pervane / 2013

48
GEBZE ANADOLU SAĞLIK MESLEK LİSESİ KüLTüR, SANAT VE EDEBiYAT DERGiSi r 1 t ı Solisf Elvan Günaydın İle Röportaj Arif Gülen'in Cesur ve DinamikYaşam Öyküsü Şiirler Öyküler Denemeler Kültür ve Sanat Haberleri

Upload: onur-can-yigen

Post on 24-Mar-2016

262 views

Category:

Documents


19 download

DESCRIPTION

Gebze Anadolu Sağlık Meslek Lisesi Kültür, Sanat ve Edebiyat Dergisi

TRANSCRIPT

Page 1: Pervane / 2013

GEBZE ANADOLU SAĞLIK MESLEK LİSESİKüLTüR, SANAT VE EDEBiYAT DERGiSi

r1

t

ı

Solisf Elvan Günaydın İle RöportajArif Gülen'in Cesur ve DinamikYaşam Öyküsü

ŞiirlerÖyküler

DenemelerKültür ve Sanat Haberleri

Page 2: Pervane / 2013

SAHIBIGEBZE ANADOLU SAĞLIK MESLEK

LiSESi ADINAOKUL MÜDÜRÜ

Mehmet Tuncay KOÇBAY

Y,\YIN I(URLILLISezgin KARATAŞ (Edebiyat Öğretmeni)Merve SiN ÇEPER (Edebiyat Öğretmeni)

İsranur YILDiRIMLIır,ıerve Özıün«

Elif BALLICeyda ULUSOYŞule AKALINBüşra KURT

iLETiŞi\i & .\DIiES(0262) 644 6235

Baıış Mh. Dr.Zeki Acar Caddesi,l806 Sokak 4l400 Gebze,lKocaeli

DERGi TASAzuMlonur Can YiGEN

(Çevre Mühendisi,/Grafık Tasarımcı)onurcanyigen@gmail. com

EDITORDEN...Dergimizin var oluş amacrndan krsaca bahsetmek gerekirse.Karanlığırı aydınlanması için ufak bir 'mum'un ateşlenmesinebenzetebiliriz çabamrzr. Ateşlenen mum ısınmanın etkisiyle içindekiaydınlığı en uzak yerlere taşmayr arzular ve de yapar. Ateşlenen mumbaşta kendi çevresini aydınlatır, daha sorıra aydınlık 'hale'ler şeklindeetrafa yayılır. Ateşlenen mumdan çıkan aydınlık, yaşantının belirtisi,saklanbaçın sobeleme evresidir. İşte biz bu yaşantının belirtisi,saklanbacrn sobeleme evresindeki "ebe"leriz. Karanlıkta yok olmayayüz tutrnuş, baktığmız şeyleri aslrnda görmemiz gerektiğini, olaylarabirde burdan bakmanrza destek olmak isteyen birkaç tiniversiteligençiz. Size yeni bir dtinya sunmak yerine var olan dtinyanrnkaranlıkta kalan yijziinij y azllarımızla aydınlatmaya çalışacağız.Olayların varlığını kurguladığmız ışıklarla aydınlatacağız. Yaniolaylara farklı bir bakrş açrsr...Doğum ve öltim tarihleri arasında var olan bir hayatrn yorgunlarryrz.Yaşadığmız, bir garip yalnızlık hikayesi. Etrafimızdaki yüzlerceinsana rağmen yine kendimizi yalnız, çaresiz, kifayetsiz hissediyoruz.Bunca srnrrlr arasrnda srnrrsrz olanr özledikçe büyüyor y alnızlı.ğımız.Rüumuzun vadilerinde gezinen yüzlerce insan dahi unutturmuyor'hesabr yalnrz verilen imtihanmrzr.' Aksine; her hikaye altını çiziyoryanmlrğmrzrn.Ya]nızlık, yanm oluşumuzdur. Ya]nızlık, 'yalnızlığın mahsus olduğuvarlığa' duyulan özlemdir. Mecburiyettir. A]nmızda insan olmanrnimzasrdrr. Ya]nızlık , şaire " Ne yanar kimse bana ateş-i dilden özge. /

Ne açar kimse kapm badı sabadan gayrr." satrrlarrnr yazdıran birhistir. O his ki; kalabalıklarda yaşanan bir tenhalıktır. Tenhalığmız,bize güç verebilir, güctimüzü de alabilir. Melankolik hisler içindearabesk bir yalnızlığı tercih edersek rüumuz gtinden gtinezayrflayacaktrr. Ama mezarlarrn neden tek kişilik kazıldığını düşiinüp'yegane' olana inancmrz artarsa yalnrzlığmız bizi güçlü kılacaktır.

Şimdi bir yerlerde akşam oluyordur. Gtineş ağır ağır batıyordur,dağların ve ağaçların ardından. Ve ağır ağır doğuyordur gtineş. Çtinkübir yerlerde sabah oluyordur şimdi.Şimdi bir yerlerde düş kuruyordur biri. Bildiği büttin güzel şeyleri, birbir yerleştiriyordur düşlerine: Gtinlfü gtineşlik gtinleri, ezberindeki

şiirleri, en çok sevdiği kelimeleri, incecik kelebekleri, arınesini...

Şimdi bir yerlerde penceresini açmrş, sokağını seyrediyordur biri.Sokaktan geçenleri, uçtu uçacak gibi duran baloncuyu, sokağrbekleyen evleri seyrediyordur. Başka bir yerde başka biri, odasınınpenceresini ve içinden dtinyaya açılan büttin pencereleri kapatmakistiyordur. Ama bir ttirlü perdeyi çekmek istemiyordur elleri.

Şimdi bir yerlerde biri, dtinyaya ilk kez açryordur gözlerini. Başka biryerde başka biri, istese de istemese de ayrılıyordur dtinyadan. Bir dahaaçmamak üzere yavaşça yumuyordur gözlerini. Şimdi bir kuş stirüsügibi düşüyoruz okul yollarına. Tatlı rüyalanmızdan kalan ne varsayastrğmrzrn altrna gizliyoruz. Arınelerimizin telaşla içirdiği birkaçyudum süttin ardından ince krvnmlr sokaklara misafir oluyoruz.Uykulu gözlerle işe giden amcalar, erkenden kalkıp balkonun tozunualan teyzeler bize eşlik ediyor. Hafta sonları ip atlayıp top oynadrğmrzsokak, okula gittiğimizi bilir gibi pek ciddi karşılıyor bizi. Kim bilir,belki de hafta sonlarrnrn crvrltrsr onu yorgun düştirüyordur.

Sezgin KARATAŞ

Page 3: Pervane / 2013

ıbiı"otbşYh9ğ g-? şH:';;i \§*§;ğ

ıJ-;o}\,L,

4)

. ^ ^--,Olc

J>b2'

*%1-,.&

96,frlJiıtJ9\t-tYt\j

yW:\ğd'

a[r,

süİ'şniü ffi

Page 4: Pervane / 2013

ii;-$ffi1 ,""tri.,ffi

o\?

<.="_-_'j "'] "r.,

^,'i ],

ffiIE l;ıb" A" a]

..: \-' İ] ::;1 .. ,..'

|",

( .]'

*^_İr. l :"i-:""" I:r:."T"" ::."":" ."Ien en Son ocaK.

:,"ş"",ll.rllu Dlnlelce.Kelenslz yatanl. l ,

ıffi

0ö]Td,], r"öl

$İ!:1

Pqs,,.İ_ ]"U-ırl:" 'ıY,-, {ie;" ottr

o,:,4>--, ,d§$ı)iGğ q§\F{ıİiEı§i*i-/,L/\ [J. \tJ r>\;Huh",l

aI

Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;o benimdir, o benim milletimindir ancak.

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazh hilal!Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet, bu celal?sana olmaz dökülen kanlarımrz sonra helal...Hakkıdır, hakk'a tapan, milletimin istiklal!

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşanm.Hangi çılgın bana zincir vuracakmrş? Şaşanm!Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.Yırtanm dağlan, enginlere srğmam, taşaırm.

Garbrn afakrnr sarmışsa çelik zırhh duvar,Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar,'Medeniyet!' dediğin tek dişi kalmrş canavar?

Arkadaş! Yurduma alçaklan uğratma, sakrn.Siper et gövdeni, dursun bu hayasrzca akın.Doğacaktrr sana va'dettigi günler hakk'ın...Kim bilir, belki yann, belki yanndan da yakın.

Bastığın yerleri 'toprak!' diyerek geçme, tanı:Düşün altında binlerce kefensiz yatanr.Sen şehit oğlusun, incitme, yazrktrr, atanr:Veıme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanr.

Kim bu cennet vatanrn uğruna olmazki feda?

Şuheda fişkıracak toprağı sıksan, şuheda!Canr, cananr, bütün vanmr alsın da hüda,Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.

Ruhumun senden, ilahi, şudur ancak emeli:Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli.Bu ezanlar-ki şahadetleri dinin temeli,Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli.

O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşrm,Her cerihamdan, ilahi, boşanıp kanlı yaşım,Fışkınr ruh-i mücerred gibi yerden na'şım;O zaman yükselerek arsa değer belki başım.

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal!Olsun artık dökülen kaılanmın hepsi helal.Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal:Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet;Hakkıdır, hakk'a tapaı, milletimin istiklal!

Mehmet Akif Ersoy

Page 5: Pervane / 2013

Atatürk' ün Gençliğe HitabesıEy Tiirk Gençliği!

Birinci vazifen, Tiirk istiklAlini, Tiirk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegAne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir.İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahili ve harici bedhahların olacaktır. Birgiin, İstiklAl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içindebulunacağın vaziyetin imkAn ve şerAitini düşiinmeyeceksin! Bu imkAn ve şerAit, çok nAmüsait birmahiyette tezahiir edebilir. İstiklAl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütiin diinyada emsaligörülmemiş bir galibiyetin miimessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz v atanın, bütiin kalelerizaptedilmiş, bütiin tersanelerine girilmiş, bütiin orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiilişgal edilmiş olabilir. Bütiin bu şereitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde,iktidara sahip olanlar gaflet ve dalAlet ve hattA hıyanet içinde bulunabilirler. Hatte bu iktidar sahiplerişahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içindeharap ve bitap düşmüş olabilir.

Ey Tiirk istikbalinin evlAdı! İşte, bu ahval ve şereit içinde dahi, vazifen; Tiirk İstiklAl ve Cumhuriyetinikurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!

Mustafa Kemal Atatiirk20 Ekim 1927

96,frıJiİvü.)*)Lj

u

s^.l/(

Et

w|]O{

n)

qü7,

iai,şs7J{

ıl,%Jfo,I l.J ? c-niACğ,öJ)]-j

gv,\,irxo

Page 6: Pervane / 2013

Mehmet Tuncay KOÇBAYGF,BZE ANADOLU SAĞLIK MESLEK LiSESi OKUL MÜDÜRÜ

Sevgili öğrenciler,

Güç gerektiren her işte bazılaıı cesaıetlerini yitirip, yoldançekilebilirler. Öyleyse başaıının sizin için taşıdığı anlamr aslaakhnızdan çrkaımalrsrnrz. Bu nedenle işinize, başaııyla gitmenizisağlayacak bir coşkuyla başlamahsınız.Azim ve kaıaıhhğrn ulusumuzun taıihinde ne denli önemli biryer tuttuğunu hepiniz bilmektesiniz.Yüce önder Atatürk'ün bu sayede milletin kaderini bütünolumsuzluklaıa rağmen değiştirmesi sizlere rehber olmahdır.Unutmayınız ki, "Vatan Çahşkan İnsanlaırn Omuzlaıı ÜstündeYükselir ve Hayat Bulur."

Biz öğretmenler, gelişmenize etki eden faktörlerin, en etkilisiyiz. Bunun bilincinde olaıak, birlikteçahştığımız süre içinde, sizlere; en iyiyi, en doğruyu ve en güzelini vermeye çahştık. Sizinle yorulup, yinesizin tath bakışlaıınızla dinlendik. Her insanın bir değer olduğu inancı içinde yeteneklerinizi ortaya çıkaııp,geliştirmeye gayret ettik. Çünkü bireylerin gizli kalan yetenekleri toplum için ziyan ve israftır. Esas olan,bireyin kabiliyetine göre yön verip, üretkenliğini sağlamaktır. Bu inançla eğer, hayatınızabir pencere açrp,temelinize birkaç damla su, ufkunuza bir tutam ışık olduysak, ne mutlu bize...

Büyük Önder Mustafa Kemal ATATÜRK' ün;"Hiç Dinlenmemek üzere yola çıkanlaı asla ve aslayorulmazlaı." sözünü kendinize rehber edinerek, okulumuzu her alanda en iyiye ve güzele ulaştırmak içinyola çıktık.

Eğitim sabır isteyen bir iştir ve hiçbir şey emek haıcamadaı ortaya çıkmaz. Hiç kuşkusuz ki zorlu hayatyolunda başaıılı olmanın yegane yolu çahşmaktır. Okulumuzun mevcut olan başaırsrnın daha iyi olması içinbizden desteğini esirgemeyen velilerimizin bundan sonraki süreçte de aynı hassasiyette olacaklaıındaneminim. Bu amaçla okul dergimizin hazırlzınma aşamasrnda kendinden en iyiyi vererek çalrşan emek verentüm öğretmenlerimizi, velilerimizi ve öğrencilerimizi yürekten kutluyor. Saygılaıımı sunuyorum.

a:l,eiİ

:3ta

E,İ)J

[,:-.l

>'G

tJ]l,

Page 7: Pervane / 2013

D?r \ib0?,)

f

)f,ı

jAı6

li..-

Y.ıi İğ! i§$;v.'}ğ,6 §.9 u%z il |JJb I

Eq3,

]Şai|-§j

j-'."%

rŞ4rp6,

ffipLİ

9)t,c

hJ.Ş^:

ı4*O!. .

ö-ıı§,,,

u

§,ic§ffib^'

n)0

frXqü7,

1üikffi

4

w

ü

)J.

9,9.

$İn

iX r^ıiS: şCxi >fr

Serkan VARENGEBaF. ANADoLU saĞrır MEsLEK LisEsi ıı,ıünün yARDIMCIsI

Okulumuza 8 Şubat 2013 tarihinde atandrm. MaksadrmrzAnadolu Lisesinde çalışmaktı. Çünkü öğrencileri ortalama 400puan alarak gelmişlerdi. Hepsi de seçilmiş öğrencilerdi. Diğer liseöğrencileriyle ders işlerken zorlanan öğretmenler, Anadolu da

çok fazla zorlanmıyorlardı. Çünkü öğrenciler anlatılan derslerihemen anlryorlardı. Zekilerdi. Çalışkanlardı, terbiyelilerdi.

İşte bu duygu ve düşüncelerle burayı tercih ettim. Şu an tercihettiğime çok memnunum. Hakikaten öğrencilerimiz kaliteli,dersleri çok güzel bir şekilde dinliyorlar. Çalışıyorlar, gayretliler.Kendilerini gelecekten umutlu gördüm. Tabi son sınıf öğrencileribiraz dersleri assalar da, çevre öğrencileri de değişik tiripleregirseler de okulumuz öğrencileri çok harika. Tabiöğrencilerimizin çoğunluğu kız. Aralarında tek tük erkeköğrencilerimiz var. Demek ki Sağlık Meslek Lisesi daha çok

krzlarrmrzrn tercih ettiği bir lise. Hemşireliği kızlarımız, ATT'yi erkek öğrencilerimiz çoğunlukla tercihediyor.

Öğretmenlerimizi de çok gayretli gördüm. Beden Eğitimi dersinde ilçenin yaptığı çoğu müsabakalarakatıldılar ve dereceler elde ettiler. Başta okşan hocam olmak üzere tüm öğrencilerimizi tebrik ediyorum.Meslek öğretmenlerimi haftada 2 gün görüyorum, isimlerini daha ezberleyemedim. Okulda olduklarızamanda ki gayretleri takdire şayandı kendilerini tebrik ediyorum.

okula başladığımda müdürümüz Şener Doğan'dı. Şimdi kendisi Çayırova ilçe Milli Eğitim Müdürü. Yerinemüdür yardımcımrz M.Tuncay Koçbay bakıyor vekaleten. Biz buraya Din Kültürü ve Ahlak Bilgisiöğretmeni olarak atandık. İdarede Tuncay müdürüme yardımcı olmak maksadıyla vekaleten müdüryardımcılığına başladık. Daha sonra Süleyman Oral hocam müdür başyardrmcrsr olarak okulumuza atandr.Okulumuzda idareciler olarak birlikte çok güzel çalışmalar yapıyoruz.

Gebze Anadolu Sağlık Meslek Lisesi Gebze'mizin gözde okullarından birisi. Sağlık Meslek Liseleriarasrnda başarr olarak birinci srrada yer alıyor. Öğrencilerimiz hem dersler yönünden hem de terbiye veahlak yönünden çok kaliteli. Ders anlatmak insana ayrr bir zevk veriyor. Srnrflarr susturmaklauğraşmryoruz. Okul da teneffiislerde bile gürültü yok gibi. 11 ve 12 sınıflar haftada 3 gün staja gidiyor, 2gün okula geliyorlar.

Okulumuzun binası da bir harika 12 dersliğimiz var, devasa spor salonumuz var. Bahçemiz ise muhteşem.Yemyeşil çiçek ve ağaçlarla dolu.

Özetle çok güzel bir okulda güzide idareci ve öğretmen arkadaşlarımla, çalışkan başarılı öğrencilerimizlemutlu ve huzurlu bir eğitim öğretim faaliyetlerini sürdürüyoruz.Özverili bir şekilde çalışarak okulumuzun dergisini çıkaran tüm öğretmen arkadaşlarıma, öğrencilerime

teşekkür eder, nice güzel projelerde birlikte başarılı bir şekilde çalışmalarını dilerim.

üb,chİ{>'5ç

trl]O{

rpf;

_io,n;] .(<_F ı\-'

Page 8: Pervane / 2013

€'ı19§ qqP.rö-:qn(

İg(

x

n

r}

5şUğf,.Vi§§ıx,-;, "!\Ç'e9şis?tLölsü)ıEl

,8{

kE :iöı..!:, 1(

,"ö,3ıad,

ş(

E

,ö1]

§iv,ae,(

$İğoı:ı

ls:

ı, u^

x"ğ

ffi

U

o^oT

RjPğ

]-ü:,.!Aıla

Ii:qY{

/^.i(I

Aıöı

,L(

i9.c

w

,1/

iu.>ft i2iı-ı }i!n

BIR BAŞLANGIÇ, BIR VEDA...Merve SİN ÇEPER ı rün« nİrİ vp EDEBİYATI öĞRETMENİ

Merhaba,Dergimizin ilk sayısının heyecanını hep birlikteyaşıyoruz. Tamamlamak üzere olduğumuz bir yılısayfa sayfa sizlere sunuyoruz.Siz satırlarda gezinirkenbir yıllık bir maceramrzr daha seyre dalacaksınız.Bizlerbu satırlarıhece hece, harf harf yaşarken bazenyorulduk,bazen mutlu olduk. Ama her ne şekildeolursa olsun bugün bu çalışmayı sizlerle buluşturmuşolmak ayrı bir mutluluk ve büyük bir heyecan.Taze birtoprağa pırıl pırıl bir tohum atmak gibi yeni bir dergiyisizlerle paylaşmak.

Bu dergi bir ekip çalışmasının eseri.Yazrçalışmaları,faaliyetlerin derlenmesi,dergi tasarımızordu belki. Ama şüphesiz ki bu içeriğe kaynak olanöğrencilerimizin yıl içerisindeki gayretleri, çalışmaları,uzun uğraşlarr sonucu dergimiz hayat buldu.Yayınkurulunda canla başla çalışan öğrencilerimize ve onlarrçalışmalarıyla destekleyen öğrenci arkadaşlarımızateşekkür ediyoruz.

Bu heyecanlı başlangıcı yaşarken içimizde çokderinlerde bir yerde sızlayan, hala kabullenemediğimizbüyük bir yangınımız d.a yar. Biz ona bu erken gidişihiç yakıştıramadık. Oysa birlikte yapılacak ne çok işlervardr. Ama olmadı, bir sabah duyduk ki TalhaHocamrz sessizce bizlere veda etmiş. Bu zamansrzgöçü kabullenemesek de biliyoruz ki sen halabizimlesin ve gidebileceğin en güzel yerdesin.Ve son olarak küçük bir hikaye galiba bizi ve yapmakistediklerimizi daha iyi ifade edecektir: Küçük kız,hüzünlü bir yabancıya gülümsedi. Bu gülümsemeadamın kendisini daha iyi hissetmesini sağladı. Buduygu içinde yakın geçmişte kendisine yardım eden birdosta teşekkür etmediğini hatırladı. Hemen bir notyazdı, arkadaşna yolladı. Arkadaşı bu teşekkürden okadar keyiflendi ki, her öğlen yemek yediği lokantadagarsona yüklü bir bahşiş bıraktı. Garson, ilk defa böylebir bahşiş alıyordu. Akşam eve giderken, kazandığıparanrn bir krsmrnr her zaman köşe başrnda oturanfakir adamın şapkasına bıraktı. Adam öyle ama öyleminnettar oldu ki.

İki gündür bogazından aşağı lokma geçmemişti.Karnını iki günden beri ilk defa doyurduktan sonra, birapartman bodrumundaki odasının yolunu ıslık çalaraktuttu. Öyle neşeliydi ki, bir saçak altında titreyenköpek yavrusunu görünce, kucağına alıverdi. Küçükköpek gecenin soğuğundan kurtulduğu için mutluydu.Sıcak odada sabaha kadar koşuşturdu. Gece yarrsrndansonra apartmanr dumanlar sardı. Bir yangın başlıyordu.Dumanı koklayan köpek öyle havlamaya başladı ki,önce fakir adam uyandı, sonra bütün apartman kalktı.Anneler, babalar dumandan boğulmak üzere olanyavrularrnr kucaklayıp, ölümden kurtardılar. Bütünbunların hepsi, bir TEBESSÜM' ün sonucuydu.

Bize tebessümü hatırlatan öğrencilerimize veokuyucularrmrza bizden bir tebessümlükhediye.Keyifle okumanrz dileğiyle...

4- ı l.tL,;j_

Page 9: Pervane / 2013

GOZLERIMDE BIR ÇOCUKYıldlz TUNCA / MESLEK DERSi ÖĞRETMENi

Gönliimüz bir gül dalıydı. Bahara yeminliydik.Tiirkiimüz vardı; yolumuzu kaybetsek de örselensek de yıldızlarabakacaktıt. Öğrenciterimizi selamlayacaktk orada. Hikaye böyle başladı.

