uluslararası sosyal araştırmalar dergisi / the journal of ......birçok olay gibi tarım...

11
Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi / The Journal of International Social Research Cilt: 12 Sayı: 65 Ağustos 2019 www.sosyalarastirmalar.com Volume: 12 Issue: 65 August 2019 Issn: 1307-9581 Doi Number: http://dx.doi.org/10.17719/jisr.2019.3446 DOĞAL ÇEVRE FAKTÖRLERİNİN TARIMSAL FAALİYETLER ÜZERİNE ETKİSİ: ALTINEKİN İLÇESİ (KONYA) ÖRNEĞİ EFFECT OF NATURAL ENVIRONMENTAL FACTORS ON AGRICULTURAL ACTIVITIES: ALTINEKIN DISTRICT (KONYA) SAMPLE Bayram TUNCER Öz Tarımsal faaliyetleri, jeolojik, jeomorfolojik, hidrografik, klimatik ve toprak özellikleri gibi birçok doğal çevre faktörü etkisi altında tutmaktadır. Bu faktörler tarımsal faaliyetlerin yapılış şeklini, tarımsal ürün desenini ve yayılış alanlarını belirlemiştir. Klimatik ve hidrografik koşulların uygun olduğu alanlarda sulu tarım gelişirken, bu koşulların uygun olmadığı yerlerde ise kuru tarım yapılmaktadır. Topografik koşulların uygun olduğu düz ve düze yakın araziler eğim oranının fazla olduğu arazilere göre tarımsal faaliyetleri daha çok kendisine çekmiştir. Toprak özelliklerinin uygun olduğu alüvyal sahalar tarımsal faaliyetlerin geliştiği ve tarımsal istihdamın yoğunlaştığı önemli sahaları oluşturmuştur. Bu çalışmada Altınekin ilçesi’nde doğal çevre faktörlerine bağlı tarımsal faaliyetler ele alınarak mevcut sorunlara çözüm önerileri sunmak amaçlanmıştır. Altınekin’de topografik koşulların uygun olmasına karşılık herhangi bir yüzeysel su kaynağı bulunmaması ve yağışların son derece yetersiz olması bu bölgedeki tarımsal faaliyetleri tamamen yeraltı sularına bağımlı hale getirmiştir. Son yıllardaki aşırı boyutlara ulaşan yeraltı suyu kullanımı hem yeraltı suyunun hem de tarımsal faaliyetlerin sürdürülebilirliği açısından ciddi risk oluşturmaktadır. Altınekin Ovası’nda tarımsal sürdürülebilirliği riske eden doğal çevre faktörleri analiz edilerek, gerekli çözüm önerileri ortaya konmuştur. Anahtar Kelimeler: Altınekin, Tarım, Fiziki Faktörler, Doğal Çevre. Abstract Many natural environmental factors such as geologic, geomorphologic, hydrographic, climatic and soil features affect agricultural activities. These factors determine the way how the agricultural activities are done, agricultural product design and the area they spread. While the irrigated farming is improved in areas where hydrographic and climatic factors are suitable, dry farming is done in area where these factors are not suitable. The flat and nearly flat terrains where topographic conditions are favorable are agriculturally more active than the slopping terrains. In alluvial plains where the soil features are favorable agricultural activities and employment are improved. This study aims to investigate the agricultural activities depending on natural environmental factors in Altınekin and propose solutions for existing problems. While the topographic conditions are favorable in Altınekin, the absence of a surface water source and insufficient rains make the agricultural activities depend on underground water. Since the underground water sources are extremely used, the sustainability of the agricultural activities and underground water are in great danger. The natural environmental factors that risks agricultural sustainability in Altınekin Plain are analyzed and necessary solutions are suggested. Keywords: Altınekin, Agriculture, Physical Factors, Natural Environmental. 1. Giriş Tarımsal faaliyetler geçmişten günümüze kadar önemini her zaman korumuştur. Temel olarak beslenme ihtiyacı devam ettiği sürece de tarım sektörü her zaman gündemde kalacak bir sektör olacaktır. Günümüzde tarım sektörü özellikle sanayi sektörünün gerisinde kalmış gibi görülmekle birlikte, sektörler içindeki önemini muhafaza etmekte, kendi içinde gelişmeyi sürdürmekte, stratejik önemini korumaktadır (Akova Balcı, 2002,1). Tarımsal faaliyetler insanların giderek artan ve çeşitlenen ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde çeşitlenmektedir. Teknolojik ve bilimsel gelişmelere rağmen tarım faaliyetleri büyük çoğunluğu ile doğal çevre koşullarının denetimi ve etkisindedir. Bu yönüyle tarım ve tarım coğrafyasının konuları ele alınırken bunların öncelikli olarak fiziki coğrafya bilimleri (Bulut, 2006,2), jeoloji, jeomorfoloji, iklim, toprak ve su kaynakları ile ilgili olduğu unutulmamalıdır. Dünyada ve ülkemizde tarımsal üretim havzalarının genelinde doğal koşulların çeşitli şekillerde ağırlığı önemini hissettirmekte ve bu faktörler zamana ve üretim şekillerine göre de birbirlerinin önüne geçebilmektedirler. Ülkemiz özeline baktığımız zaman özellikle Orta Anadolu tarımsal üretim alanlarında topoğrafyanın elverişli koşullarına rağmen pek çok alanda su kaynaklarının yetersizliği sonucu tarımsal faaliyetler bu durumdan olumsuz etkilenmektedir. Bunun yanında teknolojik gelişmelere bağlı olarak ve İstanbul Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Coğrafya Anabilim Dalı Doktora Öğrencisi, [email protected]

Upload: others

Post on 13-Oct-2020

2 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi / The Journal of ......Birçok olay gibi tarım faaliyetlerinin de çeşitli parametreleri bulunmaktadır. Tarım için doğal koşullarla

Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi / The Journal of International Social Research Cilt: 12 Sayı: 65 Ağustos 2019 www.sosyalarastirmalar.com

Volume: 12 Issue: 65 August 2019 Issn: 1307-9581

Doi Number: http://dx.doi.org/10.17719/jisr.2019.3446

DOĞAL ÇEVRE FAKTÖRLERİNİN TARIMSAL FAALİYETLER ÜZERİNE ETKİSİ: ALTINEKİN İLÇESİ (KONYA) ÖRNEĞİ

EFFECT OF NATURAL ENVIRONMENTAL FACTORS ON AGRICULTURAL ACTIVITIES: ALTINEKIN DISTRICT (KONYA) SAMPLE

Bayram TUNCER

Öz Tarımsal faaliyetleri, jeolojik, jeomorfolojik, hidrografik, klimatik ve toprak özellikleri gibi birçok doğal çevre faktörü etkisi

