hospital dergi (sayı 12)

84

Upload: hisar-intercontinental-hospital

Post on 25-May-2015

1.154 views

Category:

Health & Medicine


24 download

DESCRIPTION

Hastanemizin düzenli aralıklarla yayınladığı dergi HOSPITAL, yeni sayısı ile sizlerle...

TRANSCRIPT

Page 1: HOSPITAL Dergi (Sayı 12)
Page 2: HOSPITAL Dergi (Sayı 12)
Page 3: HOSPITAL Dergi (Sayı 12)

ÖNSÖZÖNSÖZ

Ahmet ROLGenel Direktör

Sevgili Konuklarımız, Sevgili Hastalarımız; Hisar Intercontinental Hospital’ın kurumsal yayını Hospital Dergisi’nin on ikincisayısına hoş geldiniz. Bu sayımızla birlikte, bölgemizden başlayarak tümTürkiye’ye yayılacak değişim ve farklılaşma rüzgarlarını her zaman olduğundandaha fazla hissedeceksiniz. Hisar Intercontinental Hospital olarak, sonbahar–kış dönemine yeni heyecanlar ve sağlık işletmesinde profesyonelleşme adınaönemli adımlar atarak giriyoruz.

Şimdi vizyonumuzu daha da üst seviyelere taşımanın, daha yüksek ufuklarıhedeflemenin zamanıdır düşüncesinden hareketle bu yaz hastanemizintanıtımını global çapta yapma anlamında önemli ve büyük adımlar attık.Hastanemiz kurulduğundan bu yana hayal ettiğimiz önemli adımlardan biri de;dünya çapında global bir marka konumuna gelme vizyonu olan bir kurumun işortağı, partneri olarak birlikte yol alabilmekti. Hisar Hospital ve Türk HavaYolları olarak bu birlikteliği sağlık alanında Miles & Smiles program ortaklığı ilebaşarmış olmanın gururunu sizlerle paylaşmak istiyoruz. Bundan sonra, dünyaüzerinde 2,5 milyondan fazla yolcunun sahip olduğu, Türkiye çapında 1,7milyon aktif kullanıcıya sahip Miles & Smiles kartı kullanıcıları, hastanemizdenözel indirimler ve uçuş puanları, çeşitli özel kampanyalardan da yıl boyuncafaydalanabilecekler.

Hastanemizin marka değerinin artması ve işletmemizin her geçen gün daha daprofesyonelleşmesi ile birlikte yıllık olarak tanı ve tedavi hizmeti sunduğu hastasayısı her yıl daha da artıyor. İstanbul’un Asya yakasında bölgesinde kuvvetlive güvenin simgesi bir hastane konumumuzu korumanın ötesinde, yurtdışıaçılımlarımızla, çeşitli hasta grupları tarafından talep gören, arzu edilir birhastane konumuna gelmiş bulunuyoruz.

Hastanemizin son bir yılda alt yapısını hazırlayarak, uygulamaya koyduğutanıtım projeleri ve yüksek düzeyde sağladığı hasta memnuniyeti ile, hastasayımızı ve verimliliğimizi son altı yılın verilerine göre 2 kat daha artırarak,sektör ortalamasının çok üzerinde bir büyüme oranı yakaladık. Bunların hepsisiz değerli konuklarımızın teveccühü ve çalışma arkadaşlarımızın bitmektükenmek bilmeyen enerjisi ile gerçekleşti.

Bu durumu korumanın, bu noktaya gelmekten daha zor olduğununbilincindeyiz. Şimdi vizyonumuzu hastalarımızın beklentilerini aşacak kaliteseviyesinde hizmet sunma olarak benimsedik. İkram hizmetlerimizden, odadonanımlarımıza kadar her konuda hastalarımızın beğenisini kazanacak yeniuygulamalarla sonbahar‐kış sezonuna hazırız.

Sizleri sağlıkla buluşturmak için hastanemize bekliyoruz…

Page 4: HOSPITAL Dergi (Sayı 12)

HOSPITAL Ağustos, Eylül, Ekim 20124

İmtiyaz Sahibi: Hisar Intercontinental Hospital Adına

Ahmet ROL

Genel Yayın EditörüUzm. Dr. Nurettin DEMİRKOL

Sorumlu Yazı İşleri MüdürüBanu BİCAN

Görsel ve İçerik Editörleri Özlem ÖZEN

M. Kemalettin SEVİNDİ

Yayın Kurulu

Prof. Dr. Bekir Sami UYANIK Doç. Dr. Yılmaz BİLSEL

Doç. Dr. Seyhan ALKANUzm. Dr. Orhan DALKILIÇ

Sanat Yönetmeni ve Grafik Tasarım Ali UZUN

Kurumsal İletişim Hisar Intercontinental Hospital

Kurumsal İletişim Müdürlüğü [email protected]

Tel: +90 216 524 13 00

Yönetim MerkeziHisar Intercontinental Hospital

Saray Mah. Site Yolu Cad. No: 7 PK.34768Ümraniye / İstanbul

Tel: +90 216 444 5 888Faks: +90 216 524 13 23 www.hisarhospital.com

BaskıArmoni Nuans Görsel Sanatlar ve

İletişim Hiz. San. Ve Tic. A.Ş.Bostancıyolu Keyap Sitesi B1 Blok No:24/A 34720

Yukarı Dudullu ‐ Ümraniye ‐ İSTANBULTel: 0216 540 36 11Fax: 0216 540 42 72

www.armoninuans.com

Yerel süreli yayın Dergimizde yer alan yazılar, hastalıkların tanı ve

tedavi metodları hakkında toplumu bilgilendirmeküzere yayımlanmaktadır. Dergimizde kullanılan yazıve fotoğraflar Hisar Intercontinetal Hospital’in izni

olmadan kullanılamaz.

HOSPITALHİS

AR I

NTE

RC

ON

TIN

ENTA

L

6

12

14

20

Page 5: HOSPITAL Dergi (Sayı 12)

Eylül, Ekim, Kasım 2012 HOSPITAL 5

İÇİNDEKİLERİÇİNDEKİLER

24

28

36

40

44

62

70

78

Page 6: HOSPITAL Dergi (Sayı 12)

HOSPITAL Eylül, Ekim, Kasım 20126

Page 7: HOSPITAL Dergi (Sayı 12)

Eylül, Ekim, Kasım 2012 HOSPITAL 7

Ani ve ŞiddetliBaş Ağrısı NedenÖnemsenmeli?‘Hayatımda yaşadığım en şiddetli baş ağrısı, sanki kafamın içindebomba patlıyor’ gibi hissediyorum!.. Şeklinde tanımladığınız bir başağrısı yaşıyorsanız, hemen bir hekime başvurmanızda fayda var…

Prof. Dr. Mustafa BOZBUĞABeyin ve Sinir Cerrahisi Bölüm Başkanı

Baş ağrısı hemen herkesin sıkça yaşadığı bir durum.Ancak yaşadığınız bu ağrının ani ve şiddetli olması,aslında altta yatan başka bir hastalığı haber veriyorolabilir.

Hisar Intercontinental Hospital Beyin ve Sinir CerrahisiBölümü Başkanı Prof. Dr. Mustafa Bozbuğa ilehayatımızın her döneminde karşımıza çıkabilecek anive şiddetli baş ağrıları ve bunun temel nedenlerindenbiri olan beyin anevrizmaları hakkında bilinmeyen vemerak edilenleri konuştuk…

Ani, Çok Şiddetli ve Geçmeyen Baş Ağrısına Dikkat!

Ani başlayan, çok şiddetli ve geçmeyen baş ağrısıSpontan Subaraknoid Kanama (SAK) dediğimiz ağır birbeyin kanamasının en önde gelen belirtisidir. Bukanama türü çok ağır sonuçları olan; ancak,zamanında müdahale edildiğinde tedavi şansı vebaşarı oranı yüksek bir tablodur. Kişinin daha önce

yaşamadığı kadar şiddetli baş ağrısına; ense sertliği,bulantı, kusma, bilinç düzeyinde bozulma, tarafgösteren kuvvet kaybı, duyu bozuklukları, anlamave/veya ifade kaybı ile ortaya çıkan konuşmabozukluğu, görme bozuklukları, sara (epilepsi) ataklarıile birlikte nörolojik ve nörolojik olmayan aklagelebilecek her türlü belirti de eşlik edebilir. Kliniktablonun bu kadar zengin olması olayın anidengelişmesine, büyük hacimli bir kanın, çok yüksek birbasınçla, beyin omurilik ve sinirlere yayılmasına veböylece tüm sinir sistemini hem hacimsel hem deişlevsel olarak bütünüyle etkilemesine bağlıdır.

Subaraknoid kanama, %80 sıklıkla beyin atardamarındakibir baloncuğun (anevrizmanın) yırtılarak kanamasısonucu ortaya çıkar. Beyin anevrizması ve bununkanaması ile ortaya çıkan subaraknoid kanama, tanıve tedavi yönünden, yüksek donanımlı bir merkezi; en

Page 8: HOSPITAL Dergi (Sayı 12)

HOSPITAL Eylül, Ekim, Kasım 20128

önemlisi Beyin Cerrahı, Anestezi ve Yoğun BakımUzmanı, Nöroradyologdan oluşan deneyimli bir ekibigerektirir. İlk andan başlanarak yapılacak iyi bir tedaviile beynin korunması sağlanır ve anevrizma kapatılırsaiyi sonuçlar alabilmek mümkün olur.

Anevrizma nedir?

Kelime anlamı olarak genişleme demektir ve beyindamarı anevrizması beyin damar yapısında kalıcıözellikte bir balonlaşmayı ifade eder. Beyindamarındaki anevrizmalar, oluş nedenlerine,yerleşimlerine, damar ile ilişkilerine, şekillerine,büyüklüklerine göre çeşitlere ayrılır (sakküler / füziform;konjenital / mikotik / travmatik / disekan / aterosklerotik /;dar boyunlu / geniş boyunlu / ince duvarlı / kalın duvarlı;küçük anevrizma / büyük anevrizma / dev anevrizma /;tromboze anevrizma /… gibi daha pek çok yönden).Hastalarımızda sıklıkla karşılaştığımız anevrizma türleriKonjenital Sakküler Anevrizmalar dediğimiz, doğuştangelen bir takım bozuklukların üzerine sonradaneklenen ve kan akışını etkileyen faktörlerle ortayaçıkan anevrizmalardır. Bunlar; atardamarlarınçatallanma ya da damar ayrılma noktalarında görülen,çoğunlukla kiraz benzeri şekilde olan anevrizmalardır.Sıklıkla çok ağır bir klinik tablo olan SpontanSubaraknoid Kanama (SAK) tablosuna yol açananevrizmalar da bu tip anevrizmalardır.

Beyinde anevrizma nasıl ve neden oluşur?

Beyin damarlarının yapısı diğer organların damaryapısından farklıdır. Beyin damar duvarındaki katlarbazı kişilerde eksik ya da daha zayıf olabilir. Bunun daetkisiyle özellikle atardamarların çatallanma noktalarındaya da damar çıkış yerlerinde, damar duvarındaki kastabakasının ve damarın iç duvarını döşeyen elastik

tabakanın defektli olduğu alandan damarın baloncukyapması ile anevrizma oluşur. Doğuştan gelen damarduvarındaki zayıflığın üstüne, edinsel olarak kan akışıile ilgili faktörlerin ve damar duvarının yapısınıetkileyen süreçlerin de eklenmesiyle anevrizmalarınoluştuğu düşüncesi yaygın olarak kabul görmektedir;ancak yine de tam nedeni bilinmemektedir.

Anevrizmalar hangi yaş grubunda daha sık görülür?

Beyin damarının konjenital sakküler anevrizmalarınınher ne kadar doğuştan bir başlangıçları olsa da, bulezyonların ortaya çıkışı genellikle 40‐60 yaş arasındave çok sıklıkla ağır bir beyin kanaması olan SAK(Spontan Subaraknoid Kanama) ile olur. Uç örneklerde görebiliyoruz; 11 yaşında bir çocuğun SpontanSubaraknoid kanama ile geldiğini ve anjiyografisinde4 adet anevrizma saptadığımızı hatırlıyorum. İleri yaşgruplarında, örneğin dokuzuncu on yılda (seksenliyaşlarda) gelen hastalarımız da var. Kısaca, her yaşgrubunda görülebilmekle birlikte bu lezyonların ortayaçıkışının beşinci ve altıncı on yıllarda yoğunlaştığınısöyleyebiliriz.

Risk Faktörleri Anevrizma Oluşumunu Tetikleyebilir!

Beyin anevrizmalarının sıklığında ırk ve bölgeözellikleri önemlidir; bazı toplumlarda ve ailelerdeanevrizma görülme oranı çok yüksektir. Dolayısıylagenetik faktörlerin önemi olduğunu söyleyebiliriz. Sonyıllarda beyin anevrizması ile ilişkili yeni genetikbilgiler bulunmuş olsa da; bu faktörlerin neler olduğuve rolleri tam olarak henüz anlaşılamamıştır. Beyinanevrizması ve spontan subaraknoid kanamalıhastaların yaklaşık onda birinde ailesel öykümevcuttur; bu hastalarda klinik tablonun genellikledaha erken yaşlarda ortaya çıktığı ve daha ağırseyrettiği bilinir. Ehlers‐Danlos Sendromu, MarfanSendromu, Psödoksantoma Elastikum, Nörofibromatozis,Polikistik Böbrek Hastalığı, Aorta Koarktasyonu gibibazı sistemik bağ dokusu hastalıklarında, BeyinAnevrizması görülme ihtimali artar. Yaş ve cinsiyet deönemli bir etkendir. Tüm yaş gruplarında görülse de40‐60 yaş grubunda kadınlarda biraz daha yüksekoranda rastlanır. Edinsel faktörlerden damar yapısınıve kan‐akış dinamiğini etkileyen Hipertansiyon,Diyabet, Sigara kullanımı, Narkotikler, Alkolizm, kandailtihaplanma gibi enfeksiyonlar, kafa‐beyin darbelerianevrizma oluşumunda rol oynarlar.

Beyin anevrizmalarının doğal seyrinde %90’ındanfazlası, Anevrizmanın yırtılıp kanaması ile ortaya çıkar.

Page 9: HOSPITAL Dergi (Sayı 12)

Eylül, Ekim, Kasım 2012 HOSPITAL 9

Bu, Spontan Subaraknoid Kanama(SAK) dediğimiz çok ağır bir beyinkanamasıdır. Bu klinik tabloda,anevrizma ile birlikte eşlik eden ağırbeyin kanamasını ve bu kanamanıntetiklediği bir dizi komplikasyonutedavi etmemiz gerekir. Çokkarmaşık ve güç olan bu tedavininçok iyi donanımlı bir merkezde,beyin damarı mikrocerrahisindedeneyimli ve işbirliği içinde çalışan“Beyin Cerrahisi / SerebrovaskülerCerrahi–Nöroanesteziyoloji ve YoğunBakım–Nöroradyoloji” ekibinin dinamikçalışmasıyla yapılması gerekir.

Bu Belirtiler Varsa Çok Dikkatli Olun!

Hastaların çok azında (%10’dandaha azında) anevrizmanın kitlesi ileetraf beyin yapılarında basıoluşturması ve/veya beyin dolaşımınakan pıhtıları atmasına ait nörolojikbulguların ortaya çıkması sözkonusudur. Bu belirti ve bulgular:

• Görme bozuklukları,

• Göz hareketlerinde kısıtlanma ve bununla ilişkili olarak çift görme,

• Göz etrafında ve/veya yüzde ağrılar,

• Konuşma bozuklukları,

• Vücudun bir tarafında kuvvet ya da duyu kaybı,

• Yürüme bozuklukları,

• Bunama,

• Duygulanım bozuklukları,

• Baş ağrısı.

Bu bulgular hekim tarafından doğru bir şekildeokunup gerekli incelemeler yapılırsa, anevrizmayıhenüz kanamadan teşhis etme şansı olabilir. Bazen de,başka nedenlerle yaptırılan görüntülemelerderastlantısal olarak anevrizma saptanabilir. Anevrizmakanamadan tanı konması, tedavinin daha kolay vebaşarı oranının daha yüksek olması nedeniyle, hemhasta hem de hekim açısından çok şanslı birdurumdur.

Anevrizmaların tanısında hangi incelemeler kullanılır?

Bu dinamik sürecin başından sonuna değin, entemelde beynin kaba morfolojik yapısını, kafa içindekikompozisyonu, beyin damar ağacını ve bu yapıdakipatolojik oluşumları, kanamanın yerleşimini,büyüklüğünü ve seyrini, beynin ve damar yapısının busürece nasıl yanıt verdiğini anlamak için beyninkanlanmasını ve işlevsel haritasını, vücudun hayatifonksiyonlarının ve tüm diğer sistemlerinin durumunusürekli bir şekilde izlemek gereklidir. Bunun için pekçok tetkik yapılır ve bunlar birbirini tamamlayacakbilgiler sağlar.

Bilgisayarlı beyin tomografisi kanamayı, kanamanınetkilerini ve muhtemel etyolojik lezyonu göstermede;serebral anjiyografi (DSA), beyin damar ağacını vebeyin anevrizmasını ya da başka bir damarsal lezyonu(beyin damar yumağı gibi) ayrıntılı olarak ortayakoymada; serebral manyetik rezonans görüntüleme(MRG), beyin görüntülemesi ve beyin fonksiyonları ileilgili daha ileri bilgiler sağlamada, Nöro‐Yoğun BakımÜnitesi’ndeki çeşitli girişimsel monitörizasyonlar datüm vücut ve özellikle hayati fonksiyonların takibinisağlamamızda ve bu değerleri optimal aralıktatutmamızda bize yararlıdır.

Page 10: HOSPITAL Dergi (Sayı 12)

HOSPITAL Eylül, Ekim, Kasım 201210

Bir beyin damarı anevrizması patladığında görülenbelirtiler nelerdir?

Bir beyin damarı anevrizması patladığında klinik olarakSpontan Subaraknoid Kanama (SAK) ortaya çıkar: Başağrısı (Ani, daha önce hiç yaşanmamış derecede çokşiddetli, hiçbir şekilde hafiflemeyen, ısrarcı baş ağrısı)kardinal belirtidir ve tanı koymada çok kıymetlidir.Bunu sadece tüm hekimlerin, tıp öğrencilerinin, sağlıkçalışanlarının değil aynı zamanda tüm toplumbireylerinin bilmesi gereklidir. Çünkü bu tablonunolabileceği ne kadar erken akla gelir, erken tanı konurve hasta uygun merkeze ulaştırılır ise, sonuç da oölçüde iyi olacaktır. Hasta uygun merkeze ulaştırılanakadar solunum ve kalbinin çalışması emniyetealınmalı; hasta rahat bir pozisyonda tutulmalıdır. Busüreçte İlk Yardım Sağlık Ekibine haber verilmeli veuygun koşullarda hastaneye götürülmelidir. Buradakien önemli nokta götürülecek hastanenin yüksekdonanımlı, bu alanda uzmanlaşmış deneyimli ekibiolan bir merkez olmasıdır.

Anevrizma kanamasına bağlı subaraknoid kanamalıhastalarda çağdaş tedavide ilk adım, hastanınolabildiğince erken dönemde (dakikalar‐saatler içinde)Nöro‐Yoğun Bakım Ünitesi’nde ilk dakikalardanitibaren tüm hayati fonksiyonlarının kontrol altınaalınmasıdır. Böylece beyin korunarak, beyindamarlarının anjiyografisi ve tüm ileri incelemelertamamlanır; deneyimli bir Serebrovasküler Cerrahi

ekibince ameliyata alınarakyüksek standartları gerektirentedaviler uygulanabilir. Hastadasonucu belirleyen en önemlifaktörler yapılan tedavininzamanında ve doğru uygulanmasıile birlikte kanamanın şiddetininölçüsü ve buna yol açananevrizmanın teknik zorluklarıdır.Tabii ki, hastaya özgü faktörlerolarak yaş, hastanın damar yapısı,genel sağlık durumu, hipertansiyon,diyabet, kronik obstrüktif akciğerhastalığı gibi eşlik eden ciddisüregen sistemik hastalıklar dahastalığın seyrinde ve sonuçtaetkilidirler.

Ameliyat süreci nasıl işler?

İdeal yaklaşım, öncelikle erkentanıyı takiben hastanın yoğun

bakım ünitesine alınarak tüm hayati fonksiyonlarınınsürekli olarak izlenmesini sağlayan monitörizasyongirişimlerinin yapılmasıdır. Bu süreçte hastanın diğersistemlerinin değerlendirilmesi, beyin metabolizmasınınve kanlanmasının, en iyi şartların ve tedavininsağlanması, ameliyat öncesi gereken tüm ileriincelemelerin yapılarak bir an önce ameliyataalınması, işin en önemli ve belirleyici halkalarınıoluşturur. Bu işlemler, çağdaş nöroşirürjide ilk 72saat/3 gün (hatta bazen ilk 96 saat/4 gün) içindeolmalıdır diye benimsenir ve önerilir; hastanemizdetüm bu işlemler birkaç saat içinde gerçekleştirilip ilk 6saat içinde hastayı ameliyata almamız mümkünolmaktadır. Ameliyatta öncelikli hedef, kanamaya yolaçan anevrizmanın klip dediğimiz özel alaşımdanyapılmış, mandala benzer milimetrik boyutlarda birmalzeme ile normal beyin damarlarının hiçbir biçimdezarar görmeden kapatılmasıdır; ayrıca kanamanıntemizlenmesi, beyin damar ağacının gözdengeçirilmesi ve süreç boyunca ortaya çıkması olasıkomplikasyonlara yönelik tedbirlerin alınması daameliyatın temel amaçlarıdır. Bu hastalar için ameliyatsonrasında yine yoğun bakım ünitesinde çok spesifik,ileri bir takip ve yoğun tedavi dönemi şarttır. Buyaklaşım ile hastada kanamanın oluşturduğu beyinhasarına çok erken müdahale edilebilmekte,anevrizmanın yeniden kanaması riski önlenmekte vekanama ile başlayan, ayrı bir anayoldan yürüyerek

Page 11: HOSPITAL Dergi (Sayı 12)

beynin ilave hasar görmesine neden olan süreçkırılmakta, gelişecek diğer ciddi komplikasyonlaroluşmadan ortadan kaldırılmaktadır. Böylece tedavininana hatlarını, beyni tüm bu seyir boyunca korumak vekanamaya yol açan hadiseyi ortadan kaldırmak oluşturur.

Ameliyat sonrası süreç nasıldır?

Hastanede kalış süresi hastadan hastaya değişiklikgösterir; ancak bu sürenin 14 günden az olmamasınıöneriyoruz. Günlük hayata dönüş hastanın kendisinebağlıdır. Bu alandaki tüm bilimsel yayınların gösterdiğiverilere göre, kimi hastada en iyi tıbbi tedavi veameliyata rağmen ağır nörolojik işlev bozukluğukalabilir kimi hastalarda hafif nörolojik işlev bozukluğudevam edebilir. Ancak, çok mutluyuz ki, bizimserimizde en sık gördüğümüz sonuç; hastanın iyi birpsikokognitif ve nörolojik tabloda eski normal hayatınadönmesidir. Bu da kanamadan ve ameliyattan yaklaşıkbir ay sonra mümkün olabilmektedir.

