Çukurova Ünİversİtesİ fen bİlİmlerİ enstİtÜsÜ doktora ... · hemoglobin, klorofil gibi...
TRANSCRIPT
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ
FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
DOKTORA TEZİ
Seda ERDEMİR
SCHİFF BAZI VE POLİMERLERİNİN GEÇİŞ METAL KOMPLEKSLERİNİN SENTEZİ KARAKTERİZASYONU VE OKSİDASYON KATALİZÖRÜ OLARAK ETKİLERİNİN İNCELENMESİ
KİMYA ANABİLİM DALI ADANA, 2007
I
ÖZ
DOKTORA TEZİ
SCHİFF BAZLARI VE POLİMERLERİNİN GEÇİŞ METAL KOMPLEKSLERİNİN SENTEZİ KARAKTERİZASYONU
VE OKSİDASYON KATALİZÖRÜ OLARAK ETKİLERİNİN İNCELENMESİ
Seda ERDEMİR
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
KİMYA ANABİLİM DALI
Danışman : Prof. Dr. Selahattin SERİN
Yıl : 2007, Sayfa:107
Jüri : Prof. Dr. Selahattin SERİN
Prof. Dr. Osman SERİNDAĞ
Doç. Dr. Bilgehan GÜZEL
Doç. Dr. Mehmet TÜMER
Yrd. Doç. Dr. Mehmet TUNCEL
Bu çalışmada, salisilaldehit’in o-fenilendiamin, p-fenilendiamin ve
etilendiamin ile oluşturduğu fenol esaslı Schiff bazları sentezlenmiş ve oksidatif
polikondensasyon reaksiyonu ile polimerleştirilmiştir. Sentezlenen Schiff bazı
ligandlarının ve polimerlerinin Co(II) ve Mn(II) geçiş metalleriyle kompleksleri
sentezlenmiş, ürünlerin yapı ve özellikleri enstrümental analiz ve analitik
yöntemlerle aydınlatılmıştır. Sentezlenen komplekslerin stiren ve benzil alkolün
oksidasyonlarındaki katalitik etkinlikleri araştırılmıştır. Ürün takibi GC-FID ve GC-
MS spektroskopik yöntemleriyle gerçekleştirilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Schiff bazı, oksidatif polikondensasyon, metal kompleksler,
oksidasyon reaksiyonları, katalitik aktivite.
II
ABSTRACT
PhD THESIS
THE SYNTHESIS AND CHARACTERIZATION OF TRANSITION METAL
COMPLEXES OF SCHIFF BASES AND POLYMERS AND EXAMINING THEIR ACTIVITIES AS OXIDATION CATALYST
Seda ERDEMİR
DEPARTMENT OF CHEMISTRY INSTITUTE OF NATURAL AND APPLIED SCIENCES
UNIVERSITY OF ÇUKUROVA
Supervisor : Prof. Dr. Selahattin SERİN
Year : 2007, Pages:107
Jury : Prof. Dr. Selahattin SERİN
Prof. Dr. Osman SERİNDAĞ
Assoc. Prof. Dr. Bilgehan GÜZEL
Assoc. Prof. Dr. Mehmet TÜMER
Assist. Prof. Dr. Mehmet TUNCEL
In this study, phenol based Schiff base ligands obtained by condensation of
salicylaldehyde with o-phenylenediamine, p-phenylenediamine and ethylenediamine
were synthesized and polymerized by oxidative polycondensation reaction. Co(II)
and Mn(II) complexes of synthesised Schiff base ligands and their polymers were
prepared and characterized by analytical and instrumental methods. The catalytic
properties of these complexes in the oxidation of styrene and benzyl alcohol were
investigated. The analysis of the products was performed by GC-FID and GC-MS
spectroscopic methods.
Key words: Schiff base, oxidative polycondensation, metal complexes, oxidation
reactions, catalytic activity.
III
TEŞEKKÜR
Bu çalışmayı bana öneren bilgi ve tecrübelerinden yararlandığım Sayın
Hocam, tez danışmanım Prof. Dr. Selahattin SERİN’e saygılarımı ve teşekkürlerimi
sunarım.
Ayrıca çalışmalarım sırasında desteklerini esirgemeyen Sayın Hocalarım
Prof. Dr. Osman SERİNDAĞ, Prof. Dr. Hamit BOZTEPE ve Doç. Dr. Bilgehan
GÜZEL’e teşekkür ederim.
Doktora çalışmalarım sırasında yardımlarını esirgemeyen Çukurova
Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü Öğretim Üyelerine, Araştırma
görevlisi Mustafa KELEŞ’e ve diğer Araştırma görevlilerine, GC/GC-MS
analizlerinin alınmasında yardımcı olan Araştırma görevlisi Murat TÜRK’e ve
Yüksek Lisans öğrencileri Serkan KOLDAŞ ve Serkan F. ALPMAN’a, TGA
analizlerinin alınmasında yardımcı olan Doktora öğrencisi Orhan ALTAN ve
Yüksek Lisans öğrencisi Oğuz Y. SARIBIYIK’a ve çalışmalarımın yürütülmesi için
gerekli maddi desteği sağlayan Çukurova Üniversitesi Araştırma Projeleri Birimine
teşekkür ederim.
Çalışmalarım boyunca bana destek olan arkadaşlarım Aslı ÖZBÜLBÜL
EMEKLİ, Dilek ÇANAKÇI ve Saadet KARABULUT’a teşekkür ederim.
Çalışmalarımı başından sonuna kadar destekleyen, maddi ve manevi
katkılarını benden hiçbir zaman esirgemeyen değerli aileme en içten teşekkürlerimi
sunarım.
IV
İÇİNDEKİLER SAYFA
ÖZ………………………………………………..…………………………………...I
ABSTRACT…………………………………………………………………………II
TEŞEKKÜR………………………………………………………………………..III
SİMGELER VE KISALTMALAR……………………………………………...VII
ŞEKİLLER DİZİNİ……………………………………………………………..VIII
ÇİZELGELER DİZİNİ…………………………………………………………….X
1.GİRİŞ………………………………………………………………………………1
1.1.Schiff Bazları………………………………………………….………………..4
1.2.Polimerler…………………..…………………………………………………..6
1.2.1.Polimerlerle İlgili Ön Kavramlar……………………………………….6
1.2.2.Polimerlerin Molekül Ağırlıkları…………………………………….....8
1.2.3.Polimerlerin Sentezi…………………………………………………….9
1.2.4.Polimerlerin Sınıflandırılması…………………………………………10
1.2.4.1.Molekül Ağırlığına Göre Sınıflandırma……………………..10
1.2.4.2.Kaynağına Göre Sınıflandırma………………………………11
1.2.4.3.Polimer Zincirinin Fiziksel Yapısına Göre
Sınıflandırma………………………………………………...11
1.2.4.4.Polimer Zincirinin Kimyasal Yapısına Göre
Sınıflandırma………………………………………………...12
1.2.4.5.Isıl Davranışına Göre Sınıflandırma………...………………12
1.3.Katalizörler……………………………………………………………………13
1.3.1.Katalizörün Tanımı……………………………………………………14
1.3.2.Katalizörlerin Sınıflandırılması……………………………………….15
1.3.2.1.Homojen Katalizörler………………………………………..16
1.3.2.2.Heterojen Katalizörler.............................................................16
1.3.2.3.Destekli Katalizörler…………………………………...…....17
1.3.3.Homojen ve Heterojen Katalitik Reaksiyonların Karşılaştırılması…...17
1.3.4.Heterojen Katalitik Reaksiyonlarda Mekanizma………………….......20
1.3.5.Katalizörlere Ait Terimlerin Açıklanması …………………………...21
V
1.3.6.Katalizörlerin Deaktivasyonu…………………………………………23
1.3.7.Geçiş Metalleri ve Katalitik Etkileri…………………………………..23
1.3.7.1.Katalitik Etkinlikleri………………………………………...24
1.4.Katalitik Oksidasyon Reaksiyonları…………………………………………..24
1.4.1.Oksidasyon Reaksiyonlarının Sınıflandırılması………………………25
1.4.2.İnorganik Bileşiklerin Oksidasyonu…………………………………..25
1.4.3.Organik Bileşiklerin Seçici(Kısmi) Oksidasyonu…………………….26
1.4.4.Seçici Oksidasyonun Katalitik Kimyası………………………………27
1.5.Epoksidasyon……………….………………………………………………...30
1.5.1.Ticari yönleri………………………………………………………….30
1.5.2.Epoksitlerin Elde Ediliş Yöntemleri…………………………….…….31
2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR……………………………………………….……...32
3.MATERYAL VE METOD……………………………………………………..47
3.1.Materyal…………………..…………………………………………………..47
3.1.1.Kullanılan Kimyasallar……………………………………………….47
3.1.2.Kullanılan Cihazlar………………………………………...................47
3.2.Metod…………………………………..…………………………………….48
3.2.1.Schiff Bazı Monomerlerinin Sentezi…………………….………...…48
3.2.1.1.Disalisiliden etilendiamin (m-e)...………………………….48
3.2.1.2.Disalisiliden o-fenilendiamin (m-o)..………………………49
3.2.1.3.Disalisiliden p-fenilendiamin (m-p)..………………………49
3.2.2.Schiff Bazı Monomerlerinin Oksidatif Polikondensasyon Yöntemi
İle Polimerleştirilmesi……………………………………………….50
3.2.3.Schiff Bazı Monomerlerinin Metal Komplekslerinin Sentezi………..51
3.2.3.1.Disalisiliden etilendiaminin Mn2+, Co2+ Metal Kompleksi
(m-e-Mn(II)/Co(II))………………………………………...51
3.2.3.2.Disalisiliden o-fenilendiaminin Mn2+, Co2+ Metal Kompleksi
(m-o-Mn(II)/Co(II))……………………………….………..51
3.2.3.3.Disalisiliden p-fenilendiaminin Mn2+,Co2+Metal Kompleksi
(m-p-Mn(II)/Co(II))………………………………...………52
3.2.4.Schiff Bazı Polimerlerinin Mn2+,Co2+ Metal Komplekslerinin
VI
Sentezi…………………………………………………………….…..52
3.2.5.Katalitik Oksidasyon Reaksiyonları…………………………………..53
3.2.5.1.Sentezlenen Metal Komplekslerin Stiren ve Benzil alkolün
Oksidasyonunda Kullanılması…..…………………………..54
4.BULGULAR VE TARTIŞMA………………………………………………….55
4.1.Sentezlenen Bileşiklerin Bazı Fiziksel Bulgularının Değerlendirilmesi……...56
4.1.1.Renk, Verim ve Erime Noktası Bulgularının Değerlendirilmesi……...56
4.1.2.Çözünürlükleri……………………………………………...................58
4.2.Elementel Analiz Bulgularının Değerlendirilmesi……………………………59
4.3.FT-IR Spektrum Bulgularının Değerlendirilmesi……………………………..60
4.4.UV-Vis Spektrum Bulgularının Değerlendirilmesi…………………………...62
4.5.1H-NMR Spektrum Bulgularının Değerlendirilmesi………………………….63
4.6.Atomik Absorpsiyon Spektroskopi Bulgularının Değerlendirilmesi…………64
4.7.Magnetik Süsseptibilite Bulgularının Değerlendirilmesi……………………...65
4.8.Termogravimetrik Analiz Bulgularının Değerlendirilmesi…………………..66
4.9.Jel Geçirgenlik Kromotografi Bulgularının Değerlendirilmesi……………...67
4.10.Sentezlenen Metal Komplekslerin Katalizör Etkinliklerinin Araştırılması.…68
4.10.1.Sentezlenen Metal Komplekslerin Stirenin Oksidasyonunda
Kullanılması……………..…………………………………………...68
4.10.2.Sentezlenen Metal Komplekslerin Benzil alkolün Oksidasyonunda
Kullanılması……………..…………………………………………...69
5.SONUÇLAR VE ÖNERİLER…………………………………………………..78
KAYNAKLAR……………………………………………………………………..80
ÖZGEÇMİŞ………………………………………………………………………. 86
EKLER……………………………………………………………………….…….87
EK I Sentezlenen Bileşiklerin FT-IR Spektrumları……………………………...87
EK II Sentezlenen Bileşiklerin Uv-Vis Spektrumları…………………….…......93
EK III Sentezlenen Ligand ve Polimerlerin 1H-NMR Spektrumları………..….....99
EK IV Sentezlenen Komplekslerin Termogravimetrik Analiz Sonuçları………..101
EK V GC-FID Kromotogramları……………………………………...………...105
EK VI GPC Analiz Sonuçları…………………………………………………….107
VII
SİMGELER DİZİNİ
g : Gram
ml : Mililitre
mmol : Milimol oC : Derece santigrat
Kısaltmalar
AAS : Atomik Absorpsiyon Spektroskopisi
DMF : Dimetil formamid
DMSO : Dimetil sülfoksit
dt-BHP : Di-tert-bütil hidrojenperoksit
FT-IR : Fourier Transform Infrared Spektroskopisi
GC : Gaz Kromatografisi
GC/MS: Gaz Kromatografisi ve Kütle Spektrometrisi
GPC : Jel Geçirgenlik Kromotografisi
H2O2 : Hidrojen peroksit
HI : Heterojenlik indisi
MA : Molekül Ağırlığı
NMR : Nükleer Manyetik Rezonans Spektroskopisi
PhIO : Feniliodosobenzen
TGA : Termogravimetrik Analiz
t-BHP : Tert-bütil hidrojenperoksit
THF : Tetrahidrofuran
Uv-Vis : Ultraviyole-Görünür Bölge Spektroskopisi
VIII
ŞEKİLLER DİZİNİ SAYFA
Şekil 1.1.Schiff bazı oluşumu……………………………………………………..….4
Şekil 1.2.Monomer moleküllerinin polimerizasyon tepkimesiyle birbirine
bağlanması ve polimer molekülünü oluşturması…………………………..7
Şekil 1.3.Kimyasal katalizörlerin kullanım alanları (Hagen, 1999)………………...13
Şekil 1.4.Katalizle etkinleşme enerjilerindeki düşme……………………...……….15
Şekil 1.5.Katalizörlerin sınıflandırılması (Hagen, 1999)…………………………...15
Şekil 1.6.Homojen geçiş metalli katalitik endüstriyel reaksiyonlar (Hagen,1999)....16
Şekil 1.7.Heterojen katalitik gaz faz reaksiyonunun basamakları (Hagen,1999)…...20
Şekil 1.8.Seçici katalitik oksidasyonda oksidasyon-indirgeme çevrimi (Farrauto,
2005)……………………………………………………………………...28
Şekil 2.1.Rutenyum(III) Schiff bazı kompleksinin yapısı…………………………..32
Şekil 2.2.Metal komplekslerinin yapıları…………………………………………....33
Şekil 2.3.Katalitik oksidasyon mekanizması………………………………………..33
Şekil 2.4.Katalizör olarak kullanılan metal komplekslerinin yapıları………...…....34
Şekil 2.5.İki ve tek çekirdekli metal komplekslerinin yapıları……………………...34
Şekil 2.6.Metal komplekslerinin yapıları…………………………………………....35
Şekil 2.7.Metal komplekslerinin yapıları…………………………………………....35
Şekil 2.8.Metal komplekslerinin yapıları…………………………………………....36
Şekil 2.9.Katalitik epoksidasyon reaksiyonu için önerilen mekanizma…...………..37
Şekil 2.10.Ligandların yapıları………………………..…………………………….37
Şekil 2.11.Metal komplekslerinin yapıları………………………………………….38
Şekil 2.12.[MnIIPL] katalizörlüğünde önerilen mekanizma………………………...38
Şekil 2.13.Silika destekli komplekslerin yapıları…………………………………...39
Şekil 2.14.Metal komplekslerinin yapıları…………………………………………39
Şekil 2.15.Graft oligo[1,5-di(N-2-oksifenil-salisiden)-3-oksipentan] (bileşik 4) ve
Graft oligo[1,8-di(N-4-oksifenil-salisiden)-3,6-oksioctan] (bileşik 5)….41
Şekil 2.16.Metal komplekslerinin yapıları………………………………………….41
Şekil 2.17.Oligosalisilaldehitin (OSA) sentezi ve Oligomer-metal komplekslerinin
IX
yapısı…………………………………………………………………….43
Şekil 2.18.Mn(III) salen tipindeki metal komplekslerinin yapıları………………...43
Şekil 2.19.Schiff bazı geçiş metali kompleksleri…………………………………...44
Şekil 2.20.Geçiş metali Schiff bazı kompleksleri…………………………………...45
Şekil 2.21.Polimerin önerilen yapısı………………………………………………..46
Şekil 3.1.Disalisiliden etilendiamin’in yapısı………………………………………48
Şekil 3.2.Disalisiliden o-fenilendiamin’in yapısı..………………………………….49
Şekil 3.3.Disalisiliden p-fenilendiamin’in yapısı…………………………………...49
Şekil 3.4.Reaksiyon düzeneği……………………………………………………....50
Şekil 3.5 Stiren oksit oluşum reaksiyon denklemi………………………………….54
Şekil 3.6.Benzaldehit oluşum reaksiyon denklemi………………………………....54
Şekil 4.1.Poli(Disalisiliden etilendiamin)…………………………………………..72
Şekil 4.2.Poli(Disalisiliden o-fenilendiamin)………………………………...…….72
Şekil 4.3.Poli(Disalisiliden p-fenilendiamin)………………………………………73
Şekil 4.4.Disalisiliden etilendiamin’in Mn(II) ve Co(II) metal komplekslerinin
yapıları…………………………………………………………………...73
Şekil 4.5.Disalisiliden o-fenilendiamin’in Mn(II) ve Co(II) metal komplekslerinin
yapıları…………………………………………………………………...74
Şekil 4.6.Disalisiliden p-fenilendiamin’in Mn(II) ve Co(II) metal komplekslerinin
yapıları………………………………………………………………….....74
Şekil 4.7.Poli (Disalisiliden etilendiamin) metal komplekslerinin yapıları
M: Mn2+, Co2+……………………………………………………………75
Şekil 4.8.Poli (Disalisiliden o-fenilendiamin) metal komplekslerinin yapıları
M: Mn2+, Co2+…………………………………………………………... 76
Şekil 4.9.Poli (Disalisiliden p-fenilendiamin) metal komplekslerinin yapıları
M: Mn2+, Co2+…………………………………………………………... 77
X
ÇİZELGELER DİZİNİ SAYFA
Çizelge 1.1.Homojen ve heterojen katalizörlerin karşılaştırılması (Hagen,1999)….19
Çizelge 1.2.Oksidasyon ürünleri ve temel kullanım alanları
(Farrauto, 2005)………………………………………………………..26
Çizelge 1.3.Hidrokarbonların heterojen oksidasyonunun kimyası
(Farrauto, 2005)………………………………………………………..29
Çizelge 4.1.Sentezlenen bileşiklerin bazı fiziksel özellikleri……………………….57
Çizelge 4.2.Sentezlenen bileşiklerin çözünürlükleri………………………………..58
Çizelge 4.3.Elementel analiz sonuçları……………………………………………..59
Çizelge 4.4.Ligandların ve komplekslerin IR bandları(cm-1) (KBr)………………..61
Çizelge 4.5. Ligand ve polimerlerin UV-Vis spektrum değerleri ….……………....63
Çizelge 4.6.Monomer ve Polimerlerin 1H-NMR değerleri………………………....64
Çizelge 4.7.Komplekslerin AAS sonuçları………………………………………...65
Çizelge 4.8.Komplekslerin magnetik süsseptibilite sonuçları……………………...66
Çizelge 4.9.Komplekslerin TGA analiz sonuçları……………………………….…67
Çizelge 4.10.Stirenin 0.1 g metal kompleks, 2 mL H2O2, 10 mL CH3CN, 7 sa
reaksiyon süresi ve oda koşullarındaki oksidasyon sonuçları…...…..68
Çizelge 4.11.Benzil alkolün 0.1 g metal kompleks, 2 mL H2O2, 10 mL CH3CN,
40-45oC reaksiyon sıcaklığı ve 7 sa reaksiyon süresi koşullarındaki
oksidasyonu……………………………………...…………………...69
Çizelge 4.12.Benzil alkolün, 2 mL H2O2, 10 mL CH3CN, 40-45 oC reaksiyon
sıcaklığı ve 7 sa reaksiyon süresi koşullarındaki oksidasyonu….…..70
Çizelge 4.13.Benzil alkolün, 2 mL t-BHP, 10 mL CH3CN, 40-45 oC reaksiyon
sıcaklığı ve 3 sa reaksiyon süresi koşullarındaki oksidasyonu…..….71
Çizelge 4.14.Benzil alkolün oksidasyonu üzerinde oksidant ve metal tuzunun
etkisi ….……………………………………………………………...71
1
1.GİRİŞ Seda ERDEMİR 1. GİRİŞ
Koordinasyon bileşikleri günümüzde; gıda maddeleri, tekstil boyaları,
pigmentler, ilaç sanayi gibi alanlarda yaygın şekilde kullanılmaktadır. Özellikle
çeşitli metal komplekslerinin canlı organizmasındaki etkinliğinin tespit edilmesi,
hemoglobin, klorofil gibi hayati önemi olan maddelerin birer koordinasyon bileşiği
olması, bu bileşiklere olan ilgiyi arttırmakta ve bu alandaki çalışmaların daha da
yoğunlaşmasına neden olmaktadır.
Schiff bazları koordinasyon kimyasında en sık kullanılan ligandlardır. Bu
ligandlar karbonil bileşiklerinin özellikle aldehit ve ketonların primer amin ile
kondenzasyona girmesi ile oluşurlar.
Schiff bazları, eğer karbonil bileşikleri ile aminler veya her ikisi de aktif
fonksiyonel gruplar içerirse etkin bir şelat grubu oluştururlar. Dolayısıyla bu bazlar
kompleks hazırlamada oldukça önemli gruplardır (Öncü, 1989).
Schiff bazları ve metal komplekslerinin çeşitli kalitatif ve kantitatif
tayinlerde, radyoaktif maddelerin zenginleştirilmesinde, ilaç sanayisinde, boya
endüstrisinde ve plastik sanayisinde kullanımının yaygınlaşması, biyokimyasal
aktiviteleri yüzünden büyük ilgi çekmesi ve özellikle son yıllarda sıvı kristal
teknolojisinde kullanılabilecek pek çok Schiff bazının sentezlenmesi bu maddelerle
ilgili çalışmaların önemini daha da arttırmıştır (Koç, 2001). Özellikle bazı kimyasal
reaksiyonlardaki katalizör etkilerinin bulunması farklı araştırma konularının
doğmasına sebebiyet vermiştir. Bu durumda Schiff bazı metal komplekslerinin
sentezlenebilirliklerindeki kolaylık, yüksek seçicilik, farklı sübstitüentleri yapılarında
bulundurabilmelerinden kaynaklanan yapısal esneklik önemli rol oynamaktadır.
Katalizörler doğada, endüstride ve laboratuarda geniş ölçüde kullanılmaktadır
ve kalkınmış ülkelerdeki mamul ürünlerin altıda birinin yapımına katkıda bulunduğu
tahmin edilmektedir (Atkins, 1999).
Schiff bazlarının geçiş metal kompleksleri; hidrojenasyon, hidrasyon,
oksidasyon, epoksidasyon, izomerizasyon, dekarbonilasyon, sikloproponasyon,
Kharasch katılması, Diels-Alder reaksiyonu, enol-ester sentezi, atom transfer
2
1.GİRİŞ Seda ERDEMİR
radikal polimerizasyonu gibi kimyasal reaksiyonlarda çeşitli kullanım alanlarına
sahiptir (Drozdzak ve ark., 2005).
Özellikle Schiff bazı metal komplekslerinin oksidasyon reaksiyonlarında
katalizör olarak kullanılması hem endüstriyel hem de akademik alanda ilgi çeken
başlıca konulardır. Mn(III), Fe(III), Ni(II), Cr(III), Ru(III) gibi geçiş metalleri
olefinlerin epoksidasyonunda kullanılan başlıca metallerdir (Du ve Yu, 1997). Fakat,
bunlar arasında, çevreye daha az zarar verdiklerinden dolayı Mn ve Fe kompleksleri
daha çok tercih edilmektedir (Krishnan ve Vancheesan, 2000).
