sosyal yardımlar İkİ anlamlı bİr terim ()

18
SOSYAL YARDıMLAR İKİ ANLAMLı BİR TERiM (") Prof. Dr. Sait DİLİK Sosyal yardım terimi ile özellikle Türkiye'deki kullanım biçi- miyle iki farklı kavram ifade olunmaktadır: 1) işletmelerce yapılan sosyal harcamalar; 2) sosyal güvenliğin bir yöntemi olarak sosyal yardımlar. Sosyal yardım terimi bu iki alanda kimi kez eş ya da birbirine yakın, kimi. kez farklı anlamlar taşımaktadır. Çünkü bu terimin kullanıldığı bu iki alan, ilerden de anlaşılacağı üzere, kural olarak farklı olmakla birlikte, birçok ortak yönler taşımakta, birçok durumlarda birleşmektedir. Sosyal yardım teriminin bu iki alandaki anlam ve içerikleri incelenmekle, ifade ettiği kavramların açıklanması yapılabilmiş, öte yandan sosyal yardım-sosyal güvenlik ilişkisi ortaya konulmuş ola- caktır: Önce terimin sosyal harcamalar alanında kullanımını ele ala- lım. Bu harcamalar işl~tme içi sosyal politikanın konusunu oluştur- maktadır. İşletme içi sosyal politika işletmede çalışanlara, yasalar ve toplu iş sözleşmeleri uyarınca ya da iş~rence gönüllü olarak, ka- rarlaştırılmış olan ücret dışında, maddi ve manevi türden yararlar sağlamayı amaçlayan önlemlerin bütününü kapsar. İşte bu yararlara sosyal ödemeler, ya da özellikle Türkiye'deki deyimiyle sosyal yardım- lar, bunlarla ilgili olarak işletmenin yaptığı giderlere de sosyal harca- malar denilmektedir. Yukandan anlaşıldığı üzere sosyal harc~ma- lar sosyal yardımlann bir başka yönü ya da görünümü için kulla- nılan terimdir. Bu harcamalar ücretlere ek biçimde personele iliş- kin olarak yapılan tüm giderleri kapsar. (*) Bu yazı Milli Prodüktivite Merkezi'nin 6-7 Aralık 1976'da Ankara'da düzen- lemiş olduğu "Toplu Sözleşmelerde Sosyal Yardımlar Semineri"nde, sosyal yar- dımlarda kavram sorunu konusunda yazarca sunulmuş olan bir bildirinin de- giştirilmemiş metninden oluşmaktadır. Aradan uzunca bir süre geçmiş olmakla birlikte. yazar, yazının yayınlanmasının ilginç olabileceği kanısını taşımıştır. .. i ~ ; A ...;;..;... ..... _. :j,'

Upload: others

Post on 23-Oct-2021

11 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: SOSYAL YARDıMLAR İKİ ANLAMLı BİR TERiM ()

SOSYAL YARDıMLAR

İKİ ANLAMLı BİR TERiM (")

Prof. Dr. Sait DİLİK

Sosyal yardım terimi ile özellikle Türkiye'deki kullanım biçi-miyle iki farklı kavram ifade olunmaktadır: 1) işletmelerce yapılansosyal harcamalar; 2) sosyal güvenliğin bir yöntemi olarak sosyalyardımlar. Sosyal yardım terimi bu iki alanda kimi kez eş ya dabirbirine yakın, kimi. kez farklı anlamlar taşımaktadır. Çünkü buterimin kullanıldığı bu iki alan, ilerden de anlaşılacağı üzere, kuralolarak farklı olmakla birlikte, birçok ortak yönler taşımakta, birçokdurumlarda birleşmektedir.

Sosyal yardım teriminin bu iki alandaki anlam ve içerikleriincelenmekle, ifade ettiği kavramların açıklanması yapılabilmiş, öteyandan sosyal yardım-sosyal güvenlik ilişkisi ortaya konulmuş ola-caktır:

Önce terimin sosyal harcamalar alanında kullanımını ele ala-lım. Bu harcamalar işl~tme içi sosyal politikanın konusunu oluştur-maktadır. İşletme içi sosyal politika işletmede çalışanlara, yasalarve toplu iş sözleşmeleri uyarınca ya da iş~rence gönüllü olarak, ka-rarlaştırılmış olan ücret dışında, maddi ve manevi türden yararlarsağlamayı amaçlayan önlemlerin bütününü kapsar. İşte bu yararlarasosyal ödemeler, ya da özellikle Türkiye'deki deyimiyle sosyal yardım-lar, bunlarla ilgili olarak işletmenin yaptığı giderlere de sosyal harca-malar denilmektedir. Yukandan anlaşıldığı üzere sosyal harc~ma-lar sosyal yardımlann bir başka yönü ya da görünümü için kulla-nılan terimdir. Bu harcamalar ücretlere ek biçimde personele iliş-kin olarak yapılan tüm giderleri kapsar.

(*) Bu yazı Milli Prodüktivite Merkezi'nin 6-7 Aralık 1976'da Ankara'da düzen-lemiş olduğu "Toplu Sözleşmelerde Sosyal Yardımlar Semineri"nde, sosyal yar-dımlarda kavram sorunu konusunda yazarca sunulmuş olan bir bildirinin de-giştirilmemiş metninden oluşmaktadır. Aradan uzunca bir süre geçmiş olmaklabirlikte. yazar, yazının yayınlanmasının ilginç olabileceği kanısını taşımıştır.

..i

~

;

A

... ;;..;... ..... _. :j,' •

Page 2: SOSYAL YARDıMLAR İKİ ANLAMLı BİR TERiM ()

56 SAIT DtLİK

Sosyal harcamalar yani öteki yönü ve Türkiye'deki deyişiyle sos-yal yardımlar kavramı, tarihselolarak 19'uncu yüzyılın sonlannadoğru, anonim ortaklıkların sosyal sigortaların kurulmasıyla doğangiderlerini kar ve zarar hesaplarında özel biçimde göstermeye başla-malarıyla doğmuştur. Sosyal harcamalarm kar ve zarar hesaplarınabu biçimde yansıtılması o dönemde bir tepki ya da protesto.niteliğitaşımaktaydı. Günümüzde ise bu harcamalar işletmeler için artık birprestij ve gösteri aracı niteliğine dönüşmüştür. Bu nedenle işletme-ler bilançolarında yalnız kanunla zorlanmış sosyal harcamaları değil,aynı zamanda buna ek olarak yaptıkları isteğe bağlı sosyal harcama-ları da göstermektedirler.

Sosyal harcamalar, ya da başka deyişle çalışanlara sağlanılan. sosyal yardımlar güncel sosyal politika tartışmalarının önemle üze-rinde durduğu konulardan birini oluşturmaktadır. Ancak bu tar-tışmalar, güvenilir nitelikte yeterli sayısal bilgilerle pek destekle-nememektedir. Çünkü sosyal harcamaların muhasebe kayıtlarmagiriş ve sınıflandırılışı çeşitli işletmelerce farklı biçimde yapılmak-tadır. Bu ise sosyal yardımlarda işletmeler arası karşılaştırma yap-ma olanaklarını daraltmaktadır.