Anevrizma ameliyatı geçirmiş bir kişi hangi belirtilerkarşısında mutlaka hekime başvurmalıdır?

Bu hastalar Beyin Cerrahisi’nin en ağır ve hassasdengedeki hastalarından olduğu için, zaten hastanınnörolojik ve diğer sistematik tablosu stabil ve optimaldüzeye ulaşmadan bu hastaları hastaneden taburcuetmeyiz. Gönderirken de, neler olabileceğini ve neyapmaları gerektiğini sıkı sıkıya anlatırız. Bu hastalarile hep irtibatta oluruz, onları sık aralıklarla kontroleçağırırız. Pek sık olmasa da, özellikle baş ağrısı, bulantı‐kusma, bilinç değişiklikleri, sara nöbetleri, kollarda vebacaklarda kuvvet kaybı vb. belirti ve bulgular, buhastaların mutlaka bize haber vermeleri gerekendurumlardır. Ancak, pratikte çok sık gördüğümüzdavranış biçimi bu hastaların adeta bize bağımlıolmalarıdır. Hastalarımız aradan yıllar geçse dahi,gribal enfeksiyon gibi alakasız bir durumda bile bizedanışma ihtiyacı duyarlar. Bu yakın iletişim birçokprobleme daha ortaya çıkmadan müdahaleedilebilmesine fırsat verir.

Hastanın dikkat etmesi gerekenler nelerdir?

Hastalar için unutulmaması gereken nokta: Hayatlarındaartık yeni bir sayfa açıldığı; en ufak bir ayrıntıyı bilehesaplarken geçirdikleri hastalık ve ameliyatı göz ardıetmemeleri şartıdır. Düzenli bir yaşam, sevilen ve ilgiile sürdürülen bir meşguliyet, hekimleri ile her zamanirtibat halinde olmaları ve periyodik kontrolleriniihmal etmemeleri bizim ısrarla üstünde durduğumuznoktalardır.

Kimdir?

Eylül, Ekim, Kasım 2012 HOSPITAL 11

İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi’nden 1983yılında mezun olan Dr. Mustafa Bozbuğa, uzmanlığını aynıfakültenin Nöroşirürji (Beyin ve Sinir Cerrahisi) Kliniği’nde1991 yılında tamamladı. İhtisas döneminden başlayarakBeyin ve Sinir Cerrahisi alanının dünyadaki en yetkin veöncü hocası Prof. Dr. M. Gazi Yaşargil’in yanındaMikronöroşirürji eğitimini tamamladı. ABD ve Japonya’dabu alandaki önemli isimlerle çalışan ve anevrizmakonusunda yaklaşık 800 başarılı vakaya imza atan Prof. Dr.Mustafa Bozbuğa, 27 yıldır yoğun bir biçimde Beyin DamarıCerrahisi, Tümör Cerrahisi, Kafa Tabanı Cerrahisi, GenelMikronöroşirürji ve Omurga Cerrahisi alanlarında akademikve cerrahi çalışmalarını sürdürmektedir. Prof. Dr. MustafaBozbuğa halen Hisar Intercontinental Hospital Beyin veSinir Cerrahisi Bölümü’nde görev yapıyor.

Kimdir?Kimdir?

Kimdir?

Prof. Dr. Mustafa BOZBUĞABeyin ve Sinir Cerrahisi Bölüm Başkanı

Page 12: HOSPITAL Dergi (Sayı 12)

HOSPITAL Eylül, Ekim, Kasım 201212

Sağlıkta kaliteli hizmetin adresi Hisar IntercontinentalHospital hasta memnuniyeti odaklı çalışmalarına biryenisini daha ekledi. Havacılık sektörünün lidermarkası Türk Hava Yolları’yla, Özel Yolcu ProgramıMiles&Smiles program ortaklığı anlaşması imzaladı.Bu anlaşmayla 2,8 milyon Miles&Smiles üyesi, 1 Ağustos 2012 tarihinden itibaren HisarIntercontinental Hospital'da yaptıkları harcamalarkarşılığı mil kazanmaya başladı.

Anlaşma kapsamında, özel sağlık sigortası sahibihastalar, Hisar Intercontinental Hospital'dayapacakları 200 TL ve üzerindeki harcamalarda her 1 TL için 1 mil kazanıyor. Operasyon geçiren ya dahastanede yatan hastalar toplam fatura tutarlarıüzerinden mil kazanabiliyorlar. Poliklinik hizmetlerindenyararlanan hastalar ise hasta payı üzerinden 2 kat milkazanma fırsatına sahip oluyorlar. HisarIntercontinental Hospital ayrıca Miles&Smilesüyelerine hastanedeki her türlüişlemleri için yüzde 10 indirimhakkı sağlıyor.

Türkiye'yi global arenada başarıylatemsil eden Türk Hava Yolları ileHisar Intercontinental Hospital’ingüçlerini birleştirmenin sonderece önemli olduğunu dilegetiren Hisar IntercontinentalHospital Yönetim Kurulu BaşkanıMustafa Çelik, ‘Bu anlaşmasayesinde Miles&Smiles üyesi 2,8milyon kişi Hisar IntercontinentalHospital'ın sunduğu sağlıkhizmetlerinden avantajlı olarakfaydalanabilecek. Hisar Hospitalolarak sağlık turizminde iddialı birhastaneyiz. Her yıl bu alanda daha

da büyüyoruz. Bu anlaşmanın sağlık turizmihedeflerimiz açısından da önemli olduğunudüşünüyoruz.” diye konuştu.

Türk Hava Yolları Genel Müdürü Doç. Dr. Temel Kotilise işbirliği ile ilgili şu açıklamalarda bulundu:‘Havacılık sektörünün en büyüğü olan Türk HavaYolları ile sağlık sektörünün önde gelen kurumlarındanHisar Intercontinental Hospital arasında yaptığımız buişbirliğinden çok mutluyuz. Sayısı her geçen gün artanprogram ortaklarımızla Miles&Smiles kartıkullanıcılarımıza fayda sağlamak bizi sevindiriyor.Miles&Smiles, 21 yıldır kullanıcılarına sadece havadadeğil karada da kazandırıyor. Sağlık sektörünün öndegelen kurumlarından olan Hisar IntercontinentalHospital ile yaptığımız bu anlaşmanın tümMiles&Smiles üyelerine hem daha sağlıklı bir hayatsunmasını hem de daha çok mil kazandırmasını arzuediyoruz.’ dedi.

Hisar Intercontinental Hospital ve TürkHava Yolları İşbirliği Miles&SmilesSahiplerine Yüzlerce Mil Kazandırıyor...Sağlık ve Havacılık Sektörünün İki Büyük Markası HisarIntercontinental Hospital ve THY Güçlerini Birleştirdi.

Mustafa ÇELİKHisar Intercontinental HospitalYönetim Kurulu Başkanı

Ahmet ROLHisar Intercontinental HospitalGenel Direktörü

Doç. Dr. Temel KOTİLTHY Genel Müdürü

Page 13: HOSPITAL Dergi (Sayı 12)
Page 14: HOSPITAL Dergi (Sayı 12)

HOSPITAL Eylül, Ekim, Kasım 201214

Page 15: HOSPITAL Dergi (Sayı 12)

Erkek KısırlığındaBilinmeyen

Nedenlerden Biri:İnmemiş Testis

Son yıllarda giderek artmaya başlayan kısırlığın nedenlerindenbirinin de bebeklik döneminde önemsenmeyen veya ihmal edileninmemiş testisten kaynaklanabileceğini biliyor muydunuz?

Doç. Dr. Salih SOMUNCUÇocuk Cerrahisi Uzmanı

Bebeklik döneminde ihmal edilen veya zamanındamüdahale edilmediğinde kansere bile yol açabileninmemiş testis ve beraberinde getirebileceğiproblemleri Hisar Intercontinental Hospital ÇocukCerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Salih Somuncu’dan öğrendik…

Bebeklerde inmemiş testis nedir?

Erkek üreme organı olan testis, gelişimini annekarnındayken erkek çocuğunun karnında tamamlar.Testisler, doğuma 2 ay kala kanal boyunca ilerleyerek9. ayında doğan sağlıklı bir erkek çocukta torbada(skotrum) olur.

Testisin herhangi bir nedenden dolayı bu inişinitamamlayamayıp torbaya inemeyerek, kanalda ya dakarın içerisinde kalmasına inmemiş testis adı verilir.

Neden görülür?

Zamanında doğmuş erkek çocuklarda bu oran %1 ya da daha azken; prematüre ya da düşük doğumağırlıklı bebeklerde %3’e kadar çıkmaktadır. İnmemiştestisin oluşumu ile ilgili birçok teori varsa da geneldetek taraflı ise mekanik nedenlerden; iki taraflı ise dahaçok hormonal nedenlerden kaynaklanan inmemiştestis akla gelir. Bel açıklığı dediğimiz Spina Bifida gibinörolojik ve diğer sistemik bazı hastalıklar da inmemiştestise neden olabilir.

Nasıl ve ne zaman fark edilir?

40 haftalık doğan bir erkek çocukta testislerin mutlakatorbada olması gerekir. Bu durumu aile; çoğu zamanda rutin muayenede çocuk doktoru fark eder. Buradaerken tanı çok önemlidir. Ne kadar erken tanıkonulursa ve tedavi ne kadar erken planlanırsainmemiş testise ait olan problemlerin önlenmesi de okadar erken olur.

Ne kadar süre beklenebilir?

Aile ya da çocuk doktoru saptayamamışsa bu hastalarçocuk cerrahlarına yönlendirilir. Testisin yerini tespitetmek için altın standart elle muayenedir. Testisinboyutları ve yerleşimi çoğu zaman elle muayene ilesaptanabilir. Cerrahın eli burada karar verdiricinoktadır. Bazen testis olması gereken torbada,torbanın üst kısmında ya da kanalda olmayabilir. Bunoktada yardımcı yöntemler devreye girer. Bunlardanilki ve çocuğa en az zarar verici olanı Skrotal‐ultrasonya da inguinal ultrason dediğimiz kanal ultrasonu iletestisin yeri konusunda çok değerli bilgiler edinebilir.Eğer ultrasonla da kanalda saptanamamışsa ikincialternatif olan MR devreye girer ve testis karın içindearanır. Bunlar nispeten çocuğa az zarar verenyöntemlerdir. Buna rağmen hiçbir şekilde görüntülenemiyorsatestisin varlığını anlayabilmenin yolu ya cerrahi olarakaçıp bakmak ya da laparoskopik yöntemle (göbektengirilen optik bir cihazla) testisin karın boşluğu içerisindeolup olmadığının saptanmasıdır.

Eylül, Ekim, Kasım 2012 HOSPITAL 15

Page 16: HOSPITAL Dergi (Sayı 12)

HOSPITAL Eylül, Ekim, Kasım 201216

İnmemiş testisin komplikasyonları nelerdir?

Testisin torbada olmasının en önemli gerekliliği ısıdır.Normalde vücut ısımız 37, kanal ısısı 35, torba ısısı da33‐33,5 derecedir. Özellikle testisteki sperm üretenhücrelerin 33‐33,5 derecelik ısıda yaşamını idameettirmesi gerekir. Eğer kanalda ya da karın boşluğundakalırsa, ısı yüksekliğine bağlı, özellikle sperm üretenhücrelerde etkilenme başlar. Doğar doğmaz başlayanbu etkilenme süreci 6. ayda belirginleşir. 12. ayda enüst seviyeye gelir. 18. ayda ise testisteki hücreselbozulmalar geri dönüşümsüz olur. Bu nedenleinmemiş testiste maksimum düzeltme yaşı 18 aydır.Ancak kanal içerisinde kalmış ve gelişimini iyiseyrettirmeyen testislere 6 aydan sonra mutlakamüdahale ederiz. Çünkü çoğu zaman bunlara kasıkfıtığı da eşlik eder. Böylece hem kasık fıtığı tamir edilirhem de inmemiş testis torbasına indirilir. Testis çokyukarıda kalmışsa ve aynı zamanda ön planda olan birfıtık eşlik ediyorsa 6 ay bile beklenmeden en kısasürede ameliyat edilir. Fıtık çok ön planda değilse 6 ayile 12 ay arasında müdahale etmek gerekir. Fıtıkbulguları yok, testis de kanalın torbaya yakınkısımlarında ise 1 yaşına kadar beklenir. 18 ayıgeçirmemek gerekir. Ancak tanı ne kadar erkenkonulmuşsa müdahale o kadar erken yapılmalıdır.Günümüzde altın standart 18 aydır. Ancak kişisel

tecrübelerim ve tıbbi çalışmalar bunun mümkünolduğunca erken dönemde yapılmasının gerekliliğiniortaya koymaktadır.

İnmemiş testisin komplikasyonlarından biri de testisinkanalda kaldığı sürece daha fazla travmaya maruzkalmasıdır. Bu da çok ciddi bir komplikasyondur.

İnmemiş testislerde çok sık rastlanan ve acil müdahalegerektiren durumlardan biri de testis torsiyonudediğimiz testisin kendi etrafında dönmesidir. Çocukürolojisinde acil müdahaleyi gerektiren hastalıklardandır.Eğer erken müdahale edilmezse testisin kaybedilmeriski vardır. Testis, detorsiyon dediğimiz normaldöngüsüne getirilmezse 360 derece döndüğünde 8‐12 saat canlılığını koruyabilirken; 720 derecedöndüyse bu süre 4‐8 saatte kadar düşer. Bu sürezarfında ameliyat edilmezse damarsal dolaşımbozulduğu için testis canlılığını kaybederek geriyedönüşü olmaz.

Testisin kendi kendini yok ettiği çocuklara baktığımızdatestisin damarları, sperm kanalı sağlıklı bir şekildedururken testisin kendisi yoktur ya da çok küçük birkalıntı halindedir. Vanishing testis denilen bu durumçoğu zaman doğumsal bir durumdur. Gelecektekansere ve farklı rahatsızlıklara sebep olmaması içinbu kalıntıların mutlaka alınması gerekir.

Page 17: HOSPITAL Dergi (Sayı 12)

Eylül, Ekim, Kasım 2012 HOSPITAL 17

Tek taraflı inmemiş testis ile çift taraflı inmemiştestisin farkı nedir?

Testisin inişinde testisin tek taraflı mı çift taraflı mıolduğu da çok önemlidir. ‘Tek testisle idare edebilir’diyerek diğer testisin indirilmesi konusunda herhangibir müdahalede bulunulmasına izin verilmemesikesinlikle yanlış bir düşüncedir. Testis sadece çocuksahibi olabilinsin diye torbaya indirilmez. İnmemiştestisin ikinci önemli komplikasyonu kanser riskidir.Çünkü, inmiş testisteki kanser riskine göre inmemiştestisteki kanser riski 40 kat daha fazladır. Dolayısıylatestisi ne kadar erken aşağıya indirirseniz kanser riskinio kadar azaltırsınız. Ne kadar geç indirirseniz kanserriski o kadar devam eder. Tek taraflı inmemiş testisiolup testisin birisini bile kaybetse ya da tamamenkaybolsa bile kişi hem çocuk sahibi olabilir hem degelecekte normal hayatına devam edebilir. İki taraflıise bu ihtimal tabii ki çok daha düşük olacaktır.

Utangaç Testis Nedir?

Tedavi seçeneklerini belirleyebilmek için öncelikletestisin gerçek inmemiş testis mi; yoksa inmemiştestisi taklit eden retraktil testis olarak da adlandırılanutangaç testis mi olduğu netleştirilmelidir. Normaldetestisin damarlarının etrafında testisi korumayayönelik kremaster kası dediğimiz tüm sağlıklı erkekçocuklarda olan bir kas grubu vardır. Soğuk havadatestisi yukarı çeker, sıcak havada aşağıya indirir.Dokunulduğunda korur. Kremaster kası refleksinormalden daha fazlaysa testis utangaçtır. En ufak birharekette hemen kendini yukarıya doğru kasar.Utangaç testisler genelde iki taraflıdır ve cerrahitedaviye gerek kalmadan hormonal tedaviyledüzebilir. Ancak burada testisin ömrünü geçirdiği yerçok önemlidir. Özellikle ilk 1 yaşta testis utangaç bileolsa uzun süre yukarıda kalıyorsa mutlaka hormontedavisi gerekir.

Testisin belli bir yaştan sonra inmiş olması indiğianlamına gelmez. Ameliyat edilmese dahi testis 4‐5yaşına kadar belli bir inişi tamamlayabilir ama inentestis fonksiyonel bir testis değildir ve kanser riski çokyüksektir. Sadece hormonal faaliyetlerine devamediyordur. Bu çocuklarda erkek kısırlığının en sıknedeni inmemiş testis ya da geç inmiş testistir. Spermüretme anlamında çok ciddi bir defekt vardır. Bu türgeç inmiş testisler olması gerekenden daha düşükhacimlerdedir. Hatta bu sorunu yaşayanların çoğunormal yollarla çocuk sahibi olmazlar. Ancak TESEdediğimiz mikroskop altında cerrahi yöntemlerle

testislerden sperm aranarak, tüp bebek yöntemiuygulanabilir.

Gerçek inmemiş testislerin hepsinde tek tedaviseçeneği cerrahidir. Eğer testis karın boşluğundaysaveya damar boyu çok kısaysa testis iki aşamadaindirilir. İlk aşama Steven Fowler dediğimizlaparoskopik yöntemle ikinci aşama da kasıktanyapılan açık cerrahi (orşiopeksi) ile tamamlanır.

Ameliyat sonrası günlük hayata dönüş nasıldır?

Ameliyatlar günü birlik yapılır. Hasta sabah gelir veameliyatı gerçekleştirilir. Kişiye göre değişmeklebirlikte 30‐45 dakika süren bir ameliyatın ardındanhasta uyandıktan sonra bir süre takip edilerek, aynıgün taburcu edilir. Dolayısıyla hastanede kalmayagerek olmayan bir ameliyattır. Ameliyattan sonra ikincigün, haftada bir ve ayda bir olmak üzere hastanındurumu göz önüne alınarak kontrollere çağrılır.Buradaki en önemli nokta testisin durumunu çok iyitakip etmektir. Testisi indirirken ilerde sperm üretensperm havuzunu indüklemek amacıyla ameliyatöncesi ve sonrasında, ileride çocuk sahibi olmaihtimalini ve testisin büyüklüğünü artırmak için dehormon tedavisi tedaviye eklenebilir. Bu tamamençocuğun yaşı ve testisin özelliğine göredir. Böyle biruygulama yapılmasının temel nedeni gelecekteyaşanabilecek kısırlık problemlerini engellemektir.

Kimdir?

1990 yılında Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun olanDr. Somuncu, uzmanlığını 1996 yılında Ondokuz MayısÜniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı’nda;Doçentliğini 2006 yılında Kırıkkale Üniversitesi Tıp FakültesiÇocuk Cerrahisi Ana Bilim Dalı’nda tamamladı. Çocukürolojisi, çocuk göğüs cerrahisi, yanık bakım ve tedavisi,endoskopik girişimler mesleki ilgi alanları arasında yeralmaktadır. Doç. Dr. Salih Somuncu Hisar IntercontinentalHospital’da Çocuk Cerrahisi Uzmanı olarak görev yapıyor.

Kimdir?Kimdir?

Kimdir?

Doç. Dr. Salih SOMUNCUÇocuk Cerrahisi Uzmanı

Page 18: HOSPITAL Dergi (Sayı 12)

HOSPITAL Eylül, Ekim, Kasım 201218

Sektörün Duayen Yöneticileri veHekimleriyle Şimdi Daha daGüçlüyüz…

Prof. Dr. Melih Bulut; meslek yaşamının 30 yılını sağlık sektörünehizmet vererek geçirdi. Tıp doktorluğu mesleğine HacettepeÜniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Kliniği’nde Uzman Doktorolarak başlayan Prof. Dr. Melih Bulut, Doçent olduktan sonra ŞişliEtfal Hastanesi Kurucu Çocuk Cerrahisi Şefliği’ne atandı.

1997‐2003 yılları arasında International Hospital, Anadolu SağlıkMerkezi’nin ve Yeditepe Üniversitesi Hastanelerinin ‘KurucuBaşhekimlik’ görevlerinde bulundu. Başkent Üniversitesi’ndeMarmara Bölgesi Genel Koordinatörü ve Beylikdüzü MedicanaInternational Hastanesi’nde Genel Direktör olarak çalıştı.

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden kendi arzusuylaayrıldıktan sonra, meslek yaşamının son 20 yılını kamu ve özelhastanelerde yönetici olarak geçiren değerli Hocamız, Prof. Dr.Melih Bulut; 2006 yılında Hastane Dergisi tarafından özel kuruluşdalında Yılın En Başarılı Tıp Yöneticisi seçildi.

2012 yılında Hospital Manager dergisi tarafından Sağlık AlanındaYaşam Boyu Başarı Ödülüne layık görüldü.Sağlık camiasınınsaygıdeğer ve sevilen hocası olan Prof. Dr. Melih Bulut; özelyaşamında da Prof. Dr. Ayşen Bulut ile evli ve iki çocuk babasıdır.

Prof. Dr. Melih BULUT Yönetim Danışmanı

Hisar Intercontinental Hospital sağlık sektöründeki yeniliklere öncülükederek büyümeye devam ediyor. Sağlığa değer olgusuyla hareket edenve sektördeki yerini gün geçtikçe daha da sağlamlaştıran HisarIntercontinental Hospital sağlık profesyonellerini bünyesinekazandırmaya devam ediyor. Sağlık sektörünün yakından tanıdığı vebaşarılı birçok işe imza atan, sektörün duayen ismi Prof. Dr. Melih Bulut,Yönetim Danışmanı olarak; Gastroenterohepatolojinin önde gelenhocalarından Prof. Dr. Levent Demirtürk Hisar IntercontinentalHospital’da hastalarını görmeye ve ameliyatlarını yapmaya başladı.

Page 19: HOSPITAL Dergi (Sayı 12)

Eylül, Ekim, Kasım 2012 HOSPITAL 19

Mide ve Barsak hastalıklarının tanı ve tedavisinde, tıp camiasınınönde gelen hocalarından olan, Prof. Dr. Levent Demirtürk; GATAHaydarpaşa Eğitim Hastanesi Klinik Şefliği’nden sonra; HisarIntercontinental Hospital’da hastalarını görmeye başladı.

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden 1982 yılında mezun oldu.Ağustos 1982‐Ağustos 1983 yıllarında GATA (Gülhane Askeri TıpAkademisi)’da Stajyer Teğmen olarak çalıştı.

1983‐1985 yılları arasında kıta hizmetini İzmir Maltepe AskeriLisesi’nde yaptı. 1985‐1989 yılları arasında GATA’da İç Hastalıkları(Dahiliye) ihtisasını tamamladı. 1989‐1990 yılları arasında AnkaraMevki Hastanesi’nde Dahiliye Uzmanı olarak çalıştı. 1990‐1992yılları arasında GATA’da Gastroenteroloji yan dal ihtisasınıtamamladı.

