Öğrenci-Öğretmen etkileşimini güçlendirme ve okul...

Post on 25-Aug-2020

9 Views

Category:

Documents

0 Downloads

Preview:

Click to see full reader

TRANSCRIPT

Öğrenci-Öğretmen Etkileşimini Güçlendirme ve Okul

Motivasyonunu Artırma

Devamsızlık ve Erken Okul Terki

Okul terki ve devamsızlık,

eğitimin niteliğine yansımaları ve olası sosyal sonuçları dikkate alındığında

pek çok ülkede olduğu gibi ülkemizde de

üzerinde öncelikli politika geliştirme çalışmaları yapılması önemli görülen alanlardan birisidir.

Ulusal ve uluslararası raporlarda yer alan Türkiye verileri problemin boyutuna dikkat çekmektedir.

Peki bu veriler kısaca bize neler söylüyor?

• Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) tarafından yayımlanan Bir Bakışta Eğitim 2015 başlıklı raporda yer alan verilere göre, Türkiye’de 15-19 yaş aralığında eğitime katılan öğrenci oranı %69’dur. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü ülkeleri ortalamasında ise bu oran %84’tür.

• 2013 yılı verilerine göre ortaöğretim mezuniyet oranı OECD ülkeleri ortalamasında %85 iken, Türkiye’de %64’tür.

• Avrupa Komisyonu’ nun Kasım 2013 Erken Okul Terki Çalışma Grubu Final Raporuna göre AB ülkelerinde genel erken okul terki oranı % 12.7 iken Türkiye’ de bu oran %39.6 olarak verilmiştir.

• Milli Eğitim Bakanlığı 2015-2019 Stratejik Planı’nda yer alan verilere göre 2014 yılında ilkokul öğrencilerinin %14,8’i, ortaokul öğrencilerinin %35’i, ortaöğretim öğrencilerinin ise %34’8 i 20 günün üzerinde devamsızlık yapmıştır. Bununla birlikte, eğitim öğretimden erken ayrılan öğrenci oranı %38,2’dir.

Stresli bir Okul mu? Evet/Hayır

Okulda hissedilen stres çocuğun okulla ilişkisi üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. HBSC’nin (Health Behaviour in School-aged Children-WHO)Okul Çağı Çocuklarının Sağlık Davranışı araştırmasına göre 11, 13 ve 15 yaşındaki öğrencilerden okulda hissettikleri baskı ve stresin şiddetinin “hiç” ve “çok fazla” aralığında belirtmelerini istediği anket sonuçları, bu konuda çarpıcı veriler ortaya koymaktadır. OECD ülkelerindeki 10 çocuktan 1’i okulda çok fazla stres hissettiğini ifade etmektedir. Bu tabloda Türkiye (%29,2), öğrencilerin okulda en fazla stres hissettiği ülke olarak ilk sırada yer almaktadır.

Ben okuluma aidim ve mutluyum.

Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA) 2012 kapsamında öğrencilerin okulla ilgili duygu ve düşüncelerini ortaya çıkarmayı amaçlayan okula aidiyet ile ilgili bir gösterge de mevcuttur.

9 farklı sorudan oluşan bu gösterge, öğrencilerin kendilerini okula ne kadar ait hissettikleriyle ilgili bilgi vermektedir.

Türkiye’nin diğer ülkelerden farklılık gösterdiği bir diğer nokta da bu göstergeye ilişkin bulgularda ortaya çıkmaktadır. 2003’ten 2012’ye öğrencilerin aidiyet indeksi değerleri incelendiğinde, bu indeksteki artışın en yüksek olduğu ülkenin Türkiye olduğu görülmektedir.

Diğer bir deyişle, Türkiye’de öğrencilerin 2003 yılına kıyasla okula karşı hissettikleri aidiyet artmıştır. Okulda kendilerini mutlu hissettiklerini belirten öğrencilerin oranı ise %83’tür.

Farklı kaynaklardan derlenen bu bulguları nasıl değerlendirilmeliyiz?

Görüldüğü üzere, ulusal ve uluslararası raporlarda yer alan Türkiye’ye ilişkin okul terki ve devamsızlıkla ilgili veriler, üzerinde dikkatle durulması gereken bir tablo çizmektedir.

Bunun yanı sıra Türkiye’de öğrenciler okullarını sevmekte, kendilerini okullarına ait hissetmekte; ancak uluslararası akranlarına göre daha fazla devamsızlık eğilimi göstermekte ve okulda yüksek yoğunlukta stres yaşamaktadır.

Soruna etki eden faktörler nelerdir?

