v yeniÇag - tÜstavtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_70_03.pdf · bilindiği üzere,...

92
v YENIÇAG ( ., LENINilM VE ÇAGI MI l H. Numat a: J. Bat al: i. Tabari: Leninizm ve Iran'da sosyal devrim sorunlaE. Rant sosyalizm savaşı arasındaki bağ B. M etü z: Leninizm ve kapitalist ülkelerdeki demokrasi savaşı V. Erlih: Leninizm ve şovenizme karşı, proletarya enternasyonalizmi için yürütülen savA. Kerim: Leninizm ve ulusal kurtuluş hareketinin bazı sorunları I. Prımoy: Lenin'in kooperatif plônı ve Bulgaristan'da uygulanışı K. lar odoy: Komünist hareketinin bayrağı: Leninizm x x: Leninizmin rolü ve anti-komünizm üzerine eleştiri Ozel sayfalar A. Soydan: Dünya sosyalist hareketinde türeyen yeni revizyonist akımlar - r 3 (69) Mart 1970 BARIŞ VE SOSYALIZM PROBLEMLERI

Upload: others

Post on 15-Jan-2020

11 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: v YENIÇAG - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_70_03.pdf · Bilindiği üzere, Karl Marks ve Fridrih Engels, XiX. yüzyıl Avrupasındaki durumu tahlil ettikten

• v

YENIÇAG (

• • • •

.,

LENINilM VE ÇAGIMIl

H. Numata: Leninizm, devrim ve parlamento

J. Batal: Leninizm ve ulusal sorun

i. Tabari: Leninizm ve Iran'da sosyal devrim sorunları

E. Rant ee: Leninizm ve demokrasi savaşiyle sosyalizm savaşı arasındaki bağ

B. Metüz: Leninizm ve kapitalist ülkelerdeki demokrasi savaşı

V. Erlih: Leninizm ve şovenizme karşı, proletarya enternasyonalizmi için yürütülen savaş

A. Kerim: Leninizm ve ulusal kurtuluş hareketinin bazı sorunları

I. Prımoy: Lenin'in kooperatif plônı ve Bulgaristan'da uygulanışı

K. larodoy : Komünist hareketinin bayrağı: Leninizm

x x: Leninizmin rolü ve anti-komünizm üzerine eleştiri

Ozel sayfalar • A. Soydan: Dünya sosyalist hareketinde türeyen

yeni revizyonist akımlar -----------------------------�

r 3 (69)

Mart

1970

BARIŞ VE SOSYALIZM PROBLEMLERI

Page 2: v YENIÇAG - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_70_03.pdf · Bilindiği üzere, Karl Marks ve Fridrih Engels, XiX. yüzyıl Avrupasındaki durumu tahlil ettikten

Bu sayımızdaki imza/arm kimlik/eri:

Hudesato Numata

Japonya Komün ist Partisi Merkez Kontrol Komisyonu üyesi

lorj Bata/

Lübnan Komünist Pa rtisi Merkez Komitesi üyesi

Tsogtin Namsaray

Mogolistan Devri mci Ha lk Pa rti s i Merkez Komitesi aday-üyesi ve «Nomın a md ro l .. derg is in in Baş redaktörü

Huan Dis

i spanya Komün i st Pa rtis i Yürütme Komitesi üyesi

ıhsan Tabari

i ra n Halk Partisi Merkez Komitesi Yürütme Bürosu üyesi

Erkki Rantee

Fin landiya'da Yüksel Ha lk Sosyal B i l im ler Okulu Rektör Yardımcıs ı

Beti Metüz

Büyük B ritanya Komünist Pa rtisi Merkez Komitesine bağ l ı Parti Eğitim Şubesi yönetmeni

Lonhino Besera Honduras Komün ist Pa rtisi temsilcis i

Volf Erlih

ısrail Komün i st Pa rtisi Merkez Komitesi Politbüro üyesi

Ahmet Kerim

Cezay i r Sosya list On cü Partisi temsi lcis i

Ivan Pflmov

Bulgaristan Kom ünist Partisi Merkez Komites i Sekreteri

Ditmara Arens

Batı Berlin Sosya l ist B i rl ik Partisi Yönet im Sekreterl iği üyesi

Konstantin Zarodov

Sovyetler B i r l iğ i Komün i st Partisi Merkez Komitesi aday-üyesi ve «Barış ve Sosya lizm Problemleri" dergisi Boşredaktörü

Page 3: v YENIÇAG - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_70_03.pdf · Bilindiği üzere, Karl Marks ve Fridrih Engels, XiX. yüzyıl Avrupasındaki durumu tahlil ettikten

• Bütün ülkelerin proleter/eri, birleşiniz i

YENI 3 (69)

'v"

CAG • 1970

Komünist ve işçi partilerinin teori ve enformasyon dergisi

Leninizm ve çağırnız

«Barış ve Sosyalizm Problemlerin redaksiyonunun teşebbüsü ile

19-21 Kasım 1969 ta rihleri aras ı nda Prag'da yapı lmış o lon

«Len i n izm ve çağ ımız» konu lu u lus lararas ı teori konferans ınk i

konuşmaların bir k ı sm ın ı geçen sayımızda yayın lamıştı k ; öneml i

b ir k ı smı n ı da geniş özetleriyle bu sayımızda yay ı n l ıyoruz, Konuş­

mo lar ın hepsi , tam meti nleriy le ayrıca bir kitapta toplanmışt ı r.

Adı geçen konferansa otuz üç komün i st ve işçi partis in in tem­

si Ic i leri kat ı l mıştı r.

Yakı n bir zamanda fridrih Engels' i n lS0' inci doğ um yı ldönümü

dolayıs'ıyle yen ' ı bi r konferans toplanacaktır,

161

Page 4: v YENIÇAG - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_70_03.pdf · Bilindiği üzere, Karl Marks ve Fridrih Engels, XiX. yüzyıl Avrupasındaki durumu tahlil ettikten

Leninizm. devrim ve parlamento

H i D E S A T O N U M A T A

Lenin , devri m uğrunda yürüttüğü sürekl i mücadelesi sı d rasın o «proleta rya devrimine geçiş veya başlama» döneminin biçimleri üzerind� daima büyük bir titiz l i k le d u rmuş ve bu soruna doğru bir ÇÖZüm olu bu lmuştur. Gelişmiş kapita l i st ü lkelerdeki komünistlerin , zama nıml�da, V. ı . Lenin ' in devrim öğretis ini yarat ıcı b ir şeki lde uygu layarak ÇÖzüm­Iemek zorunda oldukla rı p roblemlerden ik isi , devrime barış yolundan ve barışçı olmayan (si lôh l ı ) yoldan geçiş sorunu i le parlamentodan fayda lanma sorunudur.

Bi l indiğ i üzere, Karl Marks ve Fridrih Engels, XiX. yüzyıl Avrupasındaki durumu tah l i l ettikten sonra, «kıtadaki ü l kelerden çoğunda» güclü bir devrimin kaçı n ı l maz olduğu sonucuna varmışla rd ı . Onlar ın kanısı nca, ing i ltere'de, B i rleş i k Ameri ka'da ve diğer bazı ü lkelerde işçi s ın ıfı , legol yoldan (genel seçim hakkını kullanarak) iktidara geçme olanaklarına sah ipti. Marks ve Engels, bu sonuca dayanarak, çeşitli maka leleri nde şu görüşü i leri sürüyorla rdı :

B i rinci , Ingi ltere'de ha lk ın çoğ un luğu sanayi işçisid i r, köyler de s ın ıfsa l ayrışma süreci içinded ir. Bu yüzden, işçi s ın ıfı , genel seçim hakk ın ın yardımı i le parla mentoda çoğ u n luğu kazanabi lmek iç in gerekli pol it ik ve sosya l temele sah iptir.

I k inci , burjuva demokrasisi pol it ik sistemin in varl ığ ı sayesinde parla­mento, d iğer devlet organ la rına kıyas la daha büyük bir hukuki güce mal ikttir, bu yüzden de, parla montoda çoğ un lu kta olan parti hükümet ku rab i l i r.

üçüncü, ingi ltere'de o zamanlar askeri mükellefiyet sistemi yoktu ; ha lk çoğun luğunun iradesini ezmek iç in gerici güclerin el inde baş l ıca a raç o lan ordu ve bürokrasi c ıhaz ı , Almanya'da, Fra nsa'da ve Avrupa'n ı n diğer ü l keleri ndeki g ib i gel işmiş değ i ld i .

Şunu da bel i rtmek gerekir k i , Marks ve Engels, işçi s ı nıfı n ı n lega l yoldan iktidarı ele a lma o lanağ ı sorunu i le devrimin ba rışçı ve barışçı olmayan yol la rdan gerçekleştir i lmesi sorununu birbir ine ka rıştırmıyor lard ı . Ma rks, bu konuda şun ları yazmıştı : «Barışçı» ta rihsel gel i şme, bel i rl i b i r toplumda iktidarda o lan g ücler zora başvura rak bu gelişmeye engel olmaya başlayı neaya kadar deva m edebi l i r. Ve «barışçı» hareket, eski düzende ç ıka rları o lan ları n direnmesiyfe karş ı laştı ktan sonra, «zora başvurucu» hareket ha l ine gelebi l i r. Eski düzende ç ı ka rl a rı o lanlar (Amerika hareketi nde ve Frans ı z Devrim inde olduğu g ib i ) , zora başvurma sonucunda yen i lg iye uğra d ı kla rı za man, «yasal» baskıya karş ı sa ld ırıya

1 62

Page 5: v YENIÇAG - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_70_03.pdf · Bilindiği üzere, Karl Marks ve Fridrih Engels, XiX. yüzyıl Avrupasındaki durumu tahlil ettikten

geçerler." (Ma rks ve Engels a rşivi , 1 (V!.) ci lt, sayfa 397, Maskova, Portiz­dat, 1932)

Demokratik güCıerin işçi s ın ı f ın ın öncülüğünde parlomentoda çoğun ­luğu kazan ma olanak ları sorunu i le devrime geçişin barışçı ve ba rışçı olmaya n biçim leri sorunu , a ra la rı nda kuvvetli bağlar bu lun mas ına rağ­men, teori k ve pol it ik bak ım ıa rdan birbir lerinden fa rkl ıdı r iar. Devrime barışçı veya barışçı ol mayan yoldan geçi lmesi , bu iki biçimden biri n i n seçi l mesi, sonuç it iba riyle düşma n ı n tutumuna bağ l ıd ı r.

Marks' ı n kanıs ınca, işçi s ı n ıf ı nın, legol a raç larla polit ik i kt idarı ele a l ma olanak la rı na sah ip o lduğu ha lde, pa rlamentarizmi y ıkara k s i lôh l ı savaşa gi rişmesi buda la l ı ktır ; çünkü, gerici güCıer zora başvura ra k devri mi boğabi l i rler. Engels , işç i s ı n ı fı n ı n böyle b i r durum ka rş ıs ındaki tutumu i le i!g i l i olara k çok öneml i b i r noktayı ayd ı n l atmıştır. Şöyle k i : «B iz i kuvvet zoru i le ezmek iç in , yasa lar ı , burjuva ve onu n hükümeti bozmayaca k m ı acaba ? Ş imdi l i k sözümüz şu : « i l k ateşi s iz aç ı n , bay burjuva!.' (K . Marks ve F. Engels, Bütün Eserleri, ci lt 22, sayfa 245, Rusça) .

B i l i nd iğ i üzere, kapita l izm, emperya l izm aşamas ına g i rdikten ve emper­ya l i st d ü nya harbine gi riştikten sonra durum değ işmişt i r. Lenin ' i n kan ı s ı nca, Marks' ı n I ng i ltere hakkındaki hükmü, bu koşu l la r iç inde önemin i kaybetmiştir, z i ra işçi s ı n ıfı i çin legal yoldan ikt idara geçme iş i son derecede güçleşmiştir. Bu yüzden, işç i devleti, Len in ' i n deyişiyle, «genel olarak ya ln ı z s i lôh l ı devrim yolu i le" kuru lab i l i r. Yine Len in ' i n bel i rttiğ i g ibi , I ng i ltere ve B i rleşik Amerika g ibi tekelci kapita l i zmin egemen olduğu ü l kelerde «memu r ve ordu c ıhaz ın ın görülmemiş derecede a rtması koşu l lar ında işçi s ı n ı fı n ı n , iktidara gelmeden önce, proleter olmayan, b i l inçsiz emekçi y ığ ı n la rı n ı n çoğ unluğunu kendi ta rafına çek­mesi güçtü r. Len in , o za manki Avrupa'n ı n derin bir devrim buna l ım ı iç inde bu lunduğunu bel i rt i rken, Ik inc i Enternasyona l i n ihaneti ve onun küçük. burjuva etkisi üzeri ne, ayni zamanda işçi s ı n ıfı n ı n gerek Avrupa'da, gerekse d ü nyan ı n başka kesimlerindeki büyük o lmayan n isbi payı üzerine dikkat leri çekiyordu .

Bunun la beraber, Len i n , hatta böyle b i r ta rihsel durumda b i l e işçi s ın ı f ın ın , «emekçi çoğun luğunun desteğ in i.. sağ lad ığ ı takdi rde geçici o larak i ktida rı elde edebileceğ in i söy lüyor, fakat bunun «tarihte en der bir ist isna olaca ğ ı n ı" bel i rtiyordu . Ona göre, parlamentodan devrim iç in yararlan ı lmas ı veya bu metodun prens ip olarak reddedi l mesi , devrimci Marksistleri n görüşleriyle a n a rş ist lerin görüşleri a ras ındaki farkı ortaya koyan en öneml i nokta la rd ı r .

Len in ist devrimci pa rla menta r izm taktiğ i , daha sonra la rı , durumda meydana gelen değişmeler üzeri ne ya ra tıc ı ola ra k gel işti ri i d i . Leni n , eserler inde, işçi s ın ıfı n ı n parla mento yolu i le ikt idara geçme perspek-

163

Page 6: v YENIÇAG - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_70_03.pdf · Bilindiği üzere, Karl Marks ve Fridrih Engels, XiX. yüzyıl Avrupasındaki durumu tahlil ettikten

liflerin i hazı rlad ı . Komintern ' i n 1 922'de toplanan LV. Kongresinde (Len in tarafı ndan yöneti len kongrelerin sonuncusu id i bu), i şç i hükümeti progra m ı ve tek cephe kuru lmasiy le i l g i l i teklif haz ı rlan ıp kabul ed i ld i . Bu taktik, Komintern ' in 1 935'de toplanan Vii. Kongresi nde, anti -faş ist ha lk cephesine dayanan tek cephe hükümeti taktiği o larak somutlaştı r ı ld ı .

Vii. Kongreden b i r y ı l sanra (1 936'da) Fransa ve ispanyo'da ha lk cephesi, seçim leri kazana rak , tek cephe hükümetleri kurdu . Marks' ı n öngördüğü g i bi , I spanya'daki zaferden sonra gerici güclerin aya klanması üzerine, vatandaş harbi başlad ı . Ve bu harp s ırasında Ha lk Cephesi, demokratik, devri mci bir i ktida r ha l ine geldi. U lus la raras ı komünist ha reketi n in bu tari hsel tecrübesi b ize şu dersi vermişti r : Bel i rl i tarihsei koşu l lar iç inde, parlamento yolu i le tek cephe hükümeti kurmak içir, yü rütülen mücadele, «proleter devri m ine geçiş veya başlama biç imi» hal in i a l ı r ve böylece, devri me elver iş l i b i r du rum ortaya çıkabi l i r. Fakat böyle b i r du rumda dahi devrime ba rışçı yoldan mı, yoksa barışçı o lmayan (si lôh l ı) yolda n mı geçi leceğ i düşman ın tutumuna bağ l ıd ı r.

Günümüzde de, u lus lara rası komünist hareket in in bu sorunu i ncelemesi sıras ı nda, «ya ln ı z barış yolu ile devr im teorisi •• deni lebi lecek bir sağcı oportünist eğ i l i mle b i rl i kte, «ya l n ız zora boşvurma yol u i le devrim teoris i» veya «ya ln ı z halk savaşı yolu i le devrim teorisi» adı veri lebi lecek aş ı rı solcu -oportün i st eğ i l i m bel i rmiş bu lunmaktad ı r.

Şüphesiz k i , her i k i eğ i l im de, günümüzde pa rla mentodon yara r lanma sorununu tek aç ıdan ele o lmakta ve bu a landa b i rleşmektedir .

Japonya'da devrim perspektif/eri ve parlamentonun rolü

Marks, Engels ve Lenin ' i n yuka rıda sözünü ett iğ im iz teo rik yarg ı lar ın! ve u lus la ra ras ı işçi s ın ı fın ı n ta rihsel tecrübesi n i i nceleyen partimiz , Japonya 'da yapı lacak devri mde porlentonun oyn ıyacağ ı role büyük b i r ')nem vermektedir. Ayn ı zamanda pa rti miz, parla mento çoğun luğunu elde etme sorunu i le devrime geçiş yol l a rı sorunu a ras ı ndaki bağ ın ve fa rk­lar ın ayd ı n lat ı lmas ı üzeri nde de titi z l ik le durma ktad ı r.

Japonya 'n ın bugünkü durumunun bütün yönleriyle tah l i l i ne dayanan parti miz progra mı nda şu ci het açıkça bel i rti lm işti r: Onümüzdeki devrim, ant i -emperya l i st, ant i -monopol ist ve demokratik ha lk devri m inden, a ra l ı ks ız o lara k, sosyal ist devrime doğru ge l i şecektir. Progra mda den i l ­d iğ i g ib i , bu devrim süreci nde u l usal demokratik tek cephe gücleri, «parlamentoda tuta rl ı (isti kra rl ı) b i r çoğ un luk kazanmaya muvaffak o lu rlarsa, parlamentoyu, gerici ler in egemen l i k a rac ındon ha lk ın ç ıkar­lar ına h izmet eden bir araç ha l i ne getirebi lecekler ve devri m iç in daha elveriş l i koşu l lar yaratabi leceklerd i r.» (Japonya Komün i st Pa rt is in i n Vii. Kongresi, Gospolizdat, 1 961 , sayfa 294, Rusça). Pa rti m iz in , pa rla mentonun öneml i rolü o lduğuna i l i şk in görüşü, memleketim iz in tüm polit ik ve ekono-

164

Page 7: v YENIÇAG - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_70_03.pdf · Bilindiği üzere, Karl Marks ve Fridrih Engels, XiX. yüzyıl Avrupasındaki durumu tahlil ettikten

mik durumunun deri n tahl il i sonuçlar ına ve Marksizm -len in izmin yukarıda sözünü ettiğ i mi z yarg ı l a rına dayanmaktad ı r.

O l kem izde, her şeyden önce, ha lk ın büyük çoğ un luğunun, daha işçi s ın ıf ı i kt idarı ele almadan, işçi sın ıf ının yönetimindeki tek cephede birleş­mesi o lanak ları vard ı r. Z ira işçi s ın ı fı n ı n ha l kımız a rasındaki n i sbi payı durmadan a rtmaktad ı r. (1 967 nüfus sayım ı sonuçlarına göre, emekleri n i sata rak geçinen i nsan lar ın sayısı, memleketteki bütün ça lışan nüfusun yüzde 60' i ndan fazlad ı r) .

Ote yandan, Japonya'n ın devlet düzeninde parlamentonun yeri n i ve yetki ler in i beli rleyen Japon Anayasasında, pa rlamentonun «ülkede yegône kanun yapıcı organ» o lduğu yazıl ıdır. Buna göre, u l usa l demok­rat ik tek Cephe gücleri , bir yandan da parlamento-dışı yığınsa l müca­deleyi yayg ın laştı ra rak, seç im yolu i le hükümet kurmak ve bundan sonra da bu hükümeti devrimci i kt ida ra dönüştürmek olanağ ına sah ipt i rler.

Fakat yukarıda sözü edilen koşu l ve o lanak ları n var l ığ ına rağ men, pa rtim iz, devrim için tek yolun barışçı yol o lduğu kanıs ında değ i ld i r. Parlamentoda çoğun luk elde etmek ve hatta tek cephe hükümeti kurmak, ancak « ikt idara doğru atı l mı ş b i r ad ımd ı r» ve devrim i ktidarın ı n kes in l i kle kurulduğu an la mına gelmez. Devrimci pa rti, bu geçiş dönemin i mücadele yolu i le gen iş letmek ve ha lkı bi rleştirmek için a ra l ı ksız o lara k ça l ı şırsa, düşman ın her tür lü yıkıcı davran ı ş ı n ı tam zaman ında ezmek için uyan ı k l ı k gösterirse, doğru b i r tutum almış ol u r.

Bun lardan başka, te-k cephe hükümeti n in kanuni yoldan kuru lması o lanaklar ın ın va r l ığ ı da kes in b i r güvence değ i l d i r. Pol i t ik buna l ım lar s ırasında gerici güclerin, seçim kanun la rı nı, seç im sistemin i bozmak, sağcı teröre, s i lôh l ı eylemlere g i rişmek ve benzeri kanunsuzl uk lara baş­vurmak suretiyle kanun i tek cephe hükümeti n i n kuru lmasına engel o lmaya yeltenebi l i rler. Bel i r l i koşu l lar içi nde, ..Japonya'daki Amerikan asker­leri n i n , güven l i k a ntlaşması hükümler ini yerine geti rmek bahanesiyle s i lôh l ı müdahaleye geçmeleri de mümkündür.

Pa rt imiz in program ı , b i ri nci, devrimin barışcı gel işme yolunun kapatı l ­mas ı ve bu ge l i şmen in başka yo la saptı rı lmas ı o lanağ ı nı gözönünde bulundurmuştur. ik inci , progra mda, «devr im için daha elveriş l i koşu l ları yaratmak» a maciyle «parla mentoyu gerici i kt idar ın b i r a racı ha l inden ç ıka rıp halkın ç ıka rlar ında h izmet eden b i r a raca dönüştürme» ödevi öne konmuştur. Fakat, propramda açı kça bel i rti ld iğ i g ibi , bütün bun lar, henüz ha lk ın i kt idarı ele a ldığı an lamına gelmez. Oçüncü, ha lk egemen­l iğ in in kuru lab i lmesi iç in, eski devlet makinesin in , eski ordu ve bürokrasi cıhazının yıkılması ve yeni, demokratik devlet cıhazın ın kurulması lôzım­dır. Bütün bunlar da programda a çık seç ik gösteri lm işt ir .

165

Page 8: v YENIÇAG - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_70_03.pdf · Bilindiği üzere, Karl Marks ve Fridrih Engels, XiX. yüzyıl Avrupasındaki durumu tahlil ettikten

Günü müzde, aşirı solcu oportün izm ve bun lara körü körüne uyan lar, «ya l n ı z zora başvurma yolu i le devr im teorisi» görüşüne daya nara k, parla mentoyu, parla mento mücadeles in i ve parlamento faa l iyeti n i prens ip olara k reddetmekte, gerek memleketim izde, gerekse diğer kapita l i st ü l kelerde on mi lyon larca insa n ı n katıld ığ ı seçim mücadelesiyle a lay etmektedirler. Bun lara «fasarya» demekte, bu metodlara çamur atmaktadır­lar. Len in ' in en ine boyuna eleşti rmiş o lduğu bu «anti - pa rlamentarizm», gerici güclerin pol iti k emel lerine ta mamiy le uygundur. Şuras ı d i kkate değer ki, bu aş ırı solcu -oportünist eği l i mi n i n «anti -parla mentarizmi», "anti -emperya l i zm» ve «anti-sta l i n izm» maskesi a lt ında komünist ha reketi çökertmeye ça l ı şan Trotsk i st ve anarş ist unsurlar ın aş ı rı solcu ve ava n ­türist tutumlar ına yak laşmaktadır .

Hareketimiz henüz u lusal çapta yaygınlaşmamıştır. Buna rağmen, memleket imiz in demokratik gücleri , seçim mücadelesi nde, val i l i k maka m­ları n ı ve nüfusu on m i lyonu aşan, dünya n ı n en büyük şehri Tokyo'da Meidzi devr im ine kadar Japonya 'n i n başşehri o lan Kioto eyaleti nde, Amerikan emperyalizminin dolaysız egemenliği a lt ında bu lunan Oki· nava'da çeşitl i belediyelerin başka n l ı k ve üyel i k ler ini kaza nmış lard ı r. Bu başarı lar, tek cephenin ortak mücadelesiyle elde edi lmişt i r. Yönetici çevreleri ağ ı r yen i lg i lere uğratmış olan demokratik g üclerin ortak müca· delesi sayesinde de, birçok şehir ve köyün yönet imleri ne demokratik eğ i l im l i k iş i ler seçi lm i şt i r.

Parti miz in kanısı nca, tek cephe hükümeti n in kuru lması öneml i bir

meseledir. Böyle b i r hükümet, demokratik gücleri n tespit edebi leceğ i çerçeve iç inde, mem leketi Amerikan emperya l izmin in ve Japon tekelci kapita l i zmin in egemenl iğ i nden kurta rab i l i r. Partim i z ve i lerici demokratik gücler, hôlen, tek cephe temeli üzeri nde bir demokrat ik koa l i syon hükü· meti kurmak içi n mücadele etmektedir ler. öyle bir hükümet k i , güvenl i k antlaşmasına karş ı , Okinava 'n ın geri a l ı nması v e d iğer ertelenmez ödev· ler in çözümü iç in savaşacaktı r. Ameri kan -Japon güven l i k a ntlaşması n ı n süresi 22 Haziran 1 970'de dolmaktad ı r. Böyle b i r hükümet, yukarıda sözü geçen a ntlaşman ın 1 0'uncu maddesi gereğince, Bir leş ik Amerika i l e Japonya a ras ındaki a skeri ittifakı yürür lükten kald ı rd ığ ın ı Amerikan hükü· meti ne b i ld i reb i l i r. Şüphesiz k i bu , Japonya ha l kının a nti-emperyal ist, ant i -monopolist ve demokratik devrimine doğru at ı lmış büyük b i r ad ı m olacakt ır.

1 66

Page 9: v YENIÇAG - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_70_03.pdf · Bilindiği üzere, Karl Marks ve Fridrih Engels, XiX. yüzyıl Avrupasındaki durumu tahlil ettikten

Leninizm ve ulasal sorun

J O R J B A T A L

Len in' i n b ı ra kt ığ ı muazzam ideoloj i k mirasta, u l usal soruna ayı rd ığ ı eserle l r özel b ir yer a l ı r. Vlad im i r i l i ç Len in bu eserlerinde komün ist pa rt is i n i n u lusa l sorun konusundaki teori ve uygu lamas ın ı b i l i msel şeki lde açı k lar. Bu eserlerde i leri sürülen en önemli f ik i r, ezen .ulusun m i l l iyet­çiliği ile ezilen u lusun mi lliyetçil iği a ra sında ay ı rım yapılması fikrid i r. len in ' in u lusal sorun konusunda hazır lad ığ ı pol it ika n ı n özü, ez i len bütün halk lar ın u l usal ku rtu luş ha reketlerin in desteklen mesine, emperya l izme karşı uz laşmaz savaş yü rütü l mesi ne, her u l usa kader in i kend is in in bel ir le­mesine ve u l usa l bağ ı msız l ı k hakk ın ın veri l mesi ne, her çeşit u l usal eşit­s iz l ik ve u lusa l baskıya karş ı savaş ılmas ına dayanır . lenin' in ulusal sorun konusundaki öğretisi n i n doğruğ u lunu hayat onayla mışt ı r.

Leni n ' i n rolü sadece u lusa l sorun üstüne eserler yazmış o l mas ıy la sınır lan maz . Bu öğretinin pratik hayatta uygulanmasında da onun büyük h izmetleri o lmuştur. Rusya Bolşevik Partis i 'n i yöneten Len in , Büyük Oktobr SosyoJist Devri m i 'n in başına geçmiş ve bu devrim i zaferle sonuçland ı rmış , yeni b i r topl umsal düzen in , sosya l i st düzen in kurulmasını sağla mışt ı r. Sosya l i st düzen, her türlü sömürü ve sosya l ezg i şeki l leri n in ortadan kald ı rı lmas ı , ul us lar ın kurtuluşu, ha l kla rı n gel işmesi ve kültürün çiçeklen­mesi yolunu açm ıştır.

Güvenle d iyebi l i r iz k i , Büyük Oktobr Sosya l i st devrimi , Doğ u ha lk ları üzerinde olağanüstü etkiler yapmıştır, z i ra ha lk lar ın eşit haklara sahip o lduk lar ına , onlar ın sosya l i lerlemesine da i r i lôn edi len f ik i r ve i l keler, Doğu ülke leri ha lk lar ın ın sosya l , pol it ik ve ekonomik gelişme i htiyaçlar ına tama men uygun gel iyordu .

Büyük Oktobr Sosya l i st Devri mi , emperya l izmi , sömürge rej im in i ma h­kum eden, Rus sömürge i mpa rator luğunu ortadan kaldıran ve bu i mpara ­tor luğun ezg is i altı nda yok o lmak üzere bu lunan ha lk la rı azot etmiş o lan . i l k devrimdir. Bütün i lerici insanl ığ ın lenin ' in 100. doğ u m yı ldönümünü k ı .; tla maya hazı r landığ ı ve Onun u lusa l sorun la i lg i l i eserler in i yazd ığ ı tcı r i hten ya rı m yüzyı ldan fazIa b i r zama n ı n geçmiş bu lunduğu şu gün­lerde, Lenin ist öğreti, hayati önemini korumakta ve çağdaş koşu l lara cevap vermektedir.

Komün ist Enternasyonal kuru lu rken, "Bütün ü lkelerin işçi leri ve ezi len ha lklar, bi rleşi n i z : >. d iye Enternasyonal tarafı ndan i leri sürülen Len in i st ş ıa r, günümüzdeki u lus lara ras ı devrim hareket in in ş iar ı o lmakta 'devam etmekted i r. Komün ist ve .işçi Parti leri Moskova Danışma Toplant ıs ında kabul edi len dokümanda "Sosya l i st s istem, işç i ha reketi ve u lusal kurtu-

1 67

Page 10: v YENIÇAG - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_70_03.pdf · Bilindiği üzere, Karl Marks ve Fridrih Engels, XiX. yüzyıl Avrupasındaki durumu tahlil ettikten

luş hareketi a ras ında mevcut ittifak ın güc kazanmasında anti-emperyalist savaş perspektiflerinin birinci derecede önemi vardır» denilmektedir.

Ulusal sorun konusunda yazdığ ı eserlerinde Lenin bize şunu öğret­mektedir: u lusa l sorun üzerinde i l kesel bir tutum hazırl an ması iç in, somut ta rihsel durum, işçi s ı n ı fı n ın çıkarları, devrim hareketin in gel işmeSi ve sosya l ist devrimin çı ka rları gözönünde tutularak Marksizm ruhuna uygun nitelikte bi l imsel objektif inceleme yapı lması gerekir.

Proletaryan ı n savaşiyle i lg i l i teori gereğince u l usa l istekler, s ın ı f m ücadelesin in menfaatlerine bağlı o lmal ıd ı r, bu da hem bi l imsel pratiğe, hem de olayların gel işmesine uygundur. Ulusal kurtuluş haraketin in gelişmekte o lduğu bir bölgede çal ışan biz komünistler, son derecede çetin ve karmaşık u lusal problemlerle uğraşıyor ve bu yönde de Lenin ' in eserlerinde doğru bir politika n ı n formül leri için yöntem buluyoruz. Enternasyonal ist ve s ın ıfsal tutumun bu alanda dayanak noktası o ldu­ğunu görüyoruz. Enternasyonal izm, bütün dünya işçi lerin in , kapita l ist sömürücülere karşı savaşta çıkarlarının birliği demektir. Enternasyonal iz­min maddi temeli kapita l izmin gel işmesi ve bir d ünya sistemi hal ine gelmesiyle kurulmuştur.

Marks ve Engels' in formüle ettikleri «Bütün ü lkelerin proleterleri, birleşiniz LO. savaş şiarı, objektif gerçeği ve sümürücü kapitalist d üzenin devri lmesi iç in temel istekleri yansıt ır. Enternasyonal izm kavramı, kapi­tal izmin tekelci kapita l izm hal ine gelmesiyle, devrimci işçi hareketin in büyümesi ve ezilen ülkelerde ulusal kurtuluş hareket in in gel işmesiyle birl i kte genişlemiştir.

Hem gelişmiş ü lkelerin proletaryas ı , hem de bağımlı ve sömürge Doğu ü lkeleri halkları emperya l izmin ezgi ve sömürüsü a lt ında bulunuyordu . Kanımızca işte bu d urum, Marks ve Engels' in i leri sürdükleri şia rın geliştiri lmesini ve «Bütün ü lkelerin proleterleri ve ezi len ha lklar, birleşin i z h. biçimindeki Lenin i st şiar hal ine getiri lmesini gerektirmiştir. Lenin, bu şiarı, Komün ist Partisi Moskova örgütü aktivistlerin in 1 920 y ı l ı Ara l ı k ayında yaptı kları toplantıda i leri s ürmüştür. Yaldaşlardan birin in b u konudaki sorusunu cevaplandıran Lenin şöyle demiştir: « B u şiar, «Komü­n ist Manifesti»nin yaz ı ld ığ ı devri n görüşü aç ıs ından doğru değ i ld i r. Fakat

i şimdiki politika açıs ından doğrudur.» Lenin , aynı zamanda, «biz, bugün kendimiz i sadece bütün ü lkeler proletaryas ın ın temsi lcileri değ i l, ezi len halklar ın da temsilci leri sayıyoruz» demiştir. B u Len in i st şiar eskiden olduğu gibi bugün de uluslara rası devrim hareketin i n iki kolunun (işçi hareketi i le ezilen halklar ın u lusal kurtu luş hareketin in) ittifak ın ı yans ıtan bir şiar ola rak önemini korumaktad ı r.

Fakat, çıkarları, kendi söm ürücülerine karşı ortak savaşta birleşen her ülken in işçi sınıfı i le ezilen halklar, u lusal hudutlar içinde mevcudiyet-

168

Page 11: v YENIÇAG - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_70_03.pdf · Bilindiği üzere, Karl Marks ve Fridrih Engels, XiX. yüzyıl Avrupasındaki durumu tahlil ettikten

lerin i sürdürüp eylemde bu lunmaktad ı rlar. Bundan ötürü de tüm ezi len­lerin genel enternasyonal çıkarlariyle bel ir l i u lu sa l s ın ırlar içindeki özel çıkarları aras ında (yan i genel ve özel çıkarlar aras ında) diya lektik bir bağ vard ı r. Başka b i r deyişle, işç i s ı n ıfı veya bel i r l i bir u lusal çerçeve içinde bulunan herhangi bir halk tarafından yürütülen savaş, enternas·· yonal n itel ikteki genel devrim hareketinden bir parçadır. B u savaş, tarih­sel n itel i kte çeşitl i nedenlerle veya somut duruma bağl ı koşul lar yüzünden ya da emperyalizme karşı savaş mevzileri dolayısiyle n ispeten bağ ımsızdı r. Fakat proleter içerikli her ulusal sorun, soyut değil, somut o lara k ele al ınma l ı d ır. Ve i ncelen i rken de işçi s ı n ıfı ve sosyalist devrim in ç ıka r­larından hareket edi lerek, söz kon usu u l usal sorunun bölgesel ve u lus­lararası ölçüde sosyal izme yönelen i lerici hareketi kolaylaştıracağı veya güçleştireceğ i hesaba katı l ma ı ıd ır. Bu demektir ki, Marksizm-Leninizm ve proletarya enternasyonal izmi açıs ından ele a l ı nan u lusal problem, her zaman, destekliyeceğimiz veya her zaman reddedeceğ imiz soyut n itel ikte bir sorun o larak incelenmemelid i r. Somut durumlar, ancak, belir l i bir ulusal sorunla ve sosyalist devri mi n çıkarlariyle i lg i l i tarihsel ve siyasal koşu l ların tah l i l i sayesinde açıklığa kavuşturulur.

Lenin, «Sosyal i st devrim ve u luslar ın kendi kaderin i bel i rleme hakkı .•

adl ı eserinde, Marks' ın, Çek halk ın ın 1848 y ı l ı nda kend i kaderini belir­leme hakkına karşı o lu msuz bir tutum takın masından söz ederken şunları yazmıştı r : «1848 y ı l ında «gerici .. ve devrimci-demokratik u lus lar a rasında fark yapı lması için tarihsel ve siyasal sebepler vardı . Marks, biri ncileri kı nayıp ik inci leri savunmakta hakl ı id i . Kendi kaderin i belirleme hakkı, demokrasin in isteklerinden biridir ve pek tabi i . bunun, genel demokrasi ç ıka rlar ına bağ ım l ı o lması gerekir ...

Toplumsal bir o luşum n iteliğ in i taşıyan mi l l iyetçi l ik, birden ortaya çıkmamış uzun bir süreç içinde biçimlenmiştir. Mi l l iyetçi l iğ in o lumlu, i lerici ve o lumsuz, gerici o lmak üzere b irbirine zıt iki yönü vardı r: Ancak bu iki yön ve her aşamada bunlar ın etki gücü gözönüne a l ı nd ığ ı takdirde doğru bir tutum sapta nabil ir. örneğin , ezi len ve bağıml ı ü l kelerin çoğunda mi l l iyetçi l ik o lumlu bir yöndeydi; çünkü bu mi l l iyetçi l ik, bütün yurtseverleri n emperyalist egemenl iğ ine karşı özgürlük ve u lusal bağ ı m ­s ızl ı k için a lt ında savaştıkları b i r bayraktı. Fakat b u durum. mi l l iyetçi l iğ in öteki yönünün tehl ikesi ni küçümsemek demek değ i ld ir. Zira u lusa l harekete burjuvaz in in çeşitli kanatların ı n katı l ması v e u luslararası burju­vazin i n ideoloj ik baskıs ı , u l usal hareketteki bazı unsu rların ideoloji ve pratik alandaki eylemleri üzerinde mi l l iyetçi l iğ in olu msuz yönünün etkis in i şiddetlendi rmekted ir.

Diyebi l i riz ki . y irminci yüzyı lda cereyan eden büyük ölçüde i lerici n itel ikte politik ve sosyal değiş imler, gel işmekte olan ü lkelerdeki u lusal harekete olumlu bir etki yapmıştır. Büyük Oktobr Sosyal i st Devrimin in

169

Page 12: v YENIÇAG - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_70_03.pdf · Bilindiği üzere, Karl Marks ve Fridrih Engels, XiX. yüzyıl Avrupasındaki durumu tahlil ettikten

zaferi ve dünya sosya l i st s istemin in kuru lmas ı , ezi len halk lar ın u l usa l hareket in in gel işmesi iç in elver iş l i u l us lararas ı koşu l lar yaratmıştır. Sadece Sovyetler B ir l iği ve sosyal ist s istem taraf ından çeşitl i bölgelerde emper­yal izme karşı yürütülen mücadele i l e ve sosya l i st ü l keler tarafı ndan u l usal harekete gösteri lmekte o lan çeşit l i yard ım larla deği l , ayn ı zamanda, u l usa l sorunun sosya l i st düzen çerçevesi iç inde proletarya enternasyona l izmi i l ke leri temeli üzerinde yeni bir şeki lde çözümlen­mesiyle ezilen halk la rın u l usal savaşı kolaylaşmıştır. Sömürgeci l i k düzenin çökmesi ve pek çok bağıms ız u l usa l devlet in kuru l mas ı , u l usa l hareketin gel işme sürecine hız vermiştir.

Bütün bu etkenlerin sonucu olarak, bu ha lklar ın u lusal kurtu luş hareketinde deği şim ler o lmuş, emperya l izmden u l usa l bakımdan kurtu l uş , ekonomik kurucu l u k ve sosyal i lerleme ödevler in in çözümlen mesi gün­deme a l ı n mıştır. Bu da u lusa l hareketteki i l er ici içeriği zeng in leştirmiştir. Arap ü l keleri ndeki gel işme, hemen hemen, ezi len öteki ha lk lar ın koyu l ­d uğu ayn ı yol u iz lemiştir. Fakat özel tarihsel koşu l lar nedeniyle bu ge l i şme kend ine mahsus öze l l i k lere sah ipt i .

Ara p ha lk ları i le emperya l i zm aras ındaki i l i şkilere gel i nce, belirtmemiz gerekir k i , emperya l i zm, Ara p ü l keleri ne ait topraklarda sun i b i r ı rkçı isra i l devleti kurmayı başarmıştır. Emperya l izm, Osman l ı imparato rluğu cöktükten sonra Doğu Arabi stan toprak lar ın ı parça la maya , buralarda ing i l iz ve Frans ız emperyal istler ine bağı m l ı çok sayıda pol it ik kuruluş lar meydana getirmeye de muvaffak o lmuştur. Bu sömürgeci parça lama ve d iğer tarihsel etkenler nedeniyle, u l usal hareket fark l ı yol lar iz l iyerek gel iş iyordu . Bu gel işme de çeşitli sonuçlara yol açm ıştır: Bazı ü lkeler siyasa l kurtu luşa d iğerlerinden önce kavuşmuş, böylece çeşit l i rej im ler ortaya çıkm ı ştır . Bazı ü lkeler ise, iç kuru l uş ları n ı n radikall ik derecesi bak ım ından birbir inden farkl ı progresif gel işme yol una koyu l muşlardır. Arap devletler in in çoğunda ve on lara benziyen d iğer ü l kelerde şu öneml i öze l l i k vard ır : Sömürgeci l i k ve çağdaş yeni -sömürgeci l i k egemen l iği n in b i r sonucu olarak kapita l i zm gel işmemiştir ve mevcut koşu l lar iç inde gel işemiyecektir. Bu neden le ora larda ekonomik birl i k doğmad ıkta n başka, şu veya bu ölçüde feoda l yada ya rı feodal üret im biçi mleri deva m edegelm iştir. Ekonomik bir l iğin mevcut o lmayış ı yüzünden bütün toplu m birleş ik b i r ekonomik organ izm ha l ine gelememiştir. Ekonomik ge l i ş­medeki ve ekonomik bağların güclenmesindeki gecikme sonucunda u l usal bir l ik problemin in çözüm lenmesi de geci kmiştir.

Tecrübe gösteriyor ki, gelişmekte olan ü l kelerde u lu sa l burj uvazi , büyük sosyal dönüşümler döneminde (ka pita l i zmden sosya l i zme geçiş çağında) u l usa l bir l iğe u laş ı lmas ı için gerek l i objektif koşu l la rı yaratma yeteneğine sah ip deği ld i r. Burjuvaz i gerek s ın ı rlı s ı n ı fsa l ç ı kar lar ı , gerekse ekonomik, pol it ik zayıfl ığ ı , emperya l izmle o lan i l işk i leri, hal kçı hareket-

170

Page 13: v YENIÇAG - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_70_03.pdf · Bilindiği üzere, Karl Marks ve Fridrih Engels, XiX. yüzyıl Avrupasındaki durumu tahlil ettikten

lerden, özell i kle yeni kuru lan u lusal devletler kapita l i st olmayan gel işme yoluna koyu lduktan sonra meydana gelen sosya l gel işmeden duyduğu korku dolayıs iy le u l usal harekete ne yönetic i l i k edebi i miş, ne de bu harekette başl ı ca rolü oynayabilmiştir. B u burjuvazi , çoğ u zaman, ekono­mik bağ ı ms ız l ığa, onun güclenip gel i şmesi ne karşı gelmişt i r.

Kendi tecrübemize dayanarak şu sonucu elde etmiş bu lunuyoru z : Bu ü l kelerde ekonomik bağ ı ms ız l ık , ekonomik ve sosya l i lerleme ve ulusal gel işme, ancak sosya l i st dönüşümlerle mümkündür. Arap ülkelerinde ve onlara benzer memleketlerde gerçek ulusal bi rl i ğ i n sağlanması iç in gerek l i koşu l lar ı ya ln ı z sosya l i zm ya ratabi l i r, ve ancak, sosya l izmde menfaati olan sosyal s ın ıfla r ve tabaka lar ü l kemizde u lusal sorunu i lerici a n lamda çözümlemeye yetenekl id ir. Arap ü lkelerindeki geniş küçük burjuva tabaka ları sosya l izm fiki rlerine yanaşmakta, bu s ın ı f ın bazı i lerici c:evreleri Marksizm-lenin izm fikirleriyle i lg i lenmektedirler. Bu da, siyasal hayatta olumlu b i r olayd ı r. Fakat bu tabakaların sınıfsal kökenleri nden i leri gelen ka ra rsızlığı , pol it ik parti leri n i n progra mlar ın ın perspektiften yoksun bulunuşu, on lar ın , sosyal kurtuluş ödevleri n i gerçekleştirme ve ulusal sorunun kökl ü bi r şeki lde çözümleme olanakları n ı n s ı n ı rl ı oldu­ğ u n u ı spat etmektedir.

