dİcle Ünİversİtesİ zİya gÖkalp eĞİtİm fakÜltesİ tÜrkÇe...

40
1 T.C. DİCLE ÜNİVERSİTESİ ZİYA GÖKALP EĞİTİM FAKÜLTESİ TÜRKÇE ÖĞRETMENLİĞİ VE SOSYAL BİLİMLER BÖLÜMÜ COĞRAFYA EĞİTİMİ ANABİLİM DALI LİSANS TEZİ LİCE İLÇESİNİN NÜFUS GELİŞİMİ HAZIRLAYAN SEHER ALAT 16256015 DANIŞMAN Prof. Dr. Sabri KARADOĞAN DİYARBAKIR-2020

Upload: others

Post on 22-Sep-2020

8 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: DİCLE ÜNİVERSİTESİ ZİYA GÖKALP EĞİTİM FAKÜLTESİ TÜRKÇE ...sabri.kdogan.org/online/4/seher.pdf · Kutlu Köyü Kerpiçören Mezra’sında başlar, Dolunay Köyü’nde

1

T.C.

DİCLE ÜNİVERSİTESİ

ZİYA GÖKALP EĞİTİM FAKÜLTESİ

TÜRKÇE ÖĞRETMENLİĞİ VE SOSYAL BİLİMLER

BÖLÜMÜ

COĞRAFYA EĞİTİMİ ANABİLİM DALI

LİSANS TEZİ

LİCE İLÇESİNİN NÜFUS GELİŞİMİ

HAZIRLAYAN

SEHER ALAT

16256015

DANIŞMAN

Prof. Dr. Sabri KARADOĞAN

DİYARBAKIR-2020

Page 2: DİCLE ÜNİVERSİTESİ ZİYA GÖKALP EĞİTİM FAKÜLTESİ TÜRKÇE ...sabri.kdogan.org/online/4/seher.pdf · Kutlu Köyü Kerpiçören Mezra’sında başlar, Dolunay Köyü’nde

2

ÖN SÖZ

Bu çalışma, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yer alan Diyarbakır ilinin Lice ilçesinin Nüfus

Coğrafyasını açıklamak amacıyla ortaya koyulmuştur. Lisans projesi olarak hazırlanan bu

çalışmanın konusu Lice ilçesinin nüfus özelliklerini ve gelişimini oluşturmaktadır. Bu çalışma

Dicle Üniversitesi Sosyal Bilimler Bölümü Coğrafya Ana Bilim Dalı Başkanlığı bünyesinde

geliştirilmiştir.

Bu çalışma üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümünde; çalışmanın konusu, kapsamı,

sınırları, coğrafi özellikleri, amacına ve yöntemine değinilmiştir. İkinci bölümde; nüfus

kavramına genel olarak değinilmiştir. Üçüncü bölümde ise ilçenin nüfus gelişimi ele

alınmıştır.

Çalışmada bilgi ve tecrübeleriyle bizi aydınlatan proje danışmanımız Prof. Dr. Sabri

KARADOĞAN’a, her türlü bilgi alışverişi içinde olduğum Esma VURAL’a teşekkürü borç

bilirim.

Page 3: DİCLE ÜNİVERSİTESİ ZİYA GÖKALP EĞİTİM FAKÜLTESİ TÜRKÇE ...sabri.kdogan.org/online/4/seher.pdf · Kutlu Köyü Kerpiçören Mezra’sında başlar, Dolunay Köyü’nde

3

ÖZET

Lice ilçesinin nüfus gelişimi adlı tez çalışmasının birinci bölümünde; araştırma sahasının

kapsamı, yerine, amacı ve önemine, alanın fiziki coğrafya özelliklerine, ikinci bölümünde;

genel nüfus kavramına, nüfus sayımlarına, nüfusun tarihsel gelişimine, nüfusun artış miktarı,

artış oranı ve artış hızından, nüfusun dağılışı ve yoğunluğundan, ekonomik coğrafyasından,

yaş ve cinsiyet durumunda ve genel olarak göç kavramıyla birlikte iç göç ve dış göçten ,

üçüncü bölümünde ise; ilçenin genel nüfus özelliklerine, özellikle de 1975 ve sonrası olan

dönemdeki nüfusta meydana gelen değişimlere değinilmiştir. Üçüncü bölümde göç kavramı

ilçe bazında ele alınmıştır.

TÜİK’ten, Lice ilçesini belediye ve kaymakamlık gibi resmi sayfalarından edinilen bilgilere

göre Lice ilçesinin dönemsel olarak gelişimi, yaş ve cinsiyet dağılımı, nüfus artış hızı ve

yıllara göre göçler tablo şeklinde yorumlanmıştır.

Page 4: DİCLE ÜNİVERSİTESİ ZİYA GÖKALP EĞİTİM FAKÜLTESİ TÜRKÇE ...sabri.kdogan.org/online/4/seher.pdf · Kutlu Köyü Kerpiçören Mezra’sında başlar, Dolunay Köyü’nde

4

ANAHTAR KELİMELER

(Lice, Nüfus, Deprem, Göç, Nüfus dağılışı)

İÇİNDEKİLER

ÖN SÖZ

ÖZET

BİRİNCİ BÖLÜM

1.GİRİŞ

1.1. ARAŞTIRMA SAHASININ KONUMU VE SINIRLARI

1.2. COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ

1.2.1. Yüzey Şekilleri

1.2.2. İklim Özellikleri

1.3. TEZİN AMACI VE ÖNEMİ

İKİNCİ BÖLÜM

2. KAVRAMSAL ÇERÇEVE

2.1. NÜFUS

2.1.1.Nüfus Kavramı

2.1.2.Nüfus Sayımları

2.1.3. Nüfusun Tarihsel Gelişimi

2.1.4. Nüfusun Artış Miktarı, Artış Oranı ve Artış Hızı

2.1.5. Nüfusun Dağılışı ve Yoğunluğu

2.1.6. Nüfusun Ekonomik Nitelikleri

2.1.7. Nüfusun Eğitim Durumu

2.1.8. Nüfusun Yaş ve Cinsiyet Durumu

2.1.9. Göç Kavramı

2.1.9.1. İç Göç

2.1.9.2. Dış Göç

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

3.1.LİCE İLÇESİNİN NÜFUS GELİŞİMİ

3.1.1. Lice İlçesinin Tarihçesi

Page 5: DİCLE ÜNİVERSİTESİ ZİYA GÖKALP EĞİTİM FAKÜLTESİ TÜRKÇE ...sabri.kdogan.org/online/4/seher.pdf · Kutlu Köyü Kerpiçören Mezra’sında başlar, Dolunay Köyü’nde

5

3.1.2. 1975 ve Sonrası Nüfus Gelişimi

3.1.3. Nüfusun Dağılışı ve Yoğunluğu

3.1.4. Nüfusun Yaş ve Cinsiyet Durumu

3.1.5. Nüfusun Ekonomik Durumu

3.1.6. Nüfusun Eğitim Durumu

3.1.7. Göç

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

4. SONUÇ

KAYNAKÇA

Page 6: DİCLE ÜNİVERSİTESİ ZİYA GÖKALP EĞİTİM FAKÜLTESİ TÜRKÇE ...sabri.kdogan.org/online/4/seher.pdf · Kutlu Köyü Kerpiçören Mezra’sında başlar, Dolunay Köyü’nde

6

BİRİNCİ BÖLÜM

1. GİRİŞ

1.1. ARAŞTIRMA SAHASININ KONUMU VE SINIRLARI

Diyarbakır’ın kuzeydoğusunda yer almaktadır. Lice’nin Diyarbakır il merkezine uzaklığı

yaklaşık 90 km, Lice’nin yüzölçümü 1.083 km2’dir. Merkez bucağı dışında 40 köye sahiptir.

İlçe topraklarının bir bölümü Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde, bir bölümü ise Doğu

Anadolu’ya komşudur. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde bulunan Diyarbakır ilinin Doğu

Anadolu’ya sarkan diğer ilçeleri ise Çüngüş ve Kulp’tur.

Toprakları doğuda Kulp, güneydoğuda Silvan, güneyde Hazro, güneybatıda Kocaköy, batıda

Hani, kuzey ve kuzeybatıda ise Bingöl ilinin Genç ilçesiyle çevrilidir.

Lice’nin komşuları arasında en uzun sınır 48 km uzunluğu ile Bingöl il sınırıdır. Bingöl sınırı

kuzeybatıdaki Ecemiş Köyü, İvecik Mezrasında başlar, kuzeydoğudaki Güldiken Köyü’nde

biter. Doğuda ise 27 km uzunluğunda Kulp sınırı bulunur. Bu sınır kuzeydoğudaki Güldiken

Köyü, Çotuk Mezra’sında başlar, güneydoğudaki Türeli Köyü, Dehlizara Mezra’sında biter.