Öğetmen olrnuştuk artık...Bizim hikayemiz eğitim camiasındaki gönül neferliğiydi...

İkindi çaylaıımızı teneffiis aıalaıında yaıısını içimize yaıısını baıdağa bırakaıak geçirdik. Birbirimize yorgungözlerle "iyi akşamlar "derdik. Yaz tatiline giderken de 'Allahaısmarladık".

"İyi Tatiller Talha Hocam " diyerek gittik. Gittik ....Ama kopup giden alrılığa yetişemedik...Gözlerindeağlayaı çocuğu faık edip el uzatamadıt... Koca bir dosttaı, çok giizel aıılaı kaldı. Zamansız gelen her öliim

gibi yi,ireklerimizde taıifsiz acılaı vaı. Hazaı mevsiminde etrafi çiçeklerle bezenmiş çerçevenin içindegüliimseyen yüze bakıyoruz Ağlıyoruz. Gözlerimde ağlayan bir çocuk var onun için.

Rüun şad, toprağın bol olsun TALHA HOCAM...

Gözlerimde bir çocuk;Simsiyah gözleriyle dokunurken yiireğime,Gözlerimde ağlamak istiyor !

Ben, ağlama diyorum.Cöz|erimde bir çocuk an|asan ya.

Ağlamasın istiyorum.Gözlerimde bir çocuk; babası Talha'nrn yiireğini gözlerine mesken tutrnuş.Senin adın ne, niye ağlıyorsun ? diyor.Babası çoktan Hakka yiiriimüş.

Çocuk herkesin gözyaşında babasını arıyor.Ben senin adrn ne demeden: benim adım" Zeynep" diyor.Yüziime gülüciik gönliime koca bir hüziin koyarakMemnun oldum diyorum!

Çocuk bana bakarak gözlerimi kendine ve masumiyetine esir ediyor.Gözlerimde bir çocuk,Simsiyah gözleriyle dokunurken yiireğime ,

Ağlamak istiyor!Ben artık, ağla, ağla, ağla diyorum.Ağla; ağlamak sana ve insanlrğrn kaderine yazıldı.Ve bir çocuğun kara gözlerinde ağlıyor yiireğim.Yorgun. bi*in. şaşkın re keder|i arınesi ve onun için ...Diinyanın bütiin genç öliimlerine gözlerim yağıyor şimdi...

D,)§l'i:I -

)T1

U

<bO -,

Ç,V].

,)

n".i

{-)

H](--:l

"_].{ r-ıi§:

?b-,

6

|_.]Ö>§ı

s{"4;.,

iTİ_w, .'

,,-',..\]ö"s}f.,.] ç.,d

",- - <

t \-<lİlV,..,P,xqü7,

E];ilil^.X:\ (-'|ç,Yr.ff< şŞT i,§:;iQjq,"#/ :ı"diiH

Page 10: Pervane / 2013

:^4

öıo), 1{

ış3ıa

ıx,-; ğf,ği§bı] ,/> 5şU -e. t9ş qqp.,ö-:qn(

lg(

x

AıÖı

n

ğ:

, ü\Ç,e9J,

is?tLöl#4lıEl

§§

ffi

Sjğoı:ı

le"1/Ttr

ı, u^

xçğinF

U

Eüy5X

:,baı.L"^OI

ı!s

Ii:'7V,

U

fn,L(

i9.e

w

DILE GELEN DUYGULAR(Öykü)Eda BoZTAŞ / l l-B HEMŞİRELİK

Merhaba ben mutsuzluk bütün duyguları evimeçağırdım. Bütün duygular, mutsuzluğun yanındaolacaklar... Sadece "en güzel duygu" gelmedi. Engüzel olduğundan değil ismini vermedi... Sonrasöyleyecekmiş. Evet kapı çaldı ben açtım kapıyı.umutsuzluk, aldırmadı bile bana halbuki ben en ufakşeyde bile içine işlerim her şeyin, aslında işim çoktazor sayrlmaz. Nasıl olsa her şey, herkes tüydenmutsuzluk kapıyor. Bütün duygular tek tek atıldı sözeilk olarak bencillik başladı.Bencillik: kimseyi hiçbir şeyi beklemeden ben aşladımsöze... İlk olarak ben hepinizden daha üstün olduğumusöylemek istedim. Çünkü; ben hepinizde azar azarvarım. Mesela mutluluk, sen... İnsanlar sanaulaştığında hiçbir şeyi görmez her şeyin, herkesinkendi etrafinda olduğunu sanrr o mutluysa her şeyeyeter başka kimsenin seni hissetmesine gerek yoktur.Ama birde mutsuzluğa bak ondan var mr sende?Mutsuzluk her zaman ki gibi sessiz, içine kapanıkkalır. Mutluluk atrlrr daha sonra...Mutluluk: ben hem baharım, hem yazrm, hem kışımDünya'ya gelen her insan mutluluğu bir kez yaşar.Mesela yaz gelir biri mutlu olur, kış gelir biri. Budoğasal güçler bile yeter insana... Sevinç araya girdi...Sevinç: katılıyorum sana bir çiçek açması bile yeterinsanrn mutlu olmasrna, içinin sevinçle dolmasrna...Bencillik adın üstünde ondan da istersin bundan da...Yetinmeyi bilmezsin. Hüzün araya girdi ağlamaklı birsesle: bir şarkı bile yeter insanrn hüzünlenmesinekanıtı bile vardır. iki damla göz yaşı yeter hüzününifadesine...Korku ve heyecan atıldı birden korku hemen geriçekildi heyecan biraz durduktan sonra hafiftitreyerekhüzüne karşı geldi: Tamam ama bir hatan var şukoskoca hayat içinde küçücük srnavda bile ben varrm.Bununla da yetinmem bende kendimi gözyaşıylakanrtlarrm...Korkuya geldi srra: Beeen en üstünüm dedi. Birazürperdi herkes korkuda buna dahil bazen kendimdenbile korkarım. İnsanlar ise benim efektimin olduğufilmden...Yalnızlık: Bakın ben burada bile yalnızım. Fikirlerimhiç birinize uymadı. Ne düşündüğümü de bilmiyordumyalnızım işte...

Yalnrzrm...Nefret söze girdi: ne yapalım yani seni sevmemizimibekliyorsun ben hiçbirinizi sevmiyorum.Nefretediyorum sizden, her şeyden insanlarda böyle değilmi? Mesela iki arkadaş en ufak bir küslükte 'Nefretediyorum senden" diyor. Bu kelimeyi günlük ne kadarduyduğumu bilseniz...Merhamet devam etti: Yapma 'nefret' kardeş,yapmayın hiçbiriniz. Merhamet edin biraz... Benhepinizi severim ama siz merhamet edin...Acı sözünü kesti: Sen neden bahsediyorsun? Sendenkaldı mı bu Dünya'da... bak bana her gün varrm herinsanın içindeyim . B azı.larında acımasızlık... hiçbirşeye acrmam, kimsenin elinden tutmam.Zevk de dahil oldu sohbete: Ben tarafsrz duyguyumkötü olarak da zevklenirim iyi olarak da bazlarınagöre biri acr çeker zevklenirim. Bazılarına göre açbirinin karnı doyunca...Kıskançlık kaşlarrnr çatarak: Yeter ama... Benim nasrlbir duygu olduğumu biliyorsunuz. Aslında birazsinsiyimdir. İki yaşında iki çocukta ile varrm. Meselaiki yaşındaki iki çocuk bile birbirini kıskanır. Buduygunun ne olduğunu bilinmesine bile gerek yok...Yani ben en üstünüm...Vicdan söze atıldı: Bu devirde pek bulunamryorumama yok olmadrm asla da yok olmam, nadirgörülüyorum sizin gibi her yerde her zamanbulunmuyorum. Ama el üstünde tutulurum. Birazvicdanlı olun...Derken mutsuzluk rüzg6r estirdi. Durun bir dakika birtek sen kaldın'en güzel duygu' anlat bakalım...En güzel duygu söze başladı: Bende hepinizden var.Bu duyguların hepsini geçirdim hem de çoğul olaraküzüldüm, ağladım, sevindim, mutlu oldum, mutsuzoldum, acr duydum, çok merhametliyim... Eee dediduygular adın ne senin???Benim adım'annelik'...Herkes birden sustu... Ben iki kere, üç kere insanrm,ben üstün değilim ama ben arkadaşım, dostum,kardeşim, çocuğum yani ben tüm duygularım. Bütünduygular sustular ardrndan tüm duygular en üstünüsensin dediler ve artık 'annelik'in evinde toplandılar.Şefkat'le birlikte...

i2<d)g€r]>; l.tL,;j_

Page 11: Pervane / 2013

ATATURK, UN OGRETMENLERI(24 KASIM öĞnEr]\4ENrBn GüNü KoMPoZisYoN YAR]ŞMASI iLÇE BiRiNCiSi)Emine ÇAKIR

Tl nsanın uzun yolculuğu doğduktan sonra başlar.Nereye gideceğini, hangi durakta ineceğini bilmez.Durdukları duraklara bile dikkat etmez. Ta ki kendisinifark edinceye kadar.

Bu hayat yolculuğunda ailesi yanındadır. Tekbaşına değildir. Sonra okula başlar ve burada da yalnızdeğildir. Bu yolculukta ikinci anne babasryla karşrlaşrr.Onu koruyup kollayacağını, onun elinde güzel şekilalacağını bilir. Ona güvenir. Artrk onun için hayatyolculuğunun ikinci durağı okuludur. Yolculuğunikinci durağını oluşturan okulun en önemli etkeni olanöğretmenlerimizin elleri öpülesi , saygr ve övgüyü hakedenlerdir. Yol uzundur ve bu uzun yolu kat ederkengörevlerin büyüğü kutsal öğreticilerimize düşmektedir.Gidilecek durağa kadarhiçbir yolcusunu btakmaz, onlarr en iyi şekilde yolunsonuna ulaştrrrr.

Böylesine öğrencilerini sımsıkısaran ve onlarrn en iyi şekilde enüst saflralara gelmesini umutederek yarrnlarrn onlara emanetolduğu düşüncesi ile eğitim ver-irler. Kuşkusuz her biri mesleği-nin kutsallığının farkındadır. Vebunun içindir ki mesleklerine bukadar saygılıdırlar ve bu meslekiçinde olmaktan gurur duyarlar.

Biz düştüğümüzde elimizden tutarlar. Yarı yoldakaldığımızda bizi cesaretlendirip hızlandırırlar. Birkonuda yanlış yaptığımızda bizi düzeltirler. Yalnızkaldığımızda yalnızlı.ğımızı., aç kaldığımızda ekmeğinipaylaşırlar. Bizleri ve ailemizi içten içe samimiyetlekucaklarlar. Ülkemiz işte böyle kutsal insanlaramuhtaçtrr. Dağ, bayır demeden ülkenin hiçbir karıştoprağını ayrrt etmeden her yerde görevlerini en iyişekilde yaparlar, cehaleti o bölgeden söküp atarlar.Şüphesiz hepsi Başöğretmenimiz Mustafa KemalAtatürk'ü örnek alırlar.Büyük Öğretmenimizin dedediği gibi:'Öğretmenler; yeni nesli, cumhuriyetin fedakaröğretmen ve eğitimcilerini sizler yetiştireceksiniz veyeni nesil sizin eseriniz olacaktrr.'

yolculuk bitti. Ben mühendislikdurağında, o doktorluk durağında,birisi mimarlık durağında, diğeri

avukatlık durağında indik. Buduraklarda mutluluk bulduk.Kimin sayesinde mi? Tabi ki oyüreği temiz, srcak ve masumöğretmenlerimizin sayesinde.

ü?T *bO/1o)

l

§3

Je-r\

ğ"?-

ı"ş_f,

)

(,,'/::,

iü(,(

ç,;

P.ı)i .c,! u%z ,d ,(ff$;v.,}§,6 §,(*

9)tC

u

k=,,t:qtğc,ı.kJ

(.1]

1i

);,o9"

İiI-,i1..R şövi >ft

'ıJ,H]'c7<_*xşY]; ,a_:

Page 12: Pervane / 2013

' €\Ç' /l^je§,H ao,rf,,vitnJ,/> 5şU r qqP.,ö-:qnğr

i5i-rıı,

U

L7,ça\Jo*bHarüQuıfh(r':i"s c

(

lg

.n(

ı!A

n

r}

Eytj:,baı.Lo^d

:iöı..!:, 1(

ı-ö,3ıa

Ii:

/^"iü

"L(loJew

9

Sjğoı:ı

l.v"1ıTı]

ı, u^

rçğinF

AıÖıtnlln

ş(§,; !n iu.>ft i2iı-ı }i

GULUMSE BE ADAMCeyda GÜRSoY/ 9-B HEMŞİRELİK

Yazmak...Sevincini, hüznünü, mutluluğunu, benliğini...Mutluluk yanlış mı oldu yoksa?Mutluluk neydi ki (!)

Her insanr mutlu eden bir şey vardır değil mi? Basit ve küçük hatta diğerleri tarafindan önemsiz kabuledilen ama bir başkasrnr mutlu eden. Bu ilkbahardaki mis kokulu bir çiçekte olabilir ya da değer verdiğiinsandan gelen bir hediye... Ya da daha da basitleştirelim, okuduğu bir romanda olabilir. Hani kendini çokkaptırırsın kendi kendine söylenmeye başlarsın. Bu nasıl olabilir, olanlar çok saçma deyip bağırmakistiyorsun ya hani... Sonrada kendinle cebelleşmeyi bırakıp birden gülümsersin ya! Sen mutluluğun tadınısonuna kadar çrkaransrn! Hayat hepimize her zaman güleryüzünü göstermez. Dünya'nın bir yanında yenidoğan bebeğinin sevincini yaşayan aileler bir yandan da canrndan çok sevdiğini kaybedenler... AmaDünya'nrn kanunu diyorlardı buna değil mi? He birde her şey insanlar için diyorlar. Ne yapalım bizde başagelen çekilir diyelim. Her neyse mutluluk diyorduk. İnsan mutluluğu okuduğu romanlarda eline aldığı kağıtkalemle içini dökerek de bulabilir. Çünkü ne kağıt sen yine ne saçmalryorsun diyebiliyor nede kalem susartık yoruldum diye biliyor. Bir de bunların yanrnda en önemlisi insanın yüreğinden gelen sesi dinlemesi.

Şimdi ise; yüreğim fisıldıyor kulağıma, var mrsrn mutluluğa...

|/'.İ,,l

|!a l

,.

.f A 4- ı l.tL,;j_

Page 13: Pervane / 2013

.dğY"^1?-,

ı8,[rvıtb)] ,/> 5§U ie, f9j§( -:Ç-,.lğİ

aşOd>l(

CI

ıl

5Ju

l-(

U

L§,

a,

a?o

]

,.,(

h.f

;a

itlX

öHİ

\,i

'/

aFY

i-[ç

.Şılıa]İ-ı ıL/ l

-\$;öf

0_a),rq,j,

Ao.Y.cs,

U/\ry;o:

i1

,;:

ToZLU RAF(Öykü)Tuğba ÇELİK / l0-A

Son dönemlerde her zamanolduğum gibi yine aynıyerimde idim. Rafta. Arkadaşlarım sürekli değişiyordu.Onlar yırtık değil, yeni ve temizlerdi çünkü. Ben iseyırtık, kirli, sayfaları koparılmış bir kitaptım. Tozdangeçilmiyordum. Buda beni üzüyordu. Çünkü bunedenlerden dolayı kimse beni okumuyordu. Yineböyle bir gündü. Yanıma iki genç yaklaşıyordu.Yanımdaki kitaplara baktılar. Bana bakamayacaklarrnrdüşünmüştüm ama yanrlmrştrm. Ellerine aldılar beni.Sayfalarımı hızlıca çevirdiler. Gençlerden bir tanesi"Bu kitabın içeriği güzele benziyor" dedi. Arkasrndanarkadaşrna "Sence nasıl? Alsam mr acaba?" diye sordu.Arkadaşının cevabı gecikmeden: "Şu kitaba bakarmrsrn? Yrrtrk, prrtrk. İnsanrn okuyası gelmiyor."Dediğinde o tozlu rafa geri bırakıldım. Yine boynumubükmüş bir sonraki gelecek kişiyi beklemekten başkaçarem yoktu. Ama artık dayanamryordum buna. Kitapolduğumu unutmuştum resmen. Hiç okunmuyor ve ilgigörmüyordum. Oysaki önceki yollar nasıldı. Gelenbana bakmadan kütüphaneden çıkmıyordu. Çokokunuyordum. Rafa konulduğum zaman hemenalrnryordum. Ama benim çok okunmam bana çok zararvermelerine neden olmuştu. Her alan ac|mas|zca

çeviriyordu yapraklarrmr. Karalıyorlar ve yrrtryorlardr.Onlarr umurumuydu sanki bir kitabın eskimesi ileyaşantrsr.

Onlar hiçbir zaman bilmeyecekler benim tıpkı birhayat kadını gibi yaşadıkça yalnız kaldığımı. O yüzdenyalnızlığım ve yıpranmışlığımla tozlu raflarda başkakitapların mutluluğu için feda edeceğim kendimi. İşte

bu düşüncemin üzerine tam denk geldi kütüphanesorumlusu. Beni göstererek "çok eskimiş bu kitap.Bunu atrn artık." Dedi. Artık feda etmiştim iştekendimi. Mutluydum. Üşüyordum yeni yerimde amayapacak bir şey olmadığı için buna katlanmakzorundaydrm. Zaten az ömrüm kalmıştı hissediyordumbunu. Bu pis kokulu çöplükte, rüzg6r beni bir o yan,bir bu yana savuruyordu. Artık buna gücüm yetmiyor,dayanamryordum. Kendimi bırakma zamanı gelmişti.Nereye kadar yaşayabileceğim ki sanki. Ama kendimibırakmadan önce son bir şey söyleyeceğim. Kitaplarıkoruyun, sevin, okuyun ve bizi asla yalnız brrakmayrn.Diğer kitaplarda olmasın benim gibi. Sözlerinitamamladıktan sonra gözlerini sonsuza dek kapatmıştı.

/

4J

n

|h\q6ü;4r: ;'g€r:>; i.çL,oj_

Page 14: Pervane / 2013

GIDIYORUM(Öykü)Btışra ÇELİK / l0 ATT

Kuprrrrn kolrrru ağır bir hareketle çevirerek kapıyıaçtr. Amacr ses çrkarmadan odaya girmekti fakat buyağlanması gereken kapı planını bozmuştu. Ancakdaha sonra annesini uyandrrmadığını fark edince derinbir oh çekti. Kapr ses çrkarrnca nabzrnrn hızlandığını,parmaklarrnrn karıncalandığını hissetmişti. Yaptığı işekalkışırken önceleri çok korkmuştu hatta büyük endişeduymuştu ama artrk kararr kesindi. Evi terk edecekti.Çiçekli eteği, lila bluzu ile evin köşesindekikahverengi kanepeye uzanmrş uyumakta olan annesinebaktı bir süre. Hayatında hiç bu kadar güzel bir kadıngörmüş müyümdür acaba diye düşündü. Drşarrdanbakınca boya sanılabilecek derecede sarr saçlarr vardr.Bukleler halinde omzuna dökülüyordu altrn sarrsrsaçlarr... Teni... Teni beyaz bir güvercininki kadarbeyaz ve pürüzsüzdü. Sonra tekrar düşündü bir insannasıl bu kadar kusursuz olabilir diye. Yine bir cevapbulamadı tabii... Annesinin üşüdüğünü yatış şeklindenanlamrştr ve yan tarafta dizili duran büyüklü küçüklübattaniyelerden onu en çok rsrtacak olanr seçti. Mavi,üzerinde siyah çizgiler olan pamuktan yapılmış birbattaniye... Parkeye ayaklarını basarken yüzü garip birşekil aldı. Dişlerini sıktı birkaç saniyeliğine. Parke deen az kapı kadar ses yapıyordu. Annesinin hala uyuyorolmasrna şükür ediyordu. Annesine doğru yaklaştı, ona"son kez" büyük bir şefkatle baktı. Battaniyeyi onurahatsrz etmeden üzerine örttü. Çok dikkatliydi. Ancakeli yanlışlıkla annesinin o yumuşak tenine değmişti.Bir "ölü" kadar soğuktu annesinin teni. Bu düşünce biran için tüylerini diken diken etti, bütün vücudu uyuştu.Sonra zor da olsa kendine geldi. Planının son andabozulmasrna tahammül edemezdi. Gözünden bir damlayaş süzülürken kendini toparlamaya çalıştı. Askeryeşili, dağ çantasrnr andrran deri çantasını yüzük veişaret parmaklarına takarak omzuna attr. Postaldenilebilecek kadar kaba olan siyah botlarını yavaşhareketlerle ayağına geçirdi. Annesine bir kez dahadönüp bakmak istedi ama bir daha bakarsagidemeyeceğinden korktu ve kapıyı çekip gitti. Tek birnot vardr annesinin baş ucunda "Bu yaşıma kadaryeterince kahrımı çektin. Ama ben burada hayallerimigerçekleştiremem annecim.

;ç§+fr

Rj:,§aıLı^OT

r"ğinF!tösffi,,ş

qqg.rö-lqnao,trf,,vitn 5§U(

İi5i-uı,

iJU

g{(x}7ıa\

io'.bH'ar.,

üQuffi

ll

E

,ö"3

§ia'e'.

$3ğoı:ı

ls:

Du^

3|ac,r§ı

x)JÇ,fl!:ıiA\/a

,Y4

(-[

Aıöı

w

.1/

n

iu.t>ü X}2it-ı }i ğ}ffihffi 8 _bı l:rı,;j_

Page 15: Pervane / 2013

|JJ+ |

Eq3,

]Şai|-§j

g.-"%

[]şürp6,

ffipLİ

|2

Ş^:

ı6,_O-!, .

ö-ı,9-f,

r/ıı\7,"(Jt(,D" ],r.

,H_

lJO{

V,:Tr\^',

bfr,',§i

auo

k

)2.ı)i 9! İğ! u%z il i§$;v.'}§,6 §D?r- .ıib0/ö)

f

)1',:..,

jAlO

n

9)tc

u

§rcfiffit'y^o

fıxqü7,

\üi

---..§ffiç?-n{flH

]n

i;İ\J

ni

)J.

9,5.

