İstanbul Ünİversİtesİ...22.1.1. mavri mira cemiyeti mavri mira cemiyeti, mondros...

27
İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK ve UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ Tüm yayın ve kullanım hakları İstanbul Üniversitesi Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesine aittir. Hiçbir şekilde kopya edilemez, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. Ancak kaynak gösterilerek alıntı yapılabilir. Ders notlarının içeriğinden yazarları sorumludur.

Upload: others

Post on 30-Jan-2021

18 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

  • İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ

    AÇIK ve UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ

    Tüm yayın ve kullanım hakları İstanbul Üniversitesi Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesine aittir. Hiçbir şekilde kopya edilemez, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. Ancak kaynak gösterilerek alıntı yapılabilir. Ders notlarının içeriğinden yazarları sorumludur.

  • BÖLÜM: ORTAK DERS

    DÖNEM (GÜZ / BAHAR): GÜZ

    EĞİTİM ÖĞRETİM YILI: 2013-2014

    DERSİN ADI:

    ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILAP TARİHİ I

    DERS NOTU YAZARININ

    ADI-SOYADI:

    PROF. DR. ALİ ARSLAN

    YRD. DOÇ. DR. ABDURRAHMAN BOZKURT

    CANLI DERS ÖĞRETİM

    ELEMANIN ADI-SOYADI:

    PROF. DR. ALİ ARSLAN

    YRD. DOÇ. DR. ABDURRAHMAN BOZKURT

    2 / 27

  • 8. HAFTA

    DERS NOTU

    3 / 27

  • İÇİNDEKİLER 19. İŞGALLERE KARŞI DİRENİŞ VE MİLLÎ MÜCADELE FİKRİ

    20. ÜLKENİN KURTARILMASINDA KUVAYIMİLLİYE’NİN GÖRÜŞÜ

    20.1. İkinci ve Üçüncü Ahmet Tevfik Paşa Hükûmetleri (11.11.1918-23.2.1919)

    20.2. Dördüncü Ahmet Tevfik Paşa Hükûmeti (24.2.1919-3.3.1919)

    20.3. Birinci Damat Ferit Paşa Hükûmeti (4.3.1919-15/16.5.1919)

    20.4. İkinci Damat Ferit Paşa Hükûmeti (19.5.1919-20.7.1919)

    21. SİYASETEN MÜDAFAA TARAFTARLARININ ÖRGÜTLENME ÇABALARI

    21.1. İngiliz Muhipleri Cemiyeti 21.2. Wilson Prensipleri Cemiyeti 21.3. Kürdistan Teali Cemiyeti 21.4. Tealî-i İslam Cemiyeti

    22. GAYRİMÜSLİMLER TARAFINDAN KURULAN ÖRGÜTLER

    22.1. Rum Örgütleri

    22.1.1. Mavri Mira Cemiyeti

    22.1.2. Yunan Salib-i Ahmer Cemiyeti (Kızılhaç Derneği)

    22.1.3. Rum Matbuat Cemiyeti (Rum Basın-Yayın Dernegi)

    22.1.4. Rum Göçmenleri Cemiyeti (Rum Muhacirin ve Fukaraperver Cemiyeti)

    22.1.5. Küçük Asya Cemiyeti (Asya-yı Suğra Cemiyeti)

    22.1.6. Pontus Cemiyeti

    22.2. Ermeni Örgütleri

    22.2.1. Hınçak Komitesi

    22.2.2. Taşnak Komitesi

    22.3. Yahudi Örgütleri

    22.3.1. Alliance Israelite Universelle

    22.3.2. Makabi Kulübü

    23. MİLLÎ ÖRGÜTLENME ÇABALARI

    23.1. Millî Kongre

    23.2. Trakya Paşaeli Müdafaa Heyet-i Osmaniyesi

    23.3. İzmir Müdafaa-i Hukuk-ı Osmaniye Cemiyeti

    23.4. Trabzon Muhafaza-i Hukuk Cemiyeti

    23.5. Vilayat-ı Şarkiye Müdafaa-i Hukuk-ı Milliye Cemiyeti

    23.6. Kilikyalılar Cemiyeti

    4 / 27

  • ÖZET Mondros Mütarekesi’nden sonra gerçekleşen işgallere karşı Osmanlı hükûmetlerinin,

    siyaseten müdafaa taraftarlarının ve Kuvayımilliye’nin tavrı değerlendirilecektir. Siyaseten

    müdafaa taraftarları ve gayrimüslimlerin örgütlenme çabaları ve buna karşı geliştirilen millî

    örgütlenme de ele alınacaktır.

    5 / 27

  • 19. İŞGALLERE KARŞI DİRENİŞ VE MİLLİ MÜCADELE FİKRİ Mondros Mütarekesi’nden sonra gerçekleşen işgallere karşı direnişin memleketin farklı

    mahallerinde birbirinden bağımsız geliştiği iddia edilebilirse de bu direnişin kendiliğinden

    gerçekleştiğine dair temelsiz varsayımlar tartışmaya açıktır. Zira hiçbir millî direniş

    kendiliğinden gerçekleşmez. Millî bir direniş, ancak millî bir ülkü etrafında bilinçlenme,

    sistemli bir örgütlenme ve kenetlenmeden sonra gerçekleşebilir. Millî Mücadele Hareketi de

    bu safhalardan geçtikten sonra gerçekleşmiştir.

    20. ÜLKENİN KURTARILMASINDA KUVAYIMİLLİYE’NİN GÖRÜŞÜ Mondros Mütarekesi’nin yapılmasından itibaren ülkenin tehlikeli dönemi atlatabilmesi için

    takip edilmesi gereken yol ve metot bakımından ülke insanlarının ikiye bölündüğünü

    görüyoruz. Bunlardan ilki, İtilaf Devletleri ve özellikle İngiltere ile iyi ilişkiler kurmak ve

    İngilizleri hoşnut etmek yolu ile masa başında siyasi olarak (diplomasi yoluyla) ülkeyi

    kurtarmak isteyenlerden oluşan gruptur. Bu grubun lideri konumundaki şahıs ise Damat

    Ferit’tir. Bu grubun mütarekenin ortaya çıkardığı iyimserlik atmosferi içerisinde ilk günlerde

    daha kalabalık iken işgallerin başlaması ve ülkenin giderek parçalara bölünmesi karşısında

    küçüldüğüne şahit oluyoruz. İkinci grup ise, İtilaf Devletleri’nin niyetinin savaş sırasında

    işgal edilmemiş toprakları da çeşitli şekillerde paylaştıracağını, İtilaf Devletleri ile masa

    başında başarılı bir nihai antlaşma imzalamak için, ihtiyaç duyulduğunda başvurulmak üzere

    askerî alanda da hazırlıklı olunması gerektiğini savunan grup yani Kuvayımilliyecilerdir. Bu

    iki grubun da homojen bir yapıda olduğunu (kabul ve retlerin herkeste aynı etkiyi

    gösterdiğini) söylemek mümkün değildir. Bu gruplaşma, BMM’nin açılmasına kadar devam

    edecek ve nihayet Ankara-İstanbul Hükûmetleri olarak iki ayrı merkezde toplanacaktı.

    Bu gruplaşma, adım adım gerçekleşmiştir. Mustafa Kemal Paşa’nın yakın arkadaşı Fethi

    Okyar ile Millî Mücadele’nin örgütlü olarak başlatılmasında etkin rol oynayanlardan Rauf

    (Orbay) Bey’in de üyesi bulunduğu Ahmet İzzet Paşa kabinesi, Musul ile Antakya ve

    İskenderun’un çevresinin işgaline ateşkesi korumak ve İngilizlerle bozuşmamak için izin

    vermişti. Yine İzzet Paşa Hükûmeti döneminde, 7 Kasım 1918’de Fransızların

    Uzunköprü’deki Osmanlı kuvvetleri komutanına 9 Kasım’da üç bölük olarak geleceklerini

    (70 oda, 3 ton sebze ve 5 ton yakacak hazırlanmasını isteyerek) bildirmeleri üzerine, Osmanlı

    Hükûmeti, Uzunköprü’deki komutana işgal için bir sebep olmadığını, zorla girerlerse yalnız

    protesto edilmesini ancak silah kullanılmamasını bildirmişti.

