hava-İŞ dergi, kasım - aralık 2012

52

Upload: havais-tr

Post on 07-Mar-2016

244 views

Category:

Documents


6 download

DESCRIPTION

Grev Haktır, Yasaklanmaz! Grev Yasağı 5 Ay Sürdürülebildi! Direne Direne Kazanacağız! Kazanan Direnen Emekçi Olacak THY A.O. 24. Dönem Toplu İş Sözleşmesi Başlıyor Sınıf Mücadelesi Tarihinin Aynasında İş Hukuku Sabiha Gökçen Havalimanı’nda Sendikal Mücadele Sürüyor Sürecek Güç Birliği Kadınları 25 Kasım'da İşyerinde Şiddeti Kınadı Korunan Sahil Şeridi 10 Metreye İniyor; Beton Tarlalarından Oluşan Bir Ülkede Yaşamaya Hazır Olun

TRANSCRIPT

Page 1: HAVA-İŞ Dergi, Kasım - Aralık 2012
Page 2: HAVA-İŞ Dergi, Kasım - Aralık 2012

TÜRK-İŞ ve ITF üyesi

İDARİ YER

HAVA-İŞ SENDİKASIİncirli Cad. 68/1 Bakırköy-İST.

Tel: (0212) 660 20 95Faks: (0212) 571 90 51

[email protected]

Türkiye Sivil Havacılık Sendikası

Aylık Yayın Organı AdınaSAHİBİ

Genel BaşkanATİLAY AYÇİN

SORUMLU

YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ

Genel Başkan YardımcısıSİMAY ÇEKEM

EDİTÖR

CENGİZ Ç[email protected]

BASKI

Ümit Matbaacılık San.Tic.Ltd. Şti.2. Matbaacılar Sitesi Z-A/6-10

Topkapı/İSTANBULTel: (0212) 565 42 69

Sicil No: 306731-254313Baskı Tarihi: Aralık 2012

İÇİNDEKİLER

Grev Haktır, Yasaklanmaz!

Grev Yasağı 5 Ay Sürdürülebildi! ........................................................ 2

Direne Direne Kazanacağız! ............................................................... 8

Kazanan Direnen Emekçi Olacak........................................................ 16

THY A.O. 24. Dönem Toplu İş Sözleşmesi Başlıyor ........................... 24

Sınıf Mücadelesi Tarihinin Aynasında İş Hukuku ................................ 25

Sabiha Gökçen Havalimanı’nda Sendikal Mücadele Sürüyor Sürecek... 32

Güç Birliği Kadınları 25 Kasım'da İşyerinde Şiddeti Kınadı ................. 36

Korunan Sahil Şeridi 10 Metreye İniyor;

Beton Tarlalarından Oluşan Bir Ülkede Yaşamaya Hazır Olun! ........... 38

İngilizce Sayfalar / Pages in English..................................................... 39

Üyelerimizden Haberler..................................................................... 46

Bulmaca............................................................................................. 48

http://www.youtube.com/watch?v=aY7gNy0_LXg&feature=player_embedded

Uluslararası üst kuruluşumuz ITF, THY'de işten çıkarılan işçilerin işeiadesini sağlamaya yönelik uluslararası kampanya için hazırlanan filmi in-ternette yayınlandı: Brutally Yours!

Evrensel temel insan hakkı olan GREV HAKKI'nın yasaklanmasınıneleştirildiği filmde bu yasağa karşı çıkan ve bu nedenle işten çıkarılanişçilerin işe geri alınması talep ediliyor.

ITF THY İşçilerinin İşe İadesi İle İlgili Uluslararası Kampanya Çerçevesinde 1 Dakikalık Kampanya Filmi Yayınladı

Kasım-Aralık / November-December 2012

Page 3: HAVA-İŞ Dergi, Kasım - Aralık 2012

Onlar grev haklarının ellerindenalınmasına boyun eğmeyerek, biatetmek yerine baş kaldırmayı yeğlemiş-lerdir. Amaçları şu: Bir çağrı yapmak!Attıkları “Direne, direne direnişten za-fere” sloganı bir çağrıdır.

Bu çağrı, sessiz kalarak yapılan hak-sızlıklara geçit veren, yandaş olmayı ter-cih ederek sorunlarını bu yoldançözebileceğini düşünenlere yapılan birçağrıdır, bir uyarıdır.

“Hak verilmez alınır, zafer sokaktakazanılır,” sloganıyla, yönetenlerin ver-dikleri kadarıyla yetinmek yerine müca-dele ederek kazanılmış haklarınkorunabileceğini, yeni haklar alabilmekiçin mücadele etmekten başka yol ol-madığını hatırlatmaktır.

15-16 Haziran işçi eylemlerinin,1991 yıllarında “Ankara’nın şişmanı iş-çilerin düşmanı,” sloganıyla Zongul-dak’tan Ankara’ya yürüyerek tarihyazan maden işçilerinin, 186 gün İstan-bul Atatürk Havaalanı’nın merkezini,çadırlarla donatarak özelleştirmeyekarşı çıkan Havaş işçilerinin, yine 78gün Ankara’nın göbeğine çadır kentkurarak yönetenleri ve onların siyasi ik-tidarı AKP’yi dize getiren Tekel işçileri-nin, işçi sınıfının mücadele tarihisayfalarına yazılmış eylemleriyle övün-mek, ama bunlarla yetinmeyerek, yenieylemlerle ve mücadeleci anlayışla tarihsayfalarına yazılacak yeni kazanımlarelde edilmelidir diyenlerdir.

Onlar işçi sınıfının örgütlü mücade-lesine, dayanışmacı ruhuna ve onunönderliğinde oluşacak halk hareketiyleTürkiye’nin demokratikleşme sürecininiktidar olunarak taçlanacağına inanarakyola çıkmış kararlı Hava-İş sendikasıüyeleridir.

AKP iktidarının atamış olduğu, yan-daş yönetici kadrolarının, hava yolu şir-keti teknik bilgi ve havacılık kültü-ründen yoksun karar ve icraatlarına kar-şın, mesleki sevgi ve teknik donanım-ları, özverili çalışmalarıyla, şirket veyolcu ilişkisinin merkezine insan sevgi-sini koyarak, her yolcuya güler yüzlehizmet veren şirket çalışanlarıydılar. Şir-ket yönetimince kendilerine insancayaklaşım gösterilmemesine ve en küçükbir hata ve yanlışta işlerinden atılmakorkusunu yüreklerinde hissedip, yarın-lara güvenle bakamayan bu insanlar,her türlü olumsuzluğa ve işverenin yan-daş kadrolaşmayı esas alan yönetim bi-çimine rağmen THY A.O. ve THYTEKNİK A.Ş. şirketlerini sıfır kaza ve sıfırrötar noktasına taşımış, bu şirketlerindünyanın ve Avrupa’nın ilk üç sırasınada yer almasını sağlamışlardı.

Amerika’da ikiz kulelerin yerle biredildikleri dönemde uluslararası hizmetveren büyük hava yolları şirketleri peşpeşe kapanırken, THY’ye bağlı şirket-lerde çalışanların ve sendika üyesi olan-ların tamamı büyük bir özveridebulunmuşlardır.

Üyesi oldukları sendikalarının işve-renleriyle yapmış olduğu görüşmedençıkan karara uygun davranarak, üç ayuygulamalı, üç ay opsiyonlu olmak şar-tıyla her ay üç gün eksik çalışarak ücret-lerinden %10 kesinti yapılmasına izinvermişlerdir. Bu sayede şirketler ka-panma veya küçülme tehlikesini atlat-mış, bugün dünya devleri arasındarekabet edebilen ve dünya markasıolan THY ve bağlı şirketlerin temelleri,o günlerde yapılan insanlık örneği öz-verili davranışla korunmuş, bugünleregelinmiştir.

Şu an şirkette yöneticilik yapanlar ogünlerde nerede hangi biat eylemi içe-risinde ve sinsi planların peşindeydilerbilemiyoruz. Ayrıca bu bizi ilgilendirmi-yor da. Ama bizler o günlerde bu şir-ketlerdeydik, bugünde buradayız.

Bugüne kadar bu şirketlerde, işimizien iyi şekilde yaparken, mücadele ede-rek hak almasını da, korumasını da bil-dik. Biat eden mürit değil, özgür veörgütlü birey olmayı seçtik ve onauygun yaşadık. Verilenle yetinmek ye-rine, mücadele ederek hakkımız olanıistedik ve aldık. Bu ülkenin en ücra kö-şesinde yaşanan acıyı, kendi yüreği-mizde hissettik, içselleştirdik. Hiçkimseyi ötekileştirmeden insan temasınıesas alarak barış içerisinde yaşamayaçalıştık. Haksızlığa boyun eğmedik,grev hakkımız ve dolayısıyla özgürtoplu sözleşme yapma hakkımız korsanyasayla elimizden alınmak istendi, karşıçıktık. Demokrasi olan ülkelerde olma-yan bir ceza verilerek işten çıkarıldık.

200 günü aşkın bir süredir direniyo-ruz, grev hakkımızı aldık. Direnmeyedevam edeceğiz, işe dönünceye kadar!

Evet beyler, ülkeyi ve şirketi yöne-tenler, biz insanca yaşamak adına, tümyaptıklarımızla çocuklarımıza onurlu birgelecek bırakacağız, peki, YA SİZ?

Saygı ve sevgiler.

BAŞKANIN MESAJI

1www.havais .org.tr

ATİLAY AYÇİNHava-İş Sendikası

Genel Başkanı

“Biz çocuklarımıza onurlu bir gelecek bırakacağız, ya siz?” diyerek başlamak istedim yazıma.

THY A.O. ve THY TEKNİK A.Ş.’denişten çıkarılan ve 200 günü aşkın birsüredir direnen 305 işçi adına.

Page 4: HAVA-İŞ Dergi, Kasım - Aralık 2012

Siv i l Havacı l ık Çal ışanlar ının Sesi2

HABER

GREV HAKTIR,YA SA K L A NMA Z !YA SA K L A NMA Z !Havacılıkta

Demokrasi

Ayıbı

Anayasal hak ve özgürlüklerin en kutsalı veişçilerin namusu olan grev hakkı toplu pazarlığınolmazsa olmaz koşuludur. Toplu pazarlıkta işçihaklarının iyileştirilmesi ve geliştirilmesi işverenüzerinde böylesine caydırıcı ve denge sağlayıcıüretimi etkileyen bir araç olmadan sağlanamaz.

İşte tam böylesine bir aşamada THY A.O. ileHava-İş Sendikası arasında sürdürülmekte olan

23. dönem toplu iş sözleşmesi esnasında, işvereninsendikayı ve işçileri uzlaşma için ikna etmeyensosyal, idari çalışma koşulları ve ücret tekliflerinedeniyle masada uzlaşılamadığı ve sendikanınyasal yollarla kullanacağı grev kararı alınmanoktasında bu yasak getirildi. Yani THY A.O. işvereniistedi, AKP milletvekilleri bu konuda kanundeğişikliği teklifi verdi.

Havacılık İşlerinde Neden Grev Yasağı Getirildi?

AKP Milletvekili Metin Külünk açıkladı:“Grev yasağını THY yönetimi istedi!”

Grev Yasağı 5 Ay Sürdürülebildi!

Page 5: HAVA-İŞ Dergi, Kasım - Aralık 2012

www.havais .org.tr 3

HABER

Milletin meclisinde işveren kayırıldı, işçiler mağdur

edildi. Bir sosyal sınıf lehine yasa çıkarılarak hak ve özgür-

lükler kısıtlandı.

THY A.O. 2006 yılında binde 8’lik bir hisse payı ile kamu

payı %50’nin altına düşürülerek hülle yolu ile kamu statü-

sünden çıkarılmış, böylelikle TBMM Denetimi, Başbakanlık

Denetimi, Kamu İhale Kanunu kapsamından “kurtarılmış-

tır”. Aslında kamunun malı olan ve siyasi iktidarca atanan

bir yönetim iş başındadır.

Böylelikle grev yasağı bir anlamda siyasi iktidarca da is-

tenmiş ve uygulanmıştır. Diğer bir deyişle havacılık sektö-

ründe grev ekonomik gerekçelerle yasaklanmaktadır.

Bu kendi içinde tutarsız bir gerekçedir çünkü grevin özü

zaten ekonomik etkisinin olmasıdır. Toplu İş sözleşme ma-

sasında acizlik içine düşen THY A.O. yönetimi, aileleri ile

birlikte 50 bin kişinin anayasal ve demokratik hakkı olan

toplu iş sözleşmesini akamete uğratmak için bu ülkemiz de-

mokrasi tarihine kara bir leke olarak geçecek grev yasağını

çare olarak görmüştür.

Page 6: HAVA-İŞ Dergi, Kasım - Aralık 2012

Siv i l Havacı l ık Çal ışanlar ının Sesi4

12 Eylül darbe Anayasası bile havacılıkta grev yasağı getirmemişti.1962 yılında kurulan ve 50. yılını kutlayan sendikamızın

örgütlü olduğu 21 Sayılı Hava Taşımacılığı işkolunda hem

1980 Askeri Darbe öncesi yürürlükte olan iş ilişkileri ilgili

yasalar, hem de 12 Eylül darbesi ürünü ve anti-demokratik

olduğu her kesimce belirtilen 2821-2822 sayılı yasalarda

bile havacılık işkolu ile ilgili hiçbir surette grev yasağı geti-

rilmemiştir.

HABER

12 Eylül darbe anayasasının yasaklarının kaldırılacağıvaadi ile yapılan 12 Eylül Anayasa değişiklik referan-dumu ile ilgili olarak siyasi iktidar AKP, bastırdığı bro-şürde sendikal haklarla ilgili olarak uluslararasıevrensel demokratik normların getirileceğini beyanediyordu. Özellikle genel grev, siyasi grev, hak grevigibi Anayasada yasaklı olan hakların çağdaş dünyayaparalel hale getirileceği açıkça beyan ediliyordu.

AKP Sendikal Yasaklarla İlgili Ne Söz Vermişti?

Page 7: HAVA-İŞ Dergi, Kasım - Aralık 2012

www.havais .org.tr 5

HABER

Hava-İş sendikası hiçbir surette GREVİ bir amaç görme-

miş, ancak işverenlerin uzlaşmaz tutumlarını, toplu pazarlık

sürecinde üyesi işçiler lehine değiştirebilmek için ANAYASAL

MEŞRU bir hak ve en son çare olarak görmüştür.

Hava ulaşımında sendikaların kural-ları, işçilerin çalışma koşullarını dü-zenleyici, işverenlerin rekabet /maliyetin ardına sığınarak uçuş em-niyetini riske atan uygulamalarınıdenetleyici rolü tüm, hava ulaşımpaydaşları için UÇUŞ emniyeti ve tü-ketici hakları yönünden hayati önemtaşımaktadır. HAVA-İŞ SENDİKASI BUBİLİNÇLE HAREKET ETMEKTEDİR.

Grev Yasağı Anayasanın 90. Maddesine ve Evrensel Hukuka Aykırıdır!II-ANAYASANIN 90., 54. ve 13. MADDELERİ ile ULUSLARARASI SÖZLEŞMELER ve BAĞLAYICILIĞI:Anayasa 90. Madde:Anayasamızın Milletlerarası andlaşmaları uygun bulma

başlıklı 90. Maddesi’nin son fıkrası aynen şöyle demekte-dir:

“….. Usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarasıandlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Ana-yasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvuru-lamaz. Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak veözgürlüklere ilişkin milletlerası andlaşmalarla kanunlarınaynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabile-cek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleriesas alınır.”

Anayasanın bu maddesi ile, açıkça, temel hak ve öz-gürlüklere ilişkin milletlerası andlaşmalarla kanunların aynıkonuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecekuyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esasalınır, denilerek, milletlerarası andlaşma ve kanunlar bakı-mından konuyu açıklığa kavuşturmuştur.

Anayasa 54. Madde:Anayasamızın Grev Hakkı ve Lokavt başlıklı 54. Mad-

desinde yer alan;“… siyasi amaçlı grev ve lokavt, dayanışma grev ve lo-

kavtı, genel grev ve lokavt, işyeri işgali, işi yavaşlatma, ve-rimi düşürme ve diğer direnişler yapılamaz ..” hükmü,

İLO’nun eleştirilerine paralel olarak, 2010 yılında yapı-

Page 8: HAVA-İŞ Dergi, Kasım - Aralık 2012

lan Anayasa değişikliğinde, Anayasa’dan çıkartılmıştır.2010 yılından evvel, Anayasa’da yasaklanan bu du-

rumlar, 2010 Anayasa değişikliğinden sonra, Anayasanın90. maddesi çerçevesinde ve uluslararası sözleşmeler uya-rınca, Anayasal hak olarak, tartışmasız hale gelmiştir.

Anayasa 13. Madde:Anayasanın 13. maddesi aynen;“Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın

yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebep-lere bağlı olarak ve ancak kanun ile sınırlanabilir. Bu sınır-lamalar, anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratiktoplum düzeninin ve lâik Cumhuriyetin gereklerine ve öl-çülülük ilkesine aykırı olamaz.” demektedir.

Hukuken, yukarıda tam metnini belirttiğimiz, Anaya-sanın 13. maddesine göre temel hak ve özgürlüklere iliş-kin haklar sadece Anayasa ile sınırlandırılabilir. Anayasadabelirtilen temel hak ve özgürlükler Anayasada yerini bul-maksızın kanunlar ile sınırlandırılamaz.

Yukarıda ayrıntılı olarak belirttiğimiz gibi, daha önceAnayasanın 54. maddesinde belirtilmiş olan “…siyasiamaçlı grev ve lokavt, dayanışma grev ve lokavtı, genelgrev ve lokavt, işyeri işgali, işi yavaşlatma, verimi düşürmeve diğer direnişler yapılamaz” şeklindeki sınırlandırmalar2010 Anayasa değişikliğinde ayrıntılı gerekçeleriyle birliktebelirtildiği gibi Anayasanın 54. maddesi metninden çıkar-tılmış olması sebebiyle, uyuşmazlık tarihi itibariyle ve

bugün için temel hak ve özgürlüklerle ilgili olarak Anaya-samızda hiçbir sınırlama bulunmamaktadır.

Genel hukuk ilkeleri uyarınca, Anayasaya aykırı kanundüzenlenemeyeceğinden Anayasa değişikliği ile kaldırılantemel hak ve özgürlüklere ilişkin sınırlandırmalar kanunlada düzenlenemez.

ULUSLARARASI SÖZLEŞMELER:Uluslararası belgelerde sendika, toplu sözleşme ve

grevi de kapsayan toplu eylem hakkının birbirini tamam-

Siv i l Havacı l ık Çal ışanlar ının Sesi6

HABER

Türkiye, Uluslararası Çalışma Örgütü’nün 87 Sayılı Örgütlenme Özgürlüğü ve Örgüt-lenme Hakkının Korunması Sözleşmesini ve 98 Sayılı Örgütlenme Hakkı ve Toplu Pa-zarlık Sözleşmesi’ni onaylamış ve çalışma mevzuatını bu sözleşmeler ile uyumlu halegetirmeyi bir uluslararası yükümlülük olarak kabul etmiş bir ülkedir.

Dünyada Havacılık Hizmetlerinde Grev Yasağı Yoktur

Ancak, yürürlükteki mevzuatta ve uygulamada buuyum sağlanmamıştır. Türkiye Cumhuriyeti hükümetleri,bu iki sözleşmeyi ihlal ettiği için ILO tarafından yıllardırve sürekli olarak eleştirilmektedir. Bu eleştirilerin bir bö-lümünü de grev hakkı bakımından görülen eksiklikleroluşturmaktadır.

ILO ekonomik gerekçeyle grev hakkının sınırlanmasınıkabul etmemektedir. ILO grev hakkının iki durumda sı-nırlanabileceği veya yasaklanabileceğini kabul etmekte-

dir: 1) devlet adına yetki icra eden kamu görevlilerin(public servants exercising autority in the name of teState) çalıştığı kamu hizmetlerinde veya 2) durması nü-fusun tümünün veya bir bölümün yaşamını, kişisel gü-venliğini veya sağlığını tehlikeye atabilecek kelimenin daranlamıyla zorunlu/temel hizmetlerde. ( ILO, Freedom ofAssociation-Digest of Decisions and Principles of theFreedom of Association Committee of the GoverningBody, Fifth (revised) edition, Geneva, 2006)

Page 9: HAVA-İŞ Dergi, Kasım - Aralık 2012

ladığı, kolektif sosyal hakların varlığından söz edilebilme-sinin, ancak, her 3 hakkın birlikte ve yeterli etkinlikte ta-nınması ile mümkün olabileceği kabul edilmektedir.

İLO’nun 87 ve 98 Sayılı sözleşmesine göre;İLO’nun 87 ve 98 Sayılı sözleşmelerinde, greve ilişkin

hükümler yer almamaktadır ancak, denetim organları,grev hakkının, örgütlenme hakkının doğal sonucu ve işçi-lerle işçi örgütlerinin temel hakkı olduğunu kabul etmek-tedir.

İLO’nun 87 ve 98 Sayılı sözleşmesi, İnsan Hakları Av-rupa Sözleşmesi ve Avrupa Sosyal Şartı, Avrupa Birliği ta-rafından kabul edilen Avrupa Temel Haklar Şartı’dır.Yukarıda belirtilen uluslararası belgelerde grev hakkı, sen-dika hakkına dâhil bir İNSAN HAKKI olarak kabul edilmek-tedir. 87 ve 98 sayılı sözleşmelerin Türkçe metni ektedir.(EK-9)

İLO Denetim Organlarına göre, grev hakkına ilişkinTürk Hukukundaki sınırlamalar, uluslararası düzenlemelereaykırıdır. Bu aykırılığın başında da genel grev ve sempatigrevlerinin tümüyle yasaklanması bulunmaktadır.

