gönül elçileri ara değerlendirme raporu

60
TOPLUM KALKINMASINDA KATILIMCILIK EKSENİNDE BÜTÜNSEL DEĞERLENDİRME ARA RAPORU GÖNÜL ELÇİLERİ PROJESİ Temmuz 2013 ANKARA

Upload: trinhque

Post on 30-Dec-2016

276 views

Category:

Documents


5 download

TRANSCRIPT

Page 1: Gönül Elçileri Ara Değerlendirme Raporu

TOPLUM KALKINMASINDA

KATILIMCILIK EKSENİNDEBÜTÜNSEL DEĞERLENDİRME

ARA RAPORU

GÖNÜL ELÇİLERİ PROJESİ

Temmuz 2013 ANKARA

Page 2: Gönül Elçileri Ara Değerlendirme Raporu
Page 3: Gönül Elçileri Ara Değerlendirme Raporu

HazırlayanlarAmber TÜRKMEN, Aygül FAZLIOĞLU, Ayşe KEŞİR

TOPLUM KALKINMASINDA

KATILIMCILIK EKSENİNDEBÜTÜNSEL DEĞERLENDİRME

ARA RAPORU

GÖNÜL ELÇİLERİ PROJESİ

Temmuz 2013 ANKARA

Page 4: Gönül Elçileri Ara Değerlendirme Raporu

4

İÇİNDEKİLER

BİRİNCİ BÖLÜM: PROJENİN ARKA PLANI VE DURUM ANALİZİ 7

1. GİRİŞ 8 1.1. Kavramsal Çerçeve 9 1.2. Projenin Amacı 11 1.3. Kapsam 11 1.4. Yöntem ve Teknikler 11

2. YÜRÜTÜLEN ÇALIŞMALAR 12 2.1. Proje Ekibi 12 2.2. Proje Başlangıç Çalışmaları 12 2.3. Planlama, Yürütme ve Koordinasyon 13 2.4. Tanıtım ve Bilgi Paylaşımı Toplantıları 14 2.5. İllerde Yürütülen Çalışmalardan Örnekler ve Paylaşımlar 15 2.6. Projenin Alt Bileşenlerinden Koruyucu Aile Hizmeti: Nedir? Kimler, Nasıl Yararlanır ? 18 2.7. Proje Uygulama Sürecinde Karşılaşılan Güçlükler 20 2.8. Proje Sürecinde Kazanımların Ön Değerlendirmesi 22

Page 5: Gönül Elçileri Ara Değerlendirme Raporu

5

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM: GENEL DEĞERLENDİRME 33

İKİNCİ BÖLÜM:BAŞVURUDA BULUNAN GÖNÜL ELÇİLERİNİN TOPLUMSAL PROFİLLERİ (19 Aralık 2012 - 7 Haziran 2013 / saat 14.00) 25

KAYNAKLAR 58

GRAFİKLER / EKLER

1. GÖNÜL ELÇİLERİNİN TOPLUMSAL PROFİLİ 26 1.1. Gönül Elçilerinin Cinsiyet ve Yaşı 26 1.2. Gönül Elçilerinin Medeni Durumu 27 1.3. Gönül Elçilerinin Eğitim Düzeyi 28 1.4. Gönül Elçilerinin Talep Ettikleri Hizmet Alanları 30 1.5. Gönül Elçilerinin Kendi Çalışma Alanları 31 1.6. Cinsiyete Göre Gönül Elçilerinin Çalışmak İstediği Alanlar 32

GRAFİKLER Grafik 1: Gönül Elçilerinin Cinsiyete Göre Dağılımı (%) 26 Grafik 2: Gönül Elçilerinin Cinsiyete Göre Yaş Dağılımı (%) 27 Grafik 3: Mevcut Gönül Elçilerinin Medeni Durumlara Göre Dağılımı (%) 28 Grafik 4: Gönül Elçilerinin Eğitim Durumu (%) 28 Grafik 5: Gönül Elçilerinin Cinsiyete Göre Eğitim Durumu (%) 29 Grafik 6: Gönül Elçilerinin Talep Ettikleri Hizmet Alanlarının Dağılımı(%) 30 Grafik 7: Gönül Elçilerinin Çalışma Alanı(%) 31 Grafik 8: Gönül Elçilerinin Cinsiyete Göre Hizmet Dağılımı (%) 32

EKLER EK 1: Proje Kapsamında Elde Edilen Sayısal Verilerin İl Dağılımı (19 Aralık 2013-7 Haziran 2013) 38 EK 2: Gönül Elçileri Duygu ve Düşüncelerini Paylaşıyor 40 EK 3: Gönül Elçilerinin Çalışmalarından Örnekler 43 EK 4: Kendi Öykülerini Yazan Gönül Elçileri 45 EK 5: Basında Gönül Elçileri 52

Page 6: Gönül Elçileri Ara Değerlendirme Raporu

6

Sivil toplumculuğun yaygınlaşması ile toplumsal yaşamın önemli bir parçası haline gelen gönüllülük kavramı artık kamu kurumları ve özel sektör tarafından da etkin olarak kullanılmaya başlanmıştır.

Bu çalışmada, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın öncülüğünde, 81 ilde vali eşlerinin koordinasyonunda, eş zamanlı yürütülmekte olan “Toplum Kalkınmasında Gönül Elçileri” projesinin katılımcılık ekseninde bütünsel bir bakış açısıyla ele alınarak, projenin alt bileşeni olan Koruyucu Aile Hizmeti alanında ortaya konulan gönüllü çalışmaların ara bir değerlendirmesi yapılmıştır.

Çalışmanın birinci bölümünde; temel kavramlar, projenin hazırlık çalışmaları, gönüllülük işlevlerinin yerine getirilmesinde yaşanan sorunlar ve gönüllü hizmeti olarak ortaya konulan aktivitelerin arka planı yer almaktadır. İkinci bölümünde; Türkiye’de oluşan gönüllülük algısı ve gönül elçilerinin toplumsal profilleri bulunmaktadır. Üçüncü bölümünde ise; konunun daha iyi anlaşılması için katılımcılık ekseninde; bu alanda ihtiyaç sahibi insanlara, insanlığa katkı sağlayan gönül elçilerinin paylaşımları, bu çalışmanın bireysel ve kurumsal düzeyde yarattıkları değişimler ve gelişimler katılımcı bir yaklaşım içinde dikkatlere sunulmaktadır.

Bu çalışmaya katkısı ve katılımı bulunan tüm gönül elçilerine, yerel düzeyde koordinasyon sağlayan vali eşlerine, Bakanlığın İl Müdürlüklerine, projenin oluşturulmasında ve yürütülmesinde emeği geçen çalışma arkadaşlarımıza gönülden teşekkürlerimizi sunarız.

Fatma ŞAHİNAile ve Sosyal Politikalar Bakanı

ÖNSÖZ

Page 7: Gönül Elçileri Ara Değerlendirme Raporu

7

01BİRİNCİ BÖLÜM

PROJENİNARKA PLANI VE

DURUM ANALİZİ

Page 8: Gönül Elçileri Ara Değerlendirme Raporu

8

1. GİRİŞ

“Yaklaşık 2 ay önce gönül elçileri çalış-masına başvurdum. Hem de İstanbul/Cağaloğlu’ndaki sosyal hizmetler binasına geldiğimde, tüm samimiyetiyle gönlümde taht kuran bu başvuruyu büyük bir istekle. Yardım için hazırım. Yardıma muhtaçlara yardım etmek için sabırsızlanıyorum. Kimsesiz çocuklara abla, muhtaç yaşlılara torun olmak istiyorum”.

Gönüllülük çok eski bir gelenek olup, dünya üzerinde her toplumda görülen bir olgudur. Kalkınma sorunlarıyla baş edilmesinde etkili bir yol olan gönüllülük; kalkınmanın hızını ve doğasını değiştirebilme özelliğine sahip olup, dayanışmayı ve büyük bir zenginlik olan insan kaynağını ortaya çıkarmaktadır. Gönüllü çalışmalar bütün olarak küresel meselelere ve toplumun uyum içinde olmasına önemli katkılar sağlamaktadır. Ayrıca bu tür çalışmalar, fırsatlara ve hizmetlere daha kolay ulaşılmasını, hizmetlerin geliştirilmesini, daha büyük bir katılımı ve toplumların harekete geçmesini sağlayarak, insani gelişmeye kayda değer ilerlemeler göstermektedir. Böylece gönüllü çalışmalar bütün olarak toplumun uyum içinde olmasına katkıda bulunmaktadır.

İnsanlar, yaşadıkları toplumda bireysel veya kitlesel olarak birçok sorunla karşı karşıya kalmaktadırlar. Çevreden sağlığa, afetlerden insani yardıma kadar geniş bir alanda ortaya çıkan bu gelişmeler duyarlı insanları bu alanlarda bir şeyler yapma ihtiyacına yöneltmiştir.

Gönüllülük bireyin topluma dahil olmasıdır. Bireyler yalnız tutkuları ve çıkarları ile değil, değerleri ve inançları gereği gönüllü çalışmanın içinde yer almaktadırlar. Zaman zaman gönüllülük insanlar için bir dayanak noktası olabilmekte; zira bu sayede insanlar yaşadıkları ortamda değişim/dönüşüm yaratabilmektedir. Dolayısıyla bugün başkalarını düşünerek bir şeyler yapanlar yarın yaptıklarının karşılığını bulabilmektedir.

Gönül elçisi olmak isteyen üniversite öğrencisi bir genç kız;

“İnsanlarla iletişimimin iyi olduğuna ve özellikle de çocuklarla aramın çok iyi olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden de elimden geldiği kadarıyla İstanbul’da yetiştirme yurdunda olan arkadaşlarımıza, engelli arkadaşlarımıza ya da ihtiyaç duyulan her alanda yardım etmek istiyorum. Bu; kitap okumak olabilir, onlarla ders çalışmak, vakit geçirmek, sohbet etmek ya da tiyatro çalışmaları yapmak vs. yönlendirdiğiniz üzere yardımım olsun istiyorum. Onlarla vakit geçirmek, biraz olsun yardım etmek istiyorum.”

diyerek mail ortamında duygularını paylaşmıştır.

Page 9: Gönül Elçileri Ara Değerlendirme Raporu

9

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı toplumun farklı kesimlerinde var olan gönüllülüğün yaygınlaştırılarak insan kaynağı ihtiyacının kuvvetlendirilmesi ve gönüllü çalışmaların ne kadar faydalı olduğu konusunda öncülük yapıp, toplumsal kalkınmaya katkı sağlayacak gönüllü sayısını artırılması amacıyla, 19 Aralık 2012 tarihinde Ankara’da “Toplum Kalkınmasında Gönül Elçileri Projesi’ni başlatmıştır. Hali hazırda proje, 80 ilde vali eşlerinin ve 1 ilde de valinin koordinasyonunda eş zamanlı olarak yürütülmektedir. Proje kapsamında İhtiyaç sahibi insanlara ve insanlığa katkı sağlamak isteyen bireyler “Gönül Elçisi1” olarak tanımlanmıştır.

Projenin hedef kitlesini başta mülki idare amir eşleri olmak üzere, karar mercilerindeki kişiler ve eşleri (kamu, üniversite, özel sektör), STK ve meslek odaları, emekliler,

gençler ve öğrenciler vb. gruplar oluşturmaktadır.

İki yıl devam etmesi planlanan proje farklı alt bileşenleri içermektedir. İlk altı ay “Çocuk“ bileşeni altında “Koruyucu Aile Hizmeti Projesi” yürütülmüştür. Söz konusu bu değerlendirme raporunda 19 Aralık 2012-19 Haziran 2013 tarihleri arasında projenin ilk altı ayında gerek şemsiye proje, gerekse alt proje olan Koruyucu Aile Hizmeti Projesi kapsamında neler yapıldı, ne tür kazanımlar elde edildi vb. konular paylaşılmaktadır. Ayrıca raporda verilen çok sayıda örnekler, gönüllülerin bireysel ve kurumsal düzeyde yarattıkları ve yaşadıkları köklü değişimleri ortaya koymaktadır. Bu örnekler gönüllülüğün, birçok farklı şekliyle, insani gelişim için neden hayati bir önem taşıdığını göstermektedir.

Gönüllülük ile ilgili pek çok tanımlamayı literatürde görmekteyiz. Ancak bu konuda dünya çapında kapsamlı ve karşılaştırmalı çalışmalar oldukça sınırlıdır. Genellikle gönüllülük kavramı tanımlarında öne çıkan özellikler arasında bireyin sorunlu alanlarda bir toplumsal sorumluluk bağlamındaki çalışmalar içinde aktif olması anlatılmaktadır. Gönüllülük; bir anlamda, içinde yaşanılan toplumun sorunlarına kayıtsız kalmayan bireysel veya organize hareket eden yapılanmalardır. Özellikle de toplumda sivil toplum kuruluşlarında çalışanlar gönüllü olarak algılanmakta ve tanımlamalarda daha çok sivil toplumculuk üzerine odaklanmaktadır. Öte yandan gönüllüğün ne olduğu, nasıl olduğu ve nasıl ölçülebileceği konusundaki metodolojiye ilişkin üzerinde kabul görmüş bir fikir birliği de görülmemektedir.

Gönüllülük kavramına ilişkin bazı tanımlamalar şunlardır:

Gönüllülük; gelenektir, güncelliktir, gelecektir.

Gönüllülük; bir bireyin maddi karşılık beklemeden ya

da başka bir çıkar beklentisi içinde olmadan, ailesi ya da yakın çevresi dışındaki bireylerin yaşam kalitesini artırmak ya da genel olarak toplumun yararına olduğu düşünülen bir hedefe ulaşmak için, yalnızca içinden gelerek ve doğru olduğuna inanarak, bir toplumsal girişime destek olmasıdır (ASPB, 2012; 5).

Gönüllülük kavramı; toplumun bir bölümünü veya tamamını ilgilendiren sorunlarını hiçbir maddi kazanç beklentisi olmadan çözme inisiyatifini gösterme iradesidir. Bunu yaparken temel amaç; toplumsal fayda ve ortaya çıkan sorunsala dikkat çekme eğilimidir. İnsanlara karşılıklı öğrenme fırsatı sunan gönüllülük genel anlamıyla; zaman, enerji ve becerilerin özgürce ve bir karşılık beklemeksizin sarf edildiği faaliyetleri içermektedir.

Gönüllülük; kişinin herhangi bir çıkar beklentisi olmadan kendi yakını olsun olmasın herkesin, yaşam şartlarını üst seviyeye çıkarmak veya her türlü toplumsal refah için tamamen kendi özgür iradesi kapsamında toplum içinde oluşan veya bir sivil toplum kuruluşu içinde yapılan

1 Dayanışma ruhu içinde, herhangi bir maddi karşılık beklemeksizin sahip olduğu deneyim beceri ve kaynakları toplumun dezavantajlı gruplarından önceliği bulunan kadın, çocuk, genç, yaşlı, özürlü, gazi ve şehit aileleri ve diğer (kent yoksulları, madde bağımlıları vb.) nüfus gruplarının yaşam kalitelerini yükseltmeye yönelik olarak kullanan, aile ve vermiş olduğu kurumsal hizmet çalışanlarına katkı sağlayan kişidir.

1.1 KAVRAMSAL ÇERÇEVE

Page 10: Gönül Elçileri Ara Değerlendirme Raporu

10

faaliyetlere destek olma biçimi olarak tanımlanabilir. Gönüllüler, tecrübe, anlayış, paylaşma, olumlu insani ilişkiler, eğitimli olma gibi özelliklere sahip olmanın yanında bu özellikte olmasalar da içinde yaşanılan toplumda bir şeyler yapma isteğinde olan kişilerden de oluşabilir. Bu çerçevede samimiyet, çok önemli bir yere sahiptir (Güder ve ÖSGD, 2006).

Gönüllülük; insan ilişkilerinin temel bir dışavurumudur. İnsanların içinde yaşadıkları topluma iştirak etme ve diğerleri için önemli olduklarını hissetme ihtiyaçlarıyla ilgilidir (BM, 2011; XX).

Gönüllülük; toplumsal bütünlüğün ve refahın sağlanmasında bireylerin ve kurumların gerek üretici-tüketici, gerekse vatandaşlar olarak çevreye, içinde yaşadıkları topluma ve parçası oldukları çağdaş dünyaya karşı duyarlı olmalarıdır.

Gönüllü olmak; içinde yaşadığımız toplumda sorumluluk almak ve kendi günlük hayatımız üzerinde söz sahibi olmak anlamına gelir. Sadece konuşmak değil aynı zamanda harekete geçmektir.

Birleşmiş Milletler’in (2001) tanımında gönüllü faaliyetin üç temel özelliği vurgulanmaktadır: Birincisi; yasanın, bir sözleşmenin veya akademik bir gerekliliğin dayattığı bir yükümlülük olarak değil, kişinin kendi özgür iradesi çerçevesinde gerçekleştirilmesidir. İkincisi; bu faaliyetin “finansal bir ödül için yapılmamasıdır”. Üçüncü özellik ise; bu faaliyetin kamu yararına olmasıdır.

Zira gönüllü olarak çalışma esası sivil toplum kuruluşlarının var oluşunun temel unsurlarındandır. Gönüllülük sivil toplum kurumlarının amaçlarını somut hale dönüştüren bir eylemdir.

Gerek sivil toplum örgütlerinde gerekse kamu kuruluşlarında gönüllük temelindeki çalışmalar, kurumsal olarak kurumun faaliyet alanının çeşitlenmesine, yeni ortaklıkların kurulmasına, kurumsal kapasitelerinin

ve insan kaynaklarının güçlenmesine neden olmanın yanında; kişisel olarak bu çalışmanın içinde olan bireyin de gönüllü olarak yapılan etkinlikler sonunda bir kazanç beklentisi güdülmese de, bireye çeşitli nitelikler kazandırmaktadır. Gönüllü çalışma bireyin sosyal bir çevre edinmesi, kişisel yalnızlık/dışlanmışlık duygularının azalması, farklı sosyal gruplar hakkındaki ön yargılarının kırılması ve iletişim becerilerinin gelişmesi gibi faydalar sağlamaktadır. Gönüllü çalışma bireye çok şey kazandırır fakat para değil, vurgusu oldukça önemlidir.