1992‐1993 yılları arasında Erzurum Mareşal Çakmak Hastanesi’ndeGastroenteroloji Uzmanı olarak çalıştı. GATA Haydarpaşa EğitimHastanesi’nde 1993 yılında Yardımcı Doçent, 2003 yılında Profesöroldu. Eylül 1995‐Eylül 2011 yılların arasında GATA HaydarpaşaEğitim Hastanesi’nde Gastroenteroloji Bilim Dalı Servis Şefliği, Eylül2011‐Ağustos 2012 tarihleri arasında Yüksek Bilim Konseyi üyeliğigörevini yürüttü.

Prof. Dr. Levent Demirtürk; Mide, Kalın Barsak ve Yemek Borusu’naendoskopik (kapalı) yöntemlerle cerrahi girişimlerin yanı sıra ERCP(Safra yolları kanalı ve pankreas görüntülemesi ve işlemleri) gibi,bu branşın özellikli ve az yapılabilen nitelikli ameliyatlarında,Türkiye’nin yetiştirdiği sayılı referans hekimlerinden birisidir.

Yurt dışı ve yurt içinde birçok araştırması, olgu sunumu, bildirileri,kitap bölüm yazarlığı olan, İngilizce bilen Prof. Dr. LeventDemirtürk’ün;

• Uluslararası İndeksler tarafından taranan dergilerde 28yayını,

• Ulusal Dergilerde yayınlanan 86 yayını,

• Uluslararası kongrelerde sunulan 58 bildirisi,

• Ulusal kongrelerde sunulan 74 bildirisi,

• Ulusal kongrelerde ödül almış 2 bildirisi,

• Uluslararası dergilerde 101 atıf yapılmış yayımlanmışaraştırmaları,

• İç Hastalıkları ve yan dal uzmanlık öğrencilerinden 16’sınatez danışmanlığı,

• İç Hastalıkları ve yan dal uzmanlık öğrencilerinden 34’ününbitirme sınavlarında jüri üyeliği,

• 15 Doçent ve Profesör atamasında jüri üyeliği görevlerindebulunmaktadır.

Prof. Dr. Levent Demirtürk, evli ve 2 çocuk babasıdır.

Prof. Dr. Levent DemirtürkGastroenterohepatoloji Uzmanı

Page 20: HOSPITAL Dergi (Sayı 12)

HOSPITAL Eylül, Ekim, Kasım 201220

Page 21: HOSPITAL Dergi (Sayı 12)

Eylül, Ekim, Kasım 2012 HOSPITAL 21

Arda’nın evinde yumuşak bir ayıcık vardı. Birçokoyuncağı vardı ama onun yeri başkaydı. Bu ayıcık onunBobosuydu. Onunla saatlerce oynar, kimi zaman onaşefkatle sarılır kimi zaman da kollarını büker, evirirçevirirdi. Bobo sanki onun parçasıydı. Bobo olmadandışarı çıkmak ne demek, hele ki Bobo gittiği yerdekaldıysa kıyamet kopardı. Bobosuna kimse dokunsunistemezdi. Bobonun yerine hiçbir oyuncak konamazdı.Anne ve babası konunun önemini bilir ve gerekeniyaparlardı.

Winnicot çocuğun iç dünyasını anlamamızda çokönemli katkıları olan bir psikanalist ve aynı zamandaçocuk doktorudur. Çocuğun hayatının bir dönemindekimi zaman pufidik ayıcığı kimi zaman yanındanayırmadığı battaniyesinin sadece bir battaniye ya daayıcık olmadığını, tüm bunların çocuğun gizemli içdünyasından gerçekler dünyasına açılan alanlarolduğunu söylemiştir.

İç Dünya ile Dış Dünyanın Farkı

Biz erişkinler biliyoruzki kimi zaman aşkla sevgiyle kimizaman kavga ve öfkeyle dolu bir iç dünyamız var.Arzularımız, yoksunluklarımız ve tüm hissettiklerimizlebu dünyada var olmaya çabalıyoruz. Tüm bu içgüdüselihtiyaçlarımızın karşısında ise kocaman bir dış dünyave gerçekler dünyasının getirdiği dış gerçeklikler var.İç dünyamızın bizden istedikleri ile dış dünyanın bizdenbekledikleri çoğu zaman birbiriyle uyuşmuyor vemaalesef hiçbir zaman tam bir örtüşme olmayacak.Çünkü zihnimizin, bildiğimiz ya da bilmediğimiz herarzusunu dünya önümüze getiriyor olsaydı bu olsaolsa büyüsel olurdu.

Şimdi kulağa inanılmaz gelse de tüm bebekler böylebir büyüsel dönemden geçiyorlar. Anne tüm kalbini,zihnini, algılarını bebeğine verdiğinde bebekte adetabüyüsel bir algı oluşuyor. Bebek ağlıyor meme geliyor,

Uzm. Dr. Işılay ALTINTAŞÇocuk ve Ergen Psikiyatristi

Her çocuğun oyuncak bir arkadaşı vardır. Ancak bu arkadaşınvazgeçilmez bir bağımlılığa dönüşmesi ileride sorunlara nedenolabilir...

Çocuğunuzun Oyuncağı SizinYerinizi Almasın!

Page 22: HOSPITAL Dergi (Sayı 12)

HOSPITAL Eylül, Ekim, Kasım 201222

ağlıyor altı temizleniyor. Anne adeta bebeğin devamıgibi. Zaten bebek de anneyi bu dönemde kendisindenayıramıyor. Kendisini onunla tek bir parçaymış gibialgılıyor. Yani ‘ben’ duygusu henüz ortalarda yok.Aslında ayırmasının önünde de içgüdülerinin büyülükontrolü altına girmiş bir anne var. İnsanoğlunun belkide en güzel yanılsaması olan bu dönem aslındabebeğin gelişimi için çok önemli. Burada kendinegüvenin, sevilmenin ve istediğini yapabilme gücününtemel çekirdekleri olduğu; tüm bebeklerin benkavramını oluşturabilmeleri için bu yanılsamayıyaşamaya çok ihtiyaçları var.

Bebeğinizin Temel Besin Kaynağı Duygusal Enerjinizdir!

Burada en önemli olan konu bebeği anneye bağlayantek şeyin onun besin kaynağı olan anne sütüolmadığıdır. Annenin duygusal enerjisi aslında bebeğinen temel besin kaynağıdır. İşte bu yüzden bebeğinizinihtiyaçlarına duyarlı olmak; kitaplardan okunmuş,dakikasına kadar hesaplanmış emme saatleri değildir.Önemli olan bebekten gelen sinyali doğruyorumlayabilmek ve orada hem fiziksel daha da

önemlisi ruhsal olarak hazır olabilmektir. O zaman obüyülü yanılsamayı yaşar bebek ve hayata devam içinyaşaması da gerekir.

Bebeğiniz Büyüdükçe Sizin Onun Bir Parçası Olmadığınızıda Öğrenir!

Bebeğiniz büyüdükçe kaçınılmaz olarak büyüdebozulmaya başlar. İşler değişmiştir. Bebeğiniz herihtiyacının ağladığında karşılanamayacağını anlamayabaşlar. Artık, her istediği anında gerçekleşmez.Acıktığında yemek geliyordur ama tam istediği o andadeğil. Çünkü bebeğinizin her an görüş alanı içindeolmaktan çıkarsınız. Kısa süreli ayrılıklar başlar ve enönemlisi bu kısa süreli ayrılıklarla başa çıkmayıöğrenmesini beklersiniz. Bu durum bebeğinize içindengelen dürtüleri erteleyebilmesi gerektiğini öğretmeyebaşlar. Çünkü artık anne her an yanında değildir ve enönemlisi onun bir parçası olmadığının farkına varır.Anne dışarıdadır ve o savunmasız bir şekilde anneyemuhtaçtır. Aynı parça olarak gördüğü anne vekendisinin aslında iki farklı kimlik olduğunu anlar.Önceleri bu durum çok kaygı verici gibi olsa da

Page 23: HOSPITAL Dergi (Sayı 12)

Eylül, Ekim, Kasım 2012 HOSPITAL 23

annenin kısa aralıklarla gözden kaybolup yenidengelmesi onu çok da korkutmaz. Bununla yavaş yavaşbaşa çıkması gerektiğini fark eder. Diğer taraftan ‘ben’olmanın da keyifli bir şey olduğunun ayırdına varmayabaşlar. Çünkü çevrede ‘ben’ olmayan ve o kadar çokkeşfedilecek yeni şey vardır ki… Dışarıdaki dünyayıkeşifte heyecan da kaygı da olduğunu görür. İşte anneburada hem bebeğin ‘ben’ duygusunu geliştirmesinefırsat yaratarak hem de kaygı anlarında yanında varolarak hala güvenli bir üs olmaya devam eder.

Bebeğiniz Geçiş Nesnesini Keşfediyor…

İşte tam da bu devrede bebek bir nesne keşfeder. Bunesne her şey olabilir. Ancak bu nesne bebekliğindeolduğu gibi onun büyüsel denetiminde ve anne gibide kontrol edilemez bir nesne değildir. Onun yaşamparadoksunu ilk çözme girişimdir; aslında bu nesne içdünyayla dış dünya arasında bir yerdedir. İşte bunesnelere geçiş nesneleri diyoruz...Nesne bir oyuncakayıcıksa eğer; bu ayıcık bebeğindir ve onun üzerindehak iddia eder. Bu onun ilk mülkiyetidir. Anne vebabalar bunu kabul ederler. Bu nesne hem içgüdüselarzularla şefkatle kucaklanır hem de hırpalanır. Amaanne tarafından asla değiştirilemez ya da yerine birşey konamaz. Anneler babalar bilirler ki bu konu çocukiçin çok hassastır ve saygı göstermeleri gerekir. Çocukda bunu ailesinden bekler. Çünkü bu ayıcık onunruhsal alanının parçasıdır ve önemli bir mevzu olduğuanlaşılmıştır. Geçiş alanı ve bu alana girerken ona elveren ilk mülkiyeti çocuk için çok değerlidir. Çocukbununla oynayarak aslında düşünme, kurgulamatasarlama ve üretme kapasitesini geliştirecektir. Aynızamanda onunla iç dünyasındaki duygular üzerindengiden bir ilişki kuracaktır. Ayıcıkla başlayan hikayedeayıcık sessizce kaybolur. Ardından yas tutulmaz. Ama

ayıcığın yarattığı alan büyüyerek var olmaya devameder. İç dünya her zaman dışa açılan kapılar bulacaktır.Bundan sonra bu alanda artık oyun olacaktır. Öncebirlikte ama yalnız oyunlar ve daha sonra iki çocuk içdünyasının birlikte oynadığı oyunlar.

Her zaman arzular ve dünyanın gerçekleri arasındakiparadoks var olmaya devam edecektir. Bununla başaçıkmak için de geçiş alanı yaşam boyu var olmayadevam edecektir. Geçiş alanın ismi kimi zaman sanatkimi zaman kültür ama en çok da oyun olacaktır.Büyüdükçe oyun oynamayı ve bu alanın tadınıçıkarmayı bırakmayarak bize sunulan yaşamın hakkınıverebiliriz.

Kimdir?

Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden 2002 yılında mezun olanDr. Işılay Altıntaş, uzmanlığını İstanbul Üniversitesi Tıp FakültesiÇocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı’nda tamamladı.Uzm. Dr. Işılay Altıntaş Hisar Intercontinental Hospital ÇocukSağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nde Çocuk ve Ergen Psikiyatristiolarak görev yapıyor.

Kimdir?Kimdir?

Kimdir?

Uzm. Dr. Işılay ALTINTAŞÇocuk ve Ergen Psikiyatristi

Page 24: HOSPITAL Dergi (Sayı 12)

HOSPITAL Eylül, Ekim, Kasım 201224

Page 25: HOSPITAL Dergi (Sayı 12)

Eylül, Ekim, Kasım 2012 HOSPITAL 25

Op. Dr. Faruk EROĞLUGöz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı

Katarakt ile ilgili merak edilen pek çok sorunun yanıtınıHisar Intercontinental Hospital Göz Sağlığı veHastalıkları Uzmanı Op. Dr. Faruk Eroğlu’ndan öğrendik.

Katarakt nedir?

Tüm dünyada önlenebilir körlüklerin en önemli nedeniolan katarakt; göz merceğinin berraklığını kaybederekbulanıklaşmasıdır. Göz bebeğinin arkasında şeffaf,kristal şeklinde lens adı verilen göz merceği bulunur.Lensin görevi görüntünün görme merkezinedüşmesini sağlamaktır. Uzak/yakın görüşü ayarlar vedengeler. Katarakt olduğunda lens, buzlu camgörünümüne döner. İlerlemiş kataraktlarda karşıdanbakıldığında göz bebeğinde beyazlık fark edilir. İleriyaşlarda daha çok görüldüğü için yaşlı hastalığı olarakbilinse de; özellikle Ekvator gibi sıcak bölgelerdegörülme yaşı 25’e kadar düşer.

Nasıl oluşur?

Göz merceği, etrafı çok ince bir zarla kaplı, ortasıliflerden oluşan şeffaf bir yapıdır. Ön kısımda yer alan

hücrelerden sürekli lif yapılır. Zamanla mercek şişer verisk faktörlerinin de etkisiyle bulanıklaşarak buzlu camhaline gelir. Ameliyat, gereken zamanda yapılmazsakatarakt çok şişkin hale gelir ve zarı yırtılır. Göztansiyonu ve göz içi iltihabına; bazen de kalıcı körlüğeyol açabilir.

Katarakt Oluşumunda En Önemli Risk Faktörü Yaştır!

• Kataraktın en önemli nedeni yaşlanmadır; 50‐65 yaşgrubunda 100 kişiden beşinde katarakt saptanırken;65 yaş üstünde 100 kişiden 30‐40’ında görülür. 60yaşın üzerindeki insanların %95’inde göz muayenesisırasında şu veya bu şekilde katarakt başlangıcıtespit edilir. 80 yaşından sonra katarakt görülmeoranı neredeyse %100’dür.

• Katarakt, genetik bir hastalıktır. Ailesinde kataraktolanlarda daha sık görülür. Anne veya babada varsaçocuklarda görülme riski artar. Ayrıca kataraktı olankişilerin aile bireylerinde daha erken yaşta kataraktgelişebilir.

Dünyada katarakt nedeniyle görmesini tamamen kaybetmiş olanyaklaşık 15 milyon kişi olduğunu ve 2025 yılında bu rakamın 40milyona ulaşacağını biliyor muydunuz?

İleri Yaşlarda Yakını Daha RahatGörmeye BaşladıysanızKataraktınız Olabilir!

Page 26: HOSPITAL Dergi (Sayı 12)

HOSPITAL Eylül, Ekim, Kasım 201226

• Şeker hastalığı da katarakt riskini artırır. Şekerhastalarında katarakt daha sık ve daha erkenyaşlarda görülür. Bununla birlikte diğer bazısistemik hastalıklarda, romatizma hastalıklarında dadaha erken yaşlarda katarakt görülebilir.

• Gözde başka hastalık bulunması da katarakt riskiniartıran faktörlerinden biridir. Göz içi iltihapları, göztansiyonu ve gözün damarsal hastalıklarındakatarakt oluşabilir.

• Katarakt doğuştan da olabilir. Yeni doğanbebeklerde görülen kataraktlar, ilerde kalıcıkörlüklere yol açabileceğinden oldukça önemlidir.Hamilelikte geçirilen enfeksiyonlar ya da başkahastalıklar bebeklerde göz problemi oluşturabilir.Yeni doğanda görülen göz problemleri acilendeğerlendirilmelidir. Göz bebeğinde beyazlıkgörülmesi katarakt olabileceğinin işaretidir.

• Göze gelen darbeler katarakta neden olabilir. Küntve delici göz yaralanmaları, radyasyona maruzkalma, ateş karşısında çalışma katarakt oluşturur.

• Güneş ışığına maruz kalma riski kataraktı artırır.Ekvator bölgesinde, yüksek dağlarda, kayakmerkezlerinde ve deniz kenarlarında ultraviyole bolbulunduğundan bu bölgelerde yaşayanlarda kataraktgörülmesi sıktır.

• Kortizonlu ilaçların uzun süre kullanılması ve bazıkalp ilaçları da riski artırır.

İleri Yaşlarda Yakını Daha Rahat Görmeye BaşladıysanızKataraktınız Olabilir!

Kataraktın cinsine göre hastaların şikayetleri defarklılık gösterir. En önemli belirtisi görme azalmasıdır.Özellikle diğer göz kapatılınca anlaşılır. Geceleri ışıktanrahatsız olma, bazen karanlıkta bazen güneş ışığında

görme azalması olur. Bazı hastalarımız gece arabakullanmakta zorlanma bazıları ise yakın okumadabozulma şikayeti ile başvururlar. Kataraktların birbölümünde yalancı miyopi oluşarak uzak görmebozulur, yakın görme düzelir. İleri yaşlarda görülenyakını görmede düzelme buna bağlıdır. “Benimbabaannem 90 yaşında ama yakını gözlüksüz okuyor”ifadesini hepimiz duyarız. Daha sonra yakın görme debozulur. Renklerde soluklaşma ve sarılaşma kataraktındiğer bir bulgusudur.

Katarakt Bir Gözde Varsa Diğer Gözde de Oluşmaİhtimali Çok Yüksektir!

Katarakt çoğunlukla iki taraflı görülür. Ama genellikleönce bir tarafta başlar, diğer gözde daha sonra gelişir.Bir gözünde katarak olanların diğer gözünde zamaniçerisinde oluşma ihtimali yüzde yüzdür. Travmayabağlı kataraktlar diğer göze darbe gelmemişse tektaraflıdır.

Kataraktı Tamamen Engelleyemezsiniz Sadeceİlerlemesini Yavaşlatabilirsiniz!

Kataraktın tek tedavisi cerrahidir. İlaçla tedavisi yoktur.C ve E vitaminlerinin katarakt gelişimini azalttığıtahmin edilse de deneysel düzeyde olan bu çalışmalarhenüz ispatlanamamıştır. Katarakt tam olarakengellenemese de bazı tedbirlerle ilerlemesiniyavaşlatabilirsiniz. Bunun için;

• Ailenizde katarakt riski varsa güneşli ortamlarda veyoğun ultraviyole bulunan yerlerde koruyucu güneşgözlükleri kullanın.

• Şeker hastalığınız varsa beslenmenize ve ilaçkullanımınıza dikkat edin, düzenli kontrolleriniziaksatmayın.

• Göz yaralanması riski yüksek olan yerlerde, cam vemetal işlerinin yapıldığı ateş karşısında bulunulanortamlarda çalışıyorsanız gözlük kullanın.

Kataraktınız Varsa Gece Araba Kullanırken Ani GörmeKaybına Uğrayabilirsiniz…

Bulanık görme günlük hayatınızı etkilemeyebaşladıysa; özellikle araba kullanıyorsanız tedaviyi hiçgeciktirmeyin. Bazı kataraktlarda gece araba kullanırkenkarşıdan gelen ışık, geçici ani görme kaybı yaparakciddi kazalara yol açabilir. Katarakt tanısı konulduysagöz doktorunuza düzenli aralıklarla kontrole gitmeli;doktorunuz tavsiye ettiği zaman ameliyat olmalısınız.Özellikle yeni ameliyat yöntemlerinde kataraktın çoksertleşmeden alınması ameliyatın başarısını artırır.

Fako yöntemi ile katarakt ameliyatı

Page 27: HOSPITAL Dergi (Sayı 12)

Eylül, Ekim, Kasım 2012 HOSPITAL 27

Göz Ameliyatlarının Steril Bir Ameliyathane OrtamındaYapılması Enfeksiyonlardan Korunmanızı Sağlar…

Katarakt ameliyatları tam steril bir ameliyathaneortamında yapılmalıdır. Ülkemizde ve dünyada sonzamanlarda katarakt ameliyatlarından sonra görülen,göz kaybına kadar giden enfeksiyonların en önemlikaynağı hastane enfeksiyonlarıdır. Bunu önlemek içinameliyathanenin teknik donanımının uygun olması,ameliyathane ve aletlerin tam sterilizasyonu vealetlerin düzenli kalibrasyonu şarttır. Tek kullanımlıkmalzemelerin tercih edilmesi bu riski çok azaltır. Gözameliyatları lokal anestezi ile yapılan ameliyatlar olsada; ameliyathanenin sistemik bir probleme karşı hertürlü teknik donanıma sahip olması gerekir.

Fako Yöntemiyle Günlük Hayata Çok Hızlı Dönebilirsiniz!

Katarakt ameliyatları hastanede uzun süre yatmayagerek olmadan ayaktan hasta tedavisi olarak yapılır.Ameliyattan 1 saat önce gözlerinize damla konulur.Göz bebekleri büyütülür. Gözler çoğunlukla iğneyapılmadan damla ile uyuşturulur. Katarakt ameliyatıbir mikro cerrahi ameliyatıdır. Fako yöntemi kullanılır.Bu yöntemle yaklaşık 2 mm’lik küçük bir kesiden göziçine girilerek ultrason enerjisi ile kataraktlı tabakaeritilerek dışarı alınır. Doğal merceğin yerine yapay göziçi merceğin yerleştirildiği bu ameliyat yaklaşık 15dakika sürer ve çoğunlukla dikiş konulmaz. Hastanınameliyat sonrası gözlük kullanma durumu, astigmatıve göz yapısı dikkate alınarak yerleştirilecek merceğinseçimini hasta ve hekim birlikte yapar. Uygun mercekkonulmadığında ikinci katarakt denilen kapsülkesifleşmesi erkenden oluşur. Katarakt ameliyatlarındaçoğunlukla monofokal (tek odaklı) mercekler kullanılır.Bu nedenle ameliyat sonrasında yakını iyi görememeve bunun için gözlük kullanma zorunluluğuylakarşılaşılır. Özellikle sürekli kitap okuyan, bilgisayar ve

araba kullananlarda yakın ve orta‐uzak mesafelerdesıkıntı yaşanabilir. Bu sıkıntıyı gidermek üzereMultifokal (çok odaklı) mercekler geliştirilmiştir. Çokodaklı mercekler konulduğunda hastaların %90 gözlükihtiyacı kalmaz. Gerek uzaktaki yazıları okuyabilmegerekse saat, telefon, bilgisayar kullanımı kolaylaşır.Ayrıca bu lenslerde ışık saçılmaları (aberasyonlar)azaltılarak daha doğal bir görme sağlanabilir. Astigmatıolan hastalara uygulanan Torik merceklerle numaralardüzeltilebilir. Küçük bir kesiden Fako yöntemiyleyapılan göz ameliyatlarında yara iyileşmesi daha hızlıve cerrahi daha güvenli olur. Bu yöntemle ameliyatolan hastaların görme seviyeleri çok kısa süredeyükselerek günlük hayatlarına neredeyse ameliyattanhemen sonra dönebilirler. Ameliyat sonrası hastamemnuniyeti %95’in üzerindedir. Bir iki gün sonrakitap okumak, televizyon seyretmek ve arabakullanmak gibi her türlü günlük aktivitenizi yapabilirsiniz.

Ameliyatın Riskleri ve Ameliyat Sonrası DikkatEdilmesi Gerekenler...

