anadolu selÇuklu seramklernde fgÜrlern dl ve resm...
TRANSCRIPT
T.C. SELÇUK ÜN�VERS�TES�
SOSYAL B�L�MLER ENST�TÜSÜ GÜZEL SANATLAR E��T�M ANA B�L�M DALI
RES�M �� �RETMENL��� B�L�M DALI
ANADOLU SELÇUKLU SERAM�KLER�NDE F�GÜRLER�N
D�L� VE RES�M E��T�M� AÇISINDAN �NCELENMES�
YÜKSEK L�SANS TEZ�
Dan��man
Yrd.Doç.Dr.Tahsin SAMUR
Haz�rlayan
H.Hilal BÜYÜKÇANGA (EREN)
KONYA -2006
i
ÖZET:
Geleneksel Türk Sanatlar� içerisinde önemli bir yeri olan çini sanat�m�z�n
Uygurlara kadar uzanan bir tarihi vard�r.Bu sanat Anadolunun 1071 y�l�nda fethi
s�ras�nda Selçuklularla Anadolu’ya gelmi�tir.
Anadolu Selçuklu döneminde figürlü çinilerle kapl� olan saraylar Konya
Alaaddin Tepesi’nde Alaaddin Saray�, Bey�ehir’de Kubad Abad Saray�, Alanya
Saray�, Antalya Aspendos Tiyatrosu’nun sahne k�sm�na yap�lan Antalya Saray�,
Keykubadiye Saray�, Diyarbak�r Artuklu Saray�, Ak�ehir’de ismi ve yeri bilinmeyen
bir saray, Ilg�n’da ismi ve yeri bilinmeyen bir sarayd�r. Çal��mam�zda bütün çiniler,
ele�tirel, yöntemle betimleme, çözümleme, yorum ve yarg� a�amalar� esas al�narak
incelenmi�tir. Bu saraylara ait çiniler plastik unsurlar ve ilkeler aç�s�ndan ortak
özellikler gösterir. Ritm duygusu ön plandad�r. Tüm saraylarda s�ratl�, baz�lar�nda
lüster teknikli çiniler kullan�lm�� olmas�na ra�men Alaaddin Saray�’nda minai
teknikli çinilerle kar��la�maktay�z.
S�ralt� çinilerde so�uk renkler fazla olmas�na ra�men, lüster ve minai
teknikli çinilerde s�cak renkler hakimdir. Buna ra�men her teknikte, s�cak, so�uk ve
nötr renklerde bulunmaktad�r.
Bütün saraylara ait çinilerde, sanatç� üslubu aç�s�ndan ortak özellikler
görülmesine ra�men Alaaddin Saray� çinileri farkl� özellik gösterip, Uygur etkisi
görülen çinilerde tipleme esas al�nm��t�r. Kubad Abad Saray� çinilerde ise insan
yüzleri farkl� karakteriyle portre özelli�i gösterir. Saray çinilerin konular� genellikle
günlük hayattan al�nm��t�r. Birçok levhada ba�da� kurup oturan figürler, ellerinde
ço�u kez nar, ha�ha�, bal�k, kadeh, çiçek tutarlar. Av konusu ile mitolojik
sahneler’de i�lenmi�tir.
Çinilerde kullan�lan figürlerin ta� kabartmalarda, ah�ap oymada, hal�da
,kuma�ta, mezar ta�lar�nda da kullan�ld��� görülmektedir.
Anadolu Selçuklu çini figürlü kompozisyonlar Orta Asya figür üslubunun
bir uzant�s�d�r. Ancak bunlar özel bir Selçuklu üslubu halini yans�t�rlar. Figürler
bugün de önemini korumakta, bunlardan çift ba�l� kartal, Selçuk Üniversitesi ile
Konya Büyük�ehir Belediyesi amblemi olarak kullan�lmaktad�r.
ii
ABSTRACT
Our art of China which has an important place among the Traditional
Turkish Arts has a history reaching toward Uighur.This art has come into Anatolia at
the time of the conquest of Anatolia at the time of the conquest of Anatolia in 1071
by Seljukians.
In Anatolian Seljuk Term the palaces which are covered with figured chinas
are Alaaddin Palace on Alaaddin Hill, Kubad Abad Palace in Bey�ehir, Alanya
Palace, Antalya Palace built on the stage part of Aspendos Theatre, Keykubadiye
Palace, Diyarbak�r Artuklu Palace, a palace in Ak�ehir of which name and place is
unknown, and a palace in Ilg�n of which name and place is unknown.In our study, all
of the chinas are examined with a critical method focused on description, analysis,
comment and judgement periods. The cihinas belonging to these palaces show joint
charecteristics from angles of plastic elements and principles. The feeling of ritm
comes firstly. Although in all of the palaces s�ralt�, in someothers luster methodic
chinas are used, in Alaaddin Palace we face with minai methodic chinas.
Although the cold colours are much in s�ralt� chinas, the hot colours are
dominating in luster and minai methodic chinas. Although this, in all methods there
are hot, cold and neutral colours.
In the chinas belonging to the whole palaces, although common
characteristics of artist style are seen, the Alaaddin Palace chinas show different
characteristics and in the chinas on which Uighur effect is seemed,typification is
focused on.However in Kubad Abad Palace the human faces show portrait
charecteristic with their different characters. The topics of the palace chinas are
usually taken from daily life.The sitting cross-legged figures in many pictures
usually hold pomegranate, poppy, fish, wine –glass, flower. Hunting topic and
mithologic scenes are dealt with as well.
The figures used in chinas are seemed to be used in stone relieves, wooden
carvings, carpets, fabrics and tombstones.
The Anatolian Seljuk china figured compositions are a continuation of
Middle Asia figure style. But they reflect a special Seljukian style condition. The
figures still protect their importance today. One of them; two –headed eagle is used
as emblemes of Seljuk University and Konya Bigcity Municipality.
iii
ÖNSÖZ
Türk Süsleme Sanatlar�’n�n bir kolu olan çini sanat�, Anadolu’ya
Selçuklular ile birlikte girmi�tir. Mimariye ba�l� olarak da geli�ti�i
gözlemlenmektedir.
Konya Anadolu Selçuklular’�n ba�kenti olmas� nedeniyle önemli bir kültür
ve sanat merkezi halini alm��t�r. Bunun sonucunda mimari an�tlar çini sanat� ile
süslenmi�tir. Figürlü çiniler sadece Selçuklu Kö�k ve Saraylar�nda kullan�ld���
görülmektedir. Saraydaki e�lence dünyas�n� yans�tan zengin figürlü, ne�eli ve ferah
çini süslemeleri uygulanm��t�r. Çe�itli figürlerin hareketli kompozisyonlar� ile
zenginle�mi� olan bu çiniler Selçuklu devri resim sanat�n�n yarat�c� gücünü ve
hareketli figür anlay���n� belirten birer kaynak vazifesi yapmaktad�r. Figürler büyük
bir ustal�kla kompozisyona yerle�tirilmi� olup kendilerine has bir üslup
sergilemektedirler.
Tezimin katalog bölümündeki çiniler; Berlin �slam Sanat� Müzesinde,
�stanbul Türk ve �slam Eserleri Müzesinde, Konya Karatay Medresesi Müzesinde,
Antalya Müzesinde, Türk �n�aat ve Sanat Eserleri Müzesinde, Ak�ehir Müzesinde,
sergilenmektedir.
Çal��mam�z�n her a�amas�nda büyük yard�m�n� gördü�üm, fikirlerinden
yararland���m, dan��man hocam Yrd.Doç.Dr. Tahsin SAMUR’a, çal��malar�m
esnas�nda ele�tiri ve yard�mlar�yla tezime katk�da bulunan Doç.Dr.Melek
GÖKAY’a, Yrd.Doç.Dr.Hüseyin ELMAS’a, Yrd.Doç.Dr. Ahmet ÇAYCI’ya,
foto�raf çekimlerini gerçekle�tirdi�imiz müzeler içinde bize kolayl�k sa�layan
Konya Müze Müdürü Dr.Erdo�an EROL’a, yard�mc�s� Dr.Naci BAKIRCI’ya, ayr�ca
Dr.Mustafa CAN’a, maddi ve manevi deste�ini esirgemeyen Babama, Anneme ve
E�ime te�ekkürleri bir borç bilirim.
KONYA-2006 H.Hilal BÜYÜKÇANGA (EREN)
iv
��NDEK�LER
ÖZET .............................................................................................................................i
ABSTRACT...................................................................................................................ii
ÖNSÖZ ..........................................................................................................................iii
��NDEK�LER .............................................................................................................iv-vii
I.BÖLÜM.......................................................................................................................1
1. G�R�� .........................................................................................................................1
1.1.Çal��man�n Amac�.....................................................................................................4
1.2.Yöntem......................................................................................................................5
1.3.Çal��man�n S�n�r� ......................................................................................................6
II. BÖLÜM ....................................................................................................................8
2.1 �N� SANATININ DO�U�U VE GEL���M�.......................................................8
2.2 Ç�N� ÜRET�LMES�NDE KULLANILAN HAMMADDELER............................11
III.BÖLÜM....................................................................................................................13
3. 1 KULLANIM ALANLARINA GÖRE Ç�N�LER ....................................................13
3.1.DUVAR �N�LER� ..................................................................................................13
3.1.1. DUVAR �N�LER�N�N KULLANILDI�I SARAYLAR...................................15
3.1.1.1. Konya Saray� K�l�çarslan ( Alaaddin ) Kö�kü ..................................................15
3.1.1.2.Kubad Abad Saray�.............................................................................................16
3.1.1.3.Alanya Saray�......................................................................................................16
3.1.1.4.Aspendos Saray� .................................................................................................17
3.1.1.5.Keykubadiye Saray�............................................................................................17
3.1.1.6.Artuklu Saray�.....................................................................................................17
3.1.1.7.Ilg�n’da Bilinmeyen Bir Saray ...........................................................................18
3.2. EV E�YASI N�TEL�KL� SERAM�KLER..............................................................18
v
IV.BÖLÜM....................................................................................................................19
4. ANADOLU SELÇUKLU DÖNEM� Ç�N� TEKN�KLER�...............................19
4.1 Düz Çiniler ............................................................................................................19
4.2. S�rl� Tu�la ...............................................................................................................19
4.3. Mozaik Tekni�i.......................................................................................................20
4.4. Kabartmal� Çini.......................................................................................................20
4.5. S�r Üstü Lüster Tekni�i...........................................................................................21
4.6. Minai Tekni�i .........................................................................................................21
4.7. S�r Alt� Tekni�i .......................................................................................................22
V.BÖLÜM .....................................................................................................................23
5. Ç�N�LERDE F�GÜRLER�N D�L�........................................................................ 23
5.1. �nsan Figürlü Çiniler ...............................................................................................23
5.2. Hayvan Figürlü Çiniler ...........................................................................................25
5.3 �nsan ve Hayvan Kat�l�ml� Mitolojik Kökenli Çiniler ............................................27
5.3.1. Siren ( Simirg , Harbi) ........................................................................................29
5.3.2. Sfenks...................................................................................................................30
5.3.3. Grifon...................................................................................................................30
5.3.4.Çift Ba�l� Kartal .....................................................................................................30
5.3.5.Ejder.......................................................................................................................32
5.3.6.Hayat A�ac� ...........................................................................................................32
VI .BÖLÜM ...................................................................................................................34
�NCELENME-KAR�ILA�TIRMA VE DE�ERLEND�RME ................................34
6.1 F�GÜRLÜ Ç�N� KOMPOZ�SYONLARDA ..................................................34
6.1.1 PLAST�K UNSURLAR..................................................................................... 34
6.1.1.1. Nokta ................................................................................................................34
vi
6.1.1.2. Çizgi...................................................................................................................35
6.1.1 3. Ritm ...................................................................................................................37
6.1.1.4. Doku...................................................................................................................37
6.1.1.5. Renk ve Leke ....................................................................................................38
6.1.1.6.Mekan .................................................................................................................40
6.1.1.7. Biçim…..............................................................................................................41
6.1.1.7.1. Figüratif Unsurlar .................................................................................. 41
6.1.1.7.1 A �nsan Figürleri ..........................................................................................41
6.1.1.7.2.B. Hayvan Figürleri .....................................................................................42
6.1.1.7.3.C. Fantastik Yarat�klar .................................................................................43
6.1.2. B�Ç�MLEND�RME YÖNTEM� VE ÜSLUP...................................................43
6.1.3. KONU ..................................................................................................................45
6.1.3.1. Günlük Hayattan Seçilmi� Konular ...................................................................45
6.1.3.2. Avla �lgili Sahneler............................................................................................45
6.1.3.3. Astral Mitolojik Konular ...................................................................................46
6.1.3 4. Di�er Konular ....................................................................................................47
6.2.ANADOLU SELÇUKLU SARAYLARINA A�T F�GÜRLÜ
�N� KOMPOZ�SYONLARIN KEND� ��NDE KAR�ILA�TIRILMASI ..........48
6.3. ANADOLU SELÇUKLU Ç�N�LER�NDEK� F�GÜRLER�N
KULLANILDI�I D��ER SANAT ALANLARI VE KAR�ILA�TIRILMASI ....50
VII .BÖLÜM .................................................................................................................53
7. ANADOLU SELÇUKLU DÖNEM� Ç�N�LER�NDEK� F�GÜRLER�N
RES�M E��T�M�NE KATKISI .................................................................................53
7.1. SANAT E��T�M�N GENEL AMAÇLARI.........................................................53
7.1.1.ESTET�K E��T�M ................................................................................................53
vii
7.1.2.SANAT TAR�H�....................................................................................................55
7.1.3.SANAT ELE�T�R�S� ............................................................................................55
7.1.4 UYGULAMALI ÇALI�MALAR .........................................................................55
VIII. BÖLÜM................................................................................................................56
8. SONUÇ ...................................................................................................................... 56
IX. BÖLÜM...................................................................................................................60
9. KAYNAKÇA.............................................................................................................60
X. KATALOG ...............................................................................................................64-138
RES�M ...........................................................................................................................139-161
1
B�R�NC� BÖLÜM
1.G�R��
Mimariye ba�l� olarak geli�en çini sanat� Anadolu’ ya Selçuklularla girmi�,
çe�itli tekniklerle en güzel ve ba�ar�l� örneklerini vermi�tir. Bizans mimarisindeki
mozaik ve fresklerin yerini Türk Sanat�nda çini alm��t�r. “Çini” ile “Seramik”
kavramlar�na bak�ld���nda ikisi aras�nda hamur ve yap�l�� bak�m�ndan bir fark yoktur.
“Çini” genellikle mimariye ba�l� duvar serami�ini akla getirir.” Seramik” ise kullanma
serami�ini dü�ündürür. Bu aç�dan ele alarak, Bat�’dan aktar�lan “Seramik” sözünü
onlarda da oldu�u gibi kullanma serami�i için, çiniyi ise mimari alana giren duvar
çinilerinde kullan�yoruz (Öney, 1988:78) Selçuklular, Türklerin Orta Asya’dan beri
sanat�n çe�itli alanlar�nda eski inançlar�n�n ve ya�ant�lar�n�n bir yans�mas� olarak
uygulad�klar� figüratif üslubu, saray ve kö�kleri süsleyen çinilere de aktarm��lard�r
(Y�lmaz, 1999:1)
Selçuklu sanat�nda yaln�zca saraylarda kullan�lan ve mimariye renk katan zengin
figürlü çinilerin yarat�c�lar�, güçlerini simgesel dünyas�yla birle�tirilerek Selçuklu resim
sanat�n�n dinamizmini ve esteti�ini olu�turmu�lard�r ( Ar�k, 2000:73).
Seman�n firuze renkli çehresini mavile�tiren dö�emeler, saray�n duvarlar�n�
kaplayan çinilerdi. Rumi yaprakl� örnekler yan�nda, ba�da� kurup oturmu� insanlar,
vucutlar� dallarla zarif bir ahenk meydana getiren ku�lar ve ba�ka hayvanlar bu, çinileri
süsleyen figürlerdi. Alt�n p�r�lt�s� veren perdanl� çok renkli çiniler yan�nda, en çok
görülen renk firuze idi. Bu renk, ovan�n zümrüt ye�ili ile gökyüzünün ve gölün mavisini
kendinde birle�tiriyor, tabiatla sanat en ahenkli bir �ekilde kayna��yordu (�el,
1963:19).
Kubad Abat Saray�nda bulunan çiniler sekiz kö�eli y�ld�z ve haç biçimi
çinilerdir. �slam sanat�n�n bir ço�unda kar��m�za ç�kan belli ba�l� geometrik ö�eler
duvar çinisinde kendini göstermektedir. Her dört sekizgenin ortas�ndaki bo�lukta bir haç
meydana gelmi�tir ( Bkz.Katlg.No: 40). Bu düzenleme �slam sanatlar�nda 9. yüzy�lda,
Abbasiler zaman�nda ba�lam�� ve Endülüs’ e kadar benimsenmi�tir. Orta Asya’da ve
Türk toplumlar�nda da çok kullan�lm��t�r. Yine Kubad Abad küçük saray y�ld�z-haç
çinilerindeki düzenleme yap�l�rken haçlar dikine de�il de çapraz olarak yerle�tirilmi�tir.
2
Bunlar Anadolu’da Konya’da, hatta büyük bir olas�l�kla Kubad Abad’da meydana
getirilen, �antiye f�r�nlar�nda yap�lm�� olabilir (Ar�k, 2000:76).
Kubad Abad çini resimlerinde, ilke olarak soyut yönü seçilmi�, ama yönde,
birkaç f�rça darbesiyle gözlemden duygulan��a, hatta mizaha kadar tüm tav�r ve
yakla��m, aç�kl�kla seyirciye aktar�labilmi�tir.
Selçuklu devri saraylar�nda çok renkli ve dünyevi bir çini süslemesi hakim
olmu�tur. Çe�itli figürlerin hareketli kompozisyonlar� ile zenginle�mi� olan bu çiniler
Selçuklu devri resim sanat�n�n yarat�c� gücünü ve zengin figür anlay���n� belirten bir
kaynakt�r (Yetkin, 1972:113).
Mezar ta�lar�nda muhtelif ku� figürlerine de rastlan�lmaktad�r. Bunlardan
Ak�ehir, Tokat, Sivas mezar ta�lar�nda gördü�ümüz güvercin, bazen Hac� Bekta� Veli’
yi bazen Hz.Ali’yi temsil etmektedir. Hac� Bekta� Veli’nin Horozhan’ dan rum diyar�na
güvercin donunda geldi�ini vilayet nameler yazmaktad�r (Karama�aral�, 1992:15).
Tokat ve Ak�ehir mezar ta�lar�nda horoz motifi görülmektedir. Hayat a�ac�,
insan ruhu ve kainat sembolleri bir arada kullan�lm��t�r.
Ku� ve aslan motifli mezar ta�lar�nda, çift ba�l� ku�lar�n iki ba�� aras� veya
kar��l�kl� çift aslan, çift ku� figürlerinin ortalar�nda çok defa �ematik bir bitki
bulunmakta baz� örneklerde buna bir rozet eklenmektedir. Bu eski �amanl�k
geleneklerinin devam� olan bir kompozisyondur. Mezar ta�lar�n�n yan k�s�mlar�nda da
bazen bir a�ac� sembolize eden böyle bir motif bulunmaktad�r. Çok defa kay�n ile tespit
edilen bu kutsal bitki, bir çift hayvan ( aslan veya ejder ) taraf�ndan beslenmektedir
(Karama�aral�, 1992:16).
Geyik tasvirleri de Anadolu’da tarikatlar taraf�ndan sayg� görmü�tür. Antalya
civar�ndaki tahtac�lara ait olan bir nefeste “Sana derim sana geyik erenleri” denilmekte
ve geyik, “erenler” olarak takdis edilmektedir Afyon’da türbelere veya yat�r mezarlar�na
geyik boynuzu konulmaktad�r. Genellikle mezar üzerine geyik boynuzlar�ndan �ifa
umulmaktad�r (Karama�aral� , 1992:18). Divri�i Ulu Cami’nin bat� portelinde büyük
bir çift kartal armas� rölyefi vard�r.Bunun yan�nda bulunan do�an ku�u da
Mengüçlerden cami yapt�ran Ahmet �ah’�n armas�d�r
3
Selçuklu sanatkarlar� mimari an�tlar�n özellikle taç kap�lar�na veya de�i�ik
kö�elerine figürlü plastikleri bu yap�n�n korunmas� için bir t�ls�m olarak
yerle�tirmi�lerdir. Baz� figürlerin �amanl�k devrine kadar uzand��� ve bir tak�m
figürlerin ise eski oniki hayvanl� Türk Takvimi ile ilgili olduklar� bilinmektedir
(Diyarbekirli, 1968:367). Anadolu Selçuklu plasti�inin en orijinal eserlerinde birisi de
Sivas Gök Medrese portal�n sa��na ve soluna i�lenmi� iki figür grubudur. Bunlar�n Türk
Hayvan takvimi’ nden al�nan figürler oldu�u dü�ünülebilir. Orhun yaz�tlar�nda görünen
ve Uygurlardan beri kullan�lan bu hayvan takviminde on iki ay, on iki hayvanla
gösterilirdi.
On iki hayvanl� Türk takvimini olu�turan hayvanlar (Turan, 1941:25) �öyle
s�ralan�r:
1- S�cgan (Fare) y�l�
2- Ud (Bo�a) y�l�
3- Bars (Kaplan) y�l�
4- Tav��gan (Tav�an) y�l�
5- Lu (Ejder) y�l�
6- Y�lan y�l�
7- Yond (At) y�l�
8- Koy (Koyun) y�l�
9- Bicin (Maymun) y�l�
10- Taguk (Tavuk) y�l�
11- �t (Köpek) y�l�
12- Tongur (Domuz) y�l�
�stanbul Millet Kütüphanesi’nde bulunan Musul Atabeki Bedrettin Lulü bin
Abdurahman’�n oturmu� halde, elinde oku ve yay� ile cepheden bir portresi vard�r. Mavi
kuma� üzerine s�rma i�lemeli kaftan�n sa� ve sol kolunda ad� yaz�l�d�r. Ba��n�n iki
yan�nda elbisenin kuma��nda bir haleyi tutan kanatl� melekler, a�a��da ve sa�da solda
4
dörderden sekiz ki�ilik maiyeti simetrik kompozisyonu tamaml�yor. Bütün çehreler
karakteristik türk tiplerini canland�r�yor (Aslanapa, 1984:85 ).
Yukar�da ifade olunan anlat�m, görüntü itibari ile astrolojik mahiyette
alg�lanabilir. Çünkü ya�anmam�� olan ile ilgili kehanette bulunmak, böyle bir mecraya
sürükleyebilir. Ancak, burada ifade edilmeye çal���lan bir kehanetten çok evvelce
tecrübe edilen duygulara yönelik hayal kurma veya beklenti içine girmekten ibarettir.
Daha da önemlisi Babil kaynakl� astrolojik kehanetler, bir ayl�k zaman dilimini
s�n�rlarken, on iki hayvanl� Türk takvimi y�ll�k periyodu kapsamaktad�r. Bir di�er
özellik, Türk takviminde daha çok mevsimler, tar�m ürünlerinin durumunu, hayvanlar�n
üremesi ile ilgili alanlarda yo�unla��rken, bireysel manadaki astrolojiden uzakta
kalm��t�r (Çayc�, 2002:29).
1.1 Çal��man�n Amac�
Anadolu Selçuklular�, Saray ve Kö�klerinin duvarlar�n� süsleyen ve her birinde
ayr� bir kompozisyonun yer ald��� figürlü çinileri estetik aç�dan sanat ele�tirisi yöntemi
ile inceleyerek geçmi�imize ait sanat güzelliklerinin bilinenden daha farkl� bir
perspektifle fark�na var�lmas�n� sa�lamak ve bu de�erli eserlerin günümüz Türk
resminde de pek çok yönden faydalan�labilecek nitelikte oldu�unu ortaya koymakt�r
(Y�lmaz, 1999:11). Bu eserler Selçuklu devri ressaml��� aç�s�ndan da fikir vermektedir.
Teknoloji toplumunun sanat anlay���n� her ça�, kendi ya�am biçimine göre
sanat� yorumlam�� ve ke�fetmi�, buna ba�l� olarak da tarihsel sanatç�s�n� dolay�s�yla
sanat�n biçim ve i�levini ne yönde nas�l de�i�tirmi�tir? Bu süreç içinde sanat devaml�
de�i�ikli�e u�rayarak geli�mi�tir.
Sanat tarihinde yans�tmac�l�ktan, yarat�c�l��a geçi� a�amalar�nda de�i�en sanat
anlay���n�n bir ürünü olan, yeni ve özgün anlat�m dili olu�turan seramiklerdeki
figürlerde sanat�n geli�iminde büyük katk�s� olmu�tur. Bu ba�lamda, teknolojinin,
sanat�n biçimi ve i�levi üzerindeki belirleyici rolünü ara�t�rmak amaçlanm��t�r. Anadolu
Selçuklu saray ve kö�klerinin duvarlar�n� süsleyen ve her birinde ayr� bir
kompozisyonun yer ald��� seramikleri ve çinileri estetik aç�dan, sanat ele�tirisi
yöntemiyle inceleyerek geçmi�imize ait sanat güzelliklerinin bilinenden daha farkl� bir
perspektifle fark�na var�lmas�n� sa�lamak ve bu de�erli eserlerin günümüz Türk
resminde de pek çok yönden faydalanabilecek nitelikte oldu�unu ortaya koymakt�r.
5
Sanat tarihi bak�m�ndan önemli say�lan bu eserler, bize göre Selçuklu devri
ressaml���n� gelecek aç�s�ndan da incelemeye de�er bir konudur. Bir sanat eserinin
incelenmesinde, sanat tarihi ve sanat ele�tirisi birbirinden farkl� bak�� aç�lar� ortaya
koyarlar. Sanat tarihi, sanat eserlerini harici ipuçlar�yla incelerken, ele�tirel yakla��mda
esere ait dahili ipuçlar� önem kazanmaktad�r. Bir sanatsal üslubu belirleyen özellikler
itibariyle hangi yap�tlarda bulundu�unu tespit etmeye çal���rken, sanat ele�tirisi, eserin
nas�l organize edildi�i, sanat ilkelerine (denge, vurgu, ahenk, de�i�iklik, derecelenme,
hareket, ritim ve oran) ilginin nas�l odakland��� ile ilgilenir (Y�lmaz, 1999:2).
Yorum a�amas�nda sanat tarihi, eseri yapan sanatç�y� etkileyen zaman ve
mekan�, yani çevresel faktörleri ara�t�r�rken, ele�tirel yakla��mda sanat eserinde
anlat�lan fikirler, duygular, ve psikolojik hallerin de etkiledi�inin fark�na var�lmas�n�
sa�lamakt�r.
Çal��mam�z� olu�tururken, esas konumuzu daha iyi aç�klamak ve sa�lam
temellere oturtmak için gerek genel çini, gerekse Türk seramik sanat� hakk�nda
yapt���m�z çal��malar� temin etti�imiz kaynaklar do�rultusunda aktarmaya çal��t�k. Türk
seramik sanat� bölümünü incelerken, bu devirde kullan�lan bütün seramik tekniklerine
ve seramik kullan�m alanlar�na de�inmeye çal���ld�. Anadolu Selçuklu dönemi seramik
sanat�n� aç�klarken, eserleri grupland�rarak incelendi. Seramiklerdeki geometrik
motifleri ve bunlar�n ifadesini eserlerdeki bitkisel, figüratif motifleri aç�klamaya
çal���ld�.
Bu figürlerin günümüz sanat e�itimi uygulama alan� resim-i� derslerinde,
görsel ifadeyi ve içeri�i zenginle�tirici bir araç olarak nas�l kullan�ld���, e�itsel de�eri,
bu figürlerin uygulan�� biçimi ve verimini etkileyen olumlu detaylar ele al�narak
de�erlendirilmi�tir.
1.2 Yöntem
Bu çal��mam�z da öncelikle kaynaklar�n taranmas� konusu incelenirken
kütüphanelerden toplad���m�z bilgiler �����nda konuyla ilgili eserlerin hangi saraylardan
bulundu�u ve �u anda hangi müzelerde sergiledi�i veya muhafaza edildi�i tespit edildi.
Eserlerin mümkün oldu�unca orijinallerine ula�arak foto�raflar� çekildi. Buna göre;
Kubad Abad Saray� Çinileri ve Alaaddin (K�l�ç Aslan) Kö�kü Çinileri Konya Karatay
Medresesi Müzesi’nde, �stanbul Türk ve �slam Eserleri Müzesi ve Çinili Kö�k
6
Müzesi’nde, Aspendos Saray� ve Antalya’da ismi bilinmeyen bir saraya ait olan çiniler
Antalya Müzesi’nde, Diyarbak�r Saray� Çinileri Diyarbak�r Müzesi’nde, Ilg�n’da ismi
bilinmeyen bir saraya ait olan çini, �stanbul Türk �n�aat ve Sanat Eserleri Müzesi’nde,
Ak�ehir’de ismi bilinmeyen bir saraya ait olan çinileri ve S.Mahmut Hayrani Türbesine
ait çini, Ak�ehir Müzesi’nde, Konya Alaaddin (K�l�ç Aslan) Kö�kü çinilerinin birkaç�
ise Berlin �slam Sanat� Müzesi’nde yer almaktad�r. Ayr�ca Ak�ehir Güdük Minare
Mescidi minare pabucundaki iki adet figürlü çinide yerinde incelendi.
Çal��malar�m�z eserlerin incelenmesi ve yorumlanmas� yöntemine
dayand���ndan, katalog k�sm�na a��rl�k verdik. Her bir figürlü çini kompozisyonu
ele�tirel bir yakla��mla, tan�mlama, çözümleme, yorum ve yarg� a�amalar� esas alarak
resim e�itimi aç�s�ndan incelemeye gayret gösterdik. De�erlendirme bölümünde ise
amaçlar�m�z do�rultusunda bir sonuca varmaya çaba gösterdik.
Selçuklu çinilerinin bulundu�u, Konya Karatay Medresesi Müzesi, Ak�ehir
Müzesi, Antalya Müzesi çinileri incelenmi� ve foto�raflar� çekilmi�,kütüphanelerden ve
internet web Sitelerinden çe�itli kaynaklar ara�t�r�larak yap�lan ara�t�rma On bölümden
olu�mu�tur.
1.3. Çal��man�n S�n�r�
Konya’da bulunan, Anadolu Selçuklu dönemi’nde yap�lm�� olan ve
günümüzde de dimdik ayakta duran Karatay Medresesi Çini Eserleri Müzesi, �nce
Minare Medrese, S�rçal� Medresesi Sahip Ata Külliyesi ile Selçuklu Çinilerinin
bulundu�u, te�hir edildi�i �stanbul Türk ve �slam Eserleri Müzesi ve Çinili Kö�k
Müzesi, Antalya Müzesi, Diyarbak�r Arkeoloji Müzesi, Adana Arkeoloji Müzesi, Türk
�n�aat ve Sanat Eserleri Müzesi, Ak�ehir Müzesi, Berlinde �slam Sanat� müzesi ile
s�n�rl�d�r.
Anadolu Selçuklu Figürlerinden Selçuklu Çift Ba�l� Kartal�, Konya Büyük�ehir
Belediyesi amblemi, Selçuk Üniversitesi amblemi, tek ba�l� kartal; Hava Kuvvetleri
Komutanl���n�n amblemi olarak kullan�lmaktad�r. Polis amblemlerinde de çift ba�l�
kartal vard�r. Tezimizde, günümüzde kullan�lan figürlere de s�n�rl� �ekilde yer
verilmi�tir. Selçuklu Çinilerin de kullan�lan figürler ö�rencilere örnek olarak
gösterilerek figürlü çinilerdeki konular; Konya Selçuklu Merkez Büyük Bayram
�lkö�retim Okulu 4,5,6 nc� s�n�flara ve Özel Ufuk Selçuklu �lkö�retim Okulu 4 ncü
7
s�n�flara av ve av hayvanlar� konulu çal��ma verilerek kompozisyon yapmalar�
sa�lanm��t�r.
8
�K�NC� BÖLÜM
2.1 �N� SANATININ DO�U�U VE GEL���M�
Türk sanat�nda iç ve d�� mimari süslemenin en önemli unsurlar�ndan biri çini
sanat�n�n ba�lang�c�n� Türklerin yay�ld��� bütün bölgelerde takip edilebilmesi onlar�n bu
sanata verdikleri de�eri ortaya koyar. Bununla beraber mimariye renk katan çini sanat�
çe�itli teknik ve motiflerle zenginle�en as�l süratle geli�mesini Anadolu Türk
Mimarisinde göstermi�tir (Yetkin, 1972:1).
Türk süsleme sanat�nda mimari ile en ahenkli �ekilde ba�da�an ve mimarinin
estetik etkisine renk katan çininin en yak�n do�uda çok eski tarihlerde kullan�ld���
bilinmektedir. Eserleri çini ile süslemek, ilk kez M.Ö.3000’ in ilk yar�s�nda M�s�r’ da
Sakkara mezar piramitlerinde görülmü�tür. M�s�rl�lar bu an�tsal yap�lar� firuze renkli
çinilerle süslemi�lerdi. Büyük bir bo�luktan sonra M.Ö.XII-VI yüzy�llar aras�nda
Mezopotamya’da Asurlular renkli s�rl� ve kabartmal� çiniler kullanm��lard�r. Babillilerin
ünlü i�tar kap�s� Mezopotamya çini sanat�n�n en görkemli örneklerindendir. Hükümdar
II. Nebukadnezar devrinde yap�lan ��tar kap�s�’n� koruyan bo�a kabartmalar� firuze,
beyaz sar� kahverengi kabartma çinilerle i�lenmi�tir. M.Ö.XII-IX yüzy�llar� aras�nda
Elam krallar� Susa’daki eserlerini firuze, sar� kahverengi, beyaz s�rl� figürlü çinilerle
süslenmi�lerdir. Bu gelenek, M.Ö.404-358 yüzy�llar� aras�nda Akhamenid saraylar�nda
kabartma figürlü çinilerle sürdürülmü�tür. Büyük �skenderin M.Ö.IV.yüzy�lda Yak�n
Do�u’yu istilas�ndan sonra yap�larda s�rl� tu�la ve çini kullan�m� son bulmu�tur
(Y�lmaz, 1999:6).
Selçuklular, XI. yüzy�lda Suriye’den Semerkant’a kadar yay�lan güçlü bir
devlet kurmu�lard�r. Bu büyük devlet Melik �ah�n ölümünden sonra yerine geçenler
aras�nda bölünerek be� devlet halini ald�. Bunlara; �ran Selçuklular�, Suriye
Selçuklular�, Anadolu Selçuklular�, Irak Selçuklular� ve Kirman Selçuklular� adlar�
verildi.
Geleneksel Türk sanatlar� içerisinde önemli bir yeri olan çininin, sanat�m�z�n
ana vatan� olarak Orta Asya kökenli oldu�u bilinir. Öncelikle Uygur Türkleri ile
ba�layan bu sanat�m�z; Karahanl�lar, Gazneliler, �lhanl�lar, ve, Anadolu’nun 1071
y�l�nda fethi ile Selçuklular taraf�ndan Anadolu’ ya gelmi�tir. (Koçer, 1998:35).
9
Do�ald�r ki her ülkenin sanat�, kültürünün bir yans�mas�d�r. Anadolu’da
kurulan Türk devletleri içinde kültürel bak�m�ndan en önemlisi say�lan Anadolu
Selçuklular�, Anadolu’ya Türk çehresini veren büyük bir sanat yaratm��lard�r
(Yetkin, 1972:2). Anadolu’ya Selçuklularla girip, en orijinal örneklerini veren çininin
sanatsal geli�imini zamanla geli�tirdi�ini gözlemekteyiz.
Temel süsleme elemanlar�ndan olan çini, cami, mescit, medrese, türbe, saray
ve lahitlerde önemli bir süsleme arac� olmu�tur.
Anadolu Selçuklu Çini sanat� bölgesel özellikler gösterir.Anadolu’da ise killi
topraktan yap�lm�� ve s�rs�z olarak renklendirilmi� büyük seramiklerin yayg�n olarak
kullan�ld��� görülmektedir. Seramik sanat�n�n Türkler taraf�ndan ilk uyguland���
örneklerin Karahoça’da gri-mavi s�rl� tu�lalarla ortalar�nda rozet motifli, ayn� renk s�rl�
kare levhalar�n mabetlerde zemin dö�emesi olarak kullan�ld��� anla��lm��t�r.
(Aslanapa, 1999:317).
�dikut �ehrindeki harabelerde de gri-mavi s�rl� tu�lalara rastlanm��t�r. Türklerin
Müslüman olmas�ndan sonra da XI. yüzy�lda Türkistan bölgesinde hüküm süren bir
Türk devleti olan Karahanl�lar�n eserlerinde az da olsa çini kulland�klar� görülmektedir.
Seramik sanat�n�n Türkler taraf�ndan ilk uyguland��� örneklerinin Orta Asya’da Orhun
ve Selegna nehri k�y�lar�nda Aral gölüne yay�lm�� bir Türk kavmi olan Uygurlara
uzanan bir tarihi vard�r. Karahoça’da gri-mavi s�rl� tu�lalarla ortalar�nda rozet,
kö�elerinde çeyrek rozet motifi, ayn� renkli s�rl� kare levhalar�n mabetlerde zemin
dö�emesi olarak kullan�ld��� anla��lm��t�r. �dikut �ehrindeki harabelerde de gri-mavi s�rl�
tu�lalara rastlanm��t�r (Y�lmaz, 1999:5 ).
1077’de Anadolu Selçuklu Devletini kuran Süleyman �ah, 1081 y�l�nda �znik’i
ba�kent yapm��t�r. Anadolu Selçuklu Devletinin I.Haçl� seferinde geçirdi�i sars�nt�
üzerine �znik Bizans’a devredilerek sultan I.K�l�çaslan zaman�nda Konya ba�kent
olmu�tur (1093).
Konya, bilindi�i gibi Selçuklulardan beri Türk-�slam kültür ve sanat�na
be�iklik etmi� bir �ehrimizdir. Konya Selçuklular devrinde alt�n devrini ya�am��t�r.
(Önder, 1950:23). Selçuklular�n ba�kenti olan böyle bir kültür merkezinde, tabiidir ki
sanat eserleri de ayn� zenginlik ve yo�unlukta olacakt�r. Medreseler de bunlardan bir
10
grubu olu�turur. Türk �slam e�itim sisteminin temelini te�kil eden bu kurumlar dönemin
çini tezyinat�na da ���k tutarlar.
Selçuklu Sultanlar�, dindar olduklar� kadar, her türlü tutuculuktan uzak ve
ho�görü sahibiydiler. Özellikle Alaaddin Keykubad zaman�nda Anadolu’da her alanda
oldu�u gibi kültür hayat� çok yüksek bir seviyeye ula�m��t�r (Y�lmaz, 1999:12).
XII y.y �n ikinci yar�s�ndan sonra yap�lan eserlerde çini süsleme, Anadolu
mimarisinde Selçuklular devrinin en önemli süsleme unsuru olan ta��n yan�nda
mimariye renk katan büyük bir zenginlik yaratm��t�r. Bu sanat tamamen Türklerin
yaratt��� bir süsleme olmas� ile de ayr� bir de�er ta��r (Yetkin, 1972:3).
Süsleme, ba�l� ba��na bir bütün olarak ya da birimlerin beraberli�inden olu�an
ve “desen” denilen genel bir adla tan�mlanabilir. Sanat alan�nda genel olarak
toplumlar�n özelli�ini gösteren süsleme ve motifler baz� etkile�imlerle di�er toplumlara
da aksedip, ortak anlat�m biçimleri ortaya ç�kmaktad�r. Türk süsleme sanatlar�n�n bir
kolu olan seramik ile ilgili ara�t�rmalar genellikle serami�in hamuru ve tekni�i üzerine
yo�unla�maktad�r.
Selçuklu dönemi saray ve kö�kleri, ne yaz�k ki, günümüze sa�lam olarak
gelememi�tir. Ama yap�lan kaz�lar sonucunda bu yap�lar�n zengin çini süsleme ile kapl�
olduklar� anla��lm��t�r. Konya’da Alaaddin Kö�kü denilen, fakat II. K�l�çarslan
zaman�nda in�as�na ba�lanan yap�n�n kal�nt�lar�nda, Anadolu Selçuklu sanat�nda yaln�z
burada kullan�lan “Minaî” ad� verilen teknikle yap�lm�� çiniler bulunmu�tur. Bu
çinilerin hamuru sar�mt�rak renktedir. Hamurun içinde ise ba�lay�c� olarak, alkalili kireç
kullan�lm��t�r. Çok iyi yo�rulan hamur, levha haline getirilir ve astarlanmadan s�rlan�rd�.
Yedi rengin kullan�ld��� bu çinilerde, yüksek �s�ya dayanan ye�il, koyu mavi, mor ve
firuze renkler s�r alt�na boyanarak daha sonra desen yap�l�rd�. Ard�ndan siyah, kiremit
k�rm�z�s�, beyaz ve alt�n yald�zla s�r üstüne yeniden boyanarak daha hafif bir �s�da tekrar
f�r�nlan�rd�. Uygulanmas� çok zor olan bu teknikle ortaya kaliteli ürünler ç�k�yordu.
Selçuklu saray ve kö�klerinde kullan�lan çini levhalar�n biçimi geometrik olmakla
beraber figürlü tezyinat�n zaman zaman ön plana ç�kt��� anla��lmaktad�r (Mülayim,
1982:53). Bu teknikle yap�lm�� y�ld�z, haç biçimli baklava ve kare çini levhalarda,
Selçuklu dönemi saray ya�am�n� yans�tan taht ve av sahnelerinin yan�nda çe�itli hayvan
ve stilize bitkiler de görülmektedir.
11
Ankara’daki Arslanhane Camii’nin görkemli mihrab� ise, 13. yüzy�l sonunda
var�lan zenginli�i ve teknik geli�meyi belirtir. Firuze ve lacivert renkli mozaik çininin
kullan�ld��� mihrapta, alç� süsleme de önemli bir yer tutar. Sultan I. Alaaddin Keykubad
taraf�ndan yapt�r�lm�� Kayseri Keykubadiye (1224-26) ve Bey�ehir Kubad Abad (1226-
37) saraylar�nda ise kare, sekiz kö�eli y�ld�z ve haçvar� çini levhalar, s�r alt�na boyama
ve s�r üstüne madeni par�lt� veren perdah tekni�i ile yap�lm��lard�r. Keykubadiye
Saray�’nda geometrik motiflerin yan�nda, firuze s�r alt�na siyahla helezonlar yapan
k�vr�k dall� süslemelerin bulundu�u kare çiniler de kullan�lm��t�r. Bey�ehir’deki
Kubadabad Saray� ise çok say�da figürlü çini içeriyordu. Perdah tekni�i bu yap�da da
kullan�lm��t�r. Bu teknikte desen, mat beyaz, ya da mor ve firuze s�rl� çininin üstüne
gümü�, ya da bak�r oksitli bir kar���mla i�leniyor, çini alçak bir �s�da yeniden
f�r�nlan�yordu. Böylece, oksitlerdeki maden kar���m� ince bir tabaka halinde çini
yüzeyindeki süslemeyi kapl�yordu. Haçvari çiniler aras�na yerle�tirilen sekiz kö�eli
y�ld�z biçimli levhalar, çok çe�itli insan ve hayvan figürlerini içeriyordu. Bu örnekler,
Selçuklular�n dünyasal ve sembolik anlamlarla zenginle�en bir tasvir anlay���n�
sergilemektedir.
