yurt ve dünya dergisi - ankara Ünİversİtesİ bİlİmsel … · 2014-11-27 · nitel ve nicel...

214
ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROJESİ SONUÇ RAPORU TÜRKİYE’DE SOSYOLOJİ EĞİTİMİNİN SORUNLARI Proje Yürütücüsünün İsmi:AYTÜL KASAPOĞLU Yardımcı Araştırmacıların İsmi: BERİVAN KAVAS, ESMA KILIÇ, SEFA ÇINAR, SİBEL MANDIR, MEHMET KILIKBİÇEN Proje Numarası:12Ö5358001 Başlama Tarihi:30.05.2012 Bitiş Tarihi:30.05.2014 Rapor Tarihi:30.07.2014 Ankara Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Ankara - " 2014"

Upload: others

Post on 16-Jan-2020

8 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

ANKARA ÜNİVERSİTESİ

BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROJESİ

SONUÇ RAPORU

TÜRKİYE’DE SOSYOLOJİ EĞİTİMİNİN SORUNLARI

Proje Yürütücüsünün İsmi:AYTÜL KASAPOĞLU

Yardımcı Araştırmacıların İsmi: BERİVAN KAVAS, ESMA KILIÇ, SEFA ÇINAR,

SİBEL MANDIR, MEHMET KILIKBİÇEN

Proje Numarası:12Ö5358001

Başlama Tarihi:30.05.2012

Bitiş Tarihi:30.05.2014

Rapor Tarihi:30.07.2014

Ankara Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri

Ankara - " 2014"

Page 2: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Önsöz

Ankara Üniversitesi Bilimsel Araştırma Fonu tarafından desteklen bu araştırma DTCF Sosyoloji Bölümünün

gerçekleştirdiği ikinci “öğrenci odaklı” projedir. İlk hazırlıklarına 2012 -2013 öğretim yılında başlayan proje,

Üniversitenin bürokratik nedenlere bütçe kullanımını bir araştırma şirketine vermesi yüzünden 2013-2014

öğretim döneminde tamamlanmıştır. Ayrıca bir yıl gecikmeyle toplanan nicel verilerin de hedeflenen

örneklemin çok altında kalması nedeniyle projede bütçesinde bulunmayan nitel araştırmaya ağırlık verilmiştir.

“Sosyolojinin sosyolojisi” bağlamında sosyologların kendi problemlerinin ortaya konulmasını hedefleyen

araştırma “bilginin kaynağına dönüşü” ilkesini yerine getirmesi kadar, Türkiye ölçeğinde nicel verilerinin

yanı sıra Ankara ‘da bulunan üniversitelerin sosyoloji bölümlerinden toplanan öğrenci, öğretim üyesi, öğrenci

aileleri ve meslekte çalışanları kapsayan nitel veriler içermesiyle bir ilk olma özelliği taşıyarak önem

kazanmaktadır.

Projenin çeşitli aşamalarında çok sayıda öğrenci görev almıştır. Projenin ilk başlangıcında Sefa Çınar ve Savaş

Dede önerinin hazırlanmasında özverili çalışmalar yapmıştır. Daha sonra projenin tamamlanması Berivan

Kavas, Esma Kılıç, Sefa Çınar ve Sibel Mandır tarafından gerçekleştirilmiştir. Nitel verilerin toplanmasında

ise Emine Özge Atabey, Ezgi Eren, Esra Bertan, Buse Tan, Gizem Kurtuluş, Kardelen Polat, Mehmet

Kılıkbiçen, Meltem Geçimli, Musa Özgül, Naşide Günay, Seren Şahin, Ümit Gürz, Zelal Karataş kısa

zamanda büyük katkılar sağlamıştır. Raporun teslimdeki son çalışmalar Mehmet Kılıkbiçen’ in; gözden

geçirilip yayına hazırlanması ise Savaş Dede’nin desteğiyle gerçekleşmiştir.

Öğrenci odaklı projelere destek veren Ankara Üniversitesi Rektörlüğüne, Projenin nicel verilerini toplayan

Optimar Şirketine, anket ve mülakat sorularını yanıtlayan tüm öğrenci, öğretim üyesi, öğrenci aileleri ve

mesleği uygulayan sosyologlar ile projenin değişik aşamalarında büyük bir özveri ile çalışan ve yukarıda

adları anılan DTCF Sosyoloji Bölümü öğrencilerine; son olarak da projenin akademik sorumluluğunu

üstlenen Prof.Dr. Aytül Kasapoğlu’na teşekkür ederiz.

Proje Ekibi

Nisan 2014

Ankara

Page 3: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

I. Projenin Türkçe ve İngilizce Adı ve Özetleri

TÜRKİYE’DE SOSYOLOJİ EĞİTİMİNİN SORUNLARI

Bu projenin öncelikli amacı sosyolojinin ve sosyoloji eğitiminin ne olduğunu ve problemlerini tartışmaktır.

Projenin Ankara Üniversitesi tarafından desteklenip sosyoloji öğrencileri tarafından yapılmaktadır. Nitel ve

nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği ile öğrencilerle,

akademisyenlerle, öğrenci aileleriyle, kamuda çalışan sosyologlarla sözlü tarih çalışması yapılmıştır. Proje

için çatışma teorisi uygun görülmüştür. Bu çalışmada sosyolojinin sosyolojisi yapılarak bilginin kaynağına

dönülmüştür. Bu araştırmada yapılan bulgular ile Aytül Kasapoğlu’nun 1991 yılında aynı konuda yaptığı

çalışma arasındaki bulgular karşılaştırıldığında benzerlikler görülmektedir. Öğrenciler ile akademisyenlerin

mülakat ve anket cevapları arasında da benzerlikler vardır. Bütçe ve bürokrasi sebebiyle öğrenci odaklı proje

olmasına rağmen anket ve veri girişleri araştırma şirketi elemanları tarafından yapılmıştır. Nitel görüşmeler

bütçelendirilmemiştir. Sosyolojinin gelişimi için çeşitli öneriler sunulmuştur.

PROBLEMS OF SOCIOLOGY EDUCATION IN TURKEY

Primary aim of this project is to identify and discuss problems of sociology and it’s education in Turkey. In

order to achieve this purpose students of Ankara University at Department of sociology prepared a project

proposal to get support from Ankara University Research Fund in 2012. This was the second student Project

of Sociology Department since its foundation. Qualitative and Quantitative research techniques both are

applied by conducting interviews and depth interviews in terms of oral history with students, academic staff,

students’ families and sociologist who are employed in different part of the society. Conflict Theory and its

principles are assumed suitable for this Project. This study carried out to make “sociology of sociology” by

following the principle of “returning knowledge to its origin”. Findings revealed that most of the problems

are not changed much since years. Views of students and academics are in accordance and this is not much

differentiate according to universities where students get training. Although it was a student’s project because

of bureaucracy budget of project allocated a research company. Therefore questionnaires are conducted by

company staff rather than student’s themselves. In order to increase validity and reliability of this study

students carried out dept. interviews themselves that are not covered by the Project budget. Several

suggestions are also made in order to improve sociology in Turkey.

II. Amaç ve Kapsam

Türkiye’de Sosyolojinin Sorunları” başlığı altında yürütülen bu projede, sosyoloji bölümlerinde okuyan

öğrenciler ve mezunların gerek lisans öğrenimi boyunca gerekse mezuniyet sonrası dönemlerinde

karşılaştıkları sorunlar konuyla ilgili tüm paydaşlardan yararlanılarak (öğrenci, mezun, öğretim üyesi,

istihdam eden kuruluş ve ailelerden) aşağıdaki sorular çerçevesinde ele alınmıştır.

a.Türkiye’de sosyolojinin statüsü nedir? Bunu etkileyen faktörler nelerdir?

Page 4: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

b.Lisans eğitimi boyunca sosyoloji öğrencilerinin karşılaştığı sorunlar ve bunlara yol açan faktörler

nelerdir?

c.Akademideki sosyologların toplumla ve öğrencilerle ilişkisindeki sorunlu alanlar ve bunlara yol

açan faktörler nelerdir?

d.Sosyoloji mezunlarının sosyolog kimliğiyle kamusal alanda ve özel sektörde yeterli temsilindeki

engeller ve istihdam sorunları nelerdir?

e.Sorunların çözümüne yönelik olarak nasıl bir sosyoloji eğitimi verilmesi gerektiği konusunda

paydaşların önerileri nelerdir?

III. Materyal ve Yöntem

Araştırma temel olarak pozitivist epistemolojiye uygun olarak toplanan ampirik verilere dayanmaktadır. Proje

bütçesine temel oluşturan veriler anket ve derinlemesine mülakat teknikleriyle toplanmıştır. Bu çerçevede

araştırmanın evrenini oluşturan gruplar anketler için aşağıdaki örneklemde bulunan üniversitelerdeki

akademisyenler ve öğrencilerdir. Derinlemesine mülakat için ise sosyoloji bölümünde lisans düzeyinde eğitim

gören öğrenciler ve öğrenci aileleri, sosyoloji bölümü öğretim elemanları ve sosyolog olarak çalışan kamu

personelidir.

Araştırmada nitel görüşmeler bütçelendirilmemiştir. Bu verileri proje elemanları araştırmanın bütünlüğü ve

derinliği açısından zorunlu gördüklerinden kendi olanaklarıyla nitel araştırma tekniklerini kullanarak

gerçekleştirmişlerdir. Nitel araştırma yaklaşımlarından fenomenoloji kullanılmış, mülakatlardaki olumlu ve

olumsuz ifadeler tablolaştırılarak katılımcıların cevaplarından öze ulaşılmaya çalışılmıştır.

Temel bilgi toplama tekniklerinden formel fakat yapılaşmış (structured) anket tekniği ve nitel araştırma

tekniklerinden olan derinlemesine mülakat tekniği kullanılmıştır. Tüm sorular daha önceki araştırmalar

dikkatle gözden geçirilerek ekip çalışması ile hazırlanmış; karşılaştırmalar yapabilmek için benzer sorular

sorulmasının yanı sıra, yeni ihtiyaç ve gelişmeleri dikkate alarak ek sorular hazırlanmıştır. Mülakatlardan

katılımcıların aynı soruya verdikleri cevaplar alt alta sıralanarak, cevapların bir arada bulunması ve daha kolay

değerlendirilmesi amaçlanmıştır.

Sorunlar hakkında deneyim sahibi olmanın etkili olacağı düşünüldüğü için sosyoloji lisans bölümü üçüncü

veya dördüncü sınıf öğrencileri ile yapılan görüşmeler çoğunluktadır. Örneklem sırasında bu öğrencilere

Page 5: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

ulaşabilmek için, bazı üniversitelerde zorunlu hazırlık sınıfı olduğundan 2008 yılı verileri dikkate alınmıştır.

Evren ve örneklem dağılımı aşağıdaki tabloda gösterilmiştir.

Tablo: 1. Evren ve örneklem planı

Öğrenci Toplamı Evren Örneklem Evren % Örneklem %

TR1 2244 150 21% 19,01%

TR2 340 20 3% 3,04%

TR3 1800 100 16% 20,31%

TR4 1200 70 11% 10,44%

TR5 1300 120 12% 11,32%

TR6 960 50 9% 8,27%

TR7 960 50 9% 8,27%

TR 8 400 20 4% 3,91%

TRA 320 20 3% 2,75%

TRB 1000 60 9% 8,70%

TRC 400 29 4% 3,91%

10924 689 100% 100,00%

Örneklem alınırken TÜİK(2008) ‘in Bölgesel Sosyo-ekonomik Derecelendirme Ölçütleri esas alınmıştır.

Tablo:2. Yapılması planlanan ve yapılan anket sayıları

Yapılması Planlanan Anket

Sayısı

Yapılan Anket Sayısı

TR1 BÖLGESİ 150 144

Bahçeşehir Üniversitesi 15 31

Boğaiçi Üniversitesi 25 15

Fatih Üniversitesi 25 23

İstanbul Üniversitesi 30 30

İstanbul Bilgi Üniversitesi 25 14

Mimar Sinan Üniversitesi 30 26

TR2 BÖLGESİ 20 25

Çanakkale Üniversitesi 20 25

TR3 BÖLGESİ 100 98

Afyon Kocatepe Üniversitesi 40 44

Ege Üniversitesi 30 29

Muğla Üniversitesi 30 25

TR4 BÖLGESİ 70 81

Anadolu Üniversitesi 35 37

Sakarya Üniversitesi ve Uludağ Üniversitesi 35 44(Sakarya Üni 2 Uludağ Üni.

42)

TR5 BÖLGESİ 120 112

Ankara Üniversitesi 30 26

Hacettepe Üniversitesi 30 31

ODTÜ 30 25

Selçuk Üniversitesi 30 30

TR6 BÖLGESİ 50 47

Akdeniz Üniversitesi 25 22

Isparta Üniversitesi 25 25

TR7 BÖLGESİ 50 54

Cumhuriyet Üniversitesi 25 28

Kırıkkale Üniversitesi 25 26

TR8 BÖLGESİ 20 17

Çankırı Karatekin Üniversitesi 20 17

TRA BÖLGESİ 20 20

Atatürk Üniversitesi 20 20

TRB BÖLGESİ

30 61

Fırat Üniversitesi 30 30

Yüzüncü Yıl Üniversitesi 30 31

TRC BÖLGESİ 29 30

Dicle Üniversitesi 29 30

Toplam 689 681

Yukarıdaki üniversitelerin genel anlamda seçilme sebepleri:

Öğrencilerle yapılan ön görüşmeler.

Page 6: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Üniversitelerin Türkiye’ deki rolü ve önemi

Üniversitelerin tarihsel süreç içerisindeki rolü ve önemidir.

IV. Analiz ve Bulgular

Sosyoloji çok geniş alanlarda çalışmalar yapan bir disiplindir. Bunun bir sonucu da paradigmatik bir genişliğin

bulunmasıdır. Günümüzde genel anlamda iki bilgi teorisi çalışmalara kaynaklık etmektedir. Bu bilgi

teorilerinin çevresinde farklı yaklaşımlar şekillenmektedir. Bu bilgi sistemlerinden birisi pozitivist açıklama

sistemiyken diğer ise, “anlama” kavramını temel almaktadır.

Geniş alanlara yayılmış olması, sosyolojide aynı zamanda bir parçalanmışlığa da sebep olmaktadır. Bu durum

geniş teoriler üretmede sıkıntılar yaratmakta, Sosyologlar arasındaki bağlantıyı zayıflatmaktadır. Bu durum

bazı sosyologların kendi yaklaşımlarına uymayan sosyologlara “onlar bilim yapmıyor” tarzı eleştirilerde

bulunmasına yol açmaktadır. Bu sebeple farklı tarzlarda çalışma yapan sosyologlar birbirlerinin çalışmalarını

yok sayabilmektedir. Metodolojik olarak 1950’li yıllara kadar etkinliğini sürdüren fonksiyonalizm son

zamanlarda eski etkinliğini kaybetmeye başlamıştır. Etnometodoloji, Fenomenolojik Sosyoloji ve

Dramaturjikal Sosyoloji, "Yorumlayıcı Sosyoloji" gibi bir genel etiket altında, alanın parçalanmışlığını

gözlerden saklaması beklenmektedir. Bu farklılıkların bir zenginlik olarak ele alınabilmesi için farklılıklardan

oluşan bir bütünlüğün sağlanması gerekir. Bu bütünlük metodolojik anlamda sağlanamasa da kavramsal

anlamda sağlanabilir. Sosyolojide bütünlük sağlamamın bir yolu kavramsal bütünlük sağlamaktır. Tam olarak

kavramsal bütünlük sağlandığı anda sosyoloji adına metodolojik çeşitlilik bir zenginlik haline gelebilir.

Pozitivizm sosyolojinin birikimine önemli katkılarda bulunmuştur. Bilimsel olma sürecinde etkisi büyüktür.

Fakat pozitivizm diğer yaklaşımları dışlayıcı bir konuma gelmektedir. Bu sosyoloji açısında büyük bir sıkıntı

oluşturmaktadır. Türkiye’de sosyolojinin temel metodolojik sorunlarından birisi de pozitivist geleneğin çok

baskın olmasıdır. Pozitivizmin çok baskın hale gelmesi bir sorun daha oluşturmuştur. Bu da pozitivizmi

benimsemeyenlerin, pozitivizmi yok sayması şeklinde olmaktadır. Dikeçligil’in 2012 Sosyoloji Çalıştay’ın da

yaptığı konuşmada açıkladığı gibi, pozitivizm bir molekül bulmuştur, onu açıklamıştır. Fakat şimdiki

çalışmalarda bu molekül de parçalanmış olup ve daha küçük parçalar üzerinde çalışmalar yapılmaktadır. Fakat

bu durum sosyolojinin, bütün molekül üzerinde çalışma yapmaması gerektiği anlamına da gelmemektedir.

Sadece metodolojik yaklaşımların tümüne saygı gösterilmesi gerekmektedir.

Metodolojik olarak iki bilgi sisteminin çatışmasının yanı sıra daha az önemsenen bir başka sistem de

bulunmaktadır. Bu da feminist eleştirilerdir. Feminist eleştiriler, sosyolojik çalışmaların büyük bir çoğunluğu

tarafından önemsenmemekte ya da genel anlamda yararlanılamamaktadır.

Page 7: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Kuramsal sorunların başında ise, Avrupa evrenselciliği gelmektedir. Batı’da gelişen bir bilim olan sosyoloji,

Türkiye’de tamamen bir aktarmacılık üzerine kurulmuştur. İlk yıllarda çok fazla sorun olarak görülmeyen bu

durum sonra ki zamanlarda kültürün öneminin artması sebebiyle eleştirilir duruma gelmiştir. Batı ile yakın

tarihlerde bilim olan sosyolojinin gelişiminin Türkiye’de farklı olmasının en önemli sebeplerinden birisi

gelenek yokluğu ve bununla beraber Batı aktarmacılığıdır. Kendine özgü bir geleneğinin olmaması ve batı

aktarmacılığı yapmasının bir sonucu olarak da, tek sebebinin bu olmadığı açık olsa bile, bir statü kaybı

bulunmaktadır (Kasapoğlu,1991). Batıdan aktarılan kuramlar bölgesel, kültürel ve sosyo -ekonomik koşullar

açısından uygunluk taşımamaktadır. Bu sebeple çalışmalar yeterli seviyeye ulaşamamaktadır

Küreselleşmenin bu kadar hızlı geliştiği günümüzde sosyoloji üzerinde Avrupa “evrenselciğinin” etkisi bir

bakıma daha fazla hissedilebilir. Fakat aynı şekilde küreselleşmenin kendi içinde doğurduğu bir yerelleşme

de mevcuttur. Bu durum sosyolojik çalışmaları da bire bir etkilemektedir. Bazı üniversiteler tamamen

uluslararası çalışmalar yaparken bazıları ise daha yerel çalışmalar yapmaktadır. Akşit ve Kasapoğlu’nun dörde

ayırdığı bu durumda ülkemiz için A tipi üniversitelerde uluslararası çalışmalara öncelik verilmektedir. B tipi

üniversitelerde ulusal ve uluslararası çalışmalar bir arada yapılmaktadır. C tipi üniversitelerde sadece ulusal

çalışmalar son olarak D tipi üniversitelerde ise bölgesel ve ulusal çalışmalar yapılmaktadır.

Tüm dünyayı bir şekilde etkileyen küreselleşme olgusu daha önce de açıklanmaya çalışıldığı üzere Türkiye’de

sosyolojiyi de etkilemiştir. Giddens’ın (2000) da ele aldığı şekliyle; küreselleşme, tek bir dünyada yaşıyoruz

anlayışıyla ilintilidir. Tam olarak kesin bir anlam taşımadığı için bazı entelektüellerin buna karşı bir tavır

alması normaldir. Son zamanlarda dünya üzerinde yaşanan gelişmeler basit, sadece teknolojinin gelişmesi ile

açıklanabilecek tartışmalar değildir. Yaşanan büyük dönüşümler bulunmaktadır. Bu dönüşümler ister iyi

anlamda ele alınsın isterse kötü anlamda, tam olarak anlaşılamayan bir yönde her şeyin üzerinde etkisini

devam ettirmektedir (Giddens,2000) . Türkiye’de sosyoloji anlayışı da “tek dünyada yaşıyoruz” anlayışıyla

ilintili bir şekilde gelişim göstermiştir. Fakat bu anlayışta yukarda bahsedilen farklılar göz ardı edilmektedir.

Aslında küreselleşen Dünyanın bir merkezi bulunmakta ve diğer bölgeler çevrelenmektedir. Wallerstein’ın

(2004) merkez ülkeler olarak kavramlaştırdığı bu ülkeler aynı zamanda bilimsel çalışmalarda da merkezi bir

yer teşkil etmektedir. Türkiye gibi yarı-çevre sayılabilecek ülkelerin bilimsel çalışmaları daha çok

aktarmacılık şeklinde gerçekleştirmektedir. Batı ile hemen hemen aynı yıllarda bilim olarak kabul edilmesine

rağmen, ülkemizde sosyoloji aynı gelişmeyi gösterememiştir. Batı’da doğan “sosyolojinin evrenselliği” genel

bir kabul olarak sunulmaktadır. Bu durumun tam olarak oluşmadığı bölgelerde ise yani sosyal bilimlerin

kurumsal ve yapılanmasını tamamlayamadığı yerlerde Amerikan bilim adamları ve kurumları, Sosyal

bilimlerdeki nomotetik eğilimleri vurgulayan yerleşik modelleri desteklemek üzere doğrudan ya da dolaylı

olarak yardımlar yapmışlardır.

Page 8: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Bu gelişmeler karşısında son zamanlarda Batıdan ve birazda Batı dışından olmak üzere bazı başkaldırılar

olduğu görülmektedir. Bu başkaldırılar Wallerstein’a (2007) göre iki yoldan yapılmaktadır. Bunlardan birisi

moderniteyi savunarak, bunun Batı dışında da gelişebileceğini ama tamamen ‘kader’ sebebiyle gelişmediğini

öne sürerek, diğeri ise dünyanın uzun tarihsel sürecinin büyük bir bölümünde şu anki “Batı’nın konumunda”

Batı dışı devletlerin bulunduğu söylemi ile gerçekleşmektedir.

Kuramsal sorunların en temelini oluşturan sorunlardan birisi -ayrıca tam olarak aktarmacılığın sebep olduğu

problemlerden birisi- de sosyologlar arasında yapılmayan kuramsal tartışmalardır. Ülke içerisinde yapılmayan

kuramsal tartışmalar, hem kendi kuramsal eksikliğimizle, hem de aktarımcılık yaparken aktardığımız

kuramları dahi eleştirel bir süzgeçten geçirmemek ile sonuçlanmaktadır.

Devlet ile Sosyolojinin İlişkisi

Devletin pek çok tanımı olmasına rağmen klasik Marxist yaklaşıma göre devlet bir baskı aygıtıdır fakat kendi

içerisinde de ideolojik ve baskı aygıtları çerçevesinde yeniden şekillenmektedir.( Althusser, 1994:27-31).

Bireyin ideolojik duruşunun belirlenmesinde en etkili dönemin üniversite olduğu söylenebilir. Devlet de bunu

göz önünde bulundurarak gerekli önemleri alıp, aktarmak istediği ideolojiyi yaymak için uygun bir ortam

yaratarak bireylerin özgür düşünmesini ve ifade özgürlüğünü kısıtlar.

Devletin ideolojik aygıtları çok sayıda ve birbirinden ayrı, görece özerktirler. Devletin ideolojik aygıtlarından

biri de öğretimsel aygıttır.(Althusser,1994: 39) İdeoloji, eğitim sistemini belirlemede de etkilidir. Öğretimsel

ideolojik aygıt toplumda var olan tüm sınıfların çocuklarına en küçük yaşlardan itibaren – ki günümüzde bu

sayı oldukça düşmüştür- aktarmak istediği ideolojiyi tekrar yoluyla aktarır(Althusser, 1994: 44) . Böylece

aktardığı ideoloji yalnızca eğitimde değil toplumun hemen her kesiminde kendini gösterir. Birey eğitim

gördüğü yerde öğrendiği bilgilerin mutlak olduğuna inanır ve aslında devletin ideolojisinin taşıyıcısı olur. Bu

durum bireyin ufkunun daralmasına, pek çok alandaki amaç ve eğilimlerinin aslında devlet tarafından

belirlenmesine sebep olur. Devletin belirleyici olduğu bu alanlar öğrencilerin seçeceği okullar, seçmek

istedikleri meslekler, okudukları kitaplar, sosyal aktivite seçimleri gibi geniş bir yelpazeyi kapsar. Özellikle

son yıllarda okula başlama yaşının daha da aşağı çekilmesiyle devletin öğrencilere ideolojisini benimsetmesi

çok daha kolay hale gelmiştir. Müfredatlar ve öğretmenlerin de sahip olduğu ideoloji aracılığıyla ilköğretim

sıralarında başlayan ideoloji aşılama serüveni, kişilerin aldıkları eğitim süresince devam etmektedir.

Sosyolojinin, bireylerin düşüncelerini özgürce ifade edebileceği bir ortamda gerçekleşmesi gerekir. Ancak

içinde bulunulan kurumsal ilişkiler belli kesimlerin –öğretim elemanı, kurumun kendi yapısı veya bazı öğrenci

gruplarının etrafında bütünleştiği düşünsel yaklaşım- baskın gelmesine yol açar ve belli bir düşünce ekseninde

şekillenen eğitim-öğretim anlayışı bilinçsiz bir şekilde kısmen de olsa benimsemeye başlanır. Bu noktada

Page 9: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

hegemonya kavramı kendini gösterir. Yalnızca üniversitelerde değil bir sosyoloğun görev aldığı her alanda bu

sorun kendisini gösterir çünkü sosyolog var olan düzeni sorgulamaktadır ve yeri geldiğinde eleştirmektedir,

çoğu zaman sosyoloğun bu eylemi baskı altına alınmak istenmekte ve itaat altına alınmaya çalışılmaktadır.

Sosyoloji Eğitimi

Eğitim anlayışının geçmişe nazaran günümüzde oldukça farklılık gösterdiği söylenebilir. Her geçen gün

farklılaşan eğitim anlayışı 20. Yüzyılda ekonomi ile ilişkili olarak gelişim göstermeye başlamıştır. Bu gelişim

ekonominin gereksinim duyduğu iş gücünü karşılamaya yöneliktir. Eğitimin bir başka amacı ise kişilerin

davranışlarında istenilen yönde değişiklik yapmaktır (Kılınçalp,2007:16). Eğitim sadece psikolojik değil aynı

zamanda sosyal bir olaydır, amacı ulusal kültürü aşılamaktır.

Toplumun ideallerini değerlerini eğitim vasıtasıyla aktarma amacı Halsey’ e göre uzak amaçtır. Bu amaç uzun

vadelidir ve nesilden nesile aktarılır. Eğitimin amaçlarına ulaşması eğitim ve öteki sosyal kurumlar arasındaki

etkileşime bağlıdır. Eğitimin temel fonksiyonlarından biri siyasal sisteme itaati sağlamaktır. İktidar, eğitimle

sadakatini sağladığı fert ile birlikte gücüne güç katmış olur (Celkan,1989). Eğitim bireyi toplumsallaştırma

amaçlarından biridir. Bu işlevi ile ideolojik söylemi meşrulaştırır. Kurumsal anlamda eğitimin ortaya çıkışı

modernleşme sürecinin bir sonucudur. Eğitim kurumları muhalefetin sesinin güçlü çıktığı dönemlerde ya da

rejim değişikliği yaşandığında kendisini daha etkin bir şekilde gösterir(Parlak, 2005:1).

Sosyoloji eğitiminin sorunlarından biri de derste öğretilen şeylerin ‘’tek doğruymuş’’ gibi anlatılmasıdır.

Hazır bilgi verilmesi ve bu bilginin doğru olduğuna diretilmesi öğrencinin körelmesine yol açabilir. Sınavlarda

ezber bilgi sorulması öğrenci açısından kendi yorumu ve değerlendirmesinin önemsiz olduğu, düşüncesine

sebep olabileceği için motivasyonu düşürür. Not kaygısıyla ezberlenen bilgi kalıcı olmamaktadır (Gedikoğlu,

2005:75). Derslerin gündelik hayat pratikleriyle bağlantılı olarak ele alınmaması da derslerin unutulmasına

yol açar. Türkiye’de sosyoloji eğitiminde en sık kullanılan yöntem düz anlatım yöntemidir (Balcı, Yıldırım,

1997). Öğrencinin bilgiyi eleştiri süzgecinden geçirmeden doğrudan ezberlemesi yerine yaratıcılığını kullanıp,

yorum becerisini de kullanabileceği bir öğretim anlayışı hem öğrenci hem de öğretim sisteminin gelişimi

açısından çok daha faydalı olabilir. Bir diğer ise belirli kuram ve eserlerin kaynağından okunmayıp ikinci

ağızdan aktarıldığı kadar öğrenilmesidir. Bu durum öğrencinin kısmi ve göreceli bir bilgi almasına sebep

olabilir. Sowell’a (1993)’ göre (akt. Kasapoğlu, 2011) iyi eğitim almamış öğrenciler toplumda bazı sorunlara

yol açabilmektedirler. Türkiye‘de şu an uygulanan eğitim sisteminin çoğu öğrenciyi gerekli bilgi ve becerileri

vermeden mezun ettiği bilinmektedir. Bu durum hem meslek hayatlarında sıradan, yetersiz düzeyde

kalmalarına sebep olacak hem de birey olarak içinde yaşadıkları toplumu da olumsuz etkilemelerine yol

açacaktır. Türkiye’nin diğer öğrencilere göre iyi eğitim almış sosyoloji öğrencilerinin bile niteliksiz olduğu

bir durumda gerek sosyoloji eğitiminde gerekse doğrudan ilişkili olan sosyoloji disiplininde başarıdan söz

edilemez.

Page 10: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Türkiye’de üniversite sayılarına paralel olarak sosyoloji bölümlerinin sayısındaki artış da sosyoloji eğitimini

etkileyen olumsuz etkenlerden biridir. Öztoprak’a göre (2013) üniversite sayılarındaki artış üniversite ideali

etrafında ve hedefe dönük değil, yerel ekonomik ve siyasal beklentilere cevap niteliğinde bir anlayışa sahiptir.

Dünyada ve Türkiye’de hızlı toplumsal değişme ve dönüşümler yaşanmaktadır. Bu değişimler makro veya

mikro düzeyde, nicel veya nitel teknikler aracılığıyla, yapı, kültür ve bireyi kapsayan yeni kuramsal ve

metodolojik yaklaşımları ele alan çalışmaları gerektirmektedir (Gökçe, 2006) ancak pek çok öğretim görevlisi

değişimleri kapsamayan yıllar öncesine ait kaynaklardan ders işlemektedir.

Çatışmacı yaklaşıma göre eğitim her ne kadar herkes için eşit bir şekilde faydalanılmak üzere sunulmuş bir

fırsat gibi gösterilse de eğitim, parası ve dolayısıyla boş zaman lüksü olanlar içindir. Eğitim eşitsizlikleri

yeniden yaratır. Sosyoloji bölümünde başarılı olmak için oldukça fazla okuma yapmak, yazı yazmak

kabiliyetine sahip olmak ve sosyal sorunlar karşısında sağduyulu olmak gerekir. Bunları yapabilmek için

bireyin birincil ihtiyaçlarını yeterli düzeyde karşılayabilmesi gereklidir. Marx’ın deyimiyle üst yapının

oluşması için alt yapı zorunludur. Eğitim geçirmiş olduğu gelişim sürecinde sosyal kurum haline gelmiştir,

yalnızca günümüzde değil her zaman imtiyazlı bir zümrenin tekelinde olup, o zümreye hizmet etmiştir ve

baskı aracı olmuştur.

Bourdieu’a (1988) göre toplumda ekonomik sermaye gibi bir de kültürel sermaye vardır (akt. Arlı,

Çeğin,2007:479) Nasıl ki sermaye üretim için olmazsa olmazdır ve yeniden üretimin bir ön koşuludur, kültürel

sermaye de kişinin entelektüel bir birey olması için kaçınılmazdır ve kültürel sermaye bir miras gibi nesilden

nesile aktarılır. Eğitim kültürel sermayenin devamlılığını sağlayan bir düzen olarak adlandırılır ve okul

öğrencilere bir eşitlik sağlayıp, imkânlar sunuyor gibi gözükse de kültürel sermaye aracılığıyla eşitsizlik

kendini göstermektedir.

1981 tarihinde Türkiye üniversitelerine sürekli ve Açıköğretim eğitimi verme hakkı tanınmıştır. 28. Yılını

tamamlayan Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesinin 1 milyon 700bin öğrencisi bulunmaktadır, 24

Lisans, 46 Önlisans programa sahiptir. Geçtiğimiz yıllarda Atatürk Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesinin

de Açıköğretim Fakültesi kurulmuştur. Her üç üniversitede de Açıköğretim Fakültesi Sosyoloji bölümleri

bulunmaktadır. Atatürk Üniversitesinin ve İstanbul Üniversitesi’nin Açıköğretim Sosyoloji Bölümü

kontenjanları 5125 iken Anadolu Üniversitesi’nin kontenjanı 15.375tir. Uygulamaya dayanmayan, yalnızca

çoktan seçmeli sınavla değerlendirilen öğrenciler dördüncü sene sonunda sosyoloji diplomasına sahip

olmaktadır. (http://www.anadolu.edu.tr/tr/uzaktan-egitim-sistemi)

Page 11: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Açıköğretim Fakültesinin resmi sitesine göre açık ve uzaktan öğretim örgün eğitime bir alternatif olarak ve

eğitimde eşitlik yaratmak amacıyla kurulmuştur ancak Açıköğretimde bir bölümü kazanmak ya da ilgili

bölümü bitirmek için, örgün eğitimde harcanan enerjiden çok daha azı yeterlidir. Pek çok öğrenci Örgün

Eğitim Sisteminde eğitim görebilecek imkânlara sahip olsa da daha az çabayla bitirme amacıyla Açıköğretimi

tercih etmektedir. Açıköğretimde öğrencilerin kendini doğrudan ifade edebileceği bir iletişim kanalı olmayıp

anlayamadıkları noktalarda yardım isteyebilecekleri eğitimcilere ulaşmaları çok da mümkün değildir.

Pek çok kurumda olduğu gibi Yüksek Öğretim Kurumunda da akreditasyon uygulamaları mevcuttur.

Yükseköğretimde akreditasyon, akademik kalitenin iyileştirilmesi, saydamlık ve hesap verme

sorumluluğunun amacıdır (Aktan, Gencel, 2007:1).Tüm dünyada kalite güvencesi alanında küresel

hareketlilik yaşanırken, Türkiye’de kalite güvenlik konusu tartışılmakta ve yapılan uygulamalarda sorunlar

görüldüğünde sürekli politika değişikliğine gidilmektedir. Bu durum, yapılan değişimlerin Avrupa’dan olduğu

gibi aktarılması sebebiyle olumsuz sonuçlar doğurmaktadır. Bu değişimlerin bizim eğitim sistemimize ne

derece uyduğu çoğu zaman göz ardı edilmektedir. Dünyada ve dolayısıyla Türkiye’de akreditasyon sisteminin

oldukça yeni olması, sistemin henüz oturmamış olmasında büyük bir etkendir(Gür, Özer,2012:32). Sistemin

her ne kadar yarar amaçlı olması planlansa da değişim süreci yükseköğretimdeki öğrencileri kimi zaman denek

yerine koymaktadır.

Yabancılaşan Sosyologlar

Üniversite yaşamında yaşanılan yabancılaşma kişinin hayatını pek çok açıdan olumsuz yönde etkilemektedir.

Bireyin arkadaş edinememe ya da rahat iletişim kuramaması yalnızca sosyal hayatını değil derslerini de

olumsuz yönde etkileme potansiyeli taşır. Kişinin kendini bölüme ait hissetmemesi halinde konulara ilgisi

azalabilir, kendini ifade etmekte güçlükler yaşayabilir. Yabancılaşma da öğrencilerin başka bir şehre

taşınması, daha önce içinde bulundukları ortamın üniversite ortamından çok daha farklı olması, kültürel

sermayenin yetersizliği gibi konular etkilidir. Eğitim aldıkları bölüme karşı ilgisi olmayan, istemediği

mesleklere sahip kişiler ve istihdam edilemeyen bireyler de güçsüzlük hissine kapılıp yabancılaşma

hissederler.

Yabancılaşmanın görüldüğü bir diğer alan da sosyolojinin toplumla yabancılaşmasıdır. Sosyoloji günümüzde

neredeyse toplumdan soyutlanma noktasına gelmiştir. Bunu çözmek adına sivil toplumlarla iç içe olmalıdır

(Ertong, 2010:18). Halkla iç içe olmak sosyolojinin görevlerinden biri olduğu için sosyolog çevresine duyarsız

kalmamalı, kendini toplumdan soyutlamamalıdır. Birsen Gökçe’ye göre sosyolog, “Bilim mensuplarıyla iş

birliği içinde toplumsal gelişmeyi zaman ve mekân boyutunda irdeleyen, gelişmenin farklı dinamiklerini,

kaynaklarını ve sınırlılıklarını bilimsel yöntem ve tekniklerle tanımlayan, bu alanda ulaştığı sonuçları yaymak

suretiyle toplumsal bilinçlenmeye katkıda bulunan, karar organları ve siyasal iradeyi etkileyen hem bir düşün

hem de bir eylem insanıdır.”

Page 12: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Yabancılaşma kişisel ve sosyo-psikolojik bir durumdur. Seeman’a ( 1959) göre bireyin içinde bulunduğu

sosyal bağlamla yabancılaşmasının beş boyutu vardır.

a. Güçsüzlük: Yabancılaşmanın yol açtığı duygulardan biri güçsüzlüktür. Birey karar verdiği her

konuda etki altında olduğunu hisseder ve umutsuzluğa kapılır. Üniversitelerde otorite ilişkileri ve alacağı

notun öğretim görevlilerin elinde olması sosyoloji bölümü öğrencileriyle ilişkilendirilebilir. Her bölümde bu

durum geçerli olsa da sosyoloji bölümü daha yoruma dayalı olduğu için öğretim elemanlarının bu bölümde

daha belirleyici olduğu söylenebilir. Genelini gençlerin oluşturduğu üniversite öğrencileri bozuk düzene dair

bir takım unsurları değiştirmek isteseler de sistemin bir parçası olmaya devam ettiklerini görmekte ve daha

güçlü bir sistem karşısında kendilerini güçsüz hissetmektedirler.

b.Anlamsızlık: Bireyin kendi eylemlerine anlam verememe duygusudur, neye inanacağına karar

verememe durumunda gerçekleşir. Öğrencilere çoğunlukla bir seçim hakkı tanınmaz istemediği bir dersi

seçmek zorunda ya da görüşlerine katılmadığı ancak karşı çıkamayıp katlanmak zorunda kaldığı bir öğretim

görevlisinin dersini almak zorunda kalabilir. Zorunda kalarak yaptığı işe kendisi dahi anlam veremeyebilir.

c. Kuralsızlık: Durkheim’ın anomi kavramında olduğu gibi kuralsızlığın hakim olduğu durumlarda

gerçekleşir. Amaca ulaşmak için toplumun benimsemediği davranışlara eğilimin gerekli olduğuna dair

düşüncedir. Bu düşüncenin temeli diğer bireylerin kurallara uymaması sonucu, bireyin de kurallara uymadığı

takdirde çıkarları için daha iyi olacağı düşüncesidir.

d.Soyutlanma: Bireyin üyesi olduğu toplumun belirdiği normlara ve amaçlara yeterli olmayan bir

şekilde katılma ya da bunlara yabancılaşmadır. Marjinal ya da gruplar, asosyal bireyler içinde bulundukları

fakültenin bir üyesi gibi gözükseler de çoğunluğun sahip olduğu değer ve kurallara sahip olmayabilirler.

e. Öz yabancılaşma: Bireyin kendine de yabancılaşmasıdır. Bireyin kendisini mutlu edebilecek

davranışları bulmakta zorlanır. Büyük bir çoğunluğu üniversiteye başlamadan başka bölümler isteyen

sosyoloji öğrencilerinin de her derse girişte bu duyguyu yaşama olasılıkları oldukça yüksektir.

Seeman’ın bu yaklaşımı çerçevesinde -sosyolojinin tüm paydaşları düşünülerek- sosyolojinin sorunları tekrar

ele alındığında özellikle “öz yabancılaşma” başta olmak üzere yabancılaşmanın diğer tüm boyutlarının

günümüz sosyolojisi açısından belirgin sorunlar olduğu kolayca anlaşılabilir. İstihdam ve sosyal alandan

soyutlanma gibi etkilerle birlikte ele alındığında ise “anlamsızlığın” Türkiye sosyolojisinde yabancılaşmanın

doruğu olduğu söylenebilir.

Meslek Olarak Sosyoloji

Sosyoloji eğitimi, istihdamı, niteliği gibi sorunlu konuları III. Ulusal Sosyoloji Çalıştayında söz alan Prof. Dr.

Sami Şener’ de ele almıştır. Bu konular çerçevesinde incelediğinde öncelikle sosyoloji eğitiminde

akademisyenlerin büyük gruplara ders vermek zorunda kaldığı görülür. Bir diğer sıkıntılı mevzu açık

Page 13: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

öğretimde sosyoloji bölümünün açık olması sorun teşkil etmektedir. Şenel’ in belirttiği gibi daha çok niteliksel

araştırmalar yapan sosyoloji, alan araştırmalarından, kurumsal programlardan uzak, problem çözme

özelliklerinden ayrı şekilde verilen sosyoloji eğitiminde gerçekleştirilmeye çalışılan sosyolojik analiz

imkânlarını azaltmaktadır. Öğrenci sayısının fazla olması da kaliteyi düşüren önemli etkenlerdendir.

Yeterli eğitimi de alamayan sosyoloji öğrencileri mezun olduklarında büyük bir belirsizliğe düşmektedirler.

Şener bunu mezunların neyi bildiklerini, ne yapabileceklerini bilmedikleri bir durum olarak açıklamıştır. Bu

aldıkları eğitime ek olarak eğitim almak zorunda kalmaları anlamına gelmektedir. Bu durum sosyolojinin

etkinliğini, itibarını zedelemektedir. Bahsi geçen sorunla ilişkili mezunların mücadele ettiği diğer bir mesleki

sorun da meslek tanımlarının nitelikli şekilde yapılmamış olmasıdır. Mezunlar göreve başladıklarında üsleri

onlara ne gibi işler yükleyebileceğini bilmemektedir.

Sosyoloji mezunlarının kimlik ve tanımlama sorunları tarihte yaşanmıştır ve yaşanmaktadır. 1980 askeri

darbesinden sonra personel yasasında yapılan değişikliklerle sosyoloji adı yasadan çıkarılmıştır. Sosyoloji

iktidarın zihniyetinde negatif bir etki yarattığı için iktidara gelenler sosyolojiyle ilgili olumlu bir icraat

gerçekleştirmemişlerdir. Türkiye’de ‘’sosyolog’’ unvanı ile kamuya atama pek çok bölümdeki atamalara göre

çok yeni bir olgudur ve ilk kez 2005 yılında gerçekleşmiştir (Bayhan, 2013).

Bu araştırma projesinin temel problemi ise, daha önce açıklanmaya çalışılan faktörlerle ilişkili olarak

Türkiye’de sosyoloji eğitiminin teorik ve pratik düzeyin birlikteliği içinde yapılmaması; daha çok akademik

düzeyde kalması ve dolayısıyla yetersizliğidir.

2.1.Nicel Araştırma Bulguları

Öğrencilere ve Akademisyenlere Uygulanan Anket Verileri

Tablo: 1.a. Öğrencilerin cinsiyete göre dağılımı (Burada kullanılan “bayan”, “kadın” ve “kız” ifadeleri

katılımcıların kendi ifade biçimleridir)

Frekans Yüzde

Bayan 38 5,6

Kadın 355 51,9

Kız 64 9,4

Erkek 227 33,2

Toplam 684 100,0

Örneklemin küçük bir kısmını kendisini bayan ve kız olarak nitelendirenler oluştururken, büyük çoğunluğu

kadın ve geri kalanını da erkekler oluşturmaktadır. Toplumsal cinsiyet çalışmalarına önem verilen sosyolojinin

büyük çoğunluğunun kendisini kadın olarak nitelemesi beklenen bir sonuçtur. Ayrıca örneklemde kadınların

çoğunlukta olması da, sosyoloji bölümüne toplumsal bakışın bir yansıması olarak yorumlanabilir.

Page 14: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo: 1.b Akademisyenlerin cinsiyete göre dağılımı

Frekans Yüzde

Bayan 3 2,0

Kadın 51 34,7

Kız 1 0,7

Erkek 92 62,6

Toplam 147 100,0

Örneklemin büyük çoğunluğunu erkekler oluşturmaktadır. Geri kalanını ise kendilerine kadın, kız ve bayan

olarak nitelendirenlerin oluşturduğu görülmektedir. Ankette soru özellikle açık uçlu olarak sorulmuş cinsiyet

tercihini sınırlandırmamak amaçlanmıştır. Sonuçlara bakıldığında bu amacın dışında olan bir başka sonuç

göze çarpmaktadır. Aynı biyolojik cinsiyet kız, kadın ve bayan olarak örneklemin verdiği cevaplar

doğrultusunda şekillenmiştir. Akademisyenlerin az bir kısmının bayan ve kız cevapları verdikleri göz önüne

alındığında toplumsal cinsiyeti söylem ile yeniden ürettikleri görülmektedir. Öte yandan sosyoloji bölümü

akademisyenleri arasında dahi sosyal alanın sadece erkek ve kadın cinsiyetleri temelinde ele alındığı

görülmektedir.

Tablo: 2.a. Öğrencilerin öğrenim gördükleri üniversiteye göre dağılımı

Frekans Yüzde

Afyon Kocatepe Üniversitesi 44 6,4

Akdeniz Üniversitesi 22 3,2

Anadolu Üniversitesi 37 5,4

Ankara Üniversitesi 26 3,8

Atatürk Üniversitesi 20 2,9

Bahçeşehir Üniversitesi 31 4,5

Boğaziçi Üniversitesi 15 2,2

Cumhuriyet Üniversitesi 28 4,1

Çanakkale 18 Mart Üniversitesi 25 3,7

Çankırı Karatekin Üniversitesi 17 2,5

Dicle Üniversitesi 30 4,4

Ege Üniversitesi 29 4,2

Fatih Üniversitesi 23 3,4

Fırat Üniversitesi 30 4,4

Hacettepe Üniversitesi 31 4,5

İstanbul Bilgi Üniversitesi 14 2,0

İstanbul Üniversitesi 30 4,4

Kırıkkale Üniversitesi 26 3,8

Mimar Sinan Üniversitesi 26 3,8

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi 25 3,7

Orta Doğu Teknik Üniversitesi 25 3,7

Sakarya Üniversitesi 2 ,3

Selçuk Üniversitesi 30 4,4

Süleyman Demirel Üniversitesi 25 3,7

Uludağ Üniversitesi 42 6,1

Yüzüncü Yıl Üniversitesi 31 4,5

Toplam 684 100,0

Örneklem seçiminde TÜİK’ in sosyo-ekonomik duruma göre yaptığı bölgelendirme dikkate alınarak dengeli

bir dağılım sağlanmaya çalışılmıştır ancak bazı üniversitelerde hedeflenen sayıda anket yapılamamıştır.

Page 15: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo: 5.b. Akademisyenlerin mezun olduğu üniversite ve bölüme göre dağılımı

Frekans Yüzde

Adnan Menderes Üniversitesi / Sosyoloji 4 2,7

Afyon Kocatepe Üniversitesi / Sosyoloji 2 1,4

Akdeniz Üniversitesi / Sosyoloji 2 1,4

American University 1 0,7 Amsterdam Özgür Üniversitesi / Sosyoloji ve Kültürel Antropoloji 1 0,7

Anadolu Üniversitesi / Sosyoloji 7 4,8

Ankara Üniversitesi DTCF Halkbilim 1 0,7 Ankara Üniversitesi / İlahiyat Fakültesi 1 0,7

Ankara Üniversitesi / Kütüphanecilik 1 0,7

Ankara Üniversitesi / Sosyoloji 3 2,0 Ankara Üniversitesi / Tarih 1 0,7

Ankara Üniversitesi/DTCF 6 4,1

Ankara Üniversitesi/ İktisat Fakültesi 1 0,7 Atatürk Üniversitesi / Felsefe Grubu Öğretmenliği 2 1,4

Atatürk Üniversitesi / Sosyoloji 3 2,0

Bilkent Üniversitesi / Siyaset Bilimi Ve Kamu Yönetimi 1 ,7 Boğaziçi Üniversitesi / Sosyoloji 1 ,7

Cumhuriyet Üniversitesi / Sosyoloji 3 2,0

Cevap yok 2 1,4 Çukurova Üniversitesi / Felsefe Grubu Öğretmenliği 1 ,7

Dicle Üniversitesi / Sosyoloji 1 ,7

Dumlupınar Üniversitesi / Sosyoloji 4 2,7 Ege Üniversitesi / Sosyoloji 6 4,1

Erciyes Üniversitesi / İlahiyat Fakültesi 1 ,7

Fatih Üniversitesi / Sosyoloji 1 ,7 Fırat Üniversitesi / Sosyoloji 6 4,1

Galatasaray Üniversitesi / Sosyoloji 1 ,7

Gazi Üniversitesi / Kamu Yönetimi 1 ,7 Gaziantep Üniversitesi / Sosyoloji 1 ,7

Hacettepe Üniversitesi / Sosyoloji 2 1,4

Hacettepe Üniversitesi / Tarih 1 ,7

Hacettepe Üniversitesi / Felsefe 1 ,7 Hacettepe Üniversitesi / Sosyal Hizmetler 1 ,7

Hacettepe Üniversitesi / Sosyoloji 10 6,8

İnönü Üniversitesi / Sosyoloji 5 3,4 İstanbul Üniversitesi / Halkla İlişkiler Ve Tanıtım 1 ,7

İstanbul Üniversitesi / Psikoloji 1 ,7

İstanbul Üniversitesi / Sosyoloji 10 6,8 İzmir / Sosyoloji 1 ,7

Marmara Üniversitesi / Siyaset Bilimi Ve Kamu Yönetimi 1 ,7

Marmara Üniversitesi / Radyo Ve Televizyon 1 ,7 Marmara Üniversitesi / Sosyoloji 2 1,4

Marmara Üniversitesi / Sosyoloji Bilimleri Enstitüsü Din Bilimleri Felsefe 1 ,7

Mimar Sinan Üniversitesi / Sosyoloji 3 2,0 North Eastern University Boston USA / Sosyoloji 1 ,7

ODTÜ / Ekonomi 1 ,7

ODTÜ / Psikoloji 1 ,7 ODTÜ / Sosyoloji 13 8,8

Pamukkale Üniversitesi / Sosyoloji 1 ,7

Queen's Unıversity / İzmoloji (Doktora) 1 ,7 Sakarya Üniversitesi / Sosyoloji 1 ,7

Selçuk Üniversitesi / Sosyoloji 10 6,8

Süleyman Demirel Üniversitesi / Sosyoloji 4 2,7 Uludağ Üniversitesi / Çalışma Ekonomisi 1 ,7

Uludağ Üniversitesi / Sosyoloji 3 2,0

University of London / Sinema (Doktora) 1 ,7 Yüzüncü Yıl Üniversitesi 1 ,7

Yüzüncü Yıl Üniversitesi / Sosyoloji 1 ,7

Toplam 147 100,0

Örneklemin %8,8 lik bir kısmını ODTÜ sosyoloji oluştururken,%6,8 lik oranları ise Hacettepe ve Selçuk

sosyolojinin oluşturduğu görülmektedir. ODTÜ ve Hacettepe gibi bölümlerden mezun olanların

akademisyenlik için gerekli şartlardan en önemlisi olan dil eğitimi açısından daha şanslı olduğu ve bölüm

mezunlarının akademisyenlikte daha fazla yer aldıkları sonucuna varılabilir. Üniversitelerde mezun

akademisyen sayısı ile bu üniversitelerin kuruluş yılları arasında da korelasyon olduğu söylenebilir. Bunun

dışında bu üniversitelerin sahip olduğu olumlu imajın ve öğrencilerin eğitim seviyelerinin de başka bir uğraşı

değil de akademisyenliği tercih etmeleri için neden olarak belirtilebilir. Bunun sosyoloji dışındaki mezun

Page 16: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

olunan bölümlerin dağılımında göze çarpan bir oran olmadığı söylenebilir. Sosyoloji dışındaki bölümler

oldukça çeşitlidir.

Tablo 6. Öğrencilerin devam etmekte olduğu sınıfın dağılımı

Frekans Yüzde

3 Sınıf 325 47,5

4 Sınıf 358 52,3

Yüksek Lisans 1 0,1

Toplam 684 100,0

Örneklemde üçüncü ve dördüncü sınıf oranları birbirine yakındır. Örneklem oluşturulurken hem sosyoloji

bölümü alt kimliğini daha çok içselleştirmiş, hem de mezuniyet sonrası kaygıları yaşamaya en yakın oldukları

düşüncesiyle üçüncü ve dördüncü sınıflar tercih edilmiştir.

Tablo:7.a Öğrencilerin yaş grubuna göre dağılımı

Frekans Yüzde

18-25 641 93,7

26-32 37 5,4

33-40 4 ,6

Kayıp veri 2 ,3

Toplam 684 100,0

Örneklemin büyük çoğunluğunu 18-25 yaş arası oluştururken ikinci sırada 26-32 yaş arası gelmektedir. 33-

40 yaş arası ve yaş belirtmeyenlerin az sayıda olduğu görülmektedir.

Tablo:7.b. Akademisyenlerin yaş aralığına göre dağılımı

Frekans Yüzde

20-30 Yaş 37 25,2

31-40 Yaş 50 34,0

41- 50 Yaş 39 26,5

51-60 Yaş 17 11,6

60 Yaş ve Üzeri 2 1,4

Belirtilmemiş 2 1,4

Toplam 147 100,0

Örneklemin büyük çoğunluğunu 30- 40 yaş arası akademisyenlerin oluşturduğunu, ikinci sırayı ise 40-50 yaş

aralığının oluşturduğu görülmektedir. Akademisyenlerin %59,2’lik oranının 20-40 yaş aralığında olduğu göz

önüne alındığında sosyoloji bölümlerinin “genç ve dinamik” bir akademisyen kitlesine sahip olduğu

söylenebilir.

Page 17: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo:8. Öğrencilerin mezun olduğu liseye göre dağılımı

Frekans Yüzde

Normal düz Lise 410 59,9

Anadolu Lisesi 189 27,6

Fen Lisesi 6 0,9

Meslek Lisesi 19 2,8

İmam Hatip Lisesi 3 0,4

Yabancı Dil Ağırlıklı Lise 11 1,6

Kolej / Özel Lise 13 1,9

Süper Lise 25 3,7

Açıköğretim Lisesi 1 0,1

Vakıf Lisesi 1 0,1

Akşam Lisesi 1 0,1

Kayıp veri 5 0,7

Toplam 684 100,0

Örneklemin büyük bir çoğunluğu normal lise mezunu iken, bunu Anadolu lisesi takip etmektedir. Diğer

liselerin dağılımı birbirine yakındır. Bu dağılıma görüldüğü gibi –öğrenci lise dışında dil eğitimi almamışsa-

örneklemin büyük çoğunluğu günümüz üniversitelerinde hayati öneme sahip yabancı dil eğitiminden yoksun

olarak sosyoloji bölümlerine kayıt yapmaktadırlar.

Tablo:9. Akademisyenlerin unvanlarına göre dağılımı

Frekans Yüzde

Prof. 17 11,6

Doçent 30 20,4

Yrd. Doçent 31 21,1

Öğretim Gör. 4 2,7

Arş. Gör 65 44,2

Toplam 147 100,0

Örneklemin büyük çoğunluğunu araştırma görevlileri oluşturmaktadır. Bu durum -sosyoloji bölümlerinin

çokluğu ve anabilim dalları göz önüne alındığında- gelecekte öğretim üyesi sorununun pek de aşılamayacağı

anlamına gelmektedir. Öğretim görevlilerinin ise çok az sayıda olduğu görülmektedir.

Tablo:10. Akademisyenlerin hizmet süresine göre dağılımı

Frekans Yüzde

3 Ay - 1 Yıldan Az 7 4,8

1 Yıl - 5 Yıldan Az 45 30,6

5 Yıl - 10 Yıldan Az 28 19,0

10 Yıl - 15 Yıldan Az 17 11,6

15 Yıl - 20 Yıldan Az 19 12,9

20 Yıldan Fazla 31 21,1

Toplam 147 100,0

Örneklemin büyük çoğunluğunu bir yıl ile beş yıl arası akademisyen olarak görev yapmış bireyler

oluşturmaktadır, 20 yıldan fazla görev yapmış olanların ise ikinci sırada oldukları görülmektedir. 5 yıldan

fazla ve 20 yıldan fazla görev yapanların oranları birbirine yakındır. Üç ay bir yıl arası oranının ise en az

olduğu görülmektedir.

Page 18: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo:11. Akademisyenlerin en iyi bildiği yabancı dile göre dağılımı

Frekans Yüzde

Almanca 2 1,4

Fransızca 5 3,4

İngilizce 140 95,2

Toplam 147 100,0

Örneklemin büyük bir kısmını bildiği yabancı dillerden birincisinin İngilizce olduğunu söyleyenler

oluşturulmaktadır. Dünyada en yaygın konuşulan dil ve literatürde en çok kaynağın İngilizce olduğu

düşünülürse bu oran çok da şaşırtıcı değildir. İngilizceyi Fransızca ve üçündü olarak Almanca izlemektedir.

Sosyoloji literatüründe çok sayıda Fransızca ve Almanca kaynağın olması orijinal kaynaktan okuma yapmak

isteyenler için oldukça avantajlıdır.

Tablo:12. Akademisyenlerin ikinci en iyi bildiği yabancı dile göre dağılımı

Frekans Yüzde

Almanca 9 6,1

Arapça 10 6,8

Çince 1 ,7

Danca 1 ,7

Fransızca 8 5,4

Hollandaca 1 ,7

İngilizce 2 1,4

İspanyolca 2 1,4

İtalyanca 1 ,7

Kayıp veri 112 76,2

Toplam 147 100,0

İkinci yabancı dilin büyük bir kısmını Arapça bilenler oluşturmaktadır. Arapçanın ardından çok az bir oran

farkıyla Almanca gelmektedir.

Tablo:13. Akademisyenlerin en iyi bildiği üçüncü yabancı dile göre dağılımı

Frekans Yüzde

Almanca 2 1,4

Arapça 1 ,7

Fransızca 1 ,7

İngilizce 1 ,7

İtalyanca 1 ,7

Kayıp veri 141 95,9

Toplam 147 100,0

Oransal olarak üçüncü dilin büyük bir kısmını Almanca bilenler oluşturmaktadır. Fakat Tabl:12 ve Tablo:13’e

genel olarak bakıldığında akademisyenlerin genellikle bir yabancı dil bildiği görülmektedir. Bu durum da

farklı kültürlere açılma, orijinal dilde yayın okuma gibi bir dizi eksikliği beraberinde getirmektedir. Ayrıca

en çok bilinen yabancı dil olan İngilizce dilini “çok iyi” bilenlerin oranı -Tablo:14- bakıldığında bu dilde de

önemli eksiklikler olduğu rahatlıkla söylenebilir.

Page 19: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo:14. Akademisyenlerin bildiği yabancı dillerden birincisinin derecesine göre dağılımı

Frekans Yüzde

Çok İyi 35 23,8

İyi 78 53,1

Orta 34 23,1

Toplam 147 100,0

Yabancı dil çok gerekli bir unsur olduğu halde öğrencilerin akademisyenlerin büyük bir kesimi tarafından

öğrenilememektedir. Yabancı dil bildiğini belirtse de bildiği bu dili çoğu “orta” olarak derecelendirmiştir.

Ancak akademisyenlerin yarısından fazlası bildikleri yabancı dillerden birincisinin iyi derecede olduğunu

belirtmiştir. Çok iyi ve orta olarak derecelendirenlerin oranı ise birbirine oldukça yakındır.

Tablo:15. Akademisyenlerin bildiği yabancı dillerden ikincisinin derecesine göre dağılımı

Frekans Yüzde

Kayıp Veri 112 76,2

Çok İyi 6 4,1

İyi 6 4,1

Kötü 1 0,7

Orta 22 15,0

Toplam 147 100,0

İkinci yabancı dildeki en yüksek oranı orta diyenlerin oluşturduğu ve iyi oranının birinci yabancı diliniz

sorusuna göre çok düşük olduğu görülmektedir. Cevaplayanların oranındaki düşüş de dikkat çekmektedir.

İkinci dili bilenlerin azlığı bir yana “çok iyi” derecede bilenlerin sayısının da oldukça az olduğu

görülmektedir.

Tablo:16. Akademisyenlerin bildiği yabancı dillerden üçüncüsünün derecesine göre dağılımı

Frekans Yüzde

Kayıp Veri 141 95,9

Çok İyi 1 ,7

İyi 1 ,7

Orta 4 2,7

Toplam 147 100,0

Üçüncü yabancı dilinizin derecesi nedir sorusunu cevaplayanların sayısının oldukça az olduğu göze

çarpmaktadır.

Tablo:17. Yurt dışında eğitim alan akademisyenlerin dağılımı

Frekans Yüzde

Evet 41 27,9

Hayır 106 72,1

Toplam 147 100,0

Akademisyenlerin büyük bir kısmı yurt dışında eğitim almamıştır. Bu durumun farklı eğitim sistemlerinden

yararlanma, kültürel etkileşim gibi birçok eksikliği de beraberinde getirebileceği açıktır.

Page 20: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo:18. Akademisyenlerin yurt dışında aldıkları eğitimin süresine göre dağılımı

Frekans Yüzde

3 Ay - 1 Yıldan Az 7 4,8

1 Yıl - 5 Yıldan Az 18 12,2

5 Yıl - 10 Yıldan Az 13 8,8

10 Yıl - 15 Yıldan Az 3 2,0

Kayıp veri 106 72,1

Toplam 147 100,0

Yurt dışında eğitim alanların büyük bir kısmı 1-5 yıl aralığında eğitim aldıklarını belirtmişlerdir. İkinci

sıralamayı ise 5-10 yıl arası eğitim alanların oluşturduğu görülmektedir.

Tablo: 19.Öğrencilerin “Annenizin mesleği nedir?” sorusuna verdiği cevaplara göre dağılımı

Frekans Yüzde

Unvanlı memur 11 1,6

Memur 51 7,5

İşçi 37 5,4

Çiftçi 3 0,4

Ev Hanımı 444 64,9

Emekli 20 2,9

Çalışmıyor 7 1,0

Özel Sektör 51 7,5

İşsiz 1 0,1

Ressam 1 0,1

Aile Hekimi 1 0,1

Eczacı 1 0,1

Ev İşçisi 1 0,1

Avukat 1 0,1

Hiçbiri 1 0,1

Kayıp veri 53 7,7

Toplam 684 100,0

Örneklemin büyük bir çoğunluğunun annesi “ev hanımı” iken, % 7,5’i memur, % 5,4’ü ise işçidir. Örneklemin

büyük çoğunluğunun annesinin “ev hanımı” olması, yalnızca sosyoloji bölümünü değil toplumun genelini

yansıtmaktadır.

Tablo:20. Öğrencilerin “Babanızın mesleği nedir?” sorusuna verdiği cevaplara göre dağılımı

Frekans Yüzde

Unvanlı memur 34 5,0

Memur 134 19,6

İşçi 145 21,2

Çiftçi 45 6,6

Emekli 77 11,3

Özel Sektör 208 30,4

İşsiz 4 0,6

Mühendis 1 0,1

Gazeteci 2 0,3

Marangoz 1 0,1

Tutuklu 1 0,1

Müdür 1 0,1

Hayvancılık 1 0,1

Vefat Etmiş 5 0,7

Kayıp veri 25 3,7

Toplam 684 100,0

Page 21: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Örneklemin büyük bir çoğunluğunun babası özel sektörde çalışmaktadır. İkinci sırada işçi, üçüncü sırada ise

emekli olarak çalışanlar vardır. Çalışan erkeklerin çalışan kadınların oranından daha yüksek olduğu burada da

göze çarpmaktadır.

Tablo:21. Öğrencilerin, ailelerinin sosyo-ekonomik düzeyine dair soruya verdiği cevaplara göre

dağılımı

Frekans Yüzde

Çok iyi 9 1,3

İyi 240 35,1

Orta 407 59,5

Kötü 22 3,2

Çok kötü 6 ,9

Toplam 684 100,0

Örneklemin büyük çoğunluğu sosyo-ekonomik düzeyini orta ve üstü olarak algılamaktadır. Sosyoekonomik

düzey bölüm tercihiyle doğrudan ilgilidir. Sosyolojinin bir meslek kazandıracağının kesin olmamasının sosyo-

ekonomik düzeyi “kötü” ya da “çok kötü” olanlar için itici bir neden olduğu söylenebilir.

Tablo:22.Öğrencilerin “Annenizin eğitim durumu nedir?” sorusuna verdiği cevaplara göre dağılımı

Frekans Yüzde

Lisansüstü 3 ,4

Üniversite mezunu 61 8,9

Lise mezunu 154 22,5

Ortaöğretim mezunu 93 13,6

İlkokul mezunu 273 39,9

Okuryazar değil 100 14,6

Toplam 684 100,0

Büyük bir kesimin ilkokul mezunu olduğu görülmektedir. İkinci sırayı lise mezunu takip ederken okuryazar

olmayanların oranının da az olmadığına dikkat edilmelidir.

Tablo:23. Öğrencilerin “Babanızın eğitim durumu nedir?” sorusuna verdiği cevaplara göre dağılımı

Frekans Yüzde

Lisansüstü 8 1,2

Üniversite mezunu 132 19,3

Lise mezunu 209 30,6

Ortaöğretim mezunu 107 15,6

İlkokul mezunu 207 30,3

Okuryazar değil 18 2,6

Okuryazar 1 ,1

Belirtilmemiş 2 ,3

Toplam 684 100,0

Lise mezunu ve ilkokul mezunlarının oranının birbirine yakın olduğu görülmektedir. Üçüncü sırayı üniversite

mezunları oluşturmaktadır. Yukarıdaki tabloyla birlikte ele alındığında anne ve babanın eğitim durumunun

çocukları üzerinde büyük oranda etkili olduğundan, tablodaki oranların çeşitliğinden, kültürel sermayenin

eşitsiz aktarılmasından bahsetmek gerekir.

Page 22: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo: 24.Öğrencilerin ailenizin son on yılda çoğunlukla yaşadığı yere göre dağılımı

Frekans Yüzde

Kayıp Veri 15 2,2

Adana 10 1,5

Adıyaman 4 0,6

Afyonkarahisar 3 0,4

Ağrı 1 0,1

Aksaray 2 0,3

Amasya 1 0,1

Amasya+Bursa+Kayseri 1 0,1

Ankara 47 6,9

Antakya 1 0,1

Antalya 11 1,6

Aydın 14 2,0

Azerbaycan 1 0,1

Bakü 2 0,3

Balıkesir 8 1,2

Bartın 1 0,1

Batman 3 0,4

Bayburt 1 0,1

Bilecik 3 0,4

Bingöl 1 0,1

Bitlis 1 0,1

Burdur 3 0,4

Bursa 32 4,7

Çanakkale 4 0,6

Çankırı 1 0,1

Çorum 4 0,6

Denizli 4 0,6

Diyarbakır 43 6,3

Düzce 1 0,1

Edirne 2 0,3

Elazığ 14 2,0

Erzurum 6 0,9

Eskişehir 8 1,2

Gaziantep 7 1,0

Giresun 4 ,6

Gümüşhane 1 ,1

Hakkâri 5 ,7

Hatay 7 1,0

Isparta 8 1,2

İstanbul 154 22,5

İzmir 38 5,6

Kahramanmaraş 2 ,3

Karabük 4 ,6

Kars 5 ,7

Kayseri 2 ,3

Kırıkkale 3 ,4

Kırklareli 1 ,1

Kırşehir 1 ,1

Kocaeli 9 1,3

Konya 20 2,9

Kütahya 5 ,7

Malatya 8 1,2

Manisa 4 ,6

Mardin 5 ,7

Mersin 14 2,0

Muğla 8 1,2

Muş 4 ,6

Nevşehir 1 ,1

Niğde 1 ,1

Ordu 2 ,3

Osmaniye 4 ,6

Radovich 1 ,1

Rize 2 ,3

Sakarya 4 ,6

Sakarya+Kocaeli 1 ,1

Page 23: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Samsun 16 2,3

Siirt 9 1,3

Sinop 2 ,3

Sivas 5 ,7

Şanlıurfa 8 1,2

Şırnak 3 ,4

Tahran 1 ,1

Tekirdağ 4 ,6

Tokat 4 ,6

Trabzon 6 ,9

Tunceli 3 ,4

Uşak 2 ,3

Van 19 2,8

Yalova 3 ,4

Yozgat 3 ,4

Yurtdışı 2 ,3

Zonguldak 6 ,9

Total 684 100,0

Örneklemin ailesinin son 10 yılda yaşadığı yerde göze çarpan oranlara bakıldığında İstanbul’un en yüksek

orana sahip olduğu, İstanbul’u Diyarbakır ve Ankara’nın takip ettiği anlaşılmaktadır. Oranların bu şehirlerde

yüksek olması metropol ve büyükşehir olmalarına ve nüfusa bağlanabilir. Ancak Diyarbakır’ın nüfusunun

Ankara’dan daha düşük olmasına rağmen dağılımda yüzdesinin daha yüksek olduğu görülmektedir.

Tablo:25. “Ailenizin son on yılda çoğunlukla yaşadığı yerin sosyoekonomik ve kültürel gelişmişliğini

ölçeğe göre nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna verilen cevapların dağılımı

Frekans Yüzde

Gelişmiş 69 10,1

2,00 49 7,2

3,00 88 12,9

4,00 85 12,4

5,00 142 20,8

6,00 85 12,4

7,00 65 9,5

8,00 52 7,6

9,00 22 3,2

Gelişmemiş 27 3,9

Toplam 684 100,0

Örneklemin yaklaşık %70’i ailesinin son 10 yılda yaşadığı yeri gelişmiş olarak algılamaktadır. Gelişmemiş

diyenlerin oranının az olduğu görülmekledir.

Tablo:26.Öğrencilerin “Kampüsünüzün bulunduğu ilçenin sosyoekonomik ve kültürel gelişmişliğini

aşağıdaki ölçeğe göre nasıl değerlendiriyorsunuz?” soruna verdikleri cevaplara göre dağılımı

Frekans Yüzde

Gelişmiş 53 7,7

2,00 68 9,9

3,00 87 12,7

4,00 71 10,4

5,00 118 17,3

6,00 86 12,6

7,00 69 10,1

8,00 62 9,1

9,00 34 5,0

Gelişmemiş 36 5,3

Toplam 684 100,0

Page 24: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Örneklemin çoğunluğu kampüsünün bulunduğu alanın sosyo-ekonomik ve kültürel gelişmişliğini

“ortalamanın üstünde” olarak algılamaktadır.

Tablo:27.Öğrencilerin eğitim süresince kaldıkları yere ilişkin soruya verdikleri cevaplara göre dağılımı

Frekans Yüzde

Devlet yurdu 101 14,8

Özel yurt 87 12,7

Öğrenci evi 269 39,3

Aile evi 218 31,9

Yarı Özel Yurt 3 ,4

Akraba evi 1 ,1

Belirtilmemiş 5 ,7

Toplam 684 100,0

Örneklemin büyük bir çoğunluğu öğrenci evinde kalmakta, aile evinde kalanların oranının da yakın olduğu

görülmektedir. Örneklemin büyük çoğunluğunun öğrenci evinde kalıyor olmasında, örneklemin üçüncü ve

dördüncü sınıflar arasından seçilmesinin de etkisi olabileceği ihtimali göz önünde bulundurulmalıdır. Ayrıca

ailelerin yaşadığı yerler ülke geneline yayılmasına rağmen üniversitelerin belli merkezlerde daha çok birikmiş

olması eğitim-öğretim sürecince barınma sorununu da beraberinde getirmektedir.

Tablo:28.Örneklemin “Sosyoloji bölümüne kendi isteğinizle yerleşme durumunuzu aşağıdaki ölçekten

işaretleyiniz” ifadesine verilen cevaplara göre dağılımı

Frekans Yüzde

Çok istekli 93 13,6

İstekli 264 38,6

Orta 254 37,1

İsteksiz 59 8,6

Çok İsteksiz 14 2,0

Toplam 684 100,0

Bölüme istekli gelenlerin oranının yüksek olduğu görülmektedir. İsteksiz ve çok isteksiz oranlarının çok fazla

olmaması, çoğunlukla öğrencilerin motivasyonunun yüksek olma ihtimalini göstermektedir.

Tablo:29. Öğrencilerin “Staj yaptınız mı?” sorusuna verdikleri cevaplara göre dağılımı

Frekans Yüzde

Evet 96 14,0

Hayır 588 86,0

Toplam 684 100,0

Örneklemin büyük bir çoğunluğu staj yapmamıştır. Stajın zorunlu olmaması ve sosyolojinin salt bir meslek

olarak görülmemesi bu sonucun altında yatan nedenler olabilir. Oysa uygulamaya yönelik eğitimin bir diğer

sorun olduğu sosyoloji bölümlerinde pratik çalışma imkânı sağlanmamasının eğitim kalitesini önemli ölçüde

etkilemesi kaçınılmazdır.

Page 25: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo: 30. Öğrencilerin staj yaptığı süreye göre dağılımı

Frekans Yüzde

1 Hafta- 1 Ay Arası 33 4,8

1 Aydan Fazla - 3 Aydan Az 20 2,9

3 Aydan Fazla - 1 Yıldan Az 36 5,3

1 Yıldan Fazla 7 1,0

Kayıp Veri 588 86,0

Toplam 684 100,0

Örneklemin staj yapma süresine göre oranlarının birbirine yakın olduğu görülmektedir. Üç ay bir yıl arası staj

yapanların diğer oranlara göre nispeten fazla olduğu dikkat çekmektedir.

Tablo:31.Öğrencilerin yaptığı stajın sosyoloji ile ne kadar ilgili olduğuna göre dağılımı

Frekans Yüzde

Çok İlgili 13 1,9

İlgili 72 10,5

İlgisiz 11 1,6

Kayıp Veri 588 86,0

Toplam 684 100,0

Yaptığı stajın sosyoloji bölümü ile ilgili olduğunu söyleyenlerin oranının yüksek olduğu görülmektedir. Çok

ilgili ve ilgisiz gibi iki ayrı uçtaki cevaplar fazla değildir.

Tablo: 32.a. Öğrencilerin bölümünüzce sağlanan eğitim-öğretimin yeterlilik düzeyi sorusuna verdiği

cevapların dağılımı

Frekans Yüzde

Çok yeterli / Çok iyi 54 7,9

Yeterli / İyi 248 36,3

Orta 285 41,7

Yetersiz / Kötü 84 12,3

Çok yetersiz / Çok kötü 13 1,9

Toplam 684 100,0

Burada örneklemin büyük çoğunluğunun eğitimin ortalama ve üstü olduğunu düşündüğü görülmektedir.

Bulgular Kasapoğlu’nun 1991’de yaptığı araştırmayla paralellik göstermektedir.

Tablo:32.b. Akademisyenlerin bölümlerinde sağlanan eğitim-öğretimin yeterlilik düzeyi sorusuna

verdiği cevapların dağılımı

Frekans Yüzde

Çok yeterli 16 10,9

Yeterli 74 50,3

Orta 41 27,9

Yetersiz 13 8,8

Çok yetersiz 3 2,0

Toplam 147 100,0

Page 26: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Örneklemin büyük bir çoğunluğu yeterli gördüğünü belirtmiştir. İkinci sırayı orta, üçüncü sırayı da çok yeterli

diyenler oluşturmaktadır. Kasapoğlu’nun (1991) araştırmasıyla karşılaştırıldığında akademisyenlerin yeterli

görme oranının arttığı görülmektedir. Öğrenciler ise bölümlerince sağlanan eğitimi bahsedilen araştırmada

yeterli görürken günümüzde orta düzeyde görmektedir.

Tablo:33.a. Öğrencilerin bölümünüzdeki öğretim elemanı sayısal durumunun yeterliliği sorusuna

verdiği cevapların dağılımı

Frekans Yüzde

Çok yeterli / Çok iyi 40 5,8

Yeterli / İyi 236 34,5

Orta 277 40,5

Yetersiz / Kötü 109 15,9

Çok yetersiz / Çok kötü 22 3,2

Toplam 684 100,0

Burada örneklemin büyük çoğunluğunun öğrenci-öğretim elemanı dengesini yeterli gördüğü görülmektedir.

Kasapoğlu(1991)’deki araştırmasında öğrencilerin yaklaşık %60’ı yetersiz görürken günümüzde bu oran

%20’nin altında kalmıştır.

Tablo:33.b. Akademisyenlerin bölümünüzdeki öğretim elemanı sayısal durumunun yeterliliği sorusuna

verdiği cevapların dağılımı

Frekans Yüzde

Çok yeterli 10 6,8

Yeterli 65 44,2

Orta 36 24,5

Yetersiz 29 19,7

Çok yetersiz 7 4,8

Toplam 147 100,0

Öğretim elemanının sayısal durumu büyük bir kesim tarafından yeterli bulunmuştur. Çok yetersiz ifadesi ise

küçük bir oran tarafından dile getirilmiştir. Öğretim elemanları öğrencilere göre daha yüksek oranda yeterli

görmektedir. Aynı şekilde 1991 yılından günümüze öğretim elemanı sayısal durumunu yeterli görme oranı

%20 oranında artmıştır.

Tablo:34.a. Öğrencilerin bölümdeki öğrenci- öğretim elemanı arasındaki diyaloğa dair

değerlendirmelerinin dağılımı

Frekans Yüzde

Çok yeterli / Çok iyi 58 8,5

Yeterli / İyi 158 23,1

Orta 246 36,0

Yetersiz / Kötü 162 23,7

Çok yetersiz / Çok kötü 60 8,8

Toplam 684 100,0

Page 27: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Örneklemin çoğunluğu öğrenci-öğretim elemanı arasındaki diyaloğu orta derecede bulmaktadır. Yeterli ve

yetersiz bulanların oranının da birbirine yakın olduğu görülmektedir. Kasapoğlu(1991)’nun araştırmasında ise

öğrencilerin yarısından fazlası öğrenci-öğretim elemanı arasındaki diyaloğu yeterli görmektedir.

Tablo:34.b. Akademisyenlerin bölümlerindeki öğretim elemanı – öğrenci diyalogundaki kopukluklar

sorununa dair değerlendirmelerinin dağılımı

Frekans Yüzde

Hiçbir zaman sorun değildir 15 10,2

Çoğunlukla sorun değildir 27 18,4

Fikrim yok 15 10,2

Önemli bir sorundur 52 35,4

Çok önemli bir sorundur 38 25,9

Toplam 147 100,0

Örneklemin büyük bir kısmı öğretim elemanları ile öğrenciler arasındaki diyalog kopukluklarının önemli bir

sorun olduğunu belirtmiştir. İkinci sırada ise bunun çok önemli bir sorun olduğunu belirtenler bulunmaktadır.

Öğretim elemanları tarafından öğrenci-öğretim elemanı arasındaki diyalog kopukluğunu sorun olarak görme,

1991 yılından günümüze %10 oranında artmıştır (Kasapoğlu 1991:68).