Ameliyat sırasında en çok korkulan risk lensin zarınındelinmesidir. Bu nedenle ameliyatların dikkatliyapılması gerekir. Ani hareketlerden kaçınılmalıdır.Ameliyattan sonra ise enfeksiyon görülebilir. Ameliyatsırasında ve sonrasında uygun ilaç kullanımı ile buproblem halledilebilir. Ameliyat sonrası 2‐3 gün dikkatliolmak gerekir. Günlük yaşama normal devam edilebilir.Ancak gözü ovalamamak ve ani hareketlerdenkaçınmak gerekir. Damlalar düzenli kullanılmalıdır.Ameliyat sonrası 1. gün 1. hafta ve 1. ayda kontrolleryapılmalıdır. Koruyucu amaçlı güneş gözlüğü kullanılabilir.

Kimdir?

İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi’nden 1993 yılındamezun olan Dr. Faruk Eroğlu, uzmanlığını 1998 yılında İstanbulÜniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi’nde tamamladı. Op. Dr. FarukEroğlu, Hisar Intercontinental Hospital Göz Sağlığı ve HastalıklarıBölümü’nde görev yapıyor.

Kimdir?Kimdir?

Kimdir?

Op. Dr. Faruk EROĞLUGöz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı

Page 28: HOSPITAL Dergi (Sayı 12)

HOSPITAL Eylül, Ekim, Kasım 201228

Page 29: HOSPITAL Dergi (Sayı 12)

Eylül, Ekim, Kasım 2012 HOSPITAL 29

Sağlıklı Yaşam ve Erken Tanı Aynı Merkezde Buluşuyor: HisarIntercontinental Hospital Meme Sağlığı Merkezi…

Son yıllarda hızla yükselen akımlardan biri de belli biralanda uzmanlaşmak. Genel kural olarak çok yaptığınızişleri en iyi yaparsınız; hatta daha kolay veuygulanabilir yollar bulup kendi yöntemlerinizigeliştirirsiniz. Ülkemizde de bu akım kendini pek çoksağlık kuruluşunda gösteriyor. Konusunda uzmanlaşmışhekim, hemşire ve diğer sağlık personelleri bir arayagelip merkezler oluşturuyor; hatta bazen merkezinsekreteri bile aynı konuda uzmanlaşmış oluyor.

Aynı grupta yer alan hastaların bakımını üstlendiğinizdesadece tanı ve tedavi daha başarılı olmuyor, hastamemnuniyeti de üst seviyeye çıkıyor, çünkü ekiptekiherkes o grupta yer alan hastaların ihtiyaçlarını, hassasyönlerini, olabilecek olumsuzlukları biliyor ve ona görebakım vererek planlamalarını yapıyor. Hasta veyakınları daha sormadan cevapları alabiliyorlar.

Hisar Intercontinental Meme Sağlığı Merkezi aynıakımın bir uygulaması. Merkezimizde, meme sağlığıve hastalıkları konusunda uzman hekim, hemşire ve

destek ekiple hastalara ideal hizmeti verebilmek içinçalışıyoruz. Başarı için bir meme merkezi ekibinde,genel cerrahi, medikal onkoloji, patoloji, radyoloji,plastik cerrahi, nükleer tıp, psikiyatri ve psikolojimutlaka olması gereken branşlar. Özellikle memekanserinin doğru ve hızlı tanısı için bu ekibin uyumiçinde çalışması gerekiyor. Merkezimizin önemli birözelliği de bu branşlardaki uzman hekim ve öğretimüyelerinden oluşan Meme Hastalıkları DeğerlendirmeKonseyimizin olması ve hastaları tanı aşamasındatedaviye geçmeden değerlendirerek tedavi şeklinebirlikte karar veriyor olmamız.

Meme Sağlığınız İçin Önce Korunun. Yaşam Kaynağımıza Sahip Çıkın!

Tüm hastalıklarda olduğu gibi meme hastalıklarınayakalanmamak için önlem almak esas hedef olmalı.Diğer hedef de rutin kontrollerle hastalıkları henüztedavi edilebilir evredeyken yakalayabilmek. Buradaiş size, yani kadınlarımıza düşüyor.

Op. Dr. Sevil ÖZ Genel Cerrahi & Meme Sağlığı Merkezi Uzmanı

Sağlıklı Yaşam ve Erken Tanı:Sağlığın İki Önemli Dostu...

Page 30: HOSPITAL Dergi (Sayı 12)

HOSPITAL Eylül, Ekim, Kasım 201230

1. Elimizdeki imkanlar dahilinde genel sağlığımızıkorumak çok önemli. Bunun için hepimizin alabileceğibazı önlemler var:

• Sigarayı bırakmak,

• Alkol tüketmemek,

• Zayıflamak,

• Katı yağlardan, kimyasal içeren gıdalardan, gazlıiçeceklerden, fast food dediğimiz hazıryemeklerden uzak durarak doğru beslenmek…

• Üşenmeden hareket etmek, asansöre binmekyerine merdivenleri kullanmak, gideceğiniz yerleremümkün olduğunca yürüyerek gitmek gibi…

2. Şikayetimiz olmadan risklerimize göre kontrollerimiziyaptırmak. Bu yönden çok şanslıyız; çünkü ülkemizdebu hizmetlere tıp teknolojisinin son ürünü cihazlarlaulaşmak mümkün. Özellikle şehirde yaşayan hanımlartüm şehirlerimizde mamografi olduğu için çok şanslı.

Risk Faktörlerini Öğrenin!

Bazılarımız maalesef daha fazla risk altında. Bunubilmek ve kontrollerimizi daha sık yaptırmak ise bizedüşen görev.

Kimler bu grupta:

• Ailesinde özellikle menopoz öncesi meme kanserivakası olanlar,

• Sigara kullananlar,

• Alkol tüketenler,

• Şişman olanlar,

• Hareketsiz olanlar,

• Uzun süre doğum kontrolü, menopoz tedavisi veyatüp bebek uygulaması amaçlı hormon kullananlar

(Özellikle 5 yıl ve üstü kullanımlar riski artırıyor.),

• Doğum yapmayanlar, emzirmeyenler, 35 yaşındansonra doğum yapanlar,

• Rahim veya kalın barsak kanseri olanlar,

• Daha önce meme kanseri hastalığı geçirmiş olanlar,

O zaman ne duruyoruz: Haydi hanımlar sağlıklıyaşama adım atın, ilk kontrolünüzü de bu haftayaptırın!

Kimdir?

1986 yılında da İ.Ü.Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nden pekiyi dereceile mezun olan Dr. Sevil Öz 1992 yılında İ.Ü. Cerrahpaşa TıpFakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı'nda Genel CerrahiUzmanlığını tamamladı. Çeşitli zamanlarda Almanya GiesenJustus Liebig Üniversitesi, İskoçya Aberdeen ve Dundee RoyalInfirmary ve ABD Columbia Universitesi PresbyterianHastanesinde çalışmalarda bulundu. Meme tarihi, sağlığı vehastalıkları konularını derlediği ‘Mememi Seviyorum’ adlı kitabıbulunan Op. Dr. Sevil Öz halen Hisar Intercontinental Hospital’daKalite Koordinatörü ve Genel Cerrahi Uzmanı olarak görevyapıyor.

Kimdir?Kimdir?

Kimdir?

Op. Dr. Sevil ÖZ Genel Cerrahi & Meme Sağlığı Merkezi Uzmanı

Page 31: HOSPITAL Dergi (Sayı 12)
Page 32: HOSPITAL Dergi (Sayı 12)

HOSPITAL Eylül, Ekim, Kasım 201232

Page 33: HOSPITAL Dergi (Sayı 12)

Eylül, Ekim, Kasım 2012 HOSPITAL 33

Memenizde ağrı ve ele gelen bir kitle varsa, kanser olduğunuzudüşünerek hemen endişelenmeyin. Memenin iyi huyluhastalıklarından biri olan kistler sizin de kapınızı çalmış olabilir.Ancak buna güvenerek de kontrollerinizi ihmal etmeyin…

Meme kistleri ile ilgili merak edilenleri HisarIntercontinental Hospital Genel Cerrahi Uzmanı Op.Dr. İlker Abcı’ya sorduk…

Meme kistleri yaygın olarak görülür mü?

Memenin birden fazla iyi huylu hastalığı mevcuttur.Ancak bunların içinde en sık görüleni memeninfibrokistik hastalığıdır. Fibrokistik hastalığın açılımındafibro sert doku, kist ise içi sıvı dolu kese demektir.Neredeyse her 2‐3 kadından birinde görülür. Sıklıkla30‐35 yaşları arasında rastlanır.

Memede kistler hangi şikayetlere sebep olur?

Hiçbir şikayete sebep olmayacakları gibi, memelerdeözellikle adet öncesi dönemde olan ağrı, dolgunlukhissi ve hassasiyet veya memede ele gelen kitle ilekendilerini belli edebilirler. Özellikle meme ağrısışikayeti veya ele gelen kitle kadınlarda hemen kanserkorkusu uyandırır. Oysaki meme kanserinin yalnızca%5‐10’u ağrıyla birlikte ortaya çıkar. Ağrı şikayetinesıklıkla memenin iyi huylu hastalıklarından olan memekistlerinde rastlanır.

Teşhis nasıl konur?

Memenin kistik hastalığında teşhis ultrasonografi ilekonur. Kistler tek olabildiği gibi yaygın olarak dabulunabilirler. İçerikleri homojen, düzgün kenarlı,milimetrik boyutlarda, hastada şikayet oluşturmayankistler, biyopsi yapılmadan belli aralıklarla ultrasonografiile takip edilebilirler. Ultrasonografi takiplerindebüyüme, düzensizleşme veya katılaşma görülüyorsa;iğne biyopsisi yapılabilir. Kistin boyutu 2 cm’yi aştığıdurumlarda ultrasonografi eşliğinde kist içeriği iğne ileboşaltılabilir. Üç kez tekrarlayan boşaltma işleminerağmen tekrarlayan kistlerde cerrahi ile o bölgeyiçıkartma yoluna gidilebilir.

Meme Kistiniz Varsa…

Meme kistlerinde takip, çoğu zaman yeterlidir. İhtiyaçduyulduğunda kistler ultrasonografi rehberliğindeboşaltılabilir. Ayrıca hastalara gece gündüz sutyenkullanmaları, beslenmelerinde daha az kafein almalarıve adet öncesi dönemde tuzsuz diyet öneririz. Ağrıkesiciler meme ağrısının yoğun olduğu durumlarda

Op. Dr. İlker ABCIGenel Cerrahi & Meme Sağlığı Merkezi Uzmanı

Memedeki Her Kitle KanserOlduğunuz Anlamına Gelmez!

Page 34: HOSPITAL Dergi (Sayı 12)

alınabilir. Özellikle adet öncesi karın ağrılarını daazaltan ve aynı zamanda memedeki kistleri küçülttüğübildirilen bazı bitkisel ekstreler kullanılabilir.

Meme kistleri kansere dönüşür mü?

Memede her ele gelen doku kitle olmadığı gibi herkitle de kanser anlamına gelmez. Yaklaşık 10 kitledenbiri kanser olasılığı taşır. Ancak iyi huylu olduğuispatlansa bile her meme kitlesi belli aralıklarla takipedilmelidir. Fibrokistik hastalığın kendisi iyi huylu birhastalık olmakla birlikte, yaşamının bir döneminde buhastalığı geçirmiş olan kadınların meme kanserineyakalanma olasılığı, genele göre üç kat daha fazladır.

Takip nasıl olmalıdır?

Meme kontrolü yaptırmak için memede ele kitlegelmesini beklemek yanlıştır. Çünkü meme kanserindeerken teşhis ancak tarama programları ilemümkündür. Tarama programlarının başında kişininkendi kendisini elle muayenesi gelir. 20 yaşındanitibaren elle muayenelere başlanabilir. Adet bittiktensonraki hafta ideal muayene zamanıdır. 35 yaşındansonra kadınların yılda bir kez genel cerrahi uzmanınamuayene olmaları ve ilk mamografilerini çektirmelerigerekir. 40 yaşından sonra ise risk taşıyan kadınlaryılda bir; risk faktörü olmayan kadınlar iki yılda bir

mamografi yaptırmalıdır. 50 yaşından sonra ise tümkadınlara yılda bir mamografi yapılmalıdır. Sıklıklamamografi ile birlikte ultrasonografi de yapılabilir.

HOSPITAL Eylül, Ekim, Kasım 201234

Kimdir?

İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nden 1995 yılındamezun olan Dr. İlker Abcı, ihtisasını 2002 yılında TrakyaÜniversitesi Tıp Fakültesi’nde tamamladı. Hisar IntercontinentalHospital’da Laparoskopik Cerrahi ve Endokrin Cerrahi konusundailklere imza atan Genel Cerrahi ekibimiz içerisinde ve MemeSağlığı Merkezi’nde görev yapıyor

Kimdir?Kimdir?

Kimdir?

Op. Dr. İlker ABCIGenel Cerrahi Uzmanı

Page 35: HOSPITAL Dergi (Sayı 12)
Page 36: HOSPITAL Dergi (Sayı 12)

HOSPITAL Eylül, Ekim, Kasım 201236

Page 37: HOSPITAL Dergi (Sayı 12)

Eylül, Ekim, Kasım 2012 HOSPITAL 37

Meme kanserine yakalanan kadın, hem kanserolmanın getirdiği yıpratıcı durumla hem de kadınkimliğinin ve dış görünüşünün önemli bir öğesi olanmeme görünümünün ameliyatla değişeceği,bozulacağı ve hatta memesini kaybedeceği gerçeğiylebaşa çıkmak zorunda kalır. Bu durum kadınınpsikososyal ve hatta cinsel yaşantısında önemli negatifetkilere neden olur. Fiziksel görünümde olmasımuhtemel bozuklukların getirdiği kaygılar, kadınınkanser olgusuyla mücadelesini de kötü yöndeetkileyebilir. Bu durum, meme varlığı olgusunukoruyabilmek için ‘Onkoplastik Meme Cerrahisi’alanının ortaya çıkmasına neden olmuştur.

‘Onkoplastik Meme Cerrahisi’, memenin OnkolojikCerrahi ile tedavisi sırasında Plastik Cerrahi memeameliyatı ilkelerinin uygulandığı cerrahi yöntemdir.Amaç meme bütünlüğünü, şeklini ve varlığınımümkün olduğunca korumak ve gerekirse yenidenmeme dokusu oluşturulmasını sağlamaktır. Memekanseri cerrahisinde eskiden uygulanan memedokusunun tamamen alınması yerine, günümüzdedaha sınırlı, meme koruyucu cerrahi teknikler ön planaçıkmıştır. Bu nedenle Onkoplastik Cerrahi sadece,ameliyatla alınmış meme dokusunun yenidenoluşturulması için değil; meme kanseri ameliyatınınöncesinde planlama ve meme bütünlüğününsağlanması sırasında daha yaygın kullanılmaya

Op. Dr. Hakan ÖZDEMİREstetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı

Meme Kanserinden Kurtulmakİçin Memenizi KaybetmekZorunda Değilsiniz!Meme kanseri, kadınlarda en sık görülen kanser türüdür.Dünyadaki her 8‐10 kadından birinde hayatının herhangi birdöneminde meme kanseri geliştiği saptanmıştır. Türkiye’de ise heryıl 40‐50 bin kadın meme kanserine yakalanmaktadır.

Page 38: HOSPITAL Dergi (Sayı 12)

HOSPITAL Eylül, Ekim, Kasım 201238

başlamıştır. Meme kanseri cerrahisi sırasında,çıkarılacak meme dokusunun miktarı ve yerine göre,Plastik Cerrahi Uzmanı, Onkolojik Meme CerrahisiUzmanıyla birlikte planlamayı ve ameliyat için gereklicilt çizimini yapar. Ameliyatın onkolojik cerrahi kısmıtamamlandıktan sonra, Plastik Cerrahi Uzmanı memeşekli verilmesi ve/veya yeni meme oluşturulmasıişlemini yapar. Aynı zamanda karşı taraf memeye decerrahi müdahalede bulunarak memelerin simetrikolması sağlanır.

Onkoplastik Meme Cerrahisi nasıl kullanılır?

1‐ Meme biyopsisi sırasında var olabilecek şekilbozukluğunu engellemek ve düzeltmek için,

2‐ Meme kanseri ameliyatında cilt ve doku kesilerininplanlamasını yapmak için,

3‐ İyi huylu meme tümörlerinin çıkarılması sonrasıoluşabilecek deformiteleri düzeltmek için,

4‐ Meme kanseri ameliyatı sonrası memedeformitesini düzeltmek ve gerekirse yenidenmeme dokusu oluşturmak için,

5‐ Meme kanseri bulunan kadınlarda, geniş memedokusu çıkarıldığında açık yaranın başka dokularlakapatılması için,

6‐ Meme kanseri ameliyatı yapılan memeninkarşısındaki normal memeye dikleştirme ve küçültmeameliyatı uygulanarak simetrinin sağlanması için,

7‐ Yüksek meme kanseri riski bulunan kadınlarda,meme kanseri tespit edilmemesine rağmenkoruyucu amaçla mastektomi (meme dokusununalınması) ameliyatı yapıldığında yeni meme dokusuoluşturulması için,

8‐ Meme kanseri ameliyatı sonrası meme ucu veareola oluşturulması için.

Kimlere meme rekonstrüksiyonu yapılabilir?

Tek veya çift memesi bulunmayan, genel sağlıkdurumu ameliyatı kaldırabilecek her kadına memerekonstrüksiyonu yapılabilir. Mastektomi yapılmışhastaların büyük çoğunluğunda memerekonstrüksiyonu için tıbbi bir engel yoktur. Farklıhastalara farklı yöntemler uygulanarak daha başarılısonuçlar elde edilebilir.

Meme rekonstrüksiyonunun meme kanseritedavisine etkisi var mıdır?

Meme rekonstrüksiyonunun, meme kanseritekrarlaması üzerine bilinen bir riski yoktur.Radyoterapi/kemoterapi uygulamaları da memerekonstrüksiyonundan etkilenmez. Meme kanseritakibinde kullanılan yöntemler, meme rekonstrüksiyonusonrası da uygulanabilir. Fakat, meme protezi ilerekonstrüksiyon yapılan hastalarda takip içinmamografi yerine MRI incelemesi daha uygundur.

Meme rekonstrüksiyon seçenekleri nelerdir?

Meme rekonstrüksiyonu 2 ana yöntemle yapılır:

‐ Meme protezleri

‐ Otojen rekonstrüksiyon (Hastanın kendi dokusu ile)

Silikon meme protezleri: Ameliyatların daha kolay,uzun cerrahi süresi gerektirmeyen, nispeten güvenlibir rekonstrüksiyon seçeneği olması açısından tercihedilebilir. Uzun cerrahiyi tolere edemeyen ya davücudunun başka bir bölgesinin opere edilmesiniistemeyen hastalarda tercih edilir. Bu yöntemindezavantajları, estetik olarak iyi sonuç vermeme,enfeksiyon, cilt nekrozu, kapsül oluşma risklerinitaşıması, kayma ve asimetri olması olarak sıralanabilir.Radyoterapi yapılan hastalarda bu risk daha fazladır.

• Hastanın meme rekonstrüksiyonu için uygun kendivücut dokusu mümkün değilse,

• Meme dokusu alanı kötü skarlı veya enfekte değilse,

Page 39: HOSPITAL Dergi (Sayı 12)

Eylül, Ekim, Kasım 2012 HOSPITAL 39

• Koruyucu mastektomi yapılmışsa,

• Çift taraflı meme rekonstrüksiyonu yapılıyorsa,

• Hasta simetriyi sağlamak için diğer memecerrahisine izin vermişse,

• Meme veya göğüs duvarına radyoterapi almamışise; silikon meme proteziyle meme rekonstrüksiyonuiçin ideal bir adaydır.

Hastanın kendi dokusuyla meme rekonstrüksiyonu nedir?

Hastanın kendi vücudunun başka bir yerinden alınancilt, yağ ve kas doku ile yapılan meme oluşturmaişlemi, otojen rekonstrüksiyondur. Otojen memerekonstrüksiyonunu, protezle meme rekonstrüksiyonundanayıran en önemli fark; kendi dokusundan olmasıdolayısıyla doğal görüntü oluşturması ve proteze bağlıkabul edilmeme, enfeksiyon, kapsül oluşumu,değiştirme gereksinimi gibi risklerin olmamasıdır.

Meme rekonstrüksiyonu sonrası iyileşme süreci nasıldır?

Genel anestezi altında yapılan meme rekonstrüksiyonları,meme protezi kullanıldığında 1‐2 saat, hastanın kendidokusu kullanıldığında tekniğe göre değişmek üzere4‐10 saat arası sürebilir. Meme protezi kullanıldığındahastanede yatış süresi 1‐3 gün, flep dokularıyla otojenrekonstrüksiyonda ise 4‐7 gün olur. Oluşturulan meme

dokusu içinde ve hastanın otojen dokusunun alındığıbölgede ‘dren’ adı verilen silikon bazlı, ameliyatalanındaki sıvı ve kan birikimini engelleyen cihazlarbulunur. Sıvı ve kan birikmesinin azalmasıyla 1‐4 günarasında çıkarılırlar. Çıkarma işlemi ağrısız ayaktayapılan basit bir pansuman benzeri prosedürdür.Drenler çıkarıldıktan sonra hasta banyo yapabilir.Pansumanlar bir süre devam eder.

Silikon protezlerle günlük hayata dönüş birkaç güniçinde olmasına rağmen, otojen meme rekonstrüksiyonusonrası karın bölgesi (karın dokusu kullanıldıysa)hassasiyet ve gerginliğinin toparlaması 1 haftayı bulur.1 hafta sonra hasta işlerinin büyük çoğunluğunu kendiyapabilmesine rağmen, 4‐8 hafta ağır kaldırma,egzersiz, cinsel ilişki, araba kullanma gibiaktivitelerden kaçınmalıdır. Karın içi basıncı artırıcıöksürük, ıkınma, kabızlık, cinsel ilişki gibi durumlardankorunmalıdır. Uzun süreçte ameliyatlarla çekilen ağrıve sıkıntıların hepsi unutulur. Her gün yaralar daha daiyiye gider ve izler soluklaşır. Meme dokusunun varlığı,bu süreçten geçen hastaya bütünlük duygusuylabirlikte kanser hastalığı olgusunun dışına çıkmamutluluğu ve güvenini de verir.

Kimdir?

Hacettepe Tıp Fakültesi’nden 2001 yılında mezun olan Dr. HakanÖzdemir, uzmanlığını 2008’de Hacettepe Üniversitesi HastanesiPlastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı’ndatamamladı. Mesleki ilgi alanları arasında Estetik Cerrahi,Ortognatik Cerrahi (Çene Bozuklukları Cerrahisi), Cilt Tümörleri,El Cerrahisi Ve Rekonstrüktif Mikrocerrahi, Tüm VücutYaralanmaları, Dudak-damak Yarıkları, Genital Bölge Cerrahisi(Genital Estetik), Saç Ekimi, Lazer Uygulamaları yer alan Op. Dr.Hakan Özdemir Hisar Intercontinental Hospital Plastik veRekonstrüktif Cerrahi Bölümü’nde görev yapıyor.