    6 / 27

  • 11 Kasım 1918’de göreve başlayan Tevfik Paşa Hükûmeti döneminde İstanbul Boğazı, İtilaf

    Devletleri tarafından 15 Kasım’da işgal edildi ve bir gün sonra 4000 kişilik bir Fransız

    kuvveti Uzunköprü’den Bakırköy’e gelerek yerleşti. İlk önce İstanbul’un ardından ülkenin

    diğer bazı bölgelerinin ve en sonunda 15 Mayıs’ta İzmir’in işgali ile İtilaf Devletleri’nin asıl

    niyetleri tezahür etti. Ülkenin dört bir taraftan işgali; halkın kongreler tertip etmesi, direniş

    kuvvetleri oluşturmaları ve bu güçleri birleştirmeleri istikametinde Mustafa Kemal ve

    arkadaşlarının (Ali Fuat Paşa, Kazım Karabekir, Rauf Bey) Anadolu’daki Kuvayımilliye

    hareketlerine yeni bir güç ve yön vermeleri, Paris Barış Konferansı’nın hayal kırıklığı ile sona

    ermesi aşamasında ülkenin kurtarılmasında takip edilecek yol hakkındaki tartışmaların da

    hızlandığını ve netleşmeye başladığını görmekteyiz. Bu hususu bütün yönleri ile açığa

    çıkaramak için silahlı mücadeleye hazırlıklı ve gerektiğinde taraftar olan Millî Mücadele

    mensuplarının görüşlerini tespit edip İstanbul’da Millî Mücadele’ye karşı takınılan tavrın

    ortaya çıkarılmasında yarar vardır.

    20.1. İkinci ve Üçüncü Ahmet Tevfik Paşa Hükûmetleri (11.11.1918-23.2.1919)

    I. Dünya Savaşı’nın son günlerinde İttihatçıların desteği ile kurulan Ahmet İzzet Paşa

    hükûmetinin sona erdirilmesinden sonra Mondros Ateşkes Antlaşması’nın akabinde

    11.11.1918’de kurulan ikinci Ahmet Tevfik Paşa Hükûmeti’nin maksadı, Anadolu’da

    teşekkül eden Kuvayımilliye’yi dağıtmak değil, Kuvayımilliye’yi “kuva-yı muntazama”

    hâline getirmekti. 13.1.1919-23.2.1919 arasında görev yapan Üçüncü Tevfik Paşa

    Kabinesi’nin tavrını tespit edemedik. Ancak bu hükûmetin de önceki ve sonraki hükûmetle

    aynı tutumu sergilemiş olduğunu söyleyebiliriz.

    20.2. Dördüncü Ahmet Tevfik Paşa Hükûmeti (24.2.1919-3.3.1919)

    24 Şubat 1919 tarihinde kurulan Dördüncü Ahmet Tevfik Paşa Hükûmeti, Anadolu’da oluşan

    millî teşebbüslerin hükûmetin idare etmesinin uygun olmamasına karşılık, hükûmetin

    siyasetine muvafık hareketlerin hissettirilmeden desteklenmesi gerektiği görüşündedir.

    20.3. Birinci Damat Ferit Paşa Hükûmeti (4.3.1919-15/16.5.1919)

    Mustafa Kemal Paşa’nın 9. Ordu Kıtaatı Müfettişi olarak Anadolu’ya gönderilmesi bu

    hükûmet döneminde olmuştur. Bu ilk Damat Ferit Hükûmeti döneminde, Tevfik Paşa

    Kabinesi’nin takip ettiği politikanın genel olarak devam ettirildiğini görüyoruz.

    7 / 27

  • 17 Mart 1919’da Teke’de faaliyet gösteren Vahdet-i Milliye Heyeti hakkında Dâhiliye

    Nezareti Emniyet-i Umumiye Müdüriyetinden Teke Mutasarrıflığına gönderilen telgrafta,

    Vahdet-i Milliye Heyeti tarafından yapılan faaliyet ve teşebbüslere hükûmetçe müdahale

    edilmemesi ve bu heyetin rahat çalışmasının devamı istenmişti. Osmanlı Devleti’nden bazı

    toprakları koparmak isteyen Yunanistan ve Bulgaristan’ın bu amaçla bazı yerlerde nüfuslarını

    artırma çalışmalarına engel olunması Meclis-i Vükelâ tarafından kararlaştırılmıştı. Ancak 28

    Nisan 1919’da, İngilizleri memnun etmek çerçevesinde herhangi bir mahalle silah dercedecek

    askerî müfrezelere birkaç İngiliz zabitinin ‘terfik’ edilmesine karar verilmişti.

    20.4. İkinci Damat Ferit Paşa Hükûmeti (19.5.1919-20.7.1919)

    Bu hükûmet döneminde, Osmanlılar aleyhine faaliyet gösteren Ermeni ve Rumlara karşı bazı

    tedbirler düşünülmesine rağmen, sadece siyaseten müdafaanın faydalı olacağı, ülkenin masa

    başında kurtarılacağı fikrinin savunucuları idareye hâkim olmuş ve Millî Mücadele’ye kesin

    olarak cephe alınmıştır.

    21. SİYASETEN MÜDAFAA TARAFTARLARININ ÖRGÜTLENME

    ÇABALARI 21.1. İngiliz Muhipleri Cemiyeti

    İngiliz Muhipleri Cemiyeti, İngilizlerin desteğiyle Sait Molla tarafından 20 Mayıs 1919

    tarihinde kuruldu. Batıcılık fikrinin yılmaz savunucularından Abdullah Cevdet de cemiyetin

    kuruluşunda etkili oldu. Osmanlı hukukuna göre böyle bir cemiyetin kurulması uygun

    olmadığı hâlde Sait Molla’nın da üyesi olduğu Şura-yı Devlet, İngiliz Muhipleri Cemiyetinin

    kuruluşuna onay verdi. İngiliz Muhipleri Cemiyetinin resmî kurucusu Sait Molla olmakla

    birlikte cemiyetin faaliyetlerini İngiliz istihbaratından Papaz Frew yürütüyordu.

    Cemiyet kurucuları, Millî Mücadele’nin bir çete hareketi olduğunu ileri sürerek bu hareketin

    memleketi kurtaramayacağını ve kurtuluş için İngiliz himayesinin şart olduğunu ileri

    sürüyorlardı. Cemiyet üyelerinin bir kısmı ise İngiltere’nin dostluğunun sağlanması ile elde

    edilecek İngiliz desteği sayesinde memleketin kurtarılabileceğini sanıyordu.

    Basım yayın yoluyla İngiliz propagandası yapan cemiyet, memlekette Millî Mücadele

    aleyhinde bir hava oluşturmaya çalıştı. Sait Molla’nın önce Yeni İstanbul, daha sonra da

    Türkçe İstanbul adıyla çıkardığı ve başyazarlığını kendisinin yaptığı gazete cemiyetin yayın

    8 / 27

  • organı hâline geldi. Millî Mücadele aleyhinde yayın yapan Peyam-ı Sabah gazetesi de

    cemiyete yardımcı oluyordu. Hürriyet ve İtilaf Fırkasının desteğiyle teşkilatlanmaya çalışan

    cemiyet, Müslüman halkın hassasiyetlerini çok iyi biliyor ve İslami değerleri propaganda

    malzemesi hâline getirmeyi hedefliyordu.

    İttihatçıları içinde bulundurmakla suçlanan İzzet Paşa Hükûmeti’nin istifasından bir gün

    sonra, İstanbul’da İngilizlerin iş birlikçisi olarak bilinen Yeni İstanbul gazetesinin ilk sayısı

    yayınlandı. İngiliz Muhipleri Cemiyetinin kurucusu Sait Molla da bu gazetede başyazarlık

    yapmaktaydı. İngiliz dostluğu ile meselelerin halledilebileceğini savunan ve Kuvayımilliye’ye

    şiddetle karşı çıkan Ali Kemal, İngilizlerin en azimli millet olduğunu, Osmanlı Devleti’nin

    iki siyasi ilkesi olacağını, bunların içeride milliyetlerin birliği dış politikada ise İngiliz

    dostluğu olduğunu açıklıyor ve İngilizlerle bozuşmamak gerektiğini savunuyordu.