Tablo:35. Akademisyenlerin bölümünüzdeki öğrenci – öğretim elemanı dengesi sorusuna verdiği

cevapların dağılımı

Frekans Yüzde

Çok yeterli 18 12,2

Yeterli 41 27,9

Orta 39 26,5

Yetersiz 38 25,9

Çok yetersiz 11 7,5

Toplam 147 100,0

Kaliteli bir lisans eğitimi için bölümdeki öğrenci ve öğretim elemanı dengesinin sağlanması önemlidir.

Örneklemden gelen cevaplara göre yeterli (dengeli), orta ve yetersiz diyenlerin oranları birbirine oldukça

yakındır. Bulgular Kasapoğlu’nun (1991) araştırmasıyla paralellik göstermektedir.

Tablo:36.a. Öğrencilerin bölüm toplantılarına katılımı ve bölüm yönetimine

etkilerine ilişkin soruya, öğrencilerin verdiği cevapların dağılımı

Frekans Yüzde

Çok yeterli / Çok iyi 21 3,1

Yeterli / İyi 90 13,2

Orta 238 34,8

Yetersiz / Kötü 246 36,0

Çok yetersiz / Çok kötü 89 13,0

Toplam 684 100,0

Öğrencilerin bölüm toplantılarına katılımı ve bölümde etkili olma durumunda en çok yetersiz diyenlerin

bulunduğu görülmektedir. Orta derecede diyenlerin de bu orana yakın olduğu görülmektedir.

Page 28: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo:36.b. Akademisyenlerin, sosyoloji öğrencilerinin bölüm toplantılarına katılımı ve bölüm

yönetimine etkileri sorusuna verdiği cevapların dağılımı

Frekans Yüzde

Çok yeterli 5 3,4

Yeterli 29 19,7

Orta 45 30,6

Yetersiz 37 25,2

Çok yetersiz 31 21,1

Toplam 147 100,0

Örneklemin üçte birlik kısmı öğrencilerin bölüm toplantılarına katılımı ve bölüme yönetimine etkilerini orta

derecede görmektedir. Yarısına yakın bir kısmı ise öğrencilerin katılımını yetersiz görmektedir. Bu oran

akademisyenlerin de öğrencilerin eğitim-öğretim planlamasına yetersiz oranda katılmasından şikâyetçi

olduklarını göstermektedir.

Tablo:37. Akademisyenlerin araştırmalar sırasında insanlarla olan iletişiminizi öncelikli olarak

olumsuz etkileyen faktörlerin dağılımı

Frekans Yüzde

Unvanınız 13 8,8

Hizmet süreniz 2 1,4

Yaşınız 8 5,4

Cinsiyetiniz 11 7,5

Hiçbiri 111 75,5

Alandan Alana Değişir 2 1,4

Toplam 147 100,0

Alan araştırmaları sırasında insanlarla iletişimde olumsuz bir etki yaratan bir unsur olmadığını belirtenlerin

oranı çok büyüktür. Geriye kalan örneklemin bir kısmı unvanın bir kısmı cinsiyetin olumsuz etki

yaratabileceğini belirtmiştir.

Tablo:38.a. Öğrencilerin kütüphane olanakları sorusuna verdiği cevapların dağılımı

Frekans Yüzde

Çok yeterli / Çok iyi 114 16,7

Yeterli / İyi 248 36,3

Orta 176 25,7

Yetersiz / Kötü 100 14,6

Çok yetersiz / Çok kötü 46 6,7

Toplam 684 100,0

Sosyoloji bölümünün önemli bir ayağı olan teori kısmında büyük faydaları olan kütüphane olanaklarının

büyük çoğunluğunun ortalama ve üstü olarak algılanması dikkat çekmektedir.

Page 29: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo:38. b. Akademisyenlerin kütüphane olanakları sorusuna verdiği cevapların dağılımı

Frekans Yüzde

Çok yeterli 15 10,2

Yeterli 41 27,9

Orta 45 30,6

Yetersiz 33 22,4

Çok yetersiz 13 8,8

Toplam 147 100,0

Sosyolojik kaynaklara rahat ulaşım için kütüphaneler oldukça önemlidir. Üniversitelerin kütüphane olanakları

büyük bir kesim tarafından orta olarak değerlendirilmiştir. İkinci sırayı yeterli diyenler oluşturmaktadır. Çok

yetersiz ve yetersiz olarak gelen cevaplar ise azımsanmayacak düzeydedir. Kasapoğlu’nun (1991)

araştırmasıyla karşılaştırıldığında akademisyenlerin günümüzde kütüphane olanaklarını daha yeterli gördüğü

görülmektedir.

Tablo:39.a. Öğrencilerin yabancı dil eğitiminin yeterliliği sorusuna verdiği cevapların dağılımı

Frekans Yüzde

Çok yeterli / Çok iyi 33 4,8

Yeterli / İyi 85 12,4

Orta 160 23,4

Yetersiz / Kötü 229 33,5

Çok yetersiz / Çok kötü 177 25,9

Toplam 684 100,0

Yabancı dilin yetersiz ve çok yetersiz olduğunu belirtenlerin yüksek olduğu görülmektedir. Türkçe kaynak

yetersizliği dikkate alındığında yabancı dil eğitiminin önemi ortaya çıkmaktadır. Yabancı dille ilgili yukarıda

değinilen konularla birlikte düşünüldüğünde bu verilerin eğitim kalitesi açısından önemli bir eksikliği

gösterdiği söylenebilir.

Tablo:39.b. Akademisyenlerin yabancı dil eğitiminin yeterliliği sorusuna verdiği cevapların dağılımı

Frekans Yüzde

Çok yetersiz 40 27,2

Yeterli 18 12,2

Orta 42 28,6

Yetersiz 46 31,3

Çok yetersiz 40 27,2

Toplam 147 100,0

Dil eğitiminin yeterliliği sorusuna oldukça büyük bir oranın yetersiz dediği görülmektedir. Yabancı dil

eğitimini yeterli düzeyde veren okulların diğerlerine göre oldukça az olduğu görülmektedir. Yabancı dil

eğitiminin yeterliliği 1991 yılında da aynı şekilde hem akademisyenler hem öğrenciler tarafından yetersiz

olarak görülmüştür (Kasapoğlu 1991:67).

Page 30: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo:40.a. Öğrencilerin Türkiye’deki diğer üniversitelerin Sosyoloji Bölümleriyle karşılaştırıldığında

bölümünüzün düzeyi sorusuna verdiği cevapların dağılımı

Frekans Yüzde

Çok yeterli / Çok iyi 82 12,0

Yeterli / İyi 204 29,8

Orta 256 37,4

Yetersiz / Kötü 112 16,4

Çok yetersiz / Çok kötü 30 4,4

Toplam 684 100,0

Örneklemin büyük bir kısmı diğer üniversitelerin sosyoloji bölümüyle karşılaştırıldığında kendi

üniversitesinin düzeyini orta derecede olarak değerlendirmektedir. Çok yetersiz diyenlerin çok küçük bir

oranda olduğu görülmektedir. Kasapoğlu’nun (1991) araştırmasında ise öğrencilerin yarısına yakını

bölümlerince sağlanan eğitimi orta derecede değerlendirmiştir. Üçte birlik bir kısmı ise yetersiz olarak

görmüştür.

Tablo:40.b. Akademisyenlerin Türkiye’deki diğer üniversitelerin Sosyoloji Bölümleriyle

karşılaştırıldığında bölümlerinin düzeyi sorusuna verdiği cevapların dağılımı

Frekans Yüzde

Çok yeterli 24 16,3

Yeterli 67 45,6

Orta 41 27,9

Yetersiz 11 7,5

Çok yetersiz 4 2,7

Toplam 147 100,0

Örneklemin büyük bir kısmı başka üniversitelerle kendi üniversitesini kıyaslandığında bölümünün düzeyini

yeterli olarak vurgulamıştır. Çok yetersiz değerlendirmesinde bulunanların az olduğu görülmektedir. Bu

soruya gelen cevaplar değerlendirilirken üniversitesini sahiplenen, üniversiteye karşı aidiyet duygusuyla

cevap veren akademisyenlerin değerlendirme yaparken çok yetersiz seçeneğinden uzak durabilecekleri

ihtimalini de düşünmekte yarar olabilir. Akademisyenlerin bölümlerince sağlanan eğitim düzeyine bakışında

1991 yılından günümüze çok bir değişiklik olmadığı gözlemlenmiştir (Kasapoğlu 1991:52).

Tablo: 41. Öğrencilerin bölüm derslerini veren hocaların yeterliliği sorusuna verdiği cevapların

dağılımı

Frekans Yüzde

Çok yeterli / Çok iyi 106 15,5

Yeterli / İyi 285 41,7

Orta 219 32,0

Yetersiz / Kötü 55 8,0

Çok yetersiz / Çok kötü 19 2,8

Toplam 684 100,0

Örneklemin büyük bir kısmı bölüm derslerini veren hocaları yeterli olarak görürken ikinci sırada orta olarak

değerlendirenlerin bulunduğu görülmektedir.

Page 31: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo:42. Öğrencilerin bölümde teori ve uygulama bütünlüğünün sağlanması sorusuna verdiği

cevapların dağılımı

Frekans Yüzde

Çok yeterli / Çok iyi 33 4,8

Yeterli / İyi 150 21,9

Orta 232 33,9

Yetersiz / Kötü 204 29,8

Çok yetersiz / Çok kötü 65 9,5

Toplam 684 100,0

Örneklemin büyük bir kısmı bölümde teori ve uygulama bütünlüğünün sağlanmasını orta derecede olarak

algılamaktadır. Bunu takip eden oranı ise yetersiz diyenlerin oluşturduğu görülmektedir.

Tablo:43. Öğrencilere göre bölümlerinin öğrencilerin ampirik saha çalışması yapmasını desteklemesi

sorusuna verdiği cevapların dağılımı

Frekans Yüzde

Çok yeterli / Çok iyi 32 4,7

Yeterli / İyi 133 19,4

Orta 202 29,5

Yetersiz / Kötü 212 31,0

Çok yetersiz / Çok kötü 105 15,4

Toplam 684 100,0

Öğrencilerin ampirik saha çalışması yapmasını desteklemenin yetersiz olduğunu düşünenlerin büyük bir

oranda olduğu görülmektedir. Orta dereceli olduğunu belirtenlerin de ikinci sırada olduğu görülmektedir. Bu

tablo Tablo:42 ile birlikte okunduğunda öğrencilerin eğitimin soyut düzeyde verilmesinden ciddi şekilde

rahatsız olduğu görülmektedir.

Tablo: 44. Öğrencilerin bölümlerinin staj imkânı sağlamaktaki yeterliliği soruna verdiği cevaplara

göre dağılımı

Frekans Yüzde

Çok yeterli / Çok iyi 16 2,3

Yeterli / İyi 67 9,8

Orta 130 19,0

Yetersiz / Kötü 233 34,1

Çok yetersiz / Çok kötü 238 34,8

Toplam 684 100,0

Örneklemin büyük çoğunluğu sağlanan staj imkânlarını yetersiz görmektedir. Yeterli olarak gören sadece %

12,1’lik bir kesimdir

Page 32: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo:45. Öğrencilerin gelecekte birinci olarak hangi statüde çalışmayı düşündüklerine göre dağılımı

Frekans Yüzde

Bir devlet kurumunda herhangi bir statüde 101 14,8

Bir devlet kurumda sosyolog olarak 247 36,1

Özel sektörde herhangi bir statüde 83 12,1

Özel sektörde sosyolog olarak 57 8,3

Bir sivil toplum kuruluşunsa çalışırken 17 2,5

Bağımsız olarak çalışırken 46 6,7

Siyaset ile ilişkili 34 5,0

Akademik kariyer yaparken 87 12,7

Önce öğretmen olarak çalışıp daha sonra sosyolog aile danışmanlığı yapmak 1 0,1

Babam ne arzu ederse 1 0,1

Devlet kurumunda öğretmenlik 1 0,1

Diplomalı işsiz olarak 1 0,1

Kararsız 2 0,3

Hiçbiri 1 0,1

Kayıp veri 5 0,7

Toplam 684 100,0

Örneklemin büyük bir kısmı bir devlet kurumunda sosyolog olarak çalışacağını düşünürken, ikinci sırada bir

devlet kurumunda herhangi bir statüde çalışmak isteyenlerin olduğu görülmektedir. İşsiz olarak kalacağını

düşünen % 1’lik bir kesim olması örneklemin her şeye rağmen umudunu koruduğunu göstermektedir.

Sosyolojinin meslek olarak tanımlanma sorununun tablodaki çeşitlenmenin en önemli nedeni olduğu

söylenebilir.

Tablo:46. Öğrencilere göre sosyologların istihdamının önünde engel olabilecek birinci faktörün

dağılımı

Frekans Yüzde

Sosyoloji lisans kontenjanlarının fazla olması 85 12,4

Sosyolog kadrosunun az açılması 215 31,4

Sosyologların pratiğe yönelik bilgisinin yeterli olmaması 78 11,4

Sosyolojiye ve sosyologlara gereken önemin verilmemesi 210 30,7

Sosyologların yapacağı işlerin yeterince tanımlanmaması ve belirsiz kalması 91 13,3

Sosyolojinin ve sosyoloji öğreniminin kurumsallaştırma çabaları 1 0,1

İş imkanları yetersiz 1 0,1

Kayıp veri 3 0,4

Toplam 684 100,0

Sosyolog istihdamının önündeki engelin sosyolog kadrosunun az açılması olarak görenlerin büyük bir oranda

olması göze çarpmaktadır. İkinci sırada sosyolojiye ve sosyologlara verilen değerin az olması olarak

görmektedir. Sosyologların pratiğe yönelik bilgisinin yetersiz olmasına % 11,4’ü olarak görülmektedir. Bu

sonuç, istihdam azlığının sebebinin dış etkenler olduğunun düşünüldüğünü göstermektedir.

Page 33: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo:47. Öğrencilere göre sosyologların istihdamının önünde engel olabilecek ikinci faktörün dağılımı

Frekans Yüzde

Sosyoloji lisans kontenjanlarının fazla olması 60 8,8

Sosyolog kadrosunun az açılması 174 25,4

Sosyologların pratiğe yönelik bilgisinin yeterli olmaması 90 13,2

Sosyolojiye ve sosyologlara gereken önemin verilmemesi 218 31,9

Sosyologların yapacağı işlerin yeterince tanımlanmaması ve belirsiz kalması 118 17,3

Sosyolojinin ve sosyoloji öğreniminin kurumsallaştırma çabaları 1 0,1

İş imkanları yetersiz 1 0,1

Dil eğitiminin yetersiz olması 1 0,1

Belirtilmemiş 2 0,3

Kayıp veri 19 2,8

Toplam 684 100,0

Örneklemin büyük bir kısmı sosyologların istihdamının önündeki ikinci engelin sosyolojiye ve sosyologlara

az önem verilmesi olduğunu düşünmektedir. İkinci sırayı sosyolog kadrosunun az açılmasını engel olarak

görenler oluşturmaktadır.

Tablo:48. Öğrencilere göre sosyologların istihdamının önünde engel olabilecek üçüncü faktörün

dağılımı

Frekans Yüzde

Sosyoloji lisans kontenjanlarının fazla olması 76 11,1

Sosyolog kadrosunun az açılması 126 18,4

Sosyologların pratiğe yönelik bilgisinin yeterli olmaması 104 15,2

Sosyolojiye ve sosyologlara gereken önemin verilmemesi 118 17,3

Sosyologların yapacağı işlerin yeterince tanımlanmaması ve belirsiz kalması 233 34,1

İş imkanları yetersiz 1 0,1

Lisans kontenjanlarının az olması 1 0,1

Yüksek lisans imkânın az olması 1 0,1

Önlerinin açılmaması 1 0,1

Belirtilmemiş 1 0,1

Kayıp veri 22 3,2

Toplam 684 100,0

Örneklemin büyük bir oranı sosyologların önündeki üçüncü engelin sosyologların yapacağı işlerin yeterince

tanımlanmaması ve belirsiz kalması olduğunu belirtmiştir.

Tablo:49. “Sosyoloji öğrencilerinin istihdam sorunlarının olması onların toplumsal sorunlara

odaklanmalarına engel olmaktadır.” ifadesine katılan öğrencilerin dağılımı

Frekans Yüzde

Kesinlikle Katılıyorum 125 18,3

Katılıyorum 325 47,5

Kararsızım 92 13,5

Katılmıyorum 98 14,3

Kesinlikle Katılmıyorum 44 6,4

Toplam 684 100,0

Page 34: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Örneklemin büyük bir kısmı “sosyologların istihdam sorunlarının olması onların toplumsam sorunlara

odaklanmalarına engel olmaktadır” yargısına katılmaktadır. “Katılmıyorum”, “kararsızım” ve “kesinlikle”

katılıyorum diyenlerin oranının birbirine yakın olduğu görülmektedir.

Tablo:50. “Türkiye’ de sosyoloji bölümlerinde staj zorunlu olmalıdır.” ifadesine katılan öğrencilerin

dağılımı

Frekans Yüzde

F

Kesinlikle Katılıyorum 237 34,6

Katılıyorum 237 34,6

Kararsızım 111 16,2

Katılmıyorum 51 7,5

Kesinlikle Katılmıyorum 48 7,0

Toplam 684 100,0

Örneklemin büyük çoğunluğunu oluşturan kesim stajın zorunlu olması gerektiğini düşünmektedir. Bu sonuç,

sosyologların pratik eğitime daha fazla önem verilmesi gerektiğini düşündüğünü göstermektedir.

Tablo:51. “Sosyolojide genellikle aynı konu çalışılmaktadır.” ifadesine katılan öğrencilerin dağılımı

Frekans Yüzde

Kesinlikle Katılıyorum 63 9,2

Katılıyorum 256 37,4

Kararsızım 173 25,3

Katılmıyorum 148 21,6

Kesinlikle Katılmıyorum 44 6,4

Toplam 684 100,0

Sosyolojide genellikle aynı konuların çalışıldığını düşünenlerin oranının yüksek olduğu görülmektedir.

Kararsız olanlar da bu orana yakındır. Sosyoloji çalışmalarına etkin bir şekilde katılamadıkları için yapılan

çalışmalar hakkında fikir sahibi olmamaları muhtemeldir.

Tablo:52. “Türkiye’deki sosyoloji bölümlerinde ezbere dayalı bir eğitim verilmektedir.” ifadesine

katılan öğrencilerin dağılımı

Frekans Yüzde

Kesinlikle Katılıyorum 167 24,4

Katılıyorum 251 36,7

Kararsızım 131 19,2

Katılmıyorum 99 14,5

Kesinlikle Katılmıyorum 36 5,3

Toplam 684 100,0

Örneklemin büyük bir kısmı ezbere dayalı bir eğitim verilmektedir yargısına kesinlikle katılıyorum cevabı

verirken ikinci sırada kesinlikle katılmıyorum diyenlerin olduğu görülmektedir.

Page 35: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo:53. “Bölüm derslerine giren akademisyenler öğrencilerin düşüncelerini ifade etmesini bilerek

veya bilmeyerek engellemektedir.” ifadesine katılan öğrencilerin dağılımı

Frekans Yüzde

Kesinlikle Katılıyorum 57 8,3

Katılıyorum 164 24,0

Kararsızım 161 23,5

Katılmıyorum 228 33,3

Kesinlikle Katılmıyorum 74 10,8

Toplam 684 100,0

Örneklemin büyük bir kısmı bölüm derslerine giren akademisyenlerin öğrencilerin düşüncelerini ifade

etmesini bilerek veya bilmeyerek engellediği yargısına katılmamaktadır. İkinci sırada ifadeye katılanlar

bulunmaktadır.

Tablo:54. “Sosyolojik terimlerin çoğunun yabancı olması öğrencilerin bu kavramları algılamasında

sıkıntı yaratmaktadır.” ifadesine katılan öğrencilerin dağılımı

Frekans Yüzde

Kesinlikle Katılıyorum 53 7,7

Katılıyorum 195 28,5

Kararsızım 153 22,4

Katılmıyorum 223 32,6

Kesinlikle Katılmıyorum 60 8,8

Toplam 684 100,0

Örneklemin büyük bir kısmının sosyolojik terimlerin çoğunlukla yabancı olmasının öğrencilerin bu

kavramları algılamasında sorun olmadığını belirttiği görülmektedir. Terimlerin yabancı olmasını algılamada

sorun olarak görenlerin de oranı çok düşük değildir.

Tablo:55. “Sosyologların aldıkları eğitime uygun şekilde çalıştığını düşünüyorum.” ifadesine katılan

öğrencilerin dağılımı

Frekans Yüzde

Kesinlikle Katılıyorum 45 6,6

Katılıyorum 136 19,9

Kararsızım 159 23,2

Katılmıyorum 199 29,1

Kesinlikle Katılmıyorum 145 21,2

Toplam 684 100,0

Örneklemin büyük bir çoğunluğunun kesinlikle katılmıyorum ve katılmıyorum dediği görülmektedir. Bu

sonuç sosyologların büyük çoğunluğunun aldıkları eğitime uygun olarak çalışmadığını düşündüğünü

göstermektedir.

Page 36: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo:56.a. Öğrencilerin bölümlerindeki proje ve ödevlerin niteliksizliğine dair değerlendirmelerinin

dağılımı

Frekans Yüzde

Hiçbir zaman sorun değildir 17 2,5

Çoğunlukla sorun değildir 108 15,8

Fikrim yok 111 16,2

Önemli bir sorundur 361 52,8

Çok önemli bir sorundur 87 12,7

Toplam 684 100,0

Örneklemin yarısından fazlası proje ve ödevlerin niteliksizliğinin önemli bir sorun olduğunu belirtmiştir. “Hiç

bir zaman sorun değildir” diyenlerin sayıca çok az olduğu görülmektedir. Örneklemi oluşturan öğrenciler,

kendi yaptıkları proje ve ödevlerin nitelik açısından yeterli olmadığını düşünmektedir.

Tablo:56.b. Akademisyenlerin bölümlerindeki proje ve ödevlerin niteliksizliğine dair

değerlendirmelerinin dağılımı

Frekans Yüzde

Hiçbir zaman sorun değildir 1 0,7

Çoğunlukla sorun değildir 22 15,0

Fikrim yok 11 7,5

Önemli bir sorundur 75 51,0

Çok önemli bir sorundur 38 25,9

Toplam 147 100,0

Örneklemin oldukça büyük bir kısmı bölümlerinde proje ve ödevlerin niteliksizliğin önemli veya çok önemli

bir sorun olduğunu belirtmiştir. Bunun hiçbir zaman sorun olmadığını veya çoğunlukla sorun olmadığını

belirtenlerin oranı ise oldukça düşüktür.

Tablo:57. Öğrencilerin bölümlerindeki derslerin sıklıkla öğrencilere anlattırılmasına dair

değerlendirmelerinin dağılımı

Frekans Yüzde

Hiçbir zaman sorun değildir 84 12,3

Çoğunlukla sorun değildir 236 34,5

Fikrim yok 136 19,9

Önemli bir sorundur 171 25,0

Çok önemli bir sorundur 57 8,3

Toplam 684 100,0

Örneklemin büyük bir kısmı derslerin sıklıkla öğrencilere anlattırılmasına çoğunlukla sorun değildir cevabını

vermişlerdir. Fikrim yok kısmının %19,9 gibi yüksek bir oranda olması da dikkat çekmektedir. Derslerin

öğrencilere anlattırılması sorununun, dersi anlatan öğrenciye göre değişmesi fikrim yok oranının yüksek

çıkmasında etkili olduğu söylenebilir.

Page 37: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo: 58. Akademisyenlerin bölümlerindeki derslerin sıklıkla öğrencilere anlattırılmasına dair

değerlendirmelerinin dağılımı

Frekans Yüzde

Hiçbir zaman sorun değildir 10 6,8

Çoğunlukla sorun değildir 34 23,1

Fikrim yok 27 18,4

Önemli bir sorundur 56 38,1

Çok önemli bir sorundur 20 13,6

Toplam 147 100,0

Örneklemin çoğu derslerin sıklıkla öğrencilere anlattırılmasının önemli bir sorun olduğunu belirtirken ikinci

sırada da bunun çoğunlukla sorun olmadığını belirtenlerin olduğunu görülmektedir.

Tablo:59.a. Öğrencilerin bölümlerindeki grup çalışmalarının niteliksizliğine dair değerlendirmelerinin

dağılımı

Frekans Yüzde

Hiçbir zaman sorun değildir 13 1,9

Çoğunlukla sorun değildir 107 15,6

Fikrim yok 122 17,8

Önemli bir sorundur 333 48,7

Çok önemli bir sorundur 109 15,9

Toplam 684 100,0

Grup çalışmalarının niteliksizliğini örneklemin büyük bir çoğunluğunun önemli bir sorun olarak gördüğü,

“hiçbir zaman sorun değil” diyenlerin ise az sayıda olduğu görülmektedir. Grup çalışmalarının niteliği grup

üyelerinin birbirleriyle olan ilişkileriyle, grubun motivasyonu ile doğrudan ilgilidir.

Tablo:59.b. Akademisyenlerin bölümlerindeki grup çalışmalarının niteliksizliğine dair

değerlendirmelerinin dağılımı

Frekans Yüzde

Çoğunlukla sorun değildir 21 14,3

Fikrim yok 24 16,3

Önemli bir sorundur 73 49,7

Çok önemli bir sorundur 29 19,7

Toplam 147 100,0

Örneklemin büyük bir kısmı grup çalışmalarının niteliksizliğinin önemli olduğunu belirtmektedir. “Çok

önemli sorundur”, “fikrim yok” ve “çoğunlukla sorun değildir” diyenlerin oranının da yüksek olduğu

görülmektedir.

Page 38: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo:60.a. Öğrencilerin bölümlerindeki bazı dersler için tek dönemin yetersizliğine dair

değerlendirmelerinin dağılımı

Frekans Yüzde

Hiçbir zaman sorun değildir 27 3,9

Çoğunlukla sorun değildir 100 14,6

Fikrim yok 118 17,3

Önemli bir sorundur 306 44,7

Çok önemli bir sorundur 133 19,4

Toplam 684 100,0

Örneklemin büyük bir kısmı bazı dersler için tek dönemin yetersizliğini önemli bir sorun olarak algılarken,

hiçbir zaman sorun değildir diyenlerin çok küçük bir oranda olduğu görülmektedir. Bazı derslerin tek döneme

sığdırılmaya çalışılması o dersin yüzeysel işlenmesine sebep olabilmektedir.

Tablo: 60.b. Akademisyenlerin bölümlerindeki bazı dersler için tek dönemin yetersizliğine dair

değerlendirmelerinin dağılımı

Frekans Yüzde

Hiçbir zaman sorun değildir 2 1,4

Çoğunlukla sorun değildir 41 27,9

Fikrim yok 30 20,4

Önemli bir sorundur 55 37,4

Çok önemli bir sorundur 19 12,9

Toplam 147 100,0

Bazı dersler için tek dönemin yetersiz olmasının bölümlerinde önemli bir sorun olduğunu belirten

akademisyenlerin de oranı oldukça fazladır. Çoğunlukla sorun olmadığını belirtenler ise ikinci sıradadır.

Tablo: 61.a. Öğrencilerin bölüm dışı seçmeli derslerin az olmasına dair değerlendirmelerinin dağılımı

Frekans Yüzde

Hiçbir zaman sorun değildir 80 11,7

Çoğunlukla sorun değildir 212 31,0

Fikrim yok 110 16,1

Önemli bir sorundur 188 27,5

Çok önemli bir sorundur 94 13,7

Toplam 684 100,0

Bölüm dışı seçmeli derslerin az oluşuna bir sorun olarak yaklaşanların sayısı ile bu durumu bir sorun olarak

görmeyenlerin sayısı birbirine yakındır.

Tablo:61.b. Akademisyenlerin bölüm dışı seçmeli derslerin az olmasına dair değerlendirmelerinin

dağılımı

Frekans Yüzde

Hiçbir zaman sorun değildir 5 3,4

Çoğunlukla sorun değildir 54 36,7

Fikrim yok 28 19,0

Önemli bir sorundur 34 23,1

Çok önemli bir sorundur 26 17,7

Toplam 147 100,0

Page 39: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Örneklemin büyük bir kısmı bölüm dışı seçmeli derslerin az olmasının çoğunlukla sorun olmadığını

belirtmiştir. Bunun önemli bir sorun olduğunu ve çok önemli bir sorun olduğunu belirtenlerin oranı ise

azımsanmayacak düzeydedir.

Tablo:62.a. Öğrencilerin bölümlerinde yeterli sayıda sosyoloji dersi açılmamasına dair

değerlendirmelerinin dağılımı

Frekans Yüzde

Hiçbir zaman sorun değildir 31 4,5

Çoğunlukla sorun değildir 117 17,1

Fikrim yok 136 19,9

Önemli bir sorundur 270 39,5

Çok önemli bir sorundur 130 19,0

Toplam 684 100,0

Yeterli sayıda sosyoloji dersi açılmaması örneklemin büyük bir çoğunluğu tarafından önemli bir sorun olarak

görülmektedir. “Çok önemli bir sorundur” ve “fikrim yok” diyenlerin oranı birbirine çok yakındır.

Tablo:62. b. Akademisyenlerin bölümlerinde yeterli sayıda sosyoloji dersi açılmamasına dair

değerlendirmelerinin dağılımı

Frekans Yüzde

Hiçbir zaman sorun değildir 17 11,6

Çoğunlukla sorun değildir 35 23,8

Fikrim yok 33 22,4

Önemli bir sorundur 45 30,6

Çok önemli bir sorundur 17 11,6

Toplam 147 100,0

Örneklemin büyük bir kısmı bölümlerinde yeterli sayıda sosyoloji dersinin açılmamasının önemli bir sorun

olduğunu, buna yakın bir oran ise çoğunlukla sorun olduğunu belirtmiştir.

Tablo:63.a. Öğrencilerin e-kütüphane imkânlarının yetersizliğine dair değerlendirmelerinin dağılımı

Frekans Yüzde

Hiçbir zaman sorun değildir 45 6,6

Çoğunlukla sorun değildir 136 19,9

Fikrim yok 123 18,0

Önemli bir sorundur 248 36,3

Çok önemli bir sorundur 132 19,3

Toplam 684 100,0

Örneklemin büyük bir çoğunluğu e-kütüphane imkânlarının yetersizliğini önemli bir sorun olarak

görmektedir. “Çoğunlukla sorun değildir” ve “çok önemli bir sorundur” ifadelerinin oranlarının yakın olduğu

görülmektedir. “Fikrim yok” cevabının yüksek olmasının ise bu alanın bilinirliğiyle ilgili bir durum olduğu

söylenebilir.

Page 40: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo:63.b. Akademisyenlerin e-kütüphane olanaklarının yetersizliğine dair değerlendirmelerinin

dağılımı

Frekans Yüzde

Hiçbir zaman sorun değildir 6 4,1

Çoğunlukla sorun değildir 24 16,3

Fikrim yok 19 12,9

Önemli bir sorundur 63 42,9

Çok önemli bir sorundur 35 23,8

Toplam 147 100,0

Örneklemin büyük bir kısmı e-kütüphane olanaklarının yetersizliğinin önemli bir sorun olduğunu belirtmiştir.

İkinci sırada ise kütüphane imkânlarının bölümlerinde önemli bir sorun olduğunu belirtenler bulunmaktadır.

Tablo:64.a. Öğrencilerin, akademisyenlerin derslerde görsel-işitsel eğitim araçlarını (tepegöz, video,

slayt, vb.) kullanmamasına dair değerlendirmelerinin dağılımı

Frekans Yüzde

Hiçbir zaman sorun değildir 56 8,2

Çoğunlukla sorun değildir 162 23,7

Fikrim yok 85 12,4

Önemli bir sorundur 255 37,3

Çok önemli bir sorundur 126 18,4

Toplam 684 100,0

Örneklemin büyük bir kısmı derslerde görsel- işitsel eğitim araçların kullanılmamasının önemli bir sorun

olduğunu belirtmiştir. “Çoğunlukla sorun değildir” diyenlerin de düşük oranda olmadığı görülmektedir.

Görsel işitsel araçların kullanımı, örneklemin öğrenim gördüğü üniversitenin imkânları ve öğretim üyelerinin

tercih ettiği ders anlatma yöntemiyle ilgili olduğu söylenebilir.

Tablo:64.b. Akademisyenlerin derslerde görsel-işitsel eğitim araçlarının (tepegöz, video, slayt, vb.)

kullanılmamasına dair değerlendirmelerinin dağılımı

Frekans Yüzde

Hiçbir zaman sorun değildir 12 8,2

Çoğunlukla sorun değildir 47 32,0

Fikrim yok 31 21,1

Önemli bir sorundur 39 26,5

Çok önemli bir sorundur 18 12,2

Toplam 147 100,0

Örneklemin büyük bir kısmı derslerde görsel işitsel eğitim araçlarının kullanılmamasının çoğunlukla sorun

olmadığını belirtirken, önemli bir sorun olduğunu belirtenlerin oranının da yüksek olduğu görülmektedir.

Page 41: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo: 65.a. Öğrencilerin sosyoloji bölümünün yeterince tanınmamasına dair değerlendirmelerinin

dağılımı

Frekans Yüzde

Hiçbir zaman sorun değildir 19 2,8

Çoğunlukla sorun değildir 49 7,2

Fikrim yok 71 10,4

Önemli bir sorundur 277 40,5

Çok önemli bir sorundur 268 39,2

Toplam 684 100,0

Örneklemin büyük bir kısmı sosyolojinin tanınmamasını “çok önemli” veya “önemli” bir sorun olarak ifade

etmiştir. Sorun olmadığını ifade edenlerin oranı ise oldukça düşüktür.

Tablo:65.b. “Sosyoloji bölümü yeterince tanınmamaktadır.” ifadesine katılan akademisyenlerin

dağılımı

Frekans Yüzde

Kesinlikle Katılıyorum 30 20,4

Katılıyorum 63 42,9

Kararsızım 23 15,6

Katılmıyorum 26 17,7

Kesinlikle Katılmıyorum 5 3,4

Toplam 147 100,0

Sosyoloji bölümünün tanınmaması sorusuna verilen yanıtların çoğunluğu “katılıyorum” şeklinde iken önemli

bir kısım kesinlikle katıldığını belirtmiştir. Katılmıyorum ve katılıyorum diyenlerin cevaplarının

cevaplayanların çevrelerinde sosyoloji bölümünün tanınıyor olmasından kaynaklı olma ihtimali vardır.

Tablo:66.a. Öğrencilerin sosyolojideki temel kuramcılara derslerde yeterince yer

verilmemesine dair değerlendirmelerinin dağılımı

Frekans Yüzde

Hiçbir zaman sorun değildir 39 5,7

Çoğunlukla sorun değildir 138 20,2

Fikrim yok 104 15,2

Önemli bir sorundur 273 39,9

Çok önemli bir sorundur 130 19,0

Toplam 684 100,0

Sosyolojideki temel kuramcılara derslerde yeterince yer verilmemesi örneklemin büyük bir çoğunluğu

tarafından önemli bir sorun olarak algılanmaktadır. “Çoğunlukla sorun değildir” diyenlerin oranı yüksektir.

“Hiçbir zaman sorun değildir” diyenlerin az sayıda olduğu da görülmektedir.

Page 42: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo:66.b. Akademisyenlerin sosyolojideki temel kuramcılara derslerde yeterince yer verilmemesine

dair değerlendirmelerinin dağılımı

Frekans Yüzde

Hiçbir zaman sorun değildir 15 10,2

Çoğunlukla sorun değildir 31 21,1

Fikrim yok 23 15,6

Önemli bir sorundur 58 39,5

Çok önemli bir sorundur 20 13,6

Toplam 147 100,0

Örneklemin büyük bir kısmı bölümlerinde sosyolojideki temel kuramcılara yeterince yer verilmemesinin

önemli bir sorun olduğunu belirtmiştir. Bunun çoğunlukla sorun olmadığını ifade edenler ise ikinci sıradadır.

Tablo:67.a. Öğrencilerin sosyoloji lisans bölümünü seçtikleri dönemdeki beklentileriyle, kendilerine

verilen eğitim arasındaki farkın olmasına dair değerlendirmelerinin dağılımı

Frekans Yüzde

Hiçbir zaman sorun değildir 18 2,6

Çoğunlukla sorun değildir 90 13,2

Fikrim yok 115 16,8

Önemli bir sorundur 291 42,5

Çok önemli bir sorundur 170 24,9

Toplam 684 100,0

Örneklemin büyük bir çoğunluğu sosyoloji lisans eğitimi seçen öğrencilerin beklentileriyle kendilerine verilen

eğitim arasındaki farkın önemli bir sorun olduğunu belirtmiştir. Bu sonuç öğrencilerin büyük çoğunluğunun

beklentilerinin karşılanmadığı şeklinde yorumlanabilir. Sosyoloji lisans bölümünü seçtikleri dönemdeki

beklentileriyle, kendilerine verilen eğitim arasındaki farkın sorun olarak görülmesi 1991 yılından günümüze

%15 oranında bir artış göstermiştir (Kasapoğlu 1991:88).

Tablo:67.b. Akademisyenlerin sosyoloji lisans eğitimini seçen öğrencilerin beklentileriyle, kendilerine

verilen eğitim arasındaki farkın olmasına dair değerlendirmelerinin dağılımı

Frekans Yüzde

Hiçbir zaman sorun değildir 1 0,7

Çoğunlukla sorun değildir 32 21,8

Fikrim yok 33 22,4

Önemli bir sorundur 52 35,4

Çok önemli bir sorundur 29 19,7

Toplam 147 100,0

Sosyolojiyi seçen öğrencilerin beklentileri ile kendilerine verilen eğitim arasındaki farkın önemli bir sorun

olduğunu belirten akademisyenlerin oranı yüksektir. İkinci sırada ise çoğunlukla sorun olmadığını belirtenler

bulunmaktadır. Ancak sorun olduğunu belirtenlerin oranları daha yüksektir. Akademisyenlerin bu konudaki

görüşü 1991 yılından günümüze pek bir değişiklik göstermemiştir (Kasapoğlu 1991:88).

Page 43: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo:68.a. Öğrencilerin bölümlerinde sosyolog olmanın salt bir meslek olmaktan öte bir yaşam tarzı

olduğunun bilincinde bir eğitim yapılmasına dair değerlendirmelerinin dağılımı

Frekans Yüzde

Hiçbir zaman sorun değildir 82 12,0

Çoğunlukla sorun değildir 128 18,7

Fikrim yok 111 16,2

Önemli bir sorundur 220 32,2

Çok önemli bir sorundur 143 20,9

Toplam 684 100,0

Örneklemin büyük bir kısmı sosyolog olmanın salt bir meslek olmaktan öte bir yaşam tarzı olduğunun

bilincinde eğitim yapılmasını önemli bir sorun şeklinde algılamaktadır. Oranların birbirine yakın olduğu

görülmektedir. “Hiçbir zaman sorun değildir” ve “çoğunlukla sorun değildir” diyenlerin toplamının da az

sayıda olmadığı görülmektedir. Bölüme meslek kaygısıyla gelenler kadar yalnızca sosyolojiyi öğrenmek ve

benimsemek için gelenlerin de olduğu da yine tablodan çıkarabilecek bir başka sonuçtur.

Tablo:68.b. Akademisyenlerin bölümlerinde sosyolog olmanın salt bir meslek olmaktan öte bir yaşam

tarzı olduğunun bilincinde bir eğitim yapılmamasına dair değerlendirmelerinin dağılımı

Frekans Yüzde

Hiçbir zaman sorun değildir 7 4,8

Çoğunlukla sorun değildir 27 18,4

Fikrim yok 22 15,0

Önemli bir sorundur 50 34,0

Çok önemli bir sorundur 41 27,9

Toplam 147 100,0

Akademisyenlerin %60’tan fazlası sosyolog olmanın salt bir meslek olmaktan öte bir yaşam tarzı olduğunun

bilincinde bir eğitim yapılmadığını belirtmiştir. Akademisyenler bu sorunun, öğrencilerden daha fazla

bilincindedir. Fakat 1991 yılındaki verilerle karşılaştırdığımızda öğrenciler ve akademisyenler açısından,

günümüzle neredeyse aynı oranlarda sorunsallaştırıldığı görülmektedir. Bu durum, sosyolog olmanın

meslekten öte yaşam tarzı olduğunun farkında olan akademisyenler tarafından bu soruna bir çözüm

getirilmediğini göstermektedir.

Tablo:69.a. Öğrencilerin batı aktarmacılık yönü ağır basan öğretim sonucu, ülke gerçeklerine yönelik

eğitim yapılmamasına dair değerlendirmelerinin dağılımı

Frekans Yüzde

Hiçbir zaman sorun değildir 19 2,8

Çoğunlukla sorun değildir 79 11,5

Fikrim yok 94 13,7

Önemli bir sorundur 266 38,9

Çok önemli bir sorundur 226 33,0

Toplam 684 100,0

Örneklemin büyük bir çoğunluğu ülke gerçeklerine yönelik eğitim yapılmamasının önemli bir sorun olduğunu

belirtmiştir. Çok önemli bir sorundur diyenlerin oranı da ikinci sıradadır. Bu durum ülke gerçeklerine yönelme

Page 44: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

konusunda batı merkezli eğitimin yetersizliği olarak ele alınabilir. Ülke şartlarının farklı olması, batı

kaynaklarının ülkemizin gerçekleriyle yeterince uyuşmadığı olarak yorumlanabilir. Kasapoğlu’nun (1991)

araştırmasıyla karşılaştırma yaptığımızda paralellik gösterdiği fakat günümüzde daha az oranda sorun olarak

ifade edildiği görülmektedir.

Tablo: 69.b. “Batı aktarmacılık yönü ağır basan öğretim nedeniyle, ülke gerçeklerine yönelik eğitim

yapılmamaktadır.” ifadesine katılan akademisyenlerin dağılımı

Frekans Yüzde

Kesinlikle Katılıyorum 25 17,0

Katılıyorum 59 40,1

Kararsızım 27 18,4

Katılmıyorum 31 21,1

Kesinlikle Katılmıyorum 5 3,4

Toplam 147 100,0

Batıdan aktarmacılığının ağır basması nedeniyle ülke gerçeklerinden uzak eğitim yapıldığına katılanların oranı

yüksekken, kesinlikle katılanların oranının çok yüksek olmadığı görülmektedir. “Kesinlikle katılmıyorum”

diyenlerin oranına bakıldığında ise bu oranın oldukça düşük olduğu görülecektir. 1991’deki araştırmayla

kıyasladığımızda, akademisyenlerin günümüzde Batı aktarmacılığını daha az oranda sorunsallaştırdığı

söylenebilir. Son dönemlerde kültürü ön plana çıkaran sosyolojik çalışmaların bu durumu desteklediği

söylenebilir.

Tablo: 70. Öğrencilerin sosyoloji lisans eğitiminin, mezuniyet sonrası mesleki uygulamalara yönelik

olmamasına dair değerlendirmelerinin dağılımı

Frekans Yüzde

Hiçbir zaman sorun değildir 12 1,8

Çoğunlukla sorun değildir 56 8,2

Fikrim yok 80 11,7

Önemli bir sorundur 289 42,3

Çok önemli bir sorundur 247 36,1

Toplam 684 100,0

Örneklemin büyük bir kısmı sosyoloji lisans eğitiminin, mezuniyet sonrası mesleki uygulamalara yönelik

olmamasını çok önemli bir sorun şeklinde nitelendirmektedir. % 11,7’si ise “fikrim yok” şeklinde cevap

vermiştir. İstihdam sorunları arasında ele alınabilecek bu konuda örneklemin büyük bir çoğunluğu aldığı

eğitimi mesleki uygulamalara yönelik görmemekte, bunu sosyoloji için bir sorun olarak ele almaktadır. Bu

durum Kasapoğlu’nun (1991) araştırmasıyla paralellik göstermektedir.

Page 45: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo:71. Öğrencilerin bölüm ile mezunlarını istihdam eden kuruluşlar arasında diyalog kopukluğuna

dair değerlendirmelerinin dağılımı

Frekans Yüzde

Hiçbir zaman sorun değildir 12 1,8

Çoğunlukla sorun değildir 35 5,1

Fikrim yok 104 15,2

Önemli bir sorundur 275 40,2

Çok önemli bir sorundur 258 37,7

Toplam 684 100,0

Örneklemin büyük çoğunluğunun bölüm ile mezunları istihdam eden kuruluşlar arasında diyalog

kopukluğunu çok önemli sorun olarak gördüğü anlaşılmaktadır. Bu durum sosyoloji bölümünün yeterince

tanınmadığı ve bu kuruluşlarla diyaloga geçilerek sosyoloji bölümünün tanıtılmasının gerekliliği şeklinde

yorumlanabilir.

Tablo:72.a. Öğrencilerin derslerin kuramsal olarak işlenmesi uygulama ve

stajlara yeterince yer verilmemesine dair değerlendirmelerinin dağılımı

Frekans Yüzde

Hiçbir zaman sorun değildir 11 1,6

Çoğunlukla sorun değildir 39 5,7

Fikrim yok 90 13,2

Önemli bir sorundur 257 37,6

Çok önemli bir sorundur 287 42,0

Toplam 684 100,0

Örneklemin önemli bir kısmı derslerin çoğunlukla kuramsal olarak işlenmesini uygulama ve stajlara yeterince

yer verilmemesini önemli bir sorun olarak algılamaktadır. Burada dikkat çeken daha önceki sorularda

sosyologların istihdamının önündeki engeller arasında genelde dış etkenler öne çıkarken, sosyolojinin

bölümünün eğitimine bakıldığında da bu tarz eksikliklerin görüldüğüdür.

Tablo:72.b. Akademisyenlerin bölümlerinde derslerin kuramsal olarak işlenmesi uygulama ve stajlara

yeterince yer verilmemesine dair değerlendirmelerinin dağılımı

Frekans Yüzde

Hiçbir zaman sorun değildir 5 3,4

Çoğunlukla sorun değildir 21 14,3

Fikrim yok 22 15,0

Önemli bir sorundur 65 44,2

Çok önemli bir sorundur 34 23,1

Toplam 147 100,0

Örneklemin büyük bir kısmı derslerin kuramsal olarak işlenmesi uygulama ve stajlara yeterince yer

verilmemesinin önemli bir sorun olduğu belirtmiştir. İkinci sırada ise bunun çok önemli bir sorun olduğunu

belirtenler bulunmaktadır. “Hiçbir zaman” veya “çoğunlukla” sorun olmadığını belirtenlerin oranı oldukça

düşüktür.

Page 46: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo:73. Öğrencilerin bilimsel toplantı, konferans vb. düzenleme olanaklarının sınırlılığına dair

değerlendirmelerinin dağılımı

Frekans Yüzde

Hiçbir zaman sorun değildir 16 2,3

Çoğunlukla sorun değildir 92 13,5

Fikrim yok 95 13,9

Önemli bir sorundur 297 43,4

Çok önemli bir sorundur 184 26,9

Toplam 684 100,0

Örneklemin büyük bir kısmı bilimsel toplantı, konferans vb. düzenleme olanaklarının sınırlılığını önemli bir

sorun olarak algılarken, yine önemli bir kısmı çok önemli bir sorun olarak algılamaktadır. Sosyoloji

öğrencilerinin yaptığı proje ve ödevler not verildikten sonra değersizleşmektedir, bu tarz konferans ve bilimsel

toplantıların yapılması hem bu ödevlerin paylaşılamaması, hem de tecrübeli sosyologlar veya diğer bilim

insanları ile deneyim aktarımının sağlanamaması anlamına gelmektedir. İletişimin bu kadar önemli bir yer

kapladığı bir bilim olan sosyolojide bilimsel toplantı ve konferans daha önemli bir hale gelmektedir. Bu da

eksikliğinin önemli bir sorun hale gelmesine sebep olmaktadır.

Tablo:74.a. Öğrencilere göre bölümün öncelikle tercih edilmemesi nedeniyle, derslere ve alanlarına

ilgisiz kalınmasına dair değerlendirmelerinin dağılımı

Frekans Yüzde

Hiçbir zaman sorun değildir 13 1,9

Çoğunlukla sorun değildir 64 9,4

Fikrim yok 105 15,4

Önemli bir sorundur 286 41,8

Çok önemli bir sorundur 216 31,6

Toplam 684 100,0

Örneklemin büyük bir kısmı öğrencilerin bölümü öncelikle tercih ederek gelmemesini önemli bir sorun olarak

görmektedir. Sosyoloji okumak, istihdam sıkıntıları ile birlikte bir motivasyon eksikliğiyle ilerlemektedir,

aynı zamanda öncelikli tercih olmaması bu motivasyonun daha da azalmasına yol açmaktadır. Kasapoğlu’nun

(1991) verileriyle karşılaştırdığımızda bu durumu önemli bir sorun olarak görenlerin oranının %10 oranında

düştüğü görülmektedir.

Tablo:74.b. Akademisyenlerin, bölümlerindeki öğrencilerin sosyolojiyi öncelikle tercih ederek

gelmemesi nedeniyle derslere ve alanlarına ilgisiz kalmalarına dair değerlendirmelerinin dağılımı

Frekans Yüzde

Hiçbir zaman sorun değildir 1 0,7

Çoğunlukla sorun değildir 12 8,2

Fikrim yok 17 11,6

Önemli bir sorundur 59 40,1

Çok önemli bir sorundur 58 39,5

Toplam 147 100,0

Page 47: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Örneklemin büyük bir kısmı öğrencilerin bölümü öncelikle tercih ederek gelmemesi nedeniyle derslere,

alanlarına ilgisiz kalmasını önemli bir sorun olarak görürken, “çok önemli bir sorun” olarak görenlerin

oranının da yakın olduğu görülmektedir. Günümüzde olduğu gibi 1991 yılında da akademisyenlerin çoğu için

öğrencilerin sosyolojiyi öncelikli tercih ederek gelmemeleri nedeniyle derslere ve alana ilgisiz olmaları önemli

bir sorun olduğu tespit edilmişti (Kasapoğlu 1991:89).

Tablo:75. Öğrencilerin sosyologların kamudaki istihdamının (kadro sayısı, kadro sınıfı, teknik hizmet,

vb) yetersizliğine dair değerlendirmelerinin dağılımı

Frekans Yüzde

Hiçbir zaman sorun değildir 10 1,5

Çoğunlukla sorun değildir 22 3,2

Fikrim yok 68 9,9

Önemli bir sorundur 234 34,2

Çok önemli bir sorundur 350 51,2

Toplam 684 100,0

Örneklemin çoğunluğu sosyologların kamudaki istihdamının yetersizliğini önemli bir sorun olarak görmüştür.

Önemli bir sorun diyenlerin oranı da yüksektir. Hiçbir zaman sorun değil ve çoğunlukla sorun değil diyenlerin

oranının da yüksek olmadığı görülmektedir. Buradan hareketle katılımcıların çoğunluğunun kamuda çalışmak

istediği sonucu çıkarılabilir.

Tablo: 76. Öğrencilerin sosyoloji alanında elde edilmiş bilgilerin çok hızlı değişmesine dair

değerlendirmelerinin dağılımı

Frekans Yüzde

Hiçbir zaman sorun değildir 49 7,2

Çoğunlukla sorun değildir 154 22,5

Fikrim yok 195 28,5

Önemli bir sorundur 215 31,4

Çok önemli bir sorundur 71 10,4

Toplam 684 100,0

Örneklemin üçte birlik kısmı sosyoloji alanında elde edilmiş bilgilerin çok hızlı değişmesini önemli bir sorun

olarak görmektedir. Çoğunlukla sorun değildir, fikrim yok ve önemli bir sorundur diyenlerin oranları birbirine

yakın şekilde dağılmıştır. Kasapoğlu’nun (1991) araştırmasında öğrencilerin yarısından fazlası sorun

olmadığını belirtmiştir. Günümüzde iletişim teknolojilerinin gelişmesiyle bilgiler çok hızlı yayılıp bir o kadar

da hızlı tüketilmektedir. Bu nedenle yirmi yıl önce sorun olarak algılanmayan bilginin hızla değişmesi

günümüzde sorun olarak algılanmaya başlanmıştır.

Page 48: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo:77.a. Öğrencilerin sosyolojinin toplumda uyandırdığı çağrışım ve yarattığı imaja dair

değerlendirmelerinin dağılımı

Frekans Yüzde

Hiçbir zaman sorun değildir 36 5,3

Çoğunlukla sorun değildir 107 15,6

Fikrim yok 123 18,0

Önemli bir sorundur 257 37,6

Çok önemli bir sorundur 161 23,5

Toplam 684 100,0

Büyük çoğunluğun sosyolojinin toplumda uyandırdığı çağrışım ve uyandırdığı imajdan rahatsız olduğu

görülmektedir. Bu imaj hem kendi toplumsal kimlikleri üzerinde etkili olmakta hem de istihdam konusunda

etkili olabilmektedir. Öğrencilerin, sosyolojinin toplumda uyandırdığı çağrışım ve yarattığı imaj konusunda

1991 yılında da aynı şekilde kötümser olduğu algılanmıştır(Kasapoğlu 1991:85).

Tablo:77.b. “Sosyolojinin toplumda uyandırdığı çağrışım ve yarattığı imaj olumsuz yöndedir.”

ifadesine katılan akademisyenlerin dağılımı

Frekans Yüzde

Kesinlikle Katılıyorum 19 12,9

Katılıyorum 30 20,4

Kararsızım 29 19,7

Katılmıyorum 55 37,4

Kesinlikle Katılmıyorum 14 9,5

Toplam 147 100,0

Sosyolojinin toplumda uyandırdı çağrışım ve yarattığı imajın olumsuz olduğuna katılmayanların oranı

fazladır. İkinci sırada katılanlar, üçüncü sırada kesinlikle katılanlar gelmektedir. Öğrenciler açısından

sosyolojinin uyandırdığı çağrışım ve yarattığı imaj yirmi yıl içerisinde değişmemiş olsa da; akademisyenler

için durum biraz tersidir. Akademisyenler 1991 yılında bu durumu sorun olarak görürken 2014 yılında yarısına

yakını için sorun teşkil etmemektedir.

Tablo.78.a. Öğrencilerin üniversite / fakülte yönetimlerinin sosyoloji bölümleri hakkındaki algısına

dair değerlendirmelerinin dağılımı

Frekans Yüzde

Hiçbir zaman sorun değildir 25 3,7

Çoğunlukla sorun değildir 109 15,9

Fikrim yok 145 21,2

Önemli bir sorundur 257 37,6

Çok önemli bir sorundur 148 21,6

Toplam 684 100,0

Örneklemin büyük bir kısmı üniversite ve fakülte yönetimlerinin sosyoloji bölümleri hakkında algısının çok

önemli bir sorun olduğunu belirtmektedir. Bölüm hakkındaki olumsuz algı üniversite kaynaklarının

dağılımında ve herhangi bir durumda bölüm öğrencisine uygulanan cezaların daha katı olmasında etkili

olabilmektedir. % 21,2’lik bir kısmın “fikrim yok” cevabı vermesi ise diğer sorularla karşılaştırıldığında

dikkat çekmektedir.

Page 49: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo:78.b. Akademisyenlerin üniversite/fakülte yönetimlerinin sosyoloji bölümü hakkındaki algısına

dair değerlendirmelerinin dağılımı

Frekans Yüzde

Hiçbir zaman sorun değildir 5 3,4

Çoğunlukla sorun değildir 36 24,5

Fikrim yok 27 18,4

Önemli bir sorundur 50 34,0

Çok önemli bir sorundur 29 19,7

Toplam 147 100,0

Örneklemin çoğunluğu üniversite/fakülte yönetiminin sosyoloji bölümü hakkındaki algısının önemli bir sorun

olduğunu belirtmiştir İkinci sırayı ise bu algının çoğunlukla sorun olmadığını ifade edenler oluşturmaktadır.

Tablo:79. Akademisyenlere göre sosyologların temel olarak sahip olması gereken birinci sıradaki

önemli özelliğin dağılımı

Frekans Yüzde

Devletin/resmi kuruluşların ihtiyaçlarıyla uyumlu çalışan 8 5,4

Araştırma şirketlerinin ihtiyaçlarıyla uyumlu çalışan 2 1,4

Ötekilerden (dezavantajlı/etnik/cinsiyet vb. Ayrımına uğrayanlardan) yana tavır sergileyebilen 17 11,6

Eleştirel bakış açısıyla çalışmalar yapan 104 70,7

Sivil toplum kuruluşlarında aktif görev alan 1 0,7

Uluslararası yayın yapan 8 5,4

Kavramsal ve teknik bilgiyle birlikte kullanma kapasitesi 1 0,7

Öğrencileri eğiten 1 0,7

Öz güvenli, analitik 1 0,7

Bilimsel değerlere göre çalışma yapan 1 0,7

Kendi toplumunun özgün yanlarını çalışan 1 0,7

Hepsi 1 0,7

Hiçbiri 1 0,7

Toplam 147 100,0

Örneklemin büyük bir çoğunluğu bir sosyoloğun öncelikle eleştirel bakış açılarıyla çalışmalar yapması

gerektiğini belirtmiştir. Bu durum aynı zamanda akademinin en genel amacıdır. İkinci sırayı ötekilerden yana

tavır sergileyebilen cevabı almıştır. Resmi kuruluşların ihtiyaçlarına yönelik çalışma oranının ve uluslararası

yayın yapma özelliklerine sahip olması gerektiğini düşünenlerin oranının da yakın olduğu görülmektedir

Page 50: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo:80. Akademisyenlere göre sosyologların temel olarak sahip olması gereken ikinci sıradaki önemli

özelliğin dağılımı

Frekans Yüzde

Devletin/resmi kuruluşların ihtiyaçlarıyla uyumlu çalışan 8 5,4

Araştırma şirketlerinin ihtiyaçlarıyla uyumlu çalışan 12 8,2

Ötekilerden (dezavantajlı/etnik/cinsiyet vb. Ayrımına uğrayanlardan) yana tavır sergileyebilen 42 28,6

Eleştirel bakış açısıyla çalışmalar yapan 22 15,0

Sivil toplum kuruluşlarında aktif görev alan 27 18,4

Uluslararası yayın yapan 26 17,7

Bilimsel çalışmalarını nitelikli yapan 1 0,7

Sosyal bilimlerde mümkün olabildiği kadarıyla objektif olabilmek 1 0,7

Toplumsal adaletin gelişmesine yardımcı olan 1 0,7

Kayıp veri 7 4,8

Toplam 147 100,0

Örneklemin büyük bir kısmı sosyologlarda bulunması gereken ikinci temel özellik olarak ötekileştirilenlerden

yana tavır sergilemesi gerektiğini ifade etmiştir. Bu durum sosyolojinin “eleştirel” yönüyle de uyum

göstermektedir.

Tablo:81. Akademisyenlere göre sosyologların temel olarak sahip olması gereken üçüncü sıradaki

önemli özelliğin dağılımı

Frekans Yüzde

Devletin/resmi kuruluşların ihtiyaçlarıyla uyumlu çalışan 18 12,2

Araştırma şirketlerinin ihtiyaçlarıyla uyumlu çalışan 4 2,7

Ötekilerden (dezavantajlı/etnik/cinsiyet vb. Ayrımına uğrayanlardan) yana tavır sergileyebilen 22 15,0

Eleştirel bakış açısıyla çalışmalar yapan 6 4,1

Sivil toplum kuruluşlarında aktif görev alan 40 27,2

Uluslararası yayın yapan 37 25,2

İletişimi kuvvetli olma 1 0,7

Güncel tartışmaları takip eden 1 0,7

Kendisi ve Yaptığı İşle Barışık Kişisel ve Umumi Beklentileri Dikkate Alan 1 0,7

Sosyal politika üretebilen 1 0,7

Toplum yararına çalışan 1 0,7

Kendi toplumunun gerçeklerini bilen 1 0,7

Toplumsal cinsiyete kör olmayan 1 0,7

Akademik özgürlüğünden ödün vermeyen 1 0,7

Toplumsal reforma katkı yapabilmesi 1 0,7

Politik 1 0,7

Kendi alanında teorik olarak yeterli olması 1 0,7

Ulusal ve uluslararası yayın yapan 1 0,7

Kayıp veri 8 5,4

Toplam 147 100,0

Örneklemin büyük bir kısmı sosyologlarda bulunması gereken üçüncü temel özellik olarak sivil toplum

kuruluşlarında aktif görev alan, sonrasında da uluslararası çalışma yapan cevabını vermiştir.

Page 51: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo:82. Akademisyenlerin alanlarındaki güncel sorunlara dair bilgi edinmek için birinci olarak

kullandığı araçların dağılımı

Frekans Yüzde

Kongre, seminer ve paneller 10 6,8

İlgili internet siteleri 31 21,1

İlgili kitaplar 56 38,1

Bilimsel dergiler, süreli yayınlar 42 28,6

Gazete (basılı veya internet) ve popüler dergiler 7 4,8

Soru Anlaşılamadı 1 0,7

Toplam 147 100,0

Büyük bir çoğunluk güncel sorunlara dair bilgiyi için kitaplardan, çoğunluk ise bilimsel dergiler, süreli

yayınlar tarafından ve ilgili internet sitelerinden yararlandığını ifade etmiştir.

Tablo: 83. Akademisyenlerin alanlarındaki güncel sorunlara dair bilgi edinmek için ikinci olarak

kullandığı araçların dağılımı

Frekans Yüzde

Kongre, seminer ve paneller 10 6,8

İlgili internet siteleri 15 10,2

İlgili kitaplar 51 34,7

Bilimsel dergiler, süreli yayınlar 60 40,8

Gazete (basılı veya internet) ve popüler dergiler 10 6,8

Kayıp veri 1 0,7

Toplam 147 100,0

Güncel sorunlara dair bilgi edinmek için en önemli ikinci araç olarak bilimsel dergiler sürekli yayınlardan

yararlanılmaktadır. Yine büyük bir oran ilgili kitaplar yararlandığını belirtmiştir.

Tablo:84. Akademisyenlerin alanlarındaki güncel sorunlara dair bilgi edinmek için üçüncü olarak

kullandığı araçların dağılımı

Frekans Yüzde

Kongre, seminer ve paneller 43 29,3

İlgili internet siteleri 36 24,5

İlgili kitaplar 18 12,2

Bilimsel dergiler, süreli yayınlar 28 19,0

Gazete (basılı veya internet) ve popüler dergiler 19 12,9

Elektronik Kitaplar 1 0,7

Kendi Çalışması Lazım 1 0,7

Kayıp veri 1 0,7

Toplam 147 100,0

Güncel sorunlara dair bilgi edinmek için en önemli ikinci araç olarak görülenlerden en çoğunun kongre

seminer, paneller bunu takip eden çoğunluğun ilgili internet siteleri bilgi edinmek için araç olarak kullandıkları

görülmektedir.

Page 52: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo:85. “Sosyoloji bölümü için açılan lisans kontenjanlarının gereğinden fazla olduğunu

düşünüyorum.” ifadesine katılan akademisyenlerin dağılımı

Frekans Yüzde

Kesinlikle Katılıyorum 83 56,5

Katılıyorum 36 24,5

Kararsızım 12 8,2

Katılmıyorum 7 4,8

Kesinlikle Katılmıyorum 9 6,1

Toplam 147 100,0

Sosyoloji bölümü lisans kontenjanların gereğinden fazla olduğunu ifadesine kesinlikle katılanlar örneklemin

yarısından fazla ve sadece katılanların oranı da geriye kalan diğer ifadelere göre belirgin oranda fazladır.

İfadeye “kesinlikle katılmayanlar” ile “katılmayanların” oranı oldukça düşüktür.

Tablo:86. “Birçok üniversitede yeterli alt yapı (akademik kadro, kütüphane gibi) sağlanmadan

sosyoloji bölümü açılmıştır/açılmaktadır.” ifadesine katılan akademisyenlerin dağılımı

Frekans Yüzde

Kesinlikle Katılıyorum 84 57,1

Katılıyorum 41 27,9

Kararsızım 11 7,5

Katılmıyorum 7 4,8

Kesinlikle Katılmıyorum 4 2,7

Toplam 147 100,0

Birçok üniversitede yeterli altyapı oluşturulmadan sosyoloji bölümlerinin açıldığı veya açılmakta olduğu

ifadesine kesinlikle katılanlar örneklemin yarısından fazladır. Sadece katılanların oranı da geriye kalan diğer

ifadelere göre belirgin oranda fazladır. İfadeye kesinlikle katılmayanlar ile katılmayanların oranı oldukça

düşüktür.

Tablo: 87. “Sosyologların genelde aldıkları eğitimle uyumlu yerlerde çalıştığını düşünüyorum.”

ifadesine katılan akademisyenlerin dağılımı

Frekans Yüzde

Kesinlikle Katılıyorum 7 4,8

Katılıyorum 27 18,4

Kararsızım 28 19,0

Katılmıyorum 54 36,7

Kesinlikle Katılmıyorum 31 21,1

Toplam 147 100,0

Sosyologların genellikle aldıkları eğitimle uyumlu olarak çalıştığı ifadesine katıldığını ifade edenlerin oranı

yüksek görünmektedir. Ancak örneklemin büyük çoğunluğu ifadeye “kesinlikle katılmadığını” veya

“katılmadığını” belirtmiştir.

Page 53: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo:88.a. Öğrencilerin açıköğretimde sosyoloji bölümlerinin açılmasına dair değerlendirmelerinin

dağılımı

Frekans Yüzde

Hiçbir zaman sorun değildir 32 4,7

Çoğunlukla sorun değildir 59 8,6

Fikrim yok 87 12,7

Önemli bir sorundur 166 24,3

Çok önemli bir sorundur 340 49,7

Toplam 684 100,0

Açıköğretim sosyoloji bölümlerinin açılmasını örneklemin büyük bir oranının çok önemli bir sorun olarak

nitelendirdiği görülmektedir. Açıköğretimin eğitim sisteminin sosyoloji bölümüne uygun olmaması ve

istihdam açısından rakip olarak algılanması çok önemli bir sorun olarak görenlerin oranının yüksek olmasına

neden olarak görülebilir.

Tablo: 88. b. “Açıköğretim, sosyoloji lisans eğitimi için uygundur.” ifadesine katılan akademisyenlerin

dağılımı

Frekans Yüzde

Kesinlikle Katılıyorum 5 3,4

Katılıyorum 18 12,2

Kararsızım 20 13,6

Katılmıyorum 32 21,8

Kesinlikle Katılmıyorum 72 49,0

Toplam 147 100,0

Örneklemin büyük çoğunluğu açık öğretimin sosyoloji lisans eğitimi için uygun olduğuna kesinlikle

katılmadığını belirtmiştir. Sadece “katılmadığını” belirtenler ikinci sırada yer almaktadır

Tablo:89. “Uzaktan eğitim sosyoloji lisans eğitimi için uygundur.” ifadesine katılan akademisyenlerin

dağılım

Frekans Yüzde

Kesinlikle Katılıyorum 4 2,7

Katılıyorum 17 11,6

Kararsızım 20 13,6

Katılmıyorum 36 24,5

Kesinlikle Katılmıyorum 70 47,6

Toplam 147 100,0

Örneklemin çoğunluğu uzaktan eğitimin sosyoloji lisans eğitimi için uygun olduğuna kesinlikle katılmadığını

belirtirken, ikinci sırayı katılmayanlar oluşturmaktadır. Bu ifadedeki katılım oranları “Açıköğretimin,

sosyoloji lisans eğitimi için uygundur.” ifadesinin katılım oranları ile oldukça benzerdir. Açık öğretimdeki

niteliksiz sosyoloji eğitimi, dersleri başarılı geçme koşullarının örgün eğitimden çok daha kolay olması, çoktan

seçmeli sınavların öğrencilerin kendilerini ifade etme yeteneğini geliştirmemesi gibi unsurlar cevapların

tablodaki oranları değerlendirirken göz önünde bulundurulmalıdır.

Page 54: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo:90.a. Öğrencilerin “Türkiye’de nerede sosyologlara ihtiyaç olduğunun bilinmemesine” dair

değerlendirmelerinin dağılımı

Frekans Yüzde

Hiçbir zaman sorun değildir 6 0,9

Çoğunlukla sorun değildir 29 4,2

Fikrim yok 63 9,2

Önemli bir sorundur 179 26,2

Çok önemli bir sorundur 407 59,5

Toplam 684 100,0

Türkiye’de nerede sosyologlara ihtiyaç olduğunun bilinmemesini örneklemin yarısından fazlası çok önemli

bir sorun olarak görmektedir. İkinci sırayı önemli bir sorun olarak görenler oluşturmaktadır. Nerede

sosyologlara ihtiyaç olduğunun bilinmemesi lisans sonrasında “diplomalı işsiz” olma korkusunu beraberinde

getirmektedir.

Tablo:90.b. “Türkiye’de nerede sosyologlara ihtiyaç olduğu bilinmemektedir.” ifadesine katılan

akademisyenlerin dağılımı

Frekans Yüzde

Kesinlikle Katılıyorum 36 24,5

Katılıyorum 77 52,4

Kararsızım 16 10,9

Katılmıyorum 14 9,5

Kesinlikle Katılmıyorum 4 2,7

Toplam 147 100,0

Sosyologların toplum yararına, aldıkları eğitim doğrultusunda yaptığı veya yapabileceği çalışmaların farkında

olunmaması, çalışma alanlarındaki belirsizlik, Türkiye’deki meslek tanımının gelişmemesi açısından büyük

bir sorundur. Örneklemin büyük çoğunluğu Türkiye’de nerede sosyologlara ihtiyaç olduğunun bilinmediği

ifadesine katıldığını belirtirken, kesinlikle katıldığını belirtenlerin oranının da düşük olmadığı görülmektedir

Tablo:91. “Sosyoloji eğitimi YÖK tarafından belirlenen standart programlarda esneklik yapılmadan

verilmelidir.” ifadesine katılan akademisyenlerin dağılımı

Frekans Yüzde

Kesinlikle Katılıyorum 5 3,4

Katılıyorum 16 10,9

Kararsızım 23 15,6

Katılmıyorum 44 29,9

Kesinlikle Katılmıyorum 59 40,1

Toplam 147 100,0

“Sosyoloji eğitimi YÖK tarafından belirlenen standart programlarda esneklik yapılmadan verilmeli” ifadesine

“kesinlikle katılmayanlar” ile “katılmayanların” oranı oldukça yüksektir. Bu sonucun YÖK’e duyulan politik

tepkiyle de alakalı olabileceği ihtimal dahilindedir.

Page 55: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo: 92. “Yükseköğretimin merkezden planlanmasını sağlayan kurumlara (YÖK gibi) ihtiyaç

vardır.” ifadesine katılan akademisyenlerin dağılımı

Frekans Yüzde

Kesinlikle Katılıyorum 5 3,4

Katılıyorum 31 21,1

Kararsızım 27 18,4

Katılmıyorum 35 23,8

Kesinlikle Katılmıyorum 49 33,3

Toplam 147 100,0

Örneklemin çoğunluğu bu ifadeye kesinlikle katılmadığını, önemli bir kısmı sadece katılmadığını belirtmiştir.

Sadece katılmayanlar ise üçüncü sırada yer almaktadır. Bir üst tablodaki sonuçta olduğu gibi burada da politik

etkenler göz önünde bulundurulmalıdır.

Tablo:93. “Yeni YÖK yasa taslağı yükseköğretimde işletmeci mantığının hâkim olmasını

sağlayacaktır.” ifadesine katılan akademisyenlerin dağılımı

Frekans Yüzde

Kesinlikle Katılıyorum 44 29,9

Katılıyorum 42 28,6

Kararsızım 49 33,3

Katılmıyorum 6 4,1

Kesinlikle Katılmıyorum 6 4,1

Toplam 147 100,0

Yeni YÖK yasa taslağı ile ilgili olan bu ifade için kararsız olduğunu belirtenler büyük bir oranla dikkat

çekmektedir. Kararsızlar dışında, sadece katılanlar ve kesinlikle katılmayanların oranının ise fazla olduğu

görülmektedir. Bu taslağın sosyoloji paydaşlarınca pek bilinmemesi “kararsızım” cevabı verenlerin

çoğunlukta olmasının en önemli sebebi olarak görülebilir.

Tablo:94. “Üniversitelerin maddi olarak özerk kılınması sosyoloji eğitimini daha nitelikli kılacaktır.”

ifadesine katılan akademisyenlerin dağılımı

Frekans Yüzde

Kesinlikle Katılıyorum 32 21,8

Katılıyorum 36 24,5

Kararsızım 49 33,3

Katılmıyorum 24 16,3

Kesinlikle Katılmıyorum 6 4,1

Toplam 147 100,0

Üniversitelerin maddi olarak özerk kılınmasının sosyoloji eğitimini daha nitelikli kılabileceğine dair ifade için

kararsız olduğunu belirtenlerin oranının fazla olduğu görülmektedir. Katılanların oranı ve kesinlikle

katılanların oranını birbirine yakındır. Kararsızların oranının yüksek oluşunda örneklemin büyük bir kısmının

sosyoloji eğitiminde üniversitelerin maddi koşullarının bir etkisi olmadığı fikri çıkarılabilir.

Page 56: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo:95. “ÖYP kapsamında ALES’ de Türkçe-Matematik soruları çözerek sosyolojiye akademisyen

olarak atamalar yapılmasını bir sorun olarak görüyorum.” ifadesine katılan akademisyenlerin dağılımı

Frekans Yüzde

Kesinlikle Katılıyorum 54 36,7

Katılıyorum 45 30,6

Kararsızım 14 9,5

Katılmıyorum 17 11,6

Kesinlikle Katılmıyorum 17 11,6

Toplam 147 100,0

ÖYP ile ALES’ de Türkçe-Matematik soruları çözülerek sosyoloji bölümlerine akademisyen olarak atama

yapılmasının sorun olduğuna “kesinlikle katılanlar” ve “katılanların” oranının oldukça fazla olduğu

görülmektedir. “Kesinlikle katılmayanlar” ile “katılmayanların” oranı ise aynıdır.

Tablo:96. “İstihdam sorununda sosyologların mesleki örgütlenmedeki yetersizlikleri etkili

olmaktadır.” ifadesine katılan akademisyenlerin dağılımı

Frekans Yüzde

Kesinlikle Katılıyorum 30 20,4

Katılıyorum 68 46,3

Kararsızım 24 16,3

Katılmıyorum 14 9,5

Kesinlikle Katılmıyorum 11 7,5

Toplam 147 100,0

Sosyologların istihdamında yaşanan sorunlarsa mesleki örgütlenmenin yetersizliğinin etkili olduğuna

katılanların çoğunlukta olduğu görülmektedir. “Kesinlikle katılmayanlar” da önemli bir orandadır. Mesleki

örgütlenmenin iş hayatında sosyologların çıkarları için de gerekli olduğu sonucu tablodan çıkarılabilir.

Tablo:97. “Türkiye’deki sosyologların uluslararası kongrelere katılımı yeterli düzeydedir.” ifadesine

katılan akademisyenlerin dağılımı

Frekans Yüzde

Kesinlikle Katılıyorum 2 1,4

Katılıyorum 11 7,5

Kararsızım 42 28,6

Katılmıyorum 64 43,5

Kesinlikle Katılmıyorum 28 19,0

Toplam 147 100,0

Örneklemin büyük bir kısmı Türkiye’deki sosyologların uluslararası kongrelere katılımının yeterli olduğuna

katılmazken, katılanların oranının Tablo:70’te görülen ulusal kongrelere katılım oranlarına göre daha az

olduğu görülmektedir. İfadeye kesinlikle katılmayanların oranı ise ulusal kongrelere katılımın

değerlendirildiği Tablo:70’e göre önemli bir artış göstermiştir.

Page 57: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo:98. “Türkiye’nin Avrupa ile bütünleşme derecesini hızlandıran Bolognizasyon (Avrupa Birliği

Yüksek Öğretim Alanı/Hareketlilik) olumlu bir süreçtir.” ifadesine katılan akademisyenlerin dağılımı

Frekans Yüzde

Kesinlikle Katılıyorum 9 6,1

Katılıyorum 36 24,5

Kararsızım 55 37,4

Katılmıyorum 24 16,3

Kesinlikle Katılmıyorum 23 15,6

Toplam 147 100,0

Bolognizasyonun olumlu bir süreç olduğu konusunda kararsız olanların oranının diğerlerinden fazla olduğu

görülmektedir. Bu durum Bologna sürecinin fazla bilinmediğinden kaynaklanabilir. İfadeye katılanlar ise

ikinci sıradadır.

Tablo:99. Akademisyenlerin bölüm ile mezunları istihdam eden kuruluşlar arasında diyalog

kopukluğuna dair değerlendirmelerinin dağılımı

Frekans Yüzde

Hiçbir zaman sorun değildir 2 1,4

Çoğunlukla sorun değildir 12 8,2

Fikrim yok 22 15,0

Önemli bir sorundur 57 38,8

Çok önemli bir sorundur 54 36,7

Toplam 147 100,0

Örneklemin büyük bir kısmı bölüm ile mezunları istihdam eden kuruluşlar arasında diyalog kopukluğu

olmasını önemli bir sorun olarak belirtmiştir. Bunun çok önemli bir sorun olduğunu belirtenlerin de büyük bir

oranı oluşturduğu görülmektedir. Bu oranlar Kasapoğlu’nun (1991) araştırmasıyla paralellik göstermektedir.

Tablo:100. “Mikro çalışmaların yaygın olması, makro boyutun gözden kaçırılmasına neden

olmaktadır.” ifadesine katılan akademisyenlerin dağılımı

Frekans Yüzde

Kesinlikle Katılıyorum 11 7,5

Katılıyorum 54 36,7

Kararsızım 32 21,8

Katılmıyorum 38 25,9

Kesinlikle Katılmıyorum 12 8,2

Toplam 147 100,0

Örneklemin büyük bir kısmı sosyolojide mikro çalışmaların yaygın olması nedeniyle, makro boyutun gözden

kaçırıldığına katılmakta, önemli bir oranı ise katılmamaktadır, kararsızların oranının da düşük olmadığı

görülmektedir. Dolayısıyla akademisyenlerin bu konuda hemfikir olmadığını söyleyebiliriz.

Page 58: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo:101. “Sosyolojideki iş bölümü ve uzmanlaşma, bilginin parçalanmasına sebep olmaktadır.”

ifadesine katılan akademisyenlerin dağılımı

Frekans Yüzde

Kesinlikle Katılıyorum 20 13,6

Katılıyorum 40 27,2

Kararsızım 30 20,4

Katılmıyorum 46 31,3

Kesinlikle Katılmıyorum 11 7,5

Toplam 147 100,0

Akademisyenler, sosyolojideki iş bölümü ve uzmanlaşmanın, bilginin parçalanmasına neden olduğu

ifadesinde dengeli bir dağılım göstermiştir.

Tablo:102. “Hızlı bilgi üretimi, birçok kaynağı kısa zamanda değersizleştirmektedir.” ifadesine katılan

akademisyenlerin dağılımı

Frekans Yüzde

Kesinlikle Katılıyorum 22 15,0

Katılıyorum 70 47,6

Kararsızım 30 20,4

Katılmıyorum 22 15,0

Kesinlikle Katılmıyorum 3 2,0

Toplam 147 100,0

Teknolojinin gelişimi, internet kullanımın yaygınlaşması, internet yoluyla bilgi kirliğinin artması, bilinçsiz

internet kullanımı bu soruya verilen cevaplar üzerinde etkili olabilir. Hızlı bilgi üretiminin, birçok kaynağı

kısa zamanda değersizleştirdiğini belirten ifadeye örneklemin büyük bir kısmı katıldığını, bir kısmı ise

kesinlikle katıldığını belirtmiştir. “Katılmayanlar” ve “kesinlikle katılmayanlar”ın oranı ise azdır.