altında tutmaktadır. Bu faktörler tarımsal faaliyetlerin yapılış şeklini, tarımsal ürün desenini ve yayılış alanlarını belirlemiştir. Klimatik ve hidrografik koşulların uygun olduğu alanlarda sulu tarım gelişirken, bu koşulların uygun olmadığı yerlerde ise kuru tarım yapılmaktadır. Topografik koşulların uygun olduğu düz ve düze yakın araziler eğim oranının fazla olduğu arazilere göre tarımsal faaliyetleri daha çok kendisine çekmiştir. Toprak özelliklerinin uygun olduğu alüvyal sahalar tarımsal faaliyetlerin geliştiği ve tarımsal istihdamın yoğunlaştığı önemli sahaları oluşturmuştur. Bu çalışmada Altınekin ilçesi’nde doğal çevre faktörlerine bağlı tarımsal faaliyetler ele alınarak mevcut sorunlara çözüm önerileri sunmak amaçlanmıştır. Altınekin’de topografik koşulların uygun olmasına karşılık herhangi bir yüzeysel su kaynağı bulunmaması ve yağışların son derece yetersiz olması bu bölgedeki tarımsal faaliyetleri tamamen yeraltı sularına bağımlı hale getirmiştir. Son yıllardaki aşırı boyutlara ulaşan yeraltı suyu kullanımı hem yeraltı suyunun hem de tarımsal faaliyetlerin sürdürülebilirliği açısından ciddi risk oluşturmaktadır. Altınekin Ovası’nda tarımsal sürdürülebilirliği riske eden doğal çevre faktörleri analiz edilerek, gerekli çözüm önerileri ortaya konmuştur.

Anahtar Kelimeler: Altınekin, Tarım, Fiziki Faktörler, Doğal Çevre. Abstract Many natural environmental factors such as geologic, geomorphologic, hydrographic, climatic and soil features affect

agricultural activities. These factors determine the way how the agricultural activities are done, agricultural product design and the area they spread. While the irrigated farming is improved in areas where hydrographic and climatic factors are suitable, dry farming is done in area where these factors are not suitable. The flat and nearly flat terrains where topographic conditions are favorable are agriculturally more active than the slopping terrains. In alluvial plains where the soil features are favorable agricultural activities and employment are improved. This study aims to investigate the agricultural activities depending on natural environmental factors in Altınekin and propose solutions for existing problems. While the topographic conditions are favorable in Altınekin, the absence of a surface water source and insufficient rains make the agricultural activities depend on underground water. Since the underground water sources are extremely used, the sustainability of the agricultural activities and underground water are in great danger. The natural environmental factors that risks agricultural sustainability in Altınekin Plain are analyzed and necessary solutions are suggested.

Keywords: Altınekin, Agriculture, Physical Factors, Natural Environmental. 1. Giriş Tarımsal faaliyetler geçmişten günümüze kadar önemini her zaman korumuştur. Temel olarak

beslenme ihtiyacı devam ettiği sürece de tarım sektörü her zaman gündemde kalacak bir sektör olacaktır. Günümüzde tarım sektörü özellikle sanayi sektörünün gerisinde kalmış gibi görülmekle birlikte, sektörler içindeki önemini muhafaza etmekte, kendi içinde gelişmeyi sürdürmekte, stratejik önemini korumaktadır (Akova Balcı, 2002,1). Tarımsal faaliyetler insanların giderek artan ve çeşitlenen ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde çeşitlenmektedir. Teknolojik ve bilimsel gelişmelere rağmen tarım faaliyetleri büyük çoğunluğu ile doğal çevre koşullarının denetimi ve etkisindedir. Bu yönüyle tarım ve tarım coğrafyasının konuları ele alınırken bunların öncelikli olarak fiziki coğrafya bilimleri (Bulut, 2006,2), jeoloji, jeomorfoloji, iklim, toprak ve su kaynakları ile ilgili olduğu unutulmamalıdır.

Dünyada ve ülkemizde tarımsal üretim havzalarının genelinde doğal koşulların çeşitli şekillerde ağırlığı önemini hissettirmekte ve bu faktörler zamana ve üretim şekillerine göre de birbirlerinin önüne geçebilmektedirler. Ülkemiz özeline baktığımız zaman özellikle Orta Anadolu tarımsal üretim alanlarında topoğrafyanın elverişli koşullarına rağmen pek çok alanda su kaynaklarının yetersizliği sonucu tarımsal faaliyetler bu durumdan olumsuz etkilenmektedir. Bunun yanında teknolojik gelişmelere bağlı olarak ve İstanbul Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Coğrafya Anabilim Dalı Doktora Öğrencisi, [email protected]

Page 2: Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi / The Journal of ......Birçok olay gibi tarım faaliyetlerinin de çeşitli parametreleri bulunmaktadır. Tarım için doğal koşullarla

Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi Cilt: 12 Sayı: 65 Ağustos 2019

The Journal of International Social Research Volume: 12 Issue: 65 August 2019

- 290 -

hidrojeolojik faktörlerin de uygun potansiyel taşıdığı bazı alanlarda bu sorun geçici olarak önemli ölçüde aşılmış görünmektedir. Ancak bu durumda da kısa ve orta vadede daha farklı sorunlar baş göstermektedir. Bu anlamda araştırma sahası olarak seçilen Altınekin ilçesi, topografik koşulların tarımsal faaliyetler açısından uygun olmasına rağmen havzaya düşen yıllık yağış miktarının oldukça düşük olması, herhangi bir yüzeysel su kaynağının bulunmaması tarımsal faaliyetleri kısıtlamıştır. Son yıllardaki hızlı teknolojik gelişmeler havza tabanındaki zengin yeraltı suyunun kullanımını artırarak hem ürün miktarının artışını hem de ürün desenin çeşitlenmesini beraberinde getirmiş ve tarımsal üretime yönelik birçok kısıtlayıcı faktöre rağmen istihdamın tamamına yakınının tarımsal alanda yoğunlaşmasını sağlamıştır. Türkiye’nin gerçekten geçerli bir tarımsal üretim planlaması olmaması, yani hangi ürünün nerede, ne kadar ve nasıl üretileceğinin bilinmemesi, tarım nüfusunun günün koşullarına ve kendi istekleri yönünde üretim yapmalarına sebep olmakta, bu durum zaman zaman çiftçinin büyük sıkıntılar yaşamasına yol açmaktadır (Bakırcı, 2007,325).

Araştırma sahası olan Altınekin ilçesi toplam 1176 km² yüzölçümüne sahiptir. İdari bakımdan Konya iline bağlı olan Altınekin’in kuzeyinde Cihanbeyli, doğusunda Eskil (Aksaray), güneydoğusunda Karatay, güneyinde ve güneybatısında Selçuklu ve batısında da Sarayönü ilçeleri yer alır (Şekil 1).

Şekil 1. Altınekin İlçesi Lokasyon Haritası

2. Veri ve Yöntem Araştırmamızın dayandığı kavramsal temelleri ortaya koyabilmek için öncelikle Altınekin ilçesi tarım

konuları ile ilgili geniş çaplı bir literatür çalışması yapılmıştır. Çalışmaya ilk olarak araştırma sahası ile ilgili daha önce yapılan çalışmalar incelenerek gerekli literatür taraması yapılmış olup, konuyla ilgili tez, makale, bildiri ve araştırma bültenleri ve istatiksel bilgiler taranmıştır. Bunlara ilaveten araştırma sahasına ait topografik ve jeolojik paftalar edinilerek gerekli sayısallaştırmalar yapılmış, ayrıca uydu görüntüleri vasıtasıyla gerekli ekleme ve kontroller yapılmıştır.