Işte bu nedenlerden ötürü biz şu sonuca varmış bu lunuyoru z : Arap işçi s ı n ıf ı ve onun pol it ik temsi lcis i o lon komünistler, sosyal izm uğrunda savaşan en devrimci gÜcler o lduklarından, ulusal soru n un temelden çözümlenmesi için gerekl i koşu l lar ı yaratacaklardır. Onlar, u l usa l hareke­tin yönetici leri olarak, emekçilerin sosyal kurtu l uşunu sağl ıyacak, bu uğurdaki tarihsel ödevlerin i yerine getireceklerdir. Ulusal hareket sorunu­nun böyle Marks ist-lenin ist bir şeki lde ele a l ınması, Arap halk lar ın ı n kurtu luş mücadelesi n i , u l uslararas ı devrimci , ant i-emperya l i st v e anti­kapita l ist hareketi n önemli bir k ı sm ı ha l ine getirmektedi r.

1n

Page 14: v YENIÇAG - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_70_03.pdf · Bilindiği üzere, Karl Marks ve Fridrih Engels, XiX. yüzyıl Avrupasındaki durumu tahlil ettikten

Az gelişmiş ül'kelerin kapitalist olmayan yoldan sosyalizme geçişleri sorunu

T S O GTI N N A M S A R A Y

B i l imsel sosya l i zm teoris i , s ı n ıfs ı z topluma geçişin kaçın ı l maz olduğunu ispat ederken, yasal o larak, kapita l i z'm-öncesi aşamada bulunan sömürge ve bağ ı m lı ü lke ve ha lk ları n gel işme olanak ları sorunu i le karşı karşıya gelmektedir.

Marksizm k lôs ik leri bu sorunu daima somut tarihsel gel işme açıs ından e le a lmış lar ve bu gel işmeyi proleta ryan ı n zaferine, geri ka l mı ş ü l kelerin kurtu luş savaş ına bağlamış lard ı r.

Karl Marks ile Fridirih Engels, sosyalist devrim teorisi üzerinde çalış ı r ­ken ve proletaryayı i lerideki devr ime haz ır larken, devrim in dolay ı i ve dolays ız yedekleri n i gözönünde bulundu rmuşlar, sömürge ve bağıml ı ü l keler de dahiL. devrim in proleta rya merkezlerindeki ve köylerdeki muh­temel gel işme yol lar ın ı d ikkate a lm ış lard ı r. K. Marks ve F. Engels, çeşit l i ülkelerdeki ezilmiş ve geri kalmış halklar ın ku rtuluşları sorununu inceler­ken, tari hte i l k defa olara k, ekonomik bak ımdan geri kalmış ü l keler in, kepita l i st gel işme aşamasın ı at l ıya rak, sosya l izme geçebi lecekleri f ikri n i ortaya atmış lardır . N . Çernişevski i le N . Dobrolübov'un Rusya'nın kapita­l ist o lmayan yoldan gel işebileceğ ine dair görüşleri n i bi len Marks i le Engels, geri ka l mış şu veya bu ü l kenin kap ita l i st o lmayan yoldan sos­yal izme geçebi lme i mkôn ın ı Batı Avrupa'n ın gel işmiş ü l keler indeki işçi s ın ıfın ı n zaferine bağ lamış lard ı r. Marks i le Engels, baz ı Rus s iyaset adam­lar ın ın soru la rına cevap olarak, «Komünist partisi man ifesti . . n in 1 882 y ı l ındak i ik inc i Rusça baskıs ın ın' ön sözünde şun la rı bel i rtmiş lerd i r : " Rusya'daki devrim, Batıdaki proleta rya devrim i i ç i n , i k i devrim de b i r­b i ri n i tamamlıyacak şeki lde, bir işaret o lursa, Rusya'da mevcut toprak üzerindeki cemaat mül kiyeti, komün ist gel işmenin ç ık ış nokta lar ından bi ri hal ine geleb i l i r ...

Marks ve Engels'in öğretisini, yeni bir tarihsel dönemde yaratıcı bir şeki lde gel iştiren V. i. Len in , geri ka lm ı ş ü l kelerde sosya l i zm kuruluşu sorunu dahi l , emperya l ist dönemde sosya l ist devrime dair teoriyi bütün yönler iy le hazı rlamıştır. Lenin, sömürge boyunduruğunu yokettikleri halde, sosya l izme geçmek iç in henüz maddi imkan lara ve d iğer a raçlara sah ip bulunmayan ülkeler için kapitalist gelişme yolunun kaçın ılmaz olduğu iddiala rı n ı n temels iz l i ğ i ispatlamış, Komintern ' in 1 920 y ı l ındaki i i . Kongre­sinde son derecede önem l i olan «geri ka lmış ü l keler, gel işmiş ü l kelerdeki proleta ryan ın yard ım iyle, kapita l ist gel işme aşamas ın ı atlıyarak sovyet düzen ine ve bel ir l i ölçüde komünizme geçeb i l i rler .. görüşünü formü le, etmiştir.

172

Page 15: v YENIÇAG - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_70_03.pdf · Bilindiği üzere, Karl Marks ve Fridrih Engels, XiX. yüzyıl Avrupasındaki durumu tahlil ettikten

lenin ' in geri kalmış ü lkelerin kapita l ist olmayan yolda gelişmesiyle ilgi li teoris i , tek sosya l ist devlet in üyesi hal ine gelen ça rl ı ğ ı n eski sömürge ha lkla rı n ı n hayat ında olduğ u g ib i , bağ ı ms ız b ir devlet olan Mogolista n Halk Cumhuriyeti n in hayatında da ifadesin i bulmuştur.

len in ' in , halkı mızın kapita l i st olm' ayan gelişme yolunu seçmesine

şahsen yard ı m etmesi, Mogoli stan Devrimci Halk Partis i ' ne, memleketin kapita list o lmayan yolda gel işmesi perspektifleriyle i lg i l i değerli öğ üt ve direktifler vermesi Mogol istan komünistleri için b i r gurur vesi les idir .

Bi l indiği üzere, Mogolistan ekonomik ba k ı mdan Asya 'n ı n en geri kal­mış ü lkeleri nden bi riydi, halk ın başl ıca geçi m a racı i lkel, göçebe hayvan bakıcı l ı ğ ıyd ı . Memleketle ne sanayi, ne makinel i taşıt a raçlar ı , ne çağdaş ha berleşme s istemi, ne de u lusal n iteli kte f inans- kred i kurumları bulunu­yordu. Aratlar (hayvan bakıcı köylü ler) derebeylerin ve yabancı sömürü ­cülerin kölesi d u rmundayd ı . lama'lara a i t tapınaklar, a ratla rı n b i l inc ine ka rmakar ış ık d insel hu rafelerle etkide bulunuyordu. 0ğ reti m iş leri d insel kurumla rı n el inde toplanm ıştı ve göçebe halk ın her hareketi d i nsel kontrol a lt ında bulunduruluyordu.

Yüksek kademedeki la ma'lar ın feoda l mülkleri o lan tekkeler, taassubun ve derebeyl ik sömürüsünün merkezleriyd i , Tekke iş le ri nde 1 00 binden fazla la ma ça l ışmaktaydı ki, bunla r memleketteki çocukluk çağından ç ıkmış erkeklerin yüzde 40'lnl meydana geti riyordu .

Bu şa rtla r a lt ında Mogolistan 'da yen i toplum düzenin in , sosya l izm kuru luşunun ne büyük güçlük lerle ka rş ı karşıya geld iğ in i an la ma k zor değ i l d i r,

Memleketi mizdeki toplumsa l hayatın kökten değişti ri lmesi iç in gerekli i mkôn la rı 1 921 y ı l ındaki halk devrim i sağ lad ı . Halk ımızın u lusa l kurtuluş ve toplumsal değ işi kl ik ler uğrundaki savaş ında yönetici rolü Mogolistan Devri mci Halk Partisi (MDHP) oynad ı .

Ha l kı m ız, emperyal i st köleliğ inden ve feoda l egemenl iğ i nden kurtu l­mayı , sadece b i r ödev ola ra k gözönünde bu lundurmakla kalmadı , bu ödevi başa rd ı ve daha sonra, kapita l i st gel işme aşa masın ı atl ıyarak, sosyalist toplum düzenin i kurdu .

Geri ka l m ı ş ü l keleri n, feodal i lişki lerden sosya l izme geçebi lmeleri için, birçok devrimci -demokrati k değ i şmeleri , genel ola ra k burjuva-demok­ras is i ta raf ından çözü m lenen bazı ödevleri gerçekleşti rmeleri ıôz ı md ı r. 0rneğ in Mogoli stan Ha l k Cumhuriyeti 'nde feodalizme özgü toprak köleliğ i hukuku, a ratla r ın feodallere vergi (mecburi ve keyfi) borçları kald ı rı ld ı , feoda llerin ve yüksek kademedeki d in adamla rı n ı n mü lkelerine elkonuldu, hayvanlar fakir ve desteğe muhtaç arat a i lelerine veri ld i . Bütün bu devri mci-demokratik değ iş i k li klerin gerçekleşmesi i ç in Mogo-

173

Page 16: v YENIÇAG - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_70_03.pdf · Bilindiği üzere, Karl Marks ve Fridrih Engels, XiX. yüzyıl Avrupasındaki durumu tahlil ettikten

l i sta n ha lk ın ın hemen hemen yirmi y ı l gayretler harca ması lôzı m geld i . Mogol i stan'daki devri min demokratik aşa ması n ı n başl ı ca sonucu, feodal ü reti m i l i şk i lerin in ortadan ka ld ı rı lmas ı , yabancı tefeci-ticaret sermayesi­nin ekonomiden uzaklaşt ı rı l ması , ha lk ekonomis i nde sosya l ist sektörün yarat ı lmas ı , kapita l ist o lmayan yolda gel işmenin sağ la m temellere otur­tu lmas ı o ldu .

Devr im in i k inci , sosya l i st aşamas ında Mogol i stan halk ı , M DHP'n in yönetmen l iğ i a lt ında endüstriyi, köy ekonomisini ge l iştirmek ve kültür devrim in i uygula mak amaciyle geniş çapta tedbirler a ld ı ve bunları gerçekleşti rd i .

Sosya l i st endüstri n i n yarat ı lması ve du rmadan genişleti lmesi , çağdaş u laştı rma ve haberleşme a raçları şebekesi n in gel işt i ri l mesi , Mogol istan ' ı n ta ı ı m ve hayvancıl ık ü l kesi o lmaktan ç ıkarak tarı m-endüstri mem leketi hal ine gelmes in i sağlad ı .

Bu dönem iç inde köy ekonomis inde büyük toplumsa l -ekonomik değ iş ik ­l i kler yap ı ld ı , 1 959 yı l ı nda a rat iş letmeleri n i n kooperatifleşti r i lmesi i ş i tamamla n mı ş oldu. Bu işletmeleri kooperatifleştirme ödevini n başariyle çözümlen mesi sayesinde Mogol istan Halk Cumhuriyet' inde sosya l ist üretim i l işk i leri n i n zaferi sağ land ı .

Sosya l i st kuru luş s ı ra larında yaş l ı vatandaşlar a ras ı nda oku r-yazar­s ı z l ı ğ ı n tamamiyle ortadan kald ı rı lmas ı , köy çocuk ları için i l koku l , şeh i r çocukla rı i ç i n i se ortaokul öğ ren im in in mecburi ha le getiri lmesi , yeni b ir u lusal kültürün, edebiyat ve sanatı n gel iştiri lmesi , çağdaş b i l im leri n benimsenmesi v e h a l k ayd ı n lar ı yetiştiri l mesi g ibi derin değ iş ik l i kler sağl ıyan kü l tür devrim i gerçekleşti r i ld i .

Şuras ın ı bel i rtmek lôzımdı r k i , Mogolistan Ha l k Cumhuriyeti ' n in kapita l i zmi atl ıyorak sosya l izme geçişte sağ ladığ ı başarın ı n çözümleyici şartla r ından b i r in i , yeryüzünün i lk sosya l i st devleti o lan Sovyetler B i rl i ğ i ' ­n i n çok yan l ı , kardeşçe yardı mları teşk i l etmişti r.

Ş imdi Mogol i stan Ha l k Cumhuriyeti sosya l i zm kuru luşunu ta ma mlama dönemine g i rmişti r k i , bunun la i lg i l i temel ödevle r pa rti n in 1 966 y ı l ı ndaki XV. Kongresinde kabul edi len yeni p rogramda yer a l m ı şt ı r.

Böylelikle Mogolistan halkı, Marksist-Leninist partisinin yönetmenliği

alt ında, geri ka l mış ü l kelerin ka pita l ist o lmayan yolda gel işmesi i m kôn ı na dai r Marks, Engels ve len in ' in yüce öğretis ini başariyle uygu lamaktadır. Şuras ın ı bel i rtmek gerekir ki, M DH P, kapita l i st olmayan yolda gel işmeye da i r Marksit-Leni n i st öğretiyi gerçekleştiri rken, devri imiş olan feodal ler s ı n ıfı n ı n azg ı n d i rencin i , u l us lararas ı emperya l i zm in entri kaların ı , küçük burjuvazin in bask ı ların ı , parti iç indeki sağcı ve «solcu .. oportüni stlerin muhalefetini, defa la rca başgösteren m i l liyetçilik belirtilerini ve mi l l iyet­ç iğ in ka l ı nt ı lar ın ı ortadan ka ld ı rmışt ı r.

174

Page 17: v YENIÇAG - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_70_03.pdf · Bilindiği üzere, Karl Marks ve Fridrih Engels, XiX. yüzyıl Avrupasındaki durumu tahlil ettikten

Geçmişte feodo l i l işk i ler aşaması nda bu l unmuş olan Mogoli stan halk ı· .: ı n , tar ihsel denemeden geçmiş sosya l i zm kuruluşu tecrübesi, MDHP'n in , u l us lararas ı komün i st, i şç i ve u l usa l kurtu luş hareketler in in devri m teoris ine öneml i b i r katk ı s ın ı teşk i l etmekted i r.

Bugün, kapita l ist gel işme aşaması n ı n at lanması su retiyle, ha lk lar ın wsya l izme geçişleri s ü reci ne b irçok ü l kelerde tan ı k o lmaktayız. Gelecekte bu yol u daha bi rçok halk lar ın iz l iyeceği şüphesizdir. Bundan dolayı , kapita l i zmi atl ıyarak, feoda l izmden sosya l izme geçmiş olan Mogol istan Halk Cumhuriyeti 'n in gel işmesindeki tecrübeler, zaman ım ı zda çok öneml i uiusla ra rası b i r an lam kazanmakta d ı r.

U l usa l öze l l i k lerin bütün farklarına rağmen, kurtu lmuş ü l keler in bugünkü dönemdeki ge l işme s ü reci i le , Mogolistan Halk Cumhuriyeti 'n in kapital ist o lmayan yo lda gel işmesi a ras ı nda bi rçok ortak yönler vard ı r. Mogol istan ' ı n tecrübesi şunu göstermiştir : Kurtu lmuş olan ü l kelerin, geri ka l m ı ş l ı kla r ın ı yenmek uğrunda kes in devrimci tedb i rler a lab i l meleri iç in , kend i l eri n i da ima destekl iyen Sovyetle r B i rl iğ i ve diğer sosya l i st ü lkelerle s ı kı ve çok yan l ı işb i rliğ i bağları ku rmaları ve onların ka rdeşçe yardı m. la rına güvenmeleri gerekmekted i r.

Sosya l i zm in b ir dünya s istemi ve çağdaş top lumsal gel işmenin çozum· leyici b i r gücü , u l usal ku rtu l u ş hareketlerin in ta rihsel zaferler kazand ığ ı

v e dünya ölçüsündeki devrim sürec in in b i r bölÜmü ha l ine geld iğ i yen i ta r ihsel şartla r iç inde ku rtu lmuş o lan, fakat ekonomik ba kımdan geri kalmış du rumda b u l unan ü l keleri n gel işmeleri perspektifi olağa nüstü b i r önem kazanm ışt ır . Bunun iç in u l usal ku rtu l u ş savaş ı yapan ü l kelerin kapita l ist olmayan yoldan gelişmeleri sorunu , komünist ve işçi parti leri n i n 1957, 1960 ve 1969 yı llar ı nda Moskovada yaptıklar ı danışma toplantı· larında daha da gelişti ri lm iş ve somutlaştı rı lm ıştır.

Bu sorun etrafı nda çeş i t l i ideoloj i le r aras ı nda mücadeleler yürütül. mekte, sorun enine boyuna tartış ı lmaktad ı r. Burj uvazi ve onun yardak. ç ı lar ı , tabii o la rak, kapita l i st o lmayan yo lda gelişmeyi ş iddetle reddet· mekte, bu amaçla çeş it l i entrika ve ifti ra lara başvurmaktadırlar.

Bazı teorisyenler, sığ bir Marksizm·Len in i zm an layış ıyle, ya da onun gerçek an lam ın ı bu land ırmakla, Marksizm·Len in izmin , sadece, prole· tarya i le burjuvazi arasındaki çel işkilerin açıkça su yüzüne çıkt ığı gel iş· miş ü lke lerde uyg u lanabi leceğ in i , nüfusunun temel y ığ ın ları köyl ü lerden ibaret olan geri kalmış ta r ım ü l keleri nde uygu lanması olanağ ı n ı n bu l un · madığı n ı iddia etmekte ve böyle 'b i r iddiaya dayanarak, kapita l i st olmayan yolda gel işmeye da i r Marksi st·Len in i st teorin in redded i l mesi n i istemektedi rler. Bu iddian ı n hata l ı o lduğunu an lama k iç in sorunun iyice i ncelenmesi gereklidir .

175

Page 18: v YENIÇAG - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_70_03.pdf · Bilindiği üzere, Karl Marks ve Fridrih Engels, XiX. yüzyıl Avrupasındaki durumu tahlil ettikten

V. i. Len in, eski somu rge ve bağ ı m l ı ü l keler ha lkları n ı n , politik ve ekonomik kurtuluş uğrundaki savaş ları n ı n i l könce emperya l izme yönel­tileceğin i ve bu savaşın gelişmesi bel i rli bir d üzeye u laştıktan sonra, g itg ide daha geniş ö lçüde kapital i zm a leyhtarı b i r öz kazanacağ ın ı söylemişti . Kurtu lmuş o lan bi rçok ü l kelerin g'e l işmek i ç i n sosyalist bi r doğ ru ltuyu ben imsemeleri ve derin toplumsal değişiklikler yolunda kesin ad ım lar atma ları Len in ' in bu g örüşünü tamamiyle doğru lamakta d ı r.

Zamanım ızda, emperya l izm, sosya l ist gel işme doğrultusunu ben imseyen i lerici rej im i i ü lkelere özel bir düşmanl ık beslemektedir. Bu ü lkeleri tuttukklar ı yoldan saptı rmak istiyen emperya l i stler, orala rdaki s iyasal partileri parçalamaya ça l ı şmakta, öğ ret im ve kü ltür kuru mları n ı ve y ığ ı n ­s a l haberleşme a raçları n ı etkileri a lt ına a lmaya kalkışmakta, bu ü lkelerde karş ı -devri m yuva ları meydana getirmekte, devlet ve ordu katla rındaki gerici e leman ları desteklemekte, yurtseverler aras ında çelişki ler meydana getirmek için komünizm a leyhta rl ığı kal ınt ı lar ından faydalanmaktad ı rlar. Emperya l i stler, kapital ist ol mayan yolda gelişme a lanında elde edi len tecrübelerin önemini a n lad ı k ları iç indir k i , yeni yeni ü l kelerin bu yolu seçmelerinden korka rak, kurtu l muş ü lkelerin i lerici ge l i şmeleri n i engel­lemek a macıyle hiçbir gayret ve a racı esirgememektedi rler.

Komün ist ve işçi part i ler in in Moskova'daki 1 969 Danışma Toplantı s ı n ı n belgelerinde şun la r bel i rti l mişti r : . . Zama n ı mızda, devrimci şa rtların etkisiy le, kurtu l muş olan ü l kelerin i leriCi an la mda top lumsal gel işmeleri için özel şeki l ler ortaya çıkmış, devrimci-demokratik g üclerin rol ü a rt­m ışt ı r. Bazı yeni devletler kapita l i st olmayan yolu seçmişlerd i r ki , bu yol, kend i le rine, sömürgeci l iğ in miras ı olan geri ka lmış l ıktan kurtu l mak ve sosya l ist gel işme yolunda yü rü mek şartlar ın ı sağ lamaktad ı r. Bu ü lke­lerdeki sosya l i st doğrultu, büyük g üçlükleri göğ ü sliyerek yol a lmaktadır . Bu devletler emperya l izme ve yeni sömürgeci l iğe karşı kes in bir savaş yü rütmekted i rler.»

Kapita l i st o lmayan yolda gel işmenin üstünl ükler in i , geri ka lmış ü lke­lerin tarihsel gel işmesini öneml i derecede hız landı rması ve onlara, n ispeten k ısa sü reler içinde, koskoca ta rihsel dönemleri aşma la rı i m kôn ın ı sağlaması teşki l etmekted ir. Kapital ist o lmayan yol, yeni top lumun doğ u m sancı ları n ı öneml i ölçüde azaltmaktad ı r. Kapital ist olmayan gel işme yol undan sosy.a l izme geçiş, kapita l izmde olduğu g ibi, köyl ülerin proleter­leşmesine, nüfusun temel in i teşkil eden yığ ı n lar ın iflôs edip perişan hale ge lmesine lüzum kalmadan gerçekleşmekted i r. Asya, Afrika ve Lôt in Amerika ü l kelerinde ulusol kurtu luş hareketindeki çağdaş sorunlar ın çözüm len mesine imkôn veren yol kapita l ist o lmayan gel işme yoludur.

1 76

Page 19: v YENIÇAG - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_70_03.pdf · Bilindiği üzere, Karl Marks ve Fridrih Engels, XiX. yüzyıl Avrupasındaki durumu tahlil ettikten

Leninizm ve ideoloji savaşının bazı yönleri

H U A N D I S

Zamanı mız, Leninizmin evrensel önemini en inandırıcı biçimde doğrula­mıştır. Ideoloji savaşı a lanı ndaki ödevlerimiz, Marksizm-Leninizm fikir­lerini düşmanlar ımız ın hücumlarına karşı savun mak, her yerde ve geniş ölçüde yaymak, K. Marks ve F. Engels'in fikirlerinin Lenin tarafından geliştirilmesi örneğinden esinlenerek yaratıcı biçimde geliştirmektir.

Zamanımızdaki ideoloji savaşının şu iki tipik özelliği vard ı r : o} burjuva ideolojisinin bunal ımı , b) Marksist-Leninist ideolojinin - bazı karmaşık dönemleri de ihtiva etmekle beraber - yükselişi.

Bu i kili evrimin ortak kökü, Marksizm-Leninizmin doğru luğunu tarihsel gerçekliğin onaylaması olayıd ı r. Tarihsel gerçekl ik, ideologların gelenek­sel ola ra k dayandık ları , ezg i ve sömü rü rejimierini savunurken veya hakl ı gösterirken yasland ı kları temel leri objektif olarak yı kmaktadır.

Marksist-Leninist ideolojinin za manımızdaki yükselişinden söz ederken, 50 y ı l l ı k va rl ığ ın ın 45 yılı boyunca - ve bunun 30 küsur y ı l ında en başta Franko diktatoras ına karşı savaşarak - il legol çal ışmak zorunda bırak ı l ­mış olan ispanya Komünist Partisinin tecrübesini ele o labil iriz. Bilindiğ i gibi, bu diktatoro, Ispanya'da Len in fikirlerinin kökünü ve Lenin adın ı kazımak, klerikal faşist fikirleri dayatmak için en kıyıcı ve barbarca yöntemlere başvuragelmiştir. Ama V. i. Lenin'in eserlerı kanun-dışı i lôn edilmiş o lsa da, ispanyol gençliği , köylerde, fabrika larda ve üniversite­lerde bu eserleri gerçek bir tutkuyla okuyagelmiştir. Lenin'in eserleri memleketimizde hiçbir zaman bugünkü kadar çok okunup benimsenmiş değildir. lJlkemizde Marksist-Leninist ideolojinin etkisi o kadar büyüktür ki , cizvitlerin resmi de'rgisi " Rason ve Fe» bile 1 969 Şubat sayısında şun­ları yazmıştır: "Marksizm bugün yayı lma ve ideolojik etki bakımından eşi görülmedik bir düzeye u laşmıştır. Bu öğretinin somut sonuçları ne o lu rsa olsun, Marks, bugün, yaşan ı las ı hayatın gökyüzünde deği l , yeryü­zünde yaratı lmasından yana olon birçok insan ın her zamankinden fazla önderidir,»

Kilisenin bağrında mayalanan olgular bir hayl i an laml ıd ı r : Katolikliğin yenilenmesine hizmet eden hareketin, Dünya Ruhani leri Toplantısı 'ndan sonra ortaya çıkan çok önemli sektörü, ve katolik l iğin özellikle işçi ve ha lk yığ ı n ları tarafı ndan yürütülen savaşla dolaysız o lara k bağ l ı ak ımları (örneğin I spanya ve Lôtin Amerika'da), K. Marks ve V. i. Lenin'in temel tezlerinden baz ı ların ı - bunları n kendi dinsel inançlariyle bağdaşabile­'ceğini i lan ederek - kabul ettiler. Hayat, Santiyago Karilyo yoldaşın «zaman ı mız problemlerine yeni yanaşım» adlı kitabında formüle ettiğ i hükmü doğrula maktadır. Karilyo, bu kitabında, h ı ristiyanla rla Marksistler

177

Page 20: v YENIÇAG - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_70_03.pdf · Bilindiği üzere, Karl Marks ve Fridrih Engels, XiX. yüzyıl Avrupasındaki durumu tahlil ettikten

aras ındaki d iyaloga değinerek şöyle demekted i r : .. Marksist-Lenin ist ideoloj ide, a rtı k, yanyana yaşa maya değ i l , görüş uygun luğ u na imkôn veren hükü m ler vard ı r. Ve bu uygun luk, pratik işbirl iğ in i daha reel hale getirmektedi r.»

Son zamanlarda, b i rçok Arap ve Lôtin Amerika ü lkelerinde subay çevrelerinden bazı gruplar ın yeni tutumlar ın ı yansıtan pol it ik olaylarda yine Len in izmin oynadığı role dikkati çekmek yerinde o lur. Bu polit ik olaylarda da, anti-emperya l i st m i l l iyetçi l iğ in sosya list eğ i l im lerle bağ­daştığ ı na tan ı k olmaktay ız .

Ş imdi Len in izmin yükselişi dönemin i yaşad ığ ı mıza göre, şunu kendi kendi mize ve en büyük içtenl ik le sorman ın tam s ı rasıd ı r : Bugün, önü­müzde, bertaraf ed i l mesi ideoloj i k hücumları mıza daha büyük b i r atı l ı m kazand ı ra bilecek olan ne gibi gerçek engel ler veya g üçlükler vard ı r ?

V . i . Len in dev çal ışması v e yaratt ığ ı eserler sayesinde yüce ta rihsel bir kişi oldu. Her işçi için , sömürülen herkes için, Len in ' in Bolşevi k Pa rt is i 'n i yöneterek i l k sosya l ist devri mi gerçekleşti rmedeki cözümleyici ro lü açık ve an laş ı l ı r bir gerçektir. Bugün ideoloji savaşın ın bütün biçim ve bel i rti ler ine Len in ' in devrimci fi ki rleri damgas ın ı vu rmuştur. Bu fiki rler, Sovyetler B i rl iğ i ' nde sosya l izmin zaferi nde yansımaktadır.

Sovyet ha lk ı , bu sonuçlara büyük fedakôr l ık lar ve kurban lar pahasına u laştı; çünkü y ı l l a r y ı l ı , kendis ine düşman dünyan ın kuşatma çemberi içinde yapya ln ı zd ı . Sovyet egemen l iğ in in kurulması döneminde bu halk 14 kapitalist memleketin s i lôh l ı müdahaleci lerin i d ize getird i . Daha son ra Hitlerci sa ld ı rgan ları hezimete uğrattı . Sovyet yurdunun ve insan l ığ ı n Hit ler ôfetinden kurtar ı lması için 20 mi lyondan fazla Sovyet insanı can lar ın ı verdiler. Sovyetler B ir l iğ i 'nde sosya l izm kuru luşunu gerçekleştiren destani ça l ı şmalar, d iğer halklara hü rriyet uğ rundaki savaşlar ında Sov­yetler B i r l iğ i 'n in yapt ığ ı cömertce ve menfaat gözetmez yard ı m (biz ispanyol komün ist leri kendi tecrübemize dayanara k bunu daima şükranla tekra r edeceğiz) , kapita l i st dünyasında hayran l ık , sömürülen geniş yığ ı n ­larda sevgi ve dayanışma duygu ları uyand ı rd ı . Daha son ra, Ç in Dev­rimi 'n in , Küba Devrimi 'n in , Kore Kurtu luş Savaş ı 'n ın destan i kah raman l ı k ­Ia r ın ı da bütün dünya ayn ı hayran l ı k la iz led i . Bugün de Viyetna m ha lk ı ­n ı n kahraman l ı k savaş ın ı öylece izlemektedir. Yen i dünyan ın , ana kanunu her türl ü sömürü ve ezgiyi sona e rd i rmek olan yönel işi içinde mi lyonlarca insanı saran ilgi ve heyecan, kapita l i st memleketlerde Marksist-Leninist ideolojide görülen şimdiki yüksel iş in ana kaynağ ı d ı r.

Bugün, ideoloji savaşı sadece emperya l izmin i l letleri n i göstermekle ve sosyol izmin üstün l üklerini bel i rtmekle yetinemez,. M a rks izm-Lenin izm, b i l ­hassa emperya l izme ka rş ı savaşta daha kuvvetli o lab i lmek için kendi iç problemlerini de tah l i l etmel idir .

1 78

Page 21: v YENIÇAG - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_70_03.pdf · Bilindiği üzere, Karl Marks ve Fridrih Engels, XiX. yüzyıl Avrupasındaki durumu tahlil ettikten

Marksizm-lenin izmin gel işmesi , bugün, sosya l izmin 1 4 ü lkede ve en değiş ik biçimlerde üstüngelmesi sonucunda ortaya ç ıkan iç diyalektiği küçümsiyemez. Bu 1 4 memlekette çeşitli sosyal izm modelleri'nin varl ı ğ ı iddiası, Oktobr Devr imi 'n in insa n l ı k tar ihinde yen i b i r çağ , sosya l izm ve komünizm çağ ın ı açara k oynad ığ ı olağanüstü rolü asla küçültmez ve zedelemez. B i ld iğ imiz g i bi , Oktobr Devrimi 'nden hemen sonra, Rusya'da, Bolşevi klerle solcu Es'er-Ierin koa l isyon hükümeti va rd ı . Menşevi k ler de 1 920'ye kada r sovyetlerde lega l muhalefeti teşk i l ediyorlard ı . işte len in ' in konuşmalarından buna b i r örnek : «B iz , burjuvaziyi seçim haklar ından mutlak anla mda yoksun etmeyi hiçbi r zaman mesele edinmiş değ i l i z ; çünkü burjuvaziyi her adı mda baskı a lt ında tutacak olan proletarya d iktatör lüğü, onu seçim haklar ından yoksun etmiyebi l i r. Bu, teorik bak ım­dan tamamiyle imkôn dahi l i ndedir. B i z , Anayasamız ı da başka ülkelere örnek diye göstermiyoruz. Ya ln ız şunu d iyoruz ki , burjuvaziye baskı yap­madan sosya l izme geçiş yoluna koyu lmaya kalkan la r sosyal i st değ i l le rd i r. Fakat, s ın ı f o lara k burjuvaziyi baskı a lt ında tutmak gerekl iyse de, onun seçim haklar ından ve eş i t iş lemden yoksun edi l mesi i l le de şart deği ld i r.» Bu lenin tecrübesi n in teorik an lamı , partim iz iç in büyük b i r önem taş ımakta d ı r ; çünkü - elbette ba mbaşka şartla r içinde - kendi savaş perspektifleri mizi tesbit etmemize yardımcı olmaktad ı r.

B iz sosya l izme doğru kendi hareket yolumuzu çizerken, proletarya d iktatörlüğ ünün çeşitli variyantlanmn varl ığ ı hakk ındaki leninci prensip­fere dayan ıyoruz. Ve lenin izme sadakatle, sosya l izmin, demokratik özgür­l üklerin , yani burjuvazin in daima biçimsel o lara k tan ıd ığ ı ve sosyal izm tarafı ndan daha yüksek bir düzeye ç ıkar ı lması , politik, sosyal ve ekono­mik bak ım ıardan gerçek bir özle doldurulması gereken özgürfüklerin a labi ld iğ ine gen işleti lmesi an lamına gelmesi gerektiğ in i bel irtiyoruz.

Sosya l izmin bu köklü demokratik ka rakterin i , Len in ' in öylesine kuvvetle belirttiğ i ve bugün özel l ik le önemi büyük olan n iteliğ i n i ifade ve kabu l etmek çağ ı mızdaki ideoloji savaşı iç in esastı r. B iz , burjuva devlet in i , zor yöntemlerine g ittikçe daha çok başvurduğu, faşist zorba l ı k biçimlerini uygu lad ığ ı ve askeri-bürokratik dehşet makinesini habi re işlettiğ i her ahva lde demaske etmeliyiz.

Ideoloji savaşı a lan ı nda len in ' in vasiyetlerinden bir i , safla rım ıza düş­man fiki rlerin sokulmaması , her çeşit oportün izme asla göz yumu lma ması hakk ındak i vas iyeti , parti ler imizin eylemi bak ımı ndan çok büyük b i r önem taşımakta d ı r. Ispanya komünistleri Len in ' in bu vasiyetinden daima esin­lenerek, burjuva fiki rlerin in safla rı mıza soku l ma denemeleri ne ka rş ı , gerek sağcı, gerekse «solcu» revizyonizm sapmalar ına karşı kesin bir savaş yürütmüşlerd i r ve gerekl i oldukça buna devam etmektedi rler.

Fakat ş imdik i ideoloj i k ta rtışmada, - yukarıda sözünü ettiğ imiz sap­ma ların d ış ı nda - daha başka mahiyette ve elbette bundan y i rm i-otuz

1 79

Page 22: v YENIÇAG - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_70_03.pdf · Bilindiği üzere, Karl Marks ve Fridrih Engels, XiX. yüzyıl Avrupasındaki durumu tahlil ettikten

y ı l önce mevcut olmayan problemlerle ka rşı ka rşıya gel ip gelmed iğ im iz i de görmemiz gerekirdi .

Sosya l izmin objektif temeli i le Marksist ideoloj i n i n yansıtt ığ ı üst-yapı aras ındaki bağ ı nt ı , pas i f değ i l, tersine, aktiflir. Bundan ötürü, bugün, Ma rksizm-Len in izmde, sosya list toplumlarda mevcut çeşitl i l i ğ in ideolojiye yansı ması olan bazı başkal ık veya çel işk i lerin ortaya çıkmasında şaşı lacak bir şey yoktur. B u toplu mlar, kapita l i stleri n ve büyük toprak beylerin in hezimete uğratı lmas ı sonucunda meydana çı kmış lard ı r. Bun lar dünya sosya l i st s istemin in b i rer bölü mü, dünya sosya l ist devrim i sürecin in organ i k b i rer pa rças ıd ı r. Bunun i çi n, söz konusu başka l ı k veya çel işki ler sınıfsal karakterli değildir.

Bu fa rkl ı görüşler etrafı ndaki tartı şmalarda, şu veya bu meselede hemfi k i r olmad ığ ı n ı b i ld i ren her kişiyi, hemen, burjuvaz in in etkisi a lt ına düşmüş, ya da - bir başka deyişle - sağcı veya «solcu>o oportünist saymak g i bi b i r yönteme başvurmaktan kaçın ı lma l ıd ı r. Böyle bir yöntem, doğ ru dürüst teorik ça l ı şmayı, şu veya bu f ikr in ortaya ç ıkmasına yol açan objektif sebeplerin konkre tah l i l i n i g üçleşti rebi l i r. Bu takdi rde, f ikir lerin Len i n izm çerçevesi iç inde gerekli i ncelen mesi n i i mkônsı zlaşt ı ran engeller ortaya ç ıkar. Çeşit l i kara rla rı karş ı laştı rma iş i , yani öğ retim iz i gel işt i rme ve zeng in leştirme süreci zorlaş ı r. Böyle b i r yöntem, düşmanları m ız ın reel kuvvet in i , öze l l ik le ideoloji a lan ı nda, aşır ı derecede art ı r ı r.

ideoloj i savaşı m ızda, Marks izm-Len in izmin b i r bi l i m olduğunu gozo­nünde bulundurmamız önemlidir . Marksist-Len in ist görüş ve tutum ları daima savunmamız gereğ i söz götürmez. Komün ist ve işçi pa rti leri n i n 1 969 Moskova Danışma Toplant ıs ı , u lus lararası komün ist hareketinde yöneti m merkezi d iye bi r şey olmad ığ ı n ı gayet hakl ı o lara k tesbit ve ifade etmişti r. B i l imsel ve devr imci f i k i rler olara k Marksist- Len in ist fi k i rlerin reel kriteri , devri mci uygu la ma ve devri min i leri ha reket idir .

Söyled i k leri m izden an laş ı l ıyor ki, b iz, Sovyetler Bir l iğ i 'n in ve topyekun sosya l ist dünyan ı n başa rı ve zaferle rin in önemini küçü ltmeyi amaçlayan her eğ i l im in ka rş ı s ındayız . Biz pek haklı o lara k bu başarı la ra ideoloj i k savaş ım ızda baş yeri vermekteyiz ; z i ra bun ları bütün yeryüzünde işçiler ve sömürülenler kendi öz başar ı lar ı o lara k ben i msemekted i rler.

Çevremizdeki realiteyi, hiç korkuya kap ı lmadan, nas ı lsa öylece ele a l ı p i ncelemeliyiz. Len in örneği gözümüzün önünded i r. 0, henüz doğ muş Sovyet devleti n in hayatı iç in çok tehl ikel i an larda bi le geniş ideoloj i k tartışmalar açıyor ve bu tartı şmalarda sosya l ist rea l iten i n beli r l i yönler ine yönelti len sert eleşt ir i ler eksi k o lmuyordu . Bunun la beraber, Len in, sos-. ya l izmin yerleşme ve sağlamlaşmasına bu tartışmalar ın katkıda bu lun­duğu kanısı ndayd ı .

180

Page 23: v YENIÇAG - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_70_03.pdf · Bilindiği üzere, Karl Marks ve Fridrih Engels, XiX. yüzyıl Avrupasındaki durumu tahlil ettikten

Biz im iç in esas olan, ideoloji savaşına, ş i md i ki şart larda gerekli akıncı bir n itel ik kazandırma arzusudur. B iz im, proletarya enternasyonal izmi problemler ine yanaşı m tarz ım ız ı bel i r/iyen de budur . Bugün a rt ık söz konusu olan, kapita l i st d ü nya tarafı ndan kuşatı l mı ş b i r tek sosya l ist memleketin savunu lmas ı değ i ld i r. Ş imdi dünya sosya l i st s i stemi mevcuttur, ve biz, proleta rya dayanışması ruhunda Sovyetler B i rl iğ i 'nden, d ünya sosya l ist s i steminden yanayız ve da ima da bu tutumda olmal ıy ız .

Moskova Danışma Toplant ıs ı dokümanındaki tezlerden b i ri n i n, yan i kapita l i zm koşu l ları iç inde mücadele yürüten komün ist part is in in sos­ya l i zm ve proletarya enternasyonal izmi dôvas ına büyük katkıs ı n ı n , kendi memleketi nde i kt idar ın işçi s ın ıf ı ve m üttefi kleri tarafından elde ed i lmesi olabi leceğ i tezi n in taş ıd ığ ı önemin burada da bel i rt i lmesi yer inde o lur. B ize göre, proleta rya enternasyona l i zm in in esas kriteri, her partin in , kendi memleketi nde devri m in gel işmesine ve ayn ı zamanda d ünya devrim sürec in in gel işmesine yard ı m edecek n itelikte u l usal ve u lus lara rası pol iti kayı tesbit ve uygu la ma yeteneğ id i r.

Demek oluyor ki , her partin in , Moskova Danışma Toplantıs ı taraf ından da ada let an layış ıyla doğrulanan bağı msız l ığ ı prens ib i objektif b i r devrimci i htiyaçt ır . Hattô, enternasyona l i zm in önemin i küçümseme veya onu h içe sayma g ib i b i r z ihn iyetten tamamen uzak olara k d iyebil ir iz k i , partilerin bağ ı ms ız l ığ ı b iz im proletarya enternasyonal i zmi m iz in daha etkin ve eylemsel olmasına yard ı m edecektir.

i spanya Komün i st Partisi, Mars i zm-Len in izm f ik ir ler in i ülkede işçi ve ha lk y ığ ın lar ın ın b i l i ncine maletmek iç in du rmadan ça l ışmaktad ı r. Biz, tecrübemizin s ı n ırlı o lduğunu ve b i rçok alanda çal ışmala rım ızı iyileştir­memiz gerektiğ in i gayet iyi b i lmekteyiz. Ama da ima Len in ' in k iş i l iğ indeki örneğe ve onun vasiyet/erine sad ı k ka l maya, Marksizm-Len in i zm in , ş im­d iye kadar baskı a lt ındaki emekçi yığ ı n lar ın ın emperyal ist ve kapita l i st z incirlerini k ırmala rına ve varlığ ı ancak sosyalizmde mümkün olan gerçek h ü rriyete kavuşmalar ına yard ı m edecek yolu göstererek yeni devrim zafer/eri kazanmas ına gücümüz yett iğ i kada r katkıda bulunmaya ça l ı ş ­maktayız.

181

Page 24: v YENIÇAG - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_70_03.pdf · Bilindiği üzere, Karl Marks ve Fridrih Engels, XiX. yüzyıl Avrupasındaki durumu tahlil ettikten

V. i . lenin ve Iran'da sosyal devrim sorunları

i H S A N T A B A R i

Sosyal devrim sorunu, bilimsel komünizmin temel problemlerinden biridir. Marksizm-Leninizm öğretisine göre insan toplumu deva ml ı tarihsel gelişiminde beli rli n itel aşama lardan geçmiştir ki. bu aşamalar bilimde «Toplumsal-ekonomik formasyonlar» ad ın ı a lmış lard ı r. Kendiliğinden, ya da bilinçli bir öncünün yönetiminde meydana gelen bir formasyondan öiekine geçiş, a lt ve üst yapıda derin değ işiklikler doğu ru r. Tarihte ken­dil iğinden «çöküşler» ve «yı k ı l ı ş ıa r» ya da kan l ı ve kansız sosyal devrimler va rd ı r. Bir top lumun kendi tarih inde buna l ı m dönemine girmesi nitel devrimsel s ıçrayışa yol açar. Çünkü bu buna l ı m üretici güclerin düzeyi ile ü retim ilişkilerinin ka rakteri aras ındaki uygunsuz luktan doğar . Buna l ı m en n i hayet devlet iktidaqn ın bir s ın ıftan başka bir toplumsal s ın ı f ın eline geçmesine sebep o lur . "

Fakat bi r sosyal buna l ı m, kendiliğinden bir sosyal devrim getirmeye yeterli değildir. Devrim için gerekli objektif ve sübjektif koşu l la r henüz o lğun laşmamışsa, idareci çevreler bazan zor kullanarak. bazan da o/daima yoluna giderek iktidar ı uzun süre e l ler inde tutabi l i rler. V. i . Lenin, devrim duru munun , sosyal devrim olanağın ı belirleyen obektif koşu l lar biri k imi o lduğunu meydana ç ıka rmıştır. Len in, devrim yapmak içi n «aşağ ı katlardald ıerin istememelerinin» yeterli o lmad ığ ın ı . «tepedeki­lerin» de eskisi gibi yaşayamamalar ın ın gerekl i bu lunduğunu belirtiyordu . Böyle bir duruma, toplumun genel u l usal bunal ımı denir. Bundan başka, Len in . gerek bütün bunal ım durumu, gerekse tepedekilerin kendi baş­ları na tarihsel eyleme zorlad ı klar ı y ığ ı n lar ın a ktifliğinin bi r hayl i a rt­mas ın ın gerekli o lduğunu da söylüyordu . Lôkin bu objektif koşu l lar (devrim durumunu meydana getiren koşu l la r ., bi rikimi) devrimin zaferi için asla yeterli değildir. Devrim için sübjektif koşu l lara da i htiyaç vard ı r, yani devrimci s ın ı f ın fedakôrca savaşabilme yeteneği. stratejik ve taktik yönetimi doğru o lara k gerçekleştirebilen tecrübeli, devrimci bir pa rtinin va rl ı ğ ı da gereklidir.

Devrimsel durum olmayınca devrim için elverişli zemin . de olamaz. Ortdda sübjektif faktörler yoksa. bu olanak geçici o lara k suya düşebilir, çünkü devrimsel d u rumdan zamanında yararlan ı lmamışt ı r. Sübjektif ve objektif faktörlerin örgü lendiği sosyal devrimin karmaşık diyalektiği böyledir.