İşte kişilerin gönüllü çalışmasını cazip hale getirecek bazı sebepler, şu şekilde sıralanmaktadır:

• ...başkalarıyla tanışmak• ...yeni bir şeyler öğrenmek• ...sevdiği bir şeyle uğraşmak• ...çocuklara olumlu boş vakit alternatifleri sunmak• ...inandığı bir konuda mücadele etmek• ...fark edilmek ve saygı görmek• ...iş aramada fayda sağlayabilecek bir tecrübe kazanmak• ...hoşça vakit geçirmek• ...arkadaşlarla birlikte olmak• ...ihtiyacı olan birisine yardım etmek• ...boş zamanı anlamlı bir şeyle değerlendirmek

Bireylerin gönüllü olarak çalışmaya yönelmesini sağlayan tüm bu kazançların aşağıdaki başlıklar altında toplandığı görülür:

1- Haz ve Manevî Zenginleşme: Gönüllü çalışan birey, karşılık beklemeden topluma yarar sağlamanın hazzını yaşar, yaşam deneyimini geliştirir.

2- Özgüven Gelişimi: Özellikle öğrenciler ve toplumsal işbirliği deneyimi olmayan bireyler için bir STK’da gönüllü ve profesyonel ekiple birlikte çalışmak, bireyin başka toplumsal projelerde kendine güveninin artmasını sağlamaktadır.

Page 11: Gönül Elçileri Ara Değerlendirme Raporu

11

3- Ekip Çalışması Becerilerinde Artış: Benzer biçimde, ekip çalışması deneyimi olmayan gönüllüler, belli bir hedef doğrultusunda uyum, işbölümü ve işbirliği gerektiren bir disiplinle çalışmayı öğrenerek kendilerini geliştirebilir yeni beceriler edinebilir.

4- Toplumsal Konum: Toplum yararına gönüllü çalışan bireylerin toplum içindeki saygınlığı artabilir ve toplum tarafından takdir edilebilir. Fakat “alçakgönüllülük” gönüllülüğün erdemlerinden biri olmalıdır.

5- Yeni Bir Çevre ve Arkadaşlıklar: Çevresi geniş olsun olmasın bir birey, gönüllü çalışmalar sayesinde çevresini genişletebilir ve yeni arkadaşlıklar kurabilir.

6- Yeni İlgi Alanları: STK’nın çalışma sahası ya da gönüllünün dahil olduğu etkinlik, daha önce hiç tanımadığı bir sahaya adım atmasını sağlayabilir hatta yaşamında yeni ufuklar açabilir (Güder ve ÖSGD, 2006).

Proje ile topumda gönüllülük kavramına yönelik farkındalığının geliştirilmesi, toplumsal kalkınmaya katkı sağlayacak gönüllü sayısının arttırılması, insan kaynağı ihtiyacının güçlendirilmesi ve gönüllü çalışmanın

yaygınlaştırılması amaçlanmaktadır. Bu amaca ulaşmak için farklı hedef kitleye yönelik projelerin uygulanması hedeflenmektedir.

“Toplum Kalkınmasında Gönül Elçileri Projesi” iki yıl devam etmesi planlanan farklı alt projelerden oluşmaktadır.

1. Çocuk (Koruyucu Aile Hizmeti Projesi)2. Kadın ve Güçlenme (Kadınlar İçin Mesleki Eğitim Projesi)3. Engelli ve Hizmetlere Erişim

4. Kaliteli Yaşlanma ve Kuşaklar Arası Uyum5. Aile ve Yoksulluk

gibi alt projeler ya da ihtiyaca göre başka projelerde hayata geçirilebilecektir. Söz konusu projelerin sunduğu hizmetler hem bireysel hem de kurumsal düzeyde ortaya konacaktır.

Bu proje insan merkezli bütüncül katılımcı bir yaklaşım içinde yürütülmektedir. Hizmetlerden faydalananlar, bu hizmetleri sunanlar, hizmetlerin tasarlanması ve hayata geçirilmesi süreçlerine tüm paydaşlar müdahil olmaktadır. Onların paylaşımları, aktarımları projenin değerlendirilmesine ışık tutan temel girdilerdir.

Bu değerlendirme raporunun oluşturulmasında kullanılan temel veriler; 81 ilden İl Müdürlüklerinden gelen ara raporlar ve zaman zaman illerde yapılan paylaşım ve bilgilendirme toplantılarından derlenen görüşme ve gözlem notları ile proje ile ilgili yazılı ve görsel medyada çıkan haberlerdir. Ayrıca da yine en önemli bilgi kaynağı, gönüllü çalışanların proje web sayfasına aktardıkları bilgilerin analizidir.

1.2 PROJENİN AMACI

1.3 KAPSAM

1.4 YÖNTEM ve TEKNİKLER

Page 12: Gönül Elçileri Ara Değerlendirme Raporu

12

Projenin ön hazırlık çalışmalarında öncelikli olarak, Bakanlık bünyesinde bir proje ekibi (Gönül Elçileri Projesi Ekibi) oluşturularak, görev dağılımı yapılmış ve beraberinde de bu ekip ile işbirliği içinde çalışacak ilgili genel müdürlük bünyesinde “Koruyucu Aile Hizmeti Projesi”ni yürütecek bir alt proje ekibi oluşturulmuştur.

Her iki proje ekibi zaman zaman bir araya gelerek projenin faaliyetleri, iletişim stratejisi, film, afiş ve yazılı dokümanlar üzerinde yoğun bir ön hazırlık çalışması sonrasında görev dağılımı yapmıştır.

İllerde de vali eşlerinin himayesinde farklı meslek ve yaş gruplarından “Gönül Elçileri Ekipleri” oluşturulmuştur.

Şemsiye Proje için “Gönül Elçileri El Kitabı”, “Gönül

Elçisinin Koruyucu Ailedeki Rolü” ve ilk alt proje olan “Koruyucu Aile Hizmeti Projesi” ile ilgili de koruyucu aileler için, “Çocuklar İçin Koruyucu Aile Rehberi” ve gönüllüler için “Koruyucu Aile” tanıtım el kitapları, afişler, filmler ve broşürler hazırlanmıştır.

Gönül Elçileri Projesi ve Koruyucu Aile Hizmeti için iki ayrı web sayfası (www.gonulecileri.gov.tr) ve (www.koruyucuaile.gov.tr) hazırlanmış olup, her bir sayfaya hazırlanan ilgili filmlerin yanısıra ilgili tüm dokümanlar yerleştirilmiştir. Ayrıca web sayfasının yönetim panelinin kullanılması amacı ile tüm illerden ilgili kişiler tespit edilerek, kendi illerindeki veri tabanına ulaşmaları için şifreler verilmiştir.

Gönüllülük konusunda gündelik hayatta farkındalık

Proje; Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Aşkın ASAN başkanlığında, Strateji Geliştirme Başkanı Doç. Dr. Mustafa CAN, Eğitim ve Yayın Dairesi Başkanı Amber TÜRKMEN, Bakan Siyasi Danışmanı Ayşe KEŞİR, Bakan Müşaviri/Sosyolog Aygül FAZLIOĞLU, Uzman Sosyal Çalışmacı Arzu ÖZER, Bilgisayar Mühendisi Ender YILDIZ

ve Öğretmen Salih ARSOY’dan oluşan bir ekip tarafından katılımcı planlama yaklaşımı ile uygulanmaktadır.

Projenin alt bileşenlerinin uygulanması sürecinde ilgili genel müdürlükten teknik destek alınmaktadır.

Farklı alt projelerden oluşan proje kapsamında ilk altı ay için hayata geçirilen “Koruyucu Aile Hizmeti Projesi”nin

yanısıra küçük ölçekte destekleyici birçok çalışma yürütülmüştür.

2. YÜRÜTÜLEN ÇALIŞMALAR

2.1 PROJE EKİBİ

2.2 PROJE BAŞLANGIÇ ÇALIŞMALARI

Page 13: Gönül Elçileri Ara Değerlendirme Raporu

13

yaratmak, daha fazla çocuğun koruyucu ailesi olması amacı ile “Gönül Elçileri” ve “Koruyucu Aile Hizmeti” alanlarında hazırlanan iki tanıtım filminin ulusal/yerel kanallarda yayınlanması sağlanmıştır.

Proje çerçevesinde gönül elçilerinin ilgi alanlarına göre üstlenebilecekleri örnek rol ve sorumlulukları içeren “Gönül Elçileri Çalışma Rehberi” hazırlanmıştır. Söz konusu Çalışma Rehberinde Bakanlığın hizmet kurumlarının içinde ve dışında (beş ana başlık altında; eğitim ve danışmanlık, sosyal hizmet ve yardımlar, sağlık, istihdam ve girişimcilik, tanıtım, savunu ve lobi çalışmaları) örnek rol ve sorumluluklar tanımlanmıştır. Söz konusu rehber illerde Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüklerine dağıtılmış ve elektronik ortamda da tüm gönül elçilerine gönderilmiştir.

Proje kapsamında, gönüllü insan kaynağı havuzu oluşturmak, mevcut potansiyeli görmek ve bu

doğrultuda gönül elçilerinin ilgi alanlarına göre “Gönül Elçileri Çalışma Rehberi” oluşturmak amacı ile tüm illerden başvuruda bulunan gönüllü kişilerin yer aldığı veri tabanı oluşturulmuştur. Tanıtım, iletişim ve bilgiye daha kolay erişim amacıyla bazı iller (örneğin; Konya, Samsun, Balıkesir, Osmaniye, Çorum, Mersin, Van, Ordu, Trabzon Aksaray) kendi web sayfasını kurup, kendi içlerinde de bir veri tabanı oluşturmuştur. Sosyal medya da etkin bir biçimde iller tarafından kullanılmaya başlanmıştır. Örneğin; Van, Aksaray, Adıyaman ve Tokat gibi illerin Facebook’da çalışma grupları oluşturulmuştur.

Bilindiği gibi özellikle de gelişmekte olan ülkelerde gönüllük çalışmalarının yaygınlaştırılması ve bu konuda farklılık yaratılmasında iletişim teknolojileri (internet vb.) insanların gönüllü olma fırsatlarını arttırmaktadır. Söz konusu dijital iletişim biçimlerinin hızla yayılması insanların gönüllük temelli kampanyalara, aktivitelere, proje ve etkinliklere katılımlarını hızla motive etmektedir.

Proje, Ankara’da Bakanlık bünyesinde Strateji Geliştirme Başkanlığı ve Eğitim Yayın Dairesi Başkanlığı’nın koordinasyonunda yürütülmektedir. Genel olarak alt projeler bazında da ilgili genel müdürlüklerle işbirliği yapılarak teknik destek alınmaktadır. Bu bağlamda “Koruyucu Aile Hizmeti Projesi” kapsamında Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü ile işbirliği yapılmıştır.

İlerde 80 ilin vali eşleri ve bir ilde ise vali tarafından yürütülen proje kapsamında, vali eşlerinin başkanlığında çalışma alanına yönelik gönüllü katılımların artırılması için potansiyel kişilerden oluşan “Gönül Elçileri Çalışma Ekipleri” oluşturulmuştur. Çalışma alanına ilişkin Bakanlığın İl Müdürlüğünden bilgi, belge, kaynak, adres, uzman desteği vb. her türlü teknik destek alınmıştır.

Bazı illerde il genelinde yürütülecek olan çalışmaların daha planlı ve aktif olarak sürdürülebilmesi için

kendi birikim ve deneyimleri ışığında gönüllü olan katılımcılarla çalışmak istedikleri alanlara göre alt çalışma grupları olarak planlanması yapılmıştır. Örneğin; Trabzon ilinde her alt çalışma grubundan bir ekip lideri ve en az bir yardımcı olmak koşuluyla 254 ekip lideri ve asistanı belirlenmiş; her ekip bir taraftan kendi çalışma arkadaşları olan diğer gönül elçileri ile çalışmak istedikleri dezavantajlı gruplara yönelik yürütülecek çalışmaları planlanlayıp, bir taraftan da gittikleri her yerde koruyucu aile hizmeti hakkında bilgi paylaşımında bulunmuşlardır. Ayrıca gönül elçileri ekip liderleri köylerde, mahallelerde farklı gruplarla, kanaat önderleriyle bir araya gelerek aile ziyaretleri ve lobi çalışmaları yapmışlardır. Bu tür çalışmalar gerçek ihtiyaç sahibine yerinde ulaşarak hizmetin hızlı, sistematik ve sürekliliğine katkı sağlamaktadır.

2.3 PLANLAMA, YÜRÜTME ve KOORDİNASYON

Page 14: Gönül Elçileri Ara Değerlendirme Raporu

14

Bakan Yardımcısının başkanlığında proje ekibi, vali eşlerinin daveti üzerine projeye destek olmak amacıyla bazı illerde (örneğin;Trabzon, Samsun, Denizli, Siirt, Aksaray, Tokat, Konya, İstanbul/Esenler, Bayburt) farklı yerel aktörlerin yer aldığı geniş katılımlı interaktif toplantılara katılmıştır. Söz konusu toplantılarda gönüllülük, gönül elçiliği ve koruyucu aile hizmeti vb. konularda sunumlar yapılmış koruyucu aile öyküleri paylaşılmış ve bu konuda gelen sorular cevaplandırılmıştır.

Bu toplantılarda anlatıldığı gibi gönüllüğün; zengin ve çeşitli ifadelerinin yanısıra belli bir işi yapmadan çok daha öte bir anlamı olduğu, insanların tüm toplumlarda tüm seviyelerde kabiliyetlerine ve yapabilirliklerine dayanmanın pratik bir aracı olduğu aşağıdaki örnekte de görülmektedir.

Of Kaymakamlığı aracılığı ile gönül elçisi iş adamı Oktay D. trafik kazası sonucu felç olan Şevki M.’e akülü araç hediye etmiştir. D. hayırlı bir iş yaptığına inandığını belirterek, “Bayisi olduğumuz firma, talebimizi olumlu karşılayarak sosyal sorumluluk projesi kapsamında öğretmen kardeşimizin ihtiyacını karşıladı. Bir nebze olsun onun yaşamını kolaylaştırabileceksek ne mutlu bizlere” dedi. Oğlunun 13 yıldır boyundan aşağısının felçli olarak hayatını sürdürdüğünü belirten anne Kadriye M.: “Oğlumun büyük hayalleri vardı. 9 Eylül Üniversitesi Fizik Öğretmenliği bölümünden mezun olmuştu. Çok sevdiği öğretmenlik mesleğine başlamak üzereyken yaşadığı talihsiz kaza sonucu yaklaşık 7 ay GATA’da yoğun bakımda kaldı. Çok sevdiği öğretmenliği yapamadı. 13 yıldır bizlerin yardımıyla hayatını yaşamaya çalışıyor. İnşallah bu araç sayesinde evden dışarıya çıkabilecek. Aracı temin eden Oktay D.’e teşekkür ediyorum.” diyerek duygularını ifade etmiştir.

Gönül Elçisi Sayısı

516.394

Yapılan Toplantı Sayısı

18.591

Toplantılara Katılan Kişi Sayısı

533.047

Koruyucu Aile Başvuru Sayısı

4.389

Koruyucu Aile Hizmeti Bekleyen Çocuk Sayısı

1.622

Tablo 1 : Toplum Kalkınmasında Gönül Elçileri Projesi

İl Sayısı

Genel Toplam81 İl

Koruyucu Aile Yanına Yerleştirilen Çocuk Sayısı

999

Proje ekipleri kendi görev alanları içinde zaman zaman bir araya gelerek ara değerlendirmelerde bulunup, bazı illere yapılan bilgilendirme, tanıtım ve paylaşım toplantılarına birlikte katılmıştır.

Projenin ilk altı ay uygulama sürecinde “Gönül Elçiliği” ve “Koruyucu Aile Hizmeti” konusunda illerde vali eşlerinin başkanlığında ilgili kurum, özel sektör ve sivil toplum kuruluş temsilcileri ile birlikte farkındalık ve bilgilendirme toplantıları gerçekleştirilmiştir. Bazı illerde çalışmalara üniversite gençliği de dahil edilerek üniversitelerde tanıtım/bilgi/paylaşım toplantıları yapılmıştır.

19 Aralık 2013 - 7 Haziran 2013 tarihleri arasında yapılan çalışmalar sonucunda 81 ilden 516.394 kişi gönül elçisi olarak başvuru yapmıştır. Söz konusu tarihler arasında 4389 aile de, koruyucu aile olmak için başvuru yapmıştır. Hali hazırda projenin uygulama süresince 999 çocuk da koruyucu aile yanına yerleştirilmiştir (bkz. Tablo 1).

Vali eşleri ve gönül elçileri çalışma ekipleri; il, ilçe ve mahalle düzeyinde; köy ziyaretlerinde bulunup, “Gönül Elçisi Nedir?”, “Gönül Elçisi Nasıl Olunur?” ve “Koruyucu Aile Hizmeti” gibi konuları ilgili taraflara anlatmışlardır.

2.4 TANITIM ve BİLGİ PAYLAŞIM TOPLANTILARI

Page 15: Gönül Elçileri Ara Değerlendirme Raporu

15

Bu başlık altında her bir ilde vali eşlerinin himayesinde gönül elçilerinin aktiviteleri kapsamında gerçekleştirilen faaliyetlere ilişkin kısa bilgi aktarımlarını içeren örneklere ve paylaşımlara yer verilmiştir.

“Kuruluşa davet edilen çeşitli meslek dallarında çalışan 15 kişi proje kapsamında çocukların derslerine yardımcı olmak, sportif faaliyetler, kültürel faaliyetler, tiyatro, drama gibi faaliyetlerin yanı sıra çocukları dışarıya sinemaya, oyun parklarına, kahvaltıya götürme gibi faaliyetlerde bulunacaktır ve bu sayı her geçen gün artmaktadır” (Kocaeli).