Tablo:103. “Teori-yoğun çalışan akademisyenler topluma yabancılaşmaktadır.” ifadesine katılan

akademisyenlerin dağılımı

Frekans Yüzde

Kesinlikle Katılmıyorum 12 8,2

Katılmıyorum 39 26,5

Kararsızım 34 23,1

Katılıyorum 48 32,7

Kesinlikle Katılıyorum 14 9,5

Toplam 147 100,0

Yoğun olarak teorik çalışmalar yapan akademisyenlerin topluma yabancılaştığı fikrine katılanların büyük bir

oranda olduğu görülmektedir. İkinci sırada “katılmayanlar” ve üçüncü sırada ise” kararsızlar” bulunmaktadır.

Tablo:104. “Uygulamacı akademisyenler kısır bir bakış açısına sahiptir.” ifadesine katılan

akademisyenlerin dağılımı

Frekans Yüzde

Kesinlikle Katılıyorum 7 4,8

Katılıyorum 20 13,6

Kararsızım 28 19,0

Katılmıyorum 71 48,3

Kesinlikle Katılmıyorum 21 14,3

Toplam 147 100,0

Page 59: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Örneklemin büyük bir kısmının uygulamacı akademisyenlerin kısır bir bakış açısına sahip olduğuna

katılmadığı görülürken “kesinlikle katılıyorum” diyenlerin oranının da çok düşük olduğu görülmektedir.

Tablo:105. “Batıda geliştirilen sosyoloji evrensel olduğu için Türkiye’de aynen kullanılmalıdır.”

ifadesine katılan akademisyenlerin dağılımı

Frekans Yüzde

Kesinlikle Katılıyorum 4 2,7

Katılıyorum 11 7,5

Kararsızım 16 10,9

Katılmıyorum 65 44,2

Kesinlikle Katılmıyorum 51 34,7

Toplam 147 100,0

Batıda geliştirilen sosyoloji evrensel olduğu için Türkiye’ de aynen kullanılmasına “katılmayanlar” ile

“kesinlikle katılmayanların” oranı çok yüksektir. “Katılanlar” ve “kesinlikle katılanların” oranı ise çok

düşüktür.

Tablo:106. “Kuramsal ve metodolojik yaklaşımlar arasında bir ayrım yapılmasına gerek yoktur.”

ifadesine katılan akademisyenlerin dağılımı

Frekans Yüzde

Kesinlikle Katılıyorum 12 8,2

Katılıyorum 40 27,2

Kararsızım 35 23,8

Katılmıyorum 46 31,3

Kesinlikle Katılmıyorum 14 9,5

Toplam 147 100,0

Örneklemin büyük bir kısmı kuramsal ve metodoloji yaklaşımlar arasında bir ayrım yapılmasının gerekli

olmadığına dair ifadeye katılmadığını belirtirken katılmayanlara yakın bir oran da katıldığını belirtmiştir.

“Kararsızım” diyenlerin oranının da düşük olmadığı görülmektedir.

Tablo:107. “Kuramlar uygulanırken tarafsız davranılmaktadır.” ifadesine katılan akademisyenlerin

dağılımı

Frekans Yüzde

Kesinlikle Katılıyorum 4 2,7

Katılıyorum 16 10,9

Kararsızım 50 34,0

Katılmıyorum 60 40,8

Kesinlikle Katılmıyorum 17 11,6

Toplam 147 100,0

Kuramlar uygulanırken tarafsız olunduğu düşüncesine katılmayanların oranının yüksek olduğu görülmektedir.

Katılanların ve kesinlikle katılanların oranı ise oldukça düşüktür.

Page 60: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo:108. “Sosyologlar arasında kuramsal tartışmalar yeterince yapılmaktadır.” ifadesine katılan

akademisyenlerin dağılımı

Sosyologlar arasında kuramsal tartışmaların yeterli olduğuna katılmayanların oranı yüksektir. “Katılıyorum”

ve “kesinlikle katılıyorum” diyenlerin oranına bakıldığında katılmayanların oranının daha baskın olduğu

dikkati çekmektedir.

Tablo:109. “Türkiye’deki sosyologlar, genellikle birbirinin çalışmalarını okumakta, bu çalışmalara

gereken değeri vermekte ve referans göstermektedir.” ifadesine katılan akademisyenlerin dağılımı

Frekans Yüzde

Kesinlikle Katılıyorum 4 2,7

Katılıyorum 25 17,0

Kararsızım 32 21,8

Katılmıyorum 66 44,9

Kesinlikle Katılmıyorum 20 13,6

Toplam 147 100,0

Türkiye’de sosyologların birbirinin çalışmalarını genellikle okuduğuna, gereken değeri verdiğine ve referans

gösterdiğine katılmayanların oranı yüksektir. Sosyologlar arasındaki dayanışmanın güçlenmesi için

sosyologların birbirinin çalışmasına değer vermesi, okuması, yorumlaması, referans göstermesi oldukça

önemlidir.

Tablo: 110.“Sosyoloji, sosyal problemlerin çözümü sırasında diğer disiplinlerden gereğince

yararlanmaktadır.” ifadesine katılan akademisyenlerin dağılımı

Frekans Yüzde

Kesinlikle Katılıyorum 3 2,0

Katılıyorum 27 18,4

Kararsızım 37 25,2

Katılmıyorum 65 44,2

Kesinlikle Katılmıyorum 15 10,2

Toplam 147 100,0

Sosyolojinin psikoloji, felsefe, antropoloji, uluslararası ilişkiler, ekonomi gibi diğer disiplinlerden de

yararlanarak ilerlemesi, gelişimi, sosyal problemlerin çözümü açısından fayda sağlayacaktır. Verilere göre ise

sosyolojinin sosyal problemlerin çözümde diğer disiplinlerden yararlandığına ilişkin ifadeye katılmayanların

çoğunlukta olduğu görülmektedir.

Frekans Yüzde

Kesinlikle Katılıyorum 9 6,1

Katılıyorum 32 21,8

Kararsızım 24 16,3

Katılmıyorum 60 40,8

Kesinlikle Katılmıyorum 22 15,0

Toplam 147 100,0

Page 61: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo:111. “Sosyoloji öğretim üyeleri, kamusal sorunlarla ilgilenmekte ve görüş bildirmektedir.”

ifadesine katılan akademisyenlerin dağılımı

Frekans Yüzde

Kesinlikle Katılıyorum 4 2,7

Katılıyorum 43 29,3

Kararsızım 39 26,5

Katılmıyorum 49 33,3

Kesinlikle Katılmıyorum 12 8,2

Toplam 147 100,0

Bölümdeki öğretim üyelerinin, kamusal sorunlarla ilgilenip, görüş bildirdiğine katılmayanların çoğunlukta

olduğu görülmektedir. İkinci sırada “ifadeye katılanlar”, üçüncü sırada ise “kararsızlar” bulunmaktadır.

Tablo: 112. “Sosyoloji öğretim üyeleri siyasal ve hukuki baskılara karşı tavır koymalıdır.” ifadesine

katılan akademisyenlerin dağılımı

Frekans Yüzde

Kesinlikle Katılıyorum 47 32,0

Katılıyorum 62 42,2

Kararsızım 24 16,3

Katılmıyorum 8 5,4

Kesinlikle Katılmıyorum 6 4,1

Toplam 147 100,0

Bölümdeki öğretim üyelerinin siyasal ve hukuki baskılara karşı tavır koyması gerektiğine dair verilen ifadeye

katılanların oranı çoğunlukta, “kesinlikle katılanların” oranı ise ifadeye katılanların oranına yakındır. Siyasal

hukuki baskılara karşı tavır koyulması gerektiği fikri tablodan da anlaşılacağı gibi hâkimdir.

Tablo:113. “Pozitivist gelenek hegemonyası söz konusudur.” ifadesine katılan akademisyenlerin

dağılımı

Frekans Yüzde

Kesinlikle Katılıyorum 29 19,7

Katılıyorum 59 40,1

Kararsızım 30 20,4

Katılmıyorum 25 17,0

Kesinlikle Katılmıyorum 4 2,7

Toplam 147 100,0

Sosyolojide pozitivist gelenek hegemonyası olduğuna katılanların oranı yüksektir. Kesinlikle katılmayanların

oranının ise çok düşük olduğu görülmektedir. bu durum katılımcıların pozitivist geleneğe temkinli

yaklaştıklarını göstermektedir.

Tablo: 114. “Yorumlayıcı sosyoloji yeterince kullanılmaktadır” ifadesine katılan akademisyenlerin

dağılımı

Frekans Yüzde

Kesinlikle Katılıyorum 7 4,8

Katılıyorum 24 16,3

Kararsızım 42 28,6

Katılmıyorum 63 42,9

Kesinlikle Katılmıyorum 11 7,5

Toplam 147 100,0

Page 62: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Yorumlayıcı sosyolojinin yeterince kullanıldığına katılmayanların oranı yüksekken “kesinlikle

katılmayanların” oranı düşüktür. Pozitivist gelenek hegemonyasının olduğunu belirtenlerin oranları ile

yorumlayıcı geleneğin yeterince kullanılmadığını belirtenlerin oranları arasında tutarlılık olduğu

görülmektedir.

Tablo: 115.“Yapılan araştırmalarda nitel araştırma tekniklerine çok az yer verilmektedir.” ifadesine

katılan akademisyenlerin dağılımı

Frekans Yüzde

Kesinlikle Katılıyorum 12 8,2

Katılıyorum 67 45,6

Kararsızım 36 24,5

Katılmıyorum 28 19,0

Kesinlikle Katılmıyorum 4 2,7

Toplam 147 100,0

Örneklemin büyük çoğunluğu araştırmalarda nitel araştırma tekniklerine çok az yer verildiğine katıldığını

belirtmiştir.

Tablo:116.“Bilimsel çalışma ve yayınların değerlendirilmesinde ulusal ölçütlerden ziyade uluslararası

ölçütler kullanılması uygundur.” ifadesine katılan akademisyenlerin dağılımı

Frekans Yüzde

Kesinlikle Katılıyorum 18 12,2

Katılıyorum 56 38,1

Kararsızım 41 27,9

Katılmıyorum 28 19,0

Kesinlikle Katılmıyorum 4 2,7

Toplam 147 100,0

Bilimsel çalışma ve yayınların değerlendirmesinde uluslararası ölçütlerin kullanılmasını uygundur ifadesine

katılanların oranı çoğunluktadır. İkinci sırada ise kararsız olduğunu belirtenler bulunmaktadır.

Tablo:117. “Toplumsal sorunları açıklarken Türkiye’ye özgü kavramlar üretmek yeterince

önemsenmemektedir.” ifadesine katılan akademisyenlerin dağılımı

Frekans Yüzde

Kesinlikle Katılıyorum 39 26,5

Katılıyorum 74 50,3

Kararsızım 23 15,6

Katılmıyorum 10 6,8

Kesinlikle Katılmıyorum 1 0,7

Toplam 147 100,0

Toplumsal sorunları açıklarken Türkiye’ye özgü kavramların üretilmesine yeterince önem verildiği fikrine

katılanların oranı örneklemin yarısını oluşturmaktadır. “Kesinlikle katılanların” oranı da yüksektir. İfadeye

katılmayanların oranının oldukça düşük olduğu görülmektedir.

Page 63: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo: 118. “Bir akademisyen-sosyolog için yabancı dilde yayın yapmak, Türkçe yayın yapmaktan daha

önemlidir.” ifadesine katılan akademisyenlerin dağılımı

Frekans Yüzde

Kesinlikle Katılıyorum 12 8,2

Katılıyorum 39 26,5

Kararsızım 27 18,4

Katılmıyorum 45 30,6

Kesinlikle Katılmıyorum 24 16,3

Toplam 147 100,0

Yabancı dilde yayın yapmanın, Türkçe yayın yapmaktan daha önemli olduğuna katılmayanların ve katılanların

oranı birbirine yakındır.

Tablo:119. “Türkiye’deki araştırma/yayınlarda kuram ve uygulama bütünlüğü sağlanmaktadır.”

ifadesine katılan akademisyenlerin dağılımı

Frekans Yüzde

Kesinlikle Katılıyorum 5 3,4

Katılıyorum 24 16,3

Kararsızım 37 25,2

Katılmıyorum 63 42,9

Kesinlikle Katılmıyorum 18 12,2

Toplam 147 100,0

Türkiye’ deki araştırma, yayınlarda kuram ve uygulama bütünlüğü sağlandığına dair verilen ifadeye

katılmayanların oranı çoğunluktadır. Kararsızların oranının ise yine fazla olduğu görülmektedir.

Tablo:120.“Sosyoloji öğrencileri, kendilerine sosyolog olmanın en temel önceliklerini kazandırılarak

mezun edilmektedir.” ifadesine katılan akademisyenlerin dağılımı

Frekans Yüzde

Kesinlikle Katılıyorum 9 6,1

Katılıyorum 29 19,7

Kararsızım 39 26,5

Katılmıyorum 51 34,7

Kesinlikle Katılmıyorum 19 12,9

Toplam 147 100,0

Sosyoloji öğrencilerinin sosyolog olmanın temel nitelikleri kazandırılarak mezun edildiği önermesine

katılmayanların oranını yüksektir. Kararsızların sosyolog olmanın temel özelliklerinde net bir fikri olmadığı

için mi yoksa öğrencilerde bu özelliklerin geliştirip geliştirilmediğinden habersiz oldukları için mi kararsız

olduğu üzerine düşünülebilir.

Page 64: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo:121. “Akademisyenlere bilimsel araştırmalarını yapabilmeleri için yeterli imkânlar

üniversiteleri tarafında sağlanmaktadır.” ifadesine katılan akademisyenlerin dağılımı

Frekans Yüzde

Kesinlikle Katılıyorum 10 6,8

Katılıyorum 23 15,6

Kararsızım 25 17,0

Katılmıyorum 58 39,5

Kesinlikle Katılmıyorum 31 21,1

Toplam 147 100,0

Üniversiteler tarafından akademisyenlere bilimsel araştırmalar yapabilmeleri için yeterli imkânların

sağlandığına “kesinlikle katılanların” ve “katılmayanların” oranı oldukça yüksektir. İfadeye katılanlar ile

kesinlikle katılanların oranı ise düşüktür.

Tablo:122. “Sosyal araştırmalar için verilen proje desteklerinin alınması ve kullanılmasındaki

bürokratik süreçler araştırmayı ve araştırmacıyı olumsuz yönde etkilemektedir.” ifadesine katılan

akademisyenlerin dağılımı

Frekans Yüzde

Kesinlikle Katılıyorum 60 40,8

Katılıyorum 58 39,5

Kararsızım 11 7,5

Katılmıyorum 12 8,2

Kesinlikle Katılmıyorum 6 4,1

Toplam 147 100,0

Sosyal araştırmalar için verilen proje desteklerinin alınması ve kullanılmasındaki bürokratik süreçler

araştırmayı ve araştırmacıyı olumsuz yönde etkilediğine “kesinlikle katılanların” ve “katılanların” oranları

yüksek olup birbirine yakındır. Kararsızların oranı ise çok yüksek görünmemektedir. Bürokrasi düzenli bir

hiyerarşi sağlayıp işlerin daha hızlı ve daha düzenli işlemesine yardımcı olma amacında gibi görülürken

bürokratik engeller kimi zaman araştırmacının vakit kaybetmesine ve enerjisini araştırmanın içeriğinden çok

bürokratik süreçlere harcamasına neden olmaktadır. Örneklemin büyük çoğunluğunun bu süreçlerden rahatsız

olduğu anlaşılmakta iken örneklemin küçük bir kısmı da ifadeye katılmadığını veya kesinlikle katılmadığını

belirtmiştir.

Tablo:123. “Fen bilimleri ile sosyal bilimler arasında hiyerarşik bir ilişki bulunmaktadır.” ifadesine

katılan akademisyenlerin dağılımı

Frekans Yüzde

Kesinlikle Katılmıyorum 17 11,6

Katılmıyorum 24 16,3

Kararsızım 20 13,6

Katılıyorum 48 32,7

Kesinlikle Katılıyorum 38 25,9

Toplam 147 100,0

Page 65: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Örneklemin büyük bir kısmı fen bilimleri ile sosyal bilimler arasında hiyerarşik bir ilişki olduğuna

“katıldığını”, önemli bir kısmı “kesinlikle katıldığını” belirtirken; “katılmadığını” ve “kesinlikle

katılmadığını” belirtenlerin oranlarının yakın olduğu gözükmektedir.

Tablo:124. “Türkiye’de sosyolojinin gelişiminden memnunum.” ifadesine katılan akademisyenlerin

dağılımı

Frekans Yüzde

Kesinlikle Katılıyorum 5 3,4

Katılıyorum 38 25,9

Kararsızım 36 24,5

Katılmıyorum 39 26,5

Kesinlikle Katılmıyorum 29 19,7

Toplam 147 100,0

Türkiye’de sosyolojinin gelişiminden memnun olduğuna dair ifadeye kesinlikle katıldığını belirtenlerin

diğerlerine oranla çok daha az olduğu görülmektedir. “Kesinlikle katılanlar”, “katılmayanlar” ve

“kararsızların” oranı ise birbirine yakındır.

Tablo:125. “’Batı literatürü’nden yapılan tercümeler derslerde eleştirilmeden okutulmaktadır.”

ifadesine katılan akademisyenlerin dağılımı

Frekans Yüzde

Kesinlikle Katılıyorum 15 10,2

Katılıyorum 59 40,1

Kararsızım 36 24,5

Katılmıyorum 29 19,7

Kesinlikle Katılmıyorum 8 5,4

Toplam 147 100,0

“Batı literatürü”nden yapılan tercümelerin derslerde eleştirilmeden okutulduğu düşüncesine katılanlar

örneklemin büyük bir kesimi oluşturmaktadır. Batı aktarmacılığının fazla olması nedeniyle ülke

gerçeklerinden uzak eğitim verildiğine dair ortaya çıkan katılım oranları ile bu tablodan çıkan veriler benzerlik

göstermektedir.

Tablo:126. “Sosyologların yararlanabileceği, uluslararası gündemin de izlendiği, yerel ve özgün

gündemli toplantılar yeterince yapılmaktadır.” ifadesine katılan akademisyenlerin dağılımı

Frekans Yüzde

Kesinlikle Katılıyorum 2 1,4

Katılıyorum 21 14,3

Kararsızım 33 22,4

Katılmıyorum 70 47,6

Kesinlikle Katılmıyorum 21 14,3

Toplam 147 100,0

Örneklemin büyük bir çoğunluğu sosyologların yararlanabileceği uluslararası gündemin de izlendiği, yerel ve

özgün gündemli toplantıların yapıldığı fikrine katılmaktadır. İfadeye “kesinlikle katılmayanlar” ile

“katılanların” oranı ise düşüktür.

Page 66: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo: 127. “Resmi politikaları eleştiren veya yeniden düzenlenmesini öneren araştırmalara devlet

desteği olmamaktadır.” ifadesine katılan akademisyenlerin dağılımı

Frekans Yüzde

Kesinlikle Katılıyorum 24 16,3

Katılıyorum 58 39,5

Kararsızım 48 32,7

Katılmıyorum 13 8,8

Kesinlikle Katılmıyorum 4 2,7

Toplam 147 100,0

Resmi politikaları eleştiren veya bu politikaların yeniden düzenlenmesini öneren araştırmalara devlet

desteğinin olmadığı düşüncesine katılanların oranının yüksek, “katılmayanların” ve “kesinlikle

katılmayanların” oranının oldukça düşük olduğu görülmektedir.

Tablo:128. “Türkiye’deki sosyologların ulusal kongrelere katılımı yeterli düzeydedir.” ifadesine katılan

akademisyenlerin dağılımı

Frekans Yüzde

Kesinlikle Katılıyorum 5 3,4

Katılıyorum 30 20,4

Kararsızım 43 29,3

Katılmıyorum 55 37,4

Kesinlikle Katılmıyorum 14 9,5

Toplam 147 100,0

Örneklemin büyük bir çoğunluğu Türkiye’deki sosyologların ulusal kongrelere katılımının yeterli olduğuna

katılmazken, yeterli olduğunu düşünenlerin oranının da düşük olmadığı görülmektedir.

Tablo:129. “Türkiye’ deki sosyologların uluslararası kongrelere katılımı yeterli düzeydedir.” İfadesine

katılan akademisyenlerin dağılımı

Frekans Yüzde

Kesinlikle Katılıyorum 2 1,4

Katılıyorum 11 7,5

Kararsızım 42 28,6

Katılmıyorum 64 43,5

Kesinlikle Katılmıyorum 28 19,0

Toplam 147 100,0

Örneklemin büyük bir kısmı Türkiye’deki sosyologların uluslararası kongrelere katılımının yeterli olduğuna

katılmazken, katılanların oranı Tablo:70’te görülen ulusal kongrelere katılım oranlarına göre daha az olduğu

görülmektedir. İfadeye “kesinlikle katılmayanların” oranı ise ulusal kongrelere katılımın değerlendirildiği

Tablo:70’e göre önemli bir artış göstermiştir.

Page 67: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo: 130.“Türkiye’nin Avrupa ile bütünleşme derecesini hızlandıran Bolognizasyon (Avrupa Birliği

Yüksek Öğretim Alanı/Hareketlilik) olumlu bir süreçtir.” ifadesine katılan akademisyenlerin dağılımı

Frekans Yüzde

Kesinlikle Katılıyorum 9 6,1

Katılıyorum 36 24,5

Kararsızım 55 37,4

Katılmıyorum 24 16,3

Kesinlikle Katılmıyorum 23 15,6

Toplam 147 100,0

Bolognizasyonun olumlu bir süreç olduğu konusunda kararsız olanların oranının diğerlerinden fazla olduğu

görülmektedir. Bu durum Bologna sürecinin fazla bilinmediğinden kaynaklanabilir. İfadeye katılanlar ise

ikinci sıradadır.

Page 68: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

AKADEMİSYENLERİN VE ÖĞRENCİLERİN ÜNİVERSİTE DEĞERLENDİRMESİ

Öğrenci ve Ders Odaklı Değerlendirmeler

Tablo:1. Akademisyenlerin görev yaptığı üniversite ile proje ve ödevlerin niteliksizliği arasındaki ilişki

B1_6. Halen görev yaptığınız üniversite B5_1. Proje ve ödevlerin niteliksizliği Toplam

Hiçbir zaman

sorun değildir

Çoğunlukla sorun

değildir

Fikrim

yok

Önemli bir

sorundur

Çok önemli bir

sorundur

Abant İzzet Baysal Üniversitesi Sayı 0 1 0 2 2 5

% 0,0% 20,0% 0,0% 40,0% 40,0% 100,0%

Adnan Menderes Üniversitesi Sayı 0 1 1 1 2 5

% 0,0% 20,0% 20,0% 20,0% 40,0% 100,0%

Afyon Kocatepe Üniversitesi Sayı 0 1 1 6 0 8

% 0,0% 12,5% 12,5% 75,0% 0,0% 100,0%

Akdeniz Üniversitesi Sayı 0 0 0 1 0 1

% 0,0% 0,0% 0,0% 100,0% 0,0% 100,0%

Anadolu Üniversitesi Sayı 0 0 0 5 2 7

% 0,0% 0,0% 0,0% 71,4% 28,6% 100,0%

Ankara Üniversitesi Sayı 0 0 0 3 0 3

% 0,0% 0,0% 0,0% 100,0% 0,0% 100,0%

Bahçeşehir Üniversitesi Sayı 0 1 0 1 0 2

% 0,0% 50,0% 0,0% 50,0% 0,0% 100,0%

Balıkesir Üniversitesi Sayı 0 1 0 1 1 3

% 0,0% 33,3% 0,0% 33,3% 33,3% 100,0%

Cumhuriyet Üniversitesi Sayı 0 0 0 2 1 3

% 0,0% 0,0% 0,0% 66,7% 33,3% 100,0%

Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Sayı 0 0 0 4 0 4

% 0,0% 0,0% 0,0% 100,0% 0,0% 100,0%

Dicle Üniversitesi Sayı 0 0 0 2 1 3

% 0,0% 0,0% 0,0% 66,7% 33,3% 100,0%

Ege Üniversitesi Sayı 0 1 1 6 0 8

% 0,0% 12,5% 12,5% 75,0% 0,0% 100,0%

Fırat Üniversitesi Sayı 0 3 2 4 1 10

% 0,0% 30,0% 20,0% 40,0% 10,0% 100,0%

Gaziantep Üniversitesi Sayı 0 1 0 3 2 6

% 0,0% 16,7% 0,0% 50,0% 33,3% 100,0%

Hacettepe Üniversitesi Sayı 0 2 1 2 0 5

% 0,0% 40,0% 20,0% 40,0% 0,0% 100,0%

İnönü Üniversitesi Sayı 0 1 0 4 4 9

% 0,0% 11,1% 0,0% 44,4% 44,4% 100,0%

İstanbul Üniversitesi Sayı 0 0 0 1 2 3

% 0,0% 0,0% 0,0% 33,3% 66,7% 100,0%

Kırıkkale Üniversitesi Sayı 0 0 1 1 1 3

% 0,0% 0,0% 33,3% 33,3% 33,3% 100,0%

Mersin Üniversitesi Sayı 0 0 0 3 0 3

% 0,0% 0,0% 0,0% 100,0% 0,0% 100,0%

Mimar Sinan Üniversitesi Sayı 0 1 0 3 0 4

% 0,0% 25,0% 0,0% 75,0% 0,0% 100,0%

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Sayı 0 0 0 2 5 7

% 0,0% 0,0% 0,0% 28,6% 71,4% 100,0%

ODTÜ Sayı 0 0 0 4 1 5

% 0,0% 0,0% 0,0% 80,0% 20,0% 100,0%

Pamukkale Üniversitesi Sayı 0 1 1 4 1 7

% 0,0% 14,3% 14,3% 57,1% 14,3% 100,0%

Sakarya Üniversitesi Sayı 0 2 0 1 2 5

% 0,0% 40,0% 0,0% 20,0% 40,0% 100,0%

Selçuk Üniversitesi Sayı 0 3 3 7 2 15

% 0,0% 20,0% 20,0% 46,7% 13,3% 100,0%

Süleyman Demirel Üniversitesi Sayı 0 1 0 1 4 6

% 0,0% 16,7% 0,0% 16,7% 66,7% 100,0%

Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sayı 1 1 0 1 4 7

% 14,3% 14,3% 0,0% 14,3% 57,1% 100,0%

Toplam Sayı 1 22 11 75 38 147

% 0,7% 15,0% 7,5% 51,0% 25,9% 100,0%

Page 69: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

X²=97,711(a) Sd=104 p=0,655 p>0,05 olduğundan değişkenler arasında anlamlı bir ilişki yoktur.

Üniversitelerin çoğu bölümlerinde proje ve ödevlerin niteliksiz olmasının önemli bir sorun olduğunu

belirtmiştir. Bu üniversiteler arasında Ankara, Çanakkale, Mersin, Ege, ODTÜ, Mimar Sinan Üniversiteleri

önde gelmektedir. Proje ve ödevlerde niteliksizlik gibi sorun yaşanmadığını belirten ise oldukça azdır.

Page 70: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo:2. Akademisyenlerin görev yaptığı üniversite ile derslerin sıklıkla öğrencilere anlattırılması

sorunu arasındaki ilişki

B1_6. Halen görev yaptığınız üniversite B5_2. Derslerin sıklıkla öğrencileri anlattırılması Toplam

Hiçbir zaman

sorun değildir

Çoğunlukla sorun

değildir

Fikrim yok Önemli bir

sorundur

Çok önemli bir

sorundur

Abant İzzet Baysal Üniversitesi Sayı 0 1 0 4 0 5

% 0,0% 20,0% 0,0% 80,0% 0,0% 100,0%

Adnan Menderes Üniversitesi Sayı 0 1 1 3 0 5

% 0,0% 20,0% 20,0% 60,0% 0,0% 100,0%

Afyon Kocatepe Üniversitesi Sayı 0 3 1 3 1 8

% 0,0% 37,5% 12,5% 37,5% 12,5% 100,0%

Akdeniz Üniversitesi Sayı 0 0 0 1 0 1

% 0,0% 0,0% 0,0% 100,0% 0,0% 100,0%

Anadolu Üniversitesi Sayı 1 0 1 4 1 7

% 14,3% 0,0% 14,3% 57,1% 14,3% 100,0%

Ankara Üniversitesi Sayı 0 0 0 3 0 3

% 0,0% 0,0% 0,0% 100,0% 0,0% 100,0%

Bahçeşehir Üniversitesi Sayı 0 1 0 1 0 2

% 0,0% 50,0% 0,0% 50,0% 0,0% 100,0%

Balıkesir Üniversitesi Sayı 0 1 0 1 1 3

% 0,0% 33,3% 0,0% 33,3% 33,3% 100,0%

Cumhuriyet Üniversitesi Sayı 0 1 1 0 1 3

% 0,0% 33,3% 33,3% 0,0% 33,3% 100,0%

Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Sayı 0 0 0 3 1 4

% 0,0% 0,0% 0,0% 75,0% 25,0% 100,0%

Dicle Üniversitesi Sayı 0 1 1 1 0 3

% 0,0% 33,3% 33,3% 33,3% 0,0% 100,0%

Ege Üniversitesi Sayı 0 2 2 3 1 8

% 0,0% 25,0% 25,0% 37,5% 12,5% 100,0%

Fırat Üniversitesi Sayı 0 3 3 3 1 10

% 0,0% 30,0% 30,0% 30,0% 10,0% 100,0%

Gaziantep Üniversitesi Sayı 0 2 0 4 0 6

% 0,0% 33,3% 0,0% 66,7% 0,0% 100,0%

Hacettepe Üniversitesi Sayı 0 1 3 1 0 5

% 0,0% 20,0% 60,0% 20,0% 0,0% 100,0%

İnönü Üniversitesi Sayı 3 1 2 2 1 9

% 33,3% 11,1% 22,2% 22,2% 11,1% 100,0%

İstanbul Üniversitesi Sayı 0 1 0 1 1 3

% 0,0% 33,3% 0,0% 33,3% 33,3% 100,0%

Kırıkkale Üniversitesi Sayı 0 0 2 0 1 3

% 0,0% 0,0% 66,7% 0,0% 33,3% 100,0%

Mersin Üniversitesi Sayı 0 1 0 0 2 3

% 0,0% 33,3% 0,0% 0,0% 66,7% 100,0%

Mimar Sinan Üniversitesi Sayı 1 0 1 2 0 4

% 25,0% 0,0% 25,0% 50,0% 0,0% 100,0%

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Sayı 0 3 0 4 0 7

% 0,0% 42,9% 0,0% 57,1% 0,0% 100,0%

ODTÜ Sayı 1 1 2 0 1 5

% 20,0% 20,0% 40,0% 0,0% 20,0% 100,0%

Pamukkale Üniversitesi Sayı 0 2 1 2 2 7

% 0,0% 28,6% 14,3% 28,6% 28,6% 100,0%

Sakarya Üniversitesi Sayı 0 1 1 3 0 5

% 0,0% 20,0% 20,0% 60,0% 0,0% 100,0%

Selçuk Üniversitesi Sayı 4 2 4 3 2 15

% 26,7% 13,3% 26,7% 20,0% 13,3% 100,0%

Süleyman Demirel Üniversitesi Sayı 0 1 0 2 3 6

% 0,0% 16,7% 0,0% 33,3% 50,0% 100,0%

Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sayı 0 4 1 2 0 7

% 0,0% 57,1% 14,3% 28,6% 0,0% 100,0%

Toplam Sayı 10 34 27 56 20 147

% 6,8% 23,1% 18,4% 38,1% 13,6% 100,0%

X²=107,934(a) Sd=104 p= 0,376 p>0,05 olduğundan aralarında anlamlı bir ilişki yoktur.

Page 71: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Derslerin sıklıkla öğrencilere anlattırılmasının bölümlerinde önemli bir sorun olduğunu belirtenlerin oranı

diğer değerlendirmelere göre daha yüksektir. Bunlar arasında göze çarpanlar ise Ankara, Abant İzzet Baysal,

Çanakkale ve Gaziantep Üniversiteleridir.

Page 72: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo:3. Akademisyenlerin görev yaptığı üniversite ile grup çalışmalarının niteliksizliği arasındaki

ilişki

B1_6. Halen görev yaptığınız üniversite B5_3. Grup çalışmalarının niteliksizliği. Toplam

Çoğunlukla sorun

değildir

Fikrim yok Önemli bir

sorundur

Çok önemli bir

sorundur

Abant İzzet Baysal Üniversitesi Sayı 1 1 1 2 5

% 20,0% 20,0% 20,0% 40,0% 100,0%

Adnan Menderes Üniversitesi Sayı 1 1 3 0 5

% 20,0% 20,0% 60,0% 0,0% 100,0%

Afyon Kocatepe Üniversitesi Sayı 2 1 5 0 8

% 25,0% 12,5% 62,5% 0,0% 100,0%

Akdeniz Üniversitesi Sayı 0 0 0 1 1

% 0,0% 0,0% 0,0% 100,0% 100,0%

Anadolu Üniversitesi Sayı 1 2 3 1 7

% 14,3% 28,6% 42,9% 14,3% 100,0%

Ankara Üniversitesi Sayı 0 0 3 0 3

% 0,0% 0,0% 100,0% 0,0% 100,0%

Bahçeşehir Üniversitesi Sayı 0 0 2 0 2

% 0,0% 0,0% 100,0% 0,0% 100,0%

Balıkesir Üniversitesi Sayı 0 0 2 1 3

% 0,0% 0,0% 66,7% 33,3% 100,0%

Cumhuriyet Üniversitesi Sayı 0 1 0 2 3

% 0,0% 33,3% 0,0% 66,7% 100,0%

Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Sayı 0 0 3 1 4

% 0,0% 0,0% 75,0% 25,0% 100,0%

Dicle Üniversitesi Sayı 0 0 2 1 3

% 0,0% 0,0% 66,7% 33,3% 100,0%

Ege Üniversitesi Sayı 3 1 4 0 8

% 37,5% 12,5% 50,0% 0,0% 100,0%

Fırat Üniversitesi Sayı 3 2 4 1 10

% 30,0% 20,0% 40,0% 10,0% 100,0%

Gaziantep Üniversitesi Sayı 1 1 3 1 6

% 16,7% 16,7% 50,0% 16,7% 100,0%

Hacettepe Üniversitesi Sayı 1 2 2 0 5

% 20,0% 40,0% 40,0% 0,0% 100,0%

İnönü Üniversitesi Sayı 1 0 6 2 9

% 11,1% 0,0% 66,7% 22,2% 100,0%

İstanbul Üniversitesi Sayı 0 0 1 2 3

% 0,0% 0,0% 33,3% 66,7% 100,0%

Kırıkkale Üniversitesi Sayı 0 1 2 0 3

% 0,0% 33,3% 66,7% 0,0% 100,0%

Mersin Üniversitesi Sayı 0 0 3 0 3

% 0,0% 0,0% 100,0% 0,0% 100,0%

Mimar Sinan Üniversitesi Sayı 2 1 1 0 4

% 50,0% 25,0% 25,0% 0,0% 100,0%

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Sayı 1 1 3 2 7

% 14,3% 14,3% 42,9% 28,6% 100,0%

ODTÜ Sayı 0 1 3 1 5

% 0,0% 20,0% 60,0% 20,0% 100,0%

Pamukkale Üniversitesi Sayı 0 2 3 2 7

% 0,0% 28,6% 42,9% 28,6% 100,0%

Sakarya Üniversitesi / Sosyoloji Sayı 1 0 3 1 5

% 20,0% 0,0% 60,0% 20,0% 100,0%

Selçuk Üniversitesi / Sosyoloji Sayı 3 5 5 2 15

% 20,0% 33,3% 33,3% 13,3% 100,0%

Süleyman Demirel Üniversitesi/ Sosyoloji Sayı 0 0 2 4 6

% 0,0% 0,0% 33,3% 66,7% 100,0%

Yüzüncü Yıl Üniversitesi / Sosyoloji Sayı 0 1 4 2 7

% 0,0% 14,3% 57,1% 28,6% 100,0%

Toplam Sayı 21 24 73 29 147

% 14,3% 16,3% 49,7% 19,7% 100,0%

X²=71,216 (a) Sd=78 p=0,694 p>0,05 olduğundan aralarında anlamlı bir ilişki yoktur.

Page 73: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Grup çalışmalarının bölümlerinde önemli bir sorun olduğunu belirtenlerin oranının fazla olduğu

görülmektedir. Daha detaylı incelendiğinde Ankara, Bahçeşehir, Mersin, Çanakkale, Balıkesir, Sakarya

Üniversiteleri ve ODTÜ bölümlerindeki grup çalışmaların niteliksizliğinin önemli bir sorun olduğunu

belirtmiştir. Çoğunlukla böyle bir sorun olmadığını belirten üniversitelerin başında ise Mimar Sinan

Üniversitesi gelmektedir

Page 74: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo: 4.Akademisyenlerin görev yaptığı üniversite ile bazı dersler için tek dönemin yetersizliği sorunu

arasındaki ilişki

B1_6. Halen görev yaptığınız üniversite B5_4. Bazı dersler için tek dönemin yetersizliği Toplam

Hiçbir zaman

sorun değildir

Çoğunlukla

sorun değildir

Fikrim

yok

Önemli bir

sorundur

Çok önemli bir

sorundur

Abant İzzet Baysal Üniversitesi Sayı 0 1 1 1 2 5

% 0,0% 20,0% 20,0% 20,0% 40,0% 100,0%

Adnan Menderes Üniversitesi Sayı 2 1 0 2 0 5

% 40,0% 20,0% 0,0% 40,0% 0,0% 100,0%

Afyon Kocatepe Üniversitesi Sayı 0 2 5 1 0 8

% 0,0% 25,0% 62,5% 12,5% 0,0% 100,0%

Akdeniz Üniversitesi Sayı 0 0 0 1 0 1

% 0,0% 0,0% 0,0% 100,0% 0,0% 100,0%

Anadolu Üniversitesi Sayı 0 1 1 4 1 7

% 0,0% 14,3% 14,3% 57,1% 14,3% 100,0%

Ankara Üniversitesi Sayı 0 0 1 2 0 3

% 0,0% 0,0% 33,3% 66,7% 0,0% 100,0%

Bahçeşehir Üniversitesi Sayı 0 1 0 1 0 2

% 0,0% 50,0% 0,0% 50,0% 0,0% 100,0%

Balıkesir Üniversitesi Sayı 0 1 2 0 0 3

% 0,0% 33,3% 66,7% 0,0% 0,0% 100,0%

Cumhuriyet Üniversitesi Sayı 0 1 0 0 2 3

% 0,0% 33,3% 0,0% 0,0% 66,7% 100,0%

Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Sayı 0 0 1 1 2 4

% 0,0% 0,0% 25,0% 25,0% 50,0% 100,0%

Dicle Üniversitesi Sayı 0 0 1 2 0 3

% 0,0% 0,0% 33,3% 66,7% 0,0% 100,0%

Ege Üniversitesi Sayı 0 4 0 4 0 8

% 0,0% 50,0% 0,0% 50,0% 0,0% 100,0%

Fırat Üniversitesi Sayı 0 4 2 3 1 10

% 0,0% 40,0% 20,0% 30,0% 10,0% 100,0%

Gaziantep Üniversitesi Sayı 0 3 1 1 1 6

% 0,0% 50,0% 16,7% 16,7% 16,7% 100,0%

Hacettepe Üniversitesi Sayı 0 1 2 2 0 5

% 0,0% 20,0% 40,0% 40,0% 0,0% 100,0%

İnönü Üniversitesi Sayı 0 1 0 7 1 9

% 0,0% 11,1% 0,0% 77,8% 11,1% 100,0%

İstanbul Üniversitesi Sayı 0 0 0 2 1 3

% 0,0% 0,0% 0,0% 66,7% 33,3% 100,0%

Kırıkkale Üniversitesi Sayı 0 0 2 1 0 3

% 0,0% 0,0% 66,7% 33,3% 0,0% 100,0%

Mersin Üniversitesi Sayı 0 1 1 1 0 3

% 0,0% 33,3% 33,3% 33,3% 0,0% 100,0%

Mimar Sinan Üniversitesi Sayı 0 2 0 2 0 4

% 0,0% 50,0% 0,0% 50,0% 0,0% 100,0%

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Sayı 0 2 2 1 2 7

% 0,0% 28,6% 28,6% 14,3% 28,6% 100,0%

ODTÜ Sayı 0 1 1 3 0 5

% 0,0% 20,0% 20,0% 60,0% 0,0% 100,0%

Pamukkale Üniversitesi Sayı 0 0 2 3 2 7

% 0,0% 0,0% 28,6% 42,9% 28,6% 100,0%

Sakarya Üniversitesi Sayı 0 3 1 1 0 5

% 0,0% 60,0% 20,0% 20,0% 0,0% 100,0%

Selçuk Üniversitesi Sayı 0 9 4 1 1 15

% 0,0% 60,0% 26,7% 6,7% 6,7% 100,0%

Süleyman Demirel Üniversitesi Sayı 0 1 0 4 1 6

% 0,0% 16,7% 0,0% 66,7% 16,7% 100,0%

Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sayı 0 1 0 4 2 7

% 0,0% 14,3% 0,0% 57,1% 28,6% 100,0%

Toplam Sayı 2 41 30 55 19 147

% 1,4% 27,9% 20,4% 37,4% 12,9% 100,0%

X²=151,581 (a) Sd=104 p=0,002 p<0,05 olduğundan aralarında anlamlı bir ilişki vardır.

Page 75: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Bazı dersler için tek dönemin yetersiz olması sorununun bölümlerinde önemli bir sorun olduğunu belirtenler

çoğunluktadır. Bakıldığında İnönü, Ankara, Dicle, İstanbul Üniversiteleri ve ODTÜ bu durumun bölümlerinde

sorun olduğunu belirtmiştir. Sakarya ve Selçuk Üniversiteleri ise bölümlerinde çoğunlukla böyle bir sorun

olmadığını belirtmiştir.

Page 76: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo:5. Akademisyenlerin görev yaptığı üniversite ile bölüm dışı seçmeli derslerin az olması sorunu

arasındaki ilişki

B1_6. Halen görev yaptığınız

üniversite

B5_5. Bölüm dışı seçmeli derslerin az olması. Toplam

Hiçbir zaman

sorun değildir

Çoğunlukla sorun değildir Fikrim yok Önemli bir sorundur Çok önemli bir sorundur

Abant İzzet Baysal Üniversitesi

Sayı 0 0 3 0 2 5

% 0,0% 0,0% 60,0% 0,0% 40,0% 100,0%

Adnan Menderes

Üniversitesi

Sayı 1 2 0 1 1 5

% 20,0% 40,0% 0,0% 20,0% 20,0% 100,0%

Afyon Kocatepe

Üniversitesi

Sayı 0 3 5 0 0 8

% 0,0% 37,5% 62,5% 0,0% 0,0% 100,0%

Akdeniz Üniversitesi Sayı 0 0 0 1 0 1

% 0,0% 0,0% 0,0% 100,0% 0,0% 100,0%

Anadolu Üniversitesi Sayı 1 3 1 2 0 7

% 14,3% 42,9% 14,3% 28,6% 0,0% 100,0%

Ankara Üniversitesi Sayı 0 0 1 2 0 3

% 0,0% 0,0% 33,3% 66,7% 0,0% 100,0%

Bahçeşehir Üniversitesi Sayı 0 1 0 1 0 2

% 0,0% 50,0% 0,0% 50,0% 0,0% 100,0%

Balıkesir Üniversitesi Sayı 0 1 0 1 1 3

% 0,0% 33,3% 0,0% 33,3% 33,3% 100,0%

Cumhuriyet Üniversitesi Sayı 0 2 0 0 1 3

% 0,0% 66,7% 0,0% 0,0% 33,3% 100,0%

Çanakkale Üniversitesi Sayı 0 3 0 0 1 4

% 0,0% 75,0% 0,0% 0,0% 25,0% 100,0%

Dicle Üniversitesi Sayı 0 3 0 0 0 3

% 0,0% 100,0% 0,0% 0,0% 0,0% 100,0%

Ege Üniversitesi Sayı 0 3 0 4 1 8

% 0,0% 37,5% 0,0% 50,0% 12,5% 100,0%

Fırat Üniversitesi Sayı 0 4 2 3 1 10

% 0,0% 40,0% 20,0% 30,0% 10,0% 100,0%

Gaziantep Üniversitesi Sayı 0 3 2 1 0 6

% 0,0% 50,0% 33,3% 16,7% 0,0% 100,0%

Hacettepe Üniversitesi Sayı 1 2 2 0 0 5

% 20,0% 40,0% 40,0% 0,0% 0,0% 100,0%

İnönü Üniversitesi Sayı 0 4 0 4 1 9

% 0,0% 44,4% 0,0% 44,4% 11,1% 100,0%

İstanbul Üniversitesi Sayı 0 0 0 2 1 3

% 0,0% 0,0% 0,0% 66,7% 33,3% 100,0%

Kırıkkale Üniversitesi Sayı 0 0 1 1 1 3

% 0,0% 0,0% 33,3% 33,3% 33,3% 100,0%

Mersin Üniversitesi Sayı 0 1 1 1 0 3

% 0,0% 33,3% 33,3% 33,3% 0,0% 100,0%

Mimar Sinan Üniversitesi Sayı 1 2 1 0 0 4

% 25,0% 50,0% 25,0% 0,0% 0,0% 100,0%

Muğla Sıtkı Koçman

Üniversitesi

Sayı 0 2 0 2 3 7

% 0,0% 28,6% 0,0% 28,6% 42,9% 100,0%

ODTÜ Sayı 0 2 0 2 1 5

% 0,0% 40,0% 0,0% 40,0% 20,0% 100,0%

Pamukkale Üniversitesi Sayı 0 4 2 0 1 7

% 0,0% 57,1% 28,6% 0,0% 14,3% 100,0%

Sakarya Üniversitesi Sayı 0 3 1 1 0 5

% 0,0% 60,0% 20,0% 20,0% 0,0% 100,0%

Selçuk Üniversitesi Sayı 1 6 5 1 2 15

% 6,7% 40,0% 33,3% 6,7% 13,3% 100,0%

Süleyman Demirel

Üniversitesi

Sayı 0 0 0 3 3 6

% 0,0% 0,0% 0,0% 50,0% 50,0% 100,0%

Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sayı 0 0 1 1 5 7

% 0,0% 0,0% 14,3% 14,3% 71,4% 100,0%

Toplam Sayı 5 54 28 34 26 147

% 3,4% 36,7% 19,0% 23,1% 17,7% 100,0%

X²=123,955(a) Sd=104 p=0,089 p>0,05 olduğundan aralarında anlamlı bir ilişki yoktur.

Page 77: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablodan anlaşıldığı kadarıyla üniversiteler genelinde bölüm dışı seçmeli derslerin az olması çoğunlukla sorun

olarak görülmemektedir. Ancak Yüzüncü Yıl Üniversitesi bunun çok önemli bir sorun olduğunu, Ankara ve

İstanbul Üniversiteleri ise önemli bir sorun olduğunu vurgulamıştır.

Disiplinler arası iletişim için lisansta verilen bölüm dışı dersler önem teşkil etmektedir. Üniversitelerin

çoğunda bölüm dışı derslerde yetersizlik sorunun sorun olmaması olumlu olarak değerlendirilebilir. Ancak

çok önemli, önemli bir sorun ve fikrim yok şeklinde cevap verenlerin toplam oranı da düşük değildir. Bu

durum da bölüm dışı seçmeli derslere verilen önemle ilgili olabilir.

Tablo:6. Öğrencilere göre kampüsün bulunduğu ilçenin sosyoekonomik ve kültürel gelişmişliği ile

derslerde görsel-işitsel eğitim araçlarının( tepegöz, video, slayt, vb.) kullanılmaması sorunu arasındaki

ilişki

B5_8. Derslerde

görsel-işitsel eğitim araçlarının

kullanılmaması.

10. Kampüsünüzün bulunduğu ilçenin sosyoekonomik ve kültürel gelişmişliğini aşağıdaki ölçeğe göre nasıl

değerlendiriyorsunuz?

Top-

Lam

Gelişm

2,00 3,00 4,00 5,00 6,00 7,00 8,00 9,00 Gelişme

miş

Hiçbir zaman

sorun değildir

Sayı 6 6 8 9 8 3 6 4 1 5 56

% 11,3% 8,8% 9,2% 12,7% 6,8% 3,5% 8,7% 6,5% 2,9% 13,9% 8,2%

Çoğunlukla

sorun değildir

Sayı 10 16 19 12 31 20 17 16 11 10 162

% 18,9% 23,5% 21,8% 16,9% 26,3% 23,3% 24,6% 25,8% 32,4% 27,8% 23,7%

Fikrim yok Sayı 7 7 10 13 13 17 4 8 4 2 85

% 13,2% 10,3% 11,5% 18,3% 11,0% 19,8% 5,8% 12,9% 11,8% 5,6% 12,4%

Önemli bir

sorundur

Sayı 18 28 38 29 41 33 30 16 13 9 255

% 34,0% 41,2% 43,7% 40,8% 34,7% 38,4% 43,5% 25,8% 38,2% 25,0% 37,3%

Çok önemli

bir sorundur

Sayı 12 11 12 8 25 13 12 18 5 10 126

% 22,6% 16,2% 13,8% 11,3% 21,2% 15,1% 17,4% 29,0% 14,7% 27,8% 18,4%

Toplam

Sayı 53 68 87 71 118 86 69 62 34 36 684

% 100,0

% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0%

100,0

%

X²=38,560(a) Sd=36 p=0,355 p>0,05 olduğundan aralarında anlamlı bir ilişki yoktur.

Kütüphane olanaklarında olduğu gibi, derslerde görsel işitsel araçların kullanılmaması sorununun, kampüsün

bulunduğu ilçe ile alakalı olmadığı görülmektedir. Durumun daha genel bir sorun olarak ele alınması

gerekmektedir. Bu durum üniversitenin teknik kaynaklarının, üniversitenin bulunduğu çevre ile birebir

bağlantılı olmadığı şeklinde yorumlanabilir.

Page 78: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo:7.a.Öğrencilerin öğrenim gördüğünüz üniversite ile derslerde görsel-işitsel eğitim araçlarının

(tepegöz, video, slayt, vb.) kullanılmaması sorunu arasındaki ilişki

2. Öğrenim gördüğünüz üniversite B5_8. Derslerde görsel-işitsel eğitim araçlarının kullanılmaması.( tepegöz, video, slayt, vb.). Toplam

Hiçbir zaman

sorun değildir

Çoğunlukla sorun

değildir

Fikrim yok Önemli bir

sorundur

Çok önemli bir

sorundur

Afyon Kocatepe Üniversitesi

Sayı 2 10 7 15 10 44

% 4,5% 22,7% 15,9% 34,1% 22,7% 100,0%

Akdeniz Üniversitesi Sayı 2 4 3 7 6 22

% 9,1% 18,2% 13,6% 31,8% 27,3% 100,0%

Anadolu Üniversitesi Sayı 2 16 1 15 3 37

% 5,4% 43,2% 2,7% 40,5% 8,1% 100,0%

Ankara Üniversitesi Sayı 3 7 1 10 5 26

% 11,5% 26,9% 3,8% 38,5% 19,2% 100,0%

Atatürk Üniversitesi Sayı 3 3 4 7 3 20

% 15,0% 15,0% 20,0% 35,0% 15,0% 100,0%

Bahçeşehir Üniversitesi Sayı 5 4 2 11 9 31

% 16,1% 12,9% 6,5% 35,5% 29,0% 100,0%

Boğaziçi Üniversitesi Sayı 0 2 4 6 3 15

% 0,0% 13,3% 26,7% 40,0% 20,0% 100,0%

Cumhuriyet Üniversitesi Sayı 3 6 4 8 7 28

% 10,7% 21,4% 14,3% 28,6% 25,0% 100,0%

Çanakkale 18 Mart

Üniversitesi

Sayı 3 8 6 7 1 25

% 12,0% 32,0% 24,0% 28,0% 4,0% 100,0%

Çankırı Karatekin Üniversitesi

Sayı 1 2 2 8 4 17

% 5,9% 11,8% 11,8% 47,1% 23,5% 100,0%

Dicle Üniversitesi Sayı 2 8 1 11 8 30

% 6,7% 26,7% 3,3% 36,7% 26,7% 100,0%

Ege Üniversitesi Sayı 1 9 3 11 5 29

% 3,4% 31,0% 10,3% 37,9% 17,2% 100,0%

Fatih Üniversitesi Sayı 3 6 6 8 0 23

% 13,0% 26,1% 26,1% 34,8% 0,0% 100,0%

Fırat Üniversitesi Sayı 3 8 2 12 5 30

% 10,0% 26,7% 6,7% 40,0% 16,7% 100,0%

Hacettepe Üniversitesi Sayı 2 9 3 12 5 31

% 6,5% 29,0% 9,7% 38,7% 16,1% 100,0%

İstanbul Bilgi Üniversitesi Sayı 0 1 2 8 3 14

% 0,0% 7,1% 14,3% 57,1% 21,4% 100,0%

İstanbul Üniversitesi Sayı 0 4 4 15 7 30

% 0,0% 13,3% 13,3% 50,0% 23,3% 100,0%

Kırıkkale Üniversitesi Sayı 3 9 2 11 1 26

% 11,5% 34,6% 7,7% 42,3% 3,8% 100,0%

Mimar Sinan Üniversitesi Sayı 1 3 6 11 5 26

% 3,8% 11,5% 23,1% 42,3% 19,2% 100,0%

Muğla Sıtkı Koçman

Üniversitesi

Sayı 1 6 6 9 3 25

% 4,0% 24,0% 24,0% 36,0% 12,0% 100,0%

ODTÜ Sayı 7 10 2 6 0 25

% 28,0% 40,0% 8,0% 24,0% 0,0% 100,0%

Sakarya Üniversitesi Sayı 0 1 1 0 0 2

% 0,0% 50,0% 50,0% 0,0% 0,0% 100,0%

Selçuk Üniversitesi Sayı 4 9 2 10 5 30

% 13,3% 30,0% 6,7% 33,3% 16,7% 100,0%

Süleyman Demirel

Üniversitesi

Sayı 3 8 6 5 3 25

% 12,0% 32,0% 24,0% 20,0% 12,0% 100,0%

Uludağ Üniversitesi Sayı 2 8 4 19 9 42

% 4,8% 19,0% 9,5% 45,2% 21,4% 100,0%

Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sayı 0 1 1 13 16 31

% 0,0% 3,2% 3,2% 41,9% 51,6% 100,0%

Toplam Sayı 56 162 85 255 126 684

% 8,2% 23,7% 12,4% 37,3% 18,4% 100,0%

X²=145,281(a) Sd=100 p=0,002 p<0,05 olduğundan aralarında anlamlı bir ilişki vardır.

Page 79: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Araştırmaya katılan öğrencilerin büyük çoğunluğu derslerde kullanılamayan görsel-işitsel araçları önemli bir

sorun olarak görmektedir. Fatih ve Ortadoğu Teknik Üniversitesinde çok önemli bir sorun olarak gören

çıkmaması bu üniversitelerde görsel ve işitsel öğelerin daha fazla kullanıldığı şeklinde yorumlanabilir. Bunun

dışında Yüzüncü Yıl Üniversitesinde çok büyük bir çoğunluğun, bir sorun olarak görmesi, Yüzüncü Yıl

Üniversitesinin bu konuda eksiklikleri olduğu gibi, örnekleminde bu konuya önem verdiği şeklinde

yorumlanabilir.

Page 80: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo:7.b. Akademisyenlerin görev yaptığı üniversite ile derslerde görsel-işitsel eğitim araçlarının

(tepegöz, video, slayt, vb.) kullanılmaması sorunu arasındaki ilişki

B1_6. Halen görev yaptığınız üniversite B5_6. Derslerde görsel-işitsel eğitim araçlarının kullanılmaması.( tepegöz,

video, slayt, vb.).

Toplam

Hiçbir zaman

sorun değildir

Çoğunlukla

sorun değildir

Fikrim

yok

Önemli bir

sorundur

Çok önemli bir

sorundur

Abant İzzet Baysal Üniversitesi Sayı 0 1 1 1 2 5

% 0,0% 20,0% 20,0% 20,0% 40,0% 100,0%

Adnan Menderes Üniversitesi Sayı 1 1 0 2 1 5

% 20,0% 20,0% 0,0% 40,0% 20,0% 100,0%

Afyon Kocatepe Üniversitesi Sayı 0 3 3 2 0 8

% 0,0% 37,5% 37,5% 25,0% 0,0% 100,0%

Akdeniz Üniversitesi Sayı 0 1 0 0 0 1

% 0,0% 100,0% 0,0% 0,0% 0,0% 100,0%

Anadolu Üniversitesi Sayı 1 2 1 3 0 7

% 14,3% 28,6% 14,3% 42,9% 0,0% 100,0%

Ankara Üniversitesi Sayı 0 0 1 2 0 3

% 0,0% 0,0% 33,3% 66,7% 0,0% 100,0%

Bahçeşehir Üniversitesi Sayı 0 1 0 1 0 2

% 0,0% 50,0% 0,0% 50,0% 0,0% 100,0%

Balıkesir Üniversitesi Sayı 0 0 2 1 0 3

% 0,0% 0,0% 66,7% 33,3% 0,0% 100,0%

Cumhuriyet Üniversitesi Sayı 1 0 1 1 0 3

% 33,3% 0,0% 33,3% 33,3% 0,0% 100,0%

Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Sayı 0 2 0 1 1 4

% 0,0% 50,0% 0,0% 25,0% 25,0% 100,0%

Dicle Üniversitesi Sayı 0 2 0 1 0 3

% 0,0% 66,7% 0,0% 33,3% 0,0% 100,0%

Ege Üniversitesi Sayı 0 3 1 3 1 8

% 0,0% 37,5% 12,5% 37,5% 12,5% 100,0%

Fırat Üniversitesi Sayı 1 3 2 4 0 10

% 10,0% 30,0% 20,0% 40,0% 0,0% 100,0%

Gaziantep Üniversitesi Sayı 0 3 1 0 2 6

% 0,0% 50,0% 16,7% 0,0% 33,3% 100,0%

Hacettepe Üniversitesi Sayı 2 1 1 1 0 5

% 40,0% 20,0% 20,0% 20,0% 0,0% 100,0%

İnönü Üniversitesi Sayı 0 5 1 3 0 9

% 0,0% 55,6% 11,1% 33,3% 0,0% 100,0%

İstanbul Üniversitesi Sayı 0 0 0 2 1 3

% 0,0% 0,0% 0,0% 66,7% 33,3% 100,0%

Kırıkkale Üniversitesi Sayı 0 0 1 2 0 3

% 0,0% 0,0% 33,3% 66,7% 0,0% 100,0%

Mersin Üniversitesi Sayı 0 2 1 0 0 3

% 0,0% 66,7% 33,3% 0,0% 0,0% 100,0%

Mimar Sinan Üniversitesi Sayı 1 3 0 0 0 4

% 25,0% 75,0% 0,0% 0,0% 0,0% 100,0%

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Sayı 2 2 1 1 1 7

% 28,6% 28,6% 14,3% 14,3% 14,3% 100,0%

ODTÜ Sayı 0 0 3 0 2 5

% 0,0% 0,0% 60,0% 0,0% 40,0% 100,0%

Pamukkale Üniversitesi Sayı 0 1 3 2 1 7

% 0,0% 14,3% 42,9% 28,6% 14,3% 100,0%

Sakarya Üniversitesi Sayı 0 2 1 2 0 5

% 0,0% 40,0% 20,0% 40,0% 0,0% 100,0%

Selçuk Üniversitesi Sayı 2 5 5 3 0 15

% 13,3% 33,3% 33,3% 20,0% 0,0% 100,0%

Süleyman Demirel Üniversitesi Sayı 1 2 1 0 2 6

% 16,7% 33,3% 16,7% 0,0% 33,3% 100,0%

Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sayı 0 2 0 1 4 7

% 0,0% 28,6% 0,0% 14,3% 57,1% 100,0%

Toplam Sayı 12 47 31 39 18 147

% 8,2% 32,0% 21,1% 26,5% 12,2% 100,0%

Page 81: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

X²=108,754(a) Sd=104 p=0,355 p>0,05 olduğundan aralarında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki

yoktur.

Üniversitelerin çoğunda akademisyenler çoğunlukla derslerde görsel işitsel eğitim araçlarının kullanılmaması

gibi bir sorun olmadığını dile getirmişlerdir. Bu üniversitelerin başında Mimar Sinan Üniversitesi göze

çarpmaktadır. Önemli bir sorun olduğunu ifade edenler ise Ankara, İstanbul ve Kırıkkale Üniversiteleridir.

Öğrencilerin büyük bir bölümü için derslerde görsel ve işitsel araçların kullanılmamasını sorun olarak

algılanırken, akademisyenler sorun olmadığını belirtmişlerdir. Akademisyenlerin teknolojik araçları

kullanmak istememeleri ya da kullanımı yeterli görmeleri bu sonucu doğurmuş olabilir.

Page 82: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo: 8. Akademisyenlerin görev yaptığı üniversite ile yeterli sayıda sosyoloji dersi açılmaması sorunu

arasındaki ilişki

B1_6. Halen görev yaptığınız üniversite B5_7. Yeterli sayıda sosyoloji dersi açılmaması. Toplam

Hiçbir zaman

sorun değildir

Çoğunlukla

sorun değildir

Fikrim yok Önemli bir

sorundur

Çok önemli

bir sorundur

Abant İzzet Baysal Üniversitesi Sayı 1 0 1 1 2 5

% 20,0% 0,0% 20,0% 20,0% 40,0% 100,0%

Adnan Menderes Üniversitesi Sayı 3 1 0 1 0 5

% 60,0% 20,0% 0,0% 20,0% 0,0% 100,0%

Afyon Kocatepe Üniversitesi Sayı 1 1 4 2 0 8

% 12,5% 12,5% 50,0% 25,0% 0,0% 100,0%

Akdeniz Üniversitesi Sayı 0 0 1 0 0 1

% 0,0% 0,0% 100,0% 0,0% 0,0% 100,0%

Anadolu Üniversitesi Sayı 3 0 1 2 1 7

% 42,9% 0,0% 14,3% 28,6% 14,3% 100,0%

Ankara Üniversitesi Sayı 0 0 1 2 0 3

% 0,0% 0,0% 33,3% 66,7% 0,0% 100,0%

Bahçeşehir Üniversitesi Sayı 0 1 0 1 0 2

% 0,0% 50,0% 0,0% 50,0% 0,0% 100,0%

Balıkesir Üniversitesi Sayı 0 2 1 0 0 3

% 0,0% 66,7% 33,3% 0,0% 0,0% 100,0%

Cumhuriyet Üniversitesi Sayı 0 1 1 0 1 3

% 0,0% 33,3% 33,3% 0,0% 33,3% 100,0%

Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Sayı 0 1 1 1 1 4

% 0,0% 25,0% 25,0% 25,0% 25,0% 100,0%

Dicle Üniversitesi Sayı 0 1 0 2 0 3

% 0,0% 33,3% 0,0% 66,7% 0,0% 100,0%

Ege Üniversitesi Sayı 1 3 1 2 1 8

% 12,5% 37,5% 12,5% 25,0% 12,5% 100,0%

Fırat Üniversitesi Sayı 1 2 4 3 0 10

% 10,0% 20,0% 40,0% 30,0% 0,0% 100,0%

Gaziantep Üniversitesi Sayı 0 2 1 2 1 6

% 0,0% 33,3% 16,7% 33,3% 16,7% 100,0%

Hacettepe Üniversitesi Sayı 2 1 1 1 0 5

% 40,0% 20,0% 20,0% 20,0% 0,0% 100,0%

İnönü Üniversitesi Sayı 1 5 1 1 1 9

% 11,1% 55,6% 11,1% 11,1% 11,1% 100,0%

İstanbul Üniversitesi Sayı 0 0 0 2 1 3

% 0,0% 0,0% 0,0% 66,7% 33,3% 100,0%

Kırıkkale Üniversitesi Sayı 0 0 1 1 1 3

% 0,0% 0,0% 33,3% 33,3% 33,3% 100,0%

Mersin Üniversitesi Sayı 0 1 1 1 0 3

% 0,0% 33,3% 33,3% 33,3% 0,0% 100,0%

Mimar Sinan Üniversitesi Sayı 1 1 1 1 0 4

% 25,0% 25,0% 25,0% 25,0% 0,0% 100,0%

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Sayı 0 2 0 4 1 7

% 0,0% 28,6% 0,0% 57,1% 14,3% 100,0%

ODTÜ Sayı 1 1 0 2 1 5

% 20,0% 20,0% 0,0% 40,0% 20,0% 100,0%

Pamukkale Üniversitesi Sayı 0 2 2 3 0 7

% 0,0% 28,6% 28,6% 42,9% 0,0% 100,0%

Sakarya Üniversitesi Sayı 0 2 2 1 0 5

% 0,0% 40,0% 40,0% 20,0% 0,0% 100,0%

Selçuk Üniversitesi Sayı 1 4 5 5 0 15

% 6,7% 26,7% 33,3% 33,3% 0,0% 100,0%

Süleyman Demirel Üniversitesi Sayı 1 0 1 2 2 6

% 16,7% 0,0% 16,7% 33,3% 33,3% 100,0%

Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sayı 0 1 1 2 3 7

% 0,0% 14,3% 14,3% 28,6% 42,9% 100,0%

Toplam Sayı 17 35 33 45 17 147

% 11,6% 23,8% 22,4% 30,6% 11,6% 100,0%

X²=96,448(a) Sd=104 p=0,688 p>0,05 olduğundan aralarında anlamlı bir ilişki yoktur.

Üniversitelere genel anlamda bakıldığında yeterli sayıda sosyoloji dersi açılmaması önemli bir sorun olarak

görülmektedir. Önemli bir sorun olduğunu ifade eden üniversitelerin başında Ankara, Dicle ve İstanbul

Page 83: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Üniversiteleri gelmektedir. Türkiye’deki sosyoloji geleneğinde önemli yere sahip iki üniversite olan Ankara

ve İstanbul Üniversitelerinin Tablo:5’te bölüm dışına açılan derslerin yetersizliğinin bölümde önemli bir sorun

olarak belirttiği görülmüştür. Dolayısıyla elde edilen verilerden, açılan dersler konusunda sıkıntılar

yaşandığına dair yorum yapılabilir.

Page 84: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo:9. Akademisyenlerin görev yaptığı üniversite ile öğretim elemanı–öğrenci iletişimi sorunu

arasındaki ilişki

B1_6. Halen görev yaptığınız üniversite B5_8. Öğretim elemanı – öğrenci diyalogundaki kopukluklar. Toplam

Hiçbir zaman

sorun değildir

Çoğunlukla sorun

değildir

Fikrim

yok

Önemli bir

sorundur

Çok önemli bir

sorundur

Abant İzzet Baysal Üniversitesi Sayı 1 0 1 1 2 5

% 20,0% 0,0% 20,0% 20,0% 40,0% 100,0%

Adnan Menderes Üniversitesi Sayı 1 1 0 2 1 5

% 20,0% 20,0% 0,0% 40,0% 20,0% 100,0%

Afyon Kocatepe Üniversitesi Sayı 0 2 1 5 0 8

% 0,0% 25,0% 12,5% 62,5% 0,0% 100,0%

Akdeniz Üniversitesi Sayı 0 0 0 1 0 1

% 0,0% 0,0% 0,0% 100,0% 0,0% 100,0%

Anadolu Üniversitesi Sayı 2 1 0 2 2 7

% 28,6% 14,3% 0,0% 28,6% 28,6% 100,0%

Ankara Üniversitesi Sayı 0 1 0 2 0 3

% 0,0% 33,3% 0,0% 66,7% 0,0% 100,0%

Bahçeşehir Üniversitesi Sayı 0 1 0 1 0 2

% 0,0% 50,0% 0,0% 50,0% 0,0% 100,0%

Balıkesir Üniversitesi Sayı 0 1 0 1 1 3

% 0,0% 33,3% 0,0% 33,3% 33,3% 100,0%

Cumhuriyet Üniversitesi Sayı 1 1 0 0 1 3

% 33,3% 33,3% 0,0% 0,0% 33,3% 100,0%

Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Sayı 0 0 0 3 1 4

% 0,0% 0,0% 0,0% 75,0% 25,0% 100,0%

Dicle Üniversitesi Sayı 0 0 0 2 1 3

% 0,0% 0,0% 0,0% 66,7% 33,3% 100,0%

Ege Üniversitesi Sayı 1 2 0 3 2 8

% 12,5% 25,0% 0,0% 37,5% 25,0% 100,0%

Fırat Üniversitesi Sayı 0 3 2 4 1 10

% 0,0% 30,0% 20,0% 40,0% 10,0% 100,0%

Gaziantep Üniversitesi Sayı 0 0 1 2 3 6

% 0,0% 0,0% 16,7% 33,3% 50,0% 100,0%

Hacettepe Üniversitesi Sayı 1 1 2 1 0 5

% 20,0% 20,0% 40,0% 20,0% 0,0% 100,0%

İnönü Üniversitesi Sayı 1 3 1 2 2 9

% 11,1% 33,3% 11,1% 22,2% 22,2% 100,0%

İstanbul Üniversitesi Sayı 0 0 0 0 3 3

% 0,0% 0,0% 0,0% 0,0% 100,0% 100,0%

Kırıkkale Üniversitesi Sayı 0 0 1 2 0 3

% 0,0% 0,0% 33,3% 66,7% 0,0% 100,0%

Mersin Üniversitesi Sayı 0 0 1 1 1 3

% 0,0% 0,0% 33,3% 33,3% 33,3% 100,0%

Mimar Sinan Üniversitesi Sayı 1 1 0 2 0 4

% 25,0% 25,0% 0,0% 50,0% 0,0% 100,0%

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Sayı 0 3 0 2 2 7

% 0,0% 42,9% 0,0% 28,6% 28,6% 100,0%

ODTÜ Sayı 1 0 0 2 2 5

% 20,0% 0,0% 0,0% 40,0% 40,0% 100,0%

Pamukkale Üniversitesi Sayı 0 0 2 4 1 7

% 0,0% 0,0% 28,6% 57,1% 14,3% 100,0%

Sakarya Üniversitesi Sayı 0 2 0 2 1 5

% 0,0% 40,0% 0,0% 40,0% 20,0% 100,0%

Selçuk Üniversitesi Sayı 4 3 1 4 3 15

% 26,7% 20,0% 6,7% 26,7% 20,0% 100,0%

Süleyman Demirel Üniversitesi Sayı 1 1 1 1 2 6

% 16,7% 16,7% 16,7% 16,7% 33,3% 100,0%

Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sayı 0 0 1 0 6 7

% 0,0% 0,0% 14,3% 0,0% 85,7% 100,0%

Toplam Sayı 15 27 15 52 38 147

% 10,2% 18,4% 10,2% 35,4% 25,9% 100,0%

X²=96,328(a) Sd=104 p=0,691 p>0,05 olduğundan değişkenler arasında istatistiksel olarak anlamlı bir

ilişki yoktur.

Page 85: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Üniversitelere genel olarak bakıldığında öğretim elemanları ile öğrenciler arasındaki diyalog kopukluğu

akademisyenler tarafından bölümlerde önemli bir sorun olarak görülmektedir. Bu kopukluğun çok önemli bir

sorun olduğunu belirtenler Yüzüncü Yıl ve İstanbul Üniversiteleridir.

Page 86: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo10.a. Öğrencilerin, öğrenim gördükleri üniversite ile sosyolojideki temel kuramcılara derslerde

yeterince yer verilmeme sorunu arasında kurduğu ilişki

2. Öğrenim gördüğünüz üniversite B5_10. Sosyolojideki temel kuramcılara derslerde yeterince yer verilmemesi. Toplam

Hiçbir zaman

sorun değildir

Çoğunlukla sorun

değildir

Fikrim yok Önemli bir

sorundur

Çok önemli bir

sorundur

Afyon Kocatepe Üniversitesi Sayı 2 3 10 24 5 44

% 4,5% 6,8% 22,7% 54,5% 11,4% 100,0%

Akdeniz Üniversitesi Sayı 1 5 4 6 6 22

% 4,5% 22,7% 18,2% 27,3% 27,3% 100,0%

Anadolu Üniversitesi Sayı 1 14 2 12 8 37

% 2,7% 37,8% 5,4% 32,4% 21,6% 100,0%

Ankara Üniversitesi Sayı 2 5 3 12 4 26

% 7,7% 19,2% 11,5% 46,2% 15,4% 100,0%

Atatürk Üniversitesi Sayı 0 3 4 10 3 20

% 0,0% 15,0% 20,0% 50,0% 15,0% 100,0%

Bahçeşehir Üniversitesi Sayı 0 4 3 16 8 31

% 0,0% 12,9% 9,7% 51,6% 25,8% 100,0%

Boğaziçi Üniversitesi Sayı 0 4 4 5 2 15

% 0,0% 26,7% 26,7% 33,3% 13,3% 100,0%

Cumhuriyet Üniversitesi Sayı 5 4 3 8 8 28

% 17,9% 14,3% 10,7% 28,6% 28,6% 100,0%

Çanakkale 18 Mart

Üniversitesi

Sayı 4 4 8 4 5 25

% 16,0% 16,0% 32,0% 16,0% 20,0% 100,0%

Çankırı Karatekin Üniversitesi Sayı 1 2 0 7 7 17

% 5,9% 11,8% 0,0% 41,2% 41,2% 100,0%

Dicle Üniversitesi Sayı 0 6 4 16 4 30

% 0,0% 20,0% 13,3% 53,3% 13,3% 100,0%

Ege Üniversitesi Sayı 1 10 4 8 6 29

% 3,4% 34,5% 13,8% 27,6% 20,7% 100,0%

Fatih Üniversitesi Sayı 0 4 6 11 2 23

% 0,0% 17,4% 26,1% 47,8% 8,7% 100,0%

Fırat Üniversitesi Sayı 2 6 6 11 5 30

% 6,7% 20,0% 20,0% 36,7% 16,7% 100,0%

Hacettepe Üniversitesi Sayı 3 6 1 14 7 31

% 9,7% 19,4% 3,2% 45,2% 22,6% 100,0%

İstanbul Bilgi Üniversitesi Sayı 0 1 3 10 0 14

% 0,0% 7,1% 21,4% 71,4% 0,0% 100,0%

İstanbul Üniversitesi Sayı 0 11 4 7 8 30

% 0,0% 36,7% 13,3% 23,3% 26,7% 100,0%

Kırıkkale Üniversitesi Sayı 4 4 4 11 3 26

% 15,4% 15,4% 15,4% 42,3% 11,5% 100,0%

Mimar Sinan Üniversitesi Sayı 0 4 5 13 4 26

% 0,0% 15,4% 19,2% 50,0% 15,4% 100,0%

Muğla Sıtkı Koçman

Üniversitesi

Sayı 3 4 4 10 4 25

% 12,0% 16,0% 16,0% 40,0% 16,0% 100,0%

ODTÜ Sayı 6 8 2 7 2 25

% 24,0% 32,0% 8,0% 28,0% 8,0% 100,0%

Sakarya Üniversitesi Sayı 0 2 0 0 0 2

% 0,0% 100,0% 0,0% 0,0% 0,0% 100,0%

Selçuk Üniversitesi Sayı 2 6 5 12 5 30

% 6,7% 20,0% 16,7% 40,0% 16,7% 100,0%

Süleyman Demirel Üniversitesi Sayı 1 10 4 6 4 25

% 4,0% 40,0% 16,0% 24,0% 16,0% 100,0%

Uludağ Üniversitesi Sayı 1 4 6 19 12 42

% 2,4% 9,5% 14,3% 45,2% 28,6% 100,0%

Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sayı 0 4 5 14 8 31

% 0,0% 12,9% 16,1% 45,2% 25,8% 100,0%

Toplam Sayı 39 138 104 273 130 684

% 5,7% 20,2% 15,2% 39,9% 19,0% 100,0%

X²=151,785(a) Sd=100 p=0,001 p<0,05 olduğundan aralarında anlamlı bir ilişki vardır.

Page 87: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Sosyoloji, pratiğin yanı sıra teorik bir alt yapı gerektiren bir bilimdir. Sosyolojinin temel kuramcıları da bu

altyapıyı oluşturanlar olarak önemlidir. Örneklemin, Sosyolojinin temel kuramcılarının yeteri kadar

öğretilmemesini bir sorun olarak görmesi de bunun bir kanıtıdır. Süleyman Demirel Üniversitesi ve Ortadoğu

Teknik Üniversitesinin bunu sorun olarak görmemesi, derslerinde yeterince ağırlık verildiği şeklinde

yorumlanabilirken aynı şekilde İstanbul Bilgi Üniversitesinin, Çankırı Karatekin Üniversitesinin ve Afyon

Kocatepe Üniversitesinin bunun diğer üniversitelere göre daha çok sorun olarak görmesi de bu üniversitelerde

bu eksikliğin daha fazla olduğu şeklinde yorumlanabilir.

Page 88: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo:10.b. Akademisyenlerin görev yaptığı üniversite ile sosyolojideki temel kuramcılara derslerde

yeterince yer verilmeme sorunu arasındaki ilişki

B1_6. Halen görev yaptığınız üniversite B5_10. Sosyolojideki temel kuramcılara derslerde yeterince yer verilmemesi. Toplam

Hiçbir zaman

sorun değildir

Çoğunlukla sorun

değildir

Fikrim yok Önemli bir

sorundur

Çok önemli bir

sorundur

Abant İzzet Baysal Üniversitesi Sayı 0 1 1 3 0 5

% 0,0% 20,0% 20,0% 60,0% 0,0% 100,0%

Adnan Menderes Üniversitesi Sayı 2 0 1 2 0 5

% 40,0% 0,0% 20,0% 40,0% 0,0% 100,0%

Afyon Kocatepe Üniversitesi Sayı 0 3 1 4 0 8

% 0,0% 37,5% 12,5% 50,0% 0,0% 100,0%

Akdeniz Üniversitesi Sayı 0 0 0 0 1 1

% 0,0% 0,0% 0,0% 0,0% 100,0% 100,0%

Anadolu Üniversitesi Sayı 2 1 0 3 1 7

% 28,6% 14,3% 0,0% 42,9% 14,3% 100,0%

Ankara Üniversitesi Sayı 0 1 1 1 0 3

% 0,0% 33,3% 33,3% 33,3% 0,0% 100,0%

Bahçeşehir Üniversitesi Sayı 0 1 0 1 0 2

% 0,0% 50,0% 0,0% 50,0% 0,0% 100,0%

Balıkesir Üniversitesi Sayı 0 1 0 2 0 3

% 0,0% 33,3% 0,0% 66,7% 0,0% 100,0%

Cumhuriyet Üniversitesi Sayı 0 0 2 0 1 3

% 0,0% 0,0% 66,7% 0,0% 33,3% 100,0%

Çanakkale Üniversitesi Sayı 0 0 0 3 1 4

% 0,0% 0,0% 0,0% 75,0% 25,0% 100,0%

Dicle Üniversitesi Sayı 0 0 0 3 0 3

% 0,0% 0,0% 0,0% 100,0% 0,0% 100,0%

Ege Üniversitesi Sayı 1 2 2 1 2 8

% 12,5% 25,0% 25,0% 12,5% 25,0% 100,0%

Fırat Üniversitesi Sayı 1 5 3 1 0 10

% 10,0% 50,0% 30,0% 10,0% 0,0% 100,0%

Gaziantep Üniversitesi Sayı 0 0 1 5 0 6

% 0,0% 0,0% 16,7% 83,3% 0,0% 100,0%

Hacettepe Üniversitesi Sayı 0 2 1 2 0 5

% 0,0% 40,0% 20,0% 40,0% 0,0% 100,0%

İnönü Üniversitesi Sayı 1 2 1 2 3 9

% 11,1% 22,2% 11,1% 22,2% 33,3% 100,0%

İstanbul Üniversitesi Sayı 0 0 1 2 0 3

% 0,0% 0,0% 33,3% 66,7% 0,0% 100,0%

Kırıkkale Üniversitesi Sayı 0 0 1 2 0 3

% 0,0% 0,0% 33,3% 66,7% 0,0% 100,0%

Mersin Üniversitesi Sayı 0 1 0 2 0 3

% 0,0% 33,3% 0,0% 66,7% 0,0% 100,0%

Mimar Sinan Üniversitesi Sayı 1 1 0 1 1 4

% 25,0% 25,0% 0,0% 25,0% 25,0% 100,0%

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Sayı 0 0 1 3 3 7

% 0,0% 0,0% 14,3% 42,9% 42,9% 100,0%

ODTÜ Sayı 1 2 0 0 2 5

% 20,0% 40,0% 0,0% 0,0% 40,0% 100,0%

Pamukkale Üniversitesi Sayı 0 1 3 3 0 7

% 0,0% 14,3% 42,9% 42,9% 0,0% 100,0%

Sakarya Üniversitesi Sayı 0 3 0 1 1 5

% 0,0% 60,0% 0,0% 20,0% 20,0% 100,0%

Selçuk Üniversitesi Sayı 4 2 3 5 1 15

% 26,7% 13,3% 20,0% 33,3% 6,7% 100,0%

Süleyman Demirel Üniversitesi Sayı 2 0 0 3 1 6

% 33,3% 0,0% 0,0% 50,0% 16,7% 100,0%

Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sayı 0 2 0 3 2 7

% 0,0% 28,6% 0,0% 42,9% 28,6% 100,0%

Toplam Sayı 15 31 23 58 20 147

% 10,2% 21,1% 15,6% 39,5% 13,6% 100,0%

X²=112,077(a) Sd=104 p=0,277 p>0,05 olduğundan aralarında anlamlı bir ilişki yoktur.