Iodosilbenzen, sodyum hipoklorit, tert-butil peroksit, hidrojen peroksit vb. bu
amaç için kullanılan oksidasyon maddeleridir.
Schiff bazı metal kompleksleri olefinlerin epoksidasyonunda genelde
homojen katalizör özelliği göstermektedir. Homojen ortamda bu komplekslerin
aktiviteleri zamanla ligand oksidasyonu veya dimerik okso veya perokso köprülü
komplekslerin oluşumundan dolayı azalmaktadır. Bu açıdan bakıldığında homojen
katalizörlerin heterojenleştirilmesi gittikçe artan bir öneme sahip olmaktadır. Böylece
homojen katalizörlerin avantajıyla (yüksek aktivite ve seçicilik) heterojen
katalizörlerin avantajı (reaksiyon karışımından kolay ayrılabilen, sürekli
reaksiyonlarda kullanım olanağı sağlayan, geri döngüsü olan) birleştirilebilmektedir.
Bu durum polimer, aktif kil, zeolit ve silika gibi destek maddelerinin kullanımıyla
mümkün olmaktadır (Bahramian, 2006).
Polimerler, günlük yaşantımızın her alanında yaygın olarak kullandığımız
plastik, kauçuk, sentetik lif , boyalar, yapıştırıcılar gibi malzemelerin üretiminde
kullanılan temel girdilerdir (Saçak, 2002).
Polimerler; hafif, ucuz, mekanik özellikleri çoğu kez yeterli, kolay
şekillendirilebilen, değişik amaçlarda kullanıma uygun, dekoratif, kimyasal açıdan
inert ve korozyona uğramayan maddelerdir. Bu üstün özelliklerinden dolayı yalnız
kimyacıların değil; makina, kimya, tekstil, endüstri ve fizik mühendisliği gibi
alanlarda çalışanların da ilgisini çeken materyallerdir. Tıp, biyokimya, biyofizik ve
moleküler biyoloji açısından da polimerlerin önemi büyüktür (Saçak, 2002).
3
1.GİRİŞ Seda ERDEMİR
Hidrokarbonların oksijen içeren ürünlere dönüşümü endüstriyel önemi olan
reaksiyonlardır. Birçok kilit role sahip organik bileşikler hidrokarbonların kontrollü
oksidasyonu sonucu oluşur (Pines, 1981).
Aromatik hidrokarbonlardan benzen ve naftalinin maleik ve ftalik anhidrite
oksidasyonu (ftalik anhidrit en önemli plastikleştiricilerden biri olan DOP’ın
hammaddesidir.), izopropilbenzen (kümen)’in fenol ve aseton’a oksidasyonu,
etilenin liflerin, plastiklerin ve antifiriz için kullanılan etilen glikolün üretiminde
önemli olan etilen oksit’e oksidasyonu endüstriyel ve ticari önemi olan bir çok
oksidasyon reaksiyonundan sadece birkaçıdır (Pines, 1981).
Bu çalışmada salisilaldehit’in o-fenilendiamin, p-fenilendiamin ve
etilendiamin ile oluşturduğu fenol esaslı Schiff bazları ve polimerlerinin kobalt(II) ve
mangan(II) geçiş metal kompleksleri sentezlenmiş, yapıları aydınlatılmış ve elde
edilen komplekslerin stiren ve benzil alkolün oksidasyonlarındaki katalizör etkileri
GC-FID ve GC-MS spektroskopik yöntemleriyle incelenmiştir.
4
1.GİRİŞ Seda ERDEMİR 1.1.Schiff Bazları
Schiff bazları ilk defa 1860’da Alman kimyacısı H.Schiff tarafından
sentezlenmiş olup (Schiff, 1869), ligand olarak ise 1930’larda Pfeiffer ve
arkadaşları tarafından kullanılmıştır (Pfeiffer ve ark, 1931).
Schiff bazları R-CH=NR’ genel formülüyle de gösterilebilir. Burada R ve R’
alkil veya aril sübstitüentleridir.
Schiff bazları iyi azot donör ligandı (-C=N) olarak da bilinmektedir. Bu
ligandlar koordinasyon bileşiğinin oluşumu sırasında metal iyonuna bir veya daha
çok elektron çifti vermektedir. Kompleks bileşiğin oluşumunda kullanılan Schiff bazı
ligandlarında iki ya da daha fazla koordinasyona giren grup var ise “şelat” denilen
halkalı kompleks bileşikler meydana gelir. Kompleks bileşiklerinin özellikleri
kullanılan ligand ve metal iyonuna bağlı olarak değişmektedir (Çolak, 1999). Schiff
bazlarının oldukça kararlı 4, 5 veya 6 halkalı kompleksler oluşturabilmesi için
azometin grubuna mümkün olduğu kadar yakın ve yer değiştirebilir hidrojen
atomuna sahip ikinci bir fonksiyonel grubun bulunması gereklidir. Bu grup tercihen
hidroksil grubudur (Patai, 1970).
Amonyak, aldehit ve ketonlara etkiyerek bir katılma-ayrılma tepkimesi
verebilen bir nükleofildir. Tepkime asitle katalizlenir. Ürün, C=N grubu içeren bir
bileşik olan imindir.
RCH + H RCHO
NH2
OHNH2 RCH NH
imin
-H2O
Şekil 1.1. Schiff bazı oluşumu
NH3 ile tepkimeden elde edilen iminler, dayanıklı değildir ve bekletildiğinde
polimerleşirler. Ancak amonyak yerine birincil aminler kullanıldığında, daha
dayanıklı olan sübstitüe iminler (Schiff bazı) meydana gelir. Aromatik aldehitler
(benzaldehit gibi) ya da aril aminler (anilin gibi) daha dayanıklı iminleri oluştururlar,
fakat diğer aldehit, keton ve birincil aminler de kullanılabilirler.
5
1.GİRİŞ Seda ERDEMİR
İmin oluşumunun mekanizması, iki basamaklı bir işlemdir. İlk basamak,
nükleofilik aminin kısmi pozitif yük taşıyan karbonil karbonuna katılması, sonra
azotun bir proton kaybetmesi ve oksijene bir proton bağlanmasıdır. Basamak 1. katılma:
hızlı
-
RCRO
+ R'NH2 RCRO
RCROHhızlı
R'NH2 R'NH
2. basamakta ise, protonlanmış olan OH grubu su olarak ayrılır.
Basamak 2.ayrılma :
R2CNHR'
OH
hızlıH+
R2C NHR'
OH2+
yavaş-H2O
R2C NHR'+ hızlı
-H+
R2C NR'imin
İmin oluşumu pH’a bağımlı bir tepkimedir. İlk basamak, protonlanmamış
serbest aminin karbonil grubuna katılmasıdır. Şayet çözelti çok asidik olursa, amin
derişimi ihmal edilecek kadar azalır. Böyle olduğunda, normalde hızlı olan katılma
basamağı yavaşlar ve tepkime dizisinde hız belirleyen basamak haline gelir.
Asit içinde:
RNH2 + H+ RNH3+
nükleofilik değil
Tepkimedeki ikinci basamak, protonlanmış OH grubunun su olarak
ayrılmasıdır. İlk basamağın (amin katılması) aksine, asit derişiminin artması ikinci
basamağın hızını arttırır. (OH kuvvetli bir baz ve zor ayrılabilen bir grup iken, -OH2+
zayıf baz ve iyi ayrılabilir grup olup, H2O şeklinde kolayca ayrılabilir.).
6
1.GİRİŞ Seda ERDEMİR
Asitliğin yüksek olması, 2. basamağın daha hızlı, fakat 1. basamağın daha
yavaş yürümesine neden olur. Buna karşılık asitliğin azalmasıyla, 1. basamak daha
hızlı, 2. basamak ise daha yavaş yürür. En uygun pH, bu iki aşırı ucun arasındaki
pH’tır (pH=3-4 dolayı). Uygun pH’ta tepkimenin toplam hızı en yüksek olur. Bu
pH’ta aminin bir kısmı protonlanmıştır, ancak nükleofilik katılma tepkimesini
başlatabilmek için yeterli miktarda serbest amin de bulunmaktadır. Bu pH’ta yeterli
hızda ayrılmanın gerçekleşebilmesi için de istenen asit vardır (Fessenden ve ark.,
2001 ).
1.2. Polimerler
Sentetik polimerlerin ticari boyutlarda üretiminden önce insanlar, giyinme
veya dokuma amaçlı gereksinimlerini yün, pamuk, jüt, keten gibi doğal liflerden
sağlamışlar; günlük hayatta yararlandıkları eşya ve malzemeleri çelik, cam, odun,
taş, tuğla, çimento gibi maddelerden yapmışlardır (Saçak, 2002).
1930’lardan başlamak üzere, özellikle II. Dünya Savaş’ından sonra, insanlar
tarafından yapılmış ürünlerin çeşitliliğinde belirgin bir artış gözlenir. Bunun nedeni,
polimer kimyasındaki gelişmelere bağlı olarak değişik plastik, lif, elastomer
türlerinin sentetik yöntemlerle üretilmesi ve kullanıma sunulmasıdır. Temel yapıları
polimer olan bu malzemelerin insanların yaşamını kolaylaştırıcı etkileri günümüzde
de hızla sürmektedir. Örneğin, Kevlar ve Nomex karışımından kurşun geçirmez
yelekler yapılmakta, optik özellikleri camdan iyi olan poli(metil metakrilat)tan
yeterli ışık geçirgenliğine sahip 33 cm kalınlığına kadar levhalar
hazırlanabilmektedir (Saçak, 2002).
1.2.1.Polimerlerle İlgili Ön Kavramlar
Polimerler; kimyasal ve fiziksel özellikleri açısından küçük moleküllü
maddelerden ayrılmaktadır.
Monomer; birbirlerine kovalent bağlarla bağlanarak büyük moleküller
oluşturabilen küçük mol kütleli kimyasal maddeler için kullanılan bir tanımlamadır.
7
1.GİRİŞ Seda ERDEMİR
Polimer ise, çok sayıda monomerin kovalent bağlarla birbirlerine bağlanarak
oluşturduğu iri molekülün adıdır. Polimer kelimesi, çok anlamına gelen -poly- ve
tanecik, küçük parça anlamına gelen -meros- kelimelerinden türemiştir.
Monomer molekülleri Şekil 1.2.’de basitçe gösterildiği gibi polimerizasyon
tepkimeleri üzerinden polimer molekülüne dönüşürler. Bir polimer molekülünde
yüzlerce, binlerce monomer bulunabilir. kovalent bağ
monomer molekülleri polimer molekülü
polimerizasyon tepkimesi
Şekil 1.2. Monomer moleküllerinin polimerizasyon tepkimesiyle birbirine bağlanması ve polimer molekülünü oluşturması
Polietilen bugün en fazla kullanılan polimerlerden birisidir ve çok sayıda
etilen (monomer) molekülünün birbirine uygun koşullarda bağlanmasıyla elde edilir.
Sonuçta değişik sayıda etilen monomeri içeren polietilen zincirleri (molekülleri) ele
geçer. İşte bu zincirlerde ardı ardına yinelenen ve benzer olan parantez içerisindeki
yapıya “mer” veya “yinelenen birim” adı verilir.
C Cetilen
Etilen molekülleri, Şekil 1.2.’deki gösterime benzer şekilde birbirlerine
bağlanırlar ve aşağıda küçük bir parçası gösterilen polietilen molekülüne dönüşürler.
C C
H
H
C
H
HH
H
C C
H
H
C
H
HH
H
C C
H
H
C
H
HH
H polietilen molekülünün bir parçası
8
1.GİRİŞ Seda ERDEMİR
Polietilen molekülü en kısa haliyle;
n CH2 CH2 CH2 CH2
netilen polietilen
1.2.2. Polimerlerin Molekül Ağırlıkları
Polimerlerin molekül ağırlıkları ölçüm yöntemine bağlı olarak değişik
şekillerde verilebilir.
i) Sayısal özelliklerden yararlanılarak elde edilen molekül ağırlığı “sayıca
ortalama molekül ağırlığı olarak (Mn)” bilinir. Osmotik basınç, son grup analizleri,
buhar basıncı düşmesi, donma ve kaynama noktası yükselmesi gibi yöntemlerden
yararlanılarak yapılan molekül ağırlığı ölçümleri “sayıca ortalama molekül ağırlığı”
verirler.
ii) Polimer moleküllerinin kütlesine yönelik ölçüm teknikleri kullanılırsa
“ağırlıkça ortalama molekül ağırlığı (Mw) ” elde edilir. Işık saçılması yöntemi bu tür
molekül ağırlığı veren bir yöntemdir.
iii) Fazlaca kullanılmayan ve ultrasantrifüj tekniği gibi yöntemlerle elde
edilen diğer bir molekül ağırlığı tanımı “z-ortalama molekül ağırlığı (Mz)” dır.
iv) Diğer bir molekül ağırlığı ölçüm tekniği viskozite ölçümüdür. Polimer
çözeltilerinin viskozitelerinden yararlanılarak elde edilen “viskozite ortalama
molekül ağırlığı (Mv)” dır.
Bir polimer örneği için yukarıdaki yöntemlerle belirlenen molekül ağırlığı
değerleri birbirlerinden farklıdır. Aynı örnek kullanılarak, molükül ağırlığı bu
yöntemlerle belirlenirse aralarında; Mz>Mw>Mv>Mn ilişkisinin olduğu görülür.
Mol kütlesi dağılımının geniş ya da dar oluşu Mw/Mn oranıyla
değerlendirilir. Heterojenlik indisi (HI) olarak bilinen bu oran, polimer zincirlerinin
büyüklükleri birbirine yaklaştıkça küçülür ve tek dağılımlı bir örnekte 1 sayısal
değerini alır (ideal hal). Dar molekül ağırlığı dağılımına sahip polimerlerde bu değer
2-5, geniş dağılımlarda ise 5-100 arasında değişmektedir.
9
.GİRİŞ Seda ERDEMİR
1.2.3. Polimerlerin Sentezi
Polimerler; temelde kondensasyon (basamaklı) polimerizasyonu, zincir
(katılma) polimerizasyonu ve halka açılması polimerizasyonu yöntemlerinden birisi
ile elde edilirler. İlk iki polimerizasyon yöntemi oldukça önemlidir.
Kondensasyon tepkimelerinde; –OH, -COOH, -NH2 gibi fonksiyonel gruplar
taşıyan iki ayrı molekül birleşir; bu sırada H2O, NH3 gibi küçük bir molekül ayrılır.
Örneğin bir poliester olan poli(etilen adipat), etilen glikol ve adipik asitin
kondensasyon tepkimesiyle elde edilir.
nHOCH2CH2OH + nHOOC(CH2)4COOH H OCH2CH2OC(CH2)4C OH
OO n
+ (n-1)H2O Katılma polimerizasyonunda ise monomerler tek tek zincirlere girerek, zinciri
büyütürler. Katılma polimerizasyonu radikalik ya da iyonik mekanizma üzerinden
yürür. Zincir taşıyıcı yani zincirin büyümesini sağlayan aktif uç radikal, katyon veya
anyon olabilir.
Kondensasyon ve katılma polimerizasyon yönteminin bazı özellikleri şu
şekilde sıralanabilir;
Kondensasyon Polimerizasyonu:
• Polimerizasyonun sonlarına doğru yüksek molekül ağırlıklı ürün elde edilir.
Molekül ağırlığı yavaş yavaş polimerizasyon süresince artar.
• Monomer hızlı bir şekilde kaybolur, hemen tepkimenin başlangıcında
ortamda yok olan monomer yerine değişik büyüklükte molekül türleri (dimer,
trimer….) bulunur.
10
1.GİRİŞ Seda ERDEMİR
• Yüksek dönüşüm, yüksek molekül ağırlığı için gereklidir. %99 ve üzeri
dönüşümler çoğu kez uygun molekül ağırlıklı polimer için gereklidir.
Katılma polimerizasyonu:
• Polimerizasyonun hemen başlarında, aktif merkezlerin hızlı bir şekilde
monomer katması sonucu yüksek molekül ağırlıklı polimer elde edilir ve
polimerizasyon süresince de polimer molekül ağırlığı fazlaca yükselmez.
• Monomer polimerizasyon ortamında her zaman vardır ve derişimi
polimerizasyon süresince yavaş yavaş azalır.
• Herhangi bir anda polimerizasyon ortamında monomer, aktif polimerik
zincirler ve yüksek molekül ağırlıklı (ölü) polimer bulunur.
Poliester, poliamit, protein, yün, ipek, poliüretan ve selüloz bazı kondensasyon
polimerlerine örnek olarak verilebilirken, polietilen, polistiren, poli(vinil klorür) ve
poliakrilonitril de bazı katılma polimerlerine örnek olarak verilebilir.
1.2.4. Polimerlerin Sınıflandırılması
Polimerleri sınıflandırmak için değişik yöntemler kullanılabilir. Seçilecek
özelliğe bağlı olarak polimerler değişik gruplar altında toplanabilir. Molekül ağırlığı,
kimyasal yapısı, fiziksel biçimi ve ısıl davranışı bunlara örneklerdir.
1.2.4.1. Molekül Ağırlığına Göre Sınıflandırma
a) Oligomerler: Molekül ağırlığı 1500’den düşük olan dimer, trimer, tetramer
türü moleküller bu gruba girer.
b) Polimerler
i) düşük molekül ağırlıklı polimerler
ii) orta molekül ağırlıklı polimerler
iii) yüksek molekül ağırlıklı polimerler
iv) ağ yapılı polimerler
11
1.GİRİŞ Seda ERDEMİR 1.2.4.2. Kaynağına Göre Sınıflandırma
Doğada bol miktarda bulunan polimerlerin başında selüloz gelir. En fazla
bulunan polimerdir ve ağaçlar en önemli selüloz kaynağını oluşturur. Diğer “doğal
polimerler” arasında proteinler, poliamitler (yün) ve kauçuk (cis-poliizopren) örnek
olarak verilebilir.
İlk “yapay polimer” 1860’larda sentezlenen selüloiddir. Polistiren, poli(vinil
klorür), naylon 6, naylon 66, poliesterler, polietilen, poliakrilonitril,
poli(tetrafloroetilen)(teflon), fenol-formaldehit ve amino reçineleri en fazla
kullanılan polimerlerdir.
1.2.4.3. Polimer Zincirinin Fiziksel Yapısına Göre Sınıflandırma
Polimer zincirleri doğrusal bir yapıda ise “doğrusal polimer” olarak
gruplandırılırlar. Doğrusal bir polietilen zinciri basitçe
CH2 CH2 CH2CH2 veya
şeklinde gösterilir.
Eğer polimer ana zinciri üzerinde yer alan bir karbon atomu bir başka
polimer zincirine bağlanmış ise “dallanmış polimerden” söz edilir. Böyle bir yapı
biçiminde şematik olarak gösterilebilir. Dallanmış bir polimerde yan ve ana zincirler
aynı kimyasal yapıya sahiptir.
12
1.GİRİŞ Seda ERDEMİR
Dallanmış bir polimerde her yan zincir bir ana zincire aittir. Eğer yan zincir
birden fazla ana zincire (genelde iki) ait ise “çapraz bağlanma” söz konusu olur.
Çapraz bağ sayısının aşırı artışı ise “ağ yapılı polimer” oluşumuna yol açar.
ağ yağılı polimerçapraz bağlı polimer
1.2.4.4. Polimer Zincirinin Kimyasal Yapısına Göre Sınıflandırma
Polimerlerin dallanmış, çapraz bağlı, ağ yapılı biçiminde sınıflandırılmasında
kimyasal yapının hep aynı olduğu düşünülmüştür. Bu şekilde polimer tek tür
kimyasal yapıya sahipse “homopolimer” adı verilir.
Farklı birimlerden (monomerlerden) oluşan bir polimer “kopolimer” olarak
isimlendirilir.
Bazı durumlarda farklı birimlerden oluşan bir polimer zinciri yine farklı
birimden oluşan bir zincire zincir sonları dışından bir yerden bağlanabilir. Bu
durumda “aşı kopolimer” elde edilir.
1.2.4.5. Isıl Davranışına Göre Sınıflandırma
Polimerlerin ısı etkisindeki davranışları, polimerin kullanım yerini ve yeniden
kullanıma kazandırılmasını belirleyen en önemli faktördür. Isı ile yumuşayabilen ve
eritilerek yeniden şekillendirilebilen polimerler “termoplastikler”, bozunarak
parçalanan ve yeniden şekillendirilemeyen polimerler ise “termosettingler” olarak
gruplandırılırlar.
13
1.GİRİŞ Seda ERDEMİR
1.3. Katalizörler
Üretimde verimlilik ve tasarruf açısından, katalizörler kimya sanayisinin
vazgeçilmez endüstriyel maddeleri olarak hemen hemen her alanda
kullanılmaktadırlar. Katalizörler; hammaddenin korunması ve safsızlıkların
azaltılmasıyla yüksek seçicilik ve yüksek verimlilik elde edilmesini sağlar, kimyasal
reaksiyonların hammadde ve enerji gereksinimlerini azaltır. Bir katalizörün kullanışlı
olması için aktivite, seçicilik ve kullanım süresi yönünden yeterli olması gerekir
(Gürel, 2001).
Katalizörler, endüstriyel araştırmalarda, proses seçiminde, tesis tasarımında
ve tesis işletiminde önemli bir faktördür. Kimya sanayisinin başarısı önemli derecede
katalizör teknolojisine dayanır (Gürel, 2001).
Şekil 1.3.’de kimyasal katalizörlerin kullanım alanlarının yüzde değerleri
şematik olarak verilmiştir.
Polimerleşme%47
Organik sentez %16
Oksidasyon%18
Sentez gazı %11
Hidrojenleme% 7
Hidrojen giderme%1
Şekil 1.3. Kimyasal katalizörlerin kullanım alanları (Hagen, 1999)
14
1.GİRİŞ Seda ERDEMİR
1.3.1. Katalizörün Tanımı
Bir kimyasal tepkimenin genel olarak hızlandırılması işlemine kataliz, bu
işlemde kullanılan maddelere de katalizör adı verilir.
Yüksek sıcaklıklarda reaktant ve ürünler bozunmaya uğrayabilirler. Bu gibi
durumlarda tepkime hızı katalizör kullanılarak arttırılır.
Katalizör, bir kimyasal tepkimeye katılıp tepkimenin hızını değiştirdiği halde,
kendisi tepkime sonunda değişmeden kalan madde olarak tanımlanır. Katalizör bir
tepkimenin termodinamiğini değiştirmez. Yani termodinamik olarak kendiliğinden
yürümeyen bir tepkimeyi kendiliğinden yürür hale getirmez. Katalizör, yürüyen bir
tepkimenin aktivasyon enerjisini düşürerek onun daha hızlı yürümesini sağlar.
Katalizör; bir tepkimeyi bir başka yoldan yürüterek hızlandırır. Katalizle
tepkimenin izlediği yol değiştiğine göre katalizlenmiş bir tepkimenin mekanizması
katalizlenmemiş tepkimenin mekanizmasından farklı olacaktır. Katalizlenmiş
tepkimelerde izlenen yolun etkinleşme enerjisi, katalizlenmemiş tepkimelerde
izlenen yolun etkinleşme enerjisinden küçük olduğundan tepkime daha hızlanır.
Şekil 1.4.’de bu durum şematik olarak gösterilmiştir. Şekil 1.4.’ün incelenmesinden
iki ek saptama yapılabilir. Birincisi, katalizlenmiş ve katalizlenmemiş tepkimeler için
∆H tepkime entalpisi aynıdır. İkincisi, ileri ve geri yürüyen tepkimelerin sırayla Ee ve
E’e şeklinde simgelenen etkinleşme enerjileri katalizle aynı ölçüde düşer. Öyleyse,
katalizin her iki yöndeki tepkimeyi de aynı ölçüde etkilediğini söyleyebiliriz. Eğer,
bir katalizör ileriye yürüyen tepkimenin hızını iki kez yükseltiyorsa, geriye yürüyen
tepkimenin hızını da iki kez yükseltir (Erdik, 1993a).
