ahu unal tez - ankara Üniversitesi

71
ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ BATI KARADENİZ AKÇAKOCA KUZEYİ (DENİZ) YERALTI JEOLOJİSİ VE PETROL İMKANLARININ KUYU VE SİSMİK KESİTLERLE İNCELENMESİ Ahu ÜNAL JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI ANKARA 2009 Her hakkı saklıdır

Upload: others

Post on 13-Nov-2021

14 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: ahu unal tez - Ankara Üniversitesi

ANKARA ÜNİVERSİTESİ

FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

YÜKSEK LİSANS TEZİ

BATI KARADENİZ AKÇAKOCA KUZEYİ (DENİZ) YERALTI JEOLOJİSİ VE

PETROL İMKANLARININ KUYU VE SİSMİK KESİTLERLE İNCELENMESİ

Ahu ÜNAL

JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI

ANKARA

2009

Her hakkı saklıdır

Page 2: ahu unal tez - Ankara Üniversitesi

i

ÖZET

BATI KARADENİZ AKÇAKOCA KUZEYİ (DENİZ) YERALTI JEOLOJİSİ VE PETROL İMKANLARININ KUYU VE SİSMİK KESİTLERLE İNCELENMESİ

Yüksek Lisans Tezi

Ahu ÜNAL

Ankara Üniversitesi

Fen Bilimleri Enstitüsü Jeoloji Mühendisliği Anabilim Dalı

Danışman: Prof. Dr. Bülent COŞKUN

Batı Karadeniz Bölgesi, Akçakoca açıklarında keşfedilen doğalgaz, bu havzanın hidrokarbon aramaları yönünden önemini arttırmıştır. Havzada rezervuar, kaynak ve örtü kayalar mevcuttur. Miyosen tektoniği esnasında oluşan Kuzey Anadolu Fayı ( KAF ) ile ilişkili faylar özellikle rezervuar birimlerinin özelliklerini arttırıcı yönde etki etmiştir. Havzada Akçakoca-1 ve Akçakoca-2 arama kuyuları açılmış, Akçakoca-1 kuyusu gazlı olarak tamamlanmıştır. Bu çalışmada öncelikle havzada mevcut sismik kesitler, kuyu verileri ve karada kuyu verileriyle yapılan değerlendirmelerde havza içinde Kuzeydoğu - Güneybatı (KD -GB) yönünde yapısal ve sedimantolojik trendler tespit edilmiştir. Sismik kesit ve log korelasyonlarında önemli faylar görülmüştür. Kuyular arası log korelasyonlarında Akçakoca-1 ve Akçakoca-2 kuyuları arasında listrik fay nitelikli bir fay mevcuttur. Akçakoca-1 kuyusundaki gaz bu faydan gelmektedir. Ayrıca sismik kesitler üzerinde kumtaşları içeren GB-KD yönelimli kanallar mevcuttur. Batı Karadeniz Bölgesi’nin kuzeybatı bölgesi havzanın en derin kısmını oluşturur. Sismik kesit ve kuyu verilerinin değerlendirilmesi sonucunda Akçakoca gaz sahası kuzeydoğusundaki derin zon petrol oluşum zonu olarak belirlenmiştir. Bu zondan KD ve GB’ye doğru petrol ve gaz göçü beklenmektedir. Bu çalışma neticesinde Batı Karadeniz Bölgesi’nin petrol olanakları tektonik ve sedimantolojik olarak aydınlatılmaya çalışılmıştır. Haziran 2009, 61 sayfa Anahtar Kelimeler: Akçakoca, Batı Karadeniz, sismik kesit, fay, kumtaşı kanalları, kamalanma, petrol oluşum ve göçü.

Page 3: ahu unal tez - Ankara Üniversitesi

ii

ABSTRACT

INVESTIGATION OF SUBSURFACE GEOLOGY AND OIL POSSIBILITIES WITH WELL DATA AND SEISMIC SECTIONS, NORTHERN AKÇAKOCA (OFFSHORE),

WESTERN BLACK SEA

Master Thesis

Ahu ÜNAL

Ankara University Graduate School of Natural and Applied Sciences

Deparment of Geological Engineering The natural gas found near Akçakoca, in the Western Black Sea Region has increased the significance of this basin in respect to hydrocarbon search. There exist some resrvoir, source and seal rocks exist in the basin. The faults that are related to Northern Anotolian Fault (NAF), which occured during Miocene tectonic, have had an impact on increasing resorvoir units’ characteristics. Akçakoca-1 and Akçakoca-2 exploration wells have been drilled, and Akçakoca-1 well has been completed as a well with natural gas. Some structural and sedimantery trends have been found in NE-SW direction in the basin during the evaluation of the existing seismic sections onshore and offshore well data. Some significant faults were observed during the correlations between seismic sections and logs. A listric fault has been established between Akçakoca-1 and Akçakoca-2 wells according to the log correlations between the wells. The natural gas in Akçakoca-1 Well comes throughout this fault. Furthermore, some channels directed to SW-NE and consisting of sandstones on seismic sections exist. The northern west section of the Western Black Sea Region forms the deepest part of the basin. As a result of the evaluation of seismic sections and well data, the deep zone in northeast of Akçakoca gas field is determined as the zone that oil occurs in. An oil migration is expected to occur towards the NE and SW from this zone. As a result of this study oil possibilities of western Black Sea Region is attempted to be explained tectonically and sedimentalogically. June 2009, 61 pages Key Words: Akçakoca, The Western Black Sea, seismic section, fault, sandstone channels, pinch out, formation and migration of oil.

Page 4: ahu unal tez - Ankara Üniversitesi

iii

TEŞEKKÜR

Bu tezin hazırlanmasında çalışmalarımı yönlendiren, emeğini, katkılarını sağlayan, bilgi

ve deneyimlerini paylaşmaktan onur duyan ve bana zaman ayıran çok değerli danışman

hocam Sayın Prof. Dr. Bülent COŞKUN’a (Ankara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi

Jeoloji Mühendisliği Bölümü) saygılarımı sunar, çok teşekkür ederim.

Her zaman yanımda olan, beni destekleyen, benim için emek veren değerli aileme ve

dostlarıma çok teşekkür ederim.

Ahu ÜNAL

Ankara, Haziran 2009

Page 5: ahu unal tez - Ankara Üniversitesi

iv

İÇİNDEKİLER ÖZET ................................................................................................................................ i

ABSTRACT .................................................................................................................... ii

TEŞEKKÜR .................................................................................................................. iii

SİMGELER DİZİNİ ..................................................................................................... vii

ŞEKİLLER DİZİNİ .................................................................................................... viii

1. GİRİŞ ........................................................................................................................... 1

1.1 Stratigrafi .................................................................................................................. 3

1.1.1 Batı Karadeniz Stratigrafisi ................................................................................. 3

1.1.1.1 Cemalettin Formasyonu .................................................................................... 6

1.1.1.2 Boyabat Formasyonu ......................................................................................... 6

1.1.1.3 Kusuri Formasyonu ........................................................................................... 7

1.1.1.4 Atbaşı Formasyonu ............................................................................................ 8

1.1.1.5 Akveren Formasyonu ........................................................................................ 9

1.1.1.6 Yemişliçay Formasyonu .................................................................................. 10

1.1.1.7 Kapanboğazı Formasyonu .............................................................................. 11

1.1.1.8 Sapça Formasyonu ............................................................................................ 11

1.1.1.9 Velibey (Çağlayan) Formasyonu .................................................................... 12

1.1.1.10 İnaltı Formasyonu .......................................................................................... 13

1.1.1.11 Bürnük Formasyonu ....................................................................................... 14

1.1.1.12 Akgöl Formasyonu ......................................................................................... 15

1.1.1.13 Çakraz Formasyonu ....................................................................................... 16

1.1.1.14 Alacaağzı Formasyonu .................................................................................. 17

1.1.1.15 Yılanlı Formasyonu ......................................................................................... 18

1.1.1.16 Kartal Formasyonu ......................................................................................... 19

1.1.1.17 Fındıklı Formasyonu ....................................................................................... 20

1.1.2 Trakya Stratigrafisi ............................................................................................ 21

1.1.2.1 Ergene Grubu (Miyo-Pliyosen) ........................................................................ 21

1.1.2.2 Danişmen Formasyonu (Oligosen) .................................................................. 21

1.1.2.3 Osmancık Formasyonu (Oligosen) .................................................................. 22

1.1.2.4 Mezardere Formasyonu (Eosen-Oligosen) ..................................................... 22

Page 6: ahu unal tez - Ankara Üniversitesi

v

1.1.2.5 Ceylan Formasyomu (Eosen) ........................................................................... 22

1.1.2.6 Soğucak Formasyonu (Eosen) .......................................................................... 22

1.1.2.7 Hamitabat Formasyonu (Eosen) ...................................................................... 23

1.1.2.8 Istranca Masifi (Paleozoyik) ............................................................................ 23

2. KAYNAK ÖZETLERİ ............................................................................................. 24

3. MATERYAL VE YÖNTEMLER ............................................................................ 26

3.1 Çalışma Alanı .......................................................................................................... 26

3.2 Coğrafik Konum ..................................................................................................... 28

3.3 Çalışmanın Amacı ................................................................................................... 28

3.3.1 Arazi (Onshore) çalışmaları ................................................................................ 28

3.3.2 Laboratuvar çalışmaları ...................................................................................... 32

3.3.3 Sismik veriler ........................................................................................................ 32

3.3.4 Değerlendirme çalışmaları .................................................................................. 32

4. ARAŞTIRMA BULGULARI ................................................................................... 33

4.1 Kara ( Onshore ) bulguları ..................................................................................... 33

4.2 Deniz (Offshore) bulguları ..................................................................................... 33

4.2.1 Deniz tabanı topoğrafyası .................................................................................... 33

4.2.2 Kuyular arası log korelasyonu ............................................................................ 35

4.2.2.1 Listrik fay ........................................................................................................... 37

4.2.3 Antiklinaller ve senklinaller ................................................................................ 37

4.2.4 Faylar ................................................................................................................... 39

4.2.5 Kamalanmalar ...................................................................................................... 40

5. İNCELEME ALANI PETROL POTANSİYELİ ................................................... 42

5.1 Kuyu Verileri ........................................................................................................... 42

5.2 Rezervuar, Kaynak ve Örtü Kayalar .................................................................... 43

5.2.1 Rezervuar kayalar ................................................................................................ 44

5.2.2 Kaynak kayalar .................................................................................................... 45

5.2.3 Örtü kayalar ......................................................................................................... 45

5.3 Kumtaşı Kanalları ................................................................................................... 46

5.4 Petrol Oluşum ve Göçü ........................................................................................... 48

5.5 Bright – Spotlar ....................................................................................................... 51

6. TARTIŞMA ............................................................................................................... 53

Page 7: ahu unal tez - Ankara Üniversitesi

vi

7. SONUÇLAR .............................................................................................................. 54

KAYNAKLAR .............................................................................................................. 56

ÖZGEÇMİŞ ................................................................................................................... 61

Page 8: ahu unal tez - Ankara Üniversitesi

vii

SİMGELER DİZİNİ Ak-1 Akçakoca-1

Ak-2 Akçakoca-2

KAF Kuzey Anadolu Fayı

H2S Sülfirik Asit

TPAO Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı

MTA Maden Tetkik Arama

B Batı

D Doğu

B-D Batı-Doğu

G Güney

K Kuzey

GB Güneybatı

KD Kuzeydoğu

KD – GB Kuzeydoğu - Güneybatı

GR Gamma Ray log

BHC Sonic log

TWT Two Way Time

msan milisaniye

TOC Total Organic Carbon (Toplam Organik Karbon)

m metre

msan milisaniye

BS Bright-Spot

µs/ft microsecond per foot

API American Petroleum Institute

Page 9: ahu unal tez - Ankara Üniversitesi

viii

ŞEKİLLER DİZİNİ

Şekil 1.1 Türkiye'nin genel tektonik elemanları .............................................................. 1

Şekil 1.2 İnceleme alanının genelleştirilmiş stratigrafik kolonu ...................................... 4

Şekil 3.1 İnceleme alanı bulduru haritası. ...................................................................... 26

Şekil 3.2 İnceleme alanı genelleştirilmiş jeoloji haritası ve araştırmada kullanılan

sismik kesit hatları .......................................................................................... 27