Marksizm-Leninizm klôsikleri, ve bu a rada V. i. Lenin, şunu defa larca bel i rtmiş lerd i r : Sosyal devr im. gelişimin genel ve özel top lumsal kanun­Iarı na bağ l ı o lan karmaşı k bir tarihsel süreçti r. Devrim bir ha lk eylemid i r. şu veya bu yönetmenin, kah ramanları n ya da öncü gruplar ı n hazır l ıks ız

1 82

Page 25: v YENIÇAG - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_70_03.pdf · Bilindiği üzere, Karl Marks ve Fridrih Engels, XiX. yüzyıl Avrupasındaki durumu tahlil ettikten

rasgele ha reketleri değ i ld ir . Yığ ı n la rı n katı lmadığ ı b i r devri m ta mamiyle avantü rizmd i r. Engels daha geçen yüzyı lda şunları yazmıştı : «Baskı n lar ın ve b i l i nçsiz yığ ı n lar ın baş ında bulunan az sayıda b i l i nçl i b ir az ın l ı k tarafı ndan yap ı lan devrimler in za manı geçmiştir. Toplumsal düzenin tamamiyle değ iştiril mesi n in gerektiğ i yerlerde, bu işe y ığ ın lar katı lma lı, mücadelenin n iç in yapı ldığ ı n ı , kanlar ın ı n iç in a kıttı k ları n ı , ne uğ runda can verd i klerin i b i lmel id i rler. «Engels bu yarg ıs ın ı şu sözlerle tamamla­mıştı r : « . . . y ığ ı n lar ın ne yapmaları gerektiğ i n i an lama ları iç in devaml ı b i r ça l ışma gerekti r . . . » Yaln ı z devrimci avangarda, ya da devrimci coşkun luklara ve haya l lere, yaldızl ı devrimci sözlere bel bağ lamakla devrim yapı la maz. öte yandan, devr imci ava ntürizme, devri mci boş lôfla ra ka rşı savaşıyorum d iyerek yığ ı n lar ı devri mci eylemler için sisteml i , bel i rl i ve somut bir hazır la maya yanaşmamak da, devrim ka rş ıs ında yanılmak, kend i l iğ i nden ha reketlere boyun eğmek demektir. I şçi s ın ı f ın ın devr imci partisi n i n strateji ve taktik doğ rultusu hazı rla n ı rken, çeş it l i durum lar ın gayet karmaşı k d iyalektiğ i gözönünde bulundurul ma l ıd ı r. Yığın lar ın devdmci olanak ları n ı doğ ru o lara k değerlendi rmemek, o ldu­ğ undan fazla göstermek veya küçümsemek de yan l ı ş l ı klara yol açar.

Şüphe yoktur k i , tür lü devri mleri n , sosyal mahiyetlerinden başka, da ima, u l us lara rası önem kazanabi lecek yönleri de va rd ır . Fakat her devri min biçi mi , her şeyden önce, onun itici gücüne, özg ün ulusa l koşul­lara ve u l us lararas ı duruma bağ l ı d ı r.

Başka koşul larda zafere ulaşan şu veya bu devrim in biçimsel olara k kcpye ed i lmesi n i istemek son derecede safd i l l i k olur. Sosyal devrim in genel

've özel kanun lar ın ı u stalıkla uygun laştı ra bi l mek son derecede ka r­

maşı k b i r işt ir. Kend i ha lk ın ı çok yak ından tan ı mak ve onun durumuna en uyg un ve a n l ıyacağ ı devri mci hareket biçi m leri n i bu lma k gayet önem­lid i r. Her memleketin öze l l i k leri n i keşfetmek ve bu özel koşu l la ra en uygun genel hükümleri uygula mak gereki r. Yaratıcı Marksizmin as l ı da budur. Len in ' i n bel i rttiğ i g i b i , işçi s ın ı fı n ı n parti leri, «komünizmin genel ve temel prensiplerin i , s ın ıflar ve parti l er a rasındaki i l i şkilerin özelliğine ve her memlekelte ayni o lan komünizme doğ ru objektif gel iş i mdeki özel­liğe göre uygulamayı becerebi lmel id i rler. Bunun iç in de bu objektif gel iş­menin özelliklerini usta l ı k la öğren mek, bulmak, sezmek ıôz ı mdı r.»

Son y ı l la rda i ran Halk Pa rtis i , sosyal devri m in özünü ve an lam ın ı bazan «oşırı solcu» avantürizm, bazan reformist oportün izm görüşleriyle sahte­leştirmeye ça l ışan türlü türlü «sol» ve sağcı gruplarla da im i o lara k savaş yürütmektedir . Memleketi miz in iç ve dış durumu, toplumun küçük burju­vazi e leman lariy le devri mci demokratlar ı a ras ı nda bu g ib i «sol» ve sağ eğil imlerin bel i rmesine elveriş l idir .

Karşı laştı ğ ım ı z aş ır ı solcu eleman lar, her şeyden önce ya küçük burjuvazi eğ i l im indeki muhal i f ve m i l l iyetçi aydın lard ı r, ya Maoculuğun

1 83

Page 26: v YENIÇAG - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_70_03.pdf · Bilindiği üzere, Karl Marks ve Fridrih Engels, XiX. yüzyıl Avrupasındaki durumu tahlil ettikten

etkis ine kap ı lan parti miz in eski üyelerid i r. Küçük burjuva mi l liyetçi leri n i n bell i başlı, bel i r l i b i r dünya görüşleri yoktur, kend i platformları olarak neo-anarş izmin türlü modada «sol» teori lerinden eklektik bir karı ş ım ortaya atmaktadı rlar.

Bir kaç g rupta örgütlenen ve hemen hemen daimi o lara k Avrupa'da yaşayan Iran küçük burjuva «solcu» mi l liyetçi leri ve Maocuları, o lanca gücleriyle bir anti -sovyet ka mpanyası yürütmekte ve partimize küfürler savurmakta, onun şaşmaz ve a rdıc ı l enternasyonal izmine türlü etiketler takmaktad ı rlar. Aşırı sol avantüristik ideleriyle dolu çeşit l i derg i ve bro­şürler yayın lamaktadır lar.

Kendi a ra larında ş iddetl i b ir rekabet politikasiyle savaş yürüten bu gruplar ın ortak platformların ı k ı saca a nlatabi lmek i çi n şunu söylemek gerek :

Onlar, devrimsel durumun ve devri m hareketi n in sübjektif faktörünü d ikkate a l mayı tamamiyle gereksiz bu lmaktadı ria r. Bun lara göre üç kıtada (dünya devrim borası n ı n düğüm nokta ları olan Asya, Afri ka ve lôtin Ameri ka 'da) bugün daimi olara k ve hiç değişmeyen bir devrimsel duru m vardır, devrimsel durumun oluşması ve gel işmesin i beklemek boşuna zaman kaybetmekt i r, hemen hareket geçi l me l id i r. Sübjektif faktöre gel ince, onlar ın kan ıs ı nca, rej i me karşı s i lôh l ı savaş ha l i , kaçı n ı l ­m a z olara k devrimin bi l inç l i e lemanları n ı yaratmaktadı r. Kimileri , özel­l i kle ortodoksal Maocular, öncü bir devrim örgütünün gerek l i l iğ in i kabul etmektedirler, fakat onlar da s i lôhl ı b i r savaşa başlamak iç in , savaş sürecinde devri m hareketin in genişley ip güçleşeceğ in i sanarak, en küçük örgütü yeterli bu lma ktad ı r/ar.

Solcu eleman lara göre devrim iç in tek yol, barışçı yol değ i l , s i lôh l ı geri l lô savaş ıd ı r, onlar, «Bütün gücümüz le s i lôh l ı savaşa !» parolası n ı yaymaktadıriar. I ran Maocuları, şehi rleri n köy lüler tarafından kuşati l ­mas ından, devrim in temel it ici g ücü olarak görd ü kleri köylünün bir inci derecede rolÜnden bol bol söz etmektedi rler. Barışçı olmayan bel ir l i b ir devrim biçiminin a bsolütize ed i l mesi ve hemen harekete geçi lme çağrıs ı , art ık başar ıs ız l ık la sonuçlanan ve boşuna kan dökülmesine sebep olan bazı maceracı ve perspektifsiz hareketlere yol açm ışt ır.

Aşırı solcu eleman lar savaş iç in gerek l i gerçek taktik metotla ra h iç önem vermiyodar. Onlar, demokratik haklar ve reformlar iç in g ün lük savaşlar ın, legol sendikalardaki ça l ı şmaları n önemin i küçümsüyor, bütün bunları reformcu luk, oportün istl i k sayıyodar. Devrim imiz in u lusal demok­rat ik karakteri n i , it ici gücler in i gerçekten an lamıyor, proleta ryan ı n bu devrimdeki hegemonluğu sorununu soyut olara k ele a l ıyor ve kapita l i st olmayan gel işme yolu iç in savaşı büsbütün redediyodar. Alab i ld iğ ine ç ığ ı rtkanca ve ya ld ız l ı devrimci sözlerle ortaya atı lan bu sahte hükümler,

184

Page 27: v YENIÇAG - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_70_03.pdf · Bilindiği üzere, Karl Marks ve Fridrih Engels, XiX. yüzyıl Avrupasındaki durumu tahlil ettikten

baıon, tecrübesiz ki mseleri , öze l l i kle ün iversite öğrenci lerini a ldatab i l i r. Bu hüküm lerin g noseoloj i k köklerine gel i nce. bunlar. sübjektivizm ve volüntarizmden, devrimci öncü güclerle ha lk y ığ ın ların ın geniş zümreleri a ras ındaki orant ıy ı , devrim in b i r ha lk eylem i olduğu hakkındaki Leni n ' i n fikri n i anla mamalar ından i leri gelmektedi r.

Bu yan l ı ş aş ı rı sol görüştekilerin b i r c insten olmadıklarını da bel i rtmek gerek. Ara la rı nda sa mim i olup da a ldananlar da va r. B iz soğukka nl ı l ığa ve mantığa dayanan i kna yoluyle karş ı -propagandamızı on lara yönelti­yoruz ve yöneitmeliyiz. Fakat öyle şarlatan lar da var ki , g üttükleri polit ika çoğu ıoman halk ın devrimci gücünü kötü yol lara saptırıyor.

Sağcı eleman lar a rasında da, vaktiyle radikal tutumlu o lup da ş imdi iktidarla işbirl iğ i yapan ve resmi devlet partisi . . l ra nnovi»ye ve diğer lega l örgütlere üye olanlar var . Bu parti n i n basın organ ı , şüphesiz, i ran' ın egemen s ın ıfla r ına h izmet iç in , bel i rl i b ir maksatla, Marksist terimleri ve Marksist hükümleri bol bol ku lanabi lmektedir.

I ran sağcı oportünistleri n i n sosyal devri m hakkı ndaki iddiala r ı n ı n özü kısaca şudur : Sağcı lara göre iki türlü devrim vard ı r. b i ri kızı l. ki g üya zorba l ı k ve kan dökme zorun luğundadır , d iğeri de zor kul lan madan, kan dökmeden, y ığ ın lar ayaklanmadan, legal kuruluş lar ve toplumun kanun i olanakları çerçevesi nde yap ı lan beyaz devrimdir .

Artık rej im le açı kça işbir l iğ i yapan sağcı e lemanlar. son yı l larda I ran hükümetin in bazı burjuva reformcu i craatın ı "beyaz» devrim olara k göstermekte, v e hatta buna .. u lusal demokrat ik devrim» adın ı vermekte­d i rler. Muhalefetteki sağcı e lemanlar ise rej imin reformlarını övmekle beraber, bu reformları budanmış, parça buçuk saymaktad ı ria r. Onlara göre yapı lacak iş , hükümeti barışçı, kanun i yol lardan i leriye doğru zor­lamakt ı r.

Muhalefetteki sağcı oportünist elemanlar savaş ın takti k ve legal metotlar ını mutlaklaştırmakta ve devri m in suni ola ra k süratlendiri l ip gel işt i r i lemiyeceği hakkında tü r lü del i ı rere başvu rarak, yığ ın ları örgüt­leme ve ideoloji bak ımından da hazır lama g i bi gerekl i çal ışmaları reddetmektedirler. Onların görüşlerinde, kapita l izmin i leride kendi l iğ in­den sosyal izme dönüşeceği sanıs ı açı kça sezilmektedir. Işte böyle bir «olanağa» dayanarak «k ıas ik . . devr im b içi m leri n i reddetmekted i rler.

Partim i z ( Iran Ha lk Partisi), prensip it i bariyle, memleketteki durumu başka yoldan değerlendirmekte ve b i ld i rgeleri nde, ş imd ik i karmaşık koşul larda işçi s ı n ıfı n ı n gerekl i devrimci görevleri konusunda şunu göz önünde bu lundurmaktad ı r :

Son o n y ı l iç inde memleket imiz in toplumsa l-ekonom ik durumunda bel i r l i değ iş i kl i kler olmuştur. Bu değişkl ik, esas it ibariyle şehir ve köylerde

185

Page 28: v YENIÇAG - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_70_03.pdf · Bilindiği üzere, Karl Marks ve Fridrih Engels, XiX. yüzyıl Avrupasındaki durumu tahlil ettikten

kapital ist üret im i l işk i leri ndeki gel işmeye dayan maktadır . Feodal izm ka l ınt ı l a rı n ı n çöküş süreci h ız lanm ışt ır. Devlet bütün reformları (toprak reformu da dah i l) , kapita l ist gel işmeyi sü ratlendirmek için yapmaktad ı r v e emperya l izmle s ı k ı s ı kıya bağ l ı d ı r. I ran'daki b u reformla r, geç ka lm ı ş reformla rd ı r. Bu yüzyı l ı n başlang ıcındaki i ran burjuva devrim in i n ve b i r de Ik i nci Dünya Savaş' ı ndan sonraki y ı l l a rda hayl i gel işen, fakat tür lü objektif ve sübjektif neden lerle yeni lgiye uğrayan devrim hareket in in yan ürünle rid i r. Bütün bu rjuva reformlar ı g ibi, eşine raslanmayan bir «beyaz devri m» olarak, şahın ve ha lk ın devri m i olara k gösteri len ve büyük ölçüde rek lam edi len i ran hükümeti n in kraatı sakat ve ya rı m ya malak iş lerdi r. Bun lar, top lumumuzu parça layan derin çel işki leri çözümleyebilecek durumda değ i ld i r. Orneğ in , memleketi n pol i ti k ve ekonomik bağ ı msız l ığa kavuşturulmasını istiyen Iran halk ı i l e emperya l i zm a rasındaki çelişki, demokrasi ve i lerleme iç in savaşan halkla çift l i k sahibi burjuva gerici l iğ i a rasındaki çel işk i böyle reformla rla çözümlenemez. Ama , idareci çevreler yarar ına d u rumu bel i rl i b i r zaman için «istikrara» kavuştu rabi l i r, ha lk ın kurtu luş hareket in i geçici o larak du rdu rabi lir, geciktireb i l i r. Halk ı ümit ve hayalere kaptı rabi l i r, oportün ist görüşlerin gel işmesin i kolaylaştı rabi l i r.

B iz bütün bun lar ın geçici o lduğunu, devrim hareket in in yeni ham lesin i n baş l ıyacağ ı ıı ı , reformlar ın ya rı m ya malak burjuva reform ları olduklar ın ın yak ında bel l i o lacağ ını bi l iyoruz. Fakat gün lük savaşta, henüz meydanda olmayan bu ön koşu l la ra göre ha reket edemeyiz. Ağ ı r bir yeni lg iye uğrayan ve kanl ı savaşta b i r hayli kahraman evladın ı kaybeden devrim hareketi nde bi r geri çeki l me olayı meydandadır . Ş imdi yapı lacak iş , düş­manlar ın y ı kt ı k ları örgütü yeniden kurmak, yığ ı n la rı yeni pol i t ik ve ekono­mik savaşlara hazır lamak, ya ratıc ı Ma rksizm-len in i zm ve proleter enter­nasyonal izmi ruhunda yeni sağ lam devrimci kadrola r yetiştirmektir. B ütün bunlar h iç yaygarasız, soğukkan l ı , a rdıcı l ve g i rişken çal ışmayı gerektir­mektedir. işte böyle koşu l larda so1cu elemanla r hemen s i lôh l ı harekete geçi lmesi çağr ıs ı nda bu lunurlar, sağc ı lar ise k las ik devri m savaşları zaman ın ı n geçt iğ i , bugünkü rej im in sı n ı rla rı içinde legal devrim savaşı dönemin in geldiği iddias ındadıria r. Bu görüşlerin her ik i s i de son derecede yan l ı şt ı r ve devri m davas ın ı e ııgel lemekted i r.

ideoloji savaş ın ın böyle karmaşık koşul l a rı nda biz im iç in bir ic ik kı lavuz, lenin' i n sosyal devrim öğ reti s id i r. Dahi k iş i l iği ve yüce dôvası önünde bütün i ler ic i i n san l ı ğ ı n saygı i le eği ld iğ i V. i . len in ' i n yüzüncü doğ u m y ı l ı a rifesinde hepim iz o n u n b ı ra ktığ ı çok güclü idelere sarı l a ra k karmaşık savaş yolumuzu aydın latmaktayız.

1 86

Page 29: v YENIÇAG - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_70_03.pdf · Bilindiği üzere, Karl Marks ve Fridrih Engels, XiX. yüzyıl Avrupasındaki durumu tahlil ettikten

Demokrasi savaşiyle sosyalizm savaşı arasındaki bağ

E R K i R A U T E E

Rusya'da Oktobr Devrimi a rifes inde V. ı. lenin ' i n , demokrasi sovaşiyle sosyal izm uğrundaki savaş a ras ında karş ı l ı k l ı bağ bulunduğunu an lam ı ­yan baz ı Parti a rkadaşları n ı sert b i r d i l le eleşti rmesi gerekiyordu . Genel o lara k kapita l izm ve özel olarak do emperya l izm, demokrasiyi boş b i r kuruntu ; ha l ine geti rmeleri ne rağmen, kapital ist düzen, y ine de ha lk yığ ı n lar ında demokratik emel ler uyand ı r ı r ve demokratik kuruluş lar meydana getir ir . Bu duru m, demokrasiyi reddeden emperya l izmle demok­rasiye yönelen ha lk yığ ı n lar ı a ras ındaki çel işk i leri ş iddetlend i rir . Vlad im i r i / iç lenin bu konuda şun ları yazmıştır : «Demokras i sorununun Marksistçe çözümü, proletaryan ın , burjuvaziye ka rş ı zaferi haz ı r lamak ve onu devi r­mek a maciyle yü rüttüğü s ın ı f savaşında burjuvaz in in karş ıs ında olan bütün demokratik kuru luş lardan ve demokrat ik eğ i l i mlerden yarar lan­masından i ba retti r . . . Marksizm öğretir k i , kapita l i st toplumda burjuvazi tarafından kuru lmuş ve yine burjuvazi tarafından yozlaştı rı lm ış demok­rati k kuru luş lardan yara rlanmama şekl i a lt ında «oportünizmle savaşmak», oportünizme tama men tes l im o lmak demketir».

Lenin, sosya l i st devri mi, ya ln ız proleta rya i le burjuvazi a ras ında bir savaş olara k tasavvur edenlerle o lay ederd i . Böyle görüş ler hakk ında şun ları yazmıştı : «B i r ordu b i r yerde saf saf d iz i lecek ve «biz, sosya l izm ta rafta rıyız» d iyecek, başka b i r ordu da onun karş ıs ında yer a la ra k : «biz, emperya l izm ta rafta rıy ız» d iye hayk ı rocak. Ve b u da sosyal devrim olaca k ha ! Böyle «katkıs ız» devrim bekliyenler, bunu h içbi r zaman göre­m iyeceklerdi r. Asl ında böyleleri sözde devr imcidirler, eylemde değiL .»

«Katkıs ız» devrim ta rafta rla r ı , işçi s ı n ı fı n ı , u l usal kurtu luş hareketi , demokratik dönüşümler vb. uğrunda savaşan anti-emperya l i st hareketler g ib i g üclü müttefik lerinden tecrit etmişlerd i r. Leni n şunlar ı bel i rtiyordu : Ulusa l ku rtu luş ve demokrasi savaş ın ın çı karlariyle sosyal izm uğrundaki savaş ın çıkarla rı, devrimci tek cephe kurulması n ı gerekti r i r. Sosyal ist devrim çok yön lü b i r süreçtir. Ve bu süreç, çeş it l i koşu l la r a lt ında çeşit l i şeki lde oluşur, sosya l i st, demokrati k v e u lusal n itelikte çeşitli kurtuluş ha reketleri ya rat ı r. Len in bu konuda şun ları yazmıştır : «Biz, proleta ryan ın sosya l izm uğrunda yürüttüğü büyük kurtuluş savaş ında, emperya l izmin sebep olduğu felôketlere karşı ç ıkan u lusal , ha l kçı her ha reketten yara r­lan mayı beceremezsek çok kötü devrimci o lu ruz . . . »

Len in ' i n sosyal i st devrim teoris inde devrimCi g ücleri bi rleştirme ödevi başl ıca yeri a l ı r. lenin, bu ödevin başarı l ı şekilde çözümlenmes i iç in demokrasi mücadelesiyle sosyal i zm savaş ın ın doğru b içi mde b irleşti r i l ­mesi n i n zorun lu o lduğu kan ı sındayd ı .

1 87

Page 30: v YENIÇAG - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_70_03.pdf · Bilindiği üzere, Karl Marks ve Fridrih Engels, XiX. yüzyıl Avrupasındaki durumu tahlil ettikten

Komünist ve Işçi Partileri Ulus lara ras ı Moskova Danışma Toplantıs ı belges inde bel irt i ldiği g ibi , gerek «sol . . , gerekse sağ avantürizmin in ortak nite l iğ i , her ik i ak ım ın da, savaşa celbedi lebi l i r ve celbedi l mesi gereken reel gücleri küçümsemelerinde toplan ı r. Ayn ı zamanda bu ik i ak ım , .demokrasiyi genişletme mücadeles in i sosya l i zm savaş ın ın karşıs ına a lara k her ik is in i b irbirinden ayı rmakta birleşirler. Sağ oportün i�m, demokras i mücadelesini yeterli sayd ığ ı halde, «sol . . oportünizm, doğruda n doğruya sosya l ist devrime yönelen bir rota iz lenmesinde ayak d i reyerek demokrasi mücadelesini tümüyle reddeder. Moskova Ulusla ra ras ı Danışma Toplant ı­s ında kabul edi len belgede komünistlerin tutumu şöyle a çı klanmıştı r : «Komünist ve işçi pa rti leri, sağ v e «sol .. oportünistlerin a ksine, köklü ekonomik ve sosyal istekler, i lerici demokrasi m ücadeles in i sosyalizm savaş ın ın karş ıs ına a lmazlar, bu mücadeleyi sosyal i zm savaş ı n ı n b i r kısmı sayarlar. Tekel lere, onların ekonomik ve pol it ik egemen l iğfne karşı savaşta u laş ı lacak köklü demokratik dönüşümler, daha geniş halk y ığ ın ­ları ta raf ından sosya l i zme g id i lmesi zorun luğunun kavranmasında ya rd ı mcı olaca ktır.

B iz, F in landiya komünistleri, gücleri bi rleştiren Len inci yoldan yürümek, tekellere karşı mücadeleyi sosya l izm savaşıyla birleştirmek için çaba harcıyoruz. Partimiz in programına uygun olarak, demokratik güclerin tekellere karşı vermekte oldukları ortak savaş sü recinde sosya l , ekonomik ve polit ik istekler çerçevesi g ittikçe daha çok geniş liyecek ve bu savaş, mevcut sosyal düzen i , bu düzende hôkim durumdaki i kt idar ve mü lkiyet i l işk i ler in i g ittikçe daha fazla etki liyecektir. Bu savaş gel iş ip gen iş ledikçe, ha lk ım ız ın emekçi olan çoğ unluğu sosya l ist dönüşümler yap ı l ması zorun ­l uğunu anl ıyacaktır. Böylece, her demokr<\tik reform, ayn ı zamanda sos­yal izme doğru atı lm ış bir a d ı m olaca kt ı r. Bundan ötürü, demokrasi mücadelesi, as l ı nda sosyal i zm savaş ı n ı n b i r k ı sm ıd ı r.

Biz, anti-monopolist cephede bi rleşmesi gereken g ücleri bu lmak iç in de çaba harcıyoruz. Komüni st ve işç i Partjierin in Ulus lara ras ı Danışma Toplantıs ı belgesinde bel irti ld iğ i g ib i , u lusun ezici çoğun luğuyla f inans ol iga rşişi aras ındaki çel işki lerin du rmadan şiddetlenmesi, bu güclerin b i rleşmesi için elveriş l i objektif koşul la rı yaratmaktad ı r. Bu çel işki n in ş id­detlenmesi ve buna bağ l ı olara k tekellerin sosyal daya nağ ın ı n daralması da partimiz in progra mında gösteri lmektedir. Tekelci ol igarş i , sadece geniş halk tabakaları n ı n günden güne a rtan hoşnutsuzl uğunu ş iddetlen­di rmekle kalmamakta, aynı zamanda tekellere karş ı savaşan g üclerin birleşmesine de sebep olmaktad ı r. Partimiz in progra mında bel irti ld iği g ibi , halk ın çeşitli tabaka ları n ı n ve bun ları temsil eden örgütlerin katı l ­masiy le tekellere karşı geniş bir ittifak kurulması iç in gereken koşul lar yaratı l m ı ş bu lunmaktadı r.

188

Page 31: v YENIÇAG - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_70_03.pdf · Bilindiği üzere, Karl Marks ve Fridrih Engels, XiX. yüzyıl Avrupasındaki durumu tahlil ettikten

Moskova Danışma Toplantısı belgesinde olduğu g ib i , partimiz in program ında da, ant i -monopol ist ve anti -emperya l i st ittifak kuru l ­ması nda en öneml i ro lün işç i s ın ı f ına ait o lduğu ve işç i s ın ı f ın ın bu b i r ­l iğ in temel gücünü teşk i l ettiğ i özel l i k le bel irt i lmekted i r. Bu s ın ı f ın artan etkisi sayesinde diğer sosyal ta baka lar b i rbir ine yakın laşma kta , bu da i ttifaka güc kazandırmaktadır. Işçi sınıfı saflarının sıklaştırılması için

komün istlerle sosyal demokrat lar aras ı nda işb ir l iğ i yap ı l mas ı gereki r. ü lkemizdeki işçi hareket in in i ki polit i k ak ım ın ı temsi l eden işçi part i leri , i şç i s ın ı f ı n ın esas y ığ ı n ı , hem de d iğer emekçi tabaka ları n ı n öneml i b ir k ı sm ı tarafından gösteri len destekten ya rar lanmaktad ı r. Bundan ötürü, demokrasi ve sosya l i zm için yürtülen anti-monopol i st savaş ı n başarıs ı , büyük ölçüde bunlar ın işbir l iğ ine bağ l ı d ı r. Pa rti progra mı mııda biz, sos­ya l i zmi içten l i kle istiyen sosyal demokrat lara şu çağ rıyla sesleniyoruz : "Sosya l i zm uğrunda gerçekten çaba harcayan sosyal demokratla r a maç­larına ancak komün istlerle beraber u laşab i l i r ler. Ba rışçı yoldan sos­ya l i zm i gerçekleştirmek ve sosya l i st gel işmeye karşı yönelen baskı ve terörün önüne set çekmek iç in çaba harcayan la r, emekçi ler in b i r l i k ve gücünün sağ lamlaşmasına ve sosya l i zm tarafta rları sayı s ı n ın a rtmasına h i zmette bu lunur bir şeki lde mücadele etmel id i rler.»

Ş imdi , çağr ım ız ın hiç de etk is iz olmadığ ı n ı söyl iyebi l i riz . Zira, Sosyal Demokrat Parti çevreler inde sosya l i st b i r pol it ika iz lenmesi ve işçi parti­siyle sü rekl i işbirl iğ i yap ı l ması istekleri durma ksız ın artmaktadır. Hatta

sorumlu mevki ler ide bulunan bazı sosya l demokrasi yöneti ci leri, bu i steklere bel i r l i ölçüde iyi n iyet eseri gösterd i ler. Sosyal Demokrat Parti­nin baş l ı ca genç ayd ın temsilci lerinden ibaret ola n sosya l ist eği l i m l i sol kanad ın ı , parti n i n üye yığ ın la rı geniş ölçüde desteklemekted i rler.

Bunun böyle olduğu , geçen seçimler s ı ras ında bütün ü l kede sosya l­demokrasi örg ütleri tarafı ndan Seym (parla mento) adaylar ı gösteri l i rken bel l i o lmuştur.

Sosya l i st bir pol it ika i zlenmesinde ve işçi pa rti leriyle işb i r l iğ i yap ı l ­masında ı sra r eden Sosya l Demokrat Parti n i n so l kanad ın ı n g i riş i miyle geçende yay ın lanan bir b i ld i ride özetle şöyle deni l mekted i r :

"Sı rt ı n ı Anayasaya d a daya mış olan büyük sermayen(� ol igarş i i kt idarı , emekçi y ığ ı n la rı i ktidariyle değişti r i lmel id i r. Bu hedefe doğ ru yü rüyen işçi pa rti ler i , emekçi lerin b i l inçlenme düzey in i yükseltmek ve onları i leri, atı lgan eylemlere yöneltmek su retiyle sosya l i zm uğrundaki savaş ın başına geçecek n itel i k lere sah ip vurucu b i r güc o lma l ıd ı rlar.»

Bu b i ld ir ide, ş imdik i h ükümet in gelecek parla mento seçi mlerinden sonra da korunması ve i lerideki hükümet prog ram ın ı n toplumun gerçek­ten değişti r i lmesine yönel mesi isteğ i kesi n l ik le i leri sürü lmekted ir .

1 89

Page 32: v YENIÇAG - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_70_03.pdf · Bilindiği üzere, Karl Marks ve Fridrih Engels, XiX. yüzyıl Avrupasındaki durumu tahlil ettikten

Sosya l Demokrat Parti iç inde sosya l ist döşüncen in bu şeki lde a ktif ha le ge lmesi ve eylem b i r l iğ i ça ba ların ın artması , «işçi s ı n ıfı tarafı ndan ed i n i len savaş tecrübesi ve komün ist parti leri taraf ından oportünizme karş ı yönelti l en eleştiri, reformizmdeki buna l ım ı derin leşti rmekte, sosyal demokrasi saflar ında ayrışma sürec in i h ız land ı rmakta d ı r .. diyen Moskova Danışma Toplantı s ı n ın bu hükmünü doğru lamaktad ı r.

B i z, F in landiye komünistleri, işçi partileri a rasında birl ik kurulması i çin e lde gelen her şeyi yapıyoruz. Fakat aynı zamanda sosya l demokratla rı n burjuvaziyle s ı n ıfsa l işbir l iğ inden kes in l i kle vazgeçmeleri gerektiğ i n i da ima bel i rtiyoruz. B u n u n y a n ı s ı ra, safları m ı zda işçi parti lerin in eylem birl i ğ in in ve demokrasi savaş ın ın küçümsenmesin i önlemek iç in çaba harcıyoruz. Burjuvaziyle uyuşma polit ikası i z l iyen ve işçi hareketin i n sos­ya l i st a maçlar ın ı unutan sağ oportün izm olduğu g i bi , i şçi hareket in in eylem bir l i ğ i n i engel l iyen ve demokrasi savaşın ı küçümsiyen «sol . . oportü­n izm de sosya l i zm hareketi için aynı derecede c iddi teh l i ke teşk i l etmektedir.

190

/

Page 33: v YENIÇAG - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_70_03.pdf · Bilindiği üzere, Karl Marks ve Fridrih Engels, XiX. yüzyıl Avrupasındaki durumu tahlil ettikten

V. I. Lenin ve. kapitalist ülkelerdeki demokrasi savaşı

B E T I M E T O Z

Yüce Oktobr Sosya l i st Devr imi zaferinden ve B i rinci Dünya Harbinden sonraki y ı l la rda başgösteren devrim hareket in in Avrupa'daki gerici gücler tarafı ndan ezi l meye ça l ı ş ı ld ığ ı s ı ra larda, Len in , burjuva demokras is in in n itel iğ in i d i kkate değer bir şeki lde ta h l i l etmişti . Kautski i le yapt ığ ı tartış­malarda, genel demokrasi , «katkıs ız» demokrasi konusundaki lôf ka la­ba l ığ ı n ı n a lt ında g iz lenen bütün gerçekleri ortaya ç ı karmıştı . Sosya l ­demokrasi l iderleri kapita l i st toplumun gerçek karakteri n i bu tür demok­rasi ya rd ı miy le g iz lemeye çabala makta ve sorun lar ın devri mle değ i l , pa rla mentar izmle çi;>zümleneceğ in i i leri sürmekteyd i ler.

Len in , demokrasi sorununu sınıf/ara ve dev/ete bağ l ı l ı ğ ı aç ış ından ele a la rak, demokrasi n in s ın ı f n ite l iğ in i ortaya koymuştu.

Burjuva demokrasis i , tari h i bakımdan, feodal izme kıyas la i leri b i r adı m olsa da, asl ı i t ibariy le sadece ka pita l ist s ın ı f ın ın siyasal i ktidar ın ın b i r biçi m id i r, ha lk ın çoğ un luğunun sömürül mesine dayanan ekonomik s iste­min aya kta ka l masına h izmet eden bir araçt ır .

Lenin şunu önemle bel i rtmişti r : Sağduyu ve ta ri h i le a lay etmeye ka lk ışmazsak, çeşit l i sınıflar mevcut o ldukça, «katkıs ız demokrasi»den değ i l , ancak sınıfsa/ aemokrasiden söz edeb i l i ri z . . .

«Katkı s ız demokrasi" işçi leri yan ıltan l i bera i lere özgü a ldatıcı b i r deyiş­d i r. Ta ri hte, feodal i zmin yeri ni a lan burjuva demokrasisi ve burjuva demokras is in in yeri n i a lan proleta rya demokrasis i va rd ı r."

Len in şöyle deva m etmekted i r :

«Ortaçağ i l e kıyas lan ı nca büyük bir ta rihsel i l erleyiş o lan burjuva demokrasis i , da ima - kapita l i zmde zaten başka tür lüsü o lamaz - dar çerçevel i , budanmış, sahte, i kiyüzlü o lara k kalacak, zengenler iç in cennet, sömürülenler, fakir ler için tuzak ve a ldanış olacaktı r."

ing i ltere'de derin kökler sa lm ı ş ola n reformizmin etki leri , devlete, ta rafs ız , ayı rı m yapmayan ve s ın ı f lar - üstü b i r kuruluş görüntüsü ver­meyi başarmıştır. Reformist l iderler, ingi ltere'yi demokrasinin doruğu g ibi gösteren sahte tezi, her çareye başvu ra ra k yaymı ş lard ı r. Egemen s ın ıf, i şçi sı n ı fiyle i lerici güclerin elde ettiğ i haklar ı , yani seçme, send i ka larda örgütlenme, gösteri ler yapma vb. haklar ın ı burjuva demokrasisi n in ayrı l ­maz parça lar ıymış g i b i gösterebi lmişt i r. Yukarıda söz konusu o lan sahte tez, işte bu koşu l la r içinde yayg ı n laşmışt ı r. Asl ı nda ise bütün bu hak­ları n her b ir i , sürekl i ve çet in savaş lar sonucunda egemen s ın ıftan kopa­r ı l ıp a l ı nm ıştır.

19 1

Page 34: v YENIÇAG - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_70_03.pdf · Bilindiği üzere, Karl Marks ve Fridrih Engels, XiX. yüzyıl Avrupasındaki durumu tahlil ettikten

Len in ' in emperya l izm döneminde i ng i ltere'deki reformizmi incelemesi, işçi ha reketi n in yönetmenlerini ve ha reketteki ak ı mlar ı tanıması , Londra'da bulunduğu s ı ra la rda elde ettiğ i dolaysız tecrübelere sahip o lması , ona, Marks i le Engels' i n reformizmi n kökler ine dair öğ reti leri n i gel işti rmek ve Makdonald cinsi nden önderlerin görüşleri ne ka rş ı savaşa büyük hiz­metlerde bu lunma k i mkôn ın ı vermişti .

Len in , burj uva demokras is in in s ın ı fsal n itel i ğ i n i ve işçi (Leyb ı r) Partisi l iderleri n i n kapital ist düzeni n savunucular ı o lara k aynad ı klar ı rol ü aç ık­lamakla beraber, kapita l ist düzende demokrasi uğrunda yürütülen savaşa olumsuz davran mıyor, ta m tersine, bu savaş ın sosya list devrimin hazır­l anması sürecin in ayrı l maz bir parçası olduğunu bel i rterek, işçi s ı n ıf ın ı , demokrasi savaş ın ın i l k safla rında yer a lmaya çağ ı rıyordu.

Len i n d iyordu ki : «Ta m demokrasi», kapital izmde küçük ölçüde ve son derecede şa rt l ı o la ra k gerçekleşti ri lebi len «haklar»ın i 1ôn l ve gerçek­leşti ri lmesi nden iba retti r ; bu hak lar i lôn edi l med i kçe, bu hakla r uğrunda gecikmeden, derhal savaşa g irişi lmedikçe, y ığınlar böyle bir savaş için eğit i lmed i kçe sosya l izmi zafere ulaştırmak imkansızdır.»

«Ta m demokrasiy i gerçekleşti rmiyen sosya l izmin zafere u laşması müm­kün o lamıyacağ ı g ib i , demokrasi uğrunda çok tarafl ı , a rd ıc ı l ve devrimci b ir savaş yürütmeyen proletarya da burjuvaziye karşı zafere hazır­lana maz.»

Len in ' i n kapita l izme karş ı savaş ın somut sorunlarına yanaş ım ı buydu . Lenin , s ın ı f b i l i ncine sah ip işçi lerden b i r k ısmın ı n y ığ ın lardan kopma eğ i l i mine ka rş ı kesin bir savaş yürütüyor, parlamento yolu dah i l , kapita­l i zmde mevcut bütün savaş b iç imleri nden fayda lanmaktan vazgeçen lerle tartışıyordu . Len in , reformist yönetici lerin satı lm ış l ığ ına ve s ın ıfsa l işb ir­l i kç i l iğ ine, parlamentarizme kap ı lma eği l i mlerine karşı savaşan bu solcu ak ım ın devr imCi z i hn iyeti n i anlayış la karş ı l ıyor, bu a rada, onlar ın bu tutumunun reformizme ka rşı savaşı zorlaştı r ıp geciktird iğ in i de bel i rt i ­yordu .

Len in ' in burjuva demokras is in i d iyalekti k metodla tah l i l i - bu demok­ras in in b i r yandan s ın ı fsal ve s ı n ı rl ı n itel iğ in i , öte yandan da demokrasi savaş ın ın gerek l i l i ğ i n i ortaya koyan tah l i l i - biz im, çağdaş koşu l lar için­deki savaş ım ız iç in pek büyük b i r önem taş ı ma ktadı r. Reformizmin temel ­leri. emperyal izmin zayıflaması yüzünden sarsı im ış olsa da. etkisi hôlô büyüktür. Ve işçi s ın ı f ın ın gücünden tamamiyle faydalanmayı engel­lemektedir.

Len in daha 1 91 6 y ı l ında emperya l izmin ekonomik özünü ve pol it ikadaki görüntüsünü şöyle n i telemlşti :

«Ekonom ik bak ımdan e mperya l izm (veya f inans kapita l i n «dönemi» d iyel im . mesele kel imelerde değ i l ) . kapita l i zm in gel işmesinde en yüksek

1 92

Page 35: v YENIÇAG - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_70_03.pdf · Bilindiği üzere, Karl Marks ve Fridrih Engels, XiX. yüzyıl Avrupasındaki durumu tahlil ettikten

basa maktır ve bu aşamada üret im o derecede i ri leşmiş, o lağanüstü i ri leş­m işti r ki , tekeller, rekabet özgürlüğünü yok etmiştir. Emperya l izmin ekono­mik özü işte budur. Tekelci l i k, tröstlerde ve benzerlerinde, muazzam banka lar ın s ı n ı rs ız kudretinde, ham maddelere ait kaynaklar ın satın a lı n ­masında ve benzerlerinde, ban ka sermayeleri n in yoğunlaşmasında ve benzerlerinde beli rmektedi r. Bütün mesele ekonomik tekelc i l iktedir.

Yeni ekonomin in , tekelci kapita l izmin (emperyal izm, tekelci kapita­l izmdir) üstyap ıs ın ı , demokratik alandan siyasal irticaa doğru sapma teşki l etmektedir. Serbest rekabete uygun olan demokrasidir . Tekellere uygun olan siyasal irticad ı r . . . Emperya l izm, demokras in in sadece bir tek isteğinin, yani u l us lar ın kaderlerini tayin etme hakkıyle i lg i l i isteğ in değ i l, genel olarak demokrasinin, tüm demokras in in « inkô rı» d ı r ...

B iz bugün, bu fikirdeki uzak görüş lü lüğü ve bunun s ın ı f savaşındaki önemını tamamiyle değerlendi rebi l iyoruz. Daha sonraki dönemde «demokras in in i n kôrı .. Almanya'da, italya'da ve I spanya'da, faşist düzen­lerin kuruluşunda görü l müştür. Bugün ayni şeye, başl ıca emperyal ist devletlerde görülen otoriter eği l im lerde ve Yunanistan ' la Portekiz başta o lmak üzere birçok ü lkelerdeki d i ktatörl ük rej imierinde şahit o lmaktayız.

Bu y ı l lar, sosya l izm ve terakki kuvvetleri için, işçi s ı n ıfı iç in aşırı i rtica i le savaş y ı l ları o lmuştur. Bu yolda büyük başarı lar elde edi lmiş, Büyük Oktobr Sosya l ist Devrim in in ve Doğu Avrupa i le Uzak Doğ uda sosyal i z­min zaferi sonucunda emperyal i st cephede gedikler aç ı lmışt ı r.

Son 50 y ı l i çinde ve öze l l i k le faşizme ka rşı savaş döneminde demok­ratik hak ve özgürlükler uğrunda savaş yürütmenin gerek l i l iğ i defalarca bel i rti lm iştir. Kom interni n Vii. Kongresinde Georg i Di mitrof şöyle demişti r : «Biz anarşist değ i l iz, dolayısiyle şu veya bu ü lkede nası l b i r rej im in mevcut o lduğu meseles ine kayıtsız davranamayız. Acaba söz konusu rej im, demokratik hak ve özgü rl üklerin son derecede kıs ıt la nmasına rağ ­men, burjuva demokrasisi biçimi a lt ında b i r burjuva di ktatör lüğü müdür, yoksa açık faş izm biçi minde b i r burjuva d i ktatörl üğü m ü ?

B iz, işçi s ın ıfı n ın y ı l lar y ı l ı süren savaş lar sayesinde elde ettiği demok­ratik kazan ım ları n her zerresin i savunacağız ve bun la rı n geniş leti lmesi uğrunda azimle savaşacağ ız .»

Bugünkü tekel-devlet kapital izmin in özel l iğin i , kapitalist ülkelerde tekel lerin hızla büyümesi teşk i l etmektedir. Bu tekeller devlet s ın ır ların ı aşara k u lus lara rası b i r nite l ik a lmaktadı rlar. B u süreç burjuva elemok­rasisin i n bunal ım ı nda yeni b i r aşa maya yol açma kta, ha lk lar için yeni tehl i keler ortaya çıkarmaktad ır.

Golan yoldaş, parti miz in XXXi. Kongresinde şunları bel i rtmişti r : «Tekel­lerin tehdit edici şekilde büyümesi Ing i ltere'de siyasal hayatın en önemli

1 93

Page 36: v YENIÇAG - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_70_03.pdf · Bilindiği üzere, Karl Marks ve Fridrih Engels, XiX. yüzyıl Avrupasındaki durumu tahlil ettikten

sorunudur. Dev trö5tler sadece devlete hükmetmekle ka lmamakta , devlet iç inde devlet hüviyeti n i taş ımaktad ı r. Bun lar ekonomin in her a lan ı n ı kontrol etmekte, demokratik süreci sa rsmaktad ı r. Bas ı n ve d iğer haber a raçları tröstlerin kontrolü a lt ındadır . Tröstler parla mentoya g itgide daha zor luk la ta hammül etmekte, send ika lar ın ha kla r ın ı k ı sıt lamaya ça l ı ş ­maktadı rIa r.»

Demokratik haklar ın y ıprat ı lması ve otoriter reji m ierin kuru l masiy le i lg i l i eğ i l i mlerin başgöste rmesine paralel o lara k, aş ı rı gerici l iğ i hoşnut eden ideoloj ik a kım la r da (Enoh Pauel ' in ı rkçı l ı k propagandaları örnek olarak gösteri lebi l i r) o rtaya ç ıkmaktad ı r. Aşı rı so lcu lar parlamentoya karş ı savaş yü rütmek su retiy le bu konuda sağc ı la rl a bi rleşmekted i rler.