Kimdir?Kimdir?

Kimdir?

Op. Dr. Hakan ÖZDEMİRPlastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı

Page 40: HOSPITAL Dergi (Sayı 12)

HOSPITAL Eylül, Ekim, Kasım 201240

Page 41: HOSPITAL Dergi (Sayı 12)

Eylül, Ekim, Kasım 2012 HOSPITAL 41

Son dönemlerde bel fıtığınız olmadığı halde beliniz çok mu ağrıyor,uzun süre oturunca veya ayaktayken belinizden kalçanıza doğruyayılan ağrılarınız mı var; özellikle başka bir rahatsızlığınız için buaralar sık sık iğne mi olmak zorunda kaldınız. Dikkat edin, yalancısiyatik ağrısı yapabilen Priformis Sendromu yaşıyor olabilirsiniz...

Siyatik mi PriformisSendromu mu?

Belirtileri bel fıtığı ile benzerlik gösterse de tamamenfarklı olan Priformis Sendromu ile ilgili bilinmeyenleriHisar Intercontinental Hospital Ortopedi veTravmatoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. TeomanBenli’den öğrendik.Priformis Sendromu nedir?Priformis Sendromu, temel olarak siyatik sinirininpriformis kası altında sıkışmasıyla ortaya çıkangenellikle bel fıtıkları ile karışan klinik bir antitedir.Tarihsel olarak, tekrarlayan kalça kas içienjeksiyonların hastalığın gelişiminde önemli bir yeriolduğu düşünülür. Gerçekte anatomik farklılıklar,priformis kasının sertleşmesi, eklem sertlikleri ve bazıdış faktörler hastalığa yol açar.

Priformis Sendromu, siyatik sinirin yapısal veya dahasonradan oluşmuş nedenlerle priformis kasının baskısıaltında kalarak oluşan ağrılı bir nöral tuzaknöropatisidir. Genellikle diğer bel ağrısı nedenleri veözellikle bel fıtığı ile ayırıcı tanısı yapılamadığındantanı hatalarına yol açabilir.İlk kez 1928 yılında Yeoman, hastalığı siyatik sinirinmikropsuz bir iltihabı olarak tanımlamıştır. Hastalıkpriformisin spazmı ile geçici veya kontraktürü ilekronik siyatik sinir basısına bağlı gelişerek, fıtıklarınkök ağrılarını taklit eder. Priformis kası, kuyruk sokumu omurlarının önündenbaşlayıp uyluk kemiğinin arka kısmına yapışan, yassı,piramit şeklinde oblik yerleşimli bir kastır. Kalça

Prof. Dr. Teoman BENLİ Ortopedi ve Travmatoloji Bölüm Başkanı

Page 42: HOSPITAL Dergi (Sayı 12)

uzatılmış pozisyonda iken uyluğu dışa döndürür, ancakuyluk bükülü iken bacakların birbirinden ayrılmasınayardım eder. Siyatik sinirin priformis kası ile ilişkisi çeşitli olabilir.Yaklaşık normal popülasyonun beşte birinde sinir,kasın gövdesi içinde tek veya iki parçaya ayrılmışolarak geçer veya kas ikiye ayrılmış sinirin arasında yeralır. %10 vakada siyatik sinirin dalları ayrı kılıflar içindebulunur veya bir dal kası delip geçerken, tibial kısımkasın altından geçer.

Kalçaya gelen künt darbe ve kısa dışa döndürücükaslarda hematom oluşumunu takip edenyumrulaşma siyatik sinir basısına neden olabilir. Bazende kalçaya gelen şiddetli bir darbe siniri besleyen çokince damarları tıkayıp sinirin harap olması sonucubenzer yakınmalara yol açabilir. Priformis Sendromu neden oluşur?Genel ve yaygın kanı, kas içi enjeksiyonlar sonrasıgörülebilen apse, kanama ve nedbe oluşumununhastalığa yol açtığıdır. Ancak bu bilgi hakkında kanıtyoktur. Hastaların büyük kısmında kas içi enjeksiyonöyküsü de bulunmaz. Hastalığın diğer nedenleri olarakbelde aşırı çukurlaşma, kasın anormal büyümesi vesinir anomalileri (anatomik varyasyonlar) suçlanır. Altkalça atar damarının yalancı anevrizması, beyincerrahi girişimlerinde uzun süreli oturuş da diğer nadirnedenler arasında sayılabilir. Vücut geliştirmeyeyönelik spor yapanlarda, sıçrama sporu yapanatletlerde ve uzun mesafe koşucularında PriformisSendromu’na rastlanır. Bu kişilerde priformisadalesinin aşırı gelişiminin hastalığın oluşumunda roloynadığı düşünülmüştür. Priformis Sendromu’nunnadir; ortalama %6 civarında görülmekle birlikte,kadınlarda erkeklere göre 6 kat daha fazla görüldüğüsaptanmıştır. Yanlış tanı konulanlar ve erişkin nüfusun%90’ının da yılda en az bir kez bel ağrısı geçirdiği degöz önünde bulundurulursa; bu oranın daha fazlaolduğu düşünülebilir.

HOSPITAL Eylül, Ekim, Kasım 201242

Şekil 2. Siyatik sinirin çeşitli anatomik yerleşimleri

Şekil 1. Şematik olarak priformis ve siyatik sinirin anatomik ilişkisi

Page 43: HOSPITAL Dergi (Sayı 12)

Priformis Sendromu’nun klinik bulguları nelerdir?Papadopoulos ve arkadaşları, birincil (primer) veikincil (sekonder) Priformis Sendromu şeklinde ikigruptan oluşan bir sınıflandırma yapmıştır. Primergrup, kasta nedbeleşme, anatomik varyasyonlar gibikasın kendisine ait içsel faktörlerle oluşur. Sekonder

tip sendrom, diğer sebepleri kapsayan dışsalnedenlerle oluşan ve pelvik çıkış sendromu da denilengruptur. Klinik olarak, bel fıtığına benzer beldenkalçaya yayılan kök ağrısı tabloya hâkimdir. Kök basısıyapmayan veya az bir bası yapmasına karşın belirginsiyatik ağrısı yani belden kalçaya doğru yayılan ağrısıolan hastalarda Priformis Sendromu’ndan mutlakaşüphe ederiz. Hastaların %50’sinde darbe öyküsüvardır. Yaralanma, ya kalça üzerine direkt darbe ya dakalçanın burkulması şeklindedir. Derin elle muayenedepriformis kasının hassas olduğu görülür. Güce karşı,uyluğun zorla dışa açılması ve dışa döndürme, şiddetlisiyatik ağrısı oluşumu (Pace Testi) ve hasta sırt üstüyatarken, uyluk düz uzatılmış iken içe döndürmeyezorlandığında ağrı görülmesi (Freiberg Testi) kliniktanıda oldukça yardımcıdır. Ayakta iken uylukta ve

kalçada ağrı olması, oturmada güçlük, hastayüzükoyun pozisyonunda iken ayakta gerginlikPriformis Sendromu’nun diğer klinik bulgularıdır.Priformis Sendromu’nda laboratuvar bulgularındaözellik yoktur. Geleneksel radyografilerde herhangipatoloji saptanmaz. Lomber bilgisayarlı tomografi veManyetik Rezonans (MR) inceleme, bel fıtığını ekarteetmek için yararlıdır. Priformis Sendromu tanısında enyararlı ve en doğru tanı yöntemi kalçanın MRincelemesi olup, siyatik sinir ve priformis kası netolarak belirlenebilir.Priformis Sendromu’nun tedavisi nasıl yapılır?Priformis Sendromu’nda tanı güçlüğü olduğundanyüksek kanıt düzeyli çalışmalar maalesef bulunmuyor.Rehabilitasyonda priformis kasının uzatılmasınaçalışılır. Bunun için germe egzersizleri ve pilates,uygulanan yöntemler arasındadır. Hastaya ayrıca ağrıyıortaya çıkaracak aktivitelere kısıtlama getirerek günlükyaşam düzenlemeleri de tavsiye edilir. Bağdaş kurarakoturmak, uzun süre sert zeminde oturmak, sıçramalısporlar yasaklanır. Her sabah evde germe egzersizleriyapılması istenir. Son yıllarda popülarite kazananmanipülatif rehabilitasyon programları ile sinir ve kasmobilizasyon tedavileri ile başarılı sonuçlaralınmaktadır. İlaç tedavisi kısmen etkilidir.Ultrasonografi veya bilgisayarlı tomografi eşliğindekortizon enjeksiyonun başarılı olduğuna dair yayınlarmevcuttur. Cerrahi tedavi, fizik tedavi ve enjeksiyona rağmengeçmeyen ağrısı olan hastalarda gereklidir. Kas, uylukkemiğine yapıştığı yerden kesilerek gevşetilir.

Eylül, Ekim, Kasım 2012 HOSPITAL 43

Prof. Dr. Teoman BENLİ Ortopedi ve Travmatoloji Bölüm Başkanı

Şekil 3. Pace testi.

Şekil 4. Priformis Sendromu MR görüntülemesi

Kimdir?

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden 1986 yılında mezun olanDr. Teoman Benli, uzmanlığını 1992 yılında SSK Ankara Eğitim veAraştırma Hastanesi’nde, Doçentliğini 1995 yılında İstanbulÜniversitesi Tıp Fakültesi’nde tamamladı. Ufuk Üniversitesi TıpFakültesi’nden 2006 yılında Profesör unvanı alan Prof. Dr. TeomanBenli, halen Hisar Intercontinental Hospital’da Ortopedi veTravmatoloji Bölüm Başkanı olarak görev yaıyor.

Kimdir?Kimdir?

Kimdir?

Page 44: HOSPITAL Dergi (Sayı 12)

HOSPITAL Temmuz, Ağustos, Eylül 201244 Asitli Kadın, Gerrit Dou

Page 45: HOSPITAL Dergi (Sayı 12)

Eylül, Ekim, Kasım 2012 HOSPITAL 45

Tavernalar, sokaklar, pazarlar ve tabi ki evlerin içlerituvallere yansıtılmıştır. Kimi sanatçılar öncekieserlerindeki yapıyı ve kurguyu aynen koruyarak,sadece kişileri değiştirmek suretiyle, neredeyse toplumiktarlarda eserler üretmişlerdir. Örnek olarak DavidTeniers’in “Cerrahi Müdahale” ve Kasaba Hekimi” adlıeserlerini karşılaştıralım. İlk eser bir hastanın başındagerçekleştirilen bir müdahaleyi yansıtır. Muhtemelende bir “Delilik Taşı” çıkarılması ameliyatı! O devirlerde,tuhaf davranışlar gösteren insanların kafasında bu türanormalliklere yol açan bir çeşit taşın olduğuna

inanılırdı. Bu taşın çıkarılması ameliyatı da pek sıkyapılan korkunç bir işlemdi.

İkinci resimde ise üroskopi denilen ve hastanın idrarınıincelemek suretiyle tanı konulan, hileye ve suistimaleçok açık olan bir başka işlem betimlenmektedir. Heriki sahnenin de gerçekleştiği oda hemen hemenbirbirinin aynıdır. Masa, soba, ağzına çaput tıkıştırılmışşişe, sepet taşıyan yaşlı kadın hep aynı figürlerdir…Ama her iki resim arasında önemli bir fark da vardır.İkinci resimde kitaplarla kaplı masada özenli bir tavırsergileyen bir tıp doktoru resmedilmişken, ilk resimdehastasına çektirdiği ağrıyı umursamayan, agresif ve

Doç. Dr. Yılmaz BİLSELGenel Cerrahi Bölüm Başkanı

Resim SanatındaHasta ve Hekim

İlişkisi

Cerrahi MüdahaleDavid Teniers

Sanat tarihinde hasta‐hekim ilişkilerini yansıtan birçok eser vardır.Eski el yazmalarında bu konuda bazı çizimlere rastlansa da doktorve hasta tasvirlerine en çok 17. yüzyıl Hollandalı sanatçılarınçalışmalarında rastlıyoruz. Dini reformların ardından dinseltemaların yasaklanmasıyla sanatçılar günlük yaşamı resmetmeyebaşlamışlardır.

Kasaba HekimiDavid Teniers

Page 46: HOSPITAL Dergi (Sayı 12)

HOSPITAL Eylül, Ekim, Kasım 201246

ilgisiz bir cerrah figürü bulunur. Bu yaklaşım bu türresimlerde sıkça rastlanan bir durumdur. Cerrah (aynızamanda diş çeken adam!), yaptığı iş ne kadar başarılıolursa olsun, her zaman duygusuz bir adam olarakçizilir. Doktorlar ise daima kibar ve iyi giyimliprofesyoneller olarak yansıtılır (Hastalarını nadirolarak iyileştirebilseler bile!).

Bunun bir örneği Gerrit Dou’nun “Asitli Kadın” adlıeseridir. Burada sanatçı hasta kadını, çok iyi bir şekildedengelenmiş olan resmin tam ortasına yerleştirmiştir.Ustalığını resimde yer alan birçok küçük detaydagöstermiştir. Vitraylı cam, camın yanındaki saat, üstpencereden sarkan bitki, tavandan sarkan lamba,kazanın içindeki cam şişe ve bir sahne perdesinianımsatan duvardaki goblen örtü. Bütün bu objelerbize hasta; ama zengin bir kişinin karşısındaolduğumuzu anlatıyor. Hizmetçi ona ilacını verirken,kızı ağlıyor. Başkahraman ise hastanın idrarınıinceleyen hekimdir. İdrarın nispeten koyu rengi,hastanın şiş ayakları ve karnı bize olası tanı olarak kalpyetmezliğini düşündürüyor. Resim ne kadar güzelolursa olsun, kabul etmemiz lazım ki bu hekiminhastası için yapabilecek pek de fazla bir şeyi yok.

Hekim hasta ilişkisini anlatan en güzel resimlerden biriGoya’nın Doktor Arieta ile beraber kendi portresiniçizdiği eseridir. Uzun süre kalp yetmezliği çekensanatçı bu resmi, hastalıkla mücadele etmesinisağlayan doktoruna karşı beslediği minnetduygularıyla yapmıştır. Bu dramatik resmin iki aktörüarasında ciddi bir kontrast vardır. Goya’nın yüzüsolgundur, dudaklarında akut solunum yetmezliğinebağlı hafif bir mavilik hakimdir. Bakışları boş ve

donuktur, elleriyle çarşafı kavramış sıkmakta, yarı açıkağzıyla hava solumaya çalışmaktadır. Resimdesemptomlar o kadar iyi tanımlanmıştır ki bu haliylerahatlıkla bir tıp kitabında illüstrasyon olarakkullanılabilir. Öte yandan Dr Arieta kötü durumdakiGoya’ya yardım eden sakin ve kibar bir şahsiyet olarakgösterilmiştir. Bir eliyle hastayı oturur pozisyondatutarken diğer elindeki bir şişe ilacı hastayı içirmeyeçalışmaktadır. Yatak örtüsünün kırmızısı ve arkaplandaki belli belirsiz karanlık yüzler (ölümün yüzü?)ortamdaki kasvet havasını artırmaktadır. Goya buresmi yaptığında 73 yaşındaydı ve resimden sonra 8yıl daha yaşamıştır.

Andrea Brouillet’in “Histeri Konusunda Bir Ders” isimlieseri 19. yüzyılın tıp pratiğinde öncü konumda olanFransız ekolüne bir saygı duruşu niteliğindedir.Resimde dönemin ünlü hekimi Charcot bir dersesnasında resmedilirken bir diğer nörolog isteri krizigeçiren bir bayan hastayı tutmaktadır. Hipnoz bu türdurumlarda o devirlerde sık kullanılan bir metottu.Kadının arkasındaki rahibe de onlara yardımetmektedir. Dikkat ederseniz salonda hiç genç öğrenciyoktur. Zira Charcot’nun dersleri hep Avrupa’nın diğer

Goya ve Dr. Arieta

Enrique Simonet; ..ve Onun da Bir Kalbi Vardı

Histeri Konusunda Bir Ders

Andrea Brouillet

Page 47: HOSPITAL Dergi (Sayı 12)

Eylül, Ekim, Kasım 2012 HOSPITAL 47

ülkelerinden gelen yetişkin uzmanlar tarafındanizlenirdi. Öğrencilerinden biri de Paris’e Charcot ileberaber çalışmaya gelen Sigmund Freud’du. Charcotondan Almanca tercümanı olmasını isteyene kadarFreud kendisini Paris’te gösterme fırsatı bulamamıştı.Viyana’ya geri döndükten sonra ise histeri hakkındakikendi görüşlerini geliştirdi. Bu tuval 3,5 x 2,5 metregibi dev bir boyuta sahiptir ve bu dönemdeki çoksayıdaki tıbbi motiflerin en önemlilerinden biridir.

Tıp artık sanatçılar için önemli bir ilham kaynağıolmuştu. Enrique Simonet örneğine bakalım; Simonet,gelecek vaad eden bir resim öğrencisiyken kazandığıburs ile Roma’ya gider. Burada öğrenciler için çıplakfigürler çizmek bir mecburiyettir. Tıp çok ilgisiniçektiğinden, Simonet klasik nü resimler çizmek yerineotopsi resimleri çizmeye karar verir. “…ve Onun da BirKalbi Vardı” işte böyle doğar. Genç fahişe ölü haldeotopsi masası üzerinde yatarken, yaşlı hekim, onungöğsünden çıkardığı kalbi elinde tutmaktadır. Yaşamşekline, utanç verici mesleğine, çalkantılı aşkhikayelerine rağmen, onun da bir kalbi vardır!Resimdeki bütün detaylar büyük bir hassasiyetleçizilmiştir: Kalp, doktorun saçı sakalı, pencerepervazındaki şişeler, masa üstündeki bistüriler, süngerve içi su dolu kap. Tıbba olan ilgisiyle Simonet bize birVenüs çizmeyi reddetmiştir, ama bu resmingüzelliğinin birçok ulu tanrıçanın resmini geridebıraktığı şüphesizdir.

Anestezinin bulunmasından sonra, tıbbi temalar

arasında cerrahi pratik önemli bir konuma gelmiştir.Amerikalı sanatçı Thomas Eakins’in “The Gross Clinic”ve “The Agnew Clinic”, Seligman’ın “Theodor BillrothAmeliyat Sırasında” ve Hinkley’in “ İlk Eter Anestezisi”isimli eserleri bu dönemin başyapıtları arasındadır. Bueserlerin çoğunda kalabalık öğrenci gruplarına dersveren ünlü hekimler görev başında resmedilmişlerdir.Alman sanatçı Christian Schad’ın “Operasyon” isimlieseri bu tip eserlere tam olarak uymasa da ilginç birkompozisyondur. Apendektomi yapılan bir ameliyatmasası etrafında yedi kişi toplanmıştır. Apandisitresmin tam merkezindedir. Barsakların pembe rengi,önlük ve örtülerin beyaz renkleriyle bir kontrastoluşturmaktadır. Hiç kimse maske takmazken,hastanın da gözleri yarı açık haldedir. Cerrahi aletlerise büyük bir titizlik ve doğrulukla çizilmiştir.

Tıp, artık günümüzde bir resim konusu olarakgündemden düşmüş durumdadır. Doktorlar vehastalar arasındaki ilişki nadir olarak resmedilmektedir.Tıp bilimi gelişmiş, bu tür ilişkilerin yerini kan testleri,ultrasonlar, insan vücudunun çeşitli dijitalgörüntüleme yöntemleri almıştır. Ama bizler, bu ilginçtemayı eserlerinde kullanan sanatçıların bize bıraktığıbu mirastan keyif almayı sürdürebiliriz.

Kimdir?

Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden 1992 yılında mezun olan Yılmaz Bilsel, Genel Cerrahi ihtisasını İstanbul Üniversitesi İstanbulTıp Fakültesi’nde tamamladı. 2005 yılında Doçentlik unvanı alan Dr.Bilsel, İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Genel Cerrahi ABDB Servisi ve Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde3. Cerrahi Kliniklerinde uzun süre çalıştı. Aynı zamanda; ClarenvilleMemorial Hospital - Kanada, Indianapolis Methodist Hospital – ABD,İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Gastroenterolojik Cerrahive Endoskopi Ünitesi, İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi ERCPÜnitesi’nde de çalışmalarda bulundu. Gastrointestinal SistemCerrahisi, GİS Endoskopisi ve ERCP, Laparoskopik Cerrahi veOnkolojik Cerrahi alanlarıyla özel olarak ilgilenen Doç. Dr. YılmazBilsel, Hisar Intercontinental Hospital Genel Cerrahi Bölümü’ndeOnkolojik ve Laparoskopik Cerrahi konusunda Genel Cerrahi ekibimizin başında görev yapıyor.

Kimdir?Kimdir?

Kimdir?

Doç. Dr. Yılmaz BİLSELGenel Cerrahi Bölüm Başkanı

Page 48: HOSPITAL Dergi (Sayı 12)

HOSPITAL Eylül, Ekim, Kasım 201248

Page 49: HOSPITAL Dergi (Sayı 12)

Eylül, Ekim, Kasım 2012 HOSPITAL 49

Yaşlılığa özgü bir sorun olarak görülen unutkanlığıngünümüzde genç ve aktif yaşam içinde olan insanlardada yoğun bir şekilde görülmeye başlamasınınnedenlerini Hisar Intercontinental Hospital NörolojiBölümü Uzmanı Doç. Dr. Göksel Somay’dan öğrendik.

Gençlerde de görülebilen unutkanlık problemindeunutma yerine hatırlayamama, dikkat eksikliği,konsantrasyon güçlüğü kavramlarını kullanmak dahadoğrudur. Yaşlılık sürecinde halk dilinde bunama da

denilen demans sendromu gibi hastalıkların ilkbelirtilerinden birisi unutkanlık olabilir. Bellek (hafıza)beynimizin en önemli bilişsel işlevidir ki öğrenmemizi,birikimlerimizin depolanmasını ve gereğinde geriçağrılmasını sağlar. Bu süreç nöron denilen beyinhücreleri, hücreler arası bağlantılar olan sinapslar vebir sürü karmaşık mekanizmalar ile gerçekleştirilir.Bellek yanı sıra algılama, muhakeme, dikkat, yürütücüişlevler gibi diğer işlevlerimiz en az bellek kadarönemli olup bilişsel işlevlerimizin bütününü oluşturur.

Doç. Dr. Göksel SOMAYNöroloji Bölüm Başkanı

Bu aralar her şeyi unutmaya mı başladınız, bildiğiniz, tanıdığınızinsanlar, olaylar size yabancı gelmeye mi başladı, bazı şeyleridefalarca soruyor musunuz; eşyalarınızı bir yerlerde unutmanızınötesinde günlerdir planladığınız bir şeyi de günü geldiğindeunuttuğunuz oluyor mu? O zaman bu yazıyı dikkatlice okumanızdafayda var.

Beynin Sadece Öğrenme Değil; Aynı Zamanda Unutma Organı daOlduğunu Biliyor muydunuz?

UnutkanlıkUnutkanlık

Page 50: HOSPITAL Dergi (Sayı 12)

HOSPITAL Eylül, Ekim, Kasım 201250

Beyin sadece öğrenme değil; aynı zamanda unutmaorganıdır!