Şekil 3.3 İnceleme alanı güneyi (onshore) jeoloji haritası ............................................. 29

Şekil 3.4 Jeolojik kesitler 1, 2, 3 .................................................................................... 30

Şekil 3.5 Jeolojik kesitler 4, 5 ........................................................................................ 31

Şekil 3.6 Jeolojik kesitler 5, 6 ........................................................................................ 31

Şekil 4.1 Deniz tabanına ait batimetri haritası (m) ........................................................ 34

Şekil 4.2 İnceleme alanı sismik kesit -Line 6- ............................................................... 35

Şekil 4.3 Akçakoca-1 ve Akçakoca-2 korelasyonu ile tespit edilen listrik fay .............. 36

Şekil 4.4 İnceleme alanında antiklinal ve senklinallerin yayılımı ................................. 38

Şekil 4.5 Sedimanter birimlerin TWT (msan) haritası ................................................... 39

Şekil 4.6 İnceleme alanında sismik kesitlerde tespit edilen faylar ................................. 40

Şekil 5.1 Akçakoca dolayında karada açılan kuyular ve kesilen formasyonlar ............. 42

Şekil 5.2 İnceleme alanı sismik kesit -Line 1- ve Trakya ile Sinop-Boyabat havzası

stratigrafik kolonları ........................................................................................ 43

Şekil 5.3 Sismik kesitlerden tespit edilen GB-KD doğrultulu kumtaşı kanalı ............... 46

Şekil 5.4 Deniz tabanında sismik kesitlerde görülen aşınma kanallarının yayılımı ...... 47

Şekil 5.5 Aşınma kanalları, kıvrımlar ve fayları gösteren sismik kesit -Line 4- .......... 47

Şekil 5.6 İnceleme alanında petrol oluşum zonları ........................................................ 48

Şekil 5.7 Akçakoca dolaylarında alınan 3D sismik kesit ............................................... 49

Page 10: ahu unal tez - Ankara Üniversitesi

ix

Şekil 5.8 Petrol oluşumunun Karbonifer zamanında meydana geldiğini gösteren

diyagramlar (Pelin, 1995) ............................................................................... 50

Şekil 5.9 Akçakoca dolaylarından geçen sismik hat -Line 1- ........................................ 51

Şekil 5.10 İnceleme alanında olasılı bright-spot zonlarının yayılımı ............................ 52

Page 11: ahu unal tez - Ankara Üniversitesi

1

1. GİRİŞ Batı Karadeniz Bölgesi jeolojik anlamda Türkiye’nin ana tektonik birliklerinden birini

oluşturur (Şekil 1.1).

Şekil 1.1 Türkiye'nin genel tektonik elemanları

Bu birlik Ketin (1966) tarafından güney Karadeniz dağ kuşağını kapsayacak biçimde

“Pontidler” olarak isimlendirilmiş, daha sonraki çalışmalarda Pontidler’in diğer

taraflarından ayrılan özellikleri göz önünde bulundurularak Batı Pontid (Şengör ve

Yılmaz 1981, Tüysüz 1990), İstanbul Napı (Şengör vd. 1984), İstanbul Zonu (Okay

1989) gibi isimler de verilmiştir. Batıda Çatalca civarından başlayarak doğuda Azdavay

doğusuna kadar izlenen, güneyde ise İntra – Pontid sütüru (Şengör ve Yılmaz 1981) ya

da diğer adıyla Armutlu – Eskipazar zonu (Yiğitbaş vd. 1999) ve büyük ölçüde onu

takip eden Kuzey Anadolu Fayı (KAF) ile sınırlanan bu bölgenin doğu, batı ve

güneyindeki diğer kesimlerden en önemli farklılığı ve ayırıcı özelliği ise temelindeki

Paleozoyik yaştaki çökel topluluğudur.

Page 12: ahu unal tez - Ankara Üniversitesi

2

Batı Karadeniz Bölgesinin en yaşlı birimleri İstanbul Paleozoyik istifinin altında sınırlı

mostralarda görülür. İstanbul Paleozoyik istifinin üzerinde gelişen bu birimler Sünnice

masifinde, Düzce kuzeyinde (Aydın vd. 1987) ve Araç İlçesi batısındaki Karadere’de

(Arpat vd. 1978, Dean et al. 1997) yüzeylenmektedir. Prekambriyen yaşlı bu birimler

ileri derecede metamorfik kayaların yanı sıra Sünnice masifinde görülen ofiyolit ve

granitlerden oluşmaktadır (Yiğitbaş ve Elmas 1997)

İstanbul zonunun Bolu – Akçakoca hattının doğusunda kalan kesiminde Orta ve Geç

Jura’da iki bölgesel transgresyon olmuştur. Kısa ömürlü Orta Jura transgresyonu

yayılımı oldukça sınırlı regresif kırıntılı bir istifle sona ermektedir. İstanbul zonunda

çok daha uzun devam eden diğer transgresyon ise Bolu – Akçakoca hattının doğusunda

Oksfordiyen – Berriaziyen yaşlı yaygın bir platform karbonat istifinin gelişmesine

neden olmuştur.

Platform karbonatlarının çökelmesinin ardından İstanbul zonu üzerinde iki büyük havza

açılmıştır. Bunlar bugün birbirlerinden Tersiyer yaşlı Derek havzası ile ayrılan

Zonguldak ve Ulus havzalarıdır (Derman 1990).

Zonguldak havzası Ereğli ile Amasra arasında Karadeniz’e paralel olarak uzanır.

Güneyde Devrek havzasının Üst Kretase – Eosen birimleri tarafından örtülen havza

doğuda Cide yükselimine kadar devam eder. Havza çökelleri Geç Barremiyen ve

Senomaniyen arasında çökelmiş karbonat ve kırıntılıları içermektedir.

Batı Karadeniz Bölgesinin kuzey kesiminde Turoniyen – Kampaniyen döneminde tüm

Güney Karadeniz kuşağını kaplayan yaygın bir magmatik yay gelişmiştir. Bu dönemde,

batıda son derece belirgin doğuda ise belirgin olmayan bir uyumsuzlukla birbirinden

ayrılan iki benzer istif gelişmiştir. Alttaki Turoniyen – Santoniyen isitifinin çökelimine

şiddetli bir volkanizma ve normal faylanma eşlik etmiştir.

Pelajik kireçtaşının gelişim evresi Görür vd. (1993) ve Tüysüz (1999) tarafından

tanımlandığı gibi Karadeniz’de Erken Kretase’de başlayan gerilme rejimi sonucunda

Page 13: ahu unal tez - Ankara Üniversitesi

3

iyice incelmiş olan kıtasal kabuğun koparak Batı Karadeniz havzası tabanında

okyanusal yayılmanın başladığını işaret etmektedir.

Kuzey kuşakta Maastrihtiyen’de, volkanik istif üzerinde derin denizel kalsitürbiditleri

çökelmiştir. Güney kuşak ise Maasrihtiyen başında yükselerek su üstüne çıkmış, fakat

çok kısa bir süre sonrasında tekrar transgresif olarak örtülmüştür. Maastrihtiyen’deki bu

yükselim olasılıkla İstanbul zonunun güneyindeki İntra – Pontid Okyanusu’nun

kapanması ile ilişkilidir. Maasrihtiyen transgresyonu güney ve batıda Jura – Erken

Kretase süresince aşınma alanı halinde kalan bölgeleri de kaplamış ve varlığını Orta

Eosen’e kadar sürdürmüştür.

İstanbul ile Akçakoca arasında Üst Kretase – Eosen çökelleri Paleozoyik ve Triyas

çökellerini ince bir örtü şeklinde transgresif olarak örtmektedir.

1.1 Stratigrafi

1.1.1 Batı Karadeniz Stratigrafisi

Akçakoca kuzeyindeki inceleme alanındaki Tersiyer yaşlı formasyonlar Trakya havzası

ve Sinop – Boyabat dolayları birimleri ile karşılaştırılabilir ve yorumlanabilir.

İnceleme alanında Tersiyer birimlerinin altında Kretase, Jura, Karbonifer, Devoniyen,

Siluriyen yaşlı formasyonlar mevcuttur (Şekil 1.2).

Page 14: ahu unal tez - Ankara Üniversitesi

4

Şekil 1.2 İnceleme alanının genelleştirilmiş stratigrafik kolonu (Harput 1997)

Page 15: ahu unal tez - Ankara Üniversitesi

5

Batı Karadeniz Bölgesi’nde genelde volkanik elemanlı kırıntılılardan oluşan Yemişliçay

Üst Grubu kayaları genellikle Senomaniyen (Üst Kretase’de) ve daha yaşlı birimler

üzerine çoğunlukla uyumsuzlukla, yer yer de uyumlu olarak gelmektedir. Yemişliçay

Üst Grubu’nu oluşturan birimlerin hem birbirleriyle hem de daha alttaki birimlerle

ilişkileri yanal yönde fasiyes farklılıkları göstermektedir.

Yemişliçay Üst Grubu Turoniyen ile Kampaniyen (Üst Kretase’de) sonu arasındaki

dönemi kapsar ve bazı kısımları dışında volkanik kayaçlar içerir. Bu grup üstte marn ve

gri – koyu gri şeyllerden kireçtaşı fasiyesli Akveren Formasyonu’na geçmektedir. Bu

birimlerin üzerinde ise karbonatlı çamurtaşlarından oluşan Atbaşı Formasyonu ve Eosen

yaşlı silsiklastik türbiditlerden oluşan Kusuri Formasyonu kesintisiz bir çökel istif

oluşturur.

Kusuri Formasyonu üzerinde, Tersiyer yaşlı Boyabat ve Cemalettin formasyonları yer

alır.

İnaltı Formasyonu’nun çökelmesinden sonra bir pozitif alan haline gelen yörede

Barremiyen (Alt Kretase’de) sonuna doğru yeni bir transgresif dönem başlamıştır.

Velibey, Sapça Alt Kretase yaşlı birim formasyonlarındandır.

İnaltı Formasyonu’nun tabanında yer yer görülen kaba kırıntılı istif de Orta Karadeniz

Bölgesi’ndeki benzer özellikleri dolayısıyla atfen Bürnük Formasyonu (Ketin ve Gümüş

1963) ismiyle ele alınmıştır.

Akyol vd (1974) tarafından E28-b3 paftasındaki Çakraz Köyü çevresindeki yüzleklerine

dayanılarak “Çakraz kumtaşı” olarak adlanmış olan birimler daha sonraki çalışmalarda

Çakraz Formasyonu olarak isimlendirilmiştir.

Çakraz, Alacaağzı, Yılanlı, Kartal, Fındıklı Paleozoyik yaşlı fırmasyonlardır.

İnceleme alanında, gençten yaşlıya doğru aşağıdaki formasyonlar bulunmaktadır.

Page 16: ahu unal tez - Ankara Üniversitesi

6

1.1.1.1 Cemalettin Formasyonu

a. Litoloji

Birimde genel olarak grimsi – yeşilimsi renkli konglomera, kaba taneli kumtaşı, kumtaşı

– silttaşı – kiltaşı – marn ardalanması vardır. Yukarıkarabüzey Köyü’nün güney

kesimlerinde ise daha çok grimsi renkli kumtaşı – silttaşı ve kiltaşı ardalanması vardır.

b. Kalınlık

Kalınlığı 0-100 m. arasında değişen birim, kendinden yaşlı tüm birimleri açısal

uyumsuzlukla örter.

c. Yaş

Aydın vd. (1986) tarafından Üst Eosen – Alt Oligosen yaşlı olarak tanımlanır.

d. Yayılım

Oycalı, Saltuklu Köyleri ve Boyabat dolaylarında yüzeylenir.

1.1.1.2 Boyabat Formasyonu

a. Litoloji

Sarımsı gri-beyaz renkli, biyoklastik, yersel olarak kumlu, ince-orta katmanlı,

nummulitik kireçtaşı, sarımsı gri renkli bol kuvars taneli, zayıf-orta boylanmalı, bol

canlı izli, karbonat çimentolu kumtaşı ve ufak-kaba taneli, kötü hoylanmalı, kalın

katmanlı, karbonat çimentolu çakıltaşlarından kurulu, sığ denizel birimdir. Yer yer

resifal özellikler içeren kireçtaşlarından oluşur.