Bunun la beraber, bütün bel i rt i ler gözönüne a l ı n ı rsa, tekel lere ka rşı savaşta başarı imkôn lar ın ın a rttığ ı görü l ü r. Günümüzün siyasa l savaş ın ın nitel i k lerinden bir in i , çok çeşit l i ekonom ik, pol iti k ve demokratik mücadeleler teşk i l etmekted i r. Buna, Vi lson hükümeti n in g revleri ka nun­lar la yasaklama denemelerin i başa rı s ı z ll,ğa uğratan send ik la rı n güc lü savaş larında, vatandaş haklar ı uğrunda yürütülen geniş harekette, genç­lerin y ığ ınsa l eylemlerinde ve benzerlerinde tan ı k olmuş bu lunuyoruz.

ing i ltere'de demokrasiyi savunma ve geniş letme ha reketi, işçi s ın ı fı n ı n ve d iğe r i lerici gücler in, tekel ler in sa ld ı rı s ına ka rşı ve toplumsal terakki a lan ında yürüttükleri savaşta önem l i bir rol oynamaktad ı r,

Kapita l izmde demokrasi uğ rundaki savaşla sosya l i zm uğrunda k i savaş a ras ındaki i l i şk i ler Leni n ta raf ından son derecede aç ık bir şeki lde şöyle formüle edi lm işti r : «Demokrasi o lmaks ız ın sosya l i zm mümkün değ i ld i r, çünkü : 1 ) proletarya, demokrati k savaş yolundan geçerek haz ı rlan ­madı kça, sosya l ist devri m i gerçekleşti remez ; 2 ) zafere ulaşan sosya l i zm, demokras iyi tama miyle gerçekleşti rmedi kçe zaferi n i sürdüremez ve insan­l ı ğ ı , devletin ortadan kalkocağ ı top luma ulaşt ıramaz,»

Parti miz in «Britanya 'n ı n sosya l i zm yolu» başl ı kl ı progra mı nda , demok­ras i uğ rundaki savaş sosya l i st devri m haz ı rl ı ğ ı n ı n 'organ ik b i r unsuru o lara k e le a l ı n maktad ır. Programda, demokratik istekler uğrundaki mücadelen in , halk hareket in i nası l güclend i rd iğ i ve başında işçi s ın ı f ın ın bu lunduğu gen iş b in ha l k ittifa kı tarafından siyasal i kt idar ın ele a l ı n ­masına nas ı l ya rd ı m ettiğ i gösteri l mekted ir .

Bu ittifak, barış, ücretlerin a rtı rı lmas ı , mesken şartla rı n ı n iyi leşti r i lmesi ve k i rp la rın ind i r i l mesi, öğ reti m şartla rı n ı n iy i leşti r i lmesi, demokratik i steklerin gerçekleşti ri l mesi vb. uğrunda yürütülen savaş lar sürecinde meydana gel mekted ir . Ittifak ın sağla ml ığ ı , işç i s ı n ı fı n ı n b i rl iğ i ne, bu s ın ı f ın , sağcı sosyal demokras in in etki ler inden sıyrı l mada göstereceği başa rıya bağ l ı d ı r. Bu ödevler in yeri ne geti ri lmes i için yrğ ın ları kapsayan bir komün ist pa rti s in in varl ığı son derecede gerekl id ir .

194

Page 37: v YENIÇAG - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_70_03.pdf · Bilindiği üzere, Karl Marks ve Fridrih Engels, XiX. yüzyıl Avrupasındaki durumu tahlil ettikten

Ittifak ın gelişmesi için en uygun biçim, yığ ı nsal s ın ı f savaş ıd ı r ve bu savaş bölgesel a lduğu kada r, u l usa l çapta g revler, gösteri ler ve diğer y ığ ınsa l eylemler yoluyle yürütü lür. Savaş alanı ise iş letmeler, sokaklar, toplumsal örgütler, pa rlamento, bölgesel i ktida r organ lar ıd ı r.

Bu savaş halk ın b i l incinde d�rin değiş ik l ik ler sağ lamakta ve kendis ini işçi hareketi örgütlerinde ve parlamentoda , yeni kuvvet oran ında his­setti rmektedir. Savaş ın , zamanla, sosya l i st programın gerçekleşmesi. davas ına sad ı k sosya l ist bir hükümet kurabi lecek, n itel i k bak ım ından yeni bir pa rla mento çağun luğunu meydana getirmesi gerekl id i r.

Dolayısiyle tekellerle savaş süreci ve tekel lerin memleketteki egemen­l iklerin i n g iderek y ıpratı lmas ı , bunlar ın siyasa l i ktidarına aç ıkça karş ı koymamız i ç i n gerekli koşu l ları n sağ l a n mas ına imkan vermekted i r. Bunun gerçekleşmesi de , işçi s ın ıfiyle müttefi klerin in parlamento-dış ı savaşta birleşmeleri ve parlamentoda g üclerin i göstermeleri sayesinde mümkün olaca ktır .

Partimiz in progra mı nda, sosya l değiş i k l i k ler uğrundaki savaşta, demok­rati k isteklerin taş ıd ığ ı büyük önemle i lg i l i o lara k şöyle deni lmekted i r :

"Savaş ı n bu yan ı , tekel lerin büyümesine ve demokras in in g itgide daha aç ık bir tehl i keyle karş ı laşmasına bağ l ı ola rak , he r zamankinden fazla bir önem kazanmaktad ı r. ing i l i z haklı demokratik haklar uğrundaki savaşta bir hayl i tecrübe sah ibid i r. Bu da, biz im, geniş vatandaş yığ ı n ­ların ı , e l d e ed i lmiş kazan ım ları n savunu lmas ı v e yen i lerin in elde edi lmesi için safla rı mıza çekmemiz bak ı mından yarar l ıd ı r. Devlet iş lerinde ha l k kontrolünün geniş let i lmesi yönünde atı lan her a d ı m tekellerin gücünü zayıflatmaktad ı r.

Söz hürriyeti, toplan ma , örgütlenme, gösteri ler düzenleme, g revler yapma hürriyetleri vb, ekonomik ve politik değiş ik l i kler uğrundaki savaş­lar için gerekl id ir ...

Bu savaş lar sadece tekellerin s ı n ı rs ız kudretin i yıpratmakla kalma­makta, ayni zamanda emekçilerin kendi g üclerine g üvenleri n i de a rt ı r­maktadır. Yığın /ar, demokratik isteklerin i savunurken, kaçın ı lmaz o la ra k, ekonomik sömürüye dayanan top lumsa l s ı n ı rlamalarla karş ı laşmakta ve böyle l ik le burjuva devletin i n gerçek n iteliğ in i a n la mış o lmaktad ır/a r. Elde edilen tecrübe/er, yığ ı n la ra , mevcut sistemin çerçevelerinden sıyrı lma ları , egemen s ı nıfa karş ı d i ren me/eri , siyasal i kt idarı e/e a lma ları ve böylel ik le demokras in in yeni ve yüksek biçimi olan sosya l ist demokrasi yolunu aç­maları gerektiğ in i öğretmektedir.

195

Page 38: v YENIÇAG - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_70_03.pdf · Bilindiği üzere, Karl Marks ve Fridrih Engels, XiX. yüzyıl Avrupasındaki durumu tahlil ettikten

Leninizm ve Lötin Amerika'daki devrim savaşının

aktüel sorunları

l O N H I N O B E S A R A

Lôt in Amerika, zaman ımızda ta ri h in in karmaşık ve güçlüklerle dolu bir dönemini yaşamaktadır . Memleketlerimiz in halk y ığ ın la rı karş ı laşt ık lar ı temel sorun la rı n nedenlerini g ittikçe daha iyi an lamakta ve kesin bir savaşa haz ır lanmaktadı r iar. B i l i nçlerin i körletmek için yap ı lan p ropaganda ça ba lar ına rağ men, geniş ha lk y ığ ı n la rı , Kuzey Amerika emperya l i zmin in ve ona bağ l ı yer l i o l igarşi lerin , kendi lerin in baş düşmanla rı o lduk lar ın ı gittikçe daha iy i görüp an la maktad ı rla r. Kıta ha lk ın ın hak ve adaletten yoksun büyük b i r çoğ unluğunun sömürü lüp ezi lmesi için meydana geti r i len s istem in va rl ı ğ ı , y ığ ın la rı devrimci uyan ışa götüren objektif bir faktördür. Bu sürecin genişleyip derin leşmesi, mem leketimiz in gel iş iminde doğal b i r eğ i l imd i r. aze i l i k le gençl ik a ras ında, ayd ın la r a ras ında, din ada mlar ı , ordu mensuplar ı , köylü ler a ras ında demokratik ha reketin i ler­lemesi bunu göste rmekted i r. Nelson Rokfel ler ' in Lôtin Amerika kıtas ında yaptığ ı gez i s ı ras ında görülen geniş ha lk zümrelerin in gösteri ve eylem­ler i ve son zaman larda Arjantin, Urugvay, B rezilya, Meksika, Şi l i ve diğer memleketlerdeki s ın ı f savaş ları , bence, halk y ığ ı n la rında a nti-emperya l i st b i l inc in a rtmakta ve kıtayı sa rsa n devrim bora lar ın ın şiddetlen mekte olduğ unun açık bir de l i l id i r.

Komün ist ve işçi part i lerin in Hazi ran 1 969'da Moskova 'da ya p ı lan dan ışma toplant ıs ında, gayet hak l ı o larak , Lôtin Ameri ka'daki devrim hareketi n in şu önemli faktörü bel i rt i lmişti r : «Geniş ha lk y ığ ı n la rı , ün iver­site öğ renci leri, i leric i gençl ik , şehir ha lk ın ın orta katlar ından çok sayıda temsi lc i ler p roletarya i le bir l ik a lara k ha reket etmektedi r. Ortak çal ış­malar ve gerici rej im iere karşı anti-emperyal ist bir l ik g ittikçe güclen­mektedi r.»

Sı n ı f savaş ın ın keskin leşme süreci, Lôti n Amerika 'n ı n en b i l inç l i , i ler ici ve devrimci güclerini çetin sorun lar ka rş ıs ı nda b ırakmışt ı r. Çağdaş gel iş­men in objektif eğ i l imleri savaş ın derinleşip yay ı lmas ına katkıda bu lun­makta d ı r. Bu sü reçte i lerici güclerin ro lü a sla önemsiz değ i ld i r. Tersine, açık bir teor ik programla ortaya çıkma ve a ktif bir devri mci eyleme geçme zorun luğu, bugün i çin her zamankinden daha gerekl id ir ve her memlekette s ın ı f savaş ın ın bundan sonraki i lerlemesi s ı ras ı nda da gerekl i kalacaktı r.

Lôtin Ameri ka'n ı n bugünkü ta ri hsel ge l iş im sürecinde bu kıta devri m­ci ler inin karş ı laştı k ları baş l ıca sorun nedi r? Şüphesiz ki, çeşit l i sorun lar gösteri leb i l i r. Fakat baş l ı ca sı şudu r : Şu veya bu memlekette bel i rl i b i r süre i çinde büyük b i r harekete geçmeyi mümkün k ı lacak o lan s ın ı f

1 96

Page 39: v YENIÇAG - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_70_03.pdf · Bilindiği üzere, Karl Marks ve Fridrih Engels, XiX. yüzyıl Avrupasındaki durumu tahlil ettikten

savaş ın ı kuvvetlendi rmek için ne yapmak lôzı md ı r? Bu, strateji meselesi değ i l , taktik meselesid i r, onun için de Lôti n Amerika' n ı n gel iş im indeki bu tarihsel döneme ait taktiğ in hazı rlanması temel sorun hal ine gelmekted i r. Strateji ise, bize göre, bütün çağdaş gel işme dönemi için yeteri kadar aç ık şeki lde bel ir lenmiştir. Ve ertelenmez görevi de, k ıtada halk y ığ ı n ­ları n ı n somut eylemlerine kı lavuzluk etmekt i r. Bu stratej in in a macı , bugün Lôti n Amerika'da ertelenmez b i r zorun luk o larak bel iren demokrati k kurtuluş devrim id i r. Devri m in esas görevi, emperya l i zmin mutlak ege­men l iğ in i yoketmek, ona bağ l ı idareci o l igariş i lerin i ktidarına son vermek, gelecekte sosya l izmi kurmak için gerekl i yapısa l değiş ik l i k leri yapmaktır . Devri m in it ic i gücü, işçi s ın ıfı n ı n yönet iminde, işçi-köyl ü birl iğ i temel ine dayanan geniş halk y ığ ın lar ı cephesidir. Bütün hareketi n başl ı ca yönü, her memleketteki en gerici çevreleri, yani noe-kolaniya l izm aja n lar ın ı ve satı i mış ol igarşiyi izo le etmek, kökten değiş ik l ik ler yap ı lmas ın ı öngören progra mdan yana olan bütün güclerin ortak savaş ın ı örgütlemektir.

Bu temel sorunu çözümleme yolu, kıtan ı n çeşitl i memleketlerin in somut koşuJ Jor ına göre Lenin öğ retis in in yaratıcı l ı kla uygu lanmasıd ı r. Başka yol yoktur. Dünya devrim tecrübesi n in geniş ölçüde doğ ru lod ığ ı Lenin prensipleri d ış ı nda çözüm yalu ara ma k «denemeler ve hata lar .. metodunu uygu lamak demek o lu r. lôtin Amerika'daki kamün istlerle d iğe r bütün devri mciler a rası ndaki başl ı ca fa rk, meselenin bu şeki lde ele a l ın ış ında ortaya ç ıkma ktad ı r. Komün istlere göre Len in izm, üniversal b i r öğ retid ir . Leninizm, materya l i st d iyelektiğ in özüne bağ l ı o lduğu i çin , Lôti n Amerika memleketlerin in spesifik özel l ik leri ne uygu lanabi l i r. Ik inc i lere göre, ara­larında bazı fark lar bu lunmasına rağ men, Leninizm, devrim öncesi Rus­yası n ı n koşul lar ına göre hazır lanmış bel ir l i b i r doktri ndi r, bundan dolayı, mekôn ve zaman farkı i le birbir inden ayrı o lan sosya l sorunlara uygu lanamaz.

Lôtin Amerika'da «çocuk luk hasta l ığ ı . . olan solcu luğ u n . . gerçek bel i rt i­leri o lan bu ve benzeri görüş�rin ters ine olarak, kıta komünistleri Leni n taktiği prensip lerini benimseyip savunuyorlar. Bu prensipler, şüphesiz, devrimci leri, savaşta ka rş ı laş ı lan konkre sorun la rı spesifik koşu l la ra ve zamana göre tah l i l etmek gibi karmaşı k ve güç işten kurtarabi lecek n itelikte ne s ih i r l i bir reçete, ne de her zaman ve her yerde geçerli b i r formüldür. Len in «Böyle b i r reçete, ya da bütün hal ler iç in yara rl ı genel b i r formü l hazır lamak buda la l ı kt ı r . . d iyor ve şöyle devam ediyo r : «Her zaman olduğu g ibi, burada da ödev şudur: Komünizmin genel ve temel prensipler ini s ın ıf lar ve parti ler a ras ındaki i l işki ler in özel l iğ ine ve her memlekette ayni olon komünizme doğru objektif gel iş imdeki öze l l iğ i göre uygu lamayı becereb i lmek. Bunun için de bu objektif gel işmenin öze l l i k­ler ini usta l ı k la öğ renmek, bu lmak, sezmek ıôz ımdı r ... Len in ' in taktiğ in in a ktüel l iğ i ve b i l imsel değeri, dünya s ın ı f savaş ı tarih in in del i l leriy le

1 97

Page 40: v YENIÇAG - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_70_03.pdf · Bilindiği üzere, Karl Marks ve Fridrih Engels, XiX. yüzyıl Avrupasındaki durumu tahlil ettikten

doğru lanmaktad ı r. işte bunun iç ind i r ki , Lôtin Amerika komün i stleri , Len in ' i n taktik prens ip leri n i aşırı sol güclerin f ik i r lerine karşıt koymakta ­

, d ı riar . Bunun dogmatizmle hiçbir i lg i s i yoktur.

Lôtin Amerika komünist parti leri , Len in ' i n taktiğ in i mem leket lerin in somut koşu l la rı na devam l ı o lara k uygu lamaya ça l ı şmaktad ı ri a r. Bu ça ba lar ın sonucu o larak, s ın ı f savaşı süreci n i a ra l ı ks ız o lara k gel iştirme amac ın ı güden çeşit l i eylem biçimleri doğmuştur. Bugün Lôtin Amerika mem leketlerini soran g revler, gösteri ler, parlamento faa l iyetleri , lôtifun­d iya veya işletmeleri ele geçirme, ideoloji savaşı, ajitasyon ve s i lôh l ı ha reketleri n b i r k ı sm ı , devrimci savaşı meydana getiren ça l ı şmalard ı r. Moskova Danışma Top la nt ıs ı do bunu şöyle bel i rtmişti r : «Geniş ha lk y ığ ın la rı n ı n ekonomik ve pol it i k i stekler ve devrimci amaç lar uğrundaki savaşı , çeşit l i biçi m lerde yürütülmekted i r. Lôti n Amerika 'dak i ha lk ha reketi, emperya l i zmin sa ld ı rgan l ığ ına ve memleketteki gerici l iğe ka rş ı savaşara k i lerlemekted i r. Bazı memleketlerde bu hareket s i lôh l ı yoldan ya rar lanmaktadı r.»

Strateji ve taktiği haz ı rlarken, her yeni o lay ı , her yeni de l i l i i y ice b i l ­memiz gerek i r. Bun lar ın yaratı c ı Marks ist-Len in i st ruhta derin objektif ta h l i l i , durumun ortaya ç ıka rd ığ ı soru lar ın cevabın ı bu lmakta bir ana htar h izmeti görecektir. Marksizm b i r dog ma deği l , b i r eylem kı lavuzudur. Bu prens ib in somut a n la mı şudur: gerçekler in bel i r l i b i r teoriye uyduru lmas ı değ i l , teori n in , meydana gelmekte olon bütün değiş ik l i k lere göre uygu lanması ıôzımd ı r. Böylece teori de olgun laş ıp gel işecektir . Biz ş imd i Lôtin Ameri ka'da Marks izm-Len in i zm in yüce p rens ip ler in in önemini b i r kez daha doğ rulayan bir s ı ra yen i olaylar ve süreçler i ç inde yaş ıyoruz. Peru ve Bolivya bu a landa örnektir. Bu memleketlerin ordu ları , düne gel inceye kadar işçi ler in, köy lü ve ün iversite öğ renci leri n i n kaat i l i id i ler, bugün i se u l usal yurtseverl i k devri m in in bayraktarı o lmuşlard ı r. Bu o lgu­nun kökeni ned i r� G eleceği ned i r� Lôt in Amerika ü l kelerinde işç i s ı n ıfı n ı n kıta sorun lar ın ı çözümleme a racı o larak i lôn ettiğ i ' u lusa l kurtu luş ve demokrotik devri m progra m ı çerçeves ine bütün bun lar nas ı l a l ı n ma l ıd ı r ? Bu c insten a raştır ı ve ta h l i l ler in yap ı lmas ı gereği kapı la rı mız ı ça lmakta ­d ı r. Ve eğer biz, çeş it l i a ktüel soru lara za manında ve doğru cevap bu l ­mayı becerebi l i rsek, tür lü olayları değerlendi rmede hatoya düşmeyiz,

Fakat yen i l i kler sadece büyük olaylar la m ı bel i riyor? Hayı r, küçük iş lerde de ve her zaman, her yerde bel i riyor, Marksizm-Lenin izmin ta leplerinden b i r i de, o onda, s ın ı f savaş ı n ı n gene l ge l i ş im inde her ne kadar önemsiz de görünseler, yeri nde ve bel i r l i koşu l larda genel pol it ik durumu bel i rleyecek olayları zaman ında görüp değerlend i rebi lmeyi becer­mektir. Marksizm-len in izm klôs ik lerin in geniş ölçüde boşvurduk ları b i l im ­se l öngörme, gün lük savaş ın önemsiz de o lsa somut gerçekleri n i to m ve derin o lara k tanı maya dayan ı r. Olguları n gerekl i veya geçici tar ihsel

1 98

Page 41: v YENIÇAG - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_70_03.pdf · Bilindiği üzere, Karl Marks ve Fridrih Engels, XiX. yüzyıl Avrupasındaki durumu tahlil ettikten

kara kteri ancak bu şekilde a n laş ı lab i l i r. Bu suretle, beklen medik olay lara , devri m in öncüsü olan işçi s ı n ıfı taraf ından bel i rl i top lumsal süreçlere yeri nde ve zamanı nda tepki göster i l memesi g ibi hal lerden kaçın ı lab i lir . Bugün Lôti n Amerika ü l kelerin in hepsinde bel i r l i o layla r meydana gel­mekted i r. Ve bu olaylar ın i ncelenip öğrenilmesinde, k ıta Marksist­Len in i st ler i n i n taş ıd ı kla rı sorum lu luk derecesi , bütün d ünyada ya nkıla r uyand ı ra n büyük olayla r hakk ındaki soru mlu luğumuzun derecesi nden h iç de az değ i ld i r.

199

Page 42: v YENIÇAG - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_70_03.pdf · Bilindiği üzere, Karl Marks ve Fridrih Engels, XiX. yüzyıl Avrupasındaki durumu tahlil ettikten

Leninizm ve şovenizme karşı, proletarya

enternasyonalizmi için yürütülen savaş

V O L F E R L l H

işçi s ın ı fı n ı n bütün ta ri h i boyunca yü rüttüğ ü savaş ın temel i l keleri nden biri n i , şovenizme karşı, proleta rya enternasyonal i zmi uğ rundaki savaş teşk i l etmişti r. Vlad imi r l I iç Len in bu i l keyi teorik bak ımdan aydın lotarak Rus ve u l us lara rası işçi ha reketinde daha yüksek b i r düzeye u laştı rmıştı r. Bu i lke bugün daha da büyük b i r önem taşımaktadır ve bunun örneğ i memleket im olan i sra i l 'de görül mekted i r .

Emperya l i zm in ideoloj i k s i lôh lar deposu g itgide fakir leşmekte, kapita­l izm halk kitleleri için daha az çekici b i r ha l a lmaktad ı r. Bundan dolayı da kapita l i zmin h izmetinde olan ideolog lar, e l ler inde kalan s i lôh la rdan en etk i l i şek i lde fayda lanmaya ça l ı şmaktadı rla r. Bu s i lôh lardan bir i o lan şovenizm, eskiden o lduğu g i bi bugün de ku l lan ı lmaktad ı r.

isra i l 'de şovenizmin ve sağcı sosya l demokras in in g üclenmesinde siyon izm teorisiyle prat iğ i özel b ir rol oynamaktad ı r. Genç kuşak lara siyon izm ideoloj is in i aş ı lmak i çi n okul lardan, tap ınaklardan, y ığ ı nsa l haberleşme a raç lar ından ve asker ocağ ından fayda lan ı lma ktadır . B u ideoloji, «dünya çapında b i r Yahudi m i l leti n i n v a r olduğ u n u ve . «dünya çapında bir Yahud i kurtuluş savaşı» yürütü ldüğünü öğretmekte, F i l i st in ' in «Yahudi mi l leti»ne Al lah tarafı ndan vaaded i ld iğ i , Yahudi devletin i n m i l l i kader meselesi o lduğu, isra i l hükümetin in , d iğerleri a ras ında ve her şeyden önce sosya l i st ülkelerde yaşıycin lar da dah i l «dünya ölçüsündeki Yahud i m i l leti» ad ına konuşmak yetk is ine sah ip bu lunduğu fikrini aş ı la ­maktad ı r. Siyon ist doktrine göre «seçkin b i r m i l let» olan ı s ra i l Yahudi leri, on ları n hükümeti ve s i lôh l ı kuvvetleri yönetim indeki temsilci leri bütün siyasal ve askeri sorun lar ın çözüm lenmesinde hakem durumundadırlar ve Arap ha lk ları bu b i ric ik hakemin öne sürdüğ ü şartla ra uymak, «uslu» ve sessiz sadasız beklemek zorundadırlar .

Siyon ist ideoloj i s in in öğrett iğ ine göre "bütün Yahudi ler kardeştir» ve Yak ın Doğu'da düşmanlar taraf ından kuşatı lm ış bu lunma la rı , başta ısra i l 'deki kapita l i st toplu mun s ın ı fsa l s ı n ı rlamaları o lmak üzere onları b i r ibir inden ayı ra n her şeyi unuta rak, tüm özel sorun larından ve d i lek­lerinden «mil l i b i r l i k» ad ına fedakôrl ı k yapmaya zorlamaktad ı r.

Bu ideoloj i k görüş tam manôsiyle etki l i o lmamışsa da, ı s ra i l işçi ha re­ket inde zaten yeter derecede güclü durumda bu lunan sağcı sosyal demokras in in son derecede büyük bir ağ ı r l ı k kaza nmasını sağ lamıştır.

Sınıf lar a ras ında barış f ikri s iyon ist ideoloji tarafından kuvvetle destek­lenmişti r. Şovenizm, reformizmi güdendirmiş ve i kis i b i rleşince, emper-

200

Page 43: v YENIÇAG - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_70_03.pdf · Bilindiği üzere, Karl Marks ve Fridrih Engels, XiX. yüzyıl Avrupasındaki durumu tahlil ettikten

yal izme s ı msık ı bağ l ı o lan sosyal-şovenizmin özel b i r şekl in i a lmış lardır . ı srai l -Arap an laşmazl ı ğ ı n ı n a rtması , ısra i l 'deki Yahudi işç i ler a rasında mi ll iyetç i l ik propagandasının genişleti lmesine önemli ölçüde yard ım etmiş, baz ı Arap devletlerin in , ısrai l devlet in in yok edi leceği ne, Yahudi­ler in denize döküleceğ ine dair tehditlerle dolu mi l l iyetçi demeçieri i se, ısra i l l iderler in in şoven ist propagandasına son derece yararlı o lmuştur.

Bütün bunlar da, emperya l izmin topyekun stratej is ine uygun olan d ış politi kasına h izmet etmektedir. Siyonizm bağ ı ms ız b i r ideoloj i değ i ld i r, emperya l izme bağ ı m l ı o lması gerek i r ve pratikte de öyledir. Netek im yaratı ld ığ ı günden ber i emperya l izme dayanmışt ı r. isra i l yönetic i leri bu doğrultuda yürüyerek Arap halk lar ına ka rş ı emperyal izmle işbi r l iğ i hal in­dedirler.

Büyük çapta sermaye ithal ine dayanan ekonomi politikası ve ü l ke servetlerin in yabancı sermayeye tesl i m edi lmesi bu işbir l iğ in i tamamla­maktad ı r.

Siyon izm sadece emperyalizme dayanma kla kalmamakta, devrimci hare­ketin üç ana kaynağ ı başta olmak üzere, a nti-emperyal ist güclere ka rş ı dünya ölçüsünde yürüttüğü savaşta onun güc lü b i r müttefik i olarak yer a lma ktCldır.

Uzun y ı l la rdan beri siyonizm ideoloj is ine ve pratiğ ine karşı savaşmakta olan i srai l Komünist Partisi, 1 969 y ı l ı n ı n başlar ında toplanan XVi. Kongre­s inde Yahudi meseles in i ve siyonizmin zaman ımızdaki durumunu geniş ölçüde incelemiştir. Kongre belgeleri, siyonizm hareket in in bir u lusal kurtuluş hareketi o lmak şöyle du rsun, hatta u lusal b i r hareket b i le olma­d ığ ı n ı , Yahudi burjuvaz is in in gerici nitel i kteki siyasal hareketinden i leri g itmediğ i n i somut olara k ispatlamıştır . Kongre, Len in ' i n burjuva ideolo­j i siyle proletarya ideoloj is in in uyuşamıyacak larına dair görüşünün «sos­yal ist siyonistler» örneğiyle de doğruland ığ ı , siyonizm propagandası n ı n israi l ho l k ı i ç i n zarar l ı o lduğu sonucuna varmıştı r.

Siyonizm ideolojisi ve pratiğ ine karşı pa rtimiz in savaş ı , şovenizm a leyhinde ve proletarya enternasyonalizm i leh indeki savaş ı n ı n b i r parça­sını teşkil etmektedir.

Emperyal i zm ve onun ajanlar ı , komünizme, u lus lararası komünist hareketine karşı saldı r ı ları nda en ağ ı r darbeleri Sovyetler B i rl iğ i 'ne, Sov­yetler B i r l iğ i Komünist Parti s i 'ne yöneltmektedirler. Onlar, propaganda bak ımından, bir iftira sistemin in meydana getiri l mesinde bütün düşman­lar ın ı b i r tek i s im a lt ında bi rleştirmeriin son derece etki l i olduğunu b i l ­d i kleri nden, a maçlarına varmak iç in .. komünist» i smin i seçmişlerd ir. Bu sebeple de, kendi ü lkelerindeki bütün i leric i insanları , komünist o lup o lma d ı klar ın ı gözönüne a l maks ız ın «komünist» olara k tanıtmaktadır lar.

201

Page 44: v YENIÇAG - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_70_03.pdf · Bilindiği üzere, Karl Marks ve Fridrih Engels, XiX. yüzyıl Avrupasındaki durumu tahlil ettikten

Onlara göre işçi ler in haklar ı uğrunda savaşan her send ika yönetmeni , G üney Viyetnam'daki U lusa l Kurtuluş Cephesi üyeleri komün i sttir.

Şunu beli rtmek lôz ı md ı r ki, yeryüzündeki bütün ant i -emperya l i st gücler ulusla ra ras ı komün ist ha reketi taraf ından desteklen mekted i r. En büyük destek de Sovyetler B i rl iğ i Komüni st Parti s i 'nden gel mekted i r. Dünyadak i bütün i ler ici ha reketler, bütün i ler ici i n san la r, kend i tecrübeleriyle şunu öğrenmişlerdir k i , başarı e lde etmek iç in komün i stlerle işbirl i ğ i şa rttı r. Komün i st lerce desteklen miyen, hele on lara ka rşı yönelti len her tür lü hareket başa rı s ı z l ığa mahkumdur.

Emperya l izm, Sovyetler B i rl iğ i ' ne ka rşı aç ı kça cepheden sa ld ı rıya -askeri, veya gitg ide daha bel ir l i o larak görü ldüğü üzere, hattô siyasal sa ldı rıya - geçecek durumda o lmadığ ı iç in, Sovyetler B i rl iğ i ' n i ha lk lar ın düşman ı , demokras in in , u lusal bağ ı ms ız l ığ ın , tera kki ve bar ış ın düşman ı o lara k göstermeye çaba lamaktadır . Çekoslovakya buna l ım ı s ı ra la r ında gerici /erin bütün sosya l izm ve Sovyet düşma n ları n ı « i le rici", bütün Mark­s ist-Len in i st ler i ise «tutucu" d iye ad la n d ı rd ı k lar ı n ı hatı rlatmak kôfid i r.

Emperya l izm, tota l i terler in h i l es ine başvura rak, komün izmle faşizme bj r tutmaya ka lk ışmakta , bun ları sözde hü r dünya n ı n burjuva demokras is ine karşıt göstermekted ir . Emperya l ist gerici ler, aş ı rı solcula rı n ve Çin yönet ici ler inin yaptığ ı propagandaları n ya rd ı miyle Sovyetler B i r l iğ i ' n i emperya l izmle bir tutmaya b i l e yelten mektedir ler.

ı sra i l 'de komün izm a leyhtarı ve özel l i k le Sovyet a leyhta rı propaganda s i steml i ve sürek l i o larak yürütül mektedir . ı s ra i l ' i n resmi propagandas ı nda emperya l izme yatkı n s ın ıf görüşü temel unsuru teşk i l etmekted i r . Hattô Arap ha lklar ı söz konusu olunca bi le, propaganda, genel hatlariyle bu temel unsura dayan maktad ı r . Oyle k i , genel l i k le Ara p a leyhta rl ığ ı aş ı lan­d ığ ı ha lde y ığ ınsa l habe rleşme a raçları nda , emperya l i stlere ka rşı o lup o lmadık ları gözönünde bu lundurularak, b i r k ı s ım Arap lara iy i , b i r k ı smına da kötü damgas ı vuru lmaktadır . Yan i propaganda iş lerinde, b i r k i ş in in , grubun veya pol it ika n ı n ı s ra i l (ta bi i resmi ı s ra i l pol it ikasi söz konusudur) iç in iyi olup o lmadığ ı gözönüne a l ı nsa da, gerçek ölçüyü emperya l izme karş ı tutum tayin etmektedir . ı sra i l ' i n resmi propagan ras ı , Ara p halk lar ı ­n ı n ulusal kurtu luş ha reketi ne karşı savaşta gerici Ara p çevre leriyle birleş­mektedi r. Buna, ya k ın bir geçmişte, Lübnan buna l ı m ı s ı ra la r ında bir kere daha şahit olduk.

Bu tutum, şüphesiz, sadece propaganda a lan ı nda söz konusu o lmakla ka lma makta , pol i t ik ve askeri mesele leri de ka psa makta d ı r. Komşu ü l ke­lerdeki ant i -emperya l i st reji mieri yı kara k, emperya l izm in topyekun stratej i si ne olduğu kadar ı srai l 'deki gerici leri n yayı lma hedefleri ne de h izmet etmek a maciyle ya p ı lan 1 967 Hazi ra n ı ndaki sa ld ır ı bunun başl ıca örneğ id i r.

202

Page 45: v YENIÇAG - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_70_03.pdf · Bilindiği üzere, Karl Marks ve Fridrih Engels, XiX. yüzyıl Avrupasındaki durumu tahlil ettikten

Bu tutum Alman meselesinde de geçerl id i r. Bugün, bütün Almanlar ı i sra i l ' in düşmanı o larak kabu l eden, faşist t ipte b i r felsefi ak ım ı n mevcut olmasına rağ men, resmi maka mlar, A lman ları da, y ine emperyal ist o lup olmadık lar ı , yan i Federa l Almanya'ya veya Demokratik Al manya'ya mensup o lmaları aç ıs ından ele a la ra k, iyi veya kötü Almanlar diye ay ı r ım yapmaktad ı rlar.

Emperya l i zme taraftar, komünizme ve Sovyetler'e düşman ola n bu görüşleri siyonizm ideoloj isi beslemektedir . ısrail'dekiler dahil, dünyanın birçok yerlerinde siyonist örgütler ve israil hükümeti, emperyalizmin sos­yalizm ve komünizm aleyhindeki ve başta Sovyetler Birliği olmak üzere

sosyalist ülkeler aleyhindeki politik ve ideolojik savaşının başlıca ô/eti haline gelmişlerdir.

isra i l 'deki Sovyet a leyhtarı ka mpanya iki yönde gel işmektedir . BloIn­lardan bir incisi sosya l i st ü l kelerdeki yahudi lerin güya ezi ld ik lerine da i r propagandad ı r. Bu kampanya n ı n genel b i r karakteri o lduğu g ibi , b i r de Yahud i l iğe özgü b i r yanı vard ı r. Siyonizm ve ısra i l ' i n resmi propagandası, genel olarak, karşı - devrim in savunucusudurla r (bi l indiğ i g ibi Histadrut, 1 956 y ı l ı ndaki Macaristan olayları s ı ras ında karş ı -devri mi desteklemek a maciyle b i r genel g rev d üzenlemişti) . Yina Histadrut Çekoslovakya ka rş ı ­devrimci ler"inden yana olduğunu i 1ôn ederken, ısra i l'de ve isra i l d ı ş ı nda mevcut siyonist çevreler, Çekoslovakya 'daki sosyal izm düşmanı güclere yard ım için el ler inden gelen her şeyi yapmış lard ı r.

Şunu g u ru rla belirtmek lôz ımd ı r k i , part imiz, daha 21 Ağustos 1 968 sabah ı , Sovyetler Bir l iğ i 'yle d iğer dört sosyalist ü l ken in eylemin i Çek ve SIovak ha lk lariy le enternasyona l ist dayan ışma o lara k değerlendi rmişti . Partimiz, o gün lerde ihtirasla rı n son derecede kabarmas ına rağ men, enternasyona l i st ödevin i yerine getirerek, memleketi miz ha l k ı na gerçekleri aç ık lamak için mümkün o lan her şeyi yapm ıştır.

Siyonizm ve is ra i l ' i n resmi propagandası , yürütülen kam pa nyan ın Yahud i l i k aç ıs ından Sovyetler Bir l iğ i 'ne, Polonya'ya ve d iğe r sosyal ist ü l kelere, Yahudi lere karşı fa rk gözetme ve baskı siyaseti g üd üyorla rmış bahanesiyle sa ld ı rmaktad ı rla r. Bu propaganda, siyonizmi Yahudi l ik le bir tutmayı ka l kışmakta, ı s ra i l ' i n pol iti kas ına ve siyonizme karş ı ç ıkmayı Yahudi a leyhta rl ı ğ ı o lara k göstermekted ir .

Len in ' i n bel i rttiğ i g ibi , işçi s ı nıfı saflar ına, durmadan, proleter olmıyan yabancı eleman lar s ızmakta ve bunlar burj uva ve küçük burj uva ideolo­jisini de beraberlerinde getirmekted i rier. Bu etki ler işçi s ın ıfı n ı n partisi , komünist partisi iç in de söz konusudur ve bu durum bu'gün için de geçer­l id i r. Hattô bugün daha da tehl ikel i bir hal a l mıştı r. Komünist parti lerine s ızma sü reci, emperya l izmin muazzam ölçüdeki yı pratma cihazı tarafın­da n , topyekun stratejisin in b i r parçası olarak, bi l inçli şeki lde teşvik edil-

203

Page 46: v YENIÇAG - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_70_03.pdf · Bilindiği üzere, Karl Marks ve Fridrih Engels, XiX. yüzyıl Avrupasındaki durumu tahlil ettikten

mektedir . Düşman ideoloj in in saflar ımıza s ızması n ı n kıasi k örneğ i Miku­nis-Sne grubunun pa rti mizdeki , ı s rai l Komünist Parti si' ndeki eylemlerid i r. Bu s ızman ın karakteristik i ki öze l l iğ i kendis in i somut o lara k şöyle göster­m işti r : düşman ideoloji , Marksist-Len in i st söz ler maskesi a lt ında s ızdırı l ­m ış ve ideoloj ik-pol it ik mevzi leri terketme eylemi b irden b i re değ i l , yavaş yavaş gerçekleşmiştir.

M ikun is i le Sne parti iç indeki ideoloj i k sa ld ı rı l a rı na , partin i n bölün­mesinden önce başlamı ş lard ı r. Daha o za manlar pa rti mevzi lerinden şu yönlerde uzaklaştı kla rı açı kça görül üyord u : Proleta ryan ı n s ı n ıf mevzi le­r inden vazgeçme k ; ant i-emperya l i st tutumu ve propagandayı zayıflatmak ; Sovyetler B i rl iğ i 'ne ve u lus lara rası komün ist hareketine cephe a l m a k ; Yahud i m i l l iyetç i l iğ i ideoloj is in i aş ı lama k ; Arap halk ları n ı n ulusa l kur­tu luş g ücleri tarafı ndan yapı lan hata lar ı aba rtma k ve bu hatalar ı hareketin temel çizg is i d iye i lan etme k ; Yahudi m i l liyetçi l iğ in i Arap m i l l i ­yetçi l iğ iyle özdeş sayarak a ra larındaki karakteristi k farkı bölgedeki çel iş ­ki ler in temel i saymak ; parti hayatı nda Leninc i normlar ın temel ine saIdır­mak ; Yahud i as ı l l ı pa rti üyeleri n i Arap ası l l ı üyelere kıyasla daha öneml i sayma teoris in i gel iştirmek ; partiyi u lusal i l kelekere göre bölme dene­melerine g irişmek.

Parti n i n bölün mesinden sonra ısra i l 'deki geric i leri n g itgide daha çok sevd iğ i ve daha çok ş ımarttığ ı k imseler ha l ine gelen Mikun i s-Sne grubu mensupları n ın bu görüşleri geniş ledi ve gün ı ş ığ ına ç ıktı . Böylel ik le anti ­emperya l izm mevzi ler in i terkederek, u lus lararas ı komünist hareketine, Sovyetler B i rl iğ i ' ne ve portim ize karşı sa ld ı r ı la rda ıs ra i l gerici leri n i n vurucu gücü ha l i ne geldi ler.

Görüldüğü g ibi şoven izm a leyh indeki , proletarya enternasyonal i zmi leh i ndeki savaş, Len in ' i n za manında olduğu ölçüde öneml i b i r ödev o lara k önümüzde durmakta, hatta önemi daha da a rtmaktad ı r. Bu, geçici ikinci derecede b i r savaş değ i l , i l ke lere, s ın ıfsal görüşe dayanan, ideoloj i k uya n ı k l ığ ı , parti kadroları ve emekçiler a ras ı nda ara l ıks ız siya­sal aydın latma çal ışmalarını gerektiren da im i b ir savaştır.

Partim iz bu savaştaki başarısiyle u lus lara ras ı ha reketimiz in ortak dava­sına h izmet etmekted i r.

204

Page 47: v YENIÇAG - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_70_03.pdf · Bilindiği üzere, Karl Marks ve Fridrih Engels, XiX. yüzyıl Avrupasındaki durumu tahlil ettikten

Leninizm ve ulusal kurtul'uş hareketinin bazı sorunları

A H M E T K E R I M

Kan ı m ızca, Asya ve Afrika ü lkelerin in toplumsal gel iş imi üzerinde daha ciddi bir b i l imsel a raştırmaya başlamak veya başlanı lan yerlerde bu işe devam etmek, yüzüncü doğ u m y ı iı münasebetiyle V. ı . Lenin 'e lôy/k bir sayg ı a lômeti olacaktır. Bizim toplumları m ız ın gelişme düzeyi düşük olduğu ne kadar doğru ise, bu toplumlar hakk ı nda henüz çok a z şeyler b i l ind iğ i de bir gerçektir. V. ı . Len in , bize, işçi s ın ıfı n ı savaşa haz ırlayıp sonra da maharetle zafere u laştırd ığ ı kendi memleketin in reel olayla r ın ın somut tah l i l i n in k lôs ik örneğ in i b ı ra ktı . B u k lôs ik örnek, onun, «Rusyada kapita l i zm in gel işmesi .. adlı eserid i r.

Bu eserinde V. ı. Lenin, ya ra rland ığ ı ve bize örnek olması gereken metodun özünü açı klayarak şöyle demekted i r : «Duru mun ve çeşit l i s ı n ıf­lar ın ç ıkarları n ı n somut tah l i l i , şu veya bu meseleye uygu lanan bu ger­çeğ in ta m an lamın ı bel ir lemeye yara ma l ıd ı r . .. Bu suretle, bu sü recin her somut aşamasında s ın ıfsa l antagonizmin kendine özgü biçi min in aç ık lan­masına h izmet etmeyen, sosyal sü recin zorun lu luğu olan ekonomik gel işim in "a mansız .. mantığı hakkındaki soyut ve dogmatik düşüncelerden, a kademik gevezel ik lerden ibaret olan karşıt metot, içyüzü açığa vuru lup rededi lmiştir. Semeresiz olduğu kadar za ra rl ı da olan bu metot, Marksist metotla değiştiri lm iştir. Marksist metodun başl ıca a macı , reel sosyal ç�lişki leri açık la mak, bunlar ın gel işme biçimlerini incelemek, «geçici karakteri n i ortaya koymak» ve işçi s ı n ıf ın ın sömürülmesini sağ layan i l i ş ­k i leri yok etmek i çin objektif koşu l la rı hazırla maktır.

Ne yazı k ki , b iz im memleketlerin , yani Asya ve Afrika ü l kelerin in in du rumla rı n ı n tah l i l inde metafiz ik (bu terimi Engels' in kul land ığ ı an lamda kul lanıyoruz), ya da diyalektik olmayan metot üstün gelmektedir. Bu metot. Len in 'n in deyişiyle. «somut soruların cevabın ı genel gerçeğ in basit mantı ki gel iş iminde ara man ın yoludur.» Sosyal olayların aydınlat ı l ­masında ve olgunlaşan sorun ları n çözümünde bu metoda başvurmak. Lenin ' in bel i rttiğ i g ib i , reel ekonomik ve sosyal du rumun ve reel çeliş­ki lerin in in somut tah l i l ine dayanocağ ım ı z yerde. şu veya bu top lumun geçird iğ i tarihsel aşaman ın karakteri n i peşin yarg ı larla beli rlemek demek o lur.

Len in ' in metodu doğrudur ve başarıyle uygu lanabi l i r, çünkü ta rihin genel b i l imsel kavra mına. tarihsel materyal izme dayan ı r. Lenin . öze l l i kle «Halkın dostları» k imlerd i r ve bunlar sosyal demokratlara karş ı nas ı l savaşıyorlar» ad l ı eserinde bize şunu öğretmişti r : Sosyal olayların incelenmesin i b i l i msel düzeye yükselten tarihsel materya l izmin ana fikri , toplumsal - ekonomik formasyon kavra mıd ı r.

205

Page 48: v YENIÇAG - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_70_03.pdf · Bilindiği üzere, Karl Marks ve Fridrih Engels, XiX. yüzyıl Avrupasındaki durumu tahlil ettikten

Kapita l i st o lmayan gel işme yolunda i lerleyen memleketlerin temsi l etti kleri yeni sosya l olaya ta rihsel materya l i zm açıs ından yanaşma k bize şu olanak ları vermektedi r :

1 ) Bu memleketlerde sosya l - ekonomik v e pol it ik gel işme koşu l ların ı n başka başka o l uşuna v e h e r b i rinde s ı n ı fla r v e pol i t ik gücler a ras ın­daki karş ı l ı k l ı i l işk i lerin çeşitl i l i ğ ine rağmen, bu devletlere özgü bir s ı ra genel sosya l ge l i ş im kanun lar ı n ı n yürürlükte o lduğ u n u ı spat etmeliyiz. Bu objektif kanun la r b ize gösteriyor k i , ne kapita l i st, ne de sosya l i st o lan bu ü l keler, yen i b i r sosya l -ekonomik formasyon değ i ldirler.

