uluslararasi modern ÇaĞ ve gazzÂlÎ...

13
S.D.Ü. ĠLÂHĠYAT FAKÜLTESĠ ULUSLARARASI MODERN ÇAĞ VE GAZZÂLÎ SEMPOZYUMU International Symposium on Modern Age and al-Ghazzali 12-14 Mayıs/ May 2011 BĠLDĠRĠLER KĠTABI ISPARTA 2014

Upload: others

Post on 08-Feb-2020

22 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: ULUSLARARASI MODERN ÇAĞ VE GAZZÂLÎ SEMPOZYUMUisamveri.org/pdfdrg/G00073/2014/2014_BOZKURTO.pdfULUSLARARASI MODERN ÇAĞ VE GAZZÂLÎ SEMPOZYUMU International Symposium on Modern

S.D.Ü.

ĠLÂHĠYAT FAKÜLTESĠ

ULUSLARARASI MODERN ÇAĞ VE

GAZZÂLÎ SEMPOZYUMU

International Symposium on Modern Age

and al-Ghazzali

12-14 Mayıs/ May 2011

BĠLDĠRĠLER KĠTABI

ISPARTA 2014

Page 2: ULUSLARARASI MODERN ÇAĞ VE GAZZÂLÎ SEMPOZYUMUisamveri.org/pdfdrg/G00073/2014/2014_BOZKURTO.pdfULUSLARARASI MODERN ÇAĞ VE GAZZÂLÎ SEMPOZYUMU International Symposium on Modern

Uluslararası Modern Çağ ve Gazzâlî Sempozyumu / International Symposıum on Modern Age and al-Ghazzali / 12-14 Mayıs/ May 2011 Isparta

GAZALĠ‟DE ĠMKÂNSIZLIĞIN METAFĠZĠĞĠ*

Ömer BOZKURT**

Özet

Bu çalıĢmamızın temel amacı, ―imkânsız‖ ve ―imkânsızlık‖ kavramlarını ve onların varlıkla iliĢkisi meselesini Gazali‘ye göre ortaya koymaktır. Ġslam filozoflarında (Fârâbî, Ġbn Sina, Gazali ve Ġbn RüĢd ) imkânsızlık genellikle varlığın imkân ve zorunluluğuyla birlikte incelenmiĢtir. Fakat bu çalıĢmamız büyük oranda imkânsızlık meselesi üzerine odaklanacaktır. Çünkü imkânsızlık ilk tahlilde hakkında konuĢamayacağımız bir kavram gibi görünmektedir. Bu yönüyle o, varlıkla bir tür iliĢkisi olan zorunluluk ve imkân karĢısında önemli bir yere sahip olmaktadır.

Gazali imkânsızlık için ―imtina‖ kavramını, imkânsız ve imkânsız durumlar için ise ―mümteni‖, ―muhal‖, ―müstahil‖ kavramlarını kullanmıĢtır. Ona göre imkânsız, varlığı mümkün olmayandır. O asla var olamaz. Gazali‘de imkânsızlıkla ilgili tartıĢmalar -imkân ve zorunluluk meselesinde olduğu gibi- genel olarak iki baĢlık altında toplanabilir: Birincisinde Ģu sorular ele alınmaktadır: Ġmkânsızlığın belirlenmesinde ve netleĢtirilmesinde Gazali‘nin ölçütleri nelerdir? Ġmkânsızlığı belirleyen ölçüt rasyonel midir yoksa teolojik (Allah'ın kudret, ilim ve iradesi) midir? Ġkincisinde ise Ģu sorular ele alınmaktadır: Ġmkânsızlığın dıĢ dünyada (zihin dıĢında) varlıksal bir boyutu var mıdır? Bu soru da iki temel tartıĢma etrafında yoğunlaĢmaktadır. Ġmkânsızlık bir dayanağı gerektirir mi? Ġmkânsızlık gibi tümel kavramların dıĢ dünyada bir karĢılığı var mıdır?

Gazali‘nin bu sorulara verdiği yanıtlar, onun imkânsızlık konusundaki görüĢlerini netleĢtirecektir. Bu konu Fârâbî, Ġbn Sina ve özellikle de Ġbn RüĢd için de önemli bir konudur. Dolayısıyla çalıĢmamızda bu filozofların bazı görüĢlerine dikkat çekmeyi ihmal etmeyeceğiz. Ġmkânsızlık probleminin, Ġslam felsefesi açısından dikkate değer bir konu olduğunu düĢünmekteyiz. Tebliğimizde bu yönleriyle Gazali‘nin imkânsızlık anlayıĢını ortaya koymaya çalıĢacağız.

Anahtar Kavramlar: Ġmkânsızlık, Ġmkân, Zorunluluk, Varlık, Gazali.

* Bu tebliğ, ―Gazali ve Ġbn RüĢd‘de Ġmkân, Ġmkânsızlık ve Zorunluluk‖ adlı doktora tezimizden

türettiğimiz, bir takım ilave, değiĢiklik ve tespitlerle yeniden derlediğimiz ve geniĢlettiğimiz bir çalıĢmadır.

** Yrd. Doç. Dr., Çankırı Karatekin Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü. [email protected]

Page 3: ULUSLARARASI MODERN ÇAĞ VE GAZZÂLÎ SEMPOZYUMUisamveri.org/pdfdrg/G00073/2014/2014_BOZKURTO.pdfULUSLARARASI MODERN ÇAĞ VE GAZZÂLÎ SEMPOZYUMU International Symposium on Modern

Uluslararası Modern Çağ ve Gazzâlî Sempozyumu / International Symposıum on Modern Age and al-Ghazzali / 12-14 Mayıs/ May 2011 Isparta

388

The Metaphysics of Impossibility in Ghazali

Abstract

The main aim of this study is to show the concepts of ―impossible‖ and ―impossibility‖ and the problem of their relations with existence according to Ghazali. ―Impossibility‖ is analyzed with existence of ―possibility‖ and ―necessity‖ in Islamic philosophers (such as Fârâbî, Ibn Sina, Ghazali and Ibn Rushd). However, our study will concentrate on subject of impossibility to large extent. Because the impossibility, in the first analysis, seems to a concept we cannot talk about it. With this aspect, it has a distinctive place against necessity and possibility which have a somewhat relationship with existence.

Ghazali used ―imtina‘‖ for impossibility and ―mumtani‘‖, ―muhal‖, ―mustahil‖ for impossible and impossible situation. According to him, impossible is that which existence is not possible.

In Ghazali‘s thought, the investigations about the impossibility -as a matter of possibility and necessity- can be summarized under two headings: At the first heading the following questions are valued: What are the measures of Ghazali at the point of determining and clarifying of the impossibility? Is the criteria determining the impossibility, rational or is it theological (the will, omnipotence and wise of God)? At the second heading the following questions are dealt with: Is there an ontological extent of impossibility in the reality? This question intensifies around two basic discussions: Does the impossibility necessitate a substrate? Is there an equal of the universal conceptions like impossibility in the reality?