Page 17: ahu unal tez - Ankara Üniversitesi

7

b. Kalınlık

Kalınlığı 70-100 m. kadardır.

c. Yaş

Birim, Oligosen – Eosen yaşlıdır.

d. Yayılım

Boyabat Formasyonu, Boyabat Kasabası yakınında mostra verir ve havzada açılan

Boyabat petrol arama kuyularında da rastlanır.

Mengen’in uzak kuzeydoğusunda, Fındıklı Formasyonu ve ayrılmamış birimin üzerinde

açısal uyumsuzdur. Formasyonun en iyi görüldüğü yer, Boyabat Kasabası yakınlarıdır.

1.1.1.3 Kusuri Formasyonu

a. Litoloji

Ketin ve Gümüş (1962) tarafından Sinop-Ayancık dolayında isimlendirilen formasyon,

gri – koyu gri şeyl, kumtaşı, marn, çamurtaşı, silttaşı, tüf, tüffit, killi kireçtaşı

litolojilerinden kurulu bir fliş fasiyesidir.

b. Kalınlık

Gedik ve Korkmaz (1984) tarafından önerilen tip kesitte 1460 m kalınlık ölçülmüştür.

İstif çoğu yerde daha kalın olabilir.

Page 18: ahu unal tez - Ankara Üniversitesi

8

c. Yaş

Ketin ve Gümüş (1963) birime Orta – Erken Eosen; Akyol vd. (1974) Erken Eosen,

Gedik ve Korkmaz (1984) Orta Eosen, Tüysüz vd. (1989) ise Erken – Orta Eosen

yaşlarını vermişlerdir.

d. Yayılım

Formasyonun Cide yakınından başlayarak doğuya doğru geniş yayılımı vardır.

1.1.1.4 Atbaşı Formasyonu

a. Litoloji

Atbaşı Formasyonu oldukça homojen bir birimdir. Formasyonun başlıca litolojisi olan

marn ve karbonat çamurtaşları kırmızı, pembe renkli, ince – orta kalın tabakalıdır.

Tabaka sınırları keskin olmayıp dereceli geçişlidir. Marnlar karbonat çamurtaşlarına

nazaran daha dayanımlı tabakalar halindedir. Kil açısından zengindirler. Kil açısından

zengin olmaları bu birimlerin su alarak şişip, yüzeysel alterasyondan çok

etkilenmelerine neden olmuştur.

b. Kalınlık

Gedik ve Korkmaz (1984) tip kesitinde birimin 537 m kalınlıkta olduğunu

belirtmişleridir. Akyol vd. (1974) Akgüney Formasyonu olarak tanıttıkları bu birimin

ölçülmüş stratigrafi kesitinde 260 m kalınlıkta olduğunu belirtmişleridir.

c. Yaş

Birime Ketin ve Gümüş (1963) Paleosen – Erken Eosen, Akyol vd. (1974) Paleosen,

Gedik ve Korkmaz (1984) Erken Eosen, Tüysüz vd. (1997) Paleosen yaşını vermişlerdir.

Page 19: ahu unal tez - Ankara Üniversitesi

9

d. Yayılım

Karadeniz kıyısında Cide ve doğusunda genellikle doğu – batı uzanan şeritler halinde

yüzeylenen halinde yüzeylenen birim kılavuz bir seviye özelliğindedir.

1.1.1.5 Akveren Formasyonu

a. Litoloji

Ketin ve Gümüş (1963) tarafından Sinop – Ayancık dolayında yüzeylenen birim, altta

kumlu karbonatlar, üste doğru killi kireçtaşları, çamurtaşları, kireçtaşlı türbiditler ve

volkanitlerden oluşur. Kireçtaşları yer yer resifal özelliktedir.

Akveren Formasyonu’nun hakim renkleri sarı, beyaz, grimsi yeşil, yer yer kırmızıdır.

İnce- orta kalın katmanlıdır. Seyrek olarak masif görünümlüdür. Kumtaşı kırıntılı

kireçtaşları ile başlayan birim, üste doğru killi kireçtaşı – marn çoğunlukta olmak üzere

kiltaşı – silttaşı ardalanmalı olarak devam eder. İstif içerisinde yer yer türbidit akmaları

ile gelişmiş çökeller gözlenir. Birim genel olarak Yemişliçay Formasyonu üzerinde,

kırıntılılardan yarı pelajik ve türbidit çökellere geçiş gösterir.

b. Kalınlık

Akyol vd. (1974) Cide – Kurucaşile yakınında formasyonun 390 m kalınlıkta olduğunu

belirtmişlerdir. Akman (1992) tarafından Doğaşı – Kayadibiçavuş kesitinde 593 m

kalınlık ölçülmüştür.

c. Yaş

Akveren Formasyonu’na Ketin ve Gümüş (1963) tarafından Maastrihtiyen, Gedik ve

Korkmaz (1984) tarafından Mestriştiyen – Paleosen, Akman (1992) tarafından

Kampaniyen – Paleosen, Tüysüz vd. (1997) tarafından Mestriştiyen yaşları verilmiştir.

Page 20: ahu unal tez - Ankara Üniversitesi

10

d. Yayılım

Tüm Karadeniz kuşağında özellikle kıyıya yakın alanlarda görülür. Akveren

Formasyonu hızlı ve ani bir transgresyonun ürünüdür; sığ denizden, derin denize kadar

değişen ortamlarda çökelmiştir.

1.1.1.6 Yemişliçay Formasyonu

a. Litoloji

Ada yayı volkanizmasının ürünlerinin hakim olduğu birime Ketin ve Gümüş (1963)

tarafından Sinop yöresindeki çalışmalarında ilk defa Yemişliçay Formasyonu ismi

verilmiştir. Birim içinde pelajik ve yarı pelajik kireçtaşından oluşan seviyeler

Kapanboğazı üyesi ismiyle incelenmiştir.

Yemişliçay Formasyonu genel olarak yeşil renkli, peridotik, tüf, tüfit, aglomera,

konglomera, kumtaşı, mikrit, şeyl ve volkanitlerden oluşur. Hakim rengi bordo, yeşil ve

sarımsı gridir. Kumtaşlarında soğan kabuğu ayrışması hakimdir.

b. Kalınlık

Yaklaşık 750 – 1000 m arası kalınlık sunan birim yayılım alanlarının güney

bölümlerinde daha incedir.

c. Yaş

Aydın vd. (1987) tarafından, birim içinde derlenen Globotruncana cf. arca

(CUSHMAN), Globotruncana lapparenti (BOLLI), Heterohelix sp., Praeglobotruncana

citae (BOLLI) Spheroidal foraminiferlere göre birimin yaşı Üst Kretase olarak

değerlendirilmiştir.

Page 21: ahu unal tez - Ankara Üniversitesi

11

d. Yayılım

Sinop – Ayancık dolayında yüzeylenmiştir.

1.1.1.7 Kapanboğazı Formasyonu

a. Litoloji

Serdar vd. (1984) ile Yoldaş vd. (1985) tarafından Kapanboğazı formasyonu olarak

tanımlanan birim Aktimur vd. (1989) tarafından üye mertebesine indirgenmiştir.

Kırmızı, şarabî kırmızı renkli, çörtlü, killi ve mikritik kireçtaşlarından oluşur.

b. Kalınlık

Kalınlığı 20-300 metre arasında değişir.

c. Yaş

Bol Globotruncana fosili içerir. Santoniyen – Kampaniyen yaşındadır.

d. Yayılım Kale Köy’ün 1 km kadar kuzeydoğusunda tip kesit vermektedir.

1.1.1.8 Sapça Formasyonu

a. Litoloji

Birim tümüyle kumtaşlarından oluşmaktadır. Kumtaşları koyu yeşilimsi gri renkli, çok

fazla glokonili, ince – iri taneli, üst düzeylerinde killi, orta boylanmalı, kalsit çimentolu,

5 – 150 cm kalın tabakalıdır. Üst düzeyleri marn ile ardalanır. Paleozoyik temel üzerine

transgresif olduğu yerlerde tabanında karbonatlı ince çakıltaşları görülür (Siyako vd.

1980).

Page 22: ahu unal tez - Ankara Üniversitesi

12

b. Kalınlık

250 – 400 m arasında kalınlık sunmaktadır (Siyako vd. 1980) Şahintürk ve Özçelik

(1983) Tünel kesitinde 260,3 m kalınlık ölçmüşlerdir.

c. Yaş

Birime içerdiği ammonitlere (Tokay 1952), alg ve foraminiferlere (Yergök vd., 1987)

dayanılarak Albiyen yaşı verilmiştir.

d.Yayılım

Birim Zonguldak güneyinde oldukça geniş bir kuşak halinde yüzeylenmektedir.

1.1.1.9 Velibey (Çağlayan) Formasyonu

a. Litoloji

Kuvars taneli, kumtaşı, nadir olarak kuvarsit çakıllı kumtaşından oluşur. Ereğli ilçesi

kuzeydoğusunda sahil kesiminde yayılım sunan birim sarımsı bej renklidir ve yoğun

alterasyona uğramıştır. Birim yer yer plaj kumu özelliği gösterir.

Devoniyen karbonatları (Yılanlı Formasyonu) üzerine geldiği yerlerde tabanında 5 m’ye

varan boksit oluşukları gözlenir.

b. Kalınlık

Saner vd.’ye (1980) göre 0 – 450 m arasında kalınlık gösterir. Şahintürk ve Özçelik

(1983) Bıçakölen kesitinde 561,4 m, Ulutam dere kesitinde 269,3 m, Kozluköy

kesitinde 260 m kalınlık ölçmüştür.

Page 23: ahu unal tez - Ankara Üniversitesi

13

c. Yaş

Tokay (1952) birimde bulduğu bir ammonit fosiline dayanarak Apsiyen (Alt Kretase’de)

yaşı vermiştir. Yergök vd. (1987) ise bu fosilin Erken Albiyen (Alt Kretase’de) yaşını

belirttiğini, stratigrafik pozisyonuna göre de bu birimin Geç Apsiyen – Erken Albiyen

yaş aralığında olması gerektiğini belirtmişlerdir.

d. Yayılım

Birim Karadeniz Ereğlisi, Zonguldak, Bartın ve Cide dolaylarında yüzeylenmektedir.

1.1.1.10 İnaltı Formasyonu

a. Litoloji

Bej, beyaz, gri ve koyu gri renklerde, orta – kalın tabakalı, yer yer masif ve alt kesimleri

dolomitiktir. Birim kireçtaşı türleri olan vaketaşı, istiftaşı, tanetaşı, bağlamtaşı içerir.

Tabanında kumlu kireçtaşının geliştiği birim, kalınlık bakımından yanalda değişiklik

gösterir. Formasyon içerisinde yer yer kırmızı renkli konglomera, çakıllı kumtaşı,

kumtaşı, silttaşı ve çamurtaşı içeren düzeyler bulunur. Konglomeratik düzeyin alt

kesimleri tamamen İnaltı Formasyonu’nun kendi çakıllarından üst kesimleri ise İnaltı

Formasyonu ve Bürnük Formasyonu’nun çakıllarından oluşmuştur.

b. Kalınlık

Birim kalınlığı 150 – 1200 m arasında değişmektedir (Derman ve Sayılı 1995).

c. Yaş

Ketin ve Gümüş (1963) bentik foraminiferlere dayanarak İnaltı Formasyonu’nun

yaşının Malm – Erken Kretase olduğunu belirtmişlerdir. Derman ve Sayılı (1995) ve

Akman (1992) birimin Geç Oksfordiyen – Berriaziyen (Malm ve Alt Kretase’de)

Page 24: ahu unal tez - Ankara Üniversitesi

14

yaşında olduğunu belirtmişlerdir. Akman (1992) ve Tüysüz vd. (1997) birimin yaşının

bazı kesimlerde Valanjiniyen’e kadar çıktığını ileri sürmüşlerdir.

d. Yayılım

Birim Sinop güneyinden Zonguldak – Karadeniz Ereğlisi arasına kadar geniş bir alanda

yüzeylenmektedir. Cide güneyleri ile Cide – Bartın arası, Safranbolu kuzeyi ve

Zonguldak çevresi en geniş yayılımlı olduğu alanlardır.