“İl Sosyal Etüt ve Proje İl Müdürlüğü koordinatörlüğünde “Gönül Elçileri Koordinasyon Birimi” kurulmuş ve tam zamanlı çalışmalar başlamıştır. İlgili Vali Yardımcısı başkanlığında birim tarafından “Gönül Elçileri Koordinasyon Biriminin Yönetim Sistemi Yönergesi” hazırlanmış, 27.02.2013 tarihi itibari ile valinin onayıyla yürürlüğe konmuştur” (Rize).

“Gönül Elçileri’ projesi kapsamında ihtiyaç sahipleri yararına kermes çadırı kurulmuş elde edinilen gelir ihtiyaç sahipleri için kullanılmıştır. Atatürk Üniversitesi (AÜ) ile Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü, proje

Yine koruyucu aileye ilişkin ortaya konulan bir güzel örnekte İstanbul’da yaşanmıştır.

Koruyucu Aile Sözleşmesi ile yanlarına 2009 doğumlu İrem B. adında bir kız çocuk yerleştirilen Fati-Osman G. ailesi İstanbul İl Müdürlüğüne başvurarak, Bahçelievler Şeyh Zayed Çocuk Yuvası’nda kalan çocukları Armutlu Tatil Köyü’nde misafir ettiklerini ve bu esnada tanıştıkları 2002 doğumlu Yasemin D.isimli çocuğa da koruyucu aile olmak istediklerini belirtmişlerdir. Fati G. Yasemin’in kendisine koruyucu aile olarak yanına aldığı ilk çocuk olan İrem için, “Sen İrem’i beyaz olduğu için mi seçtin, ben esmerim o nedenle mi beni almadın?” diye sorduğunu ve çocuğun içinde bulunduğu ruh durumunun kendisini çok derinden etkilediğini ve bu olaydan sonra Yasemin’i de yanlarına alma kararı aldıklarını ifade etmiştir. Bu doğrultuda Yasemin D. ailenin yanına yerleştirilmiştir. G. ailesinin kendilerinin 3 kız çocuğu bulunmaktadır. Ayrıca 2 kız çocuğuna koruyucu aile olarak bakmakta olan aile 3. bir çocuğu da almak istediklerini, koruyucu aile olmaktan dolayı çok mutlu olduklarını ve koruyucu aileliğin hayatlarına çok büyük bir anlam kattığını ifade etmişlerdir (İstanbul).

Özellikle Koruyucu Aile Hizmeti ile ilgili olarak bu toplantılarda;

• Kimler koruyucu aile olabilir?• Koruyucu aile olarak sorumluluk alacak aile bireylerinin kişisel özellikleri nelerdir? • Hangi çocuklar koruyucu aileye verilir? • Koruyucu ailenin sorumlulukları nelerdir? • Koruyucu aile olmak için nasıl bir yol izlenir? • Koruyucu aile bakımı hizmet türleri nelerdir?• Koruyucu aile olmak için hazırlanması gereken belgeler nelerdir?• Koruyucu aile olduktan sonra çocukla iletişim nasıl olmalıdır? • Koruyucu ailedeki çocuk hakları? • Koruyucu aileye yönelik izleme ziyaretleri?• Koruyucu aile bakımının sona erdirilme nedenleri nelerdir? • Koruyucu aile statüsünün iptal nedenleri nelerdir?

gibi konular gündeme gelmiştir.

2.5 İLLERDE YÜRÜTÜLEN ÇALIŞMALARDAN ÖRNEKLER ve PAYLAŞIMLAR

Page 16: Gönül Elçileri Ara Değerlendirme Raporu

16

kapsamında ‘Koruyucu Aile Hizmeti’ konulu bir panel düzenlenmiştir. Söz konusu toplantıda koruyucu aile hizmeti detayları ile tartışılmıştır” (Erzurum).

“Orman İşletme Müdürlüğü tarafından tahsis edilen alanda, “Gönül Elçileri Hatıra Ormanı” oluşturulmuştur. Her bir gönül elçisi için hatıra ormanında fidan dikimi yapılacak bir kısmı ilkbaharda kalan kısmı ise sonbaharda toprakla buluşturulacaktır” (Tokat).

“Gönül elçilerinin desteği ile ilköğretim çocukları arasında “Gönül Elçileri Mendil Kapmaca Turnuvası” düzenlenmiştir”(Balıkesir).

“Gönül elçileri dul ve sekiz çocuk sahibi olan Hamdiye DAYAN’ı evinde ziyaret ederek çocukların birtakım ihtiyaçlarını (kırtasiye, gıda, giyim vs.) karşılayarak sosyal etkinliklere (park, gezi) katılımlarını sağlamıştır” (Hakkari).

“Gönül Elçileri Projesi kapsamında il gönül elçileri biriminde görev yapacak personeller belirlenmiş ve tam gün esasına göre çalışmalara başlamıştır” (Rize).

“Gönül Elçisi ve Koruyucu Aile Afişlerinin şehrin dört bir yanındaki Aksaray Belediyesine ait bilbordlara asılması sağlanmıştır” (Aksaray).

“Aksaray Valiliği internet sitesinden Gönül Elçileri (www.gonulelcileri.gov.tr) ve Koruyucu Aile (www.koruyucuaile.

gov.tr) adreslerine link verilmiştir. Ayrıca Aksaray Barosu ile ilimizin altı ilçe Kaymakamlığının internet sitesinden Gönül Elçileri (www.gonulelcileri.gov.tr) adresine link verilmiştir” (Aksaray).

“Gönül Elçileri Hatıra Ormanı oluşturulmuştur” (Muğla).“Fehmi Öney Sevgi Evlerindeki çocuklara ağız ve diş sağlığı taraması yapılmıştır” (Düzce).

“Maddi durumu iyi olmayan aileler yararına kermes düzenlenmiştir” (Bitlis).

“Yoksul ailelere yönelik Sürmene ilçesinde kermes düzenlenmiştir” (Trabzon).

“Devlet yurtlarında kalan çocuklarla bir özel okulun öğrencileri birlikte müzik, halk oyunları ve tiyatro gösterisi sunmuştur” (Samsun).

“Sevgi evlerinde kalan çocuklara yönelik sosyal etkinlikler düzenlenmiştir” (Kırşehir).

“İlimizde Gönül Elçileri projesini tanıtmaya yönelik kaymakam eşleri, meslek grupları ve mahalle muhtarlarıyla toplantılar yapılmıştır. İlimizin yoğun olan AVM’ lerinde stantlar açılmış, Bilbordlarda Mersin’e özel afişler hazırlanmıştır. Ayrıca Koruyucu Aile Ttanıtımı ve Koruyucu Aileler Derneği kurulmuştur” (Mersin).

Page 17: Gönül Elçileri Ara Değerlendirme Raporu

17

“İlde çeşitli yerlere “7’den 77’ye Herkes Gönül Elçisi Olabilir” ve “Paylaşılan Sevinçler Artsın, Üzüntüler Azalsın Diye” yazılı pankartlar asılmıştır” (Sinop).

“Kız Yetiştirme Yurdundaki çocuklara yemek yapma ve servis düzeni konulu eğitim verilmiştir” (K.Maraş).

“Koruyucu aile yönetmeliğin 4. Maddesinin j ve k bendinde geçen koruyucu aile 1. ve 2. kademe Eğitimine istinaden koruyucu ailelerimizin bu sürece daha kolay uyum sağlayabilmeleri ve sürecin sağlıklı ilerleyebilmesi için ilimizde koruyucu ailelere yönelik Dilek K. liderliğinde 3 oturumluk “Fair Start Eğitimi” toplantısı düzenlenmiştir. Tamamı 12 oturum olan bu eğitim toplantısının, kalan 9 oturumunun eğitim çalışmaları devam etmektedir” (Kocaeli).

“Erciş İlçesi’nin Kocapınar Beldesi’nde yasayan 67 yaşındaki Fezile ile 72 yaşındaki yatalak eşi Hüseyin İ.’niin yardımına gönül elçileri yetişmiştir. Yaşlı çifti evlerinde ziyaret eden gönül elçilerinin ilk işi, yatalak olan Hüseyin İ,’i doktora götürmek olmuştur. Aile Sosyal Politikalar ilçe Müdürü A.Ç, “maddi imkanları olmayan yaşlı çift için hemen çalışmalara başladıklarını, hastaneye alınan yatalak hastaya kurul raporu alacaklarını ve hastanın evde bakım hizmetinden yararlanması için çalışmalara başladıklarını, bundan sonra da aileyi yalnız bırakmayacaklarını” ifade etmiştir” (Van).

“Kuaförler, Gürpınar İMKB Kız Yatılı İlköğretim Bölge Okulu’ndaki (YİBO) öğrencilere saç bakımı yapmıştır. Projeye katkı sunmak için öncelikle ilçedeki “Gönül Elçisi Çalışma Grubu’na müracaatta bulunan ve müracaatları kabul edilen kuaförlerin, haftada bir gün, İMKB Kız

YİBO’da 10 erkek ve 10 kız öğrenciye saç bakım yapmaları planlanmıştır. Projeyle saç bakımı yapılan öğrenciler uygulamadan dolayı mutlu olduklarını ifade etmiştir” (Van - Gürpınar).

“Proje ile ilgili çalışmalara başlarken Bülent Ecevit Üniversitesi Rektörlüğü ile işbirliği halinde gönül elçileri ve koruyucu aile hizmetini tanıtıcı spot film hazırlanmış ve tüm toplantılarda kullanılmıştır” (Zonguldak)

“Gönül Elçileri Projesinin bilgilendirme seminerleri tüm ilçelerde “Koruyucu Aile Ol, İki Cihanda Mutlu Ol” ve “Kimsesizlerin Kimsesi Olmak İstiyorsan KORUYUCU AİLE OL” sloganları ile gerçekleştirilmiştir” (Erzincan).

“Gönül Elçileri, gönüllü aile oldukları çocuğu hafta sonları izinli çıkartarak onlarla vakit geçirmişlerdir” (Edirne).

“Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’nün desteği ile huzurevinde kalan yaşlılar ve çocuk yuvasında kalan çocuklarla “Sporla Yaşayalım Sporla Yaşlanalım” etkinliği düzenlenmiştir” (Denizli).

“Gönül Elçileri Tanıtım Filminin “Bitlis Versiyonu” çekilmiştir” (Bitlis).

“Koruyucu aile adayları ile sevgi evlerinde kalan çocuklar piknikte bir araya getirilerek kaynaşma sağlanmıştır” (Düzce).

Page 18: Gönül Elçileri Ara Değerlendirme Raporu

18

2.6 PROJENİN ALT BİLEŞENLERİNDEN KORUYUCU AİLE HİZMETİ NEDİR? KİMLER, NASIL YARARLANIR?

“İl ve ilçelerden katılan ve birbirlerini tanımayan Koruyucu Aileler ile yanlarında kalan korunmaya muhtaç çocuklar, düzenlenen bir akşam yemeğinde bir araya getirilerek tanışma ve kaynaşma fırsatı bulmuşlardır” (Siirt).

“Babalar günü nedeniyle gönül elçileri çocuk yuvalarını ve huzur evlerindeki yaşlıları ziyaret edip, onlara hediyeler vermiştir” (Kastamonu).

“Gürpınar ilçesinde kaymakamlık, belediye ve çeşitli okullarda çalışan personel ve lise öğrencilerinden oluşturulan “Gürpınar Gönül Elçileri Tiyatro Topluluğu”, sanatsal ve kültürel etkinliklerle buluşma imkanı bulamayan vatandaşlara ulaşabilmek için köy köy gezip etkinlikler düzenlemiştir. Gittikleri her köyde büyük

bir ilgiyle karşılaşan, oyunlarında toplumsal mesajlar veren, daha önce hiç tiyatroyla buluşmamış bireylerin yüzlerindeki tebessümün kendilerini oldukça mutlu ettiğini ifade eden Tiyatro Topluluğu üyeleri, “Hayata gülmek için, güldürmek lazım” sloganıyla mümkün olduğunca çok kişiye ulaşmayı hedeflemektedirler” (Van-Gürpınar).

Farklı illerden katılımcıların paylaştıkları ifadelerden de görüldüğü gibi çalışmanın tanıtımı için çeşitli iletişim kanalları kullanılmış ve ayrıca hedef gruplarla farklı farklı (sağlık, yoksulluk, sosyal dışlanma, eğitim, kültürel ve sportif aktiviteler vb.) faaliyetler yürütülmüştür. Bu çalışmalar kapsamında gönüllüğün özünde yatan dayanışma ve bağlılık gibi temel değerler gücünü ve evrenselliğini pekiştirmiştir. Bunlar her toplumda ve kültürde faklı formlarda kendini göstermektedir..

Çocukların sağlıklı gelişebilmeleri için kendilerini koruyacak, sevecek, destekleyecek, güven sağlayacak, sosyal ve maddi gereksinimlerini karşılayabilecek sıcak bir aile ortamına ihtiyaçları bulunmaktadır. Ancak aileler zihinsel, bedensel ya da psikolojik sorunları veya ekonomik yetersizlikleri, boşanma, ölüm, hükümlülük gibi sosyal sorunları nedeniyle bütünlüklerini devam ettirememekte ve çocuklarının gereksinimlerini karşılayamaz hale gelebilmektedir. Böyle durumlarda çocuklara yardım etmenin en iyi yolu öz ailesinin koşulları iyileşinceye kadar başka bir ailenin yanında bakımlarının sağlanması amacıyla Koruyucu Aile hizmetinden yararlandırılmasıdır. Bu sosyal hizmet şekli hem ekonomik, hem de çocuğun gelişimi için en iyi bakım alternatiflerinden birisidir.

Çünkü yapılan araştırmalara göre aile içinde çocuk gelişiminin kalabalık bakımevi hizmet şekline göre çocuk gelişiminde daha başarılı olduğu ortaya çıkmıştır. Bu nedenle tüm dünyada korunmaya muhtaç çocuklar için en çok tercih edilen bakım şekli “Koruyucu Aile” bakımıdır.

Ülkemizde koruyucu aile olmak isteyenler her ilde bulunan Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüklerine başvuruda bulunmaktadırlar. Başvuruda, bekarların yalnız, evlilerin eşleriyle birlikte bulunmaları ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı/Müdürlükleri tarafından verilen eğitim programlarına katılarak sertifika almaları gereklidir. Daha sonra İl Müdürlüklerinde görevli sosyal hizmet uzmanları tarafından belirli kriterler

Page 19: Gönül Elçileri Ara Değerlendirme Raporu

19

doğrultusunda “Sosyal İnceleme ve Değerlendirmeye” tabi tutulmaktadırlar.

Yapılan görüşmeler ve sosyo-ekonomik araştırmalar sonucunda durumu uygun görülen aileler sıraya alınmaktadır. Devamında da her iki tarafın (aday koruyucu aile ve ihtiyaç sahibi çocuk/lar) kriterleri göz önünde bulundurularak eşleştirmeler yapılmaktadır. Eşleştirme yapılmasında ve çocuğun koruyucu aile yanına yerleştirilmesindeki temel kriter; çocuğun yüksek yararı kadar, o aileyle yaşamak için istekli olmasıdır. Bunun için aile yanına yerleştirme sürecindeki aşamalar önemlidir.

Talep edilmesi durumunda Koruyucu Aile yanına yerleştirilen çocukların bakım, eğitim ve yetiştirilmelerine ilişkin harcamalarına karşılık olmak üzere İl Müdürlüğünce aylık ödeme yapılmaktadır. Engelli çocuk bakımındaki aylık ödeme miktarı iki kat olarak uygulanmaktadır. Ödemeler; kırtasiye, giyim, harçlık, ulaşım, mesleki eğitim kursları vb. için yapılmakta olup, sağlık giderleri genel sağlık sigortası kapsamında kurum tarafından karşılanmaktadır.

Tokat’ın Turhal ilçesinde yaşayan Ç. ailesi iki kız kardeşi yanına alarak koruyucu aile olmuştur. Rabia Ç. “Üç çocuğum vardı, beş oldu. Allahım’a bin şükürler olsun.” dedi. Aldığı çocukları sanki daha önce doğurmuş ve 8-9 yaşına gelince de kendisine verilmiş gibi hissettiğini dile getiren Rabia, herkese koruyucu aile olmayı tavsiye etti. Rabia, “Nirgül (8) ve Songül (9) Uzun isminde iki kız kardeşi ailemizin içine aldık. İkisi de ilkokul 1. sınıfa gidiyor. Diğer çocuklarımız da yeni kardeşlerinden çok memnun. Yaklaşık bir haftadır bu çocuklara bakıyorum. Yeni kardeşleri, diğer kardeşlerinden hiç ayırmıyorum. Bazen, Ya Rabbi, eğer ayrım ya da haksızlık yaparsam benden sor diyorum.” şeklinde konuştu. Çocukları önce deneme amacıyla iki gün aldıklarını anlatan Rabia Ç., “Daha sonra yurda verince içim parçalandı. Çocuklarla kucaklaşarak ağlaşıyoruz. Saatlerce yurdun kapısında bekledim ki tekrar göreyim diye. Çocuklar da çok üzülmüş, ağlamış.

Bu durum kaymakam beyin kulağına gidince çocukları tekrar bize getirdiler.” dedi. Akşam çocuklarıyla devamlı oyun oynadığını, onları mutlu etmek için elinden gelen gayreti gösterdiğini söyleyen Rabia, “Çocuklarımızı sabah okula göndermeden önce erkenden kalkıyor, kahvaltılarını hazırlıyorum. Okula gittiklerinde de yollarını gözlüyorum. Başlarına bir şey gelecek diye de bazen yüreğim ağzıma geliyor. Allahım, herkesin çocuğunu kötülüklerden, bela ve kazalardan korusun. Akşam olunca da meyve saatimiz var, hem eğleniyor hem de şakalaşıyoruz. Onları sürekli yıkıyorum çok hoşlarına gidiyor. Anne sevgisi verdiğime inanıyorum.” diye konuştu. Baba Hüsamettin Ç. da çözümün bir parçası olmak, bu çocuklara sahip çıkıp topluma kazandırmak istediklerini söyledi. Çocuğu olan veya olmayan herkese tavsiye eden Ç. bunun hem kulluk hem de toplum görevi olduğunu belirtmiştir.