Güneydoğu sınırında ise 8 km uzunluğunda Silvan sınırı bulunur. Silvan ile Lice sınırını

Yumru Dağı oluşturur. Silvan sınırı Türeli Köyü Dehlizara Mezra’sında başlar, Kutlu Köyü

Kerpiçören Mezra’sında biter. Güneyde 18 km uzunluğunda Hazro sınırı bulunur. Hazro sınırı

Kutlu Köyü Kerpiçören Mezra’sında başlar, Dolunay Köyü’nde biter. Güneybatıda 18 km

uzunluğunda Kocaköy sınırı bulunur. Kocaköy sınırı Dolunay Köyü’nde başlar, Gökçe

Köyü’nde son bulur. Batıda ise 37 km uzunluğunda Hani sınır bulunur. Hani sınırı Gökçe

Köyü’nde başlar, Ecemiş Köyü İvecik Mezra’sında son bulur.

Page 7: DİCLE ÜNİVERSİTESİ ZİYA GÖKALP EĞİTİM FAKÜLTESİ TÜRKÇE ...sabri.kdogan.org/online/4/seher.pdf · Kutlu Köyü Kerpiçören Mezra’sında başlar, Dolunay Köyü’nde

7

Resim.1 Türkiye Haritası

Resim.2 Lice İlçesi

Page 8: DİCLE ÜNİVERSİTESİ ZİYA GÖKALP EĞİTİM FAKÜLTESİ TÜRKÇE ...sabri.kdogan.org/online/4/seher.pdf · Kutlu Köyü Kerpiçören Mezra’sında başlar, Dolunay Köyü’nde

8

Resim.3 Lice ilçesinin uydu görüntüsü

Resim.4 Lice

Page 9: DİCLE ÜNİVERSİTESİ ZİYA GÖKALP EĞİTİM FAKÜLTESİ TÜRKÇE ...sabri.kdogan.org/online/4/seher.pdf · Kutlu Köyü Kerpiçören Mezra’sında başlar, Dolunay Köyü’nde

9

1.2. COĞRAFİ ÖZELLİKLER

1.2.1. YÜZEY ŞEKİLLERİ

İlçe merkezi 1975 depreminden önce Akdağ eteklerindeki Akı tepesinde kuruluyken,

depremden sonra hemen aşağılarında bulunan ovaya kurulmuştur. Lice deprem öncesindeki

yerleşimi eğimli ve kademeli bir düzende olup uzaktan bakıldığında sanki evler birbiri üzerine

dizilmiş gibi bir görüntü çıkmaktaydı.

Lice ilçe merkezi daha önceleri Antak Kalesi’ne bağlı bir köy iken (1042 yılında) zamanla

gelişmiş ve ( Antak Kalesi’nin de zaman içinde önemini yitirmesiyle ) ilçe merkezi konumuna

gelmiştir. Güneydoğu Torosları’nın güney eteklerinde, deniz yüzeyinden yaklaşık olarak

1100-1125m yükseklikte kurulmuştur.

Resim.5 Antak Kalesi

Lice ilçesinde ilçe toprakları, Güneydoğu Torosların engebeli ormanlarla kaplı, Kuzey-Güney

doğrultulu vadilerle çok yarılmış kesimlerini kapladığından, güneyinde Hezan Dağları ile

Dakyanus Dağı ve harabeleri kuzeyinde Şagur, Cirbir ve Lis (2220m) Dağları, Ashabı Kehf

mağarası ve dağı, Birkleyn mağaraları ve kayalıkları ile Eski Lice Akı Tepesi şelalesi oldukça

önemli coğrafi yer şekilleri içerisinde bulunmaktadır.

Page 10: DİCLE ÜNİVERSİTESİ ZİYA GÖKALP EĞİTİM FAKÜLTESİ TÜRKÇE ...sabri.kdogan.org/online/4/seher.pdf · Kutlu Köyü Kerpiçören Mezra’sında başlar, Dolunay Köyü’nde

10

Şekil.6 Eshab-ı Kehf

Şekil.7 Birkleyn Mağarası

Page 11: DİCLE ÜNİVERSİTESİ ZİYA GÖKALP EĞİTİM FAKÜLTESİ TÜRKÇE ...sabri.kdogan.org/online/4/seher.pdf · Kutlu Köyü Kerpiçören Mezra’sında başlar, Dolunay Köyü’nde

11

1.2.2. İKLİM ÖZELLİKLERİ

Sert karasal iklime sahiptir. Kışları en erken kar yağan ve nisana kadar da kar örtüsünün

kaldığı Diyarbakır ilçelerindendir. Yazları ise ağustos ayına dek pek bir yükselme olmaz,

ağustosta ise kavurucu sıcaklıklar ölçülür, havası değişkendir, dalgalıdır. Şu ana dek ölçülen

en yüksek sıcaklık 48.8°C ile 8 Ağustos 1946 tarihinde, en düşük sıcaklıkta -37.0°C ile 11

Ocak 1933 tarihinde ölçülmüştür.

Yapılan ölçümlere göre Lice’nin çevresine nazaran en fazla yağışı kaydettiği görülmektedir.

Yıllık yağış tutarı 1.293 mm’dir. Kuzeydeki dağların eteklerine gidildikçe yağış miktarı da

artmaktadır. En fazla yağışı ilkbaharda alırken, en az yağışı ise yaz mevsiminde alır.

Diyarbakır’ın ilçelerinden biri olan Lice’de kışlar oldukça soğuk ve yağışlı geçer. Diyarbakır

ve diğer ilçelerine nazaran kar yağışı Lice’de daha yoğundur. Aşırı kar yağışları yüzünden

Lice- Genç ve Lice- Kulp karayolu sık sık ulaşıma kapanabilmektedir. Kar yağışının çok

olduğu ve soğuklar nedeniyle uzun süre yerde örtü oluşturduğu zamanlarda ulaşım tamamen

aksayabilir.

523 km’si ülkemiz sınırlarında olmak üzere toplam 1.850 km’lik uzunluğuyla Türkiye’nin en

uzun ikinci nehri olan Dicle Nehri’nin en önemli kaynaklarında biri ilçemiz sınırları içindeki

Bırkleyn Mağaralarından doğmaktadır. Bırkleyn suyu Lice’nin yukarısında bulunan Bırkleyn

Mağaralarında doğar.

Şekil.8 Birkleyn Suyu

Page 12: DİCLE ÜNİVERSİTESİ ZİYA GÖKALP EĞİTİM FAKÜLTESİ TÜRKÇE ...sabri.kdogan.org/online/4/seher.pdf · Kutlu Köyü Kerpiçören Mezra’sında başlar, Dolunay Köyü’nde

12

1.3. TEZİN AMACI VE ÖNEMİ

Bu çalışmanın amacı; Coğrafya’nın bir alt bilim dalı olan Nüfus ve Yerleşme Coğrafyasının

araştırma ve inceleme yöntemleri esas alınarak coğrafya biliminin ilkeleri doğrultusunda

incelemeye çalışılmıştır. Son yıllarda bölgede meydana gelen siyasi ve ekonomik nedenlerden

dolayı nüfusun nasıl bir dalgalanma izlediğini, mekânsal dağılışını, sosyoekonomik, eğitim,

yaş, cinsiyet ve göç gibi temel faktörler neden-sonuç ilişkisi içerisinde karşılaştırmalı ve

dağılış prensibi doğrultusunda açıklamaya ve yorumlamaya çalışılmıştır.

Çalışmanın önemi; Lice ilçesinin son yıllardaki gelişiminin özelliklede 1975 yılından sonraki

gelişiminin Beşeri Coğrafya biliminin şemsiyesi altında daha sonraki süreçlerde yapılacak

olan akademik çalışmalar için bir başvuru kaynağı oluşturacaktır. Bu açıdan ele alınacak konu

itibariyle de önem taşımaktadır.

İKİNCİ BÖLÜM

2. KAVRAMSAL ÇERÇEVE

2.1. NÜFUS

2.1.1. NÜFUS KAVRAMI

Nüfus, yeryüzünde sınırları belirli bir alanda belirli bir zamanda bulunan insan sayısı olarak

tarif edilmektedir. (Tümertekin ve Özgüç, 2015, 213). Yine benzer ifadelerle Nüfus, belirli bir

nüfus sayım gününde bir ülkede ya da bir bölgede bulunan insanların sayısı olarak

tanımlanmaktadır (Tümertekin ve Özgüç, 2015, 212).

2.1.2. NÜFUS SAYIMLARI

Nüfus sayımı bir ülkede, bir devletin topraklarında kaç kişi bulunduğunu, bunların türlü

yönlerden özelliklerini belli etmek üzere yapılan sayımdır. Sayımlar bütün ileri ülkelerde

düzenli olarak her 10 ya da 5 yılda bir yapılır. Sayım günü, sayımın sona erdiği açıklanmadan

önce kimse evinden, bulunduğu yerden dışarı çıkamaz. Sayımı yapan kimseler, ev ev dolaşır,

ellerindeki çizelgeyi doldurmak üzere, türlü sorular sorar, karşılıklarını hemen yazarlar

(Tümertekin ve Özgüç, 2015, 214).