1.1.1.11 Bürnük Formasyonu

a. Litoloji

Kırmızı renkli, polijenik-heterojen çakıltaşlarından oluşmuştur. Yer yer kumtaşı

düzeyleri içerir. Çakıllar, kuvars, kuvarsit, granit, diyorit, volkanit ve metamorfit

kökenli olup, ayrıca alttaki Akgöl formasyonundan parçalar içerir. Yanal devamlılığı

yoktur. Alt sınırı Akgöl formasyonu ile uyumsuzdur.

b. Kalınlık

Çeşitli araştırmalarda 0 – 200 m arasında değişen kalınlıklar belirtilmiştir.

c. Yaş

Birim içerisinde yaş verecek fosil bulunamamıştır. Altta Dogger yaşlı (Yılmaz 1979)

granitleri örtmesi ve onların çakıllarını içermesi, üstte ise İnaltı Formasyonu tarafından

örtülmesi nedeniyle Malm yaşında olduğu kabul edilmektedir (Ketin ve Gümüş 1963).

Page 25: ahu unal tez - Ankara Üniversitesi

15

d. Yayılım

Birim en geniş yüzleklerine Orta Karadeniz Bölgesi’nde Devrekani kuzeyinde

Yaralıgöz Dağı ve Harani Dağı yakınında rastlanır. Batı Karadeniz Bölgesi’nde Cide –

Şenpazar yolu güneyinde Acına Köyü ve yakınlarında görülür.

1.1.1.12 Akgöl Formasyonu

a. Litoloji

Koyu gri-siyah, genel olarak fosilsiz, manganez dendritleri içeren şeyl, silttaşı, ince

taneli kumtaşı, çok seyrek, ince kireçtaşı bantlı, spilit, diyabaz, gabro, serpantinit (Küre

yöresi) gibi litolojileri içeren derin denizel-okyanusal ortam oluşuklarıdır.

b. Kalınlık

Ayancık dolaylarında 400 – 500 m kalınlık gösterir.

c. Yaş

Ketin ve Gümüş (1962) tarafından, Sinop-Ayancık yöreleri çalışmasında adlanan birim

Üst Jura ve daha genç birimlere temel oluşturmaktadır. Bazı ammonit fosillerine göre

yaşı Liyastır (Ketin 1962).

d. Yayılım

Sinop – Ayancık dolaylarında yayılım gösterir.

Page 26: ahu unal tez - Ankara Üniversitesi

16

1.1.1.13 Çakraz Formasyonu

a. Litoloji

Çakraz Formasyonu’nu tamamen karasal çökeller oluşturur. Birim ayırt edici kırmızı

görünümüyle kolayca tanınır. Beyaz kumtaşları ile yeşilimsi çamurtaşları bulundukları

yerlerde formasyona alacalı bir görünüm kazandırırlar. Karasal kumtaşı ve çakıltaşları

Çakraz Formasyonu’nun başlıca litolojisini oluştururlar. Çakıltaşları formasyonun

stratigrafik olarak en alt seviyesini oluştururlar ve kırmızımsı, alacalı, yuvarlak taneli,

kötü boylanmalı, tane desteklidir. Formasyonun daha üst seviyelerine doğru çakıltaşları

giderek azalır ve istif kumtaşı, çamurtaşı ve kiltaşı ardalanması haline dönüşür. Üste

doğru birimlerin renginin kırmızıya dönüşmesi, tabakaların daha düzenli bir nitelik

kazanması kanal yapılarının giderek azalması, simetrik dalga izlerinin seyrek de olsa

görülmesi alttaki düzensiz örgülü akarsu çökellerinden üste doğru daha düzenli

menderesli akarsu – taşkın ovası çökellerine geçişin işaretidir. Çakraz Formasyonu

Çakraz Koyu batı kenarında kırmızı renkli, yüksek açılı rüzgar çapraz laminalı

kırıntılılar da içerir.

b. Kalınlık

Akman (1992) birimin alt seviyelerinde ölçtüğü kesitin 1350 m olduğunu, tabanı

yüzeylemeyen birimin görünür kalınlığının 1800 m olduğunu belirtmiştir. Akyol vd.

(1974) birimin Çakraz dolayında 1200, Pelitovası dolayında ise 3000 m olduğunu

belirtmiştir.

c. Yaş

Çakraz Formasyonu’nun yaşıyla ilgili olarak herhangi bir fosil verisi bulunmamıştır.

Alişan ve Derman’a göre (1995), göl çökelleri bölümü Geç Triyaş yaşlıdır. Alişan ve

Derman Çamdağ sahasında, Çamdağ Formasyonu diye bir birim olarak adlayıp

tanımladıkları, birime eşdeğer olan istiften elde ettikleri palinolojik bulguların Geç

Permiyen yaşını gösterdiğini de aynı makalede açıklar. Daha önceleri de birimin yaşı

Page 27: ahu unal tez - Ankara Üniversitesi

17

Erken Permiyen (Grancy 1938, Wedding 1970), Permiyen (Tokay 1962), Triyas

(Jongmans 1939), Permiyen – Triyas (Akyol vd. 1974; Kaya vd. 1986, Yergök vd. 1987)

olarak belirtilmiştir. Birimin yaşı MTA (Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü)

tarafından Permiyen – Triyas olarak kabul edilmiştir.

d. Yayılım

Çakraz Formasyonu Çakraz – Cide alanında üç büyük yüzlekte izlenir. Bunların ilki

batıda Çakraz koyundan başlar ve doğuya doğru Cumayanı, Elvanlar, Şaban Köyleri

boyunca uzanır. Daha güneyde Mevren Dere ve Ala Dere’den doğuya doğru uzanan

ikinci bir kuşakta Başköy, Kızılkilise, Kirazlıdere, Kızılovaz, Ovacık ve Develi Köyleri

ve Gürendere arasındaki alan tümüyle Çakraz Formasyonu’nun yüzlekleri ile kaplıdır.

Daha güneydeki üçüncü büyük yüzlek ise Arıtdre Vadisi’nde bulunur. Daha doğuda

Azdavay, Maksutlu ve Özkem çevresinde de birimin geniş mostraları vardır.

1.1.1.14 Alacaağzı Formasyonu

a. Litoloji

Kömür damarlı şeyli çamurtaşı ve kumtaşlarından oluşan birim ilk kez Ralli (1933)

tarafından isimlendirilmiştir.

Birim alt seviyelerinde brakiyopod, goniatit ve tribolit içeren kireçtaşlarından

(çamurtaşı ve vaketaşı) oluşmaktadır (Kerey 1982; Kerey vd. 1986). Bu kireçtaşlarını

bitki parçaları ve kömürlü klastların yaygın olduğu koyu renkli çamurtaşları, silt ve

kumca zengin, yukarı doğru kabalaşan düzeyler izlemektedir. Birimin en üst bölümü ise

taban sınırı aşınımlı kanal dolgusu kumtaşlarıyla başlayan ve yukarı doğru incelen kalın

bir istif özelliğindedir.

Page 28: ahu unal tez - Ankara Üniversitesi

18

b. Kalınlık

Formasyonun kalınlığı 600 m yakınındadır (Kerey vd. 1986). Derman ve Özçelik (1993)

ise birimin kalınlığının 1200 m’den daha fazla olduğunu belirtirler.

c. Yaş

Birimin yaşı, elde edilmiş flora ve fauna topluluklarına göre, en geç Vizeyen – Geç

Namuriyen’dir (Kerey vd. 1986). Derman ve Özçelik (1993) ise Zonguldak yakını

Paleozoyik istifinde Alacaağzı Formasyonu’nun yaşını Namuriyen – Vestfaliyen A

olarak belirtir.

d. Yayılım

Alacaağzı Formasyonu, Zonguldak ve Amasra bölgesinde yüzeylenir.

1.1.1.15 Yılanlı Formasyonu

a. Litoloji

Saner vd. (1979) tarafından adlanan birimde, alt kesimlerde koyu gri-siyah, ince şeyl

katmanı ile ardalanmalı koyu gri-siyah kireçtaşı ve dolomitler baskın iken, üstlere doğru

izleyen seviyelerde düzenli, açık gri – siyah arası renklerde, H2S kokulu, ince – orta yer

yer kalın tabakalı karbonatlarla temsil edilir. Karbonat kayaları karbonat çamurtaşı,

vaketaşı, yer yer istiftaşı ve bağlamtaşlarından oluşur. Değişik seviyelerinde çört

yumrulu olan birimde üste doğru dolomitik kireçtaşı ve dolomitler artar. En üst

seviyelerine doğru ve özellikle üzerine gelen Alacaağzı Formasyonu’na geçiş zonuna

yakın kısımlarında bol miktarda yumru ve mercek şeklinde çörtler içerir. Bu zonda,

katman aralarında ince asfalt ve şeyl ara katkıları yer alır. Orhandağ-Akçakoca arasında,

sadece üst seviyelerine karşılık gelen, som katmanlanmalı, koyu gri-siyah renkli

dolomitik kesim bulunmaktadır.

Page 29: ahu unal tez - Ankara Üniversitesi

19

b. Kalınlık

Birimin kalınlığı değişmekle birlikte Zonguldak dolaylarında 1000 m yakınındadır

(Aydın vd. 1987, Derman ve Özçelik 1993).

a. Yaş

Birimin yaşı, içinde bulunan fosillere göre Orta Devoniyen – Vizeyen’dir (Saner vd.

1979).

b. Yayılım

Adapazarı’nın doğusunda kalan tüm alanlarda yaygın mostralar vermektedir.

1.1.1.16 Kartal Formasyonu

a. Litoloji

Kartal Formasyonu adı ilk defa Kaya (1973) tarafından, tabanda kuvars kumtaşı,

egemen olarak çamurtaşı, fosilli kireçtaşı arabantlan ve üst kesim1ere doğru oolitik

demir katmanlı birimler için kullanılmıştır.

Yeşilimsi gri renkli, ince - orta katmanlı, yatay laminalı, üst kesimlerinde karbonatlı,

fosil içermeyen çamurtaşları ile başlar, koyu gri renkli, bol fosil boşluklu, brakyapod

fosilli, orta-kalın katmanlanmalı karbonat çamurtaşlarıyla devam eder. Daha sonraları

koyu gri renkli, sert, köşeli kırıklı, çatlakları kalsit dolgulu, bol brakyapodlu, orta

katmanlı, demirsiz kiıeçtaşı bantları vardır. Üst kesimlere doğru, yeşilimsi gri,

kırmızımsı sarı renkli silttaşı ve demirli kireçtaşı ile yaklaşık 35 m, kalınlığındaki,

kılavuz düzey olarak kullanılan demirli zonu, bol mercan ve brakyapodlu, yumrulu,

kireçtaşı ve koyu gri-siyah renkli şeyller izler.

Page 30: ahu unal tez - Ankara Üniversitesi

20

b. Kalınlık

Birimin kalınlığı 650 – 700 m arasında değişmektedir.

c. Yaş

Kaya (1973) ve Kipman (1974)'e göre birim Alt Devoniyen, Önalan’a (1987 / 1988)

göre fosil verilerince Emsiyen – Eyfeliyen yaşlıdır.

d. Yayılım

İstanbul’un Anadolu yakasında Üvezli Köyü güneyi, Ömerli doğusu, Sarıgazi yakını,

Paşabahçe yakını, Kızıltoprak – İçerenköy arası, Tuzla yakını, Kaynarca güneydoğusu,

Pelitli Köyü güneyi ve Ovacık Köyü güneydoğusu birimin mostralarının görüldüğü

yerlerdir.

1.1.1.17 Fındıklı Formasyonu

a. Litoloji

Birim, grimsi-siyahımsı renkli, paralel yarılımlı, yer yer çabuksal kırılmalı, çok az

karbonat içerikli ve graptolitli (özellikle Monograptus) şeyller, grimsi-mavi renkli, sert,

tıkız, belirgin ve ince orta katmanlanmalı, graptolit ve diğer bazı makro fosilleri içeren

kireçtaşı, gri-sarı renkli, ufak-orta tane boylu, orta boylanmalı, sert, belirgin

katmanlanmalı, az karbonat çimentolu kumtaşı litolojilerinden oluşur.

b. Kalınlık

Birimin kalınlığı bölgelere göre farklı olup 350 – 1300 m arasında değişir.

Page 31: ahu unal tez - Ankara Üniversitesi

21

c. Yaş

Fosil verilerine göre birim için Silüriyen (Aydın vd. 1987), Arenigiyen – Venlokiyen

(Erken Ordovisiyen sonu – Erken Silüriyen sonu) (Dean et al. 1997), Orta Ordovisiyen

– Erken Devoniyen (Gedik ve Önalan 2001) yaşları belirlenmiştir.

d. Yayılım

Birimin mostralarına Çamdağ, Bolu – Zonguldak – Ereğli arası ve Eflani – Araç

dolayında rastlanır.

