1838 1923 döneminde osmanlı-türkiye iktisadi dönüşüm süreci

7
"1838-1923 döneminde Osmanlı-Türkiye iktisadi, toplumsal, siyasal dönüşüm süreci” Ünlü filozof İbn-i Haldun’un meşhur teorisine göre, “devletler de insanlar gibi doğar,gelişir ve ölürler.” Bu bağlamda bakacak olursak yukarıdaki soruda belirtilen 1838-1923 yılları aslında Osmanlı Devleti’nin yıkılış yani “hasta adam” dönemini temsil etmektedir.Yine aynı yıllar diğer taraftan yıkılan bu devletin külleri ve bakiyesi üzerine yeni bir devletinde kurulması aşamasını yansıtmaktadır.Bu yeni devlet ise Türkiye Cumhuriyeti’dir.1923 yılında Cumhuriyetin ilanı ile bağımsızlığını ve varlığını ilan edecek olan Türkiye Cumhuriyeti’nin ekonomik temelleri bu söz konusu dönemde(1838-1923) atılmıştır.Bu nedenden dolayı Türkiye Cumhuriyeti’ni iyi yorumlayabilmek için söz konusu 85 yıllık süreci doğru anlamamız gerekmekte yani bu dönemde Osmanlının iktisadi,toplumsal ve siyasal dönüşümünü belirleyen etkenleri anlamak ve yorumlamak önem arz etmektedir. 1838-1923 yılları arasında yani 85 yıllık süre zarfında Osmanlı Devleti nasıl şekillendi ve bu şekillenmeye vesile olan etkenler nelerdir(devlet,Avrupa kapitalizminin etkisi,sanayileşme çabaları,aydınların rolü) işte tüm bu etkenler aşağıda yorumlanacak ve tartışılacaktır.Şu hususu belirtmekte fayda olacaktır;1838-1923 yılları arasında Osmanlı Devleti’ni dönüşüm ve bir anlamda yıkılış sürecine götüren yukarıdaki dört etmen kimi zaman birden çok rol(iktisadi,toplumsal,siyasal dönüşümde) oynamıştır. 1838 İngiltere ile Balta Limanı Antlaşması ve hemen ardından diğer Avrupa devletleri ile imzalanan serbest ticaret anlaşmaları ile Osmanlı Devleti bir anlamda Avrupa’nın açık pazarı olmuştur.Bu şekilde Osmanlı mal hareketlerinin serbestleşmesi ile tanışmış oldu. Bu anlaşmayla Avrupa kapitalizmi Osmanlı topraklarına girme fırsatını elde etmiştir ve bu sayede sanayi devrimini yaşamış olan İngiltere başta olmak üzere Fransa ve diğer Avrupa ülkeleri pazar bulmadaki büyük problemlerini bu şekilde gidermişlerdir. 1838 Balta Limanı Antlaşması Osmanlı topraklarında yerli üreticiye bir anlamda darbe vurmuş ve yerel üretimi baltaladığını çok rahatlıkla söyleyebiliriz.Söz konusu anlaşma ve akabinde diğer Avrupa devletleriyle imzalanan anlaşmalar Osmanlının iktisadi dönüşüm sürecini çok derin etkilemiştir. Osmanlı “ticari serbestii” odaklı bir politika uygulama

Upload: burhanettin-nogay

Post on 29-Nov-2014

4.545 views

Category:

Documents


7 download

DESCRIPTION

 

TRANSCRIPT

Page 1: 1838 1923 döneminde osmanlı-türkiye iktisadi dönüşüm süreci

"1838-1923 döneminde Osmanlı-Türkiye iktisadi, toplumsal, siyasal dönüşüm süreci”

Ünlü filozof İbn-i Haldun’un meşhur teorisine göre, “devletler de insanlar gibi doğar,gelişir

ve ölürler.” Bu bağlamda bakacak olursak yukarıdaki soruda belirtilen 1838-1923 yılları

aslında Osmanlı Devleti’nin yıkılış yani “hasta adam” dönemini temsil etmektedir.Yine aynı

yıllar diğer taraftan yıkılan bu devletin külleri ve bakiyesi üzerine yeni bir devletinde

kurulması aşamasını yansıtmaktadır.Bu yeni devlet ise Türkiye Cumhuriyeti’dir.1923 yılında

Cumhuriyetin ilanı ile bağımsızlığını ve varlığını ilan edecek olan Türkiye Cumhuriyeti’nin

ekonomik temelleri bu söz konusu dönemde(1838-1923) atılmıştır.Bu nedenden dolayı

Türkiye Cumhuriyeti’ni iyi yorumlayabilmek için söz konusu 85 yıllık süreci doğru

anlamamız gerekmekte yani bu dönemde Osmanlının iktisadi,toplumsal ve siyasal

dönüşümünü belirleyen etkenleri anlamak ve yorumlamak önem arz etmektedir.

