caddesiüzerinden Newroz Meydanı’na kortej eşliğindeyürüyen kitlenin toplandığı alanda Arapça, Kürtçe,Türkçe ve Süryanice “Yaşasın 1 Mayıs” pankartıaçıldı.

1 Mayıs Tertip Komitesi ve Nusaybin, Kızıltepe,Derik, Mazıdağı belediye başkanlarının BDP İlÖrgütü üyelerinin de kürsüye çıkarak emekçileriselamlamasının ardından saygı duruşuyla programbaşladı.

KESK, Türk-İş ve DİSK temsilcilerinin yaptığıkonuşmanın ardından, Aydın Erdem’in arkadaşlarıtarafından gönderilen mesaj okundu. DTK Eş BaşkanıAhmet Türk de mitingde konuşma yaptı.

DersimDersim Emek ve Demokrasi Platformu tarafından

düzenlenen 1 Mayıs mitingi için Devlet Hastanesiönünde binlerce kişi biraraya geldi. Kortejlerde,“Yaşasın 1 Mayıs” ile üzerine, Pülümür’dekiçatışmada yaşamını yitiren 7 gerilla için 7 gülün yeraldığı pankart göze çarptı.

Seyit Rıza Parkı’nda son bulan mitinge BDPDersim Milletvekili Şerafettin Halis, Emek, Özgürlükve Demokrasi Bloğu Dersim bağımsız adayı FerhatTunç, Dersim Belediye Başkanı Edibe Şahin ile birçoksiyasi parti yöneticileri katıldı. CHP DersimMilletvekili adayları Kamer Genç ile Hüseyin Aygünyuhalanarak protesto edildi. CHP’liler miting alanınıterk etti.

Adıyaman Adıyaman’da 1 Mayıs, Adıyaman Emek ve

Demokrasi Platformu tarafından kutlandı. MimarSinan Parkı’nın önünde toplanan emekçiler UzayCenter önüne doğru yürüyüşe geçti. “Bıji yek Gulan,yaşasın 1 Mayıs”, “Yaşasın halkların kardeşliği”, “Güngelecek AKP halka hesap verecek!” sloganlarınınatıldığı yürüyüşün ardından miting alanında kitleyePetrol-İş Adıyaman Şube Başkanı Zeynel Eroğluseslendi.

Antep Antep’in merkez Yeşil Su, Kırkaya parkları ile

Balıklı Semti’nde toplanan emekçiler Prestij Sinemasıönüne buradan 1 Mayıs kutlamasının yapılacağıİstasyon Meydanı’na doğru kortejler halinde yürümeyebaşladı.

Açılış konuşmasını yapan Eğitim Sen Antep ŞubeBaşkanı Ömer Faruk Koç, 1 Mayıs’ta dayanışmaiçinde olunması gerektiğini vurguladı.

Şırnak-İdil Şırnak’ta ilk defa 1 Mayıs kutlamaları için İdil

İlçesi’nde miting yapıldı. DİSK, KESK, TTB’ninyanısıra 1 Mayıs mitingine Emek, Özgürlük veDemokrasi Bloğu Şırnak Bağımsız Milletvekili adayıHasip Kaplan ve BDP’li yöneticiler de katıldı.Mitingde konuşan Hasip Kaplan, “1 Mayıs 1977yılında İstanbul’da öğrenciydim orada yaşananlarıntanığıyım. İnsanlığa yapılan bu adaletsizlikler yapılanmücadeleler sonucunda burada 1 Mayıs’ı Newrozcoşkusuyla buluşturduk” dedi. Kaplan, Botan’danTaksim’e selam gönderdiklerini söyledi.

ElazığElazığ’daki 1 Mayıs kutlamaları için Hozat Garajı

önünde toplanan yüzlerce kişi “Ya demokratik çözümya da görkemli çözüm”, “Halkımıza karşı yapılansaldırıları lanetliyoruz” pankartlarını taşıdı.

İstasyon Meydanı’nda son bulan yürüyüşünardından ilk konuşmayı yapan Tertip Komitesi BaşkanıMehmet Halit Ateş, dünyada kapitalist, emperyalistsisteme karşı alanlara çıkan emekçileri işçileriselamladığını belirtti.

1 Mayıs12 * Sosyalizm Yolunda Kızıl Bayrak Sayı: 2011/17 * 04 Mayıs 2011

Newroz coşkusuyla 1 Mayıs

Kapitalist sistemin saldırıları altında bir 1Mayıs’ı daha geride bıraktık. Bir sömürü cehennemiolan demir-çelik fabrikalarından çıkarak alandakiyerimizi aldık. 1 Mayıs’ın direniş ruhuyla “İştenatmalara, esnek çalışmaya, taşeronlaşmaya hayır!Kahrolsun ücretli kölelik düzeni!” yazan Metalİşçileri Birliği pankartı arkasında safımızı aldık.

Bu yıl 1 Mayıs’ın daha kalabalık olmasınıbekliyorduk. Havzamızda Türk-Metal çetesininvarlığı demir-çelik işçilerinin alana akmasınınönündeki en büyük engellerden biriydi. Çalışmayaşantımıza soktukları esnek üretim sayesindebinlerce işçi resmi tatil olmasına rağmen zorunluolarak çalışmak durumunda kaldı. Havzamızdakidört temel fabrikada (Habaş, İDÇ, Ege Çelik veSİDER’de) 1 Mayıs alanına gelmek demek Türk-Metal çetesiyle karşı karşıya gelmek anlamınıtaşımaktadır. Şu anki verili koşullar altında Türk-Metal çetesiyle çarpışabilecek bir işçi kitlesininolmayışı havzamızdan 1 Mayıs alanına çıkmayı

zorlaştırıyor.Aliağa bölgesinde Petrol-İş Sendikası

öncülüğünde 1 Mayıs kutlandı. Demir-Çelik işçileriolarak Aliağa’da da bir süre emek örgütleriylebirlikte yürüdük. Ancak 1 Mayıs’ın İzmir’inmerkezinde kutlanması gerektiğinden Aliağa’dakiyürüyüşü yarıda bırakarak olmamız gerektiği yerdesafımızı tuttuk.

Metal İşçileri Birliği pankartı arkasındasloganlarımızı haykırarak köleliğe, esnek çalışmaya,taşeronlaştırmaya ve satılık Türk Metal çetesineboyun eğmeyeceğimizi haykırdık. Gündoğdu alanınagirerken de kürsüden 1 Mayıs Tertip Komitesitarafından selamlandık.

Hergün 1 Mayıs, hergün kavga!Bakırçay havzasından sınıf bilinçli

demir-çelik işçileri

“Hayatımda ilk defa 1 Mayıs’a katıldım...”

Habaş Demir-Çelik’te çalışıyorum ve hayatımdailk defa 1 Mayıs’a katıldım. Daha önceleri beni bukadar yakından ilgilendiren bir gün olduğununfarkında değildim. Gitsem ne değişecek diyedüşünürdüm. Ancak yanlış düşündüğümü gittiğimdefark ettim. Her tarafta işçiler vardı ve taleplerimizihaykırıyorlardı. Kendim gibi binlerce işçi olduğunugördüm.

Ancak halen daha yetersiziz. Çünkü çalıştığımfabrikada 2 bin işçi çalışıyor ve sendika da var.Böyle önemli bir gün için hiçbir şey yapılmadı.Sendikalar bile önem vermiyor. 1 Mayıs’ın tarihindeödenen bedeller üzerinde şimdi sendikacılartepiniyorlar. Ama bizi bu şartlarda köle gibiçalıştıranların da sonunun yaklaştığını görüyorum.Her şeye rağmen sessiz kalmayanları görüyorum veyalnız olmadığımızı anlıyorum. Son olarak “Yaşasın1 Mayıs!” diyorum.

Habaş Demir-çelik’ten bir işçi

İşçiler anlatıyor:

Aliağa’dan 1 Mayıs alanına!

1 Mayıs 2011 / Izmir

Page 13: İÇİNDEKİLER - kizilbayrak.orgkizilbayrak.org/2011/sikb. 11. 17/sikb 11-17.pdf2* Sosyalizm Yolunda Kızıl Bayrak İÇİNDEKİLER 1 Mayıs’ın devrimci kazanımları …

“Demokratik Çözüm Çadırları” kurarak “sivilitaatsizlik” eylemleri başlatan Kürt hareketi, sermayeiktidarı ve AKP hükümeti üzerindeki basıncı daha daarttırdı. Diktatörleri alaşağı eden Arap halklarındanesinlenilerek başlatılan eylemler, seçimlereendekslenen dinci gericilik odağı AKP hükümetinin,bir kez daha saldırgan yüzünü sergilemesine vesileoldu.

“Kürt açılımı”, “ileri demokrasi” gibi söylemleri‘temcit pilavı’ gibi pişirip piyasaya süren Amerikancırejim ve onun hükümeti, bu sefer YSK’yı kullanarakKürt halkının iradesini yok sayma cüretinde bulundu.Bir kez daha Kürt halkının direnme iradesine toslayansermaye devleti ve AKP hükümeti, üç günde düzenin“yüksek” yargı kurumunun aldığı kararı geri çekmekzorunda kaldı.

Zorbalık Amerikancı rejimin

“istikrarlı dili”dir

YSK’nın BDP’nin desteklediği bağımsız adaylarıyasaklı ilan etmesinin temel nedenlerinden biri Kürthalkının iradesini çiğnemekse, diğeri de Kürtillerinde düşüşe geçen AKP’ye bölgede avantajlı birdurum sağlamaktı. Ancak YSK üzerinden başlatılansaldırının isabetsiz olduğu ilk andan itibaren ortayaçıktı. Öyle ki, düzenin en has hizmetkarları bile, sözkonusu kararı savunacak gücü kendilerindebulamadılar; faşist parti haricindeki tüm çevrelerkararın isabetsiz olduğunu dile getirmek durumundakaldılar.

Kararı savunamayan AKP borazanı yardakçıtakımı ise, YSK aracılığıyla Kürt halkına karşıgirişilen saldırıdan dolayı hükümetin “mağdur”olduğunu iddia ederek, riyakârlığın doruklarınıfethetme konusundaki yeteneklerini yenidensergilediler.

“Yargı kararı” söyleminin arkasına sığınmayaçalışan AKP şeflerinin manevra alanı bu kezfazlasıyla dardı. Buna rağmen saldırıyı hemen geriçekmediler. Zira onları, medyadaki “uzman”tayfasının yorumlarından çok Kürt halkının tepkisiilgilendiriyordu. Aksi yöndeki tüm söylemlererağmen, zorbalık dışında bir dille Kürt halkıylailetişim kurmayı başaramayan sermaye iktidarı veonun hükümeti, düzen kurumlarını bile Kürtsiyasetçilere kapatmaya yeltenerek,tahammülsüzlüklerini bir kez daha sergilediler. Ancakırkçılıkla malul bu zihniyet bu kez baltayı taşa vurdu.

Direniş hak almanın yegâne yoludur!

Kürt siyasetçilerinin tepkisi ilk andan itibarenbelli bir kararlılık içeriyordu. Boykot dahil meşruyollardan mücadeleye devam edeceklerini ilan edenBDP liderleri ve bağımsız adaylar, bu tutumlarıylaseçime büyük bir önem veren Amerikancı rejiminefendilerini rahatsız ettiler. Yine de YSK kararınıngeri alınmasında belirleyici olan Kürt emekçileri vegençlerinin meşru/militan mücadelesi olmuştur.

Azgın devlet terörü ile Kürt halkının üzerinesaldıran sermaye iktidarı, daha militan daha kitleseleylemlerle karşılaştı. İki kişiyi katleden, 900’ü aşkınkişiyi gözaltına alan, 100’den fazla kişiyi tutuklayandevlet, Kürt halkının direnme iradesi karşısında aczedüşmekten kurtulamadı.

Medyadaki “uzman” takımını da seferber edenAmerikancı rejim, bu hizmetkârları aracılığıylamilitan eylemleri mahkûm etmeye çalıştı. Oysa Kürt

emekçileriyle gençlerinin bu safsatalara kulakkabartacak hali yoktu; onlar, iradelerini hiçe saymayacüret edenlere boyun eğmediklerini göstermeyekararlıydılar. Nitekim tam da bu kararlılıktan dolaylı,“bağımsız yüksek yargı”, üç günde kararını iptaletmek zorunda kaldı.

Medyadaki “uzman” takımı ise, “bu kadar olayane gerek vardı, bakın işte YSK doğru kararı verereksorunu çözdü” türünden vaazlarda bulunmayabaşladılar. Oysa YSK’yı sorunu çözmek zorundabırakan, tam da Kürt halkının sergilediğimeşru/militan direniş kararlılığıdır. Eğer böyle birdireniş sergilenmeseydi, devletin geri adım atmasısöz konusu bile olmazdı. Bu da hakları korumanın yada yeni haklar kazanmanın ancak meşru/militan birmücadele ile mümkün olabileceğini bir kez dahakanıtlamıştır.

Devlet ırkçı-inkarcı politikada ısrarlı

YSK’yı kullanarak başlattığı saldırıyı geri çekmekzorunda kalan Amerikancı rejimle icra kolu AKPhükümeti, Kürt halkına saldırmaktan geri durmuşdeğiller. Tersine, yeni saldırılara hazırlandıklarını ilanederek, harekete geçtiler bile…

28 Nisan’da Cumhurbaşkanı, hükümettemsilcileri, ordu üst kademesi ile bazı bürokratlarınkatılımıyla gerçekleştirilen Milli Güvenlik Kurulu(MGK) toplantısı, yeni saldırıların startınınverildiğine işaret ediyor.

7 saat süren toplantının gündeminde “seçimgüvenliği” ve “Ortadoğu’daki gelişmeler” vardı.

Kürt hareketinin başlattığı ‘sivil itaatsizlik’kampanyasını “insan hakları kisvesi altında yürütülen

yıkıcı faaliyet” olarak niteleyen MGK bildirisi,özelde PKK, BDP, DTK’ya genelde ise Kürt halkınakarşı saldırıya geçileceğini ilan etti.

Ordunun operasyonları yaygınlaştırması, AKP şefiTayyip Erdoğan’ın “Kürt sorunu yoktur” türündensöylemler kullanmaya başlaması, son operasyonlardaonlarca Kürt siyasetçinin tutuklanması, YSK kararınıprotesto eylemi sonrasında İçişleri Bakanlığı’nın,Diyarbakır Büyükşehir, Kayapınar, Yenişehir, Sur veBağlar belediyeleri hakkında soruşturmabaşlatması… Tüm bunlar saldırıların fiilenbaşlatıldığına işaret ediyor.

Abdullah Öcalan’ın son açıklamaları da, devletinsaldırıları arttıracağına işaret ediyor. Daha önce“çözüm aşamasındayız” açıklamasında bulunanÖcalan, son açıklamalarında ise, kendisiyle görüşenheyetin yetki düzeyinin “düşük” olduğunu ifadeederek, “Bir tasfiye politikası devrededir. Tasfiyederinleştiriliyor. Benim üzerimden bir oyalamageliştiriyor olabilirler” ifadelerini de kullandı.

Olayların aldığı boyut, sermaye devleti ile AKPhükümetinin Kürt sorunu konusundaki politikalarındaözü itibariyle değişiklik olmadığını ortaya koydu.Zorbalık ve oyalama taktikleriyle Kürt hareketinitasfiye etmeye çalışan rejim, verili koşullarda bugerici emellerine ulaşabilme olanağından yoksungörünüyor.

Son gelişmeler, Amerikancı düzenle uzlaşarakKürt sorununun çözülebileceği beklentisinintemelden yoksun olduğunu da bir kez dahakanıtlamıştır. YSK kararının geri aldırılması ise,ulusal eşitlik ve özgürlük mücadelesinde tek etkiliyolun meşru/militan mücadele olduğunu yenidengöstermiştir.

Kürt hareketi Sosyalizm Yolunda Kızıl Bayrak * 13Sayı: 2011/17 * 04 Mayıs 2011

Kürt halkı militan mücadeleyle kazandı!

Direnişlerini kararlılıkla sürdüren Birleşik Metal-İş üyesi Casper işçilerinin işe iade davasının ilkduruşması 25 Nisan günü Üsküdar 4 No’lu İşMahkemesi’nde görüldü. Casper direnişçilerine vedayanışma için gelen MAS-DAF direnişçilerineadliye önünde bilgilendirme yapıldı. Birleşik Metal-İş avukatı tarafından yapılan bilgilendirmedetanıkların dinlenmesi ve delillerin ibraz edilmesikararının çıktığı bir sonraki duruşmanın 20 Haziran

2011 tarihine görülmesine karar verildiği söylendi.Duruşmanın ardından Ümraniye’deki CasperBilgisayar fabrikası önüne geçildi. Burada BirleşikMetal ve DİSK yöneticileri direnişçi işçileri ziyaretetti. Öğlen saatinde yapılan ziyarete, yemek boykotuyaparak direniş alanına gelen sendika üyesi işçiler dekatıldı. Yemek boykotu yapan işçilere sendikanıngetirdiği yiyecekler dağıtıldı

Casper’da işe iade davası

Page 14: İÇİNDEKİLER - kizilbayrak.orgkizilbayrak.org/2011/sikb. 11. 17/sikb 11-17.pdf2* Sosyalizm Yolunda Kızıl Bayrak İÇİNDEKİLER 1 Mayıs’ın devrimci kazanımları …

Direnişçi Ontex/Canbebe ve PTT taşeron işçileridirenişlerini görmezden gelen sendika bürokratlarınıteşhir etmek, direnişlerine sahip çıkılmasını sağlamakamacıyla Türk-İş İstanbul 1. Bölge Temsilciliği’ni işgaletti. Gümüşsuyu’ndaki temsilcilik binasına pankartlarınıasan işçilerin işgal eylemi taleplerin kabul edilmesiylesona erdi.

İşçilerden Türk-İş işgali

29 Nisan günü saat 15.00’te temsilcilik binasınagelen işçiler “İşimizi geri istiyoruz, taşeron çalıştırmayasaklansın, sendikalar işçilerindir, demokratik seçim -demokratik sendika / Ontex Canbebe – PTT taşeronişçileri” pankartını binaya astılar.

İşçiler daha sonra Türk-İş İstanbul 1. BölgeTemsilcisi Faruk Büyükkucak’a taleplerini ilettiler.İşçiler sendika yönetiminden, sendikaların direnişleresahip çıkmasını, taşeron çalıştırmayla ilgili birmücadele programı oluşturulmasını, işten atılan işçilerinişe geri alınmasını ve 1 Mayıs’ta direnişçi işçilere sözhakkı verilmesini talep ettiler. İşçilerin talepleri iseBüyükkucak tarafından kayıtsızlıkla karşılandı.Büyükkucak, “1 Mayıs’tan sonra gelin görüşelim”biçiminde konuştu. Bunun üzerine taleplerikarşılanmadan binadan ayrılmayacaklarını belirtendirenişçi işçiler “Biz çıkartmasını biliriz” cevabıylakarşılaştılar. Kendilerinin yapacak birşeyi olmadığınısöyleyen Büyükkucak, “Gidin genel merkezinizlegörüşün, gidin Türk-İş Genel Merkezi’yle görüşün”dedi. Bununla beraber direnişçi Ontex işçileri Selüloz-İşGenel Başkanı Ergin Alşan ile telefonda görüştü. Alşanda benzer bir tutumla işçileri geçiştirdi. Talepleriniyanıtsız bıraktı.

İşçiler kararlı

Büyükkucak ile yapılan görüşmenin ardındanbalkona çıkan işçiler, “Zafer direnen işçilerin olacak!”yazılı ikinci bir pankart daha astılar. “İşgal, grev,direniş!”, “Ağalar defolsun, sendikalar bizimdir!”,“Direne direne kazanacağız!”, “Kahrolsun ücretlikölelik düzeni!”, “Türk-İş uyuma işçine sahip çık!”,“Selüloz-İş uyuma işçine sahip çık!” sloganlarını atanişçilere, temsilcilik binası önünde ise BağımsızDevrimci Sınıf Platformu “Köleliğe ve sendikal ihanetekarşı işgal, grev, direniş!” pankartıyla destek verdi.

Büyükkucak’tan polise davet

Sivil polisler temsilciliğin olduğu daireye girmeyeçalışınca işçiler ise polislere engel oldu. Bunun üzerinepolisler dış kapının önüne indiler. Basının içerigirmesine engel olan polisler, kendilerininBüyükkucak’ın daveti üzerine geldiklerini belirttiler.İlerleyen dakikalarda sivil polis yığınağı artarken,polisler bina önünde etten duvar ördüler. Sendika-polisişbirliği kendini en açık şekilde gösterdi. Polisler sadecebasın kartı olanların içeriye girebileceğini bununBüyükkucak’ın talebi olduğunu belirttiler.

Türk-İş harekete geçti

Saat 17.00 sularında direnişçi işçiler Türk-İş GenelMerkezi tarafından arandı. Direnişçi işçilere, “İşgaleson verin, yarın sabah sizinle görüşelim” denildi. İşçilerise görüşme gerçekleşmedikçe ve taleplerikarşılanmadıkça eylemlerini sonlandırmayacaklarınıbelirttiler.

Direnişçi işçiler megafonla balkondan konuşmalaryaparak taleplerini dile getirdiler ve görüştüklerisendikacıların tutumlarını teşhir ettiler. Hakları vegelecekleri için direniş çadırları kurduklarını fakatemekten yana olduğunu söyleyen sendikalarınkendilerine sahip çıkmadığını belirten işçiler,direnişlerinin görmezden gelindiğini vurguladılar.

Direnişçi işçiler saat 17.00’de basına bir açıklamayaparak bilgilendirmede bulundular. Temsilciliğiniçerisinde yapılan açıklamaya basının ilgisi yoğundu.Türk Metal üyesi Kale Kilit işyeri temsilcileri, Petrol-İşGenel Başkanı Mustafa Öztaşkın, TEKEL direnişçisiMetin Arslan’ın yanısıra gün boyunca EHP, Sosyalizm,Mücadele Birliği, Devrimci Proletarya, İşçi Cephesi,DHF ve Tekstil-Sen işçileri ziyaret etti. BDSP ve DHFgece de temsilcilikte kalarak işçileri yalnız bırakmadı.