Ülkemizde ilk nüfus sayımı 1927 yılında yapılmıştır. Periyodik olarak düzenli sayımların

başlaması 1935 yılına gider. 1935 yılından 1990 yılına kadar her 5 yılda bir periyotlarla nüfus

sayımları gerçekleştirilmiştir. 2000 yılında son nüfus sayımı Devlet İstatistik Enstitüsü

Kurumu tarafından gerçekleştirilmiştir. 2000 yılından sonra ise nüfus sayımının adı Adrese

Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi olarak değiştirilmiştir ve artık ülke nüfusu adres bilgilerine dayalı

olarak verilmektedir. Kurumun ismi de 2007 yılından itibaren Türkiye İstatistik Enstitüsü

şeklinde değişmiştir. 20007 yılından itibaren her yıl yılsonu nüfus verileri TÜİK’in internet

sayfasından yayınlanır. Bu nüfus verileri içerisinde çok çeşitli nüfus verilerine ulaşmak

mümkündür.

Page 13: DİCLE ÜNİVERSİTESİ ZİYA GÖKALP EĞİTİM FAKÜLTESİ TÜRKÇE ...sabri.kdogan.org/online/4/seher.pdf · Kutlu Köyü Kerpiçören Mezra’sında başlar, Dolunay Köyü’nde

13

Veri elde etmek kadar, verilerin güvenilirliği, verilerin değerlendirilmesi ve yeni verilerin

oluşturulması da diğer önemli hususlardandır. Nüfus verilerinin elde edilmesinde çeşitli

yöntemler bulunmakla birlikte başlıca veri kaynağı nüfus sayımlarıdır. Geçmişten bugüne

çeşitli zamanlarda ve farklı özelliklerde nüfus sayımları yapılmıştır. Ancak nüfusun tespitine

yönelik olarak yapılan ilk sayımların güvenilirliği azdır. Çünkü bu sayımlar genellikle askere

alınacak ve vergi verecek nüfusu tespit etmek için yapılmıştır. Bu nedenle insanlar korku

altında olduğundan bilgiler güvenilir değildir. Diğer yandan geçmiş yıllarda yapılan

sayımlardaki kayıtların çok büyük bir kısmı ortadan kaybolmuştur.

Tespit edilen günde uygulanan sayım metotlarında büyük farklılıklar göze çarpar. En yaygın

iki usulden biri, direkt kişisel görüşme usulü; diğeri ise kendi kendine sayımdır. Türkiye’de

uygulanan direkt görüşme usulünde, sayım memurları ev ev dolaşıp aile reisine, soru

kâğıdındaki çeşitli soruları sorarak (1990 Genel Nüfus Sayımı soru kâğıdı 34 soruyu

içermektedir) cevapları kaydetmek suretiyle gerekli bilgiler temin edilir. Avrupa ülkelerinde

uygulanan ikinci metoda ise hane halkı reislerine soru kâğıtları önceden gönderilerek sayım

tarihi itibariyle doldurulması ve toplanmaya hazır hale gelmesi istenir. Türkiye’de nüfus

sayımları de facto (hazır durum) esasına göre yapılmaktaydı. Bu yöntemle, sayım gününde

milli sınırlar içindeki fertlerin tamamı bulundukları yerlerde sayılmakta, yurtdışında bulunan

vatandaşlar bu sayımın dışında bırakılırken, ülkedeki yabancılar nüfusa dâhil edilmekteydi.

Bugüne kadar Türkiye’de uygulanan sayımlarda, doğrudan görüşme usulüyle sorulan sorulara

alınan cevaplarla, nüfusun miktarı yanında, cinsiyet, yaş, doğum yeri, medeni hal, öğrenim

durumu, meslek, hane büyüklüğü, doğurganlık durumu vb. pek çok özellik hakkında önemli

bilgiler elde edilmiştir. Sayımların hemen ardından geçici sonuçlar yayınlanmakta, daha sonra

idari bölünüşe göre toplam nüfuslar, ardından da nüfusun sosyal ve ekonomik nitelikleri il il

kamuoyunun bilgisine sunulmaktadır. 1997 yılı nüfus tespitinde ise de fakta yönteminin

yansıra de jüri (adrese dayalı) yöntemine göre de yani nüfusun ikametgâhı esas alınarak bir

sayım yapılmıştır (Tümertekin ve Özgüç, 2015, 217).

Sonuç olarak nüfus sayımları belli bir zamanda, bir ülke sınırları içinde kişilere yönelik

yapılan; Demografik, Ekonomik, Sosyal verilerin toplanması ve değerlendirilmesidir. Tarih

boyunca çeşitli amaçlarla birçok nüfus sayımı yapılmıştır. Bu nüfus sayımları ile çağın

özelliklerine göre değişik bilgiler elde edilmeye çalışılmıştır. 20. Yüzyıl öncesi nüfus

sayımlarının amaçları asker sayısını belirlemek, vergi yükümlülüklerini belirlemek için

yapılırken; modern nüfus sayımları nüfus miktarını, yaş gruplarını, kırsal ve kentsel nüfusu,

nüfusun eğitim durumunu, nüfusun mesleklere dağılımını, nüfusun cinsiyet durumunu, nüfus

hareketlerini, nüfusun konut-sağlık-beslenme… Vb. gibi durumlarını ortaya çıkarmak için

yapılmaktadır. Osmanlı Devleti’nde ilk kapsamlı nüfus sayımı; Sultan II. Mahmut zamanında

(1831) asker ve vergi yükümlülerini belirlemek için yapılmıştır. (Tümertekin ve Özgüç, 2015,

214)

Page 14: DİCLE ÜNİVERSİTESİ ZİYA GÖKALP EĞİTİM FAKÜLTESİ TÜRKÇE ...sabri.kdogan.org/online/4/seher.pdf · Kutlu Köyü Kerpiçören Mezra’sında başlar, Dolunay Köyü’nde

14

Şekil.9 Nüfus Sayımı Örneği.1

Şekil.10 Nüfus Sayımı Örneği.2

Page 15: DİCLE ÜNİVERSİTESİ ZİYA GÖKALP EĞİTİM FAKÜLTESİ TÜRKÇE ...sabri.kdogan.org/online/4/seher.pdf · Kutlu Köyü Kerpiçören Mezra’sında başlar, Dolunay Köyü’nde

15

2.1.3. NÜFUSUN TARİHSEL GELİŞİMİ

1927 yılından 2017 yılına kadar geçen sürede Türkiye’nin nüfusu yaklaşık 67 milyon artmıştır.

Buna göre nüfusumuz hızlı bir artış göstermektedir. Ancak bu artış hızı düzenli değildir. Bazı

yıllarda nüfus artış hızımız düşük, bazı yıllarda ise yüksektir.

Türkiye nüfusundaki gelişmeleri üç döneme ayırabiliriz. Birinci dönem, ilk nüfus sayımının

yapıldığı 1927 yılı ile 1955 yılına kadar geçen süredir. Bu dönemde Türkiye’nin nüfusu, 10,4

milyon artmıştır. İkinci Dünya Savaşı yıllarında seferberlik ve kıtlık gibi nedenlerden dolayı

ölüm oranı artmış, doğurganlık oranı düşmüştür. İkinci Dünya Savaşı’nın yapıldığı yıllar

dışında, nüfus artış hızı yüksektir.

Türkiye’de nüfus artışıyla ilgili ikinci dönem, 1955 ile 1985 yılları arasıdır. Bu dönemde

Türkiye’nin nüfusu, 26,6 milyon artmıştır. 1950 yılından sonra doğurganlık oranı azalmaya

başlamış, bu azalma sonraki yıllarda da devam etmiştir.

Türkiye’de nüfus artışıyla ilgili üçüncü dönem ise 1985 yılından sonrasıdır. Bu dönemde

Türkiye’de nüfus artış hızı, sürekli bir azalma dönemine girmiştir. Bunun nedeni, ülkemizde

kalkınma hızının artması ve eğitim düzeyinin yükselmesidir. Nüfus, yine artmaya devam

etmiş ancak nüfus artış hızı, geçmiş yıllara göre genel olarak azalmıştır. 2017 yılı nüfus

sayımında Türkiye’de nüfus artış hızı binde 12,4’tür.

Page 16: DİCLE ÜNİVERSİTESİ ZİYA GÖKALP EĞİTİM FAKÜLTESİ TÜRKÇE ...sabri.kdogan.org/online/4/seher.pdf · Kutlu Köyü Kerpiçören Mezra’sında başlar, Dolunay Köyü’nde

16

Şekil.11 1927-2017 Nüfus Miktarı

Şekil.12 1930-2020 Nüfus Artış Hızı

Page 17: DİCLE ÜNİVERSİTESİ ZİYA GÖKALP EĞİTİM FAKÜLTESİ TÜRKÇE ...sabri.kdogan.org/online/4/seher.pdf · Kutlu Köyü Kerpiçören Mezra’sında başlar, Dolunay Köyü’nde

17

2.1.4. NÜFUSUN ARTIŞ MİKTARI, ARTIŞ ORANI VE ARTIŞ HIZI

Nüfus artış miktarı iki sayım dönemi arasındaki farktır. Örneğin; 1980-1990 yılları arasındaki

nüfus artış miktarı hesaplaması 1980 yılı nüfus miktarından 1990 yılı nüfus miktarı çıkarılarak

bulunur. Aynı işlemler kadın ve erkek nüfus için de geçerlidir.

