orhun yazitlarindakİ sÖz varliĞinin tÜrkİye ...–zek...1307 orhun yazitlarindakİ sÖz...

12
1307 ORHUN YAZITLARINDAKİ SÖZ VARLIĞININ TÜRKİYE TÜRKÇESİ AĞIZLARINDAKİ İZLERİ ÖZEK, Fatih * -AYTAÇ, Aslıhan ** TÜRKİYE/ТУРЦИЯ ÖZET Ağızlar, dilin tabii seyri açısından değerlendirildiğinde, dilin kendine özgü en belirgin özelliklerinin tespit edilmesi, dildeki gelişmenin ve değişmenin takip edilmesi ve dilin söz varlığının ortaya konulması açısından son derece önemlidir. Ağızların ölçünlü dile oranla etkileşime daha kapalı olması, dilin bazı şekillerin devam etmesini ve de korunmasını sağlamaktadır. Buradan hareketle bu çalışma ile Türk dilinin ilk yazılı belgeleri olan ve kullanılan dilin işlenmişliği, muhtevası ve de bulundukları bölge itibariyle Türk dili açısından büyük bir değer taşıyan Orhun Yazıtlarındaki söz varlığının Türkiye Türkçesi Ağızlarında görülen izleri; Ölçünlü dilde ve ağızlarda anlam ve şekil olarak aynı olanlar, 1. Ağızlarda anlam ve şekil olarak aynı olanlar, 2. Şekil olarak aynı, anlam olarak genişlemiş olanlar, 3. Anlam olarak aynı, şekil olarak değişikliğe uğramış olanlar, 4. Şekil olarak aynı, anlam olarak farklı olanlar başlıkları altında tespit edilmeye çalışılacaktır. Anahtar Kelimeler: Orhun Abideleri, Türkiye Türkçesi ağızları, söz varlığı, arkaik unsurlar, fonetik. --- Ölçünlü dil, bir ağzın/konuşma dilinin zaman içinde edebiyatta, sanatta ve kültürde ön plana çıkmasıyla kodlama, standartlaşma, yaygınlaştırma ve kabul merhalelerinden geçmiş şeklidir. Ölçünlü dilin kuralları önceden belirlenmiştir. Ölçünlü dildeki değişmeler ve gelişmeler de belirlenmiş olan bu kurallar çerçevesinde gerçekleşir. Ağızlar ise dilin tabii seyri içinde gelişimini devam ettiren, ölçünlü dile nispeten etkileşime daha açık ve aynı zamanda dildeki eski şekillerin korunması konusunda ölçünlü dile göre daha muhafazakâr bir dildir. Bu bakımdan dilin kendine özgü en belirgin özelliklerinin tespit edilmesi, dildeki gelişmenin ve değişmenin takip edilmesi konusunda ağızlar ölçünlü dile oranla daha belirleyicidir. * Araş. Gör., Fırat Üniversitesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü, Elazığ/TÜRKİYE. e-posta: [email protected] ** Araş. Gör., Fırat Üniversitesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Lisans Öğrencisi.

Upload: others

Post on 26-Sep-2020

27 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: ORHUN YAZITLARINDAKİ SÖZ VARLIĞININ TÜRKİYE ...–ZEK...1307 ORHUN YAZITLARINDAKİ SÖZ VARLIĞININ TÜRKİYE TÜRKÇESİ AĞIZLARINDAKİ İZLERİ ÖZEK, Fatih*-AYTAÇ, Aslıhan**

1307

ORHUN YAZITLARINDAKİ SÖZ VARLIĞININ TÜRKİYE TÜRKÇESİ AĞIZLARINDAKİ İZLERİ

ÖZEK, Fatih*-AYTAÇ, Aslıhan** TÜRKİYE/ТУРЦИЯ

ÖZET

Ağızlar, dilin tabii seyri açısından değerlendirildiğinde, dilin kendine özgü en belirgin özelliklerinin tespit edilmesi, dildeki gelişmenin ve değişmenin takip edilmesi ve dilin söz varlığının ortaya konulması açısından son derece önemlidir.

Ağızların ölçünlü dile oranla etkileşime daha kapalı olması, dilin bazı şekillerin devam etmesini ve de korunmasını sağlamaktadır. Buradan hareketle bu çalışma ile Türk dilinin ilk yazılı belgeleri olan ve kullanılan dilin işlenmişliği, muhtevası ve de bulundukları bölge itibariyle Türk dili açısından büyük bir değer taşıyan Orhun Yazıtlarındaki söz varlığının Türkiye Türkçesi Ağızlarında görülen izleri; Ölçünlü dilde ve ağızlarda anlam ve şekil olarak aynı olanlar,

1. Ağızlarda anlam ve şekil olarak aynı olanlar,2. Şekil olarak aynı, anlam olarak genişlemiş olanlar,3. Anlam olarak aynı, şekil olarak değişikliğe uğramış olanlar,4. Şekil olarak aynı, anlam olarak farklı olanlar

başlıkları altında tespit edilmeye çalışılacaktır.