    21.2. Wilson Prensipleri Cemiyeti

    Wilson Prensipleri Cemiyeti, 4 Aralık 1918 tarihinde İstanbul’da aralarında Halide Edip

    (Adıvar), Ahmet Emin (Yalman), Refik Halid (Karay), Yunus (Nadi) Bey gibi dönemin ünlü

    gazeteci, yazar, profesör, doktor ve avukatlarının bulunduğu aydınlar tarafından Amerika’dan

    destek sağlamak amacıyla kuruldu. Amerikan mandası taraftarları, “o ana kadar Türklere bir

    zararı dokunmayan Amerika’nın himayesi altındaki yerleri refaha kavuşturduğunu” ileri

    sürüyorlardı. Ayrıca cemiyet üyeleri, uzak olduğundan Amerika’nın Türkiye üzerinde çok

    fazla baskı kurmayacağını ve etkili olamayacağını düşünüyorlardı. Cemiyet, Amerikan

    Başkanı Wilson’dan, geçici bir süreliğine de olsa manda ve himaye talep etmekte hiçbir

    sakınca görmedi. Amerikan Mandası, Erzurum Kongresi’nde ve Sivas Kongre’sinde

    müzakere edildikten sonra kesin olarak reddedildi.

    21.3. Kürdistan Teali Cemiyeti

    1919 yılı Mayıs ayı içerisinde Seyyid Abdülkadir’in teşebbüsleriyle İstanbul’da kurulan

    Kürdistan Teali Cemiyeti, doğu vilayetlerinde teşkilatlanmaya çalıştı. Bedirhanoğullarından

    adliye eski müfettişi Emin Ali, emekli albay M. Ali, polis eski müdürü Halil, Fuat ve Hamdi

    Paşalar, Bahazade Şükrü, Mehmet Şükrü, Mevlanazade Rıfat gibi üst düzeylerde görev almış

    kişilerin yer aldığı cemiyetin “Kürdistan ve Jin” adlı gazete ve dergisi mevcuttu. Cemiyet,

    Kürdistan’a Kürt kökenli mülki ve askerî yöneticiler atanmasını sağlamaya, Süleymaniye’de

    Şeyh Mahmut tarafından kurulan Kürt hükûmeti ile temasa geçmeye ve bu konularda

    İngilizlerden destek almaya çalışıyordu. Başlangıçta şark vilayetlerinde özerk bir yapı kurmak

    9 / 27

  • istediğini beyan eden cemiyet, kısa bir süre içerisinde ayrılıkçı hareketlerin merkezi hâline

    gelmiştir. Bu politikasından dolayı cemiyet, doğu vilayetlerinde örgütlenemedi.

    21.4. Tealî-i İslam Cemiyeti

    19 Şubat 1919’da İstanbul medreselerinde görevli bazı müderrisler tarafından kurulan

    cemiyetin başkanı İskilipli Mehmet Atıf Efendi idi. Osmanlı Devleti’nin ancak dinî esaslara

    bağlı kalınarak kurtarılabileceğini, saltanat ve hilafetin güçlendirilmesi gerektiğini savunan

    cemiyet, kısa süre sonra bu hedeflerinden uzaklaştırılarak Anadolu hareketine karşı cephe

    aldı. Konya ve civarındaki ayaklanmalarda etkisi olan cemiyet, Osmanlı Devleti’nin içinde

    bulunduğu çaresizlikten din esaslarına dayanılarak; ilmî, ahlaki ve içtimai müesseselerle

    saltanat ve hilafet makamının nüfuzunu kuvvetlendirerek kurtulabileceğini ileri sürmekteydi.

    22. GAYRİMÜSLİMLER TARAFINDAN KURULAN ÖRGÜTLER 22.1. Rum Örgütleri

    I. Dünya Savaşı’nın son yıllarında İtilaf Devletleri saflarına katılan Yunanistan -savaşın

    sonucuna tesir edebilecek önemli bir katkı sağlayamamış olsa da- “megali idea”

    doğrultusunda Doğu Roma’nın egemenlik kurduğu toprakları ele geçirerek güçlü bir devlet

    kurmak istiyordu. Bu noktada sadece Osmanlı Devleti’nin değil İtilaf Devletlerinin de

    itirazları ile karşılaşabileceklerini hesaplayan Yunanlılar, Rum Patrikhanesi aracılığıyla

    Osmanlı topraklarında yaşayan Rumları örgütleyerek hedeflerine ulaşmaya çalışacaklardı.

    22.1.1. Mavri Mira Cemiyeti

    Mavri Mira Cemiyeti, Mondros Mütarekesi’nin ardından Yunanistan’ın İstanbul Yüksek

    Komiseri Kanelopulos ve askerî delegesi Giritli Albay Katehaki’in desteğiyle patrik

    kaymakamı ve eski Bursa Metropolidi Drotehos’un başkanlığında Rum Patrikhanesi

    bünyesinde kuruldu. Doğrudan Yunan Hükûmeti’nin direktifleri ile hareket eden Mavri Mira,

    Osmanlı topraklarındaki Rumların silahlandırılmasında ve çetecilik faaliyetlerinde rol oynadı.

    İngilizlerin de maddi ve manevi desteğini alan Mavri Mira, Osmanlı topraklarında faaliyette

    bulunan Rum cemiyetleri arasında koordinasyonu sağlamaya çalıştı.

    22.1.2. Yunan Salib-i Ahmer Cemiyeti (Kızılhaç Derneği)

    İnsani amaçlarla kurulan, Yunan Salib-i Ahmer Cemiyeti, Mondros Mütarekesi’nden sonra

    Yunanistan’ın siyasi emellerini gerçekleştirmesine yardım edecek bir örgüt gibi faaliyete

    10 / 27

  • bulundu. İlaç, gıda, yiyecek yardımı kisvesi altında Osmanlı topraklarındaki Rumlara silah ve

    cephane dağıtarak onları devlet aleyhine kışkırtan Yunan Salib-i Ahmer Cemiyeti, asıl

    hedefinden uzaklaşarak Osmanlı Devleti’nde anarşi ortamı meydana getirmeye çalıştı.

    22.1.3. Rum Matbuat Cemiyeti (Rum Basın-Yayın Dernegi)

    Rumların propaganda yapmak maksadıyla kurdukları Rum Matbuat Cemiyeti, Rum tezlerini

    savunan kitaplar, broşürler ve haritalar bastırarak dağıttı.

    22.1.4. Rum Göçmenleri Cemiyeti (Rum Muhacirin ve Fukaraperver Cemiyeti)

    Mondros Mütarekesi’nden sonra, İstanbul Rum Patrikhanesi’ne bağlı Trakya ve Anadolu

    metropolitlerinin ortak çabaları sonucu faaliyete geçen Rum Göçmenleri Cemiyeti(Rum

    Muhacirin ve Fukaraperver Cemiyeti)nin görünürdeki hedefi; Birinci Dünya Savaşı’nda

    Yunanistan, Adalar, Güney Rusya ve diğer yerlere “göç ettirilen” Rumların memleketlerine

    dönmelerini sağlamaktı. Ancak cemiyet, bu maksadının dışına çıkarak Osmanlı topraklarında

    demografik yapıyı Rumlar lehine değiştirmeye çalıştı. Öyle ki bu örgüt, 2 Şubat 1921’den

    itibaren Yunanistan’ın İstanbul Yüksek Komiserliği bünyesinde faaliyet gösterdi.