XIII. yüzy�l ba�lar�nda Do�u’dan ba�layan Mo�ol istilas� �ran’� kaplayarak bir
çok Selçuklu abidesinin yerle bir olmas�na sebep olmu�tur.
XIII. yüzy�lda �ran’ da görülen durgunlu�a kar��l�k, Anadolu Türk Mimarisi bu
yüzy�l boyunca en muhte�em eserleri vermi�, çini sanat� bütün kuvvet ve teknik
üstünlü�ü ile en parlak devrini ya�am��t�r (Y�lmaz, 1999:6).
2.2 Ç�N� ÜRET�LMES�NDE KULLANILAN HAMMADDELER
Çini as�l maddesi, temiz ve iyi cins kildir. Kil yabanc� maddelerden temizlenip,
havuzlarda çamur haline getirilir. �kinci havuza ak�t�larak, birkaç gün bekletilir,
süzülerek üçüncü havuza aktar�l�r. Çamur, dibe çökünce üzerindeki sular ak�t�l�r. Boza
k�vam�na getirilen çamur kal�p atölyelerinde �ekillendirilir. Pürüzler z�mpara ile
temizlenerek, f�r�nda pi�irilir. Sertle�en çini veya seramik veya seramik yava� yava�
so�utulan f�r�ndan al�n�r. Desenlendirildikten sonra boya k�sm�na geçilir. Renkli veya
renksiz s�r çekilir. S�rlamadan sonra çini veya seramik yeniden f�r�nlan�r
(Öney, 1988:80).
12
Alanya, Antalya ve Ak�ehir Saraylar�nda bulunan seramikler birbirine teknik,
desen, renk ve stil bak�m�ndan benzedikleri görülmü�tür. Bu seramiklerin ayn� atölye i�i
oldu�u akla gelebilir. Mozaik teknikli süslemelerin teknik özelliklerinden dolay� yap�
yerinde veya yap�ya yak�n bir yerde haz�rlanmas� gereklili�i, seramik eserlerin
bulundu�u Konya, Sivas gibi �ehirlerin birer merkez olarak kabul edilmesinin sebebidir
13
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
3. KULLANIM ALANLARINA GÖRE Ç�N�LER
3.1.DUVAR �N�LER�
Anadoluda çini süsleme, genellikle binalar�n iç yüzlerini, daha az olarak da d��
yüzlerini tezyin eden bir tekniktir (Mülayim, 1982:51).
Alaaddin Kö�kü’ndeki çiniler çe�itli düzenlerde yerle�tirilmi�tir. Bu çinilerin
bir k�sm�n�n ortalar�nda alt� kö�eli y�ld�z �eklinde bir çini kullan�lm��t�r. Y�ld�z�n
kö�eleri aras�ndaki bo�luklar daha büyük parçalarla doldurularak, ikinci bir alt� kö�eli
y�ld�za çevrelenmi�, bunlar�n kö�eleri aras�nda kalan bo�luklar ise baklava biçimindeki
seramiklerle doldurularak alt�gen meydana getirilmi� olup, bu sahalar tekrarlanm��t�r.
Kö�kün cephesinde kullan�lm�� olan kare levhalar�n içi ise minai tekni�inin
imkanlar�ndan faydalan�larak bölümlere ayr�lm��, sekizgen ve dört kollu y�ld�zlar
meydana getirilmi�tir. Buna göre kare panonun tam ortas�nda bir sekizgen çizilmi�, bu
sekizgenin dört kö�esinde kesi�en kollar uzat�lm��, böylece arada kalan sahalar hemen
yan�nda konulan kare levhan�n içindeki, ayn� taksimat� gösteren tezyinatla birle�erek,
kenarlarda dört kollu y�ld�z dolgular, kö�elerde ise sekizgenler meydana getirmi�tir. Bu
�ekilde yan yana ve üst üste s�ralanan kare levhalar, genel görünü�te sekizgen ve dört
kollu y�ld�zlar�n alternatifi olarak dizildi�i bir süsleme gösterirler ( Bkz.Katlg.No:40).
Selçuk saray çinileri genellikle y�ld�z ve haç biçimi formlar� ve figürlü desenleriyle dini
mimarisinde yer alan çinilerden büyük ayr�l�k gösterir (Öney, 1988:92). �çinde figür
bulunan sekizgenler kare levhalar�n tam ortas�ndad�r. Dört kollu y�ld�zlar ve dört ayr�
kare levhan�n kö�elerinden meydana gelmi� sekizgenler ise yuvarlak hatl� palmet ve
rumilerle dolgula�m��t�r .Seramiklerde dikdörtgen �eklinde turkuvaz renkli düz çiniler
bir bordür te�kil etmekte, bu kaidenin üzerinde yar�m hac �eklinde, bitki desenli bir s�ra
bulunmaktad�r. Bunlar�n üzerinde ise sekiz kö�eli y�ld�z �eklinde çini levhalar yer
almakta, y�ld�z çinileri haç biçiminde arabesklerle süslü firuze, s�r alt� veya patl�can
moru Lüster çiniler birbirine ba�lanmaktayd�. S�ratl� ve Lüster çiniler ayn� s�ralar
halinde duvarlar� kaplamaktayd�. �ki s�ra Lüster, sonrada yine s�ra alt� çiniler ahenkli
de�i�melerle yerle�tirilmi�tir. Bazen de Lüsterler altta, s�ra alt�lar üstte s�ralanmaktad�r.
Muhtemelen en üst s�rada yer alan y�ld�z veya kare fonlu figürlü seramikler fantastik
yarat�klar ve saray ileri gelenleri ile ilgili örneklerdir. Daha a�a��da ise di�er hayvanlar
14
ve av konusunun i�lendi�i seramikler yer almaktad�r. Figürlü çiniler sadece Selçuklu
kö�k ve saraylarda kullan�lm��t�r (Yetkin, 1972:160). Figürler yüz hatlar� itibari ile
Uygur üslubu özelliklerini ta��maktad�r. Kompozisyonlarda renk, leke ve çizgi
kontrastlar�yla de�i�ik bir denge sa�land��� gözlenmektedir. Serami�in üst kö�esinin
konturlar�n� olu�turan düz çizgiler, tüm bilgi objelerinin birli�ini sa�layan kavisli
hatlar�yla çizgi kontrast� te�kil ederek dengelenmektedir. Yuvarlak hatl� yüzü ve ba��n�
dairesel olarak çevreleyen halesi ahenk ve ritim meydana getiren plastik unsurlard�r. Bu
yuvarlak hatl� biçimler, çininin de�i�iklik olu�turan üçgenimsi kö�e ve kö�e dolgusuyla
biçim kontrast� te�kil ederek dengelenir. Kiremit k�rm�z�s� ile lacivert, s�cak- so�uk
kontrast�, mevcut k�s�mda hakim olan krem rengi ile siyah ise aç�k-koyu kontrastlar�
olu�turacak de�i�iklik meydana getirirler. Objeler ise stilizasyon yöntemi ile
biçimlendirilmi�tir . Figür yüz hatlar� ile itibari ile Uygur insan� tipindedir. Selçuklu
erkeklerinde saç uzatma gelene�i oldu�u için seramiklerdeki düzenlemelerde figürün
kad�n veya erkek oldu�una dair herhangi bir ipucu bulunmamaktad�r.
Türk erkeklerinin sakal ve bazende b�y�k b�rakmad�klar�, ama saçlar�n�
uzatt�klar� bilinmektedir. Uzun saç Türk erkeklerinde yi�itlik belirtisi olarak kabul
edilir. Figürün ba�l���n�n Selçuklu döneminde kullan�lan ba�l�k türünden birini
yans�tmas� nedeniyle i�levsel bir düzenleme oldu�u söylenebilir. Kompozisyonlardaki
kavisli hatlar, ahenk ve ritim meydana getirirler.
Kompozisyonlarda genellikle leke de�erlerin kobalt mavisi, kiremit k�rm�z�s�,
siyah ve aç�k leke de�erlerinin ifadesi krem rengi ile aç�k – koyu kontrastlar�, kobalt
mavi ile kiremit k�rm�z�s� ise s�cak-so�uk kontrast� meydana getirerek de�i�iklik
yarat�rlar.Selçuklu sultanlar�n�n sürek avlar�na dü�kün olduklar� bilinmektedir. Genelde
figürlerde y�rt�c� bir ifadeye sahip olan do�an, �ahin, sungur gibi ku� motiflerinin
kullan�ld��� dikkat çekmektedir. Dikkat çeken özellik avc�n�n ku�tan ba�ka silah
ta��mamas�d�r. At, Türklerin hayat�nda en yak�n yard�mc�s�d�r. Türk destanlar�nda at,
kahraman�n en sad�k arkada�� zaferinin orta��d�r. Sahibi kadar cesur ve kahraman olan
bir varl�kt�r. Türk halklar� aras�nda ilahi bir men�ee malik olan tanr�lara ve
hükümdarlara kurban edilen at, �amanl�k gibi kutsal bir varl�k mertebesinede
yükseltilmi�tir. At, gerek sütünün k�m�z, gerekse etinin ve derisinin kullan�lmas�
yönüyle Türklerin en önemli geçim kaynaklar�ndan biri olmu�tur. Türk tefekküründe,
15
kelimelerle ifade edilmeyecek olan at, en önemli de�er san�lan üç �eyden birini te�kil
etmi�tir. Seramiklerde genellikle at doludizgin ko�arken tasvir edilmi�tir
3.1.1. DUVAR �N�LER�N�N KULLANILDI�I SARAYLAR
3.1.1.1. Konya Saray� K�l�çarslan ( Alaaddin ) Kö�kü
Anadolu Selçuklular�n�n kültür merkezi ve esas ba�kenti haline gelen Konyada
ve Alaaddin Tepesi denen hüyü�ün kuzey ete�inde, yine yuvarlak planl� iç kalede,
bugün ancak ta� kaide parças� üzerine oturan tu�la örgülü duvar k�sm� ve iki konsülü
kalm�� bulunan bir kal�nt� görünmektedir.
��te bu, Selçuklular�n ünlü Konya Saray�’nda Sultan II.K�l�çarslan’�n 1190’ l�
y�llarda yapt�rd��� daha sonra torunu I.Alaaddin Keykubad’�n onar�p geni�letti�i Seyran
Kö�kü’nün kal�nt�s�d�r (Ar�k, 2000:24). Yap�lan kaz�lar Alaaddin tepesinde Selçuklu
Saray�’n�n varl���n� ortaya koymu�tur. Saray�n gerek plan�, gerekse mimarisi hakk�nda,
henüz bir fikir edinilememi�tir. Bu saraydan günümüze ula�abilen sadece, �imdi
y�k�lm�� olan iç kaleyle çevrili, Alaaddin Tepesi kuzey eteklerindeki bir kö�kün do�u
cephesindeki duvar�d�r (Y�lmaz, 1999:24).
Bu yap�da kullan�lan çinilerin üstün teknik özelli�i, figürlerin resmedilme tarz�,
�ran’da ki 12.y.y.Büyük Selçuklu minai seramiklerinin teknik ve üslubuna çok
benzemektedir. Çini malzemeye minai tekni�inin uygulan��� yaln�z bu yap�ya özgüdür.
�imdiki bilgilerimize göre ba�ka hiçbir Selçuklu yap�s�nda minai çini yoktur (Ar�k,
2000:30). Kö�ke ait çiniler, çe�itli düzenlerde yerle�tirilmi�tir. Bu çinilerden bir
k�sm�n�n ortalar�nda alt� kö�eli y�ld�z �eklinde bir çini kullan�lm��, y�ld�z�n kö�elerinde
de y�ld�z �eklinde bir çini kullan�lm��t�r. Y�ld�z�n kö�eleri aras�ndaki bo�luklar ise daha
büyük parçalarla doldurularak ikinci bir alt� kö�eli y�ld�zla çevrelenmi�, bunlar�n
kö�eleri aras�ndaki kalan bo�luklar ise baklava biçimli çinilerle doldurularak, alt�gen
meydana getirilmi� olup, ayn� sahalar tekrarlanm��t�r. Sekiz kö�eli y�ld�z çiniler ise her
dört sekizgen y�ld�z�n ortas�ndaki bo�lukta bir haç meydana getirmi�tir. Y�ld�z +haç
kö�kün çevresinde kullan�lm�� olan kare levhalar�n içi ise minai tekni�inin
imkanlar�ndan faydan�larak bölümlere ayr�lm�� sekizgen ve dört kollu y�ld�zlar meydana
getirilmi�tir (Y�lmaz, 1999:25).
Konya K�l�çarslan (Alaaddin) Kö�kü’nün bu çok renkli çinileri yaln�z Türk
Sanat� tarihinde de�il, dünya sanat� tarihinde de nadir örneklerdir. Minai tekni�inin
16
duvar çinilerinde uygulanmas�, yaln�z Türk Sanat�nda ve yaln�z Konya K�l�ç Aslan
Kö�künde görülmektedir (Ar�k, 2000:37).
3.1.1.2.Kubad Abad Saray�
I.Alaaddin Keykubad�n en ilgi çeken saray�, Bey�ehir Gölü k�y�s�nda 1236
y�l�nda tamamlanan Kubad Abad Saray�’d�r (Öney, 1988:95). Kubad Abad Saray�
yap�ld�ktan ve etraf�nda kalabal�k bir yöre has�l olduktan sonra bu havali daha çok
Kubad Abad ad� ile an�l�r olmu�, göl de ayn� ad� alm��t�r (Konyal�, 1997:186). Ancak
birçok iktisadi ve siyasi sebeplerden dolay� evvela ihti�am�n�, sonra da ad�n�
kaybetmi�tir.
Saray, Bey�ehir Gölü’nün güneybat� k�y�s�nda, Toroslar�n bir kolu olan
Anamas Da�lar�’n�n eteklerindeki küçük Olivyon ovas�nda, göle do�ru ç�k�nt� yapan
kayal�k tepeyle toprak tol denen bronz ça�� höyü�ü çevresine yay�lan bir külliye, bir site
harabesidir. Eski ad�yla hoyran bugünkü ad�yla Gölkaya denilen, Bey�ehir’e ba�l�
beldenin 3 km kadar kuzeyindedir (Ar�k, 2000:48). Kubad Abad, bugüne kadar plan�
bilinen tek Selçuklu saray�d�r (Y�lmaz, 1999:26).
. Kubat Abad k�y�lar�nda yap�lan kaz�larda çini kaplamalar ç�kar�lm�� o sayede
çinilerin yerle�tirili� biçimi de anla��lm��t�r.Kubad Abad çinileri bugün Konya Karatay
Medresesi Müzesi’nde sergilenmektedir.
3.1.1.3.Alanya Saray�
Prof. Dr. M.Olu� Ar�k ba�kanl���nda Alanya �ç Kalesinde sürdürülen kaz�larda,
Akdeniz’e uzanan bir dinozoru and�ran yar�m aday� taçland�ran dünyan�n en güzel
kalelerinden biri olan bu tarihi miras�n güneydo�u kö�esini kapsayan bir alan aç�lm�� ve
ünlü Alaaddin Keykubad’�n (1221-1223) tarihlerinde yapt�rd��� saray�n önemli
bölümleri ortaya ç�kar�lm��t�r (Ar�k, 2000:19). Alanya saray�nda ele geçen çini
buluntular, Kubad Abad da kar��la�acaklar�m�zla hemen hemen ayn�d�r. Yaln�z �a��rt�c�
bir fark olarak, burada henüz “Çift Ba�l� Kartal” desenli çiniye rastlanmam��t�r. Ama
ayn� �ekilde s�ralt� tekni�iyle haz�rlanm�� görkemli bir çini kaplama kompozisyonu
bulundu�unu kan�tlayan, figürlü soyut desenli örnekler içeren zengin buluntular elde
edilmi�tir (Ar�k, 2000:19).
17
3.1.1.4.Aspendos Saray�
Ünlü antik kent Aspendos’ta tiyatronun scene (sahne) binas� Alaaddin
Keykubad’ �n Antalya’ dan Alanya fethine yöneldi�inde buray� görüp be�enmesi
üzerine, 1223’de yol üstü u�rak saray�na dönü�türülmü�tür (Ar�k, 2000:21). Saray
çinilerinin bir k�sm� Antalya Müzesinde koruma alt�na al�nm��t�r. Bu çinilerin alt� ve
sekiz kö�eli y�ld�z çiniler oldu�u kalan kö�elerden anla��lmaktad�r (Aslanapa, 1966:6).
Çiniler aras�nda küçük kare formlu olanlar da mevcuttur. Anadolu Selçuklular�n�n
kendilerine özgü bir üslup ve yöntemle ürettikleri yüksek kaliteli saray çinilerinin, bu
“ayak üstü” yap�l�vermi� saray� da bezedi�i anla��l�yor. Bunlar�n bir k�sm� toplanarak
Antalya Müzesi’nde korumaya al�nm��t�r. Bu gün elde kalanlar, küçük kare
levhac�klarla birlikte, desen ve üslup bak�m�ndan daha çok Kayseri Keykubadiye
çinilerini and�rmaktad�r. Ayr�ca Alanya ve Kubad Abad tarz�nda insan ve hayvan
figürleri i�lenmi� alt� ve sekiz kollu y�ld�z formlu çiniler de bulunmu�tur
(Ar�k, 2000:20).
3.1.1.5.Keykubadiye Saray�
Kayseride’dir. Alaaddin Keykubad taraf�ndan ve onun ad�yla ba�lant�l� bir
isimle yapt�r�lm��t�r. Keykubadiye külliyesinin ilk kaz�s�n Prof.Dr. Oktay Aslanapa
yapm��t�r (Ar�k, 2000:21).
Buradaki çal��malarda Aslanapa’n�n buldu�u çinilerin bir grubu, �effaf s�r
alt�na kobalt mavisi, turkuvaz ve patl�can moru renkte dolgularla, beyaz renkte
geometrik örgü (Geçme) kompozisyonu içermektedir. Turkuvaz renkli s�r alt�na siyah
desenli çinilerle yine geometrik kompozisyonlar olu�turulan ikinci bir grubun da sözü
geçmektedir (Ar�k, 2000:21). Saray bugün Kayseri �eker Fabrikas�’n�n s�n�rlar�
içerisindedir.
3.1.1.6. Artuklu Saray�
Prof Dr. Oktay Aslanapa’n�n ba�kanl���nda 1961 y�l�nda �stanbul Üniversitesi’
nin Diyarbak�r �ç Kalesi’nde yapt��� kaz�lar sonucu saray�n çini dekoru konusunda
etrafl� bilgi sahibi olunmu�tur. Saray Artuklu hükümdar� Melik Salih Mahmut
zaman�nda 1200-1220 y�llar�nda yap�lm��t�r (Öney, 1988:104). Saray çok tahrip
18
olmu�tur. Yine de bir avlu çerçevesinde dört eyvanl� bir kurulu� oldu�u, orta avlunun
ortas�nda havuzu, güney eyvan�nda bir selsebili bulundu�u ortaya ç�karabilmi�tir.
Havuz ve selsebilde nefis renkli ta� mozaik ve çini dekorasyonun bir k�sm� ele
geçebilmi�tir. Türk sanat�nda mozaik süsleme ilk kez burada kar��m�za ç�kmakta,
geometrik motiflerin yan� s�ra bal�k, ördek gibi figürler dikkat çekmekteydi. Çe�itli renk
ve desende çinilerden biri, saydam turkuvaz s�r alt�na siyah desenli çift ba�l� kartal
Artuklu Sultan� Melik Mahmud’un armas� olmal�d�r (Ar�k, 2000:79). Bu çal��ma
bitirilmeden b�rak�lm��t�r.
3.1.1.7 Ilg�n’da Bilinmeyen Bir Saray
Vak�flar genel Müdürlü�ünce onar�lmakta olan Konya’n�n Ilg�n ilçesindeki
Lala Mustafa Pa�a manzumesinin arastas� üzerinde, toprak dolgu aras�nda, taraf�m�zdan
bulunan bir çini parças�, bize tan�nmayan bir Selçuklu saray�n�n daha mevcudiyetini
haber vermektedir (Önge, 1966:1139).
3.2. EV E�YASI N�TEL�KL� SERAM�KLER
Anadolu Selçuklu Döneminde yap�lan ve bugün müzelerde örneklerine az
rastlad���m�z kaplar s�rl� ve s�rs�z olarak imal edilmi�lerdir. S�rs�z kaplara göre daha
özenle yap�lan ince hamurlu ve kalitesi yüksek s�rl� seramiklerde çe�itli tekniklerin
uyguland��� bilinmektedir. Son y�llarda yap�lan ara�t�rmalarla Ahlat ve Kubad Abad
kaz�lar�nda ortaya ç�kar�lan Lüster seramiklerinin yan� s�ra büyük Saray’da bulunup
Karatay’ da sergilenen “Sgraffito” (Kaz�ma) tekni�indeki çukur kase sar� ve aç�k kahve
rengiyle s�rlanm��t�r. Kap�n iç yüzünde dipte alt� kollu bir y�ld�z ve bordur çift �eritle
s�n�rlanm��, y�ld�z�n bo�luklar� kahverengi ile boyanm��t�r.(Erdemir, 2001:134)
19
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
4. ANADOLU SELÇUKLU DÖNEM� Ç�N� TEKN�KLER�
4.1. Düz Çiniler
Yap�lardaki duvarlarda ço�u kez, çe�itli tekniklerle haz�rlanm�� çinilerin yan�
s�ra ço�unlukla firuze ve nadiren de mor, kobalt mavisi renkte düz çiniler kullan�l�r. Bu
çiniler s�rl� tu�laya benzer �ekilde fakat daha kaliteli ve sert hamurdan yap�l�r
(Öney, 1988:84). Genellikle hamur rengi sar�mt�rak kül rengidir. Tek renk s�rl� olarak
çini; firuze, mor, lacivert, siyah, ye�il, sar�, beyaz renklerde yap�l�r. Bunun d���nda
sadece Kubad Abad Saray�‘nda krem renkli çinilere rastlan�r. Ender olarak da tek renk
çini levhalar�n s�r üzerine yald�zla desenlendi�i görülür.
Anadolu Selçuklu Döneminde düz çini levhalar: Kare, dikdörtgen, alt�gen,
üçgen veya y�ld�z biçimli olarak kullan�l�r. Düz çini levhalar genellikle duvar alt
bölümlerinde ve lahitlerde kullan�l�r. Konya Sahip Ata Camii mihrab�n�n etraf�nda,
Konya S�rçal� Medrese’de düz çini örneklerine rastlan�r.
4.2. S�rl� Tu�la
Selçuklu döneminde s�rl� tu�la sevilerek uygulanan bir çini tekni�i olup, s�rs�z
tu�la ile ahenkli bir �ekilde geometrik ve yaz� kompozisyonlar�n� olu�turmu�tur. Firuze,
patl�can moru ve kobalt mavisi s�rla kaplan�p f�r�nlanan tu�lalar yatay, dikey ve
diyagonal yerle�tirilebilmektedir. Tu�lan�n tek yüzlü, özellikle dar ve uzun yüzü
s�rlanmaktad�r. S�rl� ve s�rs�z tu�lan�n yan yana istif edilmesi ile eksenlere yerle�tirilen
k�r�k hatlar ve baklava dilimi geometrik �ekillerle genellikle ayn� kelimenin tekrar�ndan
olu�an yaz� kompozisyonlar� estetik bir biçimde mimariye uygulanm��t�r
(�im�ir, 1990:17). S�r tabakas� daha önce kitle halinde haz�rlanan s�rlar�n ezilip toz
haline getirilmesi, su ve istenen renge göre metal oksitler ile kar��t�r�lmas� ile elde
edilir.F�r�nda eriyen s�r, tu�la üzerinde cam gibi saydam bir tabaka halini al�r. Renk
tu�la f�r�ndan ç�k�nca ortaya ç�kar. Kaliteli bir s�r çok serttir. Ve alt�ndaki hamura çok
s�k� ba�lan�r. Her renk çini ve s�rl� tu�la renginin gerektirdi�i s�cakl�kta pi�irilir.
Selçuklu s�rl� tu�la ve çinilerinde hamur ile s�r aras�nda astar kullan�lmam��t�r
20
(Yetkin, 1972:154). Selçuk devri minare ve türbelerinde kullan�lan s�rl� tu�lalarda ana
renk firuzedir (Öney, 1988:82).
Anadolu’da tu�lan�n dekoratif unsur olarak ilk kullan�m�na genellikle
minarelerde rastlan�r. Firuze ve mor renkli s�rl� tu�lalar k�rm�z�ms� renkli s�rs�z
tu�lalarla birlikte kullan�larak geometrik kompozisyonlar ve kö�eli küfi yaz�lar elde
edilir
4.3. Mozaik Tekni�i
Anadolu Selçuklu mimarisinde dini yap�lar mozaik çini tekni�i ile süslenmi�tir.
Mimari ile en uygun �ekilde kayna�an mozaik çini tekni�i ise do�rudan do�ruya
Selçuklular�n buldu�u bir tekniktir (Yetkin, 1972:187). Çini mozaikle kubbe içi,
kubbeye geçi�, kemer, ni�, duvar kaplamalar� ve mihraplar süslenmi�tir
(Öney, 1988:87). Bu teknikte firuze hakim olmak üzere mor, ye�il, lacivert renkte
s�rlanm�� çinilerden istenen örne�e göre kesilmi� parçalar alç� zemin üzerinde bir araya
getiriliyordu. Selçuklu kö�k ve saraylar� ise, y�ld�z, haçvari, alt�gen, kare, dikdörtgen
gibi geometrik çini levhalarla kaplanm��t�r. Selçuklular ayr�ca, s�r üstüne
uyguland���nda metalik bir par�lt� veren “Perdah” tekni�ini geli�tirmi�lerdir. Dini
yap�lar�nda ise geometrik kompozisyonlar�n yan�nda, rumi ve palmet gibi soyut bitkisel
motifli k�vr�k dallara da yer vermi�lerdir. Ayr�ca, çok etkili iri küfî ve sülüs yaz�larla
yap�lan süsleme de önemli bir yer tutar. Selçuklu döneminde çini süslemenin merkezi
Konya olmu�tur. ilk örneklerde tu�la ve s�rl� tu�la kullan�lm��t�r. Ama, k�sa bir süre
içinde kesme mozaik çininin bütün yüzeyleri kaplamas� ile üstün bir düzeye var�lm��t�r.
Çini mozaik mihraplar oldukça boldur. Örne�in: Konya Alaeddin Cami, Konya S�rçal�
Mescit gibi.
4.4. Kabartmal� Çini
Kabartmal� çiniler Selçuk mimarisinde çok enderdir. Bunlar özellikle kitabeler,
yaz�lar için kullan�lm��t�r. Daha az olarak bitkisel desene rastlan�r. Bugüne kalan
örneklerin ço�u lahitler üzerinde yer almaktad�r(Öney, 1988:8). Çini hamuru
yumu�akken üzerine kal�pla �ekiller kabartma te�kil edecek �ekilde bas�l�r. Kabartma
desen etraf� kesilerek de ç�kart�labilir.Pi�irdikten sonra üzeri tek renk krem, firuze,
lacivert, mor, veya ye�il s�rla s�rlanarak tekrar f�r�nlan�r. Bazen de �ekil verildikten
sonra engobe (Astar�n sulu halde f�rça, püskürtme veya içine band�rma ile tatbiki) ile
21
astarlan�r. Beyaz bir sat�h olan engobe kuruyunca çukurlarda kalan bölümler lacivert,
kabar�k k�s�mlar� renksiz s�rla s�rlanarak f�r�nlan�r. �ran Selçuklu sanat�nda yayg�n olan
bu teknik, Anadolu da daha az mimarda ve lahitlerde kullan�l�r(Öney, 1976:11). Konya
Alaaddin Cami avlusundaki II.K�l�çarslan türbesi, Sahip Ata Türbesi lahitlerinde ve yine
Alaaddin Caminin çini ustas�n�n kitabesinde kabartma tekni�inde çiniler kullan�lm��t�r.
Ayr�ca b�çak ve benzeri keskin bir aletle zemini oyularak �ekillerin kabar�k olarak
belirdi�i örneklerde görülmektedir.
4.5. S�r Üstü Lüster Tekni�i
Lüster bir s�r üstü tekni�idir.Buna Perdah tekni�i de denir ( Sözen, Tanyeli,
1999:150). Selçuklu saraylar�nda kullan�lan çini tekniklerinden en önemlilerinden biri
de gene bir s�r üstü tekni�i olan Perdah (Lüster) tekni�idir. Bunlardan mat beyaz bir s�r
veya firuzenin mavi ve ye�il tonlar� ile s�rlanm�� veya patl�cani mor renkte s�rlanm��
alt�gen veya y�ld�z biçimli ve haç biçimli çini levhalara perdah denilen alt�n, gümü�
tozlar� ve di�er maden oksitlerine havi bir nevi ikinci bir s�rla örnekler yap�l�r ve
havas�z dumanl� bir f�r�nda daha az bir hararette f�r�nlan�r. Oksitler toprak halinde
dökülür. As�l maden k�sm� ince bir yüzey halinde sath� kaplar. Böylece madeni bir
par�lt� kazan�r (Yetkin, 1972:158). Farkl� maden oksit bile�imleri, sar�dan k�rm�z�ms�
kahverengiye kadar de�i�ik renk tonlar� ve parlakl�klar�yla eser üzerinde de�i�ik etkiler
yarat�r.
Bu teknik daha çok krem-beyaz s�rl� çini üzerine uygulanm�� olup, firuze,
kobalt mavisi, ye�il, patl�can moru s�rl� çiniler üzerinde de görülür (Akok, 1969:48).
4.6. Minai Tekni�i
Minai tekni�i �ran’da Büyük Selçuklu �mparatorlu�u zaman�nda ortaya
ç�kar�lan bir tekniktir. Farsça‘ da Minai emaye demektir. �ran’da 12 . yüzy�lda bu
teknikle yap�lm�� pek çok seramik bulunmas�na kar��l�k çini üzerinde uygulama yoktur
(Ar�k, 2000:30). Bu tekni�e Anadolu’da sadece Selçuklular devrinde Konya Alaeddin
saray�nda rastlamaktay�z. Minai tekni�inde yedi renk kullan�labilir. Çini hamuru sert,
gri-sar� renkte ince taneli hamur oldu�undan astarlanmadan kullan�labilir. Renklerden
bir k�sm� s�ralt�na, bir k�sm�da s�r üstüne tatbik edilir. Minai tekni�inde �effaf, renksiz
ve ender olarak lacivert, firuze renkli s�r kullan�ld���n� görmekteyiz. S�r alt�ndaki
renkler mor, mavi, firuze, ye�ildir. Bu s�r alt�ndaki renkler desene göre boyan�p
22
kurutulduktan sonra çini s�rlan�r ve f�r�nlan�r. Sonra s�r üstünde kalan, kiremit k�rm�z�s�,
beyaz, kahverengi, siyah, alt�n yald�z boyan�r ve alçak hararette tekrar f�r�nlan�r
(Öney, 1976:12).Minai son derece kaliteli, fakat zahmetli ve pahal� bir tekniktir
(Ar�k, 2000:30).
4.7. S�r Alt� Tekni�i
�slam ve Anadolu Türk çini sanat�nda en yayg�n teknik s�ralt�na boyama
tekni�idir. Bu teknik duvar çinilerinde ve seramiklerinde kullan�l�r. Çiniler biçim verilip
astarland�ktan sonar, desenlendirilir. Selçuklu örneklerinin ço�u astars�zd�r
(Öney, 1976:11). �effaf ka��tlara çizilen desen i�nelerle delinir, delinen desen çininin
üzerine konur üzerinden kömür tozu tamponla geçirilir. Çini üzerine geçen desen
f�rçalarla boyan�r. S�r alt�na kar��mamas� için hafif f�r�nlan�r. Üzerine s�r çekilip, tekrar
f�r�nlan�r. Ço�unlukla �effaf renksiz s�r kullan�l�r. Selçuklu devrinde firuze s�r ve alt�nda
siyah desen de çok yayg�nd�r. �effaf renksiz s�r alt�nda ise koyu mavi,mor firuze, siyah
renkler kullan�l�r(Öney, 1976:11). Hamur gri sar� ve kolay da��lan bir hamurdur
(Öney,Erginsoy, 1988:92).
Selçuklu döneminde duvar çinilerinin yan�nda seramiklerde de kullan�lan s�ralt�
tekni�indeki çiniler Bey�ehir yak�nlar�ndaki Kubad –Abad Saray� çinilerdeki figürlü
süslemelerde çok kullan�lm��t�r (�im�ir, 1990:19).
23
BE��NC� BÖLÜM
5. Ç�N�LERDE F�GÜRLER�N D�L�
5.1. �nsan Figürlü Çiniler
�nsan figürü, Anadolu Selçuklu Sanat�’nda yakla��k olarak 200 y�l, geleneksel
Türk sanat�ndaysa 1000 y�l kadar varl���n� sürdürmü�tür. Göktürk balballar�nda, Uygur
resimlerinde ve daha sonraki dönemlerin çe�itli sanat dallar�nda ve kullan�m e�yalar�nda
kar��la��lan bir unsurdur. �nsan figürü, tipik özelliklerini genellikle bu dönemde
korumu�tur (Y�lmaz, 1999:18). Öldürülen dü�man� temsil eden bir yi�itlik ni�an� m�,
yoksa ölen ki�inin heykeli mi oldu�u, hala tart��ma konusu olan Göktürk balballar� ise
Türk sanat�nda en eski insan heykelleri olarak bilinmektedir. �lk örneklerine Altay
Kurganlar�n�n çevresinde rastlanan dikili ta�lar�n biçimi zamanla geli�mi� ve sonunda
kabaca yontularak insan biçimi verilmi�, ayaklar� topra�a gömülü birer insan heykeline
dönü�mü�tür(Y�lmaz, 1999:19).
�nsan, çal��man�n ve yarat�c� akl�n sembolüdür. Ticareti yönetir; insan motifi,
dü�ünen ve üreten bu güçlü varl���n betimlemesidir ve ça�lar boyu simgesel anlat�m
yolu ile günümüze dek gelen bir sembol olmu�tur (Erberk, 2002:60).
Uygur duvar resimleri, eski Türk geleneklerinin izlerinin devam etti�i,
Manihaizmin ve daha yayg�n bir �ekilde yerle�en Budizmin ikonografisinin yans�d���
bir sentezin ürünüdür. Her ne kadar Büyük �skender’le birlikte gelen Helenistik üslubun
���k-gölge etkisiyle hacimleri meydana ç�karma yöntemi bir süre söz konusu olmu�sa da
bu kesinti devresinden sonra yine orta Asya’n�n iç Asya’dan ald��� üslupta, çizgi
unsurunun hakim oldu�u ifade edilmi�tir. En çok k�rm�z�, koyu mavi ve ye�il bazen’ de
yald�z kullan�lm��t�r. Renkler canl� ve parlakt�r. Kompozisyonlar tap�naklar�n duvar
yüzeylerine oldu�u kadar ipek, kuma�, ah�ap materyal ve ka��t üzerine yap�lm��t�r
(Y�lmaz, 1999:20).
Yuvarlak bir yüz, birbirine yak�n ya da biti�ik ince, kavisli ka�lar, badem
biçiminde kuyruklu gözler ka� ve göz birbirine yak�n, gözler ka� ve göz aras�nda geni�
mesafe, kavisli bir çizgi halinde minik bir burun ve yine yatay bir çizgi halinde küçük
24
bir a��z ve dolgun yanaklarla tipleme esast�r. Figürler, yüz hatlar� itibari ile Uygur
üslubunu yans�t�rlar. Kabartmalardaki insan figürleri dikkat çekicidir.
Kültigin ahdinden bir parça oldu�u san�lan mermer bir levha üzerinde, üç
figürden özellikle ortadaki tasvir, söz konusu çevre özelliklerini en iyi temsil eden
özelliklerden biridir(Aslanapa, 1993:24).
Bunlar k�sa boylu, geni� omuzlu, her üçü de kaftan çizme ve çe�itli ba�l�klar
giymi�, sa� ellerinde birer kadeh tutan üç erkek figürüdür. Ba�da� kurmu� ve di�er
ikisininkinden farkl�, yüksek tepelikli bir ba�l�k giymi� olan ortadaki figür, cepheden
tasvir edilmi� olup yandakiler ba�lar�n� ona do�ru çevirmi�ler ve böylece bir anlamda
simetri sa�lanm��t�r (Y�lmaz, 1999:20). �nsan yüzüne ferdi bir özellik vermek, yani
portre yapmak Uygur duvar resimleriyle büyük bir geli�me göstermi�tir.
Uygurlu tiplerin yuvarlak bir yüze, dolgun yanaklara, çekik ka�lara, çekik ve
kuyruklu gözlere ve son derece küçük bir a�za sahip olan �rk özelliklerinin yan� s�ra, bu
unsurlar�n�, ki�ilik özelliklerini yans�t�r biçimde ele al�nd�klar� görülmektedir. Selçuklu
sanat�n�n çe�itli süsleme alanlar�nda kar��m�za ç�kan insan figürünün ikonografik
kayna��, Asyada ya�ayan topluluklar�n antropomofik gerçe�ine dayan�r. Orta Asya’
daki Türk kavimleri mü�terek bir kültür ve sanata sahip idiler (Ögel, 1988:56).
Denilebilir ki, genel olarak, Selçuklu sanat�ndaki insan figürleri çehre hatlar�
bak�m�ndan Uygurlu, insan figürünü tamamlayan bir k�s�m e�ya; tak�, giysi ve figürün
genel duru�u bak�m�ndan Göktürk ça�� balballar�na yakla�an bir anlat�m içindedirler
(Y�lmaz, 1999:21). Bu örnekler seramik sanat�nda’da kar��m�za ç�kmaktad�r. �nsan
figürlü olan düzenlemelerin ço�unda ya�am�, sevinci, mutlulu�u, güç kuvvet ve
dayan�kl�l���, yani ritmi telkin eden, yükselmenin, do�ruluk ve erdemin ifadesi olarak
dikey hareketlerin hakimiyeti dikkat çeker. Atl� avc�larda ise insan figürünün ve at�n
bacaklar�n�n olu�turdu�u dikey yönler, at�n gövdesini te�kil etti�i yatayl�kla dengelenir.
Böylece izleyici üzerinde kararl�l�k, denge ve güven duygusu uyand�r�lm��t�r. Bu
kompozisyonlarda genel karakteri belirleyen yatay ve dikey yönleri, ekseriyetle kavisli
biçimler ortaya koyar. Bunlar�n en çarp�c� olan� son derece ahenkli ve ritmik bir
kompozisyon olu�turan resimler yer almaktad�r.
Bunu Anadolu Selçuklu döneminde üretilen el sanatlar�nda da görmekteyiz.
�nsan figürleri de�i�ik konumlarda verilmi�tir. Ba�da� kurarak oturanlar genellikle
25
ellerinde nar, ha�ha� veya bal�k tutarken tasvir edilmi�lerdir. Bunun yan�nda çe�itli
portrelere kadeh tutan erkek, ayakta nar tutan keçi ve tav�an ta��yan figürlere de
rastlamak mümkündür. Kad�nlar ise daha çok ba�da� kurarken, zengin elbiselerden
olu�an k�yafetlerinin yan� s�ra ba�l�klar�yla da dönemin zenginli�ini yans�t�rlar
(Erdemir, 2001:128). Sanat tarihçisi Beyhan Karama�aral� “Ahlat Mezar Ta�lar�” isimli
ara�t�rmas�nda Ak�ehir, Afyon, K�r�ehir, Konya, Sivas,Tokat, Ahlat, Ardahan, Bitlis ve
Malazgirt’te bulunan insan figürlü mezar ta�lar�na dair saptamalarda bulunmu�tur
(Erberk, 2002:62).
�nsan figürleri gerek tek, gerekse gruplar halinde tahtta otururken at üstünde
ava giderken tasvir edilmi�lerdir. Tek ba��na oturan figürlerde genellikle Türk Oturu�u
ad� verilen ba�da� kurarak oturu� görülür (Bkz.Katlg.No:18).
Kaftanlar� ve ba�l�klar� devrin k�yafetlerini aksettirir. Baz�lar� ba�lar�nda
mi�ferler, sar�klar ve üç dilimli bir taçla tasvir edilmi�lerdir. Kollar�nda tiraz denilen
unvan ve süs �eritleri bulunur.Türk oturu�undaki figürler içinde elinde cennet sembolü
olan nar dallar� tutan figürler vard�r. Ayr�ca kuyruklar�ndan yakalad��� birer bal��� tutan
figürün Prof.K.Otto Dorn, Alaeddin Keykübad’ �n tasviri olabilece�ini ileri sürmektedir
(Yetkin, 1972:160). Ba�da� kurarak oturan ve elinde bal�k tutan insan figürleri �slam
astrolojisinin temel unsurudur. Bu nedenle Bal�k burcuna i�aret edebilir
(Çayc�, 2002:58). Ayr�ca bal���n bereket sembolü oldu�u burada hat�rlanmal�d�r
(Bkz.Katlg.No:14).
5.2. Hayvan Figürlü Çiniler
Hayvan üslubunun ilk örneklerinin görüldü�ü haz�rl�k dönemi, yakla��k olarak
M.Ö.6000 ile 700 aras�na tarihlenmektedir (Y�lmaz, 1999:16). Hayvan üslubunun
do�u�unda bozk�r hayat�n�n gerektirdi�i konar göçerlik, bunun sonucu olarak ortaya
ç�kan hayvan besleyicili�i ile bu hayat tarz�n�n gerekli k�ld��� ekonomik faaliyetler
kadar, insanlar�n tabiatüstü kuvvetlere kar�� olan e�ilimleri rol oynam��t�r. Mevsim
göçleri s�ras�nda, sürülerin birbirine kar��mamas� için, her boy, sürülerini kendi
“Tam�a”s�n� (Damga) vuruyordu. Sanat “tam�a”lar �imali Asya kültürünün bir alameti
oldu (Esin, 1985:1). Orta Asya’da daima sembolik gayelerle i�lenmi� olan figürleri
yaratan esas ilham kayna��, �aman kültü, totem ve astrolojidir. �lkel sihirbaz, ya da
�aman, kendine has bir mant�k düzeninde bütün güçlükleri her derde deva oldu�una
26
inand��� sihir ve t�ls�mla halletmeye çal��m��t�r. Bozk�r kültürüne sahip Türklerin
kahramanl�k hikayeleri ve destanlar�nda, kahramanlar�n yada �amanlar�n hayvan
biçimlerine geçtikleri s�kça görülür. �nsan�n hayvana metaformoz arzusu kendini takip
eden dü�mandan saklanma ihtiyac�ndan do�mu�tur. Hayvan vücutlar�ndaki tez ve
dinamik hareketler, geriye dönük ba�, bu fikri bilhassa güçlendirmektedir. Ayn�
zamanda takip edenin av�n� s�k��t�rmas�ndaki en buhranl� devre b�kmadan
tekrarlanm��t�r.Tabiat�n a��r �artlar� alt�nda ve bozk�r�n birçok tehlikelerine maruz
olarak ya�ayan orta Asya insan�, kah vah�i hayvanlar� avl�yor, kah onlardan kaçmaya
çal���yordu. Bunun yan� s�ra, Asya’da birçok Türk uyruklar� köklerinin belirli
hayvandan türedi�ine inan�yordu (Y�lmaz, 1999:17).
Avrasya hayvan sanat�, �aman ve astroloji sembollerine dayanan Selçuk figür
sanat�, �amanist inan��lar�n Selçuklular’da bat�l itikatlar halinde devam etti�ini gösterir.