Bu nedenle günümüzde işletmeler için, yalnız dar anlamdakisosyal yardımları ya da başka deyişle ücret yan ödemelerini değil,işletmede çalışanlar için, asıl ücretler de dahil olmak üzere, yapı-lan tüm harcamaları içeren hesap planlan geliştirilmeye çalışıl-maktadır. Burada sosyal harcama kavramını yalnız sosyal yardım-larla sınırlamaksızın, işletmede kullanılan insan gücü için yapılantüm harcamalar biçiminde alma eğilimi göze çarpmaktadır.

Sosyal yarcbmları zorunlu ve gönüllü olmak üzere iki gruptatoplayabiliriz: Gönüllü sosyal yardımlara ek sosyal yardımlar dadenilmektedir.

Zorunlu sosyal yardımlarda işletme, devletin sosyal politikası,başka deyişle bu amaçla çıkarılmış kanunlann ve toplu iş sözleş-melerinin yürütücüsü ve uygulayıcısı durumundadır.

Her iki durumda da yapılacak yardımlar dışardan (kanun ya,da toplu sözleşmeler yoluyla) saptanmış bulunmaktadır. Başka birdeyişle işletmenin serbest kararlanna bağlı değildir. Zorunlu sosyalyardımlar grubuna örneğin sosyal sigorta işveren primleri, toplusözleşmelerie ya da kanunla saptanmış bulunan izin ve tatil ücret-leri, aynı biçimde saptanmış aile ve çocuk yardımları ve her türlübaşka nesnel ya da parasal yararlar girmektedir. Çalışanlara örf

Page 3: SOSYAL YARDıMLAR İKİ ANLAMLı BİR TERiM ()

"'""If"-,-•••-.-. ----------------- ..c-...,.....,-~~~~~~~~~~...,...,......,....-.,..,..-.~-."...,..,.,..'.\~ ...

SOSY AL YARDıMLAR 57

ve adet ya da değişmez nitelikteki bir takım alışkanlık ve kurallaradayanılarak sağlanan bazı yararlar da zorunlu sosyal yardımlarolarak kabulolunmaktadır.

Gönüllü sosyal yardımlar da gerçekte, genellikle hukuksal biryükümlülüğe dayanmaktadır. Örneğin, işletmede çalışanlara sağla-nan, sosyal sigorta yaşlılık aylığı dışındaki yaşlılık aylıklarında ol-dUğugibi. Bu yardımlar işletmenin kendi serbest kararlarına dayan-makta ve işletme, işletmede çalışanlara karşı kendi isteğiyle hukuk-sal bir yüküm altına girmektedir. Gönüllü sosyal yardımların buikili niteliği nedeniyle, karışıklık yaratılmaması için gönüllü sosyalyardımlar ya da harcamalar yerine, ek sosyal yardımlar ya da har-camalar teriminin kullanılmasını daha uygun görenler bulunmak-tadır.

Gönüllü ya da ek sosyal yardımlara örnek olarak, işletmedeçalışanlara sağlanan ek yaşlılık aylığından başka, ek hastalık ve ka-za sigortası, iş yeri doktorları, işletme hastalık sandıkları ve şifaevleri yoluyla yapılan çeşitli sağlık yardımları, sakatlar ve yaşlılarauygun çalışma koşulları yaratılarak yapılan yardımlar, işletmeceyaptırılan ya da başka yollardan çalışanlara sağlanan konut yardım-ları, yiyecek, giyecek ve.başka tüketim mallarının uygun fiyatlarlasağlanması, kadınlar ve kız çocuklar için dikiş ve yemek kurslan dü-zenlenmesi, evlenme, dOğum,eş ve çocuk parası ve askerlik yardımıgibi ödemelerin yapılması, çalışan çocuklu aileler için kreş ve anaokulları açılması, çalışanların çocuklarının öğrenim giderlerinin kar-şılanması, serbest zaman değerlendirilmesi için gerekli yapılarınyapılması, işletme çerçevesinde spor tesislerinin kurulması, kütüp-haneler açılması, çalışanlara kardan pay ya da ikramiye verilmesi,ya da mevcut ücretlere ek olarak yatınlabilir ücretler ödenmesi, iş-letme mensuplarına yemek, yakacak, taşıt yardımı gibi yardımlannyapılması gösterilebilir.

Bu sayılan gönüllü yardımların birçoğu birçok ülkelerde ve ör-neğin Türkiye'de yasa ya da toplu sözleşmelerin konusu olmakta, bunedenle de zorunlu sosyal yardımlar niteliği taşımaktadır. Bundanda anlaşılıyor ki, sosyal yardımlann yukardaki biçimde gruplandı-rılması ancak göreli bir geçerlilik taşımaktadır.

Öte yandan bazı yazarlara göre, asıl anlamda sosyal yardımkavramı gönüllü yardım ve ödemeleri içerir. Kanun ya da toplusözleşmelere dayanılarak sağlanan yararlar hiç değilse dar anlam-daki sosyal yardım kavramı dışındadırlar. Ancak, aslında anlamlı

.••__ >,'_. ~';..:..•.~_o".

Page 4: SOSYAL YARDıMLAR İKİ ANLAMLı BİR TERiM ()

58 SAiT DtUK

"

olabilecek bu görüş genel kanıya özellikle Türkiye'deki kavram an-layışı ve uygulamaya aykırı düşmektedir.

Gönüllü nitelikteki sosyal yardımlar içinde özel bir grubu işlet-me koşullarından doğan sosyal harcamalar oluşturmaktadır. Ger-çekten bu sosyal harcamaların yapılması bir ölçüde, işletme için eko-nomik bir zorunluluk olarak ortaya çıkmaktadır. İşletmede çalışan-ların mesleki eğitimleri, iş kazaları ve mesl13khastalıklarına karşıyasal zorunluluklar dışında ek önlemlerin alınması, işletmede genelsağlık tesislerinin kuruluşu, başka bir yere gönderm13durumundayol ve taşınma giderlerininkarşılanması gibi harcamalar işletme ko-şullarından doğan sosyal harcamalara örnek olarak gösterilebilir. Buharcamalarm sosyal yardım kavramı içinde yer alıp almayacaklarıkuşkusuz tartışılabilir. Biz bu harcamaları da sosyal yardım kavra-mı içinde düşüneceğiz.

Ancak bu biçimde bir zorlama, kavram için sosyal yardım teri-minin kullanılmasının tutarlılığı konusunda burada bazı kuşkularuyandırmaktadır. İlerde sosyal yardım-sosyal güvenlik ilişkisinin in-celenmesi sırasında bu kuşkunun daha da arttığını göreceğiz.

Federal Almanya'da, Alman İşveren Sendikaları Konfederasyo-nunca (DieBundesvereinigung der Deutsehen Arbeitgeberverbande) .sanayi kesimindeki sosyal yardımlar (sosyal harcamalar) konusun-da, 1951yılında, aşağıdaki tabloda gösterilen, bir anket araştırmasıyapılmıştır. Anket, çalıştırdıkları işçi sayısı bir milyonu aşan 2671iş-letmeden alınan bilgilere dayanmıştır. Soru sorulan işletmelerin se-çiminde en önemli endüstri kolları, işletme ve kuruluş yerleri büyük-lükleri gibi faktörler göz önünde bulundurulmuştur. Esnaf ve küçüksanat sahiplerinin işyerleri anketin kapsamına alınmamıştır. Anke-tin kapsamına giren işçilerin yüzde SO'sindenfazlası 1000'den fazlaişçi çalıştıran işyerlerinde çalışanlardır. Sosyal yardımların işletmebüyüklüğüne koşut biçimde artma eğilimi taşıması nedeniyle, anketsonuçları değ"'erlendiriHrken,yukardaki hususların göz. önünde bu-lundurulması önem taşımaktadır. Anket rakamlarından, toplam Ba-tı .o\lmanya sanayii sosyal yardımları (harcamaları) için aşağıdakisonuçlar çıkarılmıştır.