Türk-İş yönetiminden söz...

30 Nisan günü öğle saatlerinde, eylemin sürdüğüTürk-İş İstanbul 1. Bölge Temsilciliği’nde Türk-İşyöneticileriyle direnişçiler tarafından yapılan basıntoplantısıyla taraflar varılan nokta hakkındabilgilendirmede bulundular. Zaman zaman gerilimlitartışmaların olduğu toplantıda Türk-İş yönetimi işçilereher türlü maddi ve manevi destekte bulunma sözü verdi.

Verilen bu sözlerin takipçisi olduklarını ifade edenişçiler ise eylemi noktalarken, sözler tutulmadığıdurumda bir kez daha Türk-İş’in kapısınadayanacaklarını söylediler.

İşgale destek yürüyüşü

Basın toplantısından önce direnişçi işçilere destekvermek amacıyla bir yürüyüş düzenlendi. İlerici vedevrimci güçler ile bazı sendikacıların da destek verdiğiyürüyüş AKM önünde başladı. “Yaşasın sınıfdayanışması! Zafer direnen işçilerin olacak!”pankartının açıldığı yürüyüşte, Gümüşsuyu Caddesi’ninDolmabahçe yönü kapatıldı. Bina önünde yapılanaçıklamada direnişçi işçilerin onurlu mücadelesinedeğinilerek, bu mücadeleye sonuna kadar destekolunacağı vurgulandı. Yürüyüşe BDSP’lilerle birlikteDHF ve Birleşik Metal üyeleri destek verdi.Açıklamanın ardından basın toplantısını izlemek üzerebinaya girildi.

Direnişçiler: Taleplerimizde kararlıyız!

Toplantıda kürsüde, direnişçi işçiler ile birlikteTürk-İş Genel Teşkilatlandırma Sekreteri ve ToleyisGenel Başkanı Cemail Bakındı, Türk-İş İstanbul 1.Bölge Temsilcisi Faruk Büyükkucak ve Deri-İş GenelBaşkanı Musa Servi yer aldı.

İlk sözü Ontex/Canbebe direnişçisi Gamze Kayhanaldı. Kayhan ayları geride bırakan direnişlerininsermayeye ve sendikal ihanete karşı sürdüğünü, bugünbu eylemi yapmalarının nedeninin de direnişlerine sahipçıkmayan, seslerini duymazdan gelen sendikalbürokrasiye tepkilerini göstermek ve onlarımücadelelerine sahip çıkmaya çağırmak olduğunuvurguladı. İşyerinden başlayarak karşılaştıkları sendikalbürokrasi ve ihanet gerçeğini de ayrıntılarıyla anlataraktaleplerini sıraladı. Direnişlere maddi ve manevi destek,taşeronlaştırmaya karşı etkin mücadele, sendikaldemokrasinin işletilmesinin önündeki engellerinkaldırılması, 1 Mayıs kürsüsünden söz hakkı talepettiklerini vurguladı.

Bakındı: Sorunu çözmek için elimizdengeleni yapacağız

Kayhan’ın ardından konuşan Cemail Bakındı ise,

Sınıf hareketi14 * Sosyalizm Yolunda Kızıl Bayrak Sayı: 2011/17 * 04 Mayıs 2011

Direnen işçiler sendikal bürokrasinin suskunluğunu bozdu!

Türk-İş’ten destek ve dayanışma sözü!

Page 15: İÇİNDEKİLER - kizilbayrak.orgkizilbayrak.org/2011/sikb. 11. 17/sikb 11-17.pdf2* Sosyalizm Yolunda Kızıl Bayrak İÇİNDEKİLER 1 Mayıs’ın devrimci kazanımları …

konuşmasına ‘taleplerimizi demokratik biçimlerde ifadeetmeliyiz’ gibi demagojik ifadelerle başlarken Ontexdirenişinden bir hafta önce haberdar olduklarınısöyleyerek işçilerin eyleminin ne kadar meşru olduğunubir kez daha kanıtlamış oldu. Bakındı konuşmasınasorunları diyalog ile çözmek istediklerini, UPS veRimaks’ta işçilerin böyle kazandıklarını iddia ederken,şahsen ve Türk-İş olarak sorunun çözümü için ellerindengeleni yapacaklarını söyledi. Ontex/Canbebe ve PTTdirenişleriyle maddi ve manevi dayanışma içerisindeolacaklarını, bunun için en kısa sürede bir dayanışmafonu oluşturacaklarını, uluslararası bir kampanyabaşlatacaklarını, 3 Mayıs Çarşamba günü destek ziyaretiörgütleyeceklerini ve daha başka ne gerekiyorsa bunlarıyetkili kurullarında konuşacaklarını söyledi.

Bakındı işçilerin kendilerini işten atılmasına ortaklıkeden Selüloz-İş yönetimi ve işyeri temsilcileri hakkındaişlem başlatılması ve istifa etmeleri yönündeki talepleriniise, hukuken sendikaların içişlerine karışma olanaklarınınolmadığını ancak ilgili yöneticilerle görüşeceklerini vesendikanın işçilere sahip çıkması için ellerinden geleniyapacaklarını söyledi. Bakındı temsilcilerin seçimyoluyla belirlenmesi yönündeki talep konusunda da, butalebin ancak işçilerin işe geri dönüşlerinin ardındananlamlı olacağını, bu konuda da zaten kendilerinin fiilenyapacakları bir şeyin olmadığını iddia etti.

Bakındı’nın konuşması sırasında hem kürsüdendirenişçi işçiler, hem de salonda bulanan destekçi güçlermüdahalelerde bulunarak, hem Bakındı’nınçarpıtmalarına yanıtlar verdiler, hem de taleplerin kabulüiçin uyarılarda bulundular.

Servi: İşçilerin haklı ve onurlu mücadelesini destekliyoruz!

Bakındı’nın ardından konuşan Deri-İş Genel BaşkanıMusa Servi ise işçilerin ancak mücadeleylekazanabildiğini, bunun somut kanıtının da 1 Mayısolduğunu vurguladı. Konuşmasında ayrıca, işçilerin haklıve onurlu bir mücadele verdiğini, kendilerinin bumücadeleyi takip ettiklerini, sorunu çözmeyeçalıştıklarını, bu amaçla da Selüloz-İş yönetimi nezdindede girişimlerde bulunduklarını, ancak başarıya

ulaşamadıklarını, bugünden sonra Türk-İş’in de verdiğisözlerin arkasında durarak direnişlere daha aktif destekvermesi gerektiğini belirtti. İşçilerin taleplerinin yerindeolduğunun altını çizen Servi, işyeri temsilciliğinin seçimyoluyla belirlenmesinin hukuken olmasa da fiilenuygulandığını ancak bu talebin hemen kabul edilmesininmümkün olmadığını ifade etti. Servi ayrıca diğersendikaların Ontex konusundaki suskunluğunun biraz dadiğer sendikanın içişlerine karışmama anlayışının sonucuolduğunu belitti.

Ardından konuşan Faruk Büyükkucak ise, direnişçiişçilerin kendilerine kısa zaman önce ulaştığını,kendilerinin de ellerinden geldiğince onlara yardımcıolmaya çalıştığını ancak sonuç alamadıklarını söyledi.Büyükkucak’ın bu sözlerine işçiler tepki gösterirkenayları bulan bir direnişten haberlerinin olmadığınısöylemenin dahi onlar adına sergilenen pratik bakımdanyeterince açıklayıcı olduğu vurgulandı.

Türk-İş’ten destek ve dayanışma sözü!

Ardından direnişçi işçiler ile salonda bulunandestekçiler yeniden söz alarak talepleri bir kez dahayinelerken, somut sözler duymak istediklerinivurguladılar. Bu arada 1 Mayıs alanında ortak metinlerdedirenişlerden ve özellikle de Ontex boykotundanbahsedilmesi talebi de ortaya kondu.

Yapılan konuşmaların ardından sözü alan CemailBakındı işçilerin taleplerine karşılık neler yapacaklarınıtek tek sıralayarak ortaya koydu. Buna göre Türk-İşbünyesinde bir dayanışma fonu oluşturulacak, en kısasürede direnişlere destek ziyaretinde bulunulacak,uluslararı dayanışma için girişimlere başlanacak, Selüloz-İş yönetimiyle toplanılarak direnişi sahiplenmelerisağlanacak, Selüloz-İş’in direnişi sahiplenmemesihalinde konfederasyon olarak işçilerin arkasındaolunacak, işçilerin işe geri dönmesi için mücadeleyedestek verilecek, 1 Mayıs kürsüsünden direnişlersahiplenilecek ve direnişçilerin yükselttiği boykotkampanyasına destek çağrısı yapılacak.

Bu açıklamanın ardından direnişçi işçiler Türk-İş’inverdiği bu sözleri anlamlı bulduklarını, ancak önemliolanın pratik olduğunu bu nedenle bu sözlerin takipçisiolacaklarını ifade ettiler.

“Vaatler tutulmazsa yine geliriz!”

Toplantının bitmesinin ardından durumu kendiaralarında değerlendiren direnişçi işçiler, Türk-İş’inverdiği taahhütleri yerine getirmesini takip etmek üzereeyleme şimdilik son verme kararına vardılar.

Direnişçi işçiler kararlarını binanın önünde yaptıklarıbir açıklamayla duyurdular. Direnişçi Ontex/Canbebeişçisi Mustafa Bozkurt tarafından yapılan açıklamada,seslerini duyurmak ve Türk-İş’in mücadelelerine destekvermesini talep etmek için Türk-İş’i “ziyaret” ettiklerini,Türk-İş’ten de mücadelelerine maddi ve manevi her türlüdesteği vermek konusunda bir dizi taahhüt aldıklarını, bunedenle de eylemlerini şimdilik kaydıyla bitirdiklerinisöyledi. Türk-İş yönetiminin verdiği sözleri tutmamasıhalinde bir kez daha “ziyaret”te bulunacaklarınınbilinmesini isteyen Bozkurt, “yaşasın işçilerin birliği”sloganıyla konuşmasına son verdi.

Ardından konuşan Büyükkucak ise, direnişçi işçilerinbüyük bir sorumlulukla Türk-İş’e geldiklerini,kendilerinin de bazı yanlış anlamalar ve küçük hatalarlabirlikte direnişçilere sahip çıktıklarını, polisi de içerisokmadıklarını söyledi. Sınıfın birliği ve dayanışmasınada vurgu yapan Büyükkucak işçilerin iki gün içerisindeyaptıklarıyla mücadelelerinde büyük bir hamle yaptığınıifade ederek, bundan sonra direnişe her türlü maddi vemanevi desteği vereceklerini sözünü burada da bir kezdaha tekrarladı.

Eylem sloganlarla sona erdi. Kızıl Bayrak / İstanbul

Sınıf hareketiSayı: 2011/17 * 04 Mayıs 2011.

Sosyalizm Yolunda Kızıl Bayrak * 15

“Sendikalar sokağa,

işçilerin yanına!”Konak Belediyesi taşeron işçileri direnişlerini

sahiplenmeyen sendika yöneticilerini protestoetmek için 2 Mayıs günü Birleşik Metal-İşSendikası İzmir Şubesi’nde eylemgerçekleştirdiler.

Şube binasının pencerelerine, üstünde GüldalMumcu, CHP Genel Başkan Yardımcısı AlaattinYüksel, CHP İzmir İl Başkanı Tacettin Bayır,Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan ile eskisendikacı CHP İzmir Milletvekili adayı MusaÇam’ın çarpı işaretli fotoğraflarının olduğu “67kişiye sahip çıkamayan, 70 milyon kişiye nasılsahip çıkacak” pankartını astılar. Bir saat süreneylemin ardından işçiler alkışlar eşliğinde binadançıktılar. İşçilere bina önünde bekleyen arkadaşlarıda destek verdi ve bir açıklama yapıldı.

Açıklamada şunlar söylendi: “SendikalarıSeçim malzemesi yapan, aidatlarını seçimpolitikasında harcayan sendikacıların yakalarınayapışacağız. Biz 67 gündür burada oturuyoruz,onlar Aziz Kocaoğlu’na, Hakan Tartan’a desteğegidiyorlar. İşçilerin yanında olması gerekensendikaları, sokağa yanımıza bekliyoruz.Yanımıza gelmezlerse onları o koltuklarındarahatsız edeceğiz, oturtmayacağız. Bundan sonraBelediye İş Sendikası’nda olanları, il binasındaolanları seyredin”

Kızıl Bayrak / İzmir

Taşeron işçilerden

zincirli eylemSamsun Gazi Devlet Hastanesi’nde sendikalı

oldukları için işten atılan taşeron sağlık işçileri 26Nisan günü gerçekleştirdikleri zincirli eylemle işegeri dönme taleplerini yinelediler.

26 Ocak tarihinden bu yana hastanebahçesinde direnişlerini sürdüren Dev Sağlık-İşüyesi iki işçi ve dört sendika üyesi işçi,kendilerini İl Sağlık Müdürlüğü’ne zincirlediler.

İşçiler eylemde 91 gündür direnişteolduklarını hatırlatarak işten atılan işçilerin gerialınmasını istediler. Çevreden eylemi izleyenlerde alkışlara işçilere destek verdi. Taşeronçalıştırmayı protesto eden işçilere polisinmüdahalesi ise sert oldu. İşçiler “Atılan işçilergeri alınsın!” ve “Sağlıkta taşeron ölümdemektir!” sloganlarıyla polise uzun süredirenirken, polis işçileri darp ederek gözaltınaaldı. Karakola götürülen işçiler ifadelerialındıktan sonra serbest bırakıldı.

27 Nisan 2011 / Samsun

30 Nisan 2011 / Gümüsuyu

30 Nisan 2011 / Gümüsuyu

Page 16: İÇİNDEKİLER - kizilbayrak.orgkizilbayrak.org/2011/sikb. 11. 17/sikb 11-17.pdf2* Sosyalizm Yolunda Kızıl Bayrak İÇİNDEKİLER 1 Mayıs’ın devrimci kazanımları …

Gündemde yeni bir genel seçim var. Kiminyöneteceğine güya halkın karar vereceği bu ortaoyununa, düzenin egemenleri “parlamenterdemokrasi” diyorlar. Oysa emperyalizmin ve işbirlikçisermaye sınıfının bir dediğini iki etmeyen, böyleceemekçilere kan kusturan bugünkü parlamento vehükümet gidecek, yerine emekçi düşmanı saldırılarakalınan yerden devam edecek bir yenisi gelecek.Hepsi bu!

Bu demokrasi değil, fakat rezilce bir aldatmacadır.Onyıllardır bu ülkeyi hep onlar, asalak sermaye

sınıfının temsilcileri yönetti. Sağıyla ve sözde soluylasermaye düzeninin tüm partileri, sırayla hükümetlerkurdular. Peki bugüne kadar hangi sorunumuzuçözdüler? Emeğiyle geçinenler açlıktan, işsizlikten vesefaletten mi kurtuldu? Temel hak ve özgürlüklerimizmi tanındı? Ülkemiz üzerindeki utanç vericiemperyalist kölelik mi son buldu? Rüşvet, yolsuzluk,hırsızlık, yozlaşma ve çürümemi ortadan kalktı? Bu düzen,bu düzenin kokuşmuşpartileri, emekçilerebugüne kadar ne verdiler?Bundan sonra neverebilirler?

“Seçim”,“demokrasi”, “hürparlamenter rejim”maskeleri altındaoynanan bütün buoyunlar, sömürü çarkınıdöndürmek, bukokuşmuş düzeniayakta tutmak

içindir. Bu düzende hak ve hukuk da, özgürlük vedemokrasi de, yalnızca bir avuç asalak sömürücüiçindir. Her şey onların servetine servet katıp sefahatiçinde yaşamasına göre düzenlenmiştir. Bu sömürüdüzeninde biz işçilere ve emekçilere tanınan biriciközgürlük, köle gibi çalışıp sefalet içinde sürünme“özgürlüğü”dür.

Yoksulluğumuzu katmerleştiriyorlar!

Tüm yaşadıklarımızın baş sorumlusu,emperyalizme göbekten bağlı işbirlikçi büyükburjuvazidir, onun kokuşmuş kapitalist düzenidir.Devletiyle, hükümetiyle, parlamentosuyla, partileriyleonun adına ülkeyi yönetenlerdir. Amerikancı sermayeiktidarının yarattığı tablo ortadadır. Sefaletimizinvardığı boyutlar ortadadır.

9 yılı bulan AKP hükümetleri döneminde, tümcumhuriyet döneminin en büyük dış borç ödemeleriyapılmıştır. Fakat buna rağmen toplam dış borç yükübugün 300 milyar dolara dayanmıştır. Bu, son 20yılda altıya ve son 10 yılda ise neredeyse üçe katlananbir dış borç yükü demektir. Devlet bütçesinin önemlibir bölümünü faiz ödemesi olarak yutan devasa içborçların sözünü bile etmiyoruz.

Ödendikçe büyüyen bu borç tablosu bile kendibaşına Türkiye’nin kapitalist ekonomisinin iflasınıgösterir. Doğrudan ve dolaylı vergi soygunuylaemekçiden alınanlar, borç faizi olarakdüzenli biçimde yerli

ve yabancısermayeye

aktarılıyor. Bununsonu gelmiyor,gelecek gibi de

görünmüyor.Bu,Türkiye’nin

soluğununkesilmesidir. Bu,

emekçilerin kanınınemilmesidir.Ülkede servet-sefalet

uçurumu da büyüdükçebüyüyor. Bir yandan artık

dünya sıralamasına girebilen yenidolar milyarderleri, öte yandan

milyonların yoksulluğu vesefaleti... Türkiye’nin

bugünkü gerçeği işte budur!Resmi rakamlara göre

milyonlarca insanımızaçlık, 20 milyonu aşkıninsanımız ise

yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Çalışan her ikikişiden biri sosyal güvenceden tümüyle yoksundur.İşsizlik had safhada ve sürekli de büyüyor. Ve bu devişsizler ordusu, işi olan insanımızı da açlık sınırındave kölece koşullarda çalıştırmak için kullanılıyor.Eğitim ve sağlık gibi temel haklar sistemli biçimdegaspediliyor. İşçilerin ve memurların gerçek ücret vemaaşları sürekli düşürülüyor. Emperyalistmerkezlerden dayatılan politikalarla ülke tarımıçökertilmiş, emekçi köylülük yıkıma sürüklenmişdurumda.

Eğitimden, sağlıktan, temel altyapıhizmetlerinden, ücretlerden kıstıkça kıstılar. Bizdenkıstıklarıyla borç faizi ödediler, batan banka veşirketleri kurtardılar, sermayeye servetler aktardılar.Biz yoksullaştıkça sermaye palazlandı. Biz ürettikçetufeyli takımının kasaları doldu. Biz sefalet içinde acıçekerken, onlar büyüyen servetler üzerinden sefasürdüler.

Bu düzenin çarkı işte böyle dönüyor, bu düzendeişler işte böyle yürüyor!..

Amerikancı düzen partilerininprogramları bir ve aynıdır!

Emperyalizme göbekten bağlı asalak sermayesınıfı, bu düzenin gerçek efendisidir. Tüm devletiktidarı onun tekelinde ve hizmetindedir. Yönetimeyön veren halkın iradesi, istek ve ihtiyaçları değil,fakat yerli ve yabancı sermayedarların istek veçıkarlarıdır. Seçim oyunu sonunda kim seçilirseseçilsin, sermayenin programı uygulanacak. Bu düzenaltında bugüne kadar işler böyle yürüdü, bu düzenayakta kaldıkça da böyle yürüyecek...

Burjuva siyaseti, hizmetinde olduğu asalaksermaye sınıfı gibi, yozlaşmış ve çürümüş çıkarçetelerinin rant kapısına dönüşmüştür. Bu hırsız vedüzenbazların ne dediklerine değil, ne yaptıklarınabakın! Hepsi Amerikancı, hepsi NATO’cu, hepsiİMF’ci, hepsi özelleştirmecidir. Hepsi işbirlikçiburjuvazinin ve emperyalistlerin hizmetindedir. Hepsiemeğin düşmanı, hepsi sermaye uşağıdır. Onlarınprogramları bir ve aynıdır. Bu, işbirlikçi sermayeninve emperyalistlerin baskı, sömürü ve soygunprogramıdır.

Demokrasi adı altında sahnelenen seçim oyunuylaamaçlanan, bu çıkar çetelerinden birinin ya dabirkaçının başa geçerek, “millet iradesi” yaftasıaltında bu sömürü ve yağma düzenini bir dönem dahasürdürmesidir.

Çözüm devrimde, kurtuluş sosyalizmde!

Bugüne kadar seçim oyununda kim kazanırsa

CMYK

Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu (BDSP

Amerikancı düzen partilerine oy verme, h

Çözüm devrimde, ku

Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu (BDS 16 * Kızıl Bayrak * Sayı: 2011/17 * 04 Mayıs 2011

Page 17: İÇİNDEKİLER - kizilbayrak.orgkizilbayrak.org/2011/sikb. 11. 17/sikb 11-17.pdf2* Sosyalizm Yolunda Kızıl Bayrak İÇİNDEKİLER 1 Mayıs’ın devrimci kazanımları …

kazansın, kaybeden hep biz işçi ve emekçiler olduk.Oysa onların sömürü ve zulüm üzerine kurdukları budüzene hiç de mecbur ve mahkum değiliz. Bizimkendi devrimci alternatifimiz, buna dayalı devrimciçıkış yolumuz var.

Yapmamız gereken, kendi kaderimizi ellerimizealmaktır. Örgütlü mücadele yolunu tutmak, sömürücüharamilerin, soyguncuların, hortumcuların, çetelerindüzenine başkaldırmaktır. Sınıfsız ve sömürüsüz birdünya için kavgaya atılmaktır. Bu çürümüş sömürüdüzenini yıkıp, yerine işçilerin ve emekçilerin gerçekanlamda söz, karar ve iktidar sahibi olduğu yeni birdüzeni, sosyalizmi kurmaktır.