Anahtar Kelimeler: Orhun Abideleri, Türkiye Türkçesi ağızları, söz varlığı, arkaik unsurlar, fonetik.

---

Ölçünlü dil, bir ağzın/konuşma dilinin zaman içinde edebiyatta, sanatta ve kültürde ön plana çıkmasıyla kodlama, standartlaşma, yaygınlaştırma ve kabul merhalelerinden geçmiş şeklidir. Ölçünlü dilin kuralları önceden belirlenmiştir. Ölçünlü dildeki değişmeler ve gelişmeler de belirlenmiş olan bu kurallar çerçevesinde gerçekleşir. Ağızlar ise dilin tabii seyri içinde gelişimini devam ettiren, ölçünlü dile nispeten etkileşime daha açık ve aynı zamanda dildeki eski şekillerin korunması konusunda ölçünlü dile göre daha muhafazakâr bir dildir. Bu bakımdan dilin kendine özgü en belirgin özelliklerinin tespit edilmesi, dildeki gelişmenin ve değişmenin takip edilmesi konusunda ağızlar ölçünlü dile oranla daha belirleyicidir.

* Araş. Gör., Fırat Üniversitesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü, Elazığ/TÜRKİYE. e-posta: [email protected]

** Araş. Gör., Fırat Üniversitesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Lisans Öğrencisi.

Page 2: ORHUN YAZITLARINDAKİ SÖZ VARLIĞININ TÜRKİYE ...–ZEK...1307 ORHUN YAZITLARINDAKİ SÖZ VARLIĞININ TÜRKİYE TÜRKÇESİ AĞIZLARINDAKİ İZLERİ ÖZEK, Fatih*-AYTAÇ, Aslıhan**

1308

Ağız araştırmaları son dönemlerde büyük bir ivme kazanmış, Türkiye Türkçesi ağızlarının tamamı veya belirli bir bölümünü esas alan birçok araştırma yapılmıştır. Genel olarak gramer konuları ağırlıklı bu çalışmalar dışında 20. yüzyılda Türkiye Türkçesi ağızları üzerine yapılan en kapsamlı çalışmalar derleme ağırlıklı çalışmalar olmuştur. 1932 yılında Hamit Zübeyr Koşay ve İshak Refet tarafından yayımlanan Anadilden Derlemeler adlı eser bu konu ile ilgili sayabileceğimiz ilk eserdir. Bu eserin devamı niteliğindeki Anadilden Derlemeler II adlı yayın da yine Hamit Zübeyr Koşay ve Orhan Acıpayamlı Aydın tarafından TDK tarafından 1952 yılında Ankara’da yayımlanmıştır.1 Ardından TDK tarafından 1932-1934 yılları arasında yapılan derlemelerin toplandığı, altı cilt hâlinde yayımlanan Türkiye’de Halk Ağzından Söz Derleme Dergisi bu konudaki önemli eserlerdendir. Bu konu ile ilgili en geniş çalışma şüphesiz Derleme Sözlüğü’dür. Çalışmamızın esasını teşkil eden TDK tarafından 1962-1979 arasında yayımlanan 11 ciltlik Derleme Sözlüğü, dört yüz elli binden fazla fiş tutan sözlük malzemesine dayanır. Malzeme, 917 derlemecinin görev aldığı, 1952 yılları başlarından 1959 yıllarına kadar süren iki derleme kampanyasıyla elde edilmiştir. 1982 yılında, önceki ciltlerin yayımlanmasından sonra TDK’ye ulaşan fişlerin değerlendirilmesiyle hazırlanan 12. cilt de yayımlanmıştır.2

Bu çalışmamızın temelini Derleme Sözlüğü’nde geçen, Orhun Yazıtlarında kullanılmış kelimeler oluşturmaktadır. Genel olarak Orhun Yazıtları diye adlandırılan Tonyukuk, Köl Tigin ve Bilge Kağan Yazıtları sadece Köktürk dönemi Türk edebiyatının değil, tüm Türk edebiyatının şüphesiz en önemli eserleridir. Türk dilinin ilk yazılı belgeleri olan ve kullanılan dilin işlenmişliği, muhtevası ve de bulundukları bölge itibariyle Türk dili açısından büyük bir değer taşıyan Orhun Yazıtlarındaki toplam kelime sayısı tekrarlar hariç 840’tır. Bunlardan 147’si kavim, kişi isimleridir. Bu özel isimleri çıkarırsak Orhun yazıtlarında ki kelime sayısı 693’tür. Ancak, “bu sayının anlatılan konunun gerektirdiği kelimelerden oluştuğunu, en temel bazı kelimelerin bile anıtlarda geçmediğini unutmamak gerekir.”3

Orhun Yazıtlarında kullanılan 104 kelime tamamen aynı anlam ve şekliyle bugün ölçünlü dilde yaşamaktadır. Bu kelimelerden bazıları şunlardır: açmak, altı, aş, aşmak, bilmek, er, iş, kırk, konmak, kaş, ne, korkmak, kul, on, sökmek, tok... vb.