Samsun ilinde bir koruyucu ailenin imkanı olan ailelere çağrısı aşağıda yer almaktadır;

“Anne baba olmak, çocuğun sevgisini içinde hissedebilmektir. Bir çocuğa el uzatabiliyor ve o çocuğun gözüne bir umut ışığı düşürebiliyorsak, değil bu dünyayı, ahreti bile kazanmış oluruz… Yıllardır çocuk özlemi çekiyorduk. Allah bize, koruyucu aile olarak bir çocuğa anne baba olmayı nasip etti. Çocuğumuzun sevinciyle coşuyor, onun üzüntüsüyle kahroluyoruz. Biyolojik anne-baba olunca iş bitmiyor. O annelik babalık değil. Anne- baba olmak, çocuğun sevgisini içinde hissedebilmektir. Bir çocuğa el uzatabiliyor ve o çocuğun gözüne bir umut ışığı düşürebiliyorsak, değil bu dünyayı, ahireti bile kazanmış oluruz. Bu çocuklar bizim geleceğimiz. Onlar mutlu olmalı ki yarınımıza umutla bakabilelim” (Koruyucu Aile, Zeki ve Zekiye İ. Samsun).

Koruyucu aile ve yanına yerleştirilen çocuk ile öz aile vakanın özelliklerine göre belirlenen aralıklarla, düzenli olarak mevzuat kapsamında izlenmektedir. İzleme

Page 20: Gönül Elçileri Ara Değerlendirme Raporu

20

2.7 PROJE UYGULAMA SÜRECİNDE KARŞILAŞILAN GÜÇLÜKLER

Her çalışmada olduğu gibi bu çalışmada da bazı güçlüklerle karşılaşılmıştır. Güçlüklerin bir bölümü projenin uygulanabilirliğinin önceden yeterince Bakanlığın İl Müdürlerine anlatılamamasından kaynaklanmıştır.

Bunun doğal sonucu olarak meydana gelen güçlükler arasında en önde geleni bizzat “Gönül Elçiliği” ve “Koruyucu Aile” ile “Evlat Edinme” ve “Koruyucu Aile” kavramlarının karıştırtılmasıdır.

Koruyucu aile olmak isteyenler genel olarak cinsiyet ve yaş konusunda ısrarcı davranmış, özellikle de kız çocuklarını tercih etmek istemişlerdir. Eğer yuvada kız

çocuğu yoksa erkek çocuk almak istememişlerdir. Bazı illerde koruyucu aile olmak isteyen aileler 0-3 yaş grubundan ziyade tercihlerini 6 yaş grubu üzerindeki çocuklardan yana kullanmak istemişler, bazı illerde de 0-3 yaş aralığında bulunan çocukları tercih etmeleri sebebiyle (bazı illerdeki çocuk yuvalarında çocuklar 6-18 yaş aralığında bulunmaktadır) bu illerde koruyucu aile hizmet modelinden yararlandırabilecek çocuk olmaması nedeniyle koruyucu aile olmak isteyen ailelere çocukların diğer illerden geleceğinin açıklanması ailelerin az da olsa çekimser kalmalarına sebep olmuştur.

Gönül elçisi olmak isteyenlerin başvuru sürecinde zaman zaman başvuranlar kişisel bilgisayarlar ya da hatların yoğunluğundan kaynaklanan sorunlar yaşamış olup,

süreci koruyucu aile hizmetinde öncelikle çocuğun korunması ve hizmetten en yüksek yararı sağlamasının yanısıra koruyucu aileyi de destekleme anlamında önemlidir.

Her hizmet modelinde olduğu gibi koruyucu aile hizmetinin de kuralları vardır. Bu kurallar yıllar içinde karşılaşılan durumlar esas alınarak, çocuğun yüksek yararı merkezinde oluşturulmuşlardır. Koruyucu ailelere hizmetin başlangıcından itibaren bu kurallar hakkında bilgi verilmesinin yanısıra izleme sürecinde danışmanlık hizmetleri verilmektedir.

Çocuktan ve Koruyucu Aile’den kaynaklanabilecek nedenlerle Koruyucu Aile Hizmeti sona erdirilebilmektedir. Bunun dışında sadece aileden kaynaklanan gerekçeler nedeniyle Koruyucu Aile statüsü iptal edilebilmekte ve bu aileye bir daha çocuk yerleştirilmemektedir.

Görüldüğü üzere; Koruyucu Aile Hizmetleri gönüllülük

esasına dayanmakla birlikte ilke ve kuralları olan

profesyonel bir süreçtir. Bu nedenle bu hizmeti verecek

kişi ve ailelerin hizmet öncesi çok iyi bir danışmanlık

desteği almaları ve hizmet süresince İl/İlçe Müdürlükleri

ile işbirliği ile çalışmaları gerekli olmaktadır.

Gönül Elçileri Koruyucu Aile Hizmetleri kapsamında

toplum ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı/İl

Müdürlükleri ve bağlık kuruluşlar tarafından verilen

hizmetler arasında iletişim kurarak, Koruyucu Aile

olmak isteyenler ve bağış yapmak isteyen hayırsever

vatandaşlara yol göstererek Aile ve Sosyal Politikalar

İl/İlçe Müdürlükleri ile iletişime geçmelerini sağlamışlar

ve Koruyucu Aile Hizmeti Model’inin tanıtım ve

yaygınlaştırılması için gerçekleştirilen toplantılarda

aktif olarak katılmışlardır.

Page 21: Gönül Elçileri Ara Değerlendirme Raporu

21

ancak proje ekibinde yer alan uzmanlar tarafından bu tür sorunlar kısa sürede giderilmiştir.Başlangıçta gönül elçisi olarak başvuranlar T.C kimlik numarasını vermeye sıcak bakmamışlardır. Bu sorunu gündeme getiren her bir gönül elçisi ve il müdürlüğü yetkililerine, TC. numarasının istenmesindeki amacın çifte başvurunun önüne geçerek sağlıklı veriler elde edebilmek olduğu anlatılmıştır.

Zaman zaman afiş, broşür ve plaket gibi proje araç gereçlerinin karşılanmasında kaynak sıkıntısı yaşanmış ancak yerel kaynakların harekete geçirilmesi başka bir ifadeyle de valiliklerin devreye girmesi ve il müdürlüklerin sponsor desteği bulması sonucunda kısa zamanda bu sorun da aşılmıştır.

Koruyucu Aile Yönetmeliği’nin 8. maddesinde en az ilkokul düzeyinde eğitim almış olma ibaresi yer almaktadır. Ancak ilkokul diploması olmayıp, yetişkinler I. ve II. Kademe Eğitim Başarı Belgesi’ne sahip olanların ilkokul düzeyinde eğitim almış olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceğinin net olmayışı bu kapsamda olan ailelerin başvurularının değerlendirilmesini zorlaştırmıştır.

Hizmetlerin tanıtılmasıyla birlikte genel anlamda başvurular ve telefon ile hizmetler ile ilgili bilgi alma talepleri artmış olmakla birlikte, yapılan müracaatların değerlendirilmesinde zaman zaman meslek elemanı yetersizliği nedeniyle sıkıntılar yaşanmıştır.

Başvuru sahiplerinin dosyaları ile ilgili evrakları tamamlamamaları işlemlerin yürütülmesi konusunda gecikmelere neden olmuştur.

Gönül Elçileri ve ihtiyaç duyan kişilerin bir araya geldikleri bazı etkinlikler için vasıta ve araç gereç temininde çok büyük zorluklarla karşılaşılmıştır. Örneğin; risk altındaki çocuklara yönelik yaz aylarında planlanan fotoğrafçılık

kursu için finans kaynağına ihtiyaç duyulmaktadır.

Kursu verecek olan gönül elçileri bu işi maddi beklenti

olmaksızın gerçekleştirecek olsalar da kursa katılan

çocuklar için fotoğraf makinesine ihtiyaç duyulmaktadır.

Koruyucu Aile yanındaki çocukların takibinin her ay

yapılmasından dolayı yeni başvuruların değerlendirilmesi

gibi iş ve işlemlerin gecikmesine neden olmuştur.

Ailelerin birçoğu başvuru esnasında koruyucu aile

modelini evlat edinme modeli ile karıştırmış ve

koruyucu aile modeli hakkında bilgi sahibi olduklarında

bu taleplerinden vazgeçmişlerdir.

Gönül elçilerinin büyük çoğunluğu çalışma yaşamında

olmaları nedeniyle mesai yoğunluğundan dolayı

planlanan faaliyet ve ziyaretlerde aksamalar yaşanmıştır.

Koruyucu aileye yerleştirilecek korunma altındaki

çocukların bir takım hukuksal sorunlarının bulunması

ve biyolojik ailelerin zaman zaman gösterdiği direnç,

hizmetin daha hızlı ilerlemesine engel teşkil etmiştir.

Katılımcı yaklaşımların ve ortak çalışma kültürünün

yaygınlaşması; kolektif davranışları destekleyen

normlar, değerler, tutumlar ve inançların gönüllüler,

kurum ve kuruluşlar tarafından içselleştirilmesi ve

bunun için karşılıklı güven ortamının güçlendirilmesi

gibi süreçler yavaş işlemiştir. Bu, özellikle meslek ve

kurumsal taassupların olduğu ortamlarda büyük

ölçüde doğal kabul edilmesi gereken sosyolojik bir

olgudur. Katılımcılığın kurumsallaşması ve ortak çalışma

kültürünün yaygınlaşması aşamalı olarak gelişen bir

süreçtir. Gönül elçileri gibi toplumsal kalkınma projeleri

planlama, uygulama ve saydam yönetim anlayışlarıyla

bu süreçleri hızlandırma niteliğine sahip fırsatlar ya da

araçlardır.

Page 22: Gönül Elçileri Ara Değerlendirme Raporu

22

2.8 PROJE SÜRECİNDE KAZANIMLARIN ÖN DEĞERLENDİRMESİ

• Gönüllülerin birikim ve deneyimlerini aktarmaları için gerekli altyapı (gönüllü insan kaynağı havuzu) oluşturuldu.

“Merhaba! Ben 1,5 ay öncesinde “Gönül Elçileri” projesine internet üzerinden başvuruda bulunmuştum. ÖSS sonucu bekler gibi sizden gelecek olan telefonu bekliyorum. En kısa zaman da dönüş yapılmasını rica ederim iyi çalışmalar”.

• İl Müdürlüklerinin valilik nezdinde kurumsal olarak görünürlükleri arttı.

• Bakanlık bünyesinde farklı birimlerle işbirliği içinde yürütülen bu proje aracılığı ile proje ekibi arasında sinerji oluştu.

• Bakanlık (kamu) ve gönüllüler arasında gönüllülük bağı tesis edildi.

• Yerel kaynaklar harekete geçirildi.

• Teknoloji ve internet etkin kullanılarak, daha fazla bireyin gönüllü hareketin içinde olması sağlandı.

• Toplum kalkınmasında kamuoyu desteği sağlandı (Örneğin; 350 Gönül Elçisi, Muğla’da “Gönül Elçileri Hatıra Ormanı” oluşturdu).

• İhtiyaç sahibi bireylere yerinde ulaşılarak sorunlar çözülmeye çalışıldı (Tanıtım/bilgilendirme toplantıları aracılığı ile).

• İlden ile sosyal ilişki ağı genişlemeye/sosyal hareketlilik artmaya başladı (Örneğin; İzmir’den bir grup gönül elçisi

Van’daki gönül elçilerini ziyaret edip ortak etkinlikler düzenledi).• 81 ilde yapılan tanıtım ve bilgilendirme toplantıları ile daha önce var olan ancak çok bilinmeyen “Koruyucu Aile Hizmeti” konusunda farkındalık yaratıldı (Örneğin; normalde bir yıl içinde koruyucu aile başvurusu 15-30 arasında iken, bu projenin başlamasıyla üç ayda 114 başvuru olmuştur-Ankara).

• Bakanlığın çalışma alanları sivil katılıma açıldı.

• “Biz şuuru”nun ve sosyal sorumluluk duygusunun geliştirilmesine katkı sağlandı.

• Proje ekibinin girişimleri ile ATV’de yayınlanan “Krem” adlı dizinin iki bölümünde koruyucu aile hizmetine yer verildi.

• 2013 yılı içinde Medyafaresi.com’un düzenlediği “2. Kristal Fare Ödülü” “En İyi Sosyal Sorumluluk Projesi” kapsamında halkın oylaması sonucunda 12 Mart 2013 tarihinde “Toplum Kalkınmasında Gönül Elçileri Projesi”ne verildi.• İllerde gönül elçisi olan kişilerin verdiği hizmetin görünür kılınması ve örnek davranış oluşturması açından “Gönüllülük Katılım Belgesi” hazırlandı.

• Bazı illerde Gönül Elçileri adı altında “‘Gönül Elçileri Tiyatro Topluluğu”, “Gönül Elçileri Korosu”, “Gönül Elçileri Folklor Ekibi”, “Gönül Elçileri Gezi Grubu” gibi yeni oluşumlar kuruldu.

• Gönüllü çalışmalar il merkezlerinin dışına çıkartılıp ilçe ve köylere kadar yaygınlaştırıldı. Örneğin; il merkezlerinden ilçelere, ilçelerden köylere, geziler, sosyal ve kültürel etkinlikler düzenlendi (Gönül Elçileri

Page 23: Gönül Elçileri Ara Değerlendirme Raporu

23

aracılığı ile YİBO öğrencilerine toplu sinema bileti hediye edildi).

• Ulusal anlamda Bakanlığın yerel düzeyde de İl Müdürlüklerinin ve sunulan hizmetlerin toplum nezdinde bilinirliği arttı.

• Koruyucu Aile Yönetmeliği ile birlikte, kendine ait sosyal güvencesi olmayan ev kadınlarına koruyucu anne oldukları takdirde isteğe bağlı sigorta priminin ödenmesi koruyucu aile hizmet modelini daha cazip hale getirdi.

• Dezavantajlı durumda bulunan farklı sosyal katmanlardaki nüfus gruplarının çeşitli problemlerinin çözümü için SYDV ile diğer kamu kurumlarına yönlendirilmeleri sağlandı.

• Bakanlığın il müdürlüklerine bağlı kuruluşlara kamu kurum ve kuruluşları ile vatandaşlar tarafından gerçekleştirilen ziyaretler arttı.

• Geçmiş yıllar ile karşılaştırıldığında özellikle Koruyucu Aile başvurusu kayda değer oranda arttı.

• Gönüllülük esasına dayalı çalışmalar bazı illerde yürütülmekle birlikte bu tür çalışmalar dağınık ve sonuçları hakkında sayısal veriler mevcut değildi, izleme ve değerlendirme yapılmıyordu. Ancak projenin başlaması ile sayısal veriler ortaya çıkmaya başladı.

• Gönüllülük kavramı ile ilgili farkındalık yaratıldı.

• Çocukların bir aile ortamına kavuşturulması noktasında, gönüllü aile ve sosyo-ekonomik destek hizmet modelleri de tüm kuruluşlar nezdinde ele alındı.

• İl müdürlükleri ile kamu kurum ve kuruluşları, STK’lar arasında yeni çalışma alanları tesis edildi.

• İhtiyaç sahibi bireyler ile yardım eden gönül elçileri arasında bağ kuruldu.

Page 24: Gönül Elçileri Ara Değerlendirme Raporu

24

Page 25: Gönül Elçileri Ara Değerlendirme Raporu

25

02İKİNCİ BÖLÜM

BAŞVURUDA BULANAN GÖNÜL ELÇİLERİNİN

TOPLUMSAL PROFİLLERİ (19 Aralık 2012 - 7 Haziran 2013 /saat 14.00)

Page 26: Gönül Elçileri Ara Değerlendirme Raporu

26

Bu bölümde İnternet üzerinden projenin başvuru sayfasından 81 ilden başvuruda bulunan gönül elçisi kişilerin toplumsal profilleri, cinsiyet, yaş, eğitim,

medeni durum ve gönüllü olarak çalışmaya olan ilgi alanları üzerinden değerlendirilmiştir.

Grafik 1’de görüldüğü gibi gönül elçisi olmak için başvuranların cinsiyet dağılımına bakıldığında %49.88’i erkek, %49.43’ünün ise kadın olduğu görülmektedir. Gönül elçisi olmak isteyenlerin %0.68’i

başvuru formunda yer alan cinsiyete ilişkin bilgiyi işaretlememiştir. Araştırmalar gönüllü faaliyetlere kadınların katılma olasılığının biraz daha fazla olduğunu gösterse de bu çalışmada genel olarak erkek ya da

1.GÖNÜL ELÇİLERİNİN TOPLUMSAL PROFİLİ

1.1 GÖNÜL ELÇİLERİNİN CİNSİYET ve YAŞI

Grafik 1: Gönül Elçilerinin Cinsiyete Göre Dağılımı (%)

Page 27: Gönül Elçileri Ara Değerlendirme Raporu

27

Grafik 2: Gönül Elçilerinin Cinsiyete Göre Yaş Dağılımı (%)

kadın olmanın gönüllü çalışmaya yönelmede farklılık yaratmadığını ortaya koymaktadır. Bu durum iller bazında detaylandırdığında ise bu oranlar arasında fark görülmektedir. Bazı illerde (Trabzon, Konya, Bayburt, Aksaray) kadınların daha yüksek oranlarda yer aldığı bulgulanmıştır.

Gönüllülükte kadınların daha hakim konumdaymış gibi görünmesinin sebebi kısmen sosyal hizmetler, sağlık ve eğitim sektöründeki hizmetlerde yoğunluklu yer almalarından kaynaklanan deneyimleridir. Ayrıca gönüllü çalışmalar kadının ev dışındaki domestik işlerinin bir uzantısı olarak algılanmaktadır.