İkinci aşamada ise DSİ 4. Bölge Müdürlüğü, MTA Konya Bölge Müdürlüğü, Altınekin İlçe Tarım Müdürlüğü’nden gerekli bilgi ve belgeler alınarak belli bir plan dâhilinde analiz edilmiştir. Altınekin ilçesi’ne bağlı 12 mahallede tarımsal faaliyetlerin uygulayıcısı olan çiftçilerimizle yüz yüze görüşmeler yapılmıştır. Kırsal yerleşim alanlarında çiftçilerle yapılan görüşmede geçmiş yıllarda üretimi yapılan ürün deseni ve günümüzdeki ürün deseni hakkında bilgi edinilerek bu ürün desenlerindeki değişimin sebepleri hakkında bilgiler alınmıştır. Ayrıca tarımsal sulama tekniklerinde yaşanan değişim ve bunun getirdiği olumlu-olumsuz sonuçlar değerlendirildi.

Üçücü aşamada literatür ve sahadan elde edilen bilgiler CBS programlarından MapInfo 16.0, Global Mapper 19.0, Vertical Mapper 3.5 ve Google Earth Professional yardımıyla haritalara dönüştürüldü.

Page 3: Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi / The Journal of ......Birçok olay gibi tarım faaliyetlerinin de çeşitli parametreleri bulunmaktadır. Tarım için doğal koşullarla

Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi Cilt: 12 Sayı: 65 Ağustos 2019

The Journal of International Social Research Volume: 12 Issue: 65 August 2019

- 291 -

3. Bulgular 3.1. Tarımsal Faaliyetleri Etkileyen Fiziki Faktörler

Tarım, geniş anlamda insanların toprağı işleyerek tarımsal ürün yetiştirilmesini ve hayvancılık faaliyetlerini kapsamaktadır. Birçok olay gibi tarım faaliyetlerinin de çeşitli parametreleri bulunmaktadır. Tarım için doğal koşullarla olan ilişkiler daima temel oluşturmuştur (Karakuyu ve Özçağlar, 2005,2). Yüzey şekillerinin durumu, iklim elverişliliği veya elverişsizliği, doğal bitki örtüsü, toprak ve hidrografya şartları doğal olarak tarım alanlarının dağılışını tayin etmiştir (Özçağlar, 1988,131). Herhangi bir bölgedeki ziraat hayatını anlayabilmek, çalışmalar yapabilmek ve o bölgeye ait yeni gelişme projeleri oluşturabilmek için ziraatın dayandığı fiziki temeller olan iklim, toprak, su özelliklerini, bölgenin jeolojik ve jeomorfolojik özelliklerinin incelenmesi söz konusu bölgenin coğrafi potansiyelinin çok iyi bilinmesi ve analiz edilmesi gerekmektedir (Akova Balcı, 2018,205).

3.1.1. Tarım ve Jeolojik Özellikler Jeolojik özellikler, tarım üzerinde etkili olan önemli faktörlerden biridir. Ancak jeolojik faktörler;

iklim, su kaynakları, topoğrafya ve toprak faktörleri gibi doğrudan etkili olmaktan ziyade etkisini daha çok dolaylı olarak hissettirmektedir. Bir bölgenin jeolojik olarak oluşum süreci ve bu süreç sonunda o bölgede meydana gelen kayaç ve bu kayaçlardaki mineral yapısı toprak tipi üzerinde etki göstererek tarımı önemli ölçüde etkilemektedir. Jeolojik süreçler sonucunda mineral yapısı zengin ve tortullanma süreçleri fazla olan toprak yapılarında bitkisel gelişim ve tarım potansiyeli daha yüksek olmaktadır. Jeolojik süreçlerin toprak yapısını belirleme etkisinin dışında tarım için çok önemli olduğu bir diğer faktör de yeraltı suyunun içerisinde barındığı akiferlerin oluşumudur. Yüzeydeki toprak örtüsünün alt kısmında bulunan kalın nitelikteki kireçtaşı ve dolomitik kireçtaşı kayaçları ile bunların altında bulunan geçirimsiz kayaç niteliğindeki özellikle mermer tabakası yüzeyden sızan sular için zengin akiferlerin oluşumuna olanak sağlamaktadır. İçerisinden güçlü bir akarsuyun geçmediği ve yağışların da yetersiz olduğu havzalardaki tarım alanları için bu yeraltı suları hayati bir önem taşımaktadır. Bu yeraltı sularının varlığı da önemli ölçüde jeolojik süreçlerle ilişkili olmaktadır.

Araştırma sahasında Altınekin Grubu olarak adlandırılan metamorfik kökenli formasyonlar temel birimi oluşturmaktadır. Bu grubu oluşturan formasyonlar aşağıdan yukarı doğru; Gözet Formayonu, Karasivri Formosyonu, Nuras Formasyonu ve Bademli Formasyonudur. Bu birimler üzerinde Kretase yaşlı Koçyaka ofiyolitleri yer alır. Üst Mesozoyik yaşlı Maydos Formasyonu, Altınekin Formasyonu ve Koçyaka ofiyolitlerini diskordans olarak örter. Üst kesimde ise Tersiyer ve Üst Miyosen kireçtaşları ile Kuvaterner döneminde çökelmiş genç alüvyonlar yer alır (Karaman, 1983,12). Altınekin sınırları dâhilinde Koçaş, Hacınuman, Karakaya, Koçyaka, Akçaşar ve Yenice Mahalleri ile Altınekin-Merkez arasında kalan dağlık sahada Orta Triyas yaşlı kireçtaşı ve dolomitik kireçtaşları bazı yerlerde ofiyolit ve serpantinler bulunur.

Bunun dışında doğu kesimdeki Oğuzeli, Mantar, Topraklık, Yenikuyu Mahalleleri çevreleri ile batı kesimindeki Akıncılar, Akköy, Ölmez, Sarnıç, Dedeler ve Yeniyayla Mahalleleri ile Altınekin-Merkez arasında kalan sahada genel olarak Üst Miyosen dönemine ait kireçtaşı, çakıltaşı ve kumtaşı çökelleri ile Plio-Kuvaterner yaşlı karbonatlı killer ve çakıltaşları yaygın olarak bulunur (Şekil 2).

Page 4: Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi / The Journal of ......Birçok olay gibi tarım faaliyetlerinin de çeşitli parametreleri bulunmaktadır. Tarım için doğal koşullarla

Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi Cilt: 12 Sayı: 65 Ağustos 2019

The Journal of International Social Research Volume: 12 Issue: 65 August 2019

- 292 -

Şekil 2. Altınekin İlçesi Jeoloji Haritası

Altınekin genelindeki yüzeyde yer alan genç alüvyonların alt kısmında bulunan ve çok geniş yayılım alanı bulan derinliklerinin de fazla olduğu anlaşılan kireçtaşı kayaçları bu alanda zengin bir yeraltı suyu oluşumu için zemin hazırlamıştır (Tablo 1). Özellikle Neojen’ den itibaren günümüze kadar yüzeyden sızan atmosferik suların bu alanda depolanmasıyla da zengin akifer kaynakları meydana gelmiştir. Altınekin’in herhangi bir yüzeysel su kaynağının bulunmadığı ve yıllık yağış miktarı olarak da Türkiye’nin en az yerlerinden biri olması, tarımsal açıdan bu yeraltı sularının önemini çok kritik kılmıştır. Altınekin geneline bakıldığı zaman tarımsal üretim alanlarının yoğunlaştığı yerlerin zeminde kireçtaşı tabakalarının kalın olarak bulunduğu yerlere denk düşmesi jeoloji-tarım ilişkisini özellikle yeraltı suları açısından ortaya koymaktadır.