Ghazali‘s responses to these questions, would clarify their views on the impossibility. This subject is also important for Fârâbî, Ibn Sina and especially Ibn Rushd. Therefore, in our study, we will not neglect to draw attention to the some views of these philosophers. We think that the problem of impossibility is remarkable subject in Islamic philosophy. In this study we try to present Ghazali‘s idea of impossibility with these aspects.

Keywords: Impossibility, Possibility, Necessity, Existence, Ghazali.

GiriĢ

Gazali varlığı iki gruba ayırmıĢtır: Birincisi varlığı kendi zatından varlık olan Allah, diğeri ise varlığı baĢkasından olan mümkün varlıklardır. Bu iki varlık türü dıĢında bir de varlıkla nitelendirilemeyen imkânsız durumlar vardır.

Gazali‘nin varlık anlayıĢının çıkıĢ noktasında ve merkezinde zorunlu varlık ve onun zorunluluğu bulunur. Ona göre zorunluluk hem imkâna hem de imkânsızlığa zıttır. Burada imkânın zorunlulukla zıt kabul edilmesi, mümkün varlıktan var olma zorunluluğunu kaldırmıĢ ve ona olmama ihtimalini vermiĢtir. Bundan dolayı Gazali, mümkünü, ―aklın varlığını kabulleneceği ve bu kabullenmeyi imkânsız görmediği Ģey‖1 olarak tanımlamıĢtır. Bu nedenle mümkünlük veya imkân ―kesinlikle var olamamayı‖ değil, ―var olabilmeyi‖ ifade etmektedir. Bu durum, imkânın imkânsızlıkla zıtlığını

1 Gazali, Tehâfütü‘l-felâsife, çev. Mahmut Kaya – Hüseyin Sarıoğlu, Klasik yay., Ġstanbul, 2005, s. 44.

Page 4: ULUSLARARASI MODERN ÇAĞ VE GAZZÂLÎ SEMPOZYUMUisamveri.org/pdfdrg/G00073/2014/2014_BOZKURTO.pdfULUSLARARASI MODERN ÇAĞ VE GAZZÂLÎ SEMPOZYUMU International Symposium on Modern

Uluslararası Modern Çağ ve Gazzâlî Sempozyumu / International Symposıum on Modern Age and al-Ghazzali / 12-14 Mayıs/ May 2011 Isparta

389

doğursa da Gazali böyle bir ifadeyi açıkça söylememiĢtir. Bu, bizim onun tanımlarına dayanarak ulaĢtığımız bir sonuçtur.

Gazali‘ye göre imkân, mümkünün vasfıdır ve bu vasıf, varlıkça baĢkasına muhtaçlığı, nedenliliği, sonradan yaratılmıĢlığı (hâdis), değiĢebilirliği vs. içermektedir.2 Peki, imkân hali neyle belirlenir? Burada iki seçenek bulunmaktadır: Birincisi akli, ikincisi ise dini temellidir. Yani, imkânı belirleyen, akla uygunluğu mudur yoksa Allah'ın kudret, bilgi ve iradesi midir?

Gazali her iki seçeneği de kabul eder. Birer imkan ölçütleri gördüğü bu seçeneklerden birinci ölçüte göre, imkân, aklın makul görebileceği Ģey olmalıdır, aksi taktirde imkânsız olur. Çünkü mümkün, aklın varlığını kabulleneceği ve bu kabullenmeyi imkânsız görmediği Ģeydir.3 O, varlığı veya varlık sahasına çıkması imkân dâhilinde olan, olabilen varlıktır.4 Ancak bu ölçüt tek baĢına yeterli değildir; zira aklın kavrayamadığı her Ģey imkânsız grubuna girmez. Akıl kavrayamıyor diye bir Ģeye imkânsız demek yanlıĢtır. Ona göre Ģeriatta de bazen imkân dıĢı olmayan bir takım gariplikler görülebilir. Bunları imkânsız olarak görmemek gerekir. Bunlara muhal demektense olması uzak (baîd) olarak kabul etmek daha uygun olur.5 ĠĢte bu nokta onun, ikinci ölçütü, Allah'ın kudret, irade ve ilmi devreye girer. He ne kadar onun bu ikinci ölçütle ilgili ifadeleri6 bize net bir sonuç vermese de ―a. Güç yetirilebilen mümkündür.‖ ―b. Mümkün güç yetirilebilendir‖ yargılarından daha çok birincisine (Güç yetirilebilen mümkündür) yakın durduğunu söyleyebiliriz. Fakat burada onun esas aldığı kudret sıfatı, Allah'ın ilim ve irade sıfatlarından bağımsız değildir. Sonuçta onun ikinci ölçütü ilim, irade ve kudret sıfatlarının sıkı iliĢkisiyle ĢekillenmiĢtir. Bu ikinci ölçüt nedeniyle Gazali, tabiatta neden-sonuç iliĢkisinin zorunluluğunu reddetmiĢ ve bir kitabın ata dönüĢebileceği ihtimalini Allah'ın kudreti içinde, mümkün bir durum olarak görmüĢtür.7

Ancak Gazali‘nin, imkânı belirlemede kullandığı iki ölçüt, birbirinin alternatifi midir tamamlayıcısı mıdır? Her ne kadar o, ikinci ölçüte meyletse de, ikisinin birbirini tamamladığı görüĢünü esas almıĢtır. Dolayısıyla birinci ölçütü belli bir yere kadar kullanan Gazali, aklın temel ilkelerine ters hususların imkânsızlık, bunların dıĢındaki durumların imkân sahasında olduğunu savunmuĢ, aklın sınırlarını aĢan veya hakkında

2 Gazali, a.g.e., s. 39; Ravzatu‘t-tâlibîn ve umdetu‘s-sâlikîn, Resâilu Gazali içinde (Ġkinci Bölüm), Dâru‘l-

Kutubi‘l-Ġlmiyye, Beyrut, tarihsiz, s. 53; el-İktisâd fi‘l-i‘tikâd (Ġtikatta Orta Yol), çev. K. IĢık, AÜĠF yay., Ankara, 1971, s. 23, 105.

3 Gazali, Tehâfütü‘l-felâsife, s. 42. 4 Gazali, el-Maznûnu bihi ‗alâ gayri ehlihi, çev. M. Esen, AraĢtırma yay., Ankara, 2005, s. 65, 67; Aklın temele

alınarak imkânın belirlenmesi ve mümkün olan Ģeyin imkânı ifade ettiği konusunda bkz. Fârâbî, Müfârikât, çev. H. Ziya Ülken-Kıvamettin Burslan, Fârâbî içinde, Kanaat Kitabevi, Yer ve Yıl yok s. 101-102; Deavii kalbiyye, çev. H. Ziya Ülken-Kıvamettin Burslan, Fârâbî içinde, Kanaat Kitabevi, Yer ve Yıl yok, s. 115; Uyûnu‘l-mesâil, İslam Filozoflarından Felsefe Metinleri içinde, çev. Mahmut Kaya, Klasik Yay., Ġstanbul, 2003, s. 118-119; Ġbn Sina, Necât, Ġlahiyât, Mektebetu‘l Murtadaviyye, Tahran, tarihsiz, s. 219; Uyûnu‘l-Hikme, İbn Sina Risaleler içinde, çev. Alparslan Açıkgenç–Hayri KırbaĢoğlu, Kitabiyat yay., Ankara, 2004, s. 86; Kitabu‘ş-Şifâ, Ġlahiyât, çev. Ekrem Demirli-Ömer Türker, Litera yay., Ġstanbul, 2005, c. I, s. 32-33.

