Önsöz t - tÜrk standardlari enstİtÜsÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar...

112
T ürk Standardları Enstitüsü’nün 48’inci Genel Kurul Toplantısı. 15.05.2009 ta- rihinde Ankara’da yapıldı. Başarılı bir faaliyet döneminin ardından yeni dö- neme başlayan TSE Başkanı Tahir Bü- yükhelvacıgil ve Yönetim Kurulu Üyelerimizi Standard Dergisi olarak kutluyor, Enstitümüze, ülkemize ve Türk sanayine büyük ve başarılı hizmetler vereceklerine dair inancımızı yinelemek istiyoruz. Tarımda verimliliği artırmak için yoğun gübre ve ilaç kullanılması, aşırı sulama, toprakların rotasyona yer verilmeden tek ürün deseni ile kullanılması, toprak ve su gibi doğal kaynakların kirlenmesi ve tükenmesi gibi olumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk- lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ürünlerde insan ve hayvan sağlığı için zararlı kimyasal kalıntıların çoğalması üzerine, söz konusu olumsuz- lukları gidermek için iyi tarım uygulamaları düşünce- si ortaya çıktı. Peki nedir bu iyi tarım? Biz de bu sayı- mızda bu konu üzerinde yoğunlaştık. Bu ayki konuğumuz, Tarımsal Üretim ve Geliştirme Genel Müdürlüğü, Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Erdo- ğan, iyi tarımın ne olduğu, uygulamalarını, kimlere faydası olduğu gibi aklımıza takılan sorularımızı cevaplıyor. “Dünyada ve Türkiye’deki İyi Tarım Uygulamaları”nı Mehmet Hasdemir’in, “Avrupa Birliği’ndeki İyi Tarım Uy- gulamaları Sürecini” AB Uzmanları Can Devin İçel, Burçak Yüksel ve Gıda Müh. Mustafa Uz’un, “İyi Tarım Uy- gulamalarında Gübreleme ve Gübreleri” Prof. Dr. Mehmet Aktaş’ın, “İyi Tarım Uygulamaları Denetim Süreci”ni Prof. Dr Tevfik Yoltaş’ın, “Uygulamadaki Kontrol ve Sertifikasyon Kuruluşları İçin Aranan Şartları” Ziraat Müh. Yasemin Öçalan’ın, “Kontrolör Eğitimi”ni de Müh. Z. Gülsüm Bozkurt’un yazılarından öğreniyoruz. Söyleşimizi İyi Tarım Uygulayan Çiftçimiz Cemalettin Kurt ile yaptık. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ile Enstitümüz arasında yapılan protokol çerçevesinde Türkiye’de İyi Tarım Uygu- lamaları eğitimi, sınavı ve belgelendirmesini yapmaya yetkili tek kuruluş olarak TSE-Personel Belgelendirme Müdürlüğü’nün yetkili kılındığını anlatan Feyzullah Erdoğan, bu eğitimin içeriklerini aktarıyor. “Uzman Bilgiye Dayalı İyi Tarım Uygulamaları”nı Doç. Dr. Orhan Özçatalbaş, “Sürdürülebilir Kalkınmanın Anahtar Bileşeni: Entegre Ürün Yönetimi” Prof. Dr. M. Oktay Gürkan’ın yazılarında ele alınıyor. Doç. Dr. Cengiz Sayın ve Araş. Gör. M. Nisa Mencet, çalışmalarında, İTU’nun kapsamı ve GLOBALGAP ile iliş- kisi, gelişimi ve uygulama yöntemlerini ele alarak sertifikalı üretimin Türkiye yaş meyve sebze ihracat potan- siyeli üzerine etkisini araştırıyorlar. Gıda hijyeninin sağlanmasında son derece önemli olan “İyi Tarım Uygulamaları”nın, yiyecek içecek üreten ya da yiyecek içecek işletmelerine ham madde sağlayan tarımla uğraşan kesim tarafından kullanımının teş- vik edilmesi gerektiğini belirten Arş. Gör. Bayram Şahin ve Arş. Gör. Göksel Kemal, gıda hijyeninin insan sağ- lığı açısından önemi düşünüldüğünde İyi Tarım Uygulamalarının zorunlu tutulması gerektiğini belirtiyorlar. Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı’nın Özel Çevre Koruma Bölgeleri’nde doğal güzelliklerin, tarihi ve kül- türel kaynakların, biyolojik çeşitliliğin, sualtı, suüstü canlı ve cansız varlıkların korunmasını ve bu değerlerin gelecek nesillere aktarılmasını, sürdürülebilirlik anlayışı çerçevesinde bölgelerin ekonomik kalkınmalarını sağ- lamak ve çevre bilincini artırmak amacıyla yaptığı çalışmaları Sezer Göktan ve Ziraat Müh. Murat Karahan’ın yazılarında buluyoruz. Dergimizde değişik bulacağınızı umduğumuz diğer konularımızı da ilgi ile okuyacağınızı umuyoruz. Saygılarımla. Dr. Zekeriya MIZIRAK Genel Yayın Yönetmeni Önsöz Yıl:48 • Sayı:565 • HAZİRAN 2009 Sahibi Türk Standardları Enstitüsü Adına Tahir BÜYÜKHELVACIGİL Genel Yayın Yönetmeni Dr. Zekeriya MIZIRAK Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Y. Selim ÇELEBİ Yayına Hazırlayanlar O. Murat PERÇİN • A. Sabit YÖNEY Türkay BİRBEN • Aslıhan KÖKER Canan DOĞAN • Ebru CEM Yönetim Yeri TSE Pazarlama ve Tanıtım Dairesi Başkanlığı Necatibey Cad. No:112, 06100 Bakanlıklar / ANKARA Tel: 0.312. 416 63 12 • 416 63 25 Faks : 0.312. 416 65 84 e-mail: [email protected] Reklam ve Abone Ayşe Nedret GÜNEŞ T el: 0.312. 416 63 17 e-mail: [email protected] 2009 Yılı Abone Bedeli Aylık : 7 TL (KDV dahil) Yıllık : 70 TL (KDV dahil) (Bir yıllık aboneliklerde Öğretim Görevlileri, Öğrenciler ve Enstitümüzden belgeli firma, kurum ve kuruluşlara % 50 indirim uygulanır.) 2009 Yılı Reklam Tarifesi Arka Kapak : 2000 TL + KDV Kapak İçleri : 1500 TL + KDV Son Sayfa : 1500 TL + KDV İç Tam Sayfa: 1300 TL + KDV Grafik Tasarım Erhan KOÇ Tasarım, Baskı, Dağıtım SARAY MATBAACILIK Tic. ve Sanayi Ltd. Şti. Merkez Mah. Polat Sok. No:2 Pursaklar Ankara • 0.312 527 28 90 Yayın Türü: Yerel Süreli Basım Tarihi: 15.05.2009 Standard hakemli bir dergidir. Dergimize gönderilen makaleler ihtiyaç duyulduğunda uzmanlık alanına göre, konusunda uzmanlaşmış kişilere incelettirildikten sonra yayınlanır. Dergide yayınlanan yazılardaki görüşler yazarına ait olup Derginin ve yazarın adı alınarak iktibas edilebilir. Dergimize gönderilen yazılar yayınlansın veya yayınlanmasın iade edilmez.

Upload: others

Post on 16-Feb-2020

8 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

Türk Standardları Enstitüsü’nün 48’inci Genel Kurul Toplantısı. 15.05.2009 ta-rihinde Ankara’da yapıldı. Başarılı bir faaliyet döneminin ardından yeni dö-neme başlayan TSE Başkanı Tahir Bü-

yükhelvacıgil ve Yönetim Kurulu Üyelerimizi Standard Dergisi olarak kutluyor, Enstitümüze, ülkemize ve Türk sanayine büyük ve başarılı hizmetler vereceklerine dair inancımızı yinelemek istiyoruz.

Tarımda verimliliği artırmak için yoğun gübre ve ilaç kullanılması, aşırı sulama, toprakların rotasyona yer verilmeden tek ürün deseni ile kullanılması, toprak ve su gibi doğal kaynakların kirlenmesi ve tükenmesi gibi olumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ürünlerde insan ve hayvan sağlığı için zararlı kimyasal kalıntıların çoğalması üzerine, söz konusu olumsuz-lukları gidermek için iyi tarım uygulamaları düşünce-si ortaya çıktı. Peki nedir bu iyi tarım? Biz de bu sayı-mızda bu konu üzerinde yoğunlaştık.

Bu ayki konuğumuz, Tarımsal Üretim ve Geliştirme Genel Müdürlüğü, Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Erdo-ğan, iyi tarımın ne olduğu, uygulamalarını, kimlere faydası olduğu gibi aklımıza takılan sorularımızı cevaplıyor.

“Dünyada ve Türkiye’deki İyi Tarım Uygulamaları”nı Mehmet Hasdemir’in, “Avrupa Birliği’ndeki İyi Tarım Uy-gulamaları Sürecini” AB Uzmanları Can Devin İçel, Burçak Yüksel ve Gıda Müh. Mustafa Uz’un, “İyi Tarım Uy-gulamalarında Gübreleme ve Gübreleri” Prof. Dr. Mehmet Aktaş’ın, “İyi Tarım Uygulamaları Denetim Süreci”ni Prof. Dr Tevfik Yoltaş’ın, “Uygulamadaki Kontrol ve Sertifikasyon Kuruluşları İçin Aranan Şartları” Ziraat Müh. Yasemin Öçalan’ın, “Kontrolör Eğitimi”ni de Müh. Z. Gülsüm Bozkurt’un yazılarından öğreniyoruz.

Söyleşimizi İyi Tarım Uygulayan Çiftçimiz Cemalettin Kurt ile yaptık.

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ile Enstitümüz arasında yapılan protokol çerçevesinde Türkiye’de İyi Tarım Uygu-lamaları eğitimi, sınavı ve belgelendirmesini yapmaya yetkili tek kuruluş olarak TSE-Personel Belgelendirme Müdürlüğü’nün yetkili kılındığını anlatan Feyzullah Erdoğan, bu eğitimin içeriklerini aktarıyor.

“Uzman Bilgiye Dayalı İyi Tarım Uygulamaları”nı Doç. Dr. Orhan Özçatalbaş, “Sürdürülebilir Kalkınmanın Anahtar Bileşeni: Entegre Ürün Yönetimi” Prof. Dr. M. Oktay Gürkan’ın yazılarında ele alınıyor.

Doç. Dr. Cengiz Sayın ve Araş. Gör. M. Nisa Mencet, çalışmalarında, İTU’nun kapsamı ve GLOBALGAP ile iliş-kisi, gelişimi ve uygulama yöntemlerini ele alarak sertifikalı üretimin Türkiye yaş meyve sebze ihracat potan-siyeli üzerine etkisini araştırıyorlar.

Gıda hijyeninin sağlanmasında son derece önemli olan “İyi Tarım Uygulamaları”nın, yiyecek içecek üreten ya da yiyecek içecek işletmelerine ham madde sağlayan tarımla uğraşan kesim tarafından kullanımının teş-vik edilmesi gerektiğini belirten Arş. Gör. Bayram Şahin ve Arş. Gör. Göksel Kemal, gıda hijyeninin insan sağ-lığı açısından önemi düşünüldüğünde İyi Tarım Uygulamalarının zorunlu tutulması gerektiğini belirtiyorlar.

Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı’nın Özel Çevre Koruma Bölgeleri’nde doğal güzelliklerin, tarihi ve kül-türel kaynakların, biyolojik çeşitliliğin, sualtı, suüstü canlı ve cansız varlıkların korunmasını ve bu değerlerin gelecek nesillere aktarılmasını, sürdürülebilirlik anlayışı çerçevesinde bölgelerin ekonomik kalkınmalarını sağ-lamak ve çevre bilincini artırmak amacıyla yaptığı çalışmaları Sezer Göktan ve Ziraat Müh. Murat Karahan’ın yazılarında buluyoruz.

Dergimizde değişik bulacağınızı umduğumuz diğer konularımızı da ilgi ile okuyacağınızı umuyoruz.

Saygılarımla.

Dr. Zekeriya MIZIRAK Genel Yayın Yönetmeni

ÖnsözYıl:48 • Sayı:565 • HAZİRAN 2009

Sahibi Türk Standardları Enstitüsü Adına

Tahir BÜYÜKHELVACIGİL

Genel Yayın YönetmeniDr. Zekeriya MIZIRAK

Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Y. Selim ÇELEBİ

Yayına Hazırlayanlar O. Murat PERÇİN • A. Sabit YÖNEY

Türkay BİRBEN • Aslıhan KÖKER Canan DOĞAN • Ebru CEM

Yönetim YeriTSE

Pazarlama ve Tanıtım Dairesi Başkanlığı Necatibey Cad. No:112, 06100

Bakanlıklar / ANKARA Tel: 0.312. 416 63 12 • 416 63 25

Faks : 0.312. 416 65 84 e-mail: [email protected]

Reklam ve Abone Ayşe Nedret GÜNEŞ tel: 0.312. 416 63 17

e-mail: [email protected]

2009 Yılı Abone Bedeli Aylık : 7 TL (KDV dahil) Yıllık : 70 TL (KDV dahil)

(Bir yıllık aboneliklerde Öğretim Görevlileri, Öğrenciler ve Enstitümüzden belgeli firma,

kurum ve kuruluşlara % 50 indirim uygulanır.)

2009 Yılı Reklam Tarifesi Arka Kapak : 2000 TL + KDV Kapak İçleri : 1500 TL + KDV Son Sayfa : 1500 TL + KDV İç Tam Sayfa: 1300 TL + KDV

Grafik TasarımErhan KOÇ

Tasarım, Baskı, DağıtımSARAY MATBAACILIK Tic. ve Sanayi Ltd. Şti.

Merkez Mah. Polat Sok. No:2 Pursaklar Ankara • 0.312 527 28 90

Yayın Türü: Yerel SüreliBasım Tarihi: 15.05.2009

Standard hakemli bir dergidir. Dergimize gönderilen makaleler ihtiyaç duyulduğunda

uzmanlık alanına göre, konusunda uzmanlaşmış kişilere incelettirildikten sonra yayınlanır. Dergide yayınlanan yazılardaki

görüşler yazarına ait olup Derginin ve yazarın adı alınarak iktibas edilebilir.

Dergimize gönderilen yazılar yayınlansın veya yayınlanmasın iade edilmez.

Page 2: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

Ayın Konuğu:

Tarımsal Üretim ve Geliştirme Genel Müdür Yardımcısı Mustafa ERDOĞAN

Dünya’da ve Türkiye’de İyi Tarım Uygulamaları

Tarımın Standardı: Uzman Bilgiye Dayalı İTU

Başkan'dan:

Genel Kurulumuzun Ardından

28 32 38

4

İyi Tarım Uygulamaları ve Yaş Meyve ve Sebze Ticaretine Etkileri

Söyleşi:

Cemalettin KURT

56 62

İyi Tarım Uygulamaları Kontrolör Eğitimi

90

İyi Tarım UygulamalarındaKontrol ve Ser tifikasyon Kuruluşları İçin Aranan Şar tlar

86

Bilgi Paylaşımında Etkin Bir Yol: Görsel Sunular

80

içindekiler

Uluslararası Sözleşmeler ve Koruma Alanları

66

Page 3: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

Avrupa Birliği’nde İyi Tarım Uygulamaları

Haberler

44

8

Ailelerin Kişisel Bilgisayar Talebini Etkileyen Faktörler

Stres ve İş Tatmininin Turizm İşletmelerine Etkisi

Bitkisel Üretimde İyi Tarım Uygulamaları Kontrolörü Eğitimi ve Belgelendirme

Krizde Bilişim Riskleri

İyi Tarım Uygulamalarında Gübreleme ve Gübreler

Çok Sevdiğimiz Ama Pek Tanımadığımız Bir Yatırım Aracı: ALTIN

İyi Tarım Uygulamaları Yapan Bir Üretici Hangi Desteklerden Yararlanabilir?

71

Sürdürülebilir Kalkınmanın Anahtar Bileşeni: Entegre Ürün Yönetimi

72

54

26

50

22

İyi Tarım Uygulamaları Denetim Süreci

91

Suzuzluğun Başkenti Karapınar’dan Obruk Manzaraları

76

98 104

101 101

Gıda Hijyeni ve İyi Tarım Uygulamaları

Yemek Alımı İhaleleri

Page 4: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

Başkan'dan

Ülkemizin ilk ve tek milli belgelendirme kuruluşu olan, üreti-ci ile tüketici arasında bir köprü görevi üstlenen, Türk Sana-yisinin dünya ile rekabet edebilmesinin en önemli unsurların-dan olan Enstitümüz bir hizmet dönemini daha geride bıraktı ve 48. Genel Kurulu’nu başarıyla tamamladı.

Geride bıraktığımız dönemde de TSE olarak tüm çalışmala-rımızı;• Toplumun ve sanayimizin taleplerine karşı daha duyarlı,• Katılımcı, • Hedef ve öncelikleri belirlenmiş, • Hesap verebilen, • Şeffaf ve • Etkin

bir yönetim anlayışının yanı sıra, Hükümetimizin politika ve

programları ile ilgili mevzuat ve Genel Kurulca benimsenen temel ilkeler ve hedefler doğrultusunda sürdürdük.

Bilindiği gibi Enstitümüz, kurumsal vizyonu gereği faaliyetle-rinde önceliğini; “ulusal, bölgesel ve uluslararası alanda ter-cih edilen, yönlendirici ve lider bir kuruluş olmak” şeklinde belirlemiştir.

Enstitümüz, bu doğrultuda geliştirdiği stratejik hedefler kap-samında öncelikle ve imkânlar nispetinde; faaliyet alanları-nın çeşitliliğini, kalitesini ve personel yetkinliğini artırıcı yön-deki çalışmalarına da yoğun bir şekilde devam ederken, ça-ğın gereklerine uygun teknolojik altyapısıyla da akreditasyon kapsamlarını genişletmek suretiyle, ulusal ve uluslararası ku-ruluşlarla rekabet gücünü önemli ölçüde yükseltmiştir.

Genel Kurulumuzun Ardından

Page 5: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

Tüm bunları gerçekleştirirken, kurum kaynaklarının verimli kullanımını ilke edinmiş; planlı, yüksek kaliteli, optimum ma-liyetli hizmet üretimi ve denetimini sağlayıcı sistemleriyle de kurumsal gelişimine katkı yapmayı amaçlamıştır.

Enstitümüzün 2008 – 2012 yıllarını kapsayan Stratejik Pla-nı, 2008 başı itibarıyla uygulanmaya başlanmıştır. 2008 yılı, Enstitümüz stratejik planının ilk uygulama yılı olmuştur. Stra-tejileri ve hedefleri ile geleceği planlayan kurumlar bu stra-tejileri hayata geçirmek için değişime muhakkak surette ih-tiyaç duymaktadırlar. TSE’nin de stratejik planında değişen şartlara göre bazı hedef ve bunlara bağlı faaliyet ve projelerin güncellenmesi ihtiyacı kaçınılmazdır. Dinamik bir yapısı olan stratejik planının güncellenmesine dair çalışmalara bu sene içinde başlanacak ve 2010 senesinde elde edilecek kanuni güncelleme hakkı çerçevesinde ve değişen şartlara göre ye-niden düzenlenecektir.

Değerli okurlar,

Bir ülkede standardizasyon ve belgelendirme kuruluşu, faa-liyet gösterdiği alanıyla ilgili ulusal ve uluslararası alanda en az merkez bankaları kadar güvenilir ve bağımsız olmak du-rumundadır.

Ümit ve temennimiz, sürdürülebilir hizmetin bir şartı olarak, Enstitümüzün rekabet gücü, hareket kabiliyeti ve veriminin en az Avrupa Birliği’ndeki muadili kuruluşlar ile aynı seviyeye ge-tirilmesi yönünde ve mümkün olan en kısa süre zarfında ge-rekli yasal düzenlemelerin de yapılmasıdır. Bu sayede Enstitü-müz; uluslararası ve bölgesel iş birliği süreçlerinde daha et-kin şekilde yer almak, kurumsal tanınırlığını artırmak ve böyle-ce de başta ülkemiz üreticileri olmak üzere tüm ilgili kesimlerin ekonomik ve dolayısıyla ticari menfaatlerini korumak yolun-da gerekli katkıyı sağlamış olacaktır. TSE bu süreçte, ilgili tüm paydaşlarının etkin bir şekilde katılımıyla karar alma ve hizmet sunumunu sağlayacak bir yönetim modelini hayata geçirmek için çaba göstermektedir.

Değişim bildiğiniz gibi kaçınılmazdır. Değişimin en fazla etki-lediği alanlardan biri de uluslararası ticarettir. Uluslararası ti-

caretin önündeki engellerin, özellikle teknik engellerin azaltıl-ması ve kaldırılması için kalite, standardizasyon ve belgelen-dirme alanlarında yoğun bir harmonizasyon söz konusudur.

Bu anlamda değişen dünyamızda, Milli Standard Kuruluşla-rı ülke sınırları içinde, CEN, CENELEC, ETSI, BASB gibi böl-gesel standard kuruluşları temsil ettikleri bölgelerde ve ISO, IEC, ITU gibi kuruluşlar global dünya platformunda önemli fonksiyonlar üstlenmektedirler.

1976 yılında üyesi olduğumuz Avrupa Kalite Teşkilatı (EOQ) ile ilişkilerimiz son yıllarda daha da geliştirilmiştir. 2001 yı-lında İstanbul’da Enstitümüz organizasyonu ile yapılan EOQ Kongresi’nden itibaren TSE, EOQ Yürütme Kurulu’nda temsil edilmeye başlanmıştır. 2008 yılında da bu kuruluşun yöne-tim kurulu ile genel kurul toplantılarına düzenli katılım sağlan-mıştır. Ayrıca, 2005 yılında Enstitümüz önderliğinde başlatıl-mış olan EOQ İş Liderleri Kulübü Projesi’nin liderliği de ha-len Enstitümüzce yürütülmektedir. 2008 yılı Haziran ayından itibaren EOQ 1. Başkan Yardımcılığı görevi ülkemize geçmiş bulunmaktadır. 3 yıl sürecek bu dönemden sonra ise 2011 yılında EOQ Başkanlığı görevi ülkemize geçecektir.

Bu arada Avrupa Kalite Teşkilatı’nın 54. Yıllık Kongresi Ensti-tümüzün ev sahipliğinde 2010 yılı Ekim veya Kasım ayı için-de İzmir’de organize edilecektir.

Değerli Okurlar,

Belgelendirme hizmetlerine 1964 yılında ürün belgelendirme ile başlayan Enstitümüz, bu alanda bugüne kadar yaptığı ça-lışmalarla ülkemizde ticaretin geliştirilmesine ve Türk tüke-ticisinin can ve mal güvenliğinin korunmasına büyük katkı-lar sağlamıştır.

Son zamanlarda dünyada ve Avrupa’da belgelendirme ve standardizasyon konusunda kaydedilen gelişmeler çerçeve-sinde piyasalarımızda ve uluslararası piyasalarda üreticileri-mize ve ihracatçılarımıza daha nitelikli hizmet vermeye yöne-lik yeni belgelendirme hizmetleri yürürlüğe konulmuştur.

Çevre ve Orman Bakanlığı ile yapılan iş birliği çerçevesin-

Page 6: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

de düzenlenen “Karayolu İle Tehlikeli / Tıbbi Atık Taşıma Ara-cı Uygunluk Belgesi” verilmesi işlemlerine ilave olarak Ulaş-tırma Bakanlığı ile yapılan görüşmeler sonucunda “Karayo-lu ile LPG Taşıma Aracı Uygunluk Belgesi” verilmesine baş-lanmıştır.

Elektroteknik sektöründe uygunluk belge ve raporlarının ulus-lararası alanda ve Avrupa Birliğinde tanınmasını sağlayan CB, CCA, HAR ve ENEC anlaşmalarına üye olan Ürün Bel-gelendirme Merkezi bu alanda çalışmalarını yoğun bir şekil-de sürdürmüştür.

Enstitümüzün kalite çalışmaları kapsamında 2008 yılını kap-sayan dönemde TS EN ISO 9001, 14001, 13485 ve 22000 ile TS 18001, TS ISO/IEC 27001, belgelendirme modelleri-ne yönelik toplam olarak 680 firma ilk kez belgelendirilmiş ve yürürlükteki belgesi devam eden firma sayısı 31 Aralık 2008 itibarıyla 4033’e ulaşmıştır.

Dönem içerisinde kalite yönetim sistemi, çevre yönetim sis-temi, iş sağlığı ve güvenliği yönetim sistemi, gıda güvenliği yönetim sistemi, bilgi güvenliği yönetim sistemi, tıbbi cihaz-larda kalite yönetim sistemi, stratejik planlama, toplam kalite yönetimi, insan kaynakları gibi 70’e yakın konuda yurt içi/dı-şında kuruluş içi ve genel katılıma açık olmak üzere 35.000 kişiye eğitimler verilmiştir.

Personel belgelendirme sistemi; 15 Temmuz 2001 tarihi itiba-rıyla ile Avrupa Kalite Teşkilatı Personel Belgelendirme Şema-sı kriterlerine uygun olarak Avrupa Kalite Teşkilatı tarafından, 30 Eylül 2002 tarihinde ise TÜRKAK tarafından akredite edil-miştir. Geçtiğimiz dönemde gerçekleştirilen TÜRKAK gözetim ve kapsam genişletme tetkiki ile mevcut akreditasyon belge-sinin devamı sağlanmış ve tahribatsız muayene personeli bel-gelendirmesi alanında 5 yeni kapsamda akredite olunmuştur. Bu 5 yeni kapsamda akredite olunması ile birlikte Enstitü; TS EN ISO/IEC 17024 Standardı çerçevesinde, TÜRKAK’tan ak-redite personel belgelendirme kuruluşları arasında tüm kate-gorilerde ve tahribatsız muayene personeli belgelendirmesi konusunda en geniş kapsama sahip kuruluş olmuştur.

Enstitümüzün Deney Laboratuvarları; Gebze’de bulunan De-ney Laboratuvarları Merkezi Başkanlığımıza bağlı 3 Grup

Başkanlığımız nezdinde hizmetlerini sürdürmektedir. Bu dö-nem içerisinde; TSE laboratuvarlarında 28.336 adet rapor düzenlenmiş olup rapor sayısında geçen yıla göre % 20,1’lik bir artış sağlanmıştır. Bunun yanında laboratuvarlarımızca Enstitümüz belgelendirme ve ithalat birimlerine 5.960 adam-gün personel desteği verilmiştir.

Avrupa mevzuatı çerçevesinde, özellikle direktifler esas alı-narak, ihtiyaç duyulan çok sayıda cihazın alımı gerçekleştiril-miştir. Bu amaçla 2008 yılında Stratejik Hedefler çerçevesin-de ileriye dönük 7 adet yatırım projesi hazırlanmıştır.

Deney Laboratuvarları Merkezi Başkanlığımıza bağlı labora-tuvarlarda uygulanan 221 deney metodu ve 135 standard, Enstitümüzü bu konuda ülkemizin en fazla akreditasyon kap-samına sahip kuruluşu haline getirmiştir.

Enstitümüzce yürütülen çok önemli hizmetlerden biri de, kalibrasyon çalışmalarıdır. Bu hizmetler Ankara, Bursa ve Gebze’deki kalibrasyon laboratuvarları kanalı ile yerleşik ve mobil hizmet kapsamında verilmektedir. Dönem içerisinde kalibrasyon hizmetleri konusunda 16.187 cihaz kalibre edil-miş, eğitim faaliyetleri sonucunda 1.936 sertifika verilmiştir. Yine dönem içerisinde kalibrasyon hizmetleri konusunda yü-rütülen çalışmalar neticesinde sıcaklık kalibrasyonu alanında primer seviyede uluslararası alanda rekabet edilebilecek dü-zeyde hizmet sunma kalitesine ulaşılmıştır. Kalibrasyon ko-nusunda sunmakta olduğumuz eğitim hizmetleri ile ilgili ola-rak da hem içerik hem de görsel açıdan eğitim dokümanları yenilenerek eğitim hizmetlerindeki müşteri memnuniyeti se-viyesi maksimum düzeye çıkarılmıştır.

Değerli Okurlar,

Enstitümüz, bu çalışma döneminde de Dış Ticaret Müsteşarlığı’nın yayımladığı ilgili Yönetmelik ve Tebliğler çerçevesinde İthalata Uygunluk Denetimi çalışmalarını sür-dürmüştür. Bazı zorunlu standardlar, “Akaryakıt Ürünleri”, 01.03.2008 tarihine kadar “Tıbbi Cihazlar” ve “Vücuda Yer-leştirilebilir Aktif Tıbbi Cihazlar” Yönetmelikleri, “Makine”, “Alçak Gerilim” ve “Elektromanyetik Uyumluluk” Yönetmelik-leri, 01.01.2008 tarihinden itibaren de bu yönetmeliklere ila-veten “Asansör ve Güvenlik Aksamları”, ”Basınçlı Ekipman-

Page 7: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

lar”, “Basit Basınçlı Kaplar”, “Taşınabilir Basınçlı Ekipman-lar”, “Gaz Yakan Cihazlar”, “Sıcak Su Kazanları” Yönetmelik-leri ile Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından 18 Mart 2004 tarihli 25406 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Tarımda Kullanılan Kimyevi Gübrelere Dair Yönetmelik”, 04.05.2004 tarihli ve 25452 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Tarım-da Kullanılan Organik Organomineral, Özel, Mikrobiyal ve En-zim İçerikli Organik Gübreler ile Toprak Düzenleyicilerin Üre-timi, İthalatı, İhracatı, Piyasaya Arzı ve Denetimine Dair Yö-netmelik” kapsamında ithal edilen ürünlerin uygunluk değer-lendirme çalışmaları Enstitümüz tarafından sürdürülmüştür.

Yukarıda saydığımız tüm faaliyetlerimize ilaveten önümüz-deki dönemde birinci önceliğimiz, 132 sayılı TSE Kuruluş Kanunu’nun, kurumun önünü açacak ve Enstitünün Avru-pa Birliği Standardizasyon Teşkilatlarına asıl üye olabilme-si önündeki engelleri kaldıracak şekilde yeniden düzenlene-rek yürürlüğe girmesini sağlamak yönünde çaba sarf etmek olacaktır.

Diğer taraftan;

• ISO, IEC, CEN ve CENELEC gibi üyesi olduğumuz kuruluş-ların standard hazırlama çalışmalarına sanayicimizin daha aktif katılımını sağlamak,

• Yeni ihtisas laboratuvarlarının tesisi, mevcut laboratuvar-ların AB teknik mevzuatı çerçevesinde akreditasyonu, bu doğrultuda, özellikle AB yeni yaklaşım direktifleri esas alı-narak laboratuvarlarımızın imkân ve kabiliyetinin geliştiril-mesini temin etmek,

• Yönetim sistemleri belgelendirme çalışmalarını yurt içi ve yurt dışında da yaygınlaştırmak,

• Ürün belgelendirme birimlerinin akreditasyonunu tamamlaya-rak yurt dışı pazarlarda rekabet edebilecek duruma getirmek,

• Enstitünün onaylanmış kuruluş faaliyet alanını, ülke ihti-yaçlarını dikkate alarak genişletmek ve yeni konularda ata-maların gerçekleştirilmesi için çalışmalar yapmak,

• TSE’nin akredite edilmiş bir belgelendirme kuruluşu olarak dünyada hizmet vermesi amacıyla yurt dışında kendi ülke-lerinde ulusal belgelendirme kuruluşu hüviyetinde olan or-

ganizasyonlar ile ortak belgelendirme çalışmalarını ve bu organizasyonlardaki belgelendirme altyapısının oluşturul-ması için başlatılan çalışmaları önümüzdeki dönemde de sürdürmek amaç ve gayretindeyiz.

Bu kapsamda Kazakistan, Azerbaycan ve KKTC’de yoğun eğitim ve belgelendirme faaliyetlerimiz devam etmektedir. Ayrıca Suudi Arabistan Standardlar Teşkilatı (SASO) ile Ens-titümüz arasında ortak belgelendirme ve ISO 17021 Stan-dardı konusunda danışmanlık hizmeti ile ilgili anlaşma yapıl-mış olup, Nisan 2008 tarihi itibarıyla Suudi Arabistan’da top-lam 5 kuruluşun belgelendirmesi yapılmıştır. Enstitü Yöne-tim Kurulumuzun almış olduğu karar neticesinde IQ-NET’e üyelik sürecinde gerekli çalışmalar bu dönem içerisinde ta-mamlanmıştır.

IQ-NET (Uluslararası Belgelendirme Ağı), 37 adet üye kuru-luş vasıtasıyla dünya üzerinde toplam 150 ülkede 301.000 belge ile sistem belgelendirme alanında en prestijli belge-lendirme kuruluşlarının üye olduğu bir organizasyondur. IQ-NET’e üyelik sürecinde 2008 yılında Enstitümüz Personel ve Sistem Belgelendirme Merkezi Başkanlığı bünyesinde bir tet-kik gerçekleştirilmiş olup, bu tetkik neticesinde herhangi bir uygunsuzluk tespit edilmemiştir. IQ-NET tarafından yürütü-len prosedürler neticesinde Enstitümüz 1 Ocak 2009 itibarıy-la üyeliğe kabul edilmiştir.

Değerli Okurlar,

Özetle değindiğim bu çalışmalarla, 48’inci Genel Kurulu’nu başarılı bir şekilde tamamlayan Enstitümüzün hizmetlerini daha geniş kitlelere ulaştırabilmesinin ve sadece ulusal dü-zeyde değil, uluslararası piyasalarda da aranan, tercih ve iti-bar edilen bir “marka” değerine kavuşturulabilmesinin, yalnız üreticisiyle değil tüketicisiyle de milli kuruluşumuz olan Türk Standardları Enstitüsü’ne sahip çıkmakla gerçekleştirilebile-cek bir hedef olduğunun bilincini hiçbir zaman kaybetmeme-miz gerektiğini bir kez daha vurgulamak istiyorum.

Sevgi ve saygılarımla …

Page 8: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

STAN

DAR

D

8

HAZ

İRAN

200

9H

AB

ERLE

R

Türk Standardları Enstitüsü 48. Olağan Genel Ku-rulu 15 Mayıs Cuma günü Ankara Merkez Kon-ferans salonunda yapıldı. Divan Başkanlığını An-kara Sanayi Odası Başkanı Nurettin Özdebir, Ka-tip Üyeliklerini ise Tatvan Ticaret ve Sanayi Oda-

sı Başkanı Veysi Uyanık ile Tarımsal Araştırmalar Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Yücer’in yaptığı Genel Kurul, Enstitüsü Baş-kanı Tahir Büyükhelvacıgil’in hoş geldiniz konuşmasıyla baş-ladı. Büyükhelvacıgil Enstitünün mevcut durumunu, hedeflerini kısaca özetlediği konuşmasında şunları söyledi:

‘’Bu kurumun Başkanı olmaktan gerçekten onur duyuyorum. Ülkemizin çok önemli kurumlarından bir tanesi. Bu stratejik ko-numu haiz, Ülke Sanayisinin gelişmesine katkı sağlamış ve tekrar sağlamaya da büyük bir özenle devam eden çok önem-li bir kurumdayız. Gönlümüzden geçen bu kurumun hem Av-rupa Standardlar Teşkilatı içerisinde, rakiplerimizle birlikte yarı-şabilen, geleceğe dair ülke sanayisinin gelişmesine katkı sağ-layan bir konumu elde edebiliyor olması. Bütün çabamız, gay-retimiz o yönde. Bu kurumun rekabet gücünün artmasını arzu ediyoruz. Sanayi Odası Başkanı sıfatımla da söylediğim, her zaman arzumuz, Ülkemizin rekabet gücünün yükseltilmesidir. Önemli hedefimiz budur. Bu rekabet gücüne katkı sağlayacak ülkemizdeki önemli kurumlarından bir tanesi de Türk Standard-ları Enstitüsü’dür. Vazifemiz, ülkemizin dünyanın ilk 10 eko-nomisi içinde bulunabiliyor olması ki buna katkı sağlayacak olan kurumların en önemlilerinden bir tanesi Türk Standardları Enstitüsü’dür. Biz de bu hedefle, bu inançla, bu doğrultuda ça-lışmalarımıza devam ediyoruz. Bir kez daha bu çalışmalarımı-za destek veren çok değerli Türk Standardları Enstitüsü perso-neline, Değerli Yönetim Kurulu çalışma arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Bu Genel Kurulun hayırlı olmasını ve Ülkemize katkı-lar sağlamasını diliyorum. Hepinize şahsım ve Yönetim Kurulu adına saygılar sunuyorum.’’

TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu’nun mazereti dolayısıyla ka-tılamadığı Genel Kurulda kendisini temsilen TOBB Başkan Ve-kili Faik Yavuz konuştu. Yavuz, Türk Standardları Enstitüsü’nün bugünkü yapısına ve ivedilikle yapılması gereken iyileştirmele-re değindiği konuşmasını şöyle sürdürdü;

‘’55 sene önce Türk Özel Sektörünün bünyesinde kurulan TSE’nin 48. Genel Kurulu’nda bulunmaktan büyük memnuni-yet duyuyorum. Kaynağını Türk Özel Sektöründen temin eden ve şirketlerimizin küresel rekabet ortamına uyumuna yardım-cı olan TSE, Hükümetimizin ve Türk Standardları Enstitüsü Yö-netiminin gayretleri ile bugün hızlı ve doğru çözümler üreten bir yapıya kavuşmuştur. Şimdi hem bu kazanımlarının daha da ar-tırılması, hem de AB katılım sürecine uyum sağlanması ama-

Türk Standardları Enstitüsü48. Olağan Genel Kurulu Yapıldı

Page 9: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

STAN

DAR

DH

AZİR

AN 2

009

9

cıyla Türk Standardları Enstitüsü Yönetimindeki özel sektörün payının artırılması gerektiğini düşünmekteyiz. Zira Avrupa’daki muadil kuruluşlarda özel sektör daha fazla paya sahiptir ve ka-tılım sürecinde bizim de bu uyumu sağlamamız gerekiyor. Öte yandan giderek artan kalitesiz ithal ürünlerin yol açtığı haksız rekabet ve sağlık problemleri göstermiştir ki Türk Standardla-rı Enstitüsü’nün ithal ürünlerdeki denetim yetkisi güçlendirilmek zorundadır. Dolayısıyla Türk Standardları Enstitüsü’nün ithalat-

ta uygunluk denetimi, etkin bir piyasa denetim ve gözetim me-kanizması kurulana kadar muhakkak sürdürülmelidir. Bakın bi-zim müteşebbisimiz başka ülkelere mal satarken türlü sıkıntı-lar yaşıyor. Ama bakıyorum, özellikle Doğumuzdaki ülkelerden otomobil dahil her mal rahatlıkla ülkemize girebiliyor. Her itha-latçı firmanın elini kolunu sallayarak denetimden geçmeden iç pazarımıza girmesine müsaade edilmemelidir. Kesinlikle bunu ifade etmek istiyorum. Biz ithalata karşı değiliz. Ama hiçbir ge-

Page 10: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

STAN

DAR

D

10

HAZ

İRAN

200

9

lişmiş ülkede böyle bir serbestlik yoktur. Hiçbiri hangi ithal mal gelirse gelsin diye basit ve yanlış bir ezbere saplanıp kalmış de-ğil. Değerli katılımcılar, bugün Türk Standardları Enstitüsü Av-rupa Standardlarının hemen hemen tamamını hayata geçirmiş, hizmetlerinin büyük bir çoğunu hem Avrupa Akreditasyon Ku-rumlarından hem de Türk Akreditasyon Kurumlarından akredite etmiştir. Türk Standardları Enstitüsü yaptığı çalışmalarla bugü-ne kadar Türk Sanayicisine yol gösteren, yönlendiren bir kuru-luş olmuştur. Böylelikle AB’ye uyum sağlanmasında kendisine düşen görevleri fazlasıyla yerine getirmektedir. Bu yolda gayret eden başta Türk Standardları Enstitüsü Başkanı Sayın Tahir Bü-yükhelvacıgil olmak üzere Yönetim Kurulu Üyeleri ve mensup-larını başarılı bir çalışma dönemini geride bıraktıkları için kutlu-yor, hizmetlerinden dolayı Türk Özel Sektörü adına kendilerine teşekkür ediyorum. ‘’

Daha sonra kürsüye gelen Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Müste-şar Yardımcısı Yavuz Cabbar, 55 yıldır Türk Sanayisine başarıy-la hizmet veren Türk Standardları Enstitüsü’nün hem standard hazırlama, hem uygunluk değerlendirme ve belgelendirme hem de laboratuvar hizmeti vermesi ile Avrupa’nın sayılı standard kuruluşları arasında yer aldığına işaret etti. Cabbar, konuşma-sına şöyle devam etti.

‘’TSE, Avrupa’nın çok güçlü oyuncularından birisi. Avrupa’nın güçlü oyuncularından olması projektörleri, objektifleri üstü-ne çekiyor. Bu itibarla Türk Standardları Enstitüsü’nün daha güçlü hale gelmemesi için çeşitli platformlarda, çeşitli görüş-meler de oluyor. Ama sanıyorum, Türk Standardları Enstitü-sü hem Yönetimiyle hem Genel Kuruluyla hem de çalışanla-rıyla Avrupa’daki güçlü konumunu daha da güçlü hale getire-cek ve Avrupa’nın muhtemelen çok kısa sürede bir numara-lı uygunluk değerlendirme ve standardizasyon kurumu haline gelecektir. Önünde küçük bir engel var sanıyorum: CEN’e üye-lik. Şu anda bağlı üyeliğimiz devam ediyor. Herhalde kısa sü-rede CEN’in de tam üyesi olacaktır. Türk Standardları Enstitü-sü sadece Türkiye’deki kuruluşların ya da Türkiye’deki mevzu-atın gereklerini yerine getirmiyor. TSE, Avrupa Komisyonu ta-rafından pek çok alanda onaylanmış kuruluş haline de geldi. Onaylanmış kuruluş olması hasabiyle sadece ülkemizde değil, dışarıda da gerek Batı Ülkelerinde gerek Batı’ya mal satan diğer Doğu Ülkelerinde önemli bir müşteri potansiyeline sahip ola-bilecektir. Dileğimiz, Türk Standardları Enstitüsü’nün onaylan-mış kuruluş olarak elde ettiği kapsamı genişletmesi, daha fazla alanda onaylanmış kuruluş olması, Avrupa Komisyonu tarafın-dan her yıl en az birkaç alanda onaylanmış kuruluş olarak atan-ması, Türk Özel Sektörüne hizmetine devam etmesidir.’’

Genel Kurulun son açılış konuşması Konya Milletvekili Hasan Angı tarafından yapıldı. Konuşmasında halen Türkiye Büyük Mil-let Meclisi AB ve Sanayi Komisyonlarında görüşülmekte olan 132 sayılı Türk Standardları Enstitüsü Kuruluş Kanunu üzerinde değişiklik içeren kanun taslağı ile ilgili çalışmalara değinen Angı;

"Yarım asrı aşkın süredir Türk Özel Sektörüne hizmet veren, ku-ruluşundan bugüne her dönemin ihtiyaçlarını karşılama nok-tasında büyük fedakârlık ve gayret göstermiş, imkânların sınır-lı olmasına rağmen pek çok önemli aşamanın kaydedilmesin-de büyük katkıları olmuş, yönetimlerde görev almış, kurumda çalışmış herkesi hayırla, saygıyla yad ediyorum. İçinde bulun-duğumuz süreçte ise bu görevi hakkıyla yürüten Değerli Enstitü Başkanımıza ve Yönetim Kuruluna da teşekkür ediyoruz. Mec-lisimizde Enstitümüzün Kuruluş Yasasıyla ilgili değişiklik içeren bir Tasarı var, Komisyonumuzda yaklaşık bir yıldır çalışıyoruz. Tabii bir taraftan Avrupa Birliği sürecinde ilerlerken diğer taraf-ta dost, komşu ve kardeş ülkelerle olan ilişkilerin artması, bu 55 yıllık tecrübenin pek çok ülkenin yeni oluşan yapılarına ak-tarılması, bu ülkelerle iş birliği halinde olan sektörlere ve onla-rın üçüncü ülkelerle olan ilişkilerine büyük katkı sağlayacak te-masların yürütülüyor olması bizi ayrıca memnun ediyor. Tabi tasarıdaki bazı maddelerle ilgili bir taraftan Kamu Kurumu ni-teliğini taşıması diğer tarafta ise Avrupa’daki pek çok örneğin-de olduğu gibi özel sektör kuruluşu olarak rekabet etmesinin, bir araya getirilmesinin zorluklarını yaşıyoruz. İstiyoruz ki, özel sektör gibi rahat, aktif, çabuk karar alabilen ve uygulayan olsun ve bir taraftan da Kamunun kendi denetim mekanizmaları için-de en iyi şekilde bu çalışmalar denetlenebilsin. Tabi bu ikisinin zorluğu var. Keşke tam olarak kuruluş dönemindeki özerkliği ve serbestliğini bugün de devam ettiren bir kuruluş olsaydı. İlgili veya bağlı kuruluş olması, ister istemez bürokrasinin kendi iş-leyişi içindeki birtakım çerçevenin içinde faaliyet gösterme zo-runluluğu ortaya çıkıyor. Komisyon çalışmalarında arkadaşları-mızla birlikte birçok detayına baktığımız zaman bunu aşmakta güçlüklerimiz var. Bir tarafta mali denetimle ilgili zorluklar, Kamu İhale Kurumu’na tabi olmanın getirdiği yani rekabet edebilirlik-te zorluklar yaşanmaktadır. Bugün Dünyadaki serbestleşmiş pi-yasanın içinde faaliyetlerin çok rahat yürütülmesi gerekmekte-dir.’’ şeklinde konuştu.

Türk Standardları Enstitüsü 48. Olağan Genel Kurulu, açılış ko-nuşmalarının ardından gündem maddelerinin görüşülerek kara-ra bağlanmasıyla sona erdi.

Page 11: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

STAN

DAR

DH

AZİR

AN 2

009

11

HA

BER

LER

TSE ile Libya Ulusal Standardizasyon ve Metroloji Merkezi (LNCSM) Arasında Teknik İş Birliği

Mutabakat Zaptı İmzalandı

Dış Ticaret Müsteşarlığı’nın organizasyonunda, dönemin Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen başkanlığında geç-tiğimiz ay Libya’ya bir ticaret ve müteahhitlik heyeti ziyareti gerçekleştirildi. Söz konusu ziyaret esnasında; 29 Ocak-01 Şubat 2007 tarihleri arasında gerçekleştirilen Türkiye-Libya 21. Dönem Karma Ekonomik Komis-yonu (KEK) Toplantısı Protokolünde yer alan iş birliği hükmü çerçevesinde, daha önce karşılıklı değişimi yapı-lan ve Dışişleri Bakanlığımız aracılığıyla Libya tarafının imzaya hazır olduğu belirtilen “Türk Standardları Ens-

titüsü ile Libya Ulusal Standardizasyon ve Metroloji Merkezi (LNCSM) Arasında Teknik İş Birliğine İlişkin Mutabakat Zaptı” imzalandı. Ziyaret heyetinde TSE’yi temsilen TSE Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil ile Dış İlişkiler Müdürü İhsan Övüt yer aldı.

İmza Töreni Türk ve Libyalı Bakanlar ile bütün heyetin iştirak ettiği toplantı esnasında, iki Bakanın huzurunda gerçekleşti. Söz konusu Mutabakat Zaptını TSE Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil ve LNCSM Genel Müdürü Dr. Dia Eddin Sadek Abouhadra im-zaladılar. Törene katılan bakanlar, söz konusu her iki ülke ve standard kuruluşu için hayırlı olması temennisinde bulundular. TSE Heyeti, LNCSM merkez ofisini ziyaret etti ve LNCSM yöneticileri ile görüş alışverişinde bulundu.

Page 12: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

STAN

DAR

D

12

HAZ

İRAN

200

9H

AB

ERLE

R

Türkiye-Birleşik Arap Emir-likleri (BAE) Karma Eko-nomik Komisyonu (KEK) VII. Dönem Toplantısı 14-17 Şubat 2008 ta-

rihleri arasında yapılmıştı. Toplantı sı-rasında, Enstitümüz ile BAE Emirlik Standardizasyon ve Metroloji Teşkilatı (ESMA) arasında bir iş birliği anlaşma-sı imzalanması, Dış Ticaret Müsteşarlı-ğı tarafından uygun görüldü ve hazırla-nacak anlaşma taslağının BAE tarafına sunulmak üzere Müsteşarlığa iletilmesi talep edildi. Bu çerçevede, tarafımızca hazırlanmış olan “TSE ile ESMA Ara-sında Teknik İş Birliği Mutabakat Zap-tı” taslağı ilgili Müsteşarlığa gönderildi.

Geçen ay bu gelişmelerin devamı ola-rak, Ankara’da yapılan İslam Konferan-sı Teşkilatı (İKT) Standardizasyon Uz-manlar Grubu’nun 10. Toplantısına ka-tılan ESMA heyetinin TSE Başkanı Ta-hir Büyükhelvacıgil’e yapmış olduğu ziyaret esnasında bu taslağı görüşüp imzalama hususu gündeme geldi. Bi-lahare heyetler arasında yapılan görüş-meler neticesinde, üzerinde mutaba-kat sağlanmış olan metnin imzalanma-sı uygun görüldü.

Enstitü ile Emirlik Standardizasyon ve Metroloji Teşkilatı (ESMA) arasında Teknik İş Birliği Mutabakat Zaptı, TSE Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil ve ESMA Genel Müdürü Waleed Bin Falah Al Mansourı tarafından imzalandı.

Heyetler fikir alış verişinde bulunulurken, yeni iş birliği imkânları karşılıklı değerlendirildi ve her iki kuruluşun faaliyetleri hakkında karşılıklı bilgilendirmeler yapıldı.

TSE ile Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Emirlik Standardizasyon ve Metroloji Teşkilatı (ESMA) Arasında Teknik İş Birliği Mutabakat Zaptı İmzalandı

Page 13: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

STAN

DAR

DH

AZİR

AN 2

009

13

HA

BER

LER

Iso Başkanı Dr. Alan Morrison TSE’yi Ziyaret Etti

Türk Standardları Enstitüsü, 1955 yılından beri Uluslara-rası Standardizasyon Teşkilatı (ISO)’na tam üye olup, ülkemi-zi bu kuruluşta temsil etmekte-

dir. Teşkilat Başkanı Dr. Morrison, Enstitümü-zün misafiri olarak 20-22 Mayıs 2009 tarih-leri arasında Türkiye’ye bir ziyarette bulundu.

Dr. Morrison, Enstitü yetkilileri, Türkiye Oda-lar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetimi, ilgi-li Bakanımız olan Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, Bakanlık Müsteşarı Ali Boğa ve Müsteşar Yardımcısı Yavuz Cabbar ile görüş-melerde bulundu.

Dr. Morrison, bu ziyareti esnasında ISO’nun politika ve stratejisi hakkında TSE Yönetimini bilgilendirip uluslararası standardizasyon ça-lışmalarında ulusal standardizasyon kuruluş-larının rolünün önemini vurgularken, Enstitü-müz ve faaliyetleri hakkında da detaylı olarak bilgi aldı ve TSE’nin Ankara’daki deney labo-ratuvarlarında incelemelerde bulundu.

Ankara’daki programından sonra İstanbul’a geçen Dr. Morrison, 22 Mayıs 2009’da Geb-ze TSE Kalite Kampüsünde inceleme yaptı. TSE Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil’in refakat ettiği bu program kapsamında Deney Labora-tuvarları Merkezi Başkanlığının tüm laboratu-varları ziyaret edildi.

ISO Başkanı, Türkiye’ye ilk defa gerçekleştir-miş olduğu bu ziyarette kendisine gösterilen yakın ilgi ve dostane yaklaşımdan duyduğu memnuniyeti ifade etti, ISO’nun ge-lecekteki teknik faaliyetlerinde TSE’nin önemli ve vazgeçilmez bir güce sahip olduğunu gözlemlediğini dile getirdi. TSE Baş-kanı Büyükhelvacıgil de kendilerini Enstitümüzde görmekten duyduğu memnuniyeti ifade ederek, ISO ile iş birliğimizin ge-lişerek devam edeceğini ve kendilerini ilerde gerçekleştirecek olan faaliyetlerde tekrar Türkiye’de görmeyi dilediğini belirtti.

Page 14: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

STAN

DAR

D

14

HAZ

İRAN

200

9H

AB

ERLE

R

Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Tüketicinin ve Rekabetin Ko-runması Genel Müdürlüğü tarafından, tüketici bilincinin geliştirilmesi, tüketicilerin yasal haklarını kullanmaları konusunda bilinçlendirilmesi, tüketicinin korunması ile ilgili bilimsel çalışmaların özendirilmesi, tüketici hakla-

rına, tüketici talep ve tercihlerine duyarlı firmalar ile tüketicilerin ko-runması konusunda kamuoyunu bilgilendirici ve bilinçlendirici ya-yınlara yer veren yayın kuruluşlarının teşvik edilmesi amacıyla her yıl “Geleneksel Tüketici Ödülleri” verilmektedir.

Bu yıl Türk Standardları Enstitüsü, tüketici bilincinin geliştirilmesi ve tüketicilerin korunması konusundaki çalışmaları münasebetiyle Ge-leneksel Tüketici Ödülleri kapsamında “Hizmet Ödülü” dalında ödül almaya uygun görüldü.

Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Konferans Salonu’nda, yapılan ödül tö-reninde bu yıl 12.’si dağıtılan Geleneksel Tüketici Ödülleri Hizmet Ödülü’nü, TSE Başkan Yardımcısı İbrahim Şenel aldı. Törene TSE Pazarlama ve Tanıtım Dairesi Başkanı Yavuz Selim Çelebi ile TSE Tüketici ve Bilgi Edinme Müdürü Bünyamin Demirhan da katıldılar.

Tüketici ödülü ile ilgili bir açıklamada bulunan TSE Başkan Yardım-cısı İbrahim Şenel, “Türk Standardları Enstitüsü, tüketicilerin bilinç-lendirilmesine yönelik olarak bugüne kadar muhtelif kesimlerde ger-çekleştirdiği bilgilendirme toplantılarına ilaveten 2008 yılında Mil-li Eğitim Bakanlığı, Çıraklık ve Yaygın Eğitim Genel Müdür-lüğü ve Diyanet İşleri Başkanlığı ile imzaladığı protokoller çerçevesinde tüm illerde Halk Eğitim Merkezlerinde görev-li yönetici, uzman, öğretmen, usta, öğretici ve kursiyerler ile Müftülüklerin organizasyonunda din görevlileri ile “stan-dard, standardizasyon, kalite ve tüketici bilinci," konulu bilgilendirme toplantıları yapılmaktadır. Türk Standardla-rı Enstitüsü’nün tüketicilere dönük bu çalışmalarını Ba-kanlığımızın değerlendirmiş olmasından ve Sayın Ba-kanımızın Enstitümüzü “Geleneksel Tüketici Ödülleri kapsamında “ Hizmet Ödülü" ile ödüllendirmiş olma-sından dolayı mutluyuz. Bakanlığımıza teşekkür ede-riz. Bu ödül, mevcut çalışmalarımızın daha etkin ve daha yaygın olarak devam ettirilmesi konusunda biz-leri teşvik edecektir” dedi.

Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'ndan

TSE'ye "Tüketici Ödülü"

Page 15: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

STAN

DAR

DH

AZİR

AN 2

009

15

HA

BER

LER

TSE Enerji Piyasasının Buluşma Noktasında...

Petroleum İstanbul 2009 Fuarı, İstanbul Beylikdüzü TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde yapıldı. Av-rupa ve Asya kıtasının enerji alanındaki en büyük buluşma noktası olarak gösterilen fuar, Automec-hanika İstanbul 2009 Fuarı ile birlikte düzenlendi.

Fuar’ın açılışı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşa-rı Dr. Selahattin Çimen, TBMM Sanayi, Ticaret ve Enerji Ko-misyonu Başkanı Dr. Soner Aksoy, Enerji Piyasası Düzenle-me Kurumu (EPDK) Başkanı Hasan Köktaş, İstanbul Ticaret Odası Başkanı Murat Yalçıntaş, Taşıt Araçları Yan Sanayicile-ri Derneği (TAYSAD) Genel Sekreter Yardımcısı Cüneyt Kal-kan, Messe Frankfurt Exhibition GmbH Yönetim Kurulu Üye-si Detlef Braun ve Deutsche Messe AG Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Andreas Gruchow ile çok sayıda basın mensupları ve zi-yaretçilerin katılımı ile gerçekleşti.

TÜPRAŞ, Petrol Ofisi, Shell, OPET, Lukoil, Alpet, TPPD, Ay-gaz, İpragaz, Mogaz, Exengaz, Balpet, S Oil, Teco, Uspet, Pet-roturk, BOTAŞ, GDF Suez İzgaz, UGETAM, Akfel Grup gibi akaryakıt, LPG ve doğal gaz sektörünün önde gelen firma-larının yanı sıra Rekabet Kurumu, Sanayi Bakanlığı Tüketici ve Rekabeti Koruma Genel Müdürlüğü, TÜBİTAK MAM, TSE gibi kamu kurum ve kuruluşları, sektörel dernek ve sendika-lar, ekipman, otomasyon ve yazılım alanında faaliyet gösteren şirketler Fuar’daki standlarında ziyaretçileriyle buluştu.

