v akiflar dergİsİ - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/d00143/1969_8/1969_8_ilterf.pdf198 fÜgen...

30
V A K J F 1. A U. G N E J. :1\-l i1 )) ii ll 1. i.. 'T lJ Y A Y 1 N J.., A U 1 VGM 1 \ UI tii iJ I\ \U \ 345.3705 VAK V AKIFLAR Metinden ha r iç 454 Resim, 96 Pl an ve Kroki, 68 Fotokopi, 8 Desen ve 3 hividir. SAYI : VIII : __ 1 ANKARA-1969

Upload: others

Post on 21-Jan-2020

7 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: V AKIFLAR DERGİSİ - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D00143/1969_8/1969_8_ILTERF.pdf198 FÜGEN iLTER oğullarını daha güneye itmiş, Anadolu' dan koparmıştır. Konumuz olan Artuldu

V A K J F 1. A U. G ı;; N E J . :1\-l i1 )) ii ll 1. i..'T (~ lJ Y A Y 1 N J.., A U 1

VGM

1 1\\JlJ\~l \UI tiiiJI\ \U\ 345.3705 VAK

V AKIFLAR DERGİSİ Metinden hariç 454 Resim, 96 Plan ve Kroki, 68 Fotokopi,

8 Desen ve 3 levha 'yı hividir.

SAYI : VIII

~NG~~ ~~!'-~~l~R ~-·~~~!_!!_~ : __ 1 ~~ ANKARA-1969

Page 2: V AKIFLAR DERGİSİ - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D00143/1969_8/1969_8_ILTERF.pdf198 FÜGEN iLTER oğullarını daha güneye itmiş, Anadolu' dan koparmıştır. Konumuz olan Artuldu

ERKEN DEViR ANADOLU TÜRK MİMARİSİNDE 12. ve 13. YÜZYIL ARTUKoGULLARI MEDRESELERİNİN YERİ

Anadolu Selçuklu devri Türk mi­ınarisini incelerken, Güney - Doğu Ana­dolu'daki dini ve dünyevi yapıların özellikleri He bölgeye has bir mimari üsluba sahip oldukları görülür. Bu böl­ge 12- ıs. yüzyıllar arası üç asır boyun­ca Artuklu devletinin hüküm sürdüğü bölgedir. Artokoğullarının çok sayıda Türkmen kütlelerinin bulunduğu Di· yarbakır çevresi şehir ve kazalanm içi­ne alan hakimiyetleri, Sultan Alpaslan ve Sultan Melikşah'ın değerli kuman­danlarmdan olan ve Artuklu Beylikle­rine adını veren Artuk bin Eksük'ün 1091 de ölümü- üzerine oğuHarının

kurduğu beyliklerle başlamıştır1 • Ar­tuklu devlet idaresinin hangi beylik­ler · etrafında · toplanclığına . burada kı­saca değinmekde fayda vardır:

1 - Hısn Kayfa ve Amid Beyliği ( 1101-1231 ). (Eyyubilerin sal­dırısı ile son bulmuştur.)

2 -Mardin Beyliği. (1 108- 1408). (Karakoyunlular tarafından

ortadan kaldırılmış tır.)

3 - Harput Beyliği. (1 185 · 1233). (Anadolu Selç~kluları bu şu­beye son vermiştir.)

ı. Daha geniş bilgi için bak. Ali Sevim, (Artuko~Uannın soyu ve siyasi faaliyetleri), Belleten, Ci\t XXVI. sayı 101, (Artukoglu Sök~nin siyasi faaliyetl eri). Belleten, Cilt XXVI. sayı · ıo3. (Artukoğlu tıgazi) . Beneten, Cilt XXVI. sayı 104 Ankara, 1962.

2. Artukoğullan Beylikleri hakkında öz­lll bilgi için bak. M. Fuat Köprülü, (Artuk­ogullan) maddesi, İslam Ansiklopedisi, Cilt I, İst. 1950, s. 617 - 625.

Fügen ll T E R

Bundan sonra Artukoğullarının devlet statülerinde önemli bir noktayı belirtmek yararlı olacaktır. Artukoğul­ları Beyliklerinin kuruluşu ve sonra da de·vleti devam ettirme gayretleri, çeşitli mücadeleler içinde geçmiştir. Bir taraf­tan Anadolu Selçuklularının birliği sağ­lama çabalan içinde Artuklu bölgesine saldırıları, öte yandan Suriye Atabek­leri ve Eyyubilerin kuzeye doğru geniş­lemeleri, Artukoğullarını tabi bir dev­let olmaktan kurtaramamıştır3• Tabi oluşta da ortaya ilginç durumlar çık­maktadır. Mesela 1127 de kurulan ve kısa zamanda yukarı Mezopotamya. Güney - Doğu Anadolu'nun bir kısmı ve Suriye'yi idareleri altına almayı ba­şaran Zengileri bir süre metbu olarak tanınıaları, ortaya zincirleme bir vasıl lık statüsü koymaktadır; çünkü Zengi ler de Irak Selçuklulan Devletinin va salı idi'. Nureddin Zengi'nin ölümün· den kısa bir zaman sonra ise, Selahad­din Eyyubi tarafından kurulan Eyyubi­Iere tabi olmuşlardır.

Siyasi alanda Zengi ve Eyyubilere bağlılık, kültür ve sanat yönünden de Artukoğullarmı Zengi ve Eyyubilerle kaynaştırmış, Anadolu'da özellikle Su· riye mimarisini tamamlayan bir haki­miyet haline getirmiştir. Yukarıda da belirttiğimiz gibi, Anadolu Selçuklula­rının zaman zaman, Anadolu birliğjni kurmak için güneye saldırıları Artuk-

3. Ali Sevim, (Artuğo~lu !!gazi), s. 662.

4. Mehmet Altay Köymen, Selçuklu D~v­ri Türk Tarihi, Ankara, 1963, s. 155.

Page 3: V AKIFLAR DERGİSİ - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D00143/1969_8/1969_8_ILTERF.pdf198 FÜGEN iLTER oğullarını daha güneye itmiş, Anadolu' dan koparmıştır. Konumuz olan Artuldu

198 FÜGEN iLTER

oğullarını daha güneye itmiş, Anadolu'­dan koparmıştır.

Konumuz olan Artuldu medresele­ri de siyasi ve kül~ürel bağ_lar_ı ~k sı: .. kı olan bu birliğin tabii bir sonucu olarak, pek çok yönden Zengl. ve Eyyu"-. bi medreseleri ile aynılık gösterirler.

Anadolu'da Selçuklu devrinde (med­rese yapısı) genellikle iki büyük grup altında incelenir:

1 - Açık aviulu medreseler,

2- Kapalı me~reseler.

En yaygın tip olan, açık aviulu medreseler de kendi aralannda iki ve dört eyvanlı olmak üzere ayİnma tabi tutulur. Bilindiği gibi dört eyvanlı şe­ma tranlıdır. İki eyvana indirgeme ise Anadolu için bir yeniJiktir. Artuklu medreselerini de, Anadolu'nun açık av­lulu medreseleri adı altında toplama~ kabildir. Açık aviulu c1uşları dışında, mimari unsurlarda, kuruluşta, hücre sayısında ve dekorasyanda ayrıntılar büyüktür. ·

Selçuklu devrinin Anadolu'lu med­reseleri (güney - doğu bölgesi dışında), ister açık avlulu, isterse avlusu kapalı olsun, herşeyden evvel, genel ·olarak, düzgün, geometrik planlı yapılardır. Böylece ilk planda gelen bu özellikleri ile hemen İran'a bağlanırlar. Herzfeld'· in de dediği gibi, «İkili simetri, İran mimarisi için nasıl herşeyse6» Anado­lu'nun güney . doğu bölgesi dışındaki

medreseler için de odur.

Medresenin vatanı İran, kurucula­rı da Selçuklu Türkleridir. Selçuklular

5. Dog-an Kuban, kapalı medreselerln, Anadolu'da açık aviulu medreselerden daha evvel ortaya çıktı!ına Işaret eder, (Anadolu -Türk Mlmarlslnln ka~ak ve sorunlan, İst., 1965, s. 139.)

En erken kapalı medreseler için bk. Aptullah Kuran, Tokat ve Niksar'da Ya~ı­Basan medreselerJ. Vakıflar Dergesi, Sayı vn. İst., 1988, s. 39-4:3.