Nüfus artış oranı; iki dönem arasındaki nüfus değişiminin ne kadar olduğunu yansıtır. Artış

oranı bir yerin nüfusunun genel eğiliminin artış veya azalış yönünde olup olmadığını

sembolize eder.

Nüfus Artış Oranı Formülü:

R= ( P2-P1)/ P1 X 100

P2: Sonraki Nüfus Sayımı

P1: Önceki Nüfus Sayımı

Nüfus artış oranı 2 sayım dönemi arasında geçen devrede nüfusun ne kadar bir oranda

arttığını verir. Yıllık Nüfus Artış Oranı hesaplaması yapılırken sonuç, arada geçen zamana

bölünür.

Nüfus artış hızı; nüfusun zamana göre nasıl değiştiğini güvenilir bir şekilde veren ve en fazla

kullanılan nüfus artışı hesaplama yöntemidir. TÜİK tarafından daima kullanılan yöntemdir.

Nüfus Artış Hızı Formülü:

R= ( Lin P2/P1)/ N X 1000

P2: Sonraki Nüfus Sayımı

P1: Önceki Nüfus Sayımı

Lin: Doğal Logaritma

N: 2 dönem arasında geçen zaman

R: Yıllık Nüfus Artış Hızı

Page 18: DİCLE ÜNİVERSİTESİ ZİYA GÖKALP EĞİTİM FAKÜLTESİ TÜRKÇE ...sabri.kdogan.org/online/4/seher.pdf · Kutlu Köyü Kerpiçören Mezra’sında başlar, Dolunay Köyü’nde

18

Nüfus ile zaman arasındaki değişimi yıllık bazda net olarak verir. Geleceğe yönelik

tahminlerde ve projeksiyonlar da nüfus artış hızının bilinmesi gerekir.

Şekil.13 1990-2017 Nüfus Artış Hızı

2.1.5. NÜFUSUN DAĞILIŞI VE YOĞUNLUĞU

Nüfus yoğunluğu, belirli bir yüzölçümü birimine düşen nüfus sayısıdır. Bu sayı o bölgenin ya

da ülkenin nüfus sayısını, oraların yüzölçümüne bölmekle elde edilir. Nüfus sıklığı, yoğunluğu

yeryüzünün değişik bölgelerine göre değişir. Bir bölge içinde de nüfus sıklığı ayrı ayrı değerler

gösterebilir. Ancak bir yerde nüfus sıklığı değişebilir. Bu değişmelerde en çok o bölgedeki

doğumun, ölümün azalması veya çoğalması, orada oturanların başka yerlere göç etmeleri,

başka yerlerden oraya gelip yerleşmeler başlıca yeri tutar. (Tümertekin ve Özgüç, 2015, 321)

Toplam nüfusun ülke yüzölçümüne bölünmesi ile en basit nüfus yoğunluğu kavramı olan

aritmetik nüfus yoğunluğu elde edilmektedir. Nüfus yoğunluğunun coğrafi manası ve önemi

yanında ayrıca demografik, ekonomik, sosyolojik, sosyal antropolojik ve politik önemi ve

yeryüzünde ülke ve bölgeye göre nüfus miktarından ayrı olarak kendine has bir anlam ve

Page 19: DİCLE ÜNİVERSİTESİ ZİYA GÖKALP EĞİTİM FAKÜLTESİ TÜRKÇE ...sabri.kdogan.org/online/4/seher.pdf · Kutlu Köyü Kerpiçören Mezra’sında başlar, Dolunay Köyü’nde

19

aksiyonu olduğu unutulmamalıdır. Nüfus ve arazi ilgisini kurması bakımından, aritmetik

yoğunluk hesap sonuçları dünya çapında verilerdir. Burada en belirgin yanlışlık, nüfusun

araziye eşit dağıldığının varsayılması olayıdır. Aritmetik nüfus yoğunluğundan ortaya çıkan

bazı sakıncalı durumları bir ölçüde giderebilen bir diğer nüfus yoğunluğu kavramı fizyolojik

nüfus yoğunluğudur. Bu kavram, toplam nüfusun tüm alana değil tarım yapılan, ekili-dikili

alana bölünmesiyle elde edilir. Bir diğer nüfus yoğunluk hesaplama yöntemi tarımsal (zirai)

nüfus yoğunluğu hesaplamalarıdır. Kırsal nüfus toplamı ile tarım arazisi alanının birbirine

oranlanması sonucu elde edilen nüfus yoğunluk değeridir. Hesaplamayı yapabilmemiz için

hesaplama yapılacak alanın kırsal ve kentsel nüfus miktarının bilinmesi gerekir.( Tümertekin

ve Özgüç, 2015, 321)

2.1.6. NÜFUSUN EKONOMİK NİTELİKLERİ

Nüfusun ekonomik faaliyetlere göre durumu çalışan ve çalışma çağındaki nüfusun son hafta

içinde faal olup olmama durumuyla ilişkilendirilmektedir. Ekonomik nitelikler itibariyle

nüfusun hangi faaliyet kollarında ve hangi sektörlerde çalıştığı önem taşımaktadır. Ekonomik

olarak çalışan, aktif olan nüfus tarım, sanayi ve hizmetler sektörü olarak üç grup altında

toplanmaktadır. Bu üç sektörel dağılım kendi içerisinde yapılan işin özelliğine göre çeşitli

faaliyet kollarına ayrılmaktadır. Örneğin sektörünü ele alacak olursak ; eğitim, ulaşım, yeme-

içme, kamu kurumlarında vb. çalışanlar hizmetler sektörünün birer parçalarıdır.

Page 20: DİCLE ÜNİVERSİTESİ ZİYA GÖKALP EĞİTİM FAKÜLTESİ TÜRKÇE ...sabri.kdogan.org/online/4/seher.pdf · Kutlu Köyü Kerpiçören Mezra’sında başlar, Dolunay Köyü’nde

20

Şekil.14 Nüfusun Sektörel Dağılımı

2.1.7.NÜFUSUN EĞİTİM DURUMU

Nüfusun eğitim durumu deyimi ile çoğu kez okuryazar olan ve olmayan nüfus

anlaşılmaktadır. Bir nüfus kitlesinde okuma çağı nüfusun eğitim düzeyi konusunda temel

göstergelerden ilkidir. Ama yeterli değildir. Çünkü bir ülke nüfusunun eğitim düzeyi, sadece

okuryazarlık oranı ile ölçülmez. Bu temel sorunda, ülkedeki okullaşma oranı, okul çağı

nüfusunun eğitim kademeleri arası öğrenci akışı, okul-öğretmen-öğrenci sayısı dengesi ve 19

benzerleri ile ülke nüfusunun ilk, orta ve yükseköğretim bitirenlerinin, birbirine ve ülke

nüfusuna oranları gibi kriterleri de dikkate alınmalıdır.(Doğanay 1994, 163).

Page 21: DİCLE ÜNİVERSİTESİ ZİYA GÖKALP EĞİTİM FAKÜLTESİ TÜRKÇE ...sabri.kdogan.org/online/4/seher.pdf · Kutlu Köyü Kerpiçören Mezra’sında başlar, Dolunay Köyü’nde

21

Şekil.15 2012 yılı Türkiye Eğitim Dağılımı

Şekil.16 1927-2000 Türkiye Okuryazarlık Durumu

Page 22: DİCLE ÜNİVERSİTESİ ZİYA GÖKALP EĞİTİM FAKÜLTESİ TÜRKÇE ...sabri.kdogan.org/online/4/seher.pdf · Kutlu Köyü Kerpiçören Mezra’sında başlar, Dolunay Köyü’nde

22

Şekil.17 1927-2000 Kadın- Erkek Okuryazarlık Durumu

2.1.8. NÜFUSUN YAŞ VE CİNSİYET DURUMU

Nüfus yaş gruplarına göre çocuk nüfus (0-14 yaş) , olgun nüfus (15-64 yaş) ve yaşlı nüfus (65

yaş ve üzeri) olmak üzere üç'e ayrılmaktadır. Nüfusun yaş dağılımına bakarak o bölgenin

genel yapısı, doğurganlık oranı, iş , eğitim ve sağlık gibi konulardaki ihtiyaçlar ve gelecekte

yapılacaklar belirlenir. Türkiye nüfusunun %49’unu 0-25 yaş arasındaki genç ve dinamik

bireyler oluşturmaktadır.