5 Gazali, el-Maznûn, s. 57-58. 6 Gazali, Tehâfütü‘l-felâsife, s. 39-40; el-İktisâd, s. 61. 7 Gazali, Tehâfütü‘l-felâsife, s. 170.

Page 5: ULUSLARARASI MODERN ÇAĞ VE GAZZÂLÎ SEMPOZYUMUisamveri.org/pdfdrg/G00073/2014/2014_BOZKURTO.pdfULUSLARARASI MODERN ÇAĞ VE GAZZÂLÎ SEMPOZYUMU International Symposium on Modern

Uluslararası Modern Çağ ve Gazzâlî Sempozyumu / International Symposıum on Modern Age and al-Ghazzali / 12-14 Mayıs/ May 2011 Isparta

390

kesinlikle imkânsızdır diyemeyeceğimiz tartıĢmalı konular söz konusu olunca ise ikinci ölçüte sarılmıĢtır. Ona göre böyle tartıĢmalı konular teorikte imkânsızmıĢ gibi görünebilir. Önemli olan, imkânsız olarak kabul edilen bu durumların hangi aklî ilkeyle ortaya konacağıdır? ĠĢte ona göre akıl bu noktada genel geçer bir karar veremez. Aklın temel ilkeleriyle çeliĢmeyen ve daha çok tikel olaylarda karĢılaĢılan bu imkânsız görünümlü durumlar karĢısında akıl, kesin bir yargıya ulaĢamayabilir. Bu durumda bir ölçüt bulmak gerekecektir. ĠĢte bu ölçüt ―makdur (güç yetirilebilen) mümkündür‖ ölçütüdür.

Gazali imkânı netleĢtirdikten sonra ―imkânın önceliği ve zihin dıĢında bulunması‖ meselesini ele alır. Bu meselenin bir yönü, imkânın zihin dıĢında bir dayanağı gerektirip gerektirmediğiyle ilgilidir ve bu soruya verilecek cevap imkânın mümküne öncelenmesini, dolayısıyla da âlemin kıdemi meselesini doğuracaktır. Gazali‘ye göre imkân, kendisinin dayandığı bir var olanı gerekli kılmaz. Eğer imkân böyle bir dayanağı kabul ederse, imkânsızlığın (imtina) da bir dayanağı olacak ve bu dayanak onun imkânsızlığı olacaktır. Hâlbuki özü itibariyle imkânsızlığın bir varlığı yoktur. Dolayısıyla imkânsızlığın, üzerinde gerçekleĢeceği bir madde yoktur ki imkânsızlık ona dayansın. Böylece Gazali imkân ve imkânsızlığı kendilerini önceleyen herhangi bir dayanağa bağlamaz. Konuyla ilgili kanıt, örnek ve yorumlarının sonucu Ģudur: ―Ġmkân‖, ―imtina‖ ve ―vücûb‖, aklî yargılardır (kadâyâ akliyye). Çünkü bunların dıĢarıda bir dayanağa veya kendileriyle nitelenecek bir var olana ihtiyacı yoktur.8

Meselenin ikinci yönü ise tümel bir kavram olarak imkânın dıĢarıda bir dayanağı gerektirip gerektirmediğidir. Bu konu birinci yönle iç içedir ve aynı sonucun ortaya çıkmasına yol açmaktadır. Sadece konu tümeller açısından ele alınmıĢtır. Bu bağlamda Gazali‘nin ana düĢüncesi Ģöyle özetlenebilir: Ġmkân tümel bir kavramdır ve dıĢ dünyada bir karĢılığı yoktur. Bu iddia, imkânın varlığa geçmeden önce yok olduğunu gerektirir. Gazali bu düĢüncesini filozofların görüĢlerinden hareketle ortaya koymaya çalıĢır. Bu doğrultuda onların görüĢlerini özetler ve aslında filozofların tümele zihin dıĢında bir varlık vermediği sonucuna ulaĢmaya çalıĢır. Neticede Gazali‘ye göre, imkân, imkânsızlık ve zorunluluk, renklilik gibi tümel kavramlardır ve dıĢ dünyada varlıklarının zorunlu olarak bulunması gerekli değildir.9

Sonuç itibariyle Gazali, imkâna hiçbir Ģekilde öncelik ve dayanak vermeyerek ortaya çıkabilecek muhtemel bir evrenin ezelîliği probleminin önünü kapatmıĢtır. Dolayısıyla onun anlayıĢında imkân, mümkünle eĢzamanlı var olur ki âlemin yoktan yaratılması izah edilebilsin. Çünkü ona göre imkân hiçbir artma ve eksilme olmaksızın bulunduğu biçimde fiil haliyle birlikte gerçekleĢir. Yani, imkân fiile çıkmadan önce yoktur. Kuvve halinde bile varlığından söz edilemez.10 Hiçbir artısı ve eksisi olmaksızın varlık, imkâna denktir (vâfeka).11

8 Bu konudaki tartıĢmalar için bkz. Gazali a.g.e., s. 42-46. 9 Gazalinin bu konudaki kanıtları ve tartıĢmalar için bkz. Gazali, a.g.e, s. 43-45, 197-199. 10 Ġbn RüĢd, Tehâfütü‘t-Tehâfüt, çev. K. IĢık–M. Dağ, Kırkambar yay., Ġstanbul, 1998, c. I, s. 113. Bu

ifadeleri Ġbn RüĢd Gazali‘den özetlemiĢtir. 11 Gazali, Tehâfütü‘l-felâsife, s. 39.

Page 6: ULUSLARARASI MODERN ÇAĞ VE GAZZÂLÎ SEMPOZYUMUisamveri.org/pdfdrg/G00073/2014/2014_BOZKURTO.pdfULUSLARARASI MODERN ÇAĞ VE GAZZÂLÎ SEMPOZYUMU International Symposium on Modern

Uluslararası Modern Çağ ve Gazzâlî Sempozyumu / International Symposıum on Modern Age and al-Ghazzali / 12-14 Mayıs/ May 2011 Isparta

391

Gazali‟de Ġmkânsızlığın Metafiziği ve Ontolojisi

Gazali imkânsızlık konusunu imkan meselesi gibi uzun uzadıya ele almamıĢtır. Bunun sebeplerinden biri, imkânın çözümlenmesinin imkânsızlık meselesini de çözmesi; ikincisi ise ―imkânsız(lık)‖ın, bizzat kendisi olarak var olmadığı veya var olamayacağıdır. Fakat onun az söz söylediği bu alan hem birçok problemin hem de ilginç çözümlerin ortaya çıkması bakımından irdelenmeye değerdir.