6. E. Herzfeid, "Damascus : Studies lıı Archlltecture", Ars -IslamJca,• XI-XII. 1946;· s. 37.

Abbasi Halifesinin himayesi altında, İs­lam ülkelerini sünni akide etrafında toplamak amacıyla birleştirici olmuş­

lardır. Şiiliği yenmek ve sünniliğin dört mezhebini . öğretmek ve yaymak amacıyla medrese .yapımına başlanmış . kısa zamanda İran ve Mezopotamya'. da pek çok medrese kurulmuştur. M~. likşahı'ın büyük veziri Nizamülmülk medrese yapımında öncü ve destekleyi­ci olmuş, Nişapur, Tus, Bağdat'ta açı ­lan medreseleri, Basra, Rey, Kargirt vı.· Jsfahan şehirlerindeki diğerleri izle miştir.

Anadolu'nun çifte simctrili, dör: eyvanlı medreselerine (Kayseri Çift.. Medrese gibi 1205 · 1206), bir ön ör nek olarak Rey (XII. Yüzyıl) medrese sini belirtebiliriz7

• Plana dört eyva ı· yerleşimi ile ikj)j simetri hakimdi ı · Rey medresesi bugüne ulaşamamış ye.~. pılardandır.

Anadolu'da çoğunluğu veren sirnet rik kuruluşlu, dengeli medreselerd'" ana eyvan yanında yer alan kubbe:· hücreler ( türbe olarak yapılmışl?rdır ) revak sıraları, eksende yer alan poru: lin derinleşmesi,_ ve figür tasvirler; İran' dan ayni an özellikler olarak ö nemle belirtilmelidir.

Sünnilik cereyanının şiddetlenmc .. siyle, bütün İslam ülkelerinde medre· se yapımı hız kazanmış, Suriye'de d~,.

7. İran'da dört eyvanlı medreselerin er·· ken örnekleri olarak kabul edilen Kargirc (XI. y.y.) ve Rey medresesi (Xll. y.y. başı · için bk. A. Godard, "Origine de la Madrasa. de la Mosqu~e et du caravan~ran ı\ quatrı:: iwans", Ars IslamJca, Vol. XV-XVI, 1951 , s . 1·9. Bugüne ulaşamayan erken devir lraı; medreselerı JÇ1rı E. KUhnel, Die Kunst d es !ı; ­ıam, Stuttgart, 1962, s. 72 de, "istlsnasız ola rak Şaft ö!renimiıle hizmet etmekteydiler·· diyerek dört eyvanın her blrlnin bir sünn: mezhebine ait olduBu fikrini kabul etmemek­tedir. K!lhııel aynı bahse devamla, "Musul vı: Suriye'de Ise Zengller Haneft. mezhebinin ko-­ruyucusu tdi~er ve Irak'ta Hanbeli doktrin, hüküm sürüyordu. Sünnlllgin Dördüncü mez ­hebi Maliki'lik içinse, Ma!rlb yurtluk etmek-· teydl" demektedir.

Dört· mezhebe de yer veren Baıtdat'd: ı ki ünıo.. Mustansırlye Medresesi ise (1232) ta . rlhlldlr.

Page 4: V AKIFLAR DERGİSİ - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D00143/1969_8/1969_8_ILTERF.pdf198 FÜGEN iLTER oğullarını daha güneye itmiş, Anadolu' dan koparmıştır. Konumuz olan Artuldu

ERKEN DEViR TÜRK MlMARiSiNDE ARTUKOGULLARI MEDRESELERiNiN YERi 199

aynı gayeye hizmet yolunda birçok medrese inşa edilmiştir. Suriye'de medresenin kurucusu da Nureddin Zengi'dir. Suriye'de böylece başlayan medrese mimarisini ana hatlarıyla be­lirtmek ve İlran'dan ayrılan taraflarını ortaya koymak gerekirse, herşeyden önce «simetrin nin kaybolduğunu söy­lemeliyiz. Kısımlarda her ne kadar den­geli bir uyum varsa da, planda, İran'h ve Anadolu'lu düzenli geometrik şekil yoktuı..s. Çünkü plana hükmeden artık fonksiyonlar olup, yapı yalnızca med­rese değil, bir kompleks halindedir. Mescit büyük ölçüde yapıya girmiş, türbe de medrese bünyesine alınmış­

tır.

İşte Suriye'li medreseleri tarifiedi­ğimiz belli başlı özellikleri, aynı özellik­lerle, Anadolu'nun diğer medreselerin­den ayrılan Artuklu medreselerinde de bulmaktayız.

Artuklu medreselerinin Anadolu için bir önemi de, en erken örnekleri vermeleridir. XII. Yüzyılın ilk çeyre­ğinden başlattığımız, ancak bir kısmı kayıtlarda kalmış9 bu medreseler hak­kında yakın bilgiyi, XII. Yüzyılın son yarısından, XIII. ve XIV. Yüzyıllardan günümüze ulaşmış diğer öerneklerden elde edebileceğimizi söylemek yanlış

olmaz. Bu sebeple, yapırolarına XII. Yüzyılın ikinci yansında başlanmış,

Diyarbakır'da bulunan iki medreseyi öncelikle tanıtmayı uygun bu1makta­yız.

MESUDİYE MEDRESESi :

Diyarbakır Ulu Camiinin kuzey doğusundadır. Yapıdaki en erken kita-

• 8. Suriye'de medreselere halüro olan dü­

zensiz şekilli planlar Için E. Herzfeld. "o za­manın kalabalık ~h!rlert için bu düzensizlik kaçınılmaz bir kaideydi" dtr,

E. Herzfeld, A:y. es. IX. s. 45. 9. Katip Ferdi, Mardin Artuldulan Ta­

rihi (H. 944), İst. 1939. Kitaba ilave olarak All Emiri'nin notlan.

C. Cahen, "Le Diyarı Bakr au teınps des premiers Urtuk\des·•, Journal Asiatı~. 1935, s. 23'(.

be 590 H. (1193/4, en geç kitabe de 620 H. (1224/5) tarihli olup, portaiden 596 H. ( 1200) senesini ve kurucusu olarak da, Muhammet oğlu el-Melik el­Mesud Sukman'ı öğreniyoruz10 •

Medrese iki katlıdır. Plan bütü­nüyle düzgün bir şekle sahip değildir (PUm I, II). Medrcsede giriş kuzey -doğuda yer alırken, ana cyvan ve yan­lardaki iki oda, üç yönden revaklada çe\Tili avlunun doğu yüzündedirler. Ayrı bir kısım meydana getirecek şe­kilde, cyvan ve hücre topluluğundan ibaret olan mescit bölümü ise, batı ka­nadı m eydana getirir.

Medrese, düz, boş ve sağır cephe yü­zü ile son derece sadedir. Portal, ku­zey - doğu köşedeki yeriyle, cepheyi asimetik bir bölüntüye uğratmıştır

(Resim: 1). Kuzey- batı duvarı ile por­tal çıkması arasındaki boşluk ev ve dükkfmlarla doldurulmuştur. Portal, sade ye sini kemerli girişi ile, enlile­ınesine dikdörtgen bir yere açılır. Dışa­rıda, kemerle silmeli saçak koruişi ara­sında uzanan, ince. uzun beş parçanın :vanyana sıralanmasıyla meydana gelen kitabe, çiçckli bir fon üzerine, neshi ya­zıyla yazılmış olup, bir sat ırdır ve por­lalin yegane süsüdür (Resim: 2, 3, 4).

Dchliz, son derece sade portalle, profile edilmiş silmelerle çevrili, sta­laktitlerle tepelenmiş, derinliği az bir kaYsara içine açılmış kapıyı biririne bağlar. Zengin profilasyonlu silmeleri ve kaı·şısına gelen mihrapla bağlantıla­riyle bu kapı, esas kapı olmaya ilkinden daha layıktır (Resim: S).