Avrupa Sosyal Şartına göre;Sözleşmenin 6/4 maddesi uyarınca “menfaat uyuş-

mazlıkları halinde, işçilerin ve işverenlerin, daha önce yü-rürlüğe giren toplu sözleşmelerden ortaya çıkmışolabilecek yükümlülükler saklı kalarak, grev hakkı dahil,toplu eylemde bulunma hakkını tanırlar.”

Her ne kadar, Türkiye, Avrupa Sosyal şartının örgüt-lenme hakkına ilişkin 5. Maddesini ve Toplu Pazarlık-Grevhakkına ilişkin 6. Maddesini onaylamamış ise de;

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Türkiye’yeilişkin “Demir ve Baykara – Türkiye” kararında sosyal şartıTürkiye’nin imzası olmamasına rağmen, dolaylı olarak,Türkiye’yi bu sosyal şartla bağlı kabul etmiştir. Bu doğrul-tuda hüküm kurmuştur.

www.havais .org.tr 7

HABER

ILO, zorunlu/temel hizmetlerde grevin yasaklanabile-ceği durumları belirlemek için, nüfusun tamamının veyabir bölümün yaşamına, kişisel güvenlik ve sağlığına yönelikaçık ve yakın bir tehdidin varlığı ölçütünü aramaktadır (ILO,2006, paragraf 581). ILO zorunlu hizmetin dar anlamdayorumlanması gereğine işaret etmektedir (ILO, 2006, pa-ragraf 582-583). ILO Sendika Özgürlüğü Komitesi (SÖK)kararlarında zorunlu olan ve olmayan hizmetler konusundaörnekler vermektedir. Komiteye göre hastane sektörü, elek-trik hizmetleri, su sağlama hizmetleri, polis ve silahlı kuv-vetler, itfaiye hizmetleri, cezaevi hizmetleri, hava trafikkontrolü zorunlu/temel hizmetler arasında sayılabilir ve bu-ralarda grev hakkı sınırlanabilir.

Ancak ILO, genel olarak taşımacılığı ve uçak pilotlarınıtemel zorunlu hizmetler arasında görmemekte ve bunlarıngrev hakkının sınırlanmasını kabul etmemektedir. ILO ay-rıca radyo televizyon hizmetlerini, petrol sektörünü, liman-ları, bankacılığı, vergi toplamayla ilgili bilgisayarhizmetlerini, mağazalar ve parkları, metal ve madencilik

sektörlerini, akaryakıt üretimi ve dağıtımını, demiryolu hiz-metlerini, şehir içi taşımacılık hizmetlerini, posta hizmetle-rini, çöp toplama hizmetlerini, soğutma işletmelerini,otelcilik hizmetlerini, inşaat işlerini, otomobil üretimini, ta-rımsal faaliyetleri, gıda tedarik ve dağıtımını, darphaneyi,kamu basım hizmetlerini, devlet alkol ve tütün işletmelerinive eğitim sektörünü de temel zorunlu hizmetler arasındagörmemektedir.

Page 10: HAVA-İŞ Dergi, Kasım - Aralık 2012

Yasaklamakla kalmadılar en de-mokratik meşru karşı çıkma hak-kını kullanan binlerce işçiye karşıkin ve nefret kustular. 305 arkada-şımızı işten çıkardılar.

Bu demokrasi ayıbını ve cinaye-tini ülkemiz tarihine kara leke gibiyazanlar bu hukuksuz ve adaletsizgirişimlerinin yanlarına kâr kalaca-ğını Hava-İş sendikası ve havacılıkişçilerinin buna karşı direnemeye-ceğini sandılar. Yaptığımız hukuk-suzluk nasıl olsa unutulur vehavacılıkta grev yasağı meşrulaşırdiye düşündüler.

Ancak Hava-İş Sendikası ve ha-vacılık işçileri bir anlamda namus-ları da olan uğrunda dünyadabinlerce işçinin canını ve kanınıverdiği en temel işçi hakkı GREVHAKKINA yönelik bu saldırı karşı-sında bir oldu bütün oldu ve onur-luca bir karşı çıkışla işçi sınıfınıntarihten gelen mirasına sahip çıktı.

Siv i l Havacı l ık Çal ışanlar ının Sesi8

HABER

DİR

EN

ED

İRE

NE Bu ülkede 29 Mayıs

2012’de bir hukuk ve

demokrasi cinayeti işlendi.

TBMM’de milletin vekili

olarak yemin edenler THY

yönetimi istedi diye

havacılık işçilerinin Anayasal

ve evrensel hakkı olan

GREV HAKKINI yasakladılar.

KAZANACAĞIZ

Page 11: HAVA-İŞ Dergi, Kasım - Aralık 2012

www.havais .org.tr 9

HABER

Sendikal Haklar İçin Uluslararası Merkez Örgütü’nün(ICTUR) direktörü Daniel Blackburn’ün Direnişimize des-teğe geldiğinde söylediği çok güzel bir söz var.

“Sizin mücadeleniz şimdi uluslararası mücadelelere herzamankinden daha yakın. Grev hakkı olmadan toplu söz-leşme toplu yalvarmadır –dolayısıyla, sizin kazanmanız ge-rekiyor!”

İşte biz toplu iş sözleşmesini işçiler için “yalvarmadan”çıkarıp üretimden gelen güçle onurlu ve eşit bir paylaşımadönüştürmek adına Grev Hakkımıza sahip çıktık.

Bu dergi baskıya girdiğinde bu haksızlığa direnen ar-kadaşlarımızın onurlu mücadeleleri Atatürk Havalimanında6. ayını aşmış olacak.

Ancak kim haklı çıktı? Direnen işçiler ve Hava-İş Sendi-kası.

AKP Milletvekillerince 5 ay önce getirilen havacılık hiz-metlerindeki grev yasağı Yeni Sendikalar ve Toplu İş Söz-leşmesi Kanunun 62. Maddesi ile ortadan kaldırılmıştır. Buyasak kendiliğinden kalkmamıştır. Sendikaları ile birlikteonurla direnen THY işçilerinin işçi sınıfımıza örnek olacakmücadelesi, ulusal ve uluslararası düzeyde emek dostları-nın verdiği kapsamlı mücadele, yasağı getiren Hükümetve AKP milletvekillerini öyle utandırmıştır ki, bu grev ya-sağı ayıbını yeni kanunda düzenleyememişlerdir. DirenenTHY işçilerinin onurlu mücadelesini aşamamışlardır…

Bu nedenle grev yasağı yasa teklifini THY A.O. yöne-timi istedi diye gündeme getiren ve yasalaştıran AKP Mil-letvekilleri ile THY Yönetim Kurulu Başkanı kamuoyundanve işçilerden özür dilemelidir. Bu nedenle anti demokratikbu grev yasağına karşı çıktıkları için işten çıkarılan 305 işçiderhal işe geri alınmalıdır.

Page 12: HAVA-İŞ Dergi, Kasım - Aralık 2012

Çünkü THY A.O. yönetimi yine %100 THY A.O.’nunolan THY Teknik A.Ş. işverenini de yanına alarak ve siyasiiradenin de gücünü kullanarak 2 dönemdir toplu iş söz-leşmesine itiraz etmekte ve aylarca süren engellemelereneden oldular. Bu engellemelerin ayrıntılarını Dergimi-zin toplu iş sözleşmesi ile ilgili bölümde açıklamıştık.

Bu anlamda işten çıkarmalar THY yönetimince bu önhukuksuzlukları ve grev yasağı ayıbını gözlerden ka-çırma, kendi koltuklarını korumayı amaçlayan kamuo-yunu yanıltmaya yönelik haksız bir işlemdir. Aşağıdakiröportajda işten çıkarılan arkadaşlarımızın kendi ağızla-rından nasıl haksızlığa uğratıldıklarını anlayabilirsiniz.

Grev Yasağı ve İşten Çıkarmalar öncesiTHY A.O.’da sendikal haklara yönelikbüyük hukuksuzluklar yaşanmıştır.29 Mayıs öncesi THY A.O. yaşananhukuksuzluklar ve sendikal hak ihlallerideğerlendirildiğinde aslında yapılmak isteneninsadece havacılıkta grev yasağı getirmek değiltopyekûn sendikal hakları ve sendikayı ortadankaldırmak olduğu açıktır.

Siv i l Havacı l ık Çal ışanlar ının Sesi10

HABER

HAVACILIK ÇALIŞANLARI UYARIYORDeğerli Vatandaşlarımız;

Bir grup AKP milletvekili, 11 Mayıs 2012 tarihinde TBMM’ne verdikleri korsan taksiler, otopark mafyası ve itfaiye erleri ile ilgili düzenlemeler içeren TORBA KANUN TEKLİFİNİNiçine, bir de HAVACILIK HİZMETLERİNDE GREV YASAĞI GETİREN bir madde ilave etmişlerdir.

Ülkemiz tarihinde darbe ürünü yasalarda dâhil, bugüne kadar havacılık hizmetlerinde hiç grev yasağı getirilmediği gibi, dünyanın hizbir demokratik ülkesinde de bu sektördeböyle bir yasak bulunmamaktadır.

Ayrıca getirilen bu kanun teklifindeki grevi yasaklama maddesi başta ILO’nun 87 ve 98 sayılı sözleşmeleri olmak üzere, Avrupa Sosyal Şartı, BM Ekonomik, Sosyal Kültürel HaklarSözleşmesi gibi birçok sözleşmeyle birlikte Anayasa’nın 90. Maddesi’ne de aykırıdır.

12 Eylül darbecilerini yargılamakla övünenler, 12 Eylül darbesi ürünü 2822 sayılı yasadaki grev yasaklarına, şimdi yeni ve akıl almaz bir yasak eklemektedirler. Bu nasıl ileridemokrasidir?

Ülkemiz, Anayasamızda belirtildiği gibi SOSYAL BİR HUKUK devletidir. Bu teklif sosyal devlet tarafından korunması gereken bizleri, işverenler karşısında hak alma fırsatlarındanmahrum etmektedir. Açıkça işverenleri koruyup kollamaya yönelik bu Kanun değişikliği teklifini veren ve bunu TBMM’ne sunanları hakkaniyet ve adalete çağırıyoruz.

Ne gariptir ki, çalışma hayatı ile ilgili Bakanlar Kurulu tarafından hazırlanan ve Meclis gündeminde bulunan TEMEL BİR YASA OLAN YENİ TOPLU İŞ İLİŞKİLERİ YASA TASARISINDAhavacılık hizmetlerinde GREV YASAĞI getirilmemiştir. Meclis gündemindeki Bakanlar Kurulunca hazırlanan temel yasa tasarısını bile hiçe sayan bu yasak, neden gündemegetirilmiştir?

Bilindiği gibi 14 bin çalışan aileleri ile birlikte 50 bin kişiyi ilgilendiren, ulusal havayolumuz THY A.O.’da İşverence Medeni Kanun’un 2. Maddesi’nde belirlenen iyi niyet hükümlerineaykırı bir şekilde 17 aydır gerekçesiz hukuki yollarla geciktirilen ve engellenen, 23. Dönem toplu iş sözleşmesi GREV KARARI alınması aşamasına gelmiştir.

İşte şimdi maçın 89. dakikasında kurallar değiştirilmek istenmekte, bizlerin pazarlık hakkı elimizden alınmaktadır. Tarafsız olması gereken HAKEM açıkça taraf tutmaktadır veaçıkça ŞİKE yapmaktadır. Biz bu haksızlığı kabul etmemekteyiz.

Sendikamız HAVA-İŞ, GREVİ bir amaç edinmemiş, ancak toplu pazarlık sürecinde, işverenlerin uzlaşmaz tutumlarının karşısında bizlerin hak ve menfaatlerini koruyabilmek için,bizlere danışarak ANAYASAL MEŞRU bir hak ve en son çare olarak değerlendirmiştir.

Hava ulaşımında sendikaların kuralları, işçilerin çalışma koşullarını düzenleyici, işverenlerin rekabet/maliyetin ardına sığınarak uçuş emniyetini riske atan uygulamalarını denetleyici,rolü hayati önem taşımaktadır. Bu rol hava ulaşımın paydaşları için UÇUŞ emniyeti ve tüketici haklarını da güvence altına almaktadır. HAVA-İŞ SENDİKASI BU BİLİNÇLE HAREKETETMEKTEDİR.

Biz havacılık çalışanları, 23 Mayıs 2012 tarihinde diğer tüm partilerin komisyon üyelerinin muhalefetine rağmen sadece AKP milletvekillerinin oyları ile alt komisyonda kabul edilenbu grev yasağı maddesinin, TBMM’ce hakkaniyetle tekrar gözden geçirilmesini ve tekliften çıkarılmasını talep ediyoruz.

Eğer bu grev yasağı teklifi TBMM’ne getirilirse o gün biz havacılık çalışanları hizmet üretemez duruma düşeceğiz. Tüm vatandaşlarımızı yasaklara karşı çıkmaya ve bizlere destekolmaya çağırıyoruz. Saygılarımızla.

HAVA-İŞ GENEL MERKEZ YÖNETİM KURULU

TÜRKİYE SİVİL HAVACILIK SENDİKASIGenel Merkez: İncirli Caddesi 68/2 Volkan Apt. Bakırköy / İstanbul

Tel: +90 212 660 20 95 (pbx) Faks: +90 212 571 50 51www.havais.org.tr

Page 13: HAVA-İŞ Dergi, Kasım - Aralık 2012

www.havais .org.tr 11

HABER

İşçiler öncelikle grev hakkının yasaklanmamasıiçin önemli uyarıda bulundular.

Hava-İş ve üyeleri bu grev yasağının gündemegetirildiği tarihten itibaren her türlü demokratik tepkiile Kanun değişikliği teklifinin geri çekilmesini talepettiler. Tüm muhalefet partilerinin karşı çıkmasınarağmen teklif asıl TBMM komisyonu Çalışma Sosyalİşler Komisyonunda görüşülmeden, hatta Çalışma veSosyal Güvenlik Bakanı bypass edilerek, jet hızıylaGenel Kurula indirildi.

Sendikamız ve üyelerimiz 23 Mayıs tarihinde bukonuda THY A.O. Genel Müdürlüğü önünde 2000kişinin katılımıyla teklifin geri çekilmesini talep edenbasın açıklaması yaptılar, tepkilerini açıkça ortayakoydular.

Sendikamız ülke genelinde yayınlanan günlük ga-zetelere yarım sayfa ilanlar vererek kamuoyunu bil-gilendirdi ve teklifi getiren siyasi iradenin buyanlıştan dönmesini talep etti. Ancak tüm karşı çıkış-lara kulak tıkandı ve biz yaparız kimseyi dinlemeyizşeklindeki despotik tavır değiştirilmedi.

Page 14: HAVA-İŞ Dergi, Kasım - Aralık 2012

Siv i l Havacı l ık Çal ışanlar ının Sesi12

HABER

29 Mayıs günü kanun değişikliği teklifinin apar topar Meclise indirilmesi üzerine grev hakkını

korumak için onurlu bir tavır aldılar. Bizler bu tavır ile Türkiye işçi sınıfının onurlu sayfasına yeni

bir sayfa ekledik. Grev hakkı olmadan sendika olmaz dedik, kazanılmış haklar yok edilir dedik.

Bunun için direndik, direniyoruz. Bu tavır ile kamuoyunda demokrasi düşmanı, emek düşmanı

yüzleri açığa çıkan yasakçı zihniyetin işverenleri, öfkelerini 260 THY A.O., 45 THY Teknik A.Ş.

çalışanı acımasızca işten çıkararak almak istedi.

Page 15: HAVA-İŞ Dergi, Kasım - Aralık 2012

www.havais .org.tr 13

HABER

Basınaçıklamasına katılan

işçiler, bu meşru haklarınıyasal boş günde veya görev

saati dışında kullandıklarıhalde, video kamera sistem-

leriyle tespit edilerekişten çıkarıldı.

Uçuşemniyetinin en

önemli kuralı doğrultusundahastalık halinde veya kendilerini

hazır hissetmediklerinde uçuşa git-meme hakkı bulunan işçiler, ellerin-

deki yasal hastalık raporlarınıişveren baskısı altındaki İşyeri He-

kimlerine onaylatamayıncaişten çıkarıldı.

İştençıkarılma bildirimi

kendilerine SMS mesajıveya e-posta gibi resmi ol-

mayan yollarla, hatta yurtdışıuçuş görevi esnasında,

kurallar çiğnenerekyapıldı.

THYA.O. ve Teknik

A.Ş.’de Sendikalar Kanunuçerçevesinde görev yapan 11İşyeri Sendika Temsilcisi ve 1Denetim Kurulu Üyesi, sendi-

kal faaliyetleri engellene-rek işten çıkarıldı.

Bu demokrasi ayıbınaortak olan işveren,ayıplarını suçsuz in-sanların ekmeğiyleoynayarak, yasadışıgrev ve eylem yapıl-dığı aldatmacası ileörtmeye çalıştı.

Page 16: HAVA-İŞ Dergi, Kasım - Aralık 2012

Siv i l Havacı l ık Çal ışanlar ının Sesi14

HABER

Yapılan bu haksızlık karşısında işçiler ve sendikamızmeşru direnme haklarını kullandılar ve Atatürk Havali-manı Dış Hatlar Geliş kapısında işe geri dönüş talebiyledireniş alanı oluşturdular.

İşçilerin direnişi ülke çapında ve uluslararası düzeydebüyük yankı uyandırdı ve olağanüstü bir destekle karşı-laştı. İşçiler İstanbul’un önemli meydanlarında standlarkurarak bildiri dağıttılar vatandaşlardan imza topladılar.

Her partiden duyarlı emek dostları, sivil toplum ku-

ruluşları, dernekler, bizzat vatandaşlarımız Dış Hatlar di-reniş alanına gelerek işçilere destek ve güç verdiler.

Direnişçi işçiler ayrıca 8 hafta üst üste her Cumartesigünü THY Taksim Satış Bürosu’nun önünde oturma ey-lemi düzenledi. Bu eyleme de emek dostları önemli des-tek verdi. Taksim Satış Bürosu önündeki eylem buradabaşlatılan alt yapı ile ilgili belediye çalışmaları nedeniyleher cumartesi kentin en önemli alanlarında devam etti-rilecek. Bu karar ile ilgili ilk eylem Kadıköy’de İskele mey-danda yapıldı.

İŞÇİLER DİRENİŞİ

ATATÜRK HAVALİMANI’NA

TAŞIDILAR

Page 17: HAVA-İŞ Dergi, Kasım - Aralık 2012

www.havais .org.tr 15

HABER

Atatürk Havalimanı’nda sürmekte olan direnişimiziyurtdışından da birçok dostumuz ziyaret etti: Alman DieLinke (Sol Parti) milletvekili Andrej Hunko, AvusturyaSosyal Demokrat Partisi’nden Avrupa Parlamentosu mil-letvekili Evelyn Regner, Sendikal Haklar için UluslararasıMerkez’in direktörü Daniel Blackburn, ITF Denizcilik Bö-lümü Koordinatörü (ve önümüzdeki günlerde ITF’teGenel Sekreterlik görevini üstlenecek olan) StephenCotton, Avrupa Gazeteciler Federasyonu Başkanı ArneKönig, ABD’deki Dayanışma Merkezi’nden Rudy Porter,Alman Die Linke milletvekili Sevim Dağdelen, AvrupaTaşımacılık İşçileri Federasyonu (ETF) Genel SekreteriEduardo Chagas, Alman ver.di sendikasından üst düzeybir delegasyon. Yapılan diğer sayısız dayanışma eylem-lerini ise çok uzun bir liste oluşturduğundan bunları yer

darlığı nedeniyle burada tek tek saymayacağız. Tam listewww.reinstate305.org adresinden İngilizce olarak gö-rülebilir.

Son sözü direnen işçiler söyler sözünden yola çıkarakdirenişçi işçiler bu mücadele ile ilgili görüşlerini, dergi-mizin 18-22. sayfalarında dile getirdiler.

ULUSLARARASI DESTEKOLAĞANÜSTÜ BOYUTLARA

TAŞINDI

ULUSLARARASI DESTEKOLAĞANÜSTÜ BOYUTLARA

TAŞINDI

Page 18: HAVA-İŞ Dergi, Kasım - Aralık 2012

Siv i l Havacı l ık Çal ışanlar ının Sesi16

RÖPORTAJ

KAZANAN

EMEKÇİ OLACAK

KAZANAN

EMEKÇİ OLACAKdirenen.

direnen.

Asude Fikriye Öğüt

Harun Demirel

Hava yollarında kabin memuru olarak ça-lışıyordum. Mayıs ayında rahatsızlandığımiçin rapor aldım. Raporluyken işveren tarafın-dan aranarak, hiçbir şey sorulmadan işten çı-karıldığım bildirildi. Ben de bu haksızlığa karşıburada direniyorum.

1999 yılından beri ana bakımda çalışmaktayım.29 Mayıs basın açıklamasına geldim. Grev hakkı is-tediğimiz için işten çıkartıldım. 170 gündür buhaksızlığa karşı eylemimize devam ediyoruz. İşe ia-demizi istiyoruz. Bunu elde edinceye kadar da di-renmeye devam edeceğiz.