1 Zeynep Korkmaz, “Anadolu Ağızları üzerindeki Araştırmaların Bu Günkü Durumu ve Karşılaştığı Sorunlar”, Türk Dili Üzerine Araştırmalar, TDK Yay. 629, C.II, Ankara 1995, s. 200.

2 Nurettin Demir, “Derleme Sözlüğü’nde Şimdiki Zamanla İlgili Veriler”, İlmî Araştırmalar, Sayı: 10, 2000, s. 19.

3 A. Bican Ercilasun, Türk Dili Tarihi, Akçağ Yay., Ankara 2005, s. 191.

Page 3: ORHUN YAZITLARINDAKİ SÖZ VARLIĞININ TÜRKİYE ...–ZEK...1307 ORHUN YAZITLARINDAKİ SÖZ VARLIĞININ TÜRKİYE TÜRKÇESİ AĞIZLARINDAKİ İZLERİ ÖZEK, Fatih*-AYTAÇ, Aslıhan**

1309

Orhun Yazıtlarında kullanılan kelimelerden 113 tanesi bazı fonetik farklılıklarla bugün ölçünlü dilde işlek olarak kullanılmaktadır. Bahsettiğimiz bu fonetik farklılıklar Köktürkçe döneminin fonetik özellikleriyle alakalıdır: adrıl-> ayrıl-, adgır> aygır, arığ>arı, bir-> ver-, biş> beş, bol-> ol-, eb> ev, idi> iye, ir-> er-, kün:>gün, kör-> gör-, sarıġ>sarı, tod-:>doy, uluğ> ulu… vb.

Orhun Yazıtlarında kullanılan ancak bugün ölçünlü dilde kullanımdan düşmüş veya kullanım sıklığı azalmış ve de Türkiye Türkçesi ağızlarında kullanılan kelimeler çalışmamızın temelini teşkil etmektedir. Tespit edilen bu kelimeler, şekil ve anlam yönünden ilgi kurabildiğimiz kelimelerden oluşmaktadır:

1. adaḳ

oa: adaḳ: ayak. “türk budun aḍak ḳamşat[t]ı.” (BK. D.30)

ds: adak: çocuğun ilk adımları, (Turhal-Tokat)

-lamak/-lamaħ: küçük çocuğun yeni yürümeye başlaması.(Sofular *Eğridir -Isparta, Devri *Bucak-Burdur, *Ahlat-Bitlis, *Ermenek-Konya, *Silifke, -İçel, Yerkesik çevresi-Muğla, *Taşburun, *Iğdır, Kızılçakçak *Arpaçay-Kars)

2. alḳ-

oa: alk-: bitirmek, tamamlamak, bitmek, tükenmek, sona ermek. “türk budun ölti, alḳındı yoḳ boldı.” (T.I.B.3)

ds: alk-: yok etmek, tüketmek. (*Kırkağaç, *Akhisar-Manisa )

3. ay-

oa: ay-: söylemek, demek, konuşmak, haber vermek, hükmetmek, hükümran olmak, idare etmek. “bilge tonyuḳuḳḳa basa aydı.” (T.K.7)

ds: ay-: gözetmek, nezaret etmek. (Güvenç-Konya)

4. ayt-

oa: ayt-: de-, söyle-,arz et-. “Asar aytıp bir atlıġ barmış tiyin ol yolun yorısar unç tidim.” (T.D.7)

DS: ayt- (1): söyle-, anlat-, naklet-, konuş-. (*Nazilli, Aydın; Bergaz *Ezine-Çanakkale; *Ilgın, Karaçay Aşireti, Başhoyuk *Kadınhanı-Konya, Orhaniye *Marmaris-Muğla)

5. balık

oa: balık: şehir. “şantus balıḳḳa taluy ögüzke tegürtim.” (T.D.2)

ds: balık (IV) [balıklağı]: insanların biriktiği, kalabalık olduğu yer. (Kangal ve Köyleri-Sivas)

Page 4: ORHUN YAZITLARINDAKİ SÖZ VARLIĞININ TÜRKİYE ...–ZEK...1307 ORHUN YAZITLARINDAKİ SÖZ VARLIĞININ TÜRKİYE TÜRKÇESİ AĞIZLARINDAKİ İZLERİ ÖZEK, Fatih*-AYTAÇ, Aslıhan**

1310

6. basa

oa: basa: arka, arkasından sonra. “ Üç oġuz süsi basa kelti. (BK.D.32)

ds: basa: arkasından, hemen sonra. (Avanos-Kırşehir)