Page 5: SOSYAL YARDıMLAR İKİ ANLAMLı BİR TERiM ()

~"

U?m"~'._'

SOSYAL YARDlMLAR 59

BATI ALMANYA'DA SANAYİ KESİMİNCE1951 YıLıNDA YAPILAN SOSYAL YARDlMLAR

(HARCAMALAR)

Sosyal YardımToplam brüt Giderlerininücretler DM olarak tutarı

Sosyal Yardımın içindeki Toplam İşçi(harcamanın) türü payı % (Milyon) ~•.aşına

ı. Sosyal Sigortalarİşveren Primleri 10,8 1944 365

2. Kanun ve Toplu SözleşmelereDayanan Sosyal Harcamalar 10,7 1927 362

3. İşletme Koşullanna Bağlı OlarakYapılan Sosyal Harcamalar 1,1 198 37

4. Ek Sosyal Harcamalar 14,7 2648 496

Ek Sosyal Harcamalardan

- Sosyal Güvenlik Harcamaları 5,9 1052 197

- İşletme İçinde YapılanSosyal Yardım .ve Hizmetler 4,7 833 156

- Bağış ve BaşkacaYapılan Dağıtımlar 4,1 763 143

TOPLAM 37.3 6717. 1260

.,

~1,

Tablodaki brüt ücretler kavramı, örneğin izin ve tatil ücretleri,aile ve çocuk yardımları gibi gerçekte muhasebe ka.yıtlarında ücret-lerin içinde gözüken sosyal harcamalardan ayıklanmış brüt çıplaküCr'etleri göstermektedir ..

!,....~.~

1:

Yukardaki tablodan da anlaşılacağı gibi Federal Almanya'daı951'de sanayi kesiminde yapılan sosyal yardımlar, yüzde 21,5'i zorun-lu <tabloda 1 ve 2 nolu gruplar) ve yüzde 15,S'igönüllü <tabloda 3 ve4 nolu gruplar) olmak üzere, sosyal yardımlardan ayıklanmış brütçıplak ücretlerin yüzde 37,3'üne ulaşmaktadır.

Sosyal yardımlar konusunda daha basit bir anket araştırmasıda, örneğin Türkiye İşver'en Sendikaları Konfederasyonunca yapıl-mıştır. Bu araştırmada Türkiye'deki çeşitli sanayi işkollarında bu-lunan, ciroları en yüksek 84 işletmeye gönderilen anket. formların-dan 5S'inin değerlendirilebilmesiyle 1970-1975yılları arasında saatbaşına brüt çıplak ücretler ve yan ödemeler hesaplanmıştır. Anke-

~.'.'

Page 6: SOSYAL YARDıMLAR İKİ ANLAMLı BİR TERiM ()

60 SAİT olLlK

tin asıl amacı toplam ücretleri hesaplayabilmek olduğundan sosyalyardımlar ya da anketin kullandığı terimle yan ödemelerin ayrın-tılarına inilmemiştir. Yalnız, bu ödemelerin ikramiye, yemek para-sı, yakacak yardımı, izin harçlığı (yardımı), bayram parası, evlen-me yardımı, doğum yardımı, ölüm yardımı, çocuk parası, öğrenimyardımı, taşıt yardımı ve askerlik yardımını kapsadığı belirtilmek-le yetinilmiştir.

Bu 1tnket sonuçlanna dayanarak Türkiye'de 1970-1975arasındasürekli olarak 60 binden fazla işçinin çalıştığı çeşitli sanayi işkol-lannda brüt çıplak ücretler ve sosyal yardımlann (ankette yan öde-meler) nasıl geliştiği aşağıda gösterilmiştir.

1 ıBrüt Çıplak Saat Başına

Saat Ücretleri Sosyal Yardım ı'nin l'e(Yan Ödeme) Oranı

Yıllar TL. TL. %

1970 .4,46 2,83 63,5

ı971 5,ı9 3,24 62,4

1972 6,36 ",06 63,8

ı973 7,71 5,ı5 66,8

1974 9,85 6,65 67,5

1975 12,91 9,66 74,8

Ortalama (1970- 1975) 66,4

Tablo rakamlan Türkiye'de ankete cevap veren işyerlerinde1970-1975yıllan arasında sosyal yardımların brüt çıplak ücretlerinyüzde 62,4'ü ile 74,8'i arasında değiştiğini ve ortalama olarak yüzde66,4'e ulaştığını göstermektedir. Ücretler içinde sosyal yardımlannoranında 1970-1975arasında oldukça düzenli bir artış göze çarpmak-tadır.

Anket sonuçlanna göre anılan dönemde sosyal yardımlann ge-lişim ve brüt çıplak ücretlere ilişkisi özel ve kamu kesimi işletmeleribakımından farklar göstermektedir. Durum aşağıdaki tabloda gö-rülmektedir.

Page 7: SOSYAL YARDıMLAR İKİ ANLAMLı BİR TERiM ()

• ~~~~____......c!m......,.••..¥......"••..,.._~-~.,..,.","'-_~!'ı-'~ ~. . '~j

SOSYAL YARDıMLAR 61

ÖZEL KESIM KAMU KESİMı

1 2 3 4Saat ücreti Sosyal Saaı'ücreti Sosyal

çıplak Yardımlar 2'oio l'e çıplak Yardımlar 4'ü03'e

Brüt (YanödJ Oranı Brüt (Yan ödJ Oranı

Yıllar n. n. 0/0 n. n. 0/0

1970 4,28 1,74 40,7 4,61 3.84 83,3

1971 5,28 2,52 47.7 5,11 3,91 76,5

1972 6.41 3.15 39,1 6,31 4,90 77,7

1973 7.93 4,14 52,2 7.52 6.09 81,0

1974 9,76 5.25 53,8 9.94 7,94 79.9

1975 12,86 7.61 59,2 12.96 11,56 89,2

Tablo rakamlarına göre Türkiye'de sosyal yardımların brüt çıp-lak ücretlere oranının kamu kesiminde çok daha yüksek olduğu an-laşılmakta~ır. Düzenli olmamakla birlikte bu oranda 1970-1975ara-sında her iki kesimde artışlar olduğu göze çarpmaktadır.

Türkiye'de sosyal yardımlarla dolaylı ya da dolaysız biçimde il-gili başka bazı araştırmalar da yapılmıştır. Bu araştırmalara göresosyal yardımların toplam ücretler içindeki oranı çok yüksek oran-lara ulaşmaktadır. Örneğin, bir araştırmaya göre işçilere çahşılma-yan günler için ödenen ücretler, işletmenin yıllık çıplak (direkt)işçilik giderlerini yüzde 33-35 oranında artırmaktadır. Başka biraraştırmaya göre işletmelerde çıplak (kök) ücretlere ek olarak ya-pılan sosyal yardımlar işçilik giderlerini yüzde 85i işçinin fiilen ça-lıştığı gün başına işçilik giderlerini yüzde 102 oranında artırmak-tadır. Kuşkusuz yukardaki rakamları büyük bir dikkatle değerl'en-dirmek gerektir.