Page 19: HAVA-İŞ Dergi, Kasım - Aralık 2012

www.havais .org.tr 17

RÖPORTAJ

Meltem Akdağ

1989 yılından beri THY’de çalışmaktayım. 29Mayıs tarihinde basın açıklamasına katıldım. Yaklaşık6 gün sonra Los Angeles’de havaalanında uçağıniçindeyken işten atıldım. Uçağın içinden indirmeyekalktılar. Kaptanımız izin vermediği için indiremediler.Haksızlıklara karşı gelmek işten atılmama gerekçegösterildi. Yolcular bir tepki göstermediler, ben biletepki gösteremedim.

Sadece şaşırdık. Kokpit telsizinden ‘Meltem Akdağiş akdiniz fesholmuştur. Derhal eşyalarınızı toplayıpuçaktan inin’ anonsu yapılıyordu. Sanki ben Ameri-kalıymışım gibi beni uçaktan indirmeye kalktılar.Şimdi benim ne tepki göstermem lazım, evde oturupağlamalı mıyım?

Buraya her gün gelip tepkimi gösteriyorum. Yaşa-dığınız şoku düşünebiliyor musunuz? Aşırı derecedetepkiliyim. Dünya havacılık tarihine geçmiş oldum.

Bugüne kadar hiçbir ülkede böyle bir olay yaşamadı.Keşke kapılar açılsaydı da inseymişim. O zaman çokmiktarda tazminat alma hakkım olurmuş. Çok üzücübir olay. Yıllarca emek veriyorsunuz ve sonuçta böylebir haksızlıkla karşılaşıyorsunuz. Hakkımızı alana kadarmücadelemizi sürdürmekte kararlıyız.

Page 20: HAVA-İŞ Dergi, Kasım - Aralık 2012

Siv i l Havacı l ık Çal ışanlar ının Sesi18

RÖPORTAJ

Tuğçe Gürsoy

THY’de kabin memuru olarak çalışıyorum.29 Mayısta basın açıklamasına katıldım. Yasa-dışı eyleme katıldığım gerekçesi ile işten atıl-dım. İşten çıkarılmamı hiçbir şekilde kabuletmiş değilim. İşten atılan arkadaşlarımın hiç-biri de kabul etmiyor. Hukuka ve Toplu iş söz-leşmesine aykırı bir şekilde işten çıkarıldım.İşten çıkarıldığım bana email yoluyla bildirildi.Arkadaşlarımızın bir çoğuna da email veyasms ile bildirildi. 170 gündür Atatürk Hava Li-manı’nda direnmekteyiz.

Haklılığımız ortaya çıkana kadar bu müca-delemizi sürdüreceğiz. Grev hakkımızı gerialdık. Haksız bir gerekçe ile işten çıkartılantüm arkadaşlarımızın işe geri dönüşleri olun-caya kadar mücadeleye kararlıyız. İşe iadelergerçekleştiğinde haksızlığa uğradığımız da or-taya çıkacaktır.

Şule Baykal

18 yıllık THY personeliyim. 15 yıl Hava-İş Sendi-kası işyeri temsilciliği yaptım. Bir yıldır da işyeri BaşTemsilcisiyim. O gün izinli olarak buradaki basınaçıklamasına sendikal görevim nedeniyle katıldım.Burada bulunmak benim sendikal görevimdi veemekliliğime de üç ay kalmıştı.

Bu durum ilgili yasalara ve toplu iş sözleşmesineaykırı bir durumdur. Baştemsilci olarak sendikambana bir görev vermişse bunu yerine getirmekle yü-kümlüyüm. Bana sms de gelmedi. 4 Haziran tari-hinde işyerine girişim sırasında kartım okunmadı.Müdürüm bana iş akdimin fesholduğunu söyledi.Haklı direnişimize sonuna kadar inanıyorum. 170gündür direniyoruz. Grev hakkımızı geri aldık. Tümarkadaşlarımızın işe iade edileceğine de inanıyorum.

Ferhan Aclani

THY’de yaklaşık 4 yıldan beri kabin memuru olarakçalışıyorum. Sendikamızın basın açıklamasının yapıl-dığı 29 Mayıs günü rapor alarak işyerinden ayrıldım.

Burası kalabalıktı arkadaşlarımın arasına katıldım.İşten çıkarıldığım email ile bildirildi.

O günden beri buradayım. Umudum işe geri dö-neceğimiz yönünde. Bu haklı direnişimiz başarıya ula-şacaktır, hiç şüphem yok.

Page 21: HAVA-İŞ Dergi, Kasım - Aralık 2012

www.havais .org.tr 19

RÖPORTAJ

Yunus Emre Sever

2006 yılından beri THY’de çalışıyorum. 29 Mayısgünü of günümdü. Demokratik hakkımı kullanaraksendikamızın basın açıklamasına katıldım. 1 Hazi-randa da işten çıkarıldım. 1,5 gün fazladan çalışmışoldum. Direnişimiz ilk günkü inanç ile çok güzel gi-diyor. Geri döneceğimize de kesinlikle inanıyorum.

Burcu Sadiç

THY’de 9 yıldır çalışıyorum. Kabin amiriyim. 29Mayıs’ta hasta olduğum için rapor aldım. İşyerine ra-poru onaylatmak için geldim ancak ispatlayamadım.Sonra bana da mesaj göndererek işten çıkarıldığın bil-dirildi, şok oldum tabii ki. O gün burada büyük birkalabalık vardı. Sadece 300-500 kişi değil belki 2000kişi vardı. Elimizden alınmak istenen grev hakkımız ileilgili basın açıklaması yapılıyordu.

Demokratik hakkını kullanarak basın açıklamasınakatılan arkadaşlarımıza antidemokratik bir şekilde kar-şılık verildi. İşten çıkarılmayı hak etmediğimizi düşü-nüyorum. Bu bir hak arayışıydı. Cezasının işten atılmaolduğu hangi yasada var. Hiçbir aşamaya girmedendirekt olarak işten çıkarılma uygulaması nasıl olabilir?Buradaki mücadelemizi sonuna kadar devam ettir-mekte kararlıyız. Şu an 6 aylık hamileyim. Son zaman-larda buraya her gün gelemiyorum. Elimden geldiğikadar geleceğim.

Eşim de beni destekliyor. Suçlu değiliz, bir şey yap-madık. İşimizi kaybettik. 9 yıl emek verdim, hiçbirhakkımız verilmeden işten çıkartıldık. İçeride birçokhakkımız var. Bu nasıl bir demokrasi anlayışı? İnanı-yorum ki adalet sistemi hakkımızı koruyacaktır.

Doğa Mutluer

THY’de kabin memuru olarak çalışıyordum.29 Mayıs günü rahatsız olduğum için hastaneyegittim. Doktorum iş göremez raporu verdi ve buşekilde çalışamayacağımı söyledi. İşyerini bu ko-nuda bilgilendirdim, raporumu gönderdim ve te-yidini aldım. Raporu kabul ettiler. Yarım saatsonra bir email aldım. İşten çıkartıldığım bildirili-yordu. Daha sonra da telefonla aynı bildirimdebulundular. Yasadışı eyleme katılmam gerekçegösterildi. Ben kendilerine hasta olduğumu veevde olduğumu söyledim.

Ertesi gün raporu işyeri doktoruna getirdi-ğimde, doktor raporu onaylamayarak kabul et-medi. Bu işyerinde çalışmadığım gerekçesi ileraporu onaylamadığını belitti. İşyerine girmek is-tediğimde de giriş kartım okunmadı. Bu olayla il-gili benden bir savunma isteyen de olmadı. Ogün basın açıklamasına katılan çok sayıda insanvardı. Neye göre ayırdılar ve nasıl bir kanaat kul-landılar bilmiyorum.

Doktor bana uçamazsın dediğinde ben nasıluçabilirim? Kendime bakamayacak durumday-ken, uçaktaki yolcuların güvenliğini nasıl sağlaya-bilirim? Ödül olarak işten çıkarttılar. Umudumuzukaybetmedik. 170 gündür buradayız ve sonunakadar da sürdüreceğiz.

Page 22: HAVA-İŞ Dergi, Kasım - Aralık 2012

Siv i l Havacı l ık Çal ışanlar ının Sesi20

RÖPORTAJ

Yusuf Algül

29 Mayıs tarihinde sendikamızın basın açıklaması ne-deniyle buraya geldik. Yaklaşık 2000 kişi vardı. Boş gü-nümdü ve ben de buradaydım. Basın açıklamasınıdinleyerek konu ile ilgili bilgi almak istedim. Benim gibibinlerce insan da buraya gelmişti. Daha sonra evimedöndüm. Gelenlerin içinde raporlu olanlar ve izinli olan-lar da vardı.

Grev yasağı yasası uluslararası anlaşmalara ve Anaya-saya aykırı bir yasaydı. 5 ay sonra bu hatadan dönüldü.Konu bizim için çok önemliydi. Onun için burada top-landık. Bu yanlıştan nasıl dönüldüyse çıkartılan 305 ar-kadaşımızın geri alınmasını THY yönetimindenbekliyoruz. Haksız yere işten çıkartılıp mağdur durumadüşürüldük. Toplu iş sözleşmemizde yer alan maddelere

uyulmadı, bizlerin savunması alınmadı, işten çıkarılmaprosedürüne uyulmadı. O gün burada en az 2000 kişivardı. İçlerinden 305 kişi seçildi ve işten çıkarıldı.

Çıkarılanların büyük çoğunluğu raporlu ve izinli olan-lar. Nereden bakılırsa bakılsın büyük bir haksızlık söz ko-nusu. Bu insan haklarına uluslararası anlaşmalara aykırı.Biz onurlu mücadelemizi sürdürüyoruz. İşbaşı yapanakadar da bu mücadelemizi sürdüreceğiz.

THY Teknik A.Ş.’de 24 yıldırçalışıyorum. 29 mayıstaki basınaçıklamasına katıldım. Burayakatılmam yasa dışı gösteriye ka-tılma olarak gösterilerek işten çı-kartıldım. Teknik A.Ş.’den 35 kişiolmak üzere 305 kişi bu gerekçeile işten çıkartıldı.

Basın açıklamasına ise yakla-şık 2000 kişi katılmıştı. Sadecebasın açıklamasıydı ortada yasadışı gösteri olacak bir şey yoktu.Bunu kamuoyu da bilmektedir.Bu sürecin devamında burada her gün direnişimize devam edi-yoruz. İşe geri dönüşümüz için sesimizi duyurmaya çalışıyoruz.Bugün direnişimizin 170. günü. Direnişimiz süresince sendikalarve uluslararası birlik ITF ve Avrupa Parlamentosu’ndan desteklerçığ gibi büyüyor. Ses getirdiğimizi düşünüyoruz. Grev yasağınakarşı yaptığımız direnişimizde de ne kadar haklı olduğumuz vehaklı gerekçelerle 29 Mayıs basın açıklaması yapıldığı bir kez dahaispatlanmış oldu. Bu arada mahkememiz devam etmektedir.

Mahkemede işveren şahitlerince verilen ifadeler lehimizedir.Söylendiği gibi basın açıklamasına katıldığımızda işimizi aksatma-dık. Kısa bir süre sonra işimizin başına döndük. Vardiya bitimindeo vardiyada yapacağımız işlerde bitmişti. İşveren adına ifade ve-renlerde böyle söylediler. Süreç bu. İşe geri döneceğimizi düşü-nüyorum. Sendikamızın da gereken tüm yardımları yaptığınıözellikle belirtmek istiyorum. Bunu bilmeyen çok kişi var. Buradakidirenişimiz süresinde sendikamız bizlere düzenli olarak maddi vemanevi yardımına devam etmektedir.

THY Teknik A.Ş.’de çalışıyorum.Aynı zamanda temsilciyim. O güngece vardiyasından çıktım. 29 Mayısgünü yapılan basın açıklamasına katıl-dım. 1 Haziran günü de bizim çıkışı-mızı verdiler. Sonraki süreçte de buhaksız işten çıkarmalara karşı buradadirenişe başladık. Bugün 170. gün. İşeiadelere kadar da kararlı bir şekilde budirenişimizi sürdüreceğiz. Bu süreçteilk günden bugüne kadar sendikamızınmaddi ve manevi yardımları devamediyor. Bugün duruşmamız vardı. İşve-ren şahitleri bizlerin aleyhine hiçbir şeysöylemedi. Lehimize ifadeler verdiler.Umutluyuz, kazanacağız.

Engin TürkAdil Ak

Page 23: HAVA-İŞ Dergi, Kasım - Aralık 2012

www.havais .org.tr 21

RÖPORTAJ

Ben Ankara personeliyim. Kabin amiriyim. Haksız-lıklara katlanamayan bir yapım var. Nisan ayında tem-silci oldum. Ankara’da her zaman haksızlıklaroluyordu. Personel sürekli diken üstündeydi. İş güven-cesi yoktu. Dedikodulu bir ortam vardı. İşsiz kalacaksı-nız gibi söylentiler vardı. Her uçuşu diken üstündeyapıyorduk.Yıllardır bu böyle hiç düzelmedi. 15 kabinmemuru 3 teknisyenle birlikte atıldık. Ben haksızlıklaradayanamadığım için T.İ.S. sürecinde gelip gidiyor-dum. Bu süreçte eğitimlere katıldım. Temsilci olmayakarar verdim. Haksızlıklar devam ediyordu. İşine düş-kün biriyim. Sürekli raporlar hazırlayan. Aksaklıkları dü-zeltmeye çalışan, işine düzenli giden biriyim.Hiçbiraksaklığım yok, işi aksatmam yok, istirahatım yok. Hak-sızlıkları görerek bunları düzeltebilmek amacıyla tem-silci oldum.

Mayıs ayında da işten çıkartıldım. Bu haklı müca-delemizde sendikamız hep yanımızda. Diğer sendika-lara baktığımızda hepsi aynı konumda değil. Bunedenle farklı düşünceler oluşabilir. Ankara buradanfarklı daha siyasi yapıda. Genelde de kötü örneklerebakarak sendikalara bir güvensizlik var. Çevrem ço-ğunlukla memur. İşten çıkarılmamı kuşkuyla karşıladı-lar. Acaba sendika işveren anlaşması olabilir mikuşkusu vardı. Ben sendikamı anlattığımda; Atilay baş-kanımızın konumunu, durumunu, yaptıklarını ve T.İ.S.sürecinde sendikamızın üyeleri ile ilişkilerini aktardı-ğımda ikna oldular ve sen bu sendika ile devam et,doğru yoldasın dediler. Atıldıktan sonra eşimle birlikte

karar vererek ‘bir kişi bir kişidir’ diyerek buraya geldik.6 aydır buradayım. Eşim işini gücünü bıraktı geldi. Bu-radaki arkadaşlarımız dayanışması bizim bu kararımızındoğru olduğunu gösterdi. Bizler burada olduğumuziçin, İlk günden beri direnen arkadaşların hep yanındaoldu. Atilay başkanımız buraya bizden önce geliyor veen son o ayrılıyor burada. Her türlü sorunumuzda sen-dikamız bizlere yardımcı oluyor. Desteklerini esirgemi-yorlar. Korktukça görünmez olmuyorsunuz.

Hani derler ya; ‘bana dokunmayan yılan bin yaşa-sın’ Atıldığım ilk gün söylemiştim ‘Sen yılandan yanamısın? Yoksa yılmayandan yana mı?’ Yılgınlıkla bir şeyelde edilmiyor. Ona göre tercih yapmalısınız. Kendile-rini dışarıda tutan arkadaşlarımız haklarını hukuklarınıbilerek bizlerin yanında yer alsınlar. Meslek onurumuzasahip çıksınlar. Hak mücadelesinden vazgeçmesinler.Yarın o yılan onlara da dokunabilir.

THY’de 2 yıldır çalışıyorum. 29 Mayıs’ta rapor aldığımiçin işten çıkartıldım. O gün bu gündür burayı terk et-miyorum. Yapılan haksızlık kabul edilecek bir şeydeğil. Yalanla dolanla kamuoyunu yanıltarakbizleri yasa dışı eylem yapmakla suçluyor-lar. Haksızlığı, hukuksuzluğu yapan TYHyönetimidir. Bunu kamuoyuna duyur-mak için, işe geri dönmek için ve hak-kımızı almak için bu mücadeleyebaşladık. Grev hakkımızı aldık, işe geridönene kadar da bu mücadelemizisürdüreceğiz.

Her gün sabah buraya geliyoruz.Günlük basını takip ediyoruz. Kimlerinnerelere hizmet ettiğini de daha iyi görü-yoruz. Geçenlerde Hamdi Topçu NTV’de‘arkadaşları boş gününde işten çıkartmadık’ di-yerek yalan söyledi. Gelip bizlere soran yok. Bugün170. gün. Yerli ve yabancı yolculardan bizlerle konuşanlar

oluyor. Direnişimizin nedenini öğreniyorlar. Burası bir an-lamda sendikamızın çekim merkezi oldu. Ben işimi yapa-

rım, hiçbir şeye karışmam, hayatıma devamederim diyen arkadaşlarımız tarafsız oldukla-

rını düşünüyorlar, ancak yanılıyorlar. Hiçbirşeye karışmamak demek kesinlikle işve-renin tarafında olmak demektir. İşçi iş-veren ilişkilerinde tarafsızlık diye birseçenek yoktur. İşçinin yanında ola-caksın Sen işçisin. Bizi hedefimize ulaş-maktan alıkoyacak, haklarımızı al-mamızı engelleyecek söylemlerde bu-lunmayacaksın.

İşçi olarak bu mücadelenin içindeolacaksın. Burada iki taraf var İşveren ve

işçi. Bu durumda 3. Bir taraf olamaz. Biriniseçmek zorundayız. İşçi sendikasıyla, başkanıyla

burada. Maddi ve manevi yardımlarını esirgemiyor.Çok iyi bir avukatımız var. Kazanacağımızdan eminiz.

Deniz Pekbaş Eralp

Özlem Altıok

Page 24: HAVA-İŞ Dergi, Kasım - Aralık 2012

Siv i l Havacı l ık Çal ışanlar ının Sesi22

HABER

TESLİM ALAMAZSINIZ

THY A.O. 23. ve THY Teknik A.Ş. 3. dönem toplu iş sözleş-melerinde ve bir önceki dönemlerde yaşananlar ve işverenlerintutumları tamamen planlı, organize ve Hava-İş tüzelliğini dehedef alan sendikasız, toplu iş sözleşmesiz işyeri hedefine yönel-miş sendika ve emek karşıtı çok büyük bir saldırıdır.

Bir önceki dönemde de THY A.O.’da yetkimize, TeknikA.Ş.’de yetki ve işkolumuza itirazlar yanında 2009 yılı Aralıkayında yapılan Hava-İş Genel Kurulunu etkilemeye yönelik giri-şimler püskürtülmüş ve THY A.O. 22. ve THY Teknik A.Ş. 2.Dönem toplu iş sözleşmeleri önemli kazanımlarla masada sonuç-landırılmıştı.

Süreci toplu sözleşmesi başlamadan ve başladıktan sonrakiön hukuksuzluklar ve grev yasağı sonrası olarak iki ayrı bölümdedeğerlendirmemiz gerekmektedir. Çünkü ilk bölüm şirket yöne-timlerince oluşturulmuş ikinci bölüm ise şirket yönetimleri yinebaşarılı olamayınca siyasi irade tarafından daha kapsamlı bir sal-dırı olarak düzenlenmiştir. THY A.O. ve THY Teknik A.Ş yönetim-lerinin bu haksızlık ve hukuksuzlukları ortak ve planlı olduğundanyazımızda THY A.O. da yaşananları bilginize sunmaktayız.

THY A.O. 23. Dönem Toplu sözleşmesi başlamadan oluştu-rulan ön hukuksuzluklar;

THY A.O. yöneticileri ve onları görevlendiren irade, Toplu İşSözleşmesi yapmak istemediklerinden, yetkili sendika istemedik-lerinden, işçilerin, Anayasa’da yer alan, Toplu İş Sözleşmesi veSendika örgütlülük haklarını iyi niyetten uzak bir şekilde, akameteuğratmak için, M.K. 2. Maddesinde yer alan “dürüstlük kuralları”ile bağdaşmayacak biçimde davranmış ve işlemler yapmışlardır.

Kötü niyetli Yetki İtirazları:01.01.2011 itibariyle TİS bağıtlayabilmek için Eylül 2010 ta-

rihinde, Sendikamız tarafından, Çalışma Bakanlığı’ndan Çoğun-luk Tesbiti talebinde bulunulmuş, Bakanlık 27.12.2010 tarihindeÇoğunluk Tespit yazısını Yetkili Sendikaya ve diğer ilgililere bil-dirmiştir.

THY. A.O. işvereni, bu Çoğunluk Tesbitine İş Mahkemesindeitirazda bulunmuştur.

Ancak, bu itirazını, Yetkili Bakırköy İş Mahkemesinde değil,bilerek, daha fazla zaman kazanmak ve mümkün olduğu kadarçalışanların TİS hakkını ortadan kaldırmak, uzatmak için, İstanbulİş Mahkemesinde yapmıştır.

Dosyayı inceleyen İstanbul 8. İş Mahkemesi, 2011/44 Esassayılı dosyasında, TİS, İŞLETME düzeyinde olması sebebiyle, İş-letmenin merkezinin bulunduğu yer Mahkemesi olan Bakırköy

İş Mahkemesinin Yetkili olduğu gerekçesiyle, davayı yetki yönün-den reddetmiştir.

Kötü niyetli olan THY A.O. işvereni, bu yetkisizlik kararınıtemyiz etmiş, dosya, Y.9.H.D. tarafından, ONANMAK suretiylekesinleşmiştir.