Tablo 1. Altınekin ilçesinde Jeolojik Birimlerin Alansal ve Oransal Durumu

Jeolojik Birimler ve Unsurları Alan (km²) Oran (%)

Holosen – Yamaç Molozu, Alüvyon 25 2,2

Plio-Kuvaterner– Karbonatlı Kil, Çakıltaşı 601 51,1

Üst Miyosen-Pliyosen–Gölsel Kireçtaşı, Kil 168 14,3

Üst Miyosen – Kireçtaşı, Çakıltaşı 222 18,9

Jura – Peridodit, Gabro, Serpantin 2 0,2

Üst Kretase – Metamorfik Ofiyolit 37 3,2

Alt Kretase – Peridodit, Serpantin 32 2,6

Orta Triyas – Dolomitik Kireçtaşı 89 7,5

Toplam 1176 100

3.1.2. Tarım ve Jeomorfolojik Özellikler Jeomorfolojik faktörlerin tarım üzerinde çok büyük etkisi bulunmaktadır. Bu faktörler yükselti,

eğim, bakı ve dağların uzanış yönü gibi alt faktörler aracılığıyla doğrudan veya dolaylı olarak tarıma etki etmektedir. Yükseltinin çok fazla olduğu alanlarda sıcaklığın bitki gelişimi açısından elverişli seviyenin altına düşmesiyle birlikte tarımsal üretim sınırlı hale gelmekte veya tamamen ortadan kalkmaktadır. Bundan dolayı yükseltinin daha az olduğu alanlar tarımsal üretim için daha elverişli alanlar olmaktadır. Dağların uzanış yönü ise tarımsal üretim alanlarının çoğu zaman sınırlarını tayin eder veya bazen de iki tarımsal üretim havzasını birbirinden ayırır. Eğim faktörü, tarım üzerinde özellikle toprak kalınlığı, erozyon şiddeti ve makine kullanımı açısından büyük etkiye sahiptir. Eğimin fazla olduğu alanlarda makine kullanımı oldukça sınırlı veya tamamen ortadan kalktığı için, makine kullanımını fazlaca gerektiren tarımsal faaliyetler açısından yüksek eğim değerleri olumsuz bir etkiye sahiptir. Ayrıca eğimin fazla olduğu alanlarda hidrolojik ve klimatik şartlara da bağlı olarak erozyon potansiyeli daha yüksektir. Buna bağlı olarak; toprak oluşumu zaten zayıf olan bu alanlarda oluşan toprağın zaman içinde erozyonla taşınması sonucunda toprak kalınlığının incelmesi veya tamamen taşınarak ana kayanın ortaya çıkmasıyla verimsizleşmesi sonucu tarımsal faaliyetler olumsuz etkilenmiş olur. Bakı faktörünün de tarımsal faaliyetler üzerindeki etkisi özellikle eğimli alanlarda fazlaca hissedilirken, eğimin azaldığı alanlarda bu etki ortadan kalkmaktadır. Ülkemizin matematiksel konumuna bağlı olarak, genel itibariye dağların güney yamaçlarının sıcaklığı daha fazla iken, kuzey yamaçları daha soğuk kalmakta ve tarımsal faaliyetler de bu durumdan olumsuz olarak etkilenmektedir.

Araştırma sahası olan Altınekin, jeomorfolojik açıdan sade bir yapıya sahiptir. Alpin safha sonrası Orta Anadolu’nun toptan yükselmesinden büyük ölçüde etkilendiği görülür. Bu bağlamda Orta Anadolu’nun yüksek düzlük özelliği kendini Altınekin’de de hissettirmektedir. Altınekin’in yükseltisi en düşük yeri 949 metre ile Oğuzeli Mahallesi kuzeydoğusunda kalan kesim iken, yükseltisi en fazla olan yeri ise güney tarafta kalan Karakaya Mahallesi civarındaki 1566 metre yükseltiye sahip olan Nuras Dağı Tepesi’dir. Altınekin arazisinin çok büyük bir kısmının ortalama yükseltisi 950 – 1100 metre aralığında olan düzlük veya hafif dalgalı düzlüklerden oluşan ovalık arazilerden meydana geldiği görülmektedir (Şekil 3). Altınekin sınırları dâhilindeki bu ovalık alanlar, güneyden kuzeye doğru yükseltisi ve genişliği azalan dağ sırası ile ikiye ayrılmaktadır. Bu dağ sırası Konya şehir merkezinin güneyine denk gelen Bozdağ kütlesinin devamı niteliğindedir.

Page 5: Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi / The Journal of ......Birçok olay gibi tarım faaliyetlerinin de çeşitli parametreleri bulunmaktadır. Tarım için doğal koşullarla

Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi Cilt: 12 Sayı: 65 Ağustos 2019

The Journal of International Social Research Volume: 12 Issue: 65 August 2019

- 293 -

Şekil 3. Altınekin İlçesi Morfoloji Haritası

Doğu ve batı yönünde iki ayrı havzaya dönüşen ovalık sahaların batıda kalan kısmına daha çok Altınekin Ovası veya bazı yerlerine Tıngır Ovası gibi adlar verilirken doğuda kalan kısmına ise yerel olarak Aşağı Köyler Ovası adı verilmektedir. Batıda yer alan Altınekin Ovası, kuzey-güney yönünde uzanan Altınekin Fayı’nın uzanışı ile paralellik gösterir ve bu faya bağlı olarak meydana gelen depresyon üzerinde genç alüvyonların tortullanması sonucu oluşmuştur. Bahsedilen bu iki ovalık alanda da bu bölgenin kaide seviyesini oluşturan ve kuzeyde bulunan Tuz Gölü’ne doğru yükselti hafifçe azalma gösterir.

Son derece sade bir arazi yapısına sahip olan Altınekin’de arazinin eğim değerleri oldukça düşüktür. Altınekin arazisinin %85’inin eğim değeri 3° ve altında iken; Koçaş, Hacınuman, Karakaya, Koçyaka mahalleleri arasında kalan sahadan kuzeye doğru Altınekin-Merkez ve Yenice mahallesine doğru uzanan dağ sırası üzerinde eğim yer yer 20° civarına kadar çıksa da bu alan oransal olarak %1’i geçmez (Tablo 2). Altınekin’in doğu bölümünde yer alan Oğuzeli, Mantar, Topraklık ve Yenikuyu mahalleleri çevreleri ile batı bölümünde yer alan Yeniyayla, Akıncılar, Dedeler, Akköy, Ölmez ve Sarnıç mahalleleri ile Altınekin-Merkez arasında kalan sahada eğim değerleri çok düşük olup, bu alanlar düze yakın durumdadır. Altınekin genelinde bakı etkisi arazi yapısının genel olarak sade olmasından dolayı çok fazla hüküm sürme alanı bulamaz (Şekil 4).