2) Afrika ve Asya ü lke lerinden bir k ı smın ın üçüncü bir gelişme yolunda o lduk lar ın ı idd ia eden küçük burjuva ve revizyonist görüş leri n i n tama­mi yle sü bjektivi st ve yan l ı ş o lduk lar ın ı su götürmez b i r şeki lde kesin o larak ı spat etmeliyiz.

3) Bu memleketlerin iç inde bu lundukları tarihsel aşamanın sosya l izme geçiş aşaması o lduğunu ta m olarak tespit etmel iy iz .

4) U l usal demokrati k devri mle sosya l i st devr im aras ındak i d iya lektik bağ lar ı ta m o la rak bel i rlemel iy iz . Bu a rada, şu veya bu devrim için ayn ı o lan baz ı ödevler in, ge l işmeleri n i n bel i r l i b i r düzeyinde g i ri ş i k b ir hale geld iğ in i de gözönünde bu lundurmamız gerek i r. B i zce, u l usa l demokrat ik devrim in temel ödevleri henüz çözümlenmemişse veya gerekl i i lg iyi henüz görmüyorlarsa, esas gayretleri sosyal ist devri min o lgunlaşmış .ödevlerleri n i çözmeye yöneltmekten çek inmemiz ıôz ımd ı r. Len in ' i n "Fel sefe Defterleri»­ndeki notlar ı , bu g ib i o lay ları n gözden geçiri lmesinde gerekl i esnek l iğ in gösteri lmesi iç in gayet yara rl ı d ı r.

"üçüncü dünya» da işçi s ın ı fı n ı n ve parti s in in rol ünü incelerken, h iç şüphesiz, V. i . Len i n 'e ve öğreti s ine sarsı lmaz b i r sadakatle bağ l ı o lara k ça l ı şma ktayız. Gerçekten Len i n : «Marks' ın öğret is inde en öneml i nokta, proleta ryan ı n sosya l i st top lumun kurucusu olara k dünya çapındaki ta ri h­sel rol ünü ayd ın latmas ıd ı r" demiş, ayrıca şun ları yazmı şt ı r : «Bütün s ın ıf­lar ve bütün memleketler stati k değ i l, d inamik durumda, yani dura l bir halde değ i l , ha reket hal inde gözden geçiri l i rler. (Hareket kanun ları n ı , mevcut her s ın ı f ın ekonomik koşu l ları doğurur.l Hareket de , sadece geç­miş gözönüne a l ı nara k değ i l , ge leceğ i de gözönünde bu lunduru larak, hem de sadece ağ ı r ağ ı r meydana gelen geğişmeleri gören «evrimci ler" in bas it a n layış ıy la değ i l , d iyalekti k o lara k gözden geçiri l i r . . . "

Emin iz k i , komün ist ve i şçi parti leri n i n 1 969 u lus lara ras ı dan ışma toplantıs ın ın dokümanı, işçi s ı n ı fı n ın yerine getirmekte olduğu, u lus­la raras ı devri mci gücleri n geniş hamle ler yaptı k ları ve s ı n ı f savaşın ı n keski n leştiğ i çağ ım ı zda işçi s ı n ı f ı n i n durmadan a rtan rolünü ve yeri ne getirmek zorunda o lduğu ödevleri bel irtmiş ve gelecek hakk ındaki görüş­leri nde buna dayanm ıştır .

206

Page 49: v YENIÇAG - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_70_03.pdf · Bilindiği üzere, Karl Marks ve Fridrih Engels, XiX. yüzyıl Avrupasındaki durumu tahlil ettikten

Len in ' i n öngördüğ ü ve son y ı l l a rda bir s ı ra ü l kede bel i ren tarihsel ba k ı mdon öneml i yeni oloy, kutuplaşmaya yol aça n sürat l i sosya l ayrışma sü recid ir. Bu kutup lardan biri, işçi s ı n ı fı n ı n , şehir ve köylerdeki küçük burjuvaz in in , i lerici ayd ın la rın , subayla r çevresinden b i r k ısmı n ı n ve bir de u l usa l burjuvaz in in bazı fra ksiyon lar ın ın top land ık ları kutuptur. Diğer kutup da, büyük toprak sa h ip ler in in , komprador burjuvaz in in ve bürokrat ik burjuvaziden bazı zümrelerin etraf ında toplandıkla rı gerici g ücler kutbudur. Bu savaş s ı rça köşkte yap ı lmamaktadır . Ters i ne, bu savaş, biç imler in i , gel işme tempola rı n ı ve keskin leş me dereces in i büyük ölçüde etk i leyen daha ka rmaşı k ve geniş bir sü reçte organ i k o lara k örgü lenmektedi r. B u bütün dünyada emperya l izme ve neo-koloniya l izme karşı, barış , demokras i ve sosya l i zm uğrunda yürütülmekte o lan savaştır.

Çeşit l i sosyal s ın ıf ve zümreleri kapsayan a nlaşmazl ı k la rda, antagonist cepheler a ras ındak i savaşta işçi s ı n ı f ı özel bir yer a lmaktad ı r.

Kapital i st o lmayan gel işme yolundak i d iğer Asya ve Afri ka ü l keler inde olduğu g ibi , Cezoyirde de, ekonomik kurucu luk a lan ı nda, öze l l i k le yeni sanayi koları n ı n kuru lmakta olduğu endüstr i leşme a lan ında elde edi len bel i r l i başarı l a r işç i s ın ı fı n ın sayı s ın ı a rtı rmakta, tek n i k ve kü ltürel düze­yini yükseltmektedir. 4 y ı l l ı k plan (1 970-1973) Cezayir'de esaslı bir rol oyn ıyaca ktı r. Bu p lan ı gerçekleştirecek başl ı ca gücün işçi s ın ıf ı o lacağ ın ­dan şüphe yoktur.

Kendi ç ı ka rla r ın ın ve bütün u lusa l çı ka rla rı n d i kte ettiğ i görevleri n i yerine g etirmesi i ç in , i şç i s ın ı fı n ın , bütün a lan la rda, öze l l i k le s iyasa l ve ekonomik a lan larda, teknoloji ve b i l imsel öğ ren im a lan ı nda da çetin savaş lar vermesi ıôz ımdı r. Onun iç ind i r ki, biz, gel işmenin bu aşamasında bi le, işçi s ınıfının yüklendiği büyük sorumlu luğu an lamaktayız.

Fakat işçi ler in kendi başları na, kendi l iğ inden s ın ı f b i l inc ine erecek­ler in i ve s ın ı f la r ı n ı u l usal pol it ika a la n ında sözü geçer b i r faktör hal ine geti rebi lecekler in i sanmak, büyük hata o lur. (Lenin ' i n bütün eserleri de bunu doğrulamaktad ı r) .

Len in ' i n "Ne yapmal ı » a d l ı k i tabında bütün yazd ı k la rı v e t ü m ümrü boyunca yoru lmadan tekra rlayı p gerçekleştird iğ i , Marks ve Engels'ten beri işçi ha reketi tari h i n i n her za man ve her yerde doğ ruladığ ı : «sı n ı f b i l i nci proletaryaya ancak Marksizm-Len in izm ideleri b iç iminde d ışar ıdan veri l i rse ben i mseti l i r» hükmü, Cezayi r i�in de, ve bizce, kapita l i st a lmayan gel işme yoluna g i ren veya bu yolda yürüyecek o lan bütün Asya ve Afrika ü l keleri i çi n de geçer l id i r .

Bu böyle ol unca, M a rks ist-Leni n i st b i r partin i n va r l ığ ı iç in savaşmak laz ımd ı r. Çünkü, ancak böyle b i r pa rt i , yapı s ı , çal ı şması ve eylem pren­sip leri b i l imsel teoriye, yan i Marks izm-Len in izme dayanan bir pa rti, işçi s ın ı fı n ın tar ihsel görevin i anun b i l inc ine aşı layabi lecek, işç i s ın ı f ın ın ve

207

Page 50: v YENIÇAG - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_70_03.pdf · Bilindiği üzere, Karl Marks ve Fridrih Engels, XiX. yüzyıl Avrupasındaki durumu tahlil ettikten

bütün iç ve d ış ortaklar ın ın iktida rı ele geçirme, sosya l izmi ve komünizmi kurma uğ rundaki savaş ları n ı da örg ütleyecektir. Problemleri, ancak geleceğ in ı ş ığ ı nda gözden geçirerek çözümleyebi l i riz. Bu çözüm de, şüphesiz, kudret helvas ı g ibi gökten düşmeyecek, devaml ı , sab ı rl ı , barışçı veya si/ôhlı b ir savaş ın sonucu o lara k gelecektir.

Kesin olarak geleceğe doğru yönelen böyle bir a n layış ı savunurken, bugünkü durumu ve i stekleri de gözden kaçı rmamak ıôz ıd ır . Fakat b i / im­se l temellere dayanan perspektife göre yarı nki a maçla ra uygun çağdaş görevleri bel i rlemek gerekir. (Marksizm de geleceğin felsefesid i r, yüzy ı l ­dan fazla bir zaman önce hazırlanmış olmasına rağ men, bugün geniş ölçüde gerçekleşmektedi r.)

Yanl ış an laş ı lma i htimal lerin i ortadan ka ld ı rmak için şunu belirtmemiz lôz ımd ı r : Bir yandan, yukarda sözü edilen ve Marksistler için genell ik le kend i l iğ inden an laş ı lan i stekler, d iğer yandan, işçi s ı n ıfı n ı n özel yeri ve rol ü tezi , toplumumuzdaki d iğer s ınıf ve sosya l zümreleri küçümsemeyi hiç bir suretle gerektirmez. Adı geçen sınıf ve zümrelerin bugün oyna ­d ı kla rı veya i leride potensiyal ola ra k oyn ıyabi lecekleri o l u m l u rol ü küçümsemek asla doğru değ i ld i r. B i z i m bu alandaki eylemlerimiz , hareketimiz i beli rleyen ve doğu ra n reel hayatın i steklerine uygun olduğu g ibi , Len in ' in şu öneml i hükümüne de uygundur : «Belir l i b i r toplumun i st isnasız bütün s ın ı f ları n ı n tüm karş ı l ı k l ı i l işk i leri n i n objektif o lara k gözQnünde bu lunduru l mas ı , aynı zamanda bu toplu mun objektif gel işme aşa ması n ı n ve diğer toplumlarla karş ı l ı k l ı i l işk i lerin in gözönünde tutu l ­ması, i lerici s ın ıfın doğru taktiğ in in hazır lanmasında bir dayanak noktası h izmetin i görebi l i r ...

Bu yazın ı n çerçevesi içinde kabataslak da olsa bir tahlil b i lmem yapi /ab i l i r mi? Buna rağmen, b iz , şunu açık l ığa kavuşturmak isterd i k :

1 . Uzak sosyal ist perspektifli u lusa l demokratik devrim in kapital ist almayan gel işme yolunda yürüyen devletlere düşen görevleri, günümüzde, işçi s ın ı fı n ı , küçük şehir ve köy burjuvazisin i , ulusal burjuvaz in in yabancı kapitale bağ l ı bu lunmayan kesim in i bi rleşti recek geniş yu rtsever ve anti ­emperyal i st b i r cephe yerine getirebi l i r ve geti rmelidir .

2. Işçi s ın ıf ı ve partisi , kend i ü l kesindeki du rumu ve gücler oran ın ı gözönünde tutarak, bu cephenin yürüteceği doğru politikayı (eleştiri mevzi /erinden) yapıcı o lara k desteklemeyi, bu cephede üstün l ük kazan -maya ve hegemonyasın ı gerçekleşti rmeye bağ lamamal ıd ı rlar.

'

3. Son y ı l la rın tarih i göstermiştir k i , kapital i st o lmayan gel işme yolun­daki bütün devletlerde iktidarda bulunan küçük burj uvazi, neo­kolon ia l i zm ve emperya l izme, feoda i lere ve büyük burjuvaziye karşı o lduğu g ib i , m i l l i leştirme yoluna g irmek suretiyle de komprador burjuvaziye karş ı

208

Page 51: v YENIÇAG - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_70_03.pdf · Bilindiği üzere, Karl Marks ve Fridrih Engels, XiX. yüzyıl Avrupasındaki durumu tahlil ettikten

savaşa reel b i r eğ i l i m gösteriyor, aynı zamanda, anti-kapita l i st potensiyal o lanaklar ına da sah ip bulunuyor.

4. Gayet aç ık o lara k görü lüyor ki, Ma rksist- Leni n i stleri n bu süreçte eşsiz b i r rol oynamaları laz ı mdı r. Buna katı l ma biçim leri n i arayıp, yaratıcı b ir şeki lde hazı rlamak gibi gayet önemli b i r görev onlara düşüyor. Bu ro l başarı laca ktı r. B izce, hatta,. o luşum aşamasında bu lunan b i r parti b i le bu iş i çok daha başa rı l ı olara k yerine geti ri b i lecektir.

5. Tecrübe göstermiştir ki , Asya ve Afri kan ın i lerici rej im i i ü lkelerinde böyle bir part in in va rl ığı ve serbest ça l ışmas ı meselesi en çetin sorun ­lardan b i rid i r. Fakat denebi l i r k i , i lerici küçük burjuvaz in in b i r hayl i genişçe ta bakalar ın ı temsi l eden bu devletlerin bazı yönetic i leri , bu meseleyi, ş imdik i d uruma uygun b i r şeki lde yapıcı olara k çözümlemedi ler.

6 . Şu veya bu memlekette sosya l -ekonomik ve pol it ik gel işme süreci n in geri dönmemesi düşünülemiyeceğ inden, işçi s ı n ıfı n ın uyan ı k l ı k göster­mesi ve bu süreci n normal o lara k ge l i ş im in i sağ la ma k veya en azından, özel l i kl e sosya l-ekonom ik alanda devri m kazan ımları n ı n korunmas ın ı garanti l eyen koşu l la rı yaratmak iç in gerek l i her şey i yapması lazımd ı r. Bunun baş l ıca garantis i , bizce, Marksist- Len in i st b i r partin i n va rl ığ ıd ı r.

Partim i z (Cezayi r Sosya l ist An cü Partis i) , memleketi miz in bağ ı msızl ı ğ ı g ibi gençti r. Parti miz, Leninci ruhta savaşma ktadır ve Cezayir ' in gelece­ğ in i n bağ l ı bu lunduğu bu alanda rol ünü ta mamiyle başarmak ve kesin olarak, fedakarca bu yola bağ lanan s ın ıfa görevini yerine getirme olana ­ğ ı n ı vermek iç i ı:ı savaşmaya deva m edecektir.

209

Page 52: v YENIÇAG - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_70_03.pdf · Bilindiği üzere, Karl Marks ve Fridrih Engels, XiX. yüzyıl Avrupasındaki durumu tahlil ettikten

Lenin'in kooperatif plônı ve Bulgaristan'da uygulanışı

i V A N P R I M O V

Proletarya devriminin aracı, toplumun, bu arada köylerin ve köy

ekonomisinin sosyalist temeller üzerinde kurulmasının başlica şarli olan

Lenin'in proletarya diktatörlüğü öğretisi, Bulgar Komünist Partisi için

hareket noktası idi ve bugün de öyledir.

G ö n ü l ması i le kooperat ifyeşme h a k k ı n d a k i Len i n ist p re n s i p , köy

eme kçi leri n i n özel m ü l k i yetçi l i k psiko loj i s i n de n k u rtarı l ma l a rı için sos­

ya l i st dev l et in etk i l i yard ı m ı n ı gerekt ir ir, hatta zorun l u k ı lar .

Bulgar Kom ü n ist Pa rtis i , Bu lgar i stan'da zaferle sonuçla n a n sosya l i s t

devri mden sonra , sosya l i z m kuruc u l u ğ u n u n şeh i r v e köylerde b i r l i kte

gerçekleşti ri l mesini a ma çla ya n bir pol i t ika h a z ı rladı ve bu pol i t ika ,

Part i n i n V. Kongres i ' n i n ta rihsel kara rl a rı nda e n bel irgin şek l i n i a l d ı .

1 948' d e y a p ı l a n B K P V . Kongres' i n d e Georgi D i m itrof ş u n ları bel i rt­

m i şt i : «Mi l l i l eşti ri l e n sanayi , sosya l i st tekra r- üreti m k a n u n l a r ı n a g ö re

g e l i şi rken, her y ı l ü ret i m i a rt ı rı r , yen i fa b r i k a l a r k u ra rken, g i tt ikçe daha

faz la yiyecek ve köy ekonomis i h a m m a ddeleri n e ihtiyaç d uyaca ktır . Sa n a ­

yi i n , şeh i r h a l k ı i le o rd u n u n a rtan i htiyaçları , a y r ı a yrı , ufak ve a z ü reti m l i

k ö y i ş l etmeleri ta raf ından karş ı l a n a maz. B u durum, b i z i , köy ekonom i ­

s i n i n d e sanayi i l e b i r l i kte sosya l i st temeller üzerin d e k u r u l u p gel işt iri l ­

mesi soru n u i l e yüzyüze g etirmektedir. Z i ra , Halk d emokrasis i i kt idar ı ve

sosya l izm, i k i ayr ı temel üzeri n de, y a n i büyük ve b i rleş m i ş sosya l i st sanayi

temel i i le, parça buçuk , ufa k ve a z üret i m l i köy iş letmeleri temel i üzeri ne

uzun zaman sürüp g idemez. Köy ekonomis i , ted rici, fa kat s iste m l i ve

sebat l ı o l a ra k yen i tek n i k temel üzerine g eçiri l me l i . ayrı ayrı köy iş l et­meleri kooperati f leş me ve m a k i n eleştiri l m iş e m ek -ta rı m kooperat if i ş let­

melerinde (TKZS'lerde) bir leşme yoluyle, büyük ve yüksek ü ret i m l i i ş let­

meler h a l i n e g eti ri l m e l i d i r.»

B u l g a ri stan köy ekonomis in i sosya l ist temel ler üzeri n d e kurma iş ler i

1 958-1 959'da ta m a m l a n d ı . Köy ekonomisinin tomomiyle kooperatifleştiril­

mesiyle de, BKP V. Kongresinde kabul edilen Dimitrol plônı gerçek­

leştiri/miş oldu. BKP, Lenin'in kooperatil plônlni, köy ekonomisini sosyalist

temeller üzerinde kurma işinde teorik kılavuz olarak kabul etmiş bulunu­

yordu .

Part imiz , kendi şartla r ımıza uyg u n o l a n emek-kooperatif tarı m iş let­

meleri (TKZS'ler) şekl i n i keşfe d i p uyg u l a m a k suretiyle bu p l ô n ı n zengen­

leşti r i l mes i n e m ütevazi bir katk ıda b u l u n d u . Kooperatifleş m e n i n bu

şek l inde, TKZS' lere g i re n köy l ü n ü n , t o p rağ ı üzer indeki m ü l k i yet hakk ı

o l d uğu gibi kal ıyord u . Len i n ' i n kooperatif p l ô n ı n ı n a B K p' n i n başka b i r

2 1 0

Page 53: v YENIÇAG - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_70_03.pdf · Bilindiği üzere, Karl Marks ve Fridrih Engels, XiX. yüzyıl Avrupasındaki durumu tahlil ettikten

katk ıs ı da, Sovyetler B i rl i ğ i 'ne ve onun gel i şmiş sanayısıne daya narak , gelişmiş bir endüstri kurmadan köy ekonomisinde sosya l izm kuruculuğ una başlamış o lmamızd ı r.

Memleketi mizde topraklar ın m i l l i leşt i ri i mesi gerekl i değ i ld i . Çünkü , halk iktidarı kuru lduğu s ı ra larda küçük mü lk sah ip leri çoğun luktu, büyGk toprak sah ip leri ise önemsiz denecek kadar a zd ı . Bu koşu l lar iç inde, toprak ları m in i l eştirmek, pratikte, küçük ü retici leri n mü l kiyeti n i m i l l i leştir­meye yol açacaktı .

TKZS'lerde özel toprak mü l kiyeti hakk ı , gel i r ler in dağ ı l ı m ında kendin i gösteriyordu. Köyl ü - kooperatörler, ya ln ı z emekleri ıç ın değ i l , ayn ı zamanda, kooperatife tes l im ettikleri toprağ ın ö lçüsüne göre de bir gel i r poy ı a l ıyorlard ı . Kooperatif üyeleri n in , emek gel i ri ndeki öze l mü lkiyet hakkı, orta ha l l i köylü ler in TKZS' lere girmesinde o lumlu bir rol oynadı. Fakat, TKZS'lerin örgütsel, ekonomik ve mali bakımdan kuvvetlenmesiyle, köylüler, gitgide, bilinçli olarak ve gönül f/zası ile sosyalizmdeki yalnız emek karşilığı gelir dağııimı prensibini benimsemeye başladi/ar. Böylece, Bulgaristan'da, millileştirme yapilmadan toprağın I<omulaştlfllması pratikte gerçekleşmiş oldu. Ve TKZS'ler insanın insan tarafmdan sömü­ıü/mesine imkôn veren koşul/ann ve emek dışı gelir dağııimı kalmlila­

f/nln bulunmadığı sosyalist işletmeler haline geldiler.

Bu lgaristan Halk Cumhuriyeti 'nde köy emekçi lerin inJooperatiflerde bir­leşmesi, kooperatifleşmeye ka rş ı d i renen büyük şehir burjuvazisi ve kulakla ra (büyük çiftl i k sah ipleri ne) karşı yürütülen çetin s ı n ı f sa'vaşlar ı koşu l l a rı içi nde gerçekleşti .

Kooperatifleşmenin i l k döneminde BKP, kulaklar ın somurü olanaklar ı n ı dara ltan ve onlar ı ya ln ı z l ığa iten b i r pol iti ka yürütüyo rdu . Köylerde, köy emekçi leri n i n de hararetle desteklediğ i b i r tak ım anti-kapita l i st tedbi rler gerçekleştir i ldi .

Bu m ücadele i le güdülen başl ı ca a maç, köylerdeki kapital ist eleman­lar ın e l inden ü reti m a raçlar ın ı a l mak, köy emekçileri n i n sömürü l mesine i mkôn veren bütün kanal ları t ıkamaktı .

Köy emekçilerini kooperatifleştirme hareketiyle birlikte yürütülen ku/aklaf/n sömürü olanaklaf/nI daraltma ve onlan yalnızlığa itme politi­kası sonucunda, aynı zamanda, kooperatif düzenini kökleşlirme amacıyle

devletin yaptığı büyük yardımIdr sayesinde kulaklar smıf olarak ortadan kalktı. 1 956 baharında, yeni koşu l ları i nceleyen BKP Merkez Komitesi ve hükümet, yönet im iş ler ine a l ı nmama ları şartiyle eski kulaklar ın da TKZS'­lere girmeleri ne müsaad� edi lebi leceğ i görüşünü i leri sü rdü ler. Bunun üzerine kooperatiflere gi ren esk i sömürücü e leman lar ın b i r k ı sm ı , ko­operatif iş letmeciliği koşulla rında başariyle eğ itilerek, yeni insan lar aras ına katı ld ı lar.

21 1

Page 54: v YENIÇAG - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_70_03.pdf · Bilindiği üzere, Karl Marks ve Fridrih Engels, XiX. yüzyıl Avrupasındaki durumu tahlil ettikten

Kooperatif d üzen, köylerin s ın ı fsal yap ıs ın ı tamamen değiştird i . Eskiden köylerimizde, ç ıka rları çel i ş i k ve birbir ine zıt sosyal tabakalar meydana geliyordu , Art ı k bunları n i z i b i le ka lmamıştı r, Tarım işçi leri, fak i r v e orta ha l l i köylü ler, kooperatiflerde bir leşince, kaynaşmış bir s ın ıf, kooperatör­köylü ler s ın ıf ı ha l ine ge ld i ler.

D lkedeki köklü sosya l-ekonomik değ iş imler ve bu a rada kooperatif düzenin köylerdeki zaferi, köyl ülerin b i l i ncin i , ideoloj is in i ve pskikoloj is in i o lumlu bir şeki lde değ iştird i . Kol lektivizm duygusu köy emekçi leri a ras ında gün geçtikçe daha fazla kuvvetlenmekte ve sosya l i st b i l inç gel işmekted ir ,

TKZS'lerde köylü lerin k iş ise l ç ıkar ıoriy le kal lektif in ç ıka rl arıarı a henk l i b ir şeki lde bi rleşmektedir. TKZS'de çal ı şan kooperatörler, maddi refah ve kültür seviyeleri n in , kol lektife karşı koymakla değ i l , kol lektifin ve bütün toplumun elde ettiğ i başarı lar sayesinde yükseld iğ in ı kendi tecrübeleriyle görüp inanmaktad ı rlar.

Bütün top lumumuzda do bu böyledi r, Ekonomik temelleri ayni o lduğu i çin, i şç i leri n de, köyl ü leri n de i lg i leri tek istikamete yönelmiştir. Bu yüzden, baz ı yoldaş ları n , sosya l i zmde muhalefetin bu l unması gerektiğ i hakkı ndaki iddia lar ı n ı hayratle karşı l ıyoruz. Sosya l izmde muha lefet bulunması isteğ i , sosya l izme ve ha lka ka rşı muhalefet isteğinden başka b i r şey değ i ld i r. Böyle bir isteği kabu l etmek, ü l kede a nti-sosya l ist e lemanlar ın ve ulus lara ras ı emperya l i zmin sa ld ı rı l a rı iç in kendi e l imizle elveriş l i şart lar yaratmak demektir,

Parti, kooperati! düzeni kuvvetlendirmek ve geliştirmek için yürüttüğü

mücadele Sırasında, sosyalizm ve komünizm kuruculuğunda maddi -teknik temelin belirleyici rolüne ilişkin Marksist-Leninist prensibi daima kdavuz edinmiştir.

Hükümeti n kararı i le , kooperatiflere maddi , ma l i ve örgütsel büyük ya rd ımlarda bu lunu lmuştur. B u yard ım lar sayesinde TKZS'ler, y ı ldan yı la büyüyen modern tekniğe kavuşmuş lard ı r. iş lerin makineleştiri lmesi, k im­yasal maddelerin geniş ö lçüde ku l lan ı l ı ş ı , su lama tesis leri n i n g eniş leti l ­mesi i le, köy ekonomisi üretim in in temel i kuvvetlenmişti r. Su lanan arazinin yüzölçümü 1 944 y ı l ı ndak ine kıyasla 30 kat a rtmışt ı r. Bugün iş lenir toprak ların yüzde 21' i su lanmaktad ı r. Bu lgaristan'da 1 944'te ya ln ı z 3.500 ( 1 5 b. k.) traktör varken, 1 968'de traktör sayıs ı 84 bine yükselmiştir.

Bugün ü l kemizde b in hektar a raziye orta lama 1 7.5 traktör düşmekted ir. M ukayese iç in bel irte l im k i , 1 967-1968 veri leri ne göre, Yunan istan'da bir hektara 5.6 traktör, Türkiye'de i se a ncak 1 ,4 traktör düşmektedir. Bu l ­garistan köylerinde biçer-döğerlerin sayıs ı 15 b in i , kamyonları n da 1 8 b in i aşmışt ı r.

1 968 y ı l ı nda kooperatiflere 842 b in ton k imyevi g übre (net madde) sağ lanmışt ı . Hektar baş ına hesaplanacak o lursa, b i r hektara 1 75 ki lo

21 2

Page 55: v YENIÇAG - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_70_03.pdf · Bilindiği üzere, Karl Marks ve Fridrih Engels, XiX. yüzyıl Avrupasındaki durumu tahlil ettikten

kimyevi gübreni n düştüğü g örülecektir. Oysa , harp öncesi, b i r hektara anca k 4 kilo g übre düşüyordu . 1 966-1967 y ı l l a rı a ras ında Türkiye'de hekta r başına 5.3, Yunan istan'da 30, ıtalya'da da 55 kilo kimyevi gübre ku l lan ı l mıştır.

Sulama tesisleri de köy ekonomis in in çağdaş tekn ik temel ine yepyeni bir görünüş kazandı rmaktad ı r. Bugün su lanan toprak ları n top lam yüzöl­çümü b i r m i lyon hekta rı bu lmaktad ı r. Genel l i k le son y ı l l a rda kuru lan su lama -tesislerin i n yüzde 70'i i stasyoner ve ya r ı - i stasyonerd i r.

Meyvacıllk ve bağcıllk yeni temeller üzerinde kurulup geniş/etilmiştir. Emek-kooperatif ta r ım iş letmeleriy le (TKZS) devlet-ta rı m iş letmelerinde (DZS' lerde), makine ler in ve uça klar ın büyük ö lçüde ku l lan ı ld ığ ı 300 b in hekta r a raziyi kaplaya n yen i meyva ve bağ p lôntasyon ları meydana geti ri l miştir.

Sosya l ist köy ekonomis in in madd i -teknik temeli son dört - beş y ı l iç inde yeni yeni kazan ım la r elde etm işti r. Hızla gel işen b u yeni unsur­ları n bel l i baş l ı l a rı şun la rd ı r : son 4-5 y ı ld ı r y ı l l ık kapasitesi 1 .5 . mi lyon tonu bulan yüksek ka l itel i yem sanayii, pirinç ve sebze plôntasyonlan, modern silolar, manipu/ôsyon merkezleri, soğutma tesisleri, yumurta,

süt ve et üreten tavuk ve diğer hayvan ferma/an.

Köy ekonomisi bilimi ve tan m uzmanlan, sosya l i st köy ekonomis in in güc lü dayanak ları ha l i ne ge lmiş lerd i r. Bu uzman lar, b i l im i prati kte başarıyle uygu lamakta , ü l ken in ta rı m ekonomis in i en yüksek dünya düzeyine u laşt ırmak için mücadele etmektedirler. Bugün 857 TKZS'de ve 1 50 DZS'de 1 3 b ine yak ın uzma n çal ı şmaktad ı r. Bun lar ın yüzde 88'i yüksek tahsi l l i , geri ka lan ı da orta derecel i tekn ik oku lu mezunudur.

Modern maddi-tekn i k temelde b i l im in ve tekn ik i lerlemen in geniş ö lçüde uygu lanmas ı sayesinde köy ekonomisi ü retim in i n a ra l ı ks ız o larak artması i ç i n çok elveriş l i koşu l lar ya ratı l mıştı r.

Köy ekonomis i ürünler in in top lam hacmin in , u lusa l g el i ri n ve emek veri m l i l i ğ in in a rtmasında TKZS' ler g itti kçe daha büyük bir rol oyna makta­d ı r. Bu , kooperatifleri miz in bu dönemdeki gel işmeleri n in başl ıca öze l l iğ i ­dir. 1 949-1 968 y ı l la rı a ras ında köy ekonomis i ü rün lerinin toplam hacmi 2 kat, köy ekonomis i ndeki emek veri m l i l i ğ i de 4 kat a rtmışt ı r. Y ine bu dönemde, deka r baş ına buğday ve d iğer tah ı l üreti mi , hayva ncı l ı ğ ı n veri m l i l i ğ i de büyük b i r a rtış göstermişt ir.

Kooperatör köy lü lerin maddi yaşayış koşu l lar ında da büyük değ iş ik l ik­ler o lmuş, emeğe göre dağı tı l an ge l i rl er inde önemli b i r art ış meydana

2 1 3

Page 56: v YENIÇAG - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_70_03.pdf · Bilindiği üzere, Karl Marks ve Fridrih Engels, XiX. yüzyıl Avrupasındaki durumu tahlil ettikten

gelmiş , kooperatörlerin gel i rleri büyümüştür. önceleri, şeh i r hal kıyla köy halk ı n ı n ge l i rleri a ras ında büyük fark (3 : 1 ) vard ı . Bugün b i r kooperatörün elde ettiği y ı l l ı k gel irle b i r sanayi i işçis inin y ı l l ı k gel iri hemen hemen eşit duruma gelmişt i r. Kooperatör köy lü ler daha 1 957 y ı l ı nda emekl i l i k maaşı hakkını ve daha bir çok sosyal haklar kazanmış lard ı r. Köylerde sağ l ı k ve kamu h izmetleri geniş ölçüde örgütlenmiştir.

Bu lgaristan köyleri n i n görünümü tan ınmayacak derecede değ işmiştir. Köylerdeki evlerin yüzd e 90'1 yenid ir. Elektrikleştir i lmedik tek köy yoktur.

Bu lgaristan Ha lk Cumhuriyeti 'nde eğiti m bedavad ı r ve oku l çağ ı ndaki her çocuk, bütün gençl i k bu olanaklardan faydalanmaktadır. Bugün ko­operatör çocukla r ın ın , devlet-ta r ım iş letmelerinde çal ışan işçi lerin çocukları n ın yüzde 80' i l ise ve muad i l i çeşit l i oku l larda öğren im yap­maktadır. B i rçok köyler vardı r k i , gençlerin tümü l iselerde ve teKnik okul ­la rda öğ ren im yapmakta, öneml i b ir k ısmı da çeşit l i yüksek okul larda tahsi l görmekted i r. Bu çok öneml id i r. Ve sosyal i st Bulgaristan' ın gel iş­mesinde, şüphesiz, büyük b i r rol oyna maktad ı r. Kesin l ik le söylenebi l i r k i , kültür devrimi şehirlerde olduğu gibi çağdaş Bulgar köylerinde de hızla T1erlemektedir. Bu bakımdan köylerimiz, şehirlere gitgide daha

fazla yaklaşmaktadır.

Bulgaristan 'daki kooperatif düzen günümüzde yeni b i r gel işmenin 'eşiğ i nde bu lunuyor, Parti miz, köy ekonomis inde ça l ışan kadro la rın , bütün köy ekonomisi emekçi leri n i n enerj i s in i entansifikasyon, köy ekonomisi n in bütün kol ları n ı n modarn maki na la rla donatı l mas ı , emek veri m l i l iğ in in öneml i derecede artırı lmas ı g ib i başl ı ca sorun ları n çözümü üzerine yöneltmiştir . O reti m in yüksek derecede konsantrasyon ve spesyal izasyonu, sanayi metod lartn ın, b i l im ve tekn ik a lan ı ndaki bütün yeni l ik lerin gen iş ö lçüde uygulan ış ı g ib i ekonomik halk ınmanın bütün entansif faktörleri n ­den ôzami ö lçüde yararlan ı lması iç in d i rektifler veri lmiştir. B ulgaristan Ha l k Cumhuriyeti köy ekonomisinin önünde d u ran ve çözülmesi iç in ça l ı ş ı lan en a ktüel sorun lardan b i ri de, üret imde ve ' yönetimde tekn i k rekonstruksyon yapı lmas ı , komple makineşti rmeye ve otomatizasyona dayanan yeni tip i ş letmelerin ve ü retim örgütleri n in kuru l mas ıd ı r.

Sosyalist d üzen gel iş ip kuvvetlendi kçe kooperatiflerin yaşama gücü de artmaktad ı r. B i l imsel-tekn i k devrim in Bu lgaristan Halk Cumhuriyeti'n in sosya l i st köy ekonomis ine böyle h ızla g i rmesi, köy ekonom imiz in, ö lüm­süz len in ' in ç ızmiş o lduğu yolda gel işmesin in mantık i b i r sonucudur. K. Marks' ı n , V, i. len in ' in ve part imiz in seçkin yönetici ler inden D, Blagoef'le G, Dimitrof' un, tarımda endüstri metodları n ı n uygulanmas ı , köy ekono­mis i emeğ i n in , sanayi emeğin in bir çeşidine dönüşmesi, köylerin şehir seviyesine yükselmeleri a lan ı ndaki emel leri, bugün gözleri miz in önünde gerçekleşmektedir.

21 4

Page 57: v YENIÇAG - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_70_03.pdf · Bilindiği üzere, Karl Marks ve Fridrih Engels, XiX. yüzyıl Avrupasındaki durumu tahlil ettikten

alkemizde ed in i len mütevazi tecrübeler, Len in izmin , çağ ı mı z ı n Ma rk­sizmi old uğunu , bu öğ reti n in , kapita l izmi yıkma ve dünyan ın bütün ülke­l erinde sosyal izmin zaferin i sağlama savaş ında en derin b i r b i l imsel­teori k temel o lara k ka lmaya deva m edeceğ in i bir daha ispat etmiştir. Bunun iç in Len in i zme sars ı lmaz bir inançla bağ l ı ka l ma mız , onu konkre şartlara yarat ıc ı b ir şeki lde uygu lamam ız, u lusa l ve diğer spesifi k özel ­l i kleri bahane ederek, Lenin izmin keşfettiği genel kanunlardan sap­malara asla yer vermememiz gerekmekted ir .

215

Page 58: v YENIÇAG - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_70_03.pdf · Bilindiği üzere, Karl Marks ve Fridrih Engels, XiX. yüzyıl Avrupasındaki durumu tahlil ettikten

Gençliği kazanma savaşı

D ı T M A R A R E N S

Partimiz, büyük teorisyen, devrimci ve devlet adamı , u lus lara ras ı işçi s ın ıf ı n ın önderi Vlad im i r i l iç len in ' in 1 00. doğu m y ı ldönümünü kutluyor ve lenin ' in f ikir lerin i günümüzün olaylarına yaratıcı bir şeki lde uygu la­maya ça l ı şıyor. Bu uyg u la ma s ı ras ında, Parti, lenin ' in b ı ra ktığ ı zengin mirasa, Marksist-len in ist part in in yönet iminde proleta ryan ı n d iğer tabakalarla bir l i kte hegemonyas ı , top lumun devrim yolu i le değ i şt ir i lmesi zorun luğu g ibi genel kanun lara dayanıyor.

leninizm, emperya l izm ve proleter devr imleri çağ ın ı n , sosya l izm ve komünizmin zaferleri çağ ın ı n Marksizmid i r. leninizm, işçi s ın ı fı n ı n zafere u laşt ığ ı ü lkelerde, u lus lara ras ı devrimci işçi hareketiyle ha l kl a rın u lusa l kurtuluş ha reketi nde yaşama gücünü ı spat etmekte ve etkis i günden güne a rtmaktad ı r. Marksizm-lenin izmi öğ renme isteğ i , öze l l i kle işçi ler ve öğrenci gençler a ra sı nda kuvvetlen mektedi r.

len in ' in eserleri, s ı n ı f savaşı n ı n devrim taktiğ i ve stratej i s in i hazı rla rken ve her tür lü oportünizme ka.rşı savaşta bize eşsiz , yard ı mlarda bulun­makta d ı r.

Almanya'da ü retim koşul la rı ve i ktida r yapı ları birbirine karşıt ik i devlet va r : Sosya l i st Alman Demokratik Cumhuriyeti ve kapita l i st Alman Federa l Cumhuriyeti. Ayni zamanda, Alma n Demokratik Cumhuriyeti s ın ı r la rı içinde, kapita l i zmin hüküm sürdüğü özel pol it ik b i r bölge - Batı Berl in - bu lunmaktad ı r. Biz Almanya'daki bütün olayl a rı değerlendiri r­ken, bu gerçeğ i gözönünde tutuyoruz.

B i l indiği gibi , 28 Eyl ü l 1 969'da, Bundestag seçim leri sonucunda, Batı Alman tekelci sermayesin in en büyük partisi olon Hri stiyan Demokrat Bir l iğ i (HDB) i le Hristiyan Sosyal- B i r l iğ i (HSB) hükümetten uzaklaştı rı l ­m ı ş v e yeri ne Alman Sosya l Demokrat Parti (ASDP) i le Hür Demokrat Parti (HDP) koa l i syon hükümeti kuru lmuştu r. Yen i hükümeti n kuru lmas ı o lumlu b i r gel işmedir. Çünkü o, işç i s ın ı f ın ın , sosya l ve pol it ik haklar ı iç in, köhnemiş mül kiyet i l işk i ler ine ve i ktida rı n yapıs ına karşı yürüttüğ ü savaşı gen işletmes ine o lanak lar sağ lamaktad ı r. Fakat, Sosya l -demokrasi pol it i­kacı l a rı hükümet değ iş ik l iğ in i i kt idar değişikl iği gibi göstererek, bu o lanak ları önlemiye ça l ı şmaktadıriar. V. i . lenin «Devlet ve devri m» adl ı eseri nde şöyle diyo r : «Burjuva» demokrati k cumhuriyeti, kapita l izm için mümkün o lan

'en iyi s iyasal k ı l ı ft ı r, bunun için, sermaye, bu en iyi k ı l ıfı

e l ine geçirdikten sonra, kendi i ktida rın ı en güvendiği, en sağ lam temel­ler üzer inde kura r ki , burjuva demokratik cumhuriyetinde gerek kiş i ler, gerek kuru luş lar, gerekse parti ler a ras ında yap ı lan değ iş ikl ik lerin hiçbirisi bu iktida rı sarsmaz.»

2 16

Page 59: v YENIÇAG - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_70_03.pdf · Bilindiği üzere, Karl Marks ve Fridrih Engels, XiX. yüzyıl Avrupasındaki durumu tahlil ettikten

Batı Al ma nya Başbakanı Brant' ı n , hükümet b i ld i rgesinde, hükümetin in , esk i hükümetin b i r devamı olacağı hakkındaki söıleri bu sorun'un özünü teşki l etmektedir. Burjuvazi , Sosya l -Demokrat Parti n in Başkan ına bütün ka l biyle, tereddütsüze inanabi l ir, çünkü bu parti Godesberg Kongresin­den sonra sosyal dönüşümlere yard ı m etmek diye b i r ödevin sözünü bi le anma maktad ı r. B iz bu gerçeğ i hiçbi r za man gözden kaçı rma maktayız, çünkü yeni hükümetin eylemleri n in i lkesel değerlend ir i lmesi buna bağ l ıd ı r.

B iz, gün lük prati k politi kam ı zda, demokratik istekler, özel l i k le emek­çi lerin i ş letmelerin ve ekonomin in yönetim ine katı l ma hakları n ı n geniş­l et i lmesi , orta ve yüksek oku l larda demokrati k reformlar ın yap ı lması uğrunda yü rüttüğü müz savaş ı , çağdaş kapita l izm sistemine karşı yaptığ ı ­mız i lkesel eleştirilerle birleştiriyoruz. B u arada, işçi s ınıfı safları na s ızan burjuva ideoloj is in i etkis iz b ı rakmak, işçi s ın ıf ın ın s ın ı fsal b i l i nc in i ve ant i -emperya l ist savaştaki a ktifl iğ in i art ırmak iç in çal ışıyoruz.

Batı Berl in koşu l ları iç inde, Alman Demokrati k Cumhuriyeti ' n i n özünü ve karakter in i ayd ı n latman ın büyük önem vard ı r. Batı Berl in işçi leri n i n Alman Demokratik Cu mhuriyeti 'ne karşı i l işk i lerinde meydana gelecek açık l ı k l ı k, onla rı n s ın ı f b i l i nc in i ve kökl ü top lumsal dönüşümler iç in savaşma az imler in i a rt ı racaktır. Bunu burjuvazi de bi l mekted i r. Bunu, sağ ve «501 ., eğ i l im l i oportün ist şakşakçı lar da b i lmektedirler. Bu yüzden on lar her şeyden önce Sovyetler B i r l iğ i 'n in sosya l i st düzenin i gözden düşürmek ve Al man Demokratik Cumhuriyeti n 'deki sosya l i st gerçekl iğ i kötü gösterebi l mek iç in el lerinden geleni yapmaktad ı rlar.

Batı Berl i n Sosyo l i st B i r l i k Pa rtisi Başkan ı G . Danel ius yoldaş Oktobr Sosya l ist Devri m in in 52. y ı ldönümü dolayısiyle yazd ığ ı bir makalede şöyle diyor: "Büyük burjuvazi, şehrimizdeki işçilere ideolojik a landa en büyük

etk is in i sosya l -demokrasi n in sağcı yönetic i leri a racı l ı ğ ı i le yapıyor. Onlar, işçi lerin hükümete ve büyük sermayenin kazançlarına başka ld ı rmamaları .. f ikri.,n i sendikalara aş ı lamaya ça l ış ıyorlar. . . Sosyal ahenk., g i bi uydurma teori leri ler i yaymak suretiyle, a ltta s ın ıf savaşı n ı n gel işmesini engel l iyor, tepedeki burjuvazinin s ın ı f savaş ın ı ise kolaylaştırıyorlar. Şehrimiz işçile­

ri n i n Al man Demokratik Cumhuriyet indeki işçi örgütleri i le ittifak kurma­larına engel ol uyor, sosyal ve pol iti k hakla rı uğrunda yürüttükleri savaşta bu itti fak sayesinde elde edebi lecekleri yard ı mdan on lar ı yoksun edi­yor lar . ., (.Narhayt., 8-9 Kası m, 1 969)

Fakat Sosya l -Demokrat Part in in sağcı yönetici leri n i n bunu yapmaları günden güne zorlaş ıyor. Alman Demokratik Cumhuriyeti ' n in ekonomi , eğit im, emekçi lerin refah seviyesi n i yükseltme, şeh i r kurucu luğ u, i ç ve d ı ş pol it ika ala n ları ndaki başar ı ları o kadar inand ı rıc ı ki, ASDP l iderleri bu başarılar karşısında manevra yapmak zorunda kalıyorlar. ADC'n in u laştığ ı başarı ları a rt ı k sükütla geçiştirmek mümkün değ i ld i r. Onlar,

2 17

Page 60: v YENIÇAG - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_70_03.pdf · Bilindiği üzere, Karl Marks ve Fridrih Engels, XiX. yüzyıl Avrupasındaki durumu tahlil ettikten

ADC'deki başa r ı lar ın ı işçi s ı n ıfı n ı n öncü ro lüne ve onun pa rtis ine bağ l ı o l mad ığ ı iddiasiyle bu sükQtla rı n l hak l ı göstermeye ça l ış ıyorla r.