    22.1.5. Küçük Asya Cemiyeti (Asya-yı Suğra Cemiyeti)

    Atina’da kurulan ve 1909 yılında Türkiye’de bir şube açan Küçük Asya Cemiyeti, Mondros

    Mütarekesi’nden sonra Venizelos’un talimatıyla yeniden örgütlendi. Cemiyetin temel gayesi;

    Anadolu’nun her tarafında “Yunanlılığı” yaymak, hiç olmazsa sahil kısımlarının Yunan

    idaresine geçmesini temin etmek idi.

    22.1.6. Pontus Cemiyeti

    Pontus Cemiyeti, Merzifon Amerikan Kolejinde faaliyetlerini yürüten gizli derneklerin

    birleşmesiyle kuruldu. Doğu Karadeniz bölgesinde Yunanlılarla köken birliği olmayan

    Hristiyanları kullanarak Batum’dan İnebolu’ya kadar “Pontus” adı altında bir Rum devleti

    kurmayı planlıyordu. Mondros Mütarekesi’nin ardından planlarını hayata geçirmek için

    elverişli bir ortamın oluştuğunu düşünen Pontus Cemiyeti ayrılıkçı hareketlerine hız vermiştir.

    Amerikan misyonerleri ile birlikte İngilizlerden de destek alan Pontus Cemiyeti, Rum

    çetelerini örgütlemeye başlamıştır.

    9. Ordu Müfettişi olarak Samsun’a giden Mustafa Kemal Paşa, Pontus Cemiyeti’nin ayrılıkçı

    faaliyetleri fark ederek gerekli tedbirleri almaya çalıştı. 9 Aralık 1920 tarihinde kurulan

    11 / 27

  • Merkez Ordusu da “Pontusçuluk” hareketine karşı gerekli tedbirleri almaya çalıştı. Yürütülen

    tahkikatların ardından 16 Şubat 1921 tarihinde Merzifon Amerikan Hastanesinde ve

    Kolejinde yapılan aramalarda silah ve cephane bulunamadıysa da cemiyete ait olup Pontus

    devleti kurmaya yönelik çok sayıda belge ele geçirildi. Amerikan misyonerlerinin de bu

    cemiyetle doğrudan bağlantısı tespit edildiğinden Merzifon Amerikan Koleji kapatıldı.

    22.2. Ermeni Örgütleri

    İlk olarak yabancı devletlerin tamamının Ermenilerin lehinde yaptıkları müdahale ve

    isteklerin fazla kuvvetli ve istekli olmadığını vurgulamak gerekir. Bunun da sebebi, Osmanlı

    Devleti’nde göze batacak ve Avrupa kamuoyunu harekete geçirecek derecede bir Ermeni

    olayının bulunmaması idi. Bu tür olayları çıkarmak da Ermenilere düşüyordu. Bunun için ise

    her şeyden önce teşkilat lazımdı.

    Osmanlı sınırları içindeki Ermeni cemiyetlerinin ilki 1860’ta İstanbul’da “Hayırsever

    Cemiyeti (Benevolent Union)” adıyla kuruldu. Amacı Kilikya’yı yükseltmekti. 1870 ile 1880

    yılları arasında Van’da “Araratlı”, Muş’ta “Okulsevenler” ve “Doğu”, Erzurum’da “Milliyetçi

    Kadınlar” isimli dernekler ortaya çıktı. Araratlı, Okulsevenler ve Doğu Cemiyetleri, daha

    sonra birleşerek “Ermenilerin Birleşik Cemiyeti”ni kurdular. Bunlar görünüşte hep sosyal

    mahiyette cemiyetlerdi.

    Bunların yanında ihtilalci cemiyetler de kuruluyordu. 1878’de Van’da “Kara Haç Cemiyeti”

    kuruldu. Bu cemiyet, Amerika’daki “Ku Klux Klan” benzeri bir kuruluştu. Amacı, Ermenileri

    silahlı saldırılardan korumak için (!) onları silahlandırmaktı. 1881’de Erzurum’da “Anavatan

    Müdafileri (Pashtpan Haireniats) Cemiyeti” kuruldu. Bunun gayesi de Ermenileri

    saldırılardan korumak için silahlandırmaktı. 1882 yılında kapatıldı.

    İhtilalci siyasi parti olarak ilk ortaya çıkan kuruluş ise “Armenakan Partisi”dir. Partinin

    kuruluş gayesi, ihtilal çıkararak Ermenilerin kendi kendilerini yönetme hakkı kazanmalarını

    sağlamaktı. Parti programının özeti şöyledir: “Partinin kuruluş sebebi, ihtilal yolu ile

    Ermenilerin kendi kendilerini idare hakkını elde etmektir. Partiye sadece Ermeniler girebilir.

    Parti gayesine ulaşmak için aynı ideale inanan bütün milliyetperver Ermenileri bir araya

    getirmek, ihtilalci fikirleri yaymak, üyelere silah kullanmayı, askerî disiplini öğretmek, silah

    ve para temin etmek, gerilla kuvvetleri oluşturmak, halkı genel bir harekete hazırlamak gibi

    yollara başvuracaktır. Parti aktif ve yedek azalardan oluşacak, yedek azalar sadece mali

    12 / 27

  • destek sağlayacaklardır. Bir merkez teşkilatı olacak, bölgede de bölge komiteleri

    oluşturulacaktır. Merkez teşkilatı, bölge komiteleri temsilcilerinden oluşacaktır. Ayrıca diğer

    ihtilalci gruplarla iş birliği için özel komite kurulacaktır.”

    22.2.1. Hınçak Komitesi

    1887’de Cenevre’de “Hınçak Partisi” kuruldu. Hınçak (Hunchak veya Hentchak), Ermenice

    “çan” demektir. Bu partiyi kuranlar, hayatlarında Osmanlı Devleti’ne ayak basmamış, hâli

    vakti yerinde ailelerin kendilerini tamamen Marksist teoriye kaptırmış çocuklarıdır. Partinin

    ilk ve yakın hedefi, Türkiye’de kurulması düşünülen Ermenistan’ın politik ve millî

    bağımsızlığını sağlamaktır. Bu hedef gerçekleştirildikten sonra, bazı politik ve ekonomik

    gayelere varılmasına çalışılacaktır. Türkiye’de ihtilal yoluyla gerçekleştirilecek olan hedeflere

    varılmak için kullanılacak metot; propaganda, tahrik, tedhiş, teşkilatlanma ile köylü ve işçi

    hareketidir. Propaganda; hükûmete karşı isyanın temel sebepleri ile münasip zamanını halka

    anlatmak olacaktır. Tahrik; halkın cesaretini artırmak için gereklidir. Hükûmete karşı gösteri,

    vergileri ödememek, ıslahat istemek, aristokrat sınıfa karşı nefret yaratmak tahrikin başlıca

    yollarıdır. Tedhiş ise halkı korumak ve Hınçak programına itimatlarını elde etmek için

    başvurulacak bir metottur. Parti, tedhişi Osmanlı Hükûmetine karşı kullanmayı

    hedeflemektedir fakat hedef sadece hükümet değildir. Hükûmet için çalışan tehlikeli Türk ve

    Ermeni kişilerle casus ve muhbirler de hedefler arasındadır. Ayrıca parti programında, yakın

    amaca yani ihtilale ulaşmanın çaresi olarak ‘Türkiye’deki Ermeni bölgelerindeki genel

    kuruluşu alt-üst etmek, değiştirmek, genel isyanla Türk Hükûmetine savaş açmak’

    gösterilmekteydi.

    Bu görünüşü ile Hınçak Komitesi hem Ermeni milliyetçisi hem de komünist idi. İhtilali

    özellikle ekonomik istismara karşı sınıf mücadelesine dayandırıyor, sonra da milliyetçi bir

    Ermenistan kurmayı tasarlıyordu. İhtilali gerçekleştirmek için en müsait zaman Türkiye’nin

    savaşa girdiği dönem olacaktır. Anadolu’daki Ermenilerin bağımsızlığı sağlandıktan sonra

    Rusya ve İran Ermenileri ile federatif bir Ermenistan kurulacaktı. Parti 1890’da, “İhtilalci

    Hınçak Partisi” adını aldı. 1898’te de parti içinde birtakım görüş ayrılıkları dolayısıyla

    üyelerin bir kısmı ayrılarak “Yeni Hınçak Partisi”ni kurdular.