1838-1923 yılları arasında yani 85 yıllık süre zarfında Osmanlı Devleti nasıl şekillendi ve bu

şekillenmeye vesile olan etkenler nelerdir(devlet,Avrupa kapitalizminin etkisi,sanayileşme

çabaları,aydınların rolü) işte tüm bu etkenler aşağıda yorumlanacak ve tartışılacaktır.Şu

hususu belirtmekte fayda olacaktır;1838-1923 yılları arasında Osmanlı Devleti’ni dönüşüm ve

bir anlamda yıkılış sürecine götüren yukarıdaki dört etmen kimi zaman birden çok

rol(iktisadi,toplumsal,siyasal dönüşümde) oynamıştır.

1838 İngiltere ile Balta Limanı Antlaşması ve hemen ardından diğer Avrupa devletleri ile

imzalanan serbest ticaret anlaşmaları ile Osmanlı Devleti bir anlamda Avrupa’nın açık pazarı

olmuştur.Bu şekilde Osmanlı mal hareketlerinin serbestleşmesi ile tanışmış oldu.

Bu anlaşmayla Avrupa kapitalizmi Osmanlı topraklarına girme fırsatını elde etmiştir ve bu

sayede sanayi devrimini yaşamış olan İngiltere başta olmak üzere Fransa ve diğer Avrupa

ülkeleri pazar bulmadaki büyük problemlerini bu şekilde gidermişlerdir.

1838 Balta Limanı Antlaşması Osmanlı topraklarında yerli üreticiye bir anlamda darbe

vurmuş ve yerel üretimi baltaladığını çok rahatlıkla söyleyebiliriz.Söz konusu anlaşma ve

akabinde diğer Avrupa devletleriyle imzalanan anlaşmalar Osmanlının iktisadi dönüşüm

sürecini çok derin etkilemiştir. Osmanlı “ticari serbestii” odaklı bir politika uygulama

Page 2: 1838 1923 döneminde osmanlı-türkiye iktisadi dönüşüm süreci

zorunda kaldığı bu dönemde dikkat çeken bir unsur ise şudur;1830-1850’li yıllarda Avrupada

özellikle Almanya olmak üzere ve diğer Avrupa devletleri ve Amerikada uygulanan politika

korumacı,devletçi politikaların uygulandığı gözlenmekte idi.Ve bu politikaların olumlu

sonuçlarının alındığınıda biz gözlemlemekteyiz.

Söz konusu serbest ticaret anlaşması ile devletin ciddi bir şekilde gelir kaybına uğraması ve

bu esnada savaşların uzun sürmesi ve askeri harcamaların artması ile devletin kaynak

bulmada zorlandığı ve ilk defa borçlanmaya ihtiyaç duyulması durumuyla karşılaşılmıştır.

Gülten Kazgan bu durumu şu şekilde açıklamıştır;

“Osmanlı Kırım Savaşı’yla birlikte 1854’te dış borca açıldı.Buna iç borç tahvillerinin dış

pazarlarda satışı eklendi.Osmanlı finans kapitalin ağına bu süreçle düştü.”

Bu dönemde borçlanma Galata Bankerlerinden ya da Fransızlardan yapıldı. Bu borçların çok

ciddi artması ile birlikte devletin bunları ödeyemeyeceği belirginleşmiş ve bu kapsamda

Osmanlı Bankası bir İngiliz-Fransız ortaklığına devredilmiş ve devletin borçlarının

yapılandırılması,alacakların temin edilmesi için bir de “Düyunu Umumiye”(Genel Devlet

Borçları) İdaresi kuruldu-ve bir anlamda devlet içinde devletin temelleri atışmış oldu. Sonuç

olarak Osmanlının Yarı-Sömürgeleşme süreci gerçekleşmiş oldu.

<<1924 yılında yayımlanan “Modern Türkiye” başlıklı kitabında E.G.Wears şunları

yazıyordu: “Yabancı sermayenin etki alanının Osmanlı İmparatorluğu’ndan daha geniş olduğu

bağımsız bir devlet herhalde yoktur.”>>(İnancık,2010,s.19)

Bir çok Türkiye iktisadı ve tarih kaynaklarında ve kitaplarda,1838 Balta Limanı Anlaşması ve

birkaç yıl geçmeden diğer Avrupa devletleriyle imzalanan serbest ticaret anlaşmalarının haklı

olarak Osmanlıya zararlarından bahsedilmekte ve eleştirilmektedir. Fakat bu şekilde

tamamen,büsbütün zararlarına odaklanarak bir analiz yapmış olmamız bizi yanıltmaz mı?