\n

>fr'X r^ıiS: şCxil"-

Sen uyuyorken gidiyorum çünkü gözlerine bakarsamgidemem. Bana kuma annecim. Beni hep sev." Büyükbir kararlılıkla çıktığı kapıdan, o masum yüzlüannesini brrakmasından, yaptığı her şeyden bir andapişman olmuştu. Ne gitmeye gücü vardı ne de geridönmeye yüzü... Aklından bu düşünceler geçerkenannesini düşündü. Masum, suçsuz, onun kahrrnr çeken,dünya güzeli annesini. Onu yüzüstü bırakmıştı. Oysaannesi onu her düştüğünde kaldırmrştr, her defasındadaha sıkı tutmuştu elinden. Böyle birini bırakıp gitmekalçaklık olarak adlandırılabilirdi. Ya da bir hainolabilirdi insanların gözünde. İnsanlarrn arkasrndankonuşacağı fikrini de hesaba katmıştı elbette.Duymayacaktı onlarr. Annesinin de duymamasrnrdiledi. Sağır olsa dedi, duymasa onlarr. Ya da o güzelgözleri görmese benim gittiğimi...

Onu bu yaşa getiren annesine minnet borçluyduelbette. Ancak ona karşr bu minnetin karşılığını hiçbirşekilde verememişti. Onu yalnız başrna brrakmrştr.Sonuçta insanlar yalnız doğar ve yalnız ölürlerdi değilmi? Üzgündü. Bu dünyada sıkıcı denilebilecek birhayat yaşamıştı. Üzgün anıları hep mutlu anrlarrndanfazla olmuştu. Aklından bu fikirleri bir an öncesavuşturmaya çalıştı.

Düşündükçe ayakları onu geriye doğru çekiyordusanki. Ama kararlıydı. Biraz uzaklaştrktan sonrakendini rahatça hayallerinin kucağrna brrakacaktr.Bütün kötü ve güzel anlarrnrn, annesinin o bukleli altınsarrsr saçlarrnrn onunla sonsuzluğa yürümesini keyifleizleyecekti belki. Belki de en mutlu anrnda annesinihatırlayıp bir damla yaş süzülecekti sağ gözünden.Bilemezdi.Havanrn hafif meltemli olması, yaz aylarında olmaları.onun için bir şanstr. En azından sokakta kalsa bileüşümeyecekti. Yine de çantasından hrrkasrnr çrkardr.Her şey anıları hatrrlatmak zorundadır ya bazen. Şimdide öyle bir an'dı. Annesinin bin bir emekle ördüğühırkasına baktı. Gökkuşağından daha renkli birhırkaydı. Gülümsedi hırkayr srrtrna geçirirken. Uzunsüredir yürüdüğünü ve yorulduğunu fark etti.Uzun cadde boyunca bir tane bile bank olmadığını farketti. Başını sol tarafa doğru çevirdiğinde yeşillikleriçinde ışıklandırılmış bir park gördü. Bir park içinfazla sessizdi. Bu onun için daha iyiydi gerçi. Hızlıcailerleyerek biraz eskimiş olan, kahverengi bankayöneldi. Banka oturdu ve gözleri uykuya yenikdüşerken "Yas tutma annecim. O gülen yüzün hiçsolmasrn. Hele benim yüzümden, asla. Yalnrz brraktrmbelki seni ama aklımda hep sen varsrn. Hep senolacaksrn" diye düşündü geride bıraktığı annesininsonsuzluğa gittiğinden habersiz...

_io,Jı;] :{B9ğ ı\-,

Page 16: Pervane / 2013

tl,-; '8,[,vlH6J ,/> 5§U r ie, f9§( -:Ç1loşOd>l(

1g(

ı

l

.{§)',':§,+iJ<{

ffil#.Y-\El

ffia:lY4.x

§O(-5=?ıa_

,. (

l

P;),.ıiJÇ

., ^!.\

.,u

üıç.İ0,0f

,L(

,q.c

w

i$)rcü

sğoı:ı

ls:

rçğinF

ffi

ıJ

,ry\3j--:

§ğ

|3

"1/ıfiü\c

ş

i7

ğ}:2in }i

OLMUYOR ABLA(Oykü)Sümeyye KODALAK / l2-B HEMŞİRELİK

"Olmuyor abla..." dedim derin bir nefes verip.Önümde uzanan bereketli bahçeler bana huzurvermiyordu. Ne yediğim yemek ne de içtiğimz kahvebir tat veriyordu. İlin önde gelen ailelerindenbirinin,hayatta kalan son iki üyesi olarak varlık içindeyokluğun ne demek olduğunu yine birlikteöğreniyorduk. Ablam dönüp bana bakmıyor, süreklibalkondan dıyarı bakıyordu. Ona yaklaşıp 'Nedenbenimle konuşmuyorsun?" dedim sessizce. Belki deyaşadıklarımız onun o kadar da umrunda değildi.

Odanın içinde bir sağa bir sola yürüyordum. Nekadar dolaşırsam dolaşrrsam dolaşayım içimde kisrkrntryr atamadrğım gibi ablamın dikkatini de

çekemiyordum. Annemin özenle sildiği çeççeveleri alıpfotoğrafları incelemeye başladım. Yine o gece gelmiştiaklıma. Daha küçük olmama rağmen gözümün önündeen ince ayrrntrsrna kadar canlanryordu.

yalvarrrrm bana böyle davranma"Sanki birhayvanmışım gibi beni ayağıyla itti ve "Çok büyük birsuç işledin. Cezanı çekmelisin!"dedi buz gibi bir sestonuyla. Parmak uçlarıma kadar yayılan acı yüzüdenadeta kendimi yerden yere vuruyordum. Kendimisavunmak istiyordum, ben yapmadım demekistiyordum ama hıçkırıklara boğulmuştum. Göz yaşlarıyüzünden bir şey göremediğim gibi bu hıçkırıklaryüzünden vücudum sarsrlryordu.

Yine ipler elimi acıtmaya başlamıştı. Odanın kapısıaçılınca hemşirelerin beni bu şekilde beni görmemesiniumarak başrmr yan çevirdim. Zorlukla önceh ıçkırık larım ı sonra gözyaşlarımı durdurdum.Ceriyesadece l,,,r'lİİİİ'}albimin verdiği rahatsızlık ve hızlaaldığım nefesler jüzünden boğazımda oluşan yanmahissi kalmıştı. Ce|enlerin arasında yeni bir yüzü farkediyorum. Forma§ından doktor olduğunusöyleyebiliyorum."Bu hasta Sümeyye hanım, henüz 16 yaşında.

Şizofreni hastası ve yaklaşık 7 yıldır burada kalıyor.Babasrnr vurup evini ateşe vermiş ve ondan başkasıkurtulamamrş. Burada çalışan eski doktorumuztehlikeli olabileceği nedeniyle bu odada tutulmasrnr veellerinin bağlanmasınu uygun gördü.Onlar kapıyı her kapattğında olduğu gibi yine ablamıbalkonda buluyofum. Yine yalnız kalıyoruz kalangücüm le sayıklaıİıaya devam ediyorumOlmuyor abla ..J Ofnuyor!

,

Henüz dokuz yaşında bir kız babası özelliklesığınağa saklamış onu. Gerisi ise sadece parlayansilahlardan ibaret. Dışarı çıktığımızda evimdenyükselen dumanlar yüzünden gece mi yoksa gündüzmü ayırt dahi edemiyordum. Gözümü önümdekidehşetten zorla ayırıp söylenmeye başladım.'Neden beni yalnız bıraktın baba ? " dedim sankiduyacakmış gibi. Fotoğrafları bıraktrm. Tam ablamagidip ablama sarılacaktım ki ağzndan çıkan kelimelerbeni adeta dondurmuş, olduğum yerde,kalmama nedenolmuştu."Onları sen öldürdün!"dedi hq kelimeyevurgu yaparak. Gözleri o kadar ne luydu kia\z|m| aç|p kendimi savunamadrm sözlerininbende nasıl bir duygu yarattığını olacak ti,ikinci bir cümleyi söylemekten "Senolmasaydın bunların hiçbiri ecekti." ,,

Koşarak bacağına sarrldrm ve başladım.Bana yüklediği bu suç, o kadar ağır geliyordu ki nefesalamıyordum."Böyle söyleme abla...

f,at__

{

.ttğ€r:>-,ğ'.i,i;'

Page 17: Pervane / 2013

YOL ARKADAŞIMBüşra ÇAKMAK / 9-A HDMŞlRDLlK

a Sokakta sevgilisiyle değil de babasıyla gezen kızlarıı)ensizliğe alışamadım hdld. sesin h6l6 kulağımda, kıskandım hep. Her baba kelimesi geçen yerde;işten dönüş saatinde sen zile basmadan ben kapıyı gözlerim doluyor, içim burkuluyor, yüreğimaçlyorum. Havalar soğuk eğer gelirsen üşüme gir içeri parçalanıyor. KEŞKE YANIMIZDA ()LSAYDINdiye... Bak dayanamadım yine sensizliğe, sensiz bir BABAM, KEşKE...güne yine başlayamadım... her elini tutmak Bana hep kızım başını dik tut yoksa tacını düşürürsünistediğimde gelip toprağına sarılıyorum, kokunu derdin, BAştM HEp DIMDIK BABA. Seninözlediğimde toprağını kokluyorum. Sen gittiğinden söylediğin her şeyiyapıyorum babam, her şeyi. AMAberi hep eksiğim baba. Daha ne kadar dayanabilirim HER şEy SENiNLE (iiJZELDi BABA... şimdi senbuna bilmiyorum. SENi ÇOK ()ZLEDiM BABAM, 1oksun ya her şey anlamsız artık. Seni kelimelereAğladığımda gözyaşlarımı silen, güldüğümde benimle sığdırmakta mümkün değil. Ama ne }apa) ıml, [çimigülen kimse yok şimdi yanımda baba. Sen gittiğinden kağıtlara döküyorum. Bu hayat hepten yalancı baba,beri bir şeyler eksik baba. Bayramda elini öpemiyorum tükenen bir kaleme bile tükenmez diyorlar. Ve her şeydiye gelip toprağını öptüm yine... Bu bayram Çok çok karışık, bir o kadarda anlamsız... kalamı herbekledim seni baba neden gelmedin? Hani gelecektin yastığa koyduğum anda sen geliyorsun aklıma,söz vermiştin. Canıma can katanım bu bayram da lotoğrafın hala yastığımın altında. Parfümünü deYoktu Yanımda... ET TIRNAKTAN AYRILDI BABA gömleğine sıktım, geceleri seni görmeden içime

kokunu çekmeden uyuyamıyorum çünkü... BABAMEliöpülesi adam şimdi topra!,ın altında ben. sana ()RALARDA KENDiNE (()K iyi BAK \ENi (()K

daha do1 mamışken halbuki. sımsıkı sarılmamıştım SEVDiCiMi BiL ELLERiNDEN ()p[Jy()RlJM,doğru dürüst. ALLAH,A EMANET ()L

Son bir kez baba, son bir kez gelsen sana doya doyasarılsam öpsem. Kokunu içime çeksem. (iünlerboyunca gezsek hep gülsek. ()lmaz mı?Çok şeyistemiyorumbabam, sen yan-ımda olsan yeter.Sen gittiğinden

beri baba kelimesihep bir yaraydıiçimde. HİÇiYi LEŞMEYENyaram çok acıyorbaba sen yokken,çareler bileçaresiz...

Page 18: Pervane / 2013

ie, f9j§( -:Ç.,.tl

:2in ),i

aŞOd>lğİ

r,/> 5§UıEfrvıt6)]t»-;

üİİ

ffil#.Y-)ıEl

ffi :.4öı, 1(

'ö,?ıe_

(

ıg(

ı

AıOıfnffi

i1

U

,ryPo;§§j

15

sğoı:ı

ls: !!,r

(!

,L(

,q.c

"Vıfi

*

ğ:i$)rcğ

YAVI.JZ SELIM VE ŞAIR VEHBI(Oykü)Sezgin KARATaş ı rÜn« niri vp EDEBİYAT ÖĞnprıı,ıpNİ

Yavuz Sultan Selim'in çok sevdiği gönül ehli birdostu vardrr: Şair Vehbi. Kendisi de çok mahir bir şairolan Sultan Selim, Şair Vehbi'yi hiç yanından ayıımaz.Lakin, meşhur sözdür "Kurb-u Sultan ateş-i suzandrr"Nasıl olduysa Yavuz Selim'in Yavuz ismi tezahur eder.Ve Şair Vehbi, Yavuz'un hrşmrna uğrayarak tardedilir.Sürgüne gider.

Sürgünün rotası Erzurum'u gösterir. Lakin Vehbi, kısabir süre sonra Erzurum'u da terk eder, Van'a gider. VeVan müftüsünün yanında katip olarak çalışmayabaşlar.

Bir süre sonra Yavuz Selim'in, Selim ismi parlayıncayaptığına pişman olur ve tekrar şairine kavuşmayıdiler. Haber salınır dört bir yana. Ama, ara ki bulasın.Yavuz Selim Han'rn aklrna şöyle parlak bir fikir gelir:

"Ben bir şiir yarışması başlatayım. Vehbi dayanamazbu yarışmaya katılır. Ben de O'nun şiirini, üslubundantanırım. Böylelikle Vehbi'yi bulmuş olurum."Yarışma şekli şöyle belirlenir: İlk mısrasını padişahınsöyleyeceği şiiri aynı redifve kafiyeyle beyitetamamlayana bin altun ödül verilecektir. Padişahınyazdığı ilk mısra şudur:

" Bütün dünya benim olsa gamrm gitmez nedendir bu"Vatanın dört bir yanrna haber salınır. Yarışma ve ödülher yere duyurulur. 1000 altunu duyan herkes kağıtkaleme sarrlrr. (Şair olsun olmasrn fark etmez, kazanıpkazanmamak da fark etmez, önemli olan yarışmaktır. )Bir anda saraya şiir yağar.

Bu arada (1000 altunu duyan herkes gibi) Van müftüsüde yarışmaya katılır ve yazdığı bir mısrayı katibiVehbi'ye gösterir. "Sen şairsin şiirden anlarsın. Nasılolmuş" diye. Şair Vehbi bakar ki şiir diye karşısınagetirilen şey 3-5 kelimeden oluşmuş bir ucube. Lakinefendiliğini bozmaz ve müftüye:-Efendim, der. İsterseniz şurası şöyle olsun. Burasrnrda şu şekilde değiştirelim. Şu kelimeyi de atalrm vs. vs.derken müftünün mrsrasr yoluna yoluna yok olur veortaya bir güneş gibi Vehbi'nin mısrası doğar:

"Ezelden gam turabıyla yoğrulmuş bir bedendir bu"

Şiir saraya gönderilir. Padişah bu şiiri okuyunca"Tamam, der. Yarrşma neticelendi. Bundan sonra şiirgönderilmesin. Zira 1. belli oldu."

Yavuz Selim'in maksadı şiirin güzelini değil,Vehbi'nin şiirini bulmaktır. Ve maksadrnakavuşmuştur. Birinci olan şiirin şairi ödülünü almakiizere saraya davet edilir. Müftü çıkar gelir. Vebekleme odasrna alrnrr. Müftü, 1000 altunakavuşmanrn heyecanıyla bekleyedursun, Padişah daVehbi'sine kavuşmasrnrn mutluluğuyla beklemeodasında bekleyen şairi huzuruna çağırır. Lakin o dane? Bu da kim? Padişah karşısında Vehbi'yi görmeyibeklerken sakallı ihtiyar bir müftüyle karşılaşıncasorar:

- Bu şiiri sen mi yazdın?

- Evet Hünkarım. Saye-i saadetlerinizde bu şiirinyazarı. bıı aciz, hakir ve fakir kulunuzdur.

- Peki öyleyse. 1 . sen oldun ve 1000 altun senindir.Lakin doğruyu söylersen 1000 altun daha veririm. Buşiiri kim yazdı?

- Hünkarrm. Bu şiiri ben yazdım lakin...

Müftü olan biteni anlatır. Şair Vehbi'den bahseder. Ve1000 altun daha alır. Böylelikle, Yavuz Sultan Selim,Şair Vehbi'ye kavuşurken, müftü de altunlarrnakavuşmuş olur. Bize de bu 1000 altun değerindekibeyit yadigar kalır:

"Bütün dünya benim olsa gamrm gitmez nedendir buEzelden gam turabıyla yoğrulmuş bir bedendir bu"

.f 7, ğ€r]>; i.çL,oj_

Page 19: Pervane / 2013

BerfinŞAT/llATT

Tam kırk gün oldu Talha Hocam. Tam kırk Şimdi veda etmek o kadar zor geliyor ki. Sanki hiçgündür yoksun. Her ne kadar yüreğimizde olsan da gitmemişsiniz gibi. Sanki haftaya çıkıp gelecek

şuan burada yoksun. Hepimiz :d.zgüın:d,z. Hepimiz derslere devam edecekmişsiniz gibi.

şaşkınız. O ani gidişine hiç kimse alışamadı. Hiç Her ne kadar acı olsada olacağa çare yokturkimse senin gibi olamadı. Kimse senin gibi içten derler.de gülemedi. Kimsenin yüzünde hep senin gibi Evet. Gittiniz. Ama bitmediniz.güller de açmadı. Siz ölmediniz hocam. Siz bu dünyadan göç

Sensizken şu okulda kimsenin içini huzur ettiniz. Sizin gibi bir insana öldü denilir mi hiç?kaplamadı. Bir yanımız hep eksik kaldı. O Ya yüreğiniz, ya bizim yüreklerimiz...yan|m|za da hüzünden başka bir şeye yer kalmadı. Hiç ölür mü, öldürür mü? Hayır, yaşar. Böyle birHep bir burukluk, hep bir keder... öğretmen öğrencilerinin kalplerinde hep yaşar.Acıdı... Darılmayın bize böyle şeyler yazıyoruz diye. BizCanrmrz senin hayata veda edişinle çok acıdı. sadece çok özledik. Bilin istedik. Sizin için hepKimse inanmadı. Herkes bunun bir insanın başına dua ettik. Sizi çok sevdik.

gelebilecek en kötü şaka olması için dua etti. Bizler sizden razıyız Talha Hocam. Allah'taOlmadı. sizden razı olsun. Ruhunuz şad, mekanınız cennetHayat seni bize bırakmadı. O güler yüzünü olsun.

bizden sakladı. O sıcak bakışını bizden aldı. Var olduğunuz ve yüreğimizde var olmaya devamSensiz bir öğretmenler günü hiçte güzel değildi. edeceğiniz günlere Elhamdülillah!

Eksik bir öğretmenler günü nasıl güzel olabilir Ya hiç olmasaydınız?ki...Hayat bize "Öğretmenler gününüz kutlu olsunhocam." yerine "Seni hiç unutmayacağız." dedirtti.

O güzelim çiçeklerin, o rssrz odanrzrn önündengeçen öğrencilerin, aralarında sizi göremeyenöğretmen arkadaşlarınızın boynu bükük kaldı.Gözleri uzaklara daldı, sizi aradr amabulamadı.Ayrılığın ustası olunmuyor. Ayrılık birtürlü öğrenilmiyor. Bu dert hiççekilmiyor. Düşündürüyor, ağlatıyorama ardından da şükrettiriyor. "İyi ki"dedirtiyor. iyi ki tanıdık sizi. iyiki

-"6'-:lffikader sizi karşımıza çı kardı.

-_ /r:,

§a

3fl,E

AH

3g

|JJ+ |

Eq3,

]Şai|-§j

j-'.-"%

rş4rp6,

ffipL;

öb,chİ{>'5ç

trl]O{

iai

D,,?r ıib0/.ö Y.ıi u%z t\ i§$;v.'}§,6 §.9

9)tc

)

f

li..-

u

-l

§,Xölçd:

16

b^'

frXqü7,

1üikffi

$.,ilt

*

,I

rJ

jAı6niCD.,ı

)J.

9,9.

\nn

>friX r^ıiS: şCxi_io,J.ı;] aB9ğ ı\-'

Page 20: Pervane / 2013

e. t9ş qqP.,ö-:qn(

lg

.n(

AıÖıtnlln

, €\Ç,e9J,

is?tLöls.Y-lıEltr{uşl

ffiÇü

§p]

,üi iIı!Aıla

Ii:

/^"iü

"L(loJew

Sjğoı:ı

ls:"1ıTı]

ı, u^

rçğinF

,/> 5şUğf,V*§§]ıx,-;

:iöı..!:, 1(

ı-ö,3ıa

o^d

l7

n

r}i2iı-ı }i

UNIVERSITE HAYALINIZI ENGELLEMEMELI! !