1.1.2 Trakya Stratigrafisi

Trakya Havzası, geniş alanlarda Kuvaterner sedimanları ile örtülüdür. Yaşlı

formasyonlar, Istranca Dağı eteklerinde ve derin dere yataklarında mostra vermektedir.

Fakat, açılan petrol ve gaz arama kuyularında havzanın stratigrafisi tespit edilmiştir.

Trakya Havzası’nda, gençten yaşlıya aşağıdaki formasyonlar mevcuttur.

1.1.2.1 Ergene Grubu (Miyo-Pliyosen)

Açısal uyumsuzlukla Danişmen Formasyonu üstüne gelmektedir. Açısal uyumsuzluk,

sismik kesitlerde çok iyi izlenmektedir.

Istranca masifinden kopan iri granit, mikaşist gibi magmatik-volkanik bloklar ve yer yer

kil-kiltaşı bantlar içermektedir.

1.1.2.2 Danişmen Formasyonu (Oligosen)

Üst kesimlerde varvlı şeyller mevcuttur. Genelde gri-yeşilimsi şeyler içinde ince

kumtaşı bantları ve linyit mevcuttur.

250-300 m kalınlıktadır.

Page 32: ahu unal tez - Ankara Üniversitesi

22

1.1.2.3 Osmancık Formasyonu (Oligosen)

İnce-orta taneli, karbonat çimentolu, yer yer iyi gözenekli ve geçirimli kumtaşları ile yer

yer linyit arabantlarından oluşur.

Kalınlığı 75-100 m’dir.

Osmancık Formasyonu, Trakya’da çeşitli sahalarda gaz üretmektedir. Osmancık

Formasyonu eşdeğerinden de Akçakoca sahalarında gaz üretimi yapılmaktadır.

1.1.2.4 Mezardere Formasyonu (Eosen-Oligosen)

Gri-koyu gri şeyl, kumtaşı, killi kireçtaşı, silttaşı ve tüf ardalanmalarından oluşur.

Jeokimyasal analizler, Mezardere şeylerinin iyi kaynak kaya niteliğinde olduğunu

göstermektedir.

Mezardere Formasyonu içindeki tüflerden de gaz üretimi mevcuttur.

1.1.2.5 Ceylan Formasyomu (Eosen)

Globigerinalı gri-yeşilmsi marnlardan oluşur. 200-300 m kalınlığındaki marnlar örtü

kaya niteliğindedir. Ceylan Formasyonu içinde yer yer tüf bantları mevcuttur.

1.1.2.6 Soğucak Formasyonu (Eosen)

Paleoyükselimler üzerinde resifal karakterli olan Soğucak Formasyonu, Deveçatağı ve

Kuzey Osmancık sahalarında petrol, Kuzey Marmara’da ve Değirmendere’de ise gaz

üretmektedir.

Page 33: ahu unal tez - Ankara Üniversitesi

23

50-100 m kalınlıktaki Soğucak Formasyonu B-D doğrultusunda Istranca Dağları

boyunca yayılım gösterir. Havzanın derin kısımlarına doğru fasiyes değişmesiyle marnlı

olmaktadır.

1.1.2.7 Hamitabat Formasyonu (Eosen)

Gri renkli, ince taneli, silis çimentolu, türbiditik karakterli kumtaşlarından ve linyit

arabantlarından oluşur. Kalınlığı 400-500 m’dir. Hamitabat gaz sahasında bu

formasyondan gaz üretimi yapılmaktadır. İri konglomeralardan oluşan ve Hamitabat

Formasyonu’nun üyesi olan Koyunbaba birimi sadece havzanın kuzey kesiminde

görülür.

Kalınlığı 30-70 m kadardır (Büyükutku 1998).

1.1.2.8 Istranca Masifi (Paleozoyik)

Granit, mikaşist, fillat gibi magmatik ve metamorfik kayaçlardan oluşur. Havzada temel

masifini oluşturur.

Page 34: ahu unal tez - Ankara Üniversitesi

24

2. KAYNAK ÖZETLERİ İnceleme alanının tektonik ve sedimantolojik özellikleri, petrol imkanları yönünden

birçok araştırmacı ve yerli – yabancı petrol şirketleri tarafından incelenmiştir.

Bölgede, Okan Tüysüz ( 1989 ), Triyas – Kretase – Tersiyer Birimlerini, Ahmet Aksay,

Paleozoyik Birimlerini, Erdinç Yiğitbaş, Prekambriyen Birimlerini araştırmış, bu

araştırmaları MTA Genel Müdürlüğü, Batı Karadeniz Bölgesi Litostratigrafi Birimleri

adlı kitabında yayınlamıştır.

Harput (1997), Bölgedeki çalışmalarını, Batı Karadeniz Bölgesi Tortullarının Kaynak

Kaya ve Olgunlaşma Yönüyle İncelenmesi adıyla Hacettepe Üniversitesinde doktora

tezi olarak yayınlamıştır.

Derman (2002), Karadeniz açılma istiflerini TPJD Bülteni, 14 / 1, 37 – 66.’da

yayınlamıştır.

Şengör (1979), İnceleme alanındaki petrol potansiyelini etkileyebilecek Kuzey Anadolu

Fayı ile ilgili çalışmalarını, “The North Anatolian Fault: its age, offset and tectonic

significance” adıyla İngilizce olarak J. Geol. Soc., 136, 269 – 282’de yayınlamıştır.

Sefunç et al. (2000), Tecno – stratigraphic control On the migration of hydrocarbons,

Limanköy area, Western Black Sea adlı çalışmasıyla Bölgedeki Limanköy alanında

hidrokarbon göçünün tekno – strarigrafik kontrolünü, Turkog, 26 – 28’de İngilizce

olarak yayınlamıştır.

Herece (2003), İnceleme alanının petrol potansiyelini etkileyen Kuzey Anadolu Fayı’yla

ilgili çalışmalarını, Kuzey Anadolu Fayı (KAF) Atlası adıyla MTA Özel Yayın Serisi –

2’de yayınlamıştır.

Page 35: ahu unal tez - Ankara Üniversitesi

25

Siyako vd. (1981), İnceleme alanı ve konusuyla ilişkili olan “Zonguldak dolayının

jeolojisi ve hidrokarbon olanakları” adlı çalışmalarını Türkiye Petrolleri A, O., Arama

Grubu, rap, no : 1536’da yayınlamıştır.

Altun vd. (2002), İnceleme alanının araştırılması ile ilişkili olan Ereğli – F 26 Paftası’nı

1 : 100 000 ölçekli haritada yayınlamış, pafta içerisinde bulunan formasyon

özelliklerine yer vermiştir.

Büyükutku vd. (2005), Eosen karbonatlarının rezervuar potansiyelini belirlemiş, Journal

of Petroleum Science and Engineering’de yayınlamıştır.

Page 36: ahu unal tez - Ankara Üniversitesi

26

3. MATERYAL VE YÖNTEMLER 3.1 Çalışma Alanı

İnceleme alanı, Batı Karadeniz Bölgesi’nde, Akçakoca güneyi (onshore) ve kuzeyinde

(offshore) yer almaktadır (Şekil 3.1).

Şekil 3.1 İnceleme alanı bulduru haritası

Şekil 3.1’de de görüldüğü gibi çalışma alanının güneyinden geçen KAF Akçakoca’nın

kuzey bölgelerinde çeşitli ölçekte fay ve kırıklar oluşturmaktadır. Ayrıca, karada

bulunan volkanik – metamorfik kayaçlar da inceleme alanında çökelen kırıntılı

kayaçların ana kayası olmaktadır (Şekil 3.2)

Page 37: ahu unal tez - Ankara Üniversitesi

27

Şekil 3.2 İnceleme alanı genelleştirilmiş jeoloji haritası ve araştırmada kullanılan sismik

kesit hatları (Metamorfik kayaçlar, denizdeki kırıntılıların kaynak kayasını

oluşturmaktadır)

Page 38: ahu unal tez - Ankara Üniversitesi

28

3.2 Coğrafik Konum

Çalışma alanının kara kısmında önemli yükseltileri olan sedimanter ve volkanik –

metamorfik kayaçlar yüzeylenmektedir. Bu bölgelerden denize doğru eğimli tabakalar

inceleme alanında derin zonlarda bulunurlar. Bölgede en önemli akarsu, Karasu

Nehri’dir. Ereğli dolaylarında temeli oluşturan masifler yükselmektedir.

3.3 Çalışmanın Amacı

Bu çalışmanın amacı Akçakoca kuzeyindeki deniz kesiminde yayılım gösteren

rezervuar nitelikli birimlerin petrol potansiyelini mevcut sismik kesitler ve kuyu

verileriyle araştırmaktır. Bu araştırmada özellikle faylar, kırıklar ve kumtaşı kanallarıyla

antiklinal ve senklinal yapıların durumları tespit edilmiştir.

3.3.1 Arazi (Onshore) çalışmaları

Bu çalışmalar, daha önce MTA tarafından yapılan Ereğli – F 26 paftasında B – D

istikametinde gerçekleştirilen ve genelde tektonik olaylara dik olarak yapılan jeoloji

enine kesitlerini içermektedir. Kesitlerin yapıldığı bölgenin jeoloji haritası ve kesitler

Şekil 3.3 - 3.6’da görülmektedir

Page 39: ahu unal tez - Ankara Üniversitesi

29

Şekil 3.3 İnceleme alanı güneyi (onshore) jeoloji haritası (Haritada B-D doğrultusunda

yapılan jeoloji enine kesit hatları görülmektedir, MTA'dan değiştirilmiştir)

Page 40: ahu unal tez - Ankara Üniversitesi

30

Şekil 3.4 Jeolojik kesitler 1, 2, 3 (Kesitlerde Paleozoyik temel yükselimin güneyden

kuzeye doğru devam ettiği ve batı kesimlerde kalın sedimanların çökeldiği

görülmektedir)

Page 41: ahu unal tez - Ankara Üniversitesi

31

Şekil 3.5 Jeolojik kesitler 4, 5 (Paleozoyik yükselimin kuzeye ve denize doğru

gelişimini gösteren kesitler)

Şekil 3.6 Jeolojik kesitler 5, 6 (Paleozoyik temel yükselimin denize doğru gelişmesini

gösteren kesitler)

Page 42: ahu unal tez - Ankara Üniversitesi

32

Şekil 3.3 - 3.6’da güneyden Akçakoca’ya doğru Paleozoyik birimleri içeren temel

yükselimleri denize doğru devam etmekte, görülmektedir. Bu yükselimin kenar

kısımlarında ise kalın çökel havzaları mevcuttur. Bu Paleozoyik yükselimin inceleme

alanı petrol potansiyeline etkilerinden ilerideki bölümlerde bahsedilecektir.

3.3.2 Laboratuvar çalışmaları

İnceleme alanı TPAO’ya ait gaz kuyuları içerdiğinden bu kuyulardaki rezervuar ve

kaynak kaya birimlerinden kırıntı örnekleri almak ve laboratuarda inceletmek mümkün

olmamıştır.

3.3.3 Sismik veriler

İnceleme alanı değerlendirmelerinde daha önce yabancı petrol şirketleri tarafından

atılmış sismik kesitler kullanılmıştır. Bu kesitlerde en önemli problem, tekrarlanmaların

(multiple) bulunmasıdır. Tekrarlanmalar yorum aşamasında önemli yorum zorlukları

çıkarmaktadır. İnceleme alanında gaz keşfinden sonra yerli ve yabancı petrol şirketleri

tarafından önemli sayıda sismik hatlar atılmıştır. Fakat, bu hatları bulmak ve kullanmak

mümkün olmamıştır.

3.3.4 Değerlendirme çalışmaları

İnceleme alanının petrol potansiyelini belirlemek amacıyla sismik kesitler, tektonik ve

sedimantolojik yönden değerlendirilmiş, antiklinal ve senklinaller, kumtaşı kanalları ve

faylar ayrıntılı olarak haritalanmıştır. Diğer taraftan Akçakoca -1 ve Akçakoca – 2

kuyularında yapılan log korelasyonu ile faylar araştırılmıştır. Karadaki jeoloji haritası

üzerinde yapılan kesitler yorumlanarak elde edilen sonuçlar deniz alanına taşınmıştır.