(Y�lmaz, 1999:17)Bozk�r�n göçebe sanat�, özünü tabiattan alm��t�r. Eserler üzerindeki
desenler hareketli ve dinamiktir. Hareket halindeki figürler, seyircinin ilgisini çeker ve
onu heyecanland�r�r. Esasen tasvirlerin ço�u ko�an ve birbirleri ile mücadele eden
hayvan figürleridir. Hayvan mücadele sahnelerinde özellikle y�rt�c� hayvanlar�n çift ya
da tek t�rnakl�lara sald�r��lar� büyük canl�l�k ve hayatiyetle aksettirilmi�tir.
Mücadeleleri enerjik davran��larla yüklüdür. Figürler canl� ve dinamiktir. Tek
figürler bile hareket halinde yakalanm��, yürürken, ko�arken yada s�çrarken
gösterilmi�tir. Hareket halindeki figürler, seyircinin dikkatini çeker ve onu
heyecanland�r�r. Ço�u kez figürlerin genel hareketinde, ya da vücut ö�elerinin
uzant�lar�nda diyagonal ba�lant�lar dikkati çeker (Y�lmaz, 1999:18).
Anadolu Selçuklu örnekleri bize göre bunlar�n konu, stil, anlam ve gelenek
bak�m�ndan benzer, özel bir Selçuk üslubu kazanarak sanat�n çe�itli dallar�na intikal
etmi� halidir. Figürlerde a�a�� stilizasyona gidi�, uzuvlar� geometrikle�tirme, spiraller ve
volutlar süsleme, “s” �eklinde k�vr�lmalar, uzuvlar� deforme etmek, formülle�tirerek
özet halinde vermek, bu sanat�n bütün bölge ve devirlerde ufak de�i�melerle devam
eden ana özellikleridir. Hayvanlar realiteden uzakla�arak, dekoratif bir karakter
kazan�rlar (Y�lmaz, 1999:18). Deveku�u, bal�k, tav�an, e�ek, deve, keçi, at, ay�, kurt,
kedi, köpek, aslan, �ahin, güvercin, tavus gibi hayvanlar son derece realist görülürler.
Ku�lar hayat a�ac�n�n iki yan�nda kar��l�kl� veya tünemi� vaziyettedir(Erdemir,
27
2001:129). Bir çok hallerde bir hayvan�n ikinci bir hayvanla veya ba�ka bir hayvana ait
parçalarla birle�ti�i görülür. Do�um ve ya�amla ilgili motiflerle ba�lad���m�z
serüvenimiz, ya�am�n sonlanmas�yla ilgili anlamlar içermektedir. Anadolu
sembolizminde ku� motifinin ayr�cal�kl� bir yeri vard�r. Onun kadar çe�itlilik arz eden
bir di�er motif yok gibidir.Bayku�, karga gibi ku�lar u�ursuz, güvercin, bülbül, kumru
gibileri ise u�urlu say�l�rlar.Ku� bazen mutluluk, sevinç, sevgi, bazen ölen ku�un
ruhudur. Ku� kad�n ile özde�le�mi�tir; Ku� kutsald�r, gök tanr�lar�n�n yönetimindedir.
Ku� özlemdir, haber beklentisidir. Kuvvet ve kudreti simgeler, Örne�in Çok tanr�l�
dinlerin ço�unda kartal, horoz, atmaca, a�aç kakan gibi ku�lara ve bukalemun,
kertenkele, y�lan gibi sürüngenlere ate�i yeryüzüne getiren insanlar� kurtaran, dünyay�
yaratan ya da yarat�lmas�na imkan sa�lanan canl�lar gözü ile bak�lm�� bu hayvanlar
kutsal say�lm��t�r (Erberk, 2002:190). Genel olarak ku� figürünün ölümü temsil ve
ruha refakat etti�i ileri sürülebilir. Kartal ve benzeri y�rt�c� ku�lar�n da hükümranl��� ve
ayd�nl��� temsil etti�i ve bu figürlerin yerine göre arma, yerine göre koruyucu hayvan;
bazen �aman’�n refakatç�s� bazen de ariflik ve bilginlik sembolü olarak kullan�ld���
anla��l�r (Erginsoy, 1978:129). Kartal, ayn� zamanda gökyüzünü temsil eden, gelecekten
haber veren bir ku�tur. O, ruhlar� öte dünyaya götüren, gökle yer aras�nda arac�l�k yapan
kutsal bir hayvan olarak kabul edilir.Ku� formuyla ilk kez, en eski Anadolu yerle�im
yerlerinden biri olan Çatal höyük duvar panolar�nda, insanlara sald�r�rken resim edilen
kartal veya akbaba vb gibi.…bir hayvan olarak kar��la��yoruz.Hitit dilinde horas diye
adland�r�lan kartal, o ca�larda efsanele�mi� bir yarat�kt�r (Erberk, 2002:190).
Selçuklu sanat�nda aslan figürü, hem hükümranl���n, (Kuvvet ve Kudretin)
hem de Güne�in, (Ayd�nl���n) sembolüdür. Aslan, bazen koruyucu hayvan, bazen arma,
bazen de astrolojik bir sembol, (Aslan burcunun) Leo veya Güne�in i�areti olarak
kar��m�za ç�kar. Mücadele sahnelerinde ise, daima galibiyeti temsil eder
(Erginsoy, 1978:129).
5.3. �nsan ve Hayvan Kat�l�ml� Mitolojik Kökenli Çiniler
Hun sanatç�lar� y�rt�c� hayvanlar�n geyik, antilop, keçi, koyun, inek nadiren
deve gibi çift t�rnakl� hayvanlara sald�rma sahnelerine hiçbir yerde görülmemi� bir
tarzda ra�bet göstermi�ler. Rostouzeffin ilk kez adland�rd��� “Hayvan Üslubu” bu
28
suretle meydana ç�km�� Altaylardan hunlar aras�nda, Güney Rusya’da ve Kuzey
Kafkasya’da yayg�nla�t�r�lm��t� (Diyarbekirli, 1972:124).
Selçuklu hayvan figürlerinin sembolik anlamlar� konusundaki çe�itli
ara�t�rmalar; üsluplar� bak�m�ndan Avrasya hayvan sanat�na ba�lanan, bu figürlerden bir
ço�unun, anlamlar� bak�m�ndan da Orta Asya �aman inançlar�yla ilgili olduklar�n�
ortaya koymaktad�r.
Hun hayvan üslubu kal�plar�n�n i�lenmi� tarz�na bakacak olursak canland�r�lan
hayvan figürlerinin hareketlerinin, tesadüfi olmaktan ziyade cinslerine has bilinen
hareketler oldu�u rahatl�kla mü�ahede edilir. Geyi�in dizlerini k�rarak ileri f�rlay���, da�
keçisi ve koyunun duru�u, kurdun sinsi ifadesi, kaplan�n çevik ve yumu�ak hareketleri
ile y�rt�c�l��� gibi zihinlerde yerle�mi� kal�plar�, yüzy�llarca i�leyen Türk Sanatç�lar�, bizi
�a��rtan bir tabiili�e ula�m��lard�r. Bozk�rda ya�ayan bu hayvanlar�n aralar�ndaki
bitmeyen mücadele, tabiatç� bir görü�le aksettirilirken Türk Sanat�nda gelenekçi bir
realizmin temellerini kurmu�lard�r (Diyarbekirli, 1972:130).
Selçuklu hayvan figürlerinin anlamlar�n�n,figürlerin kullan�ld�klar� yere ve
birlikte bulunduklar� di�er motiflere göre de�i�ikliklere u�rad��� anla��lmaktad�r.�ki
farkl� gruptan olan insan ve hayvan figürlerinin çe�itli vücut bölümleri birle�tirilerek
olu�turulan hayali yarat�klard�r. Bozk�r�n sanat ürünleri içinde s�k s�k rastlad���m�z
tabiatç� hayvan mücadele sahnelerinin hemen yan�nda, fantastik ve hayali yarat�klara
geni� yer verilmi�tir. Grif ya da grifon figürleri, �ç Asya da çok tan�nmaktayd�. Bu
hayali yarat�klar�n figürleri ile tabiatç� unsurlar bazen ay�rt edilmeyecek derecede
kayna��rlard�. Tabiatç� bir görü�le canland�r�lm�� bir hayvan figürü ile grifon
mücadelesi, Altaylar’da bütün Büyük Hun kurganlar�nda tesadüf edilen popüler bir
temad�r (Diyarbekirli, 1972:129).
�nsan ba�l�, aslan gövdeli ve kanatl� bir hayali yarat�k olan sfenks figürünün ise
ba�� cepheden, gövdesi profilden verilmi�tir. Bir yerde durur vaziyetteki figürün ön sol
bacak adalesini kavrayan kanad� kavis çizerek yukar�ya uzanm��t�r. Eserlerde konular
aras�nda saray� ve sultan� her türlü kötülük ve hastal�ktan korudu�unu, t�ls�ml� ve u�ur
getirici olduklar�na inan�lan siren gibi sembolik anlam ta��yan fantastik yarat�klar da yer
al�r. Kubad Abad’�n hayal� yarat�klar�, siren, sfenks, grifon, ejder ve çift ba�l� kartald�r.
Siren ve sfenks figürleri, çe�itli ba�l�klar� (Bör, diadem, mi�fer, ba�altak vs….) kiminde
29
uzun, örgülü, kiminde k�sa saçlar� ve zaman zaman yanaklardaki benleri ile saray
mensuplar�na e� yüzlere sahiptirler.
Baz�lar� damla gövdeleri, palmet kuyruklar�, dilimli ve helezonlu kanatlar� ve
iri pençeleri ile hayali kartal vücuduna, baz�lar� dolgun bir güvercin gövdesine, baz�lar�
ise uzun, yelpaze kuyruklu bir ku� gövdesine sahiptir (Y�lmaz, 1999:447).
Kompozisyonlardaki sfenks figürleri ve pek çok hayvan figüründe oldu�u gibi iç
ön ayaklar� gö�se çekik olarak yürür ve ko�ar durumda tasvir edilmi�tir. Siren ve sfenks
figürlerinin yüzleri, t�pk� insan figürlerinde oldu�u gibi çok farkl� karakterler
göstermekte olup, kesinlikle tipleme söz konusu de�ildir. �nsan figürlerinde çok say�da
portresinin yap�lm�� oldu�unu ifade etti�imiz figürlerle ayn� yüz hatlar�na sahip olan iki
siren figürüyle kar��la��lmaktad�r.
Selçuklu Devri eserlerini süsleyen hayvan kompozisyonlar�n�n, yaln�zca
dekoratif bir elaman olarak kullan�lmad�klar� bu figürlerin sembolik anlamlar da
ta��d�klar� tahmin edilmektedir (Erginsoy, 1978:129).
5.3.1. Siren ( Simirg, Harbi)
Ba�� insan, gövdesi ku� olarak tasvir edilen bir yarat�kt�r (Bkz.Katlg.No:16).
�nsan ba�l� ku� olan harpi figürü de ayd�nl��� temsil eder. Baz� eserlerde astrolojik
i�aretlerle birlikte görülen harpi, ikizler veya terazi burcunun sembolü olarak kullan�l�r
(Erginsoy, 1978:129).
Ola�anüstü güçleri bizi korumak için kullan�r. Orta Asyada Tu�rulda denen,
Kaf da��nda ya�ayan bu masal yarat��� �slami Destanlarda çaresizleri yard�ma ko�an
melek olarak yer tutmu�tur. Sirenlerin ba�lar�ndaki Selçuklu sultanlar�n�n tac�na
benzeyen taç bunlara belki gene sembolik bir mana vermektedir. Keza bu efsanevi
hayvanlar�n vücutlar�ndaki ve kanatlar�ndaki benekler Selçuklu figür anlay���n�n
köklerinin Orta Asya’n�n sihir dünyas� ile ba�lant�s�n� ortaya koyar. �nsan figürlerinin
yüzlerinde ve duru�lar�nda Uygur freskleri ile s�k� benzerlikler sezilmektedir
(Yetkin, 1972:161). Uygur sanat�nda da i�lenmi� olarak siren �slam minyatür ve
seramiklerinde bolca tasvir edilmi�tir (Ar�k, 2000:120).
30
5.3.2.Sfenks
Tabiat üstü bir yarat�k olan sfenks, ilk olarak Mezopotamya’da do�mu� ve
Türkler aras�nda da ilk devirlerden beri ressamlara ve heykel tra�lara konu olmu�tu.
Tarihin ak��� içinde Saka ve Hunlardan sonra bozk�r kültüründe geli�en K�rg�z
Sanat�nda ve Göktürkler, Karahanl�lar, Gazneliler, Selçuklular gibi büyük Türk
�mparatorluklar� sanat�nda çok tan�nan bir figür olmu�tur. Bunlar Anadolu’da ya�ayan
halk resim sanat� gelenekleri ile günümüze kadar ula�m��t�r (Diyarbekirli,1968:
367).Gövdesi aslan, ba�� insand�r. Üstelik kanatlar�da vard�r. Hareket halindedir.
(Bkz.Katlg.No:20) Bu figürler daha çok hükümranl���n, güne�in, edebi �����n ölüm
sonras� hayat�n, cennetin sembolü ve hayat a�ac�n�n koruyucusu olarak kullan�l�rlar
(Erginsoy, 1978:129).
5.3.3 Grifon
Masal dünyas�n�n çok güçlü fakat tasvirine ender rastlanan kahramanlardan
biridir. Ba� ve kanatlar� kartal, gövdesi aslan biçiminde mitolojik yarat�kt�r
(Sözen,Tanyeli , 1999:94). (Bkz.Katlg.No:29)
5.3.4.Çift Ba�l� Kartal
Kartal, gök maviliklerinin rakipsiz bir hakimidir. Ayn� zamanda, sonsuzlu�un
bir sembolüdür. Bütün uçan canl�lar�n kral� ve imparatoru da, yine kartald�r. Onun gücü
ve korkusu, yaln�z uçan hayvanlara de�il, yeryüzündeki yarat�klara da korku ve deh�et
verir (Ö�el, 1972:1128). Türkler, mitolojik ve kutsal kartallar�n�, niçin çift ba�l� olarak
dü�ünüyorlard� ? Bunun ba�l�ca iki sebebi olmal�d�r: 1. Yedi ba�l� devler gibi, kartal�n
çift ba�� ve gagas� ile gücünü fevkaladeli�ini art�raca�� dü�üncesi, 2. Sanat eserlerinde
tasvir edilirken simetri mecburiyeti (Ö�el, 1972:216). �nsan ba�l� ku� olan harpi figürü
de ayd�nl��� temsil eder. Baz� eserlerde astrolojik i�aretlerle birlikte görülen harpi,
ikizler veya terazi burcunun sembolü olarak kullan�l�r (Erginsoy, 1978:129). Hayali
yarat�klardan bir di�eri ise, çift ba�l� kartal figürüdür. Gövde cepheden ba�lar profilden
verilmi� olan bu figürlerin gövdelerinde ya� pul dokusu yer al�r. Sivri ve bazen hilal
biçiminde kulaklar� olan, sivri gagal� kimi zaman gaga alt�nda sark�nt�lar bulunan çift
ba�l�kl� kartallar ba� yukar�ya yerle�tirilmi� damla �eklinde bir gövdeye sahiptir. Kanat
uçlar� helezonla son bulunur. Kuyruklar palmet �eklinde, bacaklar iki yana aç�k,
pençeler iridir. Bu figürler tipik Selçuklu üslubuyla biçimlendirilmi�tir.
31
(Bkz.Katlg.No:38) Çift ba�l� kartallar ise hükümdarl�k, koruyucu unsur, kudret, kuvvet,
ayd�nl�k ve tarih sembolü olarak kullan�lm��t�r.Türklerde kartal, ancak Türk
Mitolojisinin gere�ince bir “Devlet Armas�” haline gelmi�tir (Ö�el, 1972:1134). Kartal,
Anadolu’da kurulmu� pek çok devletin hükümdarl�k sembolüdür.
Bilhassa Kubad Abad saray�nda bulunan bir çinide çift ba�l� bir kartal�n
gö�sünde Es-Sultan yaz�l� olmas� bu manay� büsbütün kuvvetlendirmektedir (Yetkin,
1972: 161).
Kubad Abad’da, Büyük Saray ve Küçük Saray çinileri ilginç bir resim
üslubuyla Selçuklular�n simgeler dünyas�n� yans�tan ikonografiyi kayna�t�r�p bir masal
atmosferi yaratmaktad�r. Bu masal dünyas�n�n en önemli figürü, saray�n ve sultan�n
simgesi çift ba�l� kartal tüm heybetiyle kar��m�za ç�kmakta, di�er ku�lar adeta bunun
çevresinde uçmaktad�r.
“Hükümdar cetrinin (Çad�r) kartal�, sultanlar�n�n güne�ine talih kanad�n� ve
tüylerini gerdi ve kudret gölgesini yayd�.” (Yani Selçuklu sultanlar� bir yeri
fethettiklerinde, tepelerinde kartal bulunan çad�r�n� kurdururdu). �bn-i Bibi böyle
demektedir (Ar�k, 2000:76). Bu anlat�m bize Selçuklu süslemesinde kartal, y�rt�c�
ku�lar�n rolünü ta��yor. Bunlar simgesel anlamlar ta��maktad�rlar.
Ünlü sanat tarihçi ve Orta Asya ara�t�rmac�s� Josef Strzygowski, Asiens
Bildende Kunst (Asya Tasvir Sanat�) adl� büyük eserinde (Strzygowski,301) kartal�n
ayn� zamanda güç simgesi, göklerin hakimi oldu�unu, koruyan ve egemenlik kuran iki
ruhun, ya da iki iktidar�n güç birli�i durumlar�nda, bu iki kez artt�r�lm�� gücün çift ba�l�
kartalla simgelendi�ini anlatmaktad�r. Mo�olistan ve �ran’ da kartal, soyluluk ve
koruyuculuk simgesidir (Ar�k, 2000:79). Kartal figürü baz� Artuklu ve Selçuklu
sultanlar� için devlet sembolü olmu�sa da �ran ve özellikle Türk co�rafyas�nda daha çok
güne� sembolü olarak kar��m�za ç�kmaktad�r. Bu de�erlendirmeden hareketle ve
bo�an�n ay simgesi olu�u, kompozisyonu Ay ile Güne�in birlikteli�i �eklinde
de�erlendirmemizi sa�lamaktad�r (Çayc�, 2002:38). Günümüzde çift ba�l� kartal Selçuk
Üniversitesi ve Konya Büyük�ehir Belediyesi Amblemi olarak kullan�lmaktad�r.
32
5.3.5.Ejder
Bir di�er hayali yarat�k ise ejder figürüdür. Profilden verilmi� olan kar��l�kl�
ejderler uzun gövdeleri, aç�k a��zlar�, sivri dileri, sivri çakal dilleri ve sivri kulaklar� ile
tipik Selçuklu üslubunu yans�t�rlar. Çe�itli figürler ise, gezegenlerin veya öbür dünyay�
sembolize eden rozet motifiyle birlikte verildi�inde, büyük olas�l�kla, ölü ruhunu öbür
dünyaya götüren yarat�k olarak lanse edilmi�tir.
Genelde aslan pençeli, kuyru�u y�lan� an�msatan kanatl� bir hayvan olarak
stilize edilmi� olan ejder, birçok kültür taraf�ndan benimsenmi� bir semboldür. Büyük
bir y�lan oldu�una inan�lan ejder, hazinelerin ve gizli �eylerin bekçisidir. Orta Asya
Türklerinin ejder motifi, gagal�, kanatl� ve aslan ayakl�d�r. Ejder, hava ve sular�n
hakimidir. Geçmi� kültürdeki insanlar simgesel anlat�m dilini yaz�m dilinden daha
ustal�kla kullanm��lard�r. Evren su ya�mur, bereket ve kötülüklerle mücadelenin
sembolüdür. Bazen karanl���n ifadesi olarak kullan�lan ejder; bazen de pse udo-gezegen
(yalanc�-gezegen) Cezvehar’�n yay burcu’nun (Sagittarius) sembolü olarak kar��m�za
ç�kar. Ejder, iki ba�l� olarak tasvir edildi�inde, ba� k�sm� ikizler burcunu, kuyruk k�sm�
ise yay burcunu temsil eder. Ejder ba��, bazen de Ay sembolü olan insan figürünün iki
yan�nda, veya güne� sembolü olan aslan�n, sfenksin, grifonun kuyru�unun ucunda
görülür. Ay ve Güne� sembolleriyle birlikte kullan�lan ejder astrolojikten çok, “I��k
yutan hayvan” olarak mitolojik bir anlam ta��r (Erginsoy, 1978:130).
Üstün yarat�c�l�klar� sayesinde ürettiklerini çe�itli el sanatlar�yla hayata
geçirmeleri, bu simgesel anlat�mlar�n as�rlar boyu nesilden nesile aktar�lmas�n�
sa�lam��lard�r. Bu yarat�c�l���n bir parças� olan ejder motifi Anadolu uygarl�klar�nda
bulutu an�msatan bir stiliyle hal�-kilim, cicim dokumalar�nda, minyatür, i�leme, çini, ta�,
bak�r, deri i�çili�inde ve cam, seramik gibi el sanatlar�nda kullan�lm��t�r.
5.3.6.Hayat A�ac�
Hayat a�ac� sürekli geli�en, cennete yükselen hayat�n, dikey sembolizmini
olu�turur. Geni� anlamda, sürekli de�i�im ve geli�im içinde ya�ayan evreni sembolize
eder. Evrenin üç elementinin, topra��n derinine inen kökleriyle yeralt�n�, alt dallar�n� ve
gövdesi ile yeryüzünün ����a yükselen üst dallar�yla cenneti birle�tirir. Yeryüzü ve
cennet aras�ndaki ileti�imi sa�lar. Kökleriyle topraktan ald��� suyla, dallar�n�n ve hava
alma organ� olan yapraklar�n� besler. Yeni ya�murlar getirerek evrensel döngüyü sa�lar.
33
Ate� onun dallar�n�n birbirine sürtünmesi ile olu�ur. Selvi, sedir, incir, zeytin, asma,
hurma, palmiye, kay�n gibi a�açlar de�i�ik tohumlarda hayat a�ac�n�n sembolüdürler
(Erberk, 2002:166). Nar ebedi hayat ve kudret sembolüdür. Mevlevi mezar ta�lar�n�n
ayak �ahidelerinde yer alm��t�r. Hz.Mevlana’n�n türbesinin güney duvar�nda pencerenin
iki yan�nda nar a�açlar� resmedilmi�tir. Bu kompozisyon ebedi hayat� cenneti ve kudreti
sembolize etmektedir. Nar cennet meyvesi oldu�u, say�s�z çekirdekleriyle de üreme
sembolü olarak dü�ünülmü� ço�unlukla da bollu�u bereketi simgelemi�tir
(Bak�rc�, 2006: 106).
Anadolu motiflerinde hayat a�ac� “can a�ac�” olarak da nitelendirilir;
ölümsüzlü�ün sembolüdür. Birçok yerinin dokumalar�nda hayat a�ac�n�n üzerinde
görülen ku�lar, zaman� gelince uçacak olan can ku�lar�d�r. Can, ruh ile e� anlaml�d�r.
Özellikle servi a�ac� ölümsüzlü�ü simgeler. A�aç, “ye�il elmas” ad�yla an�lmaktad�r
(Erberk, 2002:166). Mevlana Celaleddin Rumi’nin Mesnevisi’ndeki “Bu a�açlar,
ellerini topraktan ç�kar�p halka do�ru yüz türlü i�aretlerde bulunurlar, duyana söz
söylerler, ye�il dilleriyle, uzun elleriyle topra��n içindeki s�rlar� anlat�rlar” beyitleri,
a�açlar�n maddesel varl�klar�n�n yan�nda ruhsal bir içerikleri de olduklar�n�
göstermektedir ( Erberk, 2002:166).
34
ALTINCI BÖLÜM
6. �NCELENME-KAR�ILA�TIRMA VE DE�ERLEND�RME
Anadolu’ da bulunan Selçuklu Saraylar�na ait figürlü kompozisyonlar�
öncelikle plastik unsurlar ve bu unsurlar�n sanat ilkelerine göre düzenlemeleri
konusunda ta��d�klar� özellikler, daha sonra biçimlendirme yöntemi ve üslup ve son
olarak da i�lenen konu aç�s�ndan içlerinde kar��la�t�r�larak de�erlendirmeye çal���ld�.
Çinilerde ortak bir genel üslup a��r basmaktad�r (Y�lmaz, 1999:431).Türk sanat�nda da
etkisini gösteren hayvan üslubu, Türk göçebe sanat� dini bak�mdan anlaml� ve en önemli
sanat üslubudur (Sürür, 2000:30).
6.1 F�GÜRLÜ Ç�N� KOMPOZ�SYONLARDA
6.1.1. PLAST�K UNSURLAR
6.1.1.1.Nokta
Nokta Alaaddin saray� kompozisyonlar�n, nadir olarak kullan�lm��t�r. Kubad
Abad Saray�’na ait çini kompozisyonlarda noktan�n doku ve ritm de�i�iklik
olu�turmakta, birli�i sa�lamakta en etken unsur olarak kullan�ld��� görülmektedir.
Tavus ku�lar�n�n tepelikleri, (Bkz. Katlg No.7,31 ) sarma��k, nar, a�aç gibi çe�itli bitki
dallar�n�n yapraklar� (Bkz.Katlg.No:10,14,22,44) gibi…. Objelerin ifadesinde
kullan�lm��t�r. Nar motifleri (Bkz.Katlg.No: 13,18,37), baz� kartallar�n kanat uçlar�,
(Bkz.Katlg.No: 11).
Bütün saraylardaki figürlerde nokta birlik ve ritm sa�laman�n en etkili yolu
olmu�tur.Kompozisyon birli�ini sa�lam��, hem de doku görüntüsünü olu�turmu�tur.
Kompozisyonlarda nokta kavram� bo�luk doldurma, süsleme ve bilgi objelerini ifade
etmek gibi çok farkl� amaçlarla, zengin görüntüler meydana getirecek �ekilde doku,
ritim ve de�i�iklik olu�turmaktad�r. En önemlisi birli�i sa�lamakta en etkin bir unsur
olarak görmekteyiz. Nokta, Alaaddin saray� kompozisyonlar�nda nadir kullan�lm��t�r.
Nokta, figürlerin gözbebekleri, kad�n figürlerin yanak ve çene benleri, maske
�eklindeki bir güne� tasvirinin ���nlar� ve çilleri tavus ku�lar�n�n tepelikleri, (Bkz.
Katolog No: 7,31) nar, sarma��k veya a�aç gibi çe�itli bitki dallar�n�n yapraklar�
(Bkz.Katalog No:10, 14,22,44 ) gibi bilgi objelerinin ifadesinde, dolay�s�yla fonksiyonel
35
olarak kullan�lm��t�r. Baz� figürlerin bacak adaleleri (Bkz.Katalog No: 41) ile ba� ve
çene k�s�mlar�ndaki dokuyu ifade etmek için de noktadan faydalan�lm��t�r.Nokta, insan
figürlerinin elbise desenlerinde ise ço�unlukla yuvarlaklar�n içine yerle�tirilerek
kullan�lm��t�r.(Bkz.Katalog No:10,12,14,17). Kubadabad kompozisyonlar�nda
noktadan, bo�luk doldurmak için faydalanm�� oldu�unu görüyoruz.
Bu amaçla kimi zaman yaln�zca yararlan�l�rken (Bkz.Katalog No: 21,48) kimi
zaman da noktadan, yar�m palmetlerin yada de�i�iklik sa�lamak amac�yla kullan�lan ve
nokta yüzeye dönü�mü� halini yans�tan daha iri toplar�n aralar�nda görülür. Nar
motifleri, (Bkz.Kat.No: 13,18,37), hizmetkar figürünün bir kapta ta��d��� meyveler baz�
figürlerin elbise desenlerinde kullan�lan benekler, top �eklinde nar yapraklar�, baz�
kartallar�n kanat uçlar� veya kanatlar� gövdeye ba�layan toplar (Bkz.Katlg.No:11) vs….
de noktan�n yüzeye dönü�mü� halini yans�t�rlar (Y�lmaz, 1999:440). Çok çe�itli
amaçlarla kullan�lan nokta birli�in sa�lanmas�nda en önemli etken olmu�tur. Noktalar
farkl� boyutlarda, farkl� leke de�erleri ile, farkl� aral�klarla yada farkl� renklerle
kullan�larak kompozisyonlarda de�i�iklik sa�lanm�� ve böylece tek düzeylikten
uzakla�t�r�lm��t�r. Bütün saraylardaki figürlerde nokta birlik ve ritm sa�laman�n en
etkili unsuru olmu�tur. Kompozisyon birli�ini sa�lam��, hem de doku görüntüsü
olu�turulmu�tur.
6.1.1.2. Çizgi
Alaaddin saray�n�n çinilerinde dikkat çeken noktadan, çizginin süsleyici
özelli�inden daha çok, biçimlerin konturlar�n�n belirlenmesinde faydalan�lm�� olmal�d�r
(Y�lmaz, 1999:449). Bu saray�n tüm kompozisyonlar�nda çizginin hakim özelli�i,
kavisli olmas�d�r (Bkz.Katlg.No: 1).
Kubad Abad kompozisyonlar�n çizgi, hareket ve ifadeyi belirleyen en önemli
unsur ve ritm olu�turmakta noktadan sonra en fazla ba�vurulan ö�e olarak da ön plana
ç�kmaktad�r (Y�lmaz, 1999:441).
Aspendos saray� kompozisyonlar�n�nda çizginin süsleyici özelli�inden ve
dokusal karakterinden söz edilebilir. (Bkz.Katlg.No: 57).
Ak�ehir’de ismi bilinmeyen saraya ait çinilerde çizgiler belirgin, ak�c� ve
zariftir, (Bkz.Katlg.No:70). Üç örnekte de çizgiler hayat dolu ve dinamiktir. Diyarbak�r
Artuklu Saray� çinisinde çizginin bask�n karakteri kavisli olmas�d�r. Ilg�n’da ismi
36
bilinmeyen bir saraya ait figürlü çinide motifi ortaya koyan, biçimlerin konturlar�n�
belirleyen çizgiler belirgin, kararl�, ak�c�, sade ve k�vrakt�r, (Bkz. Katlg.No: 69).
Çizgi; belirgin, temiz, kararl� ve ak�c�, bir o kadar da rahat bir olu�um
göstermektedir. Saraylardaki seramiklerde dikkati çeken husus, çizginin süsleyici
özelli�inden daha çok, biçimlerin konturlar�n�n belirlenmesinde faydalan�lm��
olmas�d�r.
Derinlik olu�turmakta, kuma� kat� ve k�vr�mlar�n�n ifadesinde renk tonlamas�
yerine çizgilerden yararlan�lm��t�r. Genellikle siyah, ve zaman zaman da kiremit
k�rm�z�s�, kahverengi ve sar�ya çatan bir turuncuyla olu�turulan çizgiler, özellikle aç�k
renklerin tercih edildi�i elamanlarda daha sert ve çarp�c� bir görünüm ortaya koymakla
birlikte kendi plastik güzelli�ini de belirgin olarak sunma �ans�na sahip
olmu�tur.Çizgiler genellikle kavislidir.
Çizginin kavisli olmas� ise kompozisyonlara dinamizm kazand�r�r.Yal�n, cesur,
ak�c� ve hareketi telkin eden kavisli karaktere sahip zarif çizgiler arka planda yer alan ve
tüm kompozisyonlar içinde ilk kez böylesine belirgin olarak kar��m�za ç�kan yatay ve
dikey hareketlere sahip düz çizgilerden olu�mu�, kö�eli bir biçimi, statik karakteriyle de
denge meydana getirmi�tir.
Kubad Abad kompozisyonlar�nda en fazla kullan�lan süsleyici çizgiler, hayvan
figürlerinin vücutlar�nda ya da elbise desenlerinde kullan�lan ve geni�leme ve yay�lma
etkisi yaparak daireler (Bkz.Katolog No:11,34). Süreklilik etkisi veren ve yükseli�i
temsil eden dikey düz çizgiler, ha�ha� motiflerinde ve figür d���nda kalan bo�luklarda
istikrar ve denge etkisi yaratacak �ekilde kesi�en z�t yöndeki çizgiler belirgindir
(Bkz.Katolog No:30,39). Yine bo�luk doldurmak için kullan�lan ve içe dönük k�vr�m
olu�turan çizgiler arabesk dallar�n� olu�turarak tatl� bir yumu�akl�kla figürün çevresini
saran ve kayna�ma duygusu yaratan kavisli çizgiler ve çe�itli i�aretleri and�ran çizgiler
olarak gözlemlenmektedir (Y�lmaz, 1999:441).
Biçim karakterlerine uygun süsleyici iç çizgiler, ku�lar�n kanat ve
kuyruklar�nda tüyleri ifade etmek amac�yla kullan�lm��lard�r. Dolay�s�yla çizgi, dokusal
bir karaktere de sahiptir Kanatlar�n tamamen çizgilerle ifade edildi�i bir örnekte,
derecelendirme olu�turan ritmik çizgilerin plastik güzelli�i izleyiciyi etkiler. Ne yaz�k
ki firuze renk lekelerinin istek d��� damlat�larak, desenin bir k�sm�n� büyük ölçüde
37
kamufle etti�i ba�ar�l� bir kompozisyonda, bütün içinde aktif rol oynayan ve irili ufakl�
noktalardan’da ayr� güç alan çizgilerin k�vrak ve uçar� hareketlerle adeta dans ederek
plastik güzelli�ini doruk noktalara ula�t�rd���n� görüyoruz (Y�lmaz, 1999 :441).
6.1.1.3 Ritm
Kubadabad kompozisyonlar�nda çizgi, hareket ve ifadeyi belirleyen en önemli
unsur ve ritim olu�turmakta noktadan sonra en fazla ba�vurulan ö�e olarak ön plana
ç�kmaktad�r. Kavisli hatlar�n bask�n olmas�, düzenlemelere hareket ve ne�e duygusu
kazand�rmaktad�r. S�ralt� kompozisyonlarda çizginin, biçimleri s�n�rland�r�c�, konturlar�
belirleyici görevinin yan� s�ra bir yüzeyi olu�turmaks�z�n bilgi objesinin bizzat kendisi
oldu�unu da görüyoruz. Ku�lar�n bacaklar�, bitkilerin dallar� gibi…Bir noktadan ç�karak
yukar�ya do�ru çe�itli yönlere aç�lan bitki dallar� dinamizm yüklü olup, patlama ve tek
kaynaktan ço�alma etkisi yarat�rlar. Bu durum figürlerin yükselme etkisi yaratan
nispeten kal�n ve uzun bacaklar� ile desteklenir. Bu örnekte bahsi geçen çizgiler siyah
renkli olmakla birlikte, yine siyah renkli slüet halindeki figürün kanat dokusu ve daire
biçimindeki göz motifi gibi nadiren kullan�lm�� iç çizgiler ise firuze renkleri ile ba�ar�l�
bir etki yarat�r.
Figüre ait uzuvlar�n dairesel hareketlerini belirleyen kavisli hatlar�n geni�leme,
yay�lma, ne�e, hareket ve kayna�ma duygusu yaratan yumu�ak etkisini y�ld�z�n
kö�elerini ortadaki alt�genden ay�ran kal�n birer düz çizgi halindeki konturlar�n
hareketsizlik telkin eden kö�eli sert ifadesi dengeler.
6.1.1.4 Doku
Alaaddin K�l�çarslan Kö�künden ç�kan figürlü çinilerde; bitki yapraklar�nda ve
elbise desenlerin tekrar�nda doku görülmektedir.
Kubadabad kompozisyonlar� nokta, çizgi ve �ekil tekrarlar�ndan olu�an
dokulara sahiptir (Bkz.Katlg.No:30,31,39,41,44,45,).
Aspendos Saray� kompozisyonlar�nda bo�luk doldurucu noktalar kumdokusu
görüntüsünü and�ran dokulard�r.
Çizgi ve biçim tekrarlar�, bal�k pullar� (Bkz. Katlg.No:65). Çe�itli ku�
figürlerinde kullan�lan çizgi ve noktalar doku görüntüsü veren plastik unsurlard�r. Di�er
Saraylardaki çini kompozisyonlarda, görsel doku olu�turmak amac�yla, özellikle nar
38
yapraklar�n�n ifadesinde, kö�e dolgusu olarak kullan�lan rumi motiflerinde ve tilki
figürünün çevresindeki bo�luklarda tekrarlanan noktalardan yararlan�lm��t�r. Ayr�ca
figürün bacak adalesini çevreleyen kanat ba�lang�c�nda ve bo�luk doldurmak amac�yla
kullan�lan noktalar, düzenlemeye görsel doku kazand�rm��t�r.
6.1.1.5. Renk ve Leke
Alaaddin Saray�’na ait çini kompozisyonlarda genellikle “minai” teknik
kullan�lm��, renkler de ise kromasi yüksek olmak üzere, sar�ya çalan bir krem rengi,
firuze, lacivert mavi, toprak ye�ili, zümrüt ye�ili, gri, ve kiremit k�rm�z�s�, turuncu,
kahverengi siyah ve alt�n yald�z görülmektedir (Y�lmaz, 1999:435). Biçimleri belirleyen
konturlarda genellikle siyah, zaman zaman’da kiremit k�rm�z�s�n� tercih edildi�i
kompozisyonlarda, s�cak so�uk ve komplomenter kontrastlar kullan�larak de�i�iklik ve
denge yarat�ld���n� görmekteyiz. Çok say�da rengin kullan�lmas�na imkan sa�layan
minai tekni�i ile genel itibari ile minyatür stilini hat�rlatan kompozisyonlar yarat�lm��t�r
(Y�lmaz, 1999:436). Genellikle zemin rengini te�kil eden sar�ya çalan krem rengi,
hakim renk özelli�i ta��r. Ancak firuze s�r kullan�lm�� baz� kompozisyonlarda
hakimiyeti de bu renk üstlenmi�tir. Dolay�s�yla so�uk renk hakimiyetinin söz konusu
oldu�u kompozisyonlar, yaln�zca firuze s�rl� olanlard�r. Krem renk zemin üzerinde,
kiremit k�rm�z�s� ve laciverdi geni� alanlar kaplad��� düzenlemeler, çarp�c� aç�k koyu
leke kontrastlar� arz ederler. De�er farkl�l�klar�n azami düzeyde olmas� nedeni ile bu
kontrastlar canl�, kesin ve dolay�yla ilgi çekicidirler (Y�lmaz, 1999:436).
Çizgilerle verilmi� olan derinlik etkisi ile, renklerden faydalan�lm�� renkler düz
bir sat�h haline sürülmü�tür. Gönül Öney’in “Firuze ve Lacivertin S�rl� olan minai
seramiklerinde renklerin az olu�u dikkati çeker; bunlarda sadece s�r üstünde kullan�lan
renklere rastlan�r.” (Y�lmaz, 1999:436).
Alaaddin Saray�na ait figürlü çini kompozisyonlarda, biçimlendirme yönteminin
iki farkl� yöne kayd��� dikkati çeker. Bir k�s�m kompozisyonlar ayr�nt�lar�n ar�nd�r�l�p,
üçüncü boyut etkisinin yok edildi�i stilizasyon yöntemine göre biçimlendirilmi�tir.
Böylece çizgi ve leke de�erlerine dönü�mü� olan elamanlarda süsleyici ö�eleri
son derece az kullan�ld��� görülür. �nsan figürlerinde görülen proporsiyon aksakl�klar�na
ra�men, ayr�nt�lara gidildi�i ve derinlik etkisinin tonlamayla de�il çizgilerle verilmek
istenildi�i görülür.
39
Minai tekni�inin duvar çinilerinde uygulanmas� yaln�z Türk sanat�nda ve
yaln�z Konya K�l�ç Aslan Kö�künde görülmektedir. Bu renkli tekni�in imkanlar�ndan
yararlanan Selçuklu sanatç�lar� o dönem resim sanat�n�n en güzel örneklerini bu
çinilerde yaratm��lard�r (Ar�k, 2000:37). Minai teknikli mevcut kompozisyonlarda
genellikle kromosu yüksek olmak üzere sar�ya çalan bir krem rengi, firuze, lacivert,
mavi, toprak ye�ili, zümrüt ye�ili, gri, kiremit k�rm�z�s�, turuncu, kahverengi, siyah ve
alt�n yald�z görülür. Alaaddin Saray�n�n minai teknikli çini kompozisyonlarda genellikle
s�r üstü renklerin kullan�ld��� dolay�s�yla da s�cak renklerin hakim oldu�u dikkati çeker.
Biçimleri belirleyen konturlar genellikle siyah, zaman zaman da kiremit k�rm�z�s� tercih
edildi�ini, kompozisyonlarda s�cak-so�uk komplementer (tamamlay�c�) kontrastlar
kullan�larak de�i�iklik ve denge yarat�ld��� görülür. Genellikle zemin rengini te�kil eden
sar�ya çalan krem rengi hakim renk özelli�i ta��r. Ancak firuze s�r kullan�lm�� olan baz�
kompozisyonlarda hakimiyeti bu renk üstlenmi�tir (Y�lmaz, 1999: 436). Krem renk
zemin üzerinde kiremit k�rm�z�s� ve laciverdin geni� alanlar kaplad��� düzenlemeler
çarp�c� aç�k-koyu leke kontrastlar� olu�turur (Bkz.Katlg.No: 1,19)
Kubad Abad’ �n s�ratl� tekni�i ile yap�lm�� figürlü çinilerde; beyaz, siyah,
lacivert, kobalt mavi, mavi, patl�can moru, kahverengi, toprak rengi, firuze, zeytin ye�ili
görülmektedir (Y�lmaz, 1999:453). Genellikle zeminde beyaz kullan�lm��t�r.Figürler ise
koyu tonda kobalt mavi kahverengiye çalan patl�can moru, haki ye�il kullan�lm��t�r.
Kompozisyonlar�n baz�lar�nda koyu renge sahip olan figür aç�k renkli zeminle,
aç�k –koyu kontrastlar�na dayanan bir denge olu�turmu�tur. Bir çok kompozisyonlarda
figür tek ba��na büyük, koyu bir leke de�eri olarak kar��m�za ç�kar. Kobalt mavi
kompozisyonlar�n hepsinde kullan�lm��t�r. Aspendos Saray�’n�n mevcut
kompozisyonlar� aras�nda da genellikle beyaz fon üzerine kobalt mavinin hakimiyeti
dikkat çeker. Kullan�lan renkler nötr ve so�uk renklerdir. S�cak renk görülmez. Kuvvetli
leke tesirlerine yani aç�k-koyu kontrastlar�na dayan�r. Böylece ilgi çekici
kompozisyonlar meydana getirmi�tir.
Ak�ehir müzesinde bulunan kompozisyonlar�ndaki düzenleme tamamen orta
de�erlerden olu�ur. Aç�k leke de�eri görülmez. Fakat iki kompozisyonun leke düzeni
canl�l�k, kesin ve ilgi çekici bir etki yaratacak �ekilde aç�k-koyu kontrastlar�na
dayand�r�lm��t�r (Y�lmaz, 1999:483).
40
Diyarbak�r Artuklu Saray� çinilerindeki kompozisyon lekesel nitelik
ta��maktad�r. Dolay�s�yla düzenleme, koyu ve orta leke de�erlerinden ibarettir. Firuze
s�r kullan�lm�� olmas� nedeniyle zemin firuze olup objeler siyahla desenlendirilmi�tir
(Y�lmaz, 1999:485).
Ilg�nda ismi bilinmeyen saraya ait figürlü çini de aç�k-koyu kontrastlar�na
dayand�r�larak canl�, ilgi çekici bir etki yaratm��t�r (Y�lmaz, 1999:488). Canl�l�k
kazand�ran, kobalt mavidir.