Grafik 2’de görülebileceği gibi gönül elçisi olanların cinsiyet bağlamında yaş dağılımına bakıldığında hem kadınlar hem de erkekler ağırlıklı olarak 1990 ve

sonrası doğumlulardır. Bu veride bizlere gönüllülük çalışmalarının günümüzde genç kuşakların ilgi ve sorumluluklarında gelişmekte olduğunu göstermektedir.

1.2 GÖNÜL ELÇİLERİNİN MEDENİ DURUMU

Grafik 3’te görülebileceği gibi gönül elçilerinin yaklaşık %55’i evlidir. Dolayısıyla gönül elçilerinin projede yer almasıyla medeni durumları açısında çok bir fark bulunmamaktadır. Bu durum günümüzde genelde

evli ya da bekar olmaktan öte daha genç bir yaş kuşağı içinde olmanın bir yansıması olarak, sosyal sorumluluk projelerine duyarlılıkları yüksek kesimi temsil etmektedir.

Page 28: Gönül Elçileri Ara Değerlendirme Raporu

28

Grafik 3: Mevcut Gönül Elçilerinin Medeni Durumlarına Göre Dağılımı (%)

Grafik 4: Gönül Elçilerinin Eğitim Durumu ( %)

Grafik 4’de görüldüğü gibi gönül elçisi olmak için başvuranların eğitim durumuna bakıldığında %35,97’si

ortaöğretim, %44,06’sı ilköğretim ve yaklaşık %19’unun ise lisans ve yüksek lisans mezunu olduğu saptanmıştır.

1.3 GÖNÜL ELÇİLERİNİN EĞİTİM DÜZEYİ

Page 29: Gönül Elçileri Ara Değerlendirme Raporu

29

Grafik 5’te gönül elçilerinin cinsiyete göre eğitim durumlarına bakıldığında projede yer almak isteyen erkekler kadınlara göre eğitim düzeyi yükseldikçe daha fazla gönüllü çalışma içinde yer almak istemektedirler. Bir başka deyişle, kadınların eğitim düzeyleri düşük olsa da erkeklere oranla daha yüksek düzeyde gönüllü çalışırken erkeklerde eğitim yükseldikçe gönüllü çalışma oranı değişmektedir. Çünkü gündelik yaşam içinde

gönüllülük çalışmalarına yönelik faaliyetler daha çok

kadının eviçi emeğine yönelik hizmetleri kapsadığı için,

bu çalışmaların kadın işi olarak algılanması nedeniyle

geleneksel ataerkil yapıda kabul görmede gecikmiştir.

Öte yandan hızla gelişen kitle iletişim araçlarının yaygın

eğitim olanağı bu türden çalışmalara her iki cinsin

katılımını teşvik etmektedir.

Gönüllü çalışmaların özünde eğitim faktörü çok belirleyici görülmemektedir. Çünkü gönüllü çalışmalar toplumun sosyo-kültürel dokusuna ve gelenek ve

göreneklere bağlı bulunduğundan eğitim düzeyi düşük bireylerde daha yüksek olabilmektedir. Bu bir sosyalizasyon sürecinin kazanımıdır.

Grafik 5 : Gönül Elçilerinin Cinsiyete Göre Eğitim Durumu ( %)

Page 30: Gönül Elçileri Ara Değerlendirme Raporu

30

Gönül elçisi olarak destek olmak isteyenlerin birden fazla hizmet alanı tercih ettikleri bulgulanmıştır. Grafik 6’da görüldüğü gibi hizmet alanlarının dağılımına bakıldığında ilk üç sırada çocuk, yaşlı ve engelli hizmetleri yer almaktadır. Proje artan sayıda ve çeşitlilikteki gönüllüyü

harekete geçirmektedir. Geleneksel Türk aile yapısının bir özelliği olan dayanışma ve gönüllülük temelindeki duygusal emeğin yoğunluklu olarak çocuk, yaşlı ve engelli de odaklanması bu türden hizmetlerin bir bedel karşılığında yapılmaması geleneğine dayanmaktadır.

1.4. GÖNÜL ELÇİLERİNİN TALEP ETTİKLERİ HİZMET ALANLARI

Grafik 6: Gönül Elçilerinin Talep Ettikleri Hizmet Alanlarının Dağılımı ( %)

Page 31: Gönül Elçileri Ara Değerlendirme Raporu

31

Grafik 7’de görüldüğü gibi mevcut gönül elçilerinden her dört kişiden üçü diğer (serbest meslek sahibi, ev hanımı, öğrenci, mevsimlik işçi) şıkkını işaretlemiştir. Bunu sırasıyla eğitim ve tarım sektörü izlemektedir. Bu

verilerden de görüldüğü gibi gönüllülük çalışmalarında yer alanların çoğunluğu çalışma yaşamında belirli bir mesai gerektirmeyen alanlardadır.

1.5. GÖNÜL ELÇİLERİNİN KENDİ ÇALIŞMA ALANLARI

Grafik 7: Gönül Elçilerinin Çalışma Alanı (%)

Page 32: Gönül Elçileri Ara Değerlendirme Raporu

32

Grafik 8’de görüldüğü gibi kadınlar genelde hane ve aile yaşamına odaklı kadın ve çocuk alanındaki gönüllü çalışmalarda yer almak isterken, erkeklerin daha çok şehit ve gazi yakınlarını destekleyici faaliyetler ile

diğer faaliyetler kapsamında yer alan STK’ları destek çalışmaları gibi daha toplumsal alanlara yönelik hizmetlere gönüllü katılmayı istedikleri saptanmıştır.

1.6. CİNSİYETE GÖRE GÖNÜL ELÇİLERİNİN ÇALIŞMAK İSTEDİĞİ ALANLAR

Grafik 8: Gönül Elçilerinin Cinsiyete Göre Hizmet Dağılımı (%)

Page 33: Gönül Elçileri Ara Değerlendirme Raporu

33

03ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

GENEL DEĞERLENDİRME

Page 34: Gönül Elçileri Ara Değerlendirme Raporu

34

Kalkınma sürecinde katılımcılık ilkesinin hayata geçirilmesi, kararların taraflar arasında (ilgili hedef gruplar ve ilgili proje tarafları) uzlaşma ile alınmasını beraberinde getirdiğinden, projelere olası direncin azalmasını, toplum kaynaklarının harekete geçirilmesini, maliyetlerin paylaşılmasını, projenin sahiplenilmesini ve hedef grupların kalkınma politikalarına ve toplumsal bütünleşmeye entegre edilmesini sağlamaktadır.

Kalkınma projelerinin hedefi değişimdir ve her değişim bir yandan umut ve beklenti diğer yandan güvensizlik ve huzursuzluk yaratmaktadır. Bu durum toplumsal yapıdaki konumları farklı bireylere, sosyal gruplara ve topluluklara göre değişebilmektedir. Dünyada yaşanan kalkınma deneyimleri sonucunda, toplumsal ve kültürel yapıların kalkınma stratejilerinin belirlenmesinde temel değişkenlerden biri olduğunun farkına varılmış, insan kaynakları yönetimi geliştirilmiş, projeden yararlananların proje süreçlerine katılımı ve toplumsal katmanlar arasındaki gelişmişlik farklarının ortadan kaldırılmasına ve gönüllü çalışmalara özel bir önem verilmesine neden olmuştur. Bu bağlamda “Toplum Kalkınmasında Gönül Elçileri Projesi” katılım ekseninde değerlendirlmiştir.

Katılımcılığın Güçlendirilmesi

Katılım, örgütlenme ve kararları etkileyebilme gücüdür. Projeden dolaylı yada direk faydalanıcıların karar alma süreçlerine katılımı beraberinde uygulamalara katkısını da getirmekte ve bu kendi gücüne dayanan bir topluluğun oluşmasına yol açmaktadır. Böylece sorunlarını bireysel olarak çözemeyen insanlar, ortak

çıkarları paylaştıkları insanlarla işbirliği içinde bu sorunların üstesinden gelebilmektedir.

Bu projenin uygulamasında katılım açısından sosyal hizmetlerin sunumu, gönüllü kişilerin katılımının sağlanması, onların katkılarının alınması ve sivil toplum kuruluşları ile birlikte çalışılması öncelikli çalışma alanlarının başında gelmiştir. Böylece önümüzdeki dönem için katılımcılığın güçlendirilmesi yönünde önemli adımlar atılmıştır. Bunlardan en önemlisi gönül elçisi olarak bu projede yer almak isteyen gönüllü insanların her geçen gün artması (ara değerlendirme raporun yazıldığı tarihlerde gönül elçisi sayısı 626.568’e ulaşmıştır) ve bu alanda istekli ve kararlı olmasıdır.

Ayrıca zaman zaman gönül elçilerinin, sivil toplum kuruluşları ve özel sektörün katkı ve katılımını alıp hedef kitleye yönelik sosyal etkinlikler düzenlemesi sosyal sorumluluk projelerine olan ilginin ivme kazanmasına yol açmıştır ki bu durum katılımcılığın güçlendirilmesi ve gönüllü çalışmalara yönelik kamuoyunda oluşan toplumsal duyarlılığın artması için fırsatlar olarak değerlendirilmektedir.

Toplumsal Kalkınmaya Katkı

Bu çalışmada da görüldüğü gibi, gönüllü hizmetleri; sivil ve toplumsal yaşama katılım, yaşam becerilerinin gelişmesi, riskli davranışların önlenmesi, farklı kültürlere uyum sağlama, eğitim kazanımlarının geliştirilmesi, bireyin kendisine katkı açısından önemlidir. Diğer yandan bu hizmetler toplumu güçlendirme, birlik ve güveni

“Merhaba!İlginiz için size çok ama çok teşekkür ederim. İl Müdürlüğüyle görüştüm. Beni huzurevinde görevlendirdiler. Yarın gidip oradakilerle tanışacağım. Sizi çok arayıp rahatsızlık verdim kusuruma bakmayın. Kendinize çok iyi bakın. İyi çalışmalar dilerim”.

Page 35: Gönül Elçileri Ara Değerlendirme Raporu

35

destekleyerek barış ortamına katkı sağlama, hastalıkları önleme, alt yapıyı güçlendirme, okur-yazarlık ve eğitim, çevreyi düzenleme gibi alanlara, ekip çalışmasına ve topluma katkısı açısından da ayrı bir değer taşımaktadır.

Günümüzde toplum kalkınması çalışmaları, insan kaynakları planlaması ve gönüllü çalışmalar yeniden akademik ve meslek çevrelerinin gündemine girmiş ve önemli bir gündem maddesi durumuna gelmiştir. Bu bağlamda toplumsal kalkınma çalışmaları, sürdürülebilir kalkınmayı yaratmada ve devam ettirmede içsel yerel faktörlerin önemini vurgulamakta gönüllülük, karşılıklı öğrenme, liderlik, sosyal sermaye, insan kaynakları gibi geleneksel olmayan değişkenlerin dikkate alınmasına katkıda bulunmaktadır.

Projenin uygulama sürecinde gönüllü bireylerin gönüllülük faaliyetlerine nasıl ve nereden başlayacakları hakkında yeterli bilgilerinin bulunmadığı ve katkı sağlanabilecek alanlara yönlendirilmelerinin yetersiz olduğu bulgulanmıştır. Bu bağlamda proje çerçevesinde gönüllü bireylerin ilgi alanlarına göre üstlenebilecekleri örnek rol ve sorumlulukları içeren “Gönül Elçileri Çalışma Rehberi” faydalı ve yönlendirici olmuştur. Söz konusu rehber elektronik ortamda başvuru sahibi tüm gönül elçilerine ve il müdürlüklerine gönderilerek gerekli güncelleme ve bilgilendirme yapılmıştır.

Gönül elçileri gerek kurum içi gerekse kurum dışında rol ve sorumluluklar üstlenmiştir. Hakkarı ili örneğinde olduğu gibi eğitim alanında hizmet vermek isteyen gönül elçileri her hafta dershaneye gidecek imkanı bulunmayan öğrencilere, SBS, LYS, YGS kursları ile beraber rehberlik hizmeti de vermişlerdir. Bu durum öğrencilerin okul başarılarının artmasına aracı olmuştur.

Beşeri ve Sosyal Sermayenin Gelişimi

İnsanlar arasındaki güvene dayalı iletişimin ekonomik getirilerini analiz eden sosyal sermaye kişinin sosyal, eğitim, sağlık, aile, çalışma hayatı ve kamu idaresindeki

faaliyetlerini önemli ölçüde etkilemektedir. Sosyal sermaye, bir toplumun üretkenliğini ve sağlıklı olmasını etkileyen normlar, sosyal ağlar ve insanlar arası itibar, güven ve inanabilirlik olarak da tanımlanabilir. Bu bakımdan sosyal sermaye sosyal gruplar içindeki ilişki, bağlantı dizisinin kalitesine ve özelliğine bağlıdır.

Bu anlamda beşeri ve sosyal sermaye birbirini tamamlayan önemli iki ekonomik değerdir. Bir ülkede insanlar ve kurumlar arasındaki ilişki nedenli yoğun ise ilgili toplumda aynı ölçüde sosyal sermayenin varlığından söz edilebilir. Bu yapıdaki bir toplumu oluşturan bireyler, kendileri ve toplumuyla barışık bir yapı içindedir.

İnsan kaynaklarının diğer bir ifade ile beşeri sermayenin geliştirilmesi kalkınmanın itici gücü ve hedefidir. Salt fiziksel yatırımların gerçekleştirilmesi kalkınma için yeterli olmamaktadır. Bunun örneklerini okulun yapılıp öğretmen atanamaması, sosyal hizmet merkezi açılıp sosyolog ya da sosyal hizmet uzmanı atanamaması gibi durumlarda gözlemekteyiz.

Katılım ekseninde “Toplum Kalkınmasında Gönül Elçileri Projesi” değerlendirildiğinde, projeden yaralanan nüfus gruplarının ihtiyaçlarının önceliklendirildiği, uygulama ve planlama sürecine gönüllü kişilerin dahil edildiği görülmüştür.

Ayrıca uygulama ve izleme-değerlendirme faaliyetlerinde yerel topluluklara ve örgütlere sorumluluk verilmiş, onların katkıları alınmış ve sivil toplum kuruluşları ile birlikte çalışılmıştır. Bu süreç kalkınmanın gerekli unsurlarından olan sosyal sermayenin geliştirilmesine, iletişim ve karşılıklı güven kanallarının güçlendirilmesine, sivil toplumun güçlendirilmesine katkı sağlamış ve sonuç olarak toplumsal kaynakların kalkınma için harekete geçirilmesine destek olunmuştur.

Bazı ilerde sivil inisiyatifler oluşmuştur. Örneğin Mersin’de Gönül Elçileri Derneği ve Denizli’de Koruyucu Aile Derneği kurulmuştur. Yine Van ilinin Gürpınar

Page 36: Gönül Elçileri Ara Değerlendirme Raporu

36

ilçesinde bir grup kuaför, Gürpınar İMKB Kız Yatılı İlköğretim Bölge Okulu’ndaki (YİBO) öğrencilere düzenli olarak saç bakımı yapmaya başlamışlardır.

Kapasite Geliştirme: İnsanların ve Kurumların Güçlendirilmesi

Sürdürülebilir bir toplum ve sürdürülebilir kalkınmanın en önemli ön şartlarından birisi gelişmiş insan kaynağı varlığıdır. Uygun bir ortam, üretken bir kurum ve dinamik bir insan kaynağı temeli olmaksızın, ülkeler ulusal ve yerel kalkınma stratejilerini planlayamaz, uygulayamaz ve geliştiremezler. İşte bu yüzden insanları ve kurumları kapasite geliştirme yoluyla güçlendirmek, bu projenin faaliyetlerinin temelini oluşturmuştur. Bu bakımdan Bakanlık, özellikle yerel düzeyde insan kaynağı ihtiyacını kuvvetlendirmek için gönüllü çalışmaların yaygınlaştırılmasına bu proje ile öncü olmuştur.

Dezavantajlı konumda bulunan toplum kesimlerinin gönül elçileri aracılığıyla sosyal hizmetlere ulaşabilirliklerinin yerinde, etkin ve hızlı sağlanmasına katkı sağlanmıştır. Bazı illerde gönül elçisi olarak başvuranların yapabileceği/üstlenebileceği rol ve sorumluluklara göre eşleştirmeler yapılarak, gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaşılmıştır.

Yaşadıkları topluma faydalı olma değerlerinden yola çıkarak zamanını, emeğini, uzmanlık bilgisini sunan gönül elçileri ağırlıklı olarak yarı zamanlı nadirde olsa tam zamanlı etkinliklerde yer alarak projeye destek sunmuşlardır.

Unutulmamalıdır ki, gönüllü çalışmak isteyeyenlerin gönüllü katılımlarını arttırmak toplum bilincini geliştirirken, sosyal sorumluluk, vatandaşlık duygusu, kişisel bilgi ve becerilerin gelişmesine önemli olumlu etkiler yaratmaktadır.

Yoksulluğu Azaltma

Kalkınma projelerinin temel amaçlarından birini

yoksullukla mücadele oluşturmaktadır. Ancak kabul etmek gerekir ki, ekonomik büyüme kendi içinde doğrudan yoksulluğu giderememekte, yoksulluğun önlenmesi ekonomik büyümenin yanında, ekonomik büyümenin getirdiği refah artışının adil dağılımını sağlayıcı politikaların uygulanmasını gerektirmektedir. Bu süreçte kaynaklara ulaşmakta güçlük çeken toplum kesimlerinin güçlendirilmesine yönelik özel kalkınma stratejilerinin uygulanmasına ve yeniden dağıtımı sağlayıcı sosyal politikaların geliştirilip hayata geçirilmesine ihtiyaç duyulmaktadır. Yoksulluk olgusu, dezavantajlı bölgeler ve gruplarda yoğunlaşmışsa, “sosyal dışlama” çok daha fazla geçerli olmaktadır. (Fazlıoğlu ve Oto, 2010). Dolayısıyla bölgelerin ve dezavantajlı grupların özelliklerine ve ihtiyaçlarına cevap verecek özel programların ve projelerin geliştirilmesi ve uygulanması bir gerekliliktir.