Buradan zengin dekorlu revakla­rıyla, şaşırtıcı bir görünümü olan avlu­ya girilir. Medresenin en sağlam kı­sımlarından biri de, avluyu üç yönden kuşatan bu arkadlardır (!ev III. IV. Resim: 6,7)

10. A. Gabriel, Voyages Archeologiques dans )a Turquie Orientale, Pans, 1940, 97, 99. 100 No. lu kitabeler.

Page 5: V AKIFLAR DERGİSİ - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D00143/1969_8/1969_8_ILTERF.pdf198 FÜGEN iLTER oğullarını daha güneye itmiş, Anadolu' dan koparmıştır. Konumuz olan Artuldu

200 FÜGEN iLTER

Doğuda büyük bir eyvan iki kat boyunca yükselir. Önünde, anlam veri­lerneyen bir merdiven kalıntısı ve bir de kuyu kuliınur11

Aviuyu iki kat halinde üç yönden kuşatan arkadlardan, alttakilerin şaha­ne işçiliğine karşı, ikinci kat ar­kadlan, alt kata yakışmayacak ka­dar sade, süslemesiz sivri üçlü kemer­lerler kurulmuşlardır (Resim :8). Bu ahenksiz · kuruluş karşısında, ikinci ka­tın sonradan ilave edilmiş olabileceği­ni söyleyen Gabriel'in fikrine12 biz de katılmaktayız.

Eyvanın, yüksek, sivri, silmelerle l<ademelenen kemerinin kilit taşında, hayvan başına benzer bir kabartma varsa da, ne olduğunu söylemek kolay değildir. Eyvan orijinal halinden çok şey kaybetmiş, her üç duvarından da büyük hasar almıştır. Eyvan duvarla-

. rında, kuzey ve güneyde, kısım kısım

aşınmış, kıifi ve neshi, kitabe kuşakla­rı vardır (Resim: 9 -13). Eyvan için­deki köşeli nişler, üç duvarı da ortala­yarak yerleştirilmişlerdir.

Zengin bezemeleriyle aviuyu çevre­leyen kemerler, ortadaki yüksek ve ge­niş, yanlardaki dar ve alçak olmak üze­re, üçlü gruplar halinde inşa edilmiş­lerdir. Kemerler kalın, köşeli ayaklar üstünde yükselir. Başlıklar taşkın ve yassı olup, kemer boynuyla birleşen üst kısımlan iki sıra yivlidir. Köşeler­de ise, küt L şeklinde ayaklar yer alır. Kemerler arasındaki rozetler, daire ve­ya kare şekiller halinde taşa oyularak yapılmışlardır. Her yüzde iki tane ol­mak üzere, altı rozet işlenmiştir.

Giriş katıyla üst kat arasında, sil­ıneli saçak kornişi altında, stilize pal­met motif1erinden örülü, bitkisel ara­besk bir fon üzerindeki neshi yazı şeri-

ll. Vakıflar Genel Müdürlüg-ü tarafından, restorasyon öncesi yapılan boşaltmada, söz konusu kuyu ve basamaklar ortaya çıkarıı-m~~ . .

12. A. Gabriel, ay. es. s. 195.

di, kemerler üstünden geçerek aviuyu çevreler. Yazı kuşağı, siyah bazalt taş­lany}a kaplı duvarlar üzerinde, açık renk malzeme üzerine işlenmiş olma­sıyla da ilk bakışta ?elinnektedir.

Kemer süslemelerinde özellikle , motifterin ve şekillerin değişmesine rağmen, boşluğa sarkan ve üstleri iş­lenmiş dilimler ayn bir önem taşır. Bu arada yaruardaki küçük kemerlerden bazılannın üç diliınli olduğu görülür. Üçlü kemerlernelerden öncelikle, batı cephedeki, eyvan karşısına gelen ve ay. ludaki kemerler için de en ustalıkla be­zenmiş olanını ele alalım (Resim : 7). Taş işçiliğinin eşsiz örneklerinden biri ol:ın ve yanlardaki üç di1im1i kemerll:r arasında yer alan orta kemer, vuvar­

laktır. İçlerinden çıkan dallar zi~cirine tutıinmuş, üçgen kaideli dörtköşe ka­rınlı vazolar dizisine benzeyen süsle­mede, dörtköşe kısırnlar bitkisel ara­besklerle işlerunişlerdir. Üçgen kaide­Jer prizmalar halinde uzayarak, kemer karnını bir dolu bir boş dikdörtgenleı·­le bir ışıklandınr bir karartırlar. Ke­mer üstteki yazı şendini içe kavislendi­rip daraltacak kadar yüksektir. Yan-

. lardaki kemercikler ise üç dilimiidi ı-. Taşlar bir atlayarak bitkisel arabesk­lerle ince kabartmalar halinde bezcli­dir.

Diğer iki cephe, yani kuzey ve gü­neydeki arkadlar ilk nazarda eş intib~ bırakırlarsa da, orta kemer süslemeleri farklıdır (Resim :6).

Revaklarda örtü haç tonoz olup malzeme tuğladır. Özellikle kıble U.u van önünde tonozlar doğu- batı yö­nünde geniş bir çatiakla ikiye ayrılmış­Jardıt- (Resim: 14)

Gfrişin tam karşısında, ölçüleri ve süslemesiyle sürpriz teşkil eden bir mihrap bulunur. Zengin nakışlı kemer­ler arasında hemen seçilir (Resim : 15, Levha: V).

Mihrap stalaktitli başlıklan olan des­tekiere dayanan beş dilim]i bir kerneı

Page 6: V AKIFLAR DERGİSİ - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D00143/1969_8/1969_8_ILTERF.pdf198 FÜGEN iLTER oğullarını daha güneye itmiş, Anadolu' dan koparmıştır. Konumuz olan Artuldu

ERKEN DEViR TÜRK MiMARiSiNDE ARTUKOGULLAR\ MEDRESELERiNiN YER i 201

içinde, ~tiridye tepelikli yuvarlak bir niş halindedir. Bünyesinde topladığı e)emanlarla, ilk nazarda Duneysir Ulu Camii mihrabım hatırlatır'\ Birçok hu· suslarda da ikinci giriş kapısı özellikle­rini tekrarlar. Kemer ahnlığı neshi va­zıyla doldurulmuştur. Mihrap nişi, Çıft sıralı silme kuşağı ilc sınırland1rılmış istiridye tepeliği altında, üçlü bir sis­temle sathi, sağır, uzw1 nişlere bölü­nür. Nişlerde, revaklardaki üçlü kemer­Ierne esprisi vardır. Ortadaki daha Yük­sek, geniş ve tepeliği ile daha zengin­dir.

Milu·abın her iki yanında, dikdört­gen kenarlı , birer pencere vardır. Giri­şe göre mihrabın sağında kalan pencere açıklığı üstünde, enine dikdörtgen bir pano içindeki iki satırlık kitabe neshi yazılıdır. Bu kitabeden «Halepli Mah­mud oğlu üstad Cafer'in planıanna da­yanarak 620 H. (1224/5) yılında Me· sud tarafından inşa ettirildiğini öğreni­yoruz (Resim : 16).

Güney revağına, doğudan, cyvamn sağındaki uzun beşik tonozlu odanın kapısı açılır. Üzengileri, stalaktit kon­sollu, düz söveli kapıda, lentonun üze­rini yuvarlak kemerli bir açıklık kap­lar. Aynı şekildeki diğer bir kapı. eyva­mn solundaki, küçük beşik tonozlu odayıkuzey revakma bağlar. Yalnız bu kapıda, stalaktit1i konsollar üzerinde­ki atkı taşı artık yerinde yoktur. Oda­Iann fonksiyonlan hakkında pek kesin birşey söylenemezse de, türbe olarak yapılmış olabileceklerini kabul etmek en uygun çözümdür .

Giriş katında, yukarıda tanıtınağa çalıştığımız avlu, eyvan, revaklar ve hücrelerden sonra, batı kanadı teşkil eden mescid bölümü gelir. Bu kısma dört kapı açılır. Batı kemerlerinin ar-

13. Dunaysır Ulu Camii ınihrabı ile Me­sudlye Medresesi rnlhrabı arasındaki benzer­illeler için bk. Fügen !lter (Tımçda~). Artuk O~llan Sanat eserleri, - Basılmamış Doktora tezi, Ankara, 1963, s. 34-!5, 15-l, 167.

kasında, kemer gözleri doğrultusunda­ki üç kapıdan ortadaki, ana kapı olup, diğerlerinden yüksek ve geniştir. Söve ,.~ lentosu düzdür. Yan kapılarda ise \cnto, konsollu üzengilere otunır. Mes­cid, harap eyvanlar, odalar, tonazlar­dan düşmüş taş yığınlan ile bu katın en yıkık bölümi.idür.