Tablo 2. Altınekin İlçesinde Arazi Eğim Birimlerinin Alansal ve Oransal Durumu

Arazi Eğim Birimleri Alan (km²) Oran (%) 0° - 3° 1000,7 85,1 3° - 10° 110,5 9,4 10° - 20° 50,5 4,3 20°+ 14,3 1,2 Toplam 1176 100

Jeomorfolojik faktörlerin Altınekin genelinde tarımsal faaliyetler üzerindeki etkisi bariz şekilde görülmektedir. Dağlık sahanın uzanış yönüne göre batıda Altınekin Ovası ve doğuda Aşağı Köyler Ovası olarak adlandırılan ovalık sahalar, tarımsal faaliyetlerin yoğun olarak yapıldığı alanlar durumundadır. Özellikle büyük bir kısmında yeraltı su kuyularının varlığına bağlı olarak sulu tarımın yapıldığı bu alanlarda ekonomik değeri yüksek ürünler yetiştirilmektedir. Batıda ve doğuda kalan ovalık alanların ortasında bunları birbirinden ayıran dağlık kütle üzerinde yer alan Yenice, Akçaşar, Koçyaka, Karakaya ve Koçaş gibi mahallelerin bulunduğu alanlarda ise zirai faaliyetlerden ziyade mera hayvancılığı ön plandadır.

Page 6: Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi / The Journal of ......Birçok olay gibi tarım faaliyetlerinin de çeşitli parametreleri bulunmaktadır. Tarım için doğal koşullarla

Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi Cilt: 12 Sayı: 65 Ağustos 2019

The Journal of International Social Research Volume: 12 Issue: 65 August 2019

- 294 -

Şekil 4. Altınekin İlçesi Eğim Haritası

Bu alanlarda arazinin yükselti ve eğim değerleri kısmen artmakta, tarımsal sulama imkânı zayıflamakta ve bunun yanında da mera alanları artış göstermektedir. Bu alanlarda kuru tarım faaliyetleri sulu tarım faaliyetlerine göre daha fazla olduğu için ürün çeşidi, verimi ve ürün kalitesi düşmekte ve buna bağlı olarak da ekonomik kazanç ova tabanındaki alanlara göre çok daha düşük kalmaktadır. Bu alanlardaki mevcut şartlar ekstra ekonomik faaliyet alanı olarak hayvancılığın gelişmesine de zemin hazırlamıştır.

3.1.3. Tarım ve Toprak Özellikleri Tarımsal faaliyetler üzerinde en önemli faktörlerden birini de toprak özellikleri oluşturmaktadır.

Verimli toprakların bulunduğu alanlarda tarımsal üretim ve ürün deseni olumlu yönde etkilenirken, toprak veriminin azalmasına bağlı olarak tarımsal üretim ve ürün deseni olumsuz olarak etkilenir. Son yıllarda ülkemizde ve dünyada çeşitli bitkisel üretim alanlarında topraksız tarım modelleri uygulanmakta ve önemli aşamalar kaydedilmesine rağmen tarımsal üretimdeki toprağın etkinliği hala vazgeçilmez durumdadır. Toprak, bulunduğu ya da oluştuğu iklim bölgesi ve arazinin drenajı ile ayrıca ana kayanın cinsinden önemli oranda etkilenmektedir. Bu açıdan, toprak faktörünü özellikle iklim özelliklerinden ayrı düşünmemek gerekmektedir.

Altınekin sınırları içerisindeki toprakların %64’ünde kahverengi topraklar, %18’inde ise kırmızımsı kahverengi topraklar görülmektedir (Tablo 3). Bozkır ikliminin genel toprak tipini yansıtan bu toprak ve alt tipleri genel olarak yağışın azlığı, humus miktarının zengin olmayışı ve topraktaki tuz ve kireç miktarının fazla olması ile karakterize edilmektedir.

Tablo 3. Altınekin İlçesinde Toprak Birimlerinin Alansal ve Oransal Durumu

Toprak Cinsleri Alan (km²) Oran (%)

Kahverengi topraklar 752,6 64

Kırmızımsı kahverengi topraklar 213,7 18,1

Kolüvyal topraklar 107 9,1

Alüvyal topraklar 96,35 8,2

Sierozem topraklar 6,35 0,6

Toplam 1176 100

Altınekin’de yükseltinin arttığı dağlık alanlarda ise kırmızımsı kahverengi toprak tipleri görülmektedir. Bu alanlarda yükseltinin artmasına da bağlı olarak iklim karakterinin yanında toprak tipi üzerinde morfolojik şartların da kendini hissettirdiği görülmektedir. Dağlık sahanın yamaç kısımlarına denk düşen kolüvyal toprak türü morfolojik şartların daha sade olmasına bağlı olarak oransal ve alansal olarak daha az durumdadır. Oğuzeli ve Akıncılar mahalleri yakınlarında küçük bir alanda da olsa alüvyal toprak görülürken, ayrıca Akıncılar mahallesi kuzeyine denk gelen dar bir alanda sierozem topraklar bulunmaktadır (Şekil 5).

Page 7: Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi / The Journal of ......Birçok olay gibi tarım faaliyetlerinin de çeşitli parametreleri bulunmaktadır. Tarım için doğal koşullarla

Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi Cilt: 12 Sayı: 65 Ağustos 2019

The Journal of International Social Research Volume: 12 Issue: 65 August 2019

- 295 -

Şekil 5. Altınekin İlçesi Toprak Haritası

Altınekin sınırları içerisinde kalan kahverengi toprak türüne ait alanlarda yoğun tarımsal üretimin yapılmasını sadece toprak türü ile açıklamak eksik kalacaktır. Bu alanlardaki tarımsal üretim üzerinde toprak türünün etkisinin olması gayet doğal bir durumdur. Ancak, kahverengi toprakların bulunduğu alanlar çoğu yerde zengin yeraltı suyu akiferlerinin bulunduğu alanlara denk düştüğü için bu alanlar üzerinde tarımsal üretimin yoğunlaşmasını toprak faktöründen çok daha fazla olarak yeraltı suyunun etkilediği görülür. Bunun yanında zengin yeraltı suyu akiferlerinin bulunduğu ama kahverengi veya alüvyal türde toprak türünün bulunmadığı alanlarda tarımsal faaliyetler daha sınırlı kalmaktadır. Humus miktarının az olduğu bu kahverengi topraklarda son yıllarda sulu tarım ile birlikte çeşitli türde yapılan yoğun tarımsal faaliyetler bu topraklar üzerinde organik madde artışına sebep olmakta ve tarımsal üretime katkı yapmaktadır. Ayrıca son yıllardaki sulu tarım ile toprak yıkanması artarak topraktaki tuz ve kireç oranında tarımsal üretim açısından olumlu gelişmeler olmaktadır. Ancak bu toprak türünün yer aldığı sahaların genelde taban kısımlarında kireçtaşı kayaçlarının bulunması önemli bir tehdidi de beraberinde getirmektedir. GAP’ın devreye girmesi ile birlikte Güneydoğu Anadolu Bölgesi için önemli bir sorun olan ‘kapilarite’ olayı bu bölge için de ciddi sıkıntı oluşturabilir. Altınekin çevresi ülkemizin en az yağış alan alanlarından birini oluşturmaktadır. Yaz aylarında toprağın susuz olduğu dönemde çiftçiler tarafından yapılan sulama faaliyetinden yeraltına doğru tarımsal sular sızmaktadır. Bölgenin aynı dönemde yüksek sıcaklığına bağlı olarak, sızan suların bir müddet sonra tabandaki tuz ve kireç minerallerini çözerek bünyesine alması ve yukarı taşımasıyla birlikte toprak yüzeyinde kaliş tabakasının birikimine yol açar ve tarım için olumsuz bir durum oluşturabilir. Bu sorunun oluşmaması için drenaj sisteminin sulu tarımın yapıldığı alanlara muhakkak yapılması gerekmektedir.