Öğrencilerin devamsızlık ve okul terki sebepleri pek çok faktörle ilişkilendirilebilir. Bu konuda gerçekleştirilen çalışmalar, söz konusu sebepleri genellikle

-öğretmenlere ilişkin nedenler,

-okula ilişkin nedenler,

-arkadaşlara ilişkin nedenler,

-ailesel nedenler,

-kişisel nedenler ve

-toplumsal nedenler başlıklarında ele almaktadır.

Ancak, öğrencilerin okul terki ve devamsızlık eğilimlerini daha bütüncül bir bakış açısıyla değerlendirmekte fayda görülmektedir. Zira Türkiye’deki öğrencilerin okulla ilişkisinin çok daha karmaşık olduğunu ortaya koyan ve durumu sosyo-psikolojik açıdan ele alan bir çok veri de mevcuttur. Öğrencilerin okulda hissettikleri stres, okulu sevme dereceleri ve okul aidiyetleri bir arada ele alındığında oldukça farklı bir pencere açılmaktadır.

Öğrencilerin okul başarısını ve bununla birlikte okula devamlılığını etkileyen temel faktörler ;• motivasyon, • yoksulluk, • sosyal ve kültürel dezavantajlar, • ev ve ailevi durumlar, • okullardaki yetersiz koşullar,• test ve değerlendirme baskısı • vs.Bununla birlikte; eğitim araştırmacıları ve uygulayıcıları, öğrencinin başarısı ve başarısının devamı için en kritik faktörün öğrencinin motivasyonu olduğunu belirtmektedirler.düşük başarı ve yüksek terk oranlarıyla ilgili sorunları önlemek için motivasyon faktörlerine dikkat edilmesi gerektiğini ifade etmektedirler.

Motivasyon Nedir?Motivasyon genel anlamda, kişide ilk istek ve arzuların seçilmesi, sıralanması, eyleme geçilmesi yoluyla bilişsel ve motor süreçleri başlatan, yönlendiren, koordine eden, güçlendiren, sonlandıran ve değerlendiren dinamik bir uyarılma halidir.

Öğrencinin sınava hazırlanması, ders dinlemesi, yaptığı işten doyum alması, ne yapacağına karar vermesi durumları onun motivasyonuyla ilişkilidir.

Farklı bir ifade ile motivasyon, etkili öğrenmenin en önemli bileşenlerinden biridir.

Öğretmen

Öğrenci

Veli

Bunu nasıl çözeriz?

• Öğretmenlerin kendilerini çocukların yerine koyması-Empati

• Çocuğu iyi anlamak

• .İyi bir gözlemci

• .İyi bir dinleyici

• .İyi bir rehber

• .İyi bir rol model

• .

Öğretmenin görevi

Bu noktada yapılan çalışmalar sonucunda araştırmacılar öğretmenin görevinin, daha çok öğrencilerin okul yaşamında başarılı olabilmeleri için gerekli beceri ve bilgileri, öğrenmeye motive olma durumlarını keşfetmek, zorlamak ve motivasyonlarını sürdürmeye yardımcı olmak olması gerektiğini belirtmektedirler.

Motive Edici Öğretmen Kimdir?

Öğretmenlerin motive edici öğretmen davranışlarını tespit etmek için yapılan bir çalışmada araştırmacılar motive edici dört temel öğretmen davranışı belirlemişlerdir:

• Materyalin kullanımında güvenilir, bilgili ve yeterli,

• Sunum becerisi, coşku, mizah duygusu, konuşmanın açıklığı, kendine özgü örnekler,

• Öğrencilerle olumlu ilişki ve onlara karşı olumlu tutum, ulaşılabilirlik ve erişilebilirlik,

• Yüksek beklentilere dayalı iletişim, olumlu dönüt ve cesaretlendirme.

Yapılana bir başka araştırmaya göre

öğretmenin sınıfta yaptığı her şeyin öğrencilerin motivasyonu üzerinde bir etkisi olmakla birlikte

öğretmenlerin coşkusu, öğrencilerin öğrenmesine olan bağlılıkları ve beklentileri, öğrencilerle olan ilişkileri ve öğrencilerin ebeveynleriyle olan ilişkilerinin öğrenci motivasyonunda etkili olduğunu belirtmektedir.

Bu 4 faktörler ilgili açıklamalara biraz daha değinelim.

Coşku

Öğrencilerin en etkili olarak hatırladıkları öğretmenleri, en coşkulu olanlardır. Öğretmenlerin özveri ve tutkuları öğrencilere de bulaşır.