Dökülmüş kesml:! taşlar altmdan tuğla ve moloı taş, duYar konstrüksi­yonu görülür. Kapının karşısındaki sivri kemerli eyvan, dip duvarındaki küçük bir pencere ilc aydınlatılınıştır. Eyvan girişinin yanında orta bölümün haç tonoı.unun başlangıç kalıntıları gÖ­rülür. Bu kalıntılar dışında tonoz ta­mamen yıkılınıştır. Haç tonozlu orta kısma sağdan açılan ikinci eyvanın ke­meri, üstü çökmüş olarak yalnızca ayakta kalmıştır (Resim : 17). Eyvana batıdan tek pencercli, beşik tonoz\u bir odanın kapısı açılır.

Güney duvarındaki mihrap, dışa

doğru hafifce çıkmalıdır (Resim : 18). Mihrap ni.şi yuvadak kemedi (bir ker­tik yaparak aşağı doğru uzaması ile at n alı şeklini alır) dairevi bir ni ş olup, silindirik gövdeli, basık topuz başlık­lar üzerinde, kübik yivli abakusları olan sütunçeler1e çevrilmektedir. Baş­Iıkların altı, sütun boynu, iki sıralı yassı kabartma ile bilezik1enir. Abakus-1ardan sonra yuYarlak kemere varma­dan cwel, yassı kabartma bir silme, kemcrin üzengiye bindiği yerden nisin içini dolanır ve karşıki üzengide son bulur. Silmenin üstündeki niş tepeliği, yan kürevi şekilli olup, altta, ortada, bir noktadan çıkıp açılarak kemcre ka­dar uzanan çizgilerle bir istiridye şe­ması veri r. Yuvarlak kemer üstünde, etraftaki kademeli, profilli dikdörtgen çerçeveye kadar ·dayanan, çiçekli dü­ğüm lü kufi yazı enine dikdörtgen bir pano halindedir. Kitabe ters olarak durmaktadır. Muhtemelen bir tamir sı­rasında ters olarak yerleştirilmiştir .

Mihraplı duvarın arkasındaki oda­ya, revaklardan normal bir giriş oldu-

Page 7: V AKIFLAR DERGİSİ - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D00143/1969_8/1969_8_ILTERF.pdf198 FÜGEN iLTER oğullarını daha güneye itmiş, Anadolu' dan koparmıştır. Konumuz olan Artuldu

202 FÜGEN iLTER

ğu halde, bir de aynca m.ihrabın he­men yanından bir girişin daha olması düşündürücüdür.

Mescit kısmının üstünde neler vardı bilemiyoruz. Üst katın batı ka· nadı, oda taksimatı hakkında fikir ve­remiyecek kadar haraptır.

ZİNCİRİYE MEDRESESI : (1•)

Diyarbakır Ulu Caminin güney do­ğusundadır. Yapıyı tarihlernemize bi­nayı yapan İsa Ebu Dirham adı yar­dımcı olmaktadır. Bu ismi bize veren de avlu etrafındaki kitabelerdir. Bwıa göre Medresenin 595 H. (1199) yılla­rında yapıldığını kabul etmekteyiz15

Yanlışlıkla Eyyubilere16 ve hatta Akko­yunlu1ara!1 atfedilen yapının Mesudiye Medresesi ile gösterdiği müşterek özel­likler ve isa ebu Dirham la ortaya ko­nan tarih yapının Artukoğullarına ait olduğunda şüphe bırakmaz.

Bina, Mesudiye Medresesinde ol­duğu gibi, merkezi bir avlu etrafına toplanmış küçüklü büyüklü odalar gurubundan meydana gelmiştir. Plan, Mesudiyeye nazaran daha düzgün olup, ·eyvan, giriş karşısında yani doğu yüz­de yer alır. (Plan III, Levha : VI)

14. Besim Dsrkot, (Diyarbeklr maddesi), İslAm Anslklopedisi, Cnt 3, s. ~.

Medrese için Zind rll veya Sincariye kaydı vardır. Evllya Çelebi, Seyyahatname IV. s. 31 de camllerin iklşer de medreseleri oldu­ğunu ve camii keblrde Mercaniye Medresesı~ nin bulunduğunu söyler.

Bedrl GUnkut, Diyarbekir Tarihi ve Dlyarbekir, s. 101 de, Basrl Konyar, Dtyar­bcklr Yılhgı, aıt 3, s. 231 de Evllya Çelebi­nin Ulu camide bulunduğunu bildirdiği Mer­caniye mdresesinin. Zinciriye Medresesi ol· ması ltızım geldiğ.ini belirtlrler.

Rahmetli Hocam All Salm Ülgen de Mcdresey1 Ulu cami mimari manzumeslne da­hU etmekte idi. (Bak. Mahmut Akok tarafın­dan çizilen rölövelerde, Zinciriye medresesi Ulu Caml manzumesine dahil edilmiştir.)

15. Diyarbakır kalesine alt 69 ve 71 no­lu kitabelerde de !sa Ebu Dirham adına ras­lanmaktadır. 69 nolu kitabc 595 H . (1199) tarihini taşırlığına göre, medreseye de bu ta­rihi verebiliriz. (A. Gabrlel, ay. es., s. 199)

16. Bedri GUnkut, ay es. s. 100. 17. Basri Konyar, ay. es., s. 201.

Medrese tek katlıdır. Kuaey batı­daki merdivenle, binanın üstünü örten terasa çıkılır. Yapı, aşınıma uğramış ve düşmüş kısımlar yanı sıra, büyük çapta bir restorasyon geçirmişlir. Mni­zeme siyah bazalt taşdır. Dar bir soka­ğa bakan cephede portal, sola kavıktıı· Asimetrik cephede, sağda bir Çcş~.~ yer alır. (Resim: 19, Levha: VII)

Cephe duvarından öne çıkmı:-; olan girişte portal, yan duvarlardM: pek az yukarı taşmıştır. Sade ka rd..h.·!·­li portalde kavsara tezyinatsızdıı-. K<>­pının sağ ve solunda, silndirik sütuıı­celer uzanır. Başlık kısmına yakın Yer­de gövde, enine silmelerle bilczik.kn­miştir. Başlık, altta basık kürcvi biı: parça üstte de ona dayanan, köşeli kü­bik bir abakustan ibarettir. Abakus c··­tasmda, üçlü yuvarlak bir dizi d i kk~1 i i çeker. Kapı lentosu stelaktitli konso l­lara oturur. Girişte kitabe yoktuı-. (Resim: 20) ·

Sivri kemerli bir niş içindeki ç.:~ ­menin musluk duvannda, üstte, iki pencere açıklığı ve arada da sonrndan konduğu anlaşılan bir kitabesi vardı r. Yanlarda köşeli iki niş bulunur.

Girişin açıldığı, üstü haç tono1.h.ı dehliz, bizi revaklarla çevrili av]uya c­karır. Gerek avlu ve gerekse avluv.a ,,.:.ı­lan eyvan abidevi olmaktan uza-k, 1,\.i. çük ölçüdedi d er. Eyvanın yanın d~·. s ağda, üçüneünün girişi güneyde L' 1. mak üzere üç, solda ise iki oda Yer al­mıştır. Kuzey cephede ufak ebattaki talebe odaları, güneyde mescit, batıda girişin yanında da ikişer oda vardır. Bu odalardan kuzey doğudaki kubbeli oda hariç diğerlerinde örtü beşik to­nozludur.

Her cephede arkadlar üç gözlüdüı-.

Kemerler yuvarlakdır. Mihverdeki kL·­mer gözleri yanlardan daha yüksek n!

daha geniştir. Üçlü kemerlerden yu­varlak, köşeli, dantel gibi dilimler ;~u·­kar. Dilimler zengin bitkisel arabcsk motiflidir. Kemerlerle üstlerindeki, av-

Page 8: V AKIFLAR DERGİSİ - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D00143/1969_8/1969_8_ILTERF.pdf198 FÜGEN iLTER oğullarını daha güneye itmiş, Anadolu' dan koparmıştır. Konumuz olan Artuldu

ERKEN DEViR TÜRK NdMARiSiNDE ARTUKOGULLAR! MEDRESELERiNiN YERi 203

!uyu dört yönden dolanan konsollar arasında, bir yazı şeridi bulunur. Y~zı kuşağı, orta kemerlerde kesintiye uğ­rar, kemere dayanır kalır.

