konvülsiyon tanımı ve sınıflandırması epilepsi tanım ve...
TRANSCRIPT
Konvülsiyon tanımı ve sınıflandırması
Epilepsi tanım ve sınıflandırması
İlk afebril nöbet ile başvuran çocuğa
yaklaşım
Epileptik sendrom kavramı
Beyinde bir grup nöronun anormal deşarjına bağlı olarak ortaya çıkan gelip-geçici motor, duyusal, otonom, bilişsel ve affektif
işlev bozukluğudur.
BEYİN NORMAL İŞLEVLERİ İÇİN;
Baskılayıcı: GABA
Uyarıcı: Glutamat, Asetil Kolin
Nörotransmitterler arasında denge olmalıdır.
İnhibitör ve uyarıcı dengenin bozulması
Nöronal uyarılabilirlikte artış
K O N V Ü L Z İ Y O N
GELİŞMEKTE OLAN BEYİN
KONVÜLZİYONA AŞIRI DUYARLI (Daha sık konvülziyon geçirir) KONVULZİYONUN NEDEN OLDUĞU BEYİN ZEDELENMESİNE
İSE DAHA AZ DUYARLIDIR (Plastisite)
Beyin gelişim düzeyine göre nöron duyarlılığı değişebilir
İnhibitör olan GABA erken beyin gelişimi sırasında uyarıcı etki
yapar
Çocuklarda farmakokinetik farklıdır. İlaç klirensi yenidoğan
döneminde en yüksektir ve yaşla azalır.
Çocukluk çağına özgü nöbetler erişkinde görülmez.
Çocuklarda epilepsi ile birlikte bilişsel ve davranışsal
bozukluklar daha sık görülür.
Konvulsiyonun başlangıçı
Etiyolojisi
Süresi
Jeneralize konvulsiyon: Anormal deşarjlar her iki hemisiferde aynı anda ortaya çıkar.
Parsiyel konvulsiyon: Deşarjlar bir hemisiferde başlar ve nöbet süresince başladıkları hemisiferde sınırlı kalır.
Sekonder jeneralizasyon gösteren konvülsiyonlar: Deşarjlar bir hemisiferde başlar ve diğer hemisifere yayılım gösterir.
Akut semptomatik nöbet: Akut
sistemik, metabolik veya toksik olaylar
neticesinde santral sinir sisteminin
etkilenmesi sonucunda ortaya çıkan
nöbetlerdir.
Öncesinde tetikleyici bir neden
olmaksızın ortaya çıkan nöbetler
(idiyopatik-kriptojenik)
Metabolik bozukluklar Hiponatremi
Hipoglisemi
Hiperglisemi
Hipokalsemi
Akut nörolojik olaylar Travma
İnme
Menenjit
İlaç kullanımı ile ilişkili
Rotavirüs gastroenteriti ile ilişkili konvülsiyonlar
RSV ile ilişkili konvülsiyonlar
İnfluenza ile ilişkili konvülsiyonlar
Astım ve nöbetler
Kan transfüzyonu ile ilişkili nöbetler
Teofilin ile ilişkili nöbetler
Penisilin ve sefalosporinler ile ilişkili nöbetler
Metronidazol ile ilişkili nöbetler
Asiklovir ile ilişkili nöbetler
Febril nöbet: 6 ay – 5 yaş arasında
görülen SSS enfeksiyonu ya da akut
elektrolit bozukluğu, intoksikasyon gibi
tanımlanmış bir neden ve öncesinde
afebril konvülziyon öyküsü olmadan ateşle birlikte ortaya çıkan
konvülziyonlardır.
Neonatal nöbetler: Hayatın ilk 28
gününde ortaya çıkan nöbetlerdir.
Öncesinde herhangi bir tetikleyici faktör olmaksızın ortaya çıkan ve
tekrarlama eğilimi gösteren
nöbetlerdir.
› İki veya daha fazla
› Aralarında en az 24 saat süre
EPİLEPSİ
Semptomatik epilepsi: Tanısı konmuş bir hastalığa bağlı olan epilepsilerdir.
Kriptojenik epilepsi: Mevcut araştırma yöntemleri ile nedeni bulunamayan epilepsilerdir.
İdiyopatik epilepsi: Mevcut araştırma yöntemlerinin bir neden göstermediği fakat klinik verilerin genetik bir epilepsiyi düşündürdüğü tablolarda idiyopatik epilepsiden bahsedilir.