Bir tepkimenin aktivasyon enerjisinin katalizör kullanılmasıyla düşmesinin
nedenini anlayabilmek için, katalizör ile tepkimeye giren maddeler arasındaki
etkileşimi incelemek gerekir. Katalitik tepkimelerde tepkimeye giren maddelerin
katalizör olarak kullanılan bileşikteki metale koordine olduğu deneysel gözlemlerden
bilinmektedir. Bu koordinasyon bağları incelendiğinde ligand olarak bağlanan
maddedeki bağların nasıl etkilendiği rahatlıkla görülmektedir (Özkar, 1993).
15
1.GİRİŞ Seda ERDEMİR
Şekil 1.4. Katalizle etkinleşme enerjilerindeki düşme
1.3.2. Katalizörlerin Sınıflandırılması
Katalizörler gaz, sıvı veya katı halde olabilirler. Çoğu endüstriyel katalizör
sıvı veya katı haldedir. Aşağıda katalizörlerin genel bir sınıflandırılması şematik
olarak gösterilmektedir.
Katalizörler
Homojen katalizörler
Heterojenleştirilmişhomojen katalizörler
Heterojen katalizörler
Asid/bazkatalizörleri
Geçişmetalbileşikleri
Yığınkatalizörleri
Destekli katalizörler
Biyokatalizörler(enzimler)
Şekil 1.5. Katalizörlerin sınıflandırılması (Hagen, 1999)
16
1.GİRİŞ Seda ERDEMİR
Katalizörler homojen ve heterojen olmak üzere iki temel gruba ayrılır.
1.3.2.1 Homojen Katalizörler
Tepkenlerle aynı fazda bulunan katalizörler “homojen” olarak adlandırılır;
buradan katalizörün sıvı tepkime karışımında çözünen bir katı olduğu anlaşılır
(Atkins, 1999). Heterojen katalizörlere göre kullanılmaları ve çalışılmaları daha
kolaydır.
Aşağıdaki Şekil 1.6.’da homojen geçiş metal katalitik reaksiyonlarının kimya
endüstrisinde kullanıldığı alanlar gösterilmektedir.
Homojen Katalizörler
Oligomerizasyon
Polimerizasyon
CO'li reaksiyonlarHidrosiyanürleme
Hidrojenasyon
Oksidasyon
Çifte bozunma
İzomerizasyon
Şekil 1.6. Homojen geçiş metalli katalitik endüstriyel reaksiyonlar (Hagen, 1999)
1.3.2.2. Heterojen Katalizörler
Yüzeylerinde katalitik olarak aktif uçlara sahip olan katı maddelerdir,
tepkimeye giren maddelerle yalnızca yüzeyde temas ederler (Miessler ve Tarr, 2002).
Heterojen katalitik reaksiyonlarda daha çok seçilen aktif maddenin yüzeyinin
spesifik kimyasal özellikleri üzerinde durulur. Bundan dolayı yığınsal katının
17
1.GİRİŞ Seda ERDEMİR
kimyası ortaya çıkar ve katının yığınsal özellikleri hakkındaki bilgilerden yüzeyin
katalitik aktivitesi hakkında bilgi elde edilir (Gürel, 2001).
Gerek homojen gerekse heterojen katı katalizörlerin yüzey yapıları onların en
önemli nitelikleridir. Gözenekli yapılarından kaynaklanan ve reaksiyon hızını
etkileyen pek çok direnç söz konusudur. İstenen özelliklere sahip mükemmel bir katı
katalizör elde etmek mümkün değildir. Herhangi bir katalitik aktiviteye sahip iyi bir
katı katalizörün kimyasal bileşiminin devamlılığının garantisi de yoktur (Levenspiel,
1972).
Bir katalitik reaksiyonun oluşması için katalizör ve reaktant-ürün sistemi
arasında kimyasal bir etkileşim olmalıdır. Fakat bu etkileşim katalizör yüzeyi hariç
yapısında herhangi bir değişime sebep olmamalıdır. Bu nedenle katalizör, reaktant ve
ürün arasında bir uygunluk olmak zorundadır (Gürel, 2001).
1.3.2.3. Destekli katalizörler
Bu tip katalizörler metaller gibi katalitik aktif maddelerin az miktarlarda
destek denen çoğunlukla katı inert gözenekli katıların yüzeyine uygulandığı
heterojen katalizörlerdir. Destekler halka, tane ve tanecik şeklinde özel yapılara sahip
olabilirler. Tipik katalizör destekleri: Alüminyum oksitler, silika peltesi(GEL), MgO,
TiO2, ZrO2, aluminasilikatlar, zeolitler, aktifleştirilmiş karbon ve seramik ürünleri
gibi gözenekli katılardır. Destekli katalizör kullanılmasının en önemli sebepleri:
Maliyet, aktivite, seçicilik ve yenilenebilirliktir (Gürel, 2001).
Yaygın kullanılan biyokatalizörler de (enzimler) bu sınıfa aittir.
1.3.3. Homojen ve Heterojen Katalitik Reaksiyonların Karşılaştırılması
Homojen geçiş metal katalizörlerinin göze çarpan özelliklerinden biri yüksek
seçicilikleridir. Homojen geçiş metal katalizörlerinin en önemli dezavantajı
katalizörün üründen uzaklaştırılmasıdır. Heterojen katalizörler ise proseste otamatik
18
1.GİRİŞ Seda ERDEMİR
olarak ya da filtrasyon, santrifüjleme gibi metotlarla ayrılabilir. Homojen
katalizörlerin ayrılmasında ise sıvı-sıvı ekstraksiyonu, distilasyon ve iyon değişimi
gibi daha karmaşık prosesler kullanılır (Gürel, 2001).
Teoride, her bağımsız atom katalitik olarak aktif olabileceğinden homojen
katalizörler, heterojen katalizörlere oranla daha fazla dağılma derecesine sahiptir.
Heterojen katalizörlerde sadece yüzey atomları aktiftir (Gürel, 2001).
Yüksek dağılma derecesinden dolayı homojen katalizörler heterojen
katalizörlere oranla birim metal kütlesinde daha yüksek aktivite gösterir. Reaksiyon
karışımındaki moleküllerin yüksek hareketliliği subsrat molekülleri ile daha fazla
çarpışmaya sebep olur. Reaktanlar katalitik olarak aktif merkeze herhangi bir yönden
yaklaşabilir ve aktif merkezdeki reaksiyon komşu merkezleri engellemez. Bu, daha
az katalizör konsantrasyonlarının ve daha hafif reaksiyon koşullarının kullanılmasını
sağlar (Gürel, 2001).
Sıvı fazdaki organometalik komplekslerin ısıl kararlılıkları nedeniyle
endüstride kullanılan homojen katalizörler 200 oC’nin altındaki sıcaklıklarda
sınırlandırılmıştır. Bu sıcaklık değerlerinde homojen katalizörler ligand eklenmesi ile
kararlılaştırılabilir veya değiştirilebilir (Gürel, 2001).
19
1.GİRİŞ Seda ERDEMİR
Aşağıdaki Çizelge 1.1’de Homojen ve Heterojen katalizörlerin özellikleri
özetlenmiştir.
Çizelge 1.1. Homojen ve heterojen katalizörlerin karşılaştırılması (Hagen, 1999)
Etkinlik Homojen Heterojen
Aktif merkezler Tüm metal atomları Sadece yüzey atomları
Konsantrasyon Düşük Yüksek
Seçicilik Yüksek Daha düşük
Diffüzyon sorunları Pratik olarak yok Var (kütle transfer kontrollü reaksiyonlar)
Reaksiyon koşulları Ilımlı (50-200 oC) Sert (genellikle>250 oC)
Kullanılabilirlik Sınırlı Geniş
Aktivite kaybı Ürün zehirlenmesi ile tersinmez reaksiyon
Metal kristallerinin sinterleşmesi, zehirlenme
Katalizör özellikleri
Yapı/stokiometri Belirli Belirlenmemiş
Modifikasyon olanakları Yüksek Düşük
Isıl kararlılık Düşük Yüksek
Katalizör ayrılması Bazen zahmetli (kimyasal
dekompozisyon, distilasyon, ekstraksiyon )
Sabit yataklı: gerekli değil Süspansiyon: filtrasyon
Katalizör geri döngsü Mümkün Gerek yok (sabit yatak) veya kolay (süspansiyon)
Katalizör kayıp maliyeti maliyeti
Yüksek Düşük
Homojen katalizörlerin ayrışabilirlikleri, hem organik hem de sulu fazlarda
çözünebilen organometalik kompleksler kullanılarak son birkaç yıldır
iyileştirilmiştir. Bunlar, reaktör çıkışındaki ürün akımından sulu faza transfer
edilerek giderilebilir.
20
1.GİRİŞ Seda ERDEMİR
1.3.4. Heterojen Katalitik Reaksiyonlardaki Basamaklar
Heterojen katalitik reaksiyonlar kimyasal ve fiziksel reaksiyon
basamaklarından oluşur. Katalitik prosesin oluşması için başlangıç maddeleri
katalizöre taşınmalıdır. Böylece gerçek kimyasal reaksiyondan ayrı olarak difüzyon,
adsorpsiyon ve desorpsiyon prosesleri tüm reaksiyonların ilerlemesi için önem
kazanır (Gürel, 2001).
Şekil 1.7.’de gözenekli katalizör üzerinde katalitik gaz reaksiyonunun en
basit hali gösterilmektedir. Reaksiyon basamakları aşağıdaki şekilde gerçekleşir.
1. Sınır tabaka boyunca başlangıç maddelerinin katalizör yüzeyine diffüzyonu
2. Başlangıç maddelerinin gözenekler içine diffüzyonu (gözenek diffüzyonu)
3. Gözeneklerin iç yüzeyinde reaktanların adsorpsiyonu
4. Katalizör yüzeyinde kimyasal reaksiyon
5. Katalizör yüzeyinden ürünlerin desorpsiyonu
6. Ürünlerin gözeneklerden dışarı difüzyonu
7. Ürünlerin sınır tabaka boyunca katalizörden dışarı ve gaz fazı içine difüzyonu
Katalizör
Gözenek
1
7
2 3,4,5
6
Film Difüzyon Tabakası
Gaz
Şekil 1.7. Heterojen katalitik gaz faz reaksiyonunun basamakları (Hagen,1999)
21
1.GİRİŞ Seda ERDEMİR
1.3.5. Katalizörlere Ait Terimlerin Açıklanması
Taşıyıcılar: Taşıyıcılar, katalizörler için inert destek maddeleridir;
katalizörün daha iyi dağılımını sağlama, yüksek yüzey alan sağlayarak zehirlenmeye
karşı duyarlılığı azaltma ve yerel ısıyı önleyerek sinterlenmenin önüne geçme gibi
katalizörlere bir takım özellikler katmaktadır (Koç, 1997).
Destekleyiciler: Bunlar aktive ediciler olarak tanımlanırlar ve katalizörün
aktivitesini arttırmak için ortama katılırlar (Koç, 1997).
Hızlandırıcılar: Genellikle besleme akımına ilave edilir ve zehirlerin tersine
işlev görür. Reaksiyonun olabilmesi için destekleyici gibi çalışarak aktivite,
seçimlilik, kararlılık gibi özellikleri iyileştirir. Bu amaçla özellikle ekonomik
olmaları nedeniyle hava, istim ve hidrojen kullanılır (Koç, 1997).
Zehirlenme: Besleme akımındaki safsızlıkların ve tepkime ürünlerinin aktif
merkezler üzerinde tersinmez bir şekilde tutunmasıyla meydana gelir. Sadece
tepkime ürünlerinin aktif merkezleri kapatması şeklindeki zehirlenmeye katalizörün
kendi kendini zehirlemesi adı verilir (Altıokka, 2001). Bu durum reaksiyonun hızını
azaltırken zamanla reaksiyonun durmasına neden olur.
Sinterlenme: Katalizör yüzey alanları kullanımları sırasında azalmaktadır.
Bu olay yüksek sıcaklıkta daha hızlı olmakta ve sinterlenme olarak bilinmektedir
(Koç, 1997).
İnhibitörler: Aktivite, kararlılık ve seçimlilikte azalma sağlamak için
katılırlar. Bu etki destekleyicilerde olduğunun tam tersidir (Koç, 1997).
Aktivite: Bir katalizörün performansı, aktivite, seçimlilik, ve kararlılığıyla
ortaya konulabilir. Aktivite genellikle belirli koşullarda katalizörün birim ağırlık,
hacim ya da alanındaki dönüşüm oranı olarak adlandırılır. Aktivite reaksiyon
için gerekli olan yüzey alana, yüzeydeki veya aktif merkezdeki atomların
konfigürasyonuna ve katalizörün kimyasal yapısına bağlıdır. Bir katalizörün
aktivitesinin artma ya da azalmasının belirli koşulları yoktur. Her bir katalizör için
ayrı denemeler sonucu ortaya konulur (Koç, 1997).
Seçicilik: Katalizörün aranan ürünü çok yüksek, yan ürünleri ise en az
düzeyde vermesi olayıdır (Atkins, 1999).
22
1.GİRİŞ Seda ERDEMİR
Kararlılık: Endüstriyel reaktörlerde, katalizörün kimyasal, termal ve
mekaniksel kararlılığı, dekompozisyon, koklaşma (ince toz ve karbon birikintilerinin
aktif merkezlerde birikmesi olayı) ve zehirlenme gibi çeşitli faktörlerden etkilenir.
Katalizör için seçicilik, kararlılık ve aktivite faktörleri göz önüne alındığında
(seçicilik > kararlılık > aktivite) sıralaması tercih edilir (Hagen,1999).
Katalizör Ömrü: Ekonomik yönden çekici olabilmesi için, katalizörün
küçük miktarı çok sayıdaki çevrimden sonra varlığını sürdürebilmelidir. Bununla
birlikte, katalizör asıl katalitik çevrim sırasındaki yan tepkimelerle veya başlangıç
maddelerinde (besleme) bulunan küçük miktarda safsızlıklarla tepkimesi sonucu yok
olabilir. Örneğin, çoğu alken polimerleşme katalizörleri oksijenle yok olur.
Dolayısıyla polietilen ve polipropilen sentezinde eten veya propilen beslemesindeki
O2 derişimi birkaç ppb’nin üzerinde olmamalıdır (Atkins, 1999).
Promotör: Katalitik olarak aktif olmayan fakat katalizörlerin aktivitelerini
arttıran maddelerdir (Gürel, 2001).
Aktif Merkez: Bir katalizörün bütün yüzeyi aktif değildir. Tepkime ancak
belli merkezler tarafından katalizlenir. Bu merkezler aktif merkezler olarak bilinir.
Yüzey düzensizliği, kristal köşeleri ve yüzeydeki çatlaklar nedeniyle var olan
kararsız atomlar bu aktif merkezlerin oluşumuna yol açar. Birim kütledeki katalizör
başına aktif merkez sayısı ne kadar çok olursa, katalizörde o kadar etkin olur
(Altıokka, 2001).
Aktif Merkez Kaybı: Katalizör yüzeyinde aktif merkezleri oluşturan atom
veya moleküllerin, tepkime koşullarında buharlaşma gibi etkenlerle kaybı şeklinde
ortaya çıkar. Zamanla birim kütledeki aktif merkez sayısı ve buna bağlı olarak da
katalizör etkinliği azalır (Altıokka, 2001).
Katalitik Verim: Bir katalizörün verimliliğini anlatabilmek için genellikle
çevrim frekansı, N (çevrim sayısı) kullanılır. Katalizörsüz tepkimenin hızı ihmal
edilebiliyorsa, Q katalizörlüğünde A nın B ye v hızıyla dönüşmesi sırasında çevrim
frekansı
A Bdt
vQ N=Bd =
Qv,
ile verilir.
23
1.GİRİŞ Seda ERDEMİR
Düşük derişimlerde bile hızlı bir tepkime sağlayan etkin bir katalizörün
çevrim frekansı büyüktür (Atkins, 1999).
1.3.6. Katalizörlerin Deaktivasyonu
Teoride ideal bir katalizör tükenmemektedir. Fakat pratikte reaksiyonlar
sırasında katalizör bazı kimyasal değişimlere maruz kalır ve katalizörün
aktivitesinde azalma meydana gelir. Bu nedenle katalizör yenilenmeli veya
değiştirilmelidir
Katalizörler sınırlı ömre sahip olduklarından dolayı, bazıları aktivitelerini
birkaç dakika içinde bazıları da daha fazla sürede kaybederler. Katalizör
aktivitesinin uzun süre korunması endüstride büyük ekonomik öneme sahiptir.
Katalizör aktivitesindeki azalma (Gürel, 2001);
• Katalizör zehirlenmesi
• Katalizör yüzeyindeki tortuların aktif merkezleri tıkaması (koklaşma)
• Isıl prosesler ve katalizörün sinterleşmesi
• Bileşenlerin buharlaşması ile katalizör kaybı, gibi faktörlere bağlıdır.
1.3.7. Geçiş Metalleri ve Katalitik Etkileri
Çoğu geçiş metalleri 1. ve 2. grup metallerinden daha serttir. Bu özellik
havadaki yükseltgenme hızının yavaşlığını, araç ve bina yapımında demir, bakır ve
titanın neden yaygın kullanıldığını açıklar (Atkins, 1999).
Geçiş metallerinin genel özellikleri aşağıdaki şekilde sıralanabilir
(Özkar,1993).
1. Her geçiş metali çoğunlukla birden fazla farklı değerlikte [çeşitli yükseltgenme
basamaklarında (Erdik,1993b)] bulunabilir.
2. Bileşikleri genellikle renklidir.
3. Bileşiklerinin çoğu paramanyetiktir [Geçiş metalleri, d ve f alt tabakaları tümüyle
dolmadığı için çiftleşmemiş elektronları içerirler; bunlarda paramagnetizmaya yol
açarlar (Erdik, 1993b)].
24
1.GİRİŞ Seda ERDEMİR
4. Metal iyonları değişik molekül veya iyonlarla kompleks bileşikler veya iyonlar
oluşturabilir.
5. Metalin kendisi veya bileşikleri çoğunlukla katalitik etki gösterir.
1.3.7.1. Katalitik Etkinlikleri
Birden fazla yükseltgenme basamağına sahip geçiş metali iyonları bazı
indirgenme-yükseltgenme tepkimelerine katalitik etki yaparlar. Kompleks iyon
oluşumu da katalizde önemli bir role sahiptir. Kompleks iyon oluşturma, geçiş metali
kimyasında ayırt edici bir özellik olarak karşımıza çıkar (Petrucci, 2002).
Organo geçiş metal katalitik reaksiyonların kimyası metal merkezine
bağlı olan organik ligandların reaktivitesi cinsinden açıklanır. Geçiş metallerinin
d-orbitali, CO ve alkenler gibi ligandların diğer reaksiyonlara doğru aktifleşmelerini
sağlayacak şekilde bağlanmalarına izin verir (Gürel, 2001).
Metal-karbonil bağı incelendiğinde, karbon monoksitteki karbon-oksijen bağı
koordinasyonla zayıflamaktadır. Karbon-oksijen bağında koordinasyonla oluşan bu
zayıflama, karbon monoksitin bu bağına yapılacak bir katılma tepkimesini
kolaylaştırmaktadır. Başka bir deyişle, karbon monoksitin çift bağı, metale
koordinasyonundan dolayı katılma tepkimelerine karşı aktiflenmiştir. Yani
tepkimenin aktivasyon enerjisi küçülmüştür (Özkar, 1993).
Kimyasal üretimin yaklaşık %90’ı katalizörlerle yürütülür ve geçiş metalleri
kullanılan katalizörlerde ana elementlerdir. Örneğin Ni, yağların hidrojenle
doyurulmasında; Pt, Pd ve Rh, otomobillerin katalitik konvertörlerinde;
Fe3O4 , amonyak sentezinde; V2O5, sülfürük asit elde edilmesinde SO2’tin SO3’te
çevrilmesinde kullanılır (Petrucci, 2002).
1.4. Katalitik Oksidasyon Reaksiyonları
Katalitik oksidasyon reaksiyonları en eski ve ticari olarak en önemli
reaksiyonlar arasındadır.Ticari katalitik proseslerde üretilen kimyasalların yarısından
25
1.GİRİŞ Seda ERDEMİR
fazlası sentezlerinin bir parçası olarak katalitik oksidasyon sürecine maruz
kalmaktadır. Oksidasyon reaksiyonları, dünya üretiminin 3 trilyonluk $’lık bütçesine
sahip olan kimyasal ve petrol endüstrilerinin gelişiminde kilit rol oynamakta ve
oynamağa da devam etmektedir (Farrauto, 2005).
Çevre ve su kirliliğinin kontrolünde katalitik oksidasyon reaksiyonları
gittikçe artan bir öneme sahip olmaktadır (Farrauto, 2005).
Elyaf, plastik ve diğer polimer ürünlerinin üretiminde kullanılan
monomerlerin çoğu hidrokarbonların seçici oksidasyonu ile üretilmektedir (Farrauto,
2005).
1.4.1. Oksidasyon Reaksiyonlarının Sınıflandırılması
Oksidasyon, substratın (genellikle; karbon, sülfür veya nitrojen) oksidasyon
basamağının arttığı bir süreçtir. Bu tanımlama; seçici ve seçici olmayan, kısmi ve
tam, katalitik ve katalitik olmayan oksidasyonları ve ayrıca katalitik yanma, termal
yanma ve spesifik enzimatik reaksiyonları dahi kapsamaktadır. Bu tanımlama ile
epoksidasyon, hidroksilleme, oksiasetilleme, dehidrajenasyon, oksiklorlama ve
amoksidasyon da birer oksidasyon reaksiyonlarıdır (Farrauto, 2005).
Katalitik oksidasyon reaksiyonları iki geniş kategoride tanımlanabilir;
inorganik oksidasyonlar ve seçici organik oksidasyonlar. Bununla birlikte, metanın
HCN’e amoksidasyonu ve sentez gazına (syngas) kısmi oksidasyonu, tamamen
organik ya da inorganik değil ara kategoride yer almaktadır (Farrauto, 2005).
1.4.2. İnorganik Bileşiklerin Oksidasyonu
Kimyasal hammaddelerin üretimi için inorganik bileşiklerin oksidasyonunu
içeren prosesler büyük ve ticari ölçekte geliştirilen ilkler arasındadır. Sülfürik asit
üretimi için sülfürdioksitin katalitik oksidasyonu endüstriyel boyuta ulaşmış ilk
katalitik prosestir ve bunu amonyağın oksidasyonu ile nitrik asit eldesini mümkün
kılan amonyak sentezi izlemiştir. Sülfürik ve nitrik asidin endüstriyel boyutta
üretimi bu maddeleri patlayıcılar, gübreler ve kimyasallar için önemli hammadde
26
1.GİRİŞ Seda ERDEMİR
kaynağı haline getirmiştir ki; bu durumda kimyasal ve petrol endüstrilerinin
gelişmesinde kilit rol oynamıştır. Diğer önemli inorganik oksidasyonlar arasında
H2S’in elementel kükürt’e oksidasyonu (Claus prosesi) ve amonyağın hidrazin veya
hidroksilamine oksidasyonu sayılabilir (Farrauto, 2005).
1.4.3 Organik Bileşiklerin Seçici (Kısmi) Oksidasyonu
Hidrokarbonların oksijen içeren ürünlere dönüşümü endüstriyel önemi olan
reaksiyonlardır. Birçok kilit role sahip organik bileşikler hidrokarbonların kontrollü
oksidasyonu sonucu oluşur.
Çizelge 1.2.’de oksidasyon reaksiyonu ile üretilen, endüstriyel ve ticari
önemi olan bir çok kimyasalın temel kullanım alanları verilmiştir.