Yargıtay’ın bu kararından sonra, dosya, Yetkili Bakırköy İşMahkemesine gönderilmiştir. Bakırköy 13. İş Mahkemesinin2011/244 Esas sayılı dosyasında tarafların iddia-savunmaları çer-çevesinde bilirkişi incelemesi yapılmış, Sendikanın ezici çoğun-lukta olduğu, itirazın yerinde olmadığı tesbit edilerek, Rapor vebelgeler doğrultusunda, itirazın esastan da reddine karar veril-miştir. İşveren bu kararı da temyiz etmiştir. Y.9.H.D. itirazı yinereddetmiş, Kararı ONAMIŞTIR.

Sonuç olarak, kötü niyetli İşveren itirazları reddedilmiştir.Ancak, Bakanlıktan, THY A.O. Genel Müdürlüğü ve bağlı işyerleriİŞLETMESİ için Yetki Belgesi alınıp TİS görüşmelerine 02.02.2012tarihinde başlanabilmiştir.

Böylece, 2 yıllık olarak yapılacak olan TİS nin görüşmeleri, 16ay sonra başlayabilmiştir.

Resmi Arabulucu faaliyetlerine Hukuk dışı itirazlar. Alınan Ted-birler. Hukukla izah edilemeyecek işlemler.

THY A.O. İşvereni ve onları görevlendiren irade, 02.02.2012tarihinde başlayan TİS görüşmelerinde hiçbir ilerleme kaydedil-mesine fırsat bırakmamıştır. 10 yıllardır TİS de yer alan işçi lehine,yasanın üzerinde kazanılmış haklar, TİS den çıkartılmak istenmiş,Hükümet tarafından açıklanan yıllık enflasyon, %10 un üzerindeolan Ülkemizde, yıllık %3 zam teklifinde bulunmuşlardır.

Bu tutum ve kasıtlı tavır, iyi niyetle izah edilemeyeceği gibi,Sendika ve Sendika üyelerince de “Hayatın olağan şartlarına”uygun bulunmamıştır.

Amacı TİS imzalamak olmayan işveren yetkililerinin de isteğiile, 19.03.2012 tarihinde uyuşmazlık tutulmuştur.

Uyuşmazlığın tutulmasından sonra, 2822 sayılı yasanın ilgilimaddeleri uyarınca, prosedür devam etmiş, uyuşmazlık zaptı,görüşmeler başladıktan sonra 45. günde tutulmuş olması sebe-biyle, 2822 sayılı yasanın 22. maddesinin 2. bendi uyarınca, ta-raflar arabulucu konusunda anlaşamayınca, “görevli makam”tarafından “Resmi arabulucu listesinden” tarafların huzurundaad çekmek suretiyle tespit etmiştir.

Ad çekmek suretiyle tespit edilen arabulucu görevine başla-mıştır.

İşveren yetkilileri Anayasa’da yer alan, Toplu İş Sözleşmesi veSendika örgütlülük haklarını iyi niyetten uzak bir şekilde, akamete

BİZİHUKUKSUZLUKLARLA

ve YASAKLARLAHUKUKSUZLUKLARLA

ve YASAKLARLA

THY A.O. ve THY Teknik A.Ş. toplu iş sözleşmeleri grev yasağı nedeniyle Yüksek Hakem Kurulu’nca karara bağlandı.

Page 25: HAVA-İŞ Dergi, Kasım - Aralık 2012

www.havais .org.tr 23

HABER

uğratmak istediklerinden, Devletin düzenlediği ve gerçekleştir-diği bu işlemi de, Mahkemelerde itiraz konusu yapmışlardır.

Bu nedenle, Sendika taraf gösterilmeksizin, Yetkisiz BakırköyMahkemesi’nde, arabulucu seçimi işlemi hakkında dava açmışlar,aynı zamanda bu işlem hakkında “ihtiyati tedbir” talebinde bu-lunmuşlardır.

İş yoğunluğundan veya sehven olsa gerek, maalesef, YetkisizBakırköy 5. İş Mahkemesi, gıyabımızda arabulucu işlemini “ted-biren” durdurmuştur.

Sendika, durumdan haberdar olunca, müdahale dilekçesivermiş, konuyu, Hukuku ve yasanın açık hükümlerini, Mahkeme-nin yetkisizliğini anlatmış, Bakırköy 5. İş Mahkemesi, 2012/191Esas sayılı dosyasında, Sendikayı, “Müdahil” sıfatıyla davayakabul etmiş, tarafları duruşmaya çağırmış ve tarafların huzu-runda, Tedbirin kaldırılmasına ve yetki yönünden davanın red-dine karar vermiştir.

Bununla da yetinmeyen, THY A.O. işletmesi Yöneticileri veonları görevlendiren irade, Toplu İş Sözleşmesi yapmak isteme-diklerinden, Anayasa’da yer alan, Toplu İş Sözleşmesi ve Sendikaörgütlülük haklarını iyi niyetten uzak bir şekilde, akamete uğrat-mak isteklerine ve çabalarına devam etmişler;

Bu defa da İstanbul İş Mahkemelerinde, Hem Bakırköy’denYetkisizlikle gelen davaya kaldığı yerden İstanbul 11. İş Mahke-mesinde devam etmişler, Hem de İstanbul 7. İş Mahkemesindeayrı bir dava daha açmışlardır.

İstanbul 7. İş Mahkemesi, 2012/276 Esas sayılı dosyasında,Sendika taraf gösterilmeden açılan tedbir talepli davada, ten-siple, sendikaya da tebligat yapılmasına, ilgili evrakların toplan-masına, duruşmanın da 22.05.2012 tarihine bırakılmasına,“İhtiyati Tedbir” isteğinin de duruşmada değerlendirilmesineKarar vermiştir.

Sendika tarafından, dosyaya sunulan dilekçe ile, konu, hukukve yasanın açık hükmü anlatılmış, ilgili belgeler dosyaya celbe-dilmiş, 22.05.2012 tarihli duruşmada, tarafların huzurunda, İh-tiyati tedbir talebinin ve davanın esastan reddine karar verilmiştir.

İstanbul 11. İş Mahkemesi, 2012/243 Esas sayılı dosyasında,yine iş yoğunluğundan veya sehven olsa gerek, yine taraf olansendikanın gıyabında, “Arabulucu” işlemini yine “Tedbiren” dur-durmuş, duruşma gününü de 04.09.2012 tarihine vermiştir.

Yine durumdan haberdar olan sendika, ilave bir dilekçe dahasunarak, konuyu, hukuku ve yasanın açık hükümlerini tekrar an-latmış, İstanbul 11. İş Mahkemesi de, 25.05.2012 tarihinde, ta-rafların huzurunda yaptığı duruşmada Tedbirin Kaldırılmasına,davanın da esastan reddine karar vermiştir.

2822 sayılı yasanın uygulanmasını önleyemeyen irade, en so-nunda, 6321 sayılı Yasa ile, dünyada bir tek örneği olmayan,“Havacılık Hizmetlerinde” özel, grev yasağı getirmiştir.

THY A.O. yöneticilerini görevlendiren irade, Dünyada örneğiolmayan kanun değişikliği ile de tatmin olmamış, Çalışma Ba-kanlığı, Çalışma Genel Müdürlüğünün hukuk dışı işlemi ile TİSnin YHK na dahi gönderilmesi engellenmek istenmiştir.

6321 sayılı yasa ile getirilen grev yasağı ile de tatmin olma-mış, Sendikanın Yüksek Hakem Kuruluna da başvurması ve üye-leri adına TİS yapılmasının temin edilmesi önlenmek istenmiştir.

T.C.Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Çalışma Genel Mü-dürlüğü 06.06.2012 tarihinde, Bakanlık İl Müdürlüğünde kaydageçen, 05.06.2012 tarihli yazı ile “Resmi arabulucu raporununsehven tebliğ edildiği anlaşılmış olup raporun işleme konulma-ması”nı istemiştir.

Bakanlık İl Müdürlüğü, Bu yazıyı, ekine iliştirmek suretiyleaynı gün, 06.06.2012 tarihinde, üzerinde “iadeli taahhütlü”damgası bulunmasına rağmen, Sendikaya “Memur vasıtasıylaelden tebliğ” etmiştir.

Sendika, 06.06.2012 tarihinde elden tebellüğ ettiği bu“Hukuk dışı” yazıya, aynı gün, 06.06.2012 tarihinde APS ileHukuk çerçevesinde cevap göndermiş,

Çalışma Genel Müdürlüğü yazısının Hukuk dışı olduğunu,kabul etmediğini, dosyanın 05.06.2012 tarihinde 191 kayıtnumarası ile Yüksek Hakem Kurulu’na iletildiğini belirtmiştir.

Görüldüğü gibi, tüm bu bilgi ve belgeler,THY A.O. işletmesi yöneticilerini görevlendiren irade-nin, Toplu İş Sözleşmesi yapılmasını istemediğinin, YetkiliSendika istemediğinin, işçilerin, Anayasa’da yer alan, Topluİş Sözleşmesi ve Sendika örgütlülük haklarını iyi niyettenuzak bir şekilde, akamete uğratmak istediğinin, nihaiamaçlarının, elle tutulur kanıtıdır.

İşveren Yüksek Hakem Kurulu’ndan da umduğunu bu-lamamıştır.THY A.O. ve THY Teknik A.Ş. şirketlerinde 23. ve 3.Dönem toplu sözleşmelerin grev yasağı nedeniyle YüksekHakem Kurulu’na gönderilmesi, elbette kazanılmış haklaragelebilecek zarar tehlikesi nedeniyle kritik bir süreç olarakdeğerlendirilmiştir.

Ancak grev yasağına karşı verilen uluslararası ve ulusaldüzeydeki karşı çıkış 29 Mayıs’ta Anayasal ve demokratiktepkilerini ortaya koyan THY işçileri ile bu karşı çıkış nede-niyle işverenlerin acımasızca kıyıma uğrattığı 305 işçininonurlu direnişi bu tehlikeli süreci engellemiş ve işçilerin hakkaybı yaşanmadan bu olumsuz süreci atlatmalarından enönemli rolü oynamıştır. Bu arkadaşlarımızın mücadelesinene kadar saygı duysak azdır.

Sendikamızın Türk-İş’den de talebi olan 22. toplu işsözleşmesindeki kazanılmış hakların hiçbir şekilde geriyegötürülmemesi Kurulda kabul edilmiştir.• Yine sendikamızın talebi olan reel ücretlerde kayıplara yolaçacak ücret artışları olmaması yönünde ki görüşü çer-çevesinde sözleşmenin yürürlülük süresi 2 yıl olarak be-lirlenmiş; İşverenin 1. Yıl %3, 2. Yıl %3, sendikanınortalama 1. yıl için istediği olan % 17 ücret tekliflerinekarşı• Ücret zammı olarak 1 yıl için; 1. Altı ay %5, 2. Altı Ay %5oranında• 2 yıl; 3. Altı ay %4, 4. Altı ay için %3 oranında zam ya-pılmıştır.

Ayrıca demokrasi ayıbı grev yasağına karşı Hava-İş sen-dikasının verdiği demokratik mücadelede bu konuda bedelödeyerek, hala dış hatlarda grev yasağına hayır diyen veişe geri dönüş mücadelesi veren THY’nin onurlu direnişçiişçilerinin işe iadesi ile ilgili olarak Türk-İş tutanağa muha-lefet şerhi koymuştur.

Page 26: HAVA-İŞ Dergi, Kasım - Aralık 2012

THY A.O. işvereninin engellemelerive grev yasağı nedeniyle YüksekHakem Kurulu’nda sonuçlanan bu iş-letmede 23. dönem toplu iş sözleş-mesi yaklaşık 18 aylık bir süregeçtikten sonra yürürlüğe girebilmişti.

Hava-İş Sendikası bu dönem topluiş sözleşme sürecinde de oluşabilecekher türlü kötü niyetli girişimi dikkatealarak yasanın düzenlediği 120 günönceden yetki sürecini başlatma hak-kını kullanmış ve 3 Eylül 2012 tari-hinde yetki başvurusunda bulun-muştu.

Bu konuda sendikanın haklı olduğuortaya çıkmış, işverende Hava-İş sendi-kasından 2-3 gün sonra bu konudatahminimizce yeni bir uyuşmazlığın altyapısını oluşturmak amacıyla yetki baş-vurusunda bulunmuş, Hava-İş’in baş-vurusundan haberleri olmadığı içinbasına yaptıkları açıklamada yetki içinbaşvurduklarını ve bir an önce Hava-İşSendikası’nı masaya davet etmek içinbu işlemi yaptıklarını belirtmişlerdi.

Şimdi kendilerini Hava-İş sendikasıolarak masaya davet ediyo-ruz. İnşallah bir kezolsun sözlerinde du-rurlar toplu iş söz-leşme süreciniyine çıkmazasokmazlar.

Hava-İş sen-dikası olarak hiç-bir zaman toplu işsözleşme masasındankaçmadık tam tersi ma-sada taleplerimiz karşısında iş-verenler büyük acze düştüler. Bunedenledir ki grev oylaması istediler,bu nedenledir ki yetki itirazı ve diğeritirazları yaptılar, bu nedenledir ki grev

yasağı gibi demokrasi ayıbı olarak ül-kemiz tarihine geçen anti-demokratikyollara saptılar.

Ancak sonuç ne oldu? 5 ay sonragrev yasağı kaldırıldı, Yüksek HakemKurulu’na giden sözleşmeler Hava-İş’indirenişi ve kamuoyundan gelen baskı-larla istedikleri gibi üyelerimizin hakkayıpları ile sonuçlandırılamadı.

İşverenin bu itirazları ve sendikaldüzene karşı oluşturduğu bu engellerboşuna gayretler değildir. Burada esasolarak hedef alınan işçilerin kazanılmışhaklarının ve toplu iş sözleşmesininbağlayıcı hükümlerinin ortadan kaldı-rılması ya da fiilen ihlal edilmesidir.

Yeni dönem toplu iş sözleşmesindetemel olarak iş barışı ve huzurununoluşturulması gerekmektedir. Bununilk şartı da haksız bir biçimde grev ya-sağına karşı çıktıkları için işten çıkarılanişçilerin işine geri döndürülmesidir. Bukonuda 7 aydır bu taleplerini sürdürendirenen arkadaşlarımızın bu mücade-lesinin masada da sürdürülmesi tümüyelerimizce de desteklenecektir.

Yine yaşanan sorunlardan şugörülmüştür ki toplu söz-

leşme dışındaki mev-zuatlarla yönetmelikprosedürlerle belir-lenen haklarımız ileilgili düzenlemeler

her zaman kaybe-dilme tehlikesi ile

karşı karşıyadır. Bunedenle bu konulardaki

temel düzenlemeleri artıktoplu iş sözleşmesi güvencesinde dü-

zenleyip yönetmeliklerden çıkarmakgerektiğini düşünüyoruz.

THY A.O. işletmesinin son malitablo ve faaliyet raporları göstermiştir

ki THY A.O. işçileri olağanüstü bir öz-veri ve verimlilikle çalışmaktadır ve şir-ket bu nedenle kârlıdır. Emekmaliyetleri THY A.O.’nun uluslararasıpiyasada rekabet edebilirliğini açıkçaortaya koymaktadır.

Bu nedenle THY A.O. işçileri ulus-lararası alanda hizmet üretmekte,ücret ve diğer haklarının da buna pa-ralel düzenlenmesinin gayet doğal ol-duğunu bu konuda işverenlercekamuoyunu etkilemeye yönelik işçile-rin çok yüksek ücret aldığı şeklindekisöylemlerin taleplerini etkilemeyece-ğini kamuoyuna bir kez daha duyur-maktadır.

Hava-İş sendikası yeni dönem topluiş sözleşmesi ile ilgili olarak üyeleriningörüşlerini alarak taleplerini belirleye-cek ve toplu iş sözleşme görüşmelerinişeffaflık içinde yürütecektir.

Bu çalışmalar kapsamında anketle-rimiz işyerlerine dağıtılacak olup, bugörüşler değerlendirilerek ön taslakhazırlanacak ve son kez üyelerin gö-rüşü alındıktan sonra yeni dönemle il-gili tekliflerimiz işverene verilerekgörüşmelere çağrı yapılacaktır.

Hava-İş sendikasının yetkili olduğunu tespit eden Bakanlıkyazısı 17 Kasım 2012 tarihinde sendikaya tebliğ edildi.

TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ BAŞLIYORTOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ BAŞLIYORTHY A.O.24. Dönem

Yeni dönem toplu

iş sözleşmesinde temel

olarak iş barışı ve huzurunun

oluşturulması gerekmektedir.

Siv i l Havacı l ık Çal ışanlar ının Sesi24

TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ

“THY A.O. 24. Dönem Anket Çalışmalarımız Başlıyor.”

Page 27: HAVA-İŞ Dergi, Kasım - Aralık 2012

www.havais .org.tr 25

EĞİTİM

SINIF MÜCADELESİ TARİHİNİN AYNASINDA İŞ HUKUKU

SINIF MÜCADELESİ TARİHİNİN AYNASINDA İŞ HUKUKU Kasım ayı başında onaylananSendikalar ve Toplu İş Sözleş-mesi Yasası ile Türkiye “nurtopu gibi bir İş Yasası’na” daha kavuşmuş oldu. İşHukuku’nun tarihsel seyrine, işçi sınıfı mücadelesi ile etkileşimi bağlamında gözatmak, bu yeni topun “nuru” hakkında bizi aydınlatmaya yarayabilir.

Bugün çok karmaşık hukuksal/teknik özellik-leri ve detayları ile uzmanlık gerektiren bir alanolan İş Hukuku’nun geçmişi, öyle sanıldığı gibiAntik Yunan’a kadar gitmez. Zira sermaye sınıfı,daha 19. yüzyılda bile, özel bir iş hukuku alanı-nın gerekliliğini reddetmekte ve iş hukuku yö-nünde her türden gelişmeyi serbest piyasaekonomisinin temel dogması olan, "bırakınızyapsınlar, bırakınız geçsinler" yaklaşımına birmüdahale olarak gördüğünden var gücü ile karşıçıkmakta idi. Öyle ya, madem "serbest piyasaekonomisi" doğru olan tek ekonomik sistemdi,o zaman "tümüyle özgür" olan işçi ile işverenarasındaki ilişkiler alanına üçüncü bir güç müda-hale etmemeli, bu "özgür ilişki"ye hukuki hiç birsınırlama getirilmemeliydi.

Ancak, tek belirleyici sermaye değildi sınıflıtoplum yapısında. 19. yüzyılın ikinci yarısındagelişen işçi hareketi, bu "zoraki anlaşma özgür-lüğü"nün aslında kapitalistlerin işgücünü diledik-leri gibi, sınırsızca sömürme özgürlüğüolduğunu kavradı. Böylece, işçi-kapitalist ilişkile-rini kısmen de olsa işçiler yararına sınırlayan ya-saların çıkması, hukuksal sınırlamalarıngetirilmesi kavgası başladı.

Nitekim, işçi sınıfının uzun mücadeleleri son-rası, ilk İş Hukuku düzenlemeleri çocukların ça-lıştırılmasının, yaşları ve çalışma süreleriyönünden sınırlandırılması ile başlar. Bunu, ka-dınların çalıştırılma sürelerini sınırlandıran dü-zenlemeler izler ve sonra özellikle madenlerdeçalışma süreleri ile ilgili sınırlamalar ortaya çıkar.İşçilerin yıllar süren mücadeleleri sonucunda, ko-lektif olarak çıkarlarını savunmak amacıyla kendiörgütlerinde, sendikalarda örgütlenme hakkı, iş-verenlerle topluca ücret ve çalışma koşulları hak-kında görüşmeler yapma hakkını ya da çalışmasaatlerini kısıtlayan yasaların çıkartılmasını sağ-lanır.

Page 28: HAVA-İŞ Dergi, Kasım - Aralık 2012

Siv i l Havacı l ık Çal ışanlar ının Sesi26

İŞ HUKUKU

Türkiye’de de İş Hukuku’nun ortaya çıkışı ve ge-lişimi ise, henüz onyıllarla ölçülebilecek kadar ye-nidir. Cumhuriyet’in ilk yıllarında Türkiye’de,sanayileşme ile doğru orantılı olarak zayıf bir işçisınıfı ve dolayısıyla cılız bir işçi hareketi söz konu-sudur. Sanayileşme çabalarının yoğunlaştığı 1936yılına kadar bireysel iş ilişkilerini düzenleyecek birİş Yasası çıkarılmaz. 1936 yılında kabul edilen İş Ya-sası, 1937 yılında yürürlüğe girer, ancak koruyucuhükümleri yaklaşan 2. Dünya Savaşı nedeni ile as-kıya alınır ve grev yasağı getirilir. Denilebilir ki,Cumhuriyet’in ilk İş Yasası, “ölü bir İş Yasası”dır. Oyıllarda, işçi sınıfının henüz son derece zayıf olması,sermaye birikiminin devlet eliyle yürütüldüğü busüreçte, devleti çalışma hayatı ve ilişkilerinin tekdüzenleyici ve otoriter aktörüne dönüştürmüştür.Öyle ki, 1947’ye kadar karşısında, bırakın müca-dele eden bir sınıfı, muhatap alınacak sendika bileyoktur.