Page 89: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Sosyologların, dünü ve bugünü daha sağlıklı yorumlayabilmesi, sorunlara uzun vadeli çözümler üretebilmesi

için sosyolojideki temel kuramlara hâkim olması oldukça önemlidir. Örnekleme genel olarak bakıldığında

derslerde sosyolojideki temel kuramcılara yeterince yer verilmemesinin önemli bir sorun olduğunu ifade

edenler çoğunluktadır. Üniversiteler özelinde bakıldığında ise Dicle, Gaziantep, Çanakkale, Balıkesir,

İstanbul, Kırıkkale ve Mersin Üniversitelerinde bunun önemli bir sorun olduğunu belirtenler çoğunlukta.

Sosyolojideki temel kuramcılara yeterince yer verilmemesi bir iki üniversite dışında öğrencilerin çoğunluğu

için bir sorun oluşturmaktadır. Akademisyenlere bakıldığında birkaç üniversitede bu durumun önemli bir

sorun olduğunu belirtenlerin olduğu görülmektedir. Bu durumdan öğrencilerden de akademisyenlerden de

rahatsız olan bir kesimin olduğunu söylemek mümkündür.

Page 90: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo11.a. Akademisyenlerin görev yaptığı üniversite ile öğrencilerin bölümü öncelikli tercih ederek

gelmemesi nedeniyle derslere, alanlarına ilgisiz kalması arasındaki ilişki

B1_6. Halen görev yaptığınız

üniversite

B5_14. Öğrencilerin bölümü öncelikle tercih ederek gelmemesi nedeniyle, derslere ve alanlarına ilgisiz

kalmaları.

Toplam

Hiçbir zaman sorun

değildir

Çoğunlukla sorun

değildir

Fikrim

yok

Önemli bir

sorundur

Çok önemli bir

sorundur

Abant İzzet Baysal Üniversitesi Sayı 0 0 1 2 2 5

% 0,0% 0,0% 20,0% 40,0% 40,0% 100,0%

Adnan Menderes Üniversitesi Sayı 0 2 0 0 3 5

% 0,0% 40,0% 0,0% 0,0% 60,0% 100,0%

Afyon Kocatepe Üniversitesi Sayı 0 0 1 4 3 8

% 0,0% 0,0% 12,5% 50,0% 37,5% 100,0%

Akdeniz Üniversitesi Sayı 0 0 0 1 0 1

% 0,0% 0,0% 0,0% 100,0% 0,0% 100,0%

Anadolu Üniversitesi Sayı 0 0 0 5 2 7

% 0,0% 0,0% 0,0% 71,4% 28,6% 100,0%

Ankara Üniversitesi Sayı 0 0 0 2 1 3

% 0,0% 0,0% 0,0% 66,7% 33,3% 100,0%

Bahçeşehir Üniversitesi Sayı 0 0 0 2 0 2

% 0,0% 0,0% 0,0% 100,0% 0,0% 100,0%

Balıkesir Üniversitesi Sayı 0 0 0 1 2 3

% 0,0% 0,0% 0,0% 33,3% 66,7% 100,0%

Cumhuriyet Üniversitesi Sayı 0 0 0 1 2 3

% 0,0% 0,0% 0,0% 33,3% 66,7% 100,0%

Çanakkale 18 Mart

Üniversitesi

Sayı 0 0 0 1 3 4

% 0,0% 0,0% 0,0% 25,0% 75,0% 100,0%

Dicle Üniversitesi Sayı 0 0 0 1 2 3

% 0,0% 0,0% 0,0% 33,3% 66,7% 100,0%

Ege Üniversitesi Sayı 0 0 1 3 4 8

% 0,0% 0,0% 12,5% 37,5% 50,0% 100,0%

Fırat Üniversitesi Sayı 0 3 2 3 2 10

% 0,0% 30,0% 20,0% 30,0% 20,0% 100,0%

Gaziantep Üniversitesi Sayı 0 2 1 1 2 6

% 0,0% 33,3% 16,7% 16,7% 33,3% 100,0%

Hacettepe Üniversitesi Sayı 0 0 1 4 0 5

% 0,0% 0,0% 20,0% 80,0% 0,0% 100,0%

İnönü Üniversitesi Sayı 0 0 1 4 4 9

% 0,0% 0,0% 11,1% 44,4% 44,4% 100,0%

İstanbul Üniversitesi Sayı 0 0 0 0 3 3

% 0,0% 0,0% 0,0% 0,0% 100,0% 100,0%

Kırıkkale Üniversitesi Sayı 0 1 0 2 0 3

% 0,0% 33,3% 0,0% 66,7% 0,0% 100,0%

Mersin Üniversitesi Sayı 0 0 0 1 2 3

% 0,0% 0,0% 0,0% 33,3% 66,7% 100,0%

Mimar Sinan Üniversitesi Sayı 0 1 0 3 0 4

% 0,0% 25,0% 0,0% 75,0% 0,0% 100,0%

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Sayı 1 0 0 3 3 7

% 14,3% 0,0% 0,0% 42,9% 42,9% 100,0%

ODTÜ Sayı 0 0 1 4 0 5

% 0,0% 0,0% 20,0% 80,0% 0,0% 100,0%

Pamukkale Üniversitesi Sayı 0 1 1 1 4 7

% 0,0% 14,3% 14,3% 14,3% 57,1% 100,0%

Sakarya Üniversitesi Sayı 0 1 0 3 1 5

% 0,0% 20,0% 0,0% 60,0% 20,0% 100,0%

Selçuk Üniversitesi Sayı 0 1 6 4 4 15

% 0,0% 6,7% 40,0% 26,7% 26,7% 100,0%

Süleyman Demirel Üniversitesi Sayı 0 0 1 2 3 6

% 0,0% 0,0% 16,7% 33,3% 50,0% 100,0%

Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sayı 0 0 0 1 6 7

% 0,0% 0,0% 0,0% 14,3% 85,7% 100,0%

Toplam Sayı 1 12 17 59 58 147

% 0,7% 8,2% 11,6% 40,1% 39,5% 100,0%

Page 91: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

X²=109,827(a) Sd=10 p=0,329 p>0,05 olduğundan aralarında anlamlı bir ilişki yoktur.

Araştırmaya katılanların çok büyük bir çoğunluğu, bölüme gelenlerin bölümü ilkin tercih etmeden gelmelerini

sorun olarak görmektedir. Bütün üniversitelerin çok büyük yüzdesi bu şekilde cevap verirken birçok

üniversitede de sorun olarak görmeyenlerin olmaması dikkat çekmektedir

Page 92: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo11.b.Öğrencilerin öğrenim gördüğü üniversite ile öğrencilerin bölümü öncelikli tercih ederek

gelmemesi nedeniyle derslere, alanlarına ilgisiz kalması sorunu arasındaki ilişki

2. Öğrenim gördüğünüz üniversite B5_18. Öğrencilerin öncelikle tercih ederek gelmemesi nedeniyle, derslere ve alanlarına

ilgisiz kalmaları.

Toplam

Hiçbir zaman

sorun değildir

Çoğunlukla sorun

değildir

Fikrim yok Önemli bir

sorundur

Çok önemli bir

sorundur

Afyon Kocatepe Üniversitesi Sayı 0 1 3 20 20 44

% 0,0% 2,3% 6,8% 45,5% 45,5% 100,0%

Akdeniz Üniversitesi Sayı 1 2 4 7 8 22

% 4,5% 9,1% 18,2% 31,8% 36,4% 100,0%

Anadolu Üniversitesi Sayı 0 0 4 21 12 37

% 0,0% 0,0% 10,8% 56,8% 32,4% 100,0%

Ankara Üniversitesi Sayı 0 4 3 12 7 26

% 0,0% 15,4% 11,5% 46,2% 26,9% 100,0%

Atatürk Üniversitesi Sayı 3 0 2 10 5 20

% 15,0% 0,0% 10,0% 50,0% 25,0% 100,0%

Bahçeşehir Üniversitesi Sayı 0 2 4 17 8 31

% 0,0% 6,5% 12,9% 54,8% 25,8% 100,0%

Boğaziçi Üniversitesi Sayı 0 2 9 3 1 15

% 0,0% 13,3% 60,0% 20,0% 6,7% 100,0%

Cumhuriyet Üniversitesi Sayı 0 4 2 13 9 28

% 0,0% 14,3% 7,1% 46,4% 32,1% 100,0%

Çanakkale 18 Mart Üniversitesi

Sayı 0 5 5 8 7 25

% 0,0% 20,0% 20,0% 32,0% 28,0% 100,0%

Çankırı Karatekin

Üniversitesi

Sayı 0 0 4 10 3 17

% 0,0% 0,0% 23,5% 58,8% 17,6% 100,0%

Dicle Üniversitesi Sayı 0 3 3 13 11 30

% 0,0% 10,0% 10,0% 43,3% 36,7% 100,0%

Ege Üniversitesi Sayı 0 4 5 12 8 29

% 0,0% 13,8% 17,2% 41,4% 27,6% 100,0%

Fatih Üniversitesi Sayı 0 3 6 7 7 23

% 0,0% 13,0% 26,1% 30,4% 30,4% 100,0%

Fırat Üniversitesi Sayı 2 6 5 10 7 30

% 6,7% 20,0% 16,7% 33,3% 23,3% 100,0%

Hacettepe Üniversitesi Sayı 1 3 6 12 9 31

% 3,2% 9,7% 19,4% 38,7% 29,0% 100,0%

İstanbul Bilgi Üniversitesi Sayı 0 0 3 10 1 14

% 0,0% 0,0% 21,4% 71,4% 7,1% 100,0%

İstanbul Üniversitesi Sayı 0 3 2 15 10 30

% 0,0% 10,0% 6,7% 50,0% 33,3% 100,0%

Kırıkkale Üniversitesi Sayı 1 4 3 11 7 26

% 3,8% 15,4% 11,5% 42,3% 26,9% 100,0%

Mimar Sinan Üniversitesi Sayı 1 1 7 12 5 26

% 3,8% 3,8% 26,9% 46,2% 19,2% 100,0%

Muğla Sıtkı Koçman

Üniversitesi

Sayı 1 4 2 9 9 25

% 4,0% 16,0% 8,0% 36,0% 36,0% 100,0%

ODTÜ Sayı 1 3 8 9 4 25

% 4,0% 12,0% 32,0% 36,0% 16,0% 100,0%

Sakarya Üniversitesi Sayı 0 0 1 1 0 2

% 0,0% 0,0% 50,0% 50,0% 0,0% 100,0%

Selçuk Üniversitesi Sayı 1 2 5 12 10 30

% 3,3% 6,7% 16,7% 40,0% 33,3% 100,0%

Süleyman Demirel

Üniversitesi

Sayı 1 4 5 7 8 25

% 4,0% 16,0% 20,0% 28,0% 32,0% 100,0%

Uludağ Üniversitesi Sayı 0 2 4 13 23 42

% 0,0% 4,8% 9,5% 31,0% 54,8% 100,0%

Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sayı 0 2 0 12 17 31

% 0,0% 6,5% 0,0% 38,7% 54,8% 100,0%

Toplam Sayı 13 64 105 286 216 684

% 1,9% 9,4% 15,4% 41,8% 31,6% 100,0%

X²=149,544(a) Sd=100 p=0,001 p<0,05 olduğundan aralarında anlamlı bir ilişki vardır.

Page 93: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Araştırmaya katılanların büyük çoğunluğu, sosyoloji bölümüne ilk tercihle gelmeyenlerin, dersler başta olmak

üzere diğer etkinliklere ilgisiz kalmalarını önemli bir sorun olarak görmektedir. Öğrencinin ilk tercihle

gelmemesi sonucundan bölümlerde motivasyon eksikliği yaşamaktadır. Sadece bölüm derslerini geçme veya

bir iş sahibi olabilme amacı, sosyoloji için yeterli değildir. Bu durum sosyolojinin ilerlemesi önünde de

engeldir.

Dersleri işleyenler ve öğrenciler ile en fazla ilişki de bulunan akademisyenlerin bu konuda verdiği cevaplar

önem arz etmektedir. Öğrencilerin de akademisyenlerin de bu durumu önemli bir sorun olarak gördükleri

anlaşılmaktadır.

Page 94: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo12.a. Öğrencilerin öğrenim gördüğü üniversite ile; sosyoloji lisans eğitimini seçen öğrencilerin

beklentileri ve kendilerine verilen eğitim arasındaki farkın karşılaştırılması

2. Öğrenim gördüğünüz üniversite B5_11. Sosyoloji lisans eğitimini seçen öğrencilerin beklentileriyle, kendilerine verilen

eğitim arasındaki fark.

Toplam

Hiçbir zaman

sorun değildir

Çoğunlukla sorun

değildir

Fikrim yok Önemli bir

sorundur

Çok önemli bir

sorundur

Afyon Kocatepe

Üniversitesi

Sayı 2 3 8 16 15 44

% 4,5% 6,8% 18,2% 36,4% 34,1% 100,0%

Akdeniz Üniversitesi Sayı 1 2 4 5 10 22

% 4,5% 9,1% 18,2% 22,7% 45,5% 100,0%

Anadolu Üniversitesi Sayı 2 3 5 16 11 37

% 5,4% 8,1% 13,5% 43,2% 29,7% 100,0%

Ankara Üniversitesi Sayı 0 3 1 15 7 26

% 0,0% 11,5% 3,8% 57,7% 26,9% 100,0%

Atatürk Üniversitesi Sayı 1 1 3 12 3 20

% 5,0% 5,0% 15,0% 60,0% 15,0% 100,0%

Bahçeşehir Üniversitesi Sayı 0 2 5 17 7 31

% 0,0% 6,5% 16,1% 54,8% 22,6% 100,0%

Boğaziçi Üniversitesi Sayı 0 4 3 6 2 15

% 0,0% 26,7% 20,0% 40,0% 13,3% 100,0%

Cumhuriyet Üniversitesi Sayı 0 0 8 16 4 28

% 0,0% 0,0% 28,6% 57,1% 14,3% 100,0%

Çanakkale 18 Mart Üniversitesi

Sayı 2 4 6 8 5 25

% 8,0% 16,0% 24,0% 32,0% 20,0% 100,0%

Çankırı Karatekin

Üniversitesi

Sayı 1 0 1 9 6 17

% 5,9% 0,0% 5,9% 52,9% 35,3% 100,0%

Dicle Üniversitesi Sayı 0 2 3 16 9 30

% 0,0% 6,7% 10,0% 53,3% 30,0% 100,0%

Ege Üniversitesi Sayı 0 3 4 13 9 29

% 0,0% 10,3% 13,8% 44,8% 31,0% 100,0%

Fatih Üniversitesi Sayı 1 2 4 11 5 23

% 4,3% 8,7% 17,4% 47,8% 21,7% 100,0%

Fırat Üniversitesi Sayı 2 5 9 7 7 30

% 6,7% 16,7% 30,0% 23,3% 23,3% 100,0%

Hacettepe Üniversitesi Sayı 2 1 4 16 8 31

% 6,5% 3,2% 12,9% 51,6% 25,8% 100,0%

İstanbul Bilgi Üniversitesi Sayı 0 1 1 12 0 14

% 0,0% 7,1% 7,1% 85,7% 0,0% 100,0%

İstanbul Üniversitesi Sayı 0 5 0 9 16 30

% 0,0% 16,7% 0,0% 30,0% 53,3% 100,0%

Kırıkkale Üniversitesi Sayı 1 8 4 9 4 26

% 3,8% 30,8% 15,4% 34,6% 15,4% 100,0%

Mimar Sinan Üniversitesi Sayı 0 5 7 12 2 26

% 0,0% 19,2% 26,9% 46,2% 7,7% 100,0%

Muğla Sıtkı Koçman

Üniversitesi

Sayı 1 5 2 12 5 25

% 4,0% 20,0% 8,0% 48,0% 20,0% 100,0%

ODTÜ Sayı 0 6 5 11 3 25

% 0,0% 24,0% 20,0% 44,0% 12,0% 100,0%

Sakarya Üniversitesi Sayı 0 2 0 0 0 2

% 0,0% 100,0% 0,0% 0,0% 0,0% 100,0%

Selçuk Üniversitesi Sayı 1 4 8 9 8 30

% 3,3% 13,3% 26,7% 30,0% 26,7% 100,0%

Süleyman Demirel

Üniversitesi

Sayı 1 5 9 6 4 25

% 4,0% 20,0% 36,0% 24,0% 16,0% 100,0%

Uludağ Üniversitesi Sayı 0 11 7 10 14 42

% 0,0% 26,2% 16,7% 23,8% 33,3% 100,0%

Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sayı 0 3 4 18 6 31

% 0,0% 9,7% 12,9% 58,1% 19,4% 100,0%

Toplam Sayı 18 90 115 291 170 684

% 2,6% 13,2% 16,8% 42,5% 24,9% 100,0%

X²=155,311(a) Sd=100 p=0,000 p<0,05 olduğundan aralarında anlamlı bir ilişki vardır.

Page 95: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Araştırmaya katılanların büyük çoğunluğu sosyoloji eğitimine başlarken sahip oldukları beklentilerin eğitim

sırasında karşılanmadığını düşünmektedir. Bu durumun üniversiteler arasında oransal olarak fazla değişiklik

göstermemesinden de yola çıkılarak şu yorum yapılabilir: Öğrenciler daha farklı beklentilerle bölüme

gelmekte fakat umdukları düzeyde bir eğitim alamadıklarını düşünmektedirler. Bu beklenti eğitim sürecinde

de iş umuduna dönüşmekte fakat mezuniyete yakın dönemlerde bu da yerini umutsuzluğa bırakmaktadır.

Page 96: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo:13.b. Sosyoloji lisans eğitimini seçen öğrencilerin beklentileriyle onlara verilen eğitim arasında

yaşanan farkın karşılaştırılması

B1_6. Halen görev yaptığınız üniversite B5_11. Sosyoloji lisans eğitimini seçen öğrencilerin beklentileriyle, kendilerine

verilen eğitim arasındaki fark.

Toplam

Hiçbir zaman sorun değildir

Çoğunlukla sorun değildir

Fikrim yok Önemli bir sorundur

Çok önemli bir sorundur

Abant İzzet Baysal Üniversitesi Sayı 0 1 1 1 2 5

% 0,0% 20,0% 20,0% 20,0% 40,0% 100,0%

Adnan Menderes Üniversitesi Sayı 0 2 1 2 0 5

% 0,0% 40,0% 20,0% 40,0% 0,0% 100,0%

Afyon Kocatepe Üniversitesi Sayı 0 3 1 3 1 8

% 0,0% 37,5% 12,5% 37,5% 12,5% 100,0%

Akdeniz Üniversitesi Sayı 0 0 1 0 0 1

% 0,0% 0,0% 100,0% 0,0% 0,0% 100,0%

Anadolu Üniversitesi Sayı 1 1 2 3 0 7

% 14,3% 14,3% 28,6% 42,9% 0,0% 100,0%

Ankara Üniversitesi Sayı 0 0 0 3 0 3

% 0,0% 0,0% 0,0% 100,0% 0,0% 100,0%

Bahçeşehir Üniversitesi Sayı 0 1 0 1 0 2

% 0,0% 50,0% 0,0% 50,0% 0,0% 100,0%

Balıkesir Üniversitesi Sayı 0 1 0 1 1 3

% 0,0% 33,3% 0,0% 33,3% 33,3% 100,0%

Cumhuriyet Üniversitesi Sayı 0 0 1 1 1 3

% 0,0% 0,0% 33,3% 33,3% 33,3% 100,0%

Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Sayı 0 1 0 3 0 4

% 0,0% 25,0% 0,0% 75,0% 0,0% 100,0%

Dicle Üniversitesi Sayı 0 0 0 1 2 3

% 0,0% 0,0% 0,0% 33,3% 66,7% 100,0%

Ege Üniversitesi Sayı 0 4 1 1 2 8

% 0,0% 50,0% 12,5% 12,5% 25,0% 100,0%

Fırat Üniversitesi Sayı 0 5 2 3 0 10

% 0,0% 50,0% 20,0% 30,0% 0,0% 100,0%

Gaziantep Üniversitesi Sayı 0 1 2 2 1 6

% 0,0% 16,7% 33,3% 33,3% 16,7% 100,0%

Hacettepe Üniversitesi Sayı 0 0 1 4 0 5

% 0,0% 0,0% 20,0% 80,0% 0,0% 100,0%

İnönü Üniversitesi Sayı 0 3 3 2 1 9

% 0,0% 33,3% 33,3% 22,2% 11,1% 100,0%

İstanbul Üniversitesi Sayı 0 0 0 1 2 3

% 0,0% 0,0% 0,0% 33,3% 66,7% 100,0%

Kırıkkale Üniversitesi Sayı 0 0 0 3 0 3

% 0,0% 0,0% 0,0% 100,0% 0,0% 100,0%

Mersin Üniversitesi Sayı 0 0 1 1 1 3

% 0,0% 0,0% 33,3% 33,3% 33,3% 100,0%

Mimar Sinan Üniversitesi Sayı 0 2 0 2 0 4

% 0,0% 50,0% 0,0% 50,0% 0,0% 100,0%

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Sayı 0 0 2 2 3 7

% 0,0% 0,0% 28,6% 28,6% 42,9% 100,0%

ODTÜ Sayı 0 1 1 0 3 5

% 0,0% 20,0% 20,0% 0,0% 60,0% 100,0%

Pamukkale Üniversitesi Sayı 0 0 3 4 0 7

% 0,0% 0,0% 42,9% 57,1% 0,0% 100,0%

Sakarya Üniversitesi Sayı 0 2 2 0 1 5

% 0,0% 40,0% 40,0% 0,0% 20,0% 100,0%

Selçuk Üniversitesi Sayı 0 4 6 3 2 15

% 0,0% 26,7% 40,0% 20,0% 13,3% 100,0%

Süleyman Demirel Üniversitesi Sayı 0 0 2 1 3 6

% 0,0% 0,0% 33,3% 16,7% 50,0% 100,0%

Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sayı 0 0 0 4 3 7

% 0,0% 0,0% 0,0% 57,1% 42,9% 100,0%

Toplam Sayı 1 32 33 52 29 147

% 0,7% 21,8% 22,4% 35,4% 19,7% 100,0%

X²=111,915(a) Sd=104 p=0,28 p>0,05 olduğundan aralarında anlamlı bir ilişki yoktur.

Page 97: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Sosyoloji lisans eğitimini seçen öğrencilerin beklentileriyle onlara verilen eğitim arasında yaşanan fark

örneklemin çoğu tarafından önemli bir sorun olarak görülmektedir. Dicle ve İstanbul Üniversiteleri bu farkı

çok önemli bir sorun; Ankara, Kırıkkale, Hacettepe ve Çanakkale Üniversiteleri ve ODTÜ ise önemli bir sorun

olarak belirtmiştir.

Sosyoloji öğrencilerinin lisans öncesi beklentileri ile lisans süresince aldıkları eğitim arasında bir farkın

olduğunu hem öğrenciler hem de akademisyenler belirtmiştir. Öğrencilerin yaşadığı hayal kırıklığının

akademisyenler tarafından da fark edildiği söylenebilir.

Page 98: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo:14.a.Öğrencilerin öğrenim gördüğü üniversite ile sosyolog olmanın salt bir meslek olmaktan öte

bir yaşam tarzı olduğunun bilincinde bir eğitim yapılmaması sorunu arasındaki ilişki

2. Öğrenim gördüğünüz üniversite B5_12. Sosyolog olmanın salt bir meslek olmaktan öte bir yaşam tarzı olduğunun bilincinde

bir eğitim yapılması.

Toplam

Hiçbir zaman

sorun değildir

Çoğunlukla sorun

değildir

Fikrim yok Önemli bir

sorundur

Çok önemli bir

sorundur

Afyon Kocatepe

Üniversitesi

Sayı 6 7 7 13 11 44

% 13,6% 15,9% 15,9% 29,5% 25,0% 100,0%

Akdeniz Üniversitesi Sayı 4 1 5 4 8 22

% 18,2% 4,5% 22,7% 18,2% 36,4% 100,0%

Anadolu Üniversitesi Sayı 5 7 3 15 7 37

% 13,5% 18,9% 8,1% 40,5% 18,9% 100,0%

Ankara Üniversitesi Sayı 3 4 2 9 8 26

% 11,5% 15,4% 7,7% 34,6% 30,8% 100,0%

Atatürk Üniversitesi Sayı 2 6 1 4 7 20

% 10,0% 30,0% 5,0% 20,0% 35,0% 100,0%

Bahçeşehir Üniversitesi Sayı 5 6 4 10 6 31

% 16,1% 19,4% 12,9% 32,3% 19,4% 100,0%

Boğaziçi Üniversitesi Sayı 0 2 6 5 2 15

% 0,0% 13,3% 40,0% 33,3% 13,3% 100,0%

Cumhuriyet Üniversitesi Sayı 5 5 6 10 2 28

% 17,9% 17,9% 21,4% 35,7% 7,1% 100,0%

Çanakkale 18 Mart Üniversitesi

Sayı 4 3 7 6 5 25

% 16,0% 12,0% 28,0% 24,0% 20,0% 100,0%

Çankırı Karatekin

Üniversitesi

Sayı 1 3 4 6 3 17

% 5,9% 17,6% 23,5% 35,3% 17,6% 100,0%

Dicle Üniversitesi Sayı 2 2 6 11 9 30

% 6,7% 6,7% 20,0% 36,7% 30,0% 100,0%

Ege Üniversitesi Sayı 1 7 5 7 9 29

% 3,4% 24,1% 17,2% 24,1% 31,0% 100,0%

Fatih Üniversitesi Sayı 1 5 7 7 3 23

% 4,3% 21,7% 30,4% 30,4% 13,0% 100,0%

Fırat Üniversitesi Sayı 6 5 3 12 4 30

% 20,0% 16,7% 10,0% 40,0% 13,3% 100,0%

Hacettepe Üniversitesi Sayı 4 2 4 12 9 31

% 12,9% 6,5% 12,9% 38,7% 29,0% 100,0%

İstanbul Bilgi Üniversitesi Sayı 0 1 3 10 0 14

% 0,0% 7,1% 21,4% 71,4% 0,0% 100,0%

İstanbul Üniversitesi Sayı 9 3 1 12 5 30

% 30,0% 10,0% 3,3% 40,0% 16,7% 100,0%

Kırıkkale Üniversitesi Sayı 6 7 3 6 4 26

% 23,1% 26,9% 11,5% 23,1% 15,4% 100,0%

Mimar Sinan Üniversitesi Sayı 1 4 6 13 2 26

% 3,8% 15,4% 23,1% 50,0% 7,7% 100,0%

Muğla Sıtkı Koçman

Üniversitesi

Sayı 1 9 1 6 8 25

% 4,0% 36,0% 4,0% 24,0% 32,0% 100,0%

ODTÜ Sayı 5 6 3 5 6 25

% 20,0% 24,0% 12,0% 20,0% 24,0% 100,0%

Sakarya Üniversitesi Sayı 0 0 2 0 0 2

% 0,0% 0,0% 100,0% 0,0% 0,0% 100,0%

Selçuk Üniversitesi Sayı 4 5 7 8 6 30

% 13,3% 16,7% 23,3% 26,7% 20,0% 100,0%

Süleyman Demirel

Üniversitesi

Sayı 1 6 5 7 6 25

% 4,0% 24,0% 20,0% 28,0% 24,0% 100,0%

Uludağ Üniversitesi Sayı 5 16 4 12 5 42

% 11,9% 38,1% 9,5% 28,6% 11,9% 100,0%

Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sayı 1 6 6 10 8 31

% 3,2% 19,4% 19,4% 32,3% 25,8% 100,0%

Toplam Sayı 82 128 111 220 143 684

% 12,0% 18,7% 16,2% 32,2% 20,9% 100,0%

X²=136,316(a) Sd=100 p=0,009 p<0,05 olduğundan aralarında anlamlı bir ilişki vardır.

Page 99: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Araştırmaya katılanların büyük çoğunluğu, sosyoloji eğitiminin salt bir meslek olarak ele alınmamasını önemli

bir sorun olarak görmektedir. Bu sonucun elde edilmesinde, örneklemin üçüncü ve dördüncü sınıf

öğrencilerinden oluşmasının etkisi büyük olabilir. Meslek kaygısının en fazla hissedildiği dönemlerden birisi

olan bu dönemde, araştırmaya katılanların ellerinde bir meslek olması beklentisi bu sonucun açıklaması

olabilir. Kırıkkale ve Ortadoğu Teknik Üniversitesinde ise oranların birbirine daha yakın çıkması da dikkat

çekmektedir.

Page 100: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo:14.b. Akademisyenlerin görev yaptığı üniversite ile sosyolog olmanın salt bir meslek olmaktan

öte bir yaşam tarzı olduğunun bilincinde bir eğitim yapılmaması sorunu arasındaki ilişki

B1_6. Halen görev yaptığınız üniversite B5_12. Sosyolog olmanın salt bir meslek olmaktan öte bir yaşam tarzı olduğunun

bilincinde bir eğitim yapılmaması.

Toplam

Hiçbir zaman sorun değildir

Çoğunlukla sorun değildir

Fikrim yok Önemli bir sorundur

Çok önemli bir sorundur

Abant İzzet Baysal Üniversitesi Sayı 0 0 3 0 2 5

% 0,0% 0,0% 60,0% 0,0% 40,0% 100,0%

Adnan Menderes Üniversitesi Sayı 0 2 0 0 3 5

% 0,0% 40,0% 0,0% 0,0% 60,0% 100,0%

Afyon Kocatepe Üniversitesi Sayı 0 2 2 3 1 8

% 0,0% 25,0% 25,0% 37,5% 12,5% 100,0%

Akdeniz Üniversitesi Sayı 0 0 0 1 0 1

% 0,0% 0,0% 0,0% 100,0% 0,0% 100,0%

Anadolu Üniversitesi Sayı 1 3 0 3 0 7

% 14,3% 42,9% 0,0% 42,9% 0,0% 100,0%

Ankara Üniversitesi Sayı 0 0 1 1 1 3

% 0,0% 0,0% 33,3% 33,3% 33,3% 100,0%

Bahçeşehir Üniversitesi Sayı 0 0 0 2 0 2

% 0,0% 0,0% 0,0% 100,0% 0,0% 100,0%

Balıkesir Üniversitesi Sayı 0 0 0 3 0 3

% 0,0% 0,0% 0,0% 100,0% 0,0% 100,0%

Cumhuriyet Üniversitesi Sayı 0 0 1 1 1 3

% 0,0% 0,0% 33,3% 33,3% 33,3% 100,0%

Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Sayı 0 0 0 2 2 4

% 0,0% 0,0% 0,0% 50,0% 50,0% 100,0%

Dicle Üniversitesi Sayı 0 0 0 2 1 3

% 0,0% 0,0% 0,0% 66,7% 33,3% 100,0%

Ege Üniversitesi Sayı 0 4 0 1 3 8

% 0,0% 50,0% 0,0% 12,5% 37,5% 100,0%

Fırat Üniversitesi Sayı 1 3 2 4 0 10

% 10,0% 30,0% 20,0% 40,0% 0,0% 100,0%

Gaziantep Üniversitesi Sayı 0 1 1 2 2 6

% 0,0% 16,7% 16,7% 33,3% 33,3% 100,0%

Hacettepe Üniversitesi Sayı 0 1 1 2 1 5

% 0,0% 20,0% 20,0% 40,0% 20,0% 100,0%

İnönü Üniversitesi Sayı 0 2 1 5 1 9

% 0,0% 22,2% 11,1% 55,6% 11,1% 100,0%

İstanbul Üniversitesi Sayı 0 0 0 0 3 3

% 0,0% 0,0% 0,0% 0,0% 100,0% 100,0%

Kırıkkale Üniversitesi Sayı 0 0 1 1 1 3

% 0,0% 0,0% 33,3% 33,3% 33,3% 100,0%

Mersin Üniversitesi Sayı 0 0 1 1 1 3

% 0,0% 0,0% 33,3% 33,3% 33,3% 100,0%

Mimar Sinan Üniversitesi Sayı 1 1 0 2 0 4

% 25,0% 25,0% 0,0% 50,0% 0,0% 100,0%

Muğla Sıtkı Koçman

Üniversitesi

Sayı 0 1 0 4 2 7

% 0,0% 14,3% 0,0% 57,1% 28,6% 100,0%

ODTÜ Sayı 0 0 1 2 2 5

% 0,0% 0,0% 20,0% 40,0% 40,0% 100,0%

Pamukkale Üniversitesi Sayı 0 0 2 3 2 7

% 0,0% 0,0% 28,6% 42,9% 28,6% 100,0%

Sakarya Üniversitesi Sayı 0 2 1 1 1 5

% 0,0% 40,0% 20,0% 20,0% 20,0% 100,0%

Selçuk Üniversitesi Sayı 2 5 4 2 2 15

% 13,3% 33,3% 26,7% 13,3% 13,3% 100,0%

Süleyman Demirel Üniversitesi Sayı 2 0 0 1 3 6

% 33,3% 0,0% 0,0% 16,7% 50,0% 100,0%

Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sayı 0 0 0 1 6 7

% 0,0% 0,0% 0,0% 14,3% 85,7% 100,0%

Toplam Sayı 7 27 22 50 41 147

% 4,8% 18,4% 15,0% 34,0% 27,9% 100,0%

X²=117,776(a) Sd=104 p=0,168 p>0,05 olduğundan aralarında anlamlı bir ilişki yoktur.

Page 101: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Örneklemin çoğunluğu bölümlerinde öğrencilere sosyolog olmanın mesleğin ötesinde bir yaşam tarzı olduğu

bilincinde eğitim verilmemesini önemli bir sorun olarak görmektedir. Oranları, “sosyolog olma” ile ilgili olan

bu tabloda “önemli bir sorun” ve “çok önemli bir sorun” ifadeleri üzerinde yoğunlaşılmıştır. Bu durumun

bölümlerinde çok önemli bir sorun olduğunu belirten üniversiteler ise Yüzüncü Yıl ve Adnan Menderes

Üniversiteleridir.

Sosyoloji eğitiminin bir meslek eğitiminden öte yaşam tarzı olarak aktarılmaması öğrenciler tarafından da

akademisyenler tarafından da sorun olarak algılanmıştır. Öğrencilerin hem meslek kaygılarının olması hem

de salt bir mesleğe yönelik bir eğitim istememeleri tezat bir durum oluştururken, akademisyenlerin de bu

durumu sorun olarak görmeleri bir öz eleştiri olarak okunabilir.

Tablo:15. Sosyoloji öğrencilerinin bölüm toplantılarına katılımı ve bölüm yönetimine etkileri nedir

sorusu ile akademik unvan arasındaki ilişki B2_7. Sosyoloji öğrencilerinin bölüm toplantılarına katılımı ve bölüm yönetimine etkileri B1_1. Akademik unvanınız: Toplam

Prof. Doçent Yrd. Doçent Öğretim Gör. Araş. Gör

Çok yetersiz Sayı 1 7 5 0 18 31

% 5,9% 23,3% 16,1% 0,0% 27,7% 21,1%

Yetersiz Sayı 5 8 9 1 14 37

% 29,4% 26,7% 29,0% 25,0% 21,5% 25,2%

Orta Sayı 6 8 8 2 21 45

% 35,3% 26,7% 25,8% 50,0% 32,3% 30,6%

Yeterli Sayı 4 6 9 1 9 29

% 23,5% 20,0% 29,0% 25,0% 13,8% 19,7%

Çok yeterli Sayı 1 1 0 0 3 5

% 5,9% 3,3% 0,0% 0,0% 4,6% 3,4%

Toplam Sayı 17 30 31 4 65 147

% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0%

X²=10,680(a) Sd=16 p=0,829 p>0,05 olduğundan aralarında anlamlı bir ilişki yoktur.

Araştırmaya katılan akademisyenlerin unvanları ile sosyoloji öğrencilerinin bölüm toplantılarına katılımı ve

bölüm yönetimine etkilerine bakış açısının karşılaştırılmasında, toplamda büyük bir oranla sosyoloji

öğrencilerinin bölüm toplantılarına katılımı ve bölüm yönetimine etkilerinin orta derecede olduğu sonucuna

varılmıştır. Araştırma görevlilerinin çoğunluğu katılımı ve etkileri çok yetersiz olarak bulurken, profesörlerde

bu oran çok düşük olarak karşımıza çıkmaktadır. Buradan hareketle sosyoloji bölümünde daha uzun süre

çalışmış olanlarla, bu alanda yeni yer alanların sosyoloji öğrencilerini ve etkilerini farklı yorumladıkları

sonucuna varılabilir.

Page 102: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Üniversite veya Bölüme Dair Değerlendirmeler

Tablo: 16.Öğrencilere göre kampüsün bulunduğu ilçenin sosyoekonomik ve kültürel gelişmişliği ile

üniversitenin kütüphane olanakları arasındaki ilişki

B2_5.Kütüphane

olanakları.

10. Kampüsünüzün bulunduğu ilçenin sosyoekonomik ve kültürel gelişmişliğini aşağıdaki ölçeğe göre nasıl

değerlendiriyorsunuz?

Top-

Lam

Gelişm

2,00 3,00 4,00 5,00 6,00 7,00 8,00 9,00 Gelişme

miş

Çok yeterli /

Çok iyi

Sayı 11 12 14 15 14 13 15 10 7 3 114

% 20,8% 17,6% 16,1% 21,1% 11,9% 15,1% 21,7% 16,1% 20,6% 8,3% 16,7%

Yeterli / İyi Sayı 17 31 34 22 43 23 28 26 11 13 248

% 32,1% 45,6% 39,1% 31,0% 36,4% 26,7% 40,6% 41,9% 32,4% 36,1% 36,3%

Orta Sayı 13 19 21 19 34 26 18 11 8 7 176

% 24,5% 27,9% 24,1% 26,8% 28,8% 30,2% 26,1% 17,7% 23,5% 19,4% 25,7%

Yetersiz /

Kötü

Sayı 8 5 14 12 18 17 6 9 5 6 100

% 15,1% 7,4% 16,1% 16,9% 15,3% 19,8% 8,7% 14,5% 14,7% 16,7% 14,6%

Çok yetersiz /

Çok kötü

Sayı 4 1 4 3 9 7 2 6 3 7 46

% 7,5% 1,5% 4,6% 4,2% 7,6% 8,1% 2,9% 9,7% 8,8% 19,4% 6,7%

Toplam

Sayı 53 68 87 71 118 86 69 62 34 36 684

% 100,0

% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0%

100,0

%

X²=37,324(a) Sd=36 p=0,408 p>0,05 olduğundan aralarında anlamlı bir ilişki yoktur.

Kampüsün bulunduğu ilçenin, kütüphane olanakları ile anlamlı bir ilişkisi olmaması, kampüsün ilçeden daha

bağımsız bir alan olduğu şeklinde yorumlanabilir.

Page 103: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo: 17. Akademisyenlerin görev yaptığı üniversite ile kütüphane olanaklarının yeterliliği arasındaki

ilişki

B1_6. Halen görev yaptığınız üniversite B2_4. Kütüphane olanakları Toplam

Çok yetersiz Yetersiz Orta Yeterli Çok yeterli

Abant İzzet Baysal Üniversitesi Sayı 1 1 3 0 0 5

% 20,0% 20,0% 60,0% 0,0% 0,0% 100,0%

Adnan Menderes Üniversitesi Sayı 2 1 1 1 0 5

% 40,0% 20,0% 20,0% 20,0% 0,0% 100,0%

Afyon Kocatepe Üniversitesi Sayı 1 0 5 2 0 8

% 12,5% 0,0% 62,5% 25,0% 0,0% 100,0%

Akdeniz Üniversitesi Sayı 0 1 0 0 0 1

% 0,0% 100,0% 0,0% 0,0% 0,0% 100,0%

Anadolu Üniversitesi Sayı 0 0 1 1 5 7

% 0,0% 0,0% 14,3% 14,3% 71,4% 100,0%

Ankara Üniversitesi Sayı 0 2 1 0 0 3

% 0,0% 66,7% 33,3% 0,0% 0,0% 100,0%

Bahçeşehir Üniversitesi Sayı 0 0 0 2 0 2

% 0,0% 0,0% 0,0% 100,0% 0,0% 100,0%

Balıkesir Üniversitesi Sayı 0 3 0 0 0 3

% 0,0% 100,0% 0,0% 0,0% 0,0% 100,0%

Cumhuriyet Üniversitesi Sayı 0 1 1 1 0 3

% 0,0% 33,3% 33,3% 33,3% 0,0% 100,0%

Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Sayı 0 0 0 1 3 4

% 0,0% 0,0% 0,0% 25,0% 75,0% 100,0%

Dicle Üniversitesi Sayı 0 2 1 0 0 3

% 0,0% 66,7% 33,3% 0,0% 0,0% 100,0%

Ege Üniversitesi Sayı 1 3 2 2 0 8

% 12,5% 37,5% 25,0% 25,0% 0,0% 100,0%

Fırat Üniversitesi Sayı 1 1 5 3 0 10

% 10,0% 10,0% 50,0% 30,0% 0,0% 100,0%

Gaziantep Üniversitesi Sayı 0 2 0 2 2 6

% 0,0% 33,3% 0,0% 33,3% 33,3% 100,0%

Hacettepe Üniversitesi Sayı 0 2 0 3 0 5

% 0,0% 40,0% 0,0% 60,0% 0,0% 100,0%

İnönü Üniversitesi Sayı 0 1 3 4 1 9

% 0,0% 11,1% 33,3% 44,4% 11,1% 100,0%

İstanbul Üniversitesi Sayı 0 0 1 2 0 3

% 0,0% 0,0% 33,3% 66,7% 0,0% 100,0%

Kırıkkale Üniversitesi Sayı 1 0 1 1 0 3

% 33,3% 0,0% 33,3% 33,3% 0,0% 100,0%

Mersin Üniversitesi Sayı 0 1 2 0 0 3

% 0,0% 33,3% 66,7% 0,0% 0,0% 100,0%

Mimar Sinan Üniversitesi Sayı 0 2 0 2 0 4

% 0,0% 50,0% 0,0% 50,0% 0,0% 100,0%

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Sayı 0 5 1 1 0 7

% 0,0% 71,4% 14,3% 14,3% 0,0% 100,0%

ODTÜ Sayı 0 0 1 3 1 5

% 0,0% 0,0% 20,0% 60,0% 20,0% 100,0%

Pamukkale Üniversitesi Sayı 1 3 2 1 0 7

% 14,3% 42,9% 28,6% 14,3% 0,0% 100,0%

Sakarya Üniversitesi Sayı 0 0 4 1 0 5

% 0,0% 0,0% 80,0% 20,0% 0,0% 100,0%

Selçuk Üniversitesi Sayı 0 0 8 6 1 15

% 0,0% 0,0% 53,3% 40,0% 6,7% 100,0%

Süleyman Demirel Üniversitesi Sayı 1 0 1 2 2 6

% 16,7% 0,0% 16,7% 33,3% 33,3% 100,0%

Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sayı 4 2 1 0 0 7

% 57,1% 28,6% 14,3% 0,0% 0,0% 100,0%

Toplam Sayı 13 33 45 41 15 147

% 8,8% 22,4% 30,6% 27,9% 10,2% 100,0%

X²=180,506 (a) Sd=104 p=0 p<0,05 olduğundan aralarında anlamlı bir ilişki vardır.

Page 104: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Sosyal bilimler eğitim-öğretimindeki önemli noktalardan biri, kaynaklara kolay ulaşımdır. Bu ise

öncelikle kütüphane imkânlarının iyi olmasıyla mümkündür. Laboratuvar, özel teknik donanım vs.

gerektirmeyen sosyal bilimler ve özelinde sosyoloji için üniversitelerin öğrencilere sunması gereken en temel

hizmet nitelikli eserlere ulaşımı sağlayan kütüphanelerdir.

Tabloya genel olarak bakıldığında kütüphane imkânları üniversitelerde çoğunlukla orta yeterlilikte

olarak derecelendirilmiştir. Çanakkale ve Anadolu Üniversiteleri kütüphane olanaklarını belirgin bir oranla

çok yeterli olarak değerlendiren üniversitelerdir. ODTÜ, Hacettepe, İstanbul Üniversiteleri ise kütüphane

olanaklarını önemli bir oranda yeterli olarak değerlendirmiştir. Yüzüncü Yıl Üniversitesi ise kütüphane

olanaklarının çok yetersiz olduğunu göze çarpan bir oranla ifade etmiştir.

Page 105: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo: 18. Akademisyenlerin görev yaptığı üniversite ile yabancı dil eğitiminin yeterliliği arasındaki

ilişki

B1_6. Halen görev yaptığınız üniversite B2_5. Yabancı dil eğitiminin yeterliliği Toplam

Çok yetersiz Yetersiz Orta Yeterli Çok yeterli

Abant İzzet Baysal Üniversitesi Sayı 0 1 4 0 0 5

% 0,0% 20,0% 80,0% 0,0% 0,0% 100,0%

Adnan Menderes Üniversitesi Sayı 3 1 1 0 0 5

% 60,0% 20,0% 20,0% 0,0% 0,0% 100,0%

Afyon Kocatepe Üniversitesi Sayı 2 1 4 1 0 8

% 25,0% 12,5% 50,0% 12,5% 0,0% 100,0%

Akdeniz Üniversitesi Sayı 1 0 0 0 0 1

% 100,0% 0,0% 0,0% 0,0% 0,0% 100,0%

Anadolu Üniversitesi Sayı 0 3 2 1 1 7

% 0,0% 42,9% 28,6% 14,3% 14,3% 100,0%

Ankara Üniversitesi Sayı 0 2 0 1 0 3

% 0,0% 66,7% 0,0% 33,3% 0,0% 100,0%

Bahçeşehir Üniversitesi Sayı 0 0 1 1 0 2

% 0,0% 0,0% 50,0% 50,0% 0,0% 100,0%

Balıkesir Üniversitesi Sayı 1 2 0 0 0 3

% 33,3% 66,7% 0,0% 0,0% 0,0% 100,0%

Cumhuriyet Üniversitesi Sayı 0 2 1 0 0 3

% 0,0% 66,7% 33,3% 0,0% 0,0% 100,0%

Çanakkale Üniversitesi Sayı 0 2 2 0 0 4

% 0,0% 50,0% 50,0% 0,0% 0,0% 100,0%

Dicle Üniversitesi Sayı 1 2 0 0 0 3

% 33,3% 66,7% 0,0% 0,0% 0,0% 100,0%

Ege Üniversitesi Sayı 4 1 2 1 0 8

% 50,0% 12,5% 25,0% 12,5% 0,0% 100,0%

Fırat Üniversitesi Sayı 2 5 3 0 0 10

% 20,0% 50,0% 30,0% 0,0% 0,0% 100,0%

Gaziantep Üniversitesi Sayı 1 1 1 3 0 6

% 16,7% 16,7% 16,7% 50,0% 0,0% 100,0%

Hacettepe Üniversitesi Sayı 1 0 2 2 0 5

% 20,0% 0,0% 40,0% 40,0% 0,0% 100,0%

İnönü Üniversitesi Sayı 4 3 1 1 0 9

% 44,4% 33,3% 11,1% 11,1% 0,0% 100,0%

İstanbul Üniversitesi Sayı 1 1 1 0 0 3

% 33,3% 33,3% 33,3% 0,0% 0,0% 100,0%

Kırıkkale Üniversitesi Sayı 1 1 1 0 0 3

% 33,3% 33,3% 33,3% 0,0% 0,0% 100,0%

Mersin Üniversitesi Sayı 0 2 1 0 0 3

% 0,0% 66,7% 33,3% 0,0% 0,0% 100,0%

Mimar Sinan Üniversitesi Sayı 0 1 1 2 0 4

% 0,0% 25,0% 25,0% 50,0% 0,0% 100,0%

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Sayı 5 2 0 0 0 7

% 71,4% 28,6% 0,0% 0,0% 0,0% 100,0%

ODTÜ Sayı 0 0 2 3 0 5

% 0,0% 0,0% 40,0% 60,0% 0,0% 100,0%

Pamukkale Üniversitesi Sayı 2 3 2 0 0 7

Page 106: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

% 28,6% 42,9% 28,6% 0,0% 0,0% 100,0%

Sakarya Üniversitesi Sayı 1 1 2 1 0 5

% 20,0% 20,0% 40,0% 20,0% 0,0% 100,0%

Selçuk Üniversitesi Sayı 2 7 5 1 0 15

% 13,3% 46,7% 33,3% 6,7% 0,0% 100,0%

Süleyman Demirel Üniversitesi Sayı 2 2 2 0 0 6

% 33,3% 33,3% 33,3% 0,0% 0,0% 100,0%

Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sayı 6 0 1 0 0 7

% 85,7% 0,0% 14,3% 0,0% 0,0% 100,0%

Toplam Sayı 40 46 42 18 1 147

% 27,2% 31,3% 28,6% 12,2% 0,7% 100,0%

X²= 121,874(a) Sd=104 p=0,111 p>0,05 olduğundan aralarında anlamlı bir ilişki yoktur.

Yabancı dil eğitimi, örneklemin çoğunluğu tarafından yetersiz olarak değerlendirilmiştir. Yeterli olarak

değerlendirme yapan üniversiteler arasında ODTÜ, Mimar Sinan, Bahçeşehir ve Hacettepe Üniversiteleri

görülmektedir. Yüzüncü Yıl, Muğla Sıtkı Koçman, Afyon Kocatepe, Ege Üniversitelerinde ise yabancı dil

eğitimi çok yetersiz olarak değerlendirilmiştir.

Yabancı dil hem akademi de hem akademi dışında bireylere en büyük avantajı sağlayan etmenlerden biridir.

Uluslararası iletişimin en yoğun olduğu çağda bir yabancı dil bile yeterli olmazken çoğunlukla bir yabancı dil

eğitimi verilen Türkiye’de örneklem olarak seçilen üniversitelerde yeterlilik derecelendirmesi “çok yetersiz”

ve “yetersizde” yoğunlaşarak sorunu bir daha ortaya koymuştur.

Tablo:19.a Türkiye’deki diğer üniversitelerin sosyoloji bölümleriyle karşılaştırıldığında bölümünüzün

düzeyi nedir sorusu ile akademik unvan arasındaki ilişki

B2_6. Türkiye’deki diğer üniversitelerin

Sosyoloji Bölümleriyle karşılaştırıldığında bölümünüzün düzeyi

B1_1. Akademik unvanınız: Toplam

Prof. Doçent Yrd.

Doçent

Öğretim Gör. Araş. Gör

Çok yetersiz Sayı 0 1 2 0 1 4

% 0,0% 3,3% 6,5% 0,0% 1,5% 2,7%

Yetersiz Sayı 0 2 2 0 7 11

% 0,0% 6,7% 6,5% 0,0% 10,8% 7,5%

Orta Sayı 4 7 7 0 23 41

% 23,5% 23,3% 22,6% 0,0% 35,4% 27,9%

Yeterli Sayı 8 16 16 4 23 67

% 47,1% 53,3% 51,6% 100,0% 35,4% 45,6%

Çok yeterli Sayı 5 4 4 0 11 24

% 29,4% 13,3% 12,9% 0,0% 16,9% 16,3%

Toplam Sayı 17 30 31 4 65 147

% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0%

X²=15,760(a) Sd=16 p=0,470 p>0,05 olduğundan aralarında anlamlı bir ilişki yoktur.

Akademisyenlerin, Türkiye’deki diğer üniversitelerin sosyoloji bölümleriyle karşılaştırınca kendi

bölümlerinin düzeyi hakkındaki görüşleri ile unvanları arasındaki ilişkiye bakıldığında, toplamda büyük bir

oranın kendi bölümlerini yeterli olarak gördükleri anlaşılmaktadır. Diğer üniversitelere göre kendi bölümünü

Page 107: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

çok yeterli görenlerin daha çok profesör olduğu görülürken, çok yetersiz görenlerde çoğunluğu yardımcı

doçentlerin oluşturduğu görülmektedir. Ayrıca kendi bölümlerinin düzeyini yeterli olarak gören profesörlerin

oranında oldukça yüksek olduğu göze çarpmaktadır. Buradan hareketle profesörlerin diğerlerine oranla kendi

bölümlerinin yeterliliğine daha çok güvendikleri anlaşılmaktadır.

Page 108: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo:19.b. Akademisyenlerin görev yaptığı üniversite/bölüm ile Türkiye’deki diğer üniversitelerin

sosyoloji bölümlerinin karşılaştırılması

B1_6. Halen görev yaptığınız üniversite B2_6. Türkiye’deki diğer üniversitelerin Sosyoloji Bölümleriyle karşılaştırıldığında bölümünüzün düzeyi Toplam

Çok yetersiz Yetersiz Orta Yeterli Çok yeterli

Abant İzzet Baysal Üniversitesi Sayı 0 0 0 5 0 5

% 0,0% 0,0% 0,0% 100,0% 0,0% 100,0%

Adnan Menderes Üniversitesi Sayı 0 1 1 3 0 5

% 0,0% 20,0% 20,0% 60,0% 0,0% 100,0%

Afyon Kocatepe Üniversitesi Sayı 0 1 2 5 0 8

% 0,0% 12,5% 25,0% 62,5% 0,0% 100,0%

Akdeniz Üniversitesi Sayı 0 0 1 0 0 1

% 0,0% 0,0% 100,0% 0,0% 0,0% 100,0%

Anadolu Üniversitesi Sayı 0 0 0 4 3 7

% 0,0% 0,0% 0,0% 57,1% 42,9% 100,0%

Ankara Üniversitesi Sayı 0 0 2 1 0 3

% 0,0% 0,0% 66,7% 33,3% 0,0% 100,0%

Bahçeşehir Üniversitesi Sayı 0 0 0 2 0 2

% 0,0% 0,0% 0,0% 100,0% 0,0% 100,0%

Balıkesir Üniversitesi Sayı 0 2 0 1 0 3

% 0,0% 66,7% 0,0% 33,3% 0,0% 100,0%

Cumhuriyet Üniversitesi Sayı 0 0 1 2 0 3

% 0,0% 0,0% 33,3% 66,7% 0,0% 100,0%

Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Sayı 0 0 2 2 0 4

% 0,0% 0,0% 50,0% 50,0% 0,0% 100,0%

Dicle Üniversitesi Sayı 0 1 2 0 0 3

% 0,0% 33,3% 66,7% 0,0% 0,0% 100,0%

Ege Üniversitesi Sayı 0 0 2 6 0 8

% 0,0% 0,0% 25,0% 75,0% 0,0% 100,0%

Fırat Üniversitesi Sayı 0 1 4 5 0 10

% 0,0% 10,0% 40,0% 50,0% 0,0% 100,0%

Gaziantep Üniversitesi Sayı 0 1 2 2 1 6

% 0,0% 16,7% 33,3% 33,3% 16,7% 100,0%

Hacettepe Üniversitesi Sayı 0 0 0 2 3 5

% 0,0% 0,0% 0,0% 40,0% 60,0% 100,0%

İnönü Üniversitesi Sayı 0 0 1 5 3 9

% 0,0% 0,0% 11,1% 55,6% 33,3% 100,0%

İstanbul Üniversitesi Sayı 0 0 1 1 1 3

% 0,0% 0,0% 33,3% 33,3% 33,3% 100,0%

Kırıkkale Üniversitesi Sayı 0 1 2 0 0 3

% 0,0% 33,3% 66,7% 0,0% 0,0% 100,0%

Mersin Üniversitesi Sayı 0 0 2 1 0 3

% 0,0% 0,0% 66,7% 33,3% 0,0% 100,0%

Mimar Sinan Üniversitesi Sayı 0 0 0 2 2 4

% 0,0% 0,0% 0,0% 50,0% 50,0% 100,0%

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Sayı 0 2 3 2 0 7

% 0,0% 28,6% 42,9% 28,6% 0,0% 100,0%

ODTÜ Sayı 0 0 0 3 2 5

% 0,0% 0,0% 0,0% 60,0% 40,0% 100,0%

Pamukkale Üniversitesi Sayı 1 0 4 2 0 7

% 14,3% 0,0% 57,1% 28,6% 0,0% 100,0%

Sakarya Üniversitesi Sayı 0 1 1 2 1 5

% 0,0% 20,0% 20,0% 40,0% 20,0% 100,0%

Selçuk Üniversitesi Sayı 0 0 1 6 8 15

% 0,0% 0,0% 6,7% 40,0% 53,3% 100,0%

Süleyman Demirel Üniversitesi Sayı 0 0 3 3 0 6

% 0,0% 0,0% 50,0% 50,0% 0,0% 100,0%

Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sayı 3 0 4 0 0 7

% 42,9% 0,0% 57,1% 0,0% 0,0% 100,0%

Toplam Sayı 4 11 41 67 24 147

% 2,7% 7,5% 27,9% 45,6% 16,3% 100,0%

X²=168,616 (a) Sd=104 p=0 p<0,05 olduğundan aralarında anlamlı bir ilişki vardır.

Page 109: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Üniversitelerin çoğu yaptıkları karşılaştırmada kendi bölümlerini yeterli düzeyde gördüğünü belirtmiştir.

Tablo daha detaylı incelendiğinde “çok yetersiz”, “yetersiz” ve “çok yeterli” değerlendirmesinde bulunanların

oldukça az olduğu görülür.

Tablo: 20. Akademisyenlerin görev yaptığı üniversite ile sosyoloji öğrencilerinin bölüm toplantılarına

katılımı ve bölüm yönetimine etkileri arasındaki ilişki

B1_6. Halen görev yaptığınız üniversite B2_7. Sosyoloji öğrencilerinin bölüm toplantılarına katılımı ve bölüm yönetimine etkileri Toplam

Çok yetersiz Yetersiz Orta Yeterli Çok yeterli

Abant İzzet Baysal Üniversitesi Sayı 0 1 2 2 0 5

% 0,0% 20,0% 40,0% 40,0% 0,0% 100,0%

Adnan Menderes Üniversitesi Sayı 3 1 1 0 0 5

% 60,0% 20,0% 20,0% 0,0% 0,0% 100,0%

Afyon Kocatepe Üniversitesi Sayı 0 4 2 2 0 8

% 0,0% 50,0% 25,0% 25,0% 0,0% 100,0%

Akdeniz Üniversitesi Sayı 0 1 0 0 0 1

% 0,0% 100,0% 0,0% 0,0% 0,0% 100,0%

Anadolu Üniversitesi Sayı 1 3 2 1 0 7

% 14,3% 42,9% 28,6% 14,3% 0,0% 100,0%

Ankara Üniversitesi Sayı 0 0 2 1 0 3

% 0,0% 0,0% 66,7% 33,3% 0,0% 100,0%

Bahçeşehir Üniversitesi Sayı 0 1 1 0 0 2

% 0,0% 50,0% 50,0% 0,0% 0,0% 100,0%

Balıkesir Üniversitesi Sayı 2 1 0 0 0 3

% 66,7% 33,3% 0,0% 0,0% 0,0% 100,0%

Cumhuriyet Üniversitesi Sayı 1 1 1 0 0 3

% 33,3% 33,3% 33,3% 0,0% 0,0% 100,0%

Çanakkale Üniversitesi Sayı 0 1 3 0 0 4

% 0,0% 25,0% 75,0% 0,0% 0,0% 100,0%

Dicle Üniversitesi Sayı 1 0 2 0 0 3

% 33,3% 0,0% 66,7% 0,0% 0,0% 100,0%

Ege Üniversitesi Sayı 2 3 2 1 0 8

% 25,0% 37,5% 25,0% 12,5% 0,0% 100,0%

Fırat Üniversitesi Sayı 2 2 5 1 0 10

% 20,0% 20,0% 50,0% 10,0% 0,0% 100,0%

Gaziantep Üniversitesi Sayı 0 0 2 3 1 6

% 0,0% 0,0% 33,3% 50,0% 16,7% 100,0%

Hacettepe Üniversitesi Sayı 0 1 1 2 1 5

% 0,0% 20,0% 20,0% 40,0% 20,0% 100,0%

İnönü Üniversitesi Sayı 3 3 1 2 0 9

% 33,3% 33,3% 11,1% 22,2% 0,0% 100,0%

İstanbul Üniversitesi Sayı 1 0 1 0 1 3

% 33,3% 0,0% 33,3% 0,0% 33,3% 100,0%

Kırıkkale Üniversitesi Sayı 1 0 1 1 0 3

% 33,3% 0,0% 33,3% 33,3% 0,0% 100,0%

Mersin Üniversitesi Sayı 0 2 1 0 0 3

% 0,0% 66,7% 33,3% 0,0% 0,0% 100,0%

Mimar Sinan Üniversitesi Sayı 0 0 1 3 0 4

% 0,0% 0,0% 25,0% 75,0% 0,0% 100,0%

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Sayı 4 3 0 0 0 7

% 57,1% 42,9% 0,0% 0,0% 0,0% 100,0%

ODTÜ Sayı 3 1 1 0 0 5

% 60,0% 20,0% 20,0% 0,0% 0,0% 100,0%

Pamukkale Üniversitesi Sayı 0 3 3 1 0 7

% 0,0% 42,9% 42,9% 14,3% 0,0% 100,0%

Sakarya Üniversitesi Sayı 0 0 2 2 1 5

% 0,0% 0,0% 40,0% 40,0% 20,0% 100,0%

Selçuk Üniversitesi Sayı 0 1 6 7 1 15

% 0,0% 6,7% 40,0% 46,7% 6,7% 100,0%

Süleyman Demirel Üniversitesi Sayı 2 3 1 0 0 6

% 33,3% 50,0% 16,7% 0,0% 0,0% 100,0%

Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sayı 5 1 1 0 0 7

% 71,4% 14,3% 14,3% 0,0% 0,0% 100,0%

Toplam Sayı 31 37 45 29 5 147

% 21,1% 25,2% 30,6% 19,7% 3,4% 100,0%

Page 110: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

X²= 127,363(a) Sd=104 p=0,06 p>0,05 olduğundan aralarında anlamlı bir ilişki yoktur.

Örneklemin çoğu, öğrencilerin bölüm toplantılarına katılımını ve yönetimde etkilerini orta; özelde ise

Yüzüncü Yıl, ODTÜ, Muğla Sıtkı Koçman, Balıkesir, Adnan Menderes Üniversiteleri çok yetersiz olarak

değerlendirmiştir.

Page 111: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo:21. Öğrencilerin öğrenim gördüğü üniversite ile üniversite / fakülte yönetimlerinin sosyoloji

bölümleri hakkındaki algısının değerlendirilmesi arasındaki ilişki

2. Öğrenim gördüğünüz üniversite B5_22. Üniversite / Fakülte yönetimlerinin sosyoloji bölümleri hakkındaki algısı. Toplam

Hiçbir zaman

sorun değildir

Çoğunlukla

sorun değildir

Fikrim yok Önemli bir

sorundur

Çok önemli bir

sorundur

Afyon Kocatepe Üniversitesi Sayı 1 10 12 12 9 44

% 2,3% 22,7% 27,3% 27,3% 20,5% 100,0%

Akdeniz Üniversitesi Sayı 1 1 8 6 6 22

% 4,5% 4,5% 36,4% 27,3% 27,3% 100,0%

Anadolu Üniversitesi Sayı 2 5 7 16 7 37

% 5,4% 13,5% 18,9% 43,2% 18,9% 100,0%

Ankara Üniversitesi Sayı 1 4 7 8 6 26

% 3,8% 15,4% 26,9% 30,8% 23,1% 100,0%

Atatürk Üniversitesi Sayı 1 1 5 5 8 20

% 5,0% 5,0% 25,0% 25,0% 40,0% 100,0%

Bahçeşehir Üniversitesi Sayı 0 4 1 18 8 31

% 0,0% 12,9% 3,2% 58,1% 25,8% 100,0%

Boğaziçi Üniversitesi Sayı 0 2 6 5 2 15

% 0,0% 13,3% 40,0% 33,3% 13,3% 100,0%

Cumhuriyet Üniversitesi Sayı 3 6 3 8 8 28

% 10,7% 21,4% 10,7% 28,6% 28,6% 100,0%

Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Sayı 0 7 5 8 5 25

% 0,0% 28,0% 20,0% 32,0% 20,0% 100,0%

Çankırı Karatekin Üniversitesi Sayı 0 6 2 5 4 17

% 0,0% 35,3% 11,8% 29,4% 23,5% 100,0%

Dicle Üniversitesi Sayı 0 3 5 16 6 30

% 0,0% 10,0% 16,7% 53,3% 20,0% 100,0%

Ege Üniversitesi Sayı 0 3 7 10 9 29

% 0,0% 10,3% 24,1% 34,5% 31,0% 100,0%

Fatih Üniversitesi Sayı 0 3 6 10 4 23

% 0,0% 13,0% 26,1% 43,5% 17,4% 100,0%

Fırat Üniversitesi Sayı 5 5 8 8 4 30

% 16,7% 16,7% 26,7% 26,7% 13,3% 100,0%

Hacettepe Üniversitesi Sayı 1 4 1 15 10 31

% 3,2% 12,9% 3,2% 48,4% 32,3% 100,0%

İstanbul Bilgi Üniversitesi Sayı 0 2 3 9 0 14

% 0,0% 14,3% 21,4% 64,3% 0,0% 100,0%

İstanbul Üniversitesi Sayı 0 4 9 10 7 30

% 0,0% 13,3% 30,0% 33,3% 23,3% 100,0%

Kırıkkale Üniversitesi Sayı 2 6 7 8 3 26

% 7,7% 23,1% 26,9% 30,8% 11,5% 100,0%

Mimar Sinan Üniversitesi Sayı 1 2 7 12 4 26

% 3,8% 7,7% 26,9% 46,2% 15,4% 100,0%

Muğla Sıtkı Koçman

Üniversitesi

Sayı 0 3 5 8 9 25

% 0,0% 12,0% 20,0% 32,0% 36,0% 100,0%

ODTÜ Sayı 1 5 2 9 8 25

% 4,0% 20,0% 8,0% 36,0% 32,0% 100,0%

Sakarya Üniversitesi Sayı 0 2 0 0 0 2

% 0,0% 100,0% 0,0% 0,0% 0,0% 100,0%

Selçuk Üniversitesi Sayı 0 6 6 15 3 30

% 0,0% 20,0% 20,0% 50,0% 10,0% 100,0%

Süleyman Demirel Üniversitesi Sayı 1 7 6 5 6 25

% 4,0% 28,0% 24,0% 20,0% 24,0% 100,0%

Uludağ Üniversitesi Sayı 4 7 7 16 8 42

% 9,5% 16,7% 16,7% 38,1% 19,0% 100,0%

Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sayı 1 1 10 15 4 31

% 3,2% 3,2% 32,3% 48,4% 12,9% 100,0%

Toplam Sayı 25 109 145 257 148 684

% 3,7% 15,9% 21,2% 37,6% 21,6% 100,0%

X²=131,737(a) Sd=100 p=0,018 p<0,05 olduğundan aralarında anlamlı bir ilişki vardır.

Page 112: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Üniversite yönetiminin sosyoloji bölümü ile ilgili algısı, bir önceki tablo ile bağlantılı şekilde yorumlanabilir.

Sosyolojinin üniversite yöneticileri gözündeki algısı da toplumsal algıya yakın bir konumdadır. Bu durum,

teknik aksaklıklara sebep olabilir ve ya uygulanana disiplin cezalarında farklılıklar gözlenebilir. Bu durum

sebebiyle üniversite/fakülte yöneticilerinin bakışlarının bir sorun teşkil ettiği söylenebilir.

Page 113: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo:22. Öğrencilere göre kampüsün bulunduğu ilçenin sosyoekonomik ve kültürel gelişmişliği ile

bilimsel toplantı, konferans vb. düzenleme olanaklarının sınırlılığını sorunu arasındaki ilişki

B5_17.

Bilimsel

toplantı,

konferans vb.

düzenleme

olanaklarının

sınırlılığı.

10. Kampüsünüzün bulunduğu ilçenin sosyoekonomik ve kültürel

gelişmişliğini aşağıdaki ölçeğe göre nasıl değerlendiriyorsunuz?

Topl

am

Geliş

miş

2,00 3,00 4,00 5,00 6,00 7,00 8,00 9,00 Geliş

memi

ş

Hiçbir

zaman

sorun

değildir

Sa

yı 1 2 2 3 1 2 1 3 0 1 16

% 1,9% 2,9% 2,3% 4,2% 0,8% 2,3% 1,4% 4,8% 0,0% 2,8% 2,3

%

Çoğunlu

kla sorun

değildir

Sa

yı 9 6 11 12 11 11 12 8 3 9 92

% 17,0% 8,8% 12,6% 16,9% 9,3% 12,8% 17,4% 12,9% 8,8% 25,0% 13,5

%

Fikrim

yok

Sa

yı 10 4 14 12 21 17 7 4 4 2 95

% 18,9% 5,9% 16,1% 16,9% 17,8% 19,8% 10,1% 6,5% 11,8% 5,6% 13,9

%

Önemli

bir

sorundur

Sa

yı 17 43 43 26 51 36 34 23 15 9 297

% 32,1% 63,2

% 49,4% 36,6% 43,2% 41,9% 49,3% 37,1% 44,1% 25,0%

43,4

%

Çok

önemli

bir

sorundur

Sa

yı 16 13 17 18 34 20 15 24 12 15 184

% 30,2% 19,1

% 19,5% 25,4% 28,8% 23,3% 21,7% 38,7% 35,3% 41,7%

26,9

%

Toplam

Sa

yı 53 68 87 71 118 86 69 62 34 36 684

% 100,0

%

100,0

%

100,0

%

100,0

%

100,0

%

100,0

%

100,0

%

100,0

%

100,0

%

100,0

%

100,

0%

X²=52,155(a) Sd=36 p=0,040 p<0,05 olduğundan aralarında anlamlı bir ilişki vardır.

Page 114: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Gelişmiş olarak algılanan bölgelerde de diğer bölgelerde de bilimsel toplantıların ve konferansların eksik

olması çoğunlukla sorun olarak görülmektedir. Gelişmişlik seviyesinin etkisinin ise az olduğu görülmektedir.

Tablo:23. Öğrencilerin öğrenim gördüğü üniversite ile bilimsel toplantı, konferans vb. düzenleme

olanaklarının sınırlılığı sorunu arasındaki ilişki

2. Öğrenim gördüğünüz üniversite B5_17. Bilimsel toplantı, konferans vb. düzenleme olanaklarının sınırlılığı. Toplam

Hiçbir zaman sorun

değildir

Çoğunlukla

sorun değildir

Fikrim yok Önemli bir

sorundur

Çok önemli bir

sorundur

Afyon Kocatepe Üniversitesi Sayı 0 3 7 15 19 44

% 0,0% 6,8% 15,9% 34,1% 43,2% 100,0%

Akdeniz Üniversitesi Sayı 1 4 1 9 7 22

% 4,5% 18,2% 4,5% 40,9% 31,8% 100,0%

Anadolu Üniversitesi Sayı 1 5 5 15 11 37

% 2,7% 13,5% 13,5% 40,5% 29,7% 100,0%

Ankara Üniversitesi Sayı 1 0 8 8 9 26

% 3,8% 0,0% 30,8% 30,8% 34,6% 100,0%

Atatürk Üniversitesi Sayı 1 4 3 5 7 20

% 5,0% 20,0% 15,0% 25,0% 35,0% 100,0%

Bahçeşehir Üniversitesi Sayı 0 3 2 21 5 31

% 0,0% 9,7% 6,5% 67,7% 16,1% 100,0%

Boğaziçi Üniversitesi Sayı 0 4 6 5 0 15

% 0,0% 26,7% 40,0% 33,3% 0,0% 100,0%

Cumhuriyet Üniversitesi Sayı 4 1 4 12 7 28

% 14,3% 3,6% 14,3% 42,9% 25,0% 100,0%

Çanakkale 18 Mart

Üniversitesi

Sayı 1 1 6 10 7 25

% 4,0% 4,0% 24,0% 40,0% 28,0% 100,0%

Çankırı Karatekin Üniversitesi Sayı 0 2 3 9 3 17

% 0,0% 11,8% 17,6% 52,9% 17,6% 100,0%

Dicle Üniversitesi Sayı 0 2 2 14 12 30

% 0,0% 6,7% 6,7% 46,7% 40,0% 100,0%

Ege Üniversitesi Sayı 0 5 2 15 7 29

% 0,0% 17,2% 6,9% 51,7% 24,1% 100,0%

Fatih Üniversitesi Sayı 0 4 4 11 4 23

% 0,0% 17,4% 17,4% 47,8% 17,4% 100,0%

Fırat Üniversitesi Sayı 0 5 5 12 8 30

% 0,0% 16,7% 16,7% 40,0% 26,7% 100,0%

Hacettepe Üniversitesi Sayı 0 2 2 20 7 31

% 0,0% 6,5% 6,5% 64,5% 22,6% 100,0%

İstanbul Bilgi Üniversitesi Sayı 0 0 5 8 1 14

% 0,0% 0,0% 35,7% 57,1% 7,1% 100,0%

İstanbul Üniversitesi Sayı 1 6 3 7 13 30

% 3,3% 20,0% 10,0% 23,3% 43,3% 100,0%

Kırıkkale Üniversitesi Sayı 0 6 0 12 8 26

% 0,0% 23,1% 0,0% 46,2% 30,8% 100,0%

Mimar Sinan Üniversitesi Sayı 0 3 6 12 5 26

% 0,0% 11,5% 23,1% 46,2% 19,2% 100,0%

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi

Sayı 0 7 0 6 12 25

% 0,0% 28,0% 0,0% 24,0% 48,0% 100,0%

ODTÜ Sayı 4 6 0 13 2 25

% 16,0% 24,0% 0,0% 52,0% 8,0% 100,0%

Sakarya Üniversitesi Sayı 0 0 1 1 0 2

% 0,0% 0,0% 50,0% 50,0% 0,0% 100,0%

Selçuk Üniversitesi Sayı 0 3 4 15 8 30

% 0,0% 10,0% 13,3% 50,0% 26,7% 100,0%

Süleyman Demirel Üniversitesi Sayı 2 3 8 8 4 25

% 8,0% 12,0% 32,0% 32,0% 16,0% 100,0%

Uludağ Üniversitesi Sayı 0 10 7 21 4 42

% 0,0% 23,8% 16,7% 50,0% 9,5% 100,0%

Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sayı 0 3 1 13 14 31

% 0,0% 9,7% 3,2% 41,9% 45,2% 100,0%

Toplam Sayı 16 92 95 297 184 684

% 2,3% 13,5% 13,9% 43,4% 26,9% 100,0%

Page 115: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

X²=189,615(a) Sd=100 p=0,000 p<0,05 olduğundan aralarında anlamlı bir ilişki vardır.

Bilimsel toplantı ve konferanslar tüm bilim dalları gibi sosyoloji açısından büyük önem taşımaktadır.

Kazanımların başında da ise bilgi aktarımına ek olarak deneyim aktarımı geldiği söylenebilir. Daha tecrübeli

sosyologların veya sosyoloji ile alakalı diğer bölümlerden insanların deneyimlerini aktarması birikerek

ilerleyen ve modern bilimler için büyük önem taşıyan dinamik bir süreçtir. Bir diğer önemi ise öğrenci

sunumlarıdır. Öğrencileri, araştırma yapmaya sevk edecek olması açısından da bilimsel toplantı ve

konferanslar önem taşımaktadır. Yaptıkları araştırmaların boşa gittiğini düşünen öğrenciler daha araştırma

yapmaya karar verme döneminde bir motivasyon kaybına uğramaktadır. Bilimsel toplantı ve konferanslar bu

açığı azaltabilecektir. Diğer bir önemi ise, teorik altyapısı önemli olan sosyolojinin, teorik olarak

tartışılabileceği ortamların bu toplantı ve konferanslar ile karşılanabilir.