Çizelge 1.2. Oksidasyon ürünleri ve temel kullanım alanları (Farrauto, 2005)
Oksidasyon ürünleri Temel kullanım alanları
Asetaldehit asetik asit ve asetik anhidrit için ara ürün
Asetik asit vinilasetat, asetik anhidrit ve esterler için ara ürün
Asetik anhidrit tekstil liflerinde selüloz (tri)asetat ve aspirin için ara ürün, sigara filtrelerinin maddesi
Aseton çözücü, fenolik reçineler için ara ürün
Akrolein DL-metiyonin ve alil alkol için ara ürün
Akrilik asit poliakrilatlar için ara ürün
Asetonitril polimetil metakrilatlar için ara ürün
Adipik asit polikarbonat reçineleri
1-Butanol ester sentezi; bütil asetat, akrilat ve metakrilat
Dimetil tereftalat poliester, poliester reçineleri
Etanol aldehit, çözücü, kozmetik, deterjan, asetaldehit
Etilen glikol antifriz, eritici akışkanlar, glikol eterleri, poliglikol eterleri, poliester reçineleri
Etilen oksit fren ve eritici akışkanlar, tekstil kimyasalları, plastikleştiriciler, kozmetikler ve merhemler
Formaldehit üre, fenolik ve amino reçineleri, dezenfektan , koruyucu, 1,4-bütendiol ve trioksan için ara ürün
İzopropil alkol aseton, diğer kimyasallar
27
1.GİRİŞ Seda ERDEMİR
Çizelge 1.2. (devam)
Metil-t-bütil eter benzin katkı maddesi
Maleik anhidrit termofiksaj polimerler, poliester reçineler, tarım kimyasalları, fumarik asit ve THF için ara ürün
Metanol formaldehit, metil klorür ve çözücüler için ara ürün
Metil metakrilat poli (metil metakrilat)
Fenol fenolik, salisilik asit, boyalar, ilaçlar ve sakinleştiriciler
Ftalik anhidrit boyalar, polimerler, plastikleştiriciler ve poliesterler
Propilen oksit poli ester ve poliüretan lifleri için propilen glikol, fren sıvısı, tekstil kimyasalları, plastikleştiriciler, kozmetik ve merhemler
Tereftalik asit poliester lifleri
Vinil asetat emülsiyon boyalar için polivinil asetat, tahta ve paketleme için yapıştırıcı, kozmetik ve gıda paketleme
Vinil klorür polivinil klorür, trikloroetilen(çözücü)
1.4.4. Seçici Oksidasyonun Katalitik Kimyası
Kimyasal açıdan bakıldığında hidrokarbon moleküllerinin
fonksiyonelleştirilmesinde seçici katalitik oksidasyon en basit yöntemdir. Bununla
birlikte oksidasyon reaksiyonları kontrolü zor reaksiyonlardır.
Organik bileşiklerin CO2 ve suya tam oksidasyonu termodinamik olarak
tercih edilen ve oldukça eksotermik reaksiyonlar olmasına rağmen hidrokarbonların
kısmi oksidasyonu (yüksek derecede eksotermik) tam bir termokinetik kontrol
gerektirmektedir.
Hidrokarbonların kısmi oksidasyonunda karşılaşılan teknik güçlükler: 1)
kısmi oksidasyon ürününe karşı yüksek seçicilik tam yanmalara karşı az seçicilik
gösteren katalizörün bulunması 2) Reaksiyon şartlarının, özellikle sıcaklığın,
seçiciliği engellemesini önleyici ve reaksiyon ortamının eksotermik olmasından
dolayı kontrolünün iyi yapılması şeklinde sıralanabilir. Bu teknik güçlüklerin
çözülmesi oksidasyon katalitik kimyasının ve non-izotermal reaktör tasarımının iyi
bilinmesini gerektirmektedir (Farrauto, 2005).
28
1.GİRİŞ Seda ERDEMİR
Seçici katalitik oksidasyonun redoks mekanizması aşağıdaki şekilde
önerilmiştir.
M1n+
e-
O2-
M2m+
M2m+
O2-
1/2O2
Aktive edilmişreaktant
Reaktant
H2O Ürün Şekil1.8.Seçici katalitik oksidasyonda oksidasyon-indirgeme çevrimi(Farrauto,2005)
Bu mekanizma kısaca;
1)Alkenin katalizör yüzeyine yaklaşması ve yığındaki (kalizör-oksijen kafes sistemi)
oksijen ile okside olması 2)Alkenden ayrılan her hidrojen atomuna karşılık
oksijenden yığın’a elektron aktarılması ve suyun oluşumu 3)Yığındaki metal katyonu
(M1n+)’nun M2
m+’ya indirgenmesi 4)Yığındaki oksijen boşluklarının ve indirgenmiş
metal katyonunun yığındaki oksijen ile ve yığında meydana gelen bu boşluklarında
gaz fazındaki oksijen ile yeniden okside olması şeklinde özetlenebilir.
Heterojen katalitik oksidasyon ile ilgili örnekler reaksiyon türüne göre
Çizelge 1.3.’de sınıflandırılmıştır.
29
1.GİRİŞ Seda ERDEMİR Çizelge 1.3. Hidrokarbonların heterojen oksidasyonunun kimyası (Farrauto, 2005)
Elektrofilik Oksidasyon Nükleofilik oksidasyon
Reaksiyon türü Katalizör Reaksiyon türü Katalizör Çift bağ bölünmesi Heteroatom katılması olmadan
Alkenlerin oksitlere oksidasyonu Ag2O Alkanların ve alkenlerin dienlere
oksidatif dehidrojenasyonu
BiPO4
Alkenlerin doymuş ketonlara oksihidratasyonu
SnO2-MoO3
Alkenlerin oksidatif dehidrojenasyon ve dehidrosiklizasyonu BiPO4
C-C bağ bölünmesi Heteroatom katılması ile Alkenlerin doymuş aldehitlere oksidasyonu
V2O5
Hidrokarbon zincirine heteroatom’un katılması
Halka kopması ile aromatiklerin anhidrit ve asitlere oksidasyonu
V2O5- MoO3
i) Oksijenin katılması a) Alkenlerin doymamış aldehit ve ketonlara oksidasyonu b) Alkil aromatiklerin aldehitlere oksidasyonu
Bi2O3-MoO3 V2O5-TiO2
CO2+H2O’ya tam oksidasyon
Co3O4, CuCo2O4, CuCr2O4
ii) Alkenlerin nitrillere azot amoksidasyonu ile katılması Açil gruba heteroatom’un katılması i)Aldehitlerin asitlere oksidasyonu ii)Alkil aromatiklerin anhidritlere oksidasyonu
Bi3O3-MoO3
NiMoO4 V2O5 - TiO2
Bu sınıflandırmaya göre gümüş katalizörlüğünde alkenlerin epoksidasyonu,
vanadyum katalizörlüğünde alkenlerin aldehitlere oksidasyonu, Co ve Cu oksitlerinin
katalizörlüğünde tam oksidasyon elektrofilik oksidasyon sınıfına girerken, alkanların
alken ve dienlere BiPO4 katalizörlüğünde oksidatif dehidrojenasyonu, gümüş ve
FeMoO4 katalizörlüğünde formaldehit’in oksidehidrojenasyonu ve Bi2O3 ve
MoO3 katalizörlüğünde alkenlerin nitrillere amoksidasyonu ise nükleofilik
oksidasyon sınıfına girmektedir (Farrauto, 2005).
30
1.GİRİŞ Seda ERDEMİR
1.5. Epoksidasyon
Epoksidasyon; doymamış olefinlerin aktif oksijen vasıtaları ile üç üyeli
halkalı eter’e dönüştürüldükleri reaksiyon olarak tanımlanabilir (Othmer, 1965).
C C C C
O Epoksidasyon ürünleri epoksialkanlar ya da oksiranlar olarak da adlandırılan
epoksitlerdir. Epoksitler küçük halkalı olmalarından dolayı diğer eterlerden daha
etkindirler.
Bu serinin en basit üyesi etilen oksit (CH2CH2O) dir. Etilen oksit ve propilen
oksit epoksitlerin en önemli iki ticari ürünüdür. Epoksitler genellikle eter benzeri
kokuya sahip olan sıvılardır. Oksit halkası kaynama noktasını arttırır. Epoksitler
kendilerine benzeyen hidrokarbon ya da eterlere göre polar çözücü ve suda daha iyi
çözünürler.
1.5.1. Ticari Yönleri
1944-1948 Yılları arasında Dr. Daniel Swern ve arkadaşları tarafından
yapılan çalışmalar tüm dikkatin epoksidasyon reaksiyonunun ticari olasılıkları
üzerinde odaklanmasını sağlamıştır. 1948-1950’li yıllar epoksidasyon reaksiyonunun
ticari olarak önem kazandığı yıllardır (Othmer, 1965).
Epoksi yağları ve esterleri başlıca plastikleştirici-stabilizatör olarak poli(vinil
klorür) reçineleri için kullanılmaktadır. Bu maddelerin reçinelerin yapısına katılması
kırılgan vinil reçinelerin elastikiyet ve dayanımının arttırılmasına yardımcı olur.
Epoksi plastikleştiricileri aynı zamanda poli(vinil klorür)ler için etkin
stabilizatörlerdir. Polimerde oluşan küçük miktarlardaki hidroklorik asitin
oluşturduğu bozunmayı önlemek için asit alıcıları olarak davranırlar. Ayrıca
siklo alifatik, lineer alifatik ve diğer epoksitler kaplama, yapıştırıcı ve elektriksel
uygulamalarda da kullanım alanı bulmaktadırlar.
31
1.GİRİŞ Seda ERDEMİR
Epoksitlerin termal, iyonik ve serbest radikal kataliz altında polimerleşmesi,
endüstriyel uygulamalar için epoksi homopolimerler ve kopolimerler üzerindeki
araştırmalarda teşvik edici olmuştur. Uzun zincirli α-olefinlerin epoksitleri potansiyel
olarak deterjan öncüleri (precursor) olarak kullanılır. Bu örnekler özellikle kimyasal
ara ürünler olarak epoksitlerin ticari kullanışlılığını göstermektedir (Othmer, 1965).
1.5.2. Epoksitlerin Elde Ediliş Yöntemleri
Bir alken ile bir peroksikarboksilli asidin (RCO3H ya da ArCO3H), CHCl3
veya CCl4 gibi etkisiz bir çözücü içinde etkileştirilmesi bir epoksit, ya da epoksi
alkan verir. Peroksibenzoik asit (C6H5CO3H) ve m-klorperoksibenzoik asit en çok
kullanılan peroksi asitlerdir (Fessenden ve ark., 2001).
CH CH2
Cl
COOH
O
+ CH CH2
O Cl
COH
O
+
stiren m-klorperoksibenzoik asit (m-CPBA)
feniloksiran (%95) (stiren oksit)
m-klorbenzoik asit
Bu etkileşme tek basamaklı olup, peroksi asitten bir alkene oksijenin aktarılmasından
ibarettir.
C
RR O
C
Ar
O
O
H
C
CO
R
R
R
R
C
O
O
Ar
H
+C
R R
Çift bağdaki aldehit, keton, karboksil ya da diğer elektron çekici grupların
reaksiyon hızını büyük ölçüde azalttığı buna karşılık elektron verici grupların
reaksiyon hızını arttırdıkları, çeşitli olefinler için elde edilen spesifik reaksiyon
hızları ile kanıtlanmıştır. Böylece etilenik bağın nükleofilikliği arttıkça peroksi
asitlerle etkileşimde daha hızlı olmaktadır (Othmer, 1965).
32
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Seda ERDEMİR
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR
Khan ve arkadaşları (1988), rutenyum(III) Schiff bazı komplekslerinin
moleküler oksijen ile oksidasyonunu incelemişlerdir. Schiff bazı kompleksleri
K[RuIII(Saloph)Cl2] ve [RuIII(Salpoh)XCl] (Saloph=bis(salisilaldehit)-o-
fenilendiamin; X=imidazol (Im), 2-metilimidazol (2-MeIm)) yapısındadır (Şekil
2.1.). Ayrıca oksidant olarak PhIO ya da H2O2 kullanmışlardır. Komplekslerin
yapısını analitik, molar iletkenlik, magnetik süsseptibilite, spektroskopik ve
elektrokimyasal metotlarla aydınlatmışlardır. Ayrıca çalışmalarında oksidasyon
reaksiyonunun kinetiğine de yer vermişlerdir.
N N
O O
Ru
Cl
X
1:X=Cl, 2:Im, 3: 2-MeIm Şekil 2.1. Rutenyum(III) Schiff bazı kompleksinin yapısı
Jacob ve arkadaşları (1989), çalışmalarında [Fe2(PA2ppd)2Cl4]Cl2 (1),
[Fe2(PA2mpd)2Cl4]Cl2 (2), ve [Fe2(PA2opd)2Cl2]Cl (3), Fe(III) Schiff bazı şelatlarını
sentezlemişlerdir (Şekil 2.2.). Burada (PA2ppd), (PA2mpd), ve (PA2opd); 2-
pridinkarbaldehit (PA), ve p-fenilendiamin (ppd), m-fenilendiamin (mpd), ve o-
fenilendiamin (opd)’den türetilen Schiff bazlarıdır. Sentezledikleri komplekslerin
PhIO varlığında bazı alkenlerin epoksidasyonu üzerindeki katalizör etkisini
incelemişlerdir. Çift çekirdekli komplekslerin (1,2) tek çekirdekli komplekse (3) göre
norbornen’in epoksidasyonu için daha etkin katalitik aktivite gösterdiklerini
belirtmişlerdir. Ayrıca çalışmalarında pridin ve imidazol gibi bazların reaksiyon
hızına ve epoksidasyon verimine olan etkilerini de araştırmışlardır.
33
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Seda ERDEMİR
N N
N NFe
Cl
Cl
N N
N NFe
Cl
Cl
Cl2N N
N NFe
ClCl
Cl
Şekil 2.2. Metal komplekslerinin yapıları
Leung ve Che (1989), çalışmalarında Ru(III)-Salen komplekslerinin stiren,
siklohekzen, siklookten, trans-stilben, cis-stilben, norbornen ve siklohekzan’ın
oksidasyonu üzerindeki katalizör etkisini incelemişlerdir. Oksidant olarak PhIO
kullanmışlardır. Norbornen ve siklookten’in epoksitlerinin oluştuğunu, arenler için
ise C=C bağının oksidatif yarılmasının reaksiyondaki önemini belirtmişler ve
katalitik oksidasyon mekanizması üzerinde durmuşlardır (Şekil 2.3.).
Mn + PhIO Mn+2 O PhI
Mn+2 O
+
+ Mn +O
Şekil 2.3. Katalitik oksidasyon mekanizması
Upadhyay ve arkadaşları (1992), 2-pridinkarboksialdehit’in sırasıyla 1,2-,
1,3- ve 1,4-fenilendiamin ile kondenzasyonu sonucu oluşan Schiff bazı ligandlarının
tek ve iki merkezli rutenyum komplekslerini sentezlemişlerdir (Şekil 2.4.).
Komplekslerin yapılarını analitik, spektral, iletkenlik, siklik voltametri ve ESR
çalışmaları ile aydınlatmışlardır. PhIO’i oksidant olarak kullanarak bazı alkenlerin
epoksidasyonunda sentezledikleri komplekslerin katalizör etkisini araştırmışlardır.
34
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Seda ERDEMİR
N N
N NRu
Cl
Cl
N N
N NRu
Cl
Cl
Cl2N N
N NRu
ClCl
Cl
Şekil 2.4. Katalizör olarak kullanılan metal komplekslerinin yapıları
Rao ve arkadaşları (1994), çalışmalarında 3,3’-dimetil-4,4’-diaminobifenil
ve pridin-2-aldehitin kondenzasyonu sonucu oluşan Schiff bazlarının iki çekirdekli
bakır (II), nikel (II), kobalt (II) ve demir (III) komplekslerini ve tek çekirdekli demir
(III) komplekslerini sentezlemişlerdir (Şekil 2.5.). İletkenlik ölçümleri, iki çekirdekli
komplekslerin 1:4 elektrolit iken tek çekirdekli komplekslerin 1:2 elekrolit olduğunu
göstermiştir. Komplekslerin geometrisi spektral ve magnetik süsseptibilite değerleri
ile aydınlatılmıştır. Ayrıca sentezledikleri komplekslerin siklohekzen ve stirenin
oksidasyonunda katalitik etkisini incelemişlerdir. Oksidant olarak PhIO
kullanmışlardır.
N N
N N
N
X
NM
N NM
XX
X
4+
N N
N
X
NM
X
Cl
2+
M2L21(ClO4)4
M=CuII, NiII, CoIII
[M2L21Cl2]Cl4; M=FeIII
[FeIIIL22Cl]Cl2; X=OCH3
[FeIIIL23Cl]Cl2; X=H
Şekil 2.5. İki ve tek çekirdekli metal komplekslerinin yapıları
35
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Seda ERDEMİR
Du ve Yu (1997), çalışmalarında bir vinil grup içeren asimetrik Schiff
bazlarını sentezlemişler ve toluende stiren ile kopolimerleştirmişlerdir (Şekil 2.6.).
Elde ettikleri polimer bağlı Mn komplekslerinin oda koşullarında stiren, α-metilstiren
ve siklohekzenin seçici epoksidasyonunda katalizör etkisini incelemişlerdir. Oksidant
olarak PhIO kullanmışlardır.
.... (CH2 CH)m .... (CH2 CH)n ....
N
N O
O
Cl
Mn Cl
mn = 1
20mn = 1
80
4a'
4b'
N
Cl O
Mn
N
OCl
Şekil 2.6. Metal komplekslerinin yapıları
Du ve Yu (1997), stiren, siklohekzen ve α-metilstirenin epoksidasyonunda
bazı simetrik ve asimetrik Mn(III) Schiff bazı komplekslerinin (Şekil 2.7.) PhIO
varlığında katalizör etkisini incelemişlerdir. Asimetrik Mn(III) Schiff bazı
komplekslerinin simetrik olanlara göre daha etkin olduğunu bunda da elektron çekici
ve verici grupların rol oynadığını belirtmişlerdir.
N
OCl
N
OM
XCl
N
OCl
N
OM
ClY
R
X=H,Cl,Br,NO2,CH3,OCH3 R=-CH2CH2-, Y=ClR=-CH(CH3)CH2-, Y=ClR=-C6H4-, Y=AcO
Şekil 2.7. Metal komplekslerinin yapıları
36
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Seda ERDEMİR
Kureshy ve arkadaşları (1997), çalışmalarında (1S,2S)(+)-
diaminosiklohekzan ve 3-asetil-4-hidroksi-6-metil-2-piron’un salisilaldehit, 5-kloro-,
5-metoksi- ve 5-nitrosalisilaldehit ile kondensasyonu sonucu asimetrik Schiff
bazlarının mangan ve rutenyum metal komplekslerini sentezlemişlerdir (Şekil 2.8.).
Yapıların karakterizasyonunda fizikokimyasal çalışmalardan, IR, UV/Vıs, ve CD
spektral çalışmalarından, iletkenlik ölçümlerinden ve siklik voltametri tekniklerinden
faydalanmışlardır. Elde ettikleri komplekslerin cis-stilben, trans-3-nonen ve trans-4-
okten gibi olefinlerin epoksidasyonu üzerindeki katalizör etkisini incelemişlerdir.
Oksidant olarak PhIO kullanmışlardır.
H3C
O
N
O
N
OM
X
X=H,Cl,OMe,NO2M=Mn(III), Ru(III)
Cl
OH2
HH
H3C
O
Şekil 2.8. Metal komplekslerinin yapıları
Kureshy ve arkadaşları (1998), çalışmalarında 1S,2S(+)diamino
siklohekzan, S(+)1,2-diaminopropan ve 1R,2R(-)difenildiamino etan ile 3-asetil-4-
hidroksi-6-metil-2-piron’un kondensasyonu sonucu oluşan simetrik ve asimetrik kare
düzlemsel Ni(II) Schiff bazı komplekslerini sentezlemişlerdir. Komplekslerin
yapılarını fizikokimyasal metotlarla, iletkenlik ölçümleri ile, IR, UV/visible, 13C{1H}NMR spektroskopik teknikleri ve siklik voltametri ile aydınlatmışlardır.
Komplekslerin moleküler oksijen varlığında 1-hekzen, 1-okten, trans-4-okten ve
inden gibi olefinlerin epoksidasyonu üzerindeki katalizör etkisini incelemişlerdir.
Katalitik epoksidasyon reaksiyonu için Şekil 2.9.’daki mekanizmayı önermişlerdir.
37
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Seda ERDEMİR
LNiII LNiI
iBuCHO iBuCO + H+
(a)
O2
iBuCO3
iBuCHO
(b)
O
R
(e)O
R
LNiIII(d)
LNiIILNiIV O
R
(c)
iBuCO3H iBuCO2H
R : 1-Hekzen, 1-Okten, t-4-Okten, Inden
BaşlatmaKatalitik döngü
Şekil 2.9. Katalitik epoksidasyon reaksiyonu için önerilen mekanizma
Chatterjee ve arkadaşları (2000), çalışmalarında Ni(II) Schiff bazı
komplekslerinin siklohekzen, 1-hekzen, cis- ve trans-stilben ve inden’in
epoksidasyonu üzerindeki katalizör etkisini incelemişlerdir. Oksidant olarak NaOCl
kullanmışlardır.
OH HO
N N N
OH HO
O
NH
Şekil 2.10. Ligandların yapıları
Krishnan ve Vancheesan (2000), çalışmalarında 2,5-
dihidroksitereftalaldehit’in aldehit’in çok çekirdekli Mn komplekslerini ve Schiff
38
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Seda ERDEMİR
bazı polimer ligandlarını sentezlemişlerdir (Şekil 2.11.). Mn komplekslerinin yapısını
elementel, termal analiz, IR ve EPR spektroskopik teknikleriyle aydınlatmışlardır.
Bu komplekslerin H2O2’in oksidant olarak kullanıldığı heterojen ve homojen
reaksiyon şartlarında bazı olefinlerin oksidasyonu üzerindeki katalizör etkisini
incelemişler ve [MnIIPL] katalizörlüğünde Şekil 2.12’deki mekanizmayı
önermişlerdir.
[MnIIPL] [MnIIIPL]
N
O
NH
OH
OH
H
HO
OH
MnO
n
N
O
H
OH
OH
H
HO
OH
MnO
n
N
OAc
Şekil 2.11. Metal komplekslerinin yapıları
O
MnO
NH
N
Mn
NH
N
H2O
H2O2
Mn
NH
N
N
HN
O HOH
Mn
N
N
N
HN
HO OH
+
HN
NH
Şekil 2.12. [MnIIPL] katalizörlüğünde önerilen mekanizma
39
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Seda ERDEMİR
Feng ve arkadaşları (2000), silika destekli Schiff bazı metal komplekslerinin
(Şekil 2.13.) katalizör özelliklerini 1-okten, 1-desen ve 1-dodosen’in
oksidasyonunda moleküler oksijen varlığında incelemişlerdir. Komplekslerin
yapılarını SEM, IR ve elementel analiz yöntemleri ile aydınlatmışlardır. Oksidasyon
sonucu asıl ürünün indirgeyici kullanmadan epoksitler olduğunu belirtmişlerdir.
Oksidasyon ürünlerinin analizinde GC-MS tekniğini kullanmışlardır. Katkı
maddelerinin ve reaksiyon sıcaklığının epoksidasyon üzerindeki etkinliğini
araştırmışlardır. Seçiciliğin ve epoksidasyon dönüşümünün reaksiyon süresi ve
farklı katkı maddeleri ile değiştiğini belirtmişlerdir.
Si-NN
OM
NO2
OH
Si-NN
OM
OH
O
M=Co, Mn Şekil 2.13. Silika destekli komplekslerin yapıları
Kureshy ve arkadaşları (2001), çalışmalarında dimerik kiral Mn(III) Schiff
bazı kompleksinin (Şekil 2.14.) inden, stiren ve kromenin epoksidasyonunda
katalizör olarak etkinliğini ve geri kazanım kapasitesini araştırmışlardır. Tüm
alkenlerle mükemmel dönüşümlerin elde edildiğini belirtmişlerdir.