6.1.1.6.Mekan
Kubad Abad kompozisyonlar�nda, figür d���nda kalan alanlarda yo�un bir
�ekilde kullan�lm�� olan dolgu motifleri “bo�luk korkusu” “(horror vacuum)” nu
kuvvetle ortaya koyarlar (Y�lmaz, 1999:456).
Ancak, d�� konturlar�n� mesafeli bir �ekilde takip eden bir çizgiyle çerçeve
içine al�nan figürün çevresinde b�rak�lm�� olan bu bo�luk, figürün önemini belirtmek
amac�yla oldu�u kadar, bo�luk-doluluk dengesinin gözetilmi� olmas�n�n bir sonucudur
(Y�lmaz, 1999: 456 ).
Kompozisyonlarda figürün arkas�ndaki fon da resmi olu�turan objelerden
biridir.Figürler küçük yüzeylere göz dolduracak biçimde yerle�tirilmi� ve renk
perspektifinden yararlan�lm��t�r.
Fon ile figür aras�ndaki her türlü ili�ki, bir mekan düzenlenmesini ortaya koyar.
Biçimlerin meydana getirdi�i lekeler kadar, bu lekelerin konumland��� alandaki
bo�luklar da önemlidir. Konuyu olu�turan bilgi objeleri, bunlar� ta��yacak bir fon
üzerine yerle�tirilirken, bo�luk-doluluk dengesi sürekli gözetilerek anlams�z bo�luk
b�rakmaktan kaç�n�lm��t�r (Y�lmaz, 1999:456)
Alaaddin Saray�nda çini kompozisyonlarda mekan olu�umu bo�luk-doluluk
ö�esinin belli bir dengeyi olu�turmu� olmas� bak�m�ndan geçerlidir (Y�lmaz, 1999:437).
Kubad Abad kompozisyonlar�nda kalabal�k, ama o ölçüde hesapl� ve ak�lc� bir
yerle�tirme düzeni hakimdir (Y�lmaz, 1999:456). Kompozisyon da, figürün içinde
konumland��� bir arka plan niteli�i ta��maz. Kendisi de resmi olu�turan objelerden
biridir.
41
Aspendos kompozisyonlar�n�n pek ço�unda figürler d�� hatlar�n� çe�itli
mesafelerden takip eden bir çizgiyle çerçeve içine al�nm��lar, dolgu motifleri ise, bu
çerçevenin d���nda kalan k�s�mlar�na yerle�tirilmi�lerdir.
Böylece figür ile dolgu motifleri aras�nda s�n�rl� bir bo�luk b�rak�lm��t�r
(Y�lmaz, 1999:472). Bu bo�luk figürün önemini belirtmek aç�s�ndan oldu�u kadar resmi
ölçülü bir dengeye oturtmu�tur.
Çinilerin tamam� mevcut olmad��� için bo�luk-doluluk dengesi aç�s�ndan
herhangi bir yarg�ya varmak mümkün de�ildir. Ak�ehir müzesinde yer alan çini
kompozisyonlar�n�n her birinde farkl� bir çevreleyici motif kullan�lm��t�r.Bunlar soyut
leke de�erleriyle birlikte kullan�lan irili-ufakl� benekler halinde
(Bkz.Katlg.No:71).uçlar�nda laleye benzer çiçeklerin bulundu�u ç�t�rt�l� dallar ( Bkz.
Katlg.No: 70). ile minik top �eklinde yapraklar� olan nar dallar� ve meyveleridir. Di�er
kompozisyonda tilki figürünün çevresi noktalarla doldurulmu� olup, noktalar�n aras�nda
yer yer münferit stilize yaprak motifleri görülmektedir.
6.1.1.7. Biçim
Kompozisyonlarda biçim ö�esi figüratif unsurlar aç�s�ndan ele al�n�p
de�erlendirilecektir.
6.1.1.7.1. Figüratif Unsurlar
Çini kompozisyonlarda tasvir edilen figürler üç de�i�ik grupta toplanmaktad�r.
6.1.1.7.1 A �nsan Figürleri
Alaaddin Saray�’ndaki insan figürleri tek olarak ele al�nm�� olduklar� gibi insan
figürleri ikili hatta üçlü bir grupta görülmektedir ( Bkz.Katlg.No:1,2) Figürler yüz
hatlar� itibari ile Uygur üslubunu yans�tmaktad�r.
Kubad Abad Saray� çini kompozisyonlar�nda üç de�i�ik oturma pozisyonu ile
kar��la��yoruz (Y�lmaz, 1999:441). Bunlar ba�da� kurmu� olarak, (Bkz.Katlg.No:13),
diz çökmü� olarak, ( Bkz.Katlg.No:12) bir kad�n figürü ise, sol baca��n� dizden bükük
vaziyette yere yat�rarak aya��n� kalças�n�n alt�na alm��, sa� dizini ise yukar� dikmi�tir
(Y�lmaz, 1999:441). (Bkz.Kaltg.No:17) Ellerinde kadeh, bal�k, çiçek, yaprak, nar, nar
dallar� tutan figürler, nesnenin bulundu�u ellerini dirsekten bükük veya gergin vaziyette
gö�üs, omuz, ya da ba� hizas�nda yana do�ru uzatm��lard�r. Di�er ellerini ise ya
42
gö�üslerine dayam�� (Bkz.Katlg- No:4) ya da di�er kolu dirsek hizas�na uzatarak bel
üzerinde serbest b�rakm��, (Bkz.Katlg. No:12), kemerini tutmu�, (Bkz.Katlg.No:10) ya
da dizine dayam��lard�r (Y�lmaz. 1999:442).
Ayakta resmedilmi� iki figürden biri sa� elinde nar tutmaktad�r.
(Bkz. Katlg.No:26) di�er figür ise hayvan ta��maktad�r. (Bkz.Katgl.No:37) Kubad Abad
Saray� çinilerindeki insan resimlerinin portre olarak yap�ld��� dü�ünülmektedir.(Bkz.
Katlg.No:12,17,35) Aspendos saray�na ait çiniler aras�nda insan figürlü olan sadece üç
kompozisyon bulunmu�tur. Bunlardan ikisi görülen k�s�mlar�nda anla��laca�� kadar�yla
ortak biçim özellikleri ta��maktad�r. Her ikisi de Türk üslubu ba�da� kurmu� olan
figürler, cepheden tasvir edilmi�tir (Y�lmaz, 1999:456). (Bkz. Katlg.No:52).
6.1.1.7.2.B. Hayvan Figürleri
Kubad Abad hayvanlar� ço�unlukla tek olarak ele al�nm��lard�r, (Bkz.Kalg.No
:39). Yemi� yiyen ay�, (Bkz.Katlg.No:6) su ku�u, da� keçisi (Bkz. Katlg.No:30), tavus
ku�u av köpekleri, (Bkz.Katlg.No:28) at figürü, tav�an, taz� (Bkz.Katlg.No:22) gibi.
Ayr�ca tilki, kurt, panter, köpek ( Bkz.Katlg.No:27), ko�an deve, (Bkz. Katlg.No:36)
nar dal�na konmu� k�rlang�ç, (Bkz.Katlg.No:46) ördek, (Bkz .Katlg.No:9) Do�an ku�u,
(Bkz. Katlg.No:21) gibi figürlerde dahildir.
Kubad Abad çini kompozisyonlar�nda çe�itli konular� olu�turmak üzere ayn� ya
da farkl� cins iki hayvan�n bir arada ele al�nd�klar� görülmektedir (Y�lmaz, 1999:445).
Zaman, zaman hayvan mücadelesi sahnelerine de rastlanmaktad�r, (Bkz. Katlg.No:44).
�nsan ve hayvan figürlerinin bir arada ele al�nd��� kompozisyonlar incelendi�inde,
bunlar kuca��nda karaca, ya da da� keçisi ta��yan ayakl� insan tasvirleri
(Bkz.Katlg.No:34,37). ba�da� kurmu� ellerinde bal�k tutan figürler (Bkz.Katlg. No:14)
olarak dikkat çekerler.
Aspendos kompozisyonlar�nda tavus ku�u, ördek, ku�u, (Bkz.Katlg.No:57)
güvercin, (Bkz.Katlg.No:59) tav�an, kaplan, bal�k, cinsleri belli olmayan dörtayakl� tek
hayvan figürlü kompozisyonlard�r (Y�lmaz, 1999:467). ( Bkz.Katlg.No:53)
Ak�ehir’de ismi bilinmeyen bir saraya ait figürlü çinide iki ayr�
kompozisyonda ele al�nan tilki figürleri birbirinden ayr� özellik ta��r, (Bkz.
Katlg.No:71,72). Ayr�ca Ak�ehir’de güdük minareli camide minarenin kemer ayaklar�
43
bitiminde kare �ekilli çini plakalardaki kartal ve su ku�u figürü (Bkz. Katlg.No:73,74)
görülmektedir.
6.1.1.7.3.C. Fantastik Yarat�klar
Konya, Alaaddin Saray�nda insan ba�l�, aslan gövdeli ve kanatl� bir hayali
yarat�k olan sfenks figürünün ba�� cepheden, gövdesi profilden verilmi�tir. Figür,
biçimsel aç�dan Orta Asya hayvan üslubunu yans�t�r (Y�lmaz, 1999:434).
Kubad Abad saray�n�n hayali yarat�klar� siren, sfenks, grifon, ejder ve çift ba�l�
kartald�r (Y�lmaz, 1999:447). �nsan ba�l� hayali kartal vücutludur, (Bkz. Katlg.No:11).
Kubad Abad çini kompozisyonlar�ndaki sfenks figürleri yürür veya ko�ar
durumda tasvir edilmi�tir. Tamam� kanatl� olan bu figürlerden baz�lar�nda ba� geriye
dönüktür (Bkz.Katlg.No:20). Siren ve sfenkslerin baz�lar�nda Orta Asya hayvan
üslubunda oldu�u gibi gövde üzerinde benek motifleri görülmektedir, (Bkz.
Katlg.No:11). Hayali yarat�klardan bir di�eri ise çift ba�l� kartal motifidir. Gövde
cepheden, ba�lar profilden verilmi�tir. “Es Sultani” yaz�s� okunmaktad�r, (Bkz.
Katlg.No:38).Kartal, �bni Bibi’ ye göre de koruyucu kanatlar�n� saray�n üstüne geren
sultan� koruyan, ona kudret, kuvvet, ayd�nl�k ihsan eden bir semboldü (Öney, 1988:99).
Kubad Abad kompozisyonlar�na konu olan hayali yarat�klardan bir di�eri ise
ejder figürüdür. Selçuklu üslubunu yans�t�rlar (Y�lmaz, 1999:449).
Aspendos kompozisyonlar�n�n fantastik yarat�klar�, melek, siren, sfenks, ejder
ve çift ba�l� kartald�r.
Cepheden resmedilmi� olan melek figürünün dikkati çeken özelli�i, çehre
hatlar�, özellikle de dolgun ve kad�ns� dudak biçimi ile yakas�nda dolanan yaz� �erididir
(Y�lmaz, 1999:469). ( Bkz.Katlg.No:60). Çift ba�l� kartal tipik Selçuklu stilini yans�t�r.
(Bkz. Katlg.No:61
6.1.2. B�Ç�MLEND�RME YÖNTEM� VE ÜSLUP
Bozk�rda ya�ayan bu hayvanlar�n aralar�ndaki bitmeyen mücadeleyi, tabiatç�
bir görü�le aksettirirken Türk Sanat�nda gelenekçi bir realizmin temellerini kurmu�lard�r
(Diyarbekirli, 1972:130).
44
Selçuklu çini sanat�nda görülen figürler ald�klar� etkiye ra�men kendilerine has
bir üslup yaratm��lard�r. Figür zenginli�i ve renk ahengi, çe�itli s�r alt� ve s�r üstü
teknikleri ile birle�erek Selçuklu saraylar�n�n figürlü çini süslemelerinin üstünlü�ünü
aç�klar (Yetkin, 1972:162). Alaaddin Saray�’na ait kompozisyonlarda biçimlendirme
yönteminin iki farkl� yöne kayd��� dikkati çeker. Bir k�s�m kompozisyonlar,
ayr�nt�lardan ar�nd�r�l�p, üçüncü boyut etkisinin yok edildi�i stilizasyon yöntemine göre
biçimle�tirilmi�tir (Y�lmaz, 1999:437). Böylece çizgi ve leke de�erlerine dönü�mü�tür
(Bkz.Katlg.No:3,19).
�kinci grup kompozisyonlarda ise gerçe�e yak�n bir biçimlendirme iste�i dikkat
çeker (Y�lmaz, 1999:437). (Bkz.Katlg.No:1)
Kubad Abad stilizasyon yöntemine göre çal���lm�� figürler ���k-gölge
etkisinden soyutlanarak çizgi ve leke de�erlerine dönü�mü�tür. Stilize edilen varl�klar
karakterinden bellidir. Mesela da� keçisinin boynuzlar�, (Bkz.Katlg.No:37), keçinin
sakal�, devenin hörgücü, ( Bkz.Katlg.No:36) gibi. Böylece her figür, temsil etti�i temel
özelliklerini korumakta ve figürün üslupla�t�r�lm�� çizgilerinde tan�t�c� özellikleri
kolayca yakalanabilmektedir (Y�lmaz, 1999:457). Baz� figürlere ekleme yap�lm��t�r.
Mesela deve figürüne eklenen ince, uzun boynuzlard�r. (Bkz .Katlg.No:36)
Baz� kompozisyonlar�n natüralist bir üslupla biçimlendirilmek istendi�i dikkat
çeker. Baz� hayvan figürleri de silüet halinde olmalar�na kar��n daha realist bir karakter
ta��r (Bkz.Katlg. No:32) Av hayvanlar� aras�nda ördek, bal�kç�l ve daha cinsini
belirleyemedi�imiz pek çok ku� Kubad Abad çinilerinin al���lm�� motifleridir.
Sanatç�n�n gözlem gücünü yans�tan, do�aya ba�l�, gerçekçi say�lacak özellikler
gösteren bir üslupla resmedilmi�lerdir.
Kubad Abad çinilerinde canland�r�lan hayvan figürlerinin ard�nda kuvvetli,
gerçekçi bir gözlem gücü yatar (Y�lmaz, 1999:458). Mesela tav�an�n ürkekli�i,
(Bkz.Katlg.No:27), devenin gözlerindeki masumiyet, (Bkz.Katlg.No:36), gibi Fantastik
yarat�klar Orta Asya hayvan üslubunun özelli�in yans�t�r. Figürlerin hepsinde üslup
birli�i görülür.
45
6.1.3. KONU
6.1.3.1. Günlük Hayattan Seçilmi� Konular
Alaaddin Saray�’n�n kompozisyonlar�ndaki konular�n seçili�inde, günlük
hayattan sahnelerin al�nd��� görülür. Günlük hayattan al�nan sahnelerde ba�da� kurmu�
saray ileri gelenleri, (Bkz.Katlg. No:3), dönemin e�lence hayat�n� yans�tan saz çalan
figür gibi, (Bkz.Katlg.No:1) Kubad Abad Saray� konum pozisyonlar�nda, elinde
sembolik anlamlara sahip çe�itli unsurlar ta��yan figürler bereketi, ebedi hayat ve
cenneti sembolize eden nar motifi (Bkz.Katlg.No:12,13,33) nar dallar�,
(Bkz.Katlg.No:18) zarafetin ve hükümranl���n ifadesi olan çiçek ve (Bkz.Katlg.No:17)
kimi figürler ise, ellerinde bal�k tutmaktad�r.
Elde kadeh tutan figürler ise, sembolik anlam�n�n yan� s�ra saray�n içki
alemlerini yans�t�yor olabilir. Bütün kompozisyonlarda dikkat çeken nokta sembolik
anlam ifade eden unsurlar�n ortak özelli�inin, bereketin veya ebediyetin sembolü
olmalar�d�r.Ellerinde kadeh veya meyve tutan insan figürleri Göktürk ça�� balballar�nda
da görülür. Çiçek tutan insan figürüne ise ilk kez Uygur resimlerinde rastlanm��t�r
(Y�lmaz. 1999:461). Nesneler içinde en fazla nar motifi kullan�lm��t�r.
6.1.3.2. Avla �lgili Sahneler
Alaaddin Saray� çinilerinde, Selçuklularda milli ve askeri bir spor ve e�lence
olan sürek avlar� da konu edilmi�tir (Y�lmaz, 1999:438). Bu figürlerden baz�lar�n�n
kucaklar�nda sultana sunulmak üzere, av hayvan� olan karaca (veya yaban keçisi)
ta��d�klar� görülmektedir, (Bkz.Katlg. No:34,37). Avc� ku�un bir ba�ka ku�la
mücadelesi, (Bkz.Katlg.No:44) av hayvanlar� olarak ördek, tav�an geyik,
(Bkz.Katlg.No:56) av hayvanlar�ndan olan ayn� zamanda zeka ve kurnazl��� simgeleyen
tilki figürü yer almaktad�r.
Kubad Abad hayvanlar�, oldukça de�i�ik pozisyonlarda ço�unlukla da tek
olarak ele al�nm��t�r. Ay�, (Bkz.Katlg.No:6) e�ek, (Bkz.Katlg.No:39) su ku�u, da�
keçisi, tavus ku�u, av köpekleri (Bkz.Katlg.No:28) at figürü, tav�an, taz� (Bkz
.Katlg.No:22) tilki, kurt, panter) aslan, deve (Bkz.Katlg.No:36) nar dal�na konmu�
k�rlang�ç, (Bkz. Katlg.No:46), ördek (Bkz.Katlg.No:9) kartal gibi çe�itli konular�
olu�turan kompozisyonlar tek hayvan figürlü olanlar�d�r.
Selçuklular av� yakalamak için çe�itli avc� ku�lar kullan�rlard�. Baz�
46
kompozisyonlar avc� ku�lar�n, av�n�n üzerine sald�rd�ktan sonraki mücadelelerini
yans�tmaktad�r. Avc� ku�un bir ba�ka ku�la mücadelesini (Bkz. Katlg. No:44) Kubad
Abad kompozisyonlar�nda en geni� konu olan av hayvanlar�n� yans�tmaktad�r.
Aspendos kompozisyonlar�nda da ayn� hayvanlar ve av konusu i�lenmi�tir.
Ak�ehir müzesindeki çinilerde de av konusu kar��m�za ç�kar.
6.1.3.3.Astral -Mitolojik Konular
Selçuklu devrinde, astrolojik inanca büyük yer verilmekteydi (Y�lmaz, 1999:
462).
Bu konuyla ilgili kompozisyonlar�n baz�lar� burçla ilgili tasvirleri yans�t�r.
Bilindi�i gibi bal�k figürü, takvimde bal�k burcunu sembolize eder. Burç sembolleriyle
birlikte verilen ba�da� kurmu� insan figürleri ise birlikte verilen ba�da� kurmu� insan
figürleri ise gezegen tasvirleri olarak kullan�lm��t�r. Astrolojik inanca göre bal�k
burcunu etkisinde bulunan venüs gezegeni oldu�undan, insan figürü bal�k birle�imiyle
burç-gezegen tasvirini ifade edilmi� oldu�unu söyleyebiliriz (Bkz.Katg.No:14). Kubad
Abad çinilerinde gezegenlerin sembolü rozet motifleriyle birlikte verilmi�, kendisi de
pek çok durumda gezegen sembolü olarak ba�da� kurmu� olan insan figürlerinin, eksik
parçalar� nedeniyle, ellerinde ne tuttuklar� veya hangi motiflerle birlikte tasvir
edildiklerini bilmiyoruz. Ancak bu kompozisyonlar astrolojik bir anlam ta��malar�
kuvvetle muhtemeldir (Y�lmaz, 1999:462).
Çe�itli figürler ise gezegenleri veya öbür dünyay� sembolize eden rozet
motifleriyle birlikte verildi�inde, büyük olas�l�kla, ölü ruhunu öbür dünyaya götüren
yarat�k olarak ifade edilmi�tir. Rozetlerle birlikte tasvir edilmi� ördek (Bkz.Kat:47)
(Y�lmaz, 1999: 463).
Baz� kompozisyonlarda, tavus veya tavuslar içinden su içtikleri iri bir kap ve
rozetlerle birlikte verilmi�tir. Böylece cennet sembolü tavus ku�lar�, ebedi hayat
sembolü kadeh ve öbür dünyay�, gezegenleri ifade eden rozet motifleriyle, cennet ve
ebedi hayat kuvvetle belirlenmi�tir, (Bkz.Kat :45). Kubad Abad çinilerinde, bir hayat
a�ac�n�n iki yan�nda yer alan çe�itli ku�lar, dü� dünyas�yla ilgili s�k tekrarlanan
örneklerdir. �aman inançlar�na göre, dünyan�n ekseni olarak kabul edilen hayat a�ac�
gök ile yeri birbirine ba�lar. Öbür dünyaya yol vazifesi görür. �ki yandaki ku�lar ise,
ölü ruhunun, rozetlerle sembolize edilen öbür dünyaya, gezegen dünyas�na geçi�inde
47
yard�mc� ruh, refakatc� yarat�k vazifesi görülür. Ku�lar ayn� zamanda ölünün ruhunu da
sembolize edebilirler (Bkz. Katlg.No:23).
Alaaddin Saray�’na ait kompozisyonlar�n konular� aras�nda saray�n ve sultan�n
her türlü kötülük ve hastal�ktan korundu�una ili�kin, t�ls�ml� ve u�ur getirici olduklar�na
inan�lan siren ve sfenks gibi sembolik anlamlar ta��yan fantastik yarat�klar yer al�r
(Y�lmaz, 1999:439). Artuklu saray çinisi, çift ba�l� kartal, Artuklu armas�n� te�kil eder.
Hükümranl�k, hakimiyet, koruyucu unsur, kuvvet, kudret, ayd�nl�k ve talih sembolü
olarak kullan�lm�� olan çift ba�l� olu�uyla, kartal�n gücünün iki kat�na ç�kmas�na yol
açan çift ba�l� kartal figürüdür.Figür ta�a i�lenmi�tir. Figür, sembolik anlam�n�n
kayna��n�, Orta Asya geleneklerinden, �amanist inançlardan alm��t�r.
Kubad Abad’�n hayali yarat�klar�, siren, sfenks, grifon, ejder ve çift ba�l�
kartald�r. Siren ve sfenks figürleri, çe�itli ba�l�klar�, kiminde uzun, örgülü, kiminde k�sa
saçlar� ve zaman zaman yanaklar�ndaki benleriyle saray mensuplar�na e� yüzlerine
sahiptirler (Y�lmaz, 1999:447). Sfenksler ve sirenler ola�anüstü kuvvet ve kudretleriyle
saray� ve sultan� her türlü kötülükten korudu�una, ayn� zamanda talih sembolü oldu�una
inan�lan yarat�klard�r.
Kubad Abad saray� çini kompozisyonlar�ndaki sfenks figürleri de pek çok
hayvan figüründe oldu�u gibi iç ön ayaklar� gö�se çekik olarak yürür veya ko�ar
durumda tasvir edilmi�tir. Tamam� kanatl� olan bu figürlerden baz�lar�n da ba� geriye
dönüktür. Bunlar Orta Asya hayvan üslubunun özelliklerindendir.
Kubad Abad kompozisyonlar�na konu olan yarat�klardan bir di�eri ise ejder
figürüdür. Selçuklu üslubunu yans�t�r. Selçuklu devrinde astrolojik inanca büyük yer
verilmekteydi. Bu konuyla ilgili kompozisyonlar�n baz�lar�, burçla ilgili tasvirleri
yans�t�r. Kubad Abad çinilerinde, bir hayat a�ac�n�n iki yan�nda yer alan çe�itli ku�lar,
dü� dünyas� ile ilgili örneklerdir.
6.1.3.4. Di�er Konular
Kubad Abad Saray�na ait baz� kompozisyonlarda tavus figürleri, sembolik
anlama sahip ba�ka bir elemana yer verilmezken tek olarak ele al�nm��lard�r.
48
Cennet sembolü olan bu figürlere saray, büyük ihtimalle cennetten bir kö�e
olarak belirlenmi�tir (Y�lmaz, 1999:464).
Deve figürü, (Bkz.Katlg.No: 36), keçi, e�ek, (Bkz.Katlg.No:39), ku�u, ( Bkz.
Katlg.No: 57), cennet sembolü olan güvercin, ( Bkz.Katlg.No:58,59), leylek figürü
önem kazan�r, ( Bkz.Katlg.No:63).
Kubad Abad saray� çini kompozisyonlar�ndaki pek çok hayvanda ve hayali
yarat�kta, Orta Asya hayvan üslubunda oldu�u gibi t�ls�ml� ve koruyucu oldu�una
inan�lan benek motifleri görülmektedir (Y�lmaz, 1999:465).
6.2. ANADOLU SELÇUKLU SARAYLARINA A�T F�GÜRLÜ Ç�N�
KOMPOZ�SYONLARIN KEND� ��NDE KAR�ILA�TIRILMASI
Anadolu Selçuklu saraylar�na ait türlü form ve üsluplardaki çini
kompozisyonlar farkl�l�klar�na ra�men ortak özellikler ta��maktad�r. Bilhassa Kubad
Abad ve Aspendos Saray�na ait olanlar böyledir. Aspendos saray� çinileri Kubad Abad
çinilerle ayn� özellikte fakat onlar kadar zengin de�ildir (Aslanapa, 1999:319). Her
ikisinde de çe�itli av hayvanlar�, leylek, tavus, ördek, hayat a�ac�n�n yan�nda
güvercinler, sfenks, çift ba�l� kartal, harbi gibi hayali yarat�klar, ayakta, oturan figürler
bir kompozisyon te�kil eder.
Aspendos Saray�nda bulunan çinilerde insan figürleri azd�r. Figürleri biçim ve
hareket aç�s�ndan da ortak özellikler ta��r. Fakat tav�an ejder gibi figürlerde ayr�l�klar
görülür.
Baz� çinilerde, çevreleyici motifler de ortakt�r. Kum dokusunu and�ran
süslemeler gibi, (Asp.Bkz.Ktl�.No:52,55.Kub.Bkz.Katlg.No:47). Nar dallar� ve
meyveleri de ortakt�r. Her iki saraya ait figürlerin çevresinde aç�k de�erde �erit gibi
bo�luklar görülür.
Kubadabad çinilerinin bir özelli�i de insan tasvirli olanlar�n k�l�klar� ile
Selçuklu devri etnografyas� için önemli bir kaynak olmalar�d�r (Yetkin, 1972:119).
Aspendos ve Kubad Abad saray� çinilerinde ortak renkler kullan�lm�� olmas�na
kar��n, Aspendos çinilerinde renk çe�idinin azl��� dikkat çeker. Bu eksikli�in en büyük
sebebi Kubad Abad’ da kullan�lan ve s�cak bir renk olan patl�can moruna Aspendos
çinilerinde yer verilmemi� olmas�ndand�r (Y�lmaz, 1999:490). Di�er farkl�l�k ise Kubad
49
Abad kompozisyonlar�ndaki �ekillerin konturlar�n� olu�turan ya da süsleyici nitelikteki
çizgiler haki veya zeytin ye�ili kullan�lm��ken Aspendos kompozisyonlar�ndaki çizgiler
siyaht�r (Y�lmaz, 1999:490).
Alaaddin Saray�na ait figürlü çiniler di�er çinilerden farkl� özellik ta��r. Bunun
da sebebi minai tekni�i kullan�lm�� olmas�ndand�r. Sfenks, siren tek ba��na oturan
figürler, hizmetkar ve ku�lar ortak konulard�r. Alaaddin Saray� çinilerinin di�er saray
çinilerine göre önemli bir yeri vard�r.
Ak�ehir Müzesi’nde bulunan bir çini bütün yönleriyle Kubad Abad
örnekleriyle ortak özellik ta��r. Bu özellikler sekiz kö�eli formlu ve s�ralt� tekniklidir.
Ak�ehir Müzesi’ndeki tilki figürlü kompozisyon Aspendos’daki baz� çinilerle ayn�
özelli�e sahip olup kö�eler Rumilerle doldurulmu�tur.
Tilki figürünün çevresini �erit gibi çerçeveleme tekni�ine Aspendos ve Kubad
Abad’daki çinilere de rastlanmaktad�r.
Artuklu devri çini sanat� Türk çini sanat�na bir teknik yenilik getirmemi�tir ve
Selçuklu devri çini sanat�na ba�l� kalm��t�r (Yetkin, 1972:124).
Ata kültürü tasvirleri yaln�z malzeme olarak ta� üzerine yap�lmam��t�r. Kap�
tokmaklar�nda, ah�ap kap�larda, alç� süslemelerinde ve e�yalar�nda defalarca bu temalar�
görmek mümkündür.
Anadolu Selçuklu saraylar�na ait hayvan figürlü kompozisyonlar Orta Asya
hayvan üslubunun özelliklerini gösterir. �nsan figürleri ise bilhassa Alaaddin Saray�
kompozisyonlar�nda Uygur özelli�i ta��r. Selçuklu saray çinilerindeki insan figürleri,
tak�, e�ya, giysi figürünün genel duru�u bak�m�ndan Göktürk Ça�� balballar�n�
hat�rlatmaktad�r.
Bununla birlikte, figürlü çini kompozisyonlar; seçilen konu ne olursa olsun,
evrensel olan tasar�m elamanlar�n�n, tasar�m ilkelerine göre, yakla��k bin y�l öncesinde
de Türk sanatç�lar taraf�ndan ne kadar ileri bir seviyede kullan�ld���n�n birer
göstergesidir. Tüm kompozisyonlarda plastik aç�dan en önemli özellik ise, ritm
duygusunun her zaman ön planda tutulmu� kullan�lan sanat elamanlar�ndan yaln�z
birinin de�il, tümünün ifadesinde ritm ilkesi esas al�nm�� olmas�d�r (Y�lmaz, 1999:493).
50
Anadolu Selçuklular, döneminde yap�lan figürlü çini kompozisyonlar� da
plastik unsurlar�n Türk sanatç�lar taraf�ndan ne kadar ustal�kla kullan�ld���n�n birer
delilidir. Bütün kompozisyonlarda ritm duygusu ön planda tutulmu�tur.
6.3.ANADOLU SELÇUKLU Ç�N�LER�NDEK� F�GÜRLER�N
KULLANILDI�I D��ER SANAT ALANLARI VE KAR�ILA�TIRILMASI
Çini kompozisyonlar�ndaki figürler, Orta Asya stilinden etkilenmi� olan
Selçuklu üslubuyla, Anadolu Selçuklular�n�n ah�ap, metal, ta�, alç� kuma�, ve minyatür
gibi el sanatlar�nda da kar��m�za ç�karlar.
Anadolu Selçuklu Mimarisi figürlü ta� kabartmalar�nda, saray çinilerinden
tan�d���m�z cepheden tasvir edilen ba�da� kurmu� figürlere rastlan�r
(Y�lmaz, 1999:494). Konya Kalesi Kabartmalar�nda elinde bir nesne tutan veya saz
çalan figür ve melek figürü, çift ba�l� kartal görülmektedir. Çift ba�l� kartal kabartmas�
bugün �nce Minare Müzesinde te�hir edilmektedir. Tek ba�l� ku� ve kartallara
Diyarbak�r Kalesi’nde, Divri�i Ulu Camii’nde, Afyon, Tokat, ve Sivas mezar ta�lar�nda
rastlan�r. Divri�i Ulu Camii bat� kap�s�nda, Erzurum Çifte Minareli Medrese portelinde
çift ba�l� kartallar mevcuttur.
Erzurum Yakutiye Medresesi taç kap�s� yan�nda hayat a�ac� ve sa��nda –
solunda kar��l�kl� arslan, üstte de çift ba�l� kartal figürü, ayr�c� Kayseri-Döner Künbet’
te ortada hayat a�ac�, sa��nda solunda kar��l�kl� aslan figürleri ve üstte de çift ba�l�
kartal figürü görülmektedir. Diyarbak�r Ulu Cami Do�u Portal� ile Diyarbak�r iç kale
surlar�nda aslan-bo�a mücadelesi, aslan kabartmalar� ise Orta Asya hayvan üslubuna
uygun vaziyette, sivil mimarinin yan� s�ra medrese,. türbe, hatta mezar ta�lar�nda dahi
kar��l�kl� çift olarak görülmektedir.
Ak�ehir, Ta� Eserler Müzesi’nde, ba�da� kurarak oturan genç figürlü mezar
ta�� (Env.No.12), gergef i�leyen kad�n, (Env.No; 149), kitap okuyan erkek ( Env.No:7)
(Bkz.Katlg.No:76) figürü bulunmaktad�r. Tasvirli mezar ta�lar�nda görülen muhtelif
hayvan figürleri ve hayat a�ac�, ha�ha�, rozet gibi semboller, baz� tarikat dü�ünce
sisteminin manalar ifade etmekte ve bundan dolay� ayr�ca ehemmiyet ta��maktad�r.
Selçuklu yap�lar�nda da örneklerine rastlad���m�z aslan figürü Orta Anadolu mezar
ta�lar�nda yeni bir mana kazanm�� ve Hz.Ali’yi temsil etmi�tir. Bekta�i ve benzeri
51
tekkelerde bulunan yaz� �eklindeki aslan resimleri de ayn� mahiyettedir
(Karama�aral�, 1992:15).
Anadolu Selçuklu ejderleri, Konya Kalesi’nde, Kayseri Sultanhan ve Çank�r�
Darü��ifas� portalinde oldu�u gibi daha çok sivil, az olarak da Kayseri Sultanhan
Mescidi’nde ve Ahlat mezar ta�lar�nda görüldü�ü gibi dini eserlerde çe�itli semboller ve
kompozisyonlarla kar��m�za ç�kar. Ejder figürlerinin tüm kompozisyonlarda ba� biçimi
mü�terektir (Y�lmaz, 1999:494). Kayseri Elba�� mezarl���nda ba� ta�lar�n�n d��
yüzlerinde birer selvi a�ac� üzerinde küçük ku� figürleri ortada yuvarlak bir güne�
sembolü mevcuttur. Yani hayat a�ac�, insan ve kainat sembolleri bir arada kullan�lm��t�r
(Karama�aral�, 1992:16). Mevlevi mezar ta�lar�nda güne�in taç k�sm�nda yani ba�l�kta
yer almas� tanr�sal gücü ifade etmektedir. Tunceli bölgesi alevi mezar ta�lar�nda ise
güne� Hz.Ali’yi sembolize etmektedir (Bak�rc�, 2006: 107). Afyon mezar ta�lar�
üzerinde i�lenen tasvirlerinin konular� ve üzerlerinde yer alan figürlerin çe�itli
bak�m�ndan hususiyet arz ederler. Bunlar�n üzerinde av ve mücadele sahneleri, geyik,
aslan ve tav�an tasvirleri ile ejder-rozet y�lan-ku� motifleri, çift tavus ku�u ve sfenks
tasvirleri görülür (Karama�aral�, 1992:7). Siren figürleri, Ni�de Hüdavent Hatun
Türbesi’nde görülmektedir. Afyon Müzesi mezar ta�lar�nda da hayvan mücadele
sahnelerini yans�tan kabartmalar görülür. Diyarbak�r D�� Kalesinde at, tav�an, da�
keçisi, hayvan kabartmas�, kartal, tav�an, mücadelesi yapan figürler mevcuttur.
Önemli örnekleri Berlin �slam Sanat� Müzesi ile �stanbul Türk ve �slam
Eserleri Müzesinde bulunan kabartmal� alç� kenar bordür parçalar� özel bir grup
meydana getirmekte, üzerlerinde çe�itli figürlerin tasvir edildi�i görülmektedir.
Bunlarda bitkisel arabesklerle olu�an fon üzerine birbirini kovalayan tav�an, tilki, geyik,
kurt gibi hayvanlar son derece canl� etki b�rakan bir tarzda i�lenmi�tir. Kaçan
hayvanlar�n kovalayanlara do�ru ba��n� geri çevirmesi gibi ayr�nt�lar, canl�l�k ve hareket
etkisini daha güçlendirmektedir
Bu alç� kabartmalar�n bir bölümünde ise, çift ba�l� kartal, siren, çift ejder, tavus
ku�u, aslan gibi koruyucu gücü simgeleyen hayvan ve fantastik yarat�k tasvirleriyle
birlikte madalyonlar içinde elinde kadeh tutan ba�da� kurup oturmu�, kaftanl� figürler,
ellerinde bal�k tutan, ayakta duran insanlar i�lenmi�tir. Bunlar�n kimi saray ileri
52
gelenlerini tasvir etmekte kimi de astrolojik konulu sahneleri canland�rmaktad�r
(Ar�k, 2000:38).
Anadolu Selçuklu maden sanat�nda ise, kandil, buhurdan tas, �amdan, havan,
ayna, kap� tokmaklar�, (Bkz.Katlg.No:75) kemer tokalar� gibi çe�itli tekniklerle yap�lm��
kullan�m e�yalar�nda görülen tipik motifler, çift ba�l� kartal, aslan, sfenk, grifon, harpi,
ejder, tavus ve gezegen –burç sembolleridir. Özellikle buhurdan ve tunç plakalar
üzerinde atl� avc�lar, ba�da� kurmu� elinde kadeh tutan figürler hayvan mücadeleleri
gibi saray çinilerinde de görülen konular i�lenmi�tir (Y�lmaz, 1999:495).
Ah�ap sanat�nda ise Ak�ehir Kileci Mescidi örne�iyle görüldü�ü gibi Yap�n�n
i�lemeli Ah�ap giri� kap� kanatlar�, K�z�lca mescidinin kap�s�nda oldu�u gibi daha sonra
yap�lm�� olmal�d�r. �çerde döneme ait bitkisel ve figürlü ah�ap üzerine düz sat�hl� derin
oyma tekni�i ile i�lenmi� dolap kapaklar�, ba�ka bir Selçuklu mescidinde
görülmemektedir. Bu çift ba�l� figürler Kubad Abad Saray� çinileriyle mukayese
edilebilir (Samur, 1996:42). Ankara Hac�hasan Cami kap�s�nda simetrik aslanlar
Selçuklu üslubuyla uyumludur. Mevlana müzesinde bulunan rahlenin üzerinde çift
ba�l� kartal mevcuttur.
Minyatür eserlerinden Konya da XII. asr�n ilk yar�s�nda resimlendi�i dü�ünülen
Varka ve Gül�ah minyatürlerinde, kökü Uygur resmine uzanan tipler, örgülü saçlar�,
renkli kaftanlar�yla oldukça hareketli canland�r�lm��lard�r (Y�lmaz, 1999:496). Varka ve
Gül�ah minyatürlerini Selçuklu devrini saray hayat�n�, göçebe çad�r ya�ant�s�n�, gelenek
ve göreneklerini yans�tan birer belge olarak da dü�ünmek mümkündür (Elmas, 2000:8).
Anadolu Selçuklular� kendi sanatlar�n� çinide, mimari süslemede, el
sanatlar�n�n bütün dallar�nda ortaya koymu�lard�r. Bunlar�n dilleri de ayn�d�r.
53
VII. BÖLÜM
7. ANADOLU SELÇUKLU DÖNEM� Ç�N�LER�NDEK� F�GÜRLER�N
RES�M E��T�M�NE KATKISI
Bu e�itim, dört sanat alan�nda temel bilgi ve davran��� kapsar. Bunlar
uygulamal� çal��malar, sanat tarihi, estetik ve ele�tiridir.
7.1.SANAT E��T�M�N�N GENEL AMAÇLARI
7.1.1. Estetik E�itim: Sanat�n genel anlamda do�as�, i�levleri ve hedefi,
sanatç�n�n kim oldu�u, sanat�n kökeni ve de�erleri konular�nda bilgi ve ara�t�rmalar�
içerir (Stokrocki, K�r��o�lu, 1996:4).
7.1.2. Sanat Tarihi: Bir ki�inin kültürel etkinlikleri ile ilgili ve dünyan�n
kültürel miras� hakk�nda bilgi toplama ve ara�t�rma yapma e�itimidir. Ö�rencilerin
de�erlendirme, anlama ve kar��t görü�leri tolere etme yeteneklerini geli�tirir. Sanat
tarihi bir sanatç�n�n eserle ili�kili öteki bilgilerinin incelenmesidir.
7.1.3. Sanat Ele�tirisi: Tan�mlamalar, çözümlemeler, yorumlar ve ö�rencileri
bilgiye dayal� dü�ünceler üretmeye yönlendirmektir. Sanat ele�tirmeni bir sanat eserine
nas�l bakmam�z gerekti�i konusunda önerilerde bulunur ve bir eseri daha yak�ndan ve
daha geni� aç�dan görmemize yard�mc� olur.
7.1.4.Uygulamal� Çal��malar: Uygulamal� çal��malarda gerekli becerinin
kazand�r�lmas� bu konuda kendilerine güvenin geli�tirilmesi okullarda uygulanabilen
de�i�ik estetik kuramlar�n tart���lmas� ve esteti�in bir disiplin olarak tan�t�lmas�d�r .Orta
Asya’ dan ba�lay�p Anadolu’ya uzanan figürler ta�, çini ve dokumalarda Türk
Kültürünün günümüze ula�mas�nda katk� sa�lam��t�r. Böylesi bir geçmi�e ve geleneksel
öze sahip bir sanat etkinli�ine Dünyada az rastlan�r. Bu nedenle sanat e�itimi, aç�s�ndan
bu zengin ve yayg�n geleneksel kaynak e�itici için kaç�n�lmamas� gereken bir imkand�r.
Bu itici güç, bir ça�da�l�k anlay��� içinde, ilkokuldan ba�layarak klasik orta ö�retimde
devam eder. Meslek e�itiminde üst düzeylere ula�mada yeni ve özgün biçim
aray��lar�n�n temeli olabilir. Meslek olarak seçmese bile, her ayd�n�n bu geleneksel
sanat dallar� üzerinde az, ya da çok ama sa�lam bir bilgi ve deneyim sahibi olmas�
gereklidir (Göncü, 2005:99).
54
Uygulamal� çal��malar e�itimi yeni bir e�itim alan� de�ildir, ancak
ö�rencilerin, sanatsal beceriler, problem-çözme yakla��mlar� ve anlaml� ifadeleri için
tasar� yeteneklere konusunda bilgi ve ara�t�rmalar�n� geli�tirmelerine yard�mc� olunmas�
aç�s�ndan çok önemlidir. Uygulamal� çal��malar Nitelikli sorun nas�l çözülür, Bu
dikkatle nas�l yap�l�r ve iyi tasar�m nas�l yap�l�r? sorular�n� sorar ve ara�t�r�r
(Stokrocki,K�r��o�lu, 1996:4)
Anadolu Selçuklu figürleri üslup olarak Türk Sanat�nda da etkisini gösteren
hayvan üslubu denen göçebe sanat�n�n uzant�lar�, tema ve ikonografi bak�m�ndan bu
çinilerin kökeninde yer tutar. Hun ça��ndan itibaren temel özelli�i üslupla�t�rma olan bu
tarz özellikle hayvanlar dünyas�n� ele al�p do�al görüntüleri de�i�ik bir yorumla yeni
biçim kal�plar�na dökmü�tür. Kartal, bo�a, aslan, kurt, pars, da� keçisi, geyik göçebe
topluluklar�n tüm e�yalar�n�n bezemelerinde kar��m�za ç�kar (Ar�k, 2000:76).