Page 23: DİCLE ÜNİVERSİTESİ ZİYA GÖKALP EĞİTİM FAKÜLTESİ TÜRKÇE ...sabri.kdogan.org/online/4/seher.pdf · Kutlu Köyü Kerpiçören Mezra’sında başlar, Dolunay Köyü’nde

23

Şekil.18 Türkiye’nin 2018 yılı Nüfus Piramidi

2.1.9. GÖÇ

Göç, bir idari sınırı geçerek oturma yerini devamlı ya da uzun süre değiştirme olayını ifade

etmektedir. Bu değişim kıtalararası, uluslararası, bölgelerarası, kırdan şehre ya da şimdi

görüldüğü gibi şehirden kıra doğru herhangi bir ölçek ya da yönde meydana gelebilir.

(Tümertekin ve Özgüç, 2015, 289)

İsteğe bağlı göçler; herhangi bir zorlamaya dayalı olmayan tamamen isteğe bağlı oluşan

göçlerdir. Örnek olarak; Avrupalıların sömürgelere yerleşmeleri, kırlardan şehirlere,

gelişmekte olan ülkelerden gelişmiş ülkelere olan göçler verilebilir. Zoraki göçler ise; Kişinin

isteği dışında meydana gelen göçlerdir. Örnek olarak; Afrikalıların köle olarak Amerika

Page 24: DİCLE ÜNİVERSİTESİ ZİYA GÖKALP EĞİTİM FAKÜLTESİ TÜRKÇE ...sabri.kdogan.org/online/4/seher.pdf · Kutlu Köyü Kerpiçören Mezra’sında başlar, Dolunay Köyü’nde

24

kıtasına taşınmaları veya savaşlardan dolayı yurdunu terk eden insanlar verilebilir.

(Tümertekin ve Özgüç, 2015, 289)

Şekil.19 Türkiye 2007-2017 Göç Eden Nüfusu

2.1.9.1. İç Göç

Herhangi bir ülkenin sınırları içinde oluşan göçlerdir. Bu yer değiştirme hareketi sırasında

ülke nüfusunda herhangi bir değişme söz konusu değildir. Genellikle iç göçlere bağlı olarak

kent nüfusları artarken kırsal nüfus azalmaktadır. İç göçler;

Kırsal alandan kırsal alana

Kırsal alandan kentlere

Kentlerden kentlere

Kentlerden kırsal alana

doğru olmaktadır. İç göçlerin en fazla görüleni kırsal alandan kentlere doğru olanıdır. Verimli

tarım alanları endüstrinin geliştiği bölgeler ticaret merkezleri maden yatakları bakımından

zengin olan bölgeler ve turistik yöreler göçmen çekerler.

Page 25: DİCLE ÜNİVERSİTESİ ZİYA GÖKALP EĞİTİM FAKÜLTESİ TÜRKÇE ...sabri.kdogan.org/online/4/seher.pdf · Kutlu Köyü Kerpiçören Mezra’sında başlar, Dolunay Köyü’nde

25

2.1.9.2. Dış Göçler

Bir ülkeden başka ülkelere olan göçlerdir. Göç veren ülkenin nüfusu azalır. Dış göçler oluşum

nedenlerine göre 5 gruba ayrılır:

Zorunlu Göçler (Sığınma Göçleri) : Savaş baskı veya zulümden açarak başka ülkelere yapılan

sığınma göçleridir. Örneğin 1991 yılındaki Körfez Savaşı sırasında Kuzey Irak halkının bir

bölümünün ülkemize göçü bu türdendir.

Yer Değiştirme (Mübadele) Göçleri : Bir antlaşmanın esaslarına dayanılarak yapılan ülke

nüfuslarının karşılıklı olarak yer değişmesi ile oluşan göçlerdir. Örneğin Kurtuluş Savaşı

sonrası Yunanistan ile yapılan anlaşmalarla ülkemizde yaşayan Rumlar ile Yunanistan’daki

Türkler arasında yer değiştirme göçleri yaşanmıştır.

Gönüllü Göçler : İnsanların çeşitli nedenlerle kendi istekleri doğrultusunda sürekli yaşamak

için başka ülke veya kıtalara gitmesiyle oluşan göçlerdir. Örneğin Avrupalıların yeni dünya

kıtalarına göçü bu türdendir.

İşgücü Göçleri : İnsanların işsizliğin fazla olduğu geri kalmış ülkelerden iş olanakları fazla olan

endüstrileşmiş ülkelere gitmesiyle oluşan göçlerdir. Bu göçle işçi gönderen ülkeler döviz

sağlar ülkede işsizlik azalır ülkeler arasındaki ekonomik siyasi ve kültürel ilişkiler gelişir.

Örneğin 1960 yılından itibaren Türkiye’den çeşitli Avrupa ülkelerine işçi göçü olmuştur.

Beyin Göçleri : İyi eğitilmiş elemanların daha iyi çalışma olanakları sağlayan ülkelere

gitmesiyle oluşan göçlerdir. Örneğin II. Dünya Savaşı sırasında Alman bilim adamlarının

ABD’ye göçü bu türdendir.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

3.1. LİCE İLÇESİNİN NÜFUS GELİŞİMİ 3.1.1. TARİHÇESİ Lice bölgesinde çok eski tarihlerde yerleşik hayatın başladığı bilinmektedir. Lice’deki Asur kitabeleri M.Ö.7000’li dönemlerdeki arkeolojik bakır çağı son Neolitik döneme tanıklık etmektedir. Yörede M.Ö. 3000’lere ilişkin ilk bilgiler Hurri – Mitanni halkına dayanmaktadır. M.Ö. 14. Yüzyıl sonlarında Hurri – Mitanni egemenliğine son veren Asurlular oldu. Frig akınları Asur devletini zayıflatınca, yerel prensler öz yerlerinin sahibi oldu. Bu döneme ait belgelerin azlığı nedeniyle bu prenslikler hakkındaki bilgiler azdır. Nirbi Prensliği’nin Lice ve Hani yörelerinde hüküm sürdüğünü Asur ve Urartu kaynaklarından öğreniyoruz. Bu dönemden sonra Lice’de çeşitli medeniyetler hakim olmuşsa da Lice daha çok Asur hakimiyetinde olmuştur. Daha

Page 26: DİCLE ÜNİVERSİTESİ ZİYA GÖKALP EĞİTİM FAKÜLTESİ TÜRKÇE ...sabri.kdogan.org/online/4/seher.pdf · Kutlu Köyü Kerpiçören Mezra’sında başlar, Dolunay Köyü’nde

26

sonra bölgede sırasıyla Med, Pers, Makedon, Partlar ve Roma hâkimiyeti sürmüştür. Lice M.S 622 – 639 yılları arasında Bizans ( Doğu Roma ) hâkimiyetine girmiştir. Halife Hz. Ömer zamanında Lyaz Bin Ganem ve Halid Bin Velid komutasındaki ordular Bizans’la savaşarak tüm Diyarbakır ve ilçelerini ele geçirdiler. Hz. Ali ile Muaviye arasında yaşanan Sıffin Savaşından sonra “Hakem Olayı” ile Muaviye halife seçilince Emevi devleti kuruldu. Böylece tüm El-Cezire (Mezopotamya) ve Diyarbakır, Emevi devletine bağlanmış oldu. Emevilerin yıkılmasından sonra bölge Abbasi’lerin eline geçti. Abbasi’ler sürekli olarak Bizans’la savaşması sonucu zayıfladı ve bölge Mervaniler’in hâkimiyetine geçti. Mervaniler döneminde Lice ve Diyarbakır en sakin yıllarını yaşadı. Mervaniler’den sonra Lice ve Diyarbakır Büyük Selçukluların hâkimiyetine geçti. Bölge Melik Şah’ın ölümüne kadar Büyük Selçuklu denetiminde kaldı. Melik Şah’ın ölümünden sonra büyük bir otorite boşluğu yaşandı. O sırada Suriye’de yaşayan Melik Şah’ın kardeşi Tutuş kendi hükümdarlığını ilan etti. Tutuş 1098 yılında haçlılarla girdiği savaş sonrası ölünce bölge 1121 yılına kadar Ahlatşahlıların elinde kaldı. 1121 yılından sonra bölge Mardin Artukluları ile Hasankeyf Artukluları arasında el değiştirdi. 1222 yılında Diyarbakır ve çevresindeki tüm kaleler İlhanlılar tarafından yağmalanmış ve bir süre sonra Eyyubi hâkimiyetine geçmiştir. Bundan sonra bölge Eyyubi Anadolu Selçuklu savaşlarına sahne oldu. Bölge 1259–1302 yılları arasında Anadolu Selçuklu Devletine bağlı kaldı. İlhanlı hükümdarı Gazan Han (1259-1304) II. Suriye seferi sırasında Diyarbakır ve bölgesini Mardin Artuklularına bıraktı. Böylece bölgede İlhanlılara bağlı bir Artuklu yönetimi tekrar başlamış oldu. Bundan sonra yerel amirler tarafından yönetilmeye başlanan Atak (Lice) Meyafarikin, Amid kaleleri bu durumlarını 1390’lı yıllara kadar korudu. 1394’te Timur Diyarbakır’ı kuşatarak aldı. Timur daha sonra bölgenin yönetimini Kara Yülük Osman’a bıraktı. Böylelikle yöre 1401’de Akkoyunlu yönetimine girdi. Safavi’ler 1502’de Şurur Savaşı’nda Akkoyunluları yendikten sonra ülkenin her yanına hâkim oldu. Ancak çeşitli iç isyanlar olmaya devam etti. Bu durum 1517 yılında Osmanlı İmparatorluğu’nun bölgeye hâkim olmasına kadar devam etti. Bunca savaştan sonra Lice ve Diyarbakır Osmanlı İmparatorluğu’nun hâkimiyetine girerek belli bir istikrar yakalamıştır. 1517 yılında Osmanlı egemenliğine giren Lice bu sırada önemli bir yerleşim yeri olup Atak sancağına bağlıydı. Bundan sonra giderek önem kazanmaya başlayan Lice 1871 yılında ilk defa Diyarbakır’a bağlı bir ilçe konumuna gelmiştir. Genç, Hani ve Kulp Lice’nin bucakları olarak görülmüştür.1890’da da Kocaköy Lice’ye bucak olarak bağlanmıştır. 20 Nisan 1924 tarihli Teşkilat-ı Esasiye kanununun 89. maddesi sancakları kaldırmış ve idari taksimat vilayet, kaza, nahiye ve köy şeklinde tespit edilmiştir. Bu konuma dayanılarak Lice, Diyarbakır iline bağlı bir ilçe olmuştur. İlçe 6 Eylül 1975 yılında büyük bir deprem felaketi geçirmiştir. 2367 kişi hayatını kaybetmiş, ilçe merkezi tümüyle hasar gördüğü için dağın aşağı tarafına yeniden inşa edilmiştir. Yine aynı depremde yaklaşık 35 köyde birçok can kaybı ve ağır hasar meydana gelmiştir.