Bunun için, mevcut düzeni tüm kurumlarıylareddetmeli, işçilerin ve emekçilerin her düzeydekiiktidarını temsil edecek sosyalist bir işçi ve emekçicumhuriyeti için savaşmalıyız! Bunun için,emperyalistlerin ve büyük burjuvazinin elindekimülkiyete el konulması, onların tekelindeki tümzenginliklerin halka maledilmesi, böylece tümtoplumun hizmetinde kullanılması için mücadeleetmeliyiz.

Bu bizim için tek gerçek seçenek, biricik gerçekkurtuluş yoludur!

***

Biz işçi sınıfı devrimcileri, çürümüş sermayedüzenini teşhir etmek, emekçilere gerçek çözümyolunu göstermek için, bugüne kadar birçok kez genelve yerel seçimlere katıldık. Her seferinde emekçilerinkarşısına bağımsız devrimci adaylar ile çıktık.Gündemdeki seçimlere de etkin bir kampanya ilekatılacağız, fakat bu kez bağımsız devrimci adaylargöstermeksizin. Çünkü sermaye devletinin her birbağımsız aday için talep ettiği 8 bin liralık fahiş haracıödemeyi reddediyoruz. Sınıfa, emekçilere ve devrimeait bu kaynağı kampanyamız için kullanmayı amacadaha uygun buluyoruz.

Bizler oy avcılığı peşinde değiliz, parlamenterheveslerimiz yok. Amacımız düzenin içyüzünüsergilemek, emekçilere gerçek çözüm yolunugöstermektir. İşçi sınıfının devrimci programını,devrime dayalı çıkış yolunu savunuyoruz!Emekçilerin ve tüm ezilenlerin taleplerinihaykırıyoruz. İşçi sınıfını ve emekçileri bu kokuşmuşdüzeni yıkmaya, yerine eşitliğe ve gerçek özgürlüğedayalı sosyalist bir toplum kurmaya çağırıyoruz.

Bu çerçevede, her bilinçli işçi ve emekçiyi,seçimlerde tercihini devrimden ve sosyalizmden yanayapmaya, bunun için de seçim sandığına “Çözümdevrimde, kurtuluş sosyalizmde!” yazılı pusulalaratmaya çağırıyoruz.

Kahrolsun sermaye diktatörlüğü!Yaşasın sosyalist işçi-emekçi cumhuriyeti!

CMYK

P) emekçileri mücadeleye çağırıyor!..

hesap sor! Çözüm ne seçimde ne mecliste!

urtuluş sosyalizmde!

SP) emekçileri mücadeleye çağırıyor!.. Sayı: 2011/17 * 04 Mayıs 2011 * Kızıl Bayrak * 17

Türkiye Ankara’dan değil emperyalistmerkezlerden yönetiliyor. Ülkemizde iktidarın ipleriemperyalistlerin ellerindedir. Sermaye devleti tümtemel kurumlarıyla emperyalist merkezlerindenetimindedir. Bu ülkenin ekonomisine vemaliyesine IMF ve Dünya Bankası, siyasetine ABDve AB, ordusuna Pentagon ve NATO yönvermektedir. Medyası onların denetiminde, kültürüonların egemenliği altındadır. MİT’i, kontr-gerillayı,sendika ağalarını, dış politika ve ekonomiuzmanlarını, parti liderlerini onlar eğitmekte,hazırlamakta, açık ya da dolaylı yönlendirmelerlebaşa getirmektedirler. Bütün düzen partilerinin kâbesiemperyalist güç odaklarıdır. Emperyalistlerinonayından geçmeyenler, desteğini alamayanlar buülkede hükümet olamazlar. Hükümet programları herzaman emperyalist güç odaklarının istek, dayatma vebeklentileri gözetilerek hazırlanır. İşçinin asgariücretini, memur maaşını, buğday fiyatını, haraç mezatsatılacak KİT’leri onlar tespit eder.

Ülkemiz emperyalizmin bölgesel bir savaş üssüdurumundadır. Türkiye’nin dört bir yanı ABD veNATO’ya ait askeri üs ve tesislerle donatılmıştır.Emperyalistler uzun yıllar boyunca topraklarımızdankaldırdıkları uçaklarla bölge halklarının tepesinebomba yağdırmışlardır. Bugün de Libya’ya karşıyaptıkları gibi.

Emperyalist siyasal köleliğin temeli emperyalistekonomik ve mali köleliktir. İkincisini kırmadanbirincisini kırma olanağı yoktur. Bu köleliğin sınıfsal

dayanağı işbirlikçi büyük burjuvazidir, onun şuya da bu görünüm altındaki iktidarıdır.

Emperyalizme göbekten bağlı işbirlikçi sermaye sınıfıve onun iktidarı varoldukça, ülkemizin bağımsızlığıve egemenliği, bölge ve dünya halkları ile barış,eşitlik ve kardeşlik temeline dayalı ilişkiler hayaldir.Onların iktidarı bölgede ve dünyada halklar arasındakalıcı barışın önündeki temel engeldir.

Dolayısıyla, sermaye iktidarını ve gerisindekiemperyalizmi hedef almayan hiçbir mücadele, parti veprogram bağımsızlıkçı olamaz. Gerçek bağımsızlık veegemenlik, ancak sermaye iktidarına son vermeklemümkündür. Emperyalist kölelik ancak toplumsal birdevrimle altedilebilir.

Bu topraklarda bağımsızlık bayrağı işçi sınıfınınellerindedir. Emperyalist köleliğe karşı tek gerçekalternatif, sınıfın devrimci partisinin sosyalizmprogramıdır.

Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu; gerçekbağımsızlık ve egemenlik yolunda ilerleme hedefinesıkı sıkıya bağlı olarak, tüm işçi ve emekçileriaşağdaki acil talepler için derhal mücadeleye çağrır:

4 Dış ve iç borç ödemeleri durdurulsun! Tümborçlar geçersiz sayılsın!

4 İMF, DB, DTÖ vb. emperyalist kuruluşlarlakölece ilişkilere son!

4 Emperyalistlerle açık-gizli tüm kölelikanlaşmaları iptal edilsin!

4 Tüm NATO ve ABD üsleri kapatılsın! 4 NATO, AB, AGİT vb. emperyalist kuruluşlarla

tüm ilişkilere son!

4 Emperyalist savaşa ve saldırganlığa son!Kahrolsun emperyalizm!

Yaşasın bağımsızsosyalist Türkiye!

Bu düzenin ipleri emperyalist efendilerin ellerindedir!..

Emperyalist kölelikzincirlerini kırmalıyız!

Page 18: İÇİNDEKİLER - kizilbayrak.orgkizilbayrak.org/2011/sikb. 11. 17/sikb 11-17.pdf2* Sosyalizm Yolunda Kızıl Bayrak İÇİNDEKİLER 1 Mayıs’ın devrimci kazanımları …

Bu ülkede vahşi sömürü koşullarına sürekli biçimdeazgın bir devlet terörü eşlik ediyor. Sermaye devleti hakve özgürlük isteyenin karşısına baskı ve zorbalık,işkence ve katliamlarla çıkıyor.

Bu ülkede devrimci toplumsal muhalefet döne döneezildi. İşçilerin ve emekçilerin talepleri her seferindebaskı, zorbalık ve yasaklarla bastırılmaya çalışıldı.Kardeş Kürt halkının özgürlük ve eşitlik istemi kirlisavaş ve katliamlara hedef oldu. 12 Mart ve 12 Eylülaskeri faşist darbeleri bunun için yapıldı. Bugünküdevasa baskı ve terör aygıtı bunun için yaratıldı. Başta12 Eylül anayasası olmak üzere sayısız faşist yasaldüzenleme buna hizmet etti. Sistematik işkence, binlerceyargısız infaz ve gözaltında kaybettirmeler, zindankatliamları, F tipi hücreler, hepsi bu aynı amacayönelikti. Sağıyla soluyla hükümet olan tüm düzenpartileri, sermayenin terör cumhuriyetinin bu kanlıprogramını uyguladılar. Onların utanmadan adına“demokrasi” dedikleri, gerçekte bu kanlı tarihsel suçtablosudur.

Onların sözde demokrasisi, derin sınıfsal eşitsizliklerve zorbalık üzerine kuruludur. Onların sahte demokrasisisömürüye ve soyguna, işsizliğe ve yoksulluğa köleceboyun eğmemizi dayatmaktadır. Bir tarafta açlıksınırında işsiz, eğitimsiz ve geleceksiz bırakılanmilyonlar, diğer tarafta her şeye el koyan bir avuçsömürücü! Onların demokrasisi işte budur!..

Sermaye iktidarı bu kanlı tablonun üstünü birsüreliğine AB’ye uyum yasalarıyla örtmeye çalıştı. İğretirötuşlara dayalı bazı yasal düzenlemeleri, demokratikhak ve özgürlüklerin tanınması olarak yutturmak istedi.Ama bütün bu aldatıcı AB makyajı, sermaye düzenigerçeğine birkaç yıl bile dayanamadı. Ardı arkasıkesilmeyen yeni yasal düzenlemelerle durum eskisindenbeter hale getirildi. Baskı, terör ve yasaklar düzeniyeniden tahkim edildi. AB’yle birlikte ülkeye demokrasigelecek masalları da bu arada bir yana bırakıldı.

İşbirlikçi burjuvaziden ve emperyalist efendilerindentemel hak veözgürlükleribahşetmelerinibeklemek, bile bilekendini aldatmaktır.Zira onlar sorununçözümü olmak biryana, bizzat

kaynağıdırlar. Tüm bu baskı, terör ve yasaklar sistemi,tam da onların sömürü ve talan düzeni sorunsuzcaişleyebilsin diyedir.

Çözüm, temel hak ve özgürlüklerimizi örgütlümücadelenin gücüyle söke söke almaktan geçmektedir.Grevlerimiz yasaklanıyorsa, bu yasakları hiçe sayarakdirenmektir. Gösterilerimiz yasaklanıyorsa, alanlarıyasaklara rağmen fethetmektir. Süreklileşen baskı, terör,işkence ve katliamlara karşı harekete geçmek, hesapsormaktır. Gaspedilmek istenen haklarımızı dişe diş birmücadeleyle savunmasını bilmektir. Çözüm her alandadirenmektir! Çözüm temel hak ve özgürlükler içinyiğitçe savaşmaktır!..

Bu, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da ayaklanan emekçihalklar tarafından da bir kez daha kanıtlanmıştır. Emekçihalklar baskı ve köleliğe karşı isyanın yolunu seçerekdiktatörleri kovup emperyalist egemenliği sarstılar.Kurulu düzeni temellerinden yıkamasalar da, bir dizihakkı koparıp aldılar.

Ayaklanan emekçi halkların da gösterdiği gibi, temelhak ve özgürlüklerimizi ancak sermaye iktidarına karşısavaşarak kazanabiliriz. Bu mücadelenin kararlı vetutarlı öncüleri işçi sınıfı devrimcileridir. Onlar, çözümsömürücülerin iktidarına karşı işçi sınıfının devrimciiktidarıdır diyorlar. Emekçileri sınıfın devrimci partisiönderliğinde hak ve özgürlükler mücadelesiniyükseltmeye, bu mücadeleyi bugünkü baskı ve sömürüdüzenini tarihe gömme mücadelesiyle birleştirmeyeçağırıyorlar.

Gerçek demokrasi mücadelesinin bir devrim veiktidar mücadelesi olduğunun bilincinde olan BağımsızDevrimci Sınıf Platformu; işçileri ve emekçileri,aşağıdaki acil demokratik hak ve özgürlükler uğrunamücadeleyi yükseltmeye çağırır:

4 Sınırsız söz, basın, örgütlenme ve gösteriözgürlüğü!

4 Tüm çalışanlara grevli ve toplusözleşmelisendika hakkı!

4 MGK, Özel Yetkili Mahkemeler ve askeri yargıfeshedilsin!

4 Tüm faşist-militarist kurumlar dağıtılsın!4 Sıkıyönetim, Olağanüstü Hal, TMY, PVSK ve

İller İdaresi vb. tüm faşist yasalar iptal edilsin!

4 Katliamcılar, işkenceciler ve hırsızlar halka açıkmahkemelerde yargılansın!

4 F Tipi Hücreler yıkılsın, tutsaklara özgürlük!4 Kürt halkına özgürlük!

Sermaye iktidarı emeğe olduğu kadar gençliğede düşmandır. Gençliği çok yönlü bir baskı vekuşatma altında tutmaktadır. Çünkü gençliğinenerjisi, dinamizmi ve yaratıcılığıyla toplumsalyaşama katılmasından, böylecedevrimcileşmesinden korkmaktadır. Çünkü budüzenin, gençliğin haklı ve meşru taleplerinikarşılama olanağı yoktur.

Gençlik herkese parasız, bilimsel demokratik,anadilde eğitim hakkı istiyor. Sermaye düzeni iseüniversiteleri emekçi çocuklarının yüzünekapatıyor, eğitimi paralı hale getiriyor, gerici,şoven ve yoz bir eğitim dayatıyor, anadilde eğitimhakkını gaspediyor.

Gençlik herkese iş, herkese insanca yaşamayayeterli ücret istiyor. Sermaye düzeni ise işsizlik vesefalet ücreti, ağır çalışma koşulları sunuyor.

Gençlik özgürlük, adalet, eşitlik, söz hakkıistiyor. Sermaye düzeni ise faşist terörle,baskılarla, işkence ve katliamlarla, disiplincezalarıyla, YÖK’üyle, polisiyle gençliğinkarşısına dikiliyor.

Gençlik cehaletten kurtulmak, aydınlanmak,her açıdan özgürleşmek istiyor. Sermaye düzeniise gerici yoz burjuva kültürüyle gençliğiuyuşturuyor. Ona bencilliği, cehaleti, yüzeyselliği,umutsuzluğu, yozlaşmayı dayatıyor.

Gençlik özgürlük, eşitlik, barış ve kardeşlikistiyor. Amerikancı sermaye iktidarı iseemperyalizmin sefil çıkarları için gençliği savaşasürüyor.

Gençlik sömürüsüz bir dünya, özgür bir ülke,halkların barış içinde kardeşçe yaşadığı birgelecek istiyor. Kapitalist düzen ise sömürü, savaşve zorbalık üretmeye, böylece gençliğingeleceğini tümden karartmaya devam ediyor.

Bu düzen gençliğe barış içinde bir dünya,insanca yaşanacak bir gelecek sunamaz. Gençlikbunlar uğruna devrim yolunu tutmalıdır. Buköhnemiş düzeni yıkma mücadelesine kendicephesinden omuz vermeli, işçi sınıfının devrimcibayrağı altında savaşmalıdır.

BDSP emekçileri mücadeleye çağrıyor!.. 18 * Sosyalizm Yolunda Kızıl Bayrak Sayı: 2011/17 * 04 Mayıs 2011

Ne düzen partileri, ne seçimler, ne demokrasi yalanları!..

Temel hak ve özgürlükler için dişe diş mücadele!

Sömürü düzeninde

gençliğin geleceği yoktur!

Gençlik gelecek, gelecek sosyalizmdir!

Page 19: İÇİNDEKİLER - kizilbayrak.orgkizilbayrak.org/2011/sikb. 11. 17/sikb 11-17.pdf2* Sosyalizm Yolunda Kızıl Bayrak İÇİNDEKİLER 1 Mayıs’ın devrimci kazanımları …

Çalışma yaşamında kendilerine en az yerverilenler onlar... Daha düşük ücretlerle çalışmakzorunda bırakılanlar onlar... Tarlada, fabrikada,evde, işyerinde ter döküp de toplumsal yaşamındışına itilenler onlar... Evin/ev işlerinin uysal kölesiyapılanlar onlar... Eğitim göremeyenler içindeçoğunluk, yönetim kademelerinde azınlık olanlaronlar... Kendini geliştirme olanakları, söz ve kararverme hakları ellerinden alınanlar onlar... Sefaletücretleriyle ve sosyal güvenceden yoksun olarakyaşamak zorunda olmanın yükünü, sıkıntısını en çokçekenler onlar... Sokakta, işyerinde her türlü cinselbaskı ve şiddete, ayrımcılığa maruz kalanlar onlar...Namus adına katledilenler onlar... Gericilerin, dintacirlerinin kapatıp susturarak, burjuvazinin cinselobje olarak pazara sürerek aşağıladığı onlar...Bedenini bir mal gibi satmaya, fuhuş bataklığınaçekilmeye zorlananlar onlar... Savaşın yıkımı vefaşizmin beyaz terörü karşısında insan olarak, ana,

eş ve kardeş olarak, en büyük acıyı yaşayanlaronlar… İşgal ordularınca tecavüzlere uğrayanlar,cephe gerisinin yükünü çekenler onlar...

Onlar, ezilenler ordusunun yarısını oluşturanlar,yani kadınlar!.. Çifte sömürünün ve köleliğinprangalarını yüzyıllardır boyunlarında taşıyanlar!..

Düzen partilerine verilen her oy, kadınlarüzerindeki çifte köleliğin perçinlenmesi demektir.Düzen partilerine verilen her oy, bu aşağılamanınsürmesi demektir.

Kadının özgürlüğü, toplumun özgürlüğüdemektir. Kadının kurtuluşu mücadelesi emeğinkurtuluşu mücadelesinden ayrılamaz. Kadın ancaksınıfsız ve sömürüsüz bir dünyada gerçekten özgürve her bakımdan eşit olabilir.

Emekçi kadınlar! Maruz kaldığınız çifte sömürüve kölelik koşullarına ancak toplumsal bir devrimson verebilir. Sizleri düzen, düzen partileri, yasalar,vaadler değil, ancak mücadele özgürleştirir.

Ya çifte köleliğin zincirini parçalamak içinmücadelenin en ön saflarında yer alarak bir kişilikve kimlik kazanmak, ya da her gün daha ağırbedeller ödeyerek hiçleşmek! Bizden sonrakinesillere ya özgürlüğün ateşini, ya da kölelikzincirlerimizi miras bırakmak! Emekçi kadınıbekleyen gerçek seçim işte budur.

4 Toplumsal hayatın tüm alanlarında kadın-erkek eşitliği!

4 Kadınlar üzerindeki her türlü baskıya,eşitsizliğe ve cinsel ayrımcılığa son!

4 Eşit işe eşit ücret!

Bu ülkede kullanabildiğimiz ne kadar hak varsa,tümü de onyılları bulan mücadelelerle kazanılmıştır.Bir parça nefes almanın bile dişe diş bir mücadeleyigerektirdiği bu toplumda, parlamentoya girmeyi kendibaşına amaç olarak koyanlar, seçimleri veparlamentoyu çözüm olarak sunanlar, devrimdenumudunu kesenler olabilir ancak. Reformist soluntutumu ve konumu budur.

Her seçim vesilesiyle kurdukları sözde birlikler yada “blok”lar, devrimci ilke ve amaçların, devrimedayalı çözüm programının bir yana bırakılmasınadayalıdır. Bu, işçi ve emekçilerin örgütlümücadelesinden umudunu kesip, burjuva kurumlar veplatformlar içinde çözüm arama tercihidir. Bu türdenbloklaşmaların seçimden seçime gündeme gelmesi debundan dolayıdır.

Sermayenin kanlı ve kirli işlerinin bir örtüsüolarak kullandığı seçim tuzağı ancak, devrimci biriddia, program ve pratikle parçalanır. Ancak budevrimci kaygıyla hareket edilirse, tüm çalışma bunatabi kılınırsa, seçimlerden devrimci amaçlardoğrultusunda yararlanılabilir.

BDSP’de temsil edilen komünistler, tam da bukaygı ve iddiayla, seçimlere sınıfın bağımsız devrimciplatformuyla katılıyorlar. Sermayenin programıkarşısına sınıfın devrimci programı ve işçi sınıfınındevrimci iktidar mücadelesiyle çıkıyorlar.

Reformist solun yaydığıparlamenter hayalleri

reddedelim!

Milyonlarca işçiyi ve emekçiyi sefalete, açlığa,işşizliğe mahkum edenler, bizden oy istiyorlar!

Ülkeyi uluslararası sermayenin direktifleriyleyönetip yoksulluğumuzu katmerleştirenler, ülkekaynaklarını emperyalistlere peşkeş çekenler, buülkeyi Amerika’nın çiftliğine dönüştürenler, bizdenoy istiyorlar!

İşçi sınıfını ve emekçileri ağır sömürüye vekölece çalışma koşullarına mahkum edenler, bizdenoy istiyorlar!

ABD’nin hizmetinde kardeş halklarınkatledilmesine alet olanlar, emperyalist savaş aygıtıNATO’nun safında Afganistan işgaline ve Libya’yakarşı savaşa katılanlar, bizden oy istiyorlar!

Temel hak ve özgürlüklerimize gaspedenler,insanca yaşam mücadelemizi coplarla, işkencelerle,tutuklamalarla bastırmaya çalışanlar, bizden oyistiyorlar!

Kardeş Kürt halkının kimliğini, özgürlüğünü vemeşru ulusal haklarını inkar edenler, kudurgan birşovenizmin bayraktarlığını yapanlar, bizden oyistiyorlar!

Üniversite kapılarını milyonlarca gencin yüzünekapatanlar, sağlığı, eğitimi paralı hale getirenler,bizden oy istiyorlar!

Bütün bunlardan dolayıdır ki, düzen partilerineverilen her oy, içerde baskı, sömürü ve soygundüzenine, dışarda emperyalist saldırganlığa vesavaşa destek demektir.

Düzen partilerine verilecek oyumuz yok,sorulacak hesabımız var!