7. bay

oa: bay: zengin “Yalıs budunuġ tonluġ, çıġany budunuġ bay ḳıldım.” (KT.D.29)

ds: bay: zengin, ağa (Bereketli *Tavas-Denizli, *Zile, Çilehane *Reşadiye-Tokat, Yalman *Akkuş-Ordu, *Göle, *Ardahan, Zarşat-Kars, Bitlis, Malatya, *Birecik,-Urfa, *Kilis-Gaziantep,-Maraş, *Antakya köyleri-Hatay, Yarhisar *Hafik-Sivas, Tavlısın-Kayseri, *Argıthanı-Konya, *Kozan-Adana )

ts: Parası, malı çok olan, zengin (kimse) s.247

8. bediz

oa: bediz: resim, heykel, nakış, şekil, süs. “barḳ itgüçi bediz yaratıġma bitig taş itgüçi tapġaç ḳaġan çıḳanı Ças sesün kelti.” (KT.K.13)

ds: bediz: heykel. (Dallıca *Nazilli-Aydın)

bediz: heykeltıraş. (Edirne)

+ci: heykeltıraş. (İzmir)

9. biti-

oa: biti-: yaz-. “… ança erig yirte besü taş toḳıtdım, bitid[d]im.” (KT.G.13)

ds: biti (I): mektup. (Cebel *Eğridir-Isparta, Yenipazar-Aydın, İzmir, Türkistan, -Zonguldak, *Beşiktaş-İstanbul, Çorum, Ankara)

biti (II): defter. (Afyon, Taçin *Bünyan-Kayseri)

biti (III): kitap. (*Lapseki-Çanakkale, *Niksar-Tokat)

10. bor

oa: bor: fırtına, bora, tipi. “türgiş kaġan süsi otça borça kelti.” (BK.D.27)

ds: bor: yollarda havaya kalkan (toz vs.) (*Polatlı-Ankara)

borağan: bora, fırtına. (Sultaniye-Konya)

11. bus

OA: bus: bun, keder, dert, zahmet, eziyet, mihnet. “Ḳarluḳ budun bussuz [er]ür barur erkli yaġı boldı.” (BK.D.29)

ds: bus: sıkıntı, keder, gam (*Emet-Kütahya, Sivas)

bun: sıkıntı. (Yozgat, Uşak ve çevresi)

Page 5: ORHUN YAZITLARINDAKİ SÖZ VARLIĞININ TÜRKİYE ...–ZEK...1307 ORHUN YAZITLARINDAKİ SÖZ VARLIĞININ TÜRKİYE TÜRKÇESİ AĞIZLARINDAKİ İZLERİ ÖZEK, Fatih*-AYTAÇ, Aslıhan**

1311

TS: bun: sıkıntı s.357

12. çıġany

oa: çıġany: fakir. “Çıġany [bay ḳıldı, azıġ öküş kıldı.]”

ds: çıgay: fakir. (* Sarayköy-Denizli)

13. çıḳan

oa: çıḳan: yeğen, hala, teyze. “…tapġaç ḳaġan çıḳanı Ças sesün kelti.” (KT.K.13)

ds: çıkana: kız kardeşin çocuğu, yeğen. (Karacakaya *İnegöl-Bursa)

14. eçi

oa: eçi: amca, ağabey. “ol törüde üze eçim ḳaġan olurtı.” (KT.D.16)

ds: eçi: büyük kardeş, ağabey. (Nikfer *Tavas-Denizli, Tekirdağ)

15. egir-:

oa: egir-: eğirmek, çevirmek, kuşatmak, sarmak, sevk etmek, döndürmek. “ toḳuz erig egire toḳıdı.” (KT.K.6)

ds: egirmek [egirmeħ, eğdilmek, eğermek, eğirmeg, eyirmek]: yünü büküp iplik yapmak.(*Edremit-Balıkesir, Uluşiran *Şiran-Gümüşhane, Kars ve köyleri, Erzincan, *Arapkir-Malatya, Karaözü *Gemerek, Palha *Divriği -Sivas, *Ereğli-Konya, Avşar aşireti *Pınarbaşı-Kayseri)

ts: eğirmek: Yün, pamuk gibi şeyleri iğ ile büküp iplik durumuna getirmek.