Çiğdem I«RKoÇ / REHBER ÖĞRETMENi

"YANLIŞ DUŞUNCE KALIPLARI"

YGS ve LYS'ye hazırlık sürecinde birçok öğrenci bazı"yanlış düşünce kalrplarrnrn" etkisiyle bu srnavlarayeterince hazrrlanamamaktadrr. "Bulaşıcı" bir özelliğiolan bu yanlış düşünce kalıpları, özellikle üniversiteyehazrrlrk konusunda bilinçsiz olan öğrenciler arasındayaygınlık göstermekte ve bu öğrencilerin gerçekperformanslarrnr ortaya koymasrnr engellemektedir.Bu öğrenciler için adeta bir "pranga" olan bu düşüncetarzlarrnrn bertaraf edilmesi için ebeveynlere veöğretmenlere önemli görevler düşmektedir.Bu yanlış düşünce kalıplarını şöyle sıralayabiliriz:-"Srnava girmeme daha çok var, sonra çalrşrrrm":Özellikle 9, 10 ve 1 1.sınıflarda gözlenen bir düşüncetarzının etkisiyle birçok öğrenci srnava hazrrlanmayrsürekli erteler. Günler, haftalar, aylar, hatta yıllarbirbirini takip eder. Bu ertelemelerin neticesinde

çalışılması gereken konular yığılır ve zamanla altrndankalkılamayacak bir hal alır. Bu öğrenciler 12.sınıfageçtiklerinde yaptrklarr hatanrn farkrna varrrlar fakat,geride bıraktıkları tablo çoğu kez ümitlerininkrrrlmasrna sebep olmaktadır.-"Srnava çok az bir zaman kaldı, konuları yetiştirmemmümkün değil":12.sınıfa kadar "henüz erken" diyerek çalışmayı ihmaleden öğrenciler, YGS ve LYS ile karşılaşınca adetaboşluğa düşerler. Bir taraftan biriken konularrbitirmenin telaşı, diğer taraftan srnavr kazanamama veçevresine karşr mahçup olma endişesi bu öğrencilericiddi bir girdaba sürüklemektedir. Hilbuki sistematikve emin adrmlarla çalıştıktan sonra "bir yıl" aslaküçümsenecek bir zaman dilimi değildir. Önemli olanküçük adımlarla da olsa çalışmaya başlamaktır.- "Çalışsam da yine kazanamam":Bu düşünce tarzı, özellikle sayısal derslerde başarılıolamayan öğrencilerde gözlenen tipik bir "öğrenilmişçaresizlik" örneğidir. Bu öğrenciler sayısal derslerdekibaşarrsrzlrklarrnr bütün derslere genelleyerek "çalışsamda yine kazanamam" düşüncesine kapılırlar. Oysa busüreçte "havlu atrp" srnavdan kopmak yerine değişikalternatiflere yönelmek daha mantıklı bir terciholacaktır. Sözgelimi sayısal derslerin etkisinin daha azolduğu bir alandan srnava hazırlanabilirsiniz. Ya dasayısal derslerdeki konuların tümüne çalrşmaktansaseçici olmanrz ve çalışırken "sonuç alabileceğiniz"konulara yüklenmeniz daha y ararlı. olacaktır."Kazanamayan sadece ben değilim ki" :

Bu düşünce daha çok liseden mezun olan ve üniversitesrnavrnr kazanamayan öğrencilerde görülür. Aslındasrnavr kazanamayan hemen her öğrenci, kendisinisuçlu ve değersiz hisseder. Yaşadıkları bu başarrsrzlrkadeta onların iç dünyasında fırtına koparır. Öğrencilerbazen bu firtrnayr umursamazlık maskesi"

ile dindirmeye çalışırken, bazen de "srnavrkazanamayan sadece ben değilim ki benim gibikazanamay an birçok arkadaşım var" diyerekrahatlamaya çalışırlar. İşte öğrencilerin k azanamamayIdoğal karşılayıp değişik mazeretlerin arkasrnasrğrnmasr, kendilerine olan güvenlerini sarsacağı gibiçalışma iştiyaklarını da yok edebilir. Oysa bu süreçteyapılması gereken ciddi bir öz eleştiri yapmak ve birsonraki yıl için üniversite srnavrna dört ellesarrlmaktrr.SINAVA GiRECEKöĞ R€NC i LERE,öĞ n-ErN,l EN ı-ERiN E VEAiLELERiNE sEsLENiŞHer srnav zamanr, yani srnavlar yaklaştıkça değişik

alanlarda uzmanlar bir takım reçeteler hazrrlarlar.Herkesin görüş ve düşüncesine kesinlikle saygılıyımdırve öylede olmak gerekir.Amacrmrz öğrencilerimizin bu zorlu srnavlarda başarılıolmalarr ve yaşamlarr açrsrndan son derece önemli olanbu sınavlardan yüzlerinin akıyla çrkmalarrdrr.Amaç aynı, niyet aynı, duygular aynı?öNCE VELiLELERiMiZE:1. Sınav anı yaklaştıkça öğrencilerimiz biraz dahagerilecektir. Lütfen 2 kat daha sabrr ve anlayrşgösterin.2. Kaygının bulaşıcı olduğunu unutmayın. Sizdekikaygıları, srnava girecek çocuğunuza yansrtmayrnYoksa kaygınız Çocuğunuza da bulaşır.3. Çocuğumu rahatlatayım diye acayip şeyleregirişmeyin. Yani her zaman nasrl davranryorsanrzşimdi de aynrsrnr davranrn.4. Srnavlar konusunu her aksam eve taşrmayrn5. Sınav günü imkdnrnrz varsa birlikte gidin6. Özellikle yemek konusunda farklı seçeneklersunmayrn. Yani her gün ne yiyorsa O günde aynışekilde kahvaltısrnr yaptrrrn. Ancak fazla srvralmamasrna özen gösterin.soNRA ÖĞRENCi LERiMiZE:-Değerli, kahraman öğrencilerimiz?-vicdanrnrz rahatsa bilin ki kafanuda rahattt.-Elinizden geleni yapmrşsanrz, derslerinizi düzenliçalrşmrşsanrz elbet karşılığını alacaksrnrz.-Kaygılanmayın, stres yapmayrn demiyorum.Demeyeceğimde? Biliyorum ki Kaygr ve stres,insanlara özel bir duygudur. Hepimiz bu srnavlardangeçtik. Bu srnavlarrn sillesini yedik. Kaygı ve stresiniziolumlu şekilde kullanın. Yani dozajını iyi ayarlayn.-Herkes; kendi kapasitesini, yeteneğini ve srnrrrnr iyibiliyordur. Kapasitenizi ve srnrrlarrnrzr iyi çizin. Kurugazlara, inanmadrğrnrz sözlere, süslü cümlelerekanmayrn.

4- ı l.tL,;j_

Page 21: Pervane / 2013

D?r \ib0?, Y.ıi u%z il i§$;v.'}ğ,6 §.9 |JJb I

Eq3,

]Şai|-§j

j-'."%

[]Ş4rp6,

ffipLİ

9)t,c

)

f

li..-

u

§,ic§ffib^'

n)0

frXqü7,

1üikffi

18

]II

\)

jAı6ütD.,ı

)J.

9,9.

$İn

w

iX r^ıiS: şCxi >fr

BU şekilde hayal krrrklrğr yaşamazsrnrz.-Kendinizi kazanmay a haztladı.ğınız gibi kaybetmeyede hazırlayın?-Yaşamrn içinde, hayatın içinde srnavlarrn veimtihanların hiçbir zaman eksik olmayacağını bilin?-Sınava rahat girin. Ya da girmeye çalışın. Ne kadarrahat olursanrz sorularr o kadar iyi anlarsrnrz. Buyüzdendir ki tüm futbolcular ve kulüpler Kendisahalarrnda maç yapmayı isterler. Nedeni açık: Rahatolmakve de öĞ ngrıv EN ı E ruiı.,l izE:-Öğrencilerimizin bilin ki en iyi motivasyon ustalarısizlersiniz.-Onlara bilgi birikiminizin yanında tecrübelerinizi deaşrlayrn, verin.-Stresli ve gergin öğrencileriniz varsa ve üstelikbaşarılıysa ev ziyaretlerinde bulunun. Bu, harika birdopingdir.-Sınavlar yaklaştıkça gerilen sinirleri ve duygularıkontrol etmeye çalışın ve rehberlik servisi ile işbirliğiiçinde olmayı unutmayrn.Özetle:sEVGiLi öĞnENciren,Hayatta asla 3 şeyden vazgeçmeyin:SEVMEKTEN, GÜLMEKTEN VeHEDEFLERiNiZDEN...

"Küçük şeylere gereğinden çok önem verenler elindenbüyük işler gelmeyenlerdir."Eflatun

KAVANOZ H iKAYEsiZamanın etkin ve verimli bir biçimde kullanılmasıkonusunda zaman zaman kurslar düzenleyen bir uzmanişte bu kurslardan birinde, çoğu gözde mesleklerde

çalışan öğrencilerine:"Hadi, küçük bir srnav yapalrm." demiş. Ve masanrnüzerine kocaman bir kavanoz koymuş. Sonra birtorbadan irice kaya parçalarr çrkarmrş, dikkatle üst üstekoyarak kavanozun içine yerleştirmiş. Kavanozda taşparçası için yer kalmayrnca sormuş:"Kavanoz doldu mu?" Sınıftaki herkes,"Evet, doldu." yanrtrnr vermiş."Demek doldu." demiş hoca. Hemen eğilip bir kapdolusu küçük çakıl taşları çıkartmış, kavanozuntepesine dökmüş, kavanozu eline alıp sallamış, küçükparçalar büyük taşlarrn sağrna soluna yerleşmişler.Yeniden sormuş öğrencilerine:"Kavanoz doldu mu?" İşin sanıldığı kadar basitolmadığını sezmiş olan öğrenciler,"Hayrr, tam da dolmuş sayı.lmaz" demişler.

"Aferin" demiş zaman kullanrm hocasr. Masanrnaltından bu kez de bir kap dolusu kum çıkartmış.Kumu kaya parçaları ve küçük taşlarrn arasrndakibölgeler tümüyle doluncaya kadar dökmüş. Ve sormuşyeniden:"Kavanoz doldu mu?""Hayır, dolmadı!" diye bağırmış öğrenciler. Yine"Aferin" demiş hoca. Bir sürahi su çıkarıp kavanozuniçine dökmeye başlamış. Sormuş:"Bu gördüklerinizden nasıl bir ders çıkardınız?"Atılgan bir öğrenci hemen firlamış:"Şu dersi çıkarttık. Günlük iş programrnrz ne kadardolu olursa olsun, her zaman yeni işler için zamanbulabilirsiniz.""Hayır" demiş öğretmen. "Çıkartılması gereken asrlders şu: Eğer büyük taş parçalarını baştan kavanozakoymazsanız daha sonra asla koyamazsrnrz. Ve tabii,herkesin kendi kendisine sormasr gereken soruyusormuş:"Hayatınızdaki büyük taş parçaları hangileri? Onlarıilk iş olarak kavanoza koyuyor musunuz? Yoksakavanozu kumlarla ve suyla doldurup büyük parçalarıdışarıda mı bırakryorsunuz?"

Hayatnızda en çok önem verdiğiniz değerler, işlernelerdir? Siz bu değerleri, işleri belirleyip, önceliksrrasrna göre bunları değerlendiremezseniz, sahipolmak istediklerinize ulaşamazsrnız. Sahipolduklarınızda sizi başarılı ve mutlu kılmaz.Değerli öğrenciler SİZLER, başarı ve mutluluk için,hayatrnrzrn her döneminde büyük taşlara öncelikverin..

dik

(tÜl((sl(r ]iJİ'm

dcVla 1tırni,scP30 Ydostx <

bir z<mind<,

vt ct,l c|ahc r(h§il§rclüstx ccı

I*'.i!lTüıM"i2§=9_I

üb,chİ{>'5ç

trl]O{

rpf;

_io,n;] .(<_F ı\-'

Page 22: Pervane / 2013

'ö.

i(ş,!A

,^,'ş|)

\5

]:, i,

]J_.t:l'-;:"^/"..,::':Ji i.]

i,>'-.-\>./

..J

(

(

rf(

3

üı-lI\

]

,

e§tI<ı LıJn

c,9_a,,İ':,)'

ı,=

lc.tJ.-

L. !,

J,/ r

iJ':&

),zçİ

L"r*^ö

i'l l

]

(r1_J'iıC

try

11i

i'-

\>.r,vL;(;1\T

\,!!x \,,\rıi,Y,tHu-

,' \,(-ıo:],,+ i^:rl;-i )§jğH*{.

)4ı-',(9

3jı

DELI(Deneme)Yeşim DURSUN / 9-B HEMŞiRELiK

.aq

'-<' ç

,.,a;,

_-'].]ı "ı-

_/'..-i

1li'r', (.t,r-|,,,Ç

ğj

9

i"-'E"ç

'ı -l' o.,d

!_]i,]

ul/,;],-",_-.

a-(.,:,'L,1<ıj

_j

;Cf,\F'h>-;\

İt

Bence insanlar yalnızlığın değerini bilmiyorlar.. . Bilselerdi böyle olmazdr. İnsanlar suçlu olduklarını kabuletmiyorlar... Etselerdi böyle olmazdr. İnsanlar onsuz yaşayamam diyor. Lütfen onlara kalplerinin halaattığını söyleyin. insanlar hep hayatı suçluyorlar ya onlara hayatın güzel olduğunu söyleyin... Sevmenin suçolduğunu söylüyorlar ya bence onlar yaşayan kalpları öldürüyorlar... Hayatta elde edemedikleri şeyler içinağlayanlar var ya onlara yetimliğinde bu dünyada hüküm sürdüğünü söyleyin. Hani devamlı edebiyatyapıyorlar ya değmeyecek insanlara... Onlara edebiyatı kendileri için yapmalarını söyleyin... Güzel sözlersöyleyince sevmeyi başardık diyorlar ya onlara acr çekerek de sevildiğini söyleyin... Şimdi diyeceksiniz kibunlarr neden sen söylemiyorsun da biz söylüyoruz? Çünkü ben artık pes ettim... Bunları insanlarasöylediğimde bana deli demelerini kabul etmekten... Çok yoruldum..!"Ama bir kez daha söyleyeyim evet ben deliyim!"

BIR TEK ANNEM OLSUN BANA BIRŞEY OL}i4.AZ(Deneme)EmineÇAKlR / l0-B HEMŞiRELiK

]..

,\

t,

l^-,ıQ.iI

Her sabah alarmrmrz çalar.Kapatır tekrar uyumak isteriz.Sonra annemiz gelir.Hadi kızım/oğlum kalk, baksaat kaç oldu? , der seni kaldırır.Kıyafetlerini hazırlamıştır.Giyinirsin. Kahvaltını hazırlamıştır.Yersin.Hadikızım/oğlum geç kaldın diyerek uğurlar.Arkamrzdan bakaı.Ancak biz köşeyi dönünce eve girer.Ve bütünbunların hepsine sen monotonluk dersin.Bir düşün annesi olmayan kişiyi.Sabah alarm çalaı, kalkaı çünkü tekrar yanına gelip kaldıracak kişiyoktur.Kıyafetlerini hazırlar, ütüler, kahvaltısını hazırlar ,yer ve toplar, evinden çıkar.Kimse yok.Konuşacak,onu uğurlayacak kimse yok.İşte bazen bize verilen şeylerin değerini bilmek gerekir. Düşünmek gerekir.Şükretmek gerekir.Annenlegeçirdiğin her dakika çok değerlidir.Onu kırma, incitme.Buna monoton değil annenle geçirdiğin güzel bir gün de.

a)' ln]*lru;lr:",y',. :' ;,:, §j -w">t" D)Zğr§\'"..€y >Yğ:;*

Page 23: Pervane / 2013

ELVAN GUNAYDIN ILE IÇTEN BIR SOHBET(Röportaj)Beril KESKİN / 9-B HEMŞİRELİKüıtıi enrrrNç / 9-B HEMŞİRELİK

"Öncelikle böyle bir organizasyon yaptığnız içinteşekkür ederim bu benim için çok önemli bir şey.A ğlay abilirim ama tutmalıy ım kendimi biliy orum.İnsan]arın sizin için buraya gelip toplanması ve sizin]eilgili bir şeyler merak edip sizi önemseme]erihakikaten... yani şuan an]atacak durumda değilim...niye bu kadar duygusallaştığımı da bilmiyorumnorma]de böyle sulu göz biri değilim. Genelde benağlatırdım... "

1.Elvan Günaydın kimdir?Bulgaristan'dan göç etmiş, 89 göçüyle gelmiş, birailenin tek kızıyım. 1990 doğumluyum Kadıköy'dedoğdum. Ailenin tek çocuğu o]manın verdiği bir şeyvaıdır. Bi]irsiniz işte el bebek gül bebeklikle büyüyüpdaha sonra yurtdlşında okumaya kadaı giden bir süreçvaı. Tabi bu müzik]e kaıışınca şuan kidurumumdayım. Okula gidip geliyorum ve ENBEorkestrasü ile müziğe devam ediyorum.

2.Elvan Günaydın'ın kariyeri ile ilgili planlarınelerdir?Aslında bir sürü plan vaı ama hepsi şuan belirsiz. A,B, C planı olarak, hayatımda ve bunlaıın yanındamüzik hayatımın bir yerinde o]acak. Bunupaylaşamayacak durumda bi]e o]sam. Evde bulaşıklarıyıkaıken icra edeceğim bir şey olacak. Endüstrimühendisliği okuyorum son sınıf öğrencisiyim. Birazuzayabilir çünkü konser]erden dolayı çok gelgityapüm afia uzalnalna için elimden geleni yapacağım.OkuL bittikten sonra kaıiyerim biraz dahabelirginleşecektir diye düşünüyorum. Okulla ilgili birşey yapmak mı yoksa müzik ile ilgili daha keskinkararlar verip onun iizerine gitmek mi? Okul bittiğindebelli oLacak

3.Yorumcu kişiliğinizin yanında sizi oyuncu olarak dagörebilecek miyiz?Oyuncu]uğa soğuk bakmıyorum. Bu as]ında sizinverebileceğiniz bir karar da değil eğer ekranda siziizleyecek olan kit]e mimik]erinizden sizinhaıeket]erinizden hoşlanırsa zaten oyunculukla ilgilibirim]erden sizi çağıracaklardır. Şimdiye kadaı böylebir şeye girmedim ama ileride iyi ve kaliteli olacağınıdüşündüğüm insan]arın beni izlemekten hoşnutolacağını ve onun bir paıçası o]maktan mut]u olacağmbir projeyle karşılaşırsam, neden o]masın? Seve seve.

4.Müzik bir yetenek işidir. Peki bu işte yetenekliolduğunuzu nasıl ve ne zaman fark ettiniz?Aslında müziği şuan faık ettim diyebileceğimiz bir şeyolmuyor. Müzik sizin içinizdeyse; Bir evdedoğduğunuz da kendinizi nası] bi]meye başlıyorsanız,o da sizin]e beraber büyümeye başlıyor. Tabi eve daha

çok misafir geldikçe "Hadi kızım bir şaıkı söyle" gibidurum]aıın içinde bulunduğunuz için o müzik daha

çok büyümeye başlıyor. Hayaller bunu devam ettirenşeyler tabi ve bunun dışında okul hayatı başladığında,23 Nisan gösterileri, oku]da a]abi]eceğiniz çeşitetkin]ik]er, sahne]er sizi bu alanda çok ilerletiyor vepişiriyor. Kendimi bilmediğim bir andan beri miizik]eberaberim ve ha]a devam ediyorum.

5.Hayatınız boyunca unutamadrğrnız ve etkisindekaldığınız bir anrnrz var mr?Varsa bizimle paylaşrr mrsrnrz?Tabii ki, bir sürü anım vaı as]ında ama benim en çokgüldüğüm ve çok derin bir iz bırakan bir anımıan]atabi]irim. Kuruçeşme ilk sahne aldığm bir yeraynı zamanda ilk defa böyle büyük bir organizasyoniçinde olduğum bir yer. Mustafa Cece]i i]e beraber"Eksik" şaıkısını seslendireceğiz ve tahmin edersinizki önce söylemek için dinlememle beraber be]ki bindefa dinlemiştim.

|JJ+ |

Eq3,

]Şai|-§j

i-'.-"%

rş4rp6,

ffipL;

,H_

l:lO{

u,:Tr$.,

bfri§i

^)o

k

]n

ü

Jl]l \-)

niCDj,ı

)J.

9,9.

\nİ)

D?r \ib0?, )2.')t u%z il i§$;v.'}§,6 §.9

9)tc

)

f

lo-

u

20

§,aş.lffib^'

fıxqü7,

1üi

ffi>fr'X r^ıiS: şCxi_io,J.ı;] aB9ğ ı\-'

Page 24: Pervane / 2013

tx,-; ,ş;YlşP] ,/> 5§U r ie, 19j§( -:q.,.l

:2-sn ),i

§\od>,ğ-,

üİİ

Lğl#.u-)ıRl

ffiE

,$)rcğ

Sığoı:ı

lg-!,Tcffi%İl, U^ '

\x.r\a

rcğinF

ffi

(

lg(

x

,,:,. ](

AıÖı

i1

ğ:

:^4

öıa]j, 1{

a-9ıe

,\s.,in

Ii:";|J:.

İ ",iU

in,L(

,q.c

w

U

ax:,§aı.Lo^d

2|

Kuruçeşme gibi bir yerde ilk defa sahne alıyordum veorası küçük bir ba]o sa]onu değil ve yemek yemiyorinsan]aı ve direk size odaklanıyorlaı. Tabi yaprak gibititriyorum elimde değil. Mustafa Cece]i benden öncesözleri söylemesine rağmen ben tabii ki oraya adapteolup dinleyemedim. Söz kısmı bana geldi. Söyledimbir yerde hata vaı söylüyorum ama cüm]e]er sürek]itekraılanıyor. "Niye aynı gitmiyor burada bir yerdehata var" diyorum ama çözemiyorum. Neyse at]attlkorayı aıa müzik geldi nakaıat bitti. Tekraı bana geldi.Bu sefer söylerim eminim diyorum ama ha]a devamediyor yine aynı hatayr yaptlm. Tabii ki utana sıkı]a"Kusura bakmayn unuttum söz]eri" dedim sonraMustafa Cece]i "Vaı mısınız E]van'a söz]erihatır]ata]ım?" dedi. Bütün bir Kuruçeşme hurra! Diyebana söz]eri hatır]attı. Gerçekten ağlayarak sahnedenindiğimi hatırlıyorum. Hem trajikomik hem de ağlasammı? Gü]sem mi? kaıaı veremediğim, hiç unutamadığımbir anı o]du benim için. Çokta zevkliydi.6.Hayatta belli bir yere gelebilmemiz için arkamızdabirilerinin olması gerekir. Sanat yolunda sizidestekleyen kişi kimdir?Kesin]ik]e desteklemesi gerekiyor. Bir ışığınız vaısa§lğnlzn bir yerleri aydınlattlğnr göstermesi gerekeninsan]aı var. faıkında bile olsanız ne işe yaıadığınıbilmiyor olabilirsiniz.Burada kesin]ik]e en önem]ifaktör ai]e.Annem ve babam her zaman yanımdaydılaı.

On]aıa ne kadaı müteşekkir olduğumu an]atamam.Ai]ekesin]ik]e çok önemli.onlaı her zaman yanımdaydılaıve on]arın verdiği güçle ilerleyebildiğimidüşünüyorum.Tabi ki bunun dışında da seçeceğimizsektörde o sektörün başındaki kişilerin de biraz desteko]ma]aıı motive etmeleri çok önem]i.Bu konuda daprodüktörümün ilk görüşleri, Mustafa cece]ininbenim]e beraber düeti kabu] etmesi, BehzatGerçeker'in beni a]büme dahil etmesi gibi bir sürü aıtıyönler vaı bunlaı çok önemli kendinizi iyi hissetmeniziçin ve yolunuza ışık tutabilmek için.7. Enbe orkestrasr ile nasrl tanrştrnız? ENBE orkestrasrstatünüzden memnun musunuz?ENBE orkestrasının içinde o]maktan son derecemutluyum, çok şey öğendim diyebilirim. Sahnedeney imlerimi, müzik deney imlerimi oraday aşadım.ENBE orkestrasına girmem tamamen tesadüfve şans eseriydi ve hiç bir şey yapmadım açıkçası.Çünkü ben oku]um devam ederken böyle bir şeyyapmayr uygun bulmuyordum. OkuL bittikten sonrabe]ki o]ur sesimi din]etirim diye düşünürken Gebze'debir senfoni stüdyo vaı, bilmiyorum biliyor musunuz ,Mesut Özşahin'in sahip olduğu bir yer. Orada birkaçdemo yaptık ve o talnalnen bana sormadan onun isteğiüzerine şaıkıyı tanülm afiaçh yo]]aması üzerine i]kbaşta şaıkı beğeniliyor, benimle hiçbir ilgisi yok 2-3ay sonra şaıkıyı başka solistlerle denetmişler.