Beynin sadece öğrenme değil, aynı zamanda unutmaorganı olduğunu bilmek gerekir. İnsan hafızasıunutkanlık hastasıdır. İnsan yaşamını devamettirebilmek adına anlık heyecan, sevinç, üzüntü gibikendisine yaradılıştan eklenen özellikleri yaşayabilmekiçin unutmak zorundadır.

Neler unutkanlığa neden olabilir?

Genç yaş grubunda unutkanlığa sebep olabilecekbirçok neden vardır. Sıklıkla karşılaşılanları:

• Depresyon,

• Dikkat eksikliği,

• Kaygı durumları,

• Stresli yaşam koşulları,

• Uykusuzluk,

• Açlık,

• Bir işi öğrenirken birden fazla şeyle uğraşmak,

• Öğrenme ve hafızada tutma tekniklerini yeterincebilmemek,

• Tıbbi tedavi gerektiren anemi, kan şekerideğişiklikleri, vitamin eksiklikleri, tiroid hastalıklarıgibi rahatsızlıklar etken olabilir.

Eğer sık sık unutmaya başladıysanız…

• Ayrıntılı görüşme ve muayene için uzman birdoktora (nöroloji, psikiyatri) başvurun.

• Gerekli görülürse nöropsikolojik (nörokognitif veyabilişsel) testler denilen testler ile değerlendirmeyaptırın. Bu süreçte unutkanlık ve davranış bozukluğuşikayeti ile başvuran hastaya genel tarama testiyapıldıktan sonra bellek‐hafıza, basit ve karmaşıkdikkat; karar verme, planlama, sıralama,organizasyon gibi yürütücü işlev testleri; dil testleri,görsel–mekansal beceriler ve davranış ölçekleri gibitestler uygulanır.

• Gerekirse laboratuvar tetkikleri olarak kan tetkiki,EEG, beyin MRG/BT tetkikleri istenebilir.

Beynimizi yaşlandıran faktörler…

• Genetik yatkınlık,

• Depresyon, stres,

• Ateroskleroz (damar sertliği),

Page 51: HOSPITAL Dergi (Sayı 12)

• Kafa travması,

• Epilepsi,

• Düşük eğitim düzeyi,

• Obezite,

• Hipertansiyon, Hiperlipidemi, Diyabetes mellitus,

• Sigara, alkolizm,

• Tiroid hastalıkları,

• B 12 Vitamini eksikliği (nöroanemik sendrom),

• Demans (Alzheimer vs), Beyin tümörü.

Unutkanlığı Ne Zaman Önemsemeliyim?

Sebebi ne olursa olsun, hangi yaş grubunda belirirsebelirsin günlük yaşam aktivitelerini etkileyen özellikteise mutlaka önemsenmeli nöroloji veya psikiyatriyebaşvurulmalıdır. Bazı belirtiler vardır ki unutkanlıkşikayeti artık hastalık haline gelmiştir. Çevrenizde bubelirtileri yaşayan insanlar varsa;

• Yeni yaşanan olaylar ve yeni konuşulan konularıunutuyorsa,

• Söyleyeceklerini unutmaya başladığını farkediyorsanız,

• Yakınlarını tanıyamıyorsa,

• Yeni gördüğü insanları kısa sürede unutuyorsa,

• Aynı şeyleri sık sık sormaya başladıysa,

• Hesap işlerini yapamıyor, hesapların içerisindençıkamıyorsa,

• Randevularında aksamalar olmaya başladıysa,

• Bildiği yerleri bulmakta zorlanıyor, kayboluyorsa,

• Karar veremiyor ve sorun çözemiyorsa hemen biruzmana başvurması doğru bir adım olacaktır.

Sağlıklı Bir Beyne Sahip Olmak İstiyorsanız…

• Stresten, kaygı ve üzüntüden uzak kalmaya çalışın,

• Yeterli ve dengeli beslenme ile kilo kontrolünedikkat edin,

• Antioksidanları içeren gıdalar alın,

• İyi, kaliteli uyku ve beslenme düzeni oluşturun,

• Sigara ve alkolden uzak durun,

• Yaşınıza uygun düzenli egzersizler yapın,

• İnsanlarla iletişime geçin, sosyal aktivitelere katılın,

• Sürekli yeni ve kompleks bilgiler edinin,

• Bulmaca, iskambil, satranç gibi yoğun zihinselaktivite gerektiren oyunları oynayın,

• Kitap okuyun, radyo dinleyin, televizyon izleyin.Bunları yaparken yorumlarda bulunun, tartışmalarakatılın.

• Yabancı dilde kelimeler öğrenmeye çalışın,

• İnançlı olun, duanızı eksik etmeyin,

• Meditasyon, yoga gibi aktivitelerde bulunun,

• Aile ve arkadaş ilişkilerinizi güçlü tutun,

• Emekli olmayın, aktif ve her zaman bir amaç içinuğraşın,

• Planlı yaşayın,

• Düzenli doktor kontrolüne gidin ve doktorunuzunsağlık ile ilgili tavsiyelerine mutlaka uyun.

Eylül, Ekim, Kasım 2012 HOSPITAL 51

Kimdir?

Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden 1988 yılında mezunolan Dr. Göksel Somay, uzmanlığını 1995 yılında İstanbul ÜniversitesiCerrahpaşa Tıp Fakültesi Nöroloji Ana Bilim Dalı’nda tamamladı.Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden Doçentlikunvanını alan Doç. Dr. Göksel Somay Hisar Intercontinental HospitalNöroloji Bölümü’nde görev yapıyor.

Kimdir?Kimdir?

Kimdir?

Doç. Dr. Göksel SOMAYNöroloji Bölüm Başkanı

Page 52: HOSPITAL Dergi (Sayı 12)

HOSPITAL Eylül, Ekim, Kasım 201252

Page 53: HOSPITAL Dergi (Sayı 12)

Yara bakımının hastanın hayatını sağlıklı sürdürebilmesiiçin çok önemli olduğunu dile getiren HemşirelikHizmetleri Direktörlüğü Hiperbarik ve Yara BakımHemşiresi Adem Dırman, yara bakımında kullanılanyöntemlerin yara iyileşmesini hızlandırdığının altını çizdi…

Yara Bakımında Kullanılan Yöntemler

Hiperbarik Oksijen Tedavisi (HBOT) bir basınçodasında tümüyle basınç altına alınan hastaya aralıklıolarak % 100 oksijen solutarak uygulanan medikal birtedavi yöntemidir ve bazı rahatsızlıklarda tercih edilir.

• Dekompresyon hastalığı (vurgun),

• Hava ve gaz embolisi ,

• Karbonmonoksit, siyanid zehirlenmesi, akut dumaninhalasyonu,

• Gazlı gangren,

• Yumuşak dokunun nekrotizan enfeksiyonları (derialtı,kas, fas, fasya),

• Crush yaralanmaları, kompartman sendromu vediğer akut travmatik iskemiler,

• Yara iyileşmesinin geciktiği durumlar (diyabetik venon‐diyabetik),

• Kronik refrakter osteomiyelit,

• Aşırı kan kaybı ,

• Radyasyon nekrozları,

• Tutması şüpheli deri flepleri ve greftleri,

• Termal yanıklar,

• Beyin apsesi,

• Anoksik ensefalopati,

• Ani işitme kaybı ,

• Retinal erter oklüzyonu,

• Kafa kemikleri, sternum ve vertebraların akutosteomiyelitler.

İyileşmeyen Değil;İyileştirilemeyen Yara Vardır!

Eylül, Ekim, Kasım 2012 HOSPITAL 53

Hisar Intercontinental Hospital Hemşirelik Hizmetleri yara bakımınınönemine yönelik yaptığı çalışmalarla fark yaratmaya devam ediyor.Ateşli silahla yaralama sonucu Hisar Intercontinental Hospital’abaşvuran hastanın, iyileşemeyeceği düşünülen yaraları profesyonelellerce yapılan yara bakımıyla tamamen iyileşti.

HemşirelikHemşirelikHizmetleriHizmetleri

Page 54: HOSPITAL Dergi (Sayı 12)

HOSPITAL Eylül, Ekim, Kasım 201254

Yara Nedir?

Cildi ve/veya mukozayı oluşturan yapıların travma,cerrahi ve hastalıklar gibi farklı nedenlerlebütünlüğünün bozulması ya da kaybı ile var olanfizyolojik özelliklerinin geçici veya tamamenkaybolmasına yara denir.

Kronik Yara Nedir?

Diyabetik ayak, bası yarası (yatak yarası), dolaşımbozukluğu, enfeksiyon gibi nedenlerle iyileşmeninnormalden daha uzun sürdüğü, sıklıkla tekrarlayan veiyileşme ile sonuçlanmayan yaralara kronik yaralardenir. İyileşme beklenen bir yaranın doğru bakım vetedaviye karşın 6‐8 hafta sonra hala iyileşmediğidurumlarda kronik yaradan bahsedilir.

Yara Değerlendirmesi Önemlidir. Çünkü...

• Tedavi seçiminde yol göstericidir.

• Yarada oluşan değişiklikleri takip açısındanönemlidir.

• Hangi ürünlerin kullanılacağına karar vermede yolgöstericidir.

Yara Değerlendirmesi Yaparken Gözden Geçirilenler

• Hastanın kronik bir hastalığı var mı?

• Daha önce buna benzer bir yarası olmuş mu?

• Olmuşsa ne kadar sürede iyileşmiş veya ekstremitekaybına sebep olmuş mu?

• Yaranın bulunduğu bölge,

• Yaranın oluştuğu zaman,

• Yaranın oluş şekli,

• Yaranın bulunduğu ekstremitenin ısısı,

• Yaranın çapı,

• Yaranın içerisindeki mevcut nekroz,

• Yaradaki koku,

• Yara kenarlarının durumu,

• Yara etrafındaki renk değişikliği,

• Yaranın derinliği.

Yaranın değerlendirmesi yapıldıktan sonra tedaviyöntemleri belirlenir. Yara bakımında öncelik verilen,cerrahi müdahaleden önce medikal tedavi ve doğrupansuman yöntemleriyle yarayı bir an önceiyileştirmektir. Medikal tedavide öncelikle yarabölgesindeki enfeksiyonu ve bu enfeksiyon karşısındayapılması gerekenleri belirlemek için, yara kültürü vekan tahlilleri yapılır. Alınan sonuçlara göre uygunantibiyoterapiye başlanır.

Medikal tedaviyle eş zamanda kullanılan yöntemlerdenbiri de pansumandır. Pansumanın temel amacı;yaradaki kanamayı durdurmak, dışarıdan mikropgirmesini önleyerek yaranın en kısa zamandaiyileşmesine yardımcı olmaktır.

Pansumanın doğru ve dikkatli yapılması yaranınenfeksiyon kapmaması için çok önemlidir. Bu nedenle;

• Pansuman yapmadan önce eller akan suyun altındasabunla iyice yıkanmalı,

• Non steril veya steril muayene eldiveni giyilmeli,

• Pansuman yaparken yara üzerine öksürme, aksırmagibi enfeksiyona neden olabilecek durumlardankaçınmak için maske kullanmalı,

• Yara merkezden dışa doğru temizlenmeli,

• Pansuman malzemelerinin hava ile teması mümkünolduğu kadar az olmalı,

• Pansuman malzemelerinin yaraya gelecek tarafıellenmemeli; hatta parmakla bile dokunulmamasınadikkat edilmeli,

• Temiz olmayan başka bir şeye de el sürülmemeli,

• Göze yakın yere alkol bazlı solüsyonlar kullanılmamalı,

• Açık yaralarda ıslak pansuman kullanılmalıdır.

Page 55: HOSPITAL Dergi (Sayı 12)

Yaranın en hızlı şekilde iyileşmesini sağlayan idealpansuman yaraya nemli bir ortam sağlayan, ısı kaybınıengelleyen, fiziksel etki ve travmalardan koruyan,oksijen geçişine izin veren, enfeksiyon oluşumunuönleyen, yeni doku oluşumunu destekleyen, ağrıyıazaltan, optimum iyileşme sağlayan pansumandır.

Cerrahi Müdahale (Debridman)

Deri ülserlerinin üzerinde olan ölü, kontamine(kirlenmiş) ve yabancı maddelerin kaldırılması olayınadebridman denir. Her yaranın genel durumuna göredeğişik debridman yöntemler vardır.

Debridman yapmadan önce enfeksiyon varlığı,nekrotik dokunun miktarı, yara sıvısının varlığı vemiktarı, yara büyüklüğü, lokalizasyonu ve çevresindekidokunun durumu gibi özellikler göz önüne alınarakseçilir ve izlenecek yol tespit edilir. Yan etki, hastanınmobilizasyonu ve zaman unsurları da izlenecek yolunbelirlenmesinde diğer önemli etkenlerdir.

Yardımcı Tedavi Teknikleri

• Hiperbarik oksijen tedavisi

• Vakum yardımlı kapama (VAC)

• Ozon tedavisi

Yara bakımı ekip çalışması ve multidisipliner yaklaşımgerektiren bir uygulamadır.

Hastanemizde yatmakta olan bir hastamıza, yukarıdabahsedilen tüm yara bakım tekniklerinin bir aradauygulanması ile alınan sevindirici sonucu vaka sunumuolarak paylaşıyoruz.

Yaşanmış Bir Hasta Hikayesi

Kurşunlanma sonucu batın içi ve sol alt ekstremitedeyaraları olan, başka bir sağlık kuruluşunda sol dizinaltında yer alan ana damarların yaralanması nedeniyle2 kere ven greftli onarımı ve bacakta fasyotomiaçılması yapılan hastaya; ayrıca barsak rezeksiyonu vekolostomi yapılmış, alt ekstremiteye de kas nekrozuve enfeksiyon nedeniyle hiperbarik oksijen tedavisialması önerilmiş ve hasta Hisar IntercontinentalHospital’a tetkik, tedavi ve hiperbarik oksijen tedavisiiçin kabul edilmiştir.

Hastamıza plastik cerrahi, enfeksiyon hekimi,sualtı hekimi, fizik tedavi hekimi tarafındandeğerlendirerek tedavi planı oluşturuldu. Yarabakım hemşiresi tarafından hastanın, günlük

pansumanları ve planlanan tedaviye uygun süreçlertakip edildi.

Tedavide, günlük hiperbarik oksijen, pansuman,Vakum Yardımlı Kapama (Yara içerisindeki enfeksiyonveya sıvıyı çekerek yaranın uyarılması işlemi),antibiyoterapi, fizyoterapiden yararlanıldı.

Hastanın pansumanı düzenli olarak günde iki defayapıldı. Yara kültürü ve kan tetkiki tekrarlanarakantibiyotik kontrolu sağlandı VAC uygulaması belliaralıklarla yapıldı, eklem hareket açıklığını artırmakiçin ROM egzersizi uygulandı. Belli dönemlerdeameliyathane ortamında plastik cerrahı tarafından yaradebridmanı yapıldı. Uygun yara bakımıyla geçirilen 40‐45 günlük süreç sonrasında hasta yürür vaziyettehastaneden taburcu edildi.

Eylül, Ekim, Kasım 2012 HOSPITAL 55

Page 56: HOSPITAL Dergi (Sayı 12)

HOSPITAL Eylül, Ekim, Kasım 201256

Page 57: HOSPITAL Dergi (Sayı 12)

Hisar’da Doğumlar ŞenlikHavasında Geçer...

Hisar Intercontinental Hospital olarak bumutlu ve heyecanlı süreci yalnızca doğumanı ile sınırlamıyor, anne‐baba adaylarımızlabirlikte 9 ay 10 günü yaşıyor, doğumsonrasında da bebekleriyle yaşadıklarıkeyfin yanı sıra sıkıntıların çözümünde debirlikte yol alıyoruz. Bebeklik çağındançocukluğa adım attığını gördüğümüzHisar Bebeklerimizle doğumlarımızışenlik havasında yaşıyor ve yaşatıyoruz.

Doğum Öncesi Yayınlarımız

Bilinçli anne–baba olmak çocuğunuzunhayata sağlıkla merhaba demesi için enönemli faktörlerin başında gelir. Bununiçin hamileliğiniz süresince, günü ve sırasıgeldiğinde, hekiminiz yayınlarımızı hediyeediyor olacak.

Eylül, Ekim, Kasım 2012 HOSPITAL 57

Kaliteli YaşamKaliteli Yaşam

Bir kadın için en özel an, ona hayatın anlamını, yaşama nedeninihissettiren bebeğini kucağına aldığı andır ve bu bir ailenin dünyaüzerinde sahip olabileceği en mucizevi hediyedir.

Muteber Esra ÇAMUR YILDIZ ve Zeynep

Page 58: HOSPITAL Dergi (Sayı 12)

HOSPITAL Eylül, Ekim, Kasım 201258

Doğum Fotoğrafları ve Albüm

Doğum tüm insanları büyüleyen birolaydır. Televizyonda ya da gerçekyaşamda bir canlının dünyayagelişine tanıklık etmek zamanzaman o olayı yaşamak kadarheyecan uyandırıyor. Bu büyülüanlara tanıklık eden anne/babanınher zaman hatırlamak isteyeceği buanları uzman doğum fotoğrafçımız,anneyle birlikte doğumhaneyegirerek fotoğraflıyor.

Ailenizin meydana geldiği ilk anlarınfotoğraflarını sizin için özel biralbümde buluşturuyor.

Doğum Öncesi Eğitim Programlarımız

Bilinçli anne/baba olmayı destekleyen Doğum ÖncesiEğitim Programlarımız gebelikte sağlık, annelik‐babalıkrolü ve iletişim, normal doğum mu sezaryen mi,epidural anestezi, doğuma hazırlık, doğum süreci,gebelik egzersizleri, doğum sonrası ilk 24 saat,bebeğinizle tanışma, bebek bakımı, bebek

beslenmesi, anne sütü, emzirme, doğum sonrasıgebelikten korunma, kadın sağlığı ve daha birçokkonuyu içeriyor. Eğitmen kadrosu içerisindeHastanemizin Kadın Hastalıkları ve Doğum Hekimleri,Anestezi Hekimleri, Bebek ve Doğum Hemşireleri,Psikolog, Diyetisyen, Fizyoterapistleri bulunuyor.

Page 59: HOSPITAL Dergi (Sayı 12)

Eylül, Ekim, Kasım 2012 HOSPITAL 59

Lohusa Şerbeti, Bebek Çikolatası ve Misafir İkramlıkları

His Catering geleneksel Türk adetleri içerisinde yer alanLohusa Şerbeti, tatlı‐tuzlu ikramlıklar ile misafirleriniziağırlamanız için hizmetinizde… Lohusa şerbetimizin ilkihastanemizin size ikramı olarak özel sunumuyla odanızagetirilecektir.

Kapı Süslemesi

Bebeğinizi şık bir odada karşılıyorsunuz, bu şıkodanızı aynı zamanda renkli bir hale getirmekiçin, Hasta Kabul Bölümümüzde size sunulacakolan oda süsleme hizmeti kataloğunuinceleyebilirsiniz.

Page 60: HOSPITAL Dergi (Sayı 12)

HOSPITAL Eylül, Ekim, Kasım 201260

Page 61: HOSPITAL Dergi (Sayı 12)

Eylül, Ekim, Kasım 2012 HOSPITAL 61

Doğum Paketi

Doğumunuzu bizimle paylaştığınız için, bebeğinizinbu özel gününü Hisar Intercontinental Hospital ilebirlikte anmanızı sağlamak üzere küçük bir hediyepaketimizi sunuyoruz.

* Bu mutlu günlerini bizimle paylaşan Yıldız Ailesi’ne vefotoğraflarıyla verdiği destek için Zeynep Bebeğin TeyzesiDoğum fotoğrafçısı Ezgi Çamur’a teşekkür ederiz.

Kuaför Hizmeti

Doğum sonrasında mutlu gününüzü paylaşmak içinağırlayacağınız misafirlerinizi karşılarken, doğum stresiniatmanız ve kendinizi daha bakımlı hissetmeniz içindilerseniz kuaför hizmetimizden yararlanabilirsiniz.Hastanemiz içerisinde Kadın Doğum Servisi’nde bulunanbayan kuaförümüz, odanıza kadar gelerek, ihtiyacınızolabilecek fön hizmetini size sunmaktan memnuniyetduyacaktır.

Kadın Hastalıkları ve Doğum UzmanıOp. Dr. Filiz Candan TOPUZ

Page 62: HOSPITAL Dergi (Sayı 12)

HOSPITAL Eylül, Ekim, Kasım 201262

Page 63: HOSPITAL Dergi (Sayı 12)

Eylül, Ekim, Kasım 2012 HOSPITAL 63

Hisar Intercontinental Hospital Kadın Hastalıkları veDoğum Bölümü’nden Op. Dr. İrem Cansever’lehayatınızın en güzel hediyesi olan bebeğinizdenhaberdar olduğunuz ilk andan itibaren adım adımgelişimini; Op. Dr. Filiz Candan Topuz ile son yıllardatartışma haline gelen normal mi sezaryen doğum mukonusunu ele aldık…

Sağlıklı Bir Hamilelik İçin Bu Testleri Yaptırın!

Hamilelik öncesinde Pap‐Smear, kan sayımı, TSHtetkikleri ve ultrasonografik muayenenizi mutlakayaptırın. Ayrıca bebeğinizin sağlıklı bir gelişimgöstermesini istiyorsanız gebelik oluşmasından en az6 hafta önce folik asit kullanımına başlamanız gerekir.Adetiniz geciktikten sonra yaptırdığınız gebelik testipozitif çıktığında çok fazla beklemeden gebelik

Op. Dr. İrem CANSEVERKadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı

Sağlıklı Bir Hamilelik İçinTestlerinizi Yaptırın!Sağlıklı bir hamilelik, hamilelik öncesi dönemde sağlığınızla ilgilitestleri yaptırmakla başlar. Bu nedenle çocuk istediğinize kararverdiğinizde önce bir kadın hastalıkları ve doğum uzmanı ilegörüşerek bilinçli bir sürece girmelisiniz.

Page 64: HOSPITAL Dergi (Sayı 12)

HOSPITAL Eylül, Ekim, Kasım 201264

kesesinin rahim içinde olup olmadığına bakılması içinmutlaka hekiminize başvurun. Asıl hamilelikmaceranız bebeğinizin kalp atışını gördükten sonrabaşlar.

Sağlıklı hamilelik dönemi kişiden kişiye farklılıkgösterir. Herhangi kronik bir hastalığı olmayan gebededikkat edilmesi gereken şeyler farklı; kronik birhastalığı veya sürekli ilaç kullanması zorunlu özeldurumu olan bir gebede dikkat edilmesi gerekenşeyler farklıdır.

Beslenmeniz Bebeğinizin Gelişimi İçin Çok Önemlidir!

Hamilelik döneminde beslenme en önemli konudur.Beslenmenize dikkat etmeniz; protein, karbonhidratve yağı dengeli olarak tüketmeniz gerekir. Hamilelikdönemi boyunca 9‐15 kg arasında almanız idealdir. Bukilonun altında veya üstünde alındığında doğum şekli,bebeğin gelişimi ve lohusalık dönemi ile ilgili olumsuzsonuçlar ortaya çıkabilir.