Proje ile belirli nedenlerle kaynaklara ulaşmakta ve kararlara katılımda güçlük çeken toplumsal kesimlerin (engelli, yaşlı, çocuk, kadın gibi) konumlarının güçlendirilmesine yönelik faaliyetler ve alt projeler yürütülmüştür. Dolayısıyla kalkınmanın da temel hedeflerinden olan yoksulluğun ortadan kaldırılmasına ve toplumsal dengelerin sağlanmasına katkı sağlanmıştır.

Gönül Elçileri tarafından zaman zaman yoksul aileler için yardım amaçlı kermes düzenlenmiş ve elde edinilen gelir ile onların ihtiyaçlarına destek olunmuştur.

Proje ile belirli nedenlerle kaynaklara ulaşmakta ve kararlara katılımda güçlük çeken toplumsal kesimlerin (bölgeden bölgeye değişmekle birlikte başta kadınlar olmak üzere) konumlarının güçlendirilmesine yönelik programların arttırılması bireylerin yoksunluğa dayalı eşitsizliklerini azaltacaktır.

Sürdürülebilirlik ve Görünürlük

Projenin vali eşlerinin himayesinde yürütülmesi yerelde sahiplenme ve sürdürülebilirliğine katkı sağlamıştır.

Page 37: Gönül Elçileri Ara Değerlendirme Raporu

37

Alanda yürütülen çalışmalarla, gönüllülük esasının yaygınlaştırılması, daha erişilebilir gönüllülük faaliyetlerinin duyurulması, gönüllü olmak isteyenlerin toplum hizmetlerine entegrasyonunun sağlanmasına yönelik hizmetlerin duyurulmasında da aracı olunmuştur.

Projenin başlangıç inisiyatifi Bakanlık tarafından alınmış olunmakla birlikte, proje faaliyetleri ve sonuçları bakımından gelinen noktaya bakıldığında çok iyi bir iletişim stratejisi ile tamamıyla bir sivil inisiyatif nitelik kazanmıştır. Ayrıca projenin insanların gönüllü katılımı için fırsatları geliştirdiği, herkesi kucaklayan yaklaşımı

ile yerel kaynakların harekete geçirilmesini sağladığı ve gönüllülük çalışmalarını teşvik ettiği gözlenmiştir.

Ülke genelinde kamu ve sivil toplum kuruluşları ile üniversitelere yönelik tanıtım, bilgilendirme toplantıları, panel ve çalıştaylar düzenlenmiştir. Tüm faaliyetlerin yerel basında, medyada yer alması ve daha geniş kitlelere duyurusu sağlanmıştır.

Gerçekleştirilen etkinliklerle gönüllülük, gönül elçiliği ve koruyucu aile hizmeti alanında farkındalık oluşturulduğu gibi Bakanlığının diğer hizmetleri de gündeme getirilerek bilgi açıklığı giderilmiştir.

Page 38: Gönül Elçileri Ara Değerlendirme Raporu

38

EK: 1. PROJE KAPSAMINDA ELDE EDİNİLEN SAYISAL VERİLERİN İL DAĞILIMI

ADANAADIYAMANAFYONKARAHİSARAĞRIAMASYAANKARAANTALYAARTVİNAYDINBALIKESİRBİLECİKBİNGÖLBİTLİSBOLUBURDURBURSAÇANAKKALEÇANKIRIÇORUMDENİZLİDİYARBAKIREDİRNEELAZIĞERZİNCANERZURUMESKİŞEHİRGAZİANTEPGİRESUNGÜMÜŞHANEHAKKARİHATAYISPARTAMERSİNİSTANBUL İZMİRKARSKASTAMONUKAYSERİKIRKLARELİKIRŞEHİRKOCAELİ

1854931815551535546128596686

20751839375

260645575486325429

4349710074

11115511189422

4375248

5761205278

17730037293818244402

658330

1484484

2915370821024

17262093542282837

2721812438112020

35417047682116121261744

495

47707

292513113023

DEĞİŞKEN4000

-325

14606050180015002315

1500001597150

6284352

2500120017861150

210002500

78550560438

4890700100070090119

8350100

13000177608

8245

30001675

-700

3000

11516742

2814424125945693112497164235682

25191010311941-7

2416555

1652344

2868141518

291

12-12-

28232230-

60295

5525243322196215-9232530-114844

1854-

3236275424

İL ADI GÖNÜL ELÇİSİ SAYISI

YAPILAN TOPLANTI

SAYISI

TOPLANTIYA KATILAN

KİŞİ SAYISI

KORUYUCU AİLE

BAŞVURU SAYISI

KORUYUCU AİLE HİZMETİ BEKLEYEN

ÇOCUK SAYISI

KORUYUCU AİLE YANINA YERLEŞTİRİLEN

ÇOCUK SAYISI

521

21216252311924-53241071613171

1471611151231

731546-

18-1134-1

22

(19 Aralık 2013 - 7 Haziran 2013)

Page 39: Gönül Elçileri Ara Değerlendirme Raporu

39

İL ADI GÖNÜL ELÇİSİ SAYISI

YAPILAN TOPLANTI

SAYISI

TOPLANTIYA KATILAN

KİŞİ SAYISI

KORUYUCU AİLE

BAŞVURU SAYISI

KORUYUCU AİLE HİZMETİ BEKLEYEN

ÇOCUK SAYISI

KORUYUCU AİLE YANINA YERLEŞTİRİLEN

ÇOCUK SAYISI

KONYAKÜTAHYAMALATYAMANİSAKAHRAMANMARAŞMARDİNMUĞLAMUŞNEVŞEHİRNİĞDEORDURİZESAKARYASAMSUNSİİRTSİNOPSİVASTEKİRDAĞTOKATTRABZONTUNCELİŞANLIURFAUŞAKVANYOZGATZONGULDAKAKSARAYBAYBURTKARAMANKIRIKKALEBATMANŞIRNAKBARTINARDAHANIĞDIRYALOVAKARABÜKKİLİSOSMANİYEDÜZCEGENEL TOPLAM

54130763547

123911241952213

1860225913021830232

155092898530

-1157869126029259

1500623

12935-

10647847345243

10285260843632

235149323711808618

6411516.394

1280041110713677151823331736501081620

3828156

48141650109

307151362181143

4018.591

10087550

2830-

18503032134450

-1594

2500-30001600200037401500

7-

150013000171205002300

451500010002000425090023002000200077645050030

12022500

53120

11500533.047

30194971

17677120-

29402930971-

2631265736

2014195

32-

1964532-214451

4890

4.389

-3

20427124520-

34502635625-

221514245155142468-42568---

256-6

431.622

5015-13

1045163-54815

--616146909536-4-11712--2941

2416

999

Not: (-) işareti şehirlerden veri gelmediğini göstermektedir. Ancak bazı illerde Gümüşhane, Ardahan, Sinop ve Bayburt illerinde kurum ve koruyucu aile bulunmamaktadır.

Page 40: Gönül Elçileri Ara Değerlendirme Raporu

40

Gönül Elçisi olarak mail ortamında projeye ilişkin duygu ve düşüncelerini paylaşanların yazılarına aşağıda yer verilmiştir.

“Sayfanızı ilgi ile internet sayfanızdan izledim. Gerçekten çok güzel takdire değer çalışmalarınız. Annem Ankara’da babamın vefatından sonra yalnız yaşamak zorunda kaldı. Evlendiği günden beri babamdan hiç ayrı yaşamadığı için birden boşlukta kaldı. Çok ısrar etmeme rağmen yanıma gelmek istemedi, babama verdiği sözden dolayı evini bırakmak istemiyor. Babamdan kalan emekli maaşıyla geçinmeye çalışıyor ama çok yalnız ve bazı işlerini yapmakta zorlanıyor. Sayfanızı okurken sizlerin anneme yardım edebileceğinizi en azından can yoldaşlığı yapabileceğinizi düşündüm. Kurumunuzun ciddiyetinden şüphem olmadığı için annemin adresini ve ev telefonunu veriyorum. Eğer ona yardımcı olursanız gerçekten çok sevineceğim ve içim çok rahat edecek. Çalışmalarınızda başarılar diliyorum, Sağlıcakla kalın”.

“Merhabalar!Adım Ahmet. Erzurum’da lise öğrencisiyim. Bulunduğum ilde gönül elçisi programından insanların pek haberleri yok. Ben ve birkaç arkadaşımda şehrin işlek bölgelerinde AVM’lerde projenin tanıtımını yapmak istiyoruz. Bunun için bize broşür, yaka kartı veya t-shirt gibi tanıtım malzemeleri yollayabilir misiniz ? Ayrıca yaptığımız faaliyetler için sizlere bir dilekçe gibi birşey yazmalı mıyız? Çok teşekkür ederim :)”

“Merhaba gönül elçisi oldum internetten başvurdum ancak bundan sonra ne şekilde hareket edilecek ben psikoloğum şiddet mağduru kadın ve çocuklar ile çalışmak isterim cevap verirseniz çok sevinirim.İyi günler”.

“Ben Sena K. İstanbul Gelişim Üniversitesi sosyal sorumluluk kulübü başkanlığını yapıyorum ve sitenizi gördüm bu gönüllülük için bizde bir şeyler yapmak isteriz bu konuda beni bilgilendirirseniz sevinirim”.

“Merhaba ben Müberra A.Mehmet Niyazi Altuğ Anadolu Lisesi’nde fizik öğretmeniyim. Öğrencilerimle beraber “Elimi Uzatsam Tutar mısınız?” adlı bir proje başlattık ve bu proje kapsamında kıyafet, oyuncak ve kırtasiye malzemeleri toplayarak ihtiyacı olan çocuklara ulaştırdık. Maddi yardımın yanında manevi olarak da yardımcı olmak isteriz. Ben ve öğrencilerim gönül elçisi olabilir miyiz? Bizleri bu konuda aydınlatır ve yönlendirseniz çok mutlu oluruz”(07.03.2013).

Gönül Elçilileri Projesi’nin bir halk hareketi olduğunu söyleyen Mersin-Yenişehir Kaymakamı Mustafa Ö. “Bu proje kıyıda köşede kalmış bürokrasinin yorgun gücü ile ulaşamadığı yerlere gönüllülerimizin el attığı bir projedir”dedi.

“Sayın Gönül Elçisi, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının başlattığı Gönül Elçisi projesi Türk Toplum yapısına uygun yerinde bir proje olduğuna inanıyorum. Türk Milleti, yardımlaşmayı en iyi bilen dünyada en önde gelen Milletlerden birisidir. Bu bakımdan Gönül Elçisi projenizi gönülden destekliyorum. Saygılar” (Kırklareli İl Emniyet Müdürlüğü ).

“Ben , öğrenci olduğum için öğrenci kulüpleri çeşitli STK’lar ve Türkiye Öğrenci Konsey’inde çalışmaktayım. Sosyal sorumluluk ve gönüllülük bilinci taşıyan genç bir

EK 2: GÖNÜL ELÇİLERİ DUYGU VE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞIYOR

Page 41: Gönül Elçileri Ara Değerlendirme Raporu

41

üniversite öğrencisi olarak elimden geldiğince yaşadığım çevredeki insanlara faydalı olmak en büyük gerekçemdir. Topluma faydalı oldukça mutlu oluyorum. Bakanlık bünyesinde de bu işi yapmak beni onure eder. Daha önce ekonomik durumu iyi olmayan minik öğrencilere ücretsiz ders verdim. Vicdan sahibi her bireyin bu projeye destek olacağına inanıyorum. Öğrenci olduğum için bazen sorumluluklarımda küçük aksamalar olabilir bu konuda anlayış göstereceğinize şüphem yoktur. Ancak elimden gelen tüm çabayı göstereceğime de emin olabilirsiniz. Bu projeyle üniversite öğrencilerinin çok ilgileneceği kanaatindeyim. O yüzden üniversitelerde tanıtım toplantıları yapılabilir. Hatta Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi’nde ben bu işi severek üstlenebilirim kabul ederseniz. Şimdiden Allah yardımcımız olsun :) Birde Zonguldak’ta faaliyet alanım zamanla genişleyebilir. Hepinize başarılar dilerim... Bilginize”(Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi’nde matematik bölümü 2. sınıf öğrencisi).

“İyi çalışmalar. Bakanlığınızın yürüttüğü gönül elçileri projesi kapsamında bizlerde müdahil olarak çalışma başlatmayı düşünüyoruz. Konu ile ilgili olarak nasıl başvuru almalıyız. İlçemizdeki gönüllülerin kimler olduğu ve hangi konularda ve hangi aralıklarla çalışma yapmalıyız ve bu çalışmaları resmi şekilde mi yoksa gönüllü şeklinde mi yapılması gerektiği hakkında bilgilere ihtiyacım var konu hakkında bilgilerinizi bizimle paylaşır mısınız?” (Tutak Kaymakamlığı Yazı İşleri Müdürü).

“Ben Erciyes Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Makine Mühendisliği bölümü 3. sınıf öğrencisiyim. Bizim üniversitemizde Farkındalık İçin Paylaşım ve Atılım Kulübü adında bir kulübümüz var. Bu kulübün en önemli amacı üniversite öğrencilerinin toplumun ihtiyaç duyduğu konularda farkındalık oluşturmasını sağlamaktır. Konu engellilerse onlara yönelik çalışmalar yapmak, konu çevre ise çevre ile ilgili çalışmalar yapmak, konu eğitimse onunla ilgili bir şeyler yapmak bizim ana hedefimizdir.

Ben de kulübün başkanı olarak arkadaşlarımın da kararı sonucunda, bakanlığımızın bu pojesine nasıl destek verebiliriz? Bu projede nasıl yer alabiliriz? Bunu öğrenmek istiyorum. Kayseri’de bu çalışmaları yaparak bu güzel projeye destek olmak istiyoruz. Kolaylıklar gelsin, iyi çalışmalar” (Yusuf Ö. ).

“Merhaba, ben Elif. İstanbul lise öğrencisiyim. Ben de bir gönül elçisi olmak istiyorum. Ailem Çorumda yaşıyor. Ben yatılı öğretim görüyorum ve tatillerde memleketime gidiyorum. İstanbul’da benim de onlar için yapabilecek bir şeylerimin olduğunu düşünüyorum. Umarım bu isteğimi yerine getirebiliriz. İyi çalışmalar”.

“Gönül elçisi projesinden önce insanlara baktığımda bencil, kendini düşünen paylaşmaktan, yardımlaşmaktan kaçınan bir toplumda yaşıyoruz ve her geçen gün değerlerimizi yitiriyoruz diye çok üzülüyordum. Şimdi ümitliyim her geçen gün yanıma üniversite öğrencisi, ev hanımı, memur ve serbest çalışan insanların gelip, “zor durumda olan insanlar için yapabileceğimiz bir şeyler var mı?” diye sorup bir şeyler yapmaları benim ileriye daha güvenle bakmamı sağladı. Teşekkürler gönül elçileri. Gönül elçileri olmakla içimizde uyuyan iyilik meleklerini uyandırdık” (Sema Başer Ö. Kırklareli).

“Ben 24 yaşındayım ve kendimi insanlara yardım etmeye adadım. Bu yolda şimdiye kadar birçok çocuğa giyim yardımında bulundum. Bir gönül elçisi olarak yardımların devamını mutlaka getireceğim. İnsanları da bu konuda teşvik edeceğim” (Emre A. Zonguldak).

“Kadınların sanata uzak kaldığı gerçeğinden yola çıkarak, onları bu hayatın içine almak istiyorum. Kadınların kendilerini sahneden ifade etmeleri tüm hayatları boyunca hayal bile edemedikleri bir şeydir. Her kesimden kadının bir arada eğitim görmesi ve sonucunda aldıkları

Page 42: Gönül Elçileri Ara Değerlendirme Raporu

42

eğitimi sahnede başkalarına sunmaları, kendine güven duygularının gelişmesi gözlenmektedir” (Hafize E. Eskişehir). “Yoksul, kimsesiz, yalnız ve sahipsiz ailelere sosyal, ekonomik, psikolojik bütün sosyal konularda her türlü yardımı sağlamak, ailelerin bu durumlarına çözüm bulmak ve her türlü yardım konusunda kurumlarla görüşmeyi amaç edindim. Bu amaçla yapılan çalışmalar ve çalışmaların sonuçlarıyla hayatları değişen insanları görmek beni çok mutlu ediyor” (Murat OKUYUCU).

“Bir gün sınıfta öğretmenimiz bize “Yardım kampanyası başlatalım” dedi. Bu konu hakkında fikir yürütürken birden aklına bu PROJE geldi. Kaydolun dedi ve dediği günün akşamında ilk ben kaydoldum. Bunun hem sevincini hem de yardım etmenin coşkusunu yaşıyorum” (Özgür A. Kayseri).

“Birbirimizin kıymetini bilmesek kendi kıymetimizi bilmeyiz, ailenizin kıymetini bilmezseniz kendi kıymetinizi bilmezsiniz. Ailemizin kıymetini bilmek, Anne Babamızın kıymetini bilmek, çocuklarımızın kıymetini bilmek boynumuzun borcudur” (Çankırı).

Page 43: Gönül Elçileri Ara Değerlendirme Raporu

43

Akçaabat gönül elçileri tarafından organizeedilen yardım yemeğiyle lösemi hastası Barış D, (15) için yardım yemeği düzenlendi.

“Eczacı olduğum için hastalarımı belirli aralıklarla evlerinde ziyaret ediyorum. Tansiyon ve şeker hastalarımın tansiyonlarını ve kandaki şeker oranlarını takip ediyorum. Onlara moral veriyorum” (Ayşe Taylı Ö., Antalya).

Haftada bir kez yaşlılarla sohbet ediyor, onlara yardım ediyor (Ayla Uzuner, 16 Yaşında-Öğrenci, Çorum).

49 yaşında, fırıncı. Zihinsel engelli Erol K.’a sahibi olduğu fırında çalışma olanağı sağlayarak, hem engelli bireyin evini geçindirmesine yardımcı oluyor hem de sosyalleşmesine katkıda bulunuyor (Haydar Ali İ., Trabzon).