Page 27: DİCLE ÜNİVERSİTESİ ZİYA GÖKALP EĞİTİM FAKÜLTESİ TÜRKÇE ...sabri.kdogan.org/online/4/seher.pdf · Kutlu Köyü Kerpiçören Mezra’sında başlar, Dolunay Köyü’nde

27

Şekil.20 Lice Şekil.21 Lice

Page 28: DİCLE ÜNİVERSİTESİ ZİYA GÖKALP EĞİTİM FAKÜLTESİ TÜRKÇE ...sabri.kdogan.org/online/4/seher.pdf · Kutlu Köyü Kerpiçören Mezra’sında başlar, Dolunay Köyü’nde

28

Şekil.22 Lice Genel Görünümü

Şekil.23

Page 29: DİCLE ÜNİVERSİTESİ ZİYA GÖKALP EĞİTİM FAKÜLTESİ TÜRKÇE ...sabri.kdogan.org/online/4/seher.pdf · Kutlu Köyü Kerpiçören Mezra’sında başlar, Dolunay Köyü’nde

29

3.1.2. 1975 VE SONRASI NÜFUS GELİŞİMİ 1975 Lice Depremi, 6 Eylül 1975 tarihinde yerel saatle 12:20'de Diyarbakır'ın Lice ilçesi ve köylerinde oluşan 23 saniye süren şiddetli yer sarsıntısı. Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü depremin büyüklüğünü 6,6 Ms olarak açıkladı. 2385 kişi öldü, 8149 bina hasar gördü veya yıkıldı. Bazıları maddi hasarlara sebep olan 3-4 ay süresince artçı sarsıntılar devam etti. Yüzey dalgası büyüklüğü 6.6 olarak belirlenen deprem sonucunda Lice’de ve çevre köylerde 2.385 kişi yaşamını kaybetmiştir. Özellikle köylerdeki yapı malzemesinin kerpiç olması ölü sayısının artmasına sebep oldu. Depremin ardından ulaşım yetersizlikleri nedeniyle kırsal bölgelere yardımların ulaştırılması gecikti. Deprem sonucu Lice, Hani, Hazro, Kulp, Dicle, Silvan, Ergani ve Diyarbakır çevresindeki yapıların 8.159’u ağır, 4.550’si orta ve 7.283’ü hafif hasar gördü ve ölümler meydana geldi. Elazığ, Şanlıurfa, Mardin, Muş, Siirt'te maddi hasar meydana geldi. Dönemin başbakanı Süleyman Demirel ve Cumhuriyet Halk Partisi başkanı Bülent Ecevit afet bölgesini ziyaret etti.

Şekil.24 1975 Lice Depremi

Page 30: DİCLE ÜNİVERSİTESİ ZİYA GÖKALP EĞİTİM FAKÜLTESİ TÜRKÇE ...sabri.kdogan.org/online/4/seher.pdf · Kutlu Köyü Kerpiçören Mezra’sında başlar, Dolunay Köyü’nde

30

Şekil.25 1975 Lice Depremi

Şekil.26 2014 Haberi

Page 31: DİCLE ÜNİVERSİTESİ ZİYA GÖKALP EĞİTİM FAKÜLTESİ TÜRKÇE ...sabri.kdogan.org/online/4/seher.pdf · Kutlu Köyü Kerpiçören Mezra’sında başlar, Dolunay Köyü’nde

31

Şekil.27 1965-2019 Lice Nüfusu

Şekil.28 2006-2019 Lice Nüfus Grafiği

Page 32: DİCLE ÜNİVERSİTESİ ZİYA GÖKALP EĞİTİM FAKÜLTESİ TÜRKÇE ...sabri.kdogan.org/online/4/seher.pdf · Kutlu Köyü Kerpiçören Mezra’sında başlar, Dolunay Köyü’nde

32

Şekil.29 2006-2019 Lice Nüfus Artış Hızı 3.1.3. NÜFUSUN DAĞILIŞI VE YOĞUNLUĞU Lice ilçesinin nüfus dağılışı ele alındığında, 1965-1990 arasında nüfusun çoğunluğu kır hayatını yaşamaktadır. 1990’ dan sonraki dönemle birlikte kırda şehre (merkeze) bir göç dalgası görülmektedir. Bu göç sadece lice ilçesinde sınırlı kalmıyor ve daha sonra Diyarbakır merkeze göçler halinde de devam etmektedir.

Page 33: DİCLE ÜNİVERSİTESİ ZİYA GÖKALP EĞİTİM FAKÜLTESİ TÜRKÇE ...sabri.kdogan.org/online/4/seher.pdf · Kutlu Köyü Kerpiçören Mezra’sında başlar, Dolunay Köyü’nde

33

Şekil.30 1965-2016 Lice Şehir(Merkez) –Kır Nüfus 3.1.4. NÜFUSUN YAŞ VE CİNSİYET DURUMU Toplam nüfusun yaşlara göre dağılımı ve cinsiyet oranlarını belirtmektedir. İlçede meydana gelen dalgalanmaların sebepleri, göç, ekonomik sebepler, doğal afetler gibi sebeplerdir. Lice nüfusu 2019 yılına göre 25.222 kişidir. Bu nüfus, 13,379 erkek ve 11.843 kadından oluşmaktadır. Yüzde olarak ise; %53,04 erkek, %46,96 kadın nüfusundan oluşmaktadır. Genç/ yaşlı nüfus yüzde olarak oranlandığında ise, % 49,48 genç, %37,52 orta yaşlı, %13,00 yaşlı nüfustan oluşmaktadır.

Page 34: DİCLE ÜNİVERSİTESİ ZİYA GÖKALP EĞİTİM FAKÜLTESİ TÜRKÇE ...sabri.kdogan.org/online/4/seher.pdf · Kutlu Köyü Kerpiçören Mezra’sında başlar, Dolunay Köyü’nde