Fakat sosya l dönüşümler iç in yap ı lan mücadelede, iş letmelerde, eğit im s i stemi nde ve top lumda demokras in in gen işlet i lmesi uğrunda yürütülen p rati k savaşta ve burjuvaz in in ş iddetli d i renmesine karşı yap ı lan müca­delede ed in i len tecrübe, işçi lere, ADC'n in başarı la rı n ı n onun sosya l ­ekonomik temel ine bağ l ı o lduğunu , i şç in in , bütün öneml i sorun lar ın çözümüne anca k kendi s ın ı f arkadaşlariyle b i r l i kte i kt idarı ele a ld ı ktan sonra kat ı labi leceğ in i öğretiyor.

Sosya l -demokrat Pa rti n i n sağcı l iderleri , ADC'ne ka rşı tutumlar ında, b ir süreden ber i sözde, eski Bon pol it ikasından ayrı lm ış lard ı r . Onlar , Kiz inger' i n «herhangi b i r ku ru luş» ve «sözde devlet . . «formüı . . ünü art ık tekra rla mıyorlar. ( 1 ) Bunun yeri ne, bugün «ADC'ni görmek . . , «ne menem şey olduğ unu an lamak .. ve bu an lamda «ta n ı mak . . gerektiğ i n i , i k i Alman devleti n in mevcudiyett gerçeğ in i gözönünde bu lundurma k icabett iğ in i söyl üyorla r. Fakat yeni AFC hükümetin in de ş imdi i k i Alman devleti n in mevcut o l uşu gerçeğ inden hareket ederek gereken sonuca varmaya, yan i ADC'n i devletler hukukuna göre tanı maya n iyetli o lmad ığ ı açı kça görü lü ­yor. AFC, devletler hukukuna ayk ı rı düşen, tüm Almanya'yı tek başına temsi l etme iddias ından vazgeçmek gerektiğ i an lamına gelen b i r sonuca va rmazsa, bu hükümeti n, gerçek b i r tan ı ma pol it ikası g üttüğünün sözü b i le ed i lemez. Bu, ancak Ağustos 1 968'de i l lôs eden pol it ikan ın yeni b ir va riyantı o lab i l i r.

Batı Berl in ha lk ın ın bütün tabakaları a ras ında ADC i le i l i şk i ler in norma l leşmesi gerektiğ i görüşü g itgide kuvvetlen mekted i r. işç i s ı n ıf ına gel ince, onun s ın ıfsa l ç ıkar lar ı , Batı Berl i n ' le ADC a ras ındaki i l işk i ler in devlet ler hukuku normalar ına uygun b i r duruma get i pi lmesi n i gerektiriyor. ADC, Batı Berl in işçi ler i iç in , herhang i bir devlet değ i ld i r, teke l ler in hôkimiyetine karşı savaşta Batı Berl in işçi lerin in dostu ve müttefi k id i r. Teke l ler i kt idarı n ı n ortadan ka ld ı rı l ması ve bütün Al manya'da köklü top lumsal dönüşümlerin yap ı lmas ı a lan lar ı nda b i r örnekti r.

ate yandan, Sovyetler B i rl iğ i ' nde, ADC'inde ve d iğer sosya l ist ü l keler­deki devlet egemen l iğ in in s ı n ıfsa l ka rakter in i ayd ı n latmak, «sol .. oportü­n i st ierin görüşler ine karş ı yürütülen savaş ın başa rıs ı iç in çok öneml id i r. Çünkü bu «sol» oportünist görüşler, işçi s ı n ıfı i le müttefi k lerin in , Marksist­Len in ist pa rti n i n yöneti minde yürüttükleri çetin s ı n ıf savaşla rı sonucunda gerçekleştirdi k leri reel sosya l izme, sosya l i zm in son derecede bi reysel, uydu rma model leri n i ka rşıt koymakta ve bu uydu rma modellerle gerçek sosya l izme ka rşı mücadele yürütmekted i ri i r. Böyle görüşlere karşı savaş-

( 1) Alman Demokrati k Cumhuriyet in i ta rif iç in ku l lan ı lan bu formül , Bon hükümeti taraf ından hemen hemen resmi doktr in hal ine geti r i lmişt i .

218

Page 61: v YENIÇAG - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_70_03.pdf · Bilindiği üzere, Karl Marks ve Fridrih Engels, XiX. yüzyıl Avrupasındaki durumu tahlil ettikten

mak şarttı r. Çünkü on lar u lus lara ras ı devrim ha reketi dayan ışmas ın ı sa rsmakta ve çağdaş kapita l i st s i steme karşıt o lan lar a ras ındaki i şb i r l i ­ğ i n i güçleşti rmektedir .

Len in «Komünizmin çocukluk hasta l ığ ı : «so lcu luk . . adl ı eser inde şöyle demekted i r : «Biz u lus lara ras ı mücadelede o ldukça zengin tecrübelere sahibiz . Bu tecrübeler, devrim imiz in bazı yönlerin in yal n ı z bölgesel, ya ln ız özgün u l usal , ya ln ız Rusya ölçüsünde değ i l , ayn ı zamanda u lus lara ras ı önemi o lduğunu ta mamiyle bel irg i n biç imde ortaya koymaktad ı r.

Eski sömürü d üzenin in y ı k ı l ı p, bütün d iğer emekçi tabaka la riy le bir l i kte işçi - köyl ü i ktida rı n ı n kuru lmas ından sonra, bu i ktida r, Marksist-Lenin ist part in in önderl iğ inde, devleti n , ekonomi ve kü ltürün yönetim in i gerçek­leştirmekte, b i l imsei-tekn ik devrimin sorun lar ın ı ha lk ın yara rı na çözüm­lemekte, gen iş ha lk y ığ ın la rı n ı devlet ida resi iş lerine celbederek sos­yal ist devri mi a ra l ı ks ı z o lara k gel iştirmekte, bu su retle de kendi ha lk ları na refah, barış ve mutl u l uk sağ lama kta, ayn ı zamanda enterna syonal ödev­ler ini yeri ne getirmektedir. Sosya l izmin gerçek modeli işte budur. B iz , bundan başka hiçbir «yeni model . . tan ı mıyoruz ...

Barı ş, demokras i ve sosya l izm için yürütülen a nti-emperya list savaşın öncü g ücü olan işçi s ın ı f ın ın a ktifl iğ in i a rt ı rmak için V. i . Lenin ' i n teor ik ve prat ik ça l ı şmaları geniş ölçüde propaganda edi lmel id i r. V. i . Len in ,

. işçi s ı n ı fı n ı hiçbir zaman iç ine kapa n ı k bir s ı n ı f o lara k görmüyordu. 0, proletaryay ı , da ima , kendi çıkarla r ın ı savunurken, müttefi k lerin in çıkar­lar ın ı da savunan, her demokrat ik ha reketi, reform uğrundaki her müca­deleyi köklü top lumsal dönüşümler savaş ı yoluna yöneiten çağdaş bir s ı n ıf o la ra k görüyordu.

Burjuva yığ ı nsa l enformasyon a raçları bu gerçeği unuttu rmak iç in e l lerinden gelen herşeyi yapıyorla r. Orneğ in , «Spigel . . adl ı Batı Alman derg is in in 17 Kasım 1 969 ta ri h l i say ıs ında, Avusturya Komünist Parti s in ­den atı lm ı ş o lan Ernst Fişer'le b i r konuşma yay ı n la d ı . B i l ind iğ i üz.ere Fişer, Marksizme-Lenin izme, aynı zamanda, Marksizm-Ieninizm ve enter­nasyona l i zm mevzi leri nden ayrı lmayan, s ın ıfsa l ödevleri Len in i st metot­larla çözümleyen devletlere ve part i lere karşı düşman l ı ğ ı n ı g iz lemiyor. Fişer «Şpigel .. e verdiğ i mü lôkatta işçi s ın ı f ın ın «devrimci öncül ü k .. ro l ünü reddediyor ve bu rol ün öğrenci lere a i t o lduğunu idd ia ediyor.

Bu ve benzeri iddia lar, b i l imsel o lmayış ıarı b i r yana, Fişer g ibi ler in işçi s ın ıf ına karş ı nefret in i açı kça ortaya koyuyor.

Batı Berlin Sosya l i st B ir l ik Partis i , son y ı l la rda özel l i k le öğ renci lerle, b i l im ve tekn i k a la'n larında ça l ışan ayd ın ları n temsilci leriyle işbirl iğ in i geniş letmiştir. Çünkü b i l i msel-teknik devrim in doğurduğu baz ı sosya l değişmeler, bu tabaka lar ın önemin i a rt ırmışt ır . Gerçi Batı Berl in'deki öğ rencilerin çoğu küçük burjuva tabaka lar ındon gelmektedir . Fakat onlar öğren imier in i tamamlad ı ktan son ra genel l i k le ücretli emek insan-

21 9

Page 62: v YENIÇAG - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_70_03.pdf · Bilindiği üzere, Karl Marks ve Fridrih Engels, XiX. yüzyıl Avrupasındaki durumu tahlil ettikten

iar ı o luyorla r. Bunun iç in biz, öğrenci hareket in i , tüm olarak, burjuva s ın ı fı i çi ndeki mücadelen in sonucu saymayı doğ ru bu lmuyoruz. ate yan ­dan , öğ renci hareketi n i , devrim i n «baş l ı ca gücü» saymak da doğru değ i l ­d i r. ( 1) Ta r ih in temel gücü işçi s ın ıfı id i ve işçi s ın ıfı ka lmaktad ı r. işte bu yüzden, objektif süreçlerin zorun l uğ u i le d iğer tabaka lardan işçi s ı n ıfı saflar ına gelenle rin en k ısa zamanda eriti lmeleri (as im i le edi lmeleri) gerekmekted i r. Bu i n sa n la rı n sübjektif b i l i nci s ın ıfsa l kökenler ine uygun olan yeni objektif koşu l la rı n düzey ine yükselti lme l i , pota nsiyel o lanak­lar ından yara rlan ı lma l ı ve on lar savaşa celbed i lme l id i r. Bu sürecin gel iş­mesi ve parti n i n i sa betli pol it ik doğrultusu i le b i r l i kte, Bat ı Berl i n Sos­yal i st B i r l i k Partis i n i n yüksek oku l lardaki g üclü ve ideoloj i k bakımdan küçük burjuva etk is ine ka rşı dayan ık l ı grup ları tarafı ndan desteklen­mekted i r. Bu grup lar, gerek ün iversite çevelerinde, gerekse ü niversite d ı ş ında parti politi kas ı n ı hara retle u lgu la maktad ı rlar. Da lem Oniversite­s indeki ün iversite pa rti grubu üyeleri, part in in yardı miyle, küçük burjuva ve ant i - len in ist görüşlere karşı yüksek seviyede ideoloj i k -teori k mücadele yü rüten bir dergi yay ın la maya baş lamış lard ı r. Derg i , i leri ci öğrenci lere, devri m savaş ı n ı n teorisi ve p ratiğ i ile i l g i l i sorun lar üzerinde doğru bir yön vermekted i r.

Parti kadrosunun Marks ist-len in ist ruhta eğ iti lmesi , çoğa l makta olan ödevleri n çözümü iç in b i r temeld i r. Batı Berl i n Sosya l i st B i rl i k Pa rtisi Yönet im Kurulu ve bölge örgütlerin i n yönetim kuru l la rı , pa rti l i ler, özel­l i kl e genç parti üyeleri ile partisiz gençler a ras ında deva ml ı konferans ve seminerler düzenlemektedi rler. Bundan başka , geçen y ı l , parti miz in yönetim kuru lu , len i n ' i n «Devlet ve devri m» ve «Sosya l -demokras i n i n demokratik savaşta i k i taktiğ i» ad l ı eserleri n i n öğren i lmesi n i kolaylaştı r­mak için yardımcı iki broşür yayın lad ı . Bu broş4r1erde, lenin ' i n ad ı geçen eserleri ndeki > hala yayg ı n olan a nt i -marks ist görüşlere ka rşı savaş içi n a ktüel önemi o lan , parti n i n genç üyelerine büyük bir yard ı m teşk i l eden ve ayni zamanda parti üyesi olmayan la rı Marksizmi -leni n i zm i daha esas l ı öğren meye sevkeden sonuçlar i ncelen mekted i r.

B iz , bütün bun ları n , Batı Berl i n 'de de gerekl i top lumsa l dönüşümler in gerçek leşmesi ne ya rd ı m edeceği ne kes in l i k le i nan ıyoruz. len i n ' i n dôva­sını, pratikten ve Marksizm-len in izmin genel kanun la rından ayrı o lara k i nceleme konusu ha l ine geti rmemekle doğru bir yol tuttuğumuza i na n ı ­yoruz.

Batı Ber l in 'deki işçi ler ve bu a rada işçi gençl ik , memur lar ve öğren­ci ler, b iz im pol iti ka mız ı an lama l ı , Marks ist-leni n i st f i k i rler a ra lar ında yayı lma ı ıd ı r. Onlar dünyayı değ iş itrmekte o lan Marksist-len i n i st teori n i n özünü an lama l ı , Marks izm-len in izmi b i r eylem k ı lavuzu a lara k ben im­semel id i rler.

(1) Bu görüş, burj uva ideologla rı ta rafından ve özel l ik le Markuze'n in «Tek boyutlu i nsan» ad l ı eseri nde hararetle p ropaganda ed i lmekted i r.

220

Page 63: v YENIÇAG - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_70_03.pdf · Bilindiği üzere, Karl Marks ve Fridrih Engels, XiX. yüzyıl Avrupasındaki durumu tahlil ettikten

Komünist hareketinin bayrağı : Leninizm

K O N S T A N T i N Z A R O D O V

Konferans ım ız, 1 969 y ı l ı ndak i Komünist ve Işçi Parti leri Danışma toplantı s ından sonra yap ı lan i l k u lus lararas ı teori topla nt ıs ıyd ı . Göre­vim iz kolay değ i ld i . Len in o derecede büyüktür ki , onun hakk ında ve öğretisi üzerinde süres i z konuşulabi l i r. Z i ra yeni yeni problemler da ima ortaya ç ıkmakta ve bunlardan her b i ri n i n yeni yönleri keşfedi lmektedir.

Söz a la n a rkadaşlar, pek çok teori k soruna değ ind i ler, Leni n' i n b ı rak­t ığ ı m i ras ım propagandas ı ve ge l işti r i lmesiyle i lg i l i tecrübelerin i a nlat­tı l a r. Çok fayda l ı ve i lginç fik i rler ortaya attı l a r. Her b i rimiz bu f ik i rlerde kendimiz için yeni bir şeyler bulduk ve b i lg imiz i zeng in leştirdik.

Onemli o lan nokta şudur: Bu f ikir değişotokuşu s ı ras ında birbir imizi d i kkatle d i n ledi k ve görüşlerim iz i yaklaştı rma yolunda i leri ad ımlar att ık .

Konfera ns ya ratıcı b i r hava içinde geçti. Çej itl i sorun lar üzeri nde değ iş i k görüşler de öne sürüldü . Fakat, ta rtışma � ra genel olarak a rka­daş l ık havas ın ın hôk im olduğunu memnunlukla bel irtmek gerekir. Kon­feransta e le a lı na n problemlerin ve toplumsal olaylar ın çoğu ortak görüş açısından tah l i l ed i ldi ; hayatı n , komün ist ve işçi ha reketi pratiğ i n i n ortaya att ığı yeni sorun lar ortak b i r görüşle değerlendir i ld i . Çal ı şmaları ­m ı ı ı n başarı l ı o lmas ın ı sağlayan da bun lard ı r.

Ulus lara ras ı konferansıa rda, genel olarak, sonuçları genel leştirme diye bir usul yoktur. Bunu ben de yapmıyacağ ım . Sadece konferans oturumları n ı n muhtevas ın ı , ruh ve sti l i n i ayd ı n l ığa kavuşturan baz ı en karakteristik yönlerin i bel irtmeye ça l ışacağ ım .

Bütün konferan stan e lde ed i len temel sonuç şudur : Lenin i zm, za man ı ­m ız ın , yan i kapita l izmden sosyal izme devrim yo lu i le geçiş çağ ı n ı n, deri n sosyal değiş imler çağ ın ı n , sosya l izm temel leri üzeri nde insan l ığa hôri­kulôde b i r gelecek vaadeden b i l i msel-teknik devri mler çağ ın ı n Marksiz­m id i r.

Marks ist tefekkür ta rih in in en par lak bölümlerinden biri «Len in" baş­l ı ğ ı n ı taşımaktadır. Bu bölümde, sosya l i st devrimin ve dünyayı devrim yolu ile yen i leşti rmen in temel sorun ları çözümlenmektedir. Sosyal ist gel işme yolunda elde edi len tecrübelerin Len i n ' le s ık ı bağlant ıs ı vard ı r. Bun lar, sosya l i zm ve komünizm yolunda yürüyebi lmek iç in Len in izm öğretis in i şaşmadan ve a rd ıc ı l o lara k k ı lavuz edinmemiz gerektiğ i n i b ize öğretmektedir.

Konferans ı mız , Len in i zm presip leri nden en öneml i leri n i n günümüze uygun luğunu ve doğruluğunu ortaya koymuştur. Bun ları n bazı l a rı şun­lard ı r :

221

Page 64: v YENIÇAG - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_70_03.pdf · Bilindiği üzere, Karl Marks ve Fridrih Engels, XiX. yüzyıl Avrupasındaki durumu tahlil ettikten

sosya l izme, ba rı şçı ol mayan veya ' barı şçı devrimle, hang i biçimde o lursa alsun, ya ln ı z sosya l i st devr im yolu i le varı labi leceğine i l işk in Len in i st prens i p ;

çağ ı m ız toplumunda işçi s ın ı f ın ın yönetici ro lüne i l işk in Len in ist pren­s ip, yeni ti pte parti , sosya l ist devri m partis i , sosyal i zm ve en yüksek toplumsa l -pol i t ik örgüt o lan komünizm kuruculuğunun partisi hakkındaki Lenin öğ retisi ;

sosya l i zm ve komün izmin maddi temel in in kuru l mas ına. yeni top lumsal i l işk i lerin biçi mlendir i lmesi ve komün ist toplum kurucusu insan ın eğiti l ­mesine i l i şk in Lenin ist prensipler ; sosya l i zm kuruculuğ unun b i l i msel yöneti m i ve sosya l ist toplumun örgüt lü kuruluşunun ve yönetim in in temeli o lan demokrat ik santra l i zm hakkındaki Len in i st prensipler ;

zaman ı m ı z devlet-tekel kapita l i zm in in karakterin i açı klayan ve sömürü düzen in in devri m yolu i le nas ı l y ık ı lacağ ın ı ortaya koyan emperya l izme i l i şk in Len in öğ retis i ;

«Sosya l ist ü l kelerin ha l k ları , sermaye ü l keleri n i n proletaryas ı ve bütün demokratik g ücleri, kurtu lan ve zu lüm a lt ında bulunan ha lk lar. b i rl eşin i z !" ş ıarı n ı n , emperya l i zme ve emperya l ist sa ld ı rıya karşı savaşan bütün emekçilerin enternasyonal birl iğ in in temeli olduğu hakkındaki Lenin ist prens ip .

,

Len in ' in Marksizm haz inesine yaptığı büyük katkı , ona lay ik bir şeki lde değerlendir i ld i . Bütün konuşmalardan Marks' ı Lenin 'e. Marksizmi Len i ­n izme karşıt göstermenin ne kadar temelsiz b i r idd ia o lduğu sonucu ortaya ç ıkt ı . Marks izmin çeşit leri o lmadığ ı . ola mıyacağı ı spat edi ld i .

Marksizmin yegane doğru, yegane bi l imsel yorumu, devam ı ve gel iş­mesi Len i n izmdir . O Len in i zm k i . sosya l ist devrim ve top lumun sosya l ist temel ler üzerinde yeni leşti r i lmesi uğrunda yürütülen savaşta işçi s ın ıf ı i le part is in in fi kri ve teori k s i lah ıd ı r.

Konferansta söz a la n a rkadaş lar. Len in izmin enternasyona l b i r öğreti o lduğu f ikr ini önemle bel i rtti ler.

Lenin. Rusyan ı n dahi bir evladıd ı r. Fakat, yüce Marksizm öğreti s in in ya ratıcı şek i lde gel işt i ri lmesi o lan f ik irler i , u lusal hudutlarıo s ın ı rl ı değ i l ­d iL V e onun d a h a Bolşevik Parti s in in kurulması a rifes inde yazdığı i l k seçkin eserleri bu hudut larda n d ışar ı ç ıkmaya baş lamışt ı r. Marks g ib i . Engels g ibi Len in de bütün i n san l ığa a ittiL

Çeşit l i ü lkelerden, çeş it l i kıta lardan gelen ve çeş it l i d i l le r konuşan i nsan lar, bu konferansta, komünist ha reketin in Len in i zm bayrağ ı a lt ında kazand ığ ı zaferlerden gözka maştı rıc ı örnekler verdi leL Komün ist ve işçi pa rti lerinden çoğunun kuru luş la rı nda Len in ' i n büyük payı vard ı r. Bun ları n büyük çoğ u n luğu ya rı m yüzyı l l ı k jübi le leri n i kutla maktad ı rl a r. Komün ist

222

Page 65: v YENIÇAG - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_70_03.pdf · Bilindiği üzere, Karl Marks ve Fridrih Engels, XiX. yüzyıl Avrupasındaki durumu tahlil ettikten

hareketi , enternasyona l b i r öğ reti o lan Len in i zm in bayrağı a lt ında, za ,;,an ım ı z ı n , XX. yüzy ı l ı n kader ine yön veren gerçek b i r dünya ha reketi ha l in i a ld ı . U l usal ve sosyal kurtu luş, barış, i lerleme ve sosya l izm uğrunda boş lôffa değ i l , bi lfi i l savaşan bütün insa n lar ın gözleri len in izme çevri l ­miş bu lunmaktad ı r.

Konferans ım ı z, Len in i zmin enternasyonal i st ka ra kteri n in aşağ ıdaki şeki lde bel irdiğin i ortaya koydu :

Len in i zm, Marksizm in sağ lam temelleri üzerinde meydana gel miştir, ya l n ı z Rusya'daki işçi ha reket in in değ i l, bütün müfrezeleriyle komüıı ist hareketin i n tecrübeleri n i d i le getir ip genel leştirmektedi r ;

Len i n izm, barışçı gel işmenin yeni ta rihsel koşu l la rı içinde, d ünya devri m sürecı n ı n her üç büyük kolu (yan i sosya l i zm ve komün izm ku ruculuğu, sermaye ü l kelerindeki komün i st ve işçi ha reket in in yayg ı n laşması ve ha lk lar ın u lusal kurtuluş savaşı) a ras ı ndaki karş ı l ı k l ı organ ik bağ ı keş­metmiş ve bun lar ın b i rleşme yolunu göstermişt ir ;

Len in izm, şovi n i zm le m i l l iyetçi l iğe karş ı t o lara k enternasyonal i zm bayrağ ım ı yükseltmiş, Marksizmi yozlaşmaktan kurta rmışt ı r. (Ha lbuk i I ki nci Enternasyona ldeki sosya l-demokrat part i leri n i n önderleri Marksizmi yozlaştı rmak istemiş ler ve bu a la nda bir hayl i çaba ha rcamış lard ı ) ;

Len in i zm, işçi s ı n ı f ı n ı n , komün i st ler in, yüce u lus la ra ras ı daya n ışma prensiplerine ve komün izme bağ l ı l ı k ruhunda eğiti lmeleri iç in f ikri temeldir .

Konferansa kat ı lan la rı n çok hak l ı o lara k bel i rtti k leri g ib i , komün i st ha reketi ve onun ayrı ayrı müfrezeleri Len in i zm p rens ip lerinden ayrı l ­mad ık iarı zama n l a rda da ima zafere u laşmış lardır . Fakat, komün ist ha reketi ve onun ayrı ayrı müfrezeleri, Lenin i zm mevzi ler inden ayrı l ­d ı k lar ı zaman, k ısmi v e hatta ta m yeni lg iye uğramaktad ı ri a r. Böyle hal lerde hem sağcı, hem de solcu oportün istler derha l başka ld ı rmakta, santra l i zm gelişme olanaklar ı bu lmaktad ı r. Bun la ra karş ı m ücadele, komünist ha reket in in bugün de en başta gelen ödevleri a ras ındadır.

Bu, tüm u lus la ra ras ı komün i st hareketinden ve son yı l lardak i gel iş­mesinden elde edi len son derecede öneml i b i r sonuçtur.

Söz a lan a rkadaşlar, Len in ' i n , b iz im iç in, materya l ist d iyalektiğin en büyük ustas ı ve teorisyeni olduğunu ve za man ı m ızda da bu d u rumda bu lunduğunu inand ı rıc ı b i r şeki lde ortaya koymuş lard ı r. Top lumsal hayatın diya l ektiğ ine i l i şk in Lenin ist fiki rler, za man ın çetin i mt ihan ından başariyle ç ıkmış lard ı r. Len in ' i n bir b i l im o lara k diyalektiğe yanaş ımı , sağc ı revizyonizm, dog matizm ve relôtivi zm teh l ikesine karşı yürütülen mücadeleye yanaş ım ı , devrimimiz i ya rat ıc ı o lara k geliştirme sorun lar ına yanaş ım ı , konfera n sta yap ı lan konuşmalar ın çoğ una yans ı mış bu lunu­yordu.

223

Page 66: v YENIÇAG - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_70_03.pdf · Bilindiği üzere, Karl Marks ve Fridrih Engels, XiX. yüzyıl Avrupasındaki durumu tahlil ettikten

Dinamik b i r çağda yaş ıyoruz. Tarihsel olayları n birbirini h ız la iz lediği , köklü sosya l ve b i l imsel değişimlerin meydana geldiği ş imdiki ça�da, Lenin izmin u laşmış o lduğu başarı lar ın ve yaratıcı gel işmesin in yüksek düzeyinde bu l unmamız , diyalektik metodu yetki n l ikte benimsememiz b i r zorun luk ha l in i a l mı şt ı r. Bunu yapmazsak, perspektifimizi ayd ın latamaz, insa n l ığ ın nereye gitmekte olduğu sorusuna cevap veremeyiz.

Lenin ist diya lektiğin zamanı mızdaki önemi hakk ında konferansta ortaya konan yarg ı ları k ı saca özetlemek gerekiyorsa, aşağıdaki sonuçla r elde edilmiş o lur : •

1 . Lenin izmin her zaman zafer sağ lama gücünün ve yaşama yeteneği ­n in kaynağı , onun büyük doğru luğudur, hayatın, reel sosyal pratiğ in ve çağdaş bi l imin sorun ları n ı usta l ık la çözebi lmesidi r. Leninizm, komünizm ku rucu luğunun, komünist ve kurtuluş ha reketinin beynidir.

Marksistler hiçbi r zaman Marksizmin korükörüne kölesi o lmamış lard ı r. Fakat, düşüncelerin i , vard ık ları sonuçla rı ve prati klerin i , Lenin ' in bize miras b ı rakt ığ ı otoriter prensip ve görüşlerle ayarlamış lard ı r. Nası l ki Lenin daima Marksa danışmışsa, on lar da her zaman Lenin 'e dan ışmış­lard ı r ve danışaca klard ı r . Komün istler, Leninizme, ya ln ı z metot ve teori o lara k deği l , aynı zamanda, çağdaş devri m savaş ında eylem k ı lavuzu gözü i le bakmaktadı r lar.

2. Lenin izm, monolit ve kaynaş ı k bir devrim öğretisidir. Lenin ' in belirt­tiği g ibi , bizim öğretimiz, aynı çel ikten yap ı lm ı ş monolit bir öğretidir ki, en küçük bir pa rçası bile koparı l ı p a l ı namaz. Söz a la n a rkadaşlar, işçi s ın ı f ın ın ve onun komünist öncüsünün bi l imsel dünya görüşünün bütün lük ve b irliğ in i y ıkmak iç in harcanan çaba lar ı , Lenin ' i kendilerine özgü b ir biçimde yorumrayan ları n bu yeltenişlerin i . eleştird i ler. Lenin ' i kend i lerine özgü b ir biçimde yorumlamaya çabalayan lar, Len in ' in . eser­lerinden, ya l n ı z kendi görüşlerini doğrular g ib i görünen cümle ve paragrafıar ı a l ma kta, fakat, Lenin' in bel ir l i sorun lardaki görüşler siste­mini sükütla geçiştirmektedirler. Bu, b i l inmiyen bir usul değ i ld i r : Bel ir l i bir öğretiyi bu usul le yorumlamak suretiy le o öğretiye, onun özüne, temel fikrine karşı mücadele edi lmektedir.

Leninizm, bu gibi metotları reddeder.

Teorik düşüncede basmaka l ıpçı l ı k (şematizm), tutuculuk (konservatizm) ve kaskatı l ı k da Len inizme yabancıdı r. Onun kesin isteği, temel prensip­lerde açı k l ı k ve tam l ı k, teorik derin l i k, yeni sorunlar ın ortaya konmasında ve çözümünde cesaret ve s ı n ıfsa l çıka rla rı savunmaktır. Konferans ı mıza, Leninist parti a n layış ı ve s ı n ıfsal yanaşım hôkim olmuştur.

3. Leninizm, yaratıcı b i r öğretidir. Gelişmemizin ş imdiki aşamas ı bizde şu inancı yaratmışt ı r : Bugün yeni sosyal pratiği ve çağdaş bi l imin

224

Page 67: v YENIÇAG - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_70_03.pdf · Bilindiği üzere, Karl Marks ve Fridrih Engels, XiX. yüzyıl Avrupasındaki durumu tahlil ettikten

veri leri n i teorik ola rak genel leştiren yeni sonuçlarla Len i n izmi daha fazla zeng in leşti rmek için çok elveriş l i koşul lar iç inde bu lunmaktayız.

Len i n izm, teori o larak yaşamakta ve gel işmektedir. Çünkü o, sosya l ist kurucu luk pratiği içinde, komünist hareketi ve halk lar ın kurtuluş savaşı pratiği içinde yaşayıp gel işmektedir, çünkü o , tüm çağdaş b i l im in temeli üzerinde yaşayıp gel işmektedi r.

B iz, Lenin izme bağ l ı ka lmak, onun sorun lar ın ı cesa retle ortaya koyarak yaratıcı şeki lde inceleyip çözmek suretiyle komünist hareketi mizi kuvvet­lendi rmekte, bu harekete, Komün ist ve Işçi Partileri U lusla rarası Danışma Toplantıs ında hepbir l ikte formüle edi len ödevleri çözme olanakları sağla­maktayız.

Ben i m, temel ola rak n itelediğ i m bu sonuçlar, e lbette ki , bu kadar değ i ld i r. Fakat bu sayd ı kları m da gösteriyor k i , bizim, teorik ve pratik eylem lerimizde şaşmaz kı lavuzumuz olon Lenin izmi i leri doğru ya ratıcı o lara k ge l işti rmen in ne demek olduğunu ve Lenin izmden sapma nın , onu yozlaştırman ın ne an lama geldiğini açı k seçi k ortaya koyan sağ lam ölçülerimiz vardır.

Konferans ım ız meselenin ya ln ı z i ki yönü bu l unduğunu inand ı rıcı b i r şek i lde göstermişti r : Hayatı n her a lan ındaki temel sorunlar ın çözümünde ya Lenin ist -metodun uygulan masına tarafta rız ya do ono karşıyız.

Len in , Marksizme yap ı lan en küçük bir sa ldırıya dahi asla tahammül edemed iğ in i söylüyordu . Günümüzün Marksistleri de, onun bu sözünü biraz değişti rerek, Len in izme ve Len in 'e yap ı lan en küçük b i r sa ld ı rıya dahi tahammül edemed ik ler in i ve tahammül etmiyeceklerini söylüyorlar. Burjuvazin i n ve oportünistlerin yozlaşt ırmaları karş ıs ı nda Lenin izmi savunmak komün ist hareket in in bir geleneğ id i r. B iz, konferansta, hareketi­mizin bu kutsa l geleneğ ine bağ l ı bu lunduğumuzu ı spat etmiş bu lunu­yoruz.

Ulus lararası Danışma Toplantıs ı «Vlad im i r i l i ç Len i n ' i n yüzüncü doğ u m y ı l ı « i le i l g i l i b i ld i ris inde hepimize şu çağrıda bu lunmuştur :

«Dünyayı devrim yolu i le yeni leşti rme savaş ında Len i n izm bayrağ ın ı daha yükseklerde dalga landıra l ı m !>.

Bu kutsa l çağrıya sod ı k ola l ım . Yüce Len i n ist doğru l uğun g ü r sesi, dünya mız ın emek i nsanları n ı , emekçiler için, komünizm için yeni yeni eylemlere çağ ırmaktad ı r.

Değerl i yoldaşla r, yeni toplantı larda, f ik i r değişotokuşu için yeni teori konferans ıarında bu l uşmak üzere, hoşça ka l ı n !

Yaşas ın zamanımız ın Marksizmi o lon Len in i zm !

225

Page 68: v YENIÇAG - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_70_03.pdf · Bilindiği üzere, Karl Marks ve Fridrih Engels, XiX. yüzyıl Avrupasındaki durumu tahlil ettikten

Yeni bir kitap « B A R i Ş V E S o S Y A L i Z M » yayı nevi, «Len in izm ve devrim

süreci» ad l ı bir kitap çı karmıştı r. Bir k ı sm ı dergimiz in 1 970 y ı l ı na a i t i kinc i ve üçüncü sayı l a rında yay ın lanmış o lan, u lus lararas ı «Len i n izm ve çağ ı mız» konu lu konferanstak i konuşmaları n ta m metinleri bu kitapta bu lunmaktadır.

Rusça, i ng i l izce, Frans ızca, i spanyolca ve Almanca o lara k ç ıkan bu kitaptan ed inmek i stiyenler aşağıdak i adrese başvurab i l i r ler : Çekoslovakya, Prag 6, Thakurova 3.

Avrupa ülkeleri kom ünist ve işçi partileri temsilcilerinin toplantısı

226

14 ve 15 Ocak 1 970 günlerinde, Moskova'da, 28 Avrupa ülkesinin Icomünist ve işçi partileri temsilcileri bir toplantı yaptılar.

Bu toplantıya, Belçika Komünist Partisi, Bulgaristan Komünist Partisi, ingiltere Komünist Partisi, Almanya Sosyalist Birlilc Partisi, Alman Komünist Partisi, Almanya Komünist Partisi, Batı Berlin Sosyalist Birfik Partisi, Yunanistan Komünist Partisi, Danimarka Komünist Partisi, irlanda işçi Partisi, Kuzey irlanda Komünist Partisi, ispanya Komünist Partisi, italya Komünist Partisi, Kıbrıs iferici Emekçiler Partisi, Norveç Komünist Partisi, Polonya Birleşik Işçi Partisi, Portelciz Komünist Partisi, Rumanya Komünist Partisi, San­Marino Komünist Partisi, Sovyetler Birliği Komünist Partisi, Türkiye Komünist Partisi, Macaristan Sosyalist işçi Partisi, Finlônda Komü­nist Partisi, Fransız Komünist Partisi, Çekoslovakya Komünist Par­tisi, isviçre Emek Partisi, isveç Komünist/eri Solcu Partisi ve Yugoslavya Komünistler Birliği Merkez Komiteleri'nin temsilcileri Icatıldılar.

Toplantıya katılanlar, Avrupa kıtasında kollektif güvenlik ve barış problemleri üzerinde birbirlerinin görüşlerini din/ediler. Ve

V. i. Lenin'in ı 00. doğum yıldön ümü münasebetiyle kendi mem­leketfennde yürütü/en hazırlıklar hakkında bilgi verdiler.

Toplantı arkadaşça işbirliği havası içinde geçti.

Page 69: v YENIÇAG - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_70_03.pdf · Bilindiği üzere, Karl Marks ve Fridrih Engels, XiX. yüzyıl Avrupasındaki durumu tahlil ettikten

Leninizmin rolü ve anti-komünizm üzerine eleştiri

1 9-23 Ocak 1 970 gün lerinde, Moskova'da, V. i. Len in ' in doğumunun 1 00. y ı ldönümüne hosred i len b i r u lus lara ras ı teorik konferans yap ı ld ı . Konferons ın gündem konusu «yaşadığ ı mız çağda Len i n izmin rolünün art­ması ve anti -komünizmin e leşti r i l mesi» id i . SSCB B i l i mler Akademis i i le Bulgari stan ve Almanya Demokrati k Cumhuriyet i , Polonya, Macari stan ve Çekoslovakya b i l imler a kademi leri tarafı ndan tert ip lenmiş olon kon­ferans ın genel kurul oturumlarında , SBKP Merkez Komitesi Pol itbüro aday-üyesi ve M K Sekreteri P. N . Demiçev ; SBKP M K Sekreteri a kade · m i syen B. N . Ponomaryov ; Bu lgaristan heyeti yöneticisi ve BKP M K üyesi R. Avramov ; Maca ristan heyeti yönetici ler inden ve Macaristan Sosya l i st işçi Part is i Merkez Komites i 'ne bağ l ı Sosya l B1 1 imler Enstitüsü Direktörü ş. Lakoş : Alman Demokrat ik Cumhuriyeti heyeti yöneticis i ve Alma nya Sosya l i st B i r l i k Partisi Merkez Komitesi ' ne bağ l ı Sosya l B i l i mler Enstitüsü D i rektörü O. Raynhold ; Mogol i stan heyeti yönetic is i ve Mogol i stan Halk Cumhuriyeti B i l i mler Akademis i Prezidyumu üyesi Ş. Natsagdorj ; Polonya heyeti yöneticisi ve Polonya B i rleşik işçi Partisi MK üyesi A. Verblôn ; Ru manya heyeti yöneticisi ve Rumanya Komünist Partisi M K üyesi Ş . Voyku ; Çekoslavakya heyeti yönetic is i ve Çekoslava kya Komün i st Partisi M K Sekreteri Y. Foytik ; ve ayrı ca Su riye Komünist Partisi Genel Sekreteri H. Bektaş, Kanada Komün i st Partis i U l usal örgütçüsü D. Kari , Batı Almanyada ç ıkan «Marksist Bü lten» derg i si redaktörü R. Şaygerva ld b i rer ra por okudu lar.

Konferansta seksiyonlar kuru ldu ve seksiyon oturumlar ında, çağdaş ant i -komüni zme karşı mücadeleni n pol iti k ve teorik sorun ları görüşü ldü . Bu çerçeve iç inde l S0'den fazla rapor ve tebl iğ okundu.

Konferansa katı lan lar, bugünkü dünya toplu msal gel işmesi süreçleri üzeri nde Len in i zm in yaptığı muazza m etki leri bütün yönleriyle aç ık lad ı ­lar. Okudukları raporlarda, XX. yüzyı l ı n s ı n ı f savaşı tecrübesi n in , dünya sosya l i zm in in gel işme tecrübes in in , işçi ve u l usal kurtuluş hareketi tecrübesi n in , Lenin i zm in u lus lara ras ı a n l a m ve önemin i bütün güc1iyle doğrulad ığ ın ı i nand ı rıc ı b i r şeki lde gösterd i ler. Len in ' in f iki rleri bugün yen i lmez b i r kuvvet kazanmışt ı r. Bu f ik i rler, güciü dünya sosyal ist s i ste­m inde, sermayenin ezgis inden kurtu lmak için yığın la rı n yürüttükleri dev­rimci savaşta gerçek can l ı t imsa l i n i bu lmuştur.

Konferans ça l ı şmalar ı , Lenin i zm in önemi hakkında, komün i st ve işçi parti leri n i n 1 969'daki dan ışma toplant ıs ında yap ı l an değerlendirmen in doğ ru luğunu b i r daha göstermişti r. 1 969 Moskova Dan ı şma Toplant ıs ı ş u değerlendirmeyi yapmıştı : «Bugün, biz, Leni n öğretisi hakkında, b i zzat kendi s in in Marksizmi kara kterize eden «bu öğreti güc lüdür, çünkü doğrudur» sözleri n i ku l lanara k konuşmakta tama men hakl ıy ız . Marksist-

227

Page 70: v YENIÇAG - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_70_03.pdf · Bilindiği üzere, Karl Marks ve Fridrih Engels, XiX. yüzyıl Avrupasındaki durumu tahlil ettikten

Len in i st teori ve onun somut koşu l lara göre yarat ıc ı b iç imde uygu lan­mas ı , nerde ça l ı ş ı r la rsa ça l ışsı n la r, dünya devri m ha reket in in bütün bir­l i k leri n i n karş ı laştı k la rı sorun lara b i l imsel cevap lar bu lunmas ına i mkan vermekted i r. Marksizm-Leni n izme, bu yüce enternasyona l öğretiye sadakat, komünist hareket in in i lerideki başa rı l a rı n ı n gara ntis id i r.»

Leni n jüb i lesi , dünya ölçüsünde bir ta ri hsel olayd ı r. Konferansta yap ı ­lan birçok konuşmada, komün ist ve i şç i pa rt ilerinin, Len in jübi les in i , devrimci eylemlerine h ı z verme, y ığ ın la r aras ında pol it ik ve ideoloj i k ça l ı şma ları a rt ırma, kend i hak ları n ı geniş letme ve sağlam laştı rma koşu l ­la rı i ç inde karş ı ladı k lar ına d a i r par lak kan ı t la r ortaya kon muştur. Lenin' in doğ umunun yüzüncü j übi le y ı ldönümü, yaşadığ ı m ı z çağda emperya l izme ka rş ı savaş sorun ların ı n başarıyla çözümüne ve komünist ve işç i pa rt i le­rin in , bütün anti -emperyal i st g üclerin eylem bir l iğ ine yard ım eden u l us ­la ra ras ı büyük b i r o lay ha l i n i a l mışt ı r.

Marksizm-Len in izmin ant i -komün izme karş ı mücadelesi ta r ih inde üç aşama açı kça bel i rmekted i r. Birinci aşama, deva mın ı ve gel işmes in i Lenin izmde bulan Marks izmin doğuşundan Büyük Oktobr Sosya l i st Dev­r imi 'ne kadarki dönemi kapsa r. ikinci aşama, dünyada ilk sosyalist devleti n , yan i Sovyetler Bir l iğ i ' n i n kuru luşundan dünya sosya l i st s i steminin meydana çıkmasına kada rki dönemd i r. Uçüncüsü de, iç inde bulunduğu­muz, birbi r in in ka rşıt ı i ki dünya sosya l s i stemi a ras ında karş ı l ı k l ı müca­dele aşaması d ı r. Her tar ihsel aşamada, ant i -komünizm, dünya a la n ı nda s ın ı f savaş ın ın somut ve değişken koşu l la rı i çinde burjuvazi nin besled iğ i gerici emel lerden doğan yen i öze l l i k ler ve n i te l ç izgi ler kazanmaktad ı r.

Bugün azıt ıp g iden ant i -komünizm, za man ım ız burjuvaz i s in in ve onun küçük burjuva h izmetka rları n ı n ideoloj in in baş l ı ca muhtevas ı o lmuştur. Fakat «anti-komüni zm» kavram ı ideoloji çerçevesin i aş ıp taşma ktad ı r. Bu kavram ı n içi nde, bel i r l i görüşler s istemi nden başka, emperyal i st burju ­vazin in ve müttefi k lerin in n i ce polit ik, a skeri, ekonomik ve d iğer aksiyon­larını bütünl iyen b i r kompleks bi rleşmekted i r.

Konferansta, ş imdik i anti -komünizmin , XX. yüzy ı l ı n en koyu geric i l iğ i n i n s inon im i , emperya l i zm in dünya devrim hareket in i d u rdurma ve kapita l i st sistemi kurta rma çaba la rında ya rd ı mına başvurduğu b i r a let olduğu bel i rt i lm işt i r. Geric i l i k, bütün sosya l i leri l i k g üCıeri ne karş ı sa ld ı rıs ın ı ant i -komünizmin pa ravan ı a rd ı na g i zlemeye ça l ı şmaktad ı r. K . Marks, komün istleri n kovuştu ru lması n ı n , burjuvazi için, bütün başka biçimde düşünenlere karşı «haçlı sefer» prologu a n lam ına geld iğ ine işaret etmişti . Bugün, bu, bütün i lerici ve demokratik ha reketlerin toptan ezi l ­mesi a rac ı o lara k g ittikçe daha çok beli ren ant i -komünizmin en karak­ter ist ik çizg i leri nden b i ri ha l ine ge lm iş bu lunma ktad ı r. Anti -komünizm, bugün, emperya l i zmin devri mc i l i k düşman ı ideoloji ve pol i t ikas ın ın yoğun ifadesi o lmuştur.