16. eke

oa: eke: abla. “ögüm ḳatun ulayu öglerim ekelerim kelisünüm…” (KT.K.9)

ds: eke (I): büyük, yetişkin, yaşlı, kart, olgun.(Balıkesir, Tokat-Eskişehir, Genek-Çankırı, *İskilip, İncesu *Sungurlu, *Kargı-Çorum, *Havza, *Vezirköprü -Samsun, Amasya, Tokat, *Alucra-Giresun, *Kelkit-Gümüşhane, Erkinis *Yusufeli-Artvin, İrişli, Bayburt *Sarıkamış-Kars, Erzurum, *Refahiye ve çevresi,-Erzincan, Musik *Tutak-Ağrı, *Darende, -Malatya, Gaziantep, Çokak *Andırın, Bozüyük-Maraş, Kavak *Kangal, *Koyulhisar-Sivas, Yozgat, Çayırlı *Haymana-Ankara, Şeydin *Avanos-Nevşehir, *Karaman-Konya, Adana)

eke (II): küçük kardeş. (*Hopa –Artvin, Misis –Adana)

TS: eke(I): Büyük, yetişkin, yaşlı, kart. s.681.

17. ini

oa: ini: küçük kardeş, kardeş. “inisi eçisin bilmez erti.” (KT.D.21)

Page 6: ORHUN YAZITLARINDAKİ SÖZ VARLIĞININ TÜRKİYE ...–ZEK...1307 ORHUN YAZITLARINDAKİ SÖZ VARLIĞININ TÜRKİYE TÜRKÇESİ AĞIZLARINDAKİ İZLERİ ÖZEK, Fatih*-AYTAÇ, Aslıhan**

1312

ds: ini (I): kayınbirader. (Hacılar, Uluğbey *Senirkent, *Şarkikaraağaç -Isparta, *Bucak-Burdur, Dedeköyü *Çal-Denizli, *Bergama-İzmir, Samsun, Yozgat, *Bor-Niğde, Konya ilçe ve köyleri, Misis-Adana, Teniste, *Anamur, *Mut-İçel, *Alanya, Bağyaka *Finike-Antalya, *Ula, Ahiköy, Yerkesik, *Milas, *Fethiye ve köyleri-Muğla) s.2543

ini (II): Kocanın kızkardeşi, görümce. (Cebel *Eğridir-Isparta)

TS: ini: Kayın birader. s.1086

18. il

oa: il: el, memleket, ülke, vatan, millet, devlet, halk, devlet düzeni. “…il birigme tesri…”(KT.D.25)

ds: il (I): vatan (İstanbul)

il (II): yabancı yer. (Ortaköy *Şarkışla-Sivas)

19. kaçan

oa: kaçan: ne zaman. “ḳaġanı alp ermiş ayġuçısı bilge ermiş ḳaçan [n]es erser…”

ds: kaçan: ne zaman. (*Gelibolu-Çanakkale, İncirgediği *Karaisalı-Adana)

20. kalıs

oa: kalıs: mal, servet, çeyiz. “…ḳalıs[ın] ebirü kelürtüm.” (BK.D.25)

ds: kalın: evlenecek erkek tarafından kız tarafına pazar günü armağan götürmek, ceyiz. (Sivas, Kayseri) s.2609.

TS: kalın (II): Gelin olacak kıza verilen para veya armağan, ağırlık.

21. kiçig

oa: kiçig: küçük, az, biraz. “Ersinke tegi süledim, tüpütke kiçig tegmedim.” (BK.K.3)

ds: kiçi [kici]: küçük. (İzmir, *İnebolu-Bursa, Trabzon, Ankara)

22. kony

oa: kony: koyun. “…yaġısı ḳony teg ermiş.” (KT.D.12)

ds: koy: koyun (Çilehane *Reşadiye-Tokat, Karaçay, Başhöyük-Konya)

23. kölük

oa: kölük: yük hayvanı, araba. “isek kölükün tolġada oġuz kelti.” (T.G.8)

ds: kölük/kolik/kolik/kolo/kolü/köli/kulik/külük/kuliye(I): Boynuzlu olması gerektiği hâlde, boynuzsuz ya da kısa ve kırık boynuzlu olan hayvan. (Ovasaray–Çorum, *Şebinkarahisar-Giresun, Rize, *Yusufeli-Artvin, Burç,

Page 7: ORHUN YAZITLARINDAKİ SÖZ VARLIĞININ TÜRKİYE ...–ZEK...1307 ORHUN YAZITLARINDAKİ SÖZ VARLIĞININ TÜRKİYE TÜRKÇESİ AĞIZLARINDAKİ İZLERİ ÖZEK, Fatih*-AYTAÇ, Aslıhan**

1313

-Gaziantep, *Elbistan-Maraş, Mamure *Çekerek-Yozgat, Vazıldan *Divriği, *Gürün, *Zara-Sivas, Demirli *Çiçekdağı, Ömerhacılı *Kaman, Köşker, -Kırşehir, Türkmen aşireti Tuzhisar *Bünyan-Kayseri, Şahin *Malkara-Tekirdağ)

kölük (II): yaşlı kısrak (Çayıroluk yörükleri, Gazelya-kup *Tavşanlı-Kütahya)

kölük (III): katır vb. yük hayvanları. (*İskilip-Çorum, Maraş, Kayseri) s.2955.