3.1.4. Tarım ve Su Kaynakları Su kaynakları tarımsal faaliyetler açısından en hayati faktörlerden biridir. Bitkilerin çimlenmesi ve

gelişmesi açısından suyun çok büyük önemi bulunmaktadır. Yağışların yeterli olduğu alanlarda bitkilerin su ihtiyacı bu yağışlarla karşılanırken, yağışların yeterli olmadığı alanlarda ise yağışlardan karşılanamayan bitkilerin su ihtiyacı akarsular, göller, barajlar ve yeraltı sularından karşılanabilir. Özellikle bitki gelişim dönemlerinde yüksek miktarda su ihtiyacının oluşmasına karşılık yağışın bu dönemlerde olmadığı veya eksik kaldığı alanlarda bitkiler için ilave su teminine ihtiyaç bulunmaktadır. Ancak her bölge için bu su temini karşılanamayabilir. Hatta pek çok alanda yüksek tarımsal potansiyel bulunmasına rağmen su kaynaklarının yetersiz olmasına bağlı olarak tarımsal üretim sağlanamaz. Son yıllarda teknolojinin giderek artış göstermesi su temini açısından önemli avantajları beraberinde getirmektedir. Ülkemizde de Güneydoğu Anadolu Bölgesi için GAP ve Konya çevresi için KOP’ un tamamlanacak olan barajlar ve bu barajlardan tarlalara kadar olan kanallar ile su taşınması sonucu tarımsal su ihtiyacının önemli bir bölümü karşılanmış olacaktır. Ayrıca İsrail ve BAE gibi su kaynaklarının çok sınırlı olduğu alanlarda da deniz suyunun arıtılması yoluyla tarım alanlarına su temini sağlanmaktadır. Ancak bu yöntemlerin pahalı olması ve bitkisel üretimin maliyetini artırması dolayısıyla her ülkede tercih edilmez. Su temini konusunda özellikle iç bölgelerdeki alanlar için en çok başvurulan yöntem yeraltı su kuyuları olmaktadır.

Page 8: Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi / The Journal of ......Birçok olay gibi tarım faaliyetlerinin de çeşitli parametreleri bulunmaktadır. Tarım için doğal koşullarla

Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi Cilt: 12 Sayı: 65 Ağustos 2019

The Journal of International Social Research Volume: 12 Issue: 65 August 2019

- 296 -

Altınekin ilçesi su kaynaklarının son derece kısıtlı olduğu bir alandır. Yağışların son derece yetersiz olduğu Altınekin’de herhangi bir yüzeysel su kaynağı bulunmamaktadır. Sadece yağışlı dönemlerde çok kısa süreli olarak akış gösteren sel rejimli çok küçük dereler bulunmaktadır. Geçmiş yıllarda ilçenin bazı alanlarından çıkış gösteren karstik su kaynakları ise günümüzde yeraltı sularının seviye düşüşüne bağlı olarak ortadan kalkmış durumdadır. Bu bağlamda Altınekin’deki tarımsal üretim, kısıtlı yağışlar dışında su kaynakları açısından tamamıyla yeraltı su kuyularına bağımlı durumdadır. Altınekin’de kalınlığı 200 metrelere ulaşan ve geniş yayılım alanı bulan kireçtaşı katmanlarının porozite oranının fazla olması ve su tutma kapasitesine bağlı olarak bu katmanlar içinde zengin bir yeraltı suyu varlığı oluşmuştur. Altınekin’de 1970 li yıllarda 400 civarında olan ve debileri oldukça düşük durumdaki yeraltı su kuyuları, teknolojinin ilerlemesi ve suya duyulan gereksinimin artmasıyla 4129 adet olmuş ve debileri de çok fazla artmıştır. Yeraltı su kuyularının yoğunlaştığı Mantar, Oğuzeli, Topraklık, Yenikuyu, Dedeler, Akıncılar, Akköy, Sarnıç ve Ölmez mahalleleri çevresinde (Şekil 6) çeşitli türdeki tarım ürünlerinde yüksek miktarlarda üretim sağlanmaktadır.

Şekil 6. Altınekin İlçesi Yeraltı Su Kuyularının Dağılış Haritası

Yeraltı sularının zayıf olduğu Koçaş, Hacınuman, Akçaşar, Karakaya ve Koçyaka gibi mahallelerde ise tarımsal üretim sadece yağışlara bağlı kaldığı için kuru tarıma bağlı olarak hem yıllar arası dalgalanma oluşmakta hem de ekonomik değeri daha az olan ürünler yetiştirilmektedir.

Ancak tarımsal üretimin sadece yeraltı su kuyularının çıkardığı suya bağlı olması bu suyun her yıl artan şekilde aşırı derecede kullanımına yol açmaktadır. Zaten yetersiz olan yağışlarla da kendini tamamlamaktan çok uzak durumda olan bu yeraltı suyu aşırı tüketime bağlı olarak her yıl ciddi miktarlarda seviye düşüşü göstermektedir (Tuncer, 2011). Yeraltı suyundaki bu seviye düşüşü yer yer değişmekle birlikte ortalama olarak yıllık 2 metre civarında olduğu görülmektedir. Altınekin’deki yeraltı sularının mevcut kullanımı sürdürülebilir olmaktan çok uzaktır ve ileriki yıllar için değil çok yakın bir zaman için tehlike sinyalleri vererek tükeneceğini işaret etmektedir.