Vitamin, Omega 3, kalsiyum ve magnezyum takviyeleride sağlıklı bir hamilelik dönemi için gerekli

desteklerdir. Gebelik süresince yapılan kan sayımıtakiplerinde demir eksikliğine ilişkin bir bulgugörüldüğünde özellikle demir ilaçları kullanılmalıdır.

Hamileliğinizin Sağlıklı Devam Edebilmesi İçinStresten Uzak Durun!

Hamileliğin sağlıklı devam etmesinde çevresel faktörlerbüyük rol oynar. Baskı altında ve çok yoğun çalışanannelerin bebekleri daha düşük tartılı doğmayameyillidirler. Sürekli huzursuz bir aile çevresinde olanhamile, doğum öncesi ve sonrası depresyona daha sıkmaruz kalır. Günümüzde bilinçlendirici pek çok kitap,dergi ve internet sitesi bulunmasına rağmen sağlıklıgebelik süreci ile ilgili en doğru bilgileri doktorunuzdanöğrenebileceğinizi unutmayın!

Bebeğinizin Gelişimini Ultrason Takipleriyle İzleyin…

Hamilelik, başlangıcından itibaren dikkatle takipedilmesi gereken bir durumdur. Her gebelik haftasıanne veya bebekle ilgili olumlu/olumsuz birçokbulguyu ortaya çıkarır.

Page 65: HOSPITAL Dergi (Sayı 12)

Eylül, Ekim, Kasım 2012 HOSPITAL 65

İlk Kontrol: Adet gecikmesi nedeniyle yapılan gebeliktestinin pozitif çıkmasıyla hamilelik sürecinin ilkkontrolü gerçekleştirilir. İlk ultrason muayenesindegebelik kesesinin rahim içinde olup olmadığına bakılır.Gebelik kesesi rahim içinde görülmez ise dış gebelikiçin tetkik yapılması gerekir.

6. Hafta: Hamilelik kesesi rahim içinde tespitedildikten sonra yaklaşık 6. haftada vajinal ultrason ileembriyoda kalp atışları tespit edilir. Vajinal ultrason ile7. haftanın sonunda hala kalp atışı görülemiyorsagebeliği sonlandırmak gerekir. Kalp atışınıngörülmesinin ardından hamileliğin sağlıklı ilerlemesiiçin ilk testlere başlanır.

Bu Testleri Mutlaka Yaptırın!

Kan Sayımı: Hamilelik sürecinde demir eksikliğiyaşanmaması ve gerektiğinde demir takviyesiamacıyla yapılan testtir.

TSH: Önceden bilinmeyen ve gebelikte aktif olarakortaya çıkabilecek tiroid hastalığının tespiti için yapılantesttir. Tiroid hastalığı annenin yanı sıra bebeğingelişimini de olumsuz yönde etkilediği için çokönemlidir.

Kan Grubu: Anne ve babadan kaynaklanabilecek kanuyuşmazlıkları için gerekli önlemlerin alınmasınayönelik yapılan testtir.

Torch Tayini: Toksoplazma ve Rubella (Kızamıkçık) gibihamileliğin sonlandırılmasına neden olabilecek önemlive aktif enfeksiyonların erken dönemde tespit edilerektedavi sürecinin başlatılması için yapılır.

Seroloji: HIV ve özellikle ülkemizde çok sık görülenHepatit B testleri gebelik sonrasında da bebeğin sağlığıiçin çok önemlidir.

Tam İdrar Tahlili: Hamilelik sürecinde görülecek gizliidrar yolu enfeksiyonları erken dönem düşüklerin ensık görülen nedenidir. Bu yüzden tam idrar tahlilininmutlaka yaptırılması gerekir.

8. Hafta: Ultrasonda kalp atışının tekrar teyidi yapılır.Çünkü birden fazla faktör nedeniyle embriyo kalp atışıdurabilir.

12. Hafta: Bu haftada yapılan muayenede ensekalınlığı ölçümü ve en yüksek duyarlılığa sahip downsendromu taraması olan ikili test yapılır.

16. Hafta: Bebeğinizin cinsiyetini öğrenebileceğinizdönemdir. Tercih ederseniz üçlü ya da dörtlü testuygulamalarını da bu dönemde yaptırabilirsiniz.

22. Hafta: Detaylı ultrasonografi bu haftada yapılır.Özellikle bu haftanın tercih edilmesinin nedenikardiyak anomalilerinin bu haftadan itibaren çok dahanet teşhis edilebilmesidir.

24‐28. Haftalar: Gebelik diyabet taramasına yönelik75 gr oral glikoz tolerans testi yapılır.

28. Hafta: Bu hafta itibari ile ultrason kontrolleri dahasık yapılmaya başlanır. Tercihen 30, 32, 34, 36. haftalarolarak devam edilir. Çünkü gelişme geriliği buhaftalarda başlar ve belirgin hale gelir. Gelişmegeriliğinin erken tespit edilmesi, bebeğin annekarnında kaybına kadar; birçok sorundan da korumuşolur. Bu haftada bebeğinizin tahmini kilosunu ve duruşşeklini öğrenebilirsiniz. Ayrıca 32. haftadan sonragöbek kordonundan yapılan doppler incelemesibebeğinizin sağlığı açısından, anne karnında yeterlioksijenizasyona sahip olup olmadığı bilgisini verir.

Kimdir?

İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi’nden 2000 yılında mezunolan Dr. İrem Cansever, uzmanlığını 2006 yılında İstanbul ÜniversitesiCerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde tamamladı. Op. Dr. İrem Cansever, HisarIntercontinental Hospital Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümündegörev yapıyor.

Kimdir?Kimdir?

Kimdir?

Op. Dr. İrem CANSEVERKadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı

Page 66: HOSPITAL Dergi (Sayı 12)

HOSPITAL Eylül, Ekim, Kasım 201266

Doğum Uzmanı Op. Dr. Filiz Candan Topuz’a normal doğumun sezaryendoğuma göre sağlık açısından avantajlarını sorduk…

Normal Doğumun Avantajları

• Fizyolojiktir,

• Anne normal aktivitesine hızla döner,

• Hemen emzirebilir,

• Doğum esnasında salgılanan Oksitosin hormonu anne sütününgelmesini hızlandırır,

• Hastanede kalış süresi kısadır,

• Doğum eylemi esnasında sıkışan akciğerler, solunum yollarındakisıvıların dışarıya atılmasını sağlar.

Normal Doğumun Dezavantajları

• Nasıl seyredeceği önceden kestirilemeyebilir

– Bebek doğum eylemi sırasında strese girebilir,

– Kasılmalar durabilir,

9 aylık bir süreci bebeğinizle geçirdiniz. Ona dokunamasanız davarlığını içinizde hissettiniz. Şimdi onu kucağınıza alma zamanı geldi.Doğum zamanı yaklaştıkça ‘Nasıl bir doğum yapacağım?’ sorusu dakafanızı daha fazla kurcalamaya başladı.

Op. Dr. Filiz Candan TOPUZKadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı

En Sağlıklı DoğumNormal Doğum…

Page 67: HOSPITAL Dergi (Sayı 12)

Eylül, Ekim, Kasım 2012 HOSPITAL 67

– Rahim ağzında yeterli açıklık sağlanamayabilir,

– Uzayan eylem boyunca bebek oksijensiz kalabilir,

• Normal doğum ancak her an sezaryeninyapılabileceği merkezlerde denenmelidir.

• Anne açısından doğum esnasında kontrolsüzyırtılmalar olabilir. Bu kontrolsüz yırtılmalar anneningaita kontrolünde sorun yaşatabilir.

• Rektum ile vajina arasında fistül gelişebilir.

• Tekrarlayan normal doğumlar sonrası pelvikgevşeme gelişebilir;

– İdrar torbası sarkabilir,

– Rektum vajinaya sarkabilir,

– Rahimin kendisinde sarkma olabilir.

• Uygun analjezi yapılmaz ise normal doğum ağrılıolabilir.

• Normal doğum planlı yapılan bir eylem değildir, nezaman olacağı belli olmaz

Sezaryenin Avantajları

• Planlı yapılabilir.

• İri bebek, baş pelvis uygunsuzluğu, bebeğin annekarnında strese girmesi, makat gelişi, çoğulgebelikler, yan duruş, ilerlemeyen doğum eylemi,bebeğin eşinin önde gelmesi, doğum kanalınıtıkayan kitle varlığında hayat kurtarıcıdır.

• Normal doğumdaki yırtılma, fistül, idrar kaçırmagibi travmatik problemler ve sarkma risklerinitaşımaz.

Sezaryenin Dezavantajları

• Bir ameliyat olup ameliyatın içerdiği tüm riskleriiçerir.

• Anestezi riskleri mevcuttur.

• Sezaryenden sonra hastanede kalış süresi dahauzundur.

• Hastanın normal yaşama dönmesi daha uzunzaman alır.

• Sezaryenle doğan bebeklerde çok az da olsayenidoğan geçici takipnesi (bebeğin sık soluk alıpvermesi) daha sık görülür.

Kimdir?

İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden 1990 yılında mezun olan Dr.Filiz Candan Topuz, uzmanlığını 1997 yılında İstanbul ÜniversitesiCerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde tamamladı. Op. Dr. Filiz Candan Topuz,Hisar Intercontinental Hospital Kadın Hastalıkları ve DoğumBölümü’nde görev yapıyor.

Kimdir?Kimdir?

Kimdir?

Kadın Hastalıkları ve Doğum UzmanıOp. Dr. Filiz Candan TOPUZ

Page 68: HOSPITAL Dergi (Sayı 12)

HOSPITAL Eylül, Ekim, Kasım 201268

Cesur Bey’in ilk kontrollerinin ardından halk arasındaSarıhumma olarak da bilinen Yellow Fever teşhisikonulduğunu dile getiren Hisar IntercontinentalHospital Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik MikrobiyolojiUzmanı Dr. Ramazan Gözüküçük, ‘Cesur Bey,hastanemize ateş, baş ağrısı, halsizlik, eklem ağrılarıve karın ağrısı şikayetleriyle başvurdu. Öncelikleseyahat ettiği ülkeyi de düşünerek sıtma dahil bütünenfeksiyon etkenlerini araştırdık. Hastamız koruyuculuğu%95’in üzerinde olan ve 10 yılda bir yaptırılan,sarıhumma aşısını yaptırdığı halde hastalık gelişmişti.Bu nedenle Cesur Bey’i ileri takip ve tedavi içinyatırarak izledik. 1 haftalık süreçte serum ve diğerdestek tedavileriyle hastamız toparlandı. Şifa ile

takibini sonlandırdık. Bu süreç sonunda yaklaşık 2 aydır da düzenli takipleri devam ediyor.’açıklamasında bulundu.

Yellow Fever teşhisi konulana kadar çok zor günlergeçirdiğini belirten Pehlevan, ‘Soğuk algınlığışüphesiyle başka bir hastaneye gittim. Grip olduğumdüşünülerek birkaç test yapıldı. Ancak verilen ilaçlarıbir ay boyunca düzenli kullandığım halde ateşimdüşmedi. Enfeksiyon hastalıkları bölümüne gitmemistendi. Konuyla ilgili araştırma yaparken RamazanBey’in bilgilerini ulaştım. Hisar Hastanesi’ne geldim.Bütün tetkiklerim yapıldı. Ancak sıkıntılarım haladevam ediyordu. Hastalığın seyrinin ikinci veya üçüncü

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Fen‐Edebiyat FakültesiAntropoloji Bölümü Başkanı Doç. Dr. Cesur Pehlevan, HisarIntercontinental Hospital’a ateş, baş ağrısı, terleme, vücutağrısı, halsizlik ve koltuk altındaki şişlik nedeniyle başvurdu.Üşütmeye bağlı bir enfeksiyon yaşadığını düşünüyordu.Ancak Yellow Fever hastalığına uluslararası paleontoloji vepaleoantropoloji projesi için 1997 yılından beri düzenli gittiğiEtiyopya’da yakalandığı hiç aklına gelmemişti. Çünkü onu buenfeksiyona karşı koruyan aşıyı 10 yıl önce yaptırmıştı…

Uzm. Dr. Ramazan GÖZÜKÜÇÜKEnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı

Tıpta GizemliHastalıklar

Page 69: HOSPITAL Dergi (Sayı 12)

Eylül, Ekim, Kasım 2012 HOSPITAL 69

Yellow Fever (Sarıhumma) nedir? Yellow Fever, enfekte sivrisinekler tarafından ısırılmaile insanlara bulaştırılan virüsün neden olduğu nadirgörülen bir hastalıktır. Çoğunlukla hastalık riski olanAfrika, Güney Amerika ve Avustralya gibi ülkelereseyahat eden ve aşı yaptırmayan kişilerde ortaya çıkar.Sineklerin ısırmasıyla oluşan, hastaların bir kısmındaölüme kadar giden ağır tablolara yol açabilen önemlibir enfeksiyondur. Kişiden kişiye bulaşmaz. Hastalığınbelirtileri arasında ani ateş, üşüme, kas ağrıları, belağrısı, baş ağrısı, mide bulantısı ve kusma sayılabilir.Hastalığın tanısı bu virüse özgü kan tetkikleri ilekonulur. En temel korunma yolu Sarıhumma aşısıdır.Sarıhumma aşısı, önerilen şekil ve zamandayapıldığında %95’in üzerinde en az 10 yıl koruyucudur.Özellikle hastalığın görüldüğü ülkelere seyahat edenkişiler en az 10 gün öncesinden aşılandıklarında büyükoranda hastalıktan korunabilirler. 9 aydan küçükçocuklar ile yumurta alerjisi olan kişiler aşı olamazlar.Canlı virüs aşısı olduğundan hamilelere zorunlu

olmadıkça aşı yapılmamalıdır. Hastalığın spesifik birtedavisi yoktur. Ancak destek tedavileri ile bazıhastalarda başarılı olunabilir. Hastaların yaklaşık %15'ibirkaç gün içinde yeniden ateş yükselmesi, sarılıkgelişmesi, karın ağrısı, kusma ve kanama belirtileriningörüldüğü daha ağır bir safha olan ikinci safhayagirerler.

haftasıydı. İleri tetkikler için yatırmaya karar verdiler.Sıtmadan şüphelenildi. Gerekli testler yapıldı. Ancaksonuç negatifti. Sonra araştırmalarıma devam ettim.Etiyopya’da görülebilen hastalıklar hakkında bilgialdım. En sık rastlanılan üç hastalık vardı; Sıtma, YellowFever, Dengue Fever… Üçü için gerekli kan testleri Dr.

Ramazan Bey’in yönlendirmesiyle Hıfzıssıhha’dayapıldı. Sonuç Yellow Fever için pozitifti. Hastalığındirekt bir tedavisi yoktu. Destek tedavilerle hastalığımbelli bir aşamaya getirildi. İyileşme dönemi başladı.Düzenli periyotlarda kontrollerim devam ediyor.’açıklamasında bulundu.

Page 70: HOSPITAL Dergi (Sayı 12)

HOSPITAL Eylül, Ekim, Kasım 201270

Page 71: HOSPITAL Dergi (Sayı 12)

Eylül, Ekim, Kasım 2012 HOSPITAL 71

Aynur ve Osman Sert bebeklerini heyecanla beklerkenhamilelik sürecinin rutin kontrolleri sırasında yapılan2. Düzey ultrason muayenesinde bebeklerine DiyafragmaHernisi (Göğüs boşluğu ve karın boşluğunu birbirindenayıran diyafram denen zarın üzerindeki adeleninyetersiz gelişmesi sonucu ortaya çıkan delikten karıniçi organların yukarıya çıkarak göğüs boşluğu içindeyer kaplaması) teşhisi konulmasıyla şok yaşadılar. Neyapacaklarını bilmiyorlardı. Çünkü hayatlarında ilkdefa duydukları bir hastalıktı ve anne karnında herşeye tepki veren bebekleri doğduktan sonra hayatatutunamayabilirdi. Anne çok uzun bir süre ağladı.Baba ise anneye destek olmak adına içine akıttığıgözyaşlarını ve acısını daha fazla taşıyamayarak Şubat

ayında ani bir kalp krizi geçirdi. Hisar IntercontinentalHospital Acil Servisi’ne getirilen ve ilk müdahaleninardından hemen anjiyo yapılarak sağlığına kavuşanbabanın durumunu da göz önünde bulunduran aile,hamilelik takibinin yanı sıra bebeklerine yapılmasıgereken ilk müdahalenin de bu hastanede olmasıgerektiğine karar verdi.

Hamileliği boyunca dikkatle izlenen anne Aynur Sert,yeni doğan yoğun bakım olanaklarının seferberedildiği, tamamen programlı bir sezaryenin ardındanbebeğini Hisar Intercontinental Hospital ÇocukCerrahisi ve Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları uzmanlarınaemanet etti.

Mucize Bebek Zeynep...Bir Gün İçerisinde İkinci KezYeniden Doğdu…

Tanısı anne karnında konularak dikkatle izlenen, yeni doğan yoğunbakım olanaklarının seferber edildiği tamamen programlı birsezaryenle doğan Zeynep bebek sağlıklı bir şekilde ailesine kavuştu.

Başarı Başarı HikayelerimizHikayelerimiz

Page 72: HOSPITAL Dergi (Sayı 12)

HOSPITAL Eylül, Ekim, Kasım 201272

Hamileliğinin 6. Ayından itibaren Hisar IntercontinentalHospital Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr.Filiz Candan Topuz tarafından takip edilen AynurSert’in yaşadığı süreci Dr. Topuz’dan dinledik…

‘Aynur Hanım bize gelmeden önce başka birhastanede takip ediliyormuş. Orada yapılan rutinultrason muayenesinde Diyafragma Hernisindenşüphe edilmiş. Hastanemize 2. düzey ultrason yaptırmaküzere geldi. Perinatoloji Uzmanımız Prof. Dr. KılıçAydınlı’nın yaptığı detaylı ultrasonda diyafragmahernisi teşhisi onaylandı. Zeynep Bebeğin mide cebive bağırsakları diafragma seviyesinin üzerinde olduğuiçin problem daha kolay görülebildi. Sol akciğerüzerinde ciddi bir bası vardı ve kalbi de itmişti. O yüzden tanısı daha kolaydı. Diyafragma Hernisidoğuştan gelen bebeğin gelişimi sırasında oluşan birproblem, bir anomali ve burada ne annenin ne debabanın kendini suçlu hissetmesine gerek yok. Önemliolan bu anomaliyi önceden tespit ederek gerekliönlemleri alabilmek. Aileyi, yaşayabileceklerini depaylaşarak bu sürece hazırladık. Gebelik sırasında butür anomalileri olan bebeklerin erken doğma eğilimiolduğu için yakın takibi sürdürdük. Bir kez erkendoğum riski yaşadık; ancak istirahatla ve medikaltedavi desteğiyle atlattık. 38. Haftada sezaryenledoğmasının yaşam şansını artıracağına karar verdik.Doğar doğmaz Yenidoğan Yoğun Bakım Uzmanımız veÇocuk Cerrahımız tarafından değerlendirilerekameliyata alındı. Çok başarılı bir ameliyat‐yoğun bakımdönemiyle bebeğimizi sağlıklı olarak taburcu ettik.’açıklamasında bulundu.

Ameliyat öncesi ve sonrası çok iyi bir yenidoğanyoğun bakım gerektiren ve hastanın kaybedilmeriskinin çok yüksek olduğu bu operasyonu HisarIntercontinental Hospital Çocuk Cerrahisi UzmanıDoç. Dr. Salih Somuncu anlattı…

‘En büyük şansımız Zeynep’in hastalığının tanısınınanne karnında konulmuş olmasıydı. Aynur Hanım’ınhamileliği Kadın Doğum Uzmanlarımızdan Op. Dr. FilizCandan Topuz tarafından takip ediliyordu. Rutinyapılan ultrason tetkiklerinde problem fark edildiği vedoğumdan yaklaşık 8‐10 hafta önce bilgilendirildiğimiziçin önlemlerimizi de o yönde almıştık. Bu tür ağıranomalilerin bilinmesi bu anlamda çok önemli. Çünkütüm riskleri göz önüne alarak hazırlıkları ona göregerçekleştirebiliyorsunuz. Bu vakada da böyle oldu.Sezaryenle doğduktan 15‐20 dakika sonra dolaşımı vesolunumu bozulmaya başladı. Bu yüzden yenidoğanyoğun bakım uzmanı arkadaşımızla birlikte hastayıhemen Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi’ne aldık.Orada ilk müdahaleyi yaptıktan sonra kendi akciğeriylebu solunumu sürdürmesinin mümkün olmadığınıgördük. Ameliyata alabilmek için öncelikle uyutaraksolunum cihazına bağladık ve tüm parametrelerinitakip ettik. Gerekli stabilizasyonu sağladıktan yaklaşık24 saat sonra ameliyata aldık. Yenidoğanameliyatlarının en önemli özelliği en iyiyi en kısasürede yapmanızın gerekliliğidir. Çünkü ameliyatuzadıkça komplikasyonlar artar. Anesteziye, sıvı veelektrolit dengesizliğine, çocuğun kendi ısısınakoruyamamasına bağlı çok ciddi problemleryaşanabilir. Onun için ağır, daha uzun sürebilecek bir

Doç. Dr. Salih SOMUNCU Osman SERT Aynur SERTÇocuk Cerrahisi Uzmanı

Uzm Dr. Ece Şule ASLANÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı

Page 73: HOSPITAL Dergi (Sayı 12)

Eylül, Ekim, Kasım 2012 HOSPITAL 73

ameliyatken bir an önce bu riskleri en aza indirmekiçin daha hızlı davrandık. Operasyonda Zeynep’in karınboşluğundan girdiğimizde barsaklarının, midesinin, kalınbarsağın ve dalağının bir kısmının göğüs boşluğundaolduğunu; diyaframın 3’te 2’lik bir bölümünün degelişmediğini gördük. İnce barsakların bir bölümü,kalın barsak ve yukarıya çıkan karın içi organlar karınboşluğuna çekildi. Daha sonra orada oluşan delikemilmeyen sağlam dikişlerle onarıldı. Göğüsboşluğuna o bölgede oluşabilecek kan ya da sıvılarınalınması için göğüs tüpü yerleştirdik. Bu hastalardaözellikle barsağa ve kalbe ait anomaliler de çok sıkgörülür. Ama büyük bir şans, kalp anomalisi yoktu.Belki bu da işimizi büyük ölçüde kolaylaştırdı ama incebarsağın karın boşluğundaki pozisyonu ile ilgili bizimmalrotasyon dediğimiz bir anomali vardı. Zaten buameliyatı karın boşluğundan yapmamızdaki en önemlisebep buydu. Aynı ameliyat göğüs boşluğundan dagirilerek yapılabiliyor. Ama o zaman bağırsaklaraherhangi bir müdahale yapılamadığı ya da karınboşluğu ile ilgili sıkıntı bilenemediği için mutlakatercihimiz karın boşluğundan girilerek yapılması.Barsaklarla ilgili o düzeltmeyi de gerçekleştirmiş olduk.Ameliyatın ardından tekrar yenidoğan yoğun bakımaaldık. Yaklaşık 12 gün kadar yoğun bakımda kaldı. Busırada benim uğraşlarım kadar hatta daha fazlasıYenidoğan Yoğun Bakım Uzmanı Ece Hanım tarafından

yapıldı. Zeynep’e çok yerinde ve zamanındamüdahaleler yaptık. Bu arada akciğer, kalp, dolaşım,sıvı, elektrolit, beslenme; aklınıza gelebilecek heryönden çok ciddi badireler atlatıldı. Ama deneyimimizve zamanında müdahale sayesinde sorunsuz birşekilde bunun üstesinden geldik. Süreç hızla ilerledive Zeynep hızla toparladı. Diyafram hernisinde enbüyük korkumuz ameliyat sonrasında anne karnındakidolaşımın geri dönmesidir. Anne karnındaki dolaşımlaçocuğun doğduktan sonraki dolaşımı birbirindenfarklıdır. Çünkü anne karnında çocuğun akciğeriçalışmaz bypass edilir. Kan anne tarafından temizlenir.Temiz kan çocuğa plesanta aracılığıyla iletilir.Doğduktan sonra akciğer devreye girer. Diyafram

Nurcan OTUYenidoğan Yoğun Bakım Sorumlu Hemşiresi

Sonnur ÖZÇAVUŞYenidoğan Yoğun Bakım Hemşiresi

Funda ÇİÇEK EKİZYenidoğan Yoğun Bakım Hemşiresi

Op. Dr. Filiz Candan TOPUZKadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı

Page 74: HOSPITAL Dergi (Sayı 12)

HOSPITAL Eylül, Ekim, Kasım 201274

hernilerinde hastanın gidişatını etkileyen temel faktörakciğer sorunudur. Akciğer sorununu çözemezseniz buhastaları kaybedersiniz. Burada yaptığımız en önemlişey akciğer sorunlarına zamanında müdahaleetmemizdi ve bu sayede anne karnındaki dolaşımınageri dönüşü engellemiş olduk. Normalde diyaframhernilerinin kendi içinde tipleri vardır. Bu aslında enağır formuydu. Anne karnındayken erken tanı almışolması, doğar doğmaz hemen solunum ve dolaşımbulgularının ortaya çıkması aslında işimizin zorolduğunu gösteriyordu. Çünkü klasik bilgi doğduktansonra ilk sekiz saatte bu klinik bulgular ortaya çıkıyorsahastanın kaybedilme oranının %90 ve üzerindeolduğuydu. Dolayısıyla Zeynep’te bu risk çok daha

fazlaydı. Ama yoğun uğraşlar ve belki de ZeynepBebeğin yaşama tutunmasıyla, Allah’ın da yardımıylabu işin üzerinden ekip olarak gelindi. Şu an itibariyleannesinden besleniyor. Düzenli kontrolleri ve takipleridevam edecek. Çünkü bu tür hastaların çok sıkı takipedilmesi gerekiyor. Sol akciğerinin gelişimi devamediyor. Zamanla diğer akciğerinin boyutuna gelecek;ancak bunun için bir süre vermek mümkün değil. Bençok kısa sürede sol akciğerinin normal büyüklüğüneulaşabileceğini düşünüyorum.’