34

Şekil.31 1958-2000 Nüfus Yaş ve Cinsiyet Durumu 3.1.5. NÜFUSUN EKONOMİK DURUMU İlçemizdeki halkın büyük kesiminin geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktır. İlçemizdeki arazilerin 41.346 dekarlık bölümü sulu, 358,054 dekarlık bölümü ise kuru tarıma elverişlidir. Sulu arazilerde tütün, pamuk, sebze; kuru arazilerde ise buğday, arpa v.s. hububat ekimi yapılmaktadır. İlçemizde, mevcut tarım arazisinin 33.815 dekarı bağ, 14.415 dekarı da meyve ağaçlarından oluşmaktadır. Son istatistiklere göre ilçemizde 4000 adet büyükbaş, 3.000 adet küçükbaş, 15.450 adet kümes hayvanı varlığı tespit edilmiştir. Tarım İlçe yeryüzü şekilleri bakımından engebeli bir yapıya sahip olduğundan tarım alanları fazla yer kaplamamaktadır. Ekili tarım alanlarında yetiştirilen ürünlerin başında tütün gelmektedir. Bunun yanında pamuk, sebze ve hububat ekimi de önemli yer tutmaktadır. İlçemizin toplam yüzölçümü 1.041.800 dekar olup, bu alanın 255.740 dekarı tarım, 60.500 dekarı çayır-mera, 622.120 dekarı orman arazisi, 65.890 dekarı ise kullanışsız arazidir. Tarım arazisinin 41.000 dekarı sulu tarım arazisi olup kaynak, dere ve kuyu sulamasıdır. Devlet sulaması mevcut değildir. Vatandaşlarımızın son yıllarda kendi imkânlarıyla kazdırdıkları kuyularla sulu tarım arazisi oranı biraz artsa da sulama suyu sıkıntısı devam etmektedir. Bağcılık İlçemizde bağcılık fazlasıyla önemli bir işlev görmektedir. İlçe dışında başlayan bağlardan elde edilen üzüm ve üzümden elde edilen ürünler geçim kaynaklarından birini oluşturmaktadır. Asma ağacının ve bağcılığa verilen önemi fazla olması nedeniyle bağcılık ve tarımı özel bir yer almıştır. Her yıl mart-nisan aylarında ilçe halkı üzüm bağlarının bakımını, onarımını yapmakta, ekim ayında ise bağbozumunu gerçekleştirmekte ve ürün kaldırılmaktadır. Üzümün doğru zamanda hasat edilmesi gerekir. Üzümler istenilen olgunluğa eriştiğinde hasat başlar. Hasat sırasında bozuk ve küflü üzümler ayrılır. Üzüm suyunu elde etmek için çuvallar hazırlanır ve üzümler çuvalın içine konularak ezme işlemi gerçekleştirilir. Bu işlemden sonra üzüm suyu

Page 35: DİCLE ÜNİVERSİTESİ ZİYA GÖKALP EĞİTİM FAKÜLTESİ TÜRKÇE ...sabri.kdogan.org/online/4/seher.pdf · Kutlu Köyü Kerpiçören Mezra’sında başlar, Dolunay Köyü’nde

35

kaplara doldurulur ve üzüm suyunu taşımakta kullanılan tulum dediğimiz bidon ile taşınarak kaynatılmak üzere hazırlanır. Üzüm suyunu kaynatmakta kullanılan nıkre veya sitil dediğimiz büyük kaplarda kaynama işlemi gerçekleştirilmektedir. Üzüm suyu şırası kaynatılarak belirli bir kıvama getirilmekte ve pestil, sucuk, beyaz sucuk ve kesme dediğimiz ürünler elde edilmektedir. Bu ürünler daha çok halkın kendi ihtiyacını karşılamasına yöneliktir ve pek fazla ticareti yapılmamaktadır. İlçemizde ayrıca ceviz ve badem ağaçları çok fazladır. Ceviz ve bademler olgulaştıktan sonra bir kısmı kabuğundan ayrılarak bir kısmı da kabuklu olarak satılmaktadır. Genellikle kabuksuz olarak ve kış aylarında pestilin içine konularak tüketilmektedir. Hayvancılık İlçede büyükbaş hayvancılık yapılmaktadır. Büyükbaş hayvancılık meraların azlığı ve yeryüzü şeklinin elverişli olmamasından dolayı ahır hayvancılığı şeklinde yapılmaktadır. Bunun yanı sıra kümes hayvancılığı da önemli bir yer tutmaktadır. 2007 Yılı İlçemiz Hayvan Varlığı Cinsi Miktarı Birimi Sığır 3982 baş Koyun 2.700 baş Kıl keçisi 9.000 baş Fenni kovan 1800 adet Yerli kovan 350 adet Türkiye’de toplam sığır popülasyonunun %17’ si kültür ırkı, %44’ ü kültür melez ırkı ve %39’ u yerli ırk hayvanlardan oluşurken, bu oran İlçemizde sırasıyla %13, %20 ve %67’dir. Diğer bir deyişle kültür melez ve kültür oranı Türkiye ortalaması %61 iken bu oran Lice’de %33 ile oldukça düşüktür. Sanayi Diyarbakır´ın Lice İlçesi´nde Toprak Holding tarafından yaptırılan yağ ve yem fabrikaları ile ilçede ekonomi canlanmaya başlamıştır. İlçemizde 1997 yılında 7500 metrekare kapalı alan üzerine 12 milyon dolara yaptırdığı mermer fabrikasının ardından 2003 yılı mayıs ayında rafine ve dolum tesisleri ile ham yağ, eylül ayında da ham yağ üretim ünitelerinin devreye girmesi ile yağlı çekirdek işleyerek üretime geçmiştir. Bölgedeki en büyük ve Türkiye genelinde sektördeki en büyüklerden biri olan 65000 metrekare üzerine kurulan Toprak Lice Yağ Fabrikası işletmesi, ilçede istihdamın, kalkınmanın ve ticaretin gelişmesini sağlayan çok büyük bir yatırımdır. 150 dönüm arazi üzerinde 30 bin metrekare kapalı alana sahip olan yağ ve yem fabrikaları yaklaşık 20 milyon dolara mal olmuştur. Tesislerde üretilen yağ ve yemler başta Ortadoğu olmak üzere çok sayıda ülkeye ihraç edilmektedir. Yağ fabrikasının yıllık üretim kapasitesi 105 bin tondur. Her iki fabrikada toplam 250 kişi istihdam edilmektedir. Toprak Mermer Fabrikası

Page 36: DİCLE ÜNİVERSİTESİ ZİYA GÖKALP EĞİTİM FAKÜLTESİ TÜRKÇE ...sabri.kdogan.org/online/4/seher.pdf · Kutlu Köyü Kerpiçören Mezra’sında başlar, Dolunay Köyü’nde

36

İlçemizde Toprak Holding tarafından yaptırılan mermer fabrikası 7500 metrekare kapalı alan üzerine kuruludur. 12 milyon dolara yaptırılan fabrika 2007 yılında faaliyete geçmiştir. Fabrika 150 işçiye istihdam yaratmaktadır. İşlenen mermerler iç piyasada olduğu kadar dış piyasada da satılmaktadır. Mermerin ihraç edildiği başlıca ülkeler; Çin, Endonezya, Japonya, İtalya, İrlanda, İspanya ve Suudi Arabistan’dır. Toprak Yem ve Yağ Fabrikaları 2002 yılı kasım ayında üretime başlayan Toprak Lice Yem Fabrikası, Toprak Lice Yağ Fabrikası ile birlikte entegre tesis olarak kurulmuştur. Saatte 30 ton yem üretme kapasitesindedir. Peletleme kapasitesi ise saatte 15 tondur. En ileri teknoloji ile tam otomatik ve bilgisayar kontrollü olarak “continue” sistemle her tür ve formda hayvan yemi üretimi yapmaktadır. Bölgedeki en modern fabrika olan Toprak Lice Yem Fabrikası’nın kaliteli yem üretiminde önder olması ile piyasadaki etkinliği her geçen gün daha da artmaktadır. Yem üretim kalitesi ile bölgede hayvan yetiştiriciliğinin gelişmesini sağlamakta ve yüksek verimli hayvan besiciliğini teşvik etmektedir. Böylece bölgenin ülke ekonomisine katkısını arttırarak çok önemli bir kilometre taşı olmuştur. 3.1.6. NÜFUSUN EĞİTİM DURUMU İlçe okur- yazar oranlarını ifade eder. Okur- yazar oranlarının geçmişe oranla arttığı rahatlıkla söylenebilir. 2019 veriler ise şöyledir; Okur yazar olmayan nüfus 2.084 kişi, eğitimsiz okur-yazar 4.877 kişi, ilkokul düzeyindeki nüfus 4.696 kişi ortaokul düzeyinde 3.284 kişi, ilköğretim düzeyinde 3.254 kişi, lise düzeyinde 2.530 kişi, lisans düzeyinde ise 1.036 kişidir. Oranlara bakıldığında ise, %4.70 üniversite ve üstü, %31.59 diğer, %63.70 ise ilk, orta ve lise düzeyini belirtmektedir.