İnceleme alanında petrol oluşum zonu ve göç yolları da tespit edilmeye çalışılmıştır.

,

Page 43: ahu unal tez - Ankara Üniversitesi

33

4. ARAŞTIRMA BULGULARI İnceleme alanının petrol potansiyelini araştırmak için öncelikle denizde mevcut olan

sismik kesitler ve açılan Akçakoca – 1 ve Akçakoca – 2 kuyu verileri kullanılmıştır.

4.1 Kara ( Onshore ) Bulguları

Akçakoca güneyindeki sahaların jeolojisini açıklamak amacıyla bölgede daha önce

MTA tarafından yapılmış 1 / 100000’lik F - 26 jeoloji haritasından faydalanılmıştır

(Şekil 3.3). Bu bölgede Tersiyer, Mesozoyik ve Paleozoyik yaşlı birimler

yüzeylenmektedir. Bölgenin güneyden kuzeye doğru yapısal gelişmesini incelemek

amacıyla D – B yönünde jeoloji enine kesitleri yapılmıştır. Bu kesitler Şekil 3.4 - 3.6’da

izlenmektedir. Şekillerde görüldüğü gibi güneyden kuzeye doğru Paleozoyik birimler

içinde G – K doğrultusunda bir yükselim var olup, bu yükselim Ereğli dolaylarına doğru

(KD’ye doğru) bir dönüş yaparak yüksek alanların oluşmasına ve Paleozoyik masifin

yüzeylenmesine neden oluşturmaktadır. Bu yükselimin denizdeki devamı çeşitli

antiklinaller – senklinaller oluşturmuştur. Kara kesimindeki bu yükselimin batı

kanadında kalın çökeller mevcuttur. Bu çökeller yeraltında olası kaynak ve rezervuar

kayaçları içermektedir. Karada yapılan bu jeolojik değerlendirmelerin deniz kesiminde

de yapısal ve sedimantolojik etkileri olduğunu, deniz verileri ile korelasyonunda

görmekteyiz.

4.2 Deniz (Offshore) Bulguları

4.2.1 Deniz tabanı topoğrafyası

Sismik kesitler ile çizilen deniz tabanı topoğrafyası Şekil 4.1’de görülmektedir.

Page 44: ahu unal tez - Ankara Üniversitesi

34

Şekil 4.1 Deniz tabanına ait batimetri haritası (m)

Şekilden de görüldüğü gibi karadan denize doğru deniz tabanı derinleşmekte ve

inceleme alanının kuzeyinde 1500 m’ye kadar derinliğe erişmektedir. İnceleme alanının

bazı kesimlerinde taban yükselimine bağlı olarak yüksek alanlar mevcuttur. Şekil

4.2’deki kesitlerde ise deniz tabanındaki taban yükselimleri ve faylanmalara bağlı

olarak gelişen kanallar görülmektedir.

Page 45: ahu unal tez - Ankara Üniversitesi

35

Şekil 4.2 İnceleme alanı sismik kesit -Line 6- (Kesitte taban kanalları, antiklinaller,

çiçeksi yapılar oluşturan faylar ve temel üzerindeki kamalanmalar

görülmektedir)

Bu kanallar, sedimanter havzadaki tektonizmanın Geç Miyosen – Pliyosen zamanında

devam ettiğini ve deniz tabanında aşınma olaylarının olduğunu kanıtlamaktadır.

4.2.2 Kuyular arası log korelasyonu

Akçakoca kuzeyinde ve denizde (offshore) petrol arama amacıyla Akçakoca – 1 ve

Akçakoca -2 kuyuları açılmıştır. Bu kuyuların bulunduğu yerde su derinliği yaklaşık

100 – 200 m dolaylarındadır. Bu kuyular arasında yapılan GR – BHC log korelasyonu

Şekil 4.3’te görülmektedir.

Page 46: ahu unal tez - Ankara Üniversitesi

36

Şekil 4.3 Akçakoca-1 ve Akçakoca-2 korelasyonu ile tespit edilen listrik fay (Fayın GD

kesiminde kalın çökeller mevcuttur)

Page 47: ahu unal tez - Ankara Üniversitesi

37

4.2.2.1 Listrik fay

GR-BHC log korelasyonunda da görüldüğü gibi, Akçakoca-1 ve Akçakoca-2 arasında

geçen listrik fay, Akçakoca-2 dolaylarının sedimantasyon esnasında çökmesine ve

Akçakoca-1 kesimine göre daha kalın çökellerin bulunmasına neden olmaktadır. Bu

farklı çökelme olayı GR ve BHC loglarında bazı tabakaların Akçakoca-1 kuyusunda

bulunması nedeniyle tespit edilmiştir. Bu listrik fayın Akçakoca-1 ve Akçakoca-2

arasından geçmesi inceleme alanının G-D kesiminin daha kalın sediman içermesini yani

daha önemli rezervuar ve kaynak kayanın bulunmasını sağlamıştır. Burada bahsedilen

listrik fayın uzantısı, veri eksikliği nedeniyle tespit edilememiştir.

4.2.3 Antiklinaller ve senklinaller

İnceleme alanındaki çeşitli büyüklükteki antiklinaller ve senklinaller öncelikle sismik

kesitlerden tespit edilmiştir. Petrol aramaları için çok önemli olan bu antiklinaller ve

senklinaller genelde GB-KD gidişlidir (Şekil 4.4).

Page 48: ahu unal tez - Ankara Üniversitesi

38

Şekil 4.4 İnceleme alanında antiklinal ve senklinallerin yayılımı (Antiklinaller ve

senklinaller GB-KD doğrultusunda uzanmaktadır)

İnceleme alanının kuzeyinde ve özellikle orta kesiminde büyük antiklinaller mevcuttur.

Diğer taraftan antiklinallerin kanat bölgelerinde ise senklinaller yer almaktadır.

Antiklinal ve senklinallerin GB-KD gidişli olması havzadaki tektonik sıkışmanın KB-

GD olduğunu göstermektedir. İnceleme alandaki antiklinaller ve senklinaller, daha önce

jeoloji enine kesitlerin yorumunda bahsedilen ve güneyden kuzeye doğru ilerleyen

temel yükselimin sıkıştırması nedeniyle, GB-KD doğrultusunda yönlenmişlerdir. Orta

kesimde görülen antiklinal Akçakoca dolaylarından geçmekte ve Akçakoca-1

kuyusunda gaz üretilmektedir. İnceleme alanındaki sıkışma tektoniği, KAF’nin

oluşması sırasında Anadolu ve Rusya plakalarının tektonik ilişkilerinden

kaynaklanmaktadır. Antiklinal ve senklinaller sismik kesitlerde açık bir şekilde

görülmektedir (Şekil 4.2). Sismik kesitlerde görüldüğü gibi GB-KD doğrultusunda

enechelon karakterli antiklinaller mevcuttur. Bu antiklinaller petrol aramaları için

önemli yapısal elemanları oluştururlar.

Page 49: ahu unal tez - Ankara Üniversitesi

39

Sismik kesitlerde izlenen antiklinallerin yapısal konumlarını ve yayılımlarını belirlemek

amacıyla giriş kotlarında hazırlanan TWT (msan) haritası Şekil 4.5’te görülmektedir.

Şekil 4.5 Sedimanter birimlerin TWT (msan) haritası

Özellikle, Akçakoca kuyuları dolaylarında ve inceleme alanının KD’sinde önemli

yükselimler bulunduğu görülmektedir. Bölgenin KB kesiminde ise derin zonlar

mevcuttur.

4.2.4 Faylar

İnceleme alanında Akçakoca-1 ve Akçakoca-2 kuyuları arasından geçen listrik faydan

daha önce bahsedilmişti (Şekil 4.3). Deniz kesimindeki diğer faylar ise sismik kesitler

yardımıyla incelenmiştir. Değerlendirmeler sonucunda inceleme alanının orta kesiminde

GB-KD doğrultusunda önemli F1 ve F2 fayları tespit edilmiştir (Şekil 4.6)

Page 50: ahu unal tez - Ankara Üniversitesi

40

Şekil 4.6 İnceleme alanında sismik kesitlerde tespit edilen faylar

Şekilde, F1 ve F2 faylarının birleşerek GB’de Akçakoca dolayından geçtiği

görülmektedir. Diğer önemli Fay ise, F3 olarak adlandırılmakta ve yine GB – KD

doğultusunda daha güneyde uzanmaktadır. Akçakoca dolayından geçen önemli fay,

şekil 4.2’de görülmektedir. Bu faylar, yeraltında çiçeksi yapılar oluşturabilirler ve kırık

ve çatlaklı zonları içerdiklerinden petrol göçü için en uygun göç yolları özelliğini

taşırlar.

4.2.5 Kamalanmalar

İnceleme alanında, sismik kesitlerde de görüldüğü gibi özellikle taban masifi üzerindeki

bölgelerde kamalanmalar mevcuttur (Şekil 4.2). Bu kamalanmalar, havzanın derin

kesimine doğru kalınlaşmakta, temel masifine doğru ise incelmektedir. Bu

kamalanmalar oluşması, havzanın derin kesiminden sığ bölgelere doğru bir

transgresyonun varlığını işaret etmektedir. Ayrıca, bu kamalanmalar taban masifi

üzerine uyumsuz olarak gelir. Sismik kesitlere ve bölge stratigrafi birimlerine göre bu

kamalanmalarda kumtaşı, konglomera, şeyl, marn gibi kırıntılı kayaçlar mevcuttur. Bu

Page 51: ahu unal tez - Ankara Üniversitesi

41

kesimler, Trakya stratigrafi birimlerine göre olasılıkla Hamitabat Formasyonu eşdeğeri

olmalıdır. Kamalanmalar, petrol aramaları yönünden, sratigrafik kapan

oluşturduklarından çok önemlidir: Örneğin, Hamitabat kumtaşlarından Trakya’da gaz

üretimi yapılmaktadır.

Page 52: ahu unal tez - Ankara Üniversitesi

42

5. İNCELEME ALANI PETROL POTANSİYELİ İnceleme alanında açılan Akçakoca – 1 kuyusundaki gaz keşfi, bu bölgede petrol

oluşum ve göçünün olduğuna, ayrıca petrol rezervuar ve kaynak kayasının varlığına

işaret etmektedir.

5.1 Kuyu Verileri

Akçakoca dolayında, deniz ve karada petrol arama amacıyla kuyular açılmıştır.

Akçakoca kuyularından başka, son zamanlarda TPAO tarafından açılan Ayazlı, Aktepe

gibi diğer arama kuyuları vardır. Diğer taraftan, kara kesiminde ise Ereğli – 1, Filyos –

1 ve Bartın – 1, Amasra – 1, Çakraz – 1 kuyuları da açılmıştır (Harput 1997). Bu kuyu

verileri inceleme alanının stratigrafisine açıklık getirmekte ve özellikle rezervuar

birimlerinin yorumlanmasına olanak sağlamaktadır (Şekil 5.1).

Şekil 5.1 Akçakoca dolayında karada açılan kuyular ve kesilen formasyonlar

Page 53: ahu unal tez - Ankara Üniversitesi

43

Petrol arama amacı ile açılan bu kuyularda özellikle Kretase yaşlı Akveren Formasyonu

kireçtaşları ve Çağlayan Formasyonu kumtaşları önemli rezervuar birimlerini ve hedef

seviyeleri oluştururlar. Akçakoca -1 kuyusunun Trakya kuyu verileriyle korelasyonu

Şekil 5.2’dedir.

Şekil 5.2 İnceleme alanı sismik kesit -Line 1- ve Trakya ile Sinop-Boyabat havzası

stratigrafik kolonları

Bu kuyu verilerine, sismik kesitlere göre, Ergene Grubu ile alttaki kalın Oligosen-Eosen

birimleri arasında açısal uyumsuzluk mevcuttur. Ayrıca, sismik kesitte taban üzerinde

gelişen kırıntılı kamalanma da görülmektedir.

5.2 Rezervuar, Kaynak ve Örtü Kayalar

Sondaj verileri ve Akçakoca – 1 kuyusundaki gaz bulunan, inceleme alanında rezervuar,

kaynak ve örtü kayaların ve petrol göçünün olduğunu göstermektedir.