Meselenin kavramsal analizine baktığımızda, Gazali, ―imtina‖ kavramını ―imkânsızlık‖ anlamında; ―mümteni‖, ―muhal‖, ―müstahil‖ gibi kavramları da ―imkânsız‖ ve ―imkânsız durumlar‖ için kullanmıĢtır.12 Ona göre imkânsız, varlığı mümkün olmayandır.13 O, asla var olmaz.14 Ġmkânsızlık ise imkânsız olma halini ifade eder. Bu nedenle imkânsızlığı ortaya koyabilmede, ―imkânsız olan durumlar‖ bizim için önem kazanır.

Gazali‘nin imkânın belirlenmesinde kullandığı iki ölçüt, imkânsızlık konusunda da geçerlidir. Bu iki ölçütün biri akli, diğeri ise dini temelliydi. ĠĢte Gazali aynı yolla imkânsız durumları ve imkânsızlığı anlaĢılır kılmaya çalıĢmıĢtır.

Gazali imkânsızı önce aklî bir temelden hareketle belirlemeye giriĢir. Ona göre ―imkânsız‖ akılca kabullenilmesi olanaksız olan durumlardır.15 Bu doğrultuda, imkânsız durumlar üç baĢlık altıda toplanır:

1. Bir Ģey hakkında hem olumlu hem olumsuz yargıda bulunmak.

2. Genel olanı reddedip özel olanın varlığını kabul etmek.

3. Biri reddedip ikinin varlığını kabul etmek.

Bu üç husus aklın temel ilkeleri olarak nitelenebilir ve Gazali‘nin bundan kastı, apriori bilginin ―tasdik‖ çeĢididir. Zira Gazali, apriori bilgiyi iki Ģekilde ifade eder: Birincisi ―tasavvur‖, ikincisi ise ―tasdik‖tir. ―Tasdik‖ olan bilgiye ―zaruriyyât‖, ―evveliyyât ve ―aklî-zorunlu bilgi‖ adlarını da verir. Ona göre bu bilgiler apaçıktır, doğruluklarını deneyden almamıĢtır.16 Yukarıda sıralanan üç imkânsız durum da iĢte bu bilgiler arasında yer alır. Bu bilgiler apaçık doğru bilgiler olduğu için bunlara ters olan bir durum ortaya çıkınca Gazali bu durumları imkânsız olarak nitelendirmiĢtir. Bunlara ters olmayan durumları ise imkân sahasına dâhil etmiĢtir.17 Bunun bir sonucu olarak ona göre, imkânsız olanın varlığı mümkün değildir.18 Öyleyse imkânsızlık imkân sahasının dıĢındaki Ģeyleri ifade etmektedir.

Böylece Gazali‘ye göre, makul (aklen mümkün olan Ģeyler), güç yetirilebilir olduğundan, makul olan imkân sahasındadır. Tam tersi, makul olmayan yani aklen

12 Bu kullanımlar onun birçok eserinde görülmektedir. Burada bir kaçını veriyoruz: Gazali, Maksadu‘l-esna

fi şerhi esmâi‘l-hüsna, çev. M. FerĢat, FerĢat yay., Ġstanbul, 1972, s. 167, 203, 231; Tehâfütü‘l-felâsife, s. 42, 45- 46, 147-177; el-Maznûn, s. 57-58; el-İktisâd, s. 114.

13 Gazali, Ravzatu‘t-tâlibîn, s. 53. 14 Gazali, el-İktisâd, s. 23. 15 Gazali, Tehâfütü‘l-felâsife, s. 42. 16 GeniĢ açıklamalar için bkz. A. Kamil Cihan, İbn Sina ve Gazali‘de Bilgi Problemi, Ġnsan yay., Ġst. 1998, s.

126-127. 17 Gazali, Tehâfütü‘l-felâsife, s. 39, 175. 18 Gazali, Ravzatu‘t-tâlibîn, s. 53; Bu çerçevedeki aklî yaklaĢımı filozoflar da kabul eder. bkz. Ġbn Sina,

Uyûnu‘l-Hikme, s. 87-88; Necât, Ġlahiyât, s. 219.

Page 7: ULUSLARARASI MODERN ÇAĞ VE GAZZÂLÎ SEMPOZYUMUisamveri.org/pdfdrg/G00073/2014/2014_BOZKURTO.pdfULUSLARARASI MODERN ÇAĞ VE GAZZÂLÎ SEMPOZYUMU International Symposium on Modern

Uluslararası Modern Çağ ve Gazzâlî Sempozyumu / International Symposıum on Modern Age and al-Ghazzali / 12-14 Mayıs/ May 2011 Isparta

392

olmasına imkân verilmeyen (―zaruriyyât‖lara ters) haller ise imkânsız durumları ifade etmektedir. Onun Ģu ifadeleri bu durumu göstermesi bakımından önemlidir: Varlığı muhal olan bir fiilin Allah'ın zatıyla kaim olabileceği söylenemez. Ancak bu fiil, varlığı mümkün olanlardan ise onun Allah'ın zatıyla kaim olması muhal değildir.19

Bu nedenle Gazali‘de imkânsızlık bir açıdan aklen olmasına ihtimal verilmeyen durumları ifade etmektedir. Benzer durum imkân konusunda da görülmüĢtü. Fakat orada olduğu gibi burada da aklî ölçüt son nokta değildir. Çünkü imkân ile imkânsızın birbiriyle bir iliĢkisi vardır ve bu nedenle iki ölçütün birlikteliği burada da söz konusudur. O halde Gazali‘de imkânsızın tümüyle aklî ölçütle izahı geçerli değildir. Çünkü ona göre aklın kavrayamadığı her Ģey imkânsız grubuna girmez. Akıl kavrayamıyor diye ona imkânsız demek de yanlıĢtır. ġeriatta bazen bir takım gariplikler görülebilse de bunları imkânsız olarak belirlemek yanlıĢ olur. Bu noktada o, yukarıda aklî temellere oturttuğu imkânsızlık anlayıĢını ―baîd‖ (olması uzak) kavramıyla farklı bir boyuta taĢır. Ona göre çoğu zaman imkânsız denen ve aklın kavramakta zorlandığı bazı durumları imkânsız olarak görmek yerine bunlara ―baîd‖ demek daha uygundur. Ona göre ―baîd‖, ―muhal‖ demek değildir; aralarında fark vardır. ―Baîd‖, olmasına ihtimal verilmeyen, bildik ve aĢina olunmayan bir Ģey iken, ―muhal‖, olması tasavvur olunamayan, olması mümkün olmayan anlamına gelmektedir.20