Bu düzen ulusal baskı ve eşitsizlikler üzerinekuruludur. Sermaye iktidarı altında bu topraklar adetabir halklar hapishanesine dönüşmüştür. Kürdüyle,Lazıyla, Ermenisiyle, Rumuyla, Çerkeziyle, Arabıyla,Gürcüsüyle, Romanıyla bu toprakların zenginliğinioluşturan çeşitli halkların ulusal kimlikleri, dilleri vekültürel değerleri yok sayılmıştır. Irkçılık, inkarcılık,halklara düşmanlık ve şovenizm, sermaye düzenininve devletinin harcı olmuş, halklar insanlık dışı baskıve zorbalıklara maruz kalmıştır. Kardeş Kürt halkınınmeşru ulusal özgürlük ve eşitlik istemleri herseferinde kanlı katliamlarla bastırılmıştır.

Sermaye iktidarı altında bu topraklarda halklarınözgürlüğe ve eşitliğe dayalı gönüllü birliğisağlanamaz. İktidarın sözde “Kürt açılımı”nın iflasıbunu bir kez daha göstermiştir. Bu düzenin bütünpartileri halklar karşısında zorbalığı, inkarcılığı,şovenizmi savunmaktadır. Sermaye iktidarı altında buülke halklar hapishanesi olmaya devam edecek,inkarcılık ve asimilasyon, ulusal baskı ve zulümsürecektir.

Bundan kurtulmanın yolu, tüm milliyetlerdenemekçilerin işçi sınıfının devrimci bayrağı altındabirleşmesinden geçmektedir. Bu topraklarda halklarıngerçek özgürlüğe ve tam eşitliğe dayalı gönüllü birliğiancak bu bayrak altında savaşılarak kazanılabilir.Halkların devrimci birliği, sermaye iktidarı veemperyalistler yenilgiye uğratılarak elde edilebilir.

4 Her türlü ulusal baskı, eşitsizlik ve ayrıcalığason!

4 Kürt ulusuna kendi kaderini tayin hakkı!4 Tüm dillerin tam hak eşitliği! Anadilde eğitim

hakkı!

4 Tüm azınlık milliyetlere kendi dillerini vekültürlerini kullanma, koruma ve geliştirme hak veolanağı!

Gerçek özgürlük ve tam eşitlik sosyalizmlegelecek!

BDSP emekçileri mücadeleye çağrıyor!.. Sosyalizm Yolunda Kızıl Bayrak* 19Sayı: 2011/17 * 04 Mayıs 2011

Ulusal baskıya, eşitsizliğe ve inkarcılığa son!

Özgürlük, eşitlik, gönüllü birlik!

Kadının kurtuluşu emeğin kurtuluşu mücadelesinden ayrılamaz!

Amerikancı düzenpartilerine oy verme,

hesap sor!

Page 20: İÇİNDEKİLER - kizilbayrak.orgkizilbayrak.org/2011/sikb. 11. 17/sikb 11-17.pdf2* Sosyalizm Yolunda Kızıl Bayrak İÇİNDEKİLER 1 Mayıs’ın devrimci kazanımları …

Sorunlarımızı ne kokuşmuş düzen partileri, ne seçimler,ne hükümetler, ne parlamento çözebilir. Sorunlarımızı ancakkendi gücümüz, birliğimiz ve örgütlü mücadelemizleçözebiliriz. İnsanca yaşanılır bir geleceği ancak kendiellerimizle kurabiliriz. Bunun için kenetlenip sömürücüasalakların saltanatına son vermekten başka bir seçeneğimizyoktur.

Bizi bekleyen seçim apaçık ortadadır: Ya sefalet içinde vebaskı altında diz çökerek, hergün daha ağır bedellerödeyerek, köle gibi yaşayacağız. Ya da artık yeter deyipayağa kalkacak, özgürlüğümüz ve geleceğimiz içindövüşeceğiz!

Başkaca bir yol, başkaca bir seçim yoktur!..İşçi sınıfı devrimcileri olarak komünistler, bu düzenin

içyüzünü teşhir etmek ve gerçek çözüm yolunu göstermekiçin seçimlere katılıyorlar. Komünistler sömürü, soygun,talan düzenine karşı işçi sınıfının ve emekçilerin çıkarlarınıtemsil ediyor, onların taleplerini savunuyorlar. Emekçilerisınıfın devrimci partisi saflarında örgütlenmeye vemücadeleye çağırıyorlar.

Bu çağrı, asalak sermaye sınıfına karşı kesintisiz birörgütlü mücadele yürüten sınıf bilinçli işçilerin ve sınıfdevrimcilerinin çağrısıdır.

Bu çağrı, temel hak ve özgürlüklerimizi kopararak alma,geleceği birlikte kurma çağrısıdır.

Bu çağrı, emperyalist haydutların yağma savaşlarına karşıemekçi halkların yanında ve işçi sınıfının saflarındamücadele etme çağrısıdır.

Bu çağrı, kapitalizmin yıkım ve savaş programına karşıişçi sınıfının devrimci programı ve kurtuluş bayrağı altındabirleşme çağrısıdır.

Bu çağrı, kapitalizmin savaş ve yıkım düzenine karşısavaşsız, sömürüsüz bir dünya için, devrim ve sosyalizm içinmücadele çağrısıdır.

Bu çağrı, ezilen ve sömürülen milyonlara, aşağıdaki aciltalepler uğruna harekete geçme ve bunu devrim ve sosyalizmmücadelesine bağlama çağrısıdır.

4 Herkese iş, tüm çalışanlara iş güvencesi!4 7 saatlik işgünü, 35 saatlik çalışma haftası! 4 İnsanca yaşamaya yeterli, vergiden muaf asgari

ücret!

4 Tüm çalışanlar için genel sigorta hakkı!4 Herkese parasız sağlık hizmeti!4 Herkese her düzeyde parasız eğitim!4 Herkese sağlığa ve ihtiyaca uygun ucuz konut!4 Topraksız ve az topraklı köylüye toprak!4 Emekçi köylünün her türlü borç yükü geçersiz

sayılsın!

4 Her türlü dolaylı vergi kaldırılsın! Artan oranlı gelirve servet vergisi!

4 Özelleştirmeye,taşeronlaştırmaya, esneküretime hayır!

Kahrolsunsermayediktatörlüğü!

Yaşasın sosyalistişçi-emekçiiktidarı!

BDSP (BağımsızDevrimci Sınıf

Platformu)Nisan 2011

BDSP emekçileri mücadeleye çağrıyor!.. 20 * Sosyalizm Yolunda Kızıl Bayrak Sayı: 2011/17 * 04 Mayıs 2011

Sınıfa karşı sınıf, düzene karşı

devrim, kapitalizme karşı sosyalizm!

İşçi sınıfı savaşacak,sosyalizm kazanacak!

Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu (BDSP), 12Haziran’da yapılacak genel seçimlere ilişkintutumunu ve seçim bildirgesini 24 Nisan günüTaksim’de bir yürüyüşle ilan etti. Yürüyüşsırasında sahnelenen faşist provokasyonadevrimci bir toklukla karşı koyan BDSP’liler,yürüyüşlerini kararlılıkla sürdürdüler. Devrimcikararlılık ve militan duruş çevreden de destekbuldu. Yapılan ajitasyon konuşmalarını ilgiyledinleyenler alkış ve ıslıklarla destek verdiler.

Faşist saldırı girişiminerağmen yürüyüş sürdü

BDSP’liler yürüyüş için Galatarasay Lisesiönünde toplandılar. Aynı sırada lise önündebirikmiş bulunan faşist güruh da, Ermenisoykırımının yıldönümü bahanesiyle ırkçı-şovenbir gösteri yapmaktaydı. BDSP’lilerin kızılbayraklarını ve pankartlarını açarak sloganlarınıhaykırmaları üzerine, polis barikatlarıyla korumaaltına alınan faşistler de kudurmaya başladı. Poliskoruması altında saldırıya yeltenen, saldırı içinhavai fişek de kullanan faşistlere BDSP’liler“Faşizmi döktüğü kanda boğacağız!” sloganıylayanıt verdiler.

BDSP’liler saldırıya rağmen yürüyüşlerinisürdürülürken, bu sırada da çevredeki halkayönelik ajitasyon konuşmaları yapıldı.Konuşmalarda faşist sürülerin tarihleri boyuncaolduğu gibi, devrimcilere ve komünistlere karşıkullanıldığı belirtilerek, bu faşist sürülerinSivas’tan, Çorum’dan, Maraş’tan tanındığıvurgulandı.

Bu kararlı duruş karşısında faşist güruhuTaksim’e doğru yönlendiren polis, daha sonraBDSP’nin önüne barikat kurdu. Polis barikatıönüne dayanan sınıf devrimcileri bu kez de polisinsivil faşistlerle işbirliğini ve sermayeye hizmet içinnasıl kullanıldığını anlatan teşhir konuşmalarıyaptılar. Polis daha sonra barikatı kaldırdı.Yürüyüş böylelikle Taksim’e kadar coşku vekararlılıkla devam etti.

BDSP korteji açıklamanın yapıldığı TaksimMeydanı’na ulaştığında faşist güruh da buradabulunuyordu. Polis BDSP’lilerle faşist güruharasına barikat oluştururken, faşistler bu sıradada kudurmaya devam ettiler. Ancak sınıfdevrimcileri “Faşizme karşı omuz omuza!”,“Çözüm devrimde, kurtuluş sosyalizmde!”, “Neseçim, ne meclis, çözüm devrimde kurtuluşsosyalizmde!” sloganlarını coşkuyla haykırmayadevam ettiler. Bu sırada çevrede de çok sayıdainsan toplandı. Bu süre boyunca kesintisizbiçimde kitleye yönelik ajitasyon konuşmalarıyapıldı. Faşist güruh, çürümüş düzen gerçeği,seçimler üzerine odaklanan ajitasyonkonuşmalarında, safların sıklaştırılması devrimbayrağının yükseltilmesi çağrısı yapıldı.

“Kurtuluş için devrimden başka bir yol yoktur!”

BDSP’liler güvenlik önlemlerini de aldıktan

sonra olağan programlarına geçtiler. İlk olaraksözü BDSP temsilcisi aldı. Konuşmasına faşistgüruhun on yıllardır her türlü toplumsal kurtuluşdavasının karşısına çıkarıldığını vurgulayarakbaşlayan temsilci, bugün tezgahlanan bu faşistprovokasyonla Kürt halkına yönelik estirilenterörün dahi tek başına seçim oyununun gerçekyüzünü ortaya koymaya yettiğini söyledi. Düzeninefendilerinin bu faşist beslemeler ile birlikte baskıve zor aygıtlarıyla iktidarını sürdürdüğünü, böylebir düzende seçim sandığının ve parlamentonunbir aldatmaca olduğunu, dolayısıyla her hak veözgürlük mücadelesinin ancak bu iktidarsistemine karşı verildiği koşullarda başarıyaulaşabileceğini anlattı.

Kurtuluş için devrimin şart olduğunu belirtti,Ortadoğu halklarının eylemleriyle bunukanıtladığını söyledi. BDSP’nin seçimlere ilişkinyaklaşımını ortaya koyarak, işçi ve emekçileridevrim bayrağını omuzlamaya çağırdı. Son olarak1 Mayıs’a değinerek, Taksim’in militanmücadeleyle nasıl kazanıldığını hatırlattı ve 20111 Mayısı’nda bir kez daha Taksim’de olma çağrısıyaptı.

Konuşma çevrede bulunanlar tarafındanalkışlarla karşılandı.

Devrimci seçim bildirgesi ilan edildi

Ardından BDSP’nin seçim bildirgesininokunmasına geçildi. Sade ve tok bir dille okunandevrimci seçim bildirgesini, uzunluğuna rağmenemekçiler ilgiyle dinlediler. Bildirgenin okunmasısırasında sıklıkla sloganlar atıldı.

Bildirgenin okunmasının ardından bir kez dahadüzenin baskı ve terörü karşısında devrim vesosyalizm bayrağını onurla taşımaya devamedileceği haykırılırken, düzenin seçim oyununubozmak için işçi sınıfının mücadele bayrağı altındabirleşme çağrısı yapıldı.

Ardından program bitirildi. BDSP’lilereylemlerini bitirmeden önce faşist güruh dadağılmıştı. Buna rağmen olası bir provokasyon vesaldırı girişimine karşı önlem olarak toplu olarakalandan ayrılındı. Faşist saldırı girişimi karşısındaSDP ile bazı ilerici güçler de eyleme destekverdiler.

Kızıl Bayrak / İstanbul

Faşist saldırı girişimi sökmedi!

BDSP seçim bildirgesiniTaksim’de açıkladı!

Page 21: İÇİNDEKİLER - kizilbayrak.orgkizilbayrak.org/2011/sikb. 11. 17/sikb 11-17.pdf2* Sosyalizm Yolunda Kızıl Bayrak İÇİNDEKİLER 1 Mayıs’ın devrimci kazanımları …

İşçilerin uluslararası birlik, mücadele ve dayanışmagünü olan 1 Mayıs tüm dünyada coşkuyla kutlandı. İşçive emekçiler meydanları doldurdu. Avrupa ülkelerindesosyal yıkım saldırıları protesto edilirken, birçok ülkedede ücret artışı temel talep olarak dile getirildi.

Ortadoğu’da isyan ruhuOrtadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerinde de 1 Mayıs

coşkuyla kutlandı. Fas’ta gençler, sendikacılar ve özgürlüklerin

arttırılması talebiyle çeşitli eylemler yapan 20 ŞubatHareketi üyeleri birçok kentte 1 Mayıs kutlamalarıgerçekleştirdi. Başkent Rabat’taki gösteriye katılanlarınsayısının 3 bin dolayında olduğu belirtildi.

Mısır’da 1 Mayıs kutlamalarının adresi TahrirMeydanı’ydı. Meydanda toplanan binlerce kişimücadelenin devam ettiğini dile getirdi. Kurulansembolik mahkemede Mübarek yargılanırken, ücretartışı dile getirilen talepler arasında yer aldı.

Ürdün’ün başkenti Amman’da çok sayıda işsizgenç çalışma hakkı ve insanca yaşam talebiyle ÇalışmaBakanlığı önünde oturma eylemi yaptı.

Filistin’de gerçekleştirilen 1 Mayıs gösterilerindeİsrail işgali ve emperyalist saldırganlık protesto edildi.Çeşitli kentlerde küçük çaplı eylemler yapıldı.

Irak 1 Mayısı’nda Irak Komünist Partisi’nin yoğunkatılımı vardı. Eylemlerde işgalci ABD’nin Irak’tançekilmesi talebi dile getirildi ve kukla hükümet protestoedildi.

Kuzey Kıbrıs'ta 1 Mayıs eylemine özelleştirmepolitikalarına ve Kıbrıs Türk Hava Yolları'nınkapatılmasına karşı şiarlar damgasını vurdu.

Japonya’da nükleer karşıtıgösteriler

Japonya’daki 1 Mayıs mitinglerinde nükleerkarşıtlığı öne çıktı. Deprem ve tsunami felaketininardından Fukuşima santralinde yaşanan sızıntının yolaçtığı paniği yaşayanlar, başkent Tokyo’da nükleersantrallere karşı iki ayrı gösteri düzenledi.

Avrupa’da kemer sıkma politikalarıprotesto edildi

İspanya’da sendikalar ülke genelinde 80’inüzerinde toplantı ve gösteri gerçekleştirdi. BaştaValencia olmak üzere binlerce kişi 1 Mayıskutlamalarında işsizliği protesto etti.

Portekiz’de de kemer sıkma politikalarına karşıtepkiler 1 Mayıs alanlarına yansıdı.

Belçika’da da sosyal yıkım saldırılarına karşı tepkivardı.

İngiltere’nin başkenti Londra’da yaklaşık 10 binkişi önceki yıllarda olduğu gibi Trafalgar Meydanı’ndabiraraya gelerek 1 Mayıs’ı kutladı. Marx MemorialLibrary önünden başlayan yürüyüş TrafalgarMeydanı’nda sona erdi.

İsviçre’nin Zürih kentinde sendikaların ve solpartilerin öncülük ettiği yürüyüşe 10 bin kişi katıldı.

Yunanistan’da 1 Mayıs grevlerle kutlandı. Tren veferibot seferleri iptal edilen Yunanistan’da yapılangrevden dolayı birçok şehirde ulaşım kilitlendi.

Başta Atina olmak üzere meydanlardan “Krizinbedelini biz ödemeyeceğiz!” şiarı yükseldi.

Avusturya’da başta başkent Viyana olmak üzereülkenin çeşitli bölgelerinde mitingler düzenlendi.

Viyana’da bulunan Rathaus Meydanı’nda yüz bin

kişi toplandı. 1 Mayıs dolayısıyla metro, otobüs,tramvay gibi kamu taşıtları da öğlen saatlerine kadarsefere çıkmadı.

Asya ülkelerinde kitlesel 1 Mayıs Asya’daki en büyük yürüyüşlerden biri Güney

Kore’nin başkenti Seul’de düzenlendi. Yaklaşık 50 bin kişinin katıldığı yürüyüşte,

milyonlarca kişinin yoksullaşmasına yol açan yüksekenflasyonla mücadele edilmesi çağrısı yapıldı.

Dünyadaki en kitlesel 1 Mayıs gösterilerindenbirinin yapıldığı Endonezya’da peşpeşe yaşanan doğalafetler karşısında yoksullaşan emekçiler daha iyi yaşamkoşulları istedi. Endonezya’da da 1 Mayıs yürüyüşündegöstericiler polisle çatıştı, Devlet Başkanlığı Sarayıönünde lastik yaktı.

Filipinler’in başkenti Manila’da yaklaşık 3 binkişinin katıldığı gösteride ücret artışı talep edildi. Sonyılların en kitlesel 1 Mayıs’ı gerçekleştirildi.

Tayvan’ın başkenti Taipei’deki gösteriye deyaklaşık 2 bin emekçi katıldı. Hong Kong’da sabahdüzenlenen bir yürüyüşte 2 bin kişi, öğleden sonradüzenlenen bir başka yürüyüşte ise 5 bin kişi yer aldı.

Rusya Büyük çoğunluğunun pazartesi günü de resmi tatil

olması nedeni ile üç gün tatil yaptığı bayramda özellikleKomünist Parti kızıl bayraklarla meydanları doldurdu.Lenin ve Stalin heykelleri önünde basın açıklamalarıyapılması dikkat çekti. Birçok eylemde Lenin ve Stalindövizleri, pankartları taşındı.

Moskova’da işçi sendikaları 2 farklı mitingdüzenledi. Gösterilere yaklaşık 2 milyon kişininkatıldığını belirten sendikalar, 1 Mayıs’ta sokaklardaayrıca çok fazla polis olmasına tepki gösterdi. İşçiler,ücretlerin artırılması ve sosyal hakların garanti altınaalınmasını istedi.

Venezuela Venezuela’da da 1 Mayıs kutlamaları oldukça

kitleseldi.

Küba Küba’da yapılan kutlamalar oldukça coşkulu geçti.

Kutlamalar akşam saatlerine kadar sürdü. Kitle DevrimMeydanı’na sığmadı. Başkent Havana dışında dagösteriler yapılırken, Küba Komünist Partisi’nin aldığıekonomik kararların arkasında olunduğu belirtildi.

ABDABD’de New York kentinde 1 Mayıs göçmenlerin,

Latin Amerika kökenlilerin ve siyah nüfusunçoğunluğunu oluşturduğu yüzlerce kişinin katılımıylakutlandı. Alanda en dikkat çeken renkli bir toplamınbiraraya gelmiş olmasıdır. Eylemde herkese eğitim,herkes için eşit haklar, yasal konumda olmayangöçmenlerin yasallaştırılması ve ABD’nin Libya’danelini çekmesi talepleri yükseltildi.

1 Mayıs Sosyalizm Yolunda Kızıl Bayrak * 21Sayı: 2011/17 * 04 Mayıs 2011

Dünyada 1 Mayıs...

Yaygın ve kitlesel!

Kampana’da direniş sürüyorKampana Deri’de sendikalaşma mücadelesi

yürüttükleri için işten atılan Deri-İş üyesi işçilerindirenişi sürüyor.

Direnişin 40. gününde, Deri-İş Genel BaşkanıMusa Servi direniş çadırına gelerek Kampanapatronu ile İzmir’de gerçekleştirdiği görüşmeninayrıntılarını işçilere aktardı. Kampana patronununişten atılan işçiler için “Onlar benim işçilerim değil,taşeronun çalışanlarıydı” ifadelerini kullandığınısöyleyen Servi, patronun asıl olarak sendikayatahammül edemediğini vurguladı. Toplu sözleşmedöneminde olduklarını söyleyen Servi, bugörüşmelerde Kampana işçilerinin durumundan dasöz edeceklerini dile getirdi.

Kampana’da direnişin kazanmaması için deripatronlarının elbirliği ile çalıştıklarını hatırlatanServi, Kampana işçileriyle sınıf dayanışmasınıyükseltmenin önemine vurgu yaparak direnişi yalnızbırakmayanlara teşekkür etti. Servi, yapılacak toplusözleşme görüşmesinin ardından temsilcilerintoplanacağını ve yeni eylem takvimleriniaçıklayacağını da duyurdu. Servi’nin konuşmasınıdirenişçi işçilerin yanısıra çevre fabrikalardan işçilerde dinledi.

Direnişlerini kararlılıkla sürdüren işçiler fabrikaönündeki bekleyişlerini sloganlar ve halaylareşliğinde sürdürüyorlar.

Kızıl Bayrak / Tuzla

1 Mayıs 2011 / Tahrir

Page 22: İÇİNDEKİLER - kizilbayrak.orgkizilbayrak.org/2011/sikb. 11. 17/sikb 11-17.pdf2* Sosyalizm Yolunda Kızıl Bayrak İÇİNDEKİLER 1 Mayıs’ın devrimci kazanımları …

NürnbergAlmanya Sendikalar Birliği’nin (DGB) çağrısıyla

Nürnberg’te gerçekleştirilen 1 Mayıs yürüyüşüne 5bin emekçi katıldı. Außess Platz’da başlayanyürüyüşte ağırlıklı olarak güvencesiz çalışma vetaşeron işçilik konusu öne çıkartıldı. IG MetallSendikası Başkanı Berthold Huber’in konuşmacıolarak katıldığı eyleme ağırlıklı olarak göçmen işçilerkatıldı.