Türkiye’nin en büyük iki bayi sendikası PÜİS ve TABGİS, “Aile Toplantısı” başlığı altında ortak bir bayi toplantısı düzenledi. Türkiye’nin dört bir yanından 700’ün üzerinde bayinin katıl-dığı toplantıda bayilerin sorunları masaya yatırıldı. Rekabet Kurumu’nun ‘intifa’ kararının damgasını vurduğu toplantı-

ya TOBB Yönetim Kurulu Üyesi İlhan Parseker başkanlık etti. Toplantı kapsamında gerçekleştirilen panele katılan EPDK Pet-rol Piyasası Dairesi Başkanı Güngör Azim Tuna, EPDK LPG Piyasası Dairesi Başkanı Cemalettin Tüney, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Ölçüler ve Standartlar Genel Müdür Yardımcısı Sü-leyman Yeşilyaprak, TSE Ürün Belgelendirme Merkezi Başkan Yardımcısı Ali Bengi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Ruhsat ve Denetim Müdürü Yaşar Parlak, Rekabet Kurumu Uzmanı Şamil Pişmaf, PÜİS Genel Sekreteri Güner Yenigün, TABGİS Başkan Vekili Murat Bilgin de bayilerin sorularını yanıtlayarak, güncel konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundular.

Türk Standardları Enstitüsü Ürün Belgelendirme Merkezi Baş-kan Yardımcısı Ali Bengi, sektörde karşılaştıkları problemlerin genelde hep aynı çerçevede olduğunu dile getirerek; "Akarya-kıt istasyonlarına ilişkin Standard konusunda karşılaşılan so-runlar standardın revizyonu ile çözüldü. Şu anda LPG istas-yonlarına ilişkin standardlarda karşılaşılan problemlerin çö-zümü için de standard revizyon aşamasındadır. Revizyon ta-mamlandıktan sonra LPG istasyonlarında karşılaşılan prob-lemlerin çözüleceği düşüncesindeyiz" dedi ve ekledi; "Önem-li bina ile karşılaştığımız problemler umarız çok kısa sürede çözülecektir. Çözüm için başvurduğumuz birimlerden gelen görüşler değerlendirilerek revizyon işlemi tamamlanacaktır. Kaynak standarda önemli bina mesafesi ile komşu arsa sı-nır mesafesi eşdeğer iken, standardda önemli bina mesafe-si ile komşu arsa sınır mesafesinde farklılıklar bulunmaktadır. Bu uyumsuzluk ortadan kalkmadığı takdirde LPG istasyonla-rında önemli bina ile ilgili karşılaşılan problemlerin çözülmesi mümkün görülmediği kanaatindeyim”.

Bayi toplantısının ardından bir de plaket töreni düzenlendi. PÜİS ve TABGİS tarafından, sektöre ve toplantıya olan katkıla-rından ötürü EPDK Başkanı Hasan Köktaş, EPDK Kurul Üyesi Celal Ustaoğlu, Petrol Piyasası Dairesi Başkanı Güngör Azim Tuna, LPG Piyasası Dairesi Başkanı Cemalettin Tüney, TOBB Yönetim Kurulu Üyesi İlhan Parseker, PÜİS Onursal Başka-nı İsmail Aytemiz, Enerji Yayın Grubu Başkanı Sertaç Kom-şuoğlu, TSE Genel Sekreteri Dr. Zekeriya Mızırak’ın yanı sıra Yaşar Parlak, Ali Bengi, Süleyman Yeşilyaprak, Şamil Pişmaf, Serdal Dağdemir, Ahmet Pelit ve Haldun Güvenir’e birer pla-ket takdim edildi.

Page 16: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

STAN

DAR

D

16

HAZ

İRAN

200

9H

AB

ERLE

R

Bölgelerarası Standardizasyon Birliği (BASB)’nin 20. Koordinasyon Planlama Ku-rulu ve çeşitli komite toplantıları, Türk Stan-dardları Enstitüsü’nün ev sahipliğinde geçti-ğimiz günlerde, İzmir’de gerçekleştirildi.

Söz konusu Komitelerin toplantılarına; Gürcistan, Kazakis-tan, Kırgızistan, Krasnodar, Moğolistan, Moldova, Özbe-kistan ve Türkiye’nin temsilcileri iştirak etti.

Toplantının resmi açılışı, ev sahibi kuruluş adına TSE Ge-nel Sekreter Teknik Yardımcısı Ahmet Kurter’in katılımcı-lara hitaben yaptığı konuşmayla başladı. Kurter konuşma-sında, Koordinasyon Planlama Kurulu, Komiteler ve ya-pacakları çalışmaların öneminden bahsetti, delegelere ba-şarılar temennisinde bulundu. Kurter ayrıca şu hususla-ra değindi;

“TSE olarak üstlendiğimiz BASB Başkanlığı görevi bizler için onur vericidir. Bu görevi yerine getirirken üye ülkeler için katma değer yaratmak en büyük amacımızdır.

İnsanoğlu bir ülkede izlediği kalite ve standardlara kendi-si de ulaşmak istemektedir. Bu sebeple, her ülkede stan-dard ve kalite ile uğraşan kuruluşlara büyük görevler düş-mektedir.

Küreselleşen dünyamızda ülkeler belirli konularda grupla-şarak birlikte hareket etmekte ve birbirleriyle yardımlaşma ve dayanışma içinde çalışmaktadırlar. İşte biz bunu yap-maya çalışıyoruz. BASB kurulduğu tarihten itibaren ger-çekten çok büyük mesafeler kat etmiştir. Fakat hepimiz çok iyi biliyoruz ki kat etmemiz gereken daha çok mesafeler var. Bunun için de burada yaptığımız çalışmaların önemini unutmamalı, yaptığımız bu çalışmaların, aldığımız kararların sadece kağıt üze-rinde kalmamasına çok özen göstermeliyiz.

TSE, gerek BASB çerçevesinde gerekse bölge ülkeleri ile olan ikili iş birliği faaliyetleri çerçevesinde; teknik iş birliği, ortak pro-jeler oluşturma ve BASB üyesi standard kuruluşlarının alt yapısını güçlendirme çalışmaları yapmaya devam edecektir. ”

Toplantıya katılan üye kuruluşların temsilcileri de birer konuşma yaparak, son bir yıl içerisinde standardizasyon, metroloji, uy-gunluk belgelendirme ve akreditasyon alanlarında ülkelerinde gerçekleşen yeni durumlar ile yapılan çalışmaları anlattılar.

Koordinasyon Planlama Kurulu, BASB Sekreteryası tarafından hazırlanan taslak gündemin onaylanmasından sonra, TSE Genel Sekreter Teknik Yardımcısı Ahmet Kurter ve TSE Dış İlişkiler Müdürü İhsan Övüt’ün başkanlığında çalışmalarını yürüttü.

Bölgelerarası Standardizasyon Birliği (BAsb) Toplantıları

Page 17: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

STAN

DAR

DH

AZİR

AN 2

009

17

Avrupa Kalite Teşkilatı (Eoq)’nin 54. Yıllık Kongresi 2010’da İzmir’de Gerçekleştirilecek H

AB

ERLE

R

Avrupa’nın Kalite Bayrağı TSE’de

Türk Standardları Enstitüsü, 1976 yılında Avru-pa Kalite Teşkilatı (EOQ)’na tam üye statüsüy-le katılmış ve günümüze kadar EOQ’nun faa-liyetlerine aktif olarak iştirak etmektedir. Ayrı-ca, TSE eski Başkan Yardımcısı Niyazi Akdaş,

2002-2004, 2004-2006 ve 2006-2008 yılları için 3 kez üst üste EOQ Yönetim Kurulu üyeliğine seçilmiş olup, halen aynı zamanda bütçeden sorumlu EOQ Başkan Yardımcılı-ğı görevini de yürütmektedir. Akdaş mevcut EOQ Başkanı V. Seitchek’ten sonraki EOQ Başkanı olmak üzere 2008-2011 yılları arasında EOQ 1. Başkan Yardımcılığı görevine geti-rildi.

TSE Yönetim Kurulu kararı çerçevesinde 2010 yılında yapıla-cak olan 54. EOQ Yıllık Kongresinin Enstitümüzce düzenlen-mesi teklifi, EOQ Yönetim Kurulunca oy birliği ile uygun görül-müştür. Bu karar, 10 Mayıs 2009 tarihindeki EOQ Genel Ku-rul Toplantısı’nda diğer Genel Kurul üyelerine de bildirildi ve EOQ’un resmi internet sayfasında (www.eoq.org) ilan edildi.

12-14 Mayıs 2009 tarihlerinde Dubrovnik/Hırvatistan’da dü-zenlenen 53. EOQ Yıllık Kongresi’nde Enstitümüz 2 kişiyle temsil edildi ve 14 Mayıs 2009 tarihinde yapılan Kongre Ka-panış Seremonisi’nde Enstitümüz temsilcisi Kongre Bayrağını Hırvatistan’dan teslim aldı.

EOQ’nun 45. Yıllık Kongresi ve 2001 yılı Genel Kurul toplan-tısı 17-21 Eylül 2001 tarihlerinde Türkiye’de yapıldı. Söz ko-nusu kongre dünyanın 60 farklı ülkesinden yaklaşık 1100 ki-şinin katılımıyla, İstanbul’da gerçekleştirilmiş ve EOQ tarihinin en başarılı Kongresi olarak kayıtlara geçti.

25-27 Nisan 2005 tarihlerinde Antalya’da yapılan 49. EOQ Yıl-lık Kongresi de yine TSE tarafından organize edildi. Bu kong-reyi organize etme görevi, EOQ İtalya temsilcisi kuruluşu tara-fından gerçekleştirilecekti. Ancak söz konusu kuruluş, kong-reden bir buçuk yıl önce, 2003’ün Eylül ayında Rusya’da ya-pılan EOQ toplantılarında bu görevden çekilince, görevi Ensti-tümüz üstlendi ve bir buçuk yıl gibi kısa bir sürede başarılı bir kongre organizasyonuna daha imza attı. Söz konusu kongre-ye 50’yi aşkın ülkeden 800 katılımcı iştirak etti. Kongre, 2001 İstanbul Kongresi’nde olduğu gibi kayıtlara en başarılı kong-relerden birisi olarak geçti.

42 ülkenin üyesi olduğu EOQ’un 54. Yıllık Kongresi, 2010’un sonbaharında İzmir’de gerçekleştirilecektir. Kalitenin her yö-nüyle görüşüleceği bu Kongre’ye 50’den fazla ülkeden ka-lite önderleri iştirak edecek olup, ülkemizin kalite alanında ulaşmış olduğu üstün düzeyin dünyaya tanıtımı açısından da önemli bir platform olacaktır.

Kalite gönüllülerinin değerli katkılarını bekliyoruz.

Page 18: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

STAN

DAR

D

18

HAZ

İRAN

200

9

Asansör İstanbul Fuarı, İstanbul Beylikdüzü TÜ-YAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlendi. İFO İstanbul Fuar Hizmetleri AŞ tarafından or-ganize edilen fuarı AYSAD (Asansör ve Yürü-yen Merdiven Sanayicileri Derneği) destekledi.

11. kez düzenlenen fuarın açılışına, ELA Başkanı Michel Chartron, ANSI Üyesi Louis Bialy, CEA Başkanı Ren Tian-xiao, ASO Başkanı Nurettin Özdebir, EFESME Başkanı Gio-vanni Ferrarini, AYSAD Başkanı Sefa Targıt ve İFO Yönetim Kurulu Başkanı Selahattin Durak iştirak ettiler.

İki yılda bir Asya ve Avrupa’nın kesişme noktasında gerçek-leştirilen Asansör İstanbul Fuarı; bu yıl da asansör sektörü-nü müteahhitler, mimarlar, mühendisler, emlak yatırımcıları, kamu yöneticileri, yerel yöneticiler, bina yöneticileri ve aka-demisyenlerle buluşturarak üretici ve tüketicilere büyük fay-dalar sağladı.

Fuar kapsamında düzenlenen ulusal ve uluslararası kon-ferans programına Asansör Sektörünün ileri gelen isimleri katıldı. Konferansa, Türk Standardları Enstitüsü’nden Ürün Belgelendirme Merkez Başkanı Mehmet Evci panelist ola-rak katıldı.

Ürün Belgelendirme faaliyetlerine değinen Evci, TSE’nin 40 yılı aşkın bir süredir yürüttüğü belgelendirme faaliyetlerinde edindiği tecrübe ve yetişmiş elemanlar ile CE İşareti Uygun-luk Değerlendirme işlemlerinde sanayicinin hizmetinde ol-duğunu belirterek, Enstitünün CE İşareti konusunda yetki-lendirilmiş kuruluş olduğunu vurguladı.

İletişim:Türk Standardları Enstitüsü (TSE)Necatibey Caddesi, No:11206100 Bakanlıklar/Ankara Tel.:0312-416 66 59 veya 416 62 84Faks:0312-416 62 55E-posta: [email protected]

Avrupa Kalite Teşkilatı (EOQ):

Avrupa Kalite Teşkilatı 1956 yılında İsviçre kanunlarına göre Bern de kurulmuş özerk, kâr amacı gütmeyen bir kuruluş-tur. 1999 yılında Genel Kurulunun aldığı bir karar ile merke-zini Brüksel’e taşıyarak, Belçika kanunlarına göre aynı pren-siplerde faaliyetlerine devam etmektedir. 2007 yılı Aralık ayın-da Lizbon’da yapılan Genel Kurul toplantısında alınan karara uygun olarak, EOQ Avusturya milli temsilcisi olan Avusturya Kalite Teşkilatı (QA) bünyesinde bir EOQ destek ofisi açılmış olup, söz konusu ofis halihazırda faaliyetlerini sürdürmektedir.

Avrupa Kalite Teşkilatı, tam üye kuruluşları ile Avrupa’da kali-te yönetimi konusunun etkin gelişimi için çaba sarf eden ko-ordinatör ve katalizör bir kuruluş konumundadır. Avrupa Kali-te Teşkilatı kalite ve değişim yönetimi kavramlarının ve teknik-lerinin en geniş anlamda uygulanması ile Avrupa’da faaliyet

gösteren işletmelerin ve kuruluşların gelişimine katkıda bulun-maktadır. Nihai amaç, Avrupalı bireylerin ve Avrupa Toplumu-nun gelişimi ve ilerlemesidir. EOQ, değişik kültürlerin ve eko-nomilerin bir arada bulunduğu genişlemiş bir Avrupa’nın, Av-rupalıların başarısı için bir fırsat olduğuna inanmaktadır. EOQ mevcut yetenek ve becerilerin çoğalmasıyla yeni kavram ve tekniklerin gelişimine katkı sağlamaktadır. EOQ, kendisi gibi kâr amacı gütmeyen ve önemli bir kısım faaliyetlerini milli, Av-rupa ve uluslararası alanda kalitenin ilerlemesi için çaba sarf eden 42 üye kuruluşu ile kalite kuruluşları arasındaki bir ağın gelişmesine de katkı sağlamaktadır.

Avrupa Kalite Teşkilatı’nın vizyonu; Kalite yönetimi ve geli-şiminin en geniş anlamda uygulanmasında dünya liderliğini yapmaktır. EOQ enformasyon ve araştırmanın, bilginin, fikirle-rin kesiştiği bir kuruluştur.

Günümüzde Avrupa Kalite Teşkilatı küçük büyük Avrupa ku-ruluşları ve profesyoneller arasında “kalite”yi simgelemekte-dir. EOQ tarafından geliştirilen ve bugün Avrupa’nın en büyük belgeli kalite profesyonellerinin, kalite yöneticilerinin ve tetkik-çilerinin bulunduğu Personel Kayıt ve Belgelendirme Progra-mını geliştirmiştir.

CE İçin Onaylı Kuruluş Türk Standardları Enstitüsü Asansör Fuarında….

Page 19: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

STAN

DAR

DH

AZİR

AN 2

009

19

TSE, Uluslararası Yapı 2009 İstanbul Fuarı’nda H

AB

ERLE

R

Yapı-Endüstri Merkezi tarafından Ulusla-rarası YAPI/TURKEYBUILD 2009 Fuarı, 06-10 Mayıs 2009 tarihleri arasında, TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlendi. 32.’si yapılan fuar, Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, İs-

tanbul Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Ahmet Selamet, Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanı Erdoğan Bayrak-tar, Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi ve üst düzey yöneticilerin katılımıyla açıldı.

İlk yıldan beri sektör profesyonellerinin verdikleri destekle yapı sektörünün tüm bileşenlerini bir araya getiren en büyük ve en önemli yapı malzemeleri fuarı olma özelliğini taşıyan YAPI/TURKEYBUILD 2009 İstanbul Fuarına 50 ülkeden yak-laşık 850 firma ve Türk Standardları Enstitüsü katıldı.

Türk Yapı Sektörünün faaliyetlerine olumlu katkılar sağlayan Türk Standardları Enstitüsü (TSE) özellikle yapı sektörü ile ilgili faaliyetleri ve CE İşareti Uygunluk Değerlendirme işlem-leri hakkında sanayicilerimizi bilgilendirdi.

PE 100 + Birliği’nce. “Polietilenden Mamul Su ve Gaz Boru Sistemlerinde Kalite Bilinci” ko-nulu sempozyum 07 Mayıs 2009 tarihinde, Ankara Sheraton Otelde düzenlendi. TSE adı-na panelist olarak katılan Uzman Eşref Çakı-

roğlu ‘’PE Boru Uygulamalarında Standardizasyon ve Bel-gelendirme Faaliyetleri’’ konulu bir sunum yaptı. Ankara İnşaat Laboratuvarı Müdürü Musa Çakır da konferansa ka-

tılımcı olarak iştirak etti.

Dünyanın önde gelen polietilen ham madde üreticilerinin temsilcilerinin katılımı ile gerçekleşen sempozyumda birçok yabancı uzman tarafından PE boru üretimi, PE boruların te-sisatı, PE boruların depremler esnasındaki davranışları, PE Boruların deneyleri ve belgelendirme faaliyetleri konulu su-numlar yapıldı.

"Polietilenden Mamul Su ve Gaz Sistemlerinde Kalite Bilinci” Sempozyumu Yapıldı

Page 20: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

STAN

DAR

D

20

HAZ

İRAN

200

9H

AB

ERLE

R

ESCO AŞ Satış Sonrası Servis İstasyonları Top-lantısı yapıldı. Toplantıya TSE’den Hizmet Belge-lendirme Müdürü Elektrik Mühendisi Ömer Zehir ve Jeoloji Hidrojeoloji Yüksek Mühendisi Buğra Çakır katıldı.

Bu toplantıda Enstitümüz hizmetleri tanıtıldı ve büyük ço-ğunluğu Hizmet Yeterlilik Belgesine sahip servis istasyonla-rı TSE'nin standard hazırlama, kalibrasyon, ürün belgelendir-me ve hizmet belgelendirme faaliyetleri ile ilgili tüm sorula-rı cevaplandırıldı.

Türk Standardları Enstitüsü, ISO, IEC, CEN ve CE-NELEC teknik komitelerinin uluslararası toplan-tılarına ilgili sektörün desteği paralelinde ev sa-hipliği yapmaktadır. ISO TC 228 “Turizm ve İl-gili Hizmetler” teknik komitesinin bu yılki top-

lantısı da sektörden gelen yoğun ilgi dolayısı ile ülkemizde, Nevşehir’in Kapadokya bölgesinde geçtiğimiz ay düzenlendi. Açılış konuşmasını Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı İsmet Yılmaz’ın yaptığı toplantıya dünya turizmine yön veren 24 ül-kenin ve HOTREC (Avrupa Birliği Otelciler ve Restorantlar Bir-liği), IH&RA (Uluslararası Otel ve Restorantlar Birliği) ve EC-TAA (Avrupa Tur Operatörleri ve Acentaları Birliği) gibi ulusla-rarası kuruluşların delegasyonları olmak üzere toplam 74 ya-bancı katıldı. Toplantıda Yat Turizmi ve Marinalar, Golf Turizmi ile Macera Turizmini alanlarında yeni çalışma konuları ve tek-lifleri görüşüldü. Ayrıca ülkemiz “Çevreye Duyarlı Konaklama İşletmeleri” konulu bir sunum yaptı ve 2010 yılı itibari ile bu konuda bir standard teklifi verilmesi amacı ile çeşitli ülkeler-den görüş ve destek topladı.

Toplantının düzenlenmesinde Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kapadokya Otelciler Birliği ve Nevşehir Ticaret Odası sponsor oldu. Toplantıda Türkiye, Nurol Holding’den Ayna Komite Başkanı İbrahim Birkan, Swiss Otel Grubundan Esener Saygın, TSE’den K. Burak Yetkin ile Bakanlıktan 5 kişilik uzman kadro ile temsil edildi. Katılımcı heyetlere bölge turu kapsamında sema göste-risi izletildi. Yörenin kültür ve tabiat varlıkları tanıtıldı. Ayrıca açılış kokteyli ve gala yemeği sunuldu.

ESCO AŞ Satış Sonrası Servis İstasyonları Toplantısına TSE Hizmet Belgelendirme Müdürlüğü Katıldı

ISO TC 228 Turizm ve İlgili HizmetleriTeknik Komitesi Yapıldı

Page 21: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

HAZ

İRAN

ACI KAYIPLARIMIZ

Enstitümüz eski başkanlarından Emekli Tümgeneral Naci Dikmen

18 Mayıs 2009 tarihinde İstanbul'da vefat etti. 1981-1982 yılları arasında TSE

Başkanlığı görevini yürüten emekli Tümgeneral Ali Naci Dikmen için Selimi-

ye Camisi'nde cenaze töreni düzenlendi. Öğle vakti kılınan cenaze namazının

ardından, Emekli Tümgeneral Dikmen'in Türk bayrağına sarılı tabutu, mera-

sim mangasınca bir süre omuzlarda taşındıktan sonra top arabasına konuldu.

Daha sonra emekli Tümgeneral Dikmen'in cenazesi, götürüldüğü Küçükyalı

Mezarlığı'nda defnedildi. Merhuma Allah’tan rahmet, başta ailesi olmak üzere

yakınları ve TSE ve TSK camialarına baş sağlığı dileriz.

Enstitümüz Pazarlama ve Tanıtım Dairesi Başkanlığı, Tanıtım ve Halkla

İlişkiler Müdürlüğü emrinde görev yapan arkadaşımız Yakup Küçük’ü

yakalandığı amansız hastalık sonucu 14 Mayıs 2009 tarihinde genç yaşta

kaybettik. Cenazesi memleketi Rize’nin Pazar İlçesine bağlı Bucak

Köyünde toprağa verildi. Standard Dergisi olarak arkadaşımıza Allah’tan

rahmet, kederli ailesi ve TSE camiasına baş sağlığı dileriz.

E. Tümg.

Naci DİKMEN

Yakup KÜÇÜK

Page 22: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

EKO

-AN

ALİ

ZST

AND

ARD

22

HAZ

İRAN

200

9

Altın, Türk halkının

çok ama çok sevdiği, ama ne-redeyse hiç tanımadığı yegâne yatırım

aracı. Mevduattan ne kadar vergi alındığı, mevduat garantisinin limiti, hangi bankanın mev-duata ne faiz verdiği gibi bilgilerin yanı sıra Dola-

rın, Sterlinin veya Euro'nun geleceğine yönelik düşün-ce ve beklentiler çoğu kişinin bilgisi dahilindedir. Altında ise 'güven' hissi, çoğunlukla bu konuda bilgi sahibi olma çabasına baskın çıkar. Altında fiyat takibinin ötesine pek geçmeyiz. Altın belki de; somut, elle tutulabilen, değeri-ni yitirmeyen, kriz dönemlerinde de nakite kolayca dö-

nüştürebilen özellikler taşıdığından Türkler'in göz-desi. Altın aynı zamanda bir ziynet eşyası olarak

çok rağbette.

Page 23: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

STAN

DAR

DH

AZİR

AN 2

009

23

Çok Sevdiğimiz Ama Pek Tanımadığımız Bir Yatırım Aracı:

ALTIN

Altın, Türk halkının çok ama çok sevdiği, ama neredeyse hiç tanımadığı yegâne yatırım aracı. Mesela 'karat' ve 'ons' nedir? Altının ayarları neye bağlıdır? Al-tın fiyatları nasıl artar veya azalır, bunları biliyor muyuz? Oysa diğer yatırım araçları öyle mi? Banka mevduatı ve döviz hakkında birçok bilgisi olan hal-kımız, bir zamanlar rağbet ettiği borsadan ise çok fazla teknik bilgi ve sürek-li takip gerektirdiği için soğumuş görünüyor. Mevduattan ne kadar vergi alın-dığı, mevduat garantisinin limiti, hangi bankanın mevduata ne faiz verdiği gibi

bilgilerin yanı sıra, Doların, Sterlinin veya Euro'nun geleceğine yönelik düşünce ve beklentiler çoğu kişinin bilgisi dahilindedir. Altında ise 'güven' hissi, çoğunlukla altın hakkında bilgi sahibi olma çabasına baskın çıkar. Altında fiyat takibinin ötesine pek geçmeyiz. Altın belki de; somut, elle tutulabilen, değerini yitirmeyen, kriz dönemlerinde de nakite kolayca dönüştürebilen özel-likler taşıdığından Türklerin gözdesi. Altın aynı zamanda bir ziynet eşyası olarak çok rağbette. Türkler olarak, altınla süslenmeyi çok seviyoruz.

Altın Madencileri Derneği'nin internet sitesindeki bilgilere göre altın, ortalama 35 km. kalınlı-ğa sahip yer kabuğunda en az bulunan element. Yer kabuğunun yüzde 8’ini alüminyum, yüzde 6’sını demir oluştururken 10 milyonda 2’si altın. Kimyasal sembol olarak 'Au' ile ifade edilen al-tın 1063Cº'de ergiyor. Altın yer kabuğunda en az bulunan element olma özelliği yanında, bilinen en iyi iletken; su ve oksijenle reaksiyona girmeyen yani paslanmayan özelliğe sahip. Dünyada-ki altın üretimi yıllık 2.500 ton. Bu üretimin parasal değer olarak karşılığı yaklaşık 80 milyar Do-lar. Dünyadaki yıllık altın tüketimi ise yaklaşık 3.800-4.000 ton. Yıllık altın üretimi ise yaklaşık 2.500 ton olduğundan, aradaki fark bankalardaki stoklardan ve hurda altın satışlarından karşıla-nıyor. Yani altını istediğiniz zaman ve neredeyse istediğiniz yerde nakite dönüştürme lüksümü-zün arka planında biraz da bu üretim-tüketim dengesizliği yatıyor. Altın, her zaman alıcısı olan bir mal ve yatırım aracı. 1995-2006 yılları arasında 13 yılda, Türkiye’nin altın tüketimi toplam 2.200 ton ve Türkiye’nin altın ithalatına harcadığı para altın fiyatlarının yükselişine paralel ola-rak sürekli artıyor. Örneğin Türkiye’nin sadece 2007 yılında altın ithalatına ödediği para yakla-şık 6 milyar Dolar. Türk halkının altın tüketimi o kadar önemli ki Türkiye İstatistik Kurumu altın fiyatlarını, fiyat endeksi hesaplarına dahil ediyor. Daha sonra da altın fiyatlarının etkisinin dışarı-da bırakıldığı bir endeks artışı da açıklamak zorunda kalıyor.

Cahit UYANIKReferans Gazetesi

Ankara Haber Müdürü

Page 24: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

HAZ

İRAN

200

9

24

STAN

DAR

D

Türkiye, takı altına çok düşkün. Çünkü takı hem güzellik amaçlı hem de tasarruf amaçlı kullanılabiliyor. Bu nedenle Türkiye, takı altın tüketiminde dünya üçüncüsü. Sıralamada Hindistan birinci, ABD ikinci, Çin dördüncü ve Suudi Arabis-tan beşinci sırada. Tüketici tercihleri özellikle ayar (saf altın oranı) söz konusu olduğunda farklılık gösteriyor. Örneğin Av-rupa Birliği pazarında en çok talep edilen altın mücevharat 14 ve 18 ayar olurken ABD pazarında bu talep 12 ve 14 ayar. İngiltere’de 9 ayar, altın tercih edilirken Türkiye’deki talep ise 22 ayar altından yana. Yani Türk halkı olarak altını neredeyse en saf halinde seviyoruz. Bunda altına aynı zamanda güçlü bir yatırım aracı rolü biçmemizin de etkisi var diye düşünü-yorum. Türkiye’de altın fiyatları, İstanbul Altın Borsası'ndaki alış-satış fiyatları göz önünde bulundurularak Kuyumcular Derneği tarafından belirleniyor.

Dünyada altının saflığı için kul-lanılan ölçü birimine 'karat’ de-niliyor. Türk halkı ise 'karat'ı; 'kırat' veya 'ayar' olarak biliyor. Karat ya da ayar 1 gram ala-şımda bulunan altın miktarına deniyor. 24 Karat altına 'saf altın' diyoruz. Alaşımın içerisindeki al-

tın oranına göre 24, 22, 20, 19,2 ,18, 14 vs. gibi değişen ayarlar var.

24 karat altın dışındaki ayarlarda altın miktarını bulmak için altının ayar dere-

cesi 24’e bölünüyor. Mesela 22 ayar altı-nın içerdiği altın oranı (22/24)= 0,91666’dır.

Bunu 1000’le (bin ile) çarpınca 22 ayar altının binde 916,66 saf altını içerdiğini buluyoruz. 1 karat

200 mg'dır. Saf altın 24 karat geliyor. Peki bu 'karat' sözcüğü nereden çıkmış? Ortadoğu’da yetişen 'Carob' ağa-cının tohumuna 'karat' deniyor. Carob ağacını biz 'keçiboynu-zu' ağacı olarak tanıyoruz. Bu tohumlar oldukça sabit ağırlık-lara sahip olması dolayısı ile eski tarihlerde ağırlık ölçmede kullanılıyormuş. Sonradan altını ölçmekte uluslararası ölçü birimi olarak kullanılmaya başlanmış.

Peki sık sık duyduğumuz 'ons' nedir? Dünyada altın fiyatları 'Troy ons' olarak hesaplanıyor. 1 troy ons= 31,1 grama denk geliyor. Altın fiyatları Londra ve New York borsalarında Do-lar/Ons olarak arz ve talebe göre belirleniyor. Ons'un önün-deki 'troy' sözcüğü de tarihsel kökenli. Orta Çağ Avrupasının önemli ticaret şehirlerinden biri olan Fransa'nın Troyes ken-tinde kullanılan Troy Ağırlık Sistemi'ne ait ölçü birimine ons deniliyor. Ons aynı zamanda altının üretim maliyetini belirle-mekte de kullanılıyor. Altının üretim maliyetini; altının bulun-duğu kayanın mineralojik yapısı ve özelliği, kaya içindeki al-tın tanelerinin tane büyüklüğü (gözle görülebilir veya görüle-mez), yeryüzüne yakınlığı, 1 ton kaya içerisinde ne kadar al-tın bulunduğu (tenörü) ile yakından ilgili. Örneğin 2007 yılın-da üretilen 1 ons altının ortalama maliyeti, cevherin yapısına ve üretim yapılan ülkeye göre 330-450 Dolar arasında deği-şim gösteriyor.

Külçe altın ne demek? Rafinerilerde değişik ağırlıklarda al-tın külçeler dökülüyor. Uluslararası kabul gören Londra Altın Külçe ölçüsüne göre 400 Troy Ons yaklaşık 12,5 kg ağırlı-

Dünyadaki yıllık altın

tüketimi yaklaşık 3.800-4.000 ton. Yıllık altın üretimi ise yaklaşık 2.500 ton

olduğundan, aradaki fark bankalardaki stoklar-dan ve hurda altın satışlarından karşılanıyor. Yani

altını istediğiniz zaman ve neredeyse istediğiniz yer-de nakite dönüştürme lüksümüzün arka planında bi-

raz da bu üretim-tüketim dengesizliği yatıyor. Altın, her zaman alıcısı olan bir mal ve yatırım aracı. 1995-2006 yılla-rı arasında 13 yılda, Türkiye’nin altın tüketimi toplam 2.200 ton ve Türkiye’nin altın ithalatına harcadığı para altın fiyat-

larının yükselişine paralel olarak sürekli artıyor.

Page 25: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

STAN

DAR

DH

AZİR

AN 2

009

25

ğındaki altına külçe altın deniyor. Yani daha çok filmlerde gördüğümüz külçe külçe altın-ların herbiri bu ağırlıkta. Kadın ve çocukların külçeleri ellerine aldıklarında yere düşürmele-rinin sebebi bu olsa gerek. Ama piyasanın is-teği doğrultusunda 1 gr’dan 10 kg’a kadar çe-şitli ağırlıklarda külçe altın dökümü gerçekleştiri-liyor. Merkez bankaları da külçe altın rezervi tutu-yor. 2007 rakamlarına göre merkez bankası en çok altın rezervine sahip olan ülke ve kurumların ilk sırasın-da ABD (8.135 ton) bulunuyor. Bu ülkeyi Almanya (3.428 ton), IMF (3.217 ton), Fransa (2.826 ton), İtalya (2.452 ton) ve İsviçre (1.290 ton) 2 ila 6'ıncı sırada izliyor. Türkiye ise bu sıralamada 116 tonla 26'ıncı sırada.

Altın madenlerinde üretilen altın saf değil, genellikle (altın+gümüş+bakır+çinko) gibi elementleri içeren 'dore altın' olarak çıkarılıyor. Saf olmayan bu dore altınlar altın rafi-nelerinde saflaştırılıp yüzde 99.99 saflıkla altın haline dönüş-türülerek sertifikalı altın haline getiriliyor. Türkiye'de altın takı sektöründe yüzde 99.95 saflıkta altın piyasada işlem görü-yor. Başta İstanbul olmak üzere İzmir ve Ankara’da çeşitli al-tın rafine tesisleri bulunuyor.

Altın ile ilgili hemen hemen hiç haberimizin olmadığı ayrıntı-lardan bazıları böyle. Şimdi ise günlük konuşmalarda en fazla tartışması yapılan altınla ilgili bazı konulara gelelim. Mesela al-tın fiyatları neden artar? Bununla ilgili temel parametreler var-sa, bunlara bakılarak altın fiyatlarının artacağı veya düşeceği dönemler kestirilebilir mi? Altın uzmanlarının binlerce yıllık tec-rübelerden süzülüp gelen temel tespitlerine göre paraya olan güvensizlik arttığı zamanlarda altın fiyatları otomatikman ar-tış gösteriyor. Bir ülkede enflasyon artıyorsa, faiz oranları ar-tıyorsa altın fiyatları da artış gösteriyor, tam tersine enflasyon ve faiz oranları düştüğünde altın fiyatları da düşüyor. Altın her zaman savaşı, kargaşayı ve kaosu seviyor. Böyle durumlarda altın fiyatları artıyor, çünkü böyle durumlarda halk kağıt para-dan kaçıyor ve altına sığınıyor. Bir ülkede fazla kağıt para bası-lırsa altın fiyatları yine artış gösteriyor. Kağıt paraya güvensizli-ğin olduğu durumlarda halk altına yöneliyor. Kağıt para değer-lendiğinde ise altın fiyatları düşüşe geçiyor. Altın şu anda Dolar cinsinden kıymetlendirildiği için burada kağıt para yerine Dola-rı koyarsak sanırım hata etmemiş oluruz.

Peki altın fiyatları ile ham petrol arasındaki ilişki nasıl? Gün-lük hayatta piyasası hakkında çok az şey bildiğimiz bu iki maddenin fiyatı, birbirine bağlı mı? Yine altın uzmanlarına göre ham petrol fiyatları arttıkça altının fiyatının da arttığı gözleniyor. Çünkü petrol fiyatının artması, istikrarsızlığa işa-ret. Bu nedenle kaos ve kargaşayı seven altının fiyatı da artı-yor. Uzun yıllar 1 ons altın=15 varil ham petrole eşdeğer ol-muş. Şu günlerde de bu ilişkiye çok yakın bir ortam mevcut. 15 varil ham petrol 750 Dolar civarında iken, altının onsu da 850 Dolar civarında seyrediyor. Uzmanlar "Altın/$ ilişkisi sta-bil ise ham petrol/$ ilişkisi de stabil kalıyor" şeklinde bir dü-şünceye sahip.

Son olarak size günlük yaşamdaki altınla ilgili bir kuyumcu-luk sırrından bahsetmek istiyorum. Kuyumcular altının saflık derecesini belirlemek için 'mihenk taşı' kullanır. Mihenk taşı, çakmak taşı cinsinden siyah bir taş. Kuyumcular, saflığı be-lirlemek için altını mihenk taşına sürterler; önce kezzap (nit-rik asit), daha sonra tuz ruhu (hidroklorik asit) sürerler ve çı-kan renge göre altının saflık derecesini, örneğin 22 ayar mı yoksa 18 ayar mı olduğunu belirlerler. 22 ayar altın ise mi-henk taşındaki renk, değişiklik göstermez. 18 ayar altın ise mihenk taşındaki renkte hafif bir silinme olur. 14 ayarda ise renkteki silinme daha fazla olur. Eğer mihenk taşına sürtülen malzeme altın değilse, renk tamamen silinir. Altının günlük yaşamımızın hemen hemen her yönüyle ne kadar ilgili oldu-ğuna şu ana kadar hayret etmedi iseniz, dilimize pelesenk ol-muş 'mihenk taşı' sözcüğü sizi yeterince şaşırtmıştır.

Altın uzmanlarının

binlerce yıllık tecrübelerden sü-zülüp gelen temel tespitlerine göre

paraya olan güvensizlik arttığı zamanlar-da altın fiyatları otomatikman artış gösteriyor.

Bir ülkede enflasyon artıyorsa, faiz oranları artıyor-sa altın fiyatları da artış gösteriyor, tam tersine enflas-yon ve faiz oranları düştüğünde altın fiyatları da düşü-yor. Altın her zaman savaşı, kargaşayı ve kaosu seviyor. Böyle durumlarda altın fiyatları artıyor, çünkü böyle du-rumlarda halk kağıt paradan kaçıyor ve altına sığınıyor.

Kağıt paraya güvensizliğin olduğu durumlarda halk altına yöneliyor. Kağıt para değerlendiğinde ise al-

tın fiyatları düşüşe geçiyor. Altın şu anda Dolar cinsinden kıymetlendirildiği için burada ka-

ğıt para yerine Doları koyarsak sanırım hata etmemiş oluruz.

Page 26: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

26

HAZ

İRAN

200

9ST

AND

ARD

BİL

İŞİM Krizde Bilişim Riskleri

Page 27: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

STAN

DAR

DH

AZİR

AN 2

009

27

Memet ÖZKANYönetim Danışmanı

[email protected]

Krizde Bilişim Riskleri

Krizle karşılaşan her sektörde olduğu gibi, bilişim sektörü de hem sunduğu hizmetler, hem de bilişim demografisi (kullanım alışkanlıkları) açısından yeni risklerle karşılaşıyor.

Krizde bilişim sektörü nasıl etkileniyor, bilişim sektö-rünün bu etkileşiminden diğer sektörler nasıl etkile-niyor? beraberce inceleyelim:

Sektörel iş gücüne olan etki: Internetin en büyük markası Google işe alımları azaltıyor, işten çıkar-malar yapıyor. Öte yandan hizmet sayısını azaltma ve belirli alanlara odaklanma stratejisi çerçevesin-de bazı servislerin de kapatılmasına karar veriyor. Bu kararın ardından mikro-blog servisi Jaiku, kü-çük notlar almaya yarayan Notebook (Defter), mo-bil sosyal ağ Dodgeball ve satış kataloglarının taran-dığı Google Catalog hizmetlerinin en kısa sürede ka-patılacağı açıklanıyor. Google mühendislerinin çalış-tığı Austin, Texas, Trondheim, Norveç ve İsveç ofis-leri kapatılıyor. Toplamda 91 bin çalışana sahip Mic-rosoft firmasının yaklaşık 15 bin kişiyi işten çıkara-cağı konuşuluyor. Intel’in rakibi AMD firması 1100 kişinin işine son vereceğini açıklıyor. Krizin çok daha öncesinde sıkıntılı günler yaşayan Amerikalı Motoro-la son durumun da yarattığı hasar sonucunda 4 bin kişinin işine son vereceğini duyuruyor. Cep telefonu altyapısı alanında faaliyet gösteren NokiaSiemens Networks firması da kriz sebebiyle Almanya fabrika-sını elden çıkartmaya karar veriyor. 1820 kişinin iş-ten çıkarılacağı bu süreçte toplam 2 milyar Dolarlık tasarruf yapılması amaçlanıyor. Diğer bir altyapı devi Kanadalı Nortel Networks geçtiğimiz günlerde yaptı-ğı başvuruyla iflasını resmen teyid ediyor.

Bilişim demografisine olan etki: Forrester Research'ün Kuzey Amerika ve Avrupa'da 942 IT yöneticisi ve veri güvenliği sorumlusunu kapsayan araştırmasına göre 2009'da yapılacak IT harcamala-rının yüzde 12,6'sı güvenliğe gidecek. 2008'de yüz-de 11,7 olan oran giderek artan güvenlik tehditle-ri sebebiyle daha da artacak. Bunların arasında gü-venlik sorununa dışkaynak ile çözüm getirenlerin oranı ise yüzde 20 olacak. Sabit disk şifreleme ise özelde en fazla harcama yapılan IT güvenliği uygula-ması olacak. Araştırmaya katılanların yüzde 20'si de veri sızdırmayı engelleyecek güvenlik önlemleri ala-cağını söylüyor.

Trend Micro firması ise, 2008’in sonunda başlayan ve 2009’da hız kazanması beklenen global ekono-mik krizin önümüzdeki dönemde siber suç ortamın-da etkili olacağını ve kısmen de olsa bu ortamı şe-killendireceğini tahmin ediyor. Trend Micro Güvenlik Danışmanı Rik Ferguson, konu hakkında şu açıkla-mayı yapıyor: “Finansal kriz 2009’da haneleri daha somut bir biçimde etkilemeye başladıkça, işsizlikte sürekli bir artış ve gerek bireylerin gerekse ailele-rin finansal durumlarında gerileme ile karşılaşaca-ğız. Organize siber suçun bu ortamdan faydalanma-sı şaşırtıcı olmayacaktır; çünkü onlar açısından, Av-rupa, Ortadoğu ve BT (bilgi teknolojileri) yetenekle-riyle tanınan diğer ülkelerdeki kalifiye, hoşnutsuz ve finansal motivasyon arayışındaki programcıların iş-lerini kaybetmeleri neredeyse bir iş gücü bolluğu ya-ratacaktır. Siber suçlular, bin adet başına 2-3 Dolara CAPTCHA’ları (güvenlik kodlarını) kırmak üzere gö-nüllülerle anlaşmayı başarırlarsa, ileri düzey bece-rilere sahip olan ve sayısı gittikçe artan bu mevcut iş gücünden mutlaka faydalanmak isteyeceklerdir.”

Page 28: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

28

AYI

N K

ON

UH

AZİR

AN 2

009

STAN

DAR

D

Bu Ayki Konuğumuz Tarımsal Üretim ve Geliştirme Genel Müdür Yardımcısı

Mustafa ERDOĞAN

Page 29: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

STAN

DAR

DH

AZİR

AN 2

009

29

STANDARD- İyi tarım uygulamaları İTU nedir? Kapsadı-ğı hususlar nelerdir?

M. ERDOĞAN- İyi Tarım Uygulamaları denilince; tarımsal üretimin çevre, insan ve hayvan sağlığına zarar vermeye-cek şekilde kontrollü olarak yapıldığı, bu üretimin sonucun-da elde edilen ürünün sertifikalandırılarak tüketiciye ulaştı-rıldığı işlemler zinciri akla gelmelidir.

STANDARD- İyi tarım uygulamalarının kapsadığı husus-lar nelerdir?

M. ERDOĞAN- İyi tarım uygulamaları öncelikle, gıda güven-liğine yönelik tedbirler, çevreyi ve toprağı korumaya yöne-lik tedbirler ile üreticilerin ve tarım işçilerinin sağlık, güven-lik ve refahına yönelik tedbirleri kapsamaktadır.

STANDARD- İyi Tarım Uygulamaları kime, ne fayda sağ-lar?

M. ERDOĞAN- İyi Tarım Uygulamaları (İTU) ile yaşadığı-mız çevreyi ve toprağı koruruz. Unutmayalım ki, gelecek nesillere kirletilmemiş bir çevre ve toprak bırakmak hepi-mizin vazifesidir.

İTU yapan üretici sağlıklı hayatın dostudur. O, hem kendisi-nin ve çalışanlarının hem de sunduğu güvenilir tarım ürün-leriyle tüketicinin sağlığını korur.

İyi tarım ürünleri, halkın sağlıklı yaşam ve sağlıklı tüketim yapma bilincini geliştirir. Bu bilinç geliştikçe iyi tarım ürünle-ri giderek daha fazla talep edilecektir. Artan taleple birlikte, iyi tarım ürünlerinin pazardaki rekabet gücü büyüyecektir. Ayrı-ca güvenilir ürünler sadece parası olanın değil her tüketicinin hakkıdır. Bu nedenle iyi tarım uygulamaları tüketicilere güve-nilir gıdanın arzında en önemli unsurdur. İTU, Bakanlığımız hedefleri doğrultusunda ülke genelinde tüm tarımsal ürünleri kapsayacak şekilde yaygınlaştırılacaktır.

Dış pazarda ürünün fiyatı kadar kalitesi ve güvenilirliği de önemlidir. İyi tarım uygulamaları, ürünün güvenilirliğini ve kalitesini artırdığı için dış pazarlara daha kolay ihraç yap-ma imkânı sağlar.

Rekabet gücünün ve pazarlama imkânlarının gelişmesi sa-yesinde üretici daha fazla kazanç elde etmeye başlar.

Ayrıca İTU, tarımsal üretimde iş ve iş güvenliği ile işçile-rin refahına ilişkin tedbirlerin alınmasını öngörmekte, böy-lece tarımda çalışan işçilerin sosyal haklarında da iyileşme sağlamaktadır.

STANDARD- İyi Tarım Ürünü sertifikası nedir? Nasıl bir süreçte verilir?

M. ERDOĞAN- İyi Tarım Uygulamaları Sertifikası, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nca yetkilendirilen özel kontrol ve serti-

1963 yılında, Kütahya’da doğ-du. İlköğrenimini İzmir’de, orta öğrenimini Kütahya’da tamamlayan Erdoğan, İs-tanbul Üniversitesinden Tü-

tün Endüstrisi Mühendisi olarak me-zun oldu. Aynı Üniversitenin İktisat Fakültesi, Çalışma Ekonomisi ve En-düstri İlişkileri Bölümünde yüksek li-sans yaptı. TEKEL Genel Müdürlü-ğünde Mühendis, Başmühendis, Mü-esseseler Müdürlüğü, Genel Müdür Yardımcılığı görevlerinde çalıştı. Ege İhracatçılar Birliği’nde kendi alanın-da Yönetim Kurulu Üyeliği, TİM Mec-lis Üyeliği, Japan Tobacco int. Centri-al Asia Firması Yönetim Kurulu üyeli-ği görevlerinde bulundu. Halen Tarım ve Köyişleri Bakanlığı TÜGEM Genel Müdür Yardımcılığı görevini yürüt-mekte olan Mustafa ERDOĞAN evli ve üç çocuk babası olup, İngilizce bil-mektedir.

Tarım sektöründe istihdam, tarım kimyasalları ve uygulama teknolojile-ri üzerine yazılmış kitap ve makaleleri bulunmaktadır.

MUSTAFA ERDOĞAN KİMDİR?

Page 30: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

30

HAZ

İRAN

200

9ST

AND

ARD

fikasyon kuruluşları tarafından düzenlenir. Bu nedenle, üreti-cilerin Bakanlığımızın yetkilendirdiği kuruluşlara başvurması gerekmektedir. Başvuruda bulunan üreticilerin üretim süreci bu kuruluşlar tarafından denetlenerek, iyi tarım uygulamaları kriterlerine uygun olarak üretildiği anlaşılan ürünlere “İyi Ta-rım Sertifikası” verilir.

Yetkilendirilmiş kuruluşlar, üretimin ilk aşamasından başla-yarak hasat ve pazara arz edilmesine kadar olan süreçte uy-gulanan işlemlerin, iyi tarım uygulamaları kriterlerine uygun olarak yapılıp yapılmadığını kontrol ederek sertifikalandırır.

Kontrol; tarımsal faaliyetlerin iyi tarım uygulamaları kriterleri-ne uygun olarak yapılıp yapılmadığını belirlemek, üretim sü-recini gözlem altına alarak düzenli kayıtlar tutmak ve gerek görülmesi halinde ürünün niteliğinin laboratuvar analizleri ile test etmektir.

Sertifikasyon ise, yapılan bu kontroller sonucunda iyi tarım uygulamaları kriterlerine göre üretildiği anlaşılan ürünün bel-gelendirilmesidir.

Bu şekilde elde edilen ürüne “İyi Tarım Ürünü Sertifikası ” verilir.

STANDARD- GLOBALGAP nedir? Türkiye bu sürecin neresindedir?

M. ERDOĞAN- Özellikle Avrupa Birliği ülkelerindeki yaş mey-ve, sebze pazarının % 70-80’lik kısmına hakim büyük pera-kendeci kuruluşlar tüketicilerin güvenilir gıda taleplerini kar-şılamak üzere 1997 yılında EUREP adı altında (Euro Retailer Producer Group-EUREP) bir araya gelmişlerdir. 1999 yılın-

da ise öncelikle yaş meyve sebzede iyi tarım uygulamaları-nın esasları belirlenerek EUREPGAP adı altında yayınlanmış-lardır. Avrupa ülkelerinde başlatılan bu uygulama dünya ge-nelinde genişleyerek, ChileGAP, ChinaGAP, KenyaGAP, Me-xicoGAP, JGAP (Japon) ve en son ThaiGAP’ın oluşması ile dünya geneline yayılmıştır. Bu gelişmelerin sonucunda 7 Ey-lül 2007 tarihinden itibarıyla EUREPGAP artık GLOBALGAP olarak tanımlanmaktadır. 2007 yılı itibarıyla, bu organizas-yon içerisinde yaklaşık 80 ülkede 80.000 sertifikalı üretici iyi tarım uygulamaları yapmaktadır.

Türkiye’de iyi tarım uygulamalarına ait sertifikalandırmalar, EUREPGAP Protokolü ile başlamıştır. 2003 yılından itibaren, Avrupa ülkelerine yönelik ihracat yapan yaş meyve sebze sektöründe, EUREPGAP kriterlerine göre iyi tarım uygulama-ları yapılmaktadır. 2004 yılı itibarıyla Türkiye’de EUREPGAP sertifikalı alan 2905 ha, sertifikalı üretici sayısı ise 102‘dir. Ancak yıllar itibarıyla iyi tarım uygulaması yapan üretici sa-yısında önemli oranda artış yaşanmıştır. 2006 yılı itibarıyla EUREPGAP sertifikasına sahip üretici sayısı 3222’ye, 2007 yılı sonu itibarıyla 6.905 üreticiye ulaşmıştır. Bu gelişmeler ile 2004 yılına kadar EUREPGAP kapsamında belgelendirme yapılan 41 ülke arasında 31. sırada yer alan Türkiye, 2007 yılı sonu itibarıyla 85 ülke arasında 4. sıraya yükselmiştir.

Page 31: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

STAN

DAR

DH

AZİR

AN 2

009

31

STANDARD- Organik tarım ve iyi tarım uygulamaları tüke-ticiler tarafından karıştırılmaktadır. Bu iki konunun birbi-rinden farkı nedir?

M. ERDOĞAN- Organik tarım sürecinde kimyasalların kullanı-mına izin verilmez. Sadece hastalık ve zararlı durumuna göre organik üretimde kullanılmasına izin verilen organik kökenli gübreler ile bitki koruma ürünleri kullanılabilir. Organik tarım, üretim alanları ve verimlilikteki kısıtlamalar nedeniyle üretim potansiyeli sınırlı bir tarım çeşididir. Bu nedenle, organik ta-rım yoluyla ülkemiz nüfusunu beslememiz mümkün değildir.

İyi tarım uygulamaları ise tarımın kendisi olup, alternatif bir tarımsal üretim modeli değildir. Kimyasal ilaç, kimyasal güb-relerin kullanımı söz konusu olmakla birlikte bu uygulama-lar, entegre mücadele ve entegre ürün yönetimi prensiplerin-de insan sağlığına ve çevreye zarar vermeyecek şekilde tat-bik edilmektedir. Gübreler, toprak ve yaprak analiz sonuçları-na göre uygulanmalıdır. Hasat edilen ürünler yetkili ve akredi-te laboratuvarlarda kalıntı analizine tabi tutularak insan sağlı-ğı açısından zararlı kimyasal madde olup olmadığının tespiti yapılır. İnsan sağlığı açısından riskli kimyasal kalıntı bulunan ürünlere İyi Tarım Uygulamaları Sertifikası düzenlenmez ve iyi tarım ürünü olarak kabul edilmez.

STANDARD- İyi Tarım Uygulamaları Kontrolör eğitimi ve belgelendirme çalışmalarını ortak yürütmek üzere Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ile Türk Standardları Enstitü arasın-da ortak bir çalışma yapılmaktadır. Kurumunuz açısından bu çalışmayı değerlendirebilir misiniz?

M. ERDOĞAN- Tarımsal üretimin kalite yönetim sistemi pren-siplerinde sürdürülmesini hedefleyen iyi tarım uygulamaların-da, yetkilendirilen kontrol ve sertifikasyon kuruluşlarında gö-rev yapacak kontrolörlerin eğitiminin de kalite yönetim siste-mi içerisinde yürütülmesi hedeflenmektedir. Bu hedefe ulaşıl-mada TSE önemli katkılar sağlamaktadır.

Bu amaçla, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ile Türk Standardla-rı Enstitüsü arasında 23.05.2006 tarihinde protokol imzalan-mıştır. Protokol çerçevesinde, ISO 17024 Personel Belgelen-dirme Standardlarında TÜRKAK’tan akredite İyi Tarım Uygu-lamaları Kontrolör Eğitimi gerçekleştirilmektedir.

STANDARD- İyi tarım Uygulamaları ile ilgili Tarım ve Kö-yişleri Bakanlığı’nın yapmış olduğu çalışmalar nelerdir?

M. ERDOĞAN-Dokuzuncu Kalkınma Planı ve 60. Hükümet Eylem Planı doğrultusunda hazırlanan Bakanlık 2008–2013 Eylem Planı kapsamında İTU’nun ülke genelinde yaygınlaş-ması hedeflenmektedir. Bu amaçla, üretim ve ihracat potan-siyeli olarak önemli meyve sebze ürünlerinin (fındık, kayısı, üzüm, incir, kiraz, turunçgil) yoğun olarak yetiştiriciliğinin ya-pıldığı bölgelerde pilot uygulamalar başlatılmıştır. Ayrıca 81 Tarım İl Müdürlüğü bünyesinde İyi Tarım Uygulamaları Biri-mi oluşturulmuştur.

Bu eylem planı çerçevesinde, sektörün tüm paydaşlarının ka-tılımı ile İTU’nun bir kampanyaya dönüştürülmesi, böylece tüm kesimlerde benimseme sürecinin hızlandırılması hedef-lenmektedir.

Bu süreçte, İTU sertifikalı bir ürünün sertifika numarası ile http://itu.tarim.gov.tr adresinden kimin ürettiği, nerede üretil-diği, hangi kuruluş tarafından kontrol edilerek sertifikalandı-rıldığına ilişkin bilgilerine ulaşabilecektir.

Ayrıca, iyi tarım uygulamalarının en önemli hedeflerinden biri de çevrenin korunmasıdır. 19.09.2008 tarihinde Bakanlığı-mız ile Çevre ve Orman Bakanlığı Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı arasında “Özel Çevre Koruma Alanlarında İyi Tarım Uygulamaları” konusunda iş birliği protokolü imzalanmıştır. Düzenlenen bu protokol ile 2872 Sayılı Çevre Kanunu’nun 9. maddesi uyarınca Bakanlar Kurulunca “Özel Çevre Koruma Bölgeleri” olarak belirlenen alanlarda, iyi tarım uygulamalarını yaygınlaştırarak çevre, insan ve hayvan sağlığına zarar ver-meyen bir tarımsal üretimin yapılması, doğal kaynakların ko-runması, tarımda izlenebilirlik ve sürdürülebilirlik ile gıda gü-venliğinin sağlanması amaçlanmaktadır.