9. Sınıf öğrencisi, mahallesinde yaşayan yürüyemeyecek şekilde rahatsız olan 78 yaşındaki Emine Teyze’yi haftada birkaç defa ziyaret edip, ev işlerinde, alışverişlerinde ve faturalarının ödenmesinde kendisine yardımcı oluyor. Bazen de kendisiyle uzun uzun sohbet ederek dertlerine ortak oluyor (Serpil A., Trabzon).

Her hafta Pazartesi ve Cuma günleri saat 10.00-12. 00 arası 0-3 yaş bebek grubunun bakımına yardımcı oluyor (Ünzile E., Yasemin A., Yeliz G., Kocaeli).

Çocuklara tiyatro dersi veriliyor (Şahika T., Kocaeli).

Uygun olan zamanlarda öğle aralarında çocukları yemeğe götürüp çocuklarla vakit geçiriyor (Feyza Y., Huriye K., Kocaeli).

Gebze İlçe Müdürlüğünde avukat olarak görev yapmaktadır. Kuruluşta kalan kadınlar hukuki danışmana ihtiyaç duyulduğunda destek alınabilecek (Aslı A., Kocaeli).

EK 3: GÖNÜL ELÇİLERİNİN ÇALIŞMALARINDAN ÖRNEKLER

Page 44: Gönül Elçileri Ara Değerlendirme Raporu

44

Ali T. 63 yaşında, mahalle muhtarı ve esnaf. Göçle Trabzon’a gelen Osman ve Havva Kum çiftine boş olan dairesini vererek; ailenin sağlıklı bir şekilde yaşam olanağı bulmasına katkı sağladı. Ayrıca aileye evleri için gerekli eşya desteğinde bulundu.

Çayırova İlçesi Nüfus Müdürlüğünde görevlidir. Yapılabilecek çalışmaları planlaması için kuruluşa davet edilmiştir ( Fethiye K., Kocaeli).

Hüseyin İ., 61 yaşında, Aydoğdu Köyünde ikamet eden Huriye K.’in evinin kırık olan pencere ve kapı camlarını yeniden taktırdı (Trabzon).

Arife Ş. 24 yaşında, öğretmen, eğitimin kalitesini arttırabilmek için aileleri bilinçlendirmek amacıyla ev ziyaretleri yapıp öğrencilerin aileleriyle görüşüyor. Çalışma ortamı yetersiz olan öğrencilere masa yardımında bulunuyor.

Muazzez T. 52 yaşında, 3 kişilik gönül elçisi ekibiyle, 3 yıl önce yakalandığı Ms hastalığından sonra yatağa mahkûm olan Kamuran K. (78) bakıcısının olmadığı zamanlarda ‘Gönül Elçileri’ olarak gidip evinin temizliğini ve yemeğini yapıp beslenmesine yardımcı olunuyor.

Page 45: Gönül Elçileri Ara Değerlendirme Raporu

45

1. Sigarayı Nasıl Bıraktım

“Öğretmenliğimin ilk yıllarıydı (1991). Artvin ili Hopa ilçesi Subaşı köyünde 3 sınıflı bir okulda 2. ve 3. sınıfları birleştirilmiş olarak okutuyordum. Yeşilay Haftası kapsamında Hayat Bilgisi dersinde sigara ve diğer kötü alışkanlıklar üzerine öğrencilerle etkili bir ders işlemiştik. Teneffüste öğrenciler dışarı çıktı. Hava soğuktu. Sınıfta sobamız iyi yanıyordu. Ben hemen bir sigara yaktım, sobanın yanında içmeye başladım. Çok sevdiğim ve çalışkan bir öğrencim olan Asuman YAZ sınıfa girdi. Beni görünce iki elini ağzına getirdi ve bana “Öğretmenim sen bize ne anlattın, sen ne yapıyorsun” dedi. Yazıyı yazarken bile aynı duyguları hissediyorum. Tüylerim diken diken oldu. Büyük bir suçluluk psikolojisi içinde ne söyleyeceğimi şaşırdım. Kelimeler boğazıma düğümlendi. Bir süre sonra “Kızım ben sigarayı bırakıyorum. İşte attım sobaya” dedim ve paketi gözünün önünde sobaya attım. O zamandan beri sigara içmedim. Ben o kızıma öğretmen olarak çok şey öğretmiş olabilirim ama hayattaki en önemli dersi o verdi bana. Kendisine teşekkür eder yaşantısında başarılarının daim olmasını dilerim” (Osman KALYON / Trabzon).

2. Umutsuz Şişman Kadın Kalmasın

“Özetle ikinci derece obez iken 1 Şubat’ta diyete başladım. 4 ayda 20 kg verdim. Yazın yedim içtim, sonrasında da gündüz uslu durup gece çikolata, dondurma, yazı +3/-3 olarak geçirdim. Şeker bayramı sonrası (Ağustos sonu) tekrar başladım. Aralık başında 5 gün Roma’ya gittim ve sadece 900 gr aldım; pizza, makarna, hamburger, lazanya, dondurma ve tiramisuya rağmen (ama dengeledim hep). Mayıstan beri her gün sebze yiyorum.

Diyet süt ürünü kullanmıyorum, sadece kaşar diyet…(Moova veya Bahçıvan tercih sebebi en düşük yağ ile) En kaymaklı yoğurt bile 3,8 gr yağlı. Zaten yağ almıyoruz, onu kesince bağırsaklar iptal oluyor. Benim grubumdaki pek çok kişi de bu şekilde zayıflamaya devam. Ayrıca Dukan amca ne diyor, daha ucuz halbuki. Türkiye’de tam tersi, bizde daha pahalı ve herkesin bütçesine uymuyor. Uzun süreli yapabilmek daha önemli. Tek sır şu: morallllll. Hep olumlu bakmak, düşünmek, kendimizi sevmek, süslenmek (obezken bile), gezmek” (Melis TEZCAN/ İstanbul).

3. O Tebessüm…

“Bir gün hastaneye babamın yanına gidiyordum... Hastaneye giderken yolda iki yabancı insanla karşılaştım… İkisi de şehir dışından geldikleri için Erzurum’u bilmiyordular... Ve ellerinde bir adres, daha doğrusu 20 yıl önce burada görev yapmış bir askerin tarifi üzerine yazılmış adres. Doğal olarak arayıp da bulamıyorlarmış ve artık ümitlerini de kesmişlerdi... Tam vazgeçecekleri anda benimle karşılaşmışlardı... Bana o kağıdı uzatarak ama ümitsizce adresi sordular... Kağıda bakınca gerçekten de Erzurum değil de sanki başka bir yerin adresini benden soruyorlarmış gibime geldi. Benlik bir iş değildi; çünkü taa eskilerin Erzurum’unu soruyorlardı.. Neyse şehrimizde yaşayan yaşlı insanlardan yardımlar alarak uzun bir uğraşın ardından adresi ve aradığı insanı bulmuştuk sonunda… Bulduğumuz insan da taa 15 yıl önce ölen babasının asker arkadaşıymış meğer... Misafir arkadaş bana dönerek ağlamakla karışık gülümsemeyle gözlerinden yaş gelerek teşekkür ediyordu… Ve hala o teşekkürü bana edilen her teşekkürden sonra tekrar yaşıyorum...” (Ünsal KIRMACI / Erzurum).

EK:4. KENDİ ÖYKÜLERİNİ YAZAN GÖNÜL ELÇİLERİ

Page 46: Gönül Elçileri Ara Değerlendirme Raporu

46

4. Engelsiz Şehirler

“Sanırım 10 sene olmuştur, yaşadığımız şehirlerde insanlara yaşamlarında zorluk, sıkıntı ve tehlike oluşturan durumları çeşitli devlet kurumlarıyla paylaşmaya başlayalı. Hollanda, Avusturya, Almanya gibi ülkelere her gittiğimde gıpta ettim “insan odaklı” şehirlerine ve sistemlerine. Hep “Neden benim insanım buna layık görülmüyor?” diye sordum kendime. Sonuçta kullanılan taş, aynı taş; toprak, aynı toprak. Neden oralarda insanlar kaldırımlarda yürüyebiliyor, ama biz araç yollarından yürümek zorunda kalıyoruz? Neden belediyeler çalışma yaparken “onlar gibi”, “insan odaklı” yapmıyorlar çalışmalarını? Bunları sordum ve sorguladım; düşüncelerimi kurumlarla paylaştım. Yapıcı olmaya çalıştım hep, çünkü hepimiz de aynı gemideyiz. Bu süreçte birçok belediyeye ve bakanlığa yazılar yazdım. Bazen güzel cevaplar aldım, ama çoğu zaman ya cevap alamadım ya da vaktimi tamamen boşuna harcıyormuşum gibi hissettirildim. Fakat yılmadım, yazmaya devam ettim. Şimdi Türkiye’de bir şeylerin değiştiği daha çok hissediliyor. Bu nedenle, zaten karşılıksız olarak yaptığım bu etkinliğe, Gönül Elçisi olarak devam etmek istedim. Benim gibi insanların oluşturduğu büyük bir ailenin gururlu ferdi olmak istedim” (Ekrem ÖNSOY / İstanbul).

5. Geçmişim ve Geleceğim

“Adım Emrah Özaydın. Öğrenciyim. Van Özalp doğumluyum. Burdur Bucakta okuyorum. Bu basamağa gelene kadar birçok zorluklar çektim; ama hiçbirinde yılmadım, ayakta durdum, başardım, başarmaya da devam ediyorum. Çünkü bu, vatanıma milletime ana babama hayırlı bir evlat olmak içindir. “İnsanların en yararlısı insanlara en faydalı olandır.” Onun için gönül elçisi olmaya karar verdim ve çok mutluyum. Hepimiz de bir engeli adayıyız” (Emrah ÖZAYDIN/ Burdur).

6. Bir Gün Herkes Yalnız Kalacak

“Benim 8 ve 10 yaşında iki çocuğum var. Evimizde onların cıvıltısı, şen kahkahalar ve farkında olmadığımız; ancak güzelliklerle dolu bir yaşantımız var. Ben de bunu şubat tatilinde çocuklarımın ikisi birden kuzenlerinde kalmak için gittiklerinde anladım. Onların varlığının güzelliğini yokluklarında daha çok hissettim. Onlar büyüyecek ve yuvadan uçacaklar. Biz de sessiz duvarlarla baş başa kalacaktık. Ağladım, tüm gece ağladım. Onlar giderse hayat ne kadar boş gelecekti bana. Ya bizi hiç aramazlarsa, ya da huzurevinde kimsesiz kalırsak diye de düşündüm. Çok üzüldüm. İlk kez yaşlılara empati yaptım. Sonra Tokat yöresi halkoyunları oynayan derneğimizin üyeleri ile birlikte gönül elçisi olmaya ve huzurevindeki yaşlılarımızın dört duvar içinde sessiz sedasız kalmamaları için davul-zurna eşliğinde halkoyunu oynamaya karar verdim. Daha önce hiç gitmediğim Tokat huzurevinde 15 günde bir Tokat yöresi halkoyunları gösterisi sunmaktayız. Yaşlılarımızı mutlu ediyorum, ben de çok mutluyum. Teşekkür ederim“ (Fatma Esin TUNA/ Tokat).

7. Adım Dünya Rengim Çocuk

“Takvimler saklambaç oynayan bir yaşa sahip, çocukluğunu yastığının altına saklayıp büyütme gayretinde sürüyor yaşamım... 1997 yılında annemi kaybedişimin ardından babama tutunmuşken babamı da 2013 yılının eylül ayında annemin yanına sonsuz uykuya uğurladım... Yolunda gitmeyen bir evliliğin içinde sağlıklı büyüyemeyeceğini düşündüğüm çocuklarım için bir de evliliğimi bitirmiştim 2013 yılı içinde... Son birkaç yıldır tutunduğum tiyatro iyi ki girmiş yaşamıma ki bu süreci kolay ve sağlıklı atlatmama oldukça destek oldu... Acıya gülümseyebilen olmak, evet, zor ama başarınca keyif veren bir şey... Lüleburgaz kent konseyine yürütme kuruluna seçildiğimin akabinde konseyin çocuk meclisi sorumluluğu da gelince meclisin çocuk üyeleriyle gönüllü

Page 47: Gönül Elçileri Ara Değerlendirme Raporu

47

tiyatro çalışmaları ve yaratıcı drama çalışmaları yapmaya başladım... Kentin küçüğünden büyüğüne herkesin akıllı soytarısı, küstah kuklası, Nermin’i, Sertap’ı, tiyatrosu, Zühre’si ve Feride’si olmak mutluluk verici... Her oyunun ardından izleyicilerle kucaklaşmanın hazzından kendimi daha iyi hissettiren bir duygu galiba tanımıyorum... Bir anda yazdıklarım ve içimden geçenler bunlar. Saygımla” (Çiğdem BANALİ/Kırklareli)…

8. Okumaya ve Sohbete Var mısın?

“OKUMAYA VE SOHBETE VAR MISIN?” ETKİNLİĞİ İstanbul Üsküdar Hasan Tan Çocuk Yuvası “Biz iki anne, eğitimli ve iş hayatı tecrübesi olan iki yetişkin olarak yuvalardaki çocuklarımız için “ne yapabiliriz?” diye düşündük. Amacımız, -her ikimizin de kızları olduğu için- bir grup genç kızla aramızda güvene dayalı, uzun sureli bir ilişki oluşturmak, bu ilişki sayesinde onlarda “değerli ve yapabilir olma” duygusu yaratarak, hayata güçlü bir şekilde hazırlanmalarına katkıda bulunmaktı. Bunun için onlarla haftada bir, iki saat, ilk on beş dakikasında kitap okuduğumuz, sonrasında sohbet ettiğimiz bir etkinlik (“Okumaya ve Sohbete Var mısın?” Etkinliği) gerçekleştirmeyi planladık. Etkinliğimizle, kızlarımıza okuma sevgisi aşılamayı, soru sormaya teşvik etmeyi ama bunlardan da önemlisi; sevgi, saygı, hoşgörü, dürüstlük, sorumluluk, dostluk gibi temel değerleri yaşatan bir sohbet ortamı oluşturmayı amaçladık. Umudumuz, süreç içerisinde gruptaki kızlarımızın bu değerlerin yaşamımızdaki önemini kavramaları ve yuva sonrası yaşamlarında bu değerleri yaşatmaya özen göstermeleriydi. Onlara duyduğumuz gönülden sevgi ile yaşadıkları aile eksikliğinin giderilmesine de biraz olsun katkı sağladığımızı umuyoruz. Etkinliğimizi Aile ve Sosyal Politikalar Müdürlüğü, Üsküdar Hasan Tan Çocuk Yuvasındaki 12-14 yaş aralığındaki “Büyük Kızlar Grubu” olarak adlandırılan 11-14 kişiden (süreç içerisinde gruba katılanlar ve ayrılanlar olduğu için)

oluşan bir grupla, Sosyal Hizmet Biriminin destek ve gözetiminde gerçekleştiriyoruz. Etkinliğimiz süresince yuva müdüründen, kapıdaki güvenlik görevlisine kadar herkes bize yardımcı olmaya çalıştı. Özellikle sürekli iletişim halinde olduğumuz, Sosyal Hizmet Biriminin ve Uzman Mansur Seyitoğlu’nun iyi niyetli ve yapıcı desteğini her zaman arkamızda hissettik.

Buluşmalarımızı yuvada grup kızlarımıza ayrılan kısmın salonunda, halının üzerine oturup, büyük bir daire oluşturarak gerçekleştiriyoruz. Her buluşmamızda kitaptan bir bölüm okumaya özen gösteriyoruz. Zamanla, okuma ve sohbetimize, yararlı olacağını düşünerek, aşağıdaki boyutları da ekledik:

1. Kitapla İlgili Soruların Sorulması ve Kitaptaki Bilinmeyen Kavramların Araştırılması: Kızlarımızın soru sormaya, sorgulamaya teşvik edilmesi ve cevapların kızlarımız tarafından bulunmaya çalışılması. Kitapta yer alan, kızlarımızın ilgisini çeken bir kavramın (ör:Boabab ağacı) grup üyeleri ve bizler tarafından araştırılarak, bir sonraki toplantıda araştırma sonuçlarının paylaşılması.

2. Kitapla İlgili Canlandırmalar Yapılması: Kimi zaman, gruptaki kızlarımızdan istekli olanlar, kitapta yer alan karşılıklı konuşmaların canlandırmasını yapıyorlar. Böylece yeteneklerini, topluluk önünde konuşma becerilerini, yaratıcılıklarını sergilemiş oluyorlar.

3. Kitapla İlgili Bölümlerin Kısmen Okunup, Devamı İle İlgili Yaratıcı Bir Süreç Başlatılması, Hayaller Kurulması: Grup üyeleri kitaptan okuduğumuz ya da birlikte uydurduğumuz bir hikayenin devamını, “herkes sırayla bir cümle söylesin” kuralımız çerçevesinde tamamladılar. Bazen de geleceğe ilişkin hayaller kurmalarına (ör: hangi okulu bitirecekleri gibi) olanak sağladık.

4. Geziler: Kitapta gün batımından söz ediliyordu. Sohbet sırasında gruptaki kızlarımızın birçoğunun hiç

Page 48: Gönül Elçileri Ara Değerlendirme Raporu

48

gün batımı görmediğini fark ettik. Çamlıca Tepesi’ne gün batımı izlemeye gittik. Şubat tatilinde yemeğe çıktık.

5. Doğum Günü Kutlaması: Bir toplantımızda o gün kızlarımızdan birinin doğum günü olduğunu öğrendik. Ondan sonraki toplantılarımızda doğum günlerini kutlama sözü verdik ve sözümüzü tuttuk.

6. Fotoğraf Çekimi: Gün batımı etkinliği sırasında fotoğraf çekmeye başladık. Grup üyelerinin bu yaşlarıyla ilgili ellerinde basılı resimleri kalmasının anlamlı olacağını düşündük. Böylece sonraki buluşmalarımızda da duruma uygun düşüyorsa (ör: Doğum günü kutlaması varsa) resimlerini çekip, bastırarak gruba verdik. 7. Yaratıcı Drama Çalışmalarının Yapılması ve Oyun Oynanması: Gruptaki kızlarımızdan bazıları kimi günler üzgün, öfkeli ya da bıkkın oldular. Böyle zamanlarda grupta birlik ve beraberliği sağlamak adına yaratıcı drama çalışmaları yaptık ve oyunlar oynadık.