NHH
N
O CH2M
O
Cl NHH
N
OM
O
Cl
Şekil 2.14. Metal komplekslerinin yapıları
40
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Seda ERDEMİR
Yadav ve Mistry (2001), çalışmalarında benzil alkolün benzaldehite
oksidasyonunda faz transfer katalizörleri eşliğinde heteropoliasitleri çalışmışlardır.
Oksidant olarak H2O2 kullanmışlardır. Yardımcı katalizör amaçlı kullandıkları
heteropoliasitlerden H3[PW12O40]’in ve faz transfer katalizörlerinden
setiltriamonyumbromürün (CTMAB) yüksek katalitik aktivite gösterdiğini
belirtmişlerdir. Ayrıca benzil alkolün dönüşümünde, karıştırma hızı, H2O2 miktarı,
sıcaklık, heteropolianyonun yapısı gibi parametrelerin etkilerini de araştırmışlardır.
Oksidayon reaksiyonu için uygun bir mekanizma ve kinetik model türetmişlerdir.
Boghaei ve Mohebi (2002), çalışmalarında fenilendiamin ve 1,3-
naftalendiaminden türetilen asimetrik dört dişli Schiff bazlarını ve vanadyum
komplekslerini kalıp (template) metodu ve kalıp metodu olmaksızın (non-template)
sentezlemişler ve bileşiklerin yapılarını 1H, 13C-NMR, IR, UV-Vis ve elementel
analiz metodları ile aydınlatmışlardır. Komplekslerin siklohekzenin seçici aerobik
oksidasyonundaki katalizör etkinliklerini araştırmışlardır. Katalitik aktivitenin
elektron verici grupların sayısının azalmasıyla arttığını, katalitik seçiciliğin ise
ligandlardaki sübstütientlere bağlı olduğunu ifade etmişlerdir. Burada tanımladıkları
katalitik sistemin olefinlerin oksidasyonu için yüksek aktivite, seçicilik, geri
kullanım özelliği ve kısa reaksiyon süresi gibi avantajlarıyla yeterli ve pahalı
olmayan bir metod olduğunu belirtmişlerdir.
Kaya ve arkadaşları (2002), çalışmalarında dietilenglikol bis(2-aminofenil
eter) ve trietilenglikol bis(4-aminofenil eter)’in oligosalisilaldehit (OSA) ile
reaksiyonundan oluşan Schiff bazı tipindeki yeni oligo(polieter) ligandlarını
sentezlemişlerdir (Şekil 2.15.). OSA’i salisilaldehitin sulu alkali ortamda hava ile 90 oC’de oksidatif polikondenzasyonu ile sentezlemişlerdir. Komplekslerin yapılarını 1H-NMR, 13C-NMR, FT-IR, UV–Vis ve elementel analiz ile aydınlatmışlardır. OSA,
bileşik(4) ve bileşik(5) için sayıca ortalama molekül ağırlığı, Mn, kütlece ortalama
molekül ağırlığı, Mw ve poli dağılganlık indeks değerlerini sırasıyla 1690 g mol-1,
5150 g mol-1, 3.05, 1100 g mol-1, 5400 g mol-1, 4.90 ve1100 g mol-1, 5600 g mol-1,
5.01 olarak bulmuşlardır. Bileşik(4) ve (5) için TG ve DTA sonuçlarına göre kütle
kayıplarının sırasıyla 1000 oC de % 52 ve % 56 olduğunu belirtmişlerdir.
41
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Seda ERDEMİR
O O O
N
CH
OH
n
O
N
C H
HO
n
O O O
N
CH
OH
NC H
HO
n n
Şekil 2.15. Graft oligo[1,5-di(N-2-oksifenil-salisiden)-3-oksipentan] (bileşik 4) ve Graft oligo[1,8-di(N-4-oksifenil-salisiden)-3,6-oksioctan] (bileşik 5)
Krishnan ve Vancheesan (2002), çalışmalarında 2,5-
dihidroksitereftalaldehit’den sentezledikleri Schiff bazları ve polimerlerinin (Şekil
2.16.) siklohekzen, siklookten, stiren, 1-hekzen ve 1-penten olefinlerinin
epoksidasyonundaki katalizör etkilerini incelemişlerdir. Oksidant olarak ucuz,
çevreci olması ve kolay bulunabilmesi açısından moleküler oksijeni
kullanmışlardır. Epoksidasyon reaksiyonlarında reaksiyon ortamının, aldehitin
yapısının ve metal merkezinin etrafındaki ligandların etkisini araştırmışlardır.
Çevresinde azot atomuna koordine olmuş Mn(II) Schiff bazı komplekslerinin oksijen
bağlı Mn(II) komplekslerinden daha kararlı ve etkin epoksidasyon katalizörleri
olduklarını belirtmişlerdir.
O
O
OH
OH
OH
H
HO
OH
MnO
n
O
NH
OH
OH
X
NR
H
HO
OH
MnO
n
R= CH2CH2; X= ...R= CH2CH2; X=OAcR= CH2CH2CH2; X=OAc
Şekil 2.16. Metal komplekslerinin yapıları
Louloudi ve arkadaşları (2002), çalışmalarında kalıp etkisi ile
sentezledikleri Schiff bazı Mn(II) kompleklerinin bazı olefinlerin oksidasyonundaki
42
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Seda ERDEMİR
katalizör etkisini incelemişlerdir. H2O2 ve t-BHP’i oksidant olarak kullanmışlardır.
Reaksiyon sıcaklığı ve yardımcı katalizörün etkisini araştırmışlardır. Oksidasyonun
ana ürününün epoksitler olduğunu oksidant olarak H2O2’in ve yardımcı katalizör
olarak amonyumasetat’ın etkin olduğunu belirtmişlerdir.
Meng ve arkadaşları (2003), çalışmalarında stiren, siklohekzen, benzil alkol
ve siklohekzanol’ün moleküler oksijen ile oksidasyonunda Cu2(OH)PO4 ve
Cu4O(PO4)2 bileşiklerinin katalizör etkisini araştırmışlardır. Katalizörlerin olefin ve
alkollerin katalitik oksidasyonunda aktif olduğunu belirtmişlerdir. Cu2(OH)PO4 ve
Cu4O(PO4)2 bileşiklerinin ESR ile karakterizasyonunda gözlenen OH radikaline ait
sinyallerin, katalitik olarak aktif kısımlar olduklarını gözlemlemişlerdir.
Patel ve arkadaşları (2003), çalışmalarında poli(stiren-divinil benzen) bağlı
Schiff bazı ligandlarını ve Mn(II) metal komplekslerini sentezlemişlerdir.
Komplekslerin karakterizasyonunda elementel, FT-IR, SEM ve termogravimetri
analizlerinden yararlanmışlardır. Yüzey alanı, yığın yoğunluğu ve farklı
çözücülerdeki genişleme davranışları gibi fizikokimyasal özelliklerini
incelemişlerdir. Polimer destekli metal komplekslerinin norbornen ve cis-
siklookten’in epoksidasyonunda katalitik aktivitelerini araştırmışlardır. Oksidant
olarak t-BHP kullanmışlardır. Ayrıca dönüşüm ve seçicilik üzerine sıcaklık, çözücü,
reaktant ve katalizör miktarları gibi reaksiyon parametrelerinin etkisini de
araştırmışlardır.
El-Shahawi ve arkadaşları (2004), çalışmalarında benzaldehit , trifenilfosfin
ve trifenilarsin içeren kare piramitsi Ru(II) komplekslerini sentezlemişler ve
karakterize etmişlerdir. Benzil alkolün benzaldehit’e oksidasyonunda
[RuCl2(Pph3)(C6H5CHO)2] yapısındaki kompleksin katalizör etkisini araştırmışlardır.
Reaksiyonun kinetiğini ve mekanizmasını çalışmışlardır. Oksidant olarak N-
metilmorfolin-N-oksit (NMO) kullanmışlardır. Oksidasyona karşı komplekslerin
redoks özelliklerinde ve kararlılıklarında benzaldehitin fenil halkasındaki eletron
çekici ve verici grupların rol oynadığını belirtmişlerdir. Elektron çekici grupların
Ru2+ komplekslerinin stabilitesini arttırırken, elektron verici grupların Ru3+’e
oksidasyonu kolaylaştırdığını gözlemlemişlerdir.
43
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Seda ERDEMİR
Mart ve Vilayetoğlu (2004), çalışmalarında bakır(II), çinko(II) ve kobalt(II)
metallerinin oligosalisilaldehit ile komplekslerini sentezlemişlerdir (Şekil 2.17.).
Oligomer-metal komplekslerin yapılarını FT-IR, magnetik moment ve elementel
analiz metotlarıyla aydınlatmışlardır. Oligomer-metal komplekslerin elementel
analiz sonuçlarından metal:oligomer oranının 1:2 olduğu sonucunu çıkarmışlardır.
Oligomer-metal komplekslerinin TG sonuçlarından kütle kayıplarını %5 ve %50
olarak 191 ve 525 (Cu(II)), 300 ve 592 (Zn(II)) ve 245 ve >600 (Co(II)),oC
bulmuşlardır.
OH
CO
H
OH
CO
H
n
KOHhava
oksijeni
n
CO
HO
M
n
CO
HO
,
Şekil 2.17. Oligosalisilaldehitin (OSA) sentezi ve Oligomer-metal komplekslerinin yapısı
Silva ve arkadaşları (2004), aktifleştirilmiş karbon ile desteklenmiş
Mn(III) Salen kompleklerinin (Şekil 2.18.) stirenin epoksidasyonundaki katalizör
etkisini incelemişlerdir. Elementel analiz, X-Ray fotoelektron spektroskopisi ve
77 K’deki N2 adsorpsiyonu ile yapıların karakterizasyonunu gerçekleştirmişlerdir.
Oksidant olarak PhIO kullanmışlardır. Aktifleştirilmiş karbon ile heterojen duruma
getirdikleri bu tip homojen katalizörlerin katalitik aktivitelerini kaybetmeden en az
üç defa kullanılabilir olduklarını belirtmişlerdir.
NN
OMn
O
NN
OMn
OX
HO OH HOCl
OHX=CH3COO Şekil 2.18. Mn(III) salen tipindeki metal komplekslerinin yapıları
44
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Seda ERDEMİR
Mirkhani ve arkadaşları (2004), α-aril karboksilik asitlerin oksidatif
dekarbolizasyonunda Mn(III)-salophen komplekslerinin (Şekil 2.19.) katalizör
etkisini incelemişlerdir. Karboksilik asitlerin NaIO4 varlığında uygun verimlerde
karbonil türevlerine dönüştüğünü ve katalizör etkisinde kullanılan Schiff bazı
komplekslerindeki metal iyonunun önemine dikkat çekmişlerdir.
OX
NM
N
O
Z
X
MNN
N NZ
M Z X YMn C6H4 H ClMn C6H4 NO2 ClFe C6H4 H ClCo C6H4 H -Ni C6H4 H -Mn (CH2)2 H ClFe (CH2)2 H ClMn C6H4 H ClFe C6H4 H ClMn (CH2)2 H ClFe (CH2)2 H Cl
Y
Y
Şekil 2.19. Schiff bazı geçiş metali kompleksleri
Chaudhari ve Sawant (2005), çalışmalarında kesikli reaktörde organik
çözücü kullanmaksızın benzil alkolün yüksek seçicilikte benzaldehit’e
oksidasyonunu çalışmışlardır. Oksidant olarak H2O2 kullanmışlardır. Benzil alkolün
benzaldehit’e oksidasyonunu farklı karıştırma hızları (800-1500 rpm), reaksiyon
sıcaklıkları (343-363K), katalizör miktarları (3.4-5.9 103 mol/L) ve mol oranlarında
BzOH:H2O2 (1:1-1:2) çalışmışlardır. Katalizör olarak tungstik asit, amonyum
molibdat, sodyum tungstat ve sodyum molibdat kullanmışlardır. Amonyum
molibdat’ın diğer katalizörlerle karşılaştırıldığında en etkin olduğunu bulmuşlardır.
Ayrıca, reaksiyon kinetiğini belirlemişler ve aktivasyon enerji değerlerini rapor
etmişlerdir.
Niasari ve arkadaşları (2005), dört dişli Schiff bazı ligandlarının kare
düzlemsel Mn(II), Cu(II), Ni(II), Co(II) komplekslerini sentezlemişler ve elementel
analiz, IR, Uv-vis, kondüktometri ve magnetik ölçümleri ile yapılarını
aydınlatmışlardır. Siklohekzenin t-BHP ile oksidasyonu sonucu siklohekzen, 2-siklo
45
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Seda ERDEMİR
hekzen-1-on, 2-siklohekzen-2-ol ve 1-(tert-butilperoksi)-2-siklohekzen ürünleri
oluşurken, H2O2 ile sadece siklohekzen oksit ve siklohekzen-1,2-diol ürünlerinin
oluştuğunu gözlemlemişlerdir. Ayrıca alümina destekli Mn(II) komplekslerinin
diğer katalizörlerden daha yüksek katalitik aktivite gösterdiğini de belirtmişlerdir.
Shi ve Wei (2005), çalışmalarında Ph3P(CH2)2PPh3[W(O2)4].2H2O,
Ph3P(CH2)2PPh3[WO(O2)2(C2O4)].2H2O, Ph3P(CH2)3PPh3[W(O2)4].2H2O, ve
Ph3P(CH2)2PPh3[MoO(O2)2(C2O4)].2H2O tiplerindeki peroksotungstat ve
peroksomolibdat’ın fosfonyum tuzlarını sentezlemişler ve elementel analiz, IR ve
Raman spektroskopisi ile yapılarını aydınlatmışlardır. Komplekslerin siklohekzanol
ve benzil alkolün oksidasyonundaki katalizör etkinliklerini araştırmışlardır.
Mo(IV)’lü perokso komplekslerin peroksotungstat’lı komplekslere nazaran daha az
aktif olduğunu belirtmişlerdir.
Mirkhani ve arkadaşları (2005), Sülfitlerin oksidasyonunda Mn(III)-
salophen komplekslerinin (Şekil 2.20.) katalizör etkinliğini araştırmışlardır. NaIO4
varlığında sülfitlerin sülfoksit ve sülfonlara kısa bir süre içerisinde dönüştüğünü ve
kullandıkları katalizörün toksik olmadığını belirtmişlerdir.
OX
NM
N
OY
X
Z
MNN
N N
Y
Z
M Z X YMn C6H4 H ClMn C6H4 NO2 ClFe C6H4 H ClCo C6H4 H -Ni C6H4 H -Mn (CH2)2 H ClFe (CH2)2 H ClMn C6H4 H ClFe C6H4 H ClMn (CH2)2 H ClFe (CH2)2 H Cl
Şekil 2.20. Geçiş metali Schiff bazı kompleksleri
Bahramian ve arkadaşları (2006), Aktif kil ile desteklenmiş suda
çözülebilen Mn(III) salen komplekslerinin alken epoksidasyonu ve alkan
46
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Seda ERDEMİR
hidroksillemesindeki katalizör etkisini araştırmışlardır. Komplekslerin yapısını X-
Ray, FT-IR, UV-Vis, SEM ve termal analiz ile karakterize etmişlerdir. Oksidant
olarak NaIO4 kullanmışlardır. Cis-siklooktenin oksidasyonunda çözücü, oksidant
ve eksenel konumdaki ligandların etkisini araştırmışlardır. Eksenel
konumdaki ligandların katalizör aktivitesinde etkili olduğunu ve bu katalitik
sistemlerin lineer alkenlerin ( 1-hepten, 1-dodosen) epoksidasyonunda yüksek
aktivite gösterdiklerini belirtmişlerdir.
Özbülbül ve arkadaşları (2006), çalışmalarında salisilaldehit ve
etilendiaminin kondensasyonu sonucu oluşan Schiff bazı monomerini
sentezlemişlerdir. Çift azometin gruplu Schiff bazı polimerini, monomerin sulu alkali
ortamda oksidant olarak NaOCl ile 90 oC’de oksidatif polikondenzasyonu ile elde
etmişlerdir (Şekil 2.21.). Monomer ve polimerin yapılarını UV–Vis, FT-IR, 1H-
ve13C-NMR spektroskopik çalışmaları ile aydınlatmışlardır. Yapı analizlerinden,
sentezledikleri polimerin % 55 oksifenilen ve % 45 fenilen birimlerinden
oluştuğunu belirtmişlerdir. TG analizine göre polimerde sırasıyla 200 oC ve
800 oC’de % 5 ve % 50’lik kütle kaybını gözlemlemişlerdir.
OH
NN
HOOH
N
N
OH
O
N
N
O
OPNaOClKOH, 90oC
n Şekil 2.21. Polimerin önerilen yapısı
47
3. MATERYAL VE METOD Seda ERDEMİR
3. MATERYAL VE METOD
3.1. Materyal
3.1.1. Kullanılan Kimyasallar
• Çözücü olarak: Destile su, etanol, metanol, toluen, benzen, THF, DMF,
DMSO, asetonitril, aseton, kloroform, hekzan kullanılmıştır.
• Salisilaldehit, etilendiamin, o-fenilendiamin, p-fenilendiamin Schiff bazı
monomerlerinin sentezi için kullanılmıştır.
• Schiff bazı polimerlerinin sentezi için sentezlenen Schiff bazı monomerleri ve
NaOCl, KOH, HCl kullanılmıştır.
• Mangan (II) klorür dihidrat, Kobalt (II) klorür hekzahidrat monomer ve
polimerlerin metal komplekslerinin sentezinde kullanılmıştır.
• Oksidasyon için substrat olarak stiren ve benzil alkol kullanılmıştır.
• Hidrojen peroksit (%30), t-BHP, dt-BHP katalizör denemelerinde oksidant
olarak kullanılmıştır.
• Benzaldehit ve stiren oksit katalizör denemelerinde standart olarak
kullanılmıştır.
Tüm kimyasallar Merck firmasından temin edilmiştir.
3.1.2. Kullanılan Cihazlar
• Isıtıcılı Magnetik karıştırıcı: Are marka cihaz
• Terazi: And hR-120 (10-3 hassasiyetli) marka cihaz
• Vakumlu Etüv: Elektro-mag EV-018 marka cihaz
• pH metre: Orion SA 720 marka cihaz
• Unicam UV2-100 UV/Vis Spektrometresi, Perkin Elmer Lambda 25 UV-Vis
Spektrometresi
• RXI FT-IR Spektrofotometresi: (KBr) Perkin Elmer marka cihaz
48
3. MATERYAL VE METOD Seda ERDEMİR
• 1H (13C) NMR Cihazı: Bruker AC FT-NMR 400 MHz
• Atomik Absorpsiyon Cihazı: Hitachi marka cihaz
• Elementel analiz: LECO CHNS 932 cihazı
• Erime noktası tayin cihazı: Gallenkamp marka cihaz
• Magnetik süsseptibilite ölçüm cihazı
• TGA: Perkin Elmer marka cihaz
• GPC: Shimadzu marka cihaz
• GC-FID: Thermo Finnigan Trace
• GC-MS: Perkin Elmer marka cihaz
3.2. Metod
3.2.1. Schiff Bazı Monomerlerinin Sentezi
Sentezlemiş olduğumuz ligandlar literatürde verilen kondensasyon
yöntemine göre sentezlenmiştir (Boghaei ve Mohebi, 2002).
3.2.1.1. Disalisiliden etilendiamin (m-e)
Etilendiamin (20 mmol), etanol (100 mL) içerisinde çözülmüştür. Bu
karışıma etanolde (80 mL) çözülen salisilaldehit (15 mmol) çözeltisi ilave
edilmiştir. İşlem süresince sıcaklık (T=5-10 oC) aralığında sabit tutulmuştur. Ekleme
tamamlandıktan sonra karışım 15-30 dk daha karıştırılmış ve 15-60 dk refluks
edilmiştir. Reaksiyon sonunda çözücünün fazlası vakum altında uzaklaştırılmış ve
diamin fazlası benzenle ekstrakte edilmiştir. Sentezlenen ürün etüvde kurutulmuştur.
(C16H16N2O2), MA:268 g/mol
OH
NN
HO
Şekil 3.1. Disalisiliden etilendiamin’in yapısı
49
3. MATERYAL VE METOD Seda ERDEMİR
3.2.1.2. Disalisiliden o-fenilendiamin (m-o)
o-Fenilendiamin (20 mmol), etanol (100 mL) içerisinde çözülmüştür. Bu
karışıma etanolde (80 mL) çözülen salisilaldehit (15 mmol) çözeltisi ilave
edilmiştir. İşlem süresince sıcaklık (T=5-10 oC) aralığında sabit tutulmuştur. Ekleme
tamamlandıktan sonra karışım 15-30 dk daha karıştırılmış ve 15-60 dk refluks
edilmiştir. Reaksiyon sonunda çözücünün fazlası vakum altında uzaklaştırılmış ve
diamin fazlası benzenle ekstrakte edilmiştir. Sentezlenen ürün etüvde kurutulmuştur.
(C20H16N2O2), MA:316 g/mol
OH
C NH
N CH
HO Şekil 3.2. Disalisiliden o-fenilendiamin’in yapısı
3.2.1.3. Disalisiliden p-fenilendiamin (m-p)
p-Fenilendiamin (20 mmol), etanol (100 mL) içerisinde çözülmüştür. Bu
karışıma etanolde (80 mL) çözülen salisilaldehit (15 mmol) çözeltisi ilave
edilmiştir. İşlem süresince sıcaklık (T=5-10 oC) aralığında sabit tutulmuştur. Ekleme
tamamlandıktan sonra karışım 15-30 dk daha karıştırılmış ve 15-60 dk refluks
edilmiştir. Reaksiyon sonunda çözücünün fazlası vakum altında uzaklaştırılmış ve
diamin fazlası benzenle ekstrakte edilmiştir. Sentezlenen ürün etüvde kurutulmuştur.
(C20H16N2O2), MA:316 g/mol
OH
C NH
N CH
HO Şekil 3.3. Disalisiliden p-fenilendiamin’in yapısı
50
3. MATERYAL VE METOD Seda ERDEMİR
Yukarıda sentezlenen Schiff bazı monomerlerinin fiziksel özellikleri,
çözünürlükleri, elementel analiz, FT-IR, UV-Vis, 1H-NMR sonuçları Bulgular ve
Tartışma bölümünde sırasıyla Çizelge 4.1., 4.2., 4.3., 4.4., 4.5. ve 4.6.’da verilmiştir.
3.2.2. Schiff Bazı Monomerlerinin Oksidatif Polikondensasyon Yöntemi İle
Polimerleştirilmesi
Sentezlemiş olduğumuz etilendiamin (p-e), o-fenilendiamin (p-o) ve p-
fenilendiamin (p-p) polimerleri literatürde verilen oksidatif polikondensasyon
yöntemine göre sentezlenmiştir (Özbülbül ve ark., 2006).
Magnetik karıştırıcılı ısıtıcı üzerinde, reaksiyon düzeneği olarak, termometre,
geri soğutucu ve damlatma hunisinin bulunduğu üç boyunlu cam balon kullanılmıştır
(Şekil 3.4.). Balon içerisinde 0.01 mol monomer 10 mL destile suda 1.12 g (0.01
mol) KOH çözeltisi ile çözülmüştür. Karışım 70 oC ye kadar ısıtılmış ve bu sıcaklıkta
30 dk daha ısıtılmaya devam edilmiştir. Süre sonunda NaOCl yarım saat içerisinde
damlatma hunisinden reaksiyon ortamına damla damla ilave edilmiştir. Reaksiyona
85-95 oC sıcaklık aralığında 12 saat devam edilmiştir. Belirlenen süre sonunda
reaksiyon karışımı soğutulmuş ve ortamın nötralleştirilmesi için 0.01 mol HCl ilave
edilmiştir. Oksidatif polikondensasyon ürünü KCl’den ve reaksiyona girmeyen
monomerden destile su ve uygun çöcücü ile yıkanarak uzaklaştırılmış ve etüvde
kurutulmuştur.