Yayg�n e�itim veren halk e�itimi merkezleri, belediyeye ait meslek edindirme
kurslar� vb.sanat e�itimi faaliyetlerinde de toplum, nitelikli bir sanat birikimine sahip
olabilir. Nitelikli ve ça�da� sanat birikiminin olu�mas� için ise, Türk milletinin sanat
tarihi birikiminden azami derecede faydan�lmal�d�r. Bu kapsamda Selçuklu
Belediyesinin açm�� oldu�u çini kursunda çift ba�l� kartal motifi ve di�er motiflerden
yararlan�lmaktad�r. Bu kurslarda verilecek sanat e�itiminde dikkat edilmesi gereken
nokta ise, geleneksel sanatlar�n yozla�mas�na imkan vermeyecek bir yol izlemektir
(Göncü, 2005:101).
Yayg�n e�itimin toplum e�itimindeki önemi de�erlendirilirken, as�l e�itimin
öteki aya��n� te�kil eden örgün e�itimin önemi unutulmamal�d�r.
Anadolu Selçuklu Dönemi geometrik geçmeli motifleri her türlü sanat e�itimi
a�amas�nda zengin bir kaynak olma özelli�i göstermektedir. Örne�in; �lkö�retim 5,6
s�n�f resim derslerinde “çizgi, doku ve çizgilerle grafiksel çal��malar” konular�nda bu
motiflerden yararlan�labilir. Ayr�ca 7,8 nci s�n�f “doku çal��malar�, iki boyutlu
çal��malar, üç boyutlu çal��malar, sanat eserlerinin korunmas�n�n önemi gibi”
konularda Selçuklu motiflerinden azami derecede faydalan�lmal�d�r. Bu dü�ünce, Milli
E�itim Bakanl���’n�n �lkö�retim Kurumlar� Resim-�� Dersi Ö�retim Program� “Genel
Amaçlar” 7 ve 8 nci s�n�f amaçlar�yla da örtü�mektedir (Göncü, 2005:101).
55
�lkö�retim Resim-�� program�n�n “Genel Amaçlar�” k�sm�n�n 17 nci
maddesinde “Tarihi ören yerlerini, an�tlar�, müzeleri, sanat galerileri, atölyelerini ve
tasar�m stüdyolar�n� tan�yarak, kültür ve tabiat varl�klar�na sahip ç�kabilme” amac�ndan
bahsedilmektedir. 7 nci s�n�flar�n özel amaçlar�ndan 26 nc� maddesinde de yine, “tarihi
eserleri, an�tlar�, müzeleri, galerileri, sanatç� ve tasar�mc� atölyelerini tan�yarak sanat
eserlerini koruyabilme” yine 8 nci s�n�flar�n özel amaçlar bölümündeki 20 nci madde de
“Müzeleri, ören yerlerini, sanat galerilerini, ve atölyeleri, tasar�mc� stüdyolar�, mimarl�k
bürolar�, zanaatç� i�liklerini gezerek inceleme al��kanl��� kazanabilme” yine 7 nci
s�n�flar�n özel amaçlar k�sm�n�n 3 ncü maddesinde “Çevre ili ilgili gözlemlerini ve
tepkilerini taslak defterine biçimsel anlat�m ö�eleri aktarabilme ayr�ca 24 ncü madde
de” Geleneksel Tasar�m örnekleriyle uygulamal� çal��malarda tasar�m elamanlar� ve
ilkelerini ö�reterek, tamamlayarak ve ilgili ara�t�rma yaparak bilgi edinebilme’ den
bahsedilmektedir. Av konusu vermenin amac� ara�t�rarak ö�rencilerde bir temel bilgi ve
söz da�arc��� geli�tirmektedir. Bu elamanlar ve ilkeler dört disiplini ö�renmek için
temeldir. Sanat elemanlar� ve ilkeleri, problem çözümlerinde anlaml� kullan�ma katk�da
bulunan güçlü kavramlard�r. Tek ba�lar�na ö�retildi�inde amaçs�zd�rlar.
Anadolu Selçuklu çinilerinde av konusu çok i�lenmi�tir. Resim derslerinde
Konya Selçuklu Merkez Büyük Bayram �lkö�retim Okulu 4-A-B-C s�n�flar�nda av
konusu anlat�larak ö�renciler taraf�ndan derste çal���lmas�n� istedim. Ö�renciler av
konusunu zevkle dinlediler.
Çal��maya ba�lad�lar. Önce desenleri çizdiler. Arkas�ndan ellerindeki mevcut
boyalar� ile boyad�lar. Baz�lar� ellerindeki renkli kuru boyalar� ile çal��t�lar.Dersin
bitimine be� dakika kala resimlerini tahtalar�n önüne koyarak hep beraber ele�tirdik. 23
çal��may� tezimdeki katalogun sonuna koymay� uygun gördüm.
56
VIII. BÖLÜM
SONUÇ
Türk sanat�nda önemli bir yeri olan Anadolu Selçuklu saray� ve kö�klerine ait
figürlü çini kompozisyonlar�n� Resim Sanat� aç�s�ndan-Sanat ele�tirisi yöntemiyle
inceledik.
Bu ara�t�rma sonucu, gördük ki hangi konu olursa olsun , evrensel olan tasar�m
elamanlar�n�n (Çizgi, Biçim, Renk, Leke, Doku, Mekan), tasar�m ilkelerine
(Denge,Vurgu, Ahenk, De�i�iklik, Derecelenme, Hareket ve Ritm, Oran) göre yüzy�llar
öncesinde de Türk sanatç�lar� taraf�ndan kullan�ld���n�n birer örne�idir. Kompozisyonlar
da plastik aç�s�ndan inceledi�imizde ritm duygusunun ön planda tutuldu�u göze
çarpmaktad�r. Ayr�ca kullan�lan sanat elamanlar�ndan yaln�z birinin de�il tümünün
ifadesinde ritm ilkesinin esas al�nm�� olmas�d�r. Selçuklu çini sanat�nda görülen figürler
ald�klar� etkiye ra�men kendilerine has bir üslup yaratm��lard�r. Figür zenginli�i ve renk
ahengi çe�itli s�r alt� ve s�r üstü teknikleri ile birle�erek Selçuklu saraylar�n�n figürlü çini
süslemelerinin üstünlü�ünü aç�klar. Figürler gayet güzel stilizasyon yöntemine göre
çal���lm��t�r.
Anadolu Selçuklu Saraylar�na ait figürlü kompozisyonlar hakk�nda denilebilir
ki, hayvan figürlerinin ve mitolojik yarat�klar�n ele al�nd��� kompozisyonlar, konu ve
konuyu ortaya koyan bilgi objeleri aç�s�ndan, a��rl�kl� olarak Orta Asya Hayvan üslubu
özelliklerini ta��rlar. �nsan figürleri ise çehre hatlar� bak�m�ndan Uygurlu olmakla
birlikte bu durum özellikle Alaaddin Saray� kompozisyonlar� için geçerlidir. Kubad
Abad yüzlerinin çok farkl� karakteriyle portre özelli�i ta��d���n� dü�ünüyoruz. Selçuklu
saray çinilerindeki insan figürleri, e�ya, tak�, giysi ve figürün genel durumu bak�m�ndan
ise Göktürk ça�� balballar�na yakla�an bir anlat�m içindedir.
Selçuklu ressamlar� figürleri zaman�nda gerçek dünyalar�ndan al�p saray�n
masal dünyas�na sokmu� ve onlar�n sayesinde bölgenin kurtlar�, tilkileri, tav�anlar�,
keçileri, yaban e�e�ini, yabani at� gibi sakinlerini seyrediyoruz.
Saraylardaki çiniler dünyaya ba�l�, zengin figürlü, ne�eli ve feraht�r. Figürlü
çiniler sadece Selçuklu kö�k ve saraylar�nda kullan�lm��t�r. Çe�itli figürlerin hareketli
kompozisyonlar� ile zenginle�mi� olan bu çiniler Selçuklu devri resim sanat�n�n yarat�c�
gücünü ve zengin figür anlay���n� belirten bir kaynakt�r. Ayr�ca Kubad Abad çinilerinde
57
insan tasvirli olanlar�n k�l�k ve k�yafetleri ile Anadolu Selçuklu devri etnografyas� için
önemli bir belgedir.
Selçuklu sanatkarlar� mimari an�tlar�n özellikle taç kap�lar�na veya de�i�ik
kö�elerine figürlü plastikleri bu yap�n�n korunmas� için t�ls�m olarak yerle�tirmi�lerdir.
Baz� figürlerin �amanl�k devrine kadar uzand��� ve bir tak�m figürlerin ise eski
on iki hayvanl� Türk Takvimi ile ilgili olduklar� bilinmektedir. Sanatkarlar ald�klar�
i�leri yerine getirirken yüzy�llar boyu devam eden geleneklerden uzakla�mam��lard�r.
Tabiat üstü bir yarat�k olan sfenks Türkler aras�nda da ilk devirlerden beri
ressamlara ve heykel t�ra�lara konu olmu�tur. Bunlar Anadolu’da ya�ayan halk resim
sanat� gelenekleri ile günümüze kadar ula�m��t�r. Bugün Anadolu’da bilhassa
Konya’n�n köylerinde gelinlerin odalar�n� cam alt� resmi olarak süslemektedir.
Ça�da� Türk Resminde de geçmi�imizi bilerek gelece�e uzanmak gerekti�ine
inan�yoruz. Anadolu Selçuklu Saraylar�na ait çini kompozisyonlar� kültür
de�erlerimizin gelecek ku�aklara tan�t�lmas� bak�m�ndan önemli örneklerdendir. Bu
kompozisyonlar plastik aç�dan da ileri bir seviyededir. Sanat�n temel ö�eleri ve tasar�m
ilkelerinin ö�rencilere kavrat�lmas� konusunda Resim- �� ö�retmenleri için önemli bir
kaynak olarak gösterilebilir.Teknolojinin geli�ti�i günümüzde Selçuklu çini
kompozisyonlar� büyültülerek afi�ler veya tablolar �eklinde matbaada veya ba�ka
tekniklerde bas�larak duvarlara as�labilir. Özgün eserler olarak ö�rencilere örnek
gösterilebilinir. Ayr�ca müzelere geziler düzenlenerek okullardaki ö�renciler hem
müzeleri hem de bu özgün çinileri görme f�rsat� yakalayabilirler.
Milli E�itim Bakanl���’n�n �lkö�retim Kurumlar� Resim- �� Dersi Ö�retim
Program�n�n “Genel Amaçlar�” k�sm�n�n 17 nci maddesinde “Tarihi ören yerlerini,
an�tlar�, müzeleri, sanat galerileri, atölyelerini ve tasar�m stüdyolar�n� tan�yarak, kültür
ve tabiat varl�klar�na sahip ç�kabilme amac�ndan bahsedilmektedir. 7 nci s�n�flar�n özel
amaçlar�ndan 26 nci maddesinden de yine” tarihi eserleri, an�tlar�, müzeleri, galerileri,
eserlerini koruyabilme”yine 8 nci s�n�flar�n özel amaçlar bölümündeki 20 nci madde de
“Müzeleri, ören yerlerini, sanat galerilerini, ve atölyeleri, tasar�mc� stüdyolar�, mimarl�k
bürolar�, zanaatç� i�liklerini gezerek inceleme al��kanl��� kazanabilme” yine 7 nci
s�n�flar�n özel amaçlar k�sm�n�n 3 ncü maddesinde “Çevre ile ilgili gözlem anlat�m
ö�eleri aktarabilme ayr�ca 24 ncü maddesi de” Geleneksel Tasar�m örnekleriyle ilgili
58
ara�t�rma yaparak bilgi edinebilme’den bahsedilmektedir. Resim dersinde ders
program�na uygun hemde Anadolu Selçuklu çinilerinde de av konusu çok i�lendi�i için
Resim-�� derslerinde Konya Selçuklu Merkez Büyük Bayram �lkö�retim Okulu 4-
A.B.C s�n�flar�nda av konusunu anlatarak ö�renciler taraf�ndan derste çal��malar
yapt�r�ld�. Ortaya ç�kan sonuçlar önce ö�rencilerimizi sonra da bizleri memnun etti.
Anadolu Selçuklu Seramik çal��malar�ndaki motiflerde yer alan, evrensel
ifadelerin sanatta kullan�m�n� sa�lamaya yönelik faydalar� olmu�tur.
Farkl� ya� dönemlerine ve bireysel farkl�l�klara göre bu tekni�in uygulan��
biçiminin ne olaca�� hakk�nda okuyuculara bilgi verilmi�tir.
Var olan e�itim sisteminin sanata hak etti�i de�eri vermesinin, sanat�n
uygulama biçimi ve verimini destekleyen en önemli unsurlardan biri oldu�u gerçe�iyle
yüzle�memizi sa�lar. Geleneksel motiflerin son yüzy�lda yeniden ke�fedilmesinin
ard�ndan konu, örgün ve yayg�n e�itim kurumlar�n�n da konular� aras�na girmeye
ba�lam��t�r M.E.B.ilkö�retim ve çe�itli Lise resim-i� müfredatlar�ndaki konu
ba�l���m�za yak�n amaçlar�, ö�retmenlere konuyu kullanma imkan� vermektedir.
�lkö�retim resim-i� program�n�n “Genel amaçlar” k�sm�n�n 17. maddesine “Tarihi ören
yerlerini, an�tlar�, müzeleri, sanat galerilerini atölyelerini ve tasar�m stüdyolar�n�
tan�yarak kültür ve tabiat varl�klar�na sahip ç�kabilme, amac�ndan bahsedilmektedir. 7
nci s�n�f amaçlar�nda da” Türk plastik sanatlar� bilgisi, Geleneksel Türk Sanatlar� ve
Tasar�m örnekleri bilgisi amaçlar�ndan söz edilmektedir.
Ça��m�z sanatç�s� bireysel kabiliyetlerini ve özgürlü�ünü kullanarak ve
bireysel iç güdülerine güvenerek ki�isel bir sanat olu�turma çabas� içine girerler. Bu
noktada görsel sanatlarda da yenilikçi üretim biçimleri artarak zenginle�mektedir.
Sonuçta, görsel ve dokunsal elaman olan seramik çal��malar� aray��lar�n de�i�mez
unsurlar� aras�nda yerini alm��t�r.
Ara�t�rmam�z�n ilk boyutundaki çal��malarda yer alan figürlerin aras�ndaki
ba�lant�lar ele al�narak incelenmi�tir. Sanat e�itiminin uygulanma alan� olan Resim i�
derslerinde de bu nedenle alg� ve anlat�m olanaklar� zenginle�mi�tir.
Geli�en toplumdaki bilimsel, sosyolojik, kültürel ve siyasal de�i�imlerden
etkilenen sanat, dolay�s�yla sanat e�itimcileri kavram�, günümüzde ciddi ve bilinçli bir
sorumluluk anlay��� ile sanat e�itimleri taraf�ndan ele al�nmal�d�r. Bireyin, ça��n
59
problemlerini ve de�i�im sürecini kendi içinde gözlemleyip, özümseyerek bilinçli ve
anlaml� bir sanat etkinli�ine yönelmesi aç�s�ndan önemli bir yer tutar. Anadolu Selçuklu
Saraylar�na ait çiniler Türk kültürü içinde, Kültürün bir kolu olan sanat alan�ndaki
yerlerini al�rken yürütülen kaz�lar da yeni eserlerin ç�kaca��n� umuyoruz. Anadolu
Selçuklu Saraylar�n�n yap�lacak kaz�larla gün yüzüne ç�kar�lmas�, ç�kar�lan eserlerin
bilim ve sanat alemine sunulmas� en büyük dile�imizdir.
60
IX.BÖLÜM
KAYNAKÇA
AKAR, A.,C.KESK�NER. (1978), Türk Süsleme Sanatlar�nda Desen ve Motif,
�stanbul: Tercüman Sanat ve Kültür Yay�nlar�.
AKOK, Mahmut. (1969), “Konya’da Alaaddin Kö�kü Selçuk Saray ve
Kö�kleri” Etnografya Dergisi, S.II Ankara: s. 47-73
ARIK, Rüçhan. (2000), Kubad Abad Selçuklu Saray ve Çinileri, �stanbul:
Türkiye �� Bankas� Kültür Yay�nlar�
ASLANAPA, Oktay. (1966), “Antalya Müzesinde Selçuklu Çinileri”, Türk
Kültürü, Ankara: Türk Kültürünü Ara�t�rma Enstitüsü S.19
ASLANAPA, Oktay. (1984) Türk Sanat�, �stanbul: Remzi Kitabevi
ASLANAPA, Oktay. (1993) Türk Sanat� El Kitab�, �stanbul: �nk�lap Kitabevi
ASLANAPA, Oktay. (1999) Türk Sanat�, �stanbul: Remzi Kitabevi
BAKIRCI, Naci. (2006), Mevlevi Mezar Ta�lar�, �stanbul: Rumi Yay�nlar�
BÜYÜK��LEYEN, Zahit. (1977), Sanat ve �� E�itimi Metodu,Ankara: Yayg�n
Yüksekö�retim Kurumu
ÇAYCI, Ahmet. (2002), Anadolu Selçuklu Sanat�’nda Gezegen ve Burç
Tasvirleri, Ankara: T.C.Kültür Bakanl��� Yay�nlar� / 2911
D�YARBEK�RL�, Nejat (1968), “ Diyarbak�r Müzesindeki Tunç Sfenks” Türk
Kültürü S.66, Türk Kültürünü Ara�t�rma Enstitüsü, Ankara: s.367-373
D�YARBEK�RL�, Nejat. (1972), Hun Sanat�, �stanbul: Milli E�itim Bas�mevi
ELMAS, Hüseyin. (2000), Ça�da� Türk Resminde Minyatür Etkileri, Konya: �l
Kültür Müdürlü�ü
ERBERK, Mine. (2002), Çatalhöyük’ten Günümüze Anadolu Motifleri,
Ankara: T.C.Kültür Bakanl��� Yay�nlar� 49
ERDEM�R, Ya�ar. (2001), Karatay Medresesi Çini Eserler Müzesi, Konya:
T.C.Konya Valili�i �l Kültür Müdürlü�ü Yay�nlar� S. 33
61
ERG�NSOY, Ülker. (1978), �slam Maden Sanat�n�n Geli�mesi, �stanbul: Kültür
Bakanl��� Yay�nlar�: 265
ES�N, Emel. (1985), Türk Kültür Tarihi �ç Asya’daki Erken Safhalar, Ankara:
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Kültür Merkezi Türk Kültüründen
Görüntüler Dizisi S.3
GÖKAY, M., N.BOYDA�. (1998b), “�lkö�retim �kinci Basama��nda Sanat
Ele�tirisi ve Önemi”, Selçuk Üniversitesi E�itim Fakültesi VII.Ulusal E�itim Bilimler
Kongresi, Konya: s.415-421
GÖNCÜ, Ali. (2005), Anadolu Selçuklu Dönemi Geometrik Geçmeli Ta�
Süslemelerinde Grafiksel Düzenin Resim Aç�s�ndan �ncelenmesi, (Yay�mlanmam��
Yüksek Lisans Tezi) Konya: Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
KARAMA�ARALI, Beyhan. (1992), “Ahlat Mezar Ta�lar�, Ankara: Kültür
Bakanl��� Yay�nlar� S.1394 Türk Tarih Kurumu Bas�mevi
KOÇER, Mehmet. (1998), “Geçmi�ten Günümüze Türk Çini Sanat�”, Ya�ayan
Konyal� Sanatç�lar ve Eserleri.Konya: Selçuklu Belediyesi Kültür Yay�nlar� S.10,
KONYALI, �brahim Hakk�. (1997), Konya Tarihi, Ankara: Burak Matbaas�
MANDEL, Gabriel. (1978), �slam Sanat�n� Tan�yal�m, �stanbul: �nk�lap
Kitabevi
MÜLAY�M, Selçuk. (1982), Anadolu Türk Mimarisinde Geometrik
Süslemeler, T.C.Kültür Bakanl��� Yay�nlar�
ÖGEL, Semra. (1963), “Bir Türk Saray�n�n Hikayesi”, Türk Kültürü, S.8,
Ankara: Türk Kültürünü Ara�t�rma Enstitüsü,
ÖGEL, Bahaeddin. (1972h), “Türklerde Kartal ve Kartal Armas�”, Türk
Kültürü, Ankara: Türk Kültürünü Ara�t�rma Enstitüsü s.1128-1146
ÖGEL, Bahaeddin. (1972�), Türk Kültür Tarihine Giri�, Ankara: Kültür
Bakanl���, 638 Kültür Eserleri, 46
ÖGEL, Bahaeddin. (1988), �slamiyetten Önce Türk Kültür Tarihi, Ankara:
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, Türk Tarih Kurumu Yay�nlar�, Türk
Tarih Kurumu Bas�mevi
62
ÖGEL, Bahaeddin. (1991e), Türk Kültür Tarihine Giri�, Ankara: Kültür
Bakanl���, 638 Kültür Eserleri, 46
ÖGEL, Bahaeddin. (1991�), Türk Kültür Tarihine Giri�, Ankara: Kültür
Bakanl���, 638 Kültür Eserleri, 46
ÖNDER, Mehmet. (1950), Tarihi Turistik Konya Rehberi, Konya: Yeni
Kitabevi
ÖNDER, Mehmet. (1977), “Selçuklu Devri Kubad Abad Saray� Çini
Süslemeleri”, Kültür ve Sanat, S.5, Ankara: Kültür Bakanl��� Yay�nlar�, s.104-107
ÖNEY, Gönül. (1976), Türk Çini Sanat�, �stanbul: Yap� ve Kredi Yay�nlar�
ÖNEY, G., Ü. ERG�NSOY. (1998), Anadolu Selçuklu Mimari Süslemesi ve
El Sanatlar�, Ankara:Türkiye �� Bankas� Kültür Yay�nlar�
ÖNGE, Y�lmaz. (1966ç), “Ilg�n’da Bulunan Figürlü Bir Çini Parças�”, Türk
Kültürü, Ankara: Türk Kültürünü Ara�t�rma Enstitüsü s.1139-1140
SAMUR, Tahsin. (1996), Ak�ehir’deki Türk Mimari Eserleri, Konya: Altunar�
Ofset
SÖZEN, M., U.TANYEL�. (1999), Sanat Kavram� ve Terimleri Sözlü�ü,
�stanbul: Remzi Kitabevi
STOKROCKI, M., O. KIRI�O�LU. (1996), �lkö�retim Sanat Ö�retimi,
Ankara: YÖK, DÜNYA BANKASI Milli E�itimi Geli�tirme Projesi Hizmet Öncesi
Ö�retmen E�itimi.
STOKROCKI, M., O. KIRI�O�LU. (1996), Ortaö�retim Sanat Ö�retimi,
Ankara: Milli E�itimi Geli�tirme Projesi Hizmet Öncesi Ö�retmen E�itimi.
SÜRÜR, Ayten. (2000), “Geleneksel El Sanatlar�nda Mitolojik �zler”,
Süleyman Demirel Üniversitesi Isparta Türk Dünyas� Kültür ve Sanat Sempozyumu
Bildirileri, s ,27-32
��M��R, Zekeriya. (1990), Konya Selçuklu Medreseleri Çinilerinde
Kullan�lan Motifler, (Bas�lmam�� Yüksek Lisans Tezi), Konya: Selçuk Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü
63
TURAN, Osman. (1941), On �ki Hayvanl� Türk Takvimi, �stanbul: Cumhuriyet
Matbaas�
YAVUZER, Haluk. (1998), Resimleriyle Çocu�u Tan�ma, �stanbul: Remzi
Kitapevi
YETK�N, �erare. (1972), Anadolu’da Türk Çini Sanat�n�n Geli�mesi, �stanbul:
�stanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yay�nlar�
YILMAZ, Meliha. (1999), Anadolu Selçuklu Saray ve Kö�klerinde Kullan�lan
Figürlü Çinilerin Resim Sanat� Aç�s�ndan �ncelenmesi, (Yay�mlanmam�� Doktora Tezi)
Ankara: Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
64
(R.Ar�k, 2000:32)
Katalog No : 1
Envanter No :
Bulundu�u Yer : Konya Alaaddin K�l�çarslan Kö�kü
Sergilendi�i Yer : Berlin �slam Sanat� Müzesi
Kullan�lan Teknik : Minai
Analiz : Ortada’ ki alt� kö�eli y�ld�zda minai tekni�inde i�lenmi�
saz çalan bir figür pek göz al�c�d�r. Sol diz üzerine oturmu� sa� dizi kalk�k ve üzerine
çalg�s�n� dayam�� olan figürün koyu mavi giyimi s�r alt�na ye�il önlü�ü ve ba�l��� s�r�n
üstüne resmedilmi�tir. Çalg�c�n�n iki yan�ndaki dallarda ye�il ve mavi ve k�rm�z�
çiçekler bulunmaktad�r (Ar�k, 2000:33). Hafif sa�a dönük olan resim cepheden
resmedilmi�tir. Dolgun ve yuvarlak yüzü, çat�k ve yay ka�lar�, badem gözleri k�sa
burnu, burna yak�n minik bir a�z� vard�r.
Kavisli hatlar�n ve yuvarlak motiflerin hakim oldu�u kompozisyonun tam
ortas�nda olan figür dikey hareketi, kollar� ve kuca��ndaki udu ise yatay hareketi
olu�turarak denge sa�lanm��t�r.
Saz Türk Kültür ve geleneklerinin en ba�ta gelen sembollerinden biridir. Saz
tedavi eden, ruhlar� dindiren, iradelerle güç etkisi veren ayn� zamanda toplulukta birlik
yaratan sosyal aletlerdi (Ö�el, 1991:5)
Selçuklu saray hayat�n�n e�lence tarz�n� ve k�yafetini yans�tan kompozisyon o
devir hakk�nda günümüze ���k tutmaktad�r. Venüs gezegeni hemen tüm tasvirlerinde
elinde ut ya da flüt çalan figür olarak kimlik kazanm��t�r (Çayc�, 2002:87). Selçuklu
döneminin k�yafetini ve e�lence hayat�n� yans�tt��� için i�levsel bir kompozisyondur.
65
(R.Ar�k, 2000:33)
Katalog No : 2
Envanter No :
Bulundu�u Yer : Konya Alaaddin ( K�l�çarslan ) Kö�kü
Sergilendi�i Yer : Berlin �slam Sanat� Müzesi
Kullan�lan Teknik : Minai
Analiz : Sekiz kö�eli y�ld�z formlu çininin ortas�nda laleye
benzer bir a�ac�n iki yan�nda ba�da� kurarak oturan iki figür bulunmaktad�r. Figürlerin
yuvarlak yüzleri, badem gözleri ve küçük burun ve a�z�yla Türk tipini yans�t�r. Ba�lar�
hale ile çevrilidir. Hale: Selçuklu figürlü çinilerinde insan figürlerinin ba��n� çeviren
hale ise tamam�yla dini bir anlay��tan uzakt�r.Sadece figürün ba��n� belirtmek için
kullan�lm��t�r (Yetkin, 1972:190). Figürlerin üzerlerinde birer kaftan ve kollar�nda tiraz
bant� vard�r.
Simetrik bir düzenlemedir. Kompozisyonda, dikey hareketler hakimdir.
Figürlerin dairesel yüz konturlar�,ba�lar�n� çevreleyen haleler ve bunlar� merkezde
dengeleyen a�aç gövdesindeki çember, kompozisyona ritm kazand�ran ve birli�i
sa�layan unsurlard�r (Y�lmaz, 1999:62). Figürlerin ba�lar� gövdelerine göre büyük
tutulmu�tur. Çinide Turkuvaz renk hakimdir. Turkuvaz renk gri tonu yüzler, eller ve
sekizgenin kö�elerindeki üçgenlerin içindeki çizgiler aç�k tonu, kaftanlar figürlerin
ba�l�klar� ve kö�e uçlar� koyu tonu olu�turmaktad�r.
Dönemin k�yafetlerini yans�tt���ndan kompozisyon anlat�mc�d�r.
66
(R.Ar�k, 2000:34)
Katalog No : 3 Envanter No : 2927 Bulundu�u Yer : Konya Alaaddin ( II. K�l�çarslan) Kö�kü Sergilendi�i Yer : �stanbul Türk ve �slam Eserleri Müzesi Kullan�lan Teknik : Minai Analiz : Alt� kö�eli y�ld�z parça’ da beyaz zemin üzerine ba�da�
kurarak oturan cepheden görünen kollar�n� yana açm�� bir insan tasviri yer al�r.
Yuvarlak yüzlü, badem gözleri, kiraz dudaklar� küçük a�z�yla Uygurlardan beri ortaya
ç�kan Türk Figür tipini devam ettirmektedir. Lacivert kaftan�n önü aç�kt�r. Kollar�
uzundur. Tiraz bantlar� vard�r. Tiraz: Kollar�nda asalet i�areti (Önder, 1977:106).
Abbasilerden beri �slam Resim Sanat�nda görülmeye ba�lanan Selçuklu ça��ndan
itibaren minyatürlerdeki figürlerde ve giysi kollar�nda hep yer alan ince ve kal�n bantlar�
tarif etmekteydi. Bu i�aretler ancak saraylar�n giysilerinde bulunmaktayd�
(Ar�k,2000:34).
Çini üzerinde bir insan figürü görülmektedir. Simetrik bir kompozisyondur.
Figür, kompozisyonun merkezinde dikey bir hareket olu�turmakla birlikte kollar�n�n ve
bacaklar�n�n birbirlerine z�t yönde meydana getirdi�i, diyagonal hareketler yön dengesi
te�kil ederler. Yüzünde, memnuniyetsizlik ifadesi vard�r. Ba�da� kurmu� olmas�ndan
dolay� sultan yada saray ileri geleni oldu�u anla��lmaktad�r. Ba�l���n�n ve bacaklar�n�n
kavisli hatlar� düzenlemeye ritim kazand�rm��t�r.�nsan figürleri, çal��man�n ve yarat�c�
hakk�n sembolüdür. Dü�ünen ve üreten bu güçlü varl���n betimlemesidir. ve ça�lar
boyu simgesel anlat�m yolu ile günümüze dek gelen bir sembol olmu�tur.
Kompozisyon, Selçuklu dönemi k�yafetlerin yans�tt��� için i�levseldir
(Erberk, 2000:60).
Ba�da� kurarak oturan figür duru�u ile saray ileri geleni oldu�u ifade edilebilir.
67
( R.Ar�k, 2000:135)
Katalog No : 4 Envanter No : 1173 Bulundu�u Yer : Bey�ehir Kubad Abad Saray� Sergilendi�i Yer : Konya Karatay Medresesi Müzesi Kullan�lan Teknik : S�ralt� Analiz : Çini üzerinde bir insan figürü ve bitki motifleri
bulunmaktad�r. Cepheden resmedilmi� olan figür kompozisyonun merkezinde yer
al�r.Ba�altak ad� verilen, üç dilimli bir ba�l�k giymi�tir. Her iki kolunda da tiraz bant�
yer al�r.�ki baca��n�n ortas�nda iç içe yerle�tirilmi� iki yuvarlak halinde rozet motifi
bulunmaktad�r.
Figürün gövdesinin sol yar�s�, sol kolu, sa� baca�� kobalt mavi, gövdenin sa�
taraf� ile sol baca�� bitki yapraklar�nda patl�can moru kullan�lm��t�r. Figür ve bitkiler d��
hatlar�n� takip eden bir koyu çizgiyle çerçeve içine al�nm��t�r. Çerçevelerin içleri zemin
rengiyle ayn�d�r. Patl�can moru, kobalt mavi ve çerçeve çizgileri koyu leke turkuvaz
renkleri gri leke, çerçeve içindeki yerlerle zemin aç�k lekedir.
Türk sanat�nda Selçuklu Devri’nin sonuna kadar, önden görülen ba�da�
kurmu� kimse hükümdar veya hükümdar payesinde sembolik bir �ah�st�r. Bu figürler
saray ileri geleni oldu�unun ifadesidir.Nar motifleri bereketi, ebedi hayat� ve cenneti
sembolize eder.
Kompozisyon Sembolik anlaml� nar motifleri nedeni ile anlat�mc�, Selçuklu
k�yafetlerini yans�tmas� ile de i�levseldir.
68
(R.Ar�k, 2000:92)
Katalog No : 5 Envanter No : 1160 Bulundu�u Yer : Bey�ehir Kubad Abad Saray� Sergilendi�i Yer : Konya Karatay Medresesi Müzesi Kullan�lan Teknik : S�ralt� Analiz : Üzerinde iki ku� figürü ve bitkisel elemanlar yer
almaktad�r.Çininin tüm ortas�ndan geçen belli belirsiz vaziyetteki ince, dikey bir çizgi
kompozisyonu e�it iki parçaya bölmü�tür. Ortadaki çizgi olas�l�kla hayat a�ac� vazifesi
görmektedir. A�ac�n kökünden iki yana uzanan dallar üzerine tüneyen ku�lar�n uzun
kuyruklar� bulunmaktad�r. Desenler krem zemin üzerine turkuvaz kobalt mavisi, siyah
yeryer patl�can moru ile boyanm��t�r. Öbür dünyaya yolu simgeleyen hayat a�ac� ve
ta��y�c� ruhlar� ifade eden ku�larla ölü ruhlar�n�n öbür dünyaya geçi�i canland�r�lm��t�r.
Do�um ve ya�amla ilgili motiflerle ya�am�n sonlanmas� ile ilgili anlamlar içermektedir.
Anadolu sembolizminde ku� motifinin ayr�cal�kl� bir yeri vard�r.Onun kadar çe�itlilik
arz eden bir di�er motif yok gibidir. Bayku�, karga gibi ku�lar u�ursuz, güvercin,
bülbül, kumru gibileri ise u�urlu say�l�rlar.Ku� bazen mutluluk, sevinç, sevgi, bazen
ölen ku�unun ruhudur. Ku� kad�n ile özde�le�mi�tir; Ku� kutsald�r, gök tanr�lar�n�n
yönetimindedir.Ku� özlemdir, haber beklentisidir. Kuvvet ve kudreti
simgeler.(Erbek,2002:190). Dünyay� yaratan ya da yarat�lmas�n� imkan sa�lanan
canl�lar gözüyle bak�lm�� ve bu hayvanlar�n kutsall��� göz önüne al�nm��t�r.Ku� figürleri
ruhlar� öte dünyaya götüren gökle yer aras�nda arac�l�k yapan kutsal hayvanlar olarak
kabul edilmi�tir. Simetrik bir kompozisyondur.
69
(R.Ar�k, 2000:111)
Katalog No : 6 Envanter No : 1152 Bulundu�u Yer : Bey�ehir Kubad Abad Saray� Sergilendi�i Yer : Konya Karatay Medresesi Müzesi Kullan�lan Teknik : S�ralt� Analiz : Tasvir edilmi� ay� iri vücutlu dört ayakl�d�r. Çevresi bitki
motifleri ile süslenmi�tir. Figürün vücudu de�i�iklik yaratma ve alternatif renk düzeni
ile ritm sa�lamak amac�yla bölümlere ayr�lm��t�r. Bu figürde iyilik kötülü�ü, ayd�nl���n
karanl��a üstün geldi�i canland�r�lm��t�r. Bu figürün çevresindeki bitki dallar�n�n
uçlar�nda nar motifi göze çarpmaktad�r. Ay� figürünün sa� arka aya��, s�rt�,
boynu patl�can moru, di�er k�s�mlar kobalt mavidir. Taramalar nar motifi haki ye�ildir.
Zemin ise kremdir. Figür ile nar koyu leke de�erindedir. Bitki dal�ndan ba��ms�z
vaziyette yer, yer ayn� tür yaprak motifleri görülmektedir. Bu nar motifleri Anadolu
i�lerinde kullan�lan en ilginç bereket sembollerinden biridir. Nar ayn� zaman da say�s�z
dölden olu�maktad�r. Fakat bu k�rm�z� ve yak�c� tohumlar her �eyden önce, ate�in
k�v�lc�mlar�n� sembolize etmektedir.
Çünkü, ate�in yeryüzüne dönü�ü yeniden do�um ve dolayl� olarak da bereket
anlam�na gelmektedir. U�ur ve bereket simgesi kullan�lmas�n�n amac� sonsuz mutluluk
dile�ini ifade etmektedir. Türklerde ay� önceleri orman�n en güçlü ve korkulu bir
hayvan� oldu�u için kabullenmi� ve sayg� duyulmu�tur. Fakat �slamiyet ten sonra ise
yerini hantal, aptal daha çok dü�üncesiz bir hayvan olarak say�lm�� ve sayg�nl���n�
yitirmi�tir. Selçuklu av hayat�nda yerinin almas�n�n sebebi ise ay�n�n etraf�na verdi�i
zararlar� ve tehlikeyi yok etmektir.
70
(R.Ar�k, 2000:98 )
Katalog No : 7
Envanter No : 1090
Bulundu�u Yer : Bey�ehir Kubad Abad Saray�
Sergilendi�i Yer : Konya Karatay Medresesi Müzesi
Kullan�lan Teknik : S�ralt�
Analiz : Tavus ku�u oldu�unu söyleyebilece�imiz bu figür
geriye do�ru uzanarak gö�süyle mahur bir ifadeye sahiptir. Kompozisyon, figürün zarif
boyun k�vr�m�, kanatlar� meydana getiren çizginin plastik güzelli�ini gözler önüne seren
kanat biçimleri ve bunlar� ahenkli bir �ekilde destekleyen k�vr�ml� dal motifleri ile
plastik aç�dan ileri bir seviyededir.Tavus ku�u u�urlu bir ku� olarak ifade edilmektedir.
Bu ku� bazen mutluluk, bazen sevinç, bazen sevgi, bazen de ölen ku�un ruhudur. Bu
ku� kutsald�r. Ku� özlemdir, haber beklentisidir. Kuvvet ve kudreti simgeler. Bu figür
ruhlar� öte dünyaya götüren, gök ile yer aras�nda arac�l�k yapan kutsal bir hayvan olarak
kabul edilmektedir.Cennet sembolü olan tavus ku�u, saray� cennetten bir kö�e olarak
belirler (Y�lmaz, 1999:256). Figürün genelinde kobalt mavisi, kanad�nda bitkisel
motiflerde ve ayaklar�nda ise haki ye�ili, zeminde, gövdedeki beneklerde, figürün
kuyru�unda ise beyaz kullan�lm��t�r.
Zemini doldurmak amac�yla yap�lan bitkisel motifler figürün ba��, boynu ve
gövdesindeki zarif çizgilerle paralellik arz etmekte ve göze ho� gelen bir uyum ve ahenk
içinde görülmektedir. Tavus ku�unun sembolik anlat�mlar� nedeni ile anlat�mc� bir
kompozisyondur.
71
Katalog No : 8
Envanter No : 1269
Bulundu�u Yer : Bey�ehir Kubad Abad Saray�
Sergilendi�i Yer : Konya Karatay Medresesi Müzesi
Kullan�lan Teknik : S�ralt�
Analiz : Sekiz kö�eli y�ld�z formlu çini üzerinde sola do�ru dolu
dizgin ko�an at figürü ve bo�luklarda ise dal ve yaprak motifleri yer almaktad�r. Figürü,
zemin motiflerinden kal�n beyaz çerçeve içine al�narak ayr� tutulmu�tur. Figürde dal, ve
motiflerde kavisli hat kullan�larak uyum ve ahenk olu�turulmu�tur. Kompozisyonun
kavis olmayan çizgisi ise kenar�ndaki ince ve kal�n çizgilerde olu�an dört kontur
çizgisidir. Dikkati çeken ise at�n kafas� vücuduna göre büyük, ön bacaklar� ise
incedir.Zeminin dal ve bitki motifleri aras�nda dolu dizgin ko�an at�n tabiatta ne kadar
rahat, verimli, özgür ve olmas� gereken yerin tabiat oldu�unu anlatm��t�r.
Ön sol baca��, arka sa� baca��, kuyru�u ve yeleleri kahverengi, di�er yerleri
kobalt mavisidir. Ayr�ca çinini kal�n olan orta konturunda kobalt mavisi kenarlara
ta��narak yaln�z kalmam�� ve dengelenmi�tir.
Tek at motifi hakimiyet ve hükümranl�k fikriyle ilgilidir. Bo�luk doldurmak
amac�yla yap�lan bitkisel motifler ise tabiat� ifade eder. Kompozisyon, at�n sembolik
anlam� nedeniyle anlat�mc�d�r (Y�lmaz, 1999:203).
72
( R.Ar�k, 2000:103)
Katalog No : 9
Envanter No : 1164
Bulundu�u Yer : Bey�ehir Kubad Abad Saray�
Sergilendi�i i Yer : Konya Karatay Medresesi Müzesi
Kullan�lan Teknik : S�ralt�
Analiz : Çini üzerinde ba�� sola dönük etraf� stilize edilmi� bitki
ve nar motifleri ile donanm�� bir ördek motifi gözlemlenmektedir. Sanatç�n�n gözlem
gücünün yans�tan, do�aya ba�l�, gerçekçi say�lacak özellikler gösteren bir üslupla
resmedilmi�tir (Ar�k, 2000:103).
Av hayvan� olarak simgelenen ördek motifi Selçuklular zaman�nda saraylarda
s�kça kullan�lm��t�r. E�lence, zaman geçirmede bu figür simgelenmi�tir. Etraf�ndaki nar
motifleri bereketi, bollu�u ifade etmektedir. Figürde boyun ve kanatlarda kobalt mavisi
di�er k�s�mlarda ise patl�can moru ile renklendirilmi�tir. Çevresindeki motifler ise
kompozisyona ritm ve ahenk kazand�rmaktad�r. Dede Korkut destan�nda göllerin süsü
ve sembolü olan ördek ayn� zamanda bir av hayvan�d�r (Y�lmaz, 1999:242).Elamanlara
dekoratif bir karakter kazand�r�lm�� olmas� sebebiyle de biçimcil bir kompozisyondur.
73
Katalog No : 10
Envanter No : 41
Bulundu�u Yer : Kubad Abad Saray�
Sergilendi�i Yer : Konya Karatay Medresesi Müzesi
Kullan�lan Teknik : S�ralt�
Analiz : Çini üzerinde ba�da� kurmu� bir insan figürü yer
almaktad�r. Gerek oturu�u ile gerekse ba��ndaki ba�l�ktan saray ileri gelenlerinden
oldu�u söylenebilir. Kolunda tiraz bant� bulunmaktad�r. Çevresi yukar� do�ru yükselen
bitkiler ile süslenmi�tir. Figürde ki üslup Uygur sanat�ndakine çok yak�nd�r. Ka�lar yay
biçiminde, badem gözlü yüzü ise yuvarlakt�r. Saçlar�n�n uzun olmas� bayan ya da erkek
oldu�unun ifadesi say�lmaz. Çünkü Selçuklularda da erkeklerde saç uzatma gelene�inin
oldu�u bilinmektedir. Figürün kolunda, el yap�s�nda ve ayaklar�nda anatomik
bozukluklar göze çarpmaktad�r. Figürde ve çinide kontur kullan�lm��t�r. Figürün
teninde, elbisenin beneklerinde ve fonda aç�k de�erleri olu�turan beyaz figürün
ba�l���nda çiçeklerde, konturlarda siyah di�er k�s�mlarda kobalt mavi kullan�lm��t�r.
Siyah ve kobalt mavi üzerinde beyaz benekler ve beyaz zemin üzerinde koyu lekeler
aç�k-koyu kontrastlar� olu�turur. K�yafetiyle, beresiyle, Selçuklular döneminde
kullan�lan kuma�lar hakk�nda bilgi vermesinden dolay� anlat�mc� bir kompozisyon
olmas�ndan dolay� anlat�mc� olarak nitelendirilebilir.