Destekler de sayı ve şekil bakımın­dan Mesudiyede kiler gibidir. Yalnız­ca farklı olan taraf, başlık yerinde yas­sı , bilezik halinde geçişlerin bulunma­sıdır. (Resim : 21)

Giriş karşısındaki eyvan kemeri, ve yanlardaki küçük kemerli cephe, di­~er yüzlerden daha zengin işlenmiştir. (Resim : 22). E yvan genişliğince olan orta kemerde, daireye yakın ym·arlak boşluklar ve bunlan birbirinden ayı­ran balta ağzı şeklindeki sarkı tların meydana getirdiği bir çıkma dizisi gö­rülür. Keskin ağızlı parçalar üzerine, bitkisel arabesk bir ağ oyularak işlen­miştir. Yandaki küçük dar kemercik­ler ise, ancak orta kemerin nk dilimine kadar yükselirler. İki yuvarlak kemer­ciğin ortada, aşağıya yönelen bir sarkıt meydana getirecek tarıda kaynaşmala­nndan ibaret ildli bir sistem görülür. (Resim : 23). Üzerieri ana kemer gibi bitkisel arabesk motiflerle, oyularak kabartılmıştır.

Eyvan cephesine karşı olan giriş yüzünde ise, yanlardaki - küçük, dışa yuvarlak dilimli - kemerler arasında, çift sıra çıkıntılı geniş orta kemer vükselir. Orta kemerdeki (lambriqu­~n) şeklindeki sarkıtlar, diğer kemer­lerde olduğu gibi- aradaki ufak taş1ar düz bırakılmak üzere- bitkisel ara­besk motiflerle doldurulmuşlardıı ·. Ge· riye kalan karşılıklı iki yüz, diğer yüz­lerden daha sadedir. Ortadaki sade basık kemeri, yanlardaki, aşağıya uza· nan sivri üçgen parçaları bir atlıyarak bezenmiş küçük basık kemerler kusa·

tır.

Revaklann avluya bakan yüzlerini dört yönden çeviren neshi yazı , Mesu­

diyedeki gibi bitkisel arabesk bir fon

üzerine yazılıdır.

Rc,·aklardan odalara açılan kapı­lar, üstleri konso\lu dört köşe açıklık­lan ilc biı·ibirinin aynıdır. Atkı taşları i.izerinde, yuvarlak lepelikli, pencere­ter yer alır.

Güneyde yer alan mcsci lle örtü, diğer odalardaki gibi beşik tonozdur. Ber odasında pencere bulunan medre­senin mcs<:idi penceresizdir.

EyYanlı cephenin kuzey doğu kö­şesindeki oda kubbelidir. Bu da ilcrd:.!­ki geç de,·ir medreseleri için, bir ha­zıı-Iık sayılabilir.

A,·dınlatıcı olmak amacı ilc önce likle ~le aldıl!ımız Divarbakırdaki iki ınedn::sevi t~nıdıkta~ sonra, Yalnız kaYıtlarda kalmı ş erken medr~seler­de~ başhyarak Mardin ve civarındakı örneklere geçelim.

Mardine ı 108 den beri sahip bulu­ı:ıan Narcm-Al-Din İlgazi'nin yaptıı·· dığı mimari eserleri Katip Ferdi şöyle anlatmaktadır :

NECMEDDİN iLGAZİ'NİN

MEDRESESi :

(Necnıcddin Gazi Mardinde bir bi­maristan ile cami Ye medrese \'e ha­mam ye saire bina etmiştir. Maristan lıaı·ap olmuş ise de sair müberratı bir cok tamirata u!!radı!!ı halde mevcut· . - ~

tur) 1~ .

Ncemeddin İlgaı.i 516 H. ( 1121) de öldü2üne göre Kat ip Ferdfnin kay­dettiği \~e 16. y. y. da birçok tamir· gc­ciı·diı!i halde, hahi ayakta olduğunu Ö!ireı~diğimiz medrese, 12. y.y. ın ilk ı;;ne!ii;de vapılmı ş olmalıdır. ilgazi­;i~ ~edrcs~si böylece Artuk Oğu llan medreselerinin en erken tarihte yapı­lanıdır. Ne ya1.ık ki yapı ile ilgili bilgi­miz bundan öteye gidememektedi r.

------18. Kalip Ferdi, ay. es., s. 34.

Page 9: V AKIFLAR DERGİSİ - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D00143/1969_8/1969_8_ILTERF.pdf198 FÜGEN iLTER oğullarını daha güneye itmiş, Anadolu' dan koparmıştır. Konumuz olan Artuldu

204 FÜGEN iLTER

HÜSAMİYE MEDRESESI

ı 121 de tahta çıkıp ı ıso de ölen, Hüsameddin Timurtaş'dan bahisle Ali Emiri (Müşariinileyh Mardinde Hüsa­miye namiyle bir medrese ve karşısın­da birde cami bina ve bunlara evkafı külliye tahsis eylemiştir. Melik Hüsa­meddin Ternurtaş yadigan kıyınettan olan medresede defini - haki - gufran­dır) der19• Böylece, onikinci yüzyılın ilk yarısına giren ikinci medrese de Timur­taş tarafından yaptınlmış olmaktadır. Hakkında daha fazla bilgimiz yoktur.

HATUNİYE MEDRESESi

Mardindeki medreselerden biri de Sitti Radaviye20 diğer adı ile Hatuniye Medresesidir1• Kutbeddin tlgazi zama­nında yapıldığı kabul edilen medrese, İlgazi'nin tahta geçiş yılı olan 572 H. ( 1177) ile ölüm yılı 580 H. ( 1185) ara­sında yapılmış olmalıdır.

Gabriel'de yapıdan kısaca bahset­mekte, medresenin geçirdiği çok sayı­

da değişikliğe temasla, hiç bir karak­teri olm:;.yan bir bina topluluğu diye­rek, girişin sağındaki salonda ananeye göre, medreseyi kuranların mezarlan olduğunu ilave etmektedir2

• Medrese­nin güney duvarında, kabartma olarak yazılmış neshi kitabeden, Sultan el -M elik el- Mansur N asıreddin zamanın­da 602 H. (1206) yılında medreseye vakfedilenleri öğrenmekteyiz23 •

19. 1bid, s. 35. 20. Katip Ferdi, ay. es., 12 de Kutbeddin

Gazi bin Necmeddln Alpl'nln ölümünden son-ra gömülmesi ile ilgili olarak " .. .. .. cesedi pa-ki Babı-Sur kurbunda validesi inşa ettiği

(Sitti Radavlye) medresesine defnolundu" der. 21. Ali Emir! de aynı eserin sonundaki

notlarında, " ...... M eli ki müşarllnileyhln (Me-lik Necmeddin Alpl) haremi olup ve mahdu­mu El-Mellk Kutbeddin İlgazi hazretlerinin valideleri bulunan Sltti Razl.ye (Radaviye) nin Hatuniye ismile mevsum ve halen mevcut bir medresesi vardır. Mahdumu ngazl zamanın­inşa ettiği cldarına muharrer olan kitabeden müsteban oluyor" diyerek mderesenin dig-er adını veri·r. (s. 37).

22. A. Gabrlel, ay. es., s. 26. 23. İbid, 12 No. lu kltabe.

HARZAM MEDRESESi

Giriş kapısı lentosuna oyulmuş bir kitabeye göre (608 H. - 121 ı) yıllannda yapılmıştır.

Plan düzgün bir şekil göstermez (plan, Resim: 24). Uzunlamasına dik­dörgen uzantılı revaldı avluya açılan talebe odalarımn teşkil ettiği sol kana­da karşılık, sağda ağırlık mescid kıs­mındadır. Medresenin doğu bölümün­den pckçoğu, kuzey kısmı ( talebe oda­ları ve minare dahil) ve cephenin sol tarafı yıkılmıştır, bugün ayakta değil­diriers.

Portal yapıyı asimetrik bir bölün­tüye uğratır. Dışanya çıkıntıh kapıyı, boyuna dörtgen planlı giriş dehlizi iz. ler.

Plana göre, profilsiz göıünümü ile, bu medresenin de, diğer erken örnek­ler gibi, sade ve tezyinatsız bir porta­le sahip olduğunu söyleyebiliriz. Deh­lizden sonra gelen giriş ise, daha pro­file edilmiştir. Bu özellik de Mcsudi­ye'nin ana girişe nisbetle daha zengin ikinci girişini hatırlatır. Avlunun yal­mzca, kuzey ve doğusu arkadhdır. Dört köşeli ayaklann desteklediği arkadlar­da oldukça haraptır. Kuzey- batıda ol­ması düşünülen minare ve talebe oda­ları tamamen yıkıktır. Avluda camiye ulaşan girişten başka eyvan yoktur.