228

Page 71: v YENIÇAG - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_70_03.pdf · Bilindiği üzere, Karl Marks ve Fridrih Engels, XiX. yüzyıl Avrupasındaki durumu tahlil ettikten

Ne va r ki , emperya l izm, kaybetmiş olduğ u ta rihsel i n isyatifi tekrar elde etme, çağdaş dünya gel işmesin i geri çevirme g ücünde değ i ld i r. Konferansta , Len in ' in tarihsel iyimserl i kle dolu şu sözleri yeni b i r kuvvetle çı n lad ı : «Komünizm, toplumsal hayatın istisnas ız bütün a lan larında büyümekte, f i l iz leri i stisnas ız her yerde görülmekte, (burjuvaz in in ve burjuva pol i s in in sevdiğ i ve pek «hoş landığ ı» söz ve kıyaslama i le söyler­sek) «maraz» a rtık organ izme iy ice iş lemiş ve onu bütünüyle kapla mış bu lunmaktad ı r . . . Komünistler, geleceğ i n mutlaka kendi lerine a it oldu ­ğunu bi lmelidir ler, ve bundan ötürü biz, burjuvaz in in kuduzca çı rpı n ­malar ın ı en soğukkan l ı ve ay ık şeki lde gözönünde bulundurarak, büyük devri m savaş ında olanca i htiras ım ı zla bi rleşeb i l i ri z ve b i rleşmeliy iz.»

Konferansa katı lan lar, ant i-komünizmin , topluma o lumlu hiçbi r şey ver­med iğ inden ve veremiyeceğ inden başka , ancak o lumsuz, y ık ıc ı emeı ıerin , Marksist pa rtilere, sosya l ist düzene, yan i çağ ı m ı zda insan l ığ ı n karş ı laştı ğ ı esas problem leri çözebi lecek o lan ve a rtı k çözmeye koyulmuş bu lunan kuvvetlere yönelti len kasıt l ı tenkit ve açı k ift i ra lar ın emr inde b i r a raç o lduğunu bel irttiler. Anti -komünizm, maksatıı olara k insan lar ın beyin ­ler in i y ıkama ve b i l inçleri n i köreItme a raçla rı n ı n durmada n a rttığ ı b i r deposudur. Bu beyin y ı kama ve b i l i nç köreitme i ş i , insan larda, gerici l iğe, emperya l i st sald ı rıya ve pol is zorba lığ ı na tahammül yönünde özel b i r sosyal -ps ikoloji aş ı lama s istemidir . Bir başka deyişle, sosyal izm ve i leri l i k fi k i rlerinden nefret ettirmek iç in a kı l la rı metodik o larak etki leme ça ba­s ıd ı r.

Kel imen in geniş an la mıyla, çağdaş ant i -komünizm bir düzen o lara k, ta rihsel perspektiften yoksun olan ve derin b i r sosyal çöküntü ha l inde bulunan devlet-tekel kapita l i zmin in pol it ikası ve ideoloj i si i l e bağ l ıd ı r. işte za man ım ız koşu ı ı a rı nda her gerici l iğ in çokluk ant i-komün ist b i r n itel i k a lmas ı gerçeğ i de bununla aç ık lanabi l ir. Konferansta bel i rti ld iğ i g ib i , çağdaş a nt i -komünizm, a ralar ında karş ı l ı k l ı bağ ı ntı bu lunan üç ödevi ben i msemekted i r : B i rinc is i , sosya l i zmin temel in i y ıkmak, ya da-h iç değ i lse-a rtı k sosya l i st devrimleri gerçekleştiren ve dünya devrim süreci n in ön saflarında i lerlemekte ola n ü lkelerin mevz i ler in i zayıflatmak ; ik inc is i , kend i ü lkelerinde devrim i önlemek ; üçüncüsü de, emperya l izmin sömürge egemenl iğ i nden a rtı k kurtu lmuş bulunan memleketler ha lk ları n ı n sos­ya l i st devri m yoluna g irmelerine engel o lmak, onları her ne pahas ına o lu rsa olsun, kendi egemen l i k ve sömürüsünün yörüngesinde tutmakt ı r.

Konferansta okunan raporla rda bel i rti ld iğ i üzere, ant i -komünizmin çok değ iş ik türleri ve eylem biç im leri vard ı r. Çağdaş ant i -komünizmin en öneml i yönlerinden biri, emperya l i st devletler yönetici çevrelerin in resmi anti -komün izmid i r. Anti - komün izmin temeli nde, B irleş ik Ameri ka ' n ı n a skeri kuvvete yönelme eğ i l im i yatmaktad ı r. Anti -komünist strateji uzma n ­ları n ı n a rkasında, tekelci burjuvaz in in en geric i katla rı i le m i l itarist

229

Page 72: v YENIÇAG - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_70_03.pdf · Bilindiği üzere, Karl Marks ve Fridrih Engels, XiX. yüzyıl Avrupasındaki durumu tahlil ettikten

çevrelerin b i r l iğ i o lan e mperya l i st cephen in baş l ı ca devletin i n a lab i ld i ­ğ i ne ge l i şm iş a skeri-sanayi kompleksi g ittikçe daha aç ık çizgi leriyle bel i rmektedi r. Bu birl ik, sald ı rgan askeri blokla rla bütünlenerek, Sovyet­ler Birl iğ i 'ne ve öteki sosya list ü lkelere ka rşı ve en güciü a nti-emper­ya l i st savaşç ı lar ın tümüne ka rşı yönel t i lmişti r.

Anti -komünistler, sosya l ist ü l kelere karş ı , bir yandan dünya sosyal i zmin i b i r s istem o larak parça layı p dağıtma, b i r yandan da sosya l i st devletleri teker teker aş ınd ı rma yöntemi uygula maktadı r lar.

Anti -Komünizm, dünya sosya l ist s i stemin i pa rça layıp dağıtma yelteniş­lerinde, her şeyden önce, sosya l i st ü l keleri Sovyetler B i rl iğ i ' ne karş ı t duruma geçi rmeye, on larda ant i -sovyeti k duyg u lar uyand ı rmaya, mi l l i ­yetçi önya rgı ve görüşleri körüklemeye çabala maktad ı r. Bunun a rd ı nda, emperya l i zm stratej i s in in çekirdeğ in i �eşk i l eden ve dünyada esas kuv­vetler orantıs ı n ı değ i şt i rmeyi öngören uzak kapsa ml ı pol it ik maksatla r g iz lenmekted i r. Sosya l ist devletleri iç inden aş ınd ı rı p çökertme çaba­lar ında, daha ziyade, onların « iç evrimi»ne, pol it ik bak ımdan «yumu­şa ma»lar ına, topl umsal hayat ları n ın ideoloj iden «ar ınması»na vs . bel bağ lanmaktadır . Bu pol iti ka n ı n esas özel l iğ i , ya ln ız, mevzi lerinden iti lm iş olan . sömürücü s ın ıf lar ın ve uydu lar ın ın kal ıntı l a rından değ i l , ayn ı zamanda revizyonist, oportünist eleman la rdan fayda lanmayı gözönünde tutmasıd i r .

Dünya devr im sürecinin öncüsü olan u lus lararas ı komünist hareket ine karşı anti-komünizmin uygu lad ığ ı taktikteki yen i l i k , komün i st ler in i lerici sosya l güclerle bağlar ın zayıflatmak, onların yönet im kat lar ına çık­malar ına i m kôn vermemek ya da a rt ı k u laşmış bu lunduklar ı yönetici rol ler in i zayıflatmak ; komün ist hareketin i i çinden çökertmek, komün ist pa rti leri n i savaş yeteneğ inden yoksun bırakmak ; komün ist ha reket inde ayrı şma ları a rt ı rma k ve enternasyonal kuvvet a la rak onun temel in i y ıkmak çaba l a rı nda bel i rmekted i r.

Konfera nsta bel i rt i ld iğ i g ib i , çağdaş ant i -komünizmin Marksist-Len in i st parti lere karş ı yürüttüğü savaştaki sald ı rı l a rı , bütün keskin l i k ve ağ ı r­I ığ ıy la, bu pa rt i lerin pol i ti ka ve kuruluş yapı lar ın ın temel prens ipleri üzerinde yoğun laştı rı lmaktadı r. Hücumlar, özel l i kle, demokrat ik santra l izm ve p roleta rya enternasyona l izm i prens ip lerine, Marks ve Len in ' i n proleta rya d iktatörl üğü hakk ındaki öğretis ine yönelt i lmekted i r. Bu yolda , ant i -komünistlere, sağcı sosya l-demokratların ideologlar ı , «solcu» ve sağcı revizyonistler, her çesit dönekler ve n i fakçı la r öneml i ya rd ım larda bu lunma ktad ı ri a r. Emperya l ist ger ic i l ik , ant i -komünizmin hedefleri uğruna, işçi hareketi ve genel demokrati k hareket iç inde faal iyet gösteren çeşit l i siyasa l pa rti l erden ve toplumsal örgütlerden de faydalanmaya bak­makta d ı r. Böylel i kle, a nt i -komünizm mekanizması , emperya l ist pol iti kaya

230

Page 73: v YENIÇAG - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_70_03.pdf · Bilindiği üzere, Karl Marks ve Fridrih Engels, XiX. yüzyıl Avrupasındaki durumu tahlil ettikten

ve sömü rücü rej i m iere ka rş ı koyan bütün toplumsal gücleri etki a lan ı içinde a lmaktad ı r.

Konferansa katı lan la r, u l usa l ku rtuluş ha reketi bölgesindeki a nti­komün izmi de büyük b i r d i kkatle eleşti rd i ler. Emperya l i zm, u lusa l kurtuluş devri mleri n i n ant i -kapita l ist muhtevası n ı n daha da gel işmesine ve dün­yan ı n bu kesim inde devrim sürec in in daha da derin leşmesine set çekmek için a nti - komün izm a ra cı ndan ya ra rlan makta d ı r. Bu a raç, yeni-sömür­geci l iğ in esas p lôn la rı n ı n gerçekleşti ri l mesine, yan i bu memleketleri eşit hak lardan yoksu n ve sömürü a l a n ı ola ra k d ü nya kapita l i zm in in yörün ­gesinde tutma, on la rı n sosya l i lerleme yoluna , sosya l i zm yoluna koyuI­malar ına i mkôn vermeme hedefine yönelti l miştir. Anti-komün izmin en öneml i hedefi, u l usal kurtuluş ha reket in i çağ ı mız ı n öteki devrimci g üc­ler inden, her şeyden önce sosya l ist ü l kelerden kopa rmakt ı r. Yeni -sömür­geci ler, satı lm ı ş ve kukla zorba l ı k rej im ieri n i ha l klara dayatmak, kurtu l ­m u ş memleketlerin bağ ı ms ız ve i lerici gel işmesine engel o lma k mak­sadiyle de a nt i -komünizmi geniş ölçüde ku l lan maktad ı ri a r. Anti -komü­n izm, sadece gel işme ha l indeki memleketlerin y iğ it hürriyet ve bağ ı ms ız l ık savaşçı ları o lan komün i stlere karş ı değ i l, ayn ı zamanda bütün yurtsever­lere, bütün i lerici güclere karş ı yönelti l m işti r. Şu veya bu mem leket rad ika l sosya l -ekonomik dönüşüm ler yoluna g i rd i mi, ve onun yönetici leri yabancı tekel leri n ve büyük sermayen in ç ıkar la rı na dokundu lar m ı , hemen komün izmle itha m ed i lmekted i rier. Oyle k i , u l usal kurtu luş savaş ı n ı n her seçkin mi l i tan ı , her yurtsever önder bu türlü ithamlora konu olmuştur.

Anti-komün izm, kurtu luşunu sağ lamış ü lkelerde yurtseverler in safları n ı parça lamak v e ul usa l burjuvaziyi emperya l i st çevrelerle işb i rl i ğ i ne çek­mek için durmadan d id in mekted ir . Gel işmekte olan memlekellerin d ı ş pol it ika doğru ltu ları üzerinde etki ya pmak ve on ları emperya l izm in u l us­la ra ras ı pol it ika mecras ına sürük lemek iç in de a nt i -komünizm geniş ö lçüde ku l lan ı l maktad ı r.

V. i. Len in , devr im in gücü ve zoferin i n uya n d ı rd ığ ı yank ı l a rı n , ayn ı zamanda burjuvaz in in d i renme gücünü de a rttı rd ığ ı olayı na işa reti e şöyle d iyo rd u : «Biz im zaferler imiz a rttıkça, kapita l ist sümürücüler de a ra l a rında bi rleşmeyi ve daha kes in sa ld ı rı l a ra geçmeyi daha fazla öğren mekte­d i rIer.» Len in , «kapita l i st lerin ya ln ı z a skeri ve pol it ik d i reniş i n i değ i l , ideoloj i k d i ren iş in i de, en köklü ve en güc l ü d i reni ş in i de büsbütün k ı ra bi lecek duruma gelmel iy iz» d iye çağrıda bu lunuyordu .

Konferansta söz a l a n la r, çağdaş a nt i -komün izmin , emperya l i st devlet­lerin resmi pol it ikası ha l ine geld iğ in i bel i rtti le r. Sosya l i st ü lkelere karş ı , işçi , komün i st ve u lusa l kurtuluş ha reketi ne ka rşı , ölçüsü büyük ve yöntem­leri çeşit l i balta la ma ka mpanya la rı n ı anti - komünizm örgütlemekte ve yönetmekted ir . Anti -komün izmin strateji ve taktiğ i , ortaya vuru lmad ığ ı veya küçümsendiğ i takd i rde, a lab i ld iğ ine teh l i kel id i r. lş.te bunun iç in ,

231

Page 74: v YENIÇAG - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_70_03.pdf · Bilindiği üzere, Karl Marks ve Fridrih Engels, XiX. yüzyıl Avrupasındaki durumu tahlil ettikten

ant i -komünizme karş ı mücadelenin, bugün ant i -emperya l i st g üclerin bütün temel pol it ik ödevleri n i n ôdeta m ihrak noktas ı olduğu söylene­b i l i r. Anti-komün izmle savaş, ya ln ız s ın ı f aç ıs ından, proletarya açıs ından değ i l , genel demokrati k ha reket, genel ha l k ha reketi açıs ından da öneml i ödevim izd i r. Komün istler, ant i -komün izmin maskesi n i s ıy ı r ıp ind i rmekle, ya l n ı z proletaryan ı n s ın ı f çı ka rla rı n ı n ifadecisi o lara k değ i l , ayn ı zamanda bütün i leri l i kten yana kuvvetlerin öncüsü o lara k, çağ ı mız ın o lgun laşmış sorun lar ın ın ç'özü m ünde yen i l i kçi b i r g i riş imci o larak , gerici l i ­ğ in el attığ ı genel demokratik ideal ler in savunucuları o lara k hareket etmekted i rler.

Anti - komün izmin olumsuz ve y ık ıcı tutumu karş ıs ında, komün ist hareket, b i l imsel temele dayanan ve yaşad ığ ım ız çağda toplu msa l i lerlemeyi a maçl ıyan o lum lu mücadele doğrultusu üzerinde bulunmaktad ı r. Kon­feransta bel irti ld iğ i g i bi , bu pol i t ik doğrultu, komünist ve işçi parti leri n i n u lus lara rası dan ışma toplantı s ı n ı n e lb i rl iğ iy le haz ı rlanm ış Marksist­len in ist dokümanlarında açı kça formü le edi l m iştir. 1 969'dak i dan ışma toplantıs ı , bütün emperya l izme karşı g ücleri n , tüm barış, özgür lük ve i leri l i k savaşçı lar ın ın eylem bir l iği iç in konkre bir program hazırlam ıştır. Bu program ın emperya l izme karşı eylem bi rl iğ in i öngören bel l ibaşl ı maddeler i , ya n i Viyetna m halk ın ı destekleme, değiş ik toplumsal sistem­lere sah ip devletlerin bar ış iç inde yanya na yaşamaları uğrunda, barış uğrunda ve nükleer s i lôh ları n yasak lanması uğrunda mücadele, sömür­geci l iğe ka rş ı savôşan ha lkla rla daya n ışma, faş izme karşı, ırkçı l ı k ideoloj ik ve pratiğ ine karşı , h ürriyet, demokrasi ve u l usa l bağ ımsız l ı k iç in yü rütülen mücadeleyi kuvvetlendirme g ibi eylem ler, a ynı zama da bütün ş iddetiyle anti -komünizme karşı yönelt i lm işt i r.

Konferansta söz a la n konuşmacı lar, a nt i-komünizmle savaş ın sorun­l a rı n ı ve özel l i k ler ini gözönünde a la ra k, emperya l ist ideoloji ve politi­kan ı n yoğunlaşmış ifadesi olan çağdaş a nti-komün izmle savaşa a it plôt­formun temel hükümlerin i şöylece belir led i le r :

Anti - komünizme karşı koyan çözümleyici kuvvet, u lus lara rası işçi s ı n ıfı ve dünya sosya l ist s istemidi r. Bundan ötürü, a nt i -komünizmle savaş ın başarıs ı da, her şeyden önce, i şç i s ı n ıfı n ı n kapita le karş ı dünya ölçüsünde kesin mücadelesine, sosya l i zm ve komünizm kuruluşu sorun lar ın ın eylem plôn ı nda başarıyle çözümüne, yeni toplumsa l düzenin sah i p olduğ u bütün olanak ları n aza mi ölçüde ku l lan ı lmas ına , ortaya çı kmakta olon problemlerin başarıyla çözümüne ve noksan l ı kl a rı n g ideri lmesine bağ l ı ­d ı r. Sosya l izmin ekonom i k v e polit ik s istemin in v e sosya l ist demokras in in biteviye yetk in leştiri lmesi ve sosya l i st kültürün zengenleşti ri lmesi , onun örnek olma gücünü a rt ırmakta, ant i -komün istlerin bizim yetersiz l i k ve zayıfl ı k lar ım ız ı sömürme olanaklar ın ı s ın ı rlamakta, komünizme hep yeni yen i ta rafta rlar kaza n d ı rmakta d ı r.

232

Page 75: v YENIÇAG - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_70_03.pdf · Bilindiği üzere, Karl Marks ve Fridrih Engels, XiX. yüzyıl Avrupasındaki durumu tahlil ettikten

Sovyetler B i rl iğ i ' n i n ve dünya sosya l i st s istemin in , bütün devrimci ve a nti-emperya l i st gücler a ras ı nda perçi n leyici ha lkay ı teşk i l ettiğ i n i ant i ­komün istler iyi b i l mektedi rler. Bu perçinde herhang i b i r gevşeme, bu güclerden her b iri n i n zayıfla ması demek o lur. Bundan da şu değişmez sonuç çıkar ı l ı r : Sosya l i zmi savunmak, başa rı la rı n ı propaganda etmek, komün ist ler in ve bütün devri mci ler in enterna syona l ödevid i r.

Anti -komünizme ka rşı savaşı başarıyla yürütmenin en öneml i şartı , u lus lara ra sı komün ist ha reket in in b i rl iğ i n i g üclendi rmek, kuvveti n i ve savaşçı yeteneğ i n i a rtı rmakt ır, Bir l ik sağlamada başarı , büyük ölçüde, komünist part i leri n in Marks izm-Len in i zm ve proletarya enternasyonal izmi temel i üzeri nde g üclenmeleri n e bağ l ıd ı r. Bunun gerekl i şartı da, ant i ­komün i st etkin i n işçi , komün ist ve u l usal kurtu luş ha reketi safla r ına s ız­mas ında kana l h i zmeti gören sağcı ve «solcu» oportün izme karş ı , nas­yona l i zmin çeş it l i biçimlerine karşı sürekl i ve kesint is iz b i r mücadele yü rütmekti r.

Burjuva ideoloj is i her a raca başvura ra k yığ ı n la rı kendine bağl ı sürüler hal ine getirmeye ça l ı şmaktadır . Bu sebeple, ant i -komün izmin maskes in i s ıy ı rı p i nd i rmek ve ona ka rşı başa r ı l ı b i r mücadele yürütebi lmek i çi n sadece sosya l i zm in prat ik başa rı ları yetmez. Bunun yan ı s ı ra , daha gen iş ve etk in b i r ideoloj i k ça l ı şma, yan i M a rks izm-Len in i zm prens ip ler i uğrunda, devri mci teori n in ya ratıc ı biçi mde gel işti r i lmesi , Marks-Lenin f i k i rleri n i n , sosya l i zm fiki r leri n i n gen iş ölçüde propagandası iç in sisteml i ve az im l i b i r mücadele de gerekl id i r. Yığ ı n la rı n b i l i nc in i a nt i -komün izmin etkis inden kurta rma dôvas ı , yemin l i a nt i -komün istlere 'ka rş ı , emperyalist gerici l iğ in ka lemşor savunucu lar ına ka rşı aman vermez b i r mücadeleyi gerekl i k ı lmaktad ı r.

Esasen, düşmanca görüşlere ka rşı e leşt i ri lerinde, Marks, Engels ve Len i n , h içbir zaman mese len in s ı rt demaske etme yanı i le yetin me miş­l erd i r. On lar ın yapt ık lar ı eleşti ri l e ri n gücü, has ı m la rına , henüz çözü l ­memiş meseleler üzeri nde asa lak l ı k olanağı vermemelerinde, bu problem­ler i esas l ı ve çok yön lü kan ıtla ra dayand ı ra rak cesaretle ortaya koymak­lar ında g iz len mekted i r.

V. i . Len i n ' i n 1 00. jüb i le y ı ldönümü a rifes inde toplanan ve çağdaş a nt i -komünizmle savaş problemleri n i görüşen u lus lara ras ı teorik konfe­rans, komün i st leri n zaferden zafere i lerleyen Marksizm-Len in izm öğreti ­s ine sars ı l maz sadakatieri n i n , burjuva ve oportün ist ideoloj i s i n i n her türlü bel i rtis ine ka rş ı uzlaşmaz tutum la rı n ı n , emperya l izme ve gerici l iğe karşı , bar ış , demokras i , u l usa l kurtuluş ve sosya l izm uğrundaki mücade­lede safl a rı n ı n birl ik ve bütün lüğünü sağ lamlaştırma az imleri n i n parlak bir ifade!;i o lmuştur.

233

Page 76: v YENIÇAG - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_70_03.pdf · Bilindiği üzere, Karl Marks ve Fridrih Engels, XiX. yüzyıl Avrupasındaki durumu tahlil ettikten

ö Z E L S A Y F A L A R ----------ı '---- --,� Dünya sosyalist hareketinde türeyen yeni

revizyonist akımlar

Garodi, Markuze ve Mao T5e Dun'un görüş/eri üzerinde bir ince/erne

A. S A Y D A N

Sosyalist düşünce tarihine kısa bir bakış

I lke l komün i st top lumunun .çökmesinden, değ iş ik sömürü d üzenlerin in kuru lmas ından, bunla rı n top lumlara dayattı k ları değ iş ik baskı yöntemle­r inin yerl eşmes inden beri , i nsanoğlu , tarihsel ge l i şme boyunca sömürü ve bask ıdan ar ınm ış bir top l u m düzeni hayal edegelmiştir. Bu haya l i n

kökenler i , Engels ' i n «Ai len in , öze l mü lk iyetin ve devleti n kökeni» (Der Ursprung der Fa mi l ie , des Privateigentums und des Staates) ad l ı eserinde bel i rttiğ i g i bi ta ri h in derin l i k lerindedir . Bu haya l i , i l kçağ Helen düşünce­sinde, meselô şa i r Homer ve Hesiod 'da, Zenon, Herakl it, Platon g ib i düşünürlerde görmek mümkündür. Hatta baz ı i l kçağ şa i r ve fi lozof­l a rı nda mevcut cennet fikri , sömürü ve baskıdan a rı n mış bir toplu m düzeni v e en yüksek sosyal adalet i l kelerin in hayali uygu la n mas ından başka birşey değ i ld i r .

Ortaçağda bu f ik ir, Tomas Mor'un «Otopia» ve Tomas Kampanel la ' n ı n «Güneş Devleti» ad l ı eserleri nde, b ir adada veya b i r kentte hayalen kurulan ada let l i b i r d üzen olarak gel iş iyor. Engels «Al man köyl ü ha rpleri» (Der Deutsche Bauern krieg) ad l ı eserinde, ortaçağ ütopistleriyle m isti k­leri n i n derebey l ik ve k i l i se hegemonyasına karşı savaşta o lumlu b i r rol oynad ık ları n ı tesbit etmekle beraber, bun lar ın , top lumun ekonomik ve sos­ya l gel işme yapıs ın ın dışında kaldı klarını , bu nedenle de, emekçi halk ın kurtu luşu yönünde toplumsal gel işmeyi etk i lemek yeteneğ inden yoksun olduklar ın ı do bel i rtiyordu .

Ortaçağ son lar ına doğru, b u çağ ın ü ret im araçları n ı , ekonomik, pol it ik , sosyal ya p ı sı n ı , skolôstik düşünce s i stemin i etki leyen buhar kuvveti n in ve ma kine n iteliğ indeki a raçlar ın ü retimde uyg u laması sayes inde burjuva ­kapita l i st ü reti m i l işki leri üstün gel meye baş lad ı . Ekonomik yapıda ü reti m araçlar ında meydana gelen bu değ iş ik l i k üst ya p ıda kendine uygun düşünce ak ı mlar ın ı gel işt ird i . ing i ltere'de Bakon, Hol landa'da Spinoza, Fra nsade Dekart' ı n gel iştirdi kleri a kı lcı ' ve materya l ist düşünce s istemi de skolôstik düşünce yöntemin in yerini a lmaya başlad ı .

234

Page 77: v YENIÇAG - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_70_03.pdf · Bilindiği üzere, Karl Marks ve Fridrih Engels, XiX. yüzyıl Avrupasındaki durumu tahlil ettikten

i ng i ltere boşta o lmak üzere Avrupa 'n ı n birçok ü l kelerinde sa nayi in gel işmes i , sanayi proletaryas ın ın ve kapital istleri n i ki bağdaşmaz s ın ı f o lara k belirmesin i sağ ladı , s ın ı f savaş ı kapita l i st toplum düzen indeki şartlara göre şek i l lendi . Bu durum, sosyal ada let savaş ın ı n , sosya l izm g ib i konkre b ir mücadele yöntemine doğru gel işmesine yo l açtı .

i ng i ltere'de Oven izm ve Ça rtizm, Fransa'da Sen-Si moncu l u k ve Fu rieci l i k, A lmanya'da Lessing ve Fi hte, ta ri hsel maddeci l iğe daya n ­mıyan, ütopi i le karış ık b i r sosyal i zmle, gel işmekte olan kapita l izme karş ı işç i s ın ı f ın ın savaş ın ı yü rütme i ş in i yükümlen meye ça l ış ıyorlard ı , Mark­s izm-öncesi devreye raslayan bu sosyalist a kı m lar ın dayand ık ları görüş­l eri k ısaca şöyle özetliyebi l i ri z : ingiltere'de Ça rtizm, proletaryan ın ser­maye hôki miyeti nden kurtu lmas ı , i kt idara u laşmas ı , sömürü düzen ine son vermesi g i bi işç i s ın ı f ın ın öz dôvaları i le uğraşmıyor, meselô seçi m hakk ın ın genel leştiri l mesi n i , m i l letveki l i adayları ndan a l ı na n verg in i n kaldırı lmasını ve mi l letveki l lerine ay l ı k bağ lanmasın ı , sendikacı l ı ğ ı n ve kaoperatifç i l iğ i n ge l i şmesini savunuyordu ,

Fransa'da i se Sen -Simon, feoda l mül kiyete karşı , sanayi burjuvaz is in in «ça l ışmadan doğan» m ü l kiyet in i savunuyordu , Sen-S imon, «Pa robale» ad l ı eseri nde şöyle d iyordu : «Fransa, sanayici ler inden, bankerlerinden, tüccarlarından, b i l im adamlarından b i r k ısmını kaybetti mi ekonomik, politik bak ı mıardan büyük kayı p lara uğrar, Ama düklerinden, kontlar ın ­don, mareşallerinden , yüksek devlet memurlar ından öneml i b i r kısmın ı kaybederse, bu , ancak bir ac ıma hissi uyandır ı r o ma , Fransa'yı herhang i bi r kayba uğratmaz,»

işçi lerin gel işmesine ya rd ı m ed i lmes in i ist iyen Sen-Simon, ayrıca burjuvaz in in i ktida r «hakk ın ı » do şu şeki lde savunuyordu : «Zengin lerin i kt idarı mü l kiyet hakk ına değ i l , ente l lektüel kabi l iyetlerine daya n ı r»,

Almanya 'da bu devirde Lessing, «Hristiya n l ı k i l kelerinin yeniden uygu lanacağı ve bu i l kelere uygun bir sosyal adalet kurulacağı devri» bekl iyor, Fi hte i se Alman m i l letine «Ak ı l ve doğru l uk» yoluna g i rmeyi tavsiye ediyor, bir cumhuriyet s ı n ı rları iç inde meslekleri ne göre züm­relend i r i lm iş insan ları n yoşıyacağ ı kapa l ı kol lektiviteler» hayal ed iyordu ,

Görü ldüğü g ibi Marksizm-öncesi sosyal ist ak ımlar küçük burjuva ideoloj is i ile sa rmaş dolaşt ı , toplumun gel işme kanunları ndan habersi zd i , s ın ı f savaş ında işçi s ın ı fı n ı , son zafere, i kt idar ı o lmaya ve sosya l ist devleti ku rmaya yöneltmek yeteneğ i nden yoksundu,

Engels «Sosya l i zmin Otopiden b i l ime doğru gel işmesi" (Die Entwicklung des Sozia l ismus von der Utopie ıur Wissenschaft) adl ı kitabında Sen­Simon, Furie ve Oven' in « insan l ığ ı kurtarmak», « insa nları mut lu luğa kavuşturmak» ve bu hedeflere u laşmak iç in büyük dôhi leri n varl ığ ı n ı kaçın ı lmaz soyon görüşlerini kendine mahsus i nce mizahı i l e şöyle h ic-

235

Page 78: v YENIÇAG - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_70_03.pdf · Bilindiği üzere, Karl Marks ve Fridrih Engels, XiX. yüzyıl Avrupasındaki durumu tahlil ettikten

vetmekted i r : "Bu büyük dôhi , 500 y ı l evvel doğmuş o lsaydı , i n sa n l i k 500 y ı l boyunca hata işlemek, savaşmak ve acı kayı p la ra uğra ma ktan kurtu lurdu.»

1 9. yüzyı l ı n orta ları na doğru, Marks ve Engels' i n ça l ı şma ları sonucunda Marksizm, işç i s ı n ı fı n ı n ideoloj is i o lara k yerleştikten sonra d ı r k i , tarihsel maddeci l iğe dayan mıya n sosya l ist ak ım la r, s ı n ı f savaş ında, işçi s ı n ı fı n ı parça la ma k, işçi lerin v e emekçi yığ ı n la rı n ı n çoğun lukta bu lunduğu bir topl u mda hegemonyas ın ı sürdü rmek için çı rpı n a n burjuvaz in in ya rd ı mcıs ı ve ideoloj ik s i lôh ı hal ine gelme yolunda gel işti le r.

işçi sınıfını parçalama çabaları

Marksizm-Len i n izm, işçi s ı n ı fı n ı n ideoloj i si o larak yerleştikten, Büyük Oktobr Sosya l ist Devrim i i le de yer yüzünün i lk sosya l i st devleti kuru l ­duktan sonra, burjuvazi n i n v e öze l l i k le tekelci sermayen i n boşta gelen stratej i k hedefi , u l usal s ı n ı r lar iç inde ve u lu s lararas ı a l an la rda işçi s ın ı fı n ı parça la ma k, bu s ın ı f ın enternasyona l daya nışma yol la rı n ı kesmek o lmuştur. Hôlô da öyled i r. Çünkü tekelci sermaye (emperya l izm) iç in , ulusal sınırlar içinde kapitalist düzenleri ayakta tutmak, işçi sınıfını parço lamak ve u lus lara ras ı a landa proleta rya enterna syonal izmin i zayıflotma k hayati b i r zarurettir. Burjuvaz in in e l i nde işçi s ı n ı f ın ı parça la­man ın değ i ş i k yöntemleri vard ı r. Bu yöntemler aras ı nda, işçi s ın ıfı saf­ları nda ideoloj i k keşmekeşler ve ayrı l ı klar yaratmak, bu ideoloj i k ayrı l ık­l la r etraf ında pol it ik ve sosya l pa rça lanma ları gerçekleşti rmek de vard ı r. Tekelci sermaye ve gene l l i k le burjuvazi , yukarda k ı saca bahsett iğ imiz Marksizm-öncesi küçük burjuvan ı n reformcu görüşleri nden ka lma gelenekleri , sağcı sosya l demokrasiyi , Leyb ı rizmi ve sarı sendikacı l ığ ı yaşatmakta ve daha do gel iştirmekted i r. Burjuvaz i . bu gayretlerine paralel ola ra k, işç i hareketinde yeni yeni a kı mlar yaratma yöntemlerini de denemekted i r. Marksizm, işçi s ın ı fı n ı n ideoloj is i o lara k yerleşti kten sonra burjuvazi, Marksizme ve daha sonra Marks izm-Len in izme karş ı mücadelesinde, onu ideoloj i k bak ı mdan parçlama faa l iyeti ne daha da h ız vermiştir. Bu faa l iyet, genel l i kl e, işçi s ı n ı fı n ı n ve işçi s ı n ıf ı i le beraber bütün u lus lar ın , sermayen in tahakkümünden, emperya l i zmin ta lan ve teröründen kurtu lmas ı n ı öngören, b i l i msel esas lara dayayan Marks izm­Leni n izm gib i gücl ü ideoloj i k bir s i lôhı hedefleri nden şaş ırtmak, ona küçük burjuva ideoloj i s i katma k içi n gösteri len büyük gayretler şekl inde yürütülmekted i r. Bu gayretler, Bernşta i n , Kautski gibi a nt i -Marksist burjuva ideologlar ından günümüze kadar uzanmakta ve revizyonizm baş l ığ ı alt ında top lanmaktad ı r.

Marksizm ve revizyonizm

Leni n , "Marksizm ve revizyon izm» adlı makalesinde (bütün eserleri, Fr. tercüme. c i l t 1 5. s. 27-36) revizyonizm hakkında şunları yazıyor: .. Mark -

236

Page 79: v YENIÇAG - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_70_03.pdf · Bilindiği üzere, Karl Marks ve Fridrih Engels, XiX. yüzyıl Avrupasındaki durumu tahlil ettikten

sizm, varl ığ ı n ı n i l k 50 y ı l ı nda C1 840'tan bu yana) kend is ine temelden düşman tearilere karş ı savaştı. 1 840-1 845 y ı l la rı nda Marksla Engels, felsefi idea l i zm görüşünü savunan genç Hegelci lerin hesab ın ı gördüler. 1 845-1850 yı l ları n ı n sonuna doğru Prudoncu luğun iktisad i teori lerine karşı savaş başladı . 1 850-1 860 y ı l la rında, fırtına l ı 1 848 y ı l ında ortaya çıkan parti ve doktri n ler eleşt i ri le rek bun lara ka rşı yürütülen mücadele ta mamlandı . 1 860-1 870 y ı l ları nda savaş genel teori a lan ı ndan işçi mücodelesi a lan ına kayd ı : Bakun inc i l i k Enternasyona lden tasfiye ed i ld i . 1 870-1880 y ı l larında Almanya 'da k ı sa b i r süre iç in Prudoncu Nüh lberger bel i rd i . 1 880 y ı l ına doğ ru i se s ı ra pozitivist Dühring'e geld i . Fakat her i ki s i n in ,de proletarya üzerindeki etki leri ta mamen önemsizdi . Marksizm, işçi hareketindeki öteki ideolojilere karşı kesin zaferler kazanmaktaydı.»

len in , maka lesinde, revizyon istlerin Marksizme felsefe a lanındaki sa ld ı ­rı lar ın ı yerdikten sonra, ekonom i - pol i t i k alan ındaki sa ldırı ları n ı e le a lmakta ve yaz ı s ına şöyle devam etmektedi r : «Deni ld i k i , kapita l izme yönelt i lm iş o lan «iflôs teoris i» s ın ı f çatışmaları n ı n yumuşama ve kesk in­l iğ in i y it i rme eğ i l i mine bağ l ı o lara k çürümüştür. Ve n ihayet, Marks' ı n Değer Teoris in i Böhm-Bawerk C') ' i n görüşlerine göre d üzeltmek fena o lmıyacak.

Bu konu larda revizyonistlere karş ı yürütülen savaş, sosyal izmin teorik düşünces in in can l ı l ı k kazanması bak ımından Engels ' i n 20 y ı l önce Dühri ng' le yaptığ ı ta rtı şma l a r kadar o lumlu sonuçlar verd i .»

len in , «Marksizm-ve Revizyonizm» ad l ı maka lesinde şu tarihsel tesbiti de yapmakta d ı r : «Marksizm-öncesi sosya l izm yeni lg iye uğratı lmıştır. Bu savaş, kend ine özgü a landa değ i l , revizyonizm o la ra k Marksizmin genel a la n ı nda deva m etmekted i r.»

Marksizme karşı Bernştain ' la başl ıyan ve Kautski'de doruğuna varan revisyonizm sa ld ı r ı s ı , len in zaman ında o lduğu g ibi çağ ımızda da deva m edegel mektedir. Revizyon ist gel işmede bütün revizyon istleri z inc i rleme birbi rine bağl ıyan bazı ortak fikir ler vard ı r. Bernşta i n da, Kautski de, günümüzün bütün revizyon ist ve oportün istleri de şu f ik i rden hareket etmektedir ler , Marksizmin «eks ik l i klerin i» tamamlamak, onu za mana, zemine ve u l usal n itel i klere uydurmak.

Revizyon ist ve oportün istler bu nokta lardan hareket ederek, yan i Marksizm-leni n izmi zeng in leştirmek bahanesiyle ışçı s ı n ıfı n ın savaş ideoloj in in temel i l kelerin i i n kôr etmek ve onu burjuvazin in hegemon­yas ın ı kuvvetlendirecek b i r d ünya görüşü durumuna düşürmek hedefi n i g ütmekted i rler. Bun lardan bazı l a rı , örneğ i n Bernstainc ı lar kapita l izme karş ı sınıf savaş ın ı gereksiz bu lmakta, Kautski g ib i leri proleta rya d ikta -

C*) Avusturyal ı burjuva ekonomisti.

237

Page 80: v YENIÇAG - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_70_03.pdf · Bilindiği üzere, Karl Marks ve Fridrih Engels, XiX. yüzyıl Avrupasındaki durumu tahlil ettikten

toras ın ı i n kô r etmekte, bazı l a rı da sermayeci s ın ıf la işçi s ı n ıfı n ın uzlaşabi leceğ in i , «neo-kapita l izm»in, hatta büyük tekellerin sosyalizme doğru yönelebi leceğ in i iddia etmektedirler. Revizyoni stlerin n i tel ik lerinden bi ri de, şoven izmi , tôvizci l iğ i ve b i ric ik savaş yolu o lara k parlamenta rizmi Marksizm-Len i n izme aşı la maya ça l ışmalar ıd ır .

Marksizm-Lenin izm dogma değ i ld i r. Toplumun ta ri hsel gel işme kanun­larına , tarihsel maddec i l iğe dayandığ ından , bütün b i l im kol la rı g ib i , o da, teori ve pratiğ in i zeng i n leştirmek imkônına sahipti r. Başta Lenin o lmak üzere Rus Marksistleri, Marksizme büyük katkı larda bulunmuşla r, onu can l ı bir şeki lde uygu layarak yeryüzünün i l k sosya l i st devletini kurmuş­lard ı r. Sovyetler Bir l iğ i , sosya l izm kuruculuğunda elde ett iği tecrübelerle, I kinci Dünya Harbinden sonra kuru lan sosyal ist ü l keler de, kapita l izmden sosya l i zme geçiş sürecinde elde ettikleri tecrübelerle Marksizm paha biç i lmez katkı l a rda bu lun muşlard ı r. Kapita l i st ü lkelerdeki işçiler, s ı n ıfı s ı n ı f savaş ında, bağ ım l ı ü l keler emperya l izme karş ı sürd ürdü kleri u l usa l kurtu luş savaşlar ında, bütün bu hareketlerin sosyolojik tah l i l lerin i yapıp sonuçlar ç ıkarara k, teori ve pratiğe değerl i katk ı lar yapmış lard ı r.

Günümüzün revizyonist/eri

Günümüzün revizyonistleri, Marksizm-len in izmi «ta mamlamak», u lusa l özell i k lere uydurmak g ib i revizyonistlerin k lôs ik hareket nokta l a rından işe başla makta d ı rlar. Garod i , Markuze, I saak Doyçer ve Mao Tse Dun hep Marks izm-len in izmi «tamamlama k» idd ias ındad ı ria r.

Garodi'nin istekleri ve bilimsel gerçekler

Son zamanlarda, bu konuda en çok gürültü uyand ı ra n ve burjuva bas ın ın ın , u lus lara ras ı burjuva propaganda servisleri n in büyük b i r gayretle dünya ka mu oyuna tan ı tmak istedi kleri şah ıslardan b i ri de Frans ız Komün ist Partisi saflar ından ç ıkar ı lan Roje Garodi'dir.

Türkiye'de gerek burjuva bas ın ı , gerekse bazı «sosyal ist» çevreler, Garodi'yi ve görüşleri ni Türkiye kamu oyuna tanıtmak ve görüşleri n i Türkiye'deki işçi ve sosyal i st ha rekete aş ı l amak a ma ciyle büyük g ayretler göstermektedirier. Gerodi, Türkiye'de de bi r burjuva gazetesi taraf ında tefrika edilen «Sosyal izmin büyük dönemeci» adl ı k i tabında, makale ve demeçlerinde şu f ik irleri savunuyor : çağ ı mız ın başl ıca sorunu, kapita ­l izmle sosya l izm a ras ındaki çel işme değ i l , toplumsa l gelişmeyi sağl ıyan bi l imsel -teknik devrim ve bu devrimin ortaya çıkardığı sosyal -pol itik ve ekonomik meselelerdir.»

Garodi 'n in çağımız in baş l ıca sorununun tesbitinde gösterdiği bu yön değiş ik l iğ i rasgele değ i ld i r. 0, başında dünya sosyalist sistemin in bu lun­duğu u l us lararas ı devri mci g üclerin kapital izme ve kapita l izmin emper­yalizm aşamasında meydana getird iğ i tekel lere karşı savaş ın ı inkôr etmekte veya küçümsemektedi r. Bu savaş sosya l ist ü l kelerde, sosya l ist

238

Page 81: v YENIÇAG - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_70_03.pdf · Bilindiği üzere, Karl Marks ve Fridrih Engels, XiX. yüzyıl Avrupasındaki durumu tahlil ettikten

toplumun temeller ini ku rma i ş in i bütünlemek ve komün i st toplu mun temel­leri n i atmak iç in yürütülen mücadeleye bağ l ı d ı r. Emperya l i zmin bu gel iş­meyi bütün gayretiyle balta la m a k iç in ç ı rp ınd ığ ı , çağ ımız ın açık gerçek­lerinden biridir. Bundan başka bu savaş, kapitalist ülkelerdeki işçi s ın ı f ın ın ve emekçi y ığ ın

'la r ın ın sermaye sömürüsü ve bask ıs ından ku rtu l ­

mak i ç i n yürüttükleri mücadeleyle de bağl ı d ı r. Dünya sosya l i st s i stemin in ge l i şmesi i l e ka pita l i st ü l kelerdeki emekçi ler in ' kurtu luşunun aynı oranda kolaylaşacağı da yine çağ ı mız ın açık gerçeklerinden b i r id i r,

Bu savaş , ayn ı zamanda, u lusa l kurtuluş m ücadeleleriyle de bağ l ıd ı r. Sosyalist cephenin kuvvet ora n ı i le ulusal ku rtu l uş ha reketlerin in başarı ora n ı a ras ında doğ ruda n b i r bağ vardı r. Çünkü u lus la ra ras ı s ın ı f savaş ında emperya l i zmi ger i leten başl ıca kuvvet, dünya sosya l i st s istemidir . Sosya l iımle kapita l i zm a ras ında u lus lara ras ı s ın ıf savaş ın ı i n kô r etmek veya küçümsemeye ka l kışmak, çağ ım ı ıda emperyal i zme ka rşı sü rdürülen u lusa l kurtuluş ha reketi n i kenara itmek, emperyal i zmin dünya ölçüsündeki sa ld ı rı l a rın ı örtbas etmek, sosya l ist ak ım ı , dünya işçi ve komün ist ha reketiyle ulusal kurtuluş savaşları n ı hedeflerinden ayırmak ve emperya l izmin sa ld ı rı pol it ikası karş ıs ı nda gerek sosya l ist ak ım ı , gerekse ' u l usal kurtuluş ha reketlerin i savu n ma a raçlar ından yoksun b ı rakmak üzere gayret göstermek an lam ına gelmektedi r, Esasen Garodi, başka bir yönden de, Amerikan emperya l i zm in in yöneti m indeki B i rleşi k Ameri ka ' n ı n top lumsal yap ı s ı n ın o lumlu b i r ge l i şmeye elveri ş l i o lduğ unu söylemekle, b i r yandan Amerika'daki s ı n ıf savaş ın ı i n kô r etmekte, öte yandan da Amerikan emperya li zm in in sald ı rı s ına uğrayan halk ları n savaş azmi n i k ı rıc ı etk i lerde bu lunmaya ça l ışmaktad ı r. Garodi'ye göre B i rleşi k Amerika'nın başlıca toplumsal sorunu sosyalizm değil, �amacı olan b i r kapita l i zm .. d i r . Bu a ma ç da , neo-kapita l i st ideolog la rı n bel i rttiğ i g ib i , büyük tekel lere ha l kçı b i r n i tel i k vermekt ir . Onun deyiş iy le, B i rl eş i k Amerika, «Marks' ı n i ng i lteresi değ i l d i r ... M a rks piyasa i ç i n ü reti len ma l ı n tah l i l i n i yapara k sonuçl a r ç ıka rmışt ı . Oysa , B i rl eş i k Amerika ü reti m piyasadan uzaklaşma ktad ı r. Bunun nedeni de, b i l imsel ve tekn ik devrim­d i r. Tekel ler in müşteris i , p iyasadan ziyade devlettir.