Berthold Huber, Japonya’da nükleer felaketin birsonucu olarak nükleer santrallerin kapatılmasınıistedi.

Kapitalizmin krizinin hala devam ettiğini, krizinbittiğini öne sürenlerin aldandığını söyleyen Huber,Avrupa’daki borç krizinin Almanya’yı olumsuzetkileyeceğini, ayrıca 1 Mayıs itibariyle 7 DoğuAvrupa ülkesinde işçilerin serbest dolaşımınınönünün açılmasıyla Almanya’ya ve diğer gelişmişAvrupa ülkelerine daha fazla göçmen işçiningelebileceğini, bu sorunun da ücretlerin düşürülmesibaşta olmak üzere taşeron işçiliği daha daarttıracağını ifade etti. Buna izin vermeyeceklerinibelirtti.

Gençliğin gelecek korkusuna değinen Huber,gençliğin işsizlik ve güvencesiz, taşeron işçilik içindeezildiğini buna daha fazla müsaade edilmeyeceğiniifade etti. Huber’in konuşmasının ardından kültürprogramıyla 1 Mayıs sona erdi.

Otonomların gerçekleştirdiği alternatif 1 Mayısyürüyüşüne ise bine yakın genç katıldı.

BielefeldDGB’nin öncülüğünde şehir merkezinde

gerçekleştirilen eylem için kitle erken saatlerdenitibaren toplanmaya başladı. Yürüyüşe damgasınıvuran ana gündemler ise; düşük ücretler, saat başınaasgari ücretin 8,50 €’ya çıkarılması, taşeronlaştırmave meslek alanlarının yetersizliğiydi. Bu sene zatenkısa olan yürüyüş güzergâhının daha da kısaltılması,1 Mayıs yürüyüşünün etkisini iyice azalttı.

Yürüyüş sırasında TKİP kortejinin coşkusumarşlar, sloganlarla yüksek tutulmaya çalışıldı. 2 biniaşkın kişinin katıldığı yürüyüşte TKİP taraftarları,“Es lebe der 1. Mai! - Yaşasın 1 Mayıs! / TKİP”pankartı arkasında yürüdüler. Marks ve Engels’inresimlerinin olduğu pankartlar taşınırken, TKİPtaraftarları bildiri dağıtımı gerçekleştirdiler.

Miting alanında ise katılımcıların sayısı 4 binibuldu. Kürsüden yapılan konuşmalarda sosyal hakgasplarına, çevre yıkımına tepki gösterildi. BelediyeBaşkanı Pit Clausen 1 Mayıs için “simgesel eylem”

adıyla yasal bir düzenlemenin yapılmasını teşvikedeceği sözünü verdi. DGB adına yapılan konuşmadaise asgari ücretin 8,50 € olmasının zorunluluğunadeğinildi. Bielefeld ve çevresindeki kasabaların yeraldığı Ostwestfalen-Lippe bölgesinde 30 bin kişininyaşadığı, bunlardan 6 bininin ise taşeron işçi olduğuve %32’sinin ise 1200 €’nun altında brüt ücret aldığıvurgulanarak, bunun değişmesi gerektiğinin altıtekrar çizildi. Daha sonra Ver.di gençliği adınayapılan konuşmada ise “alışverişe açık Pazar”gününde alışveriş yerlerinde barışçıl sabotajlargerçekleştirmek gerektiği söylendi. Daha sonrasındaise yaklaşık 10 kişilik bir grup Brackwede’ye giderek,alışveriş merkezlerinden birinde, alışveriş yaptıktansonra ödemeyi bozuk paralarla yapmaya çalıştı. Uzunsüre bekleyen müşteriler ise buna tepki gösterdiler.Oluşan tepkilere karşı gençler “hiç kimsedüşünmüyor bugünün, işçilerin günü 1 Mayısolduğunu!” diyerek eylemlerini sonlandırdılar.

Miting alanında kitap standının yanında Ontexişçileri için hazırlamış materyaller de bulunduruldu.Ontex bildirileri ve dosyası daha geniş bir kesimeulaştırılmaya çalışıldı.

1 Mayıs’a hazırlık

TKİP taraftarları 1 Mayıs’a yoğun bir faaliyetlehazırlandı. Merkezi olarak çıkarılan “Sömürüye,savaşa ve çevre yıkımına karşı sosyalizm için!” şiarlıAlmanca afişler yaygın bir şekilde kullanıldı. Yanısıraişçilerin ve emekçilerin, göçmenlerin yoğun olarakoturduğu semtlerde bildiri dağıtımları gerçekleştirildi.

Emekçiler özellikle yürüyüşe katılmaya çağrıldı.Bunun nedeni ise, diğer şehirlerde olduğu gibiBielefeld’de de sembolik bir 1 Mayıs yürüyüşüdüzenlenmesiydi. Katılımcıların çoğunun, kürsüdenkonuşmaların ve müzik dinletisinin yapıldığı,çocuklara özel programların hazırlandığı,bilgilendirme ve yemek stantlarının olduğu mitingalanına gelmeyi yeterli görmeleri nedeniyle yürüyüşekatılım çağrısı güçlü tutulmaya çalışıldı.

Almanya’da alışveriş merkezlerinin pazar günlerikapalı olmasına rağmen, Bielefeld’in bir semti olanBrackwede’de Verkaufsoffener Sonntag (Alışverişeaçık Pazar) gerçekleştirildi. Bu kuşkusuz bir tesadüf

değildi, zaten düşük olan katılımın daha da düşmesinehizmet etti.

Hamburg1 Mayıs DGB, IG-Metall ve Ver.di sendikalarının

organizasyonuyla yapıldı. 1 Mayıs kutlaması içinşehrin tüm semtlerinden işçiler ve emekçiler DGBönünde toplanmaya başladı. Toplanma sırasındaemekçilere TKİP’nin 1 Mayıs’a ilişkin bildirileridağıtıldı. Ayrıca Kızıl Bayrak gazetesinin satışıgerçekleştirildi.

Yürüyüşün en önünde DGB, IG Metall ve Ver.disendikaları pankart ve flamalarıyla yürüdü. Onlarınarkasında SPD, Die LINKE, DKP ve ilericikurumlardan DIDF vardı. Bu kurumların arkasındaise MLPD, TKİP, İran Komünist Partisi ve Roj-Baransıralandı. Ayrıca, anti-faşist, otonomcu gruplar, HalkCephesi, ATİK, ADHK, AGİF, YEK-KOM veHamburg Alevi Derneği ve diğer göçmen kurumlar dakendi pankart ve flamalarıyla yürüyüşte yerlerinialdılar.

Yürüyüşe davul zurna ve müzik eşliğindehalaylarla başlandı. Yaklaşık 5 km sloganlarlayüründükten sonra miting alanına gelindi. Buradasendika yöneticileri 1 Mayıs’ın önemini vurgulayankonuşmalar yaptılar. Davul, zurna ve müzik eşliğindehalaylar çekilip devrimci türkülerin söylendiği alanda

1 Mayıs22 * Sosyalizm Yolunda Kızıl Bayrak Sayı: 2011/17 * 04 Mayıs 2011

Almanya’da 1 Mayıs...

Sosyal yıkıma ve nükleere öfke!

Page 23: İÇİNDEKİLER - kizilbayrak.orgkizilbayrak.org/2011/sikb. 11. 17/sikb 11-17.pdf2* Sosyalizm Yolunda Kızıl Bayrak İÇİNDEKİLER 1 Mayıs’ın devrimci kazanımları …

açılan stantlarda kitap ve gazete satışı yapıldı. Buyılki 1 Mayıs, ön çalışmasının yürütülmemesinedeniyle geçen yıllara göre oldukça zayıftı. 1Mayıs’a yaklaşık 3.500 kişi katıldı.

1 Mayıs öncesi etkinlik

TKİP, MLPD, İran Komünist Partisi ve Roj-Baran,1 Mayıs öncesi salon etkinliği gerçekleştirdi. Önceyemekler yenildi, karşılıklı sohbetler edildi. SonraMLPD temsilcisi kısa bir konuşma yaptı. Müzikeşliğinde devrimci türkülerin söylendiği etkinlikte 1Mayıs’a ilişkin konuşmalar yapıldı. Etkinlikte,TKİP’nin 1 Mayıs’a ilişkin bildirisi de okundu.Yapılan konuşmalardan sonra skeçler sunuldu.Ardından hep birlikte müzik eşliğinde Enternasyonalmarşı söylendi. Etkinliğe yaklaşık 50 kişi katıldı.

EssenEssen’deki 1 Mayıs yürüyüşü Frohonhauser

Markt-Kennedy Platz’da başladı. Yürüyüşe yaklaşık 2bin, ardından yapılan mitinge ise 3 bin işçi, emekçi vegenç katıldı.

Sendikalar cephesinden DGB, İG Metall ve Ver-di, yerli ilerici ve devrimci partilerden Sol Parti veMLPD yürüyüşe katıldı. Yürüyüşte rengarenk pankartve dövizler taşındı. MLPD “İşsizliğe, yoksulluğa,çevre tahribatına karşı, özgürlük için gerçeksosyalizm!“ pankartını taşıdı. Dövizlerde ise ağırlıklıolarak işsizlik, taşeron işçiliğin kaldırılması ve atomsantrallerinin kapatılması talepleri dile getirildi. Ençok atılan slogan ise, “Yaşasın enternasyonaldayanışma!“ sloganıydı.

Komünistler yürüyüşte “Kapitalizm barbarlıktır,çözüm sosyalizmde! / TKİP” pankartı ve çok sayıdakızıl bayrak taşıdı. Kortejde herkesin boynunda kızılboyun bağları vardı. Deyim uygunsa kortej kızılrenge bürünmüştü; bu da dikkati çekti. Ses cihazıylasürekli Enternasyonal marşı başta olmak üzereuluslararası işçi marşları çalındı. Yol boyunca MLPDile ortaklaşa biçimde sloganlar atıldı ve ajitasyonkonuşmaları gerçekleştirildi. En anlamlı olan şey iseyine MLPD’lilerle birlikte söylenen 1 Mayıs marşıoldu.

Yürüyüşte ayrıca “Kapitalizm işsizlik, sömürü vesavaş demektir! / BİR-KAR’’ pankartı da taşındı.

Uzun bir güzergahtan geçilerek kent merkezinegelindi. Burada toplanan kitleye dönük çeşitlikonuşmalar yapıldı. İşsizlik, taşeron işçilik ve nükleersantraller üzerinden yapılan konuşmaların ardındanmüzik dinletisi verildi. Miting bunun ardından sonaerdi.

Komünistler öğleden sonra bu kez ZecheCARL’de yerli ve göçmen yaklaşık 15 örgütünorganize ettiği, esasını kültürel etkinliklerinoluşturduğu geleneksel 1 Mayıs şenliğine katıldı.Burada kurulan çadırın önünde bir yemek standıaçılarak satış gerçekleştirildi. Çadır orak-çekiçli

pankart ve kızıl bayraklarla donatılırken gelipgeçenlerin gözle görülür biçimde ilgisini çekti.Binlerce insanın katıldığı 1 Mayıs şenliği gecenin geçsaatlerine dek sürdü. Şenlikte çok sayıda müzikdinletisi yapıldı.

KölnKöln’de gerçekleştirilen 1 Mayıs kutlamaları

gerek katılım gerekse de içerik bakımından geçenseneyi aşmayan bir nitelikteydi.

Milyonu aşkın nüfusa sahip olan Köln, çevresiylebirlikte 100 binlerce işçinin çalıştığı bir işçihavzasıdır. Bu işçi kitlesinin yaşam kalitesi her yılgittikçe düşmektedir.

Bu güçlü nesnel zemine rağmen 1 Mayıslarınzayıf tablosunun arkasındaki sebeplerin bir kez dahairdelenmeye ihtiyacı vardır. Birtakım başka etkenlerinyanısıra, bu sebeplerin başında yerlisi ve göçmeniylesol hareketin zayıf tablosunun geldiği tartışmasızdır.

Bir kez daha 1 Mayıs alanında görülen rutin tablo,zayıf ön hazırlık sürecinin bir yansımasından başkabir şey değildir. Bu seneki 1 Mayıs yürüyüşüne 3-4bin kişi, mitinge ise 7-8 bin kişi katıldı.

Köln 1 Mayıs’ı her zaman olduğu gibi kitleninDGB Haus’un önünde toplanmasıyla başladı.Toplanma yerinde katılımcı örgütler tarafından bildiridağıtımının yanısıra müzik dinletisi de yapıldı.Burada ses cihazından Türkçe ve Kürtçe devrimcimarşların çalınması dikkat çekti.

Bu seneki 1 Mayıs’ta sendikalar ve çeşitli siyasaloluşumların gündeminde ağırlıklı olaraktaşeronlaştırma, düşük ücret, asgari ücretin 8,5 €olması ve çevre tahribatı vardı.

Toplanan kitle şehir merkezine doğru yürüyüşegeçti. Yürüyüş kolunun en önünde DGB’nin buseneki 1 Mayıs şiarı olan “Hakça ücret, iyi iş vesosyal güvenlik bizim asgarilerimizdir!” yazılıpankart taşındı. Yine “Kiralık iş insan ticaretidir!”pankartı da DGB’nin önde taşınan bir başka pankarttı.

Yürüyüş kolunun en kalabalık korteji yine IGMetal Sendikası’na bağlı işçilerin oluşturduğukortejdi. IGM kortejinde genç işçilerin yoğunluğu vetaşıdıkları mücadeleci pankartlar olumluydu. BunuVer.di ve sağlık sektöründe çalışan işçilerin kortejleritakip etti. Fakat toplamında 2011 1 Mayısı’na işçikatılımının daha zayıf olduğu gözlendi.

Yürüyüşte yerli sol parti ve gruplar adına taşınanpankartlar ise şöyleydi: “İş, barış, özgürlük veçevrenin kurtarılması için, gerçek sosyalizm! /MLPD- ICOR”, “Sefalet ücreti yerine, asgari ücret,şimdi! / Sol Parti”, “İnsan üretimden önce gelir! İş,barış, sosyalizm! / DKP”, “Kapitalizmden tek çıkışyolu sosyalizmdir!/ KPD- Yeniden İnşa”.

Türkiyeli işçi ve emekçilerin yürüyüşe ilgisi,özellikle toplanma yerinde baskın denebilecekdüzeyde olumluydu. Türkiyeli sol hareketlerden,DIDF, MLKP, ATIK, ADHK, Anadolu Federasyonu,Emek ve Özgürlük Cephesi, Dev-Genç pankart veflamalarıyla yürüyüşteki yerlerini alırken, geçen

seneki katılımlarını korudukları gözlendi. Kürthareketinin üç dilde “Yaşasın 1 Mayıs!” ve “Öcalan’aözgürlük, Kürdistan’a barış” pankartlarıyla ve geçenseneden daha kalabalık bir kortejle katılması dikkatçekti. Türkiyeli sol gruplar, attıkları devrimci-sosyalist, anti-faşist ve anti-emperyalist sloganlarlacanlı ve dinamik bir görüntü oluşturdular.

“Komünizm dünyanın gençliğidir!” yazılıpankartla Yunanistan Komünist Partisi (KKE) veİran’dan TUDEH de yürüyüşün katılımcıları arasındayer aldı.

Bu seneki 1 Mayıs’a çevre örgütleri de belli birilgi gösteredi. Nükleer santrallerinin kapatılmasıtalebiyle ve kitlesel denebilecek kortejlerle katılımgösterdiler.

Komünistler ise yürüyüşe, “Kapitalizm işsizlik,ırkçılık ve savaş demektir, yaşasın sosyalizm! /TKİP” pankartı ve parti bayraklarıyla katıldılar. TKİP/ YDÖ imzalı, “Sömürüye, savaşa ve çevre yıkımınakarşı, sosyalizm için 1 Mayıs’ta alanlara!” başlıklıbildirinin yaygın dağıtımı yapıldı. Kortejde anti-kapitalist, emperyalist savaş karşıtı ve anti-faşistsloganların yanısıra, devrimci marşlar da söylendi.

1 Mayıs yürüyüşü Heumarkt´taki meydandayapılan mitingle devam etti. Mitingin konuşmacılarıağırlıklı olarak sendika bürokratları oldular. Sendikabürokratları konuşmalarını, her zamanki gibi işçi veemekçilerin sorunlarını isabetle tespit eden amabunların çözümüne yönelik ve mücadeleden yana tekkelime etmeden geçiştirdiler. Bu demagojikkonuşmalara ilginin oldukça zayıf olduğu gözlendi.Fakat bunların yanısıra, çeşitli sektörlerden bazı işçitemsilcilerinin de konuşabilmesi olumluydu.

Çeşitli yerli ve göçmen örgütlerin bilgilendirme veyemek stantları açtıkları miting, sunulan müzikdinletisiyle sona erdi.

FrankfurtSendikaların, bazı siyasi partiler ve devrimci

grupların katılım gösterdiği Frankfurt’taki 1 Mayısgösterileri sabah saat 9.30 sıralarında başladı. İkiyıldır aynı güne denk getirilen bisiklet maratonudolayısıyla ulaşımın şehrin birçok yerinde blokeedildiği 1 Mayıs günü emekçiler kararlılıkla yürüyüşalanına ulaşmaya çalıştı. Yürüyüş alanına sendikalarve bazı siyasal partiler her zaman olduğu gibi, busefer de göstermelik katılmışlardı. Buna rağmen buparti ve sendikalara bağlı çok sayıda işçi ve emekçidağınık biçimde ve değişik kortejlerde de olsayürüyüşe katılım gösterdi.

Bu sene anarşist grupların gözlemlenmediğiyürüyüşte, Türkiyeli gruplardan AnadoluFederasyonu, Mezopotamya Kültür Merkezi veEMEP yürüyüşe katılırken, geriye kalan Türkiyeligruplar MLPD ile beraber blok halinde yürüyüşekatıldılar. Emperyalist savaşa, sosyal yıkıma venükleer tehlikeye karşı ortak bir pankartla yürüyen 1Mayıs Bloğu yürüyüşün en canlı ve disiplinlikortejini oluşturdu. Biz de pankart ve bayraklarımızla

1 Mayıs Sosyalizm Yolunda Kızıl Bayrak * 23Sayı: 2011/17 * 04 Mayıs 2011

Page 24: İÇİNDEKİLER - kizilbayrak.orgkizilbayrak.org/2011/sikb. 11. 17/sikb 11-17.pdf2* Sosyalizm Yolunda Kızıl Bayrak İÇİNDEKİLER 1 Mayıs’ın devrimci kazanımları …

blok içinde coşkulu ve disiplinli bir kortejle yer aldık. Toplanma alanında yüzlerce bildiri, onlarca gazete

dağıtıldı. Ontex işçilerinin sesi alana taşınarak bağıştalebinde bulunuldu. Alanda söz hakkını kimseyevermeyen sendikalar, burjuva liberal ve reformist solpartiler, Merkel hükümeti, işsizlik, nükleer tehlikegibi sorunlara değindiler. 1 Mayıs alanından sonradevrimci gruplar gerçekleştirdikleri ortak kültüreletkinlikle beraber günün değerlendirmesini yaptılar.

StuttgartAlmanya’nın Stuttgart şehrinde 1 Mayıs

sendikalar ve ilerici devrimci kurumların katılımıylagerçekleşti. DGB’nin düzenlediği 1 Mayıs yürüyüşüMarienplatz Meydanı’nda toplanılmasının ardındanbaşladı. DGB, her yıl olduğu gibi bu yıl da temsilidüzeyde yürüyüşte yer alırken katılımın ağırlığınıyerli ve yabancı ilerici kurumlar oluşturdu. 1500kişinin yer aldığı yürüyüşe katılım, Stuttgart’a yakınHeilbron şehrinde 1 Mayıs günü neo-nazilerindüzenlediği yürüyüşü engellemek üzere ilericikurumlardan bir bölümünün Heilbron’a gitmesinedeniyle zayıf kaldı.

Yürüyüş kortejinin önünde IGM, die LINKE vesendikaların flamaları vardı. Kortejin arka tarafındaise Almanyalı, Türkiyeli, Kürdistanlı veSrilankalılar’ın pankart ve flamaları yer alıyordu.Yürüyüş korteji alana yaklaştığı sırada bir grup faşistyürüyüşü provoke etti. Faşistlerin yürüyüş kortejinesaldırması sonucunda bir eylemci yaralandı. Dahasonra faşistler polis tarafından koruma altına alındı.Heilbron ve Stuttgart’taki faşist provokasyonlarınorganize olduğu açıkça görüldü. KralplazMeydanı’nda bir miting düzenlendi. Buradakikonuşmalarda işçi ücretlerinin düşürülmesi,taşeronlaştırma, işsizlik, eşit işe eşit ücret, emeklilikyaşının yükseltilmesi, doğanın tahribatına bağlıolarak nükleer santrallerle yaşanan felaketler,ekonomik kriz gibi birçok konuya değinildi. Mitingdaha sonra müzik eşliğinde sona erdi.

TKİP taraftarları da Stuttgart’taki 1 Mayıs mitingiöncesinde, TKİP’nin “Sömürüye, savaşa ve çevreyıkımına karşı, sosyalizm için!” şiarlı merkezi 1Mayıs afişlerini fabrika ve işçi ve emekçilerin yoğunoldugu alanlara taşıdı. TKİP imzalı 1 Mayıs bildirileriStuttgart S21 ve nükleer santrallere hayıreylemlerinde yaygın olarak dağıtılarak 1 Mayıs’açağrı yapıldı. Yürüyüşte, “Yaşasın 1 Mayıs! Yaşasınsosyalizm!” pankartı, Marx ve Lenin’in büyük boyposterleri ve kızıl bayraklarla 50’nin üzerinde birkatılımla komünistler yerini aldı.