74
Katalog No : 11
Envanter No : 1078
Bulundu�u Yer : Bey�ehir Kubad Abad Saray�
Sergilendi�i Yer : Konya Karatay Medresesi Müzesi
Kullan�lan Teknik : S�ratl�
Analiz : Sekiz kö�eli y�ld�z biçimindeki çininin insan ba�l�, kartal
gövdeli bir siren figürü oldu�u anla��lmaktad�r. Kanatlar� aç�k vaziyette cepheden
gösterilen bu figürün ba� k�sm� Uygur tipi özelli�indedir. Gözleri badem, ka�lar� ince,
burun mesafesi uzun, dudaklar minik yüz yuvarlak olarak simgelenmi�tir. Siren figürü
saraylar� kötülüklerden korumak amac�yla yapt�r�lm��t�r. Figürün çevresinde benek
motifleri bulunmaktad�r. Bunlarda kompozisyondaki bo�luk –doluluk dengesini
sa�lamaya yönelik bir ifade tarz�d�r. Siren figürünün bilinen özelliklerinden birisi olarak
ruhlarla olan ba�lant�s� ön plana ç�kmaktad�r ki bunun anlam� ölen kimsenin ruhunu
öbür aleme ta��ma görevidir (Çayc�, 2002:105).
Türklerin Tu�rul ad�n� verdi�i bu efsanevi yarat�k, çaresizlerin imdad�na ko�an
bir haz�r mele�i olarak dü�ünülmü� ve bu s�fat Sultan�n �ahs�n� temsil eden anlamda da
kullan�lm��t�r. Kubad Abad çinilerinde de bu maksatla kullan�lm�� oldu�u dü�ünebilir
(Y�lmaz, 1999:322). Siren ikizler burcunu temsil etmektedir (Çayc�, 2002:105). Bu
kompozisyon anlat�mc� bir tarzdad�r.
75
Katalog No : 12
Envanter No : 1275
Bulundu�u Yer : Bey�ehir Kubad Abad Saray�
Sergilendi�i Yer : Konya Karatay Medresesi Müzesi
Kullan�lan Teknik : S�ralt�
Analiz : Sekiz kö�eli y�ld�z biçimli çinide parçalar�n ço�u
k�r�lm��t�r. Figür yuvarlak yüzlü, badem gözlü, ka�lar� ile gözleri aras�ndaki mesafe
uzun yüzünde benler bulunmaktad�r. �fadesindeki zarifli�i, benleri, tak�lar�ndan ötürü bu
figürün bir kad�na ait oldu�unu söyleyebiliriz. Kollar�nda ve ellerindeki
orant�s�zl�klardan dolay� anatomik yap�s� bozuk oldu�u çok dikkat çekmektedir. Gerek
k�yafeti ile gerekse duru�unda saray ileri geleni oldu�u bellidir. Figür elinde nar
motifine benzer bir obje tutmaktad�r. Nar motifi simgesi bolluk ve bereket olarak ifade
edilmi�tir. Figürün çevresi kal�n bir beyaz konturla çevresindeki bitki bezemelerinden
ayr�lm��t�r. Bu bitki bezemeleri aç�k renkte, zemin ise koyu tonda boyanarak
hareketlilik sa�lanmaya çal���ld��� ifade edilebilirli�ini yans�tan figür kompozisyonu
i�levsel k�lar. Nar motifinin sembolik anlam� nedeni ile de anlat�mc�d�r
(Y�lmaz, 1999:154).
76
Katalog No : 13
Envanter No : 1172
Bulundu�u Yer : Bey�ehir Kubad Abad Saray�
Sergilendi�i Yer : Konya Karatay Medresesi Müzesi
Kullan�lan Teknik : S�ralt�
Analiz : Çini üzerinde zarif yüz hatlar�yla bir kad�na benzeyen
figürün etraf�nda meyveli bitki dallar� vard�r. Kolunda kal�n tiraz band� görülmektedir.
Sa� elinde nar tutan figürün sol elide dizine dayal�d�r. Küçük yuvarlak ve çekik gözleri
yay biçiminde çat�k ka�lar� yuvarlak yüzlüdür. Türk usulü ba�da� kurarak oturan figür
saray ileri gelenlerinden olabilir. Bereketin ve ebedi hayat�n sembolü olan nar motifi ile
ayn� anlama gelen ha�ha� motifidir. Zeminde figürün teninde ve elinde ta��d��� nar
motifinde meyvelerin fonunda elbisenin ön k�sm�n�n konturlar�nda beyaz kullan�lm��t�r.
Figür dik durmakta ve koyu leke de�erlerindedir.
Figürün Türk usulü ba�da� kurup oturmas�ndan, çene alt�na ba�lanan
ba�l���ndan ve kolundaki tiraz band�ndan, uzun saçlar�ndan Selçuklu k�yafet gelene�i
yans�tt���ndan, i�levsel bir kompozisyondur. Nar ve ha�ha� motifleri nedeniyle
kompozisyon anlat�mc�d�r.
77
( R.Ar�k,2000:136)
Katalog No : 14
Envanter No : 1067
Bulundu�u Yer : Bey�ehir Kubad Abad Saray�
Sergilendi�i Yer : Konya Karatay Medresesi Müzesi
Kullan�lan Teknik : S�ralt�
Analiz : Çini üzerinde iki elinde birer bal�k tutan erkek figürü ile
zeminde nar dallar� ve motifleri görülmektedir. Kollar�nda tiraz band� mevcuttur.
Figürün ba�� hafif sa�a dönüktür. Ba�da� kurarak oturan figür simetriktir. Börk ba�l���
önden aç�k ve V yakal� kaftan�, belli ku�akl�d�r. Uzun saçlar� ensesinden omzuna
inmi�tir. �ki yana açt��� ellerinde ba�lar� yukar� olan birer bal�k tutmaktad�r. Bal�klar
diyagonal bir hareket olu�turmu�tur. Kompozisyonun alt�nda bulunan nar motifleri
alttan iki yana aç�larak yukar�ya do�ru kavis çizerek birkaç kola ayr�lmaktad�r. Zemin
beyazd�r. Figürün ellerinde ve yüzünde kobalt mavi, kaftanda ve soldaki bal���n ba��nda
kullan�lm��t�r.Di�er bilgi objelerinde ise kahverengidir. Kahverengi ve kobalt mavi
koyu, beyaz ise aç�k de�erleri yans�tmaktad�r. Kompozisyonda orta de�erlere
rastlan�lmamaktad�r.
Ba�da� kurarak oturan ve elinde bal�k tutan insan figürleri �slam astrolojisinin
temel unsurudur. Bu nedenle astrolojik manada Bal�k burcuna i�aret edebilir. Ba�da�
kurarak oturan insan figürü ve onun elinden ç�kan bal�k figürlerinin yer almas� Bal�k
burcuyla birlikte ad� geçen burcun evi durumundaki Jüpiter gezegenine da gönderme
olmal�d�r (Çayc�, 2002:58). Nar dal� ve motiflerde bereket ifadesidir. Anlat�mc� bir
kompozisyondur. Selçuklu devri etnografyas�n� yans�tt��� için i�levseldir.
78
Katalog No : 15
Envanter No : 1567
Bulundu�u Yer : Bey�ehir Kubad Abad Saray�
Sergilendi�i Yer : Konya Karatay Medresesi Müzesi
Kullan�lan Teknik : S�ralt�
Analiz Çini üzerinde bir da� keçisi ve etraf�nda sarma��k
motifleri bulunmaktad�r. Figür profilden resmedilmi� olup sol tarafa ko�ar vaziyettedir.
Keçinin boynuzu kuyru�una kadar yay çizerek uzanmaktad�r. Figür s �eklinde beyaz bir
zemine yerle�tirilmi�, vücut ve boynuz aras�ndaki üçgen içerisine bir sarma��k motifi
ta��narak zemindeki motiflerle denge sa�lanm��t�r
Figür beyaz zemin üzerine kobalt mavisi ve patl�can moru olmak üzere
kompozisyonun merkezinde yer al�r. Etraf� ise yine ayn� renklerden olu�an sarma��k
motifleri ile süslenerek hem bo�luklar doldurulmu� hem de merkezde bulunan koyu
renkler kenarlara serpi�tirilerek bo� yer kalmam��t�r. Figürün vücut hareketleri o kadar
zay�ft�r ki sanki etraf�nda k�vr�m dall� sarma��k motifleri ile uyumlu bir �ekilde ahenk
olu�turmu�tur. Av hayvanlar�ndan olan da� keçisi, sarma��k motifleri ile bir araya
gelince tabiat� ifade ederler. Selçuklu Saray hayat�n�n önemli geleneklerinden ve
e�lencelerinden olan av konusu yans�t�lm�� oldu�u için i�levsel bir kompozisyon oldu�u
görülmektedir.
79
Katalog No : 16
Envanter No :
Bulundu�u Yer : Bey�ehir Kubad Abad Saray�
Sergilendi�i Yer : Konya Karatay Medresesi Müzesi
Kullan�lan Teknik : S�ralt�
Analiz : Çini üzerinde, insan ba�l��� ve ku� gövdeli bir siren
figürü ve bitkisel bezemeler bulunmaktad�r. Ba�� hale ile çevrili, yuvarlak yüzü, düz ve
ince ka�lar� badem gözlü, burnunun düzgün, a�z�n�n küçük olmas� ve yüzünde ben, taça
benzer ba�l���, güzel bir yüze, nazl� ve ma�rur duru� ifadesi ile bir kad�n ba�� oldu�u
söylenebilir. Gövdesi ise güvercinin yap�s�na benzemektedir. Figürün gövdesinde ve
kanatlarda kobalt mavisi kullan�lm�� ve figürün canl� ve ön plana ç�karm��t�r. Bitkisel
motifler, figürün halesinde, yüzünde, figürün di�er hatlar�nda ve fondaki bütün
objelerde ise kahverengi kullan�lm��t�r. Zemin ise beyazd�r. Kuyruk ve kanat uçlar�nda
kobalt mavisi ile kahverengi aras�nda keskin renk geçi�i göze çarpmaktad�r.
Do�a üstü, t�ls�ml� gücüne inan�lan siren (harpi, simurg)’ler, t�pk� sfenxsler gibi
saray� her türlü kötülükten, dü�man ve hastal�ktan koruyaca��na inan�lan, ayn� zamanda
tarih sembolü olarak kabul edilen yarat�klard�r (Y�lmaz, 1999). Siren figürünün bilinen
özelliklerinden birisi olarak ruhlarla olan ba�lant�s� ön plana ç�kmaktad�r ki bunun
anlam� ölen kimsenin ruhunu öbür aleme ta��ma görevidir. Siren, �kizler burcunu temsil
etmektedir (Çayc�, 2002:105). Sembolik anlam ta��yan siren figürü nedeni ile anlat�mc�
bir kompozisyondur.
80
Katalog No : 17
Envanter No : 1548
Bulundu�u Yer : Bey�ehir Kubad Abad Saray�
Sergilendi�i Yer : Konya Karatay Medresesi Müzesi
Kullan�lan Teknik : S�ralt�
Analiz : Sekiz kö�eli y�ld�z biçimindeki çininin üzerinde sa�
elinde çiçek tutan bir insan figürü ile yar�m palmet ve benek motifi yer almaktad�r. Sa�
dizi yukar� , di�er dizi ise yana yat�k �ekilde oturmaktad�r. Kollar�nda tiraz band� vard�r.
Sol kula��nda küpe görülmektedir. Figürün d�� konturunda beyaz, elbisede ise lacivert
kullan�lm��t�r. Di�er objelerde ise ara ara kahverengiler görülmektedir. Kompozisyonda
orta lekeler görülmemektedir. Koyu de�erlerde lacivert ve kahverengi, aç�k de�erler de
beyaz kullan�lm��t�r. Bu sayede çarp�c� aç�k-koyu kontrastlar meydana gelmi�tir.
Figürün kula��ndaki küpesinden, yanaklardaki benlerden kad�n oldu�u anla��lmaktad�r.
Sa� elinde çiçek ta��yor olmas�, kad�n�n çok kibar olmas�n�n i�aretidir.
Kad�n�n küpesi,benleri, ba�l���, tiraz band�, çar�klar� Selçuklu devri Giyim-
Ku�am ve Süslenme geleneklerine yans�tmas� bak�m�ndan kompozisyonu i�levsel k�lar
(Y�lmaz, 1999:166).
81
( A.Akar, C.Keskiner :1978:51)
Katalog No : 18
Envanter No : 1075
Bulundu�u Yer : Bey�ehir Kubad Abad Saray�
Sergilendi�i Yer : Konya Karatay Medresesi Müzesi
Kullan�lan Teknik : S�ralt�
Analiz : Üzerinde bir insan figürü ve iki adet ayn� tür bitki motifi
yer almaktad�r. Ba�da� kurmu� olan figür cepheden resmedilmi�tir. Yuvarlak bir yüze,
kalk�k olmayan ince ka�lara, badem gözlere sahiptir. Burnu ince, a�z� küçüktür. Meyve
ve rozet biçimleri ile ahenkli olan yuvarlak yüzü, ritmik unsurlar kazand�rm��t�r. Ayak
biçimi, stilizasyona u�ram�� olmas�n�n d���nda tamam�yla ola�an bir biçime ve orana
sahiptir. Türk usulü ba�da� kurmu� olan figür, bir saray ileri geleni olmal�d�r. Dal�n
ucunda yer alan ve nara benzeyen motifin bereketin ve ebedi hayat�n sembolü olan
motiflerle ayn� anlamda kullan�lm�� olmas� muhtemeldir. Kurana göre cennette hurma
ve nar a�açlar� bulunmaktad�r.Selçuklu k�yafetlerinden bir örnek yans�tmas� bak�m�ndan
i�levsel olan kompozisyondur. Nar motifi ve dallar� bereketi ve sonsuzlu�u ifade
eder.
Kompozisyonda nar motifleri bulunmas� dolay�s�yla anlat�mc�, Selçuklu
k�yafetlerini yans�tmas� bak�m�ndan i�levseldir.
82
( Y.Erdemir, 2001:122)
Katalog No : 19
Envanter No : 711
Bulundu�u Yer : Konya Alahaddin Saray�
Sergilendi�i Yer : Konya Karatay Medresesi Müzesi
Kullan�lan Teknik : Minai
Analiz : Alt� kö�eli y�ld�z çini üzerinde, ata binmi� bir süvari
figürü tasvir edilmi�tir. At�n� dört nala ko�turmaktad�r. Süvarinin elbisesi kiremit renkli
“s�f�r yakal�” önü aç�k uzun giysilidir. Kiremit k�rm�z�s�, binicinin elbisesi ile, lacivert
ise at figürüyle geni� birer renk ve leke alan� halinde sunularak ve ustaca bir araya
getirilerek etkileyici bir renk düzeni olu�turulmu�tur. Koyu leke de�eri niteli�indeki
figürler, aç�k renk zemin üzerinde belirgin ve vurgulu k�l�nm��t�r. Böylece aç�k – koyu
kontrastlar�yla de�i�iklik meydana getirilmi�tir. Süvarinin uzun çizmeli ayaklar�nda
biçim ve proporsiyon bozuklu�u dikkat çekmektedir. Gerek süvari, gerekse at figürü
geni� birer renk ve leke alan� meydana getiren silüet görümündedir. At figürünün içinde
konumland��� bir mekan tasviri söz konusu olmad��� için ko�ar pozisyonda
betimlenmesine kar��n bo�lukta as�l� kalm�� gibidir. �lahi bir sembole sahip olan at,
sosyal ve ekonomik aç�dan büyük önem ta��yan bir hayvand�r . Atl� Türklerin,
ailelerinden sonra, ikinci de�erli varl�klar� atlar� idi. Bundan dolay� Türk devletlerinde,
en önemli devlet sembolünün, at perçemleriyle donat�lm�� ve süslenmi� gönderlerin
olmas�, yad�rganmamal�d�r (Ö�el, 1991e: XI). Selçuklu saray mensubundaki insanlar av
ve av hayvanlar�n� resmetmeye büyük önem verdikleri görülmektedir
83
Katalog No : 20 Envanter No : 1069 Bulundu�u Yer : Bey�ehir Kubad Abad Saray� Sergilendi�i Yer : Konya Karatay Medresesi Müzesi Kullan�lan Teknik : S�ralt� Analiz : Sekiz kö�eli y�ld�z biçimli çininin üzerinde insan ba�l�,
kanatl�, aslan gövdeli sfenk ve palmet motifi görülmektedir. Figürün yönü sol tarafa
dönüktür. �nsan ba�� ise geriye bakmaktad�r. Figürün yüzeyindeki noktalardan kad�n
oldu�u anla��lmaktad�r. Kubad Abad çinilerinde y�rt�c� hayvanlar�n gövdesini and�r�rlar,
ayn� tarzda ön ayaklardan birini gö�üs hizas�na çekip kald�rm��, arka ayaklar�ndan biri
ileri ad�m atm�� kuyruk arka ayaklar�n aras�ndan öne k�vr�lm��t�r
(Ar�k, 2000:125). Kanatlar sivri uçla son bulmu�tur. Palmet motifleri ise geneline
da��lm��t�r. Palmetler aras�ndaki benekler noktaya dönmü� gibi görünür. Zemin kirli
beyaz figür ve palmetler, noktalar kobalt mavi sadece figürün ön sa�� ayak, sa� arka
aya��, kanatlar� patl�can morudur. Zemin beyaz aç�k de�erde figürler koyu de�erdedir.
Kuyruk, kanat ve bacaklar ahenkli hareketleriyle kompozisyona ritm
kazand�r�rlar.Tüm elemanlar koyu de�erde olup zemin aç�k de�erdedir. Böylece aç�k-
koyu kontrast�n� olu�tururlar. Haki ye�il ve kobalt mavi ise s�cak bir renk olan patl�can
moruyla s�cak-so�uk kontras� sa�lar. Figürde stilizasyon yöntemi uygulanm��t�r.
Sfenksler, ola�anüstü güçleriyle saray� dü�manlardan kötülük ve hastal�ktan
korumaktad�r (Ar�k, 2000:123). Kompozisyon anlat�mc�d�r.
84
( Y.Erdemir, 2001:126)
Katalog No : 21
Envanter No : 1088
Bulundu�u Yer : Bey�ehir Kubad Abad Saray�
Sergilendi�i Yer : Konya Karatay Medresesi Müzesi
Kullan�lan Teknik : S�ralt�
Analiz : Sekiz kö�eli y�ld�z fonlu çininin üzerinde bir do�an
ku�u figürü görülmektedir. Figürün ba�� sola dönük gövdesi ise cepheden resmedilmi�tir
.Kanatlar� ve ayaklar� iki yana aç�kt�r. Duru�u çift ba�l� kartallar�nki gibidir. Figürün
ba��, gövdesi, kuyru�u ve kanad�n alt k�sm� kobalt mavidir. Di�er kalan k�s�mlar ise
beyaz konturla çerçeve içine al�nm��t�r. Çerçeve d���nda kalan k�s�mlar nokta �eklindeki
beneklerle bo�luk-doluluk dengesi kurulmu�tur. Do�an ku�u figürü stilize edilmi� sivri
kulaklar�, gövdesi damla �eklinde ifade edilmi�tir. Kuyru�u ise yelpaze biçimindedir.
Fonda dört adet rozet mevcuttur.
Zeminde kullan�lan beyaz ile bütün elemanlarda kullan�lan koyu tonlar aç�k-
koyu kontrastlar� olu�turmaktad�r. Sanatç�s�n�n iyi bir gözlem yaparak bu figürün
meydana getirdi�i dile getirilebilir. Figürün k�vr�k gagas�, keskin bak��lar�, iri pençesi
ile do�an ku�unun y�rt�c� özelli�ini göstermektedir. Figürün üzerinde bulunan benekler
tahmini Orta Asya figür dünyas�nda oldu�u koruyucu oldu�una inan�lan meleklerdir.
Kompozisyon anlat�mc�d�r.
85
Katalog No : 22
Envanter No : 1159
Bulundu�u Yer : Bey�ehir Kubad Abad Saray�
Sergilendi�i Yer : Konya Karatay Medresesi Müzesi
Kullan�lan Teknik : S�ralt�
Analiz : Çini üzerinde ba��n� geriye do�ru çevirmi� yönü sola
dönük ko�ar vaziyette dört ayakl� bir hayvand�r. Sekiz kö�eli y�ld�z�n alt kö�esinde
ba�lay�p figürün üstünde üç kola ayr�lan bitki motiflerinin uçunda nar motifi vard�r.
Ayr�ca arka iki aya�� arkas�nda kalan üçgen �eklindeki beyaz bo�lu�a da bir nar motifi
yerle�tirilmi�tir.
Figür beyaz zemin üzerine boynu ve sa� ön aya�� hariç di�er yerler kobalt
mavisidir. Gri lekeleri olu�turan figürün boynu ve ön sa� aya�� ile bitkisel ve nar
motifleri griye yak�n ye�ildir. Hayvan�n vücudundaki kavisli hareketlerle bitkisel
motiflerin dallar� diyagonaldir.
Figürün kulaklar� uzun, karn� içeriye çekik ve kuyru�unun k�sa ve ince olmas�
taz�y� and�rmaktad�r. Nar motifi ve dallar� tabiat� ve bereketi ifade eder. Burada
Selçuklu saray hayat�n�n vazgeçilmezlerinden olan av konusu yans�t�lm��t�r.
86
Katalog No : 23
Envanter No : 1080
Bulundu�u Yer : Konya Kubad Abad Saray�
Sergilendi�i Yer : Konya Karatay Medresesi Müzesi
Kullan�lan Teknik : S�ralt�
Analiz : Sekiz kö�eli bir çininin üzerinde hayat a�ac�n�n iki
yan�nda kar��l�kl� simetrik çift ku� figürü ve nar dallar� yer almaktad�r. A�aç motifi
kompozisyonun ortadan ikiye ay�rm��t�r. Ku�lar�n yönü a�aca dönük fakat uzun ve çift
olan kuyruklar� sola k�vr�kt�r Hayat a�ac�n�n kökünde sa�a ve sola ayr�lan nar dallar�
yay çizerek yukar�ya kadar uzan�r ve uçlar�nda, ortas�nda bu motifler s�kça kar��m�za
ç�kmaktad�r. A�ac�n sa��nda ve solunda birer nar dal� motifide çok dikkati çekmektedir.
Ku�lar�n gölgesindeki yuvarlak konturlarla yay �eklindeki nar dallar� uyumlu bir
biçimde diyagonal olarak ifade edilmi�tir. A�ac�n dik gövdesi ku�lar�n uzun ve dik
kuyru�u sekizgen kö�enin etraf�ndaki kontur çizgileri ise canl�l�k ve hareketlilik
kazand�rm��t�r.
Beyaz zemin üzerindeki figür ve bitkisel motifler patl�can moru kobalt mavisi
ve haki ye�ili kullan�lm��t�r. Hayat a�ac� öbür dünyaya yolculu�u, k�rlang�ca benzeyen
ku� ise bu yolculu�a gerçekle�tirildi�ine inan�lan bir araçt�r. Ku� ve bereketi simgeleyen
nar dallar� belirli bir uyum içerisinde kar��m�za ç�kmaktad�r, daha çok bir k�rlang�ca
benzerler. Sembolik anlamlara sahip bilgi objeleri ile olu�turulmu� olan bu
kompozisyon anlat�mc�d�r.
87
(R.Ar�k, 2000:35)
Katalog No : 24
Envanter No : 603
Bulundu�u Yer : Alaaddin ( K�l�çaslan Kö�kü )
Sergilendi�i Yer : Konya Karatay Medresesi Müzesi
Kullan�lan Teknik : Minai
Analiz : Beyaz zeminli çini üzerinde k�rm�z�, ye�il, pembe tonda
renkler kullan�lm�� etraf� ise siyah konturlarla göz al�c� bir kompozisyon haline
getirilmi�tir. Ata ters binmi� bir süvari figürü kar��m�za ç�kmaktad�r. Çiniden k�r�lan
parçan�n ço�u olmad���ndan süvarinin belden yukar�s�, at�n ise yeleleri ve s�rt k�sm�
görülmektedir. Figürün ba�� hale ile çevrili ve koynunda tiraz band� vard�r. �leri,
uzat�lm�� sol kolunun alt�nda bitkisel bir motif vard�r. At�n görünen k�sm� ve lacivert
süvarinin elbisesi zümrüt ye�ili çininin kenar�ndaki iç konturlar turuncu, d�� konturlar ve
figürün halesi, at�n e�eri kollardaki tiraz band� ise k�rm�z�d�r. At�n ve figürün konturlar�
sar� yelesi ise siyah renktedir.
Kompozisyonun tam ortas�nda dimdik duran ve hatlar�nda sade ve düz çizgiler
kullan�lan süvari figürüne kar��l�k; kavisli tiraz bantlar�, ba��n�n etraf�ndaki halesi ve
bitkisel motiflerdeki yay �eklindeki çizgiler kompozisyonda bir ritim olu�turmu�tur.
88
(R.Ar�k, 2000:93)
Katalog No : 25
Envanter No : 1081
Ait Oldu�u Yer : Bey�ehir Kubad Abad Saray�
Bulundu�u Yer : Konya Karatay Medresesi Müzesi
Kullan�lan Teknik : S�ralt�
Analiz : Sekiz kö�eli y�ld�z formlu çini üzerinde ortada bir a�aç
motifi, a�ac�n iki yan�nda birer ku� figür ve nar dallar� ile ilk bak��ta simetrik bir
kompozisyondur. Uzun ve çift olan kuyruklar� sola k�vr�kt�r. Soldaki ku�un gövdesi
daha büyük bacaklar� ise k�sad�r. A�ac�n gövdesinden sa�a ve sola olmak üzere yay
�eklinde nar dallar� a�ac�n üst bölümüne kadar uzan�rlar. Nar dallar�n�n ba��nda
ortas�nda ve ucunda birer tane nar motifi vard�r. Kompozisyon d�� kal�n kontura paralel
olmak üzere çok az beyaz bir bo�luktan sonra tekrar ince bir kontur çizilmi� bu ince
konturdan ba�layarak zemine küçük bitki motifleri serpi�tirilmi�tir.
Zemin beyaz, ku�lar�n kanatlar�nda ve nar motiflerinde patl�can moru a�ac�n
üçgen �eklindeki gövde k�sm�nda ve ku�lar�n geri kalan k�sm�nda kobalt mavisi
kullan�lm��t�r. Nar dallar�nda ve zemindeki bitki motifleri ise haki ye�ili görülmektedir.
Kenarlar�ndaki kal�n ve ince konturlara içeriden a�ac�n dik duran gövdesi ve figürlerin
kuyru�u ile destek verilmi� aralar�na ise nar �eklindeki nar dallar� ku�lar�n S‘ye
benzeyen vücutlar� yuvarlak ve nar motifleri küçük bitki motifleri serpi�tirilerek hareket
ve canl�l�k kazand�rm��t�r.
89
(R.Ar�k, 2000:139)
Katalog No : 26
Envanter No : 1592
Bulundu�u Yer : Bey�ehir Kubad Abad Saray�
Sergilendi�i Yer : Konya Karatay Medresesi Müzesi
Kullan�lan Teknik : S�ralt�
Analiz : Sekiz kö�eli y�ld�z biçimindeki çini üzerinde sola dönük
ve yürür vaziyette ,elinde nar motifi olan etraf� ise sarma��k motiflerle süslü bir insan
figürü yer almaktad�r. Ba��nda siyah bir ba�l�k saçlar� ise çok uzundur. Belinde kal�n bir
kemer aya��nda ise çizme vard�r. �ki kolunda dirsekten sanki birbirine paralel olarak
bükülmü� sol kolu ise dirse�ine kadar elbisesi s�yr�lm��t�r. Kollar�nda tiraz band� önden
kavu�an ve bir kaftan giymi�tir.
Figürün kaftan�, ba�l���, çizmeleri Selçuklu erkeklerinin k�yafetini ve o
dönemde saç uzatma gelene�ini yans�tmaktad�r. Figürün etraf�nda beyaz çerçeve
b�rak�larak zemini doldurmak amac�yla yap�lan sarma��k motiflerinden ayr� tutulmu�tur.
Figürün ba�l���, saçlar� ve çizmesi siyah elbisesi ve motifler kobalt mavisi, dal, yaprak
ve tüm çizgiler zeytin ye�ilidir. Zemin, figürün yüzü ve elbisesinin kapanma çizgisi ise
beyazd�r.Erken �slam ve resim tarz�nda ayakta duran figürler, hizmetkarlar� ve soylu
olmayan ki�ileri temsil eder (Y�lmaz, 1999:168). Elindeki nar ise bolluk, bereket ve
sonsuzlu�un ifadesidir.
90
(R.Ar�k, 2000:108)
Katalog No : 27
Envanter No : 1331
Bulundu�u Yer : Bey�ehir Kubad Abad Saray�
Sergilendi�i Yer : Konya Karatay Medresesi Müzesi
Kullan�lan Teknik : S�ralt�
Analiz : Sekiz kö�eli y�ld�z biçimindeki çini üzerinde ba�� geriye
dönük, a�z� aç�k ko�ar vaziyette bir köpek figürü görülmektedir. Boynundaki
yuvarlakl�k ise tasmaya benzemektedir. Kar�n k�sm� arkaya do�ru incelmekte, kuyruk
ise uca do�ru kal�nla�maktad�r. Anatomisindeki bozukluk çok fark edilmektedir.
Özellikle kuyruk k�sm� çok göze çarpmaktad�r. Figür, beyaz kal�n bir çerçeve ile
zemindeki motiflerden ayr� tutulmu� koyu renkli figürün ön plana ç�kmas�n� sa�lam��t�r.
Bacak ve kuyruk k�sm� patl�can moru eklem yerleri, tasmas�, gözü beyaz, kalan k�s�mlar
kobalt mavisi zemin ise haki ye�ildir. Zemini süsleyen k�vr�m dallar� ve palmetler de
beyazd�r.
Arslan kral�n gururlu yaln�zl���na kar�� avc�lar�n yard�mc� köpek, yine her
çinide bir tane aslan gibi �i�inerek haber vermek ve emir almak için arkaya, sahibine
bakarken görülüyor (Ar�k, 2000:108). Köpek figürü de av e�lencelerinin vazgeçilmez
unsurlar�ndan birisidir.
91
(R.Ar�k, 2000:109)
Katalog No : 28
Envanter No : 1076
Bulundu�u Yer : Bey�ehir Kubad Abad Saray�
Sergilendi�i Yer : Konya Karatay Medresesii Müzesi
Kullan�lan Teknik : S�rüstü
Analiz : Sekiz kö�eli çininin üzerinde Avc�lar�n yard�mc�s�
köpek, tek ba��na olmakla birlikte, aslan gibi �i�inerek seyirciye de�il, haber vermek
veya emir almak için arkaya sahibine bakarken görülüyor. Ba� geriye dönük, sa� ön
aya�� gö�süne do�ru çekip kald�rm��, sa� arka aya�� öne ad�m atm��, kuyruk arka ayak
aras�nda öne k�vr�lm��t�r (Ar�k, 2000:108).
Zemin bitkisel motiflerle süslenmi�, rengi zeytini ye�ilidir. Zemin sar�mt�rak
köpe�in ba�� ile gövdesi, sol ön aya�� ile arka aya�� ve kuyru�u kobalt mavisi boyun ile
sa� ön ve arka ayaklar� patl�can morudur. Kompozisyonda renk olarak kontrastl�k
hakimdir. Köpe�in ba��n�n geriye do�ru dönü�ü kompozisyonda bir hareket sa�lam��t�r.
D��a vurumcu özelli�inden kompozisyon anlat�mc�d�r.
92
Katalog No : 29
Envanter No : 1084
Bulundu�u Yer : Bey�ehir Kubad Abad Saray�
Sergilendi�i Yer : Konya Karatay Medresesi Müzesi
Kullan�lan Teknik : S�ralt�
Analiz : Sekiz kö�eli y�ld�z fonlu çininin üzerinde, kartal ba�l�
kanatl� ve arslan gövdeli bir figür yer almaktad�r. Çevresi ise palmet ve benek motifleri
ile doldurulmu�tur. Figürün sa� ön aya�� gövdesine do�ru çekiktir. Figürün ba�� geriye
dönüktür. Figürün ba��nda, kanatlar�nda ön ve sa� arka aya��nda patl�can morunun
tonlar� yumu�ak geçi�ler halinde kullan�lm��t�r. Zemin beyaz tonda kullan�lm�� bu
sayede figürün daha çok ön plana ç�kmas� sa�lanm��t�r.
Figür stilize edilmi� ve diyagonal çizgilerle kompozisyon hareketlendirilmi�tir.
Figürün ba� ve kanatlar� kartal, gövdesi ise aslan biçiminde mitolojik bir yarat�k olan
grifondur. Grifon gö�ü temsil eder. Yani �afa��n sökü�ünü, güne�in do�u�unu ifade
eder. Sembolik anlam� nedeni ile anlat�mc� bir kompozisyondur.
93
Katalog No : 30
Envanter No : 1150
Bulundu�u Yer : Bey�ehir Kubad Abad Saray�
Sergilendi�i Yer : Konya Karatay Medresesi Müzesi
Kullan�lan Teknik : Lüster Tekni�i
Analiz : Sekiz kö�eli y�ld�z çininin dört kö�esinin s�rlar� döküktür.
Ortas�nda ko�an keçiye benzeyen hayvan figürü mevcuttur. Figür ayaklar�n�n
hareketinden dolay� ko�ar vaziyettedir. A�z� aç�kt�r. Figürün çevresi çe�itli bitkilerle
süslenmi� bu tarzda kompozisyona hareketlilik kazand�rm��t�r. Kaçarken ha�ha��
çi�nemi� intibas�n� vermektedir. Sanki ha�ha� tarlas�nda kaçar gibidir. Ba�� ile gövdesi
kobalt mavisi boynu ile gövdenin üst arka k�sm� ile sa� arka aya�� patl�can morudur.
Avc�l��a dü�kün olan Selçuklular bu tarz av hayvanlar�n bulundu�u figürlere s�kça
çiniyi uygulam��lard�r. Bu sayede günümüze de o devir hakk�nda bilgiler miras
kalabilmi�tir. Hareketli bir kompozisyondur. Av�ndan kaçar gibi hareket etti�inden
anlat�mc� bir kompozisyondur.
94
(R.Ar�k, 2000:54)
Katalog No : 31
Envanter No : 1166
Bulundu�u Yer : Bey�ehir Kubad Abad Saray�
Sergilendi�i Yer : Konya Karatay Medresesi Müzesi
Kullan�lan Teknik : S�ralt�
Analiz : Sekiz kö�eli y�ld�z biçimindeki kenarlar� tahrip olmu�
çini üzerinde yönü sa�a dönük yürür vaziyette bir tavus ku�u figürü, stilize edilmi� nar
dallar� ve uçlar�nda nar motifi vard�r. Figüre ait bölümlerin büyük bir k�sm�, koyu leke
de�erlerini te�kil eder. Figürün çevresinde sarma��k bitkilere benzeyen motifler
bulunmaktad�r. Bu motifler yeryüzü ile gökyüzü aras�nda köprü vazifesi yapmakta
topraktan ald��� suyun s�cakl���n etkisi ile gökyüzüne ula�t�rmakta bir nevi do�adaki
dengeyi kurmaktad�r. Kuyruk ve gövde lacivert, mangan moru gri-siyah renklerle
boyanm��t�r. Tavus ku�unun ba��ndaki tüyler de vazgeçilmez ö�eleridir. Tavus ku�unun
ba��n�n üstünde bir taç halinde verilmi�tir. Figür deki çizgiler bir bütün ve birbirini
tamamlayan �eklinde verilmi�tir. Bu da kompozisyona bir dinamizmi vermi�tir.
Selçuklu ustalar�n�n çevreyi iyi etüt ettiklerinin güzel örne�idir. Anlat�mc� bir
kompozisyondur.
95
(Y.Erdemir, 2001:131)
Katalog No : 32
Envanter No : 1270
Bulundu�u Yer : Bey�ehir Kubad Abad Saray�
Sergilendi�i Yer : Konya Karatay Medresesi Müzesi.
Kullan�lan Teknik : Lüster
Analiz : Sekiz kö�eli y�ld�z biçiminde sola do�ru kaçan bir
hayvan figürü vard�r. Sa� ön baca�� gövdesine do�ru çekiktir. Kuyru�u k�sa, kulaklar�
uzundur. Figürün çevresi geni� ve kavisli dallarla bo�luk ve doluluk dengesi sa�lanmaya
çal��m��t�r. Çinide ince kontur çizgileri s�kça kullan�lm�� olup zemin beyaz b�rak�larak
daha etkili bir biçimde ifade edilmi�tir. Figürün ve motiflerin rengi kahverengi tondad�r.
Kompozisyonda aç�k ve koyu de�erler bulunmaktad�r. Orta de�erler fazla
görülmemektedir. K�vr�ml� dallar figürün çevresine sararak kompozisyona destek
sa�lam��t�r. Figürün gözünde, tüyünde kullan�lan beyaz ve fonda kullan�lan beyazla
ahenkli bir biçimde birlik sa�lanm��t�r. Kahverengi ile beyaz renkler aç�k-koyu
kontrastlar� olu�turur.
Figürün kulaklar�n�n uzun olmas� bu hayvan�n tav�an olabilece�i akla
gelmektedir. Av konusu i�lendi�inden kompozisyon i�levseldir.
96
Katalog No : 33
Envanter No : 1549
Bulundu�u Yer : Bey�ehir Kubad Abad Saray�
Sergilendi�i Yer : Konya Karatay Medresesi Müzesi
Kullan�lan Teknik : S�ralt�
Analiz : Çini üzeride kal�n beyaz bir çerçeve içerisinde etraf�nda
sarma��k motifleri olan sola dönük bir insan figürü yer almaktad�r. Figürün kafas�ndaki
ba�l�k sahibinin manevi yüceli�ini ve ululu�unu belirten dikine i�aretler ile, bu üçe
bölünmü� ba�l���n�n Uygur metin ve minyatürlerinden ancak sultanlara has ve yaln�z
sultanlar�n giyebildi�i bir ba�l�k oldu�u bilinmektedir.
Kompozisyonda kavisli hatlar hakimdir. Figürün ba�l���ndaki dilimler ve
k�vr�mlar ritm olu�turan bütünlü�ü sa�layan ö�elerdir. Çizgiler k�vrak ve ak�c�d�r.
Portre’ de bir gerçekçilik vard�r. Mehmet Önder, bu figürün Alaaddin Keykubat’ �n
portresi oldu�unu dü�ünmektedir (Y�lmaz, 1999:118).
Sultanlar kendi figürlerini çinilere yapt�rtm�� ve bu simgesel anlat�mlar ça�lar
boyu günümüze dek gelmi�tir. Figür, ba�l���yla kompozisyonu i�levsel k�lmaktad�r.
Figürdeki ba�l�k ancak sultanlar�n kullanabildi�i bir ba�l�k olarak ifade edilebilir.
97
(R.Ar�k, 2000:138)
Katalog No : 34
Envanter No : 1547
Bulundu�u Yer : Bey�ehir Kubad Abad Büyük Saray�
Sergilendi�i Yer : Karatay Medresesi Müzesi
Kullan�lan Teknik : S�ralt�
Analiz : Çini üzerinde kuca��nda hayvan ta��yan yönü sola
dönük etraf� ise nar dallar� ve motifiyle süslenmi� bir insan figürü yer almaktad�r. Figür
kal�n beyaz bir çerçeve içine al�nm�� ve ince bir konturdan sonrada zemin nar dal� ve
motifiyle doldurulmu�tur.Kavisli hatlar�n hakim oldu�u kompozisyonda, elbisenin
kapanma çizgisindeki düz hatlarla dengelenmi�tir. Kompozisyonun merkezinde büyük
koyu bir leke de�eri olarak kar��m�za ç�kan figürün giysisi ve hayvan figürü, bitki ve
nar motifleriyle dengelenir. �nsan figüründe stilizasyon yöntemi kullan�lm�� olmas�na
kar��n, hayvan figürü, siluet halinde olup insan figürüne göre daha realist bir karakter
gösterir. Ayakta tasvir edilmi� olmas� figürün bir hizmetkar oldu�unun ifadesidir.
Hizmetkar�n kuca��nda ta��d��� hayvan bir karaca, ya da da� keçisidir. Bilindi�i gibi
Selçuklular, avc�l��a dü�kündürler. Figürün ta��d��� karaca ya da da� keçisi de bir av
hayvan�d�r. Ta��yan ki�inin bir hizmetkar olmas�, onun, av hayvan� sultana sunmak
üzere götürdü�ü dü�ünülebilir. Kompozisyon, bitki hayvan ve insan figürünün üçlü
bile�imini yans�t�r. Av konusunun sevilmesi, Selçuklularda sevilen bir me�galeyi
yans�tmas�, kompozisyonu i�levsel k�lar.
98
( A.Akar,C.Keskiner,1978:51)
Katalog No : 35
Envanter No : 51
Bulundu�u Yer : Alaaddin Saray�
Sergilendi�i Yer : Konya Karatay Medresesi Müzesi
Kullan�lan Teknik : S�ralt�
Analiz : Üzerinde, cepheden resmedilmi� olan bir insan figürü
görülmektedir. Yuvarlak yüzlü figürün birbirine yak�n, hafif kavisli, uzun ve kal�n
ka�lar�, yüzlerinde ise benleri vard�r. A�z� ve burnu küçük,gözleri çekik ve badem
gözlüdür. Önü kalk�k, börk tipi bir ba�l�k giymi�tir. Sol taraftaki kavisli çizgiden,
ba��n�n her yeri bu ba�l�kla çevrelenmi�tir. Düzenlemenin mevcut k�sm�nda, kavisli
hatlar hakimdir. Kompozisyondaki figürün yüz ifadesinde üzgün bir ifade
görülmektedir. Çevresi bitkisel motiflerle süslenmi� kontur hatlar kullan�lm��t�r.
Kompozisyondaki bitki dallar� usta bir elden ç�km�� oldu�u görülmektedir.
Noktalarlarda bitki motiflerine hareket kazand�r�lm��t�r.
Figürün yüzündeki benler sayesinde de bunun bayan oldu�u anla��lmaktad�r.
Figür gerek k�yafeti, gerek ba�l���yla o dönemdeki bayanlar�n giydikleri hakk�nda
bizlere bilgi vermektedir. Figürün ba�l���n�n ba�l�k türlerinden birini yans�t�yor olmas�
kompozisyona i�levsel bir nitelik kazand�rm��t�r.
99
(R.Ar�k, 2000:116)
Katalog No : 36
Envanter No : 1154
Bulundu�u Yer : Bey�ehir Kubad Abad , Büyük Saray
Sergilendi�i Yer : Konya Karatay Medresesi Müzesi
Kullan�lan Teknik : S�ralt�
Analiz : Sekiz kö�eli y�ld�z�n üst kö�eleri k�r�k ortas�nda deve
figürü bulunmaktad�r. Profilden resmedilmi�, sola dönük, yürür vaziyettedir. Boynuzu,
boynu uzun olan figürün iki hörküçü vard�r. Beyaz bir zemin üzerine, ba�� koyu patl�can
moru olmak üzere kobalt mavisi figür büyük ve koyu leke de�eri halindedir. Zemindeki
bitkisel motifler ise haki ye�ilidir. Kavisli hatlar�n hakim oldu�u figürle, k�vr�ml�
bitkisel bezemeler uyum içindedir.
Figürün kimi yerlerinde renk tonlamalar�na gidilmi�tir. Boyunu S �eklinde
k�vr�ml�d�r. Kompozisyon hareket halindedir. Aç�k koyu de�erler ustal�kla
kullan�lm��t�r. Figür çevrede ya�ayan hayvan� anlatt���ndan kompozisyona i�levsel bir
nitelik kazand�rm��t�r.