Amerika Birleşik Devletleri'nde 1953 yılında "Chamber of Com-merce of the United States in Washington" tarafından yapılan ve çe-şitli ekonomik kesimlerden 940 işletmeyi kapsayan başka bir anketçalışmasına göre toplam sosyal yardımlar (harcamalar) ücretlerinyüzde 19.2'sine ve işçi başına 720 dolara ulaşmaktadır.

Avrupa Birliği'nin ilk çekirdeğini oluşturan Avrupa Kömür veÇelik Birliği'nin kapsadığı endüstri kolları için de, sözü edilen Bir-likçe yapılan bir araştırmada şu rakamlar elde olunmuştur;

Page 8: SOSYAL YARDıMLAR İKİ ANLAMLı BİR TERiM ()

,.

i.

62 SAiT DtLlK

AVRUPA KÖMÜR VE ÇELİK BİRLİGtDEMİR VE ÇELİK ENDÜSTRİsİNDE ÜCRET VE SOSYAL YARDIMLAR

Batı Almanya Fransa İtalyaDM % Frank ~t Liret 0/0

ı. Dolaysız Biçimde İşeBağlı Ücretler 2,06 100,0 154,15 100,0 236,90 100,0

2. al İzin ve Tatil ücretleri 0,19 9,2 8,77 5,7 22,32 9,4

bl Karşılıksız İkramiye, KArdanPrim ve Benzeri Yararlar 0,10 4,9 7,51 4,9 30,71 13,Q

c) İşverence Ödenen İşçiVergileri 8,43 5,4

3. al Sosyal Güvenlik (AileYardımları De.hillaal İşveren Sosyal Güvenlik

Primleri 0,29 14,1 50,72 33,0 93,92 39,6

abI Sözleşmeye Dayanan yada Gönüllü Yardımlar 0,19 8,8

bı Konut ve Başka NesnelYardımlar 0,12 5,9 17,10 11,1 9,05 3,8

cl Kıdem Tazminatı İçinYedek Akçe 9,05 3,8

dı Çeşitli Sosyal Katkılar 0,07 3,4 4,63 3,0 4,66 2,0

el İşletme Koşullarına BağlıSosyal Harcamalar<Eğitim, İş Kazalarına KarşıKoruma) 0,04 2,0 3,79 2,5 1,44 0,6

TOPLAM 3,06 148,3 255,10 165,6 408,05 172,2

Yukardaki rakamlar Avrupa Kömür ve Çelik Birliği'nin kapsa-mına giren demir ve çelik endüstrisinde her üç ülkede sosyal yar-dımlann çıplak ücretler içinde önemli oranlara (Almanya'da yüzde48,3, Fransa'da yüzde 65,6, İtalya'da yüzde 72,2) ulaştığını göstermek-tedir, Ancak burada kanunlarda ve araştırma yöntemlerindeki fark-lar nedeniyle gerek bu ülkelerin kendi içinde gerekse başka üllre-lerle, örneğin Türkiye ile karşılaştırmalar yapmak olanağı pek bu-lunmamaktadır. Özellikle hangi yardımlann zorunlu ve hangile-rinin gönüllü ya da ek sosyal yardımlar olduğu ülkeden ülkeye de-ğişmektedir. Yukarda da değinildiği üzere, başka ülkelerde gönüllüyardım niteliğindeki birçok sosyal harcamalar yurdumuzda kanunya da toplu sözleşmelerin konusuna girdiğinden zorunlu sosyal yar-dımlar niteliğini taşımaktadır. i

Page 9: SOSYAL YARDıMLAR İKİ ANLAMLı BİR TERiM ()

SOSYAL YARDıMLAR 63

Yaygın kanıya göre işletme içi sosyal politika ve böylece sosyalyardımlar kamusal sosyal politikanın işletmed13kiuzantısıdır. Bu ko-şullarda "sosyal" sözcüğü belirli bir anlam kazanmaktadır. Bu söz-cük ile, genel anlamda toplumsal ilişkiler değil, tersine iktisadi ba-kımdan zayıf, yardıma ve korunmaya muhtaç bulunanlara olan iliş-kiler gösterilmiş olunmaktadır. Bu kanıya göre, "sosyal yardımlar"terimi işletmede yoksula yardım niteliği taşıyan önl13mlerbütününükapsamaktadır.

Bu biçimiyle sosyal yardımlar, ister istemez karitatif, yanı ın-sancıl duygularla insanlara yardım anlamına gelen bir nitelik ta-şımaktadır. Böylece, sosyal yardımlarla, iktisadi bakımdan zayıf birgrup olarak işçilere, iktisadi ve hukuksal yönden hakkı olan ücretdışında 13kyararlar sağlanmış olmaktadır. Bu yararların sağlanma-sında iktisadi düşünceler değil, ahlaksal ve sosyal görüşler rol oY!1a-maktadır. Bu kanıyı taşıyanlardan bazıları, sosyal yardımların sağ-lanmasında hiç bir biçimde karlılık düşüncesinden hareket olunma-masının, tersine insancıl duygular, işçi VI3 toplum refahı düşünce-lerinin egemen olmasının gerektiği görüşünü savunmaktadırlar.

Sosyal yardımlar konusunda yukarda açıklanan kanı yaygın ol-masına karşın bizce pek tutarlı değildir. Gerçekten bu yardımlannyapılmasında ahlaksal ve sosyal. düşünceler dışında başka bir çokamaç, güdÜ ve faktörlerin önemli rolü olmaktadır. Örneğin gelen13k-]~rin etkisi, kamu oyunun göz önünuo bulundurulması, kişisel şan veşeref duygusunun tatmini gibi faktörler sosyal yardımlara nedenolabilmektedir. Öte yandan işçilerle işl13tme yönetimi arasında sıkıilişkilerin kurulması ve böylece sendikaların aradan çıkarılmaya ça-lışılması yönünden izlenen işletme politikası da sosyal yardımlardarol oynayabilmektedir. Bütün bu düşünce ve güdül13ryanında hemenhemen tüm sosyal yardım biçimlerinde çeşitli ekonomik amaçlarınizlendiği ve hatta bu amaçların çoğu kez, öteki düşünce ve güdülereağır bastığı bir gerÇl3ktir.

. Bu koşullarda, yukarda "sosyal yardımlar" olarak ele aldığımızönlemler bütünü için aynı sözcüklerin, başka deyişle "sosyal yar-dımlar" teriminin kullanılmasının tutarlı olup olmayacağı yönündekikuşkular daha da artmaktadır.