3.1.5. Tarım ve İklim Özellikleri Dünya üzerinde tarımsal faaliyetler açısından etkili olan en önemli faktör iklimdir. İklim; bitki

gelişimi açısından çeşitli derecelerde etkiye sahip olan sıcaklık, yağış, su kaynakları, toprak özellikleri, humus miktarı gibi faktörler üzerinde önemli derecede rol oynayarak tarımsal faaliyetlerin temel belirleyicisi olmaktadır. Dünya’da teknolojik açıdan çok gelişmiş alanlarda iklimin tarım üzerindeki temel belirleyici etkisi bir miktar azalmış olsa bile yine de o alanlarda bile çok büyük öneme sahiptir. Açık alanlarda yapılan tarım üzerinde etkisi doğrudan hissedilen iklim, örtü altı yetiştiriciliği olan seralarda etkisi bir miktar kırılsa bile yine de büyük öneme sahip sahiptir. Bunun yanında, fabrikasyon tipi tarım ve Londra örneğinde olduğu gibi yer altı çiftliklerine dönüştürülen sığınaklarda bile doğrudan olmasa bile dolaylı olarak iklimin tarım üzerinde etkisi görülür. Dünya’daki makroiklim alanlarında yetiştirilen tarım ürünleri birbirinden keskin sınırlarla ayrılmasa bile büyük ölçüde farklılık göstermektedir. Çünkü her bitkinin yetişmesi için gerekli sıcaklık, yağış, toprak istekleri birbirinden ayrılır ve bunları ayıran en önemli faktör de iklimdir. İklim, örtü altı yetiştiriciliğinde de tarımı ürün tipi olarak doğrudan etkilerken, maliyet açısından

Page 9: Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi / The Journal of ......Birçok olay gibi tarım faaliyetlerinin de çeşitli parametreleri bulunmaktadır. Tarım için doğal koşullarla

Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi Cilt: 12 Sayı: 65 Ağustos 2019

The Journal of International Social Research Volume: 12 Issue: 65 August 2019

- 297 -

da dolaylı olarak etkilemiş olur. Fabrikasyon tipi ve Londra örneği gibi durumlarda ise ürün tipi üzerinde etkisi olmasa veya çok az olsa bile yine de maliyet, ulaşım, pazarlama gibi alanları etkileyerek dolaylı olarak etkisini göstermiş olur.

Dünya’nın pek çok tarım bölgesinde olduğu gibi Altınekin’de de tarım üzerinde de en büyük etkiye sahip olan faktör iklimdir. Altınekin’in iklim özelliklerinin ortaya çıkmasındaki temel faktör olarak matematiksel konumu etkili olmuştur. Yaklaşık 38˚ kuzey enlemi üzerinde bulunan Altınekin, ülkemiz genelinin de içinde yer aldığı ılıman orta kuşak iklim bölgesinde Akdeniz iklim kuşağında yer almaktadır. Ancak denize olan uzaklığı, dağların uzanış yönünün sonucu olarak Orta Anadolu’ya deniz etkisini sokulamaması, ortalama yükseltisinin 900-1000 metre aralığında olması sonucu karasallığın artması gibi faktörlere bağlı olarak Orta Anadolu’da hâkim olarak görülen yarı kurak iklimin yani bozkır ikliminin etkisi altındadır. Yıllık sıcaklık ortalaması 11,2˚ C ve yıllık yağış miktarı 343 mm civarındadır (Şekil 7). Yıllık yağış miktarının çok az olduğu ve Türkiye’nin en az yağış alan yerlerinden biri olan Altınekin’de yağışın aylık dağılımında ciddi farklılıklar görülür. Altınekin’de en yağışlı mevsim ilkbahar iken, en kurak mevsim yaz mevsimidir. Altınekin genelinde morfolojik yapının son derece sade olmasının yanı sıra önemli bir yükselti farkının bulunmamasından dolayı sıcaklık ve yağışın ilçe genelindeki dağılışında ciddi farklılıklar görülmez. Altınekin’in en yüksek yeri olan 1566 metre yüksekliğe sahip Nuras Dağı Tepesi’nin de bulunduğu, güneydoğu yönünde Koçyaka ve Karakaya mahalleleri çevresinde sıcaklık nispeten bir miktar azalma gösterir.

Şekil 7. Altınekin İlçesi Uzun Yıllar Ortalamasına Göre Ortalama Sıcaklık ve Yağış Grafiği

Altınekin’de görülen yarı kurak iklim özelliklerinin getirdiği sıcaklık ve özellikle de düşük yağış koşullarına bağlı olarak yetiştirilen tarım ürünleri de buna göre şekillenmiştir. Yaz döneminin sıcak ve kurak, kış döneminin ise soğuk ve kar yağışlı geçmesi ayrıca ilkbahar yağışları doğal tarım ürünü olarak tahılları belirlemiştir. Tahılların yağış azlığına ve kış soğuğuna direnç gösterebilmesi bunun en önemli sebebini oluşturmaktadır. Altınekin’in iklime bağlı olarak temel tarım ürünü isminden de anlaşılacağı üzere tahıllar ve özellikle de buğdaydır. Bunun yanında son yıllarda ekim alanları ve üretim miktarları düşüş gösterse bile arpa, yulaf, çavdar gibi ürünlerin ekimi de yapılmaktadır. Bölgede haziran ayı itibariyle yağışların düşüşüne paralel olarak rezerv sular tükenerek su açığı ortaya çıkmaktır (Şekil 8).

Şekil 8. Altınekin İlçesi Su Bilançosu

Bölge iklimindeki yağış azlığının yanında yağışların yıl genelinde düzensiz dağılarak buharlaşmanın ve su ihtiyacının fazla olduğu yaz döneminde çok az miktarda düşmesi (Şekil 9) bu dönemde tarımsal

Page 10: Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi / The Journal of ......Birçok olay gibi tarım faaliyetlerinin de çeşitli parametreleri bulunmaktadır. Tarım için doğal koşullarla

Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi Cilt: 12 Sayı: 65 Ağustos 2019

The Journal of International Social Research Volume: 12 Issue: 65 August 2019

- 298 -

kuraklık oluşturmaktadır. Bu duruma bağlı olarak da yaz döneminde su ihtiyacı fazla olan bitkilerin yetiştirilmesi doğal şartlar altında mümkün değildir.

Şekil 9. Altınekin İlçesi Klimogramı

Ancak son yıllarda geleneksel tarım metotlarının hızlıca terk edilerek, teknoloji kullanımına bağlı olarak yeraltından derin kuyular ve motopomplar yardımıyla çıkarılan yeraltı suyu, tarımdaki su problemini önemli ölçüde çözmüştür. Böylelikle iklim faktörünün etkisi bir miktar azalmış ve Altınekin’inde doğal iklim koşullarında yetişmeyecek durumda olan ve yaz aylarında yüksek su ihtiyacı olan şeker pancarı, mısır, ayçiçeği, kabak çekirdeği, patates ve havuç gibi ürünler fazlaca yetiştirilmektedir.

4. Sonuç Altınekin, Konya’nın ve ülkemizin önemli tarımsal üretim alanlarındandır. Altınekin’de geleneksel

ürünler olarak buğday ve arpa gibi ürünlerin üretimi yıllardır yapılmaktadır. Ancak son yıllarda, özellikle 1980’lerden sonra bu geleneksel ürünlerin yanında su ihtiyacı fazla olan ancak ekonomik getirisi tahıllara göre daha yüksek olan başta mısır, şekerpancarı, ayçiçeği ve kabak çekirdeği gibi ürünler yaygınlaşmaya başlamıştır.