100
(R.Ar�k ,2000:138)
Katalog No : 37
Envanter No : 1591
Bulundu�u Yer : Bey�ehir Kubad Abad Saray�
Sergilendi�i Yer : Konya Karatay Medresesi Müzesi
Kullan�lan Teknik : S�ralt�
Analiz : Sekiz kö�eli y�ld�z biçimindeki çini üzerinde kuca��nda
hayvan ta��yan yönü sola dönük bir insan figürü çevresinde ise çelenk gibi çevreleyen
nar dallar� yer almaktad�r. Boynu vücuduna göre kal�n ve uzun, ba�� ise küçük ve oval,
sac� uzun ve örgülüdür. Ba�l��� börk biçiminde elbisesi yakas�z cübbe �eklinde önden
kemerle kavu�makta olup çizmeleri uzun ve bo�azl�d�r. Figürün iki yan�n� çevreleyen
bitki motifleri d��a dönük kavis çizerek yukar�ya do�ru uzanmakta ve her birinin
uçlar�nda birer nar motifi yer almaktad�r. Fonda, figürün teninde, elbisenin kapanma
çizgisinde, hayvan�n ayaklar� ve gözünde beyaz renk s�kça kar��m�za ç�kmaktad�r.
Elbise ve nar motifi ise kobalt mavisidir. Di�er yerlerde zeytin ye�ili ile aç�k-koyu
kontrastlar� meydana getirilmi�tir.
Figürün ayakta olmas� ve kuca��nda hayvan (Karacada� Keçisi olabilir)
ta��mas� ve hizmetkar olmas�n�n i�aretidir. Kompozisyon insan, hayvan, bitki figürünün
üçlü birle�imini yans�t�r. Kompozisyonda erkeklerin saç uzatma gelene�i , kaftan�,
ba�l���, çizmesi sayesinde dönemin k�yafetlerini yans�tt���ndan i�levsel denilebilir.Nar
motifleri ise kompozisyona anlat�mc� bir özellik katm��t�r (Y�lmaz, 1999:170).
101
(Y.Erdemir, 2001:126)
Katalog No : 38
Envanter No : 1143
Bulundu�u Yer : Bey�ehir Kubad Abad Saray�
Sergilendi�i Yer : Konya Karatay Medresesi Müzesi.
Kullan�lan Teknik : S�ralt�
Analiz : Çini üzerinde çift ba�l� bir kartal figürü ile rozet motifleri
yer al�r. Gövde cepheden, biri sa�a di�eri sola dönük olan ba�lar� ise profilden
resmedilmi�tir. Ayaklar ve kanatlar, iki yana aç�k vaziyettedir. Gövdesi damla
biçiminde, kulaklar� sivri ve dik gagalar� sivri ve k�sad�r. Dikey yönleri ve kavisli hatlar�
hakim oldu�u simetrik bir kompozisyondur. Figür, çift ba�l� olu�u, damla �eklindeki
pullu gövdesi, k�vr�ml� kanatlar� ve bir sehpa aya��na and�ran kuyru�uyla, tamamen
hayali bir yarat�kt�r.Rozetler, gezegen tasvirleri; çift ba�l� kartal ise öbür dünyaya,
gezegen dünyas�na götürdü�üne inan�lan yarat�kt�r. Çift ba�l�, kartal�n büyü ile ilgili
fonksiyonlar�n�n iki kat�na ç�kmas�n� temsil eder. Kompozisyonda gövde cepheden
ba�lar, profilden verilmi� olan bu figürün gö�sünde Es-Sultan yaz�l�d�r. Bu figürler tipik
Selçuklu uslupuyla biçimlendirilmi�lerdir. Hükümdarl�k, koruyucu unsur, kudret
kuvvet, ayd�nl�k ve tarih sembolü olarak kullan�lm��t�r. Kartal figürü, Anadolu’ da
kurulmu� bir çok devletin imparatorluk sembolü olmu�tur. Kompozisyonda bir masal
atmosferi yarat�lmaya çal���lm��t�r. Bu masal dünyas�n�n en önemli figürü, saray�n ve
sultan�n simgesi çift ba�l� kartal tüm heybetiyle kar��m�za ç�kmaktad�r.
102
(Y.Erdemir, 2001:130)
Katalog No : 39 Envanter No : 1149 Bulundu�u Yer : Bey�ehir Kubad Abad Saray� Sergilendi�i Yer : Konya Karatay Medresesi Müzesi. Kullan�lan Teknik : S�ralt� Analiz : Çini üzerinde yönü sola dönük ko�ar vaziyette e�ek
figürü ve meyveli nar dallar� yer almaktad�r. Figürün çevresindeki a�aç figürü, cennete
yükselen hayat�n, yeryüzü ve cennet aras�ndaki ileti�imi sa�lar. Kökleri ile topraktan
ald��� suyla, dallar�n�n ve hava alma organ� olan yapraklar� besler. Dallar�n üzerindeki
nar motifi ise bereket sembolünü ifade eder. Fakat bu k�rm�z� ve yak�c� tohumlar her
�eyden önce, ate�in k�v�lc�mlar�n� sembolize eder. Çünkü ate�in yeryüzüne dönü�ü
yeniden do�um ve dolayl� olarak da bereket anlam�na gelmektedir.
Figür, ko�ar vaziyette tasvir edilerek, düzenlemeye hareket etkisi
kazand�rm��t�r. Parmakl�k �eklindeki bölümlemeler, figürün yerle�tirildi�i çerçeve
d���nda kalan bo�luklar� doldurmak amac�yla kullan�lm�� olup, gerekli görülen ölçü
nispetinde b�rak�lan çerçeve dahilindeki bo�luklarla da bo�luk- doluluk dengesi
sa�lanm��t�r. Figür biraz hantal ve i�lenmemi� bir siluet halindedir. E�ek, Anadolu
masallar�nda iyi bir motif olarak görülmemesine kar��n, sanatç� insana yak�n ve yararl�
bir hayvan olmas� nedeni ile ele al�nm�� olmal�d�r. Aç�k olan a�z� ile, an�rmakta oldu�u
izlenimi uyanmaktad�r (Y�lmaz, 1999:208). Dallar�ndan dökülmü� olan yapraklar stilize
biçimler olmalar�na kar��n, natürel bir hareketin ifadesi olup kompozisyona de�i�ik bir
espri kazand�r�lm��t�r. Mekan olu�umu söz konusu de�ildir (Y�lmaz, 1999:208).
103
Katalog No : 40
Envanter No :
Bulundu�u Yer : Bey�ehir Kubad Abad Saray�
Sergilendi�i Yer : Konya Karatay Medresesi Müzesi
Kullan�lan Teknik : S�ralt�
Analiz : �slam sanat�n�n birço�unda kar��m�za ç�kan belli ba�l�
geometrik ö�eler bu duvar çinisinde tüm sadeli�iyle yine kendini göstermektedir. Bu
örnekte iki kare (Sekizgen) bir y�ld�z olu�turacak �ekilde düzenlenmi� ve dört karenin
ortas�ndaki bo�lukta’ da bir haç meydana gelmi�tir. Y�ld�z +Haç motiflerinin her biri
çok zengin bir �ekilde süslemelerle dolduruldu. �slam sanat�n�n duvar ve zemin
süslemelerinde bu ana motif çok s�k tekrarlanm��t�r.Yukar�daki �ekil bu yerle�meyi
göstermek için konmu�tur.
13.y.y.’da Damgan’da yap�lan Y�ld�z + Haç motifli bu duvar çinisi parças�nda
mat beyaz s�r üstüne maden oksitli perdah uygulanm��t�r.Yap�lar�n d�� duvarlar� mozaik
çini ve çini kaplamalar�nda süslenirken baz� evlerin içi de ayn� �ekilde dekore edilirdi
(Mandel, 1978: 45).
104
Katalog No : 41 Envanter No : 1563 Bulundu�u Yer : Bey�ehir Kubad Abad Saray� Sergilendi�i Yer : Konya Karatay Medresesi Müzesi Kullan�lan Teknik : S�ralt� Analiz : Sekiz kö�eli y�ld�z formundaki çininin kare �eklinde
kalacak �ekilde k�r�lm��t�r. Çini üzerinde sol tarafa kanatlar� aç�k yürür �eklinde bir
leylek figürü ile figürün d�� konturlar�n�n çevresi çerçeve �eklinde b�rak�larak kalan
k�s�mlar�nda ise sarma��k motifleri yer alm��t�r. Figürün gagas�, boynu ve bacaklar�
uzundur. Gövde konturlarla belirlenerek üç bölüme ayr�lm��t�r. Kuyruk ucunda da
dilimler mevcuttur. Figür, d�� konturlar�n� mesafeli olarak takip eden bir çerçeve
çizgisinin d���nda kalan k�s�m sarma��k motifleri ile do�rulmu�tur. Çininin üzerine yer
yer damlat�lm�� firuze renkleri görülmektedir. Figürün gagas�, boynu, gövdesi, kuyru�u,
kanatlar� ve sarma��k çiçekleri kobalt mavidir. Di�er k�s�mlar haki ye�ilidir.
Kompozisyonda haki ye�il kobalt mavi ve firuze renklerde olu�an so�uk bir armoni
hakimdir. Zemindeki beyazla aç�k-koyu kontrastlar� olu�turur.
Hz.Mevlana leyle�e “ku�lar�n �eyhi” der ve onun ötü�ünü �öyle manaland�r�r.
“Ku�lar�n �eyhi olan leyle�in dedi�i nedir bilir misin ? Ey yard�m istedi�imiz
ulu Tanr�, ö�ünmek senin içindir, emir senin içindir ve mülk senin içindir” Ku�lar�n
�eyhi olarak addedilmesi leyle�e kutsal bir anlam kazand�r�r (Y�lmaz, 1999:248).
Hareketli bir kompozisyondur. Aç�k-Koyu de�erler iyi planlanm��t�r. Sanatç�n�n gözlem
gücünü yans�tan, do�aya ba�l� gerçekçi say�lacak özellikler gösteren bir üslupla
resmedilmi�tir (Ar�k, 2000:103).
105
(R.Ar�k, 2000:130 )
Katalog No : 42
Envanter No : 2850
Bulundu�u Yer : Bey�ehir Kubad Abad Saray�
Sergilendi�i Yer : Konya Karatay Medresesi Müzesi
Kullan�lan Teknik : S�ralt�
Analiz : Üzerinde, kartal ba�l�, kanatl� ve aslan gövdeli bir grifon
ile palmet ve benek motifleri yer almaktad�r. Kartal ba�l� olan figürün sivri kulaklar�
k�vr�k gagas� vard�r. Grifon y�ld�z çini üzerine i�lenmi�tir. Bu da bitkisel bezeme
üzerine oturtulmu�tur. Gövdenin iki yan�ndan ç�kan kanatlar yükselip yukar�da
kesi�iyor. Uçlar� volütlerle son buluyor. Çininin zemini krem, figürün ba��, kanatlar�,
kuyru�u, sa� ön aya�� patl�can moru, figürün di�er k�s�mlar� kobalt mavi, bitkisel
motifler ise ye�ildir. Figüre kontur çekilmi�tir. Bu grifon oldu�una inan�lan figürün
hazinelerin ve gizli �eylerin bekçisi olarak ifade edilmi�tir. Orta Asya Türklerinin grifon
motifi, kanatl� ve aslan ayakl�d�r. Ejder, hava ve sular�n hakimidir. Geçmi� kültürdeki
insanlar simgesel anlat�m dilini yaz�m dilinden daha ustal�kla konu�mu�lard�r.Üstün
yarat�c�l�klar�n ürettikleri çe�itli el sanatlar�yla hayata geçirmeleri, bu simgesel
anlat�mlar�n as�rlar boyu nesilden nesile aktar�lmas�n� sa�lam��lard�r.
Bu yarat�c�l���n bir parças� olan grifon motifi Anadolu uygarl�klar�nda hal�
kilim dokumalar�nda, minyatür, i�leme, çini, ta�, seramik gibi el sanatlar�nda
kullan�lm��t�r.Ayr�ca bu figürler saray�n ve sultan�n koruyucu unsur, kuvvet, kudret,
tarih sembolü olarak kullan�lm��t�r.
106
Katalog No : 43
Envanter No : 2314
Bulundu�u Yer : Bey�ehir Kubad Abad Saray�
Sergilendi�i Yer : Konya Karatay Medresesi Müzesi
Kullan�lan Teknik : S�ralt�
Analiz : Çini üzerinde dört ayakl� bir hayvan figürü etraf�nda ise
bitki motifleri yer almaktad�r. Profilden resmedilmi� olan kurt figürünün yönü
kompozisyonun sol taraf�na dönük olup ba��n� geriye do�ru çevirmi�tir. Ko�ar
pozisyonda tasvir edilen figürün ön aya�� ileri at�lmak üzere hamle yap�lm��t�r.
Kompozisyonun arka ayaklar� tam ifade edilememektedir. Figürün etraf�nda ise bitkisel
motifler bo� alanlar� doldurmak amac�yla kullan�lm�� olup bo�luk-doluluk dengesi
sa�lanm��t�r. Figür ürkek bir ifadeye sahiptir. Çünkü ba��n� geriye do�ru çevirerek,
adeta kendini kovalayan �eyi kontrol etmekte ve bunu yaparken de bütün gücüyle
kaçt��� görülmektedir. Fonda yer alan bitki motifleri bo�luk doldurucu elamanlar
olmakla birlikte, tabiat� da sembolize ederler. Figürün hareket özellikleri ve ifadesi
büyük bir ustal�kla yap�ld��� görülmektedir. Selçuklu Saray hayat�n�n önemli
e�lencelerinden ve geleneklerinden olan av konusunu yans�tt��� için i�levsel bir
kompozisyondur. Figürün ürkek bir ifadeyle arkas�ndan gelen tehlikeyi kontrol
edercesine ba��n� geriye çevirerek son sürat kaçt��� izlenimini uyand�rmas� nedeni ile
anlat�mc� bir kompozisyondur.
107
(R.Ar�k, 2000:90)
Katalog No : 44
Envanter No : 1567
Bulundu�u Yer : Bey�ehir Kubad Abad , Büyüksaray
Sergilendi�i Yer : Konya Karatay Medresesi Müzesi
Kullan�lan Teknik : S�ralt�
Analiz : Sekiz kö�eli y�ld�z biçiminde çininin üzerinde ku�u
bo�az�ndan yakalayan avc� ku� figürün mücadelesi çevresi ise sarma��k motiflerle
süslenmi�tir. Sa� taraftaki ku� di�er ku�un bo�az�ndan yakalam�� ve di�er ku�un
üzerine abanm��t�r. Bu bir avc� ku�tur. Ku�un kuyru�u uzun ve yelpaze biçiminde,
di�erinki ise sivridir. Her iki ku�unda d�� hatlar�na paralel mesafeli çerçeve �eklinde
bo�luk b�rakarak ikinci bir kontur çizilmi�tir. Çerçeve d���nda kalan bo�luklarda ise
stilize edilmi� sarma��k motifleri ile doldurulmu�tur.
Kompozisyondaki figürler ve çiçekler koyu leke de�er yarg�lar�yla ifade
edilmi�tir. Bitki dallar� ve ku�lar�n ayaklar� gri zemin ise aç�k de�erdedir. �ki figür
kompozisyonun merkezinde dairesel bir hareket çizerek ahenkli bir �ekilde ritm
duygusu meydana getirmektedir. Hayvanlar�n biçimleni�i zarif çizgiler dinamik ve
dekoratif bir etki yaratmaktad�r (Ar�k, 2000:89). Bu bir av sahnesidir. Avc�n�n en büyük
yard�mc�s� avc� ku�tur. Selçuklular�n avlanma gelene�ini yans�tt��� için kompozisyon
i�levseldir.
108
(R.Ar�k, 2000:1)
Katalog No : 45 Envanter No : 354 Bulundu�u Yer : Bey�ehir Kubad Abad Büyük Saray Sergilendi�i Yer : Konya Karatay Medresesi Müzesi Kullan�lan Teknik : S�ralt� Analiz : Sekiz kö�eli y�ld�z biçiminde üç kö�esi hafif k�r�lm��
be� kö�esi ise fazla k�r�lm��t�r. Çini üzerinde kadehten su için, beyaz çerçeve içine
al�nm�� iki tavus ku�u figürü kadeh ve dört kö�ede ise rozet motifi bulunan simetrik bir
kompozisyondur. Yan kanatlar� yar� aç�k, di�er kanatlar� ise d��a do�ru yay çizerek
yukar� do�ru uzanm�� ve ortada birle�mi�tir. Her kö�esinde bir olmak üzere dört rozet
motifi, bu rozet motifi biraz küçülterek üç tane kadehin üzerine, boyun ve ön ayak
aras�na kalan yere ise daha büyü�ü yerle�tirilerek denge sa�lanm��t�r.
Kompozisyonda zemin kobalt mavisi, çerçeve beyaz di�er yerlerde ise zeytin
ye�ili kullan�lm��t�r. Boynun bükülü� çizgileri ile ters yönde bükülen kuyruklar�,
kompozisyondaki bo�luk-doluluk dengesini sa�lamaya yard�mc� olmu�tur. Yukar�daki
kap objesi simgesel bir anlam ta��maktad�r. Kab�n içinde “ebedi hayat suyu” vard�r.
Tavus ku�lar�n� simgeledi�i cennet ve kab�n temsil etti�i sonsuz hayat bir arada
sunulmu�tur (Ar�k, 2000:100).
Simetrik bir kompozisyon sembolik bir mana anlam ifade etti�i için anlat�mc�,
plastik elemanlar�n plastik ilkelere göre etkili bir �ekilde organize edilmesine son derece
önem verilmi� oldu�u için biçimçil bir kompozisyondur (Y�lmaz, 1999:268).
109
(R.Ar�k, 2000:102)
Katalog No : 46
Envanter No : 1262
Bulundu�u Yer : Bey�ehir Kubad Abad Saray�
Sergilendi�i Yer : Karatay Medresesi Müzesi
Kullan�lan Teknik : S�ralt�
Analiz : Sekiz kö�eli y�ld�z formlu çini üzerinde yönü sa�
taraf�na dönük çatall� kuyru�uyla k�rlang�çta benzeyen figürün etraf�nda stilize edilmi�
nar dallar� bulunmaktad�r. Figür kompozisyonun tam ortas�nda olup kenarlar�nda yay
�eklindeki nar dallar�n�n uçlar�nda nar motifi, zeminde ise nokta motifi kullan�lm��t�r.
Figürün kanad� ve ayaklar� hariç di�er yerleri ise kobalt mavisi, zemin beyaz nar
motifleri, patl�can moru, nar dallar� ve benek motifleri kanat ve ayaklar� ise
kahverengidir. Kompozisyonun tam ortas�ndaki figürde kullan�lan kobalt mavisi ba�ka
hiçbir yerde kullan�lmad��� için yaln�z kalm��t�r. Kompozisyondaki kavisli ve düz
çizgilerdeki uyum ve ahenk burada yoktur.
Nar dallar� ve meyveleri bolluk ve bereketi ifade ettiklerinden anlat�mc� bir
kompozisyondur.
110
(R.Ar�k, 2000:103)
Katalog No : 47
Envanter No :
Bulundu�u Yer : Bey�ehir Kubad Abad Saray�
Sergilendi�i Yer : Karatay Medresesi Müzesi
Kullan�lan Teknik : S�ratl�
Analiz : Sekiz kö�eli y�ld�z formlu çininin üzerinde yönü sola
dönük yürür vaziyette bir ördek motifi yerle�tirilmi�tir. Figürün çevresi noktalarla
doldurulurken aralara da rozetler yerle�tirilmi�tir. Ba��ndan ba�layarak kuyru�una do�ru
birbirine paralel bir �ekilde uzanan ve ucunda yuvarlaklarla biten dört tane kanad�
vard�r.
Kompozisyonun tam ortas�nda yatay duran figürün gövdesiyle, dikey duran
boynu, kanatlar� ve bacaklar�yla denge sa�lanm��t�r. Firuze ve kobalt mavisinden olu�an
figür kal�n beyaz bir çerçeveyle zeminden ayr�lm�� bu �ekilde ön plana ç�kmas�
sa�lanm��t�r. Rozet motiflerinde firuze ve kobalt mavisi renkleri kullan�lm��t�r. Ayak ve
bacaklarda zemini olu�turan nokta bezemelerde ise haki ye�ili kullan�lm��t�r. Türk
kültüründe ve günlük ya�ant�m�zda her zaman ayr� bir yeri olan ördek motifi
göllerimizin’de vazgeçilmez en önemli ku�udur. Kompozisyonlarda rozet motifleri
gezegenleri ifade etti�inden dolay� ördeklerde bu gezegenlere yolculu�un bir ifadesi
olarak temsil edilmi�tir.
111
(R.Ar�k ,2000:167)
Katalog No : 48
Envanter No : 1319
Bulundu�u Yer : Kubad Abad, Büyüksaray
Sergilendi�i Yer : Karatay Medresesi Müzesi
Kullan�lan Teknik : Sgraffito ( Kaz�ma Tekni�i )
Analiz : Kubad Abad Büyük Sarayda bulunmu�tur. Karatay
Medresinde sergilenmektedir. “Sgraffito” (Kaz�ma) tekni�indeki çukur kase sara ve ac�k
kahve rengiyle s�rlanm��t�r. Kab�n iç yüzünde dipte alt� kollu bir y�ld�z, a��z
kenarlar�nda yaz� bordürü dola�maktad�r. Y�ld�z ve bordür çift �eritle s�n�rlanm��,
y�ld�z�n bo�luklar� kahverengi ile boyanm��t�r (Erdemir, 2001:134). Günümüze sa�lam
olu�an nadir kaplardan biridir.
112
(R.Ar�k, 2000:174)
Katalog No : 49
Envanter No : 2878
Bulundu�u Yer : Bey�ehir Kubad Abad Saray�
Sergilendi�i Yer : Konya Karatay Medresesi Müzesi
Kullan�lan Teknik : S�ralt�
Analiz : Yuvarlak kaideli olmas� muhtemel, küresel gövdeli,
boyunlu bir vazodur (Ar�k, 2000:174). Epeyce bozulmu� k�r�lm�� olan vazonun
gövdesinin d�� yüzüne krem renginde zemine siyaha yak�n ye�il renginde dört s�ra kaba
zikzak motifleri i�lenmi�tir. Boyun k�sm�n�n tam ortas�na geni� �eridin alt ve üst
k�s�mlar�na birer ayn� renkten çizgi çizilmi�tir. Kab�n a��z k�sm� ise kobalt mavi’dir.
Üstüne komple renksiz s�r çekilmi�tir. Bu zikzak motifleri Selçuklu sanat�nda çok
tutunmu� ve kullan�lm��t�r.
113
(Y.Erdemir,2001:134)
Katalog No : 50
Envanter No : 2346
Bulundu�u Yer : Bey�ehir Kubad Abad Küçüksaray
Sergilendi�i Yer : Karatay Medresesi Müzesi
Kullan�lan Teknik : S�ralt�
Analiz : Bal�kl� turkuvaz tabak. Çok k�r�k durumdad�r. Parçalar�
bir araya getirilerek tabak halini alm��t�r. Kab�n arka yüzünde “S” k�vr�mlar�yla
olu�turulan zincir gibi bir süsleme yap�lm��t�r. (Ar�k, 2000:173) �ç yüzünde iki s�ra
yaprakl� dal motifiyle kenar bordürü i�lenmi�tir. Küçük saray ve Büyük saray y�ld�z
çinilerinde görülen ha�ha� ve nar bitkileri merkezden ç�kan ���nlar biçiminde dizilmi�
ve ba�lar� merkeze do�ru yerle�tirilmi� dört bal�k figürünün ortas�ndaki alanlar� kapsar.
Tüm desenler siyah renkte siluet gibi resmedilmi�, üzerlerine turkuvaz �effaf s�r
çekilmi�tir (Ar�k, 2000:173).
114
( M.Y�lmaz, 1999:Fot.185)
Katalog No : 51
Envanter No :
Bulundu�u Yer : Antalya Aspendos Saray�.
Sergilendi�i Yer : Antalya Müzesi
Kullan�lan Teknik : S�ralt�
Analiz : Sekiz kö�eli y�ld�z biçimindeki çininin sa� üst kö�esi
hariç di�er kö�eleri ise tahrip oldu�u için çininin üzerinde sola dönük, kanatlar� aç�k bir
ördek figürü çevresinde ise benek motifleri yer almaktad�r. Gagas�n�n ucu, bacaklar� ve
gövdesinin bir k�sm� yoktur. Figür beyaz çerçeve içinde büyük siyah bir leke de�erinde
zemin ise irili ufakl� noktalar halinde benek motifleri ile doldurulmu�tur. Figürün
gövdesinde ve kanatlar�ndaki birbirine paralel çizgiler ve konturlar olsa da
kompozisyonun genelinde kavisli çizgiler a��rl�ktad�r. Düzenlemeye hakim olan kavisli
hatlar, gövde ve kanat motiflerinde kullan�lan düz çizgilerle ve kanat ile gövdenin
konturuyla dengelenir.Ördekler de birer av hayvan�d�r. Fakat bunlar�n di�erlerinden
ay�ran özellili�i sevimlili�i, göllerin süsü ve sembolü olu�udur. Selçuklu saray
hayat�n�n vazgeçilmez gelene�inden olan av konusu i�lendi�i için fonksiyonel bir
kompozisyondur
115
(M.Y�lmaz, 1999:Fot.169)
Katalog No : 52
Envanter No :
Bulundu�u Yer : Antalya Aspendos Saray�
Sergilendi�i Yer : Antalya Müzesi
Kullan�lan Teknik : S�ralt�
Analiz : Üzerinde bir insan figürünün gövde k�sm� kalm��t�r.
Ba��, boynu, omuzlar�, sa� kolu, sol dizinin küçük bir k�sm�, sa� dizinin ise büyük bir
bölümü eksiktir. Ba�da� kurmu� olan bu figür, sol kolunu dirsekten bükük vaziyette
gö�süne dayam��t�r. Sol kolunda tiraz bant� vard�r.Minik gözenekli motifler, figürün
yerle�tirdi�i çerçeve d���nda kalan bo�luklar� doldurmak amac�yla kullan�lm�� olup
gerekli görüldü�ü ölçüde çerçeve dahilinde b�rak�lm�� olan bo�luklarla da bo�luk-
dolululuk dengesi sa�lanm��t�r. Figürün gö�sünde bulunan rozet motifleri gezegenleri
sembolize eder. Ba�da� kurmu� olan insan figürü, birlikte tasvir edildi�i unsurlarla ilgili
gezegen sembolü olarak kullan�lm��t�r. Kompozisyon büyük bir olas�l�kla astrolojik bir
anlam ifade etmektedir.
Kompozisyon, sembolik anlam ta��yan rozet motifleri nedeniyle
anlat�mc�d�r.
116
(M.Y�lmaz, 1999:Fot .172)
Katalog No : 53
Envanter No :
Bulundu�u Yer : Antalya Aspendos Saray�
Sergilendi�i Yer : Antalya Müzesi
Kullan�lan Teknik : S�ralt�
Analiz : Çininin, kal�n konturlarla s�n�rland�r�lan orta alt�geni
içindeki dört ayakl� hayvan figürünü iki bacak ve aya��, bir rozet motifi ve noktalar yer
almaktad�r. Hakim olan kavisli hatlar, orta alt�geni ve kö�eleri s�n�rlayan iç ve d��
konturlar�n düz hatlar�yla dengelenirler. Tekrarlanan benekler ve Rumiler düzenlemeye
ritm kazand�r�rlar. Desen stilizedir. Figürün arka baca��, kuyruk biçimini de
and�rmaktad�r. Bu nedenle, figürün hangi hayvan oldu�u tam olarak anla��lmamaktad�r.
Ancak, gezegen sembolü olan rozet motifi dolay�s� ile, kompozisyon astrolojik
bir anlam ta��maktad�r.
117
(M.Y�lmaz, 1999:Fot.174)
Katalog No : 54
Envanter No :
Bulundu�u Yer : Antalya Aspendos Saray�
Sergilendi�i Yer : Antalya Müzesi
Kullan�lan Teknik : S�ralt�
Analiz : Üzerinde bir hayvan figürünün iki arka aya��, kuyru�u,
bir yar�m olmak üzere iki rozet motifi, ile iki farkl� boyutta benekler yer almaktad�r.
Rozet motifleri figürün kuyru�undaki top, nokta ve benekler, düzenlemeye ritim ve
birlik kazand�ran yuvarlaklard�r. Stilizasyon yöntemiyle biçimlendirilmi� olan figür
siluet halindedir. Mevcut parça oldukça hareketlidir. Kompozisyonda, siyah renk koyu
de�erler hakimdir. Çini parças�ndaki figür, kavisli hatlardan meydana gelmektedir.
Figürün kuyru�undaki top, rozet motifleri, noktalar çini de ritm ve birlik kazand�ran
yuvarlaklard�r. Gezegenleri sembolize olan rozet motifleri, bu figürün sfenx yada grifon
gibi öbür dünyaya götüren fantastik bir yarat�k olabilece�i görülmektedir
(Y�lmaz, 1999:368).
Sembolik anlam ta��yan rozet motifleri nedeni ile anlat�mc� bir
kompozisyondur.
118
Katalog No : 55
Envanter No :
Bulundu�u Yer : Antalya Aspendos Saray�
Sergilendi�i Yer : Antalya Müzesi
Kullan�lan Teknik : S�ralt�
Analiz : Sadece sol kö�esi sa�lam olan çini üzerinde hayvan
figürü ile k�vr�k dall� bitkisel motifler yer almaktad�r. Hayvan�n yönü sola dönük, iri
kulakl�,iri oval gözlüdür. Boynunda �eridi mevcuttur. Figürün vücut hatlar� kal�n bir
çizgiyle belirlenmi�tir. Ayr�ca bu konturlara paralel d���ndan çerçeve �eklinde bo�luk
b�rak�larak ikinci çizgiyle çevrilmi�tir.
Çininin kö�esi çerçeve �eklinde kahverengiye yak�n patl�can moru rengiyle
motifler ve figürün sol kula�� boyanm��t�r. Sa� kula�� ba�� ve gözü ise mavi rengiyle
figürün konturu ile vücudu ise kobalt mavi ile renklendirilmi�tir. Figür çok stilize
edildi�inden tav�an olabilir. Tav�an av hayvan� oldu�undan anlat�mc� bir
kompozisyondur.
119
( M.Y�lmaz, 1999:Fot.176)
Katalog No : 56
Envanter No :
Bulundu�u Yer : Antalya Aspendos Saray�
Sergilendi�i Yer : Antalya Müzesi
Kullan�lan Teknik : S�ralt�
Analiz : Çini üzerinde yönü kompozisyonun soluna dönük ko�ar
vaziyette profilden resmedilmi� geyik figürü ile insan ba��n�n sa� gözü, al�n k�sm� ve
saç� görülmektedir. Kompozisyonda kavisli hatlar içine al�nm��t�r. Çerçevenin d���nda
kalan zemin ise nokta ve benek motifleriyle doldurulmu�tur. �nsan ba�� cepheden
resmedilmi� hafif sa�a dönüktür.Çini de koyu lekeleri geyik figürü ile noktalar te�kil
etmektedir. Aç�k leke ise geyi�in etraf�ndaki çerçevedir.
Türk mitoloji ve masallar�nda çok büyük yeri olan geyik, Türklerce kutsal
say�lan bir hayvand�r. Türk efsanelerinde yer tutan, daha ziyade di�i geyiktir. Altta bir
k�sm�n� görebildi�imiz insan ba��n�n bo�luk doldurucu motif olmaktan ziyade, geyikle
birlikte astrolojik bir anlam ta��d���n� dü�ünmekteyiz. Eski Türkler terazi burcunun üç
geyikten olu�tu�una inan�rlard�. Burada geyik, terazi burcunu insan ba�� ise venüsün
sembolü olabilir (Y�lmaz, 1999:372). Geyik ve insan ba�� sembolik anlam ta��d���ndan
anlat�mc� bir kompozisyondur.
120
( M.Y�lmaz, 1999:Fot .177 )
Katalog No : 57
Envanter No :
Bulundu�u Yer : Antalya Aspendos Saray�
Sergilendi�i Yer : Antalya Müzesi
Kullan�lan Teknik : S�ralt�
Analiz : Çini üzerinde bir ku�u figürünün ba��, boynu ve
gövdesinin üst bölümü ile kanatlar� yer almaktad�r. Figürün d�� konturlar�na belli
uzakl�kta çerçeve �eklinde bo�luk b�rak�larak ikinci bir kontur çizgisiyle çevrilmi�tir.
Ayn� çerçeve çininin kenarlar�nda da çizilmi� ve aradaki bo�luklara rumi motifleri
yerle�tirilmi� olarak gözlemlenmektedir. Figürün gözü, kanat uçlar�ndaki iki benekle
üstteki üçgen içinde bulunan rumi dilimlerin taban dolgular�ndaki siyah üç leke,
kompozisyona ritm kazand�ran birlik olu�turan leke de�erleridir. Siyah renkle beyaz
hem renk kontrast� sa�lam�� hem de aç�k-koyu kontrastlar� olu�turmu�tur. Kompozisyon
dekoratif niteliktedir. Figür, zay�f boyun k�vr�m� ve kanatlar�yla ku�ulara has bir
zarafete sahiptir. Ku�u orta asya mitolojisinde güzelli�in sembolüdür (Y�lmaz, 1999).
Ku�unun sembolik anlamda oldu�u dü�ünülürse, anlat�mc� bir kompozisyondur.
121
(M.Y�lmaz, 1999:Fot.178)
Katalog No : 58
Envanter No :
Bulundu�u Yer : Antalya Aspendos Saray�
Sergilendi�i Yer : Antalya Müzesi
Kullan�lan Teknik : S�ralt�
Analiz : Alt�gen bir çininin üzerinde bir figür ile bitki dallar� ve
yapraklar yer almaktad�r.Figürün yönü sola dönük olup uzun boyunlu bir deveye
benzemektedir. Ba�� geriye dönüktür.Etraf�nda alttan sol taraflar� yukar�ya giden dal
motifi bulunmaktad�r. Figür yerde durur vaziyettedir. Kompozisyonda kavisli hatlar
diyagonal yönler hakimdir. Figür çok stilize edildi�inden dolay� deve figürü oldu�u çok
zor anla��lmaktad�r. Fon aç�k de�erde yap�larak figür ve motiflerin ön plana ç�kmas�
sa�lanm��t�r.
Deve figürü çevrede ya�ayan hayvanlar� yans�tt��� için kompozisyon
i�levseldir.
122
(M.Y�lmaz, 1999:Fot.180 )
Katalog No : 59
Envanter No :
Bulundu�u Yer : Antalya Aspendos Saray�
Sergilendi�i Yer : Antalya Müzesi
Kullan�lan Teknik : S�ralt�
Analiz : Çini üzerinde yönü sola dönük sadece ba�� ve boyun
k�sm� olan profilden resmedilmi� bir güvercin figürü vard�r. Gagas� hafif kavisli, gözü
yuvarlak içinde bir noktayla ifade edilmi� boynunda bir �erit vard�r. Figürün etraf�nda
kal�n beyaz bir çerçeve çini kenar�nda ise kal�n kontur çizilmi�tir. Zemin doldurmak
amac�yla ise gözenekli motifler kullan�lm��t�r. Siyah rengin hakim oldu�u
kompozisyonda çok az miktarda firuze ve beyaz renkleri kullan�lm��t�r.
Anadolu’da çok sevilen ve kutsal bilinen güvercin ku�u, ayn� zamanda cennet
sembolü olmas� nedeniyle anlat�mc� bir kompozisyondur.
123
(M.Y�lmaz,1999:Fot.196)
Katalog No : 60
Envanter No :
Bulundu�u Yer : Antalya Aspendos Saray�
Sergilendi�i Yer : Antalya Müzesi
Kullan�lan Teknik : S�ratl�
Analiz : Hangi forma sahip oldu�u bilinmeyen çini üzerinde
cepheden resmedilmi� bir melek figürü görülmektedir. Figürün tam gö�sünün üzerinde
içinde yaz�lar olan bir hilal �ekli vard�r. Oval yüzlü gözleri ka��yla birle�mi� düzgün
burunlu ve küçük a��zl�d�r. Yukar� do�ru uzanan ve aç�k olan kanatlar� aras�nda üç
dilimli bitkisel bir motif mevcuttur. Kavisli hatlar�n ço�unlukta oldu�u figürün kanatlar�
ise dikey hareketleri olu�turur �ekilde ve yatay-dikey dengesi sa�lanmak maksatl�
uyumlu ve ahenkli bir biçimde yans�t�lm��t�r. Melek figürü manevi alemde Allah ve kul
aras�nda bir habercidir. Sembolik oldu�u için anlat�mc� bir kompozisyondur.
124
( M.Y�lmaz, 1999:Fot.197)
Katalog No : 61
Envanter No :
Bulundu�u Yer : Antalya Aspendos Saray�
Sergilendi�i Yer : Antalya Müzesi
Kullan�lan Teknik : S�ratl�
Analiz : Çini üzerinde çift ba�l� bir kartal figürü yer
almaktad�r.Ba�lar� iki yana do�ru uzanmaktad�r. Figürün ba�lar� profilden gövdesi ise
cepheden verilmi�tir. Kanatlar� iki yana aç�k oldukça uzundur. Ayaklar iki yana aç�k
olup kuyru�u ayaklar�n�n bast��� yere kadar uzanmaktad�r. Kompozisyon , aç�k-orta ve
koyu leke de�erlerinden olu�mu�tur. Düzenleme simetrik olup güzel bir hareket ve ritm
söz konusudur.
Çift ba�l� kartallar gücün iki kat�na ç�kt���n� ifade etmektedir. Çift ba�l� kartal
artuklu armas�d�r. Kartal figürü hakimiyet, kuvvet, kudret ve ayd�nl���n sembolü olarak
ifade edilmi�tir.
Kompozisyon sembolik bir anlam ta��d��� için anlat�mc�d�r.
125
( M.Y�lmaz, 1999:Fot.198)
Katalog No : 62
Envanter No :
Bulundu�u Yer : Antalya Aspendos Saray�
Sergilendi�i Yer : Antalya Müzesi
Kullan�lan Teknik : S�ralt�
Analiz : Çini üzerinde yönü sola dönük, yürür vaziyette profilden
resmedilmi� bir leylek figürü çevresi ise basit dekoratif unsurlarla kaplanm�� bir
kompozisyon görülmektedir. Sol kanad� yukar�ya do�ru, sa� kanad� a�a��ya do�ru
olmak üzere aç�k vaziyettedir. Kuyru�unun, kanad�n�n uçlar� ve gagas� birbirine paralel
düz çizgilerle taranm��t�r. Figür kare �eklinde beyaz bir çerçeve içine al�nm�� olup
figürün zemini koyu yap�larak figür aç�k tonlarda b�rak�lm��t�r. Bacaklarda ve
kanatlardaki diyagonal hareketler figüre bir canl�l�k kazand�rm��t�r.
Ku�, Anadolu folklor ve edebiyat�nda vazgeçilmez bir temad�r. Örne�in halk
ozan� Yunus Emre, bir m�sras�nda “Havaland�k ku� olduk, elhamdülillah” diyerek
tanr�ya yakla�may� ifade ederken, bir ba�ka m�sras�nda da “Can ku�u uçtu” diyerek
ölümü anlatmaktad�r. Karaca o�lan ise “Can kafeste duran ku�tur” ifadesinde, ku�un
kafesten uçmas�n� ölümle özde�le�tirmektedir (Erberk, 2002:194).
Leylekte bir göçmen ku�u oldu�undan göçü ifade etmektedir.
126
Katalog No : 63
Envanter No :
Bulundu�u Yer : Antalya Aspendos Saray�
Sergilendi�i Yer : Antalya Müzesi
Kullan�lan Teknik : S�ralt�
Analiz : Etraf� k�r�lm��t�r. Hangi forma ait oldu�u belli de�ildir.
Parça üzerinde bir hayvan figürünü gövdesinin bir k�sm� ile ba�� ve boynu
görülmektedir. Profilden resmedilmi� figürün ba�� geriye dönüktür. A�z� ac�k, gözü
yuvarlak, boynu kal�nd�r. Beli boynundan incedir. Vücutta kobalt mavi kullan�lm��t�r.
Gövde, mevcut parçada figürün burun hizas�na kadar ç�kan diyagonal bir
hareket sahiptir. Figürün geriye dönük ba�� ve boynuyla olu�an kavis, baca��n eklem
hatt�n�n meydana getirdi�i ters yöndeki kavisle dengelenir (Y�lmaz, 1999).
Tam olarak hangi hayvan oldu�u belli de�il fakat kaplana benzemektedir.
Kaplan av hayvan� oldu�u için Selçuklu Saray hayat�nda geleneksel e�lencelerinden
olan av konusu yans�t�lm��t�r.
Av hayvan�n� yans�tt���ndan i�levsel bir kompozisyon olabilir.
127
Katalog No : 64
Envanter No :
Bulundu�u Yer : Antalya Aspendos Saray�
Sergilendi�i Yer : Antalya Müzesi
Kullan�lan Teknik : S�ratl�
Analiz : Çinin kenar ve kö�elerinden parçalar k�r�lm��t�r. Çini
üzerinde bir ku� figürü ve fonunda k�vr�ml� dal ve yaprak motifleri yer almaktad�r. Ba��
sola dönük vaziyette profilden gövdesi ise cepheden resmedilmi�tir. Aç�k ve a�a�� do�ru
uzanan kanatlar� ince ve uzundur (Y�lmaz, 1999). A�a�� do�ru incelen üçgen biçimli
gövdesi mevcuttur. �nce, uzun boyun ve gagaya sahiptir.
Zemin turkuvaz figür ise koyu patl�can morudur. K�vr�m dal ve yapraklar�
koyu te�kil ederler. Figür su ku�una benzemektedir. Figürün vücut hatlar� ile yaprak ve
dallar� bütünle�erek güzel bir kompozisyon olu�turmaktad�r.
128
Katalog No : 65
Envanter No :
Bulundu�u Yer : Antalya Aspendos Saray�
Sergilendi�i Yer : Antalya Müzesi
Kullan�lan Teknik : S�ratl�
Analiz : Çini üzerinde kuyruk k�sm� eksik bir bal�k figürü yer
almaktad�r. Bal��� a�z� aç�k vaziyette sa�a dönüktür. Bal���n gövde k�sm�na baklava
dilimi �eklinde çizgilerle pul dokusu verilmi�tir. Bal�k figürünü ifade eden çizgiler
siyaht�r. Figür yatay vaziyette bir hareket olu�turmakta pul dokusunu olu�turan baklava
biçimindeki çizgiler bir hareket kazand�rm��t�r.
Fonda bulunan beyaz renk ile kompozisyonun koyu de�erlerini olu�turan
kobalt mavi siyah ile aç�k-koyu kontrastlar� meydana getirmektedir.
Fon aç�k bal���n çizgileri ve pullar� koyu de�erdedir. Bal�k figürü bolluk ve
bereketi sembolize etmektedir. Bal�k figürü oldu�undan anlat�mc� bir kompozisyondur.