2. Dünya Savaşı sonrasında, dünyada esen “de-mokrasi rüzgârları” Türkiye’yi de etkiler ve bir “sen-dikalar yasasına” ihtiyaç duyulur. Ancak, döneminÇalışma Bakanı S. Irmak’ın açıklamasından da an-laşılacağı üzere, İş Hukuku’nu belirleme tekeli haladevletindir: “Türkiye’ye yakışacak ve Türk rejimi-nin hürriyet zihniyetine yakışacak olan” sendika ti-pinin “devletle beraber” olan, “milli karakterli”

Page 29: HAVA-İŞ Dergi, Kasım - Aralık 2012

www.havais .org.tr 27

İŞ HUKUKU

olmalıdır!” 1945/46 yıllarında, Çalışma Bakanlığı,İş Bulma Kurumu ve İşçi Sigortaları Kurumu kuru-lur. 1947, Türkiye’de işçi sınıfı mücadelesinden zi-yade, uluslararası konjonktürün etkili olmasısonucu, sendikal yasağın kaldırıldığı yıl olarak ta-rihe geçer ancak, yaşamsal iki veçhesi hala eksiktir:“toplu iş sözleşmesi ve grev yasası”. Sendikalar,yasal olarak tanınmalarına karşın, grevsiz ve yeter-siz toplu pazarlık hakkıyla faaliyet gösterilmek zo-runda bırakıldıklarından, iş hukukunda ileridüzenlemeler yapılarak işçi haklarının korunma-sında yeterince etkin olunamaz.

1961 Anayasası’nda ilk kez "grev hakkına" yerverilir. 1963 yılında, “Kavel grevi”, grev hakkınınsadece Anayasa’da tanımlanmasının yeterli olma-dığını ortaya koyar ve bir "grev yasası" nın kapısınıaralar. 1963 yılında 274 Sayılı yeni bir “SendikalarKanunu” ile 275 sayılı “Toplu Sözleşme Grev Ya-sası” çıkartılır. Henüz güçlü bir sınıf hareketinintarih sahnesinde rol almadığı koşullarda, adeta“bahşedilen” bu hak, 1961 Anayasası’nın görecedemokratik yapısı sayesinde, 1960’lı yıllar bo-yunca, işçi sınıfının bilinç düzeyi ve örgütlü müca-delesi yükselmiş, aynı anda, sermaye cephesiişyerlerindeki çatışmayı daha genel bir çatışmayadönüştürmek için devletin yeniden etkin rol oyna-masını istemekten kaçınmamıştır. İşte bu noktada,15-16 Haziran direnişini anımsamamız gerek…

15-16 Haziran 1970 direnişi, Türkiye işçi sınıfımücadele tarihinin belki de unutulmaz, en gör-

kemli iki günü ve İş Hukuku ile sınıf mücadelesi ara-sındaki diyalektik ilişkinin özeti gibidir. Kurulmasıüzerinden kısa bir süre geçmesine rağmen işçilerinkitleler halinde DİSK’te örgütlenmeye başlamalarısonrası paniğe kapılarak bir yasa hazırlanır ve sen-dika özgürlüğü ile toplu iş sözleşmesi yapma vegrev haklarını dolaylı yoldan kaldırılmaya ve tek bir

konfederasyon oluşturarak, DİSK’i işlemez hale ge-tirmeye çalışılır. Söz konusu yasa tasarısı, 11 Hazi-ran 1970 günü onaylanmış ve işçi sınıfı kazanılmışhaklarına ve örgütlülüğe karşı düzenlenen bu sal-dırı karşısında İstanbul’da unutulmaz bir direnişbaşlatmıştır. 15 Haziran’da 115 fabrikadan 80 bineyakın işçinin katıldığı yürüyüş, 16 Haziran’da dahabüyük katılımlar ile fabrikalarını terk eden işçiler, İs-tanbul’un her iki yakasında da şehir merkezinekadar inmişler, olaylarda 3 işçinin öldürülmesi son-rası, Kadıköy Kaymakamlığı da işçiler tarafındanbasılmış ve ateşe verilmiş, İstanbul adeta savaş ala-nına dönmüştür. Bu iki günlük tarihsel direniş son-rası, Sendikalar Yasası’nda değişiklik yapan yasaAnayasa Mahkemesi’nce iptal edilecek, işçi sınıfınıngasp edilmek istenen hakları bu “yasal olarak” daiade edilecektir.

Efsanevi 15-16 Haziran direnişin Türkiye işçi sı-nıfına anlattığı ilk şey, genelde hukukun, özelde işhukukunun, “sınıf savaşımlarına ilişkin” kavramlarolduğudur. Kapitalist üretim sürecinde, işçilerin be-denlerini ve yaşamlarını, üretim sürecinin gerekle-rine uyumlulaştırma çabaları, daha başındanitibaren, hukukun bu gerekler üzerinden yeniden

Page 30: HAVA-İŞ Dergi, Kasım - Aralık 2012

Siv i l Havacı l ık Çal ışanlar ının Sesi28

İŞ HUKUKU

biçimlenmesi anlamına gelecektir. Sermaye sınıfla-rına karşı, işçi sınıfının kendisini korumasını vekendi düzenini de yaratmasını amaçlayan sendikalörgütlenmeye, grevlerine ilişkin her türlü yasal dü-zenleme, sınıflar mücadelesinin hukuk zeminindekitezahürüdür özünde.

12 Mart 1971 askeri darbesi işçi sınıfı hareketiüzerinde baskı kurmaya çalışmışsa da mücadelecisendikalar buna da teslim olmamış ve 1970’li yıllarboyunca işçi sınıfı hareketi yükselmiştir. Yükselenişçi sınıfıyla baş edemeyen sermaye, çareyi 12 Eylül1980’de gerçekleşen yeni bir askeri darbeyle bul-maya çalışmıştır. Türkiye’nin 1970’lerde başlayan“neoliberal dönüşüm” sürecine uyumunu amaçla-yan 12 Eylül darbesi, sendikaları baskı altına almışve kapitalizme ideolojik karşıt olmaktan çıkartıp ka-pitalizmin ideolojik aygıtlarına dönüştürmeyiamaçlamıştır.

1980 darbesi ile birlikte, sermaye sınıfının elin-deki tüm araçlarla topyekün bir saldırısı gerçekleş-miş, Türkiye işçi sınıfının ve örgütlü mücadelesinin

karşı karşıya kaldığı bu en pervasız saldırı dalgasısonrası, en büyük hak gasplarını hayata geçirilmiş-tir. 27 Mayıs’ın yol açtığı kısmi demokratik ortamısağlayan 1961 Anayasası da, buna bağlı olarak çı-karılan sendikalar, grev ve TİS yasaları da (12 Martdarbesiyle belli bir rötuş yemiş olsa bile) bütünüyleortadan kaldırılır. 2821 ve 2822 sayılı sendikalar veTİS yasası ile işçi sendikaları; İş Yasası vb. tüm dü-zenlemelerle de işçi mücadelesi kıskaç altına alınır-ken, ekonomik ve demokratik hak ve özgürlüklerrafa kaldırılır. Yaşanan süreç, sınıflar mücadelesiningüçlü tarafının, güçsüz olanı acımasızca ezdiği,hatta öldürücü darbeler indirdiği bir kavganın, ta-rihin aynasına travmatik bir yansımasıdır bir ba-kıma…

Darbe sonrası, sınıf hareketinin en ciddi eylem-lilik süreci, 1989 Bahar Eylemleri adıyla anılan sü-reçte yaşanır. Özellikle kamu işyerlerindekiişçilerinin yoğun eylem ve protestolar 1980 sonra-sının kayıplarını telafiye yönelik önemli kazanımlarsağlanır. Sendikal hareket kendini bulmaya başlar

Page 31: HAVA-İŞ Dergi, Kasım - Aralık 2012

www.havais .org.tr 29

İŞ HUKUKU

ve 1991 maden işçilerinin ülkeyi sarsan büyük An-kara yürüyüşleri sonrasında, “Kamu Emekçileri,Anayasa, Devlet Memurları Yasası” gibi yasalarlagetirilen yasaklara karşı, “kamu emekçilerinin sen-dikal hakları” tanınmış olur. Biryanda, bu mücadelenin ürünüolarak KESK kurulur, diğeryanda DİSK ve bağlı sendikalaryeniden “yasal” statülerine ka-vuşurlar.

1990’lı yıllar, Türkiye’de işçisınıfı mücadelesinde gerileyişinve dolaylı olarak, İş Hukuku ala-nında ciddi hak gasplarının birfilm şeridi gibi gözlerimizinönünden hızla geçmeye başla-dığı dönemin önünü açar. Uy-gulamaya konulan neo-liberalprogram ve sermayenin özel-leştirme, taşeronlaştırma, sen-dikasızlaştırma, esnek çalışma yöntemleri ile işçisınıfı mücadelesi derin yaralar alır. Giderek eriyenve cılızlaşan işçi sınıfı mücadelesi, sermayenin ar-darda ve çok kapsamlı hak gasplarına maruz kalır.2003 yılında, 1971 yılından bu yana yürürlükteolan 1475 sayılı İş Yasası’nı köklü değişikliklere uğ-ratan 4857 sayılı yeni İş Yasası yürürlüğe girer. Yeniİş Yasası, 30 yılı aşkın süredir istikrar kazanmış pekçok uygulama ve kurumu ya değiştirir ya da orta-dan kaldırır: “Geçici İş İlişkisi”, “Kısmi Süreli İş Söz-leşmesi”, “Belirli Süreli Sözleşme”, “Çağrı Üzerine

Çalışma”, “İş Zamanı Denkleştirilmesi”, “Telafi Ça-lışması”, fazla çalışmada süre sınırının kaldırılmasıbu yasayla düzenlenen değişikliklerdir. Sosyal vesınıfsal ilişkileri düzenleyen İş Yasası, bu yeni haliyle

emek-sermaye ilişkilerini derindenetkileyecek yeni kurumlar ve kural-lar getirirken, eski İş Yasası’nın sınırlıda olsa dayandığı “işçiyi koruma”anlayışı, yerini önemli ölçüde “işlet-meyi koruma” anlayışına bırakır. Birdiğer deyimle ithal ikameci, Key-nesyen/Fordist dönemin İş Yasası,neo-liberalizmin ve küresel piyasaekonomisin İş Yasası’na dönüştü-rülmüştür.

Herşeyden önce, kolektif sendi-kal hakların varlığı ve İş Hukuku’nunmerkezi sinir sisteminin sigortasıolan “iş güvencesi” 19.yüzyıl koşul-larına geri dönüşü anımsatacak bi-

çimde tırpanlanmıştır. Esnek, güvencesiz vekuralsız çalışmayı dayatan neo-liberal uygulamalarsonucu, istihdam toplumunun temeline dinamitdöşenmektedir.

Hala anayasal bir hak olan sendikalaşma hakkın-dan, sıradan bir hak olan işverenin işçiye ücretbordrosu verme yükümlülüğüne kadar, İş Hu-kuku’nun irili ufaklı hemen hemen tüm hükümlerirahatlıkla ihlal edilebilmesine yol açan neo-liberalçalışma biçimlerini içeren İş Yasası, yeni çıkarılanSendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Yasası ile hukuk-sal zemine daha güçlü basma olanağına sahip ol-muştur. Bu durum, aynı zamanda, 21. yüzyılagirerken, örgütlü gücünü önemli ölçüde yitirmiş vemücadelesi dibe vurmuş olan işçi sınıfının, üst üstegelen saldırılar karşısında en önemli mevzii kayıp-larının izdüşümü İş Hukuku aynasına yansımasınınsonucudur.

SONUÇ YERİNE…İş Hukuku’nun ülkemizdeki kısa tarihçesi, sınıf

mücadelesinin hukuksal veçheleri olan sosyal gü-venlik, çalışma yaşamı, sendikalar vb. kavramların

Page 32: HAVA-İŞ Dergi, Kasım - Aralık 2012

Siv i l Havacı l ık Çal ışanlar ının Sesi30

İŞ HUKUKU

içerikleri ve işleyişleri, sınıflar mücadelesindekigüçler dengesinin ürünü olan hukuksal düzenle-melerle ( anayasa, iş hukuku, vb.) biçimlendirili-şini anlatıyor bize. Nitekim, tarih boyunca,sınıflar mücadelesinin tarafları olan sınıfların ör-gütlülükleri, bilinçleri, diğer sınıflar/toplumsal ke-simler üzerindeki etkileri, hayata müdahalekapasiteleri, kısacası “güçleri”; hukuk (anayasa,kanunlar, yönetmelikler vb.) içinde yer alan eko-nomik-sosyal-kültürel hakları da belirliyor.

Ünlü filozof Althusser’in dile getirdiği gibi,“hukuk, sermayenin ve emeğin yeniden üreti-mine müdahil olduğu kadar, kimi durumları ya-sakladığı ve cezalandırdığı için “üretimilişkilerinin işleyişine” de doğrudan müdahildir”.Soyut emeğin toplumun kurucu unsuru olarakdüşünülmesini mümkün kılan, “üretimin sos-yal/demokratik söylemi” ile “hukuki söylemin”eklemlenmesi, bir başka filozofun, Negri’nin“emeğin anayasallaşması ” diye adlandırdığı1945-1980 döneminde gerçekleşmişti. Bu dö-nemde, hukuki özne, sendika üyesi olarak top-lum adına serbest piyasa düzenine müdahil

olabiliyor, sözleşme serbestisi prensibine aykırıhukuki biçimlerin yararlanıcısı olabiliyordu. Oysabugün, üretimin neo-liberal söylemi içerisindenbakıldığında, bunun mümkün olmadığını görü-yoruz. Aksine, bu söylem içerisinden bakıldı-ğında, piyasa bir hak süjesi donunabürünebiliyor: topluma karşı korunması gerekenhakları olan bir süje...” Bu bağlamda, işçi sınıfınıntökezlediği bir tarihsel süreçte, “işçinin yerine pi-yasanın temel alındığı ve korunduğu” bir İş Hu-kuku’nın inşa edildiği söylenebilir.

19. yüzyıl vahşi kapitalizminin yarattığı tahri-bata karşı ortaya çıkan “İş Hukuku” günümüzde“yeni vahşi kapitalizme” payanda yapılırken,emek kitlelerinin ayağa kalkmaması durumunda,bırakın hak ve özgürlükleri gerçek anlamda ge-nişletecek yasal düzenlemelerin hayata geçirilme-sini, kendimizi “kıdem tazminatı” gibi çokönemli yasal hakların ve hukuksal kazanımlarınnasıl ve hangi yöntemlerle geri alınacağı tartış-ması içinde bulabiliriz.

YAVUZ PAKSiyaset Bilimci

Page 33: HAVA-İŞ Dergi, Kasım - Aralık 2012

www.havais .org.tr 31

KARİKATÜR

Page 34: HAVA-İŞ Dergi, Kasım - Aralık 2012

Fenerbahçe Spor Kulübü’nün eskiyöneticilerinden Nihat Özdemir’in sa-hibi olduğu Limak holding tarafındanişletilen, İstanbul Sabiha Gökçen Ulus-lararası Hava Limanı’nda yaklaşık 3,5yıldır sürdürülen örgütlenme faaliye-timiz başlamıştır.

Bu tarihten önce Savunma SanayiMüsteşarlığına bağlı HEAŞ (Havaalanıİşletme ve Havacılık Endüstrileri A.Ş.)tarafından işletilen havalimanı 2000yılında hizmete açılmış, ancak ilk yıl-larda havayolu şirketlerinin bu mey-

dana sıcak bakmaması nedeniyle bek-lenen yolcu kapasitesine ulaşamamış,2002 yılında Rusya ve Türki Cumhuri-yetlerine yapılan bavul ticareti bumeydan üzerinden yapılmaya başlan-ması neticesinde göreceli olarak günbe gün artan hareketlilik başlamış,buna paralel olarak yolcu taşıyancharter uçuşlarda başlamıştır.

2004 yılında ise Pegasus’un SabihaGökçen Havalimanı’nı ana üs olarakkullanıp tarifeli seferlere başlaması ilebirlikte, başta THY olmak üzere birçok

yerli ve yabancı havayolu şirketleri ha-valimanına tarifeli uçuşlar yapmayabaşlamasıyla, 2006 yılında hava lima-nının mevcut terminal ve diğer eklen-tileri artan yolcu sayısını karşılayamazhale gelmiştir.

2006 yılına kadar HEAŞ personeliişçilerin bin bir özverileri ile büyüyenhavalimanı, bu tarihten sonra artanrant nedeni ile özelleştirme kapsa-mına alınmış ve bu doğrultuda hazır-lıklar yapılmaya başlanmış, geçmişteHEAŞ tarafından havalimanına davet

Sabiha Gökçen Havalimanında Sendikal Mücadele Sürüyor Sürecek

Siv i l Havacı l ık Çal ışanlar ının Sesi32

HABER

Hülle yolu ile İSG Yer Hizmetleri A.Ş.’yi kapatan LİMAK Holding’in sendikakarşıtı tutumları Hava-İş Sendikası’nın örgütlenmesini engelleyemeyecek.

Sezgin Uzun - Hava-İş İstanbul Anadolu Yakası Şube Başkanı

Page 35: HAVA-İŞ Dergi, Kasım - Aralık 2012

edilmelerine rağmen ilgisiz kalan şir-ketler birden avuçlarını ovuşturmayabaşlamışlardır.

Nitekim 2007 yılının Temmuzayında yapılan bir ihaleyle FenerbahçeSpor Kulübü’nün eski başkan vekiliNihat Özdemir’in amir ortağı olduğuLimak Holding, Hindistan menşeiliGMR ve Malezya menşeili MalaysiaAirports üçlü konsorsiyumu tarafındankurulan İSG YATIRIM YAPIM VE İŞ-LETME A.Ş. adlı şirkete 20 yıllığına yapişlet devret modeli ile yaklaşık 2 mil-yar Euro + KDV karşılığı ihale edilmişve anılan şirket havalimanını 1 mayıs2008 tarihinde devir alarak işletmeyebaşlamıştır.

İşletmeye açıldığı 2000 yılından,yeni şirketin devir aldığı Mayıs 2008’ekadar kamu statüsündeki HEAŞ tara-fından işletilen havalimanında çalışanişçilerin maaşları yüksek olmasa datüm yasal hakları ve yılda 4 ikramiye-leri HEAŞ tarafından ödenirken, buözelleştirmeyle maaşlarının artacağınıbekleyen işçiler, maalesef ülkemizdekidiğer özelleştirmelerde de olduğu gibihayal kırıklığına uğramışlardır. Şöyleki, yeni şirket ilk olarak ikramiyelerikaldırarak işçilerin zaten düşük olanmaaşlarını adeta % 33 oranında dü-şürmüş, sonrasında ise fazla mesai üc-retlerini ödemeyeceğini bunun yerinekendisinin belirleyeceği tarihlerdedenkleştirme yolu ile izin vereceğinibelirtmiş ancak hiçbir zaman bu izin-leri kullandırmamıştır.

Yeni şirketin gelmesi ile zatendüşük olan emeklerinin karşılığı ücret-lerin ciddi anlamda pul olduğunugören işçiler bu durumu işveren yet-kililerine ilettiklerinde ise olumlu yanıtalamadıkları gibi kendilerine adetakapı gösterilmiştir.

Gün be gün artan uçuş trafiği ne-deni ile Avrupa’nın en hızlı büyüyenhava limanı unvanını alan SabihaGökçen Havalimanı işçileri ile Mayıs2009’ da sendikamız irtibata geçmiş,işçilere haklarını almanın tek yolunun

Hava-İş sendikasında örgütlenmek ol-duğu anlatılarak ilk örgütlenme faali-yetimiz Yer Hizmetleri A.Ş. şirketindebaşlamış ve 19 Haziran 2009 tari-hinde TİS yapacak çoğunluk sağlana-rak ÇSGB’dan yetki talebinde bulu-nulmuştur.

İşveren tarafından sendikal faaliye-tin duyulması üzerine, ilk olarak ör-gütlenmede öncü konumda bulunan17 işçinin iş akitleri sözde gerekçelerle13 Haziran 2009 tarihinde feshedil-miş, ancak diğer işçilerin onurlu dire-nişi ile karşılaşan işveren adeta geriadım atarak 4 gün sonra bu 17 işçiyiişe geri almak zorunda kalmıştır. Budurum bugüne kadar ülkemizde gö-rülen ilk örnek olmuştur.

Ancak işveren diğer şirketlerindeçalışan 122 işçiyi kendilerine habervermeksizin SGK’ya ceza ödeyerek geriye doğru Yer hizmetleri A.Ş.’ yegeçişlerini yaparak çoğunluğu-muzu düşürmeği amaçlamış, ancakbu işçilerinde sendikamıza üye ol-maları nedeni ile bu girişimi boşa çık-mıştır.

İşverenin her saldırısına cesaretlekarşılık veren işçilerin kararlı tutumunugören işveren, bu kez de TİS süreciniuzatarak engellemek adına ÇSGB’ danişkolu tespiti talebinde bulunmuş, il-gili bakanlığın tespiti ile işyerinin 21

sıra nolu hava taşımacılığı işkolunagirdiği tespit edilmiş, işveren bu tes-pite Kartal 2. İş Mahkemesinde itirazederek Bakanlığı dava etmiştir.

İşkolu tespitinin mahkeme sürecidevam ederken 8-9 Eylül 2009 tari-hinde 226 sendika üyesi işçi sözdeeylem yaptıkları gerekçesi ile kollukkuvvetlerinin de yardımıyla toplucaişten çıkarılmıştır.

Kartal 2. İş Mahkemesi’nin atadığıbilir kişi heyetinin işyerinde yapmış ol-duğu incelemede, Bakanlığın vermişolduğu kararın yerinde olduğu, iş ye-rinin 21 sıra nolu hava taşımacılığı işkoluna girdiğinin tespiti ile, bu tespitmahkemece de onaylanmış, işverenbu kez mahkemenin kararını temyizederek konuyu Yargıtay’a taşıyarak sü-reci olabildiğince uzatarak işçileri sen-dikal güvenceden yoksun bırakarakçalıştırmaya zorlamış, ancak işkolu tes-pitinin Yargıtayca da onanması üze-rine karar kesinleşmiştir.