Teknoloji ilerledikçe insanlar yeraltından daha fazla yeraltı suyu çekmeye başlamış ve böylelikle geleneksel ürünlerinin ekimi gittikçe azalarak diğer ürünlerin ekim alanı genişlemiştir. Özellikle 2010 sonrası ve bilhassa da son 5 yıldır ilçe arazisinin büyük bir kısmı mısır ekim alanları ile kaplı hale gelmiştir.

Altınekin, yıllık 343 mm yağış ortalaması ile ılıman karasal iklim yani bozkır step ikliminin görüldüğü bir alandır. Bu kısıtlı yağışların dışında ilçede herhangi bir yüzeysel su kaynağı bulunmamaktadır. Bu iklim şartlarının doğal ürünü olarak da tahıllar karşımıza çıkmaktadır ve yıllardır bu ürünler üretilmektedir. Ancak son yıllarda insanlar, gelişen teknoloji ve ekonomik kaygılarla mısır, şekerpancarı, ayçiçeği, patates, kabak çekirdeği, yonca ve havuç gibi ürünlere yönelmişler ve bu ürünlerin ekim alanları tahıl tarım alanlarını daraltmıştır.

Yıllık 343 mm yağışın düştüğü ilçede, yıllık 1000 mm den daha fazla yağış isteyen ürünlerin ekiminin başlaması ile eksik kalan su, açılan yeraltı su kaynakları ile sağlanmaktadır. Ancak bu durum tarımda sürdürülebilirlik açısından riskler taşımaktadır.

İlçede yağışlar yetersiz ve yüzeysel su kaynağı yoktur. Yıldan yıla daha fazla alanın sulanması ve birim alanda da daha fazla su tüketen ürünlerin ekiminin artması yeraltı suyunun geleceğini tehlikeye atmaktadır. İlçenin bütün tarımsal ve diğer fonksiyonları tamamıyla yeraltı suyuna bağımlıdır. Milyonlarca yıl boyunca kapalı havzada biriken bu fosil yeraltı suları son yıllarda aşırı derecede kullanılarak hızla tüketilmektedir. İlçedeki tarımın sürdürülebilirliği açısından bu yeraltı suyunun çok dikkatli kullanılması gerekmektedir. Mevcut yeraltı suyunun tüketilmesi ilçedeki tarımı bitireceği gibi hayvancılık, sanayi, ticaret gibi ekonomik sektörlerin de sonu anlamına gelecektir. Çünkü ilçedeki hayvancılık besi hayvancılığına dönüşmüştür ve bu hayvanların yem ve samanları sulak alanlardan karşılanmaktadır. Suyun bitmesi besi hayvancılığını da bitirecektir. Ayrıca ilçedeki sanayi ve ticaret faaliyetleri de tarıma endeksli olduğu için tarımın bitmesi bu alanları da bitirecektir. Yeraltı suyunun bitirilmesi sosyolojik sonuçlarda doğuracak ve işsizlik ortaya çıkaracak, gelir kaybı oluşacaktır. Bu durum beraberinde göçleri getirecektir.

Bunun için alınması gereken tedbirler şunlardır; Su kullanımı başıboş bırakılmamalıdır ve ciddi denetimler getirilmelidir. Aşırı su isteyen mısır, patates, havuç, şeker pancarı, ayçiçeği gibi ürünlerin ekimi kısıtlanmalıdır.

Page 11: Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi / The Journal of ......Birçok olay gibi tarım faaliyetlerinin de çeşitli parametreleri bulunmaktadır. Tarım için doğal koşullarla

Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi Cilt: 12 Sayı: 65 Ağustos 2019

The Journal of International Social Research Volume: 12 Issue: 65 August 2019

- 299 -

Belli ürün gruplarına izin verilmelidir. Su tüketimi fazla olan ürünlere kilogram başına verilen devlet desteği kaldırılarak su tüketimi daha az

olan ürünlerde bu destek arttırılmalıdır. Sulama yöntemleri gözden geçirilmeli ve damlama sulama yöntemi kullanılmalıdır. Çiftçiler eğitilmeli ve bilinçlendirilmelidir Havza dışından ovaya su aktarımı sağlanmalıdır. Sürekli ertelenen su kuyularına sayaç takılması işi mutlaka gerçekleştirilmelidir. KAYNAKÇA Akova Balcı, Süheyla (2018). Tarım coğrafyası. M. Doğan & Ö. Sertkaya Doğan (Ed.), Genel Beşeri ve Ekonomik Coğrafya içinde (s.199-263). Ankara: Pegem Akademi. Akova Balcı, Süheyla (2002). Ergene Havzasında Mekansal Kullanımlar. İstanbul: Çantay Kitabevi. Bakırcı, Muzaffer (2007). Türkiye’de Kırsal Kalkınma-Kavramlar-Politikalar-Uygulamalar. Ankara: Nobel Basımevi. Bulut, İhsan (2006). Genel Tarım Bilgileri ve Tarımın Coğrafi Esasları (Ziraat Coğrafyası). Ankara: Gündüz Eğitim ve Yayıncılık. Dönmez, M., Akçay, A.E. (2005). 1/100000 Ölçekli Türkiye Jeoloji Haritaları No:50, Aksaray L30 Paftası. Ankara: Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü, Jeoloji Etütleri Dairesi. Karakaya, Necati (1991). Altınekin (Konya) Civarının Jeolojisi ve Mineralojik Petrografik İncelemesi. Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Selçuk Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Konya. Karakuyu, M., Özçağlar, A. (2005) Alaşehir İlçesinin Tarımsal Yapısı ve Planlamasına Dair Öneriler. Ankara Üniversitesi Coğrafi Bilimler Dergisi, Cilt:3, Sayı:2, 1-19. Karaman, Mehmet Erkan (1983). Konya-Altınekin Çevresinin Jeolojisi ve Tektonik Gelişimi. Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Selçuk Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Konya. Konya İli Arazi Varlığı (1992). Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı. Cilt 1, 2, Ankara: Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü Yayınları. Önder, M. (1958). Cihanbeyli Ovası Hidrojeolojik Etüt Raporu. Ankara: DSİ Genel Müdürlüğü Yeraltı Suları Dairesi Başkanlığı No: 1606/5. Özçağlar, A. (1988) Türkiye’deki Tarım Alanlarının Coğrafi Dağılışının Doğal Çevreyle İlişkisi. A.Ü.D.T.C.F. Coğrafya Araştırmaları Dergisi, Sayı: 11, 131-150.

Tuncer, Tahir (2011). Altınekin İlçesi’nde Yer Altı Suyu Kullanımı – Tarımsal Faaliyet İlişkisi. Yayınlanmamış Yüksek lisans tezi, Selçuk Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Konya. Tuncer, T., Pınar, A., (2017). Altınekin İlçesi’nde Jeolojik, Jeomorfolojik ve Toprak Faktörlerinin Yeraltı Su Kuyularının Dağılışına Etkisi. Marmara Coğrafya Dergisi, Sayı:36, Sayfa: 260-270. Umut, M. (2009). 1/100000 Ölçekli Türkiye Jeoloji Haritaları No:122, Ilgın L29 Paftası. Ankara: Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü, Jeoloji Etütleri Dairesi.