Page 32: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

32

HAZ

İRAN

200

9ST

AND

ARD

İYİ T

ARI

M U

YGU

LAM

ALA

RI

Dünya’da ve Türkiye’de İyi Tarım Uygulamaları

Page 33: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

STAN

DAR

DH

AZİR

AN 2

009

33

Geçtiğimiz yüzyılda tarımsal politikalar da ana hedef, tarımla uğraşanların gelir düzeylerini yükseltmek ve insanların gıda ihtiyaçlarını karşılamak olarak belirlenmiştir. Bu hedefe ulaşmak üzere de öncelikle birim alandan elde edilen verimi yükseltmeye yönelik çalışmalar yapılmıştır. 1970'li yıllarda Dünya’da yaşanan ve “Yeşil Devrim” olarak adlandırılan süreçte, üretimdeki

3-8 kat arasında değişen artışlar dünya nüfusuna refah getirmemiş, arzu edilen kalkınmayı sağlamamıştır. Ancak günümüzde bu politikalarda önemli bir değişim yaşanmaktadır.

Günümüzde birim alandan elde edilen üretimi artırmaya dayalı tarımsal politikaların yerine, çevreye zarar vermeden güvenli gıda üretimini sürdürülebilir bir şekilde sağlayan tarımsal politikalar yer almaktadır. Diğer taraftan tüketicilerin, çevreye dost insan sağlığına duyarlı güvenli gıda talepleri, tarımsal arzı yönlendiren en önemli etken halini almaktadır. Tüketicilerin bu talepleri, uluslararası tarımsal ticareti de etkileyerek satın alınacak ürünlere karşı güveni sağlayacak teknik tedbirlerin alınmasını zorunlu kılmaktadır.

İYİ TARIM UYGULAMALARI NEDİR?İyi tarım uygulamaları, tarımsal üretim sisteminin sosyal açıdan yaşanabilir, ekonomik açıdan kârlı ve verimli, insan sağlığını koruyan, hayvan sağlık ve refahı ile çevreye önem veren bir hale getirmek için uygulanması gereken işlemler olarak tanımlanmaktadır.

İyi tarım uygulamalarında amaç; çevre, insan ve hayvan sağlığına zarar vermeyen bir tarımsal üretimin yapılması, doğal kaynakların korunması, tarımda izlenebilirlik ve sürdürülebilirlik ile gıda güvenliğinin sağlanmasıdır.

GELENEKSEL TARIMDAN FARKI NEDİR?İyi tarım uygulamaları (İTU), tarımın kendisi olup, alternatif bir tarımsal üretim modeli değildir. Kimyasal ilaç, suni gübre vb. uygulamalar söz konusu olmakla birlikte bu uygulamalar entegre ürün yönetimi prensiplerinde insan sağlığına ve çevreye zarar vermeyecek şekilde tatbik edilmektedir.

Bununla birlikte tarımsal üretimin İTU prensiplerinde yapılması, geçmişte sanayi sektörü ile başlayıp hizmetler sektörü ile devam eden kalite yönetim sistemi prensiplerinin, tarımsal üretimin içerisinde uygulanmasını gündeme getirmiştir. Bu uygulamaların sonucunda, işletmeden sofraya izlenebilirlik tesis edilmektedir.

DÜNYA’DA İYİ TARIM UYGULAMALARIUluslararası alanda yaşanan gelişim ve değişimler sonucunda tüketicilerin çevreye dost, insan sağlığına duyarlı güvenli gıda talepleri, tarımsal arzı yönlendiren en önemli etken halini almaktadır. Tüketicilerin bu talepleri, uluslararası tarımsal ticareti etkilemekte ve satın alınacak ürünlere karşı güveni artıracak teknik tedbirlerin alınmasını zorunlu kılmaktadır.

Mehmet HASDEMİRTarım ve Köyişleri Bakanlığı,

Tarımsal Üretim ve Geliştirme Genel Müdürlüğü,Alternatif Tarımsal Üretim Teknikleri Daire Başkanlığı,

Şube Müdürü

Dünya’da ve Türkiye’de İyi Tarım Uygulamaları

Page 34: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

34

HAZ

İRAN

200

9ST

AND

ARD

Özellikle Avrupa Birliği ülkelerindeki yaş meyve, sebze pazarının % 70-80’lik kısmına hakim büyük perakendeci kuruluşlar tüketicilerin güvenli gıda taleplerini karşılamak üzere 1997 yılında EUREP adı altında (Euro Retailer Producer Group-EUREP) bir araya gelmişlerdir. 1999 yılında ise öncelikle yaş meyve sebzede iyi tarım uygulamalarının esasları belirlenerek EUROPGAP adı altında yayınlanmışlardır. Avrupa ülkelerinde başlatılan bu uygulama dünya genelinde genişleyerek, ChileGAP, ChinaGAP, KenyaGAP, MexicoGAP, JGAP (Japon) ve en son ThaiGAP’ın oluşması ile dünya geneline yayılmıştır. Bu gelişmelerin sonucunda 7 Eylül 2007 tarihinden itibaren EUROPGAP artık GLOBALGAP olarak tanımlanmaktadır. 2007 yılı itibarıyla, bu organizasyon içerisinde yaklaşık 80 ülkede 80.000 sertifikalı üretici iyi tarım uygulamaları yapmaktadır (www.GLOBALGAP.org).

GLOBALGAP dışında, dünya genelinde perakendeciler tarafından talep edilen SQF ve BRC gibi iyi tarım uygulamalarına konu farklı sertifikasyon sistemleri de bulunmaktadır. İngiliz Perakendecilik Konsorsiyumu Standardı (BRC- British Retail Consortium Standard), İngiliz perakendecilerinin oluşturmuş olduğu bir standarddır. SQF ise Amerika Birleşik Devletleri merkezli olan ancak dünya genelinde faaliyette bulunan gıda perakendecileri ve toptancıların oluşturduğu Gıda Pazarlama Enstitüsü (FMI) tarafından geliştirilen bir sertifikasyon sistemidir.

Perakendeciler tarafından talep edilen sertifikasyon sistemi

içerisinde, yaş meyve-sebze sektöründe talep edilen en yaygın sertifikasyon sistemi GLOBALGAP (EUROPGAP)’dir.

GLOBALGAP (EUROPGAP) NEDİR?“Güvenli ve Sürdürülebilir Tarım İçin Evrensel Ortaklık”

GLOBALGAP sekreteryasını yürüten ve merkezi Almanya’da bulunan Foodplus GmbH tarafından GLOBALGAP özetle aşağıdaki şekilde tanımlanmaktadır.

a) Bütün dünyayı kapsayan tarım ürünlerinin sertifikasyonu için gönüllü standardlar ortaya çıkaran, bir özel sektör kuruluşudur.

b) İyi Tarım Uygulamaları (GAP) için referans olan evrensel bir kapsamdır.

c) Foodplus GmbH, kâr amacı olmayan endüstriyel sahipli, yönetimi olan ve GLOBALGAP çalışanlarını yasal olarak temsil eden bir organizasyondur,

d) GLOBALGAP, İyi Tarım Uygulamaları (GAP) için sertifi-kasyon standardları ve prosedürler kurmak isteyen üreticiler ve toptancılar için eşdeğerde bir partnerdir.

e) GLOBALGAP sertifikasyonu, EN 45011 veya ISO/IEC Rehber 65 standardlarına göre akredite kuruluşlarca gerçekleştirilir.

f) Katılım gönüllüdür ve objektif kriterlere bağlıdır.

Eurep grubundaki perakendeciler, tüketiciye sundukları ürünlerin halk sağlığına zararlı olmayacağına yönelik bazı

Page 35: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

STAN

DAR

DH

AZİR

AN 2

009

35

garanti ve güvenceleri tedarikçi ve dolayısıyla üreticiden istemektedirler. Bu kapsamda düzenlenen sertifika; ürününün insan sağlığına zararlı kimyasal, mikrobiyolojik ve fiziksel kalıntılar içermediği, çevreyi kirletmeden ve doğal dengeye zarar vermeden üretildiği, üretim sırasında insanlar ve diğer canlıların olumsuz etkilenmediği, üretim sırasında tüketicinin bulunduğu ülkenin mevzuatına ve ürünün yetiştirildiği ülkenin mevzuatına uygun işlemler yapıldığını belgelendirmektedir (Özçatalbaş 2007).

GLOBALGAP ile iyi tarım uygulamaları kriterlerinin yanında, geçmişte sanayi sektörü ile başlayan ve hizmetler sektörü ile devam eden kalite yönetim sistemi uygulamaları tarım sektörüne adapte edilmiştir. GLOBALGAP dokümanları ISO 9001:2000 Kalite Yönetim Sistemi, ISO 14000 Çevre Yönetim Sistemi, OHSAS 18001 İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi ve ISO 22000 Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi prensiplerinde oluşturulmuştur.

GLOBALGAP sisteminde, iyi tarım uygulamaları kriterlerinde üretim yapılan tarım işletmelerinden ziyade bu işletmelerde üretilen ürünlerin belgelendirilmesi söz konusudur. Bu ürün belgelendirme sistemi ise EN 45011 veya ISO/IEC Rehber 65 standardlarına dayanmaktadır. Bu nedenle GLOBALGAP belgelendirmesi yapmak üzere yetkilendirilen kuruluşlardan EN 45011 veya ISO/IEC Rehber 65’e göre akredite olmaları istenilmektedir.

GLOBALGAP (EUROPGAP) DOKÜMANLARI GLOBALGAP sertifikasını almak ve devam ettirmek için uyulması gereken kuralları, GLOBALGAP idari çalışanlarının, sertifikasyon kuruluşlarının ve sertifika almak isteyen üreticilerin yükümlülük ve haklarını belirleyen dokümanlar bulunmaktadır. Bu dokümanlar;

a) GLOBALGAP Genel Yönetmelikleri,

b) Kontrol Noktaları ve Uygunluk Kriterleri,

c) Kontrol Listelerinden oluşmaktadır.

Yıllar itibarıyla bitkisel, hayvansal ve su ürünleri alanlarında EUROPGAP’in kapsamlarını gösteren Şekil 1’de görüldüğü üzere, 2002 yılından itibaren öncelikle yaş meyve sebze, çiçek ve süs bitkileri, daha sonra entegre çiftlik yönetimi altında biçilebilir ürünler (tarla ürünleri), sığır ve koyun, süt, domuz, koyun keçi yetiştiriciliği, süt, domuz yetiştiriciliği, su ürünleri (somon), kahve, yem ve çay da ayrı ayrı kapsamlar belirlenmiştir. Bu kapsamlarda ise yukarıda belirtilen dokümanlar ayrı ayrı oluşturulmuştur.

Tüm

Çift

likle

r Ta

banı

BitkiselTaban

HayvansalTaban

Meyve ve Sebze

Çiçek ve Süs Bitkileri

Biçilebilir Ürünler

Meyve ve Sebze

Sığır ve Koyun

Domuz

Kümes HayvanlarıHayvansal

ÜrünNakliyesi

Su ürünleri (Somon)

Yem

Kahve

Çay

2001

2004

2005

2006

Tüm

Çift

likle

r Ta

banı

BitkiselTaban

HayvansalTaban

Meyve ve Sebze

Çiçek ve Süs Bitkileri

Biçilebilir Ürünler

Meyve ve Sebze

Sığır ve Koyun

Domuz

Kümes HayvanlarıHayvansal

ÜrünNakliyesi

Su ürünleri (Somon)

Yem

Kahve

Çay

2001

2004

2005

2006

Tüm

Çift

likle

r Ta

banı

BitkiselTaban

HayvansalTaban

Meyve ve Sebze

Çiçek ve Süs Bitkileri

Biçilebilir Ürünler

Meyve ve Sebze

Sığır ve Koyun

Domuz

Kümes HayvanlarıHayvansal

ÜrünNakliyesi

Su ürünleri (Somon)

Yem

Kahve

Çay

Tüm

Çift

likle

r Ta

banı

BitkiselTaban

HayvansalTaban

Meyve ve Sebze

Çiçek ve Süs Bitkileri

Biçilebilir Ürünler

Meyve ve Sebze

Sığır ve Koyun

Domuz

Kümes HayvanlarıHayvansal

ÜrünNakliyesi

Su ürünleri (Somon)

Yem

Kahve

Çay

2001

2004

2005

2006

Şekil 1. Yıllar İtibarıyla EUROPGAP Kapsamları

Ayrı ayrı kapsamlar için hazırlanan yönetmelikler, kontrol noktaları ve uyum kriterlerinin getirdiği karmaşa ve uygulamadaki zorluklar nedeniyle, bitkisel ürünler, çiftlik hayvanı ve su ürünleri gibi insanların tüketimine sunulmuş ürünler ile çiçek, süs bitkileri alanlarındaki kapsamlar 2007 yılında birleştirilmiştir. Bu kapsamlar, Entegre Çiftlik Güvencesi adı altında modüler bir yapıya dönüştürülmüştür. Entegre Çiftlik Güvencesi Yönetmeliği ve Kontrol Listeleri 1 Mart 2007 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanmış, ancak eski versiyonun geçerliliği ise 31 Aralık 2007 tarihine kadar uzatılmıştır. 1 Ocak 2008 tarihinden itibaren ise Şekil 2’de gösterilen Entegre Çiftlik Güvencesi kapsam ve alt kapsamlarında belgelendirme yapılmaktadır.

HayvansalTaban

Ente

gre

Çift

lik G

üven

cesi

Tüm

Çift

likle

r Tab

anı Bitkisel

Taban

SuÜrünleriTabanı

Meyve ve Sebze

Biçilebilir Ürünler

Çiçek ve Süs Bitkileri

Taze Kahve

Çay

Sığır ve Koyun Süt

Domuz

Kümes Hayvanları

HayvansalÜrün

Nakliyesi

Somon Türleri ve Alabalık

Yem Üreticileri Standardı

Bitkisel Çoğaltım Materyali Standardı

KAPSAM ALT KAPSAM

HayvansalTaban

Ente

gre

Çift

lik G

üven

cesi

Tüm

Çift

likle

r Tab

anı Bitkisel

Taban

SuÜrünleriTabanı

Meyve ve Sebze

Biçilebilir Ürünler

Çiçek ve Süs Bitkileri

Taze Kahve

Çay

Sığır ve Koyun Süt

Domuz

Kümes Hayvanları

HayvansalÜrün

Nakliyesi

Somon Türleri ve Alabalık

Yem Üreticileri Standardı

Bitkisel Çoğaltım Materyali Standardı

KAPSAM ALT KAPSAM

Ente

gre

Çift

lik G

üven

cesi

Tüm

Çift

likle

r Tab

anı Bitkisel

Taban

SuÜrünleriTabanı

Meyve ve Sebze

Biçilebilir Ürünler

Çiçek ve Süs Bitkileri

Taze Kahve

Çay

Sığır ve Koyun Süt

Domuz

Kümes Hayvanları

HayvansalÜrün

Nakliyesi

Somon Türleri ve Alabalık

Yem Üreticileri Standardı

Bitkisel Çoğaltım Materyali Standardı

KAPSAM ALT KAPSAM

Şekil 2. Entegre Çiftlik Güvencesi Altındaki Kapsamlar

GLOBALGAP (EUROPGAP) SERTİFİKASYON SEÇENEKLERİGLOBALGAP Protokollü kapsamında üç tip sertifikasyon söz konusudur. Bunlar;1. Bireysel Sertifikasyon,2. Grup Sertifikasyonu,3. Benchmarking (Eşdeğerlik),

Page 36: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

36

HAZ

İRAN

200

9ST

AND

ARD

a) Bireysel Üretici Benchmarking (Eşdeğerlik),b) Üretici Benchmarking (Eşdeğerlik).

Bireysel ve grup olarak üreticilerin ürettiği ürünlerin sertifikalandırılması mümkün olduğu gibi, GLOBALGAP tarafından yetkilendirilmemiş ancak eşdeğerliği kabul edilmiş standardlarda kontrol ve sertifikasyonu yapılan ürünlerin GLOBALGAP seçeneklerinde sertifikalandırılması da söz konusudur. Buna ilişkin şartlar GLOBALGAP tarafından ayrıca düzenlenmekle birlikte, Benchmarking (eşdeğerlik) seçeneğinin en önemli ön şartı belgelendirmenin, EN 45011 veya ISO/IEC Rehber 65’e göre akredite kuruluşlarca yapılmasıdır.

Özellikle küçük işletme büyüklüğüne sahip ülkelerde ki üreticilerin yasal bir statüde bir araya gelerek oluşturdukları grup sertifikasyonu sertifika maliyetinde önemli avantajlar sağlamakla birlikte, grubun kalite yönetim sistemi uygulaması, iç denetim sistemi ve dokümanlar oluşturması gibi zorunluluklar, grup sertifikasyonu içinde ilave masraf ve prosedürlere neden olmaktadır.

YAŞANAN BU GELİŞMELERİN ÜLKEMİZE ETKİLERİ

Özellikle ihracatta bulunduğumuz Avrupa ülkelerindeki perakendeciler, yaş meyve-sebze ürünlerinin iyi tarım uygulamaları prensiplerinde üretildiğini gösteren sertifikaları talep etmeye başlamıştır. Bu talep sadece AB ülkeleri ile sınırlı kalmamakta, her hangi bir sertifika adı ile anılmasa da özellikle Rusya gibi ülkelere yaptığımız yaş meyve ve sebze ihracatında da benzer taleplerle karşılaşılmaktadır.

Ayrıca Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) kurallarının Dünya ülkelerinin tarım politikalarında yaptığı önemli değişimlerin sonucunda, desteklemelere kısıtlamalar getirilmektedir. Ancak aynı DTÖ kararları içerisinde tüketiciden yapılan transferleri içermeyen, kamu destekli programlar çerçevesinde yapılan çevre koruyucu tedbirler-desteklemeler olarak tanımlanabilecek ve incelendiğinde iyi tarım uygulamaları olarak ad edilebilecek faaliyetlerin desteklenmesi ülkelere önemli avantajlar sağlamaktadır.

ÜLKEMİZDE İYİ TARIM UYGULAMALARI

Türkiye’de iyi tarım uygulamalarına ait sertifikalandırmalar, EUROPGAP Protokolü ile başlamıştır. 2003 yılından itibaren, Avrupa ülkelerine yönelik ihracat yapan yaş meyve sebze sektöründe, EUROPGAP kriterlerine göre iyi tarım uygulamaları yapılmaktadır. 2004 yılı itibarıyla Türkiye’de EUROPGAP sertifikalı alan 2905 ha. sertifikalı üretici sayısı ise 102‘dir. Ancak yıllar itibarıyla iyi tarım uygulaması yapan üretici sayısında önemli oranda artış yaşanmıştır. 2006 yılı itibarıyla EUROPGAP sertifikasına sahip üretici sayısı 3222’ye, 2007 yılı sonu itibarıyla 6.905 üreticiye ulaşmıştır. Bu gelişmeler ile 2004 yılına kadar EUROPGAP (GLOBALGAP) kapsamında belgelendirme yapılan 41 ülke arasında 31. sırada yer alan Türkiye, 2007 yılı sonu itibarıyla 85 ülke arasında 4. sıraya yükselmiştir (www.globalgap.org).

Tablo 1. Ülkeler İtibarıyla EUROPGAP (GLOBALGAP) Sertifikasyonu

Ülkeler Üretici Sayısı Ülkeler Üretici Sayısı Ülkeler Üretici

Sayısı

İtalya 12875 Tayland 1084 Portekiz 243Yunanistan 13967 Brezilya 927 Avustralya 205İspanya 9113 Peru 923 Gana 144Türkiye 6905 Avusturya 880 Kenya 133Almanya 5464 Malta 775 Meksika 99Hollanda 4774 Güney Kıbrıs 506 İrlanda 49Belçika 3366 Kolombiya 467 Panama 38Fransa 2278 Ekvator 448 Guatemala 33Yeni Zelanda 1653 Polonya 351 Kanada 24Hindistan 1637 Mısır 298 Çek Cumhuriyeti 19Güney Afrika 1555 Dominik Cum. 287 Danimarka 18İsrail 1537 ABD 279 Martinik 16Macaristan 1465 Kosta Rika 273 Kamerun 11Şili 1294 Çin 271 Etopya 8Arjantin 1204 Cote d’Ivoire 264 Diğerleri (46 ülke) 3003

Kaynak: GLOBALGAP, 2008.

Page 37: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

STAN

DAR

DH

AZİR

AN 2

009

37

İYİ TARIM UYGULAMALARI YÖNETMELİĞİSektörede yaşanan bu gelişmeler doğrultusunda 08.09.2004 tarihinde İyi Tarım Uygulamalarına İlişkin Yönetmelik 25577 sayılı Resmi Gazete de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

İTU Yönetmeliğinin Amacı;a. Çevre, insan ve hayvan sağlığına zarar vermeyen bir tarımsal üretimin yapılması,b. Doğal kaynakların korunması,c. Tarımda izlenebilirlik ve sürdürülebilirlik,d. Gıda güvenliğinin sağlanmasıdır.

İTU Yönetmeliği, iyi tarım uygulamalarına uyulması için Tarım İl Müdürlüklerinin, üreticilerin, üretici birliklerinin, müteşebbisler ile yetkilendirilmiş kuruluşların görev ve sorumlulukları ile denetim esaslarını kapsamaktadır.

Yönetmelik hükümlerince; Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından yetki verilecek EN 45011 veya İSO ISO/IEC Rehber 65’e göre Türk veya yabancı akreditasyon kurumlarından akredite gerçek veya tüzel kişilerden oluşan Yetkilendirilmiş Kuruluşlar (Kontrol kuruluşu/Sertifikasyon Kuruluşu/Kontrol ve Sertifikasyon Kuruluşu), üreticilerle sözleşme yaparak İyi Tarım Uygulamalarına göre üretilen ürünü kontrol etmekte ve sertifikalandırmaktadır.

2005 ve 2006 yıllarında yönetmelikte yapılan değişiklikler sonrasında, yetkilendirilen özel kontrol ve sertifikasyon kuruluşları ile ülkemizde iyi tarım uygulamalarına başlanılmıştır. İTU Yönetmeliği kapsamında yetkilendirilen kontrol ve sertifikasyon kuruluşları tarafından yürütülen çalışmalar kapsamında 2007 yılı içerisinde 507 üretici, 53.247 da alanda 60 farklı üründe iyi tarım uygulamalarına başlamıştır. Halen 12 özel kuruluş kontrol ve sertifikasyon yapmak üzere, Bakanlık tarafından yetkilendirilmiştir ( Tablo 2).

Tablo 2- İyi Tarım Uygulamalarında Yetkilendirilen Kuruluşlar

1- CTR Uluslararası Belgelendirme ve Denetim Ltd. Şti. 2- MOODY International Kalite Servisleri Ltd. Şti 3- ETKO Ekolojik Tarım Kontrol Organizasyon. Ltd. Şti. 4- ECAS Belgelendirme Denetim Ltd. Şti. 5- TURKGAP Tarım Uygulamaları Ltd. Şti 6- NİSSERT Uluslararası Sertifikasyon ve Denetim Hizmetleri Ltd. Şti. 7-TRB Uluslararası Belgelendirme Teknik Kontrol ve Göz. Hizmetleri Tic. Ltd. Şti. 8- EKOTAR-Ekolojik Tarım Ürünleri Üretim, Kontol, Sertifika, Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. 9- DNV- Det Norske Veritas Gemi Sınıflandırma ve Ticaret Ltd. Şti.10- C.U. Sertifikasyon Ltd. Şti.11- ORSER Kontrol ve Sertifikasyon Ltd. Şti.12- KAS Uluslararası Sertifikasyon Gözetim Teknik Kontrol Hizmetleri Ltd. Şti.

SONUÇDünya’da yaşanan gelişmeler, geleceğin en önemli sektörünün tarım, stratejik ürünün ise gıda olacağını göstermektedir. Gıda arzını sağlayan tarımsal üretimi yönlendiren en önemli unsur da tüketici talebi olmaktadır. Tüketiciler ise kendilerine sunulan ürünün güvenilir olduğuna dair kanıtları aramaktadır. Bu durumda Türkiye, Dünya’da yaşan değişim ve gelişmelerin ışığı altında hem ulusal beslenmesini sürdürülebilir bir şekilde güvence altına alabilmek, hem de uluslararası piyasaların talep ettiği koşullarda tarımsal ürün ihracatında bulunabilmek için iyi tarım uygulamalarını yaygınlaştırarak devam ettirmelidir. Bununla birlikte, gelecek tarımının kendisi olan iyi tarım uygulamalarının, sadece ihracata yönelik üretimde yaygınlaşmasından ziyade, üretiminin büyük çoğunluğunu iç piyasada tüketen ülkemiz tarım sektöründe her alanda yaygınlaştırması büyük önem arz etmektedir.

KAYNAKLAR1-Olhan, E. 2006. Sürdürülebilir Tarım Kapsamında İyi Tarım Uygulamaları. I.Uluslararası Ev Ekonomisi Kongresi Sürdürülebilir Gelişme ve Yaşam Kalitesi. Ankara Üniversitesi Ev Ekonomisi Yüksek Okulu 22-24 Mart 2006. Ankara. 2- Özçatalbaş, O. 2007. EUROPGAP Eğitim-Yayım Ve Türkiye, www.tarimmerkezi.com . • 3- Sayın C., Mencet N. ve Taşcıoğlu Y.2004. “Avrupa Birliği’nde EUROPGAP Uygulamaları ve Yaş Meyve Sebze İhracatımıza Olası Etkileri”, Türkiye VI. Tarım Ekonomisi Kongresi, 16- 18 Eylül 2004. Tokat. 4- www.GLOBALGAP.org5- www.tarim.gov.tr

Page 38: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

38

HAZ

İRAN

200

9ST

AND

ARD

TARI

M S

TAN

DA

RDI

Tarımın Standardı:

Uzman Bilgiye Dayalı İTUDoç. Dr. Orhan ÖZÇATALBAŞAkdeniz Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Tarım Ekonomisi Bölümü

Page 39: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

STAN

DAR

DH

AZİR

AN 2

009

39Türkiye’de tarım sektörünün ülke ekonomisi içindeki oransal önemi azalmaya devam etmektedir. Ancak yaklaşık 24 milyonluk kesimin kırsal alanda yaşa-maya devam etmesi, tarımın toplam istihdamdaki payının % 25’ten fazla ol-ması ve tarımın GSMH içindeki payının 7,7 olması (Anonim, 2008a), sektö-rün sosyo-ekonomik bakımdan önemini koruduğunu ve önümüzdeki dönem-

de de korumaya devam edeceğini göstermektedir.

Tarımda verimliliğin artırılması için kullanılan temel girdilerin uygun ve doğru şekilde kulla-nılması, üretici için ekonomik bakımdan önemli olması kadar, toplum sağlığının korunma-sı ve sağlıklı ürünlerin topluma sunulması bakımından da çok önemlidir. Tarımsal üretim-de karar alıcı ve uygulayıcı olarak üreticinin temel aktör olması, üreticilerin bilgi, beceri ve eğitim düzeyini önemli hale getirmektedir ve bununla ilgili olarak sunulan yayım (extensi-on) hizmetlerinin yeterliliği de önemli hale gelmektedir. Buna göre kaynakların etkin ve doğ-ru kullanımını sağlamak yönünde tarımsal yapıya müdahalede dolaylı bir müdahale ara-cı olan tarımsal yayımın önemli bir politika aracı olarak öne alınması gereklidir. Burada uz-man tarım bilgisinin üreticilere ulaştırılarak, İyi Tarım Uygulamalarının (İTU) benimsenme-sinin sağlanması ve yaygınlaştırılmasının, hedeflenmesi doğru olacaktır. Dolayısıyla ülke-mizde özellikle toplum ve çevre sağlığı ile doğal kaynakların korunması ve sürdürülebilir kullanılması bakımından tarımsal üretimin standardının “Uzman Bilgiye Dayalı İyi Tarım Uygulamaları” olması gereklidir. Bunun için somut olarak tarım, sağlık ve çevre politika-larının eşgüdüm (koordinasyon) içinde belirlenerek, orta ve uzun vadeli stratejilerin geliş-tirilmesi yararlı olacaktır.

Bugün için ülke genelinde tarımsal yayım çalışmaları esas olarak Tarım ve Köyişleri Ba-kanlığı tarafından yürütülmektedir. Bakanlık ulusal düzeyde yayım hizmeti sunmakla görev-lendirilmiş en önemli ve en büyük birimdir. Bölge ve üretim deseniyle de ilişkili olmak üze-re Türkiye Ziraat Odaları Birliği ve diğer kuruluşlar sınırlı alanlarda yayım çalışmaları yürüt-

Tarımın Standardı:

Uzman Bilgiye Dayalı İTU

Page 40: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

40

HAZ

İRAN

200

9ST

AND

ARD

mektedir. Ayrıca özel tarımsal danışmanlık büroları ve tarıma girdi sağlayan (ilaç, gübre, tohum vd.) çeşitli ticari kuruluş-lar da (Özçatalbaş ve Gürgen, 1998; Özçatalbaş, 2002) üre-ticilere yönelik bilgilendirme faaliyetinde bulunmaktadırlar. Yapılan çalışmalarda üreticilerin “İyi Tarım Uygulamaları”na yönelik bilgileri, Bakanlıktan daha yüksek oranda tarımsal girdi sağlayan ticari kuruluşlardan elde ettiklerini göster-mektedir. Bu eğilim, yani tarıma girdi sağlayan kuruluşların (tohum-ilaç bayileri gibi) üreticiler için önemli bilgi kaynağı olmadaki etkinliği, ABD’de dahil olmak üzere hemen tüm ül-kelerde yükselmektedir (Schmitt ve ark. 2000). Bu kapsam-da Türkiye’de de tarıma girdi sağlayan kuruluşların bilgi kay-nağı olma bakımından önemi yüksek olmakla birlikte özellikle 2006 yılından itibaren uzman bilginin uygulamaya/üreticiye doğrudan özel sektör tarafından sunulmasını sağlamak üze-re Serbest Tarım Danışmanlığı’nın geliştirilmesine yönelik faaliyetler ve uygulamaların hız kazanmasıyla bu yapının Ta-rım Danışmanlığı lehine değişmesi beklenmektedir.

İnsan ve Çevre Sağlığına Duyarlılık ve İyi Tarım UygulamalarıTürkiye’de 2000’li yılların başında ihracata konu olan yaş meyve ve sebzelerde geçmişte ortaya çıkan kimyasal ilaç kalıntılı (rezidü) ürünlerin Batı Avrupa pazarından geri dön-mesi, dikkati bu alanda yapılan üretici uygulamalarına ve do-layısıyla tarımsal yayım çalışmalarına çekmiştir. Bununla eş-zamanlı olarak ülkemizde Avrupa Birliği’ne yapılan yaş sebze ve meyve ihracatını düzenleyen ve üretim sürecindeki asgari standardları belirleyen EUREPGAP1 belgesi tartışılmaya baş-1 EUREPGAP Belgesi toplum sağlığı bakımından yaş meyve-sebze yetiştiriciliğinde uyulması gereken minimum stndardlarıa ifade etmekte olup, söz konusu belge, 2007 yılında GLOBALGAP olarak değiştirilmiş, kapsam evrenselleştirilmiştir.

lanmıştır. Belge tarımsal üretim faaliyetinde iyi tarım uygula-malarının (İTU) geçerli olması üzerinde durmakta olup, üreti-cilerin insan sağlığını ve çevre değerlerini tehdit edecek kim-yasal, mikrobiyolojik ve fiziksel kalıntıların önlenmesine yö-nelik uygulamaları benimsemelerini öngörmektedir. Bu yö-nüyle söz konusu belgedeki koşulların sağlanabilmesi için tarımsal yayım çalışmalarının varlığı ve etkinliği son derece önemli olup, konu üretici, üretici davranışı ve üretim faaliyeti, dolayısıyla yayımın önemli uğraş alanlarıyla yakın ilişki içeri-sindedir (Özçatalbaş, 2005).

Avrupa'da ortaya çıkan GLOBALGAP belgesine benzer uy-gulamalar çeşitli ülkelerde mevcuttur. Bunlardan biri olan ABD’de, gıda işletmelerinin Ulusal Gıda ve İlaç Dairesi-ne (U.S. Food and Drug Administration) ithal gıda ürünle-rinin önceden bildirilmesini zorunlu kılan bir düzenleme ya-pılmış (10 Ekim 2001 tarihinde yayınlanmış) ve 12 Aralık 2003 tarihinde “Kamu Sağlığı Güvenliği Bioterörizme Ha-zırlıklı Olma ve Karşı Koyma Yasası (Public Health Secu-rity And Bioterrorism Preparedness And Response Act Of 2002)” kısaca Bioterörizm Yasası olarak yürürlüğe girmiştir. Yasa EUREPGAP belgesinde olduğu gibi çeşitli düzenleme-ler getirmekte ve ortaya konulan koşulların sağlanması üze-rinde durmaktadır. Yasa’da “insan ve hayvanlar için öldürü-cü veya ciddi sağlık sorunları oluşturabileceği yönünde kanıt veya bilgi olan, zararlı maddeler içerebilecek gıdaların kont-rolünün yapılması ve ithal edilecek gıda maddelerinin gü-

Page 41: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

STAN

DAR

DH

AZİR

AN 2

009

41

venli olarak paketlenmesi ve muhafaza edilmesi, içeriğinde yasal olmayan katkı maddeleri ve artık bulunmamasının sağ-lanması ile uygun bir şekilde etiketlenmesi” üzerinde durul-maktadır (İGEME, 2004a; FDA, 2004).

Görüldüğü gibi özellikle gelişmiş ülkelerde tarım politikası ile sağlık ve çevre politikaları arasında ilişki kurulmuş ve olabil-diğince yüksek bir uyum sağlanmıştır. Tüm ülkeler ve Türki-ye için de bu konu çok önemlidir ve uygulanan tarım politika-sının ulusal sağlık, çevre ve hatta mali politikalarıyla ilişkilen-dirilmesi bir zorunluluk olarak ortaya çıkmaktadır. Buna göre Türkiye’de tarımın standardı uzman bilgiye dayalı iyi ta-rım uygulamaları ve bunu destekleyen GLOBALGAP gibi uygulamalar olmalı ve bu standard doğal olarak insan ve çevre sağlığı yanında ulusal mali politikalara endeks-li olmalıdır.

EUREPGAP İnisiyatifi ve Üreticilerden BeklenenlerAvrupa Birliği üyesi ülkelerde yaş meyve ve sebze pazarın-da yüksek bir paya sahip olan büyük perakendeci kuruluş-lar, kendi ülkelerindeki tüketicilerine sundukları yaş meyve ve sebze ürünlerinde insan sağlığına yönelik riskleri düşürmek için İyi Tarım Uygulamalarını (İTU:GAP) yaygınlaştırmak ve geliştirmek üzere 1997 yılında EUREPGAP belgesini oluştur-muşlardır. Grup üyeleri çoğunlukla perakendeciler ve çiftçiler olup, tarımsal girdi ve hizmet sektöründe faaliyet gösteren sı-nırlı sayıda üyeler de bulunmaktadır (EUREPGAP, 2004). Bel-ge Avrupa Gıda Perakendecileri Ürünleri Çalışma Grubu (EU-REP; The Euro Retailer Produce Working Group) tarafından toplumlarının sağlıklı tarımsal ürünler tüketmelerini sağlamak amacıyla özellikle ithal ettikleri ürünlerde üretim alanından son tüketiciye kadar olan süreci kontrol edebilmek için geliş-tirilmiştir. Belge kısaca üretimin kayıt altına alınmasını öngör-mekte ve söz konusu tarım ürünlerinin (meyve, sebze, pa-tates, salatalar, kesme çiçek, fidan) İyi Tarım Uygulamaları kapsamında gerçekleştirilmesi için temel esasları (Özçatal-baş ve Danış, 2004) içermektedir.

Eurep grubundaki perakendeciler tüketiciye sundukları ürünle-rin halk sağlığına zararlı olmayacağına yönelik bazı garanti ve güvenceleri tedarikçi ve dolayısıyla üreticiden istemektedirler.

Bu durum özellikle büyük ölçekli işletmelerin gıda güvenli-ği (food-safety) ve kalite koşullarını sağlamada daha avan-tajlı olmalarına yol açmaktadır (Aswaf, 2007). Ancak kü-çük ölçekli işletmeler aleyhine olan bu durumun düzeltilmesi için küçük üreticilerin de standardlara uygun üretim yapabil-meleri yönünde bilgilendirilmesi ve örgütlenme çalışmalarıy-la desteklenmeleri üzerinde de önemle durulmaktadır. Bu kapsamda EUREGAP belgesi; •Ürününün insan sağlığına zararlı kimyasal, mikrobiyolojik

ve fiziksel kalıntılar içermediği,•Çevreyi kirletmeden ve doğal dengeye zarar vermeden

üretildiği,

•Üretim sırasında insanlar ve diğer canlıların olumsuz et-kilenmediği,

•Üretim sırasında tüketicinin bulunduğu ülkenin tarımsal mevzuatı ve ürünün yetiştirildiği ülkenin tarımsal mevzu-atına uygun işlemler yapıldığının belgelenmesi yönündedir.

Dolayısıyla EUREPGAP belgesinde yer alan ve sertifikalı üre-timde bulunan üreticinin uymak zorunda olduğu minimum standardları ortaya koymaktadır (EUREPGAP, 2001; Ağar, 2002).

GLOBALGAP ve Türkiye1997 yılında ortaya konulan EUREPGAP belgesi 7 Ekim 2007 itibarıyla ismini ve logosunu GLOBALGAP olarak de-ğiştirmiştir (GLOBALKAP, 2008). Dolayısıyla kavram evren-selleşmiştir.

GLOBALGAP belgesi Almanya, Avusturya, Fransa, Hollanda, İngiltere ve İtalya gibi Batı Avrupa ve Avrupa Birliği (AB) üye-si ülkelere ait bir uygulama olmasına rağmen, bu uygulama Türkiye gibi AB ile ticari ilişkileri olan ülkeleri de etkilemek-tedir. Özellikle 2005 yılı başından itibaren yaş meyve sebze gibi ürünlerin AB ülkelerine ihracatında daha önce belirtilen asgari koşulların sağlanması gerekmektedir. Dolayısıyla bel-ge ilk olarak dış ticarete konu olan ilgili ürün ve ürün grupla-rını etkilemektedir.

Türkiye’nin yaş meyve sebze ihracatının % 37’si AB üyesi ülkelere yapılmakta olup (İGEME, 2004b), bunun % 29’u Rusya’ya, % 8’i Ukrayna, % 6’sı ise Suudi Arabistan’a yö-neliktir (Koç Subaşı, 2007). EUREPGAP belgesinin özellik-le ihracata dayalı üretim faaliyetinde bulunan illerdeki üretici-leri ve ilgili sektörleri ve tümüyle tüketici olan toplumu etkile-mesi kaçınılmazdır.

Türkiye toplam ihracat değeri bakımından konu ele alındığın-da, toplam ihracatta toplam yaş meyve sebzenin payı % 1.4 kadar olması (İGEME, 2008), yani toplam ihracat içinde yaş meyve sebze ihracat oranının düşük olması, konunun öne-mini azaltmamaktadır. Çünkü konu, yalnızca ihracatla ilgi-li değildir ve tek başına ticari boyuta sahip değildir. Özellikle insan ve çevre sağlığı bakımından konu önemlidir ve bu du-rum sağlıklı ürünler yetiştirme yönünde ulusal ve uluslarara-sı düzeyde çok önemli sorumluluklar yüklemektedir. Ayrıca asıl önemli olanın Türk toplumunun ve söz konusu ürün-leri ithal eden diğer toplumların da sağlıklı ürünler tüket-mesini sağlamak olduğu dikkatten kaçmamalıdır. Söz ko-nusu belge üzerinde ülkede yapılan tartışmalar, tarımsal üre-timin uzman/bilimsel bilgiler kullanılarak yapılması ve bunun için etkin yayımın zorunlu olduğunu göstermektedir. Bu tar-tışma süreci kuşkusuz Türkiye’de de sağlıklı tarımsal ürünle-re yönelik tüketici bilincinin oluşmasına ve gelişmesine katkı yapmıştır (Özçatalbaş, 2005).

Page 42: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

42

HAZ

İRAN

200

9ST

AND

ARD

Dünyadaki Gelişmeler Tarımsal üretimde standard geliştirmenin önemini anlayan ülkeler 2002 yılında başlattıkları hareketlerle oluşturdukları “Ulusal ve Bölgesel Teknik Çalışma Grupları” ile ülkelerin-deki tarımsal üretimi hızla EUREPGAP Belgesine uygun hale getirmeye başlamışlardır. Bugün dünyada başta İngiltere ve Hollanda olmak üzere toplam 11 ülkede oluşturulan “Ulusal ve Bölgesel Teknik Çalışma Grupları”, belge kapsamında ta-rımsal üretimin geliştirilmesine yönelik faaliyetlerin hız ka-zanmasına katkıda bulunmaktadır. Görüldüğü gibi 2004 yı-lında 18.000, 2005’te 35.000, 2006’da 57.000 olan üreti-ci sayısı son 4 yılda 4,5 kat artmış olup GLOBALGAP Belge-sinin gerekliliklerini yerine getirerek üretim yapan üreticilerin sayısı her geçen gün artmaktadır.

Çizelge 1’de ülkelere göre GLOBALGAP kapsamında sertifi-kalı üretim yapan üretici sayıları verilmiştir. Buna göre serti-fikalı üreticiler bazında dünya ülkeleri arasında değerlendir-me yapıldığında Yunanistan ve İtalya’nın bu konuda en faz-la sayıda üreticiye sahip olduğu ve bu ülkeleri İspanya’nın izlediği görülmektedir. Türkiye’nin de içinde olduğu listede-ki ilk 8 ülke Avrupa ülkesidir ve toplam sertifikalı üreticile-rin % 72,5’i bu ülkelerde bulunmaktadır. Türkiye ise GLO-BALGAP disiplininde 2004 yılında sertifika sahibi üretici ba-kımından 41. sırada iken 2008 yılında 6.905 üretici ile (% 8.5) 4. sıraya yükselmiştir (GLOBALKAP, 2008). Bu durum Türkiye’de özellikle ihracata yönelik tarımsal üretim faaliyet-lerinin İyi Tarım Uygulamaları bakımından son yıllardaki hız-lı gelişimi göstermektedir. Yine Çizelge 1’de Avrupa ülkele-ri dışında GLOBALGAP sertifikalı üretim yapan üretici sayı-sı daha düşük de olsa bulunmaktadır ve sertifikalı üretim gelişmektedir.

Çizelge 1. Ülkelere Göre GLOBALGAP Sertifikalı Üretici Sayısı

Sıra No Ülkeler Üretici Sayısı1 Yunanistan 13.9672 İtalya 12.8753 İspanya 9.1134 TÜRKİYE 6.9055 Almanya 5.5646 Hollanda 4.7747 Belçika 3.3668 Fransa 2.2789 Yeni Zelanda 1.65310 Hindistan 1.637Toplam 81.163

Kaynak: GLOBALKAP, 2008.

Pek çok ülkede olduğu gibi özellikle Türkiye’de de yakın ge-lecekte ihracat potansiyelinin daha da artması ve iç pazar-da tüketici bilincinin artarak İTU’nun öneminin kavranma-sıyla ve etkin tarımsal yayım ve tarım danışmanlığı hizmetle-rinin sonucu olarak kapsamına dahil üretici sayısının ve üre-

tim alanının orta vadede daha fazla artması beklenmektedir.

Türkiye’de Durum ve GelişmelerSon yıllarda Türkiye’de ulusal ve bölgesel düzeylerde tarım kesimine yönelik olarak, önemli tartışmalar yapılmakta ve önemli gelişmelerin ortaya çıktığı görülmektedir. Bunlardan Tarımsal Üretici Birlikleri Yasası, Ziraat Odaları ve Ziraat Oda-ları Birliği Yasası, Kontrollü Örtüaltı Üretiminin Uygulanması-na İlişkin Yönetmelik, İyi Tarım Uygulamalarına İlişkin Yönet-melik, Tarımsal Yayım ve Danışmanlık Hizmetlerinin Düzen-lenmesine Dair Yönetmelik gibi çalışmalar ulusal düzeyde-ki çalışmalara örnektir. Bu çalışmalar GLOBALGAP ile ilişki-lidir ve gelişmiş ülkelerdeki bu alandaki genel eğilimlere uy-gun ve uyumludur.

Bunlardan 8 Eylül 2004 tarihinde çıkarılan 25577 sayı-lı “İyi Tarım Uygulamalarına İlişkin Yönetmelik (İTUY)” Türkiye’de İTU’nun yasal altyapısını oluşturmuş olup, İTU’nun benimsenmesi ve yaygınlaştırılması yönünde önemli yararlar sağlaması beklenmektedir. Yönetmelik iyi tarım uygulamalarına uyulması için İl Müdürlüklerinin, üreti-cilerin, üretici birliklerinin, müteşebbisler ile yetkilendirilmiş kuruluşların görev ve sorumlulukları ile denetim esaslarını kapsamakta olup, çevre, insan ve hayvan sağlığına zarar vermeyen bir tarımsal üretimin yapılması, doğal kaynakların korunması, tarımda izlenebilirlik ve sürdürülebilirlik ile gıda güvenliğinin sağlanması amacıyla hazırlanmıştır. Dolayısıyla Yönetmelik “uzman bilginin” tarımsal üretime hakim olma-sını sağlayacak şekilde önlemleri, kontrol ve denetim süreç-lerini ele almaktadır.

8 Eylül 2006 tarihinde çıkarılan “Tarımsal Yayım ve Da-nışmanlık Hizmetlerinin Düzenlemesine Dair Yönetmelik (TYHDDY)” ise üreticilerin ihtiyaç duyduğu iyi tarım uygula-ması bilgilerinin, danışmanlık hizmetleriyle verilmesini esas almaktadır. Dolayısıyla “uzman bilginin” tarım üreticilerine ulaştırılması, benimsetilmesi ve yaygınlaştırılmasına yöne-lik çiftçi koşullarındaki uygulamaların özel tarım danışman-lığı sistemiyle, özel sektöre inisiyatif vererek geliştirilmesi-ni hedeflemektedir. Kamu desteğiyle sistemin yaygınlaştırı-larak özel yayımın geliştirilmesine yönelik olarak önemli ola-naklar sunma potansiyeline sahip olan (Anonim, 2006) bu anlayışın kamu yayımı ve diğer politik araçlarla desteklen-mesi sürece olumlu katkı yapacaktır. Buna göre Yönetme-lik; kamu yayım hizmetleri ve sivil toplum örgütleri, ziraat odaları, tarımsal danışmanlık şirketleri, serbest tarım danış-manlarınca yerine getirilecek tarımsal yayım ve danışmanlık hizmetlerinin yürütülmesi ile ilgili olarak; ilke ve kural belirle-me, strateji ve program geliştirme, yönlendirme, özendirme, eğitim, sertifikalandırma, belgelendirme, görev ve sorum-luluk tanımlama, izleme, değerlendirme, denetim ve yaptı-rım uygulama görevleriyle ilgili usul ve esasları, tarımdan girdi alan ve tarıma girdi veren kuruluşların ticari faaliyetle-ri çerçevesinde yapacakları çiftçi bilgilendirme faaliyetlerine

Page 43: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

STAN

DAR

DH

AZİR

AN 2

009

43

ilişkin usul ve esasları kapsamaktadır ve “ta-rımsal işletme sahiplerinin bilgi, teknik ve yön-temler konusundaki ihtiyaçlarının zamanında ve yeterli düzeyde karşılanması ile ilgili usul ve esasları belirlemek amacıyla hazırlanmıştır.

Yukarıda belirtilenler ulusal düzeydeki uygula-malar yanında Antalya ilinde olduğu gibi ye-rel girişimler de bulunmaktadır. Özellikle İTU ve TYHDD Yönetmelikleri birbirini destekleyen ve eşgüdümü gerektiren içeriğe sahip iki önemli belgedir ve başarılı olmak için, her iki belgenin ve ilgili diğer yasa ve yönetmeliklerin birbiriyle ilişkilendirilmesi ve uyumlandırılmasına, karar-lılıkla uygulanmasına ihtiyaç vardır. Beklentile-rin gerçekleşmesine yönelik olarak uzman bil-ginin alana hakim olmasını sağlayacak bu giri-şimlerin uygun teşvik politikalarıyla desteklen-mesi gereklidir.

SONUÇİTU’nun tarım ürünü üreticileri tarafından benim-senmesi iç tüketiciler kadar, ihracat yapılan ülkele-rin tüketicileri bakımından da son derece önemlidir. Türkiye’de son yıllarda bunun farkına varılmış ve bu ko-nulara yönelik önemli girişimler yapılmıştır. Bu çalışmalar daha çok kontrollü ve kayıtlı üretimi öngörmekte olup, bun-ların GLOBALGAP belgesindeki koşullarla da uyumlu olduğu söylenebilir. Ancak bu girişimlerin uygulamada orta ve uzun dönemde başarılı olabilmesi için uygun destek politikalarının ve yayım çalışmalarının geliştirilmesine ihtiyaç vardır.

Özellikle gelişmiş ülkelerde tarım politikasının sağlık ve çev-re politikalarıyla belirgin olan uyumluluğunun, Türkiye için de daha belirgin ve geçerli hale getirilmesi üzerinde durmak gereklidir. Dolayısıyla Türkiye’nin tarım politikasını sağlık ve çevre politikalarıyla ilişkilendirilmesi bir zorunluluk olarak or-taya çıkmaktadır. Bu kapsamda Türkiye, tarım ürünü üreten tüm ülkeler gibi toplum ve çevre sağlığını dikkate alarak sağ-lıklı ürünlerin topluma sunulmasını sağlamak için tarım üre-ticilerinin bilimsel bilgileri kullanmalarını sağlamak ve bilim-sel bilgileri üretim alanında hakim kılmak durumundadırlar. Buna göre mevcut insan ve fiziki kaynakları harekete geçire-rek, doğru bir planlama ile üreticilerin etkin yayım ve danış-manlık hizmetlerinden yararlanmalarını sağlayarak, iyi tarım uygulamalarının benimsenmesi ve yaygınlaştırılmasını ger-çekleştirilmeli, böylece hem kendi toplumuna hem de diğer toplumlara sağlıklı ürünler sunma görevini toplumsal sorum-luluk içerisinde yerine getirmelidir.

KAYNAKLAR1- Ağar,T.,2002. EUREPGAP: AB Normlarında Kayıtlı Tarım. Cine-Tarım Dergisi, Yıl:5/41,

Adana.2- Anonim, 2003. Kontrollü Örtüaltı Üretimin Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik, Resmi Ga-

zete No: 25329, 27.12.2003.3- Anonim, 2004a. Antalya Yaş Meyve – Sebze İhracatçıları Birliği Ülkelere İhracat Rapo-

ru, www.aib.org.tr.

4- Anonim, 2004b. TZOB Kanunu. Çiftçi ve Köy Dünyası Dergisi Cilt: 20, Sayı: 234, Ankara.5- Anonim, 2006. Tarımsal Yayım ve Danışmanlık Hizmetlerinin Düzenlenmesine Dair Yönet-

melik, www.tarim.gov.tr 6- Anonim, 2008a. Nüfus, Demografi, Konut,Toplumsal Yapı, Nüfus İstatistikleri ve Projeksi-

yonlar. www.tuik.gov.tr/PreTablo.do?tb_id=39&ust_id=11.7- Anonim, 2008b. Antalya İhracatçı Birliklri Bünyesinde Bulunan Mal Grupları Kapsamında

Yapılan İhracat Raporu, http://www.aib.gov.tr/html/istatistik/istmalgr.asp8- Aswaf S., 2007. Does EUREPGAP Standard Marginalize Poor Farmers? Evidence from

Kenya. Agriculture&Rural Development. Volume 14, No 2/2007. ISSN 1619-8891.9- EUREPGAP, 2001. EUREPGAP Protocol for Fresh Fruit and Vegetables. Version Septem-

ber 2001. Rev. 02. 10- EUREPGAP, 2004. About EUREPGAP. http:www. eurep.org /about.html EUREPGAP, 2004

11- FDA, 2004. The Bioterrorism Act of 2002. U.S.Food and Drug Administration www.fda.

gov/oc/ bioterrorism/bioact.html

12- GLOBALKAP, 2008. Global G.A.P. Facts+Figures. www.GLOBALKAP.org/cms/upload/Re-

sources/ Publications/Facts_and_Figures13- Irtwange, S.V., 2008. Postharvest Biology and Technology Research and Development

İnitiatives for Nigeria. African Journal of Biotechnology Volume: 7 , Issue: 17 Pages: 2986-2992, Published: SEP 3 2008.

14- İGEME, 2004a. ABD Bioterörizm Yasası. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Ge-liştirme Etüd Merkezi, www.igeme.org.tr.

15- İGEME, 2004b. Yıllar Itibarıyla Türkiye Yaş Sebze ve Meyve İhracatı. www.igeme.org.tr.16- İGEME, 2008. 2007 YılıOcak-Aralık İhracatının Genel ve Sektörel Değerlendirilmesi, www.

dtm.gov.tr/dtmadmin/upload/IHR/2007yillik.doc.17- Koç Subaşı, D., 2007. Yaş Sebze ve Meyve, İGEME.18- Özçatalbaş, O., Y. Gürgen, 1998. Tarımsal Yayım ve Haberleşme. Ç.Ü. Ziraat Fakültesi Ta-

rım Ekonomisi Bölümü. Baki Kitabevi, Adana. 19- Özçatalbaş, 2002. Tarıma Girdi Sağlayan Özel Kuruluşların Yayım Açısından Değerlendiril-

mesi: Adana Örneği. Çiftçi ve Köy Dergisi, Sayı:201-202, Ankara. 20- Özçatalbaş, O.,D.Danış, 2004. Türkiye’de Yürütülen Tarımsal Yayım Çalışmalarının EU-

REPGAP Belgesi İle İlişkisi, Türkiye 6.Tarım Ekonomisi Kongresi 16-18 Eylül 2004, Tokat.21- Özçatalbaş, O., 2005. Toplumsal Sorumluluk, EUREPGAP ve Türkiye. Antalya Ticaret Bor-

sası Dergisi, Sayı 3, Antalya.22- Schmitt, M.A.,Durgan, B.R., Iverson, S.M.,Minesota, P, 2000. Impact Assessment and

Participant Profiles of Extension’s Education Programs for Agricultural Chemical\ Seed Retailersand CropAdvisors.38(6). http/www.joe.org/joe/2000 December/a2.html.

Page 44: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

44

HAZ

İRAN

200

9ST

AND

ARD

AB’

DE

İYİ T

ARI

M Avrupa Birliği’nde İyi Tarım Uygulamaları

Page 45: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

STAN

DAR

DH

AZİR

AN 2

009

45

Dünyada gıda ve gıda üretimine ilişkin çok çeşitli sorunlarla karşılaşılmasının yanı sıra gittikçe tükenen kaynaklar karşısında etkin çözümler üretme sorumluluğu insanları farklı arayışlar içerisine sürüklemektedir. Küresel ısınma ve iklim değişikliğinin tarımda yarattığı olumsuz etki ile birlikte, üretimde azalmaların

yaşanmasıyla, açlık çeken insan sayısında önemli bir artış ve gittikçe artan gıda fiyatları ile yüz yüze gelinmiştir.

Elde edilen veriler doğrultusunda, 2030 yılında 8 milyar insana besin sağlaması gereken dünyamız, bu doğrultuda gıda üretimini en az % 40 oranında artırmalıdır. FAO’nun yaptığı tahminler neticesinde, var olan ormanların ve doğal alanların yerini üretim için ayrılan geniş arazilerin alması ile dünya nüfusunun gerekli besin ihtiyacı karşılanabilecektir. Hiç kuşku yoktur ki, yoğun girdi kullanımı ile doğanın dengesi bozuldukça ve çevreye olan tahribat arttıkça, üretilen ürünlerde gıda güvenirliliği açısından bazı riskler oluşacaktır. Oluşan çevresel tahribat giderilse bile çevrenin eski haline döndürülmesi hemen hemen mümkün olmamakla birlikte bu son derece zahmetli ve oldukça masraflı bir süreçle sonuçlanmaktadır (Anonymous 2005).

İYİ TARIM UYGULAMALARININ GELİŞİM SÜRECİ

İyi Tarım Uygulaması: Kavram, İçerik ve Süreç İTU kavramı, son yıllarda, hızlı şekilde değişen ve küreselleşen gıda ekonomisi ve endişeler neticesinde ve çeşitli paydaşların gıda üretimi ve kalitesi, gıda güvenliği, tarımın çevresel sürdürülebilirliği hakkında taahhütleri bağlamında ortaya çıkmıştır. Birçok uluslararası pazar, sürdürülebilir tarımı ve gıda güvenliği için doğal kaynaklar yönetimini teşvik etmek amacıyla harekete geçmeyi talep etmiştir. Burada başarılmak istenen ise yeterli, güvenli ve besleyici gıdaya ulaşmaktır. 1980’li ve 90’lı yıllarda, Entegre Savaşım Yöntemi (IPM), Entegre Yetiştiricilik Yöntemi (ICM), Tarımın Korunması (CA) ve Entegre Besin Yönetimi (INM) gibi konular gündeme gelmiştir. İTU ise, IPM, ICM, CA ve INM’nin, gıda güvenliği, kalite yönetimi, ekonomik üretim, çevresel ve sosyal sürdürülebilirlik, insan sağlığı, hayvan sağlığı ve refahı gibi konuları kapsayan genel bir çerçeve uygulaması olarak şekillenmiştir (FAO 2003).