Page 37: DİCLE ÜNİVERSİTESİ ZİYA GÖKALP EĞİTİM FAKÜLTESİ TÜRKÇE ...sabri.kdogan.org/online/4/seher.pdf · Kutlu Köyü Kerpiçören Mezra’sında başlar, Dolunay Köyü’nde

37

3.1.7. GÖÇ 1980’lerden günümüze kadar kırsal alanlardan Diyarbakır’a göç süreci farklı aşamalardan geçmiştir. 1990’lı yılların başına kadar olan dönemde göç, sınırlı sayıda ailenin katıldığı ve ailelerin koşullar elverdiğince planlayarak giriştikleri bir süreçti. Bu dönemde Diyarbakır’a gelenler oldukça hazırlıklı bir göç süreci yaşamışlardır. Genellikle, önce ailenin erkeklerinden biri şehirdeki akrabaların yanına gönderilmiş, o kişi oldukça garantili bir iş bulduktan sonra ailenin diğer fertlerinin göç etmesi kararı alınmıştır. Karar alındıktan sonra aileler, hayvanlarını ve bazı durumlarda arazilerini de satıp şehirde ev kiralayarak veya satın alarak bu geçişi gerçekleştirmiştir. Özellikle Fatihpaşa Mahallesi’nde yaşayan aileler arasında, zorunlu göçün yoğun olarak yaşandığı 1990’lar öncesi (30-40 yıl önce) ekonomik nedenlerle göç etmiş aileler bulunmaktadır. 1989’dan sonra buradaki nüfus yoğunlaştı, buraya erken gelenlerin önemli kısmı durumu fark edip hayvanlarını satıp hazırlıklı olarak geldiler ama çoğu kesim eşyalarını kurtaramadan geldiler. 1990’lı yılların ilk yarısında, özellikle 1992 ve 1993 yıllarında ise Cizre, Bingöl, Kulp ve Lice ilçelerinde olayların ve çatışmaların yoğunlaşması ile birlikte köylerden ilçelere ve şehirlere göç hızlanmış, 1995’e kadar göç dalgalar halinde sürmüştür. Birçok aile kendi iradeleri dışında, güvenlik güçlerinin zor kullanması sonucunda yaşadıkları köyleri ve ilçeleri terk etmişler; bazı aileler ise yaşam koşullarının zorlaşması, kendilerini güvende hissetmemeleri ve gelecekle ilgili beklentilerinin gittikçe belirsizleşmesiyle birlikte, hayvanlarını yok pahasına satarak, il ve ilçe merkezlerine göç etmişlerdir. Göç sürecini başlatan nedenlerin en önemlileri aşağıda sıralanmıştır: • “Güvenlik” sorunuyla bağlantılı mecburi göç, • Geçim sıkıntısı, • Hayvan barınaklarının yakılması, •Yolların kapalı olması nedeniyle köy dışına sık sık erzak almaya gidilememesinin yarattığı sorunlar, • Siyasi nedenler, • Çoğu okulların kapalı olması, çocukların eğitim olanaklarının oldukça sınırlı olması, • Seyahat güvenliğinin olmaması. Anket yapılan ailelerin, %31’i ise “güvenlik” nedeniyle zorunlu olarak Diyarbakır’a göç ettiklerini belirtmişlerdir. Geçim sıkıntısı nedeniyle göç eden aileler ise %22 düzeyinde kalmaktadır. Ekonomik nedenli göçün arka planını derinlemesine görüşme ve odak grup toplantılarında irdelediğimizde, aslında bu durumun da çoğu kez “güvenlik” sorunlarıyla bağlantılı olduğunu gördük. Yaylalara çıkmanın ve mera alanlarının kullanımının yasaklanması, köyün dışındaki tarlaların işlenmesindeki güçlükler, değirmen yasakları gibi üretimi engelleyen etkenler de göçün ekonomik gibi görünen ancak çatışma ortamından

Page 38: DİCLE ÜNİVERSİTESİ ZİYA GÖKALP EĞİTİM FAKÜLTESİ TÜRKÇE ...sabri.kdogan.org/online/4/seher.pdf · Kutlu Köyü Kerpiçören Mezra’sında başlar, Dolunay Köyü’nde

38

kaynaklanan nedenleri arasındadır. %3 oranında aile ise Diyarbakır’a çocuklarına daha iyi eğitim olanakları sağlamak için göç ettiklerini söylemiştir. Göç edenlerin büyük kısmı (%88) Diyarbakır iline bağlı ilçe merkezi ve köyler ile merkez köylerden; geri kalanı ise Mardin, Bingöl, Elazığ, Muş ve Bitlis illerinden gelmişlerdir.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM 4. SONUÇ Lice ilçesinin genel coğrafi özellikleri ve iklim özellikleriyle başlayan Lisans projemde öncelikle nüfus kavramı, nüfus sayımı, nüfusun tarihsel gelişimi gibi nüfus ile alakalı her türlü kavramlar detaylı şekilde açıklanıp, araştırılmıştır. Lice ilçesinin nüfus gelişimi, nüfus dağılışı, nüfusun ekonomik durumu, nüfusun cinsiyet durumu gibi gerekli olan nüfus konu başlıkları ele ayrıntılı olarak alınmıştır. Lisans projesini önemli kılan ise 1975 Lice Depremi ve sonrasında meydana gelen nüfus değişimlerinin ele alınmış olmasıdır. 1975 Lice Depreminden sonra meydana gelen nüfus değişiminin en önemli nedeni deprem sırasında olan vefat durumları dışında meydana göçlerdir. Deprem sonrası insanların zorunlu olarak göç etme durumları üzerinde durulmuştur. Bölge insanının hem doğal afet hem de güvenlik nedeniyle yaşadıkları yerden, yurtlarından ayrılma konusu işlenmiştir.

Page 39: DİCLE ÜNİVERSİTESİ ZİYA GÖKALP EĞİTİM FAKÜLTESİ TÜRKÇE ...sabri.kdogan.org/online/4/seher.pdf · Kutlu Köyü Kerpiçören Mezra’sında başlar, Dolunay Köyü’nde

39

KAYNAKÇA https://tr.wikipedia.org/wiki/Lice https://openaccess.firat.edu.tr/xmlui/bitstream/handle/11508/17623/372978.pdf?sequence=1 https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/tezSorguSonucYeni.jsp http://www.diyarbakir.gov.tr/lice https://www.turkcebilgi.com/lice,_diyarbak%C4%B1r https://diyarbakir.ktb.gov.tr/TR-56891/dag-ve-doga-yuruyusu.html http://www.lice.bel.tr/ https://www.endeksa.com/tr/analiz/diyarbakir/lice/demografi#nufus https://tr.wikipedia.org/wiki/1975_Lice_depremi https://www.cografyaci.gen.tr/turkiye-nufusunun-tarihsel-gelisimi/ http://www.diyarbakir.gov.tr/ilcelerimiz https://www.nufusu.com/ilce/lice_diyarbakir-nufusu http://www.diyarbakir.gov.tr/lice https://tr.boell.org/sites/default/files/zorunlugoc_ve_diyarbakir.pdf https://www.google.com.tr/search?q=t%C3%BCrkiye+n%C3%BCfus+tablosu&tbm=isch&source=iu&ictx=1&fir=a0EClyTm70KjcM%253A%252Ch6n75hHQSlAmzM%252C_&vet=1&usg=AI4_-kTBs8XGpMNr-Ir5ZfB4bPJGYdtXFw&sa=X&ved=2ahUKEwi51p7d6t3oAhW6QEEAHTf7CzgQ9QEwAXoECAoQHw#imgrc=Yo9UDCPFCvsevM https://tr.boell.org/sites/default/files/zorunlugoc_ve_diyarbakir.pdf https://www.google.com.tr/search?q=t%C3%BCrkiye+n%C3%BCfus+tablosu&tbm=isch&source=iu&ictx=1&fir=a0EClyTm70KjcM%253A%252Ch6n75hHQSlAmzM%252C_&vet=1&usg=AI4_-kTBs8XGpMNr-Ir5ZfB4bPJGYdtXFw&sa=X&ved=2ahUKEwi51p7d6t3oAhW6QEEAHTf7CzgQ9QEwAXoECAoQHw#imgrc=yvyrGXSz7QX5UM https://www.google.com.tr/search?q=t%C3%BCrkiye+n%C3%BCfus+tablosu&tbm=isch&source=iu&ictx=1&fir=a0EClyTm70KjcM%253A%252Ch6n75hHQSlAmzM%252C_&vet=1&usg=AI4_-kTBs8XGpMNr-Ir5ZfB4bPJGYdtXFw&sa=X&ved=2ahUKEwi51p7d6t3oAhW6QEEAHTf7CzgQ9QEwAXoECAoQHw#imgrc=xeRttOD4lm3fxM https://www.google.com.tr/search?q=t%C3%BCrkiye+g%C3%B6%C3%A7+istatistikleri&source=lnms&tbm=isch&sa=X&ved=2ahUKEwifnaK-893oAhWuQUEAHWU7AD8Q_AUoAnoECA4QBA&biw=1360&bih=608#imgrc=V01NPwcyj8mTiM https://www.google.com.tr/search?q=t%C3%BCrkiye+n%C3%BCfus+say%C4%B1mlar%C4%B1&source=lnms&tbm=isch&sa=X&ved=2ahUKEwjLzem3gN7oAhWRiVwKHRfaAT0Q_AUoAnoECBQQBA&biw=1360&bih=608#imgrc=phlbv28VYzLwgM https://www.kulturservisi.com/p/liceyi-bilir-misiniz/ http://iskurkariyer.blogspot.com/2014/01/turkiyede-nufusun-egitim-durumu.html?m=0 https://www.jmo.org.tr/genel/bizden_detay.php?kod=7460&tipi=2&sube=4#.XpCAQ0Azbcc