TKİP ve MLPD’den 1 Mayıs etkinliği

TKİP ve MLPD ABZ’de (İşçi Kültür Merkezi) 1Mayıs kutlaması düzenledi. MLPD adına yapılankonuşmada dünyada ve Almanya’da son bir yıldayaşanan ekonomik kriz ve saldırılara değinilerek

Ortadoğuhalk ayaklamanları selamlandı.

MLPD’nin konuşmasının ardından TKİP adına birkonuşma gerçekleştirildi. TKİP konuşmasındaTürkiye’deki 2011 1 Mayıs’ı değerlendirilerekkatılımın yüksek olduğu vurgulandı. Özellikle patronve sendika ağalarının ortak olarak işten attıklarıOntex işçilerinin ve taşeron PTT işçilerinindirenişlerinin önemi anlatılarak 29 Nisan günüdirenişçi Ontex ve PTT işçilerinin gerçekleştirdiğiTürk-İş binasını işgal eyleminden bahsedildi.Direnişlerle enternasyonal dayanışma çağrısıyapıldı. Etkinlik hep bir ağızdan söylenenenternasyonal marşıyla sona erdi.

Polis provokasyonuna karşı eylem

Polis, Heilbron şehrinde 700 civarında Almanfaşisti koruma altına alarak yürütmeye çalıştı.Yürüyüşün çevresine polisler tarafından tam birduvar örüldü.

Yürüyüşü engellemek isteyen 5000 civarındailerici ve anti-faşist kurum polis engeliyle karşılaştı.Çevreden gelen araba ve trenler durdurularak alanasokulmamaya çalışıldı. Kitlenin biraraya gelmesiniengellemek için her tür zorbalık kullanıldı. Poliskitleye gaz sıkarak dağıtmaya çalıştı. 300 civarındailerici, devrimci gözaltına alındı. Özelikle Heilbronşehrinde polisin 1 Mayıs günü faşistlere izin vermesipolis destekli bir provokasyon olarak ilericilerin,devrimcilerin karşısına yöneltilmiştir.

BerlinBerlin’deki 1 Mayıs yürüyüşünün ilki sabah

sendikalar, demokratik kitle örgütleri ve devrimcikurumların katılımıyla gerçekleşti.

DGB’nin merkez binası önünde biraraya gelen

yaklaşık 6-7 bin işçi ve emekçi, Wittenbergplatz’ayürüdü. Yürüyüş kortejinin önünde IG-Metall, Ver.di,GEW, İG-Bau, NGG gibi sendikaların pankartları yeralıyordu.

Yürüyüş kolunun arka tarafında ise devrimci partive örgütlerin oluşturduğu Almanyalı, Türkiyeli veKürdistanlıların yanısıra Arapların da katıldığıkortejler yer aldı.

6-7 bin kişinin katıldığı yürüyüş geçen yıllaragöre daha coşkuluydu. Miting alanına gelindiğindeise toplam kitle yaklaşık 10 bine ulaştı. Miting, tarihiBrandenburger Tor Meydanı’nda kurulan sahnedeDGB Federal Yönetimi adına Annelie Buntenbach’ınkonuşması ile başladı. Buntenbach’ın işçi ücretlerinindüşürülmesi, taşeronlaştırma, işsizlik, eşit işe eşitücret, emeklilik yaşının yükseltilmesi, doğanıntahribatına bağlı olarak nükleer santral ve yaşananfelaketler, yaşanan ekonomik krizin faturasını işçisınıfı ve emekçilere değil krizi üreten sermayeyeödettirilmesi gibi birçok konuyu kapsayan konuşmasıkitle tarafından dikkatlice dinlendi ve alkışlandı.Miting yapılan bu konuşmadan sonra müzikgruplarının sahne almasıyla devam etti.

TKİP taraftarları da Berlin’deki 1 Mayıs mitingiöncesinde, TKİP’nin “Sömürüye, savaşa ve çevreyıkımına karşı, sosyalizm için!” şiarlı merkezi 1Mayıs afişlerini Türkiyeli işçi ve emekçilerin yoğunolarak oturduğu Schöneberg, Neukölln, Kreuzbergsemtlerinde yaygınca kullandı. Yürüyüşte 40 kişilikbir katılımla, Almanca “Sosyal hak gasplarına,ırkçılığa ve emperyalist saldırganlığa karşımücadeleye!” şiarının yer aldığı TKİP imzalıpankartla katılarak, “Kapitalist sömürüye,emperyalist saldırganlığa, doğanın tahrip edilmesinekarşı, 1 Mayıs’ta mücadele alanlarına!“ başlıklıbildirinin dağıtımını yaptılar.

Ayrıca Berlin’in Kreuzberg semtinde Devrimci 1Mayıs” adı altında, anti-faşist ve anarşist gruplarınörgütlediği yürüyüşler yapıldı.

1 Mayıs24 * Sosyalizm Yolunda Kızıl Bayrak Sayı: 2011/17 * 04 Mayıs 2011

1 Mayıs 2011 / Berlin

Page 25: İÇİNDEKİLER - kizilbayrak.orgkizilbayrak.org/2011/sikb. 11. 17/sikb 11-17.pdf2* Sosyalizm Yolunda Kızıl Bayrak İÇİNDEKİLER 1 Mayıs’ın devrimci kazanımları …

LozanArap coğrafyasındaki görkemli halk hareketlerinin

yarattığı etki kendini Lozan 2011 1 Mayıskutlamalarında da gösterdi. Her yıl bu kantonda 300-500kişilik katılımla yapılan 1 Mayıs yürüyüşü bu yıl 1500’üaşkın isçi ve emekçinin katılımıyla gerçekleşti. Öncekiyıllara göre bu yılki kutlama çok daha canlı ve coşkulugerçekleşti. Tüm kortejlere coşkulu bir hava egemendi.

Lozan BİR-KAR afiş ve bildiri kullanımı, kahvekonuşmaları ile 1 Mayıs yürüyüş ve mitingine katılımçağrısı yaptı. 1 Mayıs günü kullanılan materyaller özenlehazırlandı. Fransızca olarak “Saygıyla anıyoruz” yazanve Amerika’da idam edilen dört devrimci işçi önderinin(Parson, Ficsher, Engel, Spies) resimlerinin yer aldığıdövizler taşındı.

Bununla beraber kortejde “Emperyalist NATOOrtadoğu’dan defol!”, “Kahrolsun kapitalizm yaşasınsosyalizm!”, “Krizin faturası kapitalistlere!”,“Kapitalizm savaş demektir!”, “Bütün ülkelerinproleterleri birleşiniz!” ve Türkçe olarak BİR-KARimzalı “Yaşasın 1 Mayıs!”, “Çözüm ne seçimde nemecliste! Çözüm devrimde kurtuluş sosyalizmde!”dövizler yer aldı.

BİR-KAR korteji görsel ve politik açıdan belirgin birilgiye konu oldu.

Basel1 Mayıs Basel’de sendikaların oluşturduğu “1 Mayıs

komitesi” ve çeşitli devrimci grupların oluşturduğu“Devrimci 1 Mayıs Platformu” tarafından kutlandı.

“Devrimci 1 Mayıs Platformu” Revolutionäre Aufbau(Basel Devrimci inşa), Neue PDA, (Yeni işҫi Partisi)TKİP, MLKP, MKP, Devrimci Proletarya bileşenlerindenoluşuyordu. Platformda yer almayan İsviҫreli grupSosyalizm İҫin Hareket de platformla birlikte yürüdü.Platform, 1 Mayıs öncesi birҫok toplantı örgütleyerekhazırlık ҫalışmalarına başladı. Bu ҫerҫevede “Savaşa vekapitalizme karşı sosyal bir devrim iҫin mücadeleye”şiarlı ortak bildiri ve pankart hazırlandı. Bildiri vepankartlar platformun her bir bileşeni tarafından bölgelerbölüşülerek yaygınca kullanıldı.

TKİP Yurtdışı Örgütü’nün hazırladığı “Kapitalistsömürüye, emperyalist saldırganlığa ve doğanın tahripedilmesine karşı 1 Mayıs’ta mücadele alanlarına” şiarlıAlmanca ve Türkҫe bildiri 1 Mayıs’a bir hafta kala

posta kutularına dağıtıldı. “Sömürüye, savaşa ve doğanıntahrip edilmesine karşı sosyalizm iҫin mücadeleye” şiarlıTKİP afişleri de kullanıldı.

Devrimci 1 Mayıs Platformu, 1 Mayıs alanındatoplandı. Büyük bir araca yerleştirilen ses cihazıylasloganlar attırıldı, müzik yayını yapıldı. Platformbileşenleri tarafından önceden kayda alınan 1 Mayısçağrısı ve propagandası alanda toplanan kitleyearalıklarla megafondan verildi.

TKİP taraftarları alanda Almanca ve Türkҫe bildirilerdağıttı. Orak-çekiç amblemli ve TKİP imzalı “Sosyal hakgasplarına, işsizliğe, ırkçılığa ve savaşa karşı sosyalizmiçin mücadeleye” pankartı açıldı.

En önde sendikalar yürüdü, ardından ise Devrimci 1Mayıs Platformu kortejini oluşturdu. Platform en önde“Savaşa ve kapitalizme karşı sosyal bir devrim iҫinmücadeleye!” pankartı arkasında yürüdü. Bunubileşenlerin kortejleri izledi.

Yaklaşık 2500 kişinin katıldığı yürüyüşe Devrimci 1Mayıs Platformu mitinge kendi coşkusunu taşıdı. Sescihazında enternasyonal ve devrimci marşlarseslendirildi, sloganlar atıldı. Yürüyüşün en önündepankartsız yürüyen bir grubun güzergah boyuncaenternasyonali ve devrimci marşları okumaları dikkatҫekiciydi. Sendikaların katılımı ise bekleneninaltındaydı. TKİP taraftarları 1 Mayıs’ta 50 kişilikkortejiyle yerlerini aldılar.

1 Mayıs Sosyalizm Yolunda Kızıl Bayrak * 25Sayı: 2011/17 * 04 Mayıs 2011..

Fransa’da Arap haklarıselamlandı!

ParisBu yıl Fransa genelinde yapılan 1 Mayıs

kutlamaları ‘uluslararası dayanışma’ sloganı altındagerçekleşti. Tunus ve Mısır’da başlayan veOrtadoğu’yu saran isyanlar 1 Mayıs’a damgasınıvurdu. Bu nedenle, geçen senelere göre Tunuslularınve Mısırlıların katılımı dikkat çekiciydi.

Ayrıca, Fildişi Sahili’ndeki emperyalist müdahaleyiprotesto eden bir grup da yürüyüşte yer aldı.

Anlamlı bir gündem seçilmesine rağmen katılımbeklenildiğinden çok düşük kaldı. Bununnedenlerinden birisi sendikaların ciddi bir hazırlık veçağrı yapmamaları oldu.

Fransa genelinde 200 ayrı merkezde yapılanyürüyüşlere yaklaşık 120 bin kişi katıldı. Paris’tekiyürüyüşe ise 30 bin kişi katıldı.

CGT, CFDT, UNSA, FSU ve Solidairessendikalarının başını çektiği korteje ayrıca FKP,Sosyalist Parti ve birçok sol parti ve değişikülkelerden oluşan kortejler katıldılar. 1 Mayıs’a kızılrengini veren ise Türkiyeli göçmen işçiler veemekçiler oldular.

TKİP taraftarları, Türkiyeli devrimci örgütlerinoluşturduğu komite içerisinde yer aldılar ve ortak birçerçevede buluştular. Saatlerce süren yürüyüşhalaylarla son buldu.

Kızıl Bayrak / Paris

BretagneFransa’nın Bretagne’ya bölgesinin Hennebont ve

Guingamp şehirlerinde 1 Mayıs kutlamaları yapıldı. Hennebont şehrinde belediye binasının önünde

toplanan işçi ve emekçiler 1 Mayıs yürüyüşügerçekleştirdi. Yürüyüşü işçi sendikaları (CGT, CFDT,Front de Gauche, CTFC, Alternative Libertaire veSolidaires) organize etti. Yürüyüşten sonra yapılankonuşmaların ardından kitle dağıldı. Yağmurdolayısıyla geçen seneye göre katılım düşük olurkenyaklaşık 800 kişi yürüdü.

Komünistlerin, Fransızca “Kahrolsun kapitalizm!Yaşasın sosyalizm! / TKİP” pankartı taşıdığıyürüyüşte, 550 adet TKİP imzalı Fransızca bildiridağıtıldı. Bu bildiri çok ilgi çekti.

Morbihan Alevi Kültür Derneği de pankartları ileeyleme katılım sağlarken kendi adlarına Fransızca veTürkçe bildiri dağıtımı gerçekleştirdiler.

Guingamp kentinde de 1 Mayıs yürüyüşügerçekleştirildi. Bu sene üçüncüsü gerçekleştirilenmitingde yürüyüş yapıldı. 300’den fazla kişininkatıldığı yürüyüşte TKİP adına Fransızca bildiridağıtıldı.

Carhaix adında başka bir şehirde ise 1 Mayısyürüyüşü alınan karara rağmen yapılmadı. Kitleninyürüyüş alanında toplanmasına rağmen sendikalaryürüyüşün iptal olduğunu söylediler. Kitlesendikaların bu tutumunu protesto etti. Burada datoplanan kitleye TKİP adına Fransızca bildiri dağıtımıyapıldı.

Bretagne’den TKİP taraftarları

Hollanda Rotterdam’daki 1 Mayıs kutlamasıRotterdam belediye binasının önünde toplanma veEnternasyonal marşıyla başladı. Burada yapılankonuşmaların ardından, çok sayıda polisin ablukasıaltında yürüyüşe geçildi.

Her polisin elinde birer fotoğraf makinesi vekamera vardı. Her eylemcinin resmi çekildi ve kameraile kayıtlar yapıldı. Eylem boyunca bu keyfi uygulamadevam etti. Yürüyüş güzergahı boyunca coşkulu birşekilde sloganlar atıldı, marşlar söylendi. Yürüyüşünsona erdiği meydanda her taraf polis ablukasınaalınmıştı. 1 Mayıs komitesi adına yapılan konuşmanınardından çeşitli ülkelerden parti ve örgütlerintemsilcileri söz aldılar.

1 Mayıs’a hazırlık

Hollanda TKİP taraftarları, 1 Mayıs öncesi ciddibir hazırlık çalışması yürüttü. “Kapitalist sömürüye,

emperyalist saldırganlığa, doğanın tahrip edilmesinekarşı… 1 Mayıs’ta mücadele alanlarına! / TKİP-Yurtdışı Örgütü” başlıklı bildirinin Türkçe haliniçeşitli bölgelerde yaygın biçimde dağıtıldı. Yürüyüşgünü de bildirinin Hollandaca, İngilizce ve Türkçesiyaygın bir şekilde kullanıldı. Ayrıca kortejde,Hollandaca “No pasaran!”, “Ayrımcılık ve faşizmegeçit yok!”, “Hollanda’da ve her yerde faşizmeölüm!” ve “Yaşasın proletarya enternasyonalizmi! /TKİP” pankartları ve kızıl bayraklarla yüründü.

Yürüyüşte BİR-KAR da Türkiye’deki seçimlerledönük “Seçimleri de, meclisleri de onların olsun…Çözüm devrimde, kurtuluş sosyalizmdedir!“ başlıklıbildirileri dağıttı.

Yürüyüşe diğer ülkelerin sol parti ve örgütlerininyanısıra, Türkiyeli sol örgütler de katıldı. Canlı vecoşkulu kortejleriyle eyleme renk kattılar. Yaklaşık500 kişi katıldığı eylem hep birlikte EnternasyonalMarşı’nın söylenmesiyle sona erdi.

Rotterdam’da coşkulu 1 Mayıs

İsviçre’de 1 Mayıs

Page 26: İÇİNDEKİLER - kizilbayrak.orgkizilbayrak.org/2011/sikb. 11. 17/sikb 11-17.pdf2* Sosyalizm Yolunda Kızıl Bayrak İÇİNDEKİLER 1 Mayıs’ın devrimci kazanımları …

Mart ayı ortasında Suriye’nin Dera kentindebaşlayan halk hareketi, Baas yönetiminin vahşi baskıve katliamlarına rağmen devam ediyor. İşsizlik veyoksulluğun yaygın olduğu kentlerden biri olan Dera,halen hareketin merkezi durumundadır. Kente ordubirliklerini sevk eden gerici rejim, günlerdir Dera’yıkuşatma altında tutuyor.

Baas yönetimi, kent etrafındaki kuşatma ve evbaskınlarıyla devam eden sürek avını, silahlı güçlerinordu ve polise ateş açarak çok sayıda kişiyiöldürmesiyle açıklıyor. Gerici rejim, sözkonusugüçlerin varlığını gerekçe göstererek, kent halkıüzerindeki kuşatmayı sürdürüyor.

Eylemler devam ediyor

Kendiliğinden patlak veren hareket, demokrasi,özgürlük, sosyal adalet taleplerinden rejim değişikliğitalebine doğru evrilmiştir. Başka bir ifadeyle hareketitetikleyen, Suriye’deki kapitalist sistemin yarattığıişsizlik, yoksulluk, geleceksizlik, zorbalık, yolsuzluk verüşvetin doruğa çıkmasıdır.

Arap dünyasındaki ayaklanmalardan da esinlenengenç kuşaklarla emekçiler, korku duvarlarını yıkaraksokaklara çıkmış, ilk günden beri devlet terörü ilekarşılaşmıştır. Birbuçuk aylık sürede yüzlerce kişininkatledilmesi, hareketi bastırmaya yetmemiş, hatta sonhaftalarda Cuma günü yapılan eylemlerin yaygınlaştığıgözlenmiştir.

Dera kentinin kuşatılmasından sonra ise, kenthalkıyla dayanışma öne çıkmaya başladı. Diğerşiarların yanısıra, eylemlerde askeri kuşatmanınkaldırılması talepleri de yükseltilmeye başladı.

Reform vaatlerinde bulunan, yeni bir hükümetkuran, bazı yasaları değiştiren Baas yönetiminin, devletterörünü elden bırakmaması, bu yönde atılan adımlarınsamimi olmadığını ortaya koymuştur. Zira olağanüstühalin kaldırıldığı açıklanmasına rağmen, kollukkuvvetleri göstericilere azgınca saldırmaya devam etti.

Bu durum, rejimin zorbalıkta ısrar ettiğiningöstergesidir. “Reform yaptık, artık evlerinize gidin,aksi halde sizi ezeriz” mesajı veren Baas yönetimi,katliamlar yaptı ama hareketi durduramadı.

Muhaliflere karşı tutuklama kampanyası

Hareketi durdurma noktasında aciz kalan Baasyönetimi, yüzlerce kişiyi kapsayan bir tutuklamakampanyası da başlattı. Ev ve işyeri baskınlarıdüzenleyerek muhalifleri hapse atan kolluk kuvvetleri,eylemlere katılan gençlerle halk hareketini destekleyenetkili isimleri hapse atıyor.

Kökten dinci selefilerin gösterileri istismar ettiğini,hem halka hem kolluk kuvvetlerine ateş açtığını önesüren rejim sözcüleri, ordu ve polisin sadece bu güçlerekarşı harekete geçtiğini savunuyor. Oysa tutuklamafuryasının sol/sosyalist güçleri de kapsaması, sözkonusu iddiaların gerçeği yansıtmadığını gözler önüneseriyor.

Son günlerde Suriye Emek Partisi Genel BaşkanıHazim Nehar ile Arap Birleşik Sosyalist Partisi GenelBaşkanı Hüseyin İsmail Abdülazim’in detutuklanmaları, sürek avının tüm muhalifleri

kapsadığına işaret ediyor.

Hiçbir gerekçe taleplerin meşruluğunuortadan kaldıramaz

Halk hareketini fırsat bilen kökten dincilerin silahlıeylemlere başlaması, Baas rejimi için anında fırsatadönüştürülmek istendi. Güvenlik kuvvetlerine ateşaçıldığı gerekçesiyle, her gösteriye azgınca saldırankolluk kuvvetleri, “Eylem yapan herkes, selefilerin suçortağıdır” diyerek, genç kuşaklarla emekçilerin meşrutaleplerini fiilen yok saymaya başladı.

Oysa işsizlik, yoksulluk, baskı, sömürü veyolsuzluğa karşı, özgürlük ve sosyal adalet talepleriyleeyleme başlayan emekçilerin kökten dincilerle bir ilgisibulunmuyor. Zira hareket dinci güçlerin önderliğindedeğil, kendiliğinden başlamıştı. Sol/sosyalist güçler dehareketin kendiliğinden başladığına işaret ediyorlar.Yönetimin söylediği gibi, kökten dinciler hareketiistismar etmiş olsalar bile, bundan emekçiler değil,rejimin kendisi sorumludur. Eylemlere kurşun sıkmak,tam da eylemleri hedeflerinden saptırmak isteyen dincigericilerin istediği şeydir. Rejimin tutumları da bunaçanak tutmuştur.

Kökten dincilerin hangi eylemleri ne ölçüdeistismar ettiğine dair sağlıklı bilgiye ulaşmak da kolaydeğil. Buna karşın silahlı çatışmaların varlığı veaskerlerin öldürülmesi, böyle bir durumun varlığınaişaret ediyor. Ancak bu durum ne emekçilerintaleplerinin meşruluğunu ortadan kaldırır ne devletterörüne gerekçe olabilir.

Emekçilerin kurtuluşu tüm gerici güçlerekarşı mücadelededir

Baas yönetiminin halk hareketini ezmek istediği, bukonuda sicilinin temiz olmadığı bir sır değil. MüslümanKardeşler’le giriştiği iktidar mücadelesi sırasında,rakipleri gibi kanlı yöntemlere başvuran Baas yönetimi,dönemin Sovyetler Birliği ile yakın işbirliği yapmasınarağmen, rejime muhalefet eden komünistleri de zorbacaezmiştir.