AB Uzm. Can Devin İÇEL AB Uzm. Burçak YÜKSELGıda Müh. Mustafa UZ

Tarım ve Köyişleri BakanlığıDış İlişkiler ve AB Koordinasyon Dairesi Başkanlığı

Page 46: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

46

HAZ

İRAN

200

9ST

AND

ARD

Genel bir ifadeyle, İTU yaklaşımı, güvenli ve sağlıklı gıda ve gıda dışındaki tarımsal ürünler kaynaklı çiftlikte üretim ve üretim sonrası işleme için çevresel, ekonomik ve sosyal sürdürülebilirliğe hitaben tavsiyeleri ve mevcut bilgiyi uygulamaktadır (FAO, 2003).

İTU terimi farklı anlamlar ve uygulamaları da akla getirir. Örneğin, İTU gıdalarda bulaşık etmenlerini engellemek veya en aza indirmek için bağlı kodların uygulanması ile uluslararası düzenleyici çerçeve içerisinde kullanılan resmi terminoloji olarak bilinmektedir. Buna ilaveten, İTU, çiftçi ve tüketicilerin ihtiyaçlarının yanı sıra gıda zincirindeki ihtiyaçları karşılamak için hükümetler, sivil toplum örgütleri ve özel sektör tarafından birçok şekilde geliştirilen ve uygulanan özel, gönüllü ve düzenli olmayan uygulamalara atıfta bulunmak anlamına gelmektedir (Anonymous 2003).

İTU’nun HedefleriTopluluğun insan, hayvan ve bitki sağlığı kaygılarıyla uygulamaya koyduğu kural ve standardlara uyum göstermek adına ‘İTU’ uygulamaya konulmuştur. İTU; çevre, hijyen, hayvan refahı, hayvan kimlik ve kayıt sistemi ile hayvan sağlığı konularındaki kuralları da kapsar. Bu uygulamalarla başarılmak istenenler (İçel 2008);

Çevre koruma bilincinin yaygınlaştırılması, bitkilerde sınırlı ilaç kullanımının sağlanması, gıda güvenliğinin temini, kirliliği önlemek için tarımsal düzenlemelerin planlanması, organik madde ve kimyasal atıklar için depolama ve işletmelerde tesisatları istenilen düzeyde kurarak sıvı gübre ve silaj çıkışlarındaki akarsu yataklarının korunması, çiftlik hayvanlarının refahının sağlanması ve yasaklanmış maddelerin kullanılmaması ve güvenilir hayvan ilaçlarının kullanılması, organik/kimyasal maddelerin nehirleri, ırmakları, gölü, havuzu ya da iç su kaynaklarını kirletmesine izin verilmemesi şeklinde özetlenebilir.

İTU ile ayrıca tarımda kimyasal kullanımının belirli bir program dâhilinde azaltılması, toprak ve çevreye zarar veren uygulamaların minimize edilmesi, verimliliğin artırılması ve böylece tarımın sürdürülebilirliğinin sağlanmasını hedeflemektedir. Ülke ve kuruluşlar arasında uygulamada farklılıklar gözlenmesine rağmen, İTU’nun temelinde yatan felsefe aynıdır. Bu felsefe, tarım ürünleri üretiminin, insanlara ve çevreye zarar vermeyecek şekilde yapılması üzerine kurulmuştur.

Başka bir ifadeyle, İTU, tarımsal üretimin planlanması, kayıt altına alınarak geliştirilmesi, pazarlanması, güvenli ürünlerin gıda güvenlik zinciri içinde tüketicilere ulaştırılması ile ilgili bütün iş ve işlemleri bir araya getirerek tüketicilerin sağlıklı gıdalara ulaşması teminatını vermeyi amaçlamıştır (FAO, 2003).

Politikaya Bağlı İTU OluşumuAvrupa Topluluklarını kuran Paris ve Roma Antlaşmasının imzalandığı tarihlerde çevre kirliliği ciddi boyutlarda olmadığı için bu antlaşmalarda çevre olgusu yer almamıştır. Ortak Çevre Politikası, 1972 yılında düzenlenen Paris Zirvesi ile belirlenmiş ve çevre eylem programlarının hazırlanmasına karar verilmiştir. Bu amaçla günümüze kadar birçok eylem programı yürürlüğe konmuştur. Bu eylem programlarından, birkaçı sanayinin neden

Page 47: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

STAN

DAR

DH

AZİR

AN 2

009

47

olduğu çevre sorunları olmasına rağmen tarım politikalarında çevre içerikli yönü ağır basan çeşitli topluluk tüzükleri çıkartılmıştır (Olhan, 2006).

1987 yılında Tek Senedin yürürlüğe girmesiyle başlayan tarımsal çevre politikasının ikinci döneminden itibaren su kalitesini daha geniş bir çerçeveye oturtan birçok Tüzüğün yürürlüğe girmesi yanında 1992 Mac Sharry, Gündem 2000, 2003 Fischler Reformlarıyla ve en son 2008 Gözden Geçirme (Health Check) ile önemli ölçüde etkilenen bir tarımsal çevre politikası karşımıza çıkmaktadır.

İTU’nun Uluslararası Tarım Ticaretindeki Belirleyici EtkileriÜlkeler arasındaki ticaretin yaygınlaşması amacıyla engellerin kaldırılması yönündeki çalışmalara hız verilmiş, bu kapsama tarım sektörü de alınmıştır. Gelişmekte olan ülkelerde tarım ürünleri dış ticaretinin, ekonomik büyüme ve kalkınma açısından önemi büyüktür. Bu nedenle AB ülkeleri gibi gelişmiş ülkeler gelişmekte olan ülkeler için önemli bir pazardır. Diğer taraftan AB’nin uzun bir süredir tek iç pazar haline gelmesiyle birlikte üçüncü ülkelerden tarımsal ithalat konusunda uyguladığı kurallarda kalite ve standardizasyon ön plana çıkmıştır.

İTU’yu benimseyenlere verilecek ekonomik destekler ile üreticilerin gelirinin artması, ortalama harcamaların azaltılması, pazara girişin sağlanması, çiftlik varlıklarının parasal değerinin artması hedeflenirken, İTU’yu uygulamayanların desteklerden yararlanabilme düzeyinin azaltılması hedeflenmektedir.

Çapraz Uyum Aşamasında Yeni Üye Ülkelerin Yapması Gerekenler a) AB’ye yeni üye olan ülkeler, tüm tarımsal alanın iyi tarım ve çevre koşullarında sürdürülebilirliğini sağlayacaktır. Yeni üye ülkeler, toprak ve iklimsel koşullarını, mevcut tarım sistemlerini, arazi kullanımını, ekim nöbetini, tarım uygulamaları ve çiftlik yapılarını içeren ilgili arazilerin özelliklerini göz önüne alarak, iyi tarım ve çevresel koşullar için minimum ihtiyaçları tanımlayacaktır (İçel 2008).b) Minimum Gereksinimler uyumlu olmadığı takdirde, çiftçinin kendisini direkt olarak bağlayan bir ihmal veya faaliyet sonucunda indirim tarifesi aşağıdaki gibi olacaktır (İçel 2008):

• Üye ülke tarafından tanımlanan herhangi bir minimum ihtiyaca uyulmaması durumunda, indirim yüzdesi uyumsuzluk ile ilgili alan için belirtilen miktarın % 5’i olacaktır. İndirimlerin her biri diğerinden ayrı ve tek olacaktır. Ancak toplam indirim miktarı belirlenen toplam yardım miktarının % 5’inin aşmamalıdır.

• Üye ülke tarafından tanımlanan her bir minimum ihtiyaç açısından, indirim yüzdesi uyumsuzluk ile ilgili alan için belirtilen miktarın % 20’si olacaktır. İndirimlerin her biri diğerinden ayrı ve bireysel olacaktır. Ancak toplam İndirim miktarı, uyumsuzluk ile ilgili alan için belirlenen toplam yardım miktarını aşmayacaktır.

• Üye ülke tarafından tanımlanan tüm ihtiyaçlar açısından uyumsuzluğun kasten yapılması durumunda, uyumsuzluk ile ilgili alan için herhangi bir yardım yapılmayacaktır. Ayrıca, eğer belirlenen alanın % 50’sinden daha fazlası uyumsuz ise, çiftçi mevcut takvim yılında tek alan ödeme planı altında yardım alımından tümüyle hariç tutulacaktır.

Page 48: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

48

HAZ

İRAN

200

9ST

AND

ARD

İTU’ya Uyulmaması Halinde Ceza UygulamalarıÇiftçi kendi çiftliğinde herhangi bir tarımsal faaliyet yaparken zorunlu kanun veya tüzük şartlarına uymazsa, mahkemeler tarafından ya da yetkililer tarafından cezalandırılır (Bu yetkililer Yerel Yetkili olabilir, Sağlık Komitesi ya da Hükümet Bölümü olabilir) (İçel 2008).

Üretim yerlerinde yapılan, çapraz uyum1 kontrolleri, seçilen çiftliklerin % 1’lik diliminde her yıl haberli veya habersiz yapılmaktadır ve şayet denetimlerde uyumsuzluğa rastlanırsa, uyumsuzluğun görüldüğü çiftliklerde denetimler daha da sıklaştırılır. Denetimleri Bakanlık yetkili birimleri ve denetimler için yetki verilmiş özel kuruluşlar gerçekleştirmektedir. Örneğin, Litvanya’da, İTU (GAEC)2, Almanya; Baviera eyaletinde çevre şartları Entegre İdare ve Kontrol Sistemi (IACS) kontrolleriyle beraber yürütülmektedir, Fransa’da Entegre İdare ve Kontrol Sistemi (IACS)3 kontrolleri içinde İTU kontrolleri yapılmaktadır. İngiltere’de Çevre Ajansında görevli inspektörler çapraz uyum kontrollerini yapmaktadır. İTU’da her yıl iç denetim yapılacağından çiftçilerin, üretimin her aşamasında yaptıkları uygulamaları kayıt altına alarak bu kayıtları saklamaları gerekmektedir. Yeni müracaatlarda ise, inceleme tarihinden önceki yıllara ait tüm bilgiler kayıtlı olmalıdır (ec.europa.eu/agriculture/capreform/infosheets/crocom_en.pdf).

İTU, Globalgap (Eurepgap) ve İTU kodlarını (nitrat, hava, su direktifi vs.) kapsayacak şekilde yürütülmektedir.

Nitrat Direktifi ve İTU12 Aralık 1991 tarihinde kabul edilen tarımsal kaynaklı nitratın neden olduğu kirliliğe karşı suların korunması hakkındaki 91/676/EEC sayılı Nitrat Direktifi, tarımsal kaynaklı nitrat kirliliğini azaltmayı ve ileride ortaya çıkması muhtemel kirliliği önlemeyi amaçlamaktadır. NitratDirektifinin uygulanmasına ilişkin çeşitli adımlar şunlardır (http://ec.europa.eu/environment/water/water-nitrates/index_en.html);

1. Kirlenmiş ya da kirlenme riski taşıyan suların belirlenmesi (N) - İnsan sağlığının korunması, - Yaşam kaynakları ve sucul ekosistemlerin korunması, - Ötrofikasyonun engellenmesi (1 yıllık izleme).

2. Hassas bölgelerin belirlenmesi - Tarım arazileri,

1 Çapraz uyum: AB’ye Üye devletlerin uyması gereken İyi Tarım ve Çevre Koşulları ile 18 adet mevzuattan oluşan Yasal İdari Şartlardır.2 GAEC: İyi Tarım ve Çevre Koşullarıdır.3, IACS: Entegre İdare ve Kontrol Sistemi. Özetle, AB ülkelerinde oluşturulan uzaktan algılama metoduyla tarlalarda ürünlerin izlenme-si sistemidir.

- Boşaltma havzası düzeyinde N kirliliğine önemli katkısı olan hassas alanlar.

3. İTU kodu/kodlarının oluşturulması(Tüm Üye Devletlerde Bölgesel-gönüllü olarak).

4. Belirlenen Hassas Alanlar Dâhilinde Eylem Programları- İTU kodu/kodlarının oluşturulması zorunludur,- Diğer önlemler (besin dengesi, organik gübrenin

depolanması, yılda 170 kg N’tan daha az organik gübreleme).

5. Üye Devletlerde her dört yılda bir gerçekleştirilmek üzere 200-2000 nokta arasında nitrat konsantrasyonu ve ötrofikasyona (alg) ilişkin ulusal izleme ve raporlama.

- Eylem Programlarının etkisinin değerlendirilmesi,- Hassas Alanların ve Eylem Programlarının revizyonu,

Tüm sularda kirlenmeye karşı genel bir korunma düzeyi sağlamak amacıyla Üye Devletler, Direktifin tebliğinden itibaren, iki yıllık bir dönem içerisinde çiftçilerce gönüllü uygulanmak üzere iyi tarım uygulama kuralları oluşturmak ve çiftçilere yönelik eğitim ve bilgilendirme programlarıyla bu kuralların uygulanmasını teşvik etmekle yükümlüdürler. Üye Devletler, ayrıca Komisyona İyi Tarım Uygulaması kodlarının detaylarını ileteceklerdir (91/676/EC, Madde 4). İTU hassas alanlar olarak belirlenen yerler için zorunlu hale gelmektedir. Nitrat Direktifinde belirtildiği üzere, Eylem Programları İTU kurallarından (91/676/EC, EK II) ve eylem programlarına dâhil edilmesi gereken önlemlerden (91/676/EC, EK III) oluşmaktadır (91/676/EC, Madde 5).

İTU kodu veya kodlarının belirlenmesinde aşağıda belirtilenleri ortaya koyacak kurallar açıkça tanımlanmalıdır (91/676/EC, EK II);

1. Gübrenin toprağa uygulanmasının uygun olmadığı dönemleri,

2. Gübrenin dik eğimli toprağa uygulanmasını,3. Gübrenin suya doymuş, sele maruz kalmış,

donmuş ya da karla kaplı toprağa uygulanmasını,4. Gübrenin su yataklarına yakın alanlara uygulanma

koşullarını,5. Canlı hayvan gübresi ve atık suları içeren sıvıların

silaj gibi depolanmış bitki materyallerinden yer altı ya da yer üstü suları, topraktan süzülme ya da sızma yoluyla kirletmesini önleyecek önlemler dâhil, çiftlik hayvanı gübreleri için depolama araçları kapasitesi ve yapımını,

6. Suya besin maddesi kaybını kabul edilebilir bir düzeyde tutabilecek şekilde hem kimyasal gübrenin hem de çiftlik hayvanı gübresinin oran ve serpme tekdüzeliği dâhil, toprağa uygulanması prosedürleri.

Page 49: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

STAN

DAR

DH

AZİR

AN 2

009

49

Bu kuralların yanı sıra Üye Devletler aşağıdaki unsurları da kendi İTU koduna ya da kodlarına dâhil edebilirler;

7. Ekim nöbeti sistemlerinin kullanılması ve yıllık yetiştirilen ürünlere kıyasla daimi ürünlere ayrılan arazi alanı oranı dâhil olmak üzere Arazi Kullanım Yönetimi,

8. Suda nitrat kirlenmesine neden olabilecek azotu yağışlı dönemler boyunca topraktan soğurabilecek düzeyde asgari bitkinin muhafazası,

9. Gübreleme planlarının çiftlik bazında yapılması ve kullanılan gübrelerin kaydının tutulması,

10. Suyun sızıntılardan kirlenmesinin ve sulama sistemlerinde bitki köklerinin ötesine suyun inmesinin önlenmesi.

Yüksel (2006) tarafından bildirildiği üzere, İTU kodu; tarımsal üretim faaliyetlerinin, toprağın hazırlanmasından, işleme teknikleri, gübreleme, sulama, pestisitlerin kullanımı, toprağın korunması, hasat ve pazara sunumu ile uygun koşullarda depolanmasını da içeren bir dizi uygulama kodlarıdır. Hava, su ve toprak kodlarından oluşmaktadır. İTU kodu; çevre dostu tarımsal uygulamaları da içermekte olup, bitkisel üretim çeşitlerine göre yapılması, uygun ve pratikte uygulanması kolay teknik ve yöntemleri içermektedir (Ülger 2005).

Baltık denizinde, deniz kıyısı ve çevresinde kirliliğin yaşamı tehdit etmesi, intensif tarım ile yüksek oranlarda azot ve fosfat birikimlerinin bir sonucudur. Baltık ülkelerinden, Letonya’da, İTU kodu çiftçiler için zorunlu olmamasına karşın aşama aşama kodlarından bazıları mevzuata dahil edilmiş olup, sürecin daha da geliştirilmesi ihtiyacına yönelik olarak örneğin, zorunlu çevresel kuralların ve hassas bölgeler için eylem planının uygulanması ve geliştirilmesi gibi faaliyetler ön plana çıkmıştır. Letonya, Litvanya ve Polonya, Baltık tarımsal erozyon programlarını içeren İTU’yu kabul etmiştir Estonya, AB Nitrat direktifini ve İTU kodunu uygulamıştır ve buna istinaden Nitrat direktifinin ve kodun uygulanması ile çevreye olan olumsuz etkilerin azaltılacağı kanısına varılmıştır (http://www.umweltbundesamt.de).

İTU terminolojisi resmi olarak, kamu sağlığı, çevre ve güvenlik göz önünde bulundurularak pestisit kullanımına bağlı risklerin azaltılması olarak tanımlanmaktadır. Temel üretim ve daha sonraki üretim sistemlerinde pestisitlerin kullanımı, Uygulama Kodu (Gıda Hijyeninin genel prensipleri) ve diğer belirli kodlar İTU’nun adresi olarak yer almaktadır (İçel 2008).

SONUÇTürkiye AB’ye uyum kapsamında İyi Tarım Uygulamalarının

ulusal mevzuata aktarılması konusunda Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından yayımlanan “İyi Tarım Uygulamaları Yönetmeliği” ve “Tarımsal Kaynaklı Nitrat Kirliliğine Karşı Suların Korunması Yönetmeliği” ve bu kapsamda yürütülen projelerle önemli bir yol kat etmiştir. Ülkemizde henüz İyi Tarım Uygulamaları kodları hazırlanmamıştır. Ülkemizde ihracatın gelişmesine paralel olarak üreticilerin çevre dostu tarım tekniklerini kullanarak, AB standardlarında güvenilir gıdayı üretmesi, hem üreticilerin uluslararası piyasada rekabet edebilirliliğinin artırılması, hem de tüketicilerin, sağlık ve gıda güvenliği taleplerini karşılayacaktır.

KAYNAKLAR1- 91/676/EC. Tarımsal Kaynaklı Nitratça Neden Olunan Kirliliğe Karşı Suları

Korumasıyla İlgili 12 Aralık 1991 Tarih ve 91/676/EEC Sayılı Konsey Direktifi

(OJ L 375, 31.12.1991, p.1).

2- Anonymous 2003. Concept paper for the FAO Expert Consultation on Good

Agricultural Practices, Rome, 10 -12 November 2003

3- Anonymous 2004. European Commission, The Development And

Implementation of Cross Compliance in the EU 15:Ananalysıs Institute for

European Environmental Policy A Report for the RSPB, Martin Farmer Vicki

Swales 28 Queen Anne’s Gate London SW1H 9AB December 2004.

4- Anonymous 2005. Workshop on Post-Doha Trade and Environment Issues

June 16-17, 2005 Manila, Philippines Trade and Sustainable Agricultural

Practices: Issues, Challenges

5- Akdamar M., Kara N., Şahin A. 2006. İTU, Yayın Dairesi Başkanlığı, Tügem

Ankara, 2006.

6- Anonim, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Broşürü. Yayın Dairesi Başkanlığı. Ankara

7- Anonim, 2005. İTU Power Point Sunum, Aşiyan Başkent 2005, DİABK, Tarım ve

Köyişleri Bakanlığı, Ankara.

8- Anonim, 2005. Türkiye de İTU Uygulaması Rapor Tügem, TKB.

9- Anonim 2005. Türkiye Tarımsal Üretiminde Çapraz Uyumun Geliştirilmesi

Türkiye Cumhuriyeti Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı TKB, 2007.

10- Anonim, 2005.İTU Bilgi Notu TKB, DİABK.

11- Baltic Sea -Good Agricultural Practicein the new EU Membercountries and

theNorth-Western Region of the Russian Federation Berlin, 28. April 2004. web

site. http://www.umweltbundesamt.de Erişim Tarihi: 24.08.2007

12- FAO 2003. Development of a Good Agricultural Practice Approach 5 November

2003 Concept Paper for the FAO Expert Consultation on Good Agricultural

Practices, Rome,10-12 November 2003. Erişim Tarihi: 05.07.2007

13- http://ec.europa.eu/agriculture/capreform/infosheets/crocom_en.pdf

14- http://www.globalgap.org/cms/front_content.php?idart=3&idcat=9&lang=1.

Er

15- İçel, C. D. 2008. AB Ülkelerinde İTU ve Türkiye ile Karşılaştırılması, Avrupa

Birliği Uzmanı-Tezi, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı-DİABK 2008.

16- Olhan, E. 2006. Avrupa Birliği Çevre Politikası ve Tarım 8. Dönem OTP Ders

Notu, Dosya No:11 ATAUM, Ankara.

17- Povelatto A; Boneli Z. The Concept of Good Agriculture Practices in the New

Rregulation Pertaining to Rural Development. No 6/7: 2-7 1999.

18- Sánová P., Samek M., Ulrich M. 2008. Certificated System of Good Agriculture

Practices as a Tool of Competitiveness in Agribusiness. http://www.seria.

home.pl/2008_zeszyt5/24_sanova.pdf. Erişim Tarihi. 8 Nisan 2009.

19- Ülger, S. 2005. Avrupa Birliği Tarımsal Çevre Uygulamaları Çerçevesinde

Türkiye’de Nitrat Direktifinin Uygulanması. ATAUM. 38. Dönem Temel Eğitim

Kursu, Ankara 2005.

20- Yüksel B. 2006. Avrupa Birliği Tarımsal Çevre Uygulamaları Çerçevesinde Nitrat

Direktifi. ATAUM. 8. Dönem Ortak Tarım Politikası Uzmanlık Kursu, Ankara 2006.

Page 50: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres
Page 51: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

STAN

DAR

DH

AZİR

AN 2

009

51

Prof. Dr. Mehmet AKTAŞNissert Uluslararası Denetim ve Belgelendirme Hizmetleri

İyi Tarım Uygulamalarında Gübreleme ve Gübreler G

ÜB

RELE

ME

İyi tarım uygulamaları, tarımsal üretim sisteminin, ekonomik açıdan kârlı ve ve-rimli olmasının yanında, insan sağlığını koruyan, hayvan sağlık ve refahına ve çevreye önem veren, doğal kaynakların korunmasını gözeten bir yapıda olması anlamına gelmektedir. Bu amaçla uluslararası kuruluşlar ve devletlerin tarımsal yönetim otoriteleri yanında, sivil toplum kuruluşları da iyi tarım uygulamaları sis-

temi kurma, geliştirme çabası göstermektedirler.

İyi tarım uygulamaları düşüncesi nereden kaynaklanmıştır? Tarımda verimliliği artırmak için yoğun gübre ve ilaç kullanılması, aşırı sulama, toprakların rotasyona yer verilme-den tek ürün deseni ile kullanılması, toprak ve su gibi doğal kaynakların kirlenmesi ve tü-kenmesi gibi olumsuz sonuçlar doğurmuştur. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ürünlerde insan ve hayvan sağlığı için zararlı kimyasal kalıntıların çoğalması üzerine, söz konusu olumsuzlukları gidermek için iyi tarım uygulamaları düşüncesi ortaya çıkmıştır.

Dünya’da yaygın olarak benimsenmiş çeşitli iyi tarım uygulamaları sistemleri mevcuttur. Bu sistemler büyük oranda benzer prensipleri içerirler. Bunlar içerisinde Globalgap (Eu-repgap) standardı en çok tanınanlardan biridir.

Avrupa’da büyük perakendecilerin girişimiyle geliştirilmiş ve bir sivil toplum inisiyati-fi olarak uygulamaya konulmuş olan Globalgap (Eurepgap) standardı, ilk uygulamanın başladığı 2004 yılından bu yana inanılmaz bir hızla yaygınlaşmıştır. 2008 yılı itibarıyla Dünyanın 185 ülkesinde 92.000 üretici Globalgap prensiplerine uygun üretim yapmak-ta ve bunu usulüne göre aldığı bir sertifika ile belgelendirmektedir. Türkiye, 7000 serti-fikalı üretici ile Globalgap belgeli üretici sayısı bakımından Dünya ülkeleri arasında dör-düncü sırada yer almaktadır. Bu rakam Türk üreticilerinin sistemi benimsemiş oldukla-rının açık göstergesidir.

Bitkisel üretimde iyi tarım uygulamaları, toprak hazırlığından başlayıp, tohum seçimi, ekim/dikim, gübreleme, sulama, bitki koruma, hasat ve ürün işleme aşamalarında belir-lenmiş prensiplere göre hareket edilmesi esasını getirmektedir. Bu yazıda sizlere iyi ta-rım uygulamalarında gübre kullanımı ile ilgili kuralları ve bunların mantığını açıklamaya çalışacağız.

Page 52: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

52

HAZ

İRAN

200

9ST

AND

ARD

Bitki Besin İhtiyacının Tespiti:

Bitkiler besin maddelerini topraktan ve uygulanan gübreler-den sağlar. Tarım toprakları genellikle bitkilerin tüm besin gereksinimlerini karşılayacak düzeyde bitki besini sağlama kapasitesinde olmadıkları için, gübrelerle besin ilavesi bit-kisel üretimde kârlılığın vazgeçilmez koşuludur. Ancak, ge-rekenden fazla miktarda gübre kullanılması, toprağın fizik-sel, kimyasal ve biyolojik özellikleri üzerine olumsuz etki ederek toprak verimliliğinin azalmasına, hatta kaybolma-sına neden olabilmektedir. Benzer şekilde, aşırı ve yanlış gübre kullanımı, çevreyi olumsuz etkileyebilmekte, ekosis-temde doğal dengenin bozulmasına neden olabilmektedir.

Doğal dengenin bozulması; ekosistemde biyolojik çeşitlili-ğin ve buna bağlı olarak toprakların doğal yolla besin ka-zanımlarının azalması sonucunu doğurur. Verim kaybı ya-şanır. Verim kaybını telafi edebilmek için daha fazla gübre kullanımı yoluna gidilir. Bu sürecin sonunda tuzlanmış, kir-lenmiş, bazı elementlerin toksik düzeylere ulaşmış olduğu bir toprak kalır elimizde. Toprağımızın karşılaşacağı kötü sonuç bundan ibaret de değildir. Kimyasal özelliklerin bo-zulması, fiziksel ve biyolojik özelliklerin de bozulmasına yol açar. Toprak strüktürünün bozulması sonucunda; agregas-yonun azaldığı, iyi havalanmayan, su geçirgenliği azalmış veya yok olmuş, biyolojik aktivitesi düşük bir toprakla kar-şı karşıya kalırız. Su geçirgenliğinin azalması; yüzey akışın artması, erozyonun hızlanması ve toprağımızın yok olması

demektir. Tarımın sürdürülebilir olması, yukarıda açıkladı-ğımız olumsuzlukları yaratmamamıza bağlıdır.

Bitkinin besin ihtiyacının üzerinde gübre kullanılması, top-rakta besin maddeleri arasında bitkinin istediği dengeli orantının bozulmasına da yol açar ki, bu durumdan ilk za-rar görecek olan da yetiştirmekte olduğumuz bitkidir. Yani biz daha çok ürün alalım derken, hemen o üretim sezonun-da, daha az ürün alma gibi bir durumla karşılaşırız. Üstelik ürünün kalite özellikleri de bozulma riski altındadır. Yediği-miz meyve ve sebzelerin tatsız tuzsuz olduğunu söyleme-mizin bir nedeni de doğru yapılmayan gübrelemedir.

Gübrelerin fazla verilmesinin tehlikelerini açıkladık. Peki ya az verilmesi? Az verilmesinin sonucu ise; ürün kaybı ve kârlı bir tarım işletmeciliğinden uzaklaşmadır. Bu da sür-dürülebilir değildir.

Bütün bu nedenlerle, iyi tarım uygulamalarında; gübre uy-gulanıp uygulanmayacağına, hangi gübrenin ne miktarda, hangi zamanda, hangi yöntemle uygulanacağına üreticinin her zamanki alışkanlıklarına göre değil, bilimsel kıstaslara ve işletmenin durumuna göre yetkili uzmanlar tarafından karar verilmesi esastır. Öncelikle, yetiştirilen bitkinin besin ihtiyacı bilinmeli, toprağın verimlilik durumu analizle tespit edilmeli ve ona göre karar verilmelidir. İyi tarım uygulama-larında gübre kullanımı yasak değildir. Ancak doğru gübre-leme yapılması koşulu vardır.

Page 53: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

STAN

DAR

DH

AZİR

AN 2

009

53

Gübrelemede sadece kullanılacak gübre miktarı değil, gübre tipi ve uygulama zamanı da önem taşımaktadır. İyi tarım uygulamalarında, kullanılacak gübrenin tipine ve uygulama zamanına da toprak, iklim ve yetiştirilen bitki-nin özellikleri dikkate alınarak, bir uzman tarafından ka-rar verilmelidir.

Gübrelemede öneri almak için bir uzmandan yararlanılmı-yor ve üretici bunu kendi bilgisi dahilinde gerçekleştiriyor ise, bu konudaki yeterliliğini kanıtlamak durumundadır. Sa-dece deneyim sahibi olmak yeterli olmamakta, konu ile il-gili kurslara katılmış olmak, bilgisayar programlarından ya-rarlanıyor olmak gibi kanıtlar ancak kabul edilebilir.

Uygulama Kayıtları:

İyi tarım uygulamaları sisteminde, gübreleme ile ilgili tüm uygulamaların kayıt altına alınması zorunludur. Bu kayıtlar-da inorganik ve organik gübrelerin topraktan ve yapraktan tüm uygulamaları, bahçe, tarla, sera gibi uygulama alanla-rına atıf da yapılmak suretiyle kayıt edilmelidir. Hidrofonik yetiştiricilik de buna dahildir. Kayıtlarda; uygulama tarihleri, gübre tipi, miktarı, uygulama yöntemi, uygulama ekipmanı ve uygulayıcının adı bulunmalıdır.

Gübre Uygulamada Kullanılan Makine ve Ekipmanlar ile Bunları Kullanan Operatörler:

Gübre uygulama ekipmanı gübrenin doğru miktarda uy-gulanması bakımından önemlidir. İyi tarım uygulamaların-da uygulama ekipmanının bakımlı olması öngörülmektedir. Uygulama ekipmanının gerekli bakımları yapılmalı ve yıl-da en az bir kere kalibre edilmelidir. Bakım ve kalibrasyona ait kayıtların da üretici tarafından tutulması istenmektedir. Keza, gübre uygulama ekipmanını kullanan operatörler bir eğitimden geçirilmiş olmalı ve eğitime ait kayıt tutulmalıdır.

Gübrelerin Depolanması:

İnorganik ve organik gübrelerin depolanmalarında yanlış uygulamalar, yetiştirilmiş olan ürünlere bulaşma, su kay-naklarını kirletme, kirlenmiş suyun çevreye bulaşması ile çevreyi kirletme gibi sorunlara yol açabilir. İyi tarım uygu-lamaları sisteminde gübrelerin depolanması rastgele yapıl-mayıp, birtakım kurallara uyulmasını gerektirmektedir. Üre-tici her şeyden önce, işletmesinde ne kadar gübre stoku bulunduğunu bilmelidir. Bunun için en geç üçer aylık süre-lerle gübre stok dökümü çıkarılması gereklidir. Gübrelerin depolanmasına ait kurallar şöyle sıralanabilir:

İnorganik gübreler karışma ve bulaşmayı önlemek için, bitki koruma ürünlerinden ayrı bir yerde depolanmalı-dır. Aynı depo içinde yığın şeklinde ayırma ile yetinil-meyip, fiziksel bir ayırıcı bulunmalıdır. Yaprak gübreleri, çoğunlukla bitki koruma ürünleri ile karıştırılarak uygu-

landığı için, ayrı kaplarda bulunmak koşulu ile bir ara-da depolanabilirler.

İnorganik gübreler, nem, güneş ışığı, don gibi atmos-fer etkilerinden korumak için, kapalı bir yerde muhafa-za edilmelidir. Üstünün plastik bir örtü ile örtülü olması kabul edilebilir. Ancak mutlaka zemin üzerine doğrudan konulmayıp, paletler üzerine yerleştirilmelidir.

Granül, toz veya sıvı olsun tüm inorganik gübreler kuru ve temiz bir alanda tutulmalı, fare ve benzeri kemirgen-lerden korunmalıdır. Depo, dört duvar kapalı bir depo ise havalanması sağlanmalıdır.

İnorganik gübrelerin depolanmasında, su kaynaklarını kirletme riskini ortadan kaldıracak önlemler alınmalıdır. Sıvı gübreler için, sızma olasılığına karşı önlem alınma-lıdır. Sıvı gübre bidonlarının en büyük hacimde olanının % 110 kadar bir sıvıyı alacak şekilde bir kuşaklama ya-pılmış olmalıdır.

Organik gübreler insan, hayvan ve çevre için büyük risk taşırlar. Bu itibarla, organik gübreler işletmede ayrı bir yerde depolanmalı ve yüzeyden ulaşacak sularla bulaş-masını önlemek için mümkünse beton zemin üzerinde ve etrafı çevrili bir yerde tutulmalıdır. Musluk ve benze-ri su kaynaklarından en az 25 m mesafede olmalıdır.

İnorganik ve organik gübreler kesin olarak, tarımsal ürünlerden ayrı depolanmalıdır.

Organik ve İnorganik Gübre Kullanımı İle İlgili Diğer Bazı Kurallar:

İnsan dışkısı içeren lağım suları ve tortuları ciddi risk ta-şıdığı için, hiçbir şekilde kullanılamaz. Hayvan gübresi ve benzeri organik gübreler için, kullanılmadan önce bir risk analizi yapılmalıdır. Risk analizinde; hastalık bulaştırma, yabancı ot tohumu taşıma, ağır metal kapsamı gibi risk-ler göz önünde bulundurulmalıdır. Organik gübrelerin N, P ve K kapsamları analizle tespit edilerek bitki besin ihtiya-cının hesaplanmasında dikkate alınmalıdır. Organik gübre ile toprağa verilmiş olan besin miktarı dikkate alınmadan inorganik gübre uygulanırsa, normalden fazla besin veril-miş olur. Bu ise hem bitki gelişmesi için uygun olmamak-ta, hem toprakta birikime yol açmakta, hem de kaynak is-rafı anlamına gelmektedir.

Satın alınan inorganik gübrelerin besin içerikleri mutlaka bi-linmelidir. Ağır metaller bitki ve toprak için olumsuz etkiler yaratabilirler. Bu nedenle iyi tarım uygulamalarında, müm-künse inorganik gübrelerin ağır metal kapsamları hakkında da bilgi sahibi olunmalıdır.

Page 54: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

54

HAZ

İRAN

200

9ST

AND

ARD

TSE

Bitkisel Üretimde İyi Tarım Uygulamaları Kontrolörü Eğitimi ve Belgelendirme

Page 55: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

STAN

DAR

DH

AZİR

AN 2

009

55

Feyzullah ERDOĞANTSE, Personel Belgelendirme Müdürü

İyi Tarım Uygulamaları, Avrupa Birliği mevzuatında yer alan önemli uygulamalardan biridir. Mevzuatın temel amacı; tarımın sürdürülebilirliğini devam ettirmek, tü-ketilmekte olan bitkisel tarım ürünlerinin insan sağlı-ğına daha yararlı olmasını sağlayacak şekilde tohum-

dan paketlemeye kadar tüm süreçlerde kontrol sağlamaktır.

Bu gereklilikten yola çıkan Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, İyi Ta-rım Uygulamalarının Türkiye’de yaygınlaştırmasını sağlamak için 08/09/2004 tarihli ve 25577 sayılı Resmi Gazete'de “İyi Tarım Uygulamaları” Yönetmeliğini yayımlamıştır.

Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca yayınlanan yönetmeliğin 15. maddesi bu sektörde çalışan kontrolörlerin, kontrolörlük eği-timi aldığına dair resmi bir belgeye sahip olması gerektiği söylenmektedir. Bu amaçla Bakanlık İyi Tarım Uygulamaları Kontrolörü eğitimi ve belgelendirmesi çalışmalarını ortak yü-rütmek üzere TSE Personel Belgelendirme Müdürlüğü ile gö-rüşmelere başlamıştır.

Bu görüşme sürecinde, TSE-Personel Belgelendirme Müdürlüğü’nün TS EN ISO/IEC 17024 kapsamında çok farklı alanlarda personel belgelendirme faaliyetlerini 2002 yılından beri akredite olarak yürütmekte olması ve bir kamu kuruluşu olması nedenleri ile Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ve Enstitü-müz arasında ortak bir çalışma yapılmasına karar verilmiştir.

Bu kapsamda, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ile yapılan 23.05.2006 tarihli protokol çerçevesinde Türkiye’de İyi Ta-rım Uygulamaları eğitimi, sınavı ve belgelendirmesini yap-maya yetkili tek kuruluş olarak TSE-Personel Belgelendirme Müdürlüğü yetkili kılınmıştır.

Diğer taraftan İyi Tarım Uygulamaları kapsamında yapılan ça-lışmalar örnek alınarak Organik Tarım kontrolörü belgelendir-mesi çalışmaları 2006 yılından beri yürütülmekte olup, Ni-san 2009 tarihi itibari ile 3 eğitim sonucunda 71 kişi belge-lendirilmiştir.

İyi Tarım Uygulamaları kapsamında ise Haziran 2006 tarihin-den bugüne kadar eğitimlerin biri İzmir’de, gerisi Ankara’da

olmak üzere 9 ayrı eğitim düzenlenmiştir. Yapılmış olan eği-tim ve sınavlar sonucunda İyi Tarım Uygulamaları Kontrolörü çerçevesinde 192 kişi belgelendirilmiş, belgelendirme kap-samımız 2007 tarihinden itibaren TÜRKAK tarafından akredi-te edilmiş ve uluslararası geçerlilik sağlanmıştır.

İyi tarım uygulamaları kontrolörü eğitimi aşağıda verilen 16 ayrı konu başlığında verilmekte olup, Enstitümüz ve Tarım ve Köyişleri Bakanlığı uzmanları tarafından yürütülmektedir.

1) İyi Tarım Uygulamalarına Giriş2) İyi Tarım Uygulamaları Ülke Mevzuatı3) Bitkisel Üretimde Genel Standardlar4) Bitkisel Üretim Kritik Kontrol Noktaları5) Bitkisel Üretim Kontrol Listesi6) Bitki Sağlığı Metotları7) Ülkemizde Bitki Sağlığı Uygulamaları ve Entegre Mü-

cadele8) Bitki Koruma Ürünleri Kullanımı ve Etkileri9) Gübreler ve Gübreleme Teknikleri10) Tarım Çevre İlişkileri11) Çevre Risk Analizi12) İletişim Teknikleri ve Psikolojik Yaklaşımlar13) TS EN ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemi Temel Eğitimi14) TS EN ISO 22000 Gıda Güvenliği Temel Eğitimi 15) İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimi 16) Denetim Teknikleri Eğitimi

Her bir eğitimin ardından yapılan anketlerde çıkan memnuniyet oranı yaklaşık % 90 seviyesinde olup, bu durum Enstitümüzün hizmet kalitesinin algılanması açısından önemlidir.

Enstitümüz için gün be gün önemini artırmış olan “İyi Tarım Uygulamaları Kontrolörü” faaliyetinin insana yapılan önemli bir yatırım olduğunun bilinci ile davranan Enstitümüz bundan sonra devam edecek faaliyetleri ile “Tarım Sektörü”nün geli-şimine katkı sağlamaya devam edecektir.

Page 56: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

56

HAZ

İRAN

200

9ST

AND

ARD

YAŞ

MEY

VE

VE

SEB

ZE T

İCA

RETİ

İyi Tarım Uygulamaları ve Yaş Meyve ve Sebze Ticaretine Etkileri

Page 57: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

STAN

DAR

DH

AZİR

AN 2

009

57

Doç. Dr. Cengiz SAYINArş. Gör. M. Nisa MENCET

Akdeniz Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Tarım Ekonomisi Bölümü

Tüketicilerin gıda güvenliği konusunda duyarlılıklarının artması, üretim süreçleri-nin her aşamasında izlenebilirliğin artmasına neden olmuş, ayrıca insan ve çev-re sağlığına zarar vermediği anlaşılan ürünlere talebi yükseltmiştir. Tarımsal üre-tim modellerinde ve perakendecilikte izlenen gelişmeler, ürünlerin hasat sonrası geçirdiği uygulamalar ve ürünlerin işlenmesine ilişkin yeni gelişmeler ile birlikte

uluslararası tarım ticaretinin yönü ve ticaretteki yönelimler de değişmeye başlamıştır.

Gıda güvenliği konusu son on yıldır gıda ürünlerinin üretilmesi ve pazarlama konusunda de-ğişikliklere yol açmaktadır. Konunun taşıdığı önem, tüketicilerin insan ve çevre sağlığına olan duyarlılıklarının artmasıyla birlikte gıda ürünleri ticaretine yeni yaklaşımların ve tutumların ka-bul görmesine neden olmuştur. Ayrıca, ekonomik refah düzeyi yüksek ülkelerde tüketicilerin harcanabilir gelirlerinin artması gıda ürünleri satın alma davranışlarını da değiştirmiştir. Tüke-ticiler artan gelirleri ve yüksek eğitim düzeyleri ile ürünlerin sağlıklı olması konusunda bilinç-lenmeye başlamıştır.

Tüketici taleplerini karşılamak üzere perakendeciler ve uluslararası alanda faaliyet gösteren te-darikçiler, birtakım özel “çiftlik sertifikasyon kuralları” uygulamaya başlamıştır. Amaç, ulus-lararası tarım standardlarının uyumunu, bu standardların şeffaf olmasını ve bütünlüğünü sağ-lamaktır. Bölgesel bir girişim olarak başlayan, ancak dünyadaki uygulamaları giderek artan ve kendi içerisinde bir takım kuralları olan bu eğitim İTU uygulaması olarak adlandırılmakta, başta yaş meyve ve sebze olmak üzere birçok ürün ve ürün grubunu kapsamaktadır.

Bu çalışmada, İTU’nun kapsamı ve GLOBALGAP ile ilişkisi, gelişimi ve uygulama yöntemle-ri ele alınmakta ve sertifikalı üretimin Türkiye yaş meyve sebze ihracat potansiyeli üzerine et-kisi tartışılmaktadır.

Dünya Ticaret Örgütü ve İTU UygulamalarıUluslararası ticareti yapılan ürünlerin miktar ve çeşitliliğindeki artış, dünyadaki tüm ülkeler ta-rafından kabul edilen gıda standardlarının geliştirilmesine neden olmuştur. Gıda üretiminde ve-rim artışının ileri düzeye gelmesi ile birlikte, ülkeler arasında uyumlu gıda standardları ticaret sistemi içerisindeki yerini almaya başlamıştır. Ayrıca, tüketicilerin harcanabilir gelir seviyeleri-nin artması, eğitim düzeylerini yükselmesi ile birlikte bilinçlenme ve perakendeciler arasındaki rekabetin yükselmesine bağlı olarak gıda güvenliğinin önemi giderek artmaktadır.

Page 58: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

Uluslararası ticarette ülkeler arasında çeşitli farklılıkların bulunması nedeniyle tarımda tarifelendirme ve sınırlama-lar uygulanmaktadır. Bu durum, ülkelerin gelişmişlik sınıf-landırmasına göre değişmektedir. Gelişmiş ülkelerin tica-reti yönlendirici konumunda olması nedeniyle gıda ürün-lerini diğer ülkelerden karşılamak amacıyla ithalatta “tarife dışı engeller” ve çeşitli sınırlamalar getirilmeye başlanmış-tır. Tarife dışı engeller; miktar kısıtlamaları, ithalat lisansları, sertifikasyonlar, teknik gerekler, bilgilendirici gereksinimler, etiketleme, izleme ve kontroldür. Uluslararası ticarette kü-reselleşmenin getirdiği kurallar, gelişmiş ülkeler grubu ta-rafından oluşturulmaktadır (Mencet, 2005; Meriç, 2009).

Dünya ticaretinin giderek daha serbest bir boyut kazanma-sı, ticarette kuralların azalması anlamına gelmemekte, tam tersine uyulması gereken kuralların ölçeğini genişletmek-tedir. Dünya Ticaret Örgütü anlaşmalarından doğan kural-lara paralel olarak, ülkelerin rekabet yeteneklerini artırmak için yeni önlemler ve yeni yaklaşımları takip etmeleri bir zorunluluk haline gelmiştir. Günümüzde şirketler modern ticarette söz konusu olan rekabetçilik açısından geçmiş-te öngörülemeyen ve eskiden akla gelmeyecek yoğunluk-

ta gerçekleşen sivil toplum taleplerini de göz önüne almak zorundadırlar. Sivil toplum kuruluşlarının talepleri, çevre konularından iş gücü haklarına, ürünlerin kalitesi ve sağ-lık koşullarından çokuluslu şirketlerin gelişmekte olan ül-kelerdeki davranışlarına kadar birçok alanı kapsamaktadır. Bu talepleri karşılayamayan ülkeler, pazarlamada çok etki-li olabilen olumsuz kampanyalarla karşılaşabilmekte ve bu durum ülkelerin pazar gücünü etkilemektedir (Arda, 2008).

Tarım ürünleri dış ticaretindeki en yenilikçi gelişme Dün-ya Ticaret Örgütü (DTÖ) tarafından gerçekleştirilen ve hay-van ve bitki sağlığı konusunda yapılan uluslararası anlaş-ma olmuştur (Gündüz, 2003). Bu anlaşma ile uluslararası standardların korunması nedeniyle gıda güvenliğine ilişkin düzenlemelerin yapılması öngörülmüştür. Sağlık ve Bitki Sağlığı Anlaşması (Sanitary and Physanitary Measure-SPS)’nın ilki gıdada Kritik Kontrol Noktalarında Tehlike Analizi (HACCP- The Hazardous Analysis Critical Control Point) iken diğeri yaş meyve ve sebzede uygulanan İyi Ta-rım Uygulamaları (İTU) anlamına gelen GAP (Good Agri-culture Practices)'tır (Sayın, 2002; Anonim, 2004).

Türkiye, 43 milyon ton üretim miktarı ile dünyanın önem-li yaş meyve ve sebze üreticilerinden birisidir. 2007 yılı iti-barıyla yaş meyve sebze ihracatı, 1196 bin ton olarak ger-çekleşmiştir. Türkiye’de yaş meyve ve sebze üretimi mik-tar itibarıyla önemli olmasına karşın 2007 yılı verilerine göre ihracatın üretime oranı (% 5) olup bu oran diğer ülke-ler ile karşılaştırıldığında oldukça düşüktür. İhracata konu olan meyve ve sebze çeşitlerinin uluslararası piyasalar-da talep edilen çeşitlere uygun olması, üretimden tüketi-me kadarki süreçte miktar ve kalite kayıplarının yüksekli-ği bu düşüklüğün en önemli nedenleri arasındadır. Türki-ye yaş meyve ve sebze ihracatının önemli bir bölümünü Rusya (% 36), Almanya (% 11), Romanya (% 8), Ukrayna (% 7) ve Suudi Arabistan (% 5) karşılamaktadır. Diğer önemli ülkeler ise, Bulgaristan, İngiltere ve Hollanda sayı-labilmektedir (AİB, 2004; Subaşı Koç, 2007).

İTU’nun Gelişimi ve UygulamalarıAvrupa Birliği (AB) ülkelerindeki büyük perakendeci ku-ruluşlar (süper ve hipermarketler), tüketicilere sağlıklı ta-rımsal ürün tüketmelerini sağlamak amacıyla AB ülkele-rinde yetiştirilen ve dışarıdan ithal edilen tarımsal ürünler-de aranan minimum standardları yeni bir düzenleme ya-parak belirlemişlerdir. Bu standardlar, Avrupalı peraken-deciler çalışma grubuna bağlı perakendecilerin girişimle-ri sonucunda oluşturulmuştur. Bu şekilde, iyi tarım teknik-leri uygulanarak tarımda kimyasal kullanımı azaltılmış ve böylece tüketici sağlığı benimsenmiştir. Uluslararası tica-ret kapsamında tarife dışı bir engel özelliği taşıyan ve bir

58

HAZ

İRAN

200

9ST

AND

ARD

Page 59: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

STAN

DAR

DH

AZİR

AN 2

009

59tüketici kaynaklı sivil girişim örneği olan EUREPGAP olu-şumu dışında kalan ihracatçı firmaların gelecekte mevcut pazar paylarını korumakta güçlük çekecekleri öngörülmek-tedir. Öte yandan, AB üyesi ülkelerdeki perakendecilerin EUREPGAP sertifikalı ürün taleplerinin ise hızla artmakta olduğu görülmektedir. Bu durum hedef pazarı AB olan Tür-kiye için de büyük önem taşımaktadır. Çünkü Türkiye yaş meyve ve sebze ihracatının önemli bir bölümünü AB üyesi ülkeler ile gerçekleştirmektedir. Üstelik diğer rakip ülkelerin AB pazarına ürün bulamama gibi nedenlerle giremediği dö-nemlerde Türkiye örtü altı yaş meyve ve sebze yetiştiricili-ği ile erkencilik ve pazara yakınlık avantajını kullanmaktadır. Ancak yeni uygulamalarla bu avantajların da etkili olama-yacağı açıkça görülebilmektedir. EUREPGAP uygulamasın-da uluslararası kabul görmüş akredite laboratuvar ve dene-tim kuruluşlarından belge almak gerekli iken Türkiye’de bu yönde önemli eksiklikler olduğu bilinmektedir.

AB ile Türkiye’nin İTU uygulamaları potansiyeli çeşitli gös-tergeler açısından karşılaştırıldığında bazı farklar olduğu gözlenmektedir. Öncelikle, arazi büyüklüğü örtüaltı meyve ve sebzeciliğinde Türkiye’de ortalama olarak 3-5 da olup yeni uygulamaların denenmesi, üreticiler için arazi büyük-lüğü nedeniyle risk taşımaktadır. Diğer bir neden ise üre-timde izlenebilirliğin sağlanması ve kayıtlılık durumu için

işlem maliyetlerinin küçük ölçekli tarım yapan üreticiler için yüksekliği İTU’nun uygulanabilirliğini zorlaştırmaktadır. AB’de İTU uygulaması için üreticileri motive eden bir diğer konu ise süpermarketlerin sertifikalı ürün talebidir. Ancak Türkiye’de yaş meyve sebze alımımın yalnızca % 10’luk kısmı süpermarketler tarafından yapıldığı için ihracat tale-bi daha önemli olmaktadır. Bu nedenle özellikle AB’ye ih-racata gönderilmek istenen ürünlerde sertifikalı üretim, pa-zarı elinde tutmak isteyen üreticiler açısından anlamlı ol-maktadır.

Türkiye’de bu konuda yapılacak en önemli konu, üreti-ci birlikleri veya diğer örgütlenme biçimlerinin kurulması-dır. Üreticiler ancak bu şekilde arazi ölçeğinin getirdiği de-zavantajların üstesinden gelebilecektir. AB’de İTU uygula-maları ayrıca bir devlet desteği olmamasına karşın, üre-tici organizasyonları üzerinden desteklemeler yapılmakta-dır. Türkiye’de henüz bu şekilde destekleme yöntemleri ge-lişmemiştir. Ancak, İTU uygulamaları için üreticilere birey-sel olarak verilen desteklemeler mevcuttur. Bu durum Ta-rım Bakanlığı’nın bu konuya önem verdiğini ve gıda güven-liğini sağlamak için oluşturduğu uzun dönemli planlarda bu şekilde üretim yapan üretici sayısında artış beklenmesi yö-nünde olumlu sinyaller vermektedir (Sayın, 2002; Mencet and Sayın, 2005).

Page 60: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

60

HAZ

İRAN

200

9ST

AND

ARD

Çizelge 1. Göstergeler ile AB ve Türkiye’nin İTU Uygulama Potansiyeli Açısından Karşılaştırılması

Göstergeler AB Türkiye

Üretim alanı Ort. >290 dekar Ort. 3-5 dekar

Maliyetler(Sabit m., sertifikasyon,kayıt)

Grup avantajıAlt yapı avantajıTeknik destek

Gerekli fiziki altyapı maliyetleri yüksekSertifikasyon, döviz kuru, 2000-4000 €

Pazarlama kanalı (yaş meyve-sebze)

% 90 süpermarketler %10 süpermarketler

Örgütlenme düzeyi Üretici Birlikleri Danışmanlık sistemi

Gelişmekte ancak üretici, ihracatçı bir., kooperatifler) ve dağınık yapıda

Devlet desteği Özel bir destek mevcut değil Yasal dayanak (İTU),Modern seralara yönelik düşük faizli kredi

Kaynak: Sayın ve Mencet, 2005.

Tarım Bakanlığı, İTU uygulamalarının yasal zeminde yürütülmesi amacıyla İyi Tarım Uygulamalarına İlişkin Yönetmelik ha-zırlamıştır. Bu Yönetmelik; çevre, insan ve hayvan sağlığına zarar vermeyen bir tarımsal üretimin yapılması, doğal kay-nakların korunması, tarımda izlenebilirlik ve sürdürülebilirlik ile gıda güvenliğinin sağlanması amacıyla hazırlanmıştır. Yö-netmelikte, üreticilerin ve sertifikasyon firmalarının görevlerini ve uygulama biçimlerini tanımlanmıştır.

Ülkeler, aralarındaki farklılıklar nedeniyle standard ve uygunluk değerlendirmeleri için uluslararası ortak kabul görecek bir kurumsal yapı oluşturmaktadırlar. Söz konusu kurumsal yapı akreditasyon ile sağlanmaktadır Böylece ortak standard ve uygulamalar kullanılarak sertifikasyon kurumlarının ve laboratuvar uygulamaları (test ve ölçümler) karşılıklı tanınmaktadır.

EUREPGAP Sekreteryası, 7 Eylül 2007 tarihinde Bangkok’taki 8. yıllık konferansında, tarımsal üretimde tüm dünyada ge-çerli olan GLOBALGAP, bir belgelendirme standardı haline geldiği için EUREPGAP ismini ve logosunu GLOBALGAP olarak değiştirmiştir. Bu konuda çalışmalar yapan çeşitli Ulusal Teknik Komiteler bulunmaktadır. Türkiye’den bu komiteleri tem-sil eden üç firma bulunmaktadır.

GLOBALGAP, İTU uygulamalarını, gıda güvenliği ve ürün kalitesini kapsamaktadır. Dünyada, GLOBALGAP sertifikası alan 81000 üretici bulunmaktadır. Çeşitli ülkelerde bulunan bu üreticilerin sertifika aldığı toplam 130 akredite olmuş sertifi-kasyon kuruluşu bulunmaktadır. Bu kuruluşlar 2007 yılı göstergelerine göre 80 ülkeye dağılmıştır durumdadır. Türkiye’de 2009 yılı kayıtlarına göre 12 sertifikasyon firması GLOBALGAP sertifikası vermek üzere yetkilendirilmiştir (Anonim, 2009/a). Akdeniz ülkelerinde bulunan sertifikalı üretici sayısı ile Türk üreticiler karşılaştırıldığında Türkiye’de göreli olarak yüksek sayıya ulaşıldığı görülmektedir (Meriç, 2009) (Çizelge 2).

Çizelge 2.Akdeniz Ülkelerinde Sertifikalı Üretici Sayıları (2009)Ülkeler Üretici Sayıları Ülkeler Üretici SayılarıBosna-Hersek 23 İtalya 12.875Hırvatistan 67 Ürdün 15Güney Kıbrıs 506 Malta 775Mısır 298 Fas 417Fransa 2.278 Filistin 1Yunanistan 13.967 İspanya 9.113İsrail 1.537 Tunus 229

Türkiye 6.905Kaynak: Meriç, 2009.GLOBALGAP sertifikası almak için dört farklı seçenek bulunmaktadır. Bunlardan ilki, bireysel olarak sertifika almak, ikin-

Page 61: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

STAN

DAR

DH

AZİR

AN 2

009

61

cisi ise üretici grubu olarak sertifika almak-tadır. Küçük ölçekli üreticilerin bulunduğu ül-kelerde ikinci seçenek maliyetleri düşürdüğü için daha avantajlı bulunmaktadır. Diğer son iki yöntem ise “benchmarking” denilen, henüz Türkiye’de uygulanmayan karşılaştırma yön-temidir. Bu seçenekte, eğer üretici veya üre-tici grubu bağlı bulunduğu sertifikasyon söz-leşmesini GLOBALGAP ile denkleştirebilmek-tedir. Bu uygulamanın ayrıntıları GLOBALGAP Yönetmeliğinde bulunmaktadır. Yönetmelikte belirtilen kuralları yerine getirmeyen üreticiler denetimler sırasında saptanıp uygunluk kriter-lerine göre ceza veya uyarı almaktadırlar. Bu denetimler yılda birkaç kez arazi büyüklüğüne ve üretici sayısına göre değişmekte olup ha-berli ve habersiz şekilde olabilmektedir (Ano-nim, 2009/b).