Kapının solunda bir merdiven, sa­ğında da küçük bir oda vardır. Odadan sonra güneydeki büyük hacım, mescid­dir. Ortadaki büyük eyvan girişi dışın-

24. Harzam, Koçhisarın 8 km. kuzey - do­fusunda, Zerkan suyu kenarında küçük birkaç evli bir kasabadır. Medrese nehri:ı kenarın­

daki tek eserdir. (A. Gabriel, ay. t-s., s. 53). Katip Ferdi de Harzam medresesin­

den şöyle bahsetmektedir : "Sahibidünya ved­din elmanıf biı}§ehid ancılaym Nasreddin Saldin Koçhisar demekle maruf ;:ehirde ca­miikebir ve kurbunda medresclali v<ı H arzem-de dahi bir medreseyi ahar ve andan " ..... . bünyad ettürüp anun gibi medarisdür ki der­zebanüha mevsuf est." (ay. es., s. 12-13).

25. Medrese hakkındaki bilgi için bk. A. Gabrlel, ay. es., s. 53-54.

Page 10: V AKIFLAR DERGİSİ - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D00143/1969_8/1969_8_ILTERF.pdf198 FÜGEN iLTER oğullarını daha güneye itmiş, Anadolu' dan koparmıştır. Konumuz olan Artuldu

ERKEN DEViR TÜRK MiMARiSiNDE ARTUKOGULLAR.l MEDRESELERiNiN YERi 205

da, yanlardaki ikişer kapı da mescide götürür. Mescidde kıble duvarına pare­lel iki sahın, büyük dörtköşe ayakların taşıdığı ,üçlü çapraz tonozlarla örtül­müşlerdir. E yvan- giriş kısmı ve yan bölümler, iki paralel salının önünde bir ön mekan meydana getirirler. Mim­ber, kesme taştandır. Mescidde, kuzey, güney ve batı yüzde mescidi aydınla­tan ikişer pencere vardır. Mihrap önündeki sahnın solundaki kapı ile, doğuya yönelmiş, i.ncc uzun bir salona girilir. Beşik tonazla örtülü ve içinde bir lahdin bulunduğu, duvar üzerinde uzun bir kitabesi olan oda bu olmalı­dır. Güney doğuda yıkık olan diğer bir oda. türbe ile mescit duvarının kesişti­ği dik köşeyi doldurmaktaydı.

. Yapıda, el- Melik el- Mansur Nas­reddünya veddin Artuk Aslan zamanın­da yapıldığını veren ( 608 H. 121 1) ta­rihli kitabeden başka, (794 H. - 1390) tarihli, Sultan İsa tarafından restore ettitild iğini veren, giriş kapısı üzerinde diğer bir kitabe daha vardır. Gene bu kitabeden, Sultan İsa'nın yıkılan mi· narenin tekrar yapılması için, emir verdiğini öğreniyoruz. Mezar salonu­nun tonoz başlangıcından itibaren aşa­ğı yukarı on metre uzunlukta olan ya­zı ise bi.nanın vakıflanndan bahsedern.

ŞEHİDİYE MEDRESESi

Nasıreddin Artuk Aslan tarafın­

dan yapıldığını öğrendiğimiz medrese Artuk Aslan'ın hükümdar oluş tarihi ile (597 H. -1201) ölüm yılı olarak

26. Kltabeler için bak. A. Gahriel, ay. es., 20, 21, 22 nolu k\tabeler.

21. Kiltip Ferdi Şehidiye medr~sesi ile il­gtll olarak Nasreddin Said"in (Artuk Aslan) Koçhisar ve Harzemdeki medreselerine temas-la (bk. 24. dip notu) şöyle devam eder; " ..... . ve andan mahrusei Mardinde medrese maa camU vasi ki şehidiye demekle mevsuf med­rese ve cuma meseldin bünyad ettürüp anın gibi medarisdür ki ...... ve mezbur Nasreddin sene 633 de müteveffa olup, Mardinde hün­yad olunan medresede dcfnolundu." ay. es., s. 13. Ebülfida ise, (Ali Emir! den naklen) Na­s!nddln Artuk A.slan"ın ölümünü 637 H. ola­r:ık düezltir. lbid, s. 43.

Ebülfida'nın düzelttiği (637 H.- 1240) arasında yapılmış olmalıdır. Portalde· ki kitabe ise, Artuk Aslan oğlu El- Mc· lik El- Sait Nacm- al- Din Gazi nin mcdresc~·e vakıflarun gösteren (637 H.- 658 H. 1239-1260) '\' ıllarından bir k ayı ttı r='. ·

Porta! kuzey doğudaki yeri ile cep­heyi asiınetrik bir bölüntüye uğratmış­tır. Güney doğu köşeye de türbe yer­leştirilmiştir. Nesireddin Artuk Aslan burada gömülü olmalıdır. Cepheyi ge· çcn öne çıkmalı girişin, ayakta kalmış sol yanı· nıotifli Ye kademe! i şeritlerle süslenıniştir. Eyvan porta! tipini veren porta! de kemer sivridir. Kapı segment kcmerlidir. (Resim: 25) Kapı açıklığı­na, porta! ayakları seviyesinden başlı­yan biı- kaç basarnakit rnerdivenle ini­lcrek Yanhr. Portal kavsarasında, iç yüzde, biri ortada (sathl), diğerleri kö­şclerdc olmak üzere yer alan üç. dilim­li nişin altında, yukanda belirttiğimiz vakfiye kitabesi dolanır. Boyuna dik· dörtgen giriş dehlizi avluya bağlann·.

(Plan Resim : 26). Kuzey yüzdeki ol­dtıkca büyük, çeşme ve su yollan olan, eyvanın karşısında, soldan girilen, eni­ne iki sahınlı, köşeli destekli, kapısı

karşı~mda yuYarlak mihrap hücresi bulunan mescit kısım yer alır. (Re· sim : 27) Üst kata ait sivri kemerli acıkhklar ,·e du\'ar bitiminde kısa bir k~nsol sırası ise iki katlı avlu cephesi hakkında fikir edinmeyi mümkün kı· lar.

Ali Eıniri, <<müşı-ünilcyh bu med· rcseyi cesimei seksen hücre olmak üz. re bina eylediğinden (semanin) naıniy· le Yad olunur» der~. Seksen hücreden ge~iye bir kaç mekan kalmıştır. Mesci­din batısında Harzam medresesinde de olduğu gibi bir minare vardıı-.

XII. y.y. ın başlarından itibaren yapılınaya başlamış Artuklu medı·esc-

28. A. Gabricl. ay. es., s. 27-28, 13 n(\\u kitabe.

29. Kütip Ferdi. ay. es .. s. 42.

Page 11: V AKIFLAR DERGİSİ - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D00143/1969_8/1969_8_ILTERF.pdf198 FÜGEN iLTER oğullarını daha güneye itmiş, Anadolu' dan koparmıştır. Konumuz olan Artuldu

ERKEN DEViR TÜRK .-.~iMARiSiNDE ARTUKOGULLARI fo.'ı!:DRESELERiNiN YERi 207

bi, Artukluların XIV. y.y.a ait Mardin Sultan İsa ve Kasımiye medreselerinc3'

bir ön yapı olmaktadır. Söz konusu geç medreselerde, bölgenin yerleşik ca­mi tipini özetleyerek Yeren gelişmiş,

kapalı mescidler yanı sıra, birde avlu· da açık, yazlık namaz kılma yerleri vardır. Ancak, Mesudiye'de milırabın böylesine abidc,·i. ve dekoral i( tutuluşu anlaşılınama ktadır.

Artuki medreseleri ile yakın para­leller kurduğumuz, Zcngi, Eyyubi YC daha sonra Memluk medrese\erinde, ortadaki havuza bağlanan su yollan ile, eyvandaki sebillcr, ilk örneklerdl! bazn·lık devresini kuyu Ye çeşmelerlc gösterirken, daha sonra Mardin Şehi­dive ye XIV. vs. m gı:!ç örneklerind~

gelişmiş olarak .yer alırlar.