Page 116: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Sosyolojinin Tanınmaması Konusunda Değerlendirmeler

Tablo:24. Öğrencilerin öğrenim gördüğünüz üniversite ile sosyoloji bölümünün yeterince tanınmaması

sorunu arasındaki ilişki

2. Öğrenim gördüğünüz üniversite B5_9. Sosyoloji bölümünün yeterince tanınmaması. Toplam

Hiçbir zaman

sorun değildir

Çoğunlukla sorun

değildir

Fikrim yok Önemli bir

sorundur

Çok önemli bir

sorundur

Afyon Kocatepe Üniversitesi Sayı 1 1 2 23 17 44

% 2,3% 2,3% 4,5% 52,3% 38,6% 100,0%

Akdeniz Üniversitesi Sayı 0 0 4 7 11 22

% 0,0% 0,0% 18,2% 31,8% 50,0% 100,0%

Anadolu Üniversitesi Sayı 1 4 2 12 18 37

% 2,7% 10,8% 5,4% 32,4% 48,6% 100,0%

Ankara Üniversitesi Sayı 1 1 4 9 11 26

% 3,8% 3,8% 15,4% 34,6% 42,3% 100,0%

Atatürk Üniversitesi Sayı 0 1 1 9 9 20

% 0,0% 5,0% 5,0% 45,0% 45,0% 100,0%

Bahçeşehir Üniversitesi Sayı 1 3 2 15 10 31

% 3,2% 9,7% 6,5% 48,4% 32,3% 100,0%

Boğaziçi Üniversitesi Sayı 0 4 5 4 2 15

% 0,0% 26,7% 33,3% 26,7% 13,3% 100,0%

Cumhuriyet Üniversitesi Sayı 0 2 0 14 12 28

% 0,0% 7,1% 0,0% 50,0% 42,9% 100,0%

Çanakkale 18 Mart

Üniversitesi

Sayı 1 3 5 8 8 25

% 4,0% 12,0% 20,0% 32,0% 32,0% 100,0%

Çankırı Karatekin Üniversitesi Sayı 0 1 2 8 6 17

% 0,0% 5,9% 11,8% 47,1% 35,3% 100,0%

Dicle Üniversitesi Sayı 0 1 4 16 9 30

% 0,0% 3,3% 13,3% 53,3% 30,0% 100,0%

Ege Üniversitesi Sayı 2 2 4 10 11 29

% 6,9% 6,9% 13,8% 34,5% 37,9% 100,0%

Fatih Üniversitesi Sayı 2 1 5 14 1 23

% 8,7% 4,3% 21,7% 60,9% 4,3% 100,0%

Fırat Üniversitesi Sayı 2 3 1 10 14 30

% 6,7% 10,0% 3,3% 33,3% 46,7% 100,0%

Hacettepe Üniversitesi Sayı 1 0 3 10 17 31

% 3,2% 0,0% 9,7% 32,3% 54,8% 100,0%

İstanbul Bilgi Üniversitesi Sayı 0 0 6 7 1 14

% 0,0% 0,0% 42,9% 50,0% 7,1% 100,0%

İstanbul Üniversitesi Sayı 0 0 4 13 13 30

% 0,0% 0,0% 13,3% 43,3% 43,3% 100,0%

Kırıkkale Üniversitesi Sayı 0 1 0 13 12 26

% 0,0% 3,8% 0,0% 50,0% 46,2% 100,0%

Mimar Sinan Üniversitesi Sayı 0 4 5 9 8 26

% 0,0% 15,4% 19,2% 34,6% 30,8% 100,0%

Muğla Sıtkı Koçman

Üniversitesi

Sayı 0 1 1 16 7 25

% 0,0% 4,0% 4,0% 64,0% 28,0% 100,0%

ODTÜ Sayı 1 5 1 12 6 25

% 4,0% 20,0% 4,0% 48,0% 24,0% 100,0%

Sakarya Üniversitesi Sayı 0 2 0 0 0 2

% 0,0% 100,0% 0,0% 0,0% 0,0% 100,0%

Selçuk Üniversitesi Sayı 0 3 3 9 15 30

% 0,0% 10,0% 10,0% 30,0% 50,0% 100,0%

Süleyman Demirel Üniversitesi Sayı 2 5 4 5 9 25

% 8,0% 20,0% 16,0% 20,0% 36,0% 100,0%

Uludağ Üniversitesi Sayı 4 1 2 9 26 42

% 9,5% 2,4% 4,8% 21,4% 61,9% 100,0%

Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sayı 0 0 1 15 15 31

% 0,0% 0,0% 3,2% 48,4% 48,4% 100,0%

Toplam Sayı 19 49 71 277 268 684

% 2,8% 7,2% 10,4% 40,5% 39,2% 100,0%

Page 117: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

X²=188,818(a) Sd=100 p=0,000 p<0,05 olduğundan aralarında anlamlı bir ilişki vardır.

Araştırmaya katılanların büyük çoğunluğu sosyoloji bölümünün yeterince bilinmemesini bir sorun olarak

algılamaktadır. Tanınmama, sosyolog kimliğinin toplumsal bir saygınlık kazanmasının önüne geçmesinin yanı

sıra, iş bulabilme ile ilgili problem yaratması açısından da sorun olarak görülebilmektedir. Boğaziçi

Üniversitesinin diğer üniversitelere göre daha az sorun olarak görmesi, Boğaziçi Üniversitesi kimliğinin bu

açığı kapattığı şeklinde yorumlanabilir.

Page 118: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo:25. Öğrencilerin öğrenim gördüğü üniversite ile Türkiye’ de nerede sosyologlara ihtiyaç

olduğunun bilinmemesi sorunu arasındaki ilişki

2. Öğrenim gördüğünüz üniversite B5_24. Türkiye’ de nerede sosyologlara ihtiyaç olduğunun bilinmemesi. Toplam

Hiçbir zaman

sorun değildir

Çoğunlukla sorun

değildir

Fikrim yok Önemli bir

sorundur

Çok önemli bir

sorundur

Afyon Kocatepe Üniversitesi Sayı 0 0 3 10 31 44

% 0,0% 0,0% 6,8% 22,7% 70,5% 100,0%

Akdeniz Üniversitesi Sayı 0 1 1 4 16 22

% 0,0% 4,5% 4,5% 18,2% 72,7% 100,0%

Anadolu Üniversitesi Sayı 0 0 2 7 28 37

% 0,0% 0,0% 5,4% 18,9% 75,7% 100,0%

Ankara Üniversitesi Sayı 0 0 2 4 20 26

% 0,0% 0,0% 7,7% 15,4% 76,9% 100,0%

Atatürk Üniversitesi Sayı 1 0 1 6 12 20

% 5,0% 0,0% 5,0% 30,0% 60,0% 100,0%

Bahçeşehir Üniversitesi Sayı 0 0 3 10 18 31

% 0,0% 0,0% 9,7% 32,3% 58,1% 100,0%

Boğaziçi Üniversitesi Sayı 0 2 6 7 0 15

% 0,0% 13,3% 40,0% 46,7% 0,0% 100,0%

Cumhuriyet Üniversitesi Sayı 0 1 1 4 22 28

% 0,0% 3,6% 3,6% 14,3% 78,6% 100,0%

Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Sayı 0 2 3 7 13 25

% 0,0% 8,0% 12,0% 28,0% 52,0% 100,0%

Çankırı Karatekin Üniversitesi Sayı 0 1 0 4 12 17

% 0,0% 5,9% 0,0% 23,5% 70,6% 100,0%

Dicle Üniversitesi Sayı 1 0 6 11 12 30

% 3,3% 0,0% 20,0% 36,7% 40,0% 100,0%

Ege Üniversitesi Sayı 0 4 1 8 16 29

% 0,0% 13,8% 3,4% 27,6% 55,2% 100,0%

Fatih Üniversitesi Sayı 0 1 4 9 9 23

% 0,0% 4,3% 17,4% 39,1% 39,1% 100,0%

Fırat Üniversitesi Sayı 0 1 4 10 15 30

% 0,0% 3,3% 13,3% 33,3% 50,0% 100,0%

Hacettepe Üniversitesi Sayı 0 0 2 8 21 31

% 0,0% 0,0% 6,5% 25,8% 67,7% 100,0%

İstanbul Bilgi Üniversitesi Sayı 0 1 4 8 1 14

% 0,0% 7,1% 28,6% 57,1% 7,1% 100,0%

İstanbul Üniversitesi Sayı 0 0 3 4 23 30

% 0,0% 0,0% 10,0% 13,3% 76,7% 100,0%

Kırıkkale Üniversitesi Sayı 0 0 0 7 19 26

% 0,0% 0,0% 0,0% 26,9% 73,1% 100,0%

Mimar Sinan Üniversitesi Sayı 0 1 3 14 8 26

% 0,0% 3,8% 11,5% 53,8% 30,8% 100,0%

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Sayı 1 0 2 6 16 25

% 4,0% 0,0% 8,0% 24,0% 64,0% 100,0%

ODTÜ Sayı 0 2 2 11 10 25

% 0,0% 8,0% 8,0% 44,0% 40,0% 100,0%

Sakarya Üniversitesi Sayı 0 2 0 0 0 2

% 0,0% 100,0% 0,0% 0,0% 0,0% 100,0%

Selçuk Üniversitesi Sayı 0 0 3 6 21 30

% 0,0% 0,0% 10,0% 20,0% 70,0% 100,0%

Süleyman Demirel Üniversitesi Sayı 1 5 5 3 11 25

% 4,0% 20,0% 20,0% 12,0% 44,0% 100,0%

Uludağ Üniversitesi Sayı 0 3 1 5 33 42

% 0,0% 7,1% 2,4% 11,9% 78,6% 100,0%

Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sayı 2 2 1 6 20 31

% 6,5% 6,5% 3,2% 19,4% 64,5% 100,0%

Toplam Sayı 6 29 63 179 407 684

% 0,9% 4,2% 9,2% 26,2% 59,5% 100,0%

X²=228,691(a) Sd=100 p=0,000 p<0,05 olduğundan aralarında anlamlı bir ilişki vardır.

Page 119: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Sosyolojinin istihdam sorunlarının sebeplerinden birisi de nerede ihtiyaç duyulduğunun tam olarak

bilinmemesi olarak gösterilebilir. Bu durumun sebeplerinden biri sosyoloji alanında uzmanlaşmanın az

olmasıdır. Sosyolog her şey hakkında yorumda bulunabilen, fakat hiçbir şey hakkında tam olarak uzman

olmayan insanlar olarak düşünülmektedir. Bu sebeple istihdamı az olmaktadır.

Araştırmalar Konusundaki Sorunlar

Tablo:26 Akademisyenlerin unvanı ile araştırmalarda insanlarla olan iletişimini öncelikli olarak

olumsuz etkileyen faktör arasındaki ilişki

B3_1. Aşağıdakilerden hangisi alan araştırmalar sırasında insanlarla olan iletişiminizi öncelikli

olarak olumsuz etkilemektedir?

B1_1. Akademik unvanınız: Toplam

Prof. Doçent Yrd.

Doçent

Öğretim

Gör.

Araş.

Gör

Inız Sayı 1 1 3 0 8 13

% 5,9% 3,3% 9,7% 0,0% 12,3% 8,8%

Hizmet süreniz Sayı 0 0 1 0 1 2

% 0,0% 0,0% 3,2% 0,0% 1,5% 1,4%

Yaşınız Sayı 0 1 1 0 6 8

% 0,0% 3,3% 3,2% 0,0% 9,2% 5,4%

Cinsiyetiniz Sayı 2 2 2 0 5 11

% 11,8% 6,7% 6,5% 0,0% 7,7% 7,5%

Hiçbiri Sayı 14 25 24 4 44 111

% 82,4% 83,3% 77,4% 100,0% 67,7% 75,5%

Alandan Alana Değişir Sayı 0 1 0 0 1 2

% 0,0% 3,3% 0,0% 0,0% 1,5% 1,4%

Toplam Sayı 17 30 31 4 65 147

% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0%

X²=10,921(a) Sd=20 p=0,948 p>0,05 olduğundan aralarında anlamlı bir ilişki yoktur.

Araştırmaya katılanların alan araştırması sırasında “İnsanlarla olan iletişiminizi öncelikli olarak ne etkiler?”

Sorusuna verdiği cevap ile akademik unvanının karşılaştırılmasında, çoğunluğun, hizmet süresi, cinsiyet, yaş

gibi unsurlardan hiçbirinin olumsuz etki yaratmadığını ifade ettikleri görülmüştür. Tablodan hareketle diğer

oranlara bakıldığında ve unvanlara göre değerlendirildiğinde, araştırma görevlileri ve yardımcı doçentler, alan

çalışmaları sırasında öncelikle kendilerini olumsuz etkilediğini düşündükleri unsuru unvan, doçentler ve

profesörler ise cinsiyet olarak belirtmiştir.

Page 120: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo:27. Akademisyenlerin cinsiyeti ile araştırmalarda insanlarla olan iletişimini öncelikli olarak

olumsuz etkileyen faktör arasındaki ilişki

B3_1. Aşağıdakilerden hangisi alan araştırmalar sırasında insanlarla olan iletişiminizi öncelikli olarak olumsuz etkilemektedir? B1_3. Cinsiyetiniz Toplam

Kadın Erkek

Unvan Sayı 3 10 13

% 5,5% 10,9% 8,8%

Hizmet süreniz Sayı 2 0 2

% 3,6% 0,0% 1,4%

Yaşınız Sayı 3 5 8

% 5,5% 5,4% 5,4%

Cinsiyetiniz Sayı 7 4 11

% 12,7% 4,3% 7,5%

Hiçbiri Sayı 38 73 111

% 69,1% 79,3% 75,5%

Alandan Alana Değişir Sayı 2 0 2

% 3,6% 0,0% 1,4%

Toplam Sayı 55 92 147

% 100,0% 100,0% 100,0%

X²=11,542(a) Sd=5 p=0,042 p<0,05 olduğundan aralarında anlamlı bir ilişki vardır.

Araştırmaya katılanların büyük bir kısmı unvan, hizmet süresi, yaş, cinsiyet gibi unsurlardan hiçbirinin alan

çalışmaları sırasında insanlarla olan ilişkilerini öncelikli olarak olumsuz etkilemediğini belirtirken, “hiçbiri”

ifadesinden sonra sıralamada cinsiyet unsuru diğerlerine göre daha fazla çıkmıştır. Cinsiyet yönünden

olumsuzluk yaşadığını belirten kadınların neredeyse üç kat bir oranla erkeklerden daha çok olduğu göze

çarpmaktadır. Bu kadınların cinsiyet yönünden yaşadıkları ayrımcılığın alan çalışmalarında da yeniden ortaya

çıkması olarak yorumlanabilir. Erkekler ise olumsuz etki yaratan unsurun unvanları olduklarını belirtmişlerdir.

Buradan hareketle birçok alanda olduğu gibi sosyolojide de aynı mesleği yapan farklı cinsiyetteki insanların,

mesleki anlamda yaşadıkları zorlukların, algılayışlarının ve algılanışlarının farklı olduğu söylenebilir.

Tablo: 28 Akademisyenlerin unvanı ile üniversitelerin bilimsel araştırmalarını yapabilmeleri için

yeterli imkânları sağladığına dair ifade arasındaki ilişkisi

B4_15. Akademisyenlere bilimsel araştırmalarını yapabilmelere için yeterli

imkânlar üniversiteleri tarafında sağlanmaktadır

B1_1. Akademik unvanınız: Toplam

Prof. Doçent Yrd. Doçent Öğretim Gör. Araş. Gör

.

Kesinlikle Katılmıyorum Sayı 2 4 7 0 18 31

% 11,8% 13,3% 22,6% 0,0% 27,7% 21,1%

Katılmıyorum Sayı 7 17 11 1 22 58

% 41,2% 56,7% 35,5% 25,0% 33,8% 39,5%

Kararsızım Sayı 4 5 4 1 11 25

% 23,5% 16,7% 12,9% 25,0% 16,9% 17,0%

Katılıyorum Sayı 1 3 8 2 9 23

% 5,9% 10,0% 25,8% 50,0% 13,8% 15,6%

Kesinlikle Katılıyorum Sayı 3 1 1 0 5 10

% 17,6% 3,3% 3,2% 0,0% 7,7% 6,8%

Toplam Sayı 17 30 31 4 65 147

% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0%

X² =19,025a Sd=16 p=0,267 p>0,05 olduğundan aralarında anlamlı bir ilişki yoktur.

Page 121: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Akademisyenlerin “Akademisyenlere bilimsel araştırmalarını yapabilmeleri için yeterli imkânlar

üniversiteleri tarafından sağlanmaktadır” ifadesine olumsuz yönde katılımlarının yüksek olduğu

görülmektedir. Buradan hareketle bilimsel araştırmaların önünde bir diğer engel olarak karşımıza,

üniversitelerin yeterli imkânlar sunmaması çıkmaktadır. Tablo.15’teki veriler de göz önüne alındığında

akademisyenlerin bilimsel çalışma yapma konusunda kaderlerine terk edildikleri, yalnız bırakıldıkları ya da

işlerinin kolaylaştırılması gerekirken zorlaştırıldığı göze çarpmaktadır. Üniversitelerin yeterli imkân

sunmadığını belirtenlerde toplamda çoğunluğu doçentlerin oluşturduğu görülürken, yeterli imkânların

sunulduğunu söyleyenlerin çoğunun öğretim görevlileri olduğu görülmüştür.

Tablo:29 Akademisyenlerin unvanı ile sosyal projelerde maddi desteklerin teminindeki bürokrasinin

olumsuz etki oluşturduğuna dair ifade arasındaki ilişki

B4_16. Sosyal araştırmalar için verilen proje desteklerinin alınması ve kullanılmasındaki bürokratik

süreçler araştırmayı ve araştırmacıyı olumsuz yönde etkilemektedir

B1_1. Akademik unvanınız: Toplam

Prof. Doçent Yrd. Doçent

Öğretim Gör.

Araş. Gör

.

Kesinlikle Katılmıyorum Sayı 0 1 2 0 3 6

% 0,0% 3,3% 6,5% 0,0% 4,6% 4,1%

Katılmıyorum Sayı 0 2 5 0 5 12

% 0,0% 6,7% 16,1% 0,0% 7,7% 8,2%

Kararsızım Sayı 1 3 3 1 3 11

% 5,9% 10,0% 9,7% 25,0% 4,6% 7,5%

Katılıyorum Sayı 11 11 10 3 23 58

% 64,7% 36,7% 32,3% 75,0% 35,4% 39,5%

Kesinlikle Katılıyorum Sayı 5 13 11 0 31 60

% 29,4% 43,3% 35,5% 0,0% 47,7% 40,8%

Toplam Sayı 17 30 31 4 65 147

% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0%

X²=16,431(a) Sd=16 p=0,424 p>0,05 olduğundan aralarında anlamlı bir ilişki yoktur.

Verilere bakıldığında sosyal araştırmalar için verilen proje desteklerinin alınması ve kullanılmasındaki

bürokratik süreçler araştırmayı ve araştırmacıyı olumsuz yönde etkilediğine “kesinlikle katılıyorum” ve

“katılıyorum” diyenlerin toplamının büyük bir oran oluşturduğu görülmektedir. Bu oran, sosyal araştırmalar

için verilen proje desteklerinin alınması ve kullanılmasının önünde bürokratik süreçlerin ne kadar önemli bir

engel oluşturduğu yönünde bir kanıt niteliğindedir. Buradan hareketle, sosyal araştırmaların az olmasının ve

kaliteli çalışmaların oluşmamasının önemli nedenleri arasında, bürokratik süreçlerin araştırmayı ve

araştırmacıyı olumsuz yönde etkilemesi gösterilebilir.

Page 122: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Bilgi ve Bilgiye Ulaşma

Tablo 30. Akademisyenlerin unvanı ile alanındaki güncel sorunlara dair birincil bilgi edinme kaynağı

arasındaki ilişki

B3_3. Alanınızda güncel sorunlara dair bilgi edinmek için en fazla kullandığınız araçlardan üçünü

önem sırasına göre sıralayınız.- 1. Önem

B1_1. Akademik unvanınız: Toplam

Prof. Doçent Yrd.

Doçent

Öğretim

Gör.

Araş.

Gör

Kongre, seminer ve paneller Sayı 1 2 2 0 5 10

% 5,9% 6,7% 6,5% 0,0% 7,7% 6,8%

İlgili internet siteleri Sayı 4 5 6 1 15 31

% 23,5% 16,7% 19,4% 25,0% 23,1% 21,1%

İlgili kitaplar Sayı 5 10 10 2 29 56

% 29,4% 33,3% 32,3% 50,0% 44,6% 38,1%

Bilimsel dergiler, süreli yayınlar Sayı 6 12 11 1 12 42

% 35,3% 40,0% 35,5% 25,0% 18,5% 28,6%

Gazete (basılı veya internet) ve popüler dergiler Sayı 0 1 2 0 4 7

% 0,0% 3,3% 6,5% 0,0% 6,2% 4,8%

Bu Soru Anlaşılmamıştır. Sayı 1 0 0 0 0 1

% 5,9% 0,0% 0,0% 0,0% 0,0% 0,7%

Toplam Sayı 17 30 31 4 65 147

% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0%

X²=16,291(a) Sd=20 p=0,648 p>0,05 olduğundan aralarında anlamlı bir ilişki yoktur.

Tablodaki verilere göre, alandaki güncel sorunlara dair bilgi edinmek için en çok kullanılan kaynaklar ilgili

kitaplar olarak karşımıza çıkmaktadır. Profesörlerin, doçentlerin ve yardımcı doçentlerin bu konuda en çok

bilimsel dergiler ve süreli yayınları, öğretim ve araştırma görevlilerin ise ilgili kitapları tercih ettiği göze

çarpmaktadır. En az tercih edilen kaynakların ise gazeteler ve popüler dergiler olduğu anlaşılmaktadır.

İnternetin bilgi edinme kaynakları arasında toplamda üçüncü sırada yer alması ise teknoloji kullanımının

yaygınlaşmasıyla açıklanabilir.

Tablo: 31. Akademisyenlerin yurt dışında eğitim alması ile “Türkiye’ deki sosyologların ulusal

kongrelere katılımı yeterli düzeydedir.” ifadesi arasındaki ilişki

B4_44. Türkiye’ deki sosyologların ulusal kongrelere katılımı yeterli düzeydedir B1_8A. Yurt dışında eğitim aldınız mı? Toplam

Evet Hayır

Kesinlikle Katılmıyorum Sayı 4 10 14

% 9,8% 9,4% 9,5%

Katılmıyorum Sayı 14 41 55

% 34,1% 38,7% 37,4%

Kararsızım Sayı 12 31 43

% 29,3% 29,2% 29,3%

Katılıyorum Sayı 9 21 30

% 22,0% 19,8% 20,4%

Kesinlikle Katılıyorum Sayı 2 3 5

% 4,9% 2,8% 3,4%

Toplam Sayı 41 106 147

% 100,0% 100,0% 100,0%

X²=0,596 (a) Sd=4 p=0,963 p>0,05 olduğundan aralarında anlamlı bir ilişki yoktur.

Page 123: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

“Yurt dışında eğitim alanlar” ve “almayanlar” yakın oranlarda Türkiye’deki sosyologların ulusal kongrelere

katılımın yeterli düzeyde olmadığını belirtmiştir. Var olan kongrelere katılımın da az oluşu sosyologlar

arasında etkileşim sorununun bir göstergesi olarak yorumlanabilir.

Page 124: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo:32.Öğrencilerin öğrenim gördüğünüz üniversite ile sosyoloji alanında elde edilmiş bilgilerin çok

hızlı değişmesi sorunu arasındaki ilişki

2. Öğrenim gördüğünüz üniversite B5_20. Sosyoloji alanında elde edilmiş bilgilerin çok hızlı değişmesi. Toplam

Hiçbir zaman

sorun değildir

Çoğunlukla sorun

değildir

Fikrim yok Önemli bir

sorundur

Çok önemli bir

sorundur

Afyon Kocatepe Üniversitesi Sayı 3 10 12 15 4 44

% 6,8% 22,7% 27,3% 34,1% 9,1% 100,0%

Akdeniz Üniversitesi Sayı 0 3 10 6 3 22

% 0,0% 13,6% 45,5% 27,3% 13,6% 100,0%

Anadolu Üniversitesi Sayı 3 9 10 11 4 37

% 8,1% 24,3% 27,0% 29,7% 10,8% 100,0%

Ankara Üniversitesi Sayı 2 7 7 4 6 26

% 7,7% 26,9% 26,9% 15,4% 23,1% 100,0%

Atatürk Üniversitesi Sayı 2 4 5 5 4 20

% 10,0% 20,0% 25,0% 25,0% 20,0% 100,0%

Bahçeşehir Üniversitesi Sayı 3 9 4 12 3 31

% 9,7% 29,0% 12,9% 38,7% 9,7% 100,0%

Boğaziçi Üniversitesi Sayı 0 2 6 7 0 15

% 0,0% 13,3% 40,0% 46,7% 0,0% 100,0%

Cumhuriyet Üniversitesi Sayı 2 5 8 11 2 28

% 7,1% 17,9% 28,6% 39,3% 7,1% 100,0%

Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Sayı 1 6 10 5 3 25

% 4,0% 24,0% 40,0% 20,0% 12,0% 100,0%

Çankırı Karatekin Üniversitesi Sayı 1 4 2 9 1 17

% 5,9% 23,5% 11,8% 52,9% 5,9% 100,0%

Dicle Üniversitesi Sayı 3 10 15 2 0 30

% 10,0% 33,3% 50,0% 6,7% 0,0% 100,0%

Ege Üniversitesi Sayı 5 9 6 6 3 29

% 17,2% 31,0% 20,7% 20,7% 10,3% 100,0%

Fatih Üniversitesi Sayı 2 5 6 10 0 23

% 8,7% 21,7% 26,1% 43,5% 0,0% 100,0%

Fırat Üniversitesi Sayı 3 7 11 6 3 30

% 10,0% 23,3% 36,7% 20,0% 10,0% 100,0%

Hacettepe Üniversitesi Sayı 2 8 8 9 4 31

% 6,5% 25,8% 25,8% 29,0% 12,9% 100,0%

İstanbul Bilgi Üniversitesi Sayı 0 1 1 12 0 14

% 0,0% 7,1% 7,1% 85,7% 0,0% 100,0%

İstanbul Üniversitesi Sayı 2 8 9 5 6 30

% 6,7% 26,7% 30,0% 16,7% 20,0% 100,0%

Kırıkkale Üniversitesi Sayı 3 4 7 12 0 26

% 11,5% 15,4% 26,9% 46,2% 0,0% 100,0%

Mimar Sinan Üniversitesi Sayı 3 3 6 13 1 26

% 11,5% 11,5% 23,1% 50,0% 3,8% 100,0%

Muğla Sıtkı Koçman

Üniversitesi

Sayı 1 4 8 9 3 25

% 4,0% 16,0% 32,0% 36,0% 12,0% 100,0%

ODTÜ Sayı 2 13 2 7 1 25

% 8,0% 52,0% 8,0% 28,0% 4,0% 100,0%

Sakarya Üniversitesi Sayı 0 2 0 0 0 2

% 0,0% 100,0% 0,0% 0,0% 0,0% 100,0%

Selçuk Üniversitesi Sayı 1 3 15 5 6 30

% 3,3% 10,0% 50,0% 16,7% 20,0% 100,0%

Süleyman Demirel Üniversitesi Sayı 0 4 6 11 4 25

% 0,0% 16,0% 24,0% 44,0% 16,0% 100,0%

Uludağ Üniversitesi Sayı 5 8 11 11 7 42

% 11,9% 19,0% 26,2% 26,2% 16,7% 100,0%

Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sayı 0 6 10 12 3 31

% 0,0% 19,4% 32,3% 38,7% 9,7% 100,0%

Toplam Sayı 49 154 195 215 71 684

% 7,2% 22,5% 28,5% 31,4% 10,4% 100,0%

X²=142,548(a) Sd=100 p=0,003 p<0,05 olduğundan aralarında anlamlı bir ilişki vardır.

Page 125: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Teknolojinin gelişmesi ile beraber, sosyolojik bilginin kolay ulaşılabilirliğinin yanında hızlı olarak değiştiği

de gözlemlenebilir. Takip edilebilirliğin zorlaşması ve bilgi edinme yollarında değişim bu sorunun temelini

oluşturur. Kitap üzerinden takip edilen bilgiler, artık bu hızlı değişime ayak uyduramamaktadır. Daha kısa ve

hızlı takip edilebilir makaleler bu hızlı değişimi takip etmek için daha uygun olabilir.

Sosyoloji Bölümlerinin Genel Sorunları

Tablo:33 Akademisyenlerin unvanı ile “Sosyoloji bölümü için açılan lisans kontenjanlarının gereğinden

fazla olduğunu düşünüyorum.” ifadesi arasındaki ilişki

B4_1. Sosyoloji bölümü için açılan lisans

kontenjanlarının gereğinden fazla olduğunu

düşünüyorum

B1_1. Akademik unvanınız: Toplam

Prof. Doçent Yrd.

Doçent

Öğretim

Gör.

Araş.

Gör

Kesinlikle Katılmıyorum Sayı 0 2 1 0 6 9

% 0,0% 6,7% 3,2% 0,0% 9,2% 6,1%

Katılmıyorum Sayı 0 0 1 2 4 7

% 0,0% 0,0% 3,2% 50,0% 6,2% 4,8%

Kararsızım Sayı 1 2 2 0 7 12

% 5,9% 6,7% 6,5% 0,0% 10,8% 8,2%

Katılıyorum Sayı 3 8 7 1 17 36

% 17,6% 26,7% 22,6% 25,0% 26,2% 24,5%

Kesinlikle Katılıyorum Sayı 13 18 20 1 31 83

% 76,5% 60,0% 64,5% 25,0% 47,7% 56,5%

Toplam Sayı 17 30 31 4 65 147

% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0%

X²=27,484(a) Sd=16 p=0,036 p<0,05 olduğundan aralarında anlamlı bir ilişki vardır.

Araştırmaya katılanların “sosyoloji bölümü için açılan kontenjanların gereğinden fazla olduğunu

düşünüyorum” ifadesine olumlu katılımı, “kesinlikle katılıyorum” ve “katılıyorum” ibarelerini kullananların

toplamı ile yüksek bir orana ulaşmıştır. Sosyoloji bölümü için açılan kontenjanların çokluğu düşüncesine

katılımın nedenleri arasında kalabalık sınıflarda derslerin verimsiz geçmesi, kontenjan fazlalığı sonucunda

alan çalışmaları yapılmasının zorlaşması, sosyoloji okuyan herkesin bu alanda çalışma imkânı bulamaması

gibi görüşlerin yer aldığı söylenebilir. Kontenjanların çok olduğu yönünde fikir belirtenlerin çoğunlukla

profesörler olduğu görülmüştür. Bu ifadeye katılmayanlarda ise yüksek oranın araştırma görevlileri olması

dikkat çekicidir. Profesörlerin bu konuda fikir belirtmelerindeki neden az sayıda öğrenciyle de, çok sayıda

Page 126: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

öğrenciyle de ders işleme tecrübesine sahip olmalarından kaynaklanabilir. Buradan hareketle profesörlerin az

sayıda kontenjan ile eğitimin daha kaliteli olacağını düşündükleri çıkarımı yapılabilir.

Tablo:34. Akademik unvan ile “Birçok üniversitede yeterli alt yapı sağlanmadan sosyoloji bölümü

açılmıştır/açılmaktadır.” ifadesi arasındaki ilişki

B4_2. Birçok üniversitede yeterli alt yapı (akademik kadro, kütüphane gibi) sağlanmadan sosyoloji bölümü açılmıştır/açılmaktadır

B1_1. Akademik unvanınız: Toplam

Prof. Doçent Yrd.

Doçent

Öğretim

Gör.

Araş.

Gör

Kesinlikle Katılmıyorum Sayı 0 0 0 0 4 4

% 0,0% 0,0% 0,0% 0,0% 6,2% 2,7%

Katılmıyorum Sayı 0 0 2 0 5 7

% 0,0% 0,0% 6,5% 0,0% 7,7% 4,8%

Kararsızım Sayı 2 3 2 0 4 11

% 11,8% 10,0% 6,5% 0,0% 6,2% 7,5%

Katılıyorum Sayı 3 7 10 3 18 41

% 17,6% 23,3% 32,3% 75,0% 27,7% 27,9%

Kesinlikle Katılıyorum Sayı 12 20 17 1 34 84

% 70,6% 66,7% 54,8% 25,0% 52,3% 57,1%

Toplam Sayı 17 30 31 4 65 147

% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0%

X²=16,291(a) Sd=16 p=0,433 p>0,05 olduğundan aralarında anlamlı bir ilişki yoktur.

Tablodaki verilere göre birçok üniversitede yeterli alt yapı (akademik kadro, kütüphane gibi) sağlanmadan

sosyoloji bölümü açılmıştır/açılmaktadır ifadesine katılanların oranının çoğunlukta olduğu görülmektedir. Bu

ifadeye çoğunlukla profesörlerin katıldığı görülürken, katılmayanların çoğunluğunun araştırma görevlileri

olduğu anlaşılmaktadır. Profesörlerin, iyi bir sosyoloji eğitimi için yeterli akademik kadro ve kütüphane gibi

olanakların olması gerektiğini düşündükleri ve şuan eğitim veren bazı sosyoloji bölümlerini yeterli

bulmadıkları anlaşılmaktadır.

Page 127: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo:35.a. Öğrencilerin öğrenim gördüğü üniversite ile açıköğretimde sosyoloji bölümünün açılması

sorunu arasındaki ilişki

2. Öğrenim gördüğünüz üniversite B5_23. Açıköğretimde Sosyoloji bölümünün açılması. Toplam

Hiçbir zaman

sorun değildir

Çoğunlukla

sorun değildir

Fikrim yok Önemli bir

sorundur

Çok önemli bir

sorundur

Afyon Kocatepe Üniversitesi Sayı 1 2 4 7 30 44

% 2,3% 4,5% 9,1% 15,9% 68,2% 100,0%

Akdeniz Üniversitesi Sayı 0 2 3 4 13 22

% 0,0% 9,1% 13,6% 18,2% 59,1% 100,0%

Anadolu Üniversitesi Sayı 1 1 2 7 26 37

% 2,7% 2,7% 5,4% 18,9% 70,3% 100,0%

Ankara Üniversitesi Sayı 1 2 3 1 19 26

% 3,8% 7,7% 11,5% 3,8% 73,1% 100,0%

Atatürk Üniversitesi Sayı 2 0 3 4 11 20

% 10,0% 0,0% 15,0% 20,0% 55,0% 100,0%

Bahçeşehir Üniversitesi Sayı 2 2 5 11 11 31

% 6,5% 6,5% 16,1% 35,5% 35,5% 100,0%

Boğaziçi Üniversitesi Sayı 0 4 4 7 0 15

% 0,0% 26,7% 26,7% 46,7% 0,0% 100,0%

Cumhuriyet Üniversitesi Sayı 1 2 0 7 18 28

% 3,6% 7,1% 0,0% 25,0% 64,3% 100,0%

Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Sayı 1 4 5 6 9 25

% 4,0% 16,0% 20,0% 24,0% 36,0% 100,0%

Çankırı Karatekin Üniversitesi Sayı 0 2 1 4 10 17

% 0,0% 11,8% 5,9% 23,5% 58,8% 100,0%

Dicle Üniversitesi Sayı 2 0 4 7 17 30

% 6,7% 0,0% 13,3% 23,3% 56,7% 100,0%

Ege Üniversitesi Sayı 1 3 2 8 15 29

% 3,4% 10,3% 6,9% 27,6% 51,7% 100,0%

Fatih Üniversitesi Sayı 1 2 6 7 7 23

% 4,3% 8,7% 26,1% 30,4% 30,4% 100,0%

Fırat Üniversitesi Sayı 2 4 3 9 12 30

% 6,7% 13,3% 10,0% 30,0% 40,0% 100,0%

Hacettepe Üniversitesi Sayı 0 3 2 7 19 31

% 0,0% 9,7% 6,5% 22,6% 61,3% 100,0%

İstanbul Bilgi Üniversitesi Sayı 0 2 5 7 0 14

% 0,0% 14,3% 35,7% 50,0% 0,0% 100,0%

İstanbul Üniversitesi Sayı 1 0 4 7 18 30

% 3,3% 0,0% 13,3% 23,3% 60,0% 100,0%

Kırıkkale Üniversitesi Sayı 0 2 4 5 15 26

% 0,0% 7,7% 15,4% 19,2% 57,7% 100,0%

Mimar Sinan Üniversitesi Sayı 0 2 5 13 6 26

% 0,0% 7,7% 19,2% 50,0% 23,1% 100,0%

Muğla Sıtkı Koçman

Üniversitesi

Sayı 1 1 3 8 12 25

% 4,0% 4,0% 12,0% 32,0% 48,0% 100,0%

ODTÜ Sayı 2 3 6 7 7 25

% 8,0% 12,0% 24,0% 28,0% 28,0% 100,0%

Sakarya Üniversitesi Sayı 0 1 1 0 0 2

% 0,0% 50,0% 50,0% 0,0% 0,0% 100,0%

Selçuk Üniversitesi Sayı 2 2 4 3 19 30

% 6,7% 6,7% 13,3% 10,0% 63,3% 100,0%

Süleyman Demirel Üniversitesi Sayı 4 8 1 3 9 25

% 16,0% 32,0% 4,0% 12,0% 36,0% 100,0%

Uludağ Üniversitesi Sayı 6 3 3 13 17 42

% 14,3% 7,1% 7,1% 31,0% 40,5% 100,0%

Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sayı 1 2 4 4 20 31

% 3,2% 6,5% 12,9% 12,9% 64,5% 100,0%

Toplam Sayı 32 59 87 166 340 684

% 4,7% 8,6% 12,7% 24,3% 49,7% 100,0%

X²=169,729(a) Sd=100 p=0,000 p<0,05 olduğundan aralarında anlamlı bir ilişki vardır.

Page 128: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Araştırmaya katılanların büyük çoğunluğu, açık öğretim sosyoloji bölümünün bulunmasını bir sorun olarak

görmektedir. Bu duruma şu düşüncelerin sebep olduğu söylenebilir: Öncelikle bu bölüme örgün eğitime göre

çok fazla öğrenci kayıt yapmakta ve durum da istihdam sorununu derinleştirmektedir. Öte yandan teorik olarak

verilen eğitimin sosyoloji için yetersiz olması, uygulama alanı bulunmayan açık öğretimde sosyoloji eğitimi

yetersiz kaldığı düşüncesi de bu bakışı etkilemektedir. Süleyman Demirel üniversitesinin çoğunluğunun bu

durumu sorun olarak görmemesi ise dikkat çekmektedir

Tablo:35.b. Akademisyenlerin unvanı ile “Açık öğretim, sosyoloji lisans eğitimi için uygundur.” ifadesi

arasındaki ilişki

B4_4. Açık öğretim, sosyoloji lisans eğitimi için uygundur. B1_1. Akademik unvanınız: Toplam

Prof. Doçent Yrd. Doçent Öğretim Gör. Araş. Gör

Kesinlikle Katılmıyorum Sayı 9 18 9 2 34 72

% 52,9% 60,0% 29,0% 50,0% 52,3% 49,0%

Katılmıyorum Sayı 4 5 10 1 12 32

% 23,5% 16,7% 32,3% 25,0% 18,5% 21,8%

Kararsızım Sayı 2 1 8 0 9 20

% 11,8% 3,3% 25,8% 0,0% 13,8% 13,6%

Katılıyorum Sayı 1 5 3 1 8 18

% 5,9% 16,7% 9,7% 25,0% 12,3% 12,2%

Kesinlikle Katılıyorum Sayı 1 1 1 0 2 5

% 5,9% 3,3% 3,2% 0,0% 3,1% 3,4%

Toplam Sayı 17 30 31 4 65 147

% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0%

X²=14,275(a) Sd=16 p=0,598 p>0,05 olduğundan aralarında anlamlı bir ilişki yoktur.

Tablodaki verilere göre, “açık öğretim sosyoloji lisans eğitimi için uygundur” ifadesine “kesinlikle

katılmayan” ve “katılmayanların” toplam oranının yüksek bir orana ulaştığı göze çarpmaktadır. Kesinlikle

katılmadığını belirten kişilerin daha çok profesörler olduğu görülürken, kesinlikle katılanların çoğunluğunu

da profesörlerin oluşturması dikkat çekicidir. Aynı statüdeki akademisyenler arasında bile konuda bir fikir

birliği olmadığı anlaşılmaktadır. Fikir birliği olmayan bu konuda çoğunluk karşı bile olsa, açık öğretimde

sosyoloji eğitimi devam etmekte ve her yıl binlerce mezun vermektedir.

Öğrencilerin büyük çoğunluğu açık öğretimde sosyoloji bölümünün bulunmasını sorun olarak algılarken,

akademisyenlerde bu konu hakkında fikir birliği sağlanmadığı görülmektedir.

Page 129: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo:36. Akademisyenlerin unvanı ile “Uzaktan eğitim, sosyoloji lisans eğitimi için uygundur.” ifadesi

arasındaki ilişki

B4_5. Uzaktan eğitim sosyoloji lisans eğitimi için uygundur B1_1. Akademik unvanınız: Toplam

Prof. Doçent Yrd. Doçent Öğretim Gör. Araş. Gör

Kesinlikle Katılmıyorum Sayı 10 18 8 2 32 70

% 58,8% 60,0% 25,8% 50,0% 49,2% 47,6%

Katılmıyorum Sayı 2 5 14 1 14 36

% 11,8% 16,7% 45,2% 25,0% 21,5% 24,5%

Kararsızım Sayı 2 2 6 0 10 20

% 11,8% 6,7% 19,4% 0,0% 15,4% 13,6%

Katılıyorum Sayı 3 4 2 1 7 17

% 17,6% 13,3% 6,5% 25,0% 10,8% 11,6%

Kesinlikle Katılıyorum Sayı 0 1 1 0 2 4

% 0,0% 3,3% 3,2% 0,0% 3,1% 2,7%

Toplam Sayı 17 30 31 4 65 147

% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0%

X²=17,276(a) Sd=16 p=0,368 p>0,05 olduğundan aralarında anlamlı bir ilişki yoktur.

Tablodaki değerlerden araştırmaya katılan örneklemin uzaktan eğitimin sosyoloji için uygun olmadığını

düşündüğü anlaşılmaktadır. Uygun olmadığını düşünenler arasında çoğunluğu doçentler oluştururken, ikinci

sırayı profesörler almaktadır. Uzaktan eğitimin sosyoloji için uygun olduğunu düşünenler arasında ise büyük

çoğunluğu öğretim görevlileri oluşturmaktadır. Sosyolojinin fikir birliğine varamadığı konulardan biri

olmasına rağmen uzaktan eğitim, birçok üniversitede faaliyete geçmiş bir programdır.

Tablo:37.Akademisyenlerin unvanı ile “Sosyoloji eğitimi YÖK tarafından belirlenen standart

programlarda esneklik yapılmadan verilmelidir” ifadesi arasındaki ilişki

B4_6. Sosyoloji eğitimi YÖK tarafından belirlenen standart programlarda esneklik yapılmadan verilmelidir

B1_1. Akademik unvanınız: Toplam

Prof. Doçent Yrd.

Doçent

Öğretim

Gör.

Araş.

Gör

.

Kesinlikle Katılmıyorum Sayı 11 13 8 1 26 59

% 64,7% 43,3% 25,8% 25,0% 40,0% 40,1%

Katılmıyorum Sayı 4 8 12 2 18 44

% 23,5% 26,7% 38,7% 50,0% 27,7% 29,9%

Kararsızım Sayı 1 5 1 0 16 23

% 5,9% 16,7% 3,2% 0,0% 24,6% 15,6%

Katılıyorum Sayı 1 4 7 1 3 16

% 5,9% 13,3% 22,6% 25,0% 4,6% 10,9%

Kesinlikle Katılıyorum Sayı 0 0 3 0 2 5

% 0,0% 0,0% 9,7% 0,0% 3,1% 3,4%

Toplam Sayı 17 30 31 4 65 147

% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0%

X²=27,189(a) Sd=16 p=0,039 p<0,05 olduğundan aralarında anlamlı bir ilişki vardır.

Page 130: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Araştırmaya katılanların büyük çoğunluğunun bu fikre karşı çıktığı görülmektedir. Sosyoloji eğitimi içeriği

konusunda çoğunluğunun standart bir programdan yana olmaması, bu eğitim konusunda üniversite, bölüm

belirlemelerinin önemli olduğunu düşündüklerini göstermektedir. Eleştirel çalışma yapmanın önemli olduğu

sosyolojide bu tutum, özgür düşüncenin önünde engel oluşmaması açısından benimseniyor ve her türlü baskı

ve manipülasyondan uzakta çalışmalar yapılmasının önemli olduğu düşünülüyor olabilir. Ayrıca sosyolojide

üniversiteden üniversiteye göre bile değişiklik gösteren ekoller temelinde eğitim yapıldığı bilinmektedir. Bu

fikre karşı çıkanların çoğunlukla profesörler olduğu, onları doçent ve araştırma görevlilerin izlediği

görülmektedir.

Tablo:38. “Sosyoloji öğrencilerine sosyolog olmanın en temel özellikleri kazandırılarak mezun

edilmektedir.” ifadesi ile akademik unvan arasındaki ilişki

B4_14. Sosyoloji öğrencileri, kendilerine sosyolog olmanın en temel özellikleri kazandırılarak

mezun edilmektedir.

B1_1. Akademik unvanınız: Toplam

Prof. Doçent Yrd.

Doçent

Öğretim

Gör.

Araş.

Gör

Kesinlikle Katılmıyorum Sayı 0 2 4 0 13 19

% 0,0% 6,7% 12,9% 0,0% 20,0% 12,9%

Katılmıyorum Sayı 10 13 6 0 22 51

% 58,8% 43,3% 19,4% 0,0% 33,8% 34,7%

Kararsızım Sayı 3 10 7 3 16 39

% 17,6% 33,3% 22,6% 75,0% 24,6% 26,5%

Katılıyorum Sayı 3 5 11 1 9 29

% 17,6% 16,7% 35,5% 25,0% 13,8% 19,7%

Kesinlikle Katılıyorum Sayı 1 0 3 0 5 9

% 5,9% 0,0% 9,7% 0,0% 7,7% 6,1%

Toplam Sayı 17 30 31 4 65 147

% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0%

X²=26,247(a) Sd=16 p=0,051 p>0,05 olduğundan aralarında anlamlı bir ilişki yoktur

Profesörler, Doçentler ve araştırma görevliler tarafından yoğun olarak “katılmıyorum” cevabı verilirken, Yrd.

Doçentler tarafından daha yakın oranlarda da olsa “katılıyorum” cevabı verilmiştir. Araştırma görevlileri

tarafından “katılmıyorum” ve “”kesinlikle katılmıyorum” cevabının, hiç verilmemiş olması dikkat

çekmektedir.

Page 131: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo:38. Akademisyenlerin görev yaptığı üniversite ile “Sosyoloji öğrencilerine sosyolog olmanın en

temel özellikleri kazandırılarak mezun edilmektedir.” ifadesi arasındaki ilişki

B1_6. Halen görev yaptığınız üniversite B4_14. Sosyoloji öğrencileri, kendilerine sosyolog olmanın en temel özellikleri

kazandırılarak mezun edilmektedir.

Toplam

Kesinlikle

Katılmıyorum

Katılmıyorum Kararsızım Katılıyorum Kesinlikle

Katılıyorum

Abant İzzet Baysal Üniversitesi Sayı 0 0 1 3 1 5

% 0,0% 0,0% 20,0% 60,0% 20,0% 100,0%

Adnan Menderes Üniversitesi Sayı 1 2 2 0 0 5

% 20,0% 40,0% 40,0% 0,0% 0,0% 100,0%

Afyon Kocatepe Üniversitesi Sayı 1 4 3 0 0 8

% 12,5% 50,0% 37,5% 0,0% 0,0% 100,0%

Akdeniz Üniversitesi Sayı 0 0 1 0 0 1

% 0,0% 0,0% 100,0% 0,0% 0,0% 100,0%

Anadolu Üniversitesi Sayı 0 2 2 2 1 7

% 0,0% 28,6% 28,6% 28,6% 14,3% 100,0%

Ankara Üniversitesi Sayı 0 2 1 0 0 3

% 0,0% 66,7% 33,3% 0,0% 0,0% 100,0%

Bahçeşehir Üniversitesi Sayı 0 0 0 2 0 2

% 0,0% 0,0% 0,0% 100,0% 0,0% 100,0%

Balıkesir Üniversitesi Sayı 0 2 0 1 0 3

% 0,0% 66,7% 0,0% 33,3% 0,0% 100,0%

Cumhuriyet Üniversitesi Sayı 0 2 1 0 0 3

% 0,0% 66,7% 33,3% 0,0% 0,0% 100,0%

Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Sayı 0 1 2 1 0 4

% 0,0% 25,0% 50,0% 25,0% 0,0% 100,0%

Dicle Üniversitesi Sayı 0 3 0 0 0 3

% 0,0% 100,0% 0,0% 0,0% 0,0% 100,0%

Ege Üniversitesi Sayı 2 2 0 4 0 8

% 25,0% 25,0% 0,0% 50,0% 0,0% 100,0%

Fırat Üniversitesi Sayı 2 1 3 4 0 10

% 20,0% 10,0% 30,0% 40,0% 0,0% 100,0%

Gaziantep Üniversitesi Sayı 0 1 3 1 1 6

% 0,0% 16,7% 50,0% 16,7% 16,7% 100,0%

Hacettepe Üniversitesi Sayı 0 1 2 0 2 5

% 0,0% 20,0% 40,0% 0,0% 40,0% 100,0%

İnönü Üniversitesi Sayı 2 3 1 3 0 9

% 22,2% 33,3% 11,1% 33,3% 0,0% 100,0%

İstanbul Üniversitesi Sayı 1 1 0 0 1 3

% 33,3% 33,3% 0,0% 0,0% 33,3% 100,0%

Kırıkkale Üniversitesi Sayı 0 1 1 1 0 3

% 0,0% 33,3% 33,3% 33,3% 0,0% 100,0%

Mersin Üniversitesi Sayı 0 1 2 0 0 3

% 0,0% 33,3% 66,7% 0,0% 0,0% 100,0%

Mimar Sinan Üniversitesi Sayı 0 2 1 1 0 4

% 0,0% 50,0% 25,0% 25,0% 0,0% 100,0%

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Sayı 2 2 2 0 1 7

% 28,6% 28,6% 28,6% 0,0% 14,3% 100,0%

ODTÜ Sayı 1 2 1 1 0 5

% 20,0% 40,0% 20,0% 20,0% 0,0% 100,0%

Pamukkale Üniversitesi Sayı 1 4 2 0 0 7

% 14,3% 57,1% 28,6% 0,0% 0,0% 100,0%

Sakarya Üniversitesi Sayı 1 3 1 0 0 5

% 20,0% 60,0% 20,0% 0,0% 0,0% 100,0%

Selçuk Üniversitesi Sayı 0 3 6 5 1 15

% 0,0% 20,0% 40,0% 33,3% 6,7% 100,0%

Süleyman Demirel Üniversitesi Sayı 1 4 1 0 0 6

% 16,7% 66,7% 16,7% 0,0% 0,0% 100,0%

Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sayı 4 2 0 0 1 7

% 57,1% 28,6% 0,0% 0,0% 14,3% 100,0%

Toplam Sayı 19 51 39 29 9 147

% 12,9% 34,7% 26,5% 19,7% 6,1% 100,0%

X²= 114,625(a) Sd=104 p=0,224 p>0,05 olduğundan aralarında anlamlı bir ilişki yoktur.

Page 132: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Örneklemin çoğu “Öğrencilere, sosyolog olmanın en temel gereklilikleri öğretilerek mezun edildiği” fikrine

katıldığını ifade etmiştir. Belirgin bir oranla ifadeye kesinlikle katılmadığı ifade eden üniversite Yüzüncü Yıl

Üniversitesi’dir. İfadeye daha yüksek oranlarla katılım gösterenler ise Dicle, Ankara, Cumhuriyet, Balıkesir,

Sakarya ve Pamukkale Üniversiteleri’dir.

Page 133: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Türkiye’de Sosyoloji ve “Batı Aktarmacılığı”

Tablo:39.a. Öğrencilerin öğrenim gördüğü üniversite ile batı aktarmacılık yönü ağır basan öğretim

sonucu, ülke gerçeklerine yönelik eğitim yapılmaması sorunu arasındaki ilişki

2. Öğrenim gördüğünüz

üniversite

B5_13. Batı aktarmacılık yönü ağır basan öğretim sonucu, ülke gerçeklerine yönelik eğitim

yapılmaması.

Toplam

Hiçbir zaman

sorun değildir

Çoğunlukla sorun

değildir

Fikrim yok Önemli bir sorundur Çok önemli

bir sorundur

Afyon Kocatepe

Üniversitesi

Sayı 0 5 8 14 17 44

% 0,0% 11,4% 18,2% 31,8% 38,6% 100,0%

Akdeniz Üniversitesi Sayı 1 1 4 8 8 22

% 4,5% 4,5% 18,2% 36,4% 36,4% 100,0%

Anadolu Üniversitesi Sayı 2 3 2 18 12 37

% 5,4% 8,1% 5,4% 48,6% 32,4% 100,0%

Ankara Üniversitesi Sayı 0 4 2 8 12 26

% 0,0% 15,4% 7,7% 30,8% 46,2% 100,0%

Atatürk Üniversitesi Sayı 0 2 1 7 10 20

% 0,0% 10,0% 5,0% 35,0% 50,0% 100,0%

Bahçeşehir Üniversitesi

Sayı 2 4 2 10 13 31

% 6,5% 12,9% 6,5% 32,3% 41,9% 100,0%

Boğaziçi Üniversitesi Sayı 0 0 5 9 1 15

% 0,0% 0,0% 33,3% 60,0% 6,7% 100,0%

Cumhuriyet

Üniversitesi

Sayı 0 2 1 14 11 28

% 0,0% 7,1% 3,6% 50,0% 39,3% 100,0%

Çanakkale 18 Mart Üniversitesi

Sayı 1 4 4 10 6 25

% 4,0% 16,0% 16,0% 40,0% 24,0% 100,0%

Çankırı Karatekin

Üniversitesi

Sayı 0 1 0 6 10 17

% 0,0% 5,9% 0,0% 35,3% 58,8% 100,0%

Dicle Üniversitesi Sayı 0 2 1 14 13 30

% 0,0% 6,7% 3,3% 46,7% 43,3% 100,0%

Ege Üniversitesi Sayı 1 1 3 13 11 29

% 3,4% 3,4% 10,3% 44,8% 37,9% 100,0%

Fatih Üniversitesi Sayı 1 1 6 9 6 23

% 4,3% 4,3% 26,1% 39,1% 26,1% 100,0%

Fırat Üniversitesi Sayı 1 5 8 10 6 30

% 3,3% 16,7% 26,7% 33,3% 20,0% 100,0%

Hacettepe Üniversitesi

Sayı 1 2 2 15 11 31

% 3,2% 6,5% 6,5% 48,4% 35,5% 100,0%

İstanbul Bilgi

Üniversitesi

Sayı 0 0 5 6 3 14

% 0,0% 0,0% 35,7% 42,9% 21,4% 100,0%

İstanbul Üniversitesi Sayı 0 2 3 10 15 30

% 0,0% 6,7% 10,0% 33,3% 50,0% 100,0%

Kırıkkale Üniversitesi Sayı 1 8 4 7 6 26

% 3,8% 30,8% 15,4% 26,9% 23,1% 100,0%

Mimar Sinan

Üniversitesi

Sayı 1 1 6 14 4 26

% 3,8% 3,8% 23,1% 53,8% 15,4% 100,0%

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi

Sayı 0 3 4 9 9 25

% 0,0% 12,0% 16,0% 36,0% 36,0% 100,0%

ODTÜ Sayı 3 6 0 13 3 25

% 12,0% 24,0% 0,0% 52,0% 12,0% 100,0%

Sakarya Üniversitesi Sayı 0 0 2 0 0 2

% 0,0% 0,0% 100,0% 0,0% 0,0% 100,0%

Selçuk Üniversitesi Sayı 0 7 2 9 12 30

% 0,0% 23,3% 6,7% 30,0% 40,0% 100,0%

Süleyman Demirel

Üniversitesi

Sayı 3 1 7 10 4 25

% 12,0% 4,0% 28,0% 40,0% 16,0% 100,0%

Uludağ Üniversitesi Sayı 1 9 7 12 13 42

% 2,4% 21,4% 16,7% 28,6% 31,0% 100,0%

Yüzüncü Yıl Üniversitesi

Sayı 0 5 5 11 10 31

% 0,0% 16,1% 16,1% 35,5% 32,3% 100,0%

Toplam Sayı 19 79 94 266 226 684

% 2,8% 11,5% 13,7% 38,9% 33,0% 100,0%

Page 134: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

X²=153,729(a) Sd=100 p=0,000 p<0,05 olduğundan aralarında anlamlı bir ilişki vardır.

Batı aktarmacılığı yapılması, bir anlamda farklı kültürleri olan toplumlara aynı yöntemlerle yaklaşılması

anlamına gelmektedir. Türkiye gerçeklerine uygun olmayabilecek birçok çalışma temel alınarak, Türkiye’de

yapılan çalışmalar yanıltıcı sonuçlar çıkarabilir. Araştırmaya katılanların büyük çoğunluğunun bunu önemli

bir sorun olarak görmesi de bu durumun bir tezahürüdür. Üniversitelerin tamamının büyük çoğunluğunun bu

durumu sorun olarak görmesi de elimizde önemli bir veridir.

Page 135: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo:39.b. Akademisyenlerin görev yaptığı üniversite ile “Batı aktarmacılık yönü ağır basan öğretim

nedeniyle, ülke gerçeklerine yönelik eğitim yapılmamaktadır.” ifadesi arasındaki ilişki

B1_6. Halen görev yaptığınız

üniversite

B4_26. Batı aktarmacılık yönü ağır basan öğretim nedeniyle, ülke gerçeklerine yönelik

eğitim yapılmamaktadır.

Toplam

Kesinlikle

Katılmıyorum

Katılmıyorum Kararsızım Katılıyorum Kesinlikle

Katılıyorum

Abant İzzet Baysal Üniversitesi

Sayı 0 1 0 3 1 5

% 0,0% 20,0% 0,0% 60,0% 20,0% 100,0%

Adnan Menderes

Üniversitesi

Sayı 0 2 0 3 0 5

% 0,0% 40,0% 0,0% 60,0% 0,0% 100,0%

Afyon Kocatepe

Üniversitesi

Sayı 0 2 2 4 0 8

% 0,0% 25,0% 25,0% 50,0% 0,0% 100,0%

Akdeniz Üniversitesi Sayı 0 0 0 1 0 1

% 0,0% 0,0% 0,0% 100,0% 0,0% 100,0%

Anadolu Üniversitesi Sayı 1 0 2 2 2 7

% 14,3% 0,0% 28,6% 28,6% 28,6% 100,0%

Ankara Üniversitesi Sayı 0 0 0 3 0 3

% 0,0% 0,0% 0,0% 100,0% 0,0% 100,0%

Bahçeşehir Üniversitesi Sayı 0 2 0 0 0 2

% 0,0% 100,0% 0,0% 0,0% 0,0% 100,0%

Balıkesir Üniversitesi Sayı 0 0 1 1 1 3

% 0,0% 0,0% 33,3% 33,3% 33,3% 100,0%

Cumhuriyet Üniversitesi Sayı 0 2 0 1 0 3

% 0,0% 66,7% 0,0% 33,3% 0,0% 100,0%

Çanakkale 18 Mart Üniversitesi

Sayı 0 2 0 2 0 4

% 0,0% 50,0% 0,0% 50,0% 0,0% 100,0%

Dicle Üniversitesi Sayı 0 0 0 3 0 3

% 0,0% 0,0% 0,0% 100,0% 0,0% 100,0%

Ege Üniversitesi Sayı 0 2 2 2 2 8

% 0,0% 25,0% 25,0% 25,0% 25,0% 100,0%

Fırat Üniversitesi Sayı 0 3 3 4 0 10

% 0,0% 30,0% 30,0% 40,0% 0,0% 100,0%

Gaziantep Üniversitesi Sayı 0 2 2 0 2 6

% 0,0% 33,3% 33,3% 0,0% 33,3% 100,0%

Hacettepe Üniversitesi Sayı 0 1 0 3 1 5

% 0,0% 20,0% 0,0% 60,0% 20,0% 100,0%

İnönü Üniversitesi Sayı 1 1 0 5 2 9

% 11,1% 11,1% 0,0% 55,6% 22,2% 100,0%

İstanbul Üniversitesi Sayı 0 0 0 1 2 3

% 0,0% 0,0% 0,0% 33,3% 66,7% 100,0%

Kırıkkale Üniversitesi Sayı 0 0 1 2 0 3

% 0,0% 0,0% 33,3% 66,7% 0,0% 100,0%

Mersin Üniversitesi Sayı 0 0 0 3 0 3

% 0,0% 0,0% 0,0% 100,0% 0,0% 100,0%

Mimar Sinan Üniversitesi Sayı 0 2 0 2 0 4

% 0,0% 50,0% 0,0% 50,0% 0,0% 100,0%

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi

Sayı 2 0 1 3 1 7

% 28,6% 0,0% 14,3% 42,9% 14,3% 100,0%

ODTÜ Sayı 0 2 1 2 0 5

% 0,0% 40,0% 20,0% 40,0% 0,0% 100,0%

Pamukkale Üniversitesi Sayı 0 0 3 2 2 7

% 0,0% 0,0% 42,9% 28,6% 28,6% 100,0%

Sakarya Üniversitesi Sayı 0 0 2 2 1 5

% 0,0% 0,0% 40,0% 40,0% 20,0% 100,0%

Selçuk Üniversitesi Sayı 1 4 5 5 0 15

% 6,7% 26,7% 33,3% 33,3% 0,0% 100,0%

Süleyman Demirel

Üniversitesi

Sayı 0 2 1 0 3 6

% 0,0% 33,3% 16,7% 0,0% 50,0% 100,0%

Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sayı 0 1 1 0 5 7

% 0,0% 14,3% 14,3% 0,0% 71,4% 100,0%

Toplam Sayı 5 31 27 59 25 147

% 3,4% 21,1% 18,4% 40,1% 17,0% 100,0%

Page 136: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

X²=120,965(a) Sd=104 p=0,122 p>0,05 olduğundan aralarında anlamlı bir ilişki yoktur.

Örneklemin çoğu batı aktarmacılık yönü ağır basan öğretim nedeniyle, ülke gerçeklerine yönelik eğitim

yapılmadığına dair ifadeye katıldığını belirtmiştir. İfadeye katılan üniversiteler arasında Ankara, Dicle, Mersin

Üniversiteleri vardır. İfadeye katılmayanların oranının az olduğu görülmektedir. Batı aktarmacılık yönü ağır

basan öğretim sonucu ülke gerçeklerine yönelik eğitim yapılamaması öğrenciler ve akademisyenlerin büyük

bir kısmı tarafından önemli bir sorun olarak görülmektedir.

Tablo:40.a Akademik unvan ile “Batı literatüründen yapılan tercümeler derslerde eleştirilmeden

okutulmaktadır.” ifadesi arasındaki ilişki

B4_41. Batı literatüründen yapılan tercümeler derslerde eleştirilmeden okutulmaktadır. B1_1. Akademik unvanınız: Toplam

Prof. Doçent Yrd. Doçent Öğretim Gör. Araş. Gör

Kesinlikle Katılmıyorum Sayı 1 1 0 0 6 8

% 5,9% 3,3% 0,0% 0,0% 9,2% 5,4%

Katılmıyorum Sayı 1 4 10 1 13 29

% 5,9% 13,3% 32,3% 25,0% 20,0% 19,7%

Kararsızım Sayı 4 11 6 1 14 36

% 23,5% 36,7% 19,4% 25,0% 21,5% 24,5%

Katılıyorum Sayı 10 10 11 2 26 59

% 58,8% 33,3% 35,5% 50,0% 40,0% 40,1%

Kesinlikle Katılıyorum Sayı 1 4 4 0 6 15

% 5,9% 13,3% 12,9% 0,0% 9,2% 10,2%

Toplam Sayı 17 30 31 4 65 147

% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0%

X²=14,437(a) Sd=16 p=0,566 p>0,05 olduğundan aralarında anlamlı bir ilişki yoktur.

“Batı literatüründen yapılan tercümeler derslerde eleştirilmeden okutulmaktadır“ ifadesine örneklemin

çoğunluğunun katıldığı görülmektedir. Buradan hareketle Türkiye’nin kendine özgü bir literatürden

yoksunluğu tartışması da ele alınabilir. Batı literatüründen yapılan çevirilerin hem toplumdan topluma değişen

özelliklerinin hepsini açıklamada yetersiz kaldığı, hem de hep benzer, özgün olmayan çalışmalara neden

olduğu sosyolojide tartışılan başlıklar arasındadır. Bu fikre katılanların çoğunlukla profesörler olduğu

görülmekle birlikte, fikre katılmayan çoğunluğunun yardımcı doçentler olduğu görülmüştür.

Page 137: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo:40.b.Akademisyenlerin görev yaptığı üniversite ile “Batı literatüründen yapılan tercümeler

derslerde eleştirilmeden okutulmaktadır.” ifadesi arasındaki ilişki

B1_6. Halen görev yaptığınız üniversite B4_41. Batı literatüründen yapılan tercümeler derslerde eleştirilmeden okutulmaktadır. Toplam

Kesinlikle Katılmıyorum

Katılmıyorum Kararsızım Katılıyorum Kesinlikle Katılıyorum

Abant İzzet Baysal Üniversitesi Sayı 0 0 2 2 1 5

% 0,0% 0,0% 40,0% 40,0% 20,0% 100,0%

Adnan Menderes Üniversitesi Sayı 0 0 3 2 0 5

% 0,0% 0,0% 60,0% 40,0% 0,0% 100,0%

Afyon Kocatepe Üniversitesi Sayı 0 2 4 2 0 8

% 0,0% 25,0% 50,0% 25,0% 0,0% 100,0%

Akdeniz Üniversitesi Sayı 0 0 0 1 0 1

% 0,0% 0,0% 0,0% 100,0% 0,0% 100,0%

Anadolu Üniversitesi Sayı 0 1 1 4 1 7

% 0,0% 14,3% 14,3% 57,1% 14,3% 100,0%

Ankara Üniversitesi Sayı 0 1 1 1 0 3

% 0,0% 33,3% 33,3% 33,3% 0,0% 100,0%

Bahçeşehir Üniversitesi Sayı 0 2 0 0 0 2

% 0,0% 100,0% 0,0% 0,0% 0,0% 100,0%

Balıkesir Üniversitesi Sayı 0 0 1 1 1 3

% 0,0% 0,0% 33,3% 33,3% 33,3% 100,0%

Cumhuriyet Üniversitesi Sayı 0 2 0 1 0 3

% 0,0% 66,7% 0,0% 33,3% 0,0% 100,0%

Çanakkale 18 Mart Üniversiresi Sayı 0 0 1 3 0 4

% 0,0% 0,0% 25,0% 75,0% 0,0% 100,0%

Dicle Üniversitesi Sayı 0 1 0 2 0 3

% 0,0% 33,3% 0,0% 66,7% 0,0% 100,0%

Ege Üniversitesi Sayı 0 2 3 2 1 8

% 0,0% 25,0% 37,5% 25,0% 12,5% 100,0%

Fırat Üniversitesi Sayı 0 2 2 6 0 10

% 0,0% 20,0% 20,0% 60,0% 0,0% 100,0%

Gaziantep Üniversitesi Sayı 0 0 2 3 1 6

% 0,0% 0,0% 33,3% 50,0% 16,7% 100,0%

Hacettepe Üniversitesi Sayı 0 2 0 1 2 5

% 0,0% 40,0% 0,0% 20,0% 40,0% 100,0%

İnönü Üniversitesi Sayı 0 2 1 5 1 9

% 0,0% 22,2% 11,1% 55,6% 11,1% 100,0%

İstanbul Üniversitesi Sayı 0 1 0 2 0 3

% 0,0% 33,3% 0,0% 66,7% 0,0% 100,0%

Kırıkkale Üniversitesi Sayı 0 1 1 0 1 3

% 0,0% 33,3% 33,3% 0,0% 33,3% 100,0%

Mersin Üniversitesi Sayı 0 0 1 2 0 3

% 0,0% 0,0% 33,3% 66,7% 0,0% 100,0%

Mimar Sinan Üniversitesi Sayı 0 2 0 2 0 4

% 0,0% 50,0% 0,0% 50,0% 0,0% 100,0%

Muğla Sıtkı Koçman

Üniversitesi

Sayı 1 2 2 2 0 7

% 14,3% 28,6% 28,6% 28,6% 0,0% 100,0%

ODTÜ Sayı 2 1 2 0 0 5

% 40,0% 20,0% 40,0% 0,0% 0,0% 100,0%

Pamukkale Üniversitesi Sayı 1 1 1 2 2 7

% 14,3% 14,3% 14,3% 28,6% 28,6% 100,0%

Sakarya Üniversitesi Sayı 0 0 2 3 0 5

% 0,0% 0,0% 40,0% 60,0% 0,0% 100,0%

Selçuk Üniversitesi Sayı 2 2 6 5 0 15

% 13,3% 13,3% 40,0% 33,3% 0,0% 100,0%

Süleyman Demirel Üniversitesi Sayı 1 1 0 3 1 6

% 16,7% 16,7% 0,0% 50,0% 16,7% 100,0%

Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sayı 1 1 0 2 3 7

% 14,3% 14,3% 0,0% 28,6% 42,9% 100,0%

Toplam Sayı 8 29 36 59 15 147

% 5,4% 19,7% 24,5% 40,1% 10,2% 100,0%

X²=101,936(a) Sd=104 p=0,539 p>0,05 olduğundan aralarında anlamlı bir ilişki yoktur.

Page 138: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

“Batı literatüründen tercümelerin derslerde eleştirilmeden okutulduğu” düşüncesine katılanların oranının

yüksek olduğu görülmektedir. İfadeye katılanlar arasında Çanakkale, Dicle, İstanbul, Mersin, Sakarya ve Fırat

Üniversiteleri bulunmaktadır. “Katılmadığını” ve “kesinlikle katılmadığını” vurgulayanların oranı ise oldukça

düşüktür. Bu iki ifadeyi vurgulayan üniversiteler ise şöyledir: ODTÜ, Hacettepe, Bahçeşehir Üniversiteleri.

Türkiye’de sosyolojinin “batı taklitçiliğinden” uzak, eleştirel, özgün olarak devam edebilmesi için batı

literatüründen eserlerin dikkatle incelenip, eleştirilmesi gerekir. Var olan kaynakları aynen alıp, kullanmak

Türkiye’de sosyolojiye getirisi olmayacaktır. Bölümlerde verilecek kaliteli dil eğitimi, kaynakları

orijinalinden okuyup yorumlamaya yardımcı olabilir.

Öğrencilerin çoğunluğu batı literatüründen yapılan tercümelerin eleştirilmeden okutulmasını önemli bir sorun

olarak görmektedir . Akademisyenlerde de durum çok farklı değildir ancak yabancı dille eğitim yapan birkaç

üniversite bu durumu önemli bir sorun olarak görmemektedirler.

Tablo 41. Akademik unvan ile “Bilimsel çalışma ve yayınların değerlendirilmesinde ulusal ölçütlerden

ziyade uluslararası ölçütler kullanılması uygundur.” ifadesi arasındaki ilişki

B4_37. Bilimsel çalışma ve yayınların değerlendirilmesinde ulusal ölçütlerden ziyade uluslararası

ölçütler kullanılması uygundur.

B1_1. Akademik unvanınız: Toplam

Prof. Doçent Yrd. Doçent

Öğretim Gör.

Araş. Gör

Kesinlikle Katılmıyorum Sayı 1 1 1 0 1 4

% 5,9% 3,3% 3,2% 0,0% 1,5% 2,7%

Katılmıyorum Sayı 4 8 4 1 11 28

% 23,5% 26,7% 12,9% 25,0% 16,9% 19,0%

Kararsızım Sayı 2 6 12 1 20 41

% 11,8% 20,0% 38,7% 25,0% 30,8% 27,9%

Katılıyorum Sayı 8 12 10 2 24 56

% 47,1% 40,0% 32,3% 50,0% 36,9% 38,1%

Kesinlikle Katılıyorum Sayı 2 3 4 0 9 18

% 11,8% 10,0% 12,9% 0,0% 13,8% 12,2%

Toplam Sayı 17 30 31 4 65 147

% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0%

X²=8,435(a) Sd=16 p=0,935 p>0,05 olduğundan aralarında anlamlı bir ilişki yoktur.

Tablodaki verilere göre, “bilimsel çalışma ve yayınların değerlendirilmesinde ulusal ölçütlerden ziyade

uluslararası ölçütler kullanılması uygundur” ifadesine toplam çoğunluğun katıldığı görülmektedir. Kimilerine

göre post modern dönem yaşayan sosyolojide, küresel ölçütlerinin gerekliliği fikrinin ağır bastığı görülse de

bu fikre katılmayanların oranının da az sayılamayacak derecede olduğunu belirtmekte fayda vardır. Yerellik

ve küresellik fikri bu tabloda bir karşıtlık ile karşımıza çıkmıştır.

Page 139: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Nasıl Bir Sosyolog?

Tablo:42 Öğrencilerin sosyolojiyi isteyerek seçmeleri ile sosyolojinin toplumda uyandırdığı çağrışım ve

yarattığı imajın değerlendirmesi arasındaki ilişki

B5_21. ‘’Sosyoloji’’nin toplumda uyandırdığı çağrışım ve

yarattığı imaj.

12. Sosyoloji bölümüne kendi isteğinizle yerleşme durumunuzu aşağıdaki ölçekten

işaretleyiniz.

Toplam

Çok istekli İstekli Orta İsteksiz Çok İsteksiz

Hiçbir zaman sorun değildir Sayı 8 8 12 7 1 36

% 8,6% 3,0% 4,7% 11,9% 7,1% 5,3%

Çoğunlukla sorun değildir Sayı 17 39 35 14 2 107

% 18,3% 14,8% 13,8% 23,7% 14,3% 15,6%

Fikrim yok Sayı 11 44 59 8 1 123

% 11,8% 16,7% 23,2% 13,6% 7,1% 18,0%

Önemli bir sorundur Sayı 26 115 99 13 4 257

% 28,0% 43,6% 39,0% 22,0% 28,6% 37,6%

Çok önemli bir sorundur Sayı 31 58 49 17 6 161

% 33,3% 22,0% 19,3% 28,8% 42,9% 23,5%

Toplam Sayı 93 264 254 59 14 684

% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0%

X²=38,799(a) Sd=16 p=0,001 p<0,05 olduğundan aralarında anlamlı bir ilişki vardır.

Sosyoloji bölümünün toplumda uyandırdığı çağrışım, istekli olarak yerleşen veya isteksiz olarak

yerleşenlerin büyük çoğunluğu tarafından sorun olarak görülmektedir. İsteksiz olanlar için daha fazla

sorun teşkil etmesi düşünülürken sonuç bu yönde çıkmamıştır.

Page 140: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo:42.b Öğrencilerin öğrenim gördüğü üniversite ile sosyolojinin toplumda uyandırdığı çağrışım ve

yarattığı imaj sorunu arasındaki ilişki

2. Öğrenim gördüğünüz üniversite B5_21. ‘’Sosyoloji’’nin toplumda uyandırdığı çağrışım ve yarattığı imaj. Toplam

Hiçbir zaman sorun değildir

Çoğunlukla sorun değildir

Fikrim yok Önemli bir sorundur

Çok önemli bir sorundur

Afyon Kocatepe Üniversitesi Sayı 1 9 7 13 14 44

% 2,3% 20,5% 15,9% 29,5% 31,8% 100,0%

Akdeniz Üniversitesi Sayı 0 1 6 6 9 22

% 0,0% 4,5% 27,3% 27,3% 40,9% 100,0%

Anadolu Üniversitesi Sayı 2 5 3 18 9 37

% 5,4% 13,5% 8,1% 48,6% 24,3% 100,0%

Ankara Üniversitesi Sayı 2 3 7 8 6 26

% 7,7% 11,5% 26,9% 30,8% 23,1% 100,0%

Atatürk Üniversitesi Sayı 1 2 3 10 4 20

% 5,0% 10,0% 15,0% 50,0% 20,0% 100,0%

Bahçeşehir Üniversitesi Sayı 1 2 4 19 5 31

% 3,2% 6,5% 12,9% 61,3% 16,1% 100,0%

Boğaziçi Üniversitesi Sayı 0 2 9 3 1 15

% 0,0% 13,3% 60,0% 20,0% 6,7% 100,0%

Cumhuriyet Üniversitesi Sayı 4 3 2 10 9 28

% 14,3% 10,7% 7,1% 35,7% 32,1% 100,0%

Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Sayı 1 4 4 9 7 25

% 4,0% 16,0% 16,0% 36,0% 28,0% 100,0%

Çankırı Karatekin Üniversitesi Sayı 1 4 3 6 3 17

% 5,9% 23,5% 17,6% 35,3% 17,6% 100,0%

Dicle Üniversitesi Sayı 1 9 4 11 5 30

% 3,3% 30,0% 13,3% 36,7% 16,7% 100,0%

Ege Üniversitesi Sayı 0 4 5 11 9 29

% 0,0% 13,8% 17,2% 37,9% 31,0% 100,0%

Fatih Üniversitesi Sayı 2 5 9 5 2 23

% 8,7% 21,7% 39,1% 21,7% 8,7% 100,0%

Fırat Üniversitesi Sayı 4 6 9 6 5 30

% 13,3% 20,0% 30,0% 20,0% 16,7% 100,0%

Hacettepe Üniversitesi Sayı 0 1 2 19 9 31

% 0,0% 3,2% 6,5% 61,3% 29,0% 100,0%

İstanbul Bilgi Üniversitesi Sayı 0 3 2 9 0 14

% 0,0% 21,4% 14,3% 64,3% 0,0% 100,0%

İstanbul Üniversitesi Sayı 0 2 6 15 7 30

% 0,0% 6,7% 20,0% 50,0% 23,3% 100,0%

Kırıkkale Üniversitesi Sayı 2 3 4 11 6 26

% 7,7% 11,5% 15,4% 42,3% 23,1% 100,0%

Mimar Sinan Üniversitesi Sayı 1 6 5 11 3 26

% 3,8% 23,1% 19,2% 42,3% 11,5% 100,0%

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi

Sayı 4 3 0 6 12 25

% 16,0% 12,0% 0,0% 24,0% 48,0% 100,0%

ODTÜ Sayı 0 3 6 11 5 25

% 0,0% 12,0% 24,0% 44,0% 20,0% 100,0%

Sakarya Üniversitesi Sayı 0 0 2 0 0 2

% 0,0% 0,0% 100,0% 0,0% 0,0% 100,0%

Selçuk Üniversitesi Sayı 0 5 4 14 7 30

% 0,0% 16,7% 13,3% 46,7% 23,3% 100,0%

Süleyman Demirel Üniversitesi Sayı 0 5 7 8 5 25

% 0,0% 20,0% 28,0% 32,0% 20,0% 100,0%

Uludağ Üniversitesi Sayı 5 10 5 10 12 42

% 11,9% 23,8% 11,9% 23,8% 28,6% 100,0%

Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sayı 4 7 5 8 7 31

% 12,9% 22,6% 16,1% 25,8% 22,6% 100,0%

Toplam Sayı 36 107 123 257 161 684

% 5,3% 15,6% 18,0% 37,6% 23,5% 100,0%

X²=157, 164(a) Sd=100 p=0,000 p<0,05 olduğundan aralarında anlamlı bir ilişki vardır.

Page 141: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Sosyoloji ve sosyologların çalışmaları toplum tarafından tanınmamaktadır. Sosyal çalışmalarda sosyologların

etkisi görünmemekte veya önemsenmemektedir. Örneklemin geneline bakıldığında bunun önemli ve çok

önemli bir sorun olduğunu belirtenler çoğunluktadır. Önemli bir sorun olarak belirten üniversiteler arasında

İstanbul Bilgi, Balıkesir, Atatürk ve İstanbul Üniversiteleri göze çarpmaktadır.

Öğrenciler ve akademisyenler arasında sosyolojinin toplum tarafından tanınmasının sorun olması hakkında

çok farklı sonuçlar çıkmamıştır.

Tablo 43. Akademik unvan ile bir sosyoloğun birincil olarak sahip olması gereken özellik arasındaki

ilişki

B3_2. Size göre bir sosyolog temel olarak hangi özelliklere sahip olmalıdır? Aşağıdaki

seçeneklerin üçünü önem sırasına göre sıralayınız.- 1. Önem

B1_1. Akademik unvanınız: Toplam

Prof. Doçent Yrd.

Doçent

Öğretim

Gör.