Sonuç ve DeğerlendirmeTürkiye yaş meyve ve sebze ihracatının önemli bir bölü-münü AB üyesi ülkeler ile gerçekleştirmektedir. Üstelik Türkiye’ye rakip ülkelerin AB pazarına ürün bulamama ne-deniyle giremediği dönemlerde Türkiye örtü altı yaş mey-ve ve sebze yetiştiriciliği ile erkencilik ve pazara yakınlık avantajını kullanmaktadır. AB pazarında Türkiye’nin pazar payını korumak ve geliştirmek; hedef pazarlardaki talebe bağlı yeni gelişmelerin ve yeni oluşumların incelenmesi-ne ve bunlara göre ülke içi üretimin şekillendirilmesine da-yanmaktadır. Türkiye’nin, sahip olduğu iklim, toprak ve su avantajları ile sürdürebilir bir üretim potansiyelini ihracat ile uyumlu hale dönüştürmesi gerekmektedir. Bu durum, üre-ticinin teknik hizmet almasını, paketleme ve pazarlamasını ortaklaşa yapabileceği bir örgütlenme yapısını güçlendir-mesi gerektirmektedir.

Temel amacı tarımsal kimyasalların kullanımının azaltılma-sı ve tüketici sağlığının korunmasına dayalı olan EUREP-GAP dışında kalan ihracatçı firmaların ürünlerini ihraç ede-cek pazar bulmakta güçlük çekecekleri öngörülmektedir. Bu amaçla, üreticiden tüketiciye kadar uzanan süreçte ka-rar birimlerinin bu konuda aydınlatılması, gelecekteki ürün taleplerinin karşılanması amacıyla izlenmesi gereken yol-lar hakkında bilgilendirilmeleri, Türk yaş meyve-sebze ih-racatının geleceği ve dolayısıyla bunun ekonomiye katkısı açısından büyük önem arz etmektedir. Çünkü GLOBALGAP yaş meyve ve sebze ihracatı üzerinde belirleyici bir etki ya-ratacağı daha şimdiden görülmektedir.

KAYNAKLAR1- AİB, 2004. Antalya İhracatçı Birlikleri. (http://www.aib.org.tr)

2- Anonim, 2004. EUREPGAP General Regulations and Control Points

& Compliance Criteria Fruit and Vegetables. (www.eurep.org)

3- Anonim, 2009/a. Antalya İhracatçılar Birliği web sayfası. (Son erişim

tarihi:15.05.2009) http://www.aib.gov.tr/html/ziraat/globalgap.asp

4- Anonim, 2009/b. GLOBALGAP General Regulations and Control

Points & Compliance Criteria Fruit and Vegetables (www.globalgap.

org)

5- Arda, M. 2008. Küreselleşen Dünyada Rekabetçilik, Türkiye Dış

Ticaret Dergisi Ocak 2008. (son erişim tarihi: 15.05.2009) http://

www.turktrade.org.tr/index.php?option=com_content&task=view&

id=218&Itemid=39

6- Gündüz, M., 2003. DTÖ Anlaşmaları Çerçevesinde Dünya Ticareti-

ni Yönlendiren Gelişmeler ve Türk Gıda Sanayi. İhracatı Geliştirme

Merkezi Yayınları, Ankara.

7- Mencet, M. N. 2005. “Avrupa Birliği’nde EUREPGAP Uygulamaları ve

Yaş Meyve ve Sebze İhracatımıza Olası Etkileri”, Yüksek Lisans Tezi,

Akdeniz Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Antalya.

8- Mencet, M.N. and C. Sayin, “Prospective Affects of EUREPGAP Im-

plementations on Turkish Fruit and Vegetable Markets and Export”,

1st International Food and Nutrition Congress, 15-18 June, İstanbul,

2005.

9- Meriç, A., 2009. İleri Ortak Tarım Politikası, DİABK Daire Başkanlığı,

Seminer Sunumu. Ankara.

10- Sayın, C. 2002. Yaş Meyve ve Sebze Dış Ticaretinde Sağlık Düzen-

lemeleri ve EUREPGAP Uygulamaları Panel Sunumu Notları, Elmalı-

Antalya

11- Sayın, C., Mencet, M.N., Taşçıoğlu, Y., 2005. Avrupa Birliği’nde

EUREPGAP Uygulamaları ve Yaş Meyve ve Sebze İhracatımıza Olası

Etkileri. Ulusal Tarım Ekonomisi Kongresi, Tokat.

12- Sayın, C. 2007. Dünyada İyi Tarım Uygulamaları (İTU) ve GLOBAL-

GAP Örneği”, İTU Değerlendirme Toplantısı ve Çalıştayı, TKB-TÜGEM,

03-07 Aralık, Antalya. (son erişim tarihi:15.05.2009) http://www.

cengizsayin.com/YAYINLAR/GLOBALGAP_ANTALYA_ALI_TAY_

PBELLO_05.11.2007.pdf

Page 62: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

62

SÖYL

EŞİ

STANDARD- Cemalettin Bey, sizi tanıyabilir miyiz?

C. KURT- 1964 yılında Sivas’ta doğdum. İlk ve Orta öğretimimi, ailemin ekonomik nedenler-le göç ettiği Tarsus’ta, Yüksek öğrenimimi ise Ankara’da Bilkent Üniversitesi’nde tamamladım. İngilizce ve Çince biliyorum. İşletmeciyim, evli-yim ve biri kız, biri erkek iki çocuk babasıyım.

STANDARD- Turunçgil sektörüne yönelişiniz nasıl oldu?

C. KURT- 2000’li yılların başında, turunçgil sektö-ründe yaşanan büyük sorunlar ve üretici aleyhin-de gelişen pazar şartları üreticilerin bir araya gel-mesini ve birlikte hareket etmesini zaruri hale ge-tirdi. Bu gerçekten yola çıkarak, Türkiye’de üreti-len limonun % 65’ini tek başına üreten Erdemli’li 600’ü aşkın Limoncu ailesi ile birlikte, çok çe-tin şartları birer birer aşarak Türkiye’nin en bü-yük birliğini Erdemli Turunçgil Üreticileri Birliği ERTUB’u kurduk. Bu 3 birliğin Kurucu Yönetim Kurulu Başkanlığını yaptım ve halen de bu göre-vi yürütmekteyim.

Gittikçe zorlaşan Turunçgil piyasası şartları, ülke-mizdeki diğer turunçgil üretici birlikleri ile birlikte hareket etmemizi zorunlu kıldı. Bu sebeple de ER-TUB öncülüğünde, Hatay’dan Muğla’ya kadar do-

HAZ

İRAN

200

9ST

AND

ARD

LİMONA ADANMIŞ BİR ÖMÜR...Cemalettin KURT

Page 63: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

STAN

DAR

DH

AZİR

AN 2

009

63

kuz üretici birliği bir araya gelerek Türkiye Turunç-gil Üreticileri Birliği Platformunu kurduk. Bu plat-formun da başkanlığını yürütmekteyim.

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından kurulma-sı önerilen Ürün Konseylerinden, Ulusal Turunç-gil Konseyi’nin kurulmasına öncelik eden ERTUB, İhracatçı Birliklerin, Ticaret ve Sanayi ve Ziraat Odaları Genel Merkezlerinin, Üniversitelerin de üye oldukları Konseyin Yönetim Kurulu üyesidir ve ben de bu kurulun Yönetim Kurulu üyesiyim.

Mersin Valiliği tarafından oluşturulan MEKİK Ta-rım Komisyonu Daimi Üyesi olarak Erdemli Tarı-mını ve Mersin Turunçgil Üreticilerini temsil edi-yorum.

Ulusal Turunçgil Konseyi tarafından, Türkiye– Av-rupa Birliği Tarım Müzakerelerinde Türk Heyetin-de görevlendirildim ve bu komitede Türk Turunç-gil sektörünü temsil etmekteyim.

STANDARD- Limon üreticiliği aileden mi geli-yor?

C. KURT- Mesleği ve geçimi inşaat sektörü olan bir aileye mensubum. Kurt Ailesi, kökleri, Orta Asya’dan Anadolu topraklarına ilk göç eden boy-lardan birisine mensuptu. Göçebelikten tarıma geçişleri de oldukça uzun zaman aldı. Zor ve geç

Page 64: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

64

HAZ

İRAN

200

9

öğrendikleri sulu tarımı da her zaman öncelikli değerlen-diren Kurt Ailesi, Baba Mehmet Kurt önderliğinde, İnşa-at sektöründen elde ettiği birikimi, Çukurova Bölgesin-de ve civarı illerde tarım alanında yatırıma dönüştürdü.

Kurt Ailesine ait, Mersin İli Tarsus ve Erdemli ilçelerin-de kurulu bulunan, başta limon olmak üzere, portakal, kayısı ve zeytin yetiştirilen bahçeler mevcuttur. Bu bah-çelerde üretilen ürünler, gerek iç ve gerekse de dış pa-zarlarda sürekli aranan ve hasat tarihlerinden aylar önce alıcılar tarafından ısrarla satın alınmak istenen, kaliteli ve pazar normlarında ürünlerdir. Üretimin her safhası çeşitli kalite standardı belgeleri ile belgelendirildi. Tüm bahçe-

lerimizde ve o bahçelerde ürettiğimiz ürünlerde İyi Tarım Uygulamaları (İTU) ve GLOBALGAP belgeleri mevcuttur.

STANDARD- Üretici sürecinizi öğrenebilir miyiz?

C. KURT- Üretici sürecimi, çok net biçimde iki bölüme ayırmamın hem ticari hem de zirai yönden daha anlaşı-lır ve mantıklı olduğunu düşünüyorum. Bu konudaki ayı-rım noktası, işletmelerimizdeki üretim sürecini sertifika-landırdığımız yani İyi Tarım Uygulamaları sertifikası aldı-ğımız andır. Bu belgeyi almazdan evvel de kullandığımız zirai ilaçların ve gübrelerin envanterini yapıyor ve stok kayıtları tutuyorduk. Ancak ITU sürecini başlatmakla bir-likte bu kayıtları tutma amacımız başka amaçlar için de şekillendi ve çeşitlendi. Artık, çevreyi de göz önünde bu-lundurur olduk. Kullandığımız sulama suyunun kalitesi

STAN

DAR

D

Page 65: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

HAZ

İRAN

200

9

65

ve miktarı, ilaç ve gübre ambalajlarımızın bir yerde bi-riktirilmesi ve bir tutanakla imha edilmesi, kullandığımız ilaçların ruhsatlı olup olmadıkları ve kullanım dozajlarını daha bilinçli şekilde takip eder olduk. Tüm bunlar hem bitki besleme ve zirai ilaç kullanım maliyetlerimizi dü-şürdü hem de önceki yıllarda kullanımla ilgili datalardan yola çıkarak, bir sonraki yıldaki olası maliyetlerimizle il-gili tahmini bütçe oluşturma şansını elde ettik.

İşletmemizde çalıştırdığımız elemanlarımızın, gerek iş-letme içinde organize ettiğimiz kurslarla ve gerekse de işletmelerimiz dışında düzenlenenlerle, mesleki, sağlık ve iş güvenliği konularında eğitim almalarını sağladık.

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın da İyi Tarım Uygulama-ları konusunda Türk çiftçisine, onları teşvik etmek adı-na ciddi mali destekleri söz konusudur. Bu yıl, İyi Tarım

Uygulamaları sertifikası alan üreticiler dekar başı 18 TL destek almaktadırlar.

Tüm bunlar neticesinde, ürünlerimiz, yani sertifikalandı-rılmış ürünlerimiz, gerek yurt içi ve gerekse de dış pa-zarlarda hiçbir sorunla karşılaşmaksızın kolayca alıcı bulmakta ve her zaman, aynı ürününü üreten diğer üre-tici dostlarımızın ürünlerinden daha yüksek fiyatlarla alı-cı bulmaktadır. Hem çevreye karşı hem de ticari doğru-ları yaşamak adına tüm üreticilerin İyi Tarım Uygulama-ları belgesine sahip olmaları konusunda bir an evvel fa-aliyete geçmelerini tavsiye ederim.

STAN

DAR

D

Page 66: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

66

HAZ

İRAN

200

9ST

AND

ARD

KORU

MA

ALA

NLA

RI

Uluslararası Sözleşmeler ve Koruma Alanları

Page 67: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

STAN

DAR

DH

AZİR

AN 2

009

67

Sezer GÖKTANÇevre ve Orman Bakanlığı,

Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı Şube Müdürü

Ziraat Müh. Murat KARAHANÇevre ve Orman Bakanlığı, Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı

Türkiye, uluslararası iş birliği çerçevesinde çevre ile ilgili uluslararası çalışmaların bir kıs-mını sözleşmelere taraf olma, bir kısmını ise üye bulunduğu uluslararası kuruluşların ça-lışmalarına katılma yolu ile izlemektedir.

T.C. Anayasası’nın antlaşmalarla ilgili 90. maddesinde “Usulüne göre yürürlüğe konul-muş milletlerarası antlaşmalar kanun hükmündedir” denmektedir. Dolayısıyla taraf olduğumuz ant-laşma ve protokollerin Türk iç hukuk düzeninde sahip oldukları hukuki güç, en az Çevre Kanunu de-ğerinde olup, bu sözleşmeler ulusal mevzuatımızın bir parçasıdır.

Türkiye’nin de taraf olduğu Akdeniz’in Kirlenmeye Karşı Korunması (Barselona) Sözleşmesi ve eki Protokollerinin uygulanması amacıyla 1975 yılından bu yana bütün Akdeniz Ülkeleri ve Avrupa Toplu-luğu tarafından Akdeniz Eylem Planı (AEP) adı altında ortak bir çalışma sürdürülmektedir.

Akdeniz’in karşı karşıya bulunduğu çevresel baskı ve tehditlerin tespiti ve giderilme yollarını, disip-linler ve sektörler arası boyutta ve bütüncül bir şekilde ele almak ve bölgesel düzeyde bir iş birliği-ni başlatmak amacıyla kabul edilen AEP, bugüne dek en başarılı alt programlardan biri olma özelliği-ni korumuştur.

1992 yılında düzenlenen Rio Zirvesi’nin ardından ortaya çıkan yeni kavramlar ve gelişmeler ışığında Akdeniz Eylem Planı ve bunun hukuki çerçevesini oluşturan belgelerde de değişiklik yapma ihtiyacı ortaya çıkmış ve 1995 yılında Barselona’da bir araya gelen Akit Taraflar, revize edilmiş yeni belgele-ri kabul etmişlerdir. Sonuçta, AEP, sadece deniz kirliliğini önleme boyutunu içeren bir belge olmaktan çıkarak, Akdeniz bölgesinde “sürdürülebilir kalkınma”yı hedefleyen bir araç haline gelmiştir.

Akdeniz’de biyolojik çeşitliliğin korunmasına yönelik çalışmalar, Barcelona Sözleşmesi’nin eki pro-tokollerinden olan “Akdeniz’de Özel Koruma Alanları ve Biyolojik Çeşitlilik Protokolü” çerçevesinde sürdürülmektedir. Protokolün ilk hali “Akdeniz’de Özel Olarak Korunan Alanlara Ait Protokol”dür. 1995 yılında revize edilerek adı “Akdeniz’de Özel Koruma Alanları ve Biyolojik Çeşitlilik Protokolü” olarak değiştirilmiştir. Taraf ülkelerce 1982 yılında imzalanan protokol 26 Mart 1986 yılında yürürlüğe gir-miştir. Ülkemiz Protokol’e taraf olduktan sonra konuyla ilgili ulusal uygulamalardan sorumlu bir oto-rite olarak Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı’nı 1989 yılında tesis etmiş ve bugüne kadar 14 adet alan Özel Çevre Koruma Bölgesi olarak tespit ve ilan edilmiştir. Akdeniz’de Özel Koruma Alanla-rı ve Biyoçeşitliliğe İlişkin Protokol kapsamında Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) tarafından Türkiye’de 12 adet alan özel koruma alanları listesine alınmıştır. Bunlardan 9 tanesi Özel Çevre Ko-ruma Bölgesi olup, 3 tanesi Milli Park niteliğindedir. Bunlar; Köyceğiz-Dalyan, Foça, Fethiye-Göcek,

Page 68: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

68

HAZ

İRAN

200

9ST

AND

ARD Datça, Gökova, Göksu, Patara, Kekova, Belek, Dilek Yarı-

madası Milli Parkı, Gelibolu Milli Parkı ve Beydağları Mil-li Parkı’dır. ÖZEL ÇEVRE KORUMA KURUMU’NUN TARİHÇESİ 1976 tarihinde Barcelona’da imzalanan “Akdeniz’in Kirlili-ğe Karşı Korunması Sözleşmesi”ne dayalı olarak ve 2872 sayılı Çevre Kanunu’nun 9. maddesinde yer alan “Bakan-lar Kurulu, ülke ve dünya ölçeğinde ekolojik öneme haiz olan, çevre kirlenme ve bozulmalarına duyarlı alanların, do-ğal güzelliklerinin gelecek nesillere ulaşmasını emniyet altı-na almak üzere, gerekli düzenlemelerin yapılabilmesi ama-cıyla Özel Çevre Koruma Bölgesi tespit ve ilan etmeye, bu alanlarda uygulanacak koruma ve kullanma esasları ile plan ve projelerin hangi Bakanlıkça yürütüleceğini belirle-meye haizdir” hükmü gereğince; 13.11.1989 tarih 20341 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 383 sayılı Kanun Hük-münde Kararname ile Özel Çevre Koruma Kurumu Başkan-lığı kurulmuştur.

Bu kararnamede Özel Çevre Koruma Bölgesi tespit ve ilan edilecek alanlarda “Bölgelerin sahip olduğu çevre değerle-rinin korunması, mevcut çevre sorunlarının giderilmesi için tüm tedbirleri almak, bu alanların koruma kullanma esas-larını belirlemek, her ölçekteki imar planlarını yapmak ve

re’sen onaylamak yetki ve görevi” Özel Çevre Koruma Ku-rumu Başkanlığına verilmiştir.

383 sayılı KHK ile kurulan Başbakanlık Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı, 444 sayılı KHK ile 21.08.1991 tarihin-de kurulan Çevre Bakanlığına bağlanmıştır.

Kurum, 1.5.2003 tarih ve 4856 sayılı Kanun ile Çevre ve Orman Bakanlıkları’nın birleşmesi üzerine Çevre ve Orman Bakanlığına bağlanmıştır. Özel Çevre Koruma Kurumu Baş-kanlığı, kamu tüzel kişiliğine haiz özel bütçeli bir kamu ku-ruluşu olarak çalışmalarını sürdürmektedir.

AMAÇİlan edilmiş bulunan Özel Çevre Koruma Bölgeleri’nde do-ğal güzelliklerin, tarihi ve kültürel kaynakların, biyolojik çe-şitliliğin, sualtı, suüstü canlı ve cansız varlıkların korunma-sını ve bu değerlerin gelecek nesillere aktarılmasını, sürdü-rülebilirlik anlayışı çerçevesinde bölgelerin ekonomik kal-kınmalarını sağlamak ve çevre bilincini artırmaktır.

HEDEFLER• Koruma kullanma dengesini kurmak,• Sınırlı ve verimli tarım alanlarını ve nitelikli orman alan-larını korumak,

Page 69: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

STAN

DAR

DH

AZİR

AN 2

009

69

• Yerüstü ve yeraltı su kaynaklarının kirlenmesini önlemek, sulak alanların kaybını engellemek,• Bölgeleri planlı bir biçimde, dengeli kullanıma açmak,• Bölgelerdeki yerleşmelerin çevre altyapılarını iyileştire-rek geliştirmek,• Bölgelerde tarım, turizm, balıkçılık gibi ekonomik sektör-lerin doğal yapıyı bozmayacak bir biçimde geliştirilmesi-ni sağlamaktır.

İLKELER• Kurum, Özel Çevre Koruma Bölgelerindeki doğal, ta-

rihi ve kültür değerlerinin bozulmadan kalmasını, de-vamlılıklarının sağlanmasını, iyileştirilmesini ve “Bo-zulmadan koruma, koruyarak kullanma ve geliştirerek koruma” ilkesini prensip olarak kabul etmiştir.

• Özel Çevre Koruma Bölgeleri içinde yer alan yerleşim-lerde çevre duyarlılığını artırmak,

• Özel Çevre Koruma Bölgelerindeki çalışmalarda yöre halkı, yerel yönetimler, üniversiteler, sivil toplum ku-ruluşları ve ilgili diğer kurumlar ile iş birliği yapmak,

• Özel Çevre Koruma Bölgeleri ile ilgili alınacak kararlar-da veri çeşitliliğini sağlamak, detaylı ve geniş bilgi ağı-nı kullanmak,

• Bölgelerde geliştirilen tüm projelerde ve yapılan çalış-malarda uluslararası standardları uygulamak,

• Entegre planlama anlayışı ile bölgelerin planlama ça-lışmalarını yürütmek esastır.

KURUMUN GÖREVLERİ• Milletlerarası koruma sözleşmeleri ve çevre mevzua-

tı dikkate alınarak, koruma ve kullanma esaslarını be-lirlemek, imar planlarını yapmak, mevcut her ölçekte-ki plan ve plan kararlarını revize etmek ve re’sen onay-lamak,

• Kamu kurum ve kuruluşlarınca yapılan veya yaptırıla-cak, enerji, sulama, ulaştırma, orman yolu ve benze-ri tesisler ile tabi kaynak kullanım tesisleri ve bunların müştemilatının koruma ve kullanma esaslarına uygun-luğunu incelemek,

• Haritası olmayan alanlar için harita yapmak veya yap-tırılmasını sağlamak,

• Özel çevre koruma bölgelerinde alt yapıyı planlamak, alt yapı proje tesislerini yapmak ve yaptırılmasını te-min etmek,

• İmar planları ve revizyonlarıyla ilgili uygulamaların kontrolü esaslarını tespit etmek ve uygulanmasının ko-ordinasyonunu ve takibini sağlamak,

• Özel çevre koruma bölgelerinin sahip olduğu çevre de-ğerlerini korumak ve mevcut sorunlarını gidermek için tüm tedbirleri almak,

• Özel çevre koruma bölgelerinin kara, kıyı, akarsu, göl

ve deniz kaynaklarının verimliliklerinin korunması, ge-liştirilmesi ve tüketilmiş stoklarının yeniden kurulma-sı için gerekli araştırma ve incelemeleri yapmak veya yaptırmak,

• Bu alanların korunması için her türlü icraatta bulunmak, araştırma incelemeler yapmak ve yaptırmak, gerekti-ğinde tüm kamu kurum ve kuruluşları ile ilgili dernek-ler ve milletlerarası kuruluşlarla iş birliğini sağlamak,

• Toplumda çevre koruma anlayışının gelişmesine katkı-da bulunmak ve kalıcı davranış değişiklikleri sağlamak amacı ile toplumun her seviyesinde çevre koruma eği-timi yapmak, diğer kurum ve kuruluşlarla iş birliği için-de bu faaliyetleri yürütmektir.

ÖZEL ÇEVRE KORUMA BÖLGELERİNDE İYİ TARIM UY-GULAMALARININ YAYGINLAŞTIRILMASI PROJELERİ

• Projenin Gerekçesi

Göksu Deltası, Köyceğiz-Dalyan ve Tuz Gölü Özel Çevre Koruma Bölgeleri Yönetim Planı çalışmaları sonucunda bölgeye yönelik sorunlar ve çözüm önerileri tespit edilmiş, Yönetim Planı ideal hedefleri, uygulama hedefleri ve faali-yet planları hazırlanmıştır.

Söz konusu Yönetim Planı çalışmaları sonucunda “Bölge-lerde alan kullanımlarının doğayla uyumunun sağlanma-sı” İdeal Hedefi’nin Alt Uygulama Hedeflerinden “İyi Tarım Uygulamalarını Yaygınlaştırmak” hedefini gerçekleştirmek için Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Tarımsal Üretim ve Geliş-tirme Genel Müdürlüğü ile Kurumumuz arasında bir proto-kol yapılmasına karar verilmiş ve İyi Tarım Uygulamaları-nı Yaygınlaştırmaya Yönelik İş Birliğini Düzenleyen Proto-kol Eylül 2008 tarihinde iki kurum arasında imzalanmıştır.

Protokol ile Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından çıkarı-lan “İyi Tarım Uygulamaları Yönetmeliği” çerçevesinde yü-rütülecek çalışmalar ile tarımda kullanılan kimyasal gübre ve tarımsal ilaçların kontrollü bir şekilde uygulanması so-nucu çevre ve insan sağlığını tehdit eden tarımsal kirlilik en alt düzeye indirilecektir.

Son yıllarda hızla artan bilinçsiz gübre ve tarımsal ilaç kul-lanımı; yeraltı yer üstü sularının kirlenmesine, toprak kalite-sinin düşmesine ve biyolojik çeşitliliğin azalmasına etki et-mektedir. Aynı zamanda içme suları risk altında kalmakta ve tarımsal ürünlerdeki ilaç kalıntıları insan sağlığını tehdit edecek boyutlara ulaşabilmektedir.

Yaşadığımız iklim değişikliği, kuraklık ve yanlış sulama yön-temleri sonucu suları gittikçe azalan hatta bazılarını kaybet-tiğimiz biyolojik çeşitlilik için büyük öneme sahip sulak alan-larımız tarımsal kaynaklı kirlilikten dolayı, ötrofikasyon olu-şumu hızlanmakta, sulak alan ve yakın çevresindeki canlılar sayı ve çeşit bakımından gün geçtikçe azalmaktadır.

Page 70: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

70

HAZ

İRAN

200

9ST

AND

ARD

Sonuç olarak bilinçsiz yapılan tarımsal uygulamalar insan ve çevre sağlığını bozmakla birlikte ekonomik olarak da daha fazla maddi kaynak harcanmasına sebep olmaktadır.

• Projenin Hedef Aldığı Kesim ve Etkileyeceği Diğer Taraflar:Göksu Deltası, Köyceğiz-Dalyan ve Tuzgölü Özel Çevre Koruma Bölgelerinde iyi tarım uygulayacak olan üretici-lere mali ve teknik destek sağlanacaktır. Tarımsal uygula-maların daha bilinçli ve kontrollü yapılması ile insan ve di-ğer tüm canlılar için daha sağlıklı su, gıda ve çevre şartla-rı sağlanacaktır.

• Projenin Genel Amacı:2872 sayılı Çevre Kanunu’nun 9. maddesi uyarınca Bakanlar Kurulunca “Özel Çevre Koruma Bölgeleri” olarak belirlenen alanlarda, Kurumumuz ile TÜGEM arasında 19.09.2008 ta-rihinde imzalanan Protokol çerçevesinde; iyi tarım uygula-malarını yaygınlaştırarak çevre, insan ve hayvan sağlığına zarar vermeyen bir tarımsal üretimin yapılması, doğal kay-nakların korunması, tarımda izlenebilirlik ve sürdürülebilirlik ile gıda güvenliğinin sağlanması amaçlanmıştır.

Tarımsal verimliliği artırmak ve çevre duyarlılığını geliştir-mek, tarımsal faaliyetlerin her safhasında bilinçli ve kont-rollü üretim ile doğal ve kültürel değerlerin sürdürülebilir-liğini korumak, tüm canlılar için en önemli doğal hazine-lerden birisi olan kısıtlı su kaynaklarının akılcı, katılımcı ve planlı kullanımını sağlayarak yeraltı su seviyesinde yaşa-nan düşmeyi en aza indirgemeye çalışmak, iyi tarım uygu-lamaları sonucunda tarımsal üretimde kalite ve verimliliği arttırmak, sertifikalı tohum kullanımını yaygınlaştırmak ve bilinçli zirai ilaç kullanımı ile insan sağlığını, çevreyi ve bi-yoçeşitliliği tehdit eden zararlı ilaç kullanımının önlenme-si amaçlanmıştır.

• Projenin Hedefleri:

- Doğru bitki besleme ve bitki koruma uygulamaları ile bi-yoçeşitlilik gözetilerek endemik bitkilerin kaybolmasını ön-lemek,

- Doğru bitki besleme ve bitki koruma uygulamaları ile ta-rımsal üretimde nicelik artışı yanında nitelik artışı da sağ-layarak insan sağlığını ve çevreyi tehdit eden uygulamala-rı önlemek,

- Tarımsal üretimin her aşamasının kontrol ve kayıt altına alınarak gıda güvenirliğinin sağlanması,

- Bölgelerin iklimini ve ekolojisini belirleyici olan havzalar-daki yeraltı suyu çekilmesini en aza indirgemeye çalışmak,

- Tarımsal ilaç kutularının yönetmeliklere uygun olarak top-lanmasını sağlamak,

- Yeraltı su kaynaklarını daha etkin, planlı ve akılcı kullanımı sağlayarak birim alandan en yüksek verimi almak,

- Modern tarımın ancak modern sulama ve modern alet-ekipmanlarla, mühendislik hizmeti alarak yapılabileceğini ve bu şekilde kârlılığın arttığını çiftçilere uygulamalı ola-rak göstermek,

- Uygulanacak olan projelere doğru ve güncel veritabanı oluşturmak, Tarımsal ürünlere sertifikasyon alınarak Tarım ve Köyiş-

leri Bakanlığı tarafından verilen desteklemelerden çiftçi-leri faydalandırmak,Tarımsal ürünlere sertifikasyon alarak ihracatta öne çı-

kan sorunların giderilmesine çalışmak,Ülkemizde eksikliği hissedilen kamu kurum ve kuruluş-

ları ve diğer ilgili kesimlerin birlikte hareket etmesini sağ-layarak başarılı sonuçlar elde etmek.

Page 71: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

İYİ T

ARIM

UYG

ULAM

ALAR

I YAP

AN BİR

ÜRE

TİCİ

HAN

Gİ D

ESTE

KLE

RDEN

YAR

ARLA

NABİ

LİR?

DANIŞM

ANLI

K D

ESTE

Ğİ;

2009

/147

72

Baka

nlar

Ku

rulu

ka

rar

ile

tarm

sal

danşm

anlk

hizm

eti s

atn

alan

tarm

sal

işletm

elere

1/

1/20

09-3

1/12

/200

9 tar

ihler

i ar

asn

da

deste

klem

e öd

emes

i yapl

r. *

Deste

klem

e öde

mes

i kap

samn

a aln

an h

er ta

rmsa

l işl

etmey

e yllk

225

TL

öden

ir

ALAN

BAZ

LI T

ARIM

SAL

DEST

EKLE

R;

Org

anik

Tarm

ve İy

i Ta

rm U

ygul

amal

ar

ile T

opra

k An

alizi

Yap

trlm

asn

a ve

Bam

bus

Ars

Kul

lan

mn

a de

stekl

eme ö

dem

esi;

* İy

i tarm

uyg

ulam

alar

gerç

ekleş

tiren

ÇKS

’ye

kay

tl

çiftçi

lere 1

8 TL

/da

* Bo

mbu

s des

teği;

kolo

ni b

aşn

a 45

TL

ÇİFT

Çİ K

AYIT

SİS

TEMİN

E (Ç

KS)

DAH

İL O

LAN

ÇİFT

ÇİLE

RE M

AZO

T, KİM

YEVİ

GÜB

RE V

E TO

PRAK

AN

ALİZİ D

ESTE

KLE

ME

ÖDE

MES

İ YAP

ILM

ASI;

* ÇK

S’ye

kaytl ç

iftçil

ere m

azot

-güb

re d

esteğ

i: Yaş m

eyve

sebz

e, fid

e fid

anclk,

ve ça

y için

6,7

5 TL

, Süs

bitk

ileri

için

4,5

TL

* To

prak

anali

zi ya

ptra

n çif

tçiler

e dek

ar b

aşn

a 2,2

5 TL

TARI

MSA

L ÜR

ETİM

E YÖ

NELİ

K D

ÜŞÜK

FAİ

ZLİ

YATI

RIM

VE İŞ

LETM

E K

REDİ

KUL

LAND

IRIL

MAS

INA İLİŞ

KİN

UYG

ULAM

A;

* İy

i tarm

uyg

ulam

as y

apan

üre

ticile

re iş

letm

e-ya

trm

kr

edile

rinde

% 6

0 fa

iz in

dirim

i

İTU

YAPA

N ÜR

ETİCİNİN

AL

ABİL

ECEĞ

İ DE

STEK

LER

SERT

İFİK

ALI T

OH

UM K

ULLA

NIM

I VE

SERT

İFİK

ALI

MEY

VE/A

SMA

FİDA

NI/ÇİL

EK FİD

ESİ İ

LE K

APAM

A BA

Ğ/B

AHÇE

TES

İSİ D

ESTE

KLE

MEL

ERİ;

* Vi

rüste

n ar

i mey

ve fi

dan

ile b

ahçe

tesis

i 180

TL/

da

*Na

renc

iye,

yar

bodu

r ve

tam

bod

ur m

eyve

fid

an

ile b

ahçe

tes

isi v

e na

renc

iye

bahç

elerin

de aşl

ama

ile ç

eşit

değişti

rme

135

TL/d

a *

Zeyt

in (G

emlik

har

iç) fi

dan

ile b

ahçe

tesis

i 90

TL/d

a *

Diğe

r mey

ve tü

rleri

ile b

ahçe

ve b

ağ te

sisi 1

08 T

L/da

*

Serti

fikal

Ant

epfs

tğ a

nac

ile b

ahçe

tesis

i 27

TL/d

a

DIŞ

TİCA

RET

MÜS

TAŞA

RLIĞ

I DES

TEĞİ;

Çevr

e Mal

iyet

lerin

in D

este

klen

mes

i Hak

knd

a Te

bliğ

Kap

samn

da;

* Se

rtifik

a ve

lab

oratu

var

anali

z gi

derle

rinin

%

50’si

ÇEVR

E AM

AÇLI

TAR

IMSA

L AR

AZİL

ERİN

K

ORU

NMAS

I (ÇA

TAK

) PRO

GRA

MIN

I TER

CİH

ED

EN Ü

RETİ

CİLE

RİN

DEST

EKLE

NMES

İ; 20

08/1

4268

sayl

Bak

anlar

Kur

ulu

Kara

rna

göre

iki

nci

kateg

orid

e ye

r alan

İyi T

arm

Uyg

ulam

alar

yapa

n ür

eticil

er

için

121,

5 TL

/da

İYİ T

ARIM

UYG

ULAM

ALAR

I YAP

AN B

İR Ü

RETİ

Cİ H

ANGİ

DES

TEKL

ERDE

N YA

RARL

ANAB

İLİR

?

STAN

DAR

DH

AZİR

AN 2

009

71

DES

TEKL

ER

Page 72: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

72

HAZ

İRAN

200

9ST

AND

ARD

ENTE

GRE

ÜRÜ

N Y

ÖN

ETİM

İ

Sürdürülebilir Kalkınmanın Anahtar Bileşeni: Entegre Ürün Yönetimi

Page 73: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

STAN

DAR

DH

AZİR

AN 2

009

73

Prof. Dr. M. Oktay GÜRKANAnkara Üniversitesi, Ziraat Fakültesi

Bitki Koruma Bölümü

Entegre ürün yönetimi, sürdürülebilir kalkınma ve sürdürülebilir tarımın ih-tiyaç gösterdiği bir stratejidir. Bu stratejide temel hedef, yenilenebilir do-ğal kaynakların sürdürülebilir kullanımı ilkesine bağlı kalarak, insan ve çevre sağlığı koruyarak tarımsal verimliliği artırmaktır. Bu dinamik sistem, güncel araştırmaları, teknolojileri ve deneyimleri, yerel koşullara uygun olarak kul-

lanarak, gıda üretimini optimize ederek, enerjinin tasarrufu sağlayarak ve evrensel kir-lenmeyi minimize ederek çalışır.

Dünya popülasyonu hızla artarken, tarımsal üretim yapılan alanlar sınırlı kalmaktadır. Ge-liştirilen yüksek verimli ürün çeşitleri, bitki koruma ürünleri, gübreler ve sulama sistemle-ri, insanlığın ihtiyacı olan ürün verimliliğine destek olmaktadır. Tüm bu desteklere karşın, gelecekte dünya nüfusunu doyurabilecek kadar üretim yapılacak tarıma elverişli alanları bulabilmek zorlaşmaktadır. Dünyanın birçok bölgesinde tarıma elverişli toprak miktarı yok denecek kadar azken, birçok bölgede artımsal ekosistemler tahrip edilmiştir. Fazla üre-tim için yaban hayatı, çevresel ve sosyal olarak kabul edilemez düzeyde zarar görmekte-dir. Buradaki tek çıkar yol; sahip olunan tarım alanlarından elde edilen verimin artırılma-sını teşvik etmektir. Bu da hibrid çeşitler ve biyoteknolojik uygulamalarla hastalık ve za-rarlılara dayanıklı çeşitlerin geliştirilmesi ile sağlanmaya çalışılmaktadır.

Tarımsal üretimin teorik olarak % 40’ı tüm bitki koruma uygulamalarına karşın yok olmak-tadır. Bitki Koruma uygulamaları hem tarla hem de depo koşullarında büyük önem taşı-maktadır. Daha sonrada açıklayacağımız gibi bitki koruma uygulamalarının başında kim-yasal yöntemler gelmektedir. Her ne kadar, modern pestisitler hedef zararlı ya da hasta-lıkları etkilemede başarılı olsalar da, düşük dozlarda kullanılsalar da, hızla yarılansalar da, insan ve çevre sağlığı için çok önemli risklere sahiptirler. Bu nedenle sürdürülebilir pes-tisit kullanım stratejileri entegre ürün yönetimi ve entegre zararlı yönetimi programlarının önemli bir bileşeni olarak kabul edilmektedir. Buradaki sürdürülebilirlik, biyolojik aktivite-leri ve toksisiteleri bilinen pestisitlerin, yan etkilerinin kontrolü anlamındadır.

Tarım mutlaka verimli ve sürdürülebilir olmalıdır. Yapılan uygulamalarla insanlığın gıda ih-tiyacı karşılanırken, gelecek nesillerin yeterince gıdaya sahip olacakları doğal kaynaklar (toprak, su, yaban hayatı ve enerji) korunmalıdır. Gelecek nesillere bırakabileceğimiz en önemli miras, doğal kaynaklarımızdır. Kaliteli toprak, ürün yetiştirmek için olmazsa ol-

Page 74: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

74

HAZ

İRAN

200

9ST

AND

ARD

maz bir zorunluluktur, bitkiler için besin maddesi deposu-dur. Toprak erozyonu mutlaka önlenmeli ve doğal verim-lilik korunmalıdır. Su tüketimi ve kirliliği, nüfusun artma-sı ve endüstrileşme nedeniyle artmaktadır. Suyun sürdü-rülebilir kullanımı giderek önem kazanmakta ve sürdürü-lebilir gelişmenin en önemli bileşeni durumundadır. Yaban hayatının korunması, ekosistemlerdeki biyolojik çeşitlili-ğin korunması ve bu çeşitlilikten değişik alanlarda yarar-lanma mutlaka gereklidir. Özellikle, tarımsal ürünlerde za-rarlı böcekler üzerinde yaşayan ve onların populasyonları-nı ekonomik zarar düzeyi altında tutan doğal faydalı çeşit-liliği ortaya konulmalı ve korunmalıdır. Fosil yakıtlar nede-niyle oluşan çevre kirliliği çok artmıştır, bu nedenle çevre dostu enerji kaynakları konusundaki araştırmalar ve uygu-lamalar giderek artış göstermektedir.

Verimlilik, yararlılık, yüksek verimli üretim, kaliteli ürün, gübre ve tarım ilacı kullanımı arasında denge oluşturmak, doğal kaynaklara zarar vermeden, çevreyi ve insan sağ-lığını koruyarak tarım yapmak, Entegre Ürün Yönetiminin (EÜY) içeriğini oluşturmaktadır.

Entegre + Ürün + Yönetimini; bu üç kelime “Entegre Ürün Yönetiminin” temel bileşenlerini açıklamaktadır.

Entegre: Ürün rotasyonu ve toprak işlemeyi de içerecek şekilde tüm tarımsal üretim pratikleri

Ürün: Gıda ya da yem

Yönetim: Planlama, hedef belirleme, eğitim, izleme ve de-netim

Bu strateji uzun süreli sürdürülebilirliğin gereksinimlerinin karşılanması için geliştirilmiştir. Bu strateji uygulanırken, yerel toprak, iklim ve ekonomik koşullar göz önüne alına-rak, atıklar azaltılmakta, enerji verimliliği artırılmakta, kir-lilik en aza indirilmekte ve çevresel koruma yönetimi göz önünde bulundurulmaktadır. Hasat edilen ürün miktarı-nı artırmak için iyi bir hasat öncesi ve sonrasında ürün kayıplarını en aza indirecek, doğru bitki koruma uygula-malarını, çevre ve insan sağlığında riskler oluşturmadan önlemleri almak gerekir. Entegre Ürün Yönetimi stratejisi, modern çiftçilikte doğa ile dengede olacak düzeyde gübre ve bitki koruma girdisi kullanımını benimsemektedir. En-tegre Zararlı Yönetimi, Entegre Ürün Yönetimi stratejileri-nin en önemli bileşenidir.

Entegre Ürün Yönetimi, kültürel, biyolojik, kimyasal ve di-ğer bitki koruma yöntemlerinin kombinasyonu ile faydalı-lığı yüksek, çevreye dost ve sosyal olarak kabul edilebilir bir uygulama olarak tanımlanabilir.

Tarımsal üretimi artırma çabaları; kimyasal yöntemlerin tercihini teşvik etmiştir. Kimyasal tarım ilaçlarının sürek-li kullanımı, insan sağlığını ve çevreyi tehdit etmektedir. Bu ürünler, uygulama sırasında uygulayıcılara bulaşmak-tadırlar. Ürünlerdeki kalıntıları nedeniyle tüketiciye bulaşır-lar. İlaçlara dayanıklı, zararlı populasyonlarının ortaya çık-masına neden olurlar. Tüm bu sonuçlar, ortaya çıkan eko-lojik problemler, bitki koruma alanında farklı yaklaşımla-rın gerekliliğini zorunlu kılar. Entegre zararlı yönetimi, bu yaklaşımların başında gelir. Entegre zararlı yönetimi orga-

Page 75: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

STAN

DAR

DH

AZİR

AN 2

009

75

nik üretim ya da kimyasal kullanımını yasaklayan bir stra-teji değildir.

Entegre Zararlı Yönetimi programlarını hazırlamak için ön koşullar:

1. Üretim sistemi içindeki ekolojik ilişkileri anlamak (Yetiştirilen bitki, zararlı organizmalar ve onların ge-lişimini etkileyen faktörler),

2. Üretim sistemi içindeki ekonomik faktörleri tanımla-yabilmek (Bulaşıklılık: Kayıp oranı, pazar potansi-yeli, ürün fiyatı),

3. Çiftçilerin sosyo-kültürel karar verme davranışlarını bilmek (Geleneksel tercihler, riskli davranışlar),

4. Çiftçilerin kendi bitki koruma problemlerinin analizi-ne katılımı ve çözümü için gösterdikleri özen,

5. Sürdürülebilir bir Entegre Zararlı Yönetimi Stratejisi için başarılı bir tarımsal politika ve kanunsal dene-tim oluşturulmalıdır (Bitki karantinas, pestisit ruh-satlandırma sistemi ve ticari koordinasyon, ürün fi-yat politikası).

Bu ön koşulların varlığında oluşturulacak bir entegre za-rarlı yönetimi programının karakteristik özellikleri aşağı-daki gibi olmalıdır;

1. Program, zararlının ve doğal düşmanlarının iyi ta-nımlanmasını temel alır.

2. Zararlı populasyonunun yoğunluğu ekonomik zarar düzeyi altında sabit tutulur.

3. Tarımsal savaşım yöntemlerinin bir kombinasyonu-dur.

4. Tüm yöntemler doğru zamanlamayla kullanılmalıdır.

5. Program ekosistemle uyumludur.

6. Kesin ekonomik kriterler uygulanır.

Entegre zararlı yönetimi stratejisinin araçlarını dört grup-ta toplayabiliriz :

1. Kültürel Yöntemler (Toprak işleme, bitki yetiştirme teknikleri),

2. Mekaniksel ve Fiziksel Tarımsal Savaş Yöntemleri,

3. Biyolojik ve Biyoteknik Tarımsal Savaş Yöntemleri,

4. Kimyasal Tarımsal Savaş Yöntemleri.

Bu araçları, entegre zararlı yönetimi stratejisi içinde nasıl kullanacağımızı kısaca şöyle açıklayabiliriz.

Kültürel Yöntemler;1. Üretim alanının seçimi, yetiştiricilik sistemi, bitki ro-

tasyonu,2. Toprak işleme,

3. Çeşit seçimi,4. Birim alandaki bitki yoğunluğu,5. Gübreleme,6. Hasat yöntemi ve zamanı,7. Tuzak ve kenar bitki yetiştirme,8. Sulama,9. Hasat sonrası artıkların yok edilmesi.

- Mekaniksel ve Fiziksel Tarımsal Savaş Yöntemleri10. Elle toplama,11. Her çeşit tuzak,12. Çapalama, yolma ve kesme,13. Işıktan yararlanma,14. Sıcaklıktan yararlanma,15. Sesten yararlanma,16. Radyasyondan faydalanma,17. Elektromanyetik alanlardan yararlanma.

- Biyolojik ve Biyoteknik Savaşım Yöntemleri18. Faydalı organizmaları agroekosisteme yerleştirme,19. Varlığını destekleme,20. Periyodik salımlar,21. Mikrobiyal pestisitlerin kullanımı,22. Cezbedici ve uzaklaştırıcıların kullanımı,23. Böcek gelişim düzenleyiciler,24. Genetik uygulamalar.

- Kimyasal Tarımsal Savaş Yöntemleri 25. Sadece hedef zararlıyı baskılayan pestisitlerin terci-

hi,26. Ekonomik eşiğin kullanımı,27. Dozun ve uygulama aletinin doğru kalibrasyonu,28. Kullanılacak pestisitin, hedef dışı organizmalara yan

etkilerinin bilinmesi,29. Etki mekanizmaları farklı ilaçların bir sezonda dönü-

şümlü olarak kullanımı.

Entegre zararlı yönetimi stratejisi, aynen entegre ürün yö-netimi gibi dinamik bir sistemdir. Uluslararası ve ulusal araştırma sonuçları, yerel iş birlikleri, eğitim, uygulama-lı eğitim, çiftçilerin kesin kabulü gibi konular bu sistemin başarısını belirler. Çiftçilerin ekonomik zarar düzeyi ve uy-gulama eşiği gibi kavramlar konusunda bilinçlendirilme-si ve kullanımları konusunda deneyim kazanmaları, dü-zenli ve kaliteli danışmanlık sistemi, bu stratejinin vazge-çilmezleridir

KAYNAKLAR: 1. ICM Edition,Volume 1. Jan 2001. , Avantis Cropscience2. Entegre Savaşım Modelleri Ders Notları , 2008,M.Oktay Gurkan

Page 76: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

DO

ĞA

HAZ

İRAN

200

9ST

AND

ARD

76

Suzuzluğun Başkenti

Karapınar’dan Obruk ManzaralarıYazı ve Fotoğraflar:

Murat ATAOLDoğa Derneği Coğrafi Bilgi Sistemleri Sorumlusu

Page 77: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

STAN

DAR

DH

AZİR

AN 2

009

77

Suzuzluğun Başkenti

Karapınar’dan Obruk Manzaraları

Ülkemizin en az yağış alan ilçelerinden biri Karapınar. Suyun az bulunur olması, zayıf bir bitki örtüsüne yol açmış burada. Uzun yıllar çölleşme tehdidiyle karşı karşıya kalan bölge bu kez aniden oluşuveren dev çukurlarıyla gündeme geldi.

Her zaman susuz değildi Karapınar. İnsanoğlunun dünyanın her yanına yayılıp çoğalmasından, şehirler kurmasından çok önce, bambaşka iklim koşulları vardı dünyada. Günümüzden çok daha soğuk hava şartlarının hâkim olduğu bu dönemler, Anadolu’nun yağmur ve kar yağışlarına tam anlamıyla doyduğu dönemlerdi. Bol yağış Konya’dan Ereğli’ye, Çumra’dan Karapınar’a kadar geniş bir alanın göle dönüşmesini sağlamıştı. Bu göl, son on bin yılda ısınan hava ile buharlaşıp yok oldu. Bu gölün kalıntıları olan Ereğli ve Hotamış Sazlıkları da yakın zamanda kurudu. Bu devasa gölden geriye üzerinde sığ bir toprak örtüsü gelişen kurumuş göl tortuları ile zengin yeraltı suları kaldı. Geçmiş yıllarda aşırı otlatma ile toprağı zar zor tutan bitkilerin tahribi sonucu toprak örtüsü ortadan kalkınca bu göl tortuları rüzgârla geniş alanlara yayılmaya başlamıştı. Rüzgârı önleyici setler kurarak ve toprak tutan bitkiler yetiştirilerek bu sorun büyük ölçüde çözüldü.

Page 78: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

HAZ

İRAN

200

9ST

AND

ARD

78

Şimdi ise bambaşka bir sorun var. Tarlalarda aniden dev çukurlar açılıyor. Derinliği 30 metreyi aşan çukurlar bunlar. Bu kez sorun daha derinde; göl tortularının altındaki kireçtaşlarında.

Kireçtaşı, suyun eritebildiği türde bir kaya tipi. Suyun eritici gücü bu kayaların bazen üzerinde bazen de içerisinde aşınmalara yol açıyor. Binlerce yıl süren aşınmalarla bazen yeraltında dev mağaralar oluşabiliyor. Bu mağaraların içi su ile dolu olduğu sürece üzerindeki tabakaların çökmesi olası değil. Ama yeraltı suyu azaldıkça bu mağaraların içi de boşalmış oluyor ve üzerindeki tabakaları taşıyamaz hale geldiğinde bu tabakaların aniden çökmesiyle obruk dediğimiz bu dev çukurlar oluşuyor. Konya Havzası’nda son yıllarda gittikçe artan yeraltı suyu

Page 79: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

STAN

DAR

DH

AZİR

AN 2

009

79

kullanımı Karapınar civarında kireçtaşı zeminle birleştiği için bu manzarayla sıkça karşılaşmaya devam edeceğiz.

Bu durum, eski coğrafya kitaplarında ülkemizin tahıl deposu olarak nitelendirilen dolayısıyla kuru tarım yapılan alanların yaklaşık son 20 yıldır sulu tarım alanına çevrilmesinin bir sonucu. Bölgenin yağış koşullarıyla hiç de uyumlu olmayan tarım ürünlerinin yetişmesi için zaten kıt olan akarsuların barajlarla tutulup tarım alanlarına gönderilmesi yeterli gelmediğinden yeraltından da bolca su çekilmekte. Bu durum tarım alanları dışındaki alanları daha da kuraklaştırırken bir yandan da yıldan yıla yeraltı suyu seviyesinin daha aşağılara düşmesine sebep oluyor.

Su kullanımını havza bazında planlanmak, alana uygun tarım ürünlerine yönelmek, tarım alanlarını daha tasarruflu sulama sistemleriyle sulamak, en önemlisi de çiftçilerin kuru tarım ürünlerinden para kazanabilmelerini sağlamak gerekiyor. Bu konularda pek fazla çalışma olmadığından şimdilik alan için yapılabilecek tek şey Maden Tektik ve Arama tarafından başlatılan jeofizik çalışmalarla yeraltındaki boşlukları önceden belirleyip bu alanlardan uzak durulmasını sağlamak.

Page 80: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

80

HAZ

İRAN

200

9ST

AND

ARD

RSEL

SU

NU

LAR

Bilgi Paylaşımında Etkin Bir Yol: Görsel Sunular

Page 81: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

STAN

DAR

DH

AZİR

AN 2

009

81

Dr. A. Müfit ENGİZ Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Tarımsal Üretim ve Geliştirme Genel Müdürlüğü,

Koordinasyon ve Değerlendirme Dairesi Başkanı

Bilişim ve iletişim teknolojilerinde yaşanan gelişmelere paralel olarak bilginin paylaşımında görsel sunuların kullanımı giderek artmaktadır. Ancak bu yaygın iletişim aracından bekle-nen sonuçların alınabilmesi için sadece teknolojik olanaklardan yararlanmak yeterli değil-dir. Görsel sunumun içeriği ve planlanması, anlatım biçimi, yazı tipinin seçimi, renk uyu-mu ile şekil, çizelge, resim ve grafik gibi unsurların kullanımı konusunda bilgi ve deneyim

sahibi olmak, sunuların başarısına önemli katkılar yapmaktadır.

Araştırmalar, yetişkinlerin belirli bir süre geçtikten sonra görsel araçlarla yapılan sunumlardaki bilgile-ri daha çok akıllarında tutabildiklerini göstermiştir (3 saat sonra hatırlama oranı, görsel yöntemlerde % 85, bunlar olmaksızın % 70; 10 gün sonra ise bu hatırlama oranı, görsel yöntemlerde % 65, bunlar olmaksızın ise % 10‘dur). Araştırmacılara göre, bilgilerimizin % 6’sını dokunma, tat ve koklama yoluy-la, % 11‘ini işitme yoluyla ve % 83‘ünü ise görme yoluyla ediniriz.

Ancak asla unutulmamalıdır ki; görsel yöntemler sözlü anlatımın yerini alamaz, fakat her ikisi birbirini tamamlayarak yalnız başlarına ulaşamayacakları sonuçlara ulaşırlar.

Hangi Noktadan Başlanmalıdır?Sunu yapacak kişinin daima izleyicisi hakkında bilgi sahibi olması ve yaş, eğitim, cinsiyet, ekonomik düzey, meslek vb. gibi sunuşunu etkileyebilecek noktaları belirlemesi gerekir. Ayrıca, okuryazarlığın dü-şük olması, zayıf görme duyusu vb. problemleri de göz önünde bulundurmak da yarar vardır. Beklenen seyircinin ne kadar kalabalık ve farklı olacağı hususunda fikir sahibi olunması, ulaşılmak istenen sonuç-ların tanımlanabilmesi gibi hususlar, iyi bir sunuşun başlangıcında kesinlikle göz önüne alınmalıdır. Ay-rıca sunulacak olanaklar konusunda da bilgi sahibi olunması zorunludur. Örneğin; oda büyüklüğü, otur-ma düzeni; oda karartılabiliyor mu? ya da görüş problemleri mevcut mu? Görsel-işitsel veya bilgisa-yar ekipmanı gerektiği gibi kullanılabilecek mi veya bunları sunuşu yapacak kişinin kendisi mi tedarik etmek durumunda vb?

Görsel Sunumun PlanlanmasıTüm görsel sunumlarda aşağıda sıralanan ana noktalar uygulanmaktadır:

Görsel sunumlar (slaytlar) sözlü anlatımı tamamlamalı ve desteklemelidir, ancak onun yerini al-mamalıdır. Normalde, görsel uygulamalar tek başlarına düşünülmemelidirler. Etkili bir konuşmacı, anahtar sözcükleri vurgulayan görsel sunumları kısa, fakat net kelimelerle dengeler, açıklar ve kar-maşık kavramları aydınlatır.

Net ve açık olan bir şey tekrarlanmamalıdır. “Bu gördüğünüz ………’in resmidir” gibi. Seyirci za-ten bunu görebilmektedir. Daha fazla bilgi verilerek zaten görünen imge bir veya iki adım ileriye gö-türebilmelidir. Sunum metinlerinin seyirciye okunmaması gerekir. Bu durum oldukça uzun olabilir ve bu da seyirciyi konudan saptırır.

Page 82: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

82

HAZ

İRAN

200

9ST

AND

ARD

Her bir görsel öge için bir fikir öne sürülmelidir. Ba-sit birkaç slayt karmaşık olan tek bir görsel ögeden çok daha kolay anlaşılırdır. Görsel-işitsel materyaller, konuşmacının kontrolünde akıp geçen imgelerdir. Bu yüzden, sunuyu yapanın ortaya koyduğundan ve kısa gösterim süresince seyircinin net olarak kavrayabile-ceğinden daha fazla bilgi içermemelidirler.

Bilginin basitleştirilmesi gerekir ve eğer gerekirse çi-zelge veya resmin karmaşık olan kısmını izleyicilere verilecek özet metinlerine, raporlara ya da faaliyet me-tinlerine konulması daha uygun olur. Eğer basitleştir-me yapılamıyorsa, belki de gereğinden fazla mater-yalin sunuma dahil edilmeye çalışıldığı düşünülebilir.