Page 54: ahu unal tez - Ankara Üniversitesi

44

5.2.1 Rezervuar kayalar

Akçakoca kuzeyi, deniz kesiminde açılan kuyularda rezervuar birimler vardır.

a. Kusuri Formasyonu

Kusuri Formasyonu, genelde petrol kaynak kayası olarak bilinmektedir, (Harput, 1997).

Fakat, gri – siyah renkli şeyller içinde delta ortamında çökelen kumtaşları önemli

rezervuar birikimlerini oluştururlar. Bu kumtaşları, Trakya Havzası’ndaki Osmancık

kumtaşları ile eşdeğerdir. Kusuri kumtaşlarında veya bunun eşdeğeri olan Osmancık

kumtaşlarından gaz üretimi yapılmaktadır.

b. Soğucak Formasyonu (Eosen)

Soğucak Formasyonu’nda, Trakya Havzası’nda Deveçatağı ve Kuzey Osmancık

sahalarında petrol, Kuzey Marmara’da gaz üretilmektedir. İnceleme alanının doğu

kesiminde ise bu kireçtaşlarının eşdeğeri bulunmamaktadır. Akçakoca dolaylarında

karada alçılan kuyularda Soğucak kireçtaşlarına rastlanmamıştır.

c. Akveren Formasyonu (Kretase)

Akveren Formasyonu, Sinop dolaylarında, Akveren Köyü yakınında mostra

vermektedir. Kalınlığı 75 – 100 m kadardır. Yer yer resifal özelliktedir. Bugüne kadar

bu formasyonda petrol veya gaz bulunmamıştır.

d. Çağlayan (Velibey) Formasyonu (Kretase)

Çağlayan (Velibey) Formasyonu, gri – beyaz renkli, iyi yuvarlanmış karbonat çimentolu,

ince – orta taneli kumtaşlarından oluşur. Boyabat dolayında, kumtaşları içinde ölü petrol

emareleri vardır (Coşkun 1976). Boyabat dolaylarında açılan Boyabat kuyularında,

Çağlayan kumtaşlarında gaza ve kondanseyte rastlanmıştır. Akçakoca kuyularında ise

Çağlayan kumtaşlarını test edecek derinliğe inilmemiştir.

Page 55: ahu unal tez - Ankara Üniversitesi

45

e. Paleozoyik Formasyonlar

Paleozoyik Formasyonlar içinde Yılanlı Formasyonu’na ait dolomitler önemli

rezervuar birimlerini oluştururlar.

5.2.2 Kaynak kayalar

Akçakoca dolaylarında gaz bulunması çökel havza içinde petrol kaynak kayasının

olduğunu gösterir.

a. Kusuri Formasyonu

Kusuri Formasyonu, gri – siyah renkli kalın şeyllerden oluşur. Bu şeyller organik

madde bakımından zengindir (TOC miktarı: % 0.08 - 0.93 wt ).

b. Çağlayan Formasyonu

Delta ortamında çökelen Çağlayan Formasyonu’ndaki siyah – gri renkli şeyller önemli

petrol kaynak kayası niteliğindedir (Derman 2002).

c. Zonguldak – Alacaağzı Formasyonları

Jeokimyasal analizler, Zonguldak – Alacaağzı formasyonlarının da kaynak kaya

niteliğinde olduğunu ve kömür bantlarının da gaz üretebileceği tespit edilmiştir (Harput

2000)

5.2.3 Örtü kayalar

İnceleme alanının stratigrafi kolonunda gözlenen şeyl, silttaşı ve killi birimler örtü kaya

niteliğindedir.

Akçakoca dolaylarındaki rezervuar, kaynak ve örtü kayalar Şekil 1.2’de görülmektedir.

Page 56: ahu unal tez - Ankara Üniversitesi

46

5.3 Kumtaşı Kanalları

Sismik kesitler ayrıntılı incelendiğinde, özellikle taban masifi üzerinde gelişen kumtaşı

kanallarının olduğu tespit edilmiştir. Kumtaşı kanallarının inceleme alanındaki

yayılımları Şekil 5.3’te görülmektedir.

Şekil 5.3 Sismik kesitlerden tespit edilen GB-KD doğrultulu kumtaşı kanalı (Bu

kanallarda rezervuar nitelikli kumtaşları mevcuttur)

Diğer taraftan deniz tabanında da aşınma kanalları izlenmiştir. Bu aşınma kanalları,

alttaki birikimlerin ve tektonik olayların açıklamaları bakımından önemlidir. Aşınma

kanallarının inceleme alanındaki yayılımı Şekil 5.4’te görülmektedir. Bu aşınma

kanallarını sismik kesitlerde de izlemek mümkündür (Şekil 5.5).

Page 57: ahu unal tez - Ankara Üniversitesi

47

Şekil 5.4 Deniz tabanında sismik kesitlerde görülen aşınma kanallarının yayılımı

Şekil 5.5 Aşınma kanalları, kıvrımlar ve fayları gösteren sismik kesit -Line 4-

Page 58: ahu unal tez - Ankara Üniversitesi

48

5.4 Petrol Oluşum ve Göçü

Akçakoca – 1 kuyusunda keşfedilen doğalgaz, havzada petrol oluşumunun ve petrol

göçünün olduğunu gösterir. Sismik kesit ve jeokimyasal değerlendirmeler sonucunda,

Akçakoca kuzeyindeki bölgede petrol aramaları için önemli olan bazı yükselim ve

alçalımlar tespit edilmiştir, (Şekil 5.6).

Şekil 5.6 İnceleme alanında petrol oluşum zonları (Derin zon Karbonifer’den Tersiyer’e

kadar derin konumunu korumuştur)

Bu alçak ve yüksek bölgeler petrol oluşumu, göçü ve birikmesi için önemli zonları

oluşturur.

Daha önce yapılan çalışmalardaki havza analizlerinin yeniden değerlendirilmesi

sonucunda, inceleme alanının kuzeydoğusunda bütün jeolojik zaman boyunca,

Karbonifer’den Tersiyer’e kadar, derin zon olarak kalan bir bölgenin petrol oluşum

zonu olabileceği düşünülmektedir (Şekil 5.6).

Page 59: ahu unal tez - Ankara Üniversitesi

49

Bu derin zonun kuzeydoğu ve güneybatı kanatlarında petrol birikimi için gerekli yüksek

alanlar yer almaktadır. Yüksek alanlarda, petrol göçü ve birikmesi nedeniyle

hidrokarbona rastlama olasılığı vardır. Bölgede son zamanlarda yapılan 3D sismik

kesitlerde yüksek amplitüdlü zonlar olasılı gaz birikimlerini ifade etmektedir (Şekil 5.7).

Şekil 5.7 Akçakoca dolaylarında alınan 3D sismik kesit (Osmancık Formasyonu

içindeki bright-spot zonları, gaz birikim zonları olarak düşünülmelidir.

Bu kesit, 3D sismik kesitlerinin petrol-gaz aramalarındaki önemini

göstermektedir -TPAO’dan değiştirlmiştir-)

Page 60: ahu unal tez - Ankara Üniversitesi

50

Şekilde de görüldüğü gibi, özellikle Kusuri Formasyonu içinde bright – spot özellikli

zonlar mevcuttur. Bu zonlar gaz rezervleri olarak düşünülmektedir.

Akçakoca gaz sahalarında keşfedilen gazın Eosen yaşlı çökeller içinde bulunması,

buradaki gazın kaynak kayasının hangi formasyon olabileceği sorusunu gündeme

getirmektedir. Daha önce de bahsedildiği gibi, bu bölgede birçok petrol kaynak kayası

vardır. Örneğin; Kusuri ve Çağlayan formasyonu şeylleri gibi. Fakat, yapılan

jeokimyasal çalışmalar burada rastlanan gazın daha derinlerdeki kaynak kayalardan

türediğini göstermektedir (Şekil 5.8).

Şekil 5.8 Petrol oluşumunun Karbonifer zamanında meydana geldiğini gösteren

diyagramlar (Pelin ve Coşkun 1995)

Page 61: ahu unal tez - Ankara Üniversitesi

51

Şekilde de görüldüğü gibi Akçakoca dolaylarında gaz üretimi Karbonifer’den itibaren

başlamakta ve oluşan gazın kaynak kayası Tip II ve Tip III olarak belirlenmektedir.

Karbonifer zamanında sıcaklığın da giderek yükselmesi, petrol oluşum şartlarının bu

devirde daha etkili olduğunu göstermektedir. Bu sonuçlar Akçakoca’daki gazların

kaynak kayasının daha derinlerdeki Karbonifer yaşlı birimlerin olabileceğini

kanıtlamaktadır. Yani, Akçakoca dolaylarında Paleozoyik yaşlı, hem kaynak kaya hem

de rezervuar nitelikli birimler mevcuttur.

5.5 Bright – Spotlar

Sismik kesit incelemelerinde yansıma anomalileri olarak bilinen Bright – spotlar tespit

edilmeye çalışılmıştır (Şekil 5.9).

Şekil 5.9 Akçakoca dolaylarından geçen sismik hat -Line 1- (Yaklaşık 1700-1800 m

civarında gaz mevcudiyeti gösteren bright-spot incelenmektedir)

Bu bright – spotlar inceleme alanı genelinde değerlendiriliğinde, bright – spotlu

zonların GB – KD doğrultusunda uzandığı görülmektedir. Sismik kesitlerde birbirine

paralel iki bright – spot zonu bulunmaktadır (Şekil 5.10)

Page 62: ahu unal tez - Ankara Üniversitesi

52

Şekil 5.10 İnceleme alanında olasılı bright-spot zonlarının yayılımı (Bright-spot

trendleri GD-KD doğrultusundadır)

İnceleme alanında bulunan gazlar da bright-spotların olduğunu kanıtlamaktadır.

Page 63: ahu unal tez - Ankara Üniversitesi

53

6. TARTIŞMA Karadeniz (offshore) havzalarının oluşumu daima tartışmalıdır. Neotetis’in kuzey

kalıntıları olan Karadeniz ve Hazar Denizi, içerdikleri fasiyes yönünden önemlidir.

Özellikle Neotetis’in derin olduğu yerlerde kaynak kaya birikimi petrol aramalarını

yönlendirmektedir. Hazar Denizi’nde 12 km kalınlığında Pliyosen-Miyosen sedimanları

çökelirken, Karadeniz’de daha ince çökeller mevcuttur. Kusuri ve Çağlayan

Formasyonu şeyllerinin Karadeniz havzalarında bulunması derin deniz koşullarını

göstermektedir. Diğer taraftan, paleoyükselimler üzerinde ise resifal nitelikli Akveren

ve Soğucak formasyonları mevcuttur. Bu paleoyükselimlerin oluşumu, Rusya ve

Anadolu plakalarının özellikle Üst Kretase döneminde çarpışmaları neticesinde

meydana gelmiştir. Paleoyükselimler Orta Karadeniz’de Andrasov ve Archangelsky

yükselimleri ile çok belirgindir. Diğer taraftan Kuzey Anadolu Fayı’nın (KAF’nin)

oluşması ve kollarının özellikle inceleme alanına girmesi, araştırılması gereken önemli

jeoloji problemlerindendir. İnceleme alanında yapılan kara (onshore) çalışmaları,

yükselimlerin Akçakoca kuzeyine doğru devam ettiğini ve inceleme alanının petrol

potansiyelini etkilediğini göstermiştir. Ayrıca, Ak-1 ve Ak-2 kuyuları arasında tespit

edilen listrik fay, KAF ile ilgili olabilir (Listrik fayın KAF ile ilgisinin araştırılması

gerekmektedir).

Tez çalışmaları, fay, kamalanma, kumtaşı kanalları, antiklinaller ve antiklinallerin GB-

KD gidişli olduğunu göstermesi bakımından petrol aramalarına yön verecek niteliktedir.

Ayrıca, inceleme alanında tespit edilen derin ve çukur bölgelerin petrol oluşum

zonlarını içerdiğini, bu zonun sismik kesitlerle ayrıntılı incelenmesi gerektiği ortaya

çıkmıştır.

İnceleme alanında TPAO ve bazı yabancı şirketler tarafından doğal gaz üretimi

yapılmaktadır. Tezin verdiği sonuçlar, yönlendirici konumdadır.