ILAE: international league against
epilepsy
1981: klinik nöbetler ve EEG bulguları
Neonatal nöbetlere yer verilmiyor
Çocuklarda bilincin değerlendirilmesi
İnfantil spazm yer almıyor
Çocuklara özgü nöbet tipleri yok
1989: topografi ve etiyoloji
Topografi: jeneralize veya lokalizasyon ile
ilişkili
Etiyoloji: semptomatik, idiyopatik,
kriptojenik
Çocukluk çağı için daha uygun bir
sınıflama
Yenidoğan nöbetleri için sınıflama
problemi devam ediyor
2001: epilepsi için tanısal şema
I: iktal fenomenoloji
II: nöbetin tipi
III: herhangi bir sendroma uyuyor mu
IV: etiyoloji
V: epileptik durum nedeniyle ortaya çıkan kısıtlamalar
I: İktal fenomenoloji: Yüzün sağ alt ve üst kısmında fasiyal klonus ve dizartrik konuşma
II: Nöbetin tipi: Klonik motor bulgularla beraber fokal
motor nöbet (basit parsiyel)
III: Herhangi bir sendroma uyuyor mu: Sentrotemporal dikenlerle beraber olan beniyn çocukluk çağı epilepsisi
IV: Etiyoloji: İdiyopatik
V: Epileptik durum nedeniyle ortaya çıkan kısıtlamalar:
Anksiyete ve kronik antikonvülzan kullanıma bağlı yorgunluk
İlk Afebril Nöbet
İlk afebril nöbet 89-134/100,000
Epilepsi 14/100,000
İlk jeneralize tonik klonik nöbet sonrası
tekrar %36-52
İlk 2 yılda tekrar etme olasılığı %40
Stabilizasyon
Bu gerçekten bir nöbet mi?
İyi bir gözlemciden ayrıntılı bir öykü
Yaş
Aile öyküsü
Gelişimi
Sağlık durumu
Tetikleyici faktör
Aura
Nöbet öncesi davranış değişikliği
Konuşmada bozulma
Baş ve gözlerde bir yere dönme, postür değişikliği, ritmik kasılma, katılaşma, otomatizmalar, jeneralize veya fokal hareketler
Solunum paterninde değişme, siyanoz
Pupiller dilatasyon, kusma, inkontinans, kalp hızında değişiklik, ağızdan salya gelmesi
Bilinç kaybı, anlayamama, konuşamama
Amnezi
Konfüzyon, letarji
Uyku hali
Baş ve kas ağrısı
Bulantı-kusma
Todd parezisi
6 aydan büyükse ve bilinç normale
dönüyorsa rutin incelemeye gerek yok.
Kusma, ishal, dehidratasyon varsa
bilinç normale dönmüyorsa yapalım.
İlaç veya madde kullanımı varsa
toksikolojik inceleme
Menenjit veya ensefalit kliniği yoksa
gerek yok.
Nöbetin tipi, epileptik sendrom ve
tekrarlama eğilimi açısından değerli
bilgiler vereceğinden yapalım.
Özellikle nöbet sonrası ilk 24 saat
içinde çekilen EEG değerli.
Acil görüntüleme postiktal fokal defisit, nöbetin birkaç saat sonrası halen bilinç bulanıklığının devam etmesi
Eğer olanak varsa MR tercih edelim
Acil olmayan görüntüleme psikomotor gerilik, anormal nörolojik muayene, EEG’de fokal anormallik, bir yaş altı çocuklar
Semptomatik
etiyoloji
Anormal nörolojik
muayene
Mental gerilik
Epileptik EEG
Parsiyel başlangıçlı
nöbet
Aynı günde iki afebril
nöbet
Nöbetin uykuda
olması
Belirti ve bulgularıyla özgün bir epileptik durum
Ortaya çıkış yaşı
Nöbet tipi
EEG bulguları
Eşlik eden klinik özellikler
Hayatın ilk 4-7 ayı
İnfantil spazm, EEG hipsaritmi, psikomotor regresyon
Spazmlar küme halinde, uyku ile ilişkili
Fleksör, ekstensör, karışık
Gizli spazmlar (yüz, göz, boyun, omuz)
Aynı tipte tekrarlayıcı hareketler ve gelişme geriliği (vizüel agnozi) varlığında mutlaka düşünelim
Semptomatik, kriptojenik, idiyopatik
Seyir altta yatan nedenle ilişkili olmak
üzere %80 bilişsel etkilenme
Psikomotor gelişimi en olumsuz
etkileyen tanı ve tedavide gecikmedir.