Sosyal yardımların tüm anlamlardaki işletme politikası ve eko-nomik düşüncelere ne ölçüde bağlı bulunduğu, öZ13llikleişletmeceişçilere yaşlılık durumunda yaşlılık ayllğı ödenmesine yönelik uy-gulamaların biçimlenişinde ortaya çıkmaktadır. İşletmece sağlanılan

Page 10: SOSYAL YARDıMLAR İKİ ANLAMLı BİR TERiM ()

64 SAIT ntuK

bu yaşlılık aylıkları bağımlı çalışanların büyük çoğunluğu için sosyalgüvenlik örgütl~rince sağlananlara ek bir sosyal gelirdir. Böyle birek sosyal güvenlik emeğin, tersi durumda ortaya çıkacak ücret artışı-nın yerine sağlanılan, özel bir karşılığı ya da bedeli olarak görülebilir.Bu durum yüksek düzeydeki yöneticilerde açık bir biçimde görül-mektedir. Gerçekten bu grup yüksek oranda artan vergilerd~n ötü-rü, ücret artışları yerine, işletmece dolgun bir yaşlıhk aylığı öden-mesini tercih etmektedir. Çünkü yaşlılık aylıkları vergiden bağışık-tır. Fakat geniş işçiler yığını için de işletmece sağlanan yaşlılık ay-lıklarııun niteliği bundan farksız olarak, sunulan em~ğin bir tür be-delinden ibarettir. Örneğin İkinci Dünya Savaşı sırasında birçok ülke-l~rde ücret artışları yasaklanmış, buna karşı işletmece, çalışanlarayaşlılık aylığı sağlanması yönündeki planlara izin verilmişti. Bununsonucu, bu ülkelerdeki büyük işletmeler ilerde yüksek tutarda yaş-lılık aylıkları sağlamak koşulu ile, mevcut işgücünü firmaları içinkazanabilme çabasına girmişlerdi. Burada yaşlılık aylığı biçimindekisosyal güvencenin, iktisadi bakımdan ger~kli, fakat hukuksal ba-kımdan engellenmiş olan ücret artışlarının yerini almış olduğu açık-ca;görülmektedir.

Sosyal yardımların işletmede kullanılan emeğin bir tür karşılığıolduğu, bu harcamaların muhasebe kayıtlarına maliyeti artıran gi-der olarak girm~si ve böylece fiyatlar yoluyla tüketiciler üzerine yan-sıtılması gerçeği bakımından da açıkca görülmektedir. İşletmece,çalışanlara sağlanacak yaşlılık aylıklarında maliyetlerin etkilenmesi,ilerde sağlanacak aylıklar için ayrılan karşılıkların gider kayde-dilmesi yoluyla olmaktadır. Bazı işletmelerde biriken bu türden kar-şılıkların düzeyi ana sermayeyi aşmış durumdadır. Öteki sosyalyardımlar ise ilgili oldukları dönemde dolaysız biçimde gider ola-rak kaydolunarak maliyetlere girmektedir. Gerçi ister ücret, istersosyal yardım biçiminde olsun işletmelerce yapılan tüm ödemelerinfiyatlara yansıtılabilmesi için ekonomide söz konusu giderl~r ölçü-sünde bir toplam talep artışımn doğmuş olması, gerekecektir. An- .cak, yapılan bu ödemeler, ceteris paribus, yansıtımları için gereklitoplam talep artışlarını bizzat kendileri yaratacaklardır. Gerçektenek ödemelerde bulunan işletmelerin, atıl likiditelerini harekete ge-çirmeleri, aldıkları kredileri artırmaları ve ek ödemelerin yol açtığıbaşka olaylar (örneğin sermaye yoğun üretim biçimine geçilmesDtoplam talepte yansıma için gerekli artışları doğuracaktır.

Fakat makro düzeyde yansımanın başarılması mikro .iü :eydeher işletmenin sosyal yardım ya da harcamalarını aynı ölçüde yansı-tabileceği anlamına gelmez. Sosyal yardımların mikro düzeyde fiyat-

Page 11: SOSYAL YARDıMLAR İKİ ANLAMLı BİR TERiM ()

.• -r:;

SOSYAL YARDıMLAR 65

lar yoluyla tüketiciler üzerine yansıtılması, her işletmenin ür'ettiğimala olan talebin fiyat esnekliği, işletmenin piyasadaki durumu (ör-neğin tekelci durumunda ya da ağır rekabet koşullannda bulunması)vo sosyal yardımlarm yol açtığı talep kaymalarına göre d'eğişecektir.Öyleyse makro yansıma sonunda, kendi sosyal yardımlarım hiç yan-sıtamayan, kısmen yansıtan, hatta yaptığı sosyal yardımlardan dahayüksek tutarda zarar gören işletmeler bulunabilecektir. Bunlara kar-şı sosyal yardımlannı bütünüyle yansıtan, hatta bunun üzerine ay-onca ek karlar sağlayabil'en işletmeler de bulunacaktır.

Ancak sosyal yardımlanm kısmen ya da bütünüyle yansıtmayanişletmeler, bunlan vergi matrahııidan düşme hakkına sahip iseler,giderlerinin bir bölümünü, daha düşük vergi ödemek yoluyla devletüzerine yansıtmış olacaklardır. Buna karşılık yansıma olayında kardÜZ'eyleriniartırabilen işletmeler ek karlanmn bir bölümünü (gir-dikleri en yüksek vergi dilimi oramndan) devlete ödeyeceklerdir.

Sosyal yardımlann vergi matrahından düşülmeleri, bunlarınzorunlu nitelikteki sosyal yardım niteliği taşıması, başka deyişlekanun ~ toplu sözleşmelerin gereği olması durumunda, tartışma-sız her ülkede kabulolunmaktadır. Bunlar dışında, çalışanlara gö-nüllü olarak işletmece yapılan sosyal yardımlarm muhasebe kayıt-lanna gider olarak geçirilmesi olanağı ülkelerin çoğunluğunun vergihukukunda yer almaktadır.

Sosyal yard)mlarla izlenen amaçlardan biri, işletmeY'egerekliişgücünün sağlanması ve bağlanmasıdır. Böylece işgücünün hare-ketliliği yavaşlatılmış oluyor. Bunun olumlu ve olumsuz yönleri tar-tışılabilir. Gerçekten örneğin çalışanlara yaşlılık aylıklan ve konutsağlanması yoluyla işgücünün işletmeye bağlanması, yalnız işl'etme-nin çıkarlanna değil, aym zamanda işçilerin güvence duygusuna dauygun düşer. Fakat buna karşı işgücünün hareketliliğinin azatıl-ması piyasa ekonomisi ilkesi ile pek bağcıaşmayacak, işgücünün mes-lek tecrübesi ve piyasa koşullanna uyum Y'eteneklerini azaltacak-tır. Özeııikle genç yaşlardaki işgücünün bağlanması durumunda busakıncalar artacaktır. Çünkü ileri yaşlardaki işgücünün işyerini de-ğiştirme eğilimi, gençlere göre azdır. Fakat burada da kişisel neden-l'erden işyerini değiştirme gereği duyulabilir.

Kuşkusuzsosyal yardımların, bu sakıncalan zorunlulukla do-gurmayacak, başka deyişle işgücünün hareketliliğini azaltamayacakbiçimde düzenlenmesi de mümkündür. Örneğin işçilere yaşlılık ay-lığı konusunda kazamlmış haklann belirli kesimlerdeki ya da tümişletmelerce karşılıklı olarak tanınması yoluna gidilebilir.

j;-r .•.•.•

j.•....:., .•...~.•.. \ ~..•.._- ,~

Page 12: SOSYAL YARDıMLAR İKİ ANLAMLı BİR TERiM ()

66 . sAlT DIUK

Sosyal yardımların çeşitli sübjektif amaçlarına karşı, objektifolarak amacı ne olmalıdır sorunu ortaya atılmaktadır. Piyasa eko-nomisi düzenlerinde, bu konuda karın ya da sermayenin rantabili-tesİnin en yüksek düzeye çıkarılması üzerinde durulmaktadır. Mer-kezi plan ekonomisi düzenlerinde ise önemli olan, daha yüksek tu-tarda üretim biçimindeki plan hedeflerinin gerçekleştirilmesidir. Fa-kat bu düzenlerde de yavaş yavaş, işletme başansımn ölçülmesinderantabilite görüşü önem kazanmaktadır. Böylece bu düzenlerde desosyal yardımların en yüksek rantabilite amacına yöneltilmesillinmümkün olduğu düşüncesinden hareket olunmaktadır.

