eğitim bilimleri 2

407
-EĞİTİM BİLİMLERİ- i GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I Temel Kavramlar - Psikoloji Ekolleri - Gelişimin İlkeleri BAŞLICA PSİKOLOJİ EKOLLERİ VE GENEL ÖZELLİKLERİ Henüz genç bir bilim olan psikolojinin bugünkü duruma nasıl geldiğinin bilinebilmesi için psikolojinin gelişme aşamasındaki görüş ve yöntemlerinin bilinmesi gerekir. 1.YAPISALCILIK Strüktüralizm, 1868- 1927 VVilhelm VVundt Psikoloji, insanın nasıl davrandığını değil, bilinçli olup olmadığını konu edinmelidir. Bilinç, insanın kendi duygu ve düşüncelerinin ve etrafında olanların farkına varma yeteneğidir. İnsan bu bilinçli halini içebakış yöntemiyle kazanmaktadır. Psikolojinin amacı insan zihnini oluşturan bilinç öğelerini birleştirmek ve çözümlemektir. 2.DAVRANIŞÇILIK Bihevyorizm, 1878- 1958 J. B. VVatson Ivan Pavlov Thorndike Skinner J. Locke Guthrie İçebakış yöntemine şiddetle karşı çıkmışlardır. Bilim "mekanik, fiziksel ve materyalist" olmalıdır. Psikoloji soyut bir kavram olan bilinci incelememelidir. Çünkü bilinç üzerinde deney yapılamaz. İnsan çevreden gelen uyarıcılara karşı kazandırılmış tepkilerden başka bir şey değildir. Bütün psikolojik durumlar bir uyaran - tepki olarak özetlenebilir. Deney ve gözleme ağırlık verirler. Psikolojinin konusu, doğrudan doğruya gözlenebilen, ölçülebilen dış eylemler olmalıdır. 3.PSİKO-ANAÜTİK YAKLAŞIM Dinamik veya Derinlik Psikolojisi, 1856- 1939 Sigmund Freud Erikson Davranışların asıl kaynağı bilinç altındadır. Bilinç altına inebilmek için psikanalizm metodu kullanılır. Ruhsal yaşamın biyolojik temellerine dikkat çekmişlerdir. Davranışlar içten gelen dürtü sonucunda oluşur. Temelde libido (cinsellik) ve ölüm (saldırganlık) olmak üzere iki dürtü vardır. Kişiliğin oluşumunda ve olayların analizinde çocukluk yaşantıları ve bu dönemdeki anne-baba tutumu önemlidir. Erikson'a göre davranışlar biyolojik kökenli dürtülerle birlikte, içinde bulunulan kültürün etkisi altındadır. Gelişim yaşa bağlı olarak sekiz ayrı dönemde gerçekleşir. Her dönemde

Upload: derslopedi

Post on 15-Dec-2014

6.727 views

Category:

Business


6 download

DESCRIPTION

 

TRANSCRIPT

Page 1: EğItim Bilimleri 2

-EĞİTİM BİLİMLERİ-

i

GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I Temel Kavramlar - Psikoloji Ekolleri - Gelişimin İlkeleri

BAŞLICA PSİKOLOJİ EKOLLERİ VE GENEL ÖZELLİKLERİ

Henüz genç bir bilim olan psikolojinin bugünkü duruma nasıl geldiğinin bilinebilmesi için psikolojinin gelişme aşamasındaki görüş ve yöntemlerinin bilinmesi gerekir.

1.YAPISALCILIKStrüktüralizm, 1868-1927

VVilhelm VVundt

Psikoloji, insanın nasıl davrandığını değil, bilinçli olup olmadığını konu edinmelidir. Bilinç, insanın kendi duygu ve düşüncelerinin ve etrafında olanların farkına varma yeteneğidir. İnsan bu bilinçli halini içebakış yöntemiyle kazanmaktadır.Psikolojinin amacı insan zihnini oluşturan bilinç öğelerini birleştirmek ve çözümlemektir.

2.DAVRANIŞÇILIKBihevyorizm, 1878-1958

J. B. VVatson

Ivan Pavlov

Thorndike

Skinner J.

Locke Guthrie

İçebakış yöntemine şiddetle karşı çıkmışlardır. Bilim "mekanik,

fiziksel ve materyalist" olmalıdır.Psikoloji soyut bir kavram olan bilinci incelememelidir. Çünkü bilinç üzerinde deney yapılamaz.İnsan çevreden gelen uyarıcılara karşı kazandırılmış tepkilerden başka bir şey değildir.Bütün psikolojik durumlar bir uyaran - tepki olarak özetlenebilir.Deney ve gözleme ağırlık verirler. Psikolojinin konusu, doğrudan doğruya gözlenebilen, ölçülebilen dış eylemler olmalıdır.Davranışın niçin olduğu değil, nasıl olduğu önemlidir.

3.PSİKO-ANAÜTİK YAKLAŞIMDinamik veya Derinlik Psikolojisi, 1856-1939

Sigmund Freud

Erikson

Davranışların asıl kaynağı bilinç altındadır. Bilinç altına inebilmek için psikanalizm metodu kullanılır.Ruhsal yaşamın biyolojik temellerine dikkat çekmişlerdir.Davranışlar içten gelen dürtü sonucunda oluşur. Temelde libido (cinsellik) ve ölüm (saldırganlık) olmak üzere iki dürtü vardır.Kişiliğin oluşumunda ve olayların analizinde çocukluk yaşantıları ve bu dönemdeki anne-baba tutumu önemlidir.Erikson'a göre davranışlar biyolojik kökenli dürtülerle birlikte, içinde bulunulan kültürün etkisi altındadır. Gelişim yaşa bağlı olarak sekiz ayrı dönemde gerçekleşir. Her dönemde atlatılması gereken bir kriz yaşanır.

Page 2: EğItim Bilimleri 2

-GELİŞİM PSİKOLOJİSİ-

4.BİLİŞSEL YAKLAŞIM VVertheimer

Kofka Köhler

Piaget Bruner

Asubel

VVygotsky

VVertheimer, Kofka ve Köhler gestalt ekolünü ortaya koymuşlardır.Bireye ve davranışlarına bütünsel bakmışlardır.Bilişsel gelişimin en önemli temsilcisi Piaget'dir. Davranışları zihinsel bir süreç olarak ele almışlardır. Biliş, zeka, ilgi, algı, düşünme, kavrama, şema, adaptasyon ve dengeleme kavramları üzerinde durmuşlardır.Bruner, bilişsel gelişim fonksiyonlarını eylemsel, imgesel ve sembolik dönemlerde incelemiştir.Bruner, öğrenmenin sosyal ve kültürel yönlerini de içine alacak şekilde öğrenme teorisini genişletmiştir.Bruner ve Piaget; bilginin kodlanması, işlenmesi, depolanması ve sıralanması üstünde durmuşlardır.Bruner, öğrenmeyi, öğrenenin yeni fikirler oluşturduğu veya eski bilgilerine yeni kavramlar eklediği aktif bir süreç olarak görür. Öğrenen; bilgi parçalarını seçer, onları değişik durumlara transfer eder, hipotezler oluşturur, kararlar verir ve bütün bunları bir bilişsel yapı içine yerleştirir.Vygotsky'ye göre tüm psikolojik süreçler insanlar arasında özellikle çocuk ve yetişkinler arasında paylaşılan sosyal süreçlerle başlar.

5.İNSANCIL YAKLAŞIM

A. Maslovv

C. Rogers

Kohlberg

Davranışın temelinde ihtiyaçlar (güdüler) vardır. Algılama ve benlik

tasarımı üzerinde durur.Kurucuları Gestaltçılardan etkilenmiştir. Adından da anlaşıldığı gibi insanı yani bireyi esas almaktadır.İnsan, birey olarak değerli ve benzersizdir.İnsen tehlikeli bir varlık değil, iyilik temelleri üzerine kurulu değerli bir varlıktır.

6.NÖRO-BİYOLOJİK YAKLAŞIM

W. James Hebb

Davranışların temelinde nöro-biyolojik sistemin etkileri üzerinde dururlar. Davranışların temelinde son derece karmaşık sinirsel süreçleryeralır.İncelemeler genellikle hayvanlar üzerinde yapılmıştır. Beynin elektrotlarla uyarılması sonucunda farklı davranışlar gösterildiği deneylerle görülmüştür.Beynin farklı bölgeleri farklı işlevler görürler. Bu işlevlerden biri beyin kabuğu ile ilgilidir. Korteks olarak adlandırılan beyin kabuğu, çoğu zaman saldırma ve ket vurma gibi özellik gösterir.Yüksek eğitim görmüş kişilerde saldırganlık davranışının az olması, bu kişilerin korteksinin çok gelişmiş olmasındandır.

Page 3: EğItim Bilimleri 2

-EĞİTİM BİLİMLERİ-

GELİŞİMLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

1. Gellşim Psikolojisi: Gelişim psikolojisi doğumöncesi dönemden ölüme kadar insanların yaşamlarıboyunca geçirdikleri bedensel, zihinsel, duygusal vetoplumsal değişimleri ve bu değişimlerin nedenlerini/ kökenlerini inceleyen bilim dalıdır.

2. Gelişme: Doğum öncesi dönemden ölüme kadarbireylerin gösterdikleri niceliksel/niteliksel,olumlu/olumsuz bütün değişmelerdir. Gelişmeyaşam boyu sürer. Söz gelimi çocuğun soyutişlemleri düşünebilecek duruma gelmesi bilişselolarak geliştiğini gösterir. Öte yandan yaşlanmayabağlı olarak kas iskelet yapısındaki değişikliklerdenkaynaklanan boyun kısalması bir gelişmedir. Çünkünicelikseldir ancak negatif yöndedir.

fiilgiNotuf

|Her büyüme aynı zamanda bir gelişmeyi ifade edeıi |ancak her gelişme büyümeye örnek olarakl |verilemez. Kısaca, gelişme büyümeyi kapsar.

IGelişim: Organizmanın bedensel, zihinsel, dilj Iduygusal ve sosyal yönlerden ilerlemesidir.

IGelişme: Olgunlaşma, hazır-oluş ve öğrenmel letkileşiminin bir ürünüdür.

| Gelişim bir süreçtir, gelişme ise bir üründür.

3. Yaş: Bireyin doğumundan söz konusu günekadar geçen süreye denir. Zaman ile eş anlamlıdır.Yaş tek başına bireylerin durumunu tam olarakbelirleyebilen bir faktör değildir.

4. Dönem: Bireylerin gelişiminde niteliksel olarakbirbirinden farklı olan dönemlerdir. Örneğin,bebeklik, ergenlik, yaşlılık gibi.

Evrelerin şu özellikleri vardır.

a. Evreler genel özellikleri ve sorunları betimler.

b. Her evredeki davranışın kendine özgü niteliklerivardır.

c. Bir evre diğer evreyi değişmeyen bir sıra içindeizler.

d. Evreler bütün kültürler içindir, evrenseldirler.

5. Kritik Dönem: Bireylerin yaşamında uygun olanve olmayan durumların değişmez ve geri dönülmezya da telafisi zor olan sonuçlar yaratabildiği belirli

zamanlardır. Söz gelimi psikososyal gelişim açısından, hayatın ilk yılı özgüven için kritik dönemdir. Bireylerin bir davranış için uyarıcılara en çok açık oldukları dönemler kritik dönemdir. Zamanlama olarak da ifade edilir.

6. Büyüme: Doğum öncesi dönemden başlayarakyetişkinliğe kadar geçen süre içerisinde bireyleringösterdikleri niceliksel (boyca ve kiloca) ve pozitifyöndeki değişmelerdir. Büyüme yetişkinliğe kadarsürer. Bir bebeğin dünyaya geldiğinde 3650 gr olanağırlığının ilk yıl 9000-9500 grama ulaşmasıbüyümedir. Çünkü nicelikseldir ve artış sözkonusudur. Bununla beraber, bir çocuğun somutişlemler döneminden sonra soyut işlemler döneminegirip soyut düşünebilmesi onun büyüdüğünügöstermez. Çünkü bu özellik nitelikseldir.

7. Olgunlaşma: Geniş anlamda olgunlaşma, bireyeait tüm güç ve yeteneklerin dengeli bir şekildegelişmesini ifade eder. Dar anlamda ise, bireyin yada bir organın görevini veya daha yüksek bir işleviyerine getirebilmesi için gerekli yapısal değişikliklerikazanmasıdır. Söz gelimi yürüme davranışı, iskeletsistemi, kaslar ve nörolojik yapıların olgunlaşmasısonucunda sergilenebilir. Olgunlaşmada kalıtımındaha fazia etkiye sahip olduğu söylenebilir.Çocukların kalemi doğru bir biçimde tutupkullanabilmesi için küçük kas becerilerinin gelişmesiyani olgunlaşmaları gerekir.

8. Hazır-oluş: Olgunlaşmaya geçmiş yaşantı(deneyimler) ve motivasyonun eşlik etmesiyie,bireyin bir davranışı yapabilmesi için psikolojikolarak uygun duruma gelmesidir. Bir çocuğunbisiklet kullanabilmesi için gerekli fiziksel olgunluğaulaşması, bisiklete binmek için ön bilgilere sahipolması ve davranış için güdülenmiş olmasıhazırbulunuşluğun yüksek olduğunu gösterir.

9. Egzersiz: Bireyin ya da bir organın bir işleviyerine getirebilmek için girişimlerde bulunması vedeneylerle çabalamasına denir.

10. Gelişim Görevi: Yaşamın belli bir dönemindeortaya çıkan ve bireyi daha ileri düzeydeki birdavranışa götüren gelişim sorumluluklarıdır. Bireyherhangi bir evreye özgü gelişim görevlerini yerinegetirmeden, daha sonraki evrelerdeki gelişimgörevlerini zamanında ve sağlıklı olarak yerinegetiremeyeceği gibi genel kişilik gelişiminde de bir

Page 4: EğItim Bilimleri 2

-GELİŞİM PSİKOLOJİSİ-

takım sorun ve aksaklıkların çıkmasına neden olabilecektir. Havinghurst'a göre gelişim görevleri olgunlaşmadan, toplumsa! ve bireysel değer ve beklentilerden etkilenir.

11. Tarihsel Zaman: Bireyin yaşamını sürdürdüğü zaman dilimi içinde bulunduğu sosyal ve fizikse! çevrede o zaman dilimine ait şartların oluşturduğu gelişimi etkileyen faktörleri ifade eder. Söz gelimi teknolojik veya tıbbi olanaklar şu anda bundan 50 sene öncesine göre daha farklıdır ve bu farklılık o zaman içinde yaşamlarını sürenlerin gelişimlerini etkilemektedir.

GELİŞİMLE İLGİLİ TEMEL İLKELER

Gelişimde bazı evrensel ilkeler vardır. Her insanın gelişimi bu ilkelerle gerçekleşir. Bunlardan bazıları şunlardır (Senemoğlu, 2004):

1. Gelişim, kalıtım ve çevre etkileşimininürünüdür: Kalıtım yoluyla getirilen saç rengi, gözrengi, cinsiyet, beden biçimi gibi, anayapının bazıözellikleri doğrudan gözlenebilirken bazı özelliklerçevre ile etkileşimlerin bir ürünü olarak ortayaçıkmaktadır.

2. Gelişim süreklidir ve belii aşamalardagerçekleşir: Gelişim ileriye doğrudur ve birikimli birsüreçtir. Gelişimde her aşama, kendinden öncekinedayalı, kendinden sonraki aşamaya hazırlayıcıdır.Ancak, bu gelişim aşamalan birbirinden kesinçizgilerle ayrılmış değildir. Birbiriyle iç içe geçmişolabilir.

3. Gelişim nöbetleşe devam eder: Çeşitlidönemlerde gelişim alanları nöbetleşerek ön planageçebilir. Bir gelişim alanının çok hızlandığıdönemlerde, diğerleri duraklama gösterebilir.

4. Gelişim baştan ayağa, içten dışa doğrudur:

a. Cephalo-Caudal (baştan ayağa)Yönlenme: Gelişmenin baştan ayağa doğrubir sıra izlemesi. (Önce baş daha sonraaşağıya doğru diğer organlar gelişirler)

b. Proksimodistal Yönlenme: Gelişmeninmerkezden dışarıya doğru bir yön izlemesi.Örneğin önce omuz kasları sonra kol kaslarıgelişir.

5. Gelişim, genelden özele doğrudur: Çocuklarönce tüm vücuduyla hareket eder, büyük kaslarınıkullanır. Daha sonra belli bir etkinlilikle ilgili organınıkullanabilir hale gelir.

6. Gelişimde kritik dönemler vardır:Organizmanın bazı gelişim alanlarında, öğrenmeye ya da gelişmeye eğilimli olduğu belli bir zaman dilimi vardır. Bu dönemde organizma, çevre etkilerine daha çok duyarlıdır ve daha hızlı öğrenir.

7. Gelişim bir bütündür: Gelişim alanları birbiriyleetkileşim içindedir. Bir gelişim alanındaki olumlu yada olumsuz bir özellik diğer gelişim alanlarını daaynı yönde etkiler.

8. Gelişimde bireysel farklar vardır: Gelişme,olgunlaşma ve öğrenmenin etkileşiminin birürünüdür. Olgunlaşmayı büyük ölçüde kalıtım,öğrenmeyi ise, çevre etkileşimleriyle kazanılanyaşantılar belirlemektedir. Her bireyin biyolojikkalıtsal mirası ve etkileşimde bulunduğu çevreninfarklı olması nedeniyle, gelişiminin de farklı olmasıdoğaldır. Bazı çocuklar beş aylıkken bile dişçıkarırken, bazıları sekiz, bazıları on aylıkken dişçıkarabilir. Sonuç olarak gelişimde gözlenen bireylerarasındaki farklar normal karşılanmalıdır.

GELİŞİMİ ETKİLEYEN TEMEL FAKTÖRLER

Gelişimin etkilendiği faktörler iki ana başlık altında

ele alınır; kalıtım ve çevre.

LKalıtım

Kalıtım, doğuştan getirilen soyaçekim diye de adlandırılan bütün özelliklerin genel adıdır. Döllenme babadan gelen spermle, anadaki yumurtanın döl yatağında birleşmesiyle oluşur. Döllenme sırasında sperm ve yumurtanın her birinde 23'er kromozom vardır. Döllenme ile bu 23'er kromozom çift çift birleşerek 46 kromozomluk 23 çift halinde bir hücre oluşturur. Bu kromozomlarda baskın ve çekinik olmak üzere binlerce gen vardır. Genlerin birleşme sırasında baskın genler çekingen genlere üstün gelerek getirdiği özelliğin dölütte oluşmasına neden olur. Böylece baskın gen anadan geliyorsa ananın, babadan geliyorsa babanın özelliği çocukta görülür. 23 çift kromozomdan bir çifti bireyin cinsiyetini belirler.

"Döllenen yumurtadan başlamak üzere insan büyümesinin her bir organını nasıl gelişeceğine ve yaşamanın ilk anından ölünceye kadar her bir aşamada ne gibi özellikler göstereceğine dair bilgiler genlerde depolanmıştır. Genler saçımızın, gözümüzün, cildimîzin rengini, kemiklerimizin uzunluğunu, kısacası bedenimizin tüm fiziksel yapısını belirler." (Cüceloğlu. 1997. s.90)

Page 5: EğItim Bilimleri 2

-EĞİTİM BİLİMLERİ-

2. Çevre

Döllenmeden başlayarak tüm gelişim evrelerinde çeşitli oranlarda etkili olan tüm dış uyarıcılara çevresel etmen denir.

a) Doğum öncesi: Bebeğin anne kamındabulunduğu süre içindeki faktörlerdir. Bebeğin oksijenalış verişini sağlayan göbek kordonundakibozukluklar gelişimi olumsuz etkiler. Bunun yanında,anne ile baba arasındaki genetik ve kanuyuşmazlıkları, annenin beslenme biçimi, aldığıilaçlar, geçirdiği kazalar, çalışma ritmi, zararlıalışkanlıkları ve duygusal durumu da annekarnındaki bebeği olumlu ya da olumsuz yöndeetkilemektedir.

b) Doğum sırasında: Doğum sırasında oksijenalamaması ve bebeğin başının çok fazla basınçlakarşılaşması özellikle beyin geiişimini olmak üzerebedenin tümünün gelişimini engellemektedir.

c) Doğum sonrası: Çocuğun ilk yaşantıları,çevredeki uyarıcılar, beslenme, yorgunluk, hastalık,kazalar ve savaşlar, iklimler ve mevsimler, aile,anne-çocuk ilişkisi, anne ve babanın çocuğundavranışlarına karşı tutumları, akran grupları,sosyoekonomik ve sosyokültürel düzey ve kitleiletişim araçları çocuğun doğum sonrası gelişiminietkileyen etmenler olarak görülmektedir.

BEDENSEL GELİŞİMDE DOĞUM ÖNCESİ

DÖNEM VE ÖZELLİKLERİ

Zygot

24 saat içinde katlı bölünmelerle çoğalmaya

başlar. ________________________________

çno ccLU Q'cc ıu

1 'm1 'tz'O UJ

Embriyo 3.- 8. Hafta

Genel insan hatlarındadır. Farklılaşmanın % 95'i biter. Boyu 41 mm'dir. 3. haftada kalp atışı başlar. Annenin sağlığı açısından bebek kritik dönemdedir. 2. ayın sonunda dönem biter.

Fetüs, 9. Hafta - Doğum

Genel büyümeyle birlikte sistemler zenginleşir. Sinir sistemi gelişmeye başlar (miyelinizasyon) 4. ayda kemikleşme başlar ve anne kamındaki hareketleri hissedilebilir.

5. ayda iç organlar gelişmiş durumdadır. Ancak bazı organlar gelişimlerini doğumdan sonra tamamlarlar.

7. ayda organizma dış hayata hazır duruma gelir.

DOĞUM SONRASI DÖNEMLERYaşlar ! Dönemler

0-4 hafta 1 Yenidoğan (neo-nate)

1 ay - 2 yaş Bebeklik2 - 6 yaş Okul öncesi (ilk çocukluk)6-11 yaş | İlkokul (ikinci - orta

1 çocukluk)11/12-17/18 yaş Ortaöğretim (ergenlik)18/20-40 yaş Genç yetişkinlik40/45-65 yaş Orta yetişkinlik65 yaş ve üstü ! lleri yetişkinlik

Dölüt (Blastosist) - 5/7 -15 günRahim duvarına yapışır. Yaklaşık toplu iğne başı kadardır.

Page 6: EğItim Bilimleri 2

-GELİŞİM PSİKOLOJİSL

GELİŞİM ALANLARI

İnsan gelişimine ilişkin çalışmalar gelişim süreçlerini farklı alanlara bölerek gerçekleşir. Bir diğer deyişle gelişim psikolojisi ile ilgili araştırmalar gelişimin farklı alanları ele alınarak yapılmaktadır. Başlıca gelişim alanlarını dört ana grupta toplamak mümkündür.

1. Fiziksel gelişim: Biyolojik

gelişimini ifade eder.

2. Bilişsel gelişim: Bireyin düşünme,

algılama, problem çözme, öğrenme,

hatırlama, akıl yürütme ve dilin kazanılması

ve kullanılması ile ilgili süreçlerin

araştırılması ve incelenmesi bilişsel gelişim

alanı ile ilgilidir.

3.Dil gelişimi: İletişimin temel unsuru olarak seslerin, ses sembollerinin algılanması ve kullanılması; sözcük ve cümle yapılarının kullanımındaki temel ilke ve kuralların kazanılmasını ifade eder.

Kişilik gelişimi: Kişinin duygularının, o

başkalarıyla olan ilişkilerinin ve kendisi ile .22

dış dünya arasında kurduğu dengenin ve £

bireyin psiko-sosyal ve psiko-seksüel 8

alandaki gelişiminin dönemler halinde ş*incelendiği alan kişilik gelişimi olarak 2bilinmektedir.

Ahlâk gelişimi: Kişide iyi-kötü, hoş-hoş değil, doğru-yanlış gibi kavramlar gelişimsel bir süreç içinde ortaya çıkmaktadır. Birey tarafından geliştirilen veya benimsenen değerler sisteminin incelendiği alan da ahlak gelişimi alanı olarak bilinmektedir.

Bütün bu gelişim alanları birbiriyle ilişkilidir ve bir alandaki gelişim diğer alanlardaki gelişimi doğrudan veya dolaylı olarak etkilemektedir. Bir başka ifade ile insan gelişimi yukarıda belirtilen ana gelişim alanlarının karşılıklı etkileşimleri sonucu gerçekleşir. Gelişim alanlarına ilişkin olarak ele alınacak kuramlar şunlardır:

Fiziksel gelişim

Bilişsel gelişim Jean Piaget

Dil Gelişimi Jean Piaget

i Psiko-Sosyal Gelişim Erik Erikson

Kişilik !........................................i Psiko-Seksüelgelişimi iI Gelişim

Sigmun Freud

Ahlak gelişimiL.Kohlberg

J. Piaget

GELİŞİM GÖREVLERİ

Bebeklik Döneminin Gelişim Görevleri

Bebeklik döneminin iki gelişim görevi vardır. Bu

gelişim görevleri son derece kritik bir öneme

sahiptirler. Çünkü bu gelişim görevleri daha sonraki

dönemlerdeki hemen hemen tüm gelişim

süreçlerinin özünü oluştururlar. Havighurst'a göre bu

gelişim görevleri şunlardır:

a. Yürüme

b. Konuşma

Örneğin çocuğun konuşmaya başlamasıyla birlikte

kendini ifade etme, kendisine söylenenleri

algılayabilme, buna bağlı olarak sosyal ilişkiler

kurabilme vb. özellikler kazanılmaya başlanacak ve

gelişeceklerdir. Yine yürümeyle bir l ikte

organizmanın fiziksel dengesi kazanılacak, buna

bağlı olarak pek çok psikomotor etkinlik için alt yapı

kazanılmaya ve geliştirilmeye başlanacaktır.

Çocuğun bedensel gelişimi bağlamında yürüme, yaklaşık olarak aşağıdaki tabloda belirtilen yaş ve sıra ile gerçekleştirilir:

İlk Çocukluk Dönemi Gelişim Görevleri

• Olgunlaşmaya bağlı olarak yürüme ve

konuşmayı geliştirme.

• Yemek yeme, kendi kendine giyinme,

yüzünü yıkama gibi öz-bakım becerilerini

kazanma.

• El - göz koordinasyonu sağlama

• Cinsel farklılıklarını öğrenme, cinse! kimliği

kazanmaya başlama.

• Anne-babayı model alarak, değişik yaş

gruplarıyla iletişim kurmayı öğrenme,

duygularını fark etmeye başlama.

• Toplumsal kural ve rolleri öğrenmeye

başlama.

ve beden

4.

5.

Page 7: EğItim Bilimleri 2

-EĞİTİM BİLİMLERİ-

İkinci Çocukluk Dönemi Gelişim Görevleri

• Kendine karşı tutumlar oluşturma.• Yaşıtlarıyla gruplar oluşturabilme, iletişim

ve kişiler arası ilişkilerin zenginleşmesi.• Okuma, yazma, aritmetikle ilgili üç temel

beceriyi geliştirme• Büyük ölçüde kendisi için uygun bir model

bularak cinsiyetine uygun rolü geliştirme• Vicdan ve değerler sistemi geliştirmeye

başlama.• Kişisel bağımsızlık, kendi başına karar

alma, sorumlulukyüklenme.

Ergenlik Dönemi Gelişim Görevleri• Bedensel özelliklerin kabulü, bedensel ve

fiziki değişikiikleri yaşama ve yeni bedenselimajı ile barışık olma

• Aile içerisinde bağımsız ve farklı olma,kendisi ile ilgili kararları alıp uygulayabilme

• Kendi cinsiyetine uygun sosyal rolleribenimseme

• Kendi ve kaşı cins yaşıtlarıyla olgun ilişkilerkurabilme

• Evlilik ve aile hayatına ilişkin düşünceplanında hazırlanma

• Mesleki araştırma ve yönelmeye hazırlanma• Değerler ve ahlak sistemini geliştirme• Toplumsal sorunlara ilgi ve sorumluluk aimak

isteme

İleri Yetişkinlik (Yaşlılık) Dönemi Gelişim

Görevleri

• Azalmış olan bilişsel ve fiziki gücü anlama veuyum sağlama

• Emekliliğe ve azalan gelire uyum sağlama• Aile içindeki kayıpları kabullenme ve uyum

sağlama• Kendi yaşına uygun toplumsal rolleri

benimseme ve uygulama• Kişinin kendisinin rahat edeceği fiziki ve

sosyal ortamları düzenlemesi

Page 8: EğItim Bilimleri 2

Genç Yetişkinlik Dönemi Gelişim Görevleri• Eş seçme• Eşiyle birlikte yaşamayı öğrenme• Aile olmayı ve ev idare etmeyi öğrenme• Mesleği ile ilgili bir işe girme• Vatandaş olarak toplumsal sorumlulukların

yerine getirilmesi• Bir arkadaş grubuna katılma

Orta Yetişkinlik Dönemi Gelişim Görevleri• Toplumsal sorumlulukların artmasının kabulü• Hayat standartlarını ve gelir getirici ekonomik

şartları devam ettirme• Çocuklar ve yaşlı kuşakla ilişkilerin

sürdürülmesi ve onlara yardım ve rehberlik• Serbest zamanların değerlendirilmesi• Eşiyle bütünleşmiş bir kişi olarak yaşamın

devamı• Fizyolojik değişmeye ve yaşlanmaya uyum

sağlama

oUJ>

Page 9: EğItim Bilimleri 2

-GELİŞİM PSİKOLOJİSİ-

1. Büyüme ve gelişme kavramları ile ilgili olarak aşağıda verilen ifadelerden hangisi doğrudur?

A) Büyüme hem nicel hem de nitel bir gelişimiken gelişmenin sadece nitel bir yönübulunmaktadır. Çünkü gelişme büyümenintemelinde yer alan bir kavramdır.

B) Gelişme hem nicel hem de nitel bir gelişimiken büyümenin sadece nitel bir yönübulunmaktadır. Çünkü büyüme nitel olarakifade edilemez.

C) Büyüme nitel bir gelişim özelliği gösterirkengelişme hem nitel hem de nicel bir gelişimözelliği göstermektedir. Bu nedenle gelişmebüyümeyi de içine alan bir kavramdır.

D) Gelişme ve büyüme arasında gerek nitelgerekse de nicel boyutta herhangi bir ilişkibulunmamaktadır. Çünkü iki kavram dabirbirinden bağımsız olarak gelişim yönübulunan kavramlardır.

E) Büyüme her yönü ile gelişmeyi kapsayan birkavram olup, gelişme büyümenin temelindeyer alır ve her gelişme büyüme kavramıiçerisinde açıklanabilir.

Büyüme ve gelişme kavramları birbirleri ile ilişkili kavramlardır. Büyüme bedenin boy ve ağırlık olarak artışını ifade ederken gelişme hem nitel hem de nicel bir gelişim seyri göstermektedir. Bu nedenle Gelişme büyümeyi de içine alan bir kavramdır.

(Cevap C)

ftilgi Notu /

HER BÜYÜME BİR GELİŞİMEDİR AMA HER GELİŞME BİR BÜYÜME DEĞİLDİR!

■z

o

2. Hazırbulunuşluk ve olgunlaşma kavramları ile ilgili olarak aşağıda verilen ifadelerden hangisi doğrudur?

A) Olgunlaşmanın temelkoşulu

hazırbulunuşluktur. Çünkü bireylerin önöğrenmelerini yapabilmeleri hazırbulunuşlukseviyelerine bağlıdır.

B) Hazırbulunuşluğun temelinde olgunlaşma veön öğrenmeler yatmaktadır. Birey fizyolojikolarak olgunlaşıp ön öğrenmelerini yaptıktansonra herhangi bir gelişim göreviniyapabilecek düzeye gelmektedir.

C) Olgunlaşma psikolojik ve bilişsel temelli birkavram olup fizyoiojik olarak herhangi birgelişim yönüne sahip değildir.

D) Hazırbulunuşluk sadece fizyolojik bir gelişiminiteleyen bir kavram olduğu için önöğrenmeleri veya taklidi öğrenmeleriiçermemektedir.

E) Hazırbulunuşluk ile olgunlaşma kavramlarıbirbirinden bağımsız olan kavramlardır. Biridiğeri üzerine oturan kavramlar değildir. Bunedenle herkesin olgunlaşma vehazırbulunuşluk seviyesi birbirinden farklıdır.

Oigunlaşma ve hazırbulunuşluk kavramları arasında doğrusal bir ilişki bulunmaktadır. Olgunlaşma fizyolojik bir gelişimi ifade ederken hazırbuiunuşluk olgunlaşmayı temel alarak ön veya taklidi öğrenmeleri de içerisine alan bir kavramdır.

(Cevap B)

OilgiNotv/

Gelişimin ilkeleri şunlardır:

ÇOZUMLU KONU KAVRAMA TESTİ

Page 10: EğItim Bilimleri 2

a-Gelişimde bireysel farklılıklarvardır.

b-Gelişim genelden özele doğrudur.

c-Gelişim büyük kaslardan küçük kaslara doğrudur.

d-Gelişimi etkileyen faktörler çevre ve kalıtımdır.

e-Gelişim baştan ayağa içen dışarı doğrudur

f-Gelişim nöbetleşe devam eder.

g-Gelişim bir süreçtir.

h-Gelişimin hızı ve yönü her dönemde aynı değildir.

m-Gelişim belirli bir sıra izler

Page 11: EğItim Bilimleri 2

-EĞİTİM BİLİMLERİ-

Page 12: EğItim Bilimleri 2

3. Aşağıda verilen ifadelerden hangisi gelişimin

temel ilkelerinden birisi değildir?

A) Gelişim genelden özele doğrudur.

A) Gelişim büyük kaslardan küçük kaslara

doğrudur.

B) Gelişim baştan ayağa doğrudur.

B) Gelişim dönemleri binişik değil bitişik bir

özellik taşımaktadır.

E) Gelişimi etkileyen faktörler kalıtım ve çevredir.

5. Aşağıda verilen ifadelerden hangisi kalıtım

yoluyla bireylere geçen bir özellik değildir?

A) Göz rengi

B) Görünüm olarak anne ya da babaya benzeme

C) Soğuk kanlılık

D) Sinirlilik, asabilik

E) Boyun uzaması ve kilo artışı

Page 13: EğItim Bilimleri 2

A, B, C ve E seçeneklerinde gelişimin ilkelerinden

bahsedilmektedir. D seçeneğinde verilen ifade

yanlış bir ifadedir. Çünkü gelişim dönemleri bitişik

değildir. Binişiklik özelliğini gösterirler. Bir gelişim

dönemi diğerinin üzerine inşa edilmektedir.

(Cevap D)

tn"o ccLU

o"ccUJ

caşş "t:

A,B,C,ve D seçeneklerinde verilen ifadeler

kalıtımla bireye geçen özellikler iken E

seçeneğinde verilen ifadeler büyüme kavramı ile

ilgili özelliklerdir.

(Cevap E)

İnsan yaşamında gelişimin en hızlı olduğu

gelişim dönemi aşağıdaki ifadelerden

hangisinde doğru olarak verilmiştir?

A) Doğum öncesi dönem

B) Bebeklik dönemi

C) İlk çocukluk dönemi

D) İkinci çocukluk dönemi

E) Yetişkinlik dönemi

Page 14: EğItim Bilimleri 2

4.

Çocukların tuvalet alışkanlıklarını kazanmaları

aşağıda verilen gelişim ilkelerinden hangisi ile

ilgilidir?

A) Gelişimde bireysel farklılıklar vardır.

B) Gelişim büyük kaslardan küçük kaslara

doğrudur.

C) Gelişimin belirli biryönü vardır.

D) Gelişim bir süreçtir.

E) Gelişimi nöbetleşe devam eder.

o>

Insan yaşamında gelişimin en hızlı olduğu

dönem doğum öncesi dönemdir. Daha

sonra ise bebeklik dönemi gelmektedir.

(Cevap A)

Öğrencilerin eğitim-öğretim ortamına

getirmiş oldukları tüm özellikleri

aşağıda verilen ifadelerden hangisi ile

açıklanabilir?

A) Hazırbulunuşluk

B) Olgunlaşma

C) Öğrenme

D) Yaşantı

E) Deneyim

Page 15: EğItim Bilimleri 2

Çocukların tuvalet alışkanlıklarını kazanmaiarı

insan yaşamında gelişimin büyük kaslardan küçük

kaslara doğru olduğunun bir ifadesidir.

(Cevap B)

Öğrencilerin eğitim-öğretim ortamına getirmiş

oldukları tüm özellikleri onların hazırbulunuşluk

düzeyleri ile ilgilidir.

(Cevap A)

Page 16: EğItim Bilimleri 2

10- -GELİŞİM PSİKOLOJİSİ-

Page 17: EğItim Bilimleri 2

8. Bireylerde düşünme, algılama, problem çözme, öğrenme, hatırlama, akıl yürütme ve dilin kazanılması ve kullanılması ile ilgili süreçlerini araştıran ve inceleyen gelişim alanı aşağıdakilerden hangisidir?

A)Kişilik gelişimi B)Ahlak gelişimi C)Bilişsel gelişim D)Fiziksel gelişim E)Dil gelişimi

Yukarıda verilen özellikler gelişim alanları içerisinde bilişsel gelişim alanının araştırdığı ve incelediği özelliklerdir.

(Cevap C)

10.1.EI-göz koordinasyonunu sağlama Il-

Cinsel farklılıklarının öğrenme

III.Ahlaki değerlendirmelerde otoriteye bağımlı olma

IV.Bir davranışın doğru ya da yanlış olduğuna karar verirken sonuca odaklanma

Yukarıda verilen ifadeler hangi gelişim döneminin özellikleridir?

A)Bebeklik dönemi B)İlk çocukluk dönemi C)ikinci çocukluk dönemi D)Ergenlik dönemi E) Genç yetişkinlik dönemi

Page 18: EğItim Bilimleri 2

Yukarıda verilen gelişim görevieri ilk çocukluk dönemine(2-6 yaş) özgü gelişimsel görevlerdir.

(Cevap B)

BilgiNolü/

Page 19: EğItim Bilimleri 2

çoi "Öğretmenler yeni nesil sizin eseriniz olacaktır"sözü yetişkinlik döneminin gelişimsel görevleri ile ilgili bir ifadedir.

Page 20: EğItim Bilimleri 2

>

Page 21: EğItim Bilimleri 2

9. Çeşitli gelişim alanları üzerine çalışmalar yaparak çeşitli kuramlar oluşturan bilim adamları ile ilgili olarak aşağıda verilen eşleştirmelerden hangisi yanlıştır?

A) L. Kohlberg-Ahlak gelişimiB)Jean Piaget- bilişsel gelişim, dil gelişimiC)E. Erikson-Kişilik gelişimi (psiko-sosyal gelişim)D) S. Freud -Kişilik gelişimi (Psikolojik gelişim)E) Jean Piaget-Ahlak gelişimi

11. Bireylerin hayatlarında en üretken oldukları ve doyum sağladıkları, bu üretkenlik ve doyumlarını sadece yapmış oldukları mesleklerle sınırlamadıkları gelişim dönemi aşağıdaki ifadelerden hangisinde doğru olarak verilmiştir?

A) Ergenlik dönemi B)Genç yetişkinlik dönemi C)Yetişkinlik dönemi D)Yaşlılık dönemi E)İkinci çocukluk dönemi

Page 22: EğItim Bilimleri 2

A,B,C ve E seçeneklerinde verilen eşleştirmeler doğru bir eşleştirmedir. Oysa D seçeneğinde verilen eşleştirme yanlış bir ifade olup S. Freud kişilik gelişimi kuramcısı olup kişiliğin psiko-seksüel gelişim yönü üzerine çalışmalar yapmıştır.

(Cevap D)

Bireylerin yaşamda en üretken oldukları dönem yetişkinlik dönemidir. Bu üretmenlik sadece yapılan işle sınırlı kalmayıp yaşamın herhangi bir sahası ile de ilgili olabilir. Örneğin birey bir kamu sektöründe memur olarak çalışmasının yanı sıra iyi bir yazar ya da sporcu olabilir.

(Cevap C)

Page 23: EğItim Bilimleri 2

-EĞİTİM BİLİMLERİ-

11

Page 24: EğItim Bilimleri 2

12. Olgunlaşma kavramı; "Bireyin fizyolojik olarak

kendisinden beklenen bir gelişim görevini

yapabilecek düzeye gelmesi" olarak

tanımlanmaktadır.

Bu tanıma göre gelişim süreci içerisinde

olgunlaşmanın ön koşulu aşağıda verilen

kavramlardan hangisidir?

A)Hazırbulunuşluk

B)Büyüme

C)Deneyim

D)Öğrenme

E)Yaşantı

14. Doğum öncesinde bebeğin önce başı, daha sonra

başa yakın bölgelerden başlayarak sırasıyla

ayaklara doğru gelişme olur.

Yukarıdaki ifade aşağıdaki gelişim ilkelerinden

hangisiyle açıklanır?

A) Gelişim belli bir sıra izler.

B) Gelişim bir süreçtir.

C) Gelişim nöbetleşe devam eder.

D) Gelişim genelden özeledir.

E) Gelişim baştan ayağa doğrudur.

Page 25: EğItim Bilimleri 2

Olgunlaşma fizyolojik bir gelişim olduğuna göre

olgunlaşmanın ön koşulu büyümedir. Büyümesiz

bir olgunlaşmadan bahsetmek mümkün değildir.

(Cevap B)

Soruda gelişimin baştan ayağa doğru gelişim

gösterdiğini belirten ifadeler yer almaktadır.

Dolayısıyla doğru cevap E seçeneğidir.

(Cevap E)

Page 26: EğItim Bilimleri 2

ço"oaz tu Q

"ccUJ

Page 27: EğItim Bilimleri 2

13.

Eş seçme

Eşi ile yaşamayı öğrenme

Bir aile kurma

Çocuk yetiştirme

Bir işe başlama

Ev idare etme

Yukarıdaki maddeler aşağıdaki

dönemlerinden hangisinin

görevlerindendir?

A) Ergenlik dönemi

B) Genç yetişkinlik dönemi

C) Orta yaşlılık dönemi

D) Yaşlılık dönemi

E) Ikinci çocukluk dönemi

gelişim

temel

-3 15. Yoksul çevrenin çocukları sosyal

yönden geri kalırken, sosyo-ekonomik

düzeyi yüksek olan çevrenin çocukları

sosyal yönden daha ileridir.

Yukarıdaki açıklamada gelişime etki eden

hangi faktörün etkisinden söz

edilmektedir?

A) Kalıtım

B) Zaman

C) Büyüme

D) Olgunlaşma

E) Çevre

Gelişime etki eden iki faktör vardır. Bunlar

kalıtım ve çevredir. Paragrafta kalıtsal

faktörlerden, genlerden söz etmediği için

cevap E'dir.

(Cevap E)

IV.

V.

VI

.

m

tz'CDUÜ

Q UJ

Page 28: EğItim Bilimleri 2

Soruda verilen maddeler 18-30 yaşları arasını

kapsayan genç yetişkinlik dönemi gelişim

ödevleridir.

(Cevap B)

Page 29: EğItim Bilimleri 2

12- -GELİŞİM PSİKOLOJİSİ-

Page 30: EğItim Bilimleri 2

1. "Küçük bir çocuk kendisine verilen büyük bir

yastığı başlangıçta elleri ile tutmayı

başaramamış, yastığa sarılarak kol ve

gövdesinin yardımı ile bu yastığı tutmayı

denemiştir." Bu ifade, gelişimin hangi ilkesi ile

açıklanabilir?

A) Gelişim bir süreçtir.

B) Gelişim genelden özele doğrudur.

C) Gelişim nöbetleşe devam eder.

D) Gelişim baştan ayağa içten dışa doğrudur.

E) Gelişimde bireysel farklılıklar vardır.

4. I.Boş zaman etkinlikleri düzenleme

II.Belirli bir ekonomik yaşam standardı oluşturma

III. Eşinin ve çocuklarının sorumluluğunu üstlenme

IV.Mesleğinde başarılı olma ihtiyacı duyma

Yukarıda verilen özellikler hangi gelişim

döneminin gelişimsel görevleridir?

A) Yaşlılık dönemi

B) İkinci çocukluk dönemi

C) Ergenlik dönemi

D) Genç yetişkinlik dönemi

E) Yetişkinlik dönemi

CEVAPLI KONU KAVRAMA TESTİ

Page 31: EğItim Bilimleri 2

2. Gelişim dönemlerinin ortak özellikleri ile ilgili

olarak aşağıda verilen ifadelerden hangisi

yanlıştır?

özgü ■§A) Her gelişim döneminin kendisine

gelişimsel özellikleri bulunmaktadır.

B) Dönemler sırayla birbirlerine takip ederler. Bir

dönem yaşanılmadan diğerine geçiş söz

konusu değildir.

C) Her bireyin bir dönemde kalma süresi aynıdır.

Örneğin ikinci çocukluk döneminin yaş sınırları

6-12 yaş aralığı olduğu için tüm bireyler bu

yaş aralıklarında aynı gelişimsel görevleri aynı

süre içerisinde yaşarlar.

D) Dönemler evrenseldir ve bütün kültürler içindir.

E) Her bir dönem kendine özgü genel özellikleri

ve sorunları betimlemektedir.

3. "Bireyler bu dönemde bir vicdan ve değer

sitemi geliştirmeye başlarlar" ifadesini kullanan

bir uzman, hangi gelişim döneminden

bahsetmektedir?

A) İlk çocukluk dönemi

B) İkinci çocukluk dönemi

C) Ergenlik dönemi

D) Genç yetişkinlik dönemi

E) Yetişkinlik dönemi

"Gelişim görevinin bireyler tarafından daha rahat

yapılacağı zaman dilimleri bulunmaktadır. Bu

zaman dilimleri içerisinde ebeveynler, çocukları ile

daha çok ilgilenmeli ve onların çevrelerinden daha

çok uyarıcıya maruz kalmalarına imkan

sağlamalıdırlar" ifadesini kullanan bir uzman,

gelişim süreci içerisinde hangi kavramın

önemini vurgulamaktadır?

A) Kritikdönem

B) Büyüme

C)Hazırbulunuşiuk

D)Olgunlaşma

E) Öğrenme

I.Bedenini etkin kullanma ihtiyacı ll.Cinsiyetine

uygun sosyal rolleri benimseme III.Ahlaki

değerlendirmelerde bağımsızlık kazanma

IV.Göreceli düşünme V.Her iki cinsle de olgun

ilişkiler kurabilme

Yukarıda verilen özellikler hangi gelişim

döneminin gelişimsel görevleridir?

A) Yaşlılık dönemi

B) İkinci çocukluk dönemi

C) Ergenlik dönemi

D) Genç yetişkinlik dönemi

E) Yetişkinlik dönemi

Page 32: EğItim Bilimleri 2

-EĞİTİM BİLİMLERİ- 13

Page 33: EğItim Bilimleri 2

7. "Bu dönemde ebeveynler çocukta güven duygusunun gelişimine büyük önem vermelidirler. Özellikle anneler çocuklarının uyuma, beslenme ve altlarının kurulanması gibi temel ihtiyaçlarını karşılayarak çocuklarda güven duygusunun gelişimine katkıda bulunmalıdırlar" diyen bir kişi, hangi gelişim döneminin öneminden bahsetmektedir?

A) BebeklikB) îlk çocuklukC) İkinci çocuklukD) Son çocuklukE) Ergenlik

9. Ergenlik döneminde olumsuz kimlik çatışmalarının önlenebilmesi için aşağıdaki aktivitelerden hangisini yapılması daha yararlı olmaktadır?

A) Olumsuz karar vermelerini önleyebilmek içinonlar adına öğretmen ya da ebeveynleri kararvermelidirler.

B) Çeşitli kurallar konularak ergenlerin bukurallara sıkı sıkıya bağlanmalarısağlanmalıdır.

C) Çeşitli sosyal ve kültürel aktivitelereyönlendirilerek kişilik gelişimlerinin çok yönlüolması sağlanmalıdır.

D) Ebeveynleri ile olan ilişkilerinde son sözüsöyleme hakkının ebeveynlerde olduğuanlayışı kazandırılmalıdır.

E) Yanlış tercih ve seçimlerde çeşitli yaptırım vecezalandırmaya tabii tutulacakları bilinciönceden aşılanmalıdır.

Page 34: EğItim Bilimleri 2

çn 'o£T ÜJ O'tcUJ_J

CD

UJ

oLU

Page 35: EğItim Bilimleri 2

8. Ergenlik dönemi ile ilgili olarak aşağıda verilen ifadelerden hangisi yanlıştır?

A) Bu dönemde ani bedensel ve hormoneldeğişiklikler görülmektedir. Bireyler budönemde meydana gelen ani bedenseldeğişikliklere uyum sağlamada güçlükçekebilirler.

B) Bu dönemde toplumsal sorunlara ilgi artmıştırve ergenler sorumluluk almak istemektedirler.

C) Anne ve baba ile kesin olarak belirgin birçatışma içerisindedirler.

D) Ani bedensel değişiklikler psikolojik sorunlarave sakar davranışlara yol açabilir.

E) Mesleki yönelme ve araştırma eğilimiartmaktadır

10.1. Kendi yaşına uygun toplumsal rolleri benimseme ve uygulama

II.Kişinin kendisinin rahat edeceği fiziki ve sosyal ortamları düzenlemesi

III.Bilişsel ve fiziksel güçte azalmalar meydana gelme

IV.OIumlu yada olumsuz bir benlik bütünlüğü geliştirme

Yukarıda verilen özellikler hangi gelişim döneminin gelişimsel görevleridir?