Öğrencilerin öğrenmesine bağlılık ve olumlu beklentiÖğretmen, lider pozisyonunda sınıfın ruhunu temsil eder. Öğrencilerin öğrenme ve ilerlemelerinde kararlılık gösterdiğinde aynı şeyi onların da yapmaları için onlara bir şans sağlar. Bunun için öğretmen öğrencilere somut yardımlar teklif etmesi, hemen dönüt vermesi, öğrencilerin kendilerini aramasına izin vermek vb. davranışlar sergilemelidir. Öğrenmeye bağlılığın yanı sıra motivasyonu artırmak için öğrencilerin neler başarabileceği konusunda yeterince yüksek beklentilere sahip olmalı ve bu beklentilerini öğrencilerine iletmelidir.

Öğrencilerle iyi ilişkiler kurmak

Motive edici bir öğretmen, öğrencileriyle sadece akademik bir düzeyde değil, kişisel olarak da öğrencilerle olumlu bir ilişki kurmalıdır. Öğrencileriyle sıcak, kişisel etkileşimleri paylaşan, endişelerini empatikbir şekilde yanıtlayan ve karşılıklı güven ve saygınlıkla öğrencilerle olan ilişkilerini kurmayı başaran öğretmenler, öğrencilere ilham verebilirler. Öğrencilerle kişisel bir ilişki kurmak ve saygı kazanmak için onları kabul etmek, dinlemek ve dikkat etmek, ulaşılabilir olmak gerekmektedir.

Ebeveynler ile iyi ilişkiler

Çoğu çocuk için ailelerinin görüşleri önemlidir ve bu nedenle anne-babalar herhangi bir motivasyon çabasında güçlü müttefikler olabilirler.

Kişiler arası davranışlarÖğretmenlerini olumlu kişilerarası davranışları benimsemiş olarak algılayan öğrenciler, daha fazla motive olmakta, okul görevlerine girmekte ve daha yüksek akademik başarılara ulaşmaktadır.

Aksine, öğretmenlerle olan ilişkilerini, aşırı derecede şiddetli, düşmanca veya çelişkili olarak algılayan öğrencilerin motivasyonu düşmekte ve daha düşük performans sergilemektedirler.

Farklı bir ifade ile öğrencilerin akademik motivasyonu, öğretmenlerin kişiler arası davranışları ile ilişkili olup, kişiler arası davranışlar, okullar ve öğretmenler için öncelikli olmalıdır.

Öğrenciler onlarla ilişki kuran ve en önemlisi onlara inanan öğretmenlere ihtiyaç duymaktadırlar.

Teşekkürler.

Ali Osman ÖZLEBLEBİCİ

İngilizce Öğretmeni

Kaynakça

• Deniz, M., Avşaroğlu, S. ve Fidan, Ö. (2006). İngilizce öğretmenlerinin öğrencileri motive etme düzeyleri. İnönü Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 11(Bahar), 61-73.

• Dörnyei, Z. ve Ushioda, E. (2011). Teaching and researching motivation (2nd Ed.). Pearson, Harlow.

• Dörnyei, Z. (2001). Motivational strategies in the language classroom. Cambridge: Cambridge University Press.

• Erben Keçici, S., Beyhan, Ö. ve Sönmez Ektem, I. (2013a). İstenmeyen öğretmen davranışları ölçme aracı geliştirilmesi. The Journal of Academic Social Science Studies, 6(3), 1043-1065.

• Gorham, J. ve Millette, D. (1997). A comparative analysis of teacher and student perceptions of sources of motivation and demotivation in college classes. Communication Education, 46(4), 245-261. doi: 10.1080/03634529709379099

• Maulana, R., Opdenakker, M-C. ve Bosker, R. (2016). Teachers' instructional behaviors as important predictors of academic motivation: Changes and links across the school. Learning and Individual Differences, 50, 147-156. doi: 10.1016/j.lindif.2016.07.019

• Passini, S., Molinari, L. ve Speltini, G. (2015). A validation of the questionnaire on teacher interaction in Italian secondary school students: The effect of positive relations on motivation and academic achievement. Social Psychology of Education, 18(3), 547-559. doi: 10.1007/s11218-015-9300-3

• Robinson, K. (2017). Yaratıcı öğrenciler: Çocukların geleceğini düşünenler için eğitimde yaratıcılık devrimi. (D. Boyraz, Çev.) İstanbul: Sola Yayınları.

• Sabiha, S. (2016) Öğretmen Dünyası Dergisi Mart 2016

• Slavin, R. E. (2013). Öğrencileri öğrenmeye motive etmek. G. Yüksel (Çev. Ed.), Eğitim Psikolojisi (ss. 284-312). Ankara: Nobel.

• Yazıcı, H. (2012). Motivasyon. Y. Özbay, S. Erkan (Ed.), Eğitim Psikolojisi. Ankara: PegemAkademi.

top related