Page 64: ahu unal tez - Ankara Üniversitesi

54

7. SONUÇLAR İnceleme alanında yapılan çalışmalar ve değerlendirmeler doğrultusunda aşağıdaki

sonuçlara varılmıştır.

a. İnceleme alanı, Anadolu ve Rusya plakalarının çarpışma yeri olan KAF’nin

kuzeyinde, Akçakoca’nın kuzeyinde (deniz –offshore-) yer almaktadır.

b. Akçakoca güneyindeki alanın jeoloji haritalarının değerlendirilmesi sonucunda,

karada görülen jeolojik yapıların kuzeye ve burada denize doğru devam ettiği ve petrol

olanaklarını etkilediği tespit edilmiştir.

c. Akçakoca kuzeyinde deniz derinliği kuzeye doğru artmakta ve deniz tabanında

aşınma kanalları bulunmaktadır.

d. Akçakoca – 1 ve Akçakoca - 2 kuyularının log korelasyonu sonucunda iki kuyu

arasından geçen olasılı bir listrik fayın olduğu görülmüştür. Bu fayın doğu bloğunda

kalın sedimanlar mevcuttur.

e. Sismik kesit değerlendirmelerinde, petrol aramaları için çok önemli ve KD – GB

uzanımlı fay zonları tespit edilmiştir.

f. Petrol birikimi için gerekli antiklinaller de KD – GB doğrultusunda sıralanmaktadır.

g. Volkanik ve metamorfik kayaç nitelikli temel üzerinde, kırıntılılardan oluşan

kamalanmalar ve kanallar mevcuttur..

h. İnceleme alanında rezervuar kaya olarak Kusuri Formasyonu içindeki kumtaşları,

kaynak kaya olarak da Karbonifer yaşlı Zonguldak formasyonu düşünülmektedir.

ı. Verilerin yeniden değerlendirilmesi sonucunda Akçakoca ve Ereğli kuzeyinde olasılı

petrol oluşum zonu tespit edilmiştir.

Page 65: ahu unal tez - Ankara Üniversitesi

55

i. Bütün bu değerlendirmeler sonucunda antiklinal, fay ve kumtaşı kanallarının GB –

KD doğrultusunda devam ettiği tespit edilmiş ve petrol – gaz aramalarının bu

doğrultuda yapılmasıyla hidrokarbon bulma olasılığının fazla olabileceği sonucuna

varılmıştır.

Page 66: ahu unal tez - Ankara Üniversitesi

56

KAYNAKLAR Akman, Ü. 1992. Amasra – Arıt arasının jeolojisi. Doktora Tezi, Ankara Üniversitesi

Fen Bilimleri Enstitüsü, 209 s.

Alişan, C. ve Derman, A.S. 1995. The first palynological age, sedimentological and

stratigraphic data for Çakraz Group (Triassic), Western Black Sea in A. Erler, T.

Ercan, E. Bingöl and S. Örçen (eds.). Geology of the Black Sea Region. General

Directorate of Mineral Research and Exploration, and Chamber of Geological

Engineers, Ankara – Turkey, 93 – 98.

Altun, E.İ. ve Aksay, A. 2002. Türkiye Jeoloji Haritaları, Ereğli – F 26 Paftası, MTA

Genel Müdürlüğü Jeoloji Etütleri Dairesi.

Aydın, M., Serdar, H.S., Şahintürk, Ö., Yazman, M., Çokuğraş, R., Demir, O. ve

Özçelik, Y. 1987. Çamdağ (Sakarya) – Sünnicedağ (Bolu) yöresinin jeolojisi.

Aydın, M. ve Demir, O. 1995. Tectono – Sedimentary Evolution and Hydrocarbon

Potential of The Sinop – Boyabat Basin, North Turkiye. Proceeding of the

International Symposium on the Geology of the Black Sea Region, 254 – 263.

Büyükutku, A. 1998. Trakya Havzası Kuzeybatısı Orta-Üst Eosen birimlerinin (Keşan

Grubu) Petrol Jeolojisi Açısından İncelenmesi

Campell, D.S. 1997. 2D and 3D Seismic Resevoir Prediction in the Western Black Sea,

pp: 18-19

Dean, W.T., Martin, F., Monod, O., Demir, O., Rickards, R.B., Bultynck, P. and

Bozdoğan, N. 1987. Lower Paleozoic stratigraphy, Karadere – Zirve area,

Central Pontides, northern Turkey (Early Paleozoic Evolution in NW

Gondwana). IGSP Project No. 351, Third International Meeting, November

geologist, Ankara, Special Publication No. 3, 32 – 38.

Page 67: ahu unal tez - Ankara Üniversitesi

57

Derman, A.S. ve Özçelik, Y. 1993. Batı Karadeniz Bölgesi’ndeki Paleozoik birimlerinin

stratigrafisi, sedimantolojik özellikleri ve yörenin muhtemel paleocoğrafik

evrimi. A. Suat Erk Jeoloji Sempozyumu, Bildiriler, Ankara Üniversitesi Fen

Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü, 2 – 5 Eylül 1991, Ankara, 11 – 20.

Derman, A.S. 2002. Karadeniz açılma istifleri. TPJD Bülteni, 14 / 1, 37 – 66.

Gedik, A. ve Korkmaz, S., 1984. Sinop Havzasının jeolojisi ve petrol olanakları. Jeoloji

Mühendisliği, 19, 53 – 80.

Gedik, İ. ve Önalan, M. 2001. Çamdağ (Sakarya ili) Paleozoyik stratigrafisine ait yeni

gözlemler. İstanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Yerbilimleri Dergisi, 14,

1 – 2, 61 – 76.

Görür, N.,Tüysüz, O., Aykol, A., Sarkınç, M.;,Yiğitbaş, E. and Akkök, R. 1993.

Cretaceous red pelagic carbonates of northern Turkey: Their place in the

opening history of the Black Sea. Eclogea geol. Helv., 86 / 3, 819 – 838.

Grancy, W. 1937. Taşkömür zuhur edeceği umulan Antdere ve Pelitovası hakkınada

rapor. MTA Rap. No. 679.

Harput, B. 1997. Batıkaradeniz Bölgesi Tortullarının Kaynak Kaya ve Olgunlaşma

Yönüyle İncelenmesi. Doktora Tezi, Hacettepe Üniversitesi.

Herece, E. 2003. Kuzey Anadolu Fayı (KAF) Atlası. MTA Özel Yayın Serisi – 2.

Kaya, O. 1973. Devonien and Lower Corboniferous stratigraphy of the İstinye,

Bostancı and Büyükada subareas (Paleozoic of Istanbul). Ege Üniversitesi Fen

Fakültesi Kitaplar Serisi No. 40, 1 – 36.

Kaya, O., Dizer, A.; Tansel, İ. ve Öner, S., 1986 a. Yığılca (Bolu) alanı Üst Kretase ve

Paleojeninin stratigrafisi. MTA Derg., 107, 13 – 32.

Page 68: ahu unal tez - Ankara Üniversitesi

58

Kerey, I.E. 1982. Stratigraphical and sedimentological studies of Upper carboniferous

rocks in Northwestern Turkey. Ph. D. Thesis Kele University, 232 p.

Kerey, I.E.; Kelling, G. and Wagner, R.H., 1986. An outline stratigraphy and

palaeobotanical records from the middle Carboniferous rocks of Northwestern

Turkey. Ann. Soc. Geol. Nord, CV, 203 – 216.

Ketin, l. ve Gümüş, O, 1962, Sinop, Ayancık ve güneyinde,III. bölgeye dahil sahaların

jeolojisi hakkında rapor, l, II: TPAO Rap., No. 213 ve 218 (yayımlanmamış).

Ketin, İ. ve Gümüş, A. 1963. Sinop – Ayancık güneyinde üçüncü bölgeye dahil

sahaların jeolojisi hakkında rapor (2. Kısım: Jura ve Kretase formasyonlarının

etüdü), TPAO Rap. No. 288

Kipman, E. 1974. Sakarya Çamdağ (Kestanepınar – Yassıgeçit köyleri arası) deniz

çökelleri demir cevherinin jeolojisi. İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi

Monografileri, 25, 72 s.

Meisner L.B., Gorshkov A.S. and Tugolesov D.A. 1995 Neogene – Quaternary

Sedimentation with Black Sea Basin Proceeding of the International Symposium

on the Geology of the Black Sea Region pp: 131 – 136.

Okay, A. I. 1989. Tectonic units and sutures in the Pontides, northern Turkey. A. M. C.,

Şengör (Ed), Tectonic evolution of the Tethyan region: Nato Advanced Science

Institute (ASI) Series, C 259: 109 – 116.

Önalan, M. 1987 / 1988. İstanbul Devoniyen çökellerinin sedimanter özellikleri.

İstanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Yer bilimleri Derg., 6, 1 – 2, 93 –

108.

Özçelik ,Y. 1992, Hydrocarbon Prospectivity Eastern Black Sea. Black Sea 97, pp:12 –

17

Page 69: ahu unal tez - Ankara Üniversitesi

59

Pelin, S. and Coşkun, B. 1995, Investigation of the origin of gas encountered in the

Akçakoca-1 well, western Black Sea. Prooceedings of the International

Symposium on the Geology of the Black Sea Region, p: 244-255.

Saner, S., Taner, İ., Aksoy, Z., Siyako, M. ve Bürkan, K., 1979. Karabük – Safranbolu

Bölgesinin Jeolojisi. TPAO Rap. No. 1322.

Sefunç, A., Aydemir, V., Abalıoğlu, I., Özçelik. Y., Efeoğlu, T. O.,Connor, R 2000.

Tectono – stratigraphic control On tht migration of hydrocarbons, Limanköy

area, Western Black Sea, Turkiog, 26 – 28.

Siyako, M., Aksoy, Z., Burkan, K. A. ve Demir, O. 1981. Zonguldak dolayının jeolojisi

ve hidrokarbon olanakları : Türkiye Petrolleri A, O., Arama Grubu, rap, no : 1

536.

Şengör, A.M.C. and Yılmaz, Y. 1981. Tethyan evolution of Turkey: A plate tectonic

approach. Tectonophysics, 75, 181 – 241.

Şengör, A.M.C. 1979. The North Anatolian Fault: its age, offset and tectonic

significance. J. Geol. Soc., 136, 269 – 282.

Şengör, AMC. and Sungurlu, O. 1984. Tectonics of the Mediterranean Cimmerides:

Nature and evolution of the western termination of Paleotethys. In: J. E. Dixon

and A. H. F. Robertson (eds.), The Geological Evolution of the Eastern

Mediterranean: geological Society of London Special publication 17, 17 – 112.

Tüysüz, O. 1990. Tectonic evolution of a part of the Tethyside orogenic collage: The

Kargı masif, Northern Turkey. Tectonics, 9, 141 – 160.

Tüysüz, O.; Yiğitbaş, E. ve Serdar, H. S. 1989. Orta Pontidlerin güney kesiminin

jeolojisi. TPAO Rap., 291 s.

Page 70: ahu unal tez - Ankara Üniversitesi

60

Wedding, H. 1969. Amasra-Cide-Ulus bölgesindeki karbon gazı etüdleri, 2. ümit verici

sahanın batı kenarı (Zonguldak paftaları E 28 – b 3 ve c 2) MTA Rap. No. 4280.

Yergök, A. F., Akman, Ü., İplikçi, E., Karabalık, N. N., Keskin, I., Mengi, H., Umut,

M., Armağan, F., Erdoğan, K., Kaymakçı, H. ve Çetinkaya, A. 1987. Batı

Karadeniz Bölgesinin jeolojisi (I), MTA Rap. No. 8273.

Yiğitbaş, E. ve Elmas, A. 1997. Bolu – Eskipazar – Devrek – Çaycuma dolayının

jeolojisi. TPAO Raporu.

Page 71: ahu unal tez - Ankara Üniversitesi

61

ÖZGEÇMİŞ Adı Soyadı : Ahu ÜNAL

Doğum Yeri : Ankara

Doğum Tarihi : 28.04.1977

Medeni Hali : Bekar

Yabancı Dili : İngilizce

Eğitim Durumu (Kurum ve Yıl)

Lise : Ankara Kocatepe Mimar Kemal Lisesi (1994)

Lisans : Hacettepe Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji (Hidrojeoloji)

Mühendisliği Bölümü (2001)

Yüksek Lisans : Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Jeoloji Anabilim

Dalı (2009)