Yani büyük fotoğrafı görmemiz gerekmez mi? Büyük fotoğrafı görmemizden kastım söz

konusu 1838 Balta Limanı Ticaret Anlaşması olmasaydı,imzalanmamış olsaydı, Osmanlı o

dönemde içinde bulunduğu koşulları iyileştirebilecekmiydi-yani Avrupa kapitalizmi Osmanlı

topraklarına uğramasaydı, Osmanlı Devleti söz konusu anlaşması sonrasında bulunduğu

durumdan daha iyi bir noktada olacağı kesinmiydi? Bence değil. Çünkü bir şekilde söz

Page 3: 1838 1923 döneminde osmanlı-türkiye iktisadi dönüşüm süreci

konusu serbest ticaret politikaları ile tarihin ileriki sayfalarında yüzleşecekti.Yalnız burada

tartışılması gereken konu ticaret anlaşması ile gelen gümrük duvarlarının tamamen inmesi

durumudur. Yani serbestliğin derecesi burada tartışılması gerek. Ek olarak vergileme

politikalarının ve anlaşma maddelerinin yerli üretici aleyhine çalıştığı bir gerçekliktir.

Yazının başında belirtmiş olduğum durum yani dört temel etkenin birden çok duruma etki

etmesi durumu burada gözlemlenmektedir. Örneğin Avrupa ile kapitalizmin Osmanlı

topraklarına uğraması en başta iktisadi yapıyı etkilemiştir buna yukarıda değindik.Fakat diğer

taraftan Osmanlıda toplumsal yapıyı ve siyasal dönüşümüde etkilemiştir. Bunun böyle olması

aslında çok normaldir çünkü iktisadiyat bir şekilde toplum ve devlet olmanın vazgeçilmez

unsurudur. Toplumsal yaşam şu şekilde etkilenmiştir; yerli üretimin azalması,toprağın

işlenmesinin kesintilere uğraması ve işsizliğin artmasına neden olmuştur.

Anlaşmanın toplumsal ve siyasal hayattki dönüşüme ise şu şekilde etkide bulunmuştur;1838

yılında İngiltere ile imzalanan serbest ticaret anlaşması bir anlamda

1839,1856,1876,1908(sırasıyla Tanzimat Fermanı, Islahat Fermanı, I.Meşrutiyet ve

II.Meşrutiyet) yıllarındaki hukuki adımların tetikleyicisidir.

Osmanlı Devletinde devlet ile insan ilişkilerini yani vatandaşlık ilişkilerini Halil İnancık şu

şekilde ve yerinde bir tespitle açıklamıştır;

“Osmanlı anlayışına göre imparatorluk sınırları içindeki tüm reaya ve toprak, sultanın

malıydı,imparatorluktaki tüm yerel ve veraset yoluyla geçmiş hakları ve imtiyazları ortadan

kaldıran bu ilke,temel olarak sultanın mutlak hakimiyetini ve tüm hakların onun iradesinden

kaynaklandığını göstermek amacıyla düzenlenmiştir.Dolayısıyla, “sultan devlettir”

ifadesindeki gerçek payı büyüktür.”

Halil İnancık’ın devlet ile ile ilgili tespiti 1838 -1923 yılları arasında ciddi bir değişikliğe yani

bir dönüşüm sürecine tabi olmuştur.

Bu dönüşüm sürecinde 1838 Serbest Ticaret Anlaşması ile ülkeye ayak basan Avrupa

kapitalizmi büyük rol oynamıştır. Bilindiği üzere mal hareketlerinin serbestleşmesi ve finans

Page 4: 1838 1923 döneminde osmanlı-türkiye iktisadi dönüşüm süreci

kapitalin Osmanlı’da yerleşmesi diğer bir deyişle kapitalist sistemin Osmanlı topraklarında

tutunabilmesi için ticati,huhuki bir alt yapının tesis edilmesi gerekiyordu ve bunun sonraki

yıllarda kademe kademe oluşturulduğu bilinmektedir( Tanzimat Fermanı, Islahat Fermanı,

I.Meşrutiyet ve II.Meşrutiyet). Avrupa kapitalizmine eklemlenmenin hukuki ayağını

oluşturmak için atılan en önemli adım 1839’da ilan edilen Tanzimat Fermanı’dır. Bu hukuki

adım ile birlikte temel insan hakları,vatandaşlık hakları teminat altına alınmıştır. 1839

Tanzimat Fermanı ile birlikte tam olmasada küresel kapitalist akımın Osmanlıda tutunmasını

sağlayacak hukuki adımların temelleri atılmıştır.

