active surveillance for renal angiomyolipoma - itfuroloji
TRANSCRIPT
Giriş
• Tüm böbrek tümörlerinin yaklaşık %3 ü
• Hastalığın doğal seyri komplikasyonlar ile karakterizedir, ağrı, anevrizmal damar rüptürüve retroperitoneal kanama.
• Wunderlich sendromu
• Küçük renal kitlelerin yönetiminde son görüşler nefron koruyucu stratejiler
• Aktif sürveyans düşük riskli veya benign küçük renal kitleli hastalarda böbrek fonk. korunması, morbiditesiz etkin tedavilere olanak sağlamakta
• Eskiden önerilen 4 cm üstü AMLs müdahale gerekliliği tartışmalı
• Çalışmanın amacı; renal AMLs AS verilerini sunmak ve gecikmiş müdahalenin klinik özelliklerini tanımlamak
Metod
• BT
• Gecikmeli müdahale sekonder AT
• Yaş, cinsiyet, tuberoskleroz varlığı, tümör boyutu, tanı yılı, eşlik eden veya geçmişte karşılaşılan böbrek hastalığı (kist, RCC), kronik böbrek hastalığı dönemi ve klinik sunumlar AS kesilmesi için potansiyel prediktif faktörler olarak değerlendirildi
-AS; FM, 6-12. ve sonra yılda bir BT
-AT; parsiyel veya radikal nefrektomi,
anjioembolizasyon, kriyoablasyon ve medikal
Tümör büyümesi; birinci ve son BT
arasında tümör boyutunda fark olarak hesaplanmıştır
Sonuçlar
• 400 hasta
• 270 i (67.5%) AT, 130 u (32.5%) AS
• 102 hasta (% 78.5) asemptomatik, 15 (11.5%) ve 13 (10%) hastada ise yan ağrısı ve hematüri
• Ortalama 49 aylık takipte 17 hastada (% 13) AS durduruldu ve sekonder AT yapıldı.
• AS kesilmesinin birincil nedeni yan ağrısı, takip görüntülemede kitlede büyüme, retroperitoneal kanama, hasta tercihi, groshematüri
• Anjioemboliasyon, parsiyel nefrektomi, sirolimus
• Ortalama takip süreleri 43-62 ay
• Tümör büyümesi tanı anındaki boyutu ile ilişkili olduğu ortaya çıktı (P < 0.001).
• TM boyutu 4cm ve üzeri olan 38 hastadan sadece 13 (34.2%)ü AS devam etmedi.
Gecikmeli müdahale için risk faktörleri: 4cm ve üzer tm, tanıda semptomatik, eşlik eden veya karşı böbrek hastalığı
Tartışma
• AS uzun süreli takibi olan kohort çalışmalar mevcut literatürde nadir, AMLs doğal seyri hakkında bilgilerimiz sınırlıdır.
• Tümör çapı ve semptomlar aktif tedavi için anabelirleyicidir.
• Anjiyoembolizasyon ile başarı oranı %90 a ulaşmaktadır.
• Nefron koruyucu cerrahi anjioembolizasyonunbaşarısız olduğu hastalarda ikinci tercih tedaviolarak kalmaktadır.
• Rapamisin inhibitörleri tuberoz sklerozluhastalarda kullanılmakla beraber aktiftedaviden fayda görmeyen hastalarda seçenekolarak düşünülmektedir
• Aktif izlemin sınırlandırıcı yönü patolojik tanıyıkoyacak biyopsilerin elde edilememesidir.
• Guidelines 4 cm üzeri tm lere kanama riski nedeniyle AT önermekte.
Varılan Sonuç
• Tümör çapı ve semptomlar takipte yüksekprediktif değere sahiptir.
• Yüksek başarı oranlarından dolayı selektifanjiyoembolizasyon birinci basmak tedavidir.
• Aktif izlem komplike olmayan tüm AMLsvakalarında standart olmalıdır.
Kanıta Dayalı Değerlendirme
Metodoloji
– Karşılaştırma yapılacak hasta grupları var
– Yöntemin avantajı/dezavantajı aynı çalışma içerisinde bir başka yöntem ile karşılaştırılma yapılmamış
– Hasta grubu homojen (Heterojenite sağlamak için herhangi bir özen gösterilmemiş)
– Varılan sonuç yeni makaleler ile geliştirilmesi gerekmekte
PICOT(Çalışma sistemi)
(P) Hasta tipi
(I) Araç-gereç
(C) Karşılaştırma
(O) Sonuçlar
(T) Çalışma tipi
(O)
• Tümör çapı ve semptomlar takipte yüksek prediktif değere sahiptir.
• Aktif izlem komplike olmayan tüm AMLsvakalarında standart olmalıdır.
1A RKÇ’lerin değerlendirildiği en az bir sistematik derleme
ya da metaanaliz
1B En az bir RKÇ
2A İyi tasarlanmış randomize olmayan en az bir kontrollü
klinik çalışma
2B İyi tasarlanmış diğer bir yarı-deneysel çalışma
3 İyi tasarlanmış deneysel olmayan tanımlayıcı çalışmalar
(örneğin karşılaştırıcı calışmalar, korrelasyon
calışmaları, olgu kontrol çalışmaları)
4 Uzman grup raporları, saygın otoritelerin klinik
deneyimleri