İç Mimar Gökhan ERDOĞAN KİMDİR

19831983 yılında Zonguldak’ta doğdu. Ortaokul ve liseyi İstanbul Özel Kolej’de okudu. 2002 yılında başladığı Mimar Sinan Üniversitesi Mimarlık Fakültesi İç Mimarlık Bölümü’nden 2007 yılında mezun oldu. 2007 yılından 2008 yılına kadar farklı firmalarda çeşitli konut ve ofis projelerinin tasarım ve uygulama aşamalarında görev aldı. 2010 yılında kendi firması GKHNERDGN mimarlığı kurdu.kurdu. 5 sene boyunca villa dekorasyon işleri aldı. İtalyan ruhuna hitap eden villa ev kültürünü yansıttı, Türkiye’nin en zengin iş adamların şirketlerini tasarladı ve ofislerinin uygulamasını da üstlendi. Pek çok başarılı projeye imza attıktan sonra ortaklı firma kurarak Yarımada Mimarlık İnşaat Ltd. Şti.ni Vedat ÖZKOCA-MAN Mimar Ferhat ZENGİN ile beraber yoluna devam etmektedir.

Derneklere Katılımları ve Üyelikleri Uluslararası Girişimci İş Adamları ve Sanayiciler Derneği – UGİSAD Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Beşiktaş Jimnastik Kulübü Derneği

Başarıları ve Ödülleri Türkiye’de Konut Planlama ve Yerleşik Düzeni Değerlendirme Projesi.İstanbul Deniz Otobüsleri Liman Projesi Aston Martin Otomotiv Endüstriyel Model Tasarım Ödülü.YeniYeni Nesil Villa 2050 Yılına Özel Tasarım Proje Ödüllü Uluslararası Otellerin Enerji Sorununa Çözüm Projesi Kadınların Ekonomik Yaşama Katılımlarında Güçlenme Eğitimlerinin Desteklenmesi

Gökhan ERDOĞAN’nın genç mimarlara önerisi nedir?

GençGenç mimarlara söyleyeceğim bir şey var, bugün okulda bir şeyler öğrendim ve mimar oldum diye kalemi alıp dünyayı yeniden tasarlamayı hedeflemesinler. Mimarlık her gün üzerine bir şeyler konulan bir meslektir, deneyim mesleğidir. Mimarlığın içerisinde mühendislik, çevre bilimciliği ve renk bilimciliği vardır. Mimarlık oldukça kombine bir meslektir. Birden bire mimarlık diploması aldığınızdaaldığınızda mimar olamazsanız ama iyi bir mimar adayısınızdır. Gerçekten mimarlığın çok dalı var, tasarımcı olursunuz, uygulamacı olursunuz, ruhsat danışmanı olursunuz, malzeme tasarımcısı olursunuz, mimarlık geniş bir yelpazede yapılabilecek bir meslektir.

BANYONUZA KÜÇÜK DOKUNUŞLARLA UCUZ VE MALİYETSİZ TAMAMLAYALIM

Banyo düzenlemeyi yazmış, hem uygulamış kişilerden hem de sorusu olan kişilerden mail almıştım. Madem böyle yazılar herkesin merak konusu, bende bugün banyo düzenleme üzerine yazmaya karar verdim.BanyodakiBanyodaki alanınızı iyi kullanmak bir çok yaşam alanından daha çok önemlidir. Hele ki küçük banyonuz varsa, en iyi nasıl yerleştirebilirsiniz öğrenmek istemez misiniz?Türkiye’deTürkiye’de pek revaçta olmasa da yurtdışında, özellikle Amerika’da herkes kendi işini kendi yapar. Seramiklerini kendi döşer, duvarlarını kendi boyar… Bizde birinin kendi duvarını boyamasının nedeni boyat-maya parası olmamasıdır, kültür farkı işte! Her neyse! Adamlar o kadar iyi biliyor ki işi, o yüzden en pratik ‘kendin yap’ fikirleri otomatikman onlar-dan çıkıyor.Banyo düzenleme çokta zor değil, eğer alan küçükse ‘nasıl’ istediğinize, eğer alan büyükse ‘ne’ istediğinize net karar vermeniz lazım. Artık söy-lememe gerek yok, kalem kağıdınız hazırsa banyonuzu düzeltmeye başlayalım!

‘‘Evinizin İç Mimarı Siz Olun’’Ve hayatınızında...