Gazali bu yorumuna, imkân konusunda olduğu gibi ikinci bir ölçüt aramıĢtır ve imkânsızlıkta da bu ölçütü kudret sıfatında bulmuĢtur. O zaman imkânsız, “güç yetirilebilir olmayan‖ durumları; imkânsızlık ise bu durumların vasfını göstermektedir.21 Gazali‘nin imkânsızlığı ortaya koymada akıldan nakle kayan bu tavrında, Allah‘ı tenzih etmeye dayanan (mucizeler gibi) dinsel kaygılar ve bunun sonucu olan nedensel iliĢkinin zorunsuzluğu düĢüncesi etkili olmuĢtur. Bundan dolayı Tehâfüt‘ün tabiat ile ilgili konularının tartıĢıldığı yerlerde, onun bu konulardaki anlayıĢı imkânsızlığa dair fikirsel kaymanın sebebini ortaya koymak bakımından önemlidir.22 Gazali, buradaki sözlerinde, önce aklî temelli imkânsız durumlardan hareket etmiĢtir. Daha sonra da dinsel bazı konulardan kaynaklanan ve kendisince imkânsızlığı tartıĢmalı bazı konulara geçmiĢtir. Bunlar genellikle mucizeler ve nedensellik konularıdır. Ona göre bu ikinci hususlar da aslında aklî temelden yoksun değildir. Gazali öncelikle aklın temel ilkelerine ters olan imkânsızlıkları ifade eder. Bu durumlar temelde yukarıda da belirttiğimiz üç imkânsız durum içerisinde mütalaa edilir. Bunları Ģöyle özetleyebiliriz:

1. Siyah ile beyazın aynı anda bir arada bulunması imkânsızdır. Çünkü nesne üzerinde siyahlık görüntüsü varsa beyazlık mahiyeti yoktur. Eğer siyahlığın varlığından beyazlığın reddedildiği anlaĢılıyorsa, beyazlığın aynı anda hem var hem yok sayılması imkânsızdır.

2. Aynı Ģahsın aynı anda iki yerde bulunması imkânsızdır. Çünkü biz o Ģahsın evde bulunmasından, evin dıĢında olmadığını anlarız. Evde bulunması evden baĢka bir

19 Gazali, el-İktisâd, s. 114. 20 Gazali, el-Maznûn, s. 57-58. 21 Gazali, Tehâfütü‘l-felâsife, s. 175. Ġbn Sina imkânın kudretle izahına karĢıdır. Ġbn Sina, Necât, Ġlahiyât, s.

219. 22 Gazali, Tehâfütü‘l-felâsife, s. 161-177.

Page 8: ULUSLARARASI MODERN ÇAĞ VE GAZZÂLÎ SEMPOZYUMUisamveri.org/pdfdrg/G00073/2014/2014_BOZKURTO.pdfULUSLARARASI MODERN ÇAĞ VE GAZZÂLÎ SEMPOZYUMU International Symposium on Modern

Uluslararası Modern Çağ ve Gazzâlî Sempozyumu / International Symposıum on Modern Age and al-Ghazzali / 12-14 Mayıs/ May 2011 Isparta

393

yerde bulunmadığı anlamına geldiği halde, onun evin dıĢında olduğunu var saymak imkânsızdır.

3. Ġrade, bilinen bir Ģeyi istemektir. Bilgi olmadan istekte bulunmak düĢünülüyorsa irade yok demektir. Dolayısıyla bilgisiz olarak iradede bulunmak imkânsızdır.

4. Cansızda bilginin yaratılması da imkânsızdır. Cansız demek algılamayan demektir. Eğer algı gücü varsa onun cansız olması imkânsız olur. Eğer cansızda algı gücü yaratıldığı halde algılamıyorsa, algılamayanda meydana gelen Ģeye bilgi adını vermek imkânsızdır. Demek ki cansızda bilginin olması imkânsızdır.23

Gazali aklî temele dayalı bu imkânsız durumlardan sonra, daha çok dinsel kaygılarla değerlendirdiği ve kendisince aklî de olan ama imkânsızmıĢ gibi görünen bazı konulara geçer. Ama bunlar ona göre imkânsız değildir. O, bu tartıĢma noktalarını bir sonraki maddede Ģöyle ele almaya baĢlar:

5. Cinslerin birbirine dönüĢmesi konusunda, bazı kelâmcılar bunun Allah'ın kudretinde olduğunu söylemiĢlerdir. Biz deriz ki, bir Ģeyin baĢka bir Ģeye dönüĢmesi akıl dıĢıdır. Varsayalım ki, siyahlık griye dönüĢünce siyahlık olduğu gibi kalır mı kalmaz mı? Eğer siyahlık ortadan kalkıyorsa, dönüĢmüyor aksine siyahlık yok oluyor. Onun yerine baĢka bir Ģey var oluyor. ġayet siyahlık dönüĢtüğü halde grilikle birlikte varlığını sürdürüyorsa yine dönüĢmüyor, fakat baĢkası ona ekleniyor demektir. Eğer dönüĢüme uğradığı halde siyahlık kalıyor ve grilik ortadan kalkıyorsa, o yine dönüĢmeyip eski hali üzere kalıyor demektir. Ancak ―kan spermaya dönüĢtü‖, ―su ısınarak havaya dönüĢtü‖ gibi ifadelerde ise madde sabit, suretler değiĢmektedir. ―Âsâ ejderhaya dönüĢtü‖ ve ―toprak hayvana dönüĢtü‖ ifadeleri de böyle kabul edilebilir. Fakat bu örnekler renk örneğine benzememekte olup bunlar mümkün iken renk örneğindeki durum ise imkânsızdır. Çünkü cevher ile araz, siyahlık ile grilik ve diğer cinsler arasında ortak bir madde olmadığından bu dönüĢümler bu bakımdan imkânsızdır.24

Gazali bu noktada mucizelerin aklî temelli imkânsızlık gurubuna girmediği kanaatine de varmıĢ olmaktadır.

6. Allah'ın ölünün elini hareket ettirmesine, onu oturan, elinin hareketiyle düzgün yazı yazan bir canlı Ģekline getirmesine gelince, olayların meydana geliĢini, seçme iradesine sahip bir güce bağladığımız sürece böyle bir Ģey özü itibariyle imkânsız Ģeyler değildir. Böyle bir olay sadece tabiatta süregelen düzene (âdet) aykırı düĢtüğü için reddedilmektedir. Her ne kadar filozoflar, fail-fiil arasındaki iliĢkinin bir gereği olarak bunu kabul etmese de (çünkü filozoflara göre, yazı örneğinde fiili yapan kiĢinin kendisidir) Ģu unutulmamalıdır ki, buradaki fail Allah‘tır.25

Gazali burada ise evrendeki nedensel iliĢkiyi tamamen ortadan kaldırarak bu ilkeye aykırı olarak gerçekleĢen Ģeylerin imkânsız olmadığını söylemiĢtir. Bu da ―imkânsız, güç yetirilebilen değildir‖ ölçütünü ifade etmektedir. Gazali‘nin ulaĢtığı bu

23 Gazali, a.g.e., s. 175. 24 Gazali, a.g.e., s. 176. 25 Gazali, a.g.e., s. 176-177. Ġbn RüĢd‘ün imkânsız konusundaki cevapları için bkz. Ġbn RüĢd, Tehâfütü‘t-

Tehâfüt, c. II, s. 657-658.