A) Yaşlılık dönemiB) İkinci çocukluk dönemiC) Ergenlik dönemiD) Genç yetişkinlik dönemiE)Yetişkinlik dönemi

Page 36: EğItim Bilimleri 2

14- -GELİŞİM PSİKOLOJİSİ-

Page 37: EğItim Bilimleri 2

11.1. Boyun 50 cm'den 75 cm'ye geçmesi

II. Bireyin olgunlaşma ve öğrenme sonucu belli davranışları yapmak için hazır durumda olması

Yukarıdaki ifadeler gelişim psikolojisinin hangi kavramlarıyla açıklanır?

A) Büyüme-GelişimB) Olgunlaşma-GelişimC) Büyüme-HazırbulunuşlulukD) Hazırbulunuşluluk-GelişmeE) Hazırbulunuşluluk-Olgunlaşma

14. Çocukların sosyal-zihinsel-bilişsel-cinsel-bedensel yani tüm gelişimi aşağıdaki seçeneklerden hangisinden etkilenir?

A) ZamanB) KalıtımC) OkulD) KitaplarE) Ailelerin çocuklarını yetiştirme biçiminden

Page 38: EğItim Bilimleri 2

12. Gelişim ödevleriyle ilgili olarak;

I. Kişisel bağımsızlığı elde etmek

II.Kendine karşı tutumlar oluşturma

III. Toplumsal rolleri öğrenme

IV. Doğru ve yanlışa ilişkin toplumsal kurallarıöğrenme

Yukarıdaki ifadelerden hangisi 7-11 yaş ilkokul dönemi gelişim ödevlerinden değildir?

A)l-ll B)ll-lll C)l-lll D) III-IV E) II-IV

15. Bireyin bir davranışı ortaya koyabilmesi için gerekli olgunlaşma düzeyine ulaşması, ön bilgilere, motivasyona sahip olması gelişim psikolojisinde hangi kavramla ifade edilir?

A) OlgunlaşmaB) BüyümeC) GelişmeD) HazıroluşE) Öğrenme

Page 39: EğItim Bilimleri 2

13. Biyoloji dersinde "doku" konusunu işleyecek olan öğretmen öğrencilerin bu konuyu kavrayabilmesi için öğrencilere dersin başında önce "hücre" konusunu özetleyerek tekrar anlatmıştır.

Öğretmenin bu davranışı gelişimle ilgili hangi kavramla ilgilidir?

A) OlgunlaşmaB) BüyümeC) HazırbulunuşlukD) GelişmeE) Öğrenme

CEVAP ANAHTARI

1. B 2. C 3. B 4. E

5. A 6.C 7.A 8. C

9. C 10. A 11. C 12

.D

13.

C 14. E 15. D

Page 40: EğItim Bilimleri 2

-EGİTİM BILİMLERİ- 15

Page 41: EğItim Bilimleri 2

1. Zihinsel gelişim açısından "kritik dönem" hangi

anlama gelir? (2001 KPSS)

A) Çocuğun, cinsel farkların ve kendi cinsiyetinin

ayrımınavardığıdönem

B) Problem çözme ve soyut düşünme becerisinin

en üst düzeye ulaştığı dönem

C) Çocuk kimliğinden ergen kimliğe geçilen

dönem

D) Çevresel uyarıcıların öğrenme üzerinde en

çok etkili olduğu dönem

E) Yaşlanma yüzünden bireyin kendisini yetersiz

hissettiği dönem

Gelişimsel anlamda olgunlaşma organizmanın

temelinde yer aian potansiyel güçlerin bedensel

büyüme ve gelişmenin sonucunda ortaya çıkması

ve gerekli davranış değişiklikleriyle

tamamlanmasıdır.

Bir yaşındaki bir çocuk, çok iyi eğitimlerden

geçirilse bile kurallı cümleierle konuşmayı

öğrenemez. Çünkü zihinsel ve bedensel gelişimi

bu olgunluğa gelmemiştir. Ancak 2-3 yaşlarında

bu olgunluğa ulaşacaktır. (Prof. Dr. Hasan

BACANLI, Gelişim ve Öğrenme, Nobel Yay.

Ankara 2004, s.64)

(Cevap E)

ÇIKMIŞ SORULAR ve ÇÖZÜMLERİ

Page 42: EğItim Bilimleri 2

Kritik dönem, ilgili davranışın kazanılması

gereken, kazanılmadığında telafisi çok zor bazen

olanaksız olan gelişim dönemidir. Bu dönemde

organizma belli türlerden uyarıcılara ve davranış

gelişimine oldukça açıktır. Kritik dönemde oluşan

etkilerin ortadan kaldırılması da çok zor veya

olanaksızdır. Çevresel uyarıcıların etkili olması

zihinsel gelişim için de geçerlidir.

Çevresel uyarıcı faktörlerin çok etkili olduğu bu

dönemde bireyin bu uyarıcılardan yeterince

yararlanması gerekir. Aksi halde zihinsel

gelişimde çeşitli aksaklıklar oluşabilir. Gelişimde

zamanlama çok önemli olduğu için, bu aksaklıklar

daha sonra giderilemeyebilir. (Prof. Dr. Hasan

BACANLI, Gelişim ve Öğrenme, Nobel Yay.

Ankara 2004, s.43)

(Cevap D)

2. Gelişimsel bağlamda "olgunlaşma" hangi

anlama gelmektedir? (2001 KPSS)

A) Toplumsal olayları objektif bir biçimde ele

alma becerisini kazanma

B) Kişiliğin gelişmesi ve zenginleşmesi

C) Çocukluk döneminde gözlenen hızlı zihinsel

büyüme

D) Toplum tarafından kabul gören ve görmeyen

davranışların öğrenilmesi

E) Bedensel büyüme ve gelişmenin gerekli

davranış değişiklikleriyle tamamlanması

3 <J_ı O.

Yaşam süreci içerisinde yer alan gelişim

sorunlarını en iyi ifade eden seçenek

aşağıdakilerden hangisidir? (2001 KPSS)

A) Yaşamın farklı dönemlerinde farklı nitelikte

gelişimsel sorunlarla karşılaşılır.

B) Ergenlik dönemindeki gelişimsel sorunların

çoğu öğrenme ile ilgilidir.

C) Yetişkinlik yıllarında biyolojik sorunlar azalır,

psikolojik sorunlar artar.

D) Çocukluk yıllarında ortaya çıkan gelişimsel

sorunların çözülmesi çok zordur.

E) Orta yaş döneminin gelişimsel

sorunları,

yaşlılık döneminde de devam eder.

B seçeneğinde sadece ergenlik dönemi, C

seçeneğinde sadece yetişkinlik dönemi, D

seçeneğinde sadece çocukluk yılları, E

seçeneğinde sadece orta yaş dönemindeki

soruniardan bahsedilmektedir. Ancak soru

kökünde her hangi bir dönem değil, tüm yaşam

sürecindeki gelişim sorunlarını en iyi ifade

edecek olan seçenek sorulmuştur. Bu ise A

seçeneğinde ifade edilmiştir.

(Cevap A)

Page 43: EğItim Bilimleri 2

16- -GELİŞİM PSİKOLOJİSİ-

Page 44: EğItim Bilimleri 2

4. Ergenlik döneminde, yaşıtlarına göre daha

erken giren bireyler için aşağıdakilerden

hangisinin doğru olma olasılığı en azdır? (2002

KPSS)

A) Arkadaş grubundan daha çok etkilenmeye

başlamaları

B) Yaşıtlarından küçüklerle arkadaşlığı tercih

etmeleri

C) Zekâ gelişiminde yaşıtlarıyla aynı düzeyde

olmaları

D) Zekâ gelişiminde yaşıtlarının biraz ilerisinde

olmaları

E) Yaşıtlarından büyüklerle arkadaşlığı tercih

etmeleri

Yaşıtlarına göre daha erken ergenlik dönemine

giren bireyleri, bedensel, sosyal, zihinsel ve

psikolojik olarak diğer yaşıtlarına göre farklılıklar

gösterebilirler. Ancak yaşıtlarına göre zekâ olarak

daha ilerde olmaları söz konusu olamaz.

(Cevap D)

O

oLSJ

Aşağıdakilerden hangisi, ergenlikteki hızlı

bedensel değişmenin dogrudan bir sonucu

degildir? (2002 KPSS)

A) Bedensel görünüşe ilgi ve özenin artması

B) Sakar davranışların çoğalması

C) Dış görünüşteki değişikliklere

duyarlılığın

artması

D) Zararlı alışkanlıklara ilginin artması

E) Cinselliğe ilginin artması

A, B, C ve E seçeneklerinde belirtilen özellikler

doğrudan doğruya ergenlik dönemindeki

bedensel gelişimin sonuçlarıdır. Ergenin

zararlı alışkanlıklara yönelmesi fiziksel

gelişimle yeterince açıklanamaz. Ergenlik

döneminde birey zihinsel gelişim açısından

"kimiik kazanmaya karşı rol karmaşası"

dönemindedir. Kim olduğunu ve toplumdaki

rolünü öğrenmeye çalışan birey taklit ve

özdeşleşme mekanizmalarını kullanır. İşte bu

aşamada kimlik duygusu yoksunluğu yadsıma

olarak ortaya çıkabilir. Yadsıma kendini inkar,

grup üyelikleri veya yıkıcı etkinliklere

(uyuşturucu, alkol, sigara vb.) katılmak suretiyle

gösterir. (Hasan BACANLI, Gelişim ve

Öğrenme, Nobel Yay. Ankara 2004, s.92-94)

(Cevap D)

Page 45: EğItim Bilimleri 2

5. Bir uzman, on aylık çocuğun bakıcısına, "Artık bu

aylardan sonra onunla sık sık konuşmalısınız. Bu

dönem ilk sözcüğünü üretebilmesi için önemli bir

dönemdir" demiştir.

Uzman bu sözleriyle, dil gelişimi açısından

aşağıdakilerden hangisinin önemini

vurgulamaktadır? (2002 KPSS)

A) Kritik dönem

B) Oyun

C) Uyarıcı zenginliği

D) Deneyim

E) Zekâ yaşı

Doğuştan görme engelli bir bireyin ameliyat

sonrası görme yetisini kazansa da bu yetiyi

kullanma düzeyi, doğuştan beri iyi gören bireylerle

aynı olmaz.

Page 46: EğItim Bilimleri 2

Uzman burada çocuğun dil gelişimi açısından

kritik dönemde olduğunu vurgulamaktadır.

Örnekte verilen bebek 10 aylıktır ve ilk kelimesini

öğrenmek için gelişim açısından hazır duruma

gelmiştir.

(Cevap A)

Bu durum, aşağıdakilerden hangisinin etkisini

gösteren bir örnektir? (2002 KPSS)

A) Olgunlaşma

B) Toplumsal uyum

C) Deneyim

D) Bireysel farklılıklar

E) Büyüme

Page 47: EğItim Bilimleri 2

-EĞİTİM BİLİMLERİ- 17

Page 48: EğItim Bilimleri 2

Soru kökünde bahsedilen durum gelişim

psikolojisinin temel kavramlarından biri olan

olgunlaşma kavramı ile ilgilidir. Olgunlaşma

bireyin, bir davranışı yapabilecek düzeye erişmesi

olarak ifade edilebilir. Görme yetisini sonradan

kazanan bu bireyin görmesi, henüz yürümeyi yeni

öğrenen bir bebeğin yürümesi gibidir. Yürümeyi

yeni öğrenen bir bebeğin kemik ve kas yapısı tam

olgunlaşmadığı için sendeleyerek yürümesi gibi

görme yetisini sonradan kazanan bireyin henüz

ilgili organları tam olgunlaşmadığından bu yetiyi

tam olarak kullanması beklenemez. (Prof. Dr. Ziya

SELÇUK, Gelişim ve Öğrenme, Nobel Yay.

Ankara2004,s.16)

(Cevap A)

enotrUJo'EÜJ

8 aylıktan beri lazımlığa alıştırılmak istenen

çocuk, bu alışkanlığı bir buçuk yaşında

kazanmıştır.

Bu davranışın bir buçuk yaşında kazanılması,

hareket gelişiminde aşağıdakilerden

hangisinin önemini yansıtmaktadır? (2003

KPSS)

A) Geribildirim

B) Zekâ

C) Olgunlaşma

D) Çevre

E) Devresei tepki

8 aylık bir çocuğa tuvalet eğitimi verilse bile, bu konuda bir gelişme olmaz. Çünkü çocuk henüz fiziksel gelişim açısından bu olgunlukta değildir. Oysa çocuk 1.5 yaşına geldiği zaman anüs kasları kendifiğinden gelişecektir. Yani çocuk lazımlığa oturmak için 1.5 yaşında olgunlaşacaktır. Yeterli olgunluğa ulaşan çocuğa, gerekli eğitim ve desteğin de verilmesiyle çocuk istenilen davranışı öğrenecektir.

(Cevap C)

Page 49: EğItim Bilimleri 2

8. Akran gruplarının birey üzerindeki etkilerinin ve

baskılarının en voğun olduğu okul dönemi

aşağıdakilerden hangisidir? (2003 KPSS)

A) Okul öncesi

B) Temel eğitim

C) İlköğretim

D) Ortaöğretim

E) Yükseköğretim

Akran gruplarının birey üzerindeki etkilerinin ve

baskılarının en yoğun olduğu dönem ergenlik

dönemidir. Ergen duygu ve düşüncelerini özgürce

anlatım olanağı bulamadığı koruyucu aile yapıları

içinden, kendi doğal isteklerini, beklenti ve

özlemlerini daha kolaylıkla ortaya koyabildiği

akran gruplarına yönelir. (Gelişim ve Öğrenme

Prof. Dr. Ayşegül Ataman Gündüz Yay. s.176)

(Cevap D)

cos

UJ

1O.Tek yumurta ikizi kardeşlerden Metin doğum sırasında, Tekin ise iki yaşında geçirdiği bir hastalık sonrasında işitme yeteneklerini kaybetmişler, bu nedenle konuşmayı öğrenememişlerdir. Her iki çocuk da on yaşındayken uygulanan müdahaleyle işitme yeteneklerini tekrar kazanmış ve konuşmayı öğrenmeye başiamışlardır. Ancak Metin konuşmayı daha güç öğrenmiş ve konuşma becerisi açısından her zaman kardeşi Tekin'in gerisinde kalmıştır.

Metin'in konuşmayı öğrenmekle birlikte bu özellikler açısından Tekin'den geride olması aşağıdakilerden hangisiyle açıklanabilir? (2003 KPSS)

A) Yaş ilerledikçe dil öğrenme güçleşir.

B) İnsanlar, kendilerini konuşmayı

öğrenmeye

yetenekli kılan bir yapı ile doğarlar.

C) Dil öğrenme becerisi büyük ölçüde

biyolojik

olgunlaşma düzeyine bağlıdır.

D) Konuşma becerisi açısından genetik

olarak

belirlenmiş bireysel farklar vardır.

E) Gelişim sürecinde bazı becerilerin

kazanılması

açısından kritik olan dönemler vardır.

Page 50: EğItim Bilimleri 2

18- -GELİŞİM PSİKOLOJİSİ-

Page 51: EğItim Bilimleri 2

Bazı becerilerin kazanılması igili kritik dönemde

gerçekleşebilir. Eğer ilgili kritik dönemde

kazanılmazsa, daha sonra çok az kazanılabilir,

hatta hiç kazanılamayabilir.

(Cevap E)

12. Aşağıdakilerin hangisi ergenlik döneminin

hemen başında yaşanılan özelliklerden biri

değildir? (2004 KPSS)

A) Karşı cinse ilginin artması

B) Bireyin kendisini farklı ve üstün bulması

C) Arkadaşlara yönelimin artması

A) Ahlaki değerlendirmelerde başkalarının

tepkisinin önemsenmesi

E) Zihinsel gelişimin, hızlanması - yetişkinlik

düzeyine ulaşması

Page 52: EğItim Bilimleri 2

H.Gelişim özellikleri açısından ergenlik

dönemindeki öğrencilerle ilgili aşağıdaki

ifadelerden hangisi vanlıstır? (2003 KPSS)

A) Her konuda ailelerinin dediklerini yapmaya

çalışırlar.

B) Sosyal roiierdeki cinsiyete bağlı farklılaşmaları

öğrenirler.

C) Meslek seçimlerine yönelik bilgi toplamaya

başlarlar.

D) Kimlik geliştirme çabaları sırasında karmaşa

yaşayabilirler.

E) Kendilerine model olacak, özdeşim

kurabilecekleri kişileri ararlar.

Ergenlik döneminde akran çevresi en etkili

çevredir, ayrıca akran çevresinin birey üzerinde

en etkili olduğu dönem bu dönemdir. (Ayşegül

ATAMAN, Gelişim ve Öğrenme, Gündüz Yay,

Ankara, s.176)

(Cevap A)

2S O

£2' oUJ

Ergenlik döneminde gözlenen hızlı fizyolojik

değişmeler bireyin davranışları ve tutumları

üzerinde önemli etkiler yapar. Bu dönemde

gözlenen bazı tutum ve davranışlar şunlardır:

- Akranlarla arkadaşlık, bağlılık ve gruplaşma

- Yalnız kalma isteği ve bağımsızlaşma çabaları

- Sinirlilik, huzursuzluk, mutluluk, çabuk

küsme,

hırçınlaşma gibi sık görünen ve sürekli değişen

duygular

- Başlangıçta ilgisiz kalsa da sonradan oluşan

cinsel merak ve fonksiyonlarda artış olur.

- Ben merkezci düşünme (Herkes beni izliyor, neyaparsam takip ediliyorum...)

- Göreceli düşünme (Ergen kendi deneyimleri

ve

değerlerine göre düşünür.)

- Fiziksel biçimiyle sürekli ilgilenme,

aynada

kendini inceleme

- Soyut düşünme, eleştirme, kendine ait

kavram

olşuturma

- Dinsel ve mistik konularla ilgilenme

- Meslek ve yüksek öğretim program seçimi

ile

ilgili endişeler yaşanır.

- Ekonomik gelir elde etme çabaları

- Sanat, spor, kültür etkinliklerine yönelme

- Giysi ve eşyaların seçiminde titizlik

Page 53: EğItim Bilimleri 2

- Olumlu kimlik kazanma (benlik kavramı)

sürecini yaşarlar.

Page 54: EğItim Bilimleri 2

-EGITİM BİÜMLERİ- 19

Page 55: EğItim Bilimleri 2

- Hızlı bedensel büyümeden dolayı sakarlık ve

dikkatsizlikler artar.

- İdeal ve değer oluşturma

kuralları

- Ahlak gelişiminde ve sosyal

öğrenmede bağımsızlık isterler. Ergenlik Dönemi

sorunlarının çözümünde bazı ipuçları;

• Bireyin belirli ölçüde bağımsızlaşma isteğine

anne-babaların ve öğretmenlerin desteği

sağlanmalıdır.

• "Fırtınalı dönem" olarak ifade edilen ve yoğun

duyguların yaşandığı bu dönemde bireylere

anlayışlı davranmak gerekir.

• Ergenlik döneminin krizlerini atlatmada

öğretmenler ergenler ile iletişim kurmaları, onların

kimlik kazanma isteklerine uygun destekleri

vermelidir.

• Okullar, ergenlik döneminin

değerlendirecek sanat, spor

faaliyetlerine yer vermelidir.

Gelişimde bireysel farklılıklar vardır fakat gelişimin

tüm bireyler için ortak olan ilkeleri vardır. Gelişim

genelden özele doğrudur. Bebekte ilk önce

ayrımlaşmamış büyük kas hareketleri, daha sonra

küçük kasların kontrol edilmesi gözlenir. (Prof. Dr.

Erden M., Gelişim ve Öğrenme, S. 38) Sorudaki

örnekte de önceleri çocuk tüm vücudunu

kullanıyor ancak daha sonraları daha özel ince

kas gelişimini gösterip topu elleriyle

yakalayabiliyor.

(Cevap D)

14. Ergenlik döneminde bulunan Tayfur'un

başkalarının kendisini anlamadığını

yaşadıklarını yalnızca kendisinin başına

geldiğini düşünmesi aşağıdakilerden hangisine

örnektir? (2004 KPSS)

A) Benmerkezci düşünce

B) Algının seçiciliği

C) Birleştirmeci (kombinansyonel) düşünce

D) Empatik düşünce

E) Algıda değişmezlik

enerjısinı g

kültür Bcr

ve

Page 56: EğItim Bilimleri 2

Buna göre ergenlik döneminde ergenler ahlaki ™

gelişmelerinde ve sosyal kuralları öğrenmede .«1

bağımsızlık eğilimini gösterdikleri için, ayrıca ;<3

benmerkezci düşünme ağırlık kazandığı için o hali .s

değerlendirmelerde, kurallarda başkalarının jg

tepkilerini çok önemsemezler. S

(Cevap D)

13. Bir çocuk önceleri önüne gelen topu tüm vücuduyla

beraber yakalamaya çalışırken daha sonraları

sadece ellerini kullanarak yakalamaya çalışmıştır.

Bu durum gelişimin hangi özelliğini

yansıtmaktadır? (2004 KPSS)

A) Gelişimde bireysel farklılıklar vardır.

B) Gelişim bir bütündür.

C) Gelişim baştan ayağadır.

D) Gelişim genelden özele doğrudur.

E) Gelişim nöbetleşe devam eder.

Erikson ve Piaget'e göre bireyin yaşamında ben-

merkezci düşünce temel olarak iki dönemde

gerçekleşir.

Ben-merkezci Düşünce:

3-6 yaş (Girişimciliğe karşı suçluluk)

- Çocuk dünyanın merkezidir. Kendisinin bildiğini

ve gördüğünü herkesinde bildiğini ve gördüğünü

düşünür.

- Çevresindeki her şeyin (nesnenin) kendisi içinvarolduğunu düşünür.

11-17 yaş (kimlik kazanma-kimlik karmaşası)

- Birey kendi düşüncelerinin ve söylediklerinin en

doğru olduğunu düşünür.

- Herkesin kendisiyle uğraştığını ve kendisini

takip ettiğini düşünür. Başkalarının kendisini

anlamadığını olayların yalnızca kendi başına

geldiğini düşünür.

(Cevap A)

Page 57: EğItim Bilimleri 2

20- -GELİŞİM PSİKOLOJİSL

Page 58: EğItim Bilimleri 2

15. Önceleri şişenin kapağını açamayan bir çocuk,

belli bir süre sonra şişenin kapağını açıp içine ince

çubuklar koyup tekrar kapatmayı başarmıştır.

Çocuğun önceleri şişenin kapağını açamayıp

sonradan açabilmesi aşağıda verilen

kavramlardan hangisiyle açıklanır? (2004

KPSS)

A) Olgunlaşma

B) Büyüme

C) Dürtü

D) Yaşantı

E) Güdü

Olgunlaşma: Çevrenin çok büyük bir etkisi

olmaksızın organizmanın belli bir sıra ve düzen

izleyerek yeni görevlere hazır hale gelmesi.

Öğrenmeye hazır oluşun en temel gereğidir.

Büyüme: Organizmanın boy, kilo ve hacim olarak

artması. Çocuğun uzaması, kilo alması vb.

Büyüme bedenle ilgilidir.

Çocuklar bazı gelişim dönemlerinde ve yaşlarda

belli tür öğrenmelere karşı yüksek duyarlılık

gösterme eğilimindedirler. Çevre etkilerine karşı

daha duyarlıdırlar ve çevrede düzenlenen

öğrenme yaşantılarını diğer dönemlerden daha

hızlı kazanabilirler. Psikologlar bu dönemlere

kritik gelişim dönemleri adı vermektedirler. (N.

Senemoğlu, Gelişlim Öğrenme ve Öğretim, s.5).

Erikson'un kişilik gelişim kuramından da

hatırlayacağımız gibi 0-1 yaş çocukların kendine

güven duygusunu kazanmaları için kritik bir

dönemdir. Çocukların bu dönemde anne-baba ve

çevrelerinden yakın ilgi görmeleri güven

duygusunun kazanılması için önemlidir. 0-1 yaş

arası dönem çocukların kişilik gelişimi için kritik bir

dönemdir.

(Cevap C)

Page 59: EğItim Bilimleri 2

Dürtü: Bir gereksinme

uyarılmışlık hali halinde doğan genel

z oço

Page 60: EğItim Bilimleri 2

Güdü: Organizmayı harekete geçiren güç.

Örnekte verilen duruma en yakın iki seçenek

olgunlaşma ve büyümedir. Önceleri şişenin

kapağını açamayan çocuk zamanla bunu yapmayı

başarıyor. Tanımda da dendiği gibi büyüme

sadece organizma ile ilgilidir. Ancak bir davranışın

yapılabilmesi için organizmanın o davranışın

gereksinimlerini yerine getirmesi gerekir.

(Cevap A)

16. Bir psikolog: "0-1 yaş arası dönemde, çocuğun

temel güven duygusunu kazanması gerekir. Bu

dönemde temel güven duygusu kazanılmadığı

takdirde, daha sonra kazanılması güçtür."

dernektedir.

Bu psikolog hangi gelişim ilkesini

vurgulamaktadır? (2005 KPSS)

A) Gelişim nöbetleşedir

B) Gelişim genelden özeledir

C) Gelişimde kritik dönemler vardır

D) Gelişim baştan ayağadır

E) Gelişimin belli aşamaları vardır

17. Çevresel etkilere maruz kalmadan türe özgü

organizmadaki biyolojik gelişim sürecine ne

denir? (2005 KPSS)

A) Doğuştan donanım

B) Olgunlaşma

C) Hazırbulunuşluk

D) Gelişme

E) Gelişim

Olgunlaşma, öğrenme yaşantılarından bağımsız,

biyolojik olarak kalıtım tarafından kontrol edilen bir

değişmedir. (N. Senemoğlu, Gelişlim Öğrenme ve

Öğretim, s.3) Olgunlaşmada çevresel etmenlerin

ve öğrenmenin etkisi yoktur. Organizmanın

kendinden beklenen fonksiyonları yerine

getirebilmesi için tamamen kalıtımsal etkilerle

geçirdiği biyolojik gelişmedir.

(Cevap B)

Page 61: EğItim Bilimleri 2

-EĞİTİM BİLİMLERİ- 21

Page 62: EğItim Bilimleri 2

18. Aşağıdakilerden hangisi kritik

belirleyici özelliğidlr? (2005 KPSS)

dönemin

Page 63: EğItim Bilimleri 2

A) Belli öğrenme yaşantılarını gerektirir

B) Gelişim bu dönemlerde yavaşlar

C) Bilişsel gelişim alanının ön plana çıktığı bir

dönemdir

D) Duyuşsal öğrenmelerin ağırlık kazandığı bir

dönemdir

E) Çevresel uyarıcı ve olayların çocuğun gelişim

ve öğrenmesi üzerinde daha kuvvetli etkiye

sahip olduğu dönemdir

Çocuklar bazı gelişim dönemlerinde ve yaşlarda

belli tür öğrenmelere karşı yüksek duyarlılık

gösterme eğilimindedirler. Çevre etkilerine karşı

daha duyarlıdırlar ve çevrede düzenlenen

öğrenme yaşantılarını diğer dönemlerden daha

hızlı kazanabilirler. Psikologlar bu dönemlere

kritik gelişim dönemleri adı vermektedirler. (N.

Senemoğlu, Gelişlim Öğrenme ve Öğretim, s.5)

Kritik dönemde bireyler çevre etkilerine karşı diğer

dönemlere göre daha duyarlıdırlar. Örneğin

fiziksel gelişim için doğum öncesi dönem kritik bir

dönemdir, bu dönemde annenin kötü bir ortamda

kalması, ilaç, alkol vb. kullanması fiziksel gelişimi

sekteye uğratabilir.

(Cevap E) _ş

Page 64: EğItim Bilimleri 2

22- -OGRENME PSİKOLOJİSİ-

Page 65: EğItim Bilimleri 2

OGRENME KURAMLARI

ÖĞRENME PSİKOLOJİSİ | Öğrenme Kuramları | Davranışçı Öğrenme Kuramları

Page 66: EğItim Bilimleri 2

1. DAVRANIŞÇI ÖĞRENME KURAMLARI

Öğrenmenin nasıl meydana geldiğini ele alır. Öğrenmeyi, uyarıcı ve tepki arasında kurulan bağla açıklamaya çalışır.

1. Bitişiklik Kuramları (VVatson-Guthrie)

2. Klasik-tepkisel koşullanma (Pavlov)

3. Edimsel-Operant Koşullanma (Skinner)

4. Bağ Kuramı (Thorndike)

5. Sistematik Davranış Kuramı (Hull)

Page 67: EğItim Bilimleri 2

2. BİLİŞSEL ÖĞRENME KURAMLARI

Öğrenmenin zihindeki oluşumunu ele alır. Bireyin çevresi hakkındaki bilişleriyle ve bu bilişlerin onun davranışlarını etkileme yollarıyla ilgilenir.

1. Gestalt Kuram (VVertheimer, Köhler, Kofka)

2. Bilgiyi İşleme Kuramı

Page 68: EğItim Bilimleri 2

3. BİLİŞSEL AĞIRLIKLI DAVRANIŞÇI ÖĞRENMEKURAMLARI

Gestalt yaklaşımı bütüncü, büyük, öznel, doğuştancı ve bilişçidir.Bandura, gözleım ve model alma yoluyla öğrenme üzerinde durmuştur.

4. İNSANCIL YAKLAŞIM

Öğrenmenin nasıl daha iyi olabileceğini ele alır.

1. İşaret-Gestalt Kuramı (Tolman)

2. Sosyal Öğrenme Kuramı (Bandura)

1. İhtiyaçlar Hiyerarşisi (Maslow)

2. Benlik Gelişimi (Rogers)

3. Ahlak Gelişimi (Kohlberg)

Page 69: EğItim Bilimleri 2

5. BEYİN TEMELLİ ÖĞRENME

Hebb, öğrenmeyi hem bilişsel hem de nöro-fizyolojik bir yaklaşımîa incelemiştir.

Genel yeteneğin, kalıtımla belirlenmediği yaşam ürünü olduğunu savunur.

Yapılandırmacı yaklaşıma göre yeni bilgiler öncedenyapılanmış bilgilerin üzerine bina edilir.Yapılandırmacı öğrenme, var olanlarla yeni olan öğrenmeler arasında bağ kurma ve her yeni bilgiyi var olanlarla bütünleştirme sürecidir.

LHebb

2. Yapılandırmacı kuram

Page 70: EğItim Bilimleri 2

-EĞİTİM BİLİMLERİ- 23

Page 71: EğItim Bilimleri 2

Öğrenmenin hangi koşullar altında oluşacağını ya

da oluşmayacağını öğrenme kuramları

açıklamaktadır. Öğrenme kuramlarının her biri farklı

bir öğrenme türünü en iyi açıklar. Hiçbir öğrenme

kuramı bütün öğrenme türlerini ve öğrenmeye ilişkin

tüm sorunları açıklamaya yeterli değildir.

(Senemoğlu, 2004)

I. DAVRANIŞÇI ÖĞRENME KURAMLARI

Davranışçı yaklaşım yirminci yüzyılın başlarında

psikolojinin ve dolayısıyla öğrenme çalışmalarının

bilimsel bir zemine oturtulmasında önemli bir rol

oynamıştır. Bu çerçevede öğrenmeyi gözlenebilen ve

ölçülebilen uyarıcı ve tepkilere indirgemiş ve "belli

bir uyarıcıyla tepkinin eşleştirilmesi", "belli bir

uyarıcıya karşı belli bir tepki göstermeye

şartlandırma" olarak tanımlamıştır. Davranışçılar

organizma belli bir uyarıcıyla karşılaşınca belli bir

tepki çağrıştırsın amacını taşırlar. Bu yüzden onlara U-

T Kuramcıları ve Çağrışımcılar da

Thomdike, Pavlov, VVatson, Skinner önde gelen S

davranışçılardır.

DAVRANIŞÇI YAKLAŞIMDA ÖĞRENME

Klasik Şartlanma

Operant Şartlanma

Gözlemsel Öğrenme

Uyarıcıya karşı duygusal ve

fizyolojik tepkiler

Davranışsa! sonuçlardan ortaya çıkan değişmeler

Başkalarının yaşantılarını gözleyerek öğrenme

Davranışçı yaklaşımın temel sayıltılarını şu

şekilde belirlemek mümkündür:

» İnsanın öğrenmesi ile diğer canlıların öğrenmeleri

birbirine benzer. Bir köpek nasıl öğreniyorsa,

insanın öğrenmesinde de aynı kurallar geçerlidir. Bu

nedenle, davranışçılar açıklamalarında organizma

terimini kullanırlar ve organizma terimi insanları ve

hayvanları kapsar.

» Birinci kurala dayanarak, davranışçılar hayvanlar

üzerinde yaptıkları araştırmalarla insan öğrenmesini

açıklamaya çalışırlar.

» Öğrenme, fiziksel konular gibi, ölçülebilir ve

gözlenebilir olaylar üzerinde odaklanarak

incelenebilir.

» Davranışçıların çoğu, insanın duygu, düşünce,

g ü d ü g i b i ö z e l l i k l e r i n i n d o ğ r u d a n

gözlenemeyeceğine veya ölçülemeyeceğine ve bu

y ü z d e n b i l i m s e l o l a r a k e l e a l ı n ı p

araştırılamayacağına inanır. Organizma bir "kara

kutu"dur. Kutuya giren (uyarıcı) ve kutudan çıkan

(tepki) ölçülebilir ve gözlenebilir. Ama kutunun içinde

ne olduğu pek anlaşılmaz.

» Öğrenmenin kuralı uyarıcı ve tepki arasındaki bağlantılara dayalıdır. Davranışçılara bu yüzden U-T kuramcıları da denir.

» Davranışçılar öğrenme teriminden ziyade şartlanma (koşullanma) terimini kullanırlar. Buna göre öğrenmede organizma çevresel uyarıcılar tarafından şartlandırılmaktadır. Dolayısıyla, bu şekiiyle öğrenme organizmanın kontrolü dışında gerçekleşir.

» Sadece organizmanın gözlenen davranışında bir değişiklik meydana geldiğinde, öğrenmenin gerçekleştiği söylenebilir. Eğer davranışta bir değişiklik meydana geimemişse, öğrenme de olmamış demektir.

1.BİTİŞİKÜKKURAMLARI

A. VVATSON

Öğrenme psikoloj is i a lanındaki önemli kuramcılardan birisi olan VVatson'ın, psikolojinin bir bilim olmasında önemli katkıları olmuştur. Psikolojik etkinliklerin ve insan davranışlarının içe bakış yöntemiyle araştırı labi leceğini düşünen yaklaşımların aksine, VVatson davranışı gerçek, nesnel ve uygulama için elverişli bir birim olarak görmektedir. Bilinç ise fantazi dünyasına aittir. Sadece, davranışlarımızı deneysel yöntemlerle inceleyebiliriz. Psikoloji bir davranış bilimidir, bilincin içe bakışla (introspective) araştırılması değildir. VVatson, insan davranışlarının araştırılmasında psikoloji biliminin yöntemleri olarak; aletle veya aletsiz gözlem, testlerle yapılan ölçümler, ve sözel ifade (verbal report) araçlarının kullanılmasını önermektedir.

Kuramın Ele Aldığı Temel Kavramlar ve Temel

İlkeleri

1. Bireyin ne düşündüğünü ve ne hissettiğini

gözleyemeyeceğimizi ancak belli bir uyarıcıya

verilen tepkileri gözleyebileceğimizi belirten VVatson,

denir. §

Ui

'O

aUJ>

Page 72: EğItim Bilimleri 2

-ÖĞRENME PSİKOLOJİSİ-

kuramının temeline gözlenebilir davranışı oturtmuştur.

2. Davranışlarımız koşullamanın sonucudur. İnsandoğuştan getirdiği bir kaç refleksive tepki dışındatamamen öğrenmenin ürünüdür.

3. Bütün davranışların temelinde uyarıcı-tepkibağıntısı bulunmaktadır. Bir davranış ne kadarkarmaşık olursa olsun, uyarıcı-tepki ilişkisi içinde elealınabilir ve tek tek uyarıcı-tepki dizgesi içindeincelenebilir. VVatson'a göre doğuştan getirdiğimizuyarıcı-tepki bağıntıları bulunmaktadır. Birey gelişimsürecinde yeni uyarıcı-tepki bağıntılarını bu uyarıcı-tepki bağıntısı üzerine kurmaktadır. Herhangi birdavranışı ele aldığımızda bu davranış bir çokuyarıcı-tepki ilişkisiyle açıklanabilir. Örneğin, yürümedavranışı, birbirini takip eden bir çok uyarıcı-tepkidizgesinden oluşmaktadır. Belirli bir hedefe doğruyürümeye başladığınız zaman, önce hedefeyönelirsiniz, öne doğru adım atarsınız, sonra diğerayağınızı ileri doğru atarsınız ve bu şekildehareketler biribirini takip ederek davranış ortayaçıkar. Bu davranış dizgesinde hedef nokta uyarıcı,hedefe yönelme tepki, hedefe yönelme uyarıcı, adımatma tepki, adım atma uyarıcı bir sonraki adım tepkişeklinde devam etmektedir. Hareketin ortayaçıkardığı kas duyumları organizma tarafındanuyarıcı olarak değerlendirilmekte ve organizmauyarıcıya tepki vermektedir. Sadece yürümedavranışı değil, her çeşit davranış, kas hareketleriolarak değerlendirilmekte ve bu şekilde ele alınarakuyarıcı-tepki bağıntısı kurulabilmektedir.

4. Watson davranışları her ne kadar uyarıcı-tepkiilişkisi çerçevesinde değerlendirse de, açıkladığıkuramda koşulsuz uyarıcıya yer vermemektedir. Birbaşka deyişle, davranışların öğrenilmesi sürecineaçıklama getirmeye çalışan kuramlardan birisi olanklasik koşullama sürecinde koşulsuz davranışınortaya çıkarıcısı olarak ele alınan koşulsuz uyarıcıkonusuna VVatson'un kuramı yeterli açıklığıgetirmemektedir.

5. Motor hareketleri meydana getirilen uyarıcı-tepki bağları koşullu reflekslerdir. Her tepki diğertepkinin koşullu uyarıcısı olan duyumlarıdoğurmaktadır. Bu mekanizmanın yerleşmesindeise tekrar ve son yapılan tepki (yenilik-recency)faktörleri rol oynamaktadır. Organizma belirli biruyarıcıya karşı belirli bir tepkiyi ne kadar çokgösterirse (tekrar), bu uyarıcıya karşı o tepkiyi tekrargösterme olasılığı da artmaktadır. Aynı şekilde, enson gösterilen tepkinin veya daha yeni gösterilmiştepkinin gösterilme olasılığı herhangi bir tepkiden

daha fazladır. Bir uyarıcıya karşı gösterdiğimiz en son tepkinin aynı uyarıcıya karşı tekrar gösterilme olasılığı daha fazladır.

6. VVatson, daha karmaşık davranışlarınöğrenilmesinde de en son davranış ve tekrarilkelerinin geçerli olacağını belirtmektedir.

7. VVatson'a göre (heyecanlar) duygular da tepkilerolarak ele alınmaktadır. Birey sadece korku,kızgınlık ve sevgi olmak üzere üç duygusal tepkiyikalıtımsal olarak transfer etmektedir. Bu tepkiler deuyarıcı tepki-bağıntısı içinde incelenebilmektedir.Duygusal tepkilerimiz her ne kadar reflekslerdendaha karmaşık bir yapı gösterse de uyarıcı-tepkibağlantısı değişmeyecektir. Bir çocuğa bağırdığımızzaman, onun ağlama tepkisinde bulunmasıduygusal bir tepkidir. Bir başka deyişle bu duygudurumu dışsal bir uyarıcıya verilen bir tepkidir.

8. Aynı şekilde, sadece duygularla ilgili değildüşünce süreçleri veya zihinsel süreçler de uyarıcıtepki bağı içinde ele alınmakta, bir düşünce birsonraki düşüncenin uyarıcısı olmakta ve süreç buşekilde devam etmektedir.

VVatson'un Kuramının Sınırlılıkları:

Davranışın gösterilme sıklığı ve/ya tekrar, yeni davranışların öğrenilmesinde temel belirleyicilerden birisi olduğuna göre, bir çok öğrenme durumunda gösterilen yanlış tepkiler, doğru tepkilerden daha fazla tekrarlanmaktadır. Ancak, VVatson'un kuramına göre gösterilen son davranış (durumu değiştiren davranış) öğrenilmektedir. Kuram gösterilme sıklığı yönünden daha yoğun olan yanlış davranışların öğrenilmesi yerine neden son gösterilen davranışın öğrenildiğini açıklamamaktadır.

VVatson içe bakış (introspection) yöntemini tamamen reddetmektedir ancak, günümüzde de bireylerden elde edilen kişilik, ilgi, tutum, değer gibi bilgilerin büyük bir bölümü bireyin kendi içsel süreçlerini sözel olarak ifade etmesi yöntemine dayalıdır. Bir başka deyişle bireyin kendini içe bakış yöntemiyle değerlendirmesi sürecidir.

VVatson, insan davranışlarını ve öğrenme sürecini tamamen çevresel koşullara bağlamaktadır ancak bilimsel araştırma bulguları öğrenme sürecinde genetik olarak transfer edilen kapasitenin de belirleyici olabileceğini göstermektedir.

Page 73: EğItim Bilimleri 2

-EĞİTİM BİÜMLERİ- 25

Page 74: EğItim Bilimleri 2

B. GUTHRIE

Yakınlık kuramı olarak değerlendirilen Guthrie'nin kuramına göre, bir davranışın eşlik ettiği bir uyarıcı bileşimi tekrar ortaya çıktığında organizma aynı tepkiyi verecektir. Daha farklı bir ifadeyle, bir davranış ile bir uyarıcı arasında bağlantı kurulabilmesi için klasik koşullamada olduğu gibi bir koşulsuz uyarıcı-koşulsuz tepki bağlantısına ihtiyaç yoktur. Bir davranışla bir uyarıcı biribirine eşlik ederse, uyarıcı daha sonra yeniden ortaya çıktığında, bu uyarıcıyı muhtemelen aynı davranış (tepki) izleyecektir.

1. Eğitim sürecinde (öğrenme-koşullamadurumunda) bir tepki ister koşulsuz uyarıcıtarafından isterse bir başka yolla çıkarılmış olsun,bir uyarıcıyla bir tepki beraberce ortaya çıkmışsa,öğrenme meydana gelmiştir; bu uyarıcıyla bir dahakarşılaşıldığında, aynı tepki gösterilecektir.

2. Eğitim sürecinde (öğrenme-koşullamadurumunda) bir tepki ister koşulsuz uyarıcıtarafından isterse bir başka yolla çıkarılmış olsun, 'M

bir uyarıcıyla bir tepki beraberce ortaya çıkmışsa, £öğrenme meydana gelmiştir; bu uyarıcıyla bir daha -karşılaşıldığında, aynı tepki gösterilecektir.

3. Guthrie için öğrenmenin temel mekanizmasıkoşullamadır (simultaneous conditioning). "Birtekrarlı öğrenme durumu" olaraktanımlayabileceğimiz bu kuramdaki en son tepkiilkesine göre mekanik bir bilmece aletiyle uğraşanbir kimse bir çok davranış (tepki)gösterir. Eğersonuçta doğru tepkiyi gösterirse (bilmeceyi çözentepki), bu tepkiyi aynı durumla karşılaştığında yinegösterme eğiliminde olacaktır (VVatson'da tekrargerekiyordu). Bu durumda da "bilmeceyi çözmesiniöğrenmiş" olacaktır. Ama eğer, bu kişi bilmeceyiçözmeyi başaramamışsa bu aletle bir dahakarşılaştığında aynı tepkiyi, yani aleti bir kenaraatmayı tekrarlayacaktır. Bu halde de yine bir şeyleröğrenmiş olmaktadır. Her iki durumda da, bilmecealetinin teşkil ettiği uyarıcı kombinasyonuylakarşılaşmaktadır. Her iki durumda da, uyarıcıyıortadan kaldıran bir hareket vardır ve bu sebepten,Guthrie'ye göre, aynı durumla karşılaşılınca buhareket, büyük bir ihtimalle tekrarlanacaktır. Her ikiuyarıcı durumunda da son tepki öğrenilmişolmaktadır, VVatson'a göre öğrenmeyi-ilişkilendirmeyi sağlayan etkenlerden birisi tekrardır.

4. Guthrie'de, VVatson'un kabul ettiği gibi, uyarıcı-tepki bağı farklı düzeylerde (güçlerde) ve tekrarlarlameydana gelmemektedir. Ya hep-ya hiç ilkesiyle

uyarıcı-tepki bağı bir defada kurulmakta, ya da hiç kurulmamaktadır. Arada farklı güçlülük düzeylerinde uyarıcı-tepki bağlarına yer yoktur. Bir hareketin bir uyarıcı kombinasyonuna tek bir tekrarda (tek bir yaşantıda) tamamen koşullaması gerçekleştiğine göre daha fazla tekrarın, uyarıcı-tepki bağının güçlenmesine bir etkisi olmayacaktır.

5. Guthrie'ye göre, Pavlov prensiplerine pek bağlıdeğildir. Ona göre ilişkisel öğrenme için yakınlıkfaktörü en önemli değişkendir. Pavlov tipi öğrenmedurumu ise, yapay durumlarda ortaya çıkan(çıkartılan) koşullamaları ifade etmektedir.

6. Guthrie, bu nitelikteki eleştirilere bir becerininöğrenilmesi tekrarla gelişmektedir, ancak, bir beceribir çok uyarıcı-tepki bağından oluşmaktadır veherhangi bir beceriyi öğrenmek bu nedenle bir çokuyarıcı-tepki bağının öğrenilmesi demektir. İşte butek tek uyarıcı-tepki bağlarının öğrenilmesi tek birtekrarda olmakta, ama bu uyarıcı-tepki bağıntılarının(dizgesinin) oluşturduğu davranış ve/ya beceritekrarla gelişmektedir. Bu duruma bisiklete binmeninöğrenilmesi veya araba kullanmanın öğrenilmesiörnek verilebilir. Ancak, yine de bazen tek biruyarıcı-tepki bağının, bazen de bir becerinin çokdaha karmaşık uyarıcı-tepki bağlantılarının en sonhareket olması durumu nedeniyle, Guthrie'ninkuramı karmaşık davranışları tam olarak açıklarnitelikte değildir. İki durum arasındaki farkı ve/yabenzerliği tam olarak açıklamamaktadır.

7. Guthrie'ye göre davranışta ne kadar çokharek9t varsa, o kadar çok uyarıcı-tepki bağlantısıve o kadar çok tekrar gerekecektir. Öğrenmede,genellikle ölçülen şey bütün bir beceri ya dadavranıştır. Oysa gerçekte öğrenilen şey, bunuoluşturan hareketlerdir. Hareketlerin her birisi deyeni uyarıcı kaynakları oluşturur. Bir dış uyarıcı,organizmada bir takım hareketler doğurur. Buhareketler de organizmanın davranış (tepki)göstermesinde yeni uyarıcılar olarak değerlendirilir.Kapsamlı beceriler ya da davranışlarınöğrenilmesinde uyarıcılarla tepkilerin ilişkilenmesiiçin geçen süre, aslında bu hareketlerin doğurduğuuyarıcılarla bunlardan doğan hareketlerinilişkilenmesinden dolayı uzamaktadır.

8. Guthrie'ye göre öğrenme süreci genel olarakuyarıcı ve tepkilerin zamandaş yakınlıklarıdolayısıyla eşzamanlı koşullama ilkesiyleaçıklanabilir. Görünüm sıklığı, şiddet, yayılma,koşullamanın veya uyarımların beyinde gelişmesi,sönme, ket vurma, unutma, doğru ve ters koşullama

Page 75: EğItim Bilimleri 2

26- -OĞRENME PSİKOLOJİSİ.

Page 76: EğItim Bilimleri 2

gibi öğrenmenin teme! özellikleri hep bu genel ilkeyle açıklanabilecek niteliktedir.

9. Bir davranışın doğru şeklini öğrenirken yapılan hataların veya başarılı hareketlerin ne gibi bir etkisi olacağı Guthrie tarafından açıklanmamıştır. Guthrie'nin kuramında pekiştireç kavramı yoktur. Bir uyarıcı veya uyarıcılar grubu doğru tepki de, yanlış tepki de öğrenilebilir: Organizma başarılı olduğu veya pekiştirildiği için değil, tepki verdiği için öğrenir.

Sönme ve unutma: Guthrie'de, sönme, unutma süreçleri uyarıcı-tepki çerçevesi içinde yeni tepkilerin kazanılması, eski tepkilerin değiştirilmesi şeklinde ele alınmaktadır. Sönme, uyarıcıdan sonra pekiştirecin kesilmesinden dolayı davranışın sönmesi değil, yeni bir davranışın öğrenilmesi olarak ortaya çıkmaktadır. Sönme, her zaman ilişkisel olarak ortaya çıkar. Yani, daha önceki tepkiyle (sönen tepkiyle) uyuşmayan bir tepkinin öğrenilmesi yoluyla gerçekleşir. Guthrie'ye göre unutma ise araya girme yaklaşımı ile açıklanmaktadır. Öğrenilmiş bir tepkinin unutulması, yeni bir uyarıcı-tepki ilişkisinin gelişmesi ve uyarıcı tepki ilişkisini bozması nedeniyle ortaya çıkmaktadır.