Araş. Gör

Devletin/resmi kuruluşların ihtiyaçlarıyla uyumlu çalışan Sayı 1 1 3 0 3 8

% 5,9% 3,3% 9,7% 0,0% 4,6% 5,4%

Araştırma şirketlerinin ihtiyaçlarıyla uyumlu çalışan Sayı 0 0 0 1 1 2

% 0,0% 0,0% 0,0% 25,0% 1,5% 1,4%

Ötekilerden (dezavantajlı/etnik/cinsiyet vb. Ayrımına uğrayanlardan) yana tavır sergileyebilen

Sayı 0 5 3 1 8 17

% 0,0% 16,7% 9,7% 25,0% 12,3% 11,6%

Eleştirel bakış açısıyla çalışmalar yapan Sayı 13 18 22 2 49 104

% 76,5% 60,0% 71,0% 50,0% 75,4% 70,7%

Sivil toplum kuruluşlarında aktif görev alan Sayı 1 0 0 0 0 1

% 5,9% 0,0% 0,0% 0,0% 0,0% 0,7%

Uluslararası yayın yapan Sayı 0 4 2 0 2 8

% 0,0% 13,3% 6,5% 0,0% 3,1% 5,4%

Kavramsal ve teknik bilgiyle birlikte kullanma kapasitesi Sayı 0 1 0 0 0 1

% 0,0% 3,3% 0,0% 0,0% 0,0% 0,7%

Öğrencileri eğiten Sayı 0 0 0 0 1 1

% 0,0% 0,0% 0,0% 0,0% 1,5% 0,7%

Öz güvenli, analitik Sayı 0 0 1 0 0 1

% 0,0% 0,0% 3,2% 0,0% 0,0% 0,7%

Bilimsel değerlere göre çalışma yapan Sayı 0 0 0 0 1 1

% 0,0% 0,0% 0,0% 0,0% 1,5% 0,7%

Kendi toplumunun özgün yanlarını çalışan Sayı 0 1 0 0 0 1

% 0,0% 3,3% 0,0% 0,0% 0,0% 0,7%

Hepsi Sayı 1 0 0 0 0 1

% 5,9% 0,0% 0,0% 0,0% 0,0% 0,7%

Hiçbiri Sayı 1 0 0 0 0 1

% 5,9% 0,0% 0,0% 0,0% 0,0% 0,7%

Toplam Sayı 17 30 31 4 65 147

% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0%

X²=65,788(a) Sd=48 p=0,045 p<0,05 olduğundan aralarında anlamlı bir ilişki vardır.

Araştırmaya katılanların verdikleri cevaplar doğrultusunda baktığımızda eleştirel çalışmalar yapmanın, bir

sosyologun sahip olması gereken en önemli özellik olarak karşımıza çıktığı görülmektedir. Bu seçenek

toplamda büyük bir oranla seçilmiştir. Bu sıralamayı ise ötekilerden yana tavır sergileyebilme seçeneği

izlemiştir. Araştırmadaki seçenekler arasında görülen büyük oran farkı, sosyologun her şeyden önce eleştirel

olması gerekliliğinin önemini gözler önüne serer niteliktedir. Akademik unvanlara göre bakıldığında ise

eleştirel çalışmalar yapabilme zorunluluğunu en çok dile getirenlerin profesörler olduğu ve onları ikinci sırada

Page 142: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

araştırma görevlilerin takip ettiği görülmektedir. Sosyolojinin dününü, bugünü ve geleceğini oluşturan kişiler

eleştirel çalışmaların önemi konusunda fikir birliğinde görülmektedir. Ayrıca profesörlerin bir kısmının, bir

sosyologun ankette yer alan bütün özelliklere sahip olması gerektiğini düşündükleri de önemli bir bilgi olarak

karşımıza çıkmaktadır. Buradan hareketle alanda deneyimli hocaların, sosyolojinin geleceği ve sosyologların

başarısı için sosyolog veya sosyolog adaylarından beklentilerinin yüksek olduğu sonucuna varılabilir.

Tablo 44. Akademik unvan ile “Sosyoloji öğretim üyeleri siyasal ve hukuki baskılara karşı tavır

koymalıdır.” ifadesi arasındaki ilişki

B4_33. Sosyoloji öğretim üyeleri siyasal ve hukuki baskılara karşı tavır koymalıdır. B1_1. Akademik unvanınız: Toplam

Prof. Doçent Yrd. Doçent Öğretim Gör. Araş. Gör

Kesinlikle Katılmıyorum Sayı 1 1 2 0 2 6

% 5,9% 3,3% 6,5% 0,0% 3,1% 4,1%

Katılmıyorum Sayı 2 1 1 1 3 8

% 11,8% 3,3% 3,2% 25,0% 4,6% 5,4%

Kararsızım Sayı 5 6 6 1 6 24

% 29,4% 20,0% 19,4% 25,0% 9,2% 16,3%

Katılıyorum Sayı 7 14 14 2 25 62

% 41,2% 46,7% 45,2% 50,0% 38,5% 42,2%

Kesinlikle Katılıyorum Sayı 2 8 8 0 29 47

% 11,8% 26,7% 25,8% 0,0% 44,6% 32,0%

Toplam Sayı 17 30 31 4 65 147

% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0%

X²=17,804(a) Sd=16 p=0,336 p>0,05 olduğundan aralarında anlamlı bir ilişki yoktur.

Tablodaki verilere bakıldığında “Sosyoloji öğretim üyeleri siyasal ve hukuki baskılara karşı tavır koymalıdır”

ifadesine büyük bir oranla katılım olduğu görülmektedir. Bu fikre katılanların oranına bakıldığında araştırma

görevlileri, öğretim görevlileri, doçent ve yardımcı doçentlerin çok benzer ve yüksek oranlara sahip olduğu

görülürken, profesörlerin bu fikre katılım oranlarının daha düşük olduğu görülmüştür. Buradan hareketle

“ötekilerden” yana tavır sergileyen sosyologların çoğaldığı ya da çoğalmasının istendiği ve çalışmaların da

ilerde ağırlıkla bu yönde olabileceği söylenebilir.

Page 143: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

İş Hayatına Hazırlık ve İstihdam

Tablo:45. Öğrencilerin sosyolojiyi isteyerek seçmeleri ile gelecekte çalışma olanağına sahip olacaklarını

düşündükleri statü arasındaki ilişki

B3_1. Gelecekte aşağıdaki statülerden hangisinde çalışma

olanağına sahip olacağınızı düşünüyorsunuz?_1.si

12. Sosyoloji bölümüne kendi isteğinizle yerleşme

durumunuzu aşağıdaki ölçekten işaretleyiniz.

Toplam

Çok

istekli

İstekli Orta İsteksiz Çok

İsteksiz

Bir devlet kurumunda herhangi bir statüde Sayı 10 26 48 12 5 101

% . 10,8% 9,8% 18,9% 20,3% 35,7% 14,8%

Bir devlet kurumda sosyolog olarak Sayı 28 103 83 29 4 247

% . 30,1% 39,0% 32,7% 49,2% 28,6% 36,1%

Özel sektörde herhangi bir statüde Sayı 10 30 34 7 2 83

% . 10,8% 11,4% 13,4% 11,9% 14,3% 12,1%

Özel sektörde sosyolog olarak Sayı 6 24 26 1 0 57

% . 6,5% 9,1% 10,2% 1,7% 0,0% 8,3%

Bir sivil toplum kuruluşunsa çalışırken Sayı 4 8 4 1 0 17

% . 4,3% 3,0% 1,6% 1,7% 0,0% 2,5%

Bağımsız olarak çalışırken Sayı 9 19 15 2 1 46

% . 9,7% 7,2% 5,9% 3,4% 7,1% 6,7%

Siyaset ile ilişkili Sayı 3 8 20 3 0 34

% . 3,2% 3,0% 7,9% 5,1% 0,0% 5,0%

Akademik kariyer yaparken Sayı 23 42 17 4 1 87

% . 24,7% 15,9% 6,7% 6,8% 7,1% 12,7%

Önce öğretmen olarak çalışıp daha sonra sosyolog aile danışmanlığı yapmak

Sayı 0 0 1 0 0 1

% . 0,0% 0,0% 0,4% 0,0% 0,0% 0,1%

Babam ne arzu ederse Sayı 0 0 0 0 1 1

% . 0,0% 0,0% 0,0% 0,0% 7,1% 0,1%

Devlet kurumunda öğretmenlik Sayı 0 1 0 0 0 1

% . 0,0% 0,4% 0,0% 0,0% 0,0% 0,1%

Diplomalı işsiz olarak Sayı 0 0 1 0 0 1

% . 0,0% 0,0% 0,4% 0,0% 0,0% 0,1%

Kararsız Sayı 0 0 2 0 0 2

% . 0,0% 0,0% 0,8% 0,0% 0,0% 0,3%

Hiçbiri Sayı 0 1 0 0 0 1

% . 0,0% 0,4% 0,0% 0,0% 0,0% 0,1%

Belirtilmemiş Sayı 0 2 3 0 0 5

% . 0,0% 0,8% 1,2% 0,0% 0,0% 0,7%

Toplam Sayı 93 264 254 59 14 684

% . 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0%

X²= 120,293(a) Sd=56 p=0,000 p<0,05 olduğundan aralarında anlamlı bir ilişki vardır.

Sosyoloji bölümüne istekli bir şekilde gelmek, ilk seneden belli bir motivasyona sahip olmayı sağlamaktadır.

Çok isteksiz gelenler dışında tüm gruplar çoğunluk olarak devlet kurumlarında sosyolog olarak çalışmak

istemektedir. Bakıldığında en fazla sosyoloji ile iç içe olunabilecek alan olan akademik kariyer yapmak

isteyenlerin ise çoğunluğunu, bölüme istekli şekilde yerleşenler oluşturmaktadır. Bir devlet kademesinde

herhangi bir kadroda cevabını verenlerin büyük çoğunluğunu da isteksiz olarak yerleşenlerin oluşturması, bu

isteksiz durumun devam ettiğine işaret olabilir.

Page 144: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo: 46.Akademik unvan ile “Sosyologların genelde aldıkları eğitimle uyumlu yerlerde çalıştığını

düşünüyorum.” ifadesi arasındaki ilişki

B4_3. Sosyologların genelde aldıkları eğitimle uyumlu yerlerde çalıştığını düşünüyorum. B1_1. Akademik unvanınız: Toplam

Prof. Doçent Yrd. Doçent Öğretim Gör. Araş. Gör

Kesinlikle Katılmıyorum Sayı 2 7 6 0 16 31

% 11,8% 23,3% 19,4% 0,0% 24,6% 21,1%

Katılmıyorum Sayı 6 12 10 1 25 54

% 35,3% 40,0% 32,3% 25,0% 38,5% 36,7%

Kararsızım Sayı 5 3 8 1 11 28

% 29,4% 10,0% 25,8% 25,0% 16,9% 19,0%

Katılıyorum Sayı 3 6 7 2 9 27

% 17,6% 20,0% 22,6% 50,0% 13,8% 18,4%

Kesinlikle Katılıyorum Sayı 1 2 0 0 4 7

% 5,9% 6,7% 0,0% 0,0% 6,2% 4,8%

Toplam Sayı 17 30 31 4 65 147

% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0%

X²=11,187(a) Sd=16 p=0,798 p>0,05 olduğundan aralarında anlamlı bir ilişki yoktur.

Araştırmada karşılaştırılan bu değişkenler, “Sosyologların genelde aldıkları eğitimle uyumlu yerlerde

çalıştığını düşünüyorum” ifadesine çoğunluğun katılmadığı görülmektedir. Bu görüşe karşı çıkanların yüksek

oranda doçentler olduğu görülürken, katılanların çoğunlukla öğretim görevlileri olduğu anlaşılmaktadır.

Günümüzde de sosyoloji mezunların en büyük sorunlarından biri olan sosyolojide istihdam imkânlarının

kısıtlı olması, bu tablodaki verilerde bir kez daha görülmüştür.

Page 145: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo:47. Öğrencilerin öğrenim gördüğünüz üniversite ile sosyoloji lisans eğitiminin, mezuniyet sonrası

mesleki uygulamalara yönelik olmaması sorunu arasındaki ilişki

2. Öğrenim gördüğünüz üniversite B5_14. Sosyoloji lisans eğitiminin, mezuniyet sonrası mesleki uygulamalara yönelik olmaması.

Toplam

Hiçbir zaman sorun değildir

Çoğunlukla sorun değildir

Fikrim yok Önemli bir sorundur

Çok önemli bir sorundur

Afyon Kocatepe Üniversitesi Sayı 0 0 2 23 19 44

% 0,0% 0,0% 4,5% 52,3% 43,2% 100,0%

Akdeniz Üniversitesi Sayı 1 1 2 6 12 22

% 4,5% 4,5% 9,1% 27,3% 54,5% 100,0%

Anadolu Üniversitesi Sayı 0 2 2 15 18 37

% 0,0% 5,4% 5,4% 40,5% 48,6% 100,0%

Ankara Üniversitesi Sayı 0 2 1 13 10 26

% 0,0% 7,7% 3,8% 50,0% 38,5% 100,0%

Atatürk Üniversitesi Sayı 1 0 4 5 10 20

% 5,0% 0,0% 20,0% 25,0% 50,0% 100,0%

Bahçeşehir Üniversitesi Sayı 1 5 2 17 6 31

% 3,2% 16,1% 6,5% 54,8% 19,4% 100,0%

Boğaziçi Üniversitesi Sayı 0 2 5 4 4 15

% 0,0% 13,3% 33,3% 26,7% 26,7% 100,0%

Cumhuriyet Üniversitesi Sayı 0 3 4 11 10 28

% 0,0% 10,7% 14,3% 39,3% 35,7% 100,0%

Çanakkale 18 Mart

Üniversitesi

Sayı 1 2 5 9 8 25

% 4,0% 8,0% 20,0% 36,0% 32,0% 100,0%

Çankırı Karatekin Üniversitesi

Sayı 0 2 1 6 8 17

% 0,0% 11,8% 5,9% 35,3% 47,1% 100,0%

Dicle Üniversitesi Sayı 0 1 3 19 7 30

% 0,0% 3,3% 10,0% 63,3% 23,3% 100,0%

Ege Üniversitesi Sayı 0 2 1 13 13 29

% 0,0% 6,9% 3,4% 44,8% 44,8% 100,0%

Fatih Üniversitesi Sayı 0 2 2 16 3 23

% 0,0% 8,7% 8,7% 69,6% 13,0% 100,0%

Fırat Üniversitesi Sayı 1 2 10 9 8 30

% 3,3% 6,7% 33,3% 30,0% 26,7% 100,0%

Hacettepe Üniversitesi Sayı 1 2 2 10 16 31

% 3,2% 6,5% 6,5% 32,3% 51,6% 100,0%

İstanbul Bilgi Üniversitesi Sayı 0 0 3 10 1 14

% 0,0% 0,0% 21,4% 71,4% 7,1% 100,0%

İstanbul Üniversitesi Sayı 1 2 0 7 20 30

% 3,3% 6,7% 0,0% 23,3% 66,7% 100,0%

Kırıkkale Üniversitesi Sayı 0 2 3 12 9 26

% 0,0% 7,7% 11,5% 46,2% 34,6% 100,0%

Mimar Sinan Üniversitesi Sayı 0 2 7 11 6 26

% 0,0% 7,7% 26,9% 42,3% 23,1% 100,0%

Muğla Sıtkı Koçman

Üniversitesi

Sayı 1 3 1 9 11 25

% 4,0% 12,0% 4,0% 36,0% 44,0% 100,0%

ODTÜ Sayı 3 5 4 11 2 25

% 12,0% 20,0% 16,0% 44,0% 8,0% 100,0%

Sakarya Üniversitesi Sayı 0 0 2 0 0 2

% 0,0% 0,0% 100,0% 0,0% 0,0% 100,0%

Selçuk Üniversitesi Sayı 0 3 1 11 15 30

% 0,0% 10,0% 3,3% 36,7% 50,0% 100,0%

Süleyman Demirel

Üniversitesi

Sayı 1 3 4 9 8 25

% 4,0% 12,0% 16,0% 36,0% 32,0% 100,0%

Uludağ Üniversitesi Sayı 0 6 5 21 10 42

% 0,0% 14,3% 11,9% 50,0% 23,8% 100,0%

Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sayı 0 2 4 12 13 31

% 0,0% 6,5% 12,9% 38,7% 41,9% 100,0%

Toplam Sayı 12 56 80 289 247 684

% 1,8% 8,2% 11,7% 42,3% 36,1% 100,0%

X²=166,775(a) Sd=100 p=0,000 p<0,05 olduğundan aralarında anlamlı bir ilişki vardır.

Page 146: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Araştırmaya katılanların büyük çoğunluğunun meslek ile ilgili sorulara verdiği cevaplar, sosyolojinin mesleki

eğitiminin eksik olduğunu gözler önüne sermektedir. Mesleki açıdan yaşanan sorunlar birden fazla açıdan ele

alınabilir, sosyoloji eğitimiyle ilgili elimizdeki önemli verilerden birisini de bu tablo oluşturmaktadır. Çok

büyük bir çoğunluk lisans eğitimi sonrası, yani meslek yaşantısına uygun bir şekilde eğitim yapılmadığı

düşünmektedir. Bu durum bir döngü şekilde istihdam eksikliğini de tetiklemektedir. Bu duruma etken

olabilecek bir diğer durum ise, sosyolojinin sahip olduğu geniş yelpaze ile modern mesleklerin uzmanlaşma

yönelimi gösterilebilir.

Page 147: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo:48.a. Öğrencilerin öğrenim gördüğü üniversite ile derslerin kuramsal olarak işlenmesi, uygulama

ve stajlara yeterince yer verilmemesi sorunu arasındaki ilişki

2. Öğrenim gördüğünüz üniversite: B5_16. Derslerin kuramsal olarak işlenmesi uygulama ve stajlara yeterince yer verilmemesi. Toplam

Hiçbir zaman sorun değildir

Çoğunlukla sorun değildir

Fikrim yok Önemli bir sorundur

Çok önemli bir sorundur

Afyon Kocatepe

Üniversitesi

Sayı 0 1 2 15 26 44

% 0,0% 2,3% 4,5% 34,1% 59,1% 100,0%

Akdeniz Üniversitesi Sayı 0 1 1 9 11 22

% 0,0% 4,5% 4,5% 40,9% 50,0% 100,0%

Anadolu Üniversitesi Sayı 0 3 2 14 18 37

% 0,0% 8,1% 5,4% 37,8% 48,6% 100,0%

Ankara Üniversitesi Sayı 0 0 2 10 14 26

% 0,0% 0,0% 7,7% 38,5% 53,8% 100,0%

Atatürk Üniversitesi Sayı 1 0 2 8 9 20

% 5,0% 0,0% 10,0% 40,0% 45,0% 100,0%

Bahçeşehir Üniversitesi Sayı 1 3 2 20 5 31

% 3,2% 9,7% 6,5% 64,5% 16,1% 100,0%

Boğaziçi Üniversitesi Sayı 0 2 9 2 2 15

% 0,0% 13,3% 60,0% 13,3% 13,3% 100,0%

Cumhuriyet Üniversitesi Sayı 1 1 1 15 10 28

% 3,6% 3,6% 3,6% 53,6% 35,7% 100,0%

Çanakkale 18 Mart

Üniversitesi

Sayı 0 2 7 8 8 25

% 0,0% 8,0% 28,0% 32,0% 32,0% 100,0%

Çankırı Karatekin

Üniversitesi

Sayı 0 1 2 3 11 17

% 0,0% 5,9% 11,8% 17,6% 64,7% 100,0%

Dicle Üniversitesi Sayı 0 3 1 11 15 30

% 0,0% 10,0% 3,3% 36,7% 50,0% 100,0%

Ege Üniversitesi Sayı 0 2 6 5 16 29

% 0,0% 6,9% 20,7% 17,2% 55,2% 100,0%

Fatih Üniversitesi Sayı 2 0 6 8 7 23

% 8,7% 0,0% 26,1% 34,8% 30,4% 100,0%

Fırat Üniversitesi Sayı 1 2 5 14 8 30

% 3,3% 6,7% 16,7% 46,7% 26,7% 100,0%

Hacettepe Üniversitesi Sayı 1 1 4 10 15 31

% 3,2% 3,2% 12,9% 32,3% 48,4% 100,0%

İstanbul Bilgi Üniversitesi Sayı 0 2 8 4 0 14

% 0,0% 14,3% 57,1% 28,6% 0,0% 100,0%

İstanbul Üniversitesi Sayı 0 0 2 8 20 30

% 0,0% 0,0% 6,7% 26,7% 66,7% 100,0%

Kırıkkale Üniversitesi Sayı 0 1 2 7 16 26

% 0,0% 3,8% 7,7% 26,9% 61,5% 100,0%

Mimar Sinan Üniversitesi Sayı 0 2 7 12 5 26

% 0,0% 7,7% 26,9% 46,2% 19,2% 100,0%

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi

Sayı 1 4 2 5 13 25

% 4,0% 16,0% 8,0% 20,0% 52,0% 100,0%

ODTÜ Sayı 1 3 3 15 3 25

% 4,0% 12,0% 12,0% 60,0% 12,0% 100,0%

Sakarya Üniversitesi Sayı 0 0 1 1 0 2

% 0,0% 0,0% 50,0% 50,0% 0,0% 100,0%

Selçuk Üniversitesi Sayı 0 1 3 13 13 30

% 0,0% 3,3% 10,0% 43,3% 43,3% 100,0%

Süleyman Demirel

Üniversitesi

Sayı 0 3 4 9 9 25

% 0,0% 12,0% 16,0% 36,0% 36,0% 100,0%

Uludağ Üniversitesi Sayı 2 0 5 19 16 42

% 4,8% 0,0% 11,9% 45,2% 38,1% 100,0%

Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sayı 0 1 1 12 17 31

% 0,0% 3,2% 3,2% 38,7% 54,8% 100,0%

Toplam Sayı 11 39 90 257 287 684

% 1,6% 5,7% 13,2% 37,6% 42,0% 100,0%

X²=192,789(a) Sd=100 p=0,000 p<0,05 olduğundan aralarında anlamlı bir ilişki vardır.

Page 148: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Teori, sosyoloji için önemli ayaklardan birisidir, ama sosyolojinin bilim olarak ve mesleki açıdan faydası

için, teorinin pratiğe dönüştürülmesi gerekmektedir. Uygulama alanı oluşmayan birçok teorik çalışma yok

olmaktadır. Staj eksikliği, meslek hayatına başlama ve başladıktan sonra ki süreçte deneyim eksikliği

oluşturmaktadır. Çok faydalı bir staj evresi olmasa bile, diğer bölümlerin birçoğunda stajın var olması,

bunun bir eksiklik olarak görülmesine sebep olabilir. Üniversitelerin tamamında bu durumun çok büyük

bir oranla sorun olarak görülmesi de sosyoloji eğitiminin genel bir sorunu olduğunu göstermektedir.

Page 149: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo:48.b. Akademisyenlerin görev yaptığı üniversite ile derslerin kuramsal olarak işlenmesi

uygulama ve stajlara yeterince yer vermemesi soruna dair değerlendirmeler arasındaki ilişki

B1_6. Halen görev yaptığınız

üniversite

B5_13. Derslerin kuramsal olarak işlenmesi uygulama ve stajlara yeterince yer verilmemesi. Toplam

Hiçbir zaman sorun değildir

Çoğunlukla sorun değildir

Fikrim yok

Önemli bir sorundur

Çok önemli bir sorundur

Abant İzzet Baysal Üniversitesi Sayı 1 0 1 1 2 5

% 20,0% 0,0% 20,0% 20,0% 40,0% 100,0%

Adnan Menderes Üniversitesi Sayı 0 2 0 2 1 5

% 0,0% 40,0% 0,0% 40,0% 20,0% 100,0%

Afyon Kocatepe Üniversitesi Sayı 0 2 1 3 2 8

% 0,0% 25,0% 12,5% 37,5% 25,0% 100,0%

Akdeniz Üniversitesi Sayı 0 0 0 0 1 1

% 0,0% 0,0% 0,0% 0,0% 100,0% 100,0%

Anadolu Üniversitesi Sayı 0 0 0 6 1 7

% 0,0% 0,0% 0,0% 85,7% 14,3% 100,0%

Ankara Üniversitesi Sayı 0 1 1 1 0 3

% 0,0% 33,3% 33,3% 33,3% 0,0% 100,0%

Bahçeşehir Üniversitesi Sayı 0 1 0 1 0 2

% 0,0% 50,0% 0,0% 50,0% 0,0% 100,0%

Balıkesir Üniversitesi Sayı 0 0 0 2 1 3

% 0,0% 0,0% 0,0% 66,7% 33,3% 100,0%

Cumhuriyet Üniversitesi Sayı 0 0 1 2 0 3

% 0,0% 0,0% 33,3% 66,7% 0,0% 100,0%

Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Sayı 0 0 0 2 2 4

% 0,0% 0,0% 0,0% 50,0% 50,0% 100,0%

Dicle Üniveristesi Sayı 0 0 0 3 0 3

% 0,0% 0,0% 0,0% 100,0% 0,0% 100,0%

Ege Üniversitesi Sayı 1 1 2 2 2 8

% 12,5% 12,5% 25,0% 25,0% 25,0% 100,0%

Fırat Üniversitesi Sayı 0 3 2 5 0 10

% 0,0% 30,0% 20,0% 50,0% 0,0% 100,0%

Gaziantep Üniversitesi Sayı 0 1 1 3 1 6

% 0,0% 16,7% 16,7% 50,0% 16,7% 100,0%

Hacettepe Üniversitesi Sayı 0 1 2 2 0 5

% 0,0% 20,0% 40,0% 40,0% 0,0% 100,0%

İnönü Üniversitesi Sayı 1 3 1 2 2 9

% 11,1% 33,3% 11,1% 22,2% 22,2% 100,0%

İstanbul Üniversitesi Sayı 0 0 0 1 2 3

% 0,0% 0,0% 0,0% 33,3% 66,7% 100,0%

Kırıkkale Üniversitesi Sayı 0 0 1 1 1 3

% 0,0% 0,0% 33,3% 33,3% 33,3% 100,0%

Mersin Üniversitesi Sayı 0 0 0 2 1 3

% 0,0% 0,0% 0,0% 66,7% 33,3% 100,0%

Mimar Sinan Üniversitesi Sayı 0 2 1 1 0 4

% 0,0% 50,0% 25,0% 25,0% 0,0% 100,0%

Muğla Sıtkı Koçman

Üniversitesi

Sayı 1 0 0 6 0 7

% 14,3% 0,0% 0,0% 85,7% 0,0% 100,0%

ODTÜ Sayı 0 1 1 3 0 5

% 0,0% 20,0% 20,0% 60,0% 0,0% 100,0%

Pamukkale Üniversitesi Sayı 0 1 1 3 2 7

% 0,0% 14,3% 14,3% 42,9% 28,6% 100,0%

Sakarya Üniversitesi Sayı 0 1 1 1 2 5

% 0,0% 20,0% 20,0% 20,0% 40,0% 100,0%

Selçuk Üniversitesi Sayı 1 1 5 7 1 15

% 6,7% 6,7% 33,3% 46,7% 6,7% 100,0%

Süleyman Demirel Sayı 0 0 0 1 5 6

% 0,0% 0,0% 0,0% 16,7% 83,3% 100,0%

Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sayı 0 0 0 2 5 7

% 0,0% 0,0% 0,0% 28,6% 71,4% 100,0%

Toplam Sayı 5 21 22 65 34 147

% 3,4% 14,3% 15,0% 44,2% 23,1% 100,0%

Page 150: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

X²= 103,338(a) Sd=104 p=0,500 p>0,05 olduğundan aralarında anlamlı bir ilişki yoktur.

Araştırmaya katılanların büyük çoğunluğu derslerin kuramsal olarak işlenmesi ve stajlara yeterince önem

verilmemesini önemli bir sorun olarak görmektedir. İnönü Üniversitesi dışında bütün Üniversitelerin

akademisyenlerinin çoğunluğunun bu yönde cevap verdiği görülmektedir. Derslerin kuramsal olarak

işlenmesinin dersleri verenler tarafından da önemli bir sorun olarak görülmesi de dikkat edilmesi gereken bir

konudur.

Öğrencilerin de akademisyenlerin de derslerin kuramsal ağırlık olduğu, uygulama ve stajlara yer verilmediği

hakkında hemfikir olduğu görülmektedir.

Tablo:49 Öğrencilerin bulunduğu sınıf ile bölümlerinin sağladığı staj imkânının yeterliliği arasındaki

ilişki

B2_12.Öğrencilere staj imkânı sağlamak 3. Sınıfınız: Toplam

3 Sınıf 4 Sınıf Yükseklisans

Çok yeterli / Çok iyi Sayı 8 8 0 16

% 2,5% 2,2% 0,0% 2,3%

Yeterli / İyi Sayı 34 32 1 67

% 10,5% 8,9% 100,0% 9,8%

Orta Sayı 62 68 0 130

% 19,1% 19,0% 0,0% 19,0%

Yetersiz / Kötü Sayı 111 122 0 233

% 34,2% 34,1% 0,0% 34,1%

Çok yetersiz / Çok kötü Sayı 110 128 0 238

% 33,8% 35,8% 0,0% 34,8%

Toplam Sayı 325 358 1 684

% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0%

X²=9,842(a) Sd=8 p=0,276 p>0,05 olduğundan aralarında anlamlı bir ilişki yoktur.

Örnekleme genel olarak bakıldığında bölümlerinin sağladığı staj imkânını “çok yetersiz” ve “yetersiz”

bulanların oranı birbirine oldukça yakın ve çoğunluktadır. Üçüncü sınıf ile dördüncü sınıfta olanların

değerlendirmesi arasında farklılık gözükmemektedir.

Page 151: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo:50 Öğrencilerin öğrenim gördüğü üniversite ile mezunları istihdam eden kuruluşlar arasında

diyalog kopukluğu sorunu arasındaki ilişki

2. Öğrenim gördüğünüz

üniversite

B5_15. Bölüm ile mezunlarımızı istihdam eden kuruluşlar arasında diyalog kopukluğu. Toplam

Hiçbir zaman sorun değildir

Çoğunlukla sorun değildir

Fikrim yok Önemli bir sorundur

Çok önemli bir sorundur

Afyon Kocatepe

Üniversitesi

Sayı 0 3 4 15 22 44

% 0,0% 6,8% 9,1% 34,1% 50,0% 100,0%

Akdeniz Üniversitesi Sayı 0 2 2 8 10 22

% 0,0% 9,1% 9,1% 36,4% 45,5% 100,0%

Anadolu Üniversitesi Sayı 0 2 6 11 18 37

% 0,0% 5,4% 16,2% 29,7% 48,6% 100,0%

Ankara Üniversitesi Sayı 0 0 2 13 11 26

% 0,0% 0,0% 7,7% 50,0% 42,3% 100,0%

Atatürk Üniversitesi Sayı 1 0 3 7 9 20

% 5,0% 0,0% 15,0% 35,0% 45,0% 100,0%

Bahçeşehir Üniversitesi Sayı 0 3 5 18 5 31

% 0,0% 9,7% 16,1% 58,1% 16,1% 100,0%

Boğaziçi Üniversitesi Sayı 0 0 6 8 1 15

% 0,0% 0,0% 40,0% 53,3% 6,7% 100,0%

Cumhuriyet Üniversitesi Sayı 1 1 3 13 10 28

% 3,6% 3,6% 10,7% 46,4% 35,7% 100,0%

Çanakkale 18 Mart

Üniversitesi

Sayı 0 3 6 9 7 25

% 0,0% 12,0% 24,0% 36,0% 28,0% 100,0%

Çankırı Karatekin

Üniversitesi

Sayı 0 1 2 6 8 17

% 0,0% 5,9% 11,8% 35,3% 47,1% 100,0%

Dicle Üniversitesi Sayı 0 2 4 10 14 30

% 0,0% 6,7% 13,3% 33,3% 46,7% 100,0%

Ege Üniversitesi Sayı 0 2 4 7 16 29

% 0,0% 6,9% 13,8% 24,1% 55,2% 100,0%

Fatih Üniversitesi Sayı 0 1 4 14 4 23

% 0,0% 4,3% 17,4% 60,9% 17,4% 100,0%

Fırat Üniversitesi Sayı 2 3 10 8 7 30

% 6,7% 10,0% 33,3% 26,7% 23,3% 100,0%

Hacettepe Üniversitesi Sayı 1 0 2 13 15 31

% 3,2% 0,0% 6,5% 41,9% 48,4% 100,0%

İstanbul Bilgi

Üniversitesi

Sayı 0 0 6 7 1 14

% 0,0% 0,0% 42,9% 50,0% 7,1% 100,0%

İstanbul Üniversitesi Sayı 0 1 1 5 23 30

% 0,0% 3,3% 3,3% 16,7% 76,7% 100,0%

Kırıkkale Üniversitesi Sayı 1 3 5 8 9 26

% 3,8% 11,5% 19,2% 30,8% 34,6% 100,0%

Mimar Sinan

Üniversitesi

Sayı 0 0 9 14 3 26

% 0,0% 0,0% 34,6% 53,8% 11,5% 100,0%

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi

Sayı 1 1 2 9 12 25

% 4,0% 4,0% 8,0% 36,0% 48,0% 100,0%

ODTÜ Sayı 0 2 4 17 2 25

% 0,0% 8,0% 16,0% 68,0% 8,0% 100,0%

Sakarya Üniversitesi Sayı 0 0 2 0 0 2

% 0,0% 0,0% 100,0% 0,0% 0,0% 100,0%

Selçuk Üniversitesi Sayı 0 1 2 14 13 30

% 0,0% 3,3% 6,7% 46,7% 43,3% 100,0%

Süleyman Demirel

Üniversitesi

Sayı 1 3 3 7 11 25

% 4,0% 12,0% 12,0% 28,0% 44,0% 100,0%

Uludağ Üniversitesi Sayı 3 1 3 20 15 42

% 7,1% 2,4% 7,1% 47,6% 35,7% 100,0%

Yüzüncü Yıl

Üniversitesi

Sayı 1 0 4 14 12 31

% 3,2% 0,0% 12,9% 45,2% 38,7% 100,0%

Toplam Sayı 12 35 104 275 258 684

% 1,8% 5,1% 15,2% 40,2% 37,7% 100,0%

X²=166, 466(a) Sd=100 p=0,000 p<0,05 olduğundan aralarında anlamlı bir ilişki vardır.

Page 152: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Araştırmaya katılanların çok büyük bir çoğunluğu, istihdam eden kuruluşlar ile bölümlerin arasındaki

kopukluğu bir sorun olarak görmektedir. İstihdam edilebilmek için tanınmak gerekmektedir. Modern iş

bölümü dikkate alındığında, her kişi kendi üzerine düşen vazifeyi yerine getirebilmeliki sistem çalışmaya

devam edebilsin. Araştırmaya katılanların büyük bir çoğunluğu, Sosyoloji bölümlerine bu tanıtımda rol

biçmektedir.

Tablo:51. Öğrencilerin bulunduğu sınıf ile Türkiye’ de nerede sosyologlara ihtiyaç olduğunun

bilinmemesi sorunu arasındaki ilişki

B5_24. Türkiye’ de nerede sosyologlara ihtiyaç olduğunun bilinmemesi. 3. Sınıfınız: Toplam

3 Sınıf 4 Sınıf

Hiçbir zaman sorun değildir Sayı 3 3 6

% 0,9% 0,8% 0,9%

Çoğunlukla sorun değildir Sayı 15 14 29

% 4,6% 3,9% 4,2%

Fikrim yok Sayı 26 37 63

% 8,0% 10,3% 9,2%

Önemli bir sorundur Sayı 73 106 179

% 22,5% 29,5% 26,2%

Çok önemli bir sorundur Sayı 208 199 407

% 64,0% 55,4% 59,5%

Toplam

Sayı 325 359 684

% 100,0% 100,0% 100,0%

X²=6,564(a) Sd=4 p=0,161 p>0,05 olduğundan aralarında anlamlı bir ilişki yoktur.

Üniversitelerin 3. ve 4.sınıf öğrencileri mezun olmaya daha yakın olmaları sebebiyle istihdama dair sıkıntıların

daha fazla bilincindedir ön kabulü ile yola çıkılmıştır. Her iki sınıftaki öğrenciler de Türkiye’de sosyologlara

nerede ihtiyaç olduğunun bilinmemesini önemli bir sorun olarak ifade etmiştir.

Page 153: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo:52. Öğrencilerin öğrenim gördüğü üniversite ile sosyologların kamuda ki istihdamının (kadro

sayısı, kadro sınıfı, teknik hizmet, vb) yetersizliği sorunu arasındaki ilişki

2. Öğrenim gördüğünüz üniversite B5_19. Sosyologların kamuda ki istihdamının (kadro sayısı, kadro sınıfı, teknik hizmet,

vb) yetersizliği.

Toplam

Hiçbir zaman

sorun değildir

Çoğunlukla sorun

değildir

Fikrim yok Önemli bir

sorundur

Çok önemli bir

sorundur

Afyon Kocatepe Üniversitesi Sayı 0 0 3 11 30 44

% 0,0% 0,0% 6,8% 25,0% 68,2% 100,0%

Akdeniz Üniversitesi Sayı 0 2 2 3 15 22

% 0,0% 9,1% 9,1% 13,6% 68,2% 100,0%

Anadolu Üniversitesi Sayı 1 0 3 13 20 37

% 2,7% 0,0% 8,1% 35,1% 54,1% 100,0%

Ankara Üniversitesi Sayı 0 0 4 9 13 26

% 0,0% 0,0% 15,4% 34,6% 50,0% 100,0%

Atatürk Üniversitesi Sayı 1 1 1 6 11 20

% 5,0% 5,0% 5,0% 30,0% 55,0% 100,0%

Bahçeşehir Üniversitesi Sayı 0 2 1 17 11 31

% 0,0% 6,5% 3,2% 54,8% 35,5% 100,0%

Boğaziçi Üniversitesi Sayı 0 2 3 8 2 15

% 0,0% 13,3% 20,0% 53,3% 13,3% 100,0%

Cumhuriyet Üniversitesi Sayı 1 1 0 10 16 28

% 3,6% 3,6% 0,0% 35,7% 57,1% 100,0%

Çanakkale 18 Mart

Üniversitesi

Sayı 0 0 9 7 9 25

% 0,0% 0,0% 36,0% 28,0% 36,0% 100,0%

Çankırı Karatekin Üniversitesi Sayı 0 0 3 2 12 17

% 0,0% 0,0% 17,6% 11,8% 70,6% 100,0%

Dicle Üniversitesi Sayı 1 1 1 11 16 30

% 3,3% 3,3% 3,3% 36,7% 53,3% 100,0%

Ege Üniversitesi Sayı 0 3 2 6 18 29

% 0,0% 10,3% 6,9% 20,7% 62,1% 100,0%

Fatih Üniversitesi Sayı 0 1 5 10 7 23

% 0,0% 4,3% 21,7% 43,5% 30,4% 100,0%

Fırat Üniversitesi Sayı 0 2 4 11 13 30

% 0,0% 6,7% 13,3% 36,7% 43,3% 100,0%

Hacettepe Üniversitesi Sayı 1 0 2 9 19 31

% 3,2% 0,0% 6,5% 29,0% 61,3% 100,0%

İstanbul Bilgi Üniversitesi Sayı 0 0 2 11 1 14

% 0,0% 0,0% 14,3% 78,6% 7,1% 100,0%

İstanbul Üniversitesi Sayı 0 1 0 7 22 30

% 0,0% 3,3% 0,0% 23,3% 73,3% 100,0%

Kırıkkale Üniversitesi Sayı 0 1 2 6 17 26

% 0,0% 3,8% 7,7% 23,1% 65,4% 100,0%

Mimar Sinan Üniversitesi Sayı 1 1 3 12 9 26

% 3,8% 3,8% 11,5% 46,2% 34,6% 100,0%

Muğla Sıtkı Koçman

Üniversitesi

Sayı 1 0 2 7 15 25

% 4,0% 0,0% 8,0% 28,0% 60,0% 100,0%

ODTÜ Sayı 0 2 1 14 8 25

% 0,0% 8,0% 4,0% 56,0% 32,0% 100,0%

Sakarya Üniversitesi Sayı 0 0 2 0 0 2

% 0,0% 0,0% 100,0% 0,0% 0,0% 100,0%

Selçuk Üniversitesi Sayı 2 0 3 7 18 30

% 6,7% 0,0% 10,0% 23,3% 60,0% 100,0%

Süleyman Demirel Üniversitesi

Sayı 1 1 6 6 11 25

% 4,0% 4,0% 24,0% 24,0% 44,0% 100,0%

Uludağ Üniversitesi Sayı 0 1 3 20 18 42

% 0,0% 2,4% 7,1% 47,6% 42,9% 100,0%

Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sayı 0 0 1 11 19 31

% 0,0% 0,0% 3,2% 35,5% 61,3% 100,0%

Toplam Sayı 10 22 68 234 350 684

% 1,5% 3,2% 9,9% 34,2% 51,2% 100,0%

X²=168,915(a) Sd=100 p=0,001 p<0,05 olduğundan aralarında anlamlı bir ilişki vardır.

Page 154: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Sosyolojinin istihdam sorunun önemli bir kısmını kamudaki alımların yetersiz olması oluşturmaktadır.

Uzmanlaşamaması sebebiyle özel sektörde iş bulması çok zor olan sosyologların, umut bağladığı kamuda da

alımların az olması önemli bir sorun oluşturmaktadır. “Gelecekte kendinizi nerede görüyorsunuz?” sorusuna

büyük çoğunlukla “Kamuda devlet memuru” cevabı veren örneklemin, kamu istihdamını ne kadar önemsediği

görülmektedir.

Sosyolojinin Akademik Boyutu

Tablo:53. Akademik unvan ile “Mikro çalışmaların yaygın olması, makro boyutun gözden

kaçırılmasına neden olmaktadır.” ifadesi arasındaki ilişki

B.4_20. Mikro çalışmaların yaygın olması, makro boyutun gözden kaçırılmasına neden

olmaktadır

B1_1. Akademik unvanınız: Toplam

Prof. Doçent Yrd. Doçent

Öğretim Gör.

Araş. Gör

Kesinlikle Katılmıyorum Sayı 1 3 1 0 7 12

% 5,9% 10,0% 3,2% 0,0% 10,8% 8,2%

Katılmıyorum Sayı 2 6 13 2 15 38

% 11,8% 20,0% 41,9% 50,0% 23,1% 25,9%

Kararsızım Sayı 4 5 3 1 19 32

% 23,5% 16,7% 9,7% 25,0% 29,2% 21,8%

Katılıyorum Sayı 9 15 13 1 16 54

% 52,9% 50,0% 41,9% 25,0% 24,6% 36,7%

Kesinlikle Katılıyorum Sayı 1 1 1 0 8 11

% 5,9% 3,3% 3,2% 0,0% 12,3% 7,5%

Toplam Sayı 17 30 31 4 65 147

% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0%

X²=21,523(a) Sd=16 p=0,159 p>0,05 olduğundan aralarında anlamlı bir ilişki yoktur.

“Mikro çalışmaların yaygın olması makro boyutun gözden kaçırılmasına neden olmakta” ifadesine verilen

cevapların oranlarının birbirine çok yakın olduğu göze çarpmaktadır. Tabloya bakıldığında bu görüşe

katılanların, katılmayanların ve bu konuda kararsız kalanların oranları arasında büyük farklar olmadığı

görülmektedir. Oranlar birbirine bu kadar yakınken yorum yapmak zor görünmektedir, ama sosyolojide yer

alan bu konudaki tartışmalarının uzunca bir süre daha devam edeceği öngörülebilir.

Page 155: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo:54.Akademik unvan ile “Teori yoğun çalışan akademisyenler topluma yabancılaşmaktadır.”

ifadesi arasındaki ilişki

B4_23. Teori yoğun çalışan akademisyenler topluma yabancılaşmaktadır.

B1_1. Akademik unvanınız: Toplam

Prof. Doçent Yrd. Doçent Öğretim

Gör.

Araş. Gör

% 0,0% 3,3% 6,5% 0,0% 13,8% 8,2%

Katılmıyorum Sayı 8 10 7 1 13 39

% 47,1% 33,3% 22,6% 25,0% 20,0% 26,5%

Kararsızım Sayı 4 9 8 0 13 34

% 23,5% 30,0% 25,8% 0,0% 20,0% 23,1%

Katılıyorum Sayı 4 7 10 3 24 48

% 23,5% 23,3% 32,3% 75,0% 36,9% 32,7%

Kesinlikle Katılıyorum Sayı 1 3 4 0 6 14

% 5,9% 10,0% 12,9% 0,0% 9,2% 9,5%

Toplam Sayı 17 30 31 4 65 147

% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0%

X²=16,413(a) Sd=16 p=0,424 p>0,05 olduğundan aralarında anlamlı bir ilişki yoktur.

Verilere göre “Teori-yoğun çalışan akademisyenler topluma yabancılaşmaktadır” ifadesine çoğunluğun

katıldığı görülmektedir. Ama katılmayanlarla katılanlar arasındaki oran farkının da çok az olduğunu belirtmek

gereklidir. Katılmayanlar arasında çoğunluğu profesörlerin oluşturduğu görülürken, katılanlarda çoğunluğu

öğretim görevlilerinin sağlaması dikkat çekicidir. Buradan hareketle meslekte yeni sosyologların sayesinde

sosyolojinin geleceğinde teori yoğun çalışmaların azalacağı sonucuna varılabilir. Bu da bize sosyolojinin

geleceğindeki çalışmaların daha toplumla iç içe çalışmalar şeklinde olacağını düşündürmektedir. Gelecek

yıllarda sosyolojide bu düşünce doğrultusunda çalışmalar olursa, sosyolojinin sorunlarından biri sayılan

topluma yabancılaşmanın da, ortadan kalkacağı varsayılabilir.

Tablo: 55.Akademik unvan ile “Uygulamacı akademisyenler kısır bir bakış açısına sahiptir.” ifadesi

arasındaki ilişki

B4_24. Uygulamacı akademisyenler kısır bir bakış açısına sahiptir B1_1. Akademik Unvanınız: Toplam

Prof. Doçent Yrd. Doçent Öğretim Gör. Araş. Gör

.

Kesinlikle Katılmıyorum Sayı 1 5 4 1 10 21

% 5,9% 16,7% 12,9% 25,0% 15,4% 14,3%

Katılmıyorum Sayı 11 11 14 3 32 71

% 64,7% 36,7% 45,2% 75,0% 49,2% 48,3%

Kararsızım Sayı 1 10 6 0 11 28

% 5,9% 33,3% 19,4% 0,0% 16,9% 19,0%

Katılıyorum Sayı 3 3 5 0 9 20

% 17,6% 10,0% 16,1% 0,0% 13,8% 13,6%

Kesinlikle Katılıyorum Sayı 1 1 2 0 3 7

% 5,9% 3,3% 6,5% 0,0% 4,6% 4,8%

Toplam Sayı 17 30 31 4 65 147

% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0%

Page 156: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

X²=11,245(a) Sd=16 p=0,794 p>0,05 olduğundan aralarında anlamlı bir ilişki yoktur.

Tablodaki verilere göre, “Uygulamacı akademisyenler kısır bir bakış açısına sahiptir” ifadesine çoğunluğun

karşı çıktığı görülmektedir. Bu görüşe karşı çıkan çoğunluğu profesörler oluştururken, ifadeye olumlu

yaklaşan çoğunluğun da profesörler olması dikkat çekicidir.

Tablo:56.Akademik unvan ile “Kuramsal ve metodolojik yaklaşımlar arasında bir ayrım yapılmasına

gerek yoktur.” ifadesi arasındaki ilişki

B4_27. Kuramsal ve metodolojik yaklaşımlar arasında bir ayrım yapılmasına gerek yoktur. B1_1. Akademik ınız: Toplam

Prof. Doçent Yrd. Doçent Öğretim Gör. Araş. Gör

Kesinlikle Katılmıyorum Sayı 2 4 5 0 3 14

% 11,8% 13,3% 16,1% 0,0% 4,6% 9,5%

Katılmıyorum Sayı 7 7 12 1 19 46

% 41,2% 23,3% 38,7% 25,0% 29,2% 31,3%

Kararsızım Sayı 4 7 3 1 20 35

% 23,5% 23,3% 9,7% 25,0% 30,8% 23,8%

Katılıyorum Sayı 3 8 9 2 18 40

% 17,6% 26,7% 29,0% 50,0% 27,7% 27,2%

Kesinlikle Katılıyorum Sayı 1 4 2 0 5 12

% 5,9% 13,3% 6,5% 0,0% 7,7% 8,2%

Toplam Sayı 17 30 31 4 65 147

% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0%

X²=12,670(a) Sd=16 p=0,697 p>0,05 olduğundan aralarında anlamlı bir ilişki yoktur.

Tabloya bakıldığında, “Kuramsal ve metodolojik yaklaşımlar arasında bir ayrım yapılmasına gerek yoktur”

ifadesine katılanların, katılmayanların ve bu konuda kararsız olanların oranının birbirine çok yakın olduğu

görülmektedir.

Tablo: 57.Akademik unvan ile “Kuramlar uygulanırken tarafsız davranılmaktadır.” ifadesi arasındaki

ilişki

B4_28. Kuramlar uygulanırken tarafsız davranılmaktadır. B1_1. Akademik unvanınız: Toplam

Prof. Doçent Yrd. Doçent Öğretim Gör. Araş. Gör

Kesinlikle Katılmıyorum Sayı 1 3 4 0 9 17

% 5,9% 10,0% 12,9% 0,0% 13,8% 11,6%

Katılmıyorum Sayı 9 12 12 2 25 60

% 52,9% 40,0% 38,7% 50,0% 38,5% 40,8%

Kararsızım Sayı 6 11 9 2 22 50

% 35,3% 36,7% 29,0% 50,0% 33,8% 34,0%

Katılıyorum Sayı 1 4 4 0 7 16

% 5,9% 13,3% 12,9% 0,0% 10,8% 10,9%

Kesinlikle Katılıyorum Sayı 0 0 2 0 2 4

% 0,0% 0,0% 6,5% 0,0% 3,1% 2,7%

Toplam Sayı 17 30 31 4 65 147

% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0%

X²=6,873(a) Sd=16 p=0,976 p>0,05 olduğundan aralarında anlamlı bir ilişki yoktur.

Page 157: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Veriler incelendiğinde “Kuramlar uygulanırken tarafsız davranılmaktadır” ifadesine toplam çoğunluğun

katılmadığı görülmüştür. Bu yüksek oran akademisyenlerin her kurama aynı mesafede duramadıklarını

göstermekte, kişisel görüşlerin araştırmaya karıştığını düşündürmektedir. Bu ise tarafsız olarak çalışmalar

yapması gerektiği düşünülen araştırmacının araştırmasına gölge düşürebilecek bir nedendir. Sosyoloji içinde

böyle bir sorun varsa biran önce çözümlenmemesi durumunda araştırmaların nitelikleri tartışmalı hale

gelebilir. Kuramlar konusunda tarafsız davranılmadığını düşünen katılımcılarda çoğunluğu profesörlerin

oluşturduğu görülmekle birlikte, diğer akademisyenlerin oranlarının da profesörlerinin oranına çok yakın

oldukları görülmüştür.

Tablo:58. “Sosyologlar arasında kuramsal tartışmalar yeterince yapılmaktadır.” ifadesi ile akademik

ünvan arasındaki ilişki

B4_29. Sosyologlar arasında kuramsal tartışmalar yeterince yapılmaktadır. B1_1. Akademik unvanınız: Toplam

Prof. Doçent Yrd. Doçent Öğretim Gör. Araş. Gör

Kesinlikle Katılmıyorum Sayı 1 4 6 0 11 22

% 5,9% 13,3% 19,4% 0,0% 16,9% 15,0%

Katılmıyorum Sayı 7 9 11 3 30 60

% 41,2% 30,0% 35,5% 75,0% 46,2% 40,8%

Kararsızım Sayı 3 9 2 0 10 24

% 17,6% 30,0% 6,5% 0,0% 15,4% 16,3%

Katılıyorum Sayı 5 5 11 1 10 32

% 29,4% 16,7% 35,5% 25,0% 15,4% 21,8%

Kesinlikle Katılıyorum Sayı 1 3 1 0 4 9

% 5,9% 10,0% 3,2% 0,0% 6,2% 6,1%

Toplam Sayı 17 30 31 4 65 147

% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0%

X²=16,961(a) Sd=16 p=0,388 p>0,05 olduğundan aralarında anlamlı bir ilişki yoktur.

Sosyologlar arasında yeterince kuramsal tartışma yapılmaktadır sorusuna büyük çoğunluk katılmıyorum

cevabı vermiştir. Öğretim görevlilerinin % 75’lik bir oranla katılmıyorum demesi dikkat çekmektedir.

Katılıyorum cevabı verenlerin en yoğun olduğu ise yardımcı docentlerdir. Sosyologlar arasında kuramsal

tartışmanın eksikliği bir anlamda sosyolojinin kuramsal ilerlemesinin eksikliği olarak da ele alınabilir.

Page 158: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo:59.Akademisyenlerin görev yaptığı üniversite ile “Türkiye’deki sosyologlar, genellikle

birbirinin çalışmalarının okumakta, bu çalışmalara gereken değeri vermekte ve referans

göstermektedir” ifadesine arasındaki ilişki

B1_6. Halen görev yaptığınız üniversite B4_30. Türkiye’ deki sosyologlar, genellikle birbirinin çalışmalarını okumakta, bu çalışmalara gereken değeri vermekte ve referans göstermektedir.

Toplam

Kesinlikle Katılmıyorum

Katılmıyorum Kararsızım Katılıyorum Kesinlikle Katılıyorum

Abant İzzet Baysal Üniversitesi Sayı 0 2 2 1 0 5

% 0,0% 40,0% 40,0% 20,0% 0,0% 100,0%

Adnan Menderes Üniversitesi Sayı 0 4 1 0 0 5

% 0,0% 80,0% 20,0% 0,0% 0,0% 100,0%

Afyon Kocatepe Üniversitesi Sayı 0 4 3 1 0 8

% 0,0% 50,0% 37,5% 12,5% 0,0% 100,0%

Akdeniz Üniversitesi Sayı 0 1 0 0 0 1

% 0,0% 100,0% 0,0% 0,0% 0,0% 100,0%

Anadolu Üniversitesi Sayı 2 3 1 1 0 7

% 28,6% 42,9% 14,3% 14,3% 0,0% 100,0%

Ankara Üniversitesi Sayı 0 3 0 0 0 3

% 0,0% 100,0% 0,0% 0,0% 0,0% 100,0%

Bahçeşehir Üniversitesi Sayı 0 1 1 0 0 2

% 0,0% 50,0% 50,0% 0,0% 0,0% 100,0%

Balıkesir Üniversitesi Sayı 1 2 0 0 0 3

% 33,3% 66,7% 0,0% 0,0% 0,0% 100,0%

Cumhuriyet Üniversitesi Sayı 0 0 1 2 0 3

% 0,0% 0,0% 33,3% 66,7% 0,0% 100,0%

Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Sayı 0 2 1 1 0 4

% 0,0% 50,0% 25,0% 25,0% 0,0% 100,0%

Dicle Üniversitesi Sayı 0 3 0 0 0 3

% 0,0% 100,0% 0,0% 0,0% 0,0% 100,0%

Ege Üniversitesi Sayı 3 5 0 0 0 8

% 37,5% 62,5% 0,0% 0,0% 0,0% 100,0%

Fırat Üniversitesi Sayı 0 3 3 4 0 10

% 0,0% 30,0% 30,0% 40,0% 0,0% 100,0%

Gaziantep Üniversitesi Sayı 1 0 1 3 1 6

% 16,7% 0,0% 16,7% 50,0% 16,7% 100,0%

Hacettepe Üniversitesi Sayı 1 1 0 2 1 5

% 20,0% 20,0% 0,0% 40,0% 20,0% 100,0%

İnönü Üniversitesi Sayı 2 4 3 0 0 9

% 22,2% 44,4% 33,3% 0,0% 0,0% 100,0%

İstanbul Üniversitesi Sayı 1 0 1 0 1 3

% 33,3% 0,0% 33,3% 0,0% 33,3% 100,0%

Kırıkkale Üniversitesi Sayı 1 2 0 0 0 3

% 33,3% 66,7% 0,0% 0,0% 0,0% 100,0%

Mersin Üniversitesi Sayı 0 3 0 0 0 3

% 0,0% 100,0% 0,0% 0,0% 0,0% 100,0%

Mimar Sinan Üniversitesi Sayı 0 2 0 2 0 4

% 0,0% 50,0% 0,0% 50,0% 0,0% 100,0%

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Sayı 1 4 2 0 0 7

% 14,3% 57,1% 28,6% 0,0% 0,0% 100,0%

ODTÜ Sayı 1 3 0 1 0 5

% 20,0% 60,0% 0,0% 20,0% 0,0% 100,0%

Pamukkale Üniversitesi Sayı 0 3 3 1 0 7

% 0,0% 42,9% 42,9% 14,3% 0,0% 100,0%

Sakarya Üniversitesi Sayı 0 2 2 1 0 5

% 0,0% 40,0% 40,0% 20,0% 0,0% 100,0%

Selçuk Üniversitesi Sayı 1 5 5 4 0 15

% 6,7% 33,3% 33,3% 26,7% 0,0% 100,0%

Süleyman Demirel Üniversitesi Sayı 1 2 2 0 1 6

% 16,7% 33,3% 33,3% 0,0% 16,7% 100,0%

Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sayı 4 2 0 1 0 7

% 57,1% 28,6% 0,0% 14,3% 0,0% 100,0%

Toplam Sayı 20 66 32 25 4 147

% 13,6% 44,9% 21,8% 17,0% 2,7% 100,0%

Page 159: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

X²=115,779(a) Sd=104 p=0,202 p>0,05 olduğundan aralarında anlamlı bir ilişki yoktur.

Araştırmaya katılanların çok büyük bir çoğunluğu sosyologların birbirinin kitaplarını okuduğu yargısına

katılmamaktadır. Birikerek ilerleme gösteren bilimlerde diğer bilim insanlarının yaptıkları çalışmalar da

önemlidir. Bu sebeple sosyologların birbirlerinin çalışmalarını takip etmeleri, bunun üstüne tartışma yapmaları

önemli bir noktadır. Bu araştırmaya katılan akademisyenlerin bu eksikliğe katılmaları, aslında eksikliğin

farkında olunduğu fakat değiştirilmediği şeklinde yorumlanabilir.

Page 160: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo:61. Akademisyenlerin görev yaptığı üniversite ile “Pozitivist gelenek hegemonyası

söz konusudur.” ifadesi arasındaki ilişki

B1_6. Halen görev yaptığınız

üniversite

B4_34. Pozitivist gelenek hegemonyası söz konusudur. Toplam

Kesinlikle Katılmıyorum

Katılmıyorum Kararsızım Katılıyorum Kesinlikle Katılıyorum

Abant İzzet Baysal

Üniversitesi

Sayı 0 1 1 2 1 5

% 0,0% 20,0% 20,0% 40,0% 20,0% 100,0%

Adnan Menderes Üniversitesi

Sayı 0 0 2 2 1 5

% 0,0% 0,0% 40,0% 40,0% 20,0% 100,0%

Afyon Kocatepe Üniversitesi Sayı 0 3 2 2 1 8

% 0,0% 37,5% 25,0% 25,0% 12,5% 100,0%

Akdeniz Üniversitesi Sayı 0 0 0 1 0 1

% 0,0% 0,0% 0,0% 100,0% 0,0% 100,0%

Anadolu Üniversitesi Sayı 0 1 0 4 2 7

% 0,0% 14,3% 0,0% 57,1% 28,6% 100,0%

Ankara Üniversitesi Sayı 0 0 1 2 0 3

% 0,0% 0,0% 33,3% 66,7% 0,0% 100,0%

Bahçeşehir Üniversitesi Sayı 0 0 0 2 0 2

% 0,0% 0,0% 0,0% 100,0% 0,0% 100,0%

Balıkesir Üniversitesi Sayı 0 1 0 1 1 3

% 0,0% 33,3% 0,0% 33,3% 33,3% 100,0%

Cumhuriyet Üniversitesi Sayı 0 1 2 0 0 3

% 0,0% 33,3% 66,7% 0,0% 0,0% 100,0%

Çanakkale 18 Mart Üniversitesi

Sayı 1 1 1 1 0 4

% 25,0% 25,0% 25,0% 25,0% 0,0% 100,0%

Dicle Üniversitesi Sayı 0 1 0 1 1 3

% 0,0% 33,3% 0,0% 33,3% 33,3% 100,0%

Ege Üniversitesi Sayı 0 2 1 2 3 8

% 0,0% 25,0% 12,5% 25,0% 37,5% 100,0%

Fırat Üniversitesi Sayı 0 2 2 4 2 10

% 0,0% 20,0% 20,0% 40,0% 20,0% 100,0%

Gaziantep Üniversitesi Sayı 0 1 3 1 1 6

% 0,0% 16,7% 50,0% 16,7% 16,7% 100,0%

Hacettepe Üniversitesi Sayı 0 0 0 4 1 5

% 0,0% 0,0% 0,0% 80,0% 20,0% 100,0%

İnönü Üniversitesi Sayı 0 1 1 6 1 9

% 0,0% 11,1% 11,1% 66,7% 11,1% 100,0%

İstanbul Üniversitesi Sayı 0 0 0 2 1 3

% 0,0% 0,0% 0,0% 66,7% 33,3% 100,0%

Kırıkkale Üniversitesi Sayı 0 1 1 0 1 3

% 0,0% 33,3% 33,3% 0,0% 33,3% 100,0%

Mersin Üniversitesi Sayı 0 1 1 1 0 3

% 0,0% 33,3% 33,3% 33,3% 0,0% 100,0%

Mimar Sinan Üniversitesi Sayı 0 1 2 1 0 4

% 0,0% 25,0% 50,0% 25,0% 0,0% 100,0%

Muğla Sıtkı Koçman

Üniversitesi

Sayı 1 1 0 2 3 7

% 14,3% 14,3% 0,0% 28,6% 42,9% 100,0%

Odtü Sayı 0 1 1 2 1 5

% 0,0% 20,0% 20,0% 40,0% 20,0% 100,0%

Pamukkale Üniversitesi Sayı 0 1 2 1 3 7

% 0,0% 14,3% 28,6% 14,3% 42,9% 100,0%

Sakarya Üniversitesi Sayı 0 2 2 1 0 5

% 0,0% 40,0% 40,0% 20,0% 0,0% 100,0%

Selçuk Üniversitesi Sayı 1 0 4 9 1 15

% 6,7% 0,0% 26,7% 60,0% 6,7% 100,0%

Süleyman Demirel

Üniversitesi

Sayı 1 0 1 2 2 6

% 16,7% 0,0% 16,7% 33,3% 33,3% 100,0%

Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sayı 0 2 0 3 2 7

% 0,0% 28,6% 0,0% 42,9% 28,6% 100,0%

Toplam Sayı 4 25 30 59 29 147

% 2,7% 17,0% 20,4% 40,1% 19,7% 100,0%

X²=82,437(a) Sd=104 p=0,941 p>0,05 olduğundan aralarında anlamlı bir ilişki yoktur.

Page 161: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Sosyolojinin kuruluşunda ve gelişiminde pozitivizmin önemli bir etkisi bulunmaktadır. Hatta uzun bir süre,

sosyoloji çalışmalarının bilim olarak varlığını devam ettirmesi yapılan çalışmanın pozitivist olup olmamasına

başlanmıştır. Farklı çalışmaların yapılmasının önünde bir engel olarak ele alınırsa eğer pozitivist hegemonya

bir sorun olarak gösterilebilir. Bu çalışmaları yapan akademisyenler bu konuyu sorun olarak göstermesi

önemli bir veridir.

Tablo:62. Akademik unvan ile “Nitel araştırma tekniklerine yapılan araştırmalarda çok az yer

verilmektedir.” ifadesine arasındaki ilişki

B4_36. Nitel araştırma tekniklerine yapılan araştırmalarda çok az yer verilmektedir.

B1_1. Akademik ünvanınız: Toplam

Prof. Doçent Yrd. Doçent Öğretim Gör. Araş. Gör

Kesinlikle Katılmıyorum Sayı 0 3 1 0 0 4

% 0,0% 10,0% 3,2% 0,0% 0,0% 2,7%

Katılmıyorum Sayı 4 5 7 0 12 28

% 23,5% 16,7% 22,6% 0,0% 18,5% 19,0%

Kararsızım Sayı 3 8 6 1 18 36

% 17,6% 26,7% 19,4% 25,0% 27,7% 24,5%

Katılıyorum Sayı 8 14 15 3 27 67

% 47,1% 46,7% 48,4% 75,0% 41,5% 45,6%

Kesinlikle Katılıyorum Sayı 2 0 2 0 8 12

% 11,8% 0,0% 6,5% 0,0% 12,3% 8,2%

Toplam Sayı 17 30 31 4 65 147

% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0%

X²=16,032(a) Sd=16 p=0,451 p>0,05 olduğundan aralarında anlamlı bir ilişki yoktur.

Verilere göre “Nitel araştırma tekniklerine yapılan araştırmalarda çok az yer verilmektedir” fikrine toplam

çoğunluğun katıldığı görülmektedir. Bu fikre katılanların çoğunluğunu ise öğretim görevlilerin oluşturduğu

anlaşılmaktadır. Özellikle nicel araştırmalardan anket tekniğinin kullanımının yaygın olduğu çalışmalar çok

olduğundan bu şaşırtıcı bir sonuç olarak karşımıza çıkmamaktadır. Hatta bu çalışmaların çokluğu sosyolojinin

sorunları yüzeysel ele aldığı ve çalışmaların bir işe yaramadığı yönünde çokça eleştirilmesine neden

olmaktadır. Tablodaki verilere bakıldığında ise nitel araştırmalara az yer verildiği fikrine katılmayanlarında

az bir oranda olmadığı sonucu ilginç bir veri olarak göze çarpmaktadır. Buradan hareketle ilerde nitel

araştırmanında nicel araştırma kadar çok kullanabileceği, hatta ikisinin birlikte kullanıldığı çalışmalar

yapılabileceği düşünülebilir.

Page 162: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo:63. Akademik unvan ile “Toplumsal sorunları açıklarken Türkiye’ye özgün kavramlar üretmek

yeterince önemsenmemektedir.” ifadesi arasındaki ilişki

B4_38. Toplumsal sorunları açıklarken Türkiye’ye özgün kavramlar üretmek

yeterince önemsenmemektedir.

B1_1. Akademik ınız: Toplam

Prof. Doçent Yrd.

Doçent

Öğretim

Gör.

Araş. Gör

Kesinlikle Katılmıyorum Sayı 1 0 0 0 0 1

% 5,9% 0,0% 0,0% 0,0% 0,0% 0,7%

Katılmıyorum Sayı 2 0 2 1 5 10

% 11,8% 0,0% 6,5% 25,0% 7,7% 6,8%

Kararsızım Sayı 1 6 6 1 9 23

% 5,9% 20,0% 19,4% 25,0% 13,8% 15,6%

Katılıyorum Sayı 9 14 17 2 32 74

% 52,9% 46,7% 54,8% 50,0% 49,2% 50,3%

Kesinlikle Katılıyorum Sayı 4 10 6 0 19 39

% 23,5% 33,3% 19,4% 0,0% 29,2% 26,5%

Toplam

Sayı 17 30 31 4 65 147

% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0%

X²=17,028 Sd=16 p=0,384 p>0,05 olduğundan aralarında anlamlı bir ilişki yoktur.

Türkiye’de farkı bir toplumsal yapı bulunmaktadır. Belli açılardan diğer toplumlar ile benzerlikleri görülse

bile belli konularda da farklılıkları bulunmaktadır. Bu açıdan bakıldığında Diğer toplumların araştırılmasında

kullanılan kavramların birebir olarak Türkiye’de uygulanması bazı eksikliklerin olmasına sebep olabilir.

Araştırmaya katılan akademisyenlerin çok büyük bir çoğunluğunun verdiği cevaplarda bunu destekleyici

niteliktedir.

Tablo:64. Akademik unvan ile “Yorumlayıcı sosyoloji yeterince kullanılmaktadır.” İfadesi arasındaki

ilişki

B4_35. Yorumlayıcı sosyoloji yeterince

kullanılmaktadır.

B1_1. Akademik ünvanınız: Toplam

Prof. Doçent Yrd. Doçent Öğretim Gör. Araş. Gör

Kesinlikle Katılmıyorum Sayı 1 1 3 0 6 11

% 5,9% 3,3% 9,7% 0,0% 9,2% 7,5%

Katılmıyorum Sayı 9 15 8 2 29 63

% 52,9% 50,0% 25,8% 50,0% 44,6% 42,9%

Kararsızım Sayı 5 10 11 2 14 42

% 29,4% 33,3% 35,5% 50,0% 21,5% 28,6%

Katılıyorum Sayı 2 2 8 0 12 24

% 11,8% 6,7% 25,8% 0,0% 18,5% 16,3%

Kesinlikle Katılıyorum Sayı 0 2 1 0 4 7

% 0,0% 6,7% 3,2% 0,0% 6,2% 4,8%

Toplam Sayı 17 30 31 4 65 147

% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0%

X²=13,118(a) Sd=16 p=0,664 p>0,05 olduğundan aralarında anlamlı bir ilişki yoktur.

Tablodaki verilere göre “Yorumlayıcı sosyoloji yeterince kullanılmaktadır” ifadesine çoğunluğun katılmadığı

görülmektedir. Bu sonuç yorumlayıcı sosyolojiye gereken önemin verilmediğini göstermektedir. Yorumlayıcı

sosyolojinin yeterince kullanılmadığını belirten çoğunluğu profesörler oluştururken, kullanıldığı belirtenlerde

ise çoğunluğu yardımcı doçentlerin oluşturduğu görülmüştür.

Page 163: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo:65. Akademisyenlerin yurt dışında eğitim alması ile “Sosyologların yararlanabileceği

uluslararası gündemin de izlendiği, yerel ve özgün gündemli toplantılar yeterince yapılmaktadır.”

ifadesi arasındaki ilişki

B4_42. Sosyologların yararlanabileceği uluslararası gündemin de izlendiği, yerel ve özgün gündemli toplantılar yeterince yapılmaktadır.

B1_8A. Yurt dışında eğitim aldınız mı? Toplam

Evet Hayır

Kesinlikle Katılmıyorum Sayı 4 17 21

% 9,8% 16,0% 14,3%

Katılmıyorum Sayı 21 49 70

% 51,2% 46,2% 47,6%

Kararsızım Sayı 11 22 33

% 26,8% 20,8% 22,4%

Katılıyorum Sayı 4 17 21

% 9,8% 16,0% 14,3%

Kesinlikle Katılıyorum Sayı 1 1 2

% 2,4% 0,9% 1,4%

Toplam Sayı 41 106 147

% 100,0% 100,0% 100,0%

X²= 2,760(a) Sd=4 p=0,599 p>0,05 olduğundan aralarında anlamlı bir ilişki yoktur.

Sosyologlar arası iletişim, etkileşim, bilgilerin paylaşımı için ulusal kongreler önemlidir. Ancak yerel ve

özgün gündemli toplantıların yeterince yapılmadığını bu tabloda en yüksek oranda ifade edenler, yurt dışında

eğitim alan akademisyenlerdir. Yurt dışında eğitim almayan akademisyenler arasında ise bu toplantıların

yeterince gerçekleşmediğini kesinlik yargısı ile belirtenler daha yüksek orandadır.

YÖK ve Bologna Süreci

Tablo: 66. Akademik unvan ile “Yükseköğretimin merkezden planlanmasını sağlayan kurumlara

(YÖK gibi) ihtiyaç vardır.” ifadesi arasındaki ilişki

B4_7. Yükseköğretimin merkezden planlanmasını

sağlayan kurumlara (YÖK gibi) ihtiyaç vardır.

B1_1. Akademik unvanınız: Toplam

Prof. Doçent Yrd. Doçent Öğretim Gör. Araş. Gör

Kesinlikle Katılmıyorum Sayı 7 6 8 1 27 49

% 41,2% 20,0% 25,8% 25,0% 41,5% 33,3%

Katılmıyorum Sayı 3 11 9 1 11 35

% 17,6% 36,7% 29,0% 25,0% 16,9% 23,8%

Kararsızım Sayı 2 6 3 1 15 27

% 11,8% 20,0% 9,7% 25,0% 23,1% 18,4%

Katılıyorum Sayı 5 5 9 1 11 31

% 29,4% 16,7% 29,0% 25,0% 16,9% 21,1%

Kesinlikle Katılıyorum Sayı 0 2 2 0 1 5

% 0,0% 6,7% 6,5% 0,0% 1,5% 3,4%

Toplam Sayı 17 30 31 4 65 147

% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0%

X²=15,939(a) Sd=16 p=0,457 p>0,05 olduğundan aralarında anlamlı bir ilişki yoktur.

Başta profesörler olmak üzere ankete katılanların toplamda büyük bir kısmı öğretimin merkezden

planlanmasını sağlayan kurumlara (YÖK gibi) ihtiyaç olmadığını belirtmiştir. İhtiyaç olduğunu düşünenlerin

oranının ise çokta düşük olmadığı görülmektedir, bu fikri belirtenlerin ise çoğunlukla yardımcı doçentler

olduğu görülmüştür. Ayrıca profesörler arasında da bu konuda zıt düşünceler olduğu göze çarpmaktadır.

Page 164: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo:67. Akademik unvan ile “Yeni YÖK yasa taslağı yükseköğretimde işletmeci mantığının hâkim

olmasını sağlayacaktır.” ifadesi arasındaki ilişki

B4_8. Yeni YÖK yasa taslağı yükseköğretimde işletmeci mantığının hakim

olmasını sağlayacaktır.

B1_1. Akademik unvanınız: Toplam

Prof. Doçent Yrd. Doçent Öğretim Gör.

Araş. Gör

Kesinlikle Katılmıyorum Sayı 0 2 1 0 3 6

% 0,0% 6,7% 3,2% 0,0% 4,6% 4,1%

Katılmıyorum Sayı 1 1 1 0 3 6

% 5,9% 3,3% 3,2% 0,0% 4,6% 4,1%

Kararsızım Sayı 7 14 11 3 14 49

% 41,2% 46,7% 35,5% 75,0% 21,5% 33,3%

Katılıyorum Sayı 6 9 10 0 17 42

% 35,3% 30,0% 32,3% 0,0% 26,2% 28,6%

Kesinlikle Katılıyorum Sayı 3 4 8 1 28 44

% 17,6% 13,3% 25,8% 25,0% 43,1% 29,9%

Toplam Sayı 17 30 31 4 65 147

% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0%

X²=17,936(a) Sd=16 p=0,328 p>0,05 olduğundan aralarında anlamlı bir ilişki yoktur.

“Yeni YÖK yasa taslağı yükseköğretimde ‘işletmeci’ mantığının hâkim olmasına sebep olacaktır” ifadesine

kesinlikle katılıyorum ve katılıyorum diyenlerin toplam oranının fazla olduğu görülmektedir. Yine de bu

konuda büyük bir orana sahip kararsızlar göze çarpmaktadır. Kararsızların çoğunluğunu yüksek bir oranla

öğretim görevlileri oluştururken, ifadeye katılanların çoğunluğunu araştırma görevlileri, katılmayanların

çoğunluğunu ise doçentlerin oluşturduğu görülmektedir.

Tablo:68. Akademik unvan ile “Türkiye’nin Avrupa ile bütünleşme derecesini hızlandıran

Bolognizasyon (Avrupa Birliği Yüksek Öğretim Alanı/ hareketlilik) olumlu bir süreçtir.” ifadesi

arasındaki ilişki

B4_46. Türkiye’nin Avrupa ile bütünleşme derecesini

hızlandıran Bolognizasyon (Avrupa Birliği Yüksek Öğretim Alanı/ hareketlilik) olumlu bir süreçtir

B1_1. Akademik unvanınız: Toplam

Prof. Doçent Yrd. Doçent Öğretim Gör. Araş. Gör

Kesinlikle Katılmıyorum Sayı 1 2 3 1 16 23

% 5,9% 6,7% 9,7% 25,0% 24,6% 15,6%

Katılmıyorum Sayı 2 4 8 0 10 24

% 11,8% 13,3% 25,8% 0,0% 15,4% 16,3%

Kararsızım Sayı 9 17 6 1 22 55

% 52,9% 56,7% 19,4% 25,0% 33,8% 37,4%

Katılıyorum Sayı 4 5 11 2 14 36

% 23,5% 16,7% 35,5% 50,0% 21,5% 24,5%

Kesinlikle Katılıyorum Sayı 1 2 3 0 3 9

% 5,9% 6,7% 9,7% 0,0% 4,6% 6,1%

Toplam Sayı 17 30 31 4 65 147

% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0%

X²=21,507(a) Sd=16 p=0,160 p>0,05 olduğundan aralarında anlamlı bir ilişki yoktur.

Verilere bakıldığında, “Türkiye’nin Avrupa ile bütünleşme sürecini hızlandıran Bolognizasyon (Avrupa

Birliği Yüksek Öğretim Alanı/ hareketlilik) olumlu bir süreçtir” ifadesi konusunda çoğunluğun kararsız

olduğu görülmektedir. Olumlu bir süreç olduğunu düşünenlerle, olumsuz olduğunu düşünenlerin oranının ise

neredeyse birbirinin aynı olduğu görülmektedir. Yeni bir süreç olan Bologna süreciyle ilgili bir fikir birliğin

Page 165: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

olmaması doğal görünmektedir. Önceden tahmini olarak ortaya atılan birçok tez olmakla birlikte getirileri ve

götürülerinin zamanla görülebileceği düşünülmektedir. Kararsızlarda büyük çoğunluğu profesörler

oluştururken, bu fikre katılanlarda toplamda öğretim görevlilerinin, katılmayanlarda ise araştırma

görevlilerinin ön plana çıktığı görülmektedir.

Tablo:69. Akademisyenlerin yurt dışında eğitim alması ile Bolognizasyon (Avrupa Birliği Yüksek

Öğretim Alanı/ Hareketlilik) olumlu bir süreçtir ifadesine katılım arasındaki ilişki

B4_46. Türkiye’nin Avrupa ile bütünleşme derecesini hızlandıran Bolognizasyon

(Avrupa Birliği Yüksek Öğretim Alanı/ hareketlilik) olumlu bir süreçtir

B1_8A. Yurt dışında eğitim aldınız mı? Toplam

Evet Hayır

Kesinlikle Katılmıyorum Sayı 6 17 23

% 14,6% 16,0% 15,6%

Katılmıyorum Sayı 3 21 24

% 7,3% 19,8% 16,3%

Kararsızım Sayı 20 35 55

% 48,8% 33,0% 37,4%

Katılıyorum Sayı 8 28 36

% 19,5% 26,4% 24,5%

Kesinlikle Katılıyorum Sayı 4 5 9

% 9,8% 4,7% 6,1%

Toplam Sayı 41 106 147

% 100,0% 100,0% 100,0%

X²= 6,629(a) Sd=4 p=0,157 p>0,05 olduğundan aralarında anlamlı bir ilişki yoktur.

Bolognizasyon ile ilgili soruya gelen yanıtlara bakıldığında yurt dışında eğitim alanlarda da almayanlar da

kararsızlık olduğu görülmektedir. Bunun sebebi ise Bologna sürecinin tam olarak bilinmemesi olabilir.

Tablo:70. Akademik unvan ile “Sosyoloji öğretim üyeleri, kamusal sorunlarla ilgilenmekte ve

görüş bildirmektedir.” ifadesi arasındaki ilişki

B4_32. Sosyoloji öğretim üyeleri, kamusal sorunlarla

ilgilenmekte ve görüş bildirmektedir.