    22.2.2. Taşnak Komitesi

    1890 yılında da Tiflis’te “Ermeni İhtilalci Federasyonu (Daşnaksutyun)” kuruldu.

    Daşnaksutyun kelimesi Ermenicede ‘federasyon’ manasına gelmektedir. Özellikle

    13 / 27

  • Rusya’dakiler olmak üzere çeşitli Ermeni gruplarının bir araya gelmesiyle ortaya çıktığı için

    bu partiye federasyon ismi verilmiştir. Kelime Türkçede kullanılırken kısaltılmış ve

    değiştirilmiş, kısaca “Taşnak” denmiştir. Federasyon bu şekilde 1890’larda ortaya çıkarken

    Hınçak Partisi de bunun içine katılmış görülüyordu. Fakat bu birlik kısa sürdü. Taşnakların

    faaliyete geçmekte yavaş olduklarını ileri sürerek 5 Haziran 1891’de Hınçaklar federasyonla

    ilgilerini kestiler.

    Taşnak Federasyonunun 1892 yılında Tiflis’te yaptığı toplantıda kabul ettiği bir programda,

    kullanılacak metotlar şu şekilde tespit edilmişti:

    • Çeteler teşkil etmek ve onları faaliyete hazırlamak,

    • Her yola başvurarak halkın maneviyatını ve ihtilalci faaliyetini artırmak,

    • Halkı silahlandırmak için her yola başvurmak,

    • İhtilal komiteleri teşkil edip aralarında sıkı irtibatı temin etmek,

    • Kavgayı teşvik etmek ve hükûmet yetkililerini, muhbirleri, hainleri, soyguncuları

    yıldırmak,

    • İnsan ve silah nakliyatı için ulaştırmayı sağlamak,

    • Hükûmet müesseselerini yağmalamak ve harap etmek.

    Görüldüğü gibi Taşnak Federasyonu da tam bir terör örgütü olarak ortaya çıkmıştı.

    Ermeni örgütler tarafından düzenlenen terör eylemleri üzerine Osmanlı Devleti, bu örgütlerin

    faaliyetlerini yasakladı. Bundan sonra yeraltı faaliyetlerini sürdüren Ermeni örgütleri,

    Mondros Mütarekesi’nin ardından sahneye çıkarak bağımsız bir Ermeni devleti kurmaya

    çalışacaklardı. Ermeni örgütleri; Mondros Mütarekesi’nin İtilaf Devletleri’nin herhangi bir

    karışıklık durumunda Osmanlı Devleti’ne ait altı doğu vilayetini işgal edebilmelerini öngören

    7. ve 24. maddelerini gerçekleştirebilmek amacıyla yeniden terör faaliyetlerine

    yöneleceklerdi. Ancak TBMM’nin kuruluşu ve akabinde Doğu Cephesi’ndeki harekat

    Ermenilerin emellerini gerçekleştirmelerine müsaade etmeyecekti.

    22.3. Yahudi Örgütleri

    22.3.1. Alliance Israelite Universelle

    14 / 27

  • 1860 yılında Paris’te kurulan Alliance Israelite Universelle, 1909 yılında Haim Naum’un

    hahambaşılığa yükselmesi ile Osmanlı Yahudilerinin idaresini ele geçirmişti. Açtığı okullar,

    eğitim anlayışı ve müfredatı sayesinde Osmanlı Devleti’ndeki ağırlığını gün geçtikçe

    arttırarak Yahudilerin kurtuluşu ve bulundukları ülkeyle bütünleşmeleri ideolojisini savunan

    Alliance Israelite Universelle antisiyonist bir güç görünümümde idi. I. Dünya Savaşı sonunda

    İngiliz liderliğindeki İtilaf Devletleri’nin İstanbul’u işgal etmesi üzerine Alliance(Alyans)’ın

    Osmanlı topraklarındaki etkisi azalacak, siyonistlerin etkisi zirveye çıkacaktı.

    22.3.2. Makabi Kulübü

    Bir jimnastik spor kulübü olan Makabi, özellikle Eşkenazi Yahudileri arasında siyonizm

    davasının yayılması için bir zemin oluşturdu. Türkiye’de yaşayan Yahudilerin bir kısmı

    tarafından desteklenen siyonist hareket, Prof Weizman ve Mr. Nissim’im meslektaşı Dr.

    Jacobsen tarafından yönlendirilmekteydi. Dr. Jacobsen, İngiltere’de bulunan siyonist

    komitenin de üyesi idi. Türkiye’deki ilk Yahudi örgütlerinden “Maccabi” jimnastik kulübü

    kılıfı altında siyonist propaganda yürütmekteydi. Makabi Kulübü, siyonist dernekler

    kurmuştu. Mondros Mütarekesi’nden sonra bu dernekler, siyonizmin gerçekleşmesi için siyasi

    teşebbüslerde bulundular.

    23. MİLLÎ ÖRGÜTLENME ÇABALARI 23.1. Millî Kongre

    29 Kasım 1918 tarihinde İstanbul’da kurulan fakat örgütlenme çalışmalarına Mondros

    Mütarekesi’nden önce başladığı anlaşılan Millî Kongre’nin Umumi Kâtibi, Âyan Meclisi

    azası Abdurrahman Şeref Bey olup Heyet-i Faale adı verilen icra organında; göz tabibi Esat

    (Işık) Paşa, Halide Edip (Adıvar) Hanım, Sulh ve Selâmet Fırkasından Ferit Paşa, Hürriyet ve

    İtilaf Fırkası’ndan Gümülcineli İsmail Bey, Millî Ahrar Fırkasından Cami (Baykut) Bey, Eski

    Dâhiliye Müsteşarı Hamit Bey, Tıp Profesörü Besim Ömer Paşa, İstanbul Darülfünun

    müderrislerinden Ahmet Selâhattin Bey gibi farklı görüşlere mensup şahıslar bulunmaktaydı.

    Bundan dolayı olsa gerek Millî Kongre “partiler arası hatta üstü” bir kuruluş olarak kabul

    edilmektedir. Siyasi kuruluşlarla birlikte sosyal yardım, öğrenci, meslek ve kültür dernekleri

    gibi sivil toplum kuruluşlarını bir araya getirmeye çalışan ve başkanı olmayan Millî

    Kongrenin örgütlenme faaliyetlerini göz tabibi Esat (Işık) Paşa yürütmüştür.

    15 / 27

  • Millî Kongre; kültürel ve siyasal yayım çalışmalarıyla bir yandan ulusal bilinçlenmeyi

    sağlamaya, diğer yandan Türk milletinin haklı davasını uluslararası düzeyde savunmaya

    çalışmıştır. Bu bağlamda Millî Kongre, Trakya ve Anadolu’da Türklerin çoğunluğa sahip

    olduklarını, yayımladığı muhtıralar, istatistikler ve yabancı dillerde kitaplarla izah etmiştir.

    Ancak İstanbul’un işgal altında olması nedeniyle Millî Kongrenin faaliyetlerini yürütebilmesi

    imkânsız hâle geldi. 1919 Haziran ayında Millî Kongre merkezi polis tarafından basıldı.

    Kongrenin en aktif üyesi Esat Paşa tutuklanarak Kütahya’ya sürüldü. Ne var ki

    Darülfünundan ve muhtelif çevrelerden gelen tepkiler üzerine Esat Paşa’nın İstanbul’a

    dönüşüne izin verildi.

    Millî Kongre, partiler arası ve hatta üstü bir organizasyonla iç siyasi çekişmeleri sona

    erdirmeyi amaçlıyordu. İşgal atmosferi içerisinde bunu tam anlamıyla başaramadıysa da 1919

    yılı Mebusan Meclisi seçimlerinde önemli bir rol üstlendi. Meşrutiyet bakiyesi Millî Ahrar,

    Ahali, İktisat, Sosyalist Birliği, Sulh ve Selamet-i Osmaniye Fırkası, Çiftçiler Derneği, Millî

    Türk Fırkası ve Sosyal Demokrat Fırkası gibi siyasi kuruluşlarla Millî Mücadelecileri

    uzlaştırmaya çalışan Millî Kongre taraflar arasında sıkışıp kalmıştır.