ğ€r]>; l.tL,oi_

Page 25: Pervane / 2013

D?r \ib0?, Y.ıi u%z il i§$;v.'}ğ,6 §.9 |JJb I

Eq3,

]Şai|-§j

l-'."%

rŞ4rp6,

ffipLİ

9)t,c

)

f

li..-

u

§,icilffib^'

n)0

frXqü7,

1üikffi

22

]II

\)

jAı6ütD.,ı

)J.

9,9.

$İn

w

iX r^ıiS: şCxi >fr

Onlaıın beğenmesi üzerine şaıkıyı benim gibiy orumladığını düşiinmemişler; o kızda gelmelidiyorlar ve o şekilde oluyor. Tamamen Mesut abi'ninşaıkıyı yollamasından yola çıkaıak bana ulaşıyorlar.Hiç beklemediğim bir anda ve beklemediğim biryerden.

8. Mustafa Ceceli'yle nasıl tanrştrnrz?Mustafa Ceceli'yle "Eksik" kaydı yapılırken stüdyodatan§tlk. Ben ondan önce stüdyoya gitmiştim. Okumayıyapaıken içerde o girdi içeri. Tabi ben onun olduğunuanladım; aıtık kayıt bitmek üzere. "Merhaba benMustafa dedi, "Merhaba bende Elvan" dedim. Öylekomik o]du. Dışarı çıkınca da konuştuk. 'gidiyorumaşkım' şarkıandan benim sesimi de biliyormuş zaten.

Çok sempatik, çok komik ve enerjisi yüksek birio ldu ğunu söy ley eb i lir im s ize.

9.Peki düet yapmaya nasıl karar verdiniz?Düet yapmak aslında sanatçıların o platformda 'düetyapalım hadi gel ' gibi olmuyor; prodüktöriin kaıarıylaoluyor. Prodüktörtin kaıar vermesi iizerine biz biraıaya geldik.

10. Peki düet esnasrnda neler hissettiniz? Bu düettensonra aldrğrnrz tepkilerden memnun musunuz?

Çok heyecanlandım. Tek başıma okurken daha rahatokudum ama o geldikten sonra unutamayacağım biiyiikbir a ve hayatlmda kalacak bir şey yaşadım.Tabii ki çok memnunum. Yakın çevrem çok olumlutepkiler gösterdi, ben tabii ki çok sevindim.İnanamayanlar oldu; bir şekilde ispat ettim, şaıkıyısöyledim. Bu şekilde gelişti, giizel enerjiler aldım.

1 1. Peki bu düetten sonra günlük hayatınızda nelerdeğişti? Yani diğer anlamda şöhret hrzrnrzr nasrletkiledi?

Aslında şöhrete nerden baktığnız çok önem]ietkilediği noktalaıda. Hayatlmda hiçbir şey değişmedidiyebilirim. Mesela giinlük hayatta incelersek halatop]u taşlma aıaçlarıyla gidiyorum; orada hiç negatifbir şeyle de kaışılaşmadım. Gene]de zaten kimseyanımızdan şu-bu geçecek diye dikkat etmediğindensiz normal gündelik hayatınıza devam ediyorsunuz.Hiçbir şey değişmiyor. Tek etkilediğiniz ya dadeğiştiğiniz yer sahneye çküğınız an oluyor;insan]ar]a biiyiisünü paylaştlğnlz atmosfer. Siz şaıkısöyledikten sonra aldığınız alkışlar. Bu kadaı sizibekleyen tek şey sahnedeki atmosfer oluyor.

12. Bundan sonra bu çalışmalara devam etmeyidüşünmediniz mi?ENBE orkestrasıyla müziğe devam ediyorum. Hattadün akşamda bir konserimiz vardı. Ama geniş çaplı yada herkesin duyabileceği kategoride değil henüz.Oku]umda olduğu için çok ağrlık veremiyorum.Sürekli git-gel yaptgüm için biraz kopuğum. İki taraftada olmaya çahşınca maalesef böyle oluyor.

13. Tek başınıza bir albüm düşünüyor musunuz?Tek başıma bir albüm düşüniiyorum. Ama hırs yapmışolmak için yapmak istemem hiçbir zaman. Bugiinekadar hiç öyle bir şeyin içine girmedim. Gerçektenemin olduğumda ve buluştuğumda "evet ya biz bunuE]van' dan bekliyorduk" diyebileceğiniz bir albiimy apabilirsem bunu piy asay a sürebi]irim.

14. Ve son olarak hangi takımlrsrnrz?Ga]atasaxay]lylm ama holigan değilim fazla.

Bize vakit ayırdığınız ve bizimle olduğunuz için sizeçok teşekkür ederiz. Hayatınızda başarılar diliyoruz.

üb,chİ{>'5ç

trl]O{

rpf;

_io,n;] .(<_F ı\-'

Page 26: Pervane / 2013

AH ŞU GENÇLIK!(Oykü)Doğan KARADAĞ/ TÜRK DiLi VE EDEBiYATI ÖĞnErııEı{i

Geçen gün başıma gelen ilginç bir olayı anlatmakistiyorum sizlere : uzun zamandır görüşmediğim birarkadaşımla buluşmak için sözleşmiştik. Sabah kalktımkendimi sokağa attım. Evden erken çıktığımı düşünürken,dışarıdaki durumu görünce hiçte öyle olmadığını anladım.Sanki herkes sözleşmiş gibi aynı yöne doğru akıyordu!Herkes; tilketimin kaçınılmaz cazibesine kapılmış olacakki alışveriş merkezinin yolunu tutmuştu. Yolda dalgındalgın yürürken bir yandan da yanımdan geçen insanlarıgözden geçirmeye başladım. Aman Allah'ım yürüyenbayanların neredeyse hepsi birbirine benziyordu!Saçlarının rengi, modeli, pantolon renkleri, giydikleriçizmelerin desenleri, çantalarının markası neredeyse tıpttıp aynıyı. Hatta yürürken telelbnlarıyla oynadıklarındanonların bile aynı marka olduğu anlaşılıyordu. Arkadaşımlabuluşacağımız yere geldiğimde şöyle bir göz gezdirdim.Zar zor olsa da tanımıştım onu; ama epey değiştiğini 1'ark

ettim. Arkadaşım aılık başka bakıyordu; başka konuşuyor,başka gülüyordu. "Acaba yanlış masada mıyım?" diyedüşünmekten kendimi alamadım bir an. Sohbetimizde dehiç keyif yoktu. Benim kurduğum cümleyi o tamamlıyor,onun kurduğu cümleyi ben tamamlıyordum. Hayatlarımız,olaylara bakışlarımız anlaşılan değişmişi. Havadan sudankonuşurken masanın üzerindeki telelbn çaldı. Tamarkadaşım telelbnu açacakken arkadaşıma: " Neyapıyorsun bu benim telelbnum" dedim. O kızarıputanırken ben de aılık kalkmam gerektiğini düşündüm;

çünkü arkadaşım eskisi gibi değildi; her şeyi markayabağlıyor,her sözü imaja çıkarıyordu, aılık o da değişmiştianlaşılan veya ben eski kalmıştım! Vedalaştık ve ayrıldık,ayrılırken de tez zamanda buluşmak için sözleştik.Arkadaşımdan ayrıldıktan sonra " biraz dolaşayım"

dedim. Hava da güzeldi nasıl olsa. Zamanımın geri kalankısmını gezerek ve çevreyi gözlemleyerek geçirdim.Bir an alışveriş merkezindeki kadınlar gözümün önüne

geldi: hepsi birbirinin aynıydı! Sanki hep bir ağızdansöylenmiş gibi aynı marka aynı model kıyal'etler içinde,hepsi çakma sarışın, genellikle turuncumsu garip bir ten,

hepsi değişik renklerde lensli. Kışın oılasında böylebronzluk nerde var? Ama sorsanız yarısı ya Uludağ'dan yada llgaz'dan kayaktan gelmiştir. Ama hiçbiri "Yüzdakikası l00 lira olan solaryumlardan 1'ırlayıp geldik"demiyor. Saçları, bakışları, duruşları, tenleri aynı... Evet,yaşasın imaj, elveda değerlerimiz.. !

Biz erkeklerinde, kadınlardan altta kalır yanları yok.Eskiden gidilen mahalle berberleri şimdi olmuş kualörsalonu. Kirli sakallar, top sakallar, keçi sakallar, düşiik belpantolon vb. derken... Baktım, saat ilerlemiş, aynı andatelelbnum çaldı. Eve misalir gelmiş, hemendüşüncelerimden sıyrılıp otobüse bindim, evin yolunadüştüm; ama yolda şu soru aklımdan çıkmadı: Nedenkendi kişiliğimize uyan onu yansıtan ve üstümüze yakışanıgiymek yerine, 1'arklı olan ve sırf moda diye giyilen şeyleritercih ediyoruz? Nedir bu 1'arklı olma çabası?

b,"'\,A(,/o:

ı ö]j, ı'.\ , \,,-o}\ı --<fl. l.\ -V' a

.,!

Page 27: Pervane / 2013

BIR NEFESTEN DEGERLISINBahar ÖZEK / l0 - ATT

Annesinin üzerini örttü usulca. Kapıyı sessizce kapattıve odasına geçip camrnr açtr..Soğuğun keskinliği dondurdu kanını. İnadına oturducamın dibine, kızarana moraranakadar üşümek istedi. Sigarasının dumanı yetmiyorduciğerini patlatmaya, daha çok zarargörsün istiyordu. Hatta belki ölmek, kaybolmakkaranlığın gizli aydınlığında..

Aydınlığın karanlığı bırakmıyordu ama peşini.Düşündü düşündü ve işte bir sigara daha.Az kaldı bir pakete ulaşacak. Koleksiyon yapıyorgibiydi. Görünüşte öyle taş kalpli öyle sertkiama geceleri buluyordu kendini ve böyle yapmasınınsebebi kimsenin kendisin i sevmesiniistememesiydi. Korkuyordu kormaktan, yakmaktan veseven bir kalbin hükmünü almaktankendi üzerine.

Gözlerini kapattırryor yavaşca dumanrnsarhoşluğu. Sanki tüm suçlu o sigaraymış gibiona krzryor, kızdıkça yakıyor, yaktıkça çekiyor enderine. İstiyorki ; Ciğeri değil ,

kalbindeki sızlasın. Ordaki göremesin dumandan hiçbir yanı ve kaybolsun kalbinin derinliklerinde.Göremesin ki çıkış yollarını, firar edemesin kalpkapakçıklarının birinden.

*

sonsuza dek, sonu olsada bu sevda.Bakıyor gökyüzüne, sanki gökyüzü çaresiz,

bıkmış..Sanki dokunabilsen bir buluta, ağlayacak kuruyanakadar ama korkuyor Dünya'ya zararvermekten. Çünkü bir ağlasa sel götürecek tümDünya'yı.Yıldızlar kaybetmiş ışığını, parlıyor ama az.Gözleri geliyor aklına, ne güzel parlardı onungözlerine bakarken.Birden bulutlar onun yüzünü çiziyor, görüncedayanamıyor fırlıyor yataktan. Öyle bakıyorkicamdan,düştü düşecek. Gözlerini ovahyor ama halagitmiyor. "Sonunda geldin mi bana? " diyor,ses yok. Gülümsüyor. Bak beni kimse almadıdiyor, ama beni benden sen aldln..Kalbi sanki tüm vücuduna onu pompalıyor.

Bu da son sigara ve dayanamıyor vücudu, sonkez onu görüyor hüzünlü bulutların arasrnda.Duman ağır geliyor ciğerlerine, gülümsüyor vekapanıyor göz kapakları...

fuıry

|JJ+ |

Eq3,

]Şai|-§j

j-'.-"%

rş4rp6,

ffipL;

öb,chİ{>'5ç

trl]O{

iai

D,,?r ıib0/.ö Y.ıi u%z t\ i§$;v.'}§,6 §.9

9)tc

)

f

li..-

u

-l

§,Xölçd:

24

b^'

frXqü7,

1üikffi

$.,ilt

*

,I

rJ

jAı6niCD.,ı

)J.

9,9.

\nn

>friX r^ıiS: şCxi_io,J.ı;] aB9ğ ı\-'

Page 28: Pervane / 2013

HAYATIN SURPRIZLERI(Ovkü)Zeynep ERDOĞAN / 9-B HEMŞiRELiK

Kocaman bir bahçe tıpkı yıldızsrz bir gecede ayrn tekbaşrna duran görkemi gibi görkemli bir ev. Kapıyı açıpiçeriye girince apaydınlık bir salon, avizeler, antikalar,tablolar süsler ve bir şömine bu şöminenin önündeoturan yaşlı bir kadrn krrrşmrş çehresi, elleri, onca yrlrnacrnrn hatrrasr olan ağarmrş saçlarr, odanrnaydınlığında onun parlayan gözleri dans eden ateşinmuhteşem gösterisindeydi. Sanki o geceler gözlerindecanlanryordu. Yine o geceleri yaşryordu.

Bütün aile onunla, o yılbaşı partisinde kocaman birmasa üzerinde çeşit çeşit yemekler herkes şarkrsöylüyor, eğleniyor. O yaşlı kadının yıllar önceki gençve güzel hali, çocuklarryla ve eşiyle yediği yemeği, ohoş insanrn içine huzur veren mutlu aile tablosu. Fakatartık öyle değildi, yalnızdı canrndan çok sevdiği ailesiyoktu yanında. Bu kaçıncı yılbaşıydı yalnız geçirdiği?Sayamıyordu artrk yorulmuştu. Hayatın kötüsüprizlerinden acr haberlerinden brkmrştrkaybetmekten. Eşi, çocukları, sevdiği her şey, herkesuçup gitmişti, yorulmuştu, kötü bir kabus gibiydibütün olanlar uyanmak istiyor eski hayatına mutluyuvasrna dönmek istiyor ama beceremiyordu trpkrmusluktan akan suyu geri alamadığı gibi zamanı dageri alamryordu ve bu gerçeği yediremiyordu kalbine.Kaderine razr olmak istiyor ama kalbi onudinlemiyordu o böyle düşünüp hayal ederken birdenkapı çaldı. Rüyadan uyanrrcasına irkildi. Bahçekapısına doğru ağır adımlarla ilerledi. Kapıyı açtı vekarşısında bir delikanlı. Uzun boylu, sarr saçlr,zayıf,uykusuzluktan gözlerinin altr krzarmrş ama yinede güler yüzlü ... Kadının kalbini bir sıcaklık sardı.Neler oluyordu böyle? Yıllardır böyle bir sıcaklığısarmamrştr kalbini ve bedenini .. . Onun sesini işittigözlerine dikkatlice bakrnca onu hatrrladı. Yıllar öncegördüğü torunu değilmiydi karşısında ki. Yıllargeçmiş, torunu değişmiş fakat o deniz mavisi gözleri omasum bakrşr değişmemişti. Ne kadar da benziyordubabasrna. Bir an durakladı ama, delikanlı hemen eğildibabaannesinin elini öptü, babaannesinin elini tutarak

çocukluk hatıralarıyla dolu olan eve doğru ilerlediler... Yaşlı kadın ilerlerken, yorgun çehresineyerleştirdiği o tebbessümü ile 'Hayat ne tuhaf...Sürprizleri çoğu zaman beni üzmüştür. Fakat bu sefervakitsiz çalan kapım, yüreğime maziden kalan hoş biriklimi getirdi'diye içinden geçirdi.

,1!^ı

Page 29: Pervane / 2013

lJJt I

cq3,}Ar.Bşc.]

|-§jY'-"*

T"*J/çü!bs*pIJi

;_\a "'_

DYo-L-rş)Lj

,öö,

'.>öl>"Eü

tr1-i0-!

ffi3T\}./xffir

,"r/'v<l

3(

,m§J(-J-P-,\.. .,),l9.}L'|

,r_

:,..

ı_).'a

1

'--,

fi

Y6X ,!ri u%z 5\ffi §alr-i:,n:- ı<bO4ö

c

ç

i(ğ%)§t'

9)h

l,'c,§\{v-'§i

1ğ-:\i..J

26

-2§rx şC,VJr-i-.,R §\ğm'ıc,6ş-pft

'tJ,Hj'p7<_"ş9Y];

Page 30: Pervane / 2013

ŞIIRLER

AKIL,SIZIMŞimdi dur.Biraz dinle sessizliğin arsız çığlıklarını.Bekle biraz.Yiirek çok yorgun , halsiz , sensiz. .

Gidişinin ardına sığındı tiim acılar.Gözyaşlarım bile üşüdü bak.Akrep yelkovanı sattı bugiin ,

Biri dakikaları tek tek işlerkenBiri ilerlemekten aciz.Onlar da sana çekmiş sevgili.Mutlu bir gelecek varkenikisi de farklı yollarda bugiin.Biri kalrnaya biri gitrneye meyil|i.Sevmek yiirek ister sevgiliHem seveceksen aklını tenha bir köşede unut !

Aşkta akln sözü geçmez ki.Delilik ister. .

Şimdi soracaksrnsen deli misin ?Sevmek buysa sonuna kadar zır deli ! .

Rak.İşte çıkmıyor sesin.Ellerin titriyorGözyaşların terk ediyor seni.Sen içinden parçalanmışsın sevgili !

Akıllı biri olsamDerim unuthım seni.FakatUnutrnak akıl işidir sevgili.Ve aşkta akılHiçolrnadı ,

Olrnaz ki.

Şuleıur AKAN10-ATT

HAYATHer anında alrı bir heyecan yaşadığrnYaşamaktan hiç bıkmadığnAkıp giden diinyaBu hayatta her zamanFarklı şeyler yaşarsıns evinirsinde iizüliirsiindeHer ne olursa olsun yaşarsrnHiç sonu yokmuş gibi

Yıllar geçtikçe daha da alışırBağlanır ve kopamazsrnAma elbet yolun sonuna varacaksrnYedin,içtin eğlendinSonu yok mu sankiElbette var

Yeri ve saati belli olmayanAma yaşayacak olduğunEn gerçek olayöıiım

Belki hayallerin varZamanrnda varmrş gibi görilnilrAma yokfurHiç beklemediğin bir zamandaGelir ve seni bulur.

Belki de bu son uykundurİşte her şey bu kadar basitDoğdun yaşadın ve öldiin.

Feyzanur KARAKURT9-B Hemşirelik

ıx,-; ğf,ği§§ 5JşU

iu.>ft

€'ı19§ qqg.rö-:qn(

İg(

x

n

r}

, ü\Ç,e9şis;tLöls4)ıEl

tr{

kE :^4

öı..!:, 1(

,tö

3ıad,

U) ı}ı.

ş(

E

,ö1]

§iv,ae,(

$3ğoı:ı

ls:

bu^

x"ğ

ffi

27

\5x:,baı.Lo^oT

:q- :

,.!Aı/a

n:,uU

Aıöı

Ic

w

,1/

i2it-ı }i!n 8- ı l.çt,;j_

Page 31: Pervane / 2013

DpToz\OrQ .9

.Xh:

jAı6

)]-o9.

n

lo-

:.!

9oE§i§$;v.'}ğ,6İğ!Y.ıi

.H-l t

P%/€\nqG

i4],.t9'rQs.?pıN{\-,rŞıLİ

CPA

5b,ıQ,'3'6

trıo{

n)0

u%z il)sf9)h

,cş(

{1

J

28

Cö"',(t\,D:

oıa.ı.J \..,<c,-!t

)TTJL;,,.

\)Y,l

ü

§,

frXqü7,

1üikffi

)^GId.(öı

=v:i8tı

iX r^ıiS: şCxi >fr

HAYATGökyüzü mavi, ağaçlar yeşil.Giineş sarı, güller krmızı.İnsanlar rengirenk.Kiminin içinde kelebekler uçuşurkenKimisi karanlıkla savaşryor.Bazıları kahkahalar atarak gülerkenBazrsr sessizce içten içe ağlıyor.Birileri akıllarını yitirirkenBirisi daha da akıllanıyor.Bazıları hedefe yaklaşrkenBazısı yerinde sayıyor.Kimileri yiikseklerde uçarkenKimisi karada siiriinüyor.Birileri güzel olduğunu düşiiniirkenBirisi çirkin olduğunu sanıyor.Bazıları uzun bolu ile gururlanırkenBazrsr krsa boüundan yakınıyor.Hayat işte,Hep zıtlıkları ile karşmrza çıkryor.Birilerini uğurlarkenBirilerini karşılıyor.

Esmanur KARA10-A HEMŞ.REL.K

OZLIJYORUM SENI

Çok özliiyorum seni,hem de çokO beraber sarmaş dolaş geçtiğimizSokakları tek başıma yiirüyorum artıkO hiç içmem dediğim illeti bile içiyorum artık.Düşiinüyorum,hayal ediyorumDüşiindiikçe içiyorum

Çok içiyorum çiinkü seni unutamryorumBazen sızıp kalıyorum sokak köşelerindeİnsanIar geçerken bana bakıyor|arBilrnem belki dilenci belki evsiz olarak görüyorlarFakat bilrniyorlar ki ben kalbimin acısı yüziinden böyleyimHani şöyle bi söz vardır.Erkek ağlıyorsa o kadını kimse bir daha öyle sevmeyecektir.İşte ben o ağlayan erkeğim.Sense karşma ofurmuş kahkaha atarak gülen kadınsın,

Çok özledim seni sevgili çok...