Sosyal yardımların objektif bir amacı olarak kann, ya da ser-mayenin rantabilitesinin en yüksek düzeye çıkarılması, kuşkusuzkısa süreli değil, uzun süreli bir düşünceye dayanmaktadır. Gerçek-te de, yoğun sermayeli modern büyük işletmeler sürekli varlıklar-dır. Bu işletmeler uzun süreli bir kar güvencesini, buna aykın dü-şecek kısa süreli kar olanaklarına yeğ tutacaklar ve birçok kısa sü-reli kar olanaklanndan yararlanmak istemeyecekierdir. Bu nedenleişletmeler bir üretim faktörü olarak emeğe karşı, 19 V8 18'inci Yüz-yıllar kapitalizmi dönemindekinden bambaşka bir olumlu tutum için-de olacaklar, sosyal yardımlara bu açıdan bakacaklard:.!".

Bu anlamdaki sosyal yardım politikası, üretim faktörü emeğingereksinme ve özelliklerine cevap verme durumundadır. Çalışan -işçiişverenden ne bekıemektedir? İşçi önce kendisine uygun gördüğü birişte çalışmak isteyecektir. Bunun dışında işçi, işverenden adil bir iş-lem görmeyi ve sosyal gereksinmelerinin giderilmesini bekleyecek-tir. İşçinin istekle çalışması ve böylece üretimde kullanılan emeğinbaşarısı büyük ölçüde işçinin bu istemlerinin yerine getirilmiş ol-masına bağlıdır. Öyleyse bir işletme içi sosyal politika aracı olaraksosyal yardımlann hedefi iktisadi zorunluluklarla ahlaksal ve sos-yal gereklerin dengelenmesi olmalıdır. Bu anlamda uygulanacak birsosyal yardım politikası, işletmenin en yüksek karlılığı sağlamayayönelik ekonomik hedefleriyle, insancıl duygulara dayanan yardımlararasındaki çelişkiyi engelleyecektir. Bu koşullarda sosyal yardım-lar artık yalnızca bir bağış ya da yardım değil, aym zamanda işlet-mede verimin yükseltilmesi için önemli bir araçtır. Bu anlayış için-de sosyal yardımlar, çalışanların kendini işletmeye vermesinin, üre-time katkılarının bir ölçüde karşılığıdır. Bu katkılar bireysel ola-rak hesaplanıp bedeli ilgililere ödenemediğinden sosyal yardımlarbiçiminde kollektif olarak ödenmiş olmaktadır.

SCllsyalyardım politikası ile işletmelerin iS~3r istemez çalışan-

Page 13: SOSYAL YARDıMLAR İKİ ANLAMLı BİR TERiM ()

~ 11" - •.

SOSYAL YARDıMLAR 67

lann özel hayatlarına karışacakları, bunun ise birtakım sakıncalardoğuracağı ileri sÜTÜlmektedir. Bu eleştirinin sosyal güvenliğin biryöntemi olarak uygulanan sosyal yardımlar konusunda daha şid-d~tli ve açık bir biçimde yapıldığı ilerde görülecektir.

İşletme içi sosyal politika çerçevesinde yukarda içeriği açıkla-nan sosyal yardımların, başka fonksiyonları yanında, çalışanlarınsosyal güvenliği için de büyük bir önem taşıdığı açıktır:

Bir kez sosyal sigorta primlerinin işverenlerce ödenen bölümüile bağımlı çalışanlara sağlanan sosyal güvenlik düzeyi yatay ve di-key olarak genişlemektedir. İşveren primlerinin işçilerin sosyal gü-venliğin finansmanında taşıyacaklan yükü azaltacağı ilk bakışta dü-şünülebilinirs~ de, bu primlerin işletmelerce fiyatlar yoluyla tüketi-ciler ve böylece tüketiciler içindeki önemine göre bir bölümünün yi-Ge tekrar işçiler üzerine yansıtılacağı gerçeğini gözden uzak tutma-mak ger'ektir.

Sosyal yardımların içeriğini oluşturan öteki yararların bir bö-lümü işletmede çalışanların gelir kayıplannı gideriei, bir bölümü degider artışlarım karşılayıcı niteliktedir. Gelir kayıplarını giderici yada engelleyici nitelikteki sosyal yardımlara örnek olarak izin ve tatilücretleri, ek yaşlılık, hastalık ve kaza sigortaları (geçiei iş göremez-lik ödenekl\3ri), yaşlı ve sakatlara uygun çalışma koşulları sağlanma-sı, askerlik yardımı gibi yararlar gösterilebilir. Gider artışlarını kar-şılayıcı nitelikteki sosyal yardımlara ise ek hastalık ve kaza sigortası(sağlık yardımları v.b') , işyeri doktorları,. çocuk, aile, öğretim yar-dımları, şifa evleri, kreş ve ana okullarımn açılması gibi yararlarörn\3k olarak gösterilebilir.

Gelir kayıpları ve gider artışlarının karşılanması modem sos-yal güvenlik düzenlerinin özünü oluşturmaktadır. Bu nedenle işlet-me içi sosyal yardımların çalışanların sosyal güvenliğinde önemlibir katkısı olduğu ortaya çıkıyor. Bununla birlikte işletme içi sosyalyardımların çalışanlara sağladığı sosyal güvenlik, kuralolarak asılsosyal güvenlik kurumlarınca sağlanana ek niteliktedir. Fakat asılsosyal güvenlik düzenlerinin yetersiz olduğu yerlerde, işletme içisosyal yardımlar, bu düzenlerin boşluklarını dolduracak biçimde asılriskleri karşılamaya yön~lmektedir. Bu koşullarda işletme içi sosyalyardımların sosyal güvenlik bakımından gördüğü fonksiyon önemkazanmaktadır. Kuşkusuz bundan, yukarda da değinildiği gibi işlet-me içi sosyal yardımlarm modem sosyal güvenlik düzenlerinin ye-rini ıdabileceği anlamı çıkarılmamalıdır.

Page 14: SOSYAL YARDıMLAR İKİ ANLAMLı BİR TERiM ()

68 SAIT DtLtK

i,r.

Sosyal yardım teriminin bir başka anlamı, bir sosyal güven~lik yöntemini ifade eden bir kavram oluşudur.

Sosyal güvenliğin sağlanmasında başlıca üç yöntemden yararla-nılabilir. Bu yönteml~r sosyal yardım, sosyal sigorta ve devletçebakılma yöntemleridir.

,Sözü edilen yöntemlerin yukardaki şekilde sıralroıışı bir rast-

lantı değildir. Her yöntemin tarihte doğuş ve uygulanışı yukardakisıraya göre olmuştur. Günümüzün ileri sanayi ülkelerinde, sosyalgüvenliğin tarihseloluşum ve gelişim süreci içinde esas itibariyleönce sosyal yardımla ilgili tedbirlerin uygulandığını; sonra da sosyalsigortaların kurulduğunu görüyoruz. Bugün ise sosyal sigortalarsosyal güvenliğin sağlanmasında devletçe bakılma ilkesiyle belirlibir yarış çabası içinde bulunmaktadır.