Page 9: ULUSLARARASI MODERN ÇAĞ VE GAZZÂLÎ SEMPOZYUMUisamveri.org/pdfdrg/G00073/2014/2014_BOZKURTO.pdfULUSLARARASI MODERN ÇAĞ VE GAZZÂLÎ SEMPOZYUMU International Symposium on Modern

Uluslararası Modern Çağ ve Gazzâlî Sempozyumu / International Symposıum on Modern Age and al-Ghazzali / 12-14 Mayıs/ May 2011 Isparta

394

son noktada verdiği örnekleri arttırabiliriz.26 Ancak yukarıda verilen örneklerin, Gazali‘nin nereden nereye vardığını göstermesi için yeterli olduğunu düĢünüyoruz.

Gazali‘nin buraya kadar ileri sürdüklerini kısaca Ģöyle özetlemek mümkündür: Gazali için imkânsızlığın rasyonel ve teolojik olmak üzere iki temeli vardır. Rasyonel anlamda imkânsızlık, aklın temel ilkelerine ters ve akılca kabul edilemez olan bir haldir. Ancak, öyle Ģeyler vardır ki, bunları akıl kabul etmeyebilir. Bunların nasıl izah edileceği kesin değildir. ĠĢte Gazali bu sorunu çözmede ―baîd‖ kavramıyla yola çıkmıĢ ve sonrasında kudret sıfatıyla bu probleme çözüm bulmuĢtur. Onun dinî kaygılarla imkânsızlık dairesinden çıkarttığı örneklere baktığımızda ise bu örneklerin büyük oranda fiziksel alanla ilgili olduğu görülür. Ona göre mümkün görülen bu durumlar her ne kadar aklî temelden yoksunmuĢ gibi görünüyorsa da aslında aklî temelleri olan durumlardır. Bunların aklî olmadığını bize söyleten Ģey, Gazali‘ye göre alıĢkanlıklardan (âdet) baĢka bir Ģey değildir. Dolayısıyla iyice düĢünülürse ve Allah'ın kudreti de göz önüne alınırsa bu imkânsızlıkların, imkânsızlık kılıfındaki durumlar olduğu anlaĢılacaktır.

Gazali‘nin aklî ve dinî temelli bu imkânsızlık anlayıĢı, imkânsızların ve imkânsızlığın sınırlarını daraltması açısından dikkate değerdir. Olumlu bir bakıĢla, imkâna daha fazla yer veren bu anlayıĢla Gazali, aslında daha geniĢ bir ufuk sağlamıĢtır da diyebiliriz.

Ġmkânsızlıkla ilgili önemli bir mesele de imkân konusunda olduğu gibi onun bir dayanağı gerekli kılıp kılmadığıdır. Ġmkânsızlık ve imkânsız bir dayanağı gerektirir mi? Gazali‘ye göre imkân, kendisinden önce gelen bir dayanağa dayanmadığı gibi, imkânsızlık da aynı Ģekilde bir dayanağı gerektirmez. Burada da meselenin iki ayağı vardır: Bunlardan ilki, imkânsızlığın bir dayanağa veya maddeye dayandırılmaması gerektiğidir. Ġkincisi ise tümeller bağlamında bir kavram olan imkânsızlığın dıĢarıda bir karĢılığının olmadığı ve onun bu açıdan var olmaması gerektiğidir.

Meselenin birinci ayağındaki tartıĢmalara geçmeden önce, Gazali‘nin filozofların görüĢlerini özetlerken sarf ettiği bir ifadesine dikkat çekmek istiyoruz:

―(Filozoflar tarafından), imkânsızlığın Ģey olarak nitelenen maddeye dayandığı, çünkü onun kendi zıddını ortadan kaldıracağı ileri sürülerek bir gerekçe kılınmasına gelince, her imkânsızlık böyle değildir.‖ 27

Altı çizili ifadeye bakıldığında Gazali‘nin karĢı çıkıĢındaki bakıĢ açısı açıkça ortaya çıkmaktadır. Buna göre Gazali bazı imkânsızlıkların bir maddeye dayanabileceğini kabul etmektedir.

Gazali her imkânsızlığın bir dayanağa dayanmadığını söyledikten sonra buna bir örnek getirir: Allah‘ın ortağının olması imkânsız olduğu halde, bu imkânsızlığın dayandığı hiçbir madde (yani dayanak) yoktur. Eğer Allah'ın ortağının olma imkânsızlığı, yani tek olması konusunda ―Allah'ın zatının tekliği ve varlığının zorunlu oluĢuna dayanır‖ Ģeklinde bir karĢı iddia ileri sürülürse, Gazali, böyle bir iddianın kabul edilmemesi gerektiğini söyler. Ancak o, bu düĢüncesini delillendirmede yeterli değildir.

26 Gazali‘nin karĢı tezinde geçen benzer olaylar bu örnekler arasında sayılabilir: Bkz. Gazali, Tehâfütü‘l-

felâsife, s. 174 -175. 27 Gazali, a.g.e., s. 45.

Page 10: ULUSLARARASI MODERN ÇAĞ VE GAZZÂLÎ SEMPOZYUMUisamveri.org/pdfdrg/G00073/2014/2014_BOZKURTO.pdfULUSLARARASI MODERN ÇAĞ VE GAZZÂLÎ SEMPOZYUMU International Symposium on Modern

Uluslararası Modern Çağ ve Gazzâlî Sempozyumu / International Symposıum on Modern Age and al-Ghazzali / 12-14 Mayıs/ May 2011 Isparta

395

Onun yaptığı sadece filozofların fikirlerindeki çeliĢkiyi göstermek olmuĢtur. Bu doğrultuda o, filozoflara atfedilen âlemin kıdemi anlayıĢından hareketle Ģöyle bir iddiada bulunmuĢtur: Siz filozofların anlayıĢına göre âlem Allah‘la birlikte var olduğundan dolayı Allah tek değildir. Bu iddiasıyla Gazali, filozofların böylesine bir teklik fikriyle Allah'ın ortağının imkânsızlığını ispat etmede yetersiz kaldıklarını ortaya koymak istemiĢtir.28

Gazali felsefî spekülâsyonlarını sürdürerek bu iddiasına Ģöyle bir karĢılık verilebileceğini söyler: ―Allah‘ın, benzerine karĢı tek olması zorunludur; zorunlunun karĢıtı imkânsızdır, bu da Allah‘a bir Ģey izafe edilmesidir.‖29 Böyle bir muhtemel soruya Gazali‘nin yanıtı ĢaĢırtıcıdır: Allah'ın böyle bir izafete karĢı tek olması baĢka, benzerine karĢı tek olması baĢkadır. Çünkü O‘nun benzerine karĢı tek olması zorunlu olurken, mümkün varlıklara karĢı tek olması zorunlu değildir. Gazali bu yanıtıyla filozofların imkânsızlığa dayanak bulma gayretlerini boĢa çıkarttığını düĢünmektedir. O, imkânı Allah‘a izafe etmek zorunda kaldığını söylemiĢ, ancak ulaĢtığı bu sonucun aslında yanlıĢ bir sonuç olduğuna da dikkat çekmiĢtir. Gazali, filozofların da imkânsızlık ifadesini zorunluluğa çevirerek onu Allah‘ın zatına bağladıklarını ve sonra da tekliği zorunluluk anlamında ona izafe etmek durumunda kaldıklarını söyleyerek aynı yanlıĢ sonuca onların da ulaĢtığını ortaya koymak istemiĢtir.30 Gazali‘nin tüm bu tartıĢmalarındaki ana gayesi imkânsızlığın bir dayanağa dayanmadığını ortaya koymaktır.