“Çatlak ses” çıkaranları onlarca yıl zindanlardatutan Baas yönetimi, ilk günden beri halk hareketinekarşı da aynı zihniyetle yaklaşmıştır. Reform vaatleriise, işin özünü değiştirmemiştir. Rejimin estirdiğişiddet, emperyalist/siyonist güçlerin işbirlikçilerinesüreci istismar etme olanağı sağladı. Zaten Müslüman

Kardeşler, onların uzantıları ve dışarıdaki destekçileribu anı dört gözle bekliyorlardı. Baas yönetimi fırsatsunduktan sonra, Suudi Arabistan’ın başını çektiği,ABD destekli karşı-devrimci güçlerin sürece müdahaleetmeleri hiç de şaşırtıcı değil.

Bahreyn’de hareketi azgın devlet terörü ile ezmeyeçalışan, Libya’da hareketi yozlaştıran bu güçler,Yemen’de diktatör Ali Salih rejimini kurtarmayaçalışıyorlar. Suriye söz konusu olduğunda, bu ülkedekihareketi de kirli emelleri için kullanmaktan geridurmaları için hiçbir sebep yoktur. Zira ABD-İsrail-Suudi Arabistan üçlüsünün, Şam’da Lübnan Hizbullah,Hamas ve İran’la ilişkileri kesen işbirlikçi bir rejiminişbaşına gelmesini dört gözle beklediklerinden şüpheetmemek gerek.

Rejimin baskıları ve Suudi destekli dinci gericigüçlerin sürece müdahale etmeleri, meşru taleplerleeyleme geçen gençlerle emekçiler için handikapoluşturmuştur. Zira Baas yönetimi hareketi ezmekisterken, dinci gerici güçler ise, kirli emelleri içinkullanmak istiyorlar. Esas sorumlu Baas yönetimiolmakla birlikte, her iki taraf da gericidir. Emekçilerinkurtuluşu ise, ancak tüm gerici güçlere karşı mücadeleile mümkündür.

Gerici güçler arasındaki çatışmanın etnik/mezhepselçatışmayı kışkırttığı göz önüne alındığında, bu güçlerekarşı mücadelenin önemi bir kat daha artmaktadır. Ziragerici güçler arasındaki çatışmaların bedeli emekçilereödetildiği gibi, olası bir etnik/mezhepsel çatışmanınfaturası da, etnik, dinsel, mezhepsel aidiyetten bağımsızolarak Suriyeli emekçilere kesilecektir.

Ortadoğu26 * Sosyalizm Yolunda Kızıl Bayrak Sayı: 2011/17 * 04 Mayıs 2011

Suriye’de olaylar karmaşık bir hal alıyor…

Özgürleşmek gericiliğe ve emperyalizmekarşı mücadeleden geçiyor!

İkiyüzlülüğünzirvelerinde dolaşıyorlar

İşbirlikçi sermaye iktidarının icra kolu AKPhükümetinin Arap dünyasındaki halk hareketlerinekarşı sergilediği tutum, ikiyüzlülüğün daniskasıdır.

Halkların meşru talepleriyle ilgilenmeyen TayyipErdoğan’la müritleri, Washington’dan gelenemirleri ve bölgedeki sefil çıkarlarını kolluyorlar.Yani ne halkların gerçek talepleriyle ilgileri var nede halkların maruz kaldığı zorbalığa karşı sesleriniçıkartıyorlar.

Oysa bu türden açıklamalar da, AKP ve şefi içinikiyüzlülükten başka bir şey değildir. Zirabaşkalarına nasihat verenler, kendi yaptıklarınıgözardı ediyorlar. Örneğin Baas rejimine şiddeteson verip halkın taleplerini dinlemesini istiyorlarama, Kürt halkının haklı/meşru taleplerinin üzerinebomba ve copla gidiyorlar.

Tayyip Erdoğan’ın daha önceki açıklamaları veson MGK toplantısında Suriye ile ilgili söylenenlerde, kaba riyakarlığın yeni bir örneği olmuştur. Zirameşru talepleri uğruna mücadele eden Kürthareketine ve Kürt halkına karşı kapsamlı birsaldırıya hazırlandığını ilan eden MGKaçıklamasında, aynı anda Beşşar Esad yönetimineçağrıda bulunarak, halkın taleplerini karşılamasıgerektiği ifade edilebilmiştir. İkiyüzlülük vetutarsızlık ancak bu kadar olur!

Page 27: İÇİNDEKİLER - kizilbayrak.orgkizilbayrak.org/2011/sikb. 11. 17/sikb 11-17.pdf2* Sosyalizm Yolunda Kızıl Bayrak İÇİNDEKİLER 1 Mayıs’ın devrimci kazanımları …

Bahreyn’de muhaliflere idam cezasıBahreyn’de 4 kişi iktidar karşıtı gösterilerde iki

polisin öldürülmesinden suçlu bulunarak idamamahkum edildi.

Ülkedeki gösterileri kanla bastıran, zindanlardamuhalifleri işkence ile katleden Bahreyn devletişimdi de askeri mahkemede görülen dava ile 4 kişiyiidama mahkum etti. 3 kişi ise ömür boyu hapiscezası ile cezalandırıldı.

Gösterilerde devlet terörü estiren gerici rejim,onlarca kişiyi katlederken, yüzlerce muhalifi degözaltına almıştı. Gösterilere katıldıklarıgerekçesiyle tutuklananların aileleriyle görüşmesineizin verilmedi.

Basına kapalı yapılan duruşmada, 7 kişi kastenadam öldürme suçuyla yargılandı. Bu kişilerotomobille iki polisin üzerinden geçmekle suçlandı.Sanıkların avukatları suçlamaları reddederken insanhakları örgütleri bu kişilerin aile ve tanıdıklarıylagörüşmelerine izin verilmediği gibi, avukatlarıylagörüşmelerinin sınırlandığını söylüyor.

Bu dava Mart ayı ortalarında sıkıyönetim ilanedilmesinden bu yana, gösterilerle ilgili olarakkamuya açıklanan ilk dava.

29 Nisan günü binlerce kişi gerçekleştirileneylemlerle idama mahkum edilenlerin serbestbırakılmasını talep etti.

Yemen Yemen’de Salih’in istifası talebiyle 29 Nisan

günü gerçekleştirilen eylemler cuma namazınınardından başladı. Hudeyda, Ibb, Beyda ve Sana’dayapılan eylemlerde yüzbinlerce kişi meydanlaraçıktı.

Sana’nın merkezinde yapılan eylemde,gösterilerin başlamasından bu yana katledilen 142kişi anılıyor. Onbinlerce kişi 5 km’lik kortejoluşturarak sorumluların yargılanması talebiyleyürüyüş gerçekleştirdi.

Hudeyda, Ibb, Beyda gibi diğer şehirlerde gericirejim karşıtları gösteriler yaparken, Hudeyda’dakitlenin üzerine ateş açıldığı bildirildi.

ABD, El Kaide lideri Usame Bin Ladin’iöldürdüğünü açıkladı. Amerikan Başkanı BarackObama tarafından yapılan açıklamada, uzun zamandıryapılan çalışmaların sonucunda Ladin’in yerini tespitettiklerini ve bir askeri birlik tarafından düzenlediklerioperasyonla ölü ele geçirdiklerini söyledi. Pakistan’ınbaşkenti İslamabad yakınlarındaki bir evde bulunanBin Ladin’in Amerikan askerleri tarafından vurulduğuve cesedinin denize atıldığı bilgisi de verildi.

Haberin açıklanmasının ardından Beyaz Sarayönünde toplanan kalabalıklar sevinç gösterileriyaparken, Bin Ladin’in sorumlu tutulduğu ikizkulelere yönelik saldırıların ardından Ortadoğu’yukana bulayan eski ABD Başkanı Bush da olayı “zafer”olarak niteledi.

Bir dönem CIA ile bağlantılı çalıştığı bilinenLadin’in yaptıkları gibi ölüm iddiası da karanlıktadır.

Misilleme korkusu

Diğer taraftan ise Ladin’in öldürülmesininardından ABD devleti de olası bir misilleme nedeniylegüvenlik önlemlerini arttırdı. Dünya çapında tüm

ABD vatandaşlarına seyahat uyarısında bulundu.Böylelikle esasında 11 Eylül saldırısını bahane ederekhak ve özgürlükleri sınırlayan, faşist baskı ve terörüdizginlerinden boşaltan ABD, Ladin’in ölümünü deaynı yolda kullanacak. Öyle ki Dışişleri BakanıClinton “Terörle savaşımız devam edecek” diyerekbunu teyit etti.

En çok sevinenlerden biri de Abdullah Gül

Ladin’in ölüm haberi konusunda en çok sevinen vesevincini en tez dışa vuran kişilerden biri deCumhurbaşkanı Abdullah Gül oldu. ABD’nin 11 Eylülsonrasında başlattığı emperyalist savaş sırasındaAmerikan yönetimiyle savaşa katılmak karşılığındayaptığı utanç verici pazarlıklarla hatırlanan AbdullahGül sevincini şöyle ortaya koydu: “Bu şunugösteriyor; teröristler ve terör örgütlerinin başlarınınsonu, eninde sonunda canlı veya cansız elegeçirilmektir. Dünyanın en tehlikeli ve sofistikebaşının da bu şekilde ele geçirilmiş olması, herkeseibret vesilesi olmalı. Büyük memnuniyetlekarşılıyorum.”

Ortadoğu Sosyalizm Yolunda Kızıl Bayrak * 27Sayı: 2011/17 * 04 Mayıs 2011

Tekeller işçi kıyımınahazırlanıyor

NokiaDünyanın en büyük cep telefonu tekeli Nokia

kar oranlarını arttırabilmek ve pazar payınıbüyütmek için çareyi işçi kıyımında buldu. Şirket“yeniden yapılanma planı” adı altında 4 binçalışanını işten çıkaracağını açıkladı.

Plan doğrultusunda şirketin akıllı telefonüretimine daha fazla odaklanacağı, böylelikleApple’ın iPhone ürünü liderliğinde hızla büyüyen bupazarda atağa kalkacağı iddia ediliyor. Nokia’nın busektörde pazar payı, geçen yıl yüzde 38’den yüzde28’e gerilemişti.

Bu durum şirketin yatırımcılarını dakaygılandırıyordu.

İşten çıkarmaların büyük bölümününDanimarka, Finlandiya ve İngiltere’dekifabrikalardan olacağı belirtiliyor. Plan 2012’denitibaren uygulamaya girecek.

Nokia, böylece 2013’e dek işletme giderlerini1,5 milyar dolar azaltmayı hedefliyor.

Açıklamaların ardından Nokia’nın hisse fiyatıyüzde 3 artış kaydetti.

Finlandiya merkezli Nokia’nın sadece bu ülkede13 bin çalışanı bulunuyor.

Panasonic Japon elektronik eşya tekeli Panasonic karlarını

arttırabilmek ve kapitalist rekabette üstünlüksağlamak için işçi kıyımına gidiyor.

Şirketten 2013 yılı Mart ayına kadar 35 binkişinin işten çıkarılmasının planlandığı açıklandı.İşten çıkarmaların çoğunluğu şirketin yurt dışıbölümlerinden olacak. Şirketin çalışanlarınınyaklaşık yüzde 60’ının denizaşırı ülkelerde olduğutahmin ediliyor.

Dünya çapında 385 bin çalışanı bulunanPanasonic, tüketici elektroniğinde Güney Kore veÇinli rakiplerinin daha ucuz ürünlerinin rekabetiyleyarışmaya çalışıyor.

Panasonic Mart ayında mali yılın 4’üncüçeyreğinde 40.7 milyar yen (499 milyon dolar) zararettiğini açıklarken, yıl genelinde ise 74 milyar yen(908 milyon dolar) kâr açıkladı.

ABD Bin Ladin’i öldürdü...

Emperyalist işgal ve saldırganlığa devam!

Arap halkları meydanları boş bırakmıyor

Page 28: İÇİNDEKİLER - kizilbayrak.orgkizilbayrak.org/2011/sikb. 11. 17/sikb 11-17.pdf2* Sosyalizm Yolunda Kızıl Bayrak İÇİNDEKİLER 1 Mayıs’ın devrimci kazanımları …

Bugün Türkiye devrimci hareketinin geçmişmücadelelerinin doğal mirasçısı biz komünistleriz.Bunu bugünkü sonuçlardan hareketle söylüyor dadeğiliz. Dönüp bizim daha ilk ayrışma dönemideğerlendirmelerimize ve polemiklerimize, Z. Ekrempolemiğine bakınız (H. Fırat, Küçük BurjuvaPopülizmi ve Proletarya Sosyalizmi, 6. Bölüm), oradabu konuda gerçekten ilginç değerlendirmelerbulacaksınız. Bizim çıkışımız geçmişle köklü birhesaplaşmaya dayanıyordu, bu nedenle kestirmeden“inkarcılık”la suçlanıyorduk. Bu bize bilimsel inkar ilekaba küçük-burjuva inkarcılığı arasındaki temelli farkıortaya koyma olanağı vermekle kalmadı, ideolojikhasımlarımıza, geçmişe böyle tutucu biçimde yapışıpkalırsanız çok geçmeden onu savunup sürdürecekgücü de kendinizde bulamazsınız ve böylece devrimcigeçmiş karşısında küçük-burjuva bir inkarcı konumaasıl siz sürüklenirsiniz deme fırsatı da verdi.

Bugün sonuç ortadadır. Daha o zamandan, bizekarşı gerici bir ayak direme gösterenlerin kendigeçmiş devrimci kazanımlarını bilekoruyamayacaklarını söylemiştik, bu aynendoğrulandı. O dönemki somut muhataplarımız olanTDKP şefleri, geçtik genel devrimci hareketinmirasını, TDKP’nin kendi devrimci kazanımlarını bilekoruyamadılar. Bize karşı gericilik yaparken sımsıkısarıldıkları bu çizgiyi çok geçmeden terkettiler vebildiğiniz gibi liberalizmin batağına boylu boyuncabattılar. Aynı şeyi ‘71 devrimcilerinin mirasına karşıyaptılar, bugün ‘60’ların TİP çizgisine geri dönerek,Deniz Gezmişler’e de ihanet ettiler.

Biz ise daha o zamanda söylediğimiz gibi;geçmişin zaaflı ve hatalı olan yönlerine acımasızcavurduk, ama tam da bu sayede, geçmiş harekettendevrimcilik adına geride kalan canlı, olumlu,yaşayabilir ne varsa onu ileri bir düzeyde, işçi sınıfıdevrimciliği temelinde yaşatma olanağı bulduk.Bugünün Türkiye’sinde geçmiş devrimci kuşaklarınmanevi anısına ve devrimci siyasal mirasına enanlamlı ve içtenlikli bir biçimde sahip çıkabilen biricikparti TKİP’dir ve bu da rastlantı değildir. Öteki herkesbunu daha çok kendi grup kökenleri üzerinden

yapabiliyor ve buradan yansıyan tutum bildiğimiz oküçük-burjuva dargörüşlülüğünün ve mülkiyetçiliğininyansımasından başka bir şey değildir. TKİP’nintutumu ise temelden farklıdır ve gerekçesi, daha o ilkçıkış değerlendirmelerinde, sözünü ettiğim o ilkpolemiklerde, açıklıkla ortaya konulmuştur.

Geçmişten gelen akımların bugünkü akıbeti hiçbirbiçimde bizim onların geçmişindeki devrimci tutumuve kazanımları sahiplenmemize engel değil. Tamtersine, bugünkü akıbet geçmiş devrimci mirasısahiplenmede partimize daha büyük sorumluluklaryüklüyor. TİKKO kökenli akımların bugünkü durumuhiçbir biçimde İbrahim Kaypakkaya’yı küçümsemeyigerektirmiyor, tam tersine, onu tarihimizdeki enönemli devrimcilerden biri olarak daha çoksahiplenmemizi gerektiriyor. 23 yaşında yitirdiğimizbu genç devrimci, birkaç örgütün 30 sene boyuncatüketebileceği bir düşünsel-politik miras bırakarakgitmiş bir insandır. Çok değerli bir devrimcidir, sadeceser verip sır vermediği için değil; ondan daha daönemli olarak, devrimi ve devrimci siyasal mücadeleyiciddiye aldığı için, buna hayatını adadığı için, venihayet bu çerçevede, o dönem için gerçekten anlamlıolan belli düşünsel açılımlar ve sorgulamalar yapmayıbaşardığı için.

Bunu ‘71 devrimcileri için genelleştirebiliriz de.‘60’lardaki mücadele solu güçlendirdi, mücadeleninradikalleşmesi ve dünyadaki olayların etkisi solu daradikalleştirdi ve onun içinden devrimci bir akım çıktı.Bu devrimci akım çıktığında mücadele yöntemi olaraksiyasal maceracılık olarak nitelenebilecek bir yoluseçtiği için, yaptıkları çıkışın anlamı bir ölçüdekarardı. Ama orada maceracılık geçiciydi, devrimitercih etmek ise kalıcı... Kalıcı olan, devrim davasınasahip çıkmak ve düzene başkaldırmaktı. Bunu küçükinsan gruplarının silahlı direnişi olarak yapmayakalkmaları kuşkusuz hatalıydı, ama bu çıkışta önemlive baskın özellik hiç de bu değildi. Bu sadece geçicibir davranış şekliydi ve nitekim hızla aşıldı, daha ‘74yılında çok büyük ölçüde geride bırakıldı.

Geleneksel solun tasfiyeci süreçler içinde tükendiğiya da konum değiştirdiği bir dönemde biz bu mirasa

her zamankinden çok önem vermeliyiz. Çünkü sontahlilde biz oradan geliyoruz, bizim ortaya çıkışımızolanaklı kılan birikimdir burada sözkonusu olan. Biziortaya çıkaranın yakın geçmişin devrimci birikimiolduğunu hiçbir biçimde unutamayız, ortaya çıkışanımızdan itibaren biz bunu bilinçli bir tutumla veözenle vurgulayageldik. EKİM, “Boşluktan değil, birgeçmişin, bir birikimin bağrından doğdu” dedik. Biz ogeçmişi bilimsel zeminde eleştirerek aştık, kabacainkar ederek değil. Bu onu kucaklayarak yeni birdüzeyde yaşatmak demekti. Onda canlı, anlamlı vekalıcı olanı alıp ileriye taşıyan, geri, ölü ve çürüyenyanına ise acımasızca vuran bir tutumun temsilcileriolduk biz.

Peki, bizim çıkış dönemimizde bizi inkarcılıklasuçlayarak ona kıskançlıkla sahip çıkar görünenler neyaptılar? Ne yaptıklarını çok geçmeden gördük. ‘71devrimcilerinin devrim adına yükselttikleri bayrağıterkettiler ve gelinen yerde artık tümden gerisin geriTİP çizgisine döndüler, TİP parlamentarizminde kararkıldılar. Halbuki ‘71 devrimcileri, Deniz Gezmişler,Mahir Çayanlar, Kaypakkayalar, tam da TİPparlamentarizmini reddederek devrimi seçmişlerdi.EMEP’liler dün devrimi terketmişlerdi, bugünse artıkTİP çizgisinde karar kılmış durumdalar. Ama büyükbir utanmazlıkla, “Deniz Gezmişler’in yolu bugünparlamentoya çıkmıştır” diyebiliyorlar. Saltkendilerine parlamento yolu göründü umudunakapıldıkları için. Bu gerçekten tam bir utanmazlıktır,en kabasından bir inkardır ve geçmişin anısına dabüyük bir saygısızlıktır.

Deniz Gezmiş’i Deniz Gezmiş yapan, onlarınbugün temsil ettiği çizgiyi ‘60’lı yıllarda temsil edensiyasal akımdan kopmaktır. TİP oportünizminden,reformizme ve parlamentarizme dayalı bir akımdankopmaktı o zamanlar sözkonusu olan. Oysa hala DenizGezmişler’in adını istismar etmeye yeltenenler bugüngerisin geri oraya dönmüş bulunuyorlar. Demek kiböyleleri Denizler’in tuttuğu yolu inkar edendöneklerden öte bir şey değildirler.

(Dünya, Türkiye ve Sol Hareket, Eksen Yayıncılık,s.166-170)

Mücadele tarihimiz28 * Sosyalizm Yolunda Kızıl Bayrak Sayı: 2011/17 * 04 Mayıs 2011

Parti ve geçmişin devrimci mirasıH. Fırat

Page 29: İÇİNDEKİLER - kizilbayrak.orgkizilbayrak.org/2011/sikb. 11. 17/sikb 11-17.pdf2* Sosyalizm Yolunda Kızıl Bayrak İÇİNDEKİLER 1 Mayıs’ın devrimci kazanımları …

Sosyalizm Yolunda Kızıl Bayrak * 29Sayı: 2011/17 * 04 Mayıs 2011 Parti şehitleri

Ölüm Orucu şehidi ve TKİP Kurucu Üyesi HaticeYürekli ölümünün 10. yılında çeşitli illerdegerçekleştirilen eylem ve etkinliklerle anıldı.

İzmirHatice Yürekli İzmir Buca’daki Kaynaklar

Mezarlığı’ndaki mezarı başında BDSP tarafındangerçekleştirilen yürüyüş ve etkinlikle anıldı.

Yürüyüşte en önde üzerinde Hatice, Ümit ve Habipyoldaşların resimlerinin olduğu “Devrimciler ölmez,devrim davası yenilmezdir!” şiarlı pankart taşındı. Kızılbayraklar eşliğinde Hatice Yürekli’nin resminintaşındığı yürüyüşte sloganlar susmadı.

Anma programı Hatice Yürekli şahsında tüm devrimşehitleri anısına saygı duruşuyla başlatıldı. ArdındanHatice yoldaşın örgütlü kimliği, parti saflarındakimücadelesi ve yaşamı konusunda bir metin okundu.Yürekli’nin devrimci yaşamı, militan kimliği ve devimdavasıyla bütünleşmiş pürüzsüz yaşamı vurgulanarak,O’nu anmanın devrim ve sosyalizm mücadelesinibüyütmekten geçtiği ifade edildi.

Ardından söz yoldaşlarına bırakıldı. Konuşanlararasında ölüm orucu direnişçilerinden MuharremKurşun da bulunuyordu. Kurşun, Hatice Yürekli’ninzindandaki ve genel olarak devrim mücadelesindekiduruşunu anlattı.