    Siyasi teşekkülleri uzlaştırma sürecinde Millî Kongrenin tavrı ve belki de inisiyatifi eline

    alma çabası, Millî Mücadelecilerin tepkisine neden oldu. Sonunda Millî Mücadelecilerle Milli

    Kongre üyelerinin arası açıldı. Mustafa Kemal Paşa’nın sert açıklamaları ve 1919 Mebusan

    Meclisi seçimlerini İstanbul’da dahi Müdafaa-i Hukukçu adayların kazanmasıyla Millî

    Kongre siyasi hayatın dışında kaldı. Millî Kongre üyelerinin bir kısmı, Milli Mücadelecilere

    katılırken İstanbul’un resmen işgalinden sonra Esat Paşa Malta’ya sürüldü.

    23.2. Trakya Paşaeli Müdafaa Heyet-i Osmaniyesi

    İtilaf Devletlerinin Trakya’yı işgali, Rumların faaliyetleri ve Yunanlıların bölge üzerindeki

    emellerine karşı 2 Kasım 1918 tarihinde İstanbul’da Edirne Mebusu Faik (Kaltakkıran) Bey,

    Belediye Reisi Şevket Bey, Avukat Şeref (Aykut) Bey, tüccardan Yolageldili Kasım

    Efendi’nin öncülüğünde Trakya Paşaeli Müdafaa Heyet-i Osmaniyesi adlı bir cemiyetin

    kurulması kararlaştırıldı. Bu cemiyet, 1 Aralık 1918 tarihinde Edirne’de valiliğe sunduğu

    dilekçe ile resmen kuruldu. Ulusal ve uluslararası düzeyde faaliyetlerde bulunmayı hedefleyen

    cemiyetin başkanlığına önce Müftü Mestan Efendi, daha sonra Dedeağaç Konsolosu Şükrü

    Bey getirildi.

    16 / 27

  • Cemiyet; “Trakya Paşaeli” adlı bir gazete, broşür ve bildiriler yayımlayarak Trakya’nın tarihî,

    demografik, etnik, dinî ve kültürel bakımdan Türklere ait olduğunu belgelerle savunmaya

    çalıştı. Trakya’da kongreler toplayan cemiyet, Trakya’nın Yunanlılar tarafından işgali

    karşısında örgütlenme çalışmalarına hız vererek silahlı mücadele kararı aldı. Saray ve

    hükûmetle de yakın temas hâlinde olan cemiyetin adı Sivas Kongresi’nde Trakya-Paşaeli

    Müdafaa-i Hukuk Cemiyetine çevrildi. Bu cemiyete, Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk

    Cemiyeti’nin Trakya’daki teşkilatını yürütme vazifesi verildi. İstanbul’un resmen işgalinden

    (16 Mart 1920) sonra toplanan Lüleburgaz ve Edirne kongreleri neticesinde Trakya-Paşaeli

    Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti kesin olarak Millî Mücadelecilerin idaresine girdi.

    23.3. İzmir Müdafaa-i Hukuk-ı Osmaniye Cemiyeti

    İzmir Müdafaa-i Hukuk-ı Osmaniye Cemiyeti, İtilaf Devletlerinin İzmir’e asker çıkarması ve

    şehrin Yunanlılar tarafından işgal edileceğine dair duyumlar alınması üzerine aralarında

    tüccardan mektubî esbak Burhaneddin Bey, Doktor Hacı Hasanzade Edhem Bey,

    Alemdarzade Edhem Bey, Muharririn-i Osmaniye’den Hasan Vasfi Bey, Mütekaid Binbaşı

    Hüseyin Lütfi Bey, Moralızade Halid ve Nail Beyler, tüccardan Osman Nuri Bey ve Mevlevi

    Şeyhi Nuri Efendi, Tokatlızade Şekip ve Sahlepçizade Hacı Midhat Beylerin bulunduğu

    şahısların öncülüğünde kuruldu. 1 Aralık 1918 tarihinde kuruluş dilekçesi İzmir Valiliğine

    sunulan cemiyet, konferanslar düzenlemek, İtilaf Devletleri temsilcilerine protesto telgrafları

    çekmek suretiyle Türk davasını savunmaya ve böylece İzmir ve çevresinin Yunanlılara

    verilmesini önlemeye çalıştı. Paris Konferansı’nda İzmir’in Yunanlılara verildiğinin haber

    alınması üzerine 14 Mayıs 1919 tarihinde oluşturulan “İlhak-ı Red Hey’et-i Milliyesi”nin

    “Redd-i İlhak Beyannamesi”ni yayınlayarak -Bahri Baba Parkı diye anılan yerdeki- Yahudi

    maşatlığında İzmir’in işgalini protesto etmesinde cemiyet ileri gelenleri son derece etkili

    oldular. Bu hareket neticesinde Batı Anadolu’da Redd-i İlhak Cemiyetleri adı altında yeni bir

    mukavemet teşkilatı meydana getirildi. İzmir’in işgalinden sonra merkezini İstanbul’a

    nakletmek zorunda kalan cemiyet, Alaşehir Kongresi’nden (16-25 Ağustos 1919) sonra

    çalışmalarına hız verdi. İstanbul’un resmen işgalinden sonra başkentte de çalışma imkânı

    kalmayan cemiyet üyelerinin büyük bir kısmı Millî Mücadele’ye katıldı.

    23.4. Trabzon Muhafaza-i Hukuk Cemiyeti

    Mondros Mütarekesi’nden sonra yurdun diğer kısımları gibi Karadeniz’inde işgal

    edilebileceği ihtimali Müslüman ahalide endişelere neden olmuştu. Buna ilaveten Rumların

    Karadeniz Bölgesi’ndeki faaliyetleri, “Pontus” adlı bir devlet kurma arayışları ve Trabzon’un

    17 / 27

  • Ermenilere verileceğine dair şayialar karşısında bölgenin İttihatçı olarak bilinen eşraf ve

    aydınları 12 Şubat 1919 tarihinde Trabzon’da, Trabzon Muhafaza-i Hukuk Cemiyetini

    kurdular. Cemiyetin başkanlığına, Trabzon Belediye Reisi Barutçuzade Ahmet Bey getirildi.

    Başlangıçta cemiyet, diğer millî cemiyetler gibi basın, yayım yoluyla millî davayı savunmaya

    çalışıyordu. Ancak İzmir’in işgali sonrasında Trabzon’da bir kongre toplayan Trabzon

    Muhafaza-i Hukuk Cemiyeti, Vilayat-ı Şarkiye Müdafaa-i Hukuk-ı Milliye Cemiyetinin

    Erzurum Şubesi ve doğu illerindeki millî teşekküllerle temasa geçerek yurdun düşmandan

    kurtarılabilmesi için silahla mücadele etme kararı aldı. Erzurum Kongresi’nde adı Trabzon

    Müdafaa-i Hukuk Cemiyetine dönüştürülen cemiyet, Sivas Kongresi’nden sonra Anadolu ve

    Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyetinin bir şubesi hâline geldi.

    23.5. Vilayat-ı Şarkiye Müdafaa-i Hukuk-ı Milliye Cemiyeti

    Diyarbakır’ın köklü ailelerinden birine mensup olan Süleyman Nazif Bey’in teşebbüsleriyle 2

    Aralık 1918 tarihinde İstanbul’da kurulan bu cemiyetin yayın organı Hadisât gazetesi idi.

    Ermeni taleplerine karşı medeni ve ilmî yollarla şark vilayetlerindeki Türk-İslam çoğunluğun

    haklarını savunmak üzere kurulan bu cemiyet şark vilayetlerinde teşkilatlanmaya çalıştı.