Ceza: Guthrie'de cezanın yeri pek yoktur. Ceza, ancak istenmeyen tepkiyi çıkaran uyarıcıyla uyuşmaz ise veya istenmeyen tepkiyle uyuşmayan yeni bir tepki doğurursa etkili olur. Guthrie'ye göre organizmanın bir şeyi istemesi; bir uyarıcı veya uyarıcılar bütününün organizmayı uyarılmış halde tutması, uyarılmışlık halini ortadan kaldıracak hareketleri engelleyen herhangi bir şeyin varlığı, belirli tepkileri yapmak için fiziksel hazırbulunuşluk, bu tepkileri yaptıktan sonra doğacak sonuçlara fiziksel hazırbulunuşluk olarak açıklanabilir.

Guthrie alışkanlıkların söndürülmesi için üç yöntem önermektedir: Eşik yöntemi, yorgunluk (bıktırma) yöntemi, uyuşmayan uyarıcılar (zıt tepki) yöntemi.

1. Eşik yöntemine göre, uyarıcıyı çok zayıf,farketmekle farkedilmemek arasında bir derecedevermek ve dolayısıyla istenilmeyen tepkininyapılmamasını sağlamaktır. Yani uyarıcı, tepki içineşik seviyesinin altında verilmektedir. Böyleceuyarıcı daha sonra güçlü olarak verildiğinde detepkinin ortaya çıkmasını sağlamayacaktır. Çokdüşük bir düzeyde verilen uyarıcı, algı eşiğiniyükseltecektir. Böylece gittikçe daha belirgin olarakortaya çıkan uyarıcılar algı eşiğinin altındakalacaktır.

2. Yorgunluk (bıktırma) yönteminde, organizmabu tepkiyi yapamayacak kadar yorgun düşüp, bu

2: o >-OT

'oLU

tepkiyi bırakıncaya kadar, istenmeyen tepki tekrar tekrar çıkartılmaktadır. Organizma tepki yapmayı durdurduğu anda da farklı bir duruma geçmiş olacaktır. Organizma ister eski tepkiyi durdursun, isterse yeni bir tepki ortaya çıksın, ortada durumu değiştiren bir son tepki vardır. Organizmanın aynı uyarıcı durumuyla karşılaşması halinde bu son tepki ortaya çıkacaktır.

3. Uyuşmayan uyarıcılar (zıt tepki) yöntemindeise, istenilmeyen tepki, kendisini çıkaran uyarıcılardan farklı uyarıcılarla karşılaştırılacaktır. Bu farklı uyarıcıların çıkardığı tepkiler, bırakılması istenen tepkilerle uyuşmayacaktır.

Page 77: EğItim Bilimleri 2

-EGITIM BILIMLERI-

27

Page 78: EğItim Bilimleri 2

2. KLASİK (TEPKİSEL) ŞARTLANMA /

KOŞULLANMA (PAVLOV)

Psikolojide ve davranışçı yaklaşımda önemli bir yere sahip olan Ivan Pavlov, Rus fizyologdur. Köpeklerle yaptığı çalışmalarla tanınmıştır, bu yüzden "Pavlov'un köpekleri" ifadesi gündelik hayatta da kullanılan bir ifadedir.

Yaptığı deneyde Pavlov köpeğe önce nötr uyarıcı olan zil sesi vermiş ve beklendiği gibi köpek zil sesine karşı herhangi bir tepki vermemiştir. Daha sonra zil sesinin ardından şartsız uyarıcı olan et (suyu) vermiş ve bu işlemi bir süre tekrarlamıştır. Et suyuna karşı şartsız tepki olarak salyayı veren köpek, işlemin sonunda sadece zil sesi (şartlı uyancı) verildiği halde salya tepkisi {şartlı tepki) vermiştir. Kısaca, yapılan işlem, nötr bir uyarıcıyla başlangıçta kendisine karşı gösterilmeyen bir tepkiyi eşleştirmektir. Klasik şartlanmanın iki temel kuralı vardır:

a) Şartsız uyarıcı doğal bir uyarıcı olmalıdır,

b) Şartsız uyarıcı ile şartsız tepki arasındaki bağ

doğalbirbağ olmalıdır.

Klasik şartlanma ancak bu iki şart yerine getirildiği zaman meydana gelir. Bu iki şartı hayvanlarda karşılamak insanlardakinden daha kolay olduğu için, hem deneyler hayvanlar üzerinde yapılmış, hem de klasik şartlanmanın anlaşılması için hayvan davranışları ele alınmıştır.

İnsanlarda klasik şartlanmanın yapılabilmesi için bu iki şartın sağlanması yeterlidir. Sözgelimi çocuk iğneden (şartsız uyarıcı) korkar (şartsız tepki), doktora karşı bir tepkide bulunması gerekmez (nötr uyarıcı). Doktor çocuğa birkaç kez iğne vurursa, çocuk doktordan (şartlı uyarıcı) korkmaya (şartlı tepki) başlar. İnsanların duyuşsal davranışları, refleksleri bu şekilde biçimlendirilebilir. Yeğeninizin sizi (şartlı uyarıcı) sevmesi (şartlı tepki), sizin (nötr uyarıcı) ona çikolata (şartsız uyarıcı) vermeniz sayesinde gerçekleşir, çünkü çocuklar çikolatayı sever (şartsız tepki).

Klasik şartlanma bir süre zil ile etin birlikte verilmesi sonucunda gerçekleşir. Bir süre sonra zil çalınır ve et verilmezse ve salya tepkisi alınırsa, öğrenmenin gerçekleştiği sonucuna varılır. Bu durum birkaç kez tekrarlanırsa, yani et verilmeden zil çalınmaya devam edilirse, bir süre sonra artık köpek salya salgılamaz olur. Bu olaya sönme adı verilir. Başka bir ifadeyle "pekiştirilmeyen tekrarlar sönmeye yüz tutar." Eğer siz yeğeninize artık çikolata götürmemeye başlarsanız, bir süre sonra yeğeniniz sizi sevmemeye başlar. Ancak, pekiştirmenin verilmemesinin hemen ardından sönmeden önce davranışın bir miktar direndiği ve hatta bazen arttığı görülür ki, bu da şartlanmanın gücüyle ilişkilidir. Daha sonra davranış söner.

Page 79: EğItim Bilimleri 2

KLASİK ŞARTLANMA DENEYİNİN AŞAMALARI

Şartlanmadan önce

Page 80: EğItim Bilimleri 2

Nötr Uyarıcı (ZİL)

■+ Tepki Yok

Şartsız Uyarıcı (Et tozu)

-► Şartsız Tepki (Salya)

Page 81: EğItim Bilimleri 2

Şartlanma sırasında

Page 82: EğItim Bilimleri 2

Şartlı Uyarıcı (ZİL)

-*- Takiben ■> Şartsız Uyarıcı (Et tozu)

-► ŞartsızTepki (Salya)

Page 83: EğItim Bilimleri 2

Şartlanmadan sonra

Page 84: EğItim Bilimleri 2

Şartlı Uyarıcı (ZİL)

■> Şartlı Tepki (Salya)

Page 85: EğItim Bilimleri 2

28- -ÖĞRENME PSİKOLOJİSL

Page 86: EğItim Bilimleri 2

Sönmüş olan davranışlar için pekiştirme yapılırsa, yani şartsız uyarıcı tekrar verilmeye başlanırsa, davranış yeniden görülmeye başlar. Yani, sönmenin ardından yeni bir öğrenme oluşturulabilir.

Ivan Pavlov ve Çalışma Arkadaşları, 1911

Anlaşılmış olacağı gibi, klasik şartlanmada pekiştirme şartsız uyarıcının yeniden verilmesidir. Örnek deneyde, et suyu tekrar verildiğinde pekiştirme yapılmış olur. Şartsız uyarıcı birincil pekiştireç, şartlı uyarıcı ikincil pekiştireçtir. Klasik koşullanma da önemli noktalardan birisi de pekiştirecin (et, zil) davranıştan (salya salgılama) önce verilmesidir.

Sönmüş davranışlar için, şartlı uyarıcı bir süre ortadan kaldırılırsa, yani deneyde köpeğe bir süre zil sesi duyurulmazsa ve bir aradan sonra yeniden verilirse, köpeğin bir miktar salya salgıladığı görülür, ki buna kendiliğinden geri gelme denir. Bu salya miktarı da kendiliğinden geri gelme miktarıdır.

Klasik şartlanma deneyinde köpeğin zil sesine karşı gösterdiği tepkiyi (salyayı) çıngırak sesine karşı da göstermeye başlamasına genelleme adı verilir. Yani, genelleme şartlı uyarıcının bir veya birkaç özelliğini taşıyan başka bir uyarıcıya karşı şartlı tepkinin verilmesidir. Köpek zil sesine benzeyen çıngırak sesine karşı aynı tepkiyi vermiş olur. VVatson'un yaptığı bir deneyde beyaz fareden korkutulan çocuk beyaz tavşandan da korkmuştur. Bu durum, onun beyaz ve tüylü uyarıcılara karşı tepki genellemesi yaptığını göstermektedir.

Genellemeler, her zaman istenen yönde olmaz. Bazen genellemeye karşı ayırt etmenin öğretilmesi gerekir. Ayırtetme, organizmanın benzer uyarıcıları birbirinden ayırt etmesi ve birine gösterdiği tepkiyi diğerine göstermemesinin sağlanması demektir. Sözgelimi yukarıda söz edilen durumda köpeğin çıngırak sesini zil sesinden ayırt etmesi istenebilir. Bu halde, köpek zil sesinden sonra pekiştirilir, çıngırak sesinden sonra ise pekiştirilmez. Köpeğin bir süre sonra zil sesini çıngırak sesinden ayırt

etmesi beklenir. Bu yolla köpeğin uzun ve kısa zil seslerini ayırt etmesi de sağlanabilmektedir.

Korku şartlanması klasik şartlanmanın insanlarda en çok ortaya çıkan biçimidir. İnsan kolayca ve çabucak korkar ve korku klasik şartlanma yoluyla öğrenilir. Öğrenciler açısından ele alındığında, öğrencinin bir dersi sevmesi veya ondan korkması, bir öğretmenini sevmesi veya ondan korkması temelde klasik şartlanmanın sonucunda meydana gelir. Kısaca, korku şartlanması, nötr uyarıcı ile korku tepkisinin eşleştirilmesidir ve bu eşleştirmede, kişide korku uyandıran uyarıcı da şartsız uyarıcı olarak kullanılır.

Pavlov'un köpeği

Başarısız çocuk

Sartlanmadanönce

Şartsız uyarıcı Et tozu Başansızlık

Şartsız tepki Salya Panik

SartlanmadansonraŞartlı uyarıcı (Başlangıçta nötr)Şartlı tepki

Araştırmacı laboratuara girerSalya

Sınav

PanikBirden fazla uyarıcıya koşullama/üst düzey koşullamada klasik koşullanmada yer almaktadır. Koşullu uyarıcı (ses) ve koşulsuz uyarıcı (et) birçok kez birlikte verilerek koşullanma sağlandıktan sonra ikincil bir koşullu uyarıcı devreye sokulabilir. Örneğin sesten önce ışık devreye sokularak organizmanın sadece ışığa koşullu tepki vermesi sağlanabilir. Buna birden fazla uyarıcıya koşullama veya üst düzey koşullama denir.

Klasik koşullanma, insanların karmaşık bilgileri öğrenmesini açıklayamamaktadır. Ancak insanların, belli bir nesneye ya da olaya karşı gösterdiği bazı duyuşsal tepkilerin klasik koşullanma ile öğrenildiği sanılmaktadır. Bilgiler için değil ama, tutumlar, ilgiler ve duygularla ilgili öğrenmelerde klasik koşullanma kullanılabilir. Bilgiler için değil ama, tutumlar, ilgiler ve duygularla ilgili öğrenmelerde klasik koşullanma kullanılabilir. Klasik koşullanma ile açıklanan diğer bir öğrenme de fobik tepkilerdir. "Okul korkusu" veya "sınav korkusu" ve hatta "Matematik korkusu" denen duygular, klasik koşullanma programları ile azaltılabilir veya giderilebilir.

Page 87: EğItim Bilimleri 2

-EGITIM BILIMLERL 29

Page 88: EğItim Bilimleri 2

Öğrenilmiş Çaresizlik

Seligman bazı klasik koşullanma deneylerini analizetmiş ve klasik koşullanma deneylerindeorganizmanın çaresiz olduğunu ve çaresizliğiöğrendiğini ileri sürmüştür. Seligman ve Maieryaptıkları deneylerinde köpeklere elektrik şokuvermiş ve köpeklerin ne yaparsa yapsınlar şoktankurtulamamalarını sağlamışlardır. Bu durumdaköpeklerin çaresizliği öğrendiklerini ve bunu da tümistenmeyen durumlara genellediklerinigözlemlemişlerdir. Benzer bir çalışmada, köpek balığı, diğer tarafında balıklar olan cam bir bölmeye konuluyor ve böylelikle köpek balığının balıklara ulaşmaya çalıştığında cam bölmeye çarpması sağlanıyor. Bir süre sonra köpek balığı cam bölmeye çarpmamayı öğreniyor. Çünkü ne kadar uğraştıysa da diğer taraftaki balıklara ulaşamıyor. Cam bölmeyi çıkardıklarında da köpek balığı diğer tarafa geçmeye çalışmıyor, çünkü çaresizliği öğreniyor.

Öğrenilmiş çaresizlik davranış yapmada, harekete geçmede isteksizlik, pasiflik, korku, depresyon gibi belirtilerle kendini göstermektedir. Bu durum tüm istenmeyen durumlara genellenebilmektedir. Örneğin; girdiği matematik sınavlarında hep başarısız olan bir öğrenci "ne yaparsam yapayım matematikte başarılı olamayacağım" diye inanmaya başlarsa, bu öğrencinin öğrenilmiş çaresizlik yaşadığı söylenebilir. Benzer bir biçimde ilişkilerinde hep sorunlar yaşayan bir gencin "iyi dostluklar kurmayı başaramayacağına" inanması, öğrenilmiş çaresizlik içinde olduğunu gösterir.

'O

Page 89: EğItim Bilimleri 2

30-

Page 90: EğItim Bilimleri 2

-ÖĞRENME PSİKOLOJİSİ-

Page 91: EğItim Bilimleri 2

1. "Yaşantı ürünü oluşan kalıcı

değişikliği" ifadesi aşağıdaki

hangisiyle açıklanır?

A) Öğretme

B) Öğrenme

C) Öğretim

D) İnformal öğretim

E) Hiçbiri

izli davranış

kavramlardan

3. "Bir anne bebeği ağladığında ve huzursuz

olduğunda onu kucağına alıp hep aynı şarkıyı

söylüyor. Daha sonra çocuk ağlarken bu şarkıyı

duyduğunda ağlamayı bırakmayı öğrenir. Fakat bir

süre sonra çocuk ağlarken bu şarkıyı duymasına

rağmen susmuyor."

Bu durum aşağıdakilerden hangisine bir örnektir?

A) Ayırtetme

B) Kendiliğinden geri gelme

C) Sönme

D) Birincil pekiştireç

E) Uyarıcı genellemesi

ÇOZUMLU KAVRAMA

Page 92: EğItim Bilimleri 2

Sorudaki ifade öğrenmenin

cevap B seçeneğidir. tanımıdır. Doğru

(Cevap B)

o

Çocuğun koşullandığı uyarıcıya (şarkı) daha önce

gösterdiği koşullu tepkiyi göstermemesi

davranışın söndüğünü gösterir. Anne çocuğu

kucağına alıp şarkı söylemiş, çocuk da annesine

karşı duyduğu güven ve sıcaklıkla şarkıyı

eşleştirmiştir. Bir süre sonra sadece şarkı verilip

arkasından çocuk kucağa alınmazsa yani koşullu

uyarıcı pekiştirilmezse davranış söner.

(Cevap C)

Page 93: EğItim Bilimleri 2

aLU

Page 94: EğItim Bilimleri 2

2. Karnı acıktığı için ağlayan bir bebeğin annesinin

getirdiği mama biberonunu görünce susması

aşağıdakilerden hangisi ile açıklanabilir?

A) Tepkisel koşullanma

B) Edimsel koşullanma

C) Refleks

D) Uyarıcı genellemesi

E) İçgüdü

Çocuk için mama koşulsuz uyarıcıdır. Mama

içtiğinde susması ise koşulsuz tepkidir.

Başlangıçta nötr uyarıcı olan biberon mama ile

eşleştiriliyor. Çocuk mamaya yani koşulsuz

uyarıcıya gösterdiği tepkiyi biberona da gösteriyor

(tepkisel koşullanma). Çocuğun başlangıçta nötr

olan uyarıcıya koşulsuz tepki göstermesi tepkisel

koşullanmadır.

(Cevap A)

4. "Bir sınavda Ahmet'in midesi bulanmış ve

rahatsızlandığı için sınavı terk etmek zorunda

kalmıştır. Bir hafta sonra başka bir sınava giren

Ahmet'in sınav kağıdını görünce midesi

bulanmıştır."

Yukarıda anlatılan durumda "sınav kağıdı"

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Nötr uyarıcı

B) Koşulsuz uyarıcı

C) Koşullu uyarıcı

D) Koşulsuz tepki

E) Koşullu tepki

Page 95: EğItim Bilimleri 2

-EĞİTİM BİLİMLERİ- 31

Page 96: EğItim Bilimleri 2

Bu durumu klasik koşullanmaya göre

çözümlersek;

Başlangıçta midesi için sınav kağıdı= Nötr uyarıcı

Bozuk yiyecek vb.= Koşulsuz uyarıcı

Bunun gibi doğal bir durumda mide bulantısı=

Koşulsuz tepki

Sınav kağıdı ve midesinin kötü durumunu

eşleştirilmesi = Koşullanma

Sınav kağıdı= Koşullu uyarıcı

Sınav kağıdına gösterilen tepki= Koşullu tepki

(Cevap C)

6. "Organizmanın bir uyarıcıya karşı gösterdiği tepkiyi

aynı uyarıcıyla karşıiaştığında tekrar gösterme

eğilimi vardır. Yani bir kişi belli koşullar altında

gösterdiği bir davranışı, bir başka zaman aynı

koşuilarla tekrar karşılaştığında da gösterme

eğilimi vardır."

Yukarıda Guthrie tarafından açıklanan öğrenme

ilkesi aşağıdakilerden hangisidir?

A) En son ve en sık ilkesi

B) Bitişiklik ilkesi

C) Transfer

D) HabercilikE) Bağlaşım

Page 97: EğItim Bilimleri 2

5. "Fatma çalışmasına rağmen ilk üç matematik

sınavından geçer not alamamıştır. Fatma ne kadar

çalışırsa çalışsm matematik dersinden iyi bir not

alamayacağını düşünmektedir ve final sınavına

çalışmaz ve yine kötü bir not alır."

Bu durum aşağıdaki kavramlardan hangisi ile

açıklanabilir?

A) Öğrenilmiş çaresizlik

B) Kendini gerçekleştiren kehanet

C) Genelleme

D) Tepkise! koşullanma

E) Edimsel koşullanma"5UJ

Guthrıe öğrenmenin tek yasasının bitişiklik

olduğunu ileri sürmüştür. Guthrie'nin bitişikliği

uyarıcı tepki bitişikliğidir. Belli bir uyarıcı uyarıcıya

karşı tepki gösterildiğinde bu ikisi arasında

çağrışım meydana gelmektedir. Aynı uyarıcı

tekrar ortaya çıktığında organizma aynı tepkiyi

tekrar gösterme eğilimindedir.

(Cevap B)

Page 98: EğItim Bilimleri 2

Öğrenilmiş çaresizlikte organizma ne kadar çaba

harcarsa harcasın durumu değiştiremeyeceğini

öğrenerek pasif kalmaktadır. Öğrenilmiş

çaresizliğin belirtileri ise pekiştireç aimak ya da

cezadan kaçınmak için davranış göstermeye

isteksizlik, genel olarak pasifliktir. Öğrenilmiş

çaresizlikte kendini gerçekleştiren kehanetin

aksine organizmayı olumsuz düşünmeye ve

pasifliğe iten önceki denemelerinin olumsuz

sonuçlarıdır.

(Cevap A)

7. Gözümüze ışık tutulunca gözümüzü kapatırız.

Yukarıdaki örnekte gözün kapatılması aşağıdaki

kavramlardan hangisiyle açıklanır?

A) Koşulsuz tepki

B) Koşullu tepki

C) Şartsız uyarıcı

D) Şartlı uyarıcı

E) Nötr uyarıcı

Gözümüzün kapatılması koşulsuz uyarıcıya yani

ışığa gösterilen koşulsuz birtepkidir.

(Cevap A)

Page 99: EğItim Bilimleri 2

32- -OGRENME PSİKOLOJİSl

Page 100: EğItim Bilimleri 2

8. "Öğretmen sık sık midesi ağrıyan Ahmet'i evine

göndermektedir. Öğretmen Ahmet'in eve gitmek

için midesi ağrıdığını anlar ve midesi ağrıdığında

onu evine göndermez. Fakat Ahmet'in mide

ağrılarında artma görülür."

Bu durum aşağıdakilerden hangisiyle

açıklanabilir?

A) Cezanın davranış değiştirmede yetersiz bir yol

olduğu

B) Olumlu pekiştireç ortamdan çekildiğinde

davranışta artma görüleceği

C) Sönmenin başlangıcında davranışta artma

görülebileceği

D) Olumsuz pekiştirecin davranışın şiddetini

arttıracağı

E) Davranış değiştirmede en etkili yolun ortamın

değiştirilmesi olduğu

Öğretmenin midesi ağrıdığı için Ahmet'i eve

göndermesi bir olumlu pekiştirmedir bu da

davranışın görülme sıklığını arttırır. Öğretmen

bunu fark edip oiumlu pekiştireci vermemiştir.

Yani Ahmet'in bu davranışını söndürmeye

çalışmıştır. Fakat sönmenin başlangıcında

davranışın şiddetinde artmalar görülebilir. Olumlu

pekiştireç ortamdan çekildiğinde davranışta artma

değil azalma görülür. Olumlu pekiştirecin

ortamdan çekildiğinde davranıştaki artma

davranışın sönmeye başladığına bir işarettir.

(Cevap C)

"Kedinin tırmalaması sonucu kediye benzeyen

tüylü hayvanlardan korkan çocuğun belli bir yaş

döneminden sonra her tüylünün kedi olmadığını

anlaması ve onlardan korkmaması" aşağıdaki

kavramlardan hangisiyle açıklanır?

A) Ayırtetme

B) Şartlı uyarıcı

C) Sönme

D) Transfer

E) Genelleme

Sorudaki örnek ayırt etmeye örnektir. Dolayısıyla

doğru cevap A'dır.

(Cevap A)

10. "Bir çocuk yağmurlu bir havada gök gürültüsü

duymuş ve arkasından şimşek çaktığını görmüştür.

Daha sonra çocuk fotoğraf çekilirken fotoğraf

makinesinin flaşından korkmuştur."

Yukarıdaki durumda çocuğun flaşa gösterdiği

tepki aşağıdaki kavramlardan hangisi ile

açıklanabilir?

A) Uyarıcı genellemesi

C) Tepkisel koşullanma

E) Gölgelenme

Bu durumu tepkisel koşullanmaya göre irdelersek.

Gürültü (yüksek ses): Koşulsuz uyarıcı

Gürültüye gösterilen korkma tepkisi: Koşulsuz

tepki

Işık: Başlangıçta nötr uyarıcı

Işık+Gürültü: Koşullanma süreci (Tepkisel

koşullanma)

Işığa (şimşek) gösterilen tepki: koşullu tepki

Çocuğun bu tepkiyi benzer fotoğraf makinesinin

flaşına da göstermesi uyarıcı genellemesi

(Cevap A)

11. "Okul fobisi olan bir çocuğa okula alıştırmak için

annesi i!k olarak onu okulun bahçesine getirip oyun

oynayan çocukları izletmiş. Ertesi gün sınıftaki

müzik dersine sokmuştur. Daha sonra çocuk okula

gitmek istemiştir."

Bu annenin çocuğuna okula gitme davranışı

kazandırmak için izlediği yol aşağıdakilerden

hangisidir?

A) Bıktırmayöntemi

B) Eşikyöntemi

C) Davranış biçimlendirme

D) Zıt tepki yöntemi

E) Alışkanlığı bastırma

9.

B) Edimsel koşullanma

D) Ayırt etme

Page 101: EğItim Bilimleri 2

-EĞİTİM BİLİMLERİ- 33

Page 102: EğItim Bilimleri 2

Eşik yöntemi istenmeyen bir davranışın ortadan kaldırı lması yerine istenen davranışın yerleştirilmesi için kullanılan yöntemlerden biridir. Bu yöntemde uyarıcıya çok az dozda verilerek uyarıcının istenmeyen tepkiyi çağrıştırması engellenir. Uyarıcının dozu istenmeyen tepkinin ortaya çıkması için gerekli eşiği aşmadan zamanla yavaş yavaş arttırılır. Sistematik duyarsızlaştırma da bu yöntemlerden birisidir.

(Cevap B)

12. Klasik (tepkisel) koşullanmanın gerçekleşmesi için aşağıdaki koşullardan hangisi yanlıştır?

A) Doğal uyarıcı tepki bağının olması gerekir.B) Şartlı uyarıcının, şartsız uyarıcıdan hemen önce

verilmesiC) Şartlı uyarıcı ile şartsız uyarıcının birleştirilmesiD) Şartlı uyarıcı ile şartsız uyarıcı bağının

tekrarlanmasıE) Şartsız uyarıcının, şartlı uyarıcıdan hemen önce

verilmesiUJ

o "cc

UJ

co

A-B-C-D seçenekleri klasik şartlanmanın &gerçekleşmesi için gerekli koşullardır. E seçeneği ;<1yanlıştır. Çünkü Pavlov'un deneğinde şartlı uyarıcı s(zil) şartsız uyarıcıdan (et) önce verilir. Doğru î£cevap E seçeneğidir. "ğ

(Cevap E)

13. Küçük bir çocuğun her gördüğü sakallıyı dedesi zannetmesi veya bir kere köpekten korkan bir çocuğun tüm dört ayaklı hayvanlardan korkması aşağıdaki kavramlardan hangisiyle açıklanabilir?

A) AyırtetmeB) SönmeC) Şartların geri gelmesiD) GeneilemeE) Negatif transfer

Parçada verilen örnekler genellemeye ait ömeklerdir. Doğru cevap D'dir.

(Cevap D)

14. Zil sesine şartlanması sönen köpeğin bir süre sonra yeniden zil sesi duyduğunda salya salgılaması aşağıdaki kavramlardan hangisiyle açıklanabilir?

A) Şartların sönmesiB) Kendiliğinden geri gelmesiC) GenellemeD) AyırtetmeE) Transfer

Şartlanmanın sönmesinden sonra köpek zil sesini duyduğunda tekrar salya salgılamaya başlıyorsa bu kendiliğinden geri gelmedir. Doğru cevap B'dir.

(Cevap B)

15. Bir alanda kullanılan bilgilerin bir başka alandaki bilgilerin öğrenilmesini kolaylaştırması veya zorlaştırması aşağıdaki kavramlardan hangisiyle açıklanabilir?

A) İleriye ket vurmaB) Geriye ket vurmaC) Geneilemed) AyırtetmeE) Aktarım (transfer)

Bir alanda kullanılan bilgiler diğer alanlardaki bilgilerin öğrenilmesini kolaylaştırıyor veya zorlaştırıyorsa bu durum transfer (aktarım) kavramıyla açıklanır. Doğru cevap E'dir.

(Cevap E)

16. Organizmanın doğal uyarıcılar karşısında göstermiş olduğu davranışı yapay uyarıcılar karşısında da gösterir hale gelmesi aşağıdaki kavramlardan hangisiyle açıklanır?

A) Edimsel şartlanmaB) GenellemeC) Şartların geri gelmesiD) Klasik şartlanma (Tepkisel koşullanma)E) Transfer

tn

Page 103: EğItim Bilimleri 2

34- -ÖĞRENME PSİKOLOJİSİ-

Page 104: EğItim Bilimleri 2

Organizmanın doğal uyarıcı (et) karşısında

göstermiş olduğu davranışı yapay (zil) uyarıcı

karşısında göstermesi klasik şartlanma ile

açıklanır. Doğru cevap D'dir.

(Cevap D)

17. "Göze ışık tutulunca gözbebeğinin büyümesi, göze

üflenince gözün kırpıştırılması, ani gürültü

karşısında irkilme"

Yukarıdaki örneklerde uyarıcı - tepki arasındaki

bağ nasıl bir bağdır?

A) Doğal bir bağdır.

B) Sonradan kazanılmış bağdır.

C) Öğrenilmiş bir bağdır.

D) Uzun süreli bir bağdır.

E) Kısa süreli bir bağdır.

19. "Yeni kurulan bir siyasi parti seçimlerdeki oy oranını

arttırmak için partisinin amblemini taşıyan hediyeler

dağıtmıştır"

Bu siyasi partinin oy oranını arttırmak için

kullandığı yöntem aşağıdaki öğrenme psikolojisi

ile ilgili kavramlardan hangisi ile açıklanabilir?

A) Klasik koşullanma

B) Edimsel koşullanma

C) Dolaylı öğrenme

D) Gözlem yoluyla öğrenme

E) Gestalt öğrenme

Bu siyasi parti hediyeler dağıtarak bireyler için hoş

bir durum olan hediye alma davranışıyla partisini

eşleştirmeye çalışmıştır. Bu durum klasik

koşullanmaya örnektir.

(Cevap A)

Page 105: EğItim Bilimleri 2

Uyarıcı tepki arasındaki bağ doğal bir bağ olarak j

açıklanır. Doğru cevap A'dır.

(CevapA)

18. Klasik koşullanma ile ilgili olarak;

I. Uyarıcı bellidir.

II. Organizma pasiftir.

III. Davranışlar uyarıcıya göredir.

Yargılarından hangisi doğrudur?

A) Yalnız I B) Yalnız II

C)l-ll-lll D) Yalnız III

E) II- III

I- II- III maddeler klasik koşullanmanın

özellikleridir. Dolayısıyla üçü de doğrudur.

(Cevap C)

20. "Ali kendini çok çirkin bulmakta, kızların onu çekici

bulmadığını ve hiç kız arkadaşının olmayacağını

düşünmektedir. Bundan dolayı hiç kızlarla konuşmaz.

Ali'nin hiç kızarkadaşı olmamaktadır."

Bu durum aşağıdaki kavramlardan hangisi için bir

örnek olabilir?

A) Öğrenilmiş çaresizlik

B) Kendini gerçekleştiren kehanet

C) Tepkisel koşullanma

D) Sosyal öğrenme

E) Edimsel koşullanma

Başlangıçta bir olumsuzluk olmamasına yani

Ali'nin kızlarla ilgili olumsuz bir durum

yaşamamasına rağmen onun kendisiyle ve karşı

cinsle ilgili düşünceleri hiç kız arkadaşı

olmamasına yol açmaktadır. Eğer örnekteki gibi

olayın gerçekleşmesindeki sebep kişinin olumsuz

düşünceleri ve yargıları ise ve bu yargılar

olumsuzluğu doğuruyorsa bu durum kendini

gerçekleştiren kehanettir.

(Cevap B)

Page 106: EğItim Bilimleri 2

-EĞİTİM BİLİMLERİ- 35

Page 107: EğItim Bilimleri 2

21. Okulu sevmeyen ve okula gitmek istemeyen

öğrencileri bu olumsuz tutumdan kurtarmak için

aşağıdakilerden hangisi en çok işe yarar?

A) Edimsel koşullanma

B) Tepkisel koşullanma

C) Geştalt öğrenme

D) Bilişsel öğrenme

E) Sosyal öğrenme

Okulda öğrencilerin okula, derslere ve

öğretmenlere karşı geliştirdiği olumsuz tutumların

büyük bir çoğunluğu klasik koşullanmadır.

Başlangıçta öğrenci için nötr uyarıcı olan okul,

öğretmen veya ders yaşanan başarısızlıklar ve

azarlamalar sonucu koşullanma sonucu öğrenciler

için koşullu uyarıcı halini almaktadır.

çn"oecUJo

"EUJ

22. "Ahmet televizyon izlerken limon yiyen birisini görmüş jsV9 ağzı sulanmıştır." 55

şş '.tz

Televizyonda limon yiyen adamın görüntüsü '<->

aşağıdaki kavramlardan hangisi ile açıklanabilir? .1■ * •

A) Koşulsuz uyarıcı :5

B) Koşullu uyarıcı

C) Nötruyancı

D) Ayırtedici uyarıcı

E) Genelieme

İnsanın ağzının suyunun akması tepkisel bir

davranıştır. İnsanın limon yediğinde ya da güzel

bir yemek yediğinde ağzının suyunun akması

koşulsuz bir tepkidir. Fakat bunların görüntüsü ya

da isminin duyulmasında ağzımızın suyunun

akması ise koşullu bir tepkidir. Görüntüyle

limonun tadı koşullanmıştır. Yani limon yiyen

birinin görüntüsü bizim için koşullu uyarıcıdır.

Eğer bu çözümü okurken de ağzınızın suyu

akıyorsa bu çözüm de sizin için bir koşullu

uyarıcıdır.

(Cevap B)

Page 108: EğItim Bilimleri 2

36- -OĞRENME PSİKOLOJİSL

Page 109: EğItim Bilimleri 2

1. İşaret öğrenme olarak adlandırılan öğrenme modeli aşağıdakilerden hangisidir?

A) Klasik koşullanma

B) Edimsel koşullanma

C) Sosyal öğrenme

D) Deneme - yanılma yoluyla öğrenme

E) Gizil öğrenme

4. "Sütten ağzı yanan

yemesi"

Yukarıdaki örnek aşağıdaki kavramlardan

hangisine örnek olarak verilebilir?

A) Transfer

B) Ayırtetme

C) Şartların geri gelmesi

D) Sönme

E) Genelleme

CEVAPLI KONU KAVRAMA TESTİ

birinin, yoğurdu üfleyerek

Page 110: EğItim Bilimleri 2

2. Ceyhan nehri kılavuzlu mevkiinde oltasıyla bolca

balık tutan Mustafa sık sık balık tutmak için buraya

gider. Belli bir aradan sonra tekrar aynı yere balık

tutmaya giden Mustafa bu defa balık tutamaz ve eli

boş döner. Böylelikle balık tutmak istediği

zamanlarda tekrar aynı yere gitmez.

Bu durum aşağıdaki kavramlardan hangisiyle açıklanır?

A) Genelleme

B) Ayırtetme

C) Kendiliğinden geri gelme

D) Sönme

E) Negatif transfer

o

5. Psikolojide insanların korkularının

tedavisinde aşağıdaki yöntemlerden hangisi

kullanılmaktadır?

A) Kaçınma şartlanması

B) Telkin

C) Serbest çağrışım

D) Hipnoz

E) Sistematik duyarsızlaşma

Page 111: EğItim Bilimleri 2

3. I. Köpeğin zil sesine gösterdiği salyayı, metronom

sesine de göstermesi

II. Köpeğin zil sesine tepki gösterirken, metronom

sesine tepki göstermemesi

III. Balık tutmayı bırakan bir balıkcının tekrar balık

tutmak için daha önce balık tuttuğu koya geri

dönmesi

Yukarıdaki örnekler sırasıyla aşağıdaki kavramlardan hangisine karşılık gelir?

A) Şartların geri gelmesi - Ayırtetme - Genelleme

B) Genelleme - Ayırtetme - Şartların geri gelmesi

C) Ayırtetme - Sönme - Şartların geri gelmesi

D) Genelleme - Şartların geri gelmesi - Pekiştirme

E) Şartlı tepki - Ayırtetme - Genelleme

6. Telefonlarda kod sistemi ve numaralar değiştiği

için bireylerin sık sık, yanlışlıkla eski numaralarını

çevirmeleri hangi kavramla açıklanabilir?

A) Negatif transfer

B) Geriye ket vurma

C) İleriye ket vurma

D) Pozitif transfer

E) Dikkatdağınıklığı

Page 112: EğItim Bilimleri 2

-EĞİTİM BİLİMLERİ- 37

Page 113: EğItim Bilimleri 2

7. Okula yeni başlayan Şeyma, defterlerini masanın

üzerine döküp, dağıttı. Sabahleyin bunları düzensizce

çantasına koyup çantanın kapağını kapatmadı ve bu

durum, uzun süre devam etti. Bu düzensizlik annesi

gibi öğretmeninin de dikkatini çekti. Öğretmeni

Şeyma'ya bu yanlışlığı, tüm ayrıntıları ile anlatıp, ne

yapmast gerektiğini söyledi ve Şeyma ondan sonra

bir daha bu tür davranışları yapmadı.

Bu örnek aşağıdakilerden hangisini doğrular?

ya daA) Çocuklar davranışlarının yararlılığına

uygunluğuna kendi karar vermeli

B) Çocukların davranışlarını düzenlemek

disiplin işidir.

C) Çocuklara yapılan açıklamalrın onların

anlayışına uygun olması

D) Çocuk eğitiminde anlatım ve iknantn ilgisiz

kalmaktan daha etkili olduğu

E) Çocukların davranış değişikliğinde ceza etkil bir

yoldur.

10. Mektupla arkadaş olduğumuz ve yazışmalarımız

boyunca kendisine karşı olumlu duygular

beslediğimiz başka uyruklu bir kişinin, ait olduğu

millete karşı da aynı duyguyu hissetmeniz

öğrenme ile ilgili hangi kavramı akla getirir?

A) Genelleme

B) Pekiştirme

C) Sönme

D) Şartlanma

E) Ayırtetme

8. 62 O cr ıu o

Uzun yıllar basketbol oynamış bir sporcu, belli bir 'E süre sonra futbol oynamaya başlar ve maçın çok |j kritik bir anında topu, elleriyle tutarak penaltıya sebep ;İJ olur.

aşağıdakilerden hangisiYukarıdaki durum ifade edilebilir?

A) Pozitif transfer

B) İleriye ket vurma

C) Negatif transfer

D) Geriye ket vurma

E) Unutma

11. Daha önce trafik kazası geçiren bir kişinin

ani bir fren sesi duyunca çok

heyecanlanması aşağıdakilerden hangisine

örnek olur?

A) Pozitif transfer

B) Geriye ket vurma

C) Deneme yanılma

D) Şartlı refleks

E) Operant şartlanma

bir

caş§

.. "*-

"S L

Page 114: EğItim Bilimleri 2

9. Erkan, kızlarla hiçbir zaman yakın ilişki

kuramayacağını düşünmektedir. Gerçekten de bir

kızla beraber olduğunda yakınlık kuramamıştır.

Bu durum aşağıdakilerden hangisine örnektir?

A) Kademeli yaklaşma

B) Sistematik duyarsızlaşma

C) Öğreniimiş çaresizlik

D) Kendini doğrulayan kehanet

E) Olgunlaşma

12. Askerden yeni gelen bir genç çalıştığı

işyerinde duyduğu " hazır ol" sözüne, hazır ol

vaziyeti alarak tepki göstermişse, bu durumu

aşağıdaki öğrenme yollarından hangisi en

iyi ifade eder?

A) Kavrama yoluyla öğrenme

B) Model gözleme

C) Şartlanma yoluyla öğrenme

D) Denemeyanılmayoluylaöğrenme

E) Güdüleme ile öğrenme

Page 115: EğItim Bilimleri 2

38- -ÖĞRENME PSİKOLOJİSİ-

Page 116: EğItim Bilimleri 2

13. Kedi tarafından tırmalanan bir çocuğun giderek

tüm tüylü hayvanlardan ve bazı tüylü nesnelerden

de korkması mümkündür. Bu tür davranışlara

koşullu tepki denir.

hangiBu örnekteki koşullu tepkinin

aşamasında olduğu söylenebilir?

A) Transfer

B) Ayırtetme

C) SönmeD) Genelleme

E) Canlanma

16. Daha önce felsefe kitaplar okumuş bir kişinin

felsefe derslerinde başarılı olması,

aşağıdakilerden hangisiyle açıklanabilir?

A) Sönme

B) Ayırtetme

C) Pozitif transfer

D) Negatif transfer

E) Geriye ket vurma

Page 117: EğItim Bilimleri 2

14. Bir kaç küçük ikramiye kazanması sonucunda

sayısal loto oynama alışkalığı edinen bir kimse,

uzun süre ikramiye kazanamadığında bu

alışkanlığını terkeder.

Biriyen bu davranışı aşağıdaki kavramlardan

hangisiyle ifade edilir?

A) SönmeB) Genelleme

C) Canlanma

D) Ayırtetme

E) Pekiştirme

17. Soldan direksiyonlu araba kullanmaya

alışkın birinin sağdan direksiyonlu araba

kullanırken zorlandığı görülmüştür.

Bu durumda öğrenmeyi zorlaştıran

etken aşağıdakilerden hangisidir?

A) Pozitif trasfer

B) İleriye ket vurma

C) Geriye ket vurma

D) Negatif korelasyon

E) Alışkanlık çatışması

Page 118: EğItim Bilimleri 2

15. Önceki öğrenme durumlarında yer alan uyarıcı

ve davranımlarla, o anda yapılan öğrenmedeki

uyarıcı ve davranımlar arasındaki benzerlik

aşağıdakilerden hangisi için gereklidir?

A) Pozitif transfer

B) Güdülenme

C) Duyum

D) Uyarım

E) Algı

18. Öğrencinin matematikte öğrendiği bilgileri

mantık dersinde kullanarak, o derste de başarılı

olması aşağıdakilerden hangisinin sonucudur?

A) Sönmenin

B) Transferin

C) Ayırt etmenin

D) Genellemenin

E) Geri bildirimin

Page 119: EğItim Bilimleri 2

-EĞİTİM BİÜMLERİ- 39

Page 120: EğItim Bilimleri 2

19. İki yabancı dil art arda öğrenildiğinde bu dillere

özgü kelimeler birbiriyie karıştırılabilir.

Bu durum aşağıdakilerden hangisi ile açıklanır?

A) Ketvurma

B) Yetersiz uyarım

C) Negatif transfer

D) Geri bildirim

E) Deneysel çözülme

22. Bir çocuğa yemek yemesi için ısrar edilip

karşısında eğlendirici hareketler yapılırsa daha

sonra hep bu hareketleri bekleyecek, aksi taktirde

yemek yemeyecektir.

Çocukta gelişen bu davranış şekli aşağıdaki

öğrenme yöntemlerinden hangisine

dayandırılabilir?

A) Bilişsel öğrenme

B) Model alarak öğrenme

C) Kavrayış yolu ile öğrenme

D) Şartlanma yolu ile öğrenme

E) Deneme yanılma yolu ile öğrenme

Page 121: EğItim Bilimleri 2

20. Aşağıdakilerden hangisi öğrenmeyi olumlu

yönde etkilemez?

A) Konuyu soyutlaştırmak

B) Eski bilgilerden yararlanmak

C) Öğrenirken uygulama yapmak

D) Konuya uygun bir yöntem izlemek

E) Öğrenilenler arasında bütün-parça

kurmak

23. Bir grup deneğin elleri buzlu suya daldırılır.

Damarlarında büzülme olduğu ölçülür. Deneylerin

ellerini buzlu suya sokmasından hemen önce zil

çalınır. Art arda yapılan çok sayıdaki tekrardan

sonra deneklerin elleri bozlu suya sokulmadığı

halde yalnızca zil sesi duyduklarında damarlarında

büzülme olduğu kaydedilir.

Bu araştırmada geçerli olan öğrenme şekli

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Modelalma

B) Motor öğrenme

C) Klasik koşullanma

D) Deneme - yanılma

E) Edimsel koşullanma

52 "ü cr uu o"ScLU

ilişkisi s

Ui

■*:

'3

Page 122: EğItim Bilimleri 2

21. Elde ettiği sonucu bilmeden çalışanlar, öğrenmede

ilerleme kaydedemezler.

Burada öğrenme üzerinde hangi faktörün

önemi belirtilmiştir?

A) Transfer

B) Egzersiz

C) Motivasyon

D) Geribildirim

E) Programlı öğrenme

24. Aşağıdakilerden hangisi koşullu uyarıcının

tanımıdır?

A) Uyarıcıların fark edildiği sınırdır.

B) Uyancıları anlamlı hale getirme sürecidir.

C) Organizmada görülen bedensei değişikliktir.

D) Organizmanın tepkide bulunmayı öğrendiği

uyarıcıdır.

E) Organizmanın belirli koşullar sonucunda tepkide

bulunmasıdır.

Page 123: EğItim Bilimleri 2

40- -OGRENME PSİKOLOJİSL

Page 124: EğItim Bilimleri 2

25. Bir deneyde köpeğin görebileceği yerde ışık yakılmış ardından da köpeğe et verilmiştir. Bu davranış birkaç kez tekrarlandıktan sonra ışık yanar yanmaz köpeğin salya salgıladığı tespit edilmiştir.

Köpeğin davranışının değişmesinde etkili olan öğrenme şekli aşağıdakilerden hangisidir?

A) KavramaB) Bilişsel öğrenmeC) Deneme yanılmaD) Klasik koşullanmaE) Edimsel koşullanma

28. Sürekli ders çalıştığı halde başarısız olan bir öğrencinin bir süre sonra çalışmaktan vazgeçmesi aşağıdaki kavramlardan hangisiyle açıklanır?

A) SönmeB) CanlanmaC) GenellemeD) PekiştirmeE) Ayırtetme

Page 125: EğItim Bilimleri 2

26. Güzel bir oyuncak gören çocuk, ona yaklaşmaya çalışmıştır. Bir süre sonra, oyuncak çocuğa verilirken şiddetli bir ses çıkartılmış, bu kez çocuğun oyuncaktan uzaklaşmaya çalıştığı ve ondan korktuğu gözlenmiştir.

Bu öğrenmedeki koşulsuz uyarıcı ve koşullu tepki aşağıdakilerden hangisidir?

A) Çocuk - KorkuB) Oyuncak - KorkuC) Çocuk - OyuncakD) Gürültü - OyuncakE) Gürültü - Oyuncaktan korkma

o

29. Aşağıdakilerden hangisi, daha çok koşullanma yolu ile öğrenme sonucunda ortaya çıkan bir davranıştır?

A) Hastahanede iğne olan bir çocuğun tüm beyazönlüklü kişilerden korkması

B) Üniversite hazırlık kursundaki öğrencininparagraf sorularını cevaplarken zorlanması

C) Bir öğrencinin futbol oyun kurallarını öğrenerek,hakem olmaya karar vermesi

D) Bir araba tamircisinin, arıza yapan kendiarabasını tamir edememesi

E) Bir öğrencinin önlük düğmelerini yanlış iliklemesi

Page 126: EğItim Bilimleri 2

27. Kapısının önündeki kedilere birkaç gün süt veren çocuk, kedilerin kapıdan ayrılmadığını görür. Art arda birkaç kez süt vermeyi aksatırsa kediler kapıda beklemekten vazgeçer.

Paragrafta sözü edilen durumlar, aşağıdaki seçeneklerden hangisinde doğru olarak sıralanmıştır?

A) Ödül-CezaB) Pekiştirme - SönmeC) Sönme - CanlanmaD) Şartlanma - GenellemeE) Genelleme-Ayırtetme

30. Yapılan bir deneyde sekiz yaşındaki bir çocuğa, çok hafif bir ses dinlettirildikten hemen sonra gözlerine parlak bir ışık tutulur. Bu olay bir süre tekrarianır. Sonuçta, çocuğun sesi duymasıyla birlikte gözbebeğinin küçüldüğü görülür.

Paragrafta örneklenen öğrenme yolu aşağıdakilerden hangisidir?

A) Motor öğrenmeB) Modeli gözlemeC) Bilişsel öğrenmeD) Klasik koşullanmaE) Deneme - yanılma

Page 127: EğItim Bilimleri 2

-EĞİTİM BİLİMLERİ- 41

Page 128: EğItim Bilimleri 2

31. Otlağı çeviren tellere elektrik akımı verilmiştir. Tellere değen inekler elektrikten etkilenmişier ve bir daha hiç yaklaşmamışlardır.

Bu örnekte kullanılan öğrenme yolu aşağıdakilerden hangisidir?

A) Motor öğrenmeB) Bilişsel öğrenmeC) Deneme yanılmaD) Klasik koşullanmaE) Edimsel koşullanma

34. Koşulsuz tepki için aşağıdakilerden hangisi bağımsız değişkendir?

A) Nötr uyarıcıB) Koşullu tepkiC) Koşullu uyarıcıD) Koşulsuz uyarıcıE) Uyarıcı genellemesi

Page 129: EğItim Bilimleri 2

32. Babannesini çok seven küçük bir çocuğun babannesi gibi beyaz saçlı ve gözlüklü olan herkesten kendisine aynı sevgi ve sabır ile davranmasını beklemesi, aşağıdakilerden hangisine örnek verilebilir?

A) Pozitif transferB) GenellemeC) KetvurmaD) Negatif transferE) Ayırtetme

•Ü 'b:UJ

UJ

35. Pavlov'un deneyinde köpeğin ete karşı gösterdiği tepki koşulsuz tepki, zil sesine karşı gösterdiği tepkiye ise koşullu tepki denir.

Koşullu tepkiyi, koşulsuz tepkiden ayırt eden özellik aşağıdakilerden hangisidir?