Anadolu Selçuklu yapılarının, cep­hede, bütün nazariarı bir anda üzerin­de toplayan, tezyini bordürlerin birbi­riyle yarış edercesine bezediğ:i, yan du­

\'arlardan taşan tae kapllan yerine, güney- doğulu erken medreselerde­camilerde de olduğu gibi - portaller,

cephe duvarları arasında adeta belir­sizdirler. Cepheleri asimetrik bölme­

ye uğratan girişler. XIV. y. y. örnek­lerinde de yerlerini değiştirmemişler­

dir.

Dilimli kemerierin Anadolu'daki erken örnekleri XIL y. y. Arıuklu yapı­

larında Yerilmiştir. Portallerde, mih­raplarda avlu reyaklarında, mihrabi­

yelerdc, hatta sağır nişlerde çok tutun­muş, zengin bez.~ me li kemerler, çok \'1.!

üç dilimiilikleri ilc Eme,·i Yı! Abbasi geleneğini, güney doğu Anadolu'da, da­

ha güney'in bir bütünü olarak ya~atır

ve Anadolu'ya aktarır.

35. A . Gabr~~ı. ay. es. s. 28, 29.

Gerek kemerlcrde, gerek yazı ku­şaklarında ve gerekse daha geç örnek· krd..! diğer tezyini unsurlarda iki renk· liliğ~ verilen önem, Suriye'de moda olmuş bir özellik olup, iç ,-e doğu Ana­dolu'da bazı han, medrese Ye cami por­!allcrinde de görülüı-.

İ ç ve Doğu Anadolu'da, Selçuklu d<:!Hi eserlerinde bol miktarda kulla­nılmış, stalakıitli kttpitallerin, erken örneklerini Yeren bir yapı gurubu da, Artuklu bölgesinde toplanmaktadır. Silvan Ulu camii cephe gnlerisinde gü·

rülcn sütünce başlıkları, Duncysır Ulu

camii w Mesudiyc mcdrescsiylc devam

c ımt:ktedir. Buna karşılık, incelediği­

miz bütün medresdcrdc taşıyıcı des­deklcr, köşeli ayaklc:u· balinde olup, kc­mcrc, gayet basit, yassı, süssüz yastık­larlu geçilir. Bu arada, yalnızca iki ya­pıda (Mesudiye mcscid mihrabında ,-e Zinciriye porta\indc) ilgi çekici süıü;·,.

eelere raslanmaktadır. Bunfar ince. yassı bir abakus'un altına yerlcştiril·

miş, basık kürecikler olL.p, göYdcyc sı­

ralı bilcziklerlc geçilir. Erzurum ti.irb~­

krinin bazılarını ph'ıstiklcştircn bu sü­

tünce örnekkrini Ermeni mimarisinde bol bulmak müınkündi.iı··· .

Daha sonraları, orta ,.~ doğu An~­

dolu'da p~k çok kullanılacak tcz~·ini

motiflerc, Artukoğ.ulları eserleri baş­

langıç teşkil ederler. Mcsudiyc ve Zin· ciı·h·c medreselerinin, dilimli kcmcrlı.>

rini bir atlayaı·ak bczl!ycn bitkisel ;:ıra­

be~k motiflcrin yanı sıra, Dunaysır Ulu camii ınihrabını ajur gibi işli g.::onKI· rik arabeskle çeneleyı.:n bordüi·lcr, A nadolu'nun diğer bölgelerine önderlik

etmişlerdir.

36. Jurgis Baltı u~aitls, G~orgie etcn Ar­mcnic, Paris, 1929.

Page 12: V AKIFLAR DERGİSİ - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D00143/1969_8/1969_8_ILTERF.pdf198 FÜGEN iLTER oğullarını daha güneye itmiş, Anadolu' dan koparmıştır. Konumuz olan Artuldu

206 FÜGEN iLTER

leri, yukardaki örneklerle açıkça gör­düğümüz gibi, Anadolu medrese mima­risinin gelişimi içine girmemişlerdir. Anadolu'da çeşitli tipleri deneyerek oturmaya çalışan bir cami mimarısı

söz konusuyken, güney- doğu Anadolu bölgesinde, Şam Ümeyye camıının plan ve kuruluşunu tekrar eden cami­ler gibi, medreseler de Suriye'ye bağ­lı kalmışlar. Suriye mimarisi gelişimi içinde yerlerini bulmuşlardır'.

Merkeziyetten ve sirnetnden u·zak. fonksiyonları değişen mekanların bi­rarada toplann1ası ile meydana gelmiş yapılar olmaları, Selçuklu devri Ana· dolu medreselerinden ayrılan en önem­li özellikleridir. Bu ayıncı taraf, Suriye medreselerinin ise, kaçınılmaz bir hu­susudur. Anadoluda çok defa, ana ek­sen üzerinde bulunan eyvan, milırabi­yesi ile mescid vazifesi görürken, Ar· tuk Oğulları medreselerinde mescid, bütün ağırlığı ile yapıya girmiştir. Har­zam ve Şehidiye medreselerinde, mes­cid yanında minarenin de yer alması, medrese içinde mescidin yerinin ne ka­dar önemli olduğunu göstermesi bakı­mından ilginçtir. Bu açıdan Anadolu­dan benzer ömekler bulamazken, Su­riye'den Sünnilik cereyanının kuvvet­Jendiği sıralarda, Nureddin Zengi ve Selahattin Eyyubi'nin yaptırdığı med­reselerden, yaklaştırmalar yapmak ko­laydır. İbni Batuta'nın kısaca «Hane­Ci» medresesP' diye adlandu·dığı El -Nuriya el- Kubra medresesi (1172), (PlanA) ve gene Şam'daki Adiliye med. resesi (1223), (Plan B), çeşitli vazifele­re hizmet eden bölümleri ile aradaki büyük ilişkiyi açığa vuran yapılardır.

Güney- doğu Anadolu'daki medre­selerin de tek bir Sünni mezhebe hız­met ettiği düşünülemez. Hernekadar Suriye'de ağırlık «hanefi» mezhebi et~ rafında toplanıyorsa da'2, Herzfeld, El .

30. Fügen İlter (Tunçdat), ay. es., s. 138-158. Dotan Kuban ayni eser., s. 59-62.

31. E. Herzfeld, a.y. es. , s. H , flg. 28. 32. bk. dlp not 7.

Nuriya el- Kubra medresesinin «hem Safiler ve hem de Hanefi'ler için­diıı.u deyerek, her iki mezhep mensup­larına açık olduğunu kaydetmektedir.

Artuk Oğullarının hüküm sürdü k leri bölge de, çeşitli din ve mezhep sa­hibi toplulukların bulunduğu bir böl­geydi. Artuklular, Sünniliğe bağlı oluş­ları yanı sıra, dinsel taassuptan kaçın­mışlar ve böylece din serbestisi yönün­den Selçukileri n siyasetini izlem işler­dirl4.

Mesudiye medresesinde, eyvanı üç yönden ç.-evreleyen kufi kitabeden, II . Sökmen'in bu medreseyi, dört hak mezhebi mürninlerinin yaranna devam­h bir vakıf olarak kurdurduğunu öğ­reniyoruz. Böylece belli bir mezhebe değil, Sünniliğe hizmet etme amacı açıkça ortaya çıkmaktadır.

Artukoğullan medreselerinde, or­ta ve doğu Anadolu'dakilerin aksine, Suriyeli medreselerde olduğu gibi, ey­van sayısı ve düzeni önemli değildir. Suriyeli medreselerde mescid çok de­fa ana eyvan karşısında yer alır. Bu özelliği Artuklu medreselerinde de bul­mak mümkündür. (Diyarbakır Mesu­diye, Mardin Şehidiye gibi). Anadolu medreselerinde eyvan yanındaki kub­beli türbe odalan (Konya sırçalı med­rese 1242/ 43, Konya İnce Minareli Medrese 1258 gibi) Artuklu medrese­lerinde yerini kaybetmiş olup, Suriye­deki medreselerde olduğu gibi değişik yerlerde ve belli bir türbe mimarisine yönelmişlerdir (Sultan İsa ve Kasımive gibi 14. yüzyıldan olan geç örneklerde en olgun şekline ulaşmıştır).