tS: kölük: İş ve yük hayvanı s.1378

24. neke

oa: neke: neye, niye “Neke tezer biz?” (T.II.B.3)

ds: neker: nasıl. (Adana)

25. sanç-

oa: sanç-: mızrakla-. “iki erig udu aşuru sançdı.” (KT.K.2)

ds: sanç-/sanc-: sapla-, batır-. (*Ahlat-Bitlis, *Sivrihisar-Eskişehir, Amasya, Erkinis *Yusufeli–Artvin)

tS: sanç- . Saplamak, batırmak. s.1903

26. sısar

oa: sısar: yarım, yarı, iki kısmından biri. “Sısar süsi ebig barkıġ yulıġalı bardı…” (BK.D.32)

ds: sınar[sıñar](I): benzer. (Çorum, *Bor Niğde)

sınar[sıñar] (II): eş değer, denk. (Kızılhisar *Acıpayam-Denizli, *Tosya –Kastamonu, *Kargı-Çorum, Pazar *Kızılcahamam-Ankara, Hisarcık-Kayseri, Niğde, *Karaman-Konya, *Serik-Antalya)

27. sı-

oa: sı-(I): kır-

sı-(II): boz-.

sı- (III): yen-, galebe çal-, zapt et-. “Üç otuz balıḳ sıdı.” (T.D.2)

ds: sı-(I): boz- (Aşağı Ilıca-Eskişehir)

sı-(II): kır- (yumurta vb. için) (Niğde)

tS: sı-. (I): kırmak, bozmak

sı- (II): yenmek, mağlup etmek s.1967

Page 8: ORHUN YAZITLARINDAKİ SÖZ VARLIĞININ TÜRKİYE ...–ZEK...1307 ORHUN YAZITLARINDAKİ SÖZ VARLIĞININ TÜRKİYE TÜRKÇESİ AĞIZLARINDAKİ İZLERİ ÖZEK, Fatih*-AYTAÇ, Aslıhan**

1314

28. oz-

oa: oz-: ileri geçmek, öne atılmak, kurtulmak, sıyrılmak. “Oza yanya keligme süsin aġıt[t]ım.” (BK.D.31)

ds: oz-(I): öne geç-. (Şumnu göçmenleri-İstanbul, Çilehane *Reşadiye –Tokat, Emiryakup *Hayrabolu-Tekirdağ)

oz-(II): büyü-, yüksel-. (*Osmancık –Çorum)

29. ötün-

oa: ötün-: arz et-, niyaz et-, rica et-, dilek dile-, maruzatta bulun-. “ötündüm.” (T.K.1)

ds: ötün-: yalvar-, dile-. (İdil Ural göçmenleri-İstanbul)

30. öd

oa: öd (I): zaman, vakit. “antaġ ödke ökünüp Kül tiginig az erin irtürü ıtımız.” (KT.D.40)

öd(II): öd, öd kesesi, iç

ds: öd(I): zaman (Balıkesir)

31. ög

oa: ög: anne, üvey anne. “ögüm ḳatunuġ kötürügme tesri…” (BK.D.21)

ds: ök: anne (Kütahya, *Boyabat,-Sinop, *Göle,-Kars, Harran-Urfa, Deliilyas *Şarkışla-Sivas, *Bor-Niğde, Ayvagediği *Mersin-İçel)

32. tamgacı

oa: tamgaçı: mühürdar, kâtip, damgacı. “on oḳ olġum türgiş ḳaġanda maḳaraç tamġaçı oġuz bilge tamġaçı kelti.” (KT.K.13)

ds: tamgacı: kâtip, yazman. (Kars)

33. üz

oa: üz: kötü kalpli, kalpsiz, menfur. “bilge tonyuḳuḳ anyıġ ol, üz ol, asılur.” (T.K.10)

ds: üz: katı, sert. (Dadağı-Kayseri)

34. yaġı

oa: yaġı: düşman. “Yaġı bolup itinü yaratunu umaduḳ yana içikmiş.” (KT.D.10)

ds: yağı: düşman s.4119

Page 9: ORHUN YAZITLARINDAKİ SÖZ VARLIĞININ TÜRKİYE ...–ZEK...1307 ORHUN YAZITLARINDAKİ SÖZ VARLIĞININ TÜRKİYE TÜRKÇESİ AĞIZLARINDAKİ İZLERİ ÖZEK, Fatih*-AYTAÇ, Aslıhan**

1315

tS: yağı: düşman, hasım (Nikfer *Tavas-Denizli, Bolu, Bayburt *Selim, Koyundere *Ahıska, *Iğdır-Kars, *Mucur-Kırşehir, Bahçeli *Bor-Niğde, Adana, Temre *Kaş-Antalya)