Garod i , f ik i r spekü lôsyonu ile ma l ı n nite l iğ in i ve bu n iteli kten çıkan bütün sosyo i ve polit ik sonuçla rı , keyfine, daha doğrusu tekelci devlet kapita l i zm in in menfaatlerine göre değişti rmeye çal ışmakta d ı r. Çünkü B i rleşik Ameri ka'da, Garod i ' n i n ded iğ i g ib i «piyasa iç in değ i l , devlet iç in ü reti m yap ı lmas ı . . , ü reti len şey in ma l o lma n i te l iğ in i ortadan ka ld ı rmaz. Çok çok piyasa n ı n devlete doğ ru. daha doğ rusu devlete hôkim olan monopolcu güclere doğ ru kayd ığ ın ı gösteri r. Piyasa n ı n , bu şeki lde, b ir yönden başka b i r yöne koyması , ü reti len in «mal . . n ite l iğ in i h içbir zaman ortadan ka ldı rmaz.

239

Page 82: v YENIÇAG - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_70_03.pdf · Bilindiği üzere, Karl Marks ve Fridrih Engels, XiX. yüzyıl Avrupasındaki durumu tahlil ettikten

Garodi, «bugünkü Amerika, Marks'ın Ingi lteresi değ i ld i r.. dedikten sonra M a rks'ın, işçi s ın ıf ın ın mutlak ve n isbi sömürülmesi teorisin in de hükümsüz o lduğ u n u i leri sürüyor. 1 9. yüzyı lda I ng i ltere'n in sanayi leşme sürecine g i rd iğ i ve öteki kapita l ist ü lkelerde de, işçi lerin ağır şa rtlar a lt ında 1 4-1 6 saat çal ıştı k ları doğrudur. Işçi s ın ıfı n ın sosya l ve politik savaşı gel iştikçe çalışma saatlerin i n aza ld ığ ı da doğrudu r. Ama buna karşı l ı k sermayeci s ın ıf çal ışma saatlerin i n a za l masiyle kaybettiğ in i rasyona l izasyan yol u i le , çal ışma temposun� h ız landırarak fazlasiyle e lde etmek olanaklar ın ı bulm uştur. Bugünkü Amerika, rasyonal izasyonunun i lerlediği , bi l imsel ve tekn ik devri mi n geniş ölçüde uygu land ığ ı mem­Ieketlerden birid i r. Fakat, Garodi 'n in iddia ett iği g i bi , bu uygu la ma sömürüyü ortadan ka ld ırmış deği ldir, daha hız l ı bi r tempo i le çalışmaya zorlad ığ ı işçiyi, 1 9. asır i ng i lteresindekine kıyas la belki daha fazla bir y ıpratma ve sömürü kıskacına a l mış, sermayeye 1 9. yüzyı ldakine kıyasla daha hızl ı b ir bir ik im imkôn ın ı sağ lamıştır. Işçi bakımından mesele, bir emekçin in çal ışma ömrünün değiş ip değişmediğidir. Işçi s ın ıfı n ı n elde ett iği sosya l hak lara , sağ l ı k servis lerinde kaydedi len yeni gel işmelere rağ men insan ömrü genel l ik le 1 9. yüzyı la kıyasla uzamışt ır a ma , bu, insan ın ça l ışma ömrünün d e uzad ığ ı an lamı na gelmez. B u i ki an lam ı birbirinden ayırmak gerekmektedir. Yüksek derecede sanayi leşmiş ü lke­lerde rasyonal izasyonun emekçi lerin ça l ışma ömrünü kısa lttığ ın ı göster­mektedir.

Garod i 'n in başta gelen iddia l a rından biri de, işçi sın ıfın ı n n itel (qual itative) değişikl i klere uğrad ığ ıd ı r. Bu iddiaya göre, işçi s ın ıfı , genel eğitimin gel işmesiyle daha faz la tekn i k ve genel bi lg iye sah ip olmuş, işçi s ı nıfından ayrı lan bir zümre de yüksek bir b i l imsel ve tekni k seviyeye ulaşmıştır. Bu zümre işçi s ın ıfından ayrı lm ış , ü ret imi örgütleyen idareci ve sermayeci lere doğru kaymaya başlamıştır. Aynı zamanda sömürüden de kurtulmuş, özerk bir d u ruma gelmiştir. Kapital i st ü lkelerde işçi s ın ıf ın ın bütünüyle b i l imsel ve tekn ik bakımdan daha yüksek bir seviyeye u laştığ ı iddia la rı birhayl i su götü rür.

Fransa'da ayd ın işçi sayısı 1 954-1968 y ı l lar ında i ki mis l i a rtmış o lma­sına, a rtış h ız ın ın da yükselmesine rağ men bütün işçi s ın ıfı n ın ya ln ı z beşte ik i s i ayd ı ndır . Bun la rı n d a büyük çoğun luğu kapitalist sömürü a lt ındadır ve işçi s ın ıfiyle omuz omuza savaşmaktadır. Işçi s ın ıfı n ın öneml i b ir k ısmı hôlô kol işçisid i r yahut muayyen b ir meslekte uzmanlaşmış duru mdad ı r. (Cahiers du Communizme, Ocak 1 970, sayı 1) .

Bundan başka işçi s ın ıfın ın , kapital ist d üzende zaten burjuvazinin ya ra rına işleyen mevcut eğitim sisteminden bütün ü i le yararlanması im­kônsızd ı r. Bunun daha der in b ir s ın ıfsal sebebi vard ı r : Kapital ist düzende b i l imsel -tekn i k devrim i tamomiyle uyg u la maya imkôn yoktur. Çünkü kapital ist sistem, bi l imser-teknik devrimin tama miyle uygulan mas ı

240

Page 83: v YENIÇAG - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_70_03.pdf · Bilindiği üzere, Karl Marks ve Fridrih Engels, XiX. yüzyıl Avrupasındaki durumu tahlil ettikten

sonucunda açıkda kalacak iş gücünün ortaya çıkaracağ ı sosya l, ekono­mik ve politik sorunla rı çözümlemekten ôcizdir .

Kapita l i zm ideologları şu noktayı gayet iyi biliyorla r : Rasiyona l i za syon ve b i l imsel -tekn ik devrim tam uygu land ığ ı takdirde işsiz kalacak mi lyon­larca emekçin i n koparocağ ı sosya l ve pol it ik fırtına, kapital ist sistemin mezara doğru g idiş ini tahminlerin üstünde h ız landırab i l i r. Bundan ötürü burj uva ekonomistleri, öze l l i kle B i rleşik Amerika, ing i ltere ve Batı Almanya g ibi yüksek derecede sanayi leşmiş kapita l i st ü l kelerde, b i l imsel­teknik devrim in «sosyal yapıyı sorsmayacak b i r tempo i le uygu lanmasın ı» sa l ık veriyorlar. Neo-kapita l i zm ideolog ları ndan Bat ı Almanya Ekonomi Bakan ı Prof. Karl Ş i i ler «yeni b i l imsel ve tekn ik veri lerin ü retime uygulan ­masiyle, sosya l ' yapın ın . sağ l ığ ın ı ahenkleştirmek zorundayız» derken bu g ibi endişelerden hareket ed iyordu.

Garod i 'n in ağ ı r b i r şeki lde yan ı ld ığ ı nokta lardan biri de burada bel ir i­yor. Çünkü Garodi «Sosyal i zmin büyük dönemeci>, adl ı kitabında kapita ­l ist düzende b i l imsel ve tekni k devrim i başarman ın mümkün olduğunu, bu devrim sonucunda meydana gelecek y ığ ınsa l i şş iz l iğe kapita l i st düze­n in nas ı l b ir çözüm yolu bulacağ ın ı göstermeden iddia etmekte, böylece de kapita l i st s istemin «sağ laml ığ ın ı» savunmak için burjuva ekonomist­lerden daha fazla çobalomaktad ı r.

Fra nsa'daki 1 968 Mayıs-Hazira n olayları , Garodi 'n in işçi s ın ıfı n ın gel iş­mesi konusunda i leri sürdüğü iddia ları n tamamen a ks in i göstermiştir. 1 968 Mayıs-Haziran olayları sosyoloj i k bir tahl i lden geçiri ld iğ i zaman görülür k i , Garodi 'n in işçi s ın ı f ından ayrı bir zümre o lara k ele a ld ığ ı ve sömürü düzen in in dış ına çıkard ığ ı yüksek tekni k bi lgiye sahip kadrolar, işçi s ın ıfı n ın tekel lere karşı uygu ladığ ı savaş larda, g rev ve işgal lerde işçi s ı n ıfı safları nda savaşmış lard ı r. Bu da gösteriyor ki , sermeyeye karşı s ın ı f savaşı b i l imsel ve tekn i k kadrola rı da kapsamaktadır. Bu demekti r k i , teknoloj i n in gel işmesi, üret imin sosya l özel l iğ in i daha da kuvvetlend i riyor, sermayeci s ın ıfı daha da gereksiz hôle geti riyor, işçi s ın ıfı n ın ü reti m sürecindeki gerekl i l iğ in i , üreti m a raçları i le ü reti m üzerindeki mutlak hakkını münakaşa kabul etmez şeki lde doğrul uyor. Tekn ik ve bil im adam­ları, uzmanlar, üreti m in kaçın ı lmaz unsuru o larak doğrudan doğruya üretim sürecine katı ld ık lar ından, işçi s ın ı fı n ın ayrı lmaz bir parçası olmaya doğru bir dönüşüme tôbi oluyorla r.

1 968 Mayıs-Hazira n olayları , Garodi 'n in , işçi s ı nıfın ın n itel i k değ iştir­d iğ i , s ın ıf savaş ın ın gereksiz hale geldiği , dolayısı ile de, s ın ıf savaş ın ı yürüten işç i s ın ıf ın ın öncü partisi n i n varl ığ ına da lüzum kalmadığ ı şek l inde bel iren l ik idatörce görüşlerini de tuzla buz etmiştir. B i l ind iğ i g ibi W68 y ı l ın ın Mayıs-Hazira n ayla rında Fransoda 1 0 milyondan fazla işçi, süresiz bir grev sürecine g i rerek, kapita l izmi temelinden sarsan sosya l ­politik bir savaşa atı lmıştı. Tekelci i ktida r, bir yandan z ı rh l ı birliklerin

241

Page 84: v YENIÇAG - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_70_03.pdf · Bilindiği üzere, Karl Marks ve Fridrih Engels, XiX. yüzyıl Avrupasındaki durumu tahlil ettikten

tehd id i , b i r yandan Maocu provakatörlerin işçi hareketi n i dejenere edecek davran ı ş lar ı , öte yandan da ekonomik ve pol it ik a landa verd iğ i tôviz lerle durumu geçici b i r za man iç in kurta rab i lmişt i . Fakat, 1 965'den bu yana gerek Fra nsa'da, gerek italya'da meydana gelen olay lar, sürekl i ve z inci rleme g revler ve bu g revlerde tekn i k b i lg iye sah ip kadrola rın a ktif b i r ral a lmas ı , Garadi 'n in s ın ıf savaş ı n ı n ve işçi s ın ı f ı ö rgütlerin in önemin i i n kô r eden görüşlerin i çürüten konkre o lay lar o larak belir· mektedi r.

Garod i , u lus la raras ı işçi ve komün ist ha reketi n i n , emperya l i zm in dünya ölçüsündeki askeri sa ld ı r ı bloklar ı karşı s ındaki ya rd ı m ve dayanış. malar ına , proleta rya enternasyona l i zmine sald ı rı la r ın ı da ele a l mak gerek i r. Çünkü bu şahs ı n , sosyal ist ak ım ı n p roleta rya enternas· yona l i zmi prensi pleri ne uygun dayan ışma ve yard ı mlaşmasın ı b i r merkezi n dayatması g ibi gösteren v e dünya k a m u oyunu yan ı ltmaya yarayan eleşti r i leri , Türkiye'de de burjuva ve sağcı oportün ist sözde sosyal ist çevreler ta rafı ndan elbir l iğ i i le ve büyük bir gayretle hem kamu oyuna, hem de sosya l ist m i l itan ı a ra duyuru lmaya ça l ı ş ı lmışt ır . Garodi ve Türkiye'. deki ta rafta rlar ına göre , sosya l ist ü lkeler a ras ındaki daya n ışma, bir mer· kez i n on lar üzerinde hakimiyetin i sürd ürmesinden başka b irşey deği ld i r. Y ine bun lara göre, her ü l ke dayan ı şmaya can ı i sterse katı l ı r, istemezse katı l maz, Yugoslavya g i bi dünya sosya l i st ha reket ine ka rşı cephe de a lab i l i r. Garod i ' n i n Türkiye'deki hayra n la rı ndan bir i «Forum .. derg i si ndeki b i r yaz ı s ında : . . Yarı m yüzyı lda b i r avuç i nsan ın sonsuz fedakôrl ı k lar ı , ı st ıra pla rı , k ı r ı lan haya l ler ine rağmen, sol ha reket emekçi kit lelere g ide. me miş, küçük bir ayd ı n kad rosunun daracık s ı n ı rlar ın ı aşamam ıştı r. Bu başa rı s ı z l ığ ın nedeni hep d ışarda ara nmış , sosyal izme a m a n vermeyen faş ist reji mler a lt ında yaşa n ı l mas ı neden olarak gösteri l mişt ir . Ama bütün suç aca ba sola a man vermeyen yöntemlerin , faş ist kan u n la rı n mıyd ı ? .. d iye sormakta, b u durumun suçunu öneml i ö lçüde solculara da yükledikten sonra fikri n i şöyle bütün lemekted i r : «Bize özgü b ir yol bula · ma mıştı k. Asl ı nda bunu düşün memiştik bi le. Gözler önünde devrimi başarmış b i r «model . . vard ı . Tek . . model ... Ostel ik bundan başka bir model ola m ıyacağ ı da söyleniyor, ı sra rla telkin edi l iyordu ... Görüldüğü g ib i , Garod i ' n i n u l us lararas ı sosya l i st a k ı mda tek merkezin dayatması görüşü ile yukar ıdaki satır lar ı yaza n ı n .. devrim in i yapmış tek model .. görüşü a ras ında fa rk yoktur . i kis i de, u lus lara ras ı sosya l i st ak ım i parçala mak ve dünya sosya l i st s i steminde daha b i rçok "Yugoslavya . . la r ya ratmak f ikr inde bi rleşiyor.

Dünya ölçüsünde sürdürü len s ın ı f savaş ında emperya l i zm in i sted iğ i de dünya sosya l i st s istemi iç inde yeni yeni "Yugoslavya»lar veya "Çin»ler ya ratmaktan başka bi rşey değ i ld i r. Çünkü ancak bu ged i kler sayesi ndedir k i , emperya l i zm, Ç in H ind i nde olduğu g i bi d i rekt sa ld ı r ı la r ın ı yü rüteb i l · mekte ve yer yer de karş ı ·devr imleri ha lk lara dayata b i lmektedir.

242

Page 85: v YENIÇAG - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_70_03.pdf · Bilindiği üzere, Karl Marks ve Fridrih Engels, XiX. yüzyıl Avrupasındaki durumu tahlil ettikten

Burjuvazin in faş ist yöntemlerini temize ç ıkarmaya yeltenen bu mantığa uyulacak olursa Nazi Almanyas ındaki , faşist ıta lyadaki ve Franko I spanyası ndaki kanl ı terörün suçu öneml i bir ölçüde sosya l istlerin omuz­lar ındadır. Tü rkiye'deki sosya l i stleri yabancı model lere bağ lanmakla suçlayan yaza r, Garodi' n i n f ik i rl er ini ben i msemesini ve bu f ik i rleri Türkiye'de yaymas ın ı acaba nas ı l izah edebi l i r? Bu sayın boyla rı n , Çekoslova kya 'n ın kap ı lar ın ı emperyal izme açacak bi r polit ika i z lemiş o lan Dupçek'e e lç i o larak Ankara'ya geld iğ i s ı ra la rda büyük sempati gösterileri tert ip lemede i kt idar ve muha lefetin Natocu çevrelerle yar ışması ne kadar «u lusa l»sa, Garodi'yi ben imsemeleri ve onu Türkiye kamu oyuna kabul etti rmeye ça l ı şmaları da o derecede «u lusa l .. d ı r. Dupçek ve Garodi 'ye en gerici burjuva çevrelerinin para lel inde büyük sempati ve sevgi gösteren sağcı oportün istleri n , dünya sosya l ist ha reketi n in proleta rya enternasyona l izmi prens ip ler ine uygun dayan ışmas ın ı pa rça la ma k üzere hareket eden herkesi kend i lerinden ve «u lusa l" saydık ları an laş ı l ­maktad ı r.

Garodi ve taraftar ların ın , Yugos lavya'yı örnek sosya li st devlet olarak i leri sü rmeleri de i lgi çekici b i r tutumdu �. Yugoslavya ik inci Dünya Harbi sonunda sosya l ist bir devlet olara k kuru lmuştur. Fakat 1 948'den sonra Yugoslav yönetici leri sosya l ist rej im i kuvvetlendi recek b i r pol it ika yürüt­memeye başla mış lard ı r. Bundan ötürü de demokratik toprak reformun­dan sonra ta r ımdd sosya l ist i l i şki ler kuru l a ma mış, a ksine kapita l i st i l i ş ­k i ler gel işmiş , gerek ta r ımda, gerek sanayide a racı kapita l i st zümreler türemiş ve bu tutu m özel e l lerde sermaye b ir ik imleri ne yol açmışt ı r . Bu du rumda Yugoslavya· sanay i kalk ı nmas ın ı b i le başara ma mıştı r. Yugoslav emekçilerin i n ekmek paras ı bu labi lmek iç in y ığ ın la Fransa , Batı Al manya g i bi kapital ist ü l kelere göç etmeleri bu gerçeği doğruluyor. Batı Almanya'da bugün Türk işçis inden fazla Yugoslav işçisi vard ı r. Bu kadarı b i le Garodi ve ta rafta rları n ı n ideoloj i k if lôs ların ı , hatta sosya l izme iha­netleri ni doğrula maya yetiyor.

DGnya sosya l i st hareketinde, öze l l i k le dünya sosyal ist s i steminde b i r merkezin i radesi n i dayatt ığ ı idd ia ları na gel i nce : Yeryüzünün i l k sosya l i st devleti n i , yani Sovyetler B i r l iğ i 'n i kuranlar, ta rihte Paris Komünü örne­ğ in i n d ış ı nda bir örneği gözönünde tutacak, kend i leri nden evvel elde edilen başarı lardan yahut yap ı lan hata la rdan ders a la m ıyacak du rumda değ i l lerd i . E l lerinde Marksizm-lenin izm gibi sağ lam bir teori vard ı . Fakat bu teorin i n uygu la n mas ı , henüz aç ı lmamış bir yolda yürümek a nl a mına geliyordu. Hata lar ın iş lenınesi normald i . Garodi bu hata la rı n teori s in i yapmak ve bun ları dünya ka mu oyuna duyurmak h ı rs ına kapı l ı rken aşağı yukarı yarısı iç ve dış ha rplerle geçen 50 yı l içinde Sovyetler Birl iği ha lk ları n ı n , ekonomik, pol it ik bakı mdan güc lü b i r devlet ve muazza m bir sanayi meydana getird ik leri , ta rihte m i s l i görü lmemiş b i r ka lk ınma sağ lad ık ları gerçeğin i kasden un utuyor.

243

Page 86: v YENIÇAG - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_70_03.pdf · Bilindiği üzere, Karl Marks ve Fridrih Engels, XiX. yüzyıl Avrupasındaki durumu tahlil ettikten

ik inc i Dünya Harbinden sonra kurulan öteki sosya l i st devletler, tab i id i r ki , Sovyetler B i rl i ğ i 'nde sosya l izm kuru lmas ından dersler a laca k ve bu dersleri kendi gerçeklerine göre değerlendi receklerd i . I ng i l iz Magna Karta' (*) s ından ve Frans ız burj uva iht i lô l i nden doğan bu rj uva parla ­mentadzmin i u lusal ku ru luş ve sosya l izm i ç i n tek savaş yo lu sayan lar ın , sosya l i st ü lkelerin , sosya l izmi ku rma yolunda b i rb i rinden örnek a l ma ­larını «ulusa l n itelikleri i n kô r» şekl inde göstef,/neleri, b u şahıs ları n sisteml i olara k burjuva düzeninden yana b i r görüşle hareket ett ik ler ini göster­mektedi r. Ayrıca sosya l ist ü lkelerdeki gerçekleri de b i lmedikleri veya bi lmek istemed i kleri a n laş ı lmaktad ı r. Çünkü I ki nci Dünya Harbinde Sovyet ordu lar ın ın kurtard ığ ı memleketleride, Sovyetler B i rl iğ i , i kt idar ın toprak beyler ine, büyük sermaye gurupla rı na tekra r geçmemesin i sağ lamakla kurtardığ ı ü lkeleri n ha lkları na yard ı m etmiştir. Bunun dış ında her mem­leket kendi şa rtlarına göre sosyal izmi kurmaya koyu lmuştur. Bugün, meselô Alman Demokratik Cumhuriyeti 'nde sosya l izm kuruluşu i le Polonya ve Rumanyada sosya l izm kuruluşu a rasında u lusa l n itel ik lere göre fa rk­ları derhal görmek mümkündür. Fa kat bu u lusa l n ite l i k ler Marksizm­Lenin izmin ono prens ip lerin in i n kôr ı , kap i ta l i st i l işk i ler in tekror can­land ı rı l mas ı an lam ına gel mez. Yugoslavya dünya sosya l i st s istem in in d ı ş ına çı ktı ktan sanra kapita l ist i l i şki lere doğ ru yönelmişti r. En gel işmiş kapita l i st ü l kelerle sosya l ist ü l keler ve Yugoslavya'da adam başına düşen u l usal gel i re bir göz atı ld ığ ı nda gel işmedeki bu ayrı l ı ğ ı n sonuçları derha l anlaş ı l ı r. B i rleşmiş M i l l et ler i statistik ler ine göre Batı Al manya'da adam baş ına düşen u lusa l ge l i r orta lama 1 590 dolardır . Alman Demokratik Çumhuriyetinde ise 1 .695 dolar. Sovyetler B i r l iğ i 'nde 1 .508 dolar, ıta lya'da 1 .000 dola r. Bu lgari stan'da 1 .005 dolar. Maca ristan'da 1 .2 1 5 dolar. Çekoslovakya'da 1 .346 dolar. Polanya'da 1 .1 1 5 dolar. Rumanya'da 785 dola r. Yugoslavya'da 680 dolar.

Garod in in , Sovyetler B i r l iğ i 'ne, Çin'deki Mao grubuna ka rş ı tutumu, "Forum» derg i s ine verd iği demeçte, proleta rya enternasyonal izmine sa ld ı rıs ı , dünya sosya l i st s i steminde "Yugoslavya' la r» yaratma isteğ i, F rans ız Komün ist Pa rtis ine ka rşı l i kidatörce tutumuyle ahenkleşmektedir.

Garodi, "Sosyal izmin büyük dönemeci .. ad l ı kitab ında, Mao grubunun Çin Komünist Pa rt is in i l i kide etmes inden son derece hoşnuttur. Oysa Çin ' i emperyal izmin , derebeyl iğ in , işbi r l ikçi burjuvazinin pençesinden kurta ran Çin Komünist Partisidir . Çi n Ha l k Cumhuriyeti kuru lduktan sonra , parti, 7. ve 8 . kongrelerinde Çin ' in ka lk ınmas ın ı öngören bir sana­yi leşme programı hazır lamış, ayr ıca Çin Ha lk Cumhuriyeti 'n in boşta Sovyetler B i r l iğ i o lmak üzere bütün sosya l ist ü l kelerle emperya l izme karş ı sağ lam b i r cephe kurması gerektiğ i n i bel i rtmişti. Sovyetler Bir l iğ i ve öteki sosya l ist ü lkeler Çin ' in ka lk ınması iç in kardeşce yard ı mlar ın ı

C*) 1 2 1 5'de Ing i l i z ası lzadeleri n in k ı ro la zorla kabu l etti rd i kleri Anayasa.

244

Page 87: v YENIÇAG - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_70_03.pdf · Bilindiği üzere, Karl Marks ve Fridrih Engels, XiX. yüzyıl Avrupasındaki durumu tahlil ettikten

esirgemiyordu . Aşağ ı yukarı 1959 y ı l ı na kadar Ç in , sanayi leşme ve kalk ı n ma yolunda başarı l ı ad ı m lar atıyordu . Ama Mao grubu, 1 960 yı l ı ndan sonra sosya l ist ü l kelerle i l işk i leri balta lamo lara yöneld i , ka l ­k ınma p lôn ları n ı çığned i , b i r yandan Çin Komün ist Pa rt is ine, öte ya ndan da komşu ü l kelere karşı sa ld ı rı l a ra geçti.

Hongkong g i bi Çin topra kları n ı Portekiz ve i ng i l i z sömürgeci l erden temizlemeden, Matzu g ib i Çin k ıy ıs ına pek yak ın ada lardan Ameri kan kuklas ı Çankayşekci leri kovmadan Mao g rubu ya lanc ı b ir ant i -emper­ya l i st demagoj iy i s iper a la rak Hind istan s ı n ı rl a rı na so ld ı rmaya koyu ldu . Daha sonra da Sovyetler B i rl iğ i ' ne karşı bütün dünyan ı n b i ld iğ i sa l d ı rı ve provokasyan la ra g i rişt i .

Garodi kita bında Mao grubunun Çin Komün ist Partis i n i y ıkması n ı ve komşu ü lkelere, en boşta Sovyetler B i r l iğ i 'ne sa ld ı rı la rı n ı , dünya sosya l i st si stem in i n anti-emperya l i st b i rl i ğ i n i y ıkmaya ça l ı şmas ı n ı , Amerikan emperya l istleri n i n boşta Viyetnam halk ı o lmak üzere Ç in Hind i ha lk ­lar ına karşı barbarca ha rbi sürdü rmelerine meydan veren tutumunu a l k ış l ıyor.

Ideoloj i k tutumu bu nokta la rda özetlenen Garod i ' n i n , Sovyetler B i r l iğ i ' ndeki ta rihsel ka l k ı nmadan , SBKP' n i n önderl iğ inde pek k ı sa b i r za manda toplum hayatı n ı n he r yön ünde elde edi len olağanüstü başa r ı lar­dan, bu güc lü sosya l ist ü l ken in u l usa l kurtu luş lar ı iç in savaşan u l us lar ın ya rd ı m ına koşmas ından h iç hoş lanmayan bu şahs ın ve benzerleri n i n ortaya ç ık ış ı olayını , dünya ölçüsündeki s ı n ı f savaş ın ın b i r öze l l iğ i , emperya l i zmin b i r taktiği o lara k görmek gerekir. Fakat, işçi hareketi iç inde böyle olaylara karş ı çetin bir savaş yürütmek şarttı r.

Markuıe'nin görüş/eri

Alman as ı l l ı Ameri ka l ı p rofesör Markuze de M a rksizm-Lenin izme sa l ­d ı rı l a rı i le ta n ı n makta d ı r. Markuze kapita l i zmden sosyal i zme geçişte işçi s ın ı fı n ı n öncülüğüne i nanmamakta, devrim ha reketin i n aydı n gençl iğ in önderl iğ inde i şç i s ı n ı fı n ı n da «kat ı lma siyle» başa r ı lacağı kan ı s ı n ı yaymak­tad ı r. Devri m in , Len i n ' i n öngördüğü g ib i , işçi s ın ı fı n ı n öncü ve d is ip l i n l i partis i ta rafı ndan yönet i lmesine kesi n l ik le karş ıd ı r. Markuze'ye göre devrim hareketi n i yönetecek partide a narş istlerden l ibera i lere kadar herkes yer a labil i r . «Devrimci örgüt» kesin bir d i sip l inden, açık , konkre devrimci b i r programdan yoksun o lmal ıd ı r. Programı , genel p rens ip leri tesbitten öteye geçmemel id i r.

Devrimci örgüt konusunda Markuze de, Garodi g ib i , ka pita l i zmden sosya l izme geçiş döneminde ve daha sonraki sosya l i st top lum kuru lu ­şunda öncü , devrimci ve d is ip l i n l i b i r parti n i n varl ı ğ ı n ı kaçı n ı lmaz sayan Marks, Engels ve Len in 'e cephe a lmaktad ı r. Bundan ötürü Ma rkuze, y ine Garodi g ib i , s ın ıf savaş ında, i şç i s ı n ı fı n ı burjuvaz in i n ve emperya l i zm in

245

Page 88: v YENIÇAG - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_70_03.pdf · Bilindiği üzere, Karl Marks ve Fridrih Engels, XiX. yüzyıl Avrupasındaki durumu tahlil ettikten

sa ld ı rı ları karş ıs ı nda örg ütsüz b ırakmayı öngören, böylece işçi s ın ıfın ı n devrimci mücadelesin i daha başlang ıçta yeni lg iye mahkum eden b i r pol it ik görüş savunmaktad ı r. Halbuki gerek Pa ris Komününden, gerek Büyük Oktobr Sosya l i st Devri minden, gerekse Almanya'daki Spartakus ha'reketinden işç i s ın ı f ın ın öncü devrimci parti s in in va rl ı ğ ı n ı n kaçı n ı l maz o lduğu dersi çı karı l ıyor. Oktobr Devrim in i başa rıya ulaştı ran nedenler aras ı nda öncü bir partinin va r l ığ ı önemli b i r yer tutmaktad ı r. Pa ris Komü · nünün yen i lg iye uğra mas ın ın başta gelen sebebierinden bir i , B lônkist­lerin anti - marksist tutu mlar ı , yani proletaryayı d i s ip l in l i , öncü, devrimci politik bir örgütten yoksun b ırakmalarıydı .

Spartakus ha reketirı in yeni lg iye uğra mas ın ın başl ıca nedeni i se, Alman mi l i ta ristıerin i n , genel l i k le burjuvaz in in işçi s ı n ıf ın ın devrimci örgütüne karşı ger ic i genera l Kapp ve g rubunu i leri sü rmeleri ve bu g rubun Alma n işçi s ın ı fı n ı n devrimci örg ütünün başları olan Roza lüksemburg' la Karl Libknehti ö ldürmeleri, devri mci örgütün m i l i tan ları n ı kan l ı bir terörle ezmeye koyu lma larıd ı r.

Markuze ve Garodi g ib i ideolog lar ve bunlar ın Tü rkiye'deki taraftar­lar ı , işçi s ı n ı fı n ı b i l imsel sosya l i zmin prensiplerine göre örgütlenmiş devrimci , d i s ipl i n l i tesk i lôt ından yoksun b ı ra kaca k görüşleri savunarak, işçi s ı n ı fı n ı n emperya l izme ve burjuvaziye karş ı savaş ın ı daha başlang ıçta yen i lg iye mahkCım etmeyi öngören b i r pol it ikayı benimsedekleri açı kça görül mektedir .

Bu ka rşı -devri mci görüşün Türkiye'deki ta rafta r lar ı , hem «parla menter yolu işçi s ın ı f ın ın tek savaş yolu olara k bel leyenler .. , hem de devrim hareketi n i «ayd ın asker-sivi l b i r kadronun öncülüğüne .. vermek isteyen ve proleta ryaya harekete ya ln ı z «katı lma .. hakk ın ı ta n ıyan M i l l i Demok­rat ik Devri mci ler aras ında bu lunmaktad ı r.

Neo-trotzk izmi , Markuzeci l iğ i ve Maoculuğu daha iyi aş ı layab i lmek içi n Trotzki ' n in bazı görüşleri n i , öze l l i kle «sürekl i devrim» teori s in i b i lmek gerekir. Trotzk i 'ye ve onun ta rafta rla rından i saak Doyçer'e göre, işçi s ın ıfı i kt idarı a ld ı ktan sonra başta gelen sorun, sanayide ve tarımda ka lkı n mayı sağlamak, yurttaş lar ın ekonomik ve kültürel seviyesin i yükselt­mek, sosya l ist yurdun savun ma gücünü du rmadan sağlamlaştı rmak değ i l , devrimci ş iarlarla emekçi y ığ ı n lar ın ı ayakta tutmak v e on ları d ı ş macera ­lara sürüklemekti r. Oktobr Devriminden, öze l l i k le len in ' i n ö lümünden sonra Trotzk istler bu macera politi kas ın ı bugün Maocu ları n yaptığ ı g ib i sahte ve demagoj i k b i r «dünya devrimi» parolası ard ı nda giz lemeyi ihmal etmiyorlard ı . Bu, Büyük Oktobr Sosya l i st Devrimiyle kuru lan yeryüzünün i l k sosya l ist devleti n in va rl ı ğ ı n ı tehdit eden teh l ikel i ve karş ı ­devrimci bir görüştü. Maocu lar ın Ç in ' i n ka lk ınmas ın ı , sanayi leşmesi n i , emekçi y ığ ın lar ın ın hayat seviyesini yükseltmeyi b ir yana b ı rak ıp, H in ­d i stan g ib i ta rafs ızlei r ü lkeye, Sovyetler B i rliğ i g ibi en güclü

246

Page 89: v YENIÇAG - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_70_03.pdf · Bilindiği üzere, Karl Marks ve Fridrih Engels, XiX. yüzyıl Avrupasındaki durumu tahlil ettikten

devleti ne ve emperya l izme karşı d i renen güçlerin en kuvvetl i s ine sa ld ı r­malar ı , b i r yandan Mao g rubunun dünya ölçüsündeki s ın ı f savaş ında düşman cephe i le bi r leşmesi, öte yandan da sürekl i b i r demagoj i , «sıçra ma» ve «kültür devri mi» g ib i sahte devrimci ş iarlarla pa rtiyi tasfiye ed i p orduyu ve gençl iğ in bir k ı sm ın ı halka ve işçi s ın ıf ına karşı vu rucu bir baskı gücü o lara k ku l lanması , Trotzk i 'n in ka rş ı -devrimci «sürekl i devri m» teorisi i le ya k ın b i r bağ kurduk lar ın ı göstermekted i r.

. Markuze;n in savunduğu, sosya l ist ü lkeleri emperya l ist devletlerle beraber suçla mak ve aynı h izada tutmak için i leri sürdüğü «tüketim top lumu» teorisi de, «sürekl i devri m» görüşüne yak ından bağ l ıd ı r.

Markuze'ye göre, sanayi leşmiş ü l kelerle geri ka lm ış memleketler a ras ında deri n ve barışmaz bir ta rihsel çel işme va rdı r, hatta çağ ı mız ın başta ge len çel işmesi de budur. Sanayi leşmiş ü lkeler, az gel işmiş memleketlerin ekonomik kaynak lar ın ı sömürerek yu rttaş ları na g ittikçe a rtan bir lüks sağ lamakta, bu süreci deva m ettirebi l mek için az gel işmiş ü l kelerin u lusal kurtuluş savaşlar ın ı balta lama ktadır lar. Markuze, h iç bir memleketi sömürmeden ya ln ı z kend i u l usal zeng in l i k ler in i değerlen­d i rerek ka lk ınan , sanayi ler ini ku ran sosya l ist ül keleri de söm ü rgeleri talan ederek sermaye b i r ik imi sağlayan emperya l ist ü l kelerle b i r tutuyor, bunun la da yetin miyor, sosya l i st devletlerin kendi gayretleri ile ve kendi tabi i kaynak ları n ı ku l lanara k ka lk ı nmalar ın ı yeriyor, bu ka lk ınmayı «burjuvalaşma» ve karş ı -devr im sayıyor. Markuze'ye göre sosya l i st ü l keler bu yola g i rmemel i , ha lk ın hayat seviyes in i yükseltmeye değ i l , «sürekl i devri mi» sağlamaya koyu lma l ıyd ı lar. Onun emperya l izme h izmeti de bu yoldadır.

/Vlaocuların hedefleri

Çinde Mao grubunun, çağ ı mız ı n başta gelen çel işmesini , gel işmiş ül kelerle az gel işmiş memleketler arasında, sosya l ist, emperyal ist ay ırım ı yapmadan yerleştirmeye ça l ı şması da Markuze'n i n nea-trotzkist görüşü­nün bu ü l kede uygu lonması ndan başka b i rşey değ i ld i r.

Bu iki görüşün, az gel işmiş ve emperya l izme ka rşı u l usal ku rtuluş savaşı n ı yürütmekte olan ü l kelerle sosya l ist memleketlerin a ras ına ka ma sokmak, u l usa l kurtu luş lar ı iç in savaşan ha lkları en tabi i ve en güven i l i r dostlar ından, savaşlar ın ı ekonomik , polit ik ve askeri konk re yardımlarla desteklemekte olan dostlar ından, yani sosya l i st ü lkelerden ayırmak hedef in i güttüğ üne şüphe yoktur. Bu bak ımdan her i k i görüşü de emper­ya l izm ve ideolog ları memnun lukla ka rş ı la makta, konkre olarak da Maocu lar ın dünya sosya l ist hareketi nde ay ı rıc ı faa l iyeti n i gel işt i rdik leri oranda meselô Çin Hindinde s i lôh l ı sa ld ı rı lar ın ı gel iştirmek imkôn ın ı bulmaktad ı r.

247

Page 90: v YENIÇAG - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_70_03.pdf · Bilindiği üzere, Karl Marks ve Fridrih Engels, XiX. yüzyıl Avrupasındaki durumu tahlil ettikten

Emperya l izme karşı , u lu sa l kurtu luş ları ıç ın savaşan veya u lusal bağ ı ms ı z l ı k la rı na kavuşmuş, fakat ekonomik-kültürel ka lk ı n ma la rı n ı henüz ta ma mlaya mamış u lus lara sosya l ist ü l keleri karşıt göstermeye çaba lamak. doğrudan doğruya bağ ı ms ı z l ı k ha reketlerine cephe a lmak, teori ve pratikte karşı -devrimci b i r d u ruma düşmek demek o l ur.

Sarı send ikac ı l ı k, leybır izm, sağcı sosya l -demokrasi , emperya l ist teke l ­leri n , sömürge, ya r ı sömürge, bağ i ml ı ve ya rı bağ ı m l ı ü l kelerden sağ­ladığı ta lan ı n önemsiz b i r k ısm ı n ı n işçi s ı n ı f ına akta rı lmas ına a racı l ı k etmekte ve bu yoldan tekel ler hesab ına emekçi y ığ ın lar ın ı morfin leme işi n i de yürtmekted i rler. B i rleşi k Ameri ka, i ng i ltere ve Batı Almanya g ib i emperya l ist tekel ler in hôk imiyetindeki ge l işmiş ü lkelerde burjuvazi bu pol i t ikas ı i le emekçi ha lk ı bel ir l i ö lçüde uyuştu rmaya ve kend is i iç in b i r parla menta rizm çerçevesinde bir oy deposu ha l i ne geti rmeye hô lô muvaffa k o labi l mekted i r. Fakat bu ü l kelerde de , başka u lus la rı n zeng i n ­l i kleri n in ta lan ı i le sağ lanan yüksek hayat seviyes in i n , bizzat teke l lerin dah i l o lduğu ü l ke lere karşı b i r tutum olduğunu , sömürülen halk lar ın ta lan ına son veri l mesi n i , bu ha lk larla gerçek eş i t l iğe dayanan b i r i şb i r ­l iğ in in kurulmas ı n ı ve onlar ın kalk ın ması iç in sosya l i st prensipler teme­l i nde bir pol iti ka n ı n uygu lanmas ın ı isteyen komüni st pa rti leri ve öteki devrimci ak ım la r va rd ı r. T ip ik o lan ve ya rı na aç ı lan pol it ika da budur.

B i l i msel sosya l i zm in kurucu la rı Ma rks, Engels ve len in 'e göre proleta rya devri m in in aç ık ve bel l i hedefleri va rd ı r : Emekçi yığ ı n l a rı n ı kapita l i zmin sömürüsünden kurta rmak, büyük u l usal zeng in l i k leri bütün u lusa mal etmek, sanayi leşmeyi ve genel l i k le ekonomik ka lk ın mayı �ağ lamak, sonuç i t iba riyle tüm emekçi leri yüksek b i r yaşayış ve kültür seviyesi ne u laş­tı rmaktı r. Oysa Maocu la r, Markuze ve Trotzk i st ler ha lk yığ ı n la rı na , işç i s ı n ıf ı ikt idar ı a ld ı ktan sonra da sefaleti paylaşmaktan ve yoksu l luktan başka b i rşey vaadetm iyorla r.

işçi s ı n ıf ı i kt idar ında halk yığ ı n la rı n ı umutsuzluğa yönetecek n i te l i kte o lan bu görüş ler, karşı -devri m leri n , emperya l i st müdahale, sa ld ı rı ve sömü rge ha rpleri n i n tohumlar ın ı bünyelerinde taş ımaktad ı ri a r.

248

Page 91: v YENIÇAG - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_70_03.pdf · Bilindiği üzere, Karl Marks ve Fridrih Engels, XiX. yüzyıl Avrupasındaki durumu tahlil ettikten

ı Ç i N D E K i l E R

H. Numata len in izm, devrim ve parla mento . J. Batal len in i zm ve u lusal sorun • • .

Ts. Namsaray

len in izm ve az gel işmiş ü l kelerin kapita l i st o lmayan yoldan sosya l izme geçişleri sorunu . . . . . • • • • • •

H. Dis lenin izm ve ideoloji savaş ın ı n bazı yönleri i. Tabari len in izm ve I ran 'a sosyal devrim sorun ları E. Ranlee

Sayfa

1 62

1 67

1 72

1 77

1 82

len in izm ve demokrasi savaşiyle sosya l izm savaşı a rasındaki bağ 1 87 B. Metüı len in izm ve kapita l i st ü l kelerdeki demokrasi savaşı . • • • 1 91 L. Besara len in iım ve lôtin Ameri ka'daki devrim savaşın ın aktüel sorunları 1 96 V. Erlih len in izm ve şovi n izme karş ı , proleta rya enternasyonal izmi iç in yü rütülen savaş . . . . . • . . . . . . 200 A. Kerim len in iım ve u lusal kurtuluş ha reketinin bazı sorun ları J. Pnmov

len in ' i n kooperatif p lôn ı ve Bu lgaristan'da uyg u lan ı ş ı D. Arens Gençl iğ i kazanma savaşı . • • • •

K. Zarodov Komün ist ha reketi n in bayrağ ı : Leninizm x x Yeni bir kitap x x

205

2 1 0

2 1 6

221

226

Avrupa ü l keleri komüni st ve işçi partileri temsi lci lerinin toplantısı 226 x x Leni n izmin rol ü ve anti-komünizm üzerine eleştiri .

D ı e l s a y f a l a r A. Saydan

227

Dünya sosya l ist hareketinde türeyen yeni revizyonist ak ımlar . 234

Page 92: v YENIÇAG - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_70_03.pdf · Bilindiği üzere, Karl Marks ve Fridrih Engels, XiX. yüzyıl Avrupasındaki durumu tahlil ettikten

B A R I Ş V E S O S Y A L I Z M P R O B L E M L E R I

Ingilizcesi:

Central Books Ltd., 37 Grays Inn Road, London, W. C. 1 .

ıtalyancası :

libreria Ri nascita, Via delle Botteghe, Oscure 2. Roma

Almancası:

«GlOBUS»-Vertrieb auslöndischer Zeitschriften, Wien XX, Höchstödtplatz 3

Yunancası (Kıbrıs'ta) :

laikon Praktorion, Tricoupi Street, 53 r., Nicosia

Ruşcası ;

Stredisko pro rozsirovan i tisku, Praha 6, Thôkurova 3

Fransızcası : Societe d'Edition et d'Enformation 9, Boulevard des Italiens Paris (2e)

Ispanyolcası;

Ediciones Pueblos Unidos Casiıla Correo 589, Montevideo

Japoncası :

Nauka Ltd., 2, Kanad-Zinbocho 2-chome, Chiyoda-ku, Tokyo

Isveç dilinde:

Arbetarkultur, Söderarmsvagen 36, Johanneshov 6, Stockholm

Bulgarcası :

Raznoiznos, I, Rue Tzar Assen, Sofia

Türkçesi; .. Y E N i ç A O .. - Stredisko pro roısirovan i tisku, Praha 6, Thôkurova 3

Fiyatı 1 l i ra