TartıĢmanın ikinci ayağında ise Gazali‘ye göre imkânsızlık kavramı, tıpkı imkân kavramı gibi, tümel bir kavram olarak aklî bir yargıdan baĢka bir Ģey değildir. Ġmkânsızlık da ona göre kendisiyle nitelenecek bir var olana ihtiyacı olmayan aklî bir yargıdır.31 Gazali‘ye göre imkânsızlık, bu açıdan imkândan farklı değildir. Bu noktada onun, imkânın tümel bir kavram olarak zihinde bulunduğu ve dıĢ dünyada bir karĢılığının olmadığı Ģeklindeki iddialarıyla ilgili olarak ileri sürdüğü tüm itiraz, örnek ve iddialar burada imkânsızlık için de geçerlidir. Bu sebeple aynı Ģeyleri tekrar etmemek için bu konuyu burada noktalıyoruz.

Sonuç ve Değerlendirme:

Gazali, imkânda olduğu gibi, imkânsızlıkta da iki temele dayanmıĢtır. Bunlardan birincisi akıl, ikincisi ise Allah'ın kudret, irade ve ilmidir. Ancak onun imkansızlık konusuyla ilgili olarak ulaĢtığı sonuçlar imkândaki kadar net değildir. Gazali, her ne kadar aklen olmasına ihtimal verilmeyen Ģeyleri imkânsız olarak görse de her imkânsızmıĢ gibi olan duruma imkânsız demenin yanlıĢ olduğunu savunur. Çünkü onun anlayıĢında Allah'ın sonsuz bir kudreti ve bu kudreti bağlamında sorulacak bazı soruların doğuracağı bir takım sonuçlar vardır. Ölünün yazı yazması veya bir kitabın ata dönüĢmesi Ģeklindeki bu sorulara imkânsız demek onun anlayıĢında yanlıĢtır. Çünkü bu durumlar güç yetirilebilen durumlardır. Her ne kadar bu dünyada böyle

28 Gazali, a.g.e., s. 45. 29 Gazali, a.g.e., s. 45. 30 Gazali, a.g.e., s. 46. 31 Gazali, a.g.e., s. 44.

Page 11: ULUSLARARASI MODERN ÇAĞ VE GAZZÂLÎ SEMPOZYUMUisamveri.org/pdfdrg/G00073/2014/2014_BOZKURTO.pdfULUSLARARASI MODERN ÇAĞ VE GAZZÂLÎ SEMPOZYUMU International Symposium on Modern

Uluslararası Modern Çağ ve Gazzâlî Sempozyumu / International Symposıum on Modern Age and al-Ghazzali / 12-14 Mayıs/ May 2011 Isparta

396

Ģeyler olmasa da bu durumların olması imkân dâhilindedir. Bunlar akla aykırı değil sadece âdete terstir.

Bu yaklaĢıma Ġbn RüĢd karĢı çıkmıĢtır.32 Ġmkânsız durumların aklın ilkelerine ters olduğu konusunda Gazali‘yle birlikte olan Ġbn RüĢd, ikinci kısımda (kudret dâhilinde olup olmama) ondan tamamen ayrılır. Ona göre Gazali bu dünyada hikmeti ve ―sünnet‖i inkâr etmiĢtir. Ġbn RüĢd‘ün bu noktada kayda değer karĢı iddiası Allah'ın bu hikmet ve ―sünnet‖ içerisinde saçma bir iĢ yapmayacağı Ģeklindedir. Ancak gerçekten de Ġbn RüĢd‘ün bu yaklaĢımı Gazali‘nin verdiği örnekleri imkânsız yapar mı? Bizce bu konu Ġbn RüĢd‘ün dediği kadar açık değildir. Zira bir Ģeyin bu dünyada gerçekleĢmemesi baĢka, hiçbir Ģartta gerçekleĢememesi baĢka bir Ģeydir. Ġbn RüĢd‘e Ģöyle bir soru sorulabilir: Eğer Hz. Meryem‘in Ġsa‘yı babasız dünyaya getirmesi Kur‘an‘da yazılmamıĢ olsaydı ve biz de bunu bir mucize olarak bilmeseydik, acaba böyle bir durum Ġbn RüĢd‘e göre imkânsız olacak mıydı? ĠĢte bu sorunun cevabı Ġbn RüĢd‘ün Gazali‘yle temelde aynı kanaati paylaĢtığını ortaya çıkaracaktır. Gazali, verilen uç örneklerin bu dünyada gerçekleĢmediğini, gerçekleĢirse ilme karĢı duyulan güvenin kalplerden silineceğini zaten söylemiĢtir. Onun bu ifadesi ile Ġbn RüĢd‘ün hikmet ve sünnetullah düĢüncesi arasında çok da büyük bir fark olmasa gerektir.

Ġmkânsızlık konusunda Gazali ve Ġbn RüĢd‘ün ayrıldığı önemli bir nokta da imkânsızlığın zihin dıĢındaki varlığıdır. Acaba imkânsızlık dıĢarıda bir dayanağa dayanır mı? Gazali, imkânsızlığın neye dayandığını merak eder ve bu konuda verilebilecek bir cevabın olmadığını belirtir. Ġmkânsızlık da imkân gibi tümel bir kavram olup aklîdir, dıĢarıda bir dayanağı yoktur. Ġbn RüĢd buna itiraz eder. Ġmkânsızlığın imkânın karĢıtı olduğunu, birbirine zıt olanların da bir dayanağı olması gerektiğini düĢünür. Ġmkânsızlık, imkânın bulunmaması olduğundan imkânın bir dayanağı varsa imkânsızlığın da bir dayanağı olmalıdır. O bu durumu, dıĢarıda görülebilecek imkânsız durumlara dayandırmak istemektedir. Ancak Gazali‘nin filozoflar adına verdiği cevabın, onun filozofları desteklemek için verdiği cevaptan daha güzel olduğunu söylemek mümkündür.

Kaynakça

Ali Ebu Mulhim, Felsefetu‘l-Arabiyye Müşkilât ve Hulûl, Beyrut, 1994

Atay, Hüseyin, İbn Sina‘da Varlık Nazariyesi, Kültür Bakanlığı Yay., Ankara, 2001.

-----------------, Fârâbî ve İbn Sina‘ya Göre Yaratma, Kültür Bakanlığı yay., Ankara, 2001.