Sunumun hazırlanmasına temel oluşturan yazılı me-tinlerin veya onu destekleyici basılı materyallerin izle-yiciler için temin edilmesi düşünülebilir. Sunum yazılı-mının genelde yazılı metin ya da not formatı mevcut-tur, bu da özet metin veya not alma için sunumun kü-çük metinler halinde basılmasını sağlayabilir. Power-Point sunum hazırlarken, programın “görünüm” bö-lümünde yer alan “not sayfası” seçeneğinin işaretle-nerek slayttaki özet bilgiye temel teşkil eden ana me-tin not bölümüne yazılabilir ya da orijinal metinden kes-yapıştır yapılabilir ve bu “not sayfası”nın çıktı-sı izleyicilere verilebilir. Böylece çok kalabalık ve ta-kibi zor hatta imkânsız olan slaytların önüne geçmek mümkündür.

Görsel ve sözlü ifade arasındaki dengenin korunması önemlidir. Kelimeler ve resimler birbirini ve ne söylen-diğini desteklemelidir. Genellikle, görsel ifadeyi belir-lemek ya da onu konuşmayla birlikte düzenlemek için bir başlığa gerek duyulabilir. Vurgu ve değişikliği gös-termek için renk kullanılır, ancak aşırıya kaçmamak gereklidir. Aksi takdirde verilmek istenen mesaj boğu-labilir. Aşırı animasyon efektlerinden ve karmaşık slayt geçişlerinden sakınılmalıdır. Aksi halde seyircinin su-numun ana temasından kopmasına neden olunur.

Slaytlar mantıksal olarak sıralandırılmalıdır. Ancak sı-ralama her zaman için kronolojik olmak zorunda de-ğildir. Basitten karmaşığa, bilinenden bilinmeyene veya somuttan soyuta doğru sıralandırma yapılabilir.

Görsel ögelerin ilerleme hızını konuşma süresince ya da sunumun gerekli görülen bölümlerinde ayarlanma-sı uygundur. Bir ritim oluşturmak daima daha iyi so-nuç verir. Görsel ögeler, eğer gereğinden uzun göste-rilirlerse etkilerini kaybederler ve konuşmacı bir son-raki konuya geçtiğinde seyircinin dikkatini dağıtırlar.

Sunumun, seyirci topluluğundan bir kısım temsilci üzerinde test edilmesi sunuştan istenen sonucun elde edilmesine katkı yapar. Bu önemli adım, sunuşun an-laşılmasında eleştirel bir farklılık oluşturabilir. Bu da sunum içerisindeki boşlukların görülmesini kolaylaş-tırır.

Anlatım BiçimiGörsel metotlardaki anlatım, her şeyden önce kısa ve özlü olmalıdır. Tam cümleler yerine anahtar sözcüklerin kulla-nılması gereklidir. Görsel ögeler, detayları dolduracak olan konuşmacıyı desteklemelidir.

Örneğin, üst paragraftaki kelime sayısıyla (24) ifade edilen anlatım, görsel bir sunumda daha az sayıda kelimeyle (9) ifade edilebilir (Şekil 1).

Yazı boyutunu, odadaki herkes tarafından kolaylıkla görülebilecek büyüklükte ayarlayın.

Her bir slaytı 15–20 (azami 25) kelimeyle sınırlandı-rın.

Tabloları veya çizelgeleri sadeleştirin ya da bunları daha uygun görsel şemalar haline getirin.

Yazı TipiYazı tipi konusunda neye karar verilirse verilsin, belirli bir mesafeden okuma kolaylığı sağlayan bir yazı tipi olması ön şarttır. Bilgisayarlar, yazım konusunda bize birçok se-çenek sunar, fakat bunların az bir kısmı profesyonel görü-nümlü ve okunaklı görsel sunumlar için uygundur.

Basit, yeterli koyulukta ve blok bir yazı tipi seçin. Oldukça ince (light) bir yazı tipi projektör ışığında kaybolabilir. Sıkış-tırılmış veya dar (condensed - narrow) yazı tipi, her harfin belirgin bir şekle sahip olduğu yazı tipinden daha az oku-naklıdır. Basımda tercih edilmesine rağmen Roman (örn: Times New Roman) yazım tipi, görsel sunumlarda daha az başarılıdır (Şekil 2).

Görsel uygulamalar için uygun yazı tipleri; koyu ya da yarı koyu formda Arial, Universe, Helvetica, Helios, News Got-hic, Tahoma vb. şekildeki yazı tipleridir. Başlıklar daha bü-yük, koyu veya farklı bir renkte olabilirler.

Anlatm biçimi

Görsel metotlardaki anlatm, her şeyden önce ksa ve özlü olmaldr.

Tam cümleler yerine anahtar kelimelerin kullanlmas gereklidir.

Görsel öğeler, detaylar dolduracak olan konuşmacy desteklemelidir.

Anlatm biçimi Ksa Anahtar kelimeler Tamamlanmamş cümleler

Konuşmac desteği

Kötü görünümlü kalabalk slayt İyi tasarlanmş net görünümlü slayt ŞEKİL 1: Ayn Bilginin İki Ayr Şekilde Slayda Aktarlmas

Sunumun hazrlanmasna temel oluşturan yazl metinlerin veya onu destekleyici basl materyallerin izleyiciler için temin edilmesi düşünülebilir. Sunum yazlmnn genelde yazl metin yada not format mevcuttur, bu da özet metin veya not alma için sunumun küçük metinler halinde baslmasn sağlayabilir. PowerPoint sunum hazrlarken, programn “görünüm” bölümünde yer alan “not sayfas” seçeneğinin işaretlenerek slayttaki özet bilgiye temel teşkil eden ana metin not bölümüne yazlabilir yada orijinal metinden kes-yapştr yaplabilir ve bu “not sayfas” nn çkts izleyicilere verilebilir. Böylece çok kalabalk ve takibi zor hatta imkânsz olan slaytlarn önüne geçmek mümkündür.

Görsel ve sözlü ifade arasndaki dengenin korunmas önemlidir. Kelimeler ve resimler birbirini ve ne söylendiğini desteklemelidir. Genellikle, görsel ifadeyi belirlemek yada onu konuşmayla birlikte düzenlemek için bir başlğa gerek duyulabilir. Vurgu ve değişikliği göstermek için renk kullanlr ancak aşrya kaçmamak gereklidir. Aksi takdirde verilmek istenen mesaj boğulabilir. Aşr animasyon efektlerinden ve karmaşk slayt geçişlerinden saknlmaldr. Aksi halde seyircinin sunumun ana temasndan kopmasna neden olunur.

Slaytlar mantksal olarak sralandrlmaldr. Ancak sralama her zaman için kronolojik olmak zorunda değildir. Basitten karmaşğa, bilinenden bilinmeyene veya somuttan soyuta doğru sralandrma yaplabilir.

Görsel öğelerin ilerleme hzn konuşma süresince yada sunumun gerekli görülen bölümlerinde ayarlanmas uygundur. Bir ritim oluşturmak daima daha iyi sonuç verir. Görsel öğeler, eğer gereğinden uzun gösterilirlerse etkilerini kaybederler ve konuşmac bir sonraki konuya geçtiğinde seyircinin dikkatini dağtrlar.

Sunumun, seyirci topluluğundan bir ksm temsilci üzerinde test edilmesi sunuştan istenen sonucun elde edilmesine katk yapar. Bu önemli adm, sunuşun anlaşlmasnda eleştirel bir farkllk oluşturabilir. Bu da sunum içersindeki boşluklarn görülmesini kolaylaştrr.

Anlatm Biçimi Görsel metotlardaki anlatm, her şeyden önce ksa ve özlü olmaldr. Tam cümleler yerine anahtar sözcüklerin kullanlmas gereklidir. Görsel öğeler, detaylar dolduracak olan konuşmacy desteklemelidir. Örneğin, üst paragraftaki kelime saysyla (24) ifade edilen anlatm, görsel bir sunumda daha az sayda kelimeyle (9) ifade edilebilir (Şekil 1).

Yaz boyutunu, odadaki herkes

tarafndan kolaylkla görülebilecek büyüklükte ayarlayn.

Her bir slayd 15–20 (azami 25) kelimeyle snrlandrn.

Tablolar veya çizelgeleri sadeleştirin yada bunlar daha uygun görsel şemalar haline getirin.

Yaz Tipi Yaz tipi konusunda neye karar verilirse verilsin, belirli bir mesafeden okuma kolaylğ sağlayan bir yaz tipi olmas ön şarttr. Bilgisayarlar, yazm konusunda bize

birçok seçenek sunar, fakat bunlarn az bir ksm profesyonel görünümlü ve okunakl görsel sunumlar için uygundur. Basit, yeterli koyulukta ve blok bir yaz tipi seçin. Oldukça ince (light) bir yaz tipi projektör şğnda kaybolabilir. Skştrlmş veya dar (condensed - narrow) yaz tipi, her harfin belirgin bir şekle sahip olduğu yaz tipinden daha az okunakldr. Basmda tercih edilmesine rağmen Roman (örn: Times New Roman) yazm tipi, görsel sunumlarda daha az başarldr (Şekil 2).

Anlatm biçimi

Görsel metotlardaki anlatm, her şeyden önce ksa ve özlü olmaldr.

Tam cümleler yerine anahtar kelimelerin kullanlmas gereklidir.

Görsel öğeler, detaylar dolduracak olan konuşmacy desteklemelidir.

Anlatm biçimi Ksa Anahtar kelimeler Tamamlanmamş cümleler

Konuşmac desteği

Kötü görünümlü kalabalk slayt İyi tasarlanmş net görünümlü slayt ŞEKİL 1: Ayn Bilginin İki Ayr Şekilde Slayda Aktarlmas

Sunumun hazrlanmasna temel oluşturan yazl metinlerin veya onu destekleyici basl materyallerin izleyiciler için temin edilmesi düşünülebilir. Sunum yazlmnn genelde yazl metin yada not format mevcuttur, bu da özet metin veya not alma için sunumun küçük metinler halinde baslmasn sağlayabilir. PowerPoint sunum hazrlarken, programn “görünüm” bölümünde yer alan “not sayfas” seçeneğinin işaretlenerek slayttaki özet bilgiye temel teşkil eden ana metin not bölümüne yazlabilir yada orijinal metinden kes-yapştr yaplabilir ve bu “not sayfas” nn çkts izleyicilere verilebilir. Böylece çok kalabalk ve takibi zor hatta imkânsz olan slaytlarn önüne geçmek mümkündür.

Görsel ve sözlü ifade arasndaki dengenin korunmas önemlidir. Kelimeler ve resimler birbirini ve ne söylendiğini desteklemelidir. Genellikle, görsel ifadeyi belirlemek yada onu konuşmayla birlikte düzenlemek için bir başlğa gerek duyulabilir. Vurgu ve değişikliği göstermek için renk kullanlr ancak aşrya kaçmamak gereklidir. Aksi takdirde verilmek istenen mesaj boğulabilir. Aşr animasyon efektlerinden ve karmaşk slayt geçişlerinden saknlmaldr. Aksi halde seyircinin sunumun ana temasndan kopmasna neden olunur.

Slaytlar mantksal olarak sralandrlmaldr. Ancak sralama her zaman için kronolojik olmak zorunda değildir. Basitten karmaşğa, bilinenden bilinmeyene veya somuttan soyuta doğru sralandrma yaplabilir.

Görsel öğelerin ilerleme hzn konuşma süresince yada sunumun gerekli görülen bölümlerinde ayarlanmas uygundur. Bir ritim oluşturmak daima daha iyi sonuç verir. Görsel öğeler, eğer gereğinden uzun gösterilirlerse etkilerini kaybederler ve konuşmac bir sonraki konuya geçtiğinde seyircinin dikkatini dağtrlar.

Sunumun, seyirci topluluğundan bir ksm temsilci üzerinde test edilmesi sunuştan istenen sonucun elde edilmesine katk yapar. Bu önemli adm, sunuşun anlaşlmasnda eleştirel bir farkllk oluşturabilir. Bu da sunum içersindeki boşluklarn görülmesini kolaylaştrr.

Anlatm Biçimi Görsel metotlardaki anlatm, her şeyden önce ksa ve özlü olmaldr. Tam cümleler yerine anahtar sözcüklerin kullanlmas gereklidir. Görsel öğeler, detaylar dolduracak olan konuşmacy desteklemelidir. Örneğin, üst paragraftaki kelime saysyla (24) ifade edilen anlatm, görsel bir sunumda daha az sayda kelimeyle (9) ifade edilebilir (Şekil 1).

Yaz boyutunu, odadaki herkes

tarafndan kolaylkla görülebilecek büyüklükte ayarlayn.

Her bir slayd 15–20 (azami 25) kelimeyle snrlandrn.

Tablolar veya çizelgeleri sadeleştirin yada bunlar daha uygun görsel şemalar haline getirin.

Yaz Tipi Yaz tipi konusunda neye karar verilirse verilsin, belirli bir mesafeden okuma kolaylğ sağlayan bir yaz tipi olmas ön şarttr. Bilgisayarlar, yazm konusunda bize

birçok seçenek sunar, fakat bunlarn az bir ksm profesyonel görünümlü ve okunakl görsel sunumlar için uygundur. Basit, yeterli koyulukta ve blok bir yaz tipi seçin. Oldukça ince (light) bir yaz tipi projektör şğnda kaybolabilir. Skştrlmş veya dar (condensed - narrow) yaz tipi, her harfin belirgin bir şekle sahip olduğu yaz tipinden daha az okunakldr. Basmda tercih edilmesine rağmen Roman (örn: Times New Roman) yazm tipi, görsel sunumlarda daha az başarldr (Şekil 2).

Page 83: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

Basit Koyu Yaz Tipi kullann

Ç o k i n c e k u l l a n m a y n Çok skştrlmş kullanmayn Roman Serifs kullanmayn S üslü yaz kullanmayn Elya z s ku l la n m a yn

Script yaz kullanmayn

KÜÇÜK HARFLER BÜYÜK HARFLERDEN DAHA OKUNAKLIDIR

Küçük harfler büyük harflerden daha okunakldr

Yaz Tipi

ŞEKİL 3: Büyük ve Küçük Harfin Okunuş Fark

İyi Renk

Uyumu

Renk Kullanm Doymuş renkler 2-3 renk snr Vurguda parlak ve canl renk Sunum boyunca ayn renk şemas Arka planla zt renkde yaz

Uyumsuz Renk

Seçimi

Görsel uygulamalar için uygun yaz tipleri; koyu yada yar koyu formda Arial, Universe, Helvetica, Helios, News Gothic, Tahoma vb. şekildeki yaz tipleridir. Başlklar daha büyük, koyu veya farkl bir renkte olabilirler. Küçük harfleri (a, b, c) kullann, çünkü onlar büyük harflere (A, B, C) göre daha okunakldr. Büyük harfleri sadece başlklarn ilk harflerinde kullann. Harfleri okurken sadece tek başlarna değil, kelime şekillerini de dikkate alarak okuruz. Baz küçük harfler (b, d, f, h, k, l, t) üst çkntl ve uzundur, bazlar (g, j, p, g) alt çkntldr, bazlar ise (a, c, e, i, vb.) bunlarn arasndadr. Bu çeşitlilik, küçük harflerin şekilleri sayesinde kolaylkla fark edilmelerini sağlar (Şekil 3). Büyük harflerin hepsi ayn şekildedir ve ayn dikdörtgen şekline sahiptir.

Büyük harfler sk kullanlmaktadr ve çoğu kişi yanlş da olsa büyük olduklar için daha kolay okunabileceklerini görüşüne sahiptir. Ancak, büyük harfleri kullanmaktansa küçük harfleri büyüterek kullanmak daha iyidir. Renk Renklerin uygun seçimi ve kullanm seyircilerin dikkatini çekmeye, bir ruh hali oluşturmaya veya sunuma akclk kazandrmaya yardmc olabilir. Yanlş kullanm ise, abartmaya, iletilecek mesajdan sapmaya ve seyircinin şaşrmasna neden olabilir. Doymuş renkler daha iyi yanstlr, pastel renkler soluk görünür ve okunakl bir yazm biçimi için yeterince ztlk sağlamaz (Şekil 4).

Slayt yazlarnda, siyaha ek olarak kendinizi iki veya üç renkle snrlandrn ve bunlar sunumuz süresince tekrarlayn. Önemli bir noktann altn çizmek üzere parlak bir renk seçin ve bunu vurgu için tutarl bir şekilde

kullann. Sunumuz boyunca ayn renk şemasn kullann. En iyi görüş netliği açsndan fonla birlikte zt renkleri kullann (PowerPoint sunum program bu konuda size yol gösterecektir). Bir harf yada kelimedeki rengi bir diğerine geçerken asla değiştirmeyin. Renk, seyirci için daima açklğn sağlanmas amacna hizmet etmelidir. Örneğin, en önemli noktann vurgulanmas için sar renk seçilmişse sunum boyunca ayn renk tutarl olarak kullanlmaldr. Renk uyuşmazlğ olmamaldr, aksi takdirde okunabilirlik azalr. Renk ayn zamanda sunuma estetik açdan hoş bir görünüm kazandrr. Bilgisayar görsel şablonlar, fonda veya kenar tasarmlarnda kullanlmak üzere iyi bir renk seçeneği sunmaktadr. Önemli olan, sunumuza en iyi şekilde uyacak rengi dikkatlice seçmektir. Şekiller Şekiller (örn: clipart), resimler, diyagramlar, fotoğraflar, çizelgeler ve grafikler iyi şekilde dengelenmiş bir sunumun görüntü ksmdr. Kelimeler gibi görüntü de basit, net ve öz olmaldr. Slayd karmaşklaştran veya asl verilmesi gereken mesajdan saptran yada konuşmacnn asl söylemek istediğinden uzaklaştran gereksiz grafiksel öğeler ve detaylar azaltlmaldr. Basl bir yayndaki şekiller, genellikle doğrudan slaytlarda kullanlmak için fazla detayl olabilir. Bunlar, ya

ŞEKİL 2: Çeşitli Yaz Tiplerinin Slaytta Kullanm

ŞEKİL 4: Slaytlarda Renk Uyumu

STAN

DAR

DH

AZİR

AN 2

009

83

Küçük harfleri (a, b, c) kullanın, çünkü onlar büyük harf-lere (A, B, C) göre daha okunaklıdır. Büyük harfleri sade-ce başlıkların ilk harflerinde kullanın. Harfleri okurken sa-

dece tek başlarına değil, kelime şekillerini de dikkate alarak okuruz. Bazı küçük harfler (b, d, f, h, k, l, t) üst çıkıntılı ve uzundur, bazıları (g, j, p, g) alt çıkıntılıdır, bazıları ise (a, c, e, i, vb.) bunların arasındadır. Bu çeşitlilik, küçük harflerin şekilleri sayesinde kolaylıkla fark edilmelerini sağlar (Şekil 3). Büyük harflerin hepsi aynı şekildedir ve aynı dikdörtgen şekline sahiptir. Büyük harfler sık kullanılmaktadır ve çoğu kişi yanlış da olsa büyük oldukları için daha kolay okunabi-leceklerini görüşüne sahiptir. Ancak, büyük harfleri kullan-maktansa küçük harfleri büyüterek kullanmak daha iyidir.

RenkRenklerin uygun seçimi ve kullanımı, seyircilerin dikkati-ni çekmeye, bir ruh hali oluşturmaya veya sunuma akıcılık kazandırmaya yardımcı olabilir. Yanlış kullanımı ise, abart-maya, iletilecek mesajdan sapmaya ve seyircinin şaşırma-sına neden olabilir.

Doymuş renkler daha iyi yansıtılır, pastel renkler soluk gö-rünür ve okunaklı bir yazım biçimi için yeterince zıtlık sağ-lamaz (Şekil 4).

Slayt yazılarında, siyaha ek olarak kendinizi iki veya üç renkle sınırlandırın ve bunları sunumuz süresince tekrarla-yın. Önemli bir noktanın altını çizmek üzere parlak bir renk seçin ve bunu vurgu için tutarlı bir şekilde kullanın. Su-numuz boyunca aynı renk şemasını kullanın. En iyi görüş netliği açısından fonla birlikte zıt renkleri kullanın (Power-Point sunum programı bu konuda size yol gösterecektir). Bir harf ya da kelimedeki rengi bir diğerine geçerken asla değiştirmeyin. Renk, seyirci için daima açıklığın sağlan-ması amacına hizmet etmelidir. Örneğin, en önemli nokta-nın vurgulanması için sarı renk seçilmişse sunum boyun-ca aynı renk tutarlı olarak kullanılmalıdır. Renk uyuşmazlı-ğı olmamalıdır, aksi takdirde okunabilirlik azalır. Renk aynı zamanda sunuma estetik açıdan hoş bir görünüm kazandı-rır. Bilgisayar görsel şablonları, fonda veya kenar tasarım-larında kullanılmak üzere iyi bir renk seçeneği sunmakta-

Basit Koyu Yaz Tipi kullann

Ç o k i n c e k u l l a n m a y n Çok skştrlmş kullanmayn Roman Serifs kullanmayn S üslü yaz kullanmayn Elya z s ku l la n m a yn

Script yaz kullanmayn

KÜÇÜK HARFLER BÜYÜK HARFLERDEN DAHA OKUNAKLIDIR

Küçük harfler büyük harflerden daha okunakldr

Yaz Tipi

ŞEKİL 3: Büyük ve Küçük Harfin Okunuş Fark

İyi Renk

Uyumu

Renk Kullanm Doymuş renkler 2-3 renk snr Vurguda parlak ve canl renk Sunum boyunca ayn renk şemas Arka planla zt renkde yaz

Uyumsuz Renk

Seçimi

Görsel uygulamalar için uygun yaz tipleri; koyu yada yar koyu formda Arial, Universe, Helvetica, Helios, News Gothic, Tahoma vb. şekildeki yaz tipleridir. Başlklar daha büyük, koyu veya farkl bir renkte olabilirler. Küçük harfleri (a, b, c) kullann, çünkü onlar büyük harflere (A, B, C) göre daha okunakldr. Büyük harfleri sadece başlklarn ilk harflerinde kullann. Harfleri okurken sadece tek başlarna değil, kelime şekillerini de dikkate alarak okuruz. Baz küçük harfler (b, d, f, h, k, l, t) üst çkntl ve uzundur, bazlar (g, j, p, g) alt çkntldr, bazlar ise (a, c, e, i, vb.) bunlarn arasndadr. Bu çeşitlilik, küçük harflerin şekilleri sayesinde kolaylkla fark edilmelerini sağlar (Şekil 3). Büyük harflerin hepsi ayn şekildedir ve ayn dikdörtgen şekline sahiptir.

Büyük harfler sk kullanlmaktadr ve çoğu kişi yanlş da olsa büyük olduklar için daha kolay okunabileceklerini görüşüne sahiptir. Ancak, büyük harfleri kullanmaktansa küçük harfleri büyüterek kullanmak daha iyidir. Renk Renklerin uygun seçimi ve kullanm seyircilerin dikkatini çekmeye, bir ruh hali oluşturmaya veya sunuma akclk kazandrmaya yardmc olabilir. Yanlş kullanm ise, abartmaya, iletilecek mesajdan sapmaya ve seyircinin şaşrmasna neden olabilir. Doymuş renkler daha iyi yanstlr, pastel renkler soluk görünür ve okunakl bir yazm biçimi için yeterince ztlk sağlamaz (Şekil 4).

Slayt yazlarnda, siyaha ek olarak kendinizi iki veya üç renkle snrlandrn ve bunlar sunumuz süresince tekrarlayn. Önemli bir noktann altn çizmek üzere parlak bir renk seçin ve bunu vurgu için tutarl bir şekilde

kullann. Sunumuz boyunca ayn renk şemasn kullann. En iyi görüş netliği açsndan fonla birlikte zt renkleri kullann (PowerPoint sunum program bu konuda size yol gösterecektir). Bir harf yada kelimedeki rengi bir diğerine geçerken asla değiştirmeyin. Renk, seyirci için daima açklğn sağlanmas amacna hizmet etmelidir. Örneğin, en önemli noktann vurgulanmas için sar renk seçilmişse sunum boyunca ayn renk tutarl olarak kullanlmaldr. Renk uyuşmazlğ olmamaldr, aksi takdirde okunabilirlik azalr. Renk ayn zamanda sunuma estetik açdan hoş bir görünüm kazandrr. Bilgisayar görsel şablonlar, fonda veya kenar tasarmlarnda kullanlmak üzere iyi bir renk seçeneği sunmaktadr. Önemli olan, sunumuza en iyi şekilde uyacak rengi dikkatlice seçmektir. Şekiller Şekiller (örn: clipart), resimler, diyagramlar, fotoğraflar, çizelgeler ve grafikler iyi şekilde dengelenmiş bir sunumun görüntü ksmdr. Kelimeler gibi görüntü de basit, net ve öz olmaldr. Slayd karmaşklaştran veya asl verilmesi gereken mesajdan saptran yada konuşmacnn asl söylemek istediğinden uzaklaştran gereksiz grafiksel öğeler ve detaylar azaltlmaldr. Basl bir yayndaki şekiller, genellikle doğrudan slaytlarda kullanlmak için fazla detayl olabilir. Bunlar, ya

ŞEKİL 2: Çeşitli Yaz Tiplerinin Slaytta Kullanm

ŞEKİL 4: Slaytlarda Renk Uyumu

Basit Koyu Yaz Tipi kullann

Ç o k i n c e k u l l a n m a y n Çok skştrlmş kullanmayn Roman Serifs kullanmayn S üslü yaz kullanmayn Elya z s ku l la n m a yn

Script yaz kullanmayn

KÜÇÜK HARFLER BÜYÜK HARFLERDEN DAHA OKUNAKLIDIR

Küçük harfler büyük harflerden daha okunakldr

Yaz Tipi

ŞEKİL 3: Büyük ve Küçük Harfin Okunuş Fark

İyi Renk

Uyumu

Renk Kullanm Doymuş renkler 2-3 renk snr Vurguda parlak ve canl renk Sunum boyunca ayn renk şemas Arka planla zt renkde yaz

Uyumsuz Renk

Seçimi

Görsel uygulamalar için uygun yaz tipleri; koyu yada yar koyu formda Arial, Universe, Helvetica, Helios, News Gothic, Tahoma vb. şekildeki yaz tipleridir. Başlklar daha büyük, koyu veya farkl bir renkte olabilirler. Küçük harfleri (a, b, c) kullann, çünkü onlar büyük harflere (A, B, C) göre daha okunakldr. Büyük harfleri sadece başlklarn ilk harflerinde kullann. Harfleri okurken sadece tek başlarna değil, kelime şekillerini de dikkate alarak okuruz. Baz küçük harfler (b, d, f, h, k, l, t) üst çkntl ve uzundur, bazlar (g, j, p, g) alt çkntldr, bazlar ise (a, c, e, i, vb.) bunlarn arasndadr. Bu çeşitlilik, küçük harflerin şekilleri sayesinde kolaylkla fark edilmelerini sağlar (Şekil 3). Büyük harflerin hepsi ayn şekildedir ve ayn dikdörtgen şekline sahiptir.

Büyük harfler sk kullanlmaktadr ve çoğu kişi yanlş da olsa büyük olduklar için daha kolay okunabileceklerini görüşüne sahiptir. Ancak, büyük harfleri kullanmaktansa küçük harfleri büyüterek kullanmak daha iyidir. Renk Renklerin uygun seçimi ve kullanm seyircilerin dikkatini çekmeye, bir ruh hali oluşturmaya veya sunuma akclk kazandrmaya yardmc olabilir. Yanlş kullanm ise, abartmaya, iletilecek mesajdan sapmaya ve seyircinin şaşrmasna neden olabilir. Doymuş renkler daha iyi yanstlr, pastel renkler soluk görünür ve okunakl bir yazm biçimi için yeterince ztlk sağlamaz (Şekil 4).

Slayt yazlarnda, siyaha ek olarak kendinizi iki veya üç renkle snrlandrn ve bunlar sunumuz süresince tekrarlayn. Önemli bir noktann altn çizmek üzere parlak bir renk seçin ve bunu vurgu için tutarl bir şekilde

kullann. Sunumuz boyunca ayn renk şemasn kullann. En iyi görüş netliği açsndan fonla birlikte zt renkleri kullann (PowerPoint sunum program bu konuda size yol gösterecektir). Bir harf yada kelimedeki rengi bir diğerine geçerken asla değiştirmeyin. Renk, seyirci için daima açklğn sağlanmas amacna hizmet etmelidir. Örneğin, en önemli noktann vurgulanmas için sar renk seçilmişse sunum boyunca ayn renk tutarl olarak kullanlmaldr. Renk uyuşmazlğ olmamaldr, aksi takdirde okunabilirlik azalr. Renk ayn zamanda sunuma estetik açdan hoş bir görünüm kazandrr. Bilgisayar görsel şablonlar, fonda veya kenar tasarmlarnda kullanlmak üzere iyi bir renk seçeneği sunmaktadr. Önemli olan, sunumuza en iyi şekilde uyacak rengi dikkatlice seçmektir. Şekiller Şekiller (örn: clipart), resimler, diyagramlar, fotoğraflar, çizelgeler ve grafikler iyi şekilde dengelenmiş bir sunumun görüntü ksmdr. Kelimeler gibi görüntü de basit, net ve öz olmaldr. Slayd karmaşklaştran veya asl verilmesi gereken mesajdan saptran yada konuşmacnn asl söylemek istediğinden uzaklaştran gereksiz grafiksel öğeler ve detaylar azaltlmaldr. Basl bir yayndaki şekiller, genellikle doğrudan slaytlarda kullanlmak için fazla detayl olabilir. Bunlar, ya

ŞEKİL 2: Çeşitli Yaz Tiplerinin Slaytta Kullanm

ŞEKİL 4: Slaytlarda Renk Uyumu

Basit Koyu Yaz Tipi kullann

Ç o k i n c e k u l l a n m a y n Çok skştrlmş kullanmayn Roman Serifs kullanmayn S üslü yaz kullanmayn Elya z s ku l la n m a yn

Script yaz kullanmayn

KÜÇÜK HARFLER BÜYÜK HARFLERDEN DAHA OKUNAKLIDIR

Küçük harfler büyük harflerden daha okunakldr

Yaz Tipi

ŞEKİL 3: Büyük ve Küçük Harfin Okunuş Fark

İyi Renk

Uyumu

Renk Kullanm Doymuş renkler 2-3 renk snr Vurguda parlak ve canl renk Sunum boyunca ayn renk şemas Arka planla zt renkde yaz

Uyumsuz Renk

Seçimi

Görsel uygulamalar için uygun yaz tipleri; koyu yada yar koyu formda Arial, Universe, Helvetica, Helios, News Gothic, Tahoma vb. şekildeki yaz tipleridir. Başlklar daha büyük, koyu veya farkl bir renkte olabilirler. Küçük harfleri (a, b, c) kullann, çünkü onlar büyük harflere (A, B, C) göre daha okunakldr. Büyük harfleri sadece başlklarn ilk harflerinde kullann. Harfleri okurken sadece tek başlarna değil, kelime şekillerini de dikkate alarak okuruz. Baz küçük harfler (b, d, f, h, k, l, t) üst çkntl ve uzundur, bazlar (g, j, p, g) alt çkntldr, bazlar ise (a, c, e, i, vb.) bunlarn arasndadr. Bu çeşitlilik, küçük harflerin şekilleri sayesinde kolaylkla fark edilmelerini sağlar (Şekil 3). Büyük harflerin hepsi ayn şekildedir ve ayn dikdörtgen şekline sahiptir.

Büyük harfler sk kullanlmaktadr ve çoğu kişi yanlş da olsa büyük olduklar için daha kolay okunabileceklerini görüşüne sahiptir. Ancak, büyük harfleri kullanmaktansa küçük harfleri büyüterek kullanmak daha iyidir. Renk Renklerin uygun seçimi ve kullanm seyircilerin dikkatini çekmeye, bir ruh hali oluşturmaya veya sunuma akclk kazandrmaya yardmc olabilir. Yanlş kullanm ise, abartmaya, iletilecek mesajdan sapmaya ve seyircinin şaşrmasna neden olabilir. Doymuş renkler daha iyi yanstlr, pastel renkler soluk görünür ve okunakl bir yazm biçimi için yeterince ztlk sağlamaz (Şekil 4).

Slayt yazlarnda, siyaha ek olarak kendinizi iki veya üç renkle snrlandrn ve bunlar sunumuz süresince tekrarlayn. Önemli bir noktann altn çizmek üzere parlak bir renk seçin ve bunu vurgu için tutarl bir şekilde

kullann. Sunumuz boyunca ayn renk şemasn kullann. En iyi görüş netliği açsndan fonla birlikte zt renkleri kullann (PowerPoint sunum program bu konuda size yol gösterecektir). Bir harf yada kelimedeki rengi bir diğerine geçerken asla değiştirmeyin. Renk, seyirci için daima açklğn sağlanmas amacna hizmet etmelidir. Örneğin, en önemli noktann vurgulanmas için sar renk seçilmişse sunum boyunca ayn renk tutarl olarak kullanlmaldr. Renk uyuşmazlğ olmamaldr, aksi takdirde okunabilirlik azalr. Renk ayn zamanda sunuma estetik açdan hoş bir görünüm kazandrr. Bilgisayar görsel şablonlar, fonda veya kenar tasarmlarnda kullanlmak üzere iyi bir renk seçeneği sunmaktadr. Önemli olan, sunumuza en iyi şekilde uyacak rengi dikkatlice seçmektir. Şekiller Şekiller (örn: clipart), resimler, diyagramlar, fotoğraflar, çizelgeler ve grafikler iyi şekilde dengelenmiş bir sunumun görüntü ksmdr. Kelimeler gibi görüntü de basit, net ve öz olmaldr. Slayd karmaşklaştran veya asl verilmesi gereken mesajdan saptran yada konuşmacnn asl söylemek istediğinden uzaklaştran gereksiz grafiksel öğeler ve detaylar azaltlmaldr. Basl bir yayndaki şekiller, genellikle doğrudan slaytlarda kullanlmak için fazla detayl olabilir. Bunlar, ya

ŞEKİL 2: Çeşitli Yaz Tiplerinin Slaytta Kullanm

ŞEKİL 4: Slaytlarda Renk Uyumu

Kullanın

Page 84: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

84

HAZ

İRAN

200

9ST

AND

ARD

dır. Önemli olan, sunumuza en iyi şekilde uyacak rengi dik-katlice seçmektir.

ŞekillerŞekiller (örn: clipart), resimler, diyagramlar, fotoğraflar, çi-zelgeler ve grafikler iyi şekilde dengelenmiş bir sunumun görüntü kısmıdır. Kelimeler gibi görüntü de basit, net ve öz olmalıdır. Slaytı karmaşıklaştıran veya asıl verilmesi gere-ken mesajdan saptıran ya da konuşmacının asıl söylemek istediğinden uzaklaştıran gereksiz grafiksel ögeler ve de-taylar azaltılmalıdır. Basılı bir yayındaki şekiller, genellikle doğrudan slaytlarda kullanılmak için fazla detaylı olabilir. Bunlar, ya yeniden çizilmeli ya da tarayıcıdan geçirildikten sonra, sadeleştirilmeli, renk eklenmeli, çizgiler koyulaştırıl-malı ve yazı tipi büyütülmelidir.

Çizelgeler ve Grafiklerİyi bir şekilde hazırlanmış çizelgeler ve grafikler, yazılı veya sözlü betimlemeye veya veri tablosuna göre, istatistikle-

ri daha hızlı ve etkili şekilde iletirler. Görsel olarak sunulan veriler, seyircinizi sayılara boğmadan karşılaştırma yapa-bilmelerini sağlar. Eğer çizelgedeki veriler önemliyse, bun-ların tamamını görsel sunumda göstermek yerine, seyir-cilere vereceğiniz özet metinlerinde ya da faaliyet kayıtla-rında bunlara detaylı şekilde yer verebilirsiniz. Bazı genel prensipler tüm çizelge ve çizge türlerine uygulanmaktadır:• Konunun uzmanı olmayan seyirci topluluğu için hazır-

lanan sunumda, çizelgelerinizdeki ögeleri sadeleştirin ve daha basit hale getirin (Şekil 5 ve 6).

• Verileri vurgulayın. Açık ve anlaşılır olun, göz boyayıcı çizelgeler oluşturmaktan sakının.

• Sunumuza esas teşkil eden metinlerdeki çizelgeleri, daha koyu çizgiler ve uygun yazı tipine sahip olacak şekilde düzelterek sunum tekniğine uygun hale getirin veya tekrar yapın.

• Slaytlarınızda, basılı metinler için hazırlanan grafikleri sadeleştirmeden ve basitleştirmeden kullanmayın.

•Her bir grafik veya çizelgede net bir fikir (tasavvur) iletin, daha fazlasını söylemeye çalışmayın.•Slaytlarınızda, dipnotlardan ve karmaşık başlıklar-dan olabildiğince kurtulmaya çalışın.•Çizelge ve grafiklerinizde yatay bir yazı tarzı kulla-nın, dikey yazı şeklinin okunması güçtür.•Kılavuz çizgilerini, eksenleri ve kontrol işaretlerini en aza indirmeye çalışın.•Bilgisayar yazılımlarındaki üç boyutlu çubuk grafi-ği seçeneğinden kaçının, çünkü sonuçlar kolay an-laşılmamaktadır ve çubuklar iki boyutlu uyarlama-ya nazaran daha karmaşıktır. Başlık, sınıflandırma-lar, eksen çizgisi dahil olmak üzere şemadaki unsur-ların sayısını maksimum 25 çubukla sınırlandırın.

İİncelen İşletmelerde Bina Sermayesincelen İşletmelerde Bina Sermayesi

100,0030320.24100,0029906.27100,0031078.57100,0029658.34Toplam

0,38116.630,38109.380,2371.430,81241.67Kümes

18,255530.4319,025687.5013,994346.4326,557875.00Ambar

3,641104.102,66796.884,191303.574,921458.33Hangar

6,642013.866,842046.886,492017.866,461916.67Samanlk

11,593513.8413,113921.8811,383535.718,012375.00Ahr

59,5018041.3857,9917343.7563,7219803.5753,2515791.67Konut

%Milyon TL%Milyon

TL%Milyon TL%Milyon

TL

İşletmeler OrtalamasIIIIII

Sermaye Nevileri

ŞEKİL 6: Yukardaki çizelgenin sunum için özetlenip değiştirilmiş şekli

180 cm

yeniden çizilmeli ya da taraycdan geçirildikten sonra, sadeleştirilmeli, renk eklenmeli, çizgiler koyulaştrlmal ve yaz tipi büyütülmelidir. Çizelgeler ve Grafikler İyi bir şekilde hazrlanmş çizelgeler ve grafikler, yazl veya sözlü betimlemeye veya veri tablosuna göre, istatistikleri daha hzl ve etkili şekilde iletirler. Görsel olarak sunulan veriler, seyircinizi saylara boğmadan karşlaştrma yapabilmelerini sağlar. Eğer çizelgedeki veriler önemliyse, bunlarn tamamn görsel sunumda göstermek yerine, seyircilere vereceğiniz özet metinlerinde yada faaliyet kaytlarnda bunlara detayl şekilde yer verebilirsiniz. Baz genel prensipler tüm çizelge ve çizge türlerine uygulanmaktadr:

• Konunun uzman olmayan seyirci topluluğu için hazrlanan sunumda, çizelgelerinizdeki öğeleri sadeleştirin ve daha basit hale getirin (Şekil 5 ve 6).

• Verileri vurgulayn. Açk ve anlaşlr olun, göz boyayc çizelgeler oluşturmaktan saknn.

• Sunumuza esas teşkil eden metinlerdeki çizelgeleri, daha koyu çizgiler ve uygun yaz tipine sahip olacak şekilde düzelterek sunum tekniğine uygun hale getirin veya tekrar yapn.

• Slaytlarnzda, basl metinler için hazrlanan grafikleri sadeleştirmeden ve basitleştirmeden kullanmayn.

• Her bir grafik veya çizelgede net bir fikir (tasavvur) iletin, daha fazlasn söylemeye çalşmayn.

• Slaytlarnzda, dipnotlardan ve karmaşk başlklardan olabildiğince kurtulmaya çalşn.

• Çizelge ve grafiklerinizde yatay bir yaz tarz kullann, dikey yaz şeklinin okunmas güçtür.

• Klavuz çizgilerini, eksenleri ve kontrol işaretlerini en aza indirmeye çalşn.

• Bilgisayar yazlmlarndaki üç boyutlu çubuk grafiği seçeneğinden kaçnn, çünkü sonuçlar kolay anlaşlmamaktadr ve çubuklar iki boyutlu uyarlamaya nazaran daha karmaşktr. Başlk, snflandrmalar, eksen çizgisi dahil olmak üzere şemadaki unsurlarn saysn maksimum 25 çubukla snrlandrn.

• Pasta (dilimli) Grafikler bütünü oluşturan parçalar en iyi şekilde gösteren ve parçalarn orantl ksmlarn

kyaslayan grafiklerdir. Pasta grafikler, bölümleri (paylar) gerçek rakamlarn veya yüzde oranlarnn gösterdiğinden daha iyi betimler. Alt veya daha az sayda bölümden (dilimden) oluşurlarsa daha etkili olurlar. Üç boyutlu pasta grafiklerin yorumlanmas genelde güçtür, çünkü eğim oran ölçüyü bozmaktadr.

• Çizgi grafiklerde, içeriği veya ana mesaj iletmesi gereken çizgiler (çan eğrisi gibi) grafiğin diğer yapsal çizgilerinden iki yada üç kat daha koyu ve belirgin bir şekilde baskn olmaldr. Çizgi grafiklerde de klavuz çizgileri kullanmaktan kaçnn, aksi takdirde veri çizgileriyle karşrlar. Veri çizgilerinde olabildiğince eşit görünürlük (seçilebilirlik) şiddetinde renkler kullann.

Okunakl Sunumlar Görsel öğenin genişliğinin alt kat kadar mesafede

okunabilir olan sunumlar oluşturun.

ŞEKİL 5: Metin belgesindeki çizelgenin değiştirilmeden slayda aktarm

Bina Sermayesi (Milyar TL)

29,931,029,8Toplam6,55,79,7Hangar-Amb.

6,15,54,3Ahr-Sam.

17,319,815,8Konut

IIIIIISermaye

ŞEKİL 7: Hazrladğnz bilgisayar sunumunun yaklaşk 180 cm mesafeden okunabilir olup olmadğn kontrol edin.

İİncelen İşletmelerde Bina Sermayesincelen İşletmelerde Bina Sermayesi

100,0030320.24100,0029906.27100,0031078.57100,0029658.34Toplam

0,38116.630,38109.380,2371.430,81241.67Kümes

18,255530.4319,025687.5013,994346.4326,557875.00Ambar

3,641104.102,66796.884,191303.574,921458.33Hangar

6,642013.866,842046.886,492017.866,461916.67Samanlk

11,593513.8413,113921.8811,383535.718,012375.00Ahr

59,5018041.3857,9917343.7563,7219803.5753,2515791.67Konut

%Milyon TL%Milyon

TL%Milyon TL%Milyon

TL

İşletmeler OrtalamasIIIIII

Sermaye Nevileri

ŞEKİL 6: Yukardaki çizelgenin sunum için özetlenip değiştirilmiş şekli

180 cm

yeniden çizilmeli ya da taraycdan geçirildikten sonra, sadeleştirilmeli, renk eklenmeli, çizgiler koyulaştrlmal ve yaz tipi büyütülmelidir. Çizelgeler ve Grafikler İyi bir şekilde hazrlanmş çizelgeler ve grafikler, yazl veya sözlü betimlemeye veya veri tablosuna göre, istatistikleri daha hzl ve etkili şekilde iletirler. Görsel olarak sunulan veriler, seyircinizi saylara boğmadan karşlaştrma yapabilmelerini sağlar. Eğer çizelgedeki veriler önemliyse, bunlarn tamamn görsel sunumda göstermek yerine, seyircilere vereceğiniz özet metinlerinde yada faaliyet kaytlarnda bunlara detayl şekilde yer verebilirsiniz. Baz genel prensipler tüm çizelge ve çizge türlerine uygulanmaktadr:

• Konunun uzman olmayan seyirci topluluğu için hazrlanan sunumda, çizelgelerinizdeki öğeleri sadeleştirin ve daha basit hale getirin (Şekil 5 ve 6).

• Verileri vurgulayn. Açk ve anlaşlr olun, göz boyayc çizelgeler oluşturmaktan saknn.

• Sunumuza esas teşkil eden metinlerdeki çizelgeleri, daha koyu çizgiler ve uygun yaz tipine sahip olacak şekilde düzelterek sunum tekniğine uygun hale getirin veya tekrar yapn.

• Slaytlarnzda, basl metinler için hazrlanan grafikleri sadeleştirmeden ve basitleştirmeden kullanmayn.

• Her bir grafik veya çizelgede net bir fikir (tasavvur) iletin, daha fazlasn söylemeye çalşmayn.

• Slaytlarnzda, dipnotlardan ve karmaşk başlklardan olabildiğince kurtulmaya çalşn.

• Çizelge ve grafiklerinizde yatay bir yaz tarz kullann, dikey yaz şeklinin okunmas güçtür.

• Klavuz çizgilerini, eksenleri ve kontrol işaretlerini en aza indirmeye çalşn.

• Bilgisayar yazlmlarndaki üç boyutlu çubuk grafiği seçeneğinden kaçnn, çünkü sonuçlar kolay anlaşlmamaktadr ve çubuklar iki boyutlu uyarlamaya nazaran daha karmaşktr. Başlk, snflandrmalar, eksen çizgisi dahil olmak üzere şemadaki unsurlarn saysn maksimum 25 çubukla snrlandrn.

• Pasta (dilimli) Grafikler bütünü oluşturan parçalar en iyi şekilde gösteren ve parçalarn orantl ksmlarn

kyaslayan grafiklerdir. Pasta grafikler, bölümleri (paylar) gerçek rakamlarn veya yüzde oranlarnn gösterdiğinden daha iyi betimler. Alt veya daha az sayda bölümden (dilimden) oluşurlarsa daha etkili olurlar. Üç boyutlu pasta grafiklerin yorumlanmas genelde güçtür, çünkü eğim oran ölçüyü bozmaktadr.

• Çizgi grafiklerde, içeriği veya ana mesaj iletmesi gereken çizgiler (çan eğrisi gibi) grafiğin diğer yapsal çizgilerinden iki yada üç kat daha koyu ve belirgin bir şekilde baskn olmaldr. Çizgi grafiklerde de klavuz çizgileri kullanmaktan kaçnn, aksi takdirde veri çizgileriyle karşrlar. Veri çizgilerinde olabildiğince eşit görünürlük (seçilebilirlik) şiddetinde renkler kullann.

Okunakl Sunumlar Görsel öğenin genişliğinin alt kat kadar mesafede

okunabilir olan sunumlar oluşturun.

ŞEKİL 5: Metin belgesindeki çizelgenin değiştirilmeden slayda aktarm

Bina Sermayesi (Milyar TL)

29,931,029,8Toplam6,55,79,7Hangar-Amb.

6,15,54,3Ahr-Sam.

17,319,815,8Konut

IIIIIISermaye

ŞEKİL 7: Hazrladğnz bilgisayar sunumunun yaklaşk 180 cm mesafeden okunabilir olup olmadğn kontrol edin.

6 G

ŞEKİL 8: Ekrandaki slayt genişliğinin 6 kat uzaklkta durarak slaydnzn okunakl olup olmadğn test edin.

ŞEKİL 9: Sunum tekniklerine uygun olarak hazrlanmamş bir slayt

ŞEKİL 10: Şekil 18’deki slaytta yer alan bilginin sunum haline getirilmiş şekli

Sunum, görüş netliğinin kontrol edilmesi için son gösterim yaplmadan önce altda bir oran kullanlarak kontrol edilebilir (Şekil 7). Eğer bir grafik 12,5 cm genişliğinde ise, bu görsel öğeye 75 cm uzaklktan baklabilir, böylelikle görsel öğenin üzerindeki yaz srann en arkasndaki seyirci için de okunakl olacaktr. Ekran genişliğinin alt kat kadarki görüş mesafesi en arka sradaki seyirci için de okunabilirlik açsndan en uygun mesafedir (Şekil 8).

Sunum Süresince Yaplmas Gerekenler !!!

Kendinizi ve sunumunuzu nasl sunduğunuz, slaytlarn tasarm kadar önemlidir; • Perdedeki slayda değil de seyirciye bakn. • Görsel öğenin zaten ifade ettiği şeyleri yinelemeyin, bunlara ekleme yapn; Bir metin

dosyasndaki yaznn tamamn yada bir bölümünü sunum için özetleyip düzenlemeden (Şekil: 9 ve 10) olduğu gibi slayda kopyalayp yapştrdysanz, hiç konuşmadan durup izleyicilerin o metni kendi kendilerine okumalarn beklemeniz daha uygun olur (bu nedenle “Word” dosyalarndaki metinleri olduğu gibi slaytlara kesinlikle aktarmayn).

• Bir görsel öğe hakknda konuşmadan önce seyirciye bu öğeye bakmas ve onu özümsemesi için zaman tanyn. İzleyici için bir şeyi okurken ayn anda diğer sözlü mesajlar dinlemek ve alglamak oldukça zor olabilir.

• Görsel öğeleri gösterirken kendinize göre bir tempo tutturun. Onlar çok çabuk gösterip geçmeyin, çünkü anlaşlmalar güçleşebilir. Bir görsel öğeyi gösterirken çok uzun da tutmayn, aksi halde seyircinin dikkati dağlabilir.

• Size yardmc olabilecek bir başka ipucu ise “Sorular” şeklindeki bir slayd da sunumunuzun sonuna eklemektir. Bu görsel ifade, sunumun sona erdiğini, şimdi srann sorularda olduğunu seyirciye bildirir. Eğer soru almay düşünmüyorsanz “Teşekkürler” şeklinde bir son slayt kullanabilirsiniz.

Mizahi ve komik görsel öğelere sunumlarda yer verilebilir, bu tarz öğeler ilgi çekerler, sade materyale canllk kazandrrlar ve seyirciler arasnda bir canlandrma yada hz değişikliği sağlarlar. Uygun ölçüdeki mizah, bir noktay vurgular ve bu önemli noktann hafzaya kaznmasn sağlayabilir. Ancak, mizahn çok da abartlmamas gerekir. Şakaya boğulan bir ifade yüzünden seyirci asl anlatlmak istenen noktadan uzaklaşabilir. Aşr mizah, güvenilirliğinize de zarar verebilir. Bir etnik grubu, rk, cinsiyeti, dini vb. küçük düşüren bir mizah anlayşnn profesyonel bir sunumda yeri yoktur. Seyirciniz hususunda dikkatli olun ve onlarn duyarl olabileceği noktalardan kaçnn. Kaynaklar:

1- Anonymous, 1996, The Communicator’s Handbook – Tools, Techniques and Technology (Third Edition), Maupin House Publication, Florida.

2- Fred T. HOFSTETTER, 1995, Multimedia Literacy,

University of Delaware, McGraw –Hill.

TürkiyeTürkiye--AB İlişkilerinde AB İlişkilerinde Dönüm NoktalarDönüm Noktalar

1963 ylnda Ankara Anlaşmas ile başlayan Türkiye-AB ilişkileri, 1973 ylnda Katma Protokolün imzalanmas ve 1996 ylnda da Gümrük Birliğine gidilmesi ile önemli aşamalar kaydetmiştir. 1999 Ylnda Yaplan Helsinki Zirvesinde Türkiye’ye “Aday Ülke” Statüsünün verilmesi, Türkiye için, uzunca bir süredir muğlak olan üyelik tarihinin tekrar belirginleşmesini sağlamştr.

AB Komisyonu tarafndan, Topluluk mevzuatnn uyumuna yönelik olarak ülkemizin yapmas gerekenleri içeren Katlm Ortaklğ Belgesi (KOB) hazrlanmştr (2001 ve 2003).

KOB’a cevaben ülkemiz de Ulusal Program (UP) yaynlamştr (2001 ve 2003).

TürkiyeTürkiye--AB İlişkilerinde AB İlişkilerinde Dönüm NoktalarDönüm Noktalar

Helsinki Zirvesi: “Aday Ülke” Statüsü (1999)

Katlm Ortaklğ Belgesi (KOB) (2001 ve 2003)

Ulusal Program (UP)(2001 ve 2003)

Page 85: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

STAN

DAR

DH

AZİR

AN 2

009

85

• Pasta (dilimli) Grafikler bütünü oluşturan parçaları en iyi şekilde gösteren ve parçaların orantılı kısımlarını kı-yaslayan grafiklerdir. Pasta grafikler, bölümleri (pay-ları) gerçek rakamların veya yüzde oranlarının gös-terdiğinden daha iyi betimler. Altı veya daha az sayı-da bölümden (dilimden) oluşurlarsa daha etkili olurlar. Üç boyutlu pasta grafiklerin yorumlanması genelde güçtür, çünkü eğim oranı ölçüyü bozmaktadır.

• Çizgi grafiklerde, içeriği veya ana mesajı iletmesi ge-reken çizgiler (çan eğrisi gibi) grafiğin diğer yapısal çizgilerinden iki ya da üç kat daha koyu ve belirgin bir şekilde baskın olmalıdır. Çizgi grafiklerde de kıla-vuz çizgileri kullanmaktan kaçının, aksi takdirde veri çizgileriyle karışırlar. Veri çizgilerinde olabildiğince eşit görünürlük (seçilebilirlik) şiddetinde renkler kullanın.

Okunaklı SunumlarGörsel ögenin genişliğinin altı katı kadar mesafede okuna-bilir olan sunumlar oluşturun.

Sunum, görüş netliğinin kontrol edilmesi için son gösterim yapılmadan önce altıda bir oranı kullanılarak kontrol edile-bilir (Şekil 7). Eğer bir grafik 12,5 cm genişliğinde ise, bu görsel ögeye 75 cm uzaklıktan bakılabilir, böylelikle görsel ögenin üzerindeki yazı sıranın en arkasındaki seyirci için de

okunaklı olacaktır. Ekran genişliğinin altı katı kadarki görüş mesafesi en arka sıradaki seyirci için de okunabilirlik açısın-dan en uygun mesafedir (Şekil 8).

Sunum Süresince Yapılması Gerekenler !!!Kendinizi ve sunumunuzu nasıl sunduğunuz, slaytların ta-sarımı kadar önemlidir;

• Perdedeki slayda değil de seyirciye bakın.

• Görsel ögenin zaten ifade ettiği şeyleri yinelemeyin, bunlara ekleme yapın; Bir metin dosyasındaki yazının tamamını ya da bir bölümünü sunum için özetleyip dü-zenlemeden (Şekil: 9 ve 10) olduğu gibi slayta kopya-layıp yapıştırdıysanız, hiç konuşmadan durup izleyici-lerin o metni kendi kendilerine okumalarını beklemeniz daha uygun olur (bu nedenle “Word” dosyalarındaki metinleri olduğu gibi slaytlara kesinlikle aktarmayın).

• Bir görsel öge hakkında konuşmadan önce seyirciye bu ögeye bakması ve onu özümsemesi için zaman ta-nıyın. İzleyici için bir şeyi okurken aynı anda diğer söz-lü mesajları dinlemek ve algılamak oldukça zor olabilir.

• Görsel ögeleri gösterirken kendinize göre bir tempo tutturun. Onları çok çabuk gösterip geçmeyin, çünkü anlaşılmaları güçleşebilir. Bir görsel ögeyi gösterirken çok uzun da tutmayın, aksi halde seyircinin dikkati da-ğılabilir.

• Size yardımcı olabilecek bir başka ipucu ise “Soru-lar” şeklindeki bir slaytı da sunumunuzun sonuna ek-lemektir. Bu görsel ifade, sunumun sona erdiğini, şim-di sıranın sorularda olduğunu seyirciye bildirir. Eğer soru almayı düşünmüyorsanız “Teşekkürler” şeklinde bir son slayt kullanabilirsiniz.

Mizahi ve komik görsel ögelere sunumlarda yer verilebilir, bu tarz ögeler ilgi çekerler, sade materyale canlılık kazan-dırırlar ve seyirciler arasında bir canlandırma ya da hız de-ğişikliği sağlarlar. Uygun ölçüdeki mizah, bir noktayı vurgu-lar ve bu önemli noktanın hafızaya kazınmasını sağlayabilir.

Ancak, mizahın çok da abartılmaması gerekir. Şakaya bo-ğulan bir ifade yüzünden seyirci asıl anlatılmak istenen noktadan uzaklaşabilir. Aşırı mizah, güvenilirliğinize de za-rar verebilir. Bir etnik grubu, ırkı, cinsiyeti, dini vb. küçük düşüren bir mizah anlayışının profesyonel bir sunumda yeri yoktur. Seyirciniz hususunda dikkatli olun ve onların duyarlı olabileceği noktalardan kaçının.

Kaynaklar:1- Anonymous, 1996, The Communicator’s Handbook – Tools, Techniques and

Technology (Third Edition), Maupin House Publication, Florida.2- Fred T. HOFSTETTER, 1995, Multimedia Literacy, University of Delaware,

McGraw –Hill.