35. yay

oa: yay: yaz. “Yalabaçı edgü sabı ötügi kelmez tiyin yayın süledim.”(BK.D.39)

ds: yay: yaz (Amasya, Bayburt *Selim, *Iğdır-Kars, *Doğubayazıt-Ağrı, *Ağın-Elâzığ, İçel ilçe ve köyleri, Çini *Akseki, Apturrahmanlar *Serik, Nebiler, Akdere, Bağyaka *Finike, *Gündoğmuş-Antalya, Niğde)

36. yazı

oa: yazı: düzlük, ova. “biriye [Çoġa]y yış tögültün yazı [ḳonay]ın [tiser]türk budun ölsikig.”

ds: yazı: düzlük, ova. (*Yalvaç, *Eğridir köyleri-Isparta, Denizli, İzmir ilçeleri, Kocabergos *Erdek-Balıkesir, Ahırköy *Söğüt-Bilecik, Tokat, Bozan, *Sivrihisar-Eskişehir, *Düzce-Bolu, *Akyazı çevresi-Sakarya, Ağrıt *Cide, -Kastamonu, Üveyikli *Devrek, *Ereğli, *Bartın –Zonguldak, Çankırı, Çorum ve ilçeleri, Sinop, *Ünye-Ordu, Trabzon, Rize, *Bayburt-Gümüşhane, *Aşka-el, *Oltu-Erzurum, Cenciğe-Erzincan, Gülesur-Ağrı, *Erciş-Van, *Çermik-Diyarbakır, Elâzığ, Erkenek *Akçadağ-Malatya, Gaziantep, *Afşin, Akifiye *Andırın-Maraş, Amik Ovası *Reyhanlı-Hatay, İğdeli *Gemerek, Hacıilyas *Koyulhisar, Maksutlu *Şarkışla-Sivas, *Akdağmadeni köyleri, Derbent-Yozgat, Çanıllı *Ayaş, *Elmadağ, Faraşlı *Kalecik, *Balâ-Ankara, Lâdik *Mucur,-Kırşehir, Şeydin, Çalış *Avanos-Nevşehir, Türkmen, Afşar Aşiretleri *Bünyan, *Pınarbaşı-Kayseri, *Bor-Niğde, Konya ilçe ve köyleri, Faydalı *Kozan-Adana, *Mut ve köyleri, Bekirde, *Silifke-İçel, Bağyaka *Finike-Antalya, Şahin *Malkara -Tekirdağ

tS: yazı(II): Düz yer, ova, kır (s.2419)

37. yel-

oa: yel-: koş-, koştur-, dörtnala git-, at koştur-, hızlı git- “busadıp ḳaġan yelü kör timiş.” (T.K.2)

ds: yel-(I): bir işin, bir şeyin, birinin peşinde koş-, koştur-. (*Eğridir köyleri –Isparta, *Tefenni-Burdur, Söğüt *Çal –Denizli, Söğüt *Çal-Denizli, *Mustafa Kemal Paşa-Bursa, *Söğüt-Bilecik, Tokat-Eskişehir, Orta, *Kurşunlu-Çankırı, Çorum, Sinop, Samsun, *Merzifon köyleri-Amasya, Tokat, Bahattin, *Ulubey, Bayadı-Ordu, *Şebinkarahisar-Giresun, *Vakfıkebir-Trabzon, Maraş, Hacıilyas *Koyulhisar-Sivas, Çanıllı *Ayaş, Gürcü, *Kızılcahamam-Ankara, Afşar, Pazarören *Pınarbaşı, Erkilet-Kayseri, Genezin *Avanos-Nevşehir, Niğde, Bayındır *Beyşehir, *Çumra-Konya, Yerebakan *Feke, Çukurköy *Karaisalı-Adana, *Mut ve köyleri-İçel, *Ula-Muğla

Page 10: ORHUN YAZITLARINDAKİ SÖZ VARLIĞININ TÜRKİYE ...–ZEK...1307 ORHUN YAZITLARINDAKİ SÖZ VARLIĞININ TÜRKİYE TÜRKÇESİ AĞIZLARINDAKİ İZLERİ ÖZEK, Fatih*-AYTAÇ, Aslıhan**

1316

yel-(II): çabuk yürümek. (*Bolvadin –Afyon, Denizli, *Lapseki –Çanakkale, *Orta-Çankırı, Bayadı-Ordu, Hacıilyas *Koyulhisar,-Sivas, *Sorgun-Yozgat, Afşar *Pınarbaşı-Kayseri, *Bor-Niğde)

ts: yelmek. Aceleyle, telaşla koşmak (s.2427)