    Cevat (Dursunoğlu) Bey’in teşebbüsleriyle 10 Mart 1919 tarihinde teşkil edilen Vilayat-ı

    Şarkiye Müdafaa-i Hukuk-ı Milliye Cemiyetinin Erzurum Şubesi, Millî Mücadele esnasında

    son derece önemli faaliyetlerde bulundu. Cemiyetin başkanlığına Hasankaleli Hakkızâde Hacı

    Fehim Efendi, muhasipliğine Emekli Binbaşı Süleyman Bey getirildi. Bölgede Kazım

    Karabekir’in kumandasında bulunan 15. Kolordu ile yakın temas hâlinde olan cemiyet,

    Trabzon Muhafaza-i Hukuk Cemiyeti ile birlikte Erzurum Kongresi’nin toplanmasında

    başrolü oynadı. Erzurum Kongresi’nde şark vilayetlerindeki bütün cemiyetler, Şarki Anadolu

    Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti çatısı altında birleştirildi.

    23.6. Kilikyalılar Cemiyeti

    Çukurova’daki Ermeni tehlikesine karşı İstanbul’da 21 Aralık 1918 tarihinde Adana, Maraş,

    Antep ve Tarsus ileri gelenleri tarafından kuruldu. Kilikyalılar Cemiyeti, Ali Fuat Paşa’nın

    desteğiyle güney illerinde teşkilatlanma faaliyetlerinde bulundu. Fransızların Adana’yı işgal

    etmeleri üzerine merkezini Toroslara taşıyan Kilikyalılar Cemiyeti, Ermeni komiteleri ve

    onları destekleyen Fransızlara karşı mücadele etti. Sivas Kongresi’nin ardından Kilikyalılar

    Cemiyeti de Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyetinin şubesi hâline geldi.

    18 / 27

  • ÇALIŞMA SORULARI 1. İtilaf Devletleri’nin stratejik öneme sahip Osmanlı topraklarını işgal etmeleri üzerine İngilizleri hoşnut etmek yolu ile masa başında siyasi olarak (diplomasi yoluyla) ülkeyi

    kurtarmak isteyen bir grup oluşmuştur. Bu grubun lideri konumundaki şahıs kimdir?

    A) Damat Ferit Paşa B) Hüseyin Rauf Bey C) Ali Kemal Bey D) Kazım Karabekir Paşa E) Cafer Tayyar Paşa

    2. Anadolu’da teşekkül eden Kuvayımilliye’yi dağıtmayı değil, Kuvayımilliye’yi “kuva-yı muntazama” hâline getirmeyi amaçlayan hükûmet aşağıdakilerden hangisidir?

    A) Birinci Damat Ferit Paşa Hükûmeti B) Ali Rıza Paşa Hükûmeti C) İkinci Ahmet Tevfik Paşa Hükûmeti D) Ahmet İzzet Paşa Hükûmeti E) Talat Paşa Hükûmeti

    3. İngiliz Muhipleri Cemiyetinin kurucusu kimdir? A) Ali Kemal B) Tevfik Paşa C) Damat Ferit Paşa D) Said Molla E) Rauf Bey

    4. Aşağıdakilerden hangisi “siyaseten müdafaa” taraftarlarının kurdukları örgütlerden biri değildir?

    A) İngiliz Muhipleri Cemiyeti B) Wilson Prensipleri Cemiyeti C) Kürdistan Teali Cemiyeti D) Tealî-i İslam Cemiyeti E) Mavri Mira Cemiyeti

    19 / 27

  • 5. Aşağıdakilerden hangisi Wilson Prensipleri Cemiyeti’nin üyeleri arasında değildir? A) Halide Edip (Adıvar) B) Ahmet Emin (Yalman) C) Refik Halit (Karay) D) Yunus (Nadi) Bey E) Said Molla

    6. Aşağıdakilerden hangisi Rumlar tarafından kurulan örgütlerden biridir? A) Wilson Prensipleri Cemiyeti B) Küçük Asya Cemiyeti (Asya-yı Suğra Cemiyeti) C) Taşnak Cemiyeti D) Hınçak Cemiyeti E) Alliance Israelite Universelle

    7. Aşağıdakilerden hangisi Taşnak Federasyonunun Osmanlı topraklarında uygulamak için belirlediği metotlardan biri değildir?

    A) Çeteler teşkil etmek ve onları faaliyete hazırlamak B) Her yola başvurarak halkın maneviyatını ve ihtilalci faaliyetini artırmak C) Hükûmet yetkilileri ile uzlaşmak amacıyla teşebbüslerde bulunmak D) Halkı silahlandırmak için her yola başvurmak E) İhtilal komiteleri teşkil edip bunlar arasındaki sıkı irtibatı temin etmek

    8. Kültürel ve siyasal yayım çalışmalarıyla bir yandan ulusal bilinçlenmeyi sağlamaya, diğer yandan Türk milletinin haklı davasını uluslar arası düzeyde savunmaya çalışan cemiyet

    aşağıdakilerden hangisidir?

    A) Millî Kongre Cemiyeti B) Kilikyalılar Cemiyeti C) Trabzon Muhafaza-i Hukuk Cemiyeti D) İzmir Müdafaa-i Hukuk-ı Osmaniye Cemiyeti E) Trakya Paşaeli Müdafaa Heyet-i Osmaniyesi

    20 / 27

  • 9. Aşağıdakilerden hangisi sadece millî müdafaayı savunan cemiyetlerden biri değildir? A) Kilikyalılar Cemiyeti B) Teal-i İslam Cemiyeti C) Trabzon Muhafaza-i Hukuk Cemiyeti D) İzmir Müdafaa-i Hukuk-ı Osmaniye Cemiyeti E) Trakya Paşaeli Müdafaa Heyet-i Osmaniyesi

    10. Vilayat-ı Şarkiye Müdafaa-i Hukuk-ı Milliye Cemiyetinin Erzurum Şubesi ve doğu illerindeki millî teşekküllerle temasa geçerek yurdun düşmandan kurtarılabilmesi için silahla

    mücadele etme kararı alan cemiyet aşağıdakilerden hangisidir?

    A) Kilikyalılar Cemiyeti B) Trabzon Muhafaza-i Hukuk Cemiyeti C) İzmir Müdafaa-i Hukuk-ı Osmaniye Cemiyeti D) Millî Kongre Cemiyeti E) Trakya Paşaeli Müdafaa Heyet-i Osmaniyesi

    21 / 27

  • CEVAPLAR 1. A 2. C 3. D 4. E 5. E 6. B 7. C 8. A 9. B 10. B

    22 / 27

  • KAYNAKÇA Araştırma-İnceleme Eserleri ve Hatıralar

    AHMET İZZET PAŞA, Feryadım, İstanbul, 1980.

    AKŞİN, Sina. (2010). İstanbul Hükûmetleri ve Millî Mücadele (Mutlakiyete Dönüş 1918-

    1923), c.I. İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları.

    ARSLAN, Ali. (2005). Kutsal Ermeni Papalığı Eçmiyazin Kilisesi’nde Stratejik Savaşlar.

    İstanbul: Truva Yayınları.

    ARSLAN, Ali. (2006). Avrupa’dan Türkiye’ye İkinci Yahudi Göçü. İstanbul: Truva

    Yayınları.

    AŞKUN, Vehbi Cem. (1963). Sivas Kongresi. İstanbul.

    ATATÜRK, Mustafa Kemal (2000). Nutuk 1919-1927, Yay. Haz. Zeynep Korkmaz. Ankara:

    Atatürk Araştırma Merkezi Yay.

    Atatürk’ün Tamim Telgraf ve Beyannameleri, Der. Arslan, Nimet. (1964). Ankara.

    Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri. (1997). Ankara: Atatürk Araştırma Merkezi Yayınları.

    AYBARS, Ergun. (1984). Türkiye Cumhuriyeti Tarihi. İzmir.

    AYIŞIĞI, Metin. (2004). Kurtuluş Savaşı Sırasında Türkiye’ye Gelen Amerikan Heyetleri,

    Ankara: Atatürk, Dil ve Tarih Kurumu Türk Tarih Kurumu Yayınları.

    BAYKAL, Bekir Sıtkı. (1974). Heyet-i Temsiliye Kararları. Ankara.