6 G

ŞEKİL 8: Ekrandaki slayt genişliğinin 6 kat uzaklkta durarak slaydnzn okunakl olup olmadğn test edin.

ŞEKİL 9: Sunum tekniklerine uygun olarak hazrlanmamş bir slayt

ŞEKİL 10: Şekil 18’deki slaytta yer alan bilginin sunum haline getirilmiş şekli

Sunum, görüş netliğinin kontrol edilmesi için son gösterim yaplmadan önce altda bir oran kullanlarak kontrol edilebilir (Şekil 7). Eğer bir grafik 12,5 cm genişliğinde ise, bu görsel öğeye 75 cm uzaklktan baklabilir, böylelikle görsel öğenin üzerindeki yaz srann en arkasndaki seyirci için de okunakl olacaktr. Ekran genişliğinin alt kat kadarki görüş mesafesi en arka sradaki seyirci için de okunabilirlik açsndan en uygun mesafedir (Şekil 8).

Sunum Süresince Yaplmas Gerekenler !!!

Kendinizi ve sunumunuzu nasl sunduğunuz, slaytlarn tasarm kadar önemlidir; • Perdedeki slayda değil de seyirciye bakn. • Görsel öğenin zaten ifade ettiği şeyleri yinelemeyin, bunlara ekleme yapn; Bir metin

dosyasndaki yaznn tamamn yada bir bölümünü sunum için özetleyip düzenlemeden (Şekil: 9 ve 10) olduğu gibi slayda kopyalayp yapştrdysanz, hiç konuşmadan durup izleyicilerin o metni kendi kendilerine okumalarn beklemeniz daha uygun olur (bu nedenle “Word” dosyalarndaki metinleri olduğu gibi slaytlara kesinlikle aktarmayn).

• Bir görsel öğe hakknda konuşmadan önce seyirciye bu öğeye bakmas ve onu özümsemesi için zaman tanyn. İzleyici için bir şeyi okurken ayn anda diğer sözlü mesajlar dinlemek ve alglamak oldukça zor olabilir.

• Görsel öğeleri gösterirken kendinize göre bir tempo tutturun. Onlar çok çabuk gösterip geçmeyin, çünkü anlaşlmalar güçleşebilir. Bir görsel öğeyi gösterirken çok uzun da tutmayn, aksi halde seyircinin dikkati dağlabilir.

• Size yardmc olabilecek bir başka ipucu ise “Sorular” şeklindeki bir slayd da sunumunuzun sonuna eklemektir. Bu görsel ifade, sunumun sona erdiğini, şimdi srann sorularda olduğunu seyirciye bildirir. Eğer soru almay düşünmüyorsanz “Teşekkürler” şeklinde bir son slayt kullanabilirsiniz.

Mizahi ve komik görsel öğelere sunumlarda yer verilebilir, bu tarz öğeler ilgi çekerler, sade materyale canllk kazandrrlar ve seyirciler arasnda bir canlandrma yada hz değişikliği sağlarlar. Uygun ölçüdeki mizah, bir noktay vurgular ve bu önemli noktann hafzaya kaznmasn sağlayabilir. Ancak, mizahn çok da abartlmamas gerekir. Şakaya boğulan bir ifade yüzünden seyirci asl anlatlmak istenen noktadan uzaklaşabilir. Aşr mizah, güvenilirliğinize de zarar verebilir. Bir etnik grubu, rk, cinsiyeti, dini vb. küçük düşüren bir mizah anlayşnn profesyonel bir sunumda yeri yoktur. Seyirciniz hususunda dikkatli olun ve onlarn duyarl olabileceği noktalardan kaçnn. Kaynaklar:

1- Anonymous, 1996, The Communicator’s Handbook – Tools, Techniques and Technology (Third Edition), Maupin House Publication, Florida.

2- Fred T. HOFSTETTER, 1995, Multimedia Literacy,

University of Delaware, McGraw –Hill.

TürkiyeTürkiye--AB İlişkilerinde AB İlişkilerinde Dönüm NoktalarDönüm Noktalar

1963 ylnda Ankara Anlaşmas ile başlayan Türkiye-AB ilişkileri, 1973 ylnda Katma Protokolün imzalanmas ve 1996 ylnda da Gümrük Birliğine gidilmesi ile önemli aşamalar kaydetmiştir. 1999 Ylnda Yaplan Helsinki Zirvesinde Türkiye’ye “Aday Ülke” Statüsünün verilmesi, Türkiye için, uzunca bir süredir muğlak olan üyelik tarihinin tekrar belirginleşmesini sağlamştr.

AB Komisyonu tarafndan, Topluluk mevzuatnn uyumuna yönelik olarak ülkemizin yapmas gerekenleri içeren Katlm Ortaklğ Belgesi (KOB) hazrlanmştr (2001 ve 2003).

KOB’a cevaben ülkemiz de Ulusal Program (UP) yaynlamştr (2001 ve 2003).

TürkiyeTürkiye--AB İlişkilerinde AB İlişkilerinde Dönüm NoktalarDönüm Noktalar

Helsinki Zirvesi: “Aday Ülke” Statüsü (1999)

Katlm Ortaklğ Belgesi (KOB) (2001 ve 2003)

Ulusal Program (UP)(2001 ve 2003)

Page 86: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

86

HAZ

İRAN

200

9ST

AND

ARD

KON

TRO

L V

E SE

RTİ

FİK

ASY

ON

İyi Tarım UygulamalarındaKontrol ve Sertifikasyon Kuruluşları İçin Aranan Şartlar

Page 87: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

STAN

DAR

DH

AZİR

AN 2

009

87

Ziraat Müh. Yasemin ÖÇALANTarım ve Köyişleri Bakanlığı TÜGEM

İyi Tarım Uygulamalarına İlişkin Yönetmelik 08.09.2004 tarihli ve 25577 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Ayrıca 05.05.2005 ve 15.05.2006 tarihlerinde İyi Tarım Uygu-lamalarına İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelikler Resmi Gazete de ya-yınlanarak yürürlüğe girmiştir.

İyi tarım uygulamaları, Yönetmelikte tarımsal üretim sisteminin sosyal açıdan yaşanabilir, ekonomik açıdan kârlı ve verimli, insan sağlığını koruyan, hayvan sağlık ve refahı ile çevreye önem veren bir hale getirmek için uygulanması gereken işlemler olarak tanımlanmaktadır.

İyi Tarım Uygulamaları Sertifikası, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nca yetkilendirilen özel kontrol ve ser-tifikasyon kuruluşları tarafından düzenlenir. Bu nedenle, üreticilerin Bakanlığımızın yetkilendirdiği kuru-luşlara başvurması gerekmektedir. Başvuruda bulunan üreticilerin üretim süreci bu kuruluşlar tarafın-dan denetlenerek, iyi tarım uygulamaları kriterlerine uygun olarak üretildiği anlaşılan ürünlere “İyi Ta-rım Sertifikası” verilir.

Yetkilendirilmiş kuruluşlar, üretimin ilk aşamasından başlayarak hasat ve pazara arz edilmesine kadar olan süreçte uygulanan işlemlerin, iyi tarım uygulamaları kriterlerine uygun olarak yapılıp yapılmadığı-nı kontrol ederek sertifikalandırır.

İyi Tarım Uygulamaları kontrol ve sertifikalandırma işlemleri, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nca çalış-ma yetkisi verilen kontrol ve sertifikasyon kuruluşları tarafından yapılır.

İTU Yönetmeliğinin 10’uncu maddesi “Yetkilendirilmiş Kuruluşların Oluşumu, Çalışma Şekli ve Esasları”nı içermektedir.

Bu Yönetmeliğin uygulanmasında; İTU faaliyetlerinin her türlü kontrol ve sertifikalandırma işlemleri Ba-kanlıkça veya Bakanlıkça yetkilendirilmiş kuruluşlarca yapılır.

Yetkilendirilmiş kuruluşlar, kontrol ve sertifika konularında çalışma izni almak için Bakanlığa başvuruda bulunur. Bakanlıkça gerekli incelemeler yapılır ve dilekçenin veriliş tarihinden itibaren 45 gün içinde so-nuçlandırılır. Yetkilendirilmiş kuruluşlar çalışma yetki süreleri dolmadan her yıl en az 1 ay önce çalışma yetki sürelerini uzatmak zorundadırlar. Çalışma izinleri hiç bir şekilde devredilemez.

Kontrol ve sertifikasyon kuruluşu; kontrol ve sertifikasyon olmak üzere iki ayrı birimden oluşur. Kont-rol biriminde görev yapanlar sertifikasyon biriminde, sertifikasyon biriminde görev yapanlar kontrol bi-riminde görev yapamazlar.

Page 88: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

88

HAZ

İRAN

200

9ST

AND

ARD

Kontrol ve/veya sertifikasyon kuruluşları, kontrol ve serti-fikasyon kriterlerini, izlenebilirlik ve yaptırımlara ait bilgile-ri de içeren bir kalite el kitabı hazırlayarak Bakanlığa bildirir.

İTU Yönetmeliğinin 11'inci maddesinde “Yetkilendirilmiş Kuruluşlarda Aranan Şartlar, Çalışma İzni ve İstenen Bel-geler” yer almaktadır.

1) Bakanlık tarafından izin verilecek yerli veya yaban-cı yetkilendirilmiş kuruluşun Türkiye bürosu temsil-cisinin veya yardımcısının T.C. vatandaşı olması zo-runludur. Yerli ve yabancı kontrol ve/veya sertifikas-yon kuruluşlarının Türkiye bürosunda veya şubele-rinde çalışan T.C. vatandaşı kontrolör ve diğer per-sonel sayısı toplam personelin 2/3’ünden az olamaz.

2) Yetkilendirilmiş yerli veya yabancı kuruluşların tem-silcisi tercihen, üretim dalı ile ilgili olarak Ziraat Mü-hendisi, Gıda Mühendisi, Su Ürünleri Mühendisi veya Veteriner Hekim olur.

3) Kontrol ve sertifikasyon işlemleri aynı kuruluş tara-fından yapılabilir, fakat ayrı ayrı izin verilir.

4) Yetkilendirilmiş kuruluş yöneticileri, ortakları, kontro-lörleri ve çalışanları, o kuruluş adına kodlandığından, başka bir yetkilendirilmiş kuruluşta herhangi bir gö-rev alamazlar.

5) Kontrol ve/veya sertifikasyon kuruluşlarındaki kont-rolörlerin sayısı, kuruluşun proje sayısı, kontrol edi-

lecek işletme, üretim alanları ve benzeri için yeter-li olmalıdır. Bir yıl içerisinde her bir kontrolör maksi-mum 90 kontrol günü çalışır. Yetkilendirilmiş kuruluş her 90 kontrol günü için bir kontrolör çalıştırmak zo-rundadır. Yetkilendirilmiş kuruluşlarda çalışan kont-rolörlerin yeterlilik sayısı Sosyal Sigorta Kurumu Ay-lık Pirim Hizmet Belgesiyle Bakanlığa ispat edilir ve Bakanlıktan onay alınır.

6) Yetkilendirilmiş kuruluşların yöneticileri, ortakları, kontrolörleri ve çalışanları ticari olarak İTU faaliye-tinde bulunmaları durumunda kontrol ve/veya serti-fikasyon işlemleri kendi kuruluşları tarafından yapı-lamaz.

b) Yetkilendirilmiş kuruluşların çalışma izni ve istenen belgeler;

1) Yetkilendirilmiş kuruluş tüzel kişilik ise limited veya ano-nim şirket olur. Yabancı bir kuruluşun irtibat bürosu veya şubesi ise tüm yasal izin işlemlerini tamamlar.

2) Yetkilendirilmiş kuruluşlar, EN 45011 veya ISO/IEC Gu-ide 65’e göre Türk veya yabancı akreditasyon kurumla-rından akredite olmak zorundadır. Yetkilendirilmiş kuruluş, yabancı bir kuruluşun Türkiye’deki irtibat bürosu veya şu-besi ise merkezine ait akreditasyon belgesini müracaatta Bakanlığa ibraz eder. Diğer yetkilendirilmiş kuruluşlar ise çalışma izni verilmesinden itibaren iki yıl içerisinde akredi-

Page 89: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

STAN

DAR

DH

AZİR

AN 2

009

89

te olarak akreditasyon belgesini Bakanlığa ibraz etmek zorundadır. Akreditasyon için iki yıl süre tanınan yetkilendirilmiş kuruluşlar, belirtilen sürede akreditasyon belgesini Bakanlığa ibraz etmez ise Bakanlık, akreditasyon belgesi ibraz edilin-ceye kadar yetkilendirilmiş kuruluşun çalışma iznini askıya alır. Çalışma izni askıya alınan kuruluş, askıya alınmasından itibaren altı ay içerisinde de akreditasyon belgesini Bakanlığa ibraz edemediği takdirde çalışma izni Bakanlıkça iptal edilir.

3) Yetkilendirilmiş kuruluşun yer ve organizasyon tanımlamalarına dair belgeler;Adı, yeri, adresi ve var ise logosuna ait belgeler,Kuruluş sahibi, ortakları, temsilcileri ve kontrolörlerine ait kimlik belgelerinin onaylı sureti,Kuruluş sahibi, ortakları, temsilcileri ve kontrolörlerine ait eğitim belgelerinin noter onaylı sureti,Ticaret Sicil Gazetesi,Çalışanların görev tanımları ve sigorta belgeleridir.4) Kuruluşun çalışma alanı ve çalışma sistemine dair bu Yönetmelikte belirtilen tüm belgeler,5) Uygulayacağı kontrol ve/veya sertifikasyon yöntemlerini içeren belgelerdir.

6) Yetkilendirilmiş kuruluşlar, çalışma izni süresince veya Bakanlıkça çalışma izinlerinin askıya alınması veya iptali nede-niyle, sözleşme yaptığı taraflara, Bakanlığa veya üçüncü şahıslara karşı doğabilecek her türlü zarardan tek başına sorum-lu olup, bu sorumluluğu gösterir noter onaylı taahhütnameyi Bakanlığa ibraz etmek zorundadır.

S.NO YETKİLENDİRİLMİŞ KURULUŞLARDAN İSTENEN BELGELER1 Kuruluş Başvuru Dilekçesi2 Kuruluşun İmza Sirküleri3 Oda Sicil Kayıt Sureti (Sicil Kayıt Sureti) LTD veya Anonim Şti4 Yabancı Kuruluşun İrtibat Bürosu İse Tüm Yasal İzin İşlemlerine İlişkin Belgeler5 Yabancı Kuruluşun İrtibat Bürosu İse Temsilciye Ait Yetki Belgesi6 Ticaret Sicil Gazetesi7 Adı, Yeri, Adresi Ve Logosuna Ait Belgeler8 Akreditasyon Belgesi9 Taahhütname10 Yer Ve Organizasyon Şeması Ve Görev Tanımları (Kuruluşu Tanıtıcı Bilgiler vb.)11 Çalışanların Sigorta Kayıtlarını Gösterir Belgeler12 Kuruluş Sahibi, Ortakları, Temsilcilerine Ait Kimlik Belgeleri Ve Eğitim Belgeleri13 Kontrolörlere Ait Dilekçe14 Kontrolörlere Ait İmza Sirküleri15 Kontrolörlere Ait Kimlik Ve Eğitim Belgeleri16 Sertifikerlere Ait Dilekçe17 Sertifikerlere Ait İmza Sirküleri18 Sertifikerlere Ait Kimlik Ve Eğitim Belgeleri19 Sertifikerlere Ait Deneyim Belgeleri20 Kalite El Kitabı

21 Uygulayacağı Kontrol Ve Sertifikasyon Yöntemlerini İçeren Belgeler (Belgelendirme Kapsamı, Kontrol ve Sertifikasyon Dokümanı, Kriterleri, Numune Alma Kriterleri vb.)

22 Belge Örnekleri(Üretim Bölgesi İçerisinde Mahkeme Yerini de Belirtir Sözleşme, Denetim Raporu, Sertifika vb.)

Başvuru dosyasında belgelerin tamamlayan kuruluşlara çalışmak istedikleri faaliyet alanında örneğin yaş meyve sebze, çiçek ve süs bitkileri, tarla bitkileri vb. bir yıl süre ile çalışma izni verilir.

KAYNAKLAR1- 08.09.2004 tarihli ve 25577 Sayılı Resmî Gazete’de Yayımlanan İyi Tarım Uygulamalarına İlişkin Yönetmelik2- 05.05.2005 tarih ve 25806 sayılı ve 15.05.2006 tarih ve 26169 sayılı Resmî Gazete’de Yayımlanan İyi Tarım Uygulamalarına İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yö-netmelikler 3- http://www.tarim.gov.tr4- http:www.tugem.gov.tr

Page 90: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

90

HAZ

İRAN

200

9ST

AND

ARD

EĞİT

İM

İyi Tarım Uygulamaları

Kontrolör Eğitimi

İyi Tarım Uygulamaları (İTU), tarımsal üretim sistemi-nin sosyal açıdan yaşanabilir, ekonomik açıdan kârlı ve verimli, insan sağlığını koruyan, hayvan sağlık ve re-fahı ile çevreye önem veren bir hale getirmek için uy-gulanması gereken işlemler olarak tanımlanmaktadır.

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ile TSE arasında kontrolör eğitimi düzenlemek üzere 23.05.2006 tarihinde bir protokol imzalan-mıştır. Protokol süresi 2 yıl süreli olduğu için 12.09.2008 tari-hinde yenilenmiştir. Protokol kapsamında 2006 yılından itiba-ren 9 (dokuz) eğitim programı düzenlenmiş olup, bu eğitim-lerde toplam 192 kişiye ISO 10724 Personel Belgelendirme Standardında İTU Kontrolör eğitimi verilmiştir.

Tarımsal üretimin kalite yönetim sistemi prensiplerinde sür-dürülmesini hedefleyen iyi tarım uygulamalarında, Bakanlıkça yetkilendirilecek kontrol ve sertifikasyon kuruluşlarında görev yapacak kontrolörlerin eğitimi de kalite yönetim sistemi içeri-

sinde yürütülmektedir. Şu anda yapılan eğitimler “Bitkisel Üre-timde İTU Kontrolörlüğü” eğitimi olup, bu eğitimde ziraat ve gıda mühendislerine eğitim verilmektedir. İyi Tarım Uygulama-ları Kontrolörü Belgesine sahip kontrolörler, İTU Yönetmeliği hükümleri çerçevesinde Bakanlıkça İTU konusunda Yetkilen-dirilmiş Kuruluş adına çalışma yetkisi alırlar. Ziraat mühendisi kontrolörlere, birincil üretimde yani ürünün arazide olduğu dö-neminde denetleme yetkisi verilir. Gıda mühendisleri ise, ikin-cil üretim dediğimiz hasattan sonraki kısımda yetkilendirilir.

ISO 17024 Personel Belgelendirme Standardlarında yürütü-len eğitim programı, “İyi Tarım Uygulamaları Kontrolörü Bel-gelendirmesi” kapsamında TÜRKAK tarafından akredite edil-miştir. Eğitim 9 gün süreli olup, 10. gün eğitime katılan kont-rolör adaylarının sınavı gerçekleştirilmektedir.

Sınav; yazılı ve sözlü olmak üzere 2 aşamadan oluşmakta-dır. Yazılı sınavda test ve klasik olmak üzere 2 aşamada ger-çekleştirilmektedir. Sabahtan yazılı sınav yapılıp, öğleden son-ra gruplar halinde adaylar sözlü sınava tabii tutulmaktadır. Sı-navda başarılı olan katılımcılara akreditasyon markasına sa-hip sertifika düzenlenmektedir.

Eğitim Konuları:

• İyi Tarım Uygulamalarına Giriş• İyi Tarım Uygulamaları Ülke Mevzuatı• Bitkisel Üretimde Genel Standardlar• Bitkisel Üretimde Kontrol Noktaları• Bitkisel Üretim Kontrol Listesi• Bitki Sağlığı Metotları• Ülkemizde Bitki Sağlığı Uygulamaları ve Entegre Mü-

cadele• Bitki Koruma Ürünleri Kullanımı ve Etkileri• Gübreler ve Gübreleme Teknikleri• Tarım Çevre İlişkileri• Çevre Risk Analizi• İletişim Teknikleri ve Psikolojik Yaklaşımlar• ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemleri Temel Eğitimi • ISO 22000 Gıda Güvenliği Yönetim Sistemleri• İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimi • Denetim Teknikleri Eğitimi

Müh. Z. Gülsüm BOZKURTTarım ve Köyişleri Bakanlığı,

Tarımsal Üretim ve Geliştirme Genel Müdürlüğü

Page 91: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

DEN

ETİM

REC

İ

İyi Tarım Uygulamaları Denetim Süreci

Son yirmi yılın en önemli konularının; süratle kirletilen doğa ve doğal dengenin bozulması, küresel ısınma, gı-dalarda insan sağlığını tehdit eden kimyasal kalıntıları olduğu görülmüştür. Bu nedenle Avrupa’daki yaş meyve ve sebze pazarında yer alan büyük zincir marketler, tüketicilerine arz ettikleri yaş meyve ve sebze ürünlerinde insan sağlığını tehdit eder nitelikteki belli bazı riskleri en aza indirgemek amacıyla 1999 yılında EUREPGAP protokolünü ortaya koymuşlardır. Bu protokolün kapsamı 2007 yılında ve GLOBALGAP protokolü olarak ge-

nişletilmiştir.

Bu protokolle perakendeciler; “Raflarına koydukları ürünün müşterilerine zarar vermeyeceği” konusunda tedarikçi ve do-layısı ile üreticilerden güvence istemektedirler.

Günümüzde belli başlı süper ve hipermarket zincirleri tarafından kabul edilen bu protokol, gerek ülkelerinde yetiştirilen ge-rekse ülkelerine ithal edilecek tüm bahçe ürünlerinde uyulması gerekli bir ön koşul haline gelmiştir.

Bu protokol özetle; kayıt tutma, türler ve anaçlar, yetiştiricilik yapılan alanın tarihçesi ve idaresi, toprak ve yetiştirme yöntemi, gübre kullanımı, sulama, bitki koruma, hasat, hasat sonrası uygulamalar, yeniden işleme ve yeniden kullan-ma, işçi sağlığı ve güvenliği ve çevreyle ilgili konularda minimum standarlar belirlenmektedir. Ayrıca bu yönetmelik ile GAP(İTU)+IPM(EM)+ICM(EUY)+HACCP kullanılması teşvik edilmektedir.

Prof. Dr. Tevfik YOLTAŞKontrol ve Sertifikasyon Kuruluşları Temsilcisi

STAN

DAR

DH

AZİR

AN 2

009

91

Page 92: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

92

HAZ

İRAN

200

9ST

AND

ARD İyi Tarım Uygulamaları Sistemi, ürünün tarladan sofraya kadar olan tüm aşamalarda izlenebilir olmasını gerektirmekte-

dir. Bu nedenle üreticiler yapmış olduğu tüm uygulamaları kayıt altına almalı kendi iç denetimlerini yaparak sertifikasyo-na hazırlanmalıdırlar.

Ülkemizde iyi tarım uygulamaları (İTU) 08.08.2004 tarihinde, 25577 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan “İyi Tarım Uygula-malarına İlişkin Yönetmelik”in yürürlüğe girmesi ile başlamıştır. Daha sonra 05.06.2004 ve 15.05.2006 tarihi Resmi Ga-zetelerde yayınlanan değişiklikler ile bu yönetmelik son şeklini almıştır. Ancak yeni gelişmelere uyum amacıyla İTU Yönet-meliğinin güncellemesi çalışmalarına devam edilmektedir.

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, İyi Tarım Uygulamaları yönetmeliğini çıkarılmasını takiben konuda üretici ve yatırımcılara destek programları başlatmıştır.

İTU Yönetmeliği’nin İlgili Tanıtımları

Yetkilendirilmiş Kuruluş: Kontrol ve sertifikasyon kuruluşu, kontrol kuruluşu veya sertifikasyon kuruluşu olarak Bakan-lık tarafından yetki verilmiş gerçek veya tüzel kişiler.

Sertifikasyon Kuruluşu: Tüm kontrolleri tamamlanmış iyi tarım uygulamaları kriterlerine uygun üretilen ürünü, kontrol ku-ruluşunun yaptığı kontrol ve bu kontrole ilişkin bilgi ve belgeler ile gerek duyulan hallerde yaptırılacak analizlere dayana-rak sertifikalandırmak üzere Bakanlık tarafından yetki verilmiş gerçek veya tüzel kişiler.

Kontrol Kuruluşu: İyi tarım uygulamaları kriterlerine uygun üretilen ürünün, üretiminden son tüketiciye ulaşıncaya kadar olan tüm aşamalarını kontrol etmek üzere Bakanlık tarafından yetki verilmiş gerçek veya tüzel kişiler.

Kontrolör: Kontrol ve sertifikasyon kuruluşu veya kontrol kuruluşu adına iyi tarım uygulamaları faaliyetlerinin her aşama-sının ilgili mevzuata göre uygulanmasını kontrol etmek üzere Bakanlık tarafından yetki verilmiş gerçek kişi.

Sertifiker: Kontrol ve sertifikasyon kuruluşu veya sertifikasyon kuruluşu adına, kontrolü tamamlanmış ürünün iyi tarım uygulamaları kriterlerine uygun olduğunu onaylamak üzere Bakanlık tarafından yetki verilmiş gerçek kişi.

Page 93: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

Denetimlerde Kullanılan Referans ve Standardlar

ITU Genel Yönetmeliği

Kontrol Noktaları ve Uygulama Kriterleri

Kontrol Listeleri

Kontrol Noktalarına Göre Standard Gereklilikleri (Meyve ve Sebzeler)

Standard kontrol noktaları Majör, Minör zorunluluklar ve tavsiyeler olmak üzere üç kategoride sınıflandırılmıştır. Mutlak zorunlu (Majör) kategorisindeki konulara % 100 uymak gerekir. Zorunlu (Minör) kategorisindeki noktala-ra ise % 95 uyum yeterlidir. Tavsiye niteliğindeki noktalar için bir zorunluluk bulunmamaktadır, ancak denetimlerde kontrol edilir ve ilgili raporlarda belirtilir.

Denetimlerde; Üç farklı Kontrol Listesi kullanılır. Kullanılan Kontrol Listelerindeki kontrol noktalarının dağılımı ve adet-leri aşağıdaki Tablo’da verilmiştir.

Majör Minör Tavsiye TOPLAM

Tüm Çiftlik Tabanı

12 22 22 45

Ürün Tabanı

28 75 17 120

Meyve-Sebze

34 28 9 71

TOPLAM 74 125 37 236

Denetim Seçenekleri

İyi Tarım Uygulamaları Sertifikası, tarımsal üretim yapan ve bu sertifika için Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca çalış-ma yetkisi verilen kontrol ve sertifikasyon kuruluşlarına başvuruda bulunanlara verilir. Başvuruda bulunan üretici-lerin üretim süreci bu kuruluşlar tarafından denetlenerek, iyi tarım uygulamaları kriterlerine uygun olarak üretildiği anlaşılan ürüne/ürünlere “İyi Tarım Sertifikası” düzenler.

Bireysel Sertifikasyon (Seçenek 1)

Üretici bireysel olarak İTU Sertifikası için başvuruda bu-lunur. Üretici İTU koşullarını sağlayan üretimi sürecinde kendi iç denetimini, harici denetimde incelenmek üzere, GLOBALGAP(EUREPGAP) kontrol listelerinin Türkçe çevi-rilerinden yaralanarak yapmalıdır.

Grup Sertifikasyonu (Seçenek 2)

Üreticileri legal bir çatı altında (Kooperatif, Üretici Birliği vb.) başvuruda bulunurlar. Bu durumda her bir üreticinin kontrol listelerine uygunluğuna ilave olarak;

Yönetsel bir yapının oluşturulması, yeterli eğitilmiş perso-

nel, Kalite El Kitabı, Dokümantasyon kontrolü, Kayıt siste-mi, izlenebilirlik, iç denetimler, yaptırımlar, taşeronlar gibi farklı konularında yerine getirilmiş olması gereklidir.

Denetim (Belgelendirme) Süreci

Belgelendirmenin tamamlanabilmesinde üretici veya üre-tici grubunun işlem akışı aşağıda sırası ile belirtilmiştir.

Üretici/Üretici Grubunun Kontrol ve Sertifikasyon Kuru-luşuna Başvurusu: Üretici/Üretici Grubu Tarım ve Köyiş-leri Bakanlığı'nca çalışma yetkisi verilen bir kontrol ve ser-tifikasyon kuruluşlarına başvuruda bulunur.

Üretim ve Alanlara Göre Denetim Süresinin Belirlen-mesi: Müracaatı kabul eden Kontrol ve Sertifikasyon ku-ruluşu, üreticinin başvurusundaki ürün çeşidi, miktarı ve alan büyüklüğüne bağlı olarak denetim süresi belirler.

Denetim Kuruluşunun Teklifi: Belirlenen denetim süresi-ne göre KSK sözleşme teklifini yapar.

Sözleşmenin Gerçekleşmesi: Üretici/Üretici Grubu mu-tabakata vardığı sözleşmeyi imzalayarak KSK’ a gönderir.

Denetim Programının Oluşturulması ve Bildirilmesi: KSK denetim programı hazırlayarak başvuru sahibine iletir.

STAN

DAR

DH

AZİR

AN 2

009

93

Page 94: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

94

HAZ

İRAN

200

9ST

AND

ARD

Programa Göre Doküman ve Saha Denetimlerinin Ger-çekleştirilmesi: Hazırlanan programa uygun olarak KSK kontrolör başvuru sahibinin dokümantasyonel ve alan de-netimlerini gerçekleştirir.

Denetim Raporunun Düzenlenmesi: Kontrolör/Kontrolör-ler denetim raporunu düzenler, başvuru sahibini bilgilendi-rir. Yapılan denetim sonucunda başvuru sahibinin ITU kri-terlerine uygun olarak üretim yapıldığının belirlenmesi ha-linde, kontrolör KSK kontrolörü denetim paketinin sertifike-re ulaştırılmasını sağlar. Denetim sonrasında sertifikasyo-nu sağlayacak uygunluk düzeylerinin yetersiz olması duru-munda, başvuru sahibini 28 iş günü içerisinde saptanan uygunsuzlukların kapatılması istenir. Ancak bu süre içinde uygunsuzlukların kapatılması halinde, denetim paketi ser-tifikere ulaştırılır.

Sertifiker Tarafından Dosya İçeriğinin İncelenip Değer-lendirilmesi ve Raporlanması: Sertifiker denetim paketi-ni inceleyerek, İTU kriterlerine uygunluğu değerlendirir ve raporlar.

Tüm Gereksinimler Yerine Getirilmiş ise Sertifikanın Ya-yınlanması: Sertifikerin; sertifikasyon için olumlu raporu sonrası ilgili KSK sertifikayı düzenleyerek başvuru sahibi-ne gönderir.

Denetim Faaliyetlerinin Bakanlık’a RaporlanmasıHer bir saha denetimini müteakip en geç 1 ay içerisinde ilgili Tarım il Müdürlüğü’ ne denetim raporunun bir kopya-sının gönderilmesi.3’ er aylık periyotlarla Bakanlığa faaliyet raporlarının su-nulması.Yıl sonunda KSK’nın yıllık faaliyet raporu Bakanlığa sun-ması.Bakanlık tarafından yılda bir yetkinin yenilenmesi için KSK denetimlerin gerçekleştirilmesi.

SONUÇ

GLOBALGAP/İTU standardları, öncelikle üretimde çevre üzerindeki olumsuz etkileri en aza indirerek ürünlerin nasıl yetiştirildiği hakkında tüketicilere güvence sağlamak ama-cıyla oluşturulmuştur. Bütün bunlar göz önüne alındığında GLOBALGAP/ITU Sertifikası alan üretici, kuruluş ya da fir-malar bu düşünceden yola çıkarak ürettikleri tarım ürünle-rinin daha kaliteli ürettiği için iç ve dış ülke pazarlarında ön-celikli olurlar. Bunun yanı sıra GLOBALGAP/İTU Sertifikası, müşterilerine kalite ve güvence vererek pazarlardaki kalıcılı-ğını yükseltir, GLOBALGAP/İTU Sertifikası alan üreticiler iti-bar ve etkinliği artırarak daha az maliyet ile üretim yapmak-tadır. Ülkemizde Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından yet-kilendirilen kuruluşların listesi aşağıda Tablo’da verilmiştir.

TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANLIĞI TARAFINDAN İYİ TARIM UYGULAMALARINDA YETKİLENDİRİLEN KURULUŞLARIN LİSTESİ

No Kuruluş Adı Adresi Yetki Kapsamı Kuruluş Kodu

1CTR Uluslararası Belgelendirme ve Denetim Ltd.Şti.

5. Sok. No:4/7 Bağcılar Gaziosmanpaşa/ANKARATel: 0 312 436 14 60 Fax:0 312 436 14 70 e- mail: [email protected]

Kontrol ve Sertifikasyon-Yaş meyve sebze-Kesme çiçek ve süs bitkileri-Fide ve fidancılık-Tarla bitkileri-Çay

TR.İTU.01

2Moody International Kalite Servisleri Ltd.Şti.

Kozyatağı Hüseyin Çelik Sok. Topaloğlu İş Merkezi No:9 Kat:3 • Kadıköy/İSTANBULTel: 0 216 445 00 00 Fax:0 216 445 00 20e- mail: [email protected]

Kontrol ve Sertifikasyon-Yaş meyve sebze

TR.İTU.02

3ETKO Ekolojik Tarım Kontrol Org.Ltd.Şti.

160 Sokak No:13/7 35040 Bornova/İZMİR Tel: 0 232 339 76 06Fax:0 232 339 76 07e- mail: [email protected]

Kontrol ve Sertifikasyon-Yaş meyve sebze -Çiçek ve süs bitkileri-Tarla Bitkileri

TR.İTU.03

Page 95: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

STAN

DAR

DH

AZİR

AN 2

009

95

4ECAS Belgelendirme Denetim Ltd.Şti.

Çaybaşı Mah.Ali Çetinkaya Cad. Kayahan Apt. No:146/6 ANTALYA Tel: 0 242 321 55 56 Fax:0 242 311 62 00e- mail: [email protected]

Kontrol ve Sertifikasyon-Yaş meyve ve sebze-Çiçek ve süs bitkileri -Fide ve fidancılık-Tarla Bitkileri-Çay

TR.İTU.04

5

TURKGAP Tarım Uygulamaları Kontrol ve Sertifikasyon Hizmetleri Ticaret Ltd.Şti.

Palmiye Mah. S.Yılmaz Apt. 1216 Sok.No:2/A Yenişehir/MERSİNTel: 0 324 327 41 91Fax:0 324 327 4191e- mail: [email protected]

Kontrol ve Sertifikasyon -Yaş meyve-sebze

TR.İTU.05

6

NİSSERT Uluslararası Sertifikasyon ve Denetim Hizmetleri Denetim Ltd.Şti.

Gimat 3 Blok No:29 Macunköy/ANKARATel: 0 312 397 07 87 Fax:0 312 397 00 58e-mail:[email protected]

Kontrol ve Sertifikasyon-Yaş meyve-sebze-Tarla bitkileri

TR.İTU.06

7

TRB Uluslararası Belgelendirme Teknik Kontrol ve Göz. Hiz. Tic. Ltd. Şti.

Şair Eşref Blv.No:4 Osman Şahin İş Mrk K:6 D: 603 Çankaya/İZMİRTel: 0 232 441 6711Fax:0 232 441 55 87e-mail:[email protected]

Kontrol ve Sertifikasyon-Yaş meyve sebze-Çiçek ve süs bit. -Fide ve fidancılık-Tarla Bitkileri

TR.İTU.07

8

Ekotar-Ekolojik Tarım Ürünleri Üretim, Kontol, Sertfika, Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.

Gazi Mh. A.Menderes Blv. Denis Apt.36/1 33130 MERSİNTel: 0 324 325 49 64Fax.0 324 327 19 44e-mail:[email protected]

Kontrol ve Sertifikasyon-Yaş meyve sebze

TR.İTU.08

9C.U. Sertifikasyon Ltd. Şti.

Mansuroğlu mah. 286 Sok. Ali Çolakoğlu Sitesi A–1 Blok, No:16, Daire:3 Bornova/İZMİR Tel:0 232 3470704Fax:0 232 3470693e- mail: [email protected]

Kontrol ve Sertifikasyon-Yaş meyve sebze

TR.İTU.10

10ORSER Organik Ürünler Kontrol ve Sertifikasyon Ltd. Şti.

Simon Bolivar Cad. Cemal Nadir sok. No:10/5 06550 Çankaya/ANKARA Tel:0 312 4381560 Fax:0 3124381559e-mail: [email protected]

Kontrol ve Sertifikasyon-Yaş meyve sebze -Çiçek ve süs bitkileri-Tarla bitkileri

TR.ITU.11

11CERES Certification of Environmental Standards GmbH

İnönü Caddesi Yunus Emre Apt.Kat:1 D:1 No:705 PK: 35350 Poligon/İZMİRTel:0 232 2472022 Fax:0 232 2477001e-mail: [email protected]

Kontrol ve Sertifikasyon-Yaş meyve sebze

TR.İTU.12

12

KAS Uluslararası Sertifikasyon Gözetim Teknik Kontrol Hizmetleri Ltd. Şti.

Fatih Cad. No:68/20 Bornova/İZMİRTel:0 232 3735255 Fax:0 232 3734626e-mail: [email protected]

Kontrol ve Sertifikasyon-Yaş meyve sebze

TR.İTU.13

Page 96: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

96

HAZ

İRAN

200

9ST

AND

ARD

GID

A H

İJYE

Gıda Hijyeni ve İyi Tarım Uygulamaları

Sanayileşme ile birlikte yaşam standardının yükselmesi karşısında, gıda üretiminde ve kullanımında yeni eğilimler oluşmuştur. Tüketiciler daha çok hazır gıda maddelerine yönelmiş ve bunun sonucu olarak çok çeşitli gıda mad-deleri üreten ve hazırlayan sanayiler gelişmiştir. Bu durumda, çeşitli gıda maddeleri ile karşı karşıya kalan tüketi-ciyi, sağlık ve ekonomik yönlerden korumak üzere gıda kontrol hizmetleri önem kazanmıştır. Türkiye’de gıda en-düstrisi açısından son yıllarda hızlı gelişmeler kaydedilmiştir. Ancak güncel değişiklikler, bu gelişmelerin daha da

ileri götürülmesini zorunlu kılmaktadır. Gümrük birliği çerçevesinde Türkiye’yi, iç ve dış pazarlarda önemli piyasa rekabeti ko-şulları beklemektedir. Bu boyuttaki bir rekabeti sürdürebilmek için; güvenli, sağlıklı, kaliteli gıda üretme zorunluluğu yanında, kalite yönetim sistemlerini oluşturmuş, modern teknolojileri uygulayan bir endüstriyel gelişim içinde olunması gerekmektedir. Aksi halde gerekli rekabet gücünü bulamamaktan dolayı ürünlerimiz, iç ve dış pazarlarda önemli ölçüde zorlanacaktır. Bunun

Page 97: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

STAN

DAR

DH

AZİR

AN 2

009

97

Arş. Gör. Bayram ŞAHİNArş. Gör. Göksel Kemal GİRGİN

Balıkesir Üniversitesi, Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksekokulu

sonucu olarak gelişmiş ülke ürünleri, tüketim piyasalarımız-da egemenliğini artıracaktır (Halaç, 2002: 108).

Ev dışında yenen yemeklerin güvenli olmaması nedeniyle her yıl pek çok ülkede çok sayıda insan, gıda kaynaklı has-talıklara yakalanmaktadır. Gıda kaynaklı hastalıklar bir taraf-tan insanların can güvenliğini tehdit ederek hastalanmaları-na, hatta ölmelerine yol açmakta ve aynı zamanda çok ciddi ekonomik kayıplara neden olmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü (WHO)’nün verilerine göre, 2005 yılında 1,8 milyon insan is-halli hastalıklardan ölmüştür. Bu vakaların büyük bir bölümü güvenli olmayan gıda ve içme suyunun tüketilmesine bağ-lı olarak çıkmıştır. Endüstrileşmiş ülkelerde her yıl gıda kay-naklı hastalıklara yakalananların toplam nüfus içindeki ora-nı % 30’a yükselmiştir. Örneğin, ABD’de her yıl 76 milyon civarında gıda kaynaklı hastalık vakası olduğu, 325 bin ki-şinin hastaneye yattığı, 5000 kişinin öldüğü ve buna bağ-

lı olarak ortaya çıkan tıbbi harcamalar ve üretkenlik kaybının 35 milyar $ olduğu tahmin edilmektedir (Koçak, 2007: 137; WHO, 2007). Türkiye’de ise 2000 yılında 77.515 gıda kay-naklı hastalık vakası tespit edilmiş ve bu vakaların görülüş sıklığının % 114.6 olduğu ifade edilmiştir (WHO, 2000: 3).

Günümüzde kırsal kesimlerden kentsel alanlara göç ve ileti-şimdeki çok hızlı gelişmeler, çeşitli şekillerde işlenmiş ve iş-lem görmüş gıda ürünlerinin kullanımını büyük ölçüde artır-mıştır. Ham madde kaynaklarından tüketilinceye kadar ge-çen ve gıda zinciri olarak adlandırılabilecek aşamalarda çok çeşitli madde ve malzemelerle temas eden ve işlemlere tabi tutulan gıda ürünleri, insan sağlığı üzerinde doğrudan etki-li unsurlardır. Bu nedenle tarladan sofraya kadar geçen tüm aşamalar çok titiz ve sistematik şekilde kontrol edilmelidir (Seven ve Türker, 2003: 28).

Gıda güvenliği, günümüz toplumunda hastalık mikropları ve gıda kirlenmeleri sebebiyle önemli bir konu haline gelmiş-tir (Reyes ve Evans, http://edis.ifas.ufl.edu). Hastalıklar esas olarak bakteriler, virüsler, parazitler ve küflerden kaynaklan-

Page 98: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

98

HAZ

İRAN

200

9ST

AND

ARD

maktadır. Hastalığa sebep olan bu mikroorganizmalar, has-talık mikroplar olarak ya da biyolojik tehlikeler olarak kaste-dilmektedir ve dövülmüş sığır eti, kümes hayvanlarının eti, yumurtalar ve deniz mahsulleri ile ilgilidir. Pişirme, yiyecek-lerdeki pek çok hastalık mikrobunu kolay bir şekilde öldü-ren yaygın kabul görmüş bir metottur. Bununla birlikte üre-tim, toprak, su ve havadaki biyolojik tehlikeleri kendiliğinden açığa çıkarmaktadır. Burada, suni gübreleme kullanımı ve insanların ürünlere elleri ile dokunarak yaptıkları paketleme işlemi potansiyel bulaşma riskine sebep olmaktadır (IOWA State University, 2004: 1).

Kimyasal gübre, ilaç ve hormonlar, tüketici sağlığını doğru-dan etkileyerek zarar vermiş, toprağın yapısının bozulması-na ve çevre kirliliğine sebep olmuştur. Bu olumsuzluklar do-ğal olarak kimyasalları ilk kullanmaya başlayan Batı ülkele-rinde görülmüş ve konvansiyonel tarıma alternatif arayışlar da yine ilk kez bu ülkelerde, geçen asrın başlarında ortaya çıkmıştır. Bu arada her ne kadar albenisi olan, göz zevkine hitap eden hormonlu ürünlerle tüketiciler etki altına alınmış-larsa da tüketici sağlığı ve çevre kirliliği noktalarında, toplu-mun genel refahına uygun düşen üretim anlayışı gözden ka-çırılmıştır (Çınar, 2003: 16).

İyi Tarım Uygulamaları (Good Agricultural Practices – GAPs)

Günümüzde özellikle zengin ülkelerde çevre sorunlarının yo-ğunlaşması ve gıda kaynaklı hastalıkların (obezite, deli dana, kanser vb) artması sonucunda tarımsal kaynaklı kirleticile-rin kullanımı ile doğal dengeyi bozucu tarım teknikleri uygu-lamalarının azaltılması gerekliliği ortaya çıkmıştır. Bu gerek-lilikler sonucunda FAO, ABD ve AB tarafından 1997’de çev-reyle uyumlu tekniklerin ve tarım sistemlerinin geliştirilme-si, kimyasal girdi kullanımının azaltılması, toprak ve su kay-naklarının gelecek nesillere iyileştirilerek ve korunarak bıra-kılmasını amaçlayan “sürdürülebilir tarım” kavramı geliştiril-miştir. Ayrıca sürdürülebilir tarım tekniklerinin ilke ve kural-ları da “İyi Tarım Uygulamaları” adıyla açıklanmıştır. Ancak,

AB’de diğer ülkelerden farklı olarak “iyi tarım uygulamaları” kavramı, bir tarım işletmesinde öncelikle taze meyve-sebze ile çiçek üretiminde olmak üzere HACCP ilkelerini temel alan Sistem Kalite Güvence Belgesi şeklinde bir standard olarak yayınlanmıştır (Delice ve Delice, 2005: 54).

İyi tarım uygulamaları, tarım ürünlerinin dünyadaki üretimi-ni en iyi şekilde yapabilmek için geliştirilen ve mutfak ge-rekli temel esasları içermektedir. Tarım ürünlerinin yetiştiril-mesi, hasadı ve taşınması sırasında olası bulaşmaların en-gellenmesi ya da en azından en düşük seviyeye indirilme-si için oluşturulmuş tekniklerdir (Girgin, 2008: 58; Özdemir, 2005: 66).

İyi tarım uygulamaları, genellikle GAPs olarak ifade edilen, kaliteli ve güvenli bir üretimi geliştirmeye yardımcı olan tav-siyeleri ifade etmektedir (IOWA State University, 2004: 1). Başka bir tanımda ise iyi tarım uygulamaları, gıda ile insana geçen hastalıkları azaltmak için oluşturulmuş üretim ve ha-sat sonrası işlem talimatları olarak tanımlanmaktadır (Uni-versity of Kentucky, http://www.uky.edu). İyi tarım uygula-

Page 99: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

STAN

DAR

DH

AZİR

AN 2

009

99

malarına verilen itinalı dikkat, işgörenlerin ve müşterilerin gü-venliğini garanti altına almaktadır (Pennock ve Flores, 2005: 1). İyi tarım uygulamaları, 4 önemli üretim ve imal bileşeni üzerinde odaklanır; toprak, su, eller ve dış yüzey (IOWA Sta-te University, 2004: 1; University of Kentucky, http://www.uky.edu).

- Temiz Toprak: Toprak içerisindeki, özellikle gübreleme ve diğer hayvan dışkısı vasıtasıyla olası mikrobiyal kirleticile-ri azaltma adımlarını içermektedir (University of Kentucky, http://www.uky.edu). Ayrıca, temiz toprak, toprakta üretim ve hasat aşamalarında hastalığa sebep olan mikroorganiz-maların (bakteri, virüs, parazit ve küf) sebep olacağı hastalık bulaşma risklerini azaltmaktadır. Ancak hatalı gübreleme yö-netimi ve uygulamaları aracılığıyla üretimdeki bulaşma risk-lerinin artmasına sebep olabilmektedir. Gübrelemedeki risk-leri minimuma düşürmek için tavsiye edilen adımlar şunlar-dır (IOWA State University, 2004: 2);

• Gübreleme işlemi sonrasında yüzeyi kuru otla ört-me işlemi yağmurdan ya da sulama sırasında olu-şabilecek fiziksel bulaşma risklerini azaltacaktır.

• Yüksek sıcaklık ve organik gübre ile mikropları azaltmak.

• Dökülmüş ekinler ile kaplayarak gübreleme uygu-lamaları.

• Bahar mevsiminde ekimden iki hafta önceden güb-releme uygulamaları.

• Gübreleme uygulamaları ve sebze ya da meyve ha-satı arasında minimum 120 gün bırakmak.

- Temiz Su: Su; sulama, soğutma, arıtma ya da donanım-malzeme temizliği için kullanılırken mikrobiyal bulaşmala-ra neden olabilir. Su kalitesi ve güvenliği su kaynağına bağ-lı olabilmektedir. Belediyeye ait su, daha önceden test edildi-ği ve güvenlik koşullarının varlığı sebebiyle genellikle çok iyi bir kaliteye sahiptir. Kuyu ya da kaynak suları, dış yüzeydeki sulardan (gölet, dere ya da nehir gibi) daha az bulaşma ris-ki sebebiyle daha az hastalık mikrobuna sahip olabilir (IOWA State University, 2004: 2).

- Temiz Eller: Çalışma alanı ve ambalajlama yerindeki çalı-şanlara iyi personel hijyeni uygulamalarını içermektedir (Uni-versity of Kentucky, http://www.uky.edu). Temiz ellere sa-hip olma, üretim ve işleme sırasında gıda güvenliğinde etki-li olan bir unsurdur. Yiyecek üreticileri ve denetleyiciler, her ikisi de güvenli ve kaliteli gıda üretiminde önemli rollere sa-hiptirler. Yetersiz hijyen ve sağlık, temiz olmayan elbise ya da ayakkabılar ya da güvensiz uygulamalar gıda güvenliğini tehlikeye atabilir. Temiz ve denetlenen tuvaletler ve el yıkama uygulamaları, işgörenlerin ürünleri kirletmelerini önleyecektir (IOWA State University, 2004: 1).

- Temiz Dış Yüzey: Üretim parçaları, hasat ve işleme esna-sında birçok dış yüzeyle fiziksel temas etmektedir. Bunlar,

hasat ekipman-ları ve konteynır, taşıma kutuları, bıçaklar ve diğer kap kacak, ürün paketleme ve de-polama alanları-dır. Temel iyi tarım uygulamaları, temiz dış yüzeyleri garanti altına alan aşağıdaki adımları içermektedir (IOWA State Uni-versity, 2004: 1);

• Toprak ve gübreleme gibi potansiyel kirleticileri işlem ya da servis alanlarından uzak tutulmalıdır.

Page 100: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

100

HAZ

İRAN

200

9ST

AND

ARD

• Ölmüş hayvanları işleme yerinden uzak tutulmalı-dır.

• Etkili temizlik ve sanitasyon için, günlük kullanım-larda plastik konteynır ve toplayıcıları tercih edil-melidir.

• Ekipman ve malzemeleri günlük olarak temizlen-meli ve sanitize edilmeli.

• Üretimde suyla çalkalama dezenfektanı, bakteriyel kirlenmeleri azaltmaktadır.

• Ev hayvanları yaban hayatı, kuşlar, haşaratlar ve kemirgenleri içeren hayvansal kirlenme kaynakla-rı kontrol edilmelidir.

• Ürün depolama ve nakliye için talimatlar geliştiril-melidir.

İyi Tarım Uygulamaları, topraktan sofraya kadar uzanan bü-tün üretim ve pazarlama aşamalarını kapsar. Karar verme-den önce üretim alanında daha önce yetiştirilen ürün veya tarımsal faaliyetler bilinmeli, insan sağlığı ve çevreye olan etkileri değerlendirilmeli, kontrol altına alınamayacak riskler söz konusu ise bu alanlar iyi tarım uygulamalarında kullanıl-mamalıdır (Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, 2006, http://www.tarim.gov.tr).

Görüldüğü gibi gıda hijyeninin sağlanmasında iyi tarım uy-gulamalarının yeri çok önemlidir. İyi tarım uygulamalarında, üretim aşamasından önce daha ekinlerin toprağa ekilmesin-den başlayarak dikkat edilmesi gerekenler ifade edilmekte-dir. Dolayısıyla üretimin ilk aşamasından başlayan bu gıda güvenliği önlemlerine gereken önem verildiği taktirde sağ-lık bakımından güvenilir gıdaların üretimi sağlanmış olacak-tır. İyi tarım uygulamaları sadece tüketicilere güvenli gıdala-rın sunulmasını gerçekleştiren bir süreç değil aynı zaman-da işgörenlere de hijyenik ortamların oluşturulmasını sağla-makta ve işgörenlerin de sağlıkları büyük ölçüde garanti al-tına alınmaktadır.

Yapılan bu değerlendirmeler göz önünde bulundurulduğun-

da, İyi Tarım Uygulamaları sadece müşterilere sunulan gıda-ların hijyenini sağlamakla kalmamakta, aynı zamanda per-sonel hijyeninin sağlanması ile personel sağlığını da güven-ce altına almaktadır. Gıda hijyeninin sağlanmasında bu dere-ce önemli olan “İyi Tarım Uygulamaları”nın, yiyecek içecek üreten ya da yiyecek içecek işletmelerine ham madde sağ-layan tarımla uğraşan kesim tarafından kullanımı teşvik edil-meli ve daha da önemlisi gıda hijyeninin insan sağlığı açısın-dan önemi düşünüldüğünde İyi Tarım Uygulamaları zorun-lu tutulmalıdır.

KAYNAKÇA1- Çınar, Recai. (2003). Ekolojik Tarım Ürünleri ve Pazarlama Stratejileri,

Pazarlama Dünyası, Yıl: 17, Sayı: 2003-1, s. 16-21.

2- Delice, Nalan Yüksel ve Delice, Ahmet. (2005). Uyum Çalışmaları Çerçevesinde İyi Tarım Uygulamaları Standardının Değerlendirilmesi, Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi, 9 (3), s. 53-62.

3- Girgin, Göksel Kemal. (2008). HACCP Sisteminin Otel İşletmeleri Açı-sından Değerlendirilmesi: 5 Yıldızlı Otel İşletmelerinde Bir Uygulama, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Balıkesir Üniversitesi Sosyal Bi-limler Enstitüsü, Balıkesir.

4- Halaç, Eyüp. (2002). Gıda Kalitesi ve Gıda Mevzuatı İle İlgili Temel Kavramlar Işığında Türk ve AB Gıda Mevzuatının Karşılaştırılması, Ak-deniz İ.İ.B.F. Dergisi, Sayı. 4, s. 107-131.

5- IOWA State University. (2004). On-Farm Food Safety: Guide to Good Agricultural Practices (GAPs), October, p. 1-4, http://www.extension.iastate.edu/Publications/PM1974A.pdf, Erişim: 02.05.2009.

6- Koçak, Nilüfer. (2007). ISO 22000: Gıda Güvenliği Yönetim Sistemleri Uygulama Sürecinde Temel Adımlar, Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Cilt. 9, Sayı. 4, s. 135-159.

7- Özdemir, Elçin Dinçer (2005). Türkiye’de Süt ve Süt Ürünleri Sanayi-inde Gıda Güvenliği Sistemlerinin Uygulanmasında Karşılaşılan So-runların Almanya İle Karşılaştırılması ve Öneriler, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ege Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, İzmir.

8- Pennock, Roy D. ve Flores, Nancy C. (2005). Good Agricultural Prac-tices: What Growers Ahould Know, New Mexico Chile Task Force, Report 26, http://aces.nmsu.edu/pubs/research/horticulture/CTF26.pdf, Erişim: 25.04.2009.

9- Reyes, Raymond ve Evans, Edward. Good Agricultural Practices (GAPs), http://edis.ifas.ufl.edu/pdffiles/FE/FE71400.pdf, Erişim: 23.04.2009.

10- Seven, Ertan ve Türker, Rehber. (2003). Gıda Güvenliği, HACCP ve TS 13001, Standart Ekonomik ve Teknik Dergi, Yıl: 42, Sayı: 500, s. 28-34.

11- Tarım ve Köyişleri Bakanlığı. (2006). İyi Tarım Uygulamaları Nasıl Ya-pılır?, http://www.tarim.gov.tr/Files/uretim/%C4%B0yiTarim%20Uy-gulamalari/iyi_tarim_uyg_nasil_yapilir_liflet.pdf, Erişim: 02.05.2009.

12- University of Kentucky, College of Agriculture. Good Agricultural Practices (GAPs), http://www.uky.edu/Ag/NewCrops/introsheets/gap.pdf, Erişim: 30.04.2009.

13- WHO, Food Safety and Foodborne Illness, Fact Sheet No. 237, March 2007, http://www.who.int/mediacentre/factsheets/fs237/en/print.html, Erişim: 26.04.2009.

14- WHO, WHO Surveillance Programme for Control of Foodborne Infec-tions and Intoxications in Europe 8th Report 1999-2000 Country Re-ports: Turkey, http://www.bfr.bund.de/internet/8threport/CRs/tur.pdf, Erişim: 28.04.2009 http://www.aib.org.tr/proje/iyitarim.pdf, Erişim: 02.05.2009.

Page 101: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

BİL

GİS

AYA

R TA

LEB

İ

Ailelerin Kişisel Bilgisayar Talebini Etkileyen Faktörler

Bilgi toplumu olarak adlandırılan günümüz toplumlarında bilgisayar kullanımı artan bir hızla yaygınlaşmaktadır. Bilgi toplumunun aktif bir üyesi olmak, bilgisayar teknolojisini kullanmak ve bu alandaki gelişmeleri yakından takip etmekle mümkündür. Hızla değişen yeni ekonomik düzende, değişen şartlara ayak uydurabilme yetene-ği önemli bir ayrıcalık haline gelmiştir. Bu bağlamda, halkın geniş kitlelerinin bilgisayarla tanışması, modern hayata katılımı artırarak bireylerin ekonomik alanda daha yüksek katma değer yaratmalarını sağlayacaktır.