38. yılkı

oa: yılkı: at sürüsü, hayvan, hayvan sürüsü, davar. “oġlın yotuzın yılḳısın barımın…” (BK.G.3)

ds: yılkı/yılgı/yılhı(I): at sürüsü. (*Sivrihisar, Tokat, Bozan-Eskişehir, Sinop, *Çarşamba-Samsun, *Merzifon-Amasya, Devecikonağı *Mustafa Kemal Paşa-Bursa, *Ünye-Ordu, Seyit, Piraziz-Giresun, *Kelkit-Gümüşhane, Bolu ve çevresi, *Akyazı çevresi-Sakarya, *Iğdır-Kars, *Ahlat-Bitlis, Erzurum, *Erciş-Van, Karaözü *Gemerek-Sivas, *Darende-Malatya, *Afşin ve köyleri-Maraş, Reyhanlı ve Amik Ovası Türkmenleri *Reyhanlı-Hatay, Hacıilyas *Koyulhisar, *Şarkışla-Sivas, Genezin *Avanos-Nevşehir, Avşar köyleri *Pınarbaşı-Kayseri, *Bor-Niğde, Bozdoğan, Kesmeburun, *Osmaniye, Kayarcık *Saimbeyli-Adana, İçel ilçe ve köyleri, Köşker-Kırşehir, *İncesu -Kayseri, Uluşiran *Şiran, *Bayburt-Gümüşhane, *Ağın-Elâzığ, *Arapkir, Gündüzbey-Malatya, Akçakoca *Erkilet, Türkmen köyleri *Bünyan-Kayseri, Çorum)

yılkı (II): başıboş dolaşan at, öküz, inek vb. sürüsü. (Ömerli -Samsun, *Merzifon -Amasya)

tS: yılkı (I): At, eşek gibi tek tırnaklı hayvan sürüsü.

yılkı (II): Başıboş bırakılmış at veya eşek.

39. yıpar

oa: yıpar: koku, misk. “Yoġ yıparıġ kelürüp tike birti” (BK.G.11)

ds: yıpar: güzel koku (İçel köyleri)

40. yoġ / yuġ

oa: yoġ/yuġ: maten, yas, ölü yemeği, yas töreni. “laġzın yıl bişinç ay yiti otuzḳa yoġ ertürtüm.” (BK.G.10)

ds: yuğ: ölü için yapılan geleneksel toplantı, ağıt. (*Niksar-Tokat, *Çorlu -Tokat)

KISALTMALAR

b. : Batı

bk. : Bilge Kağan Abidesi

Page 11: ORHUN YAZITLARINDAKİ SÖZ VARLIĞININ TÜRKİYE ...–ZEK...1307 ORHUN YAZITLARINDAKİ SÖZ VARLIĞININ TÜRKİYE TÜRKÇESİ AĞIZLARINDAKİ İZLERİ ÖZEK, Fatih*-AYTAÇ, Aslıhan**

1317

ds. : Derleme Sözlüğü

G. : Güney

k. : Kuzey

kt. : Köl Tiğin Abidesi

oa. : Orhun Abideleri

s. : Sayfa

s. : Sayı

t. : Tonyukuk Abidesi

tDK : Türk Dil Kurumu

ts. : Türkçe Sözlük

KAYNAKÇA

Demir, Nurettin, (2000), “Derleme Sözlüğü’nde Şimdiki Zamanla İlgili Veriler”, İlmî Araştırmalar 10, ss. 19-27.

Derleme Sözlüğü, I.A (1963), Derleme Sözlüğü II. B. (1965), Derleme Sözlüğü III. C-Ç (1968), Derleme Sözlüğü IV. D (1969), Derleme Sözlüğü V. E-F (1972), Derleme Sözlüğü VI. G (1972), Derleme Sözlüğü VII. H-İ (1974), Derleme Sözlüğü VIII. K (1975), Derleme Sözlüğü IX. L-R (1977), Derleme Sözlüğü X. S-T (1978), Derleme Sözlüğü XI. U-Z (1979), Derleme Sözlüğü XII. EK-1 (1982), TDK Yay. Ankara.

Ercilasun, A. Bican, (2005), Türk Dili Tarihi, Akçağ Yay., Ankara.

Ergin, Muharrem, (2000), Orhun Abideleri, Boğaziçi Yay., İstanbul.

Korkmaz, Zeynep, (1995), “Anadolu Ağızları üzerindeki Araştırmaların Bu Günkü Durumu ve Karşılaştığı Sorunlar”, Türk Dili Üzerine Araştırmalar, TDK Yay. 629, C.II, Ankara.

Orkun, H. Namık, (1995), Eski Türk Yazıtları, TDK Yay., Ankara.

Türkçe Sözlük, (1998), (I. A-J, II. K-Z) TDK Yay., Ankara.

Page 12: ORHUN YAZITLARINDAKİ SÖZ VARLIĞININ TÜRKİYE ...–ZEK...1307 ORHUN YAZITLARINDAKİ SÖZ VARLIĞININ TÜRKİYE TÜRKÇESİ AĞIZLARINDAKİ İZLERİ ÖZEK, Fatih*-AYTAÇ, Aslıhan**

1318