Konuşmaların ardından, Nazım Hikmet ve AdnanYücel’den şiirler okunarak sloganlar eşliğinde programsürdürüldü.

Son olarak, “Mücadeleye atılan her adımda,örgütlenen her fabrikada, büyütülen devrim vesosyalizm davasında Hatice yoldaş hep aramızdaolacak, buradan bu yiğit komünist kadın yoldaşımızınanısı önünde bir kez daha saygıyla eğiliyor ve bıraktığıkızıl bayrağı daha da yukarılara taşımaya sözveriyoruz!” denildi.

Hatice Yürekli’nin mezarına karanfillerinbırakılmasıyla program sona erdi.

Küçükçekmece-TopkapıKüçükçekmece ve Topkapı’dan komünistler 26

Nisan Salı günü Hatice Yürekli’yi, ölümünün 10.yıldönümünde bir ekinlikle andı.

Anma etkinliği Hatice yoldaş şahsında tüm devrimve sosyalizm şehitleri için saygı duruşuyla başladı.Hatice yoldaşı anmanın, parti ve devrim davasınıkavramaktan ve sahip çıkmaktan geçtiğininsöylenmesiyle başlayan açılış konuşmasında etkinliğinbu çerçevede anlaşılması gerektiği üzerine bir vurguyapıldı. Etkinlik, Hatice yoldaşın yaşamı, örgütlüyaşamındaki temel dönüm noktaları ve devrimci kimliğiüzerine hazırlanmış bir sunumla devam etti.

Birçok örnekle tartışmalar zenginleştirildi. Bugüniçin bu kimliğin yaratılmasının koşulunun ideolojik vepolitik olarak güçlenmekten geçtiği ifade edilerek bugücün sınıf zemininde ete kemiğe bürünmesi gerektiğivurgulandı.

Hüseyin Temiz yoldaş üzerinden de birçok örnekletartışmalar boyutlanırken, sınıf devrimcisinin sahipolması gereken sadelik, disiplin, düzenle uzlaşmazlık vekolektif üretim-yaşam bakışının güçlendirilmesigerektiğinden bahsedildi. Etkinlik kadrolaşma sorununadair yapılan vurgularla son buldu.

Kartal Karlıktepe Mahallesi’nde BDSP tarafından

gerçekleştirilen eylem kortejlerin oluşturulmasıylabaşladı. “Devrim savaşçıları ölümsüz, devrim davasıyenilmezdir! / BDSP” pankartının açıldığı eylemde;kızıl bayraklar, meşaleler ve pankartın önünde HaticeYürekli’nin fotoğrafı taşındı. Yol trafiğe kapatılarakyürüyüşe başlandı.

Yürüyüş boyunca Ölüm Orucu Direnişi’ne ve HaticeYürekli’ye dair ajitasyon konuşmaları gerçekleştirildi.19 Aralık katliamı teşhir edildi. Özellikle son açığaçıkan belgelere dayanarak katliamın nasıl planlandığıanlatıldı. Eylem, Karlıktepelilerin de desteğini aldı.Çevredeki evlerin pencerelerine çıkan emekçiler eylemiilgiyle izledi ve alkışlarla destek sundular.

Eylem boyunca devrim şehitleri için ve katliamcıdevletten hesap sormaya çağıran sloganlar atıldı. 1Mayıs’ta Taksim’e çağıran sloganlar da yürüyüşboyunca atıldı.

Eylem boyunca sivil polisler, kamerayla çekim

yaparak taciz etmeye çalıştılar. BDSP’liler kararlıduruşlarıyla polisin bu hareketini boşa çıkardılar.

Eylem Hatice Yürekli’nin uğrunda tereddütsüzceöldüğü kavga bayrağının devralınarak yükseklereçekileceğinin söylenmesi ile son buldu ve “Devrimcilerölmez, devrim davası yenilmezdir!” sloganı atıldı.Yaklaşık 40 dakika süren eylem boyunca KarlıktepeMahallesi’nin ana caddesi trafiğe kapalı kaldı.

Antakya Antakya’da Hatice Yürekli, Alaattin Karadağ

yoldaşın mezarı başında gerçekleştirilen etkinlikleanıldı. Ölümü tereddütsüzce göze alan yoldaşlarınyaşamlarından kısaca bahsedildikten sonra onlarındevrettiği mücadele bayrağını daha da yukarılarataşımanın öneminden bahsedildi. Yoldaşları şahsındatüm devrim ve sosyalizm şehitleri için yapılan saygıduruşundan sonra etkinlik bitirildi.

Kızıl Bayrak / İzmir-Küçükçekmece-Topkapı-Kartal - Antakya

TKİP Kurucu Üyesi Hatice Yürekli anıldı...

“Devrimciler ölmez devrim davası yenilmez!”

25. Geleneksel İTÜ Öğrenci Şenliği bu sene debaskı ve yasaklarla başladı. Şenlik kapsamındayapılacak olan “Kürt Sorunu, Tarihsel Gelişimi veBugünü” konulu panelin üniversite içerisindeyapılması İTÜ yönetimi tarafından keyfi bir biçimdeengellendi.

Bu sene şenliğin ilk günü “Özgürlük günü”olarak adlandırılırken bu kapsamda “Akademikdemokratik özgürlük”, “Basın Özgürlüğü” ve “KürtSorunu, Tarihsel Gelişimi ve Bugünü” başlığındapaneller ve forumlar gerçekleştirildi.

İlk olarak akademik-demokratik özgürlük başlığıadı altında son dönemde üniversitelerde artan baskıve yasakçı uygulamalar tartışıldı. Düşünceleriniifade eden, siyasal çalışma yapan öğrencilere dönükaçılan soruşturma ve ceza terörü konuşuldu. Busürece ilişkin nasıl mücadele edilmesi gerektiğitartışıldı.

“Basın Özgürlüğü” paneline ise Evrenselgazetesinden Fatih Polat ve Birgün gazetesindenSelçuk Özbek panelist olarak katıldı. Daha çokforum tarzında geçen bu panelde ise topluma dönükanti-demokratik uygulamalardan düzene muhalifgazetecilerin de payına düşeni aldığı söylendi.

Şenliğin ilk gününün son etkinliği olan “KürtSorunu, Tarihsel Gelişimi ve Bugünü” paneli iseokul yönetiminin son anda keyfi bir biçimdeyasaklamasına rağmen Mimarlık Fakültesi önündefiili olarak gerçekleştirildi. Etkinliğe SebahatTuncel, Sırrı Süreyya Önder, Sami Tan katıldı.Yapılan konuşmalarda okulun anti-demokratik tavrıteşhir edildi. YSK’nın bağımsız adaylara dönükyasakçı uygulamaları ve seçimler tartışıldı.

Etkinliğin sonunda ise Kürtçe marşlar eşliğindehalaylar çekildi

Ekim Gençliği / İTÜ

İTÜ Şenliği yasaklarla başladı...

Page 30: İÇİNDEKİLER - kizilbayrak.orgkizilbayrak.org/2011/sikb. 11. 17/sikb 11-17.pdf2* Sosyalizm Yolunda Kızıl Bayrak İÇİNDEKİLER 1 Mayıs’ın devrimci kazanımları …

Güncel30 * Sosyalizm Yolunda Kızıl Bayrak Sayı: 2011/17 * 04 Mayıs 2011

Nijeryalı Festus Okey’in 2007 yılında BeyoğluPolis Merkezi’nde polis tarafından kurşunlanarakkatledilmesinin ardından açılan davanın 13. duruşması26 Nisan günü Beyoğlu Adliyesi’nde görüldü.

Tam bir “orta oyunu” şeklinde süren davanın sonduruşmasında da “Bu düzende polis vuruyor, mahkemekoruyor” söyleminin gerçekliği ibretlik bir şekildegözler önüne serildi.

Beyoğlu 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülenduruşma, Okey’in kimliğiyle ilgili Nijerya’dan istenenevrakın beklenmesi için bir kez daha ertelendi.

Katledilen kişinin “gerçek Festus Okey olupolmadığını” 2008 yılı Şubat ayından bu yanaanlayamayan (!) mahkeme, bu evrakın beklemesineitiraz eden ve davaya müdahil olmak için dilekçe veren76 kişiye daha ‘mahkemeye hakaret’ iddiasıyla işlemyaptı. Mahkeme, kendisini dava dosyasını oyalamaklasuçlayan beş avukat ile davaya müdahil olmak isteyen,aralarında Göçmen Dayanışma Ağı’nın 30 üyesinin debulunduğu toplam 44 kişi hakkında da ‘adilyargılamayı etkileme’ iddiasıyla soruşturma açtırmıştı.Bu konuda oldukça hızlı davranan mahkeme, biravukat hakkında da zorla getirme kararı çıkarttı.

Davanın bir sonraki duruşması 12 Temmuz günügörülecek.

Güray Dağ: “Polisler korunmayaçalışılıyor”

Konuyla ilgili görüşünü aldığımız davayı takipeden avukatlardan Güray Dağ son duruşma hakkındabilgi verdi ve mahkeme heyetinin verdiği kararlarıyorumladı.

Dağ, İstanbul ve Ankara Barosu’nun Türkiye İnsanHakları Vakfı’nın ve Helsinki Yurttaşlar Derneği’nin

davaya müdahil olma taleplerinin bu duruşmada dareddedildiğini belirtti. Göçmen Dayanışma Ağıaktivisti 70 kişinin de kişisel olarak davaya müdahilolmak için dilekçe verdiğini, bu talebin dereddedildiğini sözlerine ekledi.

“Mahkeme yıldırma politikası izliyor”

Bu noktada Dağ mahkeme heyetinin bir yıldırmapolitikası olarak devreye soktuğu yönteme dikkatçekti. Mahkemenin kişisel dilekçe veren 70 kişihakkında suç duyurusunda bulunduğunu belirterek“Böyle bir şeyle ilk defa karşılaşıyoruz!” dedi.

Dağ “Dilekçe vermek anayasal bir haktır. En fazlayerinde görülmeyerek reddedilir ama dilekçeverdikleri için bu 70 kişi hakkında suç duyurusundabulunmak yıldırma amaçlı olabilir” dedi.

Davanın, Festus Okey’in 3 buçuk yıldır kimlikbilgisinin belirlenememesinden kaynaklı sürüncemedebırakıldığını belirten Dağ, bir sonraki duruşmanın 12Temmuz’a ertelendiğini fakat bundan sonuç çıkacağınıdüşünmediğini sözlerine ekledi. Nijerya ile Türkiyearasında adli yardım anlaşması olmadığını ayrıcaNijerya’nın siyasal anlamda karışık bir ülke olduğunusöyleyerek sağlıklı bir veri kayıt sisteminin deolmadığını ifade etti.

“Kimlik bilgisi tespiti davanın esasına etki etmez”

Kimlik bilgisi tespitinin gereksiz bir ayrıntıolduğuna dikkat çeken Dağ, “Bu, davanın esasıkonusunda değişiklik yaratacak bir konu değil” dedi.“İsim farklılığı sanığın ceza almasını ya da alacağıcezanın miktarını değiştirmez” diyerek bunun davanınesasına etki etmeyeceğini belirtti.

“Biz böyle bir talepte bulunsaydık mahkeme heyetide davanın esasını etkilemeyeceği için talebimizireddederdi” diyen Dağ, bunun amacının polislerikorumak, polis cinayetlerini aklamak olduğunusözlerine ekledi.

Mahkeme Festus’unkatillerini aklamada ısrarlı

‘Çılgın’ talan projesiErdoğan, İstanbul’u ‘ucubeye’ çevirecek yeni

“çılgın projesini” açıkladı. Projeye göre Karadenizve Marmara arasında açılacak yeni bir kanal ileİstanbul’da yeni bir yarım ada ve bir adaoluşturulacak.

Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi’ndeslaytlar ve animasyonlar eşliğinde projeyianlatırken ajitatif bir dil kullandı. “Emsalsizprojelerin ardında hep hayal vardır” sözü vekullandığı diğer cafcaflı ifadelerle projeninmantık dışı özünü örtmeye çalıştı. Elbette AKPhükümeti için projenin ne denli gerçekçiolduğunu, doğayla, insanla, İstanbul’un tarihseldokusuyla ne denli uyumlu olduğunun bir önemiyok. Yeni açılacak rant alanları, yandaşlarapeşkeş çekilecek projeler sözkonusu olduğu için,İstanbul’un su havzaları ve orman arazilerihesaba katılmıyor.

Kabusun ipuçları

Erdoğan, AKP hükümetinin bugüne kadargerçekleştirdiği tartışmalı projeleri hatırlatarakbaşladığı konuşmasında İstanbul’a sunduğu“hizmetin” tablosunu çizmeye çalıştı. Dubleyolları, Marmaray projesini, dağıtılan derskitaplarını, yeni konut projelerini örnek olarakgösterdi. Hemen hepsi emekçilerin canını yakan,AKP’ye yakın olan sermaye kesiminin kasasınıdolduran projelerde; kimi zaman emekçileringecekonduları yıkılarak barınma hakkı gasbedildi,kimisinde kültürel miras olan tarihi eserler‘çanak—çömlek’ olarak nitelendirildi. Kimisindeormanlar talan edildi, kimisinde çocuklara dincigericiliğin propagandası yapıldı. Tüm bunlar,‘yaptıkları, yapacaklarının teminatı’ olanErdoğan’ın çılgın projesinin İstanbul için nasıl birkabusa dönüşeceğinin ipuçları.

İstanbul’un talan projesi

“Biz Ferhat’ız Bolu Dağı’nı deldik” diyerekövünen Erdoğan yaptığı konuşmada emekçilerinceplerini de deldiğini eksik bıraktı. Böylesinemaliyetli bir proje için (tahminen 10 milyar dolar)nasıl bir kaynak yaratılacağı konusu soruişaretleri taşıyor. AKP hükümeti kaynaktan çokkime ne kazandıracağıyla, kimin zenginliğinezenginlik katacağıyla ilgileniyor.

İstanbul’un kuzeyinde bulunan ormanların suhavzalarının, yok edileceği proje ile yeni inşaatalanları açılacak. Projenin similasyonunda yeralan kanalın etrafından yükselen gökdelenler, bupastanın oldukça iştah açıcı olduğunu gösteriyor.

Kaldı ki, Erdoğan’ın projenin amacınıaçıklarken ortaya attığı iddiaların bir gerçekliğide yok. Boğaz trafiğinin rahatlatılması içintankerlerin geçişinin kanaldan sağlanması en sontercih bile olamaz. Petrol akışını boru hattıüzerinden sağlamak yerine gemileri başka birgüzergaha yönlendiren projede 150 metregenişliğinde bir kanaldan iki büyük gemininyanyana geçmesinin imkansız olduğu isedüşünülmemiş. Böylesine büyük bir projedeböylesine hayati ve basit bir ayrıntı atlanmış.

Projenin ayrıntıları üzerine elbette ki dahabirçok şey söylenebilir. Fakat özü itibariyleemekçilerin cebine elini daldıran Erdoğan,sermayenin kasasını dolduracak. Bunu yaparkende emekçilerin yaşam hakkını her anlamdagasbedecek.

Page 31: İÇİNDEKİLER - kizilbayrak.orgkizilbayrak.org/2011/sikb. 11. 17/sikb 11-17.pdf2* Sosyalizm Yolunda Kızıl Bayrak İÇİNDEKİLER 1 Mayıs’ın devrimci kazanımları …

Merhaba;Ücretli emek ile sermaye arasındaki çelişki

tarihsel gelişmenin esas dinamiğini oluşturur. Buezeli savaşımda ücret ile emek yani proletaryabilimsel sosyalizmle kendiliğinden bir sınıf olmaktançıkmış yeni bir dünyayı kuracak, insanlığı altın çağaulaştıracak bir güç olmuştur.

1 Mayıs tam da bunu anlatmaktadır. Yeni bir dünyanın yaratıcısı, en son kavganın

temsilcisi ve tek devrimci sınıfı olan proletaryanınbirlik, mücadele ve dayanışmasını simgeleyen kavgagünü 1 Mayıs, bu savaşımda büyük bedeller ödenerekkan-can pahasına kazanılmıştır.

Bugün, tüm bu değer ve kazanımlarınyaratıcılarını anarken 1 Mayıs’ı, 1800’lerin barikatsavaşlarının, Paris Komünarları’nın, 8 Mart’ın, 15-16Haziran Direnişi’nin, Tariş ve TEKEL direnişininruhuyla kutluyoruz.

Yaşasın 1 Mayıs, Biji Yek Gulan!Tutsak Partizanlar

1 No’lu F Tipi Hapishanesi / Tekirdağ

***

“Umut, saklımızda ölümsüz bayrakKırmızı kırmızı

Dalga dalgadır...”Ahmed Arif

Merhaba dostlar;Sömürü, zulüm ve baskılara karşı birlik, mücadele

ve dayanışmanın adı olan 1 Mayıs direniş gününüzükutluyor, başarılar diliyoruz.

Selamlar, saygılar...Resul Kocatürk

F Tipi Cezaevi/Bolu

***

Değerli Kızıl Bayrak gazetesi emekçileriMerhaba!Giresun’dan hepinize selamlarımı gönderiyorum.

Dünya işçi sınıfı ve emekçilerinin birlik, mücadele vedayanışma günü olan 1 Mayıs işçi bayramınızıkutluyor, çalışmalarınızda başarılar diliyorum.

Mustafa KocatürkE Tipi Hapishane D-7 Giresun

***

Sevgili dostlar merhaba;İşçi sınıfının, emekçilerin ve ezilen halkların

birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1Mayıs’ınızı kutluyoruz. Çalışmalarınızda başarılardiliyoruz...

Selam, sevgi ve saygılar...Biji Yek Gulan!

Ali ŞimşekF Tipi Hapisnane Hacılar/Kırıkkale

***

Merhaba dostlar;Göndermekte olduğunuz dergileri alıyoruz. Bu

ilginizden dolayı teşekkür ediyoruz. Sizleri 1 Mayıscoşkusuyla sevgiyle selamlıyoruz. 1 Mayıs’ınız kutluolsun! Yaşasın 1 Mayıs! Çalışmalarınızda başarılardiliyoruz. Sevgiyle, dostlukla kalın.

S. Serdar SürücüTekirdağ 1 No’lu F Tipi Hapishanesi C-87

***

Merhaba Kızıl Bayrak emekçileri;Baharın coşkusuyla bölgemizde yanan isyan

ateşlerinin sıcaklığıyla sizleri selamlıyoruz.Ayağımızın altındaki toprak ısınmaya başlarken 1

Mayıs bunun en önemli göstergelerinden biri olacak.1 Mayıs alanı bunun sıcaklığını sonrasına taşıyacakbirikimi bizlere sunacaktır. 1 Mayıs günü alanlardaolamasak da aynı coşkuyu yaşayacağımıza olaninancımızla sizlerin 1 Mayıs birlik, dayanışma vemücadele gününüzü kutluyor, her şeyin gönlünüzceolmasını diliyoruz.

Bugün esir yarın her şey!Yaşasın 1 Mayıs!Biji Yek Gulan!Özgür Kabadayı, Hikmet Korkusuz, Zeynel Firik

F Tipi Hapishanesi A-17 / Edirne

***

“İşte bak, kardeşim, sonunda öğrendik konuşmayıTatlı tatlı ve yalın konuşmayı

Anlaşabiliyoruz şimdi, fazlası da gereksiz.Ve yarın diyorum daha da yalın olacağız.

Tüm yüreklerde, tüm dudaklardaAynı ağırlığı edinen sözleri bulacağız

Adıyla anılacak her şeyVe ötekiler gülümseyip

‘Böyle şeyleri biz de yüzlerce yazabiliriz’diyecekler.

Bizim istediğimiz bu işte...”Yannis Ritsos

Değerli dostlar merhaba!Gerici-işbirlikçi iktidarların zulmü altında

yıllardır ezilen halklar isyan ateşlerini yakarakzorbaları bir bir alaşağı etmeye başladı. Bu ateşler“yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek” yanmaya devamedecektir.

Ülkemizde de işçi-emekçiler, Kürt halkı ve tümezilenler kavga mevzilerinde yerlerini daha fazlaalıyor, kavga büyüyor. Tüm 1 Mayıs alanlarının da bubilinç ve coşkuyla doldurulacağından kuşkumuz yok.

Yaşasın 1 Mayıs! Yaşasın kavga!Tutsak Partizanlar Zeliha, Deniz, Resmiye

Ankara Kadın Kapalı Hapishanesi

***

Değerli Kızıl Bayrak emekçilerine;Uyan artık uykudan uyanUyan esirler dünyasıZulme karşı hıncımız volkanBu ölüm dirim kavgası...Emperyalizmin ve yerli uşakları burjuva feodal

sınıflarının sömürücü düzeni mutlaka yıkılacaktır!Özgürlük ve eşitlik yoksa barış da yok!İşçi sınıfının enternasyonal dayanışma, birlik ve

mücadele günü 1 Mayıs’ı kutluyoruz. Biji 1 Gulan! Yaşasın 1 Mayıs!Devrimci selamlarla...

Veysel Kaplan2 No’lu F Tipi Hapishanesi PK:145 Kocaeli

CMYK

Mücadele Postası

EKSEN Yayıncılık Büroları

Kemalpaşa Mh. Otel Asya yanı Vural Apt. No:2 D:3İzmit / KOCAELİ

Sönmez İş Sarayı Kat: 3 No: 220 Heykel/BURSATel: 0 (224) 220 84 92

Cemal Gürsel Cd. Shell Karşısı Vakıf İşhanı Kat: 3 No: 306 ADANA Tel: 0 (322) 363 19 94

Zindanlardan 1 Mayıs mesajları...

Page 32: İÇİNDEKİLER - kizilbayrak.orgkizilbayrak.org/2011/sikb. 11. 17/sikb 11-17.pdf2* Sosyalizm Yolunda Kızıl Bayrak İÇİNDEKİLER 1 Mayıs’ın devrimci kazanımları …