B1_1. Akademik ınız: Toplam

Prof. Doçent Yrd. Doçent Öğretim Gör. Araş. Gör

Kesinlikle Katılmıyorum Sayı 0 2 3 0 7 12

% 0,0% 6,7% 9,7% 0,0% 10,8% 8,2%

Katılmıyorum Sayı 3 7 11 0 28 49

% 17,6% 23,3% 35,5% 0,0% 43,1% 33,3%

Kararsızım Sayı 8 13 5 2 11 39

% 47,1% 43,3% 16,1% 50,0% 16,9% 26,5%

Katılıyorum Sayı 6 7 12 2 16 43

% 35,3% 23,3% 38,7% 50,0% 24,6% 29,3%

Kesinlikle Katılıyorum Sayı 0 1 0 0 3 4

% 0,0% 3,3% 0,0% 0,0% 4,6% 2,7%

Toplam Sayı 17 30 31 4 65 147

% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0%

X²=22,955(a) Sd=16 p=0,115 p>0,05 olduğundan aralarında anlamlı bir ilişki yoktur.

Tablodaki verilere göre “Sosyoloji öğretim üyeleri, kamusal sorunlarla ilgilenmekte ve görüş bildirmektedir”

ifadesine toplam çoğunluğun katılmadığı görülmektedir. Ama katılanların ve kararsızların oranı göz önüne

alındığında katılmayanların oranı ile aralarında çok az bir fark olduğu görülmektedir. Sosyoloji öğretim

üyelerinin kamusal sorunlarla ilgilendiği ifadesine katılan çoğunluğu öğretim görevlilerin oluşturduğu

görülmektedir. Aynı zamanda bu ifadeye katılmadığını söyleyenler arasında ise araştırma görevlileri göze

Page 166: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

çarpmaktadır. Bu yüzden günümüzde akademisyenlerin kamusal sorunlarla ilgilenip, ilgilenmediği ile ilgili

net bir çıkarım yapılamamıştır.

2.2. NİTEL ARAŞTIRMA BULGULARI

Bu bölümde önce öğrencilere ait fenomenolojik araştırma verileri akademik kariyer yapmak istemeyenler ve

isteyenlere göre ayrı ayrı sunulmuştur.

AKADEMİSYEN OLMAYI PLANLAMAYAN ÖĞRENCİLERLE GÖRÜŞMELER

Görüşme No 1: Hacettepe Üniversitesi sosyoloji bölümü, 3.sınıfta eğitim gören, 22 yaşında kadın öğrenci

Görüşme No 2: Ankara Üniversitesi sosyoloji bölümü, 3.sınıfta eğitim gören, 26 yaşında erkek öğrenci

Görüşme No 3: Ankara Üniversitesi sosyoloji bölümü, 4.sınıf, 25 yaşında kadın öğrenci

Görüşme No 4: Yıldırım Beyazıt Üniversitesi sosyoloji bölümü, 2.sınıf, 20 yaşında erkek öğrenci

Görüşme No 5: Hacettepe Üniversitesi sosyoloji bölümü, 4.sınıf, 23 yaşında kadın öğrenci

Görüşme No 6: Yıldırım Beyazıt Üniversitesi sosyoloji bölümü, 2.sınıf, 20 yaşında kadın öğrenci

Görüşme No 7:Hacettepe Üniversitesi sosyoloji bölümü 3. sınıfta eğitim gören 23 yaşında kadın öğrenci

Görüşme No 8: Ankara Üniversitesi sosyoloji bölümü 3. sınıfta eğitim gören 23 yaşında kadın öğrenci

Görüşme No 9: Ankara Üniversitesi sosyoloji bölümü 2. sınıfta eğitim gören 22 yaşında erkek öğrenci

Görüşme No 10: Hacettepe Üniversitesi sosyoloji bölümü 4. sınıfta eğitim gören 23 yaşında kadın öğrenci

Görüşme No 11: Hacettepe Üniversitesi sosyoloji bölümü 3. sınıfta eğitim gören 22 yaşında kadın öğrenci

Görüşme no 12: Hacettepe Üniversitesi sosyoloji bölümü 4. Sınıfta eğitim gören 24 yaşında kadın öğrenci

Görüşme no 13: Hacettepe Üniversitesi sosyoloji bölümü 3. Sınıfta eğitim gören 22 yaşında erkek öğrenci

Görüşme no 13: Hacettepe Üniversitesi sosyoloji bölümü 3. Sınıfta eğitim gören 23 yaşında erkek öğrenci

Görüşme no 15: Ankara Üniversitesi sosyoloji bölümü 3. Sınıfta eğitim gören 22 yaşında erkek öğrenci

Görüşme no 16: Ankara Üniversitesi sosyoloji bölümü 3. Sınıfta eğitim gören 26 yaşında erkek öğrenci

Görüşme no 17: Gazi Üniversitesi sosyoloji bölümü 2. Sınıfta eğitim gören 21 yaşında kadın öğrenci

Aşağıda akamisyenlik planlamayan öğrencilerle yapılan mülakatlarda belirtilen olumlu ve olumsuz ifadelerin

tabloları verilmiştir.

Page 167: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo 1.1 Hacettepe Üniversitesi Öğrencisinin Görüşmesindeki Olumlu İfadeler (Görüşme no 1)

1 Gelecekte sosyolog olarak çalışabileceğimi düşünüyorum.

2 Ailemle bazı konularda tartışabiliyoruz.

3 Sosyoloji eğitimi çevreme bakış açımı değiştirdi.

4 Kendimi bölüme ait hissediyorum.

5 Tekrar tercih yapsam yine sosyolojiyi seçerim.

6 Sosyolojiyi kendi kişiliğime oturttum.

7 Derslerin işleniş şeklinden ve içeriğinden memnunum.

Katılımcı sosyolojinin bakış açısını geliştirdiğini belirtmekle birlikte sosyolojiyle kişiliği arasında bir bağ

kurmaktadır. Verilen eğitimden memnun olduğunu ve sosyolojiyi sevdiğini belirtmektedir.

Tablo 1.2 Hacettepe Üniversitesi Öğrencisinin Görüşmesindeki Olumlu İfadeler (Görüşme no 1)

1 Başka bir bölüme puanım yetmedi.

2 Sosyolojiye atfedilen değer çok düşük.

3 Bir meslek olarak sosyoloji Türkiye açısından değerlendirdiğimde çok düşük seviyede.

4 Türkiye sınırları içinde iş sıkıntısı çekebileceğimi biliyorum.

Katılımcı bölümü sevdiğini belirtmekle birlikte aslında bu bölüme isteyerek gelmediğini söylemektedir.

Ayrıca Türkiye’de sosyolojiye gerekli önem verilmediği için gelecekte iş sıkıntısı çekeceğini düşünmektedir.

Tablo 2.1 Ankara Üniversitesi Öğrencisinin Görüşmesindeki Olumlu İfadeler (Görüşme no 2)

1 Gelecekte sosyolog olarak çalışabileceğimi düşünüyorum.

2 Ailem iyi yönde değiştiğimi düşünüyor.

3 Toplumsal olayların arkasında farklı şeyler olduğunu fark ettim.

4 Tekrar bir tercih hakkı sunulsa yine sosyolojiyi tercih ederim.

5 Sosyolojiyi kendi kişiliğime yakın buluyorum.

6 Derslerin işleniş şeklinden ve içeriğinden memnunum.

7 Mezun olduğumda iş bulabileceğimi düşünüyorum

Katılımcı sosyoloji eğitiminin ailesiyle olan ilişkisini geliştirdiğini belirtmekle birlikte, artık ailesinin onun

görüşlerine değer verdiğini belirtmektedir. Birçok toplumsal olayın görünmeyen yüzünü sosyoloji sayesinde

görebildiğini söylemektedir. Sosyolojiye olan sevgisi de sosyolojinin kişiliğine uygun olduğunu fark

etmesiyle birlikte daha da artmaktadır.

Tablo 2.2 Ankara Üniversitesi Öğrencisinin Görüşmesindeki Olumsuz İfadeler (Görüşme no 2)

1 Her şey çok teorik kalıyor.

2 Meslek olarak sosyoloji hakkında sistemden kaynaklı tereddütlerim var.

3 Sosyolojiye ait olmayı bırak, benim birçok şeye aidiyetim yok.

4 Her türlü örgütlenmeye karşıyım.

5 Akademisyenlerin ALES’le belirlenmesini saçma buluyorum.

Katılımcı her türlü örgütlenmeye, bir yere ait olmaya karşı olduğunu söylemektedir. Bu yüzden sosyolog

olmanın var olan sistemlerle belirlenmesine de karşıdır.

Page 168: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo 3.1 Ankara Üniversitesi Öğrencisinin Görüşmesindeki Olumlu İfadeler (Görüşme no 3)

1 Gelecekte sosyolog olarak çalışabileceğimi düşünüyorum.

2 Ailem bana güveniyor.

3 Başka fikirlere daha açık bir hale geldim.

4 Kendimi bölüme ait hissediyorum.

5 Tekrar tercih yapsam yine sosyolojiyi seçerdim.

6 İş bulma konusunda kendime güveniyorum.

Katılımcı gelecek kaygısı yaşamamakta ve iş bulma konusunda kendine güvenmektedir. Ayrıca sosyoloji

eğitiminin kendisine önemli katkılar sağladığını, eğitim sürecinin onu bölümle bütünleştirdiğini

söylemektedir.

Tablo 3.2 Ankara Üniversitesi Öğrencisinin Görüşmesindeki Olumsuz İfadeler (Görüşme no 3)

1 Kontenjan sayısının fazla olması eğitim seviyesini düşürüyor.

2 Meslek olarak sosyoloji hakkında sistemden kaynaklı tereddütlerim var.

3 Çevremdekiler, mezun olunca ne olacaksın diye soruyorlar.

4 Sosyoloji objektif olmayı gerektiriyor ama ben objektif olamam.

5 Sosyolojinin zengin bir bilim olmasından kaynaklı örgütlenme yok.

6 Derslerin içeriği bana boş geliyor.

7 Türkiye’de sosyolojinin en büyük sorunu ekolleşememe.

Katılımcı eğitim seviyesinin düşük olmasını kontenjan sayısının fazla olmasına bağlamakla birlikte, derslerin

işleniş şeklinden de memnun olmadığını belirtmektedir. Ayrıca sosyolojinin nesnelliğini kişiliğine uygun

bulmamaktadır. Sosyolojinin ne olduğuna ilişkin bir fikir olmadığını ve kendisinin inatla ne olduğunu

çevresindekilere açıklamaya çalıştığını belirtmektedir.

Tablo 4.1 Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğrencisinin Görüşmesindeki Olumlu İfadeler (Görüşme no 4)

1 Memur olmak bana göre değil.

2 Sosyoloji bakış açımı değiştirdi.

3 Kendimi bölüme ait hissediyorum.

Katılımcı “masa-başı iş yapmak” yerine alana inmek, araştırma yapmak istediğini belirtmektedir. Ayrıca

sosyolojinin bakış açısını değiştirdiğini söylemektedir.

Tablo 4.2 Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğrencisinin Görüşmesindeki Olumsuz İfadeler (Görüşme no

4)

1 Lisede sosyoloji dersi almadım.

2 Mezun olunca ne olacaksın diye soruyorlar.

3 Tekrar tercih hakkı verilse sosyoloji seçerim ama aynı okulu seçmem.

4 Örgütlenmeye katılmıyorum, medyadan takip ediyorum.

5 Türkiye’de istihdam yetersiz.

Katılımcı lisede sosyoloji dersi almamış olmasını bir eksiklik olarak görüyor. Sosyolojiyi sevdiğini

belirtmekle birlikte eğitim gördüğü okuldan memnun değildir. Meslek içi örgütlenmeyi gerekli bulmakta

ancak kendisi hiçbir örgütlenmeye dâhil olmamaktadır.

Page 169: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo 5.1 Hacettepe Üniversitesi Öğrencisinin Görüşmesindeki Olumlu İfadeler (Görüşme no 5)

1 Ailem bana destek oldu.

2 İnsanlara karşı artık önyargılı değilim.

3 Sosyoloji beni ehlileştirdi.

Katılımcı sosyolojinin kendisini uysallaştırdığını, daha sakin biri yaptığını söylemektedir. İnsanlara karşı olan

önyargısının sosyolojiyle birlikte kırıldığını belirtmektedir.

Tablo 5.2 Hacettepe Üniversitesi Öğrencisinin Görüşmesindeki Olumsuz İfadeler(Görüşme no 5)

1 Sistemden kaynaklı tereddütlerim var.

2 Günümüz koşullarında iş bulabileceğimi düşünmüyorum.

3 Kendimi sosyolojiye değil de okula ait hissetmiyorum.

4 Okuldaki dersler beni tatmin etmiyor.

5 Sosyoloji adına bir birliktelik kurulduğunu düşünmüyorum.

6 Seçmeli dersler hocalar tarafından çok önemsenmiyor.

7 Türkiye’de yeterli sosyoloji araştırması yok.

Katılımcı Türkiye’de sosyoloji adına yeterli araştırmanın olmadığını düşünmektedir. Sistemden kaynaklı

tereddütleri olduğu için bu koşullar altında iş bulabileceğini düşünmemektedir. Kendini sosyolojiye ait

hissetmekle birlikte okulda işlenen dersleri çok tatmin edici bulmamaktadır.

Tablo 6.1 Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğrencisinin Görüşmesindeki Olumlu İfadeler (Görüşme no 6)

1 Ailemle bazı konularda tartışabiliyoruz.

2 Kendimi bölüme ait hissediyorum.

3 Tekrar tercih hakkı sunulsa yine sosyolojiyi seçerim.

4 Sosyolojiyi kendi kişiliğime oturttum.

Katılımcı sosyolojinin ailesiyle ilişkisini geliştirdiğini belirtmektedir. Kişiliğiyle sosyolojiyi

bağdaştırmaktadır. Sosyolojiyi bilinçli olarak tercih etmesi de bölümü hakkındaki olumlu görüşleri

pekiştirmiştir.

Tablo 6.2 Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğrencisinin Görüşmesindeki Olumsuz İfadeler (Görüşme no

6)

1 Başka bölüme puanım yetmedi.

2 Meslek olarak sosyoloji hakkında sistemden kaynaklı tereddütlerim var.

3 Meslek içi örgütlenmede çok geriyiz.

4 Okulun genel ideolojisinin derslere yansıtıldığını düşünüyorum.

5 Türkiye’de sosyolojiye gerekli önem verilmiyor.

Katılımcı sosyolojiyi sevmesine rağmen bu bölüme başta isteyerek gelmediğini söylemektedir.

Örgütlenmenin yetersiz olduğunu belirtmektedir. Ayrıca sistemden kaynaklı sosyolojiye gereken önemin

verilmediğini belirtmektedir. Sosyoloji bölümüne istemeden gelmesi de onun bölüme olumsuz bakışını

güçlendirmiştir.

Page 170: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo 7.1 Hacettepe Üniversitesi Öğrencisinin Görüşmesindeki Olumlu İfadeler(Görüşme no 7)

1 Psikoloji istiyordum ama okumamam gerektiğini anladım sosyolojiye gelince.

2 Sosyolog olarak çalışmak isterim.

3 Çok kapsamlı ve iyi bir bölüm.

4 Bölümü anlamaya başladıkça çok sevdim.

5 Sosyoloji ile kişiliğim arasında uyum var.

6 Günlük hayatta gözlem yapmamı sağladı.

7 Tekrar tercih hakkı sunulsa başka bölüm istemem.

Katılımcı, görüşmede psikoloji hedeflediğini ancak sosyoloji okumaya başladıktan sonra psikoloji

okumamasını gerektiğini anladığını söylüyor. İlerde sosyolog olarak çalışmak istediğini belirterek

sosyolojinin kapsamlı bir bölüm olduğunu ekliyor. Tekrar bir tercih hakkı sunulsa yine seçeceğini belirten

öğrencinin tercihinden memnuniyet duyduğunu görüyoruz. Sosyoloji okumaktan pişmanlık duymayan

öğrenci, bölüme isteyerek gelmeyen öğrencilerin bazılarının da zamanla sosyolojiyle bütünleştiğini

göstermektedir.

Tablo 7.2 Hacettepe Üniversitesi Öğrencisinin Görüşmesindeki Olumsuz İfadeleri (Görüşme no 7)

1 Hocalar kendi görüşlerini dayatıyor.

2 Sürekli klasikleri ya da çağdaşları işliyoruz, sınıftan çıkmıyoruz, gözlem yapmıyoruz.

3 Sosyolojiye gereken değer verilmiyor.

Katılımcı, hocaların kendi görüşlerine ağırlık verdiğini düşünmekte ve ağırlık olarak teorinin ön planda

tutulmasını eleştirmektedir. Ayrıca sosyolojinin toplumdaki olumsuz algısından da şikâyet etmektedir.

Tablo 8.1 Ankara Üniversitesi Öğrencisinin Görüşmesindeki Olumlu İfadeleri (Görüşme no 8)

1 İş alanı çok geniş.

2 Bakış açımı değiştirdi.

3 Kendimi tam olarak bölüme ait hissediyorum.

4 Yine tercih hakkım olsa yine seçerim.

5 Başka yönlerden bakmayı öğrendim sosyoloji sayesinde.

6 Son sınıfı dolu dolu geçirirsem iş bulabilirim.

Kendisini bölüme ait hisseden katılımcı tekrar hakkı olsa yine seçeceğini söylüyor. Sosyoloji okumakla

birlikte bakış açısını değiştirdiğini ve farklı yaklaşımlarla da bakmayı öğrendiğini söylüyor.

Tablo 8.2 Ankara Üniversitesi Öğrencisinin Görüşmesindeki Olumsuz İfadeleri (Görüşme no 8)

1 Çok fazla ideolojik yaklaşılıyor.

2 Pek çok dersin içerik ve işlenişi boş geliyor bana.

3 Sosyolojiye yeterli önem verilmiyor.

Çok fazla ideolojik yaklaşıldığını söyleyen katılımcı derslerin içeriği ve işlenişinden memnuniyetsizlik

duyuyor.

Tablo 9.1 Ankara Üniversitesi Öğrencisinin Görüşmesindeki Olumlu İfadeleri (Görüşme no 9)

1 Sosyolojiye kendimi yakın hissediyorum.

2 Alan araştırması yapmaktan keyif alıyorum.

3 Bazı hocalar ve dersler hayata güzel bakmamı sağlıyor.

Page 171: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Alan araştırmasına, bazı hocalara ve derslere yakınlık duyulduğu görülüyor. Bölümün alan araştırmalarına

yönlendirmesi öğrencilerin bölüme olumlu bakmasındaki etkenlerden biridir.

Tablo 9.2 Ankara Üniversitesi Öğrencisinin Görüşmesindeki Olumsuz İfadeleri (Görüşme no9)

1 Sosyolojiye gereken önem verilmiyor.

2 Uygulamaya yönelik dersler az.

3 Ders işleniş içeriğinden memnun değilim.

4 Hocalar kendi kişisel görüşlerini fazla öne çıkarıyor.

Uygulama derslerinin yetersiz olduğunu söyleyen öğrenci hocaların kişisel görüşlerini daha çok ön plana

çıkarmasını eleştirmektedir.

Tablo10.1 Hacettepe Üniversitesi Öğrencisinin Görüşmesindeki Olumlu İfadeleri (Görüşme no10)

1 Meslekten çok bir yaşam tarzı.

2 Çevremdeki insanları anlamamı sağladı.

3 İyi ki sosyoloji bölümüne geldim.

4 Yine şansım olsa yine seçerim.

Sosyolojiyi bir iş alanından çok yaşam tarzı olarak görmektedir katılımcı. Sosyoloji bölümünde okumaktan

mutluluk duymakta olduğunu ve ona çevresindeki insanları anlama fırsatı verdiğini söylüyor.

Tablo10.2 Hacettepe Üniversitesi Öğrencisinin Görüşmesindeki Olumsuz İfadeleri (Görüşme no 10)

1 Teori ve uygulamaları birlikte götürme konusunda sıkıntı var.

2 Örgütlenme konusunda eksiğiz.

3 Gereken önem verilmiyor.

Teori ve pratik çalışmaların birlikte yürütülmesinde bir sıkıntı gören katılımcı örgütlenme konusunda eksiklik

olduğunu düşünmektedir.

Tablo 11.1 Hacettepe Üniversitesi Öğrencisinin Görüşmesindeki Olumlu İfadeleri (Görüşme no 11)

1 Sosyoloji ile ilgili bir şeyler yapmak istiyorum.

2 Sosyoloji önyargılarımı değiştirdi.

3 Bölümden oldukça memnunum.

4 Eğitim olarak çok iyi bir noktaya evirileceğini düşünüyorum.

Sosyoloji bölümünün ön yargısını kırdığını ve bölümden oldukça memnun olduğunu söylemektedir katılımcı.

Eğitim olarak da çok daha iyi bir noktaya geleceğine inanmaktadır.

Tablo11.2 Hacettepe Üniversitesi Öğrencisinin Görüşmesindeki Olumsuz İfadeleri (Görüşme no 11)

1 Aslında sosyoloji istemiyordum.

2 Birikimli hocalarımız var ama herhangi bir çalışmaya adlarını yazdıramamışlar.

3 Çok iyi bir eğitim almıyoruz.

4 Türkiye’de sosyoloji çok iyi bir noktada değil.

5 Ezberden arınmamış bir eğitim var.

6 Hocalar pratikte çok iyi değil.

7 Gereken önem verilmiyor.

8 Sosyolojik çalışmaların önü açılmıyor.

Page 172: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Katılımcı sosyoloji bölümünü isteyerek tercih etmemiştir. Aldığı eğitimi yetersiz bulmakta ve hocaların

birikimli olmasına rağmen isimlerini bir çalışmada göremediğini belirtiyor. Alınan eğitimin ezbere dayalı

olduğunu ve sosyolojik çalışmaların önünün açılmadığını belirtmektedir. Bunu da sosyolojiye gereken önemin

verilmediği düşüncesinin desteklediği söylenebilir.

Tablo12.1: Hacettepe Üniversitesi Öğrencisinin Görüşmesindeki Olumlu İfadeler (Görüşme No 12 )

1 Staj sayesinde akademisyenliğe daha çok yöneldim.

2 Gelecekte sosyolog olarak çalışmak istiyorum.

3 Sosyoloji eğitimi çevreme bakış açımı değiştirdi.

4 Kendimi bölüme ait hissediyorum.

5 Tekrar tercih yapsam, yine sosyolojiyi seçerim.

6 Sosyoloji kendi kişiliğimle oturdu.

Katılımcı sosyoloji eğitimiyle birlikte bakış açısında değişmeler olduğunu ve bu eğitimden memnun kaldığını

belirtmektedir.

Tablo 12.2 Hacettepe Üniversitesi öğrencisinin görüşmesindeki olumsuz ifadeler (Görüşme No 12)

1 Başka bölüme puanım yetmediği için sosyoloji bölümünü tercih ettim.

2 Sosyoloji eğitiminde her şey çok teorik kalıyor.

3 Meslek içi örgütlenmede çok geriyiz.

4 Sosyoloji adı altında iş bulabileceğimi sanmıyorum.

5 Türkiye’de sosyoloji bilinmiyor.

Katılımcı ilk tercihlerinin sosyoloji olmadığını ve sistemden dolayı sosyolojiyi seçtiğini belirtmiştir. Ayrıca

Türkiye’de sosyolojinin bilinmemesinin iş imkânlarını yok ettiğini söylemiştir.

Tablo 13.1 Hacettepe Üniversitesi Öğrencisinin Görüşmesindeki Olumlu İfadeler ( Görüşme No 13)

1 Gelecekte sosyolog olarak çalışabileceğimi düşünüyorum.

2 Sosyoloji eğitimi sayesinde ailemle daha iyi anlaşabiliyorum.

3 Bakış açımı değiştirdi.

4 Kişiliğim ve sosyoloji çok uyumlu.

Katılımcı sosyoloji eğitiminin kendisine ve ailesiyle olan ilişkiyi olumlu şekilde etkilediğini söylemektedir.

Sosyoloji katılımcının çevreye olan bakış açılarını da değiştirmiştir.

Tablo13.2 Hacettepe Üniversitesi Öğrencisinin Görüşmesindeki Olumsuz İfadeler (Görüşme No 13)

1 Lisede sosyoloji eğitimi almadım.

2 Sosyoloji eğitimi teorik ağırlıklı.

3 Kendimi sosyolojiye değil de okula ait hissetmiyorum.

4 Meslek içi örgütlenme yok.

5 Dersler Türkiye’nin gündeminden uzak işleniyor.

6 Türkiye şartlarında iş sıkıntısı çekeceğimi düşünüyorum.

7 Türkiye’de sosyolojiye önem verilmiyor.

Katılımcı sosyoloji eğitimiyle ilgili olumlu ifadelere başvursa da bu konudaki olumsuz düşünceleri sayıca

daha fazladır. Türkiye’de ne kadar sosyolog olarak çalışmak istese de, bunu yapamayacağını düşünüyor.

Page 173: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo 14.1 Hacettepe Üniversitesi Öğrencisinin Görüşmesindeki Olumlu İfadeler (Görüşme No 14)

1 Sosyoloji bütün bilimleri kapsıyor.

2 Gelecekte ne iş yaparsam yapayım, yine sosyolojiye çıkacaktır.

3 Bir kişilik değişmesi yaşadım.

4 Akademide kalmak istiyorum.

Katılımcı sosyolojinin kapsama alanının çok geniş olduğunu ve bu nedenle ne iş yaparsa yapsın yine sosyoloji

yapacağını vurguluyor.

Tablo 14.2 Hacettepe Üniversitesi Öğrencisinin Görüşmesindeki Olumsuz İfadeler (Görüşme No 14)

1 Kurama hapsolmuş bir sosyoloji eğitimi var.

2 Örnekler yurtdışından veriliyor.

3 Memlekette sosyolojinin ne olduğunu bilen çok az kişi var.

4 Sosyolojiye pek ısınamadım.

5 Devlet kademesinde iş bulmam zor.

6 Türkiye’de yabancı bir sosyoloji var.

Sosyolojinin az bilinmesinden ve eğitimlerin teorik düzeyde olmasından rahatsız olduğunu belirtmiştir. Ayrıca

anket sonuçlarında ortaya çıkan “aktarmacı eğitim” eleştirisi burada da tekrar edilmiştir.

Tablo 15.1 Ankara Üniversitesi Öğrencisinin Görüşmesindeki Olumlu İfadeler (Görüşme No 15)

1 Sosyolojiye dair bir bilgiye sahiptim.

2 Ailem sosyolojiyi bildiği için beni desteklediler.

3 Düşüncelerimde farklılık yarattı.

4 Tekrar tercih yapsam yine sosyolojiyi seçerim.

5 Sosyoloji eşittir ben.

6 Akademide devam etmek istiyorum.

Katılımcı sosyoloji bölümünü bilerek tercih etmiştir. Bu bilgisi sayesinde sosyolojiyle uyumlu hale gelmiştir.

Düşüncelerinde farklılık yaratmıştır.

Tablo 15.2 Ankara Üniversitesi Öğrencisinin Görüşmesindeki Olumsuz İfadeler (Görüşme No 15)

1 Batı merkezli bir sosyoloji eğitimi var.

2 Türkiye’de sosyolojinin pek önemi yok.

3 Çevremden “Sizinki de bölüm mü?” gibi tepkiler alıyorum.

4 Okulda sosyoloji bölümüne kendimi ait hissetmiyorum.

5 Bence örgütlenme yok.

6 Kendi kuramımız ve yöntemimiz yok.

Katılımcı sosyoloji eğitimindeki yöntem anlayışından rahatsız olduğunu belirtmiştir. Asıl sorunu kendi

yöntemimizin olmaması olarak görmektedir.

Tablo 16.1 Ankara Üniversitesi Öğrencisinin Görüşmesindeki Olumlu İfadeler (Görüşme No 16)

1 Toplumun mühendisleri biz olmalıyız.

2 Çevreden olumlu tepkiler alıyorum.

3 İnsanlara karşı artık önyargılı değilim.

Page 174: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Katılımcı sosyoloji eğitiminin kendisinde olumlu tepkiler yarattığını söylemektedir. Diğer katılımcıların

aksine çevreden olumlu tepkiler almaktadır.

Tablo 16. 2 Ankara Üniversitesi Öğrencisinin Görüşmesindeki Olumsuz İfadeler (Görüşme No 16)

1 Derslerde tartışma ortamı yok.

2 İş sıkıntısı çekeceğimi biliyorum.

3 Gelecek kaygısı yaşıyorum.

4 Eğitimler çok teorik.

5 Sosyoloji yaptırılmamak için çaba harcanıyor.

Katılımcı iş bulamama sıkıntısıyla birlikte gelecek kaygısı yaşamaktadır. Türkiye’de sosyolojinin

yaptırılmaması için çaba gösterildiğini belirtmektedir. Tartışma ortamı, teorik düzeyde eğitim gibi sorunlar

burada da dile getirilmiştir.

Tablo17.1 Gazi Üniversitesi Öğrencisinin Görüşmesindeki Olumlu İfadeler (Görüşme No 17)

1 Çevrede olumlu tepkiler alıyorum

2 Ailemi daha iyi anlayabiliyorum artık.

3 Bölüme ait hissediyorum

4 Artık bencil biri değilim.

5 Derslerin işlenişinden memnunum.

Katılımcı sosyoloji eğitiminin kendi karakterinde değişiklikler yarattığını söylemiştir. Kendini bölüme ait

hissetmektedir.

Tablo 17.2 Gazi Üniversitesi Öğrencisinin Görüşmesindeki Olumsuz İfadeler (Görüşme No 17)

1 Türkiye’de sosyoloji bilinmiyor.

2 Sosyolojide ötekileştirme var.

Katılımcı sosyolojinin bilinmemesinden rahatsız olduğunu belirtmiştir.

Tablo 18. 1 Öğrencilerin olumlu ortak ifadeleri

1 Eğitime Dair

Kendimi bölüme ait hissediyorum. (4.-5.-7.-17. görüşmeler)

Tekrar tercih yapsam yine sosyolojiyi tercih ederdim. (4.-7.-16.-17. görüşmeler) Derslerin işleniş şeklinden ve içeriğinden memnunum. (4.-16. Görüşmeler)

2 Mesleğe Dair

a. Gelecekte sosyolog olarak çalışabileceğimi düşünüyorum. (4.-16.-17. görüşmeler)

3 Yaşam tarzı olarak sosyolojiye dair

Sosyoloji bakış açımı değiştirdi. (4.-5. görüşmeler) İnsanlara karşı artık önyargılı değilim. (6.-7. görüşmeler)

Sosyoloji ile kişiliğim arasında uyum var. (4.-7.-16. görüşmeler)

4. Sonuçlar

Sosyoloji, öğrencilerin bakış açısını büyük ölçüde genişletmiştir. Mezun olunca sosyolog olarak çalışabileceğini düşünen öğrenciler bulunmaktadır. Eğitim konusunda ise tekrar seçme şansı sunulsa başka bir bölüm değil de yine sosyoloji bölümünü

seçmek isteyenler oldukça fazladır. Bölümü isteyerek veya istemeyerek seçenler bölüme ısındıkça, genellikle bölüme aidiyet

duymaktadır.

Page 175: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo 18.2 Öğrencilerin olumsuz ifadelerinin ortak kümeleri

1 Eğitime Dair

Bölüme puanım yettiği için geldim. (4.-7. görüşmeler)

2 Mesleğe Dair

Sistemden kaynaklı olarak meslek olarak sosyolojinin önünün açık olduğunu düşünmemektedirler. (6.-7.-16.-17. görüşmeler)

3 Yaşam tarzı olarak sosyolojiye dair

Çevremdekiler mezun olunca ne iş yapacaksın diye soruyorlar. (5.-17. görüşmeler )

4 Sonuçlar

Bölüme puanı yettiği için gelen öğrenciler bulunmaktadır. İstedikleri bölümlere gidemediklerini belirtmektedirler. Sosyolog olarak

çalışmak, öğrenciler tarafından sistemden kaynaklı olarak çok mümkün görülmemektedir. Ayrıca çevreden alınan tepkiler de

sosyolojinin ne kadar az bilinir olduğunun bir kanıtıdır.

AKADEMİSYEN OLMAYI PLANLAYAN ÖĞRENCİLERLE GÖRÜŞMELER

Görüşme No 1:Ankara Üniversitesi sosyoloji bölümü 4. Sınıfta eğitim gören 23 yaşında kadın öğrenci

Görüşme No 2: Ankara Üniversitesi sosyoloji bölümü 4. Sınıfta eğitim gören 24 yaşında kadın öğrenci

Görüşme No 3: Ankara Üniversitesi sosyoloji bölümü 3. Sınıfta eğitim gören 22 yaşında kadın öğrenci

Görüşme No 4: Ankara Üniversitesi sosyoloji bölümü 4. Sınıfta eğitim gören 25 yaşında erkek öğrenci

Görüşme No 5: Ankara Üniversitesi sosyoloji bölümü 2. Sınıfta eğitim gören 23 yaşında erkek öğrenci

Görüşme No 6: Ankara Üniversitesi sosyoloji bölümü 3. Sınıfta eğitim gören 23 yaşında erkek öğrenci

Görüşme No 7: Ankara Üniversitesi sosyoloji bölümü 3. Sınıfta eğitim gören 22 yaşında kadın öğrenci

Görüşme No 8: Gazi Üniversitesi sosyoloji bölümü 2. Sınıfta eğitim gören 22 yaşında erkek öğrenci

Görüşme No9 : Hacettepe Üniversitesi sosyoloji bölümü 2. Sınıfta eğitim gören 20 yaşında kadın öğrenci

Görüşme No10 : Hacettepe Üniversitesi sosyoloji bölümü 4. Sınıfta eğitim gören 24 yaşında kadın öğrenci

Görüşme No11 :Hacettepe Üniversitesi sosyoloji bölümü 4. Sınıfta eğitim gören 24 yaşında kadın öğrenci

Görüşme No12 :Hacettepe Üniversitesi sosyoloji bölümü 3. Sınıfta eğitim gören 23 yaşında kadın öğrenci

Görüşme No13 :Hacettepe Üniversitesi sosyoloji bölümü 4. Sınıfta eğitim gören 24 yaşında kadın öğrenci

Görüşme No 14 :ODTÜ sosyoloji bölümü 2. Sınıfta eğitim gören 22 yaşında erkek

Görüşme No 15 :ODTÜ sosyoloji bölümü 2. Sınıfta eğitim gören 22 yaşında kadın

Görüşme No 16 :ODTÜ sosyoloji bölümü 3. Sınıfta eğitim gören 24 yaşında erkek

Aşağıda akamisyen olmayı planlayan öğrencilerle yapılan mülalarda belirtilen olumlu ve olumsuz

ifadelerin tabloları verilmiştir.

Page 176: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo 1.1 Ankara Üniversitesi Öğrencisinin Görüşmesindeki Olumlu İfadeler(Görüşme no 1)

1 Lisede sosyoloji dersini sevmiştim.

2 Sosyoloji alanında çalışmak isterim.

3 Sosyoloji hakkında iyi tepki verenler oluyor.

4 Bölümün yaptığı staj güzeldi.

Katılımcı lisedeki sosyoloji dersini öğretmeni sayesinde sevdiğini belirtmektedir. Lisede sosyoloji dersinin

olması bölüme gelmeden önce katılımcının sosyoloji hakkında bir bilgisinin olmasını sağlamıştır. Bu durum

lisans öncesi eğitimin lisans eğitimine etkisini de göstermektedir.

Tablo 1.2 Ankara Üniversitesi Öğrencisinin Görüşmesindeki Olumsuz İfadeler (Görüşme No1)

1 Bölüme puanım yettiği için geldim.

2 Atandığımız yerler çok sınırlı.

3 Sosyoloji bakış açımda bir değişikliğe yol açmadı.

4 Kendimi bölüme ait hissetmiyorum.

5 Hocalar kendi görüşlerini empoze etmeye çalışıyorlar.

6 Bölümde mutlu değilim.

7 Eğitim sisteminde çarpıklıklar var.

9 Türkiye’ye özgü bir sosyoloji yok.

Katılımcı sosyoloji alanında çalışmak istese de çalışma alanın çok dar olduğunu, kamuda birkaç bakanlık

dışında çalışma alanı olmadığını özel sektörde ise durumun daha kötü olduğunu belirtmiştir.

Bölüme gelişini kendi tercihinden çok kötünün iyisi şeklinde bir tercih olarak görmektedir. Bu durum diğer

olumsuz ifadelerin de nedeni olarak görülebilir. Olumsuz tercihlerin çoğunlukta olması da bu durumun bir

sonucudur.

Katılımcı görüşme sırasında sosyoloji bölümüne gelişini ‘‘istemeden oldu ‘’ deyip gülerek tecavüz

benzetmesiyle ifade etmiştir.

Tablo 2.1 Ankara Üniversitesi Öğrencisinin Görüşmesindeki Olumlu İfadeler(Görüşme No2)

1 İyi ki felsefe değil de sosyoloji olmuş.

2 Başka bir bakış açısıyla bakmaya başladım.

3 İyi tepki aldığım zaman iyi ki sosyoloji okuyorum diyorum.

Katılımcı üniversite tercihi yaptığı sırada felsefe bölümünü de yazdığını ama sonrasında felsefe bölümünün

yerine sosyoloji bölümünü kazanmasının daha iyi olduğunu belirtmiştir.

Başka bir bakış açısıyla baktığını ‘’Bir sosyolog içtiği çay bardağının nasıl yapıldığına hangi işçinin nasıl

sömürüldüğüne bakması gerekir bir sosyoloğun demişti hoca. Gerçekten her şeye bambaşka bir bakış açısıyla

bakmaya başladım.’’ sözleriyle belirtmiştir.

Sosyoloji okuduğuna memnun kalması ya da pişman olmasında çevresinden aldığı tepkilerin etkili olduğunu

belirtmiştir.

Page 177: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo 2.2 Ankara Üniversitesi Öğrencisinin Görüşmesindeki Olumsuz İfadeler(Görüşme No2)

1 Puanım yettiği için sosyolojiyi tercih ettim.

2 Sosyolojiyi isteyerek tercih etmedim.

3 Psikolojiye çok yakın bir bölüm diye tercih ettim ama öyle değilmiş.

4 Diplomalı işsiz olacağım.

5 Çevremdekilerden hiç olumlu tepki almadım.

6 Hiç kendimi sosyolog olarak hissetmedim.

7 Kişiliğim ve sosyoloji bölümü uyumlu değil.

8 Örgütlenemiyoruz.

9 Alana inemiyoruz.

10 Hocalar kuramcıları kendi görüşlerine göre anlatıyorlar.

Sosyoloji bölümü hakkında yanlış bilgilere sahip olmadan tercih yapmak katılımcıda bir hayal kırıklığı

yaratmıştır. Sosyoloji hakkında bir bilgiye sahip miydiniz sorusuna katılımcının‘’Değildim bana ilk önce

psikolojiyle çok yakın bir bölüm dediler, hatta psikolojiyle çift anadal yapabilirsin vaatleriyle girdim ama öyle

değilmiş.’’ cümlesinden tercih sırasında yapılan yönlendirmenin gerçeği yansıtmadığı anlaşılmaktadır.

Katılımcının kişiliği ile sosyoloji arasında uyum olmadığını da düşünmesi sosyolojiye olan mesafesini iyice

artırmaktadır.

Örgütleneme görüşmelerini katılımcı şu şekilde belirtmektedir. ‘’Beş kişi örgütlenemiyoruz, ancak beş kişi

gelebiliyor. Örgütlenme olsaydı belki sosyologlar daha ön plana çıkardı galiba ama istihdam alanımıza

bakarsak bir örgütlenme yok. Olsaydı daha iyi bir istihdam alanı olurdu.’’

Tablo 3.1 Ankara Üniversitesi Öğrencisinin Görüşmesindeki Olumlu İfadeler(Görüşme No3)

1 Lisedeki hocam sosyolojiyi tanımamı sağladı.

2 Alana yönelik bir sosyoloji görüyoruz.

3 Sosyoloji ile birlikte bakış açım değişti.

4 İyi ki sosyoloji bölümünü tercih etmişim.

5 Sosyoloji ile aramda uyum olduğunu düşünüyorum.

6 İçeriği çok iyi olan dersler var.

7 Bölüme aidiyet derecem yüksek.

8 Bölüme isteyerek geldim.

‘‘Sosyolojiyi tercih etmemin en büyük sebebi aslında lisede felsefe grubu hocamın sosyoloji mezunu olması

ve hali hazırda atanmış öğretmen olmasına rağmen doktora yapıyor olmasıydı.’’ İfadesinden de anlaşılacağı

üzere rol model olan lisedeki sosyoloji mezunu felsefe grubu öğretmeninin kendini geliştirme yönünde

harcadığı çaba tercih döneminde olan katılımcıyı olumlu yönde etkileyip sosyolojiyi olumlu algılamasına

sebep olmuştur.

Tablo 3.2 Ankara Üniversitesi Öğrencisinin Görüşmesindeki Olumsuz İfadeler(Görüşme No3)

1 Lisede aldığım sosyoloji dersleri düz, sıkıcı , ezbere yönelikti.

2 Sosyologları çok komik fiyatlara çalıştırıyorlar.

3 Ne iş yapacaksın diye soruyorlar.

4 Bazı hocaların kendini yenilemediğini düşünüyorum.

5 Ders içerikleri eksik.

6 Dersler daha geniş kapsamlı olmalı.

7 Disiplinler arasılık sağlanamıyor.

Bölüme ait olumlu ifadeleri geniş yer tutmasına rağmen konu iş bulmaya gelince katılımcının karamsarlığa

Page 178: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

büründüğü şu ifadelerden görülebilir. ‘‘Ben sosyolog olarak çalışmak istiyorum. Bu ne kadar mümkün

bilmiyorum ama. Türkiye koşullarında ne işte çalışacağından emin olmak çok da mümkün değil. Stajımı kadın

danışma merkezinde yaptım. Kadın çalışma merkezinde çalışan sosyologların hiç birinin kadrolu olmadığını

biliyorum. 10 tane çalışandan bir tanesi sosyolog ve sözleşmeli çalışıyorlar çok komik fiyatlara.’’ Kendi işini

yapmama durumu ise yalnız sosyolojiye özgü bir durum değil ülke gerçeği olarak algılanmaktadır.

Hocaların dersleri kendi ideolojileri doğrultusunda anlatmaları ise şu şekilde ifade edilmiştir.‘’Bazı noktalarda

benim görüşüme uygun dersler veriliyor ama başka bakış açılarına göre düşündüğümde daha genel olmalı.

Ben burada Ziya Gökalp, Mukaddime okumuyorum. Biraz daha genelin gösterilmesi gerekiyor. Her şeyiyle

geniş kapsamlı olması gerektiğini düşünüyorum. İster istemez hocalar da kendi görüş alanından

anlatıyor.Bunu rahatsız edici buluyorum.’’

Tablo 4.1 Ankara Üniversitesi Öğrencisinin Görüşmesindeki Olumlu İfadeler(Görüşme No4)

1 İyi ki sosyoloji tercihim tutmuş.

2 Daha geniş bakmayı öğrendim.

3 Bölüme ait hissediyorum kendimi.

4 Bölümün düzenlediği pek çok etkinliğe katılıyorum.

5 Sosyoloji ile aramda uyum olduğunu düşünüyorum.

Katılımcının sosyolojiyle daha kapsamlı düşünmeye başlamadığını dile getirmiştir. Arkadaşlarının sayesinde

bölüme kendisini ait hissettiğini belirtmiştir. Bölüme ait hissetmesi ve bölümün düzenlediği etkinlikleri

düzenlemesi arasında birbirini doğrudan etkileyen bir etkileşim olduğu söylenebilir. Bölüme ait hissettiği için

daha çok etkinliğe gitmekte ve bölümle ilgili etkinliklere gittikçe de kendini daha da bölüme ait

hissetmektedir.

Tablo 4.2 Ankara Üniversitesi Öğrencisinin Görüşmesindeki Olumsuz İfadeler(Görüşme No4)

1 Bölüme gelmeden sosyolojiyle ilgili hiçbir fikrim yoktu.

2 Sosyolog olarak çalışacağımı düşünmüyorum.

3 Meslek içi örgütlenme yetersiz.

4 Sosyologluğa meslek olarak bakmıyorum.

5 Bazı üniversiteler piyasaya yönelik dersler koyuyor.

Bölüme gelmeden önce sosyolojiye dair hiçbir fikri olmadığını söyleyen katılımcı ‘’ne çıkarsa bahtıma ‘’

dercesine bölümle ilgili bir bilgisi olmadan gelmiştir ancak sonrasında bölümü sevdiğini belirtmiştir.

Sosyolog olarak çalışacağımı düşünmüyorum ve sosyologluğa meslek olarak bakmıyorum ifadeleri salt olarak

ele alındığında olumsuz ifade olarak ele alınabilse de katılımcı sosyolojiyi bir yaşam tarzı olarak görmektedir.

Bu yüzden sosyolojinin yanına bir şeyler daha konduğunda ondan ‘‘ ekmek yenilebileceğini ’’düşünmektedir.

Piyasaya yönelik dersler konmasını da olumsuz bir durum olarak algılamaktadır.

Tablo 5.1 Ankara Üniversitesi Öğrencisinin Görüşmesindeki Olumlu İfadeler(Görüşme No5)

Page 179: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

1 Sosyoloji okumaktan memnunum.

2 Sosyoloji eğitimim bana yarar sağlıyor.

3 Bölümle ilgili bir sorunum yok.

4 Tercih hakkı olsa yeniden sosyoloji seçerim.

Katılımcı burada sosyoloji eğitimi bana yarar sağlıyor derken annesi ve çevresi tarafından böyle görüldüğünü

söylüyor.

Tablo 5.2 Ankara Üniversitesi Öğrencisinin Görüşmesindeki Olumsuz İfadeler(Görüşme No5)

1 Sosyoloji hakkında detaylı bir bilgim yoktu.

2 Sahada çalışmak konusunda yetersiz kalıyoruz.

3 Meslek olarak sosyoloji kendine yer edinememiş durumda.

4 Sosyoloji eğitimi bende bir şey değiştirmedi.

5 Dersin işleniş tarzı sıkıcı.

6 Genel durum iş bulma konusunda olumsuz

Katılımcı derslerin teorik olmasından dolayı sıkıldığını ve saha konusunda yetersiz olduğunu söylerken bu

tarz sosyoloji eğitiminin kendisine bir şey katmadığını belirtmektedir. İş bulma konusunda kaygısını

sosyolojinin tanınmamasına ve yer edinememesine bağlamaktadır.

Tablo 6.1 Ankara Üniversitesi Öğrencisinin Görüşmesindeki Olumlu İfadeler (Görüşme No6)

1 Sosyoloji sayesinde insanlarla olan ilişkilerim değişti.

2 Sosyoloji okumasam başka bölüm okuyamazmışım.

3 Sosyal yaşantım için büyük katkıları olacağını düşünüyorum.

Katılımcı sosyoloji eğitimiyle çevreye farklı baktığını, çevreyi ve sosyal yaşantısını anlayıp

yorumlayabildiğini ilişkilerini düzeltebildiğini belirtmektedir.

Tablo 6.2 Ankara Üniversitesi Öğrencisinin Görüşmesindeki Olumsuz İfadeler (Görüşme No6)

1 Sosyoloji bilinmediği için önemsiz görünüyor.

2 Sosyoloji ilişki olarak hayatımda bir şey değiştirmedi.

3 Kendimi sınıfıma ait hissetmiyorum.

4 Aynı ders farklı isimlerle iki üç kere veriliyor bu da sıkıcı oluyor.

Katılımcı farklı derslerin olmaması, kredilerin aynı içerikli derslerin farklı adlarla verilmesini eleştirmektedir.

Tablo 7.1 Ankara Üniversitesi Öğrencisinin Görüşmesindeki Olumlu İfadeler (Görüşme No7)

1 Sosyoloji hayatımda olumlu yönde bir değişim sağladı.

2 Ciddi anlamda farkındalık kazandım.

3 Sosyolojinin içinde olmaktan çok memnum.

4 Aldığım derslerin içerikleri çok yararlı.

Katılımcı farkındalık kazanmasını sosyolojinin kendine kattığı yarar olarak görmekte ve bundan çok memnun

olduğunu belirtmektedir.

Page 180: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo 7.2 Ankara Üniversitesi Öğrencisinin Görüşmesindeki Olumsuz İfadeler (Görüşme No7)

1 Sosyoloji sorunları kısa vadede çözülmez.

2 Meslek olarak yapamayacağımı düşünüyorum.

3 Sosyolojinin üzerinde ideolojik baskılar var.

Katılımcı sosyolojinin sorunlarının kısa vadede çözüleceğini düşünmediği için meslek olarak yer

edinemeyeceğinden dolayı meslek olarak yapamayacağını belirtirken sosyolojinin gelişmesini engelleyen

üzerindeki ideolojik baskılarada değinmektedir.

Tablo 8.1Gazi Üniversitesi Öğrencisinin Görüşmesindeki Olumlu İfadeler (Görüşme No8)

1 Sosyoloji hayatımı olumlu yönde etkiledi.

2 Olayların alt yapısında ki nedenleri düşünebiliyorum.

3 Dersler içerik olarak olması gerektiği gibi.

Katılımcı sosyolojinin kendi hayatına dair yararını olaylara geniş açıdan bakıp irdeleyebilmesine

bağlamaktadır.

Tablo 8.2 Gazi Üniversitesi Öğrencisinin Görüşmesindeki Olumsuz İfadeler(Görüşme No8)

1 Puanım sosyolojiye yetti.

2 Sosyoloji bir bilim olarak diğer sosyal bilimlerle etkileşemiyor.

3 Sosyolojinin iş sahası dar.

4 Sosyoloji psikoloji ile karıştırılıyor.

5 Başka bir bölüm de kendim daha çok gösterebilirdim.

6 Tercih ederek gelmedim ben hukuk istiyordum.

Katılımcı sosyolojinin sosyal bilimlerle etkileşim içinde olamamasını sosyolojinin sorunu olarak görmektedir.

Puanı yettiği için sosyolojide olduğu için kendini çok gösteremediğini sosyolojinin içine giremediğini

belirtmektedir.

Tablo 9.1 Hacettepe Üniversitesi Öğrencisinin Görüşmesindeki Olumlu İfadeler(Görüşme No9)

1 İlk tercihimdi sosyoloji.

2 Güzel bölüm.

3 Sosyoloji ile aramda uyum var.

Sosyolojinin ilk tercih olması sosyolojiye ilişkin algıların iyi olmasında etkilidir.

Page 181: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo 9.2 Hacettepe Üniversitesi Öğrencisinin Görüşmesindeki Olumsuz İfadeler(Görüşme No9)

1 Lisedeki sosyoloji dersinde pek bir şey anlatmamışlardı.

2 Hiç alan araştırması yapmıyoruz.

3 Sosyolojiyi pek bilmiyorlar.

4 Sosyoloji bakış açımı değiştirmedi.

5 Derslerimiz çok teorik.

6 Sosyolojinin önemi bilinmiyor.

7 Bölüme aidiyetim çok düşük.

8 İş imkanı iyi değil.

Alan araştırmalarının eksikliği bir sorun olarak görülmektedir. Katılımcı alan araştırması yapmak istediğini

belirtmiştir. Genellikle bölüme değil okuduğu üniversiteye yönelik tepkiler aldığını belirtmiş sosyoloji

bölümünün ise bilinmediğinden bahsetmiştir.

“Tekrar bir tercih hakkı sunulsa sosyolojiyi tercih eder misiniz?” sorusuna katılımcı ‘’Memnunum yani. İş

imkânı falan çok derdim olmasa da zengin bir çocuk olsam kesin sosyoloji okurdum zaten.’’ cevabını

vermiştir.

Tablo 10.1 Hacettepe Üniversitesi Öğrencisinin Görüşmesindeki Olumlu İfadeler(Görüşme No10)

1 Puanım buna yetti ama isteyerek geldim.

2 Bir hocam sayesinde sosyolojiyi sevdim.

3 Sosyolog olmanın kesinlikle bir meslek olduğunu düşünüyorum.

4 Çevremdeki sosyologlar hep başarılı.

5 Eleştirel bakıp sorguluyorum artık.

6 Bakış açım değişti.

7 Bölüme aidiyet derecem çok yüksek.

8 İyi ki sosyoloji bölümünü kazanmışım.

9 Sosyoloji ile aramda uyum olduğunu düşünüyorum.

Katılımcı sosyoloji hakkındaki fikirlerinin değişmesinin bir hoca sayesinde olduğunu şu cümlelerle

belirtmiştir. ‘‘Sınıfta aldığım klasik sosyoloji kuramları dersini veren hocam ile hayatım değişti. Başta

anlayamadım ama anlattıkları çok önemliydi. Boş konuşmuyordu. Kişilerin düşünüş tarzlarını dolu dolu

anlattığı için konu ilgimi çekmeye başladı. Bölüm mantıklı bir hale gelmeye başladı. Anlattığı insanların

düşündüğü şeyler hem etkileyici hem de faydalıydı benim için. Gerçekle bağdaşan şeylerdi.’’

Katılımcı lisans sonrasında eskiye oranla çok daha eleştirel bakıp her şeyi sorguladığını daha felsefi bir insan

olduğunu belirtmiştir.

Çevresindeki sosyologların başarılı olması sosyoloji bölümünü seçmesinde etkili olmuştur. Sosyolojinin

prestijli bir meslek olduğunu, çevresindeki sosyologların kazançlarının iyi olduğunu belirtmiştir.

Tablo 10.2 Hacettepe Üniversitesi Öğrencisinin Görüşmesindeki Olumsuz İfadeler(Görüşme No10)

1 Lisede sosyoloji dersi aldım hiç sevmedim.

2 İş şartları beni düşündürüyor.

3 Derslerin içeriği çoğunlukla boştu.

4 Sosyoloji bölümü donanımlı mezun etmiyor.

Page 182: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Bölüm ne kadar sevilse de iş şartlarının yeterli olmaması katılımcıda kaygıya yol açmaktadır. ‘‘Çok

memnunum ama iş şartları beni düşündürüyor. İş şartlarını düşündüğümde başka bir bölüm de olabilirdi

diyorum.’’ İfadesinde katılımcının belirttiği gibi iş şartları seçilen bölümden pişman olup olmama durumunu

etkilemektedir.

Tablo 11.1 Hacettepe Üniversitesi Öğrencisinin Görüşmesindeki Olumlu İfadeler(Görüşme No11)

1 Bölüme gelmeden önce sosyoloji ile ilgili bilgi sahibiydim.

2 Gelecekte sosyolojinin daha iyi olacağını düşünüyorum.

3 Sosyolojiyi isteyerek tercih ettim.

4 Sosyolojiyle birlikte bakış açım değişti.

5 Empati yapabiliyorum.

Katılımcı sosyolojiye puanı yettiği için değil başka bir sebeple gelmiştir. ‘‘Puanım aslında sosyolojiye göre

çok yüksekti ama rahat geçerim, diye düşündüm. Çok çeşitli bir alan gibi geldi. Öğretmen olup bir yere

tıkılmaktansa istediğin yerde çalabilirsin gibi.’’ İfadesinde bölümü kolay olduğu için tercih ettiğini belirtmiştir

ancak görüşmenin devamında bölümü umduğu gibi bulamadığını da aktarmıştır.’’

Tablo11.2 Hacettepe Üniversitesi Öğrencisinin Görüşmesindeki Olumsuz İfadeler(Görüşme No11)

1 Bölümü bitirdiğimde sosyolog olacağımı düşünmüyorum.

2 Sosyolojiye ilişkin olumsuz tepkiler alıyorum.

3 Sosyoloji tanınmıyor.

4 Örgütlenemiyoruz.

Katılımcı ‘‘Bölümü bitirdiğimde sosyolog olacağımı düşünmüyorum açıkçası. Bir sosyolog olabilmek için

bölümde verilen derslerin yeterli olduğunu düşünmüyorum. Kitaplar alıp kendini geliştirmek araştırmaları

adam gibi yapmak tezleri yürütmek gerekir o şekilde sosyolog olabileceğimi düşünüyorum. Mezun

olduğumda kendimi sosyolog olarak görmeyeceğim en azından. Birçok kongreye katılmadım, her şey teoride,

okudum, derslere girdim çıktım. Sosyolog toplumun içinde olmalı ben hiçbir şey yapmadığımı

düşünüyorum.’’ ifadesiyle sosyoloji bölümünü bitirme ile sosyolog olunmayacağını, sosyolog olmak için özel

çaba sarf etmek gerektiğini belirterek özeleştiri yapmıştır.

Sosyolojiye ilişkin aldığı tepkileri ise katılımcı şöyle belirtmiştir. ‘‘İki yıllık mı, ne olacaksın sen, sosyoloji

ne, sosyolog ne yapar gibi sorular… Kendimiz bile daha tam bilmiyoruz çünkü bakanlıklarda bile görev tanımı

yok. Zorluk yaşıyorum ne olduğunu pek anlamıyorlar.’’

Tablo 12.1 Hacettepe Üniversitesi Öğrencisinin Görüşmesindeki Olumlu İfadeler(Görüşme No12)

1 Öğrendiğim bilgilerle gündelik hayattaki olayları temellendirebiliyorum.

2 Olayları ele alışım farklılaştı, ilişkilerime mutlaka yansıtıyorum.

3 Dersler doğru sıra ve düzen içerisinde verilmekte.

Katılımcı sosyolojinin kazandırdığı bakış açılarıyla gündelik hayatına sokabildiğini belirtmektedir.

Page 183: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo 12.2 Hacettepe Üniversitesi Öğrencisinin Görüşmesindeki Olumsuz İfadeler(Görüşme No12)

1 Sosyolojinin ne anlama geldiğini bilmiyordum.

2 Ben kendimi başka mesleklere daha yakın görüyorum.

3 Sosyolojiyle aramda doğal bir uyum yok.

4 Bölüm öğretmenleri paylaşıma açık değil.

5 Sosyoloji yenilik kazanamıyor.

6 Sahaya yönelik değil teori içinde boğuluyoruz.

Katılımcı yaygın olan teorik eğitimden dolayı sahaya yönelinmemesinden dolayı boğulduğunu belirtmektedir.

Sosyolojinin yenilik kazanamamasını Batı'dan aldıklarımızla yetiniyor olmamıza bağlamakta ve hocaların

etkisizliğine değinmektedir.

Tablo 13.1 Hacettepe Üniversitesi Öğrencisinin Görüşmesindeki Olumlu İfadeler (Görüşme No13)

1 Sosyolojiye iyi ki gelmişim dedim.

2 Bölümün bana çok şey kattığını düşünüyorum.

3 Bölüm hocaları çok donanımlı ve ilgililer.

4 Sosyologlar çok geniş bir bakış açısına sahip.

Katılımcı bölümünü sevmesini ve bölümüne bağlanmasını hocaların ilgi ve donanımlarına bağlamaktadır.

Sosyolojinin kazandırdığı geniş bakış açısının kendisine ‘’iyi ki gelmişim’’ dedirttiğini belirtmektedir.

Tablo 13.2 Hacettepe Üniversitesi Öğrencisinin Görüşmesindeki Olumsuz İfadeler(Görüşme No13)

1 Sosyoloji okuduğum için birinci sınıfta pişmandım.

2 Kendimi bölüme çok fazla ait hissedemiyorum.

3 Aslında psikoloji istiyordum.

Katılımcı psikoloji istediğini fakat puanı sosyolojiye yettiği için sosyolojiye geldiğini bundan dolayı da

bölüme dair aidiyet duyamadığını belirtmekte ve bunun 1.sınıfta pişmanlık yarattığını vurgulamaktadır.

Tablo 14.1 ODTÜ Öğrencisinin Görüşmesindeki Olumlu İfadeler (Görüşme No14)

1 Mezun olduğumda iş bulabileceğimi düşünüyorum.

2 Derslerden memnunum.

3 Sosyoloji ile uyumlu olduğumu düşünüyorum.

4 Daha geniş bakabiliyorum.

Katılımcı mezun olduğunda iş bulabileceğini ancak bunun bölüm sayesinde değil okulundan dolayı

olabileceğini belirtmiştir.

Tablo 14.2 ODTÜ Öğrencisinin Görüşmesindeki Olumsuz İfadeler (Görüşme No14)

1 Psikolojiye puanım yetmediği için sosyolojiyi seçtim.

2 Bölüme gelmeden sosyolojiye dair bir fikrim yoktu.

3 Sosyoloji bilinmiyor.

4 Dersler daha çok teorik işleniyor.

5 Meslek içi örgütlenme yok.

6 Sosyoloji nedir gibi sorularla karşılaşıyorum.

7 Sosyolog ne yapar hala bilmiyorum.

8 Eğitim olarak hala beklediğimi bulamıyorum.

Page 184: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Katılımcı derslerin çoğunlukla teorik olduğunu bunun yanında profesyonel insanlarla birlikte sahaya inmek

istediğini de belirtmiştir. Meslek içi örgütlenmenin olmadığını belirterek ‘’ Şu an yok bence. Olsaydı zaten

sosyoloji daha çok duyulurdu.’’ şeklinde ifade etmiştir.

Tablo 15.1 ODTÜ Öğrencisinin Görüşmesindeki Olumlu İfadeler(Görüşme No15)

1 Meslek olarak sosyolojinin önünü açık görüyorum.

2 Bölümüm bana güven veriyor.

3 Önemsenen ve değer gören bir bölüm.

Katılımcı çevresinin sosyolojiyi önemsediğini ve sosyolojiye değer verdiğini belirtmektedir. Bu durum

kendisini gururlandırmaktadır. Sosyolojinin önünü meslek olarak açık gördüğü için iş bulma konusunda

kaygısı yoktur bu da kendisine güven vermektedir.

Tablo 15.2 ODTÜ Öğrencisinin Görüşmesindeki Olumsuz İfadeler (Görüşme No16)

1 Hiç planlamıyordum, pat diye seçtim.

2 Bölüm liseden farklı olmuyor.

3 Sorgusuz sualsiz yeniden sosyolojiyi seçerdim diyemem.

4 Sosyolojinin örgüt sorunu var.

5 Ailemle iletişimde olumsuz bir etkisi olmuş olabilir.

6 Sosyoloji hakkında bir bilgiye sahip değildim.

Katılımcı sosyolojinin sorunlarından dolayı tekrar gözüm kapalı sosyolojiye seçerdim diyememektedir.

Tablo 16.1 ODTÜ Öğrencisinin Görüşmesindeki Olumlu İfadeler (Görüşme No16)

1 Sosyoloji hakkında araştırma yapmıştım.

2 Bölümden fazlasıyla memnunum.

3 Sosyolojinin bana katkısının fazla olacağını düşünüyorum.

Katılımcı sosyolojiye araştırma yapıp geldiğini ve yaptığı araştırmalar sonucunda sosyolojinin kendisine

katkısının olacağını düşünmektedir. Şimdiye kadar da memnuniyetinin devam ettiğini vurgulamaktadır.

Tablo 16.2 ODTÜ Öğrencisinin Görüşmesindeki Olumsuz İfadeler(Görüşme No16)

1 Bölüm içi bir birlikten bahsetmek pek mümkün değil sanırım.

2 Bu işin içinde olanlar bile sosyolojiye ilgisiz.

3 Derslerin bizden alım ve beklentisinin daha farklı olması gerektiği kanaatindeyim.

Katılımcı sosyolojinin içinde olanların bile sosyolojiye ilgisiz olmasından dolayı bölüm içi birlikteliğin

olamadığını belirtmektedir.

Page 185: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo 18.1Öğrencilerin Olumlu Ortak İfadeleri

1 Eğitime Dair

Çok yararlı dersler var. (3.-12. Görüşmeler)

İyi ki sosyoloji bölümünü kazanmışım, bölümden memnunum. (3.-4.-5.-9.-10.-11.-16. Görüşmeler)

Bölüme aidiyet derecem yüksek. (3.-4.-10. Görüşmeler

2 Mesleğe Dair

Olumlu ortak ifade bulunmamaktadır.

3 Yaşam tarzı olarak sosyolojiye dair

Sosyoloji bakış açımı değiştirdi. (görüşme no: 2 – 3 – 4 – 10 – 11) Sosyolojinin bana hayatımda katkıları olacağını düşünüyorum. (görüşme no: 6 – 8)

Sosyoloji ile kişiliğim arasında uyum var. (görüşme no: 8 – 9 – 10 – 14 )

4. Sonuçlar

Sosyolojinin öğrencilerin bakış açısının genişlemesinde büyük bir etkisi vardır . Bu katkılar açısından düşünüldüğünde öğrenciler genellikle bölümleri hakkında olumlu cümleler söylemişlerdir. Ancak meslek söz konusu olduğunda öğrencilerin genelinin

karamsar olduğu söylenebilir. Eğitim konusunda ise başka bir bölüm değil de sosyoloji bölümünü kazanmışım diyenlerin de az

sayıda olmadığı görüşmelerden anlaşılmaktadır. Bölümü isteyerek seçenler de genellikle bölüme aidiyet duymaktadır.

Tablo 18.2Öğrencilerin Olumsuz Ortak İfadeleri

1 Eğitime Dair

a. Lisedeki sosyoloji eğitimi düz,sıkıcı,ezbere yönelik.(3.-9.-10.Görüşmeler)

b. Bölüme puanım yettiği için geldim.(1.-2.-8.-14. Görüşmeler)

c. Hocalar kendi görüşlerini empoze etmeye çalışıyorlar. (1.-2. Görüşmeler)

d. Alana inemiyoruz. (1.-2.-5.-9.-11. Görüşmeler) e. Ders içerikleri eksik(3.-6. Görüşmeler)

2

Mesleğe Dair

a. Öğrenciler örgütlenmenin olmadığını ya da çok yetersiz olduğunu belirtmişlerdir. (1.-4.-11.-14.-15.-16. Görüşmeler)

b. Sosyolog olarak çalışabileceklerini düşünmemektedirler. (4.-7.-10.-11. Görüşmeler)

c. Iş bulma sorun olarak görülmektedir.(1.-2.-4.-8. Görüşmeler)

3 Yaşam tarzı olarak sosyolojiye dair

a. Sosyoloji bakış açımda bir değişiklik yaratmadı. (1. – 15. Görüşmeler )

b. Kişiliğim ve sosyoloji uyumlu değil. (2. – 7. – 12. Görüşmeler )

4 Sonuçlar

Lisedeki sosyoloji dersinin olması sosyoloji bölümünü seçmeden önce öğrencilerin sosyoloji hakkında fikir sahibi olmalarını

sağlamaktadır. Öğrencilerin ifadelerinden genellikle lisedeki sosyoloji öğretmeninin, öğrencilerin sosyoloji algıları üzerinde etkili olduğu görülürken kimi öğrenciler lisedeki sosyoloji dersini hiç sevmediklerini lisansta gördükleri ile alakasının olmadığını

belirtmişlerdir. Bölüme puanım yettiği için geldim sözcüğü ağız birliği yapılmışçasına pek çok mülakatta görülmektedir.

Örgütlenmenin yetersiz olduğu ya da hiç olmadığı belirtilmiştir ve bu durum öğrenciler tarafından olumsuz olarak algılanmaktadır.

KAMUDA ÇALIŞAN SOSYOLOGLARLA GÖRÜŞMELER

Görüşme No 1: Aile Ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nda çalışan erkek sosyolog

Görüşme No 2: Aile Ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nda çalışan erkek sosyolog

Görüşme No 3: Çankaya Belediyesi’nde çalışan kadın sosyolog

Görüşme No 4: Çankaya Belediyesi’nde çalışan kadın sosyolog

Görüşme No 5: Altındağ Belediyesi’nde çalışan kadın sosyolog

Görüşme No 6: Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nda çalışan erkek sosyolog

Görüşme No 7: Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nda çalışan erkek sosyolog

Görüşme No 8: Çankaya Belediyesi’nde çalışan kadın sosyolog

Görüşme No 9: Çankaya Belediyesi’nde çalışan kadın sosyolog

Görüşme No 10(a): Çankaya Belediyesi’nde çalışan kadın sosyolog

Page 186: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Görüşme No 10(b): Çankaya Belediyesi’nde çalışan kadın sosyolog

Görüşme No 11: Altındağ Belediyesi’nde çalışan kadın sosyolog

Aşağıda kamuda çalışan sosyologlarla yapılan mülalarda belirtilen olumlu ve olumsuz ifadelerin tabloları

verilmiştir.

Tablo 1.1 Kamu Çalışanı Erkek Sosyoloğun Olumsuz İfadeleri ( Görüşme no:1)

1 Küflenmiş adamlar.

2 Tekrar lisede ders almaya mecbur kişiler.

3 Nitelikli personelin olması lazım.

4 Başbakanın yanında kaç tane sosyoloji bilen var?

5 İşe yaramaz personel.

6 İdeolojisine bakılmadan eleman alınmalı.

7 Sosyoloji anlaşılmıyor.

Tablo1.2 Kamu Çalışanı Erkek Sosyoloğun Olumlu İfadeleri (Görüşme no:1)

1 Aldığım eğitimin mutlaka faydası var.

2 Faydası olduğunu düşünüyorum.

Katılımcı aldığı sosyoloji eğitiminin faydasını gördüğünü söylüyor. Ancak sosyoloji eğitimi veren kişilerin

yetersiz ve ‘’küflenmiş’’ olduğunu söylüyor ve sosyoloji eğitimindeki sorunların giderilmesi için bu

kadroların değiştirilmesi gerektiğini düşünüyor.

Tablo2.1 Kamu Çalışanı Erkek Sosyoloğun Olumsuz İfadeleri ( Görüşme no: 2)

1 Somutlukta nasıl ölçülebileceğini bilmiyoruz.

2 Hep teori.

3 Türkiye’de kurumların nasıl işlediğini bilmiyoruz.

4 Yaşadığımız hayata yabancıyız.

5 Sistem öğretmiyor.

6 Yanlış öğreniyoruz, eksik öğreniyoruz.

7 Meslek olarak sosyoloji bilinmiyor.

8 Artık idare bilmemiz lazım.

Tablo 2.2 Kamuda Çalışan Erkek Sosyoloğun Olumlu İfadeleri(Görüşme no:2)

1 Aldığım eğitimin faydası var.

2 Çok güzel.

Katılımcı, verilen eğitimin güzel şeyler içerdiğini ancak eksik olduğunu vurguluyor. Özellikle kurumların

işleyişi konusunda eksik bilgi alındığını , hayata geçtiğinde kolay uygulanamadığı , kurumların işleyişini

bilmediği için sosyologların bir kurumda işe başladığında sıfırdan öğrenmek zorunda kaldığına vurgu yapıyor.

Tablo 3.1 Kamuda Çalışan kadın Sosyoloğun Olumsuz İfadeleri (Görüşme no:3)

1 Akademide devam edecek gibi eğitim alıyorsun ama aslında öyle bir şey yok.

2 Daha gerçekçi olmalı.

3 Kendimizi eğlendiriyoruz.

4 Çok eksik eğitim almışım , hiç araştırma çalışması yapmadım.

Page 187: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo 3.2 Kamuda Çalışan Kadın Sosyoloğun Olumlu İfadeleri (Görüşme no:3)

1 Bir zararını görmedim.

2 Bakış açısı katıyor.

3 Fayda sağlayan şeyler.

Katılımcı, aldığı eğitimin faydalarını görse de genel olarak eksik ve fazla şekilde akademiye yönelik olduğunu

bu sebeple de gerçekçi olmadığını, ayrıca saha çalışmasını ilk yaptığında aldığı eğitimin eksikliklerinden

dolayı zorlandığını dile getirmiştir.

Tablo 4.1 Kamuda Çalışan Kadın Sosyoloğun Olumsuz İfadeleri (Görüşme no:4)

1 Fazlalaştıkça eğitimin kalitesi düşüyor.

2 Yüksek lise gibi.

3 Daha fazla sahada çalışılabilir.

4 Stajlar çoğaltılabilir , zorunlu staj olabilir.

Tablo 4.2 Kamuda Çalışan Kadın Sosyoloğun Olumlu İfadeleri (Görüşme no:4)

1 Olumlu etkileri var.

2 Katkısını görüyorum.

3 Hocalarımız bizi iyi yönlendirdi.

Katılımcı, aldığı sosyoloji eğitiminin faydalarını iş yaşantısında gördüğünü dile getiriyor. Ancak Türkiye’de

açılan sosyoloji bölümünün fazlalaşmasının verilen sosyoloji eğitimin kalitesini düşürdüğü ve üniversiteyi bir

nevi ‘’yüksek lise’’ye dönüştürdüğünü düşünüyor. Aynı zamanda uygulamalı ders sayısının artması

gerektiğine ve staj gibi olanaklarla bunun sağlanabileceğine vurgu yapıyor.

Tablo 5.1 Kamuda Çalışan Kadın Sosyoloğun Olumsuz İfadeleri (Görüşme no:5)

1 Daha fazla saha çalışması olmalı.

2 Kontenjanların azaltılması lazım.

3 Çok fazla mezun var.

4 Açık öğretim çok çok kötü oldu.

Tablo 5.2 Kamuda Çalışan Kadın Sosyoloğun Olumlu İfadeleri (Görüşme no:5)

1 Teorik olarak yeterli olduğunu düşünüyorum.

2 Üniversitenin hocalarının çok iyi yerlerde olduğunu düşünüyorum.

3 Teorik açıdan hepsi gayet tamam.

4 Okuduğun şeyleri şu an pratiğe döküyorum.

Katılımcı , aldığı sosyoloji eğitiminden oldukça memnun olduğunu dile getiriyor. Teorik açıdan aldığı

eğitimin oldukça tatmin edici olduğunu söylerken , saha çalışmalarına daha fazla ağırlık verilmesi gerektiğini

düşünüyor.

Tablo 6.1 Kamu çalışanı erkek sosyologun olumlu ifadeleri (Görüşme No 6)

1 Kendi bölümümle alakalı yaptığım işten tat aldım.

2 Bir şeyden zevk aldığınız zaman onun saati önemli değil.

3 Aldığım eğitimin faydası var.

Page 188: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo 6.2 Kamu çalışanı erkek sosyologun olumsuz ifadeleri (Görüşme No 6)

1 Sosyoloji ile hiçbir ilgisi yok uzaktan yakından.

2 Yaptığım işle aldığım eğitim arasında çok fark var.

3 Kamunun sosyolojiden anladığı yok.

4 Bizle alakalı bir şey bilmiyorlar.

5 Kravatla adam olduk ama hala alışmadım.

6 Maaş açısından aynı şartlara sahip değiliz.

7 Bilgi sosyolojisine ilgim vardı okumalarım o yöndeydi ama belgelenebilir bir şey yapmadım.

8 İşe yarayacak kimse yok ki piyasada.

9 Beyinler ölmüş.

10 Ben sosyoloji bitirdim sosyoloji mezunu oldum sosyolog olamadım.

11 Sosyolojiyle ilgili nitelikli bir iş yapabileceğime inanmıyorum açıkçası.

12 Kim neye hakkı olduğunu bilecek durumda değil.

13 Bugün Türkiye’de sosyoloji anlayacak pek eleman yok yani.

14 İnsan evraklaşıyor.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nda çalışan 33 yaşındaki sosyolog, kendi bölümü ile ilgili yaptığı işlerden

zevk aldığını ve böyle olması halinde, çalışma saatinin önemli olmadığını belirtiyor. Özel sektörde çalışırken

böyle olduğunu, şimdi ise kamuda durumun farklı olduğunu, yaptığı işin sosyoloji ile uzaktan yakından alakası

olmadığını, şu an yaptığı iş ile aldığı eğitim arasında çok fark olduğunu belirtiyor.

Kendi cümlelerinden aktarmak gerekirse: “Yaptığım işle aldığım eğitim arasında çok fark var. Şu an sosyal

hizmet merkezi diye bir şey kuruyoruz. Yaptığım iş adamın sosyal hizmet merkezi olarak bize önerdiği yerin

iç dizaynına bakıyoruz, kapı isimliğinin rengi, kapı kenarına çekilen şerit, koltuğun rengi. Tamamen

sosyolojiyle alakalı. Dizayn sosyolojisi diye bir şey zorlamışlar böyle olmuş.”

Sosyolog kamunun sosyolojiden anlamadığını, sosyoloji ile ilgili bir şey bilinmediğini, beyinlerin öldüğünü,

sosyoloji bölümü mezunu olmasına rağmen ‘sosyolog’ olamadığını belirtiyor. Sosyoloji ile ilgili nitelikli bir

iş yapabileceğine dair bir inancının kalmadığını aynı şekilde dile getiriyor.

Tablo 7.1 Kamu çalışanı erkek sosyologun olumlu ifadeleri (Görüşme No 7)

1 Yaptığım işten ben çok keyif alıyorum, bundan bu beni tatmin ediyor

2 Eğitimimin mesleğime olumlu etkileri var.

Page 189: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo 7.2 Kamu çalışanı erkek sosyologun olumsuz ifadeleri (Görüşme No 7)

1 Bence yeterince istihdam yok.

2 Meslek olarak sosyoloji bilinmiyor, bir uzmanlık alanı olarak, bir eksper olarak meslek bilinmiyor.

3 Özel dayanılacak gibi değildi o yüzden kamuya geçtim.

4 Özel sektör korkunç bir dönemdi.

5 Ne alınan ücretlerde ne özlük haklarında diğer mesleklerle şartlar eşit değil.

6 Psikologlar, öğretmenler, sosyal çalışmacılar falan bunlardan mesela sosyologlar hepsinden düşük maaş alıyor.

7 Onlar meslek elemanlarını bulundukları ideolojiye göre ya da sahip oldukları değerlere göre seçiyorlar.

8 Sosyolog şu işi yapar diye tanımlanış bir görev yok.

9 Kadrolar tahsis ediliyor ama doldurulmuyor.

10 1980’e kadar devletin kalkınma planında sosyolog istihdamına yönelik kararlar varken 80 darbesiyle birlikte

bırakın işe almayı tamamen kaldırdılar.

11 Besin gibi bakıyorsunuz insanlara.

12 Türkiye’de kurumların nasıl işlediğini bilmiyoruz.

13 Sosyolog mezun oluyor bir toplumu analiz etmesini bekliyorsunuz ama o toplumda ki kurumların nasıl işlediğini

bilmiyor.

14 Biz ülkenin yönetimi hakkında bir şey bilmiyoruz ki neyini araştıralım.

Aile ve sosyal Politikalar Bakanlığı’nda çalışan 36 yaşındaki sosyolog, eğitiminin mesleğime olumlu katkısı

olduğunu, yaptığı işten çok keyif aldığını, tatmin olduğunu belirtiyor. Meslek olarak sosyolojinin

bilinmemesinden, bir görev tanımının olmamasından şikâyet ediyor. Aynı şekilde istihdamın yetersiz

olmasından, özel sektörün ise korkunç olmasından bahsediyor. 1980 öncesi kalkınma planlarında sosyologun

istihdam edilmesine yönelik kararların olduğunu, fakat 80 sonrası bunun kaldırıldığını belirtiyor.

Sosyoloji eğitimine ilişkin ise “ (...) biz toplumsal yapıyı biliyoruz, nelerden etkilendi, nasıl değişti her şeyi

biliyoruz ama bunların somutlukta nasıl ölçülebileceğini, görüntülerin nasıl olduğunu bilmiyoruz” diyerek

uygulama alanına işaret ediyor.