8-9 Eylül 2009 tarihinde toplucaişten çıkartılan üyelerimizin Kartal İşMahkemelerindeki işe iade ve sendikaltazminat davaları işçiler lehine sonuç-lanarak, Feshin geçersizliğine, İşçilerinişe iadelerine, 4 aylık ücretlerininödenmesine, işverence işe başlatılma-maları halinde 1 yıllık brüt ücret tuta-rında sendikal tazminatın ayrıca

www.havais .org.tr 33

HABER

Sabiha Gökçen Havalimanında Sendikal Mücadele Sürüyor Sürecek

Page 36: HAVA-İŞ Dergi, Kasım - Aralık 2012

ödenmesine karar verilmiş, bu kararlarYargıtay denetiminden de geçerekonanmıştır.

Kesinleşen mahkeme kararı ile işbaşvurusu yapan işçiler işveren tara-fından işe başlatılmamış, 4 aylık net +12 aylık brüt maaş tutarında sendikaltazminatları işverence ödenmiştir.

İşkolu tespitinin kesinleşmesininardından, Bakanlıkça iş yerinde TİSyapma yetkisinin sendikamıza tebliğedildiği gün olan 13 Aralık 2010 tari-hinde, toplu iş sözleşmesi masasındasendikamızı zayıflatmayı amaçlayanişveren 122 sendika üyesi işçiyi sözdegerekçelerle topluca işten çıkartmıştır,aynı gün bakanlığın verdiği TİS yetki-sini mahkemeye taşıyarak bu kez deçoğunluğa itiraz ederek biraz dahazaman kazanmak istemiştir.

Her türlü hukuksuzluğu yapmayıkendisinde hak gören işverenin tümbu girişimleri, Sendika güvencesindenyoksun bırakılan sendika üyesi işçileriağır işlere yönlendirip cezalandıraraksendikadan istifa etmelerini sağlayaca-ğını zanneden işveren her defasındaonurlu işçilerin dik duruşu ile karşılaş-mış ve bu girişimleri boşa çıkmıştır.

Çoğunluk tespitinin mahkeme sü-reci devam ederken, 13 Aralık 2010tarihinde topluca işten çıkartılan üye-lerimizin Kartal İş Mahkemelerindekiişe iade ve sendikal tazminat davaları

işçiler lehine sonuçlanarak, Feshin ge-çersizliğine, İşçilerin işe iadelerine, 4aylık ücretlerinin ödenmesine, işve-rence işe başlatılmamaları halinde 1yıllık brüt ücret tutarında sendikal taz-minatın ayrıca ödenmesine karar ve-rilmiş, bu kararlar Yargıtay dene-timinden de geçerek onanmıştır.

Kesinleşen mahkeme kararı ile işbaşvurusu yapan işçiler işveren tara-fından işe başlatılmamış, 4 aylık net +12 aylık brüt maaş tutarında sendikaltazminatları işverence ödenmiştir.

İşverenin çoğunluk tespitimizeyapmış olduğu itiraz 7 Haziran 2011tarihinde Yargıtay denetiminden degeçerek onanması üzerine, 2 yılı aşkınsüren hukuk mücadelesi sendikamızın

ve üyesi onurlu işçilerin zaferi ile so-nuçlanmış ve İSG Yer Hizmetleri A.Ş.işvereni, 5 Ağustos 2011 tarihinde TİSgörüşmelerine istemeyerek de olsabaşlamak zorunda kalmış ve Sendikasıile birlikte hareket ederek sabırla sür-dürülen uzun hukuk mücadelesi işçi-lerin başarısı ile 3 Kasım 2011tarihinde bu işyerinde Toplu-İş Sözleş-mesi imzalanmasıyla zaferle sonuçlan-mıştır.

Sabiha Gökçen Havalimanı’ndasendika istemeyen yalnızca İSG işve-reni olmayıp, sendikanın bu havalima-nında başarılı olmasının kendiişçilerine de yansıyacağını düşünenSabiha Gökçen Havalimanı’nda faali-yet gösteren diğer havayolu ve yerhizmetleri şirketleri de, İSG işvereni ileortak hareket ederek, sendikayı başa-rısız kılmak adına yaptıkları muvazaalıişlemler adeta ayyuka çıkmıştır.

İşverenlerin muvazaalı işlemleri so-nucunda, daha toplu-iş sözleşmesininimzası kurumadan, işverenin enbüyük müşterisi konumundaki Pega-sus Hava Taşımacılığı A.Ş. ile olan yerhizmeti alım sözleşmesini hileli bir şe-kilde süresinden 1,5 yıl önce sonlan-dırarak, küçülme bahanesi ile 2 Ocak2012 tarihinde 555 işçinin iş sözleş-mesini topluca fehs etmiştir. Bu fe-sihte işveren ve Pegasus ile birliktePegasus’un yer hizmeti almaya başla-

Siv i l Havacı l ık Çal ışanlar ının Sesi

HABER

34

Page 37: HAVA-İŞ Dergi, Kasım - Aralık 2012

dığı Çelebi Hava Servisi A.Ş.’nin dedahli bulunmaktadır.

Çünkü bu üç şirket Sabiha GökçenHava Limanında faaliyetlerine devameden, az ücret çok iş beklentisiyle iş-çileri kuralsız çalıştırarak karlarına karkatmayı birinci hedef sayan, sendika-nın başarılı olmasının kendi işçilerinede kendilerince “olumsuz” yansıya-cağı endişesinden, dolayısı ile sendi-kanın başarılı olmasını engellemekadına üçlü bir şekilde bu muvazaa içe-risinde bulunmuşlardır.

2 Ocak 2012 tarihinde işten çıkar-tılan üyelerimizin kartal iş mahkeme-lerinde açılan işe iade davalarında ise,bilirkişilerin raporu doğrultusunda“Feshin sendikal nedenle yapıldığı,davalı ile dava dışı Pegasus firmasınınmuvazaa içerisinde birlikte hareket et-tikleri, kanunun dolanıldığı, aynı an-lama gelmek kaydı ile kanuna karşıhile yoluna gidildiği mahkemelercetespit edilerek işçilerin işe iadelerinekarar verilmiştir.

Tüm bu olaylar yaşanırken çelebihava servisi şirketinde örgütlenmefaaliyetimiz devam etmiş, bu şirkettekibazı üyelerimiz sendikal nedenle iştenatılmış, bu üyelerimiz ile ilgili açılandavalar kazanılarak işçilerin işe iadeleriile sonuçlanmıştır.

İSG Yer hizmetleri A.Ş. şirketi sonolarak 1 ekim 2012 tarihinde yer hiz-metleri faaliyetini tümü ile sonlandıra-rak kalan 101 üyemizin işine demuvazaalı olarak son vermiştir.

Yine Limak holding’e bağlı İstan-bul Sabiha Gökçen Havalimanı LGM

(Limak güvenlik hizmetleri) A.Ş. şirke-tinde Sendikamız örgütlenmiş veMayıs 2012 tarihinde ÇSGB’ lığındanyetki tespiti talebinde bulunmuştur.

Ancak Limak Güvenlik Hizmetleriyöneticileri sendikal örgütlenmeyi ba-şarısız kılmak adına Haziran ayındaacilen yönetim kurulunu toplayarakkağıt üzerinde şirketin adını Orion Ko-ruma ve Güvenlik A.Ş. olarak değişti-rerek, sözde yetki karmaşası yaratmayıamaçlamışlardır.

Yine sözde güvenlik şirketinde 2yönetici ortalarda dolaşmakta ancaküyelerimizin tüm hak edişleri ve SGKprimleri LGM tarafından ödenmekte-dir. Hatta şirkete yeni alınan personel-leri LGM olarak işe almakta, ancaktalimat ve benzeri bildirimleri sözdeşirket Orion adı altında yayınlamakta-

dırlar. İşvereni ve yönetimi aynı olan bu

şirkette de tıpkı Yer Hizmetleri A.Ş.’ deolduğu gibi işverence üyelerimize bas-kılar yapılarak günlük çalışma süresi12 saat’ e çıkarılmış, sendika üyeliğin-den istifa etmeye zorlamışlardır.Ancak bu baskılar sonuç vermeyince,11 Kasım 2012 tarihinde Öncü işçikonumunda bulunan 2 üyemizin,“izinli oldukları gün işe gelmedikleri “gibi komik bir gerekçeyle iş akitlerifeshedilmiş, ardından 14 Kasım 2012tarihinde başka 2 üyemiz ise tüm işçi-lere imzalatılmak istenen kölelik koşul-larındaki yeni iş sözleşmesiniimzalamadıkları için iş akitleri feshedil-miştir. Bunun üzerine diğer işçilerinbu duruma tepki göstermesi sonu-cunda işveren söz konusu yeni iş söz-leşmesini diğer işçilere imzalatmaktanvazgeçmek zorunda kalmıştır.

Sendikamız Sabiha Gökçen HavaLimanı’ndaki tüm emek düşmanlığınakarşı mücadelesini üyeleri ile birlikteonurluca sürdürmekte, er ya da geçLGM Güvenlik başta olmak üzere tümhava limanı çalışanları Toplu-iş sözleş-mesi ile sendikal güvenceye kavuşa-caklardır.

Saygılarımızla.

www.havais .org.tr

HABER

2 Ocak 2012 tarihinde işten çıkartılan üyelerimizin Kartal İşMahkemelerinde açılan işe iade davalarında ise, bilirkişilerinraporu doğrultusunda “feshin sendikal nedenle yapıldığı, da-valı ile dava dışı Pegasus firmasının muvazaa içerisinde birliktehareket ettikleri, kanunun dolanıldığı, aynı anlama gelmekkaydı ile kanuna karşı hile yoluna gidildiği mahkemelerce tes-pit edilerek işçilerin işe iadelerine karar verilmiştir.

35

Page 38: HAVA-İŞ Dergi, Kasım - Aralık 2012

Alanlarda, direniş yerlerinde, be-

lediye otobüslerinde, “işyerindeki

kadına yönelik şiddete hayır” dedik.

Her yıl direnişte olan kadınlarla bir-

likte kutladığımız gün, bu yıl

THY’den atılan ve 184 gündür dire-

nen Kadın arkadaşlarımızla kut-

landı.

2012 yılının 25 Kasımı'nda işye-

rinde kadına yönelik şiddetle müca-

deleyi ana tema olarak seçen

Sendikal Güç Birliği Platformu

Kadın Koordinasyonu (SGBPKK) et-

kinliklerine 19 Kasım Pazartesi

Günü Taksim Meydanı'nda, başladı.

Burada Kadın Koordinasyonu adına

yazılan bildiriyi Tekgıda-İş Sendikası

Kadın Komisyonu Başkanı Neslihan

Taşoluk Nakaş okudu.

Nakaş, esnekliğin, güvencesizli-

ğin, sendikasızlığın yaygınlaştığı, re-

kabetin, bireyselliğin yoğunlaştığı,

çalışanlar arası iletişimin, ortak ha-

reket etme anlayışının azaldığı neo-

liberal çalışma koşullarında,

işyerinde kadına yönelik şiddetin de

arttığını belirtti. Daha sonra hükü-

met ve işverenlerin kadına yönelik

şiddete karşı işyerinde yapması ge-

rekenleri belirterek: “Hükümet, iş-

yerlerini kadına yönelik şiddetten

arındırmak için gereken her türlü

yasal düzenlemeyi yapmalı. İşve-

renler dışarıdan ve içeriden gelen

kadına yönelik şiddete karşı engel-

leyici önlemler almakla yükümlü kı-

lınmalı.” dedi. Sendikaların da işyeri

ve grup toplu sözleşmelerine şid-

dete karşı maddeler eklemelerini

öneren Nakaş, “Şiddetten arındırıl-

mış işyerleri için haydi kadınlar sen-

dikalara, haydi kadınlar

örgütlenmeye” diyerek konuşma-

sını bitirdi.

SGBPKK'sına mensup kadınlar

sloganlarla kadına yönelik işyeri şid-

detini protesto edip, özgürlük ba-

lonlarını uçurduktan sonra Taksim

Mis Sokak'ta stant açtılar. Gün boyu

işyerinde kadına yönelik şiddete

karşı, koordinasyonun hazırladığı

farkındalık broşürlerini ve balonları

dağıttılar. Stantlara THY’de dire-

nişte olan kadın arkadaşlarımızda

destek verdiler.

Güç Birliği kadınları 25 Kasım'daişyerinde şiddeti kınadı

Siv i l Havacı l ık Çal ışanlar ının Sesi36

HABER

Hava-iş Sendikasının da içinde yer aldığı Sendikal Güç Birliği Platformu Kadın Koordinasyonu 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü'nü bir haftalık eylemlilik ve farkındalık

faaliyetleriyle gündeme getirerek, dikkatleri üzerine topladı.

Kadınız SendikalıyızŞiddete İsyandayızKadınız SendikalıyızŞiddete İsyandayız

Page 39: HAVA-İŞ Dergi, Kasım - Aralık 2012

Anadolu Yakası Standı ise 21

Kasım Çarşamba Günü Kadıköy İs-

kele Meydanı'nda açıldı. Kadın Ko-

ordinasyonu iki gün boyunda 4

bine yakın broşür ve bine yakın

balon dağıttı. Özellikle çocukların

balonlara ilgisi büyüktü.

22 Kasım Perşembe günü hafta-

nın önemi nedeniyle Hayat TV’nin

her hafta yayınladığı ve kadınların

ele alındığı Ekmek ve Gül progra-

mına Kadın Koordinasyonundan

Hava-iş Temsilcisi Eylem Enül, 25

Kasım platformundan Yağmur

Demir ve Avukat Devrim Avcı ile

kadınların yaşadığı sıkıntılar ele

alındı.

23 Kasım Cuma günü Atatürk

Hava Limanı'nda THY'de işten çıka-

rılan ve direnişte bulunan kadın ar-

kadaşlarımızla birlikteydik. Burada

bizlere Küresel Sanayi İşçileri Fede-

rasyonu IndustriALL'in Kadın ve

Beyaz Yakalı İşçiler Bölümü Direk-

törü Carol Bruce eşlik etti.

Koordinasyon adına Hava-İş

Sendikası temsilcisi Eylem Enül, 25

Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mü-

cadele Günü'nün anlamına ilişkin

bir konuşma yaptıktan sonra koor-

dinasyonun taleplerini bir kez daha

dile getirdi.

Daha sonra söz alan Carol

Bruce, 50 milyon üyeli federasyon

adına havayolu emekçilerini ve

SGBPKK'sını temsilen orada bulu-

nan kadınları selamladı. Bruce haklı

mücadelelerinde havayolu emekçi-

lerinin yanlarında olduklarını be-

lirtti. Konuşmasını dünyada

kadınlara yönelik şiddetin son bul-

ması temennisiyle bitirdi.

Havayolu emekçileri adına konu-

şan Başak Çetin, sonuna kadar mü-

cadele edeceklerini söyleyerek

kadına karşı şiddet ve tacizi kınadı.

Ziyaretin son konuşmacısı ise DHL

direnişinden Burcu Sombahar oldu.

Kadına yönelik şiddete karşı atılan

sloganlar ve kadın şarkıları eşliğinde

çekilen halaylarla direniş ziyareti

son buldu.

24 Kasım Cumartesi günü

THY’den atılan ve 180 gündür dire-

nen 305 arkadaşımız her hafta ol-

duğu gibi bu haftada Bakırköy

Özgürlük Meydanı’nda oturma ey-

lemi yaptı. Oturma eylemine dire-

nişteki kadın arkadaşlarımızın davet

ettiği Carol Bruce katılım sağladı ve

kısa bir konuşma yaptı konuşma-

sında “Eyleminiz olumlu sonuçla-

nan kadar yanınızda olacağız ve sizi

yurtdışında da desteklemeye

devam edeceğiz” diyerek konuşma-

sını bitirdi.

Sendikal Güç Birliği Platformu

Kadın Koordinasyonu'nun son ey-

lemi 25 Kasım Kadın Platformu ta-

rafından 25 Kasım Pazar günü Ga-

latasaray-Taksim Tramvay Durağı

arasında yapılan büyük kadın yürü-

yüşü oldu. Carol Bruce'nin de katıl-

dığı eyleme, Sendikal Güç Birliği

Platformu Kadın Koordinasyonu

temsili düzeyde yer aldı. İstan-

bul'da en görkemli kadın yürüyüşü

olan eylemde KESK, TTB, TMMOB

gibi emek ve meslek örgütlerinden

kadınlar da vardı.

SGBPKK'sı bu yıl bir ilke imza

attı. Kadın Koordinasyonu’nun 25

Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı

Mücadele Günü etkinlikleri çerçeve-

sinde ürettiği ortak afişler, 22 Kasım

2012 tarihinden itibaren, İkitelli ve

Kadıköy Garajları'ndan hareket

eden ve 100 güzergahta çalışan

130 belediye otobüsüyle bir hafta

boyunca İstanbul’un dört bir yanını

dolaşacak.

Güçbirliği Kadınları, “ Kadınız,

Sendikalıyız, Şiddete İsyandayız” di-

yerek kadınları işyerinde yaşadıkları,

fiziksel, cinsel ve ruhsal şiddete karşı

sendikalı olmaya davet ediyor. Eylem Enül

www.havais .org.tr 37

HABER

Page 40: HAVA-İŞ Dergi, Kasım - Aralık 2012

Siv i l Havacı l ık Çal ışanlar ının Sesi38

ÇEVRE

Öyle bir ülke düşünün ki, kıyıları duvarla örül-müşçesine betonlaşmış, 10 metrelik ince bir şe-ridin dışında soluk alacak, ferahlayacak ve sözde‘Anayasa’nın 43. Maddesi ile sahilleri kamu ya-rarına açık’ olan bir karış yeri, kalmamış olsun.

İşte, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının hazırlığınıyaptığı son yasal değişikliklerle aynen bu olacak

ve beton tarlalarından oluşmuş bir ülkede yaşa-maya mahkûm olacağız.

Yapılacak yasa değişikliği, ülkenin tüm sahil-lerinde, korunan kıyı şeridini 10 metreye düşü-rüyor.

Zaten 200 metre olması gereken korunansahil şeridi önce 100 metreye, sonra da 50 met-reye düşürülmüştü ve işin tuhafı ne 100, ne de50 metrelik sahil şeridi, siyasi ayrım gözetmedentüm yerel kamu yöneticilerince, asla korunma-mıştı. Şimdi yapılacak olan ise, son darbeyi indir-mek, öldürmek için vurmak!

Bu yasayı hazırlayanlar akıl tutulmasına mı uğ-radılar bilemiyoruz ancak;

İnsanlığa, insan aklına, mantığa, vicdana, yurtsevgisine, verilen sözlere aykırı olan bu yasal dü-zenleme, kesinlikle tasarıdan çıkartılmalı ve aslagündeme alınmamalıdır.

BETON TARLALARINDAN OLUŞAN BİR ÜLKEDE YAŞAMAYA HAZIR OLUN!

BETON TARLALARINDAN OLUŞAN BİR ÜLKEDE YAŞAMAYA HAZIR OLUN!

KORUNAN SAHİL ŞERİDİ 10 METREYE İNİYOR;

“Kıyılar, devletin hüküm vetasarrufu altındadır. Deniz,göl ve akarsu kıyılarıyla,deniz ve göllerin kıyılarınıçevreleyen sahil şeritlerindenyararlanmada önceliklekamu yararı gözetilir.Kıyılarla sahil şeritlerinin,kullanılış amaçlarına görederinliği ve kişilerin bu yer-lerden yararlanma imkân veşartları, kanunla düzenlenir.”/ Anayasa Madde 43

Page 41: HAVA-İŞ Dergi, Kasım - Aralık 2012

www.havais .org.tr 39

ENGLISH

The struggle goes on!

Atilay AyçinPresident of Hava-Is

At the time of writing Turkish Airlines and Turkish Technic workerswho are all members of the Hava-Is have been on the picket line atIstanbul’s Ataturk International Airport, main hub for Turkish Airlines,for 201 days now.

Turkish Airlines and Turkish Technic have fired 305 workers via textmessage, email and phone call who took part in a legal protest, a “sickleave” action in protest over the oppressive amendment.

Although they are out on the street for more than 200 days, ourmembers remain solid and defiant.

Since the end of May, these workers have been fighting against anattack engineered by their employer who is attempting a cut in wagesand working conditions by introducing a full-fledged strike ban in civilaviation industry.

After the ban, the High Court of Arbitration, an anti-democraticinstitution controlled by the representatives of employers and thegovernment, shapes the collective bargaining agreements in civilaviation industry.

It is in the vital interests of all aviation workers around the world tostand in internationalist solidarity with these courageous workers intheir battle. A victory for Turkish civil aviation workers would be avictory for all aviation workers.

In early days of July, the International Transport Workers’ Federation(ITF) has officially launched a campaign backing our struggle to reversethe ban on the right to strike and to reinstate 305 dismissed workers.

So far, the campaign has successfully prompted unions from acrossthe world to support members of Hava-Is.

As the leader of this union I spent all of my time at the picket linewith our members. As a union leader for me this is a debt of honour. Iwas put into jail for defending workers in the past. I have been torturedfor the same sin. I have been threatened for numerous times andsubjected to physical attacks as well. I have been receiving threats forthe last few weeks. Nevertheless, they neither be able to intimidateme, the Hava-Is leadership nor our members.

In solidarity,

Page 42: HAVA-İŞ Dergi, Kasım - Aralık 2012

Siv i l Havacı l ık Çal ışanlar ının Sesi40

ENGLISH

11 May 2012 - Attack on the right to strike in Turkey: TheTurkish government has taken steps to toughen up the country’salready draconian anti-union laws, which will make it impossiblefor aviation unions to organise strikes. Metin Külünk, a deputyof the governing political party Adalet ve Kalkinma Partisi (AKP)tabled a motion in the Turkish parliament to amend the collec-tive labour agreements law. This is set to introduce a fullyfledged ban on the right to strike in the aviation industry. AtilayAyçin, Hava-Is president, said, “Once again the government isattacking a group of workers who are taking a stand. Workersmust have a right to withhold their labour. Otherwise, they can’texercise their democratic rights. The aim is to transform aviationworkers into serfs or slaves. The AKP government wants tyrannyto rein our working lives. The government singles out Hava-Isbecause they couldn’t manage to transform it into a puppet or-ganisation as they have done with many others.”

23 May 2012 - Strong turnout at rally against attempts toban aviation strikes: More than 3000 aviation workers and sup-porters rallied in Istanbul in protest over the Turkish govern-ment’s plans to ban strikes in the aviation industry. The workers,represented by Hava-Is, protested in front of Turkish Airlines’(THY) general management building. They were calling for anend to planned legislation that singles out Hava-Is, the only avi-ation union in Turkey, by banning strikes in the industry. Theworkers were also angry over THY tactics, which have derailedthe collective bargaining process. ITF civil aviation section sec-retary Gabriel Mocho joined the rally along with a host of rep-resentatives from progressive Turkish unions including theITF-affiliated Tumtis. He told the workers: “Your union has beenunder systematic attack, particularly for the last five years. In2008, your union’s bargaining power was under threat. At thetime, the ITF and the ETF supported you, and we will keep onshowing solidarity with you.” He called on the Turkish govern-ment to comply with International Labour Organization (ILO)conventions on freedom of association and the right to organise,which it had ratified, “in particular, with the guaranteed right toorganise and strike at the time chosen, and for the purposes de-cided upon, by union members.” Hava-Is president Atilay Aycinsaid: “Without the right to strike, many other rights and hardwon gains remain vulnerable where we have them, and un-winnable where we do not.” He concluded: “If the draft amend-ment aiming to ban strikes in the aviation industry comes toparliament, on the very same day we will stop working andplanes will not fly. We must do everything we can to stop theanti-trade union policies of the government and employers.” Healso condemned THY’s “malicious attempts” to shelve ongoingcollective bargaining negotiations. Given the airline’s strong fi-nancial position, the workers could not accept what was effec-tively a “substantial real wage loss.”

29 May 2012 - ITF condemns Turkish government no strikeplan: The ITF condemned the Turkish government’s continuingattempts to deprive citizens of their right to strike, and spokeout in support of airline workers who are resisting its draconianplans. On 29 May, the day the amendment introducing the

strike ban across the aviation industry was to be presented tothe parliament’s plenary session Hava-Is members went on a‘mass sick leave’ protest, which disrupted aviation services.Gabriel Mocho, ITF civil aviation section secretary, stated: “Thislatest government ploy would remove what should be the in-alienable right to withdraw your labour. Already, as part of sav-age anti-union legislation, go-slows, solidarity strikes, generalstrikes and workplace occupations are banned, along with strikesover the non-observance of collective labour agreements.” Hecontinued: “This legislation appears to be a deliberate attemptto target the very existence of the Hava-Is union. Its members'protests have been ignored. The government’s intransigence –exemplified by the reported sending today of security forces toairports – has left union members no alternative to taking thislatest action. We commend them for making this brave move todefend their most basic rights.”

30 May 2012 – Resistance against strike ban law in Turkey:Members of Turkish civil aviation union Hava-Is have announceda new wave of ‘resistance’ protests in a bid to see off legislationoutlawing strike action in the aviation industry in Turkey.

12 June 2012 - Global union federations challenge Turkishlabour minister over labour law changes and strike ban: Repre-sentatives from five global union federations (ITF, IUF, UNI PSI,ICEM) met with Faruk Çelik, the Turkish labour minister inGeneva. Their aim, was to raise a number of concerns, includingpending changes in trade union and collective labour relationslaws, imprisoned trade unionists, and alarming levels of occupa-tional accidents and deaths. David Cockroft, ITF general secre-tary attended the meeting to express the grave concern of theentire Global Unions movement at the total ban on all strikes incivil aviation which was introduced in Parliament by an MP fromthe ruling party and quickly approved last week by the president.Çelik said that the government was opposed to a blanket banon strikes in the aviation sector and that it would encourage anurgent process of dialogue involving Turkish Airlines Manage-ment, Hava-Is the ITF affiliated civil aviation union and the gov-ernment about bringing the law into line with InternationalLabour Organization standards.

Cockroft made it clear that as Turkish Airlines was a leadingmember of the Star Alliance, unions from other airlines in thegroup would be following events in Turkey with great attention.He also made it clear to the minister that the reinstatement ofmore than 300 airline employees who had been dismissed lastweek for participation in industrial action would be an important

C h r o n o l o g y o f t h e e v e n t sC h r o n o l o g y o f t h e e v e n t s

Page 43: HAVA-İŞ Dergi, Kasım - Aralık 2012

step forward in establishing constructive dialogue.

6 July 2012 - ITF campaign backing for Turkish aviationunion: The ITF has officially launched a campaign backing aTurkish aviation union’s struggle to reverse a ban on the rightto strike and to reinstate 305 dismissed workers. ITF general sec-retary David Cockroft commented: “These sackings have provedthat what Turkish Airlines wants the Turkish government delivers– and vice versa. Our aim is clear, the reinstatement of theseworkers and the withdrawal of the new no strike amendment.The right to strike is a human right.”

27 July 2012 - “Olympic challenge” protest to reinstate avi-ation workers in Turkey: Unionists staged a vociferous protestagainst the sacking of more than 300 aviation workers in Turkeythis morning when they attempted to hand over to the Turkishembassy in London an “Olympic gold medal” calling for theirreinstatement. ITF activists and representatives from UK affiliatedunion Unite, accompanied by members of London’s Turkishcommunity, held 305 red and white balloons - each representinga dismissed Turkish Airline worker and member of the ITF-affili-ated union Hava-Is.

Speaking at the protest ITF maritime coordinator StephenCotton said: "Our good-natured and vocal protest served to re-mind PM Erdogan that Turkey’s reputation internationally restsas much with the way its workers and their trade unions aretreated as with the Olympic values of its athletes competing inthe 2012 games.

It’s a shame we were not allowed to deliver the ‘gold medal’but it didn’t prevent us from making our point strongly. Theseaviation workers were sacked by text, phone and email forprotesting when their legal right to strike was removed. The gov-ernment owns the majority share in Turkish airlines so should actnow to reinstate the workers and to call a halt to attacks onworkers’ and union rights.”

6 August 2012 - ITF urges Turkish Airlines chairman to stepin over 305 sacked workers: In a strongly worded letter ITF gen-eral secretary David Cockroft urged Hamdi Topçu, Turkish Air-lines’ Chairman of the Board and Chairman of the ExecutiveCommittee, to take personal responsibility for opening talks totry and resolve the dispute between management and the Hava-Is union.

8 August 2012 - Manchester United and FC Barcelona urgedto raise plight of 305 workers sacked by sponsor Turkish Airlines:On the day of their friendly match in Gotenborg, the Interna-tional Transport Workers’ Federation (ITF) has written to the chiefexecutive of Manchester United and the president of FCBarcelona asking them to use their influence with official sponsorTurkish Airlines over its sacking of 305 workers.

30 August 2012 - Action day shows support for sacked 305:Trade unionists showed their support for 305 unfairly sackedTurkish Airline (THY) workers by targeting the company’s officesin major world cities. Supporters publicised the plight of the 305in Amsterdam, Brussels, Hamburg, London, New York, Stock-holm and Tokyo.

14 September 2012 - Norwegian unions question nationalinvestment in THY following 305 sackings: Norwegian tradeunions have questioned whether the country’s national invest-

ment bank should continue to invest in Turkish Airlines followingthe airline’s sacking of 305 employees. The Norwegian CabinCrew Union, the Norwegian Union of Commercial and OfficeEmployees, and the Parat union have all contacted the NorgesBank Investment Management – the investment arm of Nor-way’s central bank – to warn it that to continue to back THY fi-nancially is incompatible with its stated principles. The unionsstated that they have: “no objections to the fact that the NorgesBank Investment Management invests in international civil avia-tion as well as various other industries.

Nonetheless, the unalterable condition is that any invest-ment must be made in accordance with the Norges Bank Invest-ment Management’s own ethical guidelines. Based on theactions of the Turkish Airlines’ management during the past fewmonths we fail to see that the company meet these criteria.”They continued: “305 Turkish Airlines’ employees were sackedin May after participating in protests against legislation to de-prive them of the right to strike.

The proposed legislation is in violation of ILO convention no.87 concerning Freedom of Association and Protection of theRight to Organise. Convention no. 87 is also referred to as theConstitution of the ILO. Turkey, as well as Norway, has signedconvention no. 87 and we find this to be incompatible with stateownership of Turkish Airlines. The right to strike is a fundamentaldemocratic right and we find it reprehensible that Norges BankInvestment Management is a shareholder in a company whichis in violation of basic international democratic principles …Should Turkish Airlines fail to reemploy the 305 workers, theNorges Bank Investment Management has no choice but to pullout of the airline.”

25 October 2012 - Union pressure wins removal of strikeban: Turkey’s government has withdrawn a ban on strikes in thecountry’s civil aviation sector following an international cam-paign led by the ITF and Hava-Is. ITF general secretary DavidCockroft commented: “This ugly attack on fundamental rightswas rightly decried by Turkish aviation union Hava-Is and by theITF. We are delighted that those protests have paid off and thisshabby piece of legislation has been buried. This fulfils the prom-ise made personally to me by the Turkish labour minister thatthis provision would be dropped. However, we are still awaitingthe results of his promise to intervene to get 305 workers at Turk-ish Airlines – who were sacked for protesting against the pro-posed change to the law – reinstated.”

ITF president Paddy Crumlin added: “The ITF and its affili-ated unions shone an international spotlight on Turkey over thisban, and the government has rightly decided that it has to becancelled. The new law bows to international opinion on theban, but it fails to address fundamental trade union rights, andits provisions potentially breach ILO standards and EuropeanUnion norms.” He added: “It is well past time for Turkish Airlinesto put back to work the 305 people who rightly resisted thesame legislation that has now been dropped like a hot potato.”Commenting on the Collective Labour Relations law ITUC gen-eral secretary Sharan Burrow said: “Although we have seen someprogress, this bill is still very far from complying with interna-tional labour standards.”

For more details of the campaign please see www.reinstate305.org

www.havais .org.tr 41

ENGLISH

Page 44: HAVA-İŞ Dergi, Kasım - Aralık 2012

Siv i l Havacı l ık Çal ışanlar ının Sesi42

ENGLISH

Under the subtitle of “2.1. Democracy and the rule of law”

(p. 8)

Further progress in implementing the 2010 constitutional amend-ments has been limited. The law on civil servants’ trade unions wasamended to include provisions on their right to collective bargaining,while laws on collective bargaining, strikes and lockouts for private sectoremployees and the establishment and duties of the Ministry of Justice,Protection of Personal Data and military justice are still pending.

(…)

(p. 14)

Yargi Sen, a trade union of judges and prosecutors was closed in acase launched by the Governorate of Ankara, on the grounds that theunion contravened domestic legislation. European standards provide thatjudges should be free to form and join Professional organisations whoseobjectives are to safeguard their independence, protect their interestsand promote the rule of law.

Under the subtitle of “2.2. Human rights and the protection of minorities”

(p. 23)

On several occasions there were scenes of violence, disruption ofdemonstrations and disproportionate use of force by security forcesagainst demonstrators — especially in rallies related to the Kurdish issue,students’ rights, the environment, activities of the Higher Education Board(YÖK) and trade union rights.

(…)

Freedom of association legislation is broadly in line with EU standards.However, the need to change the legal framework with regard to politicalparties and trade unions was not met. There were examples of restrictiveinterpretation of legislation vis-à-vis associations and harassment of theirleaders . Freedom of association for trade unions is compromised in prac-tice by police raids, as happened in June with the arrests of more than 70trade union activists, including the President of KESK, a civil service con-federation.

(…)

The trade union for civilian staff working for the military, SIME-SEN,is facing a court action to close it down, as civil servants employed in theMinistry of Defence and Turkish Armed Forces are not allowed to createor join trade unions.

(…)

(p. 26)

Women were underrepresented in the management of trade unions.Several female trade union activists were detained and arrested prior tointernational women’s day.

(…)

(pp. 29-30)

As regards labour and trade unions rights, legislation on trade unionsand collective bargaining by civil servants was amended, leading to thefirst collective bargaining exercise in this sector. However, the new legis-lation is not fully in line with the EU acquis and International Labour Or-ganisation conventions, especially with regard to the right to strike forpublic servants, the process of collective bargaining and dispute settle-ment, as well as restrictions on large categories of public servants to formand join trade unions. The draft law on collective labour relations, amend-ing the legal framework for trade unions in the private sector, has notbeen adopted. In May the Law on Strikes was amended to prohibit strikesin the aviation sector. This takes Turkey’s labour legislation further fromEU and ILO standards. [emphasis added]

The limited labour rights granted by existing legislation have not al-ways been available to employees, with several cases of dismissal appar-ently linked to union membership. There was continued state interferencein unions’ internal affairs. Industrial action and demonstrations by tradeunions were regularly restricted and on occasion broken up by the secu-rity services using force. Many unions and union activists faced policeraids, criminal charges and imprisonment on allegations of ‘terrorist ac-tivity’.

Overall, there was limited progress in the areas of labour and tradeunion rights. The legislation on civil servants’ trade unions rights has beenamended but is still not in line with EU and ILO standards. Collective ac-

A full scan of European Commission’s “Turkey 2012 Progress Report” from the perspective of labour and trade union rights

The 2012 Turkey Progress Report by the European

Commission in Brussels is a damning indictment of

the current government’s increasingly authoritarian

bent. For instance, Turkey has more imprisoned jour-

nalists than almost any other country. The Report’s

findings regarding labour and trade union rights in

Turkey provides an authoritative account of some as-

pects of the government's systematic abuse of basic

democratic and workers’ rights.

Published by The European Commission in Brussels on October 10, 2012

Page 45: HAVA-İŞ Dergi, Kasım - Aralık 2012

www.havais .org.tr 43

tions by trade unions suffer numerous restrictions.

(…)

(p. 34)

Anti-KCK operations widened, not only targeting Kurdish politicians,locally elected mayors and members of municipal councils, but also mediarepresentatives, human rights defenders, trade unionists, prominent ac-ademics and lawyers.

Under the subtitle of “4.19. Chapter 19: Social policy and employment”

(p. 65)

There has been limited progress in the area of social dialogue. A newlaw on trade unions in the civil service was adopted in April 2012, leadingto the first collective bargaining exercise in this sector. The final decisionwas taken through mandatory arbitration amid strong criticism of thepublic servants’ trade union confederations. The law falls short of meetingEU and ILO standards.

The law on collective labour relations regulating the private sector isstill pending parliamentary approval. High thresholds for entering intocollective bargaining continue to significantly restrict the possibility ofcollective agreements and consequently impede the full exercise of theright to bargain collectively. Moreover, the lack of release of data on thenumber of workers in each sector by the authorities has prevented theconclusion of any new collective agreements for several months. Turkeyexcessively restricts the right to strike. In May 2012 the governmentadopted a law excluding also workers in the civil aviation sector from theright to strike. Following their protest against losing this fundamental

right more than 300 airline workers were fired. Increasing the number ofactivities in which workers are deprived of this right takes Turkey a furtherstep away from respecting full trade union rights in line with EU and ILOstandards. Turkey also excessively restricts the right to establish or jointrade unions as they cannot be set up along professional categories or incertain sectors, for example for civilian staff working for the Ministry ofDefence.

As a result of the restrictive legislative provisions and difficulties in ex-ercising trade union rights, the level of unionisation and the coverage ofcollective agreements remain very low, estimated at 8% of the registeredwaged workers. The Turkish Economic and Social Council has not con-vened since 2009.

(…)

(p. 67)

Some progress, albeit uneven, has been achieved in the field of socialpolicy and employment. Administrative capacity improved, social securitycoverage was extended and new legislation on health and safety at workand trade union legislation for public servants was adopted. However,trade union rights for workers and public servants still fall short of meetingthe EU and ILO standards.

(…)

(s. 73)

Legislation on civil servants’ trade unions and collective bargainingwas amended. However, the new legislation is not fully in line with EUstandards and International Labour Organisation conventions, especiallywith regard to collective bargaining, dispute settlement, and the right tostrike, in relation to public servants.

Kemal Işkın Keleşoğlu, long-time lawyer of the Turkish Civil Avia-tion Union (Hava-Is), passed away in Istanbul, on August 21, from sto-mach cancer. He was 66.

Keleşoğlu’s health had declined rapidly over the last few days dueto aggressive cancer.

He was dedicated to the workers’ and trade unionmovement until the end of his life. With the death of Ke-leşoğlu, the working class lost one of its most principledrepresentatives.

He took an uncompromising and principled stand forworkers’ rights even in the most difficult of circumstances.He was a lawyer who always found himself in arduous cir-cumstances and handled situations with great courage.

The real Kemal Keleşoğlu cannot be understood asidefrom his politics.

He not only acted as legal counsel for trade unionsand workers (free of charge for most of the time) but represented nu-merous political prisoners during the darkest days of the military rulein the country. He was a lawyer with a record of courageous defenceof political prisoners, union leaders and human rights in the 1980s.During this period, he spent an important portion of his time rushingback and forth between courts martial and various prison buildings toprovide help and hope to his clients and their families.

It is important to remember that during this horrible period, hun-

dreds of thousands of unionists and leftists were detained and tortu-red; tens of thousands went on hunger strikes for their most funda-mental rights in prison; hundreds were “disappeared” or shot to deathin cases of extrajudicial execution, and 50 people were hanged, most

of them for political reasons.After things relatively turned back to “normal” in the

early 1990s Keleşoğlu engaged in the work in the wor-kers' movement, but at the same time he was still activein political movements. Among many others, he was aleading member of the Human Rights Association, theFreedom and Solidarity Party, and the Social Studies Fo-undation for Culture and Arts.

Dozens of aviation, textile, public sector workers, fri-ends and relatives were present at his funeral on August21, showing that his work as a lawyer and political mili-tant had a significant impact on many people from dif-

ferent walks of life and parts throughout the country.Atilay Ayçin, president of Hava-Is said, “All the deaths are early,

but it was too early for brother Keleşoğlu. He was an advocate for theworkers, and the oppressed. Brother Keleşoğlu fought for the workers’cause with courage and determination throughout his adult life. Evenin the hospital he continued to follow developments regarding recentattacks on our union and was optimistic that he would be able to con-tinue to take part in the struggle. We will not forget him.”

An advocate for workers, and the oppressedAn advocate for workers, and the oppressed

Page 46: HAVA-İŞ Dergi, Kasım - Aralık 2012

Siv i l Havacı l ık Çal ışanlar ının Sesi44

ENGLISH

23 August 2012: ITF responds to journalist's questions Are you holding talks with Turkish Air-

lines management? Do you get any sig-nals of a step towards reinstating the305?

The ITF has called for the Turkish Air-lines management to enter into a con-structive dialogue with Hava-Is, thesacked workers’ union, to try to re-solve this very damaging disputethat has been running for overtwo months now. During thistime, Turkish Airlines has notshown any inclination to engagepositively with the union. As theTurkish government had rushedthrough the no-strike amendment affect-ing the aviation industry and owns a49.12 per cent interest in Turkish Airlines,I personally met with the Labour Ministerin Geneva and an ITF delegation later vis-ited the Turkish Embassy in London toseek urgent government intervention toreinstate the workers and to work withthe union to ensure that the new lawmeets ILO standards. Despite these meet-ings, talks have failed, apparently due toa lack of willingness on the part of the air-line’s management to achieve a mutuallyacceptable solution. This means the 305workers remain dismissed.

How could this campaign affect Turk-ish Airlines’ reputation in the media? (andinternational public opinion)

Turkish Airlines is damaging its ownreputation and the reputation of thecountry, given its close association withthe government. Its behaviour is com-pletely at odds with its ambitions to be a

European and global leader. It took ex-treme measures in sacking by text, emailand phone hundreds of men and womenwho were simply protesting against aproposal to change the law in order to re-move their right to strike, a political move

which is seen as having been motivatedby the company. This proposal

runs contrary to ILO Convention87 concerning freedom of asso-ciation and protection of theright to organise, to whichTurkey is a signatory. Our cam-

paign is mobilising internationalsolidarity and support for the work-

ers, and the increased public awarenessthat we are generating is leading to grow-ing criticism of the company’s behaviour.

Are there any other organizations(NGO’s etc.) supporting your campaign?Do you get any response/reaction/sup-port (specifically if possible) from interna-tional community, other airline workers,companies or customers?