1838-1923 yılları arasında Osmanlının dönüşüm sürecinde aydınların rolü ne olmuştur diye

soracak olursak;Bu kısımda bazı aydınların,düşünürlerin ekonomik çöküşün ve devletin

uğramış olduğu gelir kaybına ilişkin çözüm önerilerine değinelecektir. Değinelecek isimler ve

akımlar;

Ali ve Fuat Paşaların Çözüm Önerileri

Cevdet Paşanın İktisadi Görüşleri

Namık Kemal,İbrahim Şinasi ve İktisadi Yaklaşımları

Ve Milli İktisat ile birlikte savunucuları

Ali ve Fuat Paşaların Çözüm Önerileri;

Osmanlı aydınları genel olarak Tanzimattan sonra sanayileşen Batılı ülkeleri örnek almıştır.

Bu iki Osmanlı Paşası özel mülkiyetin geliştirilmesi taraftarı olmuştur ve bunun

yaygınlaştırılması gerektiğini savunmuşlar çünkü bunun sanayileşme ve özel teşebbüs’ün ön

koşulu olduğunu belirtmişlerdir.

Paşalar adını koymasalar da liberal,laik,kısmen özgür bir yönetim arayışını ortaya

koymuşlardır.(Öztürk,2007)

Cevdet Paşanın İktisadi Görüşşleri

Page 5: 1838 1923 döneminde osmanlı-türkiye iktisadi dönüşüm süreci

Cevdet Paşa,Avrupalılaşmaya karşı çıkmıştır neden olarak ise bunun Osmanlının toplumsal

dinamikleri ile çeliştiğini ileri sürmüştür.

Cevdet Paşa Avrupanın toplumsal yapı şeklini örnek almak yerine Osmanlı Devleti’nde

düzgün işlemeyen kurumların batılı tarzda oradaki sisteme uygun olarak yenilenmesini

savunmuştur.

Sonuç olarak Paşa İslami yönü ağır basan,muhafazakar ancak devletin içine düştüğü

durumdan kurtulabilmesi için çareler arayan reformist yönüyle öne çıkmaktadır.(Öztürk,2007)

Namık Kemal,İbrahim Şinasi ve İktisadi Yaklaşımları

Osmanlı Devletinde Batılı düşüncelerin yayılmasında etkili olan Yeni Osmanlı hareketinin

içinde bir kesim vardır ki,onlar edebi yönleri kadar iktisadi düşünceleri ile de ön plana

çıkmışlardır.Bunlar, laik,ulusçu düşünceli olan Şinasi ve onun yanı başında modernleşmeci,

ancak bir o kadar da İslamcı Namık Kemal’dir.(Ortaylı,2002)

Şinasi Yeni Osmanlı Hareketi içinde Avrupa’ya daha yakın,Aydın kesimin öncüsü olarak da

kabul edilmektedir. Zaten iktisadi liberalizmi benimseyen Şinasi’nin özellikle şu sözleri,

A.Smith’in doğal düzen ilkesinin geçerliliğini vurgular niteliktedir.(Öztürk,2007)

“…ki insan bu vasıtalar ile ömrü oldukça çalışsa akıl kuvvetiyle yapamadığı işleri,doğa az

vakitte pek kolaylıkla gerçekleştirir.”(Tasfi-İ Efkar)

Namık Kemal devletin yanlız asli,temel görevlerini yerine getirmesini beklemekte ve devletin

ekonomiye ve hayata fazla bir müdahalede bulunmamasını öne sürmektedir. Bunlar Namık

Kemal’in liberal görüşünü yansıtmaktadır.

Milli İktisat ve savunucuları

Tanzimat,I.Meşrutiyet ve II.Meşrutiyet akabinde Balkan Savaşı yenilgisinin etkisiyle ,ulusalcı

söylemler artmış halk arasında da taraftar bularak zamanla iktisadi milliyetçiliğe kapı

açılmıştır.

Page 6: 1838 1923 döneminde osmanlı-türkiye iktisadi dönüşüm süreci

1914 sonrasında iktisadi politikalara yansımaya başlayan İttihat ve Terekki ve Jön Türk

İktidarının görüşleri, milli iktisat yaklaşımının bel kemiğini oluşturmuştur.(Öztürk,2007)

Zafer Toprak,1914-1918 yıllarını milli iktisat dönemi olarak adlandırmıştır. Bu dönemde milli

iktisadın ateşli savunucusu olan başta Ziya Gökalp ve Tekin Alp, Alman romantizminden

kaynaklanan <milli iktisat> politikasını benimsemiş ve F.List’in çizgisinden gidilmesi

gerektiğini ve onun politika önermelerini içeride uyglanması halinde ekonmik ve onu takiben

siyasi çöküntünün engelleneceğini savunmuştur.