Uğur ÖZÇER|9-A HEMŞ.KEL.K

/

_io,n;] .(<_F ı\-'

Page 32: Pervane / 2013

ŞIIRLER

AFFET HERANAffet beni yiireğim... Bugiin içim yine soğukAçtırdım kapılarınr seni sevmeyene Yine bir burukDerinliklerindeki güzelliklerini görmeyene, Her giin olduğu gibiSevgisizliklerine hapsettim seni. Krnk ve donukAffet beni gözlerim... Her an derinlerden sana haykırsa da kalbimSana bakmayan gözlerin esiri etti Duyulmuyor sesimGülerken saçtığın ışığını zindana çevirdim. İlişmiyor kalbineAffet beni dizlerim... Seni her gördüğümde kalbim atsadaGelmez yarin yolunda beklettim, Sanki hiç atmamrşcasrnaAyakta durmaya dermansrz ettim. Sanki hiç görmemişcesine bakmasa saatlerceAffet beni sözlerim... Sanki hiç sevmemişçesineHer acı sözü 1ufup,hep tatlı sözler söylettim, Neftet etse kalbim sendenZehir sözlere sevgi sözlerimi ziyan ettim. Hiç tanrmamışçasınaAffet beni kollarım... Hiç senin için çarpmasa kalbimSeni sormayan kollara her daim açık beklettim. Hiç gülrneseydi gözlerin gözlerimeGelmeyince zalim yar sevdalara, Haykırırcasına ağlamasaydı yiireğimSeni açmamaya yemin ettim. Keşke yanağımdan süzülen yaşlarAffet beni gülüşlerim... Islatrnasa fotoğaflarıYalancı gülmelere kanıp Olmasaydı bunların hiçbiriGönülden gülrnelerimle karşılık verdim. Uyansam bu siiriikleyici düştenYiireğimi ağlattılar sen yinede gülmeye devam ettin. Açsam gözlerimiAffet beni ellerim... Bakmadan arkaya gidebilsem...uzanmaz elleri tutrnanıHiç bırakmamanı senden bekletdim. Merve Ceylan YEŞİLYURTBomboş kalınca üşüdiin soğukluğunu yiireğime işlettin. 9-A HEMŞİKELİKAffet beni Yarabbim...Verdiğim bu canın hakkını veremedimYiireğimi bir kulun yaralamasrna ,gözlerimiağlatrnasına,kollarmı bağlatmasına izin verdim.Affet beni Yarabbim...Onu çok sevdim...Doğru zamanlarda yanlış insanlara ,yanlış zamanlardadoğru insanlara mahkum oldu bu yiirek ,

Belki doğrulu görmeye yetmedi gözlerim,Be[ki de yanlışı si|rneye yiireğim...

Ezgi .LHAN9-A HEMŞ.KEL.K

,/> 5şU r €,ılç§ ŞqP.,ö-:qn

x

AıÖı

ğ]ğf,ği§§]

ş(

*§,ri5«r FJlı,

}?poVJ§'llıR:'Qj|.\

ıQ:uşwi"S çU&|),.-.:

üS,r-\Y

H;;

29

Sjğoı:ı

le"9Tı]

ı, u^

xçğinF

ıx,-;2<

g'rr(

,cfI

:^4

öıO,, 1(

l-Ö

3ıaİ

"^OT

ü; ||

ı!sıla

Ii:

/,.jU

fn

"L(loJewn

ğ:iu.>ft i2-sn }i!n 4- ı l.tL,;j_

Page 33: Pervane / 2013

)s

'9)h

,cş(

{1

D?r ıib0zö Y.ıi .s.

lo-

u%z ilİğ! ffi$;v.'}ğ,6 § |JJb I

Eq3,

]Şai|-§j

j-'."%

rŞ4j

w,

ffi§,icqffi

u.lfr Z,

b^'50

,Iğ(u

jAı6ütDi,ı

)J.

9,9.

\nİi

w

n)0

frXqü7,

1öikffi1J ı^ıiS: şCxi >fr

SENSIZIMEy sevgili!Ne zaman terk ettin beni?Ne zaman brakıp gittin?Beni bu çaresiz halde.O kadar çok oldu ki beni bırakalıHatırlayamıyorum bileÇok yalnızm sen olmadanO toprağın altındayken

Çok acı çekiyorumArada yağmur yağıyorToprak ıslanır ya haniGüzel güzel kokarArtık neftet ediyorum o kokudanÇiinkü seni hatırlıyorumYağmurlu gecelerde mezarrnrn yanr başında ağladığımıhatırlıyorumSensizim sevgili sensiz.

Uğur ÖZÇER|9-A HEMŞLRELLK

GULLER VE AŞKGülü gerçekten seviyorsan,Dalındayken koklamalısın.Eğer koparırsan;Bir öliimü koklarsın.

Canlı olrnalı gül aşk gibi,Sönmemek üzere yanmalı ateşi,Ve ellerin futrnalı bir yangnı;Aşktan kızaran gülleri...

Sevmeli insan sana yangn olsa da!

Gülrneli gözler kalp kırgn olsa da!

oKTAY GüÇER9-ATT

YALNIZLIKYalnızlık öyle bir şeydir kiVarlığında gitrneyeceğiniYokluğunda gitmeyeceğini düşiiniirsiin.Tam kurhıldum dersinBir gece aniden çıkrverir karşrnaKıs kıs güliimser"Benden kurhılmak kolaymı?" derO an anlarsın kurhılamayacağınıOnunIa mı doğmuşsundur. biIemezsinBir doğum lekesi gibi yapışmıştır sanki sanaBazen korkarsrnBazen ağlarsrnınsanlardan utanır, saklarsnBazen de hiçbir şey yapirmazsrnOna alrşmaya çalrşrrsrn...

Rijmeysa GİRGİN9-B HEMŞ.KEL.K

/

üb,cÖıİ\ı>'5ç

trl]O{

rpf;

_io,n;] .(<_F ı\-'

Page 34: Pervane / 2013

:^4

öıo), 1{

ış3ıa

ıx,-; ğf,ği§bı] ,/> 5şU -e. t9ş qqp.,ö-:qn(

lg(

x

AıÖı

n

ğ:

, ü\Ç,e9J,

is?tLöl#4lıEl

§§

ffi

Sjğoı:ı

le"1/Ttr

ı, u^

xçğinF

U

Eüy5X

:,baı.L"^OI

31

ı!s

Ii:'7V,

U

fn,L(

i9.e

w

KULTUR_SANAT2012 YILINDA, KULTUR-SANAT DUNYASINDA KIBAZI ONEMLI GELIŞMELERMerve öZTüRK / l0-B HEMşiRELİK

16 OCAK2012Johannes Brahms'ın piyano içinbestelediği bir eser, 160 yrl sonraortaya çıkarıldı. İngiliz besteciChristopher Hogwood'un ABD'de ely azmalarını. araştırırken bulduğu eser,sadece 2 dakika sürüyor. Romantik

Dönem'in en önemli bestecilerinden biri kabul edilenBrahms'rn "Albumblatt" adlı eseri 1853 bestelediğisanrlryor.

16 ŞUBAT 2012İstanbul'un Taksim Meydanı'ndakiAtatürk Kültür Merkezi'nin(AKM) yenilenmesi için düğmeye

basıldı. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Sabancı Grubuarasrnda protokol imzalandı. Bakan Günay yenilenmişAKM'nin 29 Ekim 2013'e y etiştirileceğini aktardı.

16 ŞUBAT 2012Yrlrn 'sinema olayı', "Fetih 1453".Türkiye'de 1989'dan bu yana tutulan gişeve seyirci istatistikleri esas alrnrnca 6,5milyon seyirci rakamıyla rekor kırdı.

24 M AF.T 2012Türk tiyatrosunun efsanevioyuncularrndan Müşfik Kenter tedavigödüğü hastanede 80 yaşında hayatınıkaybetti. Sinema oyuncusu ve

seslendirme sanatçrşr olarak da sanat hayatında önemliişlere imza atan Kenter, Metin Erksan'ın yönettiğiSevmek Zamanr'ndaki rolüyle zirveye oturmuştu.

28 Nisan 2012Nobel Ödüllü yazar orhan Pamuk'un2008' de yayınlanan'MasumiyetMüzesi' adlı romanrnrn müzesi 28Nisan' da kapılarını açtı. Masumiyet

Müzesi bir romandan esinlenerek kurulan ilk müzeolma özelliğini taşıyor.

3 Mays 2012Norveçli Ressam Edvard Munch'un"Çığlık" tablosu, New York'tayapılan müzayedede rekor fiyatasatıldı. Ressam Edvard Munch'un19 Milyon 922 Bin 500 Dolara alrcrl"Çığlık" tablosu,

bulundu.

26 Mays 2012Gazi Üniversitesi TıpFakültesi'nde'AkciğerEnfeksiyonu'ndan uzun süredirtedavi gören şair ve yazar

Abdurrahim Karakoç vefat etti. Mihriban şiiriyle tümTürkiye'nin gönlüne taht kuran usta şair, halk şiirininson temsilcilerindendi.

9 Temmız 20129 Türk vatandaşımızın şehitolduğu Mavi Marmarasaldrrrsr sürecinde, Türkiye' deverdikleri konserle gönüllerinifetheden İsrailli dünyaca ünlüRock-Heavy Grubu OrphanedLand, Türk vatandaşlığınageçme kararı aldı.

: 13 Ağustos 2012'. Türkce edebivatrnrn usta

,,r!'.;.. kalemlerinden Ihsan Oktay Anar,yeni romanr 7.Gün'le 5 yıl aradansonra okurlarıy la tekrar buluştu.

4 Eyliil2012Kültür ve Turizm Bakanı ErtuğrulGünay, yurtdışından iadesi sağlanantarihi eserleri Anadolu MedeniyetlerMüzesi'sinde tanıttı. Bakan Günay,Troya Antik Kenti'nden çıkarıldığı

belirlenen 24 altın takının ABD'deki Penn Müzesiyleyapılan işbirliği kapsamrnda Türkiye'ye iade edildiğinisöyledi.

i2<d)g€r]>; l.tL,;j_

Page 35: Pervane / 2013

D?r \ib0?, Y.ıi u%z il i§$;v.'}ğ,6 §.9 |JJb I

Eq3,

]Şai|-§j

j-'."%

rŞ4rp6,

ffipLİ

9)t,c

)

f

li..-

u

§,ic§ffib^'

n)0

frXqü7,

1üikffi

32

]II

\)

jAı6ütD.,ı

)J.

9,9.

$İn

w

iX r^ıiS: şCxi >fr

EN ÇoK SATAN "10 KITAP" LISTESI

Merve öZTüRK / ıO-B HEMŞİRELİKİsranur YILDIRIMLI / l0-B

oD (iSKENDER PALA)Od bir Yunus Emre romanr. Gökkubbemizin her zaman parlayan ve hep

çok sevilen, şiirleri gönülden gönüledolup dilden dile dolaşan Yunus Emre,bu kez oD'un ana kahramanr.yrkrntrlarve yangrnlar içinden bir gönül ve bir

insanlrk anrtrnrn inşa edilişi cümle cümle anlatryor veelbette kalbe dokuna dokuna yol alıyor. Romanrn hersayfasrnda Yunus'un hamlıktan saflığa geçişiokunuyor.

S Lç, i9"f3J:Ş;" "" -* HJ-"""

YS5 iililff ıffi :jii §ı;:,ı;::ıfiV Y Z- ;J*: iT,"JJJi 5TJ; 5,:;*;;g,*,',

* "

bulmacanrn çözümü için mutlaka bir ipucu vardı.Peki ya bu sefer yoksa?Kim daha zeki; Gurney mi, yoksa müthiş birillüzyondan ibaret katil mi? John Verdon'dan, akıloyunlarrnrn iç içe geçtiği, srra drşr bir roman.

OLASILIKSIZ (ADAM FAWER)Bir sabah, yıllardır görmediğiniz birarkadaşrnrzr düşünerek uyandınız. Birsaat sonra, onunla sokakta karşrlaştrnrz.Sizce bu sadece bir tesadüfmü, yoksa

. çok daha farklı bir anlamı olabilir mi?Şans nedir gerçekten? Sizce nedir Deja

Vu; Geçmiş mi, rüya mi yoksa geleceği migörüyorsunuz? Eğer siz de kontrolün kimde olduğunumerak ediyorsanrz, 'OlasılıkSız' tam size göre birroman..

EFSANE (iSKENDER PALA)Bu kitaptaİstanbul, Gırnata, Madrid, Roma veAkdeniz; aşk diliyle kuşatıldı.Akdeniz, aşk kaleminin haritasıylayeniden çizildi.Kılıç kılıca, cevher çeliğe çarptı, varlık

da yokluğa.Ve hep bir yol vardı kalplerden denizlere.Derin denizler, büyük aşklar için atlas olup dokundu.İskender Pala, bir çağı ve o çağın efsanelerini dileooKtu.Barbaros Hayreddin Paşayı...Sonra, bir gül sepeti getirdi.Isırılmış üç elmayı anlattı.

KIYISIZLAR (KAHRAMANrızeoĞru1Son yıllarda kendine has bir okuyucukitlesi yaratıp, bu alanda bir fenomenhaline gelen Kahraman Tazeoğlu,KIYISIZLAR la okuyucusuna yeni birYara sunuyor ve şöyle diyor: Kimi

yaralar kapant İzi kalır, kimi yaralar kapanrr Srzrkalır.

BEYNiNE FORMAT AT (M. BARIŞMUsLU)Sağlık, mutluluk, başarı ve tümhedeflerine ulaşmak için beynineformat at! Hem de gayet bilimsel, etkinve sistematik bir yöntemle. Çoğudurumda dakikalar içinde!

Tek şartım var! Siz de iyi bir öğrenci olacak, kendiüzerinizde çalışmak için zaman ayrracaksrnrz.

iKi CAMi ARASINDA AŞK 2(MÜRVET SARIYILDIZ)

Rüyaların mimarr Koca Sinan...Rüyalarından korkan bir adam,rüyalarının peşinden gidebilir mi ?Romanda ki kahramanlarr bir araya

getiren şey Mimar Sinanrn sır perdesini ortadankaldırmaktır.

' söZ (KAHRAMAN TAZEOĞLU)Tazeoğlu, bu kitabında yalnızcayayınlanmış eserlerinden değil. yen i

yazmış olduğu aforizmalarrndan dafaydalanıyor.Her biri birer Özlü söz olan bucümleler, hayatımızda yer alacaktır.

KAYIP RENK (HÜsEYiN TLINÇ)Eğer kararları biz vermiyorsak,yaptıklarımızdan nasrl sorumluolabiliriz. Şairin dediği gibi, bizi yakıpyrkan bir nazar ve kaderin üstünde birkader mi vardır?

ATHENANIN iŞARETi (RiCKRiORDAN)Yedi melezi ölümün kapılarınagöttirecek kehanet zaten ürkütücü.Bunun üstüne Athena ondan neden bukadar tehlikeli bir görev bekliyor

jKi (]^MiAI\;\SINl)A

Kı\l I ]ti\I r\ı\,l

].\ 7- I.( ) a; 1 -t-,

So"

üb,chİ{>'5ç

trl]O{

rpf;

_io,n;] .(<_F ı\-'

Page 36: Pervane / 2013

:^4

öıo), 1{

ış3ıa

ıx,-; ğf,ği§bı] ,/> 5şU -e. t9ş qqp.,ö-:qn(

lg(

x

AıÖı

n

ğ:

, ü\Ç,e9J,

is?tLöl#4lıEl

§§

ffi

Sjğoı:ı

le"1/Ttr

ı, u^

xçğinF

U

Eüy5X

:,baı.L"^OI

33

ı!s

Ii:'7V,

U

fn,L(

i9.e

w

HALIL CIBRANTuğçe Nur ODABAŞ / l0-A HEMŞİRELİK

"Eğer biri seni incitirse bunu unutabilirsin; ama sen onuincitirsen bunu hep hatrlarsrn. Aslında öteki, senin başkabir bedendeki en duyarlı benliğindir." diyerek insanlığaatfettiği bütiinlüğü ve kendi edimlerimizin sorumluluğunuhatırlatan bir yazar..."Suskunluğu, gevezeden, hoşgörüyü,hoşgörüsiizden, kibarlığı kabadan öğendim; ve gariptir ki,öğetmenlerime karşı hala nanköriim." diyebilecek kadardiirüst ve alaycı olabilen bir filozof... Eserleri vedüşiinceleri diinya üzerinde geniş yankı uyandırdı. Arapçakonuşan ve onun yazılarını bu dilde takip edenmilyonlarca insan da Cibran'ı çağının dahisi olarak kabulederler.Rodin, ruhban sınrfinr acmasrzca eleştirmesi bakımından,on dokuzuncu yüzyıl şairlerinden Blake'e benzeterekCibran'ı "20. yüzyılın Blake'i" olarak tanmlar.Gerçekten tiim yaşamı bolunca ruhban srnrfina karşr

çıkmrş ve aforoz edilrniş olanCibran, Hristyan olmasna karşın insanlığı bir bütiin olarakdüşiinmüş, çeşitlidinlere mensup topluluklarn birarada yaşadığı ülkesiLübnan'da Arap birliğiniateşli bir biçimde savunmuştur.Halil Cibran, gerek şiirlerinde, gerekse resimlerinde'İnsanoğlu'nu ve onun'İnsan'lığını en yüce doğa olayı olarak ele alır. Evrimlereyiirekten inanır.'SizlerDoğa'nın çocuklarrsrnrz' der. İnsanlara eziyet edenleri,sömiirenleri, aldatanları

şiddetle kınar. Ama sömiirülenlere de yalnrz acmaduygusuyla yanaşmaz:'Eğer başınıza bir despot geçmişse bunun sorumlususizlersiniz; Yüce Yaratan,a]nınıza diktatörleri yazmamrştr, bunu sizler kendikendinize yazıyorsunuz', der.İnsanların, diktatörlere başkaldırmaları gerektiğinisavunur.'Eğer başınıza bir despot geçmişse bunun sorumlususizlersiniz; Yüce Yaratan,a]nınıza diktatörleri yazmamrştr, bunu sizler kendikendinize yazıyorsunuz', der.İnsanların, diktatörlere başkaldırmaları gerektiğinisavunur.Cibran tiim yapıtlarında kutsal kitaplardakini andırır bir dilkullanmıştır. Bu nedenleCibran'ın eserlerini okuyanlar, bir bakıma peygamberlerinkitaplarını okuyormuşizlenimine kapılırlar. Tıpkı kutsal kitaplardaki gibi yazımbüyiik önem taşır...

Büyiik bir adamn iki yii,reği vardır; biisi kanar, diğeisabreder.("Kum ve Köpiik" kitabından)

SEVGiSevgi sizi çağırınca, onu takip edin,Yolları sarp ve dik olsa da...Ve kanatları açıldığında, bırakın kendinizi,Telekleri arasında saklı kılıç, sizi yaralasa da...Ve sizinle konuşfuğunda, ona inanın,Kuzey rüzgarının bir bahçeyi harap edişi gibi,Sesi tiim hayallerinizi darmadağrn etse de...

Çiinkü sevgi sizi yücelttiği gibi, çarmıha dagerer.

Sizi büyüttiiğü ölçüde, budayabilir de...

EvLiLiKYeryüziine birlikte geldiniz ve sonsuza dek birlikteyaşayacaksrnrz,Öliimiin ak kanatları giinlerinizi bölene dek birlikteolacaksrnrz,Tanrr'nrn suskun anıları katına eriştiğinizde bile birlikteolacaksrnrz,Ama bırakın da bunca beraberliğin arasında birazboşluklar olsun,Ve Tanrısal alemin rüzgarları esip dolanabilsin aranızda,Birbirinizi sevin, ama sevginin üzerine bağlayıcıanlaşmalar koymayın,Bırakın yiireklerinizin sahilleri arasında gelgit çalkalananbir deniz olsun SevgiBirbirinizin kadehini onunla doldurun ama ayrı kadeheeğilip içmeyin,Ekmeğinizi bölüşiin, ama almı lokmayı dişlemeyekalkmayın,

Şarkı söyleyin, dans edin, eğlenin birlikte, ama ikinizin debirer Yalnız olduğunu unutmayrn,

Çiinkü lavtadan dağılan müzik aynı, ama nağmeleri

çıkaran teller alrıdır,Yiireklerinizi birbirine bağlayın ama biri ötekininsaklayrcrsr olmasrn,

Çiinkü ancak Hayat'ın elidir yiireklerinizi saklayacak olan,Hep yanyana olun, ama birbirinize fazla sokulmayın,

Çiinkü tapınağı taşıyan süfunlar da alrıdır,Çiinkü bir selvi ile bir meşe birbirinin gölgesindeyetişmez. . . .

i2<d)g€r]>; l.tL,;j_

Page 37: Pervane / 2013

AMIN MAALOUF KIMDIR?Tuğçe Nur ODABAŞ / l0-A HEMŞİRELİK

Amin Maalouf ,yaprtlarrnr Fransrzca veren Lübnanlryazar.25 Şubat 1949'da Beyrut, Lübnan'da doğdu.Ekonomi ve toplum bilim okuduktan sonragazeteciliğe başladı. Lübnan'da iç savaşın çıktığı1975'e kadar Lübnan'da gazetecilik yapti. Bu tarihteParis'e göç etti.2005 itibari ile hala Paris'teyaşamaktadır. Çeşitli yayın organlarında yöneticilik veköşe yazarlığı yapmış olan Maalouf, bugün vaktininçoğunu kitaplarınI y azmay a ayrrmaktadrr. Yapıtlarındaçok iyi bildiği Asya ve Akdeniz çevresi kültürlerininsöylencelerini başarıyla işleyen Maalouf, 1983 deyayrmlanan ilk kitabı Arapların Gözüyle Haçlılar iletanındı. Bu kitap, çevrildiği dillerde de büyük birbaşari kazandı. 1986'da yayımlanan ve aynr yrl Fransrz- Arap Dostluk Ödülü'nü kazanan ikinci kitabi ve ilkromanı Afrikali Leo bugün bir "klasik" kabuledilmektedir.Maalouf un 1988'de yayımlanan ikinci romanrSemerkant da coşkuyla karşılandı ve pek çok dileçevrildi. Maaloufun sonraki kitaplarr da romantarzndaydı.: Işık Bahçeleri (1991), Beatrice'den SonraBirinci Yüzyıl (1992). Amin Maalouf, 1993'deyayimlanan romanr Tanios Kayasr ile GoncourtÖdülü'nü kazandı. 1996'da Doğu'nun Limanlarr adlrromani ve 1998'de ise Ölümcül Kimlikler adlr denemekitabı piyasaya çıktı. Maalouf 2000'de Yüzüncü Ad -

"Baldassare'nin Yolculuğu" nu yayımladı. Ayrıca2002'de opera için yazdığı ve Finlandiyalı müzisyenKaija Saariaho'nun bestelediği Uzaktan AşkMaalouf un ilk librettosudur. 2004'de yayımlananYolların Başlangrcr ise yazarrn son çalrşmasrdrr.