Bir mescid bölümü olmasına rağ­men, büyük ölçülerde tutulmuş ve zen­gin dekorasyonu ile, giriş karşısında yer alan mihrabıyla Mesudiye medre­sesi ayrıca ilgi çekicidir. Bu açıdan

Şam Adiliye medresesine benzediği gi-

33. E. Herzfeld, ay. es., s. 41. 34. F. Köprülü, ay. es. s. 623.

Page 13: V AKIFLAR DERGİSİ - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D00143/1969_8/1969_8_ILTERF.pdf198 FÜGEN iLTER oğullarını daha güneye itmiş, Anadolu' dan koparmıştır. Konumuz olan Artuldu

208 FÜGEN iLTER

Medreselerde revakların avluya bakan yüzlerine ve portallere oyulmuş, erken örneklerdeki basit, şematik ro­zetler, Suriye'de çok sevilen bir motif­tirr:. Bu basit ve şematik rozetler de, Orta Anadolu'nun plastik rozet ve ka-

37. Suriye mlmarislnden rozet örnekleri Için bk. E. Herzfeld, ay. es., Vol. XI-Xll( Ffg. 55 (Damascus, Salihllya, Muristan al-Kaima­ri), fig. 56 (Damascus. Turbat Al-Izzıya).

baraJamu hazırlayan erken tipler ola­rak ka!lul edilebiliı-35•

38. "Erken devir ADadolu Türk Mlnıati­rJ.nde, 12. ve 13. y.y. Artukoguııarı medrese­lerinin yeri" adlı bu makale, birkaç ilave dı­§Ulda, doktora (çalışmamdan ) a lma rak ha­zırlanmıştır.

Fügen nter (Tunçdag"), Artuk 0~1-ları Sanat Eserleri "basılmamış doktora t e­zi", Ankara 1963.

Page 14: V AKIFLAR DERGİSİ - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D00143/1969_8/1969_8_ILTERF.pdf198 FÜGEN iLTER oğullarını daha güneye itmiş, Anadolu' dan koparmıştır. Konumuz olan Artuldu

Mesudiye ve Zinciriye Medreselerinin rölevelerini (plan, kesit ve ayrıntılar) veren levhalar, derginin bu sayısındaki Mahmut Akok'un ma­kalesinde de yer aldığı için, tekrar etmemek amacıyla burada verilme-miştir.

F. İLTER

Page 15: V AKIFLAR DERGİSİ - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D00143/1969_8/1969_8_ILTERF.pdf198 FÜGEN iLTER oğullarını daha güneye itmiş, Anadolu' dan koparmıştır. Konumuz olan Artuldu

iL TER

Res. ı - Mesudiye Medresesi Portali

Res. 2 - Mesudiye Medresesi Portal kitabesi.

Page 16: V AKIFLAR DERGİSİ - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D00143/1969_8/1969_8_ILTERF.pdf198 FÜGEN iLTER oğullarını daha güneye itmiş, Anadolu' dan koparmıştır. Konumuz olan Artuldu

Res. 3 - Mesudiye Medresesi Porta! kitabesi

Res. 4 - Mesudiye Medresesi portal kitabesi.

Page 17: V AKIFLAR DERGİSİ - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D00143/1969_8/1969_8_ILTERF.pdf198 FÜGEN iLTER oğullarını daha güneye itmiş, Anadolu' dan koparmıştır. Konumuz olan Artuldu

Res. 5 - Mesudiye Medresesi ikinci giriş.

Page 18: V AKIFLAR DERGİSİ - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D00143/1969_8/1969_8_ILTERF.pdf198 FÜGEN iLTER oğullarını daha güneye itmiş, Anadolu' dan koparmıştır. Konumuz olan Artuldu

Res. 7 - Mesudiye Medresesi, avludan bab cephe.

Res. 8 - Mesudiye Medresesi. üst kat arkadlanndan e-örünüs.

Page 19: V AKIFLAR DERGİSİ - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D00143/1969_8/1969_8_ILTERF.pdf198 FÜGEN iLTER oğullarını daha güneye itmiş, Anadolu' dan koparmıştır. Konumuz olan Artuldu

iL TER

Res. 9 - Eyvan içindeki klıfi yazı kuşağı

Res. ıo - Eyvan içindeki klıfi yazı kuşağı

Page 20: V AKIFLAR DERGİSİ - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D00143/1969_8/1969_8_ILTERF.pdf198 FÜGEN iLTER oğullarını daha güneye itmiş, Anadolu' dan koparmıştır. Konumuz olan Artuldu

Res. ll - Eyvan içindeki kOfi yazı kuşa.guun devamı.

Res. 121 - Eyvan içindeki kOfi yazı kuşatının devamı.

Page 21: V AKIFLAR DERGİSİ - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D00143/1969_8/1969_8_ILTERF.pdf198 FÜGEN iLTER oğullarını daha güneye itmiş, Anadolu' dan koparmıştır. Konumuz olan Artuldu

iL TER

JııL _., .

Res. 13 - Eyvan içindeki neshi yazı şeridinden .

Res. 14 - Mihra·:> duvarı önündeki haç tonozlar

Page 22: V AKIFLAR DERGİSİ - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D00143/1969_8/1969_8_ILTERF.pdf198 FÜGEN iLTER oğullarını daha güneye itmiş, Anadolu' dan koparmıştır. Konumuz olan Artuldu

Res. 15 - Avludaki mihrap.

Res. 16 - Mihrap sag-tnda pencere üstündeki kita.be.

Page 23: V AKIFLAR DERGİSİ - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D00143/1969_8/1969_8_ILTERF.pdf198 FÜGEN iLTER oğullarını daha güneye itmiş, Anadolu' dan koparmıştır. Konumuz olan Artuldu

Res. J.7 · - Mescidde kuzey- batı köşe. ~· m ;;o

Page 24: V AKIFLAR DERGİSİ - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D00143/1969_8/1969_8_ILTERF.pdf198 FÜGEN iLTER oğullarını daha güneye itmiş, Anadolu' dan koparmıştır. Konumuz olan Artuldu

Reli. 18 -- Mescld nıfhı-abı.

Page 25: V AKIFLAR DERGİSİ - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D00143/1969_8/1969_8_ILTERF.pdf198 FÜGEN iLTER oğullarını daha güneye itmiş, Anadolu' dan koparmıştır. Konumuz olan Artuldu

iL TER

Res. 21 - Avludaki arkadlardan bir görUnüıı.

R~. 22 - Doğu cephede eyvan kemeri ve küçük yan kemerler.

Page 26: V AKIFLAR DERGİSİ - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D00143/1969_8/1969_8_ILTERF.pdf198 FÜGEN iLTER oğullarını daha güneye itmiş, Anadolu' dan koparmıştır. Konumuz olan Artuldu

f. !..

::.;

Page 27: V AKIFLAR DERGİSİ - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D00143/1969_8/1969_8_ILTERF.pdf198 FÜGEN iLTER oğullarını daha güneye itmiş, Anadolu' dan koparmıştır. Konumuz olan Artuldu

P"'l;- "' • i·~ ;:: ~ t:. .

~~~-:- -· · ·- ~~·· --:ı. · , : ".:~ .. ;~:.< ; ~:;;..,.---=~ . :·~- .

. ., . ~ :· ··! . . .

• •

Res. 26

Page 28: V AKIFLAR DERGİSİ - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D00143/1969_8/1969_8_ILTERF.pdf198 FÜGEN iLTER oğullarını daha güneye itmiş, Anadolu' dan koparmıştır. Konumuz olan Artuldu

Res. 23 - Doğu cephede eyvan kemeri ve küçük yan kemerler .

.. ·~.

- -~ · , :. . : " ,. < ;~: f' ~-~·.' t"' ,_

... <.

·i .·'

Res. 24 - Harrum Medresesl planı «Gobrlel'den»

• •

Page 29: V AKIFLAR DERGİSİ - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D00143/1969_8/1969_8_ILTERF.pdf198 FÜGEN iLTER oğullarını daha güneye itmiş, Anadolu' dan koparmıştır. Konumuz olan Artuldu

Res. 25 . Mardin Şı~hidiye Medresesi portali '·· Gı:ı.hrl<ü'den:~

~· m ;o

Page 30: V AKIFLAR DERGİSİ - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D00143/1969_8/1969_8_ILTERF.pdf198 FÜGEN iLTER oğullarını daha güneye itmiş, Anadolu' dan koparmıştır. Konumuz olan Artuldu

Res. 27 - Şehidiye Medresesi. Avludan bir görünüş «Gabriel'den;,