Sözü geçen yöntemlerin ayrımında ttlmel ölçüt sosyal gelirlerinsağlanış yöntem ve biçimleridir. Sosyal güvenliğin finansman biçim-leri ise ikinci derecede bir ölçütü oluşturmaktadır. Bununla birlikteuygulamada şu ya da bu yöntemin seçilmiş olmasında_ daha çok fi-nansman sorunlarıyla ilgili düşünceler gözönünde bulundurulmuşolabilir.

Yukarda değinilen yöntemlerd~n her biri diğerlerinin yerini dol-durabilecek ve tek başına sosyal riskle~ karşı güvenliği sağlayabi-lecek niteliktedir. Ancak bu yöntemlerin, genellikle uygulamada ol-duğu gibi, birbirini tamamlar biçimde birlikte kullanılması dahaanlamlıdır.

Sosyal yardım yönteminde kişile~ sosyal gelir sağlanması muh-taç olma koşuluna bağlıdır. Sosyal yardımlar, yukarda da değinildi-ği üzere sosyal güvenliğin sağlanmasında uygulanmış yöntemlerinen eskisidir. Çok 'eski devirde din kurumlarınca, muhtaç kişilere sos-yal yardımlar yapılmıştır. Bunun yanında yeni çağın başlamasıyladinselolmayan birtakım ye~l kurumlarca da sosyal yardımlar ya-pılmağa başlanmıştır. Bu gün sosyal yardımlar kamusal örgütlerceya da çeşitli yardım kurumları ve vakıflar gibi yan kamusal veyaözel kuruluşlarca yoksul çevrelere dağıtılmaktadır. Kamusal örgüt-lerce yürütülen sosyal yardımlann finansman kaynaklarını vergilerteşkil etm~ktedir. Diğer kuruluşlarca dağıtılan sosyal yardımlannmali yükü, bu kuruluşların bireysel karar ve çabalarına göre devletbütçesinden yapılan katkılar yani vergiler dahil değişik kaynaklar-dan karşılanmaktadır.

Page 15: SOSYAL YARDıMLAR İKİ ANLAMLı BİR TERiM ()

$ÖSY AL YARDıMLAR

Sosyal yardımlarda, yaidım göreceklere sağlanılacak sosyal ge-lirlerin tutarı kanunlarla saptanmamıştır. Bu konuda yalnızca ~nelilkeler konulmuştur. Bireyselolarak sağlanacak sosyal gelirlerin ni-telik ve tutarı ihtiyaç ve sıkıntının önem ve türüne göre değişmekte-dir. İhtiyaç ve sıkıntının mevcut olup olmadığı ya da n~ ölçüde varolduğu bireyselolarak kontrololunmaktadır.

Yardım göreceklerin muhtaçlık durumunu kontrolün bireyselnitelikte oluşu, sosyal yardımlar üzerinde kişilerce hiçbir hak ilerisürülemiyeceği anlamına ~lmez: Örneğin Almanya'da idari yargıorganlarının 'vermiş oldukları bir çok kararlar böyle bir hakkın,yani bireylerin sosyal yardımlardan yararlanma hakkının, varlığıdoğrultusundadır. Şüphesiz böyle bir hakkın ileri süıiilebilmesi yal-nız kamusal ya da yarı kamusal yardım örgütlerine karşı mümkünolabilecektir. Öre yandan sosyal yardımlardan yararlanma hakkınındoğuşu, yardım görecek kişilerin muhtaç durumda olmaları koşu-luna bağlıdır. Ayrıca yapılacak yardımın miktar ve türü de kişidenkişiye muhtaçlığın durumuna göre değişecektir. Öyleyse yukardakişekilde yorumlandığında sosyal yardımlar artık kamu organlarınınistek ve yardıms~verlik duygularına bağlı bir bağış anlamına gel-memekte, tersine kamuca, hukuksal bir yükümün yerine getirilmesianlamını taşımaktadır.

Sosyal yardımların muhtaç olma koşuluna bağlı bulunması bukavramın da açıklığa kavuşturulmasını gerekli kılmaktadır. Acabamuhtaç kimdir? Muhtacı "kendisinin ve bakma zorunda olduğu ki-şilerin, yerel ölçülero göre geçimini, kendi kaynaklarıyla hiç ya dayeterli derecede sağlama durumunda olmayan ve geçim kaynakları-nı 'başka bir taraftan, özellikle (nafaka ödeme yükümü taşıyan)

. akrabalarından elde ed~meyen kişidir." şekline tanımlamak müm-kündür.

Burada "geçirn" sözcüğünün göreli bir kavram olduğuna işaretedelim. Bu nedenle kişinin kendisi ve bakma zorunda olduğu kim-selerin geçimini sağlayıp sağlamayacağının yerel ölçülere göre sap-tanması zorunludur. Çünkü fakir bir ülke ~ bölgede yüksek refahdurumu olarak kabul edilebilecek bir geçim düzeyi zengin bir ülkeya da bölgede asgari geçim düzeyinin bile altında bir durum olarakgörülebilir. Yukardaki tanımda bu gerçeğin gözönünde bulundurul-duğu görülmekredir. Öte yandan tanımda, kendi kendisinin ya daaile çevresinin yardımının mümkün olduğu durumlarda kişinin muh.taç sayılmayacağı ve kişiye dışardan, başka deyişle sosyal yardımörgütlerince yardım yapılmaması gerektiği düşüncesi yatmaktadır.

,f

"

Page 16: SOSYAL YARDıMLAR İKİ ANLAMLı BİR TERiM ()

70 SAİT DtLlK

Sosyal yardımlarda izlenilen amaç yardım görenin mümkünolan en kısa sürede ~niden çalışabilme, gelir sağlama ve böylecekendi geçimini sağlama olanağına kavuşturulmasıdır. Kişinin var-lığını güvence altına alma ile onun yeniden çalışma ve gelir sağla-ma olanağına kavuşmasına yardımcı olma arasında bağ kurması sos-yal yardım tedbirlerinin kendine özgü bir niteliğidir.

Sosyal yardımların fayda ve sakıncalan üzerinde çok tartışıl-mıştır. Bazı çevrelerce sosyal yardımlann mevcut kaynakların en iyişekilde kullamlmasını mümkün kılacağı ileri sürülmektedir. Bu gö-rüş örneğin faydanın kişiler arası karşılaştınlabilirliği gibi görünüş-te bilimsel iktisadi düşüncelere dayandınlmaktadır. Bu düşünce biçi-mi sosyal politika alamndaki uygulamaları geniş ölçüde etkilemek-tedir. Bu görüşün haklı gözüktüğü baz~ noktalar yok değildir.