A) Öğrenilmiş olmasıB) Doğuştan gelmesiC) Öğrenilmiş olmasıD) Bir uyarıcıya bağlı olmasıE) Pekiştirmeye bağlı olması

Page 130: EğItim Bilimleri 2

33. Koşullu uyarıcı ile koşulsuz uyarıcı uzun süre birlikte verilmezse, aşağıdaki durumlardan hangisi ortaya çıkar?

A) SönmeB) AyırtetmeC) PekiştirmeD) GenellemeE) Kendiliğinden geri gelme

CEVAP ANAHTARI

1.A 2. D 3. B 4. E

5. E 6.A 7. D 8.C

9. D 10. A 11.D 12. C

13. D 14. A 15. A 16. C

17. E 18. B 19. C 20. A

21. D 22. D 23. C 24. D

25. D 26. E 27. B 28. A

29. A 30. D 31. D 32. B

33. A 34. D 35. A

Page 131: EğItim Bilimleri 2

42- -ÖĞRENME PSİKOLOJİSİ-

Page 132: EğItim Bilimleri 2

1. Öğretmenin beğenisini kazanmak için uzun bir süre çeşitli girişimlerde bulunan bir öğrenci, öğretmenin onun hareketlerini bir türlü fark etmemesi üzerine bu girişimlerden vazgeçmiştir.

Bu öğrencinin girişimlerinden vazgeçmesine, edimsel koşullanmada ne ad verilir? (2001 KPSS)

A) Birincil pekiştirmeB) SönmeC) Olumlu pekiştirmeD) Olumsuz pekiştirmeE) İkincil pekiştirme

Genelleme organizmanın koşullu uyarıcıya benzer diğer uyarıcılara da aynı tepkide bulunma eğilimidir. Ayırt etme de genellemenin tersine , organizmanın koşullama sürecinde kullanılan koşullu uyarıcıyı diğerlerinden ayırt ederek tepkide bulunma eğiiimidir. Yani koşullu tepkinin tek bir koşullu uyarıcıya karşı meydana gelmesidir. (N. Senemoğlu, Gelişim, Öğrenme ve Öğretim, s.102). Örnekte de çocuk sahipsiz köpekle (koşullu uyarıcı) sahipli köpekleri birbirinden ayırt etmiş sahipsiz köpeklere gösterdiği korku tepkisini sahipli köpeklere göstermemiştir.

(Cevap A)

ÇIKMIŞ SORULAR ve ÇÖZÜMLERİ

Page 133: EğItim Bilimleri 2

Edimsel koşulama ortamından pekiştirici uyarıcının kaldırılmasıyla davranış sıklığında bir azalma ve en sonunda edim düzeyine inme § görülür. Pekiştirmenin yapılmamasıyla davranış jg pekiştirmeden önceki düzeyine döner. (N. S Senemoğlu.Gelişim, Öğrenme ve Öğretim, s.156) g Bu örnekte de öğrencinin çeşitli hareketlerinin ~~ öğretmen tarafından fark edilmemesi bu £j davranışın pekiştiriimesini engellemiştir. Pekiştirilmeyen davranış söner.

(Cevap B)

2. Sahipsiz bir köpek tarafından ısırılan bir çocuk, önce tüm köpeklerden korkmuş; ancak bir süre sonra, bu tepkiyi sadece sahipsiz köpekler karşısında göstermeye başlamıştır.

Çocuktaki son davranış değişikliği aşağıdakilerden hangisine örnektir? (2001 KPSS)

A) Ayırt etmeB) SönmeC) Negatif transferD) GenellemeE) Ödül

Evlerinde köpeğe "kuçu kuçu" demeyi öğrenen Ahmet, bir gün bahçelerine giren kuzuya da "kuçu kuçu" demiştir.

Ahmet'in bu davranışı aşağıdakilerden hangisine bir örnektir? (2001 KPSS)

A) Algısal değişmezlikB) Algı çarpıtmasıC) SeçicialgıD) Uyarıcı genellemesiE) Deneme-yanılma

Tepkisel koşullanma ilkelerinden birisi de genellemedir. Organizmanın koşullu uyarıcıya benzer uyarıcılara da gösterme eğilimi genellemedir. Pavlov' un deneyinde köpeğin zil sesine gösterdiği salya tepkisini benzer seslere de göstermesi uyarıcı genellemesidir. Örnekte de çocuğun köpeğe (koşullu uyarıcı) kuçu kuçu tepkisini kuzuya da yani benzer bir uyarıcıya da göstermesi uyarıcı genellemesidir.

(Cevap D)

Page 134: EğItim Bilimleri 2

-EĞİTİM BİLİMLERİ- 43

Page 135: EğItim Bilimleri 2

4. İlk kez aşı oiana kadar iğne gördüğünde herhangi bir korku belirtisi göstermeyen bir çocuk, aşı olduktan sonra, iğneyi her gördüğünde ağlamaya başlamıştır.

Çocuğun bu ağlama davranışı aşağıdakilerden hangisine bir örnektir? (2002 KPSS)

A) Klasik (tepkisel) koşullanmaB) Edimsel (operant) koşullanmaC) Kavrayarak öğrenmeD) Bilişsel öğrenmeE) Gözlem yoluyla öğrenme

Çocuk için başlangıçta yani hiç aşı olmadan önce nötr bir uyarıcı olan iğne aşı ile koşullanmıştır. Klasik koşullanma sürecinde;

İğne başlangıçta nötr uyarıcı

Aşı koşulsuz uyarıcı ve aşıya gösterilen ağlama davranışı koşulsuz tepki

Aşı ve iğnenin birlikte verilmesi koşullanma süreci ~

İğneye koşullanma sürecinden sonra gösterilen g ağlama tepkisi koşullu tepkidir.

a

(Cevap A)

Bu örneği formülize edelim;

Mama yeme (koşulsuz uyarıcı) -> rahatlama ve sevinme (koşulsuz tepki)

Mama önlüğü = Nötr (ilişkisiz uyarıcı)

Mama önlüğünü takma + mama yedirme (koşullu uyarıcı) -> rahatlama ve sevinme (koşulsuz tepki)

Mama önlüğü (koşullu uyarıcı) -> sevinme (koşullu tepki)

- Mama önlüğü koşullanma sürecinde; önce nötruyarıcı sonra, koşullu uyarıcı görevini yapmıştır.

- Mama önlüğü koşullanma sonucunda ise,yalnızca nötr uyarıcı görevini yerine getirmiştir.

(Cevap D)cr

Page 136: EğItim Bilimleri 2

5. Bir anne, bebeğini yedirmeye başlamadan önce, her seferinde ona mama önlüğü takmaktadır. Bir süre sonra bebek, mama önlüğünü görür görmez maması gelmiş gibi sevinç çığlıkları atmaya başiamıştır.

Bu koşullanmanın sürecinde mama önlüğü, klasik (tepkisel) koşullanmadaki,

I. koşulsuz uyarıcı,

II. koşullu uyarıcı,

III. nötruyarıcı

öğelerinden hangilerinin işlevini üstlenmiştir? (2002 KPSS)

B) Yalnız II C) E) I v e l l

tnÜ

Ui

Klasik (tepkisel) koşullanmanın gerçekleşmesi için aşağıdakilerden hangisi gereklidir? (2002 KPSS)

A) Davranışın şekillendirilmesiB) Davranışın tekrar edilmesiC) Koşullu uyarıcının genellenmesiD) Davranışın cezalandırılmasıE) Koşulsuz uyarıcıyla nötr uyarıcının eşlenmesi

Klasik koşullanma başlangıçta organizma için nötr olan bir uyarıcının koşulsuz uyarıcıyla birlikte verilip nötr uyarıcıyla koşulsuz uyarıcının eşleştirilmesi sürecidir. Pavlov' un köpek deneyinde başlangıçta köpek için tepki verilecek bir anlam taşımayan zil sesi (nötr uyarıcı) köpeğe et suyu ile birlikte verilmiş ve bu süreç sonunda köpek et suyuna gösterdiği salya davranışını zil sesine de göstermiştir. Köpek zil sesi ile et suyunu eşleştirmiştir.

(Cevap E)

A) Yalnızlll D) l l ve l l l

Yalnızl

Page 137: EğItim Bilimleri 2

44- -ÖĞRENME PSİKOLOJİSİ-

Page 138: EğItim Bilimleri 2

7. Bir bakıcı, kibrit yakmaktan hoşlanan çocuğun

eline çok fazla miktarda kibrit verip onları art arda

yaktırarak çocuğu kibrit yakmaktan bıktırma yoluyla

bu alışkanlıktan vazgeçirmek istemektedir.

Bu durumda bakıcı, alışkanlığı yok etmek için

aşağıdaki örenme kuramcılarından hangisinin

önerdiği yönteme başvurmaktadır? (2002

KPSS)

A) VVatson

B) Guthrie

C) Thomdike

D) Skinner

E) Pavlov

Guthrie yeni çağrışımlar yaratarak kötü

alışkanlıkların yok edilmesi için üç tür teknik

önermiştir. Bunlar eşik yönteml, bıktırma

yöntemi ve zıt tepki yöntemi6\r. Bıktırma

yönteminde, tüm uyarıcılar orijinal tepkiden, bir

başka deyişle istenmeyen tepkiyi yoruluncaya,

bıkıncaya kadar verilir. Daha sonra birey ya da

hayvan bu tepkiyi göstermekten bıkacağı için aynı

uyarıcıya karşı yeni bir tepki göstermeyi öğrenir.

(N. Senemoğlu, Gelişim, Öğrenme ve Öğretim,

s. 123,124). Bu örnekte de çocuğa aynı uyarıcı

sürekli veriliyor. Belli bir süre sonra kibrit çocukta

yakılacak değil kaçılması gereken bir uyarıcı

olacaktır.

(Cevap B)

Klasik koşullanma tepkisel davranışlar için

geçerlidir. Bu tür davranışlar bir uyarıcı tarafından

olırşturulur. Tepkisel davranışlar tüm refleksleri

kapsar. (N. Senemoğlu, Gelişim, Öğrenme ve

Öğretim, S.147) Ayrıca fobiler d9 klasik

koşullanma yoluyla öğrenilir. Köpekten korkma,

karanlıktan korkma vb. Karanlık başlangıç için bir

şey ifade etmez fakat ann9 babaların olumsuz

aktarmaları, karanlıkta yaşanan korkunç olayiar

vb. karanlık korkusunun koşullanmasını sağlar.

Diğer seçeneklerdeki alışkanlık ve becerilerin

kazanılması edimsel koşullanma sonucu

gerçekleşir çünkü bu davranışlar edimsei

davranışlardır.

(Cevap A)

Bir anne, bebeğine mama yedirdikten sonra onun

ellerini ve ağzını sabunlu bezle sert şekilde silmiş

ve bu temizlik her seferinde bebeğin ağlamasıyla

sonuçlanmıştır. Bir süre sonra bebek , annesinin

elinde sabunlu bezi görür görmez ağlamaya

başlamıştır.

Bu örnekte sabunlu bez klasik koşullanmadaki

hangi öğenin yerini tutmaktadır? (2003 KPSS)

A) Olumlu pekiştirme B) Koşulsuz uyarıcı

C) Genelleme D) Koşullu uyarıcı

E) Olumsuz pekiştirme

Page 139: EğItim Bilimleri 2

8. Aşağıdaki seçeneklerden hangisi klasik

koşullanma sonucu öğrenilmiş olabilir? (2003

KPSS)

A) Karanlık korkusu

B) Düzenli çalışma alışkanlığı

C) Yalan söyleme alışkanlığı

D) Güzel konuşma becerisi

E) Spor yapma alışkanlığı

Çocuğun sabunlu beze karşı koşullanma sürecini

ve öğeleri klasik koşullanmaya göre çözümlersek;

Başlangıçta sabunlu bez çocuk için ağlanacak

tepki verilecek bir uyarıcı olmadığı için nötr

uyarıcıdır.

Sert hareketlerle yapılan bir temizlik koşulsuz

uyarıcıdır. Buna karşı gösterilen tepki de

koşulsuz tepkidir.

Sabunlu bezle bu sert temizliğin eşleştirilmesi klasik koşullanmadır.

Bu koşullanma sürecinden sonra sabunlu bez

koşullu uyancıdır ve buna karşı gösterilen tepki

koşullu tepkidir.

(Cevap D)

Page 140: EğItim Bilimleri 2

-EĞİTİM BİLİMLERİ- 45

Page 141: EğItim Bilimleri 2

10. Farklı öğretmenlerle yapılan diğer derslerde

arkadaşlarından şikayetçi olmayan Ali, resim

dersinde her fırsatta arkadaşlarını öğretmene

şikayet etmektedir.

Bu örnekte resim öğretmeni, Ali'nin şikayet

etme davranışını kontrol eden ne tür bir uyarıcı

olarak nitelendirilebilir? (2003 KPSS)

A) Nötr

B) Koşullu

C) Pekiştirici

D) Ayırtedici

E) Koşulsuz

Koşullu uyarıcının tek başına koşullu tepkiyi

oluşturmamasına sönme denir. Sönmeden sonra

ara verildiğinde bir süre sonra organizmanın

koşullu uyarıcıya aynı tepkiyi verdiği görülür. Buna

da kendiliğinden geri gelme denir. (N.

Senemoğlu, Gelişim, Öğrenme ve Öğretim,

S.101) Örnekte de çocuğun sönen davranışı tatil

dönüşünde tekrar ortaya çıkmıştır.

(Cevap D)

Page 142: EğItim Bilimleri 2

Organizmanın farklı uyarıcılar arasından istediği

tepkiyi aldığı uyarıcıyı seçmesi ayırt etmedir.

İstediği tepkiyi aldığı uyarıcı da ayırt edici

uyarıcıdır. Ali'nin diğer derslerde bu davranışı

göstermemesinin sebebi resim dersiyle diğer

dersleri ayırt etmesidir.

(Cevap D)

H.Okulda arkadaşlarıyla top oynarken, "top benim,

alır giderim" diyerek onlara her istediğini kabul

ettirebileceğini öğrenen bir çocuk, arkadaşlarının

durmadan sıkılıp birkaç kez üst üste "istiyorsan al

topunu git." demeleri üzerine bu davranışı

göstermez olmuştur. Ancak, yarıyıl tatili dönüşünde

çocuk arkadaşlarına oynarken istediklerini

yaptırmak için tekrar "top benim, alır giderim"

demeye başlamıştır.

Çocuğun tatil dönüşünde tekrar "top benim,

a l ı r g ider im" demeye başlaması ,

aşağıdakilerden hangisine örnektir? (2003

KPSS)

A) Karşıt tepki oluşturma

B) Olumlu pekiştirme

C) Duyarsızlaşma

D) Kendiliğinden geri gelme

E) Olumsuz aktarma

'öcUJ

5=

03

izUJ

Q Ui

12. Arkadaşından aldığı kalemle girdiği bir sınavda

çok yüksek puan alan bir öğrenci, daha sonra

girdiği sınavlarda aynı kalemi kullanmıştır.

Öğrencinin uğurlu olduğuna inanarak

daha sonraki sınavlarda da aynı kalemi

kullanması aşağıdakilerden hangisiyle

açıklanabilir? (2003 KPSS)

A) Batıl davranış

B) Koşullu tepki

C) Genelleme

D) Öğrenmenin aktarılması

E) Davranış değiştirme

Edimsel koşullanmada pekiştirme

gösterilen tepkiye bağlı olarak yapılmaktadır.

Skinner yaptığı deneyde hayvan tesadüfen

başını kaşıdığında yiyecek verir. Bu durum

tesadüfen birkaç kez tekrar ettiğinde

hayvanın başını kaşıma davranışında

artma görülür. Yiyecek elde etmekle hiç

ilişkisi olmadığı halde tesadüfen başını

kaşırken yiyecek elde etmesi, yiyecek elde

etmek için başını kaşıma davranışını tekrar

ettirmektedir. Sonuç olarak tesadüfen yan

yana gelen iki olay gerçekle ilişkisi olmayan

batıl davranışların meydana gelmesine

neden olur. Örneğin; öğrenci bir kalemle

sınava girer ve sınavda tesadüfen başarılı

olursa, gelecek sınavda da aynı kalemi

kullanma eğiliminde olabilir. (N.

Senemoğlu, Gelişim, Öğrenme ve Öğretim,

s.1162,163)

(Cevap A)

Page 143: EğItim Bilimleri 2

46- -ÖĞRENME PSİKOLOJİSl

Page 144: EğItim Bilimleri 2

13. Bir ilköğretim öğretmeni, okula yeni başlayan öğrencilerine sınıfta gürültü yapmadan, istenen çalışmaları yapma alışkanlığı kazandırmak amacıyla ilk gün, 10 dakika süreyle gürültü yapmadan çalıştıkları takdirde bir ödül vereceğini söylemiş ve bu süre sonunda onlar ı ödüllendirmiştir. Öğretmen, ödül alabilmek için gerekli olan, sorun çıkarmadan istenen çalışmaları yapma süresini her gün artırmış ve sonuçta öğrencilerin bir ders saati boyunca sınıf düzenini bozmadan kendilerinden beklenen çalışmaları yapar hale gelmelerini sağlamıştır.

Öğretmenin, öğrencilerine sınıf düzenini bozmadan kendilerinden beklenen çalışmaları yapma alışkanlığı kazandırmak amacıyla kullandığı teknik aşağıdakilerden hangisidir? (2003 KPSS)

A) Psikoterapi

B) Sistematikduyarsızlaştırma

C) Kademeli yaklaşma

D) Serbest çağrışım

E) Karşıt koşullanma

Kademeli yaklaşımda uyarıcı azar azar ve uzun

sürede yavaş yavaş verilmelidir. Öğretmen

kademeli olarak çocukların sessiz durma

sürelerini arttırmıştır. Bu yöntemde uyarıcı azar

azar arttırılıp öğrencilerin istenen davranışı

göstermeleri sağlanmıştır. (Bu sorunun benzeri

2002 yılında da sorulmuştur.)

(Cevap C)

z: oC/>Q LU

Gözüne kalem batırma: Koşulsuz uyarıcı.

Bunun sonucunda gözünden yaş gelmesi

koşulsuz tepki.

Makyaj masası koşullu uyarıcı. Makyaj

masasına oturunca gözünden yaş gelmesi

koşullu uyarıcı.

Ayşe makyaj masasıyla gözüne kalem

batırmayı eşleştirmiş ve koşullanmıştır.

(Cevap A)

15. Sınıfta sürekli konuşarak öğretmeninin

dikkatini çekmeyi başaran bir öğrencinin

aynı yolu kullanarak bu amaca ulaşması

engellendiğinde, ilk başlarda, konuşma

davranışında bir artma olur. Ancak zamanla

öğrenci daha fazla konuşmakla öğretmeninin

dikkatinin çekilemeyeceğini kabullenmeye

başlar ve daha az konuşur.

Öğrencinin öğretmenin dikkatinin

konuşarak çekilemeyeceğini kabullenmeye

başlaması, aşağıdaki süreçlerden

hangisinin başladığına işaret etmektedir?

(2004 KPSS)

A) Sönme

B) CezaC) Olumsuz pekiştirme

D) Kaçınma

E) Kendiliğinden geri gelme

Page 145: EğItim Bilimleri 2

14.Ayşe makyaj yaparken gözüne kalemi batırmış ve

gözünden yaş gelmiştir. Ayşe ertesi gün makyaj

masasına oturduğunda tekrar gözünden yaş

gelmiştir.

Ayşe'nin bu durumu aşağıdakilerden hangisine

örnektir? (2004 KPSS)

A) Tepkisel Koşullanma

B) Edimsel Koşullanma

C) Olumlu Pekiştirme

D) Koşulsuz Uyarıcı

E) Olumsuz Pekiştirme

Öğrencinin çok konuşmasından sonra öğretmenin

dikkatini çekmesi öğrenci için olumlu bir

pekiştireçtir. Davranıştan sonra olumlu

pekiştirecin ortamdan çekilmesi davranışın

sönmesine yol açar. Öğretmen çok konuştuğu

zaman öğrenciye olumlu pekiştireç vermemiş

(ilgisini öğrenciye vermemiş) böylece davranışta

sönme meydana gelmiştir. Sönmenin ilk

zamanlarında davranışın yapılma sıklığı biraz

artabilir. Çünkü çocuk ilgiyi çekebilmek için daha

fazla konuşma yoluna gidecektir. Bunun fayda

sağlamadığını görünce (çok konuşmasının

ardından pekiştireç almadığını görünce) bu

davranışı yapmaktan vazgeçecektir.

(Cevap A)

Page 146: EğItim Bilimleri 2

-EĞİTİM BİÜMLERİ- 47

Page 147: EğItim Bilimleri 2

16. Sin^ma alanında uzman film eleştirmeni bir

konuşması sonunda övgüler almıştır. Bu

övgülerden sonra her konuda görüş belirtir

olmuştur.

Bu durum aşağıdakilerden hangisiyle

açıklanabilir? (2004 KPSS)

A) Genelleme

B) Koşullu uyarım

C) Koşulsuz tepkileme

D) Olumsuz davranış

E) Sönmeye direnç

Bazı durumlarda organizma, bir uyarıcı karşısında

gösterdiği koşullu tepkiyi benzer durumlarda da

gösterir Buna uyarıcı genellemesi denir. (Prof.

Dr. Erden M., Gelişim ve Öğrenme, S. 135)

Bu uzman kendi alanında yaptığı bir konuşma

sonunda övgüler almış ve bu davranışını

(konuşma) genelleyerek her alanda konuşmaya

başlamıştır.

Bu durumu davranışçı öğrenme kuramlarına göre

çözümleyelim

Övgü: Koşulsuz uyarıcı

Övgü sonucunda duyulan gurur: Koşulsuz tepki

Alanında yaptığı konuşmanın övülmesi: Koşullu

uyarıcı

Alanı ile ilgili konuşma: Koşullu davranış

Her konuda konuşma: Gen9İİ9me

(Cevap A)

'ccUi

'cnÜ

UJ

17. Bir köpek sahibi ıslık çaldığı zaman ön

ayaklarından birini uzatarak tokalaşma

hareketi yaptığında kendisine yiyecek

verileceğini öğrenmiştir. Daha sonra,

köpeğin bu davranışı ön ayağını uzattığında

yiyecek verilmeyerek söndürülmüş V9

köpek, sahibi ıslık çaldığında artık bu

davranışı yapmaz hale gelmiştir. Ancak,

aradan bir süre geçtikten sonra sahibi ıslık

çaldığında köpeğin tekrar ön ayaklarından

birini uzatarak tokalaşma hareketi

yapmaya başladığı gözlenmiştir.

Köpeğin ıslık sesini duyduğunda tekrar ön

ayaklarından birini uzatmaya başlaması

aşağıdakilerden hangisiyle açıklanabilir?

(2004 KPSS)

A) Tepki genellemesi

B) Ayırıma varma

C) Kendiliğinden geri gelme

D) Ayırt etmeyi öğrenme

E) Olumlu aktarma

Sönmüş davranışlar için şartlı uyarıcı bir

süre ortadan kaldırılırsa yani d^neyde

(Pavlov'un deneyini hatırlayalım) köpeğe bir

süre zil sesinden sonra et suyu verilmezse

köpeğin salya davranışı sön^r. Bir süre sonra

tekrar zil sesi duyduğtında köpeğin bir miktar

salya salgıladığı görülür buna kendiliğinden

geri gelme denir. Bu örnekte de köpeğin

ayağını uzatma davranışı söndükt9n bir süre

sonra sahibinin ıslık sesine (şartlı uyarıcı)

köpek ayağını uzatma davranışı göstermiştir.

(Cevap C)

Page 148: EğItim Bilimleri 2

18. Aşağıdaki atasözlerinden hangisi "Uyarıcı

Genellemesi"ne örnektir? (2004 KPSS)

A) Sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer

B) Atı alan Üsküdar'ı geçti

C) Ak akçe kara gün içindir

D) Damlaya damlaya göl olur

E) Sakla samanı gelir zamanı

Page 149: EğItim Bilimleri 2

48- -ÖĞRENME PSİKOLOJİSİ-

Page 150: EğItim Bilimleri 2

Uyarıcı genellemesi organizmanın koşullu

uyarıcıya verdiği tepkiyi benzer uyarıcılara da

göstermesidir.

A seçeneğini çözümlediğimizde

Sıcak koşulsuz uyarıcı kişinin sıcağa verdiği tepki

koşulsuz tepki

Süt koşullu uyarıcı

Süt ve sıcaklık uyarıcılarını birlikte verme

koşullama

Sıcak süte organizmanın gösterdiği tepki koşullu

tepki

Süte benzer (beyaz) uyarıcılara da organizmanın

aynı tepkiyi göstermesi genelleme

(Cevap A)

o >Ç2

UJ

19. Bir gün lokantada yediği yemekten dolayı midesi 5-

bulanan bir adam daha sonra lokantanın önünden g

geçtiğinde midesi bulanmıştır.

Burada lokanta aşağıdakilerden hangisidir?

(2004 KPSS)

A) Koşullu Tepki

B) Koşullu Uyarıcı

C) Koşulsuz Uyarıcı

D) Koşulsuz Tepki

E) Sönme

Burada bir klasik koşullanma söz konusudur. Bu

durumu diğer sorularda yaptığımız gibi

çözümleyelim

- Doğal bir uyarıcı olan bozuk yemek koşulsuz

uyarıcıdır.

- Adaımın bozuk yemeği yedikten sonra midesinin

bulanması: (koşulsuz uyarıcıya karşı gösterilen

tepki) Koşulsuz tepkidir.

- Lokanta koşullu uyarıcıdır. Çünkü lokanta

başlangıçta adamın midesini bulandırmıyor fakat

orada yediği yemek sonucunda midesinin

bulanması ile lokantayı eşleştiriyor.

- Lokantanın önünden geçerken adamın

midesinin bulanması ise koşullu tepkidir.

(Cevap B)

20. Ahmet ders başladığı halde sırasına oturmayıp

sınıfta dolaşmaktadır. Yerine oturmayıp dolaştığı

için öğretmeni Ahmet'i azarlamış ve Ahmet hemen

sırasına oturmuştur. Bu yaşantıdan sonra Ahmet

öğretmenini sınıfını kapısında görür görmez hemen

sırasına oturmaya başlamıştır.

Ahmet'in davranışında görülen bu değişme,

aşağıdakilerden hangisinin sonucudur? (2004

KPSS)

A) Kendliğinden geri gelme

B) Ceza

C) Olumsuz pekiştireç

D) Tepkisel koşullanma

E) Sosyal öğrenme

Klasik (tepkisel) koşullanma sürecine göre daha

önce herhangi bir etkisi olmayan nötr (ilişiksiz)

uyarıcıya (öğretmen) bir yaşantının (Ahmet'i

azarlama) ilişkilendirilmesi sonucu otomatik bir

anlam yüklenmiş ve tepkide (yerine oturma)

bulunulmuştur. Öğretmen görüntüsü, Ahmet'in

yerine oturması tepkisini meydana getiren bir

koşullu uyarıcı olmuştur. Bu süreci formül ile şu

şekilde açıklayabiliriz.

Azarlama (zor duruma düşme) -> yerine oturma

(koşulsuz uyarıcı) (koşulsuz tepki)

Öğretmen = Nötr (ilişiksiz) uyarıcı

Öğretmen + Azarlama

(koşullu uyarıcı)

Öğretmen

-» yerine oturma

(koşulsuz tepki)

-> yerineoturma

(koşullu tepki)

(Cevap D)

Page 151: EğItim Bilimleri 2

(koşullu uyarıcı)

Page 152: EğItim Bilimleri 2

-EĞİTİM BİLİMLERİ- 49

Page 153: EğItim Bilimleri 2

21. Bir öğretmen sınıfta problemi olan bir öğrenciye öncelikle aşağıdaküerden hangisini yapmahdır? (2004 KPSS)

A) CezaB) SönmeC) PekiştirmeD) Olumlu pekiştirmeE) Karşılık

Olumsuz davranışın ortadan kaidırılması için izlenecek en iyi yol davranışın tam zıttının pekiştirilmesidir. Seçeneklerde böyle bir durumdan bahsedilmiyor, sadece pekiştirme deniyor. Pekiştirme davranışın görülme sıklığını arttırır. Ceza ise oluşturduğu olumsuz atmosferden dolayı eğitim ortamında davranış biçimlendirme için kullanılmamalıdır. Karşılık verme de olumsuz bir hava yaratır. Öğretmenin ilk yapacağı olumsuz davranışı görmezden gelerek sönmesini beklemektir.

(Cevap B)

22. Bir anne olumsuz davranışta bulunan çocuğunun olumsuz davranışını görmezlikten geliyor, fakat olumsuz davranışında biraz artma gözleniyor.

artması 12Burada olumsuz davranışınaşağıdakilerden hangisini gösterir? (2004 3KPSS) |

UJ

A) Davranışın sönmeye başladığınıB) Davranışın aşırı şekilde arttığınıC) Yöntemin yanlış şekilde uygulandığınıD) Yapılan davranışın ters teptiğiniE) Çocuğun yanlış anlaşıldığını

23. Hoş bir şeyle bir durum oluşturursak, bu durumun uyandırdığı olumlu duygular o duruma ilişkin uyancılar için koşullu davranış haline gelir. Buna klasik koşullanma veya tepkisel koşullanma denir.

Aşağıdakilerden hangisi buna örnektir? (2004 KPSS)

A) Midesi ağrıyan bireyin ilaç içmesiB) Güzel mankenler ile otomobillerin eşleştirilmesiC) Bir davranışın sonunda olumlu uyaran alınmasıD) Babasının ayakkabısını boyayan çocuğun

babasının hoşuna gitti diye her gün boyamasıE) Bir bebeğin ablasının dikkatini çekmek için daha

çok ağlaması

Yukarıdaki ömeklere baktığımızda B seçeneğinde bir eşleştirmeden bahsedilmektedir. Genellikle otomobil tanıtımlarının güzel mankenler tarafından yapılması yukarıda verilen duruma iyi bir örnektir. Otomobil güzel mankenler tarafından tanıtıldığında kişi için hoş bir durum olacak ve daha sonra otomobil almaya karar verdiğinde tanıtılan bu otomobil onda güzel duygular çağrıştıracaktır.

Güzel manken: Koşulsuz uyarıcı. Mankenlere karşı duyulan güzel duygular: Koşulsuz tepki. Otomobil: Koşullu uyarıcı. Tanıtılan otomobile duyulan güzel duygular: Koşullu tepki. Otomobillerin mankenler tarafından tanıtılması: Tepkisel koşullanma

(Cevap B)

to' occLU

Page 154: EğItim Bilimleri 2

Annesinin dikkatini çekmek için yaramazlık yapan bir çocuğun davranışları annesi tarafından görmezden gelinerek sönmesi bekleniyor. İlk anlarda çocuk bunun sonucu olarak jlgiyi çekmek için yaramazlığı daha da arttıracaktır. Sönme daha sonra gerçekleşir. Çocuk yaramazlıkla annesinin dikkatini çekemeyeceğini anlar ve davranışına son verir. Yukarıdaki durum da çocuğun davranışının sönmeye başladığının göstergesidir.

(Cevap A)

24. Yemek masasının etrafında dolaşan köpeğe, yemek yiyen çocuklar bazen yediklerinden vermektedir. Bir gün anneleri etrafı kirletiyorsunuz diye kızınca bir daha köpeğe yiyecek vermezler.

Bu durumda köpek nasıl tepki gösterir? (2005 KPSS)

A) Bir daha yiyecek istemezB) Önceleri yiyecek isteme davranışı artar sonra

sönerC) Çocuklara gitme olasılığı artarD) Annenin yanına giderE) Köpek, yemek isteme davranışından vazgeçer

Page 155: EğItim Bilimleri 2

50- -OGRENME PSİKOLOJİSİ-

Page 156: EğItim Bilimleri 2

Öğrenilen davranışlar uzun süre pekiştirilmezse davranışın görülme sıklığı azalır ve davranış söner. Örnekte de köpeğe yiyecek pekiştireci veriimezse yemek masasına gelip yiyecek isteme davranışı sönecektir. Fakat unutulmaması gereken nokta sönmenin başlangıcında davranışın (köpeğin yiyecek istemesi) şiddetinde artma olacağıdır. Pekiştireç verilmediğinde davranışta görülen bu artma sönmenin habercisidir.

(Cevap B)

26. Bir aslana merdiv^nin başına oturmayı öğretmek isteyen bakıcı aslana önce ilk merdivene çıktığında sonra 2. sonra 3. vs. sonra 9n üste çıkıp oturduğunda et vermiştir.

Bakıcının kullandığı yöntem hangisidir? (2005 KPSS)

A) Kademeli yaklaşmaB) Modelden öğretmeC) Klasik koşullandırmaD) Sistematik duyarsızlaştırmaE) Simgesel pekiştirme

Page 157: EğItim Bilimleri 2

25. Evde yemeğini bitirmeden kalkan Selim anaokuluna gittiğinde öğretmenin yemeğini bitirmeden kalkan arkadaşını azarladığını görüyor ve anaokulundayk^n yemeğini bitirmeden kalkmıyor ama 9V9 gelince yine yemeğini bitirmeden kalkıyor.

Selim'in bu davramşı aşağıdakilerden hangisiyle ifade edilir? (2005 KPSS)

A) G9nellem9B) Ayırt9tmeC) Koşullu tepkiD) Koşulsuz tepkiE) Alışkanlık

o

'cıUi

gSM

Kademeli yaklaşım: Önce, gösteri lendavranışlardan istenilen davranışa en yakın olandavranış pekiştirilmekte, bir müddet sonra dahayakını ve giderek daha yakını pekiştirilerekbeklenilen davranışın

gösterilmesisağlanmaktadır. (N. Senemoğlu, Gelişlim Öğrenme ve Öğretim, s.157) Verilen örnekte de aslana en üst basamakta oturma davranışını öğretmek için bu davranışa yakın olan davranışlar kademeli olarak pekiştirilmiştir.

(Cevap A)

27. Soğukta kalınca da yüzümüz kızarır, bir şeyd^n utanınca da yüzümüz kızarır.

Bu iki durum sırasıyla öğrenmede

hangi durumlara örnektir? (2005 KPSS)

A) Koşullu uyarıcı - Koşuisuz uyarıcıB) Koşulsuz uyarıcı - Koşullu uyarıcıC) Klasik - EdimselD)Koşullu tepki - Koşulsuz tepkiE) Koşulsuz tepki - Koşullu tepki

Page 158: EğItim Bilimleri 2

Selim ana okulunda yemeğini bitirmeden masadan kalkmamayı başka bir arkadaşının davranışının sonucunu gözleyerek öğrenmiştir. Eğer Selim aynı davranışı (yemeğini bitirmeden masadan kalkmama) evde de gösterseydi genellemiş olacaktı. Fakat Selim ana okulu ve evi birbirinden ayırt etmiştir.

(C9vap B)

Soğuk insanlar için koşulsuz bir uyarıcıdır. Soğuğa karşı insanların yüzünün kızarması koşulsuz uyarıcıya verilen tepki yani koşulsuz tepkidir. Utanılacak bir şey ise koşullu bir uyarıcıdır, buna verilen yüzün kızarması tepkisi de koşullu tepkidir. Soğukta yüzün kızarması koşulsuz, utanınca yüzün kızarması da koşullu tepkidir.

(C9vap E)

Page 159: EğItim Bilimleri 2

-EGİTİM BİLİMLERI- 51

Page 160: EğItim Bilimleri 2

28. İlköğretim 5. sınıfta okuyan Ayşe, bisikletini

babasından izin almadan arkadaşlarına ödünç

veriyor. Bisiklet arkadaşının birindeyken bozuluyor.

Babası Ayşe'ye "Bisikletini arkadaşlarına verirsen

böyle olur" diyor. Daha sonra Ayşe bisikleti

arkadaşlarına vermiyor.

Ayşe'nin bu davranışı aşağıdaki gelişim

kavramlarından hangisiyle açıklanabilir? (2005

KPSS)

A) Ceza

B) Olumsuz pekiştireç

C) Olumlu pekiştireç

D) Transfer

E) Sönme

Olumsuz pekiştireç organizma için olumsuz bir

durumun ortamdan çekilmesi ile davranış

sıklığının arttırılmasıdır. Bu durumda kızın

bisikletini arkadaşlarına verme davranışını 'M

ortamdan çekmesi yani bisikletini vermemesi g

babası için olumsuz bir pekiştireçtir. Q

(Cevap B)

Ayşe'nin evde yaptığı yaramazlıklar sonucu hiçbir

tepki görmemesi ve her isteğinin yerine getirilmesi

bu davranışlar için bir pekiştirmedir. Ayşe'nin bu

davranışları ana okulunda da sürdürmesi bu

durumu genellediğini gösterir. Öğretmenin

yaramazlık davranışlarını pekiştirmemesi yani

tepki vermemesi söndürmedir. Pekiştirilmeyen

davranışlar söner. Soru bu haliyle genelleme-

sönmedir. Ancak Ayşe ana okulunda öğretmeni

tepki vermediği için ana okulunda yaramazlık

yapmaz şeklinde olsaydı cevap genelleme-ayırt

etme olurdu.

(Cevap C)

30. Mert okula yeni başlamıştır. Fakat okulda

öğretmeni ile anlaşamamış ve bir takım

olumsuzluklar yaşamıştır. Mert'te bir süre sonra

okul korkusu oluşmuş ve okula gi tmek

istememiştir.

Mert'te okul korkusunun oluşmasını ne ile

açıklayabiliriz? (2005 KPSS)

A) Edimsel koşullanma

B) Sosyal öğrenme

C) Gizil öğrenme

D) Kavrama yoluyla öğrenme

E) Tepkisel koşullanma

ilî

"m

LU

Page 161: EğItim Bilimleri 2

"3LU

Page 162: EğItim Bilimleri 2

29. Ayşe evde yaramazlık yaptığı zaman annesi

tarafından hiçbir tepki görmemektedir ve her istediği

yerine getirilmektedir. Ana okulunda ise Ayşe'nin bu

davranışı öğretmeni tarafından dikkate

alınmamaktadır.

Yukarıdaki paragraftaki davramşlar aşağıdaki

eşlemelerden hangilerine örnektir? (2005 KPSS)

A) Genelleme-ayırtetme

B) Klasik koşullanma ■ ayırt etme

C) Genelleme - sönme

D) Ayırtetme-sönme

E) Sönme-ayırtetme

Bazı çocukların mutlu ve istekli bir şekilde

bazılarının da ağlayarak ve korkarak okula

gitmelerinin nedeni acaba nedir? Çocukların farklı

duygulara sahip olmalarının nedeni; okul ve

çevrelerinde, kendilerine mutluluk veren ya da

k a y g ı , k o r k u y a r a t a n u y a r ı c ı l a r ı

ilişkilendirmeleridir. Okul başlangıçta nötr bir

uyarıcıdır. Çocuk okula ilk gittiği gün, kendisini

seven, yumuşak davranan, kendisi ile oynayan bir

öğretmenle karşılaştıysa, bu sevecen öğretmenin

yarattığı olumlu etki, öğretmenle birlikte olan okul

tarafından da paylaşılacak, öğretmenin

oluşturduğu mutluluk duygusunu okul da

meydana getirecektir. (N. Senemoğlu, Gelişlim

Öğrenme ve Öğretim, s.104-105) Fobik bütün

öğrenmelerin kaynağı klasik koşullanmadır.

Öğrencilerin okuldan, bir dersten korkmaları da

klasik koşullanmanın ürünüdür.

(Cevap E)

Page 163: EğItim Bilimleri 2

52- -ÖĞRENME PSİKOLOJİSl

Page 164: EğItim Bilimleri 2

31. Aşağıdakilerden hangisi klasik (tepkisel)

koşullanmaya örnektir? (2005 KPSS)

A) Bir yemeğin görüntüsünün mide bulandırması

B) Derse zamanında gelme

C) Ödevlerini sadece öğretmenin kontrol ettiği

günler yapma

D) Matematik problemi çözme

E) Haritaya bakarak yol bulma

Klasik koşullanma daha çok tepkisel

davranışlarımızı ilgilendirir. Tepkisel davranışlar

herhangi bir uyarıcı tarafından oluşturulurlar.

Reflekslerin tümü tepkisel davranıştır. Örneğin

karanlıkta göz bebeğinin genişlemesi, sevdiğimiz

bir yemeği görünce ağzımızın sulanması birer

tepkisel davranıştır. Seçeneklere baktığımızda

öğrenme sonuçlarından sadece A seçeneğindeki

mide bulanması tepkisel bir davranıştır. Bu

sebepten bir yemeği görünce mide bulanması

tepkisel koşullanmadır.

(Cevap A)

Pavlov'un klasik koşullanma deneyinde köpeğe ilk

önce zii sesi veriliyor, köpek bu sese tepki

vermiyor. Daha sonra zil sesinin ardından et tozu

veriliyor ve zil sesi ile et tozu koşullandırılıyor.

Koşullanma sonunda köpek başlangıçta tepki

vermediği (nötr uyarıcı) zil sesine salya tepkisi

vermeye başlıyor. Koşullanma gerçekleştikten

sonra artık zil sesi köpek için koşullu bir uyarıcı

oluyor. Örneğe baktığımızda yanıp sönen ışığa ilk

başta yani koşullanma olmadan önce hiçbir tepki

verilmiyor. Bu durumda yanıp sönen ışık nötr bir

uyarıcıdır. Koşullanma gerçekleştikten sonra ise

ışık artık birey için koşullu bir uyarıcıdır.

(Cevap D)

33. Aşağıdakilerden hangisi sönmeyi sağlar? (2005

KPSS)

A) Davranıştan sonra koşullu uyarıcı verilmesi

A) Koşullu uyarıcıya benzer nitelikte uyarıcılar

verilmesi

B) Koşulsuz uyarıcının bir süre tek başına verilmesi

B) Koşullu uyarıcının koşulsuz uyarıcı ile aynı anda

verilmesi

E) Koşullu uyarıcının bir süre koşulsuz uyarıcı

olmaksızın tek başına verilmesi

Page 165: EğItim Bilimleri 2

32. Yanıp sönen ışık ilk başlarda bireylerde

herhangi bir tepkiye neden olmamaktadır. Bir

müddet sonra ise koşullanma gerçekleştirilmiş

ve kişinin yanıp sönen ışığa tepki vermeye

başladığı görülmüştür. Yanıp sönen ışık göz

kırpma tepkisini ortaya çıkarmaya başlamadan

önce ne tür bir uyarıcıdır? (2005 KPSS)

A) Koşullu uyarıcı

B) Koşulsuz uyarıcı

C) Koşullu tepki

D) Nötruyarıcı

E) Koşulsuz tepki

Koşullu uyarıcı, koşulsuz uyarıcının etkisini

yeterince paylaştıktan sonra, diğer bir deyişle

koşullu uyarıcı (ses) tek başına koşullu tepkiyi

(salya) meydana getirdikten sonra, uzun süre

koşulsuz uyarıcı (et) olmadan, koşullu uyarıcı

(ses) tek başına verildiği taktirde bir müddet

sonra koşullu tepkinin (salya) azaldığı ve yok

olduğu görülür. Koşullu uyarıcının artık tek başına

koşullu tepkiyi oluşturmamasına sönme denir. (N.

Senemoğlu, Gelişlim Öğrenme ve Öğretim, s.101)

Koşullu uyarıcının koşulsuz uyarıcı olmadan bir

müddet yalnız verilmesi sönmeye yol açar.

Köpeğe deneyde bir süre zil sesi verdikten sonra

et verilmemesi sönmeye yol açar.

(Cevap E)

Page 166: EğItim Bilimleri 2

-EĞİTİM BİLİMLERİ-

53

Page 167: EğItim Bilimleri 2

ÖLÇEK

Ölçme işleminde kullanılan araçlara genel olarak ölçek denilmektedir. Ölçekler birimleri, verileri ve yapılan işlemlerinin farklılığından dolayı değişik kategoriler altında incelemektedir. Nesnelere verilen sayıların anlamlarını ya da nesnelere sayı vermede ve nesnelere verilen sayıların kullanılmasında uyulması gereken kurallar ve kısaltmaları belirtmek için kullanılır.

Birim

Bir ölçme aracının en küçük parçasına birim denir. Metrenin santimetreleri, kilogram içindeki gramlar bu araçların birimidir.

Örnek:

0 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

Yukarıdaki uzunluk ölçme aracının adı yani yukarıdaki ölçek "metre"dir. Varlıkların uzunluklarını ölçmeye yarar. Birimi yani en küçük parçası ise milimetredir.

Birimin eşitlik, genellik ve kullanışlık olmak üzere üç özelliği vardır. Varlıkların benzerlik ya da farklılıklarına göre gruplanmasına "sınıflama" denilmektedir.

1. Eşitlik: Ölçme aracını oluşturan birimlerinbirbirine eşit olmasıdır. Metrenin birimleri eşitliközelliğine sahiptir; ama arşın, karış, adım gibiölçeklerde eşitlik özelliği yoktur.

2. Genellik: Her kesin aynı iş için aynı birimikullanması. Uzunluk için insanların bir kısmınınmetre bir kısmının inch kullanması genellik özelliğinibozar. Örnek: Ağırhk için genel olarak kilogramkullanırız. Okka az kullanılır. Genel değildir.

3. Kullanışlık: Birimin ölçülecek niteliğe uygunolmasıdır. Kömür tartmak için ton veya kg., altıntartmak için mg. kullanılması bu birimlerin bu işleriçin uygun olmasıdır. Ölçme aracının kullanışlıolması demek; ölçme işlemini kolaylaştırması, azzahmetli ve ekonomik olması demektir.

ÖLÇME ve DEĞERLENDİRME | Ölçek ve Ölçek Çeşitleri

Page 168: EğItim Bilimleri 2

D

tcLÜ O

'acUJ

Page 169: EğItim Bilimleri 2

ÖLÇEK ÇEŞİTLERİ

1. Sınıflama Ölçekleri (Adlandırma)

Varlıkların benzerlik ya da farklılıklarına göre gruplanmasına sınıflama denilmektedir. Varlıkların belli bir yönden birbirine benzeyip benzemediğine göre sınıflamaktır. Yani; belli bir yönden birbirine benzeyenlerin aynı sınıfa konulmasıdır.

Örneğin: İnsanların kadın-erkek, evli-bekar, gibi sınıflamak, kpss kursuna gelenler-gelmeyenler, gözlük takanlar-takmayanlar, esmer-sarışın-kumral, çocuk-genç-yetişkin kategorilerine ayrılması sınıflama ölçeklerine örnektir.

Örneğin: İllere kod numarasının verilmesi ve her ile ait araçların aynı plaka numarası ile anılması. Oyunculara verilen sırt numaraları.

Oilgi Notu /

Bu ölçeklerin belli bir başlangıç noktası ve birimi yoktur. Ayrıca sınıflamada kullanılan sayı-sembol ve işaretlerin sayısal anlamı bulunmaz. Yani matematiksel işlemler yapılmaz.

Sınıflandırma ya da adlandırma ölçeklerinin başlıca iki özelliği vardır.

1. Simetriklik: Sınıflama türü ölçeklerde, benzerözelliklerinden dolayı aynı grupta yer alan varlıklarbirbiriyle simetriktir.

Örnek: A sınıfındaki öğrencileri gözlüklü ve gözlüksüzleri diye sınıflama yaptık. Ayşe'de Sultan'da gözlüklü ise " Ayşe ve Sultan simetriktir" diyebiliriz. Yani "Ayşe ve Sultan gözlüklü olma bakımından birbirine benzerdir, simetriktir" denilir.

2. Geçişlilik

Örneğin: Bir akraba sınıfını ele alalım;

Ali Veli'nin akrabası ise Veli de Ali'nin akrabasıdır. Bu ilişkiye simetriklik denir. Sembolle şöyle gösterilir.

A=B ise B=A'dır.

Page 170: EğItim Bilimleri 2

54- -ÖLÇME ve DEĞERLENDİRME.

Page 171: EğItim Bilimleri 2

Öte yandan;

Ali Veli'nin kardeşi, Veli de Ayşe'nin kardeşi ise o zaman Ali de Ayşe'nin kardeşidir. Bu ilişkiye geçişlilik denir.

Sembolle şöyle gösterilir.

A=B ve B=C^> A=C'dir.

Sınıflama ölçeklerinin zayıf yönleri:

a) Varlığın grup içindeki (sınıfındaki) yeri tam belirlideğildir. Örneğin orta boylu olan Hasan ortaboyluların altında mı yoksa üst kısmında mıbilmiyoruz bildiğimiz tek şey Hasan'ın orta boylusınıfında olduğudur.

b) Gruba yeni biri katıldığında sınıflama yer değişebilir. Örneğin sınıfa yatay geçişle yeni bir öğrencigelirse Hasan orta boylu gruptan kısa boylulargrubuna düşebilir.

Örnek: Sınıf öğretmenliği 2. sınıf öğrencilerini boylarına göre sınıflama yapalım.

Hasan---------

Orta boylularUzun boylular -22

2. Sıralama (Dereceleme) Ölçekleri

Nesneleri belli bir özelliğine göre sıralayan ölçek türüdür. Bu ölçekle nesneler en büyükten en küçüğe, en ağırdan en hafife veya tersi işlemleri yapılır. Bu ölçekte verilen rakamların matematiksel anlamı yoktur. Sadece özelliğin azlık-çokluk ya da sırasını verir.

Örneğin:

- ÖSS'yi ikinci tercihle kazanmak,

- Rakamları 1, 2,3,4, 5 gibi sıralamak,

- Nesneleri A, B, C, gibi sıralamak,

- Öğrencileri kısadan-uzuna doğru sıralamak,

- Öğrencileri KPSS deneme sınavında aldıkları puana göre birinci, ikinci, üçüncü gibi sıraya dizmek.

flilgiNoluf

| Sıralama ölçeklerinde sıfır (0) değerinin bir | anlamı yoktur. Örneğin; Öğrenci sıfırıncı sırada I diyemeyiz.

Sıralama ölçeğinde başlangıç noktası ve sıralar arasındaki farklar sabit değildir.

Sıralama ölçeğinin zayıf yönleri:

a) Birimler arasındaki aralıklar eşit değildir.

b) Gruba yeni biri katıldığında sıralama değişir.

Yine yukarıda sınıflama ölçeğinde verdiğimiz örneği alalım:

Sınıf öğretmenliği 2. sınıf öğrencilerini bu kez sıralama yapalım.

Not: Sıralama yaptığımızda sınıflama bilgisine sahip oluruz. Yani sıralama ölçeği sınıflamayı kapsar.

Kısa boylular Orta boylular Uzunboylular

Not: Sıralama ölçeklerinde başlangıç sıfır (0) olamaz. Ayrıca birimler arası aralıklar eşit değildir. Mesela 2. sıradaki esra ile 3. sıradaki Uğur arasındaki boy farkı 1 cm iken 6. sıradaki Hasan ile 7. sıradaki Ömer arasındaki boy farkı 5 cm olabilir. Bu olumsuzluğu ise eşit aralıkla ölçekler gidermektedir.

Örneğin: 30 kişilik bir sınıfı boy sırasına koyduğumuzda, sıralamaya belli bir kişiden başlanacak ve bu sıralamada herkesin yeri belli olacaktır. Fakat 30 kişilik sınıfa sonradan 5 kişi daha katıldığında sıralamanın başlangıç noktası ve kişüerin sırası değişecektir.

Bu ölçek türüyle elde edilen ölçme sonuçları arasında iki tür ilişki vardır:

1. Geçişlilik: Ahmet, Mehmet'ten daha uzun,Mehmet de İsmet'ten daha uzun ise Ahmet deİsmet'ten uzundur. Bu geçişlilik ilkesi A>B ve B>C=>A>C şeklinde gösterilir.

2. Asimetriklik; Ahmet Mehmet'ten uzun iseMehmet de Ahmet'ten uzundur diyemeyiz. Bu ilişkiasimetrik bir ilişkidir yani (A>B=>B > A değildir).

3. Eşit Aralıklı Ölçekler

Eğer birçok nesnenin, belli bir başlangıç noktasına göre ve belli bir özelliğe sahip oluş derecesi bakımından eşit aralıkla sıralandığı ya da sıralar arasındaki farkların eşit olduğu düşünülürse sıralama ölçeğinden eşit aralıklı ölçeğe geçilmiş olur.

Kısa boylular

Page 172: EğItim Bilimleri 2

-EĞİTİM BİLİMLERİ- 55

Page 173: EğItim Bilimleri 2

Özellikleri:

1. Eşit aralıklı ölçeklerde başlangıç noktası keyfiolarak saptanır.

2. Başlangıç noktasının ileri/geri/sağa/solakaydırılması sonucu değiştirmez. Bundan dolayıgeliştirilecek ölçme aracı için herkes "ihtiyari" birbaşlangıç noktası seçebilir.

3. Bu ölçekle tanımlanmış değişmez bir birim vardır.Ölçek başlangıç noktası itibariyle her iki yana doğrubu birimle eşit olarak bölümlenmiştir.

4.Daha çok sosyal bilimlerde, eğitim ve psikolojialanında kullanılan ölçeklerdir.

5. Aritmetik ortalama-standart kayma-korelasyonkatsayısı gibi hesaplamalar yapılabilir. Yani toplamaçıkarma işlemi yapılabilir. Çarpma ve bölmeyapılmaz.

6. Sıfır gerçek sıfır değildir, izafidir. Yokluk ifadeetmez.

BilgiNotu'

! ! çn

jEşit aralıklı ölçeği eşit oranlı ölçekten ayırırken şu| g|iki noktaya bakarız: | oI I 'cc

|1. Eşit aralıklı ölçeklerde çarpma ve bölme işlemij ÜJlyapılamaz, örneğin IQ (zeka) testinden 55 alan bir| ;3Ikişi 110 alan bir kişinin yarısı kadar zekaya sahiptir] ™[diyemeyiz, anlamsız olur. IQ testinde 55 çok düşükj !E|bir seviyedir. | 'UJ

|2. Sıfır anlamsızdır, yokluk ifade etmez. Örneğin IQ| .^|(zeka) testinden sıfır alan kişinin hiç zekası yok| §|diyemeyiz. |

Örneğin:

• Sıcaklık ölçmede kullanılan termometre eşitaralıklı ölçek esasına göre geliştirilmiştir. Çünkü;suyun donma noktası 0 °C kaynama noktası 100 °Colarak belirlenmiştir. İki nokta arası 100 eşit parçayabölünerek her bir bölmeye 1 °C denilmiştir.

• Takvimler de eşit aralıklı ölçek esasına göregeliştirilmiştir. Çünkü; başlangıç noktası miladitakvimde Hz. İsa'nın doğumu, hicri takvimde Hz.Muhammed'in (s.a.v.) Mekke'den Medine'ye Hicreti(sıfır) başlangıç noktası olarak seçilmiştir.

• IQ testleriyle zeka seviyesinin belirlenmesi veeğitimde kullanılan testler. (Türkçe dersinden 50soruluk bir test uygulaması olsun. Her sorunun 2puan (eşit) olduğunu düşünürsek 40 soruyu doğrucevaplayan öğrenci yanlış doğruyu götürmediğisürece 80 puan alacaktır.)

4. Oranlı Ölçek

Ölçülen özelliğin başlangıç noktası gerçek sıfırsa ve birimleri arasında eşitlik söz konusu ise bu tür ölçeklere oranlı ölçek denir.

Özellikleri:

1.Eşit aralıklı ölçekten en önemli farkı gerçek sıfırnoktasına sahip olmasıdır. Yani sıfır yokluk ifade eder.

2.En gelişmiş ölçek türüdür, diğerlerini kapsar.

3.Bu ölçekle her türlü matematiksel ve istatistikselişlemler yapılabilir. (-, +, x, -f)

4. Oranlı ölçek daha çok fen bilimleri alanındakullanılır. (uzunluk, ağırlık ölçülür)

5. Eşit aralıklı ölçekle yapılamayan bazı hesaplamalaroranlı ölçekle yapılabilir.

Örneğin:

1 km'ye 500 m'nin 2 katı veya 500 m'ye 1 km'nin yarısı deriz. Ya da Ali'nin yaşı 20 Fatma'nın yaşı 17 ise ikisinin yaşları toplamı 37 yapıyor deriz.

6. Oranlı ölçeklerde; sınıflama-sıralama ve eşitaralıklı ölçekte kullanılan bütün hesaplamalar veistatistiksel işlemler rahatlıkla kullanılabilir. Fakatbunun tersi söz konusu değildir.

Oranlı Ölçek Örnekleri

1.Uzunluk ölçüleri—> metre-kilometre

2.Ağırlık ölçüleri -> gram-kilo-ton

3.Saat birimleri -^- gün-saat

4.Elektrik ölçüleri -± kilowatt/saat-amper-volt

5.Ses şiddeti -> desibel

6.Basınç birimleri atmosfer basıncı vb.

Oranlı ölçeklerde sıklıkla kullanılan araçlardır.

nilgiNotu/

[Ölçekler sahip oldukları özellik ve içerdiği bilgilerl|açısından hiyerarşik bir sıralama izlerler. En basit ölçeki|türü sınıflamadır. En gelişmiş ise oranlı ölçeklerdir. Bunul(birşekil ile gösterelim.

|

Sıralama■ ^ ___________- "

Eşitaralıklı-------------

Eştt oranlı ölçekier

Page 174: EğItim Bilimleri 2

56- -ÖLÇME ve DEĞERLENDİRME-

Page 175: EğItim Bilimleri 2

ÖLÇEKLERLE İLGİLİ BAZITEMEL BİLGİLER

Page 176: EğItim Bilimleri 2

Ölçek

Sınıflandırma (Adlandırma)

Sağladığı temel işlemler ye Özellîklerî

Benzerliğin ya da denkliğin belirlenmesi

Nesneler sınıf tip ve kategorilerin göre sınıflanır

Nesneler belirliyönlerinden benzeyip benzemediklerine göre sınıflandırılır.

Bazı örnekler

Kişilerin cinslerine, dinlerine, mesleklerine göre gruplanması

lllere telefon kod numarası verme

Futbolculara numara verme İllere

plaka numarası verme

Öğrencileri kısa ve uzun boylulularına göre ayırma

Öğrencilere okul numarası verme

Futbol takımlarına renk verme (FB: Sarı lacivert, GS: Sarı kırmızı gibi.)

Kullanılabilecek bazı istatistiksel teknikler

Basit istatistiksel işlemler yapılır:

Frekansların sayısı, tepe değer (mod)

Page 177: EğItim Bilimleri 2

Sıralama (Derecelendirme)

Nesnelerin belli özelliğine sahip oluş miktarı bakımından sıralamaktır.

Daha az ya da daha çoğun belirlenmesi

En küçükten, en büyüğe, en hafiften en ağıra doğru sıralama işlemleri yapılır.

Bireyleri boy sırasına koyma

Öğrencileri başarılarına göre sıralama

Madenleri sertliklerine ve özgül ağırlıklarına göre sıralama

Ortanca (medyan) yüzdelikler

Sıra farkları korelasyon katsayası

Page 178: EğItim Bilimleri 2

Eşit aralıklı Araların eşitliğinin farkların belirlenmesi

Nesnelerin belirli birbaşlangıç noktasına göreve belirli bir özelliğe sahipoluş derecesi bakımındaneşit aralıklarlasıralanmasıdır.

Başlangıç noktası keyfi olarak saptanır.

Fahrenhayt ve santigrat termometreler Hava sıcaklığını 20°C olarak ölçülmesi

Hicri, rumi ve miladi takvimler

Başarı testlerindeki standart puanlar

Bir öğrenciye uygulanan zeka testi sonucu

Bir öğrencinin biyoloji dersindeki başarısı

Ortalama

Standart kayma

P9arson-çarpım momentleri korelasyon katsayısı

ve

Page 179: EğItim Bilimleri 2

Oranlı Nesneleri belirli bir başlangıç noktasına göre ve belli bir özelliğe sahip oluş derecesi bakımından eşit aralıklarla sıralanması

Başlangıç noktası olan sıfır (0) noktası gerçek bir sıfır noktasıdır.

Sıfır (0) noktası ölçülenözelliğin hiçliçyokluğunu gösterir.

Uzunluk ölçmede kullanılan ölçme araçları (metre) (Basketbol takımına girecek öğrencilerin boy uzunluğu sınırını bellrleme)

Ağırlık ölçüleri (kilogram)

Güç ölçüleri Zaman

ölçüleri (saat)

Oranlı ölçeklerde kullanılan başlıca araçlar: Metre, kilometre, kilogram, ton, gün, saat, amper, volt...

Variyasyon katsayısı

Logaritmik dönüşümler ve hemen her türlü istatistiksel işlemler

Page 180: EğItim Bilimleri 2

-EĞİTİM BİLİMLERİ- 57

Page 181: EğItim Bilimleri 2

1. Bu ölçeklerin başlıca özellikleri

I. Belii bir başlangıç noktası yoktur.

II.Birimi yoktur.

III. Sayı - sembol ve işaretlerin sayısal anlamı

bulunmaz.

IV. Matematiksel işlemleryapılmaz.

İfadeleri aşağıdaki ölçek türlerinden hangisinin

özelliğidir?

A) Sınıflama ölçekleri

B) Derecelendirme ölçekleri

C) Sıralama ölçekleri

D) Oranlı ölçek

E) Eşit aralıklı ölçek

3. Ölçme sonuçlarının oranı gerçek özelliklerin

oranına eşit olduğu ölçek türü aşağıdakilerden

hangisidir?

A) Adlandırma

B) Sıralama

C) Sınıflama

D) Eşitaralıklı

E) Oranlı

Bir örnek verirsek; Ahmet 2 metre boyunda, Ali 1

metre boyunda ise Ahmet Ali'den iki kat uzundur

denebilir. Ölçme sonuçlarının oranı gerçek

özelliklerin oranına eşittir. Bu özellik oranlı

ölçeklerde vardır.

(Cevap E)

ÇOZUMLU KONU KAVRAMA TESTİ

Page 182: EğItim Bilimleri 2

Soruda verilen öncüller sınıfiama

özellikleridir. Sınıflama ölçeklerinin

başlangıç noktası birimi yoktur. Bu ölçekle ^

matematiksel işlemler yapılmaz ve sayı sembol ve ig

işaretlerin sayısal anlamı yoktur. sIfcr (Cevap A) 'JS

oUJ

2. Sıcaklığın ölçüldüğü termometre hangi ölçek

türünde yer alır?

A) Eşitaralıklı

B) Eşitoranlı

C) Sıralama

D) Sınıflama

E) Derecelendirme

Sıcaklığın ölçüldüğü termometre eşit aralıklı ölçek

türüne girer.Çünkü sıcaklık ölçümünde başlangıç

noktası izafi, keyfidir, gerçek değildir. Ayrıca

çarpma ve bölme işlemlerinin yapılması uygun

olmaz. Örneğin: Bugün Tokat'ta sıcaklık O°C ise

bu hiç sıcaklık yok anlamına gelmez.

(Cevap A)

Oranlı ölçekle ilgili olarak;

I. Gerçek sıfır noktasına sahiptir.

II.Keyfi (ihtiyari) sıfır noktasına sahiptir.

III. Hertürlü istatiksel işlem yapılır.

IV. Her türlü istatiksel işlem yapılmaz.

Yargılardan hangisi yanlıştır?

A) llvelV

B) Yalnızl

C) Yalnız III

D) Ivell l

E) IHvelV

Oranlı ölçekler en geiişmiş ölçek türü olup her

türlü matematiksel ve istatiksel işlemlerin

yapılmasına olanak tanır. Bu ölçekte gerçek sıfır

vardır. Yani sıfır yokluk ifade eder. Ağırlık ölçüsü

kg ve uzunluk ölçüsü metre oranlı ölçeklere örnek

verilebilir.

Bu bilgiler ışığında II ve IV. Cümle oranlı

ölçeklerle ilgili yanlış ifadelerdir.

(Cevap A)

oölçeklerinin 2i

belli bir i

Page 183: EğItim Bilimleri 2

58- -ÖLÇME ve DEĞERLENDİRME.

Page 184: EğItim Bilimleri 2

5. "Ömer 100 metrelik koşu yarışmasını

üçüncülükle tamamlamıştır" ifadesinde hangi

ölçektürü kullanılmıştır?

A) Sınıflama

B) Oranlı

C) Sıralama

D) Aralıklı

E) Simetrik

Varlıkları sahip oldukları özellikler bakımından

küçükten büyüğe veya büyükten küçüğe doğru

sıraya koyma işlemi sıralama ölçeklerine girer.

Yukarıdaki soruda Ömer'in koşuyu 3.sırada

tamamlaması sıralamayı belirten ifadedir.

(Cevap C)

7. Yediiklim KPSS Dergisi'nin yazarlarının

adlarının baş harflerine bakarak A'dan Z'ye

doğru dizilerek yazılmasında kullanılan ölçek

türüyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi

doğru olur?

A) Birimler arası aralıklar her zaman eşittir.

B) Bu bir sınıflama ölçeğidir.

C) Üzerinde toplama, çıkarma ve çarpma işlemi

yapılabilir.

D) Geçişlilik özelliği yoktur.

E) Bu bir sıralama ölçek türüdür.

Varlıkları özellikleri bakımından belli bir sıraya

koymak, dizmek sıralama türü ölçektir. Bu soruda

yazar isimlerini alfabenin baş harfinden (A) son

harfine (Z) doğru sıralaması vardır.

(Cevap E)

Page 185: EğItim Bilimleri 2

o>■

'o UJ

Page 186: EğItim Bilimleri 2

6. Bir moda evinin düzenlediği yarışmada

yarışmacıları ten renklerine göre kumrallar,

esmerler, sarışınlar, beyaz tenliler diye ayırması

ne tür bir ölçek ile ifade edilebilir?

A) Sınıflama

B) Stralama

C) EşitAralıklı

D) EşitOranlı

E) Sıralı Sistemli

8. Sayıların fonksiyonunun tip ya da kategori

(grup) belirtmek olduğu ölçek türü

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Eşitaralıklı

B) Sıralama

C) Oranlı

D) Sınıflama

E) Eşitoranlı

Page 187: EğItim Bilimleri 2

Varlıkları(eşya ve insan) özellikleri bakımından

benzer ya da farklılıklarına göre belli kategorüere

göre ayırmak sınıflama türü ölçektir. Bu soruda

insanları ten rengi benzerliklerine göre gruplara

ayırmışlardır.

(Cevap A)

Sınıflama (adlandırma) ölçeklerinde nesnelere

verilen sayı ve semboller o nesnelerin hangi sınıf

ya da kategoriye ait oiduğunu belirtir.

(Cevap D)

Page 188: EğItim Bilimleri 2

-EĞİTİM BİLİMLERİ- 59

Page 189: EğItim Bilimleri 2

1. Bir akraba sınıfını ele alalım:

Ali Mesut'un kardeşi, Mesut da Fatma'nın kardeşi ise o zaman Ali de Fatma'nın kardeşidir. Yani A=B ve B=C ise A=C dir.

Yukarıda belirtilen ilişki sınıflama ölçekleriyle ilgili olarak ne tür ilişkidir?

A) SimetriklikB) AsimetriklikC) GeçişlilikD) GeçişsizlikE) Sıralama

4. Hangi ölçme dolaysız bir ölçmedir?

A) Fen Bilgisi tutumunu ölçmeB) Eğitimde başarıyı ölçmeC) Termometre ile sıcaklık ölçmeD) Yaylı kantar ile ağırlık ölçmeE) Çocuğun zekasını ölçme

CEVAPLIK A V R A M A

Page 190: EğItim Bilimleri 2

2. Bu ölçekte nesnelere verilen sayıların anlamı yoktur, onlar miktar belirtmezler. Bir anlamda bu ölçekle yapılan iş ölçmeden çok adlandırmadır.

Yukarıda belirtilen ölçek türü aşağıdakilerden hangisidir?

A) Sıralama ölçekleriB) Dereceleme ölçekleriC) Sınıflama ölçekleriD) Eşit aralıklı ölçekE) Oranlı ölçek

d "mS t:

'CD

"SUi

Bu ölçekte nesnelere verilen sayıiarın anlamı yoktur, onlar miktar belirtmezler. Bu anlamda bu ölçekle yapılan iş ölçmeden çok adlandırmadır.

Yukarıda belirtilen ölçek türü aşağıdakilerden hangisidir.

A) Sıralama ölçekleriB) Sınıflama ölçekleriC) Dereceleme ölçekleriD) Eşit aralıklı ölçekE) Oranlı ölçek

Page 191: EğItim Bilimleri 2

3. Bu tür ölçeklerde nesnelere verilen sayıların tek fonksiyonu yalnızca sınıf, tip ya da kategori biidirmek olduğundan, bu ölçeklerdeki sayılarla hiçbir matematiksel işlem yapılmaz. Burada ancak belli bir sınıfa giren üyelerin sayısı saptanabilir ve sınıflar arasında bireylerin dağılışına iüşkin bazı hipotezler sıralanabilir.

Yukarıdaki açıklamalar aşağıdaki ölçek türlerinden hangisiyle açıklanır?

A) Derecelendirme ölçekleriB) Eşit aralıklı ölçekC) Oranlı ölçekD) Sıralama ölçekleriE) Sınıflama ölçekleri

6. Eşit aralıklı ölçeklerle ilgili olarak

I. Başlangıç noktası ihtiyari olarak hesaplanır.

II.Eğitimde en çok kullanılan ölçek türüdür.

III. Başlangıç noktasının ileri-geri kaydırılmasısonucu değiştirmez.

IV. En gelişmiş ölçek türüdür.

İfadelerinden hangisi yanlıştır?

A) Ivel lB) l lvel l lC) Yalnız IID) Yalnız IVE) Ivel l l

Page 192: EğItim Bilimleri 2

60- -ÖLÇME ve DEĞERLENDİRME.

Page 193: EğItim Bilimleri 2

7. Bir kurumun işe alacağı insanları erkek ve kadın diye ayırması ne tür ölçme çeşidine girer?

A) SıralamaB) EşitaralıkC) SınıflamaD) OranlıE) Sıralı sınıflama

10. Ortaöğretim kurumları giriş sınavını kazandıktan sonra adayların okul tercih sıralama listesi hangi ölçek türüne girer?

A) Sıralama ölçeğiB) Eşit aralık ölçekC) Sınıflama ölçeğiD) Oranlı ölçekE) Nitelölçek

Page 194: EğItim Bilimleri 2

8. Ölçek türleriyle ilgili olarak,

I. Başlangıç noktası ihtiyari olarak hesaplanır.

II.Eğitimde en çok kullanılan ölçektir

III. Aritmetik ortalama, standart kayma, kolerasyonkatsayısı gibi hesaplamalar yapılabilir.

IV. Başlangıç noktasının sağa sola, ileri gerikaydırılması sonucu değiştirmez.

Yukarıdaki özellikleri verilen ölçek aşağıdakilerden hangisidir?

A) Eşit aralıklı ölçekB) Oranlı ölçekC) Sınıflama ölçekleriD) Sıralama ölçekleriE) Sıralı oranlı ölçekler

Page 195: EğItim Bilimleri 2

9. Bir arkeologun topladığı değişik tarihi paraları ait oldukları dönemlere göre sayılarla kodlaması hangi tür ölçek düzeyinde bir ölçmedir?

A) SınıflamaB) SıralamaC) EşitaralıklıD) OranlıE) Dereceleme

CEVAP ANAHTARI

1. C 2. C | 3. E 4. D

5. B 6. D | 7. A 8. A

9. B 10. A |

Page 196: EğItim Bilimleri 2

-EĞİTİM BİÜMLERİ. 61

Page 197: EğItim Bilimleri 2

1. Aşağıdaki ölçme sonuçlarından hangisi

"oranlı ölçek'ie elde edilmiş olabilecek

ölçümlere örnektir? (2002 KPSS)

A) Sınıfların genel başarı düzeyleri

B) Babaların eğitim düzeyleri

C) Okulların üniversiteye giriş sınavı

sonuçlarına

göre sıraları

D) Akademik başarı ve okula yönelik

tutum

arasındaki ilişki

E) Öğrencilerin boyları

ÇIKMIŞ 50RULAR ve ÇÖZÜMLERİ

Page 198: EğItim Bilimleri 2

Oranlı ölçekle yapılan ölçme sonuçları üzerinde

oranlama yapılabilir. Uzunluk ölçümleri oranlı

ölçeklerle yapılır. Ahmet 2 metre kardeşi Ayşe 1

metre boyunda ise Ahmet kardeşinin iki katı

uzunluğundadır denebilir. Başarı, zeka, tutum vb.

özelliklerin ölçüm sonuçları ise eşit aralıklı ölçek ile

yapıldığı için sonuçları oranlanamaz. Ali testten 100,

Tolga 50 almışsa Ali iki kat daha fazla biliyor

denemez. Boy ölçümleri oranlı ölçekle yapılır.

(Cevap E)

«|izUJ

Page 199: EğItim Bilimleri 2

2. Bir ölçüm yapılmış sonuç 30 çıkmıştır. Bu çıkan w

sonuç 60'ın tam, gerçek yarısı ise bu hangi tür

ölçek ile ölçülmüştür? (KPSS 2004)

A) Sınıflamalı ölçek

B) Oranlı ölçek

C) Eşit aralıklı ölçek

D) Sıralamalı ölçek

E) Sabitölçek

Oranlı ölçekler üzerinde oranlı karşılaştırmalar

yapılabilir. Bir değişkenin iki gerçek değerinin

birbirine oranı bu değerlere karşılık gelen ölçme

sonuçlarının oranına eşittir. (Ahmet 200 cm Mehm9t

100 cm boyunda ölçülmüş ise biz Ahmet Mehmet' in

iki katı uzunluktadır diyebiliriz.) Örnekte de ölçüm

sonucu 30 çıkmış bu sonuç 60'ın tam yarııs ise bu

ölçme oranlı ölçek ile yapılmıştır.

(C9vap B)

Page 200: EğItim Bilimleri 2

62- -PROGRAM GELİŞTİRME-

Page 201: EğItim Bilimleri 2

1. EĞİTİMİN/OKULUN TEMEL İŞLEVLERİ

Eğitimin temel işlevi, bireyin mutlu olmasını sağlamaktır. Bunun yanında bireysel, toplumsal, ekonomik, siyasal ve gizil işlevleri de vardır. Eğitimin temel işlevleri:

a) Bireysel İşlevleri

• Bireyin kendini gerçekleştirmesi

b) Toplumsal İşlevleri

• Bireyi toplumsallaştırma• Kültürel mirası aktarma

c) Ekonomik İşlevleri

• İyi üretici ve tüketici yetiştirmek• Nitelikli ve meslek sahibi insan gücü

yetiştirmek

d) Siyasal İşlevleri

• İyi vatandaş-yurttaş yetiştirme• Lider yetiştirme• Bilinçli seçmen yetiştirme

e) Gizil İşlevleri

• Eşseçme• Tanıdık sağlama• Statü kazandırma• İyi anne-baba olma

2. TÜRK MİLLİ EĞİTİMİNİN TEMEL İLKELERİ

Türk Milli Eğitiminin temel ilkeleri 1973 tarihli 1739 Sayılı Milli Eğitim Temel Kanununda yer almaktadır. Temel ilkeler şunlardır:

1 - Genellik ve eşitlik: Eğitim kurumları dil, ırk, cinsiyet ve din ayırımı gözetilmeksizin herkese açıktır. Eğitimde hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.

PROGRAM GELİŞTIRME | Eğitimin İşlevleri - Türk Milli Eğitimi - Sistem Kavramı

Page 202: EğItim Bilimleri 2

2. Ferdin ve toplumun ihtiyaçları: Milli eğitimhizmeti, Türk vatandaşlarının istek ve kabiliyetleri ileTürk toplumunun ihtiyaçlarma göre düzenlenir.

3. Yöneltme: Fertler, eğitimleri süresince, ilgi, istidatve kabiliyetleri ölçüsünde ve doğrultusunda çeşitliprogramlara veya okullara yöneltilerek yetiştirilirler.

4. Eğitim hakkı: İlköğretim görmek her Türkvatandaşının hakkıdır. İlköğretim kurumlarındansonraki eğitim kurumlarından vatandaşlar ilgi, istidatve kabiliyetleri ölçüsünde yararlanırlar.

5. Fırsat ve imkân eşitliği: Eğitimde kadın, erkekherkese fırsat ve imkân eşitliği sağlanır.

6. Süreklilik: Fertlerin genel ve mesleki eğitimlerininhayat boyunca devam etmesi esastır. Gençlerineğitimi yanında, hayata ve iş alanlarına olumlu birşekilde uymalarına yardımcı olmak üzere,yetişkinlerin sürekli eğitimini sağlamak için gereklitedbirleri almak da bir eğitim görevidir.

7. Atatürk İnkılâp ve İlkeleri ve AtatürkMilliyetçiliği

8. Demokrasi eğitimi: Okullarda demokrasi eğitimiverilmelidir. (John Devvey)

9. Laiklik: Din ve devlet işlerinin birbirindenayrılması demektir.

10. Bilimsellik: Her derece ve türdeki dersprogramları ve eğitim metotlarıyla ders araç vegereçleri, bilimsel ve teknolojik esaslara veyeniliklere, çevre ve ülke ihtiyaçlarına göre sürekliolarak geliştirilir.

11. Planlılık: Milli eğitimin gelişmesi iktisadi, sosyalve kültürel kalkınma hedeflerine uygun olarak eğitim-insan gücü- istihdam ilişkileri dikkate alınmaksuretiyle, sanayileşme ve tarımda modernleşmedegerekli teknolojik gelişmeyi sağlayacak mesleki ve

Page 203: EğItim Bilimleri 2

-EĞİTİM BİLİMLERİ- 63

Page 204: EğItim Bilimleri 2

teknik eğitime ağırlık verecek biçimde planlanır ve gerçekleştirilir.

12. Karma eğitim: Okullarda kız ve erkek karmaeğitim yapılması esastır. Ancak eğitimin türüne,imkân ve zorunluluklara göre bazı okullar yalnızcakız veya yalnızca erkek öğrencilere ayrılabilir.

13. Okul ile ailenin işbirliği

14. Her yerde eğitim

3. SİSTEM KAVRAMI VE EĞİTİM PROGRAMI

ÖĞELERİ İLİŞKİSİ

Sistem, bir bütünün parçaları arasındaki düzenli ve sürekli ilişkiler bütünü demektir. Diğer bir ifadeyle, sistem birbirini olumlu yönde etkileyen öğeler bütünüdür. Okulun açık bir sistem olarak temel öğeleri şunlardır: Girdi, işlemler (süreç), çıktı ve geribildirim (dönüt).

Eğitim sisteminin girdileri; öğrenci, öğretmen, araç-gereçler, öğretim hedefleri; işlemlerj (süreç), eğitim durumları, strateji, yöntem, teknik, eğitim araç-gereçlerinin işe koşulması

İçerik hem girdi hem de işlem (süreç) boyutunda olabilir. Sistemin çıktıları; öğrenci başarısı, okulun başarısı, öğrencilerde meydana gelen davranış değişikleridir. Geribildirim (dönüt) ise yapılan bir davranışın sonucu hakkında bilgi vermek demektir.

GIRDI İSLEMLER/SÜREÇ ÇIKTI1.HEDEF 2. IÇERIK 3.

EĞİTİM DURUMLARI

-*■

4. DEĞERLENDİRME

GERIBILDIRIM

Şekil 1. Eğitim Programı Öğeleri ve Sistem

Kuramı İlişkisi

Eğitim programı 4 öğeden oluşur:

1.AMAÇ-HEDEF

Niçin öğreteceğiz?

2. İÇERİK (kapsam muhteva)

Ne öğreteceğiz?

3. EĞİTİM DURUMLARI (Öğrenme - Öğretme

tn "o

Durumları)

Nasıl öğreteceğiz?

4. DEĞERLENDİRME

Ne kadar öğrettik?

Programların temeli "ne, niçin, ne zaman, kim ve ne ile" sorulannın cevapları üzerine kurulur.

"Ne" sorusunun cevabını iki yerde buluruz. Biri sosyal çevre, diğeri konu alanıdır. Bunun için birinciye sosyal temel, ikinciye konu alanı temeli diyoruz. Bu iki temel birbiriyle ilgili ve birbirini destekleyerek çalıştırılırsa, program için ne sorusunun cevabı hem toplum ihtiyaçlarına, hem de konu alanının gereklerine daha uygun verilmiş olur.

"Niçin" sorusunun cevabı eğitim felsefesi tarafından verilir. Eğitim felsefesi bize yapacaklarımızın gerekçesini verir.

"Nasıl" sorusunun cevabını eğitim psikolojisinde buluruz. Buna, programın psikolojik temeli denilmektedir. Eğitim etkinliklerinin ne zaman ve nasıl yapılacağını, eğitim psikolojisinin verileri belirler. Nasıl öğretilecek sorusunun cevabından öğretim yöntem ve teknikleri çıkar. Ne zaman sorusu, öğretimin hangi yaşta yapılacağı, ile yılın hangi aylarında, haftanın hangi günlerinde ve saatlerinde yapılacağını belirler.

"Kim" sorusunun cevabı, bireyin kendisinde bulunur. Buna programın bireysel temeli adı verilir. Düşündüklerimiz, plânladıklarımız kimin içindir? Bunun cevabına göre program yapmalıyız.

"Ne ile" sorusuna cevap vermek bizi maddî imkanlarımızla karşı karşıya getirir. Bu da programın ekonomik temelini oluşturur. Program yapılırken okul binalarına, laboratuarlara, kaynaklara, araç ve gereçlere bakmak gerekmektedir.

Page 205: EğItim Bilimleri 2

64- -PROGRAM GEÜŞTİRME-

Page 206: EğItim Bilimleri 2

1. Eğitim-öğretim süreci ile ilgili son yıllardaki

gelişmelere bakıldığında; aşağıdakilerden

hangisi bu gelişmelerin genel özelliklerinden

biri degildir?

A) Öğretim etkinlerinde öğrencinin merkeze

alınması

B) Bilgi ve iletişim teknolojilerinin eğitimde

kullanılması

C) Uzaktan öğretim yöntemlerinin gelişmesi

D) Çok boyutlu ve eleştirel düşünme anlayışının

eğitimde daha etkin olması

E) Öğretim ilkelerinin geliştirilmesi

yapılan öğretme-öğrenme

en önemli özelliği

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Öğrencilerin hedef davranışı göstermesini

gerektirmesi

B) Öğrenciler için ilgi çekici durumlar içermesi

C) Sınıf düzeninde değişikli yapmadan

uygulanabilir olması

D) Çok pahalı olmayan araçların kullanılmasını

gerektirmesi

E) Öğretmenin denetimini kolaylaştırıcı olması

Öğretmenin öğrencilerin hedef davranışlar

göstermesini gerektirecek öğrenme-öğretme

aktiviteleri yapması gerekir.

(Cevap A)

3. Ders esnasında

etkinliklerininÇDZUMLU KAVRAMA TESTİ

Page 207: EğItim Bilimleri 2

Öğretim ilkelerinin geliştirilmesi diğer gelişmelere

bakıldığında daha önceleri temelleri atılan ve

geliştirilen bir kavramdır.

(Cevap E)oço' aUJto

Page 208: EğItim Bilimleri 2

2. "Eğitim programının sürekli olarak geliştirilmesi

gerekir".

Aşağıdakilerin hangisi bu ifadeyi destekleyen

bir açıklama değildir?

A) İlk uygulamada yüzde yüz öğrenme

sağlayacak bir program hazırlamanın zor

olması

B) Okulların bürokratik bir yapı içinde örgütlenmiş

olması

C) Bilginin sürekli ve birikimli olarak değişmesi

D) Konu alanlarındaki sürekli değişimler

E) Eğitim teknolojisindeki sürekli gelişmeler

4. Öğretim programının içeriği belirlenirken

aşağıdakilerden hangisi dikkat edilmesi

gereken en önemli ilkedir?

A) İçerik somuttan soyuta doğru sıralanmaiıdır.

B) İçerik kendi içerisinde tutariı olmalıdır.

C) İçerik hedeflere uygun olmalıdır.

D) İçerikte seçilen konular belirlenen süre

içerisinde öğretilebilir nitelikte olmalıdır.

E) içerik bilimsel ve güncel olmalıdır.

Page 209: EğItim Bilimleri 2

Okullardaki yörretim yapısının bürokratik olması,

eğitim programlarının geliştirilmesini zorunlu kılan

etkenlerden biri olarak algılanamaz.

(Cevap B)

İçerik belirlenirken dikkat edilmesi gerek^n en

önemli nokta hedeflere uygunluktur.

(Cevap C)

Page 210: EğItim Bilimleri 2

-EĞİTİM BİLİMLERİ- 65

Page 211: EğItim Bilimleri 2

5. Türk Milli Eğitiminin Temel ilkeleri

aşağıdakilerden hangi yasal metinde yer

almaktadır?

A) 1973 tarihli 1739 Sayılı Milli Eğitim Temel

Kanunu

B) T.C. Anayasası

C) 4306 sayılı İlköğretim yasası

D) 3 Mart 1924 Tehvid-i Tedrisat Kanunu

E) 222 sayılı ilköğretim Kanunu

7. I. İyi üretici ve tüketici yetiştirmek

II. Nitelikli ve meslek sahibi insan gücü yetiştirmek

Yukarıda belirtilen işlevler eğitimin hangi

işlevidir?

A) Bireysel

B) Ekonomik

C) Toplumsal

D) Siyasi

E) Gizil

Page 212: EğItim Bilimleri 2

Türk Milli Eğitiminin Temel ilkeleri 1973 tarihli

1739 Sayılı Milli Eğitim Temel Kanununda yer

almaktadır.

(Cevap A)

İyi üretici ve tüketici yetiştirmek, nitelikli ve meslek

sahibi insan gücü yetiştirmek eğitimin ekonomik

işlevleri arasında sayılabilir.

(Cevap B)

Page 213: EğItim Bilimleri 2

S2"occUJ Q

ıu

ms; "t:'CD

Ul

Page 214: EğItim Bilimleri 2

6. I. Ne?

II. Niçin?

III.Ne kadar?

soruları, aşağıdaki eğitim programı öğelerinin

hangileriyle ilişkilidir?

A) I. Eğitim durumu -II. Hedef III.Değerlendirme

B) I. Eğitim durumu -II. Değerlendirme -III. Hedef

C) I. Değerlendirme -II. Eğitim durumu -III. Hedef

D) I. içerik-ll. Hedef-III. Değerlendirme

E) Hedef-ll. Değerlendirme-lll. Eğitim durumu

Q

m

8. Aşağıdakilerden hangisi eğitimin

siyasal işlevleri arasında yer alır?

A) Seçmen yetiştirmek

B) Milletvekili yetiştirmek

C) Politikacı yetiştirmek

D) Parti üyelerini eğitmek

E) Temel eğitim vermek

Page 215: EğItim Bilimleri 2

İçerik boyutunda Ne?, hedef boyutunda Niçin? ve

değerlendirme boyutunda Ne kadar? sorularına

cevap aranmaktadır.

(Cevap D)

İyi vatandaş-yurttaş yetiştirmek, lider yetiştirmek

ve bilinçli seçmen yetiştirmek eğitimin siyasal

işlevleri arasında sayılabilir.

(Cevap A)

Page 216: EğItim Bilimleri 2

66- -PROGRAM GELİŞTİRME-

Page 217: EğItim Bilimleri 2

9. I. Öğrenme

II. Eğitim

III.Öğretim

Yukarıda belirtilen kavramların kapsamı gen iş ten dara doğru uygun s ı ras ı aşağıdakilerden hangisidir?

A) l-lll-llB) l-ll-lllC) ll-lll-lD) ll-l-lllE) lll-ll-l

Öğrenme kavramı, eğitimi, eğitimde öğretimi kapsamaktadır. Öğrenme olumlu ya da olumsuz öğrenmeleri içerirken, eğitim daha çok olumlu yöndeki öğrenmeleri desteklemektedir.

(Cevap B) o

Bir öğretmen, öğretim yılı başında yıllık planını öğrencilerin görüşlerini ve düşüncelerini alarak birlikte hazırlamaya karar verir. Ders programında yer alan düzenlemeler doğrultusunda hedefler belirlenir. Hedeflere uygun konular seçilir. Hedeflere ulaşma düzeyini belirlemek amacıyla hangi ölçme araçlarının kullanılacağı tespit edilir. Süreç içerisinde öğrencilerden birisi "öğretmenim biz bu bilgileri ne yaparak, nasıl öğrenebiliriz, bunları da yazmayacak mıyız?" şeklinde bir soru sorar.

Öğrencinin bu sorusu, aşağıdakilerden hangi p rogram öğes in in eks ik ka ld ığ ın ı göstermektedir?

A) İçerikB) Hedefler ve davranışlarC) Eğitim durumlarıD) DeğerlendirmeE) Araç-gereçler

CEVAPLI KAVRAMA TESTİ

Page 218: EğItim Bilimleri 2

ç "oLU

Page 219: EğItim Bilimleri 2

10. Aşağıdakilerden hangisi iyi hazırlanmış bir eğitim programının en önemli özelliğidir?

A) UygulanabilirlikB) EsneklikC) İşlevsellikD) EkonomiklikE) Eğitim araç-gereçlerini kullanmaya elverişli

olması

Sistem yaklaşımı açısından eğitim programının öğelerine bakıldığında; değerlendirme (ölçme ve değerlendirme teknikleri) sistemin aşağıdaki hangi öğesiyle ilişkilidir?

A) ÇıktıB) GirdiC) İşlemD) Geri BildirimE) Süreç

Page 220: EğItim Bilimleri 2

Eğitim programı, işlevsel olmalıdır. İşlevsel olması demek, programda yer alan amaçlarm, konuların ve etkinliklerin hayatta geçerli olması, yani işe yaramasıdır. İyi bir program, toplumun ve kişilerin ihtiyaçlarına cevap vermesi, bireyin yeteneklerini ortaya çıkarması ve geliştirmesi gibi niteliklere sahip olması gerekir.

(Cevap C)

3. Eğitimle kültür arasındaki ilişkiyi konu alan aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?

A) Eğitim kasıtlı küitürleme sürecidir.B) Eğitim ve kültür gelişmeye karşı aynı ölçüde

dirençlidir.C) Eğitim ve kültür birbirini etkiler.D) Okul kültürün aktarılmasında bir araçtır.E) Eğitim hem kültürü etkiler hem de etkilenir.

Page 221: EğItim Bilimleri 2

-EGITIM BILIMLERI- 67

Page 222: EğItim Bilimleri 2

4. "Okul toplumun ve hayatın ta kendisi olmalıdır. Bireyler okulda toplumun sorunlarını tanıma ve bunları çözme yollarını öğrenmelidir" görüşünü savunan bir program geliştirme yaklaşımında aşağıdakilerden hangisi ön plana çıkarılmaktadır?

A) Millî Eğitim Temel KanunuB) İnsan nitelikleri geliştirmeC) Sosyal işlevlerD) Eğitim disiplinleriE) Bireyse! ihtiyaçları karşılama

7. Aşağıdakilerden hangisi 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanununda yer alan temel ilkelerden biri degildir?

A) Genellik ve eşitlikB) Ferdin ve toplumun ihtiyaçlarıC) İlköğrenim hakkıD) Eğitim hakkıE) Fırsat ve imkan eşitliği

Page 223: EğItim Bilimleri 2

5. Aşağıdakilerden hangisi hedef davranışlara göre belirlenemez?

A) Öğretim yöntemleri ve stratejileriB) Eğitimin genel hedefleriC) Değerlendirmede kullanılacak ölçütlerD) Öğrenme-öğretme etkinlikleriE) Öğrenme yaşantıları için gerekli hazırlıkların

yapılması

occUJ Q

"ÖCUJ —I

s

8. Eğitim programı öğeleri ile ilgili olarak aşağıdaki eşleştirmelerden hangisi yanlıştır?

A) İçerik-Ne?B) Hedef - Niçin?C) Öğretme-öğrenme durumları - Nasıl?D) Değerlendirme - Ne kadar?E) Amaç - Ne zaman?

Page 224: EğItim Bilimleri 2

6. 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu'nda yer alan bireylerin genel ve mesleki eğitimlerinin yaşam boyunca devam etmesini öngören ilke aşağıdakilerden hangisidir?

A) Eğitim hakkıB) Fırsat ve imkan eşitliğiC) PlanlılıkD) SüreklilikE) Her yerde eğitim

9. Aşağıdakilerden hangisi eğitimin gizil işlevleri arasında değildir?

A) Bilinçli çocuk yetiştirmeB) ÇocukbakıcılığıC) EşseçmeD) Tanıdık sağlamaE) İyi üretici-tüketici yetiştirmek

Page 225: EğItim Bilimleri 2

68- -PROGRAM GELİŞTİRME-

Page 226: EğItim Bilimleri 2

10. Eğitim programının öğelerinden eğitim durumları (öğretim stratejileri, yöntemleri ve teknikleri) sistemin hangi öğesiyle ilişkilidir?

A) Çıktı

D) Geri Bildirim

11.1. Nasıl?

II. Ne kadar?

III.Niçin?

IV. Ne?

soruları, aşağıdaki eğitim programı öğelerinin hangileriyle ilişkilidir?

A) I. Hedef - II. İçerik - III. Eğitim durumu - IV.Değerlendirme

B) I. Eğitim durumu - II. Değerlendirme - III.Hedef - IV. İçerik

C) I. Değerlendirme - II. Eğitim durumu - III.Hedef - IV. İçerik

D) I. Eğitim durumu - II. Hedef - III.Değerlendirme - IV. İçerik

E) I. İçerik - II. Hedef - III. Değerlendirme - IV.İçerik

12. Aşağıdakilerden hangisi işlevleri arasında yer alır?

14. Okulun bulunduğu sosyal çevre hayatında önemli bir etkiye sahiptir.

Öğretmen okulun bu sosyal çevresinden etkili bir şekilde yararlanmak isterse öncelikli olarak aşağıdakilerden hangisini yapması daha uygun olur?

A) Öğrencileri sürekli okul çevre gezilerinegötürmelidir.

B) İşlenecek konular ve etkinlikler ile çevrearasında ilişki kurmalıdır.

C) Okulun çevresinden okula konuklarçağırmalıdır.

D) Öğrencilere yakın çevreyi konu alan projeödevleri vermelidir.

E) Çevredeki yararlanılabilecek kişi ve konularınlistesini hazırlamalıdır.

15. Aşağıdakilerden hangisi 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu'nda yer alan temel ilkelerden biri degildir?

A) Genellik ve eşitlikB) Öğrenim hakkıC) Karma eğitimD) Fırsat ve imkan eşitliğiE) Süreklilik

B) Girdi E) Dönüt

C) Süreç

eğitimin siyasal

ögrencinın

Page 227: EğItim Bilimleri 2

A) Seçmen yetiştirmekB) Seçim görevlilerini eğitmekC) Milletvekili yetiştirmeD) Kültürel mirası aktarmakE) Nitelikli insan gücü yetiştirmek

Page 228: EğItim Bilimleri 2

13. Program geliştirme sürecindedeğerlendirmenin işlevi en ivi şekilde hangi seçenekte açıklanmıştır?

A) Öğrenme yaşantılarının gerçek yaşamla ilişkidüzeyini belirlemek

B) Eğitim durumlarını seçmekC) Programın hedeflerine ulaşılıp ulaşılmadığını

belirlemekD) Üst sınıfa geçmede belirleyici olmakE) İçeriğin aktarılmasına yön vermek

CEVAP ANAHTARI .....ı1.

C 2.A 3. B 4. c

5. B 6. D 7. C 8. E

9.

E 10. C 11.B 12

A

13

c 14. B 15. B

Page 229: EğItim Bilimleri 2

-EGITIM BILIMLERI- 69

Page 230: EğItim Bilimleri 2

1. Okulda öğrencilere, içinde yaşadıkları toplumun

değerleri (normlar); bu toplumda kabul gören,

insanlar arası ilişki biçimleri; giyinme, yemek yeme

vb. ile ilgili alışkanlıklar da kazandırılmaya çalışılır.

Yukarıda sözü edilen görevler okulun hangi

işlevinin kapsamındadır? (2001 KPSS)

A) Toplumsal gelişmeyi hızlandırma

B) Mantıklı düşünmeyi yaygınlaştırma

C) Bireylerin sosyalleşmesini sağlama

D) Demokrasiye olan bağlılığı güçlendirme

E) Sağlıklı beden gelişimine yardımcı olma

Okulu toplumsal gelişme ve değişimin merkezi

olarak gören program tasarımı yeniden kurmacılık

tasarımıdır. Bu tasarım toplumun sürekli bir

değişmeye zorlandığı düşüncesi üz^rine

kurulmuştur. Toplumsal soruniarın üstesinden

gelmek ve toplumu daha demokratik bir yapıya

kavuşturmak okulun görevidir. Bu tasarım okulu

toplumun bir laboratuarı olarak görür. Bu görüşün

temelinde eğitimin sosyal işlevi üzerinde

durulmaktadır. Eğitimin görevi toplumsal sorunları

çözmektir.

(Cevap B)

ÇIKMIŞ SORULAR ve ÇÖZÜMLERİ

Page 231: EğItim Bilimleri 2

Kültürel değerlerin aktarımı bir toplumda eğitim

sisteminin temel işlevi olmalıdır. Bir toplumun

değerleri, inançları ve normları yalnızca onları

öğretme yoluyla değil, eğitim sisteminin

işleyişinde onların açıklanmasıyla da diğer

kuşaklara geçer. (Ö. DEMİREL, Kuramdan

Uygulamaya Eğitimde Program Geliştirme,s.43)

Okulun öğrencilere kazandırmak istediği hedefler,

sadece bilişsel hedefler değildir. Okulun bir diğer

önemli görevi öğrencilere içinde yaşadıkları

toplumun norm ve değer yargılarını öğretip

öğrencilerin toplumsal yapı içinde zorluk

çekmeden yaşamalarını sağlamaktır.

(Cevap C)

Otoritelerin çoğu, "eğitim programını, istendik

hedef ve davranışların kazanılması için stratejilerin

belirlendiği yazılı doküman ya da eylem plânı"

olarak kabul etmektedirler.

Bu görüşte, eğitim programının hangi boyutunu

vurgulamaktadır? (2002 KPSS)

A) Öğretme öğrenme yaklaşımları

B) Eğitimin uzak hedefleri

C) Konu kapsamının yapısı

D) Öğrenme ürünleri

E) Ölçme ve değerlendirme işlemleri

Page 232: EğItim Bilimleri 2

2. "Okul toplumdan kopuk olmamalıdır. Okul

toplumun kendisi olmalıdır. Bireyler, okulda

toplumun sorunlarını çözme ve bunların üstesinden

gelme davranışlarını kazanmalıdırlar." görüşünü

savunan program geliştirme yaklaşımında

aşağıdakilerden hangisi ön plâna çıkmaktadır?

(2002 KPSS)

A) İnsan nitelikierini geliştirme

B) Sosyal işlevler

C) Bireysel ihtiyaçları karşılama

D) Yeterlilik

E) Disiplinler

Eğitim programı, öğrencilere istendik davranışları

kazandırmaktır denmesi, hedefleri tanımda ön

plâna çıkarır. Verilen tanımda ise, eğitim programı

istendik davranışların (hedeflerin) kazandırılması

için konu içeriğinin öğrenciye hangi stratejilerle

sunulacağına ilişkin yapılacak eylem plânı ön

plândadır. Eğitim programlarında kazandırılmak

istenen hedef davranışlar, bu hedefleri

kazandırmak için kullanılacak araç içerik (konu),

hedefleri kazandırmak için izlenecek yol da

öğretme öğrenme yaklaşımları (eğitim durumları)

boyutunu oluşturur. Tanımda da öğrencileri

hedefiere ulaştırmak için kullanılacak strateji ve

eylem plânı yani öğretme öğrenme yaklaşımları

üzerindedurulmaktadır.

(Cevap A)

Page 233: EğItim Bilimleri 2

70- -PROGRAM GELİŞTİRME-

Page 234: EğItim Bilimleri 2

4. Bir öğretim programının temel öğeleri,

aşağıdakilerden hangisinde tam olarak

sunulmuştur? (2003 KPSS)

A) Kritik davranışlar; öğretme - öğrenme

etkinlikleri

B) Öğretmen ve öğrenci; içerik; değerlendirme

durumları

C) Öğrenci; öğretme - öğrenme etkinlikleri; okul

yönetimi

D) Özel hedefler; öğretme-öğrenme etkinlikleri;

değerlendirme durumları

E) Öğretmen ve öğrenci; okul yönetimi; veli

Eğitim programının dört temel öğesi vardır. Bu

öğeler; hedef, içerik, öğrenme-öğretme süreci

ile ölçme-değerlendirmedir. Hedef kavramı

içinde öğrenene kazandmlacak istendik

davranışlar da yer alır. İçerik öğesi ile, eğitim

programında hedeflere uygun düşecek konular

bütünü düşünülmektedir. Öğrenme öğretme

sürecinde ise, hedeflere ulaşmak için hangi

öğrenme öğretme modelleri, stratejileri, yöntemleri

ve tekniklerin seçileceği belirtilmektedir. Ölçme

değerlendirme öğesinde hedef davranışların ayrı

ayrı tespit edilip, istendik davranışların ne

kadarının kazandırıldığı ve yapılan eğitimin kalite

kontrolü vurgulanmaktadır. (Ö. Demirel Kuramdan

Uygulamaya Eğiîimde Program Geliştirme, S.5)

(Cevap D)

Eğitim programı, hedef, içerik, öğretme-

öğrenme süreci (eğitim durumları) ve

değerlendirme öğeleri arasındaki dinamik ilişkiler

bütünüdür. (Ö. Demirel., Eğitimde Program

Geliştirme, s.5) Bu temel öğelerin birbirinden

bağımsız bir şekilde ele alınması düşünülemez.

(E seçeneği olamaz.) Bir eğitim programındaki

hedefler, sadece öğrencilerin bilişsel özelliklerine

yönelik değildir, aynı zamanda duyuşsal ve

psikomotor alanı da içine alır. Bu sebepten

değerlendirme etkinlikleri bu aianlardaki hedefleri

de kapsamalıdır. (D seçeneği de yanlış.) Eğitim

durumları, program hedeflerine ulaşmak için hangi

öğretme model, strateji ve tekniklerin

kullanılacağına ilişkin bir öğedir. Eğitim

programında "ne öğretelim?" sorusu programın

hedef öğesi ile ilgilidir. (C seçeneği yanlış.) Yeni

ortaya çıkmış, genel geçer bilgiler yerine uzun

süren etkili olmuş evrensel bilgiler içerikte yer

almalıdır (evrensellik). (A seçeneği de yanlıştır.)

Eğitim programlarında kapsam (içerik), hedeflere

göre belirlenir. İçerik bizi hedeflere ulaştıracak

konulardır. Belirlenen hedeflere ulaşmak için "ne

öğretelim?" sorusunun yanıtı programın içerik

boyutunu oluşturmaktadır.

(Cevap B)

Page 235: EğItim Bilimleri 2

5. Bir eğitim programını oluşturan temel öğelerde

bulunması gereken özelliklerle ilgili doğru ifade

aşağıdakilerden hangisinde verilmiştir? (KPSS

2004)

A) Hedeflerde, içinde bulunulan zaman ve

koşullarla ilgili kesin bilgiler yer almalıdır.

B) Hedefleri gerçekleştirebilecek kapsam

belirlenmelidir.

C) Eğitim durumları "ne öğretelim?" sorusuna

cevap aramalıdır.

D) Ölçme değerlendirme etkinlikleri sadece

bilişsel hedeflerin kazanılma düzeyini

belirlemelidir.

E) Temel öğeler birbirinden bağımsız

işlenmelidir.

6. Türk mil l i eğit iminin genel hedefleri

aşağıdakilerden hangisine göre belirlenir?

(2005 KPSS)

A) Milli Eğitim Temel Kanunu

B) Okul yönetmeliği

C) Ders planı

D) Tebliğler Dergisi

E) Müfredat Programı

Page 236: EğItim Bilimleri 2

-EĞİTİM BİLİMLERİ- 71

Page 237: EğItim Bilimleri 2

Eğitimde hedefler üç düzeyde belirlenmektedir.

Ülkenin politik felsefesini yansıtan ve oldukça

genel olarak belirlenen uzak hedef, uzak hedefin

yorumu aynı zamanda da okulun iş görüsünü

yansıtan genel hedef, Öğrenciye kazandırılması

uygun görülen özellikler V9 bir disiplin ya da bir

çalışma alanı için hazırlanmış olan hedeflere de

özel hedefler olarak tanımlanır. Bu sıralama bir

bakıma hedeflerin dikey sıralanmasını ortaya

koymaktadır. (Ö. Demirel, Eğitimde Program

Geliştirme, s.106) Uzak hedefler kolay kolay

değişmeyen hedeflerdir. Genel hedefler ise

yetiştirilmek istenen insan profili şeklinde ifade

edilen hedeflerdir. Bu hedefler de Milli Eğitim

Temel Kanunu'nda yazan hedeflerdir. Uzak

hedefler ülkenin hedefleri, Genel hedefler Milli

Eğitimin hedefleri şeklinde düşünülebilir.

(Cevap A)

Eğitim programmın dört temel öğesi

bulunmaktadır: Hedef, içerik, eğitim durumları ve

değerlendirme. Hedef, öğrenene eğitim sonunda

kazandırılacak istendik davranışlardır. "Niçin

öğretelim?" sorusunun cevabı program

hedefleridir. Program hedeflerini gerçekleştirmek

için seçilecek konular içerik öğesidir. "Ne

öğretelim?" sorusunun cevabı programın içerik

boyutunu oluşturmaktadır. Program hedeflerine

ulaşmak için içeriğin nasıl sunulacağı, hangi

strateji, yöntem ve araçların kullanılacağı eğitim

durumları öğesidir. Eğitim durumları "Nasıl

öğretelim?" sorusunun cevabıdır. Değerlendirme

boyutu ise hedeflenen davranışların ne kadarının

kazanıldığının ve eğitimin işlerliğinin bir

kontrolüdür. "Ne kadar?" sorusunun cevabı

değerlendirme öğesidir.

(Cevap A)

Page 238: EğItim Bilimleri 2

7. I-Niçin? II-

Nasıl? Ill-

Nekadar?

soruları sırayla hangilerine cevap verir? (2005

KPSS)

A) Hedef-eğitim durumu-değerlendirme

B) Eğitim durumu-değerlendirm9-hedef

C) Değerlendirme-hedef-eğitim durumu

D) Hed9f-değerlendirme-eğitim durumu

E) Değerlendirme-eğitim durumu-hedef

ocrUJ

IX)

si'fc:

oUJ

Page 239: EğItim Bilimleri 2

72- -ÖĞRETİM İLKE VE TEKNİKLERİ.

Page 240: EğItim Bilimleri 2

TAM ÖĞRENME MODELİ

Benjamin Bloom tarafından geliştirilmiştir. Caroll'un okulda öğrenme modelinden (1963) esinlenmiştir. Öğrenmeyi sağlama faaliyeti yani öğretmen merkezli bir stratejidir. Davranışçı kuramdan

etkilenmiştir. Öğretimde hedef davranış (kazanım) yazmanın nedeni de Davranışçı kuram ve Bloom'dur.

Tam Öğrenme Modelinin iki varsayımı vardır:

1. "Uygun koşullar sağlandığında (ek zaman veöğrenme), herkes herşeyi öğrenebilir".

Tam öğrenme, başarıyı normal dağılım eğrisinden%90-95'lere çıkaran bir süreçtir. Bloom normal §dağılım eğrisini reddeder. %90'ın dışında kalan w%10'un önemsenmesi gerektiğini, tam Söğrenmelerinin sağlanması gerektiğini savunur. §

2. "Bloom'a göre öğrenemeyen öğrenci yoktur, «"öğretemeyen öğretmen vardır". >

Tam öğrenme modelinin başarıya ulaşabilmesi için aşağıdaki faktörlere dikkat edilmesi gerekir:

• Ön koşullara uygunluk: Bir öğrenmeöğesiyie ilgili yeni öğrenmelere geçmedenönce ön koşul öğrenmelerin gerçekleşmişolması gerekir.

• İsteklilik: Öğrencinin öğrenme sürecinekendini vermesi, istekli biçimde öğretimişlerine katılması gerekir.

• İhtiyaçlara uygunluk: Öğrenmeöğelerinin, öğrencinin öğrenme ihtiyaçlarınıkarşılaması gerekir.

Öğrenme farklılıklarını meydana getiren faktörler doğuştan değil, çevreseldir. Tam öğrenme modeli, öğrenme sürecini etkileyen, değiştirilebilen faktörleri kontrol altına alıp, etkili kullanarak tam öğrenmeyi sağlamayı amaçlamaktadır (Çizelge 1).

OGRETIM ILKE VE TEKNIKLERI Tam Oğrenme Modeli

Değiştirilemez

Zeka (Genel yetenek)

Öğrencinin kişilik özellikleri

Ailenin Sosyo-ekonomik düzeyi

Page 241: EğItim Bilimleri 2

ÖGRETME-ÖGRENME SÜRECİNDEDEĞİŞTİRİLEBİLİR VE DEĞİŞTİRİLEMEZ

ÖZELLİKLER(ÇİZELGE1.)

Degiştirilebilir

Dersle ilgili ön öğrenmeler Derse karşı tutum, ilgi

Başarılı olabileceğine inanç (Akademik benlik kavramı)

Öğretim hizmetinin niteliği Zaman

TAM ÖĞRENME MODELİNİN BOYUTLARI

Tam öğrenme modeli; öğrenci nitelikleri, öğretim hizmetinin niteliği ve öğrenme ürünleri boyutlarından oluşur.

1. OĞRENCİ NİTELİKLERİ

Öğrenci nitelikleri boyutunda; öğrencinin bilişsel ve duyuşsal

a) Bilişsel giriş davranışları (% 50): Bir konunun öğrenilmesini etkileyebilecek genel ve özel nitelikteki bilişsel giriş davranışlarıdır.

Genel; dört işlem, okuduğunu anlama, mantıklı düşünme yeteneği, dil+matematik

Özel; bir konunun öğrenilmesi için gerekli ön öğrenmeler (Toplama bilmeden çarpma öğrenilmez)

Özel bilişsel davranışların kazandırılması, genellere göre daha kolaydır.

Yeni bir üniteye başlarken öğrencilerin bu üniteyle ilgili ön öğrenmelerindeki eksikliklerin giderilmesi öğrenciler arasındaki başarı farklarının % 50 azalmasını sağlayacaktır. (Öğrenci başarısının %50'sini açıklar). Öğrencilerin bilişsel giriş davranışlarına sahip olma düzeyleri seviye tespit ve

Page 242: EğItim Bilimleri 2

-EĞİTİM BİLİMLERİ- 73

Page 243: EğItim Bilimleri 2

tanımlayıcı testler gibi ölçme araçlarıyla belirlenebilir.

b) Duyuşsal giriş davranışları (% 25) Öğrencininokula, derse, konuya ilgisi, tutumu ve akademikbenlik kavramını içermektedir. Duyuşsal girişdavranışları öğrenci başarısının % 25'ini açıklar.(Eğer başaramayacağım diyorsanız; evet, sizbaşaramazsınız!)

c) Bilişsel ve duyuşsal giriş davranışları öğrencibaşarısının % 65'ini açıklar.

2. ÖĞRETİM HİZMETİNİN NİTELİĞİ

Bloom'a göre öğretim hizmetini etkili kılan 4 öğe vardır:

a) Derse Katılım (etkin katılım): Öğrencinin istenendavranışı kazanması için kendisine sağlananipuçlarını (işaret) belli bir düzeyde açık (öğrencininsoru sorması, örnek vermesi) ya da örtük (zihinselolarak öğrenmeyi gerçekleştiren işlemler yapması)olarak etkileşmesi ve bu çabayı davranışıkazanıncaya kadar devam ettirmesidir. Öğrencininyaş ve gelişim düzeyi arttıkça, örtük katılım artar.

b) İpuçları (İşaretler) (%14): Öğrenme-öğretmesürecinde, öğrenciye neyi öğreneceği, bunları niçinve nasıl öğreneceğini, bunları öğrenirken neyapacağını gösteren mesajların tümüne ipuçlarıdenir. (Sorular, örnekler, kaynak kitaplar, teyp vekasetler, cd'ler, gerçek varlık, olay ve modeller)

c) Pekiştireç: Pekiştirme, davranışın tekrar edilmesıklığını artırır.

d) Dönüt ve düzeltme: Dönüt, öğrenciyeöğrenmelerinin doğruluğu ya da yanlışlığı hakkındaverilen mesajların bütünüdür. Genel olarak, dönütişlemleri, öğrenme ünitelerinin sonunda uygulananizleme testlerinden oluşmaktadır. Bu testlersonucunda, öğrencilerin davranışlarında düzeltmeleryapar.

Öğretilenlerin öğrenciler tarafından ne derece öğrenildiğini belirlemek ve yanlış öğrenmeleri saptamak amacıyla izleme testleri uygulanır. Bu tür değerlendirmelere genellikle biçimlendirme ve yetiştirmeye yönelik değerlendirme denilmektedir. Kısa izleme testleriyle, kısa aralıklarla öğrencilerin öğrenmeleri değerlendirilmektedir. Bu, öğrenciler arasındaki bireysel farklılıkları azaltmada en önemli araçtır.

m

"EUJ

Öğrenme süreci içerisinde kullanılabilecek diğer bir test türü de düzey belirleme testleridir. Düzey belirleme testleri, birkaç ünite öğretildikten sonra tüm davranışların değil, genelde kritik davranışların ölçülmesini amaçlayıp, izleme testlerine kıyasla daha genel öğrenme düzeylerinin belirlenmesini amaçlayan testlerdir.

3. ÖĞRENME ÜRÜNLERİ

a) Öğrenme düzeyi ve çeşidi, öğrenme hızı

b) Öğrenme başarısı düzeyi

c) Duyuşsal ürünler: Öğrencinin öğrenmeünitesinde, derse karşı ilgi, olumlu tutum veakademik benlik kavramları gelişmektedir.

TAM ÖĞRENMEMODELİNDE

DEĞERLENDİRME

Bu modelde ara sınavlar ile öğrenme ürünleri sürekli değerlendirildiği için öğrenme güçlük ve eksikleri vakit geçirilmeden tamamlanır. Öğrenme eksikleri tamamlanmadan diğer bir üniteye geçilmez ve ders planlı bir şekilde işlenir. Bir konu öğrenilmeden diğerine geçilmeyen öğretim stratejisidir. Tam öğrenme modelinde, tüm öğretim süreçleri ayrıntılı şekilde planlanmaktadır. Bu nedenle, öğrencilerin öğrenme düzeyleri devamlı kontrol edilmekte ve gerekli düzeltmeler yapılmaktadır.

1) Tam Öğrenme Modeli; öğrenci niteliklerini ve öğretim hizmetinin niteliğini kontrol altına alarak, öğrenme ürünleri düzeyini yükseltmeyi amaçlamaktadır. Tam öğrenmenin gerçekleşmemesi durumunda ek öğrenme aktiviteleri düzenlenir;

1) Evde ek öğretim (ev ödevi),

2) okulda ek öğretim,

3) Küçük gruplarla öğretim,

4) Birebir öğretim

5) Programlı ve bilgisayarlı öğretim,

6) Akademik oyunlarla öğretim,

7) Tekrar öğretim,

Ek kaynaklarla öğretim (yrd. eğt. malz. ve kitaplar)

Etkili Kullanım İlkeieri

- Kazanımlar belli olduğu için öğretim

Page 244: EğItim Bilimleri 2

planlı bir biçimde gerçekleştirilir.

Page 245: EğItim Bilimleri 2

74- -OGRETIM ILKE VE TEKNIKLERİ.

Page 246: EğItim Bilimleri 2

- Bir konu testle başlar, izleme testi sonuçlarınagöre yeni konuya geçilir. Öğretim sürekli olarakdeğerlendirildiği için (izleme vedeğerlendirme) ortaya çıkan eksikliklertamamlanır.

- Bir öğrenme öğesindeki eksik tamamlanmadandiğerine geçilmediğinden her öğrenci öğrenir.

Sınırlılıkları

Hızlı öğrenen öğrencilerin vaktini alarak onları yavaşlatabilir.

Öğretmenin işyükünü artırır, zaman alabilir ve maliyetleri yükseltir.

Tam öğrenme stratejisinde, grupla öğretimde rekabet yapılmaz.

Tam öğrenme modelinde, dersi organize eden öğretmen olduğu için öğrencinin öğrenciden ögrenmesi söz konusu değildir.

o

1. Aşağıdakilerden hangisi sıklıkla kullanıldığı yaklaşımıdır?

A) Sunuş yoluyla öğretimB) TamöğrenmeC) Araştırma-incelemeD) İşbirliğine dayalı öğretimE) Buluş yoluyla öğretim

İzleme testlerinin sıklıkla kullanıldığı öğrenme-öğretme yakiaşımı Tam Öğrenme modelidir.

(Cevap B)

I. Insanlar dünyayı ve kendilerini duyu organlarıvasıtasıyla nasıl algılıyorlarsa zihinlerinde o şekildeyapılandırırlar.

II. Öğrenmeyi etkileyen değişebilir özellikleri,öğrenme-öğretıme sürecinde olumlu hale getirereköğrencilerin öğrenme düzeylerini %90-95'lereçıkarabiliriz.

III.Öğretmenler derslerde öğrencilerin sezgilerinikullanacakları yaşantılar hazırlamalıdırlar.

IV. Öğrencilerin öğrenme seviyeleri devamlı kontroledilmeli ve gerekli düzeltmeler yapılmalıdır.

V. İlke, genelleme ve tanımlar her zaman derslerinbaşında verilmelidir.

Yukarıda verilenöğretme/öğrenme

özelliklerinden hangileri tam öğrenme modelinde kullanılır?

ÇOZUMLU ONU KAVRAMA TESTİ

izleme testlerinin öğrenme-öğretme

Page 247: EğItim Bilimleri 2

A) I, III D) II, IV

B) E)

I, I I I , VI , I V , V

C) I I I , IV

Page 248: EğItim Bilimleri 2

Tam öğrenme yaklaşımı; öğrenmeyi etkileyen değiştirilebilir özellikleri kontrol altına alarak, öğrencilerin öğrenme düzeylerini %90-95'lere çıkartmayı öngörmektedir. Öğrencilerin öğrenme düzeylerini sürekli kontrol ederek, tam öğrenmeleri sağlanmaktadır.

(Cevap D)

Page 249: EğItim Bilimleri 2

-EĞİTİM BİLİMLERl 75

Page 250: EğItim Bilimleri 2

3. Tam öğrenme modeline göre, aşağıdakilerden

hangisi "belli bir zaman içinde öğrenciyi

etkileme gücünde olan dış etkenlerden biri"

olarak algılanamaz?

A) Geribildirim

B) Pekiştireç

C) Önkoşul öğrenmeler

D) Düzeltme

E) İpucu

5. Aşağıdakilerden hangisi öğrencilerin bir

konuyu tam öğrenememesi halinde

yapılabilecek bir ek öğrenme aktivitesi

değildir?

A) Akademik oyunlarla öğretim yolunu kullanma

B) Kaynak ve yardımcı kitaplar yoluyla

öğrencilerin eksikliklerini tamamlama

C) Öğrenim eksiği bulunan öğrencilerin işbirliği

halinde birbirinden öğrenmesi

D) Eksik öğrenciiere evlerinde ek öğretim yapma

E) Konunun tekrar öğretimi

Page 251: EğItim Bilimleri 2

Önkoşul öğrenmeler, öğrencinin bir sonraki

öğrenmelerini etkileyen içsel etkenlerden biridir.

(Cevap C) Öğrenme eksiği olan öğrencilerin birbirlerinden

yanlış öğrenmeleri söz konusudur.

(Cevap C)

Page 252: EğItim Bilimleri 2

çn"occLU Q

'ÖC UJ _J£

ca£

UJ

Ü

5UJ

Page 253: EğItim Bilimleri 2

4. Tam öğrenme yaklaşımında aşağıdaki

değerlendirme türlerinin hangisinin kullanımı

daha yaygın olarak kullanılır?

A) Biçimlendirme ve yetiştirmeye yönelik

B) Düzey belirleme

C) Ortama göre değerlendirme

D) Programlı öğretim

E) Dönüt

6. Sürekli bir izleme ve değerlendirme

yaklaşımının uygulanmasını gerektiren öğretim

stratejisi aşağıdakilerden hangisidir?

A) Buluş yoluyla öğretim

B) Tamöğrenme

C) Sunuş yoluyla öğretim

D) İşbirliğine dayalı öğretim

E) Araştırma-İnceleme

Page 254: EğItim Bilimleri 2

Öğrencinin öğrenme düzeyini %90-95'lere

çıkarmak amacıyla biçimlendirme ve yetiştirmeye

yönelik değerlendirme yaygın olarak kullanılır.

(Cevap A)

Sürekli bir izleme ve değertendirme yaklaşımının

uygulanmasını gerektiren öğretim stratejisi Tam

Öğrenmedir.

(Cevap B)

Page 255: EğItim Bilimleri 2

76- -OGRETİM İLKE VE TEKNİKLERİ.

Page 256: EğItim Bilimleri 2

7. Öğrenme birimlerini küçük ünitelere ayıran ve

bunları birbirleriyle aşamalı şekilde

ilişkilendiren, uygun ortam sağlandığında her

bireyin öğrenebileceğini savunan öğrenme-

öğretme yaklaşımı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Buluş yoluyla öğrenme

B) Proje temelli öğrenme

C) Yapısalcılık

D) Davranışçılık

E) Tam öğrenme

Sürekli bir izleme ve değerlendirme yaklaşımının

uygulanmasını gerektiren öğretim stratejisi Tam

Öğrenmedir.

(Cevap E)

9. I. Öğrencinin kişilik özeliikleri

II. Öğrencinin sosyo-ekonomik düzeyi

III.Öğrenme ortamı

IV.Öğrenme güdüsü

V. Bilişsel giriş davranışları

Yukarıda öğrencinin öğrenmesini etkileyen bazı

faktörler verilmiştir. Buna göre tam öğrenme

modeli bu faktörlerden hangilerinin

değiştirilebileceğini ifade etmektedir?

A) I, l l lvelV

B) II, l l lveV

C) Nl.lVveV

D) IVveV

E) ll lvelV

Page 257: EğItim Bilimleri 2

o Tam öğrenme modeli öğrenme ortamı, öğrenme

güdüsü ve bilişsel giriş davranışları gibi öğrenme

sürecini etkileyen değiştirilebilir faktörleri kontrol

altına almaya çalışır.

(Cevap C)

Page 258: EğItim Bilimleri 2

UJ

8. Aşağıdakilerden hangisi tam öğrenme

modeline göre öğretim hizmetinin niteliğini

belirleyen faktörlerden biri değildir?

A) İpucu (işaretler)

B) Etkin katılım

C) Pekiştireç verme

D) Dönüt-düzeltme yapma

E) Öğrencilerin problemlerini çözme

10. Aşağıdakilerden hangisi tam öğrenmenin

sağlanamaması halinde yapılabilecek bir

tamamlayıcı öğrenme faaliyeti olamaz?

A) Akademik oyunlar yoluyla konunun daha iyi

öğretimi

B) Öğrencilere kaynak ve yardımcı kitaplar

yoluyla öğretim

C) Öğrenim eksiği bulunan öğrenciierin işbirliği

halinde birbirinden öğrenmesi

D) Başarısız öğrencilere evlerinde ek öğretim

yapma

E) Konunun başından sonuna tekrar öğretimi

Page 259: EğItim Bilimleri 2

İpucu, pekiştireç dönüt-düzeltme ve katılım

öğretim hizmetinin niteliği boyutunda yeralır.

(Cevap E)

Öğrenme eksiği olan öğrenciler birbirlerinden

yanlış bilgileri öğrenebilirler, bu da tam

öğrenmenin gerçekleşmesini engeller.

(Cevap C)

Page 260: EğItim Bilimleri 2

-EGITIM BILIMLERI- 77

Page 261: EğItim Bilimleri 2

1. Aşağıdaki öğretim stratejilerinin hangisinde öğretmen diğerlerine oranla daha aktiftir?

A) YapısalcılıkB) BuluşC) ProblemçözmeD) Araştırma incelemeE) Tam öğrenme

4. I. İpucu

II.Etkin katılım

III. Pekiştireç

IV. Dönüt-düzeltme

V. Aşamalı ilerleme

Yukarıdaki faktörlerden hangisi/hangileri tam öğrenme yaklaşımının öğretim hizmeti niteliğine etki eden faktörlerden biri degildir?

A)V B)l-ll 0) III D)l-lll E) IV

CEVAPLI KONU KAVRAMA TESTİ

Page 262: EğItim Bilimleri 2

2. Tam öğrenme yaklaşımında, öğretim hizmetinin niteliği boyutunda dönüt ve düzeltme amaçlı olarak aşağıdakilerden hangi ölçme ve değerlendirme testlerinin uygulanması daha uygun olur?

A) Biçimlendirmeye ve yetiştirmeye yönelik-^değerlendirme .ji

A) Ortama göre değerlendirme ;jgB) Sonuç değerlendirme ,sC) Tanılayıcı değerlendirme :şgE) Norma dayalı değerlendirme §

I. Hızlı öğrenen öğrencilerin vaktini alarak onlarıyavaşlatabilir.

II. Öğrenme sürecinde ek öğretim aktiviteleri vearaç-gereçlere gerek duyulduğundan öğretmeninişyükünü artırır, zaman alabilir ve maliyetleriyükseltir.

III. Bu stratejide, grupla öğretimde rekabetyapılmaz.

Yukarıda sınırlılıkları verilen öğrenme-öğretme yaklaşımı aşağıdakilerden hangisidir?

A) BuluşB) SunuşC) YapısalcıD) TamöğrenmeE) Araştırma-inceleme

Page 263: EğItim Bilimleri 2

3. Aşağıdakilerden hangisi tam öğrenme yaklaşımının öğrenme ürünleri arasında yer almaz?

A) Öğrenme başarısı düzeyiB) Duyuşsal ürünlerC) Öğrenme düzeyi ve çeşidiD) Öğrenme hızıE) İpucu (işaretler)

6. Bilişsel ve duyuşsal giriş davranışları öğrenci başarısının yüzde (%) kaçını açıklama gücüne sahiptir?

A)%25 B)%50 C)%65 D) %75 E) %80

Page 264: EğItim Bilimleri 2

78- -ÖĞRETİM İLKE VE TEKNİKLERİ.

Page 265: EğItim Bilimleri 2

7. I. Ön koşul öğrenmelerin gerçekleşmesi

II. Öğrenmeye isteklilik

III. Öğrencilerin birbirinden öğrenmesi

IV. Öğrenme hızı

Yukarıda verilenlerden hangileri tam öğrenme yaklaşımının başarısında rol oynayan etmenlerdendir?

A) l-ll-lllB) I-IV-IIIC) i-ll-lllD) I-IV-IIE) I-III-IV

10. Sınıftaki öğrencilerin başarılı olmaları, onların hazırbulunuşluk seviyelerine uygun olan öğretim hizmeti sağlanmasına ve onlara ihtiyaçları kadar zaman ve olanaklar tanınmasına bağlıdır. Bu sağlandığında, öğretim hedefleri doğrultusunda öğrencilerin öğrenme ve başarı düzeyleri birbirine yaklaşırve başarılı olurlar.

Yukarıda belirtilen görüşler, aşağıdaki öğrenme-öğretme yaklaşımlarının hangisinin temelini oluşturur?

A) TamÖğrenmeB) Programlı öğretimC) Buluş yoluyla öğrenmeD) Araştırma-inceleme yoluyla öğrenmeE) Bireysel öğrenme

Page 266: EğItim Bilimleri 2

8. Aşağıdakilerden hangisi tam öğretim modelinde öğretim hizmetinin niteliklerinden biri değildir?

A) İpucuB) Bireysel hızC) Geribildirim ve düzeltmeD) PekiştirmeE) Pekiştirme

11. Aşağıdakilerden hangisi tam öğrenme modelinde yer alan öğretim hizmeti niteliği kapsamındaki aktivitelerden biri degidir?

A) İpucu kullanmaB) Öğrenci katılımını sağlama,C) Bilişsel giriş nitelikleriD) Pekiştireç vermeE) Dönüt ve düzeltme yapma

Page 267: EğItim Bilimleri 2

9. "Öğrenemeyen öğrenci yoktur, öğretemeyen öğretmen vardır." anlayışı aşağıdakilerden hangi öğretim yaklaşımının belirleyici bir özelliğidir?

A) TamÖğrenmeB) Sunuş yoluyla öğretimC) Buluş yoluyla öğretimD) Bütünsel öğrenmeE) Problem çözme yöntemi

12.Tam Öğrenme modelinde, öğretim sürecinin sonunda belirlenen hedeflere öğrencilerin yüzde 90-95'inin ulaşamaması durumunda, tamamlayıcı ek öğrenme fırsatlarına yer verilir.

Aşağıdakilerden hangisi bu ek öğrenme fırsatlarından biri savılamaz?

A) Evde ve okulda ek öğretimB) Bire bir öğretimC) Yeni bir konunun öğretimiD) Bilgisayarlı öğretim ve programlı öğretimE) Akademik oyunlarla öğretim

Page 268: EğItim Bilimleri 2

-EĞİTİM BİLİMLERİ- 79

Page 269: EğItim Bilimleri 2

13. Tam öğrenme yaklaşımında, öğrenme sürecini etkileyen değiştiri lebilir faktörler etkil i kullanıldığında, öğrenme ürünlerinin artırılabileceği öngörülmektedir.

Page 270: EğItim Bilimleri 2

Aşağıdakilerden hangisi faktörlerden biri degildir?

bu değiştirilebilir

Page 271: EğItim Bilimleri 2

A) Öğrencinin kişilik özellikleriB) Öğrencinin bilişsel giriş davranışlarıC) Öğrencinin duyuşsal giriş davranışlarıD) Öğrenme için harcanan zamanE) Öğretim hizmetinin niteliği

Page 272: EğItim Bilimleri 2

14. Aşağıdakilerden hangisi Tam Öğrenme Modelinin özelliklerinden biri değildir?

A) Öğretim hizmeti niteliğinde boyutunda; katılım,ipucu, pekiştireç, dönüt-düzeltme kullanıiır.

B) Karma öğretim yöntemleri kullanılır.C) İzleme testleriyle öğrenme eksiklikleri

belirlenir.D) Ek öğrenme aktivitesi olarak akademik

oyunlarla öğretim uygulaması gerçekleştirilir.E) Öğretmenlerin işyükünü azaltır.

ço"ocrUJo*ccULJ

Page 273: EğItim Bilimleri 2

15. Tam Öğrenme modelinde üzerinde en fazla durulan değerlendirme türü aşağıdakilerden hangisidir?

A) Düzey belirlemeye yönelik değerlendirmeB) İzlemeye yönelik değerlendirmeC) Uzaktan değerlendirmeD) Bilişsel değerlendirmeE) Hedefe dayalı değerlendirme

CEVAP ANAHTARI

1. E 2.A 3. E 4. A

5. D 6. C 7. D 8. B

9. A 10. A 11.C 12.

C

13.

14. E 15. B

Page 274: EğItim Bilimleri 2

80- -ÖĞRETİM İLKE VE TEKNİKLERİ-

Page 275: EğItim Bilimleri 2

1. Sınıfta öğrencilere öğretilecek bilgiler kolay

öğrenilebilecek basamaklara bölünür ve

öğrencilerin bunları basitten karmaşığa doğru

öğrenmeleri sağlanır.

Bu yöntemi kullanan bir öğretmen, aşağıdaki

ilkeierden hangisini uygulamaya çalışmaktadır?

(2001 KPSS)

A) Bireysel hız B) Etkin katılım

C) Küçük adımiar D) Beyin fırtınası

E) Oranlı pekiştirme

3. Tam öğrenme uygulamalarında, öğrenciler

arasındaki öğrenme hızı ve öğrenme düzeyi

farklılıklarını azaltmak için eksiklikleri tamamlayıcı

öğrenme etkinliklerine yerverilmesi önerilir.

Aşağıdakilerden hangisi bu tür tamamlayıcı

öğrenmeler için önerilen yöntemler arasında

veralmaz? (2002 KPSS)

A) Ek süre içinde, öncekinden farklı bir yöntemle

yapılan öğretim,

B) Programlı öğretim olanaklarından yararlanarak

yapılan öğretim

C) Dersteki öğretim girişimini bir daha tekrarlama

D) Gruplar içinde eksikliklerin gözden geçirilmesi

yoluyla birbirinden öğrenme

E) Öğretmen veya özel öğretici tarafından birebir

öğretim >.

ÇIKMIŞ SORULAR ve ÇÖZÜMLERİ

Page 276: EğItim Bilimleri 2

Skiner' in programlı öğrenme yaklaşımı doğrusal

bir programlamaya dayanmaktadır. Programlı

öğretim materyalini hazırlamada edimsel

koşullanma ilkeleri kullanılmaktadır. Programlı

öğretimin en temel özelliklerinden biri de Küçük

adımlar ilkesidir. Küçük adımlarda öğrenilecek

konu, ünite küçük bilgi birimlerine ayrılmakta; bilgi

birimlerinden, biri öğrenildikten sonra diğerine

geçilmektedir. (N. Senemoğlu; Gelişim Öğrenme

ve Öğretim, s.468) Bu küçük öğrenme birimleri

küçük bir davranış değişikliğine neden olur.

Programlı öğrenmede bir birim nadiren bir

cümleden biraz fazladır. Bu küçük bilgi birimleri

basitten karmaşığa doğru ve önkoşul ilişkilerine

göre aşamalı olarak dizilir.

(Cevap C)

Tam öğrenme yaklaşımında ek öğretim

etkinliklerinde grupla (işbirlikçi) öğretim

gerçekleştirilir. Fakat işbirlikçi öğrenmede

eksiklikleri ön planda tutma ve bunu tamamlayıcı

etkinlikleri yapmanın ortaya çıkaracağı psikolojik

yan etkileri bulunur. Öğretimde grup (işbirlikçi)

çalışma grup içi öğrenme eksikliklerini gidermede

kullanılmaz.

(Cevap D)

Page 277: EğItim Bilimleri 2

2. Oğrenme birimlerini küçük ünitelere ayırarak

bir birim öğrenilmeden diğer birime geçmeye

olanak sağlamayan, uygun ortam sağladığında

her bireyin öğrenebileceğini savunan öğrenme-

öğretme yaklaşımı aşağıdakilerden hangisidir?

(2001 KPSS)

A) Programlı öğrenme

B) Proje temelli öğretim

C) Yapısalcılık

D) Davranışçılık

E) Tamöğrenme

(Cevap E)

4. Derse karşı tutum, derse ilgi ve özgüven

aşağıdakilerden hangisinde, öğrenme

düzeyindeki değişkenliği açıklama gücü

en fazla olandan en az olana dogru

sıralanmıştır? (2002 KPSS)

A) Özgüven, derse ilgi, derse karşı tutum

B) Derse karşı tutum, derse ilgi, ögüven

C) Özgüven, derse karşı tutum, derse ilgi

D) Derse ilgi, özgüven, derse karşı tutum

E) Derse ilgi, derse karşı tutum, özgüven

Page 278: EğItim Bilimleri 2

-EGITIM BILIMLERI- 81

Page 279: EğItim Bilimleri 2

Programlı Öğretim

Davranışçı öğrenme kuramına bağlı olarak Skinner tarafından geliştirimleştir.

Okul-sınıf içinde vedışında kullanılır.Bireysel öğrenmetekniğidir.

Konular küçük bilgi parçaları halinde sıralanarak her öğren-cinin kendi öğrenme hızına göre adım adım ilerlediği, bilgiden hemen sonra yöneltilen soruya cevap verildiği ve cevabın doğrulu-ğuna göre ileri gittiği ya da geri döndüğü öğrenme yaklaşımıdır.

Tam Öğrenme

Bilişsel

öğrenmekuramına bağlı olarak Bloom tarafından geliştirilmiştir.

Okul ve sınıf öğrenmelerinde kullanılır. Grup öğretimi tekniğidir.

Üniteler ve konular basitten karmaşığa doğru hiyerarşik olarak sıralanır ve sınıfta bir ünite ya da konu bütün öğrencilerce belli bir standartta öğrenildikten sonra bir sonraki üniteye ya da konuya geçilir.

Akademik özgüven: Öğrencilerin öğrenme

özgeçmişine dayalı olarak herhangi bir öğrenme

konusu öğrenip-öğrenemeyeceğine ilişkin

kendisini algılama tarzıdır, yani bireyin kendisine

karşı tutumudur. Tam öğrenme yaklaşımı, duyual

giriş davranışları anlamında bireylerin gelebileceği

düzeyleri sırasıyla; ilgi, tutum ve akademik

özgüven olarak belirlemiştir.

Görüldüğü gibi tam öğrenme modeli giriş

davranışlarını etki gücüne göre derse özgüven,

derse karşı tutum ve derse ilgi olmak üzere giriş

davranışı değişkenlerini en fazla olandan, en az

oiana doğru sıralamıştır.

(Cevap C)

Programlı Öğretim ile Tam Öğrenme Yaklaşımlarının Karşılaştırılması

Page 280: EğItim Bilimleri 2

m

Page 281: EğItim Bilimleri 2

ÖğrenciNitelikleri (Giriş

Davranışları)

Bilişsel giriş davranışları

- Sözel, işlemselyetenek

- Okuduğunuanlama

- Dinleme becerisi

- Bilgi, beceri,yetenek-Önkoşul bilgiler

- Problem çözmebecerisi

Duyuşsal giriş davranışları

-iigi- Tutum

- AkademikÖzgüven

Psiko-motor giriş davranışlar

Öğretimhizmetlerinin

nitelikleri

- İpucu (öğrencininneyi öğreneceğiniaçıklayıcı mesajlar)

- Pekiştirme(davranışı göstermeeğilimi güçlendirenuyarıcıları verme)

- Katılım(öğrencilerinöğrenme sürecindeyaptıkları)

- Dönüt ve düzeltme(öğrencilerin neyiöğrenip neyiöğrenmediklerinibildirme)

Öğrenme Ürünleri

- Öğrenmedüzeyi ve çeşidi

- Öğrenme hızı

- Duyuşsalürünler (kendinegüven, ruhsağlığı, güdü)

- Bilişselürünler(Kavrama,analiz sentez,değerlendirme)

- Psiko-motorürünler (beceri)

\h-<5 Programlı öğretim alanında, içeriğin basitten

karmaşığa bilinenden bilinmeyene doğru bir sıra izleyecek biçimde düzenlenmesi beklenir.

Böyle bir düzenleme, programlı öğretimin dayandığı temel dayanaklardan hangisinin uygulanmasını sağlamak içindir? (2003 KPSS)

A) Etkin katılım

B) Küçükadımlar

C) Doğru cevaplar

D) Bireysel hıza göre ilerleme

E) Geribildirim sağlama

Programlı öğretimde öğretilecek bilgi kolayca

kavranacak küçük birimlere bölünür. Her bir birim

bir davranış değişikliğine neden olur. Bu küçük

bilgi birimleri basitten zora ve birbirinin ön koşulu

olacak şekilde sıralanır. Programlı öğretimin bu

ilkesine küçük adımlar ilkesi denir. (Sorununun

aynısı 2001 KMS'de soruldu)

(Cevap B)

Tam Öğrenme Modelinin Değişkenleri

Page 282: EğItim Bilimleri 2

82- -ÖĞRETİM İLKE VE TEKNİKLERİ.

Page 283: EğItim Bilimleri 2

6. Bir öğretim hizmeti sınıftaki öğrencilerin

hazırbulunuşluk düzeylerine uygun olursa ve

onlara ihtiyaçları kadar zaman tanınırsa sınıftaki

tüm öğrencilerin öğretim hedefleri doğrultusundaki

öğrenme düzeyleri birbirine yakınlaşır ve böylelikle

sınıfın başarı düzeyi yükselir.

Bu görüş, aşağıdaki öğretme-öğrenme

yaklaşımlarından hangisinin temelini

oluşturur? (2004 KPSS)

A) Buluş yoluyla öğrenme

B) Sunuş yoluyla öğrenme

C) Araştırma yoluyla öğrenme

D) Tamöğrenme

E) Modelden öğrenme

Okul öğrenmelerinde gözlenen farkların nedeninin

büyük ölçüde doğuştan getirilen değişmeye

dirençli özellikler değil, çevresel etkenler, bir

başka deyişle değiştirilebilir etkenler olduğu

ortaya konmaktadır. Bu durum öğrenmeyi

etkileyen değiştirilebilir değişkenleri etkilice

kullanarak, öğrencilerin tüm yeni davranışları §

öğrenebileceğini göstermektedir. Yani tüm m

öğrenciler aynı oranda derse hazır hale getirilir ve £

uygun ortam sağlanırsa sınıftaki öğrenmeler §

birbirine yakınlaşır. Tam öğrenme modeiinin de ö

temeli hemen hemen tüm öğrencilerin okulların 5

öğretme amacını güttüğü tüm yeni davranışları

öğrenebileceğidir.

(Cevap D)

Altı şapkalı düşünme tekniği: Edvvard de

Bono'nun geliştirdiği, öğrencilerde yaratıcılığı ve

empati yeteneğini amaçlayan birtekniktir.

Tartışma: Tartışma problem çözümünde ve anti

sosyal tutumların değişiminde kullanıma uygun bir

öğretim yöntemidir. Tartışma yönteminde, konuyla

ilgili olarak öğrenciler aktif bir şekilde birbiriyle

konuşurlar.

Drama: Tiyatro yaparak veya oyun yoluyla bir

düşünceyi, olayı veya soyut bir kavramı

canlandırmaktır. Öğrencilerin üretkenliğini,

yaratıcılığını geliştirme ve öğrencilere aktif bir

öğrenim yaşantısı sağlayan bir öğretim

yöntemidir.

Gösterip yaptırma: Öğretmenin beceriyi aşama

aşama göstermesi, anlatması ve öğrencilerin

öğretmeni izledikten sonra, aynı beceriyi yeterli bir

düzeye gelene kadar tekrar etmesi şeklinde

uygulanan bir öğretim yöntemidir. Psikomotor

alanla ilgili üst düzeyde becerilerin

kazandırılmasında gösterip yaptırma uygun bir

öğretim yöntemidir.

Beyin fırtınası: Kısa sürede çok sayıda fikir

üretme amacıyla kullanılan bir tekniktir.

Anlaşılacağı üzere, beyin fırtınasında bir

problemin çözümüne yaratıcı olarak çok sayıda

çözüm üretmek söz konusudur. (Tanımlar: Ş.

TAN, Öğretimi Planlamave Değerlendirme)

Sosyal beceri öğretiminde yukarıdaki seçeneklere

göre gösteri yöntemi etkisi en az olanıdır.

Gösterip yaptırma daha çok psikomotor beceriler

için uygun bir yöntemdir.

(Cevap D)

Page 284: EğItim Bilimleri 2

7. Sosyal beceri öğretiminde aşağıdakilerden

hangisinin etkisi en azdır?

A) Altı şapka

B) Beyin fırtınası

C) Tartışma

D) Gösteri

E) Drama

Page 285: EğItim Bilimleri 2

-EĞİTİM BİLİMLERİ-

83

Page 286: EğItim Bilimleri 2

REHBERLİKTÜRLERİ

BireySayısınaGöre Temel İşlevlerine Hizmet Alanlarına Problem Alanlarına Eğitim KademelerineRehberlik Göre Rehberlik Göre Rehberlik Göre Rehberlik Göre Rehberlik

REHBERLIK Rehberlik Türleri -1-

Page 287: EğItim Bilimleri 2

Bireysel rehberlik

Grup rehberliği

Bireysel psikolojik danışma

Grupla psikolojik danışma

Uyumsağlayıcı rehberlik

Yöneltici rehberlik

Ayarlayıcı rehberlik

Geliştirici rehberlik

Önleyici rehberlik

Tamamlayıcı rehberlik

Eğitim alanındarehberlik

Sağlık alanında rehberlik

Sosyal yardım alanında rehberlik

Endüstride rehberlik

Eğitsel rehberlik

Kişisel/sosyal rehberiik

Mesleki rehberlik

Okulöncesinde rehberlik

İiköğretimde rehberlik

Ortaöğretimde rehberlik

Yükseköğreiimde rehberiik

Page 288: EğItim Bilimleri 2

Rehberlik hizmet türlerini çeşitli yönlerden beş temel : başlık altında toplamak mümkündür:

1. Birey sayısına göre rehberlik

2. Temel işlevlerine göre rehberlik

3. Hizmet alanlarına göre rehberlik

4. Problem alanlarına göre rehberlik

5. Eğitim ve öğretim kademelerine göre rehberlik

1. Birey Sayısına Göre Rehberlik

Bireysel Rehberlik; Bir seferde tek bir kişiye-bireye sosyalleşmesi, duygusal sorunlarını çözmesi, duruma alışması, potansiyellerini kendine uygun bir alanda verimli kullanabilmesi ve böylece kendini geliştirmesi için yapılan bilgilendirme hizmetidir. Bireysel rehberlikte amaç, bireyin sosyal eğitsel, mesleki alanda farkındalık düzeyini artırmaktır. Yalnız bireysel rehberlik daha sonraki sayılarda işleyeceğimiz bireysel psikolojik danışma ile karıştırılmamalıdır. Çünkü rehberlik hizmetleri daha çok bireylerin farkındalık düzeylerini artırmak-

= bilinçlendirmek amacıyla yapılan bilgilendirme hizmetidir. Psikolojik danışma ise töropatik ilişki kurarak yapılan ancak uzman tarafından verilebilen psikolojik yardım hizmetidir.

Not: Bireysel Psikolojik Danışma ve Grupla Psikolojik Danışma konuları sonraki sayılarımızda ayrıntılı olarak ele alınacaktır.

Grup Rehberliğh Aynı anda birden çok bireye bir gruba yada topluluğa eğitsel, mesleki, sosyai alanda yapılan bilgilendirme - bilinçlendirme hizmetidir. Daha çok sınıf öğretmenleri tarafından kendi sınıflarını bilgilendirmek amacıyla yapılır. Bu hizmetin en önemli tarafı aynı anda bir çok kişiye hizmet verildiği için ekonomiktir, zaman kaybını önler.

nilgiNotu/

Grup rehberliği aynı anda bir çok insanın ortak bir sorunu olması ya da ortak bir bilgiye ihtiyaç duyulması durumunda yapılır.

Page 289: EğItim Bilimleri 2

84- -PROGRAM GEÜŞTİRME-

Page 290: EğItim Bilimleri 2

2. Temel İşlevlerine Göre Rehberlik

Uyum Sağlayıcı Rehberlik: Uyum sorunu olan öğrencileri tanıyarak, psikolojik durumunu düzeltmek ve mevcut ortama uyum sağlamasına yardımcı olmak amacıyla verilen hizmet türüdür (Kuzgun, 1992). Bireyin içinde bulunduğu ortamdaki uyum sorunlarını çözmek ve uyum sağlamasını kolaylaştırmak için yapılan bilgilendirmedir.

Yöneltici Rehberlik: Öğrencinin ilgi ve yeteneklerine uygun olan bir alan, okul veya mesleği seçmesi için yardım etme ve bu yolla bir okul programına veya mesleğe yönelmesi için ona bilgi sunma amacıyla verilen hizmet türüdür (llgar, 2002). Ancak yöneltme hizmetinde öğrenciyi zorlayıcı, sınırlandırıcı tutumlardan kaçınmak gerekir. Çünkü rehberlik esas olan öğrencinin bilgileri olarak, bilinçli bir şekilde kendi kararmı kendisi vermesidir. Günümüzde yöneltici rehberlik hizmetlerinin önemi artmıştır. Çünkü bireyin başarılı - mutlu olabileceği kişisel özelliklerine uygun bir mesleğe yöneltilmesinin önemi artmıştır.

Ayarlayıcı Rehberlik: Eğitim programlarının öğrencilerin özel ilgi ve yetenekleri göz önünde tutularak oluşturulmasında eğitim planlamacılarına ve program yapımcılara yol göstermek amacıyla yapılan hizmet türüdür (llgar, 2002).

Ayarlayıcı rehberlik hizmetleri dolaylı bir rehberlik hizmetidir. Çağdaş eğitim anlayışında öğrencilerin bireysel farklılıklarına, ilgi ve yeteneklerine önem verilmektedir. Eğitim planlamacıları, eğitim programcıları ve rehberlik programcılarının öğrencilerin bireysel farklılıklarına, gelişim düzeylerine uygun program hazırlamaları programlarında rehberlik ilke ve amaçlarına yer vermelerini sağlamak ayarlayıcı rehberlik işlevidir.