Bozkurt, Ömer, Gazali ve İbn Rüşd‘de İmkân, İmkânsızlık ve Zorunluluk, YayımlanmamıĢ Doktora Tezi, AÜSBE, Ankara, 2009.

-----------------, ―Problem ve TartıĢmalarıyla Gazali ve Ġbn RüĢd‘e Göre Ġmkân Meselesi‖, Cumhuriyet Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, c. XIII/I, ss. 139-179

32 Ġbn RüĢd‘ün Gazali‘nin imkan ve imkansızlık görüĢlerine karĢı düĢünceleri ve tüm tartıĢmaları için bkz.

Ömer Bozkurt, Gazali ve İbn Rüşd‘de İmkân, İmkânsızlık ve Zorunluluk, YayımlanmamıĢ Doktora Tezi, AÜSBE, Ankara, 2009; ―Problem ve TartıĢmalarıyla Gazali ve Ġbn RüĢd‘e Göre Ġmkân Meselesi‖, Cumhuriyet Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, c. XIII/I, ss. 139-179.

Page 12: ULUSLARARASI MODERN ÇAĞ VE GAZZÂLÎ SEMPOZYUMUisamveri.org/pdfdrg/G00073/2014/2014_BOZKURTO.pdfULUSLARARASI MODERN ÇAĞ VE GAZZÂLÎ SEMPOZYUMU International Symposium on Modern

Uluslararası Modern Çağ ve Gazzâlî Sempozyumu / International Symposıum on Modern Age and al-Ghazzali / 12-14 Mayıs/ May 2011 Isparta

397

Fârâbî, Deavii Kalbiye, çev. H. Ziya Ülken - Kıvamettin Burslan,, Fârâbî içinde, Kanaat Kitabevi, Yer ve Yıl yok.

-----------------, Müfârikât, Fârâbî içinde, çev. H. Ziya Ülken – Kıvamettin Burslan, Kanaat Kitabevi, Yer ve Yıl yok.

-----------------, Uyunu‘l-Mesail, Felsefe Metinleri içinde, çev. Mahmut Kaya, Klasik Yay., Ġstanbul, 2003.

Gazali, Tehâfütü‘l-felâsife, çev. Mahmut Kaya – Hüseyin Sarıoğlu, Klasik yay., Ġstanbul, 2005.

-----------------, el-Munkız mine‘d-dalal, çev. Yahya PakiĢ, Umran yay., Ġstanbul, 1998.

-----------------, Mekâsidu‘l-felâsife, çev. Cemalettin Erdemci, Vadi yay., Ankara, 2001.

-----------------, İhyau ulûmi‘d-dîn, çev. Ahmet Serdaroğlu, Bedir yay., Ġstanbul, 1993.

-----------------, Mişkâtu‘l-envâr (Nurlar Feneri), çev. S. AteĢ, Bedir yay, Ġstanbul, 1994.

-----------------, el-İktisâd fi‘l-i‘tikâd (İtikatta Orta Yol), çev. K. IĢık, AÜĠF yay., Ankara, 1971.

-----------------, Ravzatu‘t-tâlibîn ve umdetu‘s-sâlikîn, Resâilu Gazali içinde (Ġkinci Bölüm), Dâru‘l-Kutubi‘l-Ġlmiyye, Beyrut, tarihsiz.

-----------------, el-Maznûnu bihi ‗alâ gayri ehlihi, çev. M. Esen, AraĢtırma yay., Ankara, 2005.

-----------------, Meârîcu‘l-kuds (Hakikat Bilgisine Yükseliş), çev. Serkan Özburun, Ġnsan yay., Ġstanbul, 2007.

-----------------, Risâletu‘l-Ledünniyye, çev. Serkan Özburun, Semerkant yay., Ġstanbul, 2006.

-----------------, Kavâidu‘l-akâid fi‘t-tevhîd, Resâilu Gazali içinde (Ġkinci Bölüm), Dâru‘l-Kutubi‘l-Ġlmiyye, Beyrut, tarihsiz.

-----------------, Kitabu‘l-Erbain fi usuli‘d-din, çev. Yaman Arıkan, Eskin Mtb., Ġstanbul, 1970.

-----------------, Maksadu‘l-esna fi şerhi esmâi‘l-hüsna, çev. M. FerĢat, FerĢat yay., Ġstanbul, 1972.

-----------------, Mi‘râcu‘s-sâlikîn, Resâilu Gazali içinde (Birinci Bölüm), Dâru‘l-Kutubi‘l-Ġlmiyye, Beyrut, tarihsiz.

-----------------, el-Hikme fi mahlukatillahi Taâla, Resâilu Gazali içinde (Birinci Bölüm), Dâru‘l-Kutubi‘l-Ġlmiyye, Beyrut, tarihsiz.

-----------------, Kanunu‘t-te‘vil, Resâilu Gazali içinde (Yedinci Bölüm), Dâru‘l-Kutubi‘l-Ġlmiyye, Beyrut, tarihsiz.

-----------------, Mi‘yaru‘l-ilm, tah. Süleyman Dünya, Daru‘l-Mearif, Mısır, 1961.

Ġbn Sina, Şifa, Ġlahiyat, (I-II), çev. Ekrem Demirli-Ömer Türker, Litera yay., Ġstanbul, 2005.

-----------------, Necât, Mektebetu‘l Murtadaviyye, Tahran, tarihsiz.

-----------------, el-İşârât ve‘t-tenbihât, çev. Ali Durusoy-Muhittin Macit-Ekrem Demirli, Litera yay., Ġstanbul, 2005.

Page 13: ULUSLARARASI MODERN ÇAĞ VE GAZZÂLÎ SEMPOZYUMUisamveri.org/pdfdrg/G00073/2014/2014_BOZKURTO.pdfULUSLARARASI MODERN ÇAĞ VE GAZZÂLÎ SEMPOZYUMU International Symposium on Modern

Uluslararası Modern Çağ ve Gazzâlî Sempozyumu / International Symposıum on Modern Age and al-Ghazzali / 12-14 Mayıs/ May 2011 Isparta

398

-----------------, Risaletu‘l-arşiyye, Ġbn Sina Risaleler içinde, çev. Alparslan Açıkgenç–Hayri KırbaĢoğlu, Kitabiyat yay., Ankara, 2004.

-----------------, Uyûnu‘l-hikme, Ġbn Sina Risaleler içinde, çev. Alparslan Açıkgenç–Hayri KırbaĢoğlu, Kitabiyat yay., Ankara, 2004.

Leaman, Oliver, Ortaçağ İslam Felsefesine Giriş, çev. Turan Koç, Ġz yay., Ġst., 2000

Ormsby, Eric Lee, İslam Düşüncesinde ‗İlahî Adalet‘ Sorunu (Teodise), çev. Metin Özdemir, Kitabiyat yay., Ankara, 2001

Sözen, Kemal, ―Gazali‘nin Sudûr Teorisine EleĢtirileri‖, ĠAD, Ankara, 2000, c.XIII, sy. 3-4, ss. 400-408.