    BAYUR, Y. H. (1955). Türk İnkılâbı Tarihi, C.3, K.1, Ankara: TTK Yay.

    BAYUR, Y. H. (1983). Türk İnkılâbı Tarihi, C.3, K.3. Ankara: TTK Yay.

    23 / 27

  • BAYUR, Y. H. (1997). Atatürk Hayatı ve Eserleri I. Ankara: Atatürk Araştırma Merkezi Yay.

    BEBEK, İlhami. (1994). Millî Mücadele’de Akbaş Cephaneliği Baskını. Ankara:

    Genelkurmay Basımevi.

    DÖNMEZ, Cengiz. (1999). Millî Mücadele’ye Karşı Bir Cemiyet: İngiliz Muhipleri

    Cemiyeti. Ankara: Atatürk Araştırma Merkezi.

    DUMONT, Paul-François Georgeon. (2004). Bir İmparatorluğun Ölümü 1908–1923.

    DURSUNOĞLU, Cevat. (1946). Millî Mücadelede Erzurum. Ankara.

    GOLOĞLU, Mahmut. (1968). Erzurum Kongresi. Ankara.

    GOLOĞLU, Mahmut. (1969). Sivas Kongresi. Ankara.

    GÜLLÜ, Ramazan Erhan. (2010). Antep Ermenileri (Sosyal-Siyasi ve Kültürel Hayatı).

    İstanbul: IQ Kültür-Sanat Yayıncılık.

    GÜNER, Zekai. (1998). Trakya-Paşaeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin Kuruluşu ve

    Faaliyetleri (1 Aralık 1918-13 Mayıs 1920). Ankara: Atatürk Araştırma Merkezi.

    GÖKBİLGİN, M. Tayyib. (1959). Millî Mücadele Başlarken: Mondros Mütarekesi’nden

    Sivas Kongresi’ne, C.I. Ankara: Türk Tarih Kurumu Basımevi.

    İĞDEMİR, Uluğ. (1986). Sivas Kongresi Tutanakları. Ankara.

    JAESCHKE, Gotthard. (1991). Kurtuluş Savaşı ile İlgili İngiliz Belgeleri. Ankara: TTK.

    KEMAL İNAL, İbnülemin Mahmud. (1982). Son Sadrazamlar, C.IV. İstanbul: Dergah

    Yayınları.

    KIRZIOĞLU, Fahrettin. (1993). Erzurum Kongresi. Ankara.

    24 / 27

  • ORBAY, Rauf. (1993). Cehennem Değirmeni –Siyasi Hatıralarım-, C.I. İstanbul:Emre

    Yayınları,

    ÖZALP, Kazım. (1982). Millî Mücadele, C.I. Ankara: TTK.

    SONYEL, Selahi. (1973). Türk Kurtuluş Savaşı ve Dış Politika. Ankara: TTK.

    SABİS, Ali İhsan. (1993). İstiklal Harbi ve Gizli Cihetleri, C.V. İstanbul: Nehir Yayınları.

    ŞAHİNGÖZ, Mehmet. (1996). Ali Rıza Paşa Hükûmetlerinin İstifası ve Tepkileri. Ankara,

    TALAT PAŞA. (2000). Talat Paşa’nın Anıları: Haz. A. Kabacalı. İstanbul: Türkiye İş

    Bankası Kültür Yay.

    TANSEL, Selahattin. (1973). Mondros’tan Mudanya’ya Kadar, C.I. Ankara: Millî Eğitim

    Bakanlığı Yayınları.

    Türk İstiklal Harbi, C.I, Mondros Mütarekesi ve Tatbikatı. (1962). Ankara: Genelkurmay

    Askerî Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlığı Yayınları.

    Makaleler

    ARSLAN, Ali. (1999). Millî Mücadele’de Geyve Muharebeleri ve Geyve’nin Önemi. I.

    Sakarya Ve Çevresi Tarih Ve Kültür Sempozyumu (22-23 Haziran 1998), 161-174. Adapazarı.

    ARSLAN, Ali. (2002). Millî Mücadele Dönemi’nde Savunma Stratejisi Açısından Yolların

    Kullanılması. Anadolu’da Tarihî Yollar ve Şehirler(21 Mayıs 2001), 230-249. İstanbul: İÜ

    Edebiyat Fakültesi Tarih Araştırmaları Merkezi.

    ARSLAN, Ali. (1995). Anadolu Fevkalâde Müfettiş-i Umumiliği IV. ve V. Damat Ferit

    hükûmetlerinin Anadolu’daki Yönetimi Büyük Millet Meclisinden Geri Alma Teşebbüsü

    (1920). Atatürk Yolu, C.4, S.16, s.443. Ankara.

    25 / 27

  • ARSLAN, Ali (1998). I. Dünya Savaşı Sonunda Nahçıvan’da Yapılan Millî Mücadele ve

    Bugünkü Nahçıvan’ın Statüsünün Oluşumu. Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, C. XIV, S.41,

    s. 521-546. Ankara.

    ARSLAN, Ali. (2000). Ülkenin Kurtarılmasında Kuvâ-yı Milliye’nin Görüşü ve Yalnız

    Siyaseten Müdafaanın İflası(1918-1920). İÜ Edebiyat Fakültesi Tarih Dergisi, S. 36, s.7.

    İstanbul.

    ÇAPA, Mesut. (1991). İzmir Müdafaa-i Hukuk-ı Osmaniye Cemiyeti (Aralık 1918-Mart

    1920). Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, S. 21, s. 553-566.

    DAYI, Esin. (2003). Erzurum Kongresi’nin Türk Tarihindeki Yeri ve Önemi. Atatürk

    Dergisi, S. 4, s.1-17.

    TÜRKMEN, Zekeriya. (2000). Ali Rıza Paşa Hükûmeti Kuvâ-yı Milliye İlişkileri: Harbiye

    Nazırı Cemal Paşa’nın Kuvâ-yı Milliye’nin Desteklenmesi Yolundaki Gizli Emir ve

    Uygulamaları. Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, C.XVI, S. 46 , s. 37-87.

    TÜRKMEN, Zekeriya. (1996). Mütareke Döneminde (1918-1923), Ordu, Mütareke

    Döneminden Millî Mücadele’ye Geçişte Ordunun Yeniden Yapılanması. Askerî Tarih

    Bülteni, S.41.

    YALÇIN, E. Semih. (1992). Mütareke Döneminde Mustafa Kemal Paşa’nın İstanbul’daki

    Faaliyetleri (30 Ekim 1918-16 Mayıs 1919). Ankara Üniversitesi Tarih Araştırmaları Dergisi,

    C.17, S. 28, s. 173-206.

    Tezler

    BOZKURT, Abdurrahman. (2009). İtilaf Devletleri’nin İstanbul’da İşgal Yönetimi.

    Yayınlanmamış Doktora Tezi. İstanbul: İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.

    SAKİN, Serdar. (2003). Misâk-ı Milli’nin Hazırlanışı, Kapsamı ve Tarihsel Değeri.

    Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi. İstanbul: Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.

    26 / 27

  • SANCAKTAR, Fatih Mehmet. (1996). Said Molla ve Türkçe İstanbul Gazetesi.

    Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi. İstanbul: İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler

    Enstitüsü.

    SUSOY, Şenol. (2008). Millî Mücadele Yıllarında Amasya. Yayınlanmamış Yüksek Lisans

    Tezi. İstanbul: Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü.

    ERAY BİBER, Tuğba. (2006). Millî Mücadele Döneminde Doğu Karadeniz. Yüksek Lisans

    Tezi. İstanbul: Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.

    27 / 27

    20. ÜLKENİN KURTARILMASINDA KUVAYIMİLLİYE’NİN GÖRÜŞÜ20. ÜLKENİN KURTARILMASINDA KUVAYIMİLLİYE’NİN GÖRÜŞÜDAYI, Esin. (2003). Erzurum Kongresi’nin Türk Tarihindeki Yeri ve Önemi. Atatürk Dergisi, S. 4, s.1-17.