129
Katalog No : 66
Envanter No :
Bulundu�u Yer : Antalya Aspendos Saray�
Sergilendi�i Yer : Antalya Müzesi
Kullan�lan Teknik : S�ratl�
Analiz : Üzerinde, bir sfenx figürünün kanat, ba� ve boyun k�sm�
ile vücut kesimi görülmektedir. Yumurta biçiminde uzun bir yüze sahiptir.Yay �eklinde
ince ve çat�k ka�lar� vard�r. Küçük yuvarlak gözleri yatay vaziyette çekiktir. Burnu uzun
ve ince, bir nokta ile ifade edilen a�z� son derece küçüktür. Bere �eklinde bir ba�l���
vard�r. Saçlar� uzundur. Boynu kal�n omuzlar� dü�üktür. Kanad� dairesel bir biçimle
ba�lay�p, biti�ik iki �erit halinde bu yuvarla�� çevreleyerek hafif sola do�ru kavis
çizerek yukar�ya ta��nmaktad�r. Kompozisyonda dikey yönler ve kavisli hatlar
mevcuttur. Figürün ba�l���, kanat ba�lang�c� ile ahenkli olup ritm meydana getirirler.
Di�er ritmik unsurlar ise, birbirine paralel vaziyette yukar�ya do�ru uzanan kanat
�eklindedir. Sfenx figürü saray� ve sultan� her türlü hastal�ktan ve kötülükten
korudu�una inan�lan talih sembolü, hayali bir yarat�kt�r.
Kompozisyon sembolik anlam ta��yan sfenx figürü nedeni ile anlat�mc�d�r.
130
Katalog No : 67
Envanter No :
Bulundu�u Yer : Antalya Aspendos Saray�
Sergilendi�i Yer : Antalya Müzesi
Kullan�lan Teknik : S�ralt�
Analiz : Kare biçimindeki bir çini üzerinde yönü sola taraf�na
dönük yürür vaziyette kanatlar� aç�k ku�u figürü yer almaktad�r. Gagas� sivri ve k�sa
ba�� küçük, boynu ince, bacaklar� vücuduna göre kal�nd�r. Sa� kanad� yere do�ru, sol
kanad� ise yukar�ya do�ru aç�k vaziyettedir. Figürün boynu ile gövdesinin alt k�sm�n�
olu�turan s k�vr�m� bir bütünlük olu�turmaktad�r. Figürün kanatlar� birbirinin devam�
�eklinde olup, sol alt kö�eden sa� üst kö�eye diyagonal bir hareket olu�tururlar.Kuyruk
ve kanattaki yere paralele çizgiler hem figüre doku ve ritm kazand�rm��, hem de denge
sa�lanm��t�r. Zemin kobalt mavi, figür ise beyaz renktedir. Zeminde herhangi bir motif
bulunmamaktad�r.
Figürde kullan�lan beyaz ayn� zamanda çininin kenar�nda iç konturda; figürün
hatlar�n� belirlemede kullan�lan patl�can moru ise d�� konturda kullan�larak renk
da��l�m� ve bütünlü�ü sa�lanm��t�r.
Ku�u, Orta Asya mitolojisinde güzelli�in sembolüdür. Burada da ayn� amaçla
kullan�lm�� oldu�u dü�ünülebilir.
Figürün sembolik anlam� nedeniyle anlat�mc� bir kompozisyondur
(Y�lmaz, 1999:410).
131
Katalog No : 68
Envanter No :
Bulundu�u Yer : Antalya Aspendos Saray�
Sergilendi�i Yer : Antalya Müzesi
Kullan�lan Teknik : S�ralt�
Analiz : Kare biçimindeki çininin üzerinde ba��n� geriye do�ru
çevirmi� yönü kompozisyonun sa� taraf�na çevirmi� durur vaziyette bir güvercin figürü
yer almaktad�r. Figürün iki kanad�n�n aras�ndan üçüncü bir kanat yukar�ya do�ru uzan�p
ucu helezonla son bulmu�tur. Profilden resmedilen figürün gövdesine göre bacaklar
kal�nd�r. Noktalarla ve k�sa çizgilerle tüy dokusu verilmi�tir. Figürde kontur
kullan�lm��t�r. Çininin zemini kobalt mavi figür ise beyaz leke de�erindedir. Çininin
etraf� kare �eklinde kal�n beyaz bir çerçeve içine al�nm�� ve etraf�na patl�can moru ile
kontur çekilerek figürün etraf�ndaki patl�can moru kontur çizgisiyle bütünlük
sa�lanm��t�r.
Ayn� zamanda figürün beyaz rengi çerçeveye ta��narak renk da��l�m�
sa�lam��t�r. Figür kavisli hatlardan olu�mu�tur. Figür stilize edilmi�tir. Kompozisyon
gayet sadedir. Zemin koyu figür aç�k leke de�erindedir. Aç�k koyu de�erler yerinde
kullan�lm��t�r. Güvercin u�urlu say�lan kutsal bir hayvan olup, ayn� zamanda cennet
sembolüdür. Anlat�mc� bir kompozisyondur.
132
(Y.Önge, 1966:1139 )
Katalog No : 69 Envanter No : Bulundu�u Yer : Ilg�n’da Bilinmeyen Bir Saray Sergilendi�i Yer : Türk �n�. Ve.San.Eserleri Müzesi. Kullan�lan Teknik : S�ralt� Analiz : 1966 y�l�nda Ilg�n’da bulunan çini parças� kare veya
sekizgen olabilece�i tahmin edilmektedir. Çünkü çini parças�n�n büyük bir k�sm�
k�r�lm��t�r. Ancak elimize geçen parça üzerinde kenarlar� siyah çift çizgili sekizgen
beyaz bir çerçeve içine al�nm�� ve stilize edilmi� bir hayvan�n mevcudiyeti hemen belli
olmaktad�r.
Sol ön aya��n� gö�sü hizas�na kald�rm�� olan bu hayvan�n sa� aya�� sa�lamca
zemine basmaktad�r. Arka ayaklar�ndan bir tanesinin ucu, parçan�n sol alt kö�esinde
seçilmektedir. Sa� ön ayak ile arka ayak kö�esinde seçilmektedir. Sa� ön ayak ile arka
ayak ucu aras�nda bir yuvarlak mevcuttur. Hayvan�n gö�sü ön ve arka ayaklar� siyah bir
çizgi ile belirtilmi� ve laciverte yak�n koyu mavi renkle boyanm��t�r. Karn�n�n alt� ise
siyah boyal�d�r. Sa� ön aya��n�n vücuda ba�land��� yerde, karn�n siyah ve gö�sün mavi
boyal� k�s�mlar� aras�nda kalan beyaz üzerine siyah benekli bir uzvun (Muhtemelen bir
kanad�n) ba�lang�c� görülmektedir. Hayvan�n etraf� beyaz bir bo�luk kalacak �ekilde
siyah bir çizgi ile çerçevelenmi� ve bu çerçeve ile sekizgenin aras�nda kalan zemin,
siyah küçük beneklerle doldurulmu�tur (Önge, 1966:1139).Parçan�n sa� alt kö�esinde
ise di�er bir motif görülmektedir. Ancak aç�k ye�il bir rengin de hissedildi�i bu motifin
�ekli belli olmamaktad�r. Sembolik anlam ta��yan figür nedeni ile anlat�mc� bir
kompozisyondur.
133
Katalog No : 70
Envanter No : 431
Bulundu�u Yer : Ak�ehir’de Bilinmeyen Bir Saray (Ak�ehir Yeni
Afyon Yolundaki Sami �arlak Arsas�).
Sergilendi�i Yer : Ak�ehir Müzesi.
Kullan�lan Teknik : S�ralt�
Analiz : Çini üzerinde yönü sola dönük ayaklar� yere basar
vaziyette gövdesinin arka bölümü ile kuyruk k�sm� görünen bir ku�tur. Etraf� stilize
edilmi� nar dallar� ve uçlar�nda nar motifi bulunmaktad�r. Birbirine paralel bacaklar�n�n
aya�a yak�n k�sm�nda birer nokta vard�r. Ayaklar� S �eklindedir. Alttaki nar dal� iki kol
halinde tek kolu görülmektedir. Çininin d���na kal�n içine ise ince bir kontur çizilmi�tir.
Altta iç ince konturu üzerinde bir yuvarlak kuyru�unun bitti�i yerde ise bitkisel bir
motif mevcuttur. Beyaz zemin üzerindeki figürde ise kobalt mavisi kullan�lm��t�r.
Aç�k-Koyu ve gri lekeler mevcuttur. Figürde kullan�lan dik, e�ik ve yatay çizgilerin
yan�nda yuvarlak nar motifleri, nokta �eklindeki yapraklar ve bacaklardaki noktalar
kompozisyona ritm ve birlik sa�lam��t�r. Bu figür tavus ku�una benzemektedir. Tavus
ku�u bir cennet sembolü, nar dallar� ise bolluk ve bereketin simgesidir. Bu nedenle
anlat�mc� bir kompozisyondur.
134
Katalog No : 71
Envanter No : 467
Bulundu�u Yer : S.Mahmut Hayran� Türbesi
Sergilendi�i Yer : Ak�ehir Müzesi.
Kullan�lan Teknik : S�ralt�
Analiz : Çini üzerinde yönü sola dönük ko�ar vaziyette profilden
resmedilmi� tilki figürü yer almaktad�r. Figürün kulaklar� sivri ve dik, sivri burunlu a�z�
aç�k gövdesinin ön taraf� oldukça kal�n karn� çekik ve uzun bacakl�d�r. Kal�n ve k�sa
kuyru�u vard�r. Figürün gövdesinin minik, çevresinde irili ufakl� nokta �eklinde beyaz
yuvarlak benekler mevcuttur. Çininin etraf�na kal�n bir kontur çekilmi�tir. Çini fazla
tahrip oldu�u için renkler net de�ildir. Figür ve etraf�nda kal�n konturda bo�luklarda
bulunan düzensiz lekeler firuze renginde, benekler ise beyaz zemin aç�k kahve
tonlar�nda kullan�lm��t�r.
Tilki av hayvan�d�r. Kurnazl��� ifade eder. Bu yüzden anlat�mc� bir
kompozisyondur.
135
Katalog No : 72
Envanter No : 416
Bulundu�u Yer : Ak�ehir, Sarayalt� mevkinde Nihat DAYANIK
Arsas�nda
Sergilendi�i Yer : Ak�ehir Müzesi
Kullan�lan Teknik : S�ralt�
Analiz : Alt� kö�eli y�ld�z biçimindeki çininin üzerinde yönü
sa�a dönük ba��n� geriye çevirmi� ko�ar vaziyette bir tilki figürü yer almaktad�r.
Yukar�ya kalk�k kuyru�unu ba��na do�ru halka biçiminde k�v�rm�� ve biti�i top �eklini
alm��t�r. Figürün sa� ön baca�� dizden bükük, kalk�k ve arka sol ayak da ona paralel
olarak yukar�da ve gergin bir vaziyettedir. Figür, d�� hatlar�n� takip eden çizgiyle bir
çerçeveye al�nm��t�r. Kö�edeki üçgenlerde ise basit rumi motifler tekrarland���
gözlemlenmektedir. Kobalt mavisi figürlerde ve kenardaki üçgenlerin zemininde
kullan�lm��t�r. Alt�gen d�� konturlar�nda ve motiflerin içindeki noktalarda siyah renk yer
almaktad�r. Bunlar kompozisyona doku kazand�rm��t�r. Aç�k-Koyu ve gri lekeler
kompozisyona hareketlilik kazand�rm��t�r. Tilki bir av hayvan�d�r.Kurnazl��� ile tan�n�r.
Bu yüzden kompozisyon i�levseldir.
136
Katalog No : 73 Envanter No : Bulundu�u Yer : Ak�ehir , Güdük Minare Mescidi
Sergilendi�i Yer : Ak�ehir Güdük Minare Mescidi Kullan�lan Teknik : S�ratl� Analiz : Sekizgen parça üzerinde kartal figürü yer
almaktad�r.Gövdesi damla biçimindedir. Gövdesinin merkezine dikey vaziyette, küçük
bir badem biçimi yerle�tirilmi�tir. Palmete dönü�mü� olan kuyru�u, küçük bir topla
gövdeye ba�lanm��t�r. Kanatlar, üst bölümde yer alan birer yatay çizgi d���nda, e�it
aral�kl� ve paralel hatlarla dilimlere ayr�lm��t�r. Figürün gövdesi mevcut k�sm�n en
büyük biçimini ve leke de�erini te�kil eder.
�ekil olarak Simetrik bir kompozisyondur. Rozetler, gezegen tasvirleri öbür
dünyaya, gezegen dünyas�na götürdü�üne inan�lan bir yarat�k olarak ifade
edilmektedir.Figür, büyük koyu bir leke de�eri halindedir. Tamamen kavisli hatlardan
olu�an kompozisyonda boynu ile sola do�ru kavis çizmekte ve diyagonal hareketler
olu�turmaktad�r.
Çok tanr�l� dinlerin ço�unda kartal, horoz, atmaca ve a�açkakan ku�lara ve
bukalemun, kertenkele y�lan gibi sürüngenlere ate�i yeryüzüne getiren, insanlar�
kurtaran, dünyay� yaratan ya da yarat�lmas�na yard�m eden canlar gözüyle bak�lm�� ve
bu hayvanlar kutsal say�lm��t�r. Kartal, ayn� zamanda gökyüzünü temsil eden,
gelecekten haber veren bir ku�tur. O, ruhlar� öte dünyaya götüren, gök ile yer aras�nda
arac�l�k yapan kutsal bir hayvan olarak kabul edilir (Erberk, 2002:190). Kartal,
figürünün sembolik anlamlar ta��mas� nedeni ile, anlat�mc� bir kompozisyondur.
137
Katalog No : 74
Envanter No :
Bulundu�u Yer : Ak�ehir Güdük Minare Mescidi
Sergilendi�i Yer : Ak�ehir Güdük Minare Mescidi
Kullan�lan Teknik : S�ralt�
Analiz : Çini üzerinde su ku�u figürü yer almaktad�r. Sekiz sivri
kollu y�ld�z çerçeveler içinde resmedilmi�tir. Minare pabucundaki süslemeler
sekizgenin her bir yüzündeki dikdörtgen �ekilli çökertmeler içinde yer al�r. Bu
çökertmelerin iki tanesi d���ndakiler bugün s�val�d�r. Figürün kanad�ndaki benekler
kalan bo�luklar� doldurmak amac�yla kullan�lm��t�r. Bo�luk-Doluluk dengesi
sa�lan�lm��t�r. Mevcut parçada desen canl�, ak�c� ve dinamiktir. Kompozisyonun baz�
bölümleri eksik oldu�u için tam bir yarg�da bulunmak imkan�na sahip de�iliz. Su
ku�lar� öbür dünyaya yap�lan yolculukta refakatçi vazifesi yapt���n� inan�lan
yarat�klard�r. Bu ku�lar ölü ruhunu da sembolize edebilirler. Kompozisyonun, ölü
ruhlar�n�n öbür dünyaya geçi�inin canland�r�l��� olarak ifade edilebilir. Su ku�u, ayn�
zamanda cennet sembolü olarak kabul edilen ve kutsal say�lan bir hayvand�r.
Dolay�s�yla kompozisyonda, canland�r�lan vazifesi uygun bir kimli�e sahiptir.
Sembolik anlamda ta��d��� için anlat�mc� bir kompozisyondur.
138
Katalog No : 75
Envanter No :
Ait Oldu�u Yer : Cizre Ulucaminin Tokmaklar�n’dan
Bulundu�u Yer : Berlin Devlet Müzesi
Kullan�lan Teknik : Döküm Tekni�i.
Analiz : Selçuklu Devri maden eserleri aras�nda Güney Do�u
Anadolu’ya mal edebilece�imiz tunç kap� tokmaklar�ndand�r. Orta’ da kar��dan görünen
aslan ba�� iki kulakl� badem gözlü sa��nda ve solunda simetrik ejderleri badem gözlü
sivri kulakl� ve kanatl� mahluklard�r. Kanatlar�n�n �s�r�r pozda tasvir edilmi� olan bu
27,5 cm boyundaki ejderlerin y�lan pulu deseni ile kapl� gövdeleri birer büyük helezon
olu�turmakta ve birbirleriyle ba�lanan kuyruklar�n�n uçlar� kartal ba�lar� ile
sonuçlanmaktad�r (Enginsoy, 1978).
Cizre Ulu Caminin tokmaklar�na e� denecek kadar benzeyen, bu nedenle ayn�
bölgeye ve yine 13 yüzy�l�n ba�lar�na mal edilmektedir.
139
Resim : 1
Ö�RENC�N�N :
ADI VE SOYADI : Berfin YA�AR
OKULU : Büyük Bayram ilkö�retim okulu
SINIFI : 4-A
YA�I : 10
RESM�N KONUSU : Av
TEKN��� : Pastel Boya Tekni�i
EBATLARI : 35 X50
ANAL�Z� : Yukar�daki av konusunun i�lendi�i resmini pastel
boya tekni�i ile yapm��t�r. Resimde avla ilgili gözlemlerini, dü�üncelerini ve iç
dünyas�n� yans�tm��t�r. Av hayvanlar�n� a��r� derecede abart�l� bir �ekilde ifade etmi�
olup perspektif kavram�n� görememi�tir. Resimde av hayvanlar� avc�lardan kaçmakta,
iki avc� ate� etmektedir. Kompozisyonda figürler koyu leke de�erindedir. Resimde
koyu, aç�k ve gri lekeler mevcuttur. Resimde koyu, aç�k ve gri lekeler mevcuttur.
Kontrast renk olarak k�rm�z� ve ye�il kullan�lm��t�r.
140
Resim : 2
Ö�RENC�N�N :
ADI VE SOYADI : Çi�dem YILMAZ
OKULU : Büyük Bayram �lkö�retim Okulu
SINIFI : 5-C
YA�I : 11
RESM�N KONUSU : Av
TEKN��� : Karakalem
EBATLARI : 25X 30
ANAL�Z� : Av konusu, kara kalemle desen çizilerek tek
figürle k�sa ve öz biçimde ifade edilmi�tir. Figürün elinde av tüfe�i, ba��nda �apkas�
mevcuttur. Figür, ka��d�n geni�li�inin yar�s� kadar çizilmi�tir. Bu konu ö�rencilerinin
hayal dünyalar�n� geli�tirici, ifade güçlerini art�r�c�, gözlem yapmay� te�vik edici bir
çal��mad�r. Avc�n�n giydi�i yele�i koyu leke de�erindedir.
141
Resim : 3 Ö�RENC�N�N : ADI VE SOYADI : Bü�ra YILDIRIM OKULU : Özel Ufuk �lkö�retim Okulu SINIFI : 5-A YA�I : 11 RESM�N KONUSU : Av TEKN��� : Pastel Boya EBATLARI : 25X35 ANAL�Z� : Pastel boya tekni�i ile yap�lm�� olan bu çal��mada
safl�k, co�kunluk göze çarpmaktad�r. Kompozisyon kurgulanmas� yönünden anlaml� bir
bütün olu�turan renk uyumu, aç�k-koyu de�erlerin bütünlük içinde uygulanmas�
çocu�un yap�s� hakk�nda bilgi vermektedir.
Günlük hayat�n karma�as� içinde bakmay� unutan ve dünyay� belirli kal�plarda
tan�mlamaya al��an yeti�kinlere farkl� tarzda çal��malar gösterme imkan� sunulmu�tur.
Bu çal��man�n fazla bir ba�lant�s� olmasa da kompozisyondan ö�renme co�kusu
hissedilmektedir.
Kompozisyonda üç ana rengi ve kontrastlar�n� rahat bir �ekilde kullanarak
bütünlük sa�lam��t�r.
142
Resim : 4 Ö�RENC�N�N : ADI VE SOYADI : �eyma BAYIK OKULU : Büyük Bayram �lkö�retim Okulu SINIFI : 5-A YA�I : 11 RESM�N KONUSU : Av TEKN��� : Pastel Boya EBATLARI : 25 X30 ANAL�Z� : Pastel boya tekni�i uygulanm�� olan bu
çal��mada, renkler co�kulu ve etkili, figürler sade ve yal�nd�r. Resimde co�kulu ifade,
figürlerde kopukluk olsa da renkler sayesinde bir bütünlük sa�lam��t�r. Kompozisyon
yatay ve dikey olmak üzere iki dikdörtgen çerçeve içine al�nm��t�r. Yatay dikdörtgende
dört ayakl� hayvan ile erkek figürü, di�er sol taraftaki dikey dikdörtgende ise bir k�z
mevcuttur. Çerçeveler ile hayvan figürü ve erke�in kaza��, pantolonu koyu leke, zemini
aç�k, etraf�nda ise gri leke mevcuttur. K�rm�z�-Ye�il, Mavi-Sar� kontrast meydana
getirmi�tir. Selçuklularda da ayn� konular i�lenmi�tir.
143
Resim : 5 Ö�RENC�N�N : ADI VE SOYADI : Çiçek BARAN OKULU : Büyük Bayram �lkö�retim Okulu SINIFI : 5-A YA�I : 11 RESM�N KONUSU : Av TEKN��� : Pastel Boya EBATLARI : 25X 30 ANAL�Z� : Pastel boya tekni�i uygulanm�� olan
kompozisyonun tam ortas�ndaki nehir, resmi ikiye bölmü�, sa��nda dört ayakl� bir av
hayvan�, nehrin solunda ate� eden bir avc� figürü mevcuttur. Yer, çizgisel �ekilde çam
a�açlar� ile doldurulmu�tur. Yerler, kahverengi, ve tonlar� ile boyanm��, çamlar ise
ye�ildir. Nehrin rengi gök ile dengelenmi� ve mavi renk ta��nm�� olup yaln�z
b�rak�lm��t�r. Sadelik, sükunet ve rahatl���n ifade edildi�i düz ve ince çizgiler hareketi
ifade eden k�r�k çizgiler çamlarda, yumu�ak, ho� ve esteti�i yans�tan kavisli çizgiler bir
arada çok rahat ve uyumlu bir �ekilde kullan�lm��t�r. Perspektifi hafif görmü�tür.
144
Resim : 6
Ö�RENC�N�N :
ADI VE SOYADI : �ükriye TASA
OKULU : Büyük Bayram �lkö�retim Okulu
SINIFI : 5-A
YA�I : 11
RESM�N KONUSU : Av
TEKN��� : Pastel Boya
EBATLARI : 25X35
ANAL�Z� : Pastel Boya tekni�i ile yap�lan ve av konusu
i�lenen resimde aç�k ve koyu de�erler iyi kullan�lm��t�r. Ormandaki a�açlar koyu
de�erde avc� ve hayvanlar aç�k de�erdedir. �ki tepenin aras�ndaki do�makta olan
güne�in turuncu rengi resime bir canl�l�k kazand�rm��t�r. Resimde koyu, aç�k ve gri
lekeler mevcuttur.
�ehirde do�up büyüyen çocuklar�n ormana, ye�illi�e ve çevreye olan özlemi
resimde d��a vurulmu�tur.
145
Resim : 7
Ö�RENC�N�N :
ADI VE SOYADI : Ümmühan YILMAZ
OKULU : Büyük Bayram �lkö�retim Okulu
SINIFI : 5-A
YA�I : 11
RESM�N KONUSU : Av
TEKN��� : Pastel Boya
EBATLARI : 35X50
ANAL�Z� : Pastel boya tekni�inde yap�lan resimin ortas�nda
bir a�aç, a�ac�n sa��nda avc�, solunda av hayvanlar�ndan geyik ve yukar�da uçar
vaziyette bir ku� figürü yer almaktad�r. Avlanaca��n� anlayan av hayvanlar�n�n
ürkekli�ini resimde ifade etmi�tir. Ku� figürü geyikten ve avc�dan büyük çizilerek fazla
abart�lm��t�r. A�aç ve uzaklar ye�il, di�er yerler onun tamamlay�c�s� olan k�rm�z�ya
yak�n kahverengi ve turuncu ile z�tl�k meydana getirmi�tir. Aç�k, koyu ve gri leke
kullan�lm��t�r.
146
Resim : 8 Ö�RENC�N�N : ADI VE SOYADI : Medine GÜMÜ� OKULU : Büyük Bayram �lkö�retim Okulu SINIFI : 5-D YA�I : 11 RESM�N KONUSU : Av TEKN��� : Pastel Boya EBATLARI : 35X50 ANAL�Z� : Pastel boya tekni�i uygulanm�� olan bu
çal��mada, pastel boya birkaç kat üst üste at�lm��, sivri uçlu bir kalemle kaz�narak alt
k�s�mlardaki farkl� renklerin aç��a ç�kmas� ile olu�an bir teknik sa�lanm��t�r.
Av ku�lar�n� gayet sade bir �ekilde stilize etmi�tir. Av konusu çocu�un ilgisini
çekmi�tir. Zemin koyu, çizgilerin bir bölümü aç�k, di�er yerler gri leke etkisi
yaratm��t�r.Bu çal��malar ö�rencilerin daha faal daha aktif olacaklar� derin dü�ünmeye
yönelik bir sanat e�itimi uygulanmas�n�n gerekli oldu�u ortaya ç�kmaktad�r. Bu
uygulamal� çal��malar sanat tarihi, estetik ve sanat ele�tirisinin birle�tirildi�i kapsaml�
bir sanat e�itimi ile mümkün olabilir. Bu amaçlar do�rultusunda çocuklar daha ara�t�r�c�
ele�tirel dü�ünen kültürünü tan�yan insanlar yeti�tirmektir (Boyda�-Gökay, 1998:419).
147
Resim : 9
Ö�RENC�N�N :
ADI VE SOYADI : Hatice BAYRAKÇI
OKULU : Büyük Bayram �lkö�retim Okulu
SINIFI : 4-B
YA�I : 11
RESM�N KONUSU : Av
TEKN��� : Kuruboya
EBATLARI : 35x50
ANAL�Z� : Kuru boya tekni�i uygulanm�� olan bu
çal��mada, ö�renci ava ç�kan insanlar�n kulland��� malzemeler; gözlemlemektedir.
Çocuk hayal gücünden ziyade gözlemlerini ka��da dökmü�tür. Bu çal��ma ö�renciye
çevresini daha iyi gözlemlemek, ayr�nt�larla ilgili belleklerin güçlendirmeyi sa�lam��t�r.
Zemini, a�açlar�n dallar�n�, soldaki avc�n�n pantolonunu ye�il, a�açlar�n gövdelerini,
avc�lar�n ceketlerini ve sa�daki avc�n�n pantolonunu, yerdeki odun parçalar�n�
kamyonun bir bölümünü, duvar� koyu , aç�k k�rm�z�ya boyayarak ye�il –k�rm�z�
kontras�n� meydana getirmi�tir. Di�er yerleri siyaha yak�n kahverengi ile boyayarak
aç�k, koyu ve gri tonlar� vurgulam��t�r.
148
Resim : 10 Ö�RENC�N�N : ADI VE SOYADI : Çiçek BARAN OKULU : Büyük Bayram �lkö�retim Okulu SINIFI : 5-A YA�I : 11 RESM�N KONUSU : Av TEKN��� : Guvaj Boya EBATLARI : 25X35 ANAL�Z� : Resimde bir avc� ile av hayvan� figürü yer
almaktad�r. Avc�, av�n� vurmu�, hayvandan kanlar akmaktad�r. Resimde grafiksel
lekeleri çok güzel i�lemi�tir. Aç�k –Koyu de�erleri dengeli bir �ekilde da��tm��t�r. Aç�k
içinde koyu, koyu içinde aç�k düzenleme yapm��t�r. Ufak parçalar� bir bütün içine alarak
resimde bir bütünlük sa�land��� gözlemlenmektedir. S�cak-So�uk ili�kisi kurmu�, ayr�ca
ye�il –k�rm�z� renkleri kullanarak renk kontrast� olu�turmu�tur. Çok ba�ar�l� bir çal��ma
olarak dikkat çekmektedir.
Avc�l�k konusuyla çocu�un bireysel yorum kabiliyetini geli�tirmek maksad�
gücü olan bu resimde çocu�un bilinçsel yeteneklerin de ölçme imkan� sa�lanm��t�r.
Gerek renginde, gerek kompozisyonun leke da��l�m�nda bir uyum gözlemlenmektedir.
149
Resim : 11
Ö�RENC�N�N :
ADI VE SOYADI : Tümay Begüm EREL
OKULU : Büyük Bayram �lkö�retim Okulu
SINIFI : 6-A
YA�I : 12
RESM�N KONUSU : Av
TEKN��� : Kuru Boya
EBATLARI : 35 X 50
ANAL�Z� : Kuru boya tekni�i ile yap�lm�� olan bu resim
çocu�un, hayal gücünü yans�tmaktad�r. Bey�ehir gölü kenar�nda bir av sahnesi
canland�r�lm��t�r. Ku�lar uçarak avc�dan kaçmaktad�r. Avc� ise ayakta, uçan ku�lar�
izlemektedir. Resmin ön plan�nda avc� ve yan�nda duvar çitleri yer almaktad�r. Orta
planda göl, havada bulutlar ve ku�lar görülmektedir. Resimde kahverengi hakimdir. Dik
çizgiler resime dinamizm, sa�laml�k, gölün yatay çizgisi ise bir durgunluk, a�ac�n
yapra��ndaki yuvarlak ve k�vr�ml� çizgiler ise bir hareket vermi�tir.
Çal��mada bütünlük ve çe�itlilik ilkesi kullan�lm��t�r.
150
Resim : 12
Ö�RENC�N�N :
ADI VE SOYADI : Zafer GÜNAL
OKULU : Büyük Bayram �lkö�retim Okulu
SINIFI : 4-C
YA�I : 11
RESM�N KONUSU : Av
TEKN��� : Karakalem
EBATLARI : 35X50
ANAL�Z� : Karakalem tekni�iyle yap�lan bu resimde, avc� ile
tav�an figürü yer almaktad�r. Olay, nehrin üzerinde bulunan ta�lardan yap�lm�� bir
köprünün yan�nda geçmektedir. Avc� ayakta av tüfe�i ile av hayvan� tav�ana ate�
etmektedir. Resim desen �eklindedir. A�açlar�n dallar�, köprünün ta�lar�, detayl� bir
�ekilde ifade edilmektedir.
Selçuklu saraylar�nda kullan�lan çini teknikli eserlerde tav�an figürleri s�kl�kla
kar��m�za ç�kmaktad�r. Av konulu resimler e�lence arac� olarak görülmü� av hayvanlar�
da motiflerde s�kça kullan�lm��t�r. Günümüzde uygulamal� ders olarak resim i� dersinde
yapt�r�lan av konulu resimlerde, ö�rencilerin çizdi�i tav�an figürünün kullan�lm��
oldu�u görülmektedir. Selçuklu çinilerinde de tav�an figürü korkak bir hayvan figürü
olarak yans�t�lm��t�r.
151
Resim : 13 Ö�RENC�N�N : ADI VE SOYADI : Ömer ÖZBEK OKULU : Büyük Bayram �lkö�retim Okulu SINIFI : 4-B YA�I : 10 RESM�N KONUSU : Av TEKN��� : Kuru Boya EBATLARI : 25x30 ANAL�Z� : Kuru boya tekni�i uygulanm�� olan bu peyzaj
çal��mas�nda çe�itli hayvan figürleri resmedilmi�tir. Gerek renk, gerekse figürlerde
uygulanan çizgiler çok co�kulu bir tarzda yap�lm��t�r.
Avc�, akarsuyun kenar�ndaki a�açta duran ku�a av tüfe�i ile ate� etmektedir.
Resimde a�açlar, hayvan figürleri lekesel olarak ele al�nm��t�r. Meyveli a�açlar�n
meyvelerini noktalarla renkli bir �ekilde yans�tm��t�r. Anadolu Selçuklu çinilerinde
bulunan hayvan figürlerindeki noktalar� hat�rlatmaktad�r. Bunlar� tavus ku�lar�n�n
ba�lar�ndaki tepelikler gibi, çizgileri ise çini figürlerdeki konturlar gibi çizmi�tir.
Resimde aç�k-koyu –gri lekeler rahat kullan�lm��t�r.
152
Resim : 14
Ö�RENC�N�N :
ADI VE SOYADI : Tenzile GÜMÜ�
OKULU : Büyük Bayram �lkö�retim Okulu
SINIFI : 4-B
YA�I : 10
RESM�N KONUSU : A
TEKN��� : Guvaj Boya
EBATLARI : 50X70
ANAL�Z� : Av konulu peyzaj resminde avc� yerini alm��
hedefine kilitlenmi� olarak resmedilmi�tir. Guvaj boya tekni�i uygulanm�� olan bu
çal��mada, renklerin ka��da düzgün bir da��l�mla uyguland��� gözlemlenmektedir.
Çocuklar�n ya�lar� ilerledikçe ve olgunla�t�kça çal��malar�n daha ayr�nt�l�
oldu�u ya�� ile paralel olarak artmaktad�r. Bu çal��ma ö�rencinin iç dünyas�n�
yans�tmas�n�n yan� s�ra gözlem güçlerini de art�rmaktad�r. Perspektif uygulama,
çal��malarda yava� yava� ba�lam��t�r. Hayallerin içinde sakl� dünyalar�n anahtar�n�
elinde ta��r. Çocuklar�n resimlerindeki anlat�m, ülkemizde y�llard�r göz ard� edilen bir
konudur. Okur yazar say�s�n�n artmas�, ileti�im olanaklar�n�n geli�mesi, genel e�itim ve
estetik e�itimi aç�s�ndan önemi daha iyi anla��lmaya ba�lanm��t�r.
153
Resim : 15
Ö�RENC�N�N :
ADI VE SOYADI : Merafet ÖZÇEL�K
OKULU : Büyük Bayram �lkö�retim Okulu
SINIFI : 4-A
YA�I : 10
RESM�N KONUSU : Av
TEKN��� : Guvaj Boya
EBATLARI : 35x50
ANAL�Z� : Guvaj boya tekni�i ile yap�lm�� olan bu çal��mada
avc�, köprünün sol taraf�nda ayakta durarak ku�lar� izlemektedir. Ku�lar�n ikisi a�ac�n
dal�nda, di�erleri uçar ve kaçar vaziyettedir. Avc� köpe�i hareket halinde ku�lar�
ürkütmü� olabilir. Çiçekler Uygur resimlerindeki noktalara benzemektedir. Resim de
aç�k-koyu-gri de�erler mevcuttur. Gri de�erler ço�unluktad�r. Ye�il-k�rm�z� ile mavi –
turuncu kontrast� olu�turmu�tur. Resime mavi renk hakimdir. Ayr�ca bir ferahl�k ve
berrakl�k da bulunmaktad�r.
154
Resim : 16 Ö�RENC�N�N : ADI VE SOYADI : Kezban TA�ITLI OKULU : Büyük Bayram �lkö�retim Okulu SINIFI : 4-B YA�I : 10 RESM�N KONUSU : Av TEKN��� : Pastel Boya Tekni�i. EBATLARI : 25x30 ANAL�Z� : Pastel boya tekni�i uygulanm�� olan bu
çal��mada, gerek kompozisyon, gerekse lekesel de�erlerden çocu�un kendine olan öz
güveninin oldu�u anla��lmaktad�r. Kompozisyonda fazla bir figür kullan�lmadan
anlat�lmak istenilen bir ifadenin sade bir biçimde dile getirildi�i gözlemlenmektedir.
Renkler co�kulu bir biçimde ifade ile o�al ve yal�n anlat�lm��t�r. Ö�rencilerin
ya�lar�n�n artmas� sonucu yapt��� çal��malar�n daha gerçekçi ve anlat�c� olaca��
gözlemlenmektedir. Çocuk resimleri ,hayalin içinde sakl� dünyalar�n anahtar�n� elinde
ta��r. Çal��malarda kompozisyonun kurgulama yönünden anlaml� bir bütün
olu�turulmu� renk vurgusu, aç�k-koyu de�erlerin uygulanmas�, çizgilerin yüzeylerdeki
de�eri ve olumlu bir bütünlük olu�turmas� çocuk hakk�nda olumlu bir bilgi vermektedir.
155
Resim : 17
Ö�RENC�N�N :
ADI VE SOYADI : Bü�ra TA�PINAR
OKULU : Büyük Bayram �lkö�retim Okulu
SINIFI : 5-A
YA�I : 11
RESM�N KONUSU : Av
TEKN��� : Pastel Boya
EBATLARI : 25 30
ANAL�Z� : Kompozisyonda üç geyik kaçmakta avc� da bu
geyikleri vurmaya çal��maktad�r. Çal��ma lekesel de�erler ifade edilmi�tir.
Kompozisyonda yer ve gök çizgisi kullan�lmad��� için çocu�un kendine olan
özgüveninin fazla geli�medi�i söylenebilir.Resimde co�kulu renkler kullan�lmas�na
ra�men figürlerin kullan�m biçimi yal�nd�r. Figürler sayfalar�n tümünü kapsad��� için
çocu�un iç kontrolünün zay�f ,sald�rgan bir yap�ya sahip oldu�u ifade edilebilir.
Resimde ye�il-k�rm�z�, turuncu-mavi, mor-sar� kontrast� görülmektedir. Bu çal��madan
amaç, çocu�un bünyesini olu�turdu�u biçimsel ara�t�rmalar ve çabalar�na yönelir. Bir
yerden bak�larak kopya edilen, boyat�lan resimlerin çocu�un dü�ünsel zekas�n� olumsuz
etkiledi�i gözlemlenmi�tir.
156
Resim : 18
Ö�RENC�N�N :
ADI VE SOYADI : Kadir ÇEL�K
OKULU : Büyük Bayram �lkö�retim Okulu
SINIFI : 4-B
YA�I : 11
RESM�N KONUSU :Av
TEKN��� : Lavi
EBATLARI : 25X30
ANAL�Z� : Lavi tekni�i ile Japon avc�s�n�n portresi
uygulanm�� olan bu çal��ma da, Uygur resim tarz�n� and�rmaktad�r. Gözler çekik, göz ile
ka� mesafesi uzak, küçük bir burun, yuvarlak bir yüz yap�lm��t�r. Uygur resim tarz�nda
da insan figürlerinin bu tipte olmas� çocuklar�n geçmi�le günümüz aras�nda kültür
miras�na ba�l� kalmalar�na yard�mc� olmu�tur. Çocuk, dünyay� kendi alg�lad��� biçimde
görür ve kendi ifadeleri içinde yans�tmaya çal���r (Yavuzer, 1998:13). Çocuklar�n
sanatsal geli�imi ,onlar�n bedensel, duygusal ve dü�ünsel geli�imleri ile s�k� s�k�ya
ba�lant�l�d�r.Çocuklar�n geli�im özellikleri dikkate al�nd���nda onlar�n sanatsal geli�im
evrelerini, bulunduklar� imkanlar da etkilemektedir.
157
Resim : 19
Ö�RENC�N�N :
ADI VE SOYADI : Simgenur TURAN
OKULU : Büyük Bayram �lkö�retim Okulu
SINIFI : 4-C
YA�I : 10
RESM�N KONUSU : Av
TEKN��� : Pastel Boya
EBATLARI : 35X50
ANAL�Z� : Pastel boya tekni�i ile yap�lan resimde, ön
plandaki avc�, tüfe�i ile a�ac�n dal�ndaki ku�a ate� etmektedir. Peyzaj �eklindeki
resimde renkler bir bütün olarak ele al�nm��t�r. Zemin ye�il, çiçekler sar� ve k�rm�z�, yol
koyu lacivert, a�aç kahverengi da�lar mavi, gökyüzü saman sar�s�d�r. K�rm�z�-Ye�il,
Mavi-Turuncu, Mor- Sar� kontrast�n� olu�turarak resimde bir zenginlik sa�lanm��t�r.
Aç�k-Koyu –Gri lekeleri rahat kullanarak bir denge sa�lanm��t�r. Hareketli ve dengeli
bir resimdir. Kompozisyonda bütünlük ve artistik bir hava vard�r. Bu da çocu�un
kendine olan güvenini göstermektedir. Çizme, boyama, in�a etme gibi etkinlikler,
karma��k süreçlerde olu�ur. Çocu�un bu çabalar� s�ras�nda çe�itli ö�eleri birle�tirerek
anlaml� bir bütün olu�turdu�u gözlemlenmi�tir. Çocuk konuyu yorumlam�� ve dikkatini
çeken unsurlar� ka��d�na yans�tm��t�r.
158
Resim : 20
Ö�RENC�N�N :
ADI VE SOYADI : Vesili YILMAZ
OKULU : Büyük Bayram �lkö�retim Okul
SINIFI : 4-A
YA�I : 10
RESM�N KONUSU : Av
TEKN��� : Pastel Boya
EBATLARI : 21X29
ANAL�Z� : Pastel tekni�i ile yap�lm��t�r. Ö�renci aç�k-koyu
de�erleri bir bütünlük içinde de�erlendirmi�tir. Birbirini tamamlayan iki z�t renk olan
k�rm�z�-ye�il kullanarak bir kontrast olu�turmu�tur. Resime ye�il renk hakimdir.
Güzellik duygusu ho�a giden ba�lant�lar olgusudur ve de�i�kendir.Ki�inin
bulundu�u topluma, kültür düzeyine, ça��na ve ki�isel özelliklerine ba�l�d�r. Do�asal
olarak çirkinlik duygusu içinde ayn� �ey söylenebilir (Büyüki�leyen, 1977:13).
159
Resim : 21
Ö�RENC�N�N :
ADI VE SOYADI : Muzaffer ADER
OKULU : Büyük Bayram �lkö�retim Okulu
SINIFI : 4-C
YA�I : 11
RESM�N KONUSU : Av
TEKN��� : Pastel Boya
EBATLARI : 25X 35
ANAL�Z� : Av konusu verilen ve pastel boya tekni�i
ile yap�lan bu çal��mada çocuk, özgürce dü�üncelerini ifade etmi�tir. Resimde aç�k,
koyu, gri leke rahatl�kla görülmektedir. Ye�ille –k�rm�z�dan kontrast olu�turmu�tur.
Objeleri bütün olarak görmü�tür.
Çocu�un iç dünyas�nda olup biteni anlamak ve onla kolayca ileti�im
sa�laman�n en ideal yolu, kolay bir anlat�m arac� metodu resimdir. Baz� çocuklar
kendilerini sözcüklerle de�il resim ile ifade ederler.Bu yukar�daki resim de ona iyi bir
örnek te�kil eder.
160
Resim : 22
Ö�RENC�N�N :
ADI VE SOYADI : Meryem GÖÇMEN
OKULU : Büyük Bayram �lkö�retim Okulu
SINIFI : 4-B
YA�I : 10
RESM�N KONUSU : Av
TEKN��� : Pastel Boya
EBATLARI : 25 X35
ANAL�Z� : Bu çal��may� yapan çocu�un on ya��ndan daha
küçük zeka seviyesinde oldu�u ifade edilebilir. Gerçekçi olmas� gereken bu dönem
(9-12 Ya�), �ema öncesi (4-7 Ya�) grubunda olabilecek seviyededir.Yer ve mekan
kavram�n�n olmamas� çocu�un kendine olan güveninin bir göstergesidir.
161
Resim : 23
Ö�RENC�N�N :
ADI VE SOYADI : Merve GÖZEK
OKULU : Büyük Bayram �lkö�retim Okulu
SINIFI : 5-A
YA�I : 11
RESM�N KONUSU : Av
TEKN��� : Pastel Boya
EBATLARI : 25 X30
ANAL�Z� : Bu çal��mada, çocu�un yarat�c� hayal gücünü
kullanarak duygu ve dü�üncelerini resme aktard��� gözlemlenmektedir Kompozisyonda
fazla figür kullan�lmadan anlat�lmak istenen belirtilmi�tir. �ki avc�, tüfekleriyle kar��l�kl�
olarak havada uçan ku�lara ate� etmektedir. Figürler ön planda olmas�na ra�men küçük
çizilmi�tir. Bir ba�tan di�er ba�a kadar kavak a�açlar� s�ralanm��t�r. Resimde aç�k leke
hakimdir. Ye�ille, kahverengiye kaçan k�rm�z� ile kontrast olu�turmu�tur. Yatay çizgiler
yok denecek kadar azd�r.