Bilgi toplumuna dönüşüm sürecinde en önemli araçlardan bir tanesi, hiç şüphesiz kişisel bilgisayarlardır. Ülkeler; nitelikli insan gücü yetiştirmek, rekabetçi ve bilgi tabanlı bir ekonomiye sahip olmak amacıyla, toplum genelinde bilgisayara ve bu sayede bilgi toplumunun sunduğu hizmetlere erişim imkânlarını yaygınlaştırmaya çalışmaktadırlar. Geçmişi yaklaşık 25-30 yıl geriye uzansa da, özellikle 1990’lı yılların ortalarından itibaren internetin dünya genelinde yaygınlaşması, kişisel bilgisa-yar kullanımında önemli artışlara neden olmuştur. Günlük hayatta bilgiye erişimin daha önemli hale gelmesi yanında, bil-ginin üretilmesi, depolanması ve paylaşılmasında tüm bireyler için kolay erişilebilir bir araç olarak kişisel bilgisayarlar ön plana çıkmıştır. Son yıllarda kişisel kullanıcılara yönelik yazılım ve uygulamaların gelişmesi ile yazılım ve donanım fiyatları-nın düşmesi, kişisel bilgisayar kullanımında önemli artışları beraberinde getirmiştir (DPT, 2006a:4).

Yrd. Doç. Dr. Şadan ÇALIŞKANUşak Üniversitesi İİBF İktisat Bölümü

STAN

DAR

DH

AZİR

AN 2

009

101

Page 102: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

102

HAZ

İRAN

200

9ST

AND

ARD

Bilgisayar sahipliğine ait resmi veriler Türkiye İstatistik Ku-rumu (TÜİK) tarafından 2004 yılından itibaren üretilme-ye başlanmıştır. 2004 yılı Nisan-Mayıs dönemi itibarıyla 16–74 yaş grubundaki bireylerin bilgisayar kullanım oranı % 16,80, internet kullanım oranı % 13,25’tir. 2004 yılında hanelerin % 9,98’inde kişisel bilgisayar bulunmaktadır (DİE, 2004). 2005 yılı Hane Halkı Bilişim Teknolojileri Kullanımı Araştırması sonuçlarına göre ise; 16–74 yaş grubundaki hane halkı bireylerinin 2005 yılı Nisan-Haziran döneminde bilgisayar ve internet kullanım oranları sırasıyla % 17,65 ve % 13,93’tür. 2005 yılında hane halkının kişisel bilgisa-yar sahibi olma oranı % 11,62’ye yükselmiştir (DİE, 2005). Hanelerin bilgisayar sahibi olma oranı 2006’da % 17,65’e ulaşmıştır (DPT, 2006a:6). Son verilere göre; bilgisayar sahibi olma oranı kentsel alanda % 23,16, kırsal alanda % 8,28’dir. 2007 yılı Nisan-Haziran döneminde ise; 16–74 yaş grubundaki hane halkı bireylerinin bilgisayar ve internet kullanım oranları sırasıyla % 29,46 ve % 26,67 olmuştur (TÜİK, 2007). Devlet Planlama Teşkilatı tarafından Temmuz 2006’da hazırlanan Bilgi Toplumu Stratejisi (2006–2010) Raporunda ülkemizde 2010 yılında bilgisayar sahipliği ora-nının % 50 seviyelerine çıkarılması hedeflenmektedir (DPT, 2006b).

ARAŞTIRMA AMACI, YÖNTEM ve VERİLER

Bu araştırmanın amacı; kişisel bilgisayar sahipliğini etkile-yen faktörleri Uşak İli özelinde belirlemektir. Çalışmada kul-lanılan veriler; 2007 yılı Ekim ayında, Uşak İli kentsel ala-nında anket yöntemiyle elde edilen yatay kesit verilerdir. İl nüfusunun sosyo-ekonomik özellikleri dikkate alınarak be-lirlenen örneklem kümesine 1000 adet anket dağıtılmıştır. Ancak, bazı anket formlarının geri dönmemesi, bazılarının da eksik bilgi içermesinden dolayı tam olarak doldurulan 670 anketin verileri kullanılarak ekonometrik analiz yapıl-

mıştır. Bu çalışma, ülkemizde kişisel bilgisayar talebini eko-nometrik tahmin yöntemiyle ele alan ilk çalışma olma özel-liğini taşımaktadır.

Bilgisayar sahipliği ile ilgili olarak yapılan araştırma, gözlem ve değerlendirmeler sonucunda; bir ailenin kişisel bilgisa-yar talebini; ailenin geliri, eğitim seviyesi, yakın ilişki içinde bulunduğu ailelerin büyük çoğunluğunda bilgisayar bulun-ması, ailede okula giden çocuk olup olmaması gibi faktör-lerin etkileyebileceği sonucuna ulaşılmıştır.

Araştırmada ailelerin bilgisayar sahibi olmasını temsil eden bağımlı değişkenin iki değerli nitel değişken olması nede-niyle, ikili tercih modelleri (doğrusal olasılık modeli ile logit modeli) kullanılarak tahmin yapılmıştır.

AMPİRİK BULGULAR

Araştırmada kullanılan doğrusal olasılık modelinin sonuç-larına göre;

- Yakın çevresindeki ailelerin büyük çoğunluğunda bilgisa-yar bulunmayan, okula giden çocuğu olmayan, eğitim se-viyesi ilkokul olan bir ailenin (temel sınıfta yer alan bir aile-nin) geliri 637 TL’nin altında ise bilgisayar sahibi olma ola-sılığı bulunmamaktadır. Temel sınıfta yer alan bir ailenin bil-gisayar sahibi olma olasılığı ancak gelirinin 637 TL’yi aşma-sı halinde mümkün olabilmektedir.

- Gelirdeki her yüz 100 TL’lik artış, bilgisayar sahibi olma olasılığını ortalama olarak % 1,7 artırmaktadır. Temel sı-nıftaki bir ailenin geliri 1000 TL olduğunda bilgisayar sahibi olma olasılığı % 6,2’ye yükselmektedir.

- Geliri 1000 TL olan ailenin okula giden çocuğu olması ha-linde bilgisayar sahibi olma olasılığı % 13’e yükselmekte-dir.

Page 103: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

STAN

DAR

D

103

- Tüketimle ilgili önemli gerçeklerden bir tanesi; tüketim ka-lıplarının komşuluk ve yakın çevre içindeki ailelerden etki-lenmesidir. Tahmin bulgularına göre bir ailenin yakın ilişki içinde bulunduğu ailelerin büyük çoğunluğunda bilgisayar olması; bilgisayar sahibi olma olasılığını % 27,68 artır-maktadır. Böylece; ailenin yakın çevresindeki ailelerin büyük çoğunluğunda bilgisayar bulunmasının bilgisayar sahibi ol-mayı etkileyen önemli bir faktör olduğu yönündeki öngörü de doğrulanmış bulunmaktadır. Bu sonuç, Duesenberry’nin nisbi gelir hipotezinin tüketim harcamalarının ailenin içinde yaşadığı sosyal çevreden etkilendiği yönündeki varsayımını da doğrulamaktadır (Duesenberry,1949: 45).

Nisbi gelir hipotezine göre; tüketicilerin tüketim kararlarının birbirinden bağımsız olmadığı, aksine tüketim kararlarının tüketicilerin ilişki içinde bulundukları sosyal çevreden et-kilendiği kabul edilmektedir. Bu bağlamda, tüketim karar-ları -diğer faktörlerin yanında- akrabalar, komşular, meslek grubu üyeleri gibi yakın ilişki içinde bulunulan tüketicilerin tüketim kararlarından etkilenmektedir (Wannacott, 1984: 230).

- Bilgisayar sahibi olma olasılığını etkileyen önemli faktörler-den bir tanesi de ailenin eğitim seviyesidir. Araştırmada aile-nin eğitim seviyesinin göstergesi olarak, aile reisinin eğitim durumu esas alınmıştır. Modelde eğitim sevilerini ifade eden 3 yapay değişkene yer verilmiştir. Temel sınıf olarak ilkokul mezunları kabul edilmiş, ortaokul, lise/meslek lisesi ve yüksek tahsil seviyeleri yapay değişkenlerle temsil edilmişlerdir. An-cak, ailenin eğitim seviyesinin ilkokuldan ortaokul seviyesi-ne yükselmesinin bilgisayar sahibi olma olasılığını etkileyen önemli bir faktör olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

- Ailenin eğitim durumunun ilkokuldan meslek lisesi ya da lise seviyesine yükselmesi; diğer şeyler sabitken, bilgisayar sahibi olma olasılığını % 19,6 artmaktadır.

- Eğitim seviyesinin yüksel tahsil seviyesine ulaşması ise; bilgisayar sahibi olma olasılığını % 32 artırmaktadır.

Araştırmada kullanılan logit modelinin sonuçlarına göre;

- Aylık geliri 500 TL, okula giden çocuğu olmayan, çevre-sindeki ailelerin büyük çoğunluğunda bilgisayar bulunma-yan, eğitimi ilkokul olan bir ailenin bilgisayar sahibi olma olasılığı; % 4,9’dur. Ailenin geliri 1000 TL olduğunda bilgi-sayar sahibi olma olasılığı % 8,9’a yükselmektedir. Ailenin geliri 1500 TL’ye yükseldiğinde ise bilgisayar sahibi olma olasılığı % 16 olmaktadır.

- Ailenin, okula giden çocuğunun olması, bilgisayar sahibi olma olasılığını yaklaşık % 14,9 artırmaktadır.

- Aynı ailenin yakın çevresindeki ailelerin büyük çoğunlu-ğunda bilgisayar bulunması halinde ise bilgisayar sahibi olma olasılığını yaklaşık % 34 artırmaktadır.

- Örnekteki ailenin eğitim seviyesinin ortaokul olması halin-de bilgisayar sahibi olma olasılığı; eğitim seviyesinin ortao-kul olması bilgisayar sahibi olma olasılığını ilkokul mezunları-na göre yaklaşık % 6 artırmaktadır. Ancak, ortaokul mezun-larını temsilen modele ilave edilen katsayının istatistiki olarak anlamsız olması nedeniyle; bir ailenin eğitim seviyesinin orta-okul olmasının ilkokul mezunu olma durumuna göre bilgisa-yar sahibi olma olasılığını etkileyen önemli bir faktör olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

- Temel sınıftaki ailenin eğitim seviyesinin lise/meslek lisesi olması halinde bilgisayar sahibi olma olasılığı; ilkokul me-zunlarına göre % 17 artırmaktadır.

- Aynı ailenin eğitim seviyesinin yüksek tahsil olması duru-munda bilgisayar sahibi olma olasılığını ilkokul mezunlarına göre % 25 artırmaktadır.

SONUÇ

Bu çalışmada Uşak ilinde kişisel bilgisayar sahipliğini etki-leyen faktörler araştırılmıştır. Araştırmada kullanılan ekono-metrik modellerin açıklanan değişkenlerinin iki durumlu ya-pay değişken olması nedeniyle; tahminler iki durumlu ya-pay bağımlı değişkenli modellerden doğrusal olasılık ve Lo-git modelleri kullanılarak yapılmıştır.

Gerek Logit model, gerekse doğrusal olasılık modeli kul-lanılarak yapılan tahmin sonuçlarına göre; bir ailenin ya-kın çevresindeki ailelerin büyük çoğunluğunda bilgisayar bulunması ve ailenin okula giden çocuğunun olması, gelir ile birlikte bilgisayar sahibi olma olasılığını etkileyen önem-li faktörler olarak belirlenmiştir. Ailenin eğitim seviyesinin yükselmesi de genel olarak bilgisayar sahibi olma olasılığı-nı artırmaktadır. Ancak; hem doğrusal olasılık modeli hem de Logit model tahminlerine göre; ailenin eğitim durumu-nun ortaokul seviyesine yükselmesinin, ilkokul mezunları-na göre bilgisayar sahibi olma olasılığını etkileyen önemli bir faktör olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

KAYNAKLAR1. Devlet Planlama Teşkilatı (2006a), Bilgi Toplumu Dairesi Başkanlığı, e-Dönüşüm Türkiye Projesi 2005 Yılı Eylem Planı 34 No’lu “Bilgisayar Sa-hipliğinin Yaygınlaştırılması” Eylemi Raporu.2. Devlet Planlama Teşkilatı; (2006b), Bilgi Toplumu Stratejisi (2006–2010).3. DİE Hanehalkı Bilişim Teknolojileri Kullanımı Araştırması Sonuçları 2004.4. DİE Hanehalkı Bilişim Teknolojileri Kullanımı Araştırması Sonuçları 2005. 5. Duesenberry, J. (1949), Income, Saving and The Theory of Consumer Be-havior, Harvard University Press, Cambridge.5. Ertek, T. (2000), Ekonometriye Giriş, 2.Baskı, Beta Yayınevi, İstanbul.6. Gosh, K. Sukesh; (1991), Econometrics, Prentice Hall, New Jersey.7. Gujaratı, Damodar N.; (2004), Basic Econometrics, Fourth Edition, McGraw-Hill Companies, Pdf Version.8. Tarı, R. (2000), “İzmit’te Doğalgaz Kullanımını Etkileyen Faktörler (Ekono-metrik Analiz)”, Kocaeli Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi.9. TÜİK, Hane Halkı Bilişim Teknolojileri Kullanımı Araştırması Sonuçları 2007.10. Wannacott, P. (1984), Macroeconomics, Third Edition, Richard D. Ir-win, Illionis.

HAZ

İRAN

200

9

Page 104: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

104

HAZ

İRAN

200

9ST

AND

ARD

STRE

S-İŞ

TA

TMİN

İ

Stres ve İş Tatmininin Turizm İşletmelerine Etkisi

Page 105: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

STAN

DAR

DH

AZİR

AN 2

009

105

Öğr. Gör. Murat AKSUÇanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi,

Bozcaada Turizm ve Seyahat İşletmeciliği Programı

Stres, örgütlerde en önemli sorunların başında gel-mektedir. İşgörenlerin stres durumları, olum-lu veya olumsuz olmalarına göre çalıştığı ortamı etkilemektedir. Stresin optimum seviyedeki duru-mu, çalışanı motive ederek performans artırabildi-

ği gibi olumsuz olması ise yani aşırı stres ise işgörenin iyi ça-lışmamasına ve başarısızlığına sebep olmaktadır.

İşgörenlerdeki stresi oluşturan etkenlerin başında iş yerinde-ki iş tatminsizliği gelmektedir. İşgörenlerin işlerindeki tatminli-ği veya tatminsizliği stresi azaltıcı veya yükseltici etkisi bulun-maktadır. İşgörenlerin çalıştıkları ortamda iş tatminliği arttık-ça stres düzeylerinin düştüğü, aksi durumda ise iş tatminliğini azaldıkça yani tatminsizlik oluştukça stresin yükseldiği ve bu-nun da işgörenleri olumsuz etkilediği bilinmektedir.

Konaklama işletmeleri emek-yoğun yapısı nedeniyle işgören sayısı oldukça yüksek olmaktadır. İşgörenlerin sayısının yük-sekliği yanında müşterilerle olan yüz yüze ilişkide iş tatmini-nin önemini bir kez daha ortaya çıkarmaktadır. Bu nedenle bu çalışmada konaklama işletmelerinde işgörenlerin iş tatminsiz-liğine neden olan faktörlerin belirlenip, buradan hareketle iş-görenlerdeki stres düzeylerini azaltıcı öneriler vermek amaç-lanmaktadır.

Stres Kavramı Önemi ve Stres Oluşumunu Etkileyen Faktörler

Stres, bireyin içinde bulunduğu ortam ve iş koşullarının onu etkilemesi sonucunda vücudunda özel biyo-kimyasal salgıla-rın oluşarak söz konusu koşullara uyum için düşünsel ve be-densel olarak harekete geçmesi durumuna denir (Eren 2007). Başka bir tanımda ise stresi, bireylerde meydana gelen ve on-ları normal faaliyetlerden sapmaya zorlayan farklı bir durum olarak tanımlanmaktadır (Örnek ve Aydın 2006).

Örgütte stres yaratan en önemli sorunlardan biri, örgüt içinde yapılan yetersiz ve zayıf iletişimden kaynaklanmaktadır. Örgüt içi iletişimin zayıf olması, yapılacak bir faaliyetin iletişim zayıf-lığından dolayı veya konunun bireyler arasında aktarımı sıra-sında oluşan bilgi kaybı veya bilgi değişimi, süreç sonucunda farklı sonuçlara veya çıktılara neden olmakta, bu da işte stres yaratmaktadır (Gümüştekin ve Öztemiz 2004).

Stres, birey ile stres yaratan faktörler arasındaki etkileşim so-

nucu meydana geldiğinden, stres faktörlerinin bireyden, çev-resinden ve çevre ilişkilerinden kaynaklandığı düşünülmekte-dir. Bu nedenle de stres faktörlerini gruplandırırken bireysel ve çevresel faktörlerden bahsetmek mümkündür. Ancak bu fak-törlere ek olarak; kişiyi iş yaşantısının dışında değerlendirmek mümkün olmayacağından ve yaşantısının büyük kısmının da iş ortamında geçirdiğini düşünerek iş yaşamından kaynakla-nan stres faktörlerini de bu gruplandırmaya dahil etmek yerin-de olacaktır (Örnek ve Aydın 2006). Stres yaratan faktörleri başlıca üç grupta toplayabiliriz. Bunlar (Eren 2007);

- Bireyin kendisi ile ilgili stres kaynakları; biyolojik beden-sel, maddi parasal, kişisel duygusal, yaşam tarzı ve yaş ola-rak dört kısımdan oluşmaktadır.

- Bireyin iş çevresinin yarattığı stres kaynakları; çalışma koşulları ve iş güçlüğü, iş yeri organizasyonunun bozukluğu, örgüt yapısında rol, görev ve sorumlulukların dağılımdaki bo-zukluklar, iş yeri uzaklığı, ücret yetersizliği, örgütsel çevre re-kabetin neden olduğu stres olarak ayrılmaktadır.

- Bireyin yaşadığı genel çevre ortamının oluşturduğu stres kaynakları; ülke ve dünya ekonomisinin gidişatı ve be-lirsizlikler, politik hayatın belirsizliği, çalışılan kentin çevresel ve ulaşım sorunları, teknolojik değişme ve belirsizlikler, sos-yal ve kültürel değişmeler olarak ayrılmaktadır.

Bununla birlikte stres, çalışanlar üzerinde olumlu veya olum-suz olabilmektedir. Örneğin, optimum seviyedeki bir stresin çalışanı motive ederek performansını artırabildiği ve iş tatmi-nine ulaşmasını sağladığı gibi, olumsuz stres olarak adlandı-rılan aşırı stres ise bireyin iyi çalışmamasına ve başarısızlığa neden olabilmektedir (Örnek ve Aydın 2006).

Tüm bunlardan yola çıkarak işletmelerde yaşanan stresin ör-gütsel sonuçları; işe yabancılaşma, iş devamsızlığı, iş kaza-ları, performans düşüklüğü, ekonomik maliyetler ve işgören devri başlıkları altında incelenmektedir (Örnek ve Aydın 2006; Akgündüz, 2006).

İş Tatmini Kavramı

İşletmelerde iş tatminine karşı artan bir ilgi söz konusudur. İş tatmini kavramının işe devamsızlık ve işgören devinimi gibi iş-letmeler için oldukça maliyetli kavramlar ile ilgili olması, bu il-ginin ortaya çıkmasındaki nedenlerden sadece birisidir. Ayrı-

Page 106: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

106

HAZ

İRAN

200

9ST

AND

ARD

ca artan iş tatmininin, iç müşterilerden dış müşterilere yan-sıdığı, dolayısıyla daha kaliteli hizmet ve/veya ürün sunu-munu beraberinde getirdiği bilinmektedir (Tütüncü 2002). İş tatmini, işin özellikleriyle işgörenlerin istekleri birbirine uyduğu zaman gerçekleşen ve işgörenin işinden hoşnutluk duymasını belirleyen bir olgudur (Akıncı 2002).

İş tatmini çalışanın işini ya da iş yaşamını değerlendirme-si sonucunda duyduğu haz ya da ulaştığı olumlu duygu-sal durumudur. Başka bir deyişle, iş tatmini, kişilerin işleri-ne karşı duydukları kapsamlı, olumlu duygular ve bu duy-guların insanlar üzerinde yarattığı sonuçlardır. Bir işi yapan kişi, belirli ihtiyaçlarını karşılamak, iş ve iş ortamının kişisel değerlerine uygun olmasını beklemek durumundadır. Eğer kişinin ihtiyaçları ve sahip olduğu değer yargıları yaptığı iş ile uyumlu ise ortaya iş tatmini çıkacaktır. Kısacası iş tat-mini, işin çeşitli yönlerine karşı beslenen tutumların topla-mıdır (Alanyalı 2006).

İş tatmini, işgörenlerin fizyolojik ve ruhsal sağlıklarının aynı zamanda da duygularının bir belirtisidir. Örgüt içinde işgö-renlerin tatminlerinin sağlanması, yönetimin en önemli gö-revlerinden biridir (Akıncı 2002; Tietjen vd. 1998). İşgören-lerin etkili bir şekilde yönetilmesi için işgören tatmini ile ilgi-li uygulamalar üzerinde durulmaktadır; iş güvencesi, işe al-mada çekicilik, yüksek ücret, teşvik pirimi, işgörenlerin iş-letmeye ortaklığı, bilgi paylaşımı, katılım ve yetkilendirme, ekipler ve işgörenlerin yeniden planlanması, eğitim, ücret-lerin yakınlaştırılması, terfi imkanı, vizyon oluşturma, uy-gulamaların ölçülmesi ve bütünleşme felsefesidir (Emir ve Baytok 2003).

İş tatmininin bireysel ve örgütsel sonuçları, örgütün belirle-nen hedeflere ulaşmasında zemin hazırlayıcı önemli rol oy-namaktadır. İş tatmini, toplumda fiziksel ve ruhsal açıdan sağlıklı ve mutlu bireylerin oluşmasına katkıda bulunmak-tadır. Örgütsel açıdan, iş gören iş tatmini iş görenin işe ve iş yerine bağlılığını artırmakta, isteğe bağlı iş gücü devir hızı oranının azalmasını sağlamakta, bireysel olduğu kadar ör-gütsel iş gücü başarımının sağlanması için zemin hazırla-maktadır (Alanyalı 2006).

Örgütsel Stres ve İş Tatmini Arasındaki İlişki

İşgörenlerin zihinsel ve fiziksel sağlıklarıyla iş tatmini ara-sında yakın bir ilişki olduğu bilinmektedir. Stresli ortamlar-da çalışan işgörenlerde psikolojik tatminsizlik oluşmakta ve bunu sonucunda zihinsel ve fiziksel davranış bozuklukları ortaya çıkmaktadır (Eren 2007). Beklentilerin karşılanama-ması sonucunda ortaya çıkan iş tatminsizliği, davranış bo-zuklukları yaratmaktadır. Bu durumun sinirsel ve duygusal bozukluklara yol açtığı ve uykusuzluk, iştahsızlık, duygusal çöküntü ve hayal kırıklığı gibi rahatsızlıklara neden olduğu bilinmektedir. İş tatminsizliği kişinin hayatında kısır döngü-ler yaratarak birçok belirtilere neden olabilir (Akıncı 2002).

İşgören, işinden ve iş ortamından beklentilerinin yeterin-

ce karşılanmadığı algısına sahip olduğu takdirde, iş tatmin-sizliği ortaya çıkmaktadır. İş tatminsizliği, işgörenin iş gücü verimliliğinin olumsuz etkilenmesine, işe bağlılığının azal-masına ve isteğe bağlı iş gücü devir hızının artmasına ne-den olmaktadır. Aynı zamanda işgörenin sağlık durumu da olumsuz etkilenmektedir. İş tatmini düşük işgörenlerde si-nirsel (uykusuzluk, baş ağrısı vb.) ve duygusal çöküntülerin (Stres, hayal kırıklığı vb.) oluştuğu ve iş tatminsizliği ile ara-larında anlamlı bir ilişki olduğu saptanmıştır (Akıncı 2002).

Bir örgütte koşulların bozulduğunu gösteren en önemli ka-nıt iş tatmininin düşük olmasıdır. İş tatminsizliği, daha gizli biçimlerde iş yavaşlatma, düşük verimlilik, disiplin sorunla-rı ve diğer örgütsel sorunların ardında yer alır. İş tatminsiz-liği, stresin insan vücudunda yaptığı gibi, örgütün bağışıklık sistemini zayıflatır, iç ve dış tehditlere karşı örgütün göster-mesi gereken tepkiyi zayıflatır ve hatta yok eder. İş gören, işinden ve iş ortamından beklentilerinin yeterince karşılan-madığı algısına sahip olduğu takdirde, stres ve iş tatminsiz-liği ortaya çıkmaktadır (Yıldırgan 1996).

İş tatminsizliği, daha gizli biçimlerde verimsizlik, işi yavaş-latma, disiplin sorunları ve diğer örgütsel sorunların ardın-da yer almaktadır. İş tatminsizliği yakınmalara da neden ol-maktadır. Yakınma çalışanın görevi ile astları ve üstleri ara-sındaki hoşnutsuzluktur. İster toplu ister bireysel olsun ya-kınmalar değerlendirilip çözülmedikçe, daha büyük sorun-lara yol açması kaçınılmazdır (Akgündüz 2006).

Turizm İşletmeleri ve İş Tatmini

İş tatmini, özellikle işgörenlerin verimlilik ve başarısını kişi-sel olarak sunduğu, insanları mutlu ve tatmin etmeye dayalı olduğu işlerde daha da önemlidir. Buna en güzel örnek ola-rak, direkt insanlarla ilişkinin yoğun olduğu, hizmet sektö-ründe yer alan turizm işletmelerini verebiliriz. Çünkü, insan gücüne kaçınılmaz olarak ihtiyaç duyulan turizm işletmele-rinde, işletmelerin en yüksek seviyede verimlilik elde ede-bilmelerinin temelinde, personelin çalışma biçiminin, onla-rın ihtiyaçlarına cevap verebilecek şekilde düzenlenmesi ve beklentilerinin karşılanma derecelerinin yüksek olması yat-maktadır. Sektörde işlerin çoğunluğu hizmete yönelik oldu-ğu için, çalışanları motive edebilmek ancak işlerinde tat-min ve mutlu olmalarını sağlayacak bir ortam sağlaması ile mümkündür (Uçkun vd. 2004).

İnsan gücüne kaçınılmaz olarak ihtiyaç duyulan turizm sek-töründe, işletmelerin en yüksek seviyede verimlilik elde edebilmelerinin temelinde personelin çalışma biçimi ve ko-şulları yatmaktadır (Uçkun vd. 2004).

İş tatmini ile ilgili yapılan araştırmaların üzerinde önemle durdukları bir takım değişkenler bulunmaktadır. Bu değiş-kenler; performans, işgören devri, devamsızlık, yaş mes-lek, cinsiyet, stres, diğer değişkenler (Tütüncü ve Çiçek 2000).

Bugüne kadar, iş tatmini konusunda farklı bilim adamla-

Page 107: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

STAN

DAR

DH

AZİR

AN 2

009

107

rı yaptıkları çalışmalarda farklı ölçekler geliştirmişlerdir. İş tatmini ölçekleri birbirinden farklı olmakla beraber bunlar-dan farklı tekniklerde kullanılmaktadır. İş tatminini ölçen ke-sin bir yöntem, teknik ya da model bulunmamaktadır. Bilim adamları yaptıkları araştırma amaçlarını da göz önüne ala-rak kendileri için en uygun yöntemi belirleyebilmektedirler (Tarlan ve Tütüncü 2001).

İş tatmini ölçümünde genel olarak tutum ölçekleri kullanıl-maktadır. Bu alanda kabul görmüş en önemli ölçeklerden biri Likert Tutum Ölçeğidir. Likert tutum ölçeğinde yer alan sorular beşli ölçeğe göre yanıtlanmaktadır. Yine iş tatminini ölçmeye yönelik araştırmacılar tarafından yapılan iş tatmi-ni araştırmaları sonucu, iş tanımlama endeksi, “Minnesso-ta Doyum Anketi”, “Porter Gereksinim ve Doyum Anketi”, “Yüz Çizelgesi” gibi bir takım modeller de, iş tatmininin öl-çülmesinde kullanılmaktadır (Tütüncü ve Çiçek 2000). Fa-kat, iş doyumunun ölçülmesine yönelik olarak geliştirilen birçok modele rağmen, iş tatminini tam anlamı ile ölçen ke-sin bir yöntem, teknik veya model bulunmamaktadır (Uç-kun vd. 2004).

Emek-yoğun bir sektör olan turizm sektörüne bağlı konak-lama işletmelerinde iş gücünün önemi diğer sektörlere göre daha fazladır. Hizmeti satın alan müşteri ile hizmeti sunan işgörenin iç içe, yüz yüze olduğu bir sektörde, iş tatmini dü-şük olan işgörenin müşterisine tatmin edici bir düzeyde hiz-met sunması ve müşteri tatminini sağlaması mümkün de-ğildir. Müşterilerin yüksek düzeyde tatmin olarak konakla-ması ve ayrılması için işgörenlerinde işlerinden ve iş yerle-rinden tatmin olmuş olmaları gerekmektedir (Akıncı 2002).

Turizm işletmeleri emek yoğun bir endüstri olmaları nede-niyle rekabet içerisinde başarılı olabilmek için işgörenlere önem vermek zorundadırlar. Bunun için çalışanların işlerin-de ne hissettikleri ve ne istedikleri önemlidir. Konaklama iş-letmeleri çalışanları işletmeleri için harcadıkları büyük ça-balar onların istek ve gereksinimlerinin tatminine bağlı ol-maktadır (Lam vd. 2001).

Turizm sektöründe ise iş tatmini ile ilgili yapılan çalışma-lar yeterli düzeyde değildir. Yapılan çalışmaların iş tatmini-ni etkileyenler üzerinde odaklandığı anlaşılmaktadır. Örne-ğin Tütüncü ve Çiçek 2000; Tarlan ve Tütüncü 2001; Akın-cı 2002; Tütüncü 2002; Toker 2007 ve Rızaoğlu ve Ayyıl-dız 2008. Bu çalışmalar haricinde iş tatmininin etkili oldu-ğu çalışmalarda bulunmaktadır. Örneğin, Uçkun vd. 2004.

Sonuç Olarak

Stres ve iş tatmini arasındaki ilişkiyi belirmeye yönelik ça-lışmaların alan yazında yeterli düzeyde olmadığı anlaşıl-maktadır. Özellikle, iş tatmininin stres üzerinde olumlu veya olumsuz olması duruma göre işgörenlerde stres oluşturdu-ğunu söylemek mümkündür. Bu da iş tatmini konusunda işverenlere büyük görevler düştüğünü göstermektedir. Ayrı-ca, stresinde iş tatmini üzerinde olumlu veya olumsuz etki-

si olduğu çalışmalarda vurgulanmıştır. Bu da yine işveren-ler tarafından dikkate alınması gereken bir konudur.

İş tatmini yüksek olan çalışanların daha fazla ve istekli ça-lıştıkları ve personel deviniminin daha az olduğu anlaşıl-maktadır. Özellikle personel devinimi, işletmeler açısın-dan önemli gelir kayıplarından birini oluşturmaktadır. Ay-rıca iş tatmini yüksek olan bireylerde stresli olma durumu-nun daha az görüldüğü söyleyebiliriz.

Turizm işletmeleri içinde yer alan konaklama işletmeleri yüksek oranda iş gücüne gereksinim duyduğundan iş tat-mini ve stres önemli bir unsur olarak karşımıza çıkmakta-dır. Konaklama işletmeleri yüz yüze ilişkilerin yoğun yaşan-dığı ortamlardır. Çalışanların iş tatmini hem kendisini hem iş ortamını hem de müşterileri çok yönlü olarak etkilediğin-den önem arz etmektedir. Bu nedenle sektörde çalışanların iş tatmininin yüksek seviyede tutulması gerekmektedir. Bu da iş tatminini sağlayan unsurların kullanılması ile gerçek-leşebilmektedir. Örneğin, adil ücret ve fiziki olanakların var-lığı iş tatminine olumlu yönde etkileyebilecek unsurlardan sadece bir kaçıdır.

İş tatminine önem verilmeyip iş tatminsizliği artırıldıkça iş-ler yavaşlayacak, personel devinimi artacak, çalışanlar daha stresli hale gelecektir. Çalışanlarda iş tatminsizliği ar-tışı stresi yükseltecek ve böylece bir virüs gibi işletmeyi yok etmeye başlayacaktır.

Anlaşılacağı üzere alan yazında turizm işletmelerinde iş tat-mini ile ilgili çalışmalar bulunmakla birlikte yeterli düzeyde değildir. Özellikle iş tatmininin strese olan etkisi veya stresle ilişkisi üzerine yapılan bir çalışmaya ulaşılamamıştır.

KAYNAKÇA1- Alanyalı, Kemal (2006). Örgütsel Stres Kaynaklarının İş tatminine Olan Etkilerinin Tükenmişlik ve Dinçlik (Coş-ku) Etkileri Bağlamında İncelenmesi Uygulamalı Bir Araştırma, (Yüksek Lisans Tezi), Uludağ Üniversitesi Sosyal Bi-limler Enstitüsü, Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Anabilim Dalı, Çalışma Psikolojisi ve İnsan Kaynakları Ana-bilim Dalı, Bursa2- Akıncı, Zeki (2002). Turizm Sektöründe İşgören İş Tatminini Etkileyen Faktörler: Beş Yıldızlı Konaklama İşletmelerin-de Bir Uygulama, Akdeniz İ.İ.B.F. Dergisi (4):1-253- Akgündüz, Sevgül. (2006). Örgütsel Stres Kaynaklarının Çalışanların İş Tatmini Üzerindeki Etkisi ve Banka Çalışan-ları İçin Yapılan Bir Araştırma, (Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Dokuz Eylül Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İşletme Anabilim Dalı, Yönetim ve Organizasyon Programı, İzmir.4- Emir, O. ve Baytok, A. (2003). Otel İşletmelerinde İşgören Tatmini ve Afyon’da Yerleşik Yıldızlı Oteller Örneği, 1. Ba-lıkesir Ulusal Turizm Kongresi, 257-2675- Eren, Erol. (2007). Örgütsel Davranış ve Yönetim Psikolojisi, 10. Basım, İstanbul: Beta Basım A.Ş.6- Gümüştekin, Gülten Eren ve Öztemiz, Ali Bircan. (2004). “Örgütsel Stres Yönetimi ve Uçucu Personel Üzerinde bir Uygulama”, Erciyes Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, Sayı: 23, ss. 61-85.7- Örnek, Ali Şahin ve Aydın, Şule. (2006). Kriz ve Stres Yönetimi, 1. Baskı, Ankara: Detay Yayıncılık.8- Rızaoğlu, Bahattin ve Ayyıldız, Tuğrul (2008). Konaklama İşletmelerinde Örgüt Kültürü ve İş Tatmini: Didim Örne-ği, Anatolia: Turizm Araştırmaları Dergisi, Cilt: 19(1): 7-20.9- Tarlan, D. ve Tütüncü, Özkan (2001). Konaklama İş-letmelerinde Başarım Değerlemesi ve İş Doyumu Analizi, Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergi-si, 3(2): 92-10710- Tietjen, M.A. ve Myers, R.M. (1998). Motivation and Job Satisfaction, Management Decision, MCB University Press, 36(4):226-23111- Tütüncü, Özkan (2002). Seyahat Acentelerinde İş Tanımlama Ölçeği Kapsamında İş Doyumunun Ölçülmesi: İzmir İli Uygulaması, Anatolia: Turizm Araştırmaları Dergisi, Cilt: 13(2): 129-13812- Tütüncü, Özkan ve Çiçek, Olgun (2000). İş Doyumunun Ölçülmesi: İzmir İl Sınırlarında Faaliyet Gösteren Seyahat Acentaları Üzerine Bir İnceleme, Anatolia: Turizm Araştırmaları Dergisi, Yıl:11 Güz: 124-12813- Uçkun, Gazi, Pelit, E., Emir, O. (2004). Otel İşgörenlerinin İş Doyumunun Önemi ve Akçakoca’da Yerleşik Yıl-dızlı Otel İşletmeleri İşgörenleri Üzerinde Bir Araştırma, Gazi Üniversitesi Ticaret ve Turizm Eğitim Fakültesi Dergi-si, 1:39-59.14- Yıldırgan, Recep (1996). Konaklama İşletmelerinde Verimlilik Kapsamında İş Doyumu- Personel Devri İlintisi ve Sendikalar (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), İzmir: Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.

Page 108: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

108

HAZ

İRAN

200

9ST

AND

ARD

Yemek Alımı İhalelerinde Kamu İhale Kurumu’nun Verdiği Uyuşmazlık Kararları Üzerine Bir Araştırma

ARA

ŞTIR

MA

Page 109: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

STAN

DAR

DH

AZİR

AN 2

009

109

Doktora Öğrencisi Bülent MARANCIAnkara Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü,

Ev Ekonomisi (Beslenme Bilimleri) Anabilim DalıProf. Dr. Funda Pınar ÇAKIROĞLU

Ankara Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü,Beslenme ve Diyetetik Bölümü

Kamu İhale Kanunu kapsamında yapılan ihale-lerde Kanun ve ilgili mevzuata uygunluğun sağ-lanmasını teminen, ihale sürecinde, aday, istekli veya istekli olabilecekler İdareye ve/veya Kamu İhale Kurumuna şikâyet ve/veya itirazen şikâyet

ve iddiaların incelenmesi talebinde bulunabilirler. Bu çalışma, Kamu İhale Kanunu’na Göre 2007 Yılında Ya-pılan Yemek Hizmet Alım İhalelerine yapılan itirazlara karşı Kamu İhale Kurumunun vermiş olduğu “Uyuşmazlık Kararla-rının” incelenmesi üzerinedir. Araştırma verileri; Kamu İhale Kurumunun www.kik.gov.tr web portalında bulunan “Kamu İhale Bülteni Elektronik Kayıt Form”unda yayımlanan 404 adet yemek ihalesinin teknik ve/veya idari şartnameleri ince-lenmiştir. Araştırma materyalinin toplanmasında “Bilgi Giriş Formu” kullanılmıştır. Araştırma sonucunda elde edilen veri-ler MS SQL (Veri tabanı) bilgisayar programından yararlanılan veri tabanında toplanmıştır.

Kamu harcamalarının planlanan sürede, belirlenen bütçe sı-nırları içinde kalınarak en ekonomik maliyetle ve istenilen ka-litede gerçekleştirilmeleri gerekir. Bu itibarla, bütün ihale usul-lerinde rekabet ortamı yaratılmak suretiyle kaliteden ödün ve-rilmeden talep edilen hizmeti en uygun fiyatla almak amaç-lanmalıdır. İhalelerde ortaya çıkan en önemli şikâyet konula-rı; “İhale Dokümanı ve Aşırı Düşük Fiyat” üzerinde yoğunlaş-maktadır. Kuruma başvurulan “Şikâyet İnceleme Kararlarına” bakıldığında; % 92,57 oranında “İtirazen Şikâyet Kararları” ol-duğu tespit edilmiştir. Kamu İhale Kurumu tarafından verilen inceleme kararlarına bakıldığında ise; “İtirazen Şikâyet Baş-vurusunun Uygun Bulunmadığına ve İhale İşlemlerinin ve İha-le Kararının İptali” olduğu belirlenmiştir.

GİRİŞ

Toplu beslenme, günümüzde giderek artan ve sürekli olarak gelişen bir sektördür. Ülkemizde 5000 dolayında yemek şir-

keti faaliyet göstermektedir. Bunun 3000’e yakını İstanbul’da, 400 kadarı da Ankara’dadır. Ortalama günde 4 milyon kişiye yemek hizmeti verilmektedir. Ülkemizde 5 milyar dolarlık bir ciro yaratan 350 bin direkt, 1,5 milyon dolaylı istihdam yara-tan toplu yemek sektörü, şu anda hizmet sektöründe istihdam yaratılmasında ikinci sırada yer almaktadır (Atlı 2008).

Kamu Kurumları, topluma hizmet sunmak amacıyla, top-lumun verdiği yetkiyle kurulan ve çalışmalarını, toplumun kaynaklarını kullanarak gerçekleştiren organizasyonlardır http://www.ydk.gov.tr.,2008).

Merkezî yönetim kapsamındaki kamu idareleri üç grupta top-lanabilir.

1- Genel Bütçe Kapsamındaki Kamu İdareleri: Türkiye Bü-yük Millet Meclisi, Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay vb.

2- Özel Bütçe Kapsamındaki İdareler: Yükseköğretim Kuru-lu, Üniversiteler ve Yüksek Teknoloji Enstitüleri ve Özel Bütçe-li Diğer İdareler.

3- Düzenleyici ve Denetleyici Kurumlar: Radyo ve Televiz-yon Üst Kurulu, Telekomünikasyon Kurumu, Sermaye Piyasa-sı Kurulu, Kamu İhale Kurumu, Enerji Piyasası Düzenleme Ku-rumu vb. ifade eder (http://www.basbakanlik.gov.tr.,2008).

Kamu ihalesi, devletin idari görevlerini yerine getirmek ve kamu hizmetini gerçekleştirebilmek için gerek duyulan mal ve hizmetlerin satın alınması ve inşaat işlerinin yaptırılmasına ilişkin sözleşme yapılacak kişinin seçilmesi işidir (http://eku-tup.dpt.gov.tr.,2006).

4734 sayılı Kamu İhale Kanunu kapsamında yapılan ihaleler-de Kanun ve ilgili mevzuata uygunluğun sağlanmasını temi-nen, ihale sürecinde, aday, istekli veya istekli olabileceklerin yapacakları şikâyet ve itirazen şikâyet başvuruları ile Kurum-ca gerekli görülen hallerde Kanun ve ilgili mevzuat hükümle-rine aykırılık bulunduğuna ilişkin iddiaların incelenmesine ve

Page 110: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

110

HAZ

İRAN

200

9ST

AND

ARD

karara bağlanmasına ilişkin usul ve esasları “İhalelere Yö-nelik Yapılacak Başvurular Hakkında Yönetmelik” düzen-lemektir.

İhalelere yönelik başvurular ve incelemeler;

a) Şikâyet,

b) İtirazen şikâyet,

c) İddiaların incelenmesi olmak üzere üçe ayrılır.

Şikâyet başvuruları ihaleyi yapan idareye, itirazen şikâyet başvuruları ise Kuruma, elden veya posta yoluyla yapılır.

İhalelere ilişkin olarak öncelikle ihaleyi yapan idareye şikâyette bulunulur. Bu şikâyetler, süresinde yapılmış ve sözleşmenin imzalanmamış olması halinde idare tarafından dikkate alınır.

Şikâyetin incelenmesi sonucunda idare tarafından;

a) Düzeltme yapılması yoluyla giderilebilecek ve ihale süreci-nin kesintiye uğratılmasına gerek bulunmayacak durumlarda düzeltici işlemin belirlenmesi,

b) İhale sürecinin devam etmesine engel oluşturacak ve dü-zeltici işlemle giderilemeyecek Kanuna ve ilgili mevzuatına aykırı bir durumun tespit edilmesi halinde ihale işlemlerinin iptali,

c) Şikâyet başvurusunun uygun bulunmadığı kararlarından biri alınır.

İtirazen şikâyet başvuruları; İhale sürecinde yapılan şikâyet

başvuruları üzerine idare tarafından alınan kararın uygun bu-lunmaması veya süresi içinde karar alınmaması halinde Kuru-ma itirazen şikâyet başvurusunda bulunulabilir. Kuruma yapı-lan başvuruların, öncelikle itirazen şikâyet niteliğinde olup ol-madığı araştırılır.

Başvuruya konu ihalenin incelenen kısmının açıkça Kanun ve ilgili mevzuata aykırı olması veya ihale sürecinin devam etme-si ile yapım müteahhidi, tedarikçi, hizmet sunucusu, kamu, idare veya diğer isteklilerin telafisi güç ya da imkânsız zarar-larının doğma olasılığının bulunması durumlarında, nihai ka-rarın verilmesine kadar ihale sürecinin durdurulmasına Kurul tarafından karar verilir.

İddiaların incelenmesi; Kanun kapsamındaki ihalelere ilişkin olarak Kuruma ulaşan yazılı başvurular veya kamuoyuna yan-sıyan somut ve ciddi nitelikteki ihale mevzuatına aykırılık iddi-aları veyahut itirazen şikâyet başvurularına ilişkin olarak Yö-netmeliğin 16'ncı maddesinin birinci fıkrasının (b), (c), (ç), (d) ve (e) bentlerine aykırılık bulunması ya da itirazen şikâyet başvurusundan vazgeçilmesi hallerinde iddiaların incelenme-sine geçilip geçilmeyeceğine Kurul tarafından karar verilir.

Kurul, itirazen şikâyet başvuruları üzerine;

a) İdare tarafından düzeltme yapılması yoluyla giderilebilecek ve ihale sürecinin kesintiye uğratılmasına gerek bulunmaya-cak durumlarda düzeltici işlemlerin belirlenmesi,

Page 111: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

STAN

DAR

DH

AZİR

AN 2

009

111

b) İhale sürecinin devam etmesine engel oluşturacak ve dü-zeltici işlemle giderilemeyecek Kanuna ve ilgili mevzuata aykı-rı bir durumun tespit edilmesi halinde ihalenin iptali,

c) İtirazen şikâyet başvurusunun uygun bulunmadığı, karar-larından birini verir.

İddiaların incelenmesi sonucunda;

a) İddiaların yerinde bulunmadığı,

b) Tespit edilen mevzuata aykırılıkların değerlendirilerek gere-ği yapılmak üzere ihaleyi yapan idareye bildirilmesi, kararla-rından birini verir.

Ayrıca Kurul tarafından gerekli görüldüğü takdirde, tespit edi-len aykırılıklara ilişkin olarak idari ve/veya cezai yönleriyle ge-reği yapılmak üzere ilgili idarelere bildirilmesine ve/veya yet-kili Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulma-sına karar verilir.

Kararlar, karar tarihini izleyen günden itibaren beş gün içinde taraflara tebligata çıkarılır ve Kurumun internet sitesinde ya-yımlanır.

2008 yılı 6 aylık döneminde, kamu kurumlarının mal ve hiz-met alımı ile yapım işlerinde belirlediği yaklaşık maliyet top-lamı 24.2 milyar YTL iken, (2007 yılı 12 aylık gerçekleşen alım 66 milyar YTL ) imzaladıkları sözleşme bedeli ise 19.7 milyar YTL düzeyinde (2007 yılı 12 aylık imzalanan sözleş-me bedeli 52.8 milyar YTL) gerçekleşmiştir (http://www.kik.gov.tr.,2008).

Gelişen ülke olarak kaynak sorunumuzun bulunduğu, tasar-ruflarla yaratılan kaynakların en iyi şekilde, verimli olarak kul-lanılmasının taşıdığı önem dikkate alındığında, ihale konusu-nun önemi bir kez daha ortaya çıkmaktadır.

MATERYAL ve YÖNTEM

Bu araştırmada, Kamu İhale Kanunu’na Göre 2007 Yılında Yapılan Yemek Hizmet Alım İhalelerine yapılan itirazlara karşı Kamu İhale Kurulunun vermiş olduğu “Uyuşmazlık Kararları-nın” incelenmesi amaçlanmıştır.

Araştırma Kapsamı ve Örneklemin Seçimi

Araştırmanın evrenini, Kamu İhale Kurumunun www.kik.gov.tr web portalında 2007 yılı içerisinde yayımlanan toplam 404 adet uyuşmazlık kararları oluşturmaktadır.

Araştırmanın örneklemi ise 404 adet uyuşmazlık kararı (% 100) oluşturmaktadır.

Veri Toplama Yöntemi ve Verilerin Değerlendirilmesi

Araştırma verileri; Kamu İhale Kurumunun www.kik.gov.tr web portalında bulunan “Kamu İhale Bülteni Elektronik Ka-yıt Formundan” elde edilmiştir. Toplanan veriler, hazırlanan MS VISUAL STUDIO. NET ( Web uygulamaları) MS SQL (Veri tabanı) bilgisayar programı aracılığı ile girilmiştir. Araştırma sonucunda elde edilen veriler MS SQL (Veri tabanı) bilgisayar

programından yararlanılan veri tabanında toplanmıştır.

Örneklem olarak incelenen 404 adet uyuşmazlık kararlarında incelenen hususlar aşağıda belirtilmiştir.

Uyuşmazlık Kararlarında İncelenen Hususlar;

1- İdarenin Türü

2- İhale Kayıt No

3- Kurul Karar Yılı

4- Şikâyet Başvurusunun Yapıldığı İl

5- İdarenin Bulunduğu İl

6- İhalenin Usulü

7- İhalenin Türü

8- İncelenen Kararlar

9- Verilen Kararlar

10- Şikâyet Konusu

olmak üzere uyuşmazlık kararları içeriğinde bulunan genel ve teknik bilgiler ile ilgili 10 birimden oluşmuştur.

TARTIŞMA ve SONUÇ

Yemek Hizmet Alım İhalelerine yapılan itirazlara karşı Kamu İhale Kurulunun vermiş olduğu “Uyuşmazlık Kararlarının” in-celenmesi sonucunda;

- 2007 yılı 6 aylık şikâyet istatistikleri raporunda; İtirazen Şikâyet Kararların Kurumsal Bazda Sınıflandırılması (Ge-nel) Sayısal ve Oransal Dağılımına bakıldığında ilk sırada % 38,23’ü Sağlık Bakanlığı'na ait olduğu, ikinci sırada Belediye-ler (%19.28) ve üçüncü sırada Yüksek Öğretim Kurumları’nın (% 9.53) olduğu görülmektedir. Çalışmamızda da Sağ-lık Bakanlığı en fazla şikâyette bulunulan kurum olmuştur (% 46,54). Bunu (% 11,63) Yüksek Öğretim Kurumları ve Milli Eğitim Bakanlığı izlemektedir (% 11,13).

- Şikâyet başvurularının yapıldığı ilk 3 ile bakıldığında; Anka-ra (% 34,15), İstanbul (% 17,82) ve Şanlıurfa (% 4,2) en faz-la şikâyet başvurusunda bulunulan iller olmuştur. İhale mev-zuatına tabi İdarelerin çoğunluğunun Büyükşehirlerde olması nedeniyle bu durumun olması doğal karşılanmıştır.

- Hizmet Alımı İhaleleri Uygulama Yönetmeliği “Uygulana-cak İhale Usulünün Tespiti” başlıklı 16’ncı maddesi “İda-re tarafından, 4734 sayılı Kanunun 18 ila 21'inci madde hü-kümleri doğrultusunda, uygulanacak ihale usulü belirle-nir. Bu belirleme yapılırken öncelik açık ihale usulüne veri-lir (R.Gazete.2003 H. A.İ.Uygulama Yönetmeliği: md.16) hük-münü amirdir. Bu itibarla, İhale usulleri dağılımı incelendiğin-de ilk sırada Açık İhale usulü olurken (% 95,79), Pazarlık usulü (% 4,21) ikinci sırada yer almıştır.

- Yemek ihalelerinde ortaya çıkan en önemli şikâyet konuları; “İhale Dokümanı (% 71,53) ve Aşırı Düşük Fiyat (% 14,85)” üzerinde yoğunlaşmaktadır. İdare yetkilisi olanlar, ihale do-kümanlarını hazırlarken dikkatli olmaları, kanun, yönetmelik,

Page 112: Önsöz T - TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜolumsuz sonuçlar tarım sektöründe iade olumsuzluk-lar meydana getirdi. Bu olumsuzluklara ilave olarak, ... Etkileyen Faktörler Stres

112

HAZ

İRAN

200

9ST

AND

ARD

tebliğleri iyi etüd etmeleri ve ihale yaklaşık maliyetini doğru hesaplamaları gerekmektedir.

- İhalelere Yönelik Yapılacak Başvurular Hakkında Yönet melik’e göre

İhalelere yönelik başvurular ve incelemeler;

a) Şikâyet,

b) İtirazen şikâyet,

c) İddiaların incelenmesi olmak üzere 3 ‘e ayrılır.

“Şikâyet İnceleme Kararlarına” bakıldığında; İstekliler, İda-re tarafından alınan kararın kendileri açısından uygun bulma-ması veya süresi içinde karar alınmaması üzerine Kuruma başvurduğu şikâyetlerin % 92,57 oranında “İtirazen Şikâyet Kararları” olduğu (Kuruma, elden veya posta yoluyla yapılan şikâyetler) tespit edilmiştir.

-Kamu İhale Kurumu tarafından verilen inceleme kararlarına bakıldığında ise; “İtirazen Şikâyet Başvurusunun Uygun Bu-lunmadığına (% 44,07) ve İhale İşlemlerinin ve İhale Kara-rının İptali” (% 30,94) olduğu belirlenmiştir. Bu durum Kuru-ma yapılan şikâyetlerin yarısına yakınının uygun bulunmama-sı nedeniyle Kurum iş yükünü artırdığı ve istekliler tarafından neyin şikâyet, neyin şikâyet olmadığının kapsamlı bir çalışma yapılmadığı sebebiyle bilinmediği yorumuna sebep olabilir. Ancak, bunun yanı sıra ihale işlemlerinin ve ihale kararlarının iptal işlemlerinin toplam şikâyet oranının 1/3’ne yakın olma-sı, İdare yetkililerinin kapsamlı bir ihale hazırlığı yapmadığını da (Kurum tarafından İdare yetkilileri hakkında, İlgili Kuruma/Bakanlığa /Başsavcılıklara Suç Bildirimi oranı % 1,98 olarak tespit edilmiştir.) düşündürmektedir.

Her türlü kamu kaynağının elde edilmesi ve kullanılmasın-da görevli ve yetkili olanlar, kaynakların; etkili, ekonomik, ve-rimli ve hukuka uygun olarak elde edilmesinden, kullanılma-

sından, muhasebeleştirilmesinden, raporlanmasından ve kö-tüye kullanılmaması için gerekli önlemlerin alınmasından so-rumludur ve yetkili kılınmış mercilere hesap vermek zorunda-dır (R.Gazete.2003. 5018; md. 8).

İdarelerin ihtiyaçlarını en uygun zamanda ve en uygun biçim-de karşılayabilmesi için Kamu Hukukuna tabi olan veya 4734 sayılı Kanunun denetimi altında bulunan veyahut kamu kay-nağı kullanan kamu kurum ve kuruluşların yaptıkları “Yemek Hizmet Alımı” ihalelerine karşı yapılan itirazlara karşı Kamu İhale Kurumunun vermiş olduğu Uyuşmazlık Kararlarının in-celenmesi üzerine olan bu araştırma sonucunda; Kamu har-camalarının planlanan sürede, belirlenen bütçe sınırları için-de kalınarak bütün ihale usullerinde rekabet ortamı yaratıl-mak suretiyle kaliteden ödün verilmeden, talep edilen hizme-ti en uygun fiyatla almak amacıyla görevli ve yetkili (İdare ve İstekli) olanlar, gelişen ülke olarak kaynak sorunumuzun bu-lunduğu, tasarruflarla yaratılan kaynakların en iyi şekilde, ve-rimli olarak kullanılmasının taşıdığı önemi dikkate alarak ka-nun, yönetmelik ve tebliğleri iyi etüd etmeli ve ihale hazırlı-ğı yapmalıdır.

KAYNAKLAR1- Atlı, A. 2008 “Yemek Sanayicilerinin Sektörde Yaşadığı Sorunlar ve

Çözüm Önerileri” VI. Uluslararası Beslenme ve Diyetetik Kongresi.2-6 Nisan 2008 Antalya. Kongre Kitabı; 169-171.

2- Başbakanlık, 2008. Web sitesi. Erişim http://www.basbakanlik.gov.tr. Tarihi: 29.02.2008

3- Devlet Planlama Teşkilatı, 2006 Web sitesi http://ekutup.dpt.gov.tr. Erişim Tarihi: 29.02.2008

4- Kamu İhale Kurumu, 2008 Web sitesi. http://www.ihale.gov.tr/basin/tika Erişim Tarihi: 29.02.2008

5- Resmi,G. 2003. 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu. Yayımlandığı R.Gazete :Tarih : 24/12/2003 Sayı :253266- Resmi,G. 2003. Hizmet Alımı İhaleleri Uygulama Yönetmeliği. Yayım-

landığı R.Gazete : Tarih: 11/09/2003 Sayı : 25226 7- Yüksek Denetleme Kurumu, 2008 Web sitesi. http://www.ydk.gov.tr.

Erişim Tarihi: 29.02.2008

564. sayımızın 41. sayfasında Sermaye Piyasası Kurulu Uzmanı Emre KOÇAKER sehven Emine KOÇAKER olarak yazılmıştır.

DÜZELTME: