acikarsiv.ankara.edu.tracikarsiv.ankara.edu.tr/browse/1564/2195.pdfprof. dr. ali osman solak...
TRANSCRIPT
ANKARA ÜNİVERSİTESİ
FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
DOKTORA TEZİ
BAZI NAFTALDİMİN VE SALİSİLALDİMİNLERİN ÇEŞİTLİ VOLTAMETRİK
TEKNİKLERLE ELEKTROKİMYASAL DAVRANIŞLARININ İNCELENMESİ
Faruk GÖKMEŞE
KİMYA ANABİLİM DALI
ANKARA 2004
Her hakkı saklıdır
Prof. Dr. Ali Osman SOLAK danışmanlığında, Faruk GÖKMEŞE tarafından hazırlanan
bu çalışma 22 / 01 / 2004 tarihinde aşağıdaki jüri tarafından Kimya Anabilim Dalı’nda
Doktora tezi olarak kabul edilmiştir.
Başkan : Prof. Dr. Zeynel KILIÇ
Üye : Prof. Dr. Ali Osman SOLAK
Üye : Prof. Dr. Erdoğan HASDEMİR
Üye : Prof. Dr. Orhan ATAKOL
Üye : Prof. Dr. Sedef KIR
Yukarıdaki sonucu onaylarım
Prof. Dr. Metin OLGUN
Enstitü Müdürü
ÖZET
Doktora Tezi
BAZI NAFTALDİMİN VE SALİSİLALDİMİNLERİN ÇEŞİTLİ VOLTAMETRİK TEKNİKLERLE ELEKTROKİMYASAL DAVRANIŞLARININ İNCELENMESİ
Faruk GÖKMEŞE
Ankara Üniversitesi
Fen Bilimleri Enstitüsü
Kimya Anabilim Dalı
Danışman : Prof. Dr. Ali Osman SOLAK
Bazı naftaldimin ve salisilaldiminlerin elektrokimyasal davranışları 0,1 M tetrabutilamonyum tetrafloroborat (TBATFB)’ın asetonitrildeki çözeltisinde ve camsı karbon (GC) elektrodunda çeşitli elektrokimyasal metotlar ile incelenmiştir. Bu ortamda incelenen bütün moleküllerin difüzyon katsayıları ve aktarılan elektron sayıları ultramikro GC elektrot kullanılarak hesaplanmıştır. Birer Schiff bazı olan PN, PPN ve OPN moleküllerinin bu ortamda ve GC elektrodu yüzeyinde birer elektronlu iki indirgenme pikine sahip olduğu tespit edilmiştir. Bunlardan, ikinci pike göre daha pozitif bölgede olan birinci pik –1800 mV (Ag/Ag+’ya karşı) civarında gözlenmiştir. DNO ve DSO podandlarının da Schiff bazlarına benzer şekilde ikişer elektronlu iki indirgenme pikine sahip oldukları tespit edilmiştir. Bu beş molekülün de EC mekanizmasına göre indirgendiği CV tekniği kullanılarak belirlenmiştir. Ayrıca homojen kimyasal reaksiyonun dimerizasyon olduğu çoklu CV deneyleri ve dopamin testi ile elektrokimyasal olarak, ayrıca Raman ve XPS teknikleri ile de spektroskopik olarak tespit edilmiştir. DSP molekülünün ise –1600 mV (Ag/Ag+’ya karşı) civarında dört elektronlu tersinir bir indirgenme pikine sahip olduğu bulunmuştur. Simülasyon çalışmaları ile bütün moleküller için elektron aktarımının standart hız sabiti (ks), EC mekanizmasına göre indirgenenler için ise ayrıca kimyasal basamağın ileri (kf) ve geri (kb) hız sabitleri ile denge sabitleri (K) hesaplanmıştır. DSP molekülünün nitroazobenzen (NAB) diazonyum tuzu ile modifiye edilmiş GC elektrottaki davranışları da ayrıntılı olarak incelenmiştir.
2004, 97 sayfa
ANAHTAR KELİMELER: Schiff bazı, Podand, Ultramikro Elektrot, Camsı Karbon Elektrot, Modifiye Camsı Karbon Elektrot, Dönüşümlü Voltametri, Dijital Simülasyon.
i
ABSTRACT
PhD. Thesis
INVESTIGATION OF ELECTROCHEMICAL BEHAVIOUR OF SOME NAPHTALDIMINES AND SALICILALDIMINES BY VARIOUS
VOLTAMMETRIC TECHNIQUES
Faruk GÖKMEŞE
Ankara University
Graduate School of Natural and Applied Sciences
Department of Chemistry
Supervisor : Prof. Dr. Ali Osman SOLAK
Electrochemical behaviour of some naphtaldimines and salicilaldimines was investigated by using various electrochemical techniques in 0.1 M terabutylamonium tetrafluoroborate (TBATFB) in acetonitrile at glassy carbon (GC) electrode. In this media, number of electrons transferred and diffusion coefficients of the compounds were estimated by using ultromicro GC electrode. PN, PPN, OPN compounds, which are Schiff bases, have reduction peaks each of them corresponds to one electron reduction. In this media at the GC electrode surface the first peak is observed at about –1800 mV (vs. Ag/Ag+) which is more stable and well defined compared to the second peak. DNO and DSO podands have also two reduction peaks as the Schiff bases but two electrons each instead. It was determined by using cyclic voltammetry that these five compounds are reduced by EC mechanism. It was also explained by multicycle CV experiments and dopamine test as well as by spectroscopic methods like Raman and XPS that the homogenous chemical reaction is dimerization. DSP podand has one 4-electron reversible reduction peak at –1600 mV (vs. Ag/Ag+). Standard rate constants of the electrochemical step as well as rate and equlibrium constants of the chemical step for all molecules which are reduced by EC mechanism were calculated by digital simulation studies. The electrochemical behaviour of DSP was also investigated at nitroazobenzene modified GC electrode. 2004, 97 pages Key Words: Schiff base, Podand, Ultramicro Electrode, Glassy Carbon Electrode,
Modified Glassy Carbon Electrode, Cyclic Voltammetry, Digital Simulation, Raman Spectroscopy, X-ray Photoelectron Spectroscopy.
ii
TEŞEKKÜR
Bu konuyu doktora tezi olarak öneren ve çalışmalarımın her aşamasında önerileri ile
beni yönlendiren hocam, Sayın Prof. Dr. Ali Osman Solak’a ve iki yıl süre ile
danışmanlığımı üstlenerek hiçbir konuda yardımlarını esirgemeyen Anorganik Kimya
Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Sayın Prof. Dr. Zeynel Kılıç’a teşekkür ederim.
Çalışmalarım sırasında yardımlarını esirgemeyen Analitik Kimya Anabilim Dalı’nın
değerli Öğretim Üyeleri ve çalışma arkadaşlarıma teşekkür ederim.
Bu çalışmanın gelişimi sürecinde desteklerini gördüğüm Tez İzleme Komitesi’nin
değerleri üyeleri Sayın Prof. Dr. Erdoğan Hasdemir ve Sayın Prof. Dr. Orhan Atakol’a
teşekkür ederim.
Bu çalışmayı 2000-07-05-019 numaralı proje ile maddi olarak destekleyen Ankara
Üniversitesi Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projeleri Müdürlüğüne teşekkür ederim.
Ayrıca bu çalışmanın ortaya çıkmasında DPT 2000-K-120-060 numaralı proje ile büyük
maddi destekte bulunan Devlet Planlama Teşkilatı’na teşekkür ederim.
Misafiri olarak bulunduğum süre boyunca her türlü maddi ve manevi desteği vererek
laboratuvarını ve diğer tüm olanaklarını seferber eden Amerika Birleşik Devletleri Ohio
State Üniversitesi Kimya Bölümü Öğretim Üyesi Sayın Prof. Dr. Richard L. McCreery
ve Raman Spektroskopisi ile XPS tekniklerinin uygulanmasına katkıda bulunan başta
Sayın Dr.Belinda Hurley olmak üzere grubunun tüm üyelerine teşekkür ederim.
Her türlü desteği ile sürekli yanımda olan eşim, Analitik Kimya Anabilim Dalı
Araştırma Görevlisi Sayın Ebru Gökmeşe’ye teşekkür ederim.
Faruk GÖKMEŞE Ankara, Ocak 2004
iii
İÇİNDEKİLER
ÖZET ................................................................................................................................ I
ABSTRACT .....................................................................................................................II
TEŞEKKÜR ................................................................................................................... III
SİMGELER DİZİNİ ...................................................................................................... VI
ŞEKİLLER DİZİNİ..................................................................................................... VIII
ÇİZELGELER DİZİNİ ............................................................................................... XIII
1. GİRİŞ .....................................................................................................................1
2. KURAMSAL TEMELLER VE KAYNAK ÖZETLERI ..................................3
2.1. İncelenen Moleküller ve Özellikleri 3
2.2. Polieterlerin Sınıflandırılması 5
2.2.1. Podandlar 5
2.2.2. Makrosiklik eterler 6
2.3. Elektroanalitik Tekniklerin Sınıflandırılması 6
2.4. Polarografi ve Voltametrik Metodlar 7
2.4.1. Polarografi 7
2.4.2. Dönüşümlü voltametri (CV) 9
2.4.3. Kare dalga voltametrisi (SWV) 23
2.5. Kronoamperometri (CA) 25
2.6. Kronokulometri (CC) 26
2.7. Kaynak Özetleri 28
3. MATERYAL VE YÖNTEM..............................................................................34
3.1. Elektrokimyasal Ölçme Sistemi 34
3.2. Spektroskopik Cihazlar 35
3.2.1. Raman Spektrometresi 35
3.2.2. X-ışınları Fotoelektron Spektrometresi (XPS) 35
3.3. Kimyasal Maddeler ve Çözeltiler 36
3.3.1. Kimyasal maddeler ve çözeltilerin hazırlanışı 36
3.3.2. Cıvanın temizlenmesi 36
3.3.3. Azot gazının saflaştırılması 37
4. ARAŞTIRMA BULGULAR ..............................................................................38
4.1. Çözücü ve Destek Elektrolit Seçimi 38
iv
4.2. Dönüşümlü Voltametri (CV) Sonuçları 38
4.2.1. Sulu ortam 38
4.2.2. Asetonitril Ortamı Sonuçları 42
4.3. Diferansiyel Puls Voltametrisi (DPV) Sonuçları 45
4.4. Kare Dalga Voltametrisi (SWV) Sonuçları 46
4.5. Kronoamperometri (CA) Sonuçları 48
4.6. Kronokulometri (CC) Sonuçları 49
4.7. Ultramikro Elektrotta Dönüşümlü Voltametri (UME) Sonuçları 51
5. TARTIŞMA VE SONUÇ....................................................................................52
5.1. Schiff Bazlarının indirgenmesi 52
5.2. Podandların indirgenmesi 57
5.3. Podandların ve Schiff Bazlarının Elektrot Reaksiyonlarında n ve D
Hesaplanması 63
5.4. Schiff Bazlarının ve Podandların Adsorplanma Özellikleri 67
5.5. Schiff Bazlarının ve Podandların Elektrot Reaksiyonunun Mekanizması 72
5.6. Simülasyon çalışmaları 84
5.7. Raman ve X-Işınları Fotoelektron (XPS) Spektroskopileri ile Elektrot
Yüzeyinin Analizi 90
5.8. Modifiye Camsı Karbon Elektrot Yüzeyindeki Davranışlar 92
KAYNAKLAR ...............................................................................................................98
ÖZGEÇMİŞ ..................................................................................................................104
v
SİMGELER DİZİNİ
A Elektrodun yüzey alanı, cm2
D Difüzyon katsayısı, cm2/s
I Damla ömrü sonundaki akım, (A)
ip Pik akımı, (A)
n Aktarılan elektron sayısı, (eg/mol)
F Faraday sabiti, (C/eg)
Q Devreden geçen yük miktarı, (C
N Elektrolizlenen maddenin mol sayısı, (mol)
t Damla ömrü, s
C Ana çözeltideki depolarizer konsantrasyonu, (mol/cm3), (mol/lt)
m Civanın akış hızı, g/s
id Difüzyon akımı, (A)
E Uygulanan potansiyel, (V)
Ep Pik potansiyeli, (V)
Ep/2 Yarı pik potansiyeli, (V)
E1/2 Yarı dalga potansiyeli, (SCP), (V)
EO Standart potansiyel, (V)
R İdeal gaz sabiti, (J/K mol)
T Sıcaklık, (K)
α Elektrot reaksiyonunun transfer katsayısı
Γ Elektrot yüzeyine adsorbe olan madde miktarı, (mol/cm2)
π Pi sayısı, (3,14)
kf Katodik elektrot reaksiyonunun hız sabiti, (cm/s)
kb Anodik elektrot reaksiyonunun hız sabiti, (cm/s)
ks Elektrot reaksiyonunun standart hız sabiti, (cm/s)
v Tarama hızı (V/S), (mV/S)
Epa Anodik pik potansiyeli, (V)
Epk Katodik pik akımı, (V)
Ip Akım yoğunlğu, (A/cm2)
s Standart sapma, (İstatistik metot için) K Kimyasal basamağın denge sabiti
vi
∆Ψp Akım fonksiyonu, (SWV)
∆ESW Kare dalga genliği (SWV), (V)
∆Es Basamaklı adım yüksekliği (SWV), (V)
f Frekans (SWV), (s-1)
PA Puls genliği (DPV), (V)
Eb Başlangıç potansiyeli (Kronoamperometri, Kronokulometri), (V)
Euy Uygulanan potansiyel (Kronoamperometri, Kronokulometri), (V)
τ Periyot (Kronoamperometri, Kronokulometri), (s)
SCottrell Cottrell eşitliğine ait değişimin eğimi (Kronoamperometri)
R Regresyon katsayısı
iSS Ultramikro elektrotla elde edilen sınır akımı, (A)
vii
ŞEKİLLER DİZİNİ
Şekil 2.1. Elektroanalitik tekniklerin sınıflandırma şeması ............................................. 7
Şekil 2.2. Dönüşümlü voltametride potansiyel taraması ve akım potansiyel eğrisi.
a)Dönüşümlü potansiyel taraması, b) Tarama sonucunda elde edilen
voltamogram. ............................................................................................... 12
Şekil 2.3. Yarı tersinir bir elektrot reaksiyonunda pik akımının potansiyel tarama
hızının karekökü ile değişimi. ...................................................................... 15
Şekil 2.4. Ürünün kuvvetli adsorbsiyonunda gözlenen ön pik....................................... 19
Şekil 2.5. Ürünün kuvvetli adsorpsiyonunda gözlenen ön pikin tarama hızı ile
değişimi. ....................................................................................................... 19
Şekil 2.6. Reaktifin kuvvetli adsorpsiyonunda gözlenen arka pik. ................................ 20
Şekil 2.7. Osteryoung kare dalga voltametrisi (OSWV) için potansiyel-zaman dalga
şekli ve akım ölçümü. .................................................................................. 23
Şekil 2.8. Tersinir bir indirgenme-yükseltgenme reaksiyonu için normalize edilmiş
akımlar. Ψf ve Ψr (Eş. 2.46) ve ∆Ψ (Eş.2.47). nESW= 50 mV, n∆ES=10
mV................................................................................................................ 25
Şekil 2.9. Kronoamperometride çalışma elektroduna uygulanan potansiyelin
zamanla değişimi. E1 potansiyelinde reaksiyon olmaz , E2 potansiyelinde
ise akım difüzyon kontrollüdür. ................................................................... 26
Şekil 2.10. Kronokulometri ile elektrot yüzeyine adsorbe olan bir maddenin
konsantrasyonunun bulunması. .................................................................... 28
Şekil 5.1. 1×10-3 M PN molekülünün 0,1 M TBATFB destek elektrolitinin
asetonitrildeki çözeltisinde ve GC elektrotta CV voltamogramı. v=1 V/s.
(Ag+/Ag elektroduna karşı). ......................................................................... 52
Şekil 5.2. 1×10-3 M PN molekülünün 0,1 M TBATFB destek elektrolitinin
asetonitrildeki çözeltisinde ve GC elektrotta CV voltamogramlarına
Oksijen konsantrasyonunun etkisi. v=1 V/s. (Ag+/Ag elektroduna karşı). .. 53
Şekil 5.3. 1×10-3 M PN, PPN ve OPN moleküllerinin 0,1 M TBATFB destek
elektrolitinin asetonitrildeki çözeltisinde ve GC elektrotta CV
voltamogramları. v=1 V/s. (Ag+/Ag elektroduna karşı)............................... 54
viii
Şekil 5.4. 1×10-3 M OPN molekülünün 0,1 M TBATFB destek elektrolitinin
asetonitrildeki çözeltisinde ve Pt elektrotta CV voltamogramı. v=1 V/s.
(Ag+/Ag elektroduna karşı). ......................................................................... 55
Şekil 5.5. 1×10-3 M PN, PPN ve OPN moleküllerinin 0,1 M TBATFB destek
elektrolitinin asetonitrildeki çözeltisinde ve GC elektrotta DPV ve SWV
voltamogramları. (Ag+/Ag elektroduna karşı). ............................................ 56
Şekil 5.6. PN ve DSP molekullerinin 0,1 M TBATFB destek elektrolitinin
asetonitrildeki çözeltisinde ve GC elektrotta Kare Dalga pik akımlarının
konsantrasyon ile değişmesi. (Ag+/Ag elektroduna karşı). .......................... 57
Şekil 5.7. 1×10-3 M DNO ve DSO moleküllerinin 0,1 M TBATFB destek
elektrolitinin asetonitrildeki çözeltisinde ve GC elektrotta CV
voltamogramları. v=1 V/s. (Ag+/Ag elektroduna karşı)............................... 58
Şekil 5.8. 1×10-3 M DSP molekülünün 0,1 M TBATFB destek elektrolitinin
asetonitrildeki çözeltisinde ve GC elektrotta CV voltamogramı. v=1 V/s.
(Ag+/Ag elektroduna karşı). ......................................................................... 59
Şekil 5.9. 1×10-3 M DSP molekülünün 0,1 M TBATFB destek elektrolitinin
asetonitrildeki çözeltisinde ve Pt elektrotta CV voltamogramı. v=1 V/s.
(Ag+/Ag elektroduna karşı). ......................................................................... 61
Şekil 5.10. 1×10-3 M DNO molekülünün 0,1 M TBATFB destek elektrolitinin
asetonitrildeki çözeltisinde ve GC elektrotta DPV ve SWV
voltamogramları. (Ag+/Ag elektroduna karşı). ............................................ 62
Şekil 5.11. 1×10-3 M DSO molekülünün 0,1 M TBATFB destek elektrolitinin
asetonitrildeki çözeltisinde ve GC elektrotta DPV ve SWV
voltamogramları. (Ag+/Ag elektroduna karşı). ............................................ 62
Şekil 5.12. 1×10-3 M DSP molekülünün 0,1 M TBATFB destek elektrolitinin
asetonitrildeki çözeltisinde ve GC elektrotta DPV ve SWV
voltamogramları. (Ag+/Ag elektroduna karşı). ............................................ 63
Şekil 5.13. 1×10-3 M PN molekülünün 0,1 M TBATFB destek elektrolitinin
asetonitrildeki çözeltisinde ve UM GC elektrotta verdiği CV
voltamogramı. (Ag+/Ag elektroduna karşı). v=0,1 V/s................................ 64
ix
Şekil 5.14. 1×10-3 M DSP molekülünün 0,1 M TBATFB destek elektrolitinin
asetonitrildeki çözeltisinde ve UM GC elektrotta verdiği CV
voltamogramı. (Ag+/Ag elektroduna karşı). v=0,1 V/s................................ 65
Şekil 5.15. 1×10-3 M Ferrosen molekülünün 0,1 M TBATFB destek elektrolitinin
asetonitrildeki çözeltisinde ve UM GC elektrotta verdiği CV
voltamogramı. (Ag+/Ag elektroduna karşı). v=0,1 V/s................................ 65
Şekil 5.16. 1×10-3 M PN molekülünün 0,1 M TBATFB destek elektrolitinin
asetonitrildeki çözeltisinde ve GC elektrotta CV deneylerinden elde
edilen log ip değerlerinin log v ile değişimi. (Ag+/Ag elektroduna karşı). .. 68
Şekil 5.17. 1×10-3 M PPN molekülünün 0,1 M TBATFB destek elektrolitinin
asetonitrildeki çözeltisinde ve GC elektrotta CV deneylerinden elde
edilen log ip değerlerinin log v ile değişimi. (Ag+/Ag elektroduna karşı). .. 69
Şekil 5.18. 1×10-3 M OPN molekülünün 0,1 M TBATFB destek elektrolitinin
asetonitrildeki çözeltisinde ve GC elektrotta CV deneylerinden elde
edilen log ip değerlerinin log v ile değişimi. (Ag+/Ag elektroduna karşı). .. 69
Şekil 5.19. 1×10-3 M DSP molekülünün 0,1 M TBATFB destek elektrolitinin
asetonitrildeki çözeltisinde ve GC elektrotta CV deneylerinden elde
edilen log ip değerlerinin log v ile değişimi. (Ag+/Ag elektroduna karşı). .. 70
Şekil 5.20. 1×10-3 M DSO molekülünün 0,1 M TBATFB destek elektrolitinin
asetonitrildeki çözeltisinde ve GC elektrotta CV deneylerinden elde
edilen log ip değerlerinin log v ile değişimi. (Ag+/Ag elektroduna karşı). .. 70
Şekil 5.21. 1×10-3 M DNO molekülünün 0,1 M TBATFB destek elektrolitinin
asetonitrildeki çözeltisi ortamında ve GC elektrotta CV deneylerinden
elde edilen log ip değerlerinin log v ile değişimi. (Ag+/Ag elektroduna
karşı)............................................................................................................. 71
Şekil 5.22. 1×10-3 M PN molekülünün 0,1 M TBATFB destek elektrolitinin
asetonitrildeki çözeltisinde ve GC elektrotta CV voltamogramları. a) v=1
V/s b) v=50 V/s (Ag+/Ag elektroduna karşı). .............................................. 73
Şekil 5.23. 1×10-3 M DNO molekülünün 0,1 M TBATFB destek elektrolitinin
asetonitrildeki çözeltisinde ve GC elektrotta CV voltamogramları. a) v=1
V/s b) v=50 V/s (Ag+/Ag elektroduna karşı). .............................................. 73
x
Şekil 5.24. 1×10-3 M PN, PPN ve OPN moleküllerinin 0,1 M TBATFB destek
elektrolitinin asetonitrildeki çözeltisinde ve GC elektrottaki CV
deneylerinden elde edilen akım oranlarının(ipa/ip
c) tarama hızı ile
değişimi (Ag+/Ag elektroduna karşı). .......................................................... 75
Şekil 5.25. 1×10-3 M DSO ve DNO moleküllerinin 0,1 M TBATFB destek
elektrolitinin asetonitrildeki çözeltisinde ve GC elektrottaki CV
deneylerinden elde edilen akım oranlarının(ipa/ip
c) tarama hızı ile
değişimi (Ag+/Ag elektroduna karşı). .......................................................... 75
Şekil 5.26. 1×10-3 M PN, PPN ve OPN moleküllerinin 0,1 M TBATFB destek
elektrolitinin asetonitrildeki çözeltisinde ve GC elektrotta CV
deneylerinden elde edilen akım fonksiyonlarının (ipk/v1/2) tarama hızı ile
değişimi. (Ag+/Ag elektroduna karşı). ......................................................... 76
Şekil 5.27. 1×10-3 M PN molekülünün 0,1 M TBATFB destek elektrolitinin
asetonitrildeki çözeltisinde ve GC elektrotta çoklu CV voltamogramları.
v=0,1 V/s,döngü sayısı=10. (Ag+/Ag elektroduna karşı)............................. 78
Şekil 5.28. 1×10-3 M PN molekülünün 0,1 M TBATFB destek elektrolitinin
asetonitrildeki çözeltisinde ve GC elektrotta çoklu CV voltamogramları.
v=1 V/s,döngü sayısı=10. (Ag+/Ag elektroduna karşı)................................ 79
Şekil 5.29. 1×10-3 M Dopamin molekülünün 0,1 M H2SO4 destek elektrolitinin
sudaki çözeltisinde ve GC elektrotta CV voltamogramları. v=0,5 V/s,
(Ag/AgCl elektroduna karşı)........................................................................ 80
Şekil 5.30. 1×10-3 M DNO molekülünün 0,1 M TBATFB destek elektrolitinin
asetonitrildeki çözeltisinde ve GC elektrotta çoklu CV
voltamogramları.v=1 V/s,döngü sayısı=10.................................................. 82
Şekil 5.31. 1×10-3 M Dopamin molekülünün 0,1 M H2SO4 destek elektrolitinin
sudaki çözeltisinde ve GC elektrotta CV voltamogramları. v=0,5 V/s,
(Ag/AgCl elektroduna karşı)........................................................................ 82
Şekil 5.32. 1×10-3 M PN molekülünün 0,1 M TBATFB destek elektrolitinin
asetonitrildeki çözeltisinde ve GC elektrotta Deneysel ve Simülasyon
CV voltamogramları..................................................................................... 85
xi
Şekil 5.33. 1×10-3 M PPN molekülünün 0,1 M TBATFB destek elektrolitinin
asetonitrildeki çözeltisinde ve GC elektrotta Deneysel ve Simülasyon
CV voltamogramları..................................................................................... 85
Şekil 5.34. 1×10-3 M OPN molekülünün 0,1 M TBATFB destek elektrolitinin
asetonitrildeki çözeltisinde ve GC elektrotta Deneysel ve Simülasyon
CV voltamogramları..................................................................................... 86
Şekil 5.35. 1×10-3 M DNO molekülünün 0,1 M TBATFB destek elektrolitinin
asetonitrildeki çözeltisinde ve GC elektrotta Deneysel ve Simülasyon
CV voltamogramları..................................................................................... 86
Şekil 5.36. 1×10-3 M DSO molekülünün 0,1 M TBATFB destek elektrolitinin
asetonitrildeki çözeltisinde ve GC elektrotta Deneysel ve Simülasyon
CV voltamogramları..................................................................................... 87
Şekil 5.37. 1×10-3 M DSP molekülünün 0,1 M TBATFB destek elektrolitinin
asetonitrildeki çözeltisinde ve GC elektrotta Deneysel ve Simülasyon
CV voltamogramları..................................................................................... 87
Şekil 5.38. 1×10-3 M PN ve DNO moleküllerinin 0,1 M TBATFB destek
elektrolitinin asetonitrildeki çözeltisinde ve GC elektrotta CV
voltamogramları. .......................................................................................... 89
Şekil 5.39. Raman Spektrumları. a) Çıplak GC yüzeyi, b) PN molekülü ile muamele
edilmiş GC yüzeyi........................................................................................ 90
Şekil 5.40. PN Schiff bazı ile muamele edilmiş GC yüzeyinin XPS Spektrumu. ......... 91
Şekil 5.41. 1 mM NAB DAS’ın 0,1 M TBATFB destek elektroliti bulunduran
asetonitril çözeltisinde GC yüzeyinde indirgenmesi ve GC yüzeyinin
derivatizasyonu. v=0,2 V/s, döngü sayısı=4. ............................................... 93
Şekil 5.42. 1×10-3 M Dopamin molekülünün 0,1 M H2SO4 destek elektrolitinin
sudaki çözeltisinde ve GC elektrotta CV voltamogramları. v=0,5 V/s,
(Ag/AgCl elektroduna karşı)........................................................................ 95
Şekil 5.43. 1 mM DSP molekülünün 0,1 M TBATFB destek elektroliti bulunduran
asetonitril çözeltisinde GC ve modifiye GC yüzeylerinde indirgenmesi.
v=1 V/s. ........................................................................................................ 97
xii
ÇİZELGELER DİZİNİ
Çizelge 4.1. DNO molekülünün pH’ya bağlı olarak CV’de verdiği pik potansiyelleri
ve pik akımları. ............................................................................................ 39
Çizelge 4.2. DSO molekülünün pH’ya bağlı olarak CV’de verdiği pik potansiyelleri
ve pik akımları. ............................................................................................ 39
Çizelge 4.3. DSP molekülünün pH’ya bağlı olarak CV’de verdiği pik potansiyelleri
ve pik akımları. ............................................................................................ 40
Çizelge 4.4. PN molekülünün pH’ya bağlı olarak CV’de verdiği pik potansiyelleri
ve pik akımları. ............................................................................................ 40
Çizelge 4.5. PPN molekülünün pH’ya bağlı olarak CV’de verdiği pik potansiyelleri
ve pik akımları. ............................................................................................ 41
Çizelge 4.6. OPN molekülünün pH’ya bağlı olarak CV’de verdiği pik potansiyelleri
ve pik akımları. ............................................................................................ 41
Çizelge 4.7. PN, PPN ve OPN moleküllerinin Asetonitril ortamında GC elektrotta
tarama hızına (v) bağlı olarak CV’de verdiği pik potansiyelleri ve pik
akımları. ....................................................................................................... 43
Çizelge 4.8. DNO, DSO ve DSP moleküllerinin Asetonitril ortamında GC elektrotta
tarama hızına (v) bağlı olarak CV’de verdiği pik potansiyelleri ve pik
akımları. ....................................................................................................... 44
Çizelge 4.9. 1×10-3 M PN, PPN, OPN, DNO, DSO ve DSP moleküllerinin
Asetonitril ortamında GC elektrotta DPV deneylerinden elde edilen pik
potansiyelleri ve pik akımları....................................................................... 45
Çizelge 4.10. PN ve DSP moleküllerinin Asetonitril ortamında GC elektrotta DPV
pik akımlarının konsantrasyonla değişimi. .................................................. 46
Çizelge 4.11. PN, PPN ve OPN moleküllerinin Asetonitril ortamında GC elektrotta
frekansa (f) bağlı olarak SWV’de verdiği pik potansiyelleri ve pik
akımları. ES=4 mV, ESW=25 mV. ................................................................ 46
Çizelge 4.12. DNO, DSO ve DSP moleküllerinin Asetonitril ortamında GC
elektrotta frekansa (f) bağlı olarak SWV’de verdiği pik potansiyelleri ve
pik akımları. ES=4 mV, ESW=25 mV. .......................................................... 47
xiii
Çizelge 4.13. PN ve DSP moleküllerinin Asetonitril ortamında GC elektrotta SWV
pik akımlarının konsantrasyonla değişimi. f=250 s-1, ES=4 mV, ESW=25
mV................................................................................................................ 47
Çizelge 4.14. PN, PPN ve OPN moleküllerinin Asetonitril ortamında GC elektrotta
elde edilen CA sonuçları. ............................................................................. 48
Çizelge 4.15. DSP molekülünün Asetonitril ortamında GC elektrotta elde edilen CA
sonuçları. ...................................................................................................... 48
Çizelge 4.16. DSO molekülünün Asetonitril ortamında GC elektrotta elde edilen
CA sonuçları. ............................................................................................... 49
Çizelge 4.17. DNO molekülünün Asetonitril ortamında GC elektrotta elde edilen
CA sonuçları. ............................................................................................... 49
Çizelge 4.18. PN, PPN ve OPN moleküllerinin Asetonitril ortamında GC elektrotta
elde edilen CC sonuçları.Qdl=6,43×10-7± 1,08×10-7 C. ............................... 50
Çizelge 4.19. DSP molekülünün Asetonitril ortamında GC elektrotta elde edilen CC
sonuçları.Qdl=6,43×10-7± 1,08×10-7 C. ........................................................ 50
Çizelge 4.20. DSO molekülünün Asetonitril ortamında GC elektrotta elde edilen
CC sonuçları.Qdl=6,43×10-7± 1,08×10-7 C................................................... 50
Çizelge 4.21. DNO molekülünün Asetonitril ortamında GC elektrotta elde edilen
CC sonuçları.Qdl=6,43×10-7± 1,08×10-7 C................................................... 51
Çizelge 4.22. 1×10-3 M PN, PPN, OPN,DSP, DSO, DNO ve FC moleküllerinin
Asetonitril ortamında UM elektrotta elde edilen CV sınır akımı
değerleri. vl=0,1 V/s. .................................................................................... 51
Çizelge 5.1. Podandların ve Schiff bazlarının elektrot reaksiyonlarında n ve D
değerleri. ...................................................................................................... 66
Çizelge 5.2. 1×10-3 M PN, PPN, OPN, DNO DSO ve DSP moleküllerinin CV, CC
ve TACV tekninkleri yardımıyla hesaplanan adsorbsiyon parametreleri.
Qdl=6,43×10-7 ± 1,08×10-7 C, EC=-1100 mV. .............................................. 71
Çizelge 5.3. 1×10-3 M PN, PPN, OPN, DNO ve DSO moleküllerinin 0,1 M
TBATFB destek elektrolitinin asetonitrildeki çözeltisinde ve GC
elektrotta CV deneylerinden elde edilen ipa/ip
k değerleri. ............................ 74
xiv
Çizelge 5.4. 1×10-3 M PN, PPN, OPN, DNO ve DSO moleküllerinin 0,1 M
TBATFB destek elektrolitinin asetonitrildeki çözeltisinde ve GC
elektrotta CV deneylerinden elde edilen akım fonksiyonları (ipk/v1/2)......... 76
Çizelge 5.5. PN, PPN, OPN, DNO DSO ve DSP moleküllerinin DigiSim 3.03
yazılımıyla hesaplanan kinetik parametreler................................................ 88
Çizelge 5.6. PN molekülüyle muamele edilmiş GC yüzeyinde yapılan XPS
deneyinden elde edilen sonuçlar. ................................................................. 92
xv
1. GİRİŞ
Bu çalışmada, yapısında imin (-C=N-) grubu bulunan bazı naftaldimin ve
salisilaldiminlerin elektrokimyasal davranışları çeşitli elektroanalitik teknikler
kullanılarak incelenmiştir. Bu moleküller sırasıyla 1,8-di[N-2-oksifenil-2-okso-1-
naftilidenmetilamino]-3,6-dioksaoktan (DNO), 1,5-di[N-2-oksifenil-2-okso-1-
naftilidenmetilamino]-3-oksapentan (DNP), 1,8-di[N-2-oksifenil-salisiliden]-3,6-
dioksaoktan (DSO), 1,5-di[N-2-oksifenil-salisiliden]-3-oksapentan (DSP), N-(2-pridil)-
2-hidroksi-1-naftaldimin (PN), N-(4-metil-2-pridil)-2-hidroksi-1-naftaldimin (PPN) ve
N-(6-metil-2-pridil)-2-hidroksi-1-naftaldimin (OPN) dir. Birer Schiff bazı olan bu
moleküllerden DNO, DNP, DSO ve DSP, aynı zamanda açık zincirli polieterdir.
Schiff bazları karbonil bileşiklerinin primer aminlerle verdiği kondenzasyon ürünleridir
ve ilk defa 1869 yılında Alman kimyacı H. Schiff tarafından sentezlenmiştir (Schiff
1869). Pfeiffer, Schiff bazlarını ilk kez ligand olarak kullanmıştır (Pfeiffer 1937).
Son yıllarda sıvı kristal teknolojisinde kullanılabilecek bir çok Schiff bazı bulunmuştur
(Huili 1990, Huili 1991). Elektron çekici grup içeren ligandların metal komplekslerinin
biyolojik aktivitelerinin fazla olduğu, bütün bakır komplekslerinin antibakteriyel
aktivite gösterdiği, özellikle hidroksi sübstitüe Schiff bazı ve komplekslerinin daha fazla
aktivite gösterdiği bulunmuştur (Reddy 1994). Ayrıca bazı Schiff bazlarının platin
komplekslerinin antitümoral aktivite göstermesi (Kuduk 1994), kobalt komplekslerinin
oksijen ayrılması, taşınması reaksiyonları için oksijen taşıyıcı model olarak kullanılması
(Chen 1989), Mn ve Ru komplekslerinin suyun fotolizini katalizlemesi (Salman 1990)
ve demir komplekslerinin katodik oksijen indirgenmesinde katalizör olarak kullanılması
(Gaber 1989) gibi farklı uygulama alanlarının bulunması, bu tür moleküllere olan ilgiyi
artırmaktadır.
Açık zincirli polieterler, etilen köprüleri ve çeşitli heteroatomlar içeren ligandlardır. Bu
tür moleküller faz transfer katalizörü olarak (Guida 1980) iyon seçici elektrot yapımında
ve hücrelerde Na+/K+ seçimliliğinin düzenlenmesinde kullanılırlar (Katayama 1985).
Bu çalışmada söz konusu moleküllerin çeşitli elektrotlarda ve ortamlarda indirgenmesi
incelenmiştir. Değerlendirilebilir ve kararlı sonuçlar elde edilen camsı karbon elektrot
1
ve asetonitril ortamında moleküllerin elektrokimyasal özellikleri belirlenmiştir. Elektrot
reaksiyonu karakterize edilmiş ve aktarılan elektron sayısı ile difüzyon katsayıları
ultramikro ve mikro elektrotlar kullanılarak kronoamperometri ve dönüşümlü voltametri
teknikleriyle hesaplanmıştır. Ayrıca öne sürülen mekanizmaya uygun simülasyon
grafikleri hazırlanarak heterojen reaksiyonun hız sabiti, homojen reaksiyonun ileri ve
geri reaksiyon hız sabitleri ile denge sabitleri de hesaplanmıştır. Çoklu CV deneyleri ile
meydana gelen ürünün GC elektrodunun yüzeyine adsorbe olduğu tespit edilmiş ve
Raman ve XPS sonuçlarıyla ispatlanmıştır. Bunun yanında yine CV ve CC teknikleri
yardımıyla moleküllerin adsorplanma özellikleri incelenmiş ve elektrot yüzeyine
adsorbe olan madde miktarı hesaplanmıştır.
Ayrıca incelenen moleküllerden salisilaldimin türevi ve üç eterik oksijene sahip olan
DSP podandının modifiye camsı karbon elektrottaki davranışları da kontrol edilmiştir.
Bu amaçla GC elektrodu nitro azobenzen diazonyum tuzu ile modifiye edilmiş ve DSP
molekülünün bu yüzeydeki davranışı karşılaştırılarak incelenmiştir.
2
2. KURAMSAL TEMELLER VE KAYNAK ÖZETLERİ
2.1. İncelenen Moleküller ve Özellikleri
Bu çalışmada elektrokimyasal davranışları incelenen naftaldimin ve salisilaldimin
grupları içeren bazı polieter ve Schiff bazlarının açık formülleri, tam ve kısaltılmış
adları ile bazı özellikleri aşağıda verilmiştir.
HH
O
H
O
N
C
O OO
C
N
H
1,5-Di[N-2-oksifenil-2-okso-1-naftiliden metilamino]-3-oksapentan (DNP) Mol Kütlesi: 596,58 g/mol Erime Noktası: 220°C Çözücüler: DMF, THF(sıcak),
MeCN, Etil Alkol
H
N
C
O OOO
C
N
O
H
O
HH
1,8-Di[N-2-oksifenil-2-okso-1-naftiliden metilamino]-3,6-dioksaoktan (DNO) Mol Kütlesi: 640,76 g/mol Erime Noktası: 116°C Çözücüler: DMF, THF, MeCN, Etil
Alkol(sıcak)
H
N
C
O OO
C
N
OH
O
HH
O
1,8-Di[N-2-oksifenil-salisiliden ]-3,6-dioksaoktan (DSO) Mol Kütlesi: 540,63 g/mol Erime Noktası: 96 °C Çözücüler: DMF, THF, MeCN,
Etil Alkol(sıcak)
H HO
HO
N
C
O OO
C
N
H
1,5-Di[N-2-oksifenil-salisiliden]-3-oksapentan (DSP) Mol Kütlesi: 496,58 g/mol Erime Noktası: 71°C Çözücüler: DMF, THF(sıcak),
MeCN, Etil Alkol
3
CN
OH
N
H3C
1-[N-(4-metil-2-pridil) aminometiliden]-2(1H)-naftalenon
(PPN) Mol Kütlesi: 262,29 g/mol EN: 177°C Çözücüler: Etil Alkol, Me CN, Metil Alkol, Kloroform
N
HO
NC
1-[N-(2-pridil) aminometiliden]-2(1H)-naftalenon
(PN) Mol Kütlesi: 248,23 g/mol EN: 176°C Çözücüler: Etil Alkol, Me CN, Metil Alkol, Kloroform
CH3
CN
OH
N
1-[N-(6-metil-2-pridil) aminometiliden]-2(1H)-naftalenon
(OPN) Mol Kütlesi: 262,29 g/mol EN: 168°C Çözücüler: Etil Alkol, Me CN, Metil Alkol, Kloroform
Görüldüğü gibi bu çalışmada ele alınan moleküllerin tümü, çözeltide yapısında imin
grubu ( C N ) bulunduran Schiff bazlarıdır. Schiff bazları ilk defa Schiff
tarafından 1869 yılında sentezlenmiştir (Schiff 1869) ve 1937 yılında Pfeiffer tarafından
koordinasyon kimyasında ligand olarak kullanılmıştır (Pfeiffer 1937). Schiff bazlarının
oluşma mekanizması aşağıda verilmiştir.
Z NH2
..+ OCR
R'(H)Z N
H
H+
R
R'(H)C O hızlı C
R'(H)
R
+
HHNZ O
N C RR'(H)H
Z ZR'(H)RCN+ OH- H2O+
Bu mekanizmaya göre, reaksiyon sonucu bir mol su oluşmaktadır. Reaksiyon ortamında
su bulunması reaksiyonu sola kaydırır. Bu nedenle, ortamın susuz olması
gerekmektedir.
Schiff bazları koordinasyon kimyasında ligand olarak kullanılırlar ve merkez atomuna
yapısında bulunan donör atomları ile bağlanırlar. Yapılarında bulunan donör atomlarının
sayısına bağlı olarak çok dişli ligand olarak davranabilirler. Özellikle son yıllarda dört
dişli Schiff bazlarının metal şelatlarına olan ilgi bu komplekslerin değişik uygulama
alanları bulmalarından dolayı artmıştır. Elektron çekici grup içeren ligandların metal
4
komplekslerinin biyolojik aktivitelerinin fazla olduğu, bütün bakır komplekslerinin
antibakteriyel aktivite gösterdiği, özellikle hidroksi sübstitüe Schiff bazı ve
komplekslerinin daha fazla aktivite gösterdiği bulunmuştur (Reddy 1994). Ayrıca bir
takım Schiff bazı kompleksleri değişik uygulama alanları bulmaktadır. Örneğin, platin
komplekslerinin anti-tümör aktivite gösterdiği (Kuduk 1994), kobalt komplekslerinin
oksijen ayrılması-taşınması reaksiyonları için, oksijen taşıyıcı model olarak kullanıldığı
(Chen 1989), Mn ve Ru komplekslerinin suyun fotolizini katalizlediği (Salman 1991),
demir komplekslerinin oksijenin elektrokimyasal indirgenmesinde katalizör olarak
kullanıldığı bilinmektedir (Gaber 1989).
Orto hidroksi grubu içeren aldehitlerden elde edilen Schiff bazlarında fenol-imin ve
keto-amin olmak üzere iki tip tautomerik form oluşur. Orto pozisyonunda OH grubu
içeren aromatik aldehitlerden hazırlanan Schiff bazlarında iki tip molekül içi hidrojen
bağı (O−H…N veya O…H−N) oluşmaktadır. Hidrojen bağının karakteri kullanılan
aldehitin türü ile değişir. Ayrıca molekülün stereokimyasına ve azot atomuna bağlı olan
bu durum, sübstitüe gruba bağlıdır.
Bu çalışmada elektrokimyasal olarak incelenen DNO, DNP, DSO ve DSP moleküleri,
aynı zamanda birer polieterdir. Polieterlerin sınıflandırılması ve özellikleri aşağıda
açıklanmıştır.
2.2. Polieterlerin Sınıflandırılması
Polieterler hem açık zincirli hem de halkalı yapıda olan bileşiklerdir. Bundan dolayı
polieterler iki farklı grup altında incelenir. Açık zincirli olanlar podand, halkalı olanlar
ise makrosiklik eter olarak bilinirler.
2.2.1. Podandlar
Podandlar düz zincirde iki veya daha fazla heteroatom (O,N,S,) ihtiva eden
polieterlerdir. Zincirde tek tür fonksiyonel grup bulunabileceği gibi birden fazla türde
fonksiyonel gruplar da (NH2, OH) bulunabilir. İki uçta da -OH grubu bulunanlar
oligo(etilen)glikoller olarak bilinirler.
5
2.2.2. Makrosiklik eterler
Makrosiklik eterler, etilen ve propilen köprüleri ile dörtten yirmiye kadar
heteroatomların birbirine bağlandığı halkalı bileşiklerdir. Heteroatom oksijen, azot,
kükürt ve fosfor olabilir. Heteroatom olarak halkada bu elementlerden bir veya birkaçı
bir arada bulunabilir. Tek cins heteroatom içeren bileşikler, heteroatom oksijen ise taç
(crown) eterler, azot ise makrosiklik poliaminler, kükürt ise makrosiklik politiyo eterler
veya makrosiklik polieter kükürtler, fosfor ise makrosiklik polifosfinler veya
makrosiklik polieter fosforlar olarak adlandırılırlar. Ayrıca iki veya üç çeşit
heteroatomun aynı yapıda bulunduğu bileşikler de vardır. Bunlara karışık donör atomlu
makrosiklik bileşikler denir.
2.3. Elektroanalitik Tekniklerin Sınıflandırılması
Elektrokimyasal tekniklerde, elektrot-çözelti sistemine bir elektriksel etki yapılarak
sistemin verdiği cevap ölçülür. Bu cevap sistemin özellikleri hakkında bilgi verir. Bir
elektrokimyasal tekniğin adından, elektriksel etkinin ve sistemin verdiği cevabın türü
tam olarak anlaşılmayabilir. Ancak hemen hemen bütün elektrokimyasal tekniklerde
potansiyel, akım ve zaman parametreleri bulunur ve bu parametrelere tekniğin adında
yer verilir. Mesela, voltametri, kronoamperometri, kronokulometri gibi adlandırmalarda
sırasıyla potansiyel-akım, zaman-akım ve zaman-yük parametrelerinden teknik
hakkında kabaca bilgi edinilebilir.
Elektroanalitik metotların çok çeşitli sınıflandırma yolları vardır. En yaygın kabul
görmüş olan sınıflandırma metodu Şekil 2.1’de şema halinde verilmiştir. Şemadan
görüldüğü gibi elektroanalitik metotlar genelde net akımın sıfır olduğu denge
durumundaki statik metotlar ve denge durumundan uzakta net akımın gözlendiği
dinamik metotlar olmak üzere ikiye ayrılır. Dinamik metotlar çoğunlukla ya potansiyel
kontrollü veya akım kontrollüdür. Potansiyel veya akımın kontrol edildiği tekniklerde
bu parametreler büyük genlikli veya küçük genlikli olarak uygulanır. Büyük genlikli
teknikler diğerlerine göre daha yaygın olarak kullanılır.
6
Elektroanalitik Teknikler
Dinamik Teknikler (i≠0)
2.
V
de
el
ve
el
2.
Po
vo
po
gü
pe
Statik Teknikler (i=0) Potansiyometri Seçici Elektrotlar Potansiyometrik Titrasyonlar
Potansiyel Kontrollü Teknikler
Yük Kontrollü Teknikler
Akım Kontrollü Teknikler
Kronoamperometri Kronokulometri
Voltametri
Kronopotansiyometri Kulometrik Titrasyonlar Potansiyel
Kontrollü Kulometri
b
Sabit Elektrot Voltametrisi Doğrusal Taramalı (LSV) Dönüşümlü Volt. (CV)
Puls Voltametrisi
4. Po
oltam
ğişm
ektrot
şeki
ektrot
4.1. P
larog
ltame
larog
venil
riyod
Hidrodinamik Voltametri a) Çözeltinin Karıştırıldığı Voltametri ) Dönen Disk Elektrot
Voltametrisi
Şekil 2.1. Elektroanalitik tekniklerin sınıflandırma şeması
larografi ve Voltametrik Metodlar
etri, elektrot potansiyelinin değiştirilmesi ile elektrolitik hücreden geçen akımın
esine dayanan elektroanalitik metotların genel adıdır. Potansiyeli değişen
, indikatör elektrot veya çalışma elektrodu adını alır. Voltametride çok çeşitli tür
lde indikatör elektrot kullanılır. Bunlar cıva, platin, altın, camsı karbon vb.
lardır.
olarografi
rafi, 1927 yılında Çekoslavak bilim adamı Heyrovsky tarafından geliştirilmiş
trik bir metottur. Bundan 40 yıl öncesine kadar DC polarografisi (normal
rafi) ile sınırlı kalan bu metot son gelişmeler ile çok başvurulan duyarlı ve
ir bir duruma gelmiştir. Önemli bir eser analiz metodu olan polarografi ile
ik cetvelde yer alan elementlerin büyük bir kısmı ile organik maddelerin
7
indirgenebilir veya yükseltgenebilir fonksiyonel grup bulunduran büyük bir kısmının
doğrudan veya dolaylı analizi yapılabilmektedir.
Polarografide çalışma elektrodu olarak damlayan cıva elektrodu kullanılır. Damlayan
cıva elektrodu (DCE) bir kılcal cam borudur. Bu kılcalın bir ucu 1-50 ml kadar çözelti
bulunduran bir hücreye daldırılır, diğer ucu bir cıva haznesine bağlanır. Cıva, çözelti
içerisine kılcalın yukarısında bulunan cıva sütununun hidrostatik basıncıyla, damlalar
halinde düşer. Damla büyüklüğü kılcal borunun iç yarıçapı ve damla süresi ile değişir.
Son geliştirilen sistemlerle damla ömrü, mekanik damla düşürücüsü yardımıyla
istenildiği şekilde ayarlanabilmektedir. Damlayan cıva elektrodunun potansiyeli bir
referans elektroda karşı değiştirilir. Referans elektrot genellikle Ag/AgCl veya doymuş
kalomel elektrottur. Damlayan cıva elektrodu ile referans elektrot arasına bir
potansiyometre kullanılarak potansiyel uygulanır. Hücreden geçen akım bir
galvanometre ile ölçülür. Ölçülen akımın uygulanan potansiyele karşı grafiği
polarogram adını alır.
Polarografide akım, çalışma elektrodu üzerinde maddelerin indirgenmesi veya
yükseltgenmesi sonucunda oluşur. İndirgenmeden dolayı oluşan akıma katodik akım,
yükseltgenmeden dolayı oluşan akıma ise anodik akım denir. Belli bir potansiyelden
sonra akımın sabit kaldığı bir plato bölgesine ulaşılır. Bu akıma sınır akımı adı verilir.
Elektrot üzerinde henüz reaksiyon olmadığı zaman küçük de olsa bir akım gözlenir. Bu
akıma artık akım denir. Sınır akımı ile artık akım arasındaki yükseklik dalga
yüksekliğidir. Dalga yüksekliği, elektroaktif maddenin konsantrasyonu ile doğrusal
olarak artar. Bu özellik nedeniyle polarografi kantitatif analizlerde kullanılabilmektedir.
Akımın, sınır akımı değerinin yarısına eşit olduğu potansiyel yarı dalga potansiyeli
olarak tanımlanır. Yarı dalga potansiyeli E1/2 ile gösterilmektedir. E1/2 değeri genellikle
elektroaktif maddenin konsantrasyonuna bağlı değildir ve standart yarı hücre potansiyeli
ile yakından ilişkilidir. Yarı dalga potansiyelinin her madde için karekteristik olması
özelliğinden dolayı polarografi kalitatif analizlerde de kullanılabilmektedir.
Fick kanunları olarak ifade edilen diferansiyel denklemlerin genişleyen küresel elektrot
için çözülmesi ile ortalama akım için aşağıdaki Ilkovic eşitliği elde edilir.
i = 0,627 nFCD1/2m2/3t1/6 (2.1)
8
Bu eşitlikteki terimlerin açıklamaları aşağıdaki gibidir:
i : damla ömrü sonundaki akım, A;
n: aktarılan elektron sayısı, eq/mol;
F: Faraday sabiti, C/eq;
C: ana çözeltideki depolarizer konsantrasyonu, mol/cm3;
D: difüzyon katsayısı, cm2/s;
m: cıvanın akış hızı, g/s;
t : damla ömrü, s.
Bir polarografik deneyde cıva sütunun yüksekliği (h) sabit tutulursa cıvanın akış hızı
(m) ve damla ömrü (t) de sabit kalır. Deney sabit sıcaklıkta yapılırsa difüzyon katsayısı
da sabit olacağından Ilkoviç eşitliği aşağıdaki gibi yazılabilir.
id = kC (2.2)
Bu eşitlikte C, ana çözelti konsantrasyonu olduğu için polarografi, kantitatif analizlerde
kullanılabilmektedir. Yukarıda verilen Eşitlik 2.2, koordinat sisteminin sıfır noktasından
geçen bir doğru denklemidir.
Polarografide difüzyon kontrollü sınır akımından başka kinetik ve adsorpsiyon kontrollü
akımlara da rastlanır. Kinetik akım, elektroaktif maddenin bir kimyasal reaksiyon
sonucu oluşması ile gözlenir. Elektroaktif maddenin konsantrasyonu kimyasal
reaksiyonunun hızı ile kontrol edildiği için bu akıma kinetik akım adı verilir. Bazen de
akım, elektrot yüzeyine elektroaktif maddenin, ürünün veya ortamda bulunan diğer
maddelerin adsorpsiyonu ile kontrol edilir. Bu akıma da adsorpsiyon akımı adı verilir.
2.4.2. Dönüşümlü voltametri (CV)
Normal polarografide potansiyel tarama hızı damla ömrüne göre çok yavaştır. Örneğin 5
mV/s tarama hızında damla süresi 1 s ise bir damla ömrü esnasında potansiyeldeki
değişme 5 mV kadardır. Tarama hızı bir damla ömrü için 100-200 mV/s cıvarında
tutulursa ve belli bir potansiyelden sonra ilk taramanın tersi yönde tarama yapılırsa bu
voltametrik metot dönüşümlü voltametri (CV) adını alır.
9
CV’de akım, potansiyele karşı grafiğe geçirilir. Tarama hızı pratikte 10 mV/s’den
birkaç yüz V/s ye kadar değiştirilebilir. Çok yüksek tarama hızlarında (birkaç bin V/s)
çift tabaka yüklenmesi ve IR problemleri ortaya çıkar. Ancak mikroelektrot kullanıldığı
zaman bu tür problemler minumuma indirilir.
CV'de tarama hızı değiştirilerek pik yüksekliklerinin tarama hızı ile değişmesinden
adsorpsiyon, difüzyon ve elektron aktarım reaksiyonuna eşlik eden kimyasal reaksiyon
olaylarının varlığı ve tabiatı belirlenebilir. Ayrıca ileri ve geri tarama piklerinden
reaksiyon mekanizması hakkında fikir edinilebildiği gibi kinetik veriler de bulunabilir.
Tersinir Reaksiyonlar
Elektrot reaksiyonunun;
k b
f k O + n e- R
(2.3)
şeklinde tersinir indirgenme reaksiyonu olduğunu ve başlangıçta çözeltide yalnız O
maddesinin bulunduğunu kabul edelim. Potansiyel tarama hızı çok yavaş ise i-E grafiği
belli bir potansiyelden sonra sınır akımına ulaşır ve akım potansiyelden bağımsız hale
gelir. Potansiyel tarama hızı artırılınca i-E grafiği pik şeklinde gözlenir ve tarama hızı
arttıkça da pik yüksekliği artar.
Kararlı hâl durumunda tarama hızı yavaş ise herhangi bir potansiyelde elektrot
yüzeyinden belli uzaklıktaki reaktif konsantrasyonu sabittir. Diğer taraftan Nernst
Difüzyon Tabakası adı verilen elektrot yüzeyine çok yakın bir tabakada konsantrasyon
gradienti doğrusaldır. Bu tabakada, tersinir bir reaksiyon için [O]/[R] oranı Nernst
eşitliği ile potansiyele bağlıdır. Potansiyel negatifleştikçe reaktifin elektrot yüzeyindeki
konsantrasyonu ([O]) azalır, yani konsantrasyon gradienti artar ve buna bağlı olarak
akım da artar. Bu durum aşağıdaki eşitlikten kolayca görülebilir.
E = Eo- [ ][ ]ORn
nFRT
λ (2.4)
Son durumda reaktifin elektrot yüzeyindeki konsantrasyonu sıfır olur. Bu potansiyelden
sonra artık konsantrasyon gradienti değişmez ve buna bağlı olarak akım sabitleşir.
10
Tarama hızı yüksek ise difüzyon hızı denge durumuna ulaşacak kadar yüksek değildir.
Dolayısıyla konsantrasyon profili doğrusal olmaz ve E ile [O]/[R] ilişkisi Nernst eşitliği
ile ifade edilemez. O’nun indirgenebileceği potansiyele ulaşıldığı zaman yüzey
konsantrasyonu çözelti konsantrasyonuna eşittir. O’nun indirgenmeye başladığı
potansiyelde elektrot yüzeyi ile ana çözeltideki O konsantrasyonu arasında bir fark
oluşacaktır. Bu fark sebebiyle elektrot yüzeyi ile ana çözelti arasında konsantrasyon
gradienti meydana gelecektir. Bu gradient etkisi ile elektroaktif madde elektrot yüzeyine
doğru difüzlenecek ve bunun sonucunda akım oluşacaktır. Potansiyel negatifleştikçe
elektrot yüzeyindeki O konsantrasyonu çözeltideki değerine göre daha da azalacaktır.
Nihayet belli bir potansiyelde O’nun elektrot yüzeyindeki konsantrasyonu sıfır
olacaktır.
Hızlı taramada herhangi bir potansiyeldeki yüzey konsantrasyon gradienti kararlı hâl
gradientinden daha büyüktür ve bu nedenle akım daha fazladır.
Elektrot yüzeyindeki O konsantrasyonu sıfır olunca konsantrasyon gradienti azalacak ve
akım da buna bağlı olarak azalacaktır. Bu etkilerin toplamında i-E grafiği pik şeklinde
olacaktır. Pikin yüksekliği de tarama hızındaki artış ile artacaktır.
Potansiyel taraması geriye doğru yapıldığı zaman tarama hızlı ise elektrot yüzeyinde
yeteri kadar R bulunacağından Eo değerinden itibaren daha pozitif potansiyellerde R
yükseltgenmeye başlayacaktır. Bu nedenle ters taramada da akım oluşacaktır. Ters
tarama esnasında Eo değerine kadar O indirgenmeye yani R oluşmaya devam edecektir.
Ters taramada potansiyel pozitifleştikçe Nernst eşitliğine göre R yüzey konsantrasyonu
azalacak ve yeteri kadar pozitif değerlerde sıfıra gidecektir. İleri taramadaki düşünce
şekli ile geri taramada da bir pik elde edileceği kolayca anlaşılabilir. Ancak deney
esnasında yüzeyde oluşan R, çözeltiye doğru difüzleneceğinden ters pik akımı (anodik
akım) katodik akımdan biraz daha düşük olacaktır. Tersinir bir O + ne- R
reaksiyonunun CV voltamogramı Şekil 2.2’deki gibidir.
11
Şekil 2.2. Dönüşümlü voltametride potansiyel taraması ve akım potansiyel eğrisi.
a)Dönüşümlü potansiyel taraması, b) Tarama sonucunda elde edilen voltamogram.
CV’de pik akımının değeri (ip) için sınır durumları ve tarama hızı göz önüne alınarak ve
DO=DR=D kabul edilerek Fick’in ikinci kanunundan matematiksel olarak aşağıdaki
eşitlik türetilir.
Ιp = 0.4463 nF ( nFRT
)1/2 Co∞ D1/2 v1/2 (2.5)
Bu eşitlik Randles-Sevcik eşitliği olarak bilinir. 25 oC de Randles-Sevcik eşitliği
aşağıdaki şekle dönüşür.
Ιp = -(2,69x105) n3/2COD1/2v1/2 (2.6)
Bu eşitliklerdeki terimlerin anlamları aşağıdaki şekildedir:
Ιp : Akım yoğunluğu, A/cm2;
D : Difüzyon katsayısı, cm2/s;
v : Tarama hızı, V/s;
Co : O nun ana çözelti konsantrasyonu, mol/cm3.
Görüldüğü gibi pik akımı elektroaktif maddenin konsantrasyonuyla ve tarama hızının
kareköküyle doğru orantılıdır. Kullanılan elektrodun ultramikro elektrot olması
durumunda bu eşitlik aşağıdaki gibidir.
iss= 4rnFCODO
burada r, ultramikro elektrodun yarıçapıdır.
12
CV verileri ile bir reaksiyonun tersinirlik testi yapılabilir. Eğer Ιp-v1/2 grafiği doğrusal
ise ve orijinden geçerse sistem tersinirdir. Buna ilaveten bir sistemin tersinir olması için
diğer bazı özelliklerin de bulunması gerekir. Bu özelliklerin test edildiği kriterler
şunlardır.
1. ∆Ep = Ep
a - Epk = 59/n mV
2. Ep-Ep/ 2= 59/n mV
3. Ιpa/Ιp
k = 1
4. Ιp ∝ ν1/2
5. Ep, v den bağımsızdır.
6. Ep’den daha negatif (veya daha pozitif) potansiyellerde Ι2 ∝ t’dir.
Bir sistemin tersinir olması için yukarıdaki kriterlerin hepsinin geçerli olması gereklidir.
Bir veya birkaçı geçerli değilse sistem tersinir değildir. Ιp ve Ep’nin ν ile ilişkisi yeteri
kadar geniş bir tarama hızı aralığında test edilmelidir. Yukarıdaki kriterlerden biri veya
birkaçı geçerli değilse elektrot reaksiyonu ya tersinmez ya da kabul edilenden daha
kompleks bir mekanizmaya sahiptir.
Tersinmez Reaksiyonlar
Tersinir sistemlerde bütün potansiyellerde elektron aktarım hızı kütle aktarım hızından
büyüktür ve Nernst eşitliği elektrot yüzeyinde geçerlidir.
Tersinmez sistemlerde ise elektron aktarım hızı yeteri kadar büyük olmadığından Nernst
eşitliği geçerli değildir. Bu durumda CV voltamogramının şekli tersinir durumdan
farklıdır. Tersinmez durumlarda potansiyel tarama hızı çok düşük ise elektron aktarım
hızı kütle aktarım hızından daha yüksektir ve sistem tersinir gibi gözlenebilir. Tarama
hızı arttıkça kütle aktarım hızı artar ve elektron aktarım hızı ile aynı seviyeye gelir. Bu
durum tarama hızı arttıkça anodik ve katodik pik potansiyellerinin birbirinden
uzaklaşması ile kendini belli eder.
Fick’in ikinci kanunu sınır değerlerinde çözülürse tersinmez sistemin 25oC’de pik akımı
için aşağıdaki eşitlik bulunur.
13
Ιp = (2,99x105) n (αCnα)1/2 CoDo1/2 ν1/2 (2.7)
Burada nα aktarılan toplam elektron sayısıdır. Buna hız tayin basamağında aktarılan
elektron sayısı da dahildir. Tersinir durumda olduğu gibi pik akımı konsantrasyon ve
tarama hızının kare kökü ile doğru orantılıdır. İlaveten transfer katsayısının kare kökü
ile doğru orantılıdır. Aktarılan elektron sayısının 1 olduğu durumda eğer αC=0,5 ise
tersinmez pik akımı aynı şartlardaki tersinir pik akımının % 75,8 'i kadardır.
Tamamen tersinmez bir sistemin en önemli belirtisi ters tarama pikinin (anodik pikin)
gözlenememesidir. Ancak unutmamak gerekir ki bunun tersi her zaman doğru değildir.
Yani anodik pikin gözlenmeyişi mutlaka elektron aktarım basamağının tersinmez
olduğunu göstermez. Örneğin elektron basamağını takip eden çok hızlı bir kimyasal
reaksiyonda da aynı durum gözlenir. Oluşan ürün hızlı bir şekilde başka bir maddeye
dönüşeceği için ters taramada yükseltgenme gözlenmeyebilir.
Tersinir durumda Ep
k, tarama hızının bir fonksiyonu olmadığı halde tersinmez durumda,
v ile aşağıdaki eşitliğe göre değişir.
Ekp = K - 2 3
2, RT
n Fogv
Cα α
λ (2.8)
Bu eşitlikte, K ERTn F
ogn FD
k RTeC
C
S= − −
⎛
⎝⎜
⎞
⎠⎟0
20 782 32α
α
α
α,,
λ dir. Yani tersinmez bir elektron
transfer reaksiyonunun katodik pik potansiyeli, tarama hızı arttıkça negatif bölgeye
kayar ve bu kaymanın miktarı her 10 birimlik ν artışına karşı 25°C’de 30/αCnα mV dur.
Ayrıca dalganın şeklindeki değişme kriteri olarak alınan |Ep-Ep/2| kayması da farklıdır.
Ep-Ep/2= 48α αCn
mV. (25oC’de) (2.9)
Dolayısıyla Epk ve Ep-Ep/2 kaymalarından αCnα, D ve ks sabitleri hesaplanabilir.
Özetlenecek olursa tersinmez bir dalganın aşağıdaki kriterlerin tümüne uyması gerekir.
1. Anodik pik gözlenmez (Ters tarama piki gözlenmez).
2. Ιpk ∝ ν1/2
14
3. Epk kayması 25°C’de tarama hızındaki 10 birimlik artmada 30/αCnα dir.
4. Tarama hızı 10 kat artarsa Ep-Ep/2 = 48/(αCn α) mV’dur.
Sistem yarı tersinir ise, yani akım hem elektron hem de kütle tarsferinin katkısıyla
oluşuyor ise ks değeri : 0,3ν1/2 ≥ ks ≥ 2 x 10-5 ν1/2 cm/s aralığındadır. Bu durumda Ιp’nin
ν1/2 ile grafiği Şekil 2.3’deki gibidir.
Şekil 2.3. Yarı tersinir bir elektrot reaksiyonunda pik akımının potansiyel tarama hızının
karekökü ile değişimi.
Bir reaksiyon aşağıdaki kriterleri sağlarsa yarı tersinirdir.
1. Ιp, ν1/2 ile artar ancak doğrusal değildir.
2. Ιpa/Ιp
k = 1 dir. (Eğer αc = α a = 0,5 ise)
3. ∆Ep > 59/n mV ve ∆Ep, ν ile artar.
4. Epk, v nin artması ile negatif değerlere kayar.
2.4.2.1. CV ile adsorpsiyonun incelenmesi
O + ne- → R şeklindeki elektrot reaksiyonunun elektrokimyasal cevabı (yani
voltametrik i-E eğrisi) O veya R’nin adsorpsiyonundan önemli ölçüde etkilenebilir. Bu
etkiyi inceleyebilmek için öncelikle elektroaktif türün davranışının dikkate alınması ve
bir adsorpsiyon izoterminin seçilip, buna göre yeni parametrelerin düşünülmesi gerekir.
Ayrıca elektrokimyasal deneye başlamadan önce adsorpsiyon dengesine ne derecede
ulaşılıp ulaşılmadığına ve adsorbe olmuş türün elektron transfer hızının çözünmüş türe
göre hızının ne olduğuna karar verilmelidir.
15
Voltametrik metodlarla ilgili daha önce kullanılan eşitlikler ve ilk sınır değerleri aynıdır.
Ancak elektrot yüzeyine olan madde göçü farklıdır. Çünkü elektrot yüzeyinde hem
adsorbe olmuş “O” türü hem de difüzlenen “O” türü elektrolizlenir. Oluşan R türü
adsorbe olabileceği gibi elektrot yüzeyinden çözeltiye difüzlenebilir de.
“O” türünün elektrot yüzeyine difüzlenme hızı ile adsorpsiyon hızının farkı, R türünün
uzaklaşma ve R’nin difüzlenme hızına eşittir. Bu net olarak belli bir akım verir. ΓO(t) ve
ΓR(t) , O ve R’nin t anında adsorbe olmuş miktarlarıdır. Bu durumda gerekli olan Γ ve C
ilişkisi genellikle Langmuir izotermiyle belirlenir.
)t,0(C)t,0(C1)t,0(C
RROO
OSOO)t(0
l
β+β+
Γβ=Γ (2.20)
)t,0(C)t,0(C1)t,0(C
OORR
RSRR)t(R
l
β+β+
Γβ=Γ (2.21)
İlk değerlerde t=0 anında ΓO = ΓO*, ΓR= 0 ise ürün yoktur ve başlangıçta adsorbe olmuş
konsantrasyon sıfır kabul edilir.
Deneyin başlangıcında hemen dengeye ulaşıldığı kabul edilerek ilgili elektrokimyasal
metodun eşitlikleri ve elektron transfer hızı da göz önüne alınır ve aşağıdaki durumlar
için gerekli eşitlikler türetilir.
Yalnız Adsorbe Olmuş Türlerin Elektroaktif Olduğu Durum
Yalnız adsorbe olan O’nun elektroaktif olduğu durumda tarama hızı çok yüksekse,
elektrot yüzeyinde “O”nun difüzyonu ihmal edilebilir. Çünkü difüzyonla taşınma hızı,
aşağıdaki eşitlikle ifade edilen adsorpsiyon hızına göre düşüktür (Laviron 1967).
t
)t(O
∂
Γ∂= Adsorpsiyon hızı
Adsorbe olan maddeler indirgenince bir taraftan da yeni maddeler adsorbe olur. Bu
durumda “O”nun adsorpsiyon dalgası, çözünmüş “O”nun adsorpsiyon dalgasına göre
daha pozitif potansiyellerde gözlenir. Kuvvetli adsorpsiyon durumlarında düşük
konsantrasyon ve yüksek tarama hızlarında oluşan akım adsorpsiyondan dolayı oluşan
16
akımdır. Çözünmüş “O”nun akıma katkısı ihmal edilir. “O”nun adsorpsiyonunun hızı ne
kadar yüksekse o kadar fazla akım elde edilir.
t = 0 ΓO=ΓO
* ΓR=0
ΓO(t)+ΓR(t)=ΓO* olarak bulunur.
ΓΓ
0 ( )( )ttR
oranı elektrot yüzeyindeki “O” ve R’nin konsantrasyonu ile orantılıdır. Bu oran
konsantrasyon oranlarına, potansiyele, doygunluk konsantrasyonuna da bağlıdır.
Adsorbe olmuş “O”nun indirgenme reaksiyonu tersinir ise Nernst Eşitliği elektrot
yüzeyi için aşağıdaki gibi yazılabilir.
( ⎥⎦
⎤⎢⎣
⎡−⎟
⎠⎞
⎜⎝⎛= '0
R
O EERTnFexp
)t,0(C)t,0(C ) (2.22)
Eşitliğin sol kısmı yerine değeri yazılırsa Γ ve potansiyel ilişkisi bulunur ve diğer sınır
durumları da göz önüne alınarak yüzey konsantrasyonu ve tarama hızına bağlı olarak
adsorpsiyon pik akımı aşağıdaki şekilde elde edilir.
*O
22
p vART4Fni Γ= (2.23)
Dalganın tüm noktalarındaki akım ve dolayısıyla pik akımının tarama hızıyla doğru
orantılı olarak değiştiği görülür. Difüzyon olayında ise akım, tarama hızının karekökü
ile değişir. Akım ve tarama hızı arasındaki oran yalnız kapasitif akımın olduğu
durumdaki gibidir. İndirgenme dalgasının altındaki alan adsorbe olmuş “O” tabakasının
indirgenmesi ile ortaya çıkan yükün ifadesidir (yani nFAΓO*). Böyle bir durumda
anodik taramadaki pik, potansiyel eksenine göre katodik pik ile simetriktir. Langmuir
izotermi şartlarında ideal bir tersinir reaksiyon için anodik pik potansiyeli katodik pik
potansiyeline eşittir. Bu durumda anodik ve katodik piklerin yarı yükseklikteki genişliği
aşağıdaki eşitlikle verilir :
)C25(mVn
6,90nFRT53,3 0
2P ==∆Ε (2.24)
17
Pik potansiyelinin formal potansiyele göre yeri O ve R’nin adsorplanma kuvvetlerine
bağlıdır.
Çözünmüş ve Adsorbe Olmuş Türlerin Elektroaktif Olduğu Durumlar
Bu durum için kütle transferiyle ilgili kısmi diferansiyel denklemler kullanılacağı için
matematik türetmeler oldukça karmaşıktır (Wopschall and Shain 1967). Burada ya
sadece adsorbe olmuş “O”nun veya sadece adsorbe olmuş R’nin tersinir elektron
transfer reaksıyonu durumları incelenmektedir.
a) Ürünün (R) Kuvvetli Adsorbsiyonu:
Böyle bir durum için βO → 0 ve βR yeteri kadar büyüktür (βRC*≥100). Başlangıçta
elektrot yüzeyindeki konsantrasyon, ana çözelti konsantrasyonu ile aynıdır, R’nin
adsorpsiyonu sıfırdır. Bu durumda, O ve R’nin difüzyon eşitlikleri, toplam madde göçü
eşitliği, adsorpsiyon izotermi ve adsorpsiyon tersinir kabul edildiği için Nernst eşitliği
çözülür.
Bu çözümlerden elde edilen sonuçlar şöyle özetlenebilir. Bir ön dalga veya ön pik
gözlenir ki bu pikin davranışı yalnız adsorbe olmuş türlerin elektroaktif olduğu durumda
gözlenen pikin davranışı ile aynıdır (Wopschall 1967). Bu pik difüzyon kontrollü pikten
daha pozitif potansiyellerde gözlenir. Çünkü R’nin adsorpsiyon serbest enerjisi, O’nun
adsorbe olmuş R’ye indirgenmesini, çözünmüş R’ye indirgenmesine göre kolaylaştırır.
Adsorpsiyon olmadığı durumdaki dalgaya benzemesine rağmen difüzyon dalgasının
şekli değişir (Şekil 2.4).
18
Şekil 2.4. Ürünün kuvvetli adsorbsiyonunda gözlenen ön pik.
Bu ön pikin yüksekliği tarama hızıyla doğru orantılı olduğu için ve difüzyon pikinin
akımı ise tarama hızının karekökü ile arttığı için difp
adsp
)i()i(
oranı tarama hızı arttıkça artar
(Şekil 2.5).
Şekil 2.5. Ürünün kuvvetli adsorpsiyonunda gözlenen ön pikin tarama hızı ile değişimi.
b) Reaktantın (O) Kuvvetli Adsorbsiyonu:
“O”nun adsorpsiyonu söz konusu ise βR → 0, βOCO* ≥100 şartları sağlandığı takdirde
adsorbe olmuş “O”dan dolayı arka pik gözlenir (Wopschall 1967). Bu arka pikin ortaya
çıkma sebebi, adsorbe olmuş türün çözeltideki türe göre daha kararlı olmasıdır. Bu
durumun genel tartışması yukarıda yapıldığı gibidir. İleri taramadaki difüzyon piki,
“O”nun adsorpsiyonundan etkilenmez. Çünkü tarama başlamadan önce elektrot
19
yüzeyinden her uzaklıkta C0(x,t)=C0* dur ve adsorpsiyon dengesine ulaşıldığı kabul
edildiği için difüzyon dalgası değişmez. Çözünmüş “O”nun indirgenmesi muhtemelen
hem serbest yüzeyde hem de adsorpsiyon tabakasında meydana gelir. Bu arka pikin
şekli paraboliktir ve bir önceki bölümde tartışılan adsorpsiyon dalgasının özelliğini
gösterir.
Şekil 2.6. Reaktifin kuvvetli adsorpsiyonunda gözlenen arka pik.
2.4.2.2. Elektrot mekanizmasının CV ile incelenmesi
Elektron transferine eşlik eden kimyasal reaksiyonların varlığının tespitinde CV çok
önemli bir metottur. Genellikle ilk mekanizma araştırmaları CV ile yapılır. CV ile
mekanizma çalışmalarında mümkün olduğu kadar geniş potansiyel tarama hızı
aralıklarında çalışılır.
CE mekanizması
Bir elektrot reaksiyonunda elektron aktarım basamağından önce elektroaktif maddenin
oluşmasına yol açan bir kimyasal reaksiyonun bulunması CE mekanizması olarak
adlandırılır.
k b
f k Y O (C)
O + ne R (E)
20
Böyle bir mekanizmada C basamağının hızı çok yavaş ve E basamağı tersinir ise CV de
pik gözlenmez. Bunun yerine kararlı haldeki gibi DC polarogramına benzer bir
voltamogram gözlenir. Burada gözlenen sınır akımından, kimyasal reaksiyonun hız
sabitleri aşağıdaki eşitlik yardımıyla hesaplanır.
Il = -nFCyD1/2K(kf+kb)1/2 (2.32)
Bu eşitlikte K, kimyasal basamağın denge sabitidir. Kimyasal reaksiyonun hızının çok
yüksek olması durumunda CV voltamogramı, normal difüzyon kontrollü durum ile
aynıdır.
Bir elektrot reaksiyonu CE mekanizmasına göre yürüyorsa aşağıdaki kriterler geçerli
olur.
1. Tarama hızı arttıkça Ιpk / v1/2 azalır.
2. Ιpa/Ιp
k oranı ν ile artar ve bu oran ≥ 1 dir.
EC mekanizması
EC mekanizmasında elektron aktarım basamağını (E) bir kimyasal basamak (C) takip
eder.
O + ne R (E)
(C) k R Y
b
f k
Bu tür bir mekanizmada E basamağının tamamen tersinmez olması durumunda
kimyasal basamağın voltamogramda hiç bir etkisi bulunmayacağı için kinetik verileri
incelenemez. E basamağının tersinir olduğu durumlarda C basamağının hız sabiti büyük
ise anodik pik yine gözlenemez. Fakat hız sabiti küçük ise anodik pik gözlenir. EC
mekanizmasının tersinirlik kriterleri aşağıdaki gibidir.
1. Ιp
a/Ιpk<1 dir. Ancak ν arttıkça 1’e yaklaşır.
2. Ιpk/ν1/2 oranı v arttıkça çok az da olsa azalır.
3. Epk, tersinir durumdakinden daha pozitiftir.
21
4. Artan ν ile Epk negatif bölgeye kayar ve saf kinetik bölge için ν’deki 10 kat
artış (reaksiyon birinci dereceden ise) 30/n mV kaymaya neden olur.
Reaksiyon ikinci dereceden ise kayma 19/n mV’dur.
ECkatalitik mekanizması
Katalitik mekanizma EC mekanizmasının özel bir halidir. Bu mekanizmada reaktif
indirgendikten (veya yükseltgendikten) sonra bir kimyasal reaksiyonla tekrar oluşur.
O + ne- → R (E)
R + X → O + Y (C) k
Bu mekanizma tarama hızının azalmasıyla Ιpk/ν1/2 oranı artan tek mekanizmadır.
1. Ιpk/ν1/2oranı ν arttıkça azalır.
2. Ιpk, düşük tarama hızlarında sınır değere ulaşabilir.
3. Ιpk değeri Randles-Sevcik eşitliğinden beklenenden daha büyüktür.
4. Ιpa /Ιp
k<1’dir.
ECE mekanizması
Bu mekanizmada ilk indirgenmeyi takiben, oluşan R maddesi bir kimyasal reaksiyonla
yine indirgenebilen O′ maddesine dönüşür.
O + n1e- → R (E)
R → O′ (C) k
O′ + n2e- → R′ (E)
Bir elektrot reaksiyonunun ECE mekanizması olabilmesi için aşağıdaki kriterleri
taşıması gerekir.
1. I vp
k / /1 2 değeri tarama hızı ile değişir. Ancak yüksek ve düşük tarama
hızlarında limit değere ulaşır ve I vpk / /1 2 (düşük v) > I vp
k / /1 2 (yüksek v) dir.
22
2. oranı, artan tarama hızı ile artar ve yüksek tarama hızlarında 1’e
yaklaşır.
I Ipa
pk/
2.4.3. Kare dalga voltametrisi (SWV)
Kare dalga polarografisi, ilk defa Kemula (1930) tarafından adsorpsiyon olaylarının
incelenmesi için düşünülmüş, ancak analitik kullanımı Fujinaga ve arkadaşları (1952)
tarafından fark edilmiştir. Kare dalga voltametrisine hem teorik hem de cihaz
geliştirilmesi bakımından en büyük katkı Barker (1952) tarafından yapılmıştır.
Kare dalga voltametrisinin sabit elektrotlarda teorik ve uygulama bakımından gelişimi
Osteryoung (1985) tarafından gerçekleştirilmiştir. Kare dalga voltametrisinin sabit
elektrotlarda potansiyel-zaman dalga şekli Şekil 2.7’de görülmektedir.
Şekil 2.7. Osteryoung kare dalga voltametrisi (OSWV) için potansiyel-zaman dalga
şekli ve akım ölçümü. Şekilden görüldüğü gibi dalga-şekli, simetrik kare dalgalardan oluşan merdiven
görünüşündedir. Bir kare dalganın tamamlanma süresi periyod adını alır ve τ ile
gösterilir. Birbirini takip eden kare dalgalar arasındaki yükseklik farkına basamaklı
adım yüksekliği denir ve ∆ES ile gösterilir. Her bir dalganın alt ve üst noktaları
arasındaki farkın yarısı kare dalga genliği olarak bilinir ve ESW şeklinde gösterilir. tp ile
23
gösterilen puls genişliğidir ve τ/2’ye eşittir. Çoğu zaman τ yerine 1/τ’a eşit olan frekans
kullanılır ve f ile gösterilir.
Kare dalga voltametrisinde akım ölçümleri ileri ve geri pulsların sonuna doğru ts kadar
bir zaman aralığında yapılır. İleri puls için ölçülen akım if, geri puls için ölçülen akım ir
olmak üzere her bir kare dalganın net akımı ∆i = if - ir’ye eşittir ve ileri fark akımı
olarak adlandırılır.
Kare dalga voltametrisinde deneysel parametreler belirli aralıklarda seçilir. Frekansın
artması ile veya buna bağlı olarak peryodun azalması ile kare dalga pik akımı ve
dolayısıyla hassasiyet artar. 1000 Hz den daha yüksek frekanslarda yapılan çalışmalar
çok büyük dikkat ve hassasiyet gerektirir. 200 Hz hassasiyet ve kararlılık açısından
analitik amaçlı çalışmalar için problemsiz bir frekans olarak gözlenmiştir. Sonuç olarak
frekans genellikle 10≤ƒ≤1000 Hz veya peryod 1≤ τ≤100 ms aralığında seçilir.
Basamaklı adım yüksekliği ise aktarılan elektron sayısına (n) bağlı olarak ∆Es = 10/n
mV eşitliğinden seçilir. Kare dalga voltametrisinde tarama hızı, frekans veya peryod ile
basamaklı adım yüksekliğine bağlı olarak belirlenir ve etkin tarama hızı (ETH) olarak
adlandırılır. ETH aşağıdaki eşitlikle belirlenir:
ETH = ƒ × ∆Es = 1/τ × ∆Es
2.4.3.1. Kare dalga voltametrisinin teorisi
O + n e R şeklindeki tersinir bir elektrot reaksiyonu için yarı-sonsuz lineer
difüzyon şartlarında sınır durumları aşağıdaki gibi yazılır ve Fick eşitlikleri çözülerek
pik akımı için aşağıdaki eşitlik elde edilir.
∆ip = (nFADO
1/2 CO/π1/2tp1/2) ∆Ψp (2.33)
Burada ∆Ψp, birimsiz pik akımıdır ve n, ESW ve ∆Es ile değişir.
Kare dalga voltametrisinde fark akımı (∆ψ), ileri (∆ψf) ve geri (∆ψr) taramalarda
okunan akımların farkına eşittir ve DPV’de olduğu gibi akım-potansiyel grafiği pik
şeklindedir (Şekil 2.8).
24
Şekil 2.8. Tersinir bir indirgenme-yükseltgenme reaksiyonu için normalize edilmiş
akımlar. Ψf ve Ψr (Eş. 2.46) ve ∆Ψ (Eş.2.47). nESW= 50 mV, n∆ES=10 mV. Yavaş elektron transferinin olduğu sistemlerdeki etkiyi incelemek amacı ile kare dalga
voltametrisinde pik pozisyonu [n(Ep-E1/2)], pik yüksekliği (Ψ) ve pik genişliğinin (W1/2)
bu tür bir reaksiyonun hız parametresi κ’ya bağlı olan log(κτ1/2) ile değişimi izlenir. Hız
parametresi yardımıyla elektron aktarımının hız sabitleri bulunabilir.
2.5. Kronoamperometri (CA)
Bir potansiyel basamak tekniği olan kronoamperometride çalışma elektrodunun
potansiyeli ani olarak değiştirilir ve durgun ortamda akım-zaman ilişkisi gözlenir.
Bir elektrot yüzeyinde,
k b
f k O ne- + R
reaksiyonunun yürüdüğünü ve başlangıçta çözeltide yalnız O maddesinin bulunduğunu
varsayalım. Kronoamperometride çözeltiye daldırılan çalışma elektroduna uygulanan
potansiyel-zaman grafiği Şekil 2.9’da gösterildiği gibidir. Önce çalışma elektroduna
herhangi bir indirgenmenin olmadığı E1 potansiyeli uygulanır. Sonra potansiyel ani
25
olarak E2’ye değiştirilir. E2 potansiyeli, indirgenme difüzyon kontrollü olacak şekilde
seçilir.
Şekil 2.9. Kronoamperometride çalışma elektroduna uygulanan potansiyelin zamanla
değişimi. E1 potansiyelinde reaksiyon olmaz , E2 potansiyelinde ise akım difüzyon kontrollüdür.
E1 ve E2 potansiyeli seçilirken önce maddenin DC polarogramı veya CV’si alınır. Akım
henüz gözlenmediği artık akım bölgesindeki potansiyel başlangıç potansiyeli (E1) olarak
seçilir. Normal polarogramın plato bölgesinde veya CV’nin pik potansiyelinin daha
ötesinde bir potansiyelde E2 potansiyeli olarak alınır. Potansiyel E2 değerinde belirli bir
süre sabit tutulur. Bu potansiyelde oluşan akımın zamanla değişimi aşağıda Cottrell
eşitliğinde verildiği gibidir.
Ι = 2/12/1
O2/1
tCnFD
π (2.34)
Bu eşitliğe göre akım, t1/2 ile ters orantılı olarak değişir. Cottrell eşitliğine göre akım,
t-1/2 ye göre grafiğe geçirildiği zaman orijinden geçen bir doğru elde edilir. Bu grafik
yardımıyla bir elektrot reaksiyonunun difüzyon kontrollü olup olmadığı test edildiği
gibi elektroaktif maddenin difüzyon katsayısı ve aktarılan elektron sayısı da bulunabilir.
Ancak deneyin güvenilir olması için zaman aralığının geniş tutulması gerekir. 100-300
ms’lik zaman aralığı bu deney için yeterlidir. Pratikte 1 ms-10 s arasındaki zaman
aralığında tarama yapılır.
2.6. Kronokulometri (CC)
Kronokulometri de kronoamperometri gibi bir potansiyel basamak tekniğidir. Çalışma
elektroduna uygulanan potansiyel-zaman grafiği kronoamperometride olduğu gibidir.
Deney süresince oluşan akımın zamana karşı grafiğe geçirilmesiyle ve bu grafiğin
26
elektronik olarak integralinin alınmasıyla toplam yük bulunur. Toplam yük zamana
karşı grafiğe geçirilir.
Eğer akım difüzyon kontrollü ise, Cottrell eşitliği ile ifade edilen akım-zaman ilişkisinin
integrali alınırsa toplam yük ile zaman arasındaki ilişki için aşağıdaki eşitlik elde edilir.
Q = 2/1
2/1O
2/1o tCnFD2π
(2.35)
Q - t1/2 grafiğinin eğiminden elektrot reaksiyonunda aktarılan elektron sayısı ve
difüzyon katsayısı hesaplanabilir.
Akım, difüzyon ve kinetik akımlarının karışımı halinde ise katodik hız sabitinin büyük
olduğu durumlarda, yani kf >> kb olması halinde Q-t1/2 grafiği yüksek t değerlerinde
doğrusal olur ve Eşitlik 2.35’in integralinden ;
Q = 4nFk f
π CO ( tL
1/2 t1/2 - tL ) (2.36)
eşitliği elde edilir. Bu eşitlikten görüleceği gibi Q-t1/2 grafiği doğrusaldır ve doğrunun
t1/2 eksenini kestiği nokta tL1/2 ye eşittir. Buradan elde edilen tL değeri doğrunun
eğiminde yerine konularak kf hesaplanabilir.
Eğim = 4nAFk f
π CO tL
1/2 dir. (2.37)
Eğer elektrot yüzeyine elektroaktif madde adsorplanmış ise bu durumda toplam yük
eşitliği aşağıdaki şekilde olur.
Q = 2/1
2/1O
2/1 tCnFD2π
+ Qçift + nFAΓf (2.38)
Bu eşitlikte Qçift çift tabakada biriken yük miktarı, Γ ise elektrot yüzeyine adsorbe
olmuş maddenin mol/cm3 olarak konsantrasyonudur. Bu durum önce ortamda
elektroaktif madde yok iken yalnız elektrolitin kronokulometrik Q - t1/2 eğrisi çizilerek
çift tabakanın yük miktarı bulunur. Daha sonra elektroaktif maddenin Q - t1/2 eğrisi
çizilir. İki eğrinin Q eksenini t = 0 anında kestiği noktadaki farkından elektroaktif
27
maddenin elektrot yüzeyine adsorbe olan konsantrasyonu hesaplanır. Bu hesaplama
metodu Şekil 2.10’da gösterilmiştir.
Şekil 2.10. Kronokulometri ile elektrot yüzeyine adsorbe olan bir maddenin
konsantrasyonunun bulunması. 2.7. Kaynak Özetleri
Polieterlerin kompleksleri
Polieterler, IA ve IIA grubu katyonları ile seçimli olarak kararlı ve kristal yapıda
kompleksler oluştururlar (Pedersen 1967, Pedersen 1970). Kompleksleşme ve
kompleksleşmenin bozulması genellikle halkalı sistemlerde daha hızlıdır (Takayi ve
Ueno 1984). Oluşan kompleksleri bir organik çözücü ile ekstrakte ederek ayırmak
mümkündür. Nötral organik moleküller ve alkil amonyum tuzları ile host-quest türünde
seçimli kompleksler oluştururlar (Newcomb vd 1977). Bu özelliklerinden faydalanarak
optikçe aktif aminoasitler ve başka organik molekülleri ayırmak için, silikaya bağlanmış
taç eter dolgu maddeleri hazırlanmış ayırma işlemleri kromotografi ile yapılmıştır. İyon
seçici elektrot yapımında kullanılan taç eterler hücrelerde Na+/K+ seçimliliğinin
düzenlenmesinde önemli bileşiklerdir (Ryba ve Petranek 1973). Aromatik polieterler
yüksek erime noktasına sahip kompleksler verirler. Bu kompleksler aprotik çözücülerde
kolayca çözünürler. Öte yandan doymuş bileşikler çok çözünen ve erime noktası daha
düşük olan kompleksler verirler. Saf komplekslerin birçoğu suda çözünür. Bozunmanın
derecesi ve hızı su oranı ile sıcaklığa bağlıdır.
28
Açık zincirli polieterler PTC (Phase Transfer Catalyzed) şartlarında homojen ortamlarda
anyon aktivasyonu için katalizör olarak kullanılırlar. Taç eterlerde olduğu gibi, bu
sistemler alkali ve toprak alkali katyonlarıyla kompleks verir, fakat halkanın açılması
kompleksleşme sabitinde önemli bir azalmaya yol açar. Podandların reaksiyona girme
eğilimleri molekül ağırlığı ile artar. Ancak katalitik aktiflik anyonlar tarafından
başlatılan reaksiyonlar için genel bir özellik değildir (Montarani 1982).
Taç eterler faz transfer katalizörleri olarak kullanılabilmektedir (Montanari vd 1982,
Bartsch ve Yang 1984). Taç eterler ve benzer makrosiklik bileşikler biyolojik
moleküllerin bazı parçalarına benzemeleriyle ve kimyasal prosesleri düzenlemeleriyle
tanınır (Takagi vd 1996). Taç eterlerin, çeşitli iyonları ve molekülleri, halkaları
etrafında biraraya getirmesinden dolayı taç eterler reaksiyonları enzimler gibi
katalizleyebilir ve biyolojik iyonoforların yaptığı gibi membran geçirgenliğini
kolaylaştırabilirler (Toshiyuki vd 1996). Taç eterlerin metal kompleksleri, molekül
orbital, moleküler mekanizma, moleküler dinamik ve Monte Carlo hesaplamaları
kullanılarak karakterize edilmiştir. Bu teknikler misafir metal katyonlarının solvatasyon
enerjisini ve taç eter halkasının boşluk büyüklüğünü kantitatif olarak tayin etmek için
çok kullanışlıdır (Kenzi vd 1996, Krongsuk vd 2003).
Elektrokimyasal çalışmalar
Hackman vd (1974) plazmada bulunan klordiazapoksit ve bu maddenin önemli iki
metabolik bileşiklerini 0,1 N H2SO4 ortamında diferansiyel puls polarografisiyle
kantitatif olarak tayin etmişlerdir. Plazma pH=9’a tamponlanmış ve üç bileşik ince
tabaka kromatografisi ile ayrılmıştır. Bu bileşikler 0,1 N H2SO4’de çözülerek DPP ile
analiz edilmiştir. Moleküldeki -C=N- grubuna ait indirgenme -600 mV civarında
gözlenmiştir.
Kononenko vd (1968), Schiff bazının önce aldehit ve daha sonra amin bileşeninde para
pozisyonunda H, Cl, Br, I, SO2, NH2, Me, MeO ve OH sübstitüentleri bulunan çok
sayıda farklı Schiff bazının DMF ortamında polarografik olarak indirgenmesini
incelemişlerdir. İndirgenme ürünlerinin ArCH2NHAr. ve (ArCHNMAr.)2 olarak
belirtilmiştir. Birinci indirgenme basamağında reaktantın 1e alarak serbest radikal
oluşturduğu ve daha sonra ya ikinci elektronu da alarak dianyon oluşturduğu veya
29
dimerleşme reaksiyonunun meydana geldiği belirtilmiştir. Toplam polarografik
indirgenmenin depolarizerin elektroda difüzyonu ile kontrol edildiği ve sekonder amine
indirgenme reaksiyonunun tersinmez olduğu belirtilmiştir.
Fry ve Reed (1969) bir çok Schiff bazının DMF ortamında indirgenme mekanizmasını,
polarografi, CV, CC teknikleri kullanarak incelemişler ve elektroliz, katalitik
hidrojenasyon ve sodyum hidroksit ile elde edilen aminlerin stereokimyalarını
karşılaştırmışlardır. Polarografi ve CV verilerinin 2 elektronlu tersinmez bir
indirgenmeyi gösterdiğini belirtmişler, ancak ilk olarak radikalik bir anyon oluştuğunu
kabul etmişlerdir.
Abu Zuhri vd (1987) salisilaldehit-2-piridilhidrazonun polarografik davranışını %40
etanol içeren ortamda Britton-Robinson tamponunda DC ve DPP tekniklerini kullanarak
incelemişlerdir. pH>7,5 ise iki elektrona karşılık gelen tek bir tersinmez dalga
gözlemişlerdir. Sınır akımına ve yarı dalga potansiyeline pH’nın etkisini inceleyerek
kinetik parametreleri hesaplamışlardır.
Delgado vd (1988) antrakinon halkasına bağlı iki yeni çift kollu podand hazırlamış ve
bunların elektrokimyasal ve kimyasal olarak indirgenmesini incelemişlerdir. Elektron
paramagnetik resonans (EPR) ve CV teknikleri yardımıyla bu podandların antrakinona
bağlanma yerlerine göre bağlayabildiği katyon sayısının değiştiğini belirtmişlerdir. CV
deneylerini asetonitril ortamında ve tetrabutil amonyum perklorat destek elektroliti ile
camsı karbon elektrotta gerçekleştirmişlerdir.
Qi-Long ve Gang (1991) estazolam’ın eletrokimyasal davranışlarını değişik
tamponlarda incelemişler, NH3/NH4Cl tamponunun en uygun sistem olduğuna karar
vererek pH=9,2’de çalışmışlardır. Polarografi ile iki elektrona karşılık gelen bir
indirgenme dalgası gözlemişlerdir. İndirgenme dalgasının tersinmez olduğunu ve
adsorpsiyon karakteri gösterdiğini, pik akımı ve konsantrasyon değişiminin lineer
olduğunu kaydetmişlerdir. Diğer triazolobenzodiapinler gibi bir elektroaktif grubu olan
estazolamın indirgenmesi azometin grubunun indirgenmesine benzemektedir.
Sridevi vd (1991) nitrofurantoin’in eletrokimyasal davranışlarını DC polarografi,
dönüşümlü voltametri ve diferansiyel puls polarografisi ile pH=2-12 arasında
30
incelemişlerdir. Bu tekniklerle transfer katsayısı, difüzyon katsayısı ve heterojen
reaksiyonun hız sabiti gibi kinetik parametrelerin değerlerini hesaplamışlardır. pH=2-4
arasında dört dalga gözlenmiştir. pH=6-8 arasında iki dalga, pH=10’da ise tek dalga
gözlenmiştir. pH>10’da alınan CV voltamogramlarında ters taramada bir anodik pik
gözlenmiştir. İkinci taramada gözlenen katodik pik, birincide gözlenene göre daha
pozitif potansiyelde bulunmuştur. Bütün çalışmalarda Britton-Robinson tamponu destek
elektrolit olarak kullanılmıştır.
Madhara vd (1992), salisiliden-2-hidroksianilin, asetofenoniden-2-hidroksianilin, 4-
hidroksiasetofenoniden-2-hidroksianilin ve 4-hidroksiasetofenoniden-2-hidroksi-5-
kloranilin Schiff bazlarının HMDE yüzeyinde elektrokimyasal olarak indirgenmelerini
CV, CA ve CC teknikleri yardımıyla farklı pH ortamlarında ve %100 DMF ortamında
gerçekleştirmişlerdir. Kinetik parametreler hesaplanmış ve elektrokimyasal indirgenme
reaksiyonunu için mekanizma da önerilmiştir. Buna göre asıdık ortamlarda (pH=3,5 ve
pH=5,2) protonlanmış türün ve bazik ortamda ise (pH=8) nötral türün 2e ve 2H alarak
amine indirgendiği ve DMF ortamında 2e alarak dianyon radikalin meydana geldiği ileri
sürülmüştür.
Gil vd (1993) 8-kloroteofilin’in eletrokimyasal davranışlarını cıva damla elektrotu ile
dönüşümlü voltametri ve damlayan cıva elektrotu ile diferansiyel puls polarografi
yöntemleriyle metanol-su (50:50) ortamında incelemişlerdir. Asidik ortamda (1 M
HClO4) dönüşümlü voltametri ile tersinmez bir indirgenme dalgası gözlemişlerdir.
Bütün çalışmalarda Britton-Robinson tamponu destek elektrolit olarak kullanılmıştır.
Solak vd (1996) bir makrosiklik diimin taç eter olan (O-en-N-tn)’nin eletrokimyasal
davranışlarını incelemişlerdir. -C=N- grubunun indirgenmesi etil alkol+su karışımında
DPP, CV, CC, CA teknikleriyle çalışılmıştır. Elektrot reaksiyonu için bir mekanizma
önerilmiştir. Difüzyon katsayısı, heterojen hız sabitleri ve elekrot reaksiyonunun
transfer katsayısı CA ile belirlenmiştir. O-en-N-tn molekülünün adsorpsiyon özellikleri
cıva elektrotta çalışılmış ve adsorbe olan madde miktarı 10-12 mol/cm2 olarak
bulunmuştur.
31
Isse vd (1997) salisiliden anilin Schiff bazının DMF ortamında elektrokimyasal
indirgenme mekanizmasını CV, BE ve Kulometri teknikleriyle incelemişlerdir. HPLC,
IR, 1H-NMR ve X-ışınları ile yapısı belirlenen temel indirgenme ürününün, iki
diastereoizomerik formda bulunan ve substratın konjuge bazı ile beraber bir anyonik
dimer olduğunu belirtmişlerdir.
Marrec vd (1997) iki simetrik 3-tienil grubu bulunduran bir çok farklı polieter
sentezlemişler ve bunların elektrokimyasal davranışlarını incelemişlerdir. Bu simetrik
bileşiklerin elektropolimerizasyonunun polimer oluşumu için her bir substrat molekülü
başına iki elektron ve kuvvetlendirmek için de molekül başına 0,65 elektron kullanımı
şeklinde olduğu bulunmuştur.
Fabre vd (1999) uzun zincirli bir polieter olan p-disübstitüe benzen türevi (BO5O5) ve
buna benzer bir makrosiklik parasiklofen (BBO5O5) moleküllerinin yükseltgenmesini
incelemişlerdir. Bu çalışmada BO5O5 ve BBO5O5 molekülleri CV tekniği kullanarak
farklı konsantrasyonlarda ve farklı tarama hızlarında asetonitril ve diklormetan
ortamlarında elektrokimyasal olarak yükseltgenmiştir. BO5O5’in tersinir olarak orta
kararlılıkta bir radikal katyona yikseltgendiğini belirtmişlerdir. Birinci oksidasyon
basamağına ait formal potansiyelin, destek elektrolit olarak kullanılan perklorat
tuzundaki katyonun tetrabutil amonyumdan sodyuma değiştirildiğinde daha pozitif
değerlere kaydığı belirlenmiştir. BBO5O5 in aynı şartlardaki yükseltgenmesinin düşük
tarama hızlarında birbirine yakın iki pik şeklinde tersinmez bir reaksiyon gösterdiği
belirtilmiştir. Heterojen yük-aktarım hız sabitleri hem BO5O5 hem de BBO5O5 için
Markus teorisiyle hesaplanmıştır.
Murali vd (2002) bazı benziliden anilin ve sübstitüe benziliden anilin Schiff bazlarının
elektrokimyasal indirgenmesini camsı karbon elektrotta ve CV tekniği ile farklı pH’lara
sahip ortamlarda incelemişlerdir. -C=N- grubunun indirgenmesine ait tek bir tersinmez
dalga gözlenmiş ve tarama hızı ile elektroaktif madde ve asit konsantrasyonlarının etkisi
değerlendirilmiştir. Elektrot reaksiyonunun difüzyon kontrollü ve adsorpsiyon
etkileriyle tersinmez oldugunu tespit etmişlerdir. Katyonik bir surfaktan kullanıldığında
indirgenme işleminin engellendiği gözlenmiştir. Bu surfaktanın, konsantrasyonunun ve
sıcaklığın pik potansiyeli, pik akımı, difüzyon katsayısı ve heterojen hız sabiti ile
32
termodinamik parametrelere etkisi tartışılmıştır. Potansiyel kontrollü elektroliz ile elde
edilen ürünler karakterize edilmiştir.
Polieterlerin değişik amaçlarla kullanıldığı birçok elektrokimyasal çalışma da
bulunmaktadır. Mesela camsı karbon elektrodunun modifiye edilerek oksijen
indirgenmesinin katalizlenmesinde çeşitli podandlar kullanılmıştır (Salimi vd 1999).
Ayrıca susuz ortamlarda polieter ve benzeri moleküllerin elektrokimyasal olarak
incelendiği bir çok çalışma da bulunmaktadır (Horwitz vd 1999, Zawisza vd 1999,
Demol vd 2001)
33
3. MATERYAL VE YÖNTEM
3.1. Elektrokimyasal Ölçme Sistemi
Elektrokimyasal çalışmalarda Bioanalytical Systems (BAS) Model 100B
Electrochemical Analyzer ve BAS Model CV-50W Voltammetric Analyzer cihazları
kullanılmıştır. Bu ünitelere bağlı, elektrot ve diğer cihazlar aşağıda verilmiştir.
1. BAS Model C2 Elektrot hücresi;
2. BAS Model CGME (Controled Growth Mercury Electrode) hücresi;
3. PARC Model 303A SMDE (Static Mercury Drop Electrode) hücresi;
4. EG & G Model 305 Magnetik karıştırıcı;
5. Panasonic Model FPG - 310 Color Plotter
Bu çalışmada Akım Örnekli Polarografi (SCP), Diferansiyel Puls Polarografisi (DPP),
Dönüşümlü Voltametri (CV), Kare Dalga Voltametrisi (SWV), Kronoamperometri
(CA), Kronokulometri (C) ve Sabit Potansiyelli Kulometri (BE) teknikleri
kullanılmıştır. Bu teknikler ana üniteye bağlı bilgisayar sistemi ile BAS100W ve BAS
CV50 yazılımları kullanılarak otomatik olarak gerçekleştirilmiştir.
Hücredeki çözeltinin karıştırılması, kullanılan azot ve argon gazlarının geçirilmesi
otomatik olarak yapılabilmektedir. Deney verileri grafik şeklinde görülebildiği gibi,
Windows tabanlı BAS100W yazılımı ile üst üste çakıştırılarak karşılaştırmalı çalışmalar
yapılabilmektedir. Magnetik ortamda dosyalanarak kaydedilen deneyler istenildiği
zaman tekrar görülebilmektedir.
SMDE ve CGME hücrelerinde yer alan cıva kılcal elektrodu, BAS Model MF-2012
Glassy Carbon Voltametri elektrodu (GC) ile BAS Model MF-2007 Karbon Fiber
Mikroelektrot (UME)çalışma elektrodu, platin tel (Pt) yardımcı elektrot, sulu ortamlarda
referans elektrot olarak Ag/AgCl ve susuz ortamlarda ise içerisinde asetonitrilde 0,010
M AgNO3 ve 0,1 M TBATFB olacak şekilde hazırlanmış dolgu çözeltisiyle
doldurulmuş Ag/Ag+ elektrotları referans elektrot olarak kullanılmıştır.
Kullanılan diğer cihaz ve malzemeler aşağıda verilmiştir.
• GC elektrodunu temizlemek ve bazı maddeleri çözme amacıyla BANDELIN
marka RK 100 model sonikatör kullanılmıştır.
34
• 25oC’de pH = 4, pH = 7 ve pH = 9’da standart elektrot çözeltileriyle kalibre
edilmiş ORION 720 A Model pH metre ile gerekli pH ölçümleri yapılmıştır.
• Polarografik çalışmalarda kullanılan kılcal, EG & G PARC Model G 0199
Capilary’dir.
3.2. Spektroskopik Cihazlar
3.2.1. Raman Spektrometresi
Numunelerin Raman spektrumları f/1.5 Kaiser marka bir spektrograf ile alınmıştır. Bu
cihazda ışın kaynağı olarak 514,5 nm dalga boyundaki laser ışını bulunmaktadır. Dalga
boyunun sabitlenmesinde kullanılan filtre, bir holografik girişim filtresidir. Ayrıca 50
Φm laser spot boyutu ile 180°lik geri saçılım geometrisine sahiptir. Raman
spektrometresi dedektör olarak ise bir yük-eşleşmiş düzeneğine (CCD) sahiptir. Laser
ışınının numune üzerine odaklanmasında bir video kamera kullanılmıştır. Odaklama
işlemi düşük siddetteki laser ışını kullanılarak yapılmıştır. Daha sonra 5 mW şiddetinde
laser ışını numune üzerine gönderilmiş ve herhangi bir yoğunluk düzeltme işlemi
yapılmaksızın spektrumlar alınmıştır. Kaiser spektrografa bağlı sıvı azot soğutma
sistemi ile CCD dedektörü –110 °C’a kadar soğutulmuştur. Bütün spektrumlar için
integrasyon süresi 20 s veya daha az olarak kullanılmıştır. Her numune için alınan 10
adet ölçümün ortalaması olan bir spektrum alınmıştır.
3.2.2. X-ışınları Fotoelektron Spektrometresi (XPS)
XPS deneyleri Kratos marka Axis Ultra model bir elektron spektrometresi ile
gerçekleştirilmiştir. Işın kaynağı olarak Mg Kα kullanılmış ve geçiş enerjisi 40 eV dur.
Ölçümlerde hem elektrostatik hem de magnetik olarak hibrit genişletmesi yapılmıştır.
Bütün spektrumlar 0-1000 eV Bağlanma Enerjisi aralığında 0,1 eV aralıkla alınmıştır.
Analiz kafesindeki basınç ise 1x10-9 torr dan daha düşüktür. Spektrumlar alınırken tek
bir tarama yapılmıştır.
35
3.3. Kimyasal Maddeler ve Çözeltiler
3.3.1. Kimyasal maddeler ve çözeltilerin hazırlanışı
Elektrokimyasal olarak incelenen DNO, DNP, DSO, DSP, PN, PPN ve OPN
moleküllerinin 1,0 x 10-3 M stok çözeltileri, sulu ortam çalışmalarında etil alkol (J.T.
Baker, Extra Pure)’de genellikle 10 mL hacimde ve susuz ortam çalışmalarında ise 0,1
M Tetrabutilamonyum tetrafloroboratın (TBATFB) (Aldrich, Extra Pure) asetonitrildeki
(Riedel, Cromatography Grade) çözeltisinde genellikle 25 mL olarak hazırlanmıştır.
Moleküllerin stok çözeltileri dışında tüm çözelti hazırlama işlerinde ve seyreltmelerde,
ELGASTAT-PRIMA2-ELGASTAT-MAKSIMA UF deiyonize su sistemi ve
BARNSTEAD NanoPure cihazından elde edilen su kullanılmıştır. Bu suyun direnci 18
MΩ/cm dir. Asetonitril, TBATFB ve AgNO3 (Aldrich) hiçbir işlem uygulanmadan
kullanılmıştır.
Sulu ortam çalışmalarında destek elektrolit olarak pH = 1,81 - 11,98 arasında BR
tamponu kullanılmıştır. Bu tampon hazırlanırken 8 mL 0,5 M Borik asit (Merck), 8 mL
0,5 M Fosforik asit (Merck) ve 8 mL 0,5 M Asetik asit (Merck) karıştırılıp su ile litreye
tamamlanır veya 2,29 mL saf Asetik asit, 2,69 mL % 85 lik Fosforik asit ve 2,472 g
Borik asit karıştırılıp su ile litreye tamamlanır. Hazırlanan BR tamponu üzerine uygun
hacimlerde 0,2 N NaOH (Merck, extra pure) ilave edilerek pH ayarlaması yapılmıştır
(Otto 1951).
Susuz ortam çalışmalarında destek elektrolit olarak, asetonitrilde hazırlanmış 0,1 M
TBATFB çözeltisi kullanılmıştır.
3.3.2. Cıvanın temizlenmesi
Deneylerde çalışma elektrodu olarak kullanılan civanın çok saf olması gerekmektedir.
Civa içerisindeki kirlilikler elektrot reaksiyonunu engeller ve hidrojen iyonu aşırı
gerilimini azaltır. Bu sebeplerden dolayı civa temizliği literatürde verilen metotlardan
biriyle uygun şekilde yapılmıştır.
Kirli cıva su trompu ile bir hafta çeşme suyunda çalkalandıktan sonra 0,2 M NaOH
çözeltisi ilave edilir ve siyahlıklar kayboluncaya kadar çalkalama yapılır. Siyahlıklar
36
kaybolunca civa saf su ile birkaç defa yıkanır. Üzerine 0,2 M HNO3 ilave edilip su
trompu ile yine bir hafta çalkalanır. Daha sonra civa bir platin elek yardımıyla küçük
zerrecikler haline getirilerek yaklaşık bir metre boyunda, 0,2 M HNO3 doldurulmuş
kolondan geçirilir. Aynı işlem kolona su konularak tekrarlanır. Bu işlemden sonra,
iğneyle delinmiş süzgeç kağıdı yerleştirilmiş olan kantitatif huniden cıvanın yavaşça
akması sağlanır. Civa içinde homojen olarak dağılmış olan su, vakum pompasıyla alınır.
Bu şekilde kurutulan civa azot atmosferinde saklanır (Gordon 1957).
3.3.3. Azot gazının saflaştırılması
Azot gazı içindeki safsızlık mertebesindeki O2 gazını tutmak için Vanadyum klorür
çözeltisi kullanılmıştır. Azot gazı deney hücresine gönderilmeden önce, bir yıkama
şişesine konulan vanadyum klorür çözeltisinden geçirilmiştir. Amonyum
metavanadattan vanadyum klorür çözeltisi hazırlamak için aşağıdaki metot uygulanır.
2 g NH4VO3 (Amonyum metavanadat) 25 mL derişik HCl’de kaynatılarak su ile 250
mL’ye tamamlanır. Oluşan mavi veya yeşil renkli çözelti bir yıkama şişesine konur ve
üzerine 10 - 15 g çinko amalgamı eklenir. Oluşan menekşe renk vanadyum klorürü
gösterir.
Çinko amalgamı hazırlamak amacıyla, 10-15 g Zn tozuna üzerini tam kapatmak şartıyla
deiyonize su ve birkaç mL derişik HCl ilave edilir. Metalik cıva ilave edildiğinde ise
amalgam (Zn - Hg) meydana gelir.
Vanadyum klorür çözeltisinin (V2+) menekşe rengi, yeşile dönerse çözeltiyi rejenere
etmek (V3+)gerekir. Bu durumda çözeltiye çinko amalgamı ve derişik HCl ilave edilir.
Vanadyum klorür çözeltisinden geçirilen azot gazı son olarak içinde su ve alkol karışımı
bulunan bir tuzaktan geçirilerek hücreye gönderilir. Bütün voltametrik deneyler
çözeltilerden N2 geçirildikten sonra azot atmosferinde yapılmıştır. Deneylerde azot
geçirme süresi 15 dakika olarak alınmıştır.
37
4. ARAŞTIRMA BULGULAR
4.1. Çözücü ve Destek Elektrolit Seçimi
Bu çalışmada ele alınan büyük moleküler yapılı organik bileşikler olan DNO, DSO,
DNP, DSP, PN, PPN ve OPN molekülleri suda çok az çözünen veya hiç çözünmeyen
maddelerdir. Bu sebeple Bölüm 2.1’de verilen çözücüleri arasında ortak olan ve su ile
iyi bir şekilde karışabilen etil alkol, sulu ortam çalışmalarında bu bileşiklerin stok
çözeltilerinin hazırlanmasıda çözücü olarak seçilmiştir. Bu bileşiklerin hemen hepsi etil
alkolde istenilen derişimlerde çözünmektedir. Çözünme problemi olan bazı
moleküllerin stok çözeltileri ise ısıtılarak hazırlanmıştır.
Destek elektrolit seçiminde ise elektrolitin geniş bir pH aralığı sağlayabilmesi esas
alınmıştır. Bu amaca en uygun destek elektrolit olarak, çok geniş bir pH aralığında
(pH=1,8-pH=11,98) çalışma imkanı sağlayan Britton-Robinson (BR) tamponu
seçilmiştir.
Yukarıda açıklanan sebeplerden dolayı, sulu ortam çalışmalarında elektrokimyasal
hücrede Etil Alkol-BR tamponu 1:5 [v/v] karışımı kullanılmıştır. Bütün deneylerde bu
oran sabit tutulmuştur.
Organik ortamdaki çalışmalarda çözücü olarak asetonitril (ACN) kullanılmıştır. Destek
elektrolit olarak ise Tetrabutilamonyum tetrafloroborat (TBATFB) kullanılmıştır.
4.2. Dönüşümlü Voltametri (CV) Sonuçları
4.2.1. Sulu ortam
Dönüşümlü voltametri çalışmalarında ilk olarak moleküllerin pik akımları ve pik
potansiyelleri sabit derişimde (1,67×10-5 M) ve sabit tarama hızında (v=100 mV/s) pH
=2,1 ile pH=11,9 arasında değiştirilerek kaydedilmiştir. Ayrıca bütün pH’larda birkaç
farklı tarama hızı da çalışılmıştır. Daha sonra iki farklı pH değeri için (pH=3,6 asidik ve
pH=10,4 bazik) tarama hızı v=10 mV/s ile v=50000 mV/s arasında değiştirilerek pik
akımları ve pik potansiyellerindeki değişim incelenmiştir. Sonuçlar Çizelge 4.1-Çizelge
4.18’de verilmiştir.
38
Çizelge 4.1. DNO molekülünün pH’ya bağlı olarak CV’de verdiği pik potansiyelleri ve pik akımları.
pH E1kp
(mV)i1k
p×108 (A) E2kp
(mV)İ2k
p×108 (A) Eap
(mV)ia
p×108 (A)
2,1 -810 1,91 -973 16,94 -923 16,04
3,6 -874 5,37 -964 11,06 -913 12,19
4,8 - - -1000 13,91 -929 7,81
6,0 -1095 33,88 -1160 35,87 -947 1,84
7,0 -1113 8,77 -1175 1,01 -956 0,97
8,0 -1182 13,36 -1233 1,98 - -
9,2 -1027 4,71 -1200 25,10 - -
10,4 -1110 16,08 -1253 2,74 - -
11,9 -1207 10,03 -1338 4,76 - -
Çizelge 4.2. DSO molekülünün pH’ya bağlı olarak CV’de verdiği pik potansiyelleri ve pik akımları.
pH E1kp
(mV)i1k
p×108 (A) E2kp
(mV)İ2k
p×108 (A) Eap
(mV)ia
p×108 (A)
2,1 -840 6,49 -888 0,95 - -
3,6 - -1122 116,5 -925 12,58
4,8 - - -1017 44,68 - -
6,0 -824 2,04 -1112 26,17 - -
7,0 -899 3,23 -1161 10,83 -684 3,75
8,0 -815 3,43 -938 4,94 -737 1,82
9,2 -942 3,33 -1047 2,63 -807 1,61
10,4 -1163 40,38 - - -925 7,93
11,9 - - - - - -
39
Çizelge 4.3. DSP molekülünün pH’ya bağlı olarak CV’de verdiği pik potansiyelleri ve pik akımları.
pH E1kp
(mV)i1k
p×108 (A) E2kp
(mV)İ2k
p×108 (A) Eap
(mV)ia
p×108 (A)
2,1 - - - - - -
3,6 -849 95,77 - - -809 9,00
4,8 -899 71,80 - - -849 9,30
6,0 -998 30,29 -1168 43,22 - -
7,0 -979 20,89 -1098 127,03 -1034 5,76
8,0 - - -1169 180,95 - -
9,2 -650 188,39 -1204 43,43 - -
10,4 -684 191,08 -1190 137,58 -585 1,10
11,9 -735 371,03 - - -552 4,42
Çizelge 4.4. PN molekülünün pH’ya bağlı olarak CV’de verdiği pik potansiyelleri ve pik akımları.
pH E1kp
(mV)i1k
p×108 (A) E2kp
(mV)İ2k
p×108 (A) Eap
(mV)ia
p×108 (A)
2,1 - - -952 110,89 -1002 8,36
3,6 - - -1058 141,51 -1305 54,21
4,8 - - -1144 189,40 -1216 3,19
6,0 -894 7,26 -1280 296,03 - -
7,0 -967 52,37 - - -1334 324,69
8,0 -1035 82,41 -1240 126,48 -1394 150,36
9,2 -1140 48,07 -1268 4,73 - -
10,4 - - -1258 14,31 -1338 0,51
11,9 - - - - -1349 64,78
40
Çizelge 4.5. PPN molekülünün pH’ya bağlı olarak CV’de verdiği pik potansiyelleri ve pik akımları.
pH E1p
(mV)i1
p×108 (A) E2p
(mV)İ2
p×108 (A) E3p
(mV)i3
p×108 (A)
2,1 - - -976 26,47 - -
3,6 - - -1060 89,24 - -
4,8 - - -1154 246,37 - -
6,0 -920 42,61 -1273 46,30 - -
7,0 -990 51,27 - - -1328 49,62
8,0 -1050 59,17 - - - -
9,2 -1134 141,88 - - -1280 64,29
10,4 - - - - -1259 39,04
11,9 - - - - -1483 160,36
Çizelge 4.6. OPN molekülünün pH’ya bağlı olarak CV’de verdiği pik potansiyelleri ve pik akımları.
pH E1p
(mV)i1
p×108 (A) E2p
(mV)İ2
p×108 (A) E3p
(mV)i3
p×108 (A)
2,1 - - -1034 39,38 - -
3,6 - - -1100 39,83 -1357 33,71
4,8 - - -1209 38,37 -1322 1,22
6,0 -984 76,55 - - - -
7,0 -1043 77,96 -1241 6,32 -1386 24,03
8,0 -1120 62,89 -1314 5,70 -1471 3,27
9,2 -1206 54,32 - - -1343 3,54
10,4 - - - - -1306 374,96
11,9 - - - - - -
41
4.2.2. Asetonitril Ortamı Sonuçları
Asetonitril ortamında gerçekleştirilen CV deneylerinde çalışılan maddenin
konsantrasyonu 1 mM ve destek elektrolit (TBATFB) konsantrasyonu 0,1 M olarak
alınmıştır. Bu şekilde hazırlanan deney numunesinin çeşitli tarama hızlarında
voltamogramları alınmış ve pik akımları ile pik potansiyelleri kaydedilmiştir.
CV deneylerinden elde edilen sonuçlar Schiff bazları için Çizelge 4.7’de ve Podandlar
için ise Çizelge 4.8’de verilmiştir.
42
Çizelge 4.7. PN, PPN ve OPN moleküllerinin Asetonitril ortamında GC elektrotta tarama hızına (v) bağlı olarak CV’de verdiği pik potansiyelleri ve pik akımları.
v, V/s Epk (mV) ip
k (µA) Epa (mV) ip
a (µA) ipa/ip
kAkım
Fonksiyonu (ip
k/v1/2) 0,1 -1767 14,25 -1685 2,80 0,20 45,06 0,5 -1783 30,63 -1687 6,20 0,20 43,32 1 -1788 55,33 -1702 10,81 0,20 55,33 5 -1820 111,70 -1724 24,29 0,22 49,95
10 -1832 155,00 -1733 35,96 0,23 49,02 20 -1854 217,60 -1736 58,11 0,27 48,66 30 -1867 255,70 -1730 76,85 0,30 46,68 40 -1883 290,00 -1723 89,60 0,31 45,85
PN
50 -1893 318,20 -1720 102,30 0,32 45,00
v, V/s Epk (mV) ip
k (µA) Epa (mV) ip
a (µA) ipa/ip
kAkım
Fonksiyonu (ip
k/v1/2) 0,1 -1782 13,53 -1716 3,03 0,22 42,79 0,5 -1801 30,83 -1727 7,00 0,23 43,60 1 -1811 36,57 -1744 9,54 0,26 56,04 5 -1836 103,40 -1738 26,82 0,26 46,24
10 -1851 146,30 -1746 38,37 0,26 46,26 20 -1874 211,40 -1746 59,56 0,28 47,27 30 -1886 251,80 -1742 74,94 0,30 45,97 40 -1899 291,50 -1739 91,48 0,31 46,09
PPN
50 -1912 327,10 -1726 106,70 0,33 46,26
v, V/s Epk (mV) ip
k (µA) Epa (mV) ip
a (µA) ipa/ip
kAkım
Fonksiyonu (ip
k/v1/2) 0,1 -1785 14,45 -1695 2,90 0,20 45,69 0,5 -1804 30,31 -1709 6,40 0,21 42,86 1 -1814 44,56 -1725 9,61 0,22 44,56 5 -1842 98,94 -1742 22,95 0,23 44,25
10 -1854 138,00 -1749 34,41 0,25 43,64 20 -1874 191,50 -1752 53,38 0,28 42,82 30 -1886 229,90 -1749 68,79 0,30 41,97 40 -1899 265,30 -1746 83,66 0,32 41,95
OPN
50 -1909 289,50 -1746 94,93 0,33 40,94
43
Çizelge 4.8. DNO, DSO ve DSP moleküllerinin Asetonitril ortamında GC elektrotta tarama hızına (v) bağlı olarak CV’de verdiği pik potansiyelleri ve pik akımları.
v, V/s Epk (mV) ip
k (µA) Epa (mV) ip
a (µA) ipa/ip
kAkım
Fonksiyonu (ip
k/v1/2) 0,1 -1764 24,23 -1638 5,10 0,21 76,62 0,5 -1783 53,10 -1685 11,87 0,22 75,09 1 -1794 73,95 -1671 16,43 0,22 73,95 5 -1835 167,00 -1685 36,26 0,22 74,68
10 -1845 232,30 -1691 53,53 0,23 73,46 20 -1886 339.40 -1691 81.95 0.24 75.89 30 -1912 413.60 -1678 106.46 0.26 75.51 40 -1934 466.20 -1678 123.70 0.27 73.71
DN
O
50 -1947 514.10 -1652 165.68 0.32 72.70
v, V/s Epk (mV) ip
k (µA) Epa (mV) ip
a (µA) ipa/ip
kAkım
Fonksiyonu (ip
k/v1/2) 0,1 -1939 18.66 -1708 3.60 0.19 59.02 0,5 -1959 43.62 -1727 9.30 0.21 61.69 1 -1938 64.17 -1683 15.16 0.24 64.17 5 -1982 136,60 -1681 36,46 0,27 61,09
10 -1998 196,60 -1670 52,46 0,27 62,17 20 -2024 275,40 -1674 75,80 0,28 61,58 30 -2043 336,10 -1695 119,17 0,35 61,36 40 -2046 389,60 -1725 140,46 0,36 61,60
DSO
50 -2056 440,90 -1736 158,90 0,36 62,35
v, V/s Epk (mV) ip
k (µA) Epa (mV) ip
a (µA) ipa/ip
kAkım
Fonksiyonu (ip
k/v1/2) 0,1 -1634 64,78 -1542 52,48 0,81 204,84 0,5 -1650 127,90 -1528 111,30 0,87 180,88 1 -1658 179,02 -1522 145,32 0,81 179,02 5 -1698 379,00 -1490 309,60 0,82 169,49
10 -1720 513,20 -1474 408,50 0,80 162,29 20 -1755 679,40 -1451 525,80 0,77 151,92 30 -1784 800,60 -1435 603,40 0,75 146,17 40 -1784 841,10 -1419 667,10 0,79 132,99
DSP
50 -1824 970,90 -1410 713,70 0,74 137,31
44
4.3. Diferansiyel Puls Voltametrisi (DPV) Sonuçları
İncelenen maddelerin DPV voltamogramları, CV deneylerinin gerçekleştirildiği
çözeltilerde yapılmıştır. Yani maddenin konsantrasyonu 1 mM ve destek elektrolit
(TBATFB) konsantrasyonu 0,1 M’ dır ve yine asetonitril ortamı kullanılmıştır. Herbir
madde için tek bir tarama hızı ve Puls Genliği (PA) kullanılmış ve tek bir DPV
Voltamogramı kaydedilmiştir. Elde edilen pik potansiyelleri ve pik akımları ile deney
parametreleri Çizelge 4.9’da verilmiştir.
Çizelge 4.9. 1×10-3 M PN, PPN, OPN, DNO, DSO ve DSP moleküllerinin Asetonitril ortamında GC elektrotta DPV deneylerinden elde edilen pik potansiyelleri ve pik akımları.
MADDE v, mV/s PA (mV) Ep (mV) ip (µA)
PN 20 50 -1688 14,50
PPN 20 50 -1704 15,59
OPN 20 50 -1712 16,67
DNO 20 50 -1696 18,24
DSO 20 50 -1820 7,30
DSP 20 50 -1568 66,55
Ayrıca DPV pik yüksekliğinin konsantrasyonla değişimini incelemek için bir Schiff
bazı (PN) ve bir Podand (DSP) için farklı konsantrasyonlarda DPV deneyleri
gerçekleştirilmiştir. Bu deneylerde her bir konsantrasyon için üç ayrı ölçüm alınmıştır.
DPV pik akımının konsantrasyonla değişimi hem PN hem de DSP molekülü için
Çizelge 4.10’da görülmektedir.
45
Çizelge 4.10. PN ve DSP moleküllerinin Asetonitril ortamında GC elektrotta DPV pik akımlarının konsantrasyonla değişimi.
MADDE C, mM ip1 (µA) ip
2 (µA) ip3 (µA)
0,1 1,40 1,30 1,29
0,3 4,14 4,13 4,19
0,6 7,99 7,65 7,67 PN
1 14,50 14,48 14,50
0,1 3,95 3,81 3,85
0,3 11,32 11,21 11,20
0,6 21,17 21,07 21,03 DSP
1 66,56 66,53 66,55
4.4. Kare Dalga Voltametrisi (SWV) Sonuçları
SWV deneylerinde ilk olarak herbir molekül için frekans değerleri değiştirilerek pik
akımları ve pik potansiyelleri kaydedilmiştir. Bu deneylerde maddelerin konsantrasyonu
1 mM ve TBATFB konsantrasyonu 0,1 M’ dır. Schiff bazlarına ait sonuçlar Çizelge
4.11’de, Podandlara ait olanlar ise Çizelge 4.12’de verilmektedir.
Çizelge 4.11. PN, PPN ve OPN moleküllerinin Asetonitril ortamında GC elektrotta frekansa (f) bağlı olarak SWV’de verdiği pik potansiyelleri ve pik akımları. ES=4 mV, ESW=25 mV.
PN PPN OPN f, s-1
Ep (mV) ip (µA) Ep (mV) ip(µA) Ep (mV) ip (µA) 10 -1716 14,13 -1728 14,94 -1736 16,91
25 -1724 21,48 -1736 22,80 -1744 23,00
50 -1732 32,23 -1748 33,84 -1752 33,83
75 -1740 41,07 -1752 43,87 -1756 44,43
100 -1744 51,57 -1760 54,60 -1764 55,36
150 -1748 62,44 -1764 67,31 -1768 68,28
200 -1756 77,62 -1768 84,44 -1772 84,98
250 -1760 93,87 -1772 101,70 -1776 101,10
46
Çizelge 4.12. DNO, DSO ve DSP moleküllerinin Asetonitril ortamında GC elektrotta frekansa (f) bağlı olarak SWV’de verdiği pik potansiyelleri ve pik akımları. ES=4 mV, ESW=25 mV.
DNO DSO DSP f, s-1
Ep (mV) ip (µA) Ep (mV) ip(µA) Ep (mV) ip (µA) 10 -1724 10,07 -1856 5,81 -1596 77,31
25 -1736 15,61 -1876 7,54 -1596 113,70
50 -1744 21,78 -1896 9,21 -1600 153,50
75 -1748 27,53 -1924 10,19 -1600 179,40
100 -1756 31,23 -1936 10,94 -1604 199,10
150 -1764 36,89 -1964 12,24 -1604 210,60
200 -1772 41,61 -1972 13,32 -1608 227,40
250 -1784 45,63 -1980 14,23 -1608 237,00
Bütün moleküller için yapılan bu deneylerin ardından, SWV pik akımın
konsantrasyonla değişimi PN ve DSP molekülleri için üç farklı konsantrasyonda
incelenmiştir. Pik akımının konsantrasyonla ilişkisini veren sonuçlar Çizelge 4.13’de
görülmektedir.
Çizelge 4.13. PN ve DSP moleküllerinin Asetonitril ortamında GC elektrotta SWV pik akımlarının konsantrasyonla değişimi. f=250 s-1, ES=4 mV, ESW=25 mV.
MADDE C, mM ip1 (µA) ip
2 (µA) ip3 (µA) ip
4 (µA) ip5 (µA)
0,1 17,98 17,95 16,25 16,22 16,52
0,3 41,21 40,78 40,53 40,50 40,35
0,6 55,40 56,96 56,56 56,70 56,76
PN
1 93,87 93,93 93,82 93,88 93,85
0,1 27,88 25,23 24,74 24,52 24,09
0,3 85,88 84,62 84,65 85,08 85,41
0,6 140,50 140,70 139,60 140,30 139,90 DSP
1 237,00 237,11 236,95 236,98 237,96
47
4.5. Kronoamperometri (CA) Sonuçları
CA deneylerinde ilk olarak CV veya SWV gibi deneylerde belirlenen pik potansiyeli
esas alınarak, başlangıç ve uygulama potansiyelleri seçilmiştir. Buna göre her madde
için artık akım bölgesinde uygun bir potansiyel başlangıç potansiyeli olarak seçilmiş,
kinetik bölge ile sınır akımı bölgelerindeki farklı potansiyeller ise uygulama potansiyeli
olarak belirlenmiştir. Bu deneyler sonucunda elde edilen i-t-1/2 grafiklerinin eğimleri ve
korelasyon katsayıları kaydedilmiştir. Sonuçlar Çizelge 4.14-Çizelge 4.17’de
verilmiştir.
Çizelge 4.14. PN, PPN ve OPN moleküllerinin Asetonitril ortamında GC elektrotta elde edilen CA sonuçları.
PN PPN OPN Eb (mV)
Euy (mV) τ, ms
SCottrell R SCottrell R SCottrell R
-1500 -1650 10 2,01×10-6 0,9870 8,47×10-7 0,9179 9,33×10-7 0,9845
-1500 -1700 10 3,09×10-6 0,9949 1,88×10-6 0,9795 1,76×10-6 0,9928
-1500 -1950 100 1,50×10-5 0,9991 1,48×10-5 0,9987 1,56×10-5 0,9991
-1500 -1950 250 1,40×10-5 0,9898 1,43×10-5 0,9966 1,47×10-5 0,9967
-1500 -2000 100 1,51×10-5 0,9962 1,49×10-5 0,9992 1,56×10-5 0,9990
-1500 -2000 250 1,46×10-5 0,9965 1,43×10-5 0,9969 1,47×10-5 0,9962
Çizelge 4.15. DSP molekülünün Asetonitril ortamında GC elektrotta elde edilen CA sonuçları.
Eb (mV)
Euy (mV) τ, ms SCottrell R
-1200 -1500 10 6,94×10-6 0,9990
-1200 -1600 10 1,58×10-5 0,9973
-1200 -1800 100 5,25×10-5 0,9999
-1200 -1800 250 5,15×10-5 0,9997
-1200 -1900 100 5,27×10-5 0,9999
-1200 -1900 250 4,15×10-5 0,9998
48
Çizelge 4.16. DSO molekülünün Asetonitril ortamında GC elektrotta elde edilen CA sonuçları.
Eb (mV)
Euy (mV) τ, ms SCottrell R
-1400 -1750 10 1,43×10-6 0,9890
-1400 -1850 10 2,61×10-6 0,9985
-1400 -1950 100 1,01×10-5 0,9991
-1400 -1950 250 1,36×10-5 0,9995
-1400 -2050 100 1,12×10-5 0,9990
-1400 -2050 250 9,48×10-6 0,9996
Çizelge 4.17. DNO molekülünün Asetonitril ortamında GC elektrotta elde edilen CA sonuçları.
Eb (mV)
Euy (mV) τ, ms SCottrell R
-1400 -1600 10 1,58×10-6 0,9911
-1400 -1700 10 2,95×10-6 0,9974
-1400 -1800 100 1,38×10-5 0,9998
-1400 -1800 250 2,05×10-5 0,9997
-1400 -1900 100 1,15×10-5 0,9839
-1400 -1900 250 1,26×10-5 0,9960
4.6. Kronokulometri (CC) Sonuçları
Bu çalışmada başlangıç ve uygulama potansiyellerin seçimi yine CV veya SWV gibi
deneylerde belirlenen pik potansiyeli esas alınarak yapılmıştır. Artık akım bölgesinde
seçilen bir başlangıç potansiyeli ve sınır akımı bölgesinde seçilen iki farklı uygulama
potansiyeli ile CC deneyleri üç farklı puls süresinde gerçekleştirilmiştir. Deneylerden
elde edilen Q-t1/2 grafiklerinin kesim noktaları Qt=0 olarak kaydedilmiştir. Schiff
bazlarının CC deney sonuçları Çizelge 4.18’de verilmiştir. Podandların sonuçları ise
Çizelge 4.19-Çizelge 4.21’de görülmektedir.
49
Çizelge 4.18. PN, PPN ve OPN moleküllerinin Asetonitril ortamında GC elektrotta elde edilen CC sonuçları.Qdl=6,43×10-7± 1,08×10-7 C.
PN PPN OPN Eb (mV)
Euy (mV) τ, ms
Qt=0 (C) R Qt=0 (C) R Qt=0 (C) R
-1400 -1950 10 8,62×10-7 0,9998 6,72×10-7 0,9998 5,69×10-7 0,9997
-1400 -1950 50 1,01×10-6 0,9998 7,98×10-7 0,9998 7,41×10-7 0,9998
-1400 -1950 100 1,33×10-6 0,9996 1,03×10-6 1,0000 9,49×10-7 1,0000
-1400 -2050 10 1,25×10-6 0,9997 9,42×10-7 0,9984 8,73×10-7 0,9995
-1400 -2050 50 1,34×10-6 0,9998 1,03×10-6 0,9998 9,78×10-7 0,9998
-1400 -2050 100 1,46×10-6 1,0000 1,23×10-6 1,0000 1,12×10-6 1,0000
Çizelge 4.19. DSP molekülünün Asetonitril ortamında GC elektrotta elde edilen CC sonuçları.Qdl=6,43×10-7± 1,08×10-7 C.
Eb (mV)
Euy (mV) τ, ms Qt=0 (C) R
-1200 -1900 10 8,57×10-7 0,9837
-1200 -1900 50 -8,48×10-7 1,0000
-1200 -1900 100 -8,21×10-7 1,0000
-1200 -2000 10 3,34×10-7 1,0000
-1200 -2000 50 -7,43×10-7 1,0000
-1200 -2000 100 -1,01×10-6 1,0000
Çizelge 4.20. DSO molekülünün Asetonitril ortamında GC elektrotta elde edilen CC sonuçları.Qdl=6,43×10-7± 1,08×10-7 C.
Eb (mV)
Euy (mV) τ, ms Qt=0 (C) R
-1400 -2050 10 -3,50×10-7 0,9783
-1400 -2050 50 -1,86×10-6 1,0000
-1400 -2050 100 -2,83×10-6 1,0000
-1400 -2150 10 -4,92×10-7 1,0000
-1400 -2150 50 -2,50×10-6 1,0000
-1400 -2150 100 -3,06×10-6 1,0000
50
Çizelge 4.21. DNO molekülünün Asetonitril ortamında GC elektrotta elde edilen CC sonuçları.Qdl=6,43×10-7± 1,08×10-7 C.
Eb (mV)
Euy (mV) τ, ms Qt=0 (C) R
-1400 -1700 10 -5,92×10-7 0,9996
-1400 -1700 50 -1,26×10-7 0,9992
-1400 -1700 100 -2,69×10-8 0,9991
-1400 -1800 10 -7,66×10-7 1,0000
-1400 -1750 50 -3,66×10-7 0,9992
-1400 -1800 100 -5,99×10-7 0,9996 4.7. Ultramikro Elektrotta Dönüşümlü Voltametri (UME) Sonuçları
Bu çalışmada her bir molekülün 1 mM konsantrasyonda ve 0,1 M TBATFB destek
elektrolitinin asetonitrıldeki çözeltisi ortamındaki numuneleri bir ultramikro elektrot
yardımıyla analiz edilmiştir. Her bir molekül için beş farklı UME sınır akımı ölçülmüş
ve bunların ortalamaları n ve D değerlerinin hesaplanmasında kullanılmıştır. Çizelge
4.22’de incelenen bütün moleküller ve standard referans madde olarak kullanılan
ferrosen için elde edilen UME sınır akımları ve bunların ortalamaları ile standard
sapmaları verilmektedir.
Çizelge 4.22. 1×10-3 M PN, PPN, OPN,DSP, DSO, DNO ve FC moleküllerinin
Asetonitril ortamında UM elektrotta elde edilen CV sınır akımı değerleri. vl=0,1 V/s.
Madde iSS
1 (nA) iSS2 (nA) iSS
3 (nA) iSS4 (nA) iSS
5 (nA) iSSOrt (nA)
PN 4,82 3,87 3,96 3,83 4,22 4,14 + 0,41
PPN 4,04 4,08 4,02 3,98 4,16 4,06 + 0,07
OPN 4,34 4,25 4,22 4,40 4,25 4,29 + 0,08
DSP 10,8 10,7 10,6 10,7 12,7 11,1 + 0,91
DSO 1,29 1,28 1,00 1,31 - 1,22 + 0,15
DNO 1,02 1,48 1,87 3,79 2,05 2,04 + 0,11
Ferrosen 5,45 5,46 5,44 6,07 6,17 5,69 ± 0,34
51
5. TARTIŞMA VE SONUÇ
5.1. Schiff Bazlarının indirgenmesi
Çalışılan maddelerden üç adet Schiff bazının (PN, PPN, OPN) destek elektrolit olarak
0,1 M TBATFB içeren asetonitril ortamında camsı karbon (GC) elektrot yüzeyinde
birbirini takibeden birer elektronlu iki indirgenme piki gözlenmektedir. PN’nin 1 mM
çözeltisinin bu ortamdaki 1 V/s tarama hızında CV voltamogramı Şekil 5.1’de
görülmektedir. Birinci pik -1800 mV, ikinci pik ise -2700 mV civarındadır.
PN
-50
50
150
250
350
450
550
650
-3000-2600-2200-1800-1400-1000Potansiyel (mV)
Akı
m ( µ
A)
Şekil 5.1. 1×10-3 M PN molekülünün 0,1 M TBATFB destek elektrolitinin
asetonitrildeki çözeltisinde ve GC elektrotta CV voltamogramı. v=1 V/s. (Ag+/Ag elektroduna karşı).
Birinci pik molekülün anyon radikale indirgenmesi, ikinci pik ise anyon radikalin
dianyona dönüşme reaksiyonuna karşılık gelmektedir. Birinci indirgenme piki ortamda
doygun konsantrasyonda çözünmüş olarak bulunan oksijen piki tarafından tamamen
kapatılmaktadır. Şekil 5.2’de görüldüğü gibi çözeltiden argon gazı geçirilerek oksijen
konsantrasyonu azaltıldıkça birinci indirgenme piki ortaya çıkmakta ve düşük oksijen
konsantrasyonlarında kararlı hale gelmektedir. İkinci indirgenme piki ise oksijen
konsantrasyonundan hemen hemen etkilenmemektedir. Bu bakımdan çalışılan
ortamdaki oksijenin uzaklaştırılması çok büyük önem taşımaktadır.
52
PN
-250
-50
150
350
550
750
950
-3000-2600-2200-1800-1400-1000Potansiyel (mV)
Akım
( µA)
O2
PN 1.Pik
PN 2.Pik
Şekil 5.2. 1×10-3 M PN molekülünün 0,1 M TBATFB destek elektrolitinin
asetonitrildeki çözeltisinde ve GC elektrotta CV voltamogramlarına Oksijen konsantrasyonunun etkisi. v=1 V/s. (Ag+/Ag elektroduna karşı).
İkinci indirgenme piki çözücü pikine çok yakın, değerlendirilmesi zor ve
tekrarlanabilirliği nispeten düşüktür. Birinci pik daha kararlı ve tekrarlanabilirliği
yüksek olduğu için Schiff bazlarının elektrokimyasal özelliklerinin çalışılmasında bu
pik esas alınmıştır. Bundan sonraki kısımlarda özel olarak bahsedilmedikçe ‘pik’
ifadesinden birinci pikin kastedildiği anlaşılmalıdır.
Her üç Schiff bazının 1 mM çözeltilerinin bu ortamdaki 1 V/s tarama hızında birinci
indirgenmelerine ait CV voltammogramları Şekil 5.3’de görülmektedir.
53
-10
0
10
20
30
40
50
60
70
-2200-2100-2000-1900-1800-1700-1600-1500-1400
Potansiyel (mV)
Akı
m (
A)
PNPPNOPN
Şekil 5.3. 1×10-3 M PN, PPN ve OPN moleküllerinin 0,1 M TBATFB destek
elektrolitinin asetonitrildeki çözeltisinde ve GC elektrotta CV voltamogramları. v=1 V/s. (Ag+/Ag elektroduna karşı).
Şekilden görüleceği gibi her üç maddenin birinci indirgenme pikleri -1800 mV
civarındadır. Maddelerden biri orto (OPN) ve diğeri para (PPN) pozisyonunda metil
grubu bulundurmaktadır ve bu grubun deneysel hata sınırları içerisinde pik
potansiyeline etkisi önemli görünmemektedir. Her üç Schiff bazının da pik yükseklikleri
ve pik alanları, beklenildiği şekilde, indirgenmede mol başına aynı sayıda elektronun
aktarıldığını ve diffüzyon katsayılarının yaklaşık aynı olduğunu göstermektedir. Her üç
türevin de CV voltamogramlarında anodik pik gözlenememiştir. Anodik piklerin
gözlenmeyişi ya indirgenme reaksiyonunda elektron aktarım basamağının tersinmez
olduğunu veya elektron aktarım basamağını bir homojen kimyasal reaksiyonun takip
ettiğini ifade edebilir. Daha sonraki mekanizma tartışmalarından anlaşılacağı gibi
elektrot reaksiyonunda elektron aktarımının tersinirliğinin yüksek olduğu ve
indirgenmeyi bir kimyasal reaksiyonun takip ettiği çeşitli deneysel bulgulardan ve
simülasyon çalışmalarından anlaşılmıştır.
Her üç Schiff bazının asetonitril ortamında platin elektrot yüzeyindeki indirgenmesi de
GC elektrot yüzeyine çok benzer bir mekanizma göstermektedir (Şekil 5.4). Bu
54
çalışmada GC elektrot esas alınmış ve Pt elektrottaki çalışmaların teferruatına
girilmemiştir.
-2
2
6
10
14
18
22
-2100-2000-1900-1800-1700-1600-1500-1400Potansiyel (mV)
Akı
m (
A)
Şekil 5.4. 1×10-3 M OPN molekülünün 0,1 M TBATFB destek elektrolitinin
asetonitrildeki çözeltisinde ve Pt elektrotta CV voltamogramı. v=1 V/s. (Ag+/Ag elektroduna karşı).
Schiff bazlarının sulu ortamda ve civa elektrot yüzeyindeki indirgenmeleri
tekrarlanabilir değildir. Tekrarlanabilirliğin iyi olmamasının nedeni Schiff bazlarının
sulu ortamlarda hidroliz nedeniyle kararsız olmalarıdır (Garcia del Vado 1992).
Asetonitril ortamında civa elektrot ile yapılan çalışmalarda da tekrarlanabilir sonuçlar
elde edilememiştir.
Dönüşümlü voltametri yanında her üç Schiff bazının da asetonitril ortamında ve GC
elektrotta diferansiyel puls ve kare dalga voltamogramları alınmıştır. Şekil 5.5’den
görüleceği gibi her iki teknikte de oldukça simetrik ve düzgün pikler elde edilmiştir.
Diferansiyel Puls ve Kare Dalga Voltametrisinde pik yüksekliği konsantrasyonla
orantılı bulunmuştur. Bu tezin kapsamı dışında olmakla birlikte Schiff bazlarının
asetonitril ortamında ve GC elektrotta tayininin de mümkün olduğu görülmüştür (Şekil
5.6). PN Schiff bazının 0,1 mM ve 1 mM konsantrasyonları aralılığında yapılan
regresyon analizi, bu aralıkta Kare Dalga pik akımının konsantrasyon ile doğrusal
55
olduğunu ve korelasyon katsayısının yüksek olduğunu göstermiştir. Elde edilen
regresyon doğrusunun eşitliği Şekil 5.6’daki grafikte görülmektedir.
DPV
0
2
4
6
8
10
12
14
16
18
-1800-1600-1400
Potansiye l (m V)
Akı
m (
-2000
A)
PN
PPN
OPN
SWV
5
25
45
65
85
105
125
-2200-2000-1800-1600-1400
Potansiyel (mV)
Akı
m (
A)
PN
PPN
OPN
Şekil 5.5. 1×10-3 M PN, PPN ve OPN moleküllerinin 0,1 M TBATFB destek elektrolitinin asetonitrildeki çözeltisinde ve GC elektrotta DPV ve SWV voltamogramları. (Ag+/Ag elektroduna karşı).
56
DSP
y = 226.57x + 9.5302R2 = 0.9952
0
50
100
150
200
250
0 0.5 1 1.5CDSP (mM)
Akı
m (
A)
Şekil 5.6. PN ve DSP molekullerinin 0,1 M TBATFB destek elektrolitinin asetonitrildeki çözeltisinde ve GC elektrotta Kare Dalga pik akımlarının konsantrasyon ile değişmesi. (Ag+/Ag elektroduna karşı).
PN
y = 81.654x + 11.548R2 = 0.9811
10
25
40
55
70
85
100
0 0.5 1 1CPN (mM)
Akı
m (
A)
.5
5.2. Podandların indirgenmesi
İmin grubu içeren dört adet podand da (DNO, DNP, DSO, DSP) Schiff bazlarında
olduğu gibi destek elektrolit olarak 0,1 M TBATFB içeren asetonitril ortamında camsı
karbon (GC) elektrot yüzeyinde çalışılmış ve bunlardan DNO, DSO ve DSP’nin
değerlendirilebilir indirgenme piklerine sahip olduğu gözlenmiştir.
Bu üç podand türevinden DNO ve DSO türevlerinin Schiff bazlarındaki ile aynı şekilde
fakat ikişer elektronlu iki indirgenme piki gözlenmiş, ancak bunların da birinci pikleri
daha kararlı ve tekrarlanabilirliği yüksek olduğu için, elektrokimyasal özelliklerinin
çalışılmasında bu pik esas alınmıştır. 1 mM çözeltilerinin asetonitril ortamında 1 V/s
tarama hızında CV voltamogramları Şekil 5.7’de görülmektedir.
57
-10
0
10
20
30
40
50
60
70
80
90
-2600-2400-2200-2000-1800-1600-1400
Potansiye l (mV)
Akı
m ( µ
A)
DNODSO
Şekil 5.7. 1×10-3 M DNO ve DSO moleküllerinin 0,1 M TBATFB destek elektrolitinin
asetonitrildeki çözeltisinde ve GC elektrotta CV voltamogramları. v=1 V/s. (Ag+/Ag elektroduna karşı).
Şekilden görüleceği gibi maddelerin indirgenme pikleri, Schiff bazlarındakinin aksine
farklı potansiyellerde gözlenmiştir. Bu maddelerde indirgenme potansiyeli podandın
yapısından oldukça fazla etkilenmektedir. DSO ve DNO moleküllerinden salisilaldimin
türevi olan DSO daha negatif potansiyellerde indirgenmektedir. Bunun nedeni; bu
molekülün DNO’ya göre fenol-imin formunun daha baskın olmasıdır.
DSP molekülü ise hem Schiff bazlarından hem de diğer iki podanddan farklı bir
davranış göstermektedir. CV voltamogramında -1650 mV civarında tersinir bir
indirgenme dalgası vermekte ve geri dönüş potansiyeli daha negatif değerlere
götürüldüğünde, -2500 mV ve -3000 mV civarında yayvan iki indirgenme piki daha
görülmektedir. Aynı zamanda birinci pike ait anodik pikin akımı da bu deneyde
azalırken daha pozitif potansiyellerde yeni bir anodik pik daha gözlenmektedir. İkinci
defa negatif yöndeki taramada birinci pik tamamen kaybolmaktadır. Diğer iki pikin
bozulduğu ve değerlendirilebilir şekil göstermedikleri görülmüştür. Bu durum,
muhtemelen anodik tarama esnasında ikinci yükseltgenme reaksiyonu ile oluşan ürünün,
yüzeydeki indirgenme reaksiyonlarını inhibe ettiği şeklinde yorumlanmıştır. Bundan
58
dolayı tersinir bir mekanizma gösteren birinci indirgenme pikinin gözlendiği aralık esas
alınarak DSP molekülünün elektrokimyasal özellikleri incelenmiştir. DSP molekülünün
tersinir bir indirgenme gösterdiği CV voltamogramı ve molekül yapısı Şekil 5.8’de
görülmektedir.
DSP
-150
-100
-50
0
50
100
150
200
-2200-2000-1800-1600-1400-1200-1000
Potansiyel (mV)
Akı
m (
A)
H
N
C
O OO
C
N
OH OH
H
Şekil 5.8. 1×10-3 M DSP molekülünün 0,1 M TBATFB destek elektrolitinin
asetonitrildeki çözeltisinde ve GC elektrotta CV voltamogramı. v=1 V/s. (Ag+/Ag elektroduna karşı).
DSP molekülünün indirgenmesinin tersinir olması, bu molekülün eter zincirinin kısa
olması nedeniyle fazla kıvrılması sonucunda N ve O atomlarının birbirine yaklaşarak
kararlı hale gelmesidir. Bundan dolayı indirgenme sonucunda oluşan ürün,
indirgenmemiş moleküle göre fazla yapısal değişiklik göstermez. Başka bir ifade ile
reorganizasyon enerjisi bu molekülde oldukça düşüktür. Bu sebeplerden dolayı DSP
molekülü diğer iki podanda göre daha pozitif potansiyelde ve oldukça tersinir bir
voltamogram vermektedir.
Şekil 5.8’den görüleceği gibi DSP türevi oldukça tersinir CV dalgası verirken diğer iki
podand türevinin voltamogramları Schiff bazlarında olduğu gibi EC mekanizmasını
andırmaktadır. Bu maddelerin indirgenme pikleri DSP için -1658 mV, DNO için -1794
59
mV ve DSO için ise -1938 mV’da gözlenmiştir. Pik potansiyellerinden anlaşılabileceği
gibi DSP ve DSO moleküllerinin yapısında tek fark polieter zincirinin uzunluğudur.
Eter zincirindeki uzunluğun artışı salisiliden türevlerinde potansiyelin negatif yönde
kaymasına neden olmuştur. Naftiliden türevlerinde ise tam ters bir etki gözlenmiş ve
eter zincirinin kısa olduğu DNP türevinin indirgenmesi gözlenememiştir.
DNP molekülü asetonitril, dimetilformamid ve sulu ortamlarda civa, platin ve camsı
karbon elektrotlarında denenmiş ve hiçbir ortam ve elektrotta değerlendirilebilir bir
indirgenme pikine sahip olmadığı tespit edilmiştir. Çözeltilerinde oldukça kararlı bir
yapı gösteren bu maddenin CV deneyinde yaklaşık -3000 mV civarinda çözücü pikine
çok yakın ve tekrarlanabilir olmayan bir piki gözlenmiş ama elektrokimyasal olarak
incelenmesinde kullanılamamıştır. DNP molekülünün elektrokimyasal olarak aktif
olmamasının nedeni asetonitril ortamında bu molekülün tamamen keto-amin formunda
bulunmasıdır. DNO ve DNP’nin asetonitril ve dimetil formamid gibi polar çözücülerde
keto-amin tautomeri şeklinde bulunduğu bilinmektedir (Yıldız vd 1998). Bu polar
çözücülerde salisiliden türevleri olan DSO ve DSP ise büyük ölçüde fenol-imin
formunda bulunmaktadır. Ancak eter zinciri daha uzun olan DNO ve DSO türevlerinde
azot ve oksijen atomları birbirine çok uzakta dururken, eter zinciri daha kısa olan DNP
ve DSP molekülleri kıvrılarak azot ve oksijen atomları birbirine daha yaklaşmıştır.
Bunun sonucunda asetonitril ve dimetilformamid gibi polar çözücülerde bu moleküller
hidrojen bağları oluşturarak çok kararlı hale getirilmişlerdir. Ancak DSP fenol-imin
formunda bulunduğu için indirgenirken, keto-amin formunda bulunan DNP’nin
indirgenmesi bu kararlı yapıdan dolayı neredeyse engellenmiştir.
Her üç Podandın asetonitril ortamında platin elektrot yüzeyindeki indirgenmesi de
Schiff bazlarında olduğu gibi GC elektrot yüzeyine çok benzer bir mekanizma
göstermektedir. GC elektrot yüzeyinde tersinir bir indirgenme voltamogramı gösteren
DSP’nin Pt elektrot yüzeyindeki voltamogramı Şekil 5.9’da gösterilmiştir.
60
-40
-20
0
20
40
60
-2400-2200-2000-1800-1600-1400-1200-1000Potansiyel (mV)
Akı
m (
A)
Şekil 5.9. 1×10-3 M DSP molekülünün 0,1 M TBATFB destek elektrolitinin
asetonitrildeki çözeltisinde ve Pt elektrotta CV voltamogramı. v=1 V/s. (Ag+/Ag elektroduna karşı).
Schiff bazlarında olduğu gibi podandların sulu ortamda ve civa elektrot yüzeyindeki
indirgenmeleri tekrarlanabilir değildir. Tekrarlanabilirliğin düşük olmasının nedeni sulu
ortamlarda imin grubunun kolayca hidroliz olmasıdır (Garcia del Vado 1992).
Podandların da civa elektrotta ve asetonitril ortamındaki indirgenmeleri tekrarlanabilir
değildir.
Dönüşümlü voltametri yanında her üç podandın da (DNO, DSO ve DSO) asetonitril
ortamında ve GC elektrotta diferansiyel puls ve kare dalga voltamogramları alınmıştır.
Şekil 5.10 - Şekil 5.12’den görüleceği gibi her iki teknikte de oldukça simetrik ve
düzgün pikler elde edilmiştir. Diferansiyel Puls ve Kare Dalga Voltametrisinde pik
yüksekliği konsantrasyonla orantılı bulunmuştur (Şekil 5.6). Bu tezin kapsamı dışında
olmakla birlikte podandların asetonitril ortamında ve GC elektrotta tayininin de
mümkün olduğu görülmüştür. DSP molekülünün konsantrasyonu ile Kare Dalga pik
akımının ilişkisini veren regresyon doğrusu ve eşitliği Şekil 5.6’da verilmiştir. 0,1 mM
ve 1 mM konsantrasyonları aralığında Kare Dalga pik akımı konsantrasyon ile
doğrusaldır ve doğrusallık derecesi yüksektir.
61
DNO (DPV)
0
2
4
6
8
10
12
14
16
18
20
-2000-1800-1600-1400Potansiye l (m V)
Akı
m (
A)
DNO (SWV)
5
15
25
35
45
55
65
75
-2200-2000-1800-1600-1400Potansiyel (mV)
Akı
m (
A)
Şekil 5.10. 1×10-3 M DNO molekülünün 0,1 M TBATFB destek elektrolitinin asetonitrildeki çözeltisinde ve GC elektrotta DPV ve SWV voltamogramları. (Ag+/Ag elektroduna karşı).
DSO (DPV)
0
1
2
3
4
5
6
7
8
-220-2000-1800-1600-1400Potansiyel (m
Akı
m (
A)
DSO (SWV)
0
5
10
15
20
25
30
35
40
-2200-2000-1800-1600-1400Potansiyel (mV)
Akı
m (
A)
0V)
Şekil 5.11. 1×10-3 M DSO molekülünün 0,1 M TBATFB destek elektrolitinin asetonitrildeki çözeltisinde ve GC elektrotta DPV ve SWV voltamogramları. (Ag+/Ag elektroduna karşı).
62
DSP (DPV)
0
5
10
15
20
25
30
35
40
45
50
-1800-1600-1400-1200-1000Potansiyel
Akı
m (
-2000 (mV)
A)
DSP (SWV)
0
20
40
60
80
100
120
140
160
180
200
-2200-1900-1600-1300-1000Potansiyel (mV)
Akı
m (
A)
Şekil 5.12. 1×10-3 M DSP molekülünün 0,1 M TBATFB destek elektrolitinin
asetonitrildeki çözeltisinde ve GC elektrotta DPV ve SWV voltamogramları. (Ag+/Ag elektroduna karşı).
5.3. Podandların ve Schiff Bazlarının Elektrot Reaksiyonlarında n ve D
Hesaplanması
Elektrot reaksiyonlarında aktarılan elekton sayısı, Baranski ve arkadaşlarının geliştirmiş
olduğu metoda göre hesaplanmıştır (Baranski vd 1985). Bu metotta aktarılan elektron
sayısı ve difüzyon katsayısı bir mikro elektrot (ME) ve bir ultramikro elektrot (UME)
kullanılarak bulunur. Mikro elektrotta, n ve D değerleri bulunacak madde ile bir
standard maddenin kronoamperometrik Cottrell eğimleri bulunur. Daha sonra maddenin
ve standardın ultramikro elektrottaki sınır akımları ölçülerek aşağıdaki eşitlikler yardımı
ile n ve D değerleri hesaplanır.
iCSCiSn
nS
SSS2
2
= (5.1)
22
22
S
SS
iSiSD
D = (5.2)
63
Bu eşitliklerde n, S, C, i ve D incelenen maddenin sırasıyla aktarılan elektron sayısı,
Cottrell eğimi, konsantrasyonu (mol/cm3), UME’deki sınır akımı ve difüzyon
katsıyısıdır. nS, SS, CS, iS ve DS ise standardın sırasıyla aktarılan elektron sayısı, Cottrell
eğimi, konsantrasyonu (mol/cm3), UME’deki sınır akımı ve difüzyon katsıyısıdır.
Standard madde olarak ferrosen kullanılmıştır. UME olarak ise 10 µm çapında BAS
Model MF 2007 GC elektrot kullanılmıştır.
Bir Schiff bazı olan PN molekülü için UME’de elde edilen voltamogram ve sınır akımı
Şekil 5.13’de verilmiştir. Ayrıca salisiliden türevi ve üç oksijenli eter zincirine sahip bir
Podand olan DSP moleküne ait UME voltamogramı ile tüm moleküllerin n ve D
değerlerinin hesaplanmasında referans olarak kullanılan ferrosen molekülünün UME’de
verdiği CV voltamogramı ve sınır akımları da sırasıyla Şekil 5.14 ve Şekil 5.15’de
görülmektedir.
Şekil 5.13. 1×10-3 M PN molekülünün 0,1 M TBATFB destek elektrolitinin asetonitrildeki çözeltisinde ve UM GC elektrotta verdiği CV voltamogramı. (Ag+/Ag elektroduna karşı). v=0,1 V/s.
64
Şekil 5.14. 1×10-3 M DSP molekülünün 0,1 M TBATFB destek elektrolitinin asetonitrildeki çözeltisinde ve UM GC elektrotta verdiği CV voltamogramı. (Ag+/Ag elektroduna karşı). v=0,1 V/s.
Şekil 5.15. 1×10-3 M Ferrosen molekülünün 0,1 M TBATFB destek elektrolitinin asetonitrildeki çözeltisinde ve UM GC elektrotta verdiği CV voltamogramı. (Ag+/Ag elektroduna karşı). v=0,1 V/s.
65
Bütün moleküller için benzer deneyler gerçekleştirilmiştir. Bu deneylerin sonuçları
Bölüm 4’te ayrıntılı olarak verilmiştir. Farklı deneylerden elde edilen Cottrell eğimleri
ve UME sınır akımlarının ortalaması alınarak standard sapmaları hesaplanmıştır. Ayrıca
hesaplanan n ve D değerlerinin de standard sapmaları bulunmuştur.
İncelenen moleküllerin ve standard maddenin Kronoamperometri ve UME çalışmaları
sonucunda elde edilen Cottrell eğimleri, UME sınır akımları, n ve D değerleri ile
bunların standard sapmaları Çizelge 5.1’de verilmiştir.
Çizelge 5.1. Podandların ve Schiff bazlarının elektrot reaksiyonlarında n ve D değerleri.
Madde Cottrell Eğimi (S)
UME sınır akımı (i, A)
Hesaplanan değer
(n)
Difüzyon katsayısı (D,
cm2/s) PN 1,47×10-5
± 5,22×10-7a
4,14×10-9
± 4,09×10-10a1,10 ± 0,05a
1,19×10-5
± 1.20×10-6a
PPN 1,46×10-5
± 3,26×10-7a
4,06×10-9
± 6,81×10-11a1,11 ± 0,05a
1,16×10-5
± 8.84×10-7a
OPN 1,52×10-5
± 5,20×10-7a
4,29×10-9
± 7,75×10-11a1,13 ± 0,05a
1,55×10-5
± 1.20×10-6a
DSP 4,95×10-5
± 5,40×10-6a
1,11×10-8
± 9,10×10-10a4,68 ± 0,05a
7,51×10-6
± 2.39×10-6a
DSO 1,12×10-5
± 8,59×10-7a
1,22×10-9
± 1,48×10-10a2,17 ± 0,05a
2,43×10-6
± 1.73×10-6a
DNO 1,46×10-5
± 5,96×10-7a
2,04×10-9
± 1,05×10-10a2,20 ± 0,05a
3,45×10-6
± 1.33×10-6a
Ferrosen 1,64×10-5
± 2,98×10-7a
5,69×10-9
± 3,39×10-10a1
1.80×10-5
± 6.57×10-7a
a. Dört deney için standard sapma
Çizelge 5.1’den görüldüğü gibi Schiff bazlarından her üçünün de birinci indirgenme
reaksiyonunda mol başına aktarılan elektron sayısı 1 olarak hesaplanmıştır. Asetonitril
ortamında bir Schiff bazı molekülü bir elektron alarak anyon radikale indirgenmektedir.
66
Benzer deneyler yapılarak Schiff bazlarının -2700 mV civarındaki ikinci indirgenme
pikinde de aktarılan elektron sayısı 1 bulunmuştur. Podandlardan eter zincirinde dört
oksijen bulunduran hem salisiliden (DSO) ve hem de naftiliden (DNO) türevlerinde
aktarılan elektron sayısı 2 olarak hesaplanmıştır. Muhtemelen her bir elektron bir imin
grubuna girmekte ve dianyon oluşturmaktadır. Bu iki podandın indirgenmesi sonucunda
oluşan dianyon Schiff bazlarında olduğu gibi hızlı bir dimerizasyon reaksiyonu
vermektedir.
Podandlardan 3 oksijenli bir salisiliden türevi olan DSP, diğer iki türevden çok farklı bir
davranış göstermekte ve dört elektronlu bir indirgenmeye uğramaktadır. Anodik pikin
çok kuvvetli olarak gözlendiği bu türevin indirgenme mekanizması diğer iki türevden
farklıdır.
Schiff bazlarının ve podandların difüzyon katsayıları Eşitlik 5.2 yardımıyla
hesaplanmıştır (Baranski vd 1985). Bulunan değerler Çizelge 5.1’de görülmektedir.
Schiff bazlarının difüzyon katsayıları her üç madde için yapılarından beklenildiği gibi
birbirine çok yakındır. Schiff bazlarında iki türevde bulunan –CH3 sübstitüenti difüzyon
katsayısında önemli bir değişiklik yapacak etkiye sahip değildir. Podandların difüzyon
katsayıları ise beklenildiği gibi Schiff bazlarının difüzyon katsayılarına göre daha
küçüktür. Çünkü podandların molekülleri Schiff bazlarına göre daha büyük ve
mobiliteleri de daha düşüktür. Podandların difüzyon katsayıları aynı mertebede olmakla
birlikte, molekül yapısı daha küçük olan salisiliden türevi DSP’nin difüzyon katsayısı,
beklendiği gibi diğer iki oktan grubu bulunduran türevinkine göre daha büyüktür.
5.4. Schiff Bazlarının ve Podandların Adsorplanma Özellikleri
Organik maddelerin büyük bir kısmı karbon elektrot yüzeylerinde adsorbe olur.
Adsorpsiyonun varlığı elektrot reaksiyonlarını çok farklı şekillerde etkiler. Eğer bir
molekül elektrot yüzeyine adsorbe olursa difüzyon eşitlikleri ile belirlenen
davranışlardan sapmalar gözlenir. Bu nedenle organik maddelerin elektrokimyasal
davranışları incelenirken adsorpsiyon etkisi mutlaka kontrol edilmelidir.
Ürün veya reaktant elektrot yüzeyine kuvvetli bir şekilde adsorbe olursa, difüzyon
pikinden önce veya sonra ayrıca bir adsorpsiyon piki gözlenir. Bu durumda
67
adsorpsiyonun varlığını anlamak ve bunu incelemek kolaydır. Ancak eğer adsorpsiyon
kuvvetli değilse adsorpsiyon piki difüzyon piki ile çakışacağı için bu etkiyi ortaya
çıkartacak diğer testlere başvurmak gerekir. Bunun için en kolay ve güvenilir kalitatif
test, log ip’in log v’ye karşı grafiğe geçirilmesidir. Ürün veya reaktant elektrot yüzeyine
zayıf bir şekilde adsorbe olursa CV’de pik akımı tarama hızının karekökü ile orantılı
olarak değişmez ve log ip’ nin log v ile değişiminin eğimi 0,5’den farklı olur (Bard ve
Faulkner 2001).
Çalışılan Schiff bazlarının ve podandların hiçbirisinin CV voltamogramlarında ön pik
veya arka pik gözlenmemiştir. Zayıf adsorpsiyonu test etmek için bu maddelerin log ip-
log v grafikleri Şekil 5.16-Şekil 5.21’de ve bu grafiklerin eğimleri ise Çizelge 5.2’de
gösterilmiştir.
PN
y = 0.5x + 1.6771R2 = 0.9955
1.1
1.3
1.5
1.7
1.9
2.1
2.3
2.5
2.7
-1.00 -0.50 0.00 0.50 1.00 1.50 2.00log v
log
ip
Şekil 5.16. 1×10-3 M PN molekülünün 0,1 M TBATFB destek elektrolitinin
asetonitrildeki çözeltisinde ve GC elektrotta CV deneylerinden elde edilen log ip değerlerinin log v ile değişimi. (Ag+/Ag elektroduna karşı).
68
PPN
y = 0.507x + 1.7599R2 = 0.9998
1.2
1.4
1.6
1.8
2
2.2
2.4
2.6
2.8
-1.00 -0.50 0.00 0.50 1.00 1.50 2.00
log v
log
i p
Şekil 5.17. 1×10-3 M PPN molekülünün 0,1 M TBATFB destek elektrolitinin
asetonitrildeki çözeltisinde ve GC elektrotta CV deneylerinden elde edilen log ip değerlerinin log v ile değişimi. (Ag+/Ag elektroduna karşı).
OPN
y = 0.4992x + 1.7676R2 = 0.9997
1.2
1.4
1.6
1.8
2
2.2
2.4
2.6
2.8
-1.00 -0.50 0.00 0.50 1.00 1.50 2.00
log v
log
ip
Şekil 5.18. 1×10-3 M OPN molekülünün 0,1 M TBATFB destek elektrolitinin
asetonitrildeki çözeltisinde ve GC elektrotta CV deneylerinden elde edilen log ip değerlerinin log v ile değişimi. (Ag+/Ag elektroduna karşı).
69
DS P
y = 0.4377x + 2.2525R2 = 0.9985
1.7
1.9
2.1
2.3
2.5
2.7
2.9
3.1
-1.00 -0.50 0.00 0.50 1.00 1.50 2.00log v
log
ip
Şekil 5.19. 1×10-3 M DSP molekülünün 0,1 M TBATFB destek elektrolitinin
asetonitrildeki çözeltisinde ve GC elektrotta CV deneylerinden elde edilen log ip değerlerinin log v ile değişimi. (Ag+/Ag elektroduna karşı).
DSO
y = 0.5033x + 1.7876R2 = 0.9997
1.2
1.4
1.6
1.8
2
2.2
2.4
2.6
2.8
-1.00 -0.50 0.00 0.50 1.00 1.50 2.00log v
log
i p
Şekil 5.20. 1×10-3 M DSO molekülünün 0,1 M TBATFB destek elektrolitinin
asetonitrildeki çözeltisinde ve GC elektrotta CV deneylerinden elde edilen log ip değerlerinin log v ile değişimi. (Ag+/Ag elektroduna karşı).
70
DNO
y = 0.496x + 1.8757R2 = 0.9998
1.3
1.5
1.7
1.9
2.1
2.3
2.5
2.7
2.9
-1.00 -0.50 0.00 0.50 1.00 1.50 2.00log v
log
i p
Şekil 5.21. 1×10-3 M DNO molekülünün 0,1 M TBATFB destek elektrolitinin
asetonitrildeki çözeltisi ortamında ve GC elektrotta CV deneylerinden elde edilen log ip değerlerinin log v ile değişimi. (Ag+/Ag elektroduna karşı).
Görüldüğü gibi bu grafiklerin eğimleri Randles-Sevcik eşitliğinden beklendiği gibi 0,5’e
çok yakındır.
Çizelge 5.2. 1×10-3 M PN, PPN, OPN, DNO DSO ve DSP moleküllerinin CV, CC ve TACV tekninkleri yardımıyla hesaplanan adsorbsiyon parametreleri. Qdl=6,43×10-7 ± 1,08×10-7 C, EC=-1100 mV.
Molekül Eğim
(log ip-log v)
Qt=0
(C)
QAds
(C)
Γ
(mol/cm2)
PN 0,50 1,21×10-6
± 2,28×10-7
5,66×10-7
± 2,28×10-7
8,27×10-11
± 3,32×10-11
PPN 0,51 9,50×10-7
± 1,96×10-7
3,07×10-7
± 1,96×10-7
4,48×10-11
± 2,86×10-11
OPN 0,50 8,71×10-7
± 1,93×10-7
2,89×10-7
± 1,93×10-7
4,21×10-11
± 2,02×10-11
DNO 0,50 - -
DSO 0,50 - -
DSP 0,44 - - -
71
Adsorpsiyonun kalitatif ve kantitatif incelenmesinde en çok başvurulan elektrokimyasal
metot kronokulometridir (Anson ve Payne 1967). Bu metotla hesaplanan her maddenin
yüzey konsantrasyonu Çizelge 5.2’de gösterilmiştir. Çizelgeden görüldüğü gibi adsorbe
olan maddelerin yüzey konsantrasyonları oldukça küçüktür.
5.5. Schiff Bazlarının ve Podandların Elektrot Reaksiyonunun Mekanizması
Schiff bazları ile DNO ve DSO podandlarının asetonitril ortamında ve GC elektrot
yüzeyindeki CV’lerinde belirgin ve keskin bir katodik pik gözlenmesine rağmen düşük
tarama hızlarında çok küçük fakat tarama hızı arttıkça artan bir anodik pikinin
bulunması elektrot reaksiyonunun EC mekanizmasına göre yürüdüğünü gösteren bir
davranıştır. Bilindiği gibi bir elektrot reaksiyonunda elektron aktarım basamağını bir
homojen kimyasal reaksiyon takibederse bu mekanizma EC mekanizması olarak
adlandırılır ve bu mekanizma dönüşümlü voltametri ile belirlenebilir. Schiff bazlarında
oluşan ürün anyon radikal, DNO ve DSO podandlarında ise dianyondur. Eğer bu anyon
radikal ve dianyon ürünleri kararlı değilse asetonitril içeresinde bir kimyasal reaksiyona
uğrayabilir. Bu kimyasal reaksiyon, çözücü ile ürün arasında bir etkileşme şeklinde
olabilir. Bir diğer alternatif ise ortamda safsızlık derecesinde bulunan su ile protonasyon
reaksiyonu vererek, çalışılan potansiyel aralığında elektroinaktif bir tür oluşturabilir. Bu
iki reaksiyonun dışında çok gözlenen bir başka homojen reaksiyon ise dimerizasyon
veya polimerizasyondur. Dimerizasyon daha çok radikalik ürünlerin daha kararlı olduğu
susuz ortamlarda gözlenir. Şekil 5.22’de bir Schiff bazı olan PN molekülünün ve Şekil
5.23’de bir podand olan DNO molekülünün farklı tarama hızlarında (v=1 V/s ve v=50
V/s) CV voltamogramları görülmektedir. Şekillerden görüldüğü gibi Schiff bazlarında
tarama hızı 1 V/s’den 50 V/s’ye çıkınca anodik pik belirgin bir şekilde artmaktadır.
DNO ve DSO podandlarında ise anodik pikin artışı çok belirgin değildir. Bunun nedeni
kimyasal basamağın Schiff bazlarında daha yavaş, bu iki podandda ise daha hızlı
olmasıdır. Nitekim aşağıda detaylı bir şekilde anlatılacağı gibi DigiSim 3.03 ile yapılan
simülasyon çalışmalarında Schiff bazları için kimyasal basamağın ileri reaksiyon hız
sabiti 20 s-1 ve bu iki podandda ise yaklaşık 100 s-1 olarak hesaplanmıştır.
72
v = 1 V/s
-5
5
15
25
35
45
55
65
75
-2200-2000-1800-1600-1400P o ta n siye l (m V )
Akı
m (
A)
v = 5 0 V/s
-150
-50
50
150
250
350
450
550
-2200-2000-1800-1600-1400P o ta n siye l (m V )
Akı
m (
A)
Şekil 5.22. 1×10-3 M PN molekülünün 0,1 M TBATFB destek elektrolitinin
asetonitrildeki çözeltisinde ve GC elektrotta CV voltamogramları. a) v=1 V/s b) v=50 V/s (Ag+/Ag elektroduna karşı).
v = 1 V/s
-5
5
1 5
2 5
3 5
4 5
5 5
6 5
7 5
8 5
9 5
-2 2 0 0-2 0 0 0-1 8 0 0-1 6 0 0-1 4 0 0
P ota ns iye l (m V )
Akı
m ( µ
A)
v = 5 0 V/s
-1 0 0
0
1 0 0
2 0 0
3 0 0
4 0 0
5 0 0
6 0 0
7 0 0
-2 2 0 0-2 0 0 0-1 8 0 0-1 6 0 0-1 4 0 0P o ta n siye l (m V )
Akı
m (
A)
Şekil 5.23. 1×10-3 M DNO molekülünün 0,1 M TBATFB destek elektrolitinin
asetonitrildeki çözeltisinde ve GC elektrotta CV voltamogramları. a) v=1 V/s b) v=50 V/s (Ag+/Ag elektroduna karşı).
73
EC mekanizmasının varlığını kanıtlayan diğer bir kriter de ip
a/ip
k oranının artan tarama
hızı ile artmasıdır (Nicholson ve Shain 1964, Bard ve Faulkner 2001). Elektrokimyasal
reaksiyon sonucunda oluşan ürün bir homojen kimyasal reaksiyon ile harcanıyorsa,
düşük tarama hızında gerçekleştirilen CV deneyinde bu ürünün yükseltgenmesine ait
anodik pik, homojen reaksiyonun hızına ve tarama hızına bağlı olarak ya hiç gözlenmez
veya katodik pik akımından çok küçük olur. Tarama hızının artması ile ürünün homojen
reaksiyona maruz kalmadan tekrar elektrokimyasal reaksiyonla yükseltgenmesi sağlanır.
Bundan dolayı ipa/ip
k oranı tarama hızı arttıkça büyüyor ise bu bir homojen reaksiyonun
varolduğunu gösteren kriterdir.
Çizelge 5.3 ile Şekil 5.24 ve Şekil 5.25’de Schiff bazları ile DNO ve DSO podanları için
bu durum açık bir şekilde görülmektedir. Bu şekillerde ipa/ip
k oranının artış eğiliminin
logaritmik olduğu yapılan regresyon analizinden anlaşılmaktadır.
Çizelge 5.3. 1×10-3 M PN, PPN, OPN, DNO ve DSO moleküllerinin 0,1 M TBATFB destek elektrolitinin asetonitrildeki çözeltisinde ve GC elektrotta CV deneylerinden elde edilen ip
a/ipk değerleri.
ip
a/ipk
v, V/s PN PPN OPN DNO DSO
0,1 0,20 0,22 0,20 0,21 0,19
0,5 0,20 0,23 0,21 0,22 0,21
1 0,20 0,26 0,22 0,22 0,24
5 0,22 0,26 0,23 0,22 0,27
10 0,23 0,26 0,25 0,23 0,27
20 0,27 0,28 0,28 0,24 0,28
30 0,30 0,30 0,30 0,26 0,35
40 0,31 0,31 0,32 0,27 0,36
50 0,32 0,33 0,33 0,32 0,36
74
0.15
0.17
0.19
0.21
0.23
0.25
0.27
0.29
0.31
0.33
0.35
0 10 20 30 40 50 6v , V/s
i pa /i p
k
0
PN
PPNOPN
Log. (PN)
Log. (PPN)Log. (OPN)
Şekil 5.24. 1×10-3 M PN, PPN ve OPN moleküllerinin 0,1 M TBATFB destek
elektrolitinin asetonitrildeki çözeltisinde ve GC elektrottaki CV deneylerinden elde edilen akım oranlarının(ip
a/ip
c) tarama hızı ile değişimi (Ag+/Ag elektroduna karşı).
0.15
0.17
0.19
0.21
0.23
0.25
0.27
0.29
0.31
0.33
0.35
0 10 20 30 40 5v , V/s
i pa /i p
k
0
DSODNO
Log. (DSO)
Log. (DNO)
Şekil 5.25. 1×10-3 M DSO ve DNO moleküllerinin 0,1 M TBATFB destek elektrolitinin
asetonitrildeki çözeltisinde ve GC elektrottaki CV deneylerinden elde edilen akım oranlarının(ip
a/ip
c) tarama hızı ile değişimi (Ag+/Ag elektroduna karşı).
75
EC mekanizmasının ispatlanmasında kullanılan diğer bir kriter ise tarama hızı artarken
akım fonksiyonunun (ipk/v1/2) az da olsa azalmasıdır (Nicholson ve Shain 1964, Bard ve
Faulkner 2001). Bu çalışmadan elde edilen sonuçlar Çizelge 5.4 ve Şekil 5.26’da
görülmektedir. Görüldüğü gibi akım fonksiyonu, tarama hızındaki artış ile azalmaktadır.
Bu azalmanın eğilimi de logaritmiktir.
Çizelge 5.4. 1×10-3 M PN, PPN, OPN, DNO ve DSO moleküllerinin 0,1 M TBATFB destek elektrolitinin asetonitrildeki çözeltisinde ve GC elektrotta CV deneylerinden elde edilen akım fonksiyonları (ip
k/v1/2).
ipk/v1/2
v, V/s PN PPN OPN DNO DSO
1 55.33 56.04 44.56 73.95 64.17 5 49.95 46.24 44.25 74.68 61.09 10 49.02 46.26 43.64 73.46 62.17 20 48.66 47.27 42.82 75.89 61.58 30 46.68 45.97 41.97 75.51 61.36 40 45.85 46.09 41.95 73.71 61.60 50 45.00 46.26 40.94 72.70 62.35
40.00
42.00
44.00
46.00
48.00
50.00
52.00
54.00
56.00
58.00
0 1 0 2 0 3 0 4 0 5 0 6
v , V /s
i pk /v
1/2
0
P N
P P N
O P N
L o g . (O P N )
L o g . (P P N )
L o g . (P N )
Şekil 5.26. 1×10-3 M PN, PPN ve OPN moleküllerinin 0,1 M TBATFB destek
elektrolitinin asetonitrildeki çözeltisinde ve GC elektrotta CV deneylerinden elde edilen akım fonksiyonlarının (ip
k/v1/2) tarama hızı ile değişimi. (Ag+/Ag elektroduna karşı).
76
CV deneyleri ile elde edilen sonuçlar ve bunların yukarıda bahsedilen EC kriterlerine
uygulanması, incelenen moleküllerden PN, PPN, OPN Schiff bazları ile DNO ve DSO
podandlarının asetonitril ortamında ve GC elektrodu yüzeyindeki indirgenmesinin EC
mekanizmasına göre yürüdüğünü göstermiştir. Meydana gelen homojen reaksiyonun
niteliği aşağıda incelenmiştir.
Homojen kimyasal reaksiyonlar yukarıda da belirtildiği gibi çeşitli şekillerde olabilir.
Çözücü olarak suyun kullanıldığı durumlarda genellikle ürünün çözücü molekülleri ile
etkileşmeye girmesi çok rastlanan bir mekanizma şeklidir. Ancak susuz ortamlarda ve
asetonitril gibi inert çözücülerde bu durum pek rastlanmayan bir mekanizma şeklidir.
Yukarıda ikinci ihtimal olarak belirtilen homojen kimyasal reaksiyon ise, susuz
ortamlarda ürün ile ortamda bulunan safsızlık mertebesindeki suyun reaksiyonudur. Bu
durumu belirlemek için kuru asetonitril ile çalışmalar yapılmıştır. Asetonitrildeki su,
600oC’de bir saat süreyle kurutulmuş ve aktive edilmiş nötral alümina ile tutulmuştur
(Kirk vd 1988). Aktive edilmiş nötral alümina bir kolona 20 cm kadar doldurulmuş ve
asetonitril bu kolondan çok yavaş bir şekilde hava ile irtibatı kesilmiş kapalı bir
elektrokimyasal hücreye alınmıştır. Kuru asetonitril olarak adlandırılan bu ortamda
alınan CV voltamogramlarının kurutulmamış asetonitrildeki voltamogramlardan
farkının olmadığı gözlenmiştir. Dolayısıyla deneysel olarak kimyasal reaksiyonun
safsızlık derecesindeki sudan kaynaklanmadığı anlaşılmıştır. Son olarak üçüncü bir
ihtimal olan dimerizasyon veya polimerizasyon reaksiyonunun oluşup oluşmadığı
incelenmiştir. Literatürde bazı Schiff bazlarının civa elektrodu yüzeyinde ve DMF
ortamında yapılan voltametrik çalışmalarında Schiff bazının yapısına bağlı olarak bir
elektron transferini takiben oluşan anyon radikalinin ya dimerizasyona uğradığı veya
ikinci bir elektron transferi ile dianyona dönüştüğü belirtilmiştir (Kononenko vd 1968,
Isse vd 1997, Koch ve Dessy 1982).
Schiff bazlarının indirgenme mekanizmasındaki elektron aktarımını takibeden kimyasal
reaksiyonun dimerizasyon reaksiyonu olduğu ve buna bağlı olarak adsorpsiyonun
meydana geldiği çoklu dönüşümlü voltametri ve dopamin testi sonuçları ile
desteklenmiştir. Schiff bazlarının çoklu CV voltamogramlarına örnek olarak PN
77
molekülüne ait voltamogram Şekil 5.27’de görülmektedir. Diğer Schiff bazlarında da
durum aynıdır.
-5
0
5
10
15
20
25
-2200-2000-1800-1600-1400Potansiyel (mV)
Akı
m ( µ
A)
Şekil 5.27. 1×10-3 M PN molekülünün 0,1 M TBATFB destek elektrolitinin
asetonitrildeki çözeltisinde ve GC elektrotta çoklu CV voltamogramları. v=0,1 V/s,döngü sayısı=10. (Ag+/Ag elektroduna karşı).
Şekilden görüldüğü gibi ilk taramada 20 µA civarında olan pik akımı ikinci ve
takibeden taramalarda hemen hemen yarı değerine düşmekte ve sabit kalmaktadır.
Ayrıca pik potansiyeli de nisbeten negatif değerlere kaymaktadır. Bu durum ancak
dimerizasyon ile açıklanabilir. Birinci tarama sonucunda oluşan anyon radikalleri
dimerizasyona uğramakta ve oluşan büyük dimerler elektrot yüzeyine
adsorplanmaktadır. Bu deneyde tarama hızı düşük olduğu için (0,1 V/s) adsorpsiyon,
birinci tarama sonucunda tamamlanmakta ve takibeden bütün taramalarda oluşan yeni
yüzeydeki indirgenme hızı sabit kalmaktadır. Nitekim yüksek tarama hızları ile yapılan
deneylerde birinci tarama süresi, dimerlerin elektrot yüzeyine tamamen
adsorplanmasına yetmemektedir. Bu nedenle yüksek tarama hızlarında birinci
taramadan sonraki taramalarda pik akımı tedrici olarak azalmakta ve sonunda belli bir
değerde sabitleşmektedir (Şekil 5.28).
78
-10
0
10
20
30
40
50
60
70
-2200-2000-1800-1600-1400Potansiyel (mV)
Akı
m ( µ
A)
Şekil 5.28. 1×10-3 M PN molekülünün 0,1 M TBATFB destek elektrolitinin
asetonitrildeki çözeltisinde ve GC elektrotta çoklu CV voltamogramları. v=1 V/s,döngü sayısı=10. (Ag+/Ag elektroduna karşı).
Dimerizasyon reaksiyonuna bağlı adsorpsiyonun ikinci bir deneysel delili ise dopamin
testidir. Dopamin, elektrot yüzeyindeki değişmelerden çok etkilenen bir moleküldür.
GC yüzeyinde dopaminin hızlı ve tersinir bir şekilde yükseltgenebilmesi için yüzeye
adsorbe olması gerekmektedir. Bu nedenle yüzey modifikasyonlarına karşı çok
duyarlıdır (DuVal ve McCreery 2000, Solak vd 2003). GC yüzeyinin adsorpsiyon veya
kimyasal modifikasyon ile değişikliğe uğraması dopaminin yükseltgenme hızını çok
düşürmekte veya tamamen yasaklamaktadır. Schiff bazlarının 10 döngülü CV
taramasından sonra GC yüzeyinde meydana gelen değişiklik Şekil 5.29’da belirgin bir
şekilde görülmektedir. Oluşan dimerler elektrot yüzeyine adsorbe olunca dopamin
moleküllerinin GC yüzeyine adsorplanması engellenmektedir. Elektrot yüzeyine çok
yaklaşamayan dopamin moleküllerinden elektron aktarılması zorlaşmakta ve elektron
aktarımının hızı düşmektedir. Hızın düşmesi dimerlerin adsorplandığı yüzeydeki ∆E
değerinin (340 mV) GC elektrottakine göre (74 mV) çok büyük olması ile açık bir
şekilde görülmektedir. Dopaminin yükseltgenmesi için elektron transferinin standard
hız sabitinin simülasyon ile elde edilen değeri GC elektrotta 0.09 cm/s ve dimerizasyon
ile değişikliğe uğramış yüzeyde ise 0.001 cm/s’ dir.
79
-175
-125
-75
-25
25
75
125
200400600800Potansiyel (mV)
Akı
m ( µ
A)
DA; GCDA; PN-GC
Şekil 5.29. 1×10-3 M Dopamin molekülünün 0,1 M H2SO4 destek elektrolitinin sudaki
çözeltisinde ve GC elektrotta CV voltamogramları. v=0,5 V/s, (Ag/AgCl elektroduna karşı).
Elde edilen deneysel sonuçlar ve literatürde rastlanan benzer çalışmalar ışığında, Schiff
bazlarının elektrot yüzeyinde indirgenmesine ait mekanizma aşağıda verilmiştir.
+ e-
.H
HCN
O
N2 N
ON
CH
H_
_H
H CN
O
N
N
O
NCH
H_
_H
H CN
O
N
C
N
O H
NH+ N
O
NCH
H_
H
N
O
NCH
H
HN
O
N
C
-
+
N
O
NCH
H_
.H N
HO
NC
Ayrıca Bölüm 5.7’de ayrıntılı olarak verilen Raman Spektroskopisi ve X-ışınları
fotoelektron spektroskopisi (XPS) sonuçlarıyla da Schiff bazlarının indirgenmesi
sonucunda oluşan dimerin GC elektrodu yüzeyine adsorbe olduğu gösterilmiştir.
80
Isse vd (1997)’nin yapmış olduğu çalışmada da, burada incelenen Schiff bazlarına
benzer şekilde orto- pozisyonunda OH bulunduran Schiff bazının indirgenme
reaksiyonunun dimerizasyon oluşumu şeklinde cereyan ettiğini deneysel bulgularıyla
ispatlamışlardır.
DNO ve DSO podandlarının indirgenme reaksiyon mekanizmalarının Schiff
bazlarınınkinden farklı olduğu hususlar şunlardır: Bu maddelerde çok yüksek tarama
hızlarında bile anodik pik Schiff bazlarına göre belirgin bir şekilde ortaya
çıkmamaktadır. Bu durum takibeden kimyasal reaksiyon hızının Shiff bazlarında
gözlenen kimyasal basamağa göre daha yüksek olduğunu göstermekte ve kimyasal
reaksiyonların farklı tabiatta olabileceğini akla getirmektedir. Bu kimyasal reaksiyonun
Schiff bazlarında yapılan kuru asetonitril deneyine benzer deney ile ortamda bulunan
safsızlık mertebesindeki sudan kaynaklanabilecek bir protonasyon reaksiyonu olmadığı
anlaşılmıştır. Takibeden kimyasal reaksiyon Schiff bazlarındaki dimerleşmeye benzer
şekilde aynı podand molekülünde bulunan karşılıklı iki imin grubunun indirgenmesiyle
oluşan radikal anyonların etkileşerek C atomları üzerinden yeni bir bağ oluşturması
şeklinde cereyan edebilir. Halkalaşma reaksiyonu olarak adlandırılabilecek bu
reaksiyonun bazı ikili Schiff bazlarında hem kimyasal hem de elektrokimyasal olarak
gözlendiği literatürde belirtilmektedir (Koch ve Dessy 1982). Molekül içi etkileşme
şeklinde ortaya çıkan bu reaksiyonun, Schiff bazlarındaki gibi farklı iki molekülün
etkileşmesine göre daha hızlı cereyan edeceği beklenen bir durumdur. Nitekim EC
mekanizmasının Digisim 3.03 ile simülasyonunda podandlardaki halkalaşma
reaksiyonunun hızının daha yüksek olduğu bulunmuştur.
Oluşan ürünün Schiff bazlarında olduğu gibi elektrot yüzeyine adsorbe olup olmadığı
çoklu CV ve dopamin testi deneyleri ile kontrol edilmiştir. Şekil 5.30’da görülen
DNO’nun çoklu CV’sinde ikinci taramada pik akımının tedrici olarak azaldığı
görülmektedir. Ancak Schiff bazlarında olduğu gibi hemen belirli bir değerde
sabitlenmemesi oluşan ürünün adsorpsiyonunun daha yavaş olduğunu ifade etmektedir.
Nitekim çoklu CV deneyinin hemen akabinde yapılan dopamin testinde yüzeyin GC
yüzeyine yakın özellik gösterdiği gözlenmiş ve adsorplanan ürünün çabuk bir şekilde
desorbe olduğu anlaşılmıştır (Şekil 5.31). Bölüm 5.4’te anlatıldığı gibi diğer metotlarla
81
yapılan adsorpsiyon çalışmaları da podandların GC yüzeyine çok zayıf bir şekilde
adsorplandığını göstermektedir.
-20
-10
0
10
20
30
40
50
60
70
80
90
-2200-2000-1800-1600-1400Potansiyel (mV)
Akı
m (
A)
Şekil 5.30. 1×10-3 M DNO molekülünün 0,1 M TBATFB destek elektrolitinin
asetonitrildeki çözeltisinde ve GC elektrotta çoklu CV voltamogramları.v=1 V/s,döngü sayısı=10.
-175
-125
-75
-25
25
75
125
200400600800Potansiyel (mV)
Akı
m ( µ
A)
DA; GC
DA; DNO-GC
Şekil 5.31. 1×10-3 M Dopamin molekülünün 0,1 M H2SO4 destek elektrolitinin sudaki
çözeltisinde ve GC elektrotta CV voltamogramları. v=0,5 V/s, (Ag/AgCl elektroduna karşı).
Dopamin testinin DNO ve DSO podandlarının indirgenmesiyle oluşan ürünün yüzeye
kuvvetli bir şekilde adsorplanmadığını göstermesi, halkalaşma reaksiyonunu
82
destekleyen bir sonuçtur. Şöyle ki, DNO ve DSO podandlarının ve bunların
indirgenmesi sonucunda oluşan ürünlerin adsorplanma özelliklerinin çok zayıf olması,
büyük moleküllü bir ürün oluşmadan dimerleşmenin meydana geldiğini göstermektedir.
Nitekim Schiff bazlarında oluşan dimerin, indirgenen moleküle göre daha büyük yapıda
olması, GC yüzeyine adsorplanmasının değişmesine neden olmuştur. Bölüm 5.4’te
verildiği gibi DNO ve DSO podandları gibi Schiff bazlarının da GC elektrot yüzeyine
kuvvetle adsorplanmamasına rağmen ürünün adsorplanması, reaktif ve ürün yapıları
arasında farklılık olduğunu göstermektedir. DNO ve DSO’nun elektrot reaksiyonundaki
halkalaşma mekanizması ve oluşan ürün aşağıda gösterilmiştir.
H
N
C
O OOO
C
N
OH OHH + 2e-
HHOHO
N
C
O O OO
C
N
H
- -
--H
N
C
O OOO
C
N
OH OHH
--H
N
C
O OOO
C
N
O
H
O
H
H
H
H
O
H
O
N
C
O O OO
C
N
H- -
HHOHO
N
C
O O OO
C
N
H+ + H
N
C
O OOO
C
N
OH OHH
- -H
N
C
O OOO
C
N
O
H
O
H
H
Bir salisiliden türevi olan ve polieter halkası pentan zincirinden oluşan DSP
molekülünün CV voltamogramı hem Schiff bazlarınınkinden hem de diğer iki
podandınkinden farklıdır. Bu molekülde hem düşük hem de yüksek tarama hızlarında
anodik pikin çok belirgin olduğu tersinir bir voltamogram gözlenmiştir. Bu durum DSP
molekülünde mekanizmanın yalnız elektron aktarım basamağından oluşan bir
indirgenme reaksiyonu olduğunu düşündürmektedir. Yine de gerek Schiff bazları ve
83
gerekse DNO ve DSO podandlarının CV sonuçlarına uygulanan EC kriterleri DSP
molekülüne de uygulanmıştır. Sonuçlar DSP molekülünün EC mekanizmasına göre
indirgenmediğini göstermektedir. Bunun sebebi, DSP molekülünde O ve N atomlarının
birbirine daha yakın olması sonucunda molekülde meydana gelen bükülmenin,
halkalaşma reaksiyonunu engellemesidir. Dönmüş DSP molekülü için elektrot
yüzeyinde meydana gelen reaksiyon aşağıda gösterilmiştir.
H
H
O
HO
N
C
O OO
C
N
H
+ 4e-
H
N
C
O OO
C
N
OH
OH
H
-
-
5.6. Simülasyon çalışmaları
Elektrot reaksiyonlarının mekanizması yukarıda anlatılan elektrokimyasal deneylerden
elde edilen verilerin yanında DigiSim 3.03 ile simülasyon yapılarak kontrol edilmiştir.
Her maddenin simülasyon voltamogramları ve deneysel voltamogramları Şekil 5.32-
Şekil 5.37’de gösterilmiştir.
84
PN
-10
0
10
20
30
40
50
60
70
-2200-2100-2000-1900-1800-1700-1600-1500-1400
Potansiyel (mV)
Akı
m (
A)
DeneyselSimulasyon
Şekil 5.32. 1×10-3 M PN molekülünün 0,1 M TBATFB destek elektrolitinin
asetonitrildeki çözeltisinde ve GC elektrotta Deneysel ve Simülasyon CV voltamogramları. v=1 V/s, α=0,5 (Ag+/Ag elektroduna karşı)
PPN
-10
0
10
20
30
40
50
60
70
-2200-2100-2000-1900-1800-1700-1600-1500-1400
Potansiyel (mV)
Akı
m (
A)
DeneyselSimulasyon
Şekil 5.33. 1×10-3 M PPN molekülünün 0,1 M TBATFB destek elektrolitinin
asetonitrildeki çözeltisinde ve GC elektrotta Deneysel ve Simülasyon CV voltamogramları. v=1 V/s, α=0,5 (Ag+/Ag elektroduna karşı)
85
OPN
-10
0
10
20
30
40
50
60
70
-2200-2100-2000-1900-1800-1700-1600-1500-1400
Potansiyel (mV)
Akı
m (
A)
DeneyselSimulasyon
Şekil 5.34. 1×10-3 M OPN molekülünün 0,1 M TBATFB destek elektrolitinin
asetonitrildeki çözeltisinde ve GC elektrotta Deneysel ve Simülasyon CV voltamogramları. v=1 V/s, α=0,5 (Ag+/Ag elektroduna karşı)
DNO
-10
0
10
20
30
40
50
60
70
80
90
-2200-2100-2000-1900-1800-1700-1600-1500-1400
Potansiyel (mV)
Akı
m (
A)
DeneyselSimulasyon
Şekil 5.35. 1×10-3 M DNO molekülünün 0,1 M TBATFB destek elektrolitinin
asetonitrildeki çözeltisinde ve GC elektrotta Deneysel ve Simülasyon CV voltamogramları. v=1 V/s, α=0,5 (Ag+/Ag elektroduna karşı)
86
DSO
-10
0
10
20
30
40
50
60
70
-2400-2200-2000-1800-1600-1400
Potansiyel (mV)
Akı
m ( µ
A)
Deneysel
Simulasyon
Şekil 5.36. 1×10-3 M DSO molekülünün 0,1 M TBATFB destek elektrolitinin
asetonitrildeki çözeltisinde ve GC elektrotta Deneysel ve Simülasyon CV voltamogramları. v=1 V/s, α=0,5 (Ag+/Ag elektroduna karşı)
DSP
-150
-100
-50
0
50
100
150
200
-2200-2000-1800-1600-1400-1200-1000
Potansiyel (mV)
Akı
m (
A)
SimulasyonDeneysel
Şekil 5.37. 1×10-3 M DSP molekülünün 0,1 M TBATFB destek elektrolitinin
asetonitrildeki çözeltisinde ve GC elektrotta Deneysel ve Simülasyon CV voltamogramları. v=1 V/s, α=0,5 (Ag+/Ag elektroduna karşı)
87
Şekillerde çizgisel olarak gösterilen voltamogramlar deneysel ve noktalı olarak
gösterilenler ise simülasyon sonucunda elde edilen voltamogramları göstermektedir. Bu
voltamogramlar karşılaştırılırken konsantrasyon, tarama hızı, potansiyel aralığı, formal
potansiyel, difüzyon katsayıları, elektrodun geometrisi ve elektrodun yüzey alanı gibi
deneysel şartlar simülasyon parametreleri olarak aynen verilmiştir. Simülasyonda
transfer katsayısı 0,5 olarak alınmıştır. Reaksiyon mekanizması;
A + e = B
B = C
şeklinde girilerek Butler Volmer kinetiği esas alınmıştır. Elektron aktarımının standart
hız sabiti (ks), kimyasal reaksiyonun denge sabiti (K) ve ileri reaksiyon hız sabiti (kf)
değerleri girilerek deneysel ve teorik voltamogramların mümkün olduğu kadar şekil
olarak birbirine benzemesi sağlanarak ve özellikle de anodik ve katodik pik
potansiyelleri farkı çakıştırılarak ks, K ve kf değerleri elde edilmiştir. Bu değerler
Çizelge 5.5’te gösterilmiştir.