Şekil 3.4. Reaksiyon düzeneği
51
3. MATERYAL VE METOD Seda ERDEMİR
Yukarıda sentezlenen Schiff bazı polimerlerinin fiziksel özellikleri,
çözünürlükleri, elementel analiz, FT-IR, UV-Vis, 1H-NMR sonuçları ve elde edilen
analiz bulgularının değerlendirilmesiyle önerilen yapıları Bulgular ve Tartışma
bölümünde sırasıyla Çizelge 4.1., 4.2., 4.3., 4.4., 4.5., 4.6. ve Şekil 4.1., 4.2., 4.3.’de
verilmiştir.
3.2.3. Schiff Bazı Monomerlerinin Metal Komplekslerinin Sentezi
3.2.3.1. Disalisiliden etilendiaminin Mn2+, Co2+ Metal Kompleksi
(m-e- Mn(II)/Co(II))
0.01 mol etilendiaminin Schiff bazı monomeri etanolde ısıtılarak
çözülmüştür. Magnetik karıştırıcıda karıştırılmakta olan bu çözelti üzerine metal
tuzunun çözeltisi (1:1) (MnCl2.2H2O, CoCl2.6H2O) ilave edilmiştir. 1 saatlik
reaksiyon süresi sonunda çözücünün yarısı uçurulmuştur. Soğumaya bırakılan
çözeltide bekleme sonrasında çöken ürün süzülmüş ve benzen ile yıkanarak etüvde
kurutulmuştur.
(C16H14N2O2Mn), MA:321 g/mol
(C16H14N2O2Co), MA:325 g/mol
3.2.3.2. Disalisiliden o-fenilendiaminin Mn2+, Co2+ Metal Kompleksi
(m-o-Mn(II)/Co(II))
0.01 mol o-fenilendiaminin Schiff bazı monomeri benzende oda koşullarında
çözülmüştür. Magnetik karıştırıcıda karıştırılmakta olan bu çözelti üzerine metal
tuzunun etanoldeki çözeltisi (1:1) (MnCl2.2H2O, CoCl2.6H2O) ilave edilmiştir.
Reaksiyona 1 saat kadar devam edilmiştir. Soğumaya bırakılan çözeltide bekleme
sonrasında çöken ürün süzülmüş ve benzen ile yıkanarak etüvde kurutulmuştur.
(C20H14N2O2Mn), MA:370 g/mol
(C20H14N2O2Co), MA:373 g/mol
52
3. MATERYAL VE METOD Seda ERDEMİR
3.2.3.3. Disalisiliden p-fenilendiaminin Mn2+,Co2+ Metal Kompleksi
(m-p-Mn(II)/Co(II))
0.01 mol p-fenilendiaminin Schiff bazı monomeri benzende geri soğutucu
altında çözülmüştür. Bu çözelti üzerine metal tuzunun etanoldeki çözeltisi (1:2)
(MnCl2.2H2O, CoCl2.6H2O) ilave edilmiştir. Reaksiyona 2 saat kadar geri soğutucu
altında devam edilmiştir. Soğumaya bırakılan çözeltide bekleme sonrasında çöken
ürün süzülmüş ve benzen ile yıkanarak etüvde kurutulmuştur.
(C20H18N2O4Mn2Cl2), MA:531 g/mol
(C20H18N2O4Co2Cl2), MA:538 g/mol
Yukarıda sentezlenen Schiff bazı monomerlerinin metal komplekslerinin
fiziksel özellikleri, çözünürlükleri, elementel analiz, FT-IR, UV-Vis, AAS, magnetik
süsseptibilite, TGA sonuçları ve elde edilen analiz bulgularının değerlendirilmesiyle
önerilen yapıları Bulgular ve Tartışma bölümünde sırasıyla Çizelge 4.1., 4.2., 4.3.,
4.4., 4.5., 4.7., 4.8., 4.9. ve Şekil 4.4., 4.5., 4.6.’da verilmiştir.
3.2.4. Schiff Bazı Polimerlerinin Mn2+, Co2+ Metal Komplekslerinin Sentezi
Aşağıda verilen genel yöntemle etilendiamin (p-e-Mn(II)/Co(II)), o-
fenilendiamin (p-o-Mn(II)/Co(II)) ve p-fenilendiamin (p-p-Mn(II)/Co(II))
polimerlerinin metal komplekslerinin sentezi gerçekleştirilmiştir.
0.01 mol polimer DMF de çözülmüştür. Magnetik karıştırıcıda karıştırılmakta
olan bu çözelti üzerine 0.01 mol metal tuzunun çözeltisi (MnCl2.2H2O, CoCl2.6H2O)
ilave edilmiştir. Çözelti 2 saat kadar ısıtılmış ve sonra çözücünün yarısı
uçurulmuştur. Soğumaya bırakılan çözeltide bekleme sonrasında çöken ürün
süzülmüş ve uygun çözücü ile yıkanarak etüvde kurutulmuştur.
Sentezlenen Schiff bazı polimerlerinin metal komplekslerinin fiziksel
özellikleri, çözünürlükleri, elementel analiz, FT-IR, UV-Vis, AAS, magnetik
süsseptibilite, TGA sonuçları ve elde edilen analiz bulgularının değerlendirilmesiyle
önerilen yapıları Bulgular ve Tartışma bölümünde sırasıyla Çizelge 4.1., 4.2., 4.3.,
4.4., 4.5., 4.7., 4.8., 4.9. ve Şekil 4.7., 4.8., 4.9.’da verilmiştir.
53
3. MATERYAL VE METOD Seda ERDEMİR
3.2.5. Katalitik Oksidasyon Reaksiyonları
Çalışmanın bu aşamasında; sentezlenen ve yapıları aydınlatılan Schiff bazı
monomerlerinin ve polimerlerinin metal komplekslerinin stiren ve benzil alkolün
oksidasyonlarındaki katalizör etkileri araştırılmış ve ürün takibi GC-FID ve GC-MS
spektroskopik yöntemleriyle gerçekleştirilmiştir.
Stirenin ve benzil alkolün oksidasyonunda kullanılan GC-FID’nin özellikleri
ve çalışma programı sırasıyla aşağıda verilmiştir.
Stiren için;
Kolon :ZB-35 (30m x 0.2mm ID x 0.25μm.)
Fırın :
40 oC2 dk
15 oC/dk
2 dk275 oC
Enjeksiyon sıcaklığı :250 oC
Mode :Split
Taşıyıcı gaz :1 mL/dk He sabit akış hızında
Dedektör sıcaklığı :250 oC
Kuru hava :150 mL/dk
H2 :15 mL/dk
Benzil alkol için;
Fırın :
40 oC5 dk
10 oC/dk
3 dk260 oC
GC-MS için de aynı metod kullanılmıştır.
54
3. MATERYAL VE METOD Seda ERDEMİR
3.2.5.1. Sentezlenen Metal Komplekslerin Stiren ve Benzil alkolün
Oksidasyonunda Kullanılması
Aşağıda verilen genel yöntemle sentezlenen metal komplekslerin sırasıyla
stiren ve benzil alkolün oksidasyonlarındaki katalitik etkinlikleri araştırılmıştır.
Magnetik karıştırıcıda karışmakta olan 10 mL asetonitrildeki 0.1 g metal
kompleks üzerine önce substrat (1mL stiren ya da 1mL benzil alkol), 15 dk sonrada
2.0 mL oksidant ilave edilmiştir. Reaksiyona oda koşullarında 7 saat devam
edilmiştir. Reaksiyon tamamlandıktan sonra GC-FID ve GC-MS çalışmalarını
etkilememesi açısından ürün destile edilmiştir. Elde edilen ürün karışımından
örnekler alınarak GC-FID ve GC-MS cihazlarında analizleri yapılmıştır.
Aşağıda sırasıyla stiren ve benzil alkol için reaksiyon denklemleri verilmiştir.
+ H2O2
O
CH3CN, 7 saMetal kompleks
Stiren Stiren oksit
Şekil 3.5. Stiren oksit oluşum reaksiyon denklemi
CH2OH
+ H2O2
CHO
+ 2H2O
Benzil alkol Benzaldehit
metal kompleksCH3CN, 40-45oC
Şekil 3.6. Benzaldehit oluşum reaksiyon denklemi
55
4. BULGULAR VE TARTIŞMA Seda ERDEMİR
4. BULGULAR VE TARTIŞMA
Salisilaldehit’in o-fenilendiamin, p-fenilendiamin, ve etilendiamin ile
oluşturduğu Schiff bazı ligandları ve bu ligandların oksidatif polikondensasyon
reaksiyonu ile polimerleri sentezlenmiştir. Ligandlarla, polimerlerinin ve metal
komplekslerinin sentezlenmesi sonucu üç adet monomer (Schiff bazı ligandı), üç
adet Schiff bazı polimeri ve on iki adet metal kompleksi sentezlenmiş ve bu
komplekslerin stiren ve benzil alkolün oksidasyonlarındaki katalizör etkileri
araştırılmıştır.
Schiff bazı monomerlerinin ve polimerlerinin yapıları; FT-IR, UV-Vis, 1H-
NMR spektroskopik yöntemleri ve elementel analiz teknikleri ile, komplekslerin
yapıları ise FT-IR, UV-Vis, AAS, elementel analiz, TGA ve magnetik süsseptibilite
ölçümleri ile karakterize edilmiştir.
Analiz bulguları ve literatür bilgileri dikkate alınarak monomerler, polimerler ve
kompleksler için yapılar önerilmiştir. Sentezlenen monomerler, polimerler ve metal
komplekslerinin adları ve simgeleri aşağıda verilmiştir.
• Disalisiliden etilendiamin (m-e)
• Disalisiliden o-fenilendiamin (m-o)
• Disalisiliden p-fenilendiamin (m-p)
• Poli (Disalisiliden etilendiamin) (p-e)
• Poli (Disalisiliden o-fenilendiamin) (p-o)
• Poli (Disalisiliden p-fenilendiamin) (p-p)
• Disalisiliden etilendiamin Mn(II) kompleksi (m-e-Mn(II))
• Disalisiliden etilendiamin Co (II) kompleksi (m-e-Co(II))
• Disalisiliden o-fenilendiamin Mn(II) kompleksi (m-o-Mn(II))
• Disalisiliden o-fenilendiamin Co(II) kompleksi (m-o-Co(II))
• Disalisiliden p-fenilendiamin Mn(II) kompleksi (m-p-Mn(II))
• Disalisiliden p-fenilendiamin Co(II) kompleksi (m-p-Co(II))
• Poli-disalisiliden etilendiamin Mn(II) kompleksi (p-e-Mn(II))
56
4. BULGULAR VE TARTIŞMA Seda ERDEMİR
• Poli-disalisiliden etilendiamin Co(II) kompleksi (p-e-Co(II))
• Poli-disalisiliden o-fenilendiamin Mn(II) kompleksi (p-o-Mn(II))
• Poli-disalisiliden o-fenilendiamin Co(II) kompleksi (p-o-Co(II))
• Poli-disalisiliden p-fenilendiamin Mn(II) kompleksi (p-p-Mn(II))
• Poli-disalisiliden p-fenilendiamin Co(II) kompleksi (p-p-Co(II))
4.1. Sentezlenen Bileşiklerin Bazı Fiziksel Bulgularının Değerlendirilmesi
4.1.1. Renk, Verim ve Erime Noktası Bulgularının Değerlendirilmesi
Sentezlenen bileşiklerin renk, verim ve erime noktası değerleri Çizelge
4.1.’de verilmiştir. En düşük verim % 30 ve % 35 ile p-fenilendiaminin Co(II)
metali ve o-fenilendiaminin Mn(II) metali kompleksinden elde edilmiştir.
Beklenildiği gibi polimerlerin ve komplekslerinin erime noktaları
monomerlerinkinden yüksek çıkmıştır. Bileşiklerin renklerine bakıldığı zaman,
monomerlerin metal komplekslerinin renginde kahverenginin ağırlıkta olduğu,
polimerlerde ise sadece siyah rengin hakim olduğu görülmektedir.
57
4. BULGULAR VE TARTIŞMA Seda ERDEMİR Çizelge 4.1. Sentezlenen bileşiklerin bazı fiziksel özellikleri
Bileşikler
Renk
Verim (%)
Erime noktası
(oC)
m-e Sarı 83 121
m-o Parlak Turuncu 80 165
m-p Mat Turuncu 75 215
p-e Kahverengi 62 >350
p-o Kahverengi 45 >350
p-p Kahverengi 50 >350
m-e-Mn(II) Kahverengi 50 290
m-e-Co(II) Koyu Kahverengi 40 215
m-o-Mn(II) Kahverengi 35 330
m-o-Co(II) Kahverengi 49 250
m-p-Mn(II) Kızılturuncu 57 270
m-p-Co(II) Yeşil 30 270
p-e-Mn(II) Siyah 40 >350
p-e-Co(II) Siyah 54 >350
p-o-Mn(II) Siyah 47 >350
p-o-Co(II) Siyah 51 >350
p-p-Mn(II) Siyah 52 >350
p-p-Co(II) Siyah 45 >350
58
4. BULGULAR VE TARTIŞMA Seda ERDEMİR
4.1.2. Çözünürlükleri
Sentezlenen bileşiklerin çözünürlükleri Çizelge 4.2.’de verilmiştir.
Çizelge 4.2. Sentezlenen bileşiklerin çözünürlükleri
Bileşikler Çözünürlük
Tamamen Çözünmez
m-e Etanol, Metanol, DMF, DMSO,THF Aseton, Kloroform, Su
m-o Benzen, DMF, DMSO, Kloroform, THF Hekzan, Su
m-p DMF, DMSO, Kloroform, THF,Toluen Hekzan, Su
p-e DMF, DMSO, THF Benzen, Hekzan, Su, Toluen, Etanol, Metanol
p-o DMF, DMSO, THF Benzen, Hekzan, Su, Toluen, Etanol, Metanol
p-p DMF, DMSO, THF Benzen, Hekzan, Su, Toluen, Etanol, Metanol
m-e-Mn(II) Aseton, DMF, DMSO, Etanol, Metanol, Su Benzen, Hekzan, Toluen
m-e-Co(II) DMF, DMSO, Metanol, Su Benzen,Toluen
m-o-Mn(II) Aseton, DMF, DMSO, Metanol Benzen, Hekzan, Toluen
m-o-Co(II) DMF, DMSO, Metanol Benzen,Hekzan, Su, Toluen
m-p-Mn(II) DMF, DMSO Benzen, Hekzan, Su, Toluen, Etanol, Metanol
m-p-Co(II) Metanol, DMF, DMSO Benzen,Hekzan, Su, Toluen
p-e-Mn(II) DMSO Benzen, Hekzan, Su, Toluen, Etanol, Metanol
p-e-Co(II) DMSO Benzen, Hekzan, Su, Toluen, Etanol, Metanol
p-o-Mn(II) DMF, DMSO Benzen, Hekzan, Su, Toluen, Etanol, Metanol
p-o-Co(II) DMF, DMSO Benzen, Hekzan, Su, Toluen, Etanol, Metanol
p-p-Mn(II) DMSO Benzen, Hekzan, Su, Toluen, Etanol, Metanol
p-p-Co(II) DMF, DMSO Benzen, Hekzan, Su, Toluen, Etanol, Metanol
59
4. BULGULAR VE TARTIŞMA Seda ERDEMİR
4.2. Elementel Analiz Bulgularının Değerlendirilmesi
Ligand ve komplekslerin hesaplanan ve bulunan % C, H ve N değerleri
Çizelge 4.3.’de verilmiştir.
Çizelge 4.3. Elementel analiz sonuçları
Bileşikler
Hesaplanan (%)
C H N
Bulunan (%)
C H N m-e 71.60 5.22 10.45 71.00 5.15 9.95
m-o 75.90 5.06 8.86 75.10 4.90 8.75
m-p 75.90 5.06 8.86 75.40 4.80 8.75
p-e 72.70 4.55 10.06 72.05 4.45 9.95
p-o 76.90 3.80 8.90 76.50 3.65 8.95
p-p 76.90 3.80 8.90 76.58 3.65 8.50
m-e-Mn(II) 59.83 4.36 8.72 59.90 4.00 8.47
m-e-Co(II) 59.07 4.31 8.62 59.20 4.24 8.38
m-o-Mn(II) 64.86 3.78 7.56 64.92 3.58 7.98
m-o-Co(II) 64.34 7.50 3.75 64.27 7.68 3.64
m-p-Mn(II) 45.21 3.39 5.27 45.35 3.86 5.59
m-p-Co(II) 44.54 3.34 5.19 44.39 3.29 5.70
p-e-Mn(II) 60.58 3.15 8.83 60.66 3.49 9.17
p-e-Co(II) 59.66 3.11 8.70 59.44 3.05 8.30
p-o-Mn(II) 54.80 2.74 6.39 54.93 2.69 6.84
p-o-Co(II) 54.31 2.71 6.33 54.98 2.55 6.75
p-p-Mn(II) 45.55 2.65 5.31 45.44 2.73 5.83
p-p-Co(II) 44.87 2.61 5.23 44.70 2.86 5.33
60
4. BULGULAR VE TARTIŞMA Seda ERDEMİR
4.3. FT-IR Spektrum Bulgularının Değerlendirilmesi
Sentezlenen Schiff bazı monomerlerinin, polimerlerinin ve komplekslerinin
IR spektrum değerleri Çizelge 4.4.’de verilmiştir.
İminlerde R-C=N- ve Ar-C=N ve R-C=N- (konjuge) gruplarına ait C=N
gerilmesine ait piklerin sırasıyla ~1670 cm-1, ~1640 cm-1 ve ~1620 cm-1’de
görüldüğü belirtilmektedir (Erdik,1993c). Bu piklerin sentezlenen komplekslerde
daha düşük frekanslı dalga boylarına kaydığı gözlenmiştir. Bu daha düşük frekanslı
dalga boylarına kayma metalin azo-metin grubundaki (C=N) azot atomuna koordine
olduğunun bir göstergesidir (Kolawole ve ark., 1981; Lin, 1993).
Arenler için C-H gerilmesi ~3100-3000 cm-1 aralığında gözlenmektedir
(Erdik, 1993c). Sentezlenen bileşiklerde de aromatik C-H gerilme titreşimleri 3070-
3016 cm-1 aralığında gözlenmiştir. Bu durum aromatik ya da alifatik olsun C-H
gruplarının koordinasyona katılımlarının çok fazla olmamasından dolayı fazla bir
kaymanın beklenmemesinden ileri gelmektedir (Şekerci ve Sönmez, 2004).
1455-1584 cm-1 arasındaki bandlar sentezlenen bileşiklerdeki aromatik halka
ve C=C bağlarına işaret eder.
Schiff bazları ve polimerlerinde gözlenen fenolik υ(OH) gerilme
titreşimlerine ait olan bandların kompleks yapılarda gözlenmemesi fenolik OH’ın
protonunu atarak metal iyonu ile koordinasyona girdiğini göstermektedir (Kolawole
ve Patel, 1981). Ayrıca C-O bandlarında gözlenen zayıflamada kompleks oluşumu
sırasında protonunu atmış fenolik oksijenin metal iyonları ile koordinasyona
girdiğinin diğer bir göstergesidir.
Polimerlerin monomerleriyle spektrumları kıyaslandığında piklerde gözlenen
yayvanlaşma polimerizasyon reaksiyonunun gerçekleştiğinin bir göstergesidir.
Polimerlerin IR spektrumlarındaki dalga sayılarındaki azalma ise, polimerlerin uzun
konjuge bağ düzenine bağlıdır.
IR spektroskopisinde düşük frekans bölgesinde metal-oksijen υ(M-O) ve
metal-azot υ(M-N ) gerilme titreşimlerine ait bandlar da sırasıyla 567-629 cm-1 ve
459-589 cm-1 aralığında gözlenmiştir.
61
4. BULGULAR VE TARTIŞMA Seda ERDEMİR
Çizelge 4.4. Ligandların, polimerlerin ve komplekslerin IR bandları(cm-1) (KBr)
Bileşikler υ(C=N) υAr(CH) υ(C=C) υ(OH) υ(C-O) υ(M-N) υ(M-O)
m-e 1636 3051 1577 3424 1283 - -
m-o 1612 3054 1561 3450 1276 - -
m-p 1611 3048 1571 3465 1281 - -
p-e 1603 3070 1507 3424 1243 - -
p-o 1611 3061 1486 - 1245 - -
p-p 1610 3051 1508 3365 1281 - -
m-e-Mn(II) 1621 3055 1468 - 1083 459 629
m-e-Co(II) 1601 3060 1448 - 1201 468 627
m-o-Mn(II) 1605 3016 1463 - 1153 487 628
m-o-Co(II) 1617 3057 1463 - 1195 469 567
m-p-Mn(II) 1608 3048 1464 3363 1179 473 576
m-p-Co(II) 1610 3048 1490 3363 1146 505 593
p-e-Mn(II) 1600 3062 1455 - 1238 - 606
p-e-Co(II) 1600 3060 1456 - 1242 529 603
p-o-Mn(II) 1602 3060 1481 - 1254 589 -
p-o-Co(II) 1602 3060 1480 - 1252 562 -
p-p-Mn(II) 1613 3051 1452 3362 1189 527 618
p-p-Co(II) 1614 3055 1512 3371 1189 526 615
62
4. BULGULAR VE TARTIŞMA Seda ERDEMİR
4.4. UV-Vis Spektrum Bulgularının Değerlendirilmesi
Monomer ve polimerlerin UV spektrumunda 256-309 nm arasındaki bölgede
görülen bandlar benzendeki π→π* geçişlerini, 315-368 nm arasındaki bandlar ise
imin grubundaki π→π* geçişlerini temsil etmektedir.
Benzen bileşiklerinin UV spektrumları, kullanılan çözücülere ve halkadaki
sübstitüentlere göre değişmektedir. Kaynaşmış benzen halkalarından oluşan aromatik
bileşiklerde halka artışı, konjugasyonda ve uyarılmış halin rezonans kararlılığında
artışa yol açtığından, bu bileşiklerin UV soğurması uzun dalga boylarına kaymıştır.
(Fessenden ve ark., 2001 ).
Oligomer moleküllerinde aromatik halkaların birbiri ile bağlanıp fazla uzun
poliaromatik konjuge sistemi meydana getirmesi oligomerin spektrumun görünür
bölgesinde (400-700 nm) ışını absorbe etmesine neden olmaktadır (Mart,1999).
Büyük konjuge bağlar sisteminde π elektronlarının sistem boyu kayması ve
sistemin daha fazla rezonans forumları oluşturması imkanı π elektronlarının küçük
değerli aktivasyon enerjileri ile uyarılmış duruma geçmesine neden olur. Bu sebepten
de, renksiz küçük moleküllü aromatik bileşiklerden (benzen, fenol, salisilaldehit)
farklı olarak onların oligomerleri ve o gruptan oligosalisilaldehit kahve ve siyah
renge sahip olurlar (Mart,1999).
Monomer ve oligomerlerin Uv spektrumlarının benzer olması bu maddelerin
yapı benzerliğini ve fonksiyonlu gruplarının aynı rezonans ve indüktif etkiye sahip
olmasının bir göstergesidir (Mart,1999).
Literatür bilgilerine göre 395 nm ve 235 nm yakınında gözlenen bandlar
sırasıyla metaldeki d-d geçişlerinden ve ligand’a bağlı geçişlerden
kaynaklanmaktadır (Patel ve ark., 2003, Tembe ve ark., 1997).
Sentezlenen komplekslerde bu bandlar sırasıyla 370 nm ve 250 nm civarında
gözlenmiştir.
63
4. BULGULAR VE TARTIŞMA Seda ERDEMİR
Çizelge 4.5. Ligand ve polimerlerin UV-Vis spektrum değerleri
Bileşik Benzen π→π*
İmin π→π*
m-e 256 315
m-o 268 332
m-p 282 341
p-e 253 315
p-o 309 333
p-p 273 368
4.5. 1H-NMR Spektrum Bulgularının Değerlendirilmesi
Etilendiamin monomerinin 1H-NMR spektrumunda 3.9, 6.8, 7.3, 8.4 ve 13.1
ppm de gözlenen keskin pikler sırasıyla –CH2, aromatik halkayı, -CH=N- ve –OH
gruplarının protonlarını temsil etmektedir. Etilendiaminin polimerinde ise 3.7, 7.1,
8.4 ve 13.6 ppm’de monomerine göre çok daha geniş pikler gözlenmiştir.