"Dünyaya uyanık gözle bakan kişi, yaşamlnçürüyüp giden bir tohum olduğunu, gözlerkuşkusuz.. Yalnızca özgür bir ruh, üstündemutsuzluktan başka bir şey bitmeyen çayırlardanvazgeçip, sonsuzluğun kokusunu içine doldurmayıbilir.""Zamanın iki boyutu var. Uzunluğu güneşe,derinliği tutkulara bağlı.""Hayat, kendi yolunu çizer hep; yatağlndanedilince hemen bir yenisini kazan nehirle"r misali."Öyle bir an gelir ki tüm kararlar kötüdür; sorun,sonradan en az pişman olacağln kararı bulupseçmektir.""Hayat başlar ve biter ! Nasıl başlayıp nerede sonaerdiği değil, ikisi arasına neler sığdırılabildiğinönemlidir.""Eğer insanların her zaman akıllarıyla hareketettiklerini varsayarsak, dünyanın gidişatındanhiçbir şey anlay amay |z. Akılsızlıktarihin en güçlü ilkesidir."- Semerkant

" Ölilme son çare olarak bakmalısın. Hiç kimseninseni a lı koyamayacağı nı bil. Ama Ölümegidebileceğin için, onu yedekte tut; sonuna kadar.Diyelim ki gece bir k6bus gördün. Bunun bir k6busolduğunu bilirsin ve kurtulmak için başını birazoynatman yeter. Her şey daha basit, dahadayanılır hale gelir ve bir bakarsın en korktuğunşeyden zevk alır olmussun. Hayat senikorkutuyorsa,en yaklnlarln çirkin maskelertakmışsa...hayat budur de, ikinci kez çağrılmayacağın biroyun olduğunu söyle. Zevk verici ve acı çektiricibir oyun, inanç ve aldatma oyunu, maskeler oyunu,onu sonuna kadar oyna, ister oyuncu ister izleyiciolarak. İzleyici olman daha iyi, içinden kolayçıkarsın. 'Son kurtuluş çaresi' yaşamama hepyardımcı olmuştur. Elimin altında olduğu için, buçareye hiç başvurmadım. Ama ahiretin direksiyonuelimin altında olmasaydı, kendimi tuzağadüşmüş hisseder ve bir an önce kaçmayabakardım. "- Doğunun Limanları

|JJ+ |

Eq3,

]Şai|-§j

g.-"%

rşüjp6,

ffipLİ

,H_

l]O{

V,:Trç,bfr,r§i

n)o

k

Y.ıi 9! İğ! u%z il i§$;v.'}§,6 §D?r \ib0?,)

f

)a'-,

9)tc

u

34

Ş^:

ı6!O-!. .

ö-ıı§,,)

r/ıı\7l,(Jt{,Dola

]n|otü

Jl]l \-)

niCDj,ı

)J.

9,9.

\nn

§icnffib^o

fıxqü7,

\üi

ffi>&'X r^ıiS: şcİil"- _io,Jı;] i{B9ğ ı\-'

Page 38: Pervane / 2013

ıx,-; ğf,ği§bl] ,/> 5§U -e. f9ş qqg.,ö-:qn, ü\Ç,e9J,

is?tLöls.u-lıEl

§§

ffi

ö-ıv),,(!JC,:.1.i "

ı§§

Ii:

U

fn,L(

iq.e

w

35

Sjğoı:ı

le"1/Ttr

l, U^

ilçği{\F

(

lg(

x

AıLil

n

i:

U

Eü6x:,baı.L-^OI

CESUR VE DINAMIK BIR YAŞAM OYKUSUisranur YILDIRIMLI / ı0 - B HEMŞİRELİKMerve öZTüRK / l0 - B HEMŞİRELİKElif BALLI / l0 - B HEMŞİRELİK

-"Arif Gülen" kimdir?- Arif Gülen heyecan]arı umut]arı hiç bitmeyen, genç yaşta hayallerininideallerinin peşinde koşan, hırslı, azim]i biri. Ve bu azim t'ark]ı kesim]ertaratindan t'arklı algılanabiliyor. Uka]aca diye veya para hırsı mı diyedüşünenler oluyor. Ama tanıdıkça, öğrendikçe, hakkımda bir fıkrioluştukça yok öyle değilmiş diye düşünülüyor. 1979 yılında Kars'tadoğdum. l987 yılında babamın görevinden dolayı, 7 yaşında Darıca'yageldim. İlk, oıta ve lise öğrenimimi Darıca'da tamam]adım. Tabibenimde çocukluk hayallerim vardı. Asker ya da polis olmakistiyordum. Bu da ailemizde çok asker ve polis o]masındankaynaklanıyordu, Sizlerin yaşına geldiğimde ben polis ya da askerolayım diyordum t'akat asker]erde ve polislerde amir var, müdür var,

komutan var... Ben karar veren ve icra edeni an]amaya başladığım vakitbir süre icra etmeliyim t'akat sonra karar veren olmalıyım dedim çünküyapım buna müsaitti. Yani ben ömür boyu hep emir alan, hep icra edenaldıklarını yapan o]amazdım. Bunun için Harp ve Po]is Akademi]erinegitmeliydim; o da o]madı. Çünkü Harp akademisini bitirinceteğmen]ikten, P o]is akademisi bitirdiğinizde komiser muavinliğinden

başlıyorsunuz. Be]]i bir süre icra ettikten sonra karar veren o]mak istiyorsunuz. Bana nasip olmadı. Sonra yineüzerinde bir tbrma o]an, daha o zaman]ar Türkiye'de kanunu olmayan bir güvenlik sekförü vardı. İçimdeki o polis veasker heyecanı ve lıevesınden dolayı özel güvenlık sekfölüne güven ]ik e]emanı olarak girdim. O zaman ] 8yaşındaydım askerliğimi daha yapmamıştım. Güvenlik görev]isi o]arak başladığım işte de bugün Türkiye'de l500kişi çalıştıran, Türkiye'nin her bölgesinde hizmet veren, 1150 güvenlik şirketi arasında ilk 30'un içinde olan birgüvenlik şirketinin sahibi olmayı Cenabı Allah nasip etti. l8 yaşında ev]endim. l3 yaşında bir oğlum var. Ayrıca2008 yılında çok ciddi bir para batırdım; 7 milyon, Artık hayatın benim için bittiği yerdi. Ama ben o]aya tersindenbaktım. Avukat]arım, mali müşavirlerim ; Bu parayı ödemen mümkün değil deyip yuri dışına çıkmam konusunda birsürü te]kinde bu]undu]ar. Ama ben şöyle düşündüm; 28 yaşında 7 trilyon batırmak için bu parayı kazanmış olmaklazım. Bu parayı kazanm§san demek ki yine kazanabi]irsin, bunun anahtarı sensin. Hayata yeniden başladım, CenabıAllah karşılığını verdi. İyi ki de böyle bir tecrübe yaşamışım. Bugün ben yine Türkiye'nin en büyük güvenliktirma]arından birinin sahibiyim. Yiğit düştüğü yerden kalkarmış diye bir laf var ya işte bugün battlğlmz yerdenbelediye başkanlığına aday olduk, Borçlarımızın önem]i bir kısmını ödedik, Allah'a şükürler o1sun. Tüm bun]aradayanarak söylüyorum ki Arif Gü]en'in arkasında şunlar vardır: bir inanç. 2, inancı yalnız bırakmamak. İnancı yalnızbaşına bırakırsan inanç hiçbir şeydir. İnanca hayat veren sensin, İnandığın şey neyse onun peşinden koşmalısın. 3

çevreyi dinlemek ama en son kendini din]emek. Ben avukat]arımı dinleseydim, şuanda bir çok kişinin ekmeğiyleoynamış olacaktım. Çünkü o parayı kaybettiğim zaman ben l200 kişinin maaşını, aidatlarını ödeyemezdim. Bir sürüborcum o]an insan]ara, bana güvenip mal veren, kıyatbt veren, temiz]ik ma]zemesi veren insan]ara stilmt dönmüşo]acaktım. Niye yaşıyoruz? İnancımız gereği, benim inancım gereği, bu ü]kenin Vo99'unun inancı gereği, budünyanın bir araç olduğu, asıl dünyanın öteki dünya olduğuna inanıyoruz ama bu dünya araç diye de kendimizitamamen soyut]ayamayız. Çalışmamız ]azım, üretmemiz lazım. Dolayısıyla bugün çok mutluyum, niye mutluyum?

Çünkü; herkesin başaramadığını başardım, Kitap haline getirdim. "Bırak Ak]ın Senı Geçsın" ısmı çok manidar birisimdir. Ak]ınızın bazen sizin önünüze geçmesine izin verme]isiniz, Kim ne derse desin, İyiliği de kötülüğü dekendinize yaparsınız. Annen çok üzülür, baban çok üzülür. Eyvallah ama olay size zarar verir. Mese]a televizyondabir şey izlersiniz, Mutlaka tepkiniz şu olmuştur; "Bunu yapmak benim aklıma gelmişti. Ben bunu aslında niyeyapmadım?" işte bu ak]ının önüne geçmek. Aklının önüne geçmek de şu; bir şeyleri göz önüne alabilen hayatınıpamuk ipliğinde görebilen diğer insanları düşünebilen kişiler. Bu da tavsiye edilmez, öğretilmez. Bu geliştirilebilirama mut]aka içinde olmalıdır,

iZ<n}g€r]>; l.tL,oj_

Page 39: Pervane / 2013

|JJ+ |

Eq3,

]Şai|-§j

j-'.-"%

rş4rp6,

ffipL;

ic§

öb,chİ{>'5ç

trııo{

iai

Y.ıi İğ! i§$;v.'}§,6 §u%z t\.9D?r ıib0/.ö)

f

)f;

;Aı6

9)tc

u

hJ.Ş^:

ı4*O!. .

3\,ı§,,,

§,

ffib^'

36

frXqü7,

1üikffi

$.,ilt

*ni

)J.

9,9.

\nn

>friX r^ıiS: şCxit"=

- Hayattaki felsefeniz nedir?- Aslında hayattaki tblsetbniz şu olmalı; ben değil biz. Ben dediğin noktada benci]]ik işin içine giriyor ama bizdediğin noktada işin içine herkes giriyor. Ben insanları üçe ayırıyorum. "Bir" sadece kendi için yaşayanlar, yaniadamın çoluk çocuğu da yok, geçenler de Darıca'da bir eve gittik. Bir ailede kadıncağızın 3 tane yatalak çocuğu vareşı de yok, gitmiş. Niye gitti dedim. Çocuklara dayanamadı dedi. Bu kendisi için yaşamaktır, bir de kendi ve ai]esiiçin yaşayanlar var. Eşim, çoluğum çocuğum gerisi beni ilgilendirmez diyen]er. Bir de herkes için yaşayanlar var.

Ben lıerkes için yaşayanlardanım. Yani ona hizmet edeyim, buna hizmet edeyim, onu yapaylm, bunu yapayımburadan çıkıyor. Doğrusunun hangisi olduğu çok uzun tari§ma konusu. Ben burada bunu yapıyorum diye budoğrusu diyemem. Kimine göre de sadece ailesi için yaşamak önemlidir. Ama benim yaşam felsetbsiyle ilgili bakışaçım şu; benci olmamak, bizci o]mak. Cenabı A]]ah kimsenin düşmanı değil. Elhamdülillah Müslüman'ız ama şöylebir şey düşünmenizi istiyorum; iş sadece Cenab'ı A]]ah'a iman, ahirete iman Kuran'a iman olsaydı bizim şimdiyekadar süper güç olmamız gerekiyordu. Yada Sudi Arabistan'ın. Şimdi bakıyorsun süper güçler Amerika, laponya.Bizim dinimizden bile değil. Şimdi nasıl bir tezanır bu? Niye öyle? İslam dinine inananlar neden dünyaya yönvermekte söz sahibi değil? Demek ki Cenabı A]]ah kimsenin düşmanı değil. Cenabı Allah çalışana verir. BenTürkiye'de, Müs]üman a]eminde ve yeni nesilde bizden sonra gelenlere düzgün bir ortam hazır]amamız ]azım. Oda

şu; ilim ve bi]im konusuna özen göstermemiz lazım. Çok inanmamız ve çalışmamız lazım. Bundan haz duyarsın,duymazsın bilemiyorum ama ben ö]dükten sonra beni hiçbir şey ilgilendirmez diye bir düşünce varsa zaten busöylediklerimi atın çöpe gitsin zaten inandığınız kitapta bunu söylüyor diyor ki; amel defterinin kapanmamasınıistiyorsan hayırlı bir evlat, iyi bir eser bırakman lazım. O yüzden "BEN" olmamak "BİZ" olmak. çaba sarf etmek,

çok çalışmak benim hayat tblsetbm.

- Başarı için sizi destekleyen birisi olması gerekir, böyle biri var mı? varsa bize bu kişiden bahsedermisiniz?- Var evet. Herkes erken ev]enmenin sıkıntılı olduğundan bahseder. Ben evlendiğimde güvenlik görevlisiydim. Beniş adamı oldum. Eşim de ev hanımı. Hayatımızda birçok şey değişti, Çocuğumuz olduğunda da on]ara çok zamanaytamamama rağmen hanımım sayesınde birçok şeyi başardım.- Yazmaktaki yeteneğinizi ne zaman fark ettiniz?- Ben edebiyat bölümü mezunuyum. Kars'tan geldiğimde bir baktım ki kompozisyon diye bir şey var. Ögretmendiyor ki 'Hayatla ilgili bir kompozisyon yazın.' Ben de dedim ki "Hocam ben kompozisyon nedir bilmiyorum".Hoca da "Sen ortaokula gelmişsin hala kompozisyonu bilmiyor musun" diyor. Sonra öğretmen öğretti giriş, gelişme,sonuç. Dedim "hocam bu muydu?" hiç unutmam benim o yıl hayatla ilgili yazdığım kompozisyona hoca demişti ki;"Sen terbiyesiz bir adamsın." "Niye?" demiştim, "Benimle dalga geçtin." Dedi. Benim kompozisyonum o yıl çok sesgetirdi. Ben saz çaldım. Sesim güzeldi. Hep edebi, yazı yazardım. Okumanın çok müptelası değilim ama biz de oku]gördük sonuçta. Her sene ben hayatımı yazdım. Her det'asında hayatımı yazıyım diye kalemi elime a]dım. Benimenteresan bir di]im vardır. Akıyor gidiyor. 20-28 sayt'asına kadar yazmıştım. Bir metin yazan arkadaşım var okudu."Arif sen bunu kesinlikle değiştirmelisin. Yani anıları yazmak]a o]maz sen bunu roman yap" Dedi. Onu çok akışınabırakarak yazmıştım. Çok hoşuna gitti. Dolayısıyla "Bırak Ak]ın Seni Geçsin" adındaki kişisel gelişim kitabt oriaya

çlktt. İ]k romanlmr yazmaya başladım, Sürekli yazarım çizerim diye düşünüyordum ama bundan ]0 sene önce i]kanılarımı y azmay a başladım.

- Yazdığınız kitap sizin için ne ifade ediyor?- Kitabı yazdım ve l00 A1 kağıdı etti. Bunu kitap haline getirince 200 sayt'alık kitap oluyor. Cuma ve cumartesiakşamları oturup yazıyordum. Çünkü bu biraz konsantrasyon işi. Gece l l sıralarıydı. Ariık tamamlıyordum. Hanımdedi ki ben yatıyorum artlk. İyi dedim yat. Saat ] ]'den 5'e kadar ara]ıksız yazm§lm. Ancak ezan]a t'ark ettim. Rüyagibi bir şeydi. Ben kendimi uykuda zannediyordum. Bir baktım kitap bitmiş, İlk kitabı elime aldığımda çokduygulandım. Sonra söyleşiler başladı, imza kampanyaları, alışveriş merkezlerinde, kitapevlerinde satışa çıktı.300-500 satmıştı Darıca Kitapevi'nde. Bazen denk geliyorsunuz insan]ar senin kitabını alıyorlar, Bakıyorlar arkasınıokuyorlar. O benim kitabım, benim kitabım diyesiniz geliyor. Çok güzel bir duygu. Sonra sen gidiyorsun vekitapçıya diyorsun ki 'Abi "Bırak Ak]ın Seni Geçsin" adındaki kitap var mı?' bilgisayara giriyor'!ok" diyor.

_io,J.ı;] aB9ğ ı\-'

Page 40: Pervane / 2013

Keıırli kilabııı yok sa/ırıış. Bııılar çok btiytik. gtizel şe,ler. Para1,la ptılla yaşanacak şe.r,ler deği1. O senıı eserıı.

oltı1,ortııı-ı; lıallarla 2 gtiıı gece.r,i a,ı ıı-ı,ı .ııt/ıını, İşiııı ı ızırlık t,/sı iiç a.r,da biı, kilap çıkarabilirrliııı. Kilap 1,azıııakbeniııı ]ıobiııı. Yaııi iıısaıılar boş zııınaıılarııır]a spor.r,apar ben kilap yazaruıı.

- Başrnrzdan geçen ilginç bir anrnrz var mr?- Başlı başııa /ıer şe1, ilgiııçli aıııa beıı biı,az çöztilıııesi zor gibi göztiken çöztildtiküen soııra r]a aıılaııı l,erileırıe.r,en

biı,il,iııı. Biı, ınağazal,a gtiı,enlik görel,lisi o1aızk iütiünd 11. () mağiüzada eşimi gördtin1. Eükilendim. sonız el,lenıııeleklili elliııı. () zaıııaıılar 1 8 .r,aşııda1 dııı. O rla biı,az çekiıııser. Tabi o zaıııaıılar yakışıklıl,ıııı iı),üplüü, sö.r,lenıesi.

Der]iııı btı ııil,e çekiııi1,or bö1,1el/ Peşiııdeı koşırı ıı.r,oı dııırı aıııa ı,,tıı,tılr]tık artık. isti1,ortız. Aıııcasııııı kızı sııyesiıırle biı,aral,a gelrlik. Tabi arar]aıı l0-15 gtiıı geçli. Meğer oda bize boş rleğilıniş aıııa araıııızr]aki ıı-ıezlıep lhrklılığı çekiırıserdal,ıznıııasıııı ıeden o1ııııış. Aıııa beııiıı-ı içiıı /ıiçbiı,şe"v ilhrle elni1,or. Dediırı seı nlr,e kaçı.r,oısııı benr]en. beıı cir]r]i

diişii.r,orııırı. Mtill1ktil1 rleğil. btı ytizrlen ben senden tızak rltıı,tı1,ortıııı dedi. Vellıasıl beıı aileıııe açIıııı koı-ıtıl,tı

islenıe.r,e gillik. ı,,eı,ırıediler. Beıırle kaçıı,rlııı-ı. Yaşaırııırıdaki eı öneınli olaylarrlan biı, laıesi bıı.

- Hobilerinizden ve sizi tanrmlayacak bazı özelliklerinizden bahseder misiniz?- Ilzak rloğtı sportıııa l0 yaşııırla başlarlıııı. 18 .r,aşııa kar]ar r]a r]eı,,aıı-ı euitl1. 20 ,,aşln(]a bıı,akıııak zortııır]a kalr]ıııı.

Bağlaıııa çalarıııı. Oğltııııa rla ögüeııiııı, \esiııı gtizeltlir. ('tzeıle buıılar.

- Kendi alanrnrzda yapmak istediğiniz yenilikler veya projeler var mr? Biraz bahseder misiniz?- Kişise1 o1aızk keıırli alaıııınrla polilikaya aı:,lınal,ı rltiştiııti1,ortıııı. Bal,aıılara. yaşlılara. engellilere özel projeleriıııizı,,ar. Marka biı, şelıiı, yapıııak isti1,ortız. Oııtııı içiıı belerlil,e başkaıılaı,ı içerisiııde sil,ı,ilıııek yaııi öııce kazaıııııakkazanr]ıküaıı sonızda biı, Mııs/a/) Sargii1 gibi ses iıı-ıizi rltıl,tuınak isti1,ortız. Benr]e kenr]i alanıınr]a ınarka biı, belerlil,ebaşkanı o1ıııak isli1,ortıııı. İş olarak rla baklgııııızrla Ttiı,kil,e'rle özel gti!,enlik sek/öfai isüeııileı-ı r]tıı,tıııır]a delil. Ç:okkalabalık çok sa.r,ı l,ar aırıa çoctıklar çok zor şarülar alııı-ır]a çalışı.r,orlar. A skefi aicü e/iü] alluırla ıı-ıaaş alıı ,ırlır. ('tzel

gai!,enlik sek/öü,aiüı rle 1,apılaıı şe.r,leı-çoI lizlı. İleritle işi ıg;ıbe,ı iıııe, orüaklarııııa, kaıdeşleriıııe bıı,akıııak isli1,ortıııı.Özel gtiı,eıılik sek/öriiııde .r,apılacak ı,,e .r,apılırıası geıeken çok şe.r, ı,,ar. Çiok /eşekkaiü, edefiül]. Bu so/ıbe//eü] çok zeı,kaldııı. Sö.r,le.r,eceğiırı son biı, şe.r, l,ar;

Mesleğiıı2i seı,,eıek yapııı. Aıı-uı eğer ıı-ıtıtltı olınak isli1,orsaııız ıek biı, probleın ı,ar; karşnızrlaki kişiden 1ıiçbiı,şe"ı,

beklenıe.r,iıı. Yaplg llz ]1er şeyiıı karşılığıııı beklerseııiz ıııtıültı olaıııazsıııız çtiııkti bL! dtinya böyle biı, rltiııl,a rleğil.Dtinya çok ıaıkör. seı oıa ekırıek l,eriısiıı o seıiıı aı*andaı koııışıır. Sen oııa yarrlııı-ı edeısin. ıııeııınrıı olıı-ıaz r]aha

lhzlasıııı isüer. l0 kişil,e yarrlıııı edeısiıı. biı,an geliı, l kişil,e erleıııezsiıı rltiııl,aııııı en kö/ai iıısanı sen o1ıısııı. (_)ıııı

içiıı. şiııırli ıııtılltı o1ırıak is/lr,oısan .r,apug 1 ]1içbir şeyin kaüşülügü beklen]e.

h:,Iİ:l

Page 41: Pervane / 2013

DPioı9Q'Q Y.ıi .s.

)

f

lo-

(fl$;v.'}ğ,6 §u%z lJJb Ipq3,

]Şai|-§j

j-'."%

rŞıj

w,

ffi

9)t,c

u.lfr Z,

§icqffib^'

n)0

frXqü7,

1öikffi

38

,Ilyi\)

jl]ı6,iltDi,ı

)J.

9,5.

\nn

\l.,

1J ı^ıiS: şcİi >fr

ŞENER DOGAN ILE ROPORTAJElif BALLI / ıO-B HEMŞİRELİKCeyda GÜRSoY / 9-B HEMŞİRELİK

Öncelikle zamanrnrzr aldrğrmrz için özür dileriz.Şimdiden bize vereceğiniz bilgiler için teşekkür ederiz.