Çizelge 5.5. PN, PPN, OPN, DNO DSO ve DSP moleküllerinin DigiSim 3.03 yazılımıyla hesaplanan kinetik parametreler.
Molekül ks (cm/s) K kf (s-1) kb (s-1)
PN ≥ 0,8 1×105 20 2×10-4
PPN ≥ 0,8 1×105 20 2×10-4
OPN ≥ 0,8 1×105 20 2×10-4
DNO 0,05 1×106 100 1×10-4
DSO 0,01 1×106 100 1×10-4
DSP 0,01 - - -
Şekillerden görüldüğü gibi kabul edilen EC mekanizmasına uygun ve deneysel
voltamogramlar ile oldukça iyi çakışma gösteren teorik voltamogramlar elde edilmiş ve
EC mekanizmasının doğruluğu kanıtlanmıştır. Çizelgeden görüldüğü gibi Schiff
bazlarının standard hız sabitleri her üçünde de ≥0,8 cm/s olarak bulunmuştur. Deneysel
pik şekillerinden ve düşük tarama hızlarındaki ∆Ep değerlerinden Schiff bazlarının
88
asetonitril ortamında ve GC yüzeyinde hızlı elektron aktarımı gösterdikleri
görülmektedir. Takibeden homojen kimyasal reaksiyonun ileri hız sabiti ise 20 s-l dir.
Podandlarda ise elektron aktarımının standard hız sabiti daha düşüktür. Salisiliden
türevleri olan DSO ve DSP için bu değer 0,01 cm/s iken naftiliden türevi olan DNO için
bu değer 0,05 cm/s olarak bulunmuştur. Podandların indirgenme reaksiyonlarının
tersinirliği Schiff bazlarına göre daha düşüktür. Nitekim bu durum Schiff bazlarının
voltamogramlarının podandlarınkine göre daha keskin olmasından da kalitatif olarak
anlaşılmaktadır. Bu durum aşağıdaki şekilde (Şekil 5.38) görülmektedir. Bir
reaksiyonda pikin yarı pik genişliği (Ep-Ep/2) ne kadar düşük ise tersinirlik o kadar
fazladır (Bard ve Faulkner 2001).
-10
0
10
20
30
40
50
60
70
80
90
-2200-2100-2000-1900-1800-1700-1600-1500-1400
Potansiyel (mV)
Akı
m (
A)
DNOPN
Şekil 5.38. 1×10-3 M PN ve DNO moleküllerinin 0,1 M TBATFB destek elektrolitinin
asetonitrildeki çözeltisinde ve GC elektrotta CV voltamogramları. v=1 V/s. (Ag+/Ag elektroduna karşı).
89
Şekilde görülen PN Schiff bazının yarı pik genişliği 60 mV ve DNO podandının yarı
pik genişliği ise 103 mV’tur.
5.7. Raman ve X-Işınları Fotoelektron (XPS) Spektroskopileri ile Elektrot
Yüzeyinin Analizi
Elektron aktarım basamağını takip eden kimyasal reaksiyon sonucunda oluşan ürünün
yapısı Raman Spektroskopisi ve X-Işınları fotoelektron spektroskopisi ile
aydınlatılmaya çalışılmıştır. Bu amaçla Bir Schiff bazı olan PN molekülünün 1×10-3 M
konsantrasyonundaki çözeltisinin çoklu (10 döngülü) CV deneyi ile elde edilen GC
yüzeyleri Raman ve XPS spektroskopileri ile analiz edilmiştir. On adet spektrumun
ortalaması alınarak elde edilen Raman spektrumu Şekil 5.39’da görülmektedir.
200 400 600 800 1000 1200 1400 1600 1800
40000
60000
80000
100000
120000
1233 1199
1494
1454 b
Işın
Şid
deti
Dalga Sayısı
726
a
Şekil 5.39. Raman Spektrumları. a) Çıplak GC yüzeyi, b) PN molekülü ile muamele
edilmiş GC yüzeyi.
90
Şekilden görüldüğü gibi PN molekülü indirgendikten sonraki GC yüzeyine ait
spektrumda GC yüzeyinden farklı piklere rastlanmıştır. Bunlardan 726 cm-1 ve 1494
cm-1 dalga sayılarında gözlenenler sekonder aminlerde bulunan N-H bağının bükülme
ve deformasyon titreşimlerine aittir. Yine sekonder aminlerde bulunan C-N bağının
gerilme titreşimine ait sinyaller ise 1199 cm-1 ve 1233 cm-1’de görülmektedir. Raman
spektrumunda en belirgin şekilde gözlenen 1454 cm-1’deki sinyal de 2-mono sübstitüe
piridin halkasındaki C=N bağının gerilme titreşimine aittir. Bu sinyalin elde edilen
spektrumda en belirgin pik olması, Raman bölgesinde orta şiddette sinyal veren piridil
grubuna ait olduğunu desteklemektedir. Çünkü diğer grupların Raman sinyalleri zayıftır
(Socrates 2000).
Aynı şartlarda hazırlanmış başka bir numune için elde edilen XPS spektrumu Şekil
5.40’da verilmiştir.
C1s
O1sN1s
Şekil 5.40. PN Schiff bazı ile muamele edilmiş GC yüzeyinin XPS Spektrumu.
Şekilde görülen piklerden 277 eV ve 285.3 eV’de yeralanlar karbon atomunun 1s
elektronunun koparılmasına karşılık gelmektedir. Anilin ve piridil moleküllerinde
bulunan N atomunun 1s elektronuna ait sinyal ise 402.5 eV’da görülmektedir (Kumar
1990, Kudo 1986). Spektrumda gözlenen son sinyal ise 532.6 eV değerindedir ve
91
molekülümüzde bulunan fenolik oksijen atomlarının 1s elektronlarına aittir (Folkesson
1987).
Elde edilen spektrumda herbir atoma ait sinyalin altında kalan alanlar hesaplanmış ve
bunlar normalize edildikten sonra, toplam normalize alan hesaplanmıştır. Herbir atomun
yüzdeleri bu normalize alanlarının toplam normalize alana oranı ile hesaplanmış ve
dimerizasyon ürünündeki teorik oranlarıyla karşılaştırılmıştır. Elde edilen sonuçlar
Çizelge 5.6’da verilmiştir.
Çizelge 5.6. PN molekülüyle muamele edilmiş GC yüzeyinde yapılan XPS deneyinden elde edilen sonuçlar.
Atom Alan Normalize
Alan Deneysel % Teorik % Bağıl Hata %
C 66562 239431 87,26 81,36 + 7,25
N 7908 16578,62 6,04 11,86 - 49,07
O 14344,5 18390,38 6,70 6,78 - 1,18
C ve O atomları için deneysel ve teorik sonuçlar arasındaki uyum oldukça iyi olmasına
karşılık azottaki hatanın yüksek çıkması, molekülde birden farklı türde N atomunun
bulunmasından ve vakum ortamında kalan havadaki azottan ileri gelebilir. Yukarıdaki
sonuçlar numune üzerinde bulunan bir noktanın ışınlanmasıyla elde edilmiştir.
Sonuçlardan PN molekülünün GC yüzeyinde EC mekanizmasına göre dimerleşmeye
uğradığını desteklemektedir.
5.8. Modifiye Camsı Karbon Elektrot Yüzeyindeki Davranışlar
Bu çalışmada ilk olarak GC yüzeyi p-nitroazobenzenin tetrafloroborat diazonyum tuzu
(NAB DAS) ile derivatize edilerek modifiye edilmiştir. Bu şekilde hazırlanan modifiye
elektrot kullanılarak çıplak GC elektrotta tersinir bir reaksiyonla indirgenen DSP
podandının davranışı incelenmiştir. Daha sonra bu yüzeye elektron aktarılarak “ON”
pozisyonuna getirilmiş ve aynı şekilde DSP’nin bu yüzeydeki indirgenmesi tekrar
kontrol edilmiştir. Sonuçta DSP molekülünün GC elektrottaki, modifiye elektrottaki ve
“ON” pozisyonuna getirilmiş modifiye elektrottaki CV deneyleri karşılaştırılmıştır.
92
GC elektrodun NAB DAS ile derivatizasyonunda 0,1 M TBATFB destek elektrolitinin
asetonitrildeki çözeltisinde hazırlanan 1 mM’lık NAB DAS çözeltisi kullanılmıştır.
Derivatizasyonda kullanılan elektrokimyasal teknik ise, 400 mV ile -200 mV
potansiyelleri aralığında 200 mV/s tarama hızı ile ard arda dört döngülü olarak
gerçekleştirilen CV tekniğidir. Bu şekilde hazırlanan yüzeyin kalınlığı Ohio State
Universitesi Kimya Bölümünde Profesör R. L. McCreery’nin çalışma grubu tarafından
AFM (Atomic Force Microscopy) ile yapılan ölçümlerde 37 Å olarak bulunmuştur.
NAB ile derivatize edilen GC yüzeyinin hazırlanması ve özellikleri çok detaylı bir
şekilde çalışıldığı için seçilmiştir. Şekil 5.41’de GC elektrodunun dört döngülü CV ile
NAB derivatizasyonunun CV voltamogramı verilmiştir.
Şekil 5.41. 1 mM NAB DAS’ın 0,1 M TBATFB destek elektroliti bulunduran
asetonitril çözeltisinde GC yüzeyinde indirgenmesi ve GC yüzeyinin derivatizasyonu. v=0,2 V/s, döngü sayısı=4.
Diazonyum tuzlarının GC yüzeyinde indirgenmesi ve modifiye yüzeyin oluşumunu
gösteren reaksiyon mekanizması aşağıda görülmektedir.
93
karbon elektrot
eCH3CN+
N2+
•
R
•
R
N2+
R
NH2
HNO2
karbon
RR R
Bu şekilde derivatize edilen yüzeyin özellikleri dopamin ile test edilebilir. Tamamen
modifiye edilmiş ve çıplak GC yüzeyi bulundurmayan modifiye yüzeylerde dopaminin
yükseltgenmesi önlenmektedir. Çıplak GC yüzeyinde ve NAB4 ile modifiye edilmiş bir
yüzeyde dopaminin voltamogramları Şekil 5.42’de görülmektedir. Böyle bir yüzeyde
NAB molekülleri herhangi bir değişikliğe uğramadan GC yüzeyine kovalent bağlarla
bağlanmıştır. Elektrodun ‘OFF’ durumu olarak tanımlanan böyle bir yüzeyin iletkenliği
düşüktür.
94
Şekil 5.42. 1×10-3 M Dopamin molekülünün 0,1 M H2SO4 destek elektrolitinin sudaki
çözeltisinde ve GC elektrotta CV voltamogramları. v=0,5 V/s, (Ag/AgCl elektroduna karşı).
Tamamen derivatize olduğu bu şekilde anlaşılan yüzeyde DSP, GC yüzeyindekine göre
daha yavaş bir şekilde indirgenmektedir. Bu durum Şekil 5.43’de görülmektedir.
NAB ile modifiye edilmiş yüzey, 0,1 M TBATFB içeren asetonitril çözeltisinde –1800
mV ile –2000 mV arasında 20 mV/s tarama hızıyla 10 döngülü bir CV deneyi ile ‘ON’
olarak tanımlanan iletken duruma dönüştürülmüştür. NAB modifiye elektrodun ‘OFF’
ve ‘ON’ durumları aşağıda gösterilmiştir.
95
OFF NAB-GC ON NAB-GC
ON haline getirilen bu yüzeyde tekrar DSP’nin voltamogramı alınmıştır ve gerek GC
yüzeyinde ve gerekse ‘OFF’ elektrod yüzeyindeki voltamogramlar ile Şekil 5.43’de
gösterilmiştir. Görüldüğü gibi ‘ON’ haline getirilmiş bir NAB modifiye yüzeyin
iletkenliği GC elektrodun iletkenliği ile aynı ve DSP’nin indirgenme elektron transfer
hızı da bu iki yüzeyde hemen hemen eşittir.
e-
N N
N OO
NN
N OO
96
-100,00
-50,00
0,00
50,00
100,00
150,00
200,00
250,00
-2100-1900-1700-1500-1300-1100
Potansiyel (mV)
Akı
m (m
A)
GCOFF NAB4-GCON NAB4-GC
Şekil 5.43. 1 mM DSP molekülünün 0,1 M TBATFB destek elektroliti bulunduran
asetonitril çözeltisinde GC ve modifiye GC yüzeylerinde indirgenmesi. v=1 V/s.
NAB modifiye yüzeylerin iletkenliği düşük olan ‘OFF’ durumunda bile DSP
molekülüne elektron aktarım hızı yüksektir. Elektrodun ‘ON’ durumunda ise elektron
aktarım hızı GC ile aynıdır ve bu yüzey ile DSP molekülünün herhangi bir kimyasal
etkileşmesi de söz konusu değildir.
97
KAYNAKLAR
Abu Zuhri, A. Z., Maher, A. and Jamal, S., 1988. Polarographic behaviour of
salicylaldehyde 2-pyridylhydrazone and its copper(II) complex.,
Mikrochimica Acta, 2(4-6), 153-61.
Baranski, A. S., Fawcett, W. R. and Gilbert, C. M., 1985. Use of Microelectrodes for
the Rapid Determination of the Number of Electrons Involved in an
Electrode Reaction., American Chemical Society, 57, 1, 166.
Bard, A., J. and Faulkner, L., R., 2001. Electrochemical Methods, John Wiley and Sens.
Inc.
Barker, G.C., and Jenkins, I.L., 1952. Square-wave polarography, Analyst, 77, 685.
Bartsch, R.A. and Yand, H.W., 1984. Phase- Transfer Catalyzed Syhnthesis of
Indazoles from o-Alkylbenzenediazonium Tetrafluoroborates., J. Hetrocyc.
Chem., 21; 1063-1065.
Chen, M., Fang, H. and Wang, X. 1989. Fenxi Huaxue, 17(12), 1103-105, (Ch), C.A.,
113:125552q:1990.
Delgado, M., Gustowski, D. A., Yoo, H. K., Gatto, V. J., Gokel, G. W., and Echegoyen,
L., 1988. Contrasting one- and two-cation binding behavior in syn- and anti-
Anthraquinone bibracchial podand mono- and dianions assessed by cyclic
voltammetry and lectron paramagnetic resonance spectroscopy, J. Am.
Chem. Soc., 110, 119-124.
Demol, F., De Backer, M. G., Levillian, E. and Sauvage, F.X., 2001. A spectroelectro-
chemical study of the reduction of a Schiff base cryptand, Spectrochimica
Acta Part A, 57, 1611-1619.
Duvall, S. and McCreery, R., L., 2000. Self-Catalysis by Catechols and Quinones
during Heterogenous Electron Transfer at Carbon Electrodes., J. Am. Chem.
Soc., 122, 6759-6764.
Fabre, B., Desvergne, J. P., Colomes, M. and Simonet, J., 1999. Electrochemical
Oxidation in Different media of bis(p-phenylene crown ether) as a
symmetrical molecule bearing two identical redox centers, J. of Electroanal.
Chem., 460, 119-134.
Folkesson, B. and Sundberg, P.,1987. Spectroscopy Letters, 20, 193.
98
Fry, A. J. and Reed, R. G., 1969. The Electrochemical Reduction of Imines in
Dimethylformamide, J. of Amer. Chem. Soc., 91: 23, 6448-6451.
Fujinaga, T., and Ishibashi, M. 1952. Bull. Chem. Soc. Jpn., 25, 68.
Gaber, M., Issaf, R.M., Aly, A. and Ayad, M. I., 1989. Studies of Ti(IV) and Zr(IV)
chelates with N2O2; schiff bases of 2-hydroxy-1-naphthaldehyde with
aromatic diamines, Thermochimica Acta, 155, 309-316.
Gil, E. P., Blazquez, L. C., Carra, R. M. and Misiego, A. S., 1993. Polarographic
Behaviour of 8-chlorothephylline and its Determination in Dossage Forms,
Electroanalysis, 5, 343.
Gordon, C. L., 1957. Cleaning of Mercury , Wichers Ananls, N:Y: Acat. Sci., 65, 369.
Guida, W.C. and Mathre, D. J., 1980. Phase-Transfer Alkylation of Heterocycles in the
Presence of 18-Crown-6 and Potassium tert-Butoxide. J. Org. Chem., 45;
3172-3176.
Hackman, M. R., Brooks, M. A., and de Silva, J. A. F., 1974. Determination of
chlordiazepoxide hydrochlorid and its major metabolites in plasma by
differential puls polarography, Anal. Chem., 46(8), 1075-1082.
Henning, L., 1970. Electrochemistry of carbon-nitrogen double bond, Chemistry of the
carbon-nitrogen double bond, 505-64.
Hökelek, T., Işıklan, M. and Kılıç, Z., 2000. Crystal structure of 1-[N-(6-methyl-2-
pyridyl)aminomethylidene]-2(1H)-naphthalenone, Anal. Sci., 16, 99-100.
Hökelek, T., Kılıç, Z., Işıklan, M. and Toy, M., 2000. Intramolecular hydrogen bonding
and tautomerism in Schiff bases. Part II, J. Molec. Struc., 523, 61-69.
Horwitz, C. P., Ciringh, Y. and Weintraub, S. T., 1999. Formation pathway of a
Mn(IV),Mn(IV) bis(µ-oxo) dimmer that incorporates alkali and alkaline
earth cations and electron transfer properties of the dimmer, Inorganica
Chimica Acta, 294, 133-139.
Huili, C. and Chand, T.C., 1990. Studies on the thermotropic liquid crystalline polymer.
Part I., J. Polym. Sci., 28, 3625-3638.
Huili, C. and Chand, T.C., 1991. Studies on the thermotropic liquid crystalline polymer.
Part II., Eur. Polym. J.., 27(1), 35-39.
99
Isse, A. A., Abdurrahman, A. M. and Vianello, E., 1997. Role of proton transfer in the
electrochemical reduction mechanism of salicylideneaniline, J. of
Electroanal. Chem., 431, 249-255.
Isse, A. A., Gennaro, A. and Vianello, E., 1997. Electrochemical reduction of Schiff
base ligands H2salen and H2salopen, Electrochimica Acta, 42(13-14), 2065-
2071.
Isse, A. A., Gennaro, A., Vianello, E., 1998. Mechanism of the electrochemical
reduction of benzyl chlorides catalysed by Co(salen), J. of Electroanal.
Chem., 444, 241-245.
Jordan, J.L., Kovac, C.A., Morar, J.F. and Pollak, R.A., 1987. Phys. Rev. B., 36, 1369.
Katayama, Y., Nita, K., Veda, M., Nakarama, H. and Takagi, M., 1985. Synthesis of
Chromagenic Crown Ethers and Liquid Extraction of Alkali Metal Ions.,
Analytica Chimica. Acta, 173; 193-209.
Kemula, W. 1930. Collect. Czech. Chem. Commun., 2, 502.
Kenzi, H., Takayuki, I. and Hiroshi, T.,1996. Theoretical study on crown compounds as
abuilding block of the molecule with function. II. Density functional
approach to analyze Li+ selectivity of aza-12-crown-4 with a functionalized
arm, Tetrahedron, 52(24), 8199-8208.
Kirk, J.R., Page, D., Prazak, M. and Katovic, V., 1988. Electrochemical Studies of
Niobium Chlorides in ‘’superdry’’ Acetonitrile: Electron-transfer-induced
Ligand-Exchange Reactions., Inorg. Chem.,27, 1956-1963.
Klingler, R.J. and Kochi, J.K., 1981. Electron-transfer kinetics from cyclic
voltammetry. Quantitative description of electrochemical reversibility, J.
Phys. Chem., 85, 1731-1741.
Koch, R., W. and Dessy, R.E., 1982. Electrochemical Reduction of Di-Schiff bases
Synthesis of Piperazines, Indoloindoles, Diazepins, and Diazocines, J. Org.
Chem., 47, 23, 1452-1459.
Kononenko, L.V., Bezuglyi, V.D. and Dmitrieva, V.N., 1968. Mechanism of reduction
of the azomethine group in aromatic Schiff bases at a dropping mercury
electrode, Zhurnal Obshchei Khimii, 38 (10), 2135-9.
100
Krongsuk, S., Kerdcharoen, T. and Hannongbua, S., 2003. How many water molecules
in the hydration shell of 18-Crown-6? Monte carlo simulation based on ab
initio-derived potential energy surface, J. Phys. Chem. B, 3, A-G.
Kudo, Y., Yoshida, N., Fujimoto, M., Tanaka, K. and Toyoshima, I., 1986. Bull. Chem.
Soc. Jpn., 59, 1481.
Kuduk, J. and Trynda, L. 1994. Impact of K2PtCl6 on the structure of human serum
albumın and its binding ability of heme and bilirubin, J. of Inorg. Biochem.,
53, 4, 249-260.
Kumar, S., N., Bouyssoux, G. and Gaillard, F., 1990. Surf. Interface Anal., 15, 531.
Li, Q. and Gang, J., 1990. Studies on polarographic behavior of estazolam, Talanta,
37(9), 937-40.
Madhava, A. S., Patil, C. J. and Ramachandraiah, G., Vyas, D. N., 1996.
Electrochemical studies of some Cd(II) Schiff Base complexes, Bulletin of
Electrochemistry , 12(5-6), 355-362.
Madhava, A. S., Patil, C. J. and Ramchandraiah, G., Vyas, D. N. 1995. Electrochemical
investigation of some Ni(II) Schiff base complexes, Bulletin of
Electrochemistry , 11(9), 442-9.
Madhava, A. S., Ramachandraiah, G. and Vyas, D. N., 1992. Potentiometric and
electrochemical investigation of some Zn(II)-Schiff base complexes, Bulletin
of Electrochemistry, 8(12), 608-11.
Madhava, A. S., Ramachandraiah, G. and Vyas, D. N., 1992. Studies on electrode
kinetics of Schiff bases in aqueous and DMF media, Indian Journal of
Chemistry, 31A(12), 947-50.
Marrec, P., Fabre, B. and Simonet, J., 1997. Electrochemical and spectroscopic
properties of new functionalized polythiophenes electroformed from the
oxidation of dithienyls linked by long chain polyether spacers, J.
Electroanal. Chem., 437, 245-253.
Montari, F., Landini, D. and Rolla, F. 1982. Phase- Transfer Catalyzed., Reactinos
Topics. Curr. Chem., 98 (101); 147-150.
Murali, S. R., Swamy, B. E. and Sherigara, B. S., 2002. Electrochemical investigation
of benzyldeneaniline and substituted benzylideneaniline Schiff’s bases at
glassy carbon electrode, Bulletin of Electrochemistry, 18, (9), 385-390.
101
Newcomb, M., Moore, S. S. and Cram, D. J., 1977. Host-Guest complexation 5
convegent functional groups in macrocyclic polyethers. J. Am. Chem. Soc.,
99(19), 6402.
Nicholson, R. S. and Shain, I., 1964. Theory of stationary electrode polarography, Anal.
Chem., 36(4), 706-724.
Odea, J.J., Osteryoung, J. and Osteryoung, R.A., 1981. Theory of Square Wave
Voltammetry for Kinetic Systems.
Osteryoung, J. and Osteryoung, R.A., 1985. Square wave voltammetry, Anal. Chem.,
57, 101 A.
Patil, C. J., Madhava, A. S., Ramachandraiah, G. and Vyas, D. N., 1995. Voltammetric
studies of Schiff bases - 2-hydroxynaphthalideneaniline and its -CH3 and -
OCH3 derivatives, Bulletin of Electrochemistry, 11(3), 159-63.
Patil, C. J., Madhava, A. S., Rramachandraiah, G. and Vyas, D. N., 1997. Electrometric
studies on reduction behavior of Schiff base derivatives in different alcoholic
media. Bulletin of Electrochemistry , 13(8-9), 370-379.
Patil, C. J., Madhava, A. S. and Vyas, D. N., 1993. Voltammetric studies of Schiff
bases, Bulletin of Electrochemistry, 9(2 & 3), 95-8.
Pedersen, C.J., 1967. Cyclic Polyethers and Their Complexes with Metal Salts. J. Am.
Chem. Soc., 89; 7017-7036.
Pedersen, C.J., 1970. Crystalline Salt Complexes of Macrocyclic Polyethers. J. Am.
Chem. Soc., 92; 386-391.
Pfeiffer, P., Hesso, T., Pfitzner, H., School, W. and Thielert, H., 1937. Innere
Komplexalze der Aldimin-und Azoreihe, 149, 217-296.
Reddy, K.H., and Lingappa, Y., 1994. Synthesis and characterization of copper(II)
complexes of physiologically active tridentate Schifd bases, Ind. J Chem.,
A(33), 919-923.
Ryba, O. and Petranek, J., 1973. Potassium ion-selective electrode based on dimethyl-
dibenzo-30-crown-10 in a poly(vinyl chloride9 matrix, Electroanal. Chem.
and Interfacial Electrochem., 44, 425-430.
Salimi, A., Eshghi, H., Sharghi, H., Golabi, S. M. and Shamsipur, M., 1999.
Electrocathalytic reduction of dioxygen at the surface of glassy carbon
102
electrode modified by some anthraquinone substituted podands,
Electroanalysis, 11(2), 114-119.
Salman, S. R., Farrant, R.D. and Lindon, J.C., 1991. Studies of tautomerism in 2-
hydroxy naphtaldehyde Schiff bases by multinuclear magnetic resonance,
Spectroscopy Letters, 24(9), 1071-1078.
Schiff, H., 1869. Liebigs Annlen der Chemie, 150,197.
Smith, J. G., Ho, I., 1972. The reductive dimerization of Schiff bases by alkali metals, J.
Org. Chem., 37(4), 653-656.
Socrates, G., 2001. Infrared and Raman Characteristics Group Frequencies, 3rd Ed.,John
Wiley.
Solak, A. O., Yılmaz, S. and Kılıç, Z., 1996. Electrochemical Behaviour of a
Macrocyclic Diimine Crown Ether: 2,3,11,12-dibenzo-5,9-diaza-4,9(10)-cis-
diimino-1,13-dioxacyclopentadecane, J. of Electroanal. Chem., 408, 119-
124.
Solak, A., O.,Eichorst, L., K., Clark, W., J., and McCreery, R., L., 2003. Modified
Carbon Surfaces as ‘’Organic Electrodes’’ that Exhibit Conductance
Switching, Anal. Chem., 75, 296-305.
Sridevi, C. and Reddy, S., 1991. Electrochemical Behaviour of Nitrofurantoin and
Assay of its Formulations, Electroanalysis, 3, (4-5), 435-8.
Takagi, M. and Ueno, K., 1984. Crown Compounds as Alkali and Alkaline Earth Metal
Ion Selective Chromogenic Reagents. Topics. Curr. Chem., 98 (101); 39-64.
Takagi, Y., Teramot, J., Kihara, H., Itoh, T. and Tsukube, H., 1996. Thiacrown ether as
regulator of lipase-catalyzed trans-esterification in organic media: Practical
optical resolution of allyl alcohols, Tetrahedron Letters, 37(28), 4991-4992.
Wopschall, R. H. and Shain, I., 1967. Adsorption effect in Stationary Electrode
Polarography with a Chemical Reaction Following Charge Transfer, Anal.
Chem., 39, 1535.
Yıldız, M., Kılıç, Z., and Hökelek, T., 1998. Intramoleculer hydrogen bonding and
tautomerism in Schiff bases. Part I, J. Mol. Struct., 441, 1-10.
103
ÖZGEÇMİŞ
Ankara’da 1970 yılında doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Ankara’da tamamladı.
1989 yılında başladığı Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Kimya Bölümü’nden 1994
yılında “Kimyager” ünvanıyla mezun oldu. Aynı yıl Ankara Üniversitesi Fen
Bilimleri Enstitüsü Kimya Anabilim Dalı’nda Yüksek Lisans öğrenimine başladı ve
1997 yılında “Bilim Uzmanı” ünvanı ile bu öğrenimini tamamladı. 1997 yılı Eylül
ayında başladığı Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Kimya Anabilim Dalı
doktora programını Ocak 2004’te tamamlamıştır. Şubat 2003-Haziran 2003 tarihleri
arasında Amerika Birleşik Devletleri Ohio State Üniversitesi Kimya Bölümünde
“Visiting Schoolar-Misafir Araştırmacı” olarak çeşitli bilimsel faaliyetlerde bulundu.
1995 yılı Ekim ayında Pamukkale Üniversitesi Kimya Bölümü’nde Araştırma
Görevlisi olarak başladığı Üniversite Öğretim Elemanı görevine 1996 yılından
itibaren Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Kimya Bölümü’nde devam etmektedir.
Evli ve iki çocuk sahibi olup İngilizce bilmektedir.
104