The entire global union family sup-ports this campaign and Labour Start hasgiven it a public platform. Members ofLondon’s Turkish and Kurdish communityjoined the ITF demonstration outside theTurkish Embassy in London in July andcontinue to take campaign actions.These communities have also supportedactions in other European countries. Inorder to reach out as widely as possible tobuild awareness and support, we’ve pro-duced a one-minute campaign video,Brutally Yours, on YouTube, which isbeing circulated by people on socialmedia platforms such as Twitter and Face-book. In the first 48 hours of the filmbeing posted, it had been viewed by

nearly 4,000 people. We’re also ap-proaching organisations which have a re-lationship with Turkish Airlines; forexample, this week we have urged Man-chester United and FC Barcelona, who areboth sponsored by the company andwho are committed to corporate socialresponsibility, to use their influence.

Do you have plans to expand thecampaign? What other steps can youtake?

The ITF has a long history of runningsuccessful campaigns in support of work-ers who need it. We have a global reachthrough our unions and allies, and nowwe have social media to call upon. Wewill continue to do all we can to mobilisesupport for our campaign and will takeother actions as necessary and appropri-ate to keep the pressure up on Turkish Air-lines and the government. They havenothing to lose and everything to gain byentering talks, reinstating the sackedworkers and working with Hava-Is to takethe airline forward in what is a highlycompetitive and volatile industry.

http://www.youtube.com/watch?v=aY7gNy0_LXg&feature=player_embedded

Page 47: HAVA-İŞ Dergi, Kasım - Aralık 2012
Page 48: HAVA-İŞ Dergi, Kasım - Aralık 2012

ÜYELERİMİZDEN

46 Siv i l Havacı l ık Çal ışanlar ının Sesi

● THY Genel Müdürlük üyemiz Döndü Karakurt’un oğlu Ceyhan ile Ayşegül17.11.2012'de.

● THY uçuş işletme üyemiz Özlem Altıok'un abisi 06.10.2012'de. ● THY Teknik A.Ş. üyemiz Serkan Akar ile Canan Karaoğlu 22.09.2012'de. ● THY Isparta Satış Müdürlüğü üyemiz Ali Avcı 14.07.2012'de ● THY Uçuş işletme üyemiz Haşim Erdoğan ile Tülay Kuzgun 13.07.2012'de. ● Teknik üyemiz Hıdır Kılıç'ın kızı Nuray ile Hüseyin Bostancı 07.07.2012'de. ● THY Uçuş işletme üyelerimiz Çiğdem Onur ile Ali Aykol 29.06.2012'de. ● THY KHB üyemiz Buket Aytaç ile Burak İçke 09.06.2012'de. ● THY Teknik üyemiz Tanju Şenyurt'un kızı Binnur ile Eren 01.06.2012'de. ● THY Teknik üyemiz Cengiz Başeli 01.06.2012'de. ● Teknik üyemiz Cem Kaya ile Gülseren 26.05.2012'de. ● Teknik üyemiz Emrah Mert ile Hülya Şentürk 26.05.2012'de. ● Teknik üyemiz İsmail Oğuz un oğlu Ferhat ile Sevcan 29.04.2012'de. ● THY Teknik üyemiz Hüsnü Kapan ile Eda Deveci 28.04.2012'de. ● TEC üyemiz Murat Aydınoğlu ile Duygu 21.04.2012'de ● Teknik üyemiz Kerem Yaprak ile Emine Aktaş 21.04.2012'de. ● THY Teknik üyemiz Ersin Aras ile Firuzan 21.04.2012'de. ● THY Teknik üyemiz Engin Yüksel ile Esra Demir 14.04.2012'de. ● THY Hat Bakım üyemiz Cemil Yıldız'ın kızı Çiğdem Yıldız ile Fatih Özcan

08.04.2012'de. ● THY Ankara Satış üyemiz Eda Polat ile Salih 11.05.2012’de.● THY Ankara Satış üyemiz Elif Yeda ile Cahit Kayaer Demircioğlu 12.05.2012’de.● THY Ankara Operatör üyemiz Köksal Acarbaş.● THY Ankara Kargo üyemiz Metin Deniz ile Tümay Özarda 09.06.2012’de.● THY Antalya İstasyon üyemiz Gözde Güçlü 03.11.2012’de.● THY Antalya emekli üyemiz Ramazan Akbıyık’ın kızı 06.10.2012’de evlenmişlerdir.

Evlenen tüm üyelerimize mutluluklar dileriz.

● THY Uçuş işletme üyelerimiz Duygu Avdaç ile İsmail Gür 28.10.2012'de. ● THY Antalya Kargo üyemiz Seyit Yağmurlu ile THY İstasyon üyemiz Zehra Demir

nişanlanmıştır. Mutluluklar dileriz.

● THY Kargo Bşk.-Uçuş İşletme Bşk.üyelerimiz Zeynep Sena Sancaklı ile Pilot MuratSancaklı'nın kızları Alara Nur Sancaklı 24.08.2012'de.

● THY Yer İşletme üyelerimiz Günnur ve Kadir Kök'ün kızı Ada Kök 23.08.2012'de.● Hava İş Teknik Temsilcimiz aynı zamanda üyemiz Kemal Yaprak’ın oğlu Çınar Kartal

10.08.2012'de. ● Teknik üyemiz Ali Uzun’un oğlu Rüzgar Taylan 04.08.2012'de. ● THY Teknik üyemiz Hüseyin Uysal’ın oğlu Murat 20.07.2012'de. ● THY Genel Müdürlük üyemiz Mehtap Öncel in kızı 17.07.2012'de. ● THY Uçuş işletme üyelerimiz Pınar Güneser ve Alper Güneser in kızı Karen

15.07.2012'de. ● THY Genel Müdürlük eski üyemiz Tevfik Atik ve KGBT üyemiz Selma Atik in ikiz kız

çocukları 10.07.2012' de .● THY Genel Müdürlük üyemiz Özlem Aydın'ın kızı 17.05.20127'de. ● TEC üyemiz Tarık Ziya Tekin ile THY Genel Müdürlük üyemiz Candan Tekin in oğlu

Yusuf 16.05.2012'de.● THY Uçuş İşletme üyemiz Erkan Baykoç'un kızı Sare Eliz 25.04.2012'de. ● THY Ankara İstasyon üyemiz Cem Abdullah Önal’ın oğlu Kerimcan 29.03.2012’de.● THY Ankara Teknik üyemiz Satılmış Bora’nın kızı Zümra 13.04.2012’de.● THY Ankara İstasyon üyemiz Ebru Yahnici’nin oğlu Altay 10.03.2012’de.● THY Genel Müdürlük üyemiz Yeşim Yüksel Müker in oğlu 30.11.2012'de.● THY Antalya Teknik üyemiz Serhat Büyükçulhacı’nın oğlu 11.09.2012’de dünyaya

gelmişlerdir. Yeni doğan bebeklerimize mutlu ve sağlıklı bir yaşam diliyoruz.

● Teknik üyemiz Hüseyin Kuran'ın oğlu Kerem 26.05.2012'de. ● THY Ankara İstasyon üyemiz Mehmet Uluağaçlı’nın oğlu Enes 24.06.2012’de.● THY Antalya emekli üyemiz Keziban Yüksel’in oğlu Yaşar Taha 30.09.2012’de sünnet

olmuşlardır. Sağlıklı günler dileriz.

● THY İkram üyemiz Elif Taylan ın babası 05.11.2012'de. ● THY Bilet Satış üyemiz Sara Bozdoğan'ın annesi 24.05.2012'de ● THY Teknik üyemiz Süleyman Aycan Ertaş 16.04.2012'de.

● THY Uçak Güvenlik üyemiz Hüseyin Fırat Aslantürk'ün oğlu Doğucan Ali Aslantürk04.04.2012'de.

● THY Ankara Kargo üyemiz İ. Mete Arslan 27.03.2012’de.● THY Ankara Hat Bakım üyemiz Cengiz Narcıoğlu 03.05.2012’de.● THY Ankara Kargo üyemiz Mehmet Kemal Yıldırım 08.05.2012’de.● THY Ankara Kargo üyemiz Osman Bakırcı 08.05.2012’de.● THY Ankara Kargo üyemiz Mehmet Şefik Kışla’nın oğlu Ahmet 28.05.2012’de.● THY Antalya Kargo üyemiz Ayfer Öter’in ayağı kırılmıştır. Rahatsızlanan üyelerimize

acil şifalar diliyoruz.

● THY Uçuş işletme üyemiz Fulya Gürsel Topoyan’ın annesi 26.11.2012'de. ● THY Harbiye Satış Bürosu üyemiz Ebru Tezbaşaran'ın babası 22.11.2012'de. ● THY Uçuş işletme üyemiz Ömür Yükseler 'in babası 21.11.2012'de. ● THY Uçuş İşletme üyemiz Kaptan Pilot Hakan Özkeleş in babası

16.11.2012'de. ● THY Genel Müdürlük üyemiz Aslı Özbatır ın babası 05.11.2012'de.● THY Mardin Teknik üyemiz Levent Kepek'in babası 02.11.2012'de. ● Teknik üyemiz Zeynel Abidin Tuna 30.10.2012'de. ● THY Ekip Planlama üyemiz Yeşim Erdoğan’ın annesi 30.10.2012’de. ● Teknik üyemiz Muammer Bayramçavuş un babası 09.10.2012'de. ● THY Hat Bakım üyemiz Murat Şakir Paya ' nın babası 08.10.2012'de. ● Teknik üyemiz Ferit Körükçü' nün babası 01.10.2012'de. ● THY Kabin Hizmetleri üyemiz Yusuf Algül'ün dayısı Ali Akkaya 14.09.2012'de. ● THY Uçuş İşletme üyemiz Kaptan Pilot Turhan Özler' in babası 13.09.2012'de.● Hava-İş Sendikası Genel Mali Sekreteri Eyüp Kaplan'nın annesi Esma Kaplan

13.09.2012'de. ● THY Hat Bakım üyemiz Ahmet Erdal Peker' in babası 08.09.2012'de. ● Teknik üyemiz Bülent Özgün ün annesi 25.08.2012'de. ● THY İkram Bşk.Anlaşmalar ve Ödemeler Md.üyemiz Gülgün Yılmaz Barıkan'ın babası

24.08.2012'de. ● THY Kargo üyemiz Hüseyin Koca' nın annesi 14.08.2012'de. ● THY İçhatlar üyemiz Neriman Senem Gümüş babası 23.07.2012'de. ● Hava İş Sendikası Denetim Kurulu üyemiz Ahmet Çankaya'nın ve uçuş işletme üyemiz

Özlem Çankaya'nın oğlu 21.07.2012'de. ● THY Uçuş işletme üyemiz Seymen Kinden' in babası, Hande Kinden in kayınpederi

17.07.2012'de. ● THY Hat bakım üyemiz Refik Sarıaydın'ın babası 27.06.2012'de. ● THY Gümrük'den Emekli Üyelerimiz Rağıp Afacan'ın Annesi, Filiz Öğüt'ün

kayınvalidesi Bedia Afacan 24.06.2012'de. ● THY yer işletme bşk Ertuğrul Karaferiye ve Genel Müdürlük üyemiz Özden

Karaferiye'nin kayınpederi 22.06.2012'de. ● THY Uçuş işletme üyemiz Deniz Küsem'in babası 22.06.2012'de. ● Teknik temsilcimiz Adil Ak'ın abisi 21.06.2012'de. ● THY Uçuş işletme üyemiz Emine Afşin 22.05.2012'de. ● THY İzmir Hat Bakım Şefliği üyemiz İbrahim Esen'in annesi 21.05.2012'de .● THY Güvenlik Başkanlığı üyemiz Sinan Kılıçarslan'ın abisi Said Kılıçarslan

16.05.2012'de. ● THY Uçuş İşletme üyemiz Kaptan Burak Yaman 14.05.2012'de. ● THY Yer işletme üyemiz Hami Akar'ın annesi 10.05.2012'de. ● THY Uçuş İşletme üyemiz Kaptan Şahin Önder'in annesi Meral Önder

07.05.2012'de. ● THY Uçuş işletme üyemiz Berna Öcal ın annesi 02.05.2012'de. ● THY Muhasebe Bşk. üyemiz ve Emekli üyemiz Tülün Gürünlü'nün oğlu Saadettin Alp

Gürünlü 17.04.2012'de. ● Hava-İş İzmir Şube Başkanımız S.Serkan Mutlu'nun babası Mehmet Doğan Mutlu

13.04.2012'de. ● THY Kabin Hizmetleri üyemiz Yonca Osoy'un babası 09.04.2012'de. ● THY Teknik üyemiz Seçkin Kaya'nın annesi 06.04.2012'de. ● THY Kabin Hizmetleri üyemiz Ferda İleri'nin annesi 09.04.2012'de. ● THY A.O Kaptan İrfan Buyuran'ın babası ve Sevim Buyuran'ın kayınpederi Şerif Ali

Buyuran 01.04.2012'de. ● THY Ankara Kargo üyemiz Okan Ateş’in anneannesi Halise

24.06.2012’de.● THY Ankara İstasyon üyemiz Elif Taylan’ın babası Cavat 07.11.2012’de.● THY Ankara İstasyon üyemiz Hayrettin Ünalan’ın annesi 10.06.2012’de.● THY Ankara emekli üyemiz ve sendikamızın Teşk. ve Eğitim Sekreteri Müslim Arslan’ın

babası Mahir 05.11.2012’de.● THY Antalya İstasyon üyemiz Beyza Davaz ve THY Antalya emekli üyemiz Ayşen

Moral’in annesi 09.11.2012’de.● THY Kadıköy Satış üyemiz Vildan Mataracı'nın babası 28.11.2012'de.● THY Uçuş işletme üyemiz Emre Yeşildağ ın babası 29.11.2012'de vefat etmişlerdir.

Yakınlarına başsağlığı ve sabır dileriz.

E V L E N E N L E R

N İ Ş A N L A N A N L A R

D O Ğ U M

S Ü N N E T

R A H A T S I Z L A N M A

V E F A T

Page 49: HAVA-İŞ Dergi, Kasım - Aralık 2012

ÜYELERİMİZDEN

47www.havais .org.tr

Sendikamızın Hukuk Müşaviri, AVUKAT KEMAL IŞKIN KELEŞOĞLU’NU

Yaşamını bir devrimci ve hukukçu olarak

hak ve adalet mücadelesiyle geçiren, işçi

sınıfının “Kemal Abi”si, 12 Eylül davaları-

nın fedakâr avukatı, işçilerin, emekçileri-

nin haklarının yılmaz savunucusu,

İstanbul Barosu’nun eski Genel Sekreteri,

BirGün gazetesinin kurucularından olan

Kemal Keleşoğlu 21 Ağustos 2012, Salı

günü aramızdan ayrıldı.

6 Ekim 2012 akşamı İstanbul’da yapılan anma toplantısında Genel Başkanımız Atilay

Ayçin, Kemal Keleşoğlu’yla ilgili şunları söyledi:

Ustamı, öğretmenimi, ağabeyimi, çok iyi bir dostumu kaybettim.

Ama Kemal Ağabey sadece benim için değil, tüm Türkiye işçi sınıfı için büyük bir değerdi.

Bugün sürmekte olan direnişimize de onunla başladık. Biliyorsunuz 130 gündür havaalanında dire-

nişteyiz. O sırada Kemal Ağabey can derdinde. Ama bana gelen her 10 telefondan üçü de Kemal Ağa-

bey’den. Her seferinde sordu: “Bana ihtiyacın var mı?” O sırada yatakta; hasta.

Ben de akşamları direniş yerinden ayrıldıktan sonra Kemal Ağabey’in yanına gittim. Hastaneye yattığı

zaman da yanına gittim. Hastane kuralları gereği tokalaşmıyoruz, öpüşmüyoruz. “Ağabey sana mikrop

bulaştırmak istemiyorum,” diyordum her seferinde. Ziyaretim bitti, odadan tam çıkacağım sırada elim-

den yakaladı beni. Sesi çıkmıyor artık. Sarıldı bana. Ben de ona sarıldım. Birkaç dakika öyle kaldık.

Öpüştük.

Ertesi gün, Pazartesi günü öğle saatlerinde aramızdan ayrıldı Kemal Ağabey.

Kemal Ağabey ile ilgili söylenebilecek çok şey var.

Kendisini 1980 yılından bu yana tanıyorum.

Kemal Ağabey sendikamız için, Hava-İş için de çok önemli bir insandı.

Kendisiyle birlikte benim hakkımda açılan davaların çetelesini tutardık. Bana açılan dava sayısı o kadar

fazladır ki, arada bir atlama olmasın diye birlikte, dikkatli bir biçimde takip ederdik bu dosyaları. Sanırım

kendisiyle bu nedenle gitmediğimiz yer, ifade vermediğimiz mahkeme kalmadı. Farklı düzeylerde askeri

mahkemeler buna dâhil.

Bir keresinde yine bir askeri mahkemedeyiz. Bir salondan bangır bangır bağırarak konuşan bir adamın

sesi geliyor. Kimse artık, adam geçmiş mahkeme heyetinin karşısına bayağı hararetli bir konuşma yapıyor

diye düşündüm bir an. Kemal Ağabey de, “Bak senin gibi konuşan bir var içeride,” dedi. Sonra öğrendik

ki heyet benim konuşmalarımın videolarını izliyormuş içeride.

Kemal Ağabey’i çok seviyoruz. Onu hiç unutmayacağız ve çok özleyeceğiz, çok arayacağız.

“KEMAL ABİ”MİZİ KAYBETTİK

Page 50: HAVA-İŞ Dergi, Kasım - Aralık 2012

SOLDAN SAĞA1- Hava akımlarından yararlanarak uçan, uçağa

benzer motorsuz hava taşıtı. - Bir iştekiengelleri yenme kararlılığı.

2- Türk halk müziğinde bağlama, cura, tar vb.mızraplı çalgıların genel adı. - Bütünü, hepsi.

3- Müzikte; gam dizisinde "sol" ile "si" arasındakises. - Cisimler tarafından yansılanan ışığıngözde oluşturduğu duyum. - Kışın yağar.

4- Sulandırılıp çalkalanmayla yapılan içecek. -Gece gösterimi.

5- Ekmek. - Beyaz, kara ve siyah karşıtı.6- Herhangi bir şeyin en önde olanı, önce geleni.7- Övmekten emir.8- Engel. - Yiğit, kahraman.9- Yiğit, özellikle Batı Anadolu köy yiğidi, zeybek.

– Bası.10- Kendini beğendirmek amacıyla yapılan

davranış, cilve, eda. - Dek, değin, kadar, berivb. edatlarla birlikte kullanılarak bir fiilin, birhareketin, bir yerin, bir şeyin başladığı veyasona erdiği noktayı, zaman ve uzaklıkbakımından abartmalı bir biçimde anlatan bir söz.

11- Dili tutulmuş, konuşamaz duruma gelmiş,dilsiz.

12- Ölüdoğa.13- Bir kimseyi, bir şeyi anlatmaya, tanımlamaya,

açıklamaya, bildirmeye yarayan söz, isim, nam.- Hangi şey. - İplik, sicim, tel vb. ince şeylerdenkafes biçiminde yapılmış örgü.

14- 3 Ocak 1963 tarihinde yitirdiğimiz, dünyacaünlü şairimizin soyadı. - İnce perde veya örtü -Zar kanatlılardan, bal ve bal mumu yapan,iğnesiyle sokan böcek.

15- Çay, kahve vb. içeceklerle bazı yiyeceklerinsatıldığı yer.

YUKARIDAN AŞAĞIYA1- Taşlık yokuş. Erzurum ilimizde bulunan, 3125

metre rakımlı, tektonik bir dağımız. -Kırmızımtırak sarı sert bir kabukla örtülü, içindeçok sayıda kırmızımtırak, sulu tanelerbulunduran yuvarlak yemiş

2- Yaprakların düz ve parlak bölümü. - Sevgiyisürdürme, sevgi, dostluk bağlılığı. - Adanılanşey, nezir.

3- Kakım. - Ribonükleik asit. - Karşıtlık, karşıtolma, zıtlık, çelişki, kontrast. – İşte, al buyuranlamında kullanılır.

4- Haykırma, bağırma. - Herkesşe bilinme,tanınma durumu, san, şöhret, şan.

5- Bir işin elden geldiğince iyi olmasına çabalama,özenme, itina, ihtimam. - Kapı menteşesi.

6- Satrançta, her yönde siyahtan beyaza vebeyazdan siyaha bir hane atlayarak Lbiçiminde hareket eden taş.

7- Dingil. - Latince tekrar anlamına gelen ön ek.

8- Kanın rengi, kızıl, kırmızı. - Rutenyumelementinin simgesi.

9- Anlak. – Gelir. - Sıvıları ölçmede kullanılan, birdesimetreküp hacminde ölçü birimi (kısaltma)- Yılın on iki bölümünden her biri.

10- Harar, büyük çuval. - Dar ve kalınca tahta. - İkişeyi birbirinden ayıran uzaklık, açıklık, aralık,boşluk, mesafe.

11- Kafadan bacaklılardan, ılıman ve sıcakdenizlerde yaşayan, eti yenen, kendinikorumak için siyah renkli bir sıvı salarak suyubulandıran bir yumuşakça, sübye.

BULMACA

Hazırlayan: İsmail Akman

B U L M A C AÖDÜLLÜ

GE

ÇE

N S

AY

ININ

ÇÖ

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11

1

2

3

4

5

6

7

8

9

10

11

12

13

14

15

Bulmacayı doğru çözüp gönderen herkese,

Alfred Hitchcock’un filmlerindenseçmeler DVD’si hediye! Mektuplarınızı Hava-İş Genel Merkezi adresine

göndermenizi rica ederiz.

Siv i l Havacı l ık Çal ışanlar ının Sesi48

Page 51: HAVA-İŞ Dergi, Kasım - Aralık 2012
Page 52: HAVA-İŞ Dergi, Kasım - Aralık 2012