- Bize kendinizi tanrtrr mrsrnrz?- Bende size hoş geldiniz diyorum. Çok uzun bir süreokulunuzda görev yaptım. Hep geriye dönüp baktığımzaman güzelliklerle siz]eri ve oku]umuzda oluşan kültürüve rehber arkadaşlarımı hep iyiliklerle başarılarlatebessümle yad ediyorum. Bundan sonra öyle olmasıtemennisiyle size de hoş geldiniz diyorum, Sizin]e bir]ikteo]maktan da son derece mut]uyum, 1969 yılındaErzurum'da doğdum, Erzurum'un bir dağ köyljnde,.. ilk.orta ve lise eğitimimi Erzurum'da tamam]adım. Bendesizin gibi 1988 ile 1992 yılları arasında Erzurum'da sağlıkEğitim yaşamınızda hiç unutamadığınız bir anınız var mı?E]bette var, Ben orta oku]da okul birincisiydim, Başarılı bir öğrenciydim, Tabi ki bir köy çocuğuyuz biz, babamrahmet]i beni oku]a yazdıracak diye aldı, Tabi bizde bekliyoruz bizi okula yazdıracak diye. Okul zamanı geldi.Baktık ki biz oku]a t'alan yazılmamışız, Babam unutmuş. Bilmez tabi öyle bir şey zaten bunlarla ilgilenmez tabi ben

çok üztj]mtjştüm, Daha sonra oku] birinci]erini alan şimdiki Anadolu liseleri seviyesinde o]an oku]]ar vardı. Tabibunlar hep kontğanları dolmuş tamamlanmış. Ben mA]esef ticaret mes]ek ]isesine oda başarılı bir öğrenciydidışarıda kalmasın madur o]masın diye kaydoldum. Tabi onu unutamryorum şöyle hiç unutamlyorum. Hayatnznyönü değişti, Nasip böyleymiş gerçi bu nasiplerde çok şikayetçi değilim ama böyle olmasaydı belki sonuç t'arklıolabilirdi. Sizler şimdi çok şans]ısınız sınav]ara girebiliyorsunuz. Sınav]ar o]unca çok önceden haber de veriliyorailelerinize bizde yoktu öyle bir şey. Rahmetli unuttu işte beni okula yazdırmayı tesadüfen işte okula devam ettik veburalara kadar geldik. Şükür bu günümüze de,

- Herhangi bir alanda, Çayırova ilçesinde yapacağ|nu veya yapmay ı düşündüğünüz çalışmalar yadayenilikler nelerdir?- Evet. Biz Gebze Sağlık Meslek Lisesi'nde bir takım çalışmalar yaptık. Biz en son sırada aldık Sağlık MeslekLisesi'ni ve en başarılı okul yaptık. Yani bizim uğraş alanımız çalışma alanımız eğitim, Eğitim alanında bir takımhedeflerimiz var bunun dışında tabi başka bir a]anda bir şey yapamayacağız ama halk eğitimi konusunda da herkesiai]e]erden tutun öğrencilere kadar maha]]e muhtar]arına, sivi] toplum kuruluşlarına kadar eğitimi an]atma ve on]arıikna etme inandırma önce kendimizi anlatmak istiyoruz yani Çayırova'nın sokakta gezen her insanına milli eğitiminher amacını, her gayesini, bu ülkenin geleceğinin çocuklara bağlı olduğunu an]atacağz, Bakın 23 NisanHatlası'ndayız şunu özellikle söylemek istiyorum, çocukları gülen, çocukları iyi eğitim almış, çocukları kucaklaşanbir ülkede böyle bir dünyada kavga, dövüş, nefret, kin, terör o]maz. Dolayısıyla bizim bunu ha]ka öğretmen]ero]arak an]atmamız ]azım. Benim böyle bir hedetim var, Bu topluma bu kardeşlik duygusunu anlatacağız eğitimyoluyla. Onun dışında tabi eğitim alanında Çayırova'yı, Kocaeli'nin en başarılı ilçelerinden bir tanesi yapmakistiyoruz. Yani ilk üçte olsun istediğimiz bir yer ve eğitim üssü o1sun istiyoruz biz Çayırova'yı ve buna çok müsait

Çayırova. Gelişim dinamik bir iştir ama Çayırova bu an]amda çok hızlı gelişen bir ilçe ve buna çok müsait bir ilçeeğitim alanında da çok hızlı gelişiyor, Yani biz istiyoruz ki Gebze'den yakın ilçelerden Darıca'dan İstanbu]'daninsanların, çocuklarını okutacağl çok başarılı retbrans oku]]arı o]sun burada bu bizim hedefimizdir ve bununadım]arını da attık ama onları yaşayalım görelim ben size söylemiyim de yaşayalım görelim. Böyle anadolu]ise]erimiz var. Böyle ilkokullarımız ve oriaoku]]arımız var. Tabi biz burada imamhatipleri de yaymak ve butoplumun ihtiyaçlarına da bu an]amda cevap vermek istiyoruz yani toplum istiyor çocuklarını göndermek. Biz hiçbirai]enin tercihine kanşmayacağz. Ancak okulun kapısına gelen hiçbir aileyi de geri göndermeyeceğiz. Tabi bun]arbizim hedetlerimiz ve bunların alt yapılarını oluşturduk ve bu an]amda da başarılı olacağımıza canı gönüldeninanıyorum. Çünkü kendime ve çalıştığım arkadaşlarıma da çok güveniyorum.

öb,cÖıİ\ı>'5ç

trl]O{

rpf;

_io,n;] .(<_F ı\-'

Page 42: Pervane / 2013

:^4

öıo), 1{

ış3ıa

ıx,-; ğf,ği§bı] ,/> 5şU -e. t9ş qqp.,ö-:qn(

lg(

x

AıÖı

n

ğ:

, ü\Ç,e9J,

is?tLöl#4lıEl

§§

ffi

Sjğoı:ı

le"1/Ttr

ı, u^

xçğinF

U

Eüy5X

:,baı.L"^OI

39

ı!s

Ii:'7V,

U

fn,L(

i9.e

w

- Okulumuzun diğer okullara göre farklrlrkları ve bunların nedenleri hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?- Oku]unuzun bir kere diğıe oku]lardan farkı nı Çayırova İlçe Mili Eğitim Müdii,rü olunca daha çok gördüm. Vedaha önemli bir okul olduğunu şimdi size daha iyi söyleyebiliim. İçinde ken tabi benim hizmet ettiğim ve başanlıolduğum biı kurumun olumsuz olduğunu söylemek zaten benim inançlanma da kişiliğime de hedefleime de uygunbir şey değil. Ama dışardan biisi olarak Çayırova'dan Gebze'ye ve Anado]u Sağlık Meslek Lisesine bakncagörüyorum ki aslnda Gebze'nin gözbebeği okullarndan bir taneymiş. Anado]u ve Mes]ek Liselerinin birçoğununöniinde başanlı biı oku]. Ve sizden'%90 orannda biı istihdam sağladık. Bu çok önemli biı şey. Okulunuz buanlamda diğer okullardan çok farklı ve çok önde. Ancak tabi sadece meslek elemanı yetiştirmek okumuş yazmışinsan yetiştirmek yetmiyor. Bizim asıl birinci görevimiz biı insan yetiştirmek. İnsan-ı Kamil var ya; yani kamilinsan olmayan birinin iyi insan olmayan birinin iyi biı mes]ek e]emanı olması da iyi biı öğretmen, iyi bir doktor, iyibiı hemşiıe olmasıda bana göre mümkiin değil. Ama biz sizin okulunuza baktığmızda evet böyle insan]ar dayetiştirmişiz. İnançlan olan, değerlei olan, topluma hizmet etme sevdası olan insanlan yetiştirmişiz. Bu SağlıkMes]ek Lisesi'nde gördüğii,rn ve beni en bahtiyar eden şeylerden biı tanesidiı.

- Okulumuz öğrencileri hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?- Benim as]nda bu ükenin bütiin çocuklanyla ilgili genel düşiinceleim iyi. Ben hiç kötii çocuk görmedim; sadecekötii yetiştiilen çocuklar, kötii yetiştiren aileler ve on]an be]iı]i biı kıvama sokamayan öğretmenler ve sokaklargördüm. Ben çocuk]an bu anlamda hiç suçlamıyorum okulumuz öğencilei de öyle Anadolu'nun beliıli yerlerindengelmiş, babalan fabrkalarda çalışan ve bütiin iyi niyetleiyle ve fedakarlıklanyla çocuklarnı okutmak isteyen vebaşkalarna gayelei olmayan insanlar şimdi böyle insanlarn farklı çocuklarnn o]ması mümkijn değil ki zaten. Buan]amda ben as]nda oku]umuzun öğıenci profılini de çok beğeniyorum. Sizin vermeye çalıştlğnlz her şeyi a]ryor]ar.

Yeter ki verebi]mek ]azım. Yani ben hep şunu diyorum; bu hoca talebe ilişkisi sizin oku]unuzu da talep edenöğrencileimiz var. Ama yetiştiıen hoca]arında o]ması ]azım. Bu anlamda birbirini bulmuş biı ryum var ve bu ahenkdevam ederse çok daha güzel sonuçlar doğuracağnız, daha büyiik hedeflere ulaşacağnız garanti.

i2<d)g€r]>; l.tL,;j_

Page 43: Pervane / 2013

D?r \ib0?, Y.ıi u%z il i§$;v.'}ğ,6 §.9 |JJb I

Eq3,

]Şai|-§j

j-'."%

rŞ4rp6,

ffipLİ

9)t,c

)

f

li..-

u

§,ic§ffib^'

n)0

frXqü7,

1üik

§Etffihdi§S

40

]II

\)

jAı6ütD.,ı

)J.

9,9.

$İn

w

iX r^ıiS: şCxi >fr

ANNEMEda BoZTAŞ / l l-B HEMŞİRELİK

Daha dünyaya gözlerimizi açmadan bize dünyaları anlatan, dünyaya gözlerimi açtığımızda hissettiğimizonunla birlikte var olduğumuz insan... Öğretmen, arkadaş, dost, sırdaş, yeri geldiğinde baba, bizimle birlikteçocuk. aşçı. dünyalar güzeli annemiz...Daha küçücük bir bebekken onun kokusuyla sakinleştiğimiz, onun sesiyle, ninnileriyle uyuduğumuz,

gecenin bir yarısrnda onu uykusundan etmemize rağmen of bile demeden bin bir hevesle bize bakan,büyüten, besleyen annemiz...Peki biz onun bu yaptıklarına ne kadar karşılık veriyoruz veya ne kadar karşılık verirsek verelim onun bize

yaptıklarını ödeyebilir miyiz? Hayır...Annelerimizin bize yapt|klar\ kattıkları tıpkı bir kazığı oluşturan ilmekler gibi. Önce güven, daha ilk

doğduğumuzda güven aşılar bize güvenmeyi güvenebilmeyi öğretir birilerine. Daha sonra sabrr, sabrr ise onayaptıklarımıza karşılık hiç sesini çıkarmayıp iyi davranarak öğretir. Sonra cesaret, ilk adrmrmrzr atarkenyanımızda olarak elimizden tutarken öğretir cesareti. Sonra şefkat, o ilk adrmrmrzr atarken düşüp bir yerimizivurduğumuzda öperek öğretir şefkati. Çünkü o öpünce geçmiştir hiç ağrımaz artrk orasr, iki göz iki çeşmeağlarken o küçücük öpücük bir adım daha atmamrzr bir adım daha büyümemizi sağlar.

Çok kutsal bir kelime değil midir anne? Mesela "Cennet annelerin ayaklarıÜ- fl\, İltınaaaır." Sözü... Hepimizin bildiği bir sözdür. Cennet bizim dünyadan sonra

gitmek istediğimiz en güzel yer değil midir? Ama öyledir ki cennet annelerinayakları altındadır. Belki de bizim neler yapsak da ulaşamayacağrmrz yer endeğerlilerimizin, annelerimizin ayakları altındadır. Fedakarlık yüklü bir dağdır

anne... Yemez yedirir, içmez içirir, uyumaz uyutur çok yorgundur ama senkırılma diye senin oyun teklifini hiç düşünmeden kabul eder.

ry.ŞE;l Onun da srkrntrlarr vardr kendi içinde ama o sen rahatla içini dök diye,.a.ğs:ffi'gözünüilekırpmadansabahakadarsenidinler.Hepseniniçindiryaptıkları

':.Şr' '.ffiiffill;,ğ, bazen sana fazla gelse de söyledikleri, krzsan da o yine seni düşünür. Sen

_ bir adım öteyi görüyorsan o senin için bin adım öteyi görür.O annedir... Kiminin sahip olamadığı kiminin sahip olup kıymetini

rffi ğ ı.ı{9}h'ff xlİiüöili"i"f;-.p j,h;!il,İ;"::l;*"",,',T:l, *"j:::,"öl,i-için yaptığı dile getiremediğimiz daha milyon tane şey olan en değerlimizin yalnız bir gün

anneler günü değildir. Her gün anneler günüdür ve unutmamalryrz ki bir gün gelecek onlarıkaybedeceğiz o yüzden onlar varken kıymetlerini bilelim... Anneler gününüz kutlu olsun...

6,

.*

\\-- /

t

üb,chİ{>'5ç

trl]O{

rpf;

_io,n;] .(<_F ı\-'

Page 44: Pervane / 2013

KARIKATURLERMerve öMüR / 10-A HEMşİRELİKEmre KöYLüOĞLU / 9-A HEMŞİRELİK

Page 45: Pervane / 2013

BUNLARI BILIYOR MUYDUNUZ?İlknur ZORCU / l0-B HEMŞİRELİK

İnsanrn saçr 3 kilo ağırlık kaldırabilecek esnekliktedir. İnsan vücudundaki en güçlü kas dildir.

Ziirafalarn ses telleri yoktur. Sabahları elma yemek kahveden daha fazla uyku açar.

Kangurular geri geri yürüyemezler. İnekler merdiven çıkabilir ama inemezler.

Kereviz yerken harcanan kalori kerevizin içindeki Kelebekler ayaklarıyla tat alır.kaloriden daha fazladt.

Baykuşlar mavi rengi gören tek hayvandır.sümüklü böceklerin dört tane burnu vardrr.

Doğadaki canlılar içinde erkeği doğum yapan tekBir karrncanrn koku alma yeteneği bir köpeğinki kadar hayvan denizatıdır.iyi gelişmiştir.

Kelaylak kuşları ülkemizde sadece Urfa'nın Birecikİnsan beyninin içi sudur. ilçesinde bulunur.

Sağ elini kullanan insanlar sol elini kullanan insanlara En işlek kara srnrrrmrz Yunanistan srnrrrdrr.göre ortalama 9 yıl daha yaşar.

Türkiye'nin en eski şehri Hakkari'dir.Sadece dişi sinekler rsrrrr.

Gümüş en çok Meksika'da üretilir.Fareler ve atlar kusamayan tek hayvandırlar.

Konya, Türkiye'nin en uzun karayolu ağına sahiptir.Timsahlar dillerini dışarı çlkaramazlar.

Dünyanrn en az yiiz ölçümüne sahip ülke Vatikan'dır.Yiyeceğin ağızdan mideye ulaşması yedi saniye sürer.

Dünyanrn en yüksek binası Varşova Televizyon veOrtalama bir rüya 2-3 saniye sürer. Radyo binasıdır.

Bir kilo limonda bir kilo çilekten daha fazla şeker Türkiye'deki kağıt tüketiminin artrş hrzr, dünyanınvardrr. artrş hrzrndan 4 kat fazladt.

Timsahlar renk körüdür. 3.7 litre benzin 3000.000 litre içme suyunukirletebilmektedir.

ınciler sirkede erir.Ayı inlerinin girişleri her zaman kuzeye bakar.

Venüs saat yönünde dönen tek gezegendir.Ilk biletli açık film gösterisi 28 Aralık 1895'te Paris'te

Bir devekuşunun gözü beyninden büyüktür. gerçekleşti.

Bir timsahın gözleri arasındaki mesafe ayaklarrnrnbüyüklüğüne eşittir.

tsiaBvci

|ffig..%

[]şür

ffi

42

Ş,;6,tOl, .

ö-:,§-f,

r&,ı\7.,(t(,?

r.'I]iJi.\,ü

ni

,H_l:lO{

u,::Tr\F

bft,.§i, auor/vİa

,fıxqü7,)ir\)

'"gi(^,bc{UH

u%Z il)2.ı)i 9! İğ! i§$rV.'}§'6 §ğ?r- .ıib0?p)

f

İj

9)tc

u

k.'n^,

§,,Wffi

)J.

9,5.

\n

!flıxğ>&'X r^ıiS: şCşit"- _io, J]- ] :{B9ğ ıa-: i§ ,\ 1.

Page 46: Pervane / 2013

ıx,-; ğf,ği§§ 5JşU

iu.>ft

€'ı19§ qqg.rö-:qn(

İg(

x

n

r}

, ü\Ç,e9şis;tLöls4)ıEl

tr{

kE :iöı..!:, 1(

,"ö

3ıad,

U) ı}ı.

ş(

E

,ö1]

§iv,ae,(

$3ğoı:ı

ls:

bu^

x"ğ

ffi

43

\5x:,baı.Lo^oT

:q- :

,.!Aı/a

n:,uU

Aıöı

Ic

w

,1/

i2it-ı }i!n

SAGLIK ILE ILGILI ILGINÇ BILGILERIşılay ÇELEBİ / ıO-B HEMŞİRELİK

İleri doğru bir adırn atıldığında, insan vücudunda 54 kas Hapşrrmayı engellemeye çalrşrrsan, başrndaki veyaçalışır. boynundaki damarlardan birinin yrtılabilir ve ölebilir.

Birinin yiiziinü hatırlamak için beynin sağ tarafi kullanılrr. Hapşrrdığrn srrada gözlerini açık futrnaya çalışrrsan,yerlerinden firlayabilir.

Kaşları 1ukarı kaldırmak için 30 kası harekete geçirmekgerekir. Parmak izleri gibi dil izlerinin de her insan için benzersiz

olduğu.Erkekler kadnlara oranla on kat daha fazla renk körüoluyor. İnsan beyninin onalama ağırhğı l.J kg

Giinde 24 saat sayr sayarsanız l trilyona ulaşmanız 3l bin Birinin yiiziinü hatırlamak için beynin sağ tarafi kullanılrr.688 yıl alır.

Yetişkin bir insan giinde ortalama olarak 23 bin kez nefesDoğum gilnilmüzü en az 90 milyon kişiyle alr.paylaşıyormuşuz.

Kaşları 1ukarı kaldırmak için 30 kası harekete geçirmekİnsan yılda 1460 kez rüya göriir. gerekiyor.

Bedenine oranla en büyiik beyin karncalardadrr. Erkekler kadınlara göre l0 kat daha fazla renk körüoluyor.

Hapşırdığrmız zaman kalbimiz de dahil olmak üzere tiimvücut fonksiyonlarımız bir an için duruyormuş. Döllenmeden doğuma kadar bir bebeğin ağırlığı beş

milyon kat artıyor.Kufup ayıları solaktır.

Vücudumuzdaki damarlarr uç uca ekleseniz 19 bin 200Vücudumuzda bulunan yağla 7 iri sabun kalıbı yapabiliriz. kilometre eder.

Normal bir vücut ısısı ile insanın dayanabileceği en sıcak İnsanrn kalça kemiği betondan daha sağlamdr.su},un rsrsr l l0 C' dil.

Normal bir insan vücudunda bulunan elektrik, 25 watt'lıkbir lambayı dakikalarca yakabilir.

Yapılan araştrrmalara göre 6 dk su altrnda kalabilif, 20 dknefesimizi futabilir, srfirrn altrnda l03 derecelik bir soğuğakarşı koyabiliriz.3O giln aç l l0 saat de uykusuzluğadayanabiliriz.

Tımaklarımız bir yılda 3,75 metre kadar uzar.

Esmerlerde l20 bin sarışınlarda ise l40 bin adet saç telivardrr.Her geçen giin başırnızdan 25.000 arasrnda saç telikopar ve yerine yine aynı sayıda yenileri çıkar.

Eğer çok şiddetli hapşrrırsan,kaburgalarından birinikrabilirsin.

l saat siireyle kulakla bir şey dinlemenin kulaktaki bakterisayısını o/o700 artrrr.

8- ı l.çt,;j_

Page 47: Pervane / 2013

HOCALARIMIZIN REPLIKLERI(Gülmece)Şule AKAN / I0-ATT

Beni anlayacaksınrz ama geç olacak. Kendinize yapılmasını istemediğiniz şeyleriKEMAL HOCA başkalarına yapmayın .

HACERHOCAVallahi bravo! Bu çocuklar çok zeki.FEVZi HOCA Bir sonraki ders sözlü yapıyorum.

BELGiN HOCAHep okuyun diyorum ya aslında . . .

SEZGİN HOCA Amacrm notunuzu düşürmek değil çocuklar .

CEMiLE HOCASevgili arkadaşşlaaarr.AYGÜL HOCA

Bu giymenler neden giyinmişte, siz giyinmediniz ?OKŞAN HOCA

Amacrnrn ne olduğunu bileceksin !

FiGEN HOCA

Peki bu hastalığın a-şr-sr var-mr ?ÖZGÜL HOCA

Ama çocuklar dinleyin.ŞENGÜL HOCA

Listen to me . Look at the coursebook.AYŞE HOCA

Srnrfinrz amonyak kokuyor.sEViM HOCA

Ezberlemeyeceksin çocuğum.Anlayacaksrn.YILDIZ HOCA

sonraki madde .

MERVE HOCA

Önemli olan ne biliyomusunuz ?Ne?Ne?DOĞAN HOCA

Örnek çözelim anlayacaksrnrz.AYETULLAH HOCA

|JJ+ |

Eq3,

]Şai|-§j

j-'.-"%

[]şırp6,

ffipL;

,H_

l:lO{

u,:Tr$.,

bfri§i

^)o

k

]n

ü

Jl]l \-)

niCDj,ı

)J.

9,9.

\nİ)

D?r .ıib0/.ö )2.')t u%z il i§$;v.'}§,6 §.9

9)tc

)

f

lo-

u

44

§,icfiffib^'

fıxqü7,

1üi

ffi>fr'X r^ıiS: şCxi_io,J.ı;] aB9ğ ı\-'

Page 48: Pervane / 2013

Aşkbir şem-i ilahidir benim peı,ı,aııcsi

Şevkbir zincirdir gönlün anın divanesiŞeyh Galip