8. Etkinlikler Sırasında Özel Paylaşımlar: Aramızda güven geliştikçe kızlarımız bizimle bazı paylaşımlarda bulundular. Kimi zaman kızlarımızdan izin isteyerek, bizimle paylaştıkları sorunlarını sosyal hizmet uzmanına ilettik.

9. Derslerinde Yardım: Etkinlik öncesinde, halen derslerini bitirmedikleri durumlarda, az da olsa derslerine de yardımcı olmaya çalıştık.

Bu etkinliğin bizi ve gruptaki kızlarımızı besleyip zenginleştirdiğine, kızlarımızın geleceğe yönelik umutlarını yeşerttiğine inanıyoruz. Diğer yuvalarda da benzer etkinliklerin yapılmasını umuyoruz. Bunun için katkı sunmaya, gözlemlerimizi ve farkındalıklarımızı paylaşmaya hazırız” (Nimet Boratav MERTAN/Yıldız Gül HACIEVLİYAGİL/İstanbul).

9. Canım Ablam

“11 yaşındayım. Daha hiçbir şeyin farkında değildim. Ölümün bir gün benim başıma gelebileceğini hiç düşünmezdim. Benden 5 yaş büyük zihinsel engelli bir ablam vardı. 16 yaşındaydı ve anne ve babamın maddi durumu yeterli olmadığı, teknolojinin yetersizliği sebebiyle hastalığının sadece bu olduğunu biliyorduk. Bir gün annemle otururken evi temizleyelim dedik. Kalktık temizliğe başladık. Ablam da her zamankinden daha değişik bir şeyler vardı. Soğuk soğuk terler döküyordu. Karnı şişmişti bir şeyler olduğu kesindi. Annem “ kızım kalk bir Yasin-i şerif oku” dedi. Çocuk aklı, aldım kitabı elime okumaya başladım ve 2. sayfaya geçtiğimde ablamın bizden ayrılacağı, onu rahatlatmak için bunu yaptığımın farkına varmıştım. Akşam Yatsı ezanı okunurken son nefesini verdi. Babamsa ablamın vefatını bana şu şekilde söyledi: “Ablan artık bir melek seni hep koruyacak ama artık bizimle kalmayacak”. Bunu duyduğumda deliye döndüm ne kadar yürüyemese de konuşamasa da o benim ablamdı bir şeyler paylaşamasak ta varlığı huzur veriyordu. O gittikten sonra her an ölecekmiş gibi yaşadım. 11 yaşında çok olgun bir çocuktum. Şuan 18 yaşındayım. Ablam öldü fakat beni hep koruyor bunu biliyorum” (Hilal GÜNAY/ Mersin).

10. Ver Elini Ver Bana Eftelya...

“Adı, Nurettin CAN. Herkes “CAN” der. Şuan 12 yaşında. Doğuştan görme engelli. Aslında hastane ihmali mi yoksa doğuştan mı hala muamma? Ama önemi yok. Netice değişmedi aynı. Görmüyor. Ailenin ilk göz ağrısı ve çok önemli hepsi için. Öz güveni fazla olan bir çocuk. Ben, Onun halasıyım. İlkokula başladığında ilk 1 hafta onunla okulda gideceğime söz vermiştim. O kadar heyecanlı ve korku doluydu ki... Eğitimi için en yakın il olan Erzurum Görme Engelliler okulunu tercih ettik. Okulun ilk gününde Can arkadaşlarıyla tanıştı. Üzerinde kendine iki beden

Page 49: Gönül Elçileri Ara Değerlendirme Raporu

49

büyük bir okul forması vardı. Çok mahcup bir tavırla okula girdi. Birlikte okulu gezerken, okulda bulunan ortaokul öğrencilerinin şarkısı ikimizin de diline dolandı. Herkes aynı anda “ver elini ver bana eftelya” diye şarkı söylüyordu... Bizde eşlik ettik. Can o gün okulu sevmeye başladı. Çünkü onlar için o okul ailelerinin sıcaklığından daha öteydi. Buruk bir mutluluk vardı hepsinde. Çünkü hepsi hasretle sarılıyordu. Gözleri görmese de ellerinin sıcaklığı sana her şeyi anlatıyordu. Hepsi büyüyünce polis olmak istiyordu” (Aybüke KUMTEPE/Iğdır)…

11. Güzel Günlere Doğru

“Bir genel lisede müdürdüm... Bir kızımız odama geldi, tüm mahcubiyeti ve cesareti ile ‘’ben okumak istiyorum.’’ dedi. Her şey o anda başladı. Oturmasını rica ettim ve durumunu sordum. Yaşlı anne-baba ve olabildiğince yokluk. ‘Kızım sen üzülme!” dedim. ‘’Okuman için her tedbiri alacağım.’’dedim.4 yıl boyunca bir dediğini iki etmedim ve O da bunun karşılığını manevi olarak bize yaşattı. Allah ondan razı olsun. Onun sayesinde yapacaklarımızın mutlaka iyi olacağını düşünmeye başladım. Kızımız şu an bir üniversitemizde Fen Bilgisi öğretmenliği okuyor. Bahtiyarız” (İsmail Sırrı TEKİN/ Batman)…

12. Acılı ve Fakir Aileye Yardım

“Daha önce Din görevlisi olarak görev yaptığım köyde; fakir bir aile, küçük çocuğunu kuyuya düşmesi sonucu kaybetti. Taziye ziyaretine gittiğimizde evlerinde ne oturacak bir kanepe ne de soba vardı. Eşimle düşündük “Kimse Yok mu?” programındaki gibi yardımcı olalım dedik. Demre esnafını dolaşarak; kanepe, soba, mutfak gereçleri, battaniye, gıda, halı gibi bir kamyonet dolusu eşyayı topladık ve aileye teslim ettik. Kendi ellerimizle evlerini yerleştirerek çok mutlu olduk. İnsanın birinin

elinden tutması kadar mutluluk verici bir olay yoktur” (Mehmet ÜLGEN/ Antalya). 13. Ailemizde Bir Işık

“Ben bir anneyim... Eşim ve benim ikinci evliliğimiz. ilk evliliğimden bir kızım var. Fakat bazı nedenlerden dolayı görüşemiyorum. Demek değildir ki, sadece kan bağı evlat sevgisini giderir. Eşim ve bendeki evlat arzusunu gidermek için evlat edinmeyi düşündük. Fakat prosedürlerin yoğunluğu sebebi ile başvuruda bulunamadık. Gönül elçiliği projesini duyunca eşim ve ben gönül elçisi olduk. Bu konuda bize bilgi verilirken koruyucu aile olabileceğimiz söylendi. İşte o an yüreğime umut, evime ışık doğdu. Koruyucu aile için gerekli olan tüm belgeleri hazırlama aşamasındayız. Evimizin ışığını inşallah kısa sürede yanımıza alıp yüreğimizdeki sevgiyi, muhtaç bir çocuğa ulaştırırız. Eşim ve benim yıllarca hayalini kurduğumuz bir dilek birden bire gerçekleşir oldu. Bu umut hayata bağlılığımızı arttırdı ve hayata bakış açımızı değişti. Evimizin ışığı umudumuz bazı sebeplerden dolayı gelmese de bize yaşatmış olduğu mutluluğu kelimelerle anlatmak mümkün değil. Ben bu mutluluğu yürekten yaşıyorum ve hissediyorum. Saygılarımla” (Perihan KÜRTOĞLU/ Kırklareli).

14. Ferdi Evladımız

“Merhaba. Annem çocuk bakıcılığı yapmaktaydı. 2003 yılında komşumuz “yeğenime bakar mısınız?” dediğinde bir hayat kurtaracağımızı bilmiyorduk. Ferdi’yi 6 aylık iken aldık. 4 ay sonra babası, 1 sene sonra da annesi cezaevine girdi. Biz bu süreçte Ferdi’yi canımız kadar sevdik. Hiç ücret dahi düşünmedik. O yavrumuz oldu. Babam elinden gelen her şeyi yaparak onu büyüttü. 6 yaşında iken annesi cezaevinden çıktı ama almak taraftarı olmadı ve bizde kalmaya devam etti. Bu arada babam vefat etti 2009’da

Page 50: Gönül Elçileri Ara Değerlendirme Raporu

50

ve tüm bakımını ben üstlendim. Şu anda babası da cezaevinden çıktı ve Ferdi’yi ailesinden muvafakatname alarak bizimle yaşamasına yasal zemin sağladık. Tüm bakımı ve okul hayatı bizimle devam ediyor. Eğer Ferdi’yi o kötü hayatın içine bıraksaydık; hapçı, hırsız ve diğer tüm kötü alışkanlıklarla büyüyen bir insan olacaktı. Ama biz bu durumu bilerek ona bu kötülüklerden hep uzak tutarak yaşatmaktayız. Selamlar teşekkürler” (Gökhan KUTLUK/ İstanbul).

15. Güzel Evim

“İhsangazi ilçesi köylerinden birine yaptığımız ziyarette, babaanne, hala ve 4 yaşında bir çocuğun olduğu evin durumunu görünce içimiz cız etti. Ne yapabiliriz diye düşündük, ihtiyaçlarını tespit ettik. Banyo şofbeninin çalışır hale getirilmesini sağladık. Sonra hafta sonu bir grup oluşturarak evin boya badanasını yaptırdık. Evin diğer odasında bulunan daha iyi durumdaki eşyaları, oturma odasına ve yatak odasına yerleştirdik. Eski ve kullanılmaz eşyaların atılmasını sağladık. Evin son hali bizi çok mutlu etti. Önümüzdeki hafta sonu evin diğer odalarının da düzen ve temizliğini yapacağız” (Şaban ÖZCAN/Kastamonu).

16. Yeni Bir Umut

“Merhaba, adım Şeyda. Dün 15.30 da Halis Toprak Çocuk Yuvasına okulumuz tarafından ziyarette bulunduk. Çok heyecanlıydım çünkü hayatımda hep o küçük arkadaşlarımla tanışmak istedim ve sonunda gerçek oldu. Çok amaçlı salonda arkadaşlarımla beraber, küçük arkadaşlarımızın gelmesini bekledik ve onların sesini duyduğumda o kadar etkilendim, mutlu oldum ki anlatamam.

Çünkü hayallerim gerçek oldu ve ben sadece bakakaldım.

Birbirini kovalayan küçük arkadaşlarım, sahne içindeki oyun yerine gidip oynayan arkadaşlarım ve bir kenara geçip bize bakan arkadaşlarım. Hepsi o kadar şirin, masum ve tatlılar ki... Kenarda suskun duran yakışıklı bir küçük erkeğin yanına gittim ve ismini sordum. Adı Erhan. Çekingen davrandı ilk önce. Onunla biraz zaman geçtikten sonra konuşmaya başladık, iyice birbirimize alışmıştık. Sanki 1 saat önce tanışmış gibi değil de benim kardeşimmiş gibi, yıllarca onunla birlikteymişim gibi hissettim. O, 1 saat hiç geçsin istemedim. Öğretmenlerimiz gitmemiz gerektiğini söylediğinde ağlamaklı oldum, onu bırakmak istemiyordum. “Erhan ablacım bir daha gelmemi ister misin?”, diye sordum. “Gel” dedi güldü yüzüme... Onun bir gülüşü için ben her şeyimi feda etmeye hazırdım. Gel seni bir öpeyim dedim. Öptüm ve beni de öpmesini söyledim. Yanaklarımdan öptü. Sayısız kere öptüm ona sarıldım sımsıkı. İçimden yine geleceğim merak etme dedim. Üzerinden bir gün geçmesine rağmen ben onu çok özledim. Sevgili büyüklerim, ben sizden yaşça küçüğüm ama amacım sizlerle aynı. Onların yanında olmak ve onları mutlu etmek istiyorum. O minik arkadaşlarımın, biricik kardeşim Erhan’ın yanında olup ona ve onlara yardım etmek istiyorum. Zor zamanlarında beni ablası olarak görüp onların destekçisi olmak istiyorum. Lütfen bana yardımcı olun. Ben üniversite yıllarımı beklemek yerine şimdiden onlarla ilgilenmek istiyorum. Amacımı, hayallerimi gerçekleştirmek istiyorum. Boş zamanlarımda vaktimi onlarla değerlendirmek ve onlarla ilgilenmek istiyorum. Lütfen yardımcı olun ve minik gönüldaşınız, geleceğin yıldızlarına bende yardımcı olayım. İlginiz için şimdiden hepinize çok teşekkür ediyorum. Biliyorum ki isteğim gerçekleşecek ve beni de aranıza alacaksınız. Saygılar sunarım” (Şeyda OKUR/Eskişehir).

17. Her Şey Gönülde Başlar

“Bundan birkaç sene önce Milli Eğitim Bakanlığına bağlı bir okulda sınıf öğretmeni olarak görev yapmaktaydım.

Page 51: Gönül Elçileri Ara Değerlendirme Raporu

51

Aynı zaman da izci lideri olarak çalışmaktaydım. Bir gün öğretmen arkadaşlarımdan birinin tavsiyesiyle Samsun Kız Yetiştirme Yurduna izci lideri olarak çalışma talebiyle gittim. Talebim olumlu karşılandı. Bir yıl ücret alarak, iki yılda gönüllü olarak yurtta izci liderliği yaptım. Oradaki gençlerle haftada bir gün çalışma yapıyordum. Etkinlikler yaptık, kamplara katıldık, programlar hazırladık, gönülden gönüle bir bağ kurulduk. Baktık ki ne onlara ne de bana haftada bir gün yetmiyor. Ciddi ve önemli bir karardı kurum değiştirmek. Gönülden başlayan birlikteliğimiz şimdi yedi gün yirmi dört saat sürüyor” (Sevil BİLASA/Samsun). 18. Caner’in Öyküsü

“Biz 3 üniversite öğrencisi olarak Alanya’nın bir kasabası olan Kestel’deki bir ilköğretim okulunda durumu yetersiz 10 öğrenciye fakültemizde stant açıp para toplayarak kılık

kıyafet yardımı yapacaktık. İlköğretim okulunu ziyarete gittiğimizde okulun durumu gördük inanın içler acısıydı. Oradaki bütün öğrencilere yardım etmek istedik. Fakat okul müdürü bize Caner’in hikayesinden bahsetti. Caner 1. sınıf öğrencisi, sınıf arkadaşı şaka yapıyım derken lastikle kurşun kalemi Caner’e atmış ve kalem Caner’in gözüne isabet etmiş maalesef bir gözünü kaybetmiş. Bizde Caner’in ailesinin yanına gidip durumu birde ailesinden dinledik. Babası elinden gelen her şeyi yaptığını fakat artık maddi gücünün kalmadığını söyledi. Hastane masraflarını açık senede imza atarak üstlenmiş çünkü çocuğun tedavisini kesmek istemiyor. Bunun üzerine bizde fakültemizde 2 gün stant açıp öğrencilerden, hocalarımızdan yardım topladık ve toplanan tüm yardımları aileye ulaştırdık. Caner’in ameliyatında bizde bir katkıda bulunduk. Tedavisi hala devam eden Caner’in tekrar görmesi en büyük dileğimiz” (Ceren SARIOĞLU/Antalya).

Page 52: Gönül Elçileri Ara Değerlendirme Raporu

52

EK 5. BASINDA GÖNÜL ELÇİLERİ

Page 53: Gönül Elçileri Ara Değerlendirme Raporu

53

Page 54: Gönül Elçileri Ara Değerlendirme Raporu

54

Page 55: Gönül Elçileri Ara Değerlendirme Raporu

55

Page 56: Gönül Elçileri Ara Değerlendirme Raporu

56

Page 57: Gönül Elçileri Ara Değerlendirme Raporu

57

Page 58: Gönül Elçileri Ara Değerlendirme Raporu

58

• Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, (2012), Gönül Elçileri El Kitabı, Ankara

• BM, (2011) Dünyada Gönüllülüğün Durumu Raporu

• FAZLIOĞLU, A., OTO. R., (2010). “GAP Bölgesinde Yoksulluğun Gerçek Yüzü: Kadınlar”, Dünya Üniversiteler Kongresi, Çanakkale On sekiz Mart Üniversitesi, 20-24 Ekim, Çanakkale

• GÜDER, N., ÖSGD (2006). “STK’lar için Gönüllülük ve Gönüllü Yönetimi Rehberi”, Sivil Toplum Geliştirme Merkezi Yayınları, Ankara

• konyagonulelcileri.gov.tr / Erişim tarihi: 23 Mayıs 2013

• www.ordugonulelcileri.gov.tr / Erişim tarihi: 23 Mayıs 2013

• www.aksaraygonulelcileri.gov.tr / Erişim tarihi: 23 Mayıs 2013

• osmaniyegonulelcileri.gov.tr / Erişim tarihi: 24 Mayıs 2013

• corumgonulelcileri.gov.tr / Erişim tarihi: 24 Mayıs 2013

• mersingonulelcileri.gov.tr / Erişim tarihi: 3 Haziran 2013

• vangonulelcileri.gov.tr / Erişim tarihi: 3 Haziran 2013

• samsungonulelcileri.gov.tr/default.aspx / Erişim tarihi: 3 Haziran 2013

• balikesirgonulelcileri.gov.tr / Erişim tarihi: 3 Haziran 2013

• trabzongonulecileri.gov.tr / Erişim tarihi: 3 Haziran 2013

KAYNAKLAR

Page 59: Gönül Elçileri Ara Değerlendirme Raporu

59

Page 60: Gönül Elçileri Ara Değerlendirme Raporu

60

AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞI

Eskişehir Yolu Söğütözü Mah. 2177. Sok. No: 10/A Kat: 27 Çankaya / ANKARA

Tel: 0312 705 91 77 - 0312 705 91 78Faks: 0312 705 91 94 - 0312 705 91 95

www.aile.gov.trwww.gonulelcileri.gov.tr

[email protected]