Osmanlının 1838-1923 yılları arasındaki dönüşüm sürecini şu şekilde özetleyebiliriz; 2011

yılında Mısır,Cezayir,Libya,Suriye “Arap Baharı” diye adlandırılan ayaklanmanın örneğin

Libya için konuşacak olursak ülkedeki yerli halkın(muhalifler) diktatör yönetime karşı

ayaklanması ve bu ayaklanmanın askeri güçle birleştirilmediği sürece başarıya ulaşması

beklenemezdi-varolan diktatörlük yıkılamazdı.İşte tamda bu koşular altında Avrupa ülkeleri

başta Fransa olmak üzere bu ayaklanmayı destekledi ve ciddi silah yardımında bulundu.

Muhalifler daha özgür bir ortamda yaşamak,temel insan ve vatandaşlık haklarını elde etme ve

bunu devletin teminat altına almasını amaçlamışlardı. Diğer yandan Fransa ise o bölgede ki

kaynakların hakimiyetini ele almak ve orada bir pazar yaratma amacındaydı.(ve söz konusu

amaçlar birbiriyle kesişti).Tıpkı 1838 yılından İngiltere’nin Osmanlı’nın Mısır Valisi Mehmet

Ali Paşa karşısında aciz kalma durumunu kullanarak Osmanlı pazarına girme harekatı gibi.

İngiltere’nin Osmanlıya uygulamış olduğu politika silsilesiyle benzerlik gösterdiği ortadadır.

Sonuç olarak, bu dönemde(1838-1923) yaşanan ana dönüşümlerin en büyük etkeni

“ekonomik olgu” dur.Yani bir anlamda küresel kapitalist sisteme eklemlenme sürecidir.Bu

eklemlenme sürecinin Osmanlı ekonomisinde çok ciddi kayıplara neden olduğu ortadadır

yukarıda bunu 1838 Balta Limanı Antlaşması çerçevesinde açıklamaya çalıştım.

Fakat diğer taraftan ekonomideki(malların serbestisi,finans kapitalin oluşumu) kapitalist

sisteme uyumlanma bir hukuki süreç ve hukuki dayanaklar gerektirmekteydi.Ve bu gereklilik

başta ve en önemlisi olan 1839 yılında Tanzimat Fermanını,1856 de Islahat Fermanını, 1876

I.Meşrutiyeti ve 1908’de II.Meşrutiyeti hayata geçirdi.

Page 7: 1838 1923 döneminde osmanlı-türkiye iktisadi dönüşüm süreci

Osmanlı Devleti’nin Avrupa’nın yayılma politikasına yenik düşmesi,aslında Devlet için

çağdaşlaşma yolunda bir başlangıç olarak değerlendirilmelidir.(Öztürk,2007)

Bundan dolayıdır ki bu eklemlenme sürecinin en büyük artısı Tanzimat olmuştur. Bu durumu

Yusuf Kemal Öztürk çok yerinde bir benzetme ile şu şekilde özetlemiştir;

“Tanzimat’la beraber mevcut kanun ve uygulamaların yanında Batı’nın haklar sistemine de

yer verilmiştir. Nasıl Avrupa’da modern hukuk anlayışı Fransız ihtilali ile başladı ise,

Osmanlı Devleti’nde bu hukuk düzeni Tanzimat’la yerleşmeye başladı.”(Turan,1994,s.155)

KAYNAKÇA

Boratav, Korkut(2011), Türkiye İktisat Tarihi(1908-2009)

Engin, Müjdat(2010), 1838 Osmanlı-İngiliz Ticaret Anlaşmasının Tanzimat Fermanı’na

Etkileri

İnancık, Halil(2010), Osmanlılar-Fütühat,İmparatorluk,Avrupa ile İlişkiler

Kazgan, Gülten(1999), Tanzimattan XXI. Yüzyıla Türkiye Ekonomisi

Öztürk, Y.Kemal(2007), Osmanlı Devleti’nin Son Döneminde İktisadi Düşünce

Akımları(1838-1914)

Toprak, Zafer(1982), Türkiye’de milli iktisat 1908-1918

http://burhanettinnogay.wordpress.com/2012/01/15/1838-1923-doneminde-osmanli-turkiye-

iktisadi-toplumsal-siyasal-donusum-sureci/