Geliştirici Rehberlîk: Öğrencinin içinde bulunduğu gelişim döneminde kendisinden beklenen gelişim görevlerini, ihtiyaçlarını etkili bir şekilde yerine getirmesi ve bu yolla olumlu bir uyum geliştirmesi amacıyla verilen bilgilendirme hizmetidir. (Erkan, 2001).

Gelişimin her döneminde bireyin karşılaması gerekli bazı gelişim ihtiyaçları ve gelişim görevleri vardır. Öğrencinin gelişim ihtiyaçları ve gelişim görevlerinin karşılanmasını sağlayarak sağlıklı gelişmesine yardımcı olmak geliştirici rehberlik hizmetidir.

Önleyici Rehberlik: Bazı olumsuz durumları ortaya çıkmadan ve bu durumların öğrenci üzerinde yaratacağı olumsuz sonuçlar görülmeden önlenmesi

oÇO

' Q

UJtO

SOJ

amacıyla verilen hizmet türüdür (Kepçeoğlu, 1996).

Önleyici rehberliği aşı yapmaya benzetebiliriz. Bazı olumsuz durumlar, sorunlar ortaya çıkmadan bilgilendirme ve bilinçlendirme yapmaya önleyici rehberlik denir. Örneğin, uyuşturucu - alkol gibi kötü alışkanlıkların zararlarının anlatılması.

Tamamlayıcı Rehberlik: Okullarda yürütülen eğitim ve öğretim etkinliklerinin yeterli düzeyde verimii olabilmesi ve amaçlarına ulaşabilmesi için eğitimcilere verilen hizmet türüdür (llgar, 2002).

Eğitimde yaygın olan rehberlik hizmetlerinin ön önemli işlevlerinden biri de eğitim ve öğretimi tamamlayıcı nitelikte olmasıdır. Yapılan eğitim ve öğretimin amacına ulaşması kalite ve verimliliğin artması öğrencilerin sağlıklı gelişmesine bağlıdır. Öğrencilerin sağlıklı gelişmesi için de rehberlik hizmetlerine ihtiyaç vardır. Bu nedenle öğrenciyle yakından ilgili olan idareci, öğretmen ve velilerin olumlu bir rehberlik anlayışına ve desteğine gereksinim vardır.

3. Hizmet Alanlarına Göre Rehberlik (Hizmetin Verildiği Kurumlara Göre)

Rehberlik hizmetleri hizmetin verildiği kuruma göre (eğitim, sağlık, sosyal yönelim, endüstri) çeşitlilik göstermektedir.

Eğjtim Alanında Rehberlik: Çağdaş eğitim anlayışı öğretirrr, yönetim ve öğrenci kişilik hizmetleri boyutlarından oluşmaktadır. Rehberlik hizmetleri de okulda öğrenci kişilik hizmetleri başlığı altında verilen bir dizi hizmetin merkezinde yer almaktadır. Bu gün rehberlik hizmetlerinin en yaygın olduğu alan eğitimdir. Çünkü gelişim çağında olan öğrencilerin (ilköğretim, ortaöğretim) gelişim ihtiyaçlarının karşılanması bedensel, zihinsel ve sosyal yönden sağlıklı gelişmesi, kendisiyle ve çevresiyle uyumlu olabilmesi için psikolojik desteğe ve hizmete ihtiyaç vardır. Günümüz modern toplumlarında rehberlik hizmetlerine duyulan ihtiyaca paralel olarak rehberlik hizmetleri çağdaş eğitim anlayışının ayrılmaz parçası haline gelmiştir.

Sağlık Alanında Rehberlik: Rehberlik hizmetleri, bireylerin hastalanmalarını önlemeye yönelik koruyucu sağlık hizmetlerinde, ruh ve beden sağlıklarını korumaya yönelik temel bilgileri edinmeleri için verilmektedir. Bireyin sağlık kuruluşlarından nasıl yararlanacağı temel sağlık bilgisi, ilk yardım bilgileri v.b. bu alandaki rehberlik hizmetlerine girer. Günümüzde hastanelerde psikolojik destek

Page 291: EğItim Bilimleri 2

ve yardım amaçlı, psikolojik

Page 292: EğItim Bilimleri 2

-EGITIM BILIMLERI- 85

Page 293: EğItim Bilimleri 2

danışmanların bulunması da sağlık alanındaki uygulamalardandır.

Sağlık alanındaki rehberlik hizmetleri koruyucu sağlık alanında yer almaktadır. Hastalıklar oluşmadan önce önlem alma anlayışına dayanan koruyucu sağlık hizmetleri de giderek yaygınlaşmaktadır. İlkyardım bilgileri, bulaşıcı hastalıklar hakkında bilgilendirme, AIDS, kuş gribi gibi günümüzün tehlikeli hastalıkları ve korunma yolları ile ilgili bilgiler, temel sağlık bilgileri rehberliğin sağlık alanındaki uygulamalarına örnek verilebilir. Bu nedenle bugün ülkemizde bir çok sağlık kurumunda hastalara psikolojik destek hizmeti veren uzmanlar bulunmaktadır.

Sosyal Yardım Kurumlarında Rehberlik:Ülkemizde Kızılay, Çocuk Esirgeme Kurumu, huzurevleri, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Kurumu, sosyal yardım kurumları arasında yer alır. Bu kurumlarda rehberlik hizmetleri psikolojik destek ve bireylerin ruh sağlığının korunması ve geliştirilmesi için verilmektedir.

Endüstri Alanında Rehberl ik: Sanayi kuruluşlarında personel seçimi ve personelin kariyer gelişimine yardımcı olmada, çalışanların iş yaşamı ile ilgili streslerle başa çıkmalarında, iş doyumu motivasyon verimlilik iş arayanların meslekler konusunda bilgilendirilmesinde rehberlik hizmetleri önemli bir yer tutmaktadır.

Endüstri alanında psikolojik hizmetleri son yıllarda 1 yaygınlaşmaktadır. Çünkü bir işletmenin verimliliği :g çalışanlarının verimliliğiyle doğru orantılıdır. Endüstri m

alanındaki rehberlik uygulamalarında çalışan motivasyonu, iş verimi, işveren ve işçi ilişkileri, iş stresi vb. konularda rehberlik hizmeti verilmektedir.

1. " Rehberliğin işlevleri ve amaçları hizmet verilen kurumun yapısına ve ihtiyacına göre farklıiıklar göstermektedir."

Rehberliğin mesleki ve kariyer gelişimine odaklandığı hizmet alanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Orta öğretimB) Sosyal HizmetlerC) EndüstriD) SağlıkE) Kamusal Hizmetler

Eğitim alanında yapılan rehberlik etkinlikleri eğitsel, kişisel ve mesleki rehberlik alanındadır. Orta öğretimde yapılan mesleki rehberlik daha çok yerleştirme ve yönlendirmeye yöneliktir. Bu kademede sadece bireyleri uygun meslekiere yönlendirmek vardır. Mesleki ve kariyer gelişimi yüksek öğretimde önem kazanmaktadır. Kariyer ve mesleki gelişimin rehberliğin merkezinde olduğu hizmet alanı endüstridir. Endüstri kurumlarında rehberliğin işlevi iş yerinde verimi arttırmak, uygun işe uygun personei yerleştirmek, bireysel problemlerle ilgilenmek ve mesleki gelişimdir.

(Cevap C)

ÇOZUMLU KONU KAVRAMA TESTİ

çn "otrLU

cn

'O

Page 294: EğItim Bilimleri 2

2. Aşağıdakilerden hangisi ilköğretim ve ortaöğretim okullarında yürütülen rehberlik hizmetlerinin farklılaşmasının nedenlerinden biri degildir?

A) Rehberliğin amacının yaş düzeyine görefarklılaşması

B) Öğrencilerle kurulan ilişkinin biçimininfarklılaşması

C) Öğrencilerin psikolojik gelişim özelliklerininfarklılaşması

D) Öğrencilerin bireysel ihtiyaçlarınınfarklılaşması

E) Öğrenci-öğretmen arasındaki ilişkilerinniteliğinin farklılaşması

Page 295: EğItim Bilimleri 2

86- -PROGRAM GELİŞTİRME.

Page 296: EğItim Bilimleri 2

İlköğretim ve orta öğretim kurumlarında yürütülen

rehberlik hizmetlerinin farklılaşmasının en önemli

nedeni öğrencilerin gelişimsel özelliklerinin

birbirinden farklı olmasıdır. Bu gelişimsel

farklılıklar bireylerin ilgi ve ihtiyaçlarının

farklılaşmasına bu da farklı rehberlik etkinliklerine

yol açar. Rehberliğin amaçları her birey için

aynıdır değişmez. Rehberlik bireyin kendini

gerçekleştirmesine yardım sürecidir. Bu amaç

ilköğretimde de, orta öğretimde de ya da başka

hizmet alanlarında sunulan hizmetlerde de aynıdır

değişmez. Değişen sadece uygulamalar ve

etkinliklerdir.

(Cevap A)

4. "Bir okulda yürütülen Rehberiik programı

öğrencilerin mevcut ihtiyaç ve ilgilerini dikkate

almakla birlikte toplumun gelecekteki beklentilerini

yerine getirebilmek için gelişime de açık olmalıdır."

Rehberliğin eğitim planlamasında, müfredat

programlarının ve Rehberlik programlarının

hazırlanmasında ve geliştirilmesinde en önemli

işlevi hangisidir?

A) Yönelticilik

B) Geliştiricilik

C) Önleyicilik

D) Tamamlayıcılık

E) Ayarlayıcılık

Page 297: EğItim Bilimleri 2

o 3. "Eğitimin merkezinin öğretmen ve konu olmadığı j»

görüşü öğretim programlarıyla birlikte Rehberlik S

anlayışını da değiştirmiştir." §

p Bu görüşler ülkemizde ilköğretimde yürütülen grehberlik anlayışının hangi işlevine ağırlık

verilmesini sağlamıştır?

A) Uyum sağlayıcılık

B) Yönelticilik

C) Önleyicilik

D) Ayarlayıcılık

E) Geliştiricilik

Rehberliğin işlevlerinden biri de eğitim

planlamacılarına ve program yapımcılarına yol

göstermektir. (G. Can Psikolojik Danışma ve

Rehberlik, S. 41) Günümüz eğitim sistemleri,

öğrenciler arasındaki bireysel farklara ve çevre

koşullarına önem vermektedir. Rehberlik servisleri

öğrencilerin ilgi, ihtiyaç ve beklentilerini

belirleyerek, toplumun değer yargılarını ve yeni

kuşaklardan beklentilerini de dikkate alarak

gelecekte ortaya çıkabilecek sorunları yordamaya

çalışır. Bu çalışmalar okul rehberl ik

programlarının da geliştirilmesine olanak sağlar.

Toplumsal alanda yaşanan hızlı gelişme ve

değişmeler rehberlik hizmetlerinin ayarlayıcılık

işlevinin önemini arttırmaktadır.

(Cevap E)

Rehberlik hizmetleri başlangıçta mesleki rehberlik

ağırlıktaydı. İnsancı psikolojilerin eğitime

katılması, her bireyin değerli olduğu ve eğitimin

bireysel ihtiyaçlara göre düzenlenmesi gerektiği

görüşleri gelişimsel rehberlik anlayışını

doğurmuştur. Rehberlik sadece soruna ya da

sorunlu bireylere değil tüm bireylere yönelik bir

hizmettir. Rehberlik bireyin gelişimini her yönüyle

desteklemeli ve kendini gerçekleştirme sürecinde

ona yardımcı olmalıdır.

(Cevap E)

Page 298: EğItim Bilimleri 2

KPSS BİZİMİŞİMİZ! DOĞRU KAYNAK = DOĞRU SONUÇ = KPSS DERGÎSİ

VEDİİKLİM KPSS EĞİTIM BİLİMLERİ DERGISI ABONELIGI 12 Savı x 4 YTL = 48 YTL

Nasıl Abone Olabilirim?1- Abonelik ücretini aşağıda yazılı olan posta çeki veya banka hesaplanna yatınnız.

2- Adınızı ve adresinizi vermek üzere abone merkezimizi arayınız.3- Aboneliğiniz tamamlanmıştır.

NOT: 1- Bu kampanyaya katılan herkese Yediiklim'den 4 adet Deneme Fasikülü Hediye! NOT: 2- Bu kampanyaya ilk 50 aboneye Yediiklim'den Sorularla ANAYASA HUKUKU kitabımız hediye!

YEDİİKIJM KPSS GENEL YETENEK GENEL KÛLTL'R DERGISI ABONEIJGI 12 Savı x 4 YTL = 48 YTL

Nasıl Abone Olabilirim?1- Abonelik ücretini aşağıda yazılı olan posta çeki veya banka hesaplanna yatırınız. 2-

Adınızı ve adresinizi vermek üzere abone merkezimizi arayınız.3- Aboneliğiniz tamamlanmıştır.

NOT: 1- Bu kampanyaya katılan herkese Yediiklim'den 4 adet Deneme Fasikülü Hediye! NOT: 2- Bu kampanyaya ilk 50 aboneye Yediiklim'den Sorularla ANAYASA HUKUKU ya da Sorularla BORÇLAR HUKUKU kitabımız hediye!

HER İKİ DERGİYE BİRDEN ABONELİK! (12 Sayı Eğitim + 12 Sayı GYGK) x 4 YTL = % YTL

NOT: 1- Bu kampanyaya ilk 50 aboneye Yediiklim'den Sorularla ANAYASA HUKUKU kitabımız hediye! NOT: 2- Bu kampanyaya katılan herkese Yediiklim'den 4 adet Deneme Fasikülü Hediye!

Nasıl Abone Olabilirim?1- Abonelik ücretini aşağıda yazılı olan posta çeki veya banka hesaplarına yatınnız.

2- Adınızı ve adresinizi vermek üzere abone merkezimizi arayınız.3- Aboneliğiniz tamamlanmıştır.

NOT: Yediiklim bu kampanya üzerinde değişiklik yapma hakkını saklı tutar! Kampanya Yedüklim'in isteği üzerine sonlandırılabilir!

Yediiklim Eğitim Bilg. Yayıncıhk San. ve Tic. LTD. ŞTİ. hesap numaralan:1- POSTA ÇEKİ= 191 30 17 (Tüm postanelerden yatırabilirsiniz!)2- AKBANK SİNCAN Şubesi, Şube Kodu: 139, Hesap No: 00819823- ANADOLU FİNANS SİNCAN Şubesi, Şube Kodu: 38, Hesap No: 2129854- GARANTİ BANKASI SİNCAN Şubesi, Şube Kodu: 465, Hcsap No: 62989185- VAKIFBANK SÎNCAN Şubesi, Şube Kodu: 170, Hesap No: 00158 0072 8444 69166- İŞBANKASI SİNCAN Şubesi, Şube Kodu: 4282, Hesap No: 304210 678536

Yediiklim KPSS GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR ve Yediiklim KPSS EĞlTÎM BtLÎMLERÎ dergilerimiz ASİL YAYIN DAĞITIM tarafındanyayınlanacaktır.

Dergilerimiz geniş bir yazar kadrosu tarafından yayınlanacaktır. Doyurucu konu anlatımı, çözümlü ve cevaplı sorulann bulunduğu, tüm çıkmış sorularınçözümleriyle sunulduğu dergimiz bir çok soruyu aynen yakalayacak ve tüm soruları cevaplandırabilecektir. Dergimiz 2005 KPSS sınavı sorulan da aynntılı

olarak incelenip, 2006 KPSS sınavında soru kaçırmayacak şekilde hazırlanmaktadır.

ABONE MERKEZİ (0.312) 276 98 77EN GÜNCEL! EN KAPSAMLI! EN DOYURUCU!

NOTLAR:1- Setimizi alan tüm abonelerimizin banka veya posta çeki dekontlannı saklamalannı öneririz. thtilaf halinde YEDİÎKLİM dekontun fotokopisini isteyebilir.

2- Dergiler ayda bir defa kargo (veya PTT) ile gönderilecektir. Kargo ücreti YEDÎÎKLİM tarafından ödenecektir. 3- Eğer abonenin bulunduğu yerde kargo şubesi yoksa, kargo adrese teslim yapamıyorsa, dergiler size en yakın kargo şubesinin bulunduğu yere gönderilir.

Kargo tarafından size telefonla haber verilir. 4- Hediyeler ilk dergi ile birlikte gönderilir. Eğer hediyenin bastmı henüz tamamlanmamışsa hediye ikinci sayı ile gönderilir.

Page 299: EğItim Bilimleri 2

Asil Yayın Dağıtım Ltd. Şti.Fevzi Çakmak 1. Sokak No:22/A Kızılay/Ankara

e-posta: [email protected] internet:asilyayin.com.tr

Page 300: EğItim Bilimleri 2

www.yediiklim.net ^^m www.asilyayin.com.tr I ^^m www.yediiklim.com.tr I

Page 301: EğItim Bilimleri 2

Asil Yayın Dağıtım Ltd. Şti.Fevzi Çakmak 1. Sokak No:22/A Kızılay/Ankara

EKONOMIK SERI

Herkes alabılsin diye

YTL.

Page 302: EğItim Bilimleri 2

e-posta: [email protected] internet:asilyayin.com.tr

Page 303: EğItim Bilimleri 2

www.yediiklim.net

www.yediiklim.com.trffi

www.asilyayin.co

Page 304: EğItim Bilimleri 2

110- -ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNE GİRİŞ-

Page 305: EğItim Bilimleri 2

5.Öğrenme-öğretme süreçleri üzerinde aşağıdakilerden hangisinin etkisi en azdır? (2003 KPSS)

A) Öğrencilerin

B) Öğretmenlerin

C) Öğretim programlarının

D) Doğal çevrenin

E) Ölçme değerlendirme sürecinin

Bu sorunun bir benzerinin 2002 KPSS sınavında

da olduğu unutulmamalıdır (4.soru). Yukarıda

verilen öğeler arasında öğrenme-öğretme süreci

üzerinde en az etkiye doğal çevre yol açmaktadır.

(Cevap D)

YARARLANILAN KAYNAKLARBalcı, E. (1991). Öğretmenlerin rolleri, Eğitim Sosyolojisi,Ankara.Çelikten, M. ve Can, N. (2003). Yönetici, Öğretmen veVeli Gözüyle İdeal Öğretmen, Selçuk Üniversiîesi EğitimFakültesi Dergisi, Aralık, Sayı 15, ss. 253-267.

Çoban, A.(1998). "21, Yüzyıla Girerken ÖğretmenEğitiminin Boyutları", Milli Eğitim, Ocak-Şubat-Mart,Sayı:137,s.84Demirel, Ö, Kaya, Z. (2004), Öğretmenlik MesleğineGiriş, PegemAyayıncılık, Ankara, s.3-4.Dilaver, H. (1996). 'Türkiye'de öğretmen istihdamınındünü, bugünü ve yarını", Eğitimimize Bakışlar, İstanbul:Kültür Koleji Vakfı Yayınları 1, s.119.Erçetin,S.Ş.(2004)./7/c Günden Başöğretmenliğe, AsilYayınları, Ankara.Erden, M. (1999). Öğretmenlik Mesleğine Giriş, Ankara:Alkım Yayınları.Keskinkılıç. K.(Editör).(2005). Öğretmenlik MesleğineGiriş, Sempati yayınları, Ankara, s.66-67.Özdemir, M. Ç.(Editör). (2004). Öğretmenlik MesleğineGiriş, Asil yayınları, Ankara, s.5-6.Özden, Y. (1999). Eğitimde Dönüşüm Eğitimde YeniDeğerler, Ankara: Pegem A Yayınları, s.9.Şişman, M. (2004). Öğretmenliğe Giriş, Ankara: Pegem AYayıncılık.Sönmez, V.(2003). Öğretmenlik Mesleğine Giriş, Anıyayıncılık, Ankara.Küçükahmet, L. ve diğerleri (2002). ÖğretmenlikMesleğine Giriş, Nobel yayınları, Ankara.

-EĞİTİM BİLİMLERİ-

Page 306: EğItim Bilimleri 2

109

Page 307: EğItim Bilimleri 2

1. Okullarda öğrenme-öğretme sürecinde yer alan üç esas öğe aşağıdakilerden hangisinde birlikte verilmiştir? (2001 KMS)

A-Okul, aile ve okul aile etkiieşimi B-

Öğretmen programı, ders kitabı, aile

C) Öğretmen, öğrenci, veli

D) Öğrenci, öğretim programı, öğretim hizmeti

E) Okul yönetimi, veli, öğretmen

Öğrenme-öğretme sürecinin üç temel öğesi

vardır. Bunlar program, öğrenci ve öğretim

hizmetinin kendisidir. Öğretmen, öğrenme

etkinliklerinin sadece okulda yapılan kısmına eşlik

eder. Ailenin öğrenme-öğretme sürecine katılımı

da zorunlu değildir.

•■

(CevapD) !

Aşağıda verilen ifadelerden hangisinin bir öğretmenin mesleki yeterliliğine katkısı en az düzeydedir? (2002 KPSS)

A) Okul ve sınıftaki davranışları

B) Meslektaşları ile ilişkisi

C) Öğrencilerle kurmuş olduğu iletişim düzeyi

D) Okul-aile işbirliğine yapmış olduğu katkı

E) Özel yaşamındaki tercihleri

Bir öğretmenin özel yaşamına ilişkin tercihleri

sadece kendi şahsını ilgilendirmektedir. Kimlerie

arkadaşlık yapacağı, konuşacağı gibi özel

yaşamına ait tercihleri iyi bir öğretmen olmasını ya

da kötü bir öğretmen olmasını sağlamaz.

(Cevap E)

ÇIKMIŞ SORULAR ve ÇÖZÜMLERİ

|'ccLU_J

Ü

s= fcr

UJ

Page 308: EğItim Bilimleri 2

2. Bir öğretmenin okul başarısı düşük olan bir öğrenciyle etkileşimi sırasında aşağıdakilerden hangisini yapmaması gerekir? (2001 KMS)

A) Sabırlı olması

B) Gayret göstermeye teşvik etmesi

C) Başarılarınt taktir etmesi

D) Hoşgörülü olması

E) Yanlışlarını cezalandırması

4. Öğretmenin öğrenme-öğretme sürecinde doğru ve etkili karar verebilmesi için öncelikle aşağıdakilerden hangisini dikkate alması gerekir? (2002 KPSS)

A) Velileri

B) Öğrencileri

C) Planları

D) Programı

E) Kapsamı

Page 309: EğItim Bilimleri 2

İyi bir öğretmende bulunması gereken

özelliklerden birisi de başarısız bir öğrenciye

cezalandırmak yerine başarısızlığın nedenlerini

araştırmak ve buna göre önlemlerini almaktır.

(Cevap E)

Çağdaş eğitim anlayışının en temel özelliği

öğrenme-öğretme sürecinin merkezine bireyin

kendisini koyarak öğrenciden hareket eden bir

anlayışı benimsemiş olmasıdır.

(Cevap B)

Page 310: EğItim Bilimleri 2

108- -ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNE GİRİŞ-

Page 311: EğItim Bilimleri 2

7. Aşağıdakilerden hangisi eğitim tanımlarında geçen ortak kavramlardan biri degildir?

A) Yaşantı insanın dolaysız algılarını,

faaliyetlerini, kazandığı bilgileri, becerileri ve

tavırları kapsamaktadır. Aynı zamanda yaşantı

insanın çevresi ile doğrudan doğruya etkileşim

içinde olmasını ifade etmektedir.

B) Davranış sadece gözlenebilir, ölçülebilir fiil ve

hareketleri değil, aynı zamanda ruhsal

yaşantıları da kapsamaktadır.

C) Eğitim tanımlarının ortak kavramlarından biri

de öğretimdir. Öğretim pedagojik formasyonu

olan kimselerin bilgi ve beceri kazandırmak ve

ya bilgi ve beceri kazanmalarına yardım etmek

amacıyla, öğrenim kurumlarında bulunan

öğrencilerin ruhsal ve zihinsel gelişmelerine ve

hayata uyum sağiamalarına yönelik

etkinliklerdir.

D) Eğitim tanımlarında geçen ortak kavramlardan

biri de bireydir. Birey sosyalleşmemiş ve belirli

bir şahsiyet kazanmamış insanoğludur.

E) Batı dillerinde process olarak bilinen süreç, bir

amaca yönelmiş, sürekli değişmelerin tümünü

ifade etmektedir. Süreç olayların belli bir

zaman dilimi içerisinde gelişme göstererek

sürüp gitmesi olarak da tanımlanabilir.

8. Aşağıdakilerden hangisi örgün eğitimi en ivi tanımlamaktadır?

A) Gittikçe artan bir düşünme yeteneğine bağlı

olarak insanın belirli bir amaca göre kendine

bakım, zihni formasyon kazanma ve ahlaki bir

tutma alıştırmadır.

B) Bireyin hayatmda başlangıçtan sona kadar

yavaş, ama sürekli olarak meydana gelen bir

takım değişmelerdir.

C) Davranışları, ihtiyaçları daha iyi karşılayacak

biçimde düzene koyma ya da yeni bir durum

karşısında bunları yeniden örgütlemedir.

D) Planlı, programlı ve amaçlı olup, içinde eğitilen

kişi, eğitici kişi ve belirli bir eğitme süreci

vardır.

E) Bir toplumun içindeki çeşitli sosyo-kültürel

unsurların dar anlamda olmak üzere herhangi

bir eğitsel amaç izlenmeksizin insanlar

üzerinde yaptığı etkilemelerin bütünüdür.

9. Aşağıdaki seçeneklerden hangisi eğitimin amaçlarını en doğru biçimde ifade etmez?

A) Alışkanlık kazandırma; çok iyi öğrenilmiş,

düşünülmeden, otomatik olarak yapılan

hareketlerin kazandırılmasıdır.

B) Kültürleştirme; kültürün öğrenilmesine kültürel

antropolojide kültürleştirme denir. Ayrıca

bireylerin içinde bulundukları hayat şartlarını

değiştirme ve geliştirme çabalarını

kapsamaktadır.

C) Olgunlaştırma; belirli bir zihni ve bedeni

olgunlaştırmayı sağlamaya yönelik faaüyetlerin

kazandırılması sürecidir.

D) Kişilikleştirme; bireyin sosyal değerlere ve

ölçülere karşı, hüküm verici, farkları ayırt edici

ve gerektiğinde reddedici tarzda tavır

alabilmesidir.

E) Sosyalleştirme; kültürleştirmenin sosyal

boyutunu teşkil eder. İçinde yaşanılan

toplumun ya da grubun değerlerinin ve

normlarının öğretilmesidir.

10. Eğitim süreci sonunda bireylere kazandırılması düşünülen davranışlarm önceden planlanmasını, organize edilmesini, toplum tarafından kabul gören ve benimsenen değer yargıları ile belirlenmesini ifade eden bir kavram aşağıdakilerden hangisidir?

A) Süreç

B) Kasıt

C) İstendiklik

D) Değişmezlik

E) Kabul edilebiliriik

CEVAP ANAHTARI1.B 2. E | 3. E 4. B

5. D 6. A | 7. C 8. D

9.A 10. C |

Page 312: EğItim Bilimleri 2

-EĞİTİM BİLİMLERİ- 107

Page 313: EğItim Bilimleri 2

1. Aşağıdakilerden hangisi öğrenme ürünü olan bir davranıs değildir?

A) Sınıfınıza yeni gelen arkadaşınızın ismini

söyleyebilmek

B) Alkollü sürücünün yüksek sesie bağırarak

konuşması

C) Öğretmenlerin öğrencisinin sınavdan kaç

aldığını zihninden söyleyebiimesi

D) Bir müzik aletini çalabilme

E) İçerisinde yaşanılan çevrenin temiz tutulması

4. Eğitim ile ilgili olarak aşağıda verilen ifadelerden hangisi doğru bir açıklamadır?

A) Eğitim zaman ve mekan

yönünden çok

boyutlu olan bir hizmet alanıdır.

B) Eğitim faaliyetleri sadece okul iie

sınırlı olup,

okul dışında kazanılan davranışlar

"gelişigüzel

kültürlenme" kavramı ile

açıklanmaktadır.

C) Eğitim faaiiyetleri öğrenme ve

öğretim

faaliyetlerinin üzerinde olan, oniarı

kapsayan

daha geniş bir kavramdır.

D) Eğitim genel anlamda temel

bir amacı

oluşturmaktadır.

E) Eğitim yoluyla bireylere kasıtlı

davranışların

öğretilmesi amaçlanmaktadır.

CEVAPLI KAVRAMA

Page 314: EğItim Bilimleri 2

2.

3.

Aşağıdakilerden hangisi "öğretim" kavramının bir özelliği değildir?

A) Öğretim hizmeti planlı ve programlı olarak

yürütülen bir hizmettir.

B) Öğretim hizmetleri önceden belirlenen

amaçları gerçekleştirebilmek amacıyla yapılan

bir faaliyettir.

C) Öğretim faaliyeti gerek zaman yönünden

gerekse de mekan yönünden sınırlı bir

hizmettir.

D) Öğretim hizmeti eğitim faaliyetinin bir aracı

niteliğindedir.

E) Öğretim kavramı eğitim ve öğrenme

kavramiarına göre daha genel bir kavramdır.

Anaokullarında ve kreşlerde verilen eğitim hizmetleri hangi tür eğitim hizmetinin içerisinde kabul edilmektedir?

A) Yaygın

B) İnformal

C) Hizmetiçi

D) Hizmet öncesi

E) Örgün

cc 5.LU o

UJ_JS

Aşağıda verilen kavramlardan hangisi örgün eğitimin bir öğesi değildir?

A) Öğrenci

B) Öğretmen

C) Amaç

D) Veli

E) Program

Aşağıdaki ifadelerden hangisi eğitim kavramını daha iyi tanımlamaktadır?

A) Bireylerin davranışlarında kendi

yaşantıları

yoluyla istenilen yönde değişiklikler

meydana

getirme sürecidir.

B) Önceden belirlenmiş amaçlara göre

insanların

davranışlarında belli gelişmeler

sağlamaya

yarayan planlı etkiler sistemidir.

C) Belli bir konuda, bir bilgi ya da bilim

dalında

yetiştirme ve geiiştirme demektir.

D) Her kuşağa geçmişin bilgi ve

deneyimlerini

düzenli bir biçimde aktarma ya da

kazandırma

işidir.

E) Kişilerin toplumsallaşması ve en

verişli

düzeyde kişiliklerinin gelişmesi için

seçilmiş bir

çevrede yapılan toplumsal bir süreçtir.

Page 315: EğItim Bilimleri 2

106- -ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNE GİRİŞ-

Page 316: EğItim Bilimleri 2

7. Yaygın eğitim ile ilgili olarak aşağıda verilen ifadelerden hangisi yanlıştır?

A) Örgün eğitim sistemine hiç girmemiş ya da

örgün eğitimin herhangi bir kademesinde

bulunan veya bu kademelerden geçmemiş

olan bireylere verilen eğitim biçimidir.

B) Ülkemizde tarım, hayvancılık, dikiş, nakış vb.

alanlarda olmak üzere çok değişik alanlarda

verilen çeşitli halk eğitimi faaliyetleri yaygın

eğitim olarak kabul edilmektedir.

C) İşyerlerinde belirli bir maaş ve ücret

karşılığında görevlendirilmiş ve çalışmakta

olan kişilere verilen hizmetiçi eğitim

uygulamaları yaygın eğitim faaliyetleridir.

D) Herhangi bir konuda ya da alanda öğrenme

eksikliği duyan bireylere verilen eğitim yaygın

eğitimin kapsamına girmektedir.

E) Mesleki ve teknik liselerde öğrenim görmekte

olan öğrencilerin almış oldukları eğitim yaygın

eğitim olarak adlandı n Imaktad ı r.

9. Aşağıdaki kavramlardan hangisi "İnsanoğlunun yaşadığı süreç içerisinde doğayı denetimine almak için yarattığı her şey ve bütün bir çaba sonunda beliren anlamlar, değerler, kurallar bütünü" olarak tanımlanmaktadır?

A) Kültürleme

B) Kültürlenme

C) Kültürleşme

E) Kültür

E) Kültürel bozulma

Yukarıda verilen ifade "kültür" kavramının

tanımıdır

(Cevap D)

Page 317: EğItim Bilimleri 2

A, B, C ve D seçenekleri yaygın eğitim ile ilgili

doğru ifadeler iken E seçeneğinde verilen eğitim

örgün eğitimin kapsamına girmektedir.

(CevapE)

Page 318: EğItim Bilimleri 2

8. Aşağıdaki kavramlardan hangisi "öğrenmeyi kolaylaştıracak etkinlikleri düzenleme, araç gereçleri sağlama ve kılavuzluk etme işlemi" olarak tanımlanmaktadır?

A) Öğrenme

B) Öğretim

C) Eğitim

D) Hedef

E) Program

10. Sigara içmek, alkol almak, kopya çekmek gibi istenilmeyen davranışlar aşağıda verilen hangi eğitim biçimiyle kazanılmaktadır?

A) Formal

B) İnformal

C) Örgün

D) Yaygın

E) Mesleki

Page 319: EğItim Bilimleri 2

Yukarıda verilen ifade "öğretim" kavramının

tanımıdır

(Cevap B)

İstenmeyen davranışlar ve zararlı alışkanlıklar

informal eğitim sürecinde bireyin edinmiş olduğu

davranışlardır.

(Cevap B)

Page 320: EğItim Bilimleri 2

-EĞİTİM BİLİMLERL 105

Page 321: EğItim Bilimleri 2

4. Eğitim, öğrenme ve öğretim kavramları ile ilgili olarak aşağıda verilen ifadelerden hangisi doğrudur?

A) Eğitim zaman ve mekan yönünden çok

boyutludur, her yerde oiabilir. Öğretim zaman

ve mekan yönünden sınırlıdır, planlı ve

programlıdır.

B) Öğretim zaman ve mekan yönünden çok

boyutludur, her yerde olabilir. Eğitim ise

zaman ve mekan yönünden sınırlıdır, planlı ve

programlıdır.

C) Eğitim ile öğretim hizmeti arasında amaçlar

açısından herhangi bir farklılık

bulunmamaktadır. Hem eğitimin hem de

öğretimin amacı soyut ve geneldir.

D) Öğretim ile bireye belli bir alanın gerektirdiği

yeterlik ve özellikler kazandırmaya çalışılırken

eğitim ile bireye herhangi bir alanın

gerektirdiği ilgi ve yetenekler kazandırılmaya

çalışılmaz.

E) Eğitim ve öğretim kavramları arasında zaman

yönünden de herhangi bir farklılık

bulunmamaktadır. Hem eğitim hem de öğretim

zaman yönünden sınırsızdır.

B,C,D ve E seçeneklerinde verilen ifadeler eğitim -jj

ve öğretim kavramları açısından yanlış ifadeier İ

olup A seçeneğinde verilen ifade doğru bir .=

ifadedir.

(Cevap A)

Format eğitim süreci ile ilgili olarak aşağıda verilen ifadelerden hangisi yanlıştır?

A) Formal eğitim amaçlıdır, önceden

hazırlanmış

bir program çerçevesinde yapılır,

öğretim

yoluyla gerçekleştirilir.

B) Okullarda ya da kurumlarda bir plan

ya da

program uygulanarak gerçekleştirilen

eğitime

formal eğitim denilmektedir

C) Amaçlı ve planlı olmayan, yaşam

süreci

içerisinde kendiliğinden oluşan, bireyin

kendi

kendine sistemsiz ve denetimsiz bir

şekilde

kültürlendiği eğitim şekline formal

eğitim

denilmektedir.

D) Formal eğitim sürecinde öğrenmeler,

önceden

belirlenmiş amaçlara ulaşabilmek

için

yapılmaktadır.

E) Halk eğitim merkezlerinde açılan

kurslar,

asker yetiştirme eğitim biçimleri birer

formal

eğitim örneği olarak kabul edilmektedir.

A, B, D ve E seçeneklerinde verilen

ifadeler formal eğitim kavramı ile ilgi doğru

ifadeler iken C seçeneğinde verilen ifade

informal eğitimin tanımıdır.

(Cevap C)

o

Q

Page 322: EğItim Bilimleri 2

BilgiNotuJ

Yaşantı: İnsanın diğer insanlarla ve çevresiyle etkileşiminin bireyde bıraktığı izlerdir. Yaşantı kendi içerisinde a)eğiîsel yaşantı, b)eğitsel olmayan yaşantı olarak ikiye ayrılmaktadır.

Eğitsel yaşantı, belirli, amaçlı ve öğrenme ürünü olan yaşantılardır.

Eğitsel olmayan yaşantı, istenmeyen davranışların kazanıldığı her türlü yaşantıya denilmektedir.

6. "İnsanın diğer insanlarla ve çevresiyle etkileşiminin bireyde bıraktığı izlere denilmektedir." Bu ifade aşağıda verilen hangi kavramın tanımı olarak kabul edilmektedir?

A) Yaşam

B) Yaşantı

C) Öğrenme

D) Öğretim

E) Eğitim

Yukarıda verilen ifade yaşantı kavramının tanımı

olarak kabul edilmektedir.

(Cevap B)

Page 323: EğItim Bilimleri 2

104- -ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNE GİRİŞ.

Page 324: EğItim Bilimleri 2

1. Eğitim ile ilgili olarak aşağıda verilen kavramlardan hangisi doğrudur?

A) Okul öncesi eğitim kurumlarında verilen

eğitim hizmetleri informal eğitim tarzında

verilen eğitim biçimidir.

B) Sanayide çalışan bir çırağın ustasından

bakarak kendi kendine öğrenmiş olduğu

bilgiler formal eğitim içerisinde

değerlendirilebilir.

C) Halk eğitim merkezlerinde verilen biçki ve dikiş

kursları yaygın eğitim şeklinde verilen eğitim

biçimidir.

D) Hizmetiçi eğitim kursları informal eğitim

düzeyinde verilen eğitim şeklidir. Çünkü

hizmetiçi eğitim faaliyetlerine katılmak

gönüllülük gerektirir.

E) Formal eğitim, belirli bir program dahilinde ve

belirli bir amaç çerçevesinde yapılmayan

eğitim biçimi olarak tanımlanabilir.

Yurtdışında çalışan işçilerimizin çocuklarının öğrenim görmekte oldukları okullardaki bireylerin davranışlarından etkilenerek onlar gibi davranmaya çalışmaları aşağıda verilen kavramlardan hangisi ile açıklanabilir?

A) Kültürleme

B) Kültürlenme

C) Kültürleşme

E) Kültürel sapma E)

Kültürel bozulma

Kültürel yayılma süreciyle gelen maddi ve manevi

öğelerle, başka kültürden insan ve grupların belirli

bir kültüre girmesi ve karşılıklı etkileşim sonucu

her ikisinin de değişmesi, kültürleşme olarak

tanımlanmaktadır.

(Cevap C)

ÇOZUMLU KONU KAVRAMA TESTİ

Page 325: EğItim Bilimleri 2

A, B, D ve E seçeneklerinde verilen ifadeler eğitim

ile ilgili yanlış olan ifadelerdir. Oysa C

seçeneğinde verilen ifade doğru bir tanımdır.

(Cevap C)

Page 326: EğItim Bilimleri 2

2. Eğitim Bakanlığı'nın öğretmenlere yönelik olarak düzenlemiş olduğu öğrenme ve öğretme süreçleri ile ilgi kurslar aşağıda verilen kavramların hangisinin içerisine girmektedir?

A) Halk eğitimi

B) Hizmetiçi eğitim

C) Yaygın eğitim

D) Merkezi eğitim

E) Öğretmen eğitimi

Hizmetiçi eğitim, bireylerin hizmetteki verim ve

etkinliklerinin arttırılmasını, bilgi tutum ve

davranışlarının zenginleştirilmesini amaç edinen

ve kurumların genel çalışma düzenini sürekli

etkileyen bir eğitim biçimidir.

(Cevap B)

fiilgilfotuf

Kültürleme: Kültürel değerlerin bireye kazandırılma sürecidir. Bu kavram, bilinçli, bilinçdışı, yaygın, kendiliğinden, rastlantısal ve bireysel öğrenmeler ile şartlanmaları da içine almaktadır.

Kültürlenme: Belli bir toplumun alt kültürlerinden ya da farklı toplumlardan kopup gelen insan ve grupların buluşması ve etkileşim süreci sonunda asıl kültür ve alt kültürlerde bulunmayan yepyeni bir senteze varılmasıdır.

Kültürleşme:Kültürel yayılma süreciyle gelen maddi ve manevi öğelerle, başka kültürden insan ve grupların belirli bir kültüre girmesi ve karşılıklı etkileşim sonucu her ikisinin de değişmesidir.

Page 327: EğItim Bilimleri 2

-EGITIM BILIMLERI- 103

Page 328: EğItim Bilimleri 2

kadar kontrollü olarak yürütülür.Formal eğitim kendi içerisinde ikiye ayrılmaktadır:

1-Örgün Eğitim: Kişilerin hayata atılmadan, iş ve meslek kollarında çalışmaya başlamadan önce okul ya da okul niteliği taşıyan yerlerde genel ve özel bilgiler bakımından yetişmelerini sağlamak amacıyla belirli yasalara göre düzenlenen eğitimdir. Örgün eğitim; okul öncesi eğitim, ilköğretim, orta öğretim ve yüksek öğretim basamaklarından oluşmaktadır. Örgün eğitim kurumları arasında belirli bir hiyerarşi söz konusudur. Alt bir eğitim basamağını tamamlayan bir birey, ancak bir sonraki eğitim basamağına geçebilmektedir. Örgün eğitimde en az şu üç unsur bulunmaktadır:

a-Eğitilen kişi b-

Eğitici kişi

c-Belirli bir öğrenme süreci (amaç, plan ve program). Bu üç unsurdan birisi eksik olursa örgün eğitim gerçekleşemez.

2-Yaygın Eğitim: Örgün eğitim sistemine hiç girmemiş ya da örgün eğitimin herhangi bir kademesinde bulunan veya bu kademelerden geçmemiş olan bireylere gerekli bilgi, beceri ve davranışları kazandırmak için örgün eğitimin yanında veya dışında olanların, ilgi, istek ve yetenekleri doğrultusunda ekonomik, toplumsal ve kültürel gelişmelerini sağlayıcı nitelikte farklı süre ve düzeylerde hayat boyu yapılan eğitime denilmektedir. Yaygın eğitim faaliyetlerini de kendi içerisinde ikiye ayırarak incelemek mümkündür:

a-Halk eğitimi: Ondört yaşını tamamlayan ancak zorunlu eğitimin kapsamı dışına çıkmış bireylere yaşamlarının herhangi bir döneminde gereksinim duyacakları bilgi ve becerileri kazandırmak amacıyla düzenlenen eğitimdir. Değişen toplumsal yapı, bilgi ve teknolojiden etkilenenler sadece okulda öğrenim görmekte olan bireyler değildir. Toplumu oluşturan tüm bireyler bu değişim ve dönüşümlerden etkilenmekte bu da tüm bireylerin ihtiyaç duydukları alanlarda eğitimden geçirilmelerini zorunlu kılmaktadır.Bu amaçla ülkemizde tarım, hayvancılık, dikiş, nakış vb. alanlarda olmak üzere çok değişik alanlarda her yıl çeşitli halk eğitimi faaliyetleri düzenlenmektedir.

b-Hizmetiçi Eğitim: İşyerlerinde belirli bir maaş ve ücret karşılığında görevlendirilmiş ve çalışmakta olan kişilere verilen eğitimdir. Bilim ve teknoloji alanında görülen sürekli değişiklikler hizmet içi eğitim faaliyetlerini zorunlu kılmaktadır. Hizmetiçi

eğitim, bireylerin hizmetteki verim ve etkinliklerinin arttırılmasını, bilgi tutum ve davranışlarının zenginleştirilmesini amaç edinen ve kurumların genel çalışma düzenini sürekli etkileyen bir eğitim biçimidir.

FORMAL VE İNFORMAL EGİTİM ARASINDAKİ FARKLAR

İNFORMAL EĞİTİM

1-Varılmak istenen 11-Doğal süreci içerisindehedefler önceden I kendiliğinden oluşur.belirlenmiştir. |

2-Öğretim faaliyetleri 12-Planlı ve programlıalanında uzman olan | değildir.kişiler tarafından |yürütülür. |

3-İstendik davranışların | 3-Öğretici

vekazandırılması esastır. | profesyonel değildir.

4-Belirli bir mekan ve 14-Hem olumlu hem deortamda gerçekleştirilir. | olumsuz

yönde| gelişebilir.

5-Önceden hazırlanmış 15-Yeri, mekanı ve araçvegereci vardır. | eğitimin gerçekleşeceği î ortam belli değildir.

6-Planlı ve programlıdır. | 6-Önceden hazırlanmış | araç-gereci yoktur.

FORMAL EĞİTİM

Page 329: EğItim Bilimleri 2

102- -ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNE GİRİS-

Page 330: EğItim Bilimleri 2

e-Öğrenmenin ürününü elde etmek f-

Öğrenme eylemini değerlendirmek g-

Öğrenilenleri unutmayı engellemek

h-Öğrenilenlerin başka alanlara geçişini sağlamak gerekmektedir.

Öğretim:Öğrenmenin belli bir amaç doğrultusunda başlatılması, yönlendirilmesi, kolaylaştırılması ve gerçekleştirilmesi sürecidir. Diğer bir ifadeyle, öğrenmeyi kolaylaştıracak etkinlikleri düzenleme, araç gereçleri sağlama ve kılavuzluk etme işlemidir. Yine okullarda yapılan planlı, kontrollü ve örgütlenmiş öğrenme faaliyetleri de öğretme olarak tanımlanmaktadır.

ftligi Notu /

Eğitim kavramı öğrenme ve öğretme kavramlarından daha geniş bir kavramdır.Her ikisini de içerisine almaktadır. Eğitimin planlı, programlı olarak yürütülen kısmı öğretim kavramını karşılamaktadır. Birey açısından ise bu öğrenim kavramı ile açıklanabilir. Yani eğitim kavramı zaman ve kapsam yönünden sürekli ve çok boyotludur. Öğretim ise güdümlüdür, programlıdır.

Eğitim ile öğretim kavramları arasındaki fark şu şekilde de dile getirilebilir:

a-Eğitim zaman ve mekan yönünden çok boyutludur, her yerde olabilir. Öğretim zaman ve mekan yönünden sınırlıdır, planlı ve programlıdır.

b-Eğitim her türlü bilgi ve tecrübeyi kapsar. Öğretim ise önceden belirlenmiş etkinlikleri kapsar.

c-Eğitim hem öğrenmeyi hem de öğretimi içine alır. Öğretim eğitimin alt kategorisidir.

d-Eğitim genel anlamda temel amaçtır. Öğretim eğitimin araçlarından birisidir.

Rilgi Notu /

Öğretim ve öğrenme bir arada bulunur. Öğrenmeyi sağlayan etkinlikler, öğretim seviyesine erişir. Öğrenmeyi sağlamayan etkinlikler öğretim olarak kabul edilemez. Davranış değişikliğinin olması şarttır.

Eğitimin Amaçları

1-Kültürleştirme: İnsan kültürel bir varlıktır. Kültür, insanın hayat tarzıdır. Bu bağlamda kültürleştirme, belirli bir toplumda kültürün nesiller arasında birinden diğerine aktarılmasını ve sürekliliğini sağlar. Kültürleştirme, kültürel üreticilik ve yaratıcılık işlemlerini de içermektedir.

2-Sosyalleştirme: Sosyalleştirme, kültürleştirmenin sosyal boyutunu teşkil etmektedir. İçerisinde yaşanılan toplumun ya da grubun değerlerinin ve normlarının öğretilmesidir.

3-Kişilikleştirme: Bireyin sosyal değerlere ve ölçülere karşı hüküm verici, farkları ayırt edici ve gerektiğinde reddedici tarzda tavır alabilmesi anlamını taşımaktadır. Bireyler kişilikleştirme yoluyla çeşitli davranışları birbiri ile mukayese ederek, bu davranışlar arasından seçim yapar ve kendilerine özgü bir değer sistemi geliştirirler.

İnformal ve Formal Eğitim

Eğitim kavramı kendi içerisinde informal ve formal olarak ikiye ayrılmaktadır.

İnformal eğitim; amaçlı ve planlı olmayan, yaşam süreci içerisinde kendiliğinden oluşan, bireyin kendi kendine sistemsiz ve denetimsiz bir şekilde kültürlenmesidir.İnformal eğitime doğal eğitim adı da verilmektedir. Bu tür öğrenmeler, ailede, sokakta, işyerinde, televizyon önünde, okulda, kısacası yaşamın her yerinde kendiliğinden oluşmaktadır. Bireyler informal eğitim süreci içerisinde öğrenmelerini a-gözlem, b-taklit yolu ile yaparlar. Günümüz toplumlarında informal eğitim bireylerin sosyalleşmesinde ve yaşama hazırlanmasında son derece yetersiz kalmaktadır. İnsanlar informal eğitim yoluyla istenmeyen birtakım davranışlar da kazanabilmektedirler.