YapmanızYapmanız gerekeni biliyorsunuz Biraz cesaretinizi toplayın kolları sıvamaya başlayın sakın hiç şüphede kalmayın hiç bir şey zor değil, hatta hiç bir şeyde kolay değil, unutmayın içinizden ne geliyorsa mutlaka yapın ve kararlarınızı özgürce verin çünkü evinizin sahibi sizsiniz başkası değil hayır ben yapamam diyorsanız ‘ki’ diyenler olacaktır. Kesinlikle korkmayın yeter ki dediğim gibi istemeyi bilin, yapacaksınız ve başaracaksınız da. Hadi gelin başlayalım öncelikle evimizde neler eskimiş ve neleri değerlendirebiliriz ona bakalım. Evimiz hayatımızın her günüdür, neşemiz, mutluluğumuz, huzurumuz, dertlerimiz, sıkıntılarımız, ve bizim aynamızdır. Düşünün göze batan yerimiz neresi oturma odamsımıodamsımı o zaman oradan başlayalım, Eskimiş yâda içinize pek sinmeyen koltuklarınızın modelimi, Güzel ama soluk görüntüsü çok kötü. Bana sorarsanız pastel kumaş renklerin sıcak büyüsünü denemelisiniz koltuklarınıza da kombine uyumunu oluşturun. Hatta duvar renklerinizi de bence degiştirin elinize boya rulosunu alın boyamaya başlayın derim çok zevkli hatta zevk alacaksınız Kenan DOĞULU‘nun dediği gibi ne yaparsan yap AŞK ile’’ yapınız. Yerdeki halınıza yâda o güzel sevdiğiniz perdelerinizden ’de vazgeçmeniz gerekebilir, ilk evliliğinizden bu yana sizi heyecanlandıran bir şey yaptınızyaptınız mı yıllarınızı yatırımlara harcadınız belki çocuklarınızın hayatı endişesi için kendinizi dinlemediniz işte size fırsat azda olsa renklendirme fırsatı. Ömrümüzde yeniliklere ilk adımı atmıyorsanız ve yapmıyorsanız küçük şeylerle mutlu olamıyorsunuzdur Aslında çok şey var anlatmak istediğim ne yazık ’ki burada size anlatmak istediğim yer bu kadarı

Alanınız küçükse ‘nasıl’ istediğinize karar vermeniz lazım demiştim, alanınızın ferah mı, kullanışlı mı olmasını istiyorsunuz? İkisini birden isti-yorum derseniz işimiz zor ama imkansız değil! Çekmecelerinizi ve dolap içlerini akıllıca kullandığınız takdirde biraz ayna ve renk tonlarında oynarsanız istediğinizi elde etmiş olursunuz.Çekmecelere geçmeden önce renk tonlarından bahsetmek istiyorum, eğer gerçekten küçük bir alana sahipseniz, duvarlar için seçtiğiniz rengin, ya bir koyusunu ya da 1 açığını mutlaka alanın bir duvarına uygulayın, böylece gölgeleme olacak ve alan boyut kazanacaktır.HemHem bir üstteki fotoğrafta hem de bu fotoğrafta gördüğünüz üzere çek-meceleri düzenli kullanmak bu işin anahtarı diyebiliriz. Unutmayın, ne kadar düzenli olursanız o kadar çok eşya sığdırırsınız. Sığdırmak derken birçok şeyi üst üste koymaktan bahsetmiyorum tabii ki! Her alanı doğru kullanmaktan bahsediyorum. Daha önceki yazılarımda bahsettiğim plek-siglas ürünler, hem derin hem de ince çekmeceleri düzenlemek için bire-bir. Özellikle pamukluğu çok sevdim

Alanınız küçük bile olsa rahatsız etmeyecek, aksine, hava katacak ortamı güzelleştirecek bir fikir. Bu arada dikkatinizi zemine çekmek istiyo-rum, artık kullanılan her ürünün suya dayanıklısı veya banyo için tasarlanmış olanı mevcut. Ben banyoyu ‘oda’ gibi sevenlerdenim sanki odanın (yatak odasının ya da evin herhangi bir odasının) devamıymış gibi tasarlamayı tercih ederim. Yapabilecekleriniz sadece hayalgücünü-zle sınırlı, öyle bir dönemde yaşıyoruz ki her şeyi yapmak mümkün artık! O yüzden o her zaman ki banyoları silip atın kafanızdan. Banyoya girmiş gibi değil de odaya girmiş gibi olacağınız bir banyo yeni moda! Buda size dip not olsun :)Çiçekler, mumlar, havlular, sabunlar…. Bu parçayı bir mağazada görseniz belki almayı tercih etmezsiniz ama gördüğünüz gibi doğru kullanıldığınız takdirde bambaşka bir hava oluşturmuş. O yüzden, tekrar ediyorum, alanım küçük diye düşünmeyin mutlaka böyle bir hareket ban-yonuza katın, eğer zeminde yer yoksa;başka bir çözüm olarak, sepetleri duvarınıza asabilirsiniz ancak böyle bir şeyi kapı arkasına yapmayın, kesinlikle!