Örneğin Danimarka'lı bir iktisatçı olan Zeuthen bu konu ile ilgiliolarak bir takım makro ekonomik ilişkiler üzerinde durmuştur:

Zeuthen'e göre, iktisadi refah düşüncesinden hareket olundu-ğunda ve marjinal fayda teorisinin kavramlan kullanıldığında şusonuca varmak. mümkündür ; Mevcut sımrlı kaynaklar. gereksinme-nin en büyük olduğu yerlerde kullanılmalıdır. Böyle davramldığındaharcanmış olan kaynaklardan en büyük toplam fayda sağlanmış ola.-caktır. Yardımlar ve böylece yardım görenlerin gelirleri artırıldığın-da yardım olarak dağıtılan hl'lr yeni para biriminin. bu parayı alan-lar nezdindeki faydası azalacaktır. Bu durum gözönünde bulundu-rulacak olursa. kuramsalolarak en yüksek faydamn paramn marji-nal faydasının tüm yardım görenler için eşit olduğu durumda eri-şilmiş olacağı söylenebilir. Eğer bu sav tutarlı olsaydı, yalnız sos-yal yardım yönteminin değil, aynı zamanda bu yönteme bağlı olarakyürütülen muhtaçlık durumu kontrollerinin de lehinde bir argümanteşkil ederdi. Böylece, sosyal güvenliğin yöntemini seçerken kişiselgereksinmelerden hareket olunması için bir neden daha ortaya çık-mış olurdu. Ancak sözü edilen sav tutarlı değildir. Çünkü gelir sağ-layan bireylerin bu gelirlerden duydukları fayda karşılaştınlabilirya da toplanabilir. nitelikte değildir. Gerçl'lkten insanlar birbirindenfarklı olduğundan bunların aynı şeyden duyacakları fayda da fark-lı olacaktır.

Sosyal yardım yönteminin savunucularına göre bu yöntemin di-ğer bir faydası kaynakların kullamlışında son derece tasarruflu dav-ranışı mümkün kılmasıdır. Bu yöntemde yardımların biçim ve türü-nün bireylert=ı,bunların özel durum ve gereksinmelerine göre ayar-lanabilmesi, yardımın etkililik derecesini yükseltmektedir.

Page 17: SOSYAL YARDıMLAR İKİ ANLAMLı BİR TERiM ()

SOSYAL YARDıMLAR 71

Sosyal yardım yönteminin sakıncalanna gelince özellikle buyöntemin olumsuz psikolojik etkileri üzerinde durulmaktadır. Sos-yal yardımlardan yararlananların, muhtaç durumda olduğunu ta-mtlama 'zorunda kalmakla bir tür kısıtlılık altına girdikleri, resmimercilerin anlayış ve takdirine bağlı tutuldukları söylenmekte; bu du-rumun ise yardım görenler için küçültticü ~ onur kıncı bir durumolduğu ileri sürülmektedir.

Muhtaçlık durumlarımn araştırılmasının kişilerin onuru ile bağ-daşmazlığından öteye, insanları ayırıcı ve bölücü olduğu söylenil-mektedir. Bazı yazarlara göre bu görüş devrini yitirmiş, eskimiş birtakım ön yargılara dayanmaktadır. Geçen yüzyılda sosyal yardım-lardan yararlanma, örneğin seçim ve evlenme hakkı gibi birtakımmedeni hakların kısıtlanmasına yol açıyordu. Günümüzde is'e, dev-letçe zıt bir amaç (vergilendirme) için bireyl'erdem sürekIi olarakgeIirleri hakkında bilgiler istenmektedir. Bu durumda sosyal yardımgöreceklerden muhtaç olduklarım gösterebilm'eleri için bilgi istenil-mesi bunları rahatsız etmeyeC'ektir.

Diğer birtakım yazarlar ise aslında sosyal yardımlarla ilgili ola-rak yukarda değinilen sakıncaların varlığını kabul etmekle birlik-te. bunların iyi ve cömertçe davramşlarla önemli ölçüde giderilebi-leceği görüşündedir. Bunlara göre. yardım görecek kişinin, zorluiradesine ve gerekli tedbirleri almış olmasına rağmen güç durumadüşmeyi önleyemediği hallerde, sağlanılacak sosyal gelirlerin artıkmuhtaçlık durumunu tamtlama koşuluna bağlanmaması v'e bu du-rumdaki kişinin arzulanmayan pedagojik bir himayeye tabi tutulma-ması gerekmektedir. Kanunlarda bunları sağlayacak gerekli deği-şikIikler yapılmalıdır. Öte yandan beIirlli bir üst sınırı aşmayan kü-çük miktarlardaki sosyal yardım istekleri, yoksul kişinin aile men-suplarının gelir sağlama olanakları bulunup bulunmadığına bakıl-maksızın yerine getirilmelidir.

Sosyal yardım yönteminin başka bir sakıncası olarak, bu yön-temde yalnız muhtaç durumda olanlara yardim yapılmasının, birçok hallerde tembellik ve israfın teşvik olunması, tasarruf ve ser-vet teşekkü!ünün ise düşündürücü derecede kösteklenmesi sonucu-nu doğuracağı ileri sürülmektedir. Şüphesiz, bu görüş eleştiriyeaçıktır.

Günümüzün sosyal güvenlik düzenlerinde diğer yönteml'er ya-nında sosyal yardım yönteminden de yararlanılmaya devam olun-ması başlıca iki nedenle savunulabilir:

Page 18: SOSYAL YARDıMLAR İKİ ANLAMLı BİR TERiM ()

72 SAIT DtUK

a) Sosyal yardımlar sosyal güvenlik alanındaki kanunlann ta-şıdığı önemli boşluklan doldurabilir. Sosyal yardımlar yoksulluğunkişiyi tehdit ettiği ve bunlann gelir dağılımını düzeltici diğer tedbir-lerle giderilemediği durumlarda gelirlerde belirli bir düzleyici etkiyaratabilir. O halde bundan, bir ülkede gelir dağılımındaki eşitsiz-liğin giderildiği ölçüde, sosyal yardımlardan daha hetrojen bir sos-yal grubun yararlandınlmış olacağı sonucu çıkanlabilir.

Bu durumda sosyal yardımlann sosyal tabakalar arasındaönemli bir yeniden gelir dağılımına yol açmayacağı söylenilebilir.An-cak gelir dağılımındaki farklılığın arttığı ölçüde sosyal yardımlaryüksek gelirlerden dar getirliler yararına artan oranda bir yenidengelir dağılımına yol açacaktır.

b) Sosyal yardımlar özellikle mevcut sosyal sistemleri tamam-lama ve olgunlaştırma fonksiyonu taşımakta ve yenilikler getirmeyeçok elverişli bulunmaktadır. Bunun sonucu olarak sosyal yardımyönteminin taraftarlan sosyal reformlar üzerinde etkin bir rol oyna-maktadırlar.

Yukarda bir sosyal güvenlik yöntemi olarak sosyal yardım kav-ramını inceledikten sonra, işletme içi sosyal politika önlemleri içinde aynı terimin kullanılması daha da az tutarlı gözükmektedir. Bunedenle işletme içi sosyal yardımlarla ifade olunmak istenilen ön-lemler bütünü için, sosyal yardım terimi yerine sosyal ödemeler, sos-yal ücret ya da ücret yan ödemeleri ya da başka yönüyle sosyal har-camalar terimlerinden birinin kullanılması kavram kanşıklıklannayol açılmaması bakımından bizce daha uygun olurdu.

KAYNAKLAR,

- Feurer. Willi, Betriebliche Sozialpolitik, Zürich ı941.

- Dilik Sait, Türkiye'de Sosyal Sigortalar, Ankara 1972.- Handwörterbuch der Sozialwıssenschaften.- Staatslexikon.- Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu. İşgücü Maııyeti ve Çalışma Is-

tatistikleri.