Tablo 8.1 Kamu çalışanı kadın sosyologun olumlu ifadeleri (Görüşme No 8)

1 Sosyoloji insana bir bakış açısı kazandırıyor.

2 Bilinçsiz bir tercih yapmışım zamanında.

3 Ben sosyal hizmet uzmanı olmalıymışım, atıyorum sosyal hizmetlerde okumalıymışım.

4 Tatillerin belli, sosyal imkânlar iyi, kaçta girip çıkacağın, mesai saatlerin belli kamuda o yüzden daha avantajlı, daha iyi yani.

Page 190: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo 8.2 Kamu çalışanı kadın sosyologun olumsuz ifadeleri (Görüşme No 8)

1 Kendimi bir sosyolog olarak tanımlamadım.

2 Okulda çok soğuttular bizi sosyolojiden.

3 Akademisyenlerle ilgili olumsuz fikirlerim oluştu.

4 Bana sosyolog demek çok ayıp olur.

5 Eğitim kâğıt üzerinde kaldı, teorikti, hiçbir şey yoktu.

6 Sosyolog gibi değil de çok angarya iş var sen değil de başka biride olsa, sosyolog olmayan da o işi yapabilir.

7 Kamuda pek bir istihdam yok sosyologların.

8 Sosyal hizmet uzmanının iş tanımı belli sosyologun da öyle olması lazım ama öyle bir belirlenme olmadı.

9 Özel sektör bir tehdit gibi her an her şey olabilir gibi. Dolayısıyla hep bir gelecek kaygısıyla yaşıyorsunuz zaten. Ne yaptığın belli değil.

10 Sosyolog diyince ne yapıyorsunuz ki siz oluyor.

11 Lisans sonrası bir çalışma yapılmadığı sürece sosyologların çok ilerleyemediği belli.

12 Akademik eğitimden de çok uzak kaldığım için eğitim sistemine yönelik bir eleştiri yapamıyorum.

13 Akademik ortamda akademik alanda devam edecek missin gibi eğitim alıyorsun ama aslında öyle bir şey yok.

14 Eğitim de biraz daha gerçekçi olmalı.

15 Hiç bir fikrim olmadan mezun oldum ben ne yapabilirime dair mesleki anlamda.

Çankaya Belediyesi’nde çalışan 33 yaşındaki kadın sosyolog, kendisini bir sosyolog olarak görmediğini

belirtiyor. Sebep olarak ise eğitimin teorik olduğu için kâğıt üzerinde kaldığını, akademisyenler ile ilgili

olumsuz fikirlerinin oluştuğunu belirtiyor.

Kurumda ne iş olsa yapar vaziyette olduklarını, belli bir görev tanımlarının olmadığını belirtiyor. Lisans

sonrası çalışma yapılmadığı sürece sosyologların çok ilerleyemeyeceğini belirtiyor.

Tablo 9.1 Kamu çalışanı kadın sosyologun olumlu ifadeleri (Görüşme No 9)

1 Bizim belediyenin koşulları iyi aslında

2 Çalışma koşulları bakımından daha esnek koşullarda çalışıyoruz.

3 Diğer özel şirketlere göre maaşımız daha iyi

4 Eğitimimin mesleğime olumlu etkileri var. Her anlamda olumlu katkısı oluyor

5 Hocalarımızın da bizi iyi yönlendirdiğini düşünüyorum

Page 191: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo 9.2 Kamu çalışanı kadın sosyologun olumsuz ifadeleri (Görüşme No 9)

1 Burada sosyal hizmet uzmanı gibi çalıştığımı düşünüyorum

2 İş imkânı olmadığı için sosyal hizmet uzamanı gibi çalışmaya devam ediyorum.

3 Sosyologların kamudaki istihdamını çok yetersiz görüyorum.

4 Başka şekilde iş bulamadığım için maalesef burada (belediyede) çalışmaya devam ediyorum.

5 Özel sektörde, kıyıda köşede kalmışlar, sosyolog muamelesi yapmıyor.

6 Özel sektörde sosyologları pek fazla işin içine katmıyorlar.

7 Özel sektörde daha az maaş alıyorlar ve kendi işini yapamıyorsun.

8 Görülen muameleden tutun da alınan maaşa kadar diğer mesleklerle aramızda çok fazla fark var.

9 Sosyolojiyi isteyerek yazmamıştım

10 Kendimi geliştirmedim

11 Çalışırken kendime ait bir şey yapmak istemiyorum

12 Yeni ekip arkadaşlarıyla şu an aramız pekiyi değil. Çok fazla çatışıyoruz

13 Sosyolojinin en büyük sorunu istihdam

14 Sosyoloji bölümü fazla olmasın.

15 Yaptığım işin sosyoloji ile ilgili olduğunu düşünmüyorum.

Çankaya Belediyesi’nde çalışan 31 yaşındaki kadın sosyolog, çalıştığı kurumun koşullarının iyi olduğunu

belirtiyor. Eğitiminin mesleğine olumlu katkısı olduğunu, hocalarının da kendisini iyi yönlendirdiğini

belirtiyor.

Diğer çoğu sosyologun şikâyetçi olduğu benzer şeylerden şikâyetçi. Yaptığı işin sosyoloji ile ilgili olmadığını,

sosyal hizmet uzmanı gibi çalıştığını, sosyologların kamudaki istihdamının yetersiz olduğunu, özel sektörün

şartlarının kötü olduğunu belirtiyor. Ayrıca sosyoloji bölümünün çok fazla açılmasının, kaliteyi düşürdüğünü

ve üniversiteyi yüksek liseye çevirdiğini belirtiyor.

Yaptığı işin sosyoloji ile ilgili olmadığını “ben burada sosyal hizmet uzmanı gibi çalıştığımı düşünüyorum.

Ve her fırsatta da söylüyorum. Maalesef iş imkanı olmadığı için bu şekilde çalışmaya devam ediyorum. Sosyal

hizmet uzmanı gibi çalışıyorum. 2 yıllıkta bu açık öğretim sosyal hizmeti okudum. Sonrasında Atatürk

Üniversitesi’nde 4 yıllığa tamamlayacağım” şeklinde dile getiriyor.

Tablo 10.1 Kamu çalışanı kadın sosyologun olumlu ifadeleri (Görüşme No 10)

1 Geçmişte özel sektörde çalışmayı tercih ediyordum.

2 Burası şu an da bana uygun olan bir yer.

3 Kimse bize proje yapmayın demiyor

4 Aldığım eğitimin bana farklı bir katkısı var.

5 Birlikte çalıştığımız kişilerle eşit koşullara sahibiz.

Page 192: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo 10.2 Kamu çalışanı kadın sosyologun olumsuz ifadeleri (Görüşme No 10)

1 Sosyal hizmet olarak görülen işleri yapıyorum

2 Bizi birçok iş alanında da kullanıyorlar.

3 Kamuya geçme olanağı sağlanmadı.

4 Kamuya mülakatta alınmama gibi bir durumum var.

5 Beni beğenmiyorlar genelde!

6 Ailesel sorumluluklarım artınca mesleğimde bir gerileme oldu.

7 Şu an burada yaptığımız iş artık sosyoloji olarak görünmüyor.

8 Ben bir araştırma yapmıyorum.

9 Sahaya çıkıp araştırma yapmıyoruz.

10 Biz artık üretmiyoruz burada.

11 Önümüz açık değil.

12 Aldığım sosyoloji eğitimi ile burada yaptıklarım tam olarak örtüşmüyor.

13 Aldığım eğitim yeterli değildi, eksiklikleri vardı.

14 Sosyoloji bölümü çevrem tarafından hiç bilinmiyordu.

15 Burada sosyolojinin çok ne anlama geldiğini bilen yok.

Daha önce üniversitede doktorasını tamamlayıp, akademisyenlik de yaptığını belirten 33 yaşındaki sosyolog,

geçmişte özel sektörde çalışmayı tercih ettiğini “ben o zaman evli değildim, çocuğum yoktu ve özel sektörde

çalışmayı tercih ediyordum. Şu anda idealistliğim azaldı, evliyim ve bir çocuğum var dört yaşında ve burası

şu an da bana uygun olan bir yer” şeklinde açıklıyor.

Kamuda çalışmak için başvurduğunda, mülakatlarda elendiğini belirtiyor. Bunun nedeninin ise, siyasi

olduğunu “yani mesela ben bunu çok basite indirgiyorum, işte İzmirliyim, ODTÜ sosyoloji mezunuyum,

Çankaya belediyesinde çalışıyorum, DİSK (Genel-iş) üyesiyim başka sebep lazım mı bilemiyorum da… Yani

ben aktif olarak siyasi hiçbir şeyin içinde olmasam da böyle bir kimliğim var” sözleri ile dile getiriyor.

Ayrıca mesleğinin, bölümünün çevresi tarafından bilinmediğinden şikâyet ediyor

Tablo 11.1 Kamu çalışanı kadın sosyologun olumlu ifadeleri (Görüşme No 11)

1 Yaptığım iş sosyoloji ile kesinlikle bağlantılı.

2 Şu an işimden memnunum ama…

3 Yüksek lisans yapmak istiyorum kendi alanımda.

4 Belediyenin bana yoksulluk projesinde çok fazla katkısı oldu.

5 Eğitimimin mesleğime katkısı olumlu.

6 Kurumda bizim fikirlerimizi de önemsiyorlar.

1 Okuduğum okulda kendi isteğimle saha çalışmalarına katıldım.

2 Teorik anlamda verilen eğitim yeterliydi.

3 Sosyoloji bölümü kontenjanlarının azaltılması lazım.

Page 193: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo 11.2 Kamu çalışanı kadın sosyologun olumsuz ifadeleri (Görüşme No 11)

1 Yaptığım işin akademik olarak sosyoloji ile çok fazla ilgisi yok.

2 Sosyologların kamuda ki istihdamı berbat.

3 İstihdam çok yetersiz.

4 Yeteri kadar mesleği icra ettiğimi düşünmüyorum.

5 Taşeron olarak çalışıyorum.

6 Dershane kendi alanımda bir katkı sağlamadı.

7 Sosyoloji dışındaki bölümlerle ortak çalışmamız yok.

8 Sosyoloji eğitiminde daha fazla saha çalışması olması gerekir.

9 Daha fazla saha eğitimi almak isterdim.

10 Ben pek çok bilgiyi unuttum.

Altındağ Belediyesi’nde çalışan kadın sosyolog, yaptığı işin sosyoloji ile kesinlikle bağlantılı olduğunu, fakat

akademik bir bağlantının olmadığını belirtiyor. Teorik olarak verilen eğitimin yeterli olduğunu düşünüyor ve

yüksek lisans yapmak istediğini belirtiyor.

Sosyoloji eğitimine ilişkin “kontenjanların azaltılması lazım. Bu da Türkiye de mümkün değil. Yâ da

kapatılması lazım, bir kaç sene sosyoloji öğrencisi alınmaması lazım. Çünkü çok fazla mezun var, sosyal

hizmet uzmanı var, açıktan sosyoloji var ve bu yüzden istihdam çok çok yetersiz, zayıf yani” diyerek, bölümün

çok fazla mezun vermesinden yakınıyor. Ayrıca açık öğretim ve sosyal hizmetler bölümünün açılması ile çok

fazla mezuniyetin, doğallığında istihdamı olumsuz etkilediğini belirtiyor. Şirket üzerinden belediyeye taşeron

olarak çalıştığını belirtiyor.

Tablo 12.1 Kamuda Çalışan Sosyologların Olumlu İfadelerinin Ortak Kümelenmeleri

1. Sisteme dair

Aldığım eğitimin faydası var (1.-2. görüşmeler)

Eğitimin mesleklerine olumlu bir katkısının olduğunu belirtiyorlar. (4.-5-6. görüşmeler)

Sosyolojinin hayatlarına değer, mutluluk vb. olumlu şeyler kattığını belirtiyorlar. (3.-4.-5 görüşmeler)

2. Kişisel görüş

a. Yaptığım işten keyif, tat alıyorum (1.-2. görüşmeler)

3. Sonuçlar

Alınan eğitimin ne kadar sıkıntıları olursa olsun, her halükarda faydasının görüldüğü belirtilebilir. Bölümü bitirip

sosyologluk yapanlar, işini severek icra etmektedirler. Bu anlamda kendi işini yaptıkları sürece, mesleğini sevdiklerini belirtmek gerekir.

Sosyoloji bölümü okumalarından dolayı, aldıkları eğitimin hem mesleklerine hem de genel olarak yaşamlarına

olumlu anlamda katkı sunduğunu belirtiyorlar. Bundan dolayı şanslı olduklarını belirtiyorlar.

Kamuda çalışan sosyologlar , sosyolojinin sorunları olarak dile getirdikleri şeylerde meslek olarak

sosyolojinin bilinmemesi ve tanınmamasını ortak problem olarak görmüşlerdir. Bu probleme ve diğer

şikayetlerine rağmen aldıkları sosyoloji eğitiminin faydasını görmekte ve bu bilgileri iş hayatında da

uygulayabilmektedirler.

Page 194: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo 12.2 Kamuda Çalışan Sosyologların Olumsuz İfadelerinin Ortak Kümelenmeleri

1. Sisteme dair

a. Sosyal hizmet uzmanı ile aynı kategoriye koyulup, bu şekilde çalıştırıldıklarını belirtiyorlar. (4.-5(a).

görüşmeler) b. Kamuda istihdamın yeterli olmadığını söylüyorlar. (3.-4.-5(a).-6. görüşmeler)

c. Sosyoloji eğitiminin daha çok sahaya yönelik, pratiğe yönelik olması gerektiğini belirtiyorlar. Sadece teori ile

boğulmaması gerektiğini düşünüyorlar. (3.-5(a).-5(b).-6. görüşmeler) d. Sosyoloji mesleğinin ne olduğuna dair, toplumda ve kamuda bir fikrin olmadığını, tanınmadığını belirtiyorlar.

. (3.-5(a).-5(b). görüşmeler)

e. Özel sektörde belirsiz bir çalışma durumu var, ne yaptığın belli değil, her işi de yapma ihtimalin var, sosyolog gözü ile bakılmıyor. (3.-4. görüşmeler)

f. Sosyoloji bölümü dışındaki bölümlerle ortak çalışmalarının olmadığını, çok fazla çatıştıklarını belirtiyorlar.

(6.-4. görüşmeler) e.Meslek olarak sosyolojinin pek bilinmiyor, kamu sosyolojiden anlamıyor (1.-2. görüşmeler).

2. Kişisel görüş

a. Yaptıkları işin sosyoloji ile ilgili olduğunu pek düşünmüyorlar (1.-2.-5(a).-5(b).-6. görüşmeler) b. Yeteri kadar kendilerini geliştirmediklerini, gelişimine bir şeyler katamadıklarını ve üretemediklerini

belirtiyorlar (3.-4.-5(a).-6. görüşmeler)

3. Sonuçlar

Hemen hemen bütün sosyologlar, kamudaki istihdamın yetersiz olduğunu dile getiriyorlar. Sözleşmeli veya

kadrolu istihdam edilenler ise kendi işleri dışında iş yapmaktan yakınıyorlar. Bu ise sosyoloji istihdamının gerekli

olduğu için değil de, sadece istihdam etmek için yapıldığının göstergesidir denilebilir. Sosyoloji eğitiminin teorik

kaldığını, daha çok sahaya yönelik olması gerektiğini belirtiyorlar. Yine mesleğin belli bir tanımının olmaması,

bir kimlik bunalımı yaratmaktadır denilebilir.

AKADEMİSYENLERLE GÖRÜŞMELER

Görüşme No 1: DTCF’de görev yapan erkek Doçent

Görüşme No 2: DTCF’de görev yapan erkek Araştırma görevlisi

Görüşme No 3: DTCF’de görev yapan erkek Doçent

Görüşme No 4: DTCF’de görev yapan erkek Yardımcı Doçent

Görüşme No 5 DTCF’de görev yapan kadın Araştırma Görevlisi

Görüşme No 6: DTCF’de görev yapan erkek Araştırma Görevlisi

Görüşme No 7: DTCF’ de görev yapan kadın Profesör

Görüşme No 8: Gazi Üniversitesi’nde görev yapan erkek Doçent

Görüşme No 9: Gazi Üniversitesi’nde görev yapan kadın Doçent

Görüşme No 10: Gazi Üniversitesi’nde görev yapan kadın Araştırma Görevlisi

Görüşme No 11: Hacettepe Üniversitesi’nde görev yapan erkek Doçent

Görüşme No 12: Hacettepe Üniversitesi’nde görev yapan kadın Profesör

Görüşme No 13: Hacettepe Üniversitesi’nde görev yapan kadın Araştırma Görevlisi

Aşağıda akademisyenlerle yapılan mülakatlarda belirtilen olumlu ve olumsuz ifadelerin tabloları

verilmiştir.

Page 195: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo 1.1 DTCF 1 (Doç.Dr./Erkek/12yıl) Olumlu İfadeleri

1 İş bulma durumu yavaş yavaş açılıyor.

2 Sosyal bilimlerin en temel bilim dalı olduğunu düşünüyorum.

3 Teori batıdaysa oradan alınıp kullanılır bir sorun yoktur.

4 Yabancı dilde yayın yapılmalıdır.

5 Çalıştığım okulda bir konu baskısı hissetmedim.

6 Disiplinlerarasılık gelişiyor.

Katılımcı, iş bulmanın sosyoloji mezunları açısından her zaman sorun olduğunu belirtse de zamanla

düzeldiğini belirtmiştir.

Tablo 1.2 DTCF 1 (Doç. Dr./Erkek/12 yıl) Olumsuz İfadeleri

1 Kurumlar politik şekilleniyor.

2 Sosyologlar teori ile pratik bağını kuramıyor.

3 Yabancı dilde yayını zorunlu kılmak yanlıştır.

4 Açıköğretimde sosyoloji olmaması gerekir.

5 İnsanlar sosyoloji ne bilmiyor.

6 Türkiye’de sosyolojik gelenek oluşmuyor.

7 Sosyologların toplumla bağı yok.

Teori ve pratik arasındaki bağın kurulaması sorunu bir kez daha dile getirilmiştir.

Tablo 2.1 DTCF 2 (Araş.Gör./Erkek/6ay) Olumlu İfadeleri

1 Akademik baskı hissetmedim.

2 Belli alanlarda tablo iyiye gitmeye başlıyor.

Tablo 2.2 DTCF 2 (Araş.Gör./Erkek/6ay) Olumsuz İfadeleri

1 Sosyologların istihdam alanı yok.

2 Sosyolojiye negatif bir algı var.

3 Türkiye’de güçlü bir gelenek yok.

4 Ekol anlamında zayıf durumdayız.

5 Hiyerarşik yapılanma zaman zaman çok kısıtlayıcı oluyor.

6 Tanımlı bir iş üslubu yok.

7 İstihdam düzenlemesi yok.

Katılımcı, sosyolojideki negatif algının diğer alanları da etkilediğini belirtmiştir

Tablo 3.1 DTCF 3 (Doç.Dr./Erkek/4yıl) Olumlu İfadeleri

1 Hiç akademik baskı görmedim.

Tablo3.2 DTCF 3 (Doç.Dr./Erkek/4yıl) Olumsuz İfadeleri

1 İşbirliği kolektif çalışma yok.

2 Açıköğretimde sosyoloji yanlıştır.

3 Fecaat.

Page 196: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo 4.1 DTCF 4 (Yrd.Doç.Dr/Erkek/7yıl) Olumlu İfadeleri

1 Tekrar seçme şansım olsaydı tercihim sosyoloji olurdu.

2 Akademide hiçbir baskı hissetmedim.

Tablo 4.2 DTCF 4 (Yrd.Doç.Dr/Erkek/7yıl) Olumsuz İfadeleri

1 Dil bilmiyorsanız haliniz harap.

2 Çok fazla sosyoloji bölümüm var, altyapı yok.

3 Sosyoloji açıköğretimde yapılmaz.

4 Atanmak imkansız neredeyse mucize.

5 Düşük kaliteli yayınlar yapılıyor.

6 Anabilim dalı sorunu var.

7 Sosyolojiden para zor kazanılır.

8 Siyasi yapıya göre şekillenen bir bilim yelpazesi oluşuyor.

Tablo 5.1 DTCF 5 (Araş.Gör./Kadın/3.5yıl) Olumlu İfadeleri

1 Akademik bir baskı hissetmiyorum.

2 Yeniden seçme şansım olsaydı sosyoloji tercihim olurdu.

3 Araştırmalar çok gelişti.

Tablo 5.2 DTCF 5 (Araş.Gör./Kadın/3.5yıl) Olumsuz İfadeleri

1 Akademiye yönelmeyenler iş bulma konusunda zorluk çekiyor.

2 Araştırmalar konusunda bütçe problemi var.

3 Sosyolojinin ne olduğu bilinmiyor.

4 Devlete kadro bulunmuyor.

5 Yandaş sosyologlar yaratılıyor.

6 Pratikte sosyolojinin karşılığı yok.

7 Devlet sosyolojiyi kendine silah yapıyor.

8 Açıköğretim sosyolojiyi tasvip etmiyorum.

9 Teorik kanat çok güçsüz.

10 Meslek olarak olması gereken yerde değil.

Tablo 6.1 DTCF 6 (Araş.Gör./Erkek/7yıl) Olumlu İfadeleri

1 Bulunduğum toplumun sorunları önemlidir.

2 Tekrar seçme şansım olsa yine sosyolojiyi seçerdim.

3 Toplumsal olaylara ilgi ve merakım var.

Tablo 6.2 DTCF 6 (Araş.Gör./Erkek/7yıl) Olumsuz İfadeleri

1 Akademi de yüzde yüz verimlilik alamıyorum.

2 Kolektif iş yapma kültürü yok.

3 Sosyolojinin özerklik sorunu var.

4 Disiplinlerarasılık yok.

5 Sosyoloji siyasetin etkisinde.

6 Batı merkezli sosyoloji anlayışı büyük sorun.

7 Sosyoloji açıköğretimde olmamalıdır.

8 Özgünlük yok.

Tablo 7.1 DTCF 7 (Prof.Dr./Kadın/41yıl) Olumlu İfadeleri

1 Tekrar seçme ansım olsa yine sosyoloji okurdum.

2 Öncesine göre akademide daha özgürüz.

3 Bölümün dinamik bir yapısı var.

4 Sosyoloji bir yaşam tarzıdır.

5 Yeni kuramlar için özgürlük ve güvenimiz artık var.

6 Ölü toprağı üzerimizden atılıyor.

Page 197: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo 7.2 DTCF 7 (Prof.Dr./Kadın/41yıl) Olumsuz İfadeleri

1 Aynı alanda ortak çalışabilen insanlar az.

2 Batıda geliştirilen teoriler evrensel gibi sunuluyor.

3 Memur zihniyetiyle iş yapan insanlardan bilim bekliyoruz.

4 Sosyoloji bürokratikleşiyor.

5 Kapalı devre gruplar halindeyiz.

6 İngilizce bilmek önemli bu konuda fazlaca eksiklikler var.

7 Açıköğretimde sosyoloji örgün eğitimdekilere haksızlık.

8 Sosyoloji tanınmıyor.

9 Meslek olarak gereklerinin farkında değiliz.

10 Sosyolojinin özgürleşmesi gerekli özgür değil.

Tablo 8.1 Gazi 8 ( Doç. Dr./ Erkek/ 14 yıl ) Olumlu İfadeler

1 Müdahale, yönlendirme yok. İstediğim konuyu istediğim şekilde çalışabiliyorum.

2 Sosyoloji öğrencisi birbiriyle temas ilişki içinde olur.

Tablo 8.2 Gazi 8 ( Doç. Dr./ Erkek/ 14 yıl ) Olumsuz ifadeler

1 Kadro sıkıntısı var. Bölümü 5 kişiyle yürütüyoruz. Fiziki koşullarımız sıkıntılı.

2 İstihdam alanı yok

3 Yerel unsurların içine alınabileceği kongre ve toplantılar dünyada gerçekleştirilmiyor.

4 Fen bilimleri ölçüt olmamalıdır

5 Açıköğretim sosyoloji egitimine karşıyım.

Tablo 9.1 Gazi 9 ( Doç.Dr./ Kadın/ 28 yıl ) Olumlu İfadeler

1 Yandal gibi düşünürsek açıköğretim sosyoloji faydalıdır

Tablo 9.2 Gazi 9 ( Doç.Dr./ Kadın/ 28 yıl ) Olumsuz İfadeler

1 Çok fazla ders yükü var aynı zamanda kadro sıkıntımız ve bütçe sıkıntımız var

2 Ekol temsilcisi değiliz

3 Yükselme ölçütleri yanlış

4 Sosyoloji kitapla öğretilemez

Tablo 10.1 Gazi 10 (Araş.gör./ Kadın/ 1yıl ) Olumlu İfadeler

1 İstediğim konuyu çalışabiliyorum

2 Sosyoloji çok önemli bir dal

Tablo 10.2 Gazi 10 (Araş.gör./ Kadın/ 1yıl ) Olumsuz İfadeler

1 Fiziki koşullar sıkıntı, ders dışında vakit geçirmek için alan yok

2 Meslek tanımımız, statümüz, istihdam alanımız yok

3 Fen bilimleri otorite kabul ediliyor

4 Açık öğretimde eğitim niteliksiz, test ile sosyoloji olmaz

Tablo 11.1 Hacettepe 11 (Doç.Dr./ Erkek/ 18 yıl) Olumlu ifadeleri

1 Benim açımdan bir sorun yok istediğim konuyu çalışabiliyorum.

2 Sosyolojinin sorunlarının olmadığı ülkeler var

3 Sosyal bilimlerin kendine has bir kriteri olmalıdır

Page 198: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo 11.2 Hacettepe 11 ( Doç.Dr./ Erkek/ 18 yıl) Olumsuz İfadeleri

1 Nitelikli sosyoloji mezunu öğrenci gelmiyor yükseklisans programına

2 İş imkanı yok

3 Yeterince çalışma yapılmamış

4 Açık öğretimi desteklemiyorum

5 Toplum bilimi uzaktan eğitim ile yapılamaz

Tablo 12.1 Hacettepe 12 (Prof.Dr./ Kadın/ 26 yıl ) Olumlu İfadeler

1 Bir sorun yok istediğim sorunu çalışabiliyorum

2 Her insanın üniversite mezunu olmasına gerek yok

Tablo 12.2 Hacettepe 12 ( Prof.Dr./ Kadın/ 26 yıl ) Olumsuz İfadeler

1 Ders yükü çok fazla

2 Türkiye’de ifade özgürlüğü yok

3 Fen bilimleri kriterlerine bağlı olduğu için bizim yükselmemiz gecikiyor

4 Sosyolojinin uzaktan eğitimle öğrenilmesi çok zor

5 Amaç üniversite mezunu etmek değil kaliteli eğitim vermek olmalı

6 Zaten çok fazla sosyoloji bölümü var ve bir de açık öğretim sosyolojiye gerek yok

7 İstihdam alanı yok sosyolojinin

Tablo 13.1 Hacettepe 13 ( Araş.Gör./ Kadın/ 8 yıl ) Olumlu ifadeler

1 İstediğim konuyu çalışabiliyorum

2 Sosyoloji bir bakış bir yorumlama meselesidir

3 Ortak bir bilgi birikimidir. Birbiri üzerine yığılarak giden bir süreçtir

Tablo 13.2 Hacettepe 13 ( Araş.Gör./ Kadın/ 8yıl ) Olumsuz İfadeler

1 İngilizce bilmiyor öğrenciler

2 Sosyolojik bilginin toplumsal değeri çok düşük

3 Kriterleri sosyal bilimlere dayandırmak sadece sonuç odaklı olmaya iter

4 Sosyoloji test yoluyla öğrenilmez

5 Yeterince sosyoloji bölümü var ve yeterince mezun veriyor açıköğretime gerek yok

6 İstihdam sorunu mevcut

Sosyolojinin test yoluyla öğrenilememesi açıköğretime yönelik bir eleştiridir.

Tablo 14.1 DTCF Akademisyenlerinin Olumlu İfadelerinin Ortak Kümeleri

1 Akademik baskı hissetmedim. (1,2,3,4,5)

2 Tekrar seçme sansım olsaydı yine sosyoloji olurdu. (4,5,6,7)

Hacettepe ve Gazi Üniversitesi akademisyenlerinin ortak özelliklerine baktığımızda herhangi bir yönlendirme

ile karşılaşmadıklarını, istedikleri konuyu rahatça çalışabildiklerini söylediklerini görebiliyoruz . Bunun

haricinde ise sosyolojinin çok önemli bir alan olduğunu belirtmektedirler.

Tablo 14.2 DTCF Akademisyenlerinin Olumsuz İfadelerinin Ortak Kümeleri

1 Sosyolojinin ne olduğu bilinmiyor. (1,5,7)

2 Açıköğretimde sosyoloji olmamalıdır. (1,2,3,4,5,6,7)

3 Türkiye’de sosyolojik gelenek oluşmuyor. (1,2,6)

4 Kolektif çalışma yok. (3,6,7)

5 Kurumlar politik şekilleniyor. (1,4,5)

Page 199: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Sosyolog ne yapar bu çok büyük bir soru işaretidir. Bilgi çağında sosyoloji kendi içinde bilgi fakiridir.

Sosyolojinin nasıl uygulanacağı ise en büyük muammadır.

SOSYOLOJİ ÖĞRENCİLERİ AİLELERİYLE GÖRÜŞMELER

Görüşme No 1: Ankara Üniversitesi, 2. sınıf, kadın ailesi

Görüşme No 2: Muğla Üniversitesi, 4. sınıf, kadın ailesi

Görüşme No 3: Hacettepe Üniversitesi, 4. sınıf, kadın ailesi

Görüşme No 4: Ankara Üniversitesi, 3. sınıf, kadın ailesi

Görüşme No 5: Ankara üniversitesi, 3. sınıf, kadın ailesi

Görüşme No 6:Hacettepe Üniversitesi, 3. sınıf, kadın ailesi

Görüşme No 7: Ankara Üniversitesi, 3. sınıf, erkek ailesi

Görüşme No 8: Ankara üniversitesi, 3. sınıf, kadın ailesi

Görüşme No 9: Hacettepe Üniversitesi, mezun, kadın ailesi

Görüşme No 10: Yıldırım Beyazıt Üniversitesi, 2. sınıf, kadın ailesi

Görüşme No 11: Yıldırım Beyazıt Üniversitesi, 2. sınıf, kadın ailesi

Görüşme No 12: Yıldırım Beyazıt Üniversitesi, 2. sınıf, kadın ailesi

Görüşme No 13: Yıldırım Beyazıt Üniversitesi, 2. sınıf, kadın ailesi

Görüşme No 14: Ankara Üniversitesi, 4. Sınıf, kadın ailesi

Görüşme No 15: Ankara Üniversitesi, 3. sınıf, erkek ailesi

Aşağıda çocukları sosyoloji bölümü tercih etmiş ailelerle yapılan mülakatlarda belirtilen olumlu ve

olumsuz ifadelerin tabloları verilmiştir.

Tablo 1.1: Ankara Üniversitesi’ndeki kadın öğrenci ailesinin olumlu ifadeleri (Görüşme no1)

1 Toplumu ve toplumsal değişimleri anlamamıza yardımcı olduğuna inandığımız Önemli bir bilim olduğuna inanıyoruz

2 Bölüm hakkında bilgi sahibiydik. Kızımızı biz yönlendirdik ve teşvik ettik

3 Toplumsal olaylara daha duyarlı olmaya başladı

4 Sosyolojinin alanının meslek olarak çok geniş olduğunu düşünüyoruz.

5 Başarılı olursa eğer geleceğinin parlak olacağına inanıyorum

Page 200: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Katılımcı sosyolojinin önemini belirtmekle birlikte çocuğunun sosyolojiyi tercih etmeden öncede bölüm

hakkında bilgi sahibi olduklarını belirtmektedir. Ayrıca çocuğunun sosyolojiyle birlikte daha duyarlı hale

geldiğini gözlemiş, mesleki olarak kaygılanmadığını ifade ederken de sosyoloji ile geleceğini olumlu olarak

değerlendirmektedirler.

Tablo 1.2: Ankara Üniversitesi’ndeki kadın öğrenci ailesinin olumsuz ifadeleri (Görüşme no1)

1 Sosyolojinin Türkiye’de yeteri kadar tanındığım düşünmüyorum. Hak ettiği değeri görmüyor bence.

Katılımcı sosyolojinin olması gerekenden az değer gördüğünü belirtmektedir.

Tablo 2.1: Muğla Üniversitesi’ndeki kadın öğrenci ailesinin olumlu ifadeleri (Görüşme no2)

1 Bir şeyi daha farklı, iyi yönüyle anlatma...Kendine güveni, yani bunlarda farklılık var.

2 Hiçbir kaygım yok geleceğiyle ilgili. Yani bu işi becereceğini biliyoruz yani.

Katılımcı çocuğunun aldığı sosyoloji eğitimiyle olumlu yönde değiştiğini belirtirken çocuğunun başaracağına

ve geleceğine dair kaygılarının olmadığını belirtmektedir.

Tablo 2.2: Muğla Üniversitesi’ndeki kadın öğrenci ailesinin olumsuz ifadeleri (Görüşme no2)

1 Başka bir şey bilmiyoruz, toplum bilim olduğunu biliyoruz.

2 Hiçbir bilgimiz yoktu. Sosyolojiyi kazandım dedi gitti

Katılımcı, sosyoloji ile kayda değer bir şey bilmediğini belirtmektedir.

Tablo 3.1: Hacettepe Üniversitesi’ndeki kadın öğrenci ailesinin olumlu ifadeleri (Görüşme no3)

1 Zaten kızımın merakıyla buraya kadar geldik.

2 Sosyoloji öncesi etkinlikte bulunmadı. Fakat sosyoloji okuduktan sonra kadın günlerinde hazırlık yaptığını Hacettepe’nin günlerinde görev

aldığım biliyorum

3 Herhalde bundan sonrası da kızım açısından daha kolay olur.

Katılımcı, kızının isteği ile hareket ettiklerini belirtirken çocuğunun aldığı sosyoloji eğitimiyle birlikte daha

aktif bir birey haline geldiğini belirtmektedir. Geleceğin ise kızı için bugüne kadar olandan daha olay olacağını

belirterek geleceğe olumlu anlam yüklemektedir.

Tablo 3.2: Hacettepe Üniversitesi’ndeki kadın öğrenci ailesinin olumsuz ifadeleri (Görüşme no3)

1 İnsanların çoğu da bilmiyor sosyolojiyi hani mezun olduktan sonra neler olacağını veya yetersiz bir bilgiye sahibiz.

Page 201: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Katılımcı, insanların sosyoloji ve iş imkanları konusunda yetersiz bilgiye sahip olduğunu belirtmektedir.

Tablo 4.1: Ankara Üniversitesi’ndeki kadın öğrenci ailesinin olumlu ifadeleri (Görüşme no4)

1 Sosyolojiyi din, dil, ırk , cinsiyet gözetmeksizin hayata dair tüm renkleri bünyesinde barındıran kocaman bir şemsiye gibi düşünüyorum.

2 Sosyoloji okumak istemiştim.

3 Bu bölümde okumasından mutluyuz.

4 Hayata daha geniş bir çerçeveden ve daha detaylı bakmaya başladı.

5 Kızımın hem Üniversitesini hem de bölümünü çok önemseyen bir anneyim. Bu anlamda da kendisi iyi motive ettiğimi söyleyebilirim.

Katılımcı, sosyolojiyi ve sosyoloji bölümünü oldukça olumlu değerlendirmektedir. Kendisinin de geçmişte

sosyoloji okumayı istediğini belirtirken sosyoloji eğitimine başlamasından itibaren çocuğunun olumlu yönde

değiştiğini gözlemlemiştir. Ayrıca hem tercih edilen üniversiteden hem de bölümden duyulan memnuniyet

ifade edilmektedir.

Tablo 5.1: Ankara Üniversitesi’ndeki kadın öğrenci ailesinin olumlu ifadeleri (Görüşme no5)

1 Kendine güveninin arttığını, üzerindeki utangaçlığı attığım gözlemledim.

2 Bu bölümde mutlu olduğunu hissettiriyor. Çocuğum severek ve isteyerek okuduğu için bu durumdan ben de mutluyum

Katılımcı, sosyoloji eğitiminden sonra çocuğunun olumlu yönde değiştiğini belirtirken çocuğunun tercih ettiği

bölümden dolayı mutlu olmasının kendisini de mutlu ettiğini ifade etmiştir.

Tablo 5.2: Ankara Üniversitesi’ndeki kadın öğrenci ailesinin olumsuz ifadeleri (Görüşme no5)

1 tek düşüncem acaba mezun olduktan sonra ne olacak ne yapacak diye gelecek kaygımın olması

2 Herhangi bir bilgiye sahip değildim

Katılımcı, sosyoloji bölümüne dair öncesinde bir bilgisinin olmadığını belirtirken mezun olduktan sonra ne

yapacağının bilinmemesinden kaynaklanan gelecek kaygısı yaşadığını ifade etmektedir.

Tablo 6.1: Hacettepe Üniversitesi’ndeki kadın öğrenci ailesinin olumlu ifadeleri (Görüşme no6)

1 Bölüme başlamadan önce siyasetle toplumsal olaylarla pek ilgilenmezdi şimdi daha duyarlı daha ilgili.

2 Kendi kişisel çabalarına bağlı eğer kendini iyi geliştirir ise ilerde bir meslek sahibi olabileceğine inanıyorum.

Katılımcı, çocuğunun aldığı sosyoloji eğitiminden sonra toplumsal olaylara karşı daha ilgili olduğunu

belirtirken eğer kendini geliştirirse mesleki anlamda sıkıntı yaşamayacağını ifade etmektedir.

Page 202: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo 6.2: Hacettepe Üniversitesi’ndeki kadın öğrenci ailesinin olumsuz ifadeleri (Görüşme no6)

1 Tanım olarak biliyorduk sadece bölüme başlamadan önce pek bir bilgi sahibi değildik.

2 ‘ne iş yapacak ne olacak’ tarzında sorularla karşılaştık.

3 İlgisini pek yeterli bulmuyorum. Mecbur olduğu durumlar dışında pek fazla bir şey yapmıyor.

4 Açıkçası psikoloji için sosyolojiye çap gibi imkanlar sağlanmalıdır.

Katılımcı, sosyoloji bölümü tercih edilmeden önce bölüme dair bilgi sahibi olmadıklarını belirtirken

çevrelerindeki insanlardan sosyoloji mezunlarının ne iş yapacağının bilinmemesinden kaynaklanan sorularla

karşılaştıklarını ifade etmektedir. Ayrıca muhtemelen sosyoloji yetersiz görüldüğü için çift anadal programları

(çap) ile öğrencilerin ikinci bir bölüm eğitimi alması için üniversitelerin imkan sunması beklenmektedir.

Tablo 7.1: Ankara Üniversitesi’ndeki erkek öğrenci ailesinin olumlu ifadeleri (Görüşme no7)

1 Ülkenin şartlarına baktıkça sosyolojiye daha fazla önem verilmesi gerektiğini düşünüyorum

2 Sosyoloji ne kadar ilerlemiş olursa refah ve fikir olarak insanların daha fazla ilerleyebileceğine inanıyorum.

3 Öğrendiklerini anlatma ve fikirlerini paylaşma gibi bir durumun artması söz konusu oldu.

4 Geleceğin mesleği olduğuna ve ülkenin bu bölüme çok daha önem vereceğine inanıyorum.

5 Bu bölümün daha yaygın olması lazım. Daha ilerleyebilmemiz için Türkiye’de sosyologlara çok büyük görev düştüğüne inanıyorum.

Katılımcı, sosyolojinin daha çok değer görmesi gerektiğini belirtirken sosyolojin gelişmişliği ile refah

seviyesinin doğru orantılı olduğunu ifade etmiştir. Sosyolojiyi tercih etmesiyle çocuğunun olumlu yönde

değişim gösterdiği gözlemlenmiştir. Ayrıca katılımcı, gelecekte sosyolojinin daha çok değer gören bir alan

olacağına inancını, Türkiye’ nin gelişimi için sosyolojiye olan ihtiyacı ifade etmektedir.

Tablo 7.2: Ankara Üniversitesi’ndeki erkek öğrenci ailesinin olumsuz ifadeleri (Görüşme no7)

1 Sosyolojinin Türkiye’de yok denilecek kadar az olduğunu düşünüyorum.

2 Sosyolojiyi seçerken bu bölümü yüzeysel olarak biliyorduk.

3 Staj yapmasını istediğimizde bizim okulda zorunlu staj yok deyip işin içinden sıyrılabiliyor.

4 Umut var ama kaygılar daha fazla. Bitirdiğinde ne olacak kaygısı var.

Katılımcı, Türkiye’ de sosyolojinin gelişmediğini belirtirken tercih yaparken sosyolojinin fazla bilmediklerini

ifade etmiştir. Ayrıca katılımcı bugün staj imkanlarında yana sıkıntı yaşarlarken gelecekte de iş bulma

konusunda sıkıntı yaşamaktan kaygı duyduklarını belirtmektedir.

Tablo 8.1: Ankara Üniversitesi’ndeki kadın öğrenci ailesinin olumlu ifadeleri (Görüşme no8)

1 Kendine güveni arttı. Toplumdaki yerini benimsemeye başladı ve sosyal alanda kendini oldukça geliştirdi.

2 Şuanda da bölümünü severek okuyor.

3 Eğer kendisini geliştirirse benim çocuğumun da başarılı olacağına inanıyorum.

Page 203: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Katılımcı, sosyoloji eğitimiyle birlikte çocuğunun olumlu anlamda değiştiğini ve çocuğunun da bölümü

severek okuduğunu belirtmektedir. Öğrencinin kendini geliştirmesi durumunda gelecekte başarılı olacağı

belirtilmektedir.

Tablo 8.2: Ankara Üniversitesi’ndeki kadın öğrenci ailesinin olumsuz ifadeleri (Görüşme no8)

1 Daha iyi bir bölüm okumasını istedim fakat puanı benim aklımdaki hukuk ve psikoloji gibi bölümlere yetmemesi sonucu alternatifleri inceledik.

2 bu bölümü seçmenin hata olduğunu söyleyen insanlar da çok karşımıza çıktı

Katılımcı, sadece aldıkları puan sosyolojiye yettiği için bölümü tercih ettiklerini, aslında toplumda daha çok

popüler bölümleri istediklerini belirtmektedir. Çevrelerinde ise sosyolojiyi tercih etmenin hata olduğunu

belirten insanların olduğunu ifade etmiştir.

Tablo 9.1: Hacettepe Üniversitesi’ndeki kadın öğrenci ailesinin olumlu ifadeleri (Görüşme no9)

1 O, işte, benim çok bireysel bakış açımı daha geniş bir bakış açısıyla, değerlendirmeleriyle bana katkı vermiş oluyor aslında.

2 Sosyoloji eğitiminin ona kattığı en önemli şey bence daha analitik bakmak, eleştirel düşünce.

3 Kızımın bakış açısı her zaman daha kapsamlı ve geniştir.

4 Eğitim süreciyle de çok onun dünyaya bakışı insana bakışı etkilendi ve gelişti.

5 Bir meslek olarak sosyolojiyi ben çok kıymetli buluyorum.

Katılımcı, çocuğunun aldığı sosyoloji eğitiminin hem kendisine hem çocuğuna olumlu anlamda oldukça katlı

sağladığını ifade ederken, mesleki anlamda da sosyolojinin önemli olduğunu belirtmektedir.

Tablo 9.2: Hacettepe Üniversitesi’ndeki kadın öğrenci ailesinin olumsuz ifadeleri (Görüşme no9)

1 Türkiye’de bu mesleğin yapılmasıyla ilgili sıkıntılar var.

2 kafamda sorular var ama parantez açıyorum bu sorular sadece sosyologlar için mi ya da bu sorunlar sadece sosyologlar için mi geçerli? Hayır.

Katılımcı, Türkiye’ de sosyolojinin mesleki anlamda sıkıntıları olduğunu belirtirken yaşanan sorunların

yalnızca sosyoloji mezunlarına özel değil genel sorunlar olduğunu ifade etmektedir.

Tablo 10.1: Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’ndeki kadın öğrenci ailesinin olumlu ifadeleri (Görüşme

no10)

1 Önceleri yorum yapmazdı ancak üniversiteye başladıktan sonra duyarlılığı arttı. Siyasal ve toplumsal olaylara ilgisi arttı.

2 Bölüm olarak sosyolojinin iyi olduğunu düşünüyorum. Ancak öğrenci kendisini geliştirmeli ki insanlara bir şeyler versin.

Katılımcı, çocuğunun aldığı sosyoloji eğitiminin onu siyasal ve toplumsal olaylara daha duyarlı birey haline

getirdiğini belirtirken öğrencilerin kendisini geliştirmesi gerektiğini ifade etmektedir.

Page 204: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Tablo 10.2: Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’ndeki kadın öğrenci ailesinin olumsuz ifadeleri (Görüşme

no10)

1 Kaygılarım sosyolojiyle alakalı bir kaygı olmaktan çok genel bir kaygı.

2 Sosyoloji dışında başka alternatifler düşünüyor kendisi

Katılımcı, kaygılarının sosyoloji bölümüne özel değil, genel kaygılar olduğunu ve çocuğunun sosyoloji ile

ilgisi olmayan alanlara yöneldiğini belirtmektedir.

Tablo 11.1: Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’ndeki kadın öğrenci ailesinin olumlu ifadeleri (Görüşme

no11)

1 Güzel bir meslek olduğunu düşünüyorum. İnsanlara yardım etmek ve ulaşabilmek önemli

2 Değişim oldu. Sosyalleştiğini ve çevre yaptığını düşünüyorum.

3 Performansından memnunuz

Katılımcı, sosyolojiye dair olumlu bir yaklaşım için olduğunu, bölümün sosyalleşme konusunda çocuğunu

olumlu anlamda etkilediğini ifade etmektedir.

Tablo 11.2: Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’ndeki kadın öğrenci ailesinin olumsuz ifadeleri (Görüşme

no11)

1 Geleceği ne olacak diye düşünüyorum.

2 Nereye yerleşeceğiyle ilgili tam bir bilgim yok

Katılımcı, çocuğunun geleceğine dair kaygıları olduğunu ve iş alanı konusunda bilgisinin olmadığını

belirtmektedir.

Tablo 12.1: Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’ndeki kadın öğrenci ailesinin olumlu ifadeleri (Görüşme

no12)

1 Kızım sosyoloji bölümünü kendisi isteyerek yazdı. İnsanlarla ilgilidir ve toplumsal sorunlara karşı duyarlıdır.

2 Sorunlara daha kolektif bakış açısıyla yaklaşıyor diyebilirim.

3 Çocuğumuz bölümünü sevdiğini söylüyor.

Katılımcı, çocuğunun sosyoloji kendi isteğiyle tercih ettiğini belirtirken bölümün onu olumlu yönde

etkilediğini ifade etmektedir.

Tablo 12.2: Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’ndeki kadın öğrenci ailesinin olumsuz ifadeleri (Görüşme

no12)

1 Açıkçası çok iyi bilinen bir bölüm değil.

Page 205: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Katılımcı, sosyolojinin iyi bilinen bir bölüm olmadığını belirtmektedir.

Tablo 13.1: Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’ndeki kadın öğrenci ailesinin olumlu ifadeleri (Görüşme

no13)

1 Sosyoloji bölümünde de başarılı olacağına inandım ve bu bölümü tercihlerinin arasına eklemişini tavsiye ettim.

2 Olayları daha iyi yorumlamasını ve daha eleştirel bakabilmesini sağladı.

3 Endişelerim var ama popülerliliği hızla artan bir alan olduğunu düşündüğümden dolayı çocuğuma meslek kazandırabileceğine inanıyorum.

4 Toplumsal olayların çok olduğu bir ülkede yaşıyoruz bu da sosyolojiye ve sosyologlara ihtiyacı oldukça artmaktadır.

5 Ülkemizin kalkınması ve iyi bir gelecek nesil için sosyoloji çok önemli bir bölüm.

Katılımcının,, çocuğunu bölüm tercih ederken sosyolojiye teşvik ettiğini ve sosyoloji eğitiminin, çocuğunun

olumlu yönde değişimine etkisi olduğunu belirtmektedir. Ayrıca katılımcı, sosyolojinin ileride daha etkin bir

bölüm olacağına inancını ifade etmektedir. Sosyolojiye ve sosyologlara Türkiye’ de ihtiyaç olduğu, ülkenin

kalkınmasında ve geleceğinde sosyolojinin önemli bir alan olduğu ifade edilmektedir.

Tablo 13.2: Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’ndeki kadın öğrenci ailesinin olumsuz ifadeleri (Görüşme

no13)

1 Ancak ülkemizde sosyolojiye ne yazık ki gerektiği kadar değer verilmiyor.

Katılımcı sosyolojinin Türkiye’ de gerekli değeri görmediğini belirtmektedir.

Tablo 14.1: Ankara Üniversitesi’ndeki kadın öğrenci ailesinin olumsuz ifadeleri (Görüşme no14)

1 Sosyoloji çok bilinmeyen bir dal pek bir fikrim yok.

2 Bu soruyla sosyolojinin ne olduğunu öğrenmem gerektiğini fark ettim gerçekten internetten bakıyım bir ara.

3 Uluslararası ilişkiler okumak istiyordu puanı yetmeyince sosyolojiyi yazdı.

4 Sadece benim çocuğum değil bütün üniversite mezunları için kaygı duyuyorum.

Katılımcı, sosyolojini ne olduğuna dair fikir sahibi olmadığını ve sosyoloji hakkında fikir edinmesi

gerektiğinin farkına kendisiyle yapılan bu görüşmede sorulan sorularla farkettiğini belirtmektedir. Çocuğunun

sosyolojiyi isteyerek seçmediğini belirtmektedir.

Tablo 15.1: Ankara Üniversitesi’ndeki erkek öğrenci ailesinin olumsuz ifadeleri (Görüşme no15)

1 Meslek açısından ileride para kazanma açısından tabi ki başka meslekleri olmasını isterdim ama herhangi bir şeyde bulunmadık özel tepkide bulunmadık seçsin veya seçmesin diye

2 Para kazandıracak bir meslek olmadığını söylüyorlar

3 Tabi ki var kaygımız var . işle alakalı

4 Hani genelde bütün mesleklerde aynı sıkıntılar var ama sosyolojide biraz daha fazla diye düşünüyorum

Page 206: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Katılımcı, genel olarak iş konusunda sorunlar görmektedir. Çocuğunun para kazanamayacağını düşünerek

farklı bir bölüme tercih etmesini daha çok istediğini, geleceğe ilişkin de işsizlik kaygısının olduğunu

belirtmektedir. Ayrıca meslekle alakalı sıkıntıların yalnız sosyoloji bölümlerinde değil genel olarak bütün

bölümlerde sıkıntı olduğunu ifade etmektedir.

Tablo 16.1: Ailelerin olumlu ortak ifadeleri

1 Sosyolojinin neliğine dair

a) Sorunların anlaşılmasında ve çözümünde sosyoloji önemlidir. (1, 4, 7, 10, 11, 13. katılımcılar)

2 Değişime dair

a) Sosyolojiye başladıktan sonra çocuğumuz toplumsal olaylara daha ilgili oldu. (1, 3, 6, 9, 10, 12, 13. katılımcılar) b)Sosyolojiye başladıktan sonra kendini geliştirdi, özgüveni arttı. (2, 4, 5, 7, 8, 12. katılımcılar)

3 Geleceğe dair

a) Geleceği parlak bir meslek olarak görülüyor. (2, 3, 6, 7, 8, 13. katılımcılar)

Ailelerin ortak olumlu ifadelerine baktığımızda sosyolojiyi toplumda düzeni ve refahı sağlayacak bir araç

görme eğiliminde olduklarını söyleyebiliriz. Bunun yanında çocuklarının sosyolojiye başladıktan sonra

olumlu değişim geçirdiğini ifade etmekteler. Bazı aileler çocuklarının “sosyolojik imgelem”’i (Mills, 2007)

kazandığına yönelik yorumlar yaparken bir kısın aileler ise kendini kişisel yönden geliştirdiğini

vurgulamaktalar. Fakat burada gözden kaçırılmaması gereken nokta öğrencinin değişmesinde sosyolojiyi tek

etken olarak ele alınmaması gerektiğidir.

Tablo 16.2: Ailelerin olumsuz ortak ifadeleri

1 Sosyolojinin bilinirliğine dair

a) Sosyoloji ülkemizde yeterince bilinmemektedir. (1, 3, 12, 13, 14. katılımcılar) b) Sosyolojinin ne olduğunu bilmiyorduk (2, 5, 6, 7, 14. katılımcılar)

2 Gelecek kaygısına dair

a) Gelecekte ne iş yapacağına dair kaygılarımız var. (5, 6, 7, 9, 10, 11, 14, 15. katılımcılar)

Aileler için genel olarak iki olumsuz konu bulunmaktadır, sosyolojiyle ilgili. Bunlardan ilki sosyolojinin

yeterince tanınmasıdır. Aileler çoğunlukla sosyolojiyi daha öce bilmediklerini, sonradan öğrendiklerini ifade

etmiştir. Bununla birlikte çevrelerine sosyolojinin ne olduğunu anlatmakta zorluk çektiklerini ifade etmiştirler.

Ülkemizde yeterince bilinmeyen sosyoloji, yeterince değeri görmediğini de söylemekteler. İkinci olarak

geleceğe ilişkin kaygılar yer almaktadır, ailelerin olumsuz ifadelerinde. Çok bilinmeyen sosyoloji aynı

zamanda piyasada istihdam da bulamamaktadır.

Page 207: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

V. Sonuç ve Öneriler

Sosyolojinin sorunları aşabilmesi için önce sosyolojinin sosyolojisi yapılmalıdır. Sosyoloji kendi iç

sorunlarını aştıktan sonra diğer konularda yaptığı çalışmalarda daha başarılı olabilecektir. Sosyolojinin

sorunlarının başında Batı aktarmacılığı, teorik bilginin zaten az olarak gerçekleştirilen pratik çalışmalarla

uyuşmaması, sosyologlar arasındaki diyalog kopukluğu, sosyolojinin tanınmaması gelmektedir. Sosyolojinin

bu sorunları doğrudan sosyoloji eğitimini etkilerken, sosyoloji eğitimi de sosyolojiyi olumsuz etkilemektedir,

karşılıklı bir etkileşim söz konusudur.

Sosyoloji eğitimine bakıldığında bölüme isteksiz gelen, bölüme isteyerek gelen ama işsiz kalma korkusuyla

motivasyon eksikliği yaşayan öğrencilerin varlığı görülmektedir. Sosyoloji öğrencilerinin büyük bir kısmı

mezun olduklarında ne iş yapacaklarını, nerede çalışacaklarını bilememektedirler. Özel sektördeki iş

imkânlarının yetersizliği ve devamlılığının garanti olmaması, sivil toplum kuruluşlarının yetersizliği ve

akademide de sınırlı sayıda insanın yer alabilmesi sosyoloji öğrencilerini kamuda çalışmaya itmektedir.

Kamudaki istihdamın yetersiz olması kamuda çalışmak isteyenleri umutsuzluğa sürüklemektedir. Üstelik

kamuda sosyoloğun kendi işini yapacağı gibi bir kesinlik yoktur. Sosyoloğun herhangi bir baskı olmaksızın

dilediği konuda çalışabilmesi ve çalıştığı konularda özgürce yazabilmesi gerekir ama çoğunlukla sosyologlar

çalıştığı kurumun etkisi altında kalıp, kendisinden beklenen çalışmaları yapmaktadırlar. Kamuda çalışan

sosyologların büyük bir kısmı kendi bölümleriyle ilgili çalışmalar yapmadıklarını belirtmişlerdir.

Sosyolojinin tanınmaması; sosyoloji eğitimi sırasında motivasyon eksikliği olarak sorun teşkil etmektedir.

Yapılan görüşmelerde öğrencilerin kendilerinin bile tam olarak tanımlayamadıklarını belirtmişlerdir.

Çevrelerindeki insanlara hangi bölümde okuduklarını ya da ne olacaklarını aktarırken çoğunlukla daha kolay

anlayabilecekleri şeyler söyleyerek “Ne olacaksın?” sorusunu geçiştirdiklerini belirtmişlerdir. Buradan

sosyoloji öğrencilerinin var olan durumu değiştirmek, sosyolojiyi tanıtmak yerine uyum sağladıkları

anlaşılmaktadır. Yabancı dil sorunun lisans düzeyinde de çözülemediği nicel araştırma sonuçlarından

anlaşılmaktadır. Yabancı dilin öğrenilemeyişi öğrenciyi çeviri kitaplara mecbur bırakmaktadır. Aynı zamanda

sosyoloji bölümünü vasatlık kavramı ile açıklamak mümkündür. Eğitimde yaşanan vasatlık, hem hocaların,

hem de çalışanların vasat yetişmesine sebep olup bu durum sürekli bir döngü halinde devam etmektedir. Batı

aktarmacılığı toplumsal sorunların algılanmasına engel olmaktadır. Sosyoloji ile ilgili bilgiler çok hızlı

değiştiği için sosyologların kendilerini sürekli hazır tutmaları görece daha zor olmaktadır.

Akademideki sorunların başında öğretim görevlilerinin birbirleriyle geçinememeleri gelmektedir. Öğretim

görevlileri yalnızca birbirlerine tavır almakla kalmayıp aynı zamanda birbirlerinin çalışmalarına da mesafeli

Page 208: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

durmaktadırlar. Çoğu zaman birbirlerinin çalışmalarını okumayıp, okudukları zaman da bir açık bulmak

amaçlı okudukları söylenebilir. Akademideki sorunlardan biri de yükselme ölçütleridir. Yalnızca puan için

yapılan araştırmalar, herhangi bir sorun temelinde değil akademik yükselme temelinde oluşmaktadır. Bu

yapılan çalışmaların niteliğini etkilemektedir. Araştırmanın piyasa odaklı olması da ayrı bir sorundur.

Projelerin konuları genellikle iktidara ve elinde parayı bulunduranların talebiyle şekillenmektedir.

Akademisyenlerin belirttiği sorunlardan biri de teori ve pratiğin uyuşmamasıdır. Öğrencilerle yapılan

görüşmelerde de bu durumun önemli bir sonuç olduğu ortaya çıkmıştır.

Öğrenci aileleri ile yapılan görüşmelerde çocuklarının geleceğine ilişkin kaygı taşıdıkları, katılımcıların pek

çoğunun sosyolojiye dair bilgiye sahip olmadığı görülmektedir. Çevrelerinden aldıkları olumsuz tepkiler de

öğrencileri olduğu gibi öğrenci ailelerinin de moralini bozmaktadır.

Sosyologların kamuda yaşadıkları istihdam sorunları hem kendilerinden, hem devletin istihdam

politikalarından hem de üniversitelerin içinde bulunduğu kurumlar arası bir sıkıntı olduğu algısındadır.

Öğrencilerin bölüme bilinçli gelmemeleri ve toplum içinden gördüğü tepkilerde bu durumda etkilidir.

Sosyolojinin en önemli sorunlarından birisi istihdam sorunudur. Modern dünyada oluşan uzmanlaşma ve iş

bölümü endeksli meslekler ile uyuşmazlık sorunu istihdamın etkileyen etkenlerden birisidir. Bu sorunun

nedenleri ve sonuçları beraber ele alınmalıdır. Daha önce de ‘‘vasatlık’’ kavramında açıkladığımız gibi bu

durum döngüsel bir hal almaktadır. Yani istihdam sorunu eğitim performansının düşmesine sebep olmakta bu

performans düşüklüğü de istihdamın azalmasında bir etken olarak ele alınabilir. Tabii ki sosyolojinin istihdam

sorunun tek sebebini bu oluşturmamaktadır. Sistemsel etmenler de göz ardı edilmemelidir. Sistem, sisteme

sürekli olarak eleştirel olarak yaklaşan bir mesleğin entegre olmasına müsaade etmeyecektir. Bu durumda

sosyologlar tarafından bir arada kalmışlığa sebep olmaktadır. Yani sisteme uyum sağlamak için eleştirel bakışı

yok saymakla (ya da hedefini değiştirip bu özelliği sisteme uygun bir şekle getirmekle) sosyolojiyi sadece

entelektüel bir uğraş bir aktivistlik, bir bilim olarak yaklaşma arasında kalmaktadır. İkisinin de belli anlamda

artıları ve eksileri bulunmaktadır.

Sosyologlar arasında ki diyalog azlığı, sosyologların birbirlerinin kitaplarını takip etmemesi yerel sosyolojinin

gelişmesinin önünde engel olmaktadır. Yerel sosyoloji illa batı sosyolojisinden arındırılmış bir sosyoloji

anlamına gelmemektedir. Batı ile harmanlanmış, fakat bu bölgeyi bilen insanların çalışmalarıyla

temellendirilmiş bir sosyoloji gerekmektedir. Ülkemizde sadece batı kaynakları kullanıldığı için, Batının

kavramları ön planda tutulduğu için yapılan çalışmalar tam olarak ülkemize uyum sağlamamaktadır. Bunun

sebeplerinden birisi de yaklaşımsal veya kişisel faktörlerden dolayı, ülkemizde yapılan çalışmaların diğer

Page 209: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

sosyologlar tarafından yok sayılmasıdır. Batı ulaşılması gereken, her şeyi ile doğru sayılan bir medeniyet

olarak görüldüğü için batıdan alınan kavramlar yeterli olarak görülmekte ülkemizde yapılan çalışmalar ise

küçümsenmektedir.

Öğrencilerle yapılan mülakatlarda olumlu olumsuz pek çok ortak ifade bulunmaktadır. Bu durum sorunların

bireysel kökenli değil toplumsal kökenli olduğunu gösterir. Bu sorunları doğuran pek çok etken

bulunmaktadır.

Öğrencilerin sosyoloji eğitimiyle ilgili sorunları bölüme gelmeden önce başlamıştır. Bitmek bilmeyen sınavlar

için okuldan eve, evden dershaneye koşturan öğrenciler istedikleri, bilgi sahibi oldukları bölümleri değil de

puanlarının yettiği bölümleri tercih etmişlerdir. Sosyolojinin hali hazırda olan sorunlarına bir de bölüme

isteksiz gelen öğrenciler eklenince sorunlar da artmaktadır. Öğrenciler bölüme gelmeden önce sosyoloji ile

ilgili bilgiyi ya rehberlik öğretmenlerinden ya da lisedeki sosyoloji dersinden edinmektedirler. Rehber

öğretmenler ise çoğunlukla dershanenin başarısını artırmak bir kişiyi daha üniversiteye yerleştirmek için

bölümün kişiye uygun olup olmadığından ziyade puanına göre bölüm önermektedirler. Bölüme gelmeden

önce eksik ya da yanlış bilgi edinen öğrenci bölümde bir hayal kırıklığı yaşamakta, bu hayal kırıklıkları anca

son sınıfa doğru yerini memnuniyete bırakmaktadır.

Bölümün bir diğer sorunu tanınmamaktır. “Sosyoloji nedir?”, “Bölümünü bitirince ne olacaksın?” gibi sorular

sosyoloji öğrencilerini oldukça rahatsız etmektedir. Çünkü bölümü kimi zaman kendileri de anlamamakta

kimi zaman da karşıdakinin anlamayacağını düşünerek anlatmaya çalışma gibi bir çabaya girmemektedirler.

Bölümü bitirdiklerinde ne olacaklarını da çoğunlukla kendileri de bilmemektedirler. Dolayısıyla sosyolojinin

ne olduğuna ilişkin bir paylaşım çoğunlukla söz konusu değildir.

Sosyoloji öğrencilerinin sorun olarak gördükleri konularda değişim yaratmak için bir çaba harcamaları en

azından duyarlılık yaratmaları gerekir. Ama kimi zaman içinde bulundukları ortamlar değişime izin

vermemekte ve öğrencileri de sindirmekte, sisteme itaat eden bireyler haline getirmektedir.

Bir diğer sorun ise belirsizlik/risktir. Öğrenciler kimi zaman reddedilme ya da gruptan dışlanma korkusuyla

görüşlerini rahatça dile getirememektedir. Bu durum sınavlarda da geçerlidir. Mülakatlarda pek çok öğrenci

ders veren hocaların kendi görüşlerini empoze etmeye çalıştığını belirtmiştir. Sınavlarda da derste anlatılanlar

istenmekte ve öğrencilerin görüşleri hiçe sayılmakta hocanın zaten bildikleri öğrenciler tarafından

tekrarlanmış bir şekilde sınav kâğıdı olarak yine hocaya dönmektedir. Bilgi yerinde saymakta öğrenci

yaratıcılığını kullanamamaktadır. Aksi bir görüş belirttiği halde düşük not alma korkusu kimi öğrencilerde

sınavlarda istemedikleri cevapları yazmalarına neden olmaktadır.

Page 210: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Bölümde belli bir görüşe hâkim öğrenci grubunun olması görüşmelerde belirtilmiştir. Ancak bu durum

görüşmeler ya da arkadaş sohbetleri dışında pek de gündeme gelmemektedir. Bu durum tavşan daha küsmüş

dağın haberi olmamış durumunu doğurmaktadır. Üniversiteden üniversiteye değişen hâkim görüş karşısında

belli gruplar sessiz kalmakta ve bölüme aidiyetleri azalmaktadır.

Eğitimin içeriği de mülakatlarda genellikle sorun olarak dile getirilmiştir. Aynı dersin ya da içeriğin farklı

ders adlarıyla sürekli tekrarlandığı gerekli bazı derslerin ise olmadığı belirtilmiştir. Derslerin nasıl işlendiği

sorusuna verilen cevapların neredeyse tümü hocadan hocaya değiştiği yönündedir. Burada hocanın bilgi

aktarımı konusundaki istekliliği ve yeterliliği, öğrencilerle kurduğu diyalog çok önemlidir. Eğitimle ilgili bir

diğer sorun da teori ve pratiğin uyuşmazlığıdır. Öğrenciler dersler ile gerçek hayat arasında bağlantı

kuramadıklarını belirtmektedirler. Alana araştırmalarının az olması ve derslerin teori ağırlıklı olması da

olumsuz bir durum olarak algılanmaktadır. Derslerin olması gerektiği gibi olduğu, derslerin hayata yönelik

katkısı olduğunu belirtenler derslerden memnun olmayanlara göre görece daha azdır. Bunun yanında sosyoloji

eğitiminin bakış açısını genişlettiği ve farkındalığı artırdığı pek çok mülakatta görülmektedir. Olumlu ifadeler

genellikle entelektüel bir faaliyet olarak sosyolojinin sağladığı katkılarla ilgilidir.

Eğitimin mesleğe yönelik olmaması da bir sorun olarak görülmektedir. Diplomalı işsiz olma korkusu

öğrencileri sarmakta ve muhtemelen bunla ilgili olarak öğrencilerin çoğu aldıkları eğitimden memnun

kalmadıklarını belirtmektedirler. Bölümün sağladığı eğitimin iyi olup olmaması, pragmatist bir bakış açısının

sonucu olarak iş bulma imkânlarıyla doğrudan ilişkilidir. ‘’Ekonomik durumum iyi olsa aslında güzel bölüm’’

az önceki yargıyı desteklemektedir.

Öğrenciler arasında herhangi bir dirsek teması söz konusu değildir. Bireyselcilik daha yaygındır. Mesleğe

yönelik örgütlenme konusunda da öğrencilerin pek bir fikri olmamakla birlikte, örgütlenmenin yetersiz

olduğunu vurgulamışlardır.

Sorun yalnızca sosyoloji bölümüne ait olmamakla birlikte bölüm tercihi yapacak öğrenciler bölümle ilgili

detaylı bir araştırma yapmalı gerekirse bölümde okumakta olan öğrencilerle görüşüp fikir edinebilmelidirler.

Bölüme istekli gelen öğrencilerin oluşturduğu sosyoloji bölümü ile psikoloji bölümünün ikame bölümü gibi

anlaşılan, puanı yetmeyenlerin geldiği sosyoloji bölümü çok farklı olacaktır. Bölüm öğrencileri ile

akademisyenler arasında var olan sorunlar konuşulmalıdır. Bu durum kimi zaman çatışmayı beraberinde

getirse de dönüşüm adına gereklidir. Coser’a göre çatışma her zaman yıkıcı ve patolojik bir sorun değildir.

(Poloma, 2011:114) Burada bahsedilen çatışma Coser’ın belirttiği kadar sert bir mücadele olmasa da

akademisyenlerin öğrenciler üzerinde kurduğu hegamonyayı azaltmak ve öğrencilerin isteklerini dile getirmek

adına yaşanan süreçte öngörülen bir çatışmadır. Var olan düzene alışmış olan akademisyenler değişimi

Page 211: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

kabullenmekte zorluk çekip öğrenci taleplerini göz ardı edebilmektedirler. Ancak olası çatışmalar grup

üyelerinin kimliklerini yeniden benimsemelerini sağlayabilir. Bölümde daha etkin olan grup ile bölümdeki

etkin grubun ideolojik görüşü yüzünden bölümde pasif olan grup arasında Coser’ın belirttiği çatışma

düşünüldüğünde pasif olan grup yeni yapısal kimlikler geliştirebilir (Poloma,2011:115) Bölümün bir grubun

tekelinde olmasına engel olarak çok sesliliğe sebep olabilir.

Sonuç olarak bölümde anlatılanlar teoriyle sınırlı kalmamalı pratikle bağdaştırılmalıdır. Öğretilen teorik

bilgilerin nasıl pratiğe döküleceği de öğrencilere aktarılmalı, başta akademisyenler olmak üzere öğrenciler de

sosyolojiyi sınavda cevaplanması gereken soru ya da transkriptte bulunan bir harf olarak görmeyip

öğrendiklerini davranışlarına yansıtmalıdırlar. Akademisyenler “benim dediğimi yap yaptığımı yapma”

dercesine davranışlarda bulunmaktan vazgeçip bir sosyoloğun sahip olması gereken yalnızca bilgiye değil

davranışlara da sahip olmaları gerekir ki öğrenciler de onların izinde ilerleyebilsin. Tüm bunların dışında var

olan yarış içerisinde sosyologlar bölümdeki sorunlara rağmen değişime kendilerinden başlamalı bölümün

hakkını vermeli ve toplumu anlayıp yorumlama gibi zor bir görevin altından kalkmalıdırlar.

Sosyolojinin statüsü, sosyolojik çalışmalara ve bu çalışmaları gerçekleştiren sosyologlara karşı bakışı

etkilemektedir. Sosyologlara yüklenen ideolojik kimlikler bu bakışın temelini oluşturmaktadır. Sosyologların

çalışmalarının çoğu zaman bir eyleme dönüşmemesi ve sadece bir danışma kurulu olarak ele alınması, bir

entelektüel uğraş olarak görülmesi, sosyolojik çalışmaların amiyane bir tabirle “laf salatası” olarak

görülmesine sebep olmaktadır. Bilim olarak tarafsızlık gücünü kaybetmiş sosyoloji, irtibatı olduğu diğer

alanlar tarafından önyargılı bir şekilde ele alınmaktadır. Hâkim olan epistemolojik anlayış ve ideoloji diğer

anlayışlara ve ideolojilere yaşam alanı bırakmamakta, bu da sosyolojinin epistemolojik ve yaklaşımsal darlığa

düşmesine sebep olmaktadır. Konu olarak geniş bir yelpazeye sahip olan sosyoloji için epistemolojik darlık

ciddi sıkıntılar oluşturmaktadır.

Sosyoloji bir bilim olarak gerçekleri ortaya koymak zorundadır. Bunun içinde belli teknik desteklere ihtiyaç

vardır. Sosyolojinin laboratuvarı hayattır. Sosyal olan her şey sosyolojinin konusudur. Nasıl ki laboratuvarsız

kimyager tam olarak kimyayı öğrenemeyecekse hayatın içinde bilimsel yaklaşımı öğrenemeyen sosyolog da

tam olarak sosyolog olamayacaktır. Bu sebeple sosyolojinin gelişmesi ilerlemesi için sosyolojik çalışmalara

destek verilmelidir. Bunun yanı sıra teorik alt yapının sağlanması için kütüphane olanaklarının artması

lazımdır. Görsel ve işitsel unsurlar derslerde aktif olarak kullanılmalıdır. Bu tarz unsurların aktif olarak

kullanılması, sosyolojinin sadece kitapların arasında kalmasından biraz olsun çıkıp görsel ve işitsel unsurlarla

desteklenmesini sağlayacaktır.

Page 212: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Türkiye’de sosyoloji için yapılması gereken, öncelikle birlik halinde hareket etmek olmalıdır. Yapılan

mülakatlarda mesleki örgütlenme ile ilgili görüşler sorulduğunda katılımcıların bu duruma oldukça ilgisiz

olduğu, herhangi bir mesleki örgütlenme olup olmadığından haberdar olmadıklarını belirtmişlerdir.

Türkiye’de sosyolojinin içinde bulunduğu parçalanmışlık, bu durumda olmasının sebepleri arasındadır.

Sosyoloji yalnızca kitaptaki bilgileri ezberlemeyi değil, öğrenilen bilgileri içselleştirmeyi ve bireyin

kendinden başlayarak toplumu değiştirmek adına bir şeyler yapmasını gerektirir. Bir sorunu ortaya koyup bazı

platformlarda dile getirmek bile sorunun yeniden üretimine engel olup, var olan düzeni değiştirmek adına

faydalı bir harekettir.

VI. Geleceğe İlişkin Öngörülen Katkılar

Aşağıda belirtilen sorunların çözümüne ve SWOT (Güçlüi zayıf yönler, tehdit ve fırsatlar) analizlerinin

yapılmasına katkıları beklenmektedir.

A. Öğrenciler Açısından

a) Sosyolojinin “neliği”nin öğrenciler tarafından anlaşılması ve aktarılması

b) Bölümün tercih edilme sürecinde tanıtılmasına yönelik eksikliklerin giderilmesi

c) Başarılı öğrencilerin sosyolojiyi seçmelerinin sağlanması

B. Akademisyenler Açısından

a) Eğitimin amacının gözden geçirilmesi ve beklentiler dikkate alınarak yeniden düzenlenmesi.

Örneğin bir meslek olarak kabul edilip gerekli becerilerin kazandırılmayışı gibi hayati önemdeki

konuların gündeme taşınması;

b) Akademisyenler arasında iletişim ve işbirliğinin arttırılması

c) Teori ve uygulama bütünlüğünün sağlanması

d) Halk sosyolojisi yapılması (profesyonel sosyolojiye sıkışılmaması)

e) Sosyolojinin bir yaşam tarzı olduğunun kavranması

f) Staj uygulamalarının yer verilmesi

g) Akademisyenlerin bilgilerini güncelleyerek ezbere dayalı bir eğitim tazından vazgeçmeler

C. Öğrenciler ve Akademisyen Açısından

a) Öğrenciler ve akademisyenler arasındaki diyalog kopukluğunun giderilmesi

b) Gelecek için ortak projeler planlanması ve gerçekleştirilmesi

Page 213: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

VII. Kaynaklar

1. Kaynaklar

Arlı, A., Çeğin, G., Göker, E., Tatlıcan, A.(2007) “Ocak Ve Zanaat Bir Bourdieu Derlemesi” Ankara :

İletişim Yayınları

Althusser, L.(1994) “ İdeoloji Ve Devletin İdeolojik Aygıtları” Ankara: İletişim Yayınları

Balcı, A., Yıldırım, A. (1997). “Liselerde sosyoloji dersinin öğretimi üzerine bir

çalışma”. Ç. Ü. Eğitim Fakültesi Dergisi, 2(17), 80-94.

Bayhan, V. (2013) ‘’Birsen Gökçe’ye Armağan ‘’ Ankara Sosyoloji Derneği Yayınları

Dikleçligil, B. (2012) “Sosyoloji Çalıştayı”

https://www.google.com.tr/url?sa=t&rct=j&q=&esrc=s&source=web&cd=3&ved=0CDUQFjAC&url=http%3A%2F%2Fkutaksam.karabuk.edu.tr%2Findex.php%2Filk%2Farticle%2Fdownload%2F31%2F110&ei=0GSrUc6mLsbmOr7pgbgL&usg=AFQjCNH7G3tFA7hbUW88GDA8Mx54_JIUBA 05.03. 2013 tarihinde edilinilmiştir.

Celkan, H.Y. (1989). “Eğitim Sosyolojisi”, Erzurum:Atatürk Üniversitesi Yayınları,

Comte , A. (2001) “Pozitif Felsefenin Kuralları” İstanbul: Sosyal Yayınları Çeviri Erkan Ataçay

Game, A. , Metcalfe, A. (1999) “Tutkulu Sosyoloji” İstanbul: Ayrıntı Yayınları( Çeviri Osman Akınhan)

Giddens, A. (2000). “Elimizden Kaçıp Giden Dünya”, İstanbul: Alfa Yayınevi (Çeviri : Osman Akinhay)

Gedikoğlu, T. (2005) “Avrupa Birliği Sürecinde Türk Eğitim Sistemi: Sorunlar ve Çözüm Önerileri”

http://efd.mersin.edu.tr/dergi/meuefd_2005_001_001/pdf/meuefd_2005_001_001_0066-0080_gedikoglu.pdf 05.04.2013 tarihinde edinilmiştir.

Ertong, G. (2010) “100. Doğum Gününde “Halk Sosyologu” Behice Boran” Yurt Ve Dünya Dergisi Sayı-1

http://www.yurtvedunya.net/yurtvedunya.pdf 03.05.2013 tarihinde edinilmiştir.

İlyasoğlu, A. (2000) ‘‘ Sosyolojik Bilginin Kaynağına Dönüşü: Semt Girişimleri ve Sözlü Tarih

Araştırmacılığı’’ Ulusal Sosyoloji Kongresi Bildirileri

Kasapoğlu, A.(1991) “Yüksek Öğretimde Sosyoloji Eğitiminin Sorunları”, Ankara: Ankara Üniversitesi

Basımevi

Kaçmazoğlu, H.B.(2001) “ Türk Sosyoloji Tarihine Giriş Ön Koşullar”, İstanbul: Birey Yayıncılık

Kayalı, K.(1994) “ Türk Düşünce Dünyası-1” Ankara: Ayyıldız Yayınları

Keat R. , Urry J. (2001) “Bilim Olarak Sosyal Teori” Ankara: İmge Kitapevi Çev. Nilgün Çelebi

Kılınçalp, N. (2007). “Okul aile birliklerinin etkinlikleri ve sorunlarına ilişkin yöneticilerin görüşleri”,

Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Eğitim Bilimleri ABD, Eğitim Yönetimi, Teftişi, Ekonomisi

ve planlaması Bilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi.

Kuş,E. (2010). “Nicel-Nitel Araştırma Teknikleri”, Ankara: Anı Yayınları

Page 214: Yurt ve Dünya Dergisi - ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL … · 2014-11-27 · Nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat tekniği

Mills,C.W. (2007) “Toplumbilimsel Düşün” İstanbul: Der Yayınları.

Öztoprak,S. M. (2013) ‘‘Birsen Gökçeye Armağan’’ Ankara Sosyoloji Derneği Yayınları

http://www.anadolu.edu.tr/tr/uzaktan-egitim-sistemi 20.10.2013 tarihinde edinilmiştir.

Parlak,İ (2006) “Kemalist İdeolojide Eğitim” İstanbul: Turhan Yayınları

Poloma, M.(2011) ‘‘Çağdaş Sosyoloji Kuramları’’ Palme Yayıncılık(Çev. Hayriye Erbaş)

Seeman,M. ( 1959 ) “On The Meaning Alienation” Los Angeles, CA Amer. Sociol. Rev. 24:783-91

University of California ,

Wallerstein, I.(2004) “Dünya-Sistemleri Analizi Bir Giriş” Aram Yayınları İstanbul

Wallerstein, I.(2007) “Avrupa Evrenselciği İktidarın Retoriği” Aram Yayınları İstanbul