Ameliyat öncesi ve sonrası Zeynep bebeğin hayatatutunması için büyük bir savaş veren ve bu hayatatutunuşa birebir tanıklık eden Çocuk Sağlığı veHastalıkları Uzmanı Dr. Ece Şule Aslan’dan Zeynep’insavaşını dinledik.

‘Zeynep doğumdan solunum sıkıntısıyla çıktı. Zatenbunu bekliyorduk. Çünkü akciğerinin sol tarafındaciddi bir volüm kaybı vardı. Batın içerisinde olmasıgereken organlar (karaciğerin bir kısmı, barsaklar,midenin bir kısmı) sol akciğerin üzerindeydi ve ciddibir bası oluşturduğu için bu akciğer gelişmemişti.Zeynep’in tek akciğeri vardı da diyebiliriz. Tek akciğerinyaratabileceği sorunların başında solunum sıkıntısı veakciğer gelişiminin yanı sıra damar yatağı da problemliolduğu için solunum aletine bağlasak da pulmonertansiyon dediğimiz akciğer damarlarındaki yüksektansiyon problemi geliyordu. Bizi asıl zorlayan dabuydu. Doğumdan sonra çok ciddi sıkıntıları, tansiyonproblemi oldu. Hepsi beklenen şeylerdi. İlaç yardımıaldı. Ameliyat için 6‐12 saatlik stabil dönemiyakalamaya çalıştık. O dönemi yakalayınca da zatenÇocuk Cerrahımız Doç. Dr. Salih Bey hemen ameliyatyapalım dedi. Ameliyat sonrasında da çok cidditansiyon problemlerimiz oldu. Yapılması gerekenbirkaç şeyden biri de bebeği çok iyi bir şekildeuyutmaktı. Onu sedasyon ve ağrı kesicilerle uyuttuk.Ameliyat sonrasında akciğerleri bir kez kapandı, açtık.Önce akciğerini sonra kalp ve tansiyonunu stabilizeettik ve bu süreçte kullandığımız ilaçları azaltmayabaşladık. Daha sonra yavaş yavaş uyandırmayabaşladık. Uyandırdıktan sonra barsaklarının yeriproblemli olduğu için sindirim sistemi problemleri deyaşadık. Bunların hepsini yavaş yavaş aştık. Şu anneredeyse tüm ilaçlarını kesmiş durumdayız. Busüreçte annesinin yanında sürekli anne sütü alarakbeslendi. Tam iki haftada normal odaya geçişinisağladık.’ diye konuştu.

Page 75: HOSPITAL Dergi (Sayı 12)

Eylül, Ekim, Kasım 2012 HOSPITAL 75

Zeynep’in Annesi: Aynur Sert

Bebeğimizin durumunu 19 Ocak’ta 2. Düzey ultrasonagirdiğimizde öğrendik. Prof. Dr. Kılıç Aydınlı bizesöylediğinde çok üzüldük. İlk defa duyduğumuz ve hiçkarşılaşmadığımız bir şeydi. Sonunun ne olacağınıbilmiyorduk. Korkuyorduk, endişelerimiz çok fazlaydı.En sonunda karar verdik ve bebeğimizi HisarHastanesi’ne emanet ettik. Çünkü Hisar’da bunun engüzel şekilde yapılacağına inanıyorduk. Sağ olsundoktorlarımız ve hemşirelerimizin sayesinde kızımızhayata tutundu. Şu anda çok şükür kucağımızda.İnşallah ömür boyunca da böyle olacak.

Zeynep’in Babası: Osman Sert

Zeynep bebeğin babasıyım Diyafragma Hernisiniöğrendiğimizde ne yapacağımızı bilemedik. Eşimhamileliğinin 6. Ayındaydı. 3 aylık süreç bizim içingeçmedi. Çok zor günler yaşadık. Bebeğimizindurumunu öğrendikten bir ay sonra kalp krizigeçirdim. Yine Hisar Hastanesi Acil Servisi’ne geldik.Doç. Dr. Yılmaz Güneş’in acil müdahalesi ve anjiyo ile

kurtuldum. Önce babası sonra kızı olarak Hisar’ı tercihettik. Bebeğimizi ameliyatta kaybetme riskimizolduğunu duyduğumda hissettiklerimi anlatamam.Annesine yansıtmamak için çok uğraştım. Ancak Doç.Dr. Salih Somuncu ameliyatın başarılı geçtiğinisöylediğinde çok rahatladım. Doktorlarımız planlı veprogramlı bir şekilde hiçbir detayı atlamadanbebeğimiz için uğraştılar. Sonuç çok iyi oldu. Busüreçte Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanları Prof.Dr. Kılıç Aydınlı ve Op. Dr. Filiz Candan Topuz’a, ÇocukCerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Salih Somuncu’ya, ÇocukSağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ece Şule Aslan’a,yoğun bakım sürecinde kendi bebekleriyleilgileniyormuşçasına uğraşan Yenidoğan Yoğun BakımHemşireleri Nurcan Otu, Sonnur Özçavuş, Funda ÇiçekEkiz, Nuray Can, Burcu Yetgin, Nur Delioğlu’na her anyanımızda oldukları ve bebeğimizi sağlıklı bir şekildekucağımıza almamızı sağladıkları için çok teşekkürediyoruz.

Page 76: HOSPITAL Dergi (Sayı 12)

Bebek sahibi olmak, her erkek ve kadının belki de enanlamlı hayali. Ancak hayaller aynı olsa da imkânlar veolanaklar aynı olamıyor. Tüp bebek sahibi olmakisteyen aileler hayallerine Hisar IntercontinentalHospital ve Türkiye Finansdesteğiyle kavuşuyor. TürkiyeFinans, tüp bebek tedavisinin tümmasrafları için size uygunvadelerde finansman desteğiveriyor.

Müşterilerine sağlık harcamalarındatüp bebek tedavisi başta olmaküzere 10 farklı branşta finansmandesteği sağlayan Türkiye Finans;1.26’dan başlayan kâr oranı ve 48aya kadar vade imkanı sunuyor.

Tüp bebek tedavisi başta olmaküzere; Üroloji, Genel Cerrahi,Kadın Hastalıkları ve Doğum, GözHastalıkları, Kulak Burun Boğaz,Ortopedi, Ağız ve Diş Sağlığı gibibranşlarda sağlanan Türkiye

Finans Sağlık Finansmanı desteği hakkında bilgi almak içinwww.turkiyefinans.com.tr adresli web sayfasını ziyaretedebilirsiniz.

HOSPITAL Eylül, Ekim, Kasım 201276

Hisar IntercontinentalHospital ve Türkiye

Finans ‘SağlığaDeğer’ Olgusuyla Bir

Araya Geldi…

Tüp bebek sahibi olmak isteyen aileler hayallerine HisarIntercontinental Hospital ve Türkiye Finans desteğiyle kavuşuyor.Türkiye Finans, Tüp Bebek tedavisinin tüm masrafları için size uygunvadelerde finansman desteği veriyor.

Semih ALŞARTürkiye Finans Katılım BankasıGenel Müdür Yardımcısı

Mustafa ÇELİKHisar Intercontinental HospitalYönetim Kurulu Başkanı

Page 77: HOSPITAL Dergi (Sayı 12)
Page 78: HOSPITAL Dergi (Sayı 12)

HOSPITAL Eylül, Ekim, Kasım 201278

Page 79: HOSPITAL Dergi (Sayı 12)

Eylül, Ekim, Kasım 2012 HOSPITAL 79

Her şeyin başı sağlıkken, Hisar IntercontinentalHospital sosyal medyayı, düzenli güncellemeleriyleetik ilkelere bağlı ve olabildiğince net, sadecehastalıklara yönelik değil günlük hayata dair sağlıklailgili birçok faydalı bilgiyi takipçileriyle paylaşıyor.

Hisar Intercontinental Hospital, web sitesinin yanı sıraFacebook’taki 30 bine yakın takipçisiyle ve aynı şekildeYoutube ve Twitter gibi sosyal paylaşım alanlarındakendini göstermeye devam ediyor.

Bu sosyal paylaşım alanlarında Hisar IntercontinentalHospital’da görev yapan tüm branş doktorlarımızınulusal ve yerel medyada yer alan güncel haberleri,videoları ve güncel sağlık konularındaki görüşleri yeralıyor.

Ayrıca; Hisar Intercontinental Hospital, resmi websitesini hastalarımıza daha kaliteli hizmet vermekamacıyla yenileyerek, sağlıkla ilgili hizmet almakisteyen tüm internet kullanıcılarının hizmetinesunuyor..

Sosyal Medyadaki 30 binTakipçimize Teşekkürler

İnternet, her ülkeden kullanıcıların sağlık konusundaki başvurukaynaklarının ilk sıralarında yer alıyor. Konu sağlık olunca; hastalarve hasta yakınları başta olmak üzere herhangi bir sağlık problemiyaşamayan ama bilinçlenmek isteyen kişiler de dahil internettesağlık konulu aramalar yapan ‘herkes’ten bahsediyoruz.

Page 80: HOSPITAL Dergi (Sayı 12)

HOSPITAL Eylül, Ekim, Kasım 201280

Hisar Intercontinental Hospital Geleneksel YazŞenliği 27 Mayıs 2012 Pazar günü Polenezköy BozhanePark’ta gerçekleştirildi. Hisar IntercontinentalHospital’a emek veren tüm çalışanlarımız veailelerinin yoğun katılımıyla gerçekleşen BaharŞenliğinde yarışmalar, çeşitli oyunlar, danslar veçocuklara özel aktivitelerle keyifli bir gün geçirdik.

Yarışmalarda derece alan çalışanlarımıza ödüllerinivererek kısa bir konuşma yapan GenelDirektörümüz Ahmet Rol, bu keyifli günde tümçalışanlarımızla birlikte olmanın mutluluğunuyaşadığını dile getirdi.

Geleneksel Bahar Şenliğimizi Yaptık...

Hisar Intercontinental Hospital HemşirelikHizmetleri Bölümü, Hemşirelik Haftası çerçevesinde9 Mayıs 2012 Perşembe günü ‘Kanıta DayalıBakımda, Hemşirelikte İnsan Gücü PlanlamasınınÖnemi’ konulu bir panel düzenledi.

Moderatörlüğünü İstanbul Üniversitesi SağlıkBilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Haydar Sur’unyaptığı panele İstanbul Üniversitesi FlorenceNightingale Hemşirelik Yüksek Okulu HemşirelikteYönetim Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. AytolanYıldırım, Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri

Fakültesi Hemşirelikte Yönetim Anabilim DalıÖğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. Sergül Duygulu veHisar Intercontinental Hospital Ameliyathane KlinikEğitim Hemşiresi Leyla Sinan panelist olarakkatıldılar.

Kanıta dayalı insan gücü planlaması, hemşirelikteistihdam ve ameliyat sürelerine göre hemşireplanlaması konularının ele alındığı ve katılımınyüksek olduğu panelde katılımcılar kafalarındakipek çok sorunun yanıtını bulduklarını; bu türorganizasyonların tekrarlanmasını istediklerini dilegetirdiler.

Hemşirelik Haftasını Kutladık.

Page 81: HOSPITAL Dergi (Sayı 12)

Eylül, Ekim, Kasım 2012 HOSPITAL 81

Doğum Öncesi EğitimProgramlarımız Başlıyor. Hisar Intercontinental Hospital’in anne ve babaadaylarını bilgilendirmek, bebeklerini kucaklarınaaldıkları andan itibaren kendilerinden daha eminebeveynler olarak hareket etmelerini sağlamakamacıyla ücretsiz olarak düzenlediği DoğumÖncesi Eğitim Programları 29 Eylül 2012 Cumartesigünü başlıyor.

Hisar Intercontinental Hospital Doğum ÖncesiEğitim Programları ile anne ve baba adaylarınıgebelik ve doğum süreci ile doğum sonrasına eniyi şekilde hazırlamayı hedefliyor. Ücretsiz olarakdüzenlenen ve her ayın son haftasındagerçekleştirilen Doğum Öncesi Eğitim Programları,konusunda uzman hekimler tarafından yapılıyor.

2007 yılından bu yana ‘Bebek Dostu Hastane’olarak hizmet vermeye devam eden HisarIntercontinental Hospital bir anne adayınınhamileliğinin başından sonuna kadar tüm sürecisağlıklı ve bilinçli bir şekilde geçirmesiniamaçlayarak düzenlediği eğitim programında;

• Yaptırılması gereken testlerden doğumyöntemlerine;

• Anne adayının yaşayabileceği sorunlardandoğum yapılacak hastanenin seçimine;

• Beslenmeden egzersizlere;

• Doğum sonrası ruh sağlığından bebek veanne‐baba arasındaki iletişime;

• Anne sütü ve emzirme tekniklerindenyenidoğan bakımına kadar çok geniş biryelpazede eğitimler verilecek.

Anne adaylarının eşleriyle birlikte katılabilecekleriDoğum Öncesi Eğitim Programı’nda KadınHastalıkları ve Doğum, Beslenme ve Diyet,Anestezi ve Reanimasyon, Çocuk Psikolojisi,Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi, FizyoterapiBölümlerinden uzman hekimlerin yanı sıraYenidoğan Yoğun Bakım Hemşireleri deuygulamalı eğitimler verilecek.

Hisar Intercontinental Hospital olarakhastalarımızı bilinçlendirmek adına başlattığımızbilgilendirmelerimize bir yenisini daha Obeziteve Diyabet Okulu ile ekliyoruz. Çağımızınkanserden sonra en tehlikeli hastalığı olarakgörülen ve her yaş grubundaki insanımızıetkileyen obezite ve diyabet ile ilgili açtığımızokulumuzda sizleri bu hastalıklara karşıbilgilendirmek istiyoruz. Diyabet ve Obeziteokulumuzda sadece hastalıklar hakkında bilgivermekle kalmayacak; aynı zamanda hastaolmamak için yapılması gerekenlerianlatmamızın yanı sıra; sağlıklı bir yaşam içinyapmanız gerekenler konusunda da rehberlikedeceğiz.

Obezite ve Diyabet, İç Hastalıkları, Beslenme veDiyet, Kardiyoloji, Fizyoterapi, Spor HekimliğiBölümlerimizden uzman hekimlerimizin yanı sıraDiyabet Hemşirelerimiz de uygulamalı eğitimleryapacaklar.

Obezite ve Diyabet Okulumuz 3 Ekim’de Açılıyor.

Page 82: HOSPITAL Dergi (Sayı 12)

Eylül, Ekim, Kasım 2012 HOSPITAL 82

Acil ServisAğız ve Diş Hastalıkları

- Ağız, Diş ve Çene Hastalıkları Cerrahisi- Çene Eklemi Rahatsızlıkları- Endodonti- Estetik Diş Hekimliği- İmplant- Ortodonti- Pedodonti- Periodontoloji- Protez

Anesteziyoloji ve Reanimasyon Beslenme ve DiyetCheck-Up Çocuk Cerrahisi ve ÜrolojisiÇocuk Sağlığı ve HastalıklarıEnfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Fizik Tedavi ve RehabilitasyonGenel Cerrahi

- Meme Cerrahisi- Endokrin Cerrahisi (Tiroid)

- Karaciğer, Pankreas, Safra Yolları Cerrahisi - Onkolojik Cerrahi- Gastrointestinal Cerrahi (Mide ve Barsak Cer.)

- Obezite CerrahisiGöz Kliniği ve Lazer Tedavi Ünitesi

- Kırma Kusurları TedavisiExcimer Lazer

İntralase Lazer

İlasik Tedavisi

- Katarakt Cerrahisi-Multifokal IOL Uygulaması- Retina Hastalıkları

Diyabetik Göz Hastalıkları

Sarı Nokta Hastalığı

- Glokom- Kornea Hastalıkları

Keratokonus

Ring Uygulaması

- Cross Link Tedavisi- Çocuk Göz Hastalıkları-Şaşılık - Oküloplasti

Gastroenterohepatoloji ve Endoskopi Lab.- Gastroduodenoskopi- ERCP- Kolonoskopi- Rektoskopi- Üre Nefes Testi

Göğüs Cerrahisi Göğüs Hastalıkları ve Tüberküloz

- Allerji Testleri (Deri Prick)- Solunum Fonksiyon Testleri

Statik Solunum TestiReversibilite TestiDLCO (Karbonmonoksit/Helyum Difüzyon)

Bronkoskopi

Havacılık Tıp MerkeziHiperbarik Oksijen Tedavi Merkeziİç Hastalıkları

- Romatoloji Polikliniği- Obezite ve Diyabet Polikliniği

Kadın Hastalıkları ve Doğum- Jinekolojik Onkoloji- Üreme Endokrinolojisi ve İnfertilite- Ürojinekoloji- Yüksek Riskli Gebelik (Perinatoloji)

Kalp Damar Cerrahisi- Açık ve Kapalı Kalp Cerrahisi- Damar Hastalıkları Cerrahisi

Kardiyoloji- İnvaziv Kardiyoloji (Anjiyo, Anjiyoplasti, Stent)

- Efor Testi- Ekokardiyografi- Ritim ve Tansiyon Holter

Kulak Burun Boğaz Hastalıkları- Baş ve Boyun Tümörleri Cerrahisi - Bera ve Odyoloji Ünitesi- Saf Ses Odyometri

Nükleer Tıp- Sintigrafi- Miyokard Perfüzyon Spect Sintigrafisi- Spect Beyin Kan Akımı Çalışması- Akciğer Perfüzyon Ventilasyon Çalışmaları

Medikal Onkoloji- Kanser Check-up - Kanser Tanısı- Kemoterapi

Nöroloji- EEG- EMG

Nöroşirürji (Beyin ve Sinir Cerrahisi)- Beyin Tümörleri- Omurilik Cerrahisi

Ortopedi ve Travmatoloji- Omurga Cerrahisi- Eklem Cerrahisi

Kalça CerrahisiDiz CerrahisiAyak CerrahisiOmuz ve Dirsek Cerrahisi

- Travma Cerrahisi- Protez Cerrahisi- Mikrocerrahi- Artroskopik Cerrahi- Ortopedik Onkoloji- Spor Yaralanmaları- Çocuk Ortopedisi

Patoloji- istopatoloji- Sitopatoloji- İmmünohistopatoloji

Klinik Laboratuvarlar- Biyokimya- Endokrinoloji (Hormon)- Mikrobiyoloji-- Parazitoloji- Seroloji- İmmünoloji (Alerji) - İlaç ve Toksikoloji- Genetik ve Moleküler GenetikDermatoloji- Dermatoalerji- Lazer Tedavileri- Girişimsel Dermatoloji- Kozmetik Dermatoloji

Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi- Estetik Cerrahi- Kozmetik Plastik Cerrahi - Rekonstrüktif Mikrocerrahi- Ortognatik Cerrahi (Estetik Çene Cerrahisi)

- Saç EkimiPsikiyatri ve Klinik Psikoloji

- Radyoloji- Bilgisayarlı Tomografi- BT Anjiyografi- Dijital Direkt Röntgen- Dijital Panaromik Röntgen- Dijital Floroskopi- Dijital Mamografi- Kemik Dansitometresi- Manyetik Rezonans Görüntüleme- Ultrasonografi (Renkli Doppler Ultrasonografi)

RomatolojiTüp Bebek ve İnfertilite MerkeziÜroloji

- Ürodinami Laboratuvarı- Sistoskopi ve Üroteroskopi- Laparoskopik Cerrahi- Ürolojik Onkolojik Cerrahi- Flexible Üreteroskopi ve Lazer Cerrahisi- GreenLight ve Plasma Kinetik- ESWL (Taş Kırma)

Yoğun Bakımlar- Genel Yoğun Bakım- Cerrahi Yoğun Bakım- KVC Yoğun Bakım- Koroner Yoğun Bakım- Yenidoğan Yoğun Bakım

Özellikli Bölümler- Kozmetik Dermatoloji ve Lazer Merkezi- Sigara Bırakma Polikliniği- Uyku Bozuklukları Laboratuvarı

PSG (Tüm Gecelik Uyku Testi)CPAP/BPAP Titrasyon Testleri

Tanı ve Tedavi Bölümleri

Page 83: HOSPITAL Dergi (Sayı 12)
Page 84: HOSPITAL Dergi (Sayı 12)