Formal eğitim; Okullarda ya da kurumlarda bir plan ya da program uygulanarak gerçekleştirilen eğitime denilmektedir. Formal eğitim amaçlıdır, önceden hazırlanmış bir program çerçevesinde yapılır, öğretim yoluyla gerçekleştirilir. Verilen eğitim hizmetinin formal eğitim olabilmesi için;

a-Amaçlı olması,

b-Bir program dahilinde yapılması,

c-Planlı olması gerekmektedir. Formal eğitimde eğitim süreci öğretmen tarafından planlanır, uygulanır ve izlenir. Eğitim başlangıcından bitişine

Page 331: EğItim Bilimleri 2

-EĞİTİM BİLİMLERİ- 101

Page 332: EğItim Bilimleri 2

Kültürleşme:Kültürel yayılma süreciyle gelen maddi ve manevi öğelerle, başka kültürden insan ve grupların belirli bir kültüre girmesi ve karşılıklı etkileşim sonucu her ikisinin de değişmesidir. Örnek, ayran ve şiş kebabın Avrupa ülkelerinin lokantalarında yer alması, hamburgerin ülkemizde yaygın olarak tüketilmesi gibi.

EĞİTİM İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

Eğitim: En geniş anlamda eğitim toplumdaki kültürleme sürecinin bir parçasıdır. Eğitimin genelde geniş ve dar anlamda tanımları yapılmaktadır. Geniş anlamda eğitim; bireyin içinde yer aldığı çevrede kendisi dışındaki bütün nesne, kurum ve bireylerin, kendisi üzerindeki zihinsel, duygusal,sosyal yönlerden etkilerini ifade etmektedir.Dar anlamda eğitim; birey üzerinde kasıtlı, amaçlı bir biçimde yapılan etki olarak kabul edilmektedir. Bu etki zihinsel, duyuşsal ve devinsel düzeylerde bireyde istenilen yönde bir değişme oluşturmayı amaçlamaktadır.

Eğitim ile ilgili günümüzde en genel ve en kabul gören tanım şuöur.bireyin davranışlarında kendi yaşantısı yoluyla kasıtlı olarak istendik yönde değişme meydana getirme sürecidir. Diğer bir ifadeyle; önceden belirlenmiş amaçlara göre insanlann davranışlarında belirli gelişmeler sağlamaya yarayan planlı faaliyetler bütünüdür.

Eğitimin yaygın olarak kabul gören bu tanımının içerisinde, eğitim tanımının daha iyi anlaşılabilmesi için bazı kavramların açıklanmasında yarar görülmektedir.

Yaşantı:İnsanın diğer insanlarla ve çevresiyle etkileşiminin bireyde bıraktığı izlerdir. Yaşantı kendi içerisinde a)eğitsel yaşantı, bjeğitsel olmayan yaşantı olarak ikiye ayrılmaktadır. Eğitsel yaşantı, belirli, amaçlı ve öğrenme ürünü olan yaşantılardır. Eğitsel olmayan yaşantı, istenmeyen davranışların kazanıldığı hertürlü yaşantıya denilmektedir.

Davranış: Organizmanın görülebilen ya da görülemeyen her türlü etkinliğine davranış adı verilmektedir. Eğitim alanında daha çok gözlenebilen ve ölçülebilen davranışlar üzerinde durulmaktadır. Çünkü eğitim yoluyla geliştirmeye ve değiştirilmeye çalışılan davranışların gözlenmesi, ölçülmesi ve sonuçta bir değerlendirilmeye varılması gerekmektedir. Davranış kendi içerisinde üçe ayrılmaktadır.

a-Doğuştan getirilen davranışlar: Bu türdavranışlar öğrenme ürünü olmayıp, organizmanın yaşamsal koşullarını yerine getirmesinde öneme sahip olan davranışlardır. İçgüdü, refleks, vücut iç organlarının çalışması gibi.

b-Geçici davranışlar: Olgunlaşmaya ya da madde bağımlılığına bağlı olarak ortaya çıkan fakat bu etkenlerin ortadan kalkması ile etkisini yitiren davranışlardır. Örneğin bir çocuğun emeklemesi normal yürüme davranışı için geçici bir davranıştır. Yine bir çocuğun konuşma öncesi yapmış olduğu geçici konuşmalar ve sesler de bu bağlamda düşünülebilir.

c-Sonradan kazanılan davranışlar: Öğrenme ürünü olan her türlü davranışlardır. İnsan davranışlarının büyük bir kısmını sonradan kazanılmış davranışlar oluşturmaktadır.

Kasıt: İstenilen değişikliklere bireyi ulaştıracak planların yapılması ve uygulanmasının gereğini vurgulayan önemli bir kavramdır. Çünkü eğitim-öğretim faaliyetleri önceden belirlenmiş amaçların bireylere kazandmlabilmesi için belirli bir plan ve program dahilinde bilinçli ve kasıtlı olarak yürütülmesi gerekmektedir.

İstendiklik: Eğitim süreci sonunda bireylere kazandırılması düşünülen davranışların önceden planlanmasını, organize edilmesini, toplum tarafından kabul gören ve benimsenen değer yargıları ile (iyi, güzel, doğru gibi.) belirlenmesini ifadeeden birkavramdır.

Süreç: Bir ürünün oluşumunda yer alan etkinlikler bütünü ya da belirli bir hedefe yönelik işlemler dizisidir. Eğitim olgusu bir süreçtir, bin anda olup biten bir gelişme değildir. Eğitimin gerçekleşebilmesi için birbiri ile ilgili bir olayların ve uygulamaların birbirini izleyerek ortaya çıkması gerekmektedir.

Öğrenme: Tekrar ya da yaşantı yoluyla organizmanın davranışlarında meydana gelen oldukça kalıcı izli değişikliklerdir. İnsanı sosyal bir varlık yapan ve onu diğer canlılardan ayıran en önemli özelliklerinden biri insanın öğrenme yeteneğine sahip olmasıdır. Öğrenmenin gerçekleşebilmesi için;

a-Öğrenmeye hazır olmak b-

Öğrenmeye güdülenmek c-

Öğrenilecek konuyu irdelemek d-

Öğrenmek için eyleme geçmek

Page 333: EğItim Bilimleri 2

100- -ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNE GİRİŞ-

Page 334: EğItim Bilimleri 2

Öğretmenl ik insanl ık tar ih in in en eski mesleklerinden birisidir. En ilkel toplumlarda bile bazı insanlar sosyal, ekonomik ve kültürel yaşamın sürüp gitmesini sağlayacak bilgi, beceri, tutum ve değerleri genç kuşaklara aktarmayı kendilerine iş edinmişlerdir. Bu nedenle insanların belli amaçlar doğrultusunda şekillendirilmeleri söz konusu edildiğinde akla gelen ilk meslek, hiç kuşkusuz öğretmenlik mesleğidir. Bilimsel ve teknolojik bir kalkınma süreci içinde bulunan bir ülkenin; gereksinim duyduğu yetişmiş insan gücünün sağlanmasında eğitim sistemi, etkin bir göreve sahiptir. Sosyal bir sistem olan eğitimde,

gerçekleştirilmesi düşünülen her türlü ileriye dönük olumlu düzenleme ve değişme: çocuk, ergen ve yetişkinin kişilik gelişiminde önemli rolü olan öğretmen faktörüne ve onun niteliklerine bağlı bulunmaktadır. Bu açıdan, yetiştirilen insan gücünün niteliği, öğretmenin niteliği ile yakından ilgilidir.

Öğretmen, öğrenme aracıdır, sınav yapan, disiplini sağlayan, orta sınıf ahlakının savunucusu ve vekildir. Öğretmen güvenilir kişidir, yedek velidir, öğrenci danışmanı, meslektaş ve toplumsal katılımcıdır. Bunlar öğretmene daha çok mesleği ile ilgilî olarak verilen imgelerdir. Öğretmenin değerlendirmesinde bilgi, kişilik, çevreye uyum, çevre kalkınmasma katılma, halkla ilişkiler gibi ölçütler de kullanılmaktadır. Bir ülkenin geleceğinin mimarı, öğretmenlerdir. Mühendisini, doktorunu, avukatını, öğretmenini, askerini, polisini, şoförünü, kısacası toplumun her kesiminde hizmet veren insan gücünü yetiştirenler hep öğretmenlerdir. Ülkelerin kaderlerinde öğretmenler çok önemli roller oynamaktadır. Öğretmenler, eğitim sisteminin en temel öğesidir. Bir ülkenin kalkınmasında, nitelikli insan gücünün yetiştirilmesinde, toplumdaki huzur ve sosyal barışın sağlanmasında, bireylerin sosya l l eşmes i ve t op lumsa l haya ta hazırlanmasında, toplumun kültür ve değerlerinin genç kuşaklara aktarılmasında öğretmenlerin başrolü oynamaları beklenmektedir. Yeni nesillerin niteliği de hiç kuşkusuz onu yetiştiren öğretmenlerin niteliği ile özdeş olacaktır. Zaten "ektiğini en geç

ÖGRETMENLIK MESLEGINE GİRİŞ Gıriş ve Temel Kavramlar

Page 335: EğItim Bilimleri 2

biçen çiftçi öğretmendir" özdeyişi de bu gerçeği oldukça güzel bir biçimde ortaya koymaktadır. Kısaca

öğretmen, insan mimarı, insanın kişiliğini biçimlendiren bir sanatkar olmaktadır.

Eğitimin amacı, kişileri yaşadığı toplumun ve toplumun bağlı olduğu çağdaş dünyanın uyumlu bir üyesi haline getirerek onları çağın gerektirdiği bilgi ve becerilerle donatmaktır. Bireylerin, toplum ve dünyadaki değişme ve gelişmelere ayak uydurabilecek ve katkıda bulunabilecek bir biçimde yetiştirilmeleri gerekir. Bu da, iyi bir eğitim sisteminin yanında, nitelikli bir öğretmen kadrosu ile sağlanır. Öğretmenlerin nitelikli olması ne kadar gerekli ve önemli ise de, yeterli değildir. Zira bu öğretmen kadrosunun ülke düzeyinde dengeli, etkin ve verimli olarak istihdam edüebilmeleri ile çalışma ve hayat şartlarının iyileşmesi de o derece önemlidir.

Kültür

Kültür, doğanın dışında insanın yarattığı her şeydir. Değir bir ifadeyle insanoğlunun yaşadığı süreç içerisinde

doğayı denetimine almak için yarattığı her şey ve bütün bir çaba sonunda beliren anlamlar, değerler, kurallar

bütünüdür. Kültür doğuştan getirilmez, sonradan kazanılır. Bu nedenle öğrendiği her şeyi kendisinden sonra

gelenlere aktarabilen tek canlı insandır. Kültür kavramının daha iyi anlaşılabilmesi; kültürleme,

kültürlenme ve kültürleşme kavramlarının iyi bilinmesine bağlıdır.

Kültürleme: Kültürel değerlerin bireye kazandırılma sürecidir. Bu kavram, bilinçli, bilinçdışı, yaygın, kendiliğinden, rastlantısal ve bireysel öğrenmeler ile şartlanmaları da içine almaktadır. Örneğin bir çocuğa ana dilini öğretmek kültürlemeye örnek olarak verilebilir.Çocuk ana dilini öğrenirken hem istenilen hem de istenilmeyen kavram ve kelimeleri de öğrenebilir.

Kültürlenme: Belli bir toplumun alt kültürlerinden ya da farklı toplumlardan kopup gelen insan ve grupların buluşması ve etkileşim süreci sonunda asıl kültür ve alt kültürlerde bulunmayan yepyeni bir senteze varılmasıdır.

Page 336: EğItim Bilimleri 2

-EĞİTİM BİÜMLERİ- 99

Page 337: EğItim Bilimleri 2

12. Öğretmen sınıf içinde bir öğrencisinin dersle ilgili

bir konu hakkında bilgi düzeyinin düşük olduğunun

farkına varmıştır.

Bu aşamada öğretmen aşağıdakilerden

hangisini vapmamalıdır?

A) Öğrenciye kızmakB) Konuyu tekrar etmek

C) Öğrencinin hangi noktalarda eksik olduğunu

tespit etmek

D) Öğrencinin eksikliklerini tamamlamaya yönelik

örnekler vermek

E) Öğrenciye hangi konuları anlamadığını

sormak

15. Derste işlenen konular öğrencilerin ilgi, ihtiyaç ve

beklentilerini karşılamıyorsa, öğrenciler sınıfta

istenmedik davranışlar sergileyebilir.

Yukarıda belirtilen istenmedik davranışların

ortaya çıkmasında rol oynayan sınıf içi

değişken aşağıdakilerden hangisidir?

A) ÖğrenciB) Ders programı

C) Öğretim yöntemleri

D) Öğretmen

E) Sınıf ergonomisi

Page 338: EğItim Bilimleri 2

13. Sınıf ortamında yaramazlık yapan öğrenciye

yönelik olarak öğretmen aşağıdaki

etkinliklerden hangisini yapmalıdır?

A) Öğrenciden sessiz olmasını istemek

B) Gülümsemeyle karşılamak

C) Öğrenciye karşı sinirli biryüz ifadesi takınmak

D) Öğrencinin ilgisine ve seviyesine uygun bir

etkinlik yapmak

E) Velisine durumu bildirmek

Page 339: EğItim Bilimleri 2

14. Aşağıdakilerden hangisi öğrenciye ceza

verilirken uyulması gereken ilkelerden biri

değildir?

A) Cezaya olabildiğince az başvurulmalıdır.B) Cezanın nedenleri öğrenciye açıklanmalıdır.

C) Eğer olanaklıysa istenmeyen davranış istendik

davranış haline getirilmelidir.

D) Fiziksel cezayı kullanmaktan sakınılmalıdır.

E) Ceza istenmeyen davranışla ters orantılı

olarak uygulanmalı ve davranışın

yinelenmesini engelleyecek şekilde

gerçekleştirilmelidir.

CEVAP ANAHTARI

1.A 2. B 3. C 4. D

5.A 6. B 7. E 8. B

9. D 10. E 11.C 12. A

13. D 14. E 15. B

Page 340: EğItim Bilimleri 2

98- -SINIF YÖNETİMİ-

Page 341: EğItim Bilimleri 2

6. Öğretmen sınıfta öğrencisinin yerini değiştirmek istemiş fakat öğrenci bunu kabul etmemiştir. Bu nedenle, öğretmen öğrencisine kızmıştır. Öğrenci bundan korkarak, yerini değiştirmiştir.

Bu olayda, "kızma" aşağıdaki hangi kavramla açıklanabilir?

A) ÖdülB) CezaC) YansıtmaD) Örtülü cezaE) Olumsuz pekiştirme

9. Aşağıdakilerden hangisi öğretmen öğrenci ilişkisinde öğretmenin yaptığı hatalardan biri değildir?

A) ÖğrenciyeemirvermekB) Öğrenciye ad takmak, alay etmekC) Öğrenciyi yargılamak, eleştirmekD) Öğrenciye güven vermek ve desteklemekE) Öğrencinin hatalarını aramak

Page 342: EğItim Bilimleri 2

7. Sınıf içinde herhangi bir problem ilekarşılaşıldığında öğretmenin probleminçözümüne yönelik yapacağı öncelikli işaşağıdakilerden hangisidir?

A) Sorunu veliye bildirmekB) Sorunu okul yönetimine bildirmeC) Sorunu diğer meslektaşlarıyla paylaşmakD) Soruna neden olan öğrenciyi başka bir sınıfa

göndermekE) Sorunun nedenini ve niteliğini anlamaya

çalışmak

10. Dikkatsizlik, saldırganlık ve yalan söyleme gibi istenmeyen davranışların yaygın olduğu bir sınıfta öğretmenin yapacağı i lk iş aşağıdakilerden hangisidir?

A) Sorunun üzerinde durmaktan kaçınmakB) Sorunlu öğrencileri uyarmakC) Uygun olamayan davranışları yasaklamakD) Okul yönetiminden duruma el koymasını

istemekE) Sorunun kaynağını doğru olarak belirlemeye

çalışmak

8. Aşağıdaki öğretmen davranışlarından hangisinin öğrenmeler üzerinde en az etkili olması beklenir?

A) Öğrencileri motive etmeB) Öğrencileri sürekli kontrol altında tutmaC) Konuyla ilgili araç gereçler kullanmaD) Konuyu bütünden parçaya doğru ele almaE) Konuyu farklı örneklerle sunma

11. Aşağıdakilerden hangisi öğretmenin öğrencilerin istenmeyen davranışları karşısında yapılabileceği eylemlerden degildir?

A) Öğrenciye sorumluluk vermekB) UyarmakC) Dersten uzaklaştırmakD) Öğrenciyle konuşmakE) Derste değişiklik yapmak

Page 343: EğItim Bilimleri 2

-EĞİTİM BİÜMLERİ- 97

Page 344: EğItim Bilimleri 2

1. Aşağıdakilerden hangisi sınıfta öğrencinin

istenmeyen davranışlarının nedenleri arasında

savılamaz?

A) Öğretmenin tecrübeli olması

B) Öğretmenin kişilik yapısı

C) Sınıfların kalabalık oluşu

A) Öğrencinin geçmişinde yaşadığı kötü

yaşantılar

E) Sınıf ergonomisinin uygun olmaması

3. Öğretim süreci esnasında öğrencinin biri

istenmeyen bir davranış sergilerse, öğretmen

öğrenciyi uyarır.

Öğretmen öğrenciyi uyarırken nasıl davranış

gösterirse, öğrenci bu hareketten olumsuz

yönde etkilenir?

A) Hatırlatıcı ve kuralcı davranarak

B) Doğru davranışa yönlendirici olması

C) Suçlayıcı ve yargılayıcı davranarak

D) Esnek ve yapıcı davranarak

E) Öğretmenin doğru davranışa yönlendirmede

model olması

C E V A P L I K A V R A M A

Page 345: EğItim Bilimleri 2

en"ocrLLİ

o 'tz.UJ

03

UJ

oLU

Öğrencilerin herhangi bir davranışınm

istenmeyen davranış olduğunu

belirleyebilmek için aşağıdaki ölçütlerden

hangisini kullanmak uygun degildir?

A) Davranışın öğrenme sürecine engel olması

B) Davranışın diğer öğrencilerin güvenliğini

tehlikeye sokması

C) Davranışın okulun araç ve gereçlerine zarar

vermesi

D) Öğrencinin okul dışındaki boş zamanlarında

basketbol oynaması

E) Davranışın öğrencinin diğer

öğrencilerle

sosyalleşmesini engellemesi

Page 346: EğItim Bilimleri 2

2. Bazı öğrencilerinin sürekli derslerde

huzursuzluk yarattığını ve diğer arkadaşlarına

da şiddet hareketlerinde bulunduğunu fark

eden bir öğretmen öncelikle aşağıdakilerden

hangi etkinliği yapmalıdır?

A) Bu öğrencilere okul disiplin yönetmeliğindeki

yer alan hükümleri uygulamalıdır.

B) Sorunun kaynağını ve nedenini tespit etmeye

çalışmalıdır

C) Bu öğrencileri diğer öğrenciier karşısında

küçük düşürmelidir

A) Ailelerini çağırıp, uyarmalıdır.

E) Herhangi bir rahatsızlık yokmuş gibi

davranmalıdır

5. Bir öğretmen ders anlatırken, öğrenciier arasında

küçük fısıldaşmalar olduğunu fark etmiş ve bu

istenmeyen davranışı görmezden gelmiştir.

Fısıldaşmalar artınca öğrencileri uyarmıştır. Fakat

bu etkili olmamıştır.

Öğretmen bu aşamada istenmeyen davranışı

önlemek için öncelikle ne yapmalıdır?

A) Öğretim yöntemini değiştirmelidir.

B) Konuşan öğrencileri dersten uzaklaştırmalıdır.

C) Sorunun nedenini ve kaynağını anlamaya

çalışmalıdır.

D) Müşavirlik (konsültasyon) uygulamasını

harekete geçirmelidir.

E) Öğrenciye II. tür ceza vermelidir.

Page 347: EğItim Bilimleri 2

96- -SINIF YÖNETİML

Page 348: EğItim Bilimleri 2

7. Aşağıdakilerden hangisi öğretmenin öğrenciler

arasındaki bireysel farklılıkları dikkate aldığının

bir göstergesi değildir?

A) Yöntemlerini belirlerken bireysel farklılıkları

dikkate alır.

B) Özel sorunları olanlarla ilgilenir

C) Bireysel öğrenme planları yapar.

D) Öğretme - öğrenme sürecini bireysel

farklılıklara göre düzenler ve çeşitlendirir.

E) Sınıfa yönelik toplu öğretim yöntemleri

uygular.

Sınıfa yönelik toplu öğretim yöntemlerinin

uygulanması, öğrenciler arasında bireysel farkları

dikkate alınmadığının bir göstergesi olarak

algılanabilir.

(Cevap E)

Bir konuyla ilgili öğretme ve öğrenme

sürecindeki ilk denemede öğretmen,

öğrencilerin hedef alınan davranışı

kazanamadıklarını tespit ettiğinde, öncelikle

aşağıdakilerden hangisini yapmalıdır?

A) Öğrenme güçlüğü, çeken öğrencileri okul

rehberlik servisine yönlendirmelidir.

B) Ailelerle görüşerek başarısızlık nedenlerini

saptamaya çalışmalıdır.

C) Sorunu okul yönetimine açarak yöneticilerin

desteğini almaya çalışmalıdır.

D) Farklı yöntem, teknik ve araç-gereçleri

kullanarak süreci farklı biçimde tekrarlamalıdır.

E) İçerik ile eğitimin genel amaçlarının tutarlı olup

olmadığını incelemeye başlamalıdır.

Öğretmen, öğrencilerin hedef alınan davranışı

kazanamadıklarını tespit ettiğinde, farklı yöntem,

teknik ve araç-gereçleri kullanarak süreci farklı

biçimde tekrarlamalıdır.

(Cevap D)

Page 349: EğItim Bilimleri 2

o

O UJ

Page 350: EğItim Bilimleri 2

8. Sınıf yönetiminde başarıyı arttırmak bakımından

öğretmenin bazı kayıtları tutmasında fayda vardır.

Aşağıdakilerden hangisi bu kayıtlardan biri

olamaz?

A) Notdefteri

B) Belirtke dosyası

C) Kişisel ruhsal dosya

D) Gözlem defteri

E) Veli görüşme defteri

10. Sınıfta problem yaratan öğrenciler dört tür

istenmeyen davranış sergiler. Aşağıdakilerden

hangisi bu tür istenmeyen davranış türlerinden

biri degildir?

A) Davranış bozukluğu

B) Uyum sorunları

C) Olgun olmama

D) Duygusal bozukluklar

E) Sınıfı sevme

Page 351: EğItim Bilimleri 2

Bel i r tke dosyası adında b i r kayı t

bulunmamaktadır. Belirtke tablosu, içerik

belirlenirken yapılan bir tablodur.

(Cevap B)

Sınıfı sevme istenmeyen bir davranış olarak

algılanamaz.

(Cevap E)

Page 352: EğItim Bilimleri 2

-EĞİTİM BİLİMLERİ- 95

Page 353: EğItim Bilimleri 2

3. Öğrencinin biri sınıf içinde istenmeyen bir davranış

ortaya koyarsa, öğretmen öğrenciyi uyarabilir.

Öğretmen öğrenciyi uyarırken nasıl davranış

gösterirse, öğrenci bundan olumsuz vönde

etkilenir?

A) Suçlayıcı ve yargılayıcı davranarak

B) Doğru davranışa yönlendirici davranarak

C) Hatırlatıcı davranarak

D) Esnek ve yapıcı davranarak

E) Tutarlı davranarak

5. Aşağıdakilerden hangisi öğretmenin sınıf

yönetim işlevini gerçekleştirmesini zorunlu

kılar?

A) Güvenliği sağlamak

A) Öğrencilerin sınıfta sessiz olmalarını

sağlamak

B) Öğretim ortamını etkili ve verimli kılmak

C) Öğrencilere karşı otorite kurmak

E) Öğrenciler arasındaki problemleri çözmek

Page 354: EğItim Bilimleri 2

îstenmeyen öğrenci davranışı karşısında,

öğretmen suçlayıcı ve yargılayıcı davranırsa,

öğrenci bundan olumsuz yönde etkilenir.

(Cevap A)

Sınıf yönetiminin temel işlevi; öğretim ortamını

etkili ve verimli kılmaktır.

(Cevap C)

Page 355: EğItim Bilimleri 2

ccLU Q'E \a _ı

LU

Page 356: EğItim Bilimleri 2

4. Aşağıdakilerden hangisi öğrencilerin derse S

katılımını sağlamada etkili bir yol degildir?

A) Öğrencilerin çalışmalarını çeşitli sorularla

yönlendirmek

B) Katılım gösteren öğrencilerin bu davranışlarını

pekiştirme

C) Dersin işlenişinde bireysel ve grup

çalışmalarından yararlanma

D) Derse katılmayan öğrencilerin sorunlanyla

ilgilenme

E) Ders süresince öğrencileri çalışmalarında

serbest bırakma

Sınıfta olumsuz davranış sergileyen öğrenciler

dört tür istenmeyen davranış gösterir.

Aşağıdakilerden hangisi bu tür istenmeyen

davranış türlerinden biri degildir?

A) Davranış bozukluğu

B) Arkadaşlarına bağlılık

C) Uyum sorunları

D) Olgun olmama

E) Duygusal bozukluklar

Page 357: EğItim Bilimleri 2

Ders süresince öğrencileri çalışmalarında serbest

bırakma, derse katılımı sağlamadan ziyade bir

disiplinsizlik ve başıbozukluğa yolaçabilir.

(Cevap E)

Öğrencilerin birbirine bağlılığı, takım çalışması ve

sosyalleşmeleri açısından istendik birdavranıştır.

(Cevap B)

Page 358: EğItim Bilimleri 2

94- -SINIF YONETİMİ-

Page 359: EğItim Bilimleri 2

3. ÖĞRETMENİN SINIF YÖNETİMİNDE DİKKAT

ETMESİ GEREKEN NOKTALAR

Öğretmenin sınıf yönetimi sürecinde aşağıdaki uygulamalara dikkat etmesi gerekir:

- Ders öncesi hazırlıkların yapılması,

- Sınıfın fiziki olarak amaca uygundüzenlenmesi,

- Demokratik, adil ve tutarlı davranışlarıngösterilmesi,

- Öğrencilerin güdülenmesi,

- Öğretim sürecinde etkin katılımınsağlanması,

- Bireysel farklılıkların dikkate alınması,

- Uygun öğretim yöntem ve tekniklerininseçilmesi,

- Pekiştireçlerin doğru kullanılması,

- Dönüt ve düzeltme etkinliklerine yerverilmesidir.

1. Sınıfta sürekli uyuyan ve uyarıldığı halde bu davranışı devam ettiren bir öğrencinin bu davranışının önlenmesindeki en uygun strateji aşağıdakilerden hangisidir?

A) UyarmakB) Ders dışında görüşmekC) Göz temasında bulunmakD) Görmezden gelmekE) Öğrenciyi sınıftan çıkarmak

Öğretmen, öğrencinin bu davranışının nedenini onunla sınıf dışında konuşarak anlamaya çalışmalıdır.

(Cevap B)

ÇOZUMLU KONU KAVRAMA TESTİ

Page 360: EğItim Bilimleri 2

o ço

2. Aşağıdakilerden hangisi sınıfta olumsuz davranış olarak nitelenemez?

A) Davranışın, öğrencinin kendisinin ya daarkadaşının öğrenmesini engellemesi

B) Davranışın, öğrencinin diğer öğrencilerlearasında rekabet yaratması

C) Davranışın, okulun veya arkadaşlarınıneşyalarına zarar vermesi

D) Davranışın, öğrencini kendisini ya daarkadaşlarının güvenliğini tehlikeye sokması

E) Davranışın okulun güvenliğini tehlikeyesokması

Davranışın, öğrencinin diğer öğrencilerle arasında rekabet yaratması olumlu bir davranış olarak nitelendirilebilir.

(Cevap B)

Page 361: EğItim Bilimleri 2

-EĞİTİM BİLİMLERİ- 93

Page 362: EğItim Bilimleri 2

1. OĞRENCİLERİN SINIFTA İSTENMEYEN DAVRANIŞININ NEDENLERİ

a) Toplumsal nedenler: Bilgi patlaması, otoriteninbozulması, aile yapısındaki değişmeler, toplumsalşiddet, kitle iletişim araçlarının etkisi sayılabilir.

b) Geçmiş yaşantılar: Öğrencinin geçmişindeyaşadığı kötü yaşantılar ve deneyimler istenmeyendavranışlara yol açabilir.

c) Sınıf dengesinin bozulması: Sınıf içi fizikselkoşulların uygunsuz ya da yetersiz olması sınıfdengesinin bozulmasına yol açabilir.

d) Sınıfın görüntüsü, kullanılan malzeme, yerleşimdüzeninin uygun olmaması, ısı ve aydınlanmakoşulları ve sınıfların kalabalık oluşu gibi fizikselfaktörler öğretmen ve öğrenciyi olumsuzgüdüleyerek, sınıf dengesinin bozulmasına veistenmeyen davranışların ortaya çıkmasına nedenolabilir.

e) Öğretmenden kaynaklanan nedenler:Öğretmenin tecrübesiz olması, kişilik yapısı, öğrencilerle iletişim kuramaması vb. sayılabilir.

f) Öğrenciden kaynaklanan nedenler: Öğrencilerindeğişik çevrelerden gelmeleri, öğrencilerin değerleriile okulun değerlerinin uyuşmaması, sağlık durumu,beslenme koşulları, ekonomik durumu, psiko-sosyalgelişim özellikleri istenmeyen davranışlarınnedenleri arasında sayılabilir.

g) Eğitim programından kaynaklanan nedenler:Hedef, içerik, eğitim durumları ve değerlendirme tekniklerinin öğrencilerin gelişim düzeyine uygun olmaması, ihtiyaç ve beklentilerini karşılamaması öğrencileri istenmeyen davranışlara yöneltir.

h) Öğretim yöntemlerinden kaynaklana nedenler:İçerik öğrenciye aktarılırken mümkün olduğu kadar çok duyu organına hitap edici öğretim yöntem ve

SINIFYÖNETIMI Sınıfta Istenmeyen Davranışlar

Page 363: EğItim Bilimleri 2

teknikleri kullanılmalıdır. Sınıfta hep aynı yöntemlerin kullanılması, tekdüzelik yaratacağından öğrencinin ilgisi azalmakta, sınıfta fısıldaşmalar başlamakta bu da sınıf yönetimini olumsuz etkilemektedir.

2. ÖĞRETMENLERİN ÖĞRENCİLERİN

İSTENMEYEN DAVRANIŞLARI KARŞISINDA

YAPACAĞI EYLEMLER

1. Küçük yanlışları görmezden gelmek (söndürme)

!E! 2. Uyarmak

3. Yeniden yapılandırma (ortam, yöntem, teknikve öğretmen davramşlarında değişiklikyapmak)

4. Sorumluluk vermek

5. Öğrenciyle görüşmek (sorunun nedenini vekaynağını anlamaya çalışmak)

6. Okul yönetimi ve çocuğun ailesi ile görüşme:Davranış sorunlarının bir bölümü,öğretmenin okul yönetimi ve rehberlik servisiile işbirliği içerisinde çalışmasını gerektirir.Öğretmenin her konuda okul yönetimi verehberlik servisiyle iletişim kurması beklenir.

7. Ceza vermek: Öğretmenin öğrencininistenmeyen davranışına karşılık, öğrencininhoşuna giden şeylerden alıkoyması ya dahoşuna gitmeyen şeyleri yaptırmasıdır. (II.tür ceza verilmelidir)

I. Tür ceza: (istenmeyenin verilmesi): Ödevyapmayan öğrenciye daha fazla ödev verme, sırayayazı yazan öğrenciye sırasını, hatta sınıfın diğersıralarının üstünü temizletmek vb.

II. Tür ceza: (istenenden yoksun bırakma): Gezi,tiyatro, televizyon İzlemeden yoksun bırakma vb.

cr UJ

"55

Page 364: EğItim Bilimleri 2

92- -PROGRAM GELİŞTİRME-

Page 365: EğItim Bilimleri 2

Rehberlik hizmetlerini kriz ya da problem

durumlarına çözüm bulmak olarak gören klasik

yaklaşımlara bir tepki olarak ortaya çıkan

gelişimsel rehberlik yaklaşımına göre, bireylerin

hayatlarının her döneminde başarmaları gereken

bir takım gelişim görevleri vardır. Bireylere

verilecek rehberlik yardımının amacı bu gelişim

görevlerini başarıyla tamamlamalarını

kolaylaştırmak ve desteklemektir. (Kuzgun 1988)

Bireylerin gelişim görevlerini yerine getirmesine

yardımcı olmaktır.

Gelişimsel rehberlikte amaç, öğrencinin bedensel,

zihinsel, duygusal ve sosyal açıdan sağlıklı ve

dengeli gelişmelerine yardımcı olmaktır. Bu amaç

soruda belirtilen milli eğitimin amacıyla

uyuşmaktadır.

(Cevap B)

Yöneltici işlevi: Bireyin başarı, ilgi ve yetenekleri

doğrultusunda alan, okul ve mesleklere

yönlendirilmesi.

Ayarlayıcılık: Okul rehberlik programlarının

hazırlanmasında araştırıcılık işlevidir.

Geliştirici: Öğrencilerin gelişim görevlerini

başarıyla yerine getirecekleri etkinliklere yer

verilmesi.

Önleyicilik: Bazı olumsuzluklar ve sorunlar

ortaya çıkmadan gerekli önlemlerin alınması

işlevidir.

Tamamlayıcılık: Öğretim etkinliklerini tamamlama

ve destekleme işlevidir.

Rehberliğin işlevleri arasında sınıflama yoktur.

Öğrencileri değerlendirme, yargılama, onları

sınıflandırma rehberliğin temel ilkelerine ters

düşer.

(Cevap A)

Page 366: EğItim Bilimleri 2

4. Aşağıdakilerden hangisi rehberliğin temel

işlevlerinden değildir? (KPSS 2005)

A) SınıflandırmaB) ÖnleyiciC) Tamamlayıcılık

D) Yönlendirici

E) Gelişimsel

Rehberlik ile asıl amaçlanan bireyin gizil güçlerini

keşfetmesine, kendisi ve çevresiyle barışık bir

biçimde yaşamasına yani kendini

gerçekleştirmesine yardım etmektir. Rehberlik bu

amacına ulaşırken bazı işlevleri de yerine

getirmek zorundadır. Rehberliğin temel işlevleri;

Uyum sağlayıcılık: Öğrencilerin okula, çevresine

ve birbirlerine uyum sağlayacakları etkinlikler

düzenlenmelidir.

o

"Q

UJ

o

Page 367: EğItim Bilimleri 2

-EĞİTİM BİÜMLERİ- 91

Page 368: EğItim Bilimleri 2

1. Aşağıdakilerden hangisi rehberlik

uygulamalarında öğrencilerin öğrenim

düzeylerine göre bir değişme göstermez?

(KPSS 2003)

A) Temel ilkeler

B) Uygulanacak programlar

C) Etkinlikler

D) Kazandırılacak özellikler

E) Kullanılan teknikler

Rehberliğin temel ilkeleri tüm öğretim düzeyleri,

tüm hizmet alanları için ortak ilkelerdir ve

değişmezler. İlköğretimde rehberlik için de yüksek

öğretimde rehberlik için de koşulsuz kabul, saygı,

gizlilik gibi temel ilkeler asla değişmez. Program

sadece öğrenim düzeylerinde değil aynı öğrenim

düzeyindeki farklı okullarda dahi değişiklik

gösterir. Etkinlikler ve kazandırılacak özellikler ise

öğrencilerin gelişim özelliklerine, iigi ve

ihtiyaçlarına göre belirlenir. Her eğitim

kademesindeki öğrencilerin gelişimsel özellikleri,

ilgileri ve ihtiyaçları birbirinden farkiı olduğu için

yapılan etkinliklerde kazandırılacak özellikler de

farklıdır. Kullanılan teknikler de öğrenci

düzeylerine göre değişir. Örneğin sosyometri

uygulamasını ilköğretim birinci sınıf öğrencileri için

etkili bir biçimde kullanamazsınız.

(Cevap A)

Aşağıdaki verilen şıklardan hangisi,

ilköğretimdeki rehberlik hizmetlerinin

özelliklerinden biri değildir? (KPSS 2003)

A) Ailelerle işbirliğine önem verilmesi

B) Öğretim programıyla bütünleşmeye önem

verilmesi

C) Gelişimsel rehberliğe dayalı etkinliklerin ön

planda olması

D) Sunulan hizmetlerde grup ve oyun

etkinliklerine ağırlık verilmesi

E) Sunulan hizmetlerin "uzman merkezli" olması

İlköğretimde rehberlik gelişimsel rehberlik

ağırlıklıdır. Gelişimsel rehberlik bireylerin çeşitli

alanlardaki gelişimlerini desteklemeyi amaçlar.

Gelişimsel rehberliğe konu olan bireydir,

gelişimsel rehberlik birey merkezlidir. Rehberlik

hiçbir öğretim düzeyinde uzman merkezli değildir.

Rehberlik bireyi merkeze alan, demokratik ve

karşılıklı saygıya dayanan bir anlayışı içerir.

Ancak kriz odaklı problem merkezli rehberlik

anlayışı uzman merkezde olabilir.

(Cevap E)

ÇIKMIŞ SORULAR ve ÇÖZÜMLERİ

Page 369: EğItim Bilimleri 2

3. Türk Eğitimi'nin genel amaçlarından biri "beden,

zihin, ahlak, ruh ve duygu bakımlarından dengeli

ve sağlıklı şekilde gelişmiş bir kişiliğe ve karaktere

sahip, yapıcı, yaratıcı ve verimli kişiler

yetiştirmektir".

Bu amaç, hangi nitelikteki bir rehberlik anlayışı

ile ifade edilebilir? (KPSS 2003)

A) Önleyici

B) Gelişimsel

C) Problem odaklı

D) Araştırıcı

E) Bilgilendirici

Page 370: EğItim Bilimleri 2

90- -PROGRAM GELİŞTİRME-

Page 371: EğItim Bilimleri 2

7. Aşağıdakilerden hangisi rehberliğin ortaya çıkmasında sosyal bir neden olamaz?

A) Toplumların hızlı bir şekilde değişmesiB) Eğitim sisteminin farklılaşmasıA) Suç olaylarının artması ve kötü alışkanlıkların

yaygınlaşmasıB) Kuşaklar arası kültürel farklılığın ortaya

çıkmasıE) Bireyde gerçekçi benlik oluşturma gereği

10. Değişerek hızla gelişen günümüz demokratik toplumlarında seçenekler çoğalmış ve bireylerin tercih yapmaları ve karar vermeleri zorlaşmıştır.

Bu anlayışa göre günümüz demokratik toplumlarında hangi tür rehberlik modeline ihtiyaç artmıştır?

A) Uyum sağlayıcı rehberlik modeliB) Yöneltici rehberlik modeliC) Eğitsel rehberlik modeliD) Gelişimsel rehberlik modeliE) İnsan ilişkilerine dayalı rehberlik modeli

Page 372: EğItim Bilimleri 2

8. Aşağıdaki rehberlik hizmetlerinden hangisi okul öncesi ve ilköğretimde geçerli ve ortaktır?

A) Aile görüşmelerini önemsememekB) Oyuna dayalı etkinliklere ağırlık vermekC) Grup rehberliğine ağırlık vermekD) Problem çözme tekniklerini sık kullanmakE) Tedaviye yönelik etkinliklere sık yer vermek

o

Page 373: EğItim Bilimleri 2

9. Aşağıdakilerden hangisi rehberliğin türlerine ayrılmasında kullanılan ölçütlerden biri değildir?

A) BireysayısıB) Öğretim basamağıC) Rehberlik programıD) Problem alanlarıE) Rehberliğin işlevi

CEVAP ANAHTARI

1.E 2. D | 3. C 4.A

5. D 6. C 7. E 8. B

9. C 10. B |

Page 374: EğItim Bilimleri 2

-EĞİTİM BİLİMLERl 89

Page 375: EğItim Bilimleri 2

1. Gelişimsel rehberlik modeli, aşağıda verilen öğretim kademelerinin hangisinde daha etkilidir?

A) Okul öncesiB) İlköğretimC) OrtaöğretimD) Yüksek öğretimE) Bütün eğitim kademeleri

4. Eğitim programlarının öğrencilerin özel ilgi ve yetenekleri göz önünde tutularak oluşturulmasında eğitim planlamacılarına ve program yapımcılarına yol göstermek amacıyla yapılan rehberlik hizmet türü aşağıdakilerden hangisidir?

A) Ayarlayıcı rehberiikB) Önleyici rehberlikC) Tamamlayıcı rehberlikD) Uyum sağlayıcı rehberlikE) Gelişimsel rehberlik

CEVAPLIKAVRAMA

Page 376: EğItim Bilimleri 2

•^ 5.2. Aşağıdakilerden hangisi temel işlevlerine göre 'ö

rehberlik hizmetlerinden biri degildir? g

A) Uyum sağlayıcı rehberlik ffiB) Ayarlayıcı rehberlik .1C) Gelişimsel rehberlik s

D) Kişisel/sosya! rehberlik ;EE) Önleyici rehberlik 'S

O UJ>

Bir okulda öğrencilerinhizmetlerindenyararlanabilmeleriaşağıdakilerdengerekmektedir?

A) Grup rehberliği etkinliklerine ağırlık verilmeliB)Okuldaki psikolojik danışmanların sayısının

artırılması gerekir.C) Bireyi tanıma tekniklerine ağırlık verilmelidir.D) Rehberlik hizmetlerinin planlı ve programlı bir

şekilde sunulması gerekmektedir.E) Oryantasyon çalışmalarına ağırlık verilmelidir.

tümünün en verimli için en hangisinin

rehberlikşekilde

öncelikleyapılması

Page 377: EğItim Bilimleri 2

3. Aşağıdakilerden hangisi hizmet alanlarına göre rehberlik türlerinden biridir?

A) Eğitsel rehberlikB) Uyum sağlayıcı rehberlikC) Sosyal yardım kurumlarında rehberlikD) Grup rehberliğiE) Mesleki rehberlik

6. Aşağıdakilerden hangisi rehberliğin ilkeleri ile çelişir?

A) Rehberlik öğrencinin bütün yönleri ilegelişmesini esasalır.

B) Her öğrenci de geliştirilebilecek bir kapasitevardır.

C) Rehberlik çalışmaları sadece bireysel olarakyapılan bir çalışmadır.

D) Rehberlik hizmetleri gönüllülük esasınadayanır.

E) Rehberlik hizmetlerinin merkezinde bireyvardır.

Page 378: EğItim Bilimleri 2

-PROGRAM GEÜŞTİRME-

8. Ülkemizde yaşanan 17 Ağustos depreminde

uzmanlar kullanılarak çok sayıda insan büyük

çadırlara toplanarak ruh sağlığı ve deprem

konusunda bilgilendirme yapılmıştır. Aynı anda

yüzlerce insana ulaşılmış olması yapılan

hizmetin ekonomik olmasını da sağlamıştır.

Yukarıda anlatılan hizmet rehberlikte hangi

hizmet türüne girer?

A) Bireysel rehberlik

B) Grupla rehberlik

C) Önleyici rehberlik

D) Grupla psikolojik danışma

E) Klinik rehberlik

Aynı anda ortak bir sorunun çözümüne yönelik

olarak birden çok kişiye yapılan bilgilendirme

hizmeti grup rehberlik hizmetidir. Grup

rehberliğinin en avantajlı yönü ise ekonomik

olmasıdır.

(Cevap B)

9. Aşağıdaki kurumların hangisinde psikolojik

danışma ve rehberlik hizmetleri en yaygın

olarak verilmektidir?

A) Hastaneler

B) Eğitim kurumları

C) Sanayi kuruluşları

D) Sosyal hizmet kurumları

E) Askeri kurumlar

o

'oUJ

o oi

10. Temel eğitimin yaygınlaştırılması

toplumun çok değişik kesimlerinden gelen

bireylerin yetenek, ilgi, değer ve eğitim

ihtiyacı birbirinden farklı bireylerin aynı

sınıflarda toplanmasına yol açmıştır.

Yukarıda bahsedilen durum rehberliğin

ortaya çıkmasını gerektiren hangi gelişme

içinde yer alır?

A) Demokratik yaşamın karar verme

gücüne

sahip bireyler gerektirmesi

B) İlerici eğitim anlayışının benimsenmesi

C) Demokratik toplumlarda bireylere

tanınan

seçme özgürlüğü

D) Meslek seçiminin zorlaşması

E) Çağdaş eğitim sisteminde bireysel

farklılıklara

verilen önem

Rehberlik hizmetleri çağdaş eğitimin

ayrılmaz bir parçasıdır. Çağdaş eğitim

anlayışında öğrencilerin ilgi, yetenek, istek ve

ihtiyaçlar gibi temel birey farklılıklarına önem

verilmektedir. Çünkü çağdaş eğitimde her

bireyin özel ve özgün olduğu ve her bireyin

kendine özgün öğrenme biçimi olabileceği

kabul edilmektedir. Bireysel farklılıklara

verilen bu önem rehberliğin ortaya çıkmasını

ve yayılmasını sağiayan nedenlerden birisi

olmuştur.

(Cevap E)

Psikolojik danışma ve rehberlik hizmetleri ilk

olarak mesleki rehberlik alanında meslek

seçimine yardım hizmeti olarak başlamıştır. Daha

sonra eğitim, sağlık, sosyal yardım, askeriye ve

adalet alanlarına yayılmıştır. Ancak şu an en

yaygın kullanıldığı alan ise eğitim kurumlarıdır.

Çünkü rehberliğin geliştirici, yöneltici, uyum

sağlayıcı ve önleyici işlevlerine olan ihtiyaç

günümüz modern toplumlarında hızla artmıştır.

(Cevap B)

Page 379: EğItim Bilimleri 2

-EĞİTİM BİLİMLERİ- 87

Page 380: EğItim Bilimleri 2

5. "Eğitimde istenen verimlilik ve kaliteye ulaşmak

için Rehberlik etkinlikleri öğretim etkinliklerini

destekleyici bir şekilde düzenlenmelidir."

Yukarıdaki görüş Rehberlik ve Psikolojik

Danışmanın hangi işlevinin önemini

vurgulamıştır?

A) Tamamlayıcılık

B) Geliştiricilik

C) Uyum sağlayıcıiık

D) Yönelticilik

E) Ayarlayıcılık

7. "Son zamanlarda, gençler arasındaki intihar etme,

HIV/AIDS'e yakalanma, uyuşturucu madde

kullanma, yaralanmaya hatta ölüme varan şiddete

başvurma ve yeme bozuklukları yaşama ile ilgili

kitle iletişim araçlarında sunulan haberlerde bir

artış gözlenmektedir."

Bu tür sorunların çözümünde hangi rehberlik

işlevi ön plana çıkmaktadır?

A) Geliştirici Rehberlik

B) Uyum Sağlayıcı Rehberlik

C) Önleyici Rehberlik

D) Ayarlayıcı Rehberlik

E) Yöneltici Rehberlik

Page 381: EğItim Bilimleri 2

Rehberliğin diğer bir işlevi de öğretim etkinliklerini

tamamlayıcılığıdır. Öğretim ve rehberlik hizmetleri

eş güdümle sürdürüldüğünde eğitim kalitesi artar.

Rehberlik etkinlikleri öğretim etkinliklerini

destekleyici nitelikte olmalıdır. Örneğin sosyal

bilgiler dersinde trafik kuralları işleniyorsa

rehberlik etkinliği de kurallara uyma sosyal

becerisini geliştirici nitelikte olmalıdır.

(Cevap A)

UJ

6. Çocukların bilişsel ve sosyal gelişimleri göz .§

Mönünde bulundurulduğunda okul öncesi

öğretimde öğrencilere kazandırılması gereken

en önemli sosyal beceri aşağıdakilerden

hangisidir?

A) Empatik düşünme

B) İşbirliği

C) Yardımlaşma

D) Çevresindeki insanların farkına varma

E) Arkadaşlarıyla organize oyunlar oynama

Rehberlik hizmetleri olumlu değişimleri

amaçlarken, bazı olumsuzlukların ortaya

çıkmasını önleyici bir işlevi yerine getirmektedir.

Özellikle disiplinsizlik ve uyumsuzluğun önlenmesi

eğitim-öğretim hizmetlerinin verimliliğini arttırıcı bir

öneme sahiptir. (G. Can, Psikolojik Danışma ve

Rehberlik, s.42). Rehberlik anlayışının gelişimine

baktığımızda rehberliğin iş alanından doğduğunu

yani iş ortamında verimi arttırmaya yönelik

başladığını görürüz. Başlangıçta işlevsel olarak

sadece mevcut sorunların giderilmesine yönelik

(sorun odaklı) bir rehberlik anlayışı daha sonra

yerini bu sorunların ortaya çıkmadan önlenmesine

(önleyici rehberlik) bırakmıştır. Son zamanlarda

gençler arasındaki çeşitli sorunlar rehberliğin

önleyici işlevini ön plana çıkarmaktadır. (Şu an

hakim olan görüş gelişimsel rehberliktir. Sadece

sorun odaklı değil herkesin rehberliğe ihtiyaç

duyduğu anlayışı)

(Cevap C)

a

Page 382: EğItim Bilimleri 2

Okul öncesi dönemde çocuklar için en önemli

sosyal gelişim görevi çevresindeki insanların ilgi

ve ihtiyaçlarının farkına varmadır. Empatik

düşünme, işbirliği, yardımlaşma ve organize

oyunlar bu becerinin gelişmesine bağlıdır. Sosyal

bir varlık olarak bireyin çevreye uyumunun ilk

basamağı diğer insanların da kendisi gibi

ihtiyaçları olduğunun farkına varmadır.

(Cevap D)