1H-NMR spektrumundaki aromatik halkanın protonlarının, azometin
protonuna ait olan integral oranı 4.1, polimerin spektrumuna göre ise bu değer
2.42’dir. Bu azalma monomerdeki aromatik halka protonlarının polimerizasyon
reaksiyonuna katıldığını göstermektedir. Monomerdeki azometin protonunun,
hidroksil protonuna integral oranı 1.24, polimerin spektrumundaki değerlere göre ise
2.8’dir. Bu artış ise bize hidroksil grubunun protonlarının da polimerizasyon
reaksiyonuna katıldığını göstermektedir.
p-Fenilendiamin monomerinin 1H-NMR spektrumunda 3.3, 6.9, 7.6, 9.0 ve
13.1 ppm’de gözlenen keskin pikler sırasıyla –CH, aromatik halkayı, -CH=N-
ve –OH gruplarının protonlarını temsil etmektedir. p-Fenilendiaminin polimerinin
spektrumunda ise 3.4, 7.2, 9.1 ve 13.4 ppm merkezli monomere göre çok daha geniş
pikler gözlenmiştir. Etilendiamin ve p-fenilendiaminin polimerlerinin
spektrumlarında piklerin karşımıza genişlemiş olarak çıkması polimerizasyonun
gerçekleştiğinin bir ölçütüdür.Monomer ve polimerlerin spektrumları kıyaslandığında
64
4. BULGULAR VE TARTIŞMA Seda ERDEMİR
–OH grubunun protonunu temsil eden pikin 13.1 ppm’den 13.4 ppm’e kayması ve
şiddetinin azalması etilendiaminin polimerinde olduğu gibi p-fenilendiamin
polimerinde de polimerleşmenin hem oksifenilen hem de fenilen üzerinden
gerçekleştiğini göstermektedir.
o-Fenilendiaminin monomerinin 1H-NMR spektrumunda 3.4, 6.9, 7.2, 8.9 ve
12.8 ppm de keskin pikler görülmektedir. Bu pikler sırasıyla –CH, aromatik halkayı,
-CH=N- ve –OH gruplarının protonlarını temsil etmektedir. o-fenilendiaminin
polimerinin spektrumunda ise 3.3, 7.1 ve 8.2 ppm merkezli monomere göre çok daha
geniş pikler gözlenmiştir.
o-fenilendiaminin monomer ve polimerinin 1H-NMR spektrumu kıyaslığında
13.1 ppm deki –OH grubunun protonunu temsil eden pikin polimerde görülmemesi
polimerleşmenin hem oksifenilen (C-O-C) hem de fenilen (C-C) üzerinden
gerçekleşme ihtimalini zayıflatmaktadır. Bu durumda polimerleşmenin tamamına
yakın kısmının oksifenilen üzerinden olduğu söylenebilir.
Çizelge 4.6. Monomer ve polimerlerin 1H-NMR değerleri
Bileşikler -CH2 Aromatik
halka -CH=N- -OH
m-e 3.9 6.8, 7.3 8.4 13.1
m-o 6.9, 7.2 8.9 12.8
m-p 6.9, 7.6 9.0 13.1
p-e 3.7 7.1 8.4 13.6
p-o - 7.1 8.2 -
p-p - 7.2 9.1 13.4
4.6. Atomik Absorpsiyon Spektroskopi Bulgularının Değerlendirilmesi
Komplekslerde bulunan metal yüzdelerini tayin etmek için AAS’den
yararlanılmıştır. Özellikle polimerlerde yapıya bağlanan metal miktarlarındaki azlık
polimer yapıdaki sterik etkilerden ve fenolik OH’lar üzerinden polimerleşmenin
olmasından kaynaklanmaktadır.
65
4. BULGULAR VE TARTIŞMA SedaERDEMİR
Çizelge 4.7.’de kompleksler için hesaplanan ve bulunan metal yüzdeleri verilmiştir.
Çizelge 4.7. Komplekslerin AAS sonuçları
Bileşikler
Hesaplanan (%)
Bulunan (%)
m-e-Mn(II) 17.11 15.40
m-e-Co(II) 18.15 15.43
m-o-Mn(II) 14.86 12.32
m-o-Co(II) 15.79 10.22
m-p-Mn(II) 20.68 14.24
m-p-Co(II) 21.86 16.72
p-e-Mn(II) 17.32 1.95
p-e-Co(II) 18.30 3.46
p-o-Mn(II) 12.53 4.29
p-o-Co(II) 13.32 4.18
p-p-Mn(II) 20.84 1.56
p-p-Co(II) 22.02 9.89
4.7. Magnetik Süsseptibilite Bulgularının Değerlendirilmesi
Komplekslerin yapıları, özellikle, elektron dağılımları ve ligand alan etkileri
belirlenirken magnetik özelliklerinden yararlanılır. Sentezlenen komplekslerin Bohr
Magneton cinsinden magnetik moment değerleri Çizelge 4.8.’de verilmiştir.
66
4. BULGULAR VE TARTIŞMA Seda ERDEMİR Çizelge 4.8. Komplekslerin magnetik süsseptibilite sonuçları
Bileşikler µeff B.M. Bileşikler µeff B.M.
m-e-Mn(II) 4.0 p-e-Mn(II) 1.7
m-e-Co(II) 1.7 p-e-Co(II) 2.1
m-o-Mn(II) 3.9 p-o-Mn(II) 2.9
m-o-Co(II) 1.8 p-o-Co(II) 2.2
m-p-Mn(II) 6.9 p-p-Mn(II) 3.7
m-p-Co(II) 6.4 p-p-Co(II) 2.5
Etilendiamin ve o-fenilendiaminin Mn+2 ve Co+2 metal kompleksleri için
ortaklanmamış elektron sayıları sırasıyla 3.0 ve 1.0 olarak bulunmuştur. Bulunan
değerlerden hibridleşmenin dsp2 ve komplekslerin kare düzlem geometrisinde olduğu
sonucuna varılmıştır.
p-Fenilendiaminin binükleer Mn+2 ve Co+2 metal kompleksleri için
ortaklanmamış elektron sayıları 6.0 bulunmuştur. Sonuçlara göre p-fenilendiaminin
Mn+2 metal kompleksi için hibridleşmenin dsp2, geometrinin kare düzlem, Co+2
metal kompleksi için ise hibridleşmenin sp3 ve geometrinin tetrahedral olduğu
sonucuna varılmıştır.
Polimerlerin metal komplekslerinde metal miktarlarının teorik değerlerin
çok altında olmasından dolayı komplekslerin magnetik moment değerlerinde çok
sağlıklı sonuçlar elde edilememiştir.
4.8. Termogravimetrik Analiz Bulgularının Değerlendirilmesi
Aromatik konjuge bağ sistemlerinin π elektronlarının kayması ve çeşitli
rezonanas durumlarına geçmesi sonucu rezonanas enerjileri artar ve iç enerjileri
düşer, sonuçta aromatik bağ sistemli poli- ve oligomerlerin yüksek enerjili etkilere
ve sıcaklığa karşı dirençleri hayli artar. Bu sebepten σ bağlı polimerler 250-300 oC’de tamamen parçalandığı halde, konjuge bağ sistemli polimerler 500-600 oC’de,
bazen de 1000 oC’ye kadar kısmen parçalanmazlar (Mart, 1999).
67
4. BULGULAR VE TARTIŞMA Seda ERDEMİR
Sentezlenen komplekslerin TGA analiz sonuçları Çizelge 4.9’da verilmiştir.
Çizelge 4.9. Komplekslerin TGA analiz sonuçları
Bileşikler % Kütle Kaybı (ToC) Bileşikler % Kütle Kaybı (ToC)
m-e-Mn(II) 4.34(91oC)-35.57(777oC) p-e-Mn(II) 4.98(200oC)-44.09(800oC)
m-e-Co(II) 4.78(98oC)-55.12(779oC) p-e-Co(II) 6.00(200oC)-45.00(800oC)
m-o-Mn(II) 4.27(95oC)-88.76(600oC) p-o-Mn(II) 4.94(200oC)-37.76(800oC)
m-o-Co(II) 4.66(151oC)-92.14(661oC) p-o-Co(II) 7.50(200oC)-46.00(800oC)
m-p-Mn(II) 5.51(176oC)-67.88(780oC) p-p-Mn(II) 4.95(200oC)-45.78(800oC)
m-p-Co(II) 5.01(218oC)-68.35(776oC) p-p-Co(II) 16.0(200oC)-52.00(800oC)
Analiz sonuçları incelendiğinde monomerlerin ve polimerlerin metal
kompleksleri için bozunmanın sırasıyla 90 oC ve 200 oC’nin üzerinde başladığı
tespit edilmiştir.
4.9. Jel Geçirgenlik Kromotografi Bulgularının Değerlendirilmesi
p-e polimerinin GPC analiz sonuçları değerlendirildiğinde % 61’lik kısmı
oluşturan büyük molekül kütlesine sahip birinci fraksiyon için Mn=438350
Mw=693920, % 22’lik dağılıma sahip ikinci fraksiyon için Mn=68301 Mw=80811,
% 17’lik dağılıma sahip üçüncü fraksiyon için Mn=1306 Mw=2070 değerlerine
eşittir. Fraksiyonların HI değerleri sırasıyla birinci fraksiyon için 1.6, ikinci fraksiyon
için 1.2 ve üçüncü fraksiyon için ise 1.6 olarak bulunmuştur.
p-o polimerinin GPC analiz sonuçları incelendiğinde üç fraksiyondan
oluştuğu görülür. Birinci fraksiyon için Mn=190150 Mw=761789 olup üründe
% 5’lik dağılıma sahiptir. İkinci fraksiyon için Mn=18719 Mw=24650 olup
makromolekülün % 51’lik kısmını oluşturmaktadır. Düşük molekül ağırlıklı üçüncü
fraksiyon için ise Mn=1325 Mw=2646 olup ürünün % 45’lik kısmını
oluşturmaktadır. Fraksiyonların HI değerleri sırasıyla birinci fraksiyon için 4.0,
ikinci fraksiyon için 1.3 ve üçüncü fraksiyon için ise 1.2.’dir.
68
4. BULGULAR VE TARTIŞMA Seda ERDEMİR
p-p polimerinin GPC analiz sonuçları değerlendirildiğinde; başlıca iki
fraksiyondan oluştuğu görülür. Mn=1246050 Mw= 2253460 olan büyük mol kütleli
birinci fraksiyon makromolekülün % 93’lük kısmını, Mn=3444 Mw= 8988 olan
ikinci fraksiyon ise makromolekülün % 7’lik kısmını oluşturmaktadır. Bu
reaksiyonda meydana gelen ürünlerin molekül kütlelerine göre HI değerleri sırasıyla
birinci fraksiyon için 1.8, ikinci fraksiyon için ise 2.6’dır.
4.10. Sentezlenen Metal Komplekslerin Katalizör Etkinliklerinin Araştırılması
4.10.1.Sentezlenen Metal Komplekslerin Stirenin Oksidasyonunda Kullanılması
Çalışmanın ilk aşamasında stirenin epoksidasyonu üzerinde sentezlenen on
iki adet metal kompleksinin katalizör etkinliği araştırılmıştır.
İlk olarak 0.1 g katalizör miktarı için stirenin oksidant olarak H2O2
varlığındaki epoksidasyonu incelenmiştir. Elde edilen sonuçlar Çizelge 4.10’da
verilmiştir.
Çizelge 4.10. Stirenin 0.1 g metal kompleks, 2 mL H2O2, 10 mL CH3CN, 7 sa reaksiyon süresi ve oda koşullarındaki oksidasyon sonuçları
Kompleksler %Stiren oksit Kompleksler %Stiren oksit m-e-Mn(II) 0.17 p-e-Mn(II) 0.09 m-e-Co(II) - p-e-Co(II) 2.31 m-o-Mn(II) 0.90 p-o-Mn(II) 0.18 m-o-Co(II) 0.17 p-o-Co(II) 0.19 m-p-Mn(II) 0.48 p-p-Mn(II) 0.92 m-p-Co(II) 0.70 p-p-Co(II) 1.27
Kromotogramlar incelendiğinde % alan miktarlarından çok düşük yüzdelerde
stiren oksitin oluştuğu gözlenmiştir. Yan ürün olarak p-e-Co(II)’nin katalizörlüğünde
GC-MS’den elde edilen analiz sonuçlarına göre sırasıyla % 36.34 ve % 6.07
oranlarında benzaldehit ve benzoik asit metil esterin oluştuğu, p-o-Mn(II) ve
p-o- Co(II)’nin katalizörlüğünde ise yan ürün olarak % 6.05 ve % 17.13 oranlarında
69
4. BULGULAR VE TARTIŞMA Seda ERDEMİR
oranlarında benzaldehit’in oluştuğu gözlenmiştir.
Katalizör çalışmalarının ikinci aşamasında yukarıdaki parametreler aynı
tutularak 60oC reaksiyon sıcaklığının dönüşüm üzerindeki etkisi araştırılmıştır. GC-
FID sonuçlarına göre alan %’leri incelendiğinde % 0.00 ve % 2.78 gibi düşük bir
yüzde aralığında stiren oksit’in oluştuğu ya da hiç oluşmadığı gözlenmiştir.
Son olarak kullanılan diğer parametreler değiştirilmeden oksidant
değiştirilmiş, dt-BHP oksidant olarak kullanılmıştır.GC-FID sonuçları incelendiğinde
% 0.21 ve % 1.60 gibi düşük yüzdelerde stiren oksit’in oluştuğu gözlenmiştir.
Elde edilen sonuçlar, kullanılan metal komplekslerin stirenin istenilen ürün
olan stiren oksit’e epoksidasyonunda katalitik olarak etkin olmadıklarını göstermiştir.
Kromotogramlardan bazıları örnek olması açısından Ekler bölümünde
verilmiştir.
4.10.2. Sentezlenen Metal Komplekslerin Benzil alkolün Oksidasyonunda
Kullanılması
Katalizör denemelerinin ikinci aşamasında sentezlenen metal komplekslerin
benzil alkolün benzaldehite oksidasyonundaki katalizör etkileri araştırılmıştır.
İlk olarak 0.1 g katalizör miktarı için benzil alkolün H2O2 oksitleyicisi
varlığındaki oksidasyonu incelenmiştir. Elde edilen sonuçlar Çizelge 4.11’de
verilmiştir. Çizelge 4.11. Benzil alkolün 0.1 g metal kompleks, 2 mL H2O2, 10 mL CH3CN, 40- 45 oC reaksiyon sıcaklığı ve 7 sa reaksiyon süresi koşullarındaki oksidasyonu
Kompleksler %Benzaldehit Kompleksler %Benzaldehit *m-e-Mn(II) 14.47 p-e-Mn(II) 2.34 m-e-Co(II) 1.21 *p-e-Co(II) 7.25
*m-o-Mn(II) 12.87 p-o-Mn(II) 2.30 *m-o-Co(II) 11.88 *p-o-Co(II) 6.8 m-p-Mn(II) 2.98 *p-p-Mn(II) 7.57 m-p-Co(II) 1.32 p-p-Co(II) -
70
4. BULGULAR VE TARTIŞMA Seda ERDEMİR
Bundan sonraki çalışmalarda komplekslerin bazılarında elde edilen
benzaldehit yüzdelerinin çok düşük olmasından dolayı benzil alkolün
oksidasyonunda sadece (*) ile işaretlenen komplekslerin katalizör etkinlikleri
araştırılmıştır.
İlk olarak kullanılan katalizör miktarının etkisi araştırılmıştır. (2 mL H2O2,10
mL CH3CN, 40-45 oC ve 7 sa) reaksiyon koşularında sırasıyla 0.05 g ve 0.3 g metal
kompleksleri için denemeler yapılmıştır.
Çizelge 4.12. Benzil alkolün, 2 mL H2O2, 10 mL CH3CN, 40-45 oC reaksiyon sıcaklığı ve 7 sa reaksiyon süresi koşullarındaki oksidasyonu
0.05g katalizör %Benzaldehit 0.3g katalizör %Benzaldehit m-e-Mn(II) 12.06 m-e-Mn(II) 9.22 m-o-Mn(II) 6.38 m-o-Mn(II) 17.54 m-o-Co(II) 21.24 m-o-Co(II) - p-e-Co(II) 2.72 p-e-Co(II) 7.16 p-o-Co(II) 5.60 p-o-Co(II) 2.64 p-p-Mn(II) 1.54 p-p-Mn(II) -
Kullanılan katalizör miktarları değerlendirildiğinde m-e-Mn(II), p-e-Co(II),
p-o-Co(II) ve p-p-Mn(II) kompleksleri için 0.1 g, m-o-Mn(II) kompleksi için 0.3 g ve
m-o-Co(II) kompleksi için ise 0.05 g katalizör miktarlarının benzil alkolün
benzaldehit’e oksidasyonunda etkin oldukları gözlenmiştir.
Belirlenen katalizör miktarlarında diğer parametreler sabit tutularak reaksiyon
süresinin dönüşüm üzerindeki etkinliğini araştırmak üzere sırasıyla 3 sa, 7 sa ve
14 sa reaksiyon sürelerinde çalışılmış fakat %’lerin değişmediği gözlenmiştir.
Son olarak seçilen katalizör miktarlarında diğer parametreler sabit tutularak
sadece kullanılan oksidant maddesi değiştirilmiştir. H2O2 yerine t-BHP
kullanılmıştır. Elde edilen sonuçlar Çizelge 4.13’de verilmiştir.
71
4. BULGULAR VE TARTIŞMA Seda ERDEMİR Çizelge 4.13. Benzil alkolün, 2 mL t-BHP, 10 mL CH3CN, 40-45 oC reaksiyon sıcaklığı ve 3 sa reaksiyon süresi koşullarındaki oksidasyonu
Katalizör %Benzaldehit m-e-Mn(II) 48.95 m-o-Mn(II) 27.34 m-o-Co(II) 34.27 p-e-Co(II) 6.25 p-o-Co(II) 34.46 p-p-Mn(II) 3.84
Kromotogramlar incelendiğinde yan ürün olarak sırasıyla m-e-Mn(II),
m-o-Mn(II), m-o-Co(II), p-o-Co(II) katalizörlüğünde sırasıyla % 8.17, % 6.07,
% 7.26, % 2.15 oranlarında benzil benzoatın oluştuğu gözlenmiştir.
Ayrıca, 1 mL benzilalkol, 2 mL H2O2, 10 mL CH3CN, 40-45 oC reaksiyon
sıcaklığı, 3 sa reaksiyon süresi koşullarında sadece oksidant’ın ve metal tuzunun
seçilen örnek reaksiyonu ne kadar okside ettiğini görmek ve böylece katalizör olarak
kullanılan metal kompleksleri ile bir kıyaslama yapmak açısından denemeler
yapılmıştır. Elde edilen sonuç Çizelge 4.14.’de verilmiştir.
Çizelge 4.14. Benzil alkolün oksidasyonu üzerinde oksidant ve metal tuzunun etkisi
Katalizör %Benzaldehit
- 4.03
MnCl2.2H2O(0.05g) 1.74
MnCl2.2H2O(0.1g) 2.32
MnCl2.2H2O(0.3g) 2.27
Yapılan çalışmalar ile ilgili örnek kromotogramlar Ekler bölümünde
verilmiştir
72
4. BULGULAR VE TARTIŞMA Seda ERDEMİR
Analiz bulgularının değerlendirilmesi sonucunda polimerlerin, monomer ve
polimerlerinin metal komplekslerinin önerilen yapıları aşağıda verilmiştir.
OHN
NOH
ON
NO
Şekil 4.1. Poli(Disalisiliden etilendiamin)
OHC
N
H
N
C H
OH
O
C
N
H
N
C H
O
Şekil 4.2. Poli(Disalisiliden o-fenilendiamin)
73
4. BULGULAR VE TARTIŞMA Seda ERDEMİR
OH
C
N
H
N
C HOH
O
C
N
H
N
C H
O
Şekil 4.3. Poli(Disalisiliden p-fenilendiamin)
O
CH
NNCH
OMn
O
HCNN
HC
OCo
Şekil 4.4. Disalisiliden etilendiamin’in Mn(II) ve Co(II) metal komplekslerinin yapıları
74
4. BULGULAR VE TARTIŞMA Seda ERDEMİR
O
C N
H
N C
H
OMn
O
C N
H
N C
H
OCo
Şekil 4.5. Disalisiliden o-fenilendiamin’in Mn(II) ve Co(II) metal komplekslerinin yapıları
O
C N
H
N CH
O O
C N
H
N C
H
OMnClH2O
Co
H2OCl
Co
H2O
ClMn
OH2
Cl
Şekil 4.6. Disalisiliden p-fenilendiamin’in Mn(II) ve Co(II) metal komplekslerinin yapıları
75
4. BULGULAR VE TARTIŞMA Seda ERDEMİR
OCH
N
N
CH O
M
OHC
N
N
HCO
M
OHC
N
N
CH O
M
OHC
N
N
CHO
M
OCH
N
N
HC O
M
Şekil 4.7. Poli (Disalisiliden etilendiamin) metal komplekslerinin yapıları M: Mn2+, Co2+
76
4. BULGULAR VE TARTIŞMA Seda ERDEMİR
OC
N
N
C
O
M
H
H
O
C
N
N
C O
M
H
H
O
CN
NC
O
M
H
H
Cl
Cl
Cl
Cl
ClCl
Şekil 4.8. Poli (Disalisiliden o-fenilendiamin) metal komplekslerinin yapıları M: Mn2+, Co2+
77
4. BULGULAR VE TARTIŞMA Seda ERDEMİR
OC
N
NC
O
H
M
HM
OCN
NC
O
HM
HM
OCN
NC
O
HM
HM
OCN
N
CO
HM
HMOH2
Cl
OH2
Cl
Cl
OH2
OH2
Cl
OH2
Cl
Cl
OH2
Cl
OH2
Cl
OH2
Şekil 4.9. Poli (Disalisiliden p-fenilendiamin) metal komplekslerinin yapıları M: Mn2+, Co2+
78
5.SONUÇLAR VE ÖNERİLER Seda ERDEMİR
5. SONUÇLAR VE ÖNERİLER
Bu çalışma kapsamında salisilaldehit’in etilendiamin, o- ve p-fenilendiamin
ile oluşturduğu fenol esaslı Schiff bazları sentezlenmiştir. Sentezlenen Schiff
bazlarının su ortamında 75-95 oC arasında NaOCl oksitlendiricisi ile oksidatif
polikondensasyon reaksiyonu % 45-62 verim ile gerçekleştirilmiştir.
NaOCl, oligofenollerin sentezinde yüksek verimde ve saf oligofenoller
oluşturması açısından çok yararlı bir oksitlendiricidir. Ancak, sodyum hipoklorit
varlığında atık olarak NaCl oluşmaktadır.
Sentezlenen Schiff bazı monomer ve polimerlerinin Mn2+, Co2+ metalleri ile
kompleksleri sentezlenmiş ve yapıları aydınlatılmıştır. Bu durumda Schiff bazı metal
komplekslerinin sentezlenebilirliklerindeki kolaylık ve yüksek seçicilikleri önem
kazanmaktadır. Beklenildiği gibi polimerlerin ve komplekslerinin erime noktaları
monomerlerinkinden yüksek çıkmıştır. Komplekslerin renklerine bakıldığı zaman,
monomerlerin metal komplekslerinin renginde kahverenginin ağırlıkta olduğu,
polimerlerde ise sadece siyah rengin hakim olduğu görülmüştür. Sentezlenen
bileşiklerin çözünürlükleri incelendiğinde; monomer ve metal komplekslerinin
çözünürlüğü daha geniş bir çözücü kategorisinde gerçekleşirken, polimer ve metal
komplekslerinin çözünürlüğünün genel olarak DMF, DMSO, THF çözücüleri ile
sınırlanmış olduğu görülmüştür.
Polimerlerin monomerleriyle spektrumları kıyaslandığında piklerde gözlenen
yayvanlaşma polimerizasyon reaksiyonunun gerçekleştiğini göstermiştir.
Komplekslerin TGA sonuçları incelendiğinde, monomerlerin ve polimerlerin
metal kompleksleri için bozunmanın sırasıyla 90 oC ve 200 oC’nin üzerinde
başladığı görülmüştür.
Sentezlenen metal komplekslerin stirenin ve benzil alkolün oksidasyonundaki
katalizör etkileri araştırılmıştır. Elde edilen sonuçlar, H2O2 oksitleyicisi varlığında,
stirenin epoksidasyonunda kullanılan metal komplekslerin asıl ürün olan stiren
oksit’in seçiciliğinde katalitik olarak aktif olmadıklarını gösterirken, benzil alkolün
asıl ürün olan benzaldehit’e oksidasyonunda katalitik olarak daha etkin olduklarını
göstermiştir.
79
5.SONUÇLAR VE ÖNERİLER Seda ERDEMİR
Katalizör çalışmalarında kullanılan oksidantın ucuz olması, iyi okside
edebilmesi, kolay bulunabilir olması, yan ürün oluşumunun az olması, çevreci olması
ve katalizörün olmadığı durumlarda inert olması gibi özelliklere sahip olması
beklenir. Hava oksijeni de ucuz ve tehlikesizdir ve havanın varlığında meydana
gelen reaksiyonlarda atık meydana gelmez. Farklı bir çalışma kapsamında hava
oksijeninin okside edebilme özelliği araştırılabilir.
Bu çalışmada sentezlenen metal komplekslerin stiren ve benzil alkolün
oksidasyonlarındaki katalitik aktiviteleri araştırılmıştır. Farklı çalışmalarda
farklı substratların oksidasyonu denenebileceği gibi komplekslerin hidrojenasyon,
hidrasyon, izomerizasyon, dekarbonilasyon, sikloproponasyon, Diels-Alder
reaksiyonu, Kharasch katılması, gibi kimyasal reaksiyonlarda da kullanım alanları
araştırılabilir.
Ayrıca polimer destekli katalitik sistemlerde, aktif metal sayısının genellikle
az olması katalizörlerin katalitik davranışlarını sınırlamaktadır. Bu sınırlama
fazla sayıda aktif metal merkezleri içeren uygun çok çekirdekli metal komplekslerin
kullanımı ile minimize edilebilir.
Sonuç olarak gerek günlük yaşantımızın her alanında yaygın olarak
kullandığımız polimerlerin gerek kimya sanayinin vazgeçilmez endüstriyel
maddeleri olan katalizörlerin öneminin gittikçe artması bu alandaki akademik ve
endüstriyel çalışmalara olan ilgiyi de arttırmıştır.
Yukarıda belirtilen özellikler ışığında farklı araştırma konuları saptanıp
geleceğe yönelik çalışmalar yapılabilir.
80
KAYNAKLAR
ALTIOKKA, M.R. 2001. Amberlit katalizör varlığında asetik asitin izobütanol
ile esterleşme kinetiği çalışması. Doktora Tezi. Osmangazi Üniversitesi.
ATKINS, P.W. and SHRİVER, D.F.1999. Inorganic Chemistry, 485-508 p.
BAHRAMIAN, B.,MIRKHANI, V.,MOGHADAM, M. and TANGESTANINEJAD,
S. 2006. Manganese (III) salen immobilized on montmorillonite as
biomimetic alkene epoxidation and alkane hydroxylation catalyst
with sodium periodate. Catalysis Communications, 7; 289–296.
BOGHAEI, D.M and MOHEBİ, S. 2002. Non-symmetrical tetradentate vanadyl
Schiff base complexes derived from 1,2-phenylene diamine and 1,3-
naphthalane diamine as catalyst for the oxidation of cycloexene. Tetrahedron,
58; 5357-5366.
BOND, G.C. 1974. Heterogeneous Catalysis: Principles and applications, Oxford
Chemistry Series, Oxford.
CHATTERJEE, D., MUKHERJEE, S. and MITRA, A. 2000. Epoxidation of olefins
with sodium hypochloride catalysed by new Nickel(II)-Schiff base
complexes. Journal of Molecular Catalysis A: Chemical, 154; 5-8.
CHAUDHARI, P.M. and SAWANT, S.B. 2005. Kinetics of heterogeneous
oxidation of benzyl alcohol with hydrogen peroxide. Chemical Engineering
Journal, 106; 111–118.
ÇOLAK, A.T. 1999. Schiff Bazı Sentezinde Template Etki. Yüksek Lisans Tezi.
Kahramanmaraş.
DROZDZAK, R., ALLAERT, B., LEDOUX, N., DRAGUTAN, I., DRAGUTAN,
V. and VERPOORT, F. 2005. Ruthenium complexes bearing bidentate Schiff
base ligandsas efficient catalysts for organic and polymer syntheses.
Coordination Chemistry Reviews, 249; 3055–3074.
DU, X. D. and YU, X. D. 1997. Synthesis of Catalytically Active Polymer-Bound
Schiff Base Manganese Complexes for Selective Epoxidation of
Unfunctionalized Olefins. Journal of Polymer Science, 35; 3249-3254.
DU, X.D. and YU, X.D. 1997. Selective epoxidation of unfunctionalized olefins
81
catalyzed by unsymmetric Mn(III)-Schiff base complexes. Journal of
Molecular Catalysis A: Chemical, 126; 109-113.
EL-SHAHAWI, M.S. and SHOAIR, A.F. 2004. Synthesis, spectroscopic
characterization, redox properties and catalytic activity of some ruthenium(II)
complexes containing aromatic aldehyde and triphenylphosphine or
triphenylarsine. Spectrochimica Acta Part A, 60; 121–127.
ERDİK, E. 1993a. Temel Üniversite Kimyası, Cilt I. Gazi Büro yayını, 352 s.,
Ankara.
ERDİK, E. 1993b. Temel Üniversite Kimyası, Cilt II. Gazi Büro yayını, 599 s.,
Ankara.
ERDİK, E.1993c. Organik Kimyada Spektroskopik Yöntemler.Gazi Büro yayını, 82-
182 s., Ankara.
FARRAUTO, R.J. and BARTHOLOMEW, C.H. 2005. Fundamentals of Industrial
Catalytic Processes. 561-627p.
FENG, H.X., WANG, R.M., HE, Y.F., LEI, Z.Q., WANG, Y.P., XIA, C.G. and
SUO, J.S. 2000. Preparation and catalysis of porous silica supported metal
Schiff-base complex. Journal of Molecular Catalysis A: Chemical, 159; 25-
29.
FESSENDEN, R.J., FESSENDEN, J.S. and LOGUE, M.W. Organic Chemistry, 1.
Baskı, Öncü Basımevi, 563-564 p.
GÜNDÜZ, T. 1998. Koordinasyon Kimyası Gazi Büro yayını, 175-210 s., Ankara.
GÜREL, Z. 2001. Katalizörlerin Hazırlanması ve Endüstrideki Kullanışları. Yüksek
Lisans Tezi. Yıldız Teknik Üniversitesi, İstanbul.
HAGEN, J.1999. Industrial Catalysis, Wiley-VCH, Weinheim.
JACOB, M., BHATTACHARYA, P.K., GANESHPURE, P.A., SATİSH, S. and
SIVARAM, S. 1989. Epoxidation of Alkenes Catalyzed by Iron (III) Schiff
Base Chelates. A Monooxygenase Model. Bull. Chem. Soc. Jpn.,62; 1325-
1327.
KAYA, İ., YILDIZ, M. ve KOYUNCU, S.2002. The synthesis and characterization
of new oligo(polyether)s with Schiff base type. Synthetic Metals, 128; 267–
272.
82
KHAN, M.M.T., SREELATHA, C., MIRZA, S. A., RAMACHANDRAIAH, G. and
ABDI, S.H.R. 1988. Synthesis and Characterization of some Ruthenium (V)
Oxo Complexes of the Schiff Base, Bis(salicylaldehyde)-o-
phenylenediamine, with Appended Cl-, Imidazole and 2-Methylimidazole: the
First Examples of Stable Oxo Complexes via Direct Oxygenation. Inorganica
Chimica Acta, 154; 103-108.
KOÇ, S.N. 1997. Bakır/Zirkonyum Oksit Esaslı Katalizörlerin Hazırlanması. Yüksek
Lisans Tezi. İstanbul Üniversitesi, İstanbul.
KOÇ, Z.E. 2001. Schiff Bazları Sentezleri ve Metal Komplekslerinin İncelenmesi.
Yüksek Lisans Tezi. Selçuk Üniversitesi, Konya.
KOLAWOLE, A. and PATEL, K.S. 1981. The Stereochemistry of Oxovanadium
(IV) Complexes Drived from Salicylaldehyde and Polymethylenediamines,
J.C.S. Dalton, 1241-1245.
LIN, C. 1993. Synthesis and Characterization of Some Indium (III) Comlexes of
Schiff Base, Synth. React. Inorg. Met. Org. Chem., 23 (7), 1097-1106
KRISHNAN, R. and VANCHEESAN, S. 2002. Polynuclear manganese complexes
catalyzed epoxidation of olefins with molecular oxygen. Journal of Molecular
Catalysis A: Chemical, 185; 87-95.
KRISHNAN, R. and VANCHEESAN, S. 2000. Synthesis, characterization and
catalytic activity of polynuclear manganese complexes of 2,5-
dihydroxyterephthalaldehyde for epoxidation of olefins with H2O2. Journal of
Molecular Catalysis A: Chemical, 157; 15-24.
KURESHY, R.I., KHAN, N.H., ABDI, S.H.R., IYER, P. and BHATT, A.K. 1998.
Aerobic, enantioselective epoxidation of non-functionalized olefins
catalyzed by Ni(II) chiral Schiff base complexes. Journal of Molecular
Catalysis A: Chemical, 130; 41-50.
KURESHY, R.I., KHAN, N.H., ABDI, S.H.R., PATEL, S.T. and JASRA, R.V.2001.
Dimeric chiral Mn(III) Schiff base complx-catalysed enantioselective
epoxidation of non-functionalised alkenes. Tetrahedron Letters, 42; 2915-
2918.
KURESHY, R.I., KHAN, N.H., ABDI, S.H.R., IYER, P. and BHATT, A.K. 1997.
83
Enantioselective catalytic epoxidation of nonfunctionalized prochiral olefins
by dissymmetric chiral Schiff base complexes of Mn(III) and Ru(III) metal
ions II. Journal of Molecular Catalysis A: Chemical, 120; 101-108.
LEACH, B.E. 1983a. Applied Industrial Catalysis, 1; Academic Press, New York.
LEUNG, W.H. and CHE, C.M. 1989. Oxidation Chemistry of Ruthenium-Salen
Complexes. Inorg Chem, 28; 4619-4622.
LEVENSPIEL, O. 1972. Chemical Reaction Engineering. Oregon State University,
460-487 p.
LOULOUDI, M., KOLOKYTHA, C. and HADJILIADIS, N. 2002. Alkene
epoxidation cataysed by binuclear manganese complexes. Journal of
Molecular Catalysis A, 180; 19-24.
MART, H. ve VİLAYETOĞLU, A.R.2004. Synthesis, characterization and thermal
degradation of some copper (II), zinc (II) and cobalt (II) complexes with
oligosalicylaldehyde. Polymer Degradation and Stability, 83; 255–258.
MART, H. 1999. Salisilaldehitin Oksidatif Polikondensasyonu. Yüksek Lisans Tezi.
Kahramanmaraş.
MENG, X., LIN, K., YANG, X., SUN, Z., JIANG, D. and XIAO, F.S. 2003.
Catalytic oxidation of olefins and alcohols by molecular oxygen under air
pressure over Cu2(OH)PO4 and Cu4O(PO4)2 catalysts. Journal of Catalysis,
218; 460-464.
MIESSLER, G.L. and TARR, D.A. 2002. İnorganik Kimya. Palme Yayıncılık, 497-
498p., Ankara.
MIRKHANI, V., TANGESTANINEJAD, S., MOGHADAM, M., BALTORK, I.M.
and KARGAR, H. 2005. Efficient oxidation of sulfides with sodium
periodate catalyzed by manganese(III) Schiff base complexes. Journal of
Molecular Catalysis A: Chemical, 242; 251-255.
MIRKHANI, V., TANGESTANINEJAD, S., MOGHADAM, M. and MOGHBEL,
M. 2004. Rapid and efficient oxidative decarboxylation of carboxylic acids
with sodium periodate catalyzed by manganese (III) Schiff base complexes.
Biorganic and Medical Chemistry, 12; 903-906.
MUKHERJEE, S., SAMANTA, S., ROY, B.C. and BHAUMIK, A. 2006. Efficient
84
allylic oxidation of cyclohexene catalyzed by immobilized Schiff base
complex using peroxides as oxidants. Applied Catalysis A: General, 301; 79-
88.
NIASARI, M.S., SALEMI, P. and DAVAR, F. 2005. Oxidation of cyclohexene with
tert-butylhydroperoxide and hydrogen peroxide by Cu(II), Ni(II), Co(II) and
Mn(II) complexes of N,N’-bis-(α-methylsalicylidene)-2,2-dimethylpropane-1,
3-diamine, supported on alumina. Journal of Molecular Catalysis A:
Chemical, 238; 215-222.
OTHMER, K. 1965. Encyclopedia of Chemical Technology. 8; 238-289.
ÖNCÜ, B.B. 1989. Bazı Birinci Sıra Geçiş Metalleri ve Antimon’un Propan-1,3-
Disalisilaldimin Komplekslerinin Sentezi ve Yapılarının Spektroskopik
Yöntemlerle İncelenmesi. Yüksek Lisans Tezi. Gazi Üniversitesi, Ankara.
ÖZBÜLBÜL, A., MART, H., TUNÇEL, M. ve SERİN, S. 2006. A new soluble
Schiff base polymer with a double azomethine group synthesized by
oxidative polycondensation.Designed Monomers and Polymers, 9; 169-179.
ÖZKAR, S. ve TUNALI, N.K.1993. Anorganik Kimya. Gazi Üniversitesi yayını,
442-443s., Ankara.
PIAGGIO, P., LANGHAM, C., MCMORN, P., BETCHELL, D., BULMANPAGE,
P.C., HANCOCK, F.E., SLY, C. and HUTCHINGS, G.J.2000. J.Chem. Soc.
Perkin Trans.2;143
PATAI, S. 1970. Chemistry of the Carbon-Nitrogen Double Bond, 238-247p.,Wiley,
Newyork.
PATEL, S.A., SINHA, S., MISHRA, A.N., KAMATH, B.V. and RAM, R.N. 2003.
Olefin epoxidation catalysed by Mn(II) Schiff base complex in heterogenised-
homogeneous systems. Journal of Molecular Catalysis A: Chemical, 192; 53-
61.
PETRUCCI, R.H., HARWOOD, W.S. and HERRING, F.G. 2002. Genel Kimya 2 .
Palme yayıncılık, 953 p., Ankara.
PFEIFFER, P., Buchholz, E., Bauer, O.1931. J.Prakt. Chem.129;163.
PINES, H. 1981. The Chemistry of Catalytic Hydrocarbon Conversions. Acedemic
Pres, Inc., 213-230 p., London.
85
RAO, C.R.K., ANEETHA, H., SRINIVAS, B. and ZACHARIAS, P.S. 1994.
Catalytıc oxidation of two-electron Donors by dinuclear Copper (II), Nickel
(II) and Cobalt (II) complexes and Epoxidation of olefins using iron (III)
complexes. Polyhedron, 13; 2659-2664.
SAÇAK, M. 2002. Polimer Kimyası. Gazi Kitabevi,1 s., Ankara.
SCHIFF, H. 1869. Annalen der Chemie, 150;193-200.
ŞEKERCİ, M. ve SÖNMEZ, M. 2004. The Template Synthesis, characterization and
thermal investigation of new heterocyclic binucleating Schiff base
complexes, Synthesis and Reactivity in Inorganic and Metal-Organic
Chemistry, 34,9,1551-1561.
SILVA, A.R., FIGUEIREDO, J.L., FREIRE, C. and CASTRO, B. 2004.
Manganese(II) salen complexes anchored onto activated carbon as
heterogeneous catalyst for the epoxidation of olefins. Microporous and
Mesoporous Materials, 68; 83-89.
SHI, X.Y. and WEI, J..2005. Oxidation of alcohols with H2O2 catalyzed by bis-
quaternary phosphonium peroxotungstates (or peroxomolybdates) under
halide- and organic solvent-free condition. Journal of Molecular Catalysis A:
Chemical, 229; 13–17.
TEMBE, G.L., GANESHPURE, P.A. and SATISH, S. 1997. Oxidation of alkanes by
tert-butyl hydroperoxide catalyzed by polynuclear manganese Schiff base
complexes. Journal of Molecular Catalysis A: Chemical,121;17-23.
UPADHYAY, M.J. and BHATTACHARYA, P. K. 1992. Epoxidation of Alkenes
with Iodosylbenzene Using Mono and Binuclear Ru(III)-Schiff Base
Complex Catalysts. Journal of Molecular Catalysis, 73; 277-285.
YADAV, G.D. and MISTRY, C.K. 2001. Oxidation of benzyl alcohol under a
synergism of phase transfer catalysis and heteropolyacids. Journal of
Molecular Catalysis A: Chemical,172;135–149.
86
ÖZGEÇMİŞ
1974 yılında Ankara’da doğdu. İlk, orta, lise öğrenimini Adana’da
tamamladı.1993 yılında Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Kimya Mühendisliği
Bölümüne girdi. 1997 yılında mezun olarak aynı yıl Yüksek Lisans öğrenimine
başladı. 1999 yılında Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Kimya Mühendisliği Proses
Kontrol Anabilim Dalın’da Yüksek Lisans Öğrenimini tamamladı.12/06/00-26/12/01
tarihleri arasında Berdan Tekstil’de çalıştı.
87
EKLER
EK I Sentezlenen Bileşiklerin FT-IR Spektrumları
m-e monomerinin FT-IR spektrumu
m-o monomerinin FT-IR spektrumu
m-p monomerinin FT-IR spektrumu
89
4400,0 4000 3000 2000 1500 1000 450,050,1
55
60
65
70
75
80
85
90
95
101,1
cm-1
%T
3055,56
1633,66
1621,48
1600,16
1542,34
1468,97
1445,96
1384,11
1320,23
1301,811275,94
1213,531145,58
1131,15
1083,521043,86
906,00
852,04
803,84778,59
754,90
629,54
594,12459,85
m-e-Mn(II) kompleksinin FT-IR spektrumu
m-e-Co(II) kompleksinin FT-IR spektrumu
4400,0 4000 3000 2000 1500 1000 450,044,7
50
55
60
65
70
75
80
85
90
95
100
105
107,3
cm-1
%T
3016,45
1605,67
1578,90
1533,96
1495,49
1463,47
1436,59
1380,011315,09
1288,37
1256,551237,30
1197,01
1153,81
1128,84
1030,53
975,80926,04
872,88
812,38
765,05
746,44
628,89
610,64
564,94
545,38
509,71
487,37
m-o-Mn(II) kompleksinin FT-IR spektrumu
90
4400,0 4000 3000 2000 1500 1000 450,031,6
35
40
45
50
55
60
65
70
75
80
85
90
95
100
105
111,8
cm-1
%T
3057,38
1617,70
1582,301536,56
1491,07
1463,201441,31
1383,43
1320,25
1243,92
1195,01
1148,69
1126,78
1037,71
969,20
928,29863,86
810,79
755,90
748,10
567,15549,04533,70
469,17
m-o-Co(II) kompleksinin FT-IR spektrumu
m-p-Mn(II) kompleksinin FT-IR spektrumu
m-p-Co(II) kompleksinin FT-IR spektrumu
91
p-e-Mn(II) kompleksinin FT-IR spektrumu
p-e-Co(II) kompleksinin FT-IR spektrumu
p-o-Mn(II) kompleksinin FT-IR spektrumu
92
p-o-Co(II) kompleksinin FT-IR spektrumu
p-p-Mn(II) kompleksinin FT-IR spektrumu
p-p-Co(II) kompleksinin FT-IR spektrumu
93
EK II Sentezlenen Bileşiklerin Uv-Vis Spektrumları
m-e monomerinin Uv-Vis spektrumu
m-o monomerinin Uv-Vis spektrumu
m-p monomerinin Uv-Vis spektrumu
94
p-e polimerinin Uv-Vis spektrumu
p-o polimerinin Uv-Vis spektrumu
p-p polimerinin Uv-Vis spektrumu
95
m-e-Mn(II) kompleksinin Uv-Vis spektrumu
m-e-Co(II) kompleksinin Uv-Vis spektrumu
m-o-Mn(II) kompleksinin Uv-Vis spektrumu
96
m-o-Co(II) kompleksinin Uv-Vis spektrumu
m-p-Mn(II) kompleksinin Uv-Vis spektrumu
m-p-Co(II) kompleksinin Uv-Vis spektrumu
97
200,0 300 400 500 600 700 800,00,00
0,5
1,0
1,5
2,00
nm
A
301,07
239,10
p-e-Mn(II) kompleksinin Uv-Vis spektrumu
p-e-Co(II) kompleksinin Uv-Vis spektrumu
p-o-Mn(II) kompleksinin Uv-Vis spektrumu
98
p-o-Co(II) kompleksinin Uv-Vis spektrumu
p-p-Mn(II) kompleksinin Uv-Vis spektrumu
p-p-Co(II) kompleksinin Uv-Vis spektrumu
99
EK III Sentezlenen Ligand ve Polimerlerin 1H-NMR Spektrumları
m-e (1) ve p-e (2)’nin 1H-NMR spektrumu
m-o’nun 1H-NMR spektrumu
101
EK IV Sentezlenen Komplekslerin Termogravimetrik Analiz Sonuçları
m-e-Mn(II) kompleksinin TGA sonuçları
m-e-Co(II) kompleksinin TGA sonuçları
m-o-Mn(II) kompleksinin TGA sonuçları
102
m-o-Co(II) kompleksinin TGA sonuçları
m-p-Mn(II) kompleksinin TGA sonuçları
m-p-Co(II) kompleksinin TGA sonuçları
103
p-e-Mn(II) kompleksinin TGA sonuçları
p-e-Co(II) kompleksinin TGA sonuçları
p-o-Mn(II) kompleksinin TGA sonuçları
104
p-o-Co(II) kompleksinin TGA sonuçları
p-p-Mn(II) kompleksinin TGA sonuçları
p-p-Co(II) kompleksinin TGA sonuçları
105
EK V GC-FID Kromotogramları
0.1 g p-e-Co(II) kompleksi, 1mL stiren , 2 mL H2O2,10 mL CH3CN, 7 sa,
oda koşulları
0.1 g katalizör, 1mL stiren, 2 mL H2O2,10 mL CH3CN, 7 sa, 60 oC
0.1 g katalizör, 1mL stiren, 2mL dt-BHP, 10 mL CH3CN, 7 sa, oda koşulları
106
0.1 g m-e-Mn(II) kompleksi, 1mL benzil alkol, 2 mL t-BHP,10 mL CH3CN,
7 sa, 40-45 oC
0.1 g MnCl2.2H2O, 1mL benzil alkol , 2 mL H2O2,10 mL CH3CN, 3 sa, 40-45 oC
1 mL benzil alkol , 2 mL H2O2,10 mL CH3CN, 3 sa, 40-45 oC
Minutes
0 5 10 15 20 25 30 35 40
Milli
volts
0
1000
2000
3000
4000
5000
6000
7000
Milli
volts
0
1000
2000
3000
4000
5000
6000
7000
12,0
90 0
,881
13,6
48 4
8,95
2
14,8
97 3
3,85
1
17,4
97 6
,095
21,5
48 0
,425
23,4
40 0
,522
24,8
88 8
,173
28,9
62 1
,102
TRACE GC-FIDSD118 12.05.